Kaçaran, Dinçer [ty] “Şiirli Tiyatro ve Pirinçler Yeşerecek”

Transkript

Kaçaran, Dinçer [ty] “Şiirli Tiyatro ve Pirinçler Yeşerecek”
Kaçaran, Dinçer [t.y.] “Şiirli Tiyatro ve Pirinçler Yeşerecek”, Yayımlanmamış Lisans Tezi,
Ankara: Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Kürsüsü.
ŞİİRLİ
M
TİYATRO
VE
" PİRİNÇIER
YEŞERECEK "
ÖKDEYİŞ....................................................................................
I -JE
GİRİŞ.........................................................................................
4
I- OYUmiIC YAZARI : SEDAT VBYİ S ÖRNEK................. 6-3
1 ) yazarın yaşamı........................................................ 6
2) Yazarlığı ve yapıtları........................................
8
3) Oyunculuğu ve yönetmenliği.................................
3
II-" PİRİNÇLER YEŞERECEK " .............................................AO-AS
1 ) Ö z ................................................................................ ^0
A. Konu................................................................... AO
B. K iş ile r ............................................................. \\
C. Düşünce..................... ...................................... M
2) Biçim....................................................................... A6-ÎLM
A. Olaylar d i z i s i ................................................
B. Serim............................................................... .. 41
C. Düğüm ve çözümler.......................................... Af
D. Çatışmalar........................................................A%
E . Krizler............................................................. A9
F. Merak unsurları................................ ............ %\
G. Temler-Motifler.............................................. ZİL
3 ) oyundaki ş i i r ........................................................
JL
SONUÇ ......................................................................................... İLf
III- SAHNEYE
KOYUŞ........................................................... 29-33
1) Oyunculuk............. .....................................................30
Dekor-Kostüm............... .............................................30
3 ) işık-Efekt........................................................... ..
$A
EKLER........................................................................................34
BİBLİYOGRAFYA....................... ................................................
\
m
m
ÖNDEYİŞ
Pirinçler Yeşerecek adlı bu bir perdelik oyun bize £erli
bir tiyatro yazarımızı tanıtırken Türk Tiyatrosu dağarcığına ye­
ni bir eser daha katmış oluyor ki, bu değerli yazarımız Sedat
Veyis Örnek*tir.Bu oyunu seçmemin ilk nedeni ise yazarın,oyunu
barışçı dünya sanat anlayışı içinde ele alması ve şiirli bir do­
kuda işlemesidir.
Yazarın,savaş-insan ilişkisini kendi gözleminden yararla­
narak şiirli bir dokuda seyirciye iletmesi oyunu daha da başarı­
lı kılmaktadır.İnsanlar için savaş maddi ve manevi değerleri yok
edici bir güçtür.Söyleşine gerçek bir durumu daha etkili, daha
derinlemesine verebilmesi şiiri kullanmasıyla mümkün olmuştur.
Yazarın duygularını, oyunun temasını ve dramatik anlatımı yoğun­
laştırması yönünden şiirli bir dokuda işleyen Şiirli Tiyatro ;
duygular yardımıyle seyirciye yönelmekte ve anlatım gücünü k işi­
lerin sahne üzerindeki birbirlerine olan durumlarından almaktadır.
Benim için ilginç olan şiirli tiyatro konusunu Pirinçler Yeşerecek-1te inceledim.Bu çalışmamı yaparken Özdemir Nutku'nun Tiyatro ve
Yazar yapıtı olmak üzere Harley Granvılle-Barker1in On Poetry In
Drama, Yeni Türk Tiyatrosu. Türk D i l i. Yeni Dergi ve Devlet Tiyat­
rosu Dergisi gibi çeşitli kaynak ve eleştirilerden yararlandım.
Bundan başka çalışmam boyunca Devlet Tiyatrosu sanatçıları ve oyun
yazarı ile tanışma, çalışma olanaklarını da sağlamış oldum.Oyunun
yönetmeni Haldun Marlalı'dan oyunun yorumu üzerine düşüncelerini
almama karşın, dekor ve kostüm sanatçısı Tarık Levendoğlu'dan ge­
rek dekor ve gerekse kostüm eskizlerini alamadım.Bunun nedeni ise
dekor eskizinin çalınmış, kostüm eskizinin de yitirilmiş olması­
dır.Yazar ile ilg ili olan en tutarlı bilgi ve dökümanları bizzat
kendilerinden aldım.
II
Yazarı Pirinçler Yeşerecek adlı oyunu ve aynı zamanda
diğer oyun ve çalışmaları ile ele alarak anlattım.Yazar çalışma­
larının anlatımından sonra oyun;çz (A.Konu,B.Kişiler,C.Düşünce)
ve biçim (A.Olaylar dizisi,B.Serim,G.Düğüm ve çözümler,D.Çatış­
malar, E.Krizler,]?.Merak unsurları,G.Temler-Motifler) yönlerin­
den irdelendi.Yönetim notları bölümün de ise, oyunun Devlet Ti­
yatrosundaki sahneye konuluşu ele alındı; sahneye koyuş, oyun­
culuk, dekor-kostüm, ışık-efekt yönlerinden incelendi.
Pirinçler Yeşerecek oyununda şiir Yazar1m yaşantısından
gelen duyarlılık (savaşın saçmalığı) ile ortaya çıkar.Bu nedenle
de etki yönünden oyuna katkıda bulunur.
G-ÎHÎŞ
11 S ü r
imgelemin bir biçimi
ve dünyanın g i z l i
gü zellik le rin in
kalmış
örtüsünü
kaldıran bir a ra ç tır. „ ( 1 )
SHELIEY
giir duygu ve heyecan yaşantısını ileten bir d ild ir .B u
d i l i n en önemli öğesi ise kelimelerdir,Bu kelimelerin d i z i l i ş i ; an­
latım ve söyleniş ş i i r i n esasıdır.Böylece insandaki duyarlılık,
an­
latım ve söyleniş ş i i r i ortaya çıkarıyor.Bu anlatım ve söyleniş ile
ş iir j âlelade sözün sınırlarını aşar, açıklanmayanı açıklamaya çalı
şır.G-enel olarak nesir düşünsel -intellektuel- kavramları iletmeye
yarayan bir d i l d i r .Ş i i r ise imgelemin ilkel bir d i l i d i r .B u imgelem
de çeşitli şekillerde ortaya çıkar.örneğin,bir l i r i k şiirde
aşk olan duygulu şiirlere yer v e r i l i r . Pastoral şiirde
leri esastır.Epik ş iir ise
; konusu
; doga tasvir­
; teması y i ğ it l i k olan ş i i r l e r d i r .
Şiirde ölçü ve ritm önemli bir rol oynar.Ancak şiirde cüm
le yapısının ritmik kullanılışı da önemlidir.şiirde
kullanılan k e l i ­
melerin tekrarından meydana gelen ses,ritm ik yapıyı meydana g e t i r i r .
K a f i y e , uyum,a llit e ra tio n gibi unsurlar da ritmi doğurur.
Şiirde
ölçünün am acı,dili gerçekliğinden biraz sıyırmaktır.
Böylece şiire yarı b i l i n ç l i l i k ya da soyutluk katmaktır. Ş iirin baş­
vurduğu t e ş b i h ,i s t i a r e , sembol, hayâl,ima ve mecaz
gibi unsurlar şiire
ekonomik yönden zenginlik sağlar.
" Wordsworth
Damarlarında, gönlünün içinden duyarak
diye yazdığı zaman bu sözlerini koşuk olarak yasmış da düz
yazı olarak yazmamış diye bir soru sormadan önce kafamızı
(1)
Harley G-ranvı İle -Barker ; Qn poetry m
s* I 5 -İ6
Drama, London 1^37,
iyice toplamamız gerek.Damarlarında,gönlünün içinden
duyarak,düz yazının çok daha uzun cümlelerle anlata­
cağı bir şeyi ş i i r i n ne kadar h ı z lı , ne kadar tutum­
lu bir deyişle anlatabileceğine iy i bir örnektir. „ ( 2)
„Şiir yazan bir insan kendi duyarlılığı ve sesinin ölçüleri iç e ­
risinde yazar.yani yazdığımız ş iir kendi kulağımıza iyi geliyor
sa iyidir.K ötü geliyorsa kötüdür.Tiyatro seyirci i l i ş k i s i ise
doğrudan doğruyadır.Buna karşın şiir-okuyucu i l i ş k i s i dolaylıdır.
Bu durum da tiyatrodaki ş i i r i n n iteliğin i farklı kılar.
Şiir tiyatroda j konunun gerektirdiği ya da konuya en
uygun duyguların,heyecanların oyunun dramatik gelişimine uygun
bir şekilde yazarın duyarlılığında meydana gelmesi,bu duyguların
anlatılmasıdır,
Tiyatroda ş iir kavramı üzerinde duran Özdemir Nutku
Ti.vatro ve yazar
adlı yapı tında, Pasif şiir ve Aktif ş iir olmak
üzere iki terim önerir.G-ene aynı yapıtta Yazar :
" ( . . . ) Pasif ş iir terimini de iki ayrı bölüme yerleştir
mek gerek : Yalın ş i i r ve dramatik ş i i r .Y a l ı n ş i i r ,
doğa t a s v ir le r i,g ü z e llik ve sevgi üzerine yazılmış
ş i i r l e r bunlaraDramatik ş iir ise heyecanı, çatışma,ge­
rilim üzerine kurulmuş ş i i r l e r d i r ( 3 )
G-erek Yalın ş iir gerekse Dramatik ş iir tiyatrodan çok
edebiyatı ilg ile n d ire n bir konudur. Tiyatro ile
i l g i l i olan Aktif
ş i i r terimi de iki bölümde meydana çıkıyor : içten it ic i aktif
ş i i r ve Dıştan i t i c i aktif ş i i r .
(£) Christopher pry : Çeviren ; Bilge Karasu,
Tür*; D ili
, sayı I 78
, Temmuz 1^66
" Niye mi koşuk ? "
, s. 8 0 3 .
( 3 ) özdemir Nutku ; " Tiyatroda ş iir kavramı " ,
G-im y a y ı n l a n
, Ankara,
11*60> s.
I5
Ti.vatro ve Yazar ,
r
" Manzum oyunlarda ş iir dıştan i t i c i d i r ve oyunların hi­
kâyelerine de hâkimdir.Sik kullanılan imajlarla kelime
ler in yoğunluğu arttır ılır .B u tür oyunlar dramatik et­
kiyi ve ifadeyi doğrudan kelimelerin gücüyle getirdik­
leri iç in dıştan it ic i aktif ş iir telkin edici olup ak
siyonun estetik akımım yönetir ve kontrol altında tu­
tar, ş iir bazan basit bir sahneyi yüce bir duruma çıkar
tır ve önemli olmayan bir görünsemeyi genişleterek an­
lamlı bir kata y ükseltir. „ ( 4)
Aktif ş i i r i n dıştan it ic i bölümüne en güzel örnek william shake spa.
a r e 1 in Othello, Kral L ea r, Macbeth adlı yapıtlarıdır.
Tiyatroda söz ve eylem^oirbirinden ayrılmayan iki
unsurdur.Biri öbürüne ışık tutar ; eylemin anlamını ortaya çıkara­
cak şey, sözlerdir.örneğin, Macbeth 1 de Macbeth'
can 1 m
m
in şatosunda Dun­
öldürülmesinde eylem tamal ilkedir.Buradaki aylam Duncan'-
göğsüne saplanan hançer, yada Macbeth'
in eline bulaşan kan o l­
mayıp, bu işlerden yükselen sözlerin verdiği sınırsız görgüdür.
" uykudur Macbeth'
in öldürdüğü
. . . ş u alim banim, kalabalık denizleri
kana Doyasın, daha i y i ,
y e ş ilin i
kırmızıya ç e v i r e r e k ...
gibi sözlerin yarattığı görgüdür.Kendinden gerek ö’ceki
gerek sonraki sözlerin içinde 1 şu benim elim 1 gibi
üç söz, insan eli üzerine düşündüklerimizi öylesine de
rinleştiriyor ki, eylem, yalnız bu tek insan, yalnız
bu tak iş konusunda gerçek olmakla yetinmiyor ; ilk gü
nahtan sonra Tanrının gözünden düşmüş dünyanın ilk güni
lerinde g ir işilm iş , doğanın temel öğelerine Dağlı Dir
aylam haline geliyor.Yalnız sesleri düşünecek olursak,
ergimiş lavların meydana getirdiği bir çöl gibi solu­
yan kalabalık karşısında ' şu elim benim ' in üç kısa
vuruşu bize bir varlık duygusu, görgüsü v e r i r . „ ( 5 )
Buradaki ş iir dıştan i t ic i olup gücünü k iş il e r i n sahnedeki eylemin­
den ve sözlerden alır,günkü sözler Dize daha geniş,
sine bir eylem görgüsü verir ki,
daha derinleme­
bu da şiirdir.B urad a k i her ses,her
Ç4) Özdemir Nutku ; Aynı s . 20
C5 ) Christopher pry ; " Niye m i . . . „
, e .803
kelime bir hareket g e t i r i r .Shakespeare' in büyüklüğü
de buradan ge­
lir.günkü o, seçtiği kelimelerle isten ilen dokuyu seyirciye vereoilmektedir.Ancak Türkçe çevirilerinde
kelimeler güçlerini y itir iy o r la r.
SÖakespeare k iş ile r in in söylediği kelimeler bir çeşit " effekt n sa­
yılır.Gene bu özelliği Shakespeare 1 in seçtiği kelimelere Dağlamak
gerek.
" örneğin " blow winds 11 kelimelerinde (o) ve (w) harfleri
ile bir uğultu, " crack your cheeks 11 ile (ch) ' ç 1 ve
' k 1 harflerinde kırılma, " spout w, n spit " , " steeples "
kelimelerinde patlama v a r .,,( 6 )
Yukarıda verilen örnektenşde anlaşılacağı gibi dıştan i t ic i ş iir
oyunların hikâyeleri ile beraberdir.Bu nedenle ş iir ve hikâyeyi Dirbirinden ayırmak mümkün değildir.
Nesir olarak yazılmış tüm ş i i r l i oyunlar içten it ic i
aktif ş i i r i n kapsamına girer.Buradaki ş i i r gücünü kelimelerin anla­
mından alır.oyunlarda kullanılan kelimelerin ardında yatan derin Dir
anlam vardır k i, bu oyundaki ş i i r l i dokuyu meydana g e t ir ir .B u tanıma
en güzel örneklerden i k i s i , M.Synge 1 in Denize Giden Atlılar
ozan-yazar Federico Garcia Lorca'
nın Bernarda A l b a 'n ı n E v i
oyunlarıdır.Bunlardan F . G .l o r c a 1 yı ele alacak olursak o'
ve
adlı
nun
" ...o y un ların d aki ş i i r i , sözcüklerin duyusal sesleriyle
görüntü izlenimleri uyandıran bir ş i i r d i r . „ ( 7 )
lorca eserlerinde,
gerçek yaşamda ve tiyatroda gerçeklik ve ş iir
" üstün-gerçeklik " sorunlarından esinlenmiştir.Bunun için Marie
Laffranque
:
" ( . . . ) Dramatik eserleri şiirinden
ş i i r i n doğal bir u z a n t ı s ı d ı r .„ ( 8 )
ayrı tutulamaz ve
der.
Bernarda ¿lba 'n ın E v i 1 nde , Dir erkek tarafından kir­
letilmesi üzerine kendini asan A^ela'
nın ardından dul kadın Bernar­
da AİDa' nın yakınışı içten i t i c i ş i i r i n güzel bir örneğidir.
( 6 ) Özdemir Nutku ; " Tiyatroda ş i i r . . . , ,
( 7 ) M a n e Laffranq.ue
Temmuz lygg,
s.
, s . 28
; " Lorca ile konuşmalar
I7 4 .
Yeni D e r g i, sayı I 7 ,
* 'Etrafımda ağlamaklı yüzler istemiyorum.Ölümle
yüzyüze gelmek lâzım.Susun. (Başka bir kızma) Su­
sun, dedim size.Boğulana kadar matem tutacağız.
Bernarda Alba'nm en genç, en güzel kızı bâkire
olarak öldü.Bunu böyle bilin, anlaşıldı mı? Su­
sun, susun diyorum size.Susun.
Böyle acıklı bir olay karşısında kötü bir kadın
olmayan Alba'nm tepkisi, onun katolik olması ye
dindarlığı şairanedir.Alba için kızının ’bâkire*
olması ölümünden daha önemlidir.r i (g)
Bu sahnede ortaya çıkan şiirli doku sahnedeki hareket­
lerle oluşur.Aynı durum Pirinçler Yegereck'te de vardır.Ama bunu
incalemeye geçmeden önce yazarın kimliğine bakalım.
(8 ) Özdemir Nutku; 1'Tiyatroda Ş i i r . . . 1', s .18
I -
OYUNUN' YAZ ABI : SEDAT VEYÎS ÖRNEK.
1) YAŞAMI :
Sedat yeyis örnek 1928 yılında Sivas'
m
zara
kazasında doğdu.jlk ve orta öğrenimini yaptıktan sonra Sivas'
a
gitmiş ve burada da lise öğrenimini tamamlamıştır.Daha sonra Anka
ra Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesine g irm iştir.Bura­
yı bitirdikten sonra viyana' daki Tubingen Üniversitesine doktora
yapmak üzere gitti.Y urd a döndüğünde Ankara Üniversitesi D i l ve Ta
rih-ooğrafya Fakültesinde öğretim görevlisi olarak göreve başladı.
Halen aynı Fakültenin Etnoloji bölümünde Do&töi; Doçent” olarak ça­
lışmaktadır .
2) YAZARIIG-I VE YAPITLARI
:
Sedat Veyis örnek yazı hayatına 1948-194^
yıllarında Sivas'
ta tiyatro e l e ş t i r i l e r i yazmakla başla d ı.Ya za ­
rın yazı hayatında hikâyeleri önemli bir yer tutar.Hikâyelerini
Sivas lisesinde okuduğu yıllarda yazmaya Daşlamıgtır. Hi
kâyesiyle Türkiye 1 yi temsilen Avusturya'
adlı
hi
daki Çağdaş Yazarların
Savaş Hikâyeleri antolojisinin Savaş Oyunları yarışmasına k a tıl­
mış ve başarı sağlamıştır .Daha sonra da yayımlanmıştır.
Yazar pirinçler Yeşerecek
ze
adlı oyununu Yelpa­
adlı hikâyesinden esinlenerek yazmıştır .oyunun yazılmasında hi­
kâyelerinin bir kaynak olduğunu belirten yazar bu konuda şunları
söyler : "ledeksubay olarak katıldığım Kore savaşı sıralarında be­
nim için gerekli olan gözlemi yapıp oyunu kaleme almaya başladım.
Oyuna ilk kez 1964 yılında viyana' da doktora yaparken başladım.as
'cak birkaç y ıllık bir aradan sonra oyunu
1966 yılında bitirmeye
muvaffak oldum.„ yazar pirinçler Yeşerecek
adlı oyununu önceleri
bir üçleme olarak düşünmüştür.Bu üçlemeye de şu isimleri vermiştir:
AQ Çocuk, Hasta çocuk, ve Korkak Çocuk.oyunun bütününe de Çocuklar
adını vermiştir .Ancak bu üçleme üzerine başarılı olamayınca oyunu
Pirinçler Yeşerecek
adıyla ortaya çıkarmıştır.
Sedat Veyis örnek hikâyeciliğinin yanısıra tiyatro oyunları yazmıştır .Bundan başka tiyatro ve radyo için de çeviriler
yapmıştır .Yazarın hikâyeleri Varlık , Türk p il i
, Ye di tepe ve diğer
bazı dergiler tarafından .yayımlanmıştır.Yelpaze
, p i l l i g i l 1 in Kurt
ve Bir şehirden Üc K işi
adlı hikâyeleri yarlık yayınlarından çıkmış
tır. sabah ve Suda O.vnar Balıklar
Kuzey - G-üney
li Kadın
Değişim
Yelken dergisinde, çam önünde
dergisinde yayımlandı.
Şu dergisinde va Köpek
da Türk p i l i * nde yayımlandı.
Çevirilerine gelince
adlı oyunu dilimize çevirmiştir;
;,Tankred Dorst 1 dan Sur Dibinde
Tankred Dorst'
lından esinlenerek yazdığı bu bir perdelik
un eski bir Çin masa
oyunda bir köylü kadını
ile askerlerin arasındaki çatışmayı ve sonunda kadının y e n ilg is i an­
la tılır .oyunun yazarının Alman oluşu nedeniyle Berlinde'
ki utanç pu
varı ile bir paralellik kurulmuştur. iankred Dorst oyunda ş i i r l i bir
dil kullanmıştır.oyunun çevirisinde de ş i i r l i dile özenilmiştir.Bu
oyun 1963-64- döneminde Devlet Tiyatrosu tarafından oda Tiyatro'
da oynanmıştır.Yazarın diğer ç e v irisi,
S.Mroâek' in Polisler
sun­
adlı
oyunudur .Bu oyunda İ8 . yüzyılda tahminen İspanya' da geçen bir olayxda polis zekâsı taşlanmakatadır.Bu oyunda gene I 963-64 döneminde
Devlet Tiyatrosu tarafından üçüncü Tiyatro' da oynanmış t ı r . Ayrıca bu
oyun İstanbul' da Gen-Ar topluluğu tarafından da sahneye konmuştur.
Sedat Veyis örnek tiyatrodan başka radyo iç in de çe­
v ir iler yapmıştır.Heinrich B ö l l 1 den yaptığı çevirinin adı Duvardan
n-elen Sesler
'd i r .B u çeviride
savaş sonrası Almanya anlatılır.Savaş
yıllarında Güney Amerika' da yaşayan bir Alman1 m ,
savaştan sonra
doğduğu kente dönüşü verilir.Düş kırıklıkları va bıraktığı kimsele­
r in hepsine yabancılaşması a n latılır.B u çeviri ly 68 y ılının Aralık
'ayında Ankara Radyosu tarafından oynanmıştır.Yazarın Du çev irilerin ­
den başka Türk D i l i 1 nde yayımlanan bir Japon Noh oyunu vardır.
Sedat yeyis Örnek 1 in kendi yazdığı tiyatro oyunları
şunlardır : Modern lokanta
ilk oyunu olup bir perdelik güldürüdür,
yazar tarafından Sivas Halkevi'
recek
nde sahneye konmuştur. Pirinçler yese
bir perdelik oyunları arasındadır. 1^68 yılının Tammuz ayında
Türk p i l i 1 nde yayımlanmıştır .Ayrıca yeni Türk Ti.vatrosu
adı altın ­
da Nokta yayınlarından da çıkmıştır . Manda Gözü adlı oyunu ise Türk
toplumunda (Anadolu'da)
yemin kurumunun kişiyi katı bir biçimde Dağ­
layışını konu edinen ve tartışan bir oyundur.Bu Dir perdelik oyun
l % y yılında Türk p i l i Türk Kisa oyunları özel sayısında yayımlanmış
t ı r . A y n c a aynı oyun radyo tiyatrosu dağarcığına alınmış ve 23 Mart
1^70 günü yayınlanmıştır.j£ur_t
adlı oyununu ise,
23 Eylül lb63
yazm ıştır.2 bölüm b tablodan meydana gelen Du oyunu yazar, yaşanmış
bir olaydan yararlanarak yazmıştır.önce
hikâye olarak yazmış,
sonra
da oyunlaştırmıştır.oyunda k iş il e r i n katı kurallar ile dar bir çemoer
içine alınışı,
bu çemberi yıkmak isteyenlerin hep yenik düşmesi ve bu
şartlara uymak zorunda kalışları iş le n ir .Kişin in istediğince düşüneme.
mesi ve hareket edememesi ele alınmıştır oyunda.Bu oyun
1 ^ 64-65 yılla
rında İstanbul Şehir Tiyatrosu tarafından oynanmıştır.Ayrıca Du oyun
27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü nedeniyle amatörler tarafından T®kirdağı' nda oynanmıştır.
3) OYUNCULUĞU VE YÖNETMENLİĞİ :
Sedat Veyis örnek'
in gerek oyunculuğu gerekse yönet­
menliği aynı yıllara rastlar.Hikâye yazdığı yıllarda oyunlar sahnele
miş ve du oyunlarda oynamıştır.Böylece oyunculuğu ve yönetmenliği
Dir olarak görülür.
İlk kez sahneye çıkışı Sivas'
D e l 1 in Akın
ta Faruk Nafiz çamlı-
adlı oyunu ile olmuştur.Bu oyunla Sivas' m
H a fik ,Z a ­
ra ve Suşehri gioi kazalarına turneye çıkmıştır .Aynı yılda Cevdet
Kudret'
in Bü.ya tçinde Rüya
adlı oyununda da oynamıştır.Bunu taki-
ben Baumarchai 1 nin gigaro1nun pürünü
kanta
ve kendi yazdığı Modern lo- >
adlı oyunlarda rol almıştır.Her iki oyunun re jis i de yazar
tarafından yapılmıştır .Bundan sonra y azar'ı yöne tmen-oy uncu olarak
Cahit ¿tay' m
Sivas 1 m
Pusuda
adlı oyununda görüyoruz.yazar bu oyunla da
pişkinik köyüne turneye çıkmış ve orada harman yerinde o^
namış t ı r .
yazarın oyunculuğu ve yönetmenliği bize kendi sanat
görüşünü ge t i r i r . çünkü yaptığı Dütün Jiyatro çalışmalarında oyunla­
rını kentten köye götürmüştür .Bu da y a z a r ' m tiyatro sanatının top­
lum iç in olduğu fikrinden ileri gelir .oyunculuğu, yönetmenliği
yazarlığı ile halka dönük bir sanatçı olan Sedat Veyis Örnek'
ve
in li
sans çalışmam olan ve 19612-70 döneminde Devlet liyatro ’ sunda oyna ­
nan pirinçler Yeşerecek
adlı oyunun incelenmesine geçelim.
II- " PİRİNÇLER
YEŞERECEK "
X) ÖZ
A. Konu :
"...Ö ld ü r m e k iç in para alan ask erlerle, onlara etin i sata­
rak yaşamaya çalışan şakşiler ve iki yana aracılık eden
M a m a s a n l a r ) Toplumsal sarsıntılar i ç i n d e , yolunu
bulamayan küçük i n s a n l a r ) „ (lo)
Birleşmiş M illetler askerlerinin bulunduğu 3 8 .
■kuşağının güneyinde bir Kore köyünde geçen konu,
enlem
savaşın içine sı­
kıştırılmış ş i i r l i n itelik taşıyan bir dokuda ; mânevi açlığını
gidermek iç in köyde bir şakşi kadınıyla yatmak isteyen Asker ;
maddi durumunu düzelterek hasta çocuğunu ölümden kurtarmaya ça lış«
şan bir Kadın ; ve bu Kadın 1m
gelirinden yararlanan yaşlı bir Ma-
masan ile Kim adlı bir adam üzerine kuruludur.
Kadın ile yatmak isteyen Asker bir gece gelir,A n ca k yan
odadan duyduğu bir çocuk sesiyle i r k i l i r .Ç o c u k ,K a d ı n 'm bir başka
şehirdeki bir erkekle iliş k is in d e n olmuştur.Asker de aynı sıralar­
da o şehirde bulunmuş ve K a d m 'a benzer bir kadınla i l i ş k i kurmuş­
tur .Bu yüzden A s k e r ,K a d ı n 'm çocuğuna,küçükken başından geçen bir
olay nedeniyle çocuktan hoşlanmadığı halde,bir yakınlık duyar.Has­
ta çocuğu iyileştirmek iç in gayret gösterir.Buna karşın Kadın da
Asker ile ilgilen ir.A nca k Asker bu gayretinin sonucu parasına göz
d i k i l e r e k ,K a d m 'd a n maddi olarak yararlanan Kim adlı haydut tara­
fından öldürülür.Savaşın çarkı arasına sıkışmış olan Kadın,artık
doğal yaşama çabasını desteksiz ve umutsuz olarak sürdürmek zorun­
dadır .
(lo)
Ömer Atilâ ; 11 pirinçler Yeşerecek " ,
2 4 .İ O .1^6^
Milliyet Gazetesi
,
B-. K iş ile r :
KADIN : Ko re 1 de küçük bir köyde yetişm iştir.Savaş ne­
deniyle aile düzeni yıkılmış çocuğu ile ortada
kalmış bir kişidir.Kendine ve çocuğuna bakabil
mek amacı ile orospuluk yapan kötü bir kadın durumuna düşmüştür.İn sanlara inanan saf bir kız iken savaşın getirdiği düzendeki karaaşa
O 1 na insanların iç yüzünü göstermiş,
hayatın gerçeğiyle karşı karşı­
ya getirm iştir.Artık insanlara inanamaz.Savaşın kendisinde açtığı ya
ralar nedeniyle savaş*karşı bir kişidir.Ancak uzak-Doğu'nun toz ve
barut kokan havası içinde, birçok erkekle yattığı halde yalnızlığını
sürdüren Kadın f oyundaki ş i i r l i dokunun da başlıca unsurudur.Bu do­
kuyu destekleyen, Kadın 1ın diğer özellikleri arasında çocuğuna karşı
tutumu ve Asker ile toplum karşısında olan durumu gelmektedir.Çocuğu­
nu her ne olursa olsun sonuna dek yaşatmak islemesi
j bir doğa yasa­
sını sürdürmesinin yanısıra kocasının ölümü ile boşalan yeri çocuğu­
nun alabileceği umudunda oluşundadır. Ş iirli dokuyu vurgulayan bu du-*
rum içindeki Kadın ; bu yozlaşan,
herşeyin alt üst olduğu düzende sö
mürülen, kurban^akat direnen bir insandır .ca n lılığın ,
doğurganlığın
ş e f k a t in ," koruyan ve besliyen " in simgesi olarak verilmiştir oyun­
da.Kısaca Kadın koruyan ve saran bir ana görüntüsü içinde fonksiyo­
nunu yitirmeyen, yabancilaşmıyan tek güç olarak verilm iştir.
1 . ASKER : Çocuksu ruh hâli ve tutarsız bir k iş iliğ i
v ard ır." Küçük, geçici hesaplarının ve ço­
cukluğundan gelen suçluluk duygusunun davra­
nışı iç in d ed ir. „ ( ll)Bu nedenle maddi değerlerden hareketle mânevi
değerlere y ö n e lir.iç te n lik ve dostluk arayan bir k iş id ir.Sa v a şa kar­
şıdır .Savaşın getirdiği sorumlulukları yüklenmez.oyunda Asker ; sava­
şın ve insanlığın simgesi olarak verilmiştir.yâni oiçim olarak Asker
savaşın simgesi,
öz olarakta insanlığın simge s i d i r . Özünde yatan insan
lık K a d m 'a . yöneldiği,
(11)
Sedat
veyis ör ne k
Dergisi,
sayı
sarıldığı ve yardıma hazırlandığı anda ortaya
,»
Büyük o y u n ,
4 7 , K aSim 1 ^ ,
Küçük oyun
s. 8 .
Dertetnyatrosu
çıkar,Bu özü simgeliyen çocuk öldüğü anda A sk er'in türlü tehlike­
lere karşın Kadın'a dönüşü özünün sonucudur.Bu da K a d ı n ' m savun­
duğu özün -ki bu öz insanlıktır- ölmediğini gösterir.Asker,bunun
yanı sıra toplumun beyni yıkanmişlığını da yansıtır
:
" ASKER- . . .G-raypfurt suyunu bizim sayemizde iç tiniz.
Süt tozunu,çikolatayı. . . „ ( 1 2 ;
Savaşın i l k saflarındaki k işiler çoğunlukla vatan sevgisiyle
şırlar } ama Asker ne için savaştığını bilmez, yalnızca
sava­
:
" ASKBR- . . . B e n . . .Askerim .. .Dinlerce askerlerden b i r i . .
Kore'ye gideceksin dediler,başüstüna dedim.G-arekirse öleceksin dediler,başüstüne dedim.„ ( 1 ^
der.Biraz sonra da K a d ı n 'm çocuğuna kendi özünden gelen insanlık­
la Bölük Doktor’ una g ide cek tir. İşte bu psikolojik durum O'nun mad­
deci yanı ile duyguları arasındaki iç çatışması ile ş i i r l i dokuyu
destekleyecek biçimde i ş l e n m iş t i r .K a d m 'a karşı çıkarken, sonradan
mânevi bir yakınlık duyması Ask er'in özünde yatan insanlıktan i l e ­
ri g elir.B u nedenle birbirlerine karşı olmalarına karşın Kadın ve
Asker'in b ir b ir le r in i tamamlamaları ş i i r l i dokuyu agığa çıkarmakta
dır.
KİM : A skar'i yalnızca parasına güz dikerek öl­
düren Kim ise,savaşı savmayan,fakat sava­
şı bir fırsat
b i l ip soygunculuğa ve hay
dutluğa başlayan savaşın yozlaştırdığı bir insandır.Bunun
-
iç in sa­
vaştan kandi çıkarları iç in yararlanır .Kadın ' 1 kötü dunumdan kurtar­
ması, ondan çıkarca yararlanmasmdandır .Asker kaçağı a olup, çalışmak
dan başkalarının sırtından geçinen asalak bir insandır.^ara için k
her şeyi yapabilir.Hattâ insan öldürmeyi bile.Bunun yanı sıra baş­
kalarının sırtından kazandığı parayı kumar masalarında cömertçe
harcayabilen bir k işid ir.O y un boyunca değişmeyen Kim ,alışverişin ,
yozlaşmışlığın ve savaşın mânan bozduğu bir insan olarak v e r ilir .
Kendi y u rttaşım ezen, sömüren savaşın meydana getirdiği bir başka
kurbandır.
( 12 )
Sedat
yeyis Örnek
; " P i r i n ç l e r , s.
126
(1 3 )
Sedat
yeyis örnek
; " p i r i n ç l e r . . . 11, s.
II7
KAMAŞAN : Kim ile aynı koşutta olan bir kişidir.Ancak
Kim'in asalaklığına karşın, Kamaşan1m pat­
ron kişiliği vardır,Savaşmbbozduğu düzende
sömürmekle yaşamını sürdürebilen bir kişi, alışverişin simgesi­
dir.Bunun yanı sıra dünyayı ve insanları iyi tanımış yaşlı bir
kadındır.
' 'Mamasan - Song-ca. 70 yaşındayım ben.Şöyle arkama
bakıyorum da,terazinin kötülük yanı ağır basıyor hep.İnsanların akıllı,dürüst,
dost,kardeş olduğu zamanlar o kadar az k i ,,
Bunun için edindiği tecrübe nedeniyle insanlara olan inancını yi­
tirmiştir. Ancak Mamasan1m bu sözleri kendi kişiliği ile bağdaş­
maz. Çünkü Mamasan maddeci dünyanın ortaya çıkardığı patrondan
başka birşey değildir.Dostluktan önde gördüğü şey kendi çıkarıdır.
Dostluk ve arkadaşlık kendi çıkarları için bir araçtır.Oysa bu
denli çıkarcı bir insanın dostluktan, dürüstlükten söe etmesi inandırıcı değildir. Yazar bu sahnede Mamasan*ı kendi ağzından ko­
nuştuğunu söylüyor.
II.ASKER : Para karşılığında savaşmak için Kore'de bulu­
nan diğer askerlerden biridir.Savaşın dehşe­
tini ve savaşta ölebileceğini aklından çıkar­
mayan ve bu yüzden de zamanını en iyi şekilde eylenmekle değerlen­
diren zayıf bir tip olarak çizilmiştir.
ŞAKŞİ : Her toplumda görülen orospu tiplerinden biridir.
(14) Sedat Veyis Örnek ; Aynı, a . 133
c . Düşünce
Sedat Veyis örnek pirinçler Yeşerecek adlı oyununda
Kore'deki savaş toplumunu ele alır.B u toplumdaki in s a n ,in sa n i l i ş ­
k ile r in i i n c e l e r . K o n u
Kore savaşı sırasında geçiyor,ama oyunun
yönelişi evrensel jher yerde geçebilir böyle bir o l a y .„ (İ 5 )
Çünkü
savaş evrensel bir olgudur.Bütün insanlığı ve sorunlarını ortak
bir noktada toplar.Bu ortak nokta ise,sav aşın getirdiği kötülüktür
Savaş olmadan her toplum rahattır.Savaş' insanların huzurunu bozar,
insanları kötü günlere sürükler.
Gerek Kadın gerekse Asker savaşa istemeden katılmış,
lardır.çünkü savaş onların iradeleri dışındadır.Durum böyle olunca
bu iki k işi,içinde bulundukları toplumda yalnız ve çaresizdirler.
Öyle k i,b u insanlar savaşın farkında bile olmadan kendilerini sava
şın içinde bulmuşlardır.
" . . . Y a z a r a göre savaş, insanların üstünde, insanlar
tarafından denetlenemeyen bir belâdır.Bu görüş in­
sanın çaresizliğini vurgulayan,oldukça romantik
bir sonuç g e t ir iy o r . „ ( 1 6 )
Özdemir Nutku bu eleştirisinde
; insanlarla i l g i l i olan savaşın in
sanların dı şında bir güç olmadığını söylerken, savaş denilen bu be
lânın denetlenebileceğini de b e lir t ir .Ancak oyun tümüyle kötümser
değildir.Buna en güzel örnek de ; oyunun sonunda A s k er'in dönüşü­
dür .Bu durum umut verici bir gelişim içinde işle n m iş tir.A s k e r' in
ölmesi ise,dramatik bir durum g e t irir.O y u n 'u ve Nutku'nun e leştiri
sini karşılaştırdığımız zaman
eleştirmene
'oyunda duygululuğun
ağır basması' yönünden hak v e r i l e b i l i n i r .
Oyunda ortaya çıkan gerçek : Savaşın y ı k tığ ı , bozdu­
ğu bütün değerler içinde gene insanın kendi özüne sadık kalarak
(1 5 ) özdemir Nutku ; " Pirinçler Yeşerecek " ,
28
(16)
.10 .196*
özdemir Nutku ; Aynı.
cumhuriyet G-azetesi,
savaşması j dıştan yıprandığı halda özünün bozulmaması ve d ir e n iş i
d ir.Bu nedenle Kadın,insanlığın devamına duyulan inanç ve umut ola
rak v e r i l i r . K a d ı n ' m içinde bulunduğu toplumdan beklediği tek şey ,
çocuğunu yaşatmak s o r u n u d u r Ç o c u k yaşamadan ölen insanoğlunun
bir simgesi, . . „ ( I 7 7)
Diğer oyun kişilerinden Mamasan ve Kim1de görülen çıkar
ci görüş de savaşın getirdiği diğer bir toplum sorunudur.Her i k i ­
si de sırfkacH kendi çıkarlarını düşünür .Savaş olmadan da böyle in­
sanlar olabilirse de,savaş k iş ile r in kötü yanlarını ortaya çıkarır
Oinsi il iş k i doğal,mutluşkılıcı, doğayı p e k iş tir ic i oir eylem iken,
savaş sonucu yozlaşmış, h astalıklı, pazarlıkla karanlık,dar odalarda
yapılan kirli bir iş oluyor.
Sedat Veyis Örnek bu düşünceden hareketle oyunun oiçimini şu şekilde kurmuştur.
( I 7 ) özdemir Nutku ; Aynı.
2) BİÇİM.
A. Olaylar D i z i s i ;
Oyunda görülen ilk olay Kim'
yip,
i n , Kadın 1 m
evinde yi
içip ve yatmasından sonra çekip gitmesidir.Bunu izleyen olay
Mamasan1 m
odaya girip dışarda askerlerin
olduğunu haber vermesi­
dir.ve Du haberden sonra çıkar? gider .Mamasan* m
çıkmasından hemen
sonra odaya iki asker g i r e r . 1 . Asker Kadın 1 la kalmayı kabul ettikten
sonra 2 . Asker gider.Asker ile kalan Kadın parayı götürmek üzere Çı­
kar.odadan çıkmadan önce de gramofona bir plâk koyar.az sonra Kadın
gelir ve birlikte yatağa uzanırlar. Tam seviştikleri oir sırada içer'
deki odadan ağlayan bir çocuğun sesi i ş i t i l i r . A s k e r 1 in parasına geri
istemesi üzerine Kadın parayı almak iç in odadan çıkar Mamasan 1 m
ya
nina gider.Asker K a d ı n 'm kendisini kovması üzerine münakaşa ederler
ken 2 . Asker gelir.Daha sonra da diğer Şakşi gelir odaya.Münakaşadan
sonra 2 . Asker ve Şakşi çıkarlar. 1 . Asker ile Kadın yalnız kaldıkları
bir sırada Mamasan g elir ve Asker 1 in gitmesini söyler.Asker'
den
para alan Mamasan çıkar.Asker doktorla konuşmak için çıkar.Sonra da
odaya Mamasan girer.Kadın çocuğu hazırlamak için odaya girer.Sonra
odadan çıkar.Çocuk ölmüştür.Mamasan ile Kadın konuşurlarken dışar dan Asker 'i n sesi gelir.Tam bu sırada bir silah sesi,
sini bastırır.Ve pencerede Kim görünür .Kadın 1 m
Asker
'i n se
pencereye koştuğu
anda Kim ortadan kaybolur.Mamasan ile Şakşi Asker 'i içeri taşırlar.
Mamasan ve Şakşi korkudan kulübeyi terederler.Kadın kucağında Asker
olduğu halde kalakalır .Dışardan gelen bir motor sesi Kadın ' m
ni bastırır ve farları odayı aydınlatır.
sesi
B. Sarim :
Oyundaki sergileme bölümü baştan 1 . Asker'
ile kalmayı kabul etmesine ve Kadın ' m
in Kadın
hemen parayı istemesine dek
sürer.Çünkü bu bölüm içinde oyun k iş ile ri tanıtılmış,
konu açıklan­
mıştır . sahneye koyuşta perde açılmadan önce teknik etmenlerle veri­
len sahnenin sergileme bölümüne katkısı büyüktür. Şöyle k i,
perde üze.
rinde ışık oyunları yapılırken efekt ile de silah sesleri ve Kore
müziği v erilir .y a p ıla n bu teknik çalışmayla seyirciye savaş atmosfe
ri de verilmiş oluyor.
G. Düğüm ve çözümler;
Oyundaki düğüm ve çözümleri sırasıyla incelersek
şöyledir :
Düğüm-1- Kim1 in pencereden atlayıp gitmesi.
çözüm-1 - Kim' in oyun sonunda tekrar pencerâde görünmesiyle geri
dönmesi.
Düğüm - 2-
Mamasan' m
odaya gelip dışarda iki askerin bulunduğunu
haber vermesi.
çözüm-2- Mamasan' m ,
parasını geri alan Asker'
in gitmesini iste­
mesi .
Düğüm-3 - I I . Asker' in diğer bir şakşi^ile
Çözüm-3 - Kadın ile Asker'
kalmak iç in gitmesi.
in münakaşasına II.A s k e r ile diğer bir
şakşinin gelmesi.
Düğüm-4- Asker'
in Kadın'
Çözüm-4- Asker'
in gitmek iç in Kadın'
a kalmak i ç i n para vermesi.
/
i'r
dan parasını geri istemesi.
Düğüm-5- İçerdeki odadan ağlayan çocuğun sesinin iş it il m e s i.
Çözüm-5 - çocuğun sesiyle Asker'
Düğüm - 6-
Asker'
in çocukluk anılarına dönmesi.
in çocuğu doktora götürmek i ç i n doktorla konuşma
ya gitmesi.
Çözüm-g- Doktordan gelen Asker'
Düğüm-7 - Kadın' m
in kulübe önünde öldürülmesi.
çocuğun yaşayıp yaşamadığını anlamak iç in ay­
nayı kullanmağı.
Çözüm-7 - Aynanın kırılması ve çocuğun ölmesi.
Düğüm-8 - Kadın 1
m kocasının
savaşta göğsünden vurulması.
Çözüm-8 - Asker'
in göğsünden
vurularak öldürülmesi.
Düğüm-y- Asker 1
in üvey kardeşinin öldüğünü söylemesi.
Çözüm-y- Kadın*
m çocuğunun
öldüğünü zannederek odayagitmesi.
Düğüm-l’o-Kadın* m
çocuğu i ç i n türkü söylemesi.
Çözüm-lo-Kadın* m
oyunun bitiminde Asker ölünce aynı türküyü
söylemesi.
Düğüm-ll-Mamasan* m
çocuğu doktora götürmek iç in Kadın 1 la Dir­
likte gitmeyi kabul etmesi.
Çözüm-ll-Asker* in ölümüyle korkudan kaçması.
D. Oyundaki çatışmalar :
Hemen oyunun başında Kim ile Kadın 1m
çatışması vardır.Kim? Kadın' dan para ve sigara ister , o da olma
dığını söyler.Bu bir dış çatışmadır.Daha sonra iki Asker arasında
Kadın için ufak bir çatışma görülür. Çocuğun ağlayan sesinin i ş i t i l
mesi Kadın ve Asker* de çatışma yönünden büyk etki gösterir. Asker'de görülen iç çatışma o'
cuğun ağlaması Asker* de
nun tâ çocukluk anılarına dek sürükler.ço­
Kadın ile ¿insel i l i ş k i kurmasını engeller.
Kadın hasta olan çocuğu iç in para kazanmak, Asker de boşu boşuna pa­
rasıza kaptırmamak için ça tışır lar .A s k e r 1 e parasını geri veren Ka­
dın,
o ’ nu kulübesinden kovar.Burada her iki oyun kişisinde görülen
çatışma son safhaya varmıştır artık.Öyle ki,
Asker g a d m ' ı
dövmeye
bile kalkar .Bundan sonra I I . Asker ile Kadın arasında da gocuğun
'
doktora götürülüp götürülemiyeceği üzerine küçk bir çatışma görü­
lür .
Bunda sonra oyunda A s k e r'in iç çatışması güçlü
bir
şekilde kendini hissettirir .Savaşın Asker üzerinde yarattığı etki
psikolojik yönden Asker'i çöküntüye uğratmaktadır.Çocukluğundan ge
len bir anı artık bu sahnede iyice su yüzüne çıkmıştır.Kardeşinin
üvey olması annesinin yabancı bir erkekle cinsel i l i ş k i kurması ,
A sk er'in insanlarla olan yakınlığını engellemiştir .Bu sebeplerden
dolayı o,şakşiden çok bir arkadaşa ihtiyaç doymuştur.Cinsel yön den kulüoede Dulunması o'nun iç in sadece bir araçtır.
Kadın 1da görülen iç çatışma ise,
çocuk ile gelir.-
le—ki, gocuğunun babasını datel tanımaz .Bundan dolayı A s k e r 'i
bile
suçlar.Bu andan itibaren de aralarındaki çatışma tekrar başlar. Bu
çatışmaya Mamasan da katılır.Ancak Mamasan'da görülen çatışma para
kazanamiyan bir patronun çatışmasından başka Dirşey d e ğ i l d i r . ¿sker -1
in çocuğu doktora götürmek isteyişine
k a r ş ı n ,K a d ı n 'm buna karşı
koyması^tte^—ae- kadar ■çatı-şaa—is«—de -ge-ae iyimser bir yanı vardır.Bu
da Kadın'da görülen çelişkiden oluşur.Kadın inanamaz ama İnanmak iş
ter.oyunda Mam asan'm da iç çatışması kendini hissettirir.Mam asan'- \ y
da görülen bu iç çatışma doğadan gelir.Çünkü o dünyayı ve inasanla-/
rı artık anlamıştır.
Kim'in, ı s k e r 'i öldürmesi de Kadrn ile aralarında birA
çatışma doğurur .Ancak biz a'u ç^tı^mayi K^dın ^ın ^ozüH^en 've hareket/
lerinden arilayam-İiriz.
E. Oyundaki krizler :
Oyunda birçok krizler vardır.Sahne e t ­
menleri ile savaş atmosferinin verilmsei oyunun başında görülen ilk
kriz noktasıdır.Bundan sonra Kim ve Kadın konuşurken dışardan bir
jeep sesi duyulur. jeepin farları odayı aydınlattığı an da bir kriz­
dir .Kim 1in K a d m 'd a n ayrıldıktan hemen sonra tekrar pencere önünde
görülmesi de bir krizdir.Bundan sonra ilk ana kriz olarak
Kadın ila
A sk er'in
kalmajaı kabul etmesi ve K a d ı n 'm da hemen parayı istemesi
görülür.oyundaki en büyük kriz Kadın ve A sk er'in sevişirlerken çocu
ğun ağlamasıdır.Bu aynı zamanda oyunun doruk noktasıdır. Çünkü bu oyunun baş k iş is i olan Asker artık tamamen değişm iştir. Şakşi kulübe­
sine cinsel arzusunu tatmin için gelen Asker bu fikirde değildir ar
t ı k . K a d ı n 'm çocuğu i ç i n i y i l i k yapmak ister.öyle
ki,
kendi canı pa
hasına dahi.Daha sonra Kadın ve Asker konuşurlarkentekrar çocuk ağ­
lar.Bu ağlamayla birlikte A s k er'in geçmişe ait bir anısı da anlatı­
lır ki,
bu da bir kriz s a y ı l ı r . K a d m ' m çocuğun ağlama sesini duyma
y m c a öldüğünü zannederek hemen odaya koşması da oyun içindeki kriz
lerden b ir id ir . A s k e r 'in , K a d m ' m elindeki aynayı yere vurması ve
aynanın kırılması da krizdir .M am asan'm odaya g irip K a d ı n ' m kulağı
na Ask er'in gitmesini söylemesi ve Ask er'in Mamasan'a on dolar ver­
ip orada kalması da bir krizdir .Asker1in K a d m 'a çocuğu doktora gö­
türelim demesi güçlü bir k r i z d i r . Çünkü Asker ilk geldiği gibi değil
dir.Değişmiştir a r t ı k . K a d m ' m çocuğunun öldüğünü anlaması da büyük
bir krizdir.oyunun son ana krizi silahın patalmasıdır. Asker ölmüş tür.Bu andan itibaren oyun birdenbire düşer ve sonuçlanır.
Oyunda k iş il e r i n gelişimi açısından en büyük rolü
Kadın ve Asker oynar.Kim ,Mam asan,H.Asker ve diğer Şakşi oyunda ve­
rilmek istenen düzen içinde v e rilirler.G e lişim leri belli bir ray ta
kibeder,
ve değişmez.Bu yönden gerek Kadın gerekse Asker büyük fark
lar gösterirler.oyunun hemen başında verilen Kadın şakşilik yapan
bir kadından başkası değildir.Oysa Kadın'ı oyun geliştikçe daha iyi
tanırız.Kadın istemeden bu duruma itilm iştir.Hayatından memnun olma
makla beraber rah attır. Tek düşüncesi kocasına ait olan anılarını ve
dünyasını çocuğunda yaşatmak ister.Çocuk, K a d m ' m
herşeyidir.İnsan
lara inanmamakla beraber umudunu insanlardan gelecek yardımda arar.
Asker'i perde açıldığında Şakşi kulübesinde yalnız
cinsel yönü ile
ta n ırız.o,
da oyun geliştikçe derinliğine k i ş i l i k
kazanır.yüzeyde görülen birçok aksaklıklar aslında A s k e r 'i n psiko­
l o ji s i ile i l g il i d ir .H a t t â geçgişi ile i l g i l i d i r .
Bu iki oyun k iş is i n i n gelişimi fiz y o lo ji ve psikolo­
ji ile i l g i l i d i r .Bu durum diğer oyun kişilerinde bu denli derinliği,
ne verilmemiştir .Kim menfaatini düşünen, başkalarının sırtlandan ge­
çinmeyi kendine meslek edinmiş bir kişi gelişimi ile sürdürür çaoasını oyun b o y u n c a .II. Asker1i is e ,
fazla tanımayız.Sadece cinsel bu­
nalımı ile orada bulunur.Bu k iş in in hemen karşısında da diğer Şakşi
yer a lı r.o da para iç in yapar bu işi.K im ile aynı koşutta yürüyen
Mamasan'dır.¿ncak Kim'e nazaran hayatı daha iyi tanır.Maddeci dünya
görüşü ilâ verilir.Tıpkı Bertolt B r e c h t 'in Ana p ie r l in g 1 i g i b i .S a ­
vaşın getirdiği çıkarcı ve patron görünüşü olan bir insandır.Madde
ile olan i l i ş k i s i
kesildiği an dostluğu da biter .Nitekim oyunun so
nunda Ask er'in öldürülmesiyle Kadın ile olan bütün i l i ş k i s i
k esilir.
Öküz ölmüş ortaklık bozulmuştur artık.Bunun için elinde kalan tek
sermayesi diğer şakşi ile kaçar.
P. Merak unsurları
:
Oyunda merak uyandıracak unsurlar var­
dır.oyunun hemen başında Kim pencereden çıktıktan sonra tekrar be­
l i r i r ve K a d m 'a her an gelebileceğini söyler.Bu seyircide merak
uyandırır.Şöyle ki, geri döndüğünde Kadın acaba K im 'in istediği pa­
rayı bulabilecek mi <? ya da Kim ne zaman geri dönecek ? Kim i l a Ka­
dın konuşurlarken dışardan bir jeepin motor gürültüsünün gelmesiyle
birlikte odayı farları aydınlatır.Bu durum karşısında Kim neden sak
lanlyor ? yoksa Kim1i yakalamak i ç i n mi geldiler
? Bu iki soru
ile
seyircide bir merak uyandırılmış oluyor.
Kadın ile Asker'in sevişirken içerden çocuk ağlaması­
nın gelmesi de bir merak unsurudur.Seyircide, çocuğun ağlaması Asker
üzerinde nasıl bir etki yapacaktır diye merak uyandırır .A s k e r1in,Kad i n 'a çocuğu doktora götürmek istemesi üzerine K a d ı n 'm takınacağı
tavır da bir merak unsurudur.Silah sesinin işitilm esi den ile b ilin ir
£i oyunun en büyük merak unsurudur. Silahın neden patlaması, kimin öl­
mesi ve kim tarafından atılmış olması gibi sorular seyircide merak u
yandırır. Asker1in ölmesiyle K a d ı n 'm ne olacağı da diğer bir merak
unsurudur.
G--, Temler-Motifler
Savaşın getirdiği açlık :
Savaşın getirdiği açlık iki görüntü içinde ve
r ilm iş t i r .B ir in c i s i Kadın* da ve çocuğunda görülen maddi açlık,
ikinci,
si askerlerde görülen cinsel açlık.oyunda Kadın ve çocuğu maddi sı k m t ı çektikleri iç in yiyecekleri,
içecekleri yoktur.Bu da savaşın
getirdiği bir açlıktır.Askerler ise savaşmak zorunda olduklarından
memleketlerinden uzakta ve yalnızdırlar.yâni cinsel bir Dunalım iç in ­
dedirler.Bu da savaşın zorunluluğundan ortaya çıkar ve bu nedenle
Askerler Şakşi kulübesine g e lir le r .
İstilâ ordusu :
Askerler oyunda is t ilâ ordusunun sim gesidirler. istilâ
ordusunun askerlerinin yaptığı ticaret A s k e r'in ağzından v erilir .T ö k
yo'da ucuza aldığı malı Kore'de pahalı satması gibi^Bu da savaşta aş
kerlerin yaptığı ticareti sergiler.
İstilâ, edilen ülke
:
Savaş nedeniyle istilâ edilmiş ülke Kore1dir.Bö y­
le bir ülkede,
savaşta insanların kadın üzerine yaptıkları ticaret
anlatılır .K a d ı n 'm sırtından kazanan belâlı Kim ve patron Mamasan.
Savaştan kaçış :
Oyunda savaştan kaçan tek kişi Kim1d i r . Ancak K im 'in
savaştan kaçışı kendi çıkarları içindir.B u da savaşın getird ig i kö­
tülüklerden biri olarak n i t e l e n d i r i l e b i l i n i r .
Cinsel doyumun alışveriş olması
:
Bu, oyunda savaşı çıkaran güçlerin
karakteristiği olarak v e rilm iştir.cinsel doyumun alışveriş olması
jO’LUşHrjt/ aHut/'a*
savaşı/? destekleyen temadır.
Alışveriş dünyası :
İnsanların iş in i görünceye dek başkalarıyla i l g i l e n
mesi sonra yüz çevirmesi.Dostluğun, anlayışın ve i y i l i ğ i n olmadığı
bir düzen Bu tem oyunda K a d ı n 'm daha evvelce tanıdığı bir askerle olan iliş k is in d en ( K a d m ( m ağzından) ve Mamasan ile K a d ı n ' m ilişikisinden ortaya çıkar.Mamasan, Asker öldükten sonra diğer Şakşi ile ka­
çar.Kadın ile olan işi bitmiş, başına bir iş gelmesinden korkmuştur.
Bunun i ç i n diğer Şakşiyi de alıp gider.
3. Oyundaki Ş iir .
Pirinçler Yeşerecek aktif şiirin içten itici kapsamına gi­
rer; "bu nedenle Yazar, oyunda kelimelerin derinliğinde yatan anlam­
lardan hareket ederek şiiri ortaya çıkarmıştır.
1'KADIN (Mamasan'm söylediklerini duymamıştır. Asker'in
başı kollarının arasında, usuldan usuldan iki
yanma sallanmasına devam eder.Çocuğu gibi tut­
muştur Asker'i.Türküye başlar ;ses ağır ağır çı­
kar ağzından giderek yükselir.):
Pirinçler yeşerecek,çookkk yeşerecek
Yağmurlar yağdığında.
Ri büyüyecek,
0 zaman pirinçler yeşerecek,çookkk yeşerecek.
Hele bir Ri büyüsün,
Pirinçler nasıl yeşerecek.
»'(ıs)
Bu sahnedeki şiir içten iticidir.Çünkü kelimelerin anlamından ge­
len şiirli bir dokuda işlenmiştir.Biçim olarak Korece kelimelerin
kesik kesik kullanılması ve öz olarak da kelimelerin altında ya­
tan gizli anlam şiiri ortaya çıkarır.Kadm 'm bütün umudunu bağ­
ladığı çocuk Asker ölmüştür.Ama Kadın'm bu umudu daha kırılmamış­
tır.Zira Asker'e benzer bir diğer insan da gelebilir.Kadın bunu
bekleyecektir.Pirinçlerin yeşermesi mutlu günlerin gelmesidir.Ka­
dın için bu günler yakındır artık.İnsanların hirbirleriyle dost
olacakları günlerin özlemi Kadın'm çocuğunu ve Asker'i yitirme­
sine karşın gelecektir.Bu sahnede acı bir göıiintü ile verilen Ka­
d ı n 'm söylediği türkünün sözlerinden bunu çıkarmak mümkündür.
Bu denli yanlız ve perişan olan kadın mutlu olacağına inanıyor.
Kadın'ın bu görüntüsü ise oyunun şiirli dokusunda önemli bir yer
tutar.
(18)
Sedat Veyis Örnek ; 1'Pirinçler Yeşerecek11, Yeni Türk Tiyat­
rosu , Nokta yayınları, Ankara,1969,s .137
Bundan başka Asker'in şu konuşmasında da şiirli doku vurgulanır :
''ASKER - ( . . . ) Çevremde bir sürü insan vardı.Hepsi de
ne yapacağını, nereye gideceğini biliyordu.
Şehir suskun, karanlık ve açtı.Yolları şaşır­
mıştım. Şehrin dışına çıkıyordu yollar.Oysa
şehrin dışı ne güzeldi.Uzakta, bir yerlerde
Han nehri ulu bir suskuyla akıyordu..
Savaşın, insanlar üzerine
ne denli etkili olduğu ; manevi yönle­
rinde derin yaralar açtığı ; oysa savaş olmayan yerlerde doğanın
suskunluğunun süregeldiği, karanlıklar içinde yaşıyan varlıkların
bu suskunluk içinde yaşamlarını sürdürmeye çalıştıkları...
Burada şiir bir anlamın başka boyutlar kazanması şeklinde oluşur.
Asker'in konuşmalarından bir başka örnek de de ; savaşın
hareketliliğinin yanı sıra , doğanın suskunluğunun gösterilmesi
şiiri ortaya koyar.
''ASKER - ( . . . ) Her yan asker.Hep aynı renk.Aynı elbise.
Siz bile çoğu zaman asker elbisesi giyiyorsu­
nuz. Utanmasal ar ağaçlara bile asker elbisesi
giydirecekler.. .Sonra bir türlü dinmek bilme­
yen o ilkbahar yağmurları. . .Barakanın üstünde
yağmur tıkırtıları.. .Barakanın çeliğinin boz
bir sesle bu tıpırtıları büyütmesi, büyütmesi,
büyütmesi. . .Bir an yağmurun diner gibi olmasına
sevinmek.' Oh.. . diniyor galiba' demeğe kalmadan,
yeniden başlaması.Kurbağa sesleri.Sonra uzun
sıcak haziran gündüzleri. . .Sonra sarı köpek alarmları.Gece yarısı kan uykudan bıçak gibi fır­
lamalar. . .Yürümek, yürümek,yürümek.Bilinmeyen
dağlara saatlerce yürümek...
»*( 19 )
Savaşın hareketli havasının insan üzerine etkisi ve doğanın sus­
kun dokusu...Bu ikilem açıkça görülmektedir.
(18) Sedat Veyis Örnek ; Aynı s .115
(19) Sedat Veyis Örnek ; Aynı s ,121
Şiiri yaratan bir başka ikilem de
savaş ve doğa dolayı-
sıyle açlık ve toplumdur.Doğa düzenini alt üst eden savaş toplum­
daki insanın düzenini de bozmuş ; istemediği halde onu yerinden,
yurdundan, sevdiğinden, yiyeceğinden, namusundan etmiştir,Kadın-1m kendi öyküsünü anlatırken değindiği bu durum şiirli dokuya iyi
bir örnektir :
1'KADIM - Benim dünyam karşı dağların ardına varmadan
bitiyordu.Köyümden dışarı çıkmamıştım.Top
ağaçlarından ağrı sabah yelleri eserdi, bunu
bilirdim.Birde pirinç ekmesini, beyazlar giy­
meyi bayram günleri, erkek yolu gözlemeyi...
Kavga yüzü görmemiştim bu güne kadar ( . . . )
'Savaş çıktı' dediler birgün.Eli silah tutan­
ları toplayıp dağların ardına götürdüler( . . . )
Ri de gitmişti onlarla.( . . . ) Üç ay olmuştu
evleneli çok bekledim, döner d iy e.. . ( . . . ) Dağ
lara kar yağdı, hep .. . ( . . . ) Elini göğsüne gö­
türüp 'vuruldum galiba' dem iş...Eli kanlan­
mış R i' n i n .. .Beşli bir gelinciğe dönmüş...
Bir arkadaşı anlattı sonradan . . . ( . . . ) Yalnız
dım.Soğuktu.Ateşim yoktu.Pirincim bitmişti.
Açtım.ışığım yoktu.Karanlıktaydım.( . , . ) Bir
akşam bir asker kapımı zorladı.Para ve yiye­
cek birşeyler verdi.Elimde birkaç d o la r...
Kasıklarımda ine e bir sı zı. . . Bi r de askerin
ağzından yayılan ekşi bir bira kokusu.. . Son­
ra başkaları geldi.İlki gibi zor olmuyordu
artık.Uzanıp yatıyordum, o kadar... ,, ^ 0 )
Sembolik bir anlam taşıyan umut, oyunda pirinçlerin yeşermesi dolayısıyle çocuğa ana sevgisinden çok daha başka bir sevgiyle bel
bağlayış ile Kadın şiiri orta ya çıkarır •
1'KADIN - ( . . . ) Onu ben yeşerttim karnımda.Küçük bir
pirinç tarlasına özenircesine . . . ( . . . ) , , ( 21 )
(20) Sedat Veyis Örnek ; Aynı s .127
(21) Sedat Veyis Örnek ; Aynı s , 129
SOEDEYİS
Ş i i r l i Tiyatronun sağladığı anlatım gücü ve ç eşitli o la­
naklardan gereğince yararlanmasını bilen Sedat Veyis örnek,P ir inç­
ler Yeşerecek
adlı oyunu ile başarılı olmuş bir yazardır.Yazar
tarafından,konunun gerektirdiği ya da konuya en uygun duyguların,
heyecanların dramatik gelişime uygun bir şekilde kullanılması
oyunu başarılı kılmıştır.
Savaşın uygarlığa maddi-mânevi yıkıntı getirmesi ve buna
karşın tekniğin,paranın yok edemediği tek değer olarak insanlığın
kalıcılığının vurgulanması metne sadık olarak sahnelenmiştir.Yer
yer doğalcı sahneleri kapsayan bu gerçekçi oyun,verdiği düşünce
ve f i k i r l e r i imajlarla zenginleştirerek kelimelerin yalın anla­
mından daha derin bir perspektife
yönelerek b e lli bir dünya gö­
rüşü getirmekten ötede bütün insanların paylaşacağı bir evrensel­
liğe yönelmiştir.Ancak yazar bunu yaparken herhangi bir siyasal
görüşün tesiri altında kalmamıştır.Belli bir dünya görüşü olmak­
la beraber herhangi
doktrine bağlanmadan yazmıştır eserini.Böy-
lece eser,yazarın kuvvetli sağduyusunun ve gözleminin bir v e r i s i ­
dir .Böylesine bir gerçek durumu daha etkin kılması ise ş i i r i kul­
lanmasıyla mümkün olmuştur. pirinçler Yeşerecek'te iç gerçeklerin
ş iir ile verildiği ve özellikle dramatik anlatımı sağlaması yö­
nünden ş i i r i n oyuna katkısı büyüktür.Bu nedenle Sedat Veyis ör­
n ek ,Ş iirli Tiyatroda açık seçik söylenemiyen,sezilemeyen ifadeye
daha uygun gelen öğeleri kullanmıştır.
Oyundaki k iş ile r in yer yer güçlü,yer yer de zayıf
gösterilmesi onların günlük,her zaman ve her yerde rastlıyabilece
miz kısaca içimizden k işiler olması sahneye konuluşta da gözönünde tutulmuş ve başarı kazanmıştır.Ancak oyun k iş il e r i n i n kendi
k işiliklerine
uymayan bir şekilde yazarın ağzından konuşmaları
oyunun tek zayıf noktası olarak gösterilebilinir.Örneğin, Mamasan gibi çıkarcı bmr patronun dostluktan ve insanlıktan söz et­
mesi inandırıcı değil.
Ayrıca oyun metninin, gene sahnelenişte birkaç yer dışın­
da aynen izlenmesi sahneye koyuşun olduğu kadar oyunun da başarı
yanını vurgulamıştır.
Sütünü ile ele alınacak olursa
gerek Sedat Veyis Örnek,
gerek Pirinçler Yeşerecek ve gerekse 1969 - 1970 döneminde Dev­
let Tiyatrosu'nca oynanışı fazla duygusal olmakla beraber başa­
rılı olmuş3bıaxx bir şiirli tiyatro örneğidir.
III- SAHNEYE
KOYÜŞ
Ön
Reji
Notları
A
1 ) oyunculuk
G-enel olarak oyun k iş ile r i sahne üzerinde Şaşarı ile
temsil ed ild iler .B u başarı da yönetmenin metne uygun oir yorum ge
tirmış olmasındandır.
Oyunda Kim rolünü Oğuz Bora ve Tayfun orhon paylaşı­
yorlardı .Oğuz Bora, Tayfun orhon 1 a nazaran rolüne daha uygundu .
Her iki oyuncu da ölçülü ve metne uygun oynama yönünden b ir le ş i y orlar.
" . . . K a d ı n 1da Rümeysa Bozdağ görünüş olarak çok uygun, o
yunu ölçülü, ama d o n u k .I.A s k e r 1de Ejder Akışık en başa
rılısı«Melek Tartan,
bir oyuncu, ama genç kalmıştı
ve bu rolün ayrıntılarını pek g e tire m e m işti.II.A sk e r1de yücel Erten, Şakşi de Mürüvvet Seyfioğlu kendileri­
ne düşeni aksatmadan sağlıyorlar. „ ( 23 )
Melek Tartan oyunu ila duygusallığı fazla vurgulu yordu.Bu nedenle, yazarın vermek istediği f i k i r
; gücünü, aynıza-
manda oyundaki ş i i r de ; oyuncuların fazla duygusallığı sonucu,
gücünü yiitiriyordu.
2) Dekor - Kostüm :
Pirinçler Yeşerecek
adlı oyunun dekor ve kos -
tümleri Devlet Tiyatrosu san 1atçılarından Tarık levendoğlu tara fından yapılmıştır.San'atçı yaptığı dekorla gerçek bir Şakşi kulü
besini canlandırmış,
kostümlerle de kişilere yön kazandırmıştır.
Ancak askerlerin kostümleriyle Amerikalı havasını vermiştir.oysa
askerler Birleşmiş Milletlere dahil herhangi bir ülkenin askeri -
(23)
Özdemir Nutku ; n pirinçler Yeşerecek H, Cumhuriyet G a z e te s i,
28 . 10 .1 9 6 9 .
III- SAHNEYE
KOYÜŞ
Ön
Re ji
Notları
dirler .y a n i m illiyeti b elli değildir.Ancak bu da yönetmenin yoru­
mundan gelmektedir.oyunun dekor ve kostümleri inandırıcı olduğu
kadar başarılıydı da.
3) IŞ ik - Efekt :
Işık,
oyunda genel ve yöresel olarak kullanıldı.
Şakşi kulübesinin tamamını aydınlatmak gerektiğinde genel ışı k la ­
maya gidildi.oyunda yer yer oda içinde mum yakılıyordu.Bu sahneler
de is e , yöresel ışıklama kullanıldı.
Oyunun ışıklaması zekeriya Güngör tarafından yapıl
mış ve başarılı olmuştur.Özellikle perde açılmadan önce, perde üze
rinde yapılan ışık oyunlarının oyuna büyük katkısı olmuştur.Kulübe
nin penceresi önünde bir reflektör de kullanılmıştır.Böylece pençe
reden görülen uzak dağ ve yollara bir derinlik verilmiştik.
Oyunda efekt olarak kullanılan müzik ile Uzak-Doğu
havası verilmiştir.oyunda verilen " ırirang " türküsü zamanının
meşhur bir türküsüdür.Kadın'm oyunda çocuğu için söylediği türkü
Yazar tarafından yalnız türkü olarak düşünülmüş ise de yönetmen
tarafından türküye ninni havası verilm iştir.
j e e p ’ in farlarının odayı aydınlatmasında ışık efekti
kullanılmıştır .Böylece yoldan geçen vasıtanın ışıkları odayı aydınla
tıyordu.
" PİRİNÇi s e
yeşerecek
"
Yazan : Sedat Veyis Örnek
Telif Hakkı : Yazara ^ ................
ü z e r in d e n ..............
T .I .
ödenmiştir.
Ankara'da ilk temsil : 7/Ekİm /iy6y Cuma.
Oda Tiyatrosu.
Yeri ve
saati : ulus (Gençlik parkı kar­
şısında) .
20 .3 0
YÖNETMENİN
YORUMU
P irinçler Tgaserecek
Haldun Marlalı*nın sahne düzeni
ile oynanmıştır.Metne uygun bir yorum getiren Marlalı oyun i ç i n düşün­
celerini şöyle açıkladı
:
" Oyunda genel olarak gerek yazarın anlatımı gerekse kendi
anlayışım içinde savaş atmosferini v®rmak istedim.Bu neden
ledir ki, perde açılmadan önce bir takım sahne etmenlerini
kullandım.ışık ile dünyanın herhangi bir yerinde -ki bu
yer Kore'dir- patlak veren savaşı anlatmak istedim.Efekt
ise bu sırada bir savaş yerinden gelen silah seslerini ve­
riyordu.Bu iki sahne etmeni ile oyunun sergilemesini yap­
mış seyirciyi savaş içine sokmuştum.G-eriye yalnız kişileri
olayları tanıtmak kalıyordu.
Kadın*ı savaşın y i t ir d iğ i , yıprattığı bir insan olarak a l ­
dım.Yer yer güçlü, yer yer de zayıf gösterdim.Asker ise ça
resiz ve zavallı bir çocuktu benim i ç i n .o 'n u yıkan bilinç
altına işlemiş geçmişi id i.D iğ e r oyun k iş ile rin i ise, o l­
duğu gibi aldım.
Yaptığım bütün reji çalışmasında metinden ayrılmadım.„ ( 22)
(22) Yönetmen ile olan konuşmamdan.
YÖNETİM
DEFTERİ
Sahneye koyan : Haldun Marlalı
Dekor-Kostüm
Işıklama ve
: Tarık levendoğlu
: zekeriya Güngör
Efekt
Reji Asistanı
:
Çağırıcı
: yılmaz
Rol
Dağıtımı
KİM
KADIN
Oğuz BORA-Tayfun ORHON
Rümeysa BOZDAG-
MAMASAN KA
Melek TARTAN
I . ASKER
Ejder AKI ŞIK
II.ASKER
BÎR ŞAKŞÎ
Yücel ERTEN
Mürüvvet SEYPİOGIU
UYGULAMA
NOTLARI
AKSESUAR
LİSESİ
Koltuk altı tabanca.
Mum.
İki tane pirinç kabı.
İki tane Çin pirinç kaşığı.
Küçük el aynası.
Rapor (kâğıt).
Para
(polar).
Bir paket sigara.
Gramofon ve plâk.
UO STÜ M
K İM İL E R
E5A 5
K 0 5 T L IM
- D E Ğ İŞ İK L İĞ İ
y a k a s ı*
K İM
c < *k .< ı{ .i)ttta
v <l
düğm <zeAx
i^ u ja x k¿t<ín t i\ r p a n .
Î-lyaJınds»
(âısVılc p ab u cf. (^ o r a p s ix .
K
O
V^N
—1
t =
l/d n s rts n
k iril s a rı ra n k tû m s v í b e j
S
■lolon ✓<* lo a lín d á s lıja k
IR A D IM
b ir
d<ın
b ir k u ş d k .
b tra x dxuf) ,'-d u ^ m a s U jolr « U a 4 .
Gtri ip e k t in ¡pir p a n to lo n . í]tja¿ jio da
■lolujO, l ^ i l l n d « <tn/! jolr k u ş a k .
Á .A M E Q
^Tam U r kom ando a s k a r
k ttja |< fi;}.L
m
■±?‘
-v ^
ç ln J a . ¿ íll¿ t f â n 'la s ı -c& a^ın ds» t a p 'M.
¿>tjaıjıoda ro x 's e .L t ■dajn'ıla.n |o¡r tpot.
Í.A 5 U E G
MAMA5AK1
^ .H s h tr lo
l/otju
k ııja ^ lin u T «atjnıst.
ka[w*.r<Ln^i uxun t?lr
jü d ilt ıc İA ¿íciU kdKvtfra.n ^'1 ku^¿>k..')4ş \ l lolr p a n to lo n vtt. içiod*. tja y a x U r
w
\
L Lux. /f)ıja ^ to c l a p s l'ı k ,
V
|
Hxi-nVrd«. p ın k * . lolr s a L s U t k . U io_
d«. i l ı p K
da
e l»
UtT kom bıo<ıxon. A t ja J ın p a V ık .
*<
O
H
d
70
N iS p d li
ÎVİtor
t i
d ram a th a t explores th e c o n flic t between decaying hum an
values, a n cien t tra d itio n s and th e stre n g th of new ideals in m od ­
ern C hina a m id s t the b litz o f sw e e p in g re fo rm s.
U n d e r th e fre e e n te rp ris e s y s te m th e fa n a tic p u rs u it o f
w e a lth is w id e sp rea d in the villa g e . C rooked g ro c e r W anglai has
m ade a fo rtu n e by h a w king sto n e s fro m th e G reat W all and cheat­
in g o n c u s to m e rs . He h a s b o u g h t h im s e lf a b e a u tifu l w ife ,
X inghua, fo r 5 0 0 0 yuan and is obsessed w ith th e legendary tre a ­
sure buried beneath the local la n d m a rk - an a n cie n t w a tch to w e r
o f th e Great W all.
W hen X in g h u a ca n n o t bear h im a so n , she is abused, beaten
up and h u m ilia ted . A nd as W a n g la i b e g in s an a ffa ir w ith th e local
flirt, X in g h ua d isco ve rs love w ith the id e a listic and se n sitive Fulin
w h o is p la n tin g trees on the h ills to co n serve the land.
D espite staunch w a rn in g s fro m the villa g e elder and Fulin,
W a n g la i and the m oney-crazed villa g e rs begin to dig fo r treasure.
X in g h u a has m eanw hile fallen p re g n an t to Fulin and p ro p o se s to
d iv o rce W anglai fo r h im . But m u c h to X in g h u a ’s d is a p p o in tm e n t
Fulin h e sita te s and reveals h is c o w a rd ic e by re fu s in g to break
w ith tra d itio n s and to stand up fo r her.
The search fo r tre a su re ends up in th e d is co ve ry o f n o thin g
b u t th e re m a in s o f a s k u ll. A n d w h e n W a n g la i d is c o v e r s
X in g h u a ’s a ffa ir he beats up Fulin and sta rts to d e stro y h is planta­
tio n u n til he begs fo r fo rg iv e n e s s. H ow ever, as he p roceeds to
ab u se X in g h ua , she c o n fro n ts h im w ith her p re g n a n c y and his
p ro ve n in a b ility to fa th e r a c h ild . D efeated b u t d e lirio u s at the
pro sp e cts o f having an h e ir regardless, he rushes to dig fo r m ore
tre a su re as th e to w e r collapses and b u rie s him .
W ith a b itte r sm ile on h e r face X inghua w a lk s d o w n alone
fro m the ru in s o f the Great W all and sta rts a new life.
>AWW£
D li
A K 5 IY Ö N
? LÂ N v« FlfiUR
İÇ AKSİYON
ETM EN LERİ
a s a ter» ışıktan
A~i
sİo«f. 5 0 0 ü k
Ls soveş girnei|*i'f
v/ât'Am«!*, Iç'ın perdede
ysrup s&#4H«t\jB*»nunl» bor*b«r «İLib
ü*İ4t'ı d4 ¿tıtjulüt-,guo
sonts Uar<t <
/q
m u * ^ pıtrdö ûnıls«^
J«k 4 e/*fcitiA <deM*<m
adar.
(ğ) h alî î jş iL
s a k t ij'ı
»Vır.
KİM
*g)Kral sofrası mı hazırlıyorsun ?
çabuk tut a l i n i .
KADIN * ® H a zır. . .
KİM
ı^)Hepsi bu mu ?
KADIN
: g) Da ha na olsun ?
KİM
s
KADIN î
İ ç k i ...
Biz bir çanak: pirinci zor buluyoruz .Savaşta olduğumuzu
unuttun g a lib a .
KİM
¡s§) (Boşalan çanağı kadına u za tır .)
KADIN t
î
KİM
yok ki d a h a .. .
S i g a r a ...
KADIN :<2)B ir tana k a l m ı ş ...
:
P a k e t i ...
KİM
KADIN
î
yok- başka...
KlM
:
paketi d iy o ru m ...
KADIN •
:
KİM
Aİ •
Bir dahaya açılmamış paket isterim .
KADIN i(ğ) Git a r t ı k .. .
: Bir şey vermedin k i . . .
KİM
KADIN : Yattın.Karnını doyurdun.Sigaran da var.Daha ne istiy o r­
sun.
KİM
: ® Para. . .
KADIN :
KİM
:
KADIN :
Yok dedim y a . . .
İki haftadır a t la t ı y o r s u n ...
iş yoktu k i . . . s ı k ı amir vardı geçen hafta.Korkudan kim­
se gelemedi.
KİM
:
iş yokmuş. . .Savaş size yaradı .Tokyo'ya izne giden asker
b ir ik tir d iğ i doların yarısını eğlenceye veriyorsa, yarı
sını Japon kadifesine,
ju-ji kremine, fotoğraf makinesj^
ne yatırıyor.oradan aldığını ik i katına satıyor burada.
Yüz dolar ik i yüz oluyor an ın da.B in , ik i D i n . . .Kimin ce
bina giriyor bu havadan kazanılmış para ?
KADIN :
Ne bileyim ben ? Kaldığım askerlerin sayısını söyle de­
sen, bilemem.¿ma bir köşede yirmi dolarım yok.Her halde
benim cebime girmiyor.
KİM
:
Kazandığını mamasanlara kaptırmasaydın.. .
K A DIN :
KİU
:
Kendini neden saymıyorsun ?
g ü n d e n tuttuğum günleri ne çaDuk unuttun ? Ben olmasam,
bir köşede acından ö lecektin .p 4.ara saymasını bile bilm i­
yordun. Konuşmasını, oturup kalkmasını öğrettim.Hastalık­
tan kıvranıyordun elime ayağıma düştüğünü unutmuşa ben ziyorsun.Tedavin iç in az mı para sarfetmiştim.Her şey
k a r ş ı lı k lı . . .
KADIN : Karşılığını çoktan ödedim.
: @ ( B i r süre dışarıyı seyrettikten sonra) Buraya, neleri göKİM
ze .a la ra k geldiğimi b iliy o rsu n.p o lis her yanda beni arı­
yor.Küçük bir hata, b ir anlık dalgınlık, bir çıtırtı ge­
bermem iç in yeter de artar b i l e .
KADIN ;(o}Hani geçen hafta son dem iştin.Bir daha gelirsem,
yüzüme d e m iş t in ...
KİM
î
tükür
Hesapta olmayan şeyler karıştı i ş e . . . H i l e y aptılar.B en
sandım k i . . .
KADIN :
Kazanacaksın değil mi ? Bir yıldır hep kaybediyorsun,
K im .. .İçiyorsun ve kaybediyorsun.Sonu yok bunun.Savaş tan
kaçmakla a k ıllılık ettiğ in i sanmıştım ilk s ı r a la r . . .Kar­
deşin kardeşi vurması acı gelmişti bana çünkü.¿ma şimdi
öyle düşünmüyorum artık.Çok şey öğrendim.onlar ölmesini
b ild ile r hiç değilse.Başka çıkar yolları y o k t u ...S e n ?
Ne kalacak geriye senden ?
Bırak şimdi bu g e v e z e l i k l e r i .. .Para gerek bana.Hem de her
KİM
zamankinden çok.
KADIN :
Biraz da öteki şakşilerden a l .
KİM
onlar senin g ibi üzmüyorlar b e n i.(c e b in i g ö s t e r e r e k .^ y e ­
:
riy o r la r . . .
KADIN :
İyi ya i ş t e . . .
KİM
Kazanmak iç in büyük parayla oynamalıyım.. .Yetmez
:
du
ka -
d a rı.
KADIN :
P e k i. . .Vereceğim.¿ma, son defa K i m ...B i r daha da kanımı
akıtsan zırnık alamazsın benden.
KİM
:
KADIN :
H a y d i .. .Bekletme b e n i . . .
B ir hafta s o n r a .. .Param yok şim di.Bir hafta sonra söz.
)A IIÎN h
1>LÂN
] ) | j AKSİYON
FIS LİR
*
İÇ AKSİYON
ETMENLERİ
/* -
f
@
V a n c trâ d a n
ofcaf.
$
?&ftC4r£0*f! 6<»r>cU
biltV'tr.
j j
,
—
,-
•
v
7
S
>"■'------(£>
-y
/
0
Tihdıl
(
f d i r e « s trttf..
/
/
\
\
»i.iır.
@
\
l/ıx^n,
/
\
^Uoinaiao sol
3iW,
05 i/actr«
\
/
ıV
\
s
@ Vler&kia.
ijakU^ti\
!
/v
%
&
X
/
iv
\
)
7/
0) Manaıao çıl«^.
/
jp ~ x z r
@i Asker
®
(
@ j^îk4flift ^âklâ^ıf'.
0>
\\
)
fiiiali .
@5 elifti!
@ 2 A*^Sf iot kaftan jiflU1.
^3) Çjûiamia.'^â, oitjraf.
(
— i
sol U f dan jlnc,
,!BaS3i«»çs cifi t1ti s*.
J
t
y
„
)
)
f
¿İli
*
Öyle o l s u n . ¿ m a . . .geldiğimde e li boş dönersem, bir kopek
g ib i gebertirim s e n i . 0
KÎM
(Pencerenin önünde b e lir ir .K ı s ı k bir sesle) Song-ca .para­
yı bir an önce hazır etmenin yoluna bak.Şansım kötü gider
se her an g eleb ilirim .B elk i de son gelişim olur bu.Ona go
re.,.
KADIN
Hayvan.
MAMASAN :(g)Gitti mi ?
KADIN i Az önce . . .
MAMASAN : g elir mi dersin ?
KADIN : Sanmam...
MAMASAN ? g | i y i .. . i y i . . .Şeytan görsün yüzünü.para verdin mi ?
KADIN
î
MAMASAN :
KADIN
î
MAMASAN s
KADIN
:
Ne var k i, ne v ere y im ...
Dışarıda ik i asker v a r . . .
İy i. . .
Kandırabilirsen her ik isiy le de k a l ı r s ı n ...
P e k i ...
MAMASAN î|p.âdam başına üç dolar.AŞağı olmaz.ramam mı ?
KADIN
:
Tamam...
1 . ASKER :< fçal zara.
KADIN
:
Çal zara.
2 . ASKER îfpçal zara.
KADIN
:
Çal za ra .
1 . ASKER :
Çap çap ?
KADIN
:
Çap ç a p ...Y e d im a m a ...
1 . ASKER : g ; ( " Ne dersin, oturalım mı ? " anlamına 2.ASKSRfe bakar.)
11 Sen b i l ir s i n ” anlamına bir Jestle cevap v e r i r .)
2 . ASKER
1 . ASKER :
Odan g ü z d l m iş ...
2 . ASKER :
Sigara ?
KADIN
:@ T e şe k k ü r e d e r im .. .içmiyorum.
1 . ASKER :
Yeni galiba.Evvelce hiç görmedim.
2 . ASKER i
Ben d e . . . Bu köyden misin ?
KADIN
On gün oluyor buraya geleli.Suwan'daydım daha önce.
î
1 . ASKER :
Ne güzel konuşuyor,değil mi ?
PLAN '/î FJfillR
DL? Al¿5İYON
= = •„
uu
İç Ak5İyon
^UNE
etmenler!
,
@> 'Paka’İçs,
(V
r
¿ry
donarak.
)
/
;
?
X
@ fîâl«fa^ •
)/
//
í
V
\
à^Â üaïa kîsSW»p, s » W
Sö^tsrı&ı(sfİ£f«
'
^ırUr.
0 i¿Ask«r« do^rtı ıl«r*r.
î^fHindan çtkardıiji
raparu ¡joST^rir.
@ dJajNltf*,
f~s
KADIN r^İAskerlerdea öğrendim.Baş yıldır a s k e r l e ...
2.ASKEE
iDesene şa v a şm başından feeri ?
KADIN
:Hanginiz kalacaksınız
?
1.ASKEE ^¿alm ak istiyor musun ?
2.ASKEE
:B ilm e m ...se n ?
1.ASKEE
:B ilm em ...
2.ASKEE
îHoşlandın mı ?
1 . ASESE
iE h ...P e n a d e ğ i l . . .
2.ASKEE
*Hoşlandıysan kal.Ben başkasını da
1.ASKBE
iBilmem k i . . . E İ i yüzü temiz. . .Sonra,
bulurum ...
ince, dokunaklı bir
hali v a r .S e u l 1dekini a n d ı r ı y o r ...
2.ASKEE
Unutamadın g it t i şu k a d ı n ı .. .ü stelik paranı da çalmıştı.
1.ASKEE î H a k l ı s ı n .. .Hoş kadındı ama.Uzun, kara saçları v a r d ı ...
2.ASKEE
îYahu sen niye pilo t olmadın ?
1.ASKEE
îBu da nereden geldi şimdi aklına ?
2.ASKEE : 'B a k sa n a .. .Hep havalardasın.. .uzun kara saçlı k a d ı n l a r ...
H i h . . .Romantizmin sırası değil arkadaş.Aklın kesti mi,
bir an önce i ş i n i becereceksin.Bu dalga düş kurmaya pek
gelm ez.Alt tarafı alış- veriş. . .
1.ASKEE s H a k l ı s ı n .. .Sen kimi bulacaksın ?
2 . ASKER î Bana bakma.Bulurum b irin i.Ş ak şid e n çok ne var bu memle­
kette .Hem ben z a t e n ...
l.ASKEE î Bak, erkeçe arkadaş, is t i y o r s a n .. .Ben kalmasam da olur.
2 . ASESE: Numara yapma.Sevdin kadını.
KADIN
: Şort tayım dört dolar.
1 . ASKER : Kaç ?
KADIN
: Dört.
l.ASKEE gfepühhh.. .Dört dolarmış. . . iki dolara istediğimle kalırım.
B izi acemi sandı g a lib a .
KADIN
f^iki dolara kalırsın aşa,
hastalığı da k aparsın.ü retritli
o n l a r ,. .
l.ASKEE î Sanki kendisi değilmiş g ib i.ü r e tr ite çoktan razıyım.Baş­
ka hastalık olmasın d a . . .
KADIN
s Daha bu sabah muayene oldum.Temiz raporu verdi doktor.
@ ) B a k .o tş te . . .
Di¿ ¿ id y o N
İÇ /\k5İVöN
PL A N v<? FI G Ü ß
/f/□—i
t
Il
rÀ %
**
%
o •>
ï/UINt
etm en ler i
/
c ;
s.
¡g) tysziroU
Q) Ceptana sandiÿf'«
^Ssfífíf'ík.
@^rks tabloi itérât
¿oltrök.
@Tsk¿jí' ¡?J^öl<-
\
i
J
f
/
f
i
I
%:
(
d^AAsktf'* tjakUşıf.
I
^¿.Àskéf ^ûl Ic-picUn
çıkar.
\
\
\
\
\
\
1/
s
g
¡ŞpCj-|oxiro! Vose>tjai:ö,j&ar'.
© ’SW. 4sl«r¿ üxaiir.
(3§ Raskin.
1 . ASKER :
Kime gitsek,tem izim diyor.Haftasına varmadan başlıyoruz
kıvranmaya.. .Hastalık yokmuş da, Birleşmiş M illetler or
duşu avuç avuç taramisini keyfinden mi yutuyor ? Sabah­
ları ordu Sağlık fcürosç'nun önüne uğra da, bir gör : El
lerinde idrar şişeleriyle bir sürü asker.
2. ASKER :
Geçenlerde doktor sabah saDah kapının Önünü tutan asker
le ri görünce
tfretrit ordusu gene hizaya g ir m iş .“ di-
_ ye basmış küfürü.
KADIN
î: (Cephane sandığının üstündeki kutulardan b irini göstere­
rek) ilâç var o r a d a .K u lla n ır s ın .. .onun iç in para almam.
1 . ASKER î@ B iz d e de v a r .sila h gibi-.taşıyoruz yanımızda.Ama gene de.
KADIN
:
l.ASKEB :
KADIN
:
Korean ilöç da v a r .ş if a l ı otlardan y a p ı lm ı ş ...
S ık ıştırm a .. .Bırak da havana alışayım biraz.
Kalmayacaksan söyle.Mamasan kızar sonra.
1.ASKEB :
iki dolara o l u r s a ...
KADIN
Hebi-no.sen ?
î
2.ASKEB :
S o r i ...B e n başkasına gideceğlm%razlanma da üç dolara
razı o l . . .
1.ASKEB î
Uğra bana sonra.
2 . ASKER ;
Sen de e lin i çabuk tutmaya b a k .. .Nöbetçiler değişmeden
bölüğe dönelim,çal z a r a . ©
KADIN
çal zara.Kalıyorsun değil mi ?
ASKER
ÜÇ dolara olursa,
KADIN
Ç o so .. .Hebi-yes.şort taym a m a ...
ASKER
Şort taym.
KADIN
Öteki askerlere üç dolar demiyeceksin.
h e b i- y es...
ASKER
:
Merak etme.
KADIN
:
Bundan sonra başka şakşilere g itm eyeceksin...
ASKER
:
Peki.
KADIN
:
Hep bana geleceksin.
ASKER
î@ B a ş üstüne .Başka ?
KADIN
î @ 7 er parayı.
ASKER
îifİHemen mi ?
KADIN
:
Hemen,
ASKER
î
Kaçmıyoruz y a . . .
DI) AKWOU
a®
I
II
P LA N V? FIGUR
j/\U
¡Q A M Y O N
N L
etm en ler i
íikoráiqi
w paesyt ÿés^etatme-
gj) j&py* dejjru yctof.
© (S>f! diníf.(5r¿fí>afeftS fa*f
pl»k koÿsf \jé fol kapidèft
I |t
%,$ U»dm §er* J*'**1DSogu^ur,
@ Ksdmÿ>4a|t a«r v*ux*rnr.
(gastar de siyum.tr </<
yO^oÇ» i4a+©r.
(¡¡ÿ^Piâli çû[;
$ Wcwun.
0 ĞÎiİ4f<!İ<-
^ 3)V|ii'T) .seoir,
©
sts'
¿ADIN
:
Mamasan nabun.çok kötü.parayı paşin
istiy o r.
ASKER
:
Öteki mamasanlar iş bittikten sonra
istiy o rlar a m a ...
KADIN
:
Onlar namorıwan.Banim mamasan nambrıten.
ASKER
î
Öyle olsunifSak.Gicır g ı c ı r . . .Bugün verdiler.
KADIN
SjpGeliyorua.Soyun sen.(S?
KADIN
:|^Mamasan 50 k teşekkür e t t i .
ASKER
:
Öyle mi ?
KADIN
:
Memnun kalırsa,
ASKER
»© O ld u olacak, nöbeti de s iz in evda tutayım.
hep bizim eve g elsin , dedi.
Arkadaşın da b itiş ik te k i kızla kalıyorm uş...
KADIN
ASKER
*45* i y i .
ASKER
:
Adın ne senin ?
KADIN
i
S o n g c a ...
ASKER
:
Song-ca mı ?
KADIN
:
H i. . .
ASKER
î
Tuhaf. . .onun adı da song-ca i d i .
KADIN
:
0 kim ?
ASKER
:
S e u l’ d e k i . . .
KADIN
:
Şu paranı çalan mı ?
ASKER
:
sen nereden biliyorsun ?
KADIN
:
Demin arkadaşın söylemişti y a . . .
ASKER
S a h i . . .Sarhoştum .. .otuz yarda Japon kadifesi satmıştım
k araborsacılara.. .cebimde tam doksan dolar vardı.Seul
binlerce karanlık sokağı olan bir ş e h i r .. .orospular,ma
m asanlar.. .Sonra gece yarıları bir yerlere yanaşan cem
seler, c ip l e r . . .Kaçak eşyanın tek kelime konuşulmadan
Çabucak b o şa ltılm a sı.. .Doların bir elden diğer ele ge£
mes i . . .çevremde b ir sürü insan vardı.Hepsi de ne yapa­
cağını, nereye gideceğini biliyordu.Ş ehir suskun, ka ranlık ve a çtı.Y o lla rı şaşırmıştım.şehrin dışına çıkmı
yordu yollar.oysa şehrin dışı ne güzeld i.uşak ta, bir
yerlerde Han nehri ulu bir suskuyla a k ıy o r d u .. .Bunal­
mıştım. Birden elimi tuttu b ir is i
; sıcak ve yumuşaktı.
Döndüm, göz göze g eld ik: Song-ca i d i .
¿ ¿ U IN E
b lj
¿ im
O N
P l a n
f i g ü r
İç
M
* iy ö n
E T M E N L E R İ
/r ° — \
r^^~ \
$)Va*/â>mLı a Ş İ* j* 0
çocuk aasi@) Çocuk, ¿44, -¿¡urat.
ys-faktso Ualk&r.'Ğ>ot^{fı*r.
@ kadın* hayıf* solamift» ba>şını caiUr,
@> CiKJİ ütUlYMŞ .
@ î* ! iy !t ış iırit i o* ar.
;§> J^IXJl0-
(13) Vo1âlcİ!>o ksikıp /it k a r ’ îo
■jsmoö g«tir.
@ M s<sy^ gider 'J i (numu
^)aksr.
t
Mum ^■afiar.
TLADIN
* Ne b ild in Song-ca olduğuna ?
ASKER
s Bilmiyordum k i . . . o
sö y le d i." Şakşiyim .. . AdımSong-ca "
d e d i ." Benimle kalır mısın ?"
KADIN
ASKER
s Güzel miydi ?
î
Bilm iyorum .. .E lle r i sıcaktı.G ö zleri d e ...O d a s ı n a götür
dü b e n i.
KADIN
t Sabahaca mı kaldın ?
ASKER
s Sabahaca. . . ©
ASKER
sfjçocuk mu var içerde ?
KADIN
: Himmm. . .
ASKER
î Senin mi ?
ASKER
: AÇ mı ? @
ASKER
: Ya ?
KADIN
t Hasta.
ASKER
î Çok mu ?
KADIN
î B ilm iyorum ...
ASKER
:<§ÖTam ağliyacak zamanı buldjı.Kaç yaşında ?
KADIN
s Altı ay lık.
ASKER
: Doktora götürseydin.. .
KADIN
t (fcötürdüm iki defa.Korean doktora gösterdim.
ASKER
î Ne dedi ?
KADIN
î Çocuk hasta, dedi.Yirm i dolar verirsem, kuvvetli
il#Ç verecek.
ASKER
î Çok değil mi ?
KADIN
: Bilm iyorum.. .G e l . Q
ASKER
: G e ç ti. . .Yapamam artık.Yak şu mumu.
KADIN
: G e l ...G e l h a y d i ...
ASKER
: Olmaz dedim y a ...b a ş k a sefer.
KADIN
i G e l ..İ k i dolar o lsu n .H a y d i. . .
ASKER
ASKER
KADIN
î # B i r a k be .Hay van mıyım ben ?
: Yer paramı.Gideceğim.
î©Hebi-no.
ASKER
s Niye hebi-no'ymuş.
KADIN
•© Mamasan.. .
bir
PLAN
DLŞ AVİYON
f
FIGlIf?
v ä
1->
/ ;'
^
. ,•'
^
‘
İç A ^iyo N
'V
ff~ l s < r \
/la
/AUNÉ
ETMEMLEKÍ
■
v #-v.
O'
\
\
\
¿Jítiirnf'.
\
/
)
//
/
[
\
\
)
/
0
Af kit'd ÿÿlclo^ir.
^¡J} Kedio soi k a m d a n çık*!",
5§) tótc/b
^ ç*s‘ı.
g ÿ k*ém ¡¡<
Lt-'< Ja IíV y* pfcrsy i va,»lr\
^
jfğ} S s W
soŞına ^icğHj ^urtiT,
Çocuk
ç « o ii
s « ı ItfStlıf,
ASKER
:
Bana ne Mamasan'dan ?
KADIN
'
Mamasan nambrıten.Kızar b a n a ...
ASKER
:
Kızarmış. . . H i h . . .Mamasan kızar diye üç dolardan vaz mı
geçeceğim sanıyorsun ? Bu parayı günün birinde kurşun­
lanıp öleyim diye veriyorlar bana.Her şey k a r ş ı lı k lı , . .¿P
KADIN
:
Bebisan hasta a m a ...
ASKER
:
m iadım .
KADIN
î
Meybi turnoro s a y o n a r a ...
ASKER
:
Beni yumuşatacağını sanıyorsan» b o şu n a.. .H a y d i, ver pa*
rayı. . .
KADIN
:
Doktorun istediği yirmi doları tamamlamam gerek.Bakalım
bu saatten sonra kimse g elir mi ? Sandan aldığım üç do­
ların . . .
ASKER
:
Bana bak.Ben ne doktorum, ne de papaz.Askerim .. .B in ler­
ce askerden b i r i , . .Kore'ye gideceksin d ed iler, başüstüne dedim.Attığını vuracaksın dediler, başüstüne dedimM
Gerekirse öleceksin ded iler, başüstüne dedia.Ama,
haya­
tım karşılığında verdikleri bu parayı götür de çocuğu
hasta orospulafa, aç gözlü mamasanlara kaptır demedi­
ler, anladın mı ?
ASKER
:
Anlamak işine gelm iy o r.. .Tutunduğu» dal yerinden oyna­
masın istiyor herkes, çocuk kimden,
KADIN
î
Bilm iyorum ...
ASKER
î
Bilm iyorm uş.. .in s a n çocuğunun babsım bilmez mi ?
KADIN
:
Bilmez.
ASKER
;
parayı. . .
KADIN
i | p G e l .. .İs ted iğ in her şeyi yaparım ...
ASKER
;
lâftan anlamaz mısın sen 2 Keyfim kaçtı diyorum sana.Bu
iş istekle olur.çocuk orada a ğ la r k e n ...
KADIN
:@ Ç o s o . . .Bekle b ir a z . @
KADIN
î P İ ş t e ...
ASKER
:
Sen dışardeyken çocuk ağladı g e n e ...
ASKER
î
Çocuk d e d i m ...B ir b a k ıv erse n .. .
KADIN
î(g)Çik dışarı.
D i}
A K iM N
K Â M v«
F İG Ü R
İÇ İK5iyO N
ETMENLERİ
Q Ş îj^Iîio.
fğiAsİf4r cdoğfu t^raf.
0 AA*rî ar^cj s®i.
sker tjaüf.
@ Artarı ofai ***
kesilir.
Q ) Şaşkaı.
/
/
\
)Arkadaşını •kifai'.
/
@ Sak’ıri.
ASESE
: Ç o c u k ...
KADIN
: D efo o o lll.
ASKER
:© B a n a b a k .B e n ...
KADIN
ı^Nam brıten şo lc ır .P is asker.çık diyorum sana.
ASKER
: Ağzını topla.yoksa. . .
KADIN
î çık .çık g it .D e fo l d iy o ru m ...
ASKER
: Tokadı hak ettin a m a . . . ®
2 . A S K E R ^ Ne oluyor yahu ? se siniz ta bizim odadan duyuluyor.
1 . ASKER:
Paramı ger istedim diye koğdu beni.
2 . ASKER:
paranı geri mi iste d in ?
1 . ASKER:
B ir şey yapmadım k i ...T a m yatacağımız vakit ağlayıver­
d i ...B e n i m de keyfim kaçtı.
2 . ASKER»!!)Ağlayan kim «?
1 . ASKER:
ço cu ğ u .. .İçerdeki odada.Hastaymış. . .zaten doğru dü­
rüst b ir is i rastlamaz ki bana.
2 . ASKER:
Senin mi çocuk ?
2 . ASKER:
Çocuk senin mi, dedim, duymadın mı ?
KADIN
2 . ASKER:
KADIN
: B e n im .. .Babası mısın yoksa ?
Ş j y . . .Hastaymış d a ..B e l k i bir yardımımız...
: İstemiyorum.. .ç ı k ı n .. .G id in odamdan.. .
1 . ASKER:
Yürü g i d e l im .. .Yoksa başım belâya giracek.
2 . ASKER:
Sen b ilir sin .B e n d e n t e k l i f . . .
1 . ASKER:
Ben gidiyorum.
2.ASKER:^)Dur bir dakika.Yarın çocuğu karargâha g e t ir .s ı h h i­
ye çavuşu ahpabımdır.Belki bir çaresini b u l u r u z ...
HİÇ olmazsa p e n is ilin f il a n v e r i r ...
KADIN
: Yalan söylüyorsun.
KADIN
s Yalan söylüyorsun.Sen da, o da,
ötekiler d e . . .Bütün
dünya yalan söylüyor.İki gün önce bir çavuşla kaldım.
Belki de senin sıhhiye çavuşundu." Yarın bebisanı ge­
t i r , dok tora götürelim, ben seni nöbetçi kulübesinin
yanında beklerim " ded i. Tam üç s a a t .. .Tepemde kızgın
güneş, sırtımda çocuk, dikildim durdum,
2 . ASKER i® A s k e r l ik b u ...B e l k i bir i ş i çıkmıştır.
A
1)15
tgp
0
A ltflY O N
"PLÂN v« FİSÛD
\ t
AK5İVON
ÎA4-1NE
ETMENLERİ
Şakş'ı gita
Şakşy# yaklaşır.
\
/
@ Şaksi 'J*. çıkıp jiJtr.
\
\
\
Beş yıldır şa k şilik yapıyorum.Artık iyi tanıyorum sizle-
KADIN
i i . . . İ l k i n hep kibar,
uslu, yumuşak.Sonra hayvan gibi
:
Sik soluklu, aç, kudurgan.. .Hep aynı şey : Et,ve sağır,
kör bir doygunluk ardından.
1 . ASKER
Yalnız o iş iç in mi geldiğim izi sanıyorsun ?
KADIN
Ya ?
1 . ASKER
Tanrı cezasını versin o iş in .U ç dakika bile sürmüyor.
Belki de daha a z ...s o n r a gene o boşluk, o ince baş ağ­
rısı, o y ı l g ı n l ı k .. .Eskisinden de be t e r ...H e r seferinde
köpek g ib i pişman dönüyorum..
Ü>Veg «o in n i, o ra.
ŞAKŞÎ
2 . ASKER ^ G e l i y o r u m .. .G-eliyoum.. .çocuğu hastaymış d a . . .
ŞAKŞÎ
K a m ...G e l haydi.veg, fu e bu in koa mal h a r a ...
2 . ASKERî
Kalacak mısın ?
1 . ASKERÎ
Bilm iyorum.. .
2. ASKER*
Sen b il ir s in .B e n beş on dakika daha kalıp bölüğe dönecek
ğ i m .®
KADIN
î
Niye gitmiyorsun ? Başka şakşiler de var köyde.
ASKBB
î
Benim aradığım şakşi d e ğ i l . . .
KADIN
î
Ya ?
ASKER
î
Benim a ra d ığ ım ...
KADIN
î
Seul'de paranı çaldırdığın kadın mı ?
ASKER
î
Sen ya da başkası. . .HİÇ önemli değil.Benim a ra d ığ ım ...
incelik benim aradığım.Anneye, ablaya benzer birilerine sokulmak.sıcak, yumuşak bir e l . . .unutm ak.. .Her yan
asker.Hep aynı renk.Aynı e l b i s e .s iz bile çoğu zaman as­
ker elb ise si giyiyorsunuz.utanmasalar ağaçlara bile as­
ker e lb ise si g iy d ir e c e k le r .^ S o n r a bir türlü dinmek b il
meyen o ilkbahar yağmurları. . .Barakanın üstünde yağmur
tıp ır tıla rı. . .Barakanın çe liğ in in boz b ir sesle bu tı­
pırtıları büyütmesi, büyütmesi,büyütmesi.. .B ir an yağ­
murun diner gibi olmasına sevinmek.” o h ...D i n i y o r ga liba ” demeye kalmadan , yeniden başlaması.Kurbağa ses­
leri . . .Geceyi en karanlık, en suskun yerinden kemiren
kurDağa s e s l e r i . . .Sonra uzun, sıcak haziran g ü n l e r i ,
Sonra Sarı Köpek alarm ları. . .Gece y a n s ı
kan uykudan
Diçak g ib i f ı r l a m a l a r Y ü r ü m e k , yürümek, yürümek.Bi linmeyen dağlara doğru saatlerce yürümek.(C3 Benim aradı­
ğım ...Benim arayıp da bulamadığım.. . b i r . . . b i r . . .
Yoksa
Tanrı belâsını versin o i ş i n .i ç kabartısı, yorgunluk ve
çoğu zaman kasıklara yapışan pis bir hastalık.Bazan ku­
sacak g ibi oluyorum.
KADIN
:
Asker.
ASKER
:
Ne var.
KADIN
:
Korkuyorsun.
Neden ?
ASKER
KADIN
:
Ölmekten.
ASKER
Hadi canım sende . . .Bunu da nereden çıkardın ?
KADIN
:
Korkuyorsun.. .B ir pirinç tarlasının kıyısında küçük bir
tümsek olm aktan.. .B ir nokta, bir h i ç ...E ğ i l i p su içer ken b e lk i.B e lk i de botlarını Dağlarken "tırrraaak " d i­
yecek bir yerden bir s i l â h . ®
ASKER
:
Sustur şu çocuğu.
KADIN
:
Sustu işte . .
ASKER
:
Az sonra yeniden başlamıyacağı ne b e l l i .
KADIN
:
Çocukları sevmiyorsun.
ASKER
:© B i r
çocuk ağlaması duydum mu, vurup susturmak geliyor
içimden.
KADIN
:
Başka türlü büyümezler k i . . .A ğ l a r l a r .. .Memevererek ağ­
ızlarına susmayı öğretiriz b i z .s i z de ölmeyi, ya da öl
dürmeyi. . .s ilâ h vererek e l l e r i n e ...
ASKER
:
Odalara sığmazdı sesi.Duvarlara zorlar,
sokaklara taşar
d ı.
KADIN
s® K im in ?
ASKER
:
Bütün gövdesi ağız k e silird i sanki.o el kadar et parça
s m d a n , o kadar ses nasıl çıkardı .Seninki kadar var,
yoktu.Bütün gün ağlardı.
KADIN
î
Çocuğun muydu ?
ASESE
ı
Kardeşindi.
ZADIN
:
Annen ?
İse giderdi .Babam ölmüştü.
ASESE
KADIN
:
Sen mi bakıyordun çocuğa ?
ASKEE
:
yedi sekiz yaşlarındaydım o za m a n ...
KADIN
:
Bak, o da ağlıyorm uş.. .
ASKEE
:
0 ç irk in ağzını açar, saatlerce viyaklardı.Hırsımdan
ben de onunla beraber ağlardım.Ben yorulur, susardım,
o ağlardı.
KADIN
:
Hasta mıydı ?
ASKEE
:
B ilm iyorum ... Bazan da sesi çıkmadan ağlardı.Boğulur
g ibi olurdu.Uğunur uğunur giderdi.yüzü mosmor, gözle
ri yumuk, ağzı ç a r p ı k .. .Birden nefesi kesilecek diye
ödüm kopardı.Kesilecek diye korktuğum nefesi sımsıkı
ağzını bir yerinden zorlayıp, küçük bir ses ırmağı
halinde dökülürdü,sanki, ağzından boz re n k li,
çığırt
kan kuşlar dolardı o d a y a .. .Ağlarken ölecek diye öy le korkuyordum k i . . . B i r de omuz başları, sırtı kılla
nacak d iy e . . .
KADIN
s
HİÇ mi susmazdı ?
ASKEE
î
Ağlamaktan yorulduğu zam an .. .sustu diye öyle sevi nirdim k i . . . B i r g ü n ... Sabahtan öğlene kadar ağla­
d ı. Dayanamadı m, kaptım süt şişe sini.Tam ağzına in direceğim sırada, kesti se sini.şaşırdım .sü t şişesi
elimde bekliyordum :
Başlarsa, vuracaktım ş iş e y i.
Ağlamadı.Akşam annem eve gelince, elimdeki süt ş i ­
şesiyle yakaladı b e n i." Ne o ? Ne yapıyorsun öyle
çocuğun başına dikilm iş ? n M HİÜ ÇÇÇ. . .çocuğu
bekliyorum.Ağlarsa süt verecektim d e . . . " Annem,
çocuğu yattığı yerden kucağına ald ı,
sevmeye baş­
la d ı .s e s i çıkmıyordu.
KADIN
:
yoksa ? . . .
ASKEE
:
" ö l m ü ş ..." d e d i ," kardeşin ölmüş.Artık hiç ağlama­
yacak. H İ Ç .. .H İ Ç ..
D
İ }
A
lt f iy O
D
N
L A M
j p * .......... I
w
F İ 6 U
'1
-
«
İ ç
A U Î
5
İV
0
N
5 A W
K IE
E T M
E N L E R İ
t
"•""s
J
L
f—
i
¿
¿
___________
ï
^
_
_
A
'
0
°
A
f
\
\
\
%
\
/
k it U r .
)
/
(
\
\1
(
Q ç c ttg im
g ) Q,ttt
o d ts s m a g ir e r .
3 «!>*'-
/
f
î
^ ) £ l'n d « V >
J o s t ö ir .
ASKEB
:
B a n ...B i r şey yapmadım k i . . . o
durup d u ru fk en .. .Kendili'
ğinden..
KADIN
:
Elindeki süt şişesi ?
ASKEB
:
Vurmadım k i . . .
KADIN
:
Ağlasa v u r a c a k tın ...
ASKEB
:
Ağlamadı k i . . .
KADIN
:
Kardeşindi.
ASKEE
:@ D e ğ i l d i . D eğ ild i.
KAD2EN
T
Ya ?
ASKEE
:
Bazı geceler b ir adam g e lird i e v im ize ." Babanın arka­
daşı " diyordu annem.Benim yanımda bacaklarını okşardı
annemin." yapma, çocuk bakıyor, utanıyorum " derdi an­
nem.Bir gün anahtar deliğinden gözetledim : Annemin üş
tüne eğ ilm işti.Y aln ız sırtı görünüyordu a d am ın .K illi,
kambur bir sırt.Muz ağacına tırmanmış ir i bir maymun
gibi.çocuğu gördüğüm anı unutamam.Doğduğunun artesi
gündü.öyle çirkindi ki.Yüzü kırışıklıklar içindeydi.
B in yıl önce doğmuştu sanki.omuzlarında b e lli b e lir­
siz kıllar vardı.o kıllar büyüyecek sırtını, göğsünü,
bütün gövdesini kaplayacaktı günün birinde.Maymun g i ­
bi olacaktı.öldüğüne ne kadar sevinmiştim.
@
( KADIN birden f ı r l a r , çocuğun yattığı odaya g irer,
uzun, pis bir sessizlik.A SKEB de girmek ister oda­
ya .Kapının önüne kadar yürür, vazgeçer, pencerenin
önüne g id ip , dışarıya bakar.az sonra KADIN g e lir .
Usulca kapıyı ö r t e r .) ©
NASH
ASKEE
?
KADIN
:
u y u y o r ...
ASKEB
:
üyuyor mu ?
KADIN
:
Dyuyor.. .Sandım k i . . .Ağlam ayınca.. .
ASKEB
:
Har ağlamayan ç o c u k ...
KADIN
ı © B a k .. .Buğulandı ayna.
KADIN
:
B a k ...l a m o r t a s ı n d a .. .Nasıl da buğulamış a y n a y ı ...
ASKEB
:
Gösterme.istemiyorum.. .
I
1)15 / W 5IY 0N
RAN
I
SA
IC. Ak'SIYON
v* F lfiÜ R
- jr r x
- - \
O
@
S iv İo ç ii? .
èniioa \maf,
(ff) Rahatlıkta.
0 Kád'n -inn uylaşır,
8 -shtıû. s»çtn^ Kopra
ile r i ö f
m
E
ETMEKLERİ
KADIN
s
Ama ö y l e ...
ASKER
;
istemiyorum dedim ya.Ben buraya bir saatçik olsun her
şeyi unutmaya geldim, sen bana parlak ayna üstünde has
ta çocuk soluğu göstermeye kalkıyorsun.
KADIN
s @ H a s ta , ama soluğu güçlü.Bak, nasıl da buğulamış aynayı
KADIN
:
Ne yaptın ?
Ben bununla çocuğun sağlığını. . . 0
küçücük
yüreğinin atşın ı, ak güvercin soluğunu, güneşsiz,
kör
bir odadaki y a şa m a sın ı...
ASKER
:
Çocuk.Çocuk.Başka lâf bilmez misin sen ?
KADIN
:
Bilmem.*
ASKER
KADIN
:
Bana ne.Kimse babası, onu bul.
:
B a b a s ı ...S e n ya da bir başkası. . .önemli değil bu.onun­
la yatmasaydım, belki da senden olacaktı bu çocuk.G-ü nün birinde olacaktı bu.(||)
KADIN
:
ASKER
:^ B ö l ü ğ e . . .
KADIN
î@ D u r bakalım.Bu çocuğun olmasında senin da payın var.
Nereye ?
Hastalanmasında, açlığında, çaresizliğ in d e.
ASKER
:
Boş lâf bunlar.Yarım saatten bari tanıyorsun beni,
KADIN
;
O l s u n .. .sen de suçlusun.Ö tekilerde. . .H e p in iz .K o r e 'y i
bir cehenneme çevirenlerin hepsi.
ASKER
@ )H e p kötü şeyler mi getirdik.G-reypfurt suyunu bizim
sayemizde iç t in iz .S ü t tozunu, ç i k o l a t a y ı ...
KADIN
:
tîretriti, gonoreyi, frengiyi d a . . .
ASKER
î@Dünyanın dolarını bırakıyoruz. . .yollarınızı düzelt­
tik,
KADIN
:
uçak alanlarınızı y a p t ı k ...
Yeşile dönmüş pirinç tarlalarımızı alt üst ederek.Ko­
caman ayakkabılarınızla odalarımızı k ir l e t e r e k ...
ASKER
î
Heliko p teri,teram isin i,
küçük cep radyolarını bizden
aldınız. . .
KADIN
«(©orospuluğu, karnımızda piç taşımayı d a . . .
ASKER
:
Bana ne.Savaşı ben çıkarmadım ya.Kore diye bir ülke­
den haberim bile yoktu doğru d ü r ü s t .. .Benim coğrafyam
Ç in 'e ,
üstünde atom patlatılan Hiroşima'ya zor
1)15 A I^IY O N
PLAN
FlfiLlR
ı
|C A ^ IV O N
(Q> Dol««i.
' ‘<ı karat fitİlA
(^ı ^BSEnvı-aça ö-kıftir.
I
{ A i m
ETM ENLERİ
uzanıyordu. .Kora denilen bu kocaman pirinç tarlasının
sınırları i l k i n burada ögrendimf^en kendi dünyamda ra
battım ,n şu süet ceketi v e r ." diyorlardı,
uzanıp raf­
tan alıyor, paketleyip müşterinin eline tutuş türüyor­
dum.işim buydu beniM.Çalıştığım mağaza sıcak, rahat
ve aydınlıktı .Bana ne ?
il k in siz b aşladınız. . jğp
KADIN
ASKEB
:
Siz y a .B ir yerleri sınır çizerek ateş açtınız b irb iri
n ize . . . »
KADIN
:
Benim dünyam karşı dağların ardına varmadan bitiyordu.
Köyümden dışarı çıkmamıştım. Top ağaçlarından ağrı sa- |
bah y e lleri eserdi, bunu b ilir d im .B ir de pirinç ekme­
s in i, beyazlar giyinmeyi bayram günleri, erkek yolu
gö zlem eyi.. .Kavga yüzü görmemiştim bu güne kadar.
n Savaş çıktı " , dediler bir g ü n .E Ü silâh tutanları
toplayıp, dağların ardına götürdüler.Arkalarından
" Arirang " türküsünü söylemek düştü b iz e .R i de g it ­
ti o n l a r l a ...
ASKER
î
Kocan mı 2
KADIN
i0 Î İ Q ay olmuştu e v l e n e l i .. .Çok bekledim,
döner d i y e . . .
Beklemenin savaştan da zorlu olduğunu o uzun kış öğ­
rendim.Dağlara kar yağdı h e p ...
ASKEB
:
Dönmedi mi b ir daha ?
KADIN
ı
E Ü n i göğsüne götürüp " vuruldum galiba " d e m i ş ...
EÜ
kanlanmış R i ' n i n . . .B e şli bir gelinciğe dönm üş...
B ir arkadaşı anlattı sonradan.. .Yalnızdım.soğuktu.
Ateşim yoktu.üşüyordum.pirincim b itm işti.A Ç tim .ışı­
ğım bitm işti.Karanlıktaydım .Bir akşam b ir asker kapı
mı zorladı.para ve yiyecek bir şeyler verdi.Elimde
birkaç d o l a r .. .Kasıklarımda ince bir s ı z ı . . . B i r de
askerin ağzından ekşi bir bira kokusu.. .Sonra başka­
ları g e l d i .i l k i gibi zor olmuyordu artık.uzanıp yatı
yordum, o k a d a r ...
5A U N L
1)15 A ^ I Y Ö N
1>LAM v<? FIGUO
P
i
Ll
fä) UômûlarH attíí'.
m
^
İh
tjâkUşı«'.
Q
t
1C
AkW O N
ETMENLERİ
j-j-
m
/
/
/C ® .
\
¡£p4skií'JMamsan'a
\a^r wí-^PeMar v<ttV,
MèJMôiÂrt
@
$ û W
Sr« u n a
o â . i» r .
j(-»i|sn’ a dftyru [jurur.
k'eckn
uKöims".
\jj£/ Sévwwf
(q£)
m
(Sağdaki kapı açılır r^AMASANTSir baş işareti ile KADIH
ı ç a ğ ırır.B ir şeyler fısıld ar KA D IN *m kulağına.KADIN il
kin " Ne yapayım £ " dercesine bir hareket yapar.Sonra
11 peki " anlamına başını s a lla r, ASKER1 in yanına g e l i r .)
G itsin diyor, değil mi ?
ASKER
Eve t.
KADIN
MAMASANîl^On dolar.Song-ca, bak on d o la r...K a m saham nida ş o l c ı r ...
Kam saham nida.#?;
KADIN
j^oSabahaca mı kalacaksın ?
ASKER
s ^ H s g 'ir .
KADIN
:
On dolar verdin y a . . .
ASKER
Vermekle
KADIN
On dolar çok p a r a ...D e m in üç dolar i ç i n . . .
KADIN
p/Haydi, gelsene„„.Ne d ik ilip duruyorsun orada ?
ASKER
Adı ne ?
KADIN
R i.
ASKER
Ri,
KADIN
?
kocanın adı değil miydi ?
^Kocam, çocuğumda yaşasın diye koydum adını.Kocam güzel
adamdı.Aİnı, sa ç la rı. . .Kokusu b i l e .
ASKER
Çocuk ?
KADIN
ç irk in .B a lık gözlü.Az bir alnı var.Ağzı da kocaman.Ama
soluğu g ü ç l ü .. .Sonra e l l e r i . . .s i l e r i n i bir görsen.Bir
şeyi tuttu mu, koparacakmış g ib i tu tuy o r.. .Erkek dedi­
ğin de b ir in in e lin i tuttu mu, bir daha hiç bırakmama­
lı . . . İy ile ş ir mi dersin f
ASKER
Bilmem k i . . . i l â ç alırsan, doktora g ö s t e r ir s e n ...
KADIN
Demin Mamasan4â verdiğin on doların beşi benim.Beş de
dün geceden vardı.Geriye kalıyor on dolar.Korean dok­
tor ilâç iç in yirmi dolar is t e m iş t i.il k in hiç farkına
varmamıştım.. .
ASKER
Neyin ?
KADIN
Çocuğun.. .Sandım k i, açımda ondan kusuyorum.oysa.. .Bi
liyor musun £ kimi geceler usuldan usuldan karnımı ok
/ i
D i;
^ e 5 iy O N
PLÂN
vî
FIGLIß
IC AI/5IV0M
¿AUNE
ETMENLERİ
(¡SŞ ((aátñ'a ácffu t.W«/\
X
^CŞ l^a^û'ilıkla.
/
/
i
fjö|^|iru Asktt-f’e ux-a-kr.
şardım.okşadıkça ir i l e ş i r d i sanki.Dışa vurmayan,
tatlı
bir ağırlığı-vardı.
Babasını görmedin mi bir daha ?
ASKEB
KADIN
:
Kim olduğunu Dilmiyordum k i . . . O
sıralar yani
bir bölük
gelmişti Suwan'a.cepheye giden yolları onarıyorlardı..
Hiç boş kalmıyorduk.. .on beş gün sonra başka
bir
yere
g itti bölük.
ASESE
:
B iri gelse,
" babası benim bu çocuğun “ d e s e ...
KADIN
:
vermem k i ...B e n i m çocuğum o . . .
ASKEB
î
A^a b ab ası. . .
KADIN
:
Babası sadece dölledi.Dö llediğ inden bile haberi yoktu.
Onu ben yeşerttim karnımda.Küçük bir pirinç tarlasına
özenircesine. . .Vermem.. .Kimse a la m a z.. .Hastalanmadan
önce türkü söylerdim o n a ...K ü ç ü k bir t ü r k ü ...
ASKER
:
şimdi söylemiyor musun ?
KADIN
:
on gündür söylemedim. ©
B i ga o miyan za l da,
Pu ro çin da.
R i , da ko çin da,
Ku ro miyan sol da,
R i,
ka kaçi miyan.
ASKER
;
Güzel bir türkü...Am a hiç bir şey anlamadım k i . . .
KADIN
;
lürkü diyor ki s
pirinçler yeşerecek, çookk yeşerecek
Yağmurlar yağdığında.
Ri büyüyecek,
0 zaman p irinçler yeşerecek, çookk yeşerecek
Hele bir Ri büyüsün,
pirinçler nasıl yeşerecek.
ASKER
î
pirinçler il k in yeşile dönüyor.. .Derken s a r ı y a ...
ASKER.
t
Vakit epey i l e r l e m i ş ...
KADIN
j ^ G e l haydi yatalım a rtık .
ASKER
:
Ne diyorum, biliy o r musun ?
HÂN
v*
iç AltflVO N
F Í G (J ß
... ">
~
@) Sıkılan.
/
0
^ ^
/
t *
'V ‘
H
Di; ^kTíÍYON
(AJINE
ETM EMLERİ
@ vJoW¿1on talbp
(Ho líoám' a (^ùklô^ir.
\
\
/
N/ )
/
/
(I
(uj) Memnun.
@'îUhsiHfkU.
\
\ !I
KADIN
:
Ne diyorsun ?
ASKER
s
çocuğu.. .Diyorum ki çocuğu.. .Acaba ? Ç-!&t
KADIN
:
Başka bir yara götüremem k i ...ö t e k i şakşiler uyuyorlardır şimdi.nem, baksana ağlamıyor artık.,
ASKER
:
Çocuğu.. .Doktora götürsek.
KADIN
î
Doktora mı ?
ASKER
•
:
H i...
yirmi dolarım yok k i ...K o r e a n doktor yirmi dolardan
KADIN
a şa ğ ı. . .
ASKER
:
Bırak şimdi Korean doktoru.vakit geçti, ama o l s u n ...
Deneriz
Eğleniyorsun benimle. .
KADIN
ASKER
bir kere, olursa o l u r , . .
s ^ B a k dinle
'
: Bölük Karargâhında her zaman b ir nöbetçi
çavuşu b u lu n u r ,ilk in ona g id e riz „Bir şeyler verir ço
cuk iç in .A ğ rıy ı, sızıyı kesen bir ilâ ç .B e lk i de dok­
tor yatmamıştır daha.o zaman işimiz iş...v u ru ru m ka­
p ı s ı n ı ...H i ç çekinmem, girerim i ç e r i . . . " iy i geceler
yüzbaşım.Gecenin bu saatinde rahatsız ettiğim iç in
özür d ilerim . Hasta b ir çocuk var d a . . . E l kadar
bir
ş e y , . ^Burada.. .Kapının Ö n ü n d e ..,B ir bakıverseniz. . .
Annesi üzülüp duruyor," Nasıl ? Hi ? Kim b i l i r , bel
l i olmaz, bakarsın,
11 Al içe ri de bakalım " der.
Serttir ama, yüreği yufkadır bizim d o k to r u n .^ )'
KADIN
:
Kızarsa ? Bağırır, çığırırsa ?
ASKER
^ B a ğ ı r s ı n ...
KADIN
:
o zaman bakmaz ç o c u ğ a ...
ASKER
:
Ne kaybederiz ?
KADIN
:
Gecenin bu saatinde, şakşi kulübesinde ne arıyorsun
derse ?
ASKER
:
Aldırma,Alt tarafı üç gün hapis verirler.
KADIN
:
Korkuyorum,. .ik im izi de kovar sonra.
ASKER
:
Kovarsa kötülük e d e r ...
KADIN
:
Bak istersen sabahleyin g ö tü relim .. .Gündüz gözüyle
Ben seni tal örgünün kıyısında b e k le r im ...
ASKER
:
Sabahleyin atışa gideceğiz.Akşamdan önce dönemem.Bu
gece olmalı bu i ş ...H e m bakarsın geç b i l e ...B e n sana
ne diyorsam, onu yap.
KADIN
:
Asker 3 ? ...
ASKER
s
Eve t ?
KADIN
:
Diyecektim k i . . .Ş ey . . .öyle birdenbire karar verdin de.
Oysa yarım saat önce sesini bile işitmek istemiyordun
bebisanın.
ASKER
:
D o ğ ru ...K im b i l i r ,
belki de çocuklar ağlamasınlar, di
y o ru m ...H iç ağlamasınlar. . .Bırakalım şimdi bu boş lâf
l a n ...S e n
KADIN
:
çocuğu hazırla.Sarıp sarmala iy ic e .
Sabahleyin® olsa ? Benim korkum geceden y a n a ...Z a t e n
ne kaldı ki sabaha ? Gün ışımadan kalkar, çocuğu sırt
larım.Beklerim seni.Akşam aca.. .Yeter k i . . .
ASKER
î
çok konuşuyorsun.. .pırlayıp kalkacağın yerde, oturmuş
gevezelik ediyorsun©
KADIN
t
_
Öyle çok aldattılar k i ^ K o l a y
kolay inanaaıgıorum ar*
tık.
ASKER
:
Ne diyorsam, onu yap.ötesine karışma sen.
KADIN
:
Ş e y ...B a ş ın a bir şey gelmesin d e ...H a p s e fil â n atma sm lar ?
ASKER
:§
Ne yapalım ? ölüm yok ya ucunda.Hem ne sanıyorlar on­
lar kendilerini ? şunun şurasında hepimiz a s k e r i z ...
Kansa benimki de kan...Ölüm se benimki d e . . .
KADIN
î
Doktorla böyle konuşma.
ASKER
t ^ P e k i . , .Merak etme.
KADIN
:
Bebisan sana benzese. . .Çabuk kızsa senin gibi.H İÇ yok
tan parlayıverse, b a ğ ı r s a .. .Ama kötülük tutmasa yüre­
ğinde .
ASKER
îjgJBak, Song-ca.. .Bebisan i y i l e ş s i n . . .0 zaman, nhep sana
g e lir im .s ö z „Haydi bakalım.Döndüğümde hazır olmalısın.
DI5 /W l Y O N
P la n
w
iç A id y o M
fig u r
¿AU N E
ETMENLERİ
---
f
t — i
L
I
/'□
/<
■
|j\Mot-a’.c»(. ,. ti#ro
b>^*r.
LJ
t £ &
/O' * ?*Ç
*■
*
İ L
\
\
—\
•%
%
(i(p
1
i
S
/
/
Cí9-Şuphdii.
/
/
1
\
\
\
\
\
/)
/
/
fi
i
\
\
\
\\
(ip k«rWíu
Qlh
j
ß)ssam&|» oWur.
/
If
í
/
@ bulutu,
I
i
/
/f
MAMASAN
KADIN
H e y .. . Song-ca.
W?kamasan Ka.Mamasan Ka.Askar g i t t i .
MAMASAH
Gitti mi ? Ne var bunda sevinecek ?
KADIN
Az önce . . ..Önün sıra g it t i . . .Doktorla konuşacak.Dok­
tor olur derse, b eb isam götüreceğiz.
MAMASAN
Gecenin bu saatinde mi ?
KADIN
Ben de söyledim am, dinletemedim k i . . .
MAMASAN
Sakın aldatmış olmasın seni ?
KADIN
Sanmam...Ben bir şey demedim k i ...K e n d i i s t e d i . . .
MAMASAN
Bunlara pek inan olmadığını benden iyi b i l i r s i n . . .
KADIN
Umutsuzluk salma yüreğime. . .
MAMASAN
Ya bir a k silik o l u r s a .. .Askerleri gece yarısına kadar
alıyorsunuz diye,
kulübemizi yıkarlarsa ?
KADIN
Yok canım .. .Nerden çıkarıyorsun bunları ?
MAMASAN
Geçen y ı l ,
köyde ne kadar şak şi, ne kadar mamasan
varsa, hepsini bir gecenin içinde toplayıp, taa neh­
rin öte yakasına bırakmışlardı.Askerin b irin in uyur­
ken tabancasını çalmışlardı da b izim k iler. . .Yeniden
buraya gelmek iç in az mı uğraştık.
KADIN
Üzülme s e n .. .Doktora g id ip , bdbisan hasta diyecek.Ne
kötülük var ki bunda ?
MAMASAN
KADIN
MAMASAN
ize bir şey yapmasınlar d a . . .
fcş Mamasan Ka.Hep kötü şeyler düşünüyorsun....
Song-ca. Yetme iş yaşındayım ben. şöyle dönüp arfcama ba­
kıyorum da, terazinin kötülük yanı ağır basıyor hep.
İnsanların a k ı l l ı , dürüst, dost, kardeş olduğu,zaman­
lar o kadar az k i . . . B i r damla kötülük balın, binlerce
ağulu arı üşüşüyorllPust üste, yapış yapış, oğul ve r ir c e sin e . . .B ir tükenmez, bir kötü uğultudur gidiyor.
Adı yaşamak oluyor b u n u n ...o y s a aklımızı başımıza dev
şirmenin zamanı geldi de geçiyor b i l e ...Ş u karnımda
tam beş çocuk taşıdım.Kasıklarım yırtılırcasına doğur
dum o n l a r ı ...N e güçlükle boy a t ı p ,s e r p ild ile r , bile -
Di 5
Ak^ıyoM
PLÂN
v<
z
FİâLİR
CTMENJ-ERl
kalkar.
Mutlu.
fi§)Oecö§üft âdas'^â
3vra«\
^
k e p ip dîÇt-u ıjum r.
kadın c-dâti^fı okaf,
4-lıWıîolcJoPu
W d *.
m ezsin.Birer birer alıp götürdüler. . .Gök ekini biçer
g i b i , b i ç t i l e r . . .Yapayalnız kaldım.Eski günleri dü şünmek bile istemiyorum : Kötü günler de ondan.Şimdi
tek başıma, çirkin ve huysuz bir kocakarıyım.Bir aya
ğim çukurda.. .Benden geçmiş a t t ı k .S iz i n iç in bir şey.
ler yapılsa, diyorum .. .çocuklar i ç i n . . .Durup, şöyle
bir düşünmek gerek Song-ca,Dünya kötüye g i d i y o r ...
Bunu b il ip bunu söylerim ..
KADIN
îîlâhi Mamasan Ka.Durmuş da, neler söylüyorsun orada.
B it iş it e n de,
" Bak şu ih tiy a ra , kadın haline bak­
madan, dünyanın gidişatını kötülüyor " diyenbasar
k a h k a h a y ı...
MAMASAN : Haklısın Song-caf^Benim g ibi yaşlı insanlar,
nesöy-
le d ik le rin i b ilm e z le r ....
KADIN
i Çok d e ğ il,
bir iki saat sonra gün ışıyacak ffiamasan
Ka.Sabah olacak. Güneş dolacak o d a y a .. .Belki de yağa
mur yağar.Yağmur kokuyor.. .İnceden, dumanlı b ir yağ­
mur yağsa istiyorum .Bebisan büyüyecek Mamasan K a .E l­
l e r i, ayakları g ö z l e r i .. .Kocaman kocaman o l a c a k ...
Nerdeyse gelir
Asker.Ben daha bebisanı hazırlamadım.
Sen de g elir misin bizimle ?
MAMASAN s Kalabalık o lu r .S iz g id in daha i y i . . .
KADIN
î Kapının önünde b eklersin.B elki bir yardımın dokunur.
MAMASAN î P e k i .. .Gelirim .
KADIN
î
Bak, Mamasan K a ...E g e r bebisan iy ile ş ir s e ,
senin ku­
lübenden hiç ayrılmayacağım.Gece gündüz çalışıp,
sa­
na dünyanın parasını kazandıracağım.şu ceplerin pa rayla d o l a c a k ...
MAMASAN i Sağol, Song- ca...
KADIN
î Bebisanı alayım. (gS>
.
6zq
MAMASAN : Song- ca... Çabuk tut e l i n i . T . Song-ca,dedim, duymadın
mı 9
KADIN
îyna buğulanmadı. . .
i)
/
I
~pi5
A K ^iy o M
PIAN
va
II
FISU R
IC AK^IYON
>AHNt
■ETMEWLERI
9essWe*
t » lH|»
,
¡¿z¡f
) La^oí^ oa /íckír'íV',
se*1
, ¡ % 4 lO ,
Odet'in c«s¿. doHo
iJabodli>f'i ^gl’ií',
S iU t »
k'afváoA
bakaf.
¡ § j > A s t e r 'ín c jin m ¿ j c l e r .
(W0 Ktmpcocevedlejcfanar.
.M3,?^f\££rft4e to^ar. kJm ■
Icaubsluí'.
||t) M^maaW 1$
Askcr*« ^e.+xV\rltf,
@Askr»e ^kb^r.O'ou
W s lm . a
-a i i r .
p a b la r .
MAMASAN
:
O zaten yaşamıyordu ki .^ A ğ l ı y o r d u s a d e c e ...
KADIN
:
Artık hiç ağlamaycak.. .H İÇ . . .H i ç . .
MAMASAN
:
Belki da güzel olan budur.Ölümü ve kötülüğü bilmeden.
KADIN
:
0 küçücük eliyle örtüyü nasıl da sımsıkı yakalamış.
Sanırsın büyümüş, büyümüş da, güçlü b ir erkek olm uş.,
yaşasaydı. . .
MAMASAN
:
yaşasaydı. . .Günün birinde alıp götüreceklerdi.zorla.
Gök ekini biçer g i b i .
KADIN
:
Biçtirmazdim k i . . .
MAMASAN
:
Zavallı Song-ca.. .Acıdan ne söylediğini bilmiyorsun
ASKER‘ İN SESİ (Dışardan)
Hey. Song-ca. Tamam. . T a m a m " G etirin n
dedi d o k t o r ...
MAMASAN
:
A s k e r ...
KADIN
:@ A s k e r mi ?
MAMASAN
i
Asker y a ...D o k to r a gitm işti y a . . .
ASKER*İN SESİ (Daha yakından duyulur)
: song-ca.Hazır mı çocuk.
Bekliyor d o k to r .. .Hem encecik.. .
MAMASAN
îÇiVurulmuş, Song- ca...Az ilerde yatıyor. . .Yüzü koyun..
Ben sana demedim mi ?Göndermiyeeektin o n u . ( ^
KADIN
:
Peki ama, n iç in ?
KİM
:@teong-ca.. .
KADIN
:
D em ek...
KİM
:
B a k ...G i c ı r gıcır hepsi d e ...B e n sana, belli olmaz,
her an gelirim demedim mi ? Ölülerin paraya ihtiy a­
J '
cı olmaz.zor bulurlar b e n i ...Ö t e
tarafa geçeceğim
bu g ece.
^
K A D I N ( D e l i g ib i koşar pencereye.KİM kaybolup,KADIN bir süre
pencerenin önünde.Jçalır.) (Mamasan'la^plKŞÎ> ASKSE’ i
içeri g e t ir ir l e r .W D IN ,A S K E R 1 in başından tutârak yere
oturtur, başını kucağına a l ı r .)
MAMASAN
î
Göğsünden vurulmuş.yaranın ağzı ne kadar da küçük.
Bu kadarı yetiyor d e m e k ...
;^i+iNiı
T)li AKSİYON
TLÂK] W FİfîîlR
iç
d i# iy o n
ETMENLERİ
/
Aak.tt.
Ö^î* ksr<v»Xt ışık»
İşık. cifler,Ve
petâc.
KADIN
î
Ri g i b i . . . o
da göğsünden vurulm uştu.. .Sanırsın küçük
bir gelincik açmış yüreğinin ü s tü n d a ...
MAMASAN:
Hey .Song-ca.lîe yapacağız şimdi .Birazdan g e l i r l e r . . .
Silâh sesini duydular. . .Kulübemi yıkıp hapislere atarlar beni.Hep senin yüzünden.. .K alk , da bir şeyler
yapalım.Benim bu işte suçum yok.Tanrı b iliy o r k i,su ç
suzum.Ben gidiyorum,
gelmeden savuşalım.
KADIN
. Bi ga o miyan zal da,
Pu ro çin da.
Ri da ko çin da,
Ku ro miyan sol da,
Ri ka fciÇİ miyan.
PBRDB
(jel.Gidelim şu ra d a n .. .Askerler
ALFİB3 TÎK
BİBlİYOGEiFYi
pirinçler Yeşerecek
İTİIS Ömer
Milliyet gazete­
si , 2 4 . İ 0 . 1 b 6 ^ .
pn poatry ın Drama, london I 2 37 , s . I 5 -İ6
BABKEfî-BLAELEY G-ranville
:
PEY christopher
: " Niye mi koşuk ? „, Türk p i l i , sayı I 7 8 ,
Temmuz 1266,
3jİFFRİNQUE Marıe
s. 80 3.
l" Lorca ile konuşmalar „, Yeni De rg i,
sayı I 7 , Temmuz 1266,
NUTKU Özdemir
:"
s.
I7 4 .
Tiyatroda şiir kavramı ,,, Ti.vatro ve
Y a za r , G-im yayınları,
" pirinçler Yeşerecek
inkara 1 ^ 6 0 , s . I 5 .
Cumhuriyet Gaze­
t e s i , 28. İO. 1262.
ÖRMEK Sedat Veyis
Pirinçler Yeşerecek „, Yeni Türk
Tiyatrosu, Nokta yayınları 9 inkara
1962,
S.
1 37.
" Büyük Oyun, Küçük Oyun „, Devlet Tiyat­
rosu Dergisi,
sayı
47 , Kasım lygy, s . 8 .

Benzer belgeler