Ġçindekiler TÜRKĠYE GÜNDEMĠ

Transkript

Ġçindekiler TÜRKĠYE GÜNDEMĠ
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Ġçindekiler
TÜRKĠYE GÜNDEMĠ ............................................................................................................ 3
Sincar'da Türkmenlerin kaldığı kamp oluşturacağız ............................................................... 3
Türkiye'den Irak'taki Türkmenler'e yardım eli ....................................................................... 4
Evren ve Şahinkaya'ya müebbet ............................................................................................. 4
Türkiye ve Irak sancısı – Taha Özhan – Star Gazetesi ........................................................... 5
CHP-MHP seçmeni ve İhsanoğlu – Hatem Ete – Akşam Gazetesi ........................................ 6
Lozan ve Musul sorunu neden bitmez? – Vedat Bilgin – Akşam Gazetesi............................ 7
ORTADOĞU GÜNDEMĠ........................................................................................................ 8
Irak'ta petrol krizi büyüyor ..................................................................................................... 8
Irak ABD'den hava saldırısı talep etti ..................................................................................... 9
IKBY'de hükümet kuruldu...................................................................................................... 9
İran: Irak'a Asker Göndermeyeceğiz - CNN ........................................................................ 10
BAE Bağdat büyükelçisini geri çekti ................................................................................... 10
Savaşın Sınırları Kalktı- Guardian ....................................................................................... 10
İsrail güçleri Filistin'de üniversiteyi bastı ............................................................................. 11
Sünni ayaklanma ve mezhep savaşı – İbrahim Karagül – Yeni Şafak Gazetesi .................. 11
Irak bizim için önemli bir Pazar – Güngör Uras – Milliyet Gazetesi ................................... 14
Türkmenler ateş çemberinde – Fehim Taştekin – Radikal Gazetesi .................................... 15
AFRĠKA GÜNDEMĠ ............................................................................................................. 17
Orta Afrika'da ayaklanma çağrıları....................................................................................... 17
Nijerya‟da bombalı saldırı .................................................................................................... 17
Kenya'daki saldırılarla ilgili gözaltılar ................................................................................. 18
Konsolosluk baskını şüphelisine Amerikan operasyonu ...................................................... 18
AMERĠKA GÜNDEMĠ ......................................................................................................... 19
Obama'dan Kongre liderlerine Irak bilgisi ........................................................................... 19
1
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Irak Hava Operasyonu İstedi- CNN ..................................................................................... 19
ABD’den Rusya’ya yaptırım uyarısı - Reuters ....................................................................... 20
ABD Merkez Bankası büyüme tahminini düşürdü - BBC ................................................... 20
Irak‟a Müdahale - Independent............................................................................................. 20
ASYA – PASĠFĠK GÜNDEMĠ .............................................................................................. 20
Azerbaycan'da Gülen okulları kapatıldı ............................................................................... 20
Afganistan'da cumhurbaşkanı 2 Temmuzda belli olacak ..................................................... 21
Çin nüfusu yaşlanıyor ........................................................................................................... 21
AVRUPA GÜNDEMĠ ............................................................................................................ 22
Erdoğan Viyana‟da ............................................................................................................... 22
Terör Almanya'yı vurabilir ................................................................................................... 22
İspanya'da Carlos dönemi resmen sona erdi ......................................................................... 22
İtalya, göçmen kurtarma operasyonunu AB'nin devralmasını istiyor .................................. 23
Şimdi de İmam hatip'e karşı çıktı! ........................................................................................ 23
İspanya'da Carlos dönemi resmen sona erdi ......................................................................... 23
2
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
TÜRKĠYE GÜNDEMĠ
Sincar'da Türkmenlerin kaldığı kamp oluşturacağız
AA
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığında
(AFAD) düzenlenen Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu Toplantısı öncesinde basın
mensuplarına açıklama yaptı.
Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu'nun 2014'teki ilk toplantısının yapıldığını belirten
Atalay, kurulun afetle ilgili politikaları belirlediğini, stratejiyi onayladığını ve afet eylem
planını denetlediğini anımsattı. Afete hazırlık ve afetle mücadelenin çok yönlü koordinasyon
ve bütün kurumların aktif katılımını gerektirdiğini ifade eden Atalay, Yüksek Kurulu, "etkili
koordinasyonun mekanizması" olarak niteledi.
Afetlerle mücadelede kalıcı ve uzun vadeli bir sistem oluşturmada önemli mesafe alındığını
vurgulayan Atalay, "Türkiye'deki afet ve acil durumla ilgili koordinasyon bir çok ülkede
örnek alınan, bir çok ülkeye destek verdiğimiz bir seviyeye ulaştı" değerlendirmesini
yaptı. Koordinasyon açısından da Türkiye'nin iyi bir seviyeye yükseldiğini
kaydeden Atalay, kamu imkanlarının daha profesyonel kullanımı için çalıştıklarını aktardı.
Türkiye'deki Suriyeliler
Türkiye'de şu anda Suriyelilerin kaldığı 22 kamp bulunduğuna dikkati çeken Atalay, her bir
kampın şehir gibi olduğunu söyledi.
Atalay, 35-40 bin nüfuslu kampların bulunduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Kamplarda 218 bin 632 kişi kalıyor. Şehirlerimizde de çok sayıda Suriyeli var.
Şehirlerimizde ve kamplarımızda toplam 1 milyon 50 bin Suriyeli bulunuyor. Takdir edilirse
bu büyük bir nüfus. Bununla ilgili çalışmaları da AFAD'ın koordinasyonda bütün
kurumlarımız yönetiyor... Bu kadar büyük bir nüfus, bu kadar büyük kamplar yine de 4.
yılında en sorunsuz şekilde yürütüyoruz. Organizasyon ve koordinasyon yönünden
kamplarımız örnek alınıyor."
Musul'daki çatıĢmalar
Atalay, sadece ülke içinde değil, dışında meydana gelen afetlere de en hızlı şekilde
yardım ulaştırmaya çalıştıklarını vurguladı.
Musul'daki çatışmaları hatırlatan ve konuyla ilgili bilgi veren Atalay, şunları kaydetti:
"Musul'u terk eden yaklaşık 600-700 bin nüfus var. Bunlar Dohuk civarına daha çok geldiler.
Oraya da Türkiye olarak ciddi bir insani yardım ulaştırdık. Dışişleri Bakanlığı ile koordine
ederek. 15 bin kişilik gıda kolisi, 10 bin battaniye, bin 920 yatak, 2 bin mutfak seti, 12 bin
500 çadır gibi bu yardımları Dohuk'a ulaştırdık. Orada ayrı kamplar kuruluyor. Geçen
haftalarda da AFAD'dan arkadaşlar bizzat oraya gittiler, yerinde gördüler. Ayrıca, son
3
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
günlerde daha çok Türkmenlerin ağırlıkta olduğu Telafer'i terk etme var. Bunlar
daha çok Sincar bölgesine geçtiler. Şu anda Sincar'a ciddi yardım gönderiyoruz. 20 bin kişilik
gıda kolisi gönderdik. Orada da kamp oluşturacağız. Sadece Türkmenlerin kaldığı bir kamp
çalışmamız devam ediyor."
Türkiye'den Irak'taki Türkmenler'e yardım eli
AA
Irak'ın Musul kentine bağlı Telafer ilçesinin Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) militanlarının
kontrolüne girmesinin ardından, Sincar ilçesine sığınan Türkmenler'e gönderilen
yardım tırları, bölgeye ulaştı.
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca (AFAD) gönderilen yaklaşık 80 ton
gıda yardımının bulunduğu 4 tır, peşmerge kontrolündeki Sincar'da bulunan
sığınmacı Türkmenler'e dağıtılmaya başlandı.
Bölgeye gönderilen temel gıda maddeleri arasında un, şeker, pirinç, makarna, peynir,
konserve, helva kolileri yer alıyor.
Evren ve ġahinkaya'ya müebbet
AA
12 Eylül Davası'nda sanıklar dönemin Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Evren ile
Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Şahinkaya, 765 sayılı TCK'nın "Devlet
kuvvetleri aleyhine cürümler" başlıklı 146. maddesi uyarınca önce ağırlaştırılmış müebbet
hapis cezasına çarptırıldı, ardından takdiri indirimle bu cezaları müebbet hapis cezasına
çevrildi.
Ankara GATA'da bulunan Kenan
Evren ile
İstanbul GATA'da bulunan
Tahsin Şahinkaya'nın görüntüleri, duruşma salonundaki ekranlara yansıtıldı. Evren
ve Şahinkaya da bulundukları yerden duruşma salonunundaki görüntüleri takip ettiler.
Müdahiller
ve
avukatlarının
tepkilerinin
ardından
Mahkeme
Başkanı
Oktay Saday'ın talimatıyla duruşma salonunda bir sıra halinde oturan çevik kuvvet polisleri
duruşma salonundan çıktılar.
Evren ve Şahinkaya hakkında, Askeri Ceza Kanunu'nun "askeri rütbelerin sökülmesine"
ilişkin 30. maddesinin uygulanmasına da karar verildi.
Sanıkların mahkumiyeti, izleyicilerle sevinçle karşılandı. Bazı izleyiciler, duruşma salonunda,
"Darbeciler halka hesap verecek", "Bu daha başlangıç, mücadeleye devam" sloganları attı.
4
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Türkiye ve Irak sancısı – Taha Özhan – Star Gazetesi
Türkiye‟nin iç dinamikleri, AK Parti‟yi, bugünlerin en tartışmalı mevzusu olan Irak krizinin
ortasında doğurdu. Bundan 11 yıl önce Amerika‟nın milenyum sonrasındaki ikinci işgal
hazırlıkları devam ederken, AK Parti iktidara geldi. Türk müesses nizamı ve Amerikalı
refikleri, 28 ġubat ürkekliği ile iktidara gelen AK Parti’yi Irak parantezi içerisine
alarak çok rahat Ģekil verebileceklerini düĢünüyorlardı. El Kaide gibi kimsenin yanına
yaklaşmak istemeyeceği bir çıpayı sonuna kadar meşruiyet zemini oluşturmak için
kullanıyorlardı. Herkesin sorgulamadan peşlerine takılması için her türlü baskıyı
yapıyorlardı.
Komşusu, hem de Ortadoğu‟nun mikrokozmozu olan Irak işgal edilecekken, eski
Türkiye‟nin aktörleri çiçeği burnundaki AK Parti iktidarını devirme maceralarına
başlamışlardı bile. Irak cenazesi aylarca Türkiye‟nin önünde durdu. Ne asker ne de diğer
vesayet odakları cenazenin nasıl kaldırılacağı konusunda bir tek cümle bile
kuramıyorlardı. 1990’ların felaketinin siyasi ve ekonomik iflasa sürüklediği Türkiye’nin
bütün yükünü bir anda omuzlarında bulan AK Parti, dıĢarda Neocon içeride ise
Kemalist makasın arasında gelgitler yaĢayan bir oyun planı ile Türkiye’yi iĢgale ortak
etmeden sorunu atlatmaya çalıĢtı.
Aynı aylarda Irak’a KomĢu Ülkeler Konferansını başlatan Türkiye, uzun yıllar sonra ilk
kez, kurucu bir dış politika ortaya koymaya başladı. Eski Türkiye bir anda kendisini yıllarca
mücadele ettiği ne kadar aktör varsa aynı masada buldu. Irak konferansları Kemalist ruh hali
ve dili için adeta şok tedavisi vazifesi ifa etti. Devlet ve devlet dıĢı Ortadoğulu aktörlerle,
asırlık Kemalist maliyetin ve mahcubiyetle acemi, ürkek ve yabancılaĢmıĢ bir Ģekilde
muhatap olunmaya baĢlandı. Bürokrasi ve devlet yavaş da olsa bir öğrenme sürecine girdi.
Bu süreç, 2010‟a geldiğimizde, Irak‟ta bütün farklılıkları temsil eden ve seçimleri de kazanan
Irakiyye hareketini ortaya çıkaracak derinliğe kavuştu.
7 Mart 2010 seçim sonuçlarına rıza göstermeyen aktörler, ABD ve İran‟ın zımnen yaptığı
mutabakatla, karşı bir koalisyon kurarak dokuz ay sonra Hukuk Devleti İttifakı lideri
Maliki‟yi koalisyonla yeniden iktidara taşıdılar. Bu Ģekilde meĢru siyasetin dibine kibrit
suyu dökenler, 2013’te Mısır’da yaĢanan darbeden daha farklı bir Ģey yapmadılar. Fiili
olarak Irak‟ı 2005 seçimleri öncesine yeniden döndürmüş oldular. Obama döneminin ilk Irak
sınavı Neoconlardan daha farklı bir yaklaşım ortaya koyamamış oldu. Tam da bu sebepten
dolayı, bugün, İran‟ın Irak işgalinin başından beri dolaylı bir şekilde aynı paralelde olduğu
Amerika‟ya „beraber savaşalım‟ teklifi götürmesinde şaşılacak bir durum bulunmuyor.
Nihayetindeberaberce inĢa ettikleri Irak statükosunu korumak isteyeceklerdir.
Irak‟ta yaşananları ve Türkiye‟nin durumunu anlamak için tarihi perspektife muhakkak
ihtiyaç var. Irak’ın Ortadoğu’nun bir mikrokozmozu olması gerçekten bizlere çok fazla
Ģey anlatıyor. Ortadoğu’da olup da Irak’ta olmayan siyasi, sosyolojik ve ekonomik
hiçbir unsur bulunmuyor. Bu tespit bizlerin çok zorlu bir sınavla karşı karşıya olduğumuz
anlamına geliyor. Daha önemlisi Irak imtihanı tıpkı Suriye gibi uzak durabileceğimiz bir
sorun değil. Çünkü Irak mikrokozmozuna Türkiye‟den de kesintiye uğramadan uzanan siyasi,
demografik, ekonomik ve sosyolojik unsurlar bulunuyor.
5
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Türkiye‟nin Sünni Araplar, Türkmenler ve Kürtlerle an itibariyle sahip olduğu
ilişki düzeyi ve siyasi manevra kabiliyeti 2003‟le mukayese edilmeyecek kadar ileri
boyuttadır. Tam da bu noktada, 2003 iĢgali öncesi El-Kaide marifetiyle iĢgale ortak
edilme baskısını kıran Türkiye’nin, Irak krizinin bir IġĠD sorununa dönüĢmesine
müsaade etmemesi gerekiyor. Bu ahlaken, siyaseten ve jeopolitik olarak zorlu sınavdan
başarıyla çıkmak düzen kurucu bir aktör haline gelmek olacaktır.
CHP-MHP seçmeni ve Ġhsanoğlu – Hatem Ete – AkĢam Gazetesi
Muhalefet, çatı aday arayışını sonlandırarak Ekmeleddin İhsanoğlu isminde uzlaştı. Şimdiki
soru, İhsanoğlu‟nun çatı adayı projesine yüklenen misyonu taşıyıp taşıyamayacağı.
Çatı adayına yüklenen misyon, AK Parti adayının ilk turda seçilmesini engellemek,
mümkünse de, ikinci turda seçilmeyi başarmaktı.
Bu hedefi gerçekleştirebilmek için İhsanoğlu‟nun, hem muhalefet tabanını sandığa gitmek ve
kendi lehine oy vermek için mobilize etmeyi, hem de AK Parti tabanından belli oranda destek
almayı başarması gerekir.
Bu yazıda, İhsanoğlu‟nun muhalefet tabanına bakan yönünü değerlendirelim.
İhsanoğlu‟nun muhalefet tabanını mobilize etme performansını iki eksen üzerinden
değerlendirmek mümkün.
İlk eksen, ölçülebilir başarı kriteridir.
Öncelikle, kim olduğundan bağımsız olarak çatı adayı olarak ilan edilen her ismin, muhalefet
seçmeninin büyük çoğunluğunun desteğini alma potansiyeline sahip olduğunu göz önünde
bulundurmamız gerekir. Dolayısıyla, İhsanoğlu‟nun uygunluğunu muhtemel alternatif
adayları da göz önünde bulundurarak değerlendirmekte yarar var.
Çatı adayı olarak dolaşıma giren isimlerin çoğu merkezde veya merkez sağda
konumlandırılabilecek kişilerdi. İhsanoğlu ise, MHP tabanının da CHP tabanının da doğal bir
özdeşlik kuramayacağı, yabancı bir mahallenin mensubu. İhsanoğlu‟nu tarif ederken, içinde
İslam kelimesinin geçmediği bir cümle kurmak neredeyse imkânsız.
Bu nedenle, seçmeni mobilize etme konusunda merkez sağ kökenli bir adaydan daha az şansa
sahip olduğu söylenebilir. İsmi açıklanır açıklanmaz, CHP‟nin tabanında ve yönetim
birimlerinde başlayan itirazlar da bunu gösteriyor.
İhsanoğlu‟nun muhalefet tabanını mobilize etme performansını değerlendirebileceğimiz ikinci
eksen normatif düzlem olabilir. Normatif düzlem, bir siyasi partinin siyasi hamle geliştirme
rasyonalitesiyle ilişkilendirilebileceği gibi, seçmenin partisinin politikalarından tatmin olma
düzeyiyle de ilişkilendirilebilir.
Bir siyasi partinin varlık nedeni, tabanının siyasi taleplerini temsil etmek, kaygılarını
gidermektir. Hal bu iken, son yıllarda, muhalefet, tabanına tamamen ters gelecek aday
tercihleriyle, sayısal başarı kazanmayı veya AK Parti‟nin kaybetmesini önceleyen bir siyaset
tarzını tercih ederek seçmeninin talep ve kaygılarını gözeten bir siyaset üretmekten
uzaklaşıyor. Örneğin, CHP 30 Mart seçimlerinde Hatay ve Ankara adaylarını belirlerken
tabanın eğilimlerinden öte skor elde etme güdüsüyle hareket etti.
Çatı adayı da aynı stratejinin ürünü. İhsanoğlu, muhalefetin siyasi yelpazedeki konumuna
denk düşen bir aday olduğu için değil, AK Parti‟nin siyasi yelpazedeki konumuna denk
düştüğü için muhalefetin çatı adayı olarak ilan edildi. İhsanoğlu, çatı aday olarak değil,
6
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
tampon aday olarak belirlendi.
Aynı rasyonaliteyle hareket edildiğinde, BDP’nin batıdan oy alabilmek için Türk
milliyetçisi aday arayıĢına, MHP’nin doğudan oy almak için Kürt milliyetçisi aday
arayıĢına girmemesi için bir neden yok. Bu durum MHP ve BDP için ne kadar absürt bir
siyasi hamle olacaksa, CHP‟nin son yıllarda siyasi skora endekslediği siyaset tarzı da aynı
ölçüde
absürt
bir
sonuç
üretiyor.
Bu strateji, siyasetin ana eksenini oluĢturan normatif arayıĢları anlamsızlaĢtırarak,
siyaseti kaybetme-kazanma oyununa dönüĢtürüyor.
Değerlerden boşaltılarak skora endekslenen siyaset, her şeyden önce, büyük bir siyasi boşluk
oluşturarak seçmende temsil edilmeme duygusunu tetikliyor. Siyasi partiler, tabanın talep
ve kaygılarını önceleyen bir siyaset üretmedikleri ölçüde, büyük bir siyasi boĢluğa ve
gerilime davetiye çıkarıyor.
İhsanoğlu da aynı duyguya yol açacak ve CHP seçmenini büyük bir siyasi boşluk ve
tatminsizlikle yüz yüze bırakacak gibi görünüyor.
Lozan ve Musul sorunu neden bitmez? – Vedat Bilgin – AkĢam Gazetesi
Türkiye‟nin tarihsel olarak kaybettiği, çözemediği bir meselenin dönüp dolaşıp karşımıza
çıkarttığı çeşitli problemler vardır. Musul bunlardan biridir. Musul konusunun Lozan‟da
çözülememiş olması, hatta kaybedilmesi, meseleyi bitirmiyor. Dün, “Musul’u verelim, nihai
bir sulh yapmanın imkânlarını kaybetmeyelim” diye atılan imzalar, bugün gelip karşımıza
savaş, çatışma ve istikrarsızlık unsuru olarak dikilmektedir.
Büyük bir imparatorluk kaybetmiş olmanın bedeli ağırdır. Onun, dün ödettikleri kadar bugün
ve yarın da önümüze koyacağı faturalar olduğunu unutmamak gerekir. Bazı gazete
tarihçilerinin “Musul zaten bizim değildi, orada Türk yoktu” gibi gerçek dışı, mağlubiyet
ideolojisine mahkum, zihinsel yapıların, bu toprakları anlamaktan uzak, önyargılı tutumlarını
veya “resmi tarihin” “ġeyh Said ayaklanması olmasaydı Musul’u alıyorduk”türünden
iddialarını şimdilik bir tarafa koymak gerekir.
Tarihten kaçmak mümkün mü?
Şunu unutmamak lazımdır ki, tarihsel gerçekler ülkelerin peşini bırakmaz. Onların sorduğu
sorulara gerektiği gibi cevap verilmediği zaman, onlarla tarihin ve milletin hakkını vererek
hesaplaşılamadığı zaman, yeni problemler halinde gelip karşımıza dikilirler. Türkiye‟nin
yaşadığı terör sorununun da, Ortadoğu‟daki mezhepsel çatışmaların da, istikrarsızlığın da
kaynağında Lozan‟a uzanan sebepler vardır. Eğer Musul meselesi çözülseydi, Türkiye her yıl
enerji ithal etmek için milyarlarca dolar para harcamayacaktı, kalkınma çabalarını sekteye
uğratan kaynağı dövize dayanan ekonomik krizler olmayacağı gibi cari açık gibi başka
problemlerle de kolay kolay karşılaşılmayacaktı.
Batı sömürgeciliğinin, tarihte hiç var olmayan Irak-Suriye gibi yapay ülkeler üreterek, enerji
kaynakları üzerinde kurdukları kontrol ve bu sömürünün devam etmesi için öngörülen zayıf
bir ülke konumu, Lozan‟da bu arzulara cevap verdiği ölçüde kabul edilmişti. Ne var ki dünya
artık Lozan şartlarının dünyası değildir.
Bugün Irak‟ta yaşanan kaos, Suriye‟de meydana gelen vahşet tablosu, İran‟ın bu şartlar
7
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
üzerinden yeniden “bölgesel güç olma arayıĢına” girmesi bugün yaşanılan
istikrarsızlığın göstergeleri arasında sayılabilir.
Yeni bir gelecek kurmak
Bu aşamada şu hususların tartışılması gerekmez mi: Yaşanılan küreselleşme süreci insanların,
malların, bilginin, paranın v.b.hareketliliğine ve değişimine hız kazandırırken, dünya enerji
kaynaklarının en az üçte birine sahip olan bu bölgede yaşanılacak bir “bölgesel savaĢ, etnik
çatıĢma, mezhep savaĢı” dünyadaki gidişatın, hâkim eğilimin tersine bir durum yaratmaz
mı? Veya bu çelişki nasıl aşılır?
ABD ve Batı yönetim merkezlerinin, küresel süreçte bağlantılı oldukları en azından
ilişkilerini sürdürmek istedikleri bölgelerin sorunlarına, küresel dinamiklerin işleyiş biçimine
uygun çözüm üretmezlerse, sadece bölgedeki çıkarlarını kaybetmezler, ”dünya sistemi
içindeki hegemonik konumlarını” da daha hızlı bir şekilde kaybedebilirler.
Türkiye, küresel süreci doğru okuyarak, bölgedeki bu parçalanmaları, “geleneksel
bölünmeler üzerinden” süren çatışmaları, daha derin daha üst düzey analizler yaparak,
yönetmek durumundadır. Bir anlamda Batı‟nın küresel süreç karşısındaki bocalamaları
Türkiye‟nin dikkatini dağıtmamalıdır. “Bahar devrimleriyle” başlayan süreci doğru
yöneterek, bugün etkin bir konuma gelen Türkiye‟nin Batı sistemi tarafından tepkiyle
karşılaşması şaşırtıcı bir durum değildir. Önümüzdeki dönem Ortadoğu da dâhil bütün
Asya‟nın küresel dinamikleri doğru yöneterek yükseliş eğiliminin artacağı bir dönem
olacaktır. Bu bakımdan, bölgedeki sorunları “Batı’nın istediği Ģekilde” eski usul
bölünme/çatışma ekseninde çözmek mümkün değildir. Bu coğrafyanın yeni bir
emperyal/küresel vizyona ihtiyacı vardır.
ORTADOĞU GÜNDEMĠ
Irak'ta petrol krizi büyüyor
AA
Yakıt sıkıntısı nedeniyle Kerkük ve Erbil'deki petrol istasyonları önünde 2 kilometreyi bulan
uzun araç kuyrukları oluştu. Erbil'deki araç sahipleri, yakıt almak için gece saatlerinde
istasyonların önünde sıraya girdi.
Bölgesel Kürt hükümeti, yaşanan sorun üzerine bazı tedbirler aldı. Buna göre araç sahiplerine
30 litreden fazla benzin veya mazot verilmeyecek. Ayrıca yakıt satışı, sadece 20 istasyonda,
24 saat kesintisiz devam edecek. Bunun dışında kalanlar, belli saatlerde hizmet verecek.
AA muhabirinin edindiği bilgilere göre Kerkük'te yaşanan sıkıntı Beci rafinerisinin IŞİD'in
kontrolüne geçmesinden kaynaklanıyor. IŞİD saldırısından önce rafineriden boru hattı ve
tankerler yoluyla kente günlük 1 milyon 310 bin varil işlenmiş petrol geliyordu. Ancak
IŞİD'in ele geçirdiği Beci'den Kerkük'e petrol sevkiyatı durdu. Aynı şekilde Musul,
Selahaddin ve Diyala kentlerinin de Beci'deki durum nedeniyle yakıtsız kaldıkları bildirildi.
8
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Bölgenin can damarıydı
Irak'ın üç büyük petrol rafinerisinden biri olan Beci, IŞİD kontrolündeki Selahaddin kentinde
bulunuyor. Rafineride günlük 150 bin varil petrol işlenerek kullanıma hazır hale getiriliyordu.
Bu petrol, Kerkük, Musul, Selahaddin ve Diyala kenti ile kısmen Kürt bölgesinin yakıt
ihtiyacını karşılıyordu. Ancak IŞİD'in ele geçirdiği rafineriden petrol sevkiyatı durdu.
Irak ABD'den hava saldırısı talep etti
Dünya Bülteni
ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey, Irak‟ın ABD‟den, Irak Şam İslam Devleti‟ne
(IŞİD) örgütüne yönelik hava saldırısı düzenlemesi talebinde bulunduğunu söyledi.
Dempsey, Kongre‟de Pentagon‟un 2015 yılı bütçesine ilişkin katıldığı oturumda, “Irak
hükümetinden hava kuvveti için talep aldık” ifadesini kullandı. Dempsey, talebin ne zaman
geldiğine yönelik ise detay belirtmedi.
Obama yönetiminin böyle bir talebe ne yanıt vereceğinin yöneltilmesi üzerine ise Dempsey,
“Nerede olursak olalım, IŞİD ile mücadele etmek ABD‟nin ulusal çıkarlarınadır”
değerlendirmesinde bulundu.
El Arabiya televizyonuna çıkan Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari de ABD‟den IŞİD‟e karşı
hava saldırısında bulunmasını talep ettiklerini söyledi.
IKBY'de hükümet kuruldu
Dünya Bülteni
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi‟nde (IKBY), 9 ay süren çalışmalardan sonra yeni hükümet
kuruldu.
Hükümeti kurmakla görevlendirilen Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Genel Başkan
Yardımcısı Neçirvan Barzani‟nin, meclis oylamasına sunduğu 19 bakandan oluşan bakanlar
listesi kabul edildi. Oylamaya meclisteki 111 vekil katıldı.
Oylamadan sonra Başbakan Neçirvan Barzani ve yardımcısı Kubat Talabani ile bakanlar
yemin etti. Adalet Bakanı seçilen Sinan Çelebi, yemin metnini hem Kürtçe hem de
Türkçe okudu.
GENİŞ KATILIMLI HÜKÜMET
Hükümete mecliste sandalyesi olan bütün partiler katıldı. Daha önce KDP ile Kürdistan
Yurtseverler Birliği'nin oluşturduğu hükümete bu sefer, ana muhalefet partisi Goran Hareketi
de dahil oldu. Mecliste 10 sandalyesi bulunan İslami Birlik Partisi (Yekgirtu) ve 6 sandalyeye
sahip İslami Toplum Partisi (Komel) ile kotayla temsil edilen azınlıklar da yeni hükümette yer
aldı. 8'inci kabinede hükümete katılan bütün partilere ve azınlık gruplarına bakanlıklar verildi.
9
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Daha önce Sanayi ve Ticaret Bakanlığının verildiği Türkmenler, bu sefer Adalet
Bakanlığını aldı. Mecliste 5 sandalye ile temsil edilen Türkmen partiler, Adalet Bakanlığı'na
Sinan Çelebi'yi seçti.
Ġran: Irak'a Asker Göndermeyeceğiz - CNN
İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Hasan Firuzabadi, Irak'a asker göndermeyeceklerini
söyledi.
Resmi haber ajansı IRNA'da yayımlanan haberde, Firuzabadi, günlerdir dünya basınında yer
alan İran'ın Irak'a asker göndereceği ve Irak'ta ABD ile işbirliği yapacağı yönündeki iddialara,
"Irak'ta İran askerlerinin varlığına gerek yok. Irak halkı kendi sorunlarını çözebilir. İran hiçbir
zaman Irak'a herhangi bir askeri güç göndermeyecek" sözleriyle açıklık getirdi.
Firuzabadi, ülkesinin Irak'ta saldırılar düzenleyen Irak Şam İslam Devleti'ne (IŞİD) karşı
ABD ile işbirliği yapacağı yönündeki iddialarla ilgili, "İran ve ABD arasında asla işbirliği
olmayacak. Bu temelde mantıksız" dedi.
Irak'taki son olayların üzüntü verici olduğunu belirten Firuzabadi, "IŞİD, tohumları eski ABD
Bakanı Hillary Clinton tarafından bölgeye ekilen bir terör örgütü" ifadesini kullandı.
BAE Bağdat büyükelçisini geri çekti
Dünya Bülteni
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bağdat Büyükelçisi'ni geri çağırdı.
BAE Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Bağdat Büyükelçisi Abdullah İbrahim eşŞehi'nin, Irak'ta yaşanan tehlikeli gelişmeler konusunda istişarelerde bulunulmak üzere
çağrıldığı belirtildi.
Irak'ta hiçbir kesimin dışlanmadığı kapsamlı ulusal birlik hükümeti kurulması çağrısında
bulunulan açıklamada, bunun, ülkenin içinde bulunduğu "tehlikeli durumdan çıkışın tek yolu"
olduğu ifade edildi.
Açıklamada ayrıca BAE'nin, masum Irak halkının ölümüne neden olan "terörist grupları"
şiddetle kınadığı kaydedildi.
SavaĢın Sınırları Kalktı- Guardian
Irak'la ilgili gelişmeler, bugün de gazetelerde önemli yer buluyor. Guardian ana sayfasında,
Irak hükümetinin Irak Şam İslam Devleti örgütü militanlarını durdurmak için ABD'den
resmen hava saldırısı düzenlemesini istediğini aktarıyor.
Gazete ülkenin en büyük petrol rafinerisini tamamen ele geçirmeye çok yaklaşan militanların
Telafer'i geri almaya çalışan askeri birliklere direndiğini belirtiyor.
10
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Aynı gazetede yer alan bir analizde ise artık Orta Doğu savaşında sınırların
ortadan kalktığı yorumu yapılıyor.
"Cihatçıların ilerleyişi sadece eski sınırları silmekle kalmıyor, IŞİD'e yeni bir halifelik
yaratma hedefine çok yakın olduğunu iddia etme fırsatı veriyor. Bu aynı zamanda, Suriye ve
Irak savaşlarının birleştiğini, ikisinin birbirini beslediğini gösteriyor. "
"Suriye'nin kuzey doğusunu denetimi altında tutması IŞİD'in Musul'u ele geçirmesinde
yardımcı oldu. Para ve silahlar kolayca geçti. Suudi Arabistan'ın Ürdün üzerinden Suriye'nin
güneyindeki isyancılara gönderdiği Hırvatistan yapımı tanksavarlar, Irak'ın Anbar
vilayetindeki IŞİD militanlarına ulaştı. Geçen hafta Irak'ın Haseke kentinde ele geçirilen
kamyonlar dolusu silah Suriye'ye IŞİD'in kalesi olan Rakka'ya gönderildi."
Irak-Suriye sınırının fiilen ortadan kalkması, IŞİD'e değişen cephe koşullarına göre
taktiklerini değiştirme ve sevkiyat yapma fırsatı veriyor. Örgüt, stratejik derinlik elde etti ve
daha güvenli ikmal yollarına kavuştu."
Ġsrail güçleri Filistin'de üniversiteyi bastı
Dünya Bülteni
İsrail işgal güçlerinin, Batı Şeria'da kaybolan üç Yahudi yerleşimciyi arama operasyonları
kapsamında Ramallah yakınlarındaki Biir Zeyt Üniversitesi'ne baskın yaparak, iki Filistinli
öğrenciyi gözaltına aldığı bildirildi.
Biir Zeyt Üniversitesi'ne baskın yapan İsrail güçleri, güvenlik görevlilerini odalara hapsetti ve
basın mensuplarının üniversite kampüsüne girmesini engelledi.
Görgü tanıkları, arkadaşlarının İsrail askerleri tarafından gözaltına alınmasını protesto etmek
amacıyla üniversitede oturma eylemi yapan İslami Öğrenci Bloku üyesi iki öğrencinin
gözaltına alındığını belirtti.
Tanıklar, askerlerin İslami Öğrenci Bloku'na ait tüm eşyalara el koyduğunu ve üniversitenin
bazı binalarında da arama yaptığını ifade etti.
Sünni ayaklanma ve mezhep savaĢı – Ġbrahim Karagül – Yeni ġafak Gazetesi
El Kaide, Müslüman kuşak üzerindeki küresel operasyonları anlamada nasıl gözlerimizi kör
ettiyse, IŞİD söylemi de Irak'ta olup bitenleri anlamada gözlerimizi kör ediyor. Türk medyası
bir haftadır maalesef trajik bir IŞİD ve Irak haritası çiziyor.
1991'den beri savaş yaşanan ve komşumuz olan bir ülkenin iç dinamiklerini hala
öğrenememiş olmak, cehaleti hamasetle ve popüler söylemle örtbas etmeye çalışmak
gerçekten hem hayret verici hem de can acıtıcı bir durum.
11
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
2003'teki Irak işgalinin amacını bize Saddam diktatörlüğünü tasfiye olarak
yutturduklarında da biz böyleydik. Hemen öncesinde Afganistan işgalini de El Kaide ve
Taliban'ı gerekçe göstererek bizi kandırmışlardı.
O zamanlar, Mezopotamya'nın kalbine yerleşen yabancı orduların amacını sorgulayan çok az
insan çıktı bu ülkede. Yine Orta Asya'nın kapısı Afganistan'a bu kadar Batılı gücün neden
yerleştiğini de kimse hakkıyla sorgulamadı.
Bizler Saddam zulmü ile Taliban bağnazlığı arasında sıkışıp kalırken onlar Kuzey Afrika'dan
Pasifik sınırına kadar coğrafyanın her yerine askeri üsler kuruyorlar, petrol bölgelerini kontrol
altına alıyorlar, söz konusu coğrafyayı örgütlerle dize getirip, etnik ve mezhep kimlikleri
üzerinden lime lime ediyorlardı.
Bizim dünyayı ve coğrafyayı algılamada entelektüel derinliğimiz sadece onlar için bir PR
çalışmasıydı ve bunu da medya üzerinden yapabiliyorlardı. Siyasetçilerimizden aydınlarımıza
kadar herkes semboller ve popüler imajlar üzerinden politika yürütüp kamuoyu
yönlendiriyordu.
Bu yüzden her şey tahmin ettiğimizin dışında gerçekleşti. Bu yüzden doğru tespitleri
yapanların üzerine gidildi. Bu yüzden Türkiye ve bölge kamuoyunu yönlendirmek için milyon
dolarlık bütçeler ayrıldı. Bu yüzden bizler Irak'ta olabilecekler konusunda hep yanıldık.
Şimdi aynısı oluyor. 'IŞİT terör örgütüdür' söyleminin bir adım ötesinde cümle kuranı
bulamıyoruz. Bıraktık 2003 yılına dönmeyi bir haftalık izlenimi bile doğru dürüst
yapamıyoruz. Bu örgüt nasıl bir yapıdır, nasıl bu kadar hızlı hareket ediyor, nereden çıktı, ne
yapmaya çalışıyor, Irak'taki parçalanmış yapının neresinde duruyor, Türkleri neden rehin aldı
gibi soruların cevabını üretemiyoruz, bulamıyoruz.
IRAK'TA HERKES ÖRGÜTTÜR
Irak'ın bölünmesini izliyoruz bugün. Aslında işgal edildiği gün fiilen üç parçaya bölünmüştü.
Bağdat'ta Saddam'ın heykeli yıkılırken kimseciklerin meydana gelmemesi, evlerine
kapanması bunun ilk göstergesiydi. Saddam idam edilirken 'Farisilere dikkat edin' sözü ise
aslında Irak'taki derin ayrışmanın ve çatışmanın özet cümlesiydi. İşgal üzerinden Saddam'ı
devirenler onun zulmüyle yarışacak zulümler yaptılar. Şii Araplar ile Sünni Araplar ve Kürtler
tamamen ayrışmış herkes kendi geleceğine daha o zaman yönelmişti.
Kürtler bütün bu kaostan kendilerini koruyup istikrarlı bir bölge oluşturdular. Şii Araplar
Bağdat'ta merkezi bir hükümet kurup hızla bu yönetimi kendi karakterlerine büründürdüler ve
diğer unsurları tasfiye etmeye giriştiler. Sünni Araplar önce Bağdat'taki yönetime katıldı
ancak daha sonra devre dışı bırakıldılar. Irak denkleminin dışına itildiler. Siyasi temsil yolu
etkisiz kalınca örgütler devreye girdi ve o boşluğu örgütler doldurdu.
Şimdi Kürtlerin ve Şii Arapların dışında Sünni Araplar yeniden denkleme giriyor. Bu da IŞİD
adıyla bilinen örgütler koalisyonu üzerinden oluyor. Dolayısıyla IŞİD'i El Kaide tarzı bir
örgüt olarak tanımlamakla yetinirsek Irak içindeki yeni güç hareketliliğini anlamakta
zorlanırız.
12
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Eğer örgüt olarak niteleyeceksek, Nuri El Maliki her ne kadar bugün hükümeti
yönetiyorsa da aslında bir örgüt mensubudur. Ülkede herkes bir örgüte ya da cemaate
mensuptur. Eğer şiddet ve terör konuşacaksak Maliki dahil, bugün Irak siyasetinde adı öne
çıkan bir çok kişi katliamlardan, infazlardan sorumludur. Şii ölüm mangalarını unutmak
mümkün mü? Ev ev girip insanları kurşuna dizenleri unutmak mümkün mü? Sünni örgütlerin
Şii türbelerini havaya uçurdukları saldırıları unutmak mümkün mü? Irak'ta herkes bir şekilde
bu şiddetin içindedir.
Anlatmak istediğim örgütler ve terör ekseninden bakınca Irak dinamiklerine terör tanımı
dışında bir açılım sağlamak mümkün değil. Bu da, bir hafta sonra bu ülkede neler
olabileceğine dair zihnimizi körleştiriyor.
MEZHEP SAVAġI YAġANIYOR
ABD ve İngiltere'nin Irak işgali geriye iki miras bıraktı: Ülkenin bölünmesi ve mezhep savaşı.
Bölünme fiilen zaten gerçekleşmişti. Şimdi muhtemelen bu yeni denklem sonrası daha da
belirginleşecek belki de resmileşecek.
Mezhep eksenli iç savaş işgalden bu yana yaşanıyor. Kimse dile getirmek istemese de
işgalden daha fazla bu savaşta ölümler gerçekleşti. Şii ve Sünni örgütler arasındaki savaşta
yüzbinlerce insan hayatını kaybetti. Daha sonra Şii örgütler devlet oldu Sünni örgütler tasfiye
edildi.
İşte bugün o Sünni örgütler geri dönüyor. Devlet olmak için dönüyor. Tıpkı Şii örgütlerin
devlet olması gibi. Maalesef, daha önce yaşanan ancak Türkiye'nin de yoğun çabalarıyla Irak
dışına taşmasının önüne geçilen mezhep çatışması yeniden başlıyor. IŞİD ve Şii gruplar
arasında çok şiddetli çatışmalar bekleniyor. Bir hesaplaşma hazırlığı var.
Mezhep savaşı dediğimiz şey aslında bir güç/iktidar savaşı. Bu tür savaşlar bazen etnik kimlik
üzerinden bazen din üzerinden bazen de mezhep üzerinden yaşanır. Bugün Irak'ta devletiktidar-petrol hesaplaşması yeniden mezhep üzerinden servis ediliyor.
Okuduğum yeni Irak resmine göre Sünni Arap örgütler Kürtlerle çatışma içine girmeyecek.
Onlarla bir hesapları yok. Sadece Kerkük konusunda ciddi bir çatışma söz konusu olabilir. Bu
da Kürtlerle savaştan ziyade Kerkük'ün kimliği ve petrol nedeniyle olabilir. Bu örgütlerin
Türkiye ile de bir hesabı olmaması gerekiyor.
Onların hesaplaşması İran ve Şii gruplar ya da Bağdat yönetimi ile. Ciddi çatışmalar
yaşanabilir. Bütün Sünni kentleri ele geçirmek isteyecekler belki de denetim altına alacaklar.
Bunlar olmadan Bağdat'a saldırmazlar. Ama nihayetinde, ayakta kalabilir, başarılı olurlarsa
büyük Bağdat savaşı bizi bekliyor maalesef.
ġĠĠ HĠLALĠ-SÜNNĠ BLOK VE ARAP-ĠRAN SAVAġI
Irak merkezli savaşlar her ne kadar dışarıdan işgal şeklinde yaşansa da esasında bir Arap-İran
savaşıdır. Bu savaş da mezhep ve milliyetçilik üzerinden yürütülüyor. Şii-Sünni olduğu kadar
Arap ve Fars milliyetçiliği bu savaşlarda oldukça belirleyicidir.
13
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Türkiye, olayın mezhep krizine dönüşmesine daha önce bir şekilde müdahil oldu.
Bu sefer de bütün bölgeyi yakma potansiyeli olan krize müdahalenin yollarını arama
sorumluluğu altındadır.
İran'ın Suriye'ye doğrudan müdahale ettiği gibi bu olaya da müdahale etmesi mezhep savaşını
alabildiğine yayacaktır. Tahran'ın IŞİD olayı ile Irak'taki karizması fena halde çizildi. TahranBağdat ekseni ağır yara aldı. Buradan hareketle söz konusu savaşa doğrudan müdahale
etmesi, mezhep savaşını örgütler kategorisinden devletler kategorisine çıkarır ki bu da ateşin
bütün bölgeyi sarması anlamına gelir.
Her ne olursa olsun, Sünni Araplara bir iktidar alanı tanınmadığı sürece bu savaş devam
edecektir. Daha da ötesini söyleyelim; Sünni Arapların serüveni Irak'la sınırlı kalmayacak,
yarın Suriye'yi de içine alan bir projeye dönüşecektir. 'Şii Hilali'ne karşı bir Sünni direnç hattı
inşa edildiğini düşünüyorum. İran tehdidine karşı Irak ve Suriye üzerinde bir cephe inşa
ediliyor.
Peki bütün bu karmaşık denklemin içinde rehine olayı nereye oturuyor? En önemli sorulardan
biri de bu.
Bence hiçbir yere…
En azından Irak denkleminde bir yere oturmuyor. Oturmaması da lazım zaten. Türkiye'nin
Kürtlerle yakınlığı son petrol anlaşmasıyla zirveye çıktı. Şiilerle de güçlü bağları var. En
azından yıllardır bunu kurmaya çalışıyor. Sünni Arapların daha önce hükümete katılmalarında
en büyük destekleyici güç de Türkiye'ydi. Öteden beri Sünni aşiretlerle, siyasi çevrelerle
ilişkileri hep güçlü oldu.
Peki neden Türkiye hedef alındı?
Bunun Irak'la ilgili olduğunu pek sanmıyorum. Rehine olayı doğrudan Türkiye'nin iç
politikasıyla bağlantılı bence. Birileri Irak üzerinden Türkiye'nin iç politikasına müdahil
oluyor. Belki Suriye politikasının hesabını sormaya çalışıyor belki de Türkiye'nin bölge
politikalarını bir yere çekmeye çalışıyor. Bu, iç politik boyutun Ankara'da iyi okunduğu
kanaatindeyim. Bu kadar bilinmezlikler içinde benim tezim bu yönde.
Bırakın IŞİD ve terör denklemini: Olanlara yeniden Irak-İran savaşı, S. Arabistan-İran savaşı,
Arap-Fars savaşı ile Kerkük ve Bağdat savaşı üzerinden tekrar bakalım…
Irak bizim için önemli bir Pazar – Güngör Uras – Milliyet Gazetesi
Maliye Bakanı Şimşek, önceki gün İstanbul‟da Şekerbank„ın düzenlediği toplantıda ihracat
artışına dayalı olarak cari açığın küçülmekte olduğunu söyledi. Avrupa pazarındaki canlanma
sonucu bu pazarlara yönelik ihracat artarken, Irak‟taki karışıklığın ihracatı ve cari açığı
olumsuz etkileyeceğini hatırlattı.
İlk 4 ayda toplam 53 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik. İhracatta en büyük
pazarımız Almanya, sonra Irak.
14
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Almanya‟ya 4 aylık ihracatımız 5.0 milyar dolar. İngiltere‟ye 3.2 milyar
dolar. İtalya‟ya 2.5 milyar dolar. Irak‟a ise 4.0 milyar dolar.
Almanya‟nın toplam ihracattaki payı yüzde 9.4 iken Irak‟ın payı yüzde 7.6 oranında.
Ortadoğu ülkelerine 4 ayda yaptığımız ihracatta, Irak‟tan sonra 1.9 milyar dolar ile BAE
geliyor. Daha sonra 1‟er milyar dolarla S. Arabistan ve İsrail var. İran‟a 872 milyon
dolarlık, Suriye‟ye 490 milyon dolarlık ihracat yaptık. Kuveyt‟e yapılan ihracatın değeri
100, Katar‟a yapılan ihracatın değeri 99 milyon dolar.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi için Suriye ve Irak sınır kapılarından yapılan ihracat
çok önemli. Bu ihracat sayesinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu‟da çok sayıda tesiste üretim
ve istihdam sürüyor.
Irak’ta 1.550 Türk firması...
Türk-Irak Uluslararası Yatırımcılar Derneği Başkanı Feridun Gündüz, Dünya‟da yayımlanan
söyleşisinde, Irak‟ta 1.550 Türk firmasının faaliyet gösterdiğini söylüyor.
Başkanın açıklamalarına göre, Irak‟a iş yapan girişimciler bölgenin riskini bilerek yatırım
yaptıkları için, faaliyetlerini belli süre donduracaklar. Ama hepsinin işlerini kapatarak geri
dönmeleri mümkün değil.
Irak‟a ve Irak üzerinden diğer ülkelere taşımacılık yapanlar da can ve mal riskini göze alarak
taşımacılığın devam ettiğini belirtiyorlar.
Türk müteahhitlerinin Irak‟ın değişik şehirlerinde 824 projeyi üstlendikleri biliniyor.
Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Eyüp Bartık, “Irak, Türkiye için de Gaziantep için de
önemli. Irak‟a yapılan ihracatın yüzde 60‟ından fazlası Kuzey Irak‟taki güvenli bölgeye
gidiyor. Zahı, Dohuk, Süleymaniye güvenli Kürt bölgeleri. Bu nedenle ihracatın tamamı için
tehlike yok” diyor.
UlaĢımın devamı önemli
Güneydoğu ve Doğu Anadolu‟da ekonominin Irak‟taki olaylardan nasıl etkileneceğini
araştıran Mahir Solmaz, Derya Eğrican ve Tekin Çiçek, “Musul‟un toplam Irak pazarındaki
payının yüzde 10 dolayında olduğunu, ancak Musul olayları sonucu Irak‟ın tümüne mal
sevkinin güçleşmesinin sorun yaratacağını” belirtiyorlar.
Irak‟a en fazla sevk edilen ürünler et, süt, yağ ve un. Un Sanayicileri Federasyonu Başkanı
Erhan Özmen, “Yıllık 1 milyar dolarlık un ihracatının 500 milyon dolarlık kısmının Irak‟a
gittiğini” söylüyor.
Tabii ki öncelik Türk vatandaşlarının can güvenliğini sağlamak. Daha sonra Türk
vatandaşlarına ait malların ve yatırımların güvenliği konusu gündeme gelecek. Ama Irak
olaylarının, Türkiye ekonomisini ve Doğu ve Güneydoğu Anadolu‟da sınır ötesi için üretim
yapan, ihracat yapan kuruluşları olumsuz etkilemekte olduğunu bilelim.
Türkmenler ateĢ çemberinde – Fehim TaĢtekin – Radikal Gazetesi
Irak'ta Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) Şii Türkmenlerin yaşadığı ilçe ve köylere yönelik
saldırılarını arttırdı.
15
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Irak‟ta Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) Şii Türkmenlerin yaşadığı ilçe ve köylere
yönelik saldırılarını arttırdı. Radikal‟e konuşan Türkmen kaynaklara göre, Tel Afer‟de ilçenin
büyük bir çoğunluğunu ele geçiren IŞİD‟a karşı polis ve Şii milis güçlerinin direnişi sürerken
Kerkük‟ün güneyinde Çardağlı ile Biryaycı köyleri, Selahaddin vilayetinde Bakuya‟ya bağlı
Karanaz köyü ve Tuz Hurmatu‟ya bağlı Bastamlı köyü IŞİD‟ın havan saldırılarının ardından
teker teker düştü. Bu köylerdeki çatışmalarda en az 20 sivil öldü. Sivillerden bazılarının
bölgeden
kaçarken
IŞİD‟ın
saldırılarına
hedef
olduğu
belirtildi.
PeĢmerge ve sivil direniĢi
Kerkük‟e bağlı Beşir kasabası ise birkaç kez el değiştirdi. Önceki sabah Beşir‟e giren IŞİD,
Peşmerge ve silahlı Şii sivillerin direnişi karşısında çekildi. Ancak daha sonra tekrar havan
topu saldırısı düzenlenen IŞİD, Beşir‟i tekrar geri aldı. Çok sayıda sivil ve güvenlik
görevlisinin öldüğü ya da yaralandığı kaydedildi. Musul‟da Dicle kenarında tarımla uğraşan
Türkmen kasaları Karakoyun, Üst Şerihan ve Alt Şerihan da daha fazla IŞİD‟a direnemedi.
Bir Türkmen kaynak, IŞİD militanlarının Hıristiyanların yaşadığı Bartılla ile Yezidi
kasabaları Başika ve Tel Keyf‟e sığınan Karakoyun ve Şerihanlılara şu tehdidi gönderdiğini
söyledi:
“Şeriata göre yaşamayı kabul edip evlerinize dönün yoksa gittiğiniz yerler de sizin için
güvenli
olmayacak.”
Kerkük‟ün güneyindeki Şii Türkmen kasabası Taze Hurmatu‟da da çatışmalar sürüyor.
Türkmen milisler ile Peşmerge güçlerinin birlikte IŞİD militanlarına karşı direndiği
kaydedildi.
Şii ve Sünni Türkmenlerin karşı karşıya kaldığı Tel Afer‟de ise asker, polis ve silahlı sivillerin
havaalanını kontrol ettiği kaydedildi.
Maliki faturayı komutanlara çıkardı
Irak Başbakanı Nuri el Maliki, Musul‟da görev yerini terk eden Musul Operasyonlar
Komutanı Orgeneral Mehdi el Garravi, yardımcısı General Abdurrahman Handal ve Kurmay
Albay Hasan Abdurrezzak‟ın görevden uzaklaştırıldığını açıkladı. Bu komutanlar hakkında
tahkikat yapılması için Kara Kuvvetleri Komutanlığı‟na emir verdiğini belirten Maliki, Musul
3. Askeri Okul Komutanı Albay Hidayet Abdulkerim‟e de askeri mahkemede dava açıldığını
kaydetti. Ancak Kürt asıllı olan Abdulkerim‟in diğerlerinden ayrı tutulup askeri mahkemeye
sevkedilmesi, mezhepsel ve etnik ayrımcılık uygulamakla suçlanan Maliki‟yi bir kez daha
boy hedefi yaptı. Kürdistan Bölgesel Yönetimi‟ne bağlı Peşmerge gücü, firari olan
Abdulkerim‟in gıyabında yargılanma kararına tepki gösterdi. Maliki‟nin suçlu arıyorsa tüm
komutanları yargılaması gerektiği vurgulandı. Musul‟da isyan dalgası başlarken kışlalar ve
karakollardaki askerler silah bırakıp evlerine gitmişti.
IġĠD rafineriye girdi, kuyruklar uzadı
16
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Irak‟ta Musul‟un ardından Selahaddin bölgesinde kontrolünü genişleten Irak-Şam İslam
Devleti (IŞİD) ülkenin en büyük petrol rafinerisini hedef aldı. IŞİD, Salahaddin vilayetine
bağlı Beyci ilçesindeki rafinerinin yüzde 70‟ini ele geçirirken çatışmaların sürdüğü bildirildi.
Ordu güçlerinin IŞİD‟ın ele geçirdiği bölümleri bombaladığı, militanların da bir helikopteri
düşürdüğü kaydedildi. Yerel kaynaklara göre militanlar yakıt depolarını ateşe verirken rafineri
kapatıldı. Yakıt sıkıntısı nedeniyle Kerkük ve Erbil‟deki petrol istasyonları önünde 2
kilometreyi bulan uzun araç kuyrukları oluştu. Erbil‟deki araç sahipleri, yakıt almak için gece
saatlerinde istasyonların önünde sıraya girdi.
Türk Ģirketindeki 40 Hintli iĢçi kayıp
Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD), Musul‟de 40 Hintli işçiyi kaçırdı. Hindistan Dışişleri‟ne göre,
bir Türk inşaat şirketi için çalışan 40 işçiyle iletişim kurulamıyor. Herhangi bir fidye talebi
gelmedi. İşçilerin tahliye operasyonu sırasında militanların eline düştüğü belirtildi. Önceki
gün IŞİD, 15‟i Türk vatandaşı 60 işçiyi daha rehin aldığını açıklamıştı.
AFRĠKA GÜNDEMĠ
Orta Afrika'da ayaklanma çağrıları
Dünya Bülteni
Orta Afrika Cumhuriyeti'nin başkenti Bangui sokaklarını halkı ayaklanmaya çağıran
"imzasız" broşürler kapladı.
Broşürlerde, "General, asker, Orta Afrikalı, emekli, çalışan, rütbeli; soluğu kesilen halk bugün
seni onu kurtarmaya çağırıyor. Neredesin? Ayağa kalk, ülkenin şimdi sana ihtiyacı var.
Görevini yerine getirme zamanı geldi" ifadelerine yer verildi.
Görgü tanıkları broşürlerin "ifade özgürlüğü ve temel özgürlüklerin büyük ölçüde hiçe
sayıldığı dönemi andırdığını" belirtti.
Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki şiddet eylemleri nedeniyle, halkın sokaklarda gezmekten
korktuğu değerlendirmesinde bulunan kent sakinleri "yönetimdeki bozukluğa" işaret etti.
Cumhurbaşkanı Catherine Samba-Panza birkaç gün önce basına açıklamasında, bazı siyasi
aktörleri gizli şekilde "karışıklık çıkarmaya çalışmakla" suçlamıştı.
Nijerya’da bombalı saldırı
Dünya Bülteni
17
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Nijerya‟da düzenlenen bombalı saldırı sonucu en az 40 kişi hayatını kaybetti.
Brezilya Meksika maçının izlendiği yerel saatle akşam 8.15 sıralarında meydana gelen
patlama sonucu olay yeri savaş alanına dönerken, çok sayıda yaralı da hastaneye kaldırıldı.
Nijerya‟nın kuzey bölgesindeki eyaleti Yobo‟nun başkenti Damaturu‟da düzenlenen
saldırıdan sonra, bölgeye çok sayıda askeri birlik sevkiyatı yapıldı. Patlama yerini kordon
altına alan güvenlik güçleri kontrolü sağlamaya çalışıyor.
00.33 S OT Musa Muhammed, Kazazede: „„Her şey bir anda oldu ve birçok insan öldü. Bazı
yaralıların kolunu ya da bacağını kesmek zorunda kaldılar. Ancak Allah‟a şükür benim yaram
ağır değil.‟„
Öte yandan saldırıyı Nijerya‟nın en büyük terör örgütü Boko Haram‟ın yaptığı zannediliyor.
Zira terör örgütü, Dünya Kupası başlamadan önce futbol oynamanın batılı uluslara ait bir
sömürü olduğunu açıklamış ve İslam dinine aykırı olduğunu öne sürmüştü. Saldırıda ölenlerin
çoğunluğunu çocuklar ve gençler oluşturuyor.
Kenya'daki saldırılarla ilgili gözaltılar
Dünya Bülteni
Kenya'da bu hafta başında başlayan ve yaklaşık 60 kişinin ölmesine neden olan saldırılarla
ilgili bugün birtakim kişilerin gözaltına alındıkları bildirildi.
Kenya güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, pazar günü başlayan ve arkasında Eş
Şebab'ın olduğu düşünülen saldırılarla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında bazı kişilerin
gözaltına alındıkları bildirildi. İki gün ard arda gerçekleşen ve 60 kişinin ölmesine neden olan
saldırılarla ilgili gözaltına alınan kişilerin aralarında saldırıları gerçekleştiren grupların
elebaşlarının da oldukları belirtiliyor.
Konsolosluk baskını Ģüphelisine Amerikan operasyonu
Euronews
Amerika Birleşik Devletleri, Libya‟da yapılan bir operasyonla Bingazi konsolosluğuna 2012
yılında düzenlenen roketatarlı saldırının baş şüphelisi Ahmed Ebu Hatela‟yı yakaladı.
Bingazi‟deki gizli operasyonla ilgili açıklama Savunma Bakanlığı Pentagon Sözcüsü John
Kirby tarafından yapıldı. “Kolluk kuvvetleriyle koordine bir şekilde yürütülen bu operasyonda
Amerikalı personel ya da sivillerden yaralanan olmadı. Birleşik Devletler
Hatela‟yı Libya dışında güvenli bir yere götürdü. Mahkeme önüne çıkmak üzere de
Amerika‟ya getirilecek.”
2012 yılı Eylül ayında yapılan saldırının ardından geçen sürede saldırganların
yakalanamaması sebebiyle ABD Başkanı Barack Obama da ağır eleştirilere maruz kalıyordu.
18
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
AMERĠKA GÜNDEMĠ
Obama'dan Kongre liderlerine Irak bilgisi
AA
ABD Başkanı Barack Obama, Irak‟ta yaşanan şiddet olaylarıyla ilgili Beyaz Saray‟da Kongre
liderleriyle görüştü.
Irak hükümetinin, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) terör örgütüne karşı mücadelede ABD‟den
hava desteği sağlaması yönünde resmen talepte bulunduğu gün Obama, Oval Ofis'te Kongre
liderini Irak konusunda bilgilendirdi. Toplantıya Senato Demokrat Çoğunluk Lideri Harry
Reid, Senato Cumhuriyetçi Azınlık Lideri Mitch McConnell, Temsilciler Meclisi Başkanı
John Boehner, Temsilciler Meclisi Demokrat Azınlık Lideri Nancy Pelosi katıldı.
Toplantıda Obama‟nın, Irak‟ta yaşananlar konusunda Kongre‟yi bilgilendirmeyi
sürdüreceği ancak IŞİD terör örgütüne yönelik yönetimin atacağı adımlarda Kongre‟den
herhangi bir yetki almaya ihtiyacı olmadığını söylediği belirtildi.
Biden Maliki'yle görüĢtü
ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden‟ın de, Irak‟ta yaşanan gelişmelere ilişkin Irak Başbakanı
Nuri el-Maliki, Meclis Başkanı Usame en-Nuceyfi ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY)
Başkanı Mesut Barzani ile görüştüğü bildirildi.
Beyaz Saray‟dan yapılan açıklamada, ABD‟nin, Irak hükümetini ve bu ülkedeki tüm
toplumları, Irak İslam Şam Devleti (IŞİD) terör örgütüyle ortak mücadelelerinde desteklediği
kaydedildi.
Irak Hava Operasyonu Ġstedi- CNN
ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey, Kongre'de Pentagon'un 2015 yılı bütçesine
ilişkin katıldığı oturumda, "Irak hükümetinden hava kuvveti için talep aldık" ifadesini
kullandı. Dempsey, talebin ne zaman geldiğine yönelik ise detay belirtmedi.
Obama yönetiminin böyle bir talebe ne yanıt vereceğinin yöneltilmesi üzerine ise Dempsey,
"Nerede olursak olalım, IŞİD ile mücadele etmek ABD'nin ulusal çıkarlarınadır"
değerlendirmesinde bulundu.
El Arabiya televizyonuna çıkan Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari de ABD'den IŞİD'e karşı
hava saldırısında bulunmasını talep ettiklerini doğruladı.
19
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
ABD’den Rusya’ya yaptırım uyarısı - Reuters
Beyaz Saray, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro
Poroşenko'nin görüşmesi hakkında yazılı açıklama yaptı. Açıklamada “Başkan Yardımcısı,
Rusya‟nın davranışını değiştirmemesi durumunda, ABD‟nin müttefikleriyle birlikte daha
fazla yaptırım uygulamaya çalışacağını belirtti” ifadelerini kullandı.
Ukrayna‟nın doğusunda güvenlik güçleriyle Rusya yanlısı milisler arasındaki çatışmalarda
147 Ukrayna askeri hayatını kaybetti. ABD, Rusya‟nın bölgeye gönderilen silah ve milisleri
engellemediğini söylüyor.
Moskova yönetiminin mart ayında Kırım‟ı ilhak etmesi üzerine AB ve ABD pek çok Rus
işadamı ve şirketine yaptırım uygulamıştı. 27 Haziran‟da bir araya gelecek Avrupalı liderlerin
de Rusya‟ya uygulanacak yaptırımları masaya yatırması bekleniyor.
ABD Merkez Bankası büyüme tahminini düĢürdü - BBC
ABD Merkez Bankası FED, çetin geçen kış nedeniyle 2014 için büyüme tahminini düşürdü.
Merkez Bankası Aralık'tan bu yana tahvil alımında beşinci kez kesintiye gitti. FED sonbahara
kadar alımları tamamen durdurmayı hedefliyor. FED, uzun vadeli faiz oranlarını düşük
tutmak ve bankaları kredi vermeye özendirmek için tahvil alımı yapıyor.
Ancak FED Başkanı Janet Yellen, bunun önceden ayarlanmış bir program olmadığını, duruma
göre değişikliğe gidilebileceğini vurguladı. FED, tahvil alım programının sona ermesinden
sonra, faiz oranlarının bir süre daha sıfıra yakın seyredeceğini belirtiyor. Yellen bunun
ekonominin kaydedeceği ilerlemeye bağlı olduğunu söyledi.
Irak’a Müdahale - Independent
Independent gazetesi ise manşetindeki özel haberinde "ABD'nin Nuri el Maliki istifa edinceye
kadar Irak'a müdahale seçeneğini dışladığını" aktarıyor.
Patrick Cockburn imzalı haberde şöyle deniyor:
"Amerikan Yönetimi, Iraklı yetkililere Sünni direnişçilerin ilerleyişini durdurmak için
müdahale edecekse, Nuri el Maliki'nin çekilmesi gerektiğini söyledi. Sünni toplumu Maliki'yi
maruz kaldıkları zulmün mimarı olarak görüyor. Amerikalılar da Maliki iktidarda olduğu
sürece Şiilerle Sünniler arasında uzlaşma sağlanamayacağına inanıyor"
ASYA – PASĠFĠK GÜNDEMĠ
Azerbaycan'da Gülen okulları kapatıldı
AA
20
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Azerbaycan'da, Fethullah Gülen cemaatiyle bağlantılı olduğu belirtilen eğitim
kurumları kapatıldı.
Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi'nden (SOCAR) yapılan açıklamada, Azerbaycan
Uluslararası Eğitim Merkezi (UEM) kurucularının toplantısında, Merkezin bünyesindeki
"Araz Kursları ile ona bağlı eğitim kurumlarının kapatılmasına karar verildiği bildirildi.
Açıklamada, UEM bünyesinde faaliyet gösteren "Araz Kursları" ile onun kurucusu olduğu
diğer eğitim kurumlarının getirdiği ek mali yük ve projenin yönetim zorlukları dikkate
alınarak, söz konusu kurumların feshedildiği vurgulandı.
Araz Kursları'nın faaliyetini, yükseköğretim kurumları kabul sınavları bitinceye kadar
sürdüreceği, kapatılan eğitim kurumlarındaki öğrencilerin ve çalışanların yasal haklarının
temin edileceği kaydedildi.
Söz konusu eğitim kurumlarındaki öğrencilerin ve öğretmenlerin, yeni ders yılına kadar başka
yerlere yerleştirilmesi için gerekli işlemlerin yapılacağı aktarıldı.
Afganistan'da cumhurbaĢkanı 2 Temmuzda belli olacak
Dünya Bülteni
Afganistan'da ilk turu 5 Nisan‟da yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu 14 Haziran
günü gerçekleştirildi. 14 Haziran cumartesi günü gerçekleştirilen ikinci tur seçimler yerel
saatle 16.00'da resmen sona erdi. Seçim sandıklarının kapanmasının ardından oy pusulaları
sayılmaya başlandı. Oy sayım ve kayıt işlemleri halen devam ediyor. Ülkenin birçok köyüne
ulaşım zor olduğu için buralardaki oyları bir merkezde toplamak da uzun zaman alıyor. Oy
sayımlarının tamamlanmasının ardından 2 Temmuz günü sonuçlar açıklanacak.
Afganistan Seçim komisyonu takvimine göre ikici turun ilk sonuçları 2 Temmuz'da
açıklanacak. 15 Temmuz'a kadar şikayetler değerlendirilerek nihai sonuç ise 22 Temmuz'da
açıklanacak.
Afganistan cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda eski Dışişleri Bakanı Dr. Abdullah
Abdullah ve eski Maliye Bakanı Eşref Gani Ahmadzey yarışıyor.
Adaylardan Dr. Abdullah Abdullah'ın seçimleri kazanma şansının daha yüksek olduğu ifade
ediliyor. Dr. Abdullah seçimlerin ilk turunda da oyların yaklaşık yüzde 46'sını alarak ilk turun
en çok oy alan ismi olmuştu.
Çin nüfusu yaĢlanıyor
AA
Dünyanın en kalabalık ülkesi Çin'de, ülke nüfusunun yüzde 9,7'sinin 65 yaş üzeri olduğu
açıklandı.
Çin Vatandaşlık İşleri Bakanlığı, ülke genelinde 131,6 milyon kişinin 65 yaşından büyük
21
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
olduğunu, 60 yaş üzeri nüfusun ise 2013 sonu itibariyle 202 milyonu bulduğunu
açıkladı. 2025 yılına kadar 60 yaş ve üzeri Çinlilerin sayısının 300 milyonu aşacağı tahmin
ediliyor. Ülkedeki yaşlı nüfus oranının da 2050'ye kadar nüfusun yüzde 30'una ulaşması
bekleniyor.
AVRUPA GÜNDEMĠ
Erdoğan Viyana’da
Sabah Avrupa
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bugün Viyana‟da Avusturya Türkleri, 21 Haziran Cumartesi
günü ise Lyon‟da Fransa Türkleriyle buluşacak.
TÜRKİYE Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Avusturya ve Fransa‟da yaşayan
Türklerle iki ayrı programda buluşacak. Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) 10.
kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen etkinliklerin ilkinde Başbakan Erdoğan bugün
Viyana‟da Avusturya Türkleri ile bir araya gelecek. 7 bin kişilik Albert Schultz Halle‟deki
programın hazırlıkları tamamlandı.
LYON ERDOĞAN’I BEKLĠYOR
FRANSA‟DA yaşayan Türkler, 21 Haziran Cumartesi günü Lyon kentinde 20 bin kişilik
salonda Başbakan Erdoğan ile buluşmak için gün sayıyor. Fransa‟ya uzun senelerdir bir devlet
adamı gelmemesi nedeniyle bu ülkedeki Türklerin Lyon buluşmasına büyük önem verdikleri
belirtiliyor. Viyana ve Lyon buluşmalarında davetliler saat 12.00‟de salona alınmaya
başlanacak.
Terör Almanya'yı vurabilir
Hürriyet
Federal Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, 2013 yılının istihbarat raporunu kamuoyuna
açıkladı. Alman Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Maassen, Türkiye'nin Avrupa'dan Suriye'ye giden
radikal İslamcıları ve Suriye'den dönenleri engellemek için bazı adımlar atması gerektiğini söyledi.
Almanya İçişleri Bakanı de Maiziere, Avrupa'dan 2 bin, Almanya'dan da 320 civarında aşırı
İslamcı'nın Suriye'ye savaşa gittiğini ve bunlardan yüzünün geri döndüğünü
belirtti. Dönenlerin Almanya'da terör eylemleri planlama tehlikesinin yüksek olduğunu
kaydeden Bakan “Bu konuda Türkiye ile işbirliği çok önemli” dedi. Bakan, geri dönenlerin
Almanya ve Avrupa'da terör eylemlerini düzenleyeceklerinden korktuklarını söyledi.
Ġspanya'da Carlos dönemi resmen sona erdi
Anadolu Ajans
22
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Juan Carlos'un 2 Haziran'da tahtı oğlu Veliaht Prens Felipe'ye bıraktığını
açıklamasından sonra başlayan yasal süreç bugün atılan imzayla son buldu.
Meclis ve Senato'da kabul edilen Juan Carlos'un tahtından feragat etmesiyle ilgili yasaya
bugün Kral olarak son imzasını atan Juan Carlos, yerine geri dönerken eşi Kraliçe Sofia'yı
öptü, daha sonra da oğlu Felipe'ye sarıldı. Kraliyet Sarayı'nın salonunda bulunan 160 kadar
seçkin davetlinin önünde sandalyedeki yerini yeni Kral 6. Felipe'ye bırakan Juan Carlos
yaptığı jestle uzun süre ayakta alkışlandı.
Ġtalya, göçmen kurtarma operasyonunu AB'nin devralmasını istiyor
Euractive
İtalya önümüzdeki hafta, Akdeniz'i geçmeye çalışan Kuzey Afrikalı göçmenleri kurtarma
görevini Avrupa Birliği'nin devralmasını talep edecek. İtalya Başbakanı Matteo Renzi, bu yıl
50 bin göçmeni kurtaran 'Mare Nostrum' adlı operasyonu AB sınır koruma birimi Fronex'in
devralmasını istiyor. Savunma Bakanı Roberta Pinotti, 26-27 Haziran'da yapılacak AB
liderler zirvesinde Renzi'nin, Mare Nostrum'un Frontex'e devredilmesini öngören bir plan
sunacağını açıkladı. Operasyon, İtalya donanmasına her ay 9 milyon Euro'ya mal oluyor.
ġimdi de Ġmam hatip'e karĢı çıktı!
Timeturk
Avusturya gazetelerinde çıkan haberlerde Türk Milli Eğitim Bakanlığı‟nın Türkiye Diyanet
Vakfı‟yla birlikte bir imam hatip açmaya hazırlanması, Avusturya Dışişleri ve Entegrasyon
bakanlıklarını alarma geçirdi. Dışişleri ve Entegrasyon Bakanı Sebastian Kurz, okulda
Türkçe‟nin ana eğitim dili olmasına tepki göstererek, “Bu tamamen yanlış bir yaklaşım” diye
konuştu. Ülkenin ikinci büyük Türk örgütü İslam Federasyonu‟nun sözcüsü Yakup Geçgel
ise, başkent Viyana‟daki eğitim merkezlerinin imam hatip projesi için son derece uygun bir
yer olduğunu söyledi. Geçgel, 80 öğrenci kapasiteli kurulması planlanan okul sayesinde
Avusturya‟da imam yetiştirebileceklerini, böylelikle daha iyi imamlara sahip olacaklarını
kaydetti.
Ġspanya'da Carlos dönemi resmen sona erdi
Dünya Bülteni
İspanya Kralı Juan Carlos'un 2 Haziran'da tahtı oğlu Veliaht Prens Felipe'ye bıraktığını
açıklamasından sonra başlayan yasal süreç bugün atılan imzayla son buldu.
Meclis ve Senato'da kabul edilen Juan Carlos'un tahtından feragat etmesiyle ilgili yasaya
bugün Kral olarak son imzasını atan Juan Carlos, yerine geri dönerken eşi Kraliçe Sofia'yı
öptü, daha sonra da oğlu Felipe'ye sarıldı. Kraliyet Sarayı'nın salonunda bulunan 160 kadar
seçkin davetlinin önünde sandalyedeki yerini yeni Kral 6. Felipe'ye bırakan Juan Carlos
yaptığı jestle uzun süre ayakta alkışlandı.
23
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Kraliyet Sarayı'nda 15 dakika süren Juan Carlos'un krallığa veda ettiği imza töreni İspanya
milli marşı ile başladı ve yine bu marşla sona erdi. Yasa, Başbakan Mariano Rajoy tarafından
da imzalandı. 6. Felipe'nin yarınki krallık töreni TSİ 11.30'da başlayacak. Juan Carlos ve eşi
Sofia, basın karşısında ön plana çıkmak istemedikleri için yarınki törene katılmayacak.
24

Benzer belgeler