Ġçindekiler TÜRKĠYE GÜNDEMĠ
Transkript
Ġçindekiler TÜRKĠYE GÜNDEMĠ
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Ġçindekiler TÜRKĠYE GÜNDEMĠ ............................................................................................................ 3 Sincar'da Türkmenlerin kaldığı kamp oluşturacağız ............................................................... 3 Türkiye'den Irak'taki Türkmenler'e yardım eli ....................................................................... 4 Evren ve Şahinkaya'ya müebbet ............................................................................................. 4 Türkiye ve Irak sancısı – Taha Özhan – Star Gazetesi ........................................................... 5 CHP-MHP seçmeni ve İhsanoğlu – Hatem Ete – Akşam Gazetesi ........................................ 6 Lozan ve Musul sorunu neden bitmez? – Vedat Bilgin – Akşam Gazetesi............................ 7 ORTADOĞU GÜNDEMĠ........................................................................................................ 8 Irak'ta petrol krizi büyüyor ..................................................................................................... 8 Irak ABD'den hava saldırısı talep etti ..................................................................................... 9 IKBY'de hükümet kuruldu...................................................................................................... 9 İran: Irak'a Asker Göndermeyeceğiz - CNN ........................................................................ 10 BAE Bağdat büyükelçisini geri çekti ................................................................................... 10 Savaşın Sınırları Kalktı- Guardian ....................................................................................... 10 İsrail güçleri Filistin'de üniversiteyi bastı ............................................................................. 11 Sünni ayaklanma ve mezhep savaşı – İbrahim Karagül – Yeni Şafak Gazetesi .................. 11 Irak bizim için önemli bir Pazar – Güngör Uras – Milliyet Gazetesi ................................... 14 Türkmenler ateş çemberinde – Fehim Taştekin – Radikal Gazetesi .................................... 15 AFRĠKA GÜNDEMĠ ............................................................................................................. 17 Orta Afrika'da ayaklanma çağrıları....................................................................................... 17 Nijerya‟da bombalı saldırı .................................................................................................... 17 Kenya'daki saldırılarla ilgili gözaltılar ................................................................................. 18 Konsolosluk baskını şüphelisine Amerikan operasyonu ...................................................... 18 AMERĠKA GÜNDEMĠ ......................................................................................................... 19 Obama'dan Kongre liderlerine Irak bilgisi ........................................................................... 19 1 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Irak Hava Operasyonu İstedi- CNN ..................................................................................... 19 ABD’den Rusya’ya yaptırım uyarısı - Reuters ....................................................................... 20 ABD Merkez Bankası büyüme tahminini düşürdü - BBC ................................................... 20 Irak‟a Müdahale - Independent............................................................................................. 20 ASYA – PASĠFĠK GÜNDEMĠ .............................................................................................. 20 Azerbaycan'da Gülen okulları kapatıldı ............................................................................... 20 Afganistan'da cumhurbaşkanı 2 Temmuzda belli olacak ..................................................... 21 Çin nüfusu yaşlanıyor ........................................................................................................... 21 AVRUPA GÜNDEMĠ ............................................................................................................ 22 Erdoğan Viyana‟da ............................................................................................................... 22 Terör Almanya'yı vurabilir ................................................................................................... 22 İspanya'da Carlos dönemi resmen sona erdi ......................................................................... 22 İtalya, göçmen kurtarma operasyonunu AB'nin devralmasını istiyor .................................. 23 Şimdi de İmam hatip'e karşı çıktı! ........................................................................................ 23 İspanya'da Carlos dönemi resmen sona erdi ......................................................................... 23 2 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI TÜRKĠYE GÜNDEMĠ Sincar'da Türkmenlerin kaldığı kamp oluşturacağız AA Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığında (AFAD) düzenlenen Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu Toplantısı öncesinde basın mensuplarına açıklama yaptı. Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu'nun 2014'teki ilk toplantısının yapıldığını belirten Atalay, kurulun afetle ilgili politikaları belirlediğini, stratejiyi onayladığını ve afet eylem planını denetlediğini anımsattı. Afete hazırlık ve afetle mücadelenin çok yönlü koordinasyon ve bütün kurumların aktif katılımını gerektirdiğini ifade eden Atalay, Yüksek Kurulu, "etkili koordinasyonun mekanizması" olarak niteledi. Afetlerle mücadelede kalıcı ve uzun vadeli bir sistem oluşturmada önemli mesafe alındığını vurgulayan Atalay, "Türkiye'deki afet ve acil durumla ilgili koordinasyon bir çok ülkede örnek alınan, bir çok ülkeye destek verdiğimiz bir seviyeye ulaştı" değerlendirmesini yaptı. Koordinasyon açısından da Türkiye'nin iyi bir seviyeye yükseldiğini kaydeden Atalay, kamu imkanlarının daha profesyonel kullanımı için çalıştıklarını aktardı. Türkiye'deki Suriyeliler Türkiye'de şu anda Suriyelilerin kaldığı 22 kamp bulunduğuna dikkati çeken Atalay, her bir kampın şehir gibi olduğunu söyledi. Atalay, 35-40 bin nüfuslu kampların bulunduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu: "Kamplarda 218 bin 632 kişi kalıyor. Şehirlerimizde de çok sayıda Suriyeli var. Şehirlerimizde ve kamplarımızda toplam 1 milyon 50 bin Suriyeli bulunuyor. Takdir edilirse bu büyük bir nüfus. Bununla ilgili çalışmaları da AFAD'ın koordinasyonda bütün kurumlarımız yönetiyor... Bu kadar büyük bir nüfus, bu kadar büyük kamplar yine de 4. yılında en sorunsuz şekilde yürütüyoruz. Organizasyon ve koordinasyon yönünden kamplarımız örnek alınıyor." Musul'daki çatıĢmalar Atalay, sadece ülke içinde değil, dışında meydana gelen afetlere de en hızlı şekilde yardım ulaştırmaya çalıştıklarını vurguladı. Musul'daki çatışmaları hatırlatan ve konuyla ilgili bilgi veren Atalay, şunları kaydetti: "Musul'u terk eden yaklaşık 600-700 bin nüfus var. Bunlar Dohuk civarına daha çok geldiler. Oraya da Türkiye olarak ciddi bir insani yardım ulaştırdık. Dışişleri Bakanlığı ile koordine ederek. 15 bin kişilik gıda kolisi, 10 bin battaniye, bin 920 yatak, 2 bin mutfak seti, 12 bin 500 çadır gibi bu yardımları Dohuk'a ulaştırdık. Orada ayrı kamplar kuruluyor. Geçen haftalarda da AFAD'dan arkadaşlar bizzat oraya gittiler, yerinde gördüler. Ayrıca, son 3 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI günlerde daha çok Türkmenlerin ağırlıkta olduğu Telafer'i terk etme var. Bunlar daha çok Sincar bölgesine geçtiler. Şu anda Sincar'a ciddi yardım gönderiyoruz. 20 bin kişilik gıda kolisi gönderdik. Orada da kamp oluşturacağız. Sadece Türkmenlerin kaldığı bir kamp çalışmamız devam ediyor." Türkiye'den Irak'taki Türkmenler'e yardım eli AA Irak'ın Musul kentine bağlı Telafer ilçesinin Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) militanlarının kontrolüne girmesinin ardından, Sincar ilçesine sığınan Türkmenler'e gönderilen yardım tırları, bölgeye ulaştı. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca (AFAD) gönderilen yaklaşık 80 ton gıda yardımının bulunduğu 4 tır, peşmerge kontrolündeki Sincar'da bulunan sığınmacı Türkmenler'e dağıtılmaya başlandı. Bölgeye gönderilen temel gıda maddeleri arasında un, şeker, pirinç, makarna, peynir, konserve, helva kolileri yer alıyor. Evren ve ġahinkaya'ya müebbet AA 12 Eylül Davası'nda sanıklar dönemin Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Evren ile Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Şahinkaya, 765 sayılı TCK'nın "Devlet kuvvetleri aleyhine cürümler" başlıklı 146. maddesi uyarınca önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı, ardından takdiri indirimle bu cezaları müebbet hapis cezasına çevrildi. Ankara GATA'da bulunan Kenan Evren ile İstanbul GATA'da bulunan Tahsin Şahinkaya'nın görüntüleri, duruşma salonundaki ekranlara yansıtıldı. Evren ve Şahinkaya da bulundukları yerden duruşma salonunundaki görüntüleri takip ettiler. Müdahiller ve avukatlarının tepkilerinin ardından Mahkeme Başkanı Oktay Saday'ın talimatıyla duruşma salonunda bir sıra halinde oturan çevik kuvvet polisleri duruşma salonundan çıktılar. Evren ve Şahinkaya hakkında, Askeri Ceza Kanunu'nun "askeri rütbelerin sökülmesine" ilişkin 30. maddesinin uygulanmasına da karar verildi. Sanıkların mahkumiyeti, izleyicilerle sevinçle karşılandı. Bazı izleyiciler, duruşma salonunda, "Darbeciler halka hesap verecek", "Bu daha başlangıç, mücadeleye devam" sloganları attı. 4 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Türkiye ve Irak sancısı – Taha Özhan – Star Gazetesi Türkiye‟nin iç dinamikleri, AK Parti‟yi, bugünlerin en tartışmalı mevzusu olan Irak krizinin ortasında doğurdu. Bundan 11 yıl önce Amerika‟nın milenyum sonrasındaki ikinci işgal hazırlıkları devam ederken, AK Parti iktidara geldi. Türk müesses nizamı ve Amerikalı refikleri, 28 ġubat ürkekliği ile iktidara gelen AK Parti’yi Irak parantezi içerisine alarak çok rahat Ģekil verebileceklerini düĢünüyorlardı. El Kaide gibi kimsenin yanına yaklaşmak istemeyeceği bir çıpayı sonuna kadar meşruiyet zemini oluşturmak için kullanıyorlardı. Herkesin sorgulamadan peşlerine takılması için her türlü baskıyı yapıyorlardı. Komşusu, hem de Ortadoğu‟nun mikrokozmozu olan Irak işgal edilecekken, eski Türkiye‟nin aktörleri çiçeği burnundaki AK Parti iktidarını devirme maceralarına başlamışlardı bile. Irak cenazesi aylarca Türkiye‟nin önünde durdu. Ne asker ne de diğer vesayet odakları cenazenin nasıl kaldırılacağı konusunda bir tek cümle bile kuramıyorlardı. 1990’ların felaketinin siyasi ve ekonomik iflasa sürüklediği Türkiye’nin bütün yükünü bir anda omuzlarında bulan AK Parti, dıĢarda Neocon içeride ise Kemalist makasın arasında gelgitler yaĢayan bir oyun planı ile Türkiye’yi iĢgale ortak etmeden sorunu atlatmaya çalıĢtı. Aynı aylarda Irak’a KomĢu Ülkeler Konferansını başlatan Türkiye, uzun yıllar sonra ilk kez, kurucu bir dış politika ortaya koymaya başladı. Eski Türkiye bir anda kendisini yıllarca mücadele ettiği ne kadar aktör varsa aynı masada buldu. Irak konferansları Kemalist ruh hali ve dili için adeta şok tedavisi vazifesi ifa etti. Devlet ve devlet dıĢı Ortadoğulu aktörlerle, asırlık Kemalist maliyetin ve mahcubiyetle acemi, ürkek ve yabancılaĢmıĢ bir Ģekilde muhatap olunmaya baĢlandı. Bürokrasi ve devlet yavaş da olsa bir öğrenme sürecine girdi. Bu süreç, 2010‟a geldiğimizde, Irak‟ta bütün farklılıkları temsil eden ve seçimleri de kazanan Irakiyye hareketini ortaya çıkaracak derinliğe kavuştu. 7 Mart 2010 seçim sonuçlarına rıza göstermeyen aktörler, ABD ve İran‟ın zımnen yaptığı mutabakatla, karşı bir koalisyon kurarak dokuz ay sonra Hukuk Devleti İttifakı lideri Maliki‟yi koalisyonla yeniden iktidara taşıdılar. Bu Ģekilde meĢru siyasetin dibine kibrit suyu dökenler, 2013’te Mısır’da yaĢanan darbeden daha farklı bir Ģey yapmadılar. Fiili olarak Irak‟ı 2005 seçimleri öncesine yeniden döndürmüş oldular. Obama döneminin ilk Irak sınavı Neoconlardan daha farklı bir yaklaşım ortaya koyamamış oldu. Tam da bu sebepten dolayı, bugün, İran‟ın Irak işgalinin başından beri dolaylı bir şekilde aynı paralelde olduğu Amerika‟ya „beraber savaşalım‟ teklifi götürmesinde şaşılacak bir durum bulunmuyor. Nihayetindeberaberce inĢa ettikleri Irak statükosunu korumak isteyeceklerdir. Irak‟ta yaşananları ve Türkiye‟nin durumunu anlamak için tarihi perspektife muhakkak ihtiyaç var. Irak’ın Ortadoğu’nun bir mikrokozmozu olması gerçekten bizlere çok fazla Ģey anlatıyor. Ortadoğu’da olup da Irak’ta olmayan siyasi, sosyolojik ve ekonomik hiçbir unsur bulunmuyor. Bu tespit bizlerin çok zorlu bir sınavla karşı karşıya olduğumuz anlamına geliyor. Daha önemlisi Irak imtihanı tıpkı Suriye gibi uzak durabileceğimiz bir sorun değil. Çünkü Irak mikrokozmozuna Türkiye‟den de kesintiye uğramadan uzanan siyasi, demografik, ekonomik ve sosyolojik unsurlar bulunuyor. 5 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Türkiye‟nin Sünni Araplar, Türkmenler ve Kürtlerle an itibariyle sahip olduğu ilişki düzeyi ve siyasi manevra kabiliyeti 2003‟le mukayese edilmeyecek kadar ileri boyuttadır. Tam da bu noktada, 2003 iĢgali öncesi El-Kaide marifetiyle iĢgale ortak edilme baskısını kıran Türkiye’nin, Irak krizinin bir IġĠD sorununa dönüĢmesine müsaade etmemesi gerekiyor. Bu ahlaken, siyaseten ve jeopolitik olarak zorlu sınavdan başarıyla çıkmak düzen kurucu bir aktör haline gelmek olacaktır. CHP-MHP seçmeni ve Ġhsanoğlu – Hatem Ete – AkĢam Gazetesi Muhalefet, çatı aday arayışını sonlandırarak Ekmeleddin İhsanoğlu isminde uzlaştı. Şimdiki soru, İhsanoğlu‟nun çatı adayı projesine yüklenen misyonu taşıyıp taşıyamayacağı. Çatı adayına yüklenen misyon, AK Parti adayının ilk turda seçilmesini engellemek, mümkünse de, ikinci turda seçilmeyi başarmaktı. Bu hedefi gerçekleştirebilmek için İhsanoğlu‟nun, hem muhalefet tabanını sandığa gitmek ve kendi lehine oy vermek için mobilize etmeyi, hem de AK Parti tabanından belli oranda destek almayı başarması gerekir. Bu yazıda, İhsanoğlu‟nun muhalefet tabanına bakan yönünü değerlendirelim. İhsanoğlu‟nun muhalefet tabanını mobilize etme performansını iki eksen üzerinden değerlendirmek mümkün. İlk eksen, ölçülebilir başarı kriteridir. Öncelikle, kim olduğundan bağımsız olarak çatı adayı olarak ilan edilen her ismin, muhalefet seçmeninin büyük çoğunluğunun desteğini alma potansiyeline sahip olduğunu göz önünde bulundurmamız gerekir. Dolayısıyla, İhsanoğlu‟nun uygunluğunu muhtemel alternatif adayları da göz önünde bulundurarak değerlendirmekte yarar var. Çatı adayı olarak dolaşıma giren isimlerin çoğu merkezde veya merkez sağda konumlandırılabilecek kişilerdi. İhsanoğlu ise, MHP tabanının da CHP tabanının da doğal bir özdeşlik kuramayacağı, yabancı bir mahallenin mensubu. İhsanoğlu‟nu tarif ederken, içinde İslam kelimesinin geçmediği bir cümle kurmak neredeyse imkânsız. Bu nedenle, seçmeni mobilize etme konusunda merkez sağ kökenli bir adaydan daha az şansa sahip olduğu söylenebilir. İsmi açıklanır açıklanmaz, CHP‟nin tabanında ve yönetim birimlerinde başlayan itirazlar da bunu gösteriyor. İhsanoğlu‟nun muhalefet tabanını mobilize etme performansını değerlendirebileceğimiz ikinci eksen normatif düzlem olabilir. Normatif düzlem, bir siyasi partinin siyasi hamle geliştirme rasyonalitesiyle ilişkilendirilebileceği gibi, seçmenin partisinin politikalarından tatmin olma düzeyiyle de ilişkilendirilebilir. Bir siyasi partinin varlık nedeni, tabanının siyasi taleplerini temsil etmek, kaygılarını gidermektir. Hal bu iken, son yıllarda, muhalefet, tabanına tamamen ters gelecek aday tercihleriyle, sayısal başarı kazanmayı veya AK Parti‟nin kaybetmesini önceleyen bir siyaset tarzını tercih ederek seçmeninin talep ve kaygılarını gözeten bir siyaset üretmekten uzaklaşıyor. Örneğin, CHP 30 Mart seçimlerinde Hatay ve Ankara adaylarını belirlerken tabanın eğilimlerinden öte skor elde etme güdüsüyle hareket etti. Çatı adayı da aynı stratejinin ürünü. İhsanoğlu, muhalefetin siyasi yelpazedeki konumuna denk düşen bir aday olduğu için değil, AK Parti‟nin siyasi yelpazedeki konumuna denk düştüğü için muhalefetin çatı adayı olarak ilan edildi. İhsanoğlu, çatı aday olarak değil, 6 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI tampon aday olarak belirlendi. Aynı rasyonaliteyle hareket edildiğinde, BDP’nin batıdan oy alabilmek için Türk milliyetçisi aday arayıĢına, MHP’nin doğudan oy almak için Kürt milliyetçisi aday arayıĢına girmemesi için bir neden yok. Bu durum MHP ve BDP için ne kadar absürt bir siyasi hamle olacaksa, CHP‟nin son yıllarda siyasi skora endekslediği siyaset tarzı da aynı ölçüde absürt bir sonuç üretiyor. Bu strateji, siyasetin ana eksenini oluĢturan normatif arayıĢları anlamsızlaĢtırarak, siyaseti kaybetme-kazanma oyununa dönüĢtürüyor. Değerlerden boşaltılarak skora endekslenen siyaset, her şeyden önce, büyük bir siyasi boşluk oluşturarak seçmende temsil edilmeme duygusunu tetikliyor. Siyasi partiler, tabanın talep ve kaygılarını önceleyen bir siyaset üretmedikleri ölçüde, büyük bir siyasi boĢluğa ve gerilime davetiye çıkarıyor. İhsanoğlu da aynı duyguya yol açacak ve CHP seçmenini büyük bir siyasi boşluk ve tatminsizlikle yüz yüze bırakacak gibi görünüyor. Lozan ve Musul sorunu neden bitmez? – Vedat Bilgin – AkĢam Gazetesi Türkiye‟nin tarihsel olarak kaybettiği, çözemediği bir meselenin dönüp dolaşıp karşımıza çıkarttığı çeşitli problemler vardır. Musul bunlardan biridir. Musul konusunun Lozan‟da çözülememiş olması, hatta kaybedilmesi, meseleyi bitirmiyor. Dün, “Musul’u verelim, nihai bir sulh yapmanın imkânlarını kaybetmeyelim” diye atılan imzalar, bugün gelip karşımıza savaş, çatışma ve istikrarsızlık unsuru olarak dikilmektedir. Büyük bir imparatorluk kaybetmiş olmanın bedeli ağırdır. Onun, dün ödettikleri kadar bugün ve yarın da önümüze koyacağı faturalar olduğunu unutmamak gerekir. Bazı gazete tarihçilerinin “Musul zaten bizim değildi, orada Türk yoktu” gibi gerçek dışı, mağlubiyet ideolojisine mahkum, zihinsel yapıların, bu toprakları anlamaktan uzak, önyargılı tutumlarını veya “resmi tarihin” “ġeyh Said ayaklanması olmasaydı Musul’u alıyorduk”türünden iddialarını şimdilik bir tarafa koymak gerekir. Tarihten kaçmak mümkün mü? Şunu unutmamak lazımdır ki, tarihsel gerçekler ülkelerin peşini bırakmaz. Onların sorduğu sorulara gerektiği gibi cevap verilmediği zaman, onlarla tarihin ve milletin hakkını vererek hesaplaşılamadığı zaman, yeni problemler halinde gelip karşımıza dikilirler. Türkiye‟nin yaşadığı terör sorununun da, Ortadoğu‟daki mezhepsel çatışmaların da, istikrarsızlığın da kaynağında Lozan‟a uzanan sebepler vardır. Eğer Musul meselesi çözülseydi, Türkiye her yıl enerji ithal etmek için milyarlarca dolar para harcamayacaktı, kalkınma çabalarını sekteye uğratan kaynağı dövize dayanan ekonomik krizler olmayacağı gibi cari açık gibi başka problemlerle de kolay kolay karşılaşılmayacaktı. Batı sömürgeciliğinin, tarihte hiç var olmayan Irak-Suriye gibi yapay ülkeler üreterek, enerji kaynakları üzerinde kurdukları kontrol ve bu sömürünün devam etmesi için öngörülen zayıf bir ülke konumu, Lozan‟da bu arzulara cevap verdiği ölçüde kabul edilmişti. Ne var ki dünya artık Lozan şartlarının dünyası değildir. Bugün Irak‟ta yaşanan kaos, Suriye‟de meydana gelen vahşet tablosu, İran‟ın bu şartlar 7 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI üzerinden yeniden “bölgesel güç olma arayıĢına” girmesi bugün yaşanılan istikrarsızlığın göstergeleri arasında sayılabilir. Yeni bir gelecek kurmak Bu aşamada şu hususların tartışılması gerekmez mi: Yaşanılan küreselleşme süreci insanların, malların, bilginin, paranın v.b.hareketliliğine ve değişimine hız kazandırırken, dünya enerji kaynaklarının en az üçte birine sahip olan bu bölgede yaşanılacak bir “bölgesel savaĢ, etnik çatıĢma, mezhep savaĢı” dünyadaki gidişatın, hâkim eğilimin tersine bir durum yaratmaz mı? Veya bu çelişki nasıl aşılır? ABD ve Batı yönetim merkezlerinin, küresel süreçte bağlantılı oldukları en azından ilişkilerini sürdürmek istedikleri bölgelerin sorunlarına, küresel dinamiklerin işleyiş biçimine uygun çözüm üretmezlerse, sadece bölgedeki çıkarlarını kaybetmezler, ”dünya sistemi içindeki hegemonik konumlarını” da daha hızlı bir şekilde kaybedebilirler. Türkiye, küresel süreci doğru okuyarak, bölgedeki bu parçalanmaları, “geleneksel bölünmeler üzerinden” süren çatışmaları, daha derin daha üst düzey analizler yaparak, yönetmek durumundadır. Bir anlamda Batı‟nın küresel süreç karşısındaki bocalamaları Türkiye‟nin dikkatini dağıtmamalıdır. “Bahar devrimleriyle” başlayan süreci doğru yöneterek, bugün etkin bir konuma gelen Türkiye‟nin Batı sistemi tarafından tepkiyle karşılaşması şaşırtıcı bir durum değildir. Önümüzdeki dönem Ortadoğu da dâhil bütün Asya‟nın küresel dinamikleri doğru yöneterek yükseliş eğiliminin artacağı bir dönem olacaktır. Bu bakımdan, bölgedeki sorunları “Batı’nın istediği Ģekilde” eski usul bölünme/çatışma ekseninde çözmek mümkün değildir. Bu coğrafyanın yeni bir emperyal/küresel vizyona ihtiyacı vardır. ORTADOĞU GÜNDEMĠ Irak'ta petrol krizi büyüyor AA Yakıt sıkıntısı nedeniyle Kerkük ve Erbil'deki petrol istasyonları önünde 2 kilometreyi bulan uzun araç kuyrukları oluştu. Erbil'deki araç sahipleri, yakıt almak için gece saatlerinde istasyonların önünde sıraya girdi. Bölgesel Kürt hükümeti, yaşanan sorun üzerine bazı tedbirler aldı. Buna göre araç sahiplerine 30 litreden fazla benzin veya mazot verilmeyecek. Ayrıca yakıt satışı, sadece 20 istasyonda, 24 saat kesintisiz devam edecek. Bunun dışında kalanlar, belli saatlerde hizmet verecek. AA muhabirinin edindiği bilgilere göre Kerkük'te yaşanan sıkıntı Beci rafinerisinin IŞİD'in kontrolüne geçmesinden kaynaklanıyor. IŞİD saldırısından önce rafineriden boru hattı ve tankerler yoluyla kente günlük 1 milyon 310 bin varil işlenmiş petrol geliyordu. Ancak IŞİD'in ele geçirdiği Beci'den Kerkük'e petrol sevkiyatı durdu. Aynı şekilde Musul, Selahaddin ve Diyala kentlerinin de Beci'deki durum nedeniyle yakıtsız kaldıkları bildirildi. 8 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Bölgenin can damarıydı Irak'ın üç büyük petrol rafinerisinden biri olan Beci, IŞİD kontrolündeki Selahaddin kentinde bulunuyor. Rafineride günlük 150 bin varil petrol işlenerek kullanıma hazır hale getiriliyordu. Bu petrol, Kerkük, Musul, Selahaddin ve Diyala kenti ile kısmen Kürt bölgesinin yakıt ihtiyacını karşılıyordu. Ancak IŞİD'in ele geçirdiği rafineriden petrol sevkiyatı durdu. Irak ABD'den hava saldırısı talep etti Dünya Bülteni ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey, Irak‟ın ABD‟den, Irak Şam İslam Devleti‟ne (IŞİD) örgütüne yönelik hava saldırısı düzenlemesi talebinde bulunduğunu söyledi. Dempsey, Kongre‟de Pentagon‟un 2015 yılı bütçesine ilişkin katıldığı oturumda, “Irak hükümetinden hava kuvveti için talep aldık” ifadesini kullandı. Dempsey, talebin ne zaman geldiğine yönelik ise detay belirtmedi. Obama yönetiminin böyle bir talebe ne yanıt vereceğinin yöneltilmesi üzerine ise Dempsey, “Nerede olursak olalım, IŞİD ile mücadele etmek ABD‟nin ulusal çıkarlarınadır” değerlendirmesinde bulundu. El Arabiya televizyonuna çıkan Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari de ABD‟den IŞİD‟e karşı hava saldırısında bulunmasını talep ettiklerini söyledi. IKBY'de hükümet kuruldu Dünya Bülteni Irak Kürt Bölgesel Yönetimi‟nde (IKBY), 9 ay süren çalışmalardan sonra yeni hükümet kuruldu. Hükümeti kurmakla görevlendirilen Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Genel Başkan Yardımcısı Neçirvan Barzani‟nin, meclis oylamasına sunduğu 19 bakandan oluşan bakanlar listesi kabul edildi. Oylamaya meclisteki 111 vekil katıldı. Oylamadan sonra Başbakan Neçirvan Barzani ve yardımcısı Kubat Talabani ile bakanlar yemin etti. Adalet Bakanı seçilen Sinan Çelebi, yemin metnini hem Kürtçe hem de Türkçe okudu. GENİŞ KATILIMLI HÜKÜMET Hükümete mecliste sandalyesi olan bütün partiler katıldı. Daha önce KDP ile Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin oluşturduğu hükümete bu sefer, ana muhalefet partisi Goran Hareketi de dahil oldu. Mecliste 10 sandalyesi bulunan İslami Birlik Partisi (Yekgirtu) ve 6 sandalyeye sahip İslami Toplum Partisi (Komel) ile kotayla temsil edilen azınlıklar da yeni hükümette yer aldı. 8'inci kabinede hükümete katılan bütün partilere ve azınlık gruplarına bakanlıklar verildi. 9 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Daha önce Sanayi ve Ticaret Bakanlığının verildiği Türkmenler, bu sefer Adalet Bakanlığını aldı. Mecliste 5 sandalye ile temsil edilen Türkmen partiler, Adalet Bakanlığı'na Sinan Çelebi'yi seçti. Ġran: Irak'a Asker Göndermeyeceğiz - CNN İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Hasan Firuzabadi, Irak'a asker göndermeyeceklerini söyledi. Resmi haber ajansı IRNA'da yayımlanan haberde, Firuzabadi, günlerdir dünya basınında yer alan İran'ın Irak'a asker göndereceği ve Irak'ta ABD ile işbirliği yapacağı yönündeki iddialara, "Irak'ta İran askerlerinin varlığına gerek yok. Irak halkı kendi sorunlarını çözebilir. İran hiçbir zaman Irak'a herhangi bir askeri güç göndermeyecek" sözleriyle açıklık getirdi. Firuzabadi, ülkesinin Irak'ta saldırılar düzenleyen Irak Şam İslam Devleti'ne (IŞİD) karşı ABD ile işbirliği yapacağı yönündeki iddialarla ilgili, "İran ve ABD arasında asla işbirliği olmayacak. Bu temelde mantıksız" dedi. Irak'taki son olayların üzüntü verici olduğunu belirten Firuzabadi, "IŞİD, tohumları eski ABD Bakanı Hillary Clinton tarafından bölgeye ekilen bir terör örgütü" ifadesini kullandı. BAE Bağdat büyükelçisini geri çekti Dünya Bülteni Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bağdat Büyükelçisi'ni geri çağırdı. BAE Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Bağdat Büyükelçisi Abdullah İbrahim eşŞehi'nin, Irak'ta yaşanan tehlikeli gelişmeler konusunda istişarelerde bulunulmak üzere çağrıldığı belirtildi. Irak'ta hiçbir kesimin dışlanmadığı kapsamlı ulusal birlik hükümeti kurulması çağrısında bulunulan açıklamada, bunun, ülkenin içinde bulunduğu "tehlikeli durumdan çıkışın tek yolu" olduğu ifade edildi. Açıklamada ayrıca BAE'nin, masum Irak halkının ölümüne neden olan "terörist grupları" şiddetle kınadığı kaydedildi. SavaĢın Sınırları Kalktı- Guardian Irak'la ilgili gelişmeler, bugün de gazetelerde önemli yer buluyor. Guardian ana sayfasında, Irak hükümetinin Irak Şam İslam Devleti örgütü militanlarını durdurmak için ABD'den resmen hava saldırısı düzenlemesini istediğini aktarıyor. Gazete ülkenin en büyük petrol rafinerisini tamamen ele geçirmeye çok yaklaşan militanların Telafer'i geri almaya çalışan askeri birliklere direndiğini belirtiyor. 10 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Aynı gazetede yer alan bir analizde ise artık Orta Doğu savaşında sınırların ortadan kalktığı yorumu yapılıyor. "Cihatçıların ilerleyişi sadece eski sınırları silmekle kalmıyor, IŞİD'e yeni bir halifelik yaratma hedefine çok yakın olduğunu iddia etme fırsatı veriyor. Bu aynı zamanda, Suriye ve Irak savaşlarının birleştiğini, ikisinin birbirini beslediğini gösteriyor. " "Suriye'nin kuzey doğusunu denetimi altında tutması IŞİD'in Musul'u ele geçirmesinde yardımcı oldu. Para ve silahlar kolayca geçti. Suudi Arabistan'ın Ürdün üzerinden Suriye'nin güneyindeki isyancılara gönderdiği Hırvatistan yapımı tanksavarlar, Irak'ın Anbar vilayetindeki IŞİD militanlarına ulaştı. Geçen hafta Irak'ın Haseke kentinde ele geçirilen kamyonlar dolusu silah Suriye'ye IŞİD'in kalesi olan Rakka'ya gönderildi." Irak-Suriye sınırının fiilen ortadan kalkması, IŞİD'e değişen cephe koşullarına göre taktiklerini değiştirme ve sevkiyat yapma fırsatı veriyor. Örgüt, stratejik derinlik elde etti ve daha güvenli ikmal yollarına kavuştu." Ġsrail güçleri Filistin'de üniversiteyi bastı Dünya Bülteni İsrail işgal güçlerinin, Batı Şeria'da kaybolan üç Yahudi yerleşimciyi arama operasyonları kapsamında Ramallah yakınlarındaki Biir Zeyt Üniversitesi'ne baskın yaparak, iki Filistinli öğrenciyi gözaltına aldığı bildirildi. Biir Zeyt Üniversitesi'ne baskın yapan İsrail güçleri, güvenlik görevlilerini odalara hapsetti ve basın mensuplarının üniversite kampüsüne girmesini engelledi. Görgü tanıkları, arkadaşlarının İsrail askerleri tarafından gözaltına alınmasını protesto etmek amacıyla üniversitede oturma eylemi yapan İslami Öğrenci Bloku üyesi iki öğrencinin gözaltına alındığını belirtti. Tanıklar, askerlerin İslami Öğrenci Bloku'na ait tüm eşyalara el koyduğunu ve üniversitenin bazı binalarında da arama yaptığını ifade etti. Sünni ayaklanma ve mezhep savaĢı – Ġbrahim Karagül – Yeni ġafak Gazetesi El Kaide, Müslüman kuşak üzerindeki küresel operasyonları anlamada nasıl gözlerimizi kör ettiyse, IŞİD söylemi de Irak'ta olup bitenleri anlamada gözlerimizi kör ediyor. Türk medyası bir haftadır maalesef trajik bir IŞİD ve Irak haritası çiziyor. 1991'den beri savaş yaşanan ve komşumuz olan bir ülkenin iç dinamiklerini hala öğrenememiş olmak, cehaleti hamasetle ve popüler söylemle örtbas etmeye çalışmak gerçekten hem hayret verici hem de can acıtıcı bir durum. 11 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI 2003'teki Irak işgalinin amacını bize Saddam diktatörlüğünü tasfiye olarak yutturduklarında da biz böyleydik. Hemen öncesinde Afganistan işgalini de El Kaide ve Taliban'ı gerekçe göstererek bizi kandırmışlardı. O zamanlar, Mezopotamya'nın kalbine yerleşen yabancı orduların amacını sorgulayan çok az insan çıktı bu ülkede. Yine Orta Asya'nın kapısı Afganistan'a bu kadar Batılı gücün neden yerleştiğini de kimse hakkıyla sorgulamadı. Bizler Saddam zulmü ile Taliban bağnazlığı arasında sıkışıp kalırken onlar Kuzey Afrika'dan Pasifik sınırına kadar coğrafyanın her yerine askeri üsler kuruyorlar, petrol bölgelerini kontrol altına alıyorlar, söz konusu coğrafyayı örgütlerle dize getirip, etnik ve mezhep kimlikleri üzerinden lime lime ediyorlardı. Bizim dünyayı ve coğrafyayı algılamada entelektüel derinliğimiz sadece onlar için bir PR çalışmasıydı ve bunu da medya üzerinden yapabiliyorlardı. Siyasetçilerimizden aydınlarımıza kadar herkes semboller ve popüler imajlar üzerinden politika yürütüp kamuoyu yönlendiriyordu. Bu yüzden her şey tahmin ettiğimizin dışında gerçekleşti. Bu yüzden doğru tespitleri yapanların üzerine gidildi. Bu yüzden Türkiye ve bölge kamuoyunu yönlendirmek için milyon dolarlık bütçeler ayrıldı. Bu yüzden bizler Irak'ta olabilecekler konusunda hep yanıldık. Şimdi aynısı oluyor. 'IŞİT terör örgütüdür' söyleminin bir adım ötesinde cümle kuranı bulamıyoruz. Bıraktık 2003 yılına dönmeyi bir haftalık izlenimi bile doğru dürüst yapamıyoruz. Bu örgüt nasıl bir yapıdır, nasıl bu kadar hızlı hareket ediyor, nereden çıktı, ne yapmaya çalışıyor, Irak'taki parçalanmış yapının neresinde duruyor, Türkleri neden rehin aldı gibi soruların cevabını üretemiyoruz, bulamıyoruz. IRAK'TA HERKES ÖRGÜTTÜR Irak'ın bölünmesini izliyoruz bugün. Aslında işgal edildiği gün fiilen üç parçaya bölünmüştü. Bağdat'ta Saddam'ın heykeli yıkılırken kimseciklerin meydana gelmemesi, evlerine kapanması bunun ilk göstergesiydi. Saddam idam edilirken 'Farisilere dikkat edin' sözü ise aslında Irak'taki derin ayrışmanın ve çatışmanın özet cümlesiydi. İşgal üzerinden Saddam'ı devirenler onun zulmüyle yarışacak zulümler yaptılar. Şii Araplar ile Sünni Araplar ve Kürtler tamamen ayrışmış herkes kendi geleceğine daha o zaman yönelmişti. Kürtler bütün bu kaostan kendilerini koruyup istikrarlı bir bölge oluşturdular. Şii Araplar Bağdat'ta merkezi bir hükümet kurup hızla bu yönetimi kendi karakterlerine büründürdüler ve diğer unsurları tasfiye etmeye giriştiler. Sünni Araplar önce Bağdat'taki yönetime katıldı ancak daha sonra devre dışı bırakıldılar. Irak denkleminin dışına itildiler. Siyasi temsil yolu etkisiz kalınca örgütler devreye girdi ve o boşluğu örgütler doldurdu. Şimdi Kürtlerin ve Şii Arapların dışında Sünni Araplar yeniden denkleme giriyor. Bu da IŞİD adıyla bilinen örgütler koalisyonu üzerinden oluyor. Dolayısıyla IŞİD'i El Kaide tarzı bir örgüt olarak tanımlamakla yetinirsek Irak içindeki yeni güç hareketliliğini anlamakta zorlanırız. 12 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Eğer örgüt olarak niteleyeceksek, Nuri El Maliki her ne kadar bugün hükümeti yönetiyorsa da aslında bir örgüt mensubudur. Ülkede herkes bir örgüte ya da cemaate mensuptur. Eğer şiddet ve terör konuşacaksak Maliki dahil, bugün Irak siyasetinde adı öne çıkan bir çok kişi katliamlardan, infazlardan sorumludur. Şii ölüm mangalarını unutmak mümkün mü? Ev ev girip insanları kurşuna dizenleri unutmak mümkün mü? Sünni örgütlerin Şii türbelerini havaya uçurdukları saldırıları unutmak mümkün mü? Irak'ta herkes bir şekilde bu şiddetin içindedir. Anlatmak istediğim örgütler ve terör ekseninden bakınca Irak dinamiklerine terör tanımı dışında bir açılım sağlamak mümkün değil. Bu da, bir hafta sonra bu ülkede neler olabileceğine dair zihnimizi körleştiriyor. MEZHEP SAVAġI YAġANIYOR ABD ve İngiltere'nin Irak işgali geriye iki miras bıraktı: Ülkenin bölünmesi ve mezhep savaşı. Bölünme fiilen zaten gerçekleşmişti. Şimdi muhtemelen bu yeni denklem sonrası daha da belirginleşecek belki de resmileşecek. Mezhep eksenli iç savaş işgalden bu yana yaşanıyor. Kimse dile getirmek istemese de işgalden daha fazla bu savaşta ölümler gerçekleşti. Şii ve Sünni örgütler arasındaki savaşta yüzbinlerce insan hayatını kaybetti. Daha sonra Şii örgütler devlet oldu Sünni örgütler tasfiye edildi. İşte bugün o Sünni örgütler geri dönüyor. Devlet olmak için dönüyor. Tıpkı Şii örgütlerin devlet olması gibi. Maalesef, daha önce yaşanan ancak Türkiye'nin de yoğun çabalarıyla Irak dışına taşmasının önüne geçilen mezhep çatışması yeniden başlıyor. IŞİD ve Şii gruplar arasında çok şiddetli çatışmalar bekleniyor. Bir hesaplaşma hazırlığı var. Mezhep savaşı dediğimiz şey aslında bir güç/iktidar savaşı. Bu tür savaşlar bazen etnik kimlik üzerinden bazen din üzerinden bazen de mezhep üzerinden yaşanır. Bugün Irak'ta devletiktidar-petrol hesaplaşması yeniden mezhep üzerinden servis ediliyor. Okuduğum yeni Irak resmine göre Sünni Arap örgütler Kürtlerle çatışma içine girmeyecek. Onlarla bir hesapları yok. Sadece Kerkük konusunda ciddi bir çatışma söz konusu olabilir. Bu da Kürtlerle savaştan ziyade Kerkük'ün kimliği ve petrol nedeniyle olabilir. Bu örgütlerin Türkiye ile de bir hesabı olmaması gerekiyor. Onların hesaplaşması İran ve Şii gruplar ya da Bağdat yönetimi ile. Ciddi çatışmalar yaşanabilir. Bütün Sünni kentleri ele geçirmek isteyecekler belki de denetim altına alacaklar. Bunlar olmadan Bağdat'a saldırmazlar. Ama nihayetinde, ayakta kalabilir, başarılı olurlarsa büyük Bağdat savaşı bizi bekliyor maalesef. ġĠĠ HĠLALĠ-SÜNNĠ BLOK VE ARAP-ĠRAN SAVAġI Irak merkezli savaşlar her ne kadar dışarıdan işgal şeklinde yaşansa da esasında bir Arap-İran savaşıdır. Bu savaş da mezhep ve milliyetçilik üzerinden yürütülüyor. Şii-Sünni olduğu kadar Arap ve Fars milliyetçiliği bu savaşlarda oldukça belirleyicidir. 13 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Türkiye, olayın mezhep krizine dönüşmesine daha önce bir şekilde müdahil oldu. Bu sefer de bütün bölgeyi yakma potansiyeli olan krize müdahalenin yollarını arama sorumluluğu altındadır. İran'ın Suriye'ye doğrudan müdahale ettiği gibi bu olaya da müdahale etmesi mezhep savaşını alabildiğine yayacaktır. Tahran'ın IŞİD olayı ile Irak'taki karizması fena halde çizildi. TahranBağdat ekseni ağır yara aldı. Buradan hareketle söz konusu savaşa doğrudan müdahale etmesi, mezhep savaşını örgütler kategorisinden devletler kategorisine çıkarır ki bu da ateşin bütün bölgeyi sarması anlamına gelir. Her ne olursa olsun, Sünni Araplara bir iktidar alanı tanınmadığı sürece bu savaş devam edecektir. Daha da ötesini söyleyelim; Sünni Arapların serüveni Irak'la sınırlı kalmayacak, yarın Suriye'yi de içine alan bir projeye dönüşecektir. 'Şii Hilali'ne karşı bir Sünni direnç hattı inşa edildiğini düşünüyorum. İran tehdidine karşı Irak ve Suriye üzerinde bir cephe inşa ediliyor. Peki bütün bu karmaşık denklemin içinde rehine olayı nereye oturuyor? En önemli sorulardan biri de bu. Bence hiçbir yere… En azından Irak denkleminde bir yere oturmuyor. Oturmaması da lazım zaten. Türkiye'nin Kürtlerle yakınlığı son petrol anlaşmasıyla zirveye çıktı. Şiilerle de güçlü bağları var. En azından yıllardır bunu kurmaya çalışıyor. Sünni Arapların daha önce hükümete katılmalarında en büyük destekleyici güç de Türkiye'ydi. Öteden beri Sünni aşiretlerle, siyasi çevrelerle ilişkileri hep güçlü oldu. Peki neden Türkiye hedef alındı? Bunun Irak'la ilgili olduğunu pek sanmıyorum. Rehine olayı doğrudan Türkiye'nin iç politikasıyla bağlantılı bence. Birileri Irak üzerinden Türkiye'nin iç politikasına müdahil oluyor. Belki Suriye politikasının hesabını sormaya çalışıyor belki de Türkiye'nin bölge politikalarını bir yere çekmeye çalışıyor. Bu, iç politik boyutun Ankara'da iyi okunduğu kanaatindeyim. Bu kadar bilinmezlikler içinde benim tezim bu yönde. Bırakın IŞİD ve terör denklemini: Olanlara yeniden Irak-İran savaşı, S. Arabistan-İran savaşı, Arap-Fars savaşı ile Kerkük ve Bağdat savaşı üzerinden tekrar bakalım… Irak bizim için önemli bir Pazar – Güngör Uras – Milliyet Gazetesi Maliye Bakanı Şimşek, önceki gün İstanbul‟da Şekerbank„ın düzenlediği toplantıda ihracat artışına dayalı olarak cari açığın küçülmekte olduğunu söyledi. Avrupa pazarındaki canlanma sonucu bu pazarlara yönelik ihracat artarken, Irak‟taki karışıklığın ihracatı ve cari açığı olumsuz etkileyeceğini hatırlattı. İlk 4 ayda toplam 53 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik. İhracatta en büyük pazarımız Almanya, sonra Irak. 14 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Almanya‟ya 4 aylık ihracatımız 5.0 milyar dolar. İngiltere‟ye 3.2 milyar dolar. İtalya‟ya 2.5 milyar dolar. Irak‟a ise 4.0 milyar dolar. Almanya‟nın toplam ihracattaki payı yüzde 9.4 iken Irak‟ın payı yüzde 7.6 oranında. Ortadoğu ülkelerine 4 ayda yaptığımız ihracatta, Irak‟tan sonra 1.9 milyar dolar ile BAE geliyor. Daha sonra 1‟er milyar dolarla S. Arabistan ve İsrail var. İran‟a 872 milyon dolarlık, Suriye‟ye 490 milyon dolarlık ihracat yaptık. Kuveyt‟e yapılan ihracatın değeri 100, Katar‟a yapılan ihracatın değeri 99 milyon dolar. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi için Suriye ve Irak sınır kapılarından yapılan ihracat çok önemli. Bu ihracat sayesinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu‟da çok sayıda tesiste üretim ve istihdam sürüyor. Irak’ta 1.550 Türk firması... Türk-Irak Uluslararası Yatırımcılar Derneği Başkanı Feridun Gündüz, Dünya‟da yayımlanan söyleşisinde, Irak‟ta 1.550 Türk firmasının faaliyet gösterdiğini söylüyor. Başkanın açıklamalarına göre, Irak‟a iş yapan girişimciler bölgenin riskini bilerek yatırım yaptıkları için, faaliyetlerini belli süre donduracaklar. Ama hepsinin işlerini kapatarak geri dönmeleri mümkün değil. Irak‟a ve Irak üzerinden diğer ülkelere taşımacılık yapanlar da can ve mal riskini göze alarak taşımacılığın devam ettiğini belirtiyorlar. Türk müteahhitlerinin Irak‟ın değişik şehirlerinde 824 projeyi üstlendikleri biliniyor. Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Eyüp Bartık, “Irak, Türkiye için de Gaziantep için de önemli. Irak‟a yapılan ihracatın yüzde 60‟ından fazlası Kuzey Irak‟taki güvenli bölgeye gidiyor. Zahı, Dohuk, Süleymaniye güvenli Kürt bölgeleri. Bu nedenle ihracatın tamamı için tehlike yok” diyor. UlaĢımın devamı önemli Güneydoğu ve Doğu Anadolu‟da ekonominin Irak‟taki olaylardan nasıl etkileneceğini araştıran Mahir Solmaz, Derya Eğrican ve Tekin Çiçek, “Musul‟un toplam Irak pazarındaki payının yüzde 10 dolayında olduğunu, ancak Musul olayları sonucu Irak‟ın tümüne mal sevkinin güçleşmesinin sorun yaratacağını” belirtiyorlar. Irak‟a en fazla sevk edilen ürünler et, süt, yağ ve un. Un Sanayicileri Federasyonu Başkanı Erhan Özmen, “Yıllık 1 milyar dolarlık un ihracatının 500 milyon dolarlık kısmının Irak‟a gittiğini” söylüyor. Tabii ki öncelik Türk vatandaşlarının can güvenliğini sağlamak. Daha sonra Türk vatandaşlarına ait malların ve yatırımların güvenliği konusu gündeme gelecek. Ama Irak olaylarının, Türkiye ekonomisini ve Doğu ve Güneydoğu Anadolu‟da sınır ötesi için üretim yapan, ihracat yapan kuruluşları olumsuz etkilemekte olduğunu bilelim. Türkmenler ateĢ çemberinde – Fehim TaĢtekin – Radikal Gazetesi Irak'ta Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) Şii Türkmenlerin yaşadığı ilçe ve köylere yönelik saldırılarını arttırdı. 15 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Irak‟ta Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) Şii Türkmenlerin yaşadığı ilçe ve köylere yönelik saldırılarını arttırdı. Radikal‟e konuşan Türkmen kaynaklara göre, Tel Afer‟de ilçenin büyük bir çoğunluğunu ele geçiren IŞİD‟a karşı polis ve Şii milis güçlerinin direnişi sürerken Kerkük‟ün güneyinde Çardağlı ile Biryaycı köyleri, Selahaddin vilayetinde Bakuya‟ya bağlı Karanaz köyü ve Tuz Hurmatu‟ya bağlı Bastamlı köyü IŞİD‟ın havan saldırılarının ardından teker teker düştü. Bu köylerdeki çatışmalarda en az 20 sivil öldü. Sivillerden bazılarının bölgeden kaçarken IŞİD‟ın saldırılarına hedef olduğu belirtildi. PeĢmerge ve sivil direniĢi Kerkük‟e bağlı Beşir kasabası ise birkaç kez el değiştirdi. Önceki sabah Beşir‟e giren IŞİD, Peşmerge ve silahlı Şii sivillerin direnişi karşısında çekildi. Ancak daha sonra tekrar havan topu saldırısı düzenlenen IŞİD, Beşir‟i tekrar geri aldı. Çok sayıda sivil ve güvenlik görevlisinin öldüğü ya da yaralandığı kaydedildi. Musul‟da Dicle kenarında tarımla uğraşan Türkmen kasaları Karakoyun, Üst Şerihan ve Alt Şerihan da daha fazla IŞİD‟a direnemedi. Bir Türkmen kaynak, IŞİD militanlarının Hıristiyanların yaşadığı Bartılla ile Yezidi kasabaları Başika ve Tel Keyf‟e sığınan Karakoyun ve Şerihanlılara şu tehdidi gönderdiğini söyledi: “Şeriata göre yaşamayı kabul edip evlerinize dönün yoksa gittiğiniz yerler de sizin için güvenli olmayacak.” Kerkük‟ün güneyindeki Şii Türkmen kasabası Taze Hurmatu‟da da çatışmalar sürüyor. Türkmen milisler ile Peşmerge güçlerinin birlikte IŞİD militanlarına karşı direndiği kaydedildi. Şii ve Sünni Türkmenlerin karşı karşıya kaldığı Tel Afer‟de ise asker, polis ve silahlı sivillerin havaalanını kontrol ettiği kaydedildi. Maliki faturayı komutanlara çıkardı Irak Başbakanı Nuri el Maliki, Musul‟da görev yerini terk eden Musul Operasyonlar Komutanı Orgeneral Mehdi el Garravi, yardımcısı General Abdurrahman Handal ve Kurmay Albay Hasan Abdurrezzak‟ın görevden uzaklaştırıldığını açıkladı. Bu komutanlar hakkında tahkikat yapılması için Kara Kuvvetleri Komutanlığı‟na emir verdiğini belirten Maliki, Musul 3. Askeri Okul Komutanı Albay Hidayet Abdulkerim‟e de askeri mahkemede dava açıldığını kaydetti. Ancak Kürt asıllı olan Abdulkerim‟in diğerlerinden ayrı tutulup askeri mahkemeye sevkedilmesi, mezhepsel ve etnik ayrımcılık uygulamakla suçlanan Maliki‟yi bir kez daha boy hedefi yaptı. Kürdistan Bölgesel Yönetimi‟ne bağlı Peşmerge gücü, firari olan Abdulkerim‟in gıyabında yargılanma kararına tepki gösterdi. Maliki‟nin suçlu arıyorsa tüm komutanları yargılaması gerektiği vurgulandı. Musul‟da isyan dalgası başlarken kışlalar ve karakollardaki askerler silah bırakıp evlerine gitmişti. IġĠD rafineriye girdi, kuyruklar uzadı 16 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Irak‟ta Musul‟un ardından Selahaddin bölgesinde kontrolünü genişleten Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) ülkenin en büyük petrol rafinerisini hedef aldı. IŞİD, Salahaddin vilayetine bağlı Beyci ilçesindeki rafinerinin yüzde 70‟ini ele geçirirken çatışmaların sürdüğü bildirildi. Ordu güçlerinin IŞİD‟ın ele geçirdiği bölümleri bombaladığı, militanların da bir helikopteri düşürdüğü kaydedildi. Yerel kaynaklara göre militanlar yakıt depolarını ateşe verirken rafineri kapatıldı. Yakıt sıkıntısı nedeniyle Kerkük ve Erbil‟deki petrol istasyonları önünde 2 kilometreyi bulan uzun araç kuyrukları oluştu. Erbil‟deki araç sahipleri, yakıt almak için gece saatlerinde istasyonların önünde sıraya girdi. Türk Ģirketindeki 40 Hintli iĢçi kayıp Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD), Musul‟de 40 Hintli işçiyi kaçırdı. Hindistan Dışişleri‟ne göre, bir Türk inşaat şirketi için çalışan 40 işçiyle iletişim kurulamıyor. Herhangi bir fidye talebi gelmedi. İşçilerin tahliye operasyonu sırasında militanların eline düştüğü belirtildi. Önceki gün IŞİD, 15‟i Türk vatandaşı 60 işçiyi daha rehin aldığını açıklamıştı. AFRĠKA GÜNDEMĠ Orta Afrika'da ayaklanma çağrıları Dünya Bülteni Orta Afrika Cumhuriyeti'nin başkenti Bangui sokaklarını halkı ayaklanmaya çağıran "imzasız" broşürler kapladı. Broşürlerde, "General, asker, Orta Afrikalı, emekli, çalışan, rütbeli; soluğu kesilen halk bugün seni onu kurtarmaya çağırıyor. Neredesin? Ayağa kalk, ülkenin şimdi sana ihtiyacı var. Görevini yerine getirme zamanı geldi" ifadelerine yer verildi. Görgü tanıkları broşürlerin "ifade özgürlüğü ve temel özgürlüklerin büyük ölçüde hiçe sayıldığı dönemi andırdığını" belirtti. Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki şiddet eylemleri nedeniyle, halkın sokaklarda gezmekten korktuğu değerlendirmesinde bulunan kent sakinleri "yönetimdeki bozukluğa" işaret etti. Cumhurbaşkanı Catherine Samba-Panza birkaç gün önce basına açıklamasında, bazı siyasi aktörleri gizli şekilde "karışıklık çıkarmaya çalışmakla" suçlamıştı. Nijerya’da bombalı saldırı Dünya Bülteni 17 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Nijerya‟da düzenlenen bombalı saldırı sonucu en az 40 kişi hayatını kaybetti. Brezilya Meksika maçının izlendiği yerel saatle akşam 8.15 sıralarında meydana gelen patlama sonucu olay yeri savaş alanına dönerken, çok sayıda yaralı da hastaneye kaldırıldı. Nijerya‟nın kuzey bölgesindeki eyaleti Yobo‟nun başkenti Damaturu‟da düzenlenen saldırıdan sonra, bölgeye çok sayıda askeri birlik sevkiyatı yapıldı. Patlama yerini kordon altına alan güvenlik güçleri kontrolü sağlamaya çalışıyor. 00.33 S OT Musa Muhammed, Kazazede: „„Her şey bir anda oldu ve birçok insan öldü. Bazı yaralıların kolunu ya da bacağını kesmek zorunda kaldılar. Ancak Allah‟a şükür benim yaram ağır değil.‟„ Öte yandan saldırıyı Nijerya‟nın en büyük terör örgütü Boko Haram‟ın yaptığı zannediliyor. Zira terör örgütü, Dünya Kupası başlamadan önce futbol oynamanın batılı uluslara ait bir sömürü olduğunu açıklamış ve İslam dinine aykırı olduğunu öne sürmüştü. Saldırıda ölenlerin çoğunluğunu çocuklar ve gençler oluşturuyor. Kenya'daki saldırılarla ilgili gözaltılar Dünya Bülteni Kenya'da bu hafta başında başlayan ve yaklaşık 60 kişinin ölmesine neden olan saldırılarla ilgili bugün birtakim kişilerin gözaltına alındıkları bildirildi. Kenya güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, pazar günü başlayan ve arkasında Eş Şebab'ın olduğu düşünülen saldırılarla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında bazı kişilerin gözaltına alındıkları bildirildi. İki gün ard arda gerçekleşen ve 60 kişinin ölmesine neden olan saldırılarla ilgili gözaltına alınan kişilerin aralarında saldırıları gerçekleştiren grupların elebaşlarının da oldukları belirtiliyor. Konsolosluk baskını Ģüphelisine Amerikan operasyonu Euronews Amerika Birleşik Devletleri, Libya‟da yapılan bir operasyonla Bingazi konsolosluğuna 2012 yılında düzenlenen roketatarlı saldırının baş şüphelisi Ahmed Ebu Hatela‟yı yakaladı. Bingazi‟deki gizli operasyonla ilgili açıklama Savunma Bakanlığı Pentagon Sözcüsü John Kirby tarafından yapıldı. “Kolluk kuvvetleriyle koordine bir şekilde yürütülen bu operasyonda Amerikalı personel ya da sivillerden yaralanan olmadı. Birleşik Devletler Hatela‟yı Libya dışında güvenli bir yere götürdü. Mahkeme önüne çıkmak üzere de Amerika‟ya getirilecek.” 2012 yılı Eylül ayında yapılan saldırının ardından geçen sürede saldırganların yakalanamaması sebebiyle ABD Başkanı Barack Obama da ağır eleştirilere maruz kalıyordu. 18 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI AMERĠKA GÜNDEMĠ Obama'dan Kongre liderlerine Irak bilgisi AA ABD Başkanı Barack Obama, Irak‟ta yaşanan şiddet olaylarıyla ilgili Beyaz Saray‟da Kongre liderleriyle görüştü. Irak hükümetinin, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) terör örgütüne karşı mücadelede ABD‟den hava desteği sağlaması yönünde resmen talepte bulunduğu gün Obama, Oval Ofis'te Kongre liderini Irak konusunda bilgilendirdi. Toplantıya Senato Demokrat Çoğunluk Lideri Harry Reid, Senato Cumhuriyetçi Azınlık Lideri Mitch McConnell, Temsilciler Meclisi Başkanı John Boehner, Temsilciler Meclisi Demokrat Azınlık Lideri Nancy Pelosi katıldı. Toplantıda Obama‟nın, Irak‟ta yaşananlar konusunda Kongre‟yi bilgilendirmeyi sürdüreceği ancak IŞİD terör örgütüne yönelik yönetimin atacağı adımlarda Kongre‟den herhangi bir yetki almaya ihtiyacı olmadığını söylediği belirtildi. Biden Maliki'yle görüĢtü ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden‟ın de, Irak‟ta yaşanan gelişmelere ilişkin Irak Başbakanı Nuri el-Maliki, Meclis Başkanı Usame en-Nuceyfi ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani ile görüştüğü bildirildi. Beyaz Saray‟dan yapılan açıklamada, ABD‟nin, Irak hükümetini ve bu ülkedeki tüm toplumları, Irak İslam Şam Devleti (IŞİD) terör örgütüyle ortak mücadelelerinde desteklediği kaydedildi. Irak Hava Operasyonu Ġstedi- CNN ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey, Kongre'de Pentagon'un 2015 yılı bütçesine ilişkin katıldığı oturumda, "Irak hükümetinden hava kuvveti için talep aldık" ifadesini kullandı. Dempsey, talebin ne zaman geldiğine yönelik ise detay belirtmedi. Obama yönetiminin böyle bir talebe ne yanıt vereceğinin yöneltilmesi üzerine ise Dempsey, "Nerede olursak olalım, IŞİD ile mücadele etmek ABD'nin ulusal çıkarlarınadır" değerlendirmesinde bulundu. El Arabiya televizyonuna çıkan Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari de ABD'den IŞİD'e karşı hava saldırısında bulunmasını talep ettiklerini doğruladı. 19 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI ABD’den Rusya’ya yaptırım uyarısı - Reuters Beyaz Saray, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko'nin görüşmesi hakkında yazılı açıklama yaptı. Açıklamada “Başkan Yardımcısı, Rusya‟nın davranışını değiştirmemesi durumunda, ABD‟nin müttefikleriyle birlikte daha fazla yaptırım uygulamaya çalışacağını belirtti” ifadelerini kullandı. Ukrayna‟nın doğusunda güvenlik güçleriyle Rusya yanlısı milisler arasındaki çatışmalarda 147 Ukrayna askeri hayatını kaybetti. ABD, Rusya‟nın bölgeye gönderilen silah ve milisleri engellemediğini söylüyor. Moskova yönetiminin mart ayında Kırım‟ı ilhak etmesi üzerine AB ve ABD pek çok Rus işadamı ve şirketine yaptırım uygulamıştı. 27 Haziran‟da bir araya gelecek Avrupalı liderlerin de Rusya‟ya uygulanacak yaptırımları masaya yatırması bekleniyor. ABD Merkez Bankası büyüme tahminini düĢürdü - BBC ABD Merkez Bankası FED, çetin geçen kış nedeniyle 2014 için büyüme tahminini düşürdü. Merkez Bankası Aralık'tan bu yana tahvil alımında beşinci kez kesintiye gitti. FED sonbahara kadar alımları tamamen durdurmayı hedefliyor. FED, uzun vadeli faiz oranlarını düşük tutmak ve bankaları kredi vermeye özendirmek için tahvil alımı yapıyor. Ancak FED Başkanı Janet Yellen, bunun önceden ayarlanmış bir program olmadığını, duruma göre değişikliğe gidilebileceğini vurguladı. FED, tahvil alım programının sona ermesinden sonra, faiz oranlarının bir süre daha sıfıra yakın seyredeceğini belirtiyor. Yellen bunun ekonominin kaydedeceği ilerlemeye bağlı olduğunu söyledi. Irak’a Müdahale - Independent Independent gazetesi ise manşetindeki özel haberinde "ABD'nin Nuri el Maliki istifa edinceye kadar Irak'a müdahale seçeneğini dışladığını" aktarıyor. Patrick Cockburn imzalı haberde şöyle deniyor: "Amerikan Yönetimi, Iraklı yetkililere Sünni direnişçilerin ilerleyişini durdurmak için müdahale edecekse, Nuri el Maliki'nin çekilmesi gerektiğini söyledi. Sünni toplumu Maliki'yi maruz kaldıkları zulmün mimarı olarak görüyor. Amerikalılar da Maliki iktidarda olduğu sürece Şiilerle Sünniler arasında uzlaşma sağlanamayacağına inanıyor" ASYA – PASĠFĠK GÜNDEMĠ Azerbaycan'da Gülen okulları kapatıldı AA 20 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Azerbaycan'da, Fethullah Gülen cemaatiyle bağlantılı olduğu belirtilen eğitim kurumları kapatıldı. Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi'nden (SOCAR) yapılan açıklamada, Azerbaycan Uluslararası Eğitim Merkezi (UEM) kurucularının toplantısında, Merkezin bünyesindeki "Araz Kursları ile ona bağlı eğitim kurumlarının kapatılmasına karar verildiği bildirildi. Açıklamada, UEM bünyesinde faaliyet gösteren "Araz Kursları" ile onun kurucusu olduğu diğer eğitim kurumlarının getirdiği ek mali yük ve projenin yönetim zorlukları dikkate alınarak, söz konusu kurumların feshedildiği vurgulandı. Araz Kursları'nın faaliyetini, yükseköğretim kurumları kabul sınavları bitinceye kadar sürdüreceği, kapatılan eğitim kurumlarındaki öğrencilerin ve çalışanların yasal haklarının temin edileceği kaydedildi. Söz konusu eğitim kurumlarındaki öğrencilerin ve öğretmenlerin, yeni ders yılına kadar başka yerlere yerleştirilmesi için gerekli işlemlerin yapılacağı aktarıldı. Afganistan'da cumhurbaĢkanı 2 Temmuzda belli olacak Dünya Bülteni Afganistan'da ilk turu 5 Nisan‟da yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu 14 Haziran günü gerçekleştirildi. 14 Haziran cumartesi günü gerçekleştirilen ikinci tur seçimler yerel saatle 16.00'da resmen sona erdi. Seçim sandıklarının kapanmasının ardından oy pusulaları sayılmaya başlandı. Oy sayım ve kayıt işlemleri halen devam ediyor. Ülkenin birçok köyüne ulaşım zor olduğu için buralardaki oyları bir merkezde toplamak da uzun zaman alıyor. Oy sayımlarının tamamlanmasının ardından 2 Temmuz günü sonuçlar açıklanacak. Afganistan Seçim komisyonu takvimine göre ikici turun ilk sonuçları 2 Temmuz'da açıklanacak. 15 Temmuz'a kadar şikayetler değerlendirilerek nihai sonuç ise 22 Temmuz'da açıklanacak. Afganistan cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda eski Dışişleri Bakanı Dr. Abdullah Abdullah ve eski Maliye Bakanı Eşref Gani Ahmadzey yarışıyor. Adaylardan Dr. Abdullah Abdullah'ın seçimleri kazanma şansının daha yüksek olduğu ifade ediliyor. Dr. Abdullah seçimlerin ilk turunda da oyların yaklaşık yüzde 46'sını alarak ilk turun en çok oy alan ismi olmuştu. Çin nüfusu yaĢlanıyor AA Dünyanın en kalabalık ülkesi Çin'de, ülke nüfusunun yüzde 9,7'sinin 65 yaş üzeri olduğu açıklandı. Çin Vatandaşlık İşleri Bakanlığı, ülke genelinde 131,6 milyon kişinin 65 yaşından büyük 21 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI olduğunu, 60 yaş üzeri nüfusun ise 2013 sonu itibariyle 202 milyonu bulduğunu açıkladı. 2025 yılına kadar 60 yaş ve üzeri Çinlilerin sayısının 300 milyonu aşacağı tahmin ediliyor. Ülkedeki yaşlı nüfus oranının da 2050'ye kadar nüfusun yüzde 30'una ulaşması bekleniyor. AVRUPA GÜNDEMĠ Erdoğan Viyana’da Sabah Avrupa Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bugün Viyana‟da Avusturya Türkleri, 21 Haziran Cumartesi günü ise Lyon‟da Fransa Türkleriyle buluşacak. TÜRKİYE Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Avusturya ve Fransa‟da yaşayan Türklerle iki ayrı programda buluşacak. Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) 10. kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen etkinliklerin ilkinde Başbakan Erdoğan bugün Viyana‟da Avusturya Türkleri ile bir araya gelecek. 7 bin kişilik Albert Schultz Halle‟deki programın hazırlıkları tamamlandı. LYON ERDOĞAN’I BEKLĠYOR FRANSA‟DA yaşayan Türkler, 21 Haziran Cumartesi günü Lyon kentinde 20 bin kişilik salonda Başbakan Erdoğan ile buluşmak için gün sayıyor. Fransa‟ya uzun senelerdir bir devlet adamı gelmemesi nedeniyle bu ülkedeki Türklerin Lyon buluşmasına büyük önem verdikleri belirtiliyor. Viyana ve Lyon buluşmalarında davetliler saat 12.00‟de salona alınmaya başlanacak. Terör Almanya'yı vurabilir Hürriyet Federal Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, 2013 yılının istihbarat raporunu kamuoyuna açıkladı. Alman Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Maassen, Türkiye'nin Avrupa'dan Suriye'ye giden radikal İslamcıları ve Suriye'den dönenleri engellemek için bazı adımlar atması gerektiğini söyledi. Almanya İçişleri Bakanı de Maiziere, Avrupa'dan 2 bin, Almanya'dan da 320 civarında aşırı İslamcı'nın Suriye'ye savaşa gittiğini ve bunlardan yüzünün geri döndüğünü belirtti. Dönenlerin Almanya'da terör eylemleri planlama tehlikesinin yüksek olduğunu kaydeden Bakan “Bu konuda Türkiye ile işbirliği çok önemli” dedi. Bakan, geri dönenlerin Almanya ve Avrupa'da terör eylemlerini düzenleyeceklerinden korktuklarını söyledi. Ġspanya'da Carlos dönemi resmen sona erdi Anadolu Ajans 22 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Juan Carlos'un 2 Haziran'da tahtı oğlu Veliaht Prens Felipe'ye bıraktığını açıklamasından sonra başlayan yasal süreç bugün atılan imzayla son buldu. Meclis ve Senato'da kabul edilen Juan Carlos'un tahtından feragat etmesiyle ilgili yasaya bugün Kral olarak son imzasını atan Juan Carlos, yerine geri dönerken eşi Kraliçe Sofia'yı öptü, daha sonra da oğlu Felipe'ye sarıldı. Kraliyet Sarayı'nın salonunda bulunan 160 kadar seçkin davetlinin önünde sandalyedeki yerini yeni Kral 6. Felipe'ye bırakan Juan Carlos yaptığı jestle uzun süre ayakta alkışlandı. Ġtalya, göçmen kurtarma operasyonunu AB'nin devralmasını istiyor Euractive İtalya önümüzdeki hafta, Akdeniz'i geçmeye çalışan Kuzey Afrikalı göçmenleri kurtarma görevini Avrupa Birliği'nin devralmasını talep edecek. İtalya Başbakanı Matteo Renzi, bu yıl 50 bin göçmeni kurtaran 'Mare Nostrum' adlı operasyonu AB sınır koruma birimi Fronex'in devralmasını istiyor. Savunma Bakanı Roberta Pinotti, 26-27 Haziran'da yapılacak AB liderler zirvesinde Renzi'nin, Mare Nostrum'un Frontex'e devredilmesini öngören bir plan sunacağını açıkladı. Operasyon, İtalya donanmasına her ay 9 milyon Euro'ya mal oluyor. ġimdi de Ġmam hatip'e karĢı çıktı! Timeturk Avusturya gazetelerinde çıkan haberlerde Türk Milli Eğitim Bakanlığı‟nın Türkiye Diyanet Vakfı‟yla birlikte bir imam hatip açmaya hazırlanması, Avusturya Dışişleri ve Entegrasyon bakanlıklarını alarma geçirdi. Dışişleri ve Entegrasyon Bakanı Sebastian Kurz, okulda Türkçe‟nin ana eğitim dili olmasına tepki göstererek, “Bu tamamen yanlış bir yaklaşım” diye konuştu. Ülkenin ikinci büyük Türk örgütü İslam Federasyonu‟nun sözcüsü Yakup Geçgel ise, başkent Viyana‟daki eğitim merkezlerinin imam hatip projesi için son derece uygun bir yer olduğunu söyledi. Geçgel, 80 öğrenci kapasiteli kurulması planlanan okul sayesinde Avusturya‟da imam yetiştirebileceklerini, böylelikle daha iyi imamlara sahip olacaklarını kaydetti. Ġspanya'da Carlos dönemi resmen sona erdi Dünya Bülteni İspanya Kralı Juan Carlos'un 2 Haziran'da tahtı oğlu Veliaht Prens Felipe'ye bıraktığını açıklamasından sonra başlayan yasal süreç bugün atılan imzayla son buldu. Meclis ve Senato'da kabul edilen Juan Carlos'un tahtından feragat etmesiyle ilgili yasaya bugün Kral olarak son imzasını atan Juan Carlos, yerine geri dönerken eşi Kraliçe Sofia'yı öptü, daha sonra da oğlu Felipe'ye sarıldı. Kraliyet Sarayı'nın salonunda bulunan 160 kadar seçkin davetlinin önünde sandalyedeki yerini yeni Kral 6. Felipe'ye bırakan Juan Carlos yaptığı jestle uzun süre ayakta alkışlandı. 23 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Kraliyet Sarayı'nda 15 dakika süren Juan Carlos'un krallığa veda ettiği imza töreni İspanya milli marşı ile başladı ve yine bu marşla sona erdi. Yasa, Başbakan Mariano Rajoy tarafından da imzalandı. 6. Felipe'nin yarınki krallık töreni TSİ 11.30'da başlayacak. Juan Carlos ve eşi Sofia, basın karşısında ön plana çıkmak istemedikleri için yarınki törene katılmayacak. 24