dosyayı indir - asbest mezotelyoma
Transkript
dosyayı indir - asbest mezotelyoma
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Halen Asbestli Toprak Kullanan Ailelerin Asbest Konusundaki Bilgileri ve Asbeste Bakışları Abdurrahman ŞENYİĞİT, A. Çetin TANRIKULU, Canan EREN DAĞLI Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Anabilim Dalı, DİYARBAKIR ÖZET Asbestli toprağın kullanımı nedeniyle başta mezotelyoma olmak üzere birçok hastalık oluşmaktadır. Asbest kullanımı bölgemizde azalmasına rağmen, sıva ve badana yapımında kullanımına devam edilmektedir. Çalışmamızda asbestli toprağı halen kullanmakta olan ailelerin asbest konusundaki bilgilerini ve kullanım sebeplerini araştırmayı planladık. Bu amaçla 78 ailedeki 218 kişiye sekiz soruluk anket uyguladık. Olguların sadece %1.2’sinin sıva-badana için kullandıkları toprakta asbest olduğunu bildikleri ve ortalama 34 yıldır asbestli toprağı kullandıkları tespit edildi. Başka sıva ve badana malzemesi varken neden asbestli toprağı kullanmaya devam ettikleri sorusuna ise daha ucuz olması, evleri için daha uygun malzeme olması gibi cevaplar verildi. Yine olguların %26.6’sının asbestli toprağı başkalarının da kullanmasını tavsiye ettikleri belirlendi. En önemli bulgu olarak, olguların %79.4’ünün asbestli toprağın sağlığa zararlı olduğunu bilmedikleri tespit edildi. Sonuçta; asbestli toprağın kullanımına devam etmenin önemli sebebinin asbestin zararlarının bilinmemesinden kaynaklandığı ve bu konuda yapılacak çalışmaların asbest kullanımını engellemede en büyük faktör olacağı düşünüldü. ANAHTAR KELİMELER: Asbest, anket, bilinç SUMMARY THE KNOWLEDGE AND UNDERSTANDING OF THE ASBESTOS USING FAMILIES ABOUT ASBESTOS IN THE SOUTHEASTERN OF TURKEY Since the soil including asbestos is in use, many asbestos-related disorders especially mesothelioma has been occurred in our region. The asbestos soil is still being used in whitewashing although its use has markedly diminished in the recent years. In our study we aimed to investigate the knowledge of asbestos using families and the reasons of their usage. For this purpose we applied a questionnaire including 8 questions to 218 members of 78 families. One point two over hundred of cases were aware that the soil used for whitewashing included asbestos and these cases were found to be using asbestos for 34 years. The reason of the inhabitants using asbestos-containing soil was that it was cheaper and more useful material for their houses. Also 26.6% of cases were found to recommend other people to use the soil including asbestos. The most important result was that 79.4% of the cases were not aware of harmfulness of asbestos to health. As a result, the main cause of continuing to use the soil including asbestos was found to be unawareness of its danger. Studies about this subject can be a great factor to prevent asbestos use. KEY WORDS: Asbestos, questionnaire, consciousness 76 Solunum Hastalıkları 2004; 15: 76-80 Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Halen Asbestli Toprak Kullanan Ailelerin Asbest Konusundaki Bilgileri ve Asbeste Bakışları GİRİŞ Asbest, magnezyum hidrosi-silikat yapısında bir mineraldir. Yüksek oranda gerilebilir sertlikte, fleksibl, asit rezistans ve yüksek ısıya dayanabilme yeteneği sebebiyle ticari alanda tercih edilen bir maddedir. Bir doğal silikat minerali olan asbestin ısıyı iletmemesi yüzünden insanlar ile birlikteliği eski çağlarda başlamıştır. Türkiye, fibrinojenik ve karsinojenik iki fibroz mineral olan asbest ve fibroz zeolit (eriyonit)’ten zengin kaynaklara sahip olan bir ülkedir (1). Asbest minerali, değişik amaçlarla Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde de uzun süreden beri kullanılmaktadır (2-6). Asbest minerali binlerce yıldır insanlar tarafından bilinmekte ve kullanılmaktadır (7). Ticari açıdan asbestin ilk kullanımı 19. yüzyılda başlamış (Quebec, Rusya, Güney Afrika) ve kullanımı İkinci Dünya Savaşı’nda bariz artış göstermiştir (8). Asbestin zararlı olduğunun bildirilmesi ve bu konuda işçilerin sağlığı ile ilgili gerekli tedbirlerin alınmasına karşın, çevresel asbest teması ile ilgili halkın bilgilendirilmesinin önemi konusunda yayınlar yok denecek kadar azdır (3). Yine çevresel asbest temasının olduğu bölgemizde asbest ile ilgili olarak halkın bu mineral konusundaki bilgilerini ölçen bir anket çalışması planlanmıştır. Yakacık köylerinde asbest kullanımı detaylıca sorgulandı. Deneklerin verdikleri cevaplar değerlendirilerek asbest hakkındaki bilgilerinin sorgulanması ve bakış açılarının tespit edilmesi amacıyla bir form oluşturuldu. Olgular beş araştırmacı tarafından ayrı ayrı odalara alınarak ankete dahil edildi. Bu amaçla anketörler olguların tümü ile yüz yüze görüştü ve olguların tüm soruları anlaması sağlandı. Anket öncesi tüm olgulara anketin içeriği anlatılarak bütün olgulardan onay alınarak anket uygulandı. Asbest kullanılan bu yerleşim birimlerinde anket uygulanılacak bireyler tamamen randomize bir şekilde seçildi. Halen asbest kullanan 78 ailede 218 kişiye Tablo 1’de görülen sekiz soruluk anket uygulandı. SONUÇLAR Olguların 101’i kadın, 117’si erkek olup, yaş ortalaması 40.3 ± 19.3 (yaş aralığı 16-78 yaş) yıl olarak saptandı. Ankette geçen sorulara verilen cevaplar şöyledir: 1. Asbestin (beyaz toprak, çelpek, aksıvak, aktoprak, ceren, çırp) ne olduğunu biliyor musunuz? Biz de çalışmamızda halen aktif olarak farklı amaçlarla asbestli toprak kullanan ailelerin asbest konusundaki bilgilerini ve asbeste bakışlarını araştırmayı planladık. Bu soruya olguların 169 (%77.6)’u evet cevabını verirken, 49 (%22.4)’u hayır cevabını vermişlerdir. Tüm olgular içinde sadece %1.2’sinin kullandıkları toprakta asbest olduğunu bildikleri saptandı. Hayır cevabını veren tüm olgular 25 yaş altında olan, evin sıva ve badana işleriyle uğraşmayan bekar insanlardı. GEREÇ ve YÖNTEM 2. Bu toprağı ne zamandan beri kullanıyorsunuz? Çalışma amacıyla bölgemizde Diyarbakır’a bağlı Ergani’nin Gürümlü, Yapraklı, Sallar, Armutova ve Bu soruda kişinin kaldığı evde toprağın kullanım süresi sorgulanmıştır. Bu soruya olgular ortalama Tablo 1. Olgulara uygulanan asbest anketi. Hasta no: Yaşı: Cinsiyeti: Eğitim durumu: Doğum yeri: Memleketi: 1. Asbestin (beyaz toprak, çelpek, aksıvak, aktoprak, ceren, çırp) ne olduğunu biliyor musunuz? 2. Bu toprağı ne zamandan beri kullanıyorsunuz? 3. Başka sıva ve badana malzemesi varken neden asbestli toprağı kullanıyorsunuz? 4. Bu toprağı başkalarının kullanmasını tavsiye ediyor musunuz? 5. Bu toprağın sağlığa zararı var mı? (hayır diyorsanız aşağıdaki soruları lütfen cevaplamayın) 6. Sizce bu toprağın sağlığa zararları varsa ne tür zararları var? 7. Bu toprağın zararlı olduğunu nereden öğrendiniz? A. Çevredeki insanlardan B. Basından (televizyon, radyo, gazete vs.) C. Doktorlardan 8. Bu toprağın sağlığa zararlı olduğunu öğrendikten sonra kullanmaya devam etmeyi düşünüyor musunuz ? A. Evet B. Hayır Solunum Hastalıkları 2004; 15: 76-80 77 Şenyiğit A, Tanrıkulu AÇ, Eren Dağlı C. 34.1 ± 16.08 (kullanma aralığı 16-78 yıl) yıl kullandıklarını belirtmişlerdir. 3. Başka sıva ve badana malzemesi varken neden asbestli toprağı kullanıyorsunuz? Bu soruya olgulardan 61 (%28)’i herhangi bir neden belirtmezken, 48 (%22)’i daha ucuz olması, 109 (%50)’u ise evlerinin sıva ve badana malzemesi olarak, beyaz toprağın daha uygun bir malzeme olması şeklinde belirtmişlerdir 4. Bu toprağı başkalarının kullanmasını tavsiye ediyor musunuz? Olguların 58 (%26.6)’i asbestli toprağı başkalarının da kullanması yönünde tavsiyede bulunmada bir sakınca görmediklerini belirtmişlerdir. 5. Sizce bu toprağın sağlığa zararı var mı? Bu soruya olguların 173 (%79.4)’ü bu toprağın sağlığa zararının olmadığını ifade etmişlerdir. Bundan sonraki iki soru (altı ve yedinci sorular), beşinci soruya evet cevabı veren 45 kişiye uygulandığından hesaplamalar da bu rakama göre yapılmıştır. 6. Sizce bu toprağın sağlığa zararları varsa ne tür zararları var? Bu soruya olguların 44 (%97.7)’ü asbestin akciğer kanseri, 1 (%2.3)’i ise akciğer zarı kanseri oluşturduğu şeklinde cevap vermişlerdir. 7. Bu toprağın zararlı olduğunu nereden öğrendiniz? Bu soruya olguların 12 (%26.6)’si çevredeki insanlardan, 6 (%13.3)’sı hem çevredeki insanlardan hem de basından, 9 (%20)’u doktorlardan, 11 (%24.4)’i hem doktorlardan hem de basından, 7 (%15.5)’si ise basından asbestin sağlığa zararlı olduğunu öğrendiklerini ifade etmişlerdir. 8. Bu toprağın sağlığa zararlı olduğunu öğrendikten sonra kullanmaya devam etmeyi düşünüyor musunuz? Bu soruya 52 (%23.8) kişi evet cevabını vermiştir. TARTIŞMA Üretimi tüm dünyada 1970’li yılların ortalarında 5 milyon ton ile zirve yapan, daha sonraları gittikçe azalarak 1994 yılında 2.5 milyon tonun altına inen asbest, endüstriyel alanda 3000’den fazla ticari 78 ürün imalatında kullanılmaktadır (9). Günümüzde gelişmiş ülkeler asbest üretim ve tüketimini yasaklamış ya da çok kısıtlamışlardır (10,11). Epidemiyolojik çalışmalar malign plevral mezotelyoma (MPM), akciğer kanseri, pulmoner fibrozis gibi birçok hastalık ile mineral liflerine maruziyet arasındaki güçlü ilişkiyi ortaya çıkarmıştır. Mineral lifleri içinde ülkemiz için çok önemli tehlike arz edenlerden biri asbest mineralidir (12). Türkiye’de asbest ve eriyonit maruziyetine bağlı olarak özellikle mezotelyoma insidansı çok yüksektir (12,13). Bu çalışma halen asbest kullanmaya devam eden ailelerin asbest konusundaki bilgilerini irdelemeyi ve asbest kullanımının önlenmesi için yapılacak çalışmalara ön bilgiler sunmayı hedeflemektedir. Bu yüzyılın ortalarına kadar asbest, çimento ve plastik sanayi başta olmak üzere birçok ticari alanda kullanılmıştır. Bununla beraber asbestin halk sağlığı için bir tehlike olduğu erken dönemde anlaşılmıştır. Asbest işçilerinde progresif form pulmoner fibrozis görülmüş ve 1950 yılında asbest işçilerinde pulmoner fibrozis ve akciğer kanseri riskinin arttığı tespit edilmiştir. Mezotelyoma ve asbest ilişkisi 1960’lı yıllarda saptanmıştır. Bütün bu zararlarının anlaşılması ve asbestin inşaat sektöründe yaygın kullanımı toplumda endişe oluşturmuştur (14). Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi ülkemizde de çevresel asbest maruziyeti mevcuttur (13). Türkiye, asbeste bağlı pulmoner hastalıklar açısından yüksek prevalansa sahip bir ülkedir (15). Ülkemizde genellikle tremolit cinsi asbest lifi içeren toprağın evlerin sıva ve badanasında kullanılması ile çevresel tipte asbest maruziyeti oluşmaktadır (2,5,12,13,16). Önceden yapılan çalışmalarda Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde de çevresel asbest maruziyetinin olduğu ve buna bağlı birçok hastalığın oluştuğu bildirilmiştir (2,4-6,12). Batı ülkelerinde eski asbest işçilerinin hastalığı olan ve dolayısıyla mesleki maruziyet sonrası oluşan MPM, ülkemizde kırsal bölgedeki insanların asbesti çevresel yolla solumalarına bağlı olarak meydana gelmektedir (12). Yazıcıoğlu ve arkadaşları, plevral tümörlerin asbestle temasın tespit edildiği bölgelerde, mevcut temasın saptanmadığı bölgelere göre 22 kat daha fazla olduğunu ve bronşiyal kanserlerin asbest teması tespit edilen bölgelerde, tespit edilmeyen bölgelere göre 1.5 kat fazla olduğunu bildirmişlerdir (4). Yine bölgemizde Şenyiğit ve arkadaşları, 1990-1999 yılları Solunum Hastalıkları 2004; 15: 76-80 Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Halen Asbestli Toprak Kullanan Ailelerin Asbest Konusundaki Bilgileri ve Asbeste Bakışları arasında MPM insidansını 42.9/1.000.000 olarak hesaplamışlardır (2). Ülkemizde çevresel yolla asbest solunmasına bağlı hastalıkların en yoğun olduğu bölgeler Eskişehir, Konya, Çankırı ve Yozgat’a bağlı birçok yerleşim birimi ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki çok sayıda ilçe ve köylerdir (2,46,12). Hastalığın etyolojisinde en büyük faktör asbest lifleri olduğundan asbest kullanımının engellenmesi ve bunun için halkın asbest konusunda bilinçlendirilmesi önemli rol oynayacaktır (2). Anket sonuçları, asbestli toprak kullanan ailelerin asbeste bakışları konusunda detaylı ve ilginç veriler sağlamaktadır. Günümüzde asbest kullanmaya devam eden tüm aileler, topraktan yapılmış evlerde oturan ve maddi imkanları betonarme ev yapımı için uygun olmayan kişilerdir. Bu aile fertlerinden evlenen erkeklerin çoğu ebeveynleri ile birlikte yaşamakta ve asbest teması nesilden nesile devam etmektedir. Yine evlenip evden ayrılan bazı kişilerin de topraktan yapılmış evler inşa ettikleri ve asbesti kullanmaya devam ettikleri saptanmıştır. Başka sıva ve badana malzemesi varken neden asbestli toprağın kullanıldığı sorusuna olguların %22’si bu materyalin kireçten daha ucuz olduğu yönünde cevap vermiştir. Ancak kireç, aslında asbeste göre daha ucuz bir sıva ve badana malzemesidir. Fakat bu ailelerin çoğu aynı zamanda evleri için gerekli asbestli toprağı maden kaynaklarından kendileri çıkardıklarından buna bir ücret ödememektedirler. Yine bu ailelerden bazıları aynı zamanda bu işin ticaretini de yapan ailelerdir. Bu soruya evlerinin sıva ve badana malzemesi olarak beyaz toprağın daha uygun malzeme olması şeklinde cevap verenlerin oranı %50’dir ve bu cevap aslında sorunun gerçek nedenini ortaya koymaktadır. Çünkü topraktan yapılmış bu evlerde kireç başta olmak üzere diğer sıva ve badana malzemelerini kullanmak mümkün görülmemektedir. Olguların %58.8’inin asbestli toprağı kullanmayı başkalarına tavsiye etmesi, aslında bireylerin asbest konusunda bilgi eksikliği içinde olduklarını göstermektedir. Bu sorunun takibindeki irdelemede bireylerin %79.4’ünün asbestin zararı konusunda bilgi sahibi olmamaları da bu görüşümüzü desteklemektedir. Anket yapılan bölgelerin asbest kaynaklarının olduğu bölgeler olması bu rakamların önemini arttırmaktadır. Bu insanların yarısından fazlası bu toprağın kullanılmasını tavsiye ediyor ve bu toprağın ticareti de bu bölgelerden sağlanıyor. Solunum Hastalıkları 2004; 15: 76-80 Ankette ayrıca bu toplumun asbest konusundaki bilgilerinin kaynakları da detaylıca araştırılmıştır. Asbestin sağlığa zararlı olduğunu bilenlerin oranı son derece düşüktür (%20.6). Bu bireylerin asbest konusundaki bilgilerinin kaynaklarını araştıran yedinci soruda bunların dörtte birinin kendi etraflarındaki insanlardan bu mineralin sağlığa zararlı olduğunu öğrendikleri belirlenmiştir. Tüm toplumu bilinçlendirme açısından hem doktorların hem de basının ortak katkısı sadece %12.3’tür. Toplumun asbest konusunda bilgilendirilmesinin bu mineralin kullanımını azalttığı ve dolayısıyla oluşabilecek hastalıkları önlemedeki katkısı bilinmektedir (13). Bundan dolayı eğitici programların halen asbest kullanan bölgelerde yapılmasının asbestli toprak kullanımını engelleyeceğini, en azından azaltacağını düşünmekteyiz. Bölgemizde asbestli toprak özellikle evlerin iç ve dış sıva malzemesi olarak kullanılmaktadır. Ancak evlerin zemininde ve çatısında kullanımı söz konusu değildir. Dolayısıyla bu konuda kesin çözüm asbestli evlerin tespit edilerek, en azından asbestle sıvalı duvarların başka bir sıva ve badana malzemesi kullanılarak restore edilmesidir. Bu konuda asbestli toprak kullanan ailelere gerekli öneriler yapılmakla birlikte yüksek maliyet sebebiyle bazı ailelerin böyle bir işlemi yapmaları uzak ihtimal gibi görünmektedir. İlginç bir veri olarak olguların %23.8’inin asbestin sağlığa zararlı olduğunu artık bildikleri halde kullanmaya devam edeceklerini ifade etmeleridir. Bu soruya evet cevabını verenlerin tümü ebeveynlerdir. Bu olgular, evlerinin topraktan olması sebebiyle başka sıva ve badana malzemesinin kendi evleri için uygun olmadığını ifade etmişlerdir. Yine bu bireyler evlerinin geçimlerini sağlamakta ve asbesti hiçbir ücret ödemeden temin edebilmektedirler. Asbestin benign veya malign hastalık yapabilmesi için, solunduktan 20-40 yıllık bir sürenin geçmesi gerekmektedir (1). Bölgemizde asbest kullanımı bugün yasaklansa bile asbeste bağlı hastalıklar en az önümüzdeki dört dekad boyunca karşımıza çıkacaktır. Mevcut sağlık sorununun tamamen ortadan kaldırılması için detaylı çalışmalar yapılmalı ve asbest konusunda toplum bilinçlendirilmelidir. Bu bilinçliliğin asbest kullanımının engellenmesi, en azından azaltılması yönünde ciddi katkısı olabilecektir. 79 Şenyiğit A, Tanrıkulu AÇ, Eren Dağlı C. Asbest maruziyetiyle kararlı ve geniş kapsamlı mücadeleye devam edilmelidir. Aksi takdirde, asbeste bağlı çeşitli hastalıklar, bu iş yerlerinde çalışanlar için büyük bir risk olarak kalacaktır. Hekimler bu tür hastalıkları önlemek için, hastalığın kesin tanısını ve bu hastalıkların halk sağlığı için önemini tespit ederek önemli katkı sağlayabilir (17). Hekimlerin öncelikli görevlerinden birisi de koruyucu halk sağlığı hizmetleridir. Ülkemiz ve bölgemiz açısından ciddi bir sorun olan asbestle mücadele konusunda hekimlere büyük sorumluluklar düşmektedir. Bölgemizde asbest kullanımında bir denetim söz konusu değildir. Asbestli toprak serbestçe işlenmekte, kullanılmakta veya satılmaktadır. Çevresel asbest temasında inhale edilen asbest lifi çok düşük miktarlarda olmasına karşın MPM gibi fatal seyreden bir hastalığın insidansı bölgemizde çok yüksektir (2). Gelişmiş ülkelerde asbest içeren binalarda bile rutin asbest ölçümleri yapılmasına karşın çok geniş halk kitlelerini ilgilendiren çevresel asbest temasında böylesi ölçümlerin yapılmaması ve gerekli tedbirlerin alınmaması da düşündürücüdür (17). Sonuç olarak; asbest kullanmaya devam etmenin en büyük sebebi sağlığa zararlı olduğunun bilinmemesidir. Bu konuda yapılacak eğitim çalışmaları bu toprağın kullanımını engellemede en büyük faktör olacaktır. KAYNAKLAR 6. Yazıcıoglu S, Ilcayto R, Balcı K et al. Pleural calcification, pleural mesotheliomas, and bronchial cancers caused by tremolite dust. Thorax 1980;35:564-9. 7. Virta RL. Asbestos. In: Ruston VA, ed. US Geological survey, minerals commodity summary. Department of the interior, US geological survey, 2002;26-7. 8. Albin M, Magnani C, Krstev S et al. Asbestos and cancer: An overview of current trends in Europe. Environ Health Perspect 1999;107(Suppl 2):289-98. 9. US Department of Interior-Bureau of Mines. Asbestos. Mineral Industry Surveys, Annual Review-1994, May 1995. 10. ILO. Safety in the use of asbestos: An ILO code of practice, Geneva: International Labour Organization, 1984. 11. ILO. Guidelines on occupational safety and health management systems, ILO-OSH 2001. Geneva: International Labour Organization, 2001. 12. Barış Yİ. Türkiye’de asbest ve fibröz zeolit (eriyonit) ile ilgili akciğer hastalıkları. Beslenme, Çevre ve Kanser Sempozyumu Bildiri Kitabı. 31 Mart-3 Nisan 2002. Ankara. 22-3. 13. Zeren EH, Gumurdulu D, Roggli VL et al. Environmental malignant mesothelioma in Southern Anatolia: A study of fifty cases. Environmental Health Perspectives 2000;108:1047-50. 14. Seaton A. Asbestos: past, present and future. Schweiz Med Wochenschr 1995;125:453-7. 15. Karakoca Y, Emri S, Cangir AK et al. Environmental pleural plaques due to asbestos and fibrous zeolite exposure in Turkey. Indoor Built Environ 1997;6:100-5. 16. Dogan M, Emri S. Environmental health problems related to mineral dusts in Ankara and Eskisehir, Turkey. Yerbilimleri 2000;22:149-61. 1. Yazıcıoğlu S, İlcayto R, Balcı K ve ark. Güneydoğu Anadolu’da çevresel asbestosise bağlı endemik olarak görülen plevra kalsifikasyonu ve mezotelioma vakaları. Cerrahpaşa Tıp Fak Derg 1980;11:354-61. 17. Wagner GR. Asbestosis and silicosis. Lancet 1997;349: 1311-5. 2. Senyigit A, Babayigit C, Gokirmak M et al. Incidence of malignant pleural mesothelioma due to environmental asbestos fiber exposure in the Southeast of Turkey. Respiration 2000;67:610-4. Yazışma Adresi 3. McDonald JC, McDonald AD. Chrysotile, tremolite and carcinogenity. Ann Occup Hyg 1997;41:699-705. Göğüs Hastalıkları ve 4. Yazıcıoğlu S. A high incidence of pleural calcification, pleural mesotheliomas and bronchial carsinomas due to asbestosis in Southern Turkey. Diyarbakır Tıp Fak Derg 1980;11:354-61. Abdurrahman ŞENYİĞİT Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Tüberküloz Anabilim Dalı DİYARBAKIR e-mail: [email protected] 5. Yazıcıoglu S. Pleural calcification associated with exposure to chrysotile asbestos in Southeast Turkey. Chest 1976;70:43-7. 80 Solunum Hastalıkları 2004; 15: 76-80