dosyayı indir - asbest mezotelyoma

Transkript

dosyayı indir - asbest mezotelyoma
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Halen
Asbestli Toprak Kullanan Ailelerin Asbest
Konusundaki Bilgileri ve Asbeste Bakışları
Abdurrahman ŞENYİĞİT, A. Çetin TANRIKULU, Canan EREN DAĞLI
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Anabilim Dalı, DİYARBAKIR
ÖZET
Asbestli toprağın kullanımı nedeniyle başta mezotelyoma olmak üzere birçok hastalık oluşmaktadır. Asbest kullanımı bölgemizde azalmasına rağmen, sıva ve badana yapımında kullanımına devam edilmektedir. Çalışmamızda asbestli toprağı
halen kullanmakta olan ailelerin asbest konusundaki bilgilerini ve kullanım sebeplerini araştırmayı planladık. Bu amaçla 78
ailedeki 218 kişiye sekiz soruluk anket uyguladık. Olguların sadece %1.2’sinin sıva-badana için kullandıkları toprakta asbest olduğunu bildikleri ve ortalama 34 yıldır asbestli toprağı kullandıkları tespit edildi. Başka sıva ve badana malzemesi
varken neden asbestli toprağı kullanmaya devam ettikleri sorusuna ise daha ucuz olması, evleri için daha uygun malzeme
olması gibi cevaplar verildi. Yine olguların %26.6’sının asbestli toprağı başkalarının da kullanmasını tavsiye ettikleri belirlendi. En önemli bulgu olarak, olguların %79.4’ünün asbestli toprağın sağlığa zararlı olduğunu bilmedikleri tespit edildi.
Sonuçta; asbestli toprağın kullanımına devam etmenin önemli sebebinin asbestin zararlarının bilinmemesinden kaynaklandığı ve bu konuda yapılacak çalışmaların asbest kullanımını engellemede en büyük faktör olacağı düşünüldü.
ANAHTAR KELİMELER: Asbest, anket, bilinç
SUMMARY
THE KNOWLEDGE AND UNDERSTANDING OF THE ASBESTOS USING FAMILIES ABOUT ASBESTOS IN THE
SOUTHEASTERN OF TURKEY
Since the soil including asbestos is in use, many asbestos-related disorders especially mesothelioma has been occurred in
our region. The asbestos soil is still being used in whitewashing although its use has markedly diminished in the recent
years. In our study we aimed to investigate the knowledge of asbestos using families and the reasons of their usage. For
this purpose we applied a questionnaire including 8 questions to 218 members of 78 families. One point two over hundred of cases were aware that the soil used for whitewashing included asbestos and these cases were found to be using
asbestos for 34 years. The reason of the inhabitants using asbestos-containing soil was that it was cheaper and more useful material for their houses. Also 26.6% of cases were found to recommend other people to use the soil including asbestos. The most important result was that 79.4% of the cases were not aware of harmfulness of asbestos to health. As
a result, the main cause of continuing to use the soil including asbestos was found to be unawareness of its danger. Studies about this subject can be a great factor to prevent asbestos use.
KEY WORDS: Asbestos, questionnaire, consciousness
76
Solunum Hastalıkları 2004; 15: 76-80
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Halen Asbestli Toprak Kullanan Ailelerin
Asbest Konusundaki Bilgileri ve Asbeste Bakışları
GİRİŞ
Asbest, magnezyum hidrosi-silikat yapısında bir mineraldir. Yüksek oranda gerilebilir sertlikte, fleksibl,
asit rezistans ve yüksek ısıya dayanabilme yeteneği
sebebiyle ticari alanda tercih edilen bir maddedir.
Bir doğal silikat minerali olan asbestin ısıyı iletmemesi yüzünden insanlar ile birlikteliği eski çağlarda
başlamıştır. Türkiye, fibrinojenik ve karsinojenik iki
fibroz mineral olan asbest ve fibroz zeolit (eriyonit)’ten zengin kaynaklara sahip olan bir ülkedir
(1). Asbest minerali, değişik amaçlarla Güneydoğu
Anadolu Bölgesi’nde de uzun süreden beri kullanılmaktadır (2-6). Asbest minerali binlerce yıldır insanlar tarafından bilinmekte ve kullanılmaktadır
(7). Ticari açıdan asbestin ilk kullanımı 19. yüzyılda
başlamış (Quebec, Rusya, Güney Afrika) ve kullanımı İkinci Dünya Savaşı’nda bariz artış göstermiştir
(8). Asbestin zararlı olduğunun bildirilmesi ve bu
konuda işçilerin sağlığı ile ilgili gerekli tedbirlerin
alınmasına karşın, çevresel asbest teması ile ilgili
halkın bilgilendirilmesinin önemi konusunda yayınlar yok denecek kadar azdır (3). Yine çevresel asbest temasının olduğu bölgemizde asbest ile ilgili
olarak halkın bu mineral konusundaki bilgilerini ölçen bir anket çalışması planlanmıştır.
Yakacık köylerinde asbest kullanımı detaylıca sorgulandı. Deneklerin verdikleri cevaplar değerlendirilerek asbest hakkındaki bilgilerinin sorgulanması ve
bakış açılarının tespit edilmesi amacıyla bir form
oluşturuldu. Olgular beş araştırmacı tarafından ayrı
ayrı odalara alınarak ankete dahil edildi. Bu amaçla
anketörler olguların tümü ile yüz yüze görüştü ve
olguların tüm soruları anlaması sağlandı. Anket öncesi tüm olgulara anketin içeriği anlatılarak bütün
olgulardan onay alınarak anket uygulandı. Asbest
kullanılan bu yerleşim birimlerinde anket uygulanılacak bireyler tamamen randomize bir şekilde seçildi. Halen asbest kullanan 78 ailede 218 kişiye Tablo
1’de görülen sekiz soruluk anket uygulandı.
SONUÇLAR
Olguların 101’i kadın, 117’si erkek olup, yaş ortalaması 40.3 ± 19.3 (yaş aralığı 16-78 yaş) yıl olarak
saptandı.
Ankette geçen sorulara verilen cevaplar şöyledir:
1. Asbestin (beyaz toprak, çelpek, aksıvak, aktoprak, ceren, çırp) ne olduğunu biliyor musunuz?
Biz de çalışmamızda halen aktif olarak farklı amaçlarla asbestli toprak kullanan ailelerin asbest konusundaki bilgilerini ve asbeste bakışlarını araştırmayı
planladık.
Bu soruya olguların 169 (%77.6)’u evet cevabını
verirken, 49 (%22.4)’u hayır cevabını vermişlerdir.
Tüm olgular içinde sadece %1.2’sinin kullandıkları
toprakta asbest olduğunu bildikleri saptandı. Hayır
cevabını veren tüm olgular 25 yaş altında olan,
evin sıva ve badana işleriyle uğraşmayan bekar insanlardı.
GEREÇ ve YÖNTEM
2. Bu toprağı ne zamandan beri kullanıyorsunuz?
Çalışma amacıyla bölgemizde Diyarbakır’a bağlı
Ergani’nin Gürümlü, Yapraklı, Sallar, Armutova ve
Bu soruda kişinin kaldığı evde toprağın kullanım
süresi sorgulanmıştır. Bu soruya olgular ortalama
Tablo 1. Olgulara uygulanan asbest anketi.
Hasta no:
Yaşı:
Cinsiyeti:
Eğitim durumu:
Doğum yeri:
Memleketi:
1. Asbestin (beyaz toprak, çelpek, aksıvak, aktoprak, ceren, çırp) ne olduğunu biliyor musunuz?
2. Bu toprağı ne zamandan beri kullanıyorsunuz?
3. Başka sıva ve badana malzemesi varken neden asbestli toprağı kullanıyorsunuz?
4. Bu toprağı başkalarının kullanmasını tavsiye ediyor musunuz?
5. Bu toprağın sağlığa zararı var mı? (hayır diyorsanız aşağıdaki soruları lütfen cevaplamayın)
6. Sizce bu toprağın sağlığa zararları varsa ne tür zararları var?
7. Bu toprağın zararlı olduğunu nereden öğrendiniz?
A. Çevredeki insanlardan
B. Basından (televizyon, radyo, gazete vs.)
C. Doktorlardan
8. Bu toprağın sağlığa zararlı olduğunu öğrendikten sonra kullanmaya devam etmeyi düşünüyor musunuz ?
A. Evet
B. Hayır
Solunum Hastalıkları 2004; 15: 76-80
77
Şenyiğit A, Tanrıkulu AÇ, Eren Dağlı C.
34.1 ± 16.08 (kullanma aralığı 16-78 yıl) yıl kullandıklarını belirtmişlerdir.
3. Başka sıva ve badana malzemesi varken neden
asbestli toprağı kullanıyorsunuz?
Bu soruya olgulardan 61 (%28)’i herhangi bir neden belirtmezken, 48 (%22)’i daha ucuz olması,
109 (%50)’u ise evlerinin sıva ve badana malzemesi olarak, beyaz toprağın daha uygun bir malzeme
olması şeklinde belirtmişlerdir
4. Bu toprağı başkalarının kullanmasını tavsiye ediyor musunuz?
Olguların 58 (%26.6)’i asbestli toprağı başkalarının
da kullanması yönünde tavsiyede bulunmada bir
sakınca görmediklerini belirtmişlerdir.
5. Sizce bu toprağın sağlığa zararı var mı?
Bu soruya olguların 173 (%79.4)’ü bu toprağın
sağlığa zararının olmadığını ifade etmişlerdir.
Bundan sonraki iki soru (altı ve yedinci sorular), beşinci soruya evet cevabı veren 45 kişiye uygulandığından hesaplamalar da bu rakama göre yapılmıştır.
6. Sizce bu toprağın sağlığa zararları varsa ne tür
zararları var?
Bu soruya olguların 44 (%97.7)’ü asbestin akciğer
kanseri, 1 (%2.3)’i ise akciğer zarı kanseri oluşturduğu şeklinde cevap vermişlerdir.
7. Bu toprağın zararlı olduğunu nereden öğrendiniz?
Bu soruya olguların 12 (%26.6)’si çevredeki insanlardan, 6 (%13.3)’sı hem çevredeki insanlardan
hem de basından, 9 (%20)’u doktorlardan, 11
(%24.4)’i hem doktorlardan hem de basından, 7
(%15.5)’si ise basından asbestin sağlığa zararlı olduğunu öğrendiklerini ifade etmişlerdir.
8. Bu toprağın sağlığa zararlı olduğunu öğrendikten sonra kullanmaya devam etmeyi düşünüyor
musunuz?
Bu soruya 52 (%23.8) kişi evet cevabını vermiştir.
TARTIŞMA
Üretimi tüm dünyada 1970’li yılların ortalarında 5
milyon ton ile zirve yapan, daha sonraları gittikçe
azalarak 1994 yılında 2.5 milyon tonun altına inen
asbest, endüstriyel alanda 3000’den fazla ticari
78
ürün imalatında kullanılmaktadır (9). Günümüzde
gelişmiş ülkeler asbest üretim ve tüketimini yasaklamış ya da çok kısıtlamışlardır (10,11). Epidemiyolojik çalışmalar malign plevral mezotelyoma
(MPM), akciğer kanseri, pulmoner fibrozis gibi birçok hastalık ile mineral liflerine maruziyet arasındaki güçlü ilişkiyi ortaya çıkarmıştır. Mineral lifleri içinde ülkemiz için çok önemli tehlike arz edenlerden
biri asbest mineralidir (12). Türkiye’de asbest ve
eriyonit maruziyetine bağlı olarak özellikle mezotelyoma insidansı çok yüksektir (12,13). Bu çalışma
halen asbest kullanmaya devam eden ailelerin asbest konusundaki bilgilerini irdelemeyi ve asbest
kullanımının önlenmesi için yapılacak çalışmalara
ön bilgiler sunmayı hedeflemektedir.
Bu yüzyılın ortalarına kadar asbest, çimento ve
plastik sanayi başta olmak üzere birçok ticari alanda kullanılmıştır. Bununla beraber asbestin halk
sağlığı için bir tehlike olduğu erken dönemde anlaşılmıştır. Asbest işçilerinde progresif form pulmoner
fibrozis görülmüş ve 1950 yılında asbest işçilerinde
pulmoner fibrozis ve akciğer kanseri riskinin arttığı
tespit edilmiştir. Mezotelyoma ve asbest ilişkisi
1960’lı yıllarda saptanmıştır. Bütün bu zararlarının
anlaşılması ve asbestin inşaat sektöründe yaygın
kullanımı toplumda endişe oluşturmuştur (14).
Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi ülkemizde de
çevresel asbest maruziyeti mevcuttur (13). Türkiye,
asbeste bağlı pulmoner hastalıklar açısından yüksek
prevalansa sahip bir ülkedir (15). Ülkemizde genellikle tremolit cinsi asbest lifi içeren toprağın evlerin
sıva ve badanasında kullanılması ile çevresel tipte
asbest maruziyeti oluşmaktadır (2,5,12,13,16).
Önceden yapılan çalışmalarda Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde de çevresel asbest maruziyetinin olduğu ve buna bağlı birçok hastalığın oluştuğu bildirilmiştir (2,4-6,12). Batı ülkelerinde eski asbest işçilerinin hastalığı olan ve dolayısıyla mesleki maruziyet sonrası oluşan MPM, ülkemizde kırsal bölgedeki insanların asbesti çevresel yolla solumalarına
bağlı olarak meydana gelmektedir (12). Yazıcıoğlu
ve arkadaşları, plevral tümörlerin asbestle temasın
tespit edildiği bölgelerde, mevcut temasın saptanmadığı bölgelere göre 22 kat daha fazla olduğunu
ve bronşiyal kanserlerin asbest teması tespit edilen
bölgelerde, tespit edilmeyen bölgelere göre 1.5
kat fazla olduğunu bildirmişlerdir (4). Yine bölgemizde Şenyiğit ve arkadaşları, 1990-1999 yılları
Solunum Hastalıkları 2004; 15: 76-80
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Halen Asbestli Toprak Kullanan Ailelerin
Asbest Konusundaki Bilgileri ve Asbeste Bakışları
arasında MPM insidansını 42.9/1.000.000 olarak
hesaplamışlardır (2). Ülkemizde çevresel yolla asbest solunmasına bağlı hastalıkların en yoğun olduğu bölgeler Eskişehir, Konya, Çankırı ve Yozgat’a
bağlı birçok yerleşim birimi ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki çok sayıda ilçe ve köylerdir (2,46,12). Hastalığın etyolojisinde en büyük faktör asbest lifleri olduğundan asbest kullanımının engellenmesi ve bunun için halkın asbest konusunda bilinçlendirilmesi önemli rol oynayacaktır (2). Anket
sonuçları, asbestli toprak kullanan ailelerin asbeste
bakışları konusunda detaylı ve ilginç veriler sağlamaktadır. Günümüzde asbest kullanmaya devam
eden tüm aileler, topraktan yapılmış evlerde oturan
ve maddi imkanları betonarme ev yapımı için uygun olmayan kişilerdir. Bu aile fertlerinden evlenen
erkeklerin çoğu ebeveynleri ile birlikte yaşamakta
ve asbest teması nesilden nesile devam etmektedir.
Yine evlenip evden ayrılan bazı kişilerin de topraktan yapılmış evler inşa ettikleri ve asbesti kullanmaya devam ettikleri saptanmıştır. Başka sıva ve badana malzemesi varken neden asbestli toprağın kullanıldığı sorusuna olguların %22’si bu materyalin kireçten daha ucuz olduğu yönünde cevap vermiştir.
Ancak kireç, aslında asbeste göre daha ucuz bir sıva ve badana malzemesidir. Fakat bu ailelerin çoğu
aynı zamanda evleri için gerekli asbestli toprağı
maden kaynaklarından kendileri çıkardıklarından
buna bir ücret ödememektedirler. Yine bu ailelerden bazıları aynı zamanda bu işin ticaretini de yapan ailelerdir. Bu soruya evlerinin sıva ve badana
malzemesi olarak beyaz toprağın daha uygun malzeme olması şeklinde cevap verenlerin oranı
%50’dir ve bu cevap aslında sorunun gerçek nedenini ortaya koymaktadır. Çünkü topraktan yapılmış
bu evlerde kireç başta olmak üzere diğer sıva ve
badana malzemelerini kullanmak mümkün görülmemektedir.
Olguların %58.8’inin asbestli toprağı kullanmayı
başkalarına tavsiye etmesi, aslında bireylerin asbest
konusunda bilgi eksikliği içinde olduklarını göstermektedir. Bu sorunun takibindeki irdelemede bireylerin %79.4’ünün asbestin zararı konusunda bilgi sahibi olmamaları da bu görüşümüzü desteklemektedir. Anket yapılan bölgelerin asbest kaynaklarının olduğu bölgeler olması bu rakamların önemini arttırmaktadır. Bu insanların yarısından fazlası bu
toprağın kullanılmasını tavsiye ediyor ve bu toprağın ticareti de bu bölgelerden sağlanıyor.
Solunum Hastalıkları 2004; 15: 76-80
Ankette ayrıca bu toplumun asbest konusundaki
bilgilerinin kaynakları da detaylıca araştırılmıştır.
Asbestin sağlığa zararlı olduğunu bilenlerin oranı
son derece düşüktür (%20.6). Bu bireylerin asbest
konusundaki bilgilerinin kaynaklarını araştıran yedinci soruda bunların dörtte birinin kendi etraflarındaki insanlardan bu mineralin sağlığa zararlı olduğunu öğrendikleri belirlenmiştir. Tüm toplumu
bilinçlendirme açısından hem doktorların hem de
basının ortak katkısı sadece %12.3’tür.
Toplumun asbest konusunda bilgilendirilmesinin
bu mineralin kullanımını azalttığı ve dolayısıyla oluşabilecek hastalıkları önlemedeki katkısı bilinmektedir (13). Bundan dolayı eğitici programların halen
asbest kullanan bölgelerde yapılmasının asbestli
toprak kullanımını engelleyeceğini, en azından
azaltacağını düşünmekteyiz.
Bölgemizde asbestli toprak özellikle evlerin iç ve dış
sıva malzemesi olarak kullanılmaktadır. Ancak evlerin zemininde ve çatısında kullanımı söz konusu
değildir. Dolayısıyla bu konuda kesin çözüm asbestli evlerin tespit edilerek, en azından asbestle sıvalı duvarların başka bir sıva ve badana malzemesi
kullanılarak restore edilmesidir. Bu konuda asbestli
toprak kullanan ailelere gerekli öneriler yapılmakla
birlikte yüksek maliyet sebebiyle bazı ailelerin böyle bir işlemi yapmaları uzak ihtimal gibi görünmektedir.
İlginç bir veri olarak olguların %23.8’inin asbestin
sağlığa zararlı olduğunu artık bildikleri halde kullanmaya devam edeceklerini ifade etmeleridir. Bu
soruya evet cevabını verenlerin tümü ebeveynlerdir. Bu olgular, evlerinin topraktan olması sebebiyle başka sıva ve badana malzemesinin kendi evleri
için uygun olmadığını ifade etmişlerdir. Yine bu bireyler evlerinin geçimlerini sağlamakta ve asbesti
hiçbir ücret ödemeden temin edebilmektedirler.
Asbestin benign veya malign hastalık yapabilmesi
için, solunduktan 20-40 yıllık bir sürenin geçmesi
gerekmektedir (1). Bölgemizde asbest kullanımı
bugün yasaklansa bile asbeste bağlı hastalıklar en
az önümüzdeki dört dekad boyunca karşımıza çıkacaktır. Mevcut sağlık sorununun tamamen ortadan
kaldırılması için detaylı çalışmalar yapılmalı ve asbest konusunda toplum bilinçlendirilmelidir. Bu bilinçliliğin asbest kullanımının engellenmesi, en
azından azaltılması yönünde ciddi katkısı olabilecektir.
79
Şenyiğit A, Tanrıkulu AÇ, Eren Dağlı C.
Asbest maruziyetiyle kararlı ve geniş kapsamlı mücadeleye devam edilmelidir. Aksi takdirde, asbeste
bağlı çeşitli hastalıklar, bu iş yerlerinde çalışanlar
için büyük bir risk olarak kalacaktır. Hekimler bu tür
hastalıkları önlemek için, hastalığın kesin tanısını ve
bu hastalıkların halk sağlığı için önemini tespit ederek önemli katkı sağlayabilir (17). Hekimlerin öncelikli görevlerinden birisi de koruyucu halk sağlığı
hizmetleridir. Ülkemiz ve bölgemiz açısından ciddi
bir sorun olan asbestle mücadele konusunda hekimlere büyük sorumluluklar düşmektedir.
Bölgemizde asbest kullanımında bir denetim söz
konusu değildir. Asbestli toprak serbestçe işlenmekte, kullanılmakta veya satılmaktadır. Çevresel asbest
temasında inhale edilen asbest lifi çok düşük miktarlarda olmasına karşın MPM gibi fatal seyreden
bir hastalığın insidansı bölgemizde çok yüksektir
(2). Gelişmiş ülkelerde asbest içeren binalarda bile
rutin asbest ölçümleri yapılmasına karşın çok geniş
halk kitlelerini ilgilendiren çevresel asbest temasında böylesi ölçümlerin yapılmaması ve gerekli tedbirlerin alınmaması da düşündürücüdür (17).
Sonuç olarak; asbest kullanmaya devam etmenin
en büyük sebebi sağlığa zararlı olduğunun bilinmemesidir. Bu konuda yapılacak eğitim çalışmaları
bu toprağın kullanımını engellemede en büyük
faktör olacaktır.
KAYNAKLAR
6. Yazıcıoglu S, Ilcayto R, Balcı K et al. Pleural calcification,
pleural mesotheliomas, and bronchial cancers caused by
tremolite dust. Thorax 1980;35:564-9.
7. Virta RL. Asbestos. In: Ruston VA, ed. US Geological survey, minerals commodity summary. Department of the
interior, US geological survey, 2002;26-7.
8. Albin M, Magnani C, Krstev S et al. Asbestos and cancer:
An overview of current trends in Europe. Environ Health
Perspect 1999;107(Suppl 2):289-98.
9. US Department of Interior-Bureau of Mines. Asbestos.
Mineral Industry Surveys, Annual Review-1994, May
1995.
10. ILO. Safety in the use of asbestos: An ILO code of practice, Geneva: International Labour Organization, 1984.
11. ILO. Guidelines on occupational safety and health management systems, ILO-OSH 2001. Geneva: International Labour Organization, 2001.
12. Barış Yİ. Türkiye’de asbest ve fibröz zeolit (eriyonit) ile ilgili akciğer hastalıkları. Beslenme, Çevre ve Kanser Sempozyumu Bildiri Kitabı. 31 Mart-3 Nisan 2002. Ankara.
22-3.
13. Zeren EH, Gumurdulu D, Roggli VL et al. Environmental
malignant mesothelioma in Southern Anatolia: A study
of fifty cases. Environmental Health Perspectives
2000;108:1047-50.
14. Seaton A. Asbestos: past, present and future. Schweiz
Med Wochenschr 1995;125:453-7.
15. Karakoca Y, Emri S, Cangir AK et al. Environmental pleural plaques due to asbestos and fibrous zeolite exposure in Turkey. Indoor Built Environ 1997;6:100-5.
16. Dogan M, Emri S. Environmental health problems related to mineral dusts in Ankara and Eskisehir, Turkey. Yerbilimleri 2000;22:149-61.
1. Yazıcıoğlu S, İlcayto R, Balcı K ve ark. Güneydoğu Anadolu’da çevresel asbestosise bağlı endemik olarak görülen plevra kalsifikasyonu ve mezotelioma vakaları. Cerrahpaşa Tıp Fak Derg 1980;11:354-61.
17. Wagner GR. Asbestosis and silicosis. Lancet 1997;349:
1311-5.
2. Senyigit A, Babayigit C, Gokirmak M et al. Incidence of
malignant pleural mesothelioma due to environmental
asbestos fiber exposure in the Southeast of Turkey. Respiration 2000;67:610-4.
Yazışma Adresi
3. McDonald JC, McDonald AD. Chrysotile, tremolite and
carcinogenity. Ann Occup Hyg 1997;41:699-705.
Göğüs Hastalıkları ve
4. Yazıcıoğlu S. A high incidence of pleural calcification,
pleural mesotheliomas and bronchial carsinomas due to
asbestosis in Southern Turkey. Diyarbakır Tıp Fak Derg
1980;11:354-61.
Abdurrahman ŞENYİĞİT
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi
Tüberküloz Anabilim Dalı
DİYARBAKIR
e-mail: [email protected]
5. Yazıcıoglu S. Pleural calcification associated with exposure to chrysotile asbestos in Southeast Turkey. Chest
1976;70:43-7.
80
Solunum Hastalıkları 2004; 15: 76-80