ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ

Transkript

ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V
ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI
İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN BİREYSEL
DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL
KERİNÇSİZ
←← [[]]
Ergenekon
iddianamesi
[[]] →→
56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
a) Cumhuriyet Başsavcılığımızda alınan ifadesinde özetle; "Yaklaşık 24 yıldan bu yana serbest avukatlık yaptığını,
bugünkü Anayasamızın getirdiği sistemin kesinlikle değişmemesi gerektiği ve mutlaka korunması gerektiğine inanan
ve bu uğurda meşru hukuk mücadelesi veren bir insan olduğunu, bugüne kadar şiddet kullanmadığı gibi şiddeti
çağnştıracak hiçbir eyleminin olmadığını, meselelerin her zaman toplumsal uzlaşma ve fikirlerin çatışması sonucu
hallolabileceğine inanan bir yapıda olduğunu, yasadışı oluşumlara karşı olduğunu, bu sebeple kendisine isnat edilen
ERGENEKON örgütüne üye olmadığı gibi böyle bir örgütü bugüne kadar duymadığını, sadece basından bu cümleye
rastlamakla beraber ilk defa bu soruşturma sebebiyle ERGENEKON örgütünün varlığı iddia edildiğini duymuş
olduğunu, ancak buna da inanmadığını, tamamen sanal ve hayali bir örgüt olup, siyasi amaçlarla kullanılmak
amacıyla yaratıldığını özellikle son dönemde Sosyal Güvenlik Yasası, Azınlık Vakıfları, 301 tartışmalan ve kötü
giden ekonominin üzerine şal perdesi örülmek amacıyla siyasi iktidar tarafından düzenlendiği kanaatinde olduğunu,
Soruşturmaya konu olan şahıslardan Mehmet Fikri KARADAĞ, Mehmet DEMİRTAŞ, ARSLAN Gazi GÜDER,
İsmail EKSİK (PAKER), Fuat ERMİŞ, Oğuz EVRENKILIÇ, Tuğrul DERME, Murat YİĞİT, Kemal ŞAHİN,
Feridun Refik NUHOĞLU, Mehmet Murat YÜCEL, Hayrullah Mahmut ÖZGÜR, Hakan ŞANLI, Saipir
PEBZLEVİDZE, Tuncay HACIBEKTAŞOĞLU, Fikret YÜKSEK, Fatih KERTİL, İlknur FINDIK, Engin ZORBA,
Mehmet BOGAZKAYA, Yusuf GÖRÜM, Ali YASAK, Kahraman ŞAHİN, O. Alparslan ABDULKADİR, Raif
GÖRÜM, Hüseyin GÖRÜM, Ümit OĞUZHAN, Erdal İRTEN, Emin CANER YİĞİT, Erol ÖLMEZ, Erkut ERSOY,
Sami HOŞTAN, Tanju OKAN, Ahmet CEYHAN, Muhammet YÜCE, Yaşar ARSLANKÖYLÜ, Satılmış BALKAŞ,
Hüseyin GAZİ OĞUZ, Müzeyyen ŞEN, Ayşe Ceylan GEÇYOL, Anatoli MADJAR, Zeki Yurdakul ÇAĞMAN,
Yılmaz KARTAL ve Cemal YİĞİT isimli şahıslan hiç tanımadığını, Şüpheliler Ali YİĞİT, Kuddusi OKKİR,
Muzaffer ŞENOCAK, FİKRET EMEK, Aydın YÜKSEK, İSMAİL YILDIZ, Mete YALAZANGİL ve Murat
ÖZKAN'ı Ümraniye davası şüphelileri ve tanıklan olmaları ve onlarla olan ilgileri nedeniyle tanıdığını, Şüpheliler
Emin ŞİRİN ile Güler KÖMÜRCÜ'yü basından, gazeteci olmaları nedeniyle tanıdığını, hatırladığı kadarıyla Güler
KÖMÜRCÜ ile son iki yıl içerisinde ülke
meseleleri ile ilgili yazacağı bir konuyla ilgili olarak kendisini bir iki defa araması nedeniyle telefon görüşmelerinin
olduğunu, Şüpheli Veli KÜÇÜK'ü öncelikle basından tanıdığını, kendisi ile aşın bir samimiyetinin olmadığını,
yaklaşık iki yıl önce 10/Nisan/2006 tarihi Boğazlayan Kaymakamı anısına İstanbul Beyazıt meydanında sivil toplum
kuruluşları tarafından düzenlenen büyük anma toplantısında kendisiyle tanıştığım Veli Paşa'nm ve kendisinin o
toplantıda sadece katılımcı olduklarını, herhangi bir organizasyon veya konuşma görevlerinin bulunmadığını, yine
bu toplantıdan sonra Türk Dünyası Vakfına gidip gelmesi sırasında onunla görüştüğünü, en son olarak adı geçen
Vakıfta Anayasa değişiklikleri ile ilgili konferans verdiğinde şüpheli Veli KÜÇÜK'ün dinleyici olarak bu toplantıya
katıldığını, yine Hrant DİNK davasında cinayet ile ilgili Tekirdağ'dan cezaevinde bulunan PKK tutukluları,
Adana'dan DTP 'li olan kişiler, Ankara'dan da İnsan Haklan ve Kürtçü Derneklerin Veli KÜÇÜK ve kendisini
azmettirici sıfatıyla şikayet ettiklerini, haklarında İstanbul Özel Yetkili Ağır Ceza Cumhuriyet Başsavcılığından ve
1
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
Şişli Cumhuriyet Başsavcılığından takipsizlik kararlan verildiğini, Şişli'de ifade verdiğini, ifadeyi alan Cumhuriyet
Savcısı'nın "Veli KÜÇÜK'ün telefonunu biliyorsanız o da gelsin ifadesini versin" demesi üzerine kendisinin cep
telefonundan onu aradığını, yine bu şikayetlerle ilgili Veli Paşa ile birden fazla aynı dosyada şüpheli konumunda
olmasından dolayı birden fazla görüşmesinin olduğunu, ayrıca şüpheli Veli KÜÇÜK ile Türk Ortadoks Kilisesinin
kuruluş yıldönümlerinin toplantılarında karşılaştığını, bunlann dışında onunla herhangi bir ortak çalışmasının
olmadığını, Şüpheli Oktay YILDIRIM'ı birkaç basın toplantısından tanıdığını, Orhan PAMUK ve Elif ŞAFAK
hakkında açtıklan davalarda kendisinin müdahil ve davacı konumunda olduğunu, bundan yaklaşık birbuçuk iki yıl
önce bürosuna bir defa bir polisle olan şahsi bir problemi nedeniyle şikayet dilekçesi yazması için geldiğim,
bürodaki diğer avukat arkadaşlanmn kendisine yardımcı olduklannı, bir de bundan yaklaşık 15 ay önce Hukukçular
Birliğinin Yönetim Kurulu toplantısına katılmak istediğini, kendisinin ona, derneklerinin sadece avukat üyeleri kabul
ettiğini, avukat olmadığı için katılamayacağını beyan etmesi üzerine münakaşa ettiklerini ve İS aydan beri kendisi ile
yüz yüze veya telefonla hiçbir görüşmelerinin olmadığını, en son görüşmelerinin 09/KASIM/2006 tarihi olduğunu,
Ümraniye dosyası ile alakalı da ne cezaevinde ne de bir başka yerde kendisi ile hiçbir görüşmesinin olmadığını,
Şüpheli Muzaffer TEKİN ile de yine yukanda Veli Paşa ile tanıştığım ifade ettiği 10/Nisan/2006 tarihindeki
Boğazlayan Kaymakamı'nı anma toplantısında tanıştığını, görüşmelerinin basın toplantılannda konferanslarda
olduğunu, Danıştay operasyonu olunca söz konusu davada diğer şüpheli Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK' ün müdafisi
olması sebebiyle kendisi ile görüşmesinin olduğunu, kendisini o sebepten dolayı da tanıdığını, Danıştay
operasyonundan sonra da yine basın toplantılannda birlikte olduklannı, çok sıklıkla olmamakla birlikte telefonla
görüştüklerini ve Ümraniye operasyonundan sonra da kendisinin vekilliğini yürütmeye başladığını, eşi Müge
hanımla da bu vesile ile tanıştığını, Danıştay olayından sonra Muzaffer'in kendisini sosyal hayattan geri çektiğini,
son dönemde iki şehit cenazesinin kaldınldığı Levent Cami'sinde görüştüğünü, kendisinin Muzaffer TEKİN ile
herhangi bir organizasyon gerçekleştirmediğini, ticari veya hukuki hiçbir sivil toplum kuruluşunda biraraya gelip
ortak birşey yapmadıklannı, kendisinin bürosuna dahi hiç gelmediğini belirttiği, Sevgi ERENEROL'u, 2003 yılından
beri tanıdığını, ilk defa Kadıköy'de şehitlerle ilgili olarak hatırladığı kadanyla PKK'yı tel'in niteliğinde olan bir
mitingde tanıştığını, daha sonra kendisini Türk Ortadoks Patrikhanesinin kuruluş yıldönümlerine çağırdığını, Fener
Rum Patrikhanesinin Atatürk'ün talimatlan doğrultusunda kapatılması konusunda bir imza kampanyası başlatıldığını,
o kampanyaya şüpheli Sevgi hanımın da katıldığını ve akabinde Danıştay'a Patrikhanenin kapatılması için dava
açıldığını ve davanın hala devam ettiğini,
_^—«... «r"T
Aydınlar Ocağının, Türk Dünyası Vakfının toplantılarında hep beraber olduklarını, kendisi ile kurucu üyesi oldukları
ve "Ayasofya'mn kilise olmaması ve Rum Ortadoks Merkezi olmaması Türk kültürünün hizmetinde bulunması ve
nihai amaç olarak camiye dönüştürülmesi" için kurmuş oldukları bir derneğin bulunduğunu, bunun dışında ayrıca
Büyük Güç Birliğinin üyeleri arasında olduğunu, evlerine gittiklerini, onların da ailecek kendilerinin evlerine
geldiğini, ailecek görüştüklerini, görüşmelerinin sıkça olduğunu, aynı zamanda kendisinin müvekkili olduğunu, belli
bir periyot içinde olmaksızın her zaman görüştüklerini, Şüpheliler Mahmut ÖZTÜRK ve Mehmet Zekeriya
ÖZTÜRK'ü Danıştay saldırısı ile ilgili Ankara'da görülen davada şüpheli olmaları sebebiyle tanıdığını, kendisinin
sadece Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün vekili olduğunu, bu davada ve o davada Mahmut ÖZTÜRK' ün vekili
olmadığını, davadan sonra da Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ile birkaç defa görüşme yaptığını, telefon numarasının
rehberinde kayıtlı olduğunu, görüşmelerinin tamamen dava konusu ile ilgili olduğunu, Şüpheli Rafet ARSLAN'ı,
şüpheli Muzaffer TEKİN'in arkadaşı olması nedeniyle Muzaffer TEKİN'den sonra yaklaşık 1 yıldan beri tanıdığım,
kendisiyle Muzaffer TEKİN'in davalan nedeniyle birkaç kez telefon görüşmelerinin olduğunu, dava dışında herhangi
bir görüşmesinin olmadığını, Şüpheli Ayşe Asuman ÖZDEMİR'in, ATABEYLER Operasyonu sonrasında açılan
davada sanıklardan ismini hatırlayamadığı bir tanesinin vekilliğini üstlenmesi için bürosuna geldiğini, kendisinin
arkadaşlarıyla görüşeyim dediğini, davanın hem siyasi olması hem de İstanbul dışında Ankara' da olması, gidip
gelmenin külfetli olacağını düşünerek kendisine daha sonra cevap veririm dediğini, onun da sanığın babası ile
görüşeceğini söylediğini, ondan sonra da ne kendisinin onu aradığını ne de onun kendisini aradığını, görüşmelerinin
olmadığını, Ümraniye davasından sonra yakalandığını duyduğunu, Şüpheli Halil Behiç GÜRCİHAN'ı açık
2
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
www.acikistihbarat.com internet sitesinden tanıdığını, herhangi bir dostluğunun olmadığını, açık hava toplantılarında
birkaç defa görüşmüş olduğunu, samimiyetinin olmadığını, KASIM/2006 tarihinde kendisinin aleyhinde onun
internet sitesinde siyasi yazılar yazdığından dolayı hiç görüşmediğini, hatta bu yazıları basının alıp kullandığını,
yaklaşık bir veya birbuçuk ay kadar önce ZAHİDE OKUR, Halil Behiç GÜRCİHAN ve ismini hatırlayamadığı bir
erkek iki bayan gazetecinin kendisine telefon açarak ziyaretine gelmek istediklerini söylediklerini, kendisinin hiçbir
mahsuru yok gelebilirsiniz demesi üzerine, avukatlık bürosuna geldiklerini, çay içip 10-15 dakika muhabbet
ettiklerini, Behiç'le birlikte o şekilde oturduklarını, ondan sonra bir görüşmelerinin olmadığını, Şüpheli Bekir
ÖZTÜRK'ün "kuvvaimilliye" isimli internet sitesinin kurucusu olduğunu, Mersin'de ikamet ettiğini bildiğini, 2006
yılında Boğazlayan kaymakamını anma töreninde kendisi ile bir defa görüştüğünü, ayrıca 2006 yılı sonunda
bürosuna bir defa geldiğini, iş yoğunluğu nedeniyle fazla görüşemediğini, 2006 yılı KASIM ayından itibaren hiçbir
irtibatının olmadığını, Şüpheli Ergün POYRAZ ile yaklaşık 1,5 yıl kadar önce İstanbul'da bir konferansta tanıştığını,
İstanbul'a geldiğinde görüşmüş olabileceğini, Danıştay davası ile ilgili olarak Ankara'ya gittiğinde evinde bir defa
görüştüklerini, bir de telefonla birkaç defa konuşmalarının olduğunu, Ümraniye davasında tutuklandıktan sonra
kendisinin vekilliğini aldığım, İstanbul' da başka tanıdığının olmadığını ve sevdiği bir yazar olduğu için avukatlığını
aldığını, Şüpheli Fuat TURGUT'U yaklaşık 2- 2,5 yıldır tanıdığını, Ermeni konferansının iptalinden sonra kendisini
aradığını, bu konudaki davalara müdahil olabileceğini ifade ettiğini, ancak kendisi İzmir'de olduğundan teşekkür
ettiğini, daha sonra Patrikhanenin Yunanistan'a taşınması konusunda İzmir Sivil Toplum Kuruluşlarınca İzmir
Gündoğdu meydanında yapılan ve kendisine de konuşma imkanı verilen mitingte karşılaştıklarını, sonrasında arada
bir
kendisini aradığını, çoğu zaman vakit imkansızlığından onu aramasının mümkün olmadığını, Onun bir defa
kendisinin bürosunu ziyaret ettiğini, çok sıklıkla görüşmediklerini, bir defa da "Medeniyet Dediğin" isimli
yapımcılığını yaptığı programa davetli olarak çıktığını, Şüpheli Asim DEMİR'in, kendisine ait avukatlık bürosunda
ücretle çalışan işçi konumunda olan şahıs olduğunu, Avukatlık bürosunun kurucusunun kendisi olduğunu, vergi
levhasının kendisinin adına olduğunu, yanında SSK'lı olarak avukat Mehmet BİLGİN, Avukat Erkan AKKAS,
Mustafa YILMAZ ve stajer olarak da Fatma AVUS ve AHMET POLATOGLU'nun, sekreter olarak Ramazan
SELÇUK'un çalıştıklarını, ancak Avukat Mehmet BİLGİN ile Avukat Erkan AKKAS yaklaşık bir ay kadar önce
kendilerine Sirkeci'de büro açtıklarını ve yanından ayrıldıklarını, şüpheli Asim DEMİR'in büronun temizlik ve çay
işlerini yaptığını, ayrıca Hukukçular Birliğinde de temizlik ve çay işleri yaptığını, normalde kendi evinde yatıp
kalktığını, kendisininden habersiz zaman zaman Hukukçular Birliği derneğinde yatıp kalktığını bu dosya nedeniyle
yeni öğrendiğini, Asim'in bazen bürodan adliyelere dosya ve evrak getirip götürme işini de yaptığını, Şüpheli Atilla
AKSU'yu Sultanahmet Adliyesinde zabıt katibi olması nedeniyle yaklaşık 4-5 yıldır tanıdığını, Atilla'nın zaman
zaman Türklük aleyhine, Atatürk'e karşı açılan, ifade özgürlüğü ile ilgili olan kesinleşmiş basma yansımış mahkeme
karan veya kesinleşmiş kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlan emsal olması nedeniyle kendisine gönderdiğini,
en fazla 2 veya 3 defa bu kararlardan kendisine göndermiş olduğunu, Atilla'nın Avukatlık bürosuna yaklaşık iki hafta
kadar önce Azerbeycan' da yazarlık yapan bir bayanla birlikte geldiklerini, yazann elinde "ermeni meselesi" ile ilgili
güzel kitaplar olduğunu, "bunlardan istifade etme şansımız var mı?" diye sormaya geldiğini, hatta kendisine iki
kitabı hediye olarak bıraktığını, arada bir kendisine basında ismi geçen tamamen güncelleşmiş kesinleşmiş kararlan
da göndereceğini de söylediğini, ancak kendisinin kesinlikle bu kararlan talep etmediğini, çünkü kendisinin o tür bir
karara ihtiyacının olmadığını, iki hususta kendisinden talebinin olduğunu, biri; Amerika'da yaşayan "Ermeni
soykmmı vardır" diyen yazar Taner AKÇAM hakkında eski tarihte kesinleşmiş bir karann eline geçtiği veya bulduğu
takdirde vermesini rica ettiğini, çünkü bunu ismini hatırlamadığı bir müvekkilinin Taner AKÇAM hakkında Ermeni
meselesinden dolayı Şişli Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği bir şikayetinin üzerine takipsizlik karan verilmiş olması
nedeniyle, Beyoğlu Ağır Ceza Mahkemesine itirazda bulunmak için kullanmak maksadıyla emsal karar olması için
istediğini, ancak bilahare kendisine döndüğünü bulamadığını ifade ettiğini, diğeri; Muzaffer TEKİN konusunda
ricada bulunduğu, onun sebebinin de, 2007 Ağustos ayında Sabah ve Zaman gazetelerinde Muzaffer TEKİN'in
Alman ajanı ve uyuşturucu kaçakçısı olduğuna dair haberler çıkması üzerine, arkasından 9. ayda savcı Zekeriya ÖZ
ile bu konuyu görüştüğünü, kendisine bu konuyu araştırdıklannı, gerekli yazışmayı yaptıklannı o Muzaffer TEKIN'in
3
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
bu Muzaffer TEKİN olmadığını söylediğini, ancak soruşturma gizli olduğundan bu konuda herhangi bir belge
almasının mümkün olmadığını, kendisinin de Zaman ve Sabah gazetelerine dava açabilmek için hangi Muzaffer
TEKİN hakkında bu suçlardan ötürü şikayet edildiğini ve hakkında karar çıktığını tespit edebilmesi için Atilla'ya
böyle bir kesinleşmiş karar var ise kendisinden vermesini istediğini, kendisine bir adet kesinleşmiş karar
gönderdiğini, ancak Atilla'nın kendisine gönderdiği bu karann gizli olmadığını ve bu karan hiçbir yerde
kullanmadığını, bunun dışında telefonda kendisine söylediği konularda vereceğini belirttiği ancak kendisinin hiçbir
talebi olmayan telefon görüşmelerinde dahi talepte bulunmadığı belli olan hiçbir karar göndermediğini, telefon
görüşmelerine bakıldığında görüleceği üzere kendisinin Atilla'dan Muzaffer TEKİN ve Taner AKÇAM'm dışında
hiçbir karar talep etmediğini, kaldı ki söz konusu kesinleşmiş emsal kararlann her zaman için araştmlıp
bulunabilecek basma yansımış kararlar olduğunu, gerek ev, gerekse büro aramalannda Atilla'nın telefonda kendisine
bahsettiği kararlardan hiçbirinin çıkmadığını ve gerçekte de olmadığını, çünkü 301 kararlar birbirine benzediğinden
AİHM uygulaması
açısından önem arz etmemesi sebebiyle kendisine bir fayda vermediğinden kendisinden hiçbir şekilde karar
aldırmadığınıverdiği TCK 301 karan ile ilgili karar ve Muzaffer TEKİN ile ilgili bir karan hiçbir yerde
kullanmadığını belirttiği, Kendisine İletişim tespit tutanakları ve Atilla AKSU'nun beyanları okunarak sorulduğunda;
Atilla AKSU'nun bir bayan akrabasının boşanma davasını takip ettiğini, bu iş için çok cüzi bir miktar para aldığını,
aynca Atilla'nın kardeşinin işsiz olduğunu kendisine söylediğini, kendisinin de müvekkillerinden işçi arayan olursa
söylerim dediğini, yaklaşık 4-5 aydır iş aradığını bildiğini, şüpheli Atilla'nın kardeşi Levent AKSU'nun Balıkesir
Üniversitesinde Sosyal Bilimler Dalında öğretim üyesi olarak tanıdığını, Yeni Çağ Televizyonu'nda "Medeniyet
Dediğin" isimli programa iki defa bağlantı kurdurduğunu, kendisinin temiz bir insan olduğunu bildiğini, zaman
zaman telefonla görüşmüşlüğünün olduğunu belirttiği, TCK'nun 301. maddesinin uygulanması ile ilgili istatistiki
bilgi isteyip istemediği sorulduğunda; Kendisinin istemediğini, ancak Onun 301. maddeden yargılananlarla ilgili liste
çıkanp kendisine gönderdiğini, kendisinin istemediğini, beyanında bahsettiği gibi kendisinin yukanda söylediği iki
konu dışında hiçbir şekilde Türklüğe hakaret, Atatürk'e hakaret, Recep Tayyip Erdoğan m damadı, Abdullah
UNAKITAN, Ali ve Murat Ülker, Türk İntikam Tugayından (TİT) SEMİH GULALTAY hakkında hiçbir şekilde
talepte bulunmadığını ve herhangi bir bilgi ve belge almadığını, aldırmadığım, Zaten arama sırasında da bu tür
belgeler çıkmadığını, yine kendisinin Taner AKÇAM dışında, kurt konferansı düzenleyen öğretim üyeleri ile ilgili
kendisinden bilgi ve belge istemediğini belirttiği, 3283 nolu tapedeki görüşmede "TELEFONDA SAKİNİZ DEMİ
HA" şeklinde bir beyanda bulunup bulunmadığı sorulduğunda: Hatırlamadığını, ne anlama geldiğini de
hatırlamadığını, 3290 nolu tapede "İYİ SEN BANA TELEFONDA SÖYLEME DE BEN SANA GÖNDEREYİM"
şeklindeki görüşmesi sorulduğunda; İkaz etmesinin nedeninin Onun devlet memuru olması ve telefonlann
dinlendiğini bildiğinden, daha doğrusu tahmin ettiğinden, kendisine zarar gelmesin diye kalbini de kırmamak için
uyardığını, sık sık kendisini aradığını, kendisinin telefonda onu dinlerken başka işlerle uğraştığını, çünkü uzun uzun
aynı konulan konuştuğunu, iyi niyetli bir insan olduğunu asla kendisine gizli belge vermediğini belirttiği, 3205 nolu
tapedeki THKP/C lilerle alakalı görüşme sorulduğunda; Kendisinin ondan görüldüğü üzere herhangi birşey
istemediğini, onun kendisinin bahsettiğini, kendisinin de başından savmak için getirirsin aldmnm dediğini, bu tür
belgelerin işine yaramadığını belirttiği, 3319 nolu tape okunup sorulduğunda; SERAY SEVERTe ilgili davanın
bilgilerini kendisinin istemediğini, Atilla'nın kendisinin göndereceğini söylediğini, bunu aldırmadığını almak için de
kimseyi göndermediğini, 10/ARALIK/2007 tarihinde 200 sivil toplum kuruluşu tarafından "Dağlık Karabağ" yılı
ilan edilmesi nedeniyle Galatasaray'ın önünden Azerbeycan'dan gelen Devlet protokolünün katılımı ile Taksim'e
kadar yürüyüş yapıldığını, kendisinin orada sadece katılımcı olduğunu konuşmacı olmadığını, 23/11/2007 tarihi saat
10:41-10:44 arasında yaptıklan görüşmede Atilla AKSU'nun sesini kısarak konuşmasının ve orada özellikle "Milli
Piyango İdaresi ve üzerindekilerle ilgili PKK lılann yapmış olduğu 2004 yılında Beyazıt'ta yapmış olduğu bir şeyden
bahsedildiği, adreslerinin olduğunu söylediği, yine Atilla'nın "ŞIRNAK'TAN TUT ŞEYİNDEN ÇIK, BİRŞEYLER
VAR, YARIN BUGÜN BİRŞEYLER OLUR, ADRESLERİ BELLİ OLUR...
TURKUAZ İLE İLGİLİ ŞEYLER VAR.. BİRÇOK FAAL BİRİSİYLE TANIŞTIĞINI, AZERBEYCAN'DA
KENDİSİ TAM BÖYLE TÜRKÇÜ BİR KADIN BU II O İLLE GEL DİYOR" şeklindeki konuşmalarında neyi
4
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
anlattığı, kendisinin bu konuşmalardan ne anladığı sorulduğunda; Atilla'nın hazırlık kaleminde görevli olduğu için
mesai saatleri içerisinde etrafına rahatsızlık vermemek için kısık sesle konuşmuş olabileceğini, ancak yukarıda
belirtilen konularla ilgili kendisinin Ondan hiçbir belge aldırmadığım ve kendisine de gelmediğini, 07/11/2007 tarihli
saat 12:19-12:21 arasında Atilla AKSU ile yapılan görüşmedeki gönderdiği anlaşılan evrakların ve belgelerin
içeriğinin ne olduğu sorulduğunda; Sabah gazetesinde Ağustos ayında Muzaffer TEKİN ile ilgili uyuşturucu
kaçakçısı ve Alman ajanı şeklinde haber yapan Sabah gazetesinin muhaberi TUTKUN ARBAŞ ve sorumlu yazı
işleri müdürleri hakkında dava açtığını, bu davanın halen devam ettiğini, kendisine Atilla AKSU'nun hangi belgeyi
gönderdiğini bilmediğini, böyle bir kararın bürosunda ve evinde ele geçirilmediğini, sözü edilen kararların gizlilik
derecesi olmayan kesinleşmiş aleni olan, heryerde bulunabilecek içtihatlar olduğunu ve hiçbir yerde kullanmadığını
belirttiği, 02.03.2001 tarihi İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce, hakkında işlem yapılan ve
tutuklanan, Tuncay GUNEY'den elde edilen "ERGENEKON Analiz Yeni Yapdanma Yönetim Ve Geliştirme
Projesi" isimli doküman ile ilgili olarak sorulduğunda; Kendisinin bu tür örgütlenmeyi ilk defa duyduğunu, bu
bahsedilen örgütün siyasi bir yapılanma olmayıp mafya ve terör örgütü olduğunu, kendisinin hukukçu kişiliği, siyasi
düşüncesinin böyle bir illegal örgüt içinde yer almasını mümkün kılmadığını, sözü edilen kişiyi tanımadığını, bu tür
yapılanmalann içinde yer almadığını, üyesi olmadığını, bu tür örgütlerin maskaralık olduğuna inandığını, doküman
içerisinde geçenlerin hiçbirini kabul etmediğini, kendisinin bu dokümanı hiç okumadığını, okunduğu haliyle
kendisinin bu örgütün terör örgütü olduğunu düşündüğünü ve içinde yer almadığını, böyle bir yapılanmadan da
haberinin olmadığını, ilk defa duyduğunu, kendisinin "DEVLETİN YENİDEN YAPILANMASI İÇİN ÖNERİLER
MASTIR PLANI" çalışmasından dava sebebi ile haberdar olduğunu, fikren katılmasının mümkün olmadığını, ayrıca
"LOBİ ÇOK GİZLİ ARALIK 1999" isimli belgeden de dava nedeniyle haberdar olduğunu, içeriğini tasvip
etmediğini, ortada kendi Devletimiz varken bu tür oluşumları macera olarak değerlendirdiğini, kendisinin evinde ve
bürosunda bunlarla ilgili hiçbir bilgi ve belge çıkmadığını, "Birleşik Komün Girişim İstanbul 27 Haziran 2000
operasyon" isimli TUNCAY GUNEY'den elde edilen doküman ve içeriği ile ilgili olarak sorulduğunda; Kendisinin
Ali YASAK'ı tanımadığını, bu bilgiden ve belgelerden şimdi haberdar olduğunu, evveliyatı hakkında bilgisinin
olmadığını, kişileri tanımadığını, belgeyi görmediğini, TUNCAY GUNEY'den elde edilen "ULUSAL MEDYA 2001
İstanbul ARALIK" başlıklı doküman ve içeriği ile ilgili sorulduğunda; Bu konuda birşey bilmediğini, Kendisinin bu
tür ulusal programdan ilk defa haberdar olduğunu, Ulusal Güç Birliğinin başına bir Türk kadın başkanın
geçirilmesinden neyin kast edildiğini de bilmediğini, Kendisinin Kuvvai Milliye Derneği ile hiçbir şekilde irtibat
halinde olmadığını, derneğin Ankara'daki başkanmı da tanımadığını, hiçbir bilgisinin olmadığını, Kuvvai Milliye
isminin de bu şekilde kullanılmaması gerektiği kanaatinde olduğunu belirttiği, Şüphelinin Bahçeşehir 1 .Kısım
Akasya 06 Villa 17 Büyükçekmece adresinde bulunan konutunda yapılan arama sırasında ele geçirilen .84 adet
CD'nin incelenmesi
neticesinde elde edilen verilere göre (2) nolu CD'de ROJ TV 7.GÜN programındaki oturum görüntülerinin tespit
edilmiş olduğu sorulduğunda; Bu CD'lerin Ankara'dan ismini hatırlayamadığı, yaşlı bir bayan öğretmen tarafından
kendisine gönderildiğini, yaklaşık bir hafta veya on gün önce kurye ile geldiğini, bir kısmım izlediğini, o gönderen
bayanın kendisine ROJ TV'nin İstanbul'dan yayın yaptığını, hatta bu yayını gerçekleştirenlerden Yeni Şafak
gazetesinden KORAY DÜZGÖREN isimli yazarın bu programı İstanbul'dan canlı yayın olarak yaptığını söyleyerek
kendisine telefonda "lütfen bu yayında suç unsuru var ise ROJ TV'nin istanbul'dan yayın yapması suç ise KORAY
DÜZGÖREN hakkında şikayetçi olmam için kendisine yardımcı olur musun" dediğini, bu CD'nin 30 dakikalık
bölümünü izlediğini, hakikaten KORAY DÜZGÖREN'in Türkiye'deki siyasi kürtçülük faaliyetleri ile ilgili PKK'nm
ülke sorunlarına bakış açısı, Güneydoğu meselesi ve ülke sorunları hakkında bir program yapıldığını, kendisine suç
duyurusunda bulunmasını söyleyeceğini, ancak gözaltına alınınca kendisini arayamadığmı, (5) nolu CD içeriğinden
"21/Nisan/2007 tarihli Türkiye'yi Türkler yönetmiyor, Devletin yeniden Türkleştirilmesi ve kurumların özlerine
dönüşünün sağlanması ve küreselcilerin emrindeki yöneticilerin tavsiyesine gerek var" konulu CD hakkında
sorulduğunda; Türkiye'nin son dönemlerde ABD'nin ve AB'nin siyasi ve ekonomik egemenliği altına girdiğini, bu
sürecin ülke açısından istikbalde ekonomik çöküntüyü getireceği gibi sömürgeleştirmeye yol açabileceği, siyasal
açıdan da parçalanma sonucunu doğurabileceği, bu sebeple küreselci ekonomik ve siyasi politikalardan vazgeçerek
5
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
kendi öz ve milli politikalarını uygulaması gerektiğini, küreselci politikaların etkisi altında kalan kurum
yöneticilerinin de tamamen milli politikaları uygulamaya yönlendirilmesi gerektiğini kastettiğini, kaldı ki bu
programın halka açık olup gösterildiğini, o tarihte en az 400 bin kişi tarafından seyredilmiş RTÜK'ün de denetimine
tabi bir program olduğunu, bu konuda ne bağlı olduğu televizyona ne de program yapımcısı olarak şahsına dava
açılmadığı gibi uyan da gelmediğini, beyanlarında kesinlikle bir suç unsuru olmadığım, tamamen Türkiye'nin
istikbalinin en olumlu şekilde gelişmesi ve gelişimini sürdürmesi için dilek ve temennilerinden ibaret olduğunu, Ev
araması sırasında ele geçirilen 2006-EKİM 3 YAZILI KIRMIZI KLASÖR içerisindeki; -(37) sayfalık Ece ŞAKACI,
Sinem GÜNDOĞAN, Okay ÖZÇELİK isimli şahıslara ait ve üzerlerinde Jandarma amblemi bulunan Güvenlik
Soruşturması Arşiv Formları fotokopisi ve adı geçen şahıslara Gambia Konsolosluğundan vize talebinde
bulunduğuna dair yazı fotokopileri, CSAR Fikret EMEK, TUĞ-KAN İMAR Muzaffer ŞENOCAK, Türk Bayrağı
resmi üzerinde Halil MERT Topçu Binbaşı isimlerinin bulunduğu dokümanlar. -(28) Sayfalık "Mavi Yeşil A.Ş.nin
faaliyetleri" ile ilgili bilgisayar çıktısı brifing. -(1) sayfalık exell çıktısında UTAG Ana Sermaye adı altında Fikret
EMEK, Hamza MUMCU, Muzaffer ŞENOCAK, Mustafa KARBEYAZ isimlerinin yer aldığı bilanço. -(2) Sayfalık
"Evrenin Kanayan Yarası Terör" başlıklı bilgisayar çıktısı doküman, -(13) Sayfalık "AB Sürecinin En Uyumsuzluk
Alanı Sosyal Haklar" başlıklı bilgisayar çıktısı dokümanda AB ile ilgili kitaplardan derlenen bilgilerin bulunduğu,
-(6) sayfalık jammer cihazı (frekans engelleyici) ile ilgili bilgisayar çıktısı doküman. -(1) Sayfa Odak Güvenlik
amblemi bulunan fotokopi. -Komiser Erhan ÖNER yazan üst kısmında polis amblemi bulunan ve kartvizitten resmi
çekildiği anlaşılan fotokopinin şüpheli Muzaffer TEKİN'den elde edilen (1) nolu CD'nin çıktıları ile aynı içerikte
olduğunun tespit edildiği hatırlatılarak dosyadaki gizlilik ve kısıtlama karan da göz önüne alınarak bu tür gizli
belgeleri ne şekilde elde ettiği ve başka bir yerde kullanıp kullanmadığı konusu sorulduğunda;
Şüpheli Muzaffer TEKİN, 14/06/2007 tarihinde tutuklandıktan kısa bir süre sonra bürosuna Aydın YÜKSEK isimli
bir kişinin geldiğini, kendisinin arama yapılan odada oturduğunu, doğrudan odasına gelerek kendisine "beni
hatırladınız mı tanıdınız mı?" dediğini, kendisinin de "hayır tanıyamadım" dediğini, arkasından kendisinin Ümraniye
operasyonu davasında aranan Aydın YÜKSEK isimli kişi olduğunu, bu dava ile ilgilendiğinden ötürü kendisinin de
tanıdığı bir kişinin ismini verdiğini, bu sebeple doğrudan kendisine geldiğini, Muzaffer TEKİN'in de evinde çıkan
gizli olduğu iddia edilen CD'nin bir kopyasının da onun elinde olduğunu söyleyerek elinde tuttuğu CD'yi masasının
üzerine koyduğunu, devamla Aydm'm; bu CD'de herhangi bir gizli belge olmadığım, kendisinin iş ortağı olan
Muzaffer ŞENOCAK ile ilgili bilgiler olduğunu bu bilgileri Muzaffer ŞENOCAK'tan derleyip bizzat CD'ye
kendisinin aktardığını ve Mete YALAZANGİL aracılığıyla Muzaffer ŞENOCAK'm asker kimliği nedeniyle
yardımcı olmak için Muzaffer TEKİN'e teslim ettiğini ve bu CD sebebiyle de kendisinin arandığını bu konuda
hukuki bir yardımda bulunup bulunamayacağını sorduğunu" kendisinin ona CD'de ne olduğunu sorduğunu, kimlik
bilgileri olduğunu ifade ettiğini, birlikte beraber bilgisayara koyarak içindeki dokümanlara tek tek baktıklarını,
bakabildikleri dokümanlarda kendisinin gizlilik unsuru görmediğini, dokümanlarda "GİZLİ" ibaresinin olmadığını
ve aynca söz konusu dokümanlarda ürünlerin tanıtımı Muzaffer ŞENOCAK hakkında kimlik bilgileri, şirket
bilgileri, GAMBİYA ile ilgili fotoğraflar, bazı komutanların bazı konularda isim zikretmeksizin görüşleri, Milli
Güvenlik Kurulu kararlan, gizli olmayan raporlar ve ülke meseleleri hakkında belgeler olduğunu gördüğünü, ancak
yukanda belirttiği gibi CD'yi getiren şahsın "bu CD'nin Muzaffer TEKİN 'e bırakılan CD'nin bir kopyası" olduğunu
ifade ettiğini, kendisinin de bunun üzerine ona CD'yi çıkartarak teslim ettiğini ve söz konusu CD 'yi Emniyet
Müdürlüğüne veya soruşturmayı yapan Cumhuriyet Savcılığına teslim ederek kendisinin de teslim olmasını ifade
ettiğini, kendisine bu konuda tutuklanıp tutuklanmayacağını sorduğunu, Muzaffer TEKİN'in bu CD sebebiyle
tutuklandığını belirterek tutuklanma şansının yüksek olduğunu ifade ettiğini, Avukatı olup olamayacağını sorduğunu,
kendisinin Muzaffer TEKİN'in müdafii olduğunu bu sebeple bu dosyada menfaat çatışması olma ihtimaline binaen
müdafii olamayacağını ancak Avukat bulamaması halinde Avukat tavsiye edebileceğini söylediğim, bunun üzerine
onun bu akşam teslim olacağını, Avukat bulamazsa yardım için kendisine döneceğini belirterek CD'yi alıp büroyu
terk ettiğini, Bilahare söz konusu CD'deki bilgiler bilgisayannda çıkmış olmakla aradan 4 ay geçtikten sonra söz
konusu CD'de yer alan bilgileri bir defa daha okuyarak birer çıktılanm da yazdırarak ele geçirilen klasörü
oluşturduğunu, söz konusu belgelerin gizli olup olmadığı konusunda 05/10/2007 tarihi Genel Kurmay Başkanlığı'na
6
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
ve Milli Güvenlik Kurulu'na 6 sayfalık dilekçenin ekinde bu çıktılann bütün fotokopilerini ekleyerek 08/10/2007
tarihi Araş Kargo ile Milli Güvenlik Kuruluna ve Genel Kurmay Başkanlığı Adli Müşavirliğine gönderdiğini, söz
konusu dilekçeleri ve gönderi belgelerini ibraz ettiği, Aynca gönderdiği yazılara Genel Kurmay Başkanlığından
16/10/2007 tarihi cevap gelerek söz konusu dosyanın ve gönderdiği dilekçenin K.K.K.'lığı Adli Müşavirliğine
gönderildiğinin belirtildiği, daha sonra yine aynı dilekçesi ile ilgili olarak incelemenin tamamlandığı 14/Aralık/2007
tarih, 516846 sayılı yazı ile söz konusu belgeler hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına bilgi verilmiş
olduğunu, istenen bilgilerin belirtilen makamdan temin edilmesinin uygun olacağı ve aynca dilekçesinde bu konuyla
ilgili muazzaf subaylann bu olaya kanşıp kanşmadıklan bu konuda Genel Kurmay tarafından herhangi bir
soruşturmanın açılıp açılmadığı konusundaki soruya da; bu konuyla alakalı TSK personeli hakkında Adli makamlara
intikal eden herhangi bir soruşturma bulunmadığının belirtildiği, Bunun dışında Milli Güvenlik Kurulu sekreterliğine
göndermiş bulunduğu aynı tarihli yazısına, 31/10/2007 tarihi cevap geldiğini, talep etmiş olduğu konularda yani söz
konusu belgelerin Milli Güvenlik Kurulundan çıkan gizli belge olup olmadığı, var ise bu konuda hangi belgenin gizli
olduğu hususundaki sorusuna da kendi internet sitelerine koymuş
oldukları yazıyı ifade ettikleri, bu yazıda da "20/Haziran/2007 tarihli çeşitli basın ve yayın organlarında yayınlanan
Milli Güvenlik Kurulu toplantı tutanaklarının ele geçirildiği haberleri gerçeği yansıtmamaktadır kamu oyuna saygı
ile duyurulur" diye Basın Genel Sekreterlikçe yayınladıklarını ifade etmiş olduklarını, bu anlamda söz konusu
belgelerin Milli Güvenlik Kurulu tarafından gizli olmadığı ortaya çıkmış bulunduğunu, öncelikle söz konusu
dosyanın kendisine geliş şeklinin aynen bu anlattığı şekilde olduğunu, nitekim Aydm YÜKSEK'te Haziran ayında
teslim olduktan sonra bu hususu aynen kendisinin ifade ettiği şekli ile anlatmış ifadesini de bu şekilde vermiş
olduğunu, Aydm YUKSEK'in 2007/1536 Hazırlık sayılı dosyasına vermiş olduğu ifadenin aynen bu anlattıklarına ek
olarak ilave edilmesini arz ve talep ettiğini, çünkü bu ifadenin kendisinin anlattıklarını açıkça teyid etmekte
olduğunu, herşeyden önce kendisine getirilen CD'nin, dosyadaki CD'nin bir başka kopyası olduğunu, bu CD
üzerinde kendisi tarafından hiçbir şekilde hiçbir değişiklik yapılmadığını, bu CD'nin yine hiçbir şekilde yasa dışında
temin edilmediğini, tamamen davasını kendisine vermek isteyen dosya şüphelisi tarafından getirilmiş olduğunu ve
bu belgelerin o CD'den çıkarılan belgeler olduğunu, yine dosyaya sunduğu dilekçe ve ekindeki Milli Güvenlik
Kurulu ve Genel Kurmay Başkanlığı yazışmalarının da kendisinin bu söylediklerini aynen teyid etmekte olduğunu,
söz konusu CD'den çıkan belgelerin kesinlikle kendisi tarafından bir başka yerde kullanılmadığını, başkalarına
verilmediğini ve başka taraflara açıklanmadığını, Tamamen müvekkilinin müdafaası kapsamında herhangi bir çaba
ve kanunsuz bir eylem olmaksızın gelen delil olarak değerlendirdiğini, dosyadaki gizlilik unsuruna da riayet
edildiğini, hiçbir basın ve yayın organında çıkmadığını ve kimseye vermediğini, temininde gayri kanunilik
olmadığını, doğrudan doğruya bir dosyanın müdafıisine gelen delilin yasalar çerçevesinde korunduğunu ve gizlilik
kuralına da riayet edildiğini, belgelerin kaynakları olduğu iddia edilen Genel Kurmay Başkanlığı'na ve Milli
Güvenlik Kurulu Sekreterliğine gönderilmiş olmasının gizlilik kuralını asla ihlal etmeyeceğini, çünkü belgelerin
gerçek merciinin söz konusu kurumlar olduğunu, bu kurumlara gönderilmekle belgelerin ifşa edilmiş
sayılamayacağını belirttiği, Aydın YUKSEK'in kendisine CD'yi verdiğinde bir kopyasından bilgisayarına yükleyip
yüklemediği sorulduğunda; Kesinlikle kendisinin bilgisayarına veya başka bir CD flash bellek gibi depolama
aygıtına Aydm YUKSEK'in getirdiği CD'nin bir suretini kopyalamadığını, Avukatlık bürosnda sekreterlik yapan
RECEP AKKUŞ'un sadece CD'yi açtığını içeriğine baktıklarını, herhangi bir sakınca görmediklerini ve
kapattıklarım, tarihim tam olarak hatırlayamadığı bir süre sonra bilgisayardan çıktısını alarak klasör haline
getirdiğini ve bahsettiği kurumlarla yazışma yaptığını, bu konuyla ilgili başka bir CD hazırlamadığını ve hiçbir
değişiklik yapmadıklarını belirttiği, Şüpheli Aydm YUKSEK'in Klasör-4 Dizi-451-455'te bulunan ifadesi kendisine
okunup, orada "söz konusu CD'yi bürodan bilgisayara takıp-açıp bakıldığı konusunda bir beyanının bulunmadığı",
aksine Aydm YUKSEK'in evinde bulunan diğer CD'yi ve Muzaffer ŞENOCAK ile ilgili irtibatı olan evrakları alarak
Savcılığa gittiğini beyan ettiği hatırlatılarak sorulduğunda; Kendisinin söylediklerinin doğru olduğunu, Muzaffer
TEKİN'den elde edilen CD'nin ayrı bir kopyasını Aydın'ın getirerer kendisinin bilgisayarında açtıklarım, onun o
konuyu atlamış olabileceğini, büroda CD'nin içeriğine birlikte bakıp incelediklerini, Onun "CD'nin içerisinde ne
olduğunu bilmiyorum" demesinin belki ilk etapta Mete YALAZANGİL'e verirken içeriğini bilmediğini ifade etmek
7
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
istemiş olduğunu, ayrıca belirtmek istediği bir hususun daha olduğunu belirterek, Devamla, öncelikle bu belgelerin
Muzaffer TEKİN davasında delil niteliğinde olduklarını, Muzaffer'in müdafiisi olduğunu, müdafiiliğinin gerek
arama sırasında gerek ifade sırasında da devam etmekte olduğunu, Terörle Mücadele Yasasının 10. maddesinin e
bendinde belirtildiği şekilde el konulmasının usule uygun olmadığını, gelen delile bir Avukatın ne şekilde ulaştığını
açıklama zorunluluğunun bulunmadığını, müdafii olarak dava ile ilgili kendisine ulaşan delile bakmama veya
almama durumunun olamıyacağmı, aksi halde görevi suistimalinin ortaya çıkacağını, ancak delil açığa çıkarsa
gizlilik unsurunun ihlal edilmiş olacağını ki burada açığa çıkarılmamakla gizlilik unsurunun da ihlal edilmediğini,
belgelerin tamamen müvekkilinin müdafası kapsamında Milli Güvenlik Kurulu ve Genel Kurmay Başkanlığına
gönderildiğini, TCK'nun 281 ve 285. maddelerinin ihlalinin de söz konusu olmadığını, Anayasanın 36. maddesinde
belirtilen savunma hakkının kullanıldığını, kaldı ki söz konusu belgeler Avukatlık yasasının 36. maddesi kapsamında
sır saklama görevi içerisine gireceğini, Avukatların kendilerine tevdii edilen veya gerek Avukatlık görevi gerekse
barolar nezdindeki görevleri nedeniyle öğrendiği hususları açığa çıkartmalarının da yasak olduğunu, bu yasağın
ortadan kaldırılmasının savunma dokunulmazlığını tamamen ihlal edeceğini ve meslek sırrı kapsamında
değerlendirilmesi gerektiğini belirttiği, Ev araması sırasında ele geçirilen Diyarbakır İl Seçim Kuruluna başlıklı
bilgisayar çıktısı A4 kağıt arkasında HASAN ALP ZEREK ile başlayan Hüseyin FATİH ŞAHİNLER ile biten ve
birçok isim soyisim karşısında telefon numaralan bulunan belgenin neye ilişkin olduğu sorulduğunda, Burada ismi
bulunan şahıslann bayram, kandil ve yılbaşında kendisine mesaj çeken kişilerin isimleri ve cep telefonlanna ilişkin
olduğunu, o belgede "V.T. , EM" gibi yazılı kişilerin kime ait olduğunu bilemediğini, muhtemelen meslektaşı veya
arkadaşı olduğunu, Ev araması sırasında ele geçirilen "M.Ali KARDEŞİM" şeklinde biten belge ile ilgili olarak
sorulduğunda; Samsun'dan Mehmet Ali isminde, şuanda soyadını hatırlamadığı, kadrosuz gayri resmi olarak
imamlık yapan, eski bir mahalle muhtannm, EMRE adındaki oğlunun Yıldız Üniversitesi 4. Sınıfta okumakta
olduğunu ve onun ailevi sıkmtılan olduğundan aylık 100 YTL burs verdiğini, 3 yıldır bu çocuğa burs verdiğini, bu
şahısla ilk tanışmasının onun kendisini aramasıyla olduğunu, televizyondan görüp, çocuğunun üniversiteyi
kazandığını, imkanı olmadığını yardımcı olmasını istediğini, vakıflardan burs ayarlayabilirmisin dediğini, kendisinin
zor olduğunu söylediğini ve, kendisinin ona yardım ettiğini, EMRE'nin büroya gelip 100 YTL bursunu aldığını,
kartının kendisinde olduğunu dosyaya sunabiliceğini, Ev araması sırasında ele geçirilen ANİS TOUR başlıklı
rezervasyon formundaki belirtilen olay sorulduğunda; 01-08 Ağustos tarihleri arasındaki yat turuna ilişkin olduğunu,
ismi geçenlerin kendisi, eşi, SABİR (Azerbeycanda parti başkanı ve milletvekilidir), TENZİLE, CEMİL, AYDA
RUSTEMHANLI (Azerbeycanlı dostlan olduğunu), CANDAN ERENEROL ve SELÇUK ERENEROL'un da aile
dostlan olduklarını, ERENEROL soyisimli şahıslann Sevgi hanımla yakmlıklan olup olmadığı sorulduğunda;
CANDAN HANIM'm Sevgi hanımın kardeşi, SELÇUK'un da yeğeni olduğunu, bu yat gezisinin parasını herkesin
kendi cebinden karşıladığını, 1.000 YTL kaporayı kendisinin verdiğini, sonra 400 YTL daha verdiğini ve herkesin
üzerine düşeni kendisine ödediğini, Ev araması sırasında ele geçirilen diğer el yazması olarak bulunan yazılann
kendisinin katıldığını televizyon programlanndaki o anki konuşmalanna ilişkin olduğunu, 2007 yılı Şubat ayında
Vatan gazetesinden ismini o anda hatırlayamadığı Emniyet Muhabirinin kendisine gelerek "Emniyet kaynaklanndan
edindiği bilgiye göre, TİKKO' nun kendisini Hrant'm karşılığı olarak öldüreceklerini tespit ettiklerini, Valilikten
koruma talep et dediklerini, kendisinin yazdığı dilekçede koruma istemediğini ancak gereken önlemlerin alınmasını
istediğini, ancak Valiliğin kendisine bir personel ile koruma tahsis ettiğini, bunun üzerine kendisinin de istemediğini
belirterek korumayı red ettiğini.
Ayrıca 15/03/2007 tarihli İstanbul Valiliği İl Emniyet Müdürlüğünün yazısında belirtilen 19/02/2007 tarihi
Muammer KOCADALLI isimli şahsın E-5 üst geçit köprüsü altında iki şahıs tarafından araca bindirilerek "bizim
seninle işimiz yok , bizim işimiz Veli KÜÇÜK Paşa ve Kemal KERİNÇSİZ ile ilgilidir, onlara söyle akıllı olsunla"r
dedikleri yönündeki ihbarla ilgili olarak sorulduğunda; Muammer KOCADALLI'nm kendisinin müvekkili olan
ADEM KOCADALLI'nm kardeşi olduğunu, biraz rahatsız olduğunu, tahminine göre de bu olayı kurgulamış
olabileceğini, kafasında hayaller kuran biri olduğunu o nedenle ciddiye almadığını, bu şahsın Veli Paşayı da tanıdığı
için ikisinin ismini andığını, Ev araması sırasında ele geçirilen; 15/Şubat/2007 İstanbul Atatürkçüler başlığı bulunan
ve gazete kupürleri kesilerek daktilo ile altlarında yorumlar yapılan 6 sayfadan ibaret yazılar okunup sorulduğunda;
8
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
Bunları İstanbul Üsküdar'da ismini ve açık kimliğini bilmediği bir şahsın hazırlayıp her ay kendisine faksla
gönderdiğini, başkalanna da gönderdiğini düşündüğünü, kendisinin 301 davalarına ve kamuoyunda ses getiren
birçok davaya katıldığı için birçok kişi tarafından tanınıp ve bilindiğini, özellikle Yeni Çağ televizyonundaki
programlarım nedeniyle tanındığını, Ev araması sırasında ele geçirilen; "BATININ SOYKIRIMI" isimli çalışma
sorulduğunda; Bu çalışmayı İhsan TEKOĞLU'nun hazırlayıp kendisine göndermiş olduğunu, kendisi ile birebir
görüşmesinin olmadığını, Ev araması sırasında ele geçirilen; diğer belgelerin birçoğunun televizyon programlarında
yaptığı konuşmalara ilişkin olduğunu, orada bulunan "AB Türkiye'yi bir iç savaşa götürüyor, bunu asker söylüyor,
sonra AB'ye girmelidir diyor, bu tezattır, Türkiye'nin AB dışında demokratikleşmeye ihtiyacı vardır, etnik merkezli
demokratikleşme değil, yurttaşlık merkezinde olmalıdır, daha etkin bir orduya ihtiyacımız var, BUGÜN SİVİL
SİYASETÇİYE BIRAKTIĞIMIZDA ÜLKENİN BÖLÜNMESİNİ GETİRİRSİNİZ, AB'NİN BİRÇOK
ÜLKESİNDE ORDUYA İHTİYAÇ YOKTUR..." şeklindeki yazı sorulduğunda; Bu görüşlerin kendisine ait olan
görüşler olmadığını, tartışma sırasında not olarak almış daha sonra yazıya dökmüş olduğunu, Ev araması sırasında
ele geçirilen;"3 profesör" başlıklı "saygılarımla Muammer KARABULUT' yazılı bilgisayar çıktısı ile ilgili olarak
sorulduğunda; Yazıyı nerden elde ettiğini bilmediğini, Muammer KARABULUT' un Antalya'da ikamet ettiğini,
yaklaşık 2 yıldır kendisini tanıdığını, www.acikistihbarat.com sitesinden alman 13/10/2006 tarihli yazılan yukanda
da belirtiği gibi Behiç GÜRCİHAN tarafından hazırlanan internet sitesinden indirmiş olabileceğini, Ev araması
sırasında ele geçirilen; "Dinin ötesinde anket" başlıklı 6 adet değişik isimler tarafından doldurulmuş anketle ilgili
olarak sorulduğunda; Yaklaşık 2 yıl kadar önce Silivri bölgesinde Protestan mensubundan hücre gruplan belirdiğini
ve burada vatandaşlan fişlemeye başladıklannı, 6.000' e yakın Müslüman Türk'ün fişlendiğini ve bu fişlerde kişilerin
aile yaşantıları, dini inançlan, politik ve cinsel tercihleri gibi özel bilgilerin not alınmış olduğunu, bu gruplann aynca
Silivri' de ilköğretim ve lise çocuklan üzerinde etkin bir şekilde çalışarak bunlan hristiyanlaştırma gayretlerine girmiş
olduklannı, Çocuklan okullardan alıp Taksimdeki Protestan kilisesine götürmekte, vaftiz ettirmekte, para ve lüks
hayat karşılığında İslam dininden soğutmakta, küçük kızlarla bu çocuklan cinsel ilişkiye sokarak tamamen ele
geçirme çahşmalan yaptıklanm, bunun üzerine bölge jandarması gerek Silivri'deki merkezlerine gerekse Taksim'deki
merkezlerine baskınlar yapmış ve bu konuda birçok delil ve belge ele geçirerek savcılığa intikal ettirmiş, Silivri
C.Başsavcüığınca Silivri Asliye Ceza Mahkemesinde "dini değerlere hakaret, Türklüğe hakaret ve kişisel bilgilerin
hukuk dışı stoklanması" konusunda davalar açılmış olduğunu, bu davalara kendisi ve diğer arkadaşlarının, çocukların
ailelerinin vekilleri olarak katıldıklarını, davanın halen derdest olduğunu, kendisine gösterilen belgelerin Jandarma
tarafından ele geçirilen belgeler olduğunu, kendisinin dava dosyasında bulunan delillerden olduğunu, Yunanistan'a
Ruhban okulunu açtırmak ekümenikliğini kabul ettirmek isteyen Patrikhanenin Yunanistan'a gönderilmesi
konusunda sivil toplum kuruluşları olarak Türk Ortadoks Patrikhanesi, Aydınlar Ocağı, Türk Dünyası Vakfı, Büyük
Hukukçular Birliği Derneği gibi birçok yüzün üzerinde sivil toplum kuruluşu tarafından yaklaşık 2,5 yıl önce 2005
yılında imza kampanyası yapıldığını, Türkiye'de 3 milyon imza toplandığım ve bunları Cumhurbaşkanlığı ve
Başbakanlığa kamyonla gönderdiklerini ve daha sonra da Danıştay'da hukukçular birliği olarak kendilerinin
Patrikhanenin Yunanistan'a gönderilmesi konusunda dava açtıklarını, halen davanın derdest olduğunu, "HOCALI
KATLİAMI" başlıklı yazıdaki Tenzile RÜSTEMHANLI'nm kendisinin aile dostu ve Azeri Kadınlar Birliği Genel
Başkanı olduğunu, 25 Şubat 2006 tarihi bir konferans düzenlendiğini bunun onunla ilgili bir davetiyedir, kendisinin
bu toplantıya katılmadığını, çünkü Türk solunu tasvip etmediğini, "Milli Güç Birliğinden Duyurular" başlıklı dört
köşesinde Türk bayrağı bulunan doküman sorulduğunda; 28 Ekim 2005 tarihi Patrikhanenin önünde yapılan imza
kampanyasına ilişkin izin alınmış yasal bir basın açıklaması olduğunu, Ev araması sırasında Doğubey AKINCI
tarafından Araş kargo ile şüpheliye gönderilmiş olan, henüz açılmamış iken Baro temsilcisi ile birlikte açılarak
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimliğinin kararı ile incelenmesine izin verilen, Doğubey AKINCI tarafından
yazılmış "muhterem üstadım" şeklinde başlayan ve kendisinin önceden Genel Kurmay Başkanlığına bağlı Askeri
Haber Alma asli kadroda çalışan bir istihbarat görevlisi olduğunu v.s. anlatan ve "saygılarımla Doğubey AKINCI"
diye biten yazının 3. sayfasında "değerli üstadım ben hukuki tüm dava dilekçelerini yazabiliyorum, tez yazıyorum,
ama bunlar için ne bilgisayarım var ne de yazıcım, ne de diğer araç ve gereçlerim, istediğim malzemeler ve bir
miktar param olsa hem geçimimi sağlarım hem de istihbarat alanında Devlete çok önemli hizmetlerim geçer...ayda
9
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
bir asgari ücret kazanabilirim, hem de İSTİHBARAT TOPLARIM, GÖRÜNTÜ ALIRIM, SES KAYDI YAPARIM,
GÜN HİZMET GÜNÜ benim ihtiyaçlarımın hepsi 4.000 YTL'yi geçmiyor, SİZİN ÇEVRENİZ GENİŞTİR,
istediğim malzemeler elime geçse 1.500 YTL nakdi sermayem olsa kimseye bağlı olmadan yaşarım " şeklinde
talepleri bulunan şahısla nereden, ne şekilde tanıştığı kendisine niye böyle bir talepte bulunduğu, 4 sayfa el yazısı
yazı ile ilgili olarak sorulduğunda; Bu kişinin kendisini bu kargoyu göndermeden 3-4 gün kadar önce telefonla
birkaç defa aradığını, Başbakan aleyhine açmış olduğu 3 kuruşluk davadan ötürü kendisini tebrik ettiğini, onun
mağdur edildiğini, kurt kökenli vatandaş olmasına rağmen asla terörü tasvip etmediğini, devletinin yanında
olduğunu, açtığı davalarda kamu görevlilerinin ona yardım etmediklerini, idare mahkemelerinde davasının olduğunu,
ona yardım edip edemeyeceğini sorduğunu, kendisinin de dava dosyasının bir fotokopisini gönderdiği takdirde
okuyup görüşünü ona belirtebileceğim, bu noktada kendisinin ona ancak bu şekilde yardımının olabileceğini
söylediğini, aradan kısa bir süre geçtikten sonra söz konusu dosya ve içindeki evrakların kurye ile kendisine
geldiğini, evinde arama yapıldığı sabahın önceki akşamında söz konusu dosyayı incelemek için eve götürdüğünü,
masanın üzerine açmadan kargo poşeti ile bıraktığını, ancak o gün Yargıtay'ın Orhan PAMUK davası, ile ilgili
bozma karan vermesi ve o kararın ülke gündemi açısından daha önem arz ettiğinden gece saat 02:00' ye kadar
Yargıtay karan üzerinde çalıştığını ve bu konuda basın metni ve çalışmasını hazırladığını,
t
zamanı yetmediğinden o dosyayı açıp inceleyemediğini, sabahleyin de arama sırasında dosyanın masa üzerinde
bulunup Cumhuriyet savcısı ve baro temsilcisi tarafından kamera önünde açıldığını, o bakımdan dosyanın
içerisindeki muhteviyatı bilmesinin mümkün olmadığını, kişinin yazmış olduğu mektubu ve içeriğini de yine aynı
şekilde bilmesinin mümkün olmadığını, ayrıca telefonda kendisine herhangi bir para yardımından bahsetmediğini
zaten böyle bir yardımı da karşılayacak durumda olmadığını, Profesör Doktor Gürhan ÇAĞLAYAN tarafından
"Sayın bay KEMAL KERİNÇSİZ Büyük Hukukçular Birliği Derneğine" hitaplı yazılmış 4 sayfadan ibaret yerli malı
kullanma konulu yazı ile ilgili sorulduğunda; Söz konusu kişinin kendisini aradığını, hatta bu yazıyı dernekte
gündemlerine aldıklarını, bu mektubu okuduklarını, ama onun söylediklerini yapamadıklarını ve kendisine de
dönemediğini, A4 kağıda kendi el yazısı ile yazmış olduğu "K.ÇEKMECE Be.. Ö..., Fen işlerinde şefMuşlu Bölücü
akrabaları ile örgütlü çalışıyor" yazısı ile ilgili olarak sorulduğunda; Yaklaşık 1 yıl kadar önce bir erkek şahsın
büroda iken kendisini arayarak bu bilgileri kendisine verdiğini, kendisine BAŞKANIM diye hitap ettiğini, çünkü
kendisinin önceki yıllarda MHP'den Belediye Başkan adayı olduğunu bildiği için böyle hitap etmiş olduğunu, bu
bilgileri kendisine verdikten sonra not ettiğini ancak herhangi bir adli merciye bildirmediğini, kendisine "dilekçe yaz
Emniyet'e ver veya gel büromda yazalım verirsin" dediğini konuşmadan sonra şahsın gelmediğini, Dahil olduğu
dernek, sendika, siyasi parti veya legal hiçbir oluşum bulunup bulunmadığı sorulduğunda; Herhangi bir siyasi partiye
üye olmadığını, 2004 yılı yerel seçimlerinde Küçükçekmece MHP Belediye Başkanı Adayı olduğunu, il ve ilçe
yönetim kurulunda görev aldığını, 2006 yılı Mayıs veya Haziran aylarında partiden istifa ettiğini, şuanda hiçbir parti
ile bağlantısının olmadığını, Büyük Hukukçular Birliği ve Büyük Güç Birliği Derneği ve Ayasofya Derneğinde
üyeliğinin olduğunu, Büyük Güç Birliği Derneğinin tüzüğü ile ilgili İstanbul İl Valiliğinin talebi üzerine Fatih
Cumhuriyet Başsavcılığınca Tüzüğün 4. maddesinin devletin görevleri arasında sayıldığı belirtilerek derneğin feshi
davası açıldığını, ancak Fatih 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/07/2007 tarih, 2007/67 Esas ve 2007/307 karar
sayılı ilamı ile fesih davasının reddine karar verildiğini ve temyiz edilmeksizin bu karann kesinleştiğini, bunun
yanısıra 11. Türk Dünyası Kurultayına Büyük Hukukçular Birliği Başkanı olarak katıldığını, orada Ermeni
meselesinin uluslararası hukukta tartışılması konusunda tebliğ sunduğunu, bunun dışında Edirneli olması nedeniyle
Edirne ve yöresindeki mahalli derneklere de üyeliğinin mevcut olduğunu ancak aktif bir üyeliğinin bulunmadığını,
3001 nolu tape okunup sorulduğunda; Şüpheli Sevgi ERENEROL ile yaptığı görüşmeye ilişkin olduğunu,
görüşmede bahsedilen dosyanın Bulgar Ortadoks kilisesi eski yönetim kurulu üyesi BUJİDAR ÇİPOF tarafından
"ekümeniklik vardır ve Türk Devleti bunu kabul etmek zorundadır" açıklamasına binaen Patrikhane aleyhine yapılan
şikayet dosyası olduğunu, 27/Ağustos/2007 tarihli görüşmenin Ümraniye dosyası hakkında yapılmış bir görüşme
olduğunu, hukuka aykırı bir görüşme olmadığını, Sevgi ERENEROL'un kendisinin aile dostu olması nedeniyle sık
sık görüştüklerini, 3005 sayılı tape okunup sorulduğunda; Görüşmede belirtilen kitabın "MUSANIN ÇOCUKLARI"
10
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
isimli kitap olduğunu, yazarının şüpheli Ergün POYRAZ olduğunu, Abdullah GÜL'ün Ankara Asliye Hukuk
Mahkemesine toplatılması konusunda başvurmuş olduğunu ancak talebinin reddedilmiş olduğunu, konuşmada geçen
Emin HOCA'nın şüpheli Emin GÜRSES olduğunu, 3007 sayılı tape okunup sorulduğunda; 1806
Şüpheli Sevgi ERENEROL ile yaptığı görüşmedeki dosyanın patrikhanenin kapatılması ile ilgili olan dosya
olduğunu, orada bahsedilen "dökümlerin tahlilleri mastır planm tahlilleri" ibarelerinin Ümraniye davasının içinde
bulunan deliller ile ilgili olduğunu, söz konusu delillerden mastır çalışması Kuddisi OKKIR'm hazırlamış olduğu
parti programına benzer bir çalışma olduğunu, şüphelilerin ifadelerinde çok ayrıntılı olarak yazılmış olduğunu,
dosyadaki mevcut bütün deliller üzerinde Avukat Engin Bey ile bir paylaşıma girerek delillerin teknik hukuk tahlilini
yapmak suretiyle dava açılmadan ön hazırlıklarını bitirerek iddianame sonrasında tutukluluğun mahkemeden
kaldırılması için hazır hale gelmelerine yarayan çalışmalar olduğunu, bu beyanlarında hiçbir hukuka aykırılık
olmadığını, sadece meslektaşıyla yapmış olduğu müdafaanın paylaşımı olduğunu, orada KOMUTAN olarak geçen
kişinin emekli yüzbaşı Muzaffer TEKİN olduğunu, genelde askerlere KOMUTAN diye hitap edildiğini, başka bir
anlamının olmadığını, Hüseyin isminde bahsedilen şahsın Avukat Hüseyin BUZOĞLU olduğunu, Ergün
POYRAZ'm ikinci Avukatı olduğunu, aynı zamanda Ankara'dan samimi dostu olduğunu, Ergün'ün fikir sanat
eserlerinden doğan davalarına onun girmiş olduğunu, kendisinin de söz konusu Avukatın canla başla çalıştığını ifade
ettiğini, Genel Kurmay ve Milli Güvenlik Kurulu ile alakalı bahsettiği yazılardaki gizlilik olup olmadığına ilişkin
yazışmalardan bahsettiklerini, TOLGA ismindeki şahsın MHP il başkanı olduğunu, daha sonra genel merkez
tarafından görevden alındığını, Yeni Çağ televizyonunda yaptığı program ile ilgili konuk olarak kimi çıkaracağı
konusunda Sevgi hanımla yaptığı fikir teatisinden ibaret olduğunu, Mustafa ERKAL hocanın Aydınlar Ocağı
Başkanı olduğunu, konusunda yetkin bir insan olması nedeniyle onu programa çıkartma konusunda konuştuklarını,
3008 sayılı tape okunup "300 milyon lira para toplanma konusu" sorulduğunda; Küçükçekmece'de Muzaffer
TEKİN'i seven genç arkadaşlarının 10' ar 20' şer YTL'yi toplayıp komutanın zor durumda olmasına binaen kendisine
verdiklerini, kendisinin de Ona takdim ettiğini, onun da sevindiğini, konuşmasında geçen Ülker hanımın Ay Yıldız
Platformu Genel Başkanlığını yapan Ülker DURUKAN olduğunu, kendisi aynı zamanda Çevre Dostları Derneği
başkanlığını yaptığını, Bakırköy Belediyesinde İdari Meclis üyeliği yapmış olduğunu, bu platformun resmi bir
platform olduğunu ve yaklaşık 250'ye yakın derneğin toplandığı bir platform olup bu platforma kendilerinin de üye
olduklarını, 3014 sayılı tape okunup sorulduğunda; Konuşmada bahsedilen konunun DAĞLICA katliamı ile ilgili
olduğunu, kendisinin o eylemi PKK' mn tek başına yaptığına inanmadığını, PKK görüntülü AMERİKAN saldırısı
olduğunu, televizyon programlan ile ilgili yapılması gerekenleri konuştukları bir görüşme olduğunu, bir de
DAĞLICA' dan sonra infial oluşmasın diye ifadelerinin olduğunu, 3015 sayılı tape okunup sorulduğunda; Paşa
dediği şahsın Sevgi hanımın Ortadoks Patriği olan erkek kardeşi olduğunu, yorumlarının günlük siyasi yorumlar
olduğunu, kendisinin orada "al birine vur öbürüne" şeklinde bahsettiğinin siyasi yorumdan ibaret olduğunu,
bahsedilen davanın da Hrant DİNK ile ilgili Veli KÜÇÜK, Muammer Güler, Abdulkadir AKSU ve Cemil ÇİÇEK
hakkındaki dava dosyası ile ilgili görüşme olduğunu, oradaki bilgiden kasdm dosyanın buraya gönderilmesinin
başkaları tarafından duyulmaması olduğunu, görüşmede geçen "Büyük Mitinglerin Yapılmasından" kastının terör
sona ersin ve Devlet gerekli olan önlemleri alsın, artık şehit cenazeleri gelmesin, kan akmasın için olduğunu, Orhan
ÇALIŞLAR'm tertip ettiğini, mitinglerin milletin gözünü boyamak için barış ve demokrasi adı altında siyasi kürtçü
faaliyetleri içinde olduğunu, daha doğrusu millete anlatarak aydınlatmak bilgilendirmek anlamında, bahsedilen
mitingin DAĞLICA katliamından kısa bir süre sonra Ankara da yapıldığını, ancak bu mitingte PKK'nm bölücü
başının fotoğraflarının açıldığını, terör örgütünün propagandasına dönüştürüldüğünü, kendisinin DOĞU
SİLAHÇIOĞLU'nu
tanımadığını, Muzaffer Beyin arkadaşı olduğunu, Alevi-Sünni çatışmasının bir fayda getirmeyeceğini ve Alevilerle
Sünnilerin barış içinde yaşamaları gerektiğini, bunun toplumun huzuru için şart olduğunu söylemiş olduğunu,
Kendisinin İşçi Partisinin politikalarım beğenmediğini, tapede geçen TALAT Paşa KOMİTESİ'nin İşçi partisinin bir
organizasyonu olduğunu, İşçi partisinin fikirlerini beğenmediğinden böyle bir organizasyonda yer almadığını,
kendilerinin tertip ettikleri etkinliklerinde; sadece 2005 yılında patrikhanenin Yunanistan'a taşınması konusundaki
basın açıklamasına İşçi Partisi üyelerinin geldiğini, buna da gönlünün razı olmadığını ama onların katıldılanm, ondan
11
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
sonra hiçbir etkinlikte birlikte hareket etmediklerini, Ülker hanımın başkanlığını yaptığı Ay Yıldız Platformunun
düzenlediği "RICE 'in gelişini protesto etmek" amacıyla düzenlendiğini, Irak'ta yüzlerce insan ölürken rahatsız
olduklarını, 3020 sayılı tape okunup sorulduğunda; Konuşmada ismi geçen Ramazan KIRKIK'm emekli tarih
öğretmeni ve Aydınlar Ocağı üyesi olduğunu, protesto için siyah çelenk koyma eyleminin bekledikleri kadar
kalabalık olmadığından dolayı kendisi ile yaptıkları konuşma olduğunu, katılımın az olmasının nedeninin ABD
konsolosluğunun uzak olması ve platformun çok parasının olmaması olduğunu, Ülker DURUKAN ile Ülker
SALMAN'in aynı kişi olduğunu, boşandığı için kızlık soyadı olan SALMAN'ı kullandığını, aynı siyah çelenk koyma
eylemini İsrail başkonsolosluğuna da yapmayı düşündüklerini, ama yapmadıklanm, görüşmede geçen Ozcan
PEHLİVANOGLU' nun Rumeli ve Balkan Türkleri Federasyon başkanı olduğunu, onun da Ay Yıldız Birliği
Platformu üyesi olduğunu, 3022 sayılı tape okunup sorulduğunda; Bu görüşmeyi Cumhuriyet gazetesi muhabiri ile
yaptığını, orada Hrant DINK cinayeti ile ilgili olayın anlatılmış olduğunu, açık bir şekilde Hrant DİNK cinayetinin
Türk insanı tarafından yapılmadığını, faillerin her tarafta bulunan ve kolaylıkla milli hisleri uyandırılarak motive
edilip eline silah verilip harekete geçirilecek kişi olduğunu ve bunun arkasında ajan örgütler bulunduğunu ifade
etmiş olduğunu, bunların tamamen şahsi kanaatleri olduğunu, herhangi bir özel bilgi ve delile dayanmamakta
olduğunu, 3023 sayılı tape okunup sorulduğunda; Bu görüşmeyi şüpheli Sevgi ERENEROL ile yaptığını, görüşmede
geçen 70 yaşında olan kişilerden araştırmacı yazar Erol BİLBİLİK' i kastettiğini, Yeni Çağ T.V'deki programına
konuk olduğunu bu görüşmenin onunla ilgili olduğunu, orada Sevgi hanımın '»YÜZ YÜZE GÖRÜŞELİM" dediği
konunun Hrant DİNK soruşturması ile ilgili olduğunu, CFR'ler BİLDERBERG derneğinin dünyanın en zengin örgüt
lideri olduğunu, Rahmi KOÇ'un BİLDERBERG üyesi olduğunun bilindiğini, Ayvalık Alibey Cunda Adası'nda, Rum
Ortadoks Patrikhanesi tarafından bu kütüphane açılmak istendiğini, ancak mübadele anlaşmasına göre söz konusu
yerin açılması mümkün olmadığından hazine tarafından önce RAHMİ KOÇ'a verildiğini, RAHMİ KOÇ'un da
danışıklı dövüşüklü olarak burayı kütüphane olarak patrikhaneye tasarrufta bulunduğunu, böylece Türkiye'de ilk
papaz yetiştiren okulun kütüphane adı altmda patrikhanenin eline geçmiş olduğunu, telefonda bu konudan
bahsettiklerini, Görüşme içinde geçen "PKK dağda değil bu Devletin içinde" sözü ile ilgili olarak sorulduğunda;
Buradaki kastının PKK' nm meclisteki temsilcileri ve Türkiye'nin ekonomi ve siyasetine sahiplenme gayretinde
bulunan ve güç kazanan siyasi kürtçülerin etkinliğini artırarak milli politikaları engellemeleri ve hali hazırda
Suriye'de bulunan PKK' nm istihbarat arşivini Türkiye'ye getirilmesini engellemelerini kastettiğini, Devletten
kastının doğrudan doğruya Devlete etki etmeye yönelmiş DTP' li milletvekiller ile bunlara bağlı ekonomik ve siyasi
güç kazanan siyasi kürtçü çevreler olduğunu: Q< l/h* ->;
3025 sayılı tapede Murat ÖZKAN' la yapılan görüşmede "Ali YIGIT in yeniden ifade vermesi konusunda
BOŞVERİLMEMESİ" şeklindeki beyanları okunup sorulduğunda; Şüpheli Ali YİĞİT' in cezaevinden tahliye
olduktan sonra derhal aynı günde veya birgün sonra önce Murat ÖZKAN'ı Müge TEKİN'i ve Muzaffer TEKİN'in
kardeşi RIZA TEKİN'i arayarak kendisinin hatalı yazılan ve gerçekte beyan etmediği ifadeleri yüzünden Muzaffer
TEKİN' in ve Mahmut ÖZTÜRK' ün cezaevinde yattığını ve bundan vicdanen rahatsız olduğunu ifade ederek
telefonla aramış olduğunu, bunun üzerine yukarıda ismi geçen 3 kişinin Muzaffer TEKİN'in Avukatları olarak
kendisine ve Avukat ENGİN BEYE bu konuyu anlattıklannı, Ali YİĞİT' in cezaevinde kaldığından dolayı
yıprandığını, Trabzon' da ailesinin yanma giderek biraz dinleneceğini daha sonra İstanbul' a gelip bu konuda
gerekirse yeniden ifade verebileceğini, yine yukarıdaki 3 kişiye beyan etmiş olduğunu, aradan bir süre geçtikten
sonra Murat ÖZKAN kendisine telefon açarak Ali YİĞİT'in Trabzon'dan geldiğini kendileri ile görüşmek istediğini
söylemiş olduğunu, kendisinin de Murat ÖZKAN'a böyle bir görüşmenin yapılabileceğini görüşme yeri konusunda
da tamamen Ali YİĞİT' in söylediği yere gidebileceklerini belirttiklerini, bir müddet sonra Murat ÖZKAN' m söz
konusu toplantının yerini Ümraniye'de bir balıkçı dükkanı olarak verdiklerini, bu adresi Avukat ENGİN BEY'le
Avukat SEÇKİN BEY'e de bildirdiğini, bu sebeple oraya gelmesini istediğini, kendisinin de söylenen saatte kendi
vasıtasıyla söz konusu balıkçı dükkanına gittiğini, toplantıya en az 10-12 kişinin katıldığını, Ali YİĞİT'in abisi dahil
akrabaları ile birlikte kalabalık bir şekilde geldiklerini, toplantıda Muzaffer TEKİN vekili olarak kendisinin ve
Avukat ENGİN'in, Mahmut ÖZTÜRK'ün vekili Avukat SEÇKİN ve Mahmut ÖZTÜRK'ün kardeşi İsa ÖZTÜRK ve
ortağı Murat ÖZKAN ile Ali YİĞİT ve isimlerini bilemediği birçok akrabasının katılmış olduklarını, karşılıklı
12
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
tanışmadan sonra geçmiş olsun dileklerinde bulunduklarını, Ali YİĞİT'e Emniyette verdiği ifadeyi okuyarak bu
ifadeyi verip vermediğini sorduklarını, Ali YİĞİT'in kesinlikle bu ifadeyi vermediğini olayın gerçeğini bire bir
cümlelerle herkesin huzurunda anlattığını, anlatımlarını not şeklinde yazdığını, aldığını notu tek tek herkesin
huzurunda cümle cümle Ali YİĞİT'e tekrar okuyarak ifadenin bu şekilde olup olmadığını sorduğunu, Ali YİĞİT'in
verdiği ifadesinin hatalı olduğunu, okutmadan imzalatılmış olduğunuvekil arkadaşının ifadenin sonunda geldiğini, bu
sebeple ne yazıldığını bilmediğinden imzalamak zorunda kaldığını, ama gerçeğin kendisinin anlatığı gibi olduğunu,
bunun için "yarın Savcılığa gidip ifademi yeniden vereceğim" dediğini, kendisinin de daha önce Savcı Zekeriya ÖZ'e
bu konuyu anlatıp Ali YİĞİT'in yeniden ifadesini alıp almayacağını sorduğunu, sayın savcının da gelirse alırım
dediğini, ancak ertesi gün Avukatının tesirinde kalarak belki de muhtemelen Avukatın sorumluluğu
doğabileceğinden ifade vermeye gitmemiş olduğunu, kendilerinin de bunun üzerine o toplantıda bulunan kişileri
tanık olarak dinlettiklerini, Murat ÖZKAN'm arabasında yapılan aramada ele geçen ifade tutanaklarının söz konusu
toplantıda almış oldukları notlar olduğunu, 3027 sayılı tape okunup orada geçen "GİZLİ BELGE" konusu
sorulduğunda; Asim'in yanında çalışan ilkokul mezunu olan bir şahıs olduğunu, telefonda kendisini bu şekilde zor
durumda bırakmaması için uyardığını, muhtemelen aldığım dediği belgede TCK'nun 301. maddesi ile ilgili davaları
gösteren belge olduğunu, büroya geldiğinde de kendisine şaka yaptığını söylediğini, 3028 sayılı tape okunup
sorulduğunda; Tapedeki mesajı gönderen Mücahit KARAYAL'ı tanımadığını, kendi sunduğu televizyon
programında; bugüne kadar yapılan yolsuzlukların, özelleştirmelerin, gizli anlaşmaların aslında Yüce Divanlık suç
olabileceğini eğer idam cezası kaldırılmamış olsaydı, bugünkü siyasetçilerin idam cezası ile yargılanabileceklerini
söylediğini, bunun üzerine televizyon seyircisinin kendisine çektiği bir mesaj olduğunu, kendisini sevmeyen PKK ve
Ermeni İnternet sitelerinde cep telefonu numarasını verdiklerjni,
3030 sayılı tape okunup sorulduğunda; Görüşmeyi yaptığı Pakize AKBABA'mn Şehit Anneleri Dernek başkanı
olduğunu, yapıldığı iddia edilen seçim hilelerini protesto etmek amacıyla Ankara'da Yüksek Seçim Kurulu önüne
siyah çelenk bırakmak istemiş olduklarını, kendisine bu konuyu açtıklarını, kendisinin de makul demokratik bir tepki
olarak gördüğünü, çünkü Yüksek Seçim Kurulunun bazı siyasi etkilenmelerden ötürü farklı kararlar alarak iktidarı
belirleme konusunda etkilerinin olduğu inancında olduğunu, Pakize AKBABA ile yapmış olduğunu görüşmenin
tamamen demokratik ve Anayasal bir hakkın kullanımının ifadesi olduğunu, 3037 sayılı tape okunup sorulduğunda;
Bu görüşmenin müvekkili ile arasında olan bir görüşme olduğunu, Mustafa ERSAN ERKAL'm Aydınlar Ocağı
başkanı olduğunu, Mahmut UÇAR'ın 80 yaşlarında bir beyefendi olduğunu ve kendisini evladım diye sevdiğini,
hatta birkaç defa evine yemeğine davet ettiğini, 3042 sayılı tape okunup sorulduğunda; Ergün POYRAZ'm
cezaevinde yeni bir kitap yazdığını bu kitaptan dolayı da kendisine düzenlenecek olan gıyabında bir törenle ödül
verilmesi ve bu yolla da kitabının tanıtılmasını istediğini söylemiş olduğunu, kendisinin de bunu Sevgi hanıma
aktardığını, ancak böyle bir ödül verilmediğini, 3044 sayılı tape okunup sorulduğunda; Dursun KOÇ'un kendisinin
yanında çalışan yaklaşık 65 yaşlarında bir adam olduğunu, getir götür işlerine baktığını, geçmişinde birçok sıkıntılar
yaşamış biri olduğunu, ailesinin bulunmadığını, kendisinin de ona kucak açtığım, Onun kendisine "baba" diye hitap
ettiğini, kendisinin de Ona "yavrucuğum" diye hitap ettiğini, 20 yıldan beri herhangi bir yanlış hareketini
görmediğini, büronun en iyi çalışanlarından olduğunu, kendisine çok bağlı bir insan olduğunu, "BABA
BİLİYORSUN BEN HAZIR KUVVETİM, ANINDA EMRET, ANINDA İŞ BİTER BEN AHMET MEHMET
DEĞİLİM" şeklinde söylemesinin kendisine olan sevgisini bağlılığını göstermek için olduğunu, zaman zaman alkol
aldığını, alkollü iken aramış olabileceğini, 3045 sayılı tape okunup sorulduğunda; Arayan şahsın Küçükçekmece'deki
seçmenlerinden biri olduğunu, ismini bilmediğini, görüşmenin içeriğinin 09/Aralık'taki Türk Dünyası İnsan Hakları
adına düzenlemiş oldukları anma günü ile alakalı olduğunu, yürüyüşün yasal prosedür içinde Dağlık Karabağ günü
olarak Azerbeycan Konsolosluk yetkilileri ve resmi görevlilerin katılımı ile olduğunu, kendisinin burada sadece
katılımcı sıfatı ile bulunduğunu, 3046 sayılı tape okunup sorulduğunda; Görüştüğü şahsın Sivil Toplum Kuruluşları
Başkanı Ramazan BAKKAL olduğunu, Elif ŞAFAK' m Beyoğlu'nda bir otelde konferans düzenleyeceği haberini
almış ve buraya da milliyetçi 3-4 bayanın giderek düzenlenen konu hakkında kendisine bir takım sorular sorarak
gerçeğin ortaya çıkarılması için demokratik bir tepkinin konulması için kendilerine yardımcı olmasını istediğini,
kendilerinin AY YILDIZ BİRLİĞİ başkanı Ülker hanımın başkanlığında soru sorabilecek 3-4 bayanın olduğunu
13
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
söylediğini, bunların katılması halinde en azından o salonda bulunan şahısların paneli sunan Elif ŞAFAK' m gerçek
kimliğini görmeleri bakımından fayda sağlayabileceği inancı ile yapılan bir telefon görüşmesi olduğunu, bunun
dışında gerek Danıştay gerekse Ümraniye operasyonlarından sonra tutuklanan kişilerin birçoğunun toplumda
milliyetçi kesimden kişiler olduğu bilinmesi nedeniyle ve yine birçok derneğin üzerine gidilmesi sebebiyle insanların
ülke sorunları üzerinde tartışıp faaliyette bulunulmasının büyük ölçüde önüne geçildiğini birçok insanın bu
operasyonlar sebebiyle demokratik haklarını kullanmaktan ve ifade etmekten çekinmekte, kendilerinde bir
otokontrol sistemi oluşturduklarını, bu konularda milli faaliyetlere katılımların azaldığını ifade eden
konuşmadan ibaret olduğunu, buradaki anlatımların tamamen bu yönde demokratik tepkilerin bu operasyonlardan
ötürü kısıtlandığına ilişkin karşılıklı fikir alışverişi mahiyetinde olduğunu, 3054 sayılı tape okunup sorulduğunda;
Görüşmede ismi geçen OĞUZ ÖCALAN'ın, Ülker DURUKAN hanımefendinin Çevre Yıldızı Derneğinde
çalıştığını, aynı zamanda kendisi kooperatifçilik faaliyetlerinde bulunduğunu, kendisinin bu şahsı Ülker hanım
vasıtasıyla tanıdığını, çok sık konuşmadıklarını, 3055 sayılı tape okunup sorulduğunda; Bu görüşmeyi Sabri
BOZKURT'la yaptığını, şahsın heyecanlı bir takım psikolojik rahatsızlıkları olan bir kişi olduğunu, amacı aşan
sözleri çok sıklıkla kullandığını, görüşmede geçen "bu saatten sonra ben adamın derin devletiyim önde bayrakla
gideceğim" şeklindeki sözlerinin amacını aşan sözler olduğunu, tasvip etmediği ifadeler olduğunu görüşmesinde de
belirtmiş olduğunu, 3059 sayılı tape okunup sorulduğunda; Pakize AKBABA'nm Şehit Anneleri Derneği Başkanı
olduğunu, Dağlıca katliamından sonra yeniden şehit cenazeleri gelmesin diye şehit ailelerine gerekli olan her türlü
mali imkanların sağlanması ve gözetilmesi konusunda meclisten ve hükümetten kararların çıkmasını sağlamak ve
demokratik haklarını kullanmak amacıyla meclise gidip oradaki yetkililerle görüştüklerini, son derece olumlu
görüşmelerle döndüklerini, buradaki konuşmasının, demokratik anayasal çerçeve içerisinde düzenlenmiş bir
faaliyetle ilgili olduğunu, ancak kendisinin bu faaliyetin içinde olmadığını, sadece orada yaptıklarını kendisine
anlattıklarını, aynı zamanda kendisinin Şehit Anneleri Derneklerinin vekilliklerini yaptığını, Pakize Hanımla yaptığı
konuşmalann bu vekalet ilişkisine istinad etmekte olduğunu, yani yaptıkları veya yapacakları eylemleri kendisine
söylediklerini, kendisinin de kanunsuz hiçbir eyleme girmemelerini tamamen yasalar çerçevesinde protesto haklarını
kullanmaları konusunda bilgi verdiğini, bugüne kadarda hiçbir yasadışı eylem gerçekleştirmediklerini, 3062 sayılı
tape okunup sorulduğunda; Sevgi ERENEROL ile yaptığı görüşme olduğunu, 22 Şehit Ailesi Başbakan' a sadece
Şehitlerin itibarının iadesinin sağlanması amacıyla menfaatten uzak sembolik bir anlam ifade edecek üç kuruş
üzerinden dava açıldığını, Başbakan'ın Avukatlarının bu konu üzerinde dava dosyasına vermiş oldukları cevaplarda
neden üç kuruş açıldığı konusunda yorumlar yaptıklarını ve mukabilinde kendisinin cevap dilekçelerinde verdiği
mukabil cevaplarda aslında üç kuruşun toplumda değer etmeyen bir anlam ifade taşıdığını, Başbakan' in da
şehitlerine kelle diyerek saygı ve itibar göstermediğini ve bu anlamda şehidine saygı göstermeyen siyasetçinin de
şehit aileleri nezdinde değerinin olmayabileceğini beyan etmiş ve duruşmalarda da ifade etmiş olduğunu, bu
beyanlanm tamamen dava içerisindeki iddia ve savunmaya yönelik Anayasanın 36. maddesi çerçevesinde savunma
ve hak arama mahiyetinde değerlendirilmesi gerektiğini, nitekim bu yazılanndan ötürü başbakan tarafından aleyhine
herhangi bir dava açılmamış olduğunu, iddia ve cevap arama hakkı içerisinde değerlendirildiğini, Başbakan'a hakaret
kastının olmadığını, üç kuruşun kendi içerisinde bir hakaret olarak yorumlanabilme ihtimali çok fazla
olabileceğinden ilk intiba olarak bu anlam çıkanlabilmekte olduğunu, ancak yukanda da beyan ettiği gibi davanın
Şehitlerin itibannm iadesine yönelik sembolik bir değer ifade etmekte olduğunu, nitekim Başbakan da Meclis
grubunda yaptığı toplantıda bu konuya tepki vermekle beraber kendisine hakaret olarak algılamadığı ve bu bapta da
beyanda bulunmadığı, dava açma yoluna gitmediğini, 3064 saydı tape okunup sorulduğunda; Muammer
KARABULUT'un Antalya'da gazeteci olup "Coca Cola ve çiş" isimli bir kitap yazarak Coca Cola' nın içinde
uyuşturucu madde olduğunu bununla dünya insanlarının
sağlıklarıyla oynandığını, müptelalık derecesinde alışkanlık yaratıldığını anlattığını, Coca Cola' ya karşı dava
açtığını, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinden görevsizlik kararı ile İdare Mahkemesine gönderildiğini, halen
derdest olduğunu, onun bahsettiği yürütmenin durdurulması konusunda satışının ve pazarlanması halinde uluslararası
tekellerin Türkiye'ye çok büyük baskı yapacağını ve bu şekilde bu kararın asla uygulanmasının mümkün olmadığını
ve bu dava ile sonuca gidilmesinin gerçekleşemeyeceğine ilişkin yapılan bir konuşma olduğunu, diğer konunun ise
14
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
Başbakan'm Avusturalya' daki konuşmasında sadece şehitlere kelle demekle kalmamış, katil başına üç defa "sayın"
demiştir, bunun üzerine Şehit Aileleri tarafından şikayet edilmiş, ancak bu şikayetlerin Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı tarafından Takipsizlik kararı verildiğini, bunun üzerine kendisi tarafından Şehit Aileleri adına Sincan
Ağır Ceza Mahkemesi' ne itirazda bulunulduğunu ve itirazının kabul edilerek Başbakanın dokunulmazlığının
kaldırılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından TBMM' ye fezleke gönderildiğini, Sincan Ağır Ceza
Mahkemesi başkanım bu karardan önce tanımadığı gibi yanma da gitmediğini, herhangi bir şekilde tanışmışlığının
olmadığını, nitekim telefon ifadesinden de anlaşılacağı üzere 11. Türk Dünyası Kurultayı için Bakü'deyken Onun
kendisini medyadan tanımasından ötürü arkasından seslenmiş olduğunu ve o vesile ile tanıştıklarını, kendisinin bu
karardan ötürü Onu kutlamış ve Türkiye' de gerçekten cesur hakimlerin olmasından ötürü sevinç ve gurur duyduğunu
ifade etmiş olduğunu, bunun dışında bu kararın istikbaldeki siyasi sonuçlan yönünden Başbakan' m siyasi geleceğini
de etkileyebilecek mahiyette olması nedeniyle onun bazı tepkiler aldığını ifade ettiğini, anlatımının bu tepkilere
yönelik olarak kullanılan sözcüklerden ibaret olduğunu, 3068 sayılı tape okunup sorulduğunda; Bu konuşmanın
Ümraniye soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı hakkında Mahmut ÖZTÜRK'ün kardeşi İsa ÖZTÜRK ile
yaptığım görüşme olduğunu, 3072 sayılı tape de "KEMAL BEY BAZI VATANDAŞLAR GENEL KURMAY
BAŞKANINI DARBE YAPAMAYACAĞINI AKP İKTİDARININ İPİNİ ÇEKEMEZ DİYORLAR PEKİ KİM
ÇEKER ORG. ERDAL CEYLANOĞLU (EDOK) VE ORGENARAL HASAN IGSIZ (LORDU KOMUTANI) BU
GENERALLERDEN BİRİ OLSAYDI OLURDU" şeklindeki SATILMIŞ BALKAŞ tarafından gönderilen mesaj ve
devamında 3075 nolu tape içeriği okunup sorulduğunda; Kendisinin kesinlikle bu tür mesajları ve konuşmaları tasvip
etmediğini, zaten cevabım da telefonda verdiğini, bu tür ordu ile ilgili ulu orta yapılacak konuşmaların kurumlan
yıpratmaktan başka bir işe yaramayacağı inancında olduğundan her zaman karşı geldiğini, ancak karşısındaki
insanlan kırmamak için bunu yumuşak bir üslupla geçiştirmiş olduğunu, burada da telefon sahibine katılmadığını
açıkça ifade ettiğini, 3079 sayılı tape okunup sorulduğunda; Şehit Aileleri adına açtığı "üç kuruşluk" davalarda şehit
beratlan ve veraset ilamlannm gerektiği, doğrudan şehit maaşlan için veraset ilamlannm asıllanm Ankaraya
gönderdiklerinden temininde zorluk çektiğini, sağlanmayan davacılann listesini hazırlayıp, kendilerinden veraset
ilamlan ile şehit beratlerini talep ettiğini, bu konuşmanın tamamen buna yönelik görüşme olduğunu, bu listenin de
şehit berat ve veraset ilamlan listesi olduğunu, 3080 sayılı tape okunup sorulduğunda; Görüşmede ismi geçen Cevat
ÇALIK'm Avukatlık yaptığını ve birlikte yürüttükleri davalann bulunduğunu, kendisinin orduevi giriş kartının
olmadığını, HABLEMİTOGLU' nu anma gününe Keşan' lı hemşerisi olan emekli paşa RAMİZ İLKER' in de
geldiğini, savcılığa birlikte dilekçe verdiklerini, bürosuna yakınlığı nedeniyle birkaç arkadaşıyla birlikte Vatan
Caddesindeki Orduevine davet ettiğini, kendisinin de orada otururken Cevat'ı da çağırdığını, 3081 sayılı tape okunup
sorulduğunda;
^h&*r>—~~p 25 veya 26/Aralık/2007 savcıdan Muzaffer TEKİN'in bilgisayarlanndan çıkan imajlan istediğini,
imajın verilmesine dair Emniyete talimat yazdırdığını, o sırada tam dışan
çıkarken kendisine yeni yıla bu dosyayı bırakmayacağım dediğini, kendisinin de "sayın savcım bu konuyu size
sormuyorum o bakımdan takdir sizindir, nasıl isterseniz o şekilde yaparsınız" deyip ayrıldığını, yine tam ayrılırken
kesinlikle yeni döneme sarkmayacak şeklinde kelime sarf ettiğini, arkasından Taraf gazetesinden bir muhabirin
kendisini aradığını, davanın açılıp açılmadığını sorduğunu, kendisinin de yılbaşına kadar açılabileceğini söylediğini,
o da Vatan gazetesinde iddianamenin tanzim edilip hazırlandığını, davanın açılmak üzere olduğunu duyduğunu ifade
ettiğini, kendisinin de onun üzerine bu konuda kimseyle konuşmadığımı kesinlikle gizlilik kuralına riayet ettiğini,
buradaki olayın tamamen sayın savcının iddianameyi hazırlayarak davayı açmasına yönelik tutumuna ilişkin
olduğunu, 3083 sayılı tape de "Milli Sivil Toplum budur anlatabildim mi.. Bir noktada devletin yapamadığın bu gün
zaten devletin yapması mümkün değil, zaten devlet karşı güçlere geçmiş işgal edilmiş, kurumu ile kuruluşuyla yani
işgalci güçler devleti ele geçirme gayretine girmiş maalesef İŞTE GÖREV BİZE DÜŞÜYOR, bunu da tamamen
meşru zemin içerisinde en güzel bu şekilde hareket etmek... orada RAMIS Paşa var, evet generaller var, albaylar var
bir sürü şey var, çok nitelikli insanlar var, evet birçoğunu siz tanımıyorsunuz tabi, profesörler var, birçok aydın var,
çok güzel oldu...." şeklindeki görüşme okunup sorulduğunda; Görüşmede ismi geçen Erdoğan KAYA' nm Bilecik
Söğütlüler Derneği Başkanı olduğunu, burada kastedilen anma toplantısının HABLEMİTOGLU cinayetinin
15
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
dosyasının neden işletilmediği konusunda Cumhuriyet Savcılığına dilekçe verilmesine ilişkin yapılan basın
açıklaması olduğunu, bu toplantıya son derece aydın bir kesim katıldığını, katledilen kişinin öğretim üyesi olması,
Türk milletinin bir aydını sıfatına sahip bulunması nedeniyle katılımcılar arasında öğretim üyeleri, ordu mensupları
gibi üst elit kesimin katıldığını, kendisinin burada bahsetmiş olduğu hadisenin sivil toplumun doğrudan siyasete ve
iktidara oynamasının mümkün olmadığını gerçek amacının ülkeyi yöneten siyasi iktidan etkilemek, yönlendirmek ve
kendi projeleri doğrultusunda hükümetin hukuk kuralları çerçevesinde faaliyetlerde bulunmasına zemin hazırlamak,
bir noktada buradaki sivil toplum kuruluşları baskı grupları rolünü oynamakta, nitekim telefonda bu sivil toplum
kuruluşlarının yapacağı mücadelenin tamamen meşru zemin içerisinde iktidan etkilemeye yönelik faaliyetler
içerisinde bulunması gerektiğini ifade etmiş olduğunu, Devletin işgal edilmesinden kastının da küreselci dünya
sermayesine entegre edilmesi konusunda dış güçlerin içerideki yöneticileri etkilemeye yönelik faaliyetlerinde zaman
zaman başanya ulaştıklan, yöneticilerimizin çok az da olsa bir kısmının şahsi menfaatler güderek bir kısmının da
yanılgı içerisinde bu güçlerin amaçlanna hizmet etmeleri ve millet menfaatlerinden uzaklaştıklannı ifade etmek için
kullanılmış olduğunu, yoksa Devletin askeri bir işgalinin asla olamıyacağını, buradaki kastının askeri işgalden ziyade
yabancılara azda olsa bilerek, çoğunlukla yanılarak yapılan milletin zaranna olan hizmetler olduğunu, tamamen bu
grup kastedilmiştir, dönem dönem bu tür kişilerin ve gruplann Devlet içerisinde etkin role de ulaştıklan inkar
edilmez bir gerçektir, Devlet hayatında yapılan yanlışlıklarda hep bu yanlış kişilerin seçimlerinden kaynaklanmış
olduğunu, Yine aynı görüşme içerisinde bulunan "Ay Yıldız Birliği içinde yer almak istiyoruz, o konuda hatta imkan
nispetinde bulunduğunuz yerde diğer dernekler varsa oraya sokmaya çalışın evet iş genişlemektir anlatabildim mi
genişlemektir, oralardan buralara geldiğininiz ateşler yakıyorsunuz, sağ olun" şeklindeki beyanı hatırlatılarak
sorulduğunda; Burada Ay Yıldız Birliği platformunun gelişmesinden bahsettiklerini, 250' ye yakın derneğin bu
platform altında faaliyet göstermekte olduğunu, elbetteki bu platforma fazla derneğin katılması söz konusu sivil
toplum gücünün de etkinliğini ve kamuoyu oluşturmasında daha güçlü hale gelmesini, söz ve dileklerinin
dinlenmesine yol açacağını, her kurum ve kuruluşun büyümek ve genişlemek istediğini, buradaki asıl önemli olan
sonuç
büyümenin meşru zemin içerisinde ve meşru talepler içeren bir büyüme olması olduğunu, AY YILDIZ BİRLİĞİNİN
içerisinde KAMU SEN' den tutunuzda Mühendisler Birliğinden, Şehit Aileleri Derneklerinden birçok güzide kurum
ve kuruluş bulunduğunu, Söğütlüler dernek başkanının yönetim kurulu üyeleri ile birlikte Necip HABLEMİTOĞLU'
nu anma törenine gelmesi ve güç katması anlamında kullanıldığını, 3085 sayılı tape okunup sorulduğunda;
Görüştüğü kişinin HİLAL isimli Cumhuriyet Gazetesi muhabiri olduğunu, Görüşme içinde bulunan soruşturma ile
ilgili Emniyet, Savcı, MİT ve Beşiktaş adliyesi Hakim ve Savcıları ile Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri
hakkında söyledikleri tek tek okunup sorulduğunda; Kendisinin kastının kurumların genelini ve tamamını karalamak
olmadığını, ancak sözü edilen kurumlar içerisinde çok uzun zamandan bu yana istenmeyen bazı grupların
kadrolaşma hareketlerinin olduğunu hepimizin bildiği bir gerçektir, nitekim bu kadrolaşma hareketlerini yapan
cemaatın lideri hakkında Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmış verilen beraat kararı Yargıtayca
bozulmuş ve Yargıtay kararında dahi söz konusu cemaatin Devletin birçok kurum ve kuruluşunda kadrolaşma
hareketine girdiğini, yine Devletin birçok Güvenlik ve Emniyet Kuruluşlarının tuttuğu raporlarında söz konusu
cemaatin kadrolaşma konusunda ve Devleti ele geçirme konusunda iddialı faaliyetlerde bulunduklanm içeren
raporlar yayınlamış olduğunu, bu raporlarda zaman zaman basma yansıdığını, ama hiçbir şekilde ne Yargı teşkilatını,
ne Emniyeti, ne MİT'i ne de Yüksek Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulununun tamamını suçlamak ve kadrolaşma
hareketinin bütününü kapsadığını iddia etmenin mümkün olmadığını, zaman zaman bu siyasi kadrolann kurumlar
içerisinde aşın etkinlik içerisine girdiklerini, Devletin çok önemli fonksiyonlannı ele geçirmek için itina ile
belirttiğim kurumlar üzerinde faaliyet gösterdikleri, yadsınamaz bir gerçek olduğunu, geçmişteki sağ sol
kadrolaşmalan yerine şimdi daha değişik toplum tarafından kabul edilmesi mümkün olmayan sistemi çürütücek ve
çökertecek gruplaşmalann olduğunu gözlemlemekte olduğunu, bu Devlet yapılanması içinde son derece rahatsızlık
veren hastalıklı bir konuma bürünmüş olduğunu, bu sebeple kastının az da olsa bu tür kadrolaşma hareketlerinin
sözünü ettiği kurumlarda varlığına ilişkin olduğunu, bu konuda elbetteki üzüntü duyduğunu, bunun önüne
geçilmesinin doğrudan doğruya siyasal iktidann faaliyetleri sonucunda gerçekleşebileceğini, bu konuda bizlerin
16
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
yapması gereken bu tehlikeli kadrolaşma hareketlerini açığa çıkartmak, kamuoyunu aydınlatmak böylelikle
tehlikenin boyutlanna dikkat çekmektir, son olarak Hakim ve Savcılar Yasasında yapılan değişiklikle 4.000' e yakm
hakim ve savcı adayının belli bir görüş mensubunun içinden seçileceğine ilişkin iddialar sadece basında yer almamış,
ana muhalefet partisi de dahil olmak üzere bütün parti genel başkanlannm serzenişlerine konu olmuş olduğunu,
ancak bugün ne şekilde olursa olsun Türk Yargısı bu kadrolaşma hareketine asla yenik düşmemiş olduğunu, kişilerin
yaptığı hatalann bir kurumu kesinlikle olumsuz bir çizgiye götüremeyeceğini, bu nedenle kendisinin maksadının
burada bu tehlikeli gidişe dikkat çekmek olduğunu, yoksa asla hiçbir hakim ve savcımıza hakaret kastıyla bu tür
ifadeleri kullanmasının mümkün olmadığını, sözlerinin tamamen aşın bir kızgınlık ve davanın da olumsuz bir şekilde
seyretmesinden mütevellit amacı aşan sözler olduğunu, ne iş bu dosyayı yürüten sayın savcı Zekeriya ÖZ'ün ne de
bir başka kamu görevlisinin bu tür sözlere muhatap olmasını kabul etmesinin mümkün olmadığını, bu sebeple bu
sözlerimin tamamen maksadı çok fazla aşan sözler olduğunu, 3086 sayılı tape okunup sorulduğunda; Görüştüğü
şahsın Av. Hüseyin BOZOĞLU olduğunu, kendisinden Yargıtay'da bulunan Orhan PAMUKTa ilgili dosyaya
bakmasım rica ettiğini, onun da karann bozulduğunu kendisine bildirip faksladığını, ,-'" 3090 sayılı tape okunup
sorulduğunda; i r '\„
Görüşmede ismi geçen Oğuz ÖCALAN' in, Muzaffer TEKİN'in arkadaşı olduğunu, ne iş yaptığını bilmediğini,
Muzaffer beyin eşi Müge hanımın kendisine telefonunu verdiğini, kendisinin de Genel Kurmay'a yazmış olduğu
yazının cevabının çıkıp çıkmadığı konusunda kendisinden yardım istediğini, orada bahsettiği CD' lerden kasıt
soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı tarafından imajı çıkarılan bilgisayar harddiskinin aktarılmış olduğu ve
Müge TEKİN tarafından Kadıköy'de bir CD dükkanında imajı çözdürüp hazırlattığı CD olduğunu, Aydın YÜKSEK'
in kendisine getirmiş olduğu CD ile bir alakasının olmadığını, Tank KARLIBEL'in Muzaffer TEKİN hakkında
uyuşturucu ticareti yaptığı ve Alman ajanı olduğu yönünde bir kitap yazan şahıs olduğunu, bu kitabın tamamen
Sabah ve Zaman gazetelerinde iftira mahiyetinde çıkan haberlere dayanmakta olduğunu, kendilerinin de bunun
aksini ispat ettiklerini, Zaman ve Sabah gazeteleri hakkında iftira davalannm devam etmekte olduğunu, aynca
TARIK KARLIBEL hakkında Şişli Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, Fatma Sibel
YÜKSEK' in UFUK ÖTESİ dergisinin sahibi olduğunu, kendisinin Behiç GÜRCİHAN ile bürosuna gelen kişilerden
biri olduğunu, 3096 sayılı tape okunup sorulduğunda; Bu görüşmeyi yaptığı arkadaşı Cevat ÇALIK' m komplo
teorilerini seven biri olduğunu, buna benzer çok arkadaşının olduğunu, kendilerinin siyasi davalan yürütmeleri
sebebiyle sık sık bu tür sakalarla karşılaştıklannı, hatta bazılanm da ciddi varsayım olarakta sıklıkla şahit olduklannı,
bunlardan birtanesi en son olarak Av. Cevat ÇALIK kendisinin Hüseyin Mümtaz BAYAZITOGLU ve Levent
TEMİZ'in muhtemelen Ümraniye soruşturmasının müdafısi olması sebebiyle soruşturma kapsamına alınabileceğini
iddia edince kendisinin de böyle bir varsayımı kesinlikle inandıncı bulmadığını, hatta dalga geçen bir ifade ile cevap
verdiğini, çünkü sözü edilen Levent TEMİZ' in yaklaşık bir yıldan beri askerde olup, askerden yeni döndüğünü,
kendisi ile en az 15-16 aydan beri görüşmesinin olmadığını, Hüseyin Mümtaz BAYAZITOGLU ile telefonda da
belirttiği şekilde bir veya iki görüşmesinin olduğunu, sadece Bakü'de 11. Türk Kurultayı'nda beraber olduklannı,
ancak bu kişinin yürüyen soruşturma ve davalarla hiçbir ilgi ve alakasının olmadığını, böyle bir iddiayı
umursamadığını, bu tür iddialann sıklıkla tamamen gerçek dışı varsayımlar üzerine kurulu olarak ortaya atıldığını
birçok olaydan bildiğinden ciddiye almadığını, 3104 saydı tapede "KEMAL ABİ KENDİSİNİN ÜNİVERSİTELER
MASASI BAŞKANI HAKAN, YARIN ON DA VATANDA OLABİLİRSEN İYİ OLUR, ARKADAŞLAR ON
YEDİ KİŞİ GÖZALTINDA, AVUKATA İHTİYAÇ OLABİLİR, TABİ MÜSAİTSEN" şeklindeki mesaj okunup
sorulduğunda; Bu mesajı soyismini hatırlamadığı HAKAN isminde Ülkücü gençliğin İstanbul Üniversitesindeki
temsilcisi olan kişinin kendisine çektiğini, ancak kendisinin ona telefonla veya mesajla dönmediğini davalan ile de
ilgilenmediğini, olayı daha sonra öğrendiğini, iki siyasi grup arasında öğrenci kavgası olmuş olduğunu, Avukata
ihtiyaç olduğunda eski partili olduğu için kendisine mesaj çekmiş olduklannı, 3105 sayılı tape okunup sorulduğunda;
Bu görüşmeyi Veli KÜÇÜK Paşa ile yaptığını, içeriğinin yukanda belirttiği PKK' lılann Hrant DİNK davası ile ilgili
yapmış olduklan şikayet üzerine Şişli Cumhuriyet Savcısına ifade vermesi için kendisini aradığını görüşme
olduğunu, 3106 sayılı tape okunup sorulduğunda; Ümraniye dosyası ile ilgili İzmir Ağır Ceza Mahkemesinde
görülen dava dosyası getirilmesi gerektiği için Muzaffer TEKİN' in kardeşi Ali Riza TEKİN'e dosyanın tasdikli bir
17
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
fotokopinin çıkartılıp şahsına gönderilmesi ile ilgili olayı bilgilendirdiği görüşme olduğunu, 3109 saydı tape okunup
sorulduğunda; Görüşmede ismi geçen CİHAN ÖRNEK'in araştırmacı yazar olduğunu, Rum Ortadoks
Patrikhanesinin Balıklı Rum Hastanesine karşı tapu iptal davası ile ilgili olarak o
j
kişilerin yapmış oldukları hukuk dışı yanlışlıklan basma yansıtmak konusunda yaptıkları görüşme olduğunu,
Dosyadaki delil ve belgelerin kendisinin asla iddia edilen örgütün üyesi olmadığı ve yine örgüte bağlı olarak en ufak
suç işlemediğini ortaya koymuş olduğunu, her ne kadar üzerine atılı suçun CMK'nun 100 maddesi 3. bendinde
belirtilen suçlardan sayılmışsa da ortada suçun işlendiği hususunda kuvvetli hiçbir şüphe bulunmadığını, sahip
olduğu mesleki çalışmaları, geçmişteki yaşantısı ve bütün samimi anlatımlarının suçlarla hiçbir ilgi ve alakalı
olamayacağını açıkça ortaya koyduğunu, isnad edilen suçlamaların ve şüphelerin önemli bir kısmının aynı dosyada
Muzaffer TEKİN ve Ergün POYRAZ vekili olarak yapmış olduğu ve yapmakla da mesleki zorunluluk hissettiği
müdafii sıfatıyla çalışmalarından ibaret olduğunu, kaldı ki bu çalışmalanmn Avukatlık Yasasının 31. maddesi ile
Terörle Mücadele Yasasının 10. maddesinin e bendi, CMK'nun 136. maddesi ve buna ilişkin yönetmeliğin iptaline
ilişkin Danıştay karan ile yasal koruma altına alınmış bulunmakta olduğunu, dosyada kendisine suç isnadı olarak
gösterilen çalışmalanmn bütünü savunmaya yönelik gayretli inançlı ve mesleki aşkla yapmış olduğu çalışmalar
olduğunu, iddia edilen örgütün ismini şuanda öğrenmiş bulunduğunu, bilmediği ve üyelerini kurucularını tanımadığı,
varlığından dahi haberdar olmadığı bir sanal örgütün üyesi olmasının elbetteki düşünülemeyeceğini, kaldı ki hiçbir
şekilde bu bağlamda herhangi bir suç işlemiş olmadığını, yapmış olduğu siyasi çalışmalar, toplumsal faaliyetlerin
tamamen sivil toplum kuruluşunun bir üyesi olarak yapılmış gayretlerden ibaret olduğunu, bu çalışmalardan da
bugüne kadar toplumumuzun hiçbir ferdi hiçbir şekilde zarar görmediğim, bu bağlamda üzerine atılan suçlan
işlediğine ilişkin inandmcı şüpheye düşürücü dosyada delil, iz ve emare olmadığından ve aynca 25 yıllık meslek
hayatının oluşu, sabit ikametgah ve işyeri sahibi oluşu, kalabalık bir avuktalık bürosuna sahip olması, sivil toplum
kuruluşunun başkanı bulunması, kesinlikle soruşturmayı aksatacak şekilde kaçması ve delilleri karartacak şekilde
hareket etmesini önleyeceğinden soruşturmanın tutuksuz olarak yapılmasını ve salıverilmesini istediğini" beyan
etmiştir. b)-Aramalarda elde edilen deliller; İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.01.2008 tarih ve Teknik Takip
no 2008/186 Soruşturma no 2007/1536 sayılı karanna istinaden şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in İlimiz Fatih İlçesi
Neslişah Mahallesi Vatan Caddesi Emlak Kredi Evleri H-l Blk. No: 9 sayılı bürosu, 34 DV 200 Plaka sayılı Otosu,
İlimiz Büyükçekmece İlçesi Bahçeşehir I. Kısım Mahallesi Akasya 06 Villa 17 sayılı ikametlerinde aramalar
yapılmıştır. 1- Doküman İncelemeleri: a) Şüphelinin Bahçeşehir'deki ikametinden elde edilen Belge ve dokümanların
incelenmesinde; - Doğubey AKINCI isimli şahıs tarafından Diyarbakır ilinden Araş Kargo ile 17.01.2008 günü
gönderilmiş olan zarfın incelenmesinde, Kendisinin Genel Kurmay Başkanlığına bağlı Askeri Haber alma dairesinde
asli kadroda çalışan bir haber alma görevlisi olduğunu ancak Diyarbakır 2. Tak.Hav.Kuvveti Komutanlığına bağlı
NATO biriminde kalifiye İŞÇİ kadrosunda çalışırken 1999 yılında Abdullah ÖCALAN'm Suriye'den çıkartılması
için gerçekleştirilen yoğun baskı döneminde buna tepki olarak NATO üssüne yönelik düzenlenecek bir saldın
karşısında istihbarat topladığını bunu üslerine ilettiğini ancak şahıslann yakalanmadığını sadece üsse girişlerinin
engellendiğini bu olaydan sonra yoğun baskı altında kaldığını ve aktif görevden alınıp pasif göreve verildiğini buna
dayanamayıp Malulen emekli olmak isterken çeşitli entrikalarla işten atıldığını ve bu konu ile ilgili çeşitli yerlere
dilekçe yazdığını ayrıca dava açtığını halen orada emniyete ve Jandarmaya istihbarat toplayıp bilgi verdiğini
anlattıktan sonra şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'den taleplerde bulunduğu bölümde;
"Ben Hukuki ve tüm dava dilekçelerini yazabilirim Ama bunlar için ne bilgisayar var ne yazıcım nede diğer araç
gereçlerim istediğim malzemeler ve bir miktarda nakitim olsa hem geçimimi sağlarım hem de İstihbarat alanında
Devlete çok önemli hizmetlerim geçer . Burada Cizre, Şırnak, Silopi, Nusaybin taraflarında faturalı ithal çay ve
benzeri eşyalar alır satar, tez ve dava dilekçeleri yazarak ayda bir Asgari ücret kazanabilirim .Hemde istihbarat
toplarım Görüntü alır Ses kaydı yaparım. Gün hizmet günü ihtiyaçlarımın hepsi 4000 YTL yi geçmiyor, Sizin
çevreniz geniştir, istediğim malzemeler elime geçse 1500 YTL nakdi sermayem olsa hiç kimseye muhtaç olmadan
hayatımı sürdürür.bu Hukuk kavgasını sürdürürüm Durumu taktirlerinize bıraktım Banka hesap numaramı aşağıda
yazıyorum. Cevabınızı dört gözle bekliyorum Gazeteci Hüzün Yücel Hanımefendinin size selamı var. " İçerikli
18
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
olduğu, "Patrikhane Yunanistan' a " başlıklı dokümanda Patrikanenin 1821 yılında Mora isyanı hazırlayıcısı
1918-1922 yıllarında Trabzon'da Pontus devletini kurmaya çabaladığı 1997 yılında Pontus hayalini canlandırmak
için Trabzon'a papazlar çıkarmaya yeltendiği bugün ise ABD, AB ve Yunanistan işbirlikçiliği ile ekümenliğe
soyunduğu, Fatih Kaymakamlığının denetimine bırakıldığı, Türkiye'ye baskılar yaptığı anlatıldıktan sonra
patrikaneye haddini bildirmek ve Yunanistan'a göndermek maksatlı bir çağrı belgesi olduğu anlaşılmıştır. "Milli Güç
Platformundan duyurulur" ile başlayan Patrikanenin Yunanistan'a gönderilmesi amacıyla 28 Ekim 2005 günü Fener
Rum Patrikanesi önünde toplanılması yönünde bir çağrı olduğu ve Milli Güç Platformu, Hukukçular Birliği Derneği
ile bittiği, "Milli Güç Hareketinin 19.07.2005 tarihli 2. toplantı gündemi" başlıklı (5) sayfa doküman içeriğinde;
gündeme getirilmesi istenilen konuların yer aldığı, bu konuların Kıbrıs Türk Kültür Derneğinin düzenlediği
programa ve sivil toplum hareketlerinin düzenlediği Lozan Antlaşması konulu basın açıklaması ve Milli Güç
Hareketine ivme kazandırılması için yapılacakların v.b. konularının görüşüldüğü anlaşılmıştır. 12.07.2005 tarihli
"Milli Güç Hareketi Toplantısının gündem maddeleri ve alınan kararlar" isimli dokümanda; gündem ve kararlar
başlığı adı altında konuların görüşüldüğü, Oluşumun ismi tartışıldı, Milli Güç Platformu-Milli Güç Birliği-Milli Güç
Hareketi isimleri arasından Milli Güç Hareketinin oy birliği ile seçildiği, Milli Güç Hareketinin Dernekleşmesi karan
alındığı, kurulacak derneğin Hukukçular Birliği ile aynı yeri paylaşmasına karar verildiği" anlaşılmıştır. ANİS
TOUR ile başlayan bir rezervasyona ait olduğu anlaşılan belgede Kemal KERİNÇSİZ, Gönül KERİNÇSİZ, Sabır
RÜSTEMANLI, Tenzile RÜSTEMANLI, Cemil RÜSTEMANLI, Ayda RÜSTEMANLI, Cancan ERENEROL,
Selçuk ERENEROL isimli şahısların seyahat amaçlı rezervasyonları olduğu anlaşılmıştır. "B-Hukukçular Birliğinin,
17.11.2006 tarihli İstişare toplantısında" isimli el yazması dokümanda; toplantı yapıldığı ve bazı kararların alındığı
bu kararların bazıları; .. .TÜSİAD-Bahçeşehir Meslek içi Eğitim Seminerinin yapıldığı, orada olmamalarının
sebebinin Hakimleri karşılarına almamak olduğu, Bahçeşehir Üniversite Rektör ve yöneticileri hakkında TCK
288'den suç duyurusunda bulunacağı, papa ile ilgili BTP ve SAADET PARTİSİ'nin düzenleyeceği mitinge dernek
adına katılacaklarını, Zeki Bingöl ile ilgili girişimde sürecin devam ettiği, Finansbank yazışmalarında Yunan
bankasına devrin deklare edildiği, Hablemitoğlu için Ankara'ya gidileceği ve Anıt için girişimlerde bulunulacağı,
Vakıflar yasası ile alakalı çalışma yapılacağı, Yücel Sayman davasının Kemal Kerinçsiz tarafından takip edileceği,
şeklinde yazıların olduğu tespit edilmiştir. CMK'nun 130/2 Maddesi gereğince Hakim tarafından incelenmesine izin
verilen: . \
Arama sırasında evinden ele geçirilen ve Avukat-müvekkil ilişkisine ait evrak olduğu iddiası üzerine Hakim karan
alman; Kırmızı Klasör içerisinde bulunan, bilgisayar çıktısı olan belgelerin, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin
Teknik Takip No:2007/219 Soruşturma No: 2007/1536 karanna istinaden incelenmesine karar verilmiş olup, iş bu
belgelerin şüpheli Aydın YÜKSEK'in, 20.09.2007 günü Giresun İli merkez Kavaklar Mahallesi Kanberli Sokak
No:40/A D:3 sayılı adresinde yapılan ev aramasında elde edilen 1 nolu CD nin tespit edilen içeriği ile, Muzaffer
TEKİN'in ikametinde elde edilen 16 Nolu CD'nin aynı olduğu, içerisindeki Askeri içerikli Belgelerin alt ve üst sol
köşelerinde GİZLİ ibaresinin bulunduğu, Muzaffer TEKİN'den elde edilen belgeler ile ilgili olarak Genel Kurmay
Başkanlığı Kara Kuvvetleri Komutanlığının Gizli İbareli 14 Aralık 2007 tarih ve ADL.MÜŞV:20007/2458
Evrak-(516887) sayılı yazısında; 9 Madde olarak belirtilen belgelerin "Devletin Güvenliği İç ve Dış Siyasal Yaralan
Bakımından Niteliği İtibanyla Gizli kalması gereken bilgiler kapsamında olmayan ancak iç mevzuata göre Gizli
Gizlilik Derecesinde Sınıflandırılmış" belgelerden olduğu, Diğer belgelerin ise Kara Kuvvetleri Komutanlığı ile
ilgisinin olmadığı, ancak hazırlama formatı taklit edilerek ve yazı dosyalannm elektronik özelliklerinin belirtilerek
kurgulandığı bildirilmiştir. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.01.2008 Tarih ve Teknik Takip No: 2008/186
sayılı karanna istinaden İlimiz Büyükçekmece İlçesi Bahçeşehir I. Kısım Mahallesi Akasya 06 Villa 17 sayılı
ikametinde yapılan aramada elde edilen dokümanlann içeriklerinin Aydın YÜKSEK ve Muzaffer TEKİN'den elde
edilen CdTerdeki Askeri İçerikli Belgeler ile aynı belgelerin bilgisayar çıktısı olduğu ancak belgelerdeki GİZLİ
ibarelerinin çıkartılarak bilgisayar çıktısının alındığı yapılan incelemede anlaşılmış olup; Kemal KERİNÇSİZ'den
elde edilen; 1. Sayın Kuvvet Komutanının Milli Güvenlik Kurulunda yaptığı konuşma notlan, 2. Yüksek Askeri Şura
Konuşma Notu 1 Ağustos 2003, 3. Kara Harp Okulu 2003-2004 Eğitim Yılı Açılış Töreni Konuşma notu, Eylül
2003 4. Türk Silahlı Kuvvetleri Üzerindeki Politika/Siyaset Yapılması Temmuz 2003 5. 2003 Katılım Ortaklığı
19
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
Belgesinde AB'ye Uyum Çerçevesinde Türkiye'den yapılması istenen hususlar AKP Hükümetinin İcraatlan isimli
belgelerin Muzaffer TEKİN'den elde edilen belgeler ile aynı olduğundan "Devletin Güvenliği İç ve Dış Siyasal
Yaralan Bakımından Niteliği İtibanyla Gizli kalması gereken bilgiler kapsamında olmayan ancak iç mevzuata göre
Gizli Gizlilik Derecesinde Sınıflandırılmış" belgelerden olduğu, Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ, Aydın YÜKSEK ve
Muzaffer TEKİN'de elde edilen askeri içerikli ortak diğer belgelerin ise Kara Kuvvetleri Komutanlığı ile ilgisinin
olmadığı, ancak hazırlama formatı taklit edilerek ve yazı dosyalannm elektronik özelliklerinin belirtilerek
kurgulandığı gelen cevabi yazıdan anlaşılmıştır. b) Şahsın işyerinden elde edilen dokümanların incelenmesinde;
"Küçükçekmece B... Ö - Fen İşlerinde Şef Muş'lu (Bölücü) (akrabalarıyla örgütlü çalışıyor ) ibareli el yazısıyla
yazılmış doküman olduğu, 03.11.2006 tarihli istişare toplantısında alman kararlar başlıklı doküman içeriğinde alman
karlann yazılı olduğu bu kararlar içerisinde 11 Kasım Saat:12.00'de Sefaköy Gönül Birliği Lokalinde Milli Güç
Birliği Derneğinin kuruluşunun ilan edileceği karannm alındığı, "20 Ekim 2006 Cuma toplantı tutanağı" ile başlayan
dokümanın toplantı kararlannı içerir bir tutanak olduğu, tutanakta Zeki Bingöl Mortgage kitabının gelişmeleri,
Pamuk ve Dink davalan konusunda olumlu görüş bildiren yazar ve kişilere görüşlerinden ötürü geri bildirim
yapılması, papanın Türkiye ziyareti ile ilgili düzenlenecek protesto gösterileri kararlan alındığı, Hakim ve Savcılara,
düşünce ve ifade özgürlüğü hakkında verilecek semineri protesto etmek yasal olmadığını belirtmek için çeşitli
etkinlikler düzenleme kararları
alındığı, 18 Aralık günü için ne yapılabilir sorusuna cevaplar arandığı, "Ülger, Necdet, Yıldırım ve Levent
katılacaklar" şeklinde biten bilgisayar çıktısı toplantı tutanağı dokümanı olduğu, 10.08.2006 tarihinde "Prof. Dr.
Gürhan ÇAĞLAYAN - Hacettepe Ünv. Diş Hekimliği Fak Klinik Bilimler Bölüm Baş." İmzalı Av Kemal
KERiNÇSİZ'e hitaben yazılmış 4 sayfalık mektupta Teröre destek veren ülkelerin mallarını protesto etme maksadı
ile yapılan çalışmalara destek vermek için yapılması gerekenleri anlattığı mektubun 3. sayfasında " Bu nedenle
öncelikle 3 ülkeden buyurduğunuz gibi mallarını tespit edip Boykota başlayıp sonra durum tartışılabilir. Elimizdeki
İmkanlara gelince; 1-USİAD (Ulusal Sanayici ve İşadamları Derneği), 2-YEMDD (Yerli Malı Destekleme Derneği),
3-Sizin Derneğiniz Yaym Kuruluşları: 1-Yeniçağ Gazetesi, 2-Bazan Cumhuriyet, 3-Kanal B Televizyonu, 4Avrasya Televizyonu, 5- Kanal Türk, 6- Anadolu'muzda Bulunan yerel Televizyonlar, 7- Üniversiteler (Başkent,
Gazi, Hacettepe) Neler Yapılabilir: 1-Bu konuda gönüllü insanlar ve gönüllü kuruluşlar bulmak in ATATÜRKÇÜ
DÜŞÜNCE DERNEĞİ, Yönetim Değiştirdi. Yeni Yönetim üretim davasına hız vereceği sözünü bana verdi şeklinde
dokümanın olduğu, "Büyük Hukukçular Birliği Sivil Toplum Kuruluşlarının Basın Açıklamasıdır" ile başlayan, "
Osman ÇELİK Sendikacı" ile biten doküman, Avrupa birliği uyum çalışmaları kapsamında finansmanı, Avrupa
komisyonu tarafından sağlanan Bahçeşehir Üniversitesi ile TÜSİAD' m ortaklaşa düzenledikleri Yargıtay ve Adelet
Bakanlığı tarafından belirlenen 50 kişilik Hakim Savcı grubuna "ifade özgürlüğü kavramının değişik uygulamalan"
içerikli 26-27-28 Ocak 2007 tarihindeki seminerinin düzenlenecek olmasının eleştirildiği basın açıklaması olduğu,
içeriğinde; "Türkiyedeki Hukuk Devletinin açıkça çökme noktasına geldiğinin bir işareti olduğu" "....Yargıtay
Başkanının da katıldığı , usul dışı organizasyonla Hakim ve savcılar kabile devletinde rastlanmayacak bir
uygulamaya tabi tutularak " "Çünkü AB nin istediği Türkiye'de Atatürk çü Milli Laik Üniter Devlet yapısının
değiştirilmesidir" BASIN AÇIKLAMASINI YAPAN SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI YETKİLİLERİ Ad soyad,
kurumu adı, imza kısmının olduğu, el yazması olarak belgenin alt kısmında ; ..Muzaffer TEKİN Emekli Subay, Rafet
Arslan, Sevgi ERENEROL basın sözcüsü İsimli şahıslar ile birçok ismin ve kurumunun adının bulunduğu ve
imzalannm olduğu görülmüştür. 8.9.2006 Tarihli BÜYÜK HUKUKÇULAR BİRLİĞİ Toplantı Gündemi başlıklı 2
sayfalık bilgisayar çıktısı yazıda ; gündemle ilgili olduğu belirtilen Elif Şafak davası, üyelerin durumu, baro seçim
çalışmalan, yeni açılacak davalar (Lübnan katliamı ile ilgili davanın açılması, TESEV vb kuruluşlann kapatılması
davası vb.), komisyon kurma çalışmalan, yeni üye kazanma ve teşkilatın yaygınlaştırılması Hukuk Fakültelerinde
Örgütlenme çalışmaları, Silivri'de piknik daveti, Ayasofya Derneğinin kurulması, Milli Güç Birliği Derneğinin
Kurulması, Prof.Dr. Gürhan Çağlayan'm açtığı kampanyanın görüşülmesi, Bakırköy Platformu ile ilgili faaliyetler ve
sivil toplumla ilgili kurulmuş komisyon çalışmalan şeklinde yazılar olduğu, "Büyük Hukukçular Birliği Derneğinin
14.07.2007 tarihindeki" ile başlayan, "Etkinlik kararlaştırıldı" ile biten el yazısı dokümanın içeriğinde bazı karalann
alındığı; 1-Kemal Kerinçsiz'in katılmayacağı basın açıklamasının OKTAY YILDIRIM tarafından yapılacağı,
20
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
2-Orhan Pamuk davasına Kemal Kerinçsiz'in, İştirak etmeyeceği, 3-20 Temmuz
günü Kıbrıs için yapılacak yürüyüş ile ilgili kararların açıklanacağı, 4-Tarih Vakfı ile ilgili karaların açıklandığı,
5-Kıbrıs konusunda televizyon programına katılacakların isimlerinin belirlendiği, 6-Saros destekli vakıfların
kapatılması ile ilgili görüşlerin değerlendirildiği, 7-Lozan Antlaşmasının yıldönümü ile ilgili etkinlik düzenleneceği
konularına ilişkin olduğu, "21 Temmuz 2006 tarihinde Hukukçular Birliği" ibaresi ile başlayan, "mektup faks
çekilecek" ile biten el yazımı doküman incelendiğinde toplantı karan niteliğinde olduğu, bu kararlardan ikinci
maddesinde Perihan Mağden davasına muharip gaziler müdahil olarak katılacaktır. Adliye'de şiddete yönelik hiçbir
harekete izin verilmeyecek ve en şiddetli tepkiyi bizden görecek, Avukatlar ve muharip gaziler adliyede üst kata
çıkacaktır, basm açıklaması Avukat H... A... tarafından yapılacaktır. Dördüncü maddesinde Perihan Mağden
duruşmasında sorumluluk alan kişilerin M.... Y ve E.... Ş... olarak tayin edildiği Pakize hanımın duruşmaya
çağnlmayacağı Sevgi hanımın adliye dışında telkinlerde bulunacağı, beşinci maddesinde de Milli Güç Platformu'nun
dernekleştirilip tüzel kişilik kazandırılacağı görüşünün benimsendiği, 08.12.2006 tarihinde yapılan Büyük
hukukçular Birliği istişare toplantısında bir takım kararların alındığı dördüncü madde de Vedat YENERER'in Vakfı
tarafından derneğimize ödül verildi (Kuvvayi Milliye) şeklinde yazının geçtiği tespit edilmiştir. c) İlimiz Fatih İlçesi
Hocaüveys Mahallesi Cemil Sakarya Sokak Güler Apt.No.2/6 sayılı yerde faaliyet gösteren Büyük Hukukçular
Birliği isimli yerde yapılan aramada elde edilen dokümanların incelemesinde; 1- Türkiyem Topluluğu Milli Randevu
başlıklı bildiride Türkiyem Topluluğu sağ duyu sahibi duyarlı bütün kişi ve kuruluşların herekete geçmeye
Türkiye'miz için ele ele vermeye çağırıyor Bu bir Milli randevudur geç kalmamak gerekiyor şeklinde yazıların
olduğu, 2- El yazması olarak elde edilen bir sayfalık kağıt üzerinde; .. [email protected], , 0533 344 30 21
şeklinde yazılann olduğu, 3- Türkiye'm Topluluğu İstanbul Yürütme Kurulu Görev Bölümü 01.05.2006 —
Teşkilatlanma - Sivil Toplum Kuruluşları ile ilişkiler 1- Kemal KERİNÇSİZ Av. 0 532 214 33 54
[email protected] 5231818 Hukukçular birliği başkanı — Sekretarya Hizmetleri ve Dönem Sözcüleri 1 Kemal KERİNÇSİZ — Basın Yayın Tanıtım 1 - Sevgi ERENEROL -Basm Sözcüsü 0 532 367 80 60 244 28 10
[email protected]. 2-Oktay YILDIRIM 3 - Hanefi ALT AŞ — Hukuk İşleri 1 - Hanefi ALT AŞ 2 - Kemal
KERİNÇSİZ Hukukçular Birliği Başkam " Türkiye'm Topluluğu İst. Yürütme Kurulu Görev Bölümü" başlıklı
yazının ikinci sayfasında; — Etkinlikler — Kadın ve Gençlik kolları 1 - Oktay YILDIRIM - Yeni Hayat Dergisi
şeklinde yazılann olduğu 3. sayfasında "Bu bir Dip Dalgasıdır" başlığı altına yazının olduğu, — Üzerinde şehit
askerlerin resimlerinin bulunduğu, Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez başlıklı bildiride Türk askerinin Kuzey Irak'a
girmesi ile alakalı tezkere ve şehit askerlerden bahsedilerek onay verilmesi halinde Türk Silahlı Kuvvetlerin
teröristleri etkisiz hale getireceği söylenmektedir.
- A-4 sayfaya kitapçık şeklinde Türk Milleti.... İle başlayan Cumhuriyet İçin Ele ele ile biten aynı içerikli 30 adet
doküman yapılan incelemesinde; 1. sayfasında Türk Milleti Atatürk'ün Evine Yakışan Cumhurbaşkanını Seçiyor, Bu
Makama Talip Olanlar Kutsallarımız ve Milli Değerlerimiz İçin Ne Dediler başlığı altında "Ata'ya saygı duruşunda
sap gibi ayakta durmaya gerek yok", "Türkiye'yi eyaletlere bölmek lazım", "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir
lafı koskoca yalan", "Ne notası veriyorsun? Müzik notası mı?", "Türkiye dinsiz,laik bir memleket haline gelmiştir.
Hayatımı Mustafa Kemal dinsizliği ile savaşa adayacağıma, Türkiye'yi, bir din ve şeriat devleti haline getirmek için
mücadele edeceğime,...,bütün mukadderatı üzerine yemin ve kadem ederim. Bu sözleri söyleyen kişiler Türkiye
Cumhuriyeti'nin şan ve şerefini korumak ve yüceltmek görevini yerine nasıl getirebilir? cümlesiyle son bulan, 2.
sayfasında Cumhurbaşkanlığı Küresel İşbirlikçilerinin Eline Geçtiğinde İşgal Edilecek Makamlar Ve Yetkiler başlığı
altında Cumhurbaşkanının atayacağı makamlar ve kullanacağı yetkiler alt alta sıralanmıştır. 3 ve 4. sayfasında
Türkiye Cumhuriyeti Nasıl Bir Cumhurbaşkanı ile Temsil Edilmelidir? Başlığı altında Cumhurbaşkanın sahip olması
gereken tecrübe-bilgi, yabancı güçlerin denetiminde olmayan, "Türkiyelilik","alt ve üst kimlik" gibi fantezilerle
uğraşmayan, manevi değerleri ve inancı istismar etmeyen gibi özellikleri alt alta sıralanmış ve ayrıca
Cumhurbaşkanlığı yemini ile sonlandınlmış altında Büyük Türk Milleti Cumhuriyet İçin Elele ibaresiyle son
bulduğu görülmüştür. (1) adet "T.C. K.K.K." ile başlayan, "Taktirname Verilmesi Uygun Görülmüştür" ile biten boş
taktirname ele geçirilmiş olup, takdirnamenin orijinal belge olup olmadığı, gizli belgelerden olup olmadığı, bu şekli
ile başka şahıs ve kurumlarda bulunmasında sakınca olup olmadığı konusu Genel Kurmay Başkanlığına sorulmuş
21
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
olup, Genel Kurmay Başkanlığı Askeri Savcılığının 02/06/2008 tarhi ve 2008/303 S.Ö. sayılı cevabi yazılannda
"sözkonusu Takdirnamenin Türk Silahlı Kuvvetlerine ait olmadığı" bildirilmiştir. 2-CD incelemeleri; a) Şüpheli
Kemal KERİNÇSİZ'in ikametinden elde edilen (5) numara ile numaralandırılan Cd'nin yapılan çözümünde;
21.04.2007 tarihinde Yeniçağ TV de "Medeniyet Dediğin" isimli programda Kemal KERİNÇSİZ'in program
sunuculuğunu yaptığı, Program konuklarının E... B..., Emekli Bir Paşa, ve Ergün POYRAZ isimli şahıslar olduğu
görülmüş, program katılımcılarının yapmış olduğu konuşmalardan bölümler aşağıya çıkartılmıştır. Konuşmacı 1:
Abdullah GÜL geçmişine baktığımızda sayın hocamın dediği gibi Milli Türk Talebe Birliğinden bu yana gelen
yetiştirilme tarzı ve yine Yahudi Örgütleri ile AKP'yi ilk buluşturan biri olması ile dikkat çekiyor AKP kapatılmayı
bin defa hak eden Yaşamaması Gereken Bir Parti Kemal KERİNÇSİZ: Sayın Ergün POYRAZ'm "Musa'nın
Çocuklan Tayyip ve Emine' diye bir kitabı "Musa'nın Çocuklan" birkaç günlük süre içerisinde 23. baskıya ulaştı.
Şeklinde kitabı tanıttığı.... Konuşmacı 2 : ciddi bir araştırma yapıldığında ciddi bir teftiş yapıldığında görülecektir ki
halkımız devlet soyula soyula hiçbir kalmadı, Kemal KERİNÇSİZ: Sayın Paşam diye konuşmaya başlayıp iktidar
aleyhine konuştuğu Konuşmacı: Askerler yan gelip yatmıyor şeklinde konuşma yaptığı, Kemal KERİNÇSİZ: Z...
U... İnternet Ajansı Yazarı Sayın Z.. Hanım konumuz Cumhurbaşkanlığı, adaylan tek tek tartışıyoruz tabi bizim için
önemli olan siyasal geçmişleri ve istikbalde görev aldıklan takdirde yapabilecekleri, şeklinde konuşma yaptığı
Telefon ile Bağlanan Z... U..: Programın akışını destekleyen konuşmalar yaptığı, \ ı •
Konuşmacı 1: Ya bunlar cemaat partileri tamam da iktidarı gasp ettikleri için mutlak suretle kapatılması lazım bu
partiyi bu güne kadar kapatmayan bütün Cumhuriyet Başsavcıları vatan hamidir. Açık kapat Vural SAVAŞ yüz kere
söyledi yüz kere kapatmm dedi kapattı zaten adam kapattı zaten ya bunlarla mı uğraşacağız satmışlar gidiyorlar ya
sahipsiz mi? şeklinde kelimeler kullandığı devam eden konuşmasında Türkiye'yi uçuruyor, yani burada meclise
bakamayız meclis hain dolu kardeşim şeklinde konuşmaların devam ettiği, Program sunucusu olan şüpheli Kemal
KERİNÇSİZ'in konuşmacıların konuşmalarını destekleyici, yönlendirici ve örnekler ile programının tansiyonunu
yükseltici müdahalelerde bulunduğu görülmüştür. Şüphelinin ikametinden elde dilen, 10 Nolu CD üzerinde yapılan
incelemede: "ÜZERİNDE ÖZEL BÜRO DAĞITIM KOMİTELERİ DOKÜMANTASYONU" ibaresinin bulunduğu,
söz konusu cd'nin örgüt üyesi Erkut ERSOY tarafından hazırlanarak dağıtılan CD'lerden olduğu anlaşılmış,
İçerisindeki bilgilere bakıldığında örgütün propaganda ve dezenformasyon amaçlı kullandığı konuların yer aldığı
görülmüştür. Şüphelinin ikametinden elde edilen 12 numaralı Cd'nin yapılan çözümünde; 03.05.2007 günü
Azerbaycan'da gerçekleştirildiği değerlendirilen "Türkçülük Bayramı" etkinliklerinde konuşmacı olarak anons edilen
Kemal KERİNÇSİZ'in konuşma yapacağı yere gelerek yaptığı konuşmada; "... 1923'de arkalarına bakmaksızın giden
emperyalistler 1938'den sonra maalesef o dönemin yöneticilerinin açık daveti üzerine ellerini kollarını sallayarak
askeri işgalle yapamadıklarım bu sefer örtülü yoldan ekonomik sosyal ve kültürel işgal yoluyla gerçekleştirme
çabalarına girmişlerdir. 70 yıl sonraki halimize baktığımızda bu örtülü işgalin ve savaşın nasıl bir netice verdiğini
isterseniz kısaca bir özetle bakalım. Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı ve Dışişleri Bakanı dahil olmak üzere
maalesef Bakanlarımızın bir kaçının haricinde tamamı Türküm diyememektedirler Türküm yerine mahalli
kimliklerle Çerkez Arap, Gürcü Arap sıfatlandırmalarına girmektedirler. Bundan gerçekten Türk Milleti olarak
üzüntü duyuyoruz. Nitekim Ordumuz 27 Nisanda vermiş olduğu muhtırada, Çok açık bir şekilde "Ne Mutlu Türküm
Diyene" kimliğini açıkça ifade etmiş, Bütün siyasetçilerin bu lafm arkasından gitmesi gerektiğini aksi takdirde bunu
yapmayanların Türk Milletinin ebediyen düşmanı olacağını ifade etmişlerdir. Aynı beyanlara buradan iştirak
etmekteyiz. 1925'de Atamızın kapatmış olduğu tekke ve zaviyeler maalesef ölümünden hemen sonra köylerde en
ücra köşelerde dahi açılmaya başlamışlardır. Maalesef yöneticilerimizin çok büyük bir kısmı her hangi bir tarikat
mensubu olmakla övünür hale gelmişlerdir. Bakanlar Kurulumuza baktığımızda tarikat üyesi olmayan bir bakana
rastlamak zordur. Başbakanımız ve diğer bakanlarımızda ben falan tarikatın mensubuyum falan dergâhta yetiştim
diyebilmektedirler. ABD'nin himayesine aldığı yönelttiği ve yönettiği ve yönlendirdiği ve benim ülkemde her türlü
operasyonlarda, karanlık operasyonlarda kullanıldığı tarikat devletin emniyetinden, bürokrasisinden, yargısına kadar
en ince kılcal damarına kadar girmiş bunmakta ve hatta orduya nüfuz etme eğilimlerine dahi mücadelesine dahi
girmiş bulunmaktadırlar. Sözünü ettiğimiz dışarıdan yönlendirilen ve yönetilen bu tarikat devleti yöneten siyasi parti
ile koalisyon haline gelmiş açıktası adeta devleti yönetme noktasına gelmiştir. Yine aynı tarikat Türkiye'de yönetme
22
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
iddiasında bulunan siyasi partileri de çeşitli yollarla kontrol altına almayı başarmıştır. Türk Dünyasına önderlik
yapması gereken Ülkemin Başbakanı Milletine danışmaksızın tamamen ABD'nin kurmuş olduğu Büyük Orta Doğu
Projesinde kendi Ülkesinin sınırlarını değiştireceğini bilmesine rağmen görev alabilmektedir ve bu görevinden
ötürüde övünç duymaktadır. , ; \
Benim Ülkemin Başbakanı Dünya tarihine kahramanlıkları ile geçmiş olan Ordumun 11 Mensubuna çuval giydirme
hadisesinden sonra kendisine teklif edilen Notaya "Efendim bu bir müzik notası değildir ki verilebilsin büyük
devletler asla özür dilemez" diyebilmektedir. Benim Ülkemin Başbakanına Dağlık Karabağ'daki soykırımdan ve söz
konusu bir buçuk milyon insanımızın göçünden bahsedildiğinde işgal altındaki topraklardan bahsedildiğinde aynen
şunu diyebilmektedir "Bırakın orasını ikinci bir Kıbns mı Yaratmak istiyorsunuz" diyebilmektedir. Neden bunları
söylüyorum işte Türkçülük Gününde Türkiye Anayurt ne gibi ellerde yönetilmektedir.O bakımdan işte bu örnekleri
çoğaltmak mümkündür Benim Ülkemin Başbakanı seçimi kazanmak amacıyla Amerikan Yahudi Lobilerine açık bir
referans vererek ne demektedir "Siz yerer ki bu görevi bana tevdi ediniz Merak etmeyiniz sizin bana önermiş
olduğunuz o eyalet sistemi ve şehir devletleri sistemini kabul etmeye uygulamaya hazırım" diyebilmektedir. Yine
benim Ülkemin Dışişleri Bakanı ve şuandaki Cumhurbaşkanı adayı 2003 yılında ABD'nin Dışişleri Bakanı ile
birilikte Kuveyt'te arkasından Türkiye'de yapmış olduğu toplantılar sonucunda TBMM'nin ve diğer bütün anayasal
kurum ve kuruluşların dışında gizli 14 maddelik bir anlaşmayı kabul edebilmektedir. Ve yine bu anlaşmaya göre
Kerkük Türklerinin Kerkük'ten sürülerek Bağdat'a arkasından Güney Irak'a yerleştirmelerini ve Kerkük'ün
Türksüzleştirilmesine adeta bir Kürt şehri haline getirilmesine muvafakat etmekte ve yine Türkiye'min içerisinde
PKK terör örgütüne karışı yapılacak olan operasyonlarda ABD'den izin alma şartını kabul edebilmektedir. Yine
benim Ülkemin Dışişleri Bakanı Cumhurbaşkanı adayı olan zat 1995 yılında "Artık Cumhuriyetin Sonu Gelmiştir"
diyebilmektedir. Yine aynı tarihlerde "Ne Mutlu Türküm Demek bir ilkelliktir siz eğer bunu söylerseniz kalkar
birileri de Ne mutlu Kürdüm der" diyebilmekte ve Atanın bu sözüne karşı cüretkarca savaş açabilmektedir. Benim
Ülkemde Yasamayı Yargıyı özellikle yürütmenin bir kolunu işgal etmiş olan o küresel güçler şimdi Devletimin ve
Milletimin Sistemimin kalbi olan Cumhurbaşkanlığını işgal etmek üzereyken Türk Milleti kendi öz varlığından
çıkmış olan öz bünyesinin evladı Milletin tamamına yakınının öz güvenini kazanmış biricik ordusunun vermiş
olduğu muhtırayı büyük bir sevinç ve umutla karşılayabilmektedir. Benim Ülkemde Ermeni Diyasporosu tarafından
öldürülen bir ermeni gazetecinin cenazesine devlet protokol yaparak kendi bakanlarını göndermekte adeta yas ilan
etmekte ancak Dağlık Karabağ'daki katliam için bütün müracaat ve taleplerimize rağmen TBMM'den bir kınama
karan dahi çıkarmamaktadır " şeklinde bir konuşma olduğu anlaşılmıştır. Şüphelinin ikametinden elde edilen 84
numaralı Cd'nin çözümünde; Bir özel televizyonda yayınlanan C planı isimli programa şüpheli Kemal KERİNÇSİZ
'in konuk olarak katılmış olduğu, programda TCK'nun 301. maddesi ile ilgili dava açma konusu ile yargı üzerine
konuştukları, şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in:" son dönemlerde son dönem derken belki 5 yılın çok daha ötesinde
hakim ve savcıların üzerinde büyük oyunlar oynanıyor. Hala oyun oynanıyor. Büyük bir kadrolaşma hareketine
geçildi. Ve bu kadrolaşma hareketinde siyasi Kürtçülük ve tarikatlaşma boyutu ön plana çıktı. Ve son Hakim ve
Savcılar Yasa değişikliği ile beraber önümüzdeki 4 bine yakın Hakim kadrosu tamamen siyasallaştırılacak yargı
yürütmenin adeta emrine verilmek isteniyor... Hukuk devletinin tek güvencesi Yargı, Yargının mutlak suretle
bağımsız olması gerekiyor. Bakın belki konuya geleceğiz Şemdinli provokasyonu ve arkasından gelen Van
iddianamesinde bile yargının üzerine gidilmek istendi. Danıştay operasyonunda da yargının üzerine gidilmek istendi.
Ve şu anda yine oyun yargının üzerine Anayasa değişikliğine iyi bakalım iki kurum üzerinde oynanıyor 1 Ordu 2
yargı ... (Adnan MENDERES'İ kast ederek) "odunu koysam odunu seçtiririm" demişti Bunu söyledikten 4-5
yıl sonra idam sehpası kuruldu. Bu gün belki idam cezası yok belki bu düşünerek siyasetçiler kaldırdı. Ama emin
olunuz ki idam cezası inşallah benim isteğim gönlüm geri gelmesidir mutlak suretle eğer idam cezası geri gelirse
AKP iktidarının sadece genel başkanı değil, sadece Cumhurbaşkanı değil, Merkez Karar Yürütme'den tutun genel
başkan yardımcıları bir çoğunun idam cezası ile yargılanacaklarını bunun sadece Türkiye Cumhuriyeti Devletini
kaldırmak, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin birliğini bozmak suçlarından değil bir çok yolsuzluk dosyalarından,
devleti yağmalama suçlarından ötürü ceza alacaklarına inanıyorum. Ve Bu eninde sonunda gerçekleşecek İşte
Ümraniye soruşturması orda Çok değerli bir Muzaffer TEKİN komutanımız Pırıl pırıl geçmişiyle her şeyiyle beraber
23
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
Devlete yapmış olduğu hizmetleri ile beraber Ama şu anda kendisine Terörist damgası vuruldu. Eğer bir PKK lı
olsaydı merak etmeyiniz Devlet bütün hizmetleri ayağına sunardı başbakanımız ne demişti geçici daha doğrusu
emanet başbakanı "benim namus meselem" demişti aradan 5 yıl geçti şimdi o başbakana namus meselesini
hatırlatıyoruz lütfen eğer gerçekten namuslu iseniz bu faili meçhul cinayeti mutlaka çözmeniz gerekir
Cumhurbaşkanı olarakta devlet denetleme kurulu sizin emrinizdedir. Devlet denetleme kurulunu işletin Bu cinayeti
kimler yaptı arkasında hangi güçler var hangi tarikatlar var hangi vakıflar var ortaya çıksın biz bunu bekliyoruz
Cumhurbaşkanından şeklinde konuşmalar olduğu görülmüştür. Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in ikametinden elde
edilen 18 Nolu CD üzerinde yapılan incelemede : Birçok resim dosyasının bulunduğu ve bu dosyaların içeriğinde;
İzmir ilinde yapılan bir organizasyona ait olduğu, konuşmalar yapıldığı anlaşılan görüntülerde; şüpheliler Kemal
KERİNÇSİZ, Muammer KARABULUT, Fuat TURGUT ve Sevgi ERENEROL'un bir arada bulundukları
anlaşılmıştır. Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in ikametinden elde edilen 10 nolu CD üzerinde yapılan incelemede; Özel
Büro tarafından daha önce internetteki haber gruplarında yayınlanmış, bilgi belge makalelerin bir araya getirilerek
CD haline getirildiği görülmüştür. Hoca Üveys Mahallesi Cemil Sakarya sokak Güler Ap.No:2/6 Büyük Hukukçular
Birliği Derneği FATİH adresinde Sekreter odasında yapılan aramada ele geçirilen CD'lerin yapılan incelemesinde, ö.No'lu CD'de şüpheliler Sevgi ERENEROL, Muzaffer TEKİN, Kemal KERİNÇSİZ ve Rafet ARSLAN'm da
bulunduğu 2005 yılında Büyük Hukukçular Birliğinin yapmış olduğu toplantı resmi ve Basın Bildirisi olduğu, Şüpheli Oktay YILDIRIM'm Yeni Hayat Dergisi için yazmış olduğu yazılardan derginin 3. sayfasında "Bu bir Dip
Dalgasıdır" başlığı altına yazının olduğu tespit edilmiştir. 3-Bilgisayar incelemelerinde: a) Şüpheli Kemal
KERİNÇSİZ'in Neslişah Mahallesi Vatan Caddesi Emlak Kredi Evleri B-l Blok No:9 FATİH adresindeki işyerinden
elde edilen SAMSUNG marka seri numarası SODWJZOL202294 olan bilgisayar hard diskinin yapılan
incelemesinde: 1-"MİLLİ GÜÇ.doc" isimli dosyada; Milli Güç Derneği üyelerinin mesleklerini ve adreslerini belirtir
liste olduğu, 2-"CV-OzgeTekin.doc" isimli dosyada; EREGENEKON operasyonu kapsamında halen tutuklu bulunan
Muzaffer TEKİN'in kızı Özge TEKİN'e ait ev olduğu, 3-"yeni yıl.doc" isimli dosyada; 23.12.2003 tarihli Muzaffer
TEKİN'e gönderilmek üzere hazırlanmış yeni yıl tebrik mesajı olduğu, 4-"AYASOFYA.doc" isimli dosyada;
Ayasofya Derneğinin tüzüğü olduğu ve Derneğin kurucuları arasında; şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ, Sevgi
ERENEROL, Ergun POYRAZ ve Muammer KARABULUT'un isimlerinin bulunduğu,
5-"BÜYÜK GÜÇ BİRLİĞİ DERNEĞİ.doc" isimli dosyada; Büyük Güç Birliği Derneğine ait tüzük olduğu,
6-"BÜYÜK HUKUKÇULAR.doc" isimli dosyada; 08.09.2006 tarihinde Büyük Hukukçular Birliği İstişare
Toplantısında alman kararlara ilişkin olduğu, 7-"Hukukçular Ermeni tezini savunan.doc" isimli dosyada; "Ermeni
Tezini Savunan" başlığı altında aralarında öldürülen gazeteci Hrant DİNK'in de isminin bulunduğu liste olduğu,
8-"Mac Carticilil.doc" isimli dosyada; Cumhuriyet Gazetesi ve Danıştay saldırılarında Emniyetin izlediği yol ve
yöntemlerin eleştirildiği, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ve Muzaffer TEKİN'in Avukatlan ile siyasi görüşlerinin farklı
olduğu, Milli cephenin tasfiyesinin yoluna gidildiği şeklinde notlar olduğu, 9-"MİLLİ GUC BİR.doc" isimli
dosyada; Milli Güç Birliği Derneği yönetim kurulu üyelerinin meslekleri ve adreslerinin belirtildiği, 10-"Orduya
yapılan saldırılara Hükümet Çanak tutuyor, doc" isimli dosyada; TSK' ya yapılan saldırılara hükümetin çanak
tuttuğu, siyasetçilerin görevlerini yerine getiremediğinden boşluğu ordunun doldurduğunu, Cumhuriyetin temel
niteliklerini koruma konusundaki doğal reflekslerin oluşmasının ordu tarafından istendiği, Daha etkin bir orduya
ihtiyaç olduğu, Mevcut durumun sivil siyasetçiye bırakıldığında ülkenin bölüneceğini, PKK'nm hükümet tarafından
gizlice siyasallaştmldığı, Fransa'da Jandarmanın şehir içinde en az polis kadar yetkisinin olduğu, İtalya'da maliye ve
muhafaza ordusu vardır. Maliye Bakanına bağlıdır. Başında Korgeneral'in olduğu şeklinde notlar alındığı, 11
-"SAROS.doc" isimli dosyada; Milli bünyesi güçlendirmemiş ve köklü geleneksel kurumlara sahip olmayan
devletleri ele geçirmenin yeni modelinin Saros tipi örgütlenme olarak ortaya çıktığı, Saros'un bazı sivil toplum
kuruluşları aracılığı ile yaptığı örgütlenmede Türkiye'de kısa süre içerisinde ayaklanma yaratacak başarıya
ulaşmasını beklemese de, uzun vadede bazı kendini mezhep ve etnik azınlığa sokan gruplar üzerinde etkili olarak
lokal ayaklanmalara ve terör faaliyetlerinin genişlemesine sebebiyet verebileceği, küresel güçlerin kullandığı Saros
tipi örgütlenmenin en güzel karşıtının milli güçlerin birliğinden geçtiği...., Belgenin sonunda ise "....Bu konuyu,
önemi itibari ile diğer yazılarımızda işlemeye devam edeceğimizi belirtmekle birlikte, milli konu ve değerlerine
24
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
sahiplenen bütün kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşlarını, milli güç hareketi altında toplanmaya
çağırıyoruz." şeklinde olduğu, 12-"TEKİN SUALLER.doc" isimli dosyada; Ali YİĞİT'in ifadesi ile ilgili notlar
olduğu görülmüştür. 13-"METİN TERCÜMELERİ.doc" isimli dosyada; EREGENEKON Terör örgütü operasyonu
kapsamında halen tutuklu bulunan ve örgütün LOBİ isimli belgesinde belirttiği şekilde ÖZEL BÜRO adı altında
internet ortamında istihbarat toplama bölümünde yer alan Erkut ERSOY'un maillerinden biri olduğu, 14-"SİVİL
TOPLUMCULAR.21.05.2007.rtf isimli dosyada; Sivil toplumcular başlığı altında bir liste yapıldığı, bu listede
ERGENEKON Terör örgütü soruşturması kapsamında şüpheli olan şahıslardan Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN,
Sevgi ERENEROL ve Rafet ARSLAN'm da isimlerinin olduğu, 15-"mehmet zekeriya.rtf" isimli dosyada; Doğu
PERİNÇEK'in Danıştay saldırısını ulusalcılara yıkma tertibinde bulunan MİT bağlantılı Ertaç GİRAY, İsmail
PAKER ve Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün olduğunu belirten yazı olduğu, 16-"YENİÇAĞ TV.rtf isimli dosyada;
Yeniçağ Tv'de yayınlanan "Medeniyet Dediğin" isimli programa ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
&X >
17-"saym baskamm.rtf" isimli dosyada; Milli Güç Platformu Başkanı Hukukçular Birliği Yönetim Kurulu tarafından
"Patrikhane Yunanistan'a" isimli başlatılan imza kampanyası ile ilgili belge olduğu, 18-"2003' E GÖRE TAYİNLER
l.xls" isimli dosyada; 1984 devresi Binbaşı rütbesinde bulunan ordu mensuplarının eski ve yeni görev yerlerinin
bulunduğu tablo olduğu görülmüştür. b) Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in iş yerinden elde edilen, WESTERN
DIGITAL marka, seri numarası WCAM9C643632 olan bilgisayar harddiski üzerinde yapılan incelemede; l-"20
EKİM 2006 CUMA TOPLANTI TUTANAĞLdoc" isimli dosyada; 20 Ekim 2006 tarihinde kimliği belirlenemeyen
bir şahsın Başkanlığında gerçekleştirilen bir toplantı olduğu, alman notlardan Şüpheliler Atilla AKSU ve Sevgi
ERENEROL'un bu toplantıya katıldıkları ve alman bu kararlan kimlerin uygulayacağı hakkında görev dağılımı
yapıldığı, Ayrıca bu toplantıda şüpheliler Ergun POYRAZ ve Kemal Yalçın ALEMDAROGLU 'nun isimlerinin
konu edildiği görülmüştür. 2-"8.9.2006 B.HUKUKÇULAR TOPLANTI.doc" isimli dosyada; Büyük Hukukçular
Birliği Demeğinin 8.9.2006 tarihinde yapmış olduğu toplantı gündemine ilişkin olduğu ve ERGENEKON Terör
Örgütü ile irtibatlı olduğu değerlendirilen Ayasofya ve Milli Güç Birliği Demeklerinin kurulması kararlarının bu
tarihte alındığı anlaşılmıştır. 3-"BÜYÜK GÜÇ BİRLİĞİ DERNEĞİ.doc" isimli dosyada; Büyük Güç Birliği
Derneği'nin Tüzüğü olduğu görülmüş, Demeğin kurucuları arasında şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ, Sevgi
ERENEROL ve Muammer KARABULUT'un bulunduğu anlaşılmıştır. 4-"DİVANll.doc" isimli dosyada; Ayasofya
Demeğinin 18.04.2007 tarihli Divan Tutanağı olduğu görülmüş, Tutanakta Divan Heyeti Başkanlığı'na Sevgi
ERENEROL'un getirildiği, asil yönetime Ergun POYRAZ'm, yedek Denetim Kurulu üyeliğine Muammer
KARABULUT'un seçildiği anlaşılmıştır. 5-"EK_3.doc" isimli dosyada; Ayasofya Derneği'nin Genel Kurul Sonuç
bildiriminin İstanbul Valiliği'ne gönderildiği anlaşılmıştır. 6-"MİLLİ GÜÇ BİRLİĞİ DERNEĞİ.doc" isimli dosyada;
Vatanseverler Güç Birliği Derneği'nin Tüzüğü olduğu görülmüş, söz konusu demek tüzüğünün Büyük Güç Birliği
demeğinin amacı ile aynı olduğu tespit edilmiştir. 7-"TEKİN SORGU.doc" isimli dosyada; Ali YİĞİT isimli şahsın
ifadesini nasıl vereceğine dair notlar alındığı, 8-"TEKİN SUALLER.doc" isimli dosyada; Ali YİĞİT isimli şahsın
vermiş olduğu ifadesi ile ilgili notlar alındığı, 9-"ÖZEL TELEFONLAR-l.doc" isimli dosyada; şüpheli Kemal
KERİNÇSİZ'e ait 333 adet (şahıs ve kurumlara ait) telefon listesi olduğu görülmüştür. Söz konusu listede şüpheliler
Ergun POYRAZ Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN, Muammer KARABULUT ve Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün
isimlerinin bulunduğu görülmüştür. 10-"TEKİN ŞAHİT.doc" isimli dosyada; ERGENEKON Terör Örgütü
operasyonu kapsamında yakalanan Oktay YILDIRIM ve Kuddusi OKKIR isimli şahısların nasıl ifade verecekleri
yönünde notlar olduğu görülmüştür. c) Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in Bahçeşehir 1. Kısım Mahallesi Akasya 06
Villa 17 BÜYÜKÇEKMECE sayılı adresinde elde edilen Diamont marka bilgisayar kasası içerisinde bulunan
SEAGATE marka, seri numarası, 5JZCQQM4 olan bilgisayar hard diskinin yapılan incelemesinde;
"BASIN AÇIKLAMASIDIR.doc" isimli MSword belgesi içeriğinde şüpheli Kemal KERİÇNSİZ'in 'Milli Güç
Platformu Başkanı, Hukukçular Birliği Yön.Kur.Üyesi' sıfatı ile hazırlanmış bir basın açıklaması olduğu ve "Bu
yaptığınızı Türk Milleti asla unutmayacaktır. Çünkü bu millet kendine hizmet edenlerle, ihanet edenleri asla
unutmaz. Ali Kemallerin sonunun hüsran olduğunu asla unutmayınız.' cümleleri ile bittiği görülmüştür. 2- "Dernek
konuşma metni.doc" isimli MSword belgesi incelendiğinde belgenin bir derneğin kuruluş ve tanışma yemeğinde
25
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
yapılan/yapılacak konuşma metni olduğu, metinde geçen tabiri ile derneğin kuruluş amacının 'milliyetçi Avukatların
teşkilatlanmasını ve her alandaki güç birliğini sağlamak' olduğu ve dernek bünyesinde gelecekte yapılması gereken
faaliyetlerin özetlendiği, amaçlanan faaliyetlerden birinin, "Yıllardır belli bir ideolojiye hizmet vermiş baronun
kurtarılmış kurum olmaktan çıkarılması için baro seçimlerine iştirak ederek yönetimini ele geçirmek temel
gayelerimizden biridir." şeklinde olduğu görülmüştür. 3- "23 KASIM EKUMEIKLIK GERICILIK[2].doc" isimli
MSword belgesi incelendiğinde belgede Moskova Patrikhanesi tarafından Papanın ülkemizi ziyareti ile ilgili yapılan
bazı açıklamaların ve devamında değerlendirmelerin olduğu anlaşılmış olup belgenin altında 'Milli Güç Birliği
Sözcüsü' sıfatı ile şüpheli Muammer KARABULUT'un isminin bulunduğu görülmüştür. 5- "liste[2j.doc" isimli
MSword belgesi incelendiğinde belgede "Toplum Tabanlı Eylemlere Katılabilecekler Ve Hukukçular Birliğine Dahil
Olabilecekler" şeklinde toplam 10 adet bazı isim ve cep telefonlarının olduğu görülmüştür
6-"sevgierene[l].jpg","kemalke[l].gif',"oktay[l].gif',"muammer[l].gif, bekir[l] .jpg" ve "bildirilO[l].jpg" isimli resim
dosyaları tespit edilmiş, içeriğinde Kürşat Harekatı Bildirisinin amblemi ile şüpheliler Sevgi ERENEROL,
Muammer KARABULUT, Kemal KERİNÇSİZ, Oktay YILDIRIM ve Bekir ÖZTÜRK'ün ayrı ayn fotoğraflarının
bulunduğu anlaşılmıştır. d) Şüphelinin Bahçeşehir 1. Kısım Mahallesi Akasya 06 Villa 17 BÜYÜKÇEKMECE sayılı
adresinde elde edilen (1) adet Asus marka A2500H model Diz üstü bilgisayar içerisinde HITACHI marka, seri
numarası K2JTT3KH olan bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede: "telefon defteri.doc" isimli MSword
belgesi incelendiğinde belgede aralarında şüpheliler Veli KÜÇÜK, Emin GÜRSES, Güler KÖMÜRCÜ, Oktay
YILDIRIM ve Sevgi ERENEROL'un da bulunduğu birçok isim ve cep telefon numaralarının olduğu görülmüştür.
"TT 169.jpg, TT 171.jpg, TT 182.jpg ve TT 184.jpg" isimli resim dosyaları içeriğinde Muzaffer TEKİN ve Kemal
KERİNÇSİZ' in birlikte katıldıkları bir cenaze töreni olduğu anlaşılmıştır. 4- E-Mail İncelemesinde; Şüpheli Kemal
KERİNÇSİZ'e ait e-mail kutusu incelendiğinde genellikle ERGENEKON soruşturması ile ilgili maillerin geldiği
görülmüş, bu yazılarda ERGENEKON isminin Türk Tarihinde önemli kavram olduğundan bahisle operasyona bu
isim verilerek kamuoyunda Türk Tarihinin karalandığı vurgusu ile yürütülen soruşturmanın kamuoyunda
güvenirliliği zedelenmek istendiğinin ifade edildiği anlaşılmıştır. "Devletler İçinde Gizli Yapılanma ve Derin
Devlet" adlı Doc.Dr.Ümit SAYIN tarafından yazıldığı anlaşılan, "emir_senoî961" <[email protected]>
adlı kullanıcının 29.06.2007 günü göndermiş olduğu e-maü'de özetle; Bir ULUS olunabilmesi için, Ulusalcı bir
Derin Devlet olmasının şart olduğu, Bu bürokratik, bilimsel sistemin halkın basit parametrelerle seçmiş olduğu
temsilcilerle sağlanamayacağı tezinden hareketle, MİT'in içinde Galatasaray Liseli ve Mason pek çok istihbaratçının
olduğu, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir önlem almazsa, bu gidişle 4-10 yıl ıçiıjde-parçalanacaklarını, bizden
sonraki kuşağa bırakmamız gerekenin ise masonlarmkinden daha güçlü bir Türkçü ve Ulusalcı Derin Devletin temel
ilkeleri, hususları, talimnameleri ve temel anayasaları, aksiyomatik sistemi ve tüzükleri olması gerektiği sonucuna
varılmış, "İdeal bir Türkçü ve Ulusalcı Derin Devletimiz olsaydı nasıl olmalıydı ve kısaca bu Derin Devletin
ilkelerini, alt teşkilatlarını sıralarsak kısaca söyle bir yapıdan bahsedebiliriz." başlığı altında şu maddelere yer
verilmiş olduğu, 1) Gizli ve bilinmeyen bir çok güçlü istihbarat teşkilatı, en tepeden her şeyi gözleyen bir teşkilat
olarak (Amerika'daki NSA gibi). Bu Ulusal GüvenlikTeşkilatı olarak % 60-70'i subaylardan, % 30-40'i ise
sivillerden oluşmalıydı. Bu teşkilat hem istihbari, hem operasyonel olmalıydı. 2) Ulusalcı ve rejimi, anayasayı
kayıtsız şartsız koruyan bir Milli İstihbarat Teşkilatı. Sadece dış istihbarat toplamak hedefinde olan, CIA benzeri.
Yurt içinde sadece istihbari. Ama yurt dışında istihbari ve operasyonel. Aynca MİT'in başbakanlığa bağlı olması
ciddi bir hatadır. Türkiye gibi bir ülkede MİT kesinlikle bir konseye karşı sorumlu olmalıdır. 3) Türk Silahlı
Kuvvetleri. Hem İstihbari, hem Operasyonel. 4) Askeri istihbarat (JIT, Kuvvet İstihbaratı, Genelkurmay İstihbaratı) .
Hem istihbari, hem operasyonel olmalıydı. 5) Gizli bir kontr-espionaj teşkilatı. Türkiye üzerine oynanan tüm Sivil
Toplum Örgütlerinin oyunlarını, Sevr oyunlarım, espionaj faaliyetlerini çözebilecek ve engelleyebilecek bir yapıya
kavuşturulmalıydı. Bilimsel ve ekonomik istihbarata karşı koyabilecek bir yapıya büründürülmeliydi. 6) Yönetmekte
olan siyasi iradenin etkisinde olmayan ve bağımsız bir polis gücü ve bağımsız ve lokal konularla ilgilenen bir
Emniyet İstihbaratı. Bu teşkilat TSK veya Ulusal Güvenlik Teşkilatına bağlı olmalıydı ve hiç bir hükümet bu yapı
içinde kişisel veya siyasi amaçlara göre kadrolaşamamalıydı. 7) Yaptırım gücüne ve operasyonel bir istihbarat
örgütüne sahip ANAYASA MAHKEMESİ. 8) Tamamen hükümetlerden ve politikadan bağımsız bir ADALET
26
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
BAKANLIĞI 9) Adalet Bakanlığına bağlı Amerika'daki FBI benzeri bir iç istihbarat örgütü; Kamu Güvenliği
Teşkilatı (KGT). Adli Tıp Kurumlan ve sistemleri de buna bağlanmalıydı. Operasyonel ve istihbari. 10)
Hükümetlerden bağımsız bir YARGITAY, DANIŞTAY ve SAYIŞTAY. 11) Bilim ve Teknoloji istihbarat teşkilatı
ve politikalardan etkilenmeyen bir BİLİM Bakanlığı. Bilim insanlannı en optimize ve en ulusal çıkarlara yararlı
kullanabilmeyi amaçlayan bu teşkilatın hedefi bilimi,savunma endüstrisini, teknolojiyi TÜBİTAK gibi ona bağlı
kurumlarla birlikte geliştirmek olmalıydı. TÜBİTAK'ın Başbakanlığa bağlı olması yanlıştır. 12) Yukandaki ilişkileri
koordine eden ve hükümetten ve politikacılardan tamamen bağımsız bir Milli Güvenlik Kurulu (MGK). MGK askeri
üyeler tarafından yönetilmeli ve dev bir düşünce kurulusu (think thank) niteliğinde olmalıydı. MGK'da konularda
uzman pek çok danışman, subay, bilim insani ve istihbaratçı bulunmalıydı. 13) Yukandaki tüm kuruluşlara yardımcı
olan ve yabancılardan finans almayan ve de Devlet tarafından desteklenen Sivil Toplum Kuruluşlan, Enstitüler ve
Düşünce Kuruluşlan. 14) Yukandaki tüm yapılardan oluşacak konseyleri içinde banndıran ve kendisi de bir kişinin
yönettiği bir mevki olmayan Cumhurbaşkanlığı Konseyi. Yani Cumhurbaşkanlığı 3 kişilik bir konseyden oluşmalı ve
Cumhurbaşkanlığı makamı yukandaki tüm kurumlara ait, oralarda çalışmış ve oralarla bağlantılı kişiler tarafından
kurulan başka konseylerle içice çalışmalıydı. Bugün bir tek genel sekreter bile tüm Cumhurbaşkanlığında ki her isi
kontrol altına alabilmektedir. Hiç bir oto kontrolü olmayan sistemde, bu kadar kritik karar verme mercii olan bir
sistem bir kişinin emrine ve otoritesine bırakılamaz!
En önemlisi KIRMIZI KİTAP gibi gizli bir ANAYASA ve gizli bir TÜRKÇÜ ve ULUSALCI DERİN DEVLET
TALİMNAMESİ, TÜZÜĞÜ, İLKELERİ. 16) Yukarıdaki gruplara insanlar yetiştiren gizli bazı yöntemleri olan,
masonlar gibi çalışan ama Türkçü ve hedefi Birleşik Türk Cumhuriyetleri Birliğini kurmak olan dernekler, vakıflar
ve gizli örgütler zinciri ve havuz teşkilatları, Yukarıda sayılan maddelere bakıldığında; Türk Derin Devleti olması
gereken yapının 100 üzerinden sadece 35 puan aldığı, anatomik olarak Ulusalcı ve Oto Kontrolü Olan Türk Derin
Devleti eksik olduğu, Türk istihbaratının ise sadece JİT'in vede kısmen MİT'in başansıyla ayakta durabildiği,
değerlendirmesi yapılmış, Hedef olarak yeni kurulacak veya 2. Kurtuluş savaşı ile yıkılmaktan kurtulacak yeni
devletin temel kurumlarının, ilkelerini, hedeflerinin, temel niteliklerinin, anayasalarının, tüzüklerinin,
talimnamelerinin ve aksiyonlarının oluşturulması konarak, dev bir düşünsel, bilimsel, felsefi, hukuki bir sisteme ve
külliyata ihtiyaç olduğu sonucuna varılmıştır. Doç. Dr. Ümit Sayın ÖZEL BÜRO" şeklinde olduğu görülmüştür.
c)-Telefon görüşmeleri; Şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ ve Sevgi ERENEROL'un Görüşmeleri: Tape: 3019
01.11.2007 tarihinde, Kemal KERİNÇSİZ ile Sevgi ERENEROL arasında yapılan görüşmede, Sevgi
ERENEROL'un Kemal KERİNÇSİZ'e hitaben; "... SİZE MÜJDE VERELİM RİCE (ABD DIŞİŞLERİ BAKANI)
İSTANBUL'A GELİYORMUŞ. BÜTÜN ÇIRAĞAN'IN ÖNÜ POLİS KAYNIYOR...." Kemal KERİNÇSİZ' in de
"YA YA İYİ OLDU, İYİ OLDU. BİZ DE ŞİMDİ ORAYA DOĞRU" diyerek, Ülkemizi ziyaret eden ABD Dış İşleri
Bakanının ziyaretini nasıl provoke edeceklerini konuştukları, Tape: 3111, 23.08.2007 tarihi, saat 11:33 sıralarında
Sevgi ERENEROL'un Kemal KERİNÇSİZ ile yapmış olduğu telefon görüşmesinde; Sevgi ERENEROL'un
"...KEMAL BEY ŞİMDİ BUGÜN SABAHDA, YİNE BU ALMANYA MESELESİ KALEME ALINMIŞ, YİNE
KOCA BİR SAYFA HABER YAPILMIŞ, BAKABİLİRSENİZ Bİ BAKIN ONA " dediği, Tape: 3123 03.09.2007
tarihi, saat:12:04 sıralarında Sevgi ERENEROL'un Kemal KERİNÇSİZ ile yaptığı görüşmede; Kemal
KERİNÇSİZ'in " ŞÖYLE DİYORUM BEN ŞEY YAPALIM BU CUMHURBAŞKANI MESELESİNİ İŞLEYELİM
BU HAFTADA , BOL BOL ERGÜN'ÜN KİTABINDAN EEE GÜL MESELESİNE DOKUNALIM. EVET HI HI...
EEE TAM ZAMANIDIR ÇÜNKÜ BU ADAMIN NİTELİKLERİNİ SAYIP DÖKMEK, EE BÖYLEDE ERGÜN
MESELESİNE DE DOKUNMUŞ OLURUZ ORDA ..." dediği, Tape: 3133 20.09.2007 tarihi, saat: 12:43 sıralarında,
Sevgi ERENEROL'un cezaevinde, Muzaffer TEKİN'i ziyareti ile alakalı olarak "KOMUTANIMIZ NASIL
MORALLERİ" diye sorduğunda, Sevgi ERENEROL da "İYİ, İYİ" diyerek, yapmış olduğu cezaevi ziyareti
hakkında bilgi verdiği, Tape: 3136 02.10.2007 tarihi, saat: 18:32 sıralarında, Kemal KERİNÇSİZ'in Sevgi
ERENEROL'a "YANİ STRATEJİDİR BU" dediği Sevgi ERENEROL'un da "HI HI İYİ İYİ ZATEN ONUN İÇİN
BENDE BÖYLE BİR TEKLİFTE BULUNMUŞTUM SİZE ..." dediği, KEMAL KERİNÇSİZ'in de; "MECBUREN
BÖYLE YAPICAĞIZ ARTIK. DEDİM Kİ BAKIN ŞİMDİDEN ÇALIŞMAYA LAZIM İŞTE ÇALIŞMAK
GEREKİR ", SADECE ENGİN'LE YÜRÜMÜYOR BU,.." "BEN SANA BUNU İKİ HAFTA ÜÇ HAFTA ÖNCE
27
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
SÖYLEDİM GÖNDERDİM DİYORSUN OLMAZ ÇIK DIŞARI BEN KEMAL YARIN GÖNDERECEĞİM DE
SEN GÖNDER DE OLAY FARKLI OLAY..." "BU BİR MÜVEKKİLİN DEĞİL Kİ SENİN BU MİLLİ BİR
MESELE " dediği Sevgi'nin de: "TABİ TABİ ...TABİ BU TADAR ZAMAN ZATEN YETERİNCE BOŞLUK
OLDU"
demesi üzerine "ŞİMDİ ANLATTIM ONA KAFASINA GİRDİ MESELE Bİ UTANDI MUTANDI AMA
KIYMETİ YOK İŞTE" diyerek, Muzaffer TEKİN ve Ergun POYRAZ'm savunması ile ilgili yeni stratejiler
belirlemeleri gerektiğini, diğer Avukat Engin'i eleştirerek bu konunun Avukat-müvekkil ilişkisinden ziyade bir milli
bir mesele olduğunu söylediği, Tape: 3141 03.10.2007 tarihi, saat: 17:28 sıralarında, Kemal KERİNÇSİZ'in Sevgi
ERENEROL'a Muzaffer TEKİN ile alakalı olarak basında çıkan olumsuz haberlerle ilgili olarak "İNTİHARA
SÜRÜKLETTİRMEK O YÜZDEN MÜMKÜN MERTEBE BU NAMUSSUZLARA YENİLMEYECEĞİZ"
şeklinde beyanlarda bulunduğu, Sevgi ERENEROL' un da "EVET" diyerek, konuyu doğruladığı, basın -yayın
organlarında Muzaffer TEKİN ile alakalı olarak çıkan haberleri günü birlik değerlendirdikleri ve buna göre strateji
belirledikleri, Tape: 3158 13.10.2007 tarihi, saat: 13:29 sıralarında, Sevgi ERENEROL, Kemal KERİNÇSİZ'i
arayarak Habertürk Televizyonunun şehitler ile ilgili olarak yardım kampanyası başlatması olayına ilişkin Sevgi
ERENEROL'un "... ŞEHİTLER İÇİN YARDIM KAMPANYASI HABERTÜRK VE FATİH TERİM KATILALIM
MI VALLA DEDİM AA BİZ BULAŞMAYALIM BUNLARA HABERTÜRK ZATEN CIA NİN TELEVİZYONU
OLARAK KURULMUŞTU." Şeklinde beyanlarda bulunması üzerine, Kemal KERİNÇSİZ'in de "TABİ AMAN,
AMAN, AMAN NE OLDUĞU BELLİ OLMAYAN Bİ TELEVİZYON..." diyerek, gündemle alakalı olan konular
hakkında görüş alış-verişinde bulunup ortak tavır aldıkları, Tape: 3166 19.10.2007 tarihi, saat: 10:28 sıralarında,
Sevgi ERENEROL'un Kemal KERİNÇSİZ'i arayarak "KOLAY GELSİN BEN MUAMMER'İ ARADIM
DUYURUSUNU YAP DEDİM SİTEDEN ÇÜNKÜ OLAY ÇOK ÖNEMLİ ÖZELLİKLEDE İKİ
KONUŞMACININ SÖYLEYECEKLERİ ŞİMDİ ÜLKER HANIMA DA SÖYLERİM ONUN DA ÇÜNKÜ ÇOK
GENİŞ BİR ZİNCİRİ VAR ODA AYNI ŞEKİLDE DUYURUSUNU YAPSIN." , "ÜLKER HANIMA
SÖYLEYELİM." , "HAYIR, YANİ RAGIP DEĞİL BEN O ZAMAN RAGIP'LA BERABER BEN ALAYIM
ONU." KEMAL KERİNÇSİZ' in de "ŞEY DEDİM IRAK'IN KUZEYİ VE TERÖR", "İSTERSENİZ Bİ
ORGANİZE OLUP GİDELİM CUMARTESİ MÜSAİTTE HAVADA KÖTÜ OLMAYACAK", "O KONUYU DA
ODA HER TARAFA YAYSIN Kİ SADECE BAKARSINIZ BELLİ BİR YÜRÜYÜŞTE YAPILABİLİR FATİH'E
DOĞRU", "TAMAM EFENDİM ÖYLE YAPALIM PEKİ." diyerek, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgemizde
devam eden operasyonların ABD nin talimatlan ve verdiği istihbarat ile yapıldığını, bu operasyonun gündem
değiştirmeden başka bir şey olmadığım, bu konu ile alakalı olarak Yeniçağ televizyonu ve şüpheli Muammer
KARABULUT'un yönettiği www.tepkimiz.net isimli internet sitesinde ve yürüyüş yapma konusunda da yine
kendileri ile birlikte hareket eden sivil toplam örgütlerinin bir araya getirdikleri AY-YILDIZ hareketinin başkanı
Ülker SALMAN (DURUKAN) ile birlikte yürüyüş yapmayı planladıkları, Bahse konu şahısların ülke gündemi ile
alakalı olarak her şeyi takip ederek bunu kendilerine bağlı basm-yayın organları ve sivil toplum kuruluşları sayesinde
geniş kitlelere ulaştırdıkları, her fırsatta ülkede gerginlik yarattıkları, Tape: 3200 28.11.2007 tarihi, saat: 16:30
sıralarında, Kemal KERİNÇSİZ'in şüpheli Ergun POYRAZ' ı cezaevinde ziyareti sonrasmdak yapmış olduğu
görüşmede; Kemal KERİNÇSİZ in Sevgi ERENEROL' a hitaben "....ONUN DA BİZE TEKLİFİ VAR DİYOR Kİ
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI OLARAK BANA BİR ÖDÜL VERİLSİN DİYO ...." Sevgi ERENEROL' un da
"TAMAM" diyerek örgütsel bağlarını ortaya koyup, bir örgüt mensubu olan Ergün POYRAZ'in yine örgütün
oluşturduğu sivil
toplum kuruluşları aracılığıyla kerdisine ödül verilmesini temin ederek toplum önünde belli bir yer edinme, toplumda
sempati kazanma çabasına girdikleri, Tape: 3207 12.12.2007 tarihi, saat: 12:04 sıralarında, Kemal KERİNÇSİZ' in
Sevgi ERENEROL'a hitaben; " BAŞBAKANIN BİZİM NEZDİMİZDEKİ DEĞERİ ÜÇ KURUŞTUR, BUNU
MAHKEME KARARI İLE ONAYLATTIK..." Sevgi ERENEROL ise "....(gülerek) ALLAH İYİLİĞİNİZİ VERSİN
BUNDAN DAHA BÜYÜK BİR HAKARET OLUR MU TABİ TABİ TABİ KABUL EDİLMESİ ONDAN DAHA
BÜYÜK BİR HAKARET OLDU...." " VALLA SİZ KENDİNİZE BİR ÜLKE BULDUNUZ MU BEN EN
AZINDAN SİZİ MACARİSTAN'A GÖTÜREBİLİRİM...." dediği, Tape: 3208 12.12.2007 tarihi, saat: 22:06
28
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
sıralarında Kemal KERİNÇSİZ'in Sevgi ERENEROL ile Alman Vakıflarının Ülkemiz üzerindeki yapmış olduklan
faaliyetler ve Necip HABLEMİTOĞLU cinayeti ile ilgili yapmış olduklan görüşmede; "BEN BİR İKİ KİTAP O
KONUDA BENİM HİÇ AKLIMA YATMIYOR ALMAN VAKIFLARI OLAY TAMAMEN İLTİCACI
YAKLAŞIM GERÇİ TEŞKİLATIN AMA KİMLER KULLANDI NASIL KULLANILDI BİLMİYORUZ AMA
OLAY TAM ANLAMIYLA HATTA VURUCU GÜÇTE İTİRAFÇILARIN OLMA İHTİMALİ VAR BU DA
GAYRİ MİLLİ EMNİYETİN İŞİN İÇERSİNDE OLDUĞUNUN GÖSTERGESİ GİBİ GELİYOR BANA ÇOK
PROFOSYÖNEL KİŞİLER ONU YAPANLAR ÇOK İYİ YETİŞMİŞ AJANLAR VEYA İTİRAFÇI
AJANLAŞTIRILMIŞ İTİRAFÇI BENİM AKLIMA O GELDİ ÇÜNKÜ ADAMI ÖYLE BİR YERDEN VURUYOR
Kİ İKİNCİ KEZ SİGORTA OLARAK KAFANIN ÜSTÜNDEN VURUYOR KURŞUNU...." Sevgi ERENEROL
ise "EVET, EVET SEN ÇOK FAZLA ŞEYLER GÖRDÜN DİYE MESAJIYDI O" Kemal KERİNÇSİZ ise "... BU
TÜR PROFOSYÖNEL KATİLLLERİN YAPMIŞ OLDUĞU İŞ..." Sevgi ERENEROL ise "....TABİ EMİN'DE AZ
ÇOK BU KONUYU BİLİR AMA ONA DA MÜSADE ETMİYORLAR ZATEN Bİ O BİLİYOR DOĞRU
DÜRÜST Kİ ERGÜN BİLİYOR O KADAR O DA OLABİLİR CEVAT'TA OLABİLİR CEVAT'TA VAKIFTIR"
diyerek, şahıslann Ülkemiz gündemi ile alakalı olan hassas konular üzerinde durarak bu konular hakkında basın ve
medyada kimleri konuşturacaklan hususunda görüş alış-verişinde bulunduklan, şüphelilerin örgütsel irtibatlannm ne
kadar sıkı olduğu anlaşılmıştır. Şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ ile Atilla AKSU'nun görüşmeleri: Tape: 3026
07.11.2007 tarihi, saat: 12.19 sıralarında, Kemal KERİNÇSİZ'in Atilla AKSU'ya hitaben; "ÇOK GÜZEL, HEPSİ
BİRBİRİNDEN GÜZEL. ON NUMARA YANİ ON NUMARA " dediği, Atilla AKSU'nun da "MUZAFFER
BEYİN KARŞI TARAFINDA OLAN BAZI ŞEYLERİ." Kemal KERİNÇSİZ'in de «A O ONLAR ÇOK FAYDALI
OLDU, ONLAR BİLDİĞİN GİBİ DİĞİL. ONLAR ÖYLE FAYDALI OLDU Kİ ABİ" diyerek, İstanbul Adliyesinde
memur olarak çalışan Atilla AKSU' nun aynı gün saat: 12.19 sıralannda, Kemal KERİNÇSİZ'in yanında çalışan
şüpheli Asim DEMİR'e teslim ettiği, Asim DEMİR'in Kemal KERİNÇSİZ'i arayarak "ŞEYİ ALDIM YANİ
ATİLLA'DAN GİZLİ BELGELER VAR DEMİŞTİN YA.." diyerek, Atilla AKSU'dan almış olduğu GİZLİ
BELGELERİ, teslim aldığına dair Kemal KERİNÇSİZ'e bilgi verdiği, Tape: 3032, 21.11.2007 tarihi, saat:16:24
sıralannda, Kemal KERİNÇSİZ' in şüpheli Atilla AKSU ile aralarında geçen görüşmede, Atilla AKSU'nun, Kemal
KERİNÇSİZ'e hitaben; "EVET BU RECEP TAYYİP ERDOĞAN'IN DAMADI ORANIN GENEL MÜDÜRÜ BEN
BU TURKUAZ İLE İLGİLİ BİR ŞEYLER DAHA BULDUM EN AZ 10 TANE 15 TANE TÜRK PARASINI
KORUMA KANUNU VE YA Bİ EVRAKLARI VAR", dediği, "OLUR ABİ OLUR ABİ GÖNDER", "YALNIZ
TELEFONDA SAKİNİZ DEMİ HA" dediği, Atilla AKSU ile, 24,11.2007.tarihi, saat: 13:14 sıralarında yapmış
oldukları başka bir görüşmede, Kemal KERİNÇSİZ ‘in Başbakan hakkında söylemiş % '* - *f **'. ;>< W L ı /î ' f*l°\
^&r-~~%Tarih (.
olduğu; ".. Ş..SİZ, ..P...VENK BU GÜNE KADAR GELMİŞ GEÇMİŞ EN BÜYÜK HAYSİYETSİZ ŞE...SİZ
YÖNETİCİDİR O.." Atilla AKSU'nun da, "... EVET, EVET KİNDAR KİNCİ.." dediği, Kemal KERİNÇSİZ' in
görüşmenin devamında "...DİYORUM YA İŞTE MENDERES'İ ASTILAR MENDERES'İ ASMA
GEREKÇELERİNİN YÜZ KATI BUNDA VAR,..." diyerek, Telefon görüşmelerinde dikkat edilmesi gerektiği
şeklinde önce uyanda bulunduğu daha sonra Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Başbakanı hakkında hakaret içeren
varan sözler sarf ettiği ve Adli Mercilerde bulunan evraklan normal prosedür dışında başka yollardan ele geçirmeye
çalıştığı, Tape: 3048 03.12.2007 tarihi, saat: 21:57 ve 04.12.2007 tarihi saat: 12:06 sıralannda yapmış olduklan
görüşmede, Atilla AKSU nun, Kemal KERİNÇSİZ'e hitaben "ABDULLAH UNAKITAN, ALİ ÜLKER, MURAT
ÜLKER, ŞENOL ÇELİK, METİN ÇİLCİ VE TÜRK İNTİKAM TUĞA YININ TEHDİT MEKTUBU
GÖNDERDİĞİ BAZI ŞAHISLARA..." ait soruşturma dosyalarını Kemal KERİNÇSİZ'e vermek istediğini
söylemesi üzerine, Kemal KERINÇSIZ'inde «EYİ SEN BANA TELEFONDA SÖYLEME DE BEN SANA ADAM
GÖNDEREYİM" " diyerek, kendi müvekkilliğini yapmadığı kişilere ait dosyalan ve bilgileri temin ederek, bu gibi
konuların telefonda görüşülmemesi gerektiğini söyleyerek gizli bir iş yaptığını ortaya koyduğu, dosyalan aldırmak
için Atilla AKSU' ya adam göndereceğini beyan ettiği, Şüpheli Atilla AKSU ile Kemal KERİNÇSİZ arasında,
12.12.2007 tarihi, saat: 18.57 sıralannda geçen bir görüşmede, Atilla AKSU'nun Kemal KERİNÇSİZ'e hitaben;
"ATTİLLA YAYLA İLE İLGİLİ OLARAK "... ONUNLA İLGİLİ BEN BENİM Bİ EVRAKI ELİME GEÇTİ BEN
29
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
ONU BEN ARAŞTIRDIM. ONU BU ATATÜRK'E HAKARETTEN BİR EVRAKI ELİME GEÇTİ BENİM..." "..
..ARTI Bİ DE BU KİPTAŞ FALAN VARYA TAYYİP'İN YAN KOLU ONUNLA İLGİLİ Bİ EVRAK ELİME
GEÇTİ...." Demesi üzerine; Kemal KERİNÇSİZ'in de; "..TAMAM ONLARI BANA AKTARIRSIN GÜZEL
KARDEŞİM BENİM..." dediği, Yine Tape: 3087 25.12.2007, tarihi, saat: 10.58 sıralannda, şüpheli Kemal
KERİNÇSİZ' in şüpheli Atilla AKSU ile yaptığı görüşmede, Atilla AKSU'nun "ŞİMDİ PERİHAN, PERİHAN
MAĞDEN, PERİHAN MAĞDEN 1 YIL 2 AY HAPİS CEZASI ALDI... BEN SANA BUNU, SEN BANA GEL,
BEN SANA ULAŞTIRAYIM.." Dediği Kemal KERİNÇSİZ' in de "HARİKA ABİ ÇOK GÜZEL, AMAN NE
MEMNUN OLDUM, ...ALDIRIYORUM BEN SENDEN..." diyerek, kendisinin tarafı veya vekili olmadığı kişilere
ait davalan ve sonuçlanm örgüt adına takip ettiği, bilgilerini topladığı, Tape: 3107, 14.01.2008 tarihi, saat: 17.50
sıralannda, Kemal KERİNÇSİZ' in, Atilla AKSU ile yapmış olduğu görüşmede, Atilla AKSU'nun kendisine "ŞİMDİ
BEN YİNE BU GÜN YİNE ÖZEL GÜVENLİK ÖZEL EEE II ŞEYDEN GÜVENLİK ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜN
DEN BİR EVRAK GELDİ....:EEE BU THKP/C LİLERLE ALAKALI ONDAN SONRA BU İŞTE ÖLEN ŞEYLER
VARYA PKK LILAR... BİLGİN OLSUN DİYORUM..." dediği, Kemal KERİNÇSİZ'in ise "UYGUN BİR
ZAMANDA BANA GETİR ABİCİM" diyerek, dokumaman istediği, Tape: 3281 07.11.2007 tarihi saat: 12:19
sıralannda ATİLLA AKSU ile KEMAL KERİNÇSİZ arasında yapılan telefon görüşmesinde özetle; ATİLLA
AKSU'NUN BİR TAKIM EVRAKLARI GÖNDERDİĞİNDEN BAHSEDEREK, GÖNDERDİĞİ EVRAKLARIN
NASIL OLDUĞUNU SORDUĞUNUZDA; KEMAL KERİNÇSİZ'İN DE, "ÇOK GÜZEL, HEPSİ BİRBİRİNDEN
GÜZEL. ON NUMARA YANİ ON NUMARA " şeklinde cevap verdiği, ATİLLA AKSU'NUN, «MUZAFFER
BEYİN KARŞI TARAFINDA OLAN BAZI ŞEYLERİ." dediği, KEMAL KERİNÇSİZ'in de, «A O ONLAR ÇOK
FAYDALI OLDU, ONLAR BİLDİĞİN GİBİ DİĞİL. ONLAR ÖYLE FAYDALI OLDU Kİ ABİ" dediği, ' /*
Tape: 3298 14.12.2007 tarihi saat: 17:43 sıralarında ATİLLA AKSU ile KEMAL KERİNÇSİZ arasında yapılan
telefon görüşmesinde Atilla AKSU'nun "...Bİ ŞEY SÖYLEYECEĞİM 301 LER LE İLGİLİ TAKİBE YER
OLMAYAN 301 302..." KEMAL KERİNÇSİZ'İN DE "...TAMAM ABİ ÇOK GÜZEL KİMLERİN BUNLAR..."
diyerek sevindiği, "...YANİ KİMLERİN YOK Kİ İNANAMAZSIN YANİ BUNLARA NASIL TAKİPSİZLİK
KARARI VERİYOR ANLAMIŞ DEĞİLİM..." diyerek Cumhuriyet Savcılarının verdiği takipsizlik kararlarını
eleştirdiği, KEMAL KERİNÇSİZ' in de "... VERİYORLAR ABİ ABİ VER VER ONLARI HEPSİNİ Bİ GÖZDEN
GEÇİRELİM ABİ ÇOK FAYDALI OLUR..." dediği, Şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ ile Veli KÜÇÜK'ün
görüşmeleri: Tape: 3102 Kayıtlı, 09.01.2008 günü saat:12.10'da Veli KÜÇÜK ile Kemal KERİNÇSİZ arasındaki
telefon görüşmesinde özetle; KEMAL'in "...Şişliden yine bir grup Adana dan şikayet etmişler bu sefer bu PKK lılar
DTP liler ayrı bir hazırlık numarası almış Beşiktaş Ağır ceza mahkemesinden de dosya yi Şişli Cumhuriyet
başsavcılığına göndermişler ikimiz hakkında yapılan şikayet Savcı ....'ta ben şimdi az önce ifade verdim sizi de rica
ettiler gelsin bir ifade bir ifade versin de dosya yi kapatalım diye bu Hrant Dink'le alakalı yine" dediğiveLİ'nin
"Hrant Dink mi gene" dediği, Tape: 3105 10.01.2008 günü saat:16.27'de Veli KÜÇÜK ile Kemal KERİNÇSİZ
arasındaki telefon görüşmesinde özetle; VELİ' nin "Görüştüm ... M.. C... var savcı o gördü beni" dediği, KEMAL'in
"Kovuşturmaya yer olmadığına ... kararı verdiniz mi" dediğiveLİ'nin "Onu da verdim onu da ifadeye eklediler
koydular" dediği, KEMAL'in "Tamam zaten verecekleri yine bunlar da takipsizlik kararı verecek" dediği, Tape:
3108 15.01.2008 tarihi,saat: 11.20 sıralarında, şüpheli Veli KÜÇÜK'ün Kemal KERİNÇSİZ'e "...KEMAL'CIĞIM
MERHABA VELİ PAŞA...." "BEN GİTTİM O ŞİŞLİ SAVCISINA HIH HIH YA HEPSİ GELDİLER, MELDİLER
ŞEY YAPTILAR GEREKLİ İFADEYİ VERDİK Bİ NETİCE ÇIKTI MI BIKTIK ŞU HIRAND DİNK DENEN
HERİFTEN YA HU" dediği, Kemal KERİNÇSİZ'in de "İYİ DE PAŞAM ALLAH'TAN BUNLAR BİR TEZGAH
KURMADILAR BU YAKALANAN ÇOCUKLARA İKİ KELİME KONUŞTURSALARDI TAMAMDIK YANİ
AMAN, AMAN YANİ HER ŞEYİ YAPABİLİR BUNLAR YAPAMAYACAĞI HİÇ BİR ŞEY YOK
NAMUSSUZLARIN HER TÜRLÜ OYUN TEZGAHI KURAR BUNLAR BU DA BİR TEZGAH İŞTE Bİ
TEZGAH DEĞİL Mİ ÜÇ YERDEN AYNI DİLEKÇELER E DİLEKÇELERİN MAHİYETİ BİLE AYNI SATIRI
SATIRINA BİR BİRLERİNE GEÇMİŞLER FAKSLARI DÜŞÜNE BİLİYOR MUSUN YANİ BİR YERDEN
YAZILMIŞ HER TARAFA AYNI DİLEKÇELER GİTMİŞ ." diyerek, kendileri hakkında, Hrant DİNK cinayeti ile
ilgili olarak haklannda açılan soruşturmalarla ilgili görüşme yaptıkları, Kemal KERİNÇSİZ ile Muammer
30
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
KARABULUT'un görüşmeleri: Tape: 3063 12.12.2007 günü saat:12.55'de Muammer KARABULUT ile Kemal
KERİNÇSİZ arasındaki telefon görüşmesinde özetle; K.KERİNÇSİZ'in "Abi gönderiyorum" dediği,
M.KARABULUT'un "Tamam bir şey söyleyeceğim bunu yalnız bana yolluyorsun de mi sen" dediği,
K.KERİNÇSİZ'in "Tabi şimdi bi de Yeniçağ'a kısmet olursa bizim Yeniçağ televizyonu Yeniçağ gazetesine" dediği,
M.KARABULUT'un "Anladım istersen Yeniçağ televizyonu ve gazetesi de buradan alsın istersen çünkü ona ben Bir
şeyler daha ekleyeceğim" dediği,
K.KERİNÇSİZ'in "Ama onlar bizim şeyimiz be" dediği, M.KARABULUT'un "Kapris yaparlar şimdi" dediği,
K.KERİNÇSİZ'in "Yani onların farklı anlayışları vardır" dediği, Tape: 3064 12.12.2007 günü saat: 14.38'de
Muammer KARABULUT ile Kemal KERİNÇSİZ arasındaki telefon görüşmesinde özetle; K.KERİNÇSİZ'in "Abi
geldi mi eline" dediği, M.KARABULUT'un "Geldi yolladım bile biraz sonra da bizim sitede sana şöyle söyleyeyim
Türkiye'de ki hem yabancı yayın organlarına basın organlarına hem bütün haber ajanslarına Türkiye'de ki bütün
ilçede ki gazetelere gitti" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "O Maşallah helal olsun" dediği, M.KARABULUT'un "Erdoğan
kelle dedi üç yeni kuruş ceza aldı" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "O valla iyi güzel ya bide şeyi de güzel bulmuşsun
başlıkta güzel" dediği, M.KARABULUT'un "Ben haberi çok değiştirdim tabi "Ve senden alıntılar da yaptım
Kerinçsiz tepki millete yaptığı açıklama da diye başladım falan" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "İyi demişsin abi basm
küreselci basın vermez bunu ama olsun vermesin bi hoplasın Şerefsiz" dediği, M.KARABULUT'un "Ama ben sana
şunu söyleyeyim bu mecburen bütün her yerde girer şimdi ya şöyle bir şey söyleyeyim 2 saat sonra etkisini
görürsün" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "E tabi Başbakan'm mahkumiyet kararı ağabeyciğim yani Başbakan'm
mahkûmiyet kararma da basm ilgi göstermezse o zaman bu basm satılmıştır" "Şimdi en önemli mesele ney
biliyormusun Muammer burada yargı kararı ile tescil oldu bu adamın seyidine hakareti" dediği, M.KARABULUT'un
"Aslına bakarsan öyle de ama ilk defa ceza almış olmuyor mu tabi tabi öyle de" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "ilk defa
abi tabi bi öbür dosyada o ayrı öbür dosyada bekliyor şimdi" dediği, M.KARABULUT'un "Ben seni aradım cevap
vermedi ben onu ekleyecektim tereddüt ettim tereddütte kalınca" "Başbakanın şehit düşmanlığı 3 kuruşa tescil
edildi" "Sana bir şey söyleyim mi? İnanılmaz bir karar biliyor musun" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "evet evet evet
ağabi işte bunu önemli muhaliflerin iyi kullanması lazım ama nerde o muhalif ayrı bir mesele" dediği, görüşmenin
devamında M.KARABULUT'un Coca Cola'nm sağlığa zararlı olduğu ile ilgili "Sağlık Bakanlığının bu konuyla ilgili
kararı var, Milli Eğitim Bakanlığının zararlı olduğuna dair " "bütün valiliklere yollanmak üzere kararı var"
"çocukların diyo sağlığını bozuyor diyo" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "Coca Cola bir durdurma kararı versin hükümeti
düşürürler" dediği, M.KARABULUT'un "ağabi düşürsünler bundan daha iyi fırsat mı olur" dediği, K.KERİNÇSİZ'in
"...geçen gün Bakü'de şey karşılaştık saym davasını açan S...n ağır ceza mahkemesinin b....la" "ee beni hatırlıyabildin
mi? Kemal dedi. Valla hatırlayamadım dedim efendim. Ben dedi senin yaptığın itiraza kararı veren r....im dedi.
"Sincan ağır ceza" yapmayın ağabi dedim. Bende sizi ziyaret edecektim Ankara'ya geldiğim de bi gözünüzden
öpüyüm dedim. Sarıldım öptüm adamı" "ondan sonra dedim ne oldu karan verdikten sonra. Evet dedi. Kararı
verdikten sonra T...n ve R...e milletvekilleri geldi beni makamımda dedi, tehdit ettiler dedi açık açık, yani kapıyı
kapattılar dedi, tehdit ettiler dedi...." dediği, görüşmenin devamında M.KARABULUT'un "...eee bana çok büyük bir
haksızlık yapıldı bu sene" "ama bu şerefsizlik biliyor musun? Yani ben burayı kendi adıma mı? Tutuyordum. Siz
beni ama siz bu olayı" "yo hayır bak dik duruyorduk, bir şey söyleyin gene bana vereceklerdi orayı ama ne
yapacaklardı biliyor musun" "daha önceki senelerde yaptıkları gibi Muammer ne olurusun işte yarın sen gir öğleden
sonra da o girsin diyeceklerdi. Ben orayı paylaşmayacağımdan, ben burayı paylaşmam dedim kimseyle bu saatten
sonra" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "sen bir oyun oynasaydm alsaydm. İbnelere yaptırmasaydık orda bizati gelip orda
biz..." dediği, M.KARABULUT'un "ağabi orada böyle ir provakasyona gelemezdik. O zamanda bizi şey
göstereceklerdi. Anladın mı" "evet. Çünkü kamuoyu onların elinde" "ondan sonra orda arbede yaşanacaktı, ben biz
dedik ki sizinle böyle bir oyunu oynamayız orda, ahn şeyininize sokun kıçınıza" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "AMA
İŞTE BİR KALEDE DÜŞTÜ" dediği, M.KARABULUT'un
"hayır düştü olur mu? Asıl şimdi başladı. Şimdi kim imza atacak ona dava açacağız, izin yok biliyor musun" dediği,
K.KERİNÇSİZ'in "dur ben sana dur bir göndereyim ağabi dur, benzeri bir olay gönderiyim de ondan istifade ederek
devam et ondan" "tamam ağabiciğim benim sen Demre'den yapacaksın onu Demre Savcılığına" "...çünkü ayin orda
31
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
gerçekleşiyor" "sen kimin hakkında yapcaksm şikayeti" dediği, M.KARABULUT'un "eee ayini yapanlar hakkında
bir de ayin için müsaade veren eee Antalya Müze Müdürlüğü tarafından" "Turizm Bakanlığı eee tabi o kadar, bir de
vali" "kaymakam" dediği, Tape: 3073, 16.12.2007 günü saat:14.13'de Muammer KARABULUT ile Kemal
KERİNÇSİZ arasındaki telefon görüşmesinde özetle; M.KARABULUT'un "...ben sana yolladım" "Yani elimden
geldiği kadarıyla başka şeylerde koymaya çalıştım" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "Abi bu arada bu arada biz Salı günü
mı şey adliyesinin önünde İstanbul Adliyesinin önünde saat 12 de Necip HAPLEMİTOĞLU'na ilişkin faili meçhul
dosyanın soruşturmanın işletilmesi ve genişletilmesi konusunda bir dilekçe vereceğiz bide bir basın açıklaması
yapacağız" dediği, M.KARABULUT'un "Evet aynen yolla" "Siteye koyalım" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "Hem siteye
koy abi hem de şey yap ismini sen söyle her tarafa bi yaydıralım onu" dediği, M.KARABULUT'un "Ben o konuda
Hürriyette çıkan habere istinaden" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "Ha maniplasyonlar yapıyolar ya özellikle o Ümraniye
oparasyonuna bakan savcı onlar zaten hepsi düzeyleri belli olan belli bir tarikat mensubu insanlar" dediği,
M.KARABULUT'un "Peki ona dem vuracakmısm" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "Tabi tabi zaten o konuyu da
işleyeceğiz yani öyle bir maniplasyon yapılıyor ki abi düşüne biliyormusun yav o davanın o davanın Avukatlarından
tut sanıklarına kadar HABLEMİTOĞLU'nu candan sevmiş yüreğinde hisseden adeta onun kanıyla bütünleşmiş olan
insanlar ve bu insanlara bu cinayeti sorumlusu tutulmak isteniyor böyle iş olabilir mi abi sen bu konuda bi yazı
yazsana başarılı olduğun nokta bu senin" "Ya Avukat BUZOĞLU şeyin Avukatı Hüseyin BUZOĞLU eee ismini sen
söyle geçmişte haşır neşir olmuş rahmetli ile Necip HABLEMİTOĞLU ile" "Davalarına girmiş çıkmış ki en yakın
dostlarından bir tanesi Ergün anlatabildim mi bu Ümraniye operasyonundan dolayı adam tutuklu yani düşüne
biliyormusun yani kimler suçlanmaya çalışılıyor o yüzden bizim buna bir müdahale etmemiz lazım" dediği,
M.KARABULUT'un "Yani şimdi Egun'la HABLEMİTOĞLU'nun ilişkisini bilmiyor mu ondan sonra o öldürülen
Deniz Subayı var bitane Petrolle ilgilenen biyorsun biliyorsun değil mi onu" "Orda hedef HABLEMİTOĞLU'ndan
sonda Ergun biliyorsun" "Adam yani Ergun üç Dakka geç çıkmasa o evde onla birlikte o da öldürülecekti"
görüşmenin devamında Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ile ilgili "SAYIN DAVASI" hakkında konuştukları, bu
davadan dokunulmazlığı kalkınca ceza alacağı, siyasi hayatının biteceği ile ilgili konuşmalar yaptıkları, Şüpheli
Kemal KERİNÇSİZ'in Diğer Şahıslarla Görüşmeleri: Tape: 3282 07.11.2007 tarihi saat: 17:20 sıralarında ASİM
DEMİR'in "ŞEYİ ALDIM YANİ ATİLLA'DAN GİZLİ BELGELER VAR DEMİŞTİN YA" dediği, KEMAL
KERİNÇSİZ'in de "GİZLİ DEĞİL BE YAVRUCUĞUM, NORMAL BELGE ÖYLE. GİZLİ BELGE OLUR MU
LAN SEN DE TELEFONDA GİZLİ BİLGİ GİZLİ BİLGİ ULAN NE GİZLİSİ OLUR MU ÖYLE ŞEY NORMAL
BELGE HA ALDIN MI ONLARI" dediği, Tape: 3020, 02.11.2007 tarihi, saat: 10.05 sıralarında, Kemal
KERİNÇSİZ'in ABD Dışişleri Bakanının Ülkemizi ziyareti ile ilgili olarak Ramazan KIRIK isimli şahısla yapmış
olduğu görüşmede; Ramazan K...'m Kemal KERİNÇSİZ'e hitaben; "YANİ BU TOPLANTILARDAN BİRİSİNDE
EN AZINDAN BİR ŞÖYLE III... 50-100 KİŞİLİK BİR GENÇLİK GRUBUNUN III... GİDEREK EFENDİM
AMERİKAYI PROTESTO
ETMESİ RAYSI (RICE) PROTESTO ETMESİ HOŞ OLURDU DİYE.", "BELİRTMEKTE FAYDA VAR ONU
ARKA.. ARKADAŞLARLA TEMASA GEÇELİM DE BİŞEY YAPALIM YANİ KEMAL." Kemal KERİNÇSİZ'in
de " TAMAM ABİCİM, Bİ DÜŞÜNELİM DE BAKALIM Bİ NE YAPABİLİRİZ OLDU MU GÜZEL ABİCİM
BENİM." Aynı gün, saat: 14.56 sıralarında, Kemal KERİNÇSİZ'in AY-YILDIZ HARAKETİ isimli grubun
temsilciliğini yapan Ülker SALMAN (DURUKAN) isimli bayanla yaptığı telefon görüşmesinde; "Bİ DE ŞEY
İSRAİL'E YAPALIM. İSRAİL'E YAPALIM MI BİRAZ KALABALIK YAPALIM", "...TABİ. İSRA İSRAİL'İN
ŞEYİNİ ÖĞRENELİM KONSOLOSLUĞUNU, BENCE İSRAİL KONSOLOSLUĞUNUN ÖNÜNDE YAPALIM."
dediği, şahısların organize bir şekilde çeşitli sivil toplum örgütlerini de yanlarına alarak, İsrail Konsolosluğu önünde
eylem yapmak istedikleri, bu tür provokatif eylemlerle gündemde kalmak ve kamuoyu oluşturmak için çaba sarf
ettikleri, Tape: 3022 02.11.2007 tarihi, saat: 18.25 sıralarında, Kemal KERİNÇSİZ'in Hilal KÖSE isimli Cumhuriyet
Gazetesi muhabiri ile yapmış olduğu görüşmede; "ZENİT, ŞİMDİ ZENİT'İ DE KENDİ HİMAYESİNE ALDI
Ramazan AKYÜREK. OLAY DOĞRUDAN DOĞRUYA FETHULLAH GÜLEN, ARKASINDA CIA- MOSSAD
ÜÇLÜSÜ ÇIKACAĞINDAN -Kİ ERMENİ DİYASPORASINI ZATEN DESTEKLEDİ; BU ÜÇLÜ
ÇIKACAĞINDAN, OLAYI YÖNLENDİRMEYE BAŞLADILAR. NASIL YAPARIZ DEDİLER, Bİ YANDAN
32
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
ABD BASTIRIYOR DAVA İÇİN, Bİ YANDAN AVRUPA BİRLİĞİ, YANİ SADECE YASİN HAYALLE OGÜN
SAMAST'IN
YARGILANMASINDAN
RAHATSIZLAR.
MUTLAKA
OLAYIN
ÇARPITILMASI,
YÖNLENDİRİLMESİ LAZIM. EN GÜZEL HADİSE, KEMAL KERİNÇSİZ VASITASIYLA MİLLİYETÇİLER,
III.... Veli KÜÇÜK VASITASIYLA DA ORDUNUN ÜZERİNE GİDİCEKLERDİ." Şeklinde beyanlarda bulunarak,
şu anda Mahkemesi devam Hrant DİNK cinayeti ile alakalı olarak, konuyu çarpıtarak uluslar arası boyut
kazandırmak, kendisinin de bu olayın içerisine çekilerek Milliyetçi kesim ve Ordunun üzerine gidileceği şeklinde
sansasyonel haberler yaptırmak istediği, Tape: 3025, 05.11.2007 tarihi, saat: 11.40 sıralarında, Kemal
KERİNÇSİZ'in, Ümraniye soruşturmasıyla alakalı olarak, şüpheli Murat ÖZKAN'a, evinde bombaların bulunduğu
Ali YİĞİT ile görüşmesini isteyerek Murat ÖZKAN'a ; "SEN YİNE DE BU AKŞAM BU VATANDAŞA Bİ
NASSIN MAŞSIN AYAKLARINDA Bİ TELEFON AÇARSAN, NE YAPTIN, NE ETTİN BAK İŞTE BU
ADAMLAR SENİN BEYANLARINDAN ÖTÜRÜ YATIYO MATIYO" Murat ÖZKAN'm da "TAMAM ABİ"
diyerek, Ali YİĞİT ile konuşmayı kabul ettiği, kendisinin de soruşturma ile alakalı olarak tanıklık yapacağını kabul
ettiği, Tape: 3028 09.11.2007 tarihi, saat:23.38 sıralarında, Kemal KERİNÇSİZ'e Mücahit KARAYEL adına kayıtlı,
Merdan isimli şahsın kullanmış olduğu, 0506 574 2610 nolu telefondan; "kemal ahi allah razı olsun bu Irki kirik
tayyibin idamini vurguladin yüreğine saglik merdan," içerikli mesaj geldiği, Tape: 3030 12.11.2007 tarihi, saat:15:44
sıralarında, Kemal KERİNÇSİZ'in Şehit Anaları Derneği Başkanı Pakize AKBABA'nın Ankara'da Yüksek Seçim
Kurulu, Başbakanlık ve TBMM önlerinde eylem yapması konsunda yapmış oldukları görüşmede; "TABİ HATTA
SEÇİM HİLELERİNİ ÖRTBAS EDEN EĞER İŞTE GERÇEKTEN HİLE VARSA BUNU TAMAMEN
KAMUFLE EDEN KURUM BU HER İŞ BAŞINDA BU KURUM VAR" diyerek, 14.11.2007 tarihi saat: 18:29
sıralarında bahse konu şahısla Ankara'da yapmış oldukları eylemler ile alakalı olarak "BRAVO BRAVO
ANACIĞIM BENİM BE VALLA TEBRİK EDİYORUM BU GÜNE KADAR HİÇ KİMSENİN YAPMADIĞINI
HATTA ANACAĞIM BAK ŞUNU İŞLE ŞEYDE PROGRAMDA BU
YÜKSEK SEÇİM KURULU TAYYİP ERDOĞAN'I AKLAMADI MI SİİRT SEÇİMLERİNİ İPTAL EDİP ONU
ORDAN BAŞKAN YAPMADI MI ARKASINDAN" diyerek, Şehit Analar Derneği Başkanı Pakize AKBABA'nm
hassas kişiliğini bilerek onu sürekli olarak tahrik ederek kendi görüşleri doğrultusunda yönlendirdiği, Ankara'da ki
eylemlere katılmaları için, kendilerine bağlı sivil toplum örgütleriyle görüşme yaptığı, Tape: 3044, 28.11.2007 tarihi,
saat: 18:14 sıralarında, Kemal KERİNÇSİZ' in Dursun KOÇ isimli bürosunda çalıştığını iddia ettiği şahısla yapmış
olduğu görüşmede, Dursun KOÇ'un, Kemal KERİNÇSİZ'e hitaben; "BABA BİLİYORSUN BEN HAZIR
KUVVETİM ANINDA EMRET ANINDA İŞ BİTER. BEN AHMET MEHMET DEĞİLİM BEN..", Kemal
KERİNÇSİZ' in de, "HER HANGİ BİR YARAMAZLIK YOK TAMAM CANIM BENİM HADİ SAĞOLASIN
VAR OLASIN HADİ GÖRÜŞÜRÜZ YAVRUM SAĞOL CANIM.." diyerek, Kemal KERİNÇSİZ' den herhangi bir
eylem yapmak için talimat beklediğini belirttiği, Tape: 3046 01.12.2007 tarihi, saat: 20:45 sıralarında, Kemal
KERİNÇSİZ'in, Ramazan ...isimli şahıs ile yaptığı görüşmede; Kemal KERİNÇSİZ'in Ramazan...isimli şahsa
hitaben; yaptığı görüşmede; "Ramazan ABİ DAĞILDILAR BU BAK SON OPERASYONLAR VATAN
SEVERLERİ KORKUTTU, DİZLERİNİN BAĞI ÇÖZÜLDÜ YAV BU EN SON DANIŞTAY' DAN TUT
ÜMRANİYE' DEN TUT ÇULLANDILAR ADAMAKILLI MİLLET", "YA BİZE NE AMA DERNEKLERE
GİRMEYE KORKMAYA BAŞLADI İNSAN OĞLU BİZE NE DİYORSUN DA ADAM İYİ DİYO AMAN DİYO
BANA Bİ ŞEY SIÇRAMAZSIN DİYO DIŞARIDAKİ İNSANA OPERASYON YAPILIYOR İÇERDEKİNE
SORUN YOK Kİ ON KİŞİYİ ALMIŞLAR TUTUKLAMIŞLAR ÇOK ÖNEMLİ DEĞİL Bİ NOKTADA ÖNEMLİ
OLAN O KONUDA VERİLEN MESAJDIR İNSANLARA YETERİNCE MESAJ VERDİLER ÖDLERİ
PATLIYOR ABİ BİZ BUNLARI YAŞIYORUZ YAV HER GÜN GÖZÜNÜ SEVEYİM" «ONDAN SONRA
ZORU ZORUNA TOPARLANDIK BAKMA SEN BU NAMUSSUZLARIN YAPMAK İSTEDİKLERİ NEYDİ
ZATEN VATANSEVERLERİ DAĞITMAK KORKUTMAKTI TOPLUMSAL TEPKİYİ SIFIR NOKTASINA
GETİRMEKTİ VE YAPTILAR BAŞARDILAR NAMUSSUZLAR İŞTE SENİN SÖYLEDİĞİN OLAY NEDİR
AYNIDIR ABİ» diyerek, karşı tarafa Dağlık Karabağ sorunu ile alakalı olarak Taksim'de yapacakları eylem ile ilgili
bilgi verirken, yasadışı örgütlere yapılan operasyonlarla halkın sindirildiğini bu sebepten mitinglere ve
organizasyonlara katılacak insan bulamadıklarını, bununla ilgili olarak çok mücadele verdiğini beyan ederek, devlet
33
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
büyüklerine hakaret ettiği, şüpheli Kemal KERİNÇSİZ' in her hafta bir eylem yaparak sürekli olarak gündemde
kalmak istediği, yapmak istediği gösterilerle de ülkede gergin bir ortam yaratmaya çalıştığı, Tape: 3072, 16.12.2007
tarihi, saat: 22:03 sıralarında, Satılmış BALKAŞ tarafından Kemal KERİNÇSİZ' e gönderilen iki adet mesajda; "
KEMAL BEY. BAZİ VATANDAŞLAR. GENEL KURMAY BASKANİNİ DARBE YAPAMAYACAGİ AKP.
IKTİDARİNİN. İPİNİ ÇEKEMEZ DİYORLAR. PEKİ KİM ÇEKER. ORG.ERDAL CEYLANOGLU.(EDOK) VE
ORG HASAN IGSIZ. 2.0RDU KOMUTANI. BU GENARALLERDEN BİRİSİ OLSA OLURDU ...." şeklinde
ifadelerin yeraldığı, arkasından 3075 nolu Tape'de yaptıkları telefon görüşmesinde Kemal KERİNÇSİZ' in de
"SATILMIŞIM ŞİMDİ BUNLARI SEN TELEFONDA KONUŞURSAN BİZİ ALIR YERE KOYARLAR" şeklinde
cevap verdiği, şüpheli Kemal'in telefonunun dinlendiğini tahmin ettiği ve bu nedenle karşı tarafı uyarma ihtiyacı
hissettiği, Tape: 3085 24.12.2007 tarihi, saat: 16,24 sıralarında, Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ' in, Hilal isimli
Cumhuriyet gazetesi muhabiri ile yapmış olduğu telefon görüşmesinde, Kemal KERİNÇSİZ'in; "...YANİ BUNUN
ALTINDAN KALKA, KALA, KALA,
KALACAKLAR Emin OLUN; BU YANİ SADECE SAVCI DEMİYORUM, ZATEN SORUŞTURMAYI SAVCI
FALAN YAPMIYO. SORUŞTURMAYI EMNİYET YAPIYO. FETHULLAHÇI EMNİYET YAPIYO;
FETHULLAHÇI MİT YAPIYO. YANİ TAMAMEN HÜKÜMETE DAYAMIŞLAR. BU PROGRAM, PROJEYİ
DE BUNLAR YAPMADILAR. BU PROGRAMI YAPANLAR DA DIŞARDAN. YANİ ELBİRLİĞİYLE Bİ
HAREKET YAPTILAR. BUNU DA TAM ADAMINA DÜŞÜRDÜLER. BİLİYORSUNUZ Zekeriya ÖZ'ÜN
NİTELİĞİNİ, YAPISINI AZ ÇOK.", "ZATEN BEŞİKTAŞ'I KAYBETTİK. BEŞİKTAŞ'IN TAMAMI BU HALE
GELDİ. ÇOK KÖTÜ Bİ DURUM. YANİ BU OLAYI ASLINDA HÂKİM VE SAVCILAR YÜKSEK
KURULUNA DA GETİRMEM LAZIM AMA,", "GETİRSENİZ NE OLACAK 1-2 SENE SONRA HAKİM VE
SAVCILAR YÜKSEK KURULUNDA SOSYAL-DEMOKRAT ÜYE BİLE KALMIYACAK", "YANİ HEPSİ,
HEPSİ FETHULLAHÇI OLACAK", diyerek, şüpheli Kemal KERİNÇSİZ' in MİT, soruşturmayı yürüten Emniyet
Mensuplan, Cumhuriyet Savcısı, Beşiktaş' ta bulunan İstanbul Adliyesinde görev yapan Hakim ve savcılar ile
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu' na ağır ithamlarda bulunarak bunu basın ve yayın kuruluşlannda çalışanlara
söyleyerek onlar aracılığı ile gündeme getirip yayın yaptırarak, soruşturmayı yürüten kişi ve kuruluşlan yıpratmaya
çalıştığı, soruşturmanın amacını saptırarak basın kuruluşlannı da kullanarak dezenfarmasyon yaptığı, Tape: 3068
13.12.2007 tarihi, saat: 12.17 sıralannda, Kemal KERİNÇSİZ' in, Ümraniye soruşturmasında tutuklu bulunan
Mahmut ÖZTÜRK'ün kardeşi, İsa ÖZTÜRK isimli şahısla yaptıklan görüşmede, Kemal KERİNÇSİZ'in
soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Zekeriya ÖZ ile aralannda geçen görüşmeyi aktararak; "TABİ TABİ
İZMİR DEDİ SURDAN BURADAN TALİMAT BEKLİYORUM DEDİ BİRBİRİMİZE Bİ GİRDİK YANİ SEN
DEDİM ARTIK BİR HUKUKÇU DEĞİLSİN BİR TARİKATIN GAYRİ MİLLİ GÜÇLERİN BURADA
TEMSİLCİSİ KONUMUNDASIN ARTIK DEDİM ...AÇIKÇA ONU SÖYLEDİM SENİN DEDİM
VATANSEVER İNSANLARA BU ŞEKİLDE EZİYET ETMEYE HAKKIN YOKTUR BU MANADA
MAKSATLI DAVRANIYORSUN BU DOSYANIN SAVCISI OLMAKTAN ÇEKİL İŞTE BEN ZAPIT
TUTTURUYORUM DEDİ BANA NASIL TARİKATÇI DERSİN ŞUDUR BUDUR FETHULLAHÇI BİLMEM
NE DEDİM EVET SÖYLÜYORUM TUT ZAPTI ALTINA DA BEN İMZA ATIYORUM SENİN YAPINI HER
ŞEYİNİ BİLİYORUZ SENİN NE MAKSATLA HAREKET ETTİĞİNİ DE BİLİYORUZ DEDİM BU NE
UTANMAZLIK DEDİM BU NE DEDİM BU GÖREV AYMAZLIĞI DEDİM YA BÜTÜN EN KARIŞIK
DAVALAR 4 AYDA AÇILMIŞTIR BİZ 7. AYA GİRDİK HALA DAHA ÖNÜMÜZDEKİ EFENDİM DİYO
TÜRKİYE KOMİNİST PARTİ MARKSİST LENİNİST PARTİNİN DAVASINI DİYO 2 YILDIR SÜRÜYOR
DİYO EFENDİM ŞU ADAVALAR DİYO 14 AYDIR DEVAM EDİYOR SİZ AYNI MI DEVAM ETTİRMEYİ Mİ
DÜŞÜNÜYORSUNUZ 14 AY ....ONDAN SONDA Bİ TAM OLARAK BİRBİRİMİZE GİRDİK ALLAH NE
VERDİYSE SENİN DEDİM NE YAPTIĞINI BİLİYORUM MEKTUPLARI ALIYORSUN ZAMAN
GAZETESİNE YENİ ŞAFAK GAZETESİNE AYNAN FAKSLIYORSUN VERİYORSUN EMNİYETTEN
GELEN CD ÇÖZÜMLERİNİ VERİYORSUN III HER TÜRLÜ OLUN PEŞİNDESİN BU TAHKİKATI SEN
SÜRDÜRMÜYORSUN OLAYI TAMAMEN EMNİYETE YIKTIN O ADAMLAR TAHKİKATI SÜRDÜRÜYOR
DİYE O POLİS MOLİS ÇAĞIRDI BİLMEM NE VESAİR ODAMI TERK ET ODAMI TERK ETMEM DEDİM
34
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
BURASI BENİM ODAM YANI ZAMANDA SENİN DEĞİL BU DEVLETİN DEDİM BENİM VERGİMLE
DEDİM SURDA OTURUYORSUNUZ BABANIN ÇİFTLİĞİ DEĞİL BURASI BU DAVAYI AÇACAKSIN
ARKADAŞ DEDİM İŞTE POLİSLER FALAN
GELDİ KEMAL BEY DEDİ BUYURUN DEDİ TARTIŞMAYALIM ŞEY YAPIN Bİ TATSIZLIK ÇIKMASIN,
İsa ÖZTÜRK ise, "İŞİN ARTIK ÇIĞRINDAN ÇIKTIĞINI" Kemal KERİNÇSİZ'in görüşmenin devamında; BU
İŞİN ARTIK AKIL DIŞINA ÇIKTIĞINI FARKINDA DEĞİMLİSİN DEDİM NEYSE BÖYLE BİR KAVGA İLE
ŞEY YAPTIK AYRILDIK POLİSLER MOLİSLER GİRDİ MİTÇİLER VESAİRE GEÇTİM AŞAĞIYA
CUMHURİYET BAŞSAVCISINA GEÇTİM AŞAĞIYA ...DURUMU BÜTÜN ÖZETİ İLE VERDİM BU
ADAMIN NE YAPMAK İSTEDİĞİNİ KEMAL BEY DEDİ HAK VERİYORUM DEDİ BAZI NOKTALARDA
HAKLISINIZ DEDİ ASLINDA DEDİ BU BELGELERİN BEKLENMESİNE DE MAHAL YOKTUR BU DAVA
AÇILABİLİR DAVA SIRASINDA DA BU BELGELER TOPLANABİLİR EFENDİME SÖYLEYEYİM
EFENDİM DEDİM BİZE ARTIK BU TUTUKLAMA OLAYI CEZAYA DÖNÜŞTÜ" dediği, Tape: 3080,
18.12.2007 tarihi, saat: 13.02 sıralarında, Kemal KERİNÇSİZ' in, Sultanahmet Adliyesi önünde, Hablemitoğlu
cinayetinin yıl dönümü münasebetiyle yapılmış olan basın açıklamasından sonra, Cevat Ç.. isimli şahıs ile yapmış
olduğu görüşmede; "RAMİS PAŞAM İLE BİRLİKTE VATAN CADDESİNDEKİ ORDUEVİNDEYİZ, GELMEK
İSTERSEN GEL, GELİRKEN BİZİM BURAK VAR ADLİYENİN ÖNÜNDE ONU DA AL..." Cevat Ç... ise:
"TAMAM OLDU, GÖRÜŞÜRÜZ.." dediği, şahısların yapmış olduklan basın açıklaması, mitinglerde ve anma
günlerinde, bazı emekli askerlerin katıldığı anlaşılmıştır. Tape: 3083, Basın açıklaması ile alakalı olarak, Kemal
KERİNÇSİZ'in aynı gün saat: 17:33 sıralannda, Erdoğan KAYA isimli şahısla yapmış olduğu görüşmede: "BİR
NOKTADA DEVLETİN YAPAMADIĞINI, BUGÜN ZATEN DEVLETİN BUNU YAPMALARI MÜMKÜN
DEĞİL, DEVLET ZATEN KARŞI GÜÇLERE GEÇMİŞ İŞGAL EDİLMİŞ KURUMUYLA KURULUŞUYLA.
YANİ İŞGALCİ GÜÇLER DEVLETİ ELE GEÇİRME GAYRETİNE GİRMİŞ" diyor, Erdoğan KAYA isimli şahıs
ise; "...MAALESEF ÖYLE.." diyor. Kemal KERİNÇSİZ' in görüşmenin devamında; "ORDA RAMİS PAŞA VAR...
GENERALLER VAR ALBAYLAR VAR, BİSSÜRÜ ŞEY VAR YANİ ÇOK NİTELİKLİ İNSANLAR VAR...
YANİ Bİ ÇOĞUNU TANIMIYORSUNUZ SİZ TABİ DE, PROFESÖRLER VAR BAYA Bİ AYDIN KESİM
VARDI." Diyerek, yapmış olduklan eylemlerin ve faaliyetlerin önemli kişiler tarafından desteklendiğini, Devletin
işgal edildiğini, Devletin yapması gereken görevleri sanki kendileri yapıyormuş gibi kendilerine misyon yükledikleri
anlaşılmaktadır... Kemal KERİNÇSİZ' in, Erdoğan KAYA isimli şahsa "SENİN DERNEĞİ DE BİZİM,
AY-YILDIZ BİRLİĞİNE AL..","0 KONUDA, HATTA İMKAN NİSBETİNDE BULUNDUĞUNUZ YERDE...
DİĞER DERNEKLER VARSA ORAYA SOKMAYA ÇALIŞIN", "İŞ GENİŞLEMEKTİR ANLATABİLDİM Mİ
GENİŞLEMEKTİR.. ORALARDAN BURAYA GELDİNİZ ATEŞLER YAKIYORSUNUZ, SAĞOLUN
VAROLUN" dediği, Tape: 3096, 31.12.2007 tarihi, saat: 18.58 sıralannda, Kemal KERİNÇSİZ' in, Cevat Ç...
tarafından aranarak yapmış olduklan görüşmede; " SAĞLAM KAYNAKTAN BİLGİ ALDIĞINI, KEMAL
KERİNÇSİZ, LEVENT T... VE HÜSEYİN MÜMTAZ B 'NA ..." diyor, Kemal KERİNÇSİZ'de "ALLAH ALLAH
BAŞKA KİMLER VAR PEKİ LEVENT MÜMTAZ BAŞKA..." diyerek konuyu teyid etmek istediğini, Cevat Ç...'ta
telefonda böyle şeylerin konuşulmayacağım, Kemal KERİNÇSİZ'in görüşmenin devamında, "NEREDEN,
NEREDEN NEREYE KOYACAKLAR BEN ANLAMIYORUM LEVENTİ, HADİ MÜMTAZ HOCA ARADA
BİRDE OLSA TELEFONLAŞIYORUZ HA HA (gülüyor) BAKU'YE BERABER GİTTİK DİYEBİLİRLER Kİ SİZ
BAKU'YE BERABER GİTTİNİZ HA HA (gülüyor) ÇETE KURDUNUZ AMA HELE LEVENT ADAM ASKERE
GİTTİ EN AZ BİR YlLDAN BERİ DOĞRU DÜRÜST GÖRMÜYORUZ BİLE (Gülerek konuşuyor)” şeklinde
yapmış olduklrı görüşmede,
„*• "ı,
şahısların, yapılacak operasyonlarla ilgili bilgi topladıkları ve aralarında konuştukları anlaşılmıştır. d)-Diğer
şüphelilerle örgütsel irtibatları; Şüpheli MUAMMER KARABULUT ile; Büyük Güç Birliği ve Ayasofya
Derneklerinde her iki şahıs da kurucu üye olarak görev aldıkları ve telefonla sürekli örgütsel içerikli görüşmeler
yaptıkları anlaşılmıştır. (İletişim Tutanakları ve Bilgisayar inceleme tutanakları) Şüpheli SEVGİ ERENEROL ile;
Büyük Güç Birliği ve Ayasofya Derneklerinde her iki şahıs da kurucu üye olarak görev almışlar, genellikle yapılacak
35
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
basın açıklamaları, mitingler ve ERGENEKON Operasyonu çerçevesinde gözaltına alman ve tutuklanan şahısların
durumları ile ilgili konularda sık sık telefon görüşmesi yaparak fikir teatisinde bulunduklan, Şüpheli Sevgi'nin
kilisede düzenlemiş olduğu toplantılara şüpheliyi davet ettiği şüphelinin de katıldığı örgütsel içerikli görüşmeler
yaptıkları, birçok konuda birlikte hareket etmek için karar aldıkları, ortak tavır takındıkları, yurtiçi ve yurtdışında
birçok etkinliğe birlikte katıldıkları, bazı konulan yüzyüze görüşmek istedikleri telefonda konuşmayarak gizliliğe
riayet ettikleri anlaşılmıştır. (İletişim Tespit Tutanaklan, CD çözüm tutanağı, Bilgisayar inceleme tutanaklan ve
fotoğraflar) Şüpheli VELİ KÜÇÜK ile; Örgütsel içerikli telefon görüşmeleri yaptıkları, birlikte basın açıklamalan ve
etkinliklere katıldıklan, Hrant DİNK aleyhine Türklüğe hakaret davalannda birlikte hareket ettikleri anlaşılmıştır.
(İletişim Tespit Tutanaklan ve fotoğraflar) Şüpheli MUZAFFER TEKİN ile; Birlikte basın açıklamalanna ve
etkinliklere katıldıklan, Şüpheli Kemal'in bilgisayannda Muzaffer TEKİN'in yılbaşı tebrik yazılan ile kızma ait
formlann kayıtlı olduğu, birlikte çekilmiş bir çok fotoğraflannm yeraldığı anlaşılmıştır. (Fotoğraflar ve Bilgisayar
inceleme tutanaklan) Şüpheli OKTAY YILDIRIM ile; Birlikte basın açıklamalarına ve etkinliklere katıldıklan,
bilgisayann da Oktay' a ait köşede ayyıldız bulunan vesikalık fotoğrafının bulunduğu, sürekli irtibat halinde olduklan
anlaşılmıştır. (Bilgisayar inceleme tutanağı ve fotoğraflar) Şüpheli Fuat TURGUT ile; Birlikte İzmir'de düzenlenen
mitinge iştirak ettikleri, kendisinin hazırlayıp sunduğu programa Fuat TURGUT'u konuk olarak alıp konuşturduğu,
şüpheli Kemal KERİNÇSİZ 'in Orhan PAMUK ve Elif ŞAFAK aleyhine açılan davalara şüpheli Fuat'ın katılmasının
uygun olacağını söylemesi üzerine Fuat'ın davaya katılma talebinde bulunduğu sürekli irtibatlanm olduğu
anlaşılmıştır. Şüpheli Mehmet Fikri KARADAĞ ile: Gizli Tanık 17'nin Cumhuriyet Başsavcılığımızda verdiği
İfadesinde: "Tarihini tam olarak hatırlamadığını ancak Cumhuriyet mitinglerinden önce olduğunu düşündüğü bir
tarihte Mehmet Fikri KARADAĞ'in o sıralar dernekte yatıp kalkan Niyazi KIYAK'a Kemal KERİNÇSİZ'e teşekkür
mahiyetinde bakırdan yapılmış, üzerinde adalet sembolü olan terazi bulunan, yuvarlık şekilli bir levhayı
gönderdiğini, NİYAZİ KIYAK'in da bu levhayı KEMAL KERİNÇSİZ'in Avukatlık bürosuna götürüp bizzat
kendisine verdiğini bildiğini, çünkü bu konunun dernekte konuşulduğunu, aralarındaki ilişkinin mahiyetini ve
MEHMET FİKRİ KARADAĞ'ın bu hediyeyi ne amaçla gönderdiğini bilmediğini, ancak bu kişilerin en başından
itibaren birlikte hareket ettiklerini düşündüğünü, " beyan etmiştir. .^ . '* ^"J^'^Jy U"'
Şüpheli KEMAL KERİNÇSİZ'in diğer örgüt mensupları ile birlikte katıldığı ve örgütün amacına yönelik olarak
tertip edilmiş olan eylemler; 1- 03.06.2005 günü saat 14.40'da Fener Rum Patrikhanesi girişinde Hukukçular Birliği
Derneği, Milliyetçi Ülkücü Avukatlar Grubu ve Milli Güç Platformu tarafından "Ekümenik" ile ilgili basın
açıklaması yapıldığı, Kemal KERİNÇSİZ tarafından kilisenin giriş kapısına siyah çelenk bırakmak istendiği, izin
verilmeyince patrikhane duvarına siyah çelenk bırakıldığı, Fatih Adliyesine giderek Patrikhane hakkında suç
duyurusunda bulunulduğu, bu etkinliğe şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in katıldığı, Güvenlik şube müdürlüğünün
çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır. 2- 23.07.2005 günü saat:17.00'de Hukukçular
Birliği ve Milli Güç Platformu tarafından Bakırköy İlçesi Cumhuriyet meydanında "Kıbns için ek protokolü
imzalayamazsınız" konulu basın açıklaması yapıldığı, , "Milli Güç" imzalı "Tayyib bu imzayı atamazsın, bir imzada
sen ver Kıbrıs Türk kalsın" şeklinde pankart ile "Kıbrıs'ı nasıl aldıysak öyle veririz, dünü unutmadık" yazılı dövizler
taşındığı, bu eyleme şüpheli Kemal KERİNÇSİZ tarafından basın bildirisinin okunduğu, Güvenlik şube
müdürlüğünün çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır. Güvenlik şube müdürlüğünün
olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır. 3- 23.09.2005 günü Boğaziçi ve
Sabancı üniversitesinin 23-25 Eylül 2005 tarihleri arasında birlikte düzenledikleri "Osmanlı İmparatorluğunun
Çöküşü Döneminde Osmanlı Ermenileri" konulu sempozyumla ilgili Milli Güç platformu ve Hukukçular Birliği
tarafından saat 14.45 sıralarında Bahçelievler İlçesinde bulunan Bölge İdaresi Mahkemesi önünde basın
açıklamasının şüpheli Kemal KERİNÇSİZ tarafından okunduğu, Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında
çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır. 4- 24.09.2005 günü Bilgi üniversitesinde
yapılan "Ermeni Soykırımı" panelini protesto etmek amacıyla Milli Güç Platformu ve Hukukçular Birliği tarafından
Bilgi üniversitesi önünde saat 09.40 sıralarında basın açıklaması yapıldığı, bu eyleme şüpheli Kemal KERİNÇSİZ ve
Sevgi ERENEROL'un birlikte katıldığı, Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera
görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır. 5- 28.10.2005 günü saat 11.00 sıralarında Fener Rum patrikhanesi
36
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
önünde Milli Güç Platformu, Hukukçular Birliği, Milliyetçi İşadamları Derneği, Türk Ortodoks Kilisesi, Noel Baba
Vakfı tarafından "Patrikhane Yunanistan'a" konulu protesto eylemi yapıldığı, Fener Rum patrikhanesi önündeki
topluluğa önce Kemal KERİNÇSİZ tarafmdan kısa bir konuşma yaptıktan sonra, Noel Baba Vakfı Başkanı
Muammer KARABULUT'un basın açıklamasını okuduğu, Patrikhane kapısına "Patrikhane Yunanistan'a,
Hukukçular Birliği ve Milli Güç Platformu" yazılı siyah çelenk bırakıldığı, bu eyleme şüpheliler Kemal
KERİNÇSİZ, Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN, Sevgi ERENEROL, Zeki Yurdakul ÇAĞMAN isimli şahısların
birlikte katıldığı, Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin
incelenmesinden anlaşılmıştır. 6- 10.11.2005 saat 08.30 da Fener Rum Patrikhanesi önünde Hukukçular Birliği, Milli
Güç Platformu, MHP İstanbul İl Başkanlığı, İşçi Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, Noel Baba Vakfı, Bağımsız Türk
Ortodoks Vakfı, Muharip Gaziler Derneği, Yeniden Kuvay-i Milliye Derneği ve Şehit Aileleri Derneği tarafından
"Fener Rum Patrikhanesinin Lozan 'a ve Atatürk'e,Türk milletine meydan okuduğu Rum, metropolitanlarının
Ekümenik iddiası ile Balat'taki patrikhanede toplanmasının 10 Kasım Atatürk'ün ölüm yıl dönümüne
rastlanmış olmasını protesto etmek" basın açıklaması yapıldğı,bu eyleme şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ,Veli
KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN, Muammer KARABULUT isimli şahısların birlikte katıldığı, Güvenlik şube
müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır. 7- 06.01.2006
günü saat 13.00 sıralarında Fatih adliyesi önünde Hukukçular Birliği ve Milli Güç Platformu tarafından "Fener Rum
Patrikhanesinin Halic'e haç atma törenini" protesto etmek amacıyla basın açıklaması yapıldığı, Av. Kaptan YILMAZ
tarafından basm açıklamasının okunduğu bu eyleme şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'inde katıldığı Güvenlik şube
müdürlüğünün göndermiş olduğu dosyanın incelemesinden anlaşılmıştır. 8- 09.03.2006 saat 12.00 sıralarında
Beyoğlu Galatasaray Meydanı önünde Hukukçular Birliği ve Türkiye Harp Malulleri Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri
Derneği tarafından "Org. Yaşar BÜYÜKANIT ve diğer komutanlar hakkında Van C.Savcısı Ferhat SARIKAYA'nm
hazırladığı iddianameyi" protesto etmek için düzenlenen basın açıklamasına; şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ Veli
KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN ve Oktay YILDIRIM'm birlikte katıldığı, Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında
çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır 9- 10.03.2006 günü saat 13.20 sıralarında Bilgi
üniversitesinde "Türkiye'nin Kürt meselesi" adı altında düzenlenen paneli protesto etmek için Hukukçular Birliği
tarafından basm açıklaması düzenlendiği, Levent TEMİZ tarafından basm açıklamasının okunduğu, bu eyleme
Kemal KERİNÇSİZ tarafından toplantının iptali için hazırlanan dilekçenin Rektörlüğe verildiği bu etkinliğe şüpheli
Kemal KERİNÇSİZ'in katıldığı Güvenlik şube müdürlüğünün göndermiş olduğu dosya incelemesinden anlaşılmıştır.
10- 09.04.2006 sat 12.00 sıralarında Eminönü ilçesi Beyazıt meydanında Büyük Hukukçular Birliği organizesinde
"Boğazlayan Kaymakamı Kemalbey'in idam edilişinin yıldönümü" nedeniyle basm açıklaması düzenlendiği,
Ramazan BAKKAL, Aynur SAYLAN, İbrahim METİN, Şuaip ÖZCAN, Kemal ERGÜDER, Pakize ALPAKBABA
Oktay YILDIRIM'm konuşma yaptığı bu eyleme şüpheli Kemal KERİNÇSİZ ve Oktay YILDIRIM'm birlikte
katıldığı, Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden
anlaşılmıştır. 11- 07.05.2006 Günü saat 12.15 sıralarında Beyoğlu ilçesi Galatasaray meydanında Hukukçular Birliği
ve Milli Güç platformu, Vatansever Güç Birliği, Türkiye'm Topluluğu, Aydınlar Ocağı, Türk Dünyası İnsan Haklar
Derneği, Anadolu Dostluk ve Türkmen Derneği, Şehit Anaları Derneği tarafından Yunanistan'ın Selanik'te açmayı
planladığı "Pontus Soykırımı Anıtı"nı protesto etmek için basm açıklaması düzenlendiği, Kemal KERİNÇSİZ, av.
Özcan PEHLİVANOĞLU, Mualla ERKUT tarafından topluluğa hitap edildiği, Yunanistan Konsolosluğu önüne
siyah çelenk bırakıldığı bu eyleme Oktay YILDIRIM, Muzaffer TEKİN, M.Zekeriya ÖZTÜRK, Emin GÜRSES
isimli şahısların katıldığı, Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin
incelenmesinden anlaşılmıştır. 12- 17.05.2006 günü saat 12.00 sıralarında Beyoğlu ilçesi Fransız konsolosluğu
önünde Büyük Hukukçular Birliği tarafından "sözde Ermeni soykırımı yasa tasarısını protesto etmek" için basm
açıklaması yapıldığı bu eyleme Oktay YILDIRIM ve Kemal KERİNÇSİZ'in birlikte katıldıkları Güvenlik şube
müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır. s ı V '
X*#*Fv>}i -<' / I A A* f / »r * " / // (,ffiK,'<. • ^*—x / . / U-^v . İf '.*' 5 *> _______ o~—ey 4 „ .<C^^T^13- 18.05.2006 Günü saat 11.00 sıralarında Taksim anıtı önünde Türkiye'm Topluluğu, Büyük Hukukçular Birliği
tarafından "Danıştay ve Hrant DİNK'e yapılan silahlı saldırıyla ilgili" Mualla ERKUT ve Kemal KERİNÇSİZ
37
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
tarafından basın bildirisinin okunduğu, Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera
görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır. 14- 07.06.2006 Günü saat 11.25 sıralarında Eminönü ilçesi
Sultanahmet adliyesi önünde Perihan MAĞDEN'in Vicdani Ret konusunda yargılanmasıyla ilgili 50 kişilik gruba
Gönül APAYDIN tarafından basın bülteni okunmuştur. Büyük Hukukçular birliği yazılı pmkart,Perihan sen Şehit
anası değil, ancak Deniz anası olabilirsin ,vicdani retçilik PKK'ya Hizmettir- ABD Hizmetindeki Fettullah Ordu ve
Emniyetten Kirli elini çek-Küreselciler tarikatlar siyasi iktidar Şeytan üçgenini Bozacağız- yazılı dövizler taşınmış.
"Her Türk asker doğar-Burası Türkiye ya sev ya terk et-Türkiye Türktür Türk kalacak-Katil ABD işbirlikçi
AKP-Asker Doğduk Asker Ölürüz" şeklinde sloganların atıldığı tespit edilmiştir.. Aynı gün İstanbul adliyesi
2.Asliye Ceza mahkemesinde Perihan MAĞDEN'in sanık olarak yargılandığı davanın görülmesi sırasında basın
açıklaması yapan gruptaki bazı şahıslarca sözlü sataşma olayının yaşanması üzerine;Adliye binası içerisindeki
koridora çevik Kuvvet Şube Müd.Görevli Polisler alınarak, beklemekte olan Perihan MAĞDEN avukatları ile
yanlarında bekleyen Şanar YURDATAPAN, Ayşe KULİN, Cüneyt ÖZDEMİR, Ataol BEHRAMOĞLU'nun
bulunduğu grup ile Av.Kemal KERİNÇSİZ, Pakize ALP AKBABA, M.Zekeriya ÖZTÜRK, Levent TEMİZ, Sevgi
ERENEROL isimli şahıslarında bulunduğu, özellikle avukatlar ve gaziler davaya müdahil olmak için ellerinde
dilekçeleri ve avukatları ile birlikte gelen şehit yakınlarından oluşan grup arasında, koridorda tampon oluşturulmak
suretiyle muhtemel bir olayı önlemek için gerekli Güvenlik tedbirleri alınmış, grubu Av. Kemal KERİNÇSİZ'in
yönlendirdiği tespit edilmiş bu organizeye Şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ Sevgi ERENEROL ve Oktay
YILDIRM'm birlikte katıldığı, Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin
incelenmesinden anlaşılmıştır. 15- 12.06.2006 Saat 13.15 sıralarında Beyoğlu İlçesi Mete caddesi üzerinde bulunan
AB Birliği Bilgi Merkezi önünde Türkiye'm Topluluğu ve Türk Ortodoks Patrikhanesi tarafından "Türkiye'nin AB
üyeliği müzakere süreci" ile ilgili basın açıklaması düzenlendiği, Sevgi ERENEROL tarafından basın açıklamasının
okunduğu, üzerinde Büyük Hukukçular Birliği yazılı çelengin AB bürosu önüne bırakıldığı, bu eyleme şüpheliler
Kemal KERİNÇSİZ, Oktay YILDIRIM ve M. Zekeriya ÖZTÜRK'ün katıldığı, Güvenlik şube müdürlüğünün olay
esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır. 16-16.06.2006 günü saat 09.30 da
Büyük Hukukçular Birliği tarafından "Orhan PAMUK hakkında açılan tazminat davasıyla ilgili" basın açıklaması
düzenlendiği, av. Ahmet DÜLGER ve şüpheli Kemal KERİNÇSİZ konuyla ilgili sözlü açıklamada bulunduğu,
Güvenlik şube müdürlüğünün göndermiş olduğu dosya incelemesinden anlaşılmıştır. 17- 20.06.2006 günü Atatürk
hava limanı Genel binası önünde Milli Güç Platformu ve Büyük Hukukçular Birliği organizesinde "Ermenistan
Katolikosu 2.Karakin'nin ülkemizi ziyaretini" protesto eylemi düzenlendiği, konuk Misafirin aracı geçerken grup
tarafından yumurta atıldığı, polisin ikazına rağmen eyleme devam edildiği, Merdan AYDIN, Ferdi ÇELİK,
Muammer KOCADAĞLI, Fatih, SEKMAN isimli şahısların gözaltına alındığı, Şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ ve
Sevgi ERENEROL isimli şahısların katıldığı, Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera
görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır. // Â[ J*"Jt'S^% ^ / / l^d-J™ '<**-,'y? % ' ç——
18-22.06.2006 günü Heybeliada da açılacak olan Ruhban Okulunu protesto eylemine şüpheli Kemal KERİNÇSİZ
katıldığı Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden
anlaşılmıştır. 19_04.07.2006 günü saat 10.30 sıralarında Şişli Adliyesinde devam etmekte olan "Türk Milletine
hakaret" iddiası ile HRANT DİNK aleyhinde açılan dava ile ilgili Adliye koridorunda şüpheli Kemal KERİNÇSİZ
ve arkadaşları tarafından olay çıkarıldığı, Güvenlik şube müdürlüğünün göndermiş olduğu dosya incelemesinden
anlaşılmıştır. 20- 20.07.2006 günü GALATASARAY Lisesinden Taksim anıtına düzenlenen yürüyüşe şüpheliler
Muzaffer TEKİN, Oktay YILDIRIM, Kemal KERİNÇSİZ, Emin GÜRSES ve Sevgi ERENEROL isimli şahısların
da katıldığı, Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden
anlaşılmıştır. 21- 21.09.2006 günü saat:10:30 sıralarında Beyoğlu Adliyesinde Büyük Hukukçular Birliği'nin
organize ettiği "Küresel BOB projesi çerçevesinde askeri işgal ve parçalanma tehlikesi ile karşı karşıyadır" konulu
protesto eylemi düzenlendiği, "Misyoner çocukları O.PAMUK, H.DİNK, H.CEMAL, Î.BERKAN, H.ŞAHİN,
M.BELGE" "BABA ve PİÇ" "Hukukçular Birliği" ibareli pankartı taşıdıkları, Polis memuruna mukavemet eden
Şaban DAYANAN ve darp edildiği iddiasıyla Av. Özgür GÜN ve şikâyetçi olduğu Latif ŞİMŞEK'in gözaltına
alındığı, 3 sayfadan ibaret olan "Biz buradayız sen nerdesin" ile başlayan Av.Kemal KERİNÇSİZ, Av.Ahmet
38
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
ÜLGER, Av.Levent TEMİZ, Av.Hanefi ALTAŞ, Av. Murat İNAN, Av.Yılıdırm ÇAVUŞOĞLU, , Av. Eyüp
GÜLTEK, Av.Necdet ÖZTÜRK, Av. BuraK GÜNEŞ, Av. Mehmet DEMİRLEK, Av. Cevat ÇALIK, Av. Necip
YENİŞAN, Av. Ömer PULATOGLU, Av. Muhsin KÜÇÜK, Muzaffer YÜKSEKDAĞ (hamal) isimlerinin yazılı
olduğu bildirinin okunduğu, bu Eyleme şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ, Fuat TURGUT ve Oktay YILDIRIM isimli
şahısların birlikte katıldıkları, Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin
incelenmesinden anlaşılmıştır. 22- 19.11. 2006 günü saat 08.00 ile 17.00 arası çağlayan meydanda Bağımsız Türkiye
partisi (BTP) mitingi adı altında açık hava toplantısı düzenlediği, grup tarafından "Ruhban okulu açılması Kopenhag
kriteri değildir -Ekümenik Kopenhag kriteri değildir-Papayı Türtiye'ye istemiyoruz" ibareli pankartlar ile
"Patrik-Papa-Fenerde, Türk Milleti Nerede- Patriği Türkiye de istemiyoruz" şeklinde dövizler taşındığı, gruba
hitaben Büyük Hukukçular Birliği başkanı Kemal KERİNÇSİZ tarafından Türk milletine çağrı! İstanbul'a geldiği
taktirde Papa'yı ülkemize istemiyoruz- Faaliyetine mutlaka katılın" başlıklı bildirinin okunduğunu, çevre illerden
gelen BTP yönetici ve üyeleri ile İstanbul il ve ilçe teşkilatları üyelerinin desteğiyle yaklaşık 2500-3000 kişinin
katıldığı, BTP Genel Başkanı Haydar BAŞ'ın konuşmacı olarak katıldığı, "Bağımsız Türkiye için Milli ekonomi
modeli için bizi de Yaz Sayın Prof.Dr.Hay dar BAŞ (Tekirdağlı ülkücüler) -Buradayız üstad buradayız ASIM'in
NESLİ bu kuvva-i Milli hareketin de yanın da olmayacağım mı sandın (yeniçifilikli ülkücüler) - Bağımsız Türkiye
için bizlerde varız (Tekirdağlı muhafazakarlar) - Sayın Prof.Dr.Hay dar BAŞ Bu yolda bizde varız (sosyal
demokratlar) ibareli dövizler açıldığı, "Bu Vatan bizimdir bizim kalacak - Türkiye Seninle gurur duyuyor - üstad sen
bizim her şeyimizsin - Üstad Nerede Biz Oradayız - Avrupa şaşırma sabrımızı taşırma - kuvva-i miliye tekrar hedefe
- İşte Milet işte başbakan - Papa şaşırma sabrımızı taşırma - Bu millet Kardeştir ayıranlar kalleştir" şeklinde
sloganların atıldığı,bu eyleme şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'İN .katıldığı. Güvenlik şube müdürlüğünün olay
esnasında çekmiş olduğu kamera görantülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır.
1844'f «f n?gh^4=
23- 12.12.2006 Günü saat 09.30 da Şişli 2.Asliye ceza mahkemesinde Sanık Hrant DİNK'in duruşmasını görüldüğü
bu davaya Büyük Hukukçular birliği tarafından müdahil olan şüpheli Kemal KERİNÇSİZ ve arkadaşlarının da bu
duruşmaya katıldığı, Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin
incelenmesinden anlaşılmıştır. 24- 18.12.2006 günü saat 12.25 de Eminönü ilçesi Sultanahmet Adliyesi önünde
Necip HABLEMİTOĞLU'nun ölümünün yıl dönümü nedeniyle Hukukçular Birliği, Ayasofya Derneği, Milli Güç
Birliği, Türk Dünyası İnsan Hakları Derneği tarafından basın açıklaması düzenlendiği, Büyük Hukukçular Birliği
üyesi Cevat ÇALIK tarafından gruba hitaben bir basın metni okunduğu, eyleme Kemal KERİNÇSİZ,Muzaffer
TEKİN, Sevgi ERENEROL ve Rafet ARSLAN 'm birlikte katıldığı, Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında
çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır. 25- 10.03.2007 günü Merkezi Ankara ili
Çankaya ilçesi Selanik Caddesi No:32/4 kurulu bulunan Tüm Gençlik Birliği Derneği'nin tarafından Beyoğlu İlçesi
Galatasaray meydanında "cumhuriyet bize emanet" adlı basın açıklaması düzenlendiği, Önder ÖZTÜRK tarafından
basın açıklaması okunduğu, "Başbakan Cumhuriyet Yıkıcısıdır, Cumhurbaşkanı olamaz" şeklinde pankart taşınması
üzerine "Devlet büyüklerine hakaret içerikli pankart" açılması nedeniyle Nöbetçi C.Savcısı talimatıyla Tüm Gençlik
Birliği Derneği'nin genel başkam Adnan TÜRKKAN ve İl Başkanı Önder ÖZTÜRK isimli şahısların gözaltına
alındığı, bu eyleme şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in katıldığı Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş
olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır. 26-11.03.2007 günü saati2.00.Sıralarında ilimiz
Beyoğlu ilçesi Galatasaray Meydanında Büyük Hukukçular Birliği, Gönül Birliği Platformu, Ulusal Jeofizik Kurumu
Derneği, Atatürk Düşünce Derneği Kadıköy Şubesi, Harp Malulleri Derneği, Bakıröy STK tarafından basın
açıklaması düzenlendiği, Kemal KERİNÇSİZ tarafından basın açıklaması yapıldıktan sonra Taksim anıtına çelenk
koymak için izinsiz yürüyüş yapılması üzerine Polis tarafından yürüyüşün engellendiği, "Tayip El-kadı kol kola
Türkiye gidiyor Karanlığa" şeklinde taşman pankartla ilgili Nöbetçi C.Savcısının talimatıyla yasal işlem yapıldığı,
bu eyleme şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ, Muammer KARABULUT, Muzaffer TEKİN ve Sevgi ERENEROL'un
katıldığı, Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden
anlaşılmıştır. 27-13.06.2007 Günü Saat:14.00 de Şişli İlçesi'nde bulunan Bugün Gazetesi önünde "gazetede çıkan bir
köşe yazısını" protesto etmek amacıyla Kuvayı Milliye Derneği, Şehit Aileleri Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği
39
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
tarafından basın açıklaması düzenlendiği, eyleme Büyük Hukukçular Derneği adına Kemal KERİNÇSİZ'in katıldığı,
Güvenlik şube müdürlüğünün konu ile ilgili göndermiş olduğu dosya incelemesinden anlaşılmıştır. 28- 04.07.2007
günü saat: 10.05 de Beyoğlu İlçesi İtalyan Başkonsolosluğu önünde Türkiye Sivil Toplum Örgütleri, Türk
Ortodokslar Derneği ve Aydınlar Ocağı tarafından "PKK Terör örgütü tarafından kullanılan İtalyan menşeli
mayınlan" protesto etmek basın açıklaması düzenlendiği, Ülker DURU KAN, Ayşe SALMAN, Burak GÜNEŞ
isimli^ şahıslar tarafından basın açıklamasının okunduğa, bu eyleme şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in katıldığı,
Güvenlik şube müdürlüğünün^ölay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşıiniiştır;'"
*' : *-■•*-. 29- 01.11.2007 Günü saat 13.00 Sarıyer ilçesinde bulunan ABD Başkonsolosluğu önünde "ABD
Dışişleri Bakam Condelezza Rice’nin İstanbul'a gelişini" protesto etmek
843 ^- ^VjcK^s
amacı ile Muharip Gaziler Derneği, Şehit Aileleri Derneği, ADD, Milli Güç Platformu, STK Birliği Platformu, Ay
Yıldız Birliği organizesinde basın açıklaması düzenlendiği, Türkiye Harp Malulleri Derneği Başkam Gönül
ALFAYDIN tarafından basm açıklamasının okunduğu, siyah çelenk bırakıldığı, Pakize AKBABA ve Ayyıldız
Birliği Başkanı Ülker DURUKAN tarafından basma demeç verildiği, bu eyleme Kemal KERİNÇSİZ'in katıldığı,
Güvenlik şube müdürlüğünün konu ile ilgili göndermiş olduğu dosyanın incelemesinden anlaşılmıştır. 3030.11.2007 günü saat: 11.00de Bakırköy İlçesinde İncirli cad. Akbulut iş hanı No:89 kat-1 sayılı yerde Ayamama
Vadisindeki EGS park inşaatı ile ilgili olarak açtıkları davayı kazanmaları üzerine Bakırköy STK Kuruluşları
Platformu organizesinde basm açıklaması düzenlendiği, Ülker DURUKAN, Öcal ÜNAL tarafından sözlü
açıklamada bulunulduğu, Kemal KERİNÇSİZ tarafından basm açıklamasının okunduğu, Güvenlik şube
Müdürlüğünün konu ile ilgili göndermiş olduğu dosyanın incelemesinden anlaşılmıştır. "Kuvva-i Milliye Derneği'
nin Ankara bürosunda yapılan aramada ele geçen dijital malzemeler hakkında tanzim edilen İnceleme ve
Değerlendirme Raporu' nda; Ankara Kuvvai Milliye Derneğime ait, Dell marka dizüstü bilgisayar içerisindeki
TOSHIBA marka hard disk üzerinde yapılan incelemede; l-"Büyük Hukukçular Birliği maiL.doc" isimli bir MSword
dosyası tespit edilmiş, "Büyük Hukukçular Birliği maiL.doc" isimli MSword belgesi incelendiğinde, Büyük
Hukukçular Birliği ile iltisaklı 12 şahsın mail adresleri olduğu, bu adresler arasında örgüt üyesi Av. Kemal
KERİNÇSİZ yer almaz iken örgüt üyeleri Sevgi ERENEROL, Hanefi ALTAŞ ve Ahmet ÜLGER gibi şahısların yer
aldığı, 2- "Kemal Kerincsiz.doc" isimli bir MSword dosyası tespit edilmiş, belge incelendiğinde, Kuvvai Milliye
sitesinin 'İstanbul toplantısının' İstanbul'da yapılması için Kemal KERİNÇSİZ'in ısrar ettiği, salonu kendisinin
ayarlayabileceğim ifade ettiği ve bunun üzerine tekliğin kabul edildiği, ancak Büyük Hukukçular Birliği ve
aralarında Muammer KARABULUT'un da bulunduğu Milli Güç Birliği tarafından aldatıldıklarını beyan ettiği "Biz
neyiz, ne değiliz.doc" isimli MSword belgesi incelendiğinde, Kuvva-i Milliye İnternet sitesinin Türk MiUeti'ne
gerçekleri anlatarak onları harekete geçirmek adma kurulmuş bir uyarı ve bilgilendirme sistemi olarak ortaya bu
ortamda Türk Milleti ve onun değerlerine saldırılar karşısında tavır sergileyen Milli Güç Platformu ve bu tavırları
hukuki zemine taşıyan B.Hukukçular Birliği ile tanıştıklarını belirtildiği 3-"KUWAİ MİLLİYE DERNEĞİ
YÖNETİMİ.doc" isimli MSword dosyası tespit edilmiş, "KUVVAİ MİLLİYE DERNEĞİ YÖNETİMİ.doc" isimli
MSword belgesi incelendiğinde, dernek yönetiminin görev dağılımı ve irtibat bilgilerinin olduğu,
"ayasofya_dernegi.doc" isimli MSword belgesi incelendiğinde Ayasofya Derneğinin Tüzüğü olduğu, Söz konusu
Tüzükte; Sevgi Erenerol, Ergün Poyraz, Muammer Karabulut, Hanifı Atlas, Kemal Kerinçsiz' in geçici yönetim
kurulu üyeleri olarak belirtildiği, 4- Bir diğer E-postanın, Bekir ÖZTÜRK'ün 26 Aralık 2006'da oluşturarak Behiç
GÜRCİHAN, Zeynep ORUNCAK ve Oktay YILDIRIM'a göndermiş olduğu elektronik posta olduğu, Bu elektronik
postadan Bekir ÖZTÜRK'ün, • Behiç GÜRCİHAN ve Oktay YILDIRIM'm sürekli beraber olduğu, • Dernekleşme
konusunda Kemal Kerinçsiz'in bilgisi dahilinde hareket ettiği, ancak Kemal Kerinçsiz'in birilerinin yönlendirmesiyle
hareket ederek kendilerini figüran durumuna düşürmek istediğim bu tuzağı fark ederek Muammer KARABULUT ile
kurulan derneğin arkadaşlarına takdim edilmesini önledikleri,
• s...<
h&£h
40
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
• Büyük Hukukçular Birliğiyle ortak yapıda oldukları, ancak Kemal KERİNÇSİZ'in Sevgi ERENEROL'dan bir türlü
vazgeçmediği ve Sevgi ERENEROL ile onunda vazgeçmediği Muammer KARABULUT'un oyunculara müdahil
olduğu, • Ergün POYRAZ'm kendisinin olduğunu iddia ettiği tepkimiz.net internet adresinin aslında Muammer
KARABULUT'a ait olduğu, aynı amaca yönelik olduğu gözüken Milligüç ve tepkimiz.net internet sitelerinin aslında
müştereklerinin çok fazla olmadığı, • Hristiyan mezhep çatışmalarına alet oldukları endişesiyle Kemal KERİNÇSİZ'i
defaetle uyardığı bilgilerinin yer aldığı, • 5- 27 Aralık 2006 tarihli E-postanm, Behiç GÜRCİHAN'm Bekir
ÖZTÜRK, Zeynep ORUNCAK ve Oktay YILDIRIM'a gönderdiği elektronik posta olduğu, bu elektronik postanın;
Bekir ÖZTÜRK'ün 26 Aralık 2006'da oluşturarak Behiç GÜRCİHAN, Zeynep ORUNCAK ve Oktay YILDIRIM'a
göndermiş olduğu elektronik postaya cevap olduğu, Bu elektronik postada Bekir ÖZTÜRK'ün, • Behiç GÜRCİHAN
ve Oktay YILDIRIM'm sürekli beraber olduğu, • Dernekleşme konusunda Kemal Kerinçsiz'in bilgisi dahilinde
hareket ettiği, ancak Kemal Kerinçsiz'in birilerinin yönlendirmesiyle hareket ederek kendilerini figüran durumuna
düşürmek istediği, bu tuzağı fark ederek Muammer KARABULUT ile kurulan derneğin arkadaşlarına takdim
edilmesini önledikleri, ® Büyük Hukukçular Birliğiyle ortak yapıda oldukları, ancak Kemal KERİNÇSİZ'in Sevgi
ERENEROL'dan bir türlü vazgeçmediği ve Sevgi ERENEROL ile onunda vazgeçmediği Muammer
KARABULUT'un oyunculara müdahil olduğu, • Ergün POYRAZ'm kendisinin olduğunu iddia ettiği tepkimiz.net
internet adresinin aslında Muammer KARABULUT'a ait olduğu, aynı amaca yönelik olduğu gözüken Milligüç ve
tepkimiz.net internet sitelerinin aslında müştereklerinin çok fazla olmadığı, • Hristiyan mezhep çatışmalarına alet
oldukları endişesiyle Kemal KERİNÇSİZ'i defaetle uyardığı, Bekir ÖZTÜRK'ün bu elektronik postasına cevaben
yazılan bahse konu postada Behiç GÜRCİHAN' m; • Bir seri tehdit telefonu aldığı, • Bekir ÖZTÜRK'ün Kemal
KERİNÇSİZ'in kadrosuna destek vermesine rağmen nankörlükle karşılaştığı, • Muammer KARABULUT'un genel
resim içinde ana/etkin oyunculardan biri olmaması gerektiği, • Postayı gönderdiği kişilerle sürekli yüz yüze
görüştüğü, • Kuklanın kuklacıdan ayrılması gerektiği, • Oktay YILDIRIM'a saldırıyı planlayanın Kemal
KERİNÇSİZ olmadığını sürekli Oktay YILDIRIM'a söylediği, • Ergün POYRAZ'm Zeynep ORUNCAK'a attığı
'Rus Kızı T' elektronik postasının sorun oluşturduğu, • Kemal KERİNÇSİZ'in Büyükçekmece Ülkü Ocaklarına dahil
olmasının farklı sebepleri olduğu ve Nuriş Grubundan kurtulmak için 9 milyar verdiği,
s Kemal KERİNÇSİZ ile ilgili bu konuları Hanefi ALT AŞ'in dile getirdiği, • Asıl amacın unutulmaması gerektiği, •
Üç hafta boyunca yukarıda sözü geçen grupların ayrışmasını engellemek için uğraştığı, e Kemal KERİNÇSİZ'in
davaya sahip çıkacak karaktere ve akla sahip olmadığı, • Levent TEMİZ ve Ahmet ÜLGER'in MHP karşıtı yapılarla
görüştüğü, » Kemal KERİNÇSİZ ve Oktay YILDIRIM'ın iki farklı klik olduğu, Oktay YILDIRIM'a saldın
düzenlenmeden önce; Ahmet ÜLGER, Levent TEMİZ 6- 06 Aralık 2006 tarihli E-postamn, Güler KÖMÜRCÜ'nün
aynı gün Zaman Gazetesinde çıkan bir haberi Bekir ÖZTÜRK'e gönderdiği, bu yazıda; • Kemal KERİNÇSİZ'in
ulusalcı ekibinin dağıldığı, • Yeni Hayat Dergisi'nin sahibi avukat Hanefi Altaş, avukat Levent Temiz ve avukat
Ahmet Ülger'in Büyük Hukukçular Derneği'ni terk ettiği, » Kemal KERİNÇSİZ'in bütün eylemlerinde yanında yer
alan Levent Temiz'in 'bilinmeyen unsurlar ve oluşumlarla ilişkisini' gerekçe göstererek aynldığı, • Kemal
KERİNÇSİZ'in Türksolu'nun toplantılarına katıldığının belirtildiği, 7- 5 Kasım 2006 tarihli E-postamn, Kemal
KERİNÇSİZ'in Kuvyai Milliye Sitesinin İstanbul'da yapacağı toplantı ile ilgili olarak Bekir ÖZTÜRK'e gönderdiği
bir e-posta olduğu, Söz konusu e-postada; ■ Bahse konu toplantının Büyük Hukukçular Birliği ve Milli Güç Birliği
ile ilişkisi olmadığı ■ Büyük Hukukçular Birliği, Milli Güç Birliği, Ayasofya Derneği Kuruculannm başta kendisi
olmak üzere toplantıya iştirak etmeyecekleri ■ Milli Güç Birliği'nin üstlenmiş olduğu misyonlan yürütecek başka bir
oluşuma ihtiyaç olmadığı konulannın belirtildiği, 8- Diğer bir E-postanm, 15 Ekim 2006 tarihinde saat 21:11'de
"[email protected]" adresini kullanan şahıs tarafından Bekir ÖZTÜRK'e gönderilen eposta olduğu, bu
e-postanm, Büyük Hukukçular Birliği Yön.Kur.Bşk.'nı Av. Kemal KERINÇSİZ'e imzaya açılmış ve İstanbul ile
İzmir Barosun'daki seçimler ile ilgili bir bildiri olduğu, "[email protected]" adresini kullanan şahsın yine aynı
gün ve saat 21:ll'de yine Bekir ÖZTÜRK'e 'Büyük Hukukçular Birliği'nin İstanbul Barosu ile ilgili olarak gönderdiği
elektronik postanın içeriğini oluşturan bildirideki bir bölümün değiştirilmesi konusunda Bekir ÖZTÜRK'e verdiği
talimat olduğu, 9- 21 Ekim 2006 tarihli E-postanm, "[email protected]" adresini kullanan şahıs tarafından
Bekir ÖZTÜRK'e gönderilen eposta olduğu, bu e-postada, Ayasofya Derneği'ne yönelik yapılan ve haksız olduğu
41
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
iddia edilen eleştiriler ile ilgili derneğin tüzüğüne atıflar yapılarak açıklamalar getirildiği, aynca derneğin bir kısım
kuruculan olarak da; Sevgi ERENEROL, Hüseyin Mümtaz BAYAZITOĞLU, Ergün POYRAZ, Kemal
KERİNÇSİZ, Turgay TÜFEKÇİOĞLU ve Hanifı ALTAŞ'ın isimlerinin verildiği, tespit edilmiştir. Şüpheli İsmail
YILDIZ'ın Ankara ili Çankaya İlçesi Tunus Caddesi Renk Apartmanı 91/1 sayılı yerde bulunan SESAR (Siyasi,
Ekonomik , Sosyal Araştırmalar İM,-'/" • ' .fi*
ve Strateji Geliştirme Merkezinde ele geçirilen Yonsis 84 ibareli bilgisayarın incelenmesinde;
"Bulunanlar\SESAR/OCAK_HAZIRAN_2007.doc" isimli 505 sayfalık yazı içerisinde: Dosya i "KU W ACİL ARIN
ÇETELESİ: 'Kuvayi Milliye' adlı dört demek var. Artık 'Milli Mücadele' bir demeğin, 'Ulusal Birlik' bir platformun,
'Müdafa-i Hukuk' da iki partinin adı. Ve diğerleri: 'Vatansever Güçbirliği', Türkiyem', 'Yurtsever...' Her parti, demek
ya da platformun arkasından tanıdık isimler ve bir dönemin ünlü paşaları çıkıyor: Emekli Tuğgeneral Veli Küçük,
Avukat Kemal Kerinçsiz'in yanında görülüyor Kuvvacılarm çetelesi şöyle: TÜRKSOLU: Üniversitelerde hızla
örgütlenen Türksolu, 2003 yılından sonra sosyalist ve Kürt öğrencilerle çatıştı. Türksolu, 2003 yılında Cumhuriyet'in
80. yıl kutlamaları sırasında yapılan bir yürüyüşte açtığı 'Ordu Göreve' pankartıyla belirdi, 'Kürt Sorunu Yok Kürt
İstilası Var', 'Türk Oğlu Türk Kızı Türklüğünü Koru' diye manşet attı. Türksolu; 2005 yılından sonra Büyük
Hukukçular Birliği (BHB) ve diğer sivil örgütlerin başlattığı aydınlara yönelik protesto eylemlerinde yerini aldı.
Böylece BHB Başkanı Kemal Kerinçsiz, Türksolu grubunun konferanslarına katılmaya başladı. Türksolu ile
Kerinçsiz yakınlaşması öyle ilerledi ki, 'Yılın Faşisti' ve 'Yılın Gandi'si anketi yapıldı. Kerinçsiz, Gandi seçildi. Milli
Mücadele Derneği: Türksolu Dergisi'ni çıkaran ekip, 2007 başında Milli Mücadele Derneği'ni (MMD) kurdu.
Derneğin ilk eylemi, Hrant Dink'in cenaze yürüyüşüne karşı Galatasaray Lisesi'nden Taksim'e, 'Hepimiz Mustafa
Kemaliz, hepimiz Türküz' pankartıyla yürümek oldu. Demeğin açıklamasında, "Dink, Türk düşmanıydı.
Öldürülmesine hiç üzülmedik" denildi. Büyük Hukukçular Birliği Derneği: BHB olarak bilinen grup, Bilgi
Üniversitesi'nde (BÜ) yapılacak ilk Ermeni Konferansı'm, İdare Mahkemesi'ne başvurarak iptal ettirince gündeme
geldi. Sonrası küfürlü, tekmeli, tokatlı, tükürüklü duruşmalar oldu. Başkan Kemal Kerinçsiz, BHB'nin mahkeme
içinde sürdürdüğü 'cüppeli mücadele', duruşma koridorlarında ve adliye binası dışında sürüyordu. BHB, daha sonra
ayrıştı. ULUSAL HUKUKÇULAR BİRLİĞİ DERNEĞİ: BHB'de Kerinçsiz'in çok öne çıkması, demeği böldü.
Levent Temiz, 2006 yılında BHB'den ayrılarak Ulusal Hukukçular Birliği Derneği'ni (UHB) kurdu. MİLLİ GÜÇ
PLATFORMU: Her mahkeme önünde hep Milli Güç Platformu (MGP) vardı. 'Gaspıralı Çalışma Grubu' (GÇG),
'Sivil Toplum Kuruluşları Birliği' (STKB), 'Türk Dünyası İnsan Haklan Demeği' (TDİHD) ve 'Türk Ayasofya
Derneği' gibi yan örgütler sokağa taşmıştı. Kemal Kerinçsiz'in yanı sıra ...., emekli Astsubay Oktay Yıldırım, ....ve
Muammer Karabulut, öne çıkan isimlerdi MGP'nin 'mücadelesi', Mersinli bir sağlık çalışanı olan Bekir Öztürk'ün
web sitesinden duyuruluyordu. MGP'nin de yer aldığı eylemlerde ilginç isimler de vardı: Danıştay saldırısı sonrası
gözaltma alman eski Yüzbaşı Muzaffer Tekin ve emekli Tuğgeneral Veli Küçük gibi. Tekin'in, saldırı sonrası
evinde, 'Türksolu' dergisinin nüshaları bulundu. Ülkücü mafya Sedat Peker'in kurduğu Türkçü internet sitesinin açılış
gecesine katılan emekli Tuğgeneral Veli Küçük ise 16 Mayıs'ta Hrant Dink ve Aydın Engin'in yargılandığı davaya
müdahil olmak istedi. MGP, BHB'deki ayrışma sonrası, diğer kuruluşlar gibi ortadan kayboldu. BÜYÜK
GÜÇBİRLİĞİ DERNEĞİ: MGP'deld ayrışmadan sonra Kemal Kerinçsiz Büyük Güçbirliği Derneği'ni (BGD) kurdu.
KUVVAİ MİLLİYE DERNEĞİ: Mersinli bir sağlık çalışanı olan Bekir Öztürk, Milli Güç Platformu'nun
sözcülüğünü yaptığı web sitesinde Kuvvai Milliye Derneği'ni (KMD) kurdu Dernek üyeleri arasında emekli
Astsubay"'"Oktay Yıldırım da var.
TÜRKİYEM TOPLULUĞU: Türk-Metal-İş'in 32 yıllık genel başkanı M.... Ö...'in geçen yıl kurduğu Türkiyem
Topluluğu'nun (TT) 24-36 Kasım 2006'da yaptığı 1. Büyük Kurultayı'nda 'milli bir siyasi yapı oluşturulması'
kararlaştırıldı. Kemal Kerinçsiz , topluluğun İstanbul Kurucular Kurulu listesindeydi. Bu iki isim, daha sonra çekildi.
ULUSAL BİRLİK HAREKETİ PLATFORMU: İnsan Haklan Derneği'nin eski Genel Başkanı Akın Birdal'a 1998
yılında silahlı saldırıda bulunulması eylemini organize eden Semih Tufan Günaltay, 4.5 yıl cezaevinde yattıktan
sonra 2005 yılında Ulusal Birlik Partisi'ni (UBP) kurdu. Günaltay, Muzaffer Tekinle Türksolu'nun düzenlediği bir
etkinlikte tanıştı İLERİCİ AYDINLAR DERNEĞİ: Semih Tufan Günaltay'm Akın Birdal suikastisonrası
Avukatllığmı üstlenen E.... Ş..., İlerici Aydınlar Derneği'ni (İAD) kurdu. YURTSEVER HAREKET: Ressam B..
42
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
B.... m başını çektiği hareket, Orhan Pamuk duruşması ve iptal edilen Ermeni konferansı sonrası Boğaziçi
Universitesi'nde eylem yaptı " şeklinde yazı olduğu, bu yazı içeriğinde anlatıldığı gibi örgütün amacı doğrultusunda
oluşturulan sivil toplum örgütleri ile Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in bağlantılı olduğu örgüt üyelerinin örgüt içindeki
konumları daha açık bir şekilde ifade edildiği görülmüştür. Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in 5322143354 sayılı telefon
numarasının diğer şüpheliler: Bekir ÖZTÜRK, Ergün POYRAZ, Erkut ERSOY, Halil Behiç GÜRCİHAN, Oktay
YILDIRIM, Satılmış BALKAŞ, Sevgi ERENEROLVeli KÜÇÜK, İhsan GÖKTAŞ ve İsmail YILDIZ'm telefon
rehberinde ve ajandalarında kayıtlı olduğu, Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in 5332949190 sayılı telefon numarasının
diğer şüpheliler : Ergün POYRAZ, Satılmış BALKAŞ ve İhsan GÖKTAŞ'in telefon rehberinde ve ajandasında
kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in kullanmakta olduğu 0532 2143354 nolu GSM hattının
İstanbul 11.Ağır Ceza Mahkemesinin 23.04.2008 tarih ve Teknik Takip No:2008/548 sayılı karan doğrultusunda,
TİB (Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı) ile kurulan koordine neticesinde, ilgili GSM Operatörlerince
gönderilen 01.01.2000 den günümüze kadar yapmış olduğu arama-aranma, mesaj gönderme-mesaj alma kayıtlarının
yapılan analizinde; Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in: -Veli Küçük' ün kullandığı 0533 6439665 nolu GSM hattı ile 29
kez görüştüğü, -Oktay Yıldırım' m kullandığı 0505 8108791 nolu GSM hattı ile 26 kez görüştüğü, -Oktay Yıldırım'
m kullandığı 0542 5315368 nolu GSM hattı ile 62 kez olmak üzere toplam 88 kez görüştüğü, -Fuat Turgut' un
kullandığı 0506 5059163 nolu GSM hattı ile 1 kez görüştüğü, -Fuat Turgut' un kullandığı 0542 2037816 nolu GSM
hattı ile 13 kez görüştüğü, -Fuat Turgut' un kullandığı 0536 8681258 nolu GSM hattı ile 3 kez olmak üzere toplam
17 kez görüştüğü, -Mehmet Zekeriya Öztürk' ün kullandığı 0532 3412902 nolu GSM hattı ile 153 kez görüştüğü,
-Mehmet Zekeriya Öztürk' ün kullandığı 0542 3546579 nolu GSM hattı ile 1 kez olmak üzere toplam 154 kez
görüştüğü, ^ s~ * <,*"*"*';, -Atilla Aksu' nun kullandığı O535 .8336546 nolu GSM hattı ile 331 kez görüştüğü, */".
"S>
görüştüp, görüştüğü, görüştüp, görüştüp, görüştüp, görüştüp, görüştüp, görüştüp, görüştüp, -Bekir Öztürk' ün
kullandığı 0505 4513129 nolu GSM hattı ile 61 kez -Emin Gürses' in kullandığı 0532 2066768 nolu GSM hattı ile 2
kez -Güler Kömürcü' nün kullandığı 0532 2136100 nolu GSM hattı ile 19 kez -Muzaffer Tekin' in kullandığı 0532
2919293 nolu GSM hattı ile 20 kez -Sevgi EreneroF un kullandığı 0532 3678060 nolu GSM hattı ile 359 kez
-Satılmış Balkaş' m kullandığı 0536 5867549 nolu GSM hattı ile 71 kez -Halil Behiç Gürcihan' m kullandığı 0532
5959046 nolu GSM hattı ile 33 kez -Ümit Oğuztan m kullandığı 0533 2717296 nolu GSM hattı ile 3 kez -Hayati
Özcan' m kullandığı 0533 4452610 nolu GSM hattı ile 1 kez -Muammer Karabulut' un kullandığı 0542 8221246 nolu
GSM hattı ile 86 kez görüştüp, -Murat Özkan' m kullandığı 0532 2526065 nolu GSM hattı ile 2 kez görüştüp tespit
edilmiştir. e)-Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ hakkında diğer şüpheli ve tanık beyanları; İhsan GÖKTAŞ İfadesinde:
"Sevgi ERENEROL ile 1-1,5 sene kadar önce jandarma İstihbaratından olduğunu söyleyen ve irtibat numarası olarak
0 537 793 0685 ve 0212 285 21 05 nolu numaraları veren Jandarma olduğunu söyleyen Yavuz Kara isimli şahıs
vasıtası ile tanıştığını, Yavuz Kara ile bir silahlı saldırı olayı ile alakalı Eyüp Jandarma karakoluna dilekçe verdiği
dönemde tanışmış olduğunu, Sevgi Hanımın telefonunu verdiğini, ayrıca avukatlık konusunda Kemal
KERINÇSIZ'in numarasını verdiğini, kendisinin de Sevgi ERENEROL 'u Scientology örgütünün Hristiyanlık ile
alakasının olmadığını dile getirebilmesi için telefonla aradığını, Onun kendisini Kemal KERINÇSIZ'in yanma
çağırdığını ve orada buluştuklarını, Kemal KERINÇSIZ'in de orada olduğunu, Sevgi Erenerol ile Scientology
hakkında konuştuklarını, sonrasında Kemal KERINÇSIZ'in kendisinin boşanma konusu ile ilgili olarak Cevat Çalık'a
yönlendirdiğini, bir daha yüz yüze görüşmediklerini,
>V»>»«ı.Tf Arama sırasında kendisinin MEDİON POCKET, Pc Marka S/N RD1G5233375 seri numaralı cep
bilgisayarının yapılan incelemesinde, Fuckrtepe isimli dosya içersinde : "Fuckrtepe Göztepe Buhara is hani 47 Son
kat Ra. Şehremini Av cavat orayı kullandı, geri takibi sorlastirmak için hana, kendi adresini belirtmekten kacindi her
durumda" şeklindeki yazı ile ilgili olarak soruldupn da da: Avukat Cevat'in kendisini götürdüğü yeri not ettiğini,
kendisini onun kendi bürosuna değilde bu adrese götürdüğü için şüphelendiğini, Cevat isimli şahsın Avukat Kemal
Kerinçsiz 'in alt kademesinde çalışan bir avukat olduğunu, aracı olanın Kemal Kerinçsiz olduğunu, Cevat Çalık 'in
boşanma davası ile ilgilendiğini, bahsettiği takibin, onların kendilerini gizlediklerini nerede ne zaman
buluşacaklarını onların belirlediklerini bu nedenle şüphelendiğini beyan etmiştir. Muammer KARABULUT
43
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
İfadesinde; "2005 yılında Kudüs Patriğinin Türkiye "de Şeriat Mahkemesi kurması konusu ile alakalı Büyük
Hukukçular Birliğinin yapmış olduğu bir eylemini okuduğunu ve dikkatini çektiğini, bunun üzerine birliği telefonla
aradığını, telefona Kemal KERINÇSIZ'in çıktığını ve konuştuklarını, bu şekilde tanıştıklarını, sonraki dönemde
tarafınca önerilen ve başlatılan Fener Rum Patrikhanesinin Yunanistan 'a taşınması ile ilgili imza kampanyasında ilk
kez bir araya geldiklerini, bu kampanyanın çok uzun bir süre aldığını ve 2006 yılı izmir mitingi ile son bulduğunu,
bu kampanya ile alakalı Kemal KERİNÇSİZ ile çok sık görüştüklerini, Ayasofya Derneği ve Milli Güç Birliği
Derneğini beraber kurduklarını, ayrıca Noel Baba Barış Konseyi Üyesi ve Avukatı olduğunu, Antalya"da kurulan
Noel Baba Vakfının ülkemizdeki kültürel değerlere sahip çıkmak amacı ile kurulduğunu, benzer nedenlerle
Ayasofya Derneği 'nin kurulmasını ve ülkemizi tanıtmak amacı ile faaliyette bulunulmasını Sevgi ERENEROL ve
Kemal KERİNÇSİZ'e önerdiğini, sonrasında Ayasofya Derneği ile alakalı kendisine yani Antalya 'ya bir faks
geldiğini, bu faksın muhtemelen tüzük olduğunu, kendisinin de imzaladığını ve geri faksladığını, böylelikle
Ayasofya Derneğinin kurulduğunu, derneğin şuanda faal olduğunu ve üyeliğinin devam ettiğini, Kemal
KERİNÇSİZ'in 2005 yılında çeşitli sivil toplum kuruluşlarına katılım davetiyesi göndererek oluşturduğu birliğin
adının MİLLİ GÜÇ PLATFORMU olduğunu, kendisi tarafından Fener Rum Patrikhanesi 'nin kapatılması ile ilgili
başlatılan imza kampanyasıyla oluşan MİLLİ GÜÇ PLATFORMU faaliyetlerinin izmir'de yapılan mitingde son
bulduğunu, buna mukabil aynı isime tüzel kişilik kazandırmak üzere Kendisi, Sevgi ERENEROL, Kemal
KERİNÇSİZ ve ismini hatırlayamadığı diğer kişiler ile Milli Güç Birliği Demeği'nin kurulduğunu, yani Fener Rum
Patrikhanesinin Yunanistan'a taşınması kampanyasında faaliyet yürüten Milli Güç Platformu'nun tüzel kişiliğe
dönüşmüş halinin Milli Güç Birliği olduğunu, ancak sonrasında bu derneğin Büyük Güç Birliği adını aldığını,
kendisinin bu derneğe kurucu üye olduğunu " beyan etmiştir. ATİLLA AKSU İfadesinde; "Kemal KERİNÇSİZ'i on
yıldır tanıdığını, yaklaşık bundan 4 yıl önce, amca oğlunun kızı olan Simge'nin, eşinden boşanma davasını Kemal
KERİNÇSİZ'in aldığını, bu vesileyle kendisiyle samimiyetinin arttığını, baktığı davalarla ilgili kendisinden bazı
dosya ve evraklar istediğini, kendisinin de gücünün yettiğince yardımcı olduğunu, Asim DEMİR'in Kemal
KERİNÇSİZ'in yanında çalışan birisi olduğunu, kendisine Kemal KERİNÇSİZ'in istediği belgeler ve dosyaları
verdiğini, hatırladığı kadarıyla, Muzaffer TEKİN, Turkuaz Davası, Bilgi Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesinde
görev yapan profesörlerin Ermeni ve Kürt Konferansı ile ilgili belgeleri, 301. ci maddeden ve Atatürk'e hakaretten
yargılanan kişilere ait listeleri, Seray SEVER, Perihan MAGDEN, Prof. Atilla YAYLA,Taner AKÇAM, Abdullah
Unakıtan, Ali Ülker, Murat Ülker, Şenol Çelik, Metin Çilci ve Türk intikam Tugayının tehdit mektubu gönderdiği
bazı şahıslara ait adliye dosyaları ile KIPTAŞ ile ilgili evrakları Asim DEMİR vasıtası ile Kemal KERİNÇSİZ'e
gönderdiğini veya kendisinin bizzat gelerek bu evrakları aldığını" beyan etmiştir. VELİ KÜÇÜK ifadesinde; "Kemal
KERİNÇSİZ'i tanıdığını, Türk Dünyası Araştırmalar Vakfındaki Cumartesi günü yapılan etkinliklere birkaç kez
geldiğini, en son olarak Türk Dünyası Araştırmalar Vakfı 'nin Süleymaniye Kültür Merkezinde yeni Anayasa
hakkında vermiş olduğu konferansta bulunduğunu, zaman zaman da telefonlarla görüştüklerini" beyan etmiştir.
Aydın YÜKSEK İfadesinde ; "... şahsa ait bilgi belge ve fotoğraflardan oluşan iki adet cd oluşturduğunu, bu
cd'lerden bir tanesini Mete abiye verdiğini, Mete abiye vermiş olduğu cd'nin bu cd olduğunu, aynı gün Mete abi ile
birlikte adını daha sonradan Muzaffer TEKİN olarak öğrendiği emekli subay birçok madalya sahibi şahsın
Kadıköy'de bulunan bürosuna gittiklerini, başımdan geçen olayları Sayın abim diyerek Muzaffer TEKİN'e,
"anlattığını, kendisinden mağduriyetine sebebiyet veren Muzaffer ŞENOCAK'ın çalıtığını bildiği kuruma beni
ulaştırmasını rica
ettiğini, Onun da yardımcı olmaya çalışacağını söylediğini, hayatımda ilk ve son kez azami on dakika kendisini
gördüğünü, başka da hiçbir irtibatım olmadığını, geçtiğimiz hafta içi Mete ağabeynin kendisini aradığını, birlikte
ifade vermek üzere TEM şubeye gitmeleri gerektiğini söylediğini, nedenini sorduğunda Muzaffer TEKÎN'in
yakalandığını ve tutuklandığını ve benim vermiş olduğum CD 'ninde Muzaffer TEKİN'den ele geçtiğini söylediğini,
kendisinin de tamam ifademizi verelim neticede polis olduğunu ve kaçmak gibi bir şansının olmadığını söylediğini,
önce olayın ciddiyetini anlayamadığını, etrafındaki tanıdığı insanlara danıştığını, televizyondan Avukat olarak bildiği
Kemal KERİNÇSİZ 'in yanına giderek danıştığını, Avukat Kemal KERİNÇSİZ'e olayı anlattığını, Kemal
KERİNÇSİZ'in kendisine bu ele geçen cd'nin içeriğinin basında söylendiği gibi askeri sırlar olmadığını, bu konuda
44
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
Genel Kurmayın yazılı açıklama yaptığını dolayısıyla bu konu ile ilişkisinin olmadığını Beşiktaş istanbul
Cumhuriyet Başsavcılığına gitmesini söylediğini, kendisinin evinde bulunan diğer cd'yi Muzaffer ŞENOCAK ile
ilgili irtibatının delilleri olan evrakları alarak savcılığa gittiğini." Beyan etmiştir. Ayşe Asuman ÖZDEMİR
İfadesinde: "... Muzaffer DEMİREL isimli yüzbaşı rütbesindeki daha önceden tanıdığı şahısın kendisini telefonla
aradığını, Atabeyler çetesi operasyonundan sonra yakalanarak tutuklanan yüzbaşı Murat ... için yardım etmesini
istediğini, Muzaffer DEMIREL'in arkadaşları ile kendi aralarında konuştuklarını ve devreleri hakkında çıkan
"Feytullahcı" dedikoduları için Murat Savunmak amacıyla Kemal KERİNÇSİZ'si tutmak istediklerini kendinse
söylediğini, bunun üzerine Kemal KERİNÇSİZ'i telefon ile aradığını, henüz konuyu daha anlatmadan, Kemal
KERİNÇSİZ'in kendisine "lütfen konuşmayın yarın ofisime gelin" dediğini kendi sinin de Avukatı Şahin
ZENGİNAL'i alarak Kemal KERİNÇSİZ'in ofisine gittiklerini, Kemal KERİNÇSİZ'in kendilerine bize " davanın
Feytullah GÜLEN'ci bir Savcının elinde olduğunu", "bu işe bakan polislerinde Feytullahcı olduklarını" söylediğini,
Kendisinin dün gece bir toplantı yaptığını, toplantıda bu davaya bakma kararı aldıklarını, rahatlıkla bu davaya
bedava bakabileceğini söylediğini,Kemal KERİNÇSİZ'in ısrarla kendisi ile nasıl kontak kurduklarını öğrenmek
istediğini ancak bilgi vermediğini, *"" h/U,~"Görüşmeden sonra Muzaffer DEMİREL yüzbaşıyı arayarak kemal
KERİNÇSİZ ile konuştukları her şeyi anlattığını,onon da yüzbaşı Murat in babası Hikmet beyi arayın ve her şeyi
söyleyin dediğini,kendisinin de Kemal KERİNÇSİZ'in telefonların dinlendiğini söylediğini, söylediğini, daha sonra
kendsinin Hikmet beyi telefonla arayarak uzun uzun konuştuklarını ancak şahsın kendi tuttuğu Avukattan
ayrılmayacağını söylediğini." beyan etmiştir. BEKİR ÖZTÜRK İfadesinde: "Kuvvai Milliye Derneği Genel
Merkezinde Yapılan Aramada El Koyulan Size Ait Olduğu Beyan Edilen Dell Marka Laptop İçerisinde Yapılan
İncelemede:Behiç İSİMLİ WORD DOSYASI İÇERİSİNDE : "Sevgili'Arkadaşlar" ile başlayan "....Neticede Bekir
Kemal Kerinçsiz ve kadrosuna destek verdi ve nankörlükle karşılaştı. Kemal Kerinçsiz Milli Güç platformu veya
derneği olarak Bekir'in düzenlediği toplantıya tam destek verseydi bu provokasyonları yapmak çok daha zor olur ve
herkes çok daha güçlü hareket ederdi. Yazıda Muammer Karabulut vakasına özellikle değinilmedi; çünkü bu yazı
kilitlenen bir durumu açmayı hedefliyordu. Tabi bu noktadan sonra kilitlenen iletişim açılsa dahi ben bir rol
üstlenemem ama eğer bu kilit durumu açılırsa Muammer Karabulut'u her halükarda sahne dışında tutmak için onu
genel resim içinde ana/etkin oyunculardan biri olarak resmedilmemesi lazım. Arka planda ana sorunlardan biri
olduğunu bilsem de. Anlamanız gereken şu; bu yazı ile ben herkes nezdinde kendi konumumu feda ettim ve bunu
yaparken gitmesi gereken kişiye mesaj gitti. Yüzyüze süreklimize söylediğim şey : kuklayı kuklacıdan ayırın.
Oktay'a da sürekli şu tezi söyledim O saldırıyı planlayan Kemal Kerinçsiz değildi. Yazıda da bunun mantıki
gerekçesini söylüyorum zaten. Dosya savaşlarına gelince. Orada
dosya savaşları ile ilgili kastedilen Zeynep'in yazısı değil. Burada iki dosya var. Biri Ergün Poyraz'm Zeynep'e attığı
"Rus kızı T" mesajına sebep olan dosya. Zeynep'ten onu duyduğum noktada bu işin geri dönülemez noktaya gelmesi
için çok sıkı çalışıldığını anladım. Bu sözlerden o "dosyaya" prim verdiğim çıkmasın lütfen; alınganlığınız
üzerinizde çünkü neme lazım. Biri de Hanefi Altaş'm bir konuşmada sözünü ettiği "Kemal Kerinçsiz'in
Büyükçekmece Ülkü ocaklarına dahil olma hikayesL.Nuriş grubundan kurtulmak için 9 milyar vermesi olayı"...bunu
Hanefi Altaş'tan duyduktan sonra kendi kaynaklarımdan ayrıntılı olarak teyit ettirdim ve bütün yazının esas mesaj
çekirdeği o iki satırda mevcut. "Dosya manyağı" Nuriş'lerin" kurşun manyağı" sözüne gönderme olur Oktay'ın
"Kemal Kerinçsiz'i aklamışsın, ben kapkara kalmışım" sözlerine ise kesinlikle katılmıyorum...Oktay o yazıda
uğradığı saldırıya rağmen basiretli davranan kişi olarak doğru yere oturtuluyor; bu nasıl kapkara kalmak olur. Kemal
Kerinçsiz aklanmıyor, Kemal Kerinçsiz davaya sahip çıkacak karaktere ve akla sahip olmamak, lider özelliği
taşımamakla suçlanıyor. Kemal Kerinçsiz bu konu ile ilgili çıkan hiç bir haberde olmadığı kadar çok nesnel
ölçülerle.. .ortaya çıkarıldı. Bu olayların en büyük iki mağduru sizler dışında herkesin anlattığı olaylar zinciri bir
üçüncü göz tarafından anlatıldı. Kemal Kerinçsiz"e ise "sen lider değilsin, hata yaptın " denildi. Ha; "bu saldırıyı
Kemal Kerinçsiz yaptı" denilmedi çünkü bu saldırıyı Kemal Kerinçsiz planlamadı arkadaşlar. Bu tezimi baştan beri
söylüyorum yüzyüze de onlarca kez tekrarladım. Bu konuda kaç haftadır araştırıp da bulamadığım bir done varsa
lütfen iletin. Bu saldırıdan Kemal Kerinçsiz faydalandı, bu saldırı sonrasında adamını harcamadı (çünkü harcasa o
çevresindeki yakın adamları da onu harcar) ve bu saldırıdan kendi çevresindeki kliği güçlendirerek, başından beri
45
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
planladığı Oktay tasfiyesini gerçekleştirerek çıktıama ne mantıki inceleme, ne de benim ulaşabildiğim donelerden
çıkan sonuç bu saldırıyı Kemal Kerinçsiz'in planlamadığı yolunda. Konuşmak isterseniz her zaman hazırım. Benim
hakkımda dosya gelirse haberim olsun. Ben de merak ediyorum ne yazdıklarını şeklindeki dosya ile ilgili olarak; "Bu
yazı Oktay YILDIRIM ve kendisinin, Kemal Kerinçsiz ve ekibi ile yollarının ayrılması süreci ile ilgili olarak Behiç
GÜRCİHAN tarafından yazılmış bir yazı olduğunu, Bu yazının Behiç GÜRCİHAN tarafından kendisine gönder
ildiğini,Kemal KERİNÇSİZ'in bir dönem "Milli Güç Derneği" isimli bir dernek kurmak istediğini, kendisi ve Oktay
YILDIRIM'ın bu dönemde Kuvayi Milliye Derneğini kurmaya çalıştıklarını, kendilerinin 11 Kasım 2006 yılında
Kuvayi Milliye olarak Üsküdar Aşmalı Konakta yapacakları toplantıyı Kemal Kerinçsiz'in kendi derneğinin
toplantısı gibi lanse ettiğini, Bu nedenle yollarının ayrıldğım.bu yazının da bu konu ile alakalı olarak yazıldığını"
beyan etmiştir. Emin GÜRSES İfadesinde: "...KEMAL KERİNÇSİZ ile de Milli Şehit Kaymakam KEMAL Beyi
anma törenlerinde tanıştığını, bir sefer kendisini televizyon programına çağırdığını, Yeniçağ Tv. ' de programına
gittiğini, Daha sonra kendisinin Avukatlığımı yapmak istediğini söylediğini, ancak Avukatının Mehmet
TAŞDELENolması sebebi ile gerek duymadığını.." beyan etmiştir. 22.01.2008 günü saat : 11.49'da Emin GÜRSES
ile X Şahıs arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Emin'in "...Ortodoks Kilisesinde toplantı olurdu mesala. Bu
günler münler ben bir defa mesela herhalde 5-5 yıldan fazladır oraya giderim ben." , "...Enver ALT AYLI ne iş
yapıyo. Dün akşam bi konuştu ondan sonra ne oldu ne yapıyor ki. "Yani CIA bağlantılı belli dün akşam konuşurken
Nazara anlattı." dediği, X Şahsın "Valla bu büyük bir operasyona benziyo ama ben şimdi bu çocuk beni arıyodu
kapattı. Tekrar arar ben sana dönerim." dediği, Emin'in "Kemal'i anlarım, Kemal KERİNÇSİZ bunlarla beraberdi
sürekli." dediği, Fuat TURGUT İfadesinde ; ^ ^ ğ&$&
"..Kemal KERİNÇSİZ'i yaklaşık 2 yıl öncesinden tanıdığını,basına da yansıyan etnikçiler aleyhine yaptığı yasal
faaliyetleri nedeniyle dikkatini çekerek telefon açıp bu faaliyetlerine nasıl katkıda bulunabileceğini sorduğunu, onun
da kendisini gıyaben tanıdığını söylediğini, İstanbul'a geldiğinde ziyaretine gittiğini, kendisine Orhan PAMUK ve
Elif ŞAFAK davalarına müdahil olarak katılmasının uygun olacağını söylediğini, kendisinin de bu davalara
katıldığını,ayrıca Yeni Çağ Televizyonunda yaptığı programlarından birisine konuk olarak katıldığını,zaman zaman
telefonla imkan olduğunda da yüz yüze görüşerek Şehit ve Gaziler adına yapılabilecek hukuki faaliyetler noktasında
fikir alışverişinde bulunduklarını, kendisi ile yaptığı görüşmelerde Sevgi Abla nasıl diye sorarak selam gönderdiğini,
meslektaşı olarak ta bundan sonra da kendisiyle görüşmeye devam edeceğini..." beyan etmiştir. Mehmet Zekeriya
ÖZTÜRK İfadesinde: " Kemal KERİNÇSİZ'in Büyük Hukukçular Derneği başkan olduğunu, 2005 yılında bir
panelde tanıştıklarını hatırladığını, Kemal isimli bir Avukatının olmadığını, Ancak Kemal KERÎNÇSİZ isimli
Avukatın Danıştay olayında Muzaffer TEKİN' i savunmak için Ankara'ya gelmiş olduğunu, Muzaffer TEKİN'in bu
şahsın Avukatlığını kabul etmedğini, Kemal KERİNÇSİZ'in kendisine vekili olmayı teklif ettiğini, ancak tendisinin
kabul etmediğini, kendisini baronun verdiği Avukatın savunduğunu ..." beyan etmiştir. Murat ÖZKAN ifadesinde;
"34 UE 1613 plakalı aracında yapılan aramada ele geçen üç sayfadan ibaret dokümanın tutuklu Mahmut
ÖZTÜRK'ün durumuyla alakalı olarak Av.Kemal KERİNÇSİZ'in yazarak kendisine verdiği ve mahkemede ifade
verirken söylemesini istediği beyanların bulunduğu sayfalar olduğu, bu tanıklık konusunun kendisine Av.Kemal
KERINÇSIZ tarafından teklif edildiği, yine aynı davadan tutuklu bulunan kişilerin Ali YIGIT'in beyanlarından
dolayı tutuklu kaldıkları hususunda Ali YİGIT'le görüşmesini ve boş bırakılmamasını Av.Kemal KERİNÇSİZ'in
istediğini" beyan etmiştir. Satılmış BALKAŞ ifadesinde ; " Av.Kemal KERİNÇSİZ'i internetteki haber sitelerinden
gördüğünü ve telefonunu aldığını, daha sonra ise bürosuna giderek tanıştığını, Kemal KERINÇSIZ'e gönderdiği 16
Aralık 2007 tarihli "Kemal Bey Bazı Vatandaşlar Genelkurmay Başkanının Darbe Yapamayacağını AKP iktidarının
ipini çekemez diyorlar, Peki kim çeker, Orgeneral Erdal CEYLANOĞLU (EDOK) ve Orgeneral Hasan 1GSIZ
(2.Ordu Komutanı) bu generallerden birisi olsa olundu" şeklindeki telefon mesajını boş bulunduğu için dalgınlık ile
çektiğini, daha sonradan da telefon açıp mesajı alıp almadığını sorduğunu, Kemal KERİNÇSİZ'in mesajını aldığını
ancak birşey söylemesi halinde kendisini alıp bir yere koyacaklarını söylediğini, mesajda geçen EDOK'un Eğitim ve
Doktrin Komutanı anlamına geldiğini, daha önce Kemal KERINÇSIZ ile aralarında darbe v.s. konuları
konuşmadıklarını, kendisi otobüste bu şekilde konuşulduğunu duyduğu için mesaj çektiğini, ..." beyan etmiştir.
Sevgi ERENEROL İfadesinde: "..Kemal KERINÇSIZ ile 2005 yılındaki bir etkinlikte tanıştığını, bundan sonra
46
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
görüşmelerinin devam ettiğini, aile dostu olduğunu, Büyük Güç Birliği ve Ayasofya Derneğinde birlikte faaliyette
bulunduklarını... " beyan etmiştir. VEDAT YENERER ifadesinde: "..Kemal KERÎNÇSİZ' i Büyük Hukukçular
Derneği olarak Orhan PAMUK aleyhine açtığı dava ve 301. madde ile ilgili açıklamalarından dolayı basından
tanıdığını, aynı görüşlere katıldığı için sözünü ettiği yılın kuvvacısı ödüllerinden birini de ona vermeyi uygun
gördüğünü, bunun dışında kendi şahsi davasıxm konusunda görüşmem olmuştur... " şeklinde beyanda bulunmuştur. ^
l Semih Tufan GÜLALTAY ifadesinde: s - T; * -4 ■A
• "#>**&
^ -%r -r
ı^^K^*"/ »
"...KEMAL KERİNÇSİZ ile şahsen tanışmadığını, ancak geçmişte başkanı olduğunu, Ulusal Birlik Platformunun
üye derneklerinden olan Bakırköy Çevre Derneği başkanı Ülker DURUKAN'a KEMAL KERÎNÇSİZ'in; Ulusal
Birlik Platformuna katılma isteklerinin kendisinin engellemesi nedeni ile gerçekleşmediğini söylediğini, kendisinin
KEMAL KERİNÇSİZ ve başkanı olduğu Büyük Hukukçular Birliği ile Mehmet Fikri KARADAĞ ile irtibatlı
olduğu, Kuvva-i Milliye Dernekleri hakkında, kendisinin Türklük görüşüne paralel bir çizgide olmadıkları kanaatine
vardığını, Ülker DURUKAN'nın da kendisinin bu yaklaşımından gücenerek başkanı olduğu derneği platformdan
çektiğini, bundan dolayı Büyük Hukukçular Birliği, Kuvva-i Milliye Dernekleri ve ilgili olan kişilerin kendisine
husumet beslediklerini düşündüğünü... "beyan etmiştir. Hayrettin ERTEMİN İfadesinde; Önce Kemal KERİNÇSİZ'i
tanımadığını beyan etmiş olup, yaptığı bir telefon görüşmesinde "ELLİ ALTMIŞ KİŞİ ALDILAR, KEMALİ
FALAN ALDILAR, HİÇBİR ŞEY OLMAZ, ÖYLE BİR ÖRGÜT MÖRGÜT YOK, ŞİMDİ NE OLACAK...
KAFALARINA GÖRE ŞEY ÇİZİP GİDİYORLAR... VELİ KÜÇÜK SİLAHLI KUVVETLERDE ÇOK SEVİLEN
BİR ADAM DEĞİLDİR... KENDİ BAŞINA ÇALIŞIYOR.." şeklindeki içeriğinde Kemal isminin geçmesi ile ilgili
soru üzerine - KEMAL olarak bahsettiği kişinin medyadan eylem falan yapan ve memleketi meşgul eden KEMAL
KERİNÇSİZ olduğunu, bunların akıllı adamlar olmadıklarını, örgüt_ olamayacaklarını, olsa olsa mafya
olabileceklerini kasdettiğini, MİLLİYETÇİLİĞİ KENDİ KAFALARINA GÖRE YAPTIKLARINI, aslında
milliyetçiliğin vatana millete faydalı olmakla olacağını demek istediğini, kendisinin Silahlı Kuvvetlerden görüştüğü
ve aldığı izlenime göre VELİ KÜÇÜK'ün SEDAT PEKER' le şunla bunla, illegal işlerle uğraşan kişilerle meşgul
olan bir kişi olarak bir generale yakışmayacağını düşündüğü tavır içinde olduğunu değerlendirdiğini, onun için bu
şekilde söylediğini beyan etmiştir. Dursun KOÇ ifadesinde; " ...Geçmişte bir çok adi suça karışmış birisi olduğunu,
Kemal KERİNÇSİZ'le işlemiş olduğu bir suçta Avukatlığını yapmış olması sebebiyle tanıştığını, yine Kemal
KERÎNÇSİZ'in teklifiyle yanında çalışmaya başladığını ve bu zamana kadar çalıştığını, 28.11.2007 tarihinde
kendisine ait olan 0535 844 90 79 numaralı telefonda Kemal KERINÇSİZ'e ait 0532 214 33 54 numaralı telefonu ile
yapmış olduğu görüşmede "BABA BİLİYORSUN BEN HAZIR KUVVETİM ANINDA EMRET ANINDA İŞ
BİTER BEN AHMET-MEHMET DEYİLİM BEN" şeklinde konuşmasının sebebinin; Kemal KERÎNÇSİZ'in her
Cuma akşamı Yeniçağ Tv'de programa katıldığını, programın geç saatlerde bittiğini çıkışta ise Asım DEMİR ve
Recep AKKUŞ isimli şahıslarla eve döndüğünü, görüşme yaptığı gün bu şahısların O'nu yalnız bıraktığını, bu
duruma kızmasından sebep kızgınlıkla bu şekilde konuştuğunu, 20 yıldır yanında bulunmasından sebep "Baba" diye
hitap ettiğini, amacının kendisinin her zaman yanında olduğunu söylemek olduğunu ifade etmiş, halen kullanmış
olduğu Garanti Bankasının Aksaray Şubesine ait kredi kartı olduğunu, Kemal KERİNÇSİZ veya başka birisinin bu
hesaba para yatırmadığını, yine vermiş olduğu ek ifadesinde; Kemal KERÎNÇSİZ'in yanında çalışmasından sebep
haftada 200 YTL ücret verdiğini, bu parayı da büronun muhasebecisiRamazan SELÇUK'tan aldığını, Kemal
KERİNÇSİZ'le parasal alış veriş yapmadığını ""beyan etmiştir. Ömer SERTOĞLU İfadesinde ; 11.03.2008 İstanbul
Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne yapılan "İstanbul Pendik Çamçeşme Mahallesinde Elektrikçi Ömer olarak
tanınan Bayburtlu Ömer SERTOĞLU her fırsatta ERGENEKON içinde önemli bir görevi olduğunu, her yerde
sözünün dinlendiğini, isterse yüksek mercideki görevlileri bile yerle bir edeceğini söylemektedir. Ben bu kişinin
önümüzdeki günlerde ülkemizi karıştıracak işler yapmasından korkuyorum. Bir vatandaş olarak bunu bildirmek
istiyorum lütfen bu kişi ile ilgilenin konulu ihbarla ilgili olarak
47
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
• t$ y - - »—~f—~—
yakalanan Ömer SERTOĞLU Kemal KERİNÇSİZ ile ilgili olarak İfadesinde; "Hrant DİNK'in öldürülmesinden
sonra Yeni Şafak gazetesinin sürdürdüğü yayın politikasından dolayı 2007 yılından sonra bu gazeteye bir eylem
yapmaya karar verdiğini, O tarihlerdeki düşüncesinin, bir kaleş silahı bulup Yeni Şafak gazetesini taramak olduğunu,
hatta bunun için Kemal KERİNÇSİZ isimli Avukata bir eylem yapacağını ve bunun için lojistik destek ihtiyacı
olduğunu yazarak cep telefonuna mesaj attığını, Kemal KERİNÇSİZ'in bu mesajına cevap vermediğini, bu
düşüncesini çevresindeki birkaç kişiye söylediğini ihbarın da bu konularla alakalı yapılmış olabileceğini, Ümraniye
'de İzinsiz Bildiri Dağıtmak ve Hükümetin Manevi Şahsiyetine Hakaretten kendisi hakkında açılan dava ile alakalı
yardımcı olması için, 2007 yılı başlarında Avukat Kemal KERİNÇSİZ'in Fatih'te bulunan bürosuna gidip tanıştığını,
Kendisi ile yüz yüze görüşerek hakkında açılan davadan bahsettiğini, bu dava ile ilgili evrakları gösterdiğini, bu
konuda kendisine yardımcı olmasını istediğini, Kemal KERİNÇSİZ'in de kendisine bu davadan bir şey çıkmaz beraat
edersin dediğini, Kemal KERİNÇSİZ'in kendisini İstanbul Beyazıt Meydanında 2007 yılı Nisan ayında planlanan
Boğazlayan Kaymakamı Kemal Bey'in mitingine davet ettiğini davet üzerine bu mitinge gittiğini, Ayrıca eşi ile
boşanma davası ile alakalı kendisinden yardım istediğini, Kemal KERİNÇSİZ'in de başka bir Avukat arkadaşına bu
konuda dilekçe yazdırdığını ve kendisinden para almadığını.. " beyan etmiştir. Asim Demir İfadesinde: "... 2003
yerel seçimlerinde K. Çekmece ilçesinden MHP'den aday olan Avukat Kemal KERİNÇSİZ ile tanıştığını, kendisinin
o tarihlerde K Çekmece Kanarya Mahallesinde bulunan Ülkü Ocaklarında takıldığını, bu vesileyle kendisiyle parti ve
seçim çalışmalarına katıldığını, 2004 yılından sonra işyerini kapattığını, 1 yıl süreyle KÇekmece'de bulunan beyaz
eşya tamirhanesi bulunan Kadir İPEK isimli şahsın yanında çalıştığını, Bu şâhısında kendi ailevi sorunlarından
dolayı buradan da ayrılmak zorunda kaldığını, En son olarak 2003 yerel seçimlerinden tanıdığı Avukat Kemal
KERİNÇSİZ' in yanına gelerek kendisinden iş talebinde bulunduğunu, Onun kendisine Bürosunda çaycılık ve evrak
getir-götür işlerine bakmasını söylediğini, kendisinin de kabul ettiğini ve halen burada ücret karşılığında çalışmakta
olduğunu, kalacak yeri olmadığından dolayı dernekte kalmakta olduğunu..," beyan etmiştir. Gizli Tanık 17
İfadesinde: "Tarihini tam olarak hatırlamadığını ancak Cumhuriyet mitinglerinden önce olduğunu düşündüğü bir
tarihte Mehmet Fikri KARADAĞ'in o sıralar dernekte yatıp kalkan Niyazi KIYAK'a Kemal KERINÇSIZ'e teşekkür
mahiyetinde bakırdan yapılmış, üzerinde adalet sembolü olan terazi bulunan, yuvarlık şekilli bir levhayı
gönderdiğini, NİYAZI KIYAK'in da bu levhayı KEMAL KERİNÇSİZ'in Avukatlık bürosuna götürüp bizzat
kendisine verdiğini bildiğini, çünkü bu konunun dernekte konuşulduğunu, aralarındaki ilişkinin mahiyetini ve
MEHMET FİKRİ KARADAĞ'in bu hediyeyi ne amaçla gönderdiğini bilmediğini, ancak bu kişilerin en başından
itibaren birlikte hareket ettiklerini düşündüğünü, " beyan etmiştir. f)-Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in Hukuki
Durumunun Değerlendirilmesi; Soruşturma kapsamında diğer şüpheliler Veli KÜÇÜK, Doğu PERİNÇEK ve
Tuncay GÜNEY' den ele geçirilen "ERGENEKON ANALİZ YENİ YAPILANMA YÖNETİM VE GELİŞTİRME
PROJESİ İSTANBUL 29,EKİM 1999" isimli belgenin; 4/d "Sivil Toplum Örgütleri" başlığı altında;
"ERGENEKON'un kendi kuracağı sivil toplum örgütlerine ihtiyacı olduğu, ayrıca. Türkiye’de faaliyet gösteren tüm
sivil toplum örgütlerinin kontrol altına alması gerektiği
3/c) "POLİTİKALAR" başlığı altında; 21. yüzyılda dünya politikacılarını ve siyasetçilerini istihbarat örgütlerinin
biçimlendireceği belirtilmiştir. Dünyada var olabilmiş tüm sistemlerin ülke çıkarları ve mevcut rejim ilkelerine aykırı
ideolojilere ait siyasileri engellediği, bunu ise 1-Suikast, 2-Dez-Enformasyon yöntemleri ile yaptığı belirtilmiştir.
Devamında Türk insanının okumadığı, kültürel anlamda dünya görüşü gelişmediği, bu nedenle kolayca
kandırılabildiği, dolayısıyla Dez-Enformasyonun olumsuz olduğu, kişisel çıkarlar adma siyasete yönelmiş ve hedefe
ulaşabilmek adma her şeyi mubah sayabilen siyasilerin engellenebilmesi için geriye kalan tek yolun SUİKAST
olduğu, İllegal işlerin en önemli sorunu, faaliyetlerin gizliliğidir. Bu alandaki faaliyetleri bilenlerin sayısı
olabildiğince az olmalıdır. ... ERGENEKON, örgütün Başkanına doğrudan bağlı olan 4 daire Komutanlığı ile iki
sivil Başkanlıktan oluşmalıdır. Toplam 6 ünitenin komutan ve başkanlarının bir asistanı ile bir de bölüm uzmanından
oluşan iki yardımcısı olmalıdır. Ünitelerin iki komutan ve başkanlarının yanında görev alacak bölüm uzmanı, illegal
faaliyetlerin yurtiçi ve yurtdışı hukuk platformunda legal gibi gösterilebilmesi düzenlemelerinden sorumlu
olacaklardır. Eleman temini konusunda: "...Doğru insanı seçebilmenin bilimsel verileri yoktur. Gençlerden seçilmiş
48
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
yeteneklerin eğitilerek kazanımı dışında, profesyonellerden yararlanılması pozitif bir yoldur. Doktorlar, Avukatlar,
psikologlar, vb gibi... " ibarelerinin yer aldığı görülmüş, Şüpheliler Sevgi ERENEROL, Oktay YILDIRIM, Ümit
OĞUZTAN, Doğu PERİNÇEK, Muzaffer TEKİN, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ve Erkut ERSOY'dan ele geçirilen
"LOBİ ARALIK 1999" adlı belgenin GİRİŞ bölümünde "Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren
ERGENEKON'a bağlı olarak "sivil unsurların" örgütlenmesi zorunluluğunun kaçınılmaz bir gerçek olduğu",
belirtilmiş, "LOBİ" adlı belgenin içeriğinde (7) ayrı bölüm olduğu ve her bölümde de çok sayıda alt başlığın
bulunduğu görülmüş, 1) "GİRİŞ" Başlıklı 1. bölümün içeriğinde; Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet
gösteren ERGENEKON'a bağlı sivil unsurların örgütlenmesi zorunluluğu olduğu, bu faaliyetin de lobi adı verilen
"gizli örgütsel" çalışma ile yapılacağı, bu noktada birçok Avrupa ve Amerika ülkesi örnek verilerek, sayıları giderek
artan "sivil toplum örgütleri" "vakıflar" "insaniyardım kuruluşları" "P-2 Mason Locası, Bilderberg Grubu" gibi çeşitli
gizli ve örtülü adlar altında bu faaliyetlerin yürütüldüğü, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren
ERGENEKON'un kontrolünde de bu şekilde LOBİ adı altında faaliyetlere ihtiyaç duyulduğu belirtilmiş, devamında
LOBİNİN faaliyetlerinin siyasi otorite grupları ile dış kaynaklı iş birlikçi sözde sivil toplum örgütlerinin bölücü ve
yıkıcı girişimlerini etkisiz kılacağı söylenmiştir. l/a) "AMAÇ" başlığı altında; Öncelikle yabancı ülkelerin Türkiye
'de faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinin, Türkiye Cumhuriyetini bölerek yıkmayı başaramaz ise de çıkarlarına
yönelik yönlendirmelerle bir anlamda yönetebilmeyi hedef aldığı söylenmiştir. Yabancı sivil toplum örgütlerinin
Türk halkının demokratik haklarını kullanabilmek amacıyla kurdukları sözde sivil toplum örgütleri, dernekler,
vakıflar, medya ve benzer faaliyetlerini de finanse ederek kendilerine yerli işbirlikçiler oluşturdukları ve sonuçta
rejim karşıtı fundamantalist görüşün iktidar olabildiğini, bu iktidara son veren koşulların oluşturulabilmesi için
büyük ve olağanüstü bir karşı çaba gereği doğduğunu ve sonucunda dış ülke otoriteler ile yerli
işbirlikçilerinin tarih önünde "sivil darbe tezgahı", "Türk Silahlı Kuvvetleri dayatması" olarak tanımlama cüretini
gösterebildikleri 28 Şubat sürecinin yaşandığı, Lobinin göstereceği faaliyetler ile daha kolay ve sağlıklı istihbarat
toplanacağı, kontra senaryolar üretileceği, kamuoyunun Kemalist ideolojiye ve ulusal çıkarlara uygun sivil hareketi
sahiplenerek katılımını sağlayabileceği, Lobinin amaçları arasında etnik-fundamantalist-bölücü-yıkıcı unsur ve
oluşumlar içine çekilmek istenen gençliğin böylece tuzaklara düşürülerek kullanılmasının önüne geçilmesini
sağlayacağı belirtilmiştir. l/b) "KAPSAM" başlığı altında; Lobinin yapılanması ve tüm faaliyetlerinin mevcut hukuk
platformu içerisinde yapılacağı, lobinin her girişiminin kendi içinde oluşturulan hukuk birimi tarafından yasal
koşullara uyumlu hale getirileceği, Diğer taraftan lobi geniş halk kitlelerine yönelik çalışmalarında özellikle
gençlerin Kemalist ideolojiye ve ülke çıkarları doğrultusunda yeniden örgütlenmelerini sağlamayı tasarladıkları, bu
çerçevede üniversite gençliğinin yanı sıra büyük kentlerin varoşlarında ve Güneydoğu Anadoluda boşluğa
sürüklenmiş, sahipsiz gençlerin örgütleneceği belirtilmiş, 3) "POLİTİKA " başlıklı 2. bölüm içeriğinde; Lobi'nin
oluşturacağı sivil toplum kuruluşlarının etkinlik ve eylemler düzenlemesini organize ve kontrol eden güçlü bir
mekanizma olarak kalması gerektiği belirtilmiş, 5) "YÖNTEM" başlığı altında; Lobi 'nin prensip olarak hiçbir
girişim ve eylemin içersinde yer almaması, siyasetten tümüyle uzak bir yapı olarak faaliyet göstermesi gerektiği,
ayrıca tüm çalışma ve faaliyetlerinde gizlilik prensiplerine sadık kalınması gerektiği belirtilmiştir. ...Lobi prensip
olarak hiçbir girişim ve eylemin içinde yer almamalı ve tümüyle yasal düzenleme içinde hareket etmeli, toplumsal
prensiplere saygılı olmalı, Örnek bir sivil toplum kuruluşu olarak, siyasetten tümüyle uzak bir yapi olarak faaliyet
göstermelidir. Merkez üyeleri dışındaki kadroları, ilişkide bulunacağı kişiler, kurum ve kuruluşlar Lobinin bağlı
olduğu merkez hakkında bilgi sahibi olmamalıdırlar. Lobinin tüm çalışma ve faaliyetlerinde gizlilik prensiplerine
sadık kalınmalıdır. .. .Lobinin organizasyon plânı, aşağıdaki birimlerden oluşmaktadır: I). Merkez 2). Araştırma ve
Bilgi Toplama S). Analiz ve Değerlendirme 4). Finans ve Ticaret 5). Kültür ve Bilim 6). Teori ve Senaryo 7).
iletişim ve Propaganda 8). Hukuk 9). Uluslararası ilişkiler Bu dokuz departman Örgütün tümünü oluşturmaktadır.
Departmanlar ERGENEKON tarafından örgütün merkez üyeliğine atanmış güvenilir, beş sivil yöneticiye doğrudan
bağlı olarak yönetilecektir. Beş sivil yönetici personelin ERGENEKON ile teması ise; atanmış ve güvenilir iki sivil
personel ile sağlanacaktır. Departman başkanları merkezdeki beş yönetici tarafından seçilecek ve yönlendirilecektir.
"' ' **
49
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
8/8). HUKUK Hukuk Departmanı, bir başkan ve beş yardımcıdan oluşmaktadır. Organizasyonun girişim ve
faaliyetlerinin mevcut yasaların hukuksal temeline dayandırılabilmesi çalışmalarını yürütür. Bu departmanda yer
alacak personel hukukçulardan oluşacaktır. Organizasyonun hukuk işlerini üstlenecek olan bu departman, hukuksal
kurallardan azami ölçüde yararlanılması çalışmalarını yürütecektir. BÖLÜM: IV 7). KADRO Organizasyonunda
yalnızca sivillerin yer alacağı bu örgütlenme, köprü eleman ile ERGENEKON'a bağlı olarak faaliyet gösterecektir.
Organizasyonun merkezinde görev alacak beş sivil personel ile köprü personel görevini üstlenecek iki sivil,
ERGENEKON tarafından belirlenerek atanmalıdır.. Birim başkanları ile örgütün kuracağı vakıf ve ticari şirketlerin
yöneticileri ve sahipleri ise; merkezde yer alan yönetim personeli tarafından seçilmelidir.. Böylelikle gizlilik esasının
korunması sağlanmalıdır. 7/b). BİRİM BAŞKANLARI "Örgütlenme içinde departmanların işlev ve amaçlarına
uygun yapıya sahip, konusunda deneyim sahibi kişiler tercih edilmelidir. Birim başkanları, Lobi faaliyetlerinin
tümüyle serbest girişimcilik sınırları içinde kaldığı konusunda kuşkuya kapılmayacak şekilde yönlendirilmeli, ortak
amaçlar, fikir birliği ve inançlar doğrultusunda çalıştırılmahdır. işbirliğinde organizasyonun kuruluş ve faaliyet
amacı olarak esas; kâr ve topluma yarar sağlanması olmalıdır " şeklinde olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar Şüpheli
Kemal KERİNÇSİZ aşama beyanlarında yasadışı ERGENEKON terör örgütünün üyesi olmadığını ve dosyadaki
delillerin örgüt adına en ufak bir suç işlemediğini ortaya koyduğunu söylemiş ise de; Diğer örgüt üyelerinden ele
geçirilmiş olan örgütsel dokümanlar, iletişim tespit tutanakları, şüphelinin ev, işyeri ve otosunda yapılan aramalarda
ele geçirilen malzemeler, bilgisayar harddiski, doküman inceleme ve Cd çözüm tutanakları ile tanık beyanları
birlikte değerlendirildiğinde; Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in yukarıda İddianamenin başlangıcında izah ettiğimiz
Yasadışı ERGENEKON terör örgütü üyelerinden olan ve Ümraniye'de ele geçirilen 27 adet muhtelif menşeli el
bombası ve askeri mühimmatım sahibi şüpheli Oktay YILDIRIM, onunla irtibatlı olarak Cumhuriyet Gazetesine
atılan bombaları temin edip Osman YILDIRIM ve Alparslan ARSLAN'a verdiği tanık beyanı ile sabit olan şüpheli
Zafer (Kod) Muzaffer TEKİN, örgüt yöneticilerinden olan ve Hrant DİNK aleyhine açılan 301 davasını takip eden,
müdahil olmak isteyen şüpheli Veli KÜÇÜK, Türk Ortodoks Kilisesinde gizli örgütsel toplantılar tertip eden Kilise
Basın sözcüsü Sevgi ERENEROL, Kuvayı Milliye Derneği Genel Başkanı emekli Kurmay Albay Paşa (Kod)
M.Fikri KARADAĞ ile diğer örgüt mensupları Muammer KARABULUT, Vedat YENERER, Ergün POYRAZ,
Halil Behiç GÜRCİHAN ve Emin GÜRSES ile örgütsel ilişki içinde olduğu, örgütün amaçlan doğrultusunda
düzenlenen birçok provakatif eylemlere birlikte katılarak fikir ve eylem birliği içinde bulundukları, bu şekilde
şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in örgütün hiyerarşik yapısı içinde yeraldığı, Her ne kadar şüpheli Kemal KERİNÇSİZ
İfadesinde; "Şüpheli Veli KÜÇÜK u öncelikle basından tanıdığını, kendisi ile aşırı bir samimiyetinin olmadığını,
yaklaşık iki yıl önce 10/Nisan/2006 tarihinde Boğazlayan Kaymakamı anısına İstanbul Beyazıt meydanında sivil
toplum kuruluşları tarafından düzenlenen büyük anma toplantısında kendisiyle tanıştığını Veli Paşa 'nın ve
kendisinin o toplantıda sadece katılımcı olduklarını, herhangi bir organizasyon veya konuşma görevlerinin
bulunmadığını" beyan etmiş ise de,
Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in beyanının aksine, daha önceden Şüpheli Veli KÜÇÜK ile irtibatlı olduğu, örgütün
talimatları doğrultusunda düzenlenen eylemlerde birlikte oldukları anlaşılmıştır. Özellikle; 28.10.2005 günü saat
11.00 sıralarında Fener Rum Patrikhanesi önünde Milli Güç Platformu, Hukukçular Birliği, Milliyetçi İşadamları
Derneği, Türk Ortodoks Kilisesi ve Noel Baba Vakfı tarafından ortaklaşa olarak düzenlenen protesto gösterisine
Kemal KERİNÇSİZ, Zeki Yurdakul ÇAĞMAN, Muzaffer TEKİN, Sevgi ERENEROL ve Veli KÜÇÜK'ün birlikte
katıldıkları, Yine, 09.03.2006 günü Beyoğlu Galatasaray Meydanı önünde Ferhat SARIKAYA'nın hazırladığı
Şemdinli iddianamesini protesto etmek ve dilekçeyi PTT' den göndermek için; Hukukçular Birliği, Türkiye Harp
Malullere Gaziler Şehit, Dul ve Yetimler Derneği tarafından organize edilen etkinliğe şüpheli Kemal KERİNÇSİZ,
Oktay YILDIRIM Veli KÜÇÜK ve Muzaffer TEKİN'in birlikte katıldıkları, etkinlik sırasında çekilen resimlerin
incelenmesinden anlaşılmıştır. Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ, ifadesinde M.Fikri KARADAĞ'I hiç tanımadığını beyan
etmiş ise de; Mehmet Fikri KARADAĞ ifadesinde; "...Sevgi ERENEROL'u ile tanıştıklarını, toplantı, paskalya
törenleri ve kardeşi Paşa ERENEROL'un patriklik görevine başlama törenine katıldığını, Kemal KERİNÇSİZ'i de
Patrikhanenin düzenlediği programlarda tanıdığını" beyan etmiştir. Cumhuriyet Başsavcılığımıza müracaat eden ve
Gizli Tanık 17 olarak İfade veren Gizli Tanık ifadesinde: "Tarihini tam olarak hatırlamadığını ancak Cumhuriyet
50
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
mitinglerinden önce olduğunu düşündüğü bir tarihte Mehmet Fikri KARADAĞ'in o sıralar dernekte yatıp kalkan
Niyazi KIYAK'a Kemal KERİNÇSİZ'e teşekkür mahiyetinde bakırdan yapılmış, üzerinde adalet sembolü olan terazi
bulunan, yuvarlık şekilli bir levhayı gönderdiğini, NİYAZI KIYAK'ın da bu levhayı KEMAL KERİNÇSİZ'in
Avukatlık bürosuna götürüp bizzat kendisine verdiğini bildiğini, çünkü bu konunun dernekte konuşulduğunu,
aralarındaki ilişkinin mahiyetini ve MEHMET FİKRİ KARADAĞ'in bu hediyeyi ne amaçla gönderdiğini
bilmediğini, ancak bu kişilerin en başından itibaren birlikte hareket ettiklerini düşündüğünü, " beyan etmiştir.
Şüpheli M.Fikri KARADAĞ'm Mersin ilinde silah ve Kur'an üzerine ÖLME-OLDÜRME yaptırdığı yönündeki
haberlerin gazetelerde yeralması üzerine Hukukçular Birliği Başkanı olarak olay hakkında görüşleri kendisine
sorulduğunda şüpheli Kemal KERİNÇSİZ özetle " Örgüt kurmanın ve adam öldürmenin mevzuata göre suç
olduğunu ancam M. Fikri KARADAĞ'ın böyle bir yemin yaptırdığına inanmadığını" belirtmiştir. Yine şüpheli
Kemal KERİNÇSİZ beyanında, Erkut ERSOY'u tanımadığını belirtmiş ise de; İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin
20.01.2008 tarih ve Teknik Takip no 2008/192 Soruşturma no 2007/1536 sayılı kararma istinaden şüpheli Erkut
ERSOY'un Düzce İli Esentepe Mahallesi Kalıcı Konutlar 11. Bölge 119 Ada F-2 Blk .Daire 14 sayılı ikametinde
yapılan aramada elde edilen dokümanların aynı karara istinaden yapılan incelemesinde; EGS ibareli bloknot
defterinde; BÜYÜK HUKUKÇULAR BİRLİĞİ BŞK KEMAL KERİNÇSİZ 0532-214 3354 Şeklinde el yazması
olarak Kemal KERİNÇSİZ' in kendisine ait olan cep telefon numarasının yazılı olduğu tespit edilmiş, .> e
j^r~~mm,*Ç~T r"*"T"~ Ayrıca, Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'den arama sırasında ele geçirilen CD ve Bilgisayarının
incelenmesinde; Erkut ERSOY'un yönettiği ÖZEL BÜRO'nun Ermeni Soykırımı üzerine hazırlamış olduğu CD
ile.*digital ortamda bilgilerin yeraldığı tespit edilmiştir. & ş v4» -% s %,* r «X. S»*? -W?*" jf /i
7t». "* s
Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in bilgisayarında yapılan incelemede: "oktay[l] , kemalke[l], sevgierene[l], bekir[l],
muammer}!] isimli resimler olduğu görülmüş, resimlerin de "sağ üst köşesinde beyaz renkli ay yıldız bulunan
kırmızı zemin önünde çekildiği veya bu zemin üzerine şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ, Oktay YILDIRIM, Sevgi
ERENEROL, Bekir ÖZTÜRK ve Muammer KARABULUT'a ait resimlerin montaj edildiği, -bildirilO[l] isimli
resimin, Türk Bayrağı üzerine bir adet Subay Şapkası resmi ve "KÜRŞAT HAREKATI BİLDİRİSİ" ibareli yazının
eklenerek oluşturulduğu, -dernekkuruldu[l] isimli resimin, kırmızı zemin üzerinde Kuvvai Milliye Derneğinin
Türkiye Haritası ile hazırlanmış amblemi ile "27 Aralık 2006 Derneğimiz Kuruldu" yazısının olduğu tespit
edilmiştir. Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in 5322143354 sayılı telefon numarasının diğer şüpheliler: Bekir ÖZTÜRK,
Ergün POYRAZ, Erkut ERSOY, Halil Behiç GÜRCİHAN, Oktay YILDIRIM, Satılmış BALKAŞ, Sevgi
ERENEROL Veli KÜÇÜK, İhsan GÖKTAŞ ve İsmail YILDIZ'm telefon rehberinde ve ajandalarında kayıtlı olduğu,
Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in 5332949190 sayılı telefon numarasının diğer şüpheliler : Ergün POYRAZ, Satılmış
BALKAŞ ve İhsan GÖKTAŞ'm telefon rehberinde ve ajandasında kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Şüpheli Kemal
KERİNÇSİZ'in kullanmakta olduğu 0532 2143354 nolu GSM hattmm İstanbul 11.Ağır Ceza Mahkemesinin
23.04.2008 tarih ve Teknik Takip No:2008/548 sayılı kararı doğrultusunda, TİB (Telekomünikasyon İletişim
Başkanlığı) ile kurulan koordine neticesinde, ilgili GSM Operatörlerinden temin edilen 01.01.2000 den günümüze
kadar yapmış olduğu arama-aranma, mesaj gönderme-mesaj alma kayıtlarının yapılan analizi neticesinde; Şüpheli
Kemal KERİNÇSİZ'in: - Şüpheli Veli Küçük' ün kullandığı 0533 6439665 nolu GSM hattı ile 29 kez görüştüğü, Şüpheli Oktay Yıldırım' in kullandığı 0505 8108791 nolu GSM hattı ile 26 kez, Oktay Yıldırım' m kullandığı 0542
5315368 nolu GSM hattı ile 62 kez olmak üzere toplam 88 kez görüştüğü, - Şüpheli Fuat Turgut' un kullandığı 0506
5059163 nolu GSM hattı ile 1 kez, Fuat Turgut' un kullandığı 0542 2037816 nolu GSM hattı ile 13 kez, Fuat Turgut'
un kullandığı 0536 8681258 nolu GSM hattı ile 3 kez olmak üzere toplam 17 kez görüştüğü, - Şüpheli Mehmet
Zekeriya Öztürk' ün kullandığı 0532 3412902 nolu GSM hattı ile 153 kez, Mehmet Zekeriya Öztürk' ün kullandığı
0542 3546579 nolu GSM hattı ile 1 kez olmak üzere toplam 154 kez görüştüğü, -Atilla Aksu' nun kullandığı 0535
8336546 nolu GSM hattı ile 331 kez görüştüğü, -Bekir Öztürk' ün kullandığı 0505 4513129 nolu GSM hattı ile 61
kez görüştüğü, -Emin Gürses' in kullandığı 0532 2066768 nolu GSM hattı ile 2 kez görüştüğü, -Güler Kömürcü' nün
kullandığı 0532 2136100 nolu GSM hattı ile 19 kez görüştüğü, -Muzaffer Tekin' in kullandığı 0532 2919293 nolu
GSM hattı ile 20 kez görüştüğü, -Sevgi Erenerol' un kullandığı 0532 3678060 nolu GSM hattı ile 359 kez görüştüğü,
51
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
-Satılmış Balkaş' m kullandığı 0536 5867549 nolu GSM hattı ile 71 kez görüştüğü, -Halil Behiç Gürcihan' m
kullandığı 0532 5959046 nolu GSM hattı ile 33 kez görüştüğü,_ -Ümit Oğuztan m kullandığı 0533 2717296 nolu
GSM hattı ile 3 kez görüştüğü, -Hayati Özcan' m kullandığı 0533 4452610 nolu GSM hattı ile 1 kez görüştüğü,
-Muammer Karabulut' un kullandığı 0542 8221246 nolu GSM hattı ile 86 kez görüştüğü, -' '**V"1\ 'v
-Murat Özkan' m kullandığı 0532 2526065 nolu GSM hattı ile 2 kez görüştüğü tespit edilmiş olup, yine dosya içinde
bulunan farklı eylem ve etkinliklerde şüphelilerin bir arada bulundukları birçok fotoğrafların incelenmesinden
anlaşılmış olmakla; Şüphelinin ifadesinde tanımadığını söylediği, Mehmet Fikri KARADAĞ, Erkut ERSOY, Zeki
Yurdakul ÇAĞMAN ve 10/04/2006 tarihinde tanıştığını beyan ettiği; Veli KÜÇÜK ve Muzaffer TEKİN ile daha
önceki tarihlerde aynı ortamda yan yana resim karesine girebilecek şekilde görüntülerinin olması, bilgisayarında bu
şahıslarla ilgili bilgilerin yeralması, telefon rehberinde kayıtlarının bulunması ve sık sık görüşmeler yapması, M.
Fikri KARADAĞ'm kilisedeki toplantılardan tanıdığını söylemesi ve kendisine "teşekkür mahiyetinde" hediye
hazırlatıp göndermesi ve başlangıçtan beri birlikte hareket ettiği kişileri tanıdığı ve bu kişilerle işbirliği yaptığı, aynı
düşünce ve amaç için çalıştığı halde tanımadığını söylemesi, ERGENEKON terör örgütü ile olan irtibatını gizlemek,
hiyerarşik yapı içindeki yerini ve örgütün deşifresini önlemeye yönelik bir tavır olarak değerlendirilmiştir. Şüpheli
Kemal KERİNÇSİZ'in diğer Yasadışı ERGENEKON örgütü mensupları ile aynı amaç etrafında, fikir ve eylem
birliği içinde faaliyet yürüttüğü tespit edilmiş ve buradan da kendisinin örgütün hiyerarşik yapısı içinde yer aldığı
anlaşılmıştır. Şüphelinin evine arama yapmak için gidildiğinde; kendisinin geceleyin gelineceğini beklediğini, bu
işlemin sürpriz olmadığını ifade ederek, orada bulunan heyetin huzurunda "Bunlar kabirlerini hazırlıyorlar!" şeklinde
beyanda bulunduğu müşahede edilmiştir. Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ örgütün amacı doğrultusunda hukuk alanında
yapılması gereken faaliyetleri bizzat yürüttüğü, bu konuda Hukukçular Birliği Derneğinin kurulması, Ermeni
Soykırımı ile ilgili Konferansın iptalinin temini için dava açılması, TCK'nun 301. maddesine aykırılık ve Atatürk'e
hakaret gibi takibi şikayete bağlı olmayan, kamu adına Cumhuriyet Savcılarınca re'sen soruşturulması gereken
davaların açılması ve bu davaların takibi, tazminat davalarının açılması v.s. gibi davalan örgüt adına takip edip
yürüttüğü, yine örgütün amaçlarını gerçekleştirmek için gerekli olan bilgi, belge ve dokümanları İstanbul
Adliyesinde görevli şüpheli Atilla AKSU'nun kardeşine iş bulma vaadi ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İle Adli Yargı
İlk Derece Ceza Mahkemeleri Kalem Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik' in 45. maddesinde belirtilen
normal prosedürü takip etmeksizin el altından gizlice temin ettiği, (Tape No: 3026, 3032, 3048, 3087, 3107, 3281,
3298) Her ne kadar şüpheli Cumhuriyet Başsavcılığımızda verdiği ifadesinde: Atilla AKSU'dan Muzaffer TEKİN'le
ilgili bir evrak dışında başka herhangibir evrak almadığını belirtmiş ise de; gerek Atilla AKSU'nun aşama beyanları,
gerekse Asim DEMİR'in iletişim tespit tutanaklan incelendiğinde şüphelinin savunmasının aksine birçok evrak ve
dosya ile istatistiki bilgiyi Atilla AKSU'dan aldığı anlaşılmıştır. Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in örgüt adına takip
ettiği davaîann duruşmalannm olduğu zamanlarda Adliyelerin önünde gergin ortamlann yaratılmasına sebebiyet
verdiği, diğer şüphelilerle organize bir şekilde Adliyelerin önünde toplanılarak aleyhlerinde dava açtıklan kişilere
karşı uygunsuz davranışlarda bulunulduğu, özellikle bir cinayete kurban giden Hrant DİNK ve örgütün kendisine
suikast planladığı Orhan PAMUK'la ilgili davaîann duruşmalannı örgüt adına takip ederek, duruşma sırası ve
sonrasında ülkemizde insanlan etnik ayrımcılığa sevkedecek, Ermeni-Türk düşmanlığını körükleyecek, yurtiçi ve
yurtdışında ülkemizin imajını zedeleyecek çirkin manzaraların oluşmasına neden olduğu, bu tür davalan ve değişik
tarihlerde farklı anma, kutlama veya basın açıklamalarını bahane ederek, örgütün amacı doğrultusunda ülkede kaos
ortamı yaratarak örgütün amaçlanna aykırı olarak gördüğü yönetimi ortadan kaldırmaya yönelik darbeye zemin
hazırlama yönünde kışkırtma girişimlerinde bulunduğu, yine örgüt yöneticilerinden Veli KÜÇÜK'ün Hrant DİNK
aleyhine açılan Türklüğe hakaret davasına katılması şüphelilerin bu davaları örgütün talimatlarıyla takip edip bu
davaları örgütsel eyleme dönüştürdüklerinin bir kanıtı olmuştur. Konu ile ilgili olarak; 16/12/2005 tarihinde Orhan
PAMUK ile ilgili davanın Şişli Adliyesinde görülmesi
sonrasında Adliye önünde toplanan kalabalık arasından bir kısım şahısların Orhan PAMUK'un arabasının önünün
keserek aracın camını yumruklamaları üzerine Şişli Cumhuriyet Başsavcılığının 26/06/2006 tarih ve 2006/6387 Esas
sayılı iddianamesi ile Kemal MERT, Tunç DEMİRKAYA, Ömer GÜMÜŞTEKİN ve Can YAKARAR hakkında
2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet suçundan kamu davası açılmıştır. Bu şahıslar
52
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
arasında bulunan Can YAKARLAR'm aynı zamanda çıkar amaçlı suç örgütüne üye olmak suçundan Sedat PEKER
ve arkadaşları hakkında Cumhuriyet Başsavcılığımızca tanzim edilen, 26/11/2004 tarih, 2004/1914 Hazırlık ve
2004/1294 Esas sayılı iddianamenin şüphelisi olduğu görülmüş olup, suç işlemeye meyilli kişilerin Adliye önünde
toplanarak, oluşturulan kalabalıklarla provokasyonlara sebebiyet verildiği anlaşılmıştır. (İstanbul Emniyet
Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğünün 06.03.2008 tarih ve 2008/3640 sayılı yazısı ekinde gönderilen tutanaklar
ve görüntülerin inceleme tutanakları) Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ yasadışı ERGENEKON terör örgütü
mensuplarından olan Muzaffer TEKİN'in Avukatı olması nedeniyle davalarında vekilliğini yürüttüğü, ancak 3136
Tape Numaralı görüşmede "BU BİR MÜVEKKİLİN DEĞİL Kİ SENİ, BU MİLLİ BİR MESELE' şeklindeki
beyanları ile bu şahsı savunma görevinin Avukat-müvekkil ilişkisinden ziyade 'Milli Bir Mesele" olduğunu
vurgulayarak örgütsel bir görev yürüttüğü yönündeki gerçek amacını ortaya koyduğu, Avukatlığını yaptığı Muzaffer
TEKİN ve onunla birlikte aynı soruşturmada şüpheli konumunda olan Oktay YILDIRIM hakkında aleyhlerinde ifade
veren Ali YİĞİT üzerinde cezaevinde baskı yapılarak farklı bir ifade ezberletilmek istenmesi üzerine tahliye
olduktan sonra da ezberletilmek istenen ifadeye paralel şekilde yeni ifade vermesi ve de ilk ifadesinin geçerli
olmadığını söylemesi için çalışmalar yaptığı, gerek bilgisayarının incelenmesi sırasında -"TEKİN SUALLER.doc" ,
TEKİN SORGU.doc" "Sualle. Doc." İsimli Word belgeleri gerekse Murat ÖZKAN ile yapmış olduğu telefon
görüşmelerinden anlaşılmıştır. Bu cümleden olarak 3025 numaralı Tapede yeralan, 05.11.2007 tarihli Kemal
KERİNÇSİZ'in, Murat ÖZKAN ile yaptığı görüşmede"TAMAM ABİM BU ARADA BU ADAMLA Bİ
TELEFONLA HERHANGİ Bİ GÖRÜŞME DENEMESİNDE BULUNDUNUZ MU?" diyerek Murat'a
Ümraniye'deki bombaların bulunduğu evde daha önce oturmuş olan Ali YİĞİT ile görüşmesini istediği ayrıca Murat
ÖZKAN'a ; " NE VAR NE YOK KARDEŞİM NE YAPIYO NE EDİYORSUN GİBİSİNDEN. BOŞ
BIRAKMAMAKTA FAYDA VAR", "SEN YİNE DE BU AKŞAM BU VATANDAŞA Bİ NASSIN MAŞSIN
AYAKLARINDA Bİ TELEFON AÇARSAN, NE YAPTIN, NE ETTİN BAK İŞTE BU ADAMLAR SENİN
BEYANLARINDAN ÖTÜRÜ YATIYO MATIYO" dediği, Murat'ın da "TAMAM ABİ" diyerek, Ali YİĞİT'i boş
bırakmamak için konuşmayı kabul ettiği anlaşılmıştır. 02/05/2001 tarih ve 4667 Sayılı Kanunun 2. maddesi ile
değişik, 19/03/1969 tarih, 1136 Sayılı Avukatlık Kanununun 2. maddesinde Avukatlığın amacı başlığı altında:
"hukuki münasebetlerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun
olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler,
resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamaktır. Avukat bu amaçla hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet
hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis eder...." Hükmü gereğince adaletin tecellisine yardımcı olmak yerine
şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in örgüt üyelerini yargılanmak ve ceza almaktan kurtarmak için farklı yol ve stratejilere
tevessül ettiği anlaşılmıştır. Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ her ne kadar 25/01/2008 tarihinde Cumhuriyet
Başsavcılığımızda alman ifadesinde "Ayşe Asuman ÖZDEMİR’in, ATABEYLER Operasyonu sonrasında açılan
davada sanıklardan ismini hatırlayamadığı bir tanesinin vekilliğini üstlenmesi için bürosuna geldiğini, kendisinin
arkadaşlarıyla görüşeyim dediğini, davanın
hem siyasi olması hem de İstanbul dışında Ankara' da olması nedeniyle gidip gelmenin külfetli olacağım düşünerek
kendisine daha sonra cevap veririm dediğini, onun da sanığın babası ile görüşeceğini söylediğini, ondan sonra da ne
kendisinin onu aradığını ne de onun kendisini aradığını, görüşmelerinin olmadığını, Ümraniye davasından sonra
yakalandığını duyduğunu" belirtmiş ise de; Ayşe Asuman ÖZDEMİR ise konu ile ilgili olarak İfadesinde özetle:
"..Muzaffer DEMİREL isimli yüzbaşı rütbesindeki daha önceden tanıdığı şahsın kendisini telefonla arayıp, Atabeyler
çetesi operasyonundan sonra yakalanarak tutuklanan yüzbaşı Murat... için yardım etmesini istediğini, Muzaffer
DEMİREL ve arkadaşları ile kendi aralarında konuştuklarını ve devreleri hakkında çıkan "Feytullahcı" dedikoduları
için Murat'ı savunmak amacıyla Kemal KERINÇSIZ'i tutmak istediklerini, bu nedenle Kemal KERÎNÇSİZ'i
telefonla aradığını, Kemal KERİNÇSİZ'in kendisi daha cümleye başlamadan konuyu kavradığını ve "lütfen
konuşmayın yarın ofisime gelin" dediğini, daha sonra kendi Avukatı olan Şahin ZENGİN AL'i yanına alarak Kemal
KERİNÇSİZ'in ofisine gittiklerini, Kemal KERİNÇSİZ'in kendilerine " davanın Feytullah GULEN'ci bir Savcının
elinde olduğunu", "bu işe bakan polislerin de Feytullahcı olduklarım, çocukların tuzağa düşürüldüklerini' söylediğini,
ayrıca Kemal KERİNÇSİZ'in kendisine "GECE BİR TOPLANTI YAPTIĞINI, TOPLANTIDA BU DAVAYA
53
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
BAKMA KARARI ALDIKLARINI, RAHATLIKLA BU DAVAYI BEDAVA BAKABİLECEĞİNİ"
SÖYLEDİĞİNİ, ISRARLA KEMAL KERİNÇSİZ'İN KENDİSİNDEN ONUNLA NASIL KONTAK
KURDUKLARINI ÖĞRENMEK İSTEDİĞİNİ ANCAK KENDİSİNİN BİLGİ VERMEDİĞİNİ, Evine geldikten
sonra Muzaffer DEMİREL yüzbaşıyı arayarak şüpheli ile konuştukları her şeyi anlattığını,... Kemal KERİNÇSİZ'in
kendisine "telefonların dinlendiğini söylediğini ilettiğini.." beyan etmiştir. Bu ifade içerikleri incelendiğinde; şüpheli
Kemal KERİNÇSİZ'in beyanı ile Ayşe Asuman ÖZDEMİR'in beyanlarının çelişkili olduğu anlaşılmıştır. Şüpheli
Kemal KERİNÇSİZ beyanında, Atabeyler operasyonundan sonra Ayşe Asuman ÖZDEMİR'in bürosuna gelmeden
önce kendisine telefon açtığından hiç bahsetmemektedir. Yine Ayşe Asuman ÖZDEMİR'in beyanına göre;
kendisinin gece toplantı yaparak davaya bakma kararı aldıklarını ve bu davayı bedava bakabileceğini ifade etmesine
karşın şüpheli Kemal KERİNÇSİZ ifadesinde ".. davanın Ankara'da olması nedeniyle gidip gelmenin külfetli
olacağını söyleyerek daha sonra cevap veriririm.." dediğini belirterek basit bir olayın anlatımında bazı kısımları
gizlediği anlaşılmıştır. Ayrıca, şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in muhatabına telefonunun dinlendiğini söylediği ve
Ayşe Asuman ÖZDEMİR tarafından kendisine ilk telefon açıldığında konuyu kavradığını bürosuna gelmesini
söylemesi, şüphelinin örgütün gizlilik prensibine azami riayet ettiğini göstermektedir. Atabeyler çetesi
şüphelilerinden Murat .... hakkında Ankara Genel Kurmay Askeri Savcılığınca askeri malzemeyi saklamak suçundan
dava açılıp yargılama sonucu şahsın mahkum olduğu yine aynı şüpheli hakkında Ankara (CMK'nun 250. maddesi ile
Görevli ve Yetkili) Cumhuriyet Başsavcılığınca; Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin Görevlerini yapmasını kısmen
veya tamamen engellemeye teşebbüs için anlaşma, İzinsiz olarak patlayıcı madde bulundurmak ve nakletmek
suçlarından dolayı cezalandırılması istemi ile kamu davası açıldığı ve halen Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde
(CMK'nun 250. Maddesi ile Görevli ve Yetkili) yargılamasının devam ettiği, adı geçen iddianamede; şüphelilerin bir
araya gelerek TCK'nun 312. maddesinde tanımlanan Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini
ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs suçunu işlemek için
anlaştıkları ve TCK'nun 316. maddesi gereğince cezalandırılmaları istenmiştir. L,
Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in Ayşe Asuman ÖZDEMİR ile yaptığı görüşmede; ATABEYLER çetesi
şüphelilerinden olan Murat..'m meccanen, yani hiçbir ücret almaksızın Avukatlık görevini üstlenebileceğim, bu
kararı toplantıda aldıklarını söylemesi şüphelinin tek basma hareket etmediğini diğer örgüt üyeleri ile birlikte bu
karan aldıklarını ortaya koymuştur. Ayrıca şüpheli Kemal KERİNÇSİZ gerek ATABEYLER soruşturması, gerekse
de ERGENEKON soruşturmasını yürüten Emniyet ve yargı mensupları hakkında bağımsızlık ve tarafsızlıklarına
gölge düşürmek amacıyla aynı argümanları ileri sürerek ağır ithamlarını sürdürmesinin nedeninin, hem olayı
çarpıtarak dikkatleri başka tarafa yöneltmek, hem de mensubu olduğu örgütün deşifresine engel olmak amacını
taşıdığı değerlendirilmiştir. (Tape No: 3068, 3085) Yasadışı ERGENEKON terör örgütünün dokümanlarında
özellikle vurgu yapılan "gizlilik" prensibine şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in azami riayet ettiği, telefon
görüşmelerinde birçok konuda muhatabına yüzyüze görüşmeyi salık verdiği bazı konuların telefonda görüşülmemesi
gerektiği konusunda ikazda bulunma gereği duyduğu anlaşılmıştır. Bu cümleden olarak; 3282 Tape No'lu görüşmede
Asim DEMİR'e ".. GİZLİ BELGE OLUR MU LAN SEN DE TELEFONDA GİZLİ BİLGİ GİZLİ BİLGİ ULAN NE
GİZLİSİ OLUR MU ÖYLE ŞEY NORMAL BELGE HA ALDIN MI ONLARI" şeklinde, Şüpheli Kemal
KERİNÇSİZ'in; 3032 ve 3048 Tape No'lu Atilla AKSU ile yaptığı görüşmede: «YALNIZ TELEFONDA SAKİNİZ
DEMİ HA","EYİ SEN BANA TELEFONDA SÖYLEME DE BEN SANA ADAM GÖNDEREYİM' şeklindeki
beyanlarında telefonda bazı konuların görüşülmemesi gerektiği yönündeki ikazlarına örnek olarak verilebilir. Yine
soruşturma kapsamında şüphelilerden olan İhsan GÖKTAŞ Emniyet İfadesinde Kemal KERİNÇSİZ'den
bahsederken "... onların kendilerini gizlediklerini nerede ne zaman buluşacaklarını onların belirlediklerini bu nedenle
şüphelendiğini.. " beyan etmiştir. Buradan da şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in legal faaliyetlerin yanı sıra illegal
faliyetlerin de içinde olduğu, örgütün gizlilik prensibine her zaman ve zeminde uyduğu anlaşılmıştır.
"ERGENEKON" Belgesinde; 4/c) "İSTİHBARAT TOPLAMA HEDEFLERİ" başlığı altında; "istihbarat toplama
yöntemlerinden bahsedildiği, bu çerçevede örgüt elemanlarından sağlanan bilgiler yabancı örgütlerden elde edilen
bilgiler, yabancı örgütlere sızdırılan ajanlar aracılığı ile elde edilen istihbaratlar olduğu, sonuç olarak
ERGENEKON'un gözlerinin her şeyi görmesi gerektiği, kulaklarının her şeyi duyması gerektiği" belirtilmiş olmakla,
54
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in ev araması sırasında ele geçirilen Cumhuriyet Savcısı ve Baro Temsilcisi huzurunda
açılarak şüphelinin savcılık ifadesinde önceden de birkaç defa telefonla görüştüğünü kabul ettiği Doğubey AKINCI
isimli şahıs tarafından şüpheliye gönderilen kargo içindeki evrakların usulüne uygun hakim kararı alındıktan sonra
incelenmesinde; "Muhterem Üstadım" şeklinde başlayan ve kendisinin önceden Genel Kurmay Başkanlığına bağlı
Askeri Haber Alma asli kadroda çalışan bir istihbarat görevlisi olduğunu v.s. anlatan ve "saygılarımla Doğubey
AKINCI" diye biten yazının 3. sayfasında "değerli üstadım ben hukuki tüm dava dilekçelerini yazabiliyorum, tez
yazıyorum, ama bunlar için ne bilgisayarım var ne de yazıcım, ne de diğer araç ve gereçlerim, istediğim malzemeler
ve bir miktar param olsa hem geçimimi sağlarım hem de istihbarat alanında Devlete çok önemli hizmetlerim
geçer...ayda bir asgari ücret kazandbilirim, hem DE İSTİHBARAT TOPLARIM, GÖRÜNTÜ ALIRIM, SES
KAYDı YAPARIM GÜN HİZMET GÜNÜ benim
ihtiyaçlarımın hepsi 4.000 YTL'yi geçmiyor, SİZİN ÇEVRENİZ GENİŞTİR, istediğim malzemeler elime geçse
1.500 YTL nakdi sermayem olsa kimseye bağlı olmadan yaşarım " şeklinde ibarelerin yeraldığı, ayrıca Doğubey
AKINCI Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinde; "Bu mektubu Kemal KERİNÇSİZ'e nakdi
yardım alabilmek amacı ile yazdığını, şahsı bizzat tanımadığım ancak bir yıl önce telefon ile görüştüğünü
görüşmesinde kendisine nakdi yardım yapacağını söylediğini, ancak yapmadığını daha sonra kendisine 150 bin YTL
yardım yapacağını söylediğim, bu 150 bin YTL'yi gönderdikten sonra 2 trilyon daha göndereceğini beyan ederek
Dicle Üniversitesi'nde ismini hatırlayamadığı bir profesör'ün ismini vererek irtibata geçmesini ve görüşmesini
istediğini, ancak kendisinin bu şahıs ile irtibat kurmadığını, bu konuşmanın devamında Kemal KERİNÇSİZ' e bu
parayı neye karşılık vereceğini sorduğunda 'seni yarın arayacağım' dediğini ancak aramadığını.." beyan etmiştir.
Aramalar sırasında şüphelinin evinde; A4 kağıda kendi el yazısı ile yazmış olduğu "K.ÇEKMECE Bed... Ö...., Fen
işlerinde şef Muşlu Bölücü akrabaları ile örgütlü çalışıyor" şeklindeki istihbari bilgi ele geçirilmiştir. Yine şüpheli
Kemal KERİNÇSİZ'in işyeri aramasında, "Av. Kemal KERİNÇSİZ'in dikkatine" başlıklı alt kısmında 0538 380 89
45 telefon numarasıyla son bulan 13.01.2007 tarihinde 0 284 714 02 33 numaralı fakstan çekilmiş ve el yazısıyla
yazılmış dokümanda "31.Aralık 2006 tarihinde 4 .Mekanize Piyade Komutanlığı Topçu Taburu General Fevzi
MENGÜÇ Kışlası Mehmetçik gazinosunda yılbaşı kutlamalarında Kürtçe ve Türkçe şarkılar söylendiği konudan
Nöb subay ve amirlerin haberi olduğu hiçbir müdahalede bulunmadıkları belirtilerek teslim edilmesi önemli rica
olunur" ibareleri yeralan istihbari bilgilerin bulunduğu doküman ele geçirilmiştir. Ayrıca şüpheli Kemal
KERİNÇSİZ'in bilgisayarının incelenmesinde; -" liste [2]" isimli word belgesi içerisinde, "TOPLUM TABANLI
EYLEMLERE VE PROTESTOLARA KATILABİLECEK OLANLAR" başlığı altında bazı şahısların ad-soyad ve
telefon numaralarının bulunduğu (1) sayfa doküman olduğu tespit edilmiştir. ERGENEKON belgesinde
"ERGENEKON'un gözlerinin her şeyi görmesi, kulaklarının her şeyi duyması gerektiği" ilkesi belirtilmiş olup
şüpheli Kemal KERİNÇSİZ bu ilkeye bağlı olarak devletin istihbarat birimlerinden ayrı birşekilde örgütün amacı
doğrultusunda istihbarat toplama faaliyeti içinde olduğu anlaşılmıştır. "LOBİ" Belgesinde ; "Lobinin göstereceği
faaliyetler ile daha kolay ve sağlıklı istihbarat toplanacağı, kontra senaryolar üretileceği, kamuoyunun Kemalist
ideolojiye ve ulusal çıkarlara uygun sivil hareketi sahiplenerek katılımını sağlayabileceği" belirtilmiş olup,
Şüpheliler Muzaffer TEKİN, Kuddusi OKKIR ve Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK isimli şahıslardan elde edilen
Devletin yeniden yapılanması için öneriler (Master Plan Ön Çalışması) isimli dokümanın On yedinci sayfasında;
"Sızma ve Denetim Süreci" başlığı altında; "1- Mevcut devlet işleyişinin analizini yapmak" "2- Mevcut kadrolara
alternatif adaylar belirlemek ve eğitmek" "3- Sızma Stratejileri geliştirmek (Yargı, Emniyet, Eğitim, Sağlık,
istihbarat, Ordu, Sivil yer altı örgütleri (mafya), sivil toplum örgütleri ve meslek odaları, kooperatifler ve birlikler,
medya, camiler ve tarikatlar)" "4- Denetleme mekanizmaları oluşturmak" yazdığı görülmüş, Şüphelinin evindeki
arama sırasında ele geçirilen Diamont Marka bilgisayar kasası içerisinde Seagate 5JZCQQM4 Seri Nolu Hard
Diskin, İstanbul 13. ACM sinin 22.01.2008 tarih ve 2008/62 sayılı inceleme kararına istinaden Bilişim Suçlan ve
Sistemleri Şube Müdürlüğünce alman imajı içerisinde yapılan incelemede; -" Dernek konuşma metni" isimli word
belgesi içinde; "...Yıllardır belli bir ideolojiye hizmet vermiş baronun kurtarılmış kurum olmaktan çıkarılması için
baro seçimlerine iştirak ederek YÖNETİMİNİ ELE GEÇİRMEK TEMEL
55
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
GAYELERİMİZDEN BİRİDİR..." ibaresinin yeraldığı, buradan da, Büyük Hukukçular Birliği'nin Başkanı olan
şüpheli Kemal KERİNÇSİZ' in; örgütün dokümanlarında geçen "Sızma strajilerine" uygun olarak BARO yönetimini
ele geçirme yönünde faaliyetlerinin olduğu, bu yönde karar alıp çalışma yaptıkları, şüphelinin örgüte ait stratejileri
gerçekleştirmek için birebir çalıştığı anlaşılmıştır. Buraya kadar anlattıklarımız birlikte değerlendirildiğinde; şüpheli
Kemal KERİNÇSİZ'in, yasadışı silahlı ERGENEKON terör örgütünün hiyerarşik yapısı içinde özel görevli
konumunda bulunduğu, örgütün amacına yönelik faaliyet yürüttüğü, yukarıda belirttiğimiz ERGENEKON terör
örgütünün LOBİ belgesinde açıklanan hukuk departmanının sorumlusu olduğu kanaat ve sonucuna varılmıştır. 765
Sayılı TCK'nun 168/1. maddesinde örgüt yöneticiliğinin yanı sıra örgüt içinde özel bir göreve haiz olanların da bu
madde içinde değerlendirilmesi gerektiği halde 5237 Sayılı TCK'nun 314/1. maddesinde buna paralel bir
düzenlemeye gidilmemiştir. Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ örgüt içinde lider konumunda olmayıp özel bir görevi
yürütmektedir. Dolayısıyla eylemi silahlı terör örgüt üyeliği içinde mütalaa edilmelidir. İletişim Tespit ve CD çözüm
ve tutanaklarının incelenmesinde; Devletin yönetiminde yeralan hükümet, bürokrasi ve yargı görevini yerine
getirenler hakkında ağza alınmayacak şekilde ağır ithamlarda bulunarak kamu kurum ve kuruluşları yıpratarak,
kendisini dinleyen kişileri bu kurumlara karşı kışkırttığı, hükümete karşı söylemleri nedeniyle kendisine de değişik
mesajların çekildiği; 3072 Tape Numaralı Satılmış BALKAŞ tarafından Kemal KERİNÇSİZ'e gönderilen iki adet
mesajda;
"
KEMAL
BEY.
BAZİ
VATANDAŞLAR.
GENEL
KURMAYBASKANİNİDARBE
YAPAMAYACAĞIAKP. IKTİDARİNİN. İPİNİ ÇEKEMEZ DİYORLAR. PEKİ KİM ÇEKER. ORG.ERDAL
CEYLANOGLU.(EDOK) VE ORG HASAN IGSIZ. ZORDU KOMUTANI. BU GENARALLERDEN BİRİSİ
OLSA OLURDU...." şeklindeki ifadeler değerlendirildiğinde, şüphelinin başka zaman ve zeminlerde yapmış olduğu
görüşmelerde askeri bir darbe yapılması gerektiği yönünde bir düşünce ve eylemini ortaya koyduğunu, kontrol
edemediği bir kısım kişiler tarafından da kendisine telefon mesajı olarak bu düşüncelerin aktarıldığı, aynı şahısla
3075 Tape numaralı telefon görüşmesinde; şüpheli Kemal KERİNÇSİZ' in "SATILMIŞIM ŞİMDİ BUNLARI SEN
TELEFONDA KONUŞURSAN BİZİ ALIR YERE KOYARLAR" şeklinde vermiş olduğu cevapla da; telefonunun
teknik takipte olduğunu tahmin ederek karşı tarafı uyarma ihtiyacı hissettiği, buradan da kendi iç ilişki ve gizli
toplantılarında darbe ve hükümeti devirmeyle alakalı görüşmeleri rahatlıkla yaptıkları anlaşılmıştır. Yine, 3044 Tape
Numaralı, 28.11.2007 tarihli, şüphelinin beyanına göre Avukatlık bürosunda yanında çalıştığını iddia ettiği, Dursun
KOÇ ile yapmış olduğu görüşmede; Dursun KOÇ'un "BABA BİLİYORSUN BEN HAZIR KUVVETİM ANINDA
EMRET ANINDA İŞ BİTER. BEN AHMET MEHMET DEĞİLİM BEN..", dediği, Dursun KOÇ'un dosya içinde
bulunan adli sicil kaydı incelendiğinde; birçok suçtan sabıkasının bulunduğu, örgütün eylemlerde kullandığı eleman
profiline uygun kişilere yakın bir kişilik olması nedeniyle şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'den böyle bir talimat
beklemesinin masum bir davranış olarak değerlendirilemiyeceği kanaati oluşmuştur. Aramalar sırasında şüpheli
Ümit OĞUZTAN' dan ele geçirilmiş olan "KEMALİST HAREKET" "İSTANBUL-EYLÜL-2000" isimli belge
incelendiğinde özetle; "Ulusal gençliğin Kemalist hareket doğrultusunda örgütlenebilmesi için, "Kemalist hareket"
adı altında resmi dernek kurulması gerektiği, kurulacak bu derneğin dernek dışında oluşturulacak 5 kişilik GİZLİ bir
komite tarafından yönlendirileceği, bu GİZLİ KOMİTE ile dernek başkanı arasında "KÖPRÜPERSONEL' olması
gerektiği belirtilmiş, ERGENEKON belgesinin 4/2-a) "KÖPRÜ PERSONEL" başlığı altında da; "Seçilecek üç
kişinin ERGENEKON içinde ve örgüt dışında, örgütü temsilen hareket
edebilmelerinin sağlanması gerektiği bu kişilerin örgüt dışında legal bir işte istihdam edilmeleri gerektiği"
vurgulanmıştır. Kemalist hareket ile ilgili oluşuma baktığımızda da "KÖPRÜ PERSONEL" kavramının kullanıldığı,
Yapılan aramalarda Şüpheliler Veli KÜÇÜK, Ümit OĞUZTAN, Doğu PERİNÇEK ve Tuncay GÜNEY isimli
şahıslardan ele geçirilen; "KEMALİST MODEL, ULUSAL GENÇLİK HAREKETİ, DİNAMİK, ULUSAL GÜÇ
BİGLİĞİ & KUVA AYRIMLI CEPHESİ, ARAŞTIRMA, GÖZLEM, ANALİZ, TEORİ İSTANBUL 29 EKİM 2000
" isimli örgütsel dokümanda da özetle ; "Dinamik adı verilen bu çalışmada "Ulusal Güç Birliği" gençliğin mercek
altına alınarak analiz edildiği, 21. yüzyıl Türkiye 'sinin ulusal çıkarlarına ve Kemalist ideoloji ilkelerine uygun
biçimde yeniden örgütlenmesinin planlandığı belirtilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk'ün kendi elleriyle kurduğu ne
kadar yaşamsal kurum var ise vefatından sonraki süreçte işlemez hale getirilip kapatıldığı, Atatürk'ün kurduğu
kurumlardan birisinin de, 5 Bin şubeli "HALKEVLERİ" olduğu, halkevlerinin kapatılmasının Türk gençliği ve ulusu
56
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
için en önemli kayıplardan birisi olduğu, Cumhuriyet devrimlerini yaşatacak kurumlardan bir diğeri olan "KOY
ENSTITULERI"nin işlevsiz kılınması ile Türk gençliğinin ilerlemesinin önüne geçildiği, Dünya klasikleri olarak
anılan, fikir ve sanat kaynaklarının "yasak kitaplar" listesine dönüştürülerek gençlerin ve yetişkinlerin çağı
algılamalarının engellendiği, Laikliğin ayaklar altına alındığı ve devlet eliyle "münevver yobaz" yetiştirildiği
belirtilmiştir. Ayrıca totaliterlik merdiveni ile demokrasiye ulaşmaya yeltenenlerin, önce faşizmin, ardından
Nazizmin ve sonuçta emperyalizmin kucağında kendilerini bulduklarını, bazılarının darağacında can verdiğini,
bazılarının zincir bozan günlerini yaşadıklarını, bazılarının da kalp krizi kuşkuları ile arkalarında "Ben zengini
severim(l)" sloganını bırakarak bu dünyadan göçüp gittikleri" belirtilmiş, Belgenin devamında; "Türkiye'nin
bugünkü durumunun 1919 koşullarından daha vahim olduğu, gençliğin siyaset ve inançla birleşmesi durumunda ise;
unsurlar ve koşullar gereği Türkiye 'nin ve buna bağlı olarak dünyanın mutlak değişmeye gebe olduğu .. Ayrıca dış
güç odaklarının bu gerçeği görmezden gelmeyecekleri, Türkiye 'nin de bu gerçeği görmesi ve gereğini yerine
getirmesinin yaşamsal ve kaçınılmaz bir zorunluluk olduğu, Dinamik adı verilen bu çalışmada Türkiye Ulusal Güç
Birliği Gençlik; Dinamik unsur olarak değerlendirildiği ve Türkiye'nin "ulusal güvenlik" çıkarlarına uygun
doğrultuda değişim sürecinin başlatılmasını amaç edindiği, Aynı düşünceden yola çıkarak "Kuvayı Milliye Cephesi"
adıyla sokaklardaki başı boş, amaçsız, işsiz ve umutsuz (lümpen) gençler ile tarikat okullarında rejim düşmanı haline
dönüştürülen ve Ülkü Ocakları 'nin etkisindeki gençliğin eğitilerek bilinçlendirilmesi hedeflendiği, Ayrıca Ulusal
Güç Birliği'ne bağlı olarak "Milli Mücadele yıllarında kurulan örgütlerin günümüzde yeniden kurulması ve faaliyete
geçirilmesinin uygun görüldüğü " Ulusal Güç Birliği'nin liderliğini Kemalist ideolojiye gönül vermiş ve liderlik
yeteneklerine sahip bir Türk kızının üstlenmesinin uygun görüldüğü belirtilmiş, "İDEOLOJİK VE SİYASAL
AMAÇLI YOZLAŞTIRMA GİRİŞİMLERİ" başlığı altında;
ideolojik ve siyasal amaçlı toplumun yozlaştırma girişimlerinin ilk basamağının kültürel alan olduğu, özellikle
medya aracılığı ile kültürel ve ahlaki değerlerin toplum hafızasından silindiği ve yerine "yükselen değerler” ile "köşe
dönüşücülük" anlayışının yerleştiği, «İVr^î; "•>
Bu nedenle toplumun kültürel ve ahlaki değerlerinin alt üst edilmesinin önüne geçilmesi gerektiği, ulusal üretime
katkıda bulunan Kemalist iş adamları ile yeni istihdam alanları oluşturmayı çaba gösteren genç girişimcilerin "Ulusal
Güç Birliği" ve "Kuvayı Milliye Cephesi" çatısı altında birleşen Kemalist gençler tarafından manevi anlamda
desteklenmesi gerektiği, "ÜNİVERSİTE GENÇLİĞİ" başlığı altında; Öncelikle üniversite gençliğinin durumu
hakkında genel bilgiler verildiği, üniversite gençliğinin doğrudan "Ulusal Güç BirliğVni oluşturması gerektiği,
günümüzde üniversite gençliğinin köktendinci akımlar ve sol ideolojiler tarafından kontrol altına alınmaya
çalışıldığı, Türkiye'nin 1950'lerden itibaren Atatürk devrimlerinden çok önemli ödünler verildiği, emperyalizmin ve
gericiliğin birçok alanda güç kazandığı, 28 Şubat 1997 günü yapılan MGK toplantısının Türkiye için bir dönüm
noktası olduğu, YOK'ün kısmen de olsa fundamentalizme karşı tavır alması ve türban genelgesini uygulamaya
koymasının olumlu gelişmeler olduğu, bunların yanı sıra hızla açılan taşra üniversitelerinin irticanın kalelerine
dönüştüğü, oysa ki üniversitelerin cumhuriyet devrim yasalarının uygulandığı kültür ve bilim kaleleri olması
gerektiği, üniversitelerde mescit bulunmasının Anayasaya aykırı olduğu, "SONUÇ" başlığı altında; Bu çalışmada
temel amacın "Ulusal Güç Birliği" merkezli Kemalist örgütlerin sağlıklı bir şekilde oluşturulmasının önemini ve
gerekliliğini dile getirdiği, 21. yüzyılda Cumhuriyet devrimlerinin ulusal gençliğe Milli Mücadele döneminden daha
çok gereksinim olduğu, özetle ulusal çapta Kuvayı Milliye ruhunun canlandırılması, örgütlendirilerek hayata
geçirilmesi gerektiği" belirtilmiştir. _ ^Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in bilgisayarlarının incelenmesinde: "MİLLİ
GÜÇ BİRLİĞİ DEENEĞİ.doc" isimli dosyada; Vatanseverler Güç Birliği Derneği'nin Tüzüğü olduğu görülmüş, söz
konusu dernek tüzüğünün Büyük Güç Birliği derneğinin amacı ile aynı olduğu tespit edilmiştir. ERGENEKON
Terör Örgütünün bu dokümanlarında adı geçen ve oluşturulması istenen "Ulusal Güç Birliği" ile ilgili olarak;
Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in Örgütün amacını gerçekleştirmek için almış olduğu bu kararlar doğrultusunda, Sivil
Toplum Kuruluşları ve Derneklerin kurulmasına önayak olduğu, diğer şüphelilerle birlikte Büyük Hukukçular
Birliği, Milli Güç Birliği Platformu/Hareketi (Büyük Güç Birliği Derneği) ve Ayasofya Derneği v.s. gibi sivil toplum
kuruluşlarının kurucusu ve yöneticisi olduğu, bu yapılanmaların etkili eylemlerde bulunması ve genişlemesi için
gayret sarfettiği, özellikle örgütün talimatları doğrultusunda, kamuoyunu etkilemek ve örgütün propagandasını
57
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
yapmak amacıyla değişik vesilelerle dosya içinde bulunan İstanbul Güvenlik Şube Müdürlüğü'nün yazısından
anlaşılacağı üzere yukarıda açık bir şekilde izah ettiğimiz, 03/06/2005, 23/07/2005, 23/09/2005, 24/09/2005,
28/10/2005, 10/11/2005, 06/01/2006, 09/09/2006, 10/03/2006, 09/04/2006, 07/05/2006, 17/05/2006, 18/05/2006,
06/06/2006, 12/06/2006, 16/06/2006, 20/06/2006, 22/06/2006, 04/07/2006, 20/07/2006, 21/09/2006, 19/11/2006,
12/12/2006, 18/12/2006, 10/03/2007, 11/03/2007, 13/06/2007, 04/07/2007, 01/11/2007, 30/11/2007 tarihli eylem ve
gösterilere organizatör veya katılımcı olarak iştirak ettiği, bu gösterilerde özellikle "Türklük, Atatürk, Vatan ve
Bayrak Sevgisi" gibi ulus olarak hassas olduğumuz ve olmamız gereken unsurları öne çıkarıp gerçek amaçlarını
gizleyerek ülkemizin çok ihtiyaç duyduğu istikrar ortamını bozmak, Cumhuriyet tarihimizde fazlaca örnekleri
bulunan siyasi düşünceleri, mezhepçiliği, etnik kökeni veya dini kullanarak; sağ-sol, alevi-sunni, laik-antilaik,
Türk-Kürt, Müslüman-hristiyan misyoner) gibi ayrımcılık yaratarak, kin ve nefret tohumları atarak, mevcut huzur ve
sükun ortamını "baltalayarak, Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ün muasır medeniyetler seviyesine çıkmamız
için önerdiği hedefe
ulaşmamıza ket vuracak, ülkemizin ekonomik, sosyal ve siyasi olarak gelişmesini önleyecek, insan hak ve
özgürlüklerinin genişlemesi ile demokrasinin yerleşmesine engel olacak, hükümete karşı halkı ve silahlı kuvvetler
içinde resmi hiyerarşiye uymayacağını düşündükleri bir grubu kışkırtarak silahlı bir darbeye zemin hazırlamak
olduğu anlaşılmıştır. Bu cümleden olarak; 3083 Tape No'lu görüşmede Söğütlüler Derneği Başkanı olan Erdoğan
KAYA'ya "BÎR NOKTADA DEVLETİN YAPAMADIĞINI, BUGÜN ZATEN DEVLETİN BUNU YAPMALARI
MÜMKÜN DEĞİL, DEVLET ZATEN KARŞI GÜÇLERE GEÇMİŞ İŞGAL EDİLMİŞ KURUMUYLA
KURULUŞUYLA. YANİ İŞGALCİ GÜÇLER DEVLETİ ELE GEÇİRME GAYRETİNE GİRMİŞ? .. "ORDA RA..
PAŞA VAR... GENERALLER VAR ALBAYLAR VAR, BİSSÜRÜ ŞEY VAR YANİ ÇOK NİTELİKLİ
İNSANLAR VAR... YANİ Bİ ÇOĞUNU TANIMIYORSUNUZ SİZ TABİ DE, PROFESÖRLER VAR BAYA Bİ
AYDIN KESİM VARDI." ..."SENİN DERNEĞİ DE BİZİM, AY-YILDIZ BİRLİĞİNE AL..","O KONUDA,
HATTA İMKAN NİSBETİNDE BULUNDUĞUNUZ YERDE... DİĞER DERNEKLER VARSA ORAYA
SOKMAYA ÇALIŞIN", "İŞ GENİŞLEMEKTİR ANLATABİLDİM Mİ GENİŞLEMEKTİR.. ORALARDAN
BURAYA GELDİNİZ ATEŞLER YAKIYORSUNUZ.." diyerek, bu Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey'i anma
toplantısı ve benzeri olarak tertip edilen ve her Türk vatandaşı tarafından itiraz edilemeyecek ve milli duygu ve
düşünceye sahip herkes tarafından kabul gören anma toplantıları, şehit cenazeleri v.s. gibi toplumsal tepkilerin dile
getirildiği organizasyonları, mensubu olduğu örgütün propagandasına dönüştürdüğü, yaptıkları eylem ve faaliyetlere
bazı emekli askerler, profesörler v.s gibi önemli kişilerin katılıp desteklediklerini belirterek yaptıkları eylemlerin
meşruluğunu ifade etmeye çalıştığı, 'DİĞER DERNEKLER VARSA ORAYA SOKMAYA ÇALIŞIN", "İŞ
GENİŞLEMEKTİR ANLATABİLDİM Mİ GENİŞLEMEKTİR" demekle, örgütün amaçları doğrultusunda faaliyet
göstermesi için tüm STK'ları yönlendirmek için bir çatı altında toplama ve genişleme girişiminde bulunduğu,
Örgütün LOBİ Belgesinde; "Lobi'nin ... oluşturacağı sivil toplum kuruluşlarının etkinlik ve eylemler düzenlemesini
organize ve kontrol eden güçlü bir mekanizma olarak kalması gerektiği" şeklindeki politikasına uygun davrandığı
açıkça anlaşılmıştır. Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in evinin aranması sırasında "bir adet Kırmızı Klasör içerisinde bir
kısım askeri bilgilerin de yeraldığı dokümanlar" ele geçirilmiş olup, şüphelinin bu klasör içindeki evrakların
Muzaffer TEKİN'in Avukatlığını yapması nedeniyle Avukat-müvekkil ilişkisine dayanan evraklar olduğu ve bu
nedenle elkonulamıyacağmı ileri sürmesi üzerine, Cumhuriyet Başsavcılığımızın talebi üzerine, İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliğinin 21/01/2008 gün ve 2008/30 değişik iş sayılı inceleme kararı üzerine Klasör
ve içeriğinin yapılan incelemesinde: Aydın YÜKSEK'in ev aramasında elde edilen 1 nolu CD nin tespit edilen içeriği
ile, Muzaffer TEKİN'in ikametinde elde edilen 16 Nolu CD'nin içeriğinin aynı olduğu, içerisindeki Askeri içerikli
Belgelerin alt ve üst sol köşelerinde GİZLİ ibarelerinin bulunduğu, Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in ikametinde
yapılan aramada elde edilen dokümanların içeriklerinin Aydın YÜKSEK ve Muzaffer TEKİN'den elde edilen
CdTerdeki Askeri İçerikli Belgeler ile aynı belgelerin bilgisayar çıktısı olduğu ancak belgelerdeki "GİZLİ"
ibarelerinin çıkartılarak (silinerek) bilgisayar çıktısının alındığı yapılan inceleme sonucunda tespit edilmiş olup;
Kemal KERİNÇSİZ'den elde edilen; 1. Sayın Kuvvet Komutanının Milli Güvenlik Kurulunda yaptığı konuşma
notlan, 2. Yüksek Askeri Şura Konuşma Notu 1 Ağustos 2003, 3. Kara Harp Okulu 2003-2004 Eğim Yılı
58
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
Açıllış"Törenı Konuşma notu, Eylül 2003 4. Türk Silahlı Kuvvetleri Üzerindeki Politika/SiyasetYapılması Temmuz
2003
• r % }/ «H
5. 2003 Katılım Ortaklığı Belgesinde AB'ye Uyum Çerçevesinde Türkiye'den yapılması istenen hususlar AKP
Hükümetinin İcraatları isimli belgeler" ile Muzaffer TEKİN'den elde edilen belgelerin "GİZLİ" ibaresinin
çıkarılması dışında aynı olduğu, Muzaffer TEKİN'den elde edilen 16 numaralı CD içeriği ile ilgili olarak Genel
Kurmay Başkanlığı Kara Kuvvetleri Komutanlığına yazılan 19 Haziran 2007 tarihli yazıya verilen 9 Temmuz 2007
tarih ve 306602 sayılı yazıda: "Söz konusu belgelerin MGK ve Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantıları öncesi
yapılan hazırlıkları ve çeşitli konuşma metinlerini ihtiva eden Gizli belgeler.." olduğu bildirilmiş olup, aynı belgelere
ilişkin olması nedeniyle bu durumun şüpheli Kemal KERİNÇSİZ için de geçerli olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar
Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'e sözkonusu kırmızı klasör ve içeriği sorulduğunda özetle: "..Şüpheli Muzaffer
TEKİN'in tutuklanmasından süre sonra Aydın YÜKSEK'in bürosuna gelerek CD'yi masasının üzerine koyduğunu,
devamla Aydın'in; bu CD'de herhangi bir gizli belge olmadığını, kendisinin iş ortağı olan Muzaffer ŞENOCAK ile
ilgili bilgiler olduğunu bu bilgileri Muzaffer ŞENOCAK'tan derleyip bizzat CD'ye kendisinin aktardığını ve Mete
YALAZANGİL aracılığıyla Muzaffer ŞENOCAK'ın asker kimliği nedeniyle yardımcı olmak için Muzaffer TEKİN'e
teslim ettiğini ve bu CD sebebiyle de kendisinin arandığını bu konuda hukuki bir yardımda bulunup
bulunamayacağını sorduğunu" kendisinin ona CD'de ne olduğunu sorduğunu, kimlik bilgileri olduğunu ifade ettiğini,
birlikte beraber bilgisayara koyarak içindeki dokümanlara tek tek baktıklarını, bakabildikleri dokümanlarda
kendisinin gizlilik unsuru görmediğini, dokümanlarda "GIZII" ibaresinin olmadığım ve ayrıca söz konusu
dokümanlarda ürünlerin tanıtımı Muzaffer ŞENOCAK hakkında kimlik bilgileri, şirket bilgileri, GAMBİYA ile ilgili
fotoğraflar, bazı komutanların bazı konularda isim zikretmeksizin görüşleri, Milli Güvenlik Kurulu kararları, gizli
olmayan raporlar ve ülke meseleleri hakkında belgeler olduğunu gördüğünü, ancak yukarıda belirttiği gibi CD'yi
getiren şahsın "bu CD'nin Muzaffer TEKİN 'e bırakılan CD'nin bir kopyası" olduğunu ifade ettiğini, kendisinin de
bunun üzerine ona CD'yi çıkartarak teslim ettiğini ve söz konusu CD 'yi Emniyet Müdürlüğüne veya soruşturmayı
yapan Cumhuriyet Savcılığına teslim ederek kendisinin de teslim olmasını tavsiye ettiğini, CD'yi Aydın YÜKSEK'in
alıp büroyu terk ettiğini, Bilahare söz konusu CD'deki bilgiler bilgisayarında çıkmış olmakla aradan 4 ay geçtikten
sonra söz konusu CD'de yer alan bilgileri bir defa daha okuyarak birer çıktılarını da yazdırarak ele geçirilen klasörü
oluşturduğunu ve ilgili kurumlarla yazışma yaptığını, gizliliği ihlal etmediğini" belirtmiş, Aydın YUKSEK'in
kendisine CD'yi verdiğinde bir kopyasından bilgisayarına yükleyip yüklemediği sorulduğunda; Kesinlikle kendisinin
bilgisayarına veya başka bir CDflash bellek gibi depolama aygıtına Aydın YUKSEK'in getirdiği CD'nin bir suretini
kopyalamadığını, Avukatlık bürosunda sekreterlik yapan RECEP AKKUŞ 'un sadece CD'yi açtığını içeriğine
baktıklarını, herhangi bir sakınca görmediklerini ve kapattıklarını, tarihini tam olarak hatırlayamadığı bir süre sonra
bilgisayardan çıktısını alarak klasör haline getirdiğini ve bahsettiği kurumlarla yazışma yaptığını, bu konuyla ilgili
başka bir CD hazırlamadığını ve hiçbir değişiklik yapmadıklarını" belirtmiş ise de; Şüpheli Aydın YUKSEK'in gerek
kolluk, gerekse Cumhuriyet Başsavcılığımızda alman ifadelerinde özetle; " .... kendisini Mete abisinin aradığını,
ifade vermek üzere TEM şubeye gitmeleri gerektiğini söylediğini, kendisinin bunun nedenini sorduğunda; onun
Muzaffer TEKİN'in yakalandığını ve tutuklandığını ve kendisinin vermiş olduğu CD'nin de Muzaffer TEKİN'den ele
geçtiğini söylediğini, bunun üzerine kendisinin 'ifade verelim neticede ben polisim kaçmak gibi bir şansım olamaz'
dediğini ve telefonu kapattığını, önce olayın ciddiyetini anlayamadığını Etrafımdaki tanıdığı insanlara danıştığını,
televizyondan Avukat olarak bildiği Kenial KERİNÇSİZ'in yanına giderek
danıştığını, kendisinin Avukat Kemal KERÎNÇSİZ'e olayı anlattığını, Bu ele geçen cd'nin içeriğinin basında
söylendiği gibi askeri sırlar olmadığını bu konuda Genel Kurmayın yazılı açıklama yaptığını, dolayısıyla kendisinin
de bu konu ile ilişkisinin olmadığını Beşiktaş istanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gitmesini söylediğini. Kemal
KERINÇSIZ'in böyle söylemesi üzerine evinde bulunan diğer cd'yi Muzaffer ŞENOCAK ile ilgili irtibatının delilleri
olan evrakları alarak savcılığa gittiğini, Savcılıkta Tem şubeden görevliler tarafından yakalandığını....'" beyan ettiği
ifadesinin hiçbir yerinde "söz konusu CD'yi Kemal KERİNÇSİZ'in bürosuna götürüp orada bilgisayara takıp-açıp
bakıldığı konusunda bir beyanının bulunmadığı" anlaşılmıştır. Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ bu soruşturma
59
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN
BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
dosyasında Muzaffer TEKİN'in Avukatlığını yapmaktadır, ancak soruşturma dosyası hakkında 5271 Sayılı CMK'nun
153/2. maddesi gereğince kısıtlama kararı mevcut olup, Şüphelinin Cumhuriyet Başsavcılığımızın işbu 2007/1536
sayılı soruşma dosyasından da CD'nin içeriğini alabilmesi mümkün değildir. Aydın YÜKSEK' in beyanları ile
şüphelinin beyanları çelişkili olup, yapılan digital incelemede de şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in bilgisayarlarında
silinen dosya ve klasörler içinde sözkonusu CD'nin içeriğine rastlanmadığı bilirkişi incelemeleri sonucunda
anlaşılmıştır. Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in savunması doğru olsa idi ele geçen belgelerin bilgisayarlarında digital
ortamda silinmiş bile olsa bir suretinin çıkması gerekirdi. Buradan, şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in, Genel Kurmay
Başkanlığı Kara Kuvvetleri Komutanlığının yazısında belirtildiği şekilde, Devlete ait niteliği bakımından gizli
kalması gereken bilgileri içeren belgeleri temin edip bulundurduğu anlaşılmıştır. 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun
327/1. maddesine göre: "Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararlan bakımından, niteliği itibarıyla, gizli
kalması gereken bilgileri temin eden kimseye üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası verilir..." hükmü getirilmiştir.
Şüphelinin mensubu olduğu örgütün değişik kaynaklardan temin ettiği ve devlete ait gizlilik derecesinde
sınıflandırılmış olan belgeyi evinde bulundurmasının izahı yoktur. Çünkü örgütün yapısı ve diğer örgüt
mensuplannda ele geçirilen belge ve dokümanlar incelendiğinde de bu ve buna benzer birçok devlet sırrı
sayılabilecek veya niteliği bakımından gizli olan belgeler olduklan tespit edilmiştir. Bu belgeleri, örgütün her kurum
ve kuruluşa sızma stratejisini uygulayarak kendi yandaşları aracılığı ile temin etmiş olabileceği değerlendirilmiştir.
Aramalar sırasında Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in el yazısı ile yazmış olduğu "K.ÇEKMECE Red... Ö...., Fen
işlerinde şef Muşlu Bölücü akrabaları ile örgütlü çalışıyor" şeklindeki yazı ele geçirilmiş olup 5237 Sayılı TCK'nun
135/2. maddesinde: "Kişilerin siyasî, felsefi veya dinî görüşlerine, ırkî kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlâkî
eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak
kaydeden kimse,....cezalandırılır." hükmünü getirmiş olmakla şüphelinin fişleme yaptığı anlaşılmıştır. Şüpheli
Kemal KERİNÇSİZ'in banka hesaplan üzerinde BDDK Murakıplan tarafından yapılan inceleme neticesinde:
düzenlemiş olduklan 07/07/2008 tarih ve R-4, R-8 sayılı rapora göre: "Kemal KERİNÇSİZ'in münFerid ya da ortak
hesaplanna son 4 yıl içinde, hesap ekstresi açıklamalarında yatıran ya da çekilen kişinin isminin belirtilmediği, net
olarak 1,5 milyon YTL tutarında nakit girişi gerçekleşmiştir. Anılan tutarın yüksek olması nedeniyle, ilgili para
hareketlerinin "Suç Gelirlerinin Aklanması" mevzuatı ile vergi mevzuatı açısından yetkili kurum ve kuruluşlar
tarafından ilave incelemeye tabi tutulmasının gerektiği mütalaa olunduğunun" bildirilmesi üzerine MASAK
tarafından inceleme başlatılmıştır. Buraya kadar yapmış olduğumuz açıklamalar ve toplanan delillere göre; şüpheli
Kemal KERİNÇSİZ'in nihai amacı Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya
veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs ve halkı Türkiye Cumhuriyet hükümetine
karşı silahlı isyana tahrik etmek olan ve bu yönde eylemleri bulunan yasadışı silahlı ERGENEKON terör örgütünün
hukuk birimi sorumlusu olarak faaliyet yürütmek, örgütün amacına yönelik olarak halkı Türkiye Cumhuriyeti
hükümetine karşı silahlı isyana tahrik etmek, devlete ait niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri temin
etmek, kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetmek suçlarını işlediği yönünde hakkında kamu davasının açılması
ve yargılanmasını gerektirecek derecede yeterli şüphe teşkil eden deliller elde edilmiş olmakla, Şüpheli Kemal
KERİNÇSİZ'in üzerine atılı eylemlerine uyan; 5237 Sayılı TCK'nun 314/2, 313/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele
Kanununun 5, TCK'nun 314/3-220/4 ve 313/4. maddeleri yollaması ile TCK'nun 327/1, 135/2-1 maddeleri gereğince
cezalandırılması tespit edilmiştir.
60
Madde Kaynakları ve Katkıda Bulunanlar
Madde Kaynakları ve Katkıda Bulunanlar
Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN BİREYSEL DURUMLARI 56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ
Kaynak: http://tr.wikisource.org/w/index.php?oldid=33508 Katkıda bulunanlar: J.delanoy, Tarih, 1 anonim düzenlemeler
Lisans
Creative Commons Attribution-Share Alike 3.0 Unported
//creativecommons.org/licenses/by-sa/3.0/
61

Benzer belgeler

i`l"`.

i`l"`. erkek iki bayan gazetecinin kendisine telefon açarak ziyaretine gelmek istediklerini söylediklerini, kendisinin hiçbir mahsuru yok gelebilirsiniz demesi üzerine, avukatlık bürosuna geldiklerini, ça...

Detaylı

ŞÜPHELİ VELİ KÜÇÜK

ŞÜPHELİ VELİ KÜÇÜK Tendürek Dağlarında yapılan operasyonda birlikte görev yaptıklarını, emekli olduktan sonra İstanbul Türk Dünyası Araştırmalar Vakfı toplantılarında iki kez görüştüğünü, Muzaffer TEKİN ile İstanbul'...

Detaylı