Türkiye`de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi

Transkript

Türkiye`de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi
Public Disclosure Authorized
Public Disclosure Authorized
Public Disclosure Authorized
Public Disclosure Authorized
RİSKLİ MESLEK?
Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında
HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
Dünya Bankası
Avrupa ve Orta Asya Bölgesi, İnsani Gelişim Bölümü
Küresel HIV/AIDS Programı, Sağlık, Beslenme ve Nüfus Sektörü
Hacettepe Eğitim Araştırma ve Hizmet Vakfı
Birleşmiş Milletler Türkiye HIV/AIDS Ortak Programı
T.C. Sağlık Bakanlığı
Kasım, 2010
© 2010 Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası
Dünya Bankası
1818 H Street, NW
Washington, DC 20433
Tüm Hakları Saklıdır.
Dünya Bankası, Evrensel Telif Hakları Sözleşmesi’nin 2. Protokolü çerçevesinde bu belge üzerinde telif hakkına sahiptir. Bu belge, yalnızca Dünya
Bankası üye devletlerinde araştırma, eğitim ya da bilimsel amaçlarla çoğaltılabilir. Bu rapordaki bilgiler revizyona tabidir.
KISALTMALAR
AIDS BM
CYBE
DB
ECE
GDT
HATAM
HIV PLHIV
MTCT PMK
SB
Sİ
UNAIDS
UNGASS
Akkiz İmmün Yetmezlik Sendromu
Birleşmiş Milletler
Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyon
Dünya Bankası
Erkeklerle Cinsel İlişkiye Giren Erkekler
Gönüllü Danışmanlık ve Test
Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araştırma Merkezi
İnsan İmmün Yetmezlik Virüsü
HIV ile Yaşayan Kişiler
Anneden Bebeğe Geçiş
Parenteral Madde Kullanıcısı
Sağlık Bakanlığı
Seks İşçileri
Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Özel Oturumu
Başkan Yardımcısı :
Ülke Direktörü :
Sektör Direktörü :
Sektör Yöneticisi :
Görev Ekibi Lideri :
Philippe H. Le Houerou
Ulrich Zachau
Mamta Murthi
Abdo S. Yazbeck
Ethan Yeh
4
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
Riskli Meslek?
Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi
Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
İçindekiler
Yönetici Özeti........................................................................................................................................................... 7
I. Giriş.................................................................................................................................................................. 9
II. Çalışma Yöntemi..............................................................................................................................................11
III. Kim Bu Gezici Çalışanlar?...............................................................................................................................13
IV. HIV Enfeksiyonu Risk Faktörleri.....................................................................................................................15
V. HIV Bilgisi ve Farkındalığı..............................................................................................................................25
VI. Riskli Cinsel İlişki ile İlgili Faktörler...............................................................................................................27
VII. Sonuç ve Öneriler.............................................................................................................................................30
Kaynakça...................................................................................................................................................................32
Ek 1. Veri toplama sürecine katılan yerler ve organizasyonlar.................................................................................34
Ek 2. Risk Altında Bulunan Gezici Çalışan Grupları İçindeki HIV Enfeksiyonu Riskleri......................................35
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
5
Teşekkür
Elinizdeki rapor Hacettepe Eğitim, Araştırma ve Hizmet Vakfı, Birleşmiş Milletler Türkiye HIV/AIDS Ortak Programı,
Dünya Bankası, Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araştırma Merkezi (HATAM) ve T.C. Sağlık Bakanlığı
arasındaki bir işbirliği sonucunda hazırlanmıştır. Ethan Yeh’in başkanlık ettiği Dünya Bankası ekibi Rekha Menon,
Patricio Marquez, Jennifer Manghinang, Elif Yonca Yükseker, Joseph Green ve Christopher Reinstadtler’den
oluşmaktadır. Ayrıca ekibe sürekli destek veren ve yardımlarını esirgemeyen Abdo Yazbeck, Mamta Murthi ve Ulrich
Zachau’ya teşekkürlerimizi sunuyoruz. Aygen Tümer (HATAM), Serhat Ünal (Hacettepe Üniversitesi ve HATAM),
Ömer Kutlu (Ankara Üniversitesi), Cem Babadoğan (Ankara Üniversitesi), Gökhan Atik (Ankara Üniversitesi),
Nevin Topkara (HATAM) ve Mustafa Topkara (HATAM) ise Türkiye ekibini oluşturmaktadır. Raporun hazırlanması
sırasında, Nedim Jaganjac, Son Nam Nguyen, Ina-Marlene Ruthenberg, Aparnaa Somanathan, Harsha Thirumurthy,
Benjamin Welch ve David Wilson’ın yorumlarının büyük katkısı olmuştur. Ayrıca, bu projenin gerçekleşmesindeki
katkılarından dolayı özellikle UNAIDS Odak Noktası ve Birleşmiş Milletler Türkiye HIV/AIDS Ortak Programı
Yöneticisi Ela Aktürkoğlu ve Sağlık Bakanlığı’ndan Ercan Bal’a teşekkür ediyoruz. Rapor için gerekli kaynaklar,
UNAIDS Ortak Bütçesi, Çalışmalarının bir parçası olarak Dünya Bankası Küresel HIV/AIDS Programı ile Birleşmiş
Milletler Türkiye HIV/AIDS Ortak Programı tarafından sağlanmıştır.
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
Yönetici Özeti
Türkiye’de, HIV enfeksiyonunun görülme sıklığı oldukça düşük (< % 0,2) olmasına rağmen, son yıllarda
HIV/AIDS vakalarının sayısı artmaktadır. HIV enfeksiyonu, özellikle yüksek risk grubundaki Seks İşçileri
(Sİ), erkeklerle cinsel ilişkiye giren erkekler (ECE) ve
parenteral madde kullanıcıları (PMK) arasında yoğunlaşmıştır. Ancak, HIV enfeksiyonunun özellikle seks
işçileriyle heteroseksüel ilişki yoluyla topluma yayılabileceği endişesi vardır.
Bugüne kadar Türkiye’de seks işçileri konusunda bazı
çalışmalar yürütülmüş olsa da, müşteriler; bir başka
deyişle ticari seks pazarının talep kısmı üzerine çok az
bulgu mevcuttur. Bu, uzun bir süredir seks işçilerinin
müşterileri olarak görülen gezici işçi gruplarında
Türkiye’de yürütülen kendi türündeki ilk çalışmadır.
Şubat ve Mart 2010’da, dört farklı ilde (İstanbul,
İzmir, Antalya ve Trabzon), dört farklı sektördeki
(denizyolu taşımacılığı, karayolu taşımacılığı, inşaat
ve turizm) 1.239 gezici çalışandan üç anahtar soruya
cevap bulmak için nitel ve nicel veriler toplanmıştır.
•
Gezici çalışanlar HIV enfeksiyonu ile ilgili hangi
davranışlarda bulunmaktadır?
•
HIV ile ilişkili bu davranışlarla ilişkilendirilebilecek faktörler nelerdir?
•
Bu çalışanlar arasında şu anki HIV enfeksiyonu
bilgisi ve farkındalığı ne düzeydedir?
Bu çalışma, gezici çalışanların gösterebileceği birincil
HIV riskli davranışın korunmasız cinsel ilişki olduğunu ortaya koymaktadır. Parenteral madde kullanımı
yaygın değildir. Çalışanların yalnızca yüzde 1,1’i parenteral madde kullandığını belirtmiştir. Buna rağmen;
gezici çalışanlar, özellikler denizciler ve kamyon sürücüleri, çok sayıda partnerle ve seks işçisiyle sık cinsel
ilişkide bulunmaktadır. Denizcilerin yüzde 44’ü ve
kamyon sürücülerinin yüzde 42’si son üç ayda 2 ya da
daha fazla partnerle cinsel ilişkide bulunduğunu belirtirken, bu oran inşaat çalışanlarında yüzde 23, turizm
sektöründe çalışanlarda ise yüzde 30’dur. Tüm çalışanların yüzde 35’i seks işçileriyle nadiren ya da daha
sık ilişkide bulunduğunu belirtmiştir ve tüm çalışanların sadece yüzde 45’i bir seks işçisiyle bulunduğu son
ilişkide kondom kullanmıştır. Denizcilerin yüzde 45’i
ve kamyon sürücülerinin yüzde 38’i seks işçileriyle
7
nadiren ya da daha sık ilişkide bulunmaktadır. Seks işçileriyle cinsel ilişki, evde, Türkiye içinde ve yurtdışına yolculuk yaparken aynı sıklıkta yaşanmaktadır. Bu
durum seks işçileriyle girilen çoğu cinsel aktivitenin
Türkiye’de gerçekleştiğinin göstergesidir. Çalışmada
HIV testi uygulanmadığından ve sünnetli çalışan oranının yüksek olması (çalışanların yüzde 99’u sünnetlidir) HIV bulaşmasını azaltabileceğinden gerçek HIV
enfeksiyon riskinin bu çalışmada ölçülemeyeceğini
belirtmekte fayda vardır.
Gezici çalışanları riskli cinsel ilişkiye iten faktörler
nelerdir? Bu çalışma ile nedensel ilişkiler belirlenememektedir, ancak riskli cinsel ilişki ile ilişkili faktörlerin incelenmesi mümkündür. İlk olarak; çalışanlar
önemli bir zaman dilimini evden ayrı geçirmektedir.
Bu durum, rastgele ve paralı ilişkide bulunmaya ortam
hazırlamaktadır. Geçtiğimiz yıl, çalışanların yarısından fazlası en az 5 ayı evden ayrı geçirmiştir. Ortalama olarak evden ayrı en fazla zaman geçiren grup denizcilerdir; kamyon sürücüleri ve inşaat çalışanlarının
evden ayrı geçirdikleri zaman dilimi genellikle daha
kısadır. Buna rağmen turizm sektöründe çalışanlar ya
evden ayrı çok kısa zaman geçirdiklerinden ya da neredeyse tüm yılı evden ayrı geçirdiklerinden çift tepeli
dağılım göstermişlerdir.
İkinci olarak, çalışanların yüzde 44’ü en azından ara
sıra alkol kullandığını belirtmiştir. Tüm çalışanlar arasında en yüksek alkol kullanım sıklığı gösteren grup
denizcilerdir. Alkol kullanımı uzun zamandan beri
riskli cinsel davranışlar ile ilişkilendirilmiştir. Alkolün etkisiyle insanların irrasyonel ya da riskli karar
verme eğiliminde olduğu teorisi de bu noktayı desteklemektedir (MacDonald ve diğerleri, 2000; Steele &
Josephs, 1990).
Çalışanların HIV enfeksiyonu bilgisi incelendiğinde,
hemen hemen tüm çalışanların HIV/AIDS hastalığından haberdar olduğu ve HIV’ın bulaşması ve önlenmesiyle ilgili temel bir bilgiye sahip oldukları gözlemlenmektedir. Bunun yanında, bazı kritik noktalarda
yanlış kanıların varlığı sürmektedir. Örneğin; çalışanların sadece yüzde 39’u HIV’ın sivrisinek ısırmasıyla geçmediğini bilmektedir. Çalışanların az bir kısmı
daha önce HIV testi yaptırdığından, kişilerin kendi
HIV enfeksiyonu durumunu bilenlerin sayısı düşüktü.
Denizciler yüzde 35’lik test yaptırma oranıyla istisna
oluşturmaktadır. Çalışanlar arasında yapılan HIV testlerinin çoğunluğu zorunluydu.
8
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
Riskli cinsel ilişkiyle ilgili faktörleri derinlemesine
incelemek için, yaş, gelir, eğitim gibi sosyal değişkenlerin kontrol edilmesini sağlayan çok değişkenli logit
regresyonlar yapılmıştır. Tüm değişkenler ele alındığında, yalnızca iki risk faktörüyle riskli cinsel ilişkide
bulunma arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur: alkol
kullanımı ve evden ayrı geçirilen zaman. Bu çalışma
sık alkol kullanan çalışanların kullanmayanlara göre,
riskli cinsel ilişkide bulunmaya 2,5 kat daha fazla eğilimli olduğunu ortaya koymaktadır. Evden 5 ay daha
fazla ayrı kalan bir çalışan riskli cinsel ilişkide bulunmaya yüzde 34 daha yatkındır. Yurtdışına yolculuğun
riskli cinsel ilişkide bulunma üzerinde çok az etkisi
vardır, çünkü evden ayrı olmak çok daha önemli bir
faktördür. Son olarak; HIV bilgisinin riskli cinsel ilişkiyle çok az ilişkili olduğu ya da hiç ilişkili olmadığı
tespit edilmiştir. Bu durum yalnızca bilginin davranışsal değişim için yeterli olmadığını göstermektedir.
grupları arasında da uygulanmalıdır. Son olarak,
Türkiye’de risk gruplarına yönelik HIV sürveyans
sistemi geliştirilmelidir.
•
Davranış değişikliği ve kondom kullanımının
arttırılması. Bilgi hastalıktan korunmak için sadece gerekli bir koşuldur, ancak davranış değişikliğini sağlamak için başka müdahaleler de gereklidir.
HIV eğitimi ve danışmanlık, eğitim, sosyal destek
programları ve akran grupları gibi diğer müdahaleleri içeren, kapsamlı davranış değişikliği programları kritik bir öneme sahiptir. Kondoma ulaşımı ve kondom kullanımını, özellikle cinsel ilişki
yaşanan noktalarda arttırmak gezici çalışanlar arasında HIV bulaşmasını engellemek adına atılacak
önemli adımlardandır. Kondom kullanımını teşvik
çalışmaları, limanlar ve kamyon durakları gibi kilit noktalardaki gezici çalışanları hedef alabilir.
Gezici çalışanların HIV bilgi, tutum ve davranışları
hakkında bu araştırmada ortaya çıkan bulguların gelecekte alınacak önlemlere ve yapılacak araştırmalara
ışık tutmasını umuyoruz. Sonuçlardan yola çıkarak, üç
öneride bulunmak mümkündür:
•
GDT ve CYBE hizmetlerinin iyileştirilmesi.
Araştırmaya katılan çalışanların çok az bir kısmı
gönüllü olarak HIV testini daha önce yaptırmıştır. Bireyler ve partnerlerinin kendi durumlarının
farkında olmalarını sağlamak amacıyla Gönüllü
Danışmanlık ve Test hizmeti yaygınlaştırılmalı ve
hizmet alanların sayısı artırılmalıdır. Türkiye’de
tanı konmuş vakaların büyük bir çoğunluğunda
HIV heteroseksüel yolla bulaştığı için, CYBE
hizmetlerine erişimi artırmak ve bu merkezlerin
kullanımını teşvik etmek HIV enfeksiyonunu önlemede etkili bir araç olabilir. Türkiye’deki hedef
kitleler (örneğin seks işçileri) için CYBE hizmetleri ve programlarını arttırmaya ve iyileştirmeye
devam edilmelidir.
•
Daha fazla kanıt ve daha nitelikli sürveyans.
Madde alışkanlıkları ve cinsel davranışın gerçek
risklerini daha iyi anlamak için biyogöstergelere
ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışmadan elde edilen bulgular HIV bulaşmasının olup olmadığını
anlamak amacıyla HIV testi verileriyle birleştirilmelidir. Entegre biyo-davranışsal çalışmalar özellikle erkeklerle seks yapan erkekler ve parenteral
madde kullanıcıları arasında olmak üzere tüm risk
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
9
I. Giriş
Türkiye’de bildirilen HIV enfeksiyonu yaygınlık
oranı tarihsel olarak düşük olmakla birlikte, vaka
sayısı günden güne artış göstermektedir. T.C. Sağlık
Bakanlığı’nın Aralık 2009 verilerine göre, Türkiye’de
yetişkinlerde HIV yaygınlık oranı yüzde 0,2’nin altındadır (UNAIDS, 2008a; UNAIDS, 2008b; T.C. Sağlık
Bakanlığı, 2009). 1985’ten Aralık 2009’a kadar, HIV/
AIDS tanısı konmuş vaka sayısı 3.898’dir (bunların
771’i AIDS basamağında ve 3127’si HIV enfektedir).
Bununla birlikte, Grafik 1’de görüldüğü üzere, yeni
vaka sayıları son yıllarda artış göstermektedir.
Mevcut sayılar yalnızca bildirilen HIV/AIDS vakalarını içerdiğinden gerçekte HIV enfekte kişi sayısının
daha fazla olduğu tahmin edilmektedir. Türkiye’de
önleme, tedavi, danışmanlık, sosyal destek, izleme
ve değerlendirme alanlarında izlenecek HIV stratejisi
ve politikasını belirleyen ve sektörler arası işbirliğini
sağlayan, Ulusal HIV/AIDS Program Çerçevesi 20072011 yılları için yürürlüktedir. Bu çerçevede, 2007
yılında T.C. Sağlık Bakanlığı, HIV test ve tedavi hizmetlerinin genişletilmesini içeren HIV/AIDS Önleme
ve Destek Programını başlatmıştır. Ancak Türkiye’de
Grafik 1: Türkiye’de HIV/AIDS Tanısı Konmuş Vakalar, 1985-2009
Kaynak: T.C. Sağlık Bakanlığı, 2009
halen HIV enfeksiyonunun sistematik izleme ve değerlendirmesinde yetersizlik söz konusudur. Sonuç
olarak, HIV enfekte vakaların sayısı ve bulaşma yolu
ile ilgili faktörlerinin tespitinde sıkıntılar mevcuttur.
HIV ile yaşayanların sayısının bilimsel metotlara göre
tahmin edilmesi amacıyla 2010’da yapılan bir çalışmada Türkiye’de HIV ile yaşayanların sayısı 2009
sonu itibariyle 4.600 olarak tahmin edilmiştir. Ancak
Türkiye’de yaşayan seks çalışanları, parenteral madde
kullanıcıları ve erkekle seks yapan erkeklerin bilimsel
metotlarla yapılmış projeksiyonlarının olmadığı dolayısıyla tahmin edilen bu rakamın gerçeği yansıtmayabileceği göz önünde bulundurulmalıdır (Tümer &
Ünal, 2006, UN HIV/AIDS Tema Grubu, 2010).
Eldeki veriler, Türkiye’de hastalığın özellikle, yüksek
risk grubuna dahil olan seks işçileri, erkeklerle cinsel
ilişkiye giren erkekler ve parenteral madde kullanıcıları arasında yaygın olduğunu göstermektedir. Örneğin,
Ankara, İzmir ve İstanbul’da yürütülen bir araştırma,
HIV enfeksiyonu yaygınlık oranının, seks işçileri arasında yüzde 0,8, erkeklerle cinsel ilişkiye giren erkekler arasında yüzde 1,2, parenteral madde kullanıcıları
arasında yüzde 1,5 olduğunu göstermiştir (UNGASS,
2008) Seks işçileriyle ilgili yapılan araştırmalar sonucunda, HIV yaygınlık oranının yüzde 2,5 ila yüzde
3,5 arasında olabileceği görülmüştür.1 Kimi bulgular, parenteral madde kullanıcılarında HIV yaygınlık
oranının yüzde 2,6’ya kadar çıktığını göstermektedir
(Mathers ve diğerleri, 2008).
2009’da yapılan bir çalışmada, seks işçilerinin yüzde 2,5’inin HIV pozitif olduğu bulunmuştur (Pembe Hayat, 2009); bununla birlikte, kadın seks
işçileri arasında HIV enfeksiyonu oranı sıfır iken, transgender seks işçileri arasında yüzde 5’tir. Bu da, erkeklerle cinsel ilişkiye giren erkeklerdeki
enfeksiyon oranının olduğundan az tahmin edildiğini göstermektedir. İstanbul’da kayıtsız çalışan seks işçileri arasında yapılan bir araştırmada, sözkonusu seks işçilerinin yüzde 3,5’inin HIV pozitif olduğu bulunmuştur (UNGASS 2008).
1
10
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
Diğer bulaşma yolları incelendiğinde, çoğunlukla
azalma ya da en azından olduğu gibi kalma eğilimi
gözlemlenmiştir.2 Parenteral madde kullanıcılarına
bağlı olan vakaların oranı yüzde 6’dan yüzde 2’ye
gerilerken, erkeklerle cinsel ilişkiye giren erkeklerde
oran, yüzde ikilik artışla yüzde 8’den yüzde 10’a çıkmıştır. Parenteral madde kullanımı yoluyla bulaşmada görülen bu düşüş, özellikle, HIV enfekte vakaların
çoğunluğunun parenteral madde kullanımı yoluyla olduğu Doğu Avrupa ve Orta Asya’da bulunan pek çok
ülkedeki durumun tam tersidir (IHRD, 2008).
Zaman içindeki değişimlere bakıldığında, hastalığın heteroseksüel cinsel ilişki yoluyla yayılımının
önemli bir oranda olduğu görülmektedir. Tablo 1:
Türkiye’de HIV/AIDS Tanısı Konmuş Vakalarda HIV
Bulaşma Yollarının Değişimi, 1985’ten 2003 yılına
ve 2004’ten 2009 yılına kadar, vakaların iki ayrı zaman diliminde enfeksiyonun yayılım yollarına göre
dağılım oranını göstermektedir. İlk zaman diliminde
heteroseksüel cinsel ilişki yoluyla enfeksiyon bulaşan
vaka oranı yüzde 51 iken, bu oran son yıllarda yüzde 12 artış göstererek, yüzde 63’e ulaşmıştır. Grafik 2: 1985- 2009 Arasında Tanısı Konmuş Vakalarda HIV Bulaşma Yolları
Heteroseksüel7liƔki
%26
Homoseksüel7liƔki
D
Damariçi7laçKullanm
i i 7l K ll
KanNakli
%1
%2
%1
%57
%4
MTCT
DiŒer
Bilinmiyor
%9
Kaynak: T.C. Sağlık Bakanlığı, 2009
Tablo 1: Türkiye’de HIV/AIDS Tanısı Konmuş Vakalarda HIV Bulaşma Yollarının Değişimi
1985-2003 arası
Görülen Vaka Oranı
2004-2009 arası
Görülen Vaka Oranı
Değişim
Heteroseksüel Cinsel İlişki
%51
%63
%12
Homoseksüel Cinsel İlişki
%8
%10
%2
Parenteral Madde Kullanıcıları
%6
%2
%-4
Kan Nakli
%2
%1
%-2
Anneden Bebeğe Geçiş
%1
%2
%0
%1
%1
%-1
%30
%23
%-7
Bulaşma Yolları
Diğerleri
Bilinmeyenler
Kaynak: T.C. Sağlık Bakanlığı ve HATAM
Bu çalışmada, seks işçilerinin müşterisi olduğu
düşünülen gezici çalışanlar üzerine odaklanılmaktadır.
Seks işçileri konusunda Türkiye’de birkaç çalışma
yürütülmüş olsa da, müşteriler, bir başka deyişle
ticari seks pazarının talep kısmı üzerine çok az bulgu
mevcuttur. Gezici çalışanlar konusunda diğer ülkelerde
yapılan araştırmalar, çalışma yaşında ve erkek olan
bu kişilerin zamanlarının önemli bir bölümünü evden
uzakta geçirdiklerini, muhtemelen cinsel ilişki kurdukları
birden fazla eşe sahip olduklarını ve seks işçilerinin
müşterisi olduklarını göstermektedir (Dünya Bankası,
2009; Kulis ve diğerleri, 2009; Marck, 1999). Örneğin, dünya genelinde yürütülen 87 çalışmanın incelendiği bir araştırmada, gezici çalışanların genel nüfus
içindeki diğer erkeklere oranla, seks işçileriyle daha
çok birlikte olduklarını ifade ettikleri belirtilmektedir
(Carael ve diğerleri, 2006). Araştırmaya göre Güney
ve Güneydoğu Asya’da, gezici çalışanların ortalama
Bulaşma yolu bilinmeyen vaka oranı yüzde 30’dan yüzde 23’e gerilemiş olmakla birlikte, bu durumun tanımlamada belli bir oranda gelişme olduğuna
işaret etmesine rağmen, 2009’da tanısı konmuş (217 vakanın) yüzde 41’inin bulaşma yolu bilinmemektedir. Bulaşma yolunun bilinmemesi sorun
teşkil etmektedir.
2
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
yüzde 30’u seks işçileriyle cinsel ilişki kurmaktadır.
Brezilya’da ise bu oran, yüzde 21’dir. Doğu Avrupa
ve Orta Asya’da gezici çalışanlar konusundaki veriler
kısıtlı olmakla birlikte3, Gürcistan’da son zamanlarda
yapılan bir araştırmaya göre, denizcilerin yüzde %24’ü
ve kamyon sürücülerinin yüzde 52’si haftada en az bir
kez, seks işçileriyle cinsel ilişkiye girmektedir (Dünya Bankası, 2009). Odak noktası seks işçileriyle cinsel ilişki olmamasına rağmen, bir başka araştırmanın
sonuçları, Baltık ülkelerindeki kamyon sürücülerinin
yüzde 37,7’sinin yolculuk sırasında rastgele cinsel
ilişkiye girdiklerini göstermektedir (Kulis ve diğerleri,
2009).
Maalesef, bu riskli cinsel tutum, HIV enfeksiyonunun
daha yüksek oranlarda bulaşması ve yayılması anlamına gelmektedir.4 Azerbaycan’da, ülke içinde yolculuk
yapan kamyon sürücülerinin yüzde 1,54’ünün HIV pozitif olduğu saptanmıştır. Genel nüfus içindeki yüzde
0,2’lik yaygınlık oranına göre bu oldukça yüksek bir
orandır (Botros ve diğerleri, 2009). Hırvatistan’daki
HIV enfekte vakaların yarısından fazlası gemiciler
arasında gözlemlenmektedir (Stulhofer ve diğerleri,
2006). Karadağ’da ise HIV enfeksiyonu tanısı konmuş
vakaların yüzde 14’ünü turizm sektöründe çalışanlar
oluşturmaktadır (Gudinho ve diğerleri, 2005).
Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de HIV enfeksiyonu
bulaşması açısından yüksek riskli sayılan gezici işçi
grupları (gemiciler, kamyon sürücüleri, inşaat ve turizm sektörü çalışanları) arasında HIV bilgisi, farkındalığı ve tutumları konusunda durum saptaması
yapmaktır. Uluslararası taşımacılık, inşaat ve turizm
sektörleri Türkiye ekonomisi açısından hızla gelişme
gösteren sektörlerdir5 ve bu sektörlerde çalışan gezici
çalışanların, gelecekte HIV enfeksiyonu yayılımı açısından temel rotayı oluşturabileceği düşünülmektedir
(Tümer & Ünal, 2006). Gezici çalışanlar, Türkiye’nin
Ulusal HIV/AIDS Program Çerçevesi’nde henüz, risk
grubu olarak tanımlanmamıştır. Öncelikle bu grubun
davranış ve potansiyel risklerinin anlaşılması önem
taşımaktadır. Bu anlamda sorulacak, üç anahtar araştırma sorusu şu şekilde sıralanabilir:
•
•
•
11
Gezici çalışanlar HIV enfeksiyonu ile ilgili hangi
davranışlarda bulunmaktadır?
HIV’a ilişkin bu davranışlarla ilişkilendirilebilecek faktörler nelerdir?
Bu çalışanlar arasında şu anki HIV bilgisi ve farkındalığı ne düzeydedir?
Bu çalışmayla ilgili iki çekincenin dikkate alınması
önemlidir: İlk nokta, bu çalışan grubundan toplanmış
biyogöstergenin (ör: HIV testi) bulunmamasıdır. Bu
durumda, HIV yaygınlık oranı ya da epideminin yoğunluğu bağlamında çıkarımlarda bulunmak mümkün
değildir. İkincisi, örneklemin diğer risk gruplarını ve
genel nüfusu içermemesidir. Bu durumda, davranış
biçimlerinin diğer nüfus gruplarında ne derece risk
taşıdığı konusunda aşağı yukarı bir fikir edinmek zorlaşmaktadır. Mümkün olduğunca, diğer çalışmalar ya
da ülkelerdeki durumlarla karşılaştırmalı bir sunuma
gidilecek, ancak örnekleme ve yöntem açısından muhtemelen önemli farklılıklar olacaktır. Bununla birlikte,
bu çalışmanın en büyük katkısı, Türkiye’de gezici çalışan nüfusun barındırdığı risk faktörlerini betimlemesidir.
II.Çalışma Yöntemi
1. Çalışmaya Katılan İller
Bu çalışma, Türkiye’nin HIV enfeksiyonu yaygınlık
oranı açısından yüksek ve gezici çalışan nüfusu bakımından yoğun olduğu öngörülen dört ayrı ilinde gerçekleştirilmiştir. İstanbul, İzmir, Antalya ve Trabzon.
Bu kentlerden İstanbul, İzmir ve Trabzon, Türkiye’nin
uluslararası karayolu güzergahında olup, aynı zamanda turistlerin uğrak noktalarıdır. Antalya ise uluslararası deniz ulaşımına açılan, önde gelen ticari ve turistik
bir bölgededir. Turizm ve ulaşıma bağlı olarak, bu dört
bölge ayrıca, çok sayıda inşaat projesine ev sahipliği
yapmaktadır.
Örneğin Carael ve diğerleri. (2006) incelemesi, Doğu Avrupa ve Orta Asya ülkelerindeki gezici çalışan nüfusa dayanan ölçümler içermemektedir.
3
HIV ve uluslararası taşımacılık, inşaat ve turizm alanında gezici çalışanlar ilişkisi üzerine daha geniş bir tartışma için, Bkz. Ek 2.
4
Gerek deniz gerek karayolu taşımacığı, Türkiye’nin Asya ve Avrupa arasındaki özgün konumu nedeniyle, Türk ekonomisi açısından yaşamsal öneme
sahiptir. Örneğin, Avrasya karayolu bağlantısı ve Karadeniz Ring Koridoru, deniz taşımacılığı ve ticareti açısından önemli bağlantılardır. Türkiye’nin
dış ticaret hacminde 1990’lardan günümüze büyük bir gelişme olmuş ve bunun sonucunda, gerek ulusal gerek uluslararası karayolu ve deniz taşımacılığı kapasitesinde artış gözlemlenmiştir. İnşaat sektöründe 2004’te 5,4 milyar dolar olan hacim, 2007’de 19 milyar dolara çıkmış ve 11 milyon insan,
yani toplam istihdamın kabaca %5.3’ü, bu sektörde istihdam edilmiştir (Devlet Planlama Teşkilatı, 2006). 2000’de 10,4 milyon olan yabancı turist
sayısının, 2005’te 21,1 milyona çıkmasıyla, turizm sektöründe gözle görülür bir gelişme yaşanmıştır. Aynı zamanda, turizmden elde edilen, 2000’deki
7,6 milyar dolarlık gelir, 2005’te 18,2 milyar dolara çıkmıştır.
5
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
12
2. Yöntem ve Araçlar
sorma esnekliğine sahiptir. Odak gruplarla yapılan
görüşmelerde, görüşülen kişiyi tanımlayıcı alıntılar,
“kendi sözleriyle” başlığı altında sunulmaktadır.
Saha çalışması, Hacettepe Eğitim, Araştırma ve Hizmet
Vakfı tarafından, T.C. Sağlık Bakanlığı, Hacettepe
Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araştırma Merkezi
(HATAM), UNAIDS ve Dünya Bankası ortaklığıyla
gerçekleştirilmiştir. Dört ilde de gezici çalışanların
bilgi, davranış ve tutumlarının daha kapsamlı bir
değerlendirmesine olanak sağlamak amacıyla, hem
nitel hem de nicel veriler toplanmıştır. Nitel veri,
artyetişim özellikleri, alkol ve madde kullanımı, cinsel
tutum, HIV enfeksiyonu bilgisi ve farkındalığı, HIV
testi ve diğer sağlık davranışları konularını içeren
geniş kapsamlı bir anket aracılığıyla toplanmıştır.
Anket, ilk olarak pilot bölge Ankara’da uygulanmış
ve gizliliğin korunması, kültürel duyarlılığa uygunluk
ve anlaşılırlık ölçütleri göz önünde tutularak tekrar
gözden geçirilmiştir.
3. Örneklem
Gezici çalışanlar ayırdedici özelliği oldukça zor
tanımlanabilir bir grup oluşturmaktadır. Bu yüzden bu
alandaki pek çok çalışmada, amaca uygun örneklem
ya da konum odaklı örnekleme ile çalışılmaktadır.
Bu çalışmada, çalışanlar, bağlı oldukları bölgesel
mesleki kuruluşlar ya da “meslek odaları” üzerinden
tanımlanmıştır. Bu kuruluşlar, hem nitel hem de
nicel veri toplanması için seçilecek çalışanların
oluşturulmasına yardımcı olmuştur.6
Öncelikle, nitel araştırma için, dört ilin her birinde,
dört ayrı sektörde 1200 çalışandan oluşan toplam bir
örneklem içinden 75 çalışan seçilmiştir. Eksik ya da
geçersiz yanıt olasılığı göz önünde bulundurularak,
seçilen ilk 75 kişiye yedek olarak 64 çalışan daha
eklenmiştir.7 Anketler 2010 yılı, Şubat ve Mart
aylarında gerçekleştirilmiştir.8 Ankete katılan çalışan
sayısı, yedeklerle birlikte, toplam olarak 1.239’dur.
Anket sonuçlarının illere ve sektörlere göre dağılımı
Tablo 2: Gezici Çalışanların İl ve Mesleklere Göre
Dağılımı verilmiştir.
Nicel veriler ise, odak gruplarla yapılan görüşmelerden
toplanmıştır. Bu görüşmeler, Patton’un 1987 tarihli
çalışmasında tanımlanan “görüşme formu yaklaşımı”
(ayrıca bkz. Karasar, 2004; Yıldırım ve Şimşek, 2006)
esas alınarak toplanmıştır. Görüşme formu, bu alandaki
diğer çalışmalar incelenip, gözden geçirildikten
sonra hazırlanan 13 ana sorudan oluşmaktadır.
Ancak, görüşmeciler forma dahil edilmemiş soruları
Tablo 2: Gezici Çalışanların İl ve Mesleklere Göre Dağılımı
Denizciler
Kamyon sürücüleri
İnşaat çalışanları
Turizm çalışanları
Toplam
Antalya
84
78
77
78
317
İstanbul
76
77
76
77
306
İzmir
85
75
75
70
305
Trabzon
83
76
75
77
311
328
306
303
302
1,239
Toplam
Anketler, hedeflenen bölgelerde, ankete katılanların
çalıştığı farklı mekanlarda, örneğin, gemilerde,
kamyon sürücülerinin mola yerlerinde, otellerde ve
inşaat alanlarında gerçekleştirilmiştir. Ek.1, anket
verilerinin nerelerde ve hangi kurumlar aracılığıyla
toplandığını göstermektedir.
Anket örneklemi içinden, ankete katılanların bir alt
örneklemi de odak grup görüşmeleri için seçilmiştir.
Bütün sektörlerden toplamda 80 çalışan içinden seçilmiş yirmişer kişilik gruplar öncül örneklemi oluşturmaktadır. Fakat ankete katılanlardan bazıları soruları
yanıtsız bıraktığı için, sonuçta elde edilen odak grubu
görüşmeleri 76’dır. Nicel örneklemin sonuç dökümü
Tablo 3: Odak Grup Görüşmelerine Katılan Çalışanların İl ve Mesleklerine Göre Dağılımı verilmiştir.
6
Araştırma ekibi, hem kayıtlı hem de kayıtsız sektör çalışanlarını ankete katmaya teşebbüs ettiyse de, kayıtsız sektör çalışanları yeterli oranda temsil
edilmemektedir.
7
4 ayrı sektörden 16’şar yedek hazır bulundurulmuştur.
Mevsimsel özelliklerin anket sonuçlarını aleyhte etkileyeceği düşünülmemiştir. Gerek yerleşim gerek ulaşım etkinliklerinin çalışmanın yapıldığı
zaman diliminde oldukça yoğun olacağı düşünülmüştür. Benzer biçimde, inşaat sektörü de Şubat ve Mart aylarında, hatta yılın diğer aylarına göre,
daha fazla aktiftir. Mevsimsel etki turizm çalışanları açısından söz konusu olabilir. Havaların ısınmaya başlamasına bağlı olarak çalışanların hazır
olacağından hareketle, Antalya bölgesindeki çalışma Mart ayına kaydırılmıştır.
8
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
13
Tablo 3: Odak Grup Görüşmelerine Katılan Çalışanların İl ve Mesleklerine Göre Dağılımı
Denizciler
Kamyon sürücüleri
Antalya
5
4
5
4
18
İstanbul
3
5
5
4
17
İzmir
6
4
5
6
21
Trabzon
6
5
5
4
20
Toplam
20
18
20
18
76
İnşaat çalışanları
Turizm çalışanları
Toplam
III. Kim Bu Gezici Çalışanlar?
Ankete katılan gezici çalışan grubunun artyetişim özellikleri Tablo 4’te verilmiştir. Ankete katılan grubun geneli dikkate alınırsa, ortalama bir çalışanın özellikleri şu
şekilde sıralanabilir: Erkek, 35 yaşında, ilköğretim mezunu, evli ve 2,4 çocuk sahibi. Ankete katılanların neredeyse tamamı Türk vatandaşı, Müslüman, heteroseksüel
cinsel temas kurmakta ve sünnetli. Erkeklerde sünnetin,
heteroseksüel cinsel temasta HIV enfeksiyonu kapma
riskini yüzde 60 oranında azalttığını gösteren çalışmalar
mevcuttur (Auvert ve diğerleri, 2005; Bailey ve diğerleri,
Gray ve diğerleri, 2007). Yüzde 99,4’ü sünnetli olan
gezici çalışanlarda, HIV enfeksiyonunun görece olarak
düşük olacağı varsayılabilir.
Yine de farklı sektörler arasında gözle görülür
farklılıklar olacaktır. Ankete katılan kadın çalışanlar,
Tablo 4: Mesleklere Göre Artyetişim Özellikleri
Cinsiyet
Erkek
Yaş
Ortalama
20 yaş ve altı
21-30 yaş arası
31-50 yaş arası
50 yaş ve üstü
Eğitim Durumu
İlköğretim mezunu değil
İlkokul/İlköğretim
Lise, Meslek Lisesi
Üniversite, Önlisans, Lisans, Lisansüstü
Medeni Durum
Evli
Bekar
Evlilik Dışı Birlikte Yaşıyor
Diğer1
Çocuklar
Çocuk Sayısı
Uyruğu
Türkiye
Din
Müslüman
Cinsel Yönelimi
Heteroseksüel
Sünnet
Sünnetli
Denizciler
Kamyon
sürücüleri
%99,0
%99,0
%100,0
%81,0
%94,9
35,2
(9,3)
%0,9
%36,6
%56,4
%6,1
41,0
(8,6)
%1,0
%13,1
%71,9
%14,1
32,7
(9,0)
%4,3
%47,2
%46,2
%2,3
29,3
(6,5)
%3,3
%63,6
%33,1
%0,0
34,6
(9,4)
%2,3
%40,0
%52,1
%5,6
%3,7
%25,5
%58,4
%12,4
%4,9
%62,2
%31,6
%1,3
%9,6
%67,9
%22,2
%0,3
%3,0
%26,4
%54,2
%16,4
%5,3
%45,2
%41,8
%7,6
%55,8
%34,6
%1,6
%8,1
%78,5
%11,9
%1,0
%8,6
%62,4
%32,3
%2,0
%3,3
%46,2
%46,5
%4,0
%3,3
%60,6
%31,4
%2,1
%5,9
2,1
(1,1)
2,7
(1,2)
2,7
(1,4)
1,8
(1,0)
2,4
(1,3)
%99,4
%100
%99,7
%98,3
%99,4
%98,5
%100
%99,7
%98,3
%99,1
%97,8
%98,7
%98,7
%97,7
%98,2
%98,8
%100,0
%99,3
%99,6
%99,4
İnşaat
çalışanları
Turizm
çalışanları
Toplam
Notlar: Standart sapmalar, parantez içinde verilmiştir. Yüzdelik dilimler, belirli bir çalışan grubundaki (o çalışan grubunu temsil eden sütun
içinde) yüzdeleri gösterir.
1
Diğer satırı, Boşanmış/Ayrılmış, Dul, Ayrı Yaşıyor gibi seçenekleri içermektedir.
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
14
ağırlıkla turizm sektöründe çalışan kadınlardır.
Turizm sektöründe çalışanların yüzde 19’unu kadınlar
oluşturmaktadır. Tüm örneklem grubu içinde en yüksek
yaş ortalamasına sahip olanlar, 41,0 yaş ile kamyon
sürücüleridir. Turizm çalışanları ise, 29,3 yaş ortalaması
ile en genç grubu oluşturmaktadır. Yaş dağılımına
bakıldığında, kamyon sürücüleri ve denizcilerin büyük bir
oranda 31-50 yaş aralığında olduğu, buna karşılık turizm
çalışanlarının %63,6 oranla daha genç bir yaş grubunda, 2130 yaş aralığında yoğunlaştığı görülmektedir.
Denizciler ve turizm çalışanları, yüzde 50’si düz lise/
meslek lisesi, yüzde 10’u üniversite ya da yükseköğrenim
mezunu oranları ile tüm çalışanlar içinde en eğitimli
grubu oluşturmaktadır (bkz Grafik 3). İnşaat çalışanları
ise, yüzde 67,9’u ilkokul/ilköğretim mezunu oranı ile
en düşük eğitim düzeyine sahip grubu oluşturmaktadır.
Onları, %62,2 ilkokul/ilköğretim mezunu oranı ile
kamyon sürücüleri izlemektedir.9
Ortalama olarak, çalışanların çoğunluğu evlidir. Yüzde
46,2’si evli, yüzde 46,5’i bekar olan turizm çalışanları bu
ortalamanın dışında bir profil sunmaktadır (bkz. Tablo 4).
En yüksek evli gezici çalışan oranı, yüzde 78,5’i evli olan
kamyon sürücüleridir. Kamyon sürücülerinin yalnızca
yüzde 11,9’u bekar olduğunu belirtmiştir.
Turizm çalışanları, örneklem içinde eğitim düzeyi en
yüksek sektörde olmalarına rağmen, yüzde 60’ı ortalama
500-1.000 TL (315 ABD Doları-630 ABD Doları) aylık
kazanç aralığı ile en az gelire sahip olan gruptur (bkz.
Grafik 4).10 İnşaat çalışanlarının da benzer şekilde,
yüzde 56’sının aylık kazancı 500-1.000 TL aralığında
toplanmıştır. Kamyon sürücüleri ve denizcilerin gelir
dağılımı farklılık göstermektedir. Bu sektörlerde
çalışanların çoğu, 1.001-2.001 TL aylık kazanç elde
etmektedir. Yüzde 19’u 2.001-3.000 TL aralığında
aylık kazanç, yüzde 14’ü aylık 3.001 Liradan daha fazla
kazanç elde eden denizciler, genel olarak en yüksek gelir
düzeyini oluşturan gruptur. 2008 yılı için Türkiye’de kişi
başına düşen gayri safi milli gelir 9.020 ABD Dolarıdır.
Buna göre, aylık 500-1.000 TL arası kazanç elde eden
gezici çalışanlar kişi başına düşen gayri safi mili gelirin
altında kazanmaktadır.
Grafik 3: Çalışılan Sektöre Göre Mezun Olunan En Son Eğitim Düzeyi
7lköŒretimdenaƔaŒ
7lköŒretim
OrtaöŒretim
%68
%62
%58
OrtaöŒretimdenYüksek
%54
%32
%25
%26
%22
%16
%12
%10
%5
%4
Denizciler
%1
%3
%0
KamyonSürücüleri
7nƔaatÇalƔanlar
TurizmÇalƔanlar
Grafik 4: Gezici Çalışanların Sektörlere Göre Ortalama Aylık Kazançları
500Ͳ1000Lira
1001Ͳ2000Lira
2001Ͳ3000Lira
%40
%31
%21
%19
%10
Denizciler
4001Liraveüstü
%60
%56
%54
%47
3001Ͳ4000Lira
%4
%31
%12
%2 %1
KamyonSürücüleri
%4 %1 %1
%2 %0 %1
7nƔaatÇalƔanlar
TurizmÇalƔanlar
Notlar: Bir “diğer” gelir kategorisi olduğu için, bazı gezici çalışan oranlarının toplamı %100 olmayabilir.
Kamyon sürücülerinin ilkokulu bitirme oranı yüzde 37 iken, inşaat çalışanlarının ilkokulu bitirme oranı yüzde 51’dir.
9
Gelirin belirlenmesinde, görüşmeye katılanlardan, aylık gelirlerini farklı kategorilere göre tahmin etmeleri istenmiştir. Bu nedenle tüm çalışanların
(ya da çalışılan sektöre göre) bir ortalamasını almak mümkün değildir.
10
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
IV. HIV Enfeksiyonu Risk Faktörleri
Bu konuda yazılmış kaynaklara dayanarak,
gezici çalışanlarda HIV enfeksiyonu bulaşmasını
arttırması olası görülen dört potansiyel faktöre
odaklanmaktayız.
1)
2)
3)
4)
Riskli cinsel davranış
Parenteral Madde Kullanımı
Evden uzakta geçirilen zaman
Alkol Kullanımı
İlk iki faktör doğrudan HIV enfeksiyonu bulaşma ve
yayılımı ile ilgili olan davranışlar iken, diğer iki faktör
riskli cinsel davranış ve parenteral madde kullanımı ile
bağlantılı olarak olasılığı arttırması muhtemel görülen
faktörlerdir.
A. Riskli Cinsel Davranış
1. Çok Sayıda Cinsel Partner
Bölüm I’de vurgulandığı gibi, Türkiye’de başlıca HIV
enfeksiyonu yayılım yolunun korunmasız yapılan
heteroseksüel cinsel ilişki olduğu görülmektedir.
Gezici çalışanların önemli bir oranının birden fazla
cinsel partnerle ilişkiye giriyor olmasından dolayı,
HIV enfeksiyonu kapma riski yüksek olabilir.
Çalışanların yüzde 35’i, son 3 ayda 2 ya da daha
fazla cinsel partnerle ilişkiye girdiklerini belirmiştir.
Tablo 5: Çalışılan Sektöre Göre Son 3 Ayda Cinsel
İlişkiye Girilen Partner Sayısı Dağılımı, sektörlere
göre ayrıntılı döküm verilmektedir. Bu döküme göre,
15
denizcilerin birden fazla partnerle cinsel ilişkiye en çok
giren grup olduğu görülmektedir. Denizcilerin yüzde
44’ü son 3 ayda 2 ya da daha fazla cinsel partnerle
cinsel ilişkiye girdiklerini ifade etmiştir. Kamyon sürücülerinin yüzde 42’si, inşaat işçilerinin yüzde 23’ü
ve turizm sektöründe çalışanların yüzde 30’u son 3 ay
içinde 2 ya da daha fazla cinsel partnerle ilişkiye girdiğini belirtmiştir. Birden fazla partnerle cinsel ilişkinin
olası ifadesi cinsiyete göre farklılık gösterebileceğinden, kadın çalışanların turizm sektöründe en ağırlıklı
grup iken, diğer sektörlerin erkek ağırlıklı olduğu göz
önünde bulundurularak, Tablo 5: Çalışılan Sektöre
Göre Son 3 Ayda Cinsel İlişkiye Girilen Partner Sayısı
Dağılımı ifadelerin bundan etkilendiği varsayılabilir.
Çalışmaya katılan gezici çalışanların çoğunluğunun
(tüm gezici çalışanlar içinde yüzde 48,2) son 3 ay içinde cinsel ilişkiye girmediğini ifade etmesi de ayrıca
dikkate değerdir.
Birden fazla partnerle cinsel ilişkiye giren çalışanların
çoğunluğunun bekar olabileceği varsayılabilir. Ancak,
evli çalışanların da önemli bir oranda başka partnerlerle cinsel ilişkiye girdiği görülmektedir. Grafik 5,
evli çalışanların yüzde 20’sinin başka partnerlerle de
cinsel ilişkiye girdiğini göstermektedir. Sırasıyla yüze
38 ve yüzde 37 oranlarında başka partnerlerle cinsel
ilişkiye girdiği görülen denizciler ve kamyon sürücülerinin durumu özellikle endişe vericidir. Evli çalışanların bekarlara göre, başka partnerlerle cinsel ilişkiye
girmesi, her ne kadar düşük bir olasılık olarak görülse
de, çalışanın evli olduğu eşinin bu cinsel etkinlikten
haberi olmaması durumunda potansiyel HIV enfeksiyonu yayılımı riski daha da artabilmektedir.
Tablo 5: Çalışılan Sektöre Göre Son 3 Ayda Cinsel İlişkiye Girilen Partner Sayısı Dağılımı
Partner Sayısı
Turizm çalışanları
Toplam
0
Denizciler
%42,6
Kamyon Sürücüleri
42.8%
İnşaat çalışanları
%53,5
%54,5
%48,2
1
%13,1
15.2%
%23,6
%15,9
%16,9
2
%16,4
12.5%
%12,9
%17,3
%14,7
3
%8,5
10.4%
%4,9
%7,2
%7,8
4
%7,2
9.4%
%3,5
%2,2
%5,7
5
%4,6
5.1%
%1,4
%1,8
%3,3
6+
%7,6
4.7%
%0,4
%1,1
%3,5
Not: Yüzdelik oranlar çalışılan sektöre göredir.
Kendi sözleriyle...
Bir yabancıyla seks yapmak evlenmeden önce her genç adamın yaşadığı bir tecrübedir.”
İnşaat Çalışanı
16
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
Grafik 5: Çalışılan Sektöre ve Medeni Duruma göre birden fazla eşle cinsel ilişkiye girme dağılımı
Evli
Bekar
%69
%59
%38
%37
%43
%35
%26
%22
Denizciler
KamyonSürücüleri
7nƔaatÇalƔanlar
Son 3 ay içinde başka partnerlerle cinsel ilişkiye girdiğinde “her zaman” kondom kullandığını ifade eden
gezici çalışanların tüm çalışanlar içinde oranı ortalama
olarak yüzde 20,8’dir. Bu, görece düşük bir orandır.
Çalışanlardan yüzde 11,7’si ise “sık sık” kondom kullandığını ifade etmektedir. Grafik 6’ya göre, evli olduğu eşi dışında başkalarıyla cinsel ilişkiye girdiğinde
kondom kullanma olasılığı en düşük görünen çalışan
grubu kamyon sürücüleridir (yüzde 44’ü “asla”, yüzde
21’i “çok az”). Turizm sektöründe çalışanların yüzde
24’ü “her zaman” kondom kullandığını belirtirken,
çoğunluğunun kondom kullanımı oldukça düşüktü
TurizmÇalƔanlar
(yüzde 52'si “asla” ya da “çok az”). Kamyon sürücülerinin, muhtemelen HIV enfeksiyonu ve karayolu taşımacılığı ilgisi konusunda küresel farkındalığın daha yüksek
oluşuna bağlı olarak, kondom kullanımının en yüksek
olduğu grup olması ilginçtir. Yine de kondom kullanımı
dökümleri diğer çalışmalardaki dökümlere göre daha düşüktür. Örneğin, Baltık ülkelerindeki kamyon sürücülerini konu edinen bir araştırmaya göre, yolculuk esnasında
girilen rastgele cinsel ilişkide kondom kullanım oranı
%66,6’dır. Bu gruptan sadece %18,4’ü “asla” kondom
kullanmadığını ifade etmiştir (Kulis, Chawla, Kozierkiewicz, & Subata, 2009).
Kendi sözleriyle...
“Evet, kesinlikle kondom kullanmayı tercih ederim, ancak bu her zaman mümkün olmuyor.”
Denizci
Grafik 6: Son 3 Ayda Evli Olunan Eş Dışında Cinsel İlişkiye Girilen Partnerle Kondom Kullanım Sıklığı
Asla
Denizciler
KamyonSürücüleri
%22
Aradabir
Sksk
Herzaman
%25
%24
7nƔaatÇalƔanlar
TurizmÇalƔanlar
ÇokAz
%24
%20
%17
%44
%31
Evli çalışanların farklı partnerlerle cinsel ilişkiye girme durumunda kondom kullanım oranı daha düşüktür.
Grafik 7, Grafik 6 ile medeni durum dışında, aynı kondom kullanım sıklığını göstermektedir. Grafik 6’ya bakılırsa, evli çalışanların yüzde 58’i ya “çok az” kondom
%10
%21
%21
%14
%12
%15
%29
%11
%12
%11
%14
%24
kullanmakta ya da “asla” kullanmamaktadır. Bu durum,
evli çalışanların eşlerinin HIV enfeksiyonu kapma riskinin daha yüksek olabileceğine işaret etmektedir. Muhtemelen sadece çalışanlara yönelik değil, eşlerine de yönelik ek programların oluşturulması gerekmektedir.11
Burada gösterilmemekle birlikte, sektöre ve medeni duruma göre sonuçlar, Grafik 6’daki sonuçlarla benzerdir. Evli inşaat çalışanlarının (yüzde 76)
ve turizm çalışanlarının (yüzde 65), denizcilere (yüzde 54) ve kamyon sürücülerine (yüzde 51) kıyasla, daha büyük oranlarda “asla” ve “çok az”
şıklarında kondom kullanımını bildirdikleri görülmektedir.
11
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
17
Grafik 7: Medeni Duruma Göre Son 3 Ayda Evli Olunan Eş Dışında Cinsel İlişkiye Girilen Partnerle Kondom Kullanım Sıklığı
Bekar
%24
%17
%23
%16
%20
Asla
ÇokAz
Aradabir
Sksk
Evli
%33
%25
%13
%8
Herzaman
%21
2. Seks İşçileriyle Cinsel İlişki
Grafik 8: Seks İşçileriyle Cinsel İlişkinin Sıklığı
Asla
Denizciler
KamyonSürücüleri
7nƔaatÇalƔanlar
TurizmÇalƔanlar
KamyonSürücüleri
%27
Aradabir
Herzaman
%28
%31
%32
%34
%38
%51
T testi uygulanmış olup, yüzde 5 ile istatistiki açıdan önemli bir orandır
%11 %2
%27
%30
Diğer ülkelerde yapılan çalışmalardan elde edilen bulgulara dayanarak, gezici çalışanlar için, en büyük HIV
enfeksiyonu risk faktörünün seks işçileriyle girilen
cinsel ilişki olduğu görülmektedir. Başka partnerlerle
girilen cinsel ilişkiye ek olarak, çalışanlara özellikle
seks işçileriyle girilen cinsel ilişki hakkında sorular
yöneltilmiştir. Grafik 8, gezici çalışanların seks işçileriyle cinsel ilişkiye girme oranlarının yüksek olduğunu göstermektedir. Bu oran yüzde 49 ile turizm
çalışanları arasında en düşük, yüzde 73 ile denizciler
arasında en yüksektir. Grafik 8, denizciler ve kamyon
sürücülerinin seks işçileriyle cinsel ilişkiye girme eğiliminin – denizcilerin yüzde 45’i, kamyon sürücülerinin yüzde 38’i “arada bir” ya da “daha sık aralıklarla” seks işçileriyle cinsel ilişkiye girmektedir- yüzde
28 ve yüzde 26 oranlarının söz konusu olduğu inşaat
ve turizm çalışanlarına oranla daha yüksek olduğunu
da göstermektedir. Genel olarak bakıldığında, gezici
12
Sksk
%8 %3
%24
%23
%18
%4
%5 %3
çalışanların arada bir ya da daha sık aralıklarla seks
işçileriyle cinsel ilişkiye girmesi (bütün çalışanlar
içinde yüzde 35 oranında) endişe verici boyuttadır.
Çünkü, kişisel ifadeye dayalı araştırmalarda, cinsel
ilişkiyle ilgili riskli davranışlar genellikle olduğundan
daha aza indirgenir.
Seks işçileriyle girilen cinsel ilişki esnasında kondom
kullanımı sorulduğunda, çalışanların yüzde 45,1’i son
cinsel ilişkilerinde kondom kullandığını belirtmiştir.
Bu oldukça düşük bir orandır. Grafik 9, seks işçileriyle
kondom kullanımının farklı sektörlerde çalışanlarda
benzer olduğunu göstermektedir. Çalışılan sektöre bağlı herhangi bir istatistiki farklılık bulunmamaktadır.12
Kişisel ifadeye bağlı araştırmaların çoğunda kondom
kullanımı olduğundan daha fazla gösterilmektedir. Bu
nedenle, tutarlı olarak seks işçileriyle girilen cinsel
ilişkide kondom kullanan gezici çalışanların gerçek
oranı görünenden daha düşük olabilir.
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
18
Gezici çalışanlarda seks işçileriyle cinsel ilişkide
bu derece düşük kondom kullanım oranının olması ciddi boyutta endişe vericidir. Çünkü, bu konuda yapılan diğer araştırmalarda söz konusu orana
dair bulgular çok daha yüksektir. Örneğin, 2008
yılında Gürcistan’da gezici çalışanlar arasında yapılan bir çalışmada, Gürcü kamyon sürücülerinin
yüzde 77’sinin, denizcilerin yüzde 83’ünün seks işçileriyle son cinsel ilişkilerinde kondom kullandığı
saptanmıştır (Dünya Bankası, 2009). Hırvatistan’da
yapılan benzer bir araştırmada ise, denizcilerin yüzde
85’inin, inşaat işçilerinin yüzde 75’inin seks işçileriyle
son cinsel ilişkilerinde kondom kullandığı belirtilmektedir (Stulhofer, Brouillard, Nikolic, & Greiner, 2006).
Grafik 9: Seks işçisiyle girilen son cinsel ilişki esnasında kondom kullanımı
Evet
Denizciler
Hayr
Hatrlamyor
42%
KamyonSürücüleri
49%
45%
7nƔaatÇalƔanlar
47%
TurizmÇalƔanlar
47%
9%
42%
12%
47%
6%
47%
5%
Kendi sözleriyle...
Kondom kullanıp kullanmadığı sorulduğunda...
...”Gerek yok. Ben bir erkeğim. Türk’üm ve bizim kondom kullanmaya ihitiyacımız yok.”
İnşaat Çalışanı
Grafik 10: Medeni Duruma Göre Seks İşçileriyle Cinsel İlişkiye Girme Sıklığı
Asla
Bekar
%25
Çokaz
Aradabir
Sksk
Herzaman
%28
%32
%11
%4
%1
Evli
%41
%32
%22
%5
Grafik 11: Medeni duruma göre seks işçisiyle girilen son cinsel ilişki esnasında kondom kullanımı
Evet
Bekar
Evli
Hayr
Hatrlamyor
%50
%41
%45
%48
%6
%11
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
Vietnam’da, inşaat işçilerinde söz konusu oran yüzde
75 olarak saptanmıştır (Nüfus Konseyi, 2003).
19
ilişkiye girmeleri beklenebilir. Grafik 12, son 3 ay
içinde çalışanların, seks işçileriyle nerede birlikte olduğunu göstermektedir. Çalışanların yanıt olarak birden fazla seçeneği işaretlemeleri mümkündür; seks
işçileriyle hem Türkiye hem de yurtdışında cinsel ilişkiye girilmesi gibi. Bu nedenle yüzdelik oranlar üst
üste eklenmemelidir.13 Grafikler, seks işçileriyle cinsel
ilişkiye girmemiş gezici çalışanları da kapsamaktadır.
Evli çalışanların seks işçileriyle cinsel ilişkiye girme
oranı, bekarlara göre daha düşüktür. Evli çalışanların
yüzde 27’si, seks işçileriyle en azından “arada bir”
cinsel ilişkiye girdiğini belirtirken, bekarlarda bu oran
yüzde 47’dir (bkz. Grafik10). Ne var ki, seks işçileriyle
cinsel ilişkiye giren evli çalışanların kondom kullanma
eğilimi daha düşüktür. Grafik 11, evli çalışanların
seks işçileriyle girilen en son cinsel ilişkide kondom
kullanım oranının yüzde 41 olduğunu göstermektedir.
Bu oran, bekar çalışanlar arasında yüzde 50’dir.
İlginç bir şekilde, seks işçileriyle girilen cinsel ilişki,
kendi memleketinde (yüzde 16), Türkiye’de yolculuk
sırasında (yüzde 15) ve yurtdışında yolculuk sırasında
(yüzde 17) oranlarıyla, tüm çalışanlar genelinde oldukça benzer bir dağılım sergilemektedir.14 Bu bulgular,
seks işçileriyle cinsel ilişkinin ağırlıkla Türkiye’de,
kişinin memleketinde ya da Türkiye içinde yolculuk
sırasında gerçekleştiğini göstermektedir.
Evden uzakta geçirilen zaman göz önüne alındığında,
çalışanların evden uzakta oldukları zaman içinde
Türkiye’de ya da yurtdışında seks işçileriyle cinsel
Grafik 12: Son 3 Ay İçinde Çalışılan Sektöre Göre Seyahat ve Seks İşçileriyle Cinsel İlişki
%10
Denizciler
TurizmÇalƔanlar
Tümü
%35
%7
KamyonSürücüleri
7nƔaatÇalƔanlar
%19
%30
%38
%29
%4
%3
Türkiye'deSeyahatEden
YurtdƔndaSeyahatEden
%21
%1
%0
Evde
%16
%15
%17
Notlar: Birden fazla seçenek seçilebildiğinden, yüzdelik dilimler üst üste eklenmemelidir. İstenildiği takdirde belirli çoklu yanıtlar (örneğin,
“Memlekette” ve “Türkiye’de yolculuk sırasında” gibi) verilmesi mümkündür.
Kendi sözleriyle…
”Onlar(seks işçileri) bizi buluyor. Bizi yolda karşılıyorlar.”
Kamyon sürücüsü
Belirli sektörler içerisinde önemli farklılıklar mevcuttur. Denizcilerin ve kamyon sürücülerinin yüzde
30’dan fazlası seks işçileriyle yurtdışında ilişkiye girdiklerini ifade ederken, bu oran inşaat çalışanlarında
yüzde 3, turizm sektöründe çalışanlarda yüzde 0,3’tür.
Bu sonuç, inşaat ve turizm sektörlerinde çalışanların
iş için yurtdışına çıkışının nadir olduğunun bir göstergesi gibi görünmektedir. Gerek denizciler, gerek kamyon sürücüleri, seks işçileriyle kayda değer bir oranda
Türkiye’de cinsel ilişkiye girdiklerini ifade etseler de,
Örneğin, çalışanların tümünün %42’si seks işçileriyle cinsel ilişkiye girdiklerini ifade etmektedir. Yüzdelik dilimlerin eklenmesiyle (%16+%15+%17) ortaya
çıkan %48’lik oran bu anlamda geçerli değildir.
13
14
“Tüm çalışanlar” oranları açısından kayda değer istatistiki bir fark söz konusu değildir..
20
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
kamyon sürücülerinin Türkiye’de seks işçileriyle
cinsel ilişkiye girme oranı (yüzde 38), yurtdışına
kıyasla daha fazladır (yüzde 30). Bunun kısmen
kamyon sürücülerinin gerek Türkiye gerek yurtdışında geçirdikleri zaman ile ilgili olduğunu, bu iki
konumdan herhangi birinin diğerine kıyasla daha
fazla cinsel ilişki etkinliğine ev sahipliği ettiğinin
bir göstergesi sayılamayacağını bir kez daha belirtmekte fayda vardır. Seks işçileriyle evlerinde cinsel
ilişkiye girme oranı en yüksek inşaat (yüzde 29) ve
turizm sektöründe çalışanlar (yüzde 21) arasındadır.
Çalışanlar genel olarak seks işçileriyle nasıl karşılaşmakta/seks işçilerine nasıl ulaşmaktadır?
Tablo 6: Çalışılan Sektöre Göre Seks İşçilerine
Ulaşılan Yerler, bar ve gece kulüplerinin özellikle
denizciler (yüzde 47), inşaat çalışanları (yüzde 31)
ve turizm çalışanları (yüzde 27) açısından, seks işçileriyle buluşma anlamında popüler mekanlar olduğunu göstermektedir. Çalışanlar, seks işçileriyle
taraflardan herhangi birinin sağladığı geçici/kiralık
meskenlerde de buluşmaktadır. Kamyon sürücülerinin yüzde 36’sı, denizcilerin yüzde 25’i seks işçileriyle bu şekilde birlikte olmaktadır. Yüzde 33’ü seks
işçileriyle yollarda birlikte olan kamyon sürücülerinin tüm çalışanlar arasındaki bu özgün durumu,
önlem almaya yönelik etkinliklerin sadece kentlerde değil, nakliye güzergahlarında da sürdürülmesi
gerektiğine işaret etmektedir. Çalışanların seks işçilerine diğer ulaşma yolları arasında, telefon, randevuevleri ve arkadaşlar sayılabilir.
Tablo 6: Çalışılan Sektöre Göre Seks İşçilerine Ulaşılan Yerler
Denizciler
Kamyon sürücüleri
İnşaat çalışanları
Turizm çalışanları
Toplam
İnternet
%10
%4
%9
%7
%8
Bar/gece kulübü
%47
%20
%31
%27
%31
Geçici/kiralık mesken
%25
%36
%15
%10
%22
Yolda
%11
%33
%4
%3
%13
Diğer
%10
%9
%17
%9
%11
Notlar: Yüzdelik oranlar çalışılan sektöre göredir. Birden fazla seçenek işaretleme izni verildiğinden, yüzdelik dilimler birbirine eklenmemelidir.
Tablo 7: Son 3 Ay İçinde Seks İşçileriyle Cinsel İlişkiye Girilen Mekanlar
Denizciler
Kamyon sürücüleri
İnşaat çalışanları
%18
%10
%21
%17
%16
%8
%6
%13
%4
%8
Buluşma evi
%13
%6
%6
%4
%7
Taşıt ya da Gemi
%12
%39
%3
%3
%14
Otel
%29
%21
%7
%21
%20
%2
%6
%3
%1
%3
Ev
Genelev
Dış mekan
Turizm çalışanları
Toplam
Notlar: Yüzdelik oranlar çalışılan sektöre göredir. Birden fazla seçenek işaretleme izni verildiğinden, yüzdelik dilimler birbirine eklenmemelidir.
Tablo 7: Son 3 Ay İçinde Seks İşçileriyle Cinsel İlişkiye Girilen Mekanlar çalışanların seks işçilerine ulaştığı özel mekanlar verilmiştir. Bir kez daha, birden fazla
seçenekle yanıtlama izni verilmiştir. Çalışanların cinsel ilişkiye girdiği mekanlar konusunda gözle görülür
bir çeşitlilik söz konusudur. Oteller, denizciler (yüzde
29), kamyon sürücüleri (yüzde 21) ve turizm sektöründe çalışanlar için (yüzde 21) için ortak elverişli
mekanlar olarak görülmektedir. İnşaat çalışanları ise
genellikle seks işçileriyle evlerinde (yüzde 21) ilişkiye girmektedir. Bu seçenek, denizciler (yüzde 18) ve
turizm sektöründe çalışanlar (yüzde 17) için de yüksek
bir orana sahiptir. Kamyon sürücülerinin yüzde 39’u
seks işçileriyle araçlarında cinsel ilişkiye girmektedir.
3. Koşutzamanlı Çokeşlilik
Son yıllarda, özellikle Sahra altı Afrika’da (Halperin &
Epstein, 2004; Epstein, 2007; Morris ve diğerleri, 2008)
HIV enfeksiyonu yayılımı üzerinde aynı zamanda birden fazla eşe sahip olmanın (Koşutzamanlı Çokeşlilik)
etkisini araştıran çalışmalarda artış söz konusudur.
Epidemiyolojik araştırmalar, koşutzamanlı çokeşlilik
ile HIV bulaşması arasında bir bağ kurmaktadır. Ancak, büyük oranda yetersiz ve tutarsız veriler yüzünden, koşutzamanlı çokeşliliğin HIV bulaşma ve yayılımında oynadığı rol belirsiz kalmaktadır (UNAIDS,
2009). Bu araştırma, çalışanlar arasında koşut
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
çokeşliliğe dair verileri bir araya toplayarak, Türkiye’de
zaman içinde ve diğer risk grupları ile yapılacak çalışmalara
karşılaştırma için referans oluşturacaktır.
21
En düşük dağılım oranı turizm sektöründe çalışanlar
(yüzde 7,8) arasındadır. İkinci satır, hem düzensiz
kondom kullanımını (son üç eşten herhangi biriyle
en son cinsel ilişkide kondom kullanmama) hem
de koşutzamanlı çokeşli cinsel ilişkiye girdiğini
ifade eden çalışanları göstermektedir. Denizciler,
yüzde 10’dan daha fazla oranda düzensiz kondom
kullanımı ve çokeşli cinsel birliktelik içinde olduğu
bilgisini vermektedir. Bu da, koşutzamanlı çokeşlilik
ilişkisi sürdüren denizcilerin yüzde 80’inin düzenli
olarak kondom kullanmadığına işaret etmektedir.
Koşutzamanlı çokeşlilik içinde düzensiz kondom
kullanımı olan çalışanların oranı tüm çalışan tiplerinde
hemen hemen aynıdır. Kabaca yüzde 80.
Her ne kadar koşutzamanlı çokeşlilik tanımları, tam
anlamıyla UNAIDS’in tanımına uymasa da, araştırma
esnasında, anketin yapıldığı zamandaki çokeşlilik üzerine
sorular da sorulmuştu.15 Tablo 8: Koşutzamanlı Çokeşlilik
İlişkisi İçinde Olan Gezici Çalışanlar, son üç cinsel eşi
içinden en az ikisiyle hâlâ cinsel ilişkiye girmeye devam
ettiğini ifade eden gezici çalışan dağılımını vermektedir.
Yüzde 13,3 ile denizciler ve yüzde 10,8 ile inşaat çalışanları,
daha yüksek oranlarda koşutzamanlı çokeşlilik içinde cinsel
ilişkiye girdiğini ifade etmektedir.
Tablo 8: Koşutzamanlı Çokeşlilik İlişkisi İçinde Olan Gezici Çalışanlar
Denizciler
Koşutzamanlı Çokeşlilik Oranı
Düzensiz kondom kullanımı ve
Koşutzamanlı Çokeşlilik
Kamyon sürücüleri İnşaat çalışanları Turizm çalışanları Toplam
%13,3
%9,5
%10.8
%7.8
%10.5
%10,6
%7,6
%8.0
%6.6
%8.3
Notlar: Yüzdelik oranlar çalışılan sektöre göredir.
B. Madde Kullanımı
Parenteral madde kullanıcıları örnekleminin oldukça
küçük olmasına rağmen, denizciler, parenteral madde
kullanıcılarının çoğunluğunu oluşturmaktadır (denizcilerin yüzde 2,6’sı parenteral madde kullandığını ifade etmiştir).
Özellikle pek çok Doğu Avrupa ve Orta Asya ülkesinde, parenteral madde kullanımı bir diğer
önemli risk faktörüdür. Bununla birlikte, bu çalışanların sadece yüzde 1,1’i parenteral madde kullandığını kişisel olarak ifade etmektedir. Bu da,
Türkiye’de parenteral madde kullanımından kaynaklanan HIV enfeksiyonu yayılımının düşük olduğu yönündeki bilgiyi destekler gibi görünmektedir.
Sonuç olarak, bu sayılar önyargıların etkisiyle gerçeği
olduğu gibi yansıtmama olasılığı taşıyor olsa da, gezici çalışanlarda parenteral madde kullanımının birincil
bir risk faktörü oluşturmadığı söylenebilir.
Kendi sözleriyle…
“Uyuşturucu kullanımının yaygın olduğunu söyleyemem.”
İnşaat çalışanı
Tablo 9: Parenteral madde kullandığını ifade eden gezici çalışanlar
Denizciler
2.6%
Kamyon Sürücüleri
İnşaat Çalışanları
İnşaat Çalışanları
Toplam
0.3%
0.7%
0.7%
1.1%
Notlar: Yüzdelik oranlar çalışılan sektöre göredir.
Gezici çalışanlar alkol ve sigara kullanıyor olsa da, farklı
tipte madde kullanımını (örn., marihuana, kokain, ecstasy vb.) ifade eden çalışan sayısı son derece azdır. Aslında, anketi yanıtlayan çalışanların neredeyse yüzde 90’ı,
alkol ve sigara dışında asla başka bir madde kullanmadığını ifade etmektedir.
Odak grup görüşmelerinde, bazı çalışanlar, sık olmamakla birlikte madde kullanıldığını ifade etmiştir. Bir
inşaat çalışanı şunları söylemektedir: “İnşaat işinde,
madde kullanan iki kişiyle tanıştım. Bunun yanısıra,
son 12 yılda madde kullanan en az 20 kişi tanıdım.”
Bu araştırmada 3 tutarlı koşutzamanlı çokeşlilik sorusu için UNAIDS yönergeleri izlenmeye çalışılmıştır. Fakat, maalesef, kısıtlar yüzünden bu 3 soru seti
(Bu kişiyle en son ne zaman cinsel ilişkiye girdiniz? Bu kişiyle ilk olarak ne zaman cinsel ilişkiye girdiniz? Bu kişiyle hala cinsel ilişkiye giriyor musunuz?)
kullanılmamıştır (bkz., UNAIDS Tahmin, Modelleme ve Projelendirme Başvuru Grubu: Koşutzamanlı Cinsel Eşlilikleri Ölçmeye Yönelik Çalışma Grubu,
2009). Bununla birlikte, yönergeleri izleyerek, bu çalışmada son üç cinsel eşle ilgili deneyimlere yönelik sorular yöneltilmiştir.
15
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
22
C. Evden Uzak Geçirilen Zaman
Gezici çalışanların yolculuk yaparak ve evden uzakta
geçirdikleri zamanı tam olarak belirlemek için, yanıtların dağılımını incelemek gerekmektedir.
Gezici çalışanları, HIV bulaşması açısından daha zayıf
kılan birincil faktörlerden biri de evden uzun süre uzak
kalmalarıdır. Tablo 10: Çalışılan Sektöre Göre Son 12
Ayda Evden Uzakta Geçirilen Ay Ortalaması, gezici
çalışanların geçtiğimiz yıl ortalama olarak 5,7 ay evden
uzakta olduğunu göstermektedir. Diğer çalışanların 5,0
ila 5,7 aylık ortalamaları ile kıyaslandığında, evden en
uzun süre uzak kalanlar, ortalama 6,8 ayla denizcilerdir.
Evden uzakta olunan dönem, yılın neredeyse yarısını
kapsadığından önem taşımaktadır.
Grafik 12: Evden Uzakta Geçirilen Zaman Dağılımı,
geçtiğimiz yıl evden uzakta geçirdikleri ay sayısına
göre, çalışan dağılımını göstermektedir. Dağılım eğrilerinin (ya da kavislerinin) her biri bir histograma
eşdeğerdir. Çizgilerin kavis oluşturmak üzere yumuşatılmış eğri olarak da düşünülebilir.16 Bu yumuşatılmış eğri sadece örneklem içinden alınan sonuçları
değil, her bir çalışılan sektörün genel nüfusunu temsil
etmektedir.
Tablo 10: Çalışılan Sektöre Göre Son 12 Ayda Evden Uzakta Geçirilen Ay Ortalaması
Denizciler
Kamyon sürücüleri
İnşaat çalışanları
Turizm çalışanları
Toplam
6.8
5.2
5.0
5.7
5.7
(3.0)
(3.2)
(3.2)
(4.1)
(3.4)
Notlar: Standart sapmalar, parantez içinde verilmiştir.
0
.05
Density
Yoğunluk
.1
.15
Grafik 13: Evden Uzakta Geçirilen Zaman Dağılımı
0
3
6
9
Timeuzakta
away from
homezaman
(months)
Evden
geçirilen
(ay)
Denizciler
Sailors
KamyonTruckers
Sürücüleri
İnşaat Construction
Çalışanları
Turizm Çalışanları
Tourism
12
Notlar: 1,2.’nin Epanechnikov
çekirdek işlevi ve bant aralığı ile çekirdek yoğunluğu grafikleri
Örneğin, denizcilerin eğrisi mavidir ve sonuçlar, denizcilerin genel nüfusu içerisinde, 8 aydan biraz daha
fazla evden uzak kalanların en geniş dağılım oranını
(yaklaşık yüzde 12) verir. Denizciler için dağılım eğrisi sağa doğru eğimlenmektedir. Bu durum, daha fazla
sayıda denizcinin evden 6 aydan fazla uzakta kalma
16
eğiliminde olduğuna işaret eder. Kırmızı renkle
gösterilen dağılım eğrisinin sola doğru eğimlendiği
kamyon sürücülerinde durum tam tersidir. Daha az
sayıda kamyon sürücüsü 6 aydan daha fazla evden
uzak kalma eğilimindedir. Sürücülerin çoğu, 2-6 ay
arasında evden uzak kalma eğilimi göstermektedir.
Bu dağılım eğrileri, bir nüfus yoğunluğunun parametrik olmayan tahmini çekirdek yoğunluğunu göstermektedir. Nokta örnekler üzerinden histogram
değerlerinin kullanılmasıyla, çekirdek yoğunluğu tahmin edici, yoğunluk işlevi olasılığını arttırmaktadır.
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
İnşaat çalışanları (yeşil renkli eğri) normal bir dağılım
eğrisine daha yakındır. Yine de az sayıda inşaat çalışanı, 9 aydan daha fazla evden uzakta kalmaktadır. Son
olarak, turizm sektöründe çalışanları gösteren turuncu
renkli dağılım eğrisi iki-doruklu bir dağılım eğrisi vermektedir. Turizm sektöründe çalışan birçok kişi 1-3
ayı evden uzakta geçirirken, pek çok çalışan da 9-12
ay arasında evden uzak kalmaktadır. Örneklemimizde
turizm sektöründe çalışanların yüzde 26,2’si evden sadece 1 ay uzakta kalmaktadır. Bu yüzden, bütün gezici
çalışanlar içinde turizm sektöründe çalışanlar, hem en
az hem de en fazla evden uzakta kalması muhtemel
olan grup olarak görülmektedir.
Bütün gezici çalışanların, gerek yurtiçi gerek yurtdışında oldukça sık yolculuğa çıktığı görülmektedir.
Grafik 14 bütün çalışılan sektörlerin büyük oranlarda
Türkiye’de farklı şehirler arasında yolculuk yaptığını
göstermektedir. Bu durum, evden uzakta riskli davranışa bağlı olasılıkların gerek yurtiçinde gerek yurtdışında
ortaya çıkabileceğinden hareketle önem taşımaktadır.
Gezici çalışanlar genellikle İstanbul, İzmir, Antalya
ve Ankara gibi büyük iller ya da turistik bölgelere
yolculuk yaptıklarını bildirmektedir. Turizm (yüzde
57) ve inşaat (yüzde 67) sektöründe çalışan pek çok
kişi, uluslararası yolculuk yapan küçük bir oranın tam
tersine şehirlerarası seyahat etmektedir. Kamyon sürücüleri en çok şehirlerarası yolculuk yapma eğilimi
gösteren gezici çalışan grubudur. Kamyon sürücülerinin yüzde 88’i geçtiğimiz yıl Türkiye içinde farklı
şehirlere yolculuk yapmış bulunmaktadır. Denizciler
ve kamyon sürücüleri uluslararası yolculuk yapması
en muhtemel olanlardır. Denizcilerin yüzde 92’si ve
kamyon sürücülerinin yüzde 73’ü geçtiğimiz yıl yurtdışına çıkmıştır. Turizm ve inşaat sektörü çalışanları
ise sırasıyla yüzde 12 ve yüzde 7 oranlarında iş için
yurtdışına çıkmış olan, yurtdışına çok daha az yolculuk yapan gruplardır. Gezici çalışanların karşı karşıya
olduğu risklere dikkat çekilirken, bu çalışanların gerek
yurtiçi gerek yurtdışı yolculuk koşullarının hesaba katılması önem taşımaktadır.
Grafik 14: İş için yurtiçi ve yurtdışı yolculuk yapan gezici çalışan dağılımı
YurtdƔndaseyahateden
92%
Ülkeiçindeseyahateden
88%
73%
67%
67%
12%
Denizciler
KamyonSürücüleri
7nƔaatÇalƔanlar
57%
7%
TurizmÇalƔanlar
Not: Yüzdelik oranlar çalışılan sektöre göredir.
Tablo 11: Son 12 ay içinde bir ülkeyi ziyaret eden gezici çalışan dağılımı
Ülke
Tüm çalışanlar
Denizciler
Kamyon sürücüleri
Rusya
%34,7
4%40,1
%29,7
İtalya
%18,0
%24,6
%12,2
Romanya
%16,8
%16,2
%19,8
Almanya
%12,6
%8,1
%15,3
Ukrayna
%11,7
%16,2
%7,7
Gürcistan
%11,3
%3,0
%24,8
Bulgaristan
%9,2
%4,7
%17,1
Libya
%8,4
%14,8
%1,4
Yunanistan
%6,5
%6,7
%7,7
Portekiz
%4,2
%6,7
%1,8
Not: Yüzdelik oranlar çalışılan sektöre göredir.
23
24
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
Yurtdışına çıkan gezici çalışanlar ağırlıkla, yine bütün Avrupa, Asya, Afrika ve Amerika’da farklı ülkelere yolculuk yapan denizciler ve kamyon sürücüleridir. Geçtiğimiz yıl boyunca bu çalışanların
yolculuk yaptığı ülkeler, İspanya’dan Japonya’ya,
Kongo’dan Suudi Arabistan’a uzanan bir çeşitlilik
göstermektedir. Tablo 11, Son 12 ay içindebir ülkeyi
ziyaret eden gezici çalışan dağılımı belirli yabancı
ülkelere yolculuk yapan gezici çalışanların dağılımını göstermektedir. Geçtiğimiz yıl içinde, denizcilerin
yüzde 40,1’i ve kamyon sürücülerinin yüzde 29,7’si
olmak üzere tüm çalışanların yüzde 34.7’si Rusya’ya
yolculuk yapmıştır. İtalya ve Romanya da denizciler ve
kamyon sürücülerinin sık sık ziyaret ettiği ülkelerdendir.
Gürcistan, Bulgaristan ve Almanya, kamyon sürücülerinin çoğu tarafından ziyaret edilirken, denizciler daha
çok Ukrayna ve Libya’ya yolculuk yapmaktadır. HIV
yaygınlık oranı daha yüksek olan bölgelere denizciler ve
kamyon sürücüleri tarafından yapılan ziyaretler, söz konusu gezici çalışan gruplarını, HIV bulaşma riskinin daha
yüksek olduğu bir konuma getirebilir.
Grafik 15: Gezici Çalışanların Dışarıda Geçirilen Aylara Göre Geri Birikimli Dağılımı
Evden uzakta geçirilen zaman
İnşaat çalışanları
Kamyon sürücüleri
Turizm çalışanları
Denizciler
Yolculuk yapma sonuçları bütün olarak, bu gezici
çalışanların hayli gezgin olduğuna işaret etmektedir.
Bütün çalışanların geçen yıl boyunca yüzde 97’si en
az 1 ay, yüzde 87’si en az 2 ay evden uzakta zaman
geçirmiştir. Grafik 15, çalışanların evden uzakta geçirdikleri zamanın aylar itibariyle yüzdesel dağılımını
göstermektedir. Bu, Grafik 13’le aynı olmakla birlikte,
olasılık dağılımına odaklanmaktansa, çalışanların hareketliliğini daha iyi yansıtmak bakımından, geri birikimli dağılımına odaklanmıştır.17 Denizciler en fazla
oranda evden uzakta zaman geçiren çalışan grubudur.
Denizcilerin yüzde 72’si en az 5 ayı evden uzakta geçirmektedir. Nerdeyse bütün çalışılan sektörlerin en az
yüzde 50'si, 5 ya da daha fazla ayı evden uzakta geçirmektedir. Bu da evden uzakta geçirilen azımsanamayacak miktarda bir zaman dilimidir.
D. Alkol Kullanımı
Araştırmalar alkol kullanımının riskli cinsel davranışla bağlantılı olduğunu göstermektedir (Dünya Sağlık
Örgütü, 2005; MacDonald ve diğerleri, 2000; Steele
& Josephs, 1990). Örneğin, gezici çalışanlar üzerine
Hindistan’da yapılan bir çalışma, alkol tüketen uzun
mesafe kamyon sürücülerinin, seks işçilerini ziyaretlerinin alkol almayanlara oranla 2,71 kat daha fazla
olduğunu göstermektedir (Chaturvedi ve diğerleri,
2006).
Çalışmamızda, gezici çalışanlar arasında alkol tüketimi oldukça yaygın görülmektedir. Tüm gezici çalışanların yüzde 44,4’ü en azından “arada bir” alkol
tükettiklerini ifade etmektedir. Grafik 16, ortalama bir
Tahmini genel nüfus dağılım eğrisini göstermekten ziyade, bu şekil örneklemimize özel verileri de göstermektedir.
17
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
gezici çalışana göre az bir miktar daha fazla tüketen denizciler ile onları izleyen kamyon sürücüleri de dahil,
tüm sektörlerdeki sonuç dökümünü vermektedir. Dikkate
değer sayıda çalışan da “asla alkol kullanmadığını” ifade etmektedir. Bu oran denizcilerde yüzde 27’den, inşaat
25
çalışanlarında yüzde 37’ye dek çeşitlilik göstermektedir.
Anket ve odak grup görüşmeleri temel alındığında, en
fazla tüketilen alkollü içecekler, (sırasıyla) bira, rakı ve
votkadır. Bölüm VI'da, alkol kullanımı ve riskli cinsel
davranış ilişkisi daha ayrıntılı olarak ele alınmaktadır.
Grafik 16: Alkol Kullanımı Sıklığı
Herzaman
Denizciler
KamyonSürücüleri
%12
%3
Sksk
%14
%12
7nƔaatÇalƔanlar
%7
%9
TurizmÇalƔanlar
%7
%10
Aradabir
Çokaz
%28
%19
%30
%23
%21
%25
%22
Asla
%27
%27
%34
%37
%34
V. HIV Bilgisi ve Farkındalığı
Araştırmaya katılan gezici çalışanların sık olarak riskli
cinsel ilişkiye girdiğini düşünürsek, acaba bu çalışanların
mevcut HIV enfeksiyonu bilgisi ne düzeydedir? Gezici
çalışanların yüzde 94’ü HIV/AIDS’i daha önce duymuş,
bu da virus ve hastalık konusunda oldukça yüksek bir
farkındalık oranıdır.18 Çalışanların HIV enfeksiyonu bilgisi temel bir düzeyde olup, yerleşik bazı yanlış kanılar
mevcuttur.
Gezici çalışanlara HIV’ın geçişi ve korunması ile ilgili
13 soru sorulmuş ve ortalama 8,7 soruya doğru yanıt verilmiştir (ortalama yüzde 67,2 doğru yanıt). Farklı sektörlerde çalışanların ortalama puanları arasında az bir fark
bulunmaktadır. Gezici çalışanların HIV bilgi puanları
dağılımının, az da olsa sağa doğru eğimli olduğu görülmektedir (Bkz. Grafik 17). Bu dağılıma göre, çalışanların
çoğunluğunun, HIV’ın geçişi ve korunma yollarıyla ilgili
bilgilerinin temel düzeyde olduğu söylenebilir.
Belirli HIV bilgi sorularına verilen yanıtlar incelendiğinde aynı sonucun ortaya çıktığı görülmektedir (Bkz.
Grafik18). Gezici çalışanlar, genellikle HIV/AIDS’in
varlığından haberdar ve nasıl bulaştığı konusunda temel bilgileri biliyorlar (korunmasız cinsel ilişki, parenteral madde kullanımı, kondom kullanılmamasıyla).
Ancak, gezici çalışanlar HIV/AIDS konusunda söylentiler ve yanlış kanılara inanmaktadır. Örneğin, soruları
yanıtlayanların yarısı HIV enfeksiyonunun tamamen
tedavi edilebildiğini düşünmektedir. Yarısından fazlası, hastalığın, HIV enfekte bir kişinin yemeği ya da
içeceğinin paylaşılmasıyla bulaşacağını düşünürken,
yalnızca yüzde 37’si cinsel ilişkide hiç bulunmamanın HIV’ın bulaşmasına karşı koruyucu olabileceğini
bilmektedir. Gezici çalışanların sadece yüzde 39’u
HIV’ın sivrisinek ısırmasıyla geçmediğini bilmektedir.
Kendi sözleriyle ...
“Yabancılarla cinsel ilişkiye girdiğimizde, kendimizi korumak için kondom kullanıyoruz.
Kullanmazsak, hastalık kapabiliriz.”
Turizm çalışanı
HIV/AIDS farkındalığı oranı, 1998 Nüfus ve Sağlık Araştırması’nda saptanan, evli erkeklerdeki farkındalık oranı olan yüzde 92,9’dan ve 2003 Araştırması’nda
saptanan yaşamı boyunca evlenmiş kadınlardaki farkındalık oranı yüzde 88,1’den daha yüksektir. 2008 yılındaki araştırma’da HIV/AIDS ile ilgili herhangi
bir soru sorulmamıştır.
18
T
Tourism
26
7%
%
22%
10%
27%
34%
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
0
.01
Density
Yoğunluk
.02
.03
Grafik 17: HIV Bilgi Sorularına Verilen Doğru Yanıtlara Göre Sonuçların Dağılımı
0
20
40
60
80
100
0
V Knowledge
(0-10
00% on questions)
HIVHIBilgisi
(sorular
üzerinden
%0-100)
Not: Grafikteki dağılım tüm gezici çalışanları kapsamaktadır.
Grafik 18: HIV farkındalığı ve bilgi sorularına verilen doğru yanıtların oranı
HIVvücudakanyadakorunmaszcinseliliƔkiyoluyla
girer
%92
BaƔkasnnkullandŒƔrngannkullanlmasylaHIV
bulaƔabilir
%91
CinseliliƔkisrasndaprezervatifkullanlmamas
nedeniyleHIVbulaƔabilir
%87
CinseliliƔkisrasndaprezervatifkullanarakHIV'dan
korunulabilir
%79
HIVkapmƔhamilebirkadn,gebeliŒisrasndavirüsü
doŒmamƔçocuŒageçirebilir
%79
GüvenilirvehastalŒtaƔmayanbirpartnerlecinsel
iliƔkiyegirilerekHIV'dankorunulabilir
%78
HIVdokunmayadasarlmayoluylabulaƔmaz
%73
SaŒlklgörünenbirinsanHIVkapabilir
%72
HIVemzirmeyoluylaannedenbebeŒegeçebilir
%66
CinseliliƔkiyegirmeyerekHIV'dankorunulabilir
%63
HIV/AIDS'intedavisiyoktur
%50
HIVdiŒerlerininsalyasniçerenyemekyadaiçecek
alnmasylabulaƔmaz
HIVsivrisineksrŒilebulaƔmaz
Notlar: Grafikteki yüzdeler tüm gezici çalışanları kapsamaktadır.
%46
%39
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
Gezici çalışanların yalnızca yüzde 8-13’ü daha
önce HIV testi yaptırdığından, HIV enfeksiyonu
durumlarını bilenlerin oranı oldukça düşük
kalmaktadır. Yüzde 35’i HIV testi yaptırmış denizciler
bu konuda bir istisnadır (Bkz. Grafik 19). Diğer
sektör çalışanlarına göre denizcilerin daha yüksek bir
oranda HIV testi yaptırmasının nedeni, testin birçok
27
denizci için zorunlu olmasıdır. Kamyon sürücüleri
ve inşaat çalışanları arasında HIV testi yaptıranların
yarısından fazlası, testi zorunlu olduğu için
yaptırmıştır. Çalışanların oldukça düşük bir oranının
gönüllü olarak test yaptırmasının nedeni, Türkiye’de
az sayıda Gönüllü Danışmanlık ve Test Merkezinin
bulunması olabilir.
Grafik 19: Gezici Çalışanlardan HIV Testi Yaptıranlar
Gönüllü
Denizciler
KamyonSürücüleri
%8
Zorunlu
%27
%64
%87
%5 %8
7nƔaatÇalƔanlar %3 %5
TurizmÇalƔanlar
Hayr
%90
%90
%6 %3
Not: Bir “diğer” kategorisi de bulunduğu için, yüzdelerin toplamı %100 olmayabilir.
VI. Riskli Cinsel İlişki ile
İlgili Faktörler
Şu ana kadar elde edilen sonuçlar, Türkiye’de söz
konusu gezici çalışanların, riskli cinsel davranışlar
gösterdiği, evden uzakta uzun zaman geçirdiği, alkol
kullandığı ve temel HIV bilgisine sahip olduğunu
göstermektedir. Bu bölümde, riskli cinsel davranış ile
gezici çalışanların alkol kullanımının mı, evden uzakta
zaman geçirmesinin mi daha çok ön plana çıktığı gibi
bazı risk faktörleri arasındaki ilişkiyi incelemekteyiz.
Riskli cinsel davranışın bu çalışmadaki tanımı i) son 3
ay içinde rutin partnerin dışında cinsel ilişkiye girilen
partnerle “arada bir” kondom kullanımı olabileceği
gibi, ii) “seks işçileriyle “arada bir” ya da daha fazla
cinsel ilişkiye girilmesi de olabilir. Bu iki sorudan
herhangi birine “evet” yanıtını vermiş olan gezici
çalışan, riskli cinsel ilişkiye giren kategorisinde
değerlendirilmektedir.19
Tablo 12, riskli cinsel ilişkiye giren çalışan oranının
bir hayli yüksek olduğunu göstermektedir. Bu oranlar,
denizciler arasında görülen yüzde 53’ten, turizm
çalışanları arasında görülen yüzde 34’e kadar değişiklik göstermektedir. Denizciler ve kamyon sürücüleri
en fazla riskli cinsel ilişkiye girenleri oluşturmaktadır.
Bu durum, daha önce elde edilen sonuçlarla tutarlı bir
biçimde, özellikle seks işçileriyle cinsel ilişkiye girme
sıklığıyla ilgilidir.
Tablo 12 riskli cinsel ilişkiye girmenin farklı faktörlerin etkisiyle ne şekilde çeşitlendiğini göstermektedir.
İlk olarak, alkol kullanımı riskli cinsel ilişkiyle güçlü bir ilişki içinde gibi durmaktadır ki, bazı kaynaklar
bu ilişkiyi desteklemektedir (Dünya Bankası, 2009;
Dünya Sağlık Örgütü, 2005; MacDonald ve diğerleri, 2000; Steele & Josephs, 1990). Bu konuda yürütülen deneysel araştırmalara göre, kişiler alkol etkisi
altında iken, irrasyonel veya riskli kararlar alma eğiliminde olmaktadır. İçki içmeden önce kişi kesinlikle
kondom kullanmaya kararlıyken, içki içtikten sonra
unutabilmekte ya da kondomun daha önce düşündüğü kadar önemli olmadığına karar verebilmektedir.
Örneklemimizde, arada bir ya da daha fazla alkol
kullanan çalışanların yüzde 59’u riskli cinsel ilişkiye
girerken, nadiren alkol kullanan ya da asla alkol kullanmayan çalışanlarda bu oran yüzde 31 olmaktadır.20
Daha net olmak gerekirse, riskli cinsel ilişkiye giren bir çalışan, anketteki 38. soruya yanıt olarak i) “arada bir”, “sık sık” ya da “her zaman” YA DA 42. soruya
yanıt olarak i) “arada bir”, “sık sık” ya da “her zaman” şıklarını işaretliyorsa.
19
Bunların birer listeleme olduğunu gerçek ilişkilere işaret etmediğini belirtmek önemlidir.
20
28
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
Evden daha fazla uzakta geçirilen zaman ve yurtdışına
yolculuk da, riskli cinsel ilişkiye girmeyle bağlantılıdır.
Ancak, bu iki faktör birbirine bağlıdır; evden daha fazla
uzakta kalanlar sık sık yurtdışına yolculuk yapanlardır.
genelinde bu oranın altında ve üstünde olanların riskli
cinsel ilişkiye girme oranı arasında çok küçük bir fark
vardır.21 HIV testi yaptırmış kişilerin riskli cinsel ilişkiye
girme olasılığı daha yüksek görünmekle birlikte gezici
çalışan grupları arasında çeşitlilik söz konusudur. Her
iki sonuç da, bilginin tek başına davranışsal değişime
yol açmada yeterli olmadığını göstermektedir. Bilgiye
dayalı olmayan alkol kullanımı ve evden uzakta
geçirilen zaman gibi faktörler daha büyük bir etki
yaratma potansiyeli taşıyabilir. Bunların yanı sıra;
HIV bilgisi/testi ile riskli cinsel ilişki arasındaki bağlantı daha karışıktır. Araştırmada, doğru yanıtların
yüzdelik oranıyla ölçülen HIV bilgisi, 13 soruluk ankette yüzde 70’in altında ve üstünde doğru yanıt verenlerin sonuçları ile karşılaştırıldığında, araştırmanın
Kendi sözleriyle...
“(Kondom) kullanmak isterdim, ama o sırada ortam, yani bardaki ortam ya da içki mantıklı
düşünmemizi engelliyor ve gecenin sonunda genellikle kullanılmamış oluyor.”
Denizci
Tablo 12: Farklı Sektörlere Göre Riskli Cinsel İlişki Yaygınlık Oranı
Denizciler
Kamyon sürücüleri
Riskli cinsel ilişki
Riskli cinsel ilişkiye girme
%53.0
%48.6
Alkol Kullanımı Sıklığı
Arada bir ya da daha fazla
Çok az ya da asla
%60.7
%42.9
%61.1
%37.8
%55.3
%50.0
İnşaat çalışanları Turizm çalışanları Toplam
%38.5
%34.0
%44.0
%57.7
%26.3
%52.9
%21.2
%58.6
%31.6
%56.7
%44.0
%48.4
%32.2
%50.0
%40.0
%53.4
%41.0
%53.1
%46.2
%53.6
%35.4
%48.6
%36.8
%50.0
%32.9
%52.9
%35.5
HIV Enfeksiyonu Bilgisi
Yüzde 70’ten fazla doğru yanıt
Yüzde 70’ten az doğru yanıt
%51.9
%53.8
%44.8
%51.5
%34.6
%41.7
%26.8
%38.5
%40.4
%46.6
HIV testi
HIV testi yapılmış
HIV testi yapılmamış
%54.7
%51.9
%41.0
%49.8
%35.7
%39.1
%46.4
%32.6
%48.6
%43.0
Son 12 ayda evden
uzakta bulunulan zaman
En az 5 ay
5 aydan daha az
Son 12 ayda yurtdışına seyahat
Yurtdışına çıkmış
Yurtdışına çıkmamış
kondoma ulaşılabilirlik gibi ölçemediğimiz faktörler
de söz konusudur. Davranışsal ekonomi ve psikoloji
alanında bilgi birikimi artmaktadır. Bu birikim, HIV
önleme ve yayılımının riskli cinsel ilişki ile birbirine
bağımlı bir ilişki içinde olmadığını göstermektedir
(Dinkelman ve diğerleri, 2006). Benzer biçimde,
HIV testi yapılması cinsel davranış ve kondom
kullanımında ya çok az değişim yaratabilmekte ya da
hiç etkisi olmamaktadır (Thornton, 2008; Coates ve
diğerleri, 2000, Wolitski ve diğerleri, 1997).
Riskli cinsel ilişkiyle ilgili faktörleri derinlemesine
incelemek için, yaş, gelir, eğitim gibi sosyal değiş Yüzde 70 doğru yanıt oranı tüm örneklem içinde ortalamayı vermektedir.
21
kenlerin kontrol edilmesini sağlayan çok değişkenli
logit regresyonlar yapılmıştır. HIV testi yaptırmış olan
gezici çalışan sayısı az olduğu için, çalışma HIV testini kapsamamaktadır. Kapsamlı bir biçimde, önceki
belirleyici özelikler de dikkate alındığında, riskli cinsel ilişkiye girme sıklığı önemli miktarda azalmaktadır. Tablo 13: Riskli Cinsel İlişki Belirleyicileri (Göreceli Risk Oranları), alkol kullanımı, evden uzakta
geçirilen zaman, yurtdışına yolculuk ve HIV bilgisini
de kapsayan riskli cinsel ilişki belirleyicilerini inceleyen çoklu logit regresyonlardan çıkan göreceli risk
oranını göstermektedir. Bütün gezici çalışanlar için,
alkol kullanımı riskli cinsel ilişkiyle en bağlantılı
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
29
Kendi sözleriyle…
“Bazen kondom kullanıyorsunuz, bazen kullanmıyorsunuz. Sarhoşsanız görmezden gelebiliyorsunuz.”
Turizm çalışanı
Tablo 13: Riskli Cinsel İlişki Belirleyicileri (Göreceli Risk Oranları)
(1)
Toplam
(2)
(3)
(4)
(5)
Denizciler Kamyon sürücüleri İnşaat çalışanları Turizm çalışanları
2.506***
(0.370)
2.458***
(0.726)
2.422***
(0.678)
3.894***
(1.230)
2.772**
(1.347)
1.060**
(0.0258)
1.451*
(0.312)
1.114**
(0.0610)
1.250
(0.611)
1.092*
(0.0535)
1.594
(0.512)
1.074
(0.0550)
0.616
(0.323)
1.059
(0.0654)
1.692
(1.276)
0.995
(0.00406)
0.972***
(0.0101)
0.556***
(0.102)
1.148
(0.306)
1.006
(0.00812)
0.954**
(0.0193)
0.424**
(0.143)
1.470
(0.749)
0.998
(0.00759)
0.964*
(0.0193)
0.340***
(0.130)
0.744
(0.324)
0.996
(0.00995)
0.996
(0.0219)
0.429**
(0.182)
0.533
(0.802)
0.974**
(0.0124)
0.961
(0.0431)
1.791
(0.948)
2.369
(2.315)
1.312
(0.495)
27.55***
(30.31)
0.860
(0.320)
4.083
(5.746)
0.580
(0.879)
2.575
(2.128)
Eğitim: İlköğretim mezunu değil
1.300
(0.292)
1.638
(0.760)
Eğitim: İlköğretim
1.525
(0.541)
2.289
(1.344)
7.345
(9.545)
0.874
(0.427)
0.577
(0.475)
1.120
(0.370)
Y
Y
885
1.510
(0.780)
Y
N
263
6.951
(9.089)
Y
N
262
0.730
(0.443)
Y
N
238
0.397
(0.264)
Y
N
117
Arada bir alkol kullanımı
Evden uzak geçirilen zaman
Yurtdışına çıkmış
HIV bilgisi sonuçları
Yaş
Evli
Gelir 500-1000 TL
Gelir 1001-2000 TL
Eğitim: Ortaöğretim
İl kontrolleri
Sektör kontrolleri
Gözlem
Notlar: Katsayılar göreceli risk oranlarını göstermektedir Kaba standart hatalar parantez içinde verilmiştir, *** p<0.01, ** p<0.05, * p<0.1.
Öteki değişkenlerle doğrudaşlık sağlanabilmesi açısından, ilköğretim mezunu değil değişkeni, 4. ve 5. sütunlarda verilmemiştir.
faktör olarak bulunmuştur. Alkol kullananların riskli
cinsel ilişkiye girme oranları, alkol kullanmayanlara
kıyasla, ortalama 2,5 kez daha fazladır. Özellikle, sık
alkol kullanan kamyon sürücüleri (Sütun 4), önemli sayıda riskli cinsel ilişkiye giriyor gibi görünmektedir.22
Diğer riskli gruplar ve gezici çalışanlar arasında, alkol
kullanımı ve riskli cinsel ilişki arasındaki ilişkiyi inceleyen daha fazla araştırma yapılmalıdır.
Evden uzakta geçirilen zaman, her bir artı aya istinaden riskli cinsel ilişki göreceli oranını 1,06 kez arttırmaktadır. 5 aydan daha uzun süre evden uzakta geçiren
bir gezici çalışan, geçirmeyene göre, 1,34 kez daha
fazla riskli cinsel ilişkiye girme oranı göstermektedir.23
Riskli cinsel ilişki ile ilgisi olan diğer artyetişim özellikleri, yaş (daha yaşlı olanlar daha az riskli cinsel
ilişkiye girme eğiliminde) ve medeni durumdur (evli
erkekler yarı yarıya daha az riskli cinsel ilişkiye girme
eğiliminde).
Diğer faktörler sabit tutulduğunda, yurtdışı yolculuk ve HIV bilgisi riskli cinsel ilişkiye girmeyle bağdaştırılan faktörler olarak önemini
yitirmektedir.24 Daha fazla HIV bilgisine sahip
Bu ilişkinin neden sonuç ilişkisi olarak yorumlanmaması gerektiği, vurgulanması gereken önemli bir noktadır. Bu araştırma, alkol kullanımının
riskli cinsel ilişkiyi tetiklediğini söylememektedir. Ancak, yüksek miktarda alkol kullanımı, riskli cinsel ilişkiye yol açan diğer faktörlerle
bağdaştırılabilir.
22
1,34 göreceli risk oranı, ay sayısının (5), (0,0586) katsayısı ile çarpımı ve daha sonra (e’yi sonuç sayısının etki miktarıyla toplayarak) hesaplanır.
23
24 Daha küçük örnek miktarları içeren diğer sütunlardaki katsayılar pek de önem arz etmezken, 1. sütunda, yurtdışına yolculuk yapma katsayısı yüzde
10 seviyesiyle istatistiki açıdan kayda değer bir düzeydedir. Benzer biçimde, HIV bilgisi katsayısı sadece turizm çalışanları arasındaki yüzde 5’lik
düzeyi ile oldukça önemlidir.
30
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
olmanın, riskli cinsel ilişkiye girme üzerinde azdan
hiçe doğru bir etkiye sahip olduğu görülmektedir.
Bu da, bilginin tek başına davranış değişimine yol
açmadığı varsayımını desteklemektedir.
VII. Sonuç ve Öneriler
Bu çalışmada, uzun zamandır seks işçilerinin anahtar müşterileri olarak görülen gezici çalışanların
davranışsal risk faktörleri ve HIV bilgileri incelenmiştir. Dört ilden elde edilen nitel ve nicel veriler
sonucunda, korunmasız heteroseksüel cinsel ilişkinin, gezici işçiler arasında esas HIV enfeksiyonu riski taşıyan davranış olduğu saptanmıştır. Tüm gezici
çalışanların yalnızca yüzde 1,1’i parenteral madde
kullandığını ifade ederken, yüzde 35’i seks işçileriyle nadiren ya da daha sık ilişkide bulunduğunu,
yüzde 45’i ise seks işçisiyle bulunduğu son ilişkide
kondom kullandığını belirtmiştir. Özellikle iki risk
faktörü, riskli cinsel ilişkiyle sıkı bir bağ içindedir;
alkol kullanımı ve evden uzakta geçirilen zaman.
Alkol kullanan işçiler, kullanmayanlara göre, 2,5
kat daha fazla riskli cinsel ilişkiye girme eğilimindedir. Ayrıca, fazladan beş ayı evden uzakta geçiren
bir çalışanın, geçirmeyene göre riskli cinsel ilişkiye
girme oranı yüzde 34 daha fazladır. Bu durum endişe vericidir, çünkü gezici çalışanların yarısından
fazlası, geçtiğimiz yılın en az 5 ayını evden uzakta
geçirmiştir. Gezici çalışanlar, HIV enfeksiyonundan
korunma ve HIV’ın bulaşma yollarıyla ilgili temel
bilgilere sahiptir, ancak yine de bazı yanlış kanılar
mevcuttur.
Bu çalışmanın önemli bulgularından biri, söz konusu gezici çalışanların çeşitlilik gösteren, heterojen bir grup oluşturmasıdır. Bu kişilerin artyetişim
özellikleri, davranışları ve bilgileri arasında önemli
farklar bulunmaktadır ve bu nedenle tek bir yüksek
risk grubu olarak ele alınmamaları gerekmektedir.
Örneğin, turizm sektöründe çalışanlar, evden uzakta
geçirilen zaman konusunda iki tepeli dağılım göstermektedir. Bazı turizm çalışanları yılın neredeyse
tamamını yolculuk yaparak geçirirken, diğerleri yalnızca 1 ya da 2 ayı evden uzakta geçirmektedir. Denizciler ve kamyon sürücülerinin büyük çoğunluğu
uluslararası yolculuk yaparken, bu oran inşaat çalışanları ve turizm sektöründe çalışanlarda oldukça
düşüktür. Kamyon sürücüleri, kondom kullanımında
en yüksek oranı oluştururken, inşaat çalışanlarında
bu oran oldukça düşüktür. Politika ya da program
oluştururken ve ileride yapılacak araştırmalarda,
gezici çalışan grupları arasındaki farklar göz önünde bulundurulmalıdır.
Daha önce ifade edildiği gibi, bu çalışmanın sonuçlarını sınırlandıran bazı faktörler mevcuttur. Bu
çalışmada, gezici çalışanların yalnızca bilgi, tutum
ve davranışları incelenmiştir. Söz konusu riskli davranışların, ne oranda HIV enfeksiyonunun yayılmasıyla ilgili olabileceğini göstermeye yarayan biyogöstergeler çalışmada yer almamaktadır. Ayrıca, bu
çalışma ile, Türkiye’deki diğer yüksek risk grupları
ya da genel nüfusun bilgisi ya da davranışları ile
çalışma konusunu oluşturan gezici çalışanların bilgi
ve davranışlarını karşılaştırmak mümkün değildir.
Örneklem yalnızca gezici çalışanlardan oluşmaktadır. Seks işçilerinin tek müşterileri gezici çalışanlar
değildir ve gezici çalışanların müşteri havuzunun ne
kadarını oluşturduğu bu verilerden yola çıkarak belirlenememektedir. Riskli cinsel ilişki aynı şekilde
tüm nüfusta görülebilir. Bu nedenle, bu çalışmadan
yola çıkarak HIV enfeksiyonunun Türkiye’deki yayılma yolları ile ilgili sonuçlara ulaşırken dikkatli
olmak gerekmektedir.
Araştırmadan elde edilen bilgi, tutum ve davranış
sonuçları ileride politika oluşturmakta ve yapılacak
çalışmalarda kullanılabilir. Bazı önerilerde bulunmak mümkündür:
1. Daha Fazla Kanıt ve Daha Nitelikli Sürveyans
HIV’a ilişkin riskli davranışlar ile ilgili olarak
Türkiye’de çok az veri bulunmaktadır. Elinizdeki bu çalışma, gezici çalışanlar üzerine yapılan ilk çalışmadır ve hem gezici grup hem de
diğer riskli yaşayan gruplar üzerine daha fazla araştırma yapmak gerekmektedir. Cinsel ve
madde kullanımı ile ilgili davranışların taşıdığı
HIV enfeksiyonu risklerini anlayabilmek için,
biyogöstergelere ihtiyaç vardır. Yalnızca HIV
enfeksiyonunun yaygınlık oranı ve enfeksiyon
verileriyle, konuya ne oranda önem verilmesi ve kaynakların nereye aktarılacağı ile ilgili, kanıta-dayalı kararlar vermek mümkündür.
Bu kanıtlar iki şekilde toplanabilir. İlk olarak,
Türkiye’deki risk gruplarıyla ilgili, biyogösterge ve davranışsal verilerin birlikte kullanıldığı, daha fazla araştırma ve çalışma yapmak
gerekmektedir. Farklı risk grupları için aynı
tutarlılığı sağlayacak metodolojiler sayesinde,
Türkiye’de HIV enfeksiyonunun yayılmasında
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
özellikle hangi grupların etken
olduğunu
saptamak ve daha sağlıklı karşılaştırmalar
yapmak
mümkündür.
Özellikle,
gezici
çalışanların alkol kullanımı ve riskli cinsel
ilişkileri üzerine daha fazla araştırma yapmak
gerekmektedir. İkinci olarak, daha gelişmiş
bir HIV sürveyans sistemi oluşturulmalıdır.
Türkiye’de HIV/AIDS sentinel sürveyans
sistemi bulunmamaktadır. Genelde serolojik
HIV verileri, kan donörleri, seks işçileri, askere
alınanlar, ameliyat olacak hastalar, evlilik
öncesi, gebe kadınlar, vb. gibi farklı gruplara
yapılan testlerden elde edilmektedir. Bunun
yerine, HIV sentinel noktalarda, risk taşıyanların
oluşturduğu gözlem gruplarından zaman içinde
veriler toplanabilir.
2. Davranış değişikliği ve kondom kullanımının
arttırılması
Bu çalışmada (ve diğer çalışmalarda) ortaya
konulduğu gibi, HIV bilgi ve farkındalığını
artırmak, HIV’ın bulaşmasını önlemek için
yeterli değildir. Bilgi hastalıktan korunmak
için sadece gerekli bir koşuldur, ancak davranış
değişikliğini sağlamak için başka müdahaleler de
gereklidir. HIV eğitimi ve danışmanlık, eğitim,
sosyal destek programları ve akran grupları gibi
diğer müdahaleleri içeren, kapsamlı davranış
değişikliği programları kritik bir öneme sahiptir.
Bu çalışmada, evden uzakta geçirilen zamanın ve
alkol kullanımının azaltılmasının, korunmasız
cinsel ilişkinin azaltılmasında daha etkili
olabileceği öne sürülmektedir. Ayrıca davranış
değişikliği programlarında bu tür davranışlar da
hedef alınabilir.
Diğer bir yaklaşım ise, kondoma ulaşılabilirlik
ve kondom kullanımının artırılmasıdır. Bu
çalışmada, söz konusu gezici çalışanların
az bir kısmının kondom kullandığı ortaya
çıkmasına rağmen, bu durum önemli bir oranda
iyileştirilebilir. Kondom farkındalığı ve bilgisi
hayati öneme sahiptir. Ancak özellikle cinsel
ilişkide bulunabilecek yerlerde kondoma
kolay ulaşılabilmesinin de aynı derecede
önemli olduğu unutulmamalıdır. Gemilerde,
kamyon duraklarında, nakliye güzergahlarında,
şantiyelerde ve turistik yerlerde (örneğin, oteller
31
ve barlarda) kondoma rahatça ulaşılmasını
sağlamak, güvenli cinsel ilişkiye girmede
güvenli ilişki oranını artırmada önemli bir
adımdır. Seks işçileriyle ilişkiye girilen yerlerde,
aşırı alkol tüketimi ve HIV enfeksiyonundan
korunma ile ilgili çok yönlü müdahalelerin nasıl
uygulanabileceği de araştırılmalıdır.
3. GDT ve CYBE Hizmetlerinin İyileştirilmesi
Son olarak, örnekleme alınan gezici çalışanlardan
çok azı o güne kadar HIV testi yaptırmıştır.
Test yaptıranların çoğunluğu da testi zorunlu
oldukları için yaptırmıştır. Gezici çalışanlar
Gönüllü Danışmanlık ve Test hizmetlerini
HIV enfeksiyonundan korunmak için etkin bir
müdahale olarak görmemesine rağmen, HIV
testi kişinin taşıdığı risklerle ilgili farkındalığını
artırmak ve bire bir eğitim sağlanması için çok
önemli bir fırsat sağlamaktadır. Kapsamlı bir
korunma programının bir bölümü olarak, GDT
hizmetleri: i) HIV enfekte kişilerin (özellikle
tedavi konusunda) bilgi ve farkındalığını
artırmaya yardımcı olur, ii) HIV enfekte kişilerin
partnerlerine test ve danışmanlık hizmeti
verilmesini sağlar, ve iii) bir ulusal sürveyans
sistemi oluşturulması için HIV ile ilgili önemli
veriler sağlar.
Türkiye’de tanı konmuş vakaların büyük
bir çoğunluğunda HIV heteroseksüel yolla
bulaştığı için, CYBE hizmetlerine erişimi
ve bu merkezlerin kullanımını arttırmak
HIV enfeksiyonunu önlemede etkili bir araç
olabilir. Çalışmalar, özellikle anahtar önem
taşıyan yüksek risk gruplarında (örneğin seks
işçileri) CYBE’ların test ve tedavi edilmesinin
HIV enfeksiyonunun geçişini azaltabileceğini
göstermektedir. Türkiye’de hedef kitle için,
CYBE hizmetleri ve programları artırılmalı ve
mevcut olanlar iyileştirilmelidir.
Bu çalışmada sunulan bilgilerden yola çıkarak,
erkeklerle cinsel ilişkiye giren erkekler, parenteral
madde kullanıcıları ve diğer risk grupları ile ilgili
daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir. Daha
sağlam kanıtlarla, Türkiye’deki belirli davranış
biçimleri ve risklerini hedef alan politikalar ve
programlar oluşturulabilir. Her zaman izleyerek ve
kanıtlardan yola çıkarak, Türkiye, HIV yaygınlık
oranının düşük olmasını sağlayabilir.
32
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
Kaynakça
Auvert, B., Taljaard, D., Lagarde, E., SobngwiTambekou, J., Sitta, R., & Puren, A. (2005).
Randomized, controlled intervention trial of male
circumcision for reduction of HIV infection risk:
the ANRS 1265 Trial. PLoS Med, 2(11):e298.
Erratum in: PLoS Med. 2006, 3(5):e298.
Kanda, K., Obayashi, Y., Ditangco, R., Matibag,
G., Yamashina, H., Okumura, S., et al. (2009).
Knowledge, Attitude, and Practice Assessment of
Construction Workers for HIV/AIDS in Sri Lanka.
Journal of Infection in Developing Countries , 3
(8), 611-619.
Bailey, R.C., Moses, S., Parker, C.B., Agot, K.,
Maclean, I., Krieger, J.N., Williams, C.F.,
Campbell, R.T., & Ndinya-Achola, J.O. (2007).
Male circumcision for HIV prevention in young
men in Kisumu, Kenya: a randomised controlled
trial. Lancet, 369(9562):643-56.
Karasar, N. (2004). Bilimsel araştırma yöntemi.
Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.
Botros, B., Aliyev, Q., Saad, M., Michael, A., Sanchez,
J., Carr, J., & Earhart, K. (2009). HIV infection and
associated risk factors among long-distance truck
drivers travelling through Azerbaijan. International
Journal of STD & AIDS, 20:477-482.
Carael M., E. Slaymaker, R. Lyerla, & S. Sarkar.
(2006). Clients of sex workers in different regions
of the world: hard to count. Sexually Transmitted
Infections (82) (Suppl. III): iii26-iii33.
Chaturvedi, S., Singh, Z., Banerjee, A., Khera, A.,
Joshi, R., & Dhrubajyoti, D. (2006). Sexual
Behavior Among Long Distance Truck Drivers.
Indian Journal of Community Medicine , 31 (3),
153-156.
Currie, R. R. (1997). A Pleasure-Tourism Behaviors
Framework. Annals of Tourism Research , 24 (4),
884-897.
Dünya Bankası (2009). Knowledge, Attitudes, and
Behavior Related to HIV/AIDS Among Transport
Sector Workers. Washington: The World Bank
Group.
DPT. (2006). Devlet Planlama Teşkilatı Dokuzuncu
Kalkınma Planı 2007-2013: 26-27-35. Ankara:
Türkiye Ulusal Taşımacılık Bölümü.
Godinho, J., Jaganjac, N., Eckertz, D., Renton, A., &
Novotny, T. (2005). HIV /AIDS in the Western
Balkins: Priorities for Early Prevention in a High
Risk Environment. Washington: The World Bank
Group.
HATAM (2009). Türkiye’de HIV/AIDS vakalarının
dağılımı, Aralık 2009.
Kulis, M., Chawla, M., Kozierkiewicz, E., & Subata,
E. (2009). Truck Drivers and Casual Sex: An
Inquiry into the Potential Spread of HIV/AIDS in
the Baltic Region. Washington: The World Bank
Group.
Marck, J. (1999). Long-Distance Truck Drivers’
Sexual Cultures and Attempts to Reduce HIV
Risk Behavior Amongst Them: A Review of the
African and Asian Literature. In J. Caldwell, P.
Caldwell, J. Anarfi, K. Awusabo-Asare, J. Ntozi,
& I. Orubuloye, Resistance to Behavioral Change
to Reduce HIV/AIDS Infection in Predominantly
Heterosexual Epidemics in Third World Countries
(pp. 91-100). Canberra: The Australian National
University.
Nzyuko, S., Lurie, P., McFarland, W., Leyden, W.,
Nyamwaya, D., & Mandel, J. (1997). AIDS , 11
(Supp 1), S21-26.
Pembe Hayat. (2009). Seks İşçilerinde HIV/AIDS
Araştırması ve HIV Testi Projesi. Ankara: Pembe
Hayat LGBTT Dayanışma Derneği.
Podhisita, C., Wawer, M., Pramualratana, A.,
Kanungsukkasem, U., & McNamara, R. (1996).
Multiple Sex Partners and Condom Use Among
Long-Distance Truck Drivers in Thailand. AIDS
Education and Prevention, 8 (6), 490-498.
Stulhofer, A., Brouillard, P., Nikolic, N., & Greiner, N.
(2006). HIV/AIDS and Croatian Migrant Workers.
Collegium Antropologicum.
Thappa, D., Manjunath, J., & Kartikeyan, K. Truck
Drivers at Increased Risk of HIV Infection
amongst STD Clinic Attendees. Indian Journal of
Dermatology, Venereology and Leprology , 68,
312.
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
Tümer, A., & Ünal, S. (2006). HIV/AIDS
Epidemiyolojisi ve Korunma. Güncel Bilgiler
Işığında HIV/AIDS. Ünal, S. ve Tümer, A. (ed.).
Ankara: Bilimsel Tıp Yayınevi, 9-27.
T.C Sağlık Bakanlığı (2009). Yıllara göre HIV Bulaşma
Yolları. HIV/AIDS Verileri. Ankara.
UNGASS Ülke Raporu: Türkiye (2008).
33
UNAIDS (2008). HIV/AIDS Epidemiyolojik Verileri:
Türkiye.
UN HIV/AIDS Tema Grubu. (2010). Türkiye’de HIV/
AIDS Durum Analizi.
Yıldırım, A. ve Şimşek, H. (2006). Nitel araştırma
yöntemleri. Ankara: Seçkin Yayınevi.
34
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
Ek 1. Veri toplama sürecine katılan
yerler ve organizasyonlar
Anket yeri/Organizasyon
Sektör
Örneklem
Trabzon Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş.
Denizciler
83
Kamyon Sürücüleri
76
Trabzon Liman İşletme Müdürlüğü (3 Ro Ro Gemisi)
Trabzon Yeteroğlu Turizm Nakliyat Tic. Ltd. Ştd.
Trabzon Aydemirler Denizcilik Nakliyat
Trabzon Özdoğan İnşaat Taahhüt Ticaret Limited Şirketi
Şantiyesi
İnşaat
75
Trabzon Kormas İnşaat İthalat ve İhracat Limited Şirketi
Şantiyesi
Trabzon Usta Park Hotel
Turizm
TRABZON TOPLAM
77
311
İstanbul Zeytinburnu Liman İşletmeleri San. ve Tic. A.Ş. (Zeyport)
Denizciler
76
İstanbul Zeytinburnu Liman İşletmeleri San. ve Tic. A.Ş. (Zeyport)
Kamyon Sürücüleri
77
İstanbul Edem İnşaat A.Ş.
Sabiha Gökçen Hava Limanı Şantiyesi
İstanbul Nippon Hotel
İstanbul Point Hotel
İnşaat
Turizm
İSTANBUL TOPLAM
Antalya Port - Akdeniz Antalya Limanı Antalya Denizcilik
76
77
306
Denizciler
84
Antalya Belediyesi Marinası
Antalya Büyük Liman Serbest Bölgesi TIR Park Alanı
Antalya Küçük Liman Gümrük TIR Park Alanı
Antalya Ekol İnşaat Sanayi Ticaret Ltd. Şrt. (3 farklı şantiye)
Antalya Crowne Plaza
Antalya Rixos Hotel
Kamyon Sürücüleri
İnşaat
Turizm
ANTALYA TOPLAM
İzmir TCDD İzmir Limanı Liman İşletme Müdürlüğü
Denizciler
78
77
78
317
85
İzmir Atlas Gemi İşletmeciliği
İzmir Kaşif Denizcilik
İzmir Canbaz Gemicilik ve Ticaret
İzmir Uluslararası Nakliyeciler Derneği
Kamyon Sürücüleri
75
İnşaat Çalışanları
75
Turizm İşçileri
70
Uluslararası Nakliyeciler Derneği Gürpınar Gümrük İşlemleri TIR Park Alanı
İzmir UKAT Uluslararası Kamyon Sürücüleri
İzmir Selamoğlu Uluslararası Nakliye TIR Park Alanı
İzmir Folkart Yapı Sanayi Ticaret A.Ş
İzmir Kuryap İnşaat Sanayi Ltd. Şti.
İzmir Best Western Konak Hotel
İzmir Hotel Marla
İzmir Beyond Hotel
İZMİR TOPLAM
GENEL TOPLAM
305
1,239
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
35
Ek 2. Risk Altında Bulunan Gezici
Çalışan Grupları İçindeki HIV
Enfeksiyonu Riskleri
Denizciler
Araştırmada, denizcilerin genellikle, HIV’ın bulaşması
ya da yayılmasına neden olabilecek riskli davranışlar
içinde bulunduğu ortaya konmuştur.25 Denizde geçirilen uzun süreler ve liman bölgelerinde seks işçilerinin
her zaman hazır oluşu, denizciler için rastgele ve ücretli
cinsel ilişkiye girme fırsatı yaratabilir. Doğu Asya’da,
gezici çalışanların en büyüklerinden birini denizciler
oluşturmaktadır. Vietnam, Tayland ve Kamboçya dahil olmak üzere, Mekong bölgesinin bazı kısımlarında
HIV enfeksiyonu yaygınlık oranının yaklaşık yüzde 22
gibi yüksek bir oran olduğu tahmin edilmektedir (Dünya Bankası, 2009). Hırvat denizciler üzerine yapılan
bir çalışma, Hırvatistan’daki HIV enfeksiyonlarının
yüzde 90’ının yurtdışında gerçekleştirilen heteroseksüel ilişkilerden kaynaklandığını ve Hırvatistan’daki
HIV/AIDS vakalarının yarısından fazlasının denizciler arasında olduğunu göstermektedir (Stulhofer ve
diğerleri, 2006). Çalışmada ayrıca, Hırvat denizcilerin yüzde 33’ünün, 2005 yılı boyunca birden fazla
partnerle birlikte olduğunu ve bu denizcilerden yüzde
27’sinin düzenli olarak kondom kullanmadığı ortaya
konmuştur. Karadağ’da ise, denizciler arasındaki HIV
enfeksiyonu yaygınlık oranının, yüzde yüzde 6 olduğu
ve tanımlanmış HIV/AIDS vakalarının yüzde 15’inin
denizcilerde görüldüğü saptanmıştır (Godinho ve diğerleri, 2005; Montenegro Ulusal HIV/ AIDS Komisyonu, 2007). Ayrıca Gürcistan’da yakın zamanda gerçekleştirilen bir çalışma, denizcilerin yarısının, ayda
iki ya da üç kez seks işçileriyle cinsel ilişkiye girdiklerini ortaya koymuştur. Aynı çalışmada, bu denizcilerin
yüzde 83’ünün son cinsel ilişkilerine kadar kondom
kullandıkları görülmektedir (Dünya Bankası, 2009).
Kamyon sürücüleri
Belki de, gezici çalışanlar ve HIV enfeksiyonu ile ilgili en geniş kaynak kamyon sürücüleriyle ilgilidir.
Birçok ülkede yapılan çalışmalar, karayolu taşımacılığında çalışanların, yüksek risk grupları içinde anahtar
konumda olduğunu göstermektedir. Denizciler gibi,
kamyon sürücüleri de uzun süreli yolculuk yapmakta,
oldukça uzun bir süreyi evlerinden uzakta geçirmekte
ve kamyon duraklarında ya da sınır geçişlerinde seks
işçileri ve diğer partnerlerle ilişkiye girmektedir
(Dünya Bankası, 2009). Dünya çapında toplanan
ülke raporları üzerine yapılan bir inceleme, kamyon
sürücülerinin yüzde 30’unun 2005 yılında seks
işçileriyle cinsel ilişkiye girdiğini ortaya koymuştur
(Carael ve diğerleri, 2006). Ne yazık ki, bu riskli
davranış HIV’ın kamyon sürücüleri arasında çok daha
fazla yaygın olmasına neden olmaktadır (Bkz. Tablo
14: HIV Enfeksiyonu Yaygınlık Oranları ).
Bazı ülkelerle ilgili örnekler şu şekilde verilebilir:
•
Azerbaycan’da, ülke içinde yolculuk yapan
kamyon sürücülerinin yüzde 1,54’ünün HIV
pozitif olduğu saptanmıştır. Genel nüfus içindeki
yüzde 0,2’lik yaygınlık oranına göre oldukça
yüksek bir orandır (Botros ve diğerleri, 2009).
•
Baltık ülkelerinde çalışan kamyon sürücüleri
üzerine bir araştırma, sürücülerin yüzde 37,7’sinin
yolculuk sırasında rastgele cinsel ilişkiye
girdiğini ve bu kişilerin düzenli olarak kondom
kullanmadığını göstermektedir (Kulis ve diğerleri,
2009).
•
Tayland’da, şu anda evli olan erkek kamyon
sürücülerinin yüzde 23’ü bir seks işçisiyle, yüzde
13’ü ticari olmayan bir partnerle ve yüzde 8’i de her
iki şekilde de cinsel ilişkiye girmiştir (Podhisita,
Wawer, Pramualratana, Kanungsukkasem, &
McNamara, 1996). Bir seks işçisiyle ilişkiye
girdiğini belirten kamyon sürücülerinin yalnızca
yüzde 58,5’i düzenli olarak kondom kullanmıştır.
•
Hindistan’da çalışan uzun mesafe kamyon
sürücüleriyle ilgili bir araştırma, sürücülerin yüzde
57’sinin seks işçileriyle cinsel ilişkiye girdiğini,
ancak yalnızca yüzde 7’sinin düzenli olarak
kondom kullandığını göstermektedir (Chaturvedi,
Singh, Banerjee, Khera, Joshi, & Dhrubajyoti,
2006). Evli sürücülerin seks işçileriyle cinsel
ilişkiye girme oranı, bekar sürücüler ile aynı
orandadır.
Ayrıca, özellikle Sahra üstü Afrika’daki balıkçılar ve “balığa karşılık cinsel ilişki” piyasası üzerine geniş bir kaynak mevcuttur.
25
36
Riskli Meslek? Türkiye’de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları
İnşaat Çalışanları
Genelde uzun mesafe yolculuk yapmamalarına rağmen, inşaat çalışanları da, uzun bir süreyi evlerinden
ve ailelerinden uzakta geçirmektedir. Büyük inşaat
projeleri, gezici çalışanlar için iş fırsatları yaratabilir. Bu durum da, riskli cinsel davranışları için uygun
ortamlar hazırlayabilir. Harcanmaya hazır gelirleri
olarak bir grup erkeğin ortaya çıkışı, yöre sakinlerini
doğrudan ya da dolaylı ödemeler için cinsel ilişkiye
girmeye motive edebilir (Nzyuko ve diğerleri, 1997).
Örneğin, Sri Lanka’da gerçekleştirilen bir çalışma,
inşaat çalışanlarının üçte ikisinin evlerinden uzakta yaşadığını göstermektedir (Kanda ve diğerleri,
2009). HIV enfeksiyonundan korunma yollarıyla ilgili bilgileri de oldukça düşükdür. Zira bu çalışanların
yalnızca yüzde 37’si kondomun nasıl kullanılacağını
bilirken, yalnızca yüzde 55’i kondomun HIV geçişini engelleyebileceğini bilmektedir. Sürekli olarak
yolculuk yapmayan çalışanlar, eşlerini görmek için
evlerine daha az gittiklerinden, cinsel ilişki yönünden daha aktif olmaktadır. Hırvatistan’da, en düşük
düzeyde HIV bilgisine sahip ve en düşük oranda
kondom kullanan grubun inşaat çalışanları olduğu
ortaya konmuştur (Stulhofer, 2004).
Turizm Çalışanları
İnşaat çalışanları gibi, turizm sektöründe çalışanlar
da, sık sık iş bulabilecekleri şehirlere ya da yerlere
gitmektedir. Turizm sektöründe genelde sezonluk
olarak çalışılması, çalışanların ailelerinden uzakta
zaman geçirmelerine neden olmaktadır. Ayrıca,
turistik yerler genelde daha fazla rastgele cinsel
ilişkinin yaşandığı ve seks işçilerinin bir araya
geldiği yerlerdir (Currie, 1997). Ne yazık ki, özellikle
turizm sektöründe çalışanlar üzerine daha az sayıda
araştırma mevcuttur . Mısır’da, turizm sektöründe
çalışanlar arasındaki yapılan bir araştırma, HIV
bilgisinin oldukça yüksek olduğunu ancak, kondomun
HIV geçişini engelleyebileceğine oldukça az kişinin
inandığını göstermektedir (El-Sayyed ve diğerleri,
2008). Karadağ’da, HIV vakalarının yüzde 14’ünü
turizm sektöründe çalışanlar oluşturmaktadır (Godinho
ve diğerleri, 2005).
Tablo 14: Farklı Ülkelerde Taşımacılık Sektörü ve Genel Nüfus içinde HIV Enfeksiyonu Yaygınlık Oranları
Ülke
Genel Nüfus HIV Enfeksiyonu Yaygınlık
Oranı (UNAIDS 2007)
Benin
Kamerun
Demokratik Kongo Cumhuriyeti
Eritre
Gana
Gine
Malavi
Mali
Nijer
Ruanda
Nepal
Malezya
Hırvatistan
Kaynak: Dünya Bankası, 2009’dan uyarlanmıştır.
1.8
5.4
3.2
2.4
2.3
1.5
14.1
1.7
1.1
3.1
0.5
0.5
<0.1
Taşımacılık Sektörü HIV Enfeksiyonu
Yaygınlık Oranı (2008 UNGASS Raporları)
5
16.3
3.3
7
4
7.3
14.7
2.5
1.7
16.1
1
3.7
.2-.6

Benzer belgeler

The European MSM Internet Survey (EMIS)

The European MSM Internet Survey (EMIS) ilerledikçe size daha fazla bilgi aktarmak için sabırsızlanıyoruz. Mutlak ve göreceli cevap miktarları ülkeden ülkeye farklılık  göstermektedir. Çalışmada anket en fazla Almanya’daki (.de)  yaklaşı...

Detaylı