Doğalgaz hattında çalışmalar başladı
Transkript
Doğalgaz hattında çalışmalar başladı
Meclis Yolunda 7 Darendeli 1 Kasım’da gerçekleşecek seçimler için partilerin milletvekili aday listeleri yayınlandı. Darendeli olarak milletvekili adayları kimler oldu? S10 TBMM Başkanı Yılmaz’dan Darende’ye bayram ziyareti TBMM Başkanı İsmet Yılmaz Darende’yi ziyaret ederek vatandaşlarla bayramlaştı. .S7’de DARENDEHaber Darendeli şehide Otuz yapraklı gül şehri’nden haberler Kubbelerin üstadı ile röportaj s12 YIL: 16 • SAYI: 199 • Ekim 2015 • Aylık Bağımsız Gazete • Yıllık Abonelik Bedeli: 50 TL • www.darendehaber.com DAP’tan Darende’ye 8 milyon finansman mezarı başında dua H ulûsi Efendi Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Hamit Hamidettin Ateş Efendi Ege Bölgesi Kültür Gezisi kapsamında, Vakıf Temsilciliklerine ve hemşehrilerimizin bulunduğu bölgelerde çeşitli ziyaretlerde bulundu. S7’de 2015-2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM DÖNEMİ BAŞLADI V atanın her karış toprağı şehit kanı ile sulanmış oldugu ülkemizde, Darendeli şehidimizin de bulunduğu “Kütahya Dunlupınar Şehitliği”ni ziyaret eden Hamidettin Efendi, Başkomutanlık Meydan Savaşı’nda şehit düşmüş Darendeli Mehmet Oğlu Hüseyin’in mezarı başında dua etti. Son zamanlarda artan şehit haberlerinin yürekleri dağladığını belirterek Vatanı için şehit düşen askerlerimize ve polislerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet ailelerine sabırlar diledi. Şehit ateşi Darende'ye düştü D arende Belediyesi'nin hazırladığı ruhsatlı hayvan pazarı projesi ile kırsal mahallelerdeki sulama projelerine, Kalkınma Bakanlığı'nın Erzurum'daki DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı'ndan 8 milyon 141 bin lira finansman desteği sağlandı. Diyarbakır’da zırhlı araçla kamyonetin çarpışması sonucu şehit olan Özel Harekat Polisi hemşehrimiz Adem Keleş (28) Yavuzlar Mahallesindeki babaocağında toprağa verildi. Sayfa 5’de 28 Eylül günü çalan zille ilçemizde 3 bin 730 ilköğretim ve bin 892 lise öğrencisi yeni eğitim döneminde okullara koştu. Bu yıl 52 okulda 470 öğretmen eğitim vermeye çalışacak. S2 Resmi nikah kıydığı, düğün hazırlıkları yaptığı eşi Sevcan İşleyen asker selamı ile uğurladı şehit kocasını Finansman protokol imza törenine katılan Belediye Başkanı Dr. Süleyman Eser, Erzurum’dan 8 milyonluk bir destekle Darende’ye dönmenin sevinç ve mutluluğunu yaşadığını söyledi. Sayfa 6’da Emniyet Müdürü Çelikkaya, görevine başladı Darende için tarihî önem taşıyan yatırıma ilk kazma vuruldu. Doğalgaz hattında çalışmalar başladı E lbistan, Afşin ve Darende’yi de içine alan, Afşin-Elbistan ve Divriği Doğalgaz Boru Hattı Yapım işi resmen başladı. İhaleyi kazanan VEMAK A.Ş. çalışanları, kurban kesimi ve yapılan duaların ardından sahaya indi. İlk olarak boru hattının geçeceği alanda pist açma çalışmaları yapılacak. Sayfa 6'da İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne atanan Halil Ejder Çelikkaya ilçeye gelerek görevine başladı. Çelikkaya, Ekiplerin yürüttüğü çalışmaların kesintiye uğramadan devam edeceğini belirterek, “bu huzurlu topraklarda hizmet edeceğim için mutluyum.” dedi. S5 Şuğul Vadisi keşfedilmeyi bekliyor S4 te Kaymakam Türk, yetim ve öksüzleri unutmadı 40 il ve ilçeye kurban yardımı Darende-Gürün Karayolu üzerinde bulunan Yazıköy Mahallesi yakınlarında şantiye kuran VEMAK A.Ş. çalışmaları buradan yürütecek. Sayfa 6’da Merkezi ilçemizde bulunan ve yurdun değişik illerinde temsilcilikleri yer alan Hulûsi Efendi Vakfı tarafından bayram nedeniyle binlerce aileye kurban eti dağıtıldı. Et kombinelerinde karkas et olarak ayarlanan yardım paketleri ihtiyaçlı ailelere ulaştırıldı. 02 Yeni Şehit ve Gaziler için mevlit okutuldu 03 Milletvekillerimizden bayramlaşma ziyareti 05 Bu yil bayramlaşma töreni Belediye Parkı’nda yapıldı. Resmî kurum amirleri, siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum örgüt yöneticilerinin katıldığı bayramlasmada birlik beraberlik mesaji verildi. Bayram huzur içinde geçti Sakal-ı Şerif ziyarete açıldı 8 Milletvekili Adayı Serap Yaşar’dan ziyaret 11 02 DARENDEHABER Ekim 2015 / 199. Sayı Kaymakam Türk, yetim ve öksüzleri unutmadı Mehmet Nazmi DEĞİRMENCİ [email protected] Talep yine güzel hizmete Malatya da ikamet etmemiz, Darendeli oluşumuz, Osman Hulûsi Efendi Vakfı’na olan muhabbetimizden olacak ki, bu yılda yurt için arayanlar çok oldu. Hepsinin isteği öğrencisini veya yakınını, Darende’de orta öğretim öğrencilerine hizmet veren Osman Hulûsi Efendi Vakfı’nın, Aişe Sıddıka Hanım Kız Öğrenci Yurdu ile Ahmet Şemseddin Ateş Erkek Öğrenci Yurdu’na yerleştirmek. Ama bilinmesi gereken bir hassas terazi var ki, vakıf hizmetlerinde iltimas yok. Öğrencilerin mülakatta belirlenen mevcut durumları göz önüne alınarak sıralama yapılıyor. Kısaca torpilde yok torpil olanda. Darende insanı eğitimi sever, Darende Malatya’da eğitim kurumları bakımından çeşitliliği en fazla olan ilçemiz. Bekir Ilıcak Yüksekokulu, Özel Naciye Ateş Hanım Okulları, Hulûsi Efendi Anadolu İmam Hatip Lisesi, Anadolu Lisesi, Sağlık Meslek Lisesi, Çok Programlı Teknik Lise var. Eğer gecen yıl ihmal edilmeyerek üzerinde durulsaydı. Kapatılan Anadolu Öğretmen Lisesi’nin yerine bu gün Darende Fen Lisesi de olabilecekti, fırsat geçince geri gelmiyor, istenseydi fen lisesi için gerekli yurtta bulunurdu. Ama nasip diyerek avunuyoruz, Bu gün ülkemizde fen lisesi statüsünde eğitim veren okullar da okuma hakkını elde eden öğrencilerin tamamı TEOK sınavında yeterliliğini ispatlamış, idealini belirlemiş, ufku açık öğrencilerdir. Darende Fen Lisesi Darende’de olmalıydı. Nasip dedik artık. Bu yıl yine Aişe Sıddıka Hanım Kız Öğrenci Yurdu için öğrencilerden gelen talep karşılanamadı. Çok sayıda başvuru yapıldı hepsi yurda kabul edilemedi, bunun üzüntüsünü en fazla yaşayan yurt yetkilileri oldu. Aişe Sıddıka Hanım Kız Öğrenci Yurdu125 kişilik kapasitesini doldurmuş, yedekte bekleyen onlarca kız öğrencilerimiz var ama yapacak bir şeyde yok. Bu yurtlarda sunulan hizmetin güzelliği talebi artırmakta. Gönül ister ki mekânlar büyütülsün, bu kurumların sayıları çoğalsın, eğitim için hiçbir evladımız, hele de kızlarımız dışarıda kalmasınlar. Konu kız evlatlarımız olunca olaya daha bir özenle bakmamız gerekiyor. Kızlarımızın eğitimi o kadar önemli ki, vazgeçilmez önceliğimiz olmalı, aslanları aslanlar yetiştirir, ailede eğitimin temeli annedir. sağlayan en özel günlerdir. Yine bu özel günlerden biri olan Kurban Bayramı’na sayılı günler kaldı. Bu bayramda bizde senin heyecanını ve mutluluğunu paylaşmak istiyoruz. Çünkü sen bizim geleceğe umutla bakmamızı sağlayan bir genç ve birey olacaksın. Sen bizim için değerlisin. Devletini ve milletini seven bir birey olacağına ve aydınlık geleceğimize giden yolda parlak bir ışık olacağına inancımız tamdır. Bu vesile ile Kurban Bayramı’nı en içten dileklerimle kutlar, sağlık, mutluluk ve esenlikler diler, saygı ve sevgilerimi sunarım.” İlçe Kaymakamı Ali Türk, Kurban Bayramı’nda yetim ve öksüz çocukları unutmayarak içerisinde bir miktar para olan zarfları PTT aracılığı ile ailelere gönderdi. İ lçe Kaymakamlığı, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından yürütülen “Gülen Yüzler Projesi” kapsamında ilçe merkezi ve kırsal mahallelerden belirlenen 45 yetim ve öksüz çocuğa içerisinde bir miktar para ve Kaymakam Türk’ün bayram mesajı bulunan zarflar bayram öncesi PTT aracılığıyla adreslere gönderildi. Kaymakam Ali Türk mesajında, yetim ve öksüzlerin geleceğimizin temel taşları olduğunu belirterek şunları kaydetti: “Toplumumuzda çok özel ve anlamlı bir yere sahip olan, milletimizin manevî değerlerinin ve tarihin engin derinliklerinden gelen sosyal yardımlaşma ve dayanışma geleneğinin en güzel yaşandığı günler bayram günleridir. Bayramlar insanları birbirine yakınlaştıran, aynı düşünce ve duygularda buluşturan, günlük kaygı ve sıkıntılardan uzaklaştıran, topluma umut, sevgi veren, birlik ve dirliği Ders zilini Kaymakam çaldı Somuncu Baba Prestij Yolu Bu gün Ekim’in ilk günü dostlarla oturduk iki gün önce, Darende ve çevresine yağan yağmuru, doluyu konuşuyoruz. Yarım saatte her şey alt üst oldu diyorlar, hepimizin iftihar ettiği Zaviye’miz gözümün önüne geldi. Somuncu Baba Külliyesi, Osman Hulûsi Efendi Vakfı Genel Merkezi, Hamidiye Çarşısı, Hasbahçe ve ziyaretçileri bu güzelliklere ulaştıran yol geldi aklıma. Gelenlerin hayranlıkla seyrettiği, içerisinde bulunmaktan mutlu oldukları Somuncu Baba Külliyesi ve çevresindeki hizmet merkezlerinin zarafetine mevcut yol yakışmıyordu. Doğru bir kararla Darende Belediyesi tarafından Somuncu Baba Prestij Yolu Projesi hazırlandı. Kültür Bakanlığı’na sunuldu, kabul gören projesi için ödenek tahsisi yapıldı, tahsis edilen bu ödenekle Darende Belediyesi proje için malzeme alımı yaptı. Proje maliyeti mevcut ödenekten çok daha fazla bir bütçeye tekâmül ediyordu. Projenin yapımını ve eksik malzemenin teminini Büyükşehir Belediyesi üstlenerek ihale etti. Bu çalışmada ortaya çıkan alt yapı yenileme ve eksikliklerin giderilmesi için ilgili kurumlar Tedaş, Maksi, Telekom, devreye sokuldu. Takibini Darende Belediyesi’nin yaptığı bu çalışmalarda, her kurum kendi hizmetini projelendirerek çalışmalara başladı. Güzel bir hizmet, emeği geçenlerden, geçeceklerden Rabbim razı olsun. Fakat bu gün Zaviye’deydim. Parke taşları sökülmüş, mucurlu yoldaki açılmış kanallara döşenmiş üzeri acık boruların yanındayım, birkaç kişi çalışıyor, sanırım bir alt yapı eksikliğinin tamamlanması bekleniyor. Ama bir gerçek var ki, yapım hızı yavaş, söylenecek başka bir şey yok. Sonbahardayız yağmurlar geliyor, yollar çamursa perişanlık diz boyu olur, ümit ediyoruz ki Malatya’nın Darende’nin gözüken yüzü Somuncu Baba’ya, Hulûsi Efendi’ye gelenlerin gönülleri incinmesin. Aşkın Sırrı Bu arada Aksaray Belediyesi’nin destekleriyle çekilen, önümüzdeki aylarda ekranda yayınlanacak Sonuncu Baba’nın hayatını anlatan, Aşkın Sırrı adlı dizi ile alakalı, Darende’yi görmeden, araştırmadan, tanımadan yapılan bu çalışmadaki olabilecek yanlış bilgilendirmeler için bazı hemşerilerimizin, sosyal medyadaki duyarlı paylaşımlarından dolayı onları kutluyorum. Sahip çıkmak asli bir görevimizdir. İlçemizde İlköğretim Haftası dolayısıyla Nadir İlkokulu’nda tören düzenlendi. S aygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından açılış konuşmasını gerçekleştiren okul müdürü Mustafa Kızmaz, yeni eğitim öğretim yılına başlamanın coşkusunu yaşadıklarını belirterek, “Demokratik ve gelişmiş bir ülke olmanın ön şartı, iyi bir eğitimdir. Sorarak, sorgulayarak eğitilen bir birey hazırlayan nesiller bizleri modern toplumun öncüsü haline getirecektir” dedi. Programda bir konuşma yapan İlçe Milli Eğitim Müdürü Fevzi İnce, Dünya’nın en kıymetli varlığı insan olduğunu belirterek yine dünyanın en zor görevinin de bu kıymetli varlığın eğitilmesi olduğunu söyledi. Eğitim yaşam boyu süren bir süreç olduğuna dikkat çeken İnce: “Çocukların ileriki yıllarda nasıl bir süreç göstereceği, başta ailesi olmak üzere okul ve çevreden aldığı eğitime bağlıdır. Eğitim ve öğretim bilgiye ulaşmak için olmalıdır. Öğretmen ve yöneticilerimize büyük sorumluluklar düşmektedir. Eğitim sistemimiz en başta öğrenciye öz güven vermek zorundadır.” dedi. İnce, ilçede 48 eğitim kurumunda 5 bin 622 öğrencinin eğitim ve öğretim gördüğü, bunlardan bin 861’nin taşımalı sistemle sorunsuz bir şekilde merkeze taşındığı bilgisini aktardı. Programın sonunda İlçe Kaymakamı Ali Türk temsili olarak yılın ilk ders zilini çaldı. Daha sonra Türk ve beraberindeki Belediye Başkanı Süleyman Eser sınıfları gezerek öğrencilere çeşitli hediyeler verdi. Öte yandan öğrencilerle bir süre sohbet eden Kaymak Tük ve Başkan Eser, çocuklara istedikleri meslekleri sorduğunda, birçoğunun polis ve asker olmak istemesi duygu dolu anlar yaşattı. Törene, Garnizon Komutan Jandarma Üsteğmen Rauf Özgenç, İlçe Emniyet Müdürü Halil Ejder Çelikkaya, daire amirleri, okul müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Eğitim dönemi başladı İlçemizde 2015 - 2016 eğitim ve öğretim dönemi başladı. Öğrenciler uzun bir aradan sonra arkadaşlarını ve öğretmenlerini görme mutluluğunu yaşadı. 28 Eylül günü çalan zille 3 bin 730 ilköğretim ile bin 892 lise sıkıntısının taleplere cevap veremez halde artması, özellikle kırsal mahallelerden gelen kız öğrencilerinin eğitimlerini almalarında şuan için en büyük engel olarak karşılarına öğrencisi yeni eğitim döneminde çıkmakta. okullara koştu. 48 okulda 470 Bu yıl taşımalı sistemle 877 ilk ve ortaöğretim 984 lise öğretmen eğitim vermeye çalışacak. öğrencisi 64 servisle merkeze taşınacak. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Öte yandan Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2015 yılı Eylül 3 Erkek öğrenci 1 Kız Öğrenci döneminde ilçemize atanan çiçeği burnunda 8 aday öğretmen, Yurdunun hizmet verdiği ilçemizde yeni görevlerine başladı. 3 de özel yurt bulunmakta. Yurt İddialar asılsız! İlçemizde 14.09.2015 tarihinde öğlen saatlerinde çarşı merkezinde yakalanan şüpheli şahısla ilgili halk arasında “Terörist”. “Canlı bomba” gibi söylentiler yayılması sebebiyle İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından bir açıklama yapıldı. A çıklamada: “Şüpheli hareketler sergileyen çarşaflı bir şahıs, kendisine kimlik sorulduğunda “Suriye” diyerek kendisini yabancı şahıs gibi tanıtmaya çalışmış, olay yerinde Arapça bilen personelimiz tarafından Arapça olarak tekrar kimlik sorulduğunda şahsın Suriye’li olmadığı anlaşılmış, yapılan kontroller ve ilk sorgulama neticesinde şahsın Darende nüfusuna kayıtlı olduğu, akrabalarıyla husumeti sebebiyle gizlenmek ve korunmak amacıyla silah bulundurduğu, terör örgütleriyle herhangi bir bağlantısının bulunmadığı anlaşılmış olup Darende Cumhuriyet Savcılığı tarafından konu hakkında soruşturma başlatılmıştır.” denildi. DARENDEHABER 03 Ekim 2015 / 199. Sayı Darende Şehitler için yürüdü “Şehitler ölmez vatan bölünmez” Cemil GÜLSEREN [email protected] Algı ve imaj denilince İ lçemizde Ülkü Ocakları ve Büyük Birlik Partisi ilçe teşkilatı tarafından, ‘Şehide Saygı Teröre Lanet Yürüyüşü’ düzenlendi. Yürüyüşe MHP Darende İlçe Başkanı Hasan Şentürk, BBP İlçe Başkanı Ali Gök, CHP İlçe Başkanı Sinan Sunguroğlu, sivil toplum kuruluşları, dernekler, ve yaklaşık 2 bin vatandaş katıldı. Belediye Parkı önünde başlayan yürüyüş Somuncu Baba Bulvarı’na kadar ilerledi ve tekrar Belediye Parkı önünde son buldu. Yürüyüş sırasında Ocak Başkanı Mehmet Altun, İlçe Emniyet Müdürlüğü önünden geçerken, İlçe Emniyet Müdür Vekili Emniyet Amiri Ergül Taşkıran’a Türk bayrağı hediye ederek, başsağlığında bulundu. İlçemizde Gaziler Günü nedeniyle düzenlenen törende bir konuşma yapan Kıbrıs Gazisi Mustafa Mert, Türkiye’nin bugün, dün olduğundan daha fazla, iç ve dış düşmanların yoğunlaşan tehdidi altında olduğunu belirterek: “Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası için genç yaşta teröre kurban verdiğimiz evlatlarımız hepimizi derinden yaralamaktadır.” dedi. Yürüyüşe, bayraklarla süslü araç konvoyları da eşlik etti. Şehitler anısına saygı duruşunda bulunularak, İstiklal Marşı okundu. Burada Darende Ülkü Ocakları İlçe Başkanı Mehmet Altun tarafından bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasının ardından ölen şehitler için Kur’an-ı Kerim okundu ve sloganlar atıldı. Grup daha sonra dağıldı. Gaziler Günü kutlandı G aziler Günü nedeniyle Hükümet Konağı önünde bir tören düzenlendi. Atatürk anıtına çelenklerin sunulduğu törene Kaymakam Ali Türk, Garnizon Komutanı Jandarma Üsteğmen Rauf Özgenç, Belediye Başkan Yardımcısı Durmuş Doğan, Kıbrıs Gazisi Mustafa Mert’in yanı sıra şehit ve gazi yakınları, resmi kurum amirleri ve sivil toplum kuruluş yöneticileri katıldı. Törende bir konuşma yapan Kıbrıs Gazisi Mustafa Mert, Türkiye’nin bugün, dün olduğundan daha fazla, iç ve dış düşmanların yoğunlaşan tehdidi altında olduğunu belirterek, “Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası için genç yaşta teröre kurban verdiğimiz evlatlarımız hepimizi derinden yaralamaktadır. Genç fidanlar bizler için, hürriyetimiz ve bütünlüğümüz için, bayrağımız için can vermekte, toprağa düşmektedirler.” diye konuştu. Gelişen olayların terör konusunda devlet ve millet olarak daha duyarlı olmayı gerektirdiğini vurgulayan Mert: “Eli kanlı terörün amacı, Türk milletini toprağıyla birlikte bölmektir. Ülkemizin geleceği için teröre her alanda karşı çıkılmalıdır. Silahlı terör, misliyle karşılık verilerek yok edilmelidir.” dedi. Törenin ardından Kaymakam Ali Türk gaziler ve şehit yakınları ile birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi. Şehit ve Gaziler için mevlit okutuldu İ lçemiz Müftülüğü tarafından ’19 Eylül Gaziler Günü’ münasebetiyle Zaimoğlu Çarşı Camii’nde mevlid-i şerif okutuldu. Mevlide Kaymakam Ali Türk, Belediye Başkan Yardımcısı Durmuş Doğan, Emniyet Amiri Ergun Taşkıran, şehit aileleri ve gaziler, kurum amirleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Öğle namazı öncesi ilahiler ve aşr-ı şeriflerle başlayan program yapılan dualarla sona erdi. İlçe Müftüsü Ahmet Varol’un ‘Şehitlik ve Gazilik’ konulu vaazından sonunda eller semaya açıldı ve dualar edildi. Namaz çıkışında ise vatandaşlara şeker ve gül suyu ikram edildi. Algı yönetimi, algı oluşturma ve daha birçok benzeri ifadeleri son zamanlarda sıkça duyar olduk. Algı, aslında psikolojinin sahasına girer. Sözlükteki karşılığı şöyledir: İnsanın zekâsının verileri ile birleştirmek üzere nesnelere ait duyular yoluyla elde ettiği yalın bilgiler; idrak. Algılamak da idrak etmektir. Bir de Fransızca asıllı (image) imaj vardır ki algı ile imaj çok iç içedir. Sözlükte şöyle karşılık bulur: 1. Bir kimse veya topluluğun başkaları üzerinde yaratmak istediği etki ya da bırakmak istediği iz. 2. Zihinde tasarlanan ve gerçekleşmesi istenen şey, hayal, hülya, imge. 3. Duyu organlarının dıştan algıladığı bir nesnenin bilince yansıyan benzeri, görüntü. Bir milletin, bir ülkenin, bir şehrin hatta bir insanın verdiği imajın bir diğerinden farklı olması gayet tabiidir. Yine her insanın çevresi ile çevresindeki insanları algılayışları elbette aynı olmayacaktır. Ancak çoğunluğun kabul gördüğü bir algı vardır. Bu hem insan hem şehir hem de ülkeler için geçerli olacaktır. Somut örnekleme yapacak olursak; ‘Alman’ denilince bizde sarışın, çok bira içen öte yandan çok disiplinli çalışan ve üreten ülke insanı aklımıza gelir. Etek giyen, gayda çalan erkek hemen ‘İskoç’ algısı oluşturur. ‘Norveç’ denilince, somon balığı, buz ve soğuk aklımıza geliyor. ‘Japon’ denilince de ilk olarak geleneklerine sıkı sıkıya bağlı, teknolojileri gelişmiş, karşılaştıkları herkese eğilerek selam veren insanları düşünürüz. Ya Japonya? İlk atom bombası, depremler ve bütün bunlara karşın dimdik yükselen bir ekonomi… Yerli bir Afrikalı ile bir Eskimo’nun imajı ne kadar da birbirine zıtlar değil mi? Bir ülke insanının yerel giysileri, yemekleri, dansları imaj oluşmasına yeterlidir. Meksikalının şapkası, şalı her ortamda onu canlandırmaya kâfidir. Boğa güreşleri ve güreşçileri hemen İspanya’yı gözümüze getirmez mi? Biz yani Türkiye dışarıda nasıl algılanıyor biliyoruz. Döneri, şiş kebabı, baklavası, çiğ köftesi, lahmacunu ile mutfak kültürümüz özetlenir. Sultanahmet Camisi, Galata Kulesi, Kız Kulesi, Kapalı Çarşısı, Eminönü, Boğaziçi Köprüsü İstanbul’u simgelemez mi? Bunlar yalnız İstanbul’un değil aynı zamanda Türkiye’nin de simgeleri olarak sunulur. İlave olarak Konya’dan Mevlana Türbesi, Ankara’dan Anıtkabir, Edirne’den Selimiye bir de Kırkpınar Güreşçileri, Antalya’dan deniz, Adıyaman’dan Nemrut figürleri o şehirleri sembolize ederler. Bu örnekler uzar gider. Hemen her şehrimizin gerek doğal gerek tarihî mutlaka imgeleri vardır. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın misyonu da bunları bulmak ve görmeyenlerle, bilmeyenlerle buluşturmak değil midir? Şehirlerin lezzetleri, eserleri, ürünleri onların hem övüncü hem de simgeleri değil midir? Kimi şehrimiz çayıyla, kimisi fındığı ile kimisi fıstığı, elması ile ünlenmiş değil midir? Acısı tatlısıyla, davulu zurnasıyla, horonu, halayıyla, sazıyla sözüyle, efesiyle zeybeğiyle ne güzel bir ülkede yaşıyoruz değil mi? Çifte minareler, ulu camiler, tarihî kaleler, surlar hep bizim için varlar. Dadaşıyla, gakkoşuyla, kardaşıyla, yoldaşıyla tek bir yürek değil miyiz? Konusuyla komşusuyla, geliniyle güveyi ile hısım akrabasıyla, sağdıcıyla, kirvesiyle tek bir yumruk değil miyiz? Bedri Rahmi Eyüpoğlu “Siyah-Beyaz” adlı yazısında şöyle sorgular kendini ve şahsında aydınlarımızı: “…Niçin köylünün bir avuç kelime ile söylediği türkü dağları deler, bize kadar gelir de, bizim şiirlerimiz bir türlü onlara kadar ulaşamaz? Niçin köylüden aldığımız kadarını köylüye veremiyoruz? Tereyağına karşılık mazot, buğdayına karşılık çikolata, arpasına, çavdarına elektrik, halayına horonuna sazına türküsüne karşılık da sinema, tiyatro, roman verebildiğimiz gün güzel bir alışveriş olacak.” Laf aramızda “Ata arpa, yiğide arka gerek.” misali köye, köylüye destek derken; biz onu hazıra alıştırdık. Farkındasınız değil mi? Ama halktan kopmayan, milletten uzaklaşmayan bilakis ta milletin bağrında açan nice yüce gönüller, Hak dostları vardı ki hâli hazırda günümüz aydını bile bu gerçeği görmezden gelmeye devam ediyor. Birçok yerde Yunus Emre makamı yok mudur? Bu ne güzel bir paylaşımdır. Yok paylaşamamadır. Konya’da Mevlana, Nevşehir’de Hacı Bektaş-ı Veli, Bilecik’te Şeyh Edebali, İstanbul’da Eyüp Sultan, Darende’de Şeyh Hamid-i Veli (Somuncu Baba), Göynük’te Akşemseddin, Bolu’da Tokadî Hayreddin, Malatya’da Battal Gazi, Ankara’da Hacı Bayram-ı Veli, Bursa’da Emir Sultan Hazretleri ve diğer manevi sultanlar şehirlerini aydınlatan âlimler, evliyalar hepsi birer sembol hepsi simge olmuş memleketin mümtaz temsilcileri. İşte bunlar yurdumuzun güzel yüzleri, güzel eserleri değil midir? Bütün bu isimler aynı zamanda bu milletin çimentosu değil midir? Toplumu kucaklayan, bir tutan, seven, sevdiren gönüller yapan gönül sultanları değil midir? Siz hangi imajın peşindesiniz? Siz bütün bu olan biteni nasıl algılıyorsunuz? Bir de böyle düşünelim. 04 DARENDEHABER Abdulhamid YOLCU Türkiye ve İslâm Coğrafyası Şehit kanlarıyla yoğrulan vatanımızın ne kadar Ekim 2015 / 199. Sayı Bayram huzur içinde geçti Kurban Bayramı nedeniyle resmî bayramlaşma töreninde bir konuşma yapan Kaymakam Ali Türk, bayramların, sevgi, saygı, sevinç, kardeşlik ve paylaşma gibi hasletlerimizi geliştiren, toplumsal yardımlaşma ve dayanışmanın en üst seviyede yaşandığı müstesna günler olduğunu söyledi. değerli olduğunu hepimiz biliriz. Eylül ayının başında yapılan adli yıl açılışı törenlerinde konuşan bir baro başkanı bu gerçeği çok güzel bir örnekle şöyle vurguladı: “Daha geçen yıl Halep’te avukatlık yaparken, bu sene Kayseri’de inşaatlarda taş taşıyarak geçimini sağlayan hukukçular var. Üzerinde bayrak dalgalanan bağımsız bir vatan olmadıkça, alınan yaldızlı diplomaların hiç bir önemi yok.” Ne kadar şükretsek az ki, cennet gibi bir vatanı bizlere miras bırakan necip bir ecdadın evlatlarıyız. Bir B nimete sahip olmak önemlidir fakat nimeti elde ayramlaşma töreni Belediye Parkı’nda yapıldı. Resmî kurum amirleri, siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum örgüt yöneticilerinin katıldığı törende konuşan Kaymakam Ali Türk, Kurban Bayramı’nı hep birlikte huzur ve güven içerisinde yaşamanın mutluluğu içerisinde olduğunu belirtti. Ali Türk: “Bu mübarek günlerde şehitlerimizi, gazilerimizi şükranla tutmak ve kıymetini bilmek de en az sahip olmak kadar önemlidir. Etrafımıza ve dünyadaki Müslüman ülkelere baktığımızda, önce hemen yanı başımızdaki komşumuz Suriye’yi görüyoruz; hâli içler acısı. Yıllardır devam eden iç savaş, çatışmalar, zalim bir idarecinin çoluk çocuk, genç-yaşlı, kadın-erkek demeden sürdürdüğü bitmek bilmeyen zulmü... Ülkede taş üstünde taş kalmamış, şehirler harap, tarihî eserler bombalanmış, milyonlarca insan başta Türkiye olmak üzere diğer ülkelere göç etmek zorunda kalmış... Diğer bir komşumuz Irak; tarih boyunca yüzü pek az gülmüş, 1990’dan bu yana ise tamamen kan revan içinde. Ülkede devlet yok, otorite boşluğu sebebiyle her türlü olumsuzluk yaşanıyor. Kadim şehirleri maalesef terör örgütlerinin yatağı haline gelmiş... İran deseniz başka bir âlem; tarihi boyunca İslâm dışı güçlerle savaşmak yerine ne hikmetse na yollara düşen halkımızın trafikte dikkatli olup kurallara uymalarını, dikkatsiz ve tedbirsiz davranmamalarını istirham ediyorum.” dedi. İnsanlar arasındaki kardeşliğin, tebrik ve tekbirlerle yeniden ihya edildiği bayram günlerinde, muhabbetle kucaklaşıldığını kaydeden Belediye Başkan Süleyman Eser de: “Sevginin, vefanın, sadakatin, fedakârlığın simgesi olan kurbanın ve Kurban Bayramı’nın anlamını çok iyi kavramak mecburiyetindeyiz. Kurban ibadeti bizi, Hz. İbrahim (a.s.)’ın itaatine, Hz. İsmail (a.s.)’ın teslimiyetine yönlendirerek hayatın sıkıntı ve imtihanlarına karşı Rabbimize kurban olma ve O’na dost olarak sıkıntılarımıza çözüm bulma yolları- İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne atanan Halil Ejder Çelikkaya ilçeye gelerek görevine başladı. etmiş. Yıllardır yıldızı barışmayan Batı ülkeleriyle birden bire anlaşmalar imzalayıverdi. Tarihi çok eskilere dayanan Mısır; tam oldu bu iş, milletiyle aynı Ç frekanslara sahip bir yönetim tarafından yönetile- elikkaya, Darende Haber muhabirine yaptığı açıklamada, ekiplerin yürüttüğü çalışmaların kesintiye uğramadan devam edeceğini belirtti. Darende’nin huzurlu ve güzel bir belde olduğunu kaydeden Çelikkaya: “Polisle halk arasında herhangi bir ayrışma olmadan, birlik ve beraberlik için birbirimize yardım ederek bu güzel ve huzurlu topraklarda hizmet edeceğiz. İlçemizin güvenliğinin korunması için ben ve arkadaşlarım ilçe halkına hizmet etmekten büyük mutluluk duyacağız.” dedi. cek ve Türkiye ile birlikte İslâm ümmeti için hayırlı işlere imza atacak diye sevinirken, darbe oldu, sevincimiz kursağımızda kaldı. Türkiye ile sırt sırta verecek bir düzene izin vermediler. Mısır’a vurulan bu darbe, doğrudan Filistin’i ve Gazze’yi de etkiledi elbette, ümitler ertelendi. Biraz uzağa doğru uzattığımızda ufkumuzu, Afganistan ve Pakistan kendini gösterir. Onların durumu da farklı değil, sıkıntılar benzer; istikrarsızlık, karışıklık, terör, Batı ülkelerinin sömürgeciliği... ğımız ülkelerin hepsinin ortak noktası Müslüman ülkeler olmasıdır. Peki, ülkemiz ne durumda? Bu soruya herkes kendi durduğu yerden farklı cevaplar verebilir. Acizane düşüncem; Türkiye bu saydığımız ve kan ağlayan İslâm coğrafyasına liderlik yapabilecek potansiyele sahip tek ülkedir. Milletimiz bu potansiyelin farkına varmıştır. Bu potansiyeli harekete geçirecek imkânlar oluşmak üzeredir. Bunun içindir ki, dört bir yandan üzerimize gelmektedirler. Öne sürdükleri isimler ve bahaneler farklı da olsa, amaçları aynıdır; Türkiye ayağa kalkmasın. Kalkınmasın. Kendi değerlerine dönerek, medeniyet ateşini yeniden harlayarak Müslüman ülkelere öncülük yapamasın. Kendi derdiyle uğraşsın. Hesap edemedikleri büyük gerçek ise, geçmişte yedikleri maneviyat tokadının, Allah (c.c.)’ın izniyle yakında suratlarında patlayacak olduğudur. nı gösterir.” ifadelerini kullandı. Bayramlaşmaya Garnizon Komutan Vekili Jandarma Üsteğmen Rauf Özgenç, İlçe Emniyet Müdürü Halil Ejder Çelikkaya, Belediye encümenleri, vatandaşlar ve diğer yetkililer katıldı. Emniyet Müdürü Çelikkaya, görevine başladı Müslüman devletlere karşı mücadele vermeyi tercih Daha uzakta ise Myanmar, Açe, Filipinler... Saydı- anıyoruz. Unutmayalım ki, böyle büyük güçlü bir ülkede özgürce yaşayabiliyorsak bunu onlara borçluyuz. Şehitlerimizin aileleri, gazilerimiz hepimize emanettir. Onlar en değerli varlıklarını bu ülke için feda etmişlerdir. Tüm vatandaşlarımızın Mübarek Kurban Bayramlarını tebrik ederken, sevincin hüzne dönüşmemesi için bayram sevincini paylaşma adı- İstanbul Emniyet Müdürlüğü Bütçe Şube Müdürlüğü’nden ilçemize atandığını hatırlatan Çelikkaya, Batı’nın en Doğu’su olan Darende’nin memleketi Elazığ’a yakın olmasından dolayı ayrıca mutlu olduğunu ekledi. Özgeçmişi: Halil Ejder Çelikkaya, 1972 yılında Ankara’da dünyaya geldi. 1987 yılında Polis Kolejini, 1995 yılında Polis Akademisi’ni bitirdi. 1995 yılında Tunceli ilinde komiser yardımcılığı rütbesi ile mesleğe başladı. Sırasıyla 1998-2000 yılları arasında Mersin’de, 20002005 yılları arasında Adıyaman’da, 20052015 yılları arasında İstanbul’da görev yaptı. 3. sınıf emniyet müdürü rütbesi taşıyan Çelikkaya, evli ve 1 çocuk babası. Şuğul Vadisi keşfedilmeyi bekliyor İlçemizin Yenice ve Şuğul Mahallelerinin yaylası olan Şuğul Kanyonu ve Şelalesi insan eli değmemiş tabiatı, zengin bitki örtüsü ve doğal güzellikleriyle keşfedilmeyi bekliyor. Ş uğul Mahallesi’nde bir tepenin yamacından çıkan ve kayaların arasından akan “Şuğul Şelalesi”, doğal güzelliğiyle adeta büyülüyor. İlçe merkezine 14 kilometre uzaklıktaki kanyon ve şelale, çok sayıda kaynaktan oluşuyor. 7 metre yükseklikten akan şelale, el değmemiş güzelliğiyle ziyaretçilerini bekliyor. Şuğul Mahallesi Muhtarı Yunus Şahin, şelalenin ve kanyonun turizme kazandırılmasını bekliyor. Şelalenin kanyon içerisinde doğal bitki örtüsüyle birleştiğinde görsel bir şölenin ortaya çıktığını ifade eden Şahin, şunları söyledi: “Doğallığı bozulmamış bu şelale, zengin bitki örtüsüyle özellikle bahar aylarında göz kamaştırıyor. Keşfedilmeyen bu şelale tüm ihtişamıyla ilk defa görenleri büyülüyor. İlçemizde bulunan bu doğa harikası yerleri turizme kazandırıp yeri ve yabancı turist çekebilmek için yoğun tanıtım faaliyetleri yapılması gerekiyor. Şelalenin turizme kazandırılması bölge halkı için de bir kazanç kapısı olacak. Ayrıca şelale civarında bulunan sarp kayalıklar da dağcılık sporuyla uğraşan sporcular için önemli bir merkez olabilir. Şelale pek bilinmediğinden dolayı ziyaretçi sayısı az. İnşallah yapılacak haberlerin ardından buraya birçok ziyaretçi gelecek. Tüm doğaseverler ve halkımızı Şuğul Kanyonu’na ve şelaleye davet ediyoruz.” ÇEKÜL Vakfı Malatya Bölge Koordinatörü Bekir Sözen de, bölgedeki bu doğal güzelliğin keşfedilip, turizme kazandırılması için yetkililerin ziyaret ederek bu potansiyeli değerlendirmeleri gerektiğini söyledi. Bölgenin tanıtımına yönelik çalışma yapılmasını beklediklerini ifade eden Sözen, “Tohma Kanyonu, Günpınar Şelalesi gibi Darende’nin bir çok tabi güzellikleri var. Bunlardan birtanesi de keşfedilmeyi bekle- yen Şuğul Mahallesi’ndeki kanyon ve şelaledir. Buranın turizme kazandırılması için belirli plan dahilinde yapılması gereken çalışmalar var. Vadinin sosyal donatıları tamamlandığında ilçemiz için yeni bir turizm değeri olarak yerini alacaktır. Yetkililerin doğa harikası bu kanyonu ve sıralı şelaleleri görmelerini, ayrıca desteklerini bekliyoruz.” dedi. DARENDEHABER 05 Ekim 2015 / 199. Sayı Şehit ateşi Darende'ye düştü Hüseyin YAREN Diyarbakır’da zırhlı araçla kamyonetin çarpışması sonucu şehit olan polis memuru hemşehrimiz Adem Keleş (28) Yavuzlar Mahallesinde toprağa verildi. Eğitim üzerine bir kaç söz Ş ehit’e ilk tören Diyarbakır Emniyet Genel Müdürlüğünde yapıldı daha sonra karayolu ile Darende’ye gönderildi. Şehidin cenazesi, Hulusi Efendi Devlet Hastanesinin morgundan alınarak, Yavuzlar Mahallesi’ndeki babaevine getirildi. Şehidin babası Yaşar, annesi Naciye, ablası Hatice, ağabeyleri Hacı Hasan ve Cuma, kardeşi Mehmet Keleş ile resmi nikah kıydığı, düğün hazırlıkları yaptığı Sevcan İşleyen ve yakınları gözyaşı döktü. Şehidin kardeşi Mehmet, ağabeyinin fotoğrafını kucağına alarak cenazeyi asker selamıyla karşıladı, ağabeyi Cuma Keleş de “Düğünümüze hoş geldiniz” diyerek gözyaşı döktü. Düğün hazırlıkları yapan İşleyen, şehidin babası, annesi ve kardeşleri, cenaze aracındaki tabuta sarıldı. Helallik alınması ve dua edilmesinin ardından Adem Keleş’in naaşı, mahalle meydanına getirildi. Buradaki törene şehidin ailesi ve yakınlarının yanı sıra Malatya Valisi Süleyman Kamçı, AK Parti Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci, Malat- ya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Emniyet Genel Müdürlüğü Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Hakan Topaktaş, İl Emniyet Müdürü Ömer Urhal, Kaymakam Ali Türk, Belediye Başkanı Dr. Süleyman Eser, ve çok sayıda vatandaş katıldı. Vatandaşlar, “şehitler ölmez, vatan bölünmez”, “polise, askere uzanan eller kırılsın”, “kahrolsun PKK” sloganları attı. Şehit polisin naaşı, İl Müftüsü Ümit Çimen’in kıldırdığı namazın ardından omuzlarda taşınarak, Yavuzlar Mahallesi Mezarlığı’nda toprağa verildi. Anne Naciye Keleş, “Oğlum, sen nereye gidiyorsun? Ne kadar da değerliydin, kuzum” diyerek ağladı. Polis memuru Adem Keleş, dün Diyarbakır-Silvan karayolunun 20. kilometresindeki Karaçalı mevkisinde zırhlı aracın, tali yoldan çıkan kamyonetle çarpışması sonucu şehit olmuş, kazada 7’si polis, 11 kişi yaralanmıştı. Milletvekillerimizden bayramlaşma ziyareti AK Parti Malatya Milletvekilleri Darende İlçe Teşkilatı’nın düzenlediği, bayramlaşma programına katıldı. AK Parti Heyeti Hulûsi Efendi Vakfı Başkanı H. Hamidettin Ateş Efendi’ye bayram ziyaretinde bulundu. İ gelsin. Sağcı, solcu, ateist olsun hiç önemli değil, asıl amacı memleketin gücü, geleceği olsun bizim başka bir derdimiz yok.” dedi. Ülkenin AK Parti’den başka şansı olmadığını kaydeden Yaşar: “Bizim bu memleketten başka şansımız yok, bu memleketinde bizden başka şansı yok. Bir ziyarette Halk Aşığımız şöyle söylemişti ‘Akıl ithal, adam yerli.’ Cumhurbaşkanımızın yerli ve millî demesinin nedeni budur. Bizden başka yerli akıl, millî akıl, yerli enerji, millî enerji ile ortada olan kimsede yok. Keşke muhalefet daha düzgün olsaydı, CHP, MHP, HDP fark etmez, yerli olsun, milli olsun milletin içinden gelsin, desteği de gücü de buradan Doğu’da ve Güneydoğu’da devletin Kürtleri savunmak için PKK’ya karşı yaptığı operasyonların bir dönüm noktası olduğunu belirten Milletvekili Yaşar: “Türkiye’nin geçmişine dönmesine neden olan, bu kazanımlarını yok etmek isteyen güçlerin hepsinin birleştiği yer PKK’dır. PKK’yı son kale gibi görüyorlar, Doğan Medyası’nı izliyorsunuz, Aydın Doğan’ı izliyorsunuz. Hiç bir basın patronu bu cüreti göstermedi. Bir Erol Simavi göstermişti, Özal biraz açılım yapınca, millî iradeyi sergileyince merhum Turgut Özal’ı tehdit etmişti. Bunlar bir gücün temsilcisi gibi sürekli öyle hareket ettiler. Birde Aydın Doğan geldi, o da şimdi meydan okuyor. lçe teşkilatında milletvekilleri adına bir konuşma yapan AK Parti Malatya Milletvekili Nurettin Yaşar, AK Parti’nin Türkiye’de oluşturmuş olduğu hareket üzerinde birikmiş akıl, tecrübe, heyecan, inanç ve ülkenin, milletin iradesi ile yönetileceğine dair güç ve şevk olduğunu belirtti. Bu gücü, bu cüreti nereden alıyor bilmiyoruz. Diyor ki: ‘Sen Kasımpaşalısın ben Kelkitliyim.’ Aydın Doğan bir proje, proje gereği bir masada çalışma yapılıyor, bunların hepsinin gücü şimdi PKK’da birleşiyor. İnşallah PKK’nın gücü kırılacak. Şuan PKK’yı Kürtler savunmuyor, Aydın Doğan, Fetullah Gülen, iş çevreleri, akademi çevreleri, dış mihraklar ve eski solcular savunuyor. Hepsi PKK’da birleşti, örgütü koç başı gibi kullanıyorlar. Eski rejimin son kalesi gibi Kenan Evren’nin kurduğu rejime geri dönmek için faaliyet gösteren bir örgüt. Bu bize biraz ters geliyor ama maalesef böyle. İnşallah bu kırılacak, PKK Türkiye’nin önündeki en son engel, bu da aşılacak.” diye konuştu. AK Parti İl Başkanı Hakan Kahtalı da kritik bir seçim dönemine girildiğini belirterek, 1 Kasım’da yine el ele vererek bir tarih daha yazacaklarını ifade etti. Programa Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, AK Parti Malatya Milletvekilleri Öznur Çalık, Mustafa Şahin, Bülent Tüfenkci, Milletvekili adayı Ufuk Önalan, Darende Belediye Başkanı Süleyman Eser, AK Parti İlçe Başkanı Süleyman Şimşek belediye meclis üyeleri, muhtarlar ve parti teşkilatı katıldı. Yapılan konuşmaların ardından heyet daha sonra Hulûsi Efendi Vakfı Başkanı H. Hamidettin Ateş Efendi’yi ziyaret ederek bayramlaştı. Somuncu Baba Külliyesi’nde namaz kılan konuklar Somuncu Baba ve Hulûsi Efendi’nin türbelerini ziyaret ettikten sonra ilçeden ayrıldılar. Eğitim, gerçekte gönül, ruh ve beyinde başlamaktadır. Amaç ise belirli bir hedefe erişebilmek, davranış değişiklikleri kazanabilmektir. Bunun için ise öncelikle insanı ikna etmek gönülden inandırmak gereklidir. Bu şekilde inanma ve işlerin eksiksiz, mükemmel yapabilmek için beden ve ruhun hazır olması gerekir. Bu şekilde hazır olma ve hazırlanma işlevine tam motivasyon diyoruz. Bir kişi yapacağı işe tam motive olursa başarı oranı çok yükselir. Tam motivasyonda yapılacak işe göre yaş ve bilme derecesi önemli değil, esas olan yapılacak işe kendini verebilmesidir. Bir gün Halid-i Bağdadî Hazretleri’nin yanına birisi gelir. Henüz beş yaşında olan oğlunu talebe olarak vermek ister. Çocuğun küçük olduğu söylenir. Fakat getiren kişi çocuğunun talebe olarak alınması hususunda çok ısrar edince Halid-i Bağdadî Hazretleri bir sınav yapalım der ve içerden bir tas bal ister. Bal gelir, çocuğa emir verir. “Ye!” Çocuk yemeğe başlar bir müddet sonra dur emri verilir, çocuk durur. Halid-i Bağdadî Hazretleri sorar: “Evladım adın nedir?” Çocuk cevap verir “Bal efendim.” Sonuç: Çocuk talebe olarak Halid-i Bağdadî Hazretleri’nin dergâhında kalır ve gelecekte büyük hizmetler yapacaktır. İşte bu çocuk yaptığı işle hemhal oldu özdeşleşti. Balın tadını aldığı zaman kendini bal zannetti. Yani kendisi yaptığı iş, yaptığı iş kendisi oldu. Burada tam motivasyon gerçekleşti. Başarılı olabilmenin kapısı böylece açılmış oldu. İnsanın yaptığı işle hemhâl olması o işi sevmesi ve özümsemesi, kendini tüm benliği ile ona vermesi gerekir. İşte o zaman başarı kendiliğinden gelecektir. Başarının sırrı ise insandaki zihinsel gücün tam kapasite ile kullanılmasında gizlidir. Zihinsel gücün tam kullanılabilmesi ise zihinsel berraklık ve temizlik ile ilgilidir. Kötü ve çirkin sözler duymak, negatif olaylar görmek, bunlarla iştigal zihni bulandırdığı gibi haram lokma ise unutkanlığa neden olur ve vücut fonksiyonlarını daraltır. Öyle ise çocuklarımıza tertemiz bir hayat sunmak gerekir. Onları günlük ve teknolojik tüm olumsuzluklardan uzaklaştırmak üzerimize bir görevdir. Ayrıca çocuğa yetişmiş insan muamelesi yapmak gerekir. Fikrî istişare yapmak kendisine verilen değerin önemini vurgulamak açısından gereklidir. Onları kesinlikle küçük görmemek gerekir. Bu işi sen bilmezsin, anlamazsın kavramları yerine olayı değişik boyutlarıyla izah daha faydalıdır. Çünkü hiç beklenmedik anda olağanüstü düşünceler ve hareketler sergileyebilirler. Hatta zaman içerisinde yapılan söz ve davranışları değişik yollarla tepki olarak gösterebilirler. Bunun için yapılan davranışlara çok dikkat etmek, titiz davranmak gereklidir. İnsan yetiştirmek ciddi bir iştir. Zamanı ve mekânı çok iyi tetkik ederek davranmak ise yerinde olacaktır. İnsan; konuşmasına, hâl, hareket ve tavırlarına çok dikkat etmelidir. İnsanlar herkes hakkında mutlaka bir şeyler söyler. Söylenen her söze önem verilmeli mutlaka bir örnek model seçilmelidir. Eğitimde metot ve hedef çok iyi belirlenmelidir. İstikamette ise tavizsiz davranılırsa başarı er ya da geç mutlaka yakalanır. Israrcı olarak birlikte çalışmak başarının daha kolay ve hızlı yakalanmasını sağlar. İnsan kendi özelliklerini, kapasitesini çok iyi bilmeli buna göre hareket etmeli, kendisini üstün ve erişilmez görmemeli, devamlı bir yeniye, daha iyi ve güzele doğru yol almasını bilmelidir. Bu ise ancak kendisini, özellik ve niteliklerini tanımakla mümkün olabilir. Öyleyse insan önce kendisini sonra da çevresini tahlil etmeli buna göre davranmalıdır. Bu konuda Şeyh Edebâli Hazretleri’nin Osman Bey’e verdiği nasihatler dikkate şayandır: “Oğul, insanlar vardır şafak vaktinde doğar akşam ezanında ölürler. Avun oğlum avun, güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelamlısın ama bunları nerede, nasıl kullanacağını bilmez isen sabah rüzgârında savrulur gidersin… Daima sabırlı, sebatlı iradene sahip olasın. Dünya senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir…” hayatın yalnızca bu dünyadan ibaret olmadığı çok iyi hesaplanarak hedefler belirlenmelidir. Kötü, çirkin ve haram işlerden uzak durmalıdır. Hayatı boyunca temiz sayfalara sahip olan insan diğer kimseler üzerinde daha etkili daha tesirlidir. Kendi yapmadığı bir işin tavsiyesinde tesirsiz kalır. Tavsiye edeceği güzel işleri öncelikle kendi hayatında tatbik etmesi gereklidir. İşlediği hata ve günahlardan ise avf dileyip bir daha yapmaması, dikkatli ve itinalı davranması gereklidir ki insanlar üzerinde etkili olabilsin. Eğitimde insana en fazla zarar veren unsurlar ise gaflet ve tembelliktir. Gaflet ve tembellik insanın kendisine duyduğu öz güvenin kaybolmasına sonra da çevredeki etkinliğinin azalmasına sebep olur. Neyi ne zaman nasıl yapacağını bilmez hale gelir. Rüzgâr önünde kurumuş yapraklar gibi savrulur, dağılır kaybolur gider. İradesiz ve isteksiz olarak ne yaptığını bilemez. Oysa insan iradeli, istekli, kararlı olmalı. Yapacağı iş ve hareketleri bir plan dâhilinde yapmalıdır. İstikameti de sağlam ve sağlıklı olmalıdır ki başarıya ulaşabilsin. Okullar açılırken geleceğe ümitle bakan ve güzeller nesiller yetiştirmek temennisiyle… 06 DARENDEHABER Ekim 2015 / 199. Sayı DAP’tan Darende’ye 8 milyon finansman Belediyenin hazırladığı ruhsatlı hayvan pazarı projesi ile kırsal mahallelerdeki sulama projelerine, Kalkınma Bakanlığı’nın Erzurum’daki DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı’ndan 8 milyon 141 bin lira finansman desteği sağlandı. F inansman protokol imza törenine katılan Belediye Başkanı Dr. Süleyman Eser, Erzurum’dan 8 milyonluk bir destekle Darende’ye dönmenin sevinç ve mutluluğunu yaşadığını söyledi. DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Adnan Demir’in makamında düzenlenen imza töreninde konuşan Eser: “Belediye Başkanı olduğumuz günden beri Darende’ye güzel bir hayvan pazarı ve mezbahana kazandırma hedeflediğimiz projeler arasında yer almıştır. Kısa süre önce Başbakan Yardımcısı olan eski Kalkınma Bakanımız Cevdet Yılmaz Beyefendi de bu konuda bize önemli derecede destekleri olmuştur. DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanımız Adnan Bey ve çalışma arkadaşlarına bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum, kendilerinden Allah razı olsun.” dedi. Eser, hayvan pazarı projesinin yanı sıra Malatya Büyükşehir Belediyesi ile ortaklaşa hazırladıkları Ilıca, Şendere, Mollauşağı, Gökçeören, Irmaklı, Hisarkale, Balaban, Akova, Kölükler Mahallelerindeki sulama projelerine de DAP’tan çok büyük bir destek sağlandığını belirterek: “Erzurum’dan 8 milyon liralık bir yatırım bütçesiyle Darende’ye dönüyor olmanın sevinç ve mutluluğunu yaşıyoruz. Bu projeler memleketimize büyük bir katkı sağlayacaktır. Özellikle Darende’de uygulayacağımız hayvan pazarı ve mezbahana ilçemiz için çok önemli bir kazanım olacaktır. Yine sulama projelerimiz kırsaldaki mahallelerimiz için çok önemli. Bu yatırım da Darende’nin kalkınmasında önemli bir adım olacaktır. Tekraren bu desteğin sağlanmasında emeği ve gayreti olan, tüm yöneticilerimize minnetlerimizi sunuyoruz. İnşallah farklı projelerimiz için yine böyle finansman desteği sağlanacağına ve gerekli desteği alacağımıza inanıyorum.” ifadelerini kullandı. DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Adnan Demir de: “Darende Belediye Başkanı’mıza özellikle bu ruhsatlı hayvan pazarı projesindeki gayretkâr girişiminden dolayı teşekkür ediyorum. En son dâhil olmakla beraber ilk projeyi yapmasını dört gözle bekliyor, kendisine ve Darende’ye şimdiden hayırlı olsun diyor, başarılar diliyoruz.” diye konuştu. Demir, bölgede öncelikli sektör olması nedeniyle özellikle hayvancılıkla uğraşan çiftçilerin hayvanlarının değerinde satılmasını sağlama adına bölgesel düzeyde ruhsatlı hayvan pazarı kurulmasının idarelerinin öncelikli müdahale alanlarından birisi olduğunu dile getirdi. Bölgede hayvancılık olmasına rağmen sorumluluk alanlarındaki illerde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın yayınlamış olduğu yönetmeliğe uygun ruhsatlı hayvan pazarının sadece Malatya’da olduğunu kaydeden Demir: “Temennimiz bunların sayısını bu seneden başlayacağımız 15 proje ile bölgede ruhsatlı hayvan pazarlarının oluşturulmasıdır. Hayvan pazarları arasında bir network kurarak hangi hayvan pazarında fiyatların nasıl oluştuğuna dair anında bütün çiftçilerimizin bilgilendirilmesini amaçlayarak onların ürünlerinin değerinde satılmasını amaçlıyoruz.” şeklinde konuştu. Bir sonraki adımda da kurulmuş olan ruhsatlı hayvan pazarlarının yanına yapılacak kesimhane ile de bu projelerin desteklenmesini planladıklarının müjdesini veren Demir konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Amacımız, ruhsatlı kesimhanelerle birlikte bölgenin canlı hayvan sevkiyatını en aza indirerek Batı illerimize karkas et ticaretinin yaygınlaştırılmasını sağlamak ve bu şekilde yeni bir sektörün oluşmasına olanak tanımaktır.” DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı’nca Darende’ye sağlanan 8.1 milyon liralık ödeneğin 1.7 milyon lirasının hayvan pazarı projesine, kalan kısmın sulama projelerine finansman olarak gönderileceği bildirildi. Bu arada aynı destekleme kapsamında Darende’yle birlikte Malatya’ya toplamda 23 milyon liralık proje finansmanı sağlandığı öğrenildi. Doğalgaz hattında çalışmalar başladı Darende için tarihî önem taşıyan yatırıma ilk kazma vuruldu, boruların döşenmesi için pist açımı amacıyla iş makineleri sahaya indi. E lbistan, Afşin ve Darende’yi de içine alan, Afşin-Elbistan ve Divriği Doğalgaz Boru Hattı Yapım işi resmen başladı. İhaleyi kazanan VEMAK A.Ş. çalışanları, kurban kesimi ve yapılan duaların ardından sahaya indi. İlk olarak boru hattının geçeceği alanda pist açma çalışmaları yapılacak. Malatya’ya bağlı Kuluncak bölgesindeki hattan alınacak doğalgaz yaklaşık 122 kilometrelik boru hattı ile Elbistan, santraller ve Afşin’e ulaştıracak Darende-Gürün Karayolu üzerinde bulunan Yazıköy Mahallesi yakınlarında şantiye kuran VEMAK A.Ş. çalışmaları buradan yürütecek. Boru hattının döşeneceği hat üzerinde pist açmak amacıyla iş makineleri ile sahaya inen çalışanlar, çalışmalar başlamadan önce kurban kesip, hep birlikte dua ettiler. AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal’ın yaptığı çalışmalar sonucunda, BOTAŞ tarafından 2011 yılında 1 milyon liralık ödenekle doğrudan yatırım programına alınan AfşinElbistan ve Divriği Doğalgaz Boru Hattı Projesinin ihalesi, yaşanan bazı aksaklıklar nedeniyle 8 Nisan 2015 tarihinde yapılabildi. İhaleye 9 firma teklif verirken, 8 milyon 250 bin dolar teklif sunan VEMAK A.Ş. ihaleyi kazanan firma olmuştu. Elbistan’daki organize sanayi bölgesi ve santral yatırımlarını hesaba katarak, 30 yıllık bir projeksiyonla hazırlanan proje kapsamında 122 kilometrelik hatta 16 inç çapında boru döşenecek. Şirket proje kapsamında 16 inç çapında 122 bin 96 metre, 8 inç çapında ise 59 bin metre boru hattı döşeyecek. Proje kapsamında ayrıca; 1 adet 16 inç Pig (Atıcı) İstasyonu, 1 adet 16 inç Pig (alıcı) İstasyonu, 1 adet 8 inç Pig (Atıcı) İstasyonu yine 1 adet 8 inç Pig (alıcı) İstasyonu, 4 adet 16 inçlik hat vanası ve 1 adet 8 inçlik hat vanası yer alacak. İhale şartnamesine göre doğalgaz boru hattı döşeme çalışmaları için firmaya 600 gün süre tanınırken, yapılan imza töreninde bu sürenin 500 güne indirilmesi istenmişti. Sözleşmeyi Bakan Yıldız imzalamıştı Elbistan ve Afşin ile Darende ve Sivas’a bağlı bazı ilçelere doğalgaz sağlayacak olan hattın yapımı amacıyla 8 Nisan’da yapılan ihalenin sonuçlanmasının ardından, 10 Mayıs 2015 günü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal ve ihaleyi kazanan firmanın yöneticileri ile sözleşme imzalanmıştı. Sözleşme, Afşin-Elbistan A Termik Santrali salonunda imzalanırken, Elbistan ve Afşin hattının doğalgaz konusundaki yeni prosedürlere tabi olmadan, yapılan girişimler sonucunda BOTAŞ’ın doğrudan yaptığı bir yatırım olduğu belirtilmişti. Boru hattı döşeniyor Elbistan-Afşin hattı için yapılan ihalenin sonuçlanması, ardından sözleşme imzalanması ve yer tesliminden sonra ihaleyi kazanan firma VEMAK A.Ş. tırlarla taşıdığı şantiyesini, Darende-Gürün Karayolu üzerinde bulunan Yazıköy Mahallesi civarında konuşlandırdı. Kuluncak ile Elbistan arasındaki 122 kilometrelik hattın tam ortasında yer alan şantiye ile her iki yönde çalışma yapılabilecek. Geniş bir ekip ve makine parkına sahip olan VEMAK, şantiye kurulumunu tamamladıktan sonra, hafta sonu itibarı ile kurban kesimi ve duaların ardından, işçilerini sahaya yönlendirdi. Boru hattının geçeceği güzergâhta yol ve pist açma çalışmalarına başlayan şirket, hemen ardından boruların döşenmesi işlemlerine başlayacak. Boru hattında yer alacak tesis ve istasyonları da kuracak olan VEMAK, 500 gün sonunda doğalgaz boru hattını gaz akışı sağlayacak şekilde hazır hale getirecek. 2011’de programa alındı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 2011 yılı içerisinde Afşin-Elbistan Doğal Gaz Boru Hattı Projesi için Kalkınma Bakanlığı’ndan ödenek talebinde bulunurken, Doğal Gaz Dağıtım Hatları projesi kapsamındaki Sanayi ve Bağlantı Hatları projesinin detayına 100 bin TL olmak üzere toplam 1 milyon TL ödenek ile Afşin-Elbistan Doğal Gaz Boru Hattı Projesi yatırım programına alınmıştı. DARENDEHABER Ekim 2015 / 199. Sayı 07 TBMM Başkanı Yılmaz’dan Darende’ye bayram ziyareti TBMM Başkanı İsmet Yılmaz Darende’yi ziyaret ederek vatandaşlarla bayramlaştı. D arende Kaymakamı Ali Türk, Belediye Başkanı Dr. Süleyman Eser ve Hulûsi Efendi Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı H. Hamidettin Ateş Efendi tarafından Somuncu Baba Külliyesi girişinde karşılanan Yılmaz burada ikindi namazını kıldı. Camideki vatandaşların büyük ilgi gösterdiği Yılmaz herkesle tek tek görüştü. Somuncu Baba ve Hulûsi Efendi’nin türbelerini ziyaret eden Yılmaz burada dua okudu. Cami çıkışında vatandaşlarla yakından ilgilenen Yılmaz hatıra fotoğrafı çektirdi. Yılmaz daha sonra H. Hamidettin Ateş Efendi’nin bir süre misafiri oldu. Yılmaz’a ziyareti sırasında Gürün Kaymakamı Fatih Özdemir, AK Parti Gürün İlçe Başkanı Eren Kırış, bazı sivil toplum kuruluş temsilcileri de eşlik etti. Yılmaz Gürün’deki ziyaret ve temaslarına devam etmek üzere Darende’den ayrıldı. Darendeli şehide mezarı başında dua Hulûsi Efendi Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Hamit Hamidettin Ateş Efendi Ege Bölgesi Kültür Gezisi kapsamında, Vakıf Temsilciliklerine ve Darendeli hemşehrilerimizin bulunduğu bölgelerde çeşitli ziyaretlerde bulundu. Z iyaret kapsamında İzmir, KütahyaDumlupınar, Afyon-Karahisar, DenizliPamukkale ve Manisa-Akhisar-Kula gibi illerimizde bulunan vakıf temsilciliklerinde yürütülen çalışmaları yerinde inceleyen Hamidettin Efendi, Vakıf hizmetlerinin yürütülürken hassasiyet gösterilmesi gerektiği hatırlattı. Akhisar’da bulunan hemşehrimiz Bayram Turgut’un işyerini ziyaret eden Ateş, yıllar önce gurbete çıkıp ülkemizin birçok bölgesine dağılan Darendelilerin, azim ve gayretli çalışmaları sonucunda, buluğu yerlerde parmakla gösterilen örnek esnaflık sergilediklerini belirtti. Ziyaretin anısına bereket parası vererek Turgut’a çalışmalarında başarılar ve hayırlı kazançlar diledi. Gezi kapsamında çeşitli tarihi ve kültürel yerleri ziyaret eden Ateş ile beraberindeki heyet, Denizli Somuncu Baba Camii Kütahya Dunlupınar Şehitliği İzmir Temsilcilik Ziyareti Denizli’de Darendeliler tarafından yaptırılan ve Somuncu Baba Hazretlerinin ismini taşıyan Denizli Somuncu Baba Cami’sini gezerek namaz kılıp dua etti. Ateş, hemşehrilerimizin böylesine mukaddes bir hizmete öncülük etmelerini gurur verici olduğunu söyledi Vatanın her karış toprağı şehit kanı ile sulanmış ülkemizde, Darendeli şehidimizin de bulunduğu “Kütahya Dunlupınar Şehitliği”ni ziyaret eden Hamidettin Efendi, Büyük Taarruz Başkomutanlık Meydan Savaşı’nda genç yaşında şehit düşmüş Darendeli Mehmet Oğlu Hüseyin’in mezarı başında dua etti. Son zamanlarda artan şehit haberlerinin yürekleri dağladığını kaydederek Vatanı için şehit düşen askerlerimize ve polislerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet ailelerine sabırlar diledi. Kütahya Dunlupınar Şehitliği Akhisar Temsilcilik Ziyareti Kütahya Dunlupınar Şehitliği Manisa Akhisar Temsilcilik Ziyareti Akhisar Şeyh İsa Türbesi Afyon tarihi Mevlevihane Manisa / Kula Tarihi Carullah bin Süleyman Camii Manisa / Kula Taptuk Emre Türbesi Manisa / Akhisar Zeytinyağı Müzesi Afyon kalesi Manisa Bayram Turgut iş yeri ziyareti Manisa / Akhisar Zeytinyağı Müzesi 8 DARENDEHABER Ömer HİDAYET Okul zili çaldı Eylül ayı, okullarımızın kapılarının aralandığı telaşlı bir aydır. Milyonlarla ile ifade edilen bir kitle okul sıralarına yeniden kavuştu. Birinci sınıfa başlayanların, bir üst sınıfa geçenlerin yaşadığı tarifsiz tatlı heyecanlar vardır. Dayandığımız ilk sıra, ilk arkadaşa da ev sahipliği yapacak, hayat boyu unutamadığımız, sonraki yıllarda hatırladığımızda acı tatlı olayların film şeridi gibi resmigeçit yaptığı bir nostaljiye dönüşmesi her zaman mümkündür. Bilginin, efendisi olmak için çalışmanın kölesi olmayı burada öğreniriz. Kimliğimizin ve kişiliğimizin sayha sayha işlendiği bir güzelliğin arifesinde yaşar dururuz. Öğretmen sınıfa girdiğinde gözleri ışıldıyorsa, yüreğimiz ferahlar, suratında asabiyet varsa, içimiz kararır. Öğrenci merkezli bir eğitim anlayışını eskitmeden, pörsütmeden yaşamalıyız. Kişilik, her yönüyle, öğrencinin üstüne eskimeyen bir örtü gibi giydirilirken, görev ve sorumluluk melekesini güçlendirmeye bakmalıyız. Çoğu zaman haftalık ders yükünü, küçük bedenler için fazla bulduğumuz olmuştur. Özellikle ortaokullar için geçtiğimiz Milli Eğitim Şurasında 35 saatten, 30 saate düşürülmesi kararı oldukça isabetli bir karardır. Çağı yakalamak, çağa meydan okumak tabii ki donanımlı ve geniş ufuklu yüreklerle olur. Unutmayalım ki yorgun yüreklerle, yola çıkmadan yolu kaybetmekte mukadderdir. Okulu kırmak, okuldan kaçmak Akdeniz ülkeleri içerisinde İspanya’dan sonra rekor olarak bizde olduğu söyleniyor. Biz eğitimciler, eğitim ortamının şölen havası içinde olmasını hep isteriz de, böyle bir mekânı sağlayacak gücü kendimizde bir türlü bulamıyoruz. ÖĞRENCİ MERKEZLİ EĞİTİM “İnsanı yücel ki, devlet yücelsin “diyen Şeyh Edebali’yi hiç hatırdan çıkarmamalıyız. Modern eğitim öğrenciyi merkeze alarak, diğer enstrümanları onun hizmetine sunmayı vazgeçilmez bir görev bilir. Davranış esaslı eğitimden, inşacı bir kurama doğru gitmek, eğitim felsefemizin temelini oluşturmaktadır. Öğretmeni, rol model göstermek, bilgiye ulaşmanın altın anahtarını elinde tutan bir mürebbiyeci kabul etmek, eğitim adına soluduğumuz en güzel havadır. Modern bilimi, ahlaki güzelliklerle bezemeyince yaşadığımız garabet ortaya çıkıyor. Yedi dil biliyor diye Bankaya müdür olan kişi, daha yedinci ayında, ihanet ağının pençesinde zavallılık senfonisi bestelemeye başlıyor. Kişinin kendini geliştirdiği, öz değerlerin öne çıktığı, benden de adam olurmuş ruhunun üflendiği bir eğitim anlayışını sürekli teşvik etmeliyiz. Etiketlemek, senden adam olmaz demek, insan denen eşrefi mahlûku, daha yolun başında acımasız, güvenlikçi, korku pompalayan bir dünyanın kucağına atmış oluyoruz. İlköğretim, kimlik ve kişilik özelliğimizin ortaya çıktığı zor yıllardır. Bazen deriz ya, bu adam iyi bir usta elinde yetişmişe benziyor. Hocanız kadar, değerlisiniz. Bu durumu, bana öğretmenini söyle, sana ne olduğunu söyleyeyim diye de özetleyebiliriz. Başarının sürekli olması için, Eğitimin baş aktörü öğretmenlerimizin de, mükemmel bir şekilde madde ve mana iklimini birlikte soluması gerekmektedir. Kabınız, boşsa ne vereceksiniz. Oyun masasında vaktini geçiren bir eğitimcinin, en iyi gördüğü rüya, oyunu kazanmak için maça kızının ne zaman geleciğini sayıklamasıdır. Unutmayalım ki, küpün içinde ne varsa, dışarıya da o sızar. LİYAKAT Mİ, KIDEM Mİ? Bazı meslekler vardır, kendinizi göstermekte zorlanırsınız, bazı mesleklerde ise eseriniz hemen takdir görür. Öğretmenlik mesleği, daha çok kıdeme dayalı, yıldan yıla aldığımız özlük farkı ile kendini gösteriyor. Okulların eğitim ve öğretime başladığı şu günlerde, cevap bekleyen bir dizi sorun sıralaya birsiniz. Bu sizin, yarım su dolu bardağa neresinden baktığınız ile doğru orantılıdır. Felaket tellallığına hiç gere yok, dünyanın sorunları ile boğuşuyor, Bakanlığımız. Küçük hatalardan, büyük felaket senaryoları çıkarmak basiretsizlik olur. Öğretmenlerin yaşadığı özlük ile ilgili sorunlar aşılmaz değildir. Ben birazda kıdemden çok liyakat içinde, kendini geliştirmiş, akademik yönden donanımlı, sonuç odaklı değil, süreç içinde olan gayreti ödüllendirmek isterim. Hiçbir başarı tesadüf değildir, mutlaka arkasında büyük bir azim ve gayret esintisi vardır. Oldukça iyi düşünülmüş, geniş bir akademik kadronun hazırladığı bir proje, önümüze geldiğinde, bütün enerjimizi bunun gereğini anlatmakla geçiriyoruz. Hemen kör bir itiraz uğultusu içinde muhalif sesler önden arkadan yükseliyor, ücret var mı, bunu hangi aralıkta yapacağız, yapan ile yapmayanın farkı ne olacak? Mesleğimize ve kariyerimize ne katacak? Basit ve meslek aşkınızı körelten sıradan sorular. Diyelim ki, Eğitim Koçluğu, yada Öğretmenimle El Ele projesinin ne kadarı hayata geçirildi? İstenilen ve beklenen sonuca ulaştık mı? Gönüllük kavramı da içi her geçen gün boşaltılan bir metafor olmaya başladı. Her işi Allah rızası ve insanlık yararına yapmayı görev bilen kişiler bile, bir zaman sonra testiyi kıran ile suyu getirenin ayırt edilmediği bir karanlıkta kayboluyor. Zira biliyoruz ki müşterisiz mal zayidir, marifet ise iltifata tabidir. Kendini geliştirmeyen, teknolojik yenilikleri takip etmede zorlanan, erdemi en büyük meziyet bilmeyen, yıllar sonra öğrencisi ile karşılaştığında elini öpmeye çalışan bir nesle öncülük etmeyi hayal edemeyen, eğitim dünyasında kısa mesajlı yaşam alanları oluşturduk. Zor şartlarda, gecesini gündüzüne katan, insan yetiştirmek için zorluğu nimete dönüştüren görünmez kahramanları istisna tutuyorum. Nerede kaldı, fedakarlık, nere kaldı gecesini gündüz yapacak öncü gönül ve mana kahramanları. Özel piyasa ile yarışacak, memnuniyet esaslı bir eğitimi merkeze almalıyız. Kıdem, yan gelmiş yatanlarını, kariyer ve liyakat ise uzun soluklu maraton koşucusunu yetiştirir. Eğitimde kar zarar olmaz diye de bir garip sığınak bulunmuş. Oh ne ala..? Çalışsan da, üretsen de, yırtınsan da aynı maaş, yan gelip keyif yapsan da yine aynı. Ne uzarsın ne de kısalırsın bizim bu pazarda ..Asla umutsuz olmadık,her şey her geçen gün daha da güzel olacaktır. Umudumuz, irfanımızın ana men bağıdır. Eleştirilerimiz, medeniyet havzalarımızı daha iyi ve mana iksiri ile yaşamaya değer kılmaktır. Tekliflerimiz ise, bir ömrü eğitime hasretmiş mütevazı bir çığlığın, vicdanların bam teline ince ince dokunuşlarıdır. Ekim 2015 / 199. Sayı Sakal-ı Şerif ziyarete açıldı İlçemizdeki 14. yüzyıl eseri olan Somuncu Baba Külliyesi’ndeki Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e ait sakal-ı şerif Kurban Bayramı nedeniyle ziyarete açıldı. D inî bayramlar ve Kadir Gecesi gibi önemli günlerde ziyarete açılan sakal-ı şerifi çok sayıda vatandaş ziyaret etti. Sadrazam 18. yüzyılda Mehmet Paşa tarafından Darende’deki Somuncu Baba Camii’ne hediye edilen sakal-ı şerif bayramlar ve önemli günlerde açılarak vatandaşların ziyaret etmesi sağlanıyor. Bayram namazının ardından görevlileri tarafından özel muhafazasından çıkarılan camekân içerisindeki sakal-ı şerif kürsü üzerine konularak vatandaşların ziyaret edilmesi sağlandı. Somuncu Baba Hazretleri’nin kabrinin de içerisinde yer aldığı camiyi yurdun değişik yerlerinden gelerek ziyaret eden vatandaşlar okunan salâvatların eşliğinde sakal-ı şerifi görmenin mutluluğunu yaşadı. Bayram namazı ve ziyaretin ardından ilçe dışından çok sayıda misafire Hulûsi Efendi Vakfı tarafından kahvaltı ikram edildi. Siyasilerden başsağlığı ziyareti D arende’de siyasi Parti Başkanları İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Jandarma Bölük Komutanlığı’na ziyaret de bulunarak başsağlığı dilediler. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İlçe Başakanı Hasan Şentürk, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İlçe Başkanı Sinan Sunguroğlu ve Büyük Birlik Partisi (BBP) İlçe Başkanı Ali Gök, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne giderek Emniyet Müdür Vekili Ergül Taşpınar’a başsağlığı dilediler. CHP İlçe Başkanı Sinan Sunguroğlu yaptığı açıklamada, “Son günlerde yaşanan hain saldırılardan şehit olan polis ve Mehmetçiklerimiz acısı yüreklerimizi yakıyor, hainler inşallah emellerine ulaşamayacaktır,güvenlik güçlerimiz, ülkemizi yasa boğan bu saldırıların üstesinden gelecektir, bundan kimsenin şüphesi olmasın” dedi. MHP İlçe Başkanı Hasan Şentürk, Türkiye VEFÂT ve TEŞEKKÜR “İnna Lillahi ve İnna İleyhi Raci’un” genelinde terör örgütleri tarafından polis ve askerlere yönelik hain saldırıların arttığına vurgu yaptı. Şentürk, “Bu tip olayların son bulması ve ülkemizin yeniden huzur dolu günlere kavuşması en büyük arzumuzdur. Hergün gelen şehit haberleri bizleri büyük acılara sürüklüyor. Hainler Türkiye Cumhuriyeti karşısında galip gelemeyecekleri bir mücadelenin içerisine girmiş ve bu mücadelede boğulacaktır. Tek isteğimiz bu acıların bir daha yaşanmaması” ifadelerini kullandı. Siyasi parti temsilcileri, Emniyet Müdürlüğü ziyaretinden sonra İlçe Jandarma Bölük Komutanlığı’na giderek baş sağlığı dilediler. Otomobil, İş Makinesine Çarptı: 5 Yaralı Ailemizin değerli mensubu, amcamız; HÜSEYİN GÜLSEREN Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Merhumun vefatında; acımıza ortak olan, taziyelerini bildirmek için cenazesinde bulunarak, telefon ederek, faks ve telgraf çekerek ve bizzat ziyaret ederek dualarını ileten, tüm gönül dostlarımız, dost, hemşehri ve sevenlerimize K aza, Darende D300 Karayolu Günpınar yol ayrımında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Musa Yavaş idaresindeki 77 DC 329 plakalı otomobil, iş makinesine arkadan çarptı. Kazada otomobil sürücüsü Musa Yavaş ve araç içerisinde bulunan Nesrin TEŞEKKÜR EDERİZ Av. Mehmet Melih Gülseren ve Ailesi Yavaş, Mehmet Mert Yavaş, Eren Çekim, Muhammet Sadık çeşitli yerlerinden yaralandı. Yaralılar olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından 112 Acil Servis Ambulansı ile Darende Hulusi Efendi Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. DARENDEHABER Ekim 2015 / 199. Sayı 9 MENGELİSLİ KARA MUSTAFA DAYI Darende civarında İhramcızade Hazretleri’ne müntesip, tasavvuf terbiyesi almış, cömert, hanedan, kapısı her zaman misafire açık, hatta hususi sohbet odaları bulunan, etrafındaki yetim ve kimsesizleri görüp gözeten olgun ihvanlara ‘Dayı’ lakabıyla hitap edilirdi. Bu bir saygı ifadesi olarak dillendirilirdi. Mengelis’te Kara Dayı, bunlardan en bilinenleridir. D arende’nin eski ismiyle Mengelis şimdiki ismiyle Yavuzlar köyünde 1906 yılında dünyaya gelir. Köy hayatının gerekleri içinde büyür ve geçimini çiftçilikle temin eder. Köy halkının çoğu gibi halaçlık yani, pamuk ve yün işleriyle uğraşır, yılın belli mevsimlerinde zaman zaman Çukurova ve Ege bölgesine birkaç arkadaşıyla halaçlık yapmaya gider-gelir. Yine iyi bir taş örme ustasıdır. Karayolları tarafından Darende ve civarındaki yolların yapımında köprüleri kuran baş ustalardan sayılır. Ev ve diğer inşaatların taş ustalığını yapan, elinin emeğiyle geçinen bir insandır. Askerlik yıllarından önce, Sivas’ta bulunan İhramcızade İsmail Hakkı Toprak Hazretlerine intisap eder, tasavvuf dersi alır. Askerden sonra 1993 yılanda vefat edene kadar hayatı köyünde geçmiştir. İhvanlar arasında “Kara dayı” olarak tanınan sehavetli, kapısı misafire açık, hoşsohbet, edep ve terbiyesini tasavvuf büyüklerinden öğrenmiş güzel gönüllü biridir. "O" deyince sizin odunu anlamak Sivas'ta ameliyat olan ihvanlardan Kara Mustafa hastaneden çıkacağı gün rüyasında İsmail Hakkı Efendiyi görür. Rüyasında eline kalemi alıp "odun" yazmasını ister. Bir gün sonra hastaneden çıkan Kara Mustafa (Çetin) vekâleye gider. İhramcızâde'nin Çermik'te olduğunu öğrenince, vekâledeki arkadaşlara Çermik'e ziyarete gideceğini odun götürmek istediğini anlatır. Oradaki bir arkadaşı Çermik'te odun çok olduğunu ihtiyaç olmayacağını söyler. Bu arada Çermik'e yoğun yağmur yağar, çadırın dışında bulunan odunlar ıslanır. Ziyarete giden Kara Mustafa'yı İsmail Hakkı Efendi ilk görüşünde; "Oğul, biz "O" deyince sizin odunu anlamanız lazımdı. Semaverde yakacak odun kalmadı niye getirmediniz." diye buyururlar. Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendinin, İsmail Hakkı Efendinin bir Darende ziyaretinde uğrayıp gölgesinde çay içtiği Yavuzlar (Mengelis) köyündeki Kara Mustafa'nın bahçesinde bulunan dut ağacı hakkındaki bir hatırası şöyledir : İsmail Hakkı Efendiden teberrük olarak kabûl edilen ve gölgesinde çay içilen, sohbet edilen bu ağaç Kara Mustafa'nın yeni ev yapımı sırasında inşaat alanı içerisinde kalma ihtimaline karşılık Hulûsi Efendi; "Oğul, biz pîrimizin yaslandığı servi ağacını kuruyana kadar kesmedik. Siz de halen yaprakları yeşil olan bu dut ağacını kesmeyin, civarında sohbete devam edin" buyurmuşlardır. O tatlı sohbetlerin bir hatırası olan dut ağacı hâlen meyve vermekte ve gölgesinde çay içilmektedir. karşısına aldı 'Kara Mustafa’nın ne manaya geldiğini biliyor musun' diye sordu. Bende 'pirimiz daha iyi bilir' dedim. Bunun üzerine buyurdular ki: 'İzini takip eden, sevdiklerinin izinden yolundan şaşmayan' diye buyurdu ve 'Gel senin Kelime-i Tevhit hatmini çekelim' buyurarak birlikte benim hatmimi okuduk.' dedi. Allah-u âlem rüyamdaki Tevhit Hatmi ahirete yolculuğa işareti gösteriyor. Zannederim vademiz yaklaştı." dedi. Bundan birkaç gün sonrada vefat etti. 1993 yılında cenaze namazını H. Hamidettin Ateş Efendi tarafından kıldırmıştır. Yavuzlar Köyüne defnedilmiştir. Allah rahmet eylesin. Avni ÖZEL (Emekli Hukukçu) ALLAH DOSTU OLANLAR -Hulusi Efendi Hazretlerine- Bir mektuptaki selam Osman Hulûsi Efendi, Darende’ye bir fabrika kazandırmak maksadıyla yurt içinde ve yurt dışında geziler yaparak hemşehriler arasındaki tesanütü temin etmek maksadıyla ve memlekete bir hizmet sektörü kurabilmek için fabrika teşebbüs heyetiyle Almanya’ya gitmiştir. Almanya’da Kara Mustafa Dayı’nın çocuklarını görmüş, evlerine misafir olmuştur. Hulûsi Efendi Erdi bekâ ser-menzil-i maksûduna âşıkların Yandı cemâlin şem’inin hoş oduna sâdıkların Yandır oda cân u teni tâ kim erişe aslına Âhı odu Arşa erer ciğerleri yanıkların Beyhûde feryâd eylemez bülbül olanlar şol güle Vuslat demidir demleri seherde uyanıkların Sanma ki ey sûfî bugün ârif olupdur âşıkûn Rûz-ı ezelden beridir ayıklığı tanıkların Yanında bulunan Osman Hulûsi Efendi’nin ağabeyi Ahmet Nuri Efendi bu ilahiyi yanık sesiyle güzelce okur. Yavuzlar Köyü’nde yetişen kaysıların ismi o günden sonra “erdi bekâ” diye anılır. 1976 yılının yaz aylarında Almanya’da bulunan Darendeli Hüseyin Çetin ve Hakkı Çetin kardeşler yıllık izinlerini geçirmek için yola çıkarlar. Yugoslavya sınırları içerisinde Hüseyin Çetin kaza yapar; hastanede bir müddet yattıktan sonra, mahkemesi bitmediği için orda kalır. Kardeşi Hakkı Çetin Darende’ye gelir ve durumu Osman Hulûsi Efendi’ye arz eder. Bunun üzerine bir karta Osman Hulûsi Efendi, muhibbanlarından Mustafa Çetin’e şunları yazar: "Kardaşım Hacı Kara Mustafa Ağa’ya! Çocukların sıhhat ve selâmetle muvasalatlarına Allah’a şükreder, Hüseyin’in ehemmiyetsiz birkaç gün orada kalması sizleri endişeye düşürmesin. Sizi vücudatımla temin Allah diyen aldanmaz Rehberi olur, namaz Doğrudur yolda kalmaz Allah dostu olanlar Kötülük nedir bilmez Ayıbı örter görmez Zayıf olanı ezmez Allah dostu olanlar Yüksek sesle konuşmaz Yâd ile düşüp kalkmaz Soysuza arka çıkmaz Allah dostu olanlar Bunun üzerine evde bulunan arpa unundan sac ekmeği yaparlar. Yanına da katık olarak büyük bir kap içerisinde hüdayi mişmiş (kayısı) ikram edilir. Osman Hulûsi Efendi ve arkadaşları çay içip sohbet ederler ve ikram edilen arpa ekmeğini ve kayısıyı afiyetle yerler. Çok güzel bir sohbet ortamı olur. O anda şu ilahi yazılır: Hulûsîyâ ser-tâ-kadem sîneleri dolmuş hikem Hazînetü’r-Rahmân olup cân gözleri açıkların Bir sohbet esnasında ihvanlardan biri, "Efendim Allâh razı olsun, huzurunuza gelip gidiyoruz, istifade ediyoruz." der. İhramcızâde; "Peki oğlum ne öğrendiniz." diye sorarlar. O kişi de, "Doğru olun, dürüst olun." bu iki sözü öğrendim deyince, İsmail Hakkı Toprak Efendi, "Bu sözü yaşayabilirsen sana yeter." buyurdular. [email protected] Sohbet için arpa bazısına razıyız Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Hazretleri bir gün Yavuzlar (Mengelis) Köyü’ne giderler. O zamanlar kıtlık zamanı olduğu için Osman Hulûsi Efendi Hazretleri “Güzel sohbet edecek gönlümüze göre bir yer olsa da, arpa bazısına bile razıyız” buyururlar. Daha sonra Yavuzlar Köyü’nde Kara Mustafa Çetin’in evine misafir olurlar. Kara Mustafa sevinerek Yeğeni Ömer’i yaylaya göndererek kuzu getirmesini söyler fakat Osman Hulûsi Efendi bunu işitince: “Ömer’i kuzuya gönderirsen oturmayıp gideriz” der. İhramcızâde bir sohbette izinsiz olarak bir şahsın ilahi okuması üzerine yanında bulunanlardan Kara Mustafa (Çetin) ve Mustafa Kaygusuz'a dönüp, duvarda asılı olan bir levhayı göstererek "Kardeşim, belki siz okuyamazsınız, şu levhada ‘Men sabere zafere’ yani ‘Sabreden zafere ulaşır’ yazılıdır. Sabırlı olmak gerekir." buyurmuşlardır. Bir defasında Darende'de bulunan ihvanlardan Kara Mustafa (Çetin) Darende'ye mahsus yiyeceklerden, kayısıdan yapılan bir kavanoz Pelverde'yi (kayısı ezmesini) Sivas'ta asker olan Mustafa Kaygusuz ile hediye olarak gönderir. Mustafa Kaygusuz, bavulundaki kuru kayısı yanında bulunan kavanozu alarak emaneti yerine ulaştırmak maksadıyla İhramcızâde'ye götürür. Emaneti alan İhramcızâde biraz sonra Asker Mustafa'nın avucuna bir şey koyup, elini kapatır. Huzurda edeben elindeki şeye bakamayan Asker Mustafa dışarı çıkınca merak ettiği ve önceden cebine koyduğu şeye bakar ki, bir adet kuru kayısı. İhramcızâde kendine gönderilen hediyeyi kabul etmiştir, ancak ona yapışıp gelen kuru kayısıyı sahibine geri iade etmiştir. Bunu bir doğruluk ve dürüstlük dersi olarak kabul eden Mustafa'nın ikinci ziyaretinde İsmail Efendi sohbet sırasında şöyle buyurur: "Biz kılı kırk yarararız. Bizden önceki büyüklerimizin yaptığı gibi yapıyoruz." demişlerdir. ederim inşaallah sonu iyi olur. Bâki selamlar gözlerinden öperim gardaşım. 24.8.1976, İmza "Aradan bir müddet geçtikten sonra Hüseyin Çetin iyileşir ve mahkemeden de berat ederek geri Almanya’ya döner. Bu kartrvizit bir babanın gönlüne umut, teselli; bir mağdura da kurtuluş vesilesi olmuştur. Musa TEKTAŞ Gönüller sultanıdır Düşkünlerin yâridir Baş tacı ser-tâcıdır Allah dostu olanlar hazretleri Almanya’nın Köln şehrinden mahdumu Kemâl Efendi’ye hitaben bir mektup yazmıştır. Mektubun sonundaki şu not dikkate şayandır: “Hacı Mustafa Kara ve Hacı Hallo Dayılara selamlar, çocukları rahatlar.” Osman Hulûsi Efendi vefat etmeden çok önceleri, birçok defa kendi yerine hizmetleri yürütmek üzere, oğlu Hamid Hamideddin Ateş Efendi’yi yetiştirdiğini ifade etmiştir. 1960 yılının güz aylarında Elbistan’ın Alişar Köyü’nden ziyarete gelen Mahmut Demir ve arkadaşları ile Darende’nin Mengelis Köyü’nden Mustafa Çetin’in de hazır bulunduğu bir sohbette yenidünyaya gelen mahdumu bir kundak içerisinde sohbet ortamına getirilince; Osman Hulûsi Efendi: “Anadan doğma evliya görmek isteyen, Hamid’ime baksın, bizim tekkemizi bu bekleyecek” diye buyurmuşlardır. Tâ o günlerden hakikatı bilen Kara Mustafa dayı, 15 Haziran 1990 tarihinde Hulûsi efendi Hazretleri ebedi istirahatgahına defnedildikten sonra, çocuklarını ve yakınlarını toplayarak, H. Hamidettin Ateş Efendi’yi ziyarete gidip, bağlılıklarını bildirmiş, manevi emanetin H. Hamidettin Ateş Efendi’de olduğunu etrafına açıkça söylemiştir. Bir arkadaş bir anısını şöyle anlatıyor: 1993 senesinde vefatından bir kaç gün önce Kara Mustafa Dayı'yı hastalığı dolayısıyla ziyaretine gitmiştim. Benim geldiğimi görünce “Gel sana bugün gördüğüm bir rüyamı anlatayım” dedi. Ben de “Buyur dayı anlat” dedim. “Rüyamda pirimiz Hasan-ı Harakani hazretlerini gördüm. Beni Kötü gözle bakmazlar Boz bulanık akmazlar Dürüstlükten sapmazlar Allah dostu olanlar Karanlığı sevmezler Ayıpları görmezler İzinsiz gül dermezler Allah dostu olanlar Yaradana kuldurlar Şaşırmışa yoldurlar Açık elle boldurlar Allah dostu olanlar Ağlayana gözyaşı Açıktır bağrı başı Kimsesizin yoldaşı Allah dostu olanlar Değer vermez akçeye Tırpan salmaz gökçeye Yalan katmaz lehçeye Allah dostu olanlar Hulusi’nin yolundadır Vazgeçilmez sevdadır Avni’ye rehber, yardır Allah dostu olanlar Avni ÖZEL (Emekli Hukukçu) 10 DARENDEHABER 1 Kasım’da gerçekleşecek seçimler için partilerin milletvekili aday listeleri yayınlandı. Darendeli milletvekili adayları kimler oldu? 8 Haziran seçilerinde 2 partiden toplamda 5 hemşehrimiz aday gösterilmiş bunlardan sadece 3’ü parlamentoya girebilmişti. 1 Kasım’da seçimlerin yenilecek olması listelerin de değişmesine neden oldu. Peki, Darendeli adaylardan kimler yerini korudu? Kimler liste dışı kaldı? Şöyle bir listelere bakalım!. AK Parti bu seçimlerde Darendeli 3 isme listesinde yer verdi. Bunlar; Adana 3. sıra Fatma Güldemet Sarı, İstanbul 3. bölge 4. sıra Serap Yahşi Yaşar, İstanbul 3. bölge 13. sıra Halis Dalkılıç. AK Parti’nin kurucuları arasında yer alan ve 12 Eylül 2015 günü yapılan kongrede bir süreden Ekim 2015 / 199. Sayı beri görevli olduğu Merkez Disiplin Kurulu’na yeniden seçilen Avukat Serap Yahşi Yaşar, geçen seçimlerde aday adayı olmasına rağmen listelerde yaralamazken bu defa İstanbul 3. bölge 4. sıra ile seçilecek sıralama içerisine girdi. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Ankara 1. bölge 1. sıra Milletvekili Adayı Zuhal Topçu listede geçen seçimlerde 2. sırada iken bu seçimlerde ilk sıraya geçti. Adana listesinde geçen seçimlerde 4’üncü sırasındaki Abdulkadir Yuvalı bu seçimlerde liste dışı kaldı. Malatya listesinde sıralaması değişmeyen Mehmet Ali Özpolat ile birlikte MHP’nin listesinde 2 hemşehrimiz bulunmaktadır. Sadet Partisi’nde ise Mehmet Çelebi Keyhıdır Adana’da, Necmettin Çalışkan da Hatay’da, liste başı yapıldı. 40 il ve ilçeye kurban yardımı Merkezi ilçemizde bulunan ve yurdun değişik illerinde temsilcilikleri yer alan Hulûsi Efendi Vakfı tarafından bayram nedeniyle binlerce aileye kurban eti dağıtıldı. Et kombinelerinde karkas et olarak ayarlanan yardım kolileri ihtiyaçlı ailelere ulaştırıldı. H ulûsi Efendi Vakfı’ndan yapılan açıklamada paylaşma duygusunun en yoğun olarak yaşandığı zaman dilimlerinden birisi olan kurban bayramında önceden belirledikleri ihtiyaç sahibi olan ve kurban kesemeyen vatandaşların da tatmaları amacıyla Türkiye genelinde binlerce aileye dağıtım yapıldığı bildirildi. Etlerin hijyenik olmasının yanı sıra taze ve nezih olması için karkas şeklinde doğranarak soğuk hava deposunda bekletilen etlerin burada bir süre dinlendikten sonra ihtiyaçlılara ulaştırıldığı belirtildi. Eğitim, sağlık ve sosyal amaçlı birçok proje ve çalışma ile topluma faydalı hizmetler sağlayan vakfın kurban bayramında da ihtiyaçlı aileleri gözeterek, evlerine et girmesini sağladıkları ifade edilen açıklamada; “Somuncu Baba’nın hoşgörüsü, Hulûsi Efendi’nin misafirperverlik ve sevgi anlayışları çerçevesinde ihtiyaç sahibi vatandaşlara gerekli yardımlar yapılmaktadır. Yılda bir defa evine et giren vatandaşlar düşünülerek paylaşma duygusu en güzel biçimde olanaklar dahilinde gerçekleştirilmektedir” denildi. Vekalet yoluyla kurban kesimini tercih eden bağışçıların verdiği kurbanları keserek vatandaşlara ulaştıran vakıf, merkezinin olduğu Darende ilçesinin yanı sıra 40’ı aşkın il ve ilçede yardımları evlerine kadar götürerek sahiplerine ulaştırdı. DARENDE HABER • Aylık Bağımsız Gazete • • Yıl:16 • Sayı:199 • 4 Ekim 2015 • • www.darendehaber.com • AjansB Basın Yayıncılık Ltd. Şti. adına İmtiyaz sahibi MEVLÜT YILDIRIM Yazı İşleri Müdürü AYHAN İŞCEN [email protected] (0545) 5917794 Bu gazete basın ve ahlak yasasına uymayı taahhüt etmiştir. • ISSN:1303-023x • Yayın Türü: Yerel Süreli • • Fiyatı: 4.1 • Yıllık Abonesi: 50 • HESAP NUMARALARI Ziraat Bankası Darende Şubesi 0320 52241140 5001 IBAN TR820001000320522411405001 Posta Çeki Hesap No AjansB Ltd. Şti. 5871370 İdare Merkezi Somuncu Baba Bulvarı No:1 Darende-Malatya Tel:(0422) 615 31 57 Baskı Yeri: SALMAT Basım Yayıncılık Ltd. Şti. Büyük Sanayi 1. Cad Alibey İşhanı No:95/1 İskitler - Ankara Tel: (0312) 341 10 20 ADANA ANKARA ANTALYA BURSA İSTANBUL K.MARAŞ KONYA KARABÜK MERSİN SAMSUN SİVAS (0505) 272 06 34 (0312) 324 40 75 (0530) 328 82 86 (0532) 766 92 56 (0216) 317 88 35 (0535) 518 47 23 (0507) 240 49 29 (0542) 240 67 63 (0543) 594 09 89 (0544) 448 07 90 (0537) 786 94 81 DARENDEHABER Ekim 2015 / 199. Sayı 11 Yaşar: “Darende’nin eğitimle anılan bir ilim beldesi olmasını istiyorum” AK Parti’nin kurucuları arasında yer alan ve 12 Eylül 2015 tarihinde yapılan kongrede bir süreden beri görevli olduğu Merkez Disiplin Kuruluna yeniden seçilen Av. Serap Yahşi Yaşar, Kurban Bayramı tatili için geldiği Darende’de çeşitli ziyaretlerde bulunarak hemşehrilerinden manevi destek istedi. İ stanbul 3. Bölge’den AK Parti Milletvekili Adayı olan hemşehrimiz Yaşar, Darende’nin imarından ve gelişmesinde büyük görevleri üstlenmiş olan Hulûsi Efendi Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Hamit Hamidettin Ateş Efendi’yi ziyaret ederek bir süre görüştü. Ziyarette Darende’de son yıllarda büyük bir değişme olduğunu kaydeden Avukat Yaşar, ilçe olmasına rağmen birçok ilin yapamadığı projeleri hayata geçirerek hızla bir cazibe merkezine dönüştüğünü söyledi. Bu gelişim konusunda en büyük katkıyı Hulûsi Efendi Vakfı’nın olduğunu aktaran Serap Yahşi Yaşar: “Hastane, eğitim kurumları, turizm yatırımları, tarihi eserlere verdiği önem, bunların yanı sıra sosyal ve kültürel çalışmalar vakfın takdire değer hizmetleri. Öncelikle vakfın Darende’ye böylesine yatırımları yapma düşüncesinin en çok takdir edilmesi gereken hususlardan biri olduğuna inanıyorum. Bir de bunu hayata geçirmek için gerçekleştirilen gayretler de alkışlanması gereken durumdur. Bu anlamda Darende’nin gelişime çok daha fazla açık bir yer olduğu kanaatindeyim, konumu, manevi iklimi, yetiştirdiği insan kaynağı ve sahip olduğu değerleriyle bunların hepsinin ilçeye daha faydalı hale gelmesi, şüphesiz güce güç katacak unsurlardır.” dedi. Darende’nin gelişimine yönelik proje ve düşüncelerinin de olduğunu kaydeden Yaşar, “Darende’nin eğitimle anılan bir ilim beldesi olmasını istiyorum. Geçmişte ilçemizin önemli ilim ve kültür merkezi olduğunu biliyoruz. Eğitim konusu siyasetin uzağında tutulmalı. Darende’de önceden bulunan fakülte kazanılmış bir hak olmasına rağmen ilçenin elinden alındı, kanaatimce bu memleketimize yapılan en büyük haksızlıklardan biri oldu.” diye konuştu. Turizm çıkış noktamız olmalı İlçemiz halkının geçimiyle ilgili farklı sıkıntıların olduğunu belirten Yaşar, “Sanayi yok, tarımda istenilen elde edilemiyor, hayvancılık sınırlı, dolayısıyla ilçemizde mevcut bazı değerleri ön plana çıkararak gelir arttırılabilir. Mesela inanç, doğa turizmi açısından yeterli alt yapı Darende’de mevcut. Hükümetin de bu konuya destek verdiği yine hepimizin mâlumu, hatta Kültür ve Turizm Bakanımız beni her gördüğünde Darende’nin turizm projelerine para isteyeceğimi biliyor ve gereken desteği vereceğini gerek ilçede gerekse başka platformlarda dile getirerek bu anlamda önemli bir adımı atarak ilçemize büyük destek olmuştur. Darende’nin meselelerini takip ediyorum çünkü köklerimiz burada. Nüfus cüzdanımda hâlâ doğum yeri olarak Darende yazarken ben buradaki gelişmelere kayıtsız kalamam.” Vakıf Başkanı Hamidettin Efendi de, Bürokrat ve iş adamlarımıza bu konuda çok büyük görevler düştüğünü belirterek, Darende’nin sorunlarıyla yakından ilgilenmeleri gerektiğini söyledi. Ateş, daha sonra Yaşar’a Darendeli mutasavvıf ve Divan Şairi Osman Hulûsi Efendi’nin hayatını anlatan kitap ve vakıf yayınlarından hediye etti. Yaşar’a eşlik eden Belediye Başkanı Dr. Süleyman Eser ise, “Serap hanıma hizmet sırası ne zaman gelecek diye bekliyorduk. Başarılı, azimli bir o kadar da çalışkan ve ülkemizin meseleleriyle yakından ilgilenen politikada bir hayli yol kat etmiş olan hemşerimizin Milletvekili olarak parlamentoda yer alacak olması bizleri memnun etmektedir. 4. sıra konum olarak oldukça güzel ve bugüne kadar yapılan emeklerin de bir üründür. Ülkemize ve Darende’ye güzel hizmetler sunmaya gayret edeceğinize inanıyor, tüm kalbimizle destekliyoruz” dedi. Aydın: “Sivas ile Darende arasında manevi bir bağ var” Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın Hulûsi Efendi Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Hamit Hamidettin Ateş’i ziyaret etti. Beraberindeki iş adamı Mehmet Özkaya ve Resul Kayacı ile birlikte Vakıf Genel Merkezi’nde Ateş le bir süre görüşen Yılmaz, Sivas ile Darende arasında manevi bir bağ olduğunu söyledi. S ivas Belediye Başkanı Sami Aydın Hulûsi Efendi Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Hamit Hamidettin Ateş’i makamında ziyaret etti. Beraberindeki İş Adamı Mehmet Özkaya ve Resul Kayacı ile birlikte Vakıf Genel Merkezi’nde Ateş ile bir süre görüşen Yılmaz: “Darende, zaman zaman ziyaret ettiğimiz güzel bir beldedir. Sivas’la Darende arasında manevi bir bağ var. Somuncu Baba’nın yurdu, Hulûsi Efendi’nin diyarına her zaman gıpta ile bakıyoruz.” dedi. Darende’nin cazibesinin herkesi etkilediğini belirten Başkan Aydın, “Vakfın ilçede çok güzel çalışmaları var, müthiş bir performans ile olağanüstü işler yapılmış. Vakıf Başkanımız Hamidettin Ateş’in öncülüğünde bir sivil toplum kuruluşunun nasıl güzel şeyler oluşturabileceği ortaya konmuş. Darende’nin her taşında, her eserinde vakfın izini görmek mümkün, adeta nakış nakış işlenmiş.” diye konuştu. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren H. Hamidettin Ateş de, Vakıf hizmetlerinin devam edeceğini belirterek, Başkan Aydın ve beraberindeki heyete teşekkür etti. Ziyarette Başkan Aydın’a eşlik eden Darende Belediye Başkanı Süleyman Eser ise, “Komşu ilimizin Şehrülemini ile yerel yönetimlerin hizmetleri ve belediyecilik çalışmaları üzerine görüşme ve istişarelerde bulunduk. Birbirimizden örnek alacağımız çalışmalar var. Sayın Başkan ve beraberindeki misafirlere ilgilerinden dolayı teşekkür ediyorum” dedi. Görüşmenin ardından heyet Somuncu Baba Külliyesi’ni ziyaret ederek namaz kılıp dua etti. İlçedeki ziyaretlerini tamamlayan Aydın daha sonra Sivas’a hareket etti. Kubbelerin üstadı ile röportaj ‘Kubbelerin üstadı’ lakabı ile ünlenen Fotoğraf sanatçısı Cemil Şahin ile Darende ziyaretini konuştuk. C emil Şahin bir fotoğraf sanatçısı. Çektiği birbirinden güzel cami, ibadethane fotoğrafları sayesinde gönüllerde taht kurarak kubbelerin üstadı ile anılır olmuş. Geçtiğimiz günlerde yolu Darende’ye düşen Cemil Şahin ile kısa bir konuşma fırsatı bulduk. Konuşmamızda gördük ki Darende Cemil Şahin’de derin izler bırakmış ve gönlünde Darende’ye, Somuncu Baba ve Hulûsi Efendi (KS)’ye bir muhabbet hasıl olmuş. Darende’ye gelme fikri nasıl oluştu sizde, gelme sürecinizi, burada çekim yapma isteğinizin oluşumunu anlatırmısınız? Darende’ye gelmeden önce bazı kuşkularım vardı. “Nasıl bir tablo ile karşılaşacağım acaba?” der düşünürdüm. Beni arkadaşlar çok çağırdı, işlerimin yoğunluğundan dolayı hep ileri bir tarihe ertelemek zorunda kalmıştım. Lakin geleceğime yakın bir zaman içinde bende Darende ye gitme isteği artmaya başladı Peki, nasıl buldunuz Darende’yi, ilk intibalar hep önemlidir. İlk nasıl hissettiniz. Şunun için soruyorum bunu, bir işe başlarken mekan insanın çalışma iştiyakını çok etkiliyor, Darende’deki çalışmalarınıza baktığımızda çok başarılı bir iş görüyoruz. Evet size katılıyorum, Gece Somuncu Baba Külliyesine ilk giriş anımı hiç unutamıyorum, sanki tüm dünyadan farklı bir hava vardı orada. Şöyle anlatayım bakın: Gece külliyeye vardığımda taç kapıdan içeri girip o misk gibi kokan havayı teneffüs edince ta o zaman içime bir huzur doldu. Somuncu Baba’yı tam tanımamıştım. Hatta kendime kızmıştım; araştırma yapmadığım, öğrenmediğim için. Az çok biliyordum tabii ama yetersizdi.. Otelden sabah çıkıp gelirken vakfın sokağına girince içime bir huzur doldu sanki tüm sıkıntılarım bir anda gitti sanki cennete geldim dedim ve kendi kendime dedimki o an Cemil şu an “HUZUR SOKAĞINDA”sın dedim. Evet gerçekten huzur dolu bir sokağa giriş yapmıştım. Darende maneviyatıyla insanı çok etkiler. Sizi bu maneviyatın yanında ilk gözlem olarak ne etkiledi? İnsanlar… Somuncu Baba külliyesi çevresindeki çalışan insanlar, çalışmalarımda yanımda olan kişiler.Çalışan arkadaşların güleryüzlülüğü tevazu dolu davranışları sanki onları 40 yıldır yakinen tanıyormuşum hissi verdi. İşte hayatta paranın alma gücüne sahip olamayacağı o tevazuyu o nezaket dolu tavırları ve gülümsemeyi görmenin mutluluğu içinde olmak beni ihya etti . Darende’de yaptığınız çekimlerde zorluklarla karşılaştınız mı? Zorluklar mı çoktu güzellikler mi? Tabiî ki güzellikler fazlaydı. Mesela Somuncu Baba Hazretleri orda diye o su öyle hayat buluyor ve çevresine hayat veriyor. Hulûsi Efendi Hazretleri orda diye oranın tabiatı o kadar etkileyici. Zaten bunlar başlı başına her şeye yetiyor. Çekimlerim esnasında kayaların tepesine çıkmak hayli zor olsa da sanki benim yanımda bir güç bana kolaylıklar getirdi. Bunları bire bir yaşamak gerçekten sözlerle anlatılmaz yaşanır. Çok şeyler söylemek isterdim ama ifade etmek çok zor. Çünkü yaşadığım o güzelliklerle o manevi alemde “Acaba daha ne yapabilirim?” deyip, Somuncu Baba Hazretlerine daha güzel hizmet nasıl edebilirim diye düşündüm. Darende çekimleriniz sırasında şunu hiç unutamam dediğiniz bir anınız oldu mu? Oldu evet, onu anlatmadan geçemem zaten. Çünkü bu yaşadığım olay beni orda tamemen değiştirdi. Somuncu Baba Hazretlerinin türbesinin kubbesi üstünden çekim yaparken çok zorlandım. Pencere küçüktü, başka şansım da yoktu üstten çekim yapmak için. Kubbelerin üstadı lakabını taşımak zordur ama ne yapıp edip mutlaka çekmeliydim. Son aşamada tekrar bir deneme daha yaptım Fotoğraflar: Cemil Şahin DARENDE HABER Ekim 2015 ve o an makinayı elimden bırakasım geldi yoksa ben düşecektim. Ter içindeydim. Tam elimdeki makinayı bırakacakken bir şey oldu. Bir güç beni tuttu. İçimden bir ses, “Haydi, Cemil” dedi. “Ya Bismillah deyip yap çekimini”. Somuncu Baba Hazretlerinin zor olan kubbe çekimini ben bir güç tarafından kolaylıkla yaptım. Sonrada oturup ağladım. Bu Somuncu Baba hazretlerinin bence bana yardımı idi. Dönüş gününde veda ziyareti yaptım. Dönerken ayağım gitmek istemedi tir tir titreme tuttu. Ağladım taç kapıya kadar. Hayatımda bir ilk yaşadım. Daha önce hiç olmamıştı böyle. Belki ifade edemedim ama inanın etmek çok zor. Cemil Şahin hoca çekti ama eğer ona yardım edici bir kuvvet olmasa idi çekemezdi. Peki son olarak neler söylemek istersininiz Darende hakkında? Bence her insanın imkanlar dahilinde gidip görmesi gereken müstesna yerlerden biri. İnsanın ayrılası gelmiyor. Kafam hep orada kaldı, sanki hala ordayım. Orda yaşıyorum. İlk fırsatta tekrar inşallah gideceğim Emekli olunca kalacağım yerlerden biri olarak düşünüyorum orayı. Bana kısa günde çok şey verdi Somuncu Baba ve Hulûsi Efendi Hazretleri. Özetlemem gerekirse Denizler mürekkep olsa yazmaya, anlatmaya izah etmeye asla gücüm yetmez Tüm Darende’nin o mütevazi insanlarına, Vakıf çalışanı güler yüzlü kardeşlerime, Vakıf başkanı Hamit Hamidettin Efendi’ye en derin sevgilerimi, saygılarımı, hürmetlerimi sunarım. Bizler bu güzel çalışmalarınız için teşekkür ederiz Cemil Bey.