ġnsan hakları ġhlallerġ raporu

Transkript

ĠHD DĠYARBAKIR ġUBESĠ
DOĞU/GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESĠ 2012 YILI ĠNSAN HAKLARI ĠHLALLERĠ RAPORU
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ
DİYARBAKIR ŞUBESİ
DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ
2012 YILI
ĠNSAN HAKLARI ĠHLALLERĠ
RAPORU
29.01.2013
1
2012 YILI İNSAN HAKLARI İHLALLERİ BİLANÇOSU
YAŞAM HAKKI İHLALLERİ
ÖLÜ
YARALI
YARGISIZ ĠNFAZ (Keyfi Öldürme, Silah Kullanma Yetkisinin Ġhlali ve Dur Ġhtarına
Uymadığı Gerekçesiyle Öldürülen ve Yaralananlar)
Polis ve Jandarma Tarafından Öldürülen ve Yaralananlar
12
47
Köy Korucuları Tarafından Öldürülen ve Yaralananlar
2
2
CEZAEVLERĠNDE ÖLEN ve YARALANANLAR
26
65
Erkek
Kadın
Çocuk
16
1
6
98
2
TOPLAM
23
100
FAĠLĠ MEÇHUL SALDIRILAR
FAĠLĠ MEÇHUL ADLĠ CĠNAYETLER
4
YAġAMINI YĠTĠREN SIĞINMACI VE GÖÇMENLER
RESMĠ HATA VE ĠHMAL SONUCU ÖLEN ve
YARALANANLAR
6
6
3
POLĠS ASKER ĠNTĠHARLARI / ġÜPHELĠ ÖLÜMLERĠ
Polis ve Asker Ġntiharları / Ġntihar TeĢebbüsleri
ġüpheli Polis ve Asker Ölümleri
11
25
5
3
TOPLAM
36
8
1
1
8
4
10
22
1
1
SALDIRIYA UĞRAYANLAR
Siyasi Parti, Sendika ve Dernek Yöneticisi / Üyesi
Gazeteci
Öğretmen / Öğretim Üyesi
Öğrenci
Yerel Yönetici
ĠĢçi
Cinsel Yönelimi Nedeniyle
Hukukçu
Sağlık ÇalıĢanı
TOPLAM
1
1
2
7
6
53
237
284
4
459
11
52
SĠLAHLI ÇATIġMALAR
Güvenlik Görevlisi
Silahlı Militan
Siviller
2
TOPLAM
525
Not: Patlayıcılar sonucu ölen ve yaralanan güvenlik güçleri de bu rakama dâhildir.
YASADIġI ÖRGÜT EYLEMLERĠ SONUCU ÖLEN –
YARALANAN SĠVĠLLER
522
SINIR HATLARINDA YAġANAN ÖLÜM VE YARALANMALAR
26
1
15
MAYIN VE SAHĠPSĠZ BOMBA PATLAMASI SONUCU ÖLÜM ve YARALANMALAR
Erkek
5
8
Kadın
2
Çocuk
7
16
TOPLAM
12
26
Erkek
Kadın
Çocuk
15
6
2
TOPLAM
23
0
Erkek
Kadın
3
1
8
TOPLAM
4
8
45
22
KUġKULU ÖLÜMLER
NAMUS CĠNAYETLERĠ
ĠNTĠHAR (Erkek)
ÇATIŞMALI ORTAM NEDENİYLE YAŞANAN İHLALLER
Köy Yakma ve BoĢaltma
12
Orman ve Arazi Yakma
33
Arazi, Yayla, Mera ve Otlak Yasağı
89
Askeri Operasyonlar Sonucu YaĢanan Ġhlaller
47
Koruculuk Baskısı
1
Verilmeyen Militan Cenazeleri
57
Militanların Cenazelerine Yönelik Uygulamalar
31
Ölünün Hatıratına Saygısızlık
6
Militanların Ailelerinden Tazminat Talebi
6
Toplu Mezar Ġddiaları
Mezar Sayısı
KiĢi Sayısı
3
13
80
Ortaya Çıkan Toplu Mezarlar
Mezar Sayısı
KiĢi Sayısı
4
37
KADINLARIN YAŞAM HAKLARINA YÖNELİK İHLALLER
Kadın Ġntiharları
Ġntihar
TeĢebbüs
41
8
Ölü
Yaralı/ġiddet
22
16
Ölü
Yaralı/ġiddet
Tecavuz
Taciz
13
10
7
Ölü
Yaralı/ġiddet
Taciz
2
24
6
Aile Ġçi ġiddete Uğrayan Kadınlar
Toplumsal Alanda ġiddete Uğrayan Kadınlar
4
Güvenlik Güçlerince ġiddete Uğrayan Kadınlar
FuhĢa Zorlanan Kadınlar
1
TOPLAM
154
ÇOCUKLARIN YAŞAM HAKLARINA YÖNELİK İHLALLER
Çocuk Ġntiharları
Ġntihar
TeĢebbüs
20
4
Ölü
Yaralı/ġiddet
Taciz
11
3
1
Ölü
Yaralı/ġiddet
Tecavuz
Taciz
9
3
9
4
Ölü
1
Aile Ġçi ġiddete Uğrayan Çocuklar
Toplumsal Alanda ġiddete Uğrayan Çocuklar
Güvenlik Güçlerince ġiddete Uğrayan Çocuklar
4
Yaralı/ġiddet
FuhĢa Zorlanan Çocuklar
36
1
TOPLAM
102
İŞKENCE YASAĞI
ĠġKENCE, KÖTÜ MUAMELE, ONUR KIRICI ve KÜÇÜK DÜġÜRÜCÜ DAVRANIġ ve
CEZALANDIRMA
Gözaltında ĠĢkence ve Kötü Muamele
66
Köy korucuları tarafından yapılan iĢkence ve kötü muamele
6
Gözaltı Yerleri DıĢında ĠĢkence ve Kötü Muamele
139
Cezaevlerinde ĠĢkence
186
Kaçırma ve Ajanlık Tehdidi
22
Tehdit Edilenler
Gösterilerde G. Güçlerinin Müdahalesi Sonucu Dövülen ve
Yaralananlar
135
315
Okulda ġiddet
7
TOPLAM
876
KİŞİ ÖZGÜRLÜĞÜ VE GÜVENLİĞİNE YÖNELİK İHLALLER
Gözaltına Alınanlar
YetiĢkin
3979
Çocuk
439
TOPLAM
4418
YetiĢkin
1404
Tutuklananlar
Çocuk
TOPLAM
71
1475
Ev Baskınları
2610
Örgüt Militanları Tarafından Alıkonulanlar
130
KAYIP ĠDDĠALARI
Gözaltında Kayıp Ġddiası
Diğer Kayıp Ġddiaları
1
10
DÜŞÜNCE ve İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK İHLALLER
18
Yasaklanan Etkinlikler
5
Toplatılan ve Yasaklanan Yayınlar
634
Baskına Uğrayan Gazete ve Yayın Organları
5
Adil Yargılanma Hakkının Ġhlali
25
Anadili Kullanma Özgürlüğüne Yönelik Ġhlaller
7
Anadilde Savunma Yasağı
447
DÜġÜNCELERĠNĠ ĠFADE EDENLERE KARġI AÇILAN SORUġTURMALAR
SoruĢturma Sayısı
32
KiĢi Sayısı
1344
DÜġÜNCELERĠNĠ ĠFADE EDENLERE KARġI AÇILAN DAVALAR
Dava Sayısı
KiĢi Sayısı
17
228
DÜġÜNCELERĠNĠ ĠFADE EDENLERE VERĠLEN CEZALAR
Dosya Sayısı
KiĢi Sayısı
83
399
TOPLAM
3239
ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK İHLALLER
Baskına veya Saldırıya Uğrayan Siyasi Parti, Sendika, Dernek, Kültür Kurumu
Siyasi Parti
Sendika
Dernek
Eğitim ve Kültür Kurumu
Diğer
TOPLAM
52
8
23
16
28
127
Kapatılan / Kapatılmak Ġstenen Siyasi Parti, Sendika, Dernek, Kültür Kurumu
Dernek
1
Eğitim ve Kültür Kurumu
11
TOPLAM
12
TOPLANTI ve GÖSTERİ ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK İHLALLER
Güvenlik Güçleri Tarafından Müdahale Edilen Toplantı ve
Gösteriler
213
Ertelenen, Yasaklanan Toplantı ve Gösteriler
78
Açılan SoruĢturmalar
5
Açılan Davalar
1
Sonuçlanan Davalar
1
6
TOPLAM
298
CEZAEVLERİNDE YAŞANAN İHLALLER
Sevk Uygulamaları
1303
Sağlık Hakkı Ġhlali
239
Aile GörüĢü Engellenenler
25
Cezaevlerindeki Açlık Grevi Sırasında YaĢanan Hak Ġhlalleri
15
Tecrit ve Ġzolasyon
28
Disiplin Cezası Verilenler
1025
HaberleĢme v.b Hakları Engellenenler
319
Cezaevlerinde Diğer Ġhaller
32
TOPLAM
2986
EKONOMİK ve SOSYAL HAKLARA YÖNELİK İHLALLER
ĠĢ Kazaları
ĠĢ Kazalarında Ölenler
ĠĢ Kazalarında Yaralananlar
34
54
ĠĢten Çıkarılanlar
137
Ġdari SoruĢturmalar
140
Verilen Cezalar
22
Sürgün Edilenler
3
Ücreti Verilmeyenler
1
ĠĢe Almada ve ÇalıĢtırmada Ayrımcılık / DıĢlama
3
ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Ġhlalleri
1
Çocuk ĠĢçiliği
TOPLAM
395
EĞİTİM HAKKINA YÖNELİK İHLALLER
Üniversitelerin Disiplin Kurulları Tarafından SoruĢturma
Açılanlar
19
Üniversitelerin Disiplin Kurulları Tarafından Ceza Alanlar
7
UzaklaĢtırma Cezası Alan Öğrenciler (Yüksek Öğrenim Öncesi)
1
Kınama Cezası Alan Öğrenciler (Yüksek Öğrenim Öncesi)
3
7
Öğrencilerin Barınma Hakkına Yönelik Ġhlaller
1
Ayırımcı Uygulamalar
4
TOPLAM
35
ENGELLİ HAKLARINA YÖNELİK İHLALLER
Sosyal Güvenlik Hakkı Ġhlali
1
Ayrımcı Uygulamalara Maruz Kalma
1
TOPLAM
2
AYRIMCILIK
Cinsel Yönelim Hakkı Nedeniyle Ayrımcılığa Uğrama
Ġnanç Nedeniyle Ayrımcılığa Uğrama
88
Etnik Köken Nedeniyle Ayrımcılığa Uğrama
2
TOPLAM
90
DİĞER HAK İHLALLERİ
Sağlık Hakkı Ġhlali
1564
Mülkiyet Hakkı Ġhlali
13
Konut Hakkı Ġhlali
336
Seyahat Hakkı Ġhlali
5
Çevre Hakkı Ġhlali
4
Kültürel Hakların Ġhlali
3
12 Eylül Darbesi Mağdurlarının ġikayet BaĢvuruları
Toplu Mezar Kazılarında Bulunan Kemikler Ġçin Yapılan Kayıp
BaĢ.
2
62
23 Ekim 2011 Van Depremi Sonrası YaĢanan Ġhlaller
42
DĠĞER BAġVURULAR
72
TOPLAM ĠHLAL SAYISI
21107
Bu veriler, ĠHD Doğu -Güneydoğu Anadolu Bölge ġubelerinden, ġubemize yapılan
baĢvurulardan ve günlük gazeteler ile internet haber sitelerinden derlenmiĢtir.
2012 yılı içerisinde Diyarbakır ġubemize toplam 459 baĢvuru yapılmıĢtır.
8
2012 YILI ĠNSAN HAKLARI ĠHLALLERĠ AYRINTILI VERĠLER
YAŞAM HAKKI İHLALLERİ
YARGISIZ ĠNFAZ (Keyfi Öldürme, Silah Kullanma Yetkisinin Ġhlali ve Dur Ġhtarına
Uymadığı Gerekçesiyle Öldürülen ve Yaralananlar)
- Polis ve Jandarma Tarafından Öldürülen ve Yaralananlar
*20.01.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Nesip Kar, Ģu beyanlarda bulundu:
“31.12.2011 tarihinde saat 05.00‟da TEM ġube birimine ve Özel harekat birimine bağlı
polislerce bir eve yaptıkları baskında kardeĢim olan Mekin Kar ile yanında bulunan arkadaĢı
Agit Altan adlı PKK Militanlarını infaz ettiklerini öğrendik. Görgü tanıklarının anlattıklarına
göre “kardeĢimin kafasına kurĢun sıktıklarını yere düĢtüğü halde tekmelediklerini, atlama
sırasında kolu ve bacağının kırıldığını, diğer arkadaĢı da kaçmak isterken öldürdüklerini
beyan ettiler.” Daha önce evimize yapılan baskında bizi bu konuda tehdit ettiler. KardeĢimin
yerine söylememizi istediler. Söylemediğimiz takdirde gördükleri yerde infaz edeceklerini
söylediler. KardeĢim ve arkadaĢının sağ yakalama imkânları olduğu halde infaz ettiler.
KardeĢim atladığı için değil kafasına kurĢun sıkıldığı için öldürüldü. Biz ailesi olarak bu
infazı gerçekleĢtiren kiĢilerden Ģikâyetçi ve davacıyız. Her Ģeyden önce bir insandı ve devletin
görevi de öldürmek olmamalıydı. Canlı yakalanıp yargının önüne çıkarılmalıydı. Bu konuda
sizden hukuki yardım talep diyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Urfa‟da Akabe Mahallesi'ndeki Balıklıgöl Devlet Hastanesi bahçesinde Ģüphelendikleri Esat
E. Ġsimli yurttaĢa kimlik soran polisler ile Esat E, arasında tartıĢma çıktı. TartıĢmanın
ardından polis olay yerinden kaçmaya çalıĢan Esat E‟yi bacağından vurdu. Esat E‟nin
kimliğini göstermediği gerekçesi ile vurulduğu iddia edilirken, Esat E, polisler tarafından
hastaneye kaldırıldı. Olayı duyan ve hastaneye gelen Esat E‟nin babası Mahmut E, oğlunun
sinir hastası olduğunu birkaç yıldır tedavi gördüğünü söyledi. Esat E‟nin hayati tehlikesi
bulunmazken tedavisi ise devam ediyor. (10.02.2011/DĠHA / Serhattv.com.tr)
*Diyarbakır'ın Bağlar Ġlçesinde bulunan Diyarbakır E Tipi Cezaevi üst köĢesinde polis
panzeri, Ayse Al (70) isimli yaĢlı kadına çarptı. Çarpmanın etkisiyle yere düĢen Al ağır
yaralandı. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Bölümü'ne kaldırılan 75 yaĢındaki AyĢe Al,
beyin kanaması geçirdi. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Bölümü'nde müĢahade altında
tutulan Al'ın Ģuurunun kapalı olduğu ve hayati tehlikesinin sürdüğü belirtildi.
(15.02.2011/DĠHA / Yuksekovahaber.com / Silvanmucadele.com / Ġdilhaberajansi.com)
*Mardin'in Kızıltepe Ġlçesi'nde dün akĢam Kılıç ile Karaaslan aileleri arasında bilinmeyen bir
nedenle kavga çıktı. Kavganın büyümesi üzerine Kızıltepe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı
polisler, Karaaslan ailesinden yaklaĢık 20 kiĢiyi gözaltına aldı. Kılıç ailesi de Kızıltepe
Emniyet Müdürlüğü'ne gelerek, burada polislerle tartıĢtı. TartıĢmanın büyümesi üzerine
polisler rastgele havaya ateĢ açtı. Gaz bombalarının kullanıldığı olayda Matematik öğretmeni
Ġbrahim Kılıç göğsünden ağır yaralandı. Kılıç, uçak ambulansla Ankara Hacettepe
Üniversitesi Hastanesi yoğun bakım servisine kaldırıldı. Tüm müdahalelere rağmen Kılıç,
kurtarılamayarak yaĢamını yitirdi. (21.02.2011/DĠHA / Yuksekovahaber.com /
Ġstanbulhaber.com.tr)
*Diyarbakır'da, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getiriliĢinin protesto edildiği 15
ġubat günü merkez Bağlar Ġlçesi E Tipi Cezaevi üst köĢesinde polis panzerinden sıkılan
tazyikli su ile yere düĢüp baĢını kaldırıma çarpan ve beyin kanaması geçiren 75 yaĢındaki
AyĢe Al, yaĢamını yitirdi. 15 ġubat'tan bu yana Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tedavi
9
gören Al'ın sabah saatlerinde yaĢamını yitirdiği öğrenildi. (11.03.2012/DĠHA / Etha.com.tr /
Evrensel.net / Diyarbakirhaber.gen.tr / ANF)
*Diyarbakır merkezinde düzenlenen Newroz kutlamasına katılmak isteyen ve sabah
saatlerinden itibaren Silvan'dan yola çıkan binlerce kiĢi, Bölge Trafik Müdürlüğü önünde
polisin barikatı ile karĢılaĢarak Diyarbakır‟a geçiĢleri engellendi. Yer yer polis ile kitlenin
arasında çatıĢma çıktığı bildirilirken, polisin kitleye silah sıktığı ileri sürüldü. Polisin
müdahalesi sonucu 2 kiĢinin yaralandığı ve ambulanslarla hastaneye götürüldüğü belirtildi.
(18.03.2012/DĠHA)
*Diyarbakır'da Newroz mitingi sonrasında yaĢanan polis müdahalesi sırasında, Medine
Bulvarı 818. Sokak Ada Apartman'ında ki evinin balkonundan olayları izleyen 11 yaĢındaki
Muhammet Doğan‟a polisin attığı gaz bombası isabet etti. Çenesi tahrip olan küçük
Muhammet, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne kaldırıldı. Acil serviste tedavi altına alınan
Doğan'ın yarın ameliyata alınacağı bildirildi. Yine aynı olaylarda 14 yaĢındaki Ġbrahim Arpa
adlı çocuğa da polisin attığı gaz bombasının isabet ettiği bildirildi. Arpa da Dicle Üniversitesi
Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Diyarbakır merkezdeki olaylarda toplam 10 kiĢinin
çeĢitli Ģekillerde yaralandığı öğrenildi. (18.03.2012/DĠHA)
*Batman‟da Sabah saatlerinden itibaren Koçerler Bulvarı'nda toplanan on binlerce kiĢi
ġehirlerarası Otogarı yanında bulunan Newroz Alanı'na girmek için polisle çatıĢırken, polisin
ikinci müdahalesinin ardından toplanan binlerce kiĢi, Diyarbakır Caddesi'nden kent merkezine
doğru yürüyüĢe geçti. Diyarbakır Caddesi'nde polis kitleye müdahale etti. Müdahale sırasında
Alaattin Okan (32) adlı yurttaĢ, gaz bombasının kafasına isabet etmesi sonucu ağır yaralandı.
Beyin kanaması geçirdiği belirtilen Okan, Batman Bölge Devlet Hastanesi'nde yoğun bakıma
alındı. Kent genelinde yaĢanan olaylarda 42‟si çocuk 148 kiĢinin polis tarafından gözaltına
alındığı öğrenildi. Olaylarda toplam 48 kiĢinin de çeĢitli Ģekillerde yaralandığı belirtildi.
(20.03.2012/DĠHA / Bianet.org / Cumhuriyet / Sabah.com.tr / Milliyet / HaberTürk)
*Cizre Ġlçesi'nde Newroz kutlamasına izin vermeyen polis, uzun namlulu silahlarla BDP Ġlçe
binasını dakikalarca taradı. Ġdil Caddesi'ne gelmesi ile polis zırhlı araçlardan yoğun gaz
bombası ve tazyikli su ile kitleye müdahale etti. Müdahaleye karĢılık veren kitle ile polis
arasında sert çatıĢma yaĢandı. Çıkan olaylarda Ģu ana kadar 3 polis ile 2 sivil yurttaĢın Ġlçe
Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığı öğrenilirken, 1 polis ile 1 sivil yurttaĢın durumunun ağır
olduğu belirtildi. Durumu ağır olan polisin helikopter ile çevre illerdeki hastaneye
götürüldüğü belirtilirken, 2 sivil yurttaĢın da tedavi altına alındığı öğrenildi.
-Cizre‟de özel hareket polislerinin panzerler üzerinden halkın üzerine ateĢ açtığı bildirildi.
Edinilen bilgilere göre 3'ü polis 6 kiĢinin yaralandığı ve Cizre Devlet Hastanesi'nde yoğun
bakıma alındığı öğrenildi. Öte yandan hastaneye kaldırılan yurttaĢlardan birinin BDP Ġlçe
binasından sedye ile çıkarıldığı bildirildi. (20.03.2012/DĠHA / DHA / CNN Türk / NTV)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde düzenlenen Newroz mitinginde BDP'lilerin giriĢimiyle
kitle dağıldı. Olaylarda 2'si TOMA olmak üzere 3 zırhlı araç kullanılamaz hale getirilirken,
aralarında gözüne gaz bombası isabet eden Nusret Kaplan isimli yurttaĢın da bulunduğu 3'ü
polis yaklaĢık 10 kiĢi yaralandı. Ġlçedeki olaylar sonucunda en az 6 kiĢi gözaltına alındı.
(20.03.2012/DĠHA)
*ġırnak'ın Cudi Dağı'ndaki Gıre Çolya, Hesana ve Derye Kere bölgelerine yönelik 21 Mart'ta
çıkan çatıĢma ile ilgili ġırnak Valiliği tarafından yapılan açıklamada, 6 özel harekat timinin
yaĢamını yitirdiği, 13'ünün de yaralandığı ve çatıĢmada 7 HPG'linin de yaĢamını yitirdiği ve
2'sinin de yaralı olarak yakalandığı iddia edilmiĢti. Yaralı olarak yakalanan ve valinin HPG'li
dediği 2 kiĢinin bölgede av için bulunan Mustafa Sidar ve Süleyman Tanrıverdi adlı yurttaĢlar
10
olduğu ortaya çıktı. Sivil yurttaĢlar çatıĢmanın arsında kalarak kalça ve omuz kısmından
yaralandığı belirtildi. ġırnak Devlet Hastanesi'nde ilk müdahalesinin ardından ġırnak Askeri
Hastanesi'ne götürülerek tedavi altına alınan 2 yurttaĢ, ardından sorgulanmak üzere ġırnak
Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. 2 sivil yurttaĢın ailelerinin olayı duymasının
ardından yakınlarının akıbetini öğrenmek için ġırnak Barosu'na baĢvurdu. Yaralı 2 yurttaĢın
Emniyet Müdürlüğü'ndeki ifade iĢlemleri sürüyor. (26.03.2012/DĠHA)
*16.04.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Halil Altan, Ģu beyanlarda bulundu: “Oğlum
olan Agit Altan, 30.12.2011 tarihinde Diyarbakır‟da bulunduğu eve polislerin yapmıĢ olduğu
baskında hiç çatıĢma yaĢanmadan ve herhangi bir silah kullanımı olmadan, polisler
tarafından sağ yakalanıp infaz edildi. Olayın açığa çıkarılması ve faillerin yargılanması için
gereği neyse yapılmasını istiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD
Diyarbakır ġubesi)
*28.04.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Kenan Kavak, Ģu beyanlarda bulundu:
“Benim yakınım olan Abdurrahman Fidan, bilmediğimiz bir sebepten dolayı dün gece saat
03.00 sularında polisler tarafından silahla taranmıĢ ve yaralı bir Ģekilde hastaneye
getirilmiĢtir. Biz neden kendisine silahla saldırdıklarını bilmiyoruz. Kendisiyle görüĢmek
üzere Ģuan da bulunduğu Eğitim ve AraĢtırma Hastanesine gelip bize hukuki yardım talebinde
bulunmanızı istiyoruz.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Urfa'nın Suruç Ġlçesi'ne bağlı ve Suriye sınırında bulunan DikmentaĢ Köyü'nde, dün gece
saat 23.00 sıralarında 41 yaĢındaki çiftçi Mahmut AkbaĢ, gece minibüsle mercimek ekili olan
tarlasına giderek sulama yapmak istedi. Ġddialara göre, bu sırada el feneriyle tarlasını
sulamaya çalıĢan AkbaĢ'ı fark eden 9. Hudut Taburu'na bağlı askerler, AkbaĢ ve oğlunu
taramaya baĢladı. Askerler tarafından açılan ateĢ sonucu çiftçi Mahmut AkbaĢ, iki bacağından
vuruldu. AkbaĢ'ın 17 yaĢındaki oğlu Orhan ile kardeĢi Hacı AkbaĢ, askerlere ateĢ açmaması
için bağırarak uyarıda bulundu. Askerlerin "kaçakçı oldukları" gerekçesi ile söz konusu
kiĢileri taradığı iddia edilirken, köylüler kaçakçılık yapmadıklarını, tarlalarını suladıklarını
söyledi. Yaralanan AkbaĢ'ın kardeĢi Hacı AkbaĢ, yaĢananlardan sonra yanlarına gelen 10-15
askerin kendilerine hakarette bulunup, daha sonra tüfeğin dipçiğiyle yaralı abisine vurduğunu
iddia etti. Oğul AkbaĢ ise, yaĢanan olayı Ģöyle aktardı: "Bizim kaçakçılıkla alakamız yok.
Askerle aramızda 20 metre bile yoktu. Tarlanın hemen ucunda bizim minibüsün ıĢıkları açıktı,
ona rağmen ateĢ açtılar. Biz kaçakçı olsaydık ıĢıklar açık olur muydu? Babam nasıl vuruldu.
Ben minibüsün arkasına kaçtım. Ben askerlere yaklaĢtıkça onlar bize ateĢ açmaya devam
ediyorlardı. Ben askerlere babamı vurdunuz. Babamı kaldıramıyorum babam yaralı dedim
onlar da kaldır götür diyorlardı."Oğul AkbaĢ, "Ben ağıt yaktığımda askerler bana küfür
ediyordu. Telefon yerdeydi. Kendimi telefona yetiĢtirdim. Amcamı aradım. Jandarma falan
gelmedi. Sadece bir jip geldi. O da köyün hemen çıkıĢında bekledi. Biz tarlada sulama
yaparken önce devriye gezen askerler ateĢ açtı. Ardından kulübedekiler açmaya baĢladı. Ġki
ayağından bir kolundan vuruldu" dedi. (28.04.2012/DĠHA / Ozgur-gundem.com /
Sondakika.com / Haberler.com / Cumhuriyet.com.tr / Urfahaber.net / Mynet.com)
*17.05.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Feyzi Demir, Ģu beyanlarda bulundu: “Hani
Topçular Köyü‟nde 4 Mayıs 2012 tarihinde saat 16.00 da kızım Sevgi Demir beni arayarak
eĢimin sağ ayağında iki yerden kurĢun yaralanması olduğunu söyledi. Ben Bingöl ilindeydim.
Olayı duyur duymaz Diyarbakır Dicle Üniversitesi AraĢtırma Hastanesine geldim. Ben
hastaneye geldikten sonra eĢim ameliyata alındı. Ameliyat sonucunda eĢimin ayağından iki
kurĢun çıkartıldı. EĢim Topçular Karakolunun yakınlarındaki ineğimizi alıp eve doğru
ilerlerken karakol ile arasında 500 metre mesafede karakoldan kendisine doğru ateĢ açılmıĢ
ve eĢim yaralanmıĢtır. Kızım Nurten Demir ve köylülerimiz Cevdet Özdemir ile Suphi Kaçmaz
olayın olduğu yerdeydiler. Karakoldan eĢime ve diğer kiĢilere hedef gözetmeksizin ateĢ
11
açmıĢlardır. Cevdet ve Suphi olayın olduğu esnada korkudan oradan uzaklaĢmıĢlardır.
EĢimin düĢtüğü görünce ateĢ etmeyi durdurtmuĢlardır. Kızım da yere yatmıĢ daha sonra köye
doğru kaçmaya baĢlamıĢ ve köylülere annesinin yaralandığını haber vermiĢ. Kızım köylülerle
birlikte olay yerine gitmiĢ ancak yolda askerler önlerini kesip yasak olduğunu “terörist
öldürdük olay yerine giremezsiniz” demiĢler. Ağabeyim onlara “kardeĢimin eĢidir bırakın
geçelim” demiĢler. Yine bırakmayınca bütün köylüler üzerlerine doğru gitmeye baĢlamıĢ.
Bunun üzerine olay yerine almak zorunda kalmıĢlar. EĢimi sırlarına alıp arabaya bindirip
Hani ilçesine götürmüĢler. Hani ilçesinin giriĢinde polisler, askerler, sivil polisler yolu kesip,
helikopter de tepede geziyormuĢ, silah patlatmıĢlar ve yaralıyı bize verin” demiĢler. Daha
sonra ağabeyim eĢini onlara göstermiĢ ve vatandaĢ olduğunu izah ettikten sonra orada
bırakıp gitmiĢler. EĢimi Hani devlet hastanesinden Diyarbakır‟a ambulansla getirmiĢler. O
gün sadece Hani kaymakamı bizimle ilgilendi. 10.05.2012 tarihinde Topçular Karakoluna
giderek olayı sordum. Beni Murat BaĢçavuĢ karĢıladı. Soyadını bilmiyorum. Kendisine
“Allah‟tan korkmuyorsunuz gündüz vakti eĢime ateĢ ettiniz” dedim. Kendisi bana karakola
roket atıldığını askerlerin bu yüzden ateĢ ettiğini söyledi. Bende olay yerinde köylülerin ve
çobanların olduğunu söyledim ve roket atılsaydı ya da çatıĢma yaĢansaydı bunların da tanık
olacağını ancak köylülerin böyle bir Ģeye Ģahit olmadığını söyledim. Kendisi de bana
“askerlere gücünün yetmediğini” söyledi. Bana ayrıca “bize karĢı bir silah patlarsa bizde
köylülerin hepsini öldürürüz” dedi. Ben karakola gitmeden 2 gün önce Hani Savcısının
yanına gittim. Benim ifademi almadılar. Bana karakola gittiğini ve oraya roket atıldığını
tespit ettiğini söyledi. Ben neden “bizim ifademizi almıyorsunuz, tutanak tutmuyorsunuz,
eĢimin ifadesini almıyorsunuz” dedim. O da bana “ben bir gün sizi çağırırım” dedi. Bugüne
kadar bekledin ne beni ne de eĢimi çağırmadı. Ben eĢime ateĢ eden ve kendisini öldürmek
isteyen kiĢilerden Ģikâyetçi olmak istiyorum. Ayrıca belirtmek istiyorum: karakol korucu
olmamız için sürekli baskı uyguluyor. Ancak biz kabul etmiyoruz. Dün beni karakola
çağırdılar. Ben de gittim. Benden karakola roket atıldığını kabul etmemi istedi. Bende böyle
bir olayın olmadığını bu nedenle kabul etmediğimi söyledim. Bana zorla bir yazı imzalattılar.
Ben okuma yazma bilmediğimi söyledim. Bu nedenlerden dolayı sizden hukuki yardım talep
ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Diyarbakır'ın Hani Ġlçesi'ne bağlı Topçular Köyü'nde, köy çevresinde hayvanlarını otlatan
Bedriye Gezen adlı bir kadına askerlerin ateĢ açtığı iddia edildi. Omzundan yaralanan Gezen,
Hani Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Ġlk müdahalenin ardından Gezen,
ambulansla Diyarbakır'a sevk edildi. (04.05.2012/DĠHA)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi Yeni Mahalle'de Cengiz Tosun yönetimindeki kamyonetin
durmaması üzerine polisler aracı yaylım ateĢine tuttu. Olayda araç sürücüsü Cengiz Tosun,
Yücel Tosun ve Tayfun Tarla, vücutlarının çeĢitli yerlerinden yaralandı. Yaralılar Yüksekova
Devlet Hastanesi'nde ilk tedavileri yapıldıktan sonra Hakkari ve Van'a sevk edildi.
(28.05.2012/DĠHA)
*MuĢ'un Varto Ġlçesi'nde dün gerçekleĢtirilen operasyon sırasında Qolan Köyü yakınlarında
yaralı yakalandıkları ileri sürülen Leyla Sonkur (22), Rıdvan YavaĢ (22) ve Serdar
Gümgüm'ün (18) HPG'li değil sivil oldukları ortaya çıktı. Yaralı olarak yakalanan Leyla
Sonkur ile Rıdvan YavaĢ'ın MuĢ Devlet Hastanesi'ndeki tedavileri devam ederken,
Gümgüm'ün Varto Ġlçe Jandarma Komutanlığı'nda gözaltında tutulduğu bildirildi. Dosyada
gizlilik kararı olduğundan dolayı 3 kiĢinin aileleriyle görüĢmesine izin verilmiyor. 3 kiĢinin
sivil olduğu ve HPG'lilerle hiçbir alakalarının olmadığını belirten Varto Belediye BaĢkanı
GülĢen Değer, 3 kiĢinin sağ yakalandıktan sonra ikisinin elleri bağlanarak silahla tarandığına
dair ellerinde güçlü iddiaların olduğunu kaydetti. Avukatların mağdurlarla görüĢmesinden
sonra olayın bütün boyutlarının ortaya çıkacağını belirten Değer, yakalanan Serdar
Gümgüm'ün ise yüzde 61 engelli raporu olduğu ve buna rağmen ailesiyle görüĢtürülmediğini
kaydetti. (29.05.2012/DĠHA)
12
*04.06.2012 tarihinde MuĢ, Varto ilçesi Kulan köyünde ikamet eden Melik Sonkur ve
akrabaları Ģubemize baĢvurarak, yeğenleri Leyla Sonkur‟dan birkaç gündür haber
alamadıklarını, daha sonra haberlerden MuĢ Devlet Hastanesinde olduğunu öğrendiklerini
(PKK ve kolluk kuvvetlerinin çatıĢması sonucu yaralı olarak ele geçirildiği haberleri)
kendisiyle görüĢmek için baĢvurularına rağmen görüĢemedikleri, sağlık durumundan endiĢe
ettiklerini ifade ederek yardım talep etmiĢlerdir. (ĠHD MuĢ ġubesi)
*Hakkari‟nin Yüksekova ilçesinde HPG militanı Cengiz Özek'in cenaze törenin ardından
kitleye polisin müdahale etmesi sonrasında göğsünden aldığı kurĢunla ağır yaralanan Özgür
TaĢar (15), kaldırıldığı Yüksekova Devlet Hastahanesi'nde yaĢamını yitirdi. Yaralı Veysi
Yıldırım ise sırtından aldığı kurĢun nedeniyle hayati tehlikesi bulunduğu için Hakkari Devlet
Hastahanesi'ne sevk edildi. Hakkari Valiliği, yaptığı açıklamayla Özgür TaĢar'ın yaĢamını
yitirdiğini ve Veysi Yıldırım'ın da yaralandığını doğruladı. (06.06.2012/ANF/DHA/ĠHA/
DĠHA/Sabah.com.tr/Radikal.com.tr/Birgun.net/Ġlkehaber.com/Showhaber.com/
Bianet.org/Polis.web.tr)
*Diyarbakır‟ın Silvan ilçesinde, HPG'li Ramazan Yılmaz‟ın cenaze törenine polisin
müdahalesi sonucu Hamdi Özyandın (55) ağır yaralandı. Tedavisine D.Ü Tıp Fakültesi
Hastanesi Göz Hastalıkları Polikliniği'nde müĢahade altında tutulan Özyandı‟nın her iki göz
merceğinde meydana gelen kaymaya bağlı kanama meydana geldiğini bildiren görevli doktor,
kanamanın halen devam ettiği, bu nedenle bir kaç gün müĢahade altında tutulacağını kaydetti.
Kanamanın durması halinde hastanın ameliyata alınacağı belirtilirken, Özyandı'nın gözünü
kaybedip kaybetmeyeceğine iliĢkin netliğin ise ameliyat sonrası ortaya çıkacağı bildirildi.
Yaralı Hamdi Özyandı ise, olayı Ģu cümlelerle özetledi: "Ġlk anda üzerime bir Ģey geldi. Ne
olduğunu anlamadan bayıldım. Sonrasını ise hatırlamıyorum." (06.06.2012/ANF/DĠHA/
Bianet.org/Yeniozgurpolitika.org/Diyarbakiryenigun.net)
*21.06.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ezel Evren, Ģu beyanlarda bulundu:
“10.06.2012 tarihinde ben evime yakın bi,r yerde akĢam saat 22:00 sıralarında evimizin
altında bulunan internet cafeden çıkan iki genç, çevreye rahatsızlık verdikleri için aramızda
münakaĢa yaĢandı. Onlardan biri 155 polisi aradı. Bunun üzerine yaklaĢık 5 dk sonra 20-25
civarında polis olay yerine geldi. Bu polisler, yunus polisler diye tabir edilen ve çevik kuvvet
polisleriydi. Etrafımızı sardılar bende „herhangi bir olay yok, niye geldiniz‟ diye sordum.
Bunu üzerine yunus polislerden biri yüzüme biber gazı sıktı. Bende kaçtım. Kaçarken diğer
polislerde yüzüme biber gazı sıkmaya baĢladılar. Havaya ateĢ edenler oldu. Bu polislerden
biri önce havaya, sonrada bana doğru birkaç el ateĢ etmeye baĢladılar. Beni karakola
götürdüler. Bu esnada polis anonsundan eĢimin yaralandığını öğrendim. Daha sonra eĢimin
yaralanması ile ilgili YeniĢehir Karakolundaki Emniyet Müdürü bana niye eĢimi yaraladığımı
sordu. Bende bunu üzerine, üzerimde ne silah nede silah sayılabilecek herhangi bir Ģey
olmadığını, polislerin rastgele ateĢ ettiğini söyledim. Ben iki ayağımdan da yaralandım.
YeniĢehir Karakolu beni eski Devlet Hastanesine götürdü. Ora da bulunan doktor beni
muayene etmeden rapor yazdı. Beni karakola geri gönderdiler. Balistik raporu geldi ve benim
ayağımda kurĢun olduğunu söyledi. Bunun üzerine beni yine aynı doktorun yanına
götürdüler. Doktor ayağımda ki kurĢunu çıkarmadı ve bana kendiliğinden çıkar dedi. Ben
daha sonra Memorial Hastahanesine giderek, kurĢunu çıkarttırdım. KurĢunu doktor delil
olarak emniyete verdi. Beni ertesi gün saat 16:00‟da savcılığa çıkardıkar. Barodan avukat
talep ettim. Avukat daha sonra ifademe gelmedi. Ben savcıya bütün olayları anlattım. Zaten
kamera kayıtları da alınmıĢtı. EmnĢiyete görüntüleri bana izlettirdiler. Daha sonra savcılık
beni serbest bıraktı. EĢimin yaralanması ile ilgili olayaı üzerime yıkmaya çalıĢtılar. Ancak
deliler olduğu yapamadılar. Ben bu Ģahıslardan Ģikayetçi oldum. Sizden hukuki yardım talep
ediyorum. ” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
13
*21.06.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ayfer Leygara, Ģu beyanlarda bulundu: “ben
olay gecesi evimin balkonundaydım. AĢağıda bir olay olduğunu gördüm. EĢiminde aĢağıda
olduğunu görünce merak edip olay yerine gittim. Ben indiğimde daha polisler yoktu. Ben
eĢimle tartıĢan iki genci ve eĢimi sakinleĢtirmeye, eĢimi yukarı çıkarmaya çalıĢtım. Bu esnada
polisler geldi. EĢim onlara bir Ģey yok dedi. Polisler biber gazı sıkmaya baĢladılar. Sonra
eĢimin üzerine doğru ateĢ etmeye baĢladılar. Ben biber gazının etkisiyle yaralandığımı fark
ettim. Orada bulunan güvenlik yaralandığımı söyledi. EĢimle tartıĢan kiĢilerde benim de
yaralandığımı görünce, yardımcı oldular ve ilk müdahaleyi yaptılar. Polislerden biri benimle
ilgilindi ve su getirdi. Daha sonra ambulans geldi. Önce Alman Hastahanesine götürüldüm,
orada kalp cerrahisi olmadığı için beni Dicle Üniversitesine götürdüler. Önce müdahale
edildi, aynı gece de ameliyat oldum. Sağ dizime isabet eden kurĢun çıkarıldı. Sol ayak
bileğindeki kurĢun riskli olduğundan çıkarılamadı. Ben hastanede iken ifadem alındı. Ancak
savcılığa henüz ifade vermedim. Sizden hukuki yardım talep ediyorum. ” (ĠHD Diyarbakır
ġubesi)
*Diyarbakır‟da BDP‟nin yapmak istediği 14 Temmuz mitinginde yaĢanan olaylarda BDP
Grup BaĢkanvekili ve Iğdır Milletvekili Pervin Buldan Ġstasyon Meydanı'na girdiği sırada
polisin attığı gaz bombasının ayağına isabet etmesi sonucu ağır yaralanmıĢtır. Kendisi ile
yaptığımız görüĢmede, Buldan; polisin kendisini hedef alarak direk ateĢ ettiğini ve gaz
bombasının ayağına isabet ettiğini beyan etmiĢtir. Buldan‟ın gaz fiĢeğinin ayağına isabet
etmesi nedeniyle, sağ bacağının ciddi zarar gördüğü ve kemiklerde kırılmalar yaĢandığı
belirtilmiĢtir. (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Diyarbakır'da Sur Ġlçesi Melikahmet-BalıkçılarbaĢı civarında 17 Temmuz günü seyir halinde
iken "dur" ihtarına uymadığı iddiasıyla polisin yaylım ateĢine maruz kalarak ensesinden aldığı
kurĢun ile ağır yaralanan ve Diyarbakır Devlet Hastanesi Yoğun Bakım Servisi'nde bitkisel
hataya giren ve 8 gün boyunca yaĢam mücadelesi veren 18 yaĢındaki Nurhak Çartay yaĢamını
yitirdi.(19.07.2012/ANF/DĠHA/Taraf.com.tr/Birgun.net/ Evrensel.net)
*19.07.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Sitem Çartay, Ģu beyanlarda bulundu:
“KardeĢim olan Nurhak Çartay, arkadaĢı ile 16 Temmuz‟da gece 01.30 sularında
Melikahmet-Balıkçılar civarında araç ile gezerken polisin “dur” ihtarında bulunmuĢ.
Ehliyetleri olmadığı için korkmuĢlar ve yollarına devam ederken polisler tarafından araca
ateĢ açılmıĢ. Araçta Ģoförün yan koltuğunda oturan kardeĢim Nurhak ensesine aldığı kurĢun
yarası ile yaralandı. Halen devlet Hastanesi Yoğun Bakım ünitesinde yatmaktadır. Hala
bilinci açık değil, hayati tehlikesi devam etmektedir. Doktorlar ise kurtulması halinde felç
olma riskinin çok yüksek olduğunu söyledi. Çevredeki görgü tanıklarına göre polislerden biri
ateĢ açmakla birlikte “Vurdum terörist vurdum. Kolundan vurdum” demiĢ. Bu sırada
polislerden biri de madem vurdun neden peĢinden gitmedin demiĢ o da “Ben diğer ekiplere
haber verdim onlar yakalarlar” demiĢ. Olayın meydana geldiği yerde mobesa kameralarda
bulunmaktadır. Olay günü aynı saatlerde bir karı-koca kavgasının olduğu bundan dolayı
polislerin orda bulunduğu ayrıca çatıĢma olduğundan sözde kardeĢim ve arkadaĢı arabayla
olaylar ile ilgili olduğu için oradan kaçmaya çalıĢtığını düĢündüklerinden ateĢ etmiĢlerdir.
ArkadaĢı herhangi bir darbe almamıĢtır. Bundan dolayı arandığından kendisi de korktuğu
için saklanmıĢtır. Diyarbakır Savcılığına baĢvurduk. Savcılığın bize söylediği kardeĢinizin o
sırada orada ne iĢi vardı. Polisler onları terörist sandığı için havaya ateĢ etmiĢler. Daha önce
orada 2 polis arkadaĢımız teröristler tarafından Ģehit edilmiĢti. KardeĢiniz olay yerinden bir
kilometre uzağında bulunmuĢtur.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Van'ın Çaldıran Ġlçesi'nde bulunan Soğuksu (Sariksi) Köyü‟nün Gülizar Mezrası'nda
kaybolan koyunlarını bulmak için evden çıkan 19 yaĢındaki Veysi Ecer ismindeki gencin
sabah saatlerinde askerler tarafından tarandığı iddia edildi. Gülizar Mezrası‟nda bulunan
Ersani Karakolu askerleri tarafından vurulduğu iddia edilen Ecer, helikopterle Van Yüzüncü
14
Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi‟ne kaldırdı. Durumu ağır olan ve yoğun bakıma kaldırılan
Ecer‟e 2 merminin isabet ettiği öğrenildi. (23.07.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com/
Habercaldiran.com)
*Van merkeze bağlı Ġstasyon ve Vali MithatpaĢa mahallerinde gece 04.00 sıralarında 25 eve
baskın düzenlendi. Vali Mithat PaĢa Mahallesi‟nde Hacı Yakup Pala ve Hasan Pala ismindeki
iki yurttaĢın evleri polislerce tarandı. Polislerin Hasan Pala adlı yurttaĢın evinin içine girerek
tarama yaptı. Tarama sonrası HPG militanı olduğu öğrenilen Selim TaĢkın yaĢamını yitirdi.
Bir diğer HPG militanı Mehmet Cin ise sağ yakalandı. (27.07.2012/DĠHA/
Sabah.com.tr/Radikal.com.tr/Ġmc-tv.com/Mynet.com)
*ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi'ne bağlı Ayvalık (Çeman) Köyü'nde 1 Ağustos tarihinde, sigara
kaçakçılığı yapan 8 köylüye Ayvalık Karakolu tarafından ateĢ açıldığı belirtildi. Açılan ateĢ
sonucunda Nazmi Temel isimli yurttaĢın elinden yaralandığı öğrenilirken, Temel'in
BeytüĢĢebap Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığı ve tedavisi yapıldıktan sonra taburcu edildiği
kaydedildi. (04.08.2012/DĠHA)
*Van'ın Çaldıran Ġlçesi Toprakseven (Sitiyakut) Köyü'nden oturan Vesim Zengin (13) ve
komĢusu Feyyaz Altan (15) mazot getirmek amacıyla Ġran'a gitti. Ġran'da atlarına mazot
yükleyen 2 çocuk dönüĢ yolunda sınırı geçtikten sonra Türk askerleri tarafından durdurulmak
istendi. Sabaha karĢı saat 05.00 sularında gerçekleĢen olayda çocuklar kaçmaya çalıĢırken,
askerler tarafından tarandı. Feyyaz Altan yara almadan köye ulaĢmayı baĢarırken, Ġran sınırına
doğru kaçmaya çalıĢan Vesim Zengin ise askerlerin açtığı ateĢ sonucu kafasından vurularak
yaĢamını yitirdi. Zengin‟in askerler tarafından vurulduğu yerden alındıktan sonra Ġran sınırına
götürülerek burada toprağa gömüldüğü belirtildi. Altan'ın durumu köylülere bildirmesi
üzerine sınıra giden yaklaĢık 50 yurttaĢ, burada askerler tarafından engellenmek istendi. Daha
sonra köylüler Zengin‟i toprak altından çıkararak cenazesini Çaldıran Devlet Hastanesi'ne
getirdi. Zengin‟in cenazesi Van Bölge Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'nde otopsi iĢlemleri
yapıldıktan sonra köye götürülerek toprağa verildi. Askerlerin oğlunu öldürdükten sonra olay
yerinden yaklaĢık 150 metre uzaklıkta olan sınıra götürdüklerini belirten baba Mehmet ReĢit
Zengin, oğlunun Türk askerleri tarafından öldürüldükten sonra Ġran sınırında gömüldüğünü
dile getirdi. Zengin, "Olaydan haberdar olduktan sonra bölgeye gittik. Önce askerler
tarafından engellendik. Ancak sonra olay yerine gittik. Oradaki kan izlerini takip ettik. Sonra
baktık cenazeyi oradan alarak Ġran sınırına götürüp gömmüĢler. Üzeri toprak ve taĢlarla
kapatılmıĢtı. Fakat bir kolu halen dıĢarıdaydı. Biz buradan çocuğu çıkardıktan sonra köye
getirdik" diye konuĢtu. (07.08.2012/DĠHA)
*14.08.2011 tarihinde derneğimize baĢvuruda bulunan Mehmet ReĢit ZENGĠN Ģu
beyanlarda bulundu: “06.08.2012 günü saat 17.00 sıralarında oğlum Vesim ZENGĠN evden
çıktı. Saat 20.30 ile 21.00 sıralarında hudutta ateĢ sesi geldi oğlumun yol arkadaĢı geldi
belirli bir süreden sonra oğlumun bindiği at geldi, Ģüphelendik oğlumu aramaya çıktık.
Arama neticesinde oğlumu sabah saat 06.00 sıralarında Türk askerleri tarafından
öldürüldüğünü öğrendik. Az bir çukur kazılmıĢ, oğlumun bir kolu dıĢarıda göğüs üstüne de
bir kaya parçası bırakılmıĢ. ġahit ve deliller vardır. Bu durumdan rahatsızlığımı bildiriyor,
sizlerden hukuki yardım talep ediyorum” (ĠHD Van ġubesi)
*ġırnak‟ın Besta Bölgesi‟nde ġubat ayında yaĢamını yitiren ve cenazesi dün alındıktan sonra
memleketi Yüksekova‟da defnedilen HPG‟li Ferdane Kına‟nın (ġerda Gever) defin iĢleminin
ardından mezarlıktan ayrılan yurttaĢlara polisin müdahalesinde Murat TemeĢ (33) adlı yurttaĢ
atılan gaz bombasının gözüne isabet etmesinden dolayı yaralandı. TemeĢ, ilk müdahale
Yüksekova Devlet Hastanesi‟nde yapıldıktan sonra durumu ağır olduğundan dolayı Van
Bölge Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi‟ne sevk edildi. (10.08.2012/DĠHA /
Batmangazetesi.com)
15
*Ağrı'nın Doğubayazıt Ġlçesi'ne bağlı Somkaya Köyü'nde 11 Ağustos günü sigara kaçakçılığı
yaptığı iddia edilen yurttaĢların özel harekatçılar tarafından durdurulduğu ve araçta bulunan
bir yurttaĢın kafasına silah sıkıldığı iddia edildi. Köy çıkıĢında oluĢturulan arama noktasında
Mehmet Duman, Yakup TaĢdemir, Resul Ġlhan ve Yemnihan Irmak'ın korucular ve özel
harekat polisleri tarafından durdurulduğu ve araca yaklaĢan özel harekat timlerinin araçta
bulunan Mehmet Duman adlı yurttaĢın kafasına silah sıktığı öne sürüldü. Ağır yaralanan
Duman önce Doğubayazıt Devlet Hastanesi'ne ardından da Batman Alman Hastanesi'ne sevk
edildi. Halen Batman Alman Hastanesi'nde tedavi gören Duman'ın, sol gözünü tamamen
yitirdiği, sağ gözünde ve beyninde zedelenme olduğu, kafasında da kurĢun parçasının olduğu
öğrenilirken, hayati tehlikesinin de devam ettiği belirtildi. Duman'ın yarın yapılacak
kontrolünden sonra durumuna göre baĢka bir hastaneye sevk edilebileceği belirtildi. Mehmet
Duman'ın babası Musa Duman, hukuki yardım talebiyle ĠHD Batman ġubesi'ne baĢvurdu.
Özel harekatçılar tarafından taranan yurttaĢlardan Yemnihan Irmak yaĢadıkları olayı Ģöyle
anlattı: "Yolda gelirken önümüzde özel harekatçılar ile korucuları gördük. O esnada hemen
durduk onlar dur demeden durduk. Çünkü kaçsaydık tarayacaklardı. Arabadan indik ve
ellerimizi kaldırdık, arabada kaçak sigara olduğunu söyledik. Mehmet o esnada elini kapıya
atıp inecekti. Ama korucalar ve özel harekatçılar araca yanaĢtılar ve arabanın penceresinden
Mehmet'in kafasına sıktılar. Biz de o esnada kendimizi yere attık. Yakup ve Resul ile
kendimizi yere attık. Biz hareket etmeden bekledik. Mehmet'i aĢağıya indirdiler. Kafasına
kurĢun yediği halde yerde botla kafasını çiğnediler. Kafasını ezdiler o Ģekilde. Biz de bayağı
bekledik orada. Çok kan kaybetti. Ambulans geç geldi. Geldiği zaman Doğubayazıt
hastanesine götürdüler. Bizi de sabaha karĢı karakola götürdüler. Çeteli karakoluna oradan da
bizi serbest bıraktılar. Mehmet'i Bitlis'e sevk ettiler oradan da Batman Alman Hastanesi'ne
sevk ettiler. ġimdi de yoğun bakım ünitesinde. Bizi tutukladıkları zaman cezamız neydiyse
çekerdik. YasadıĢı sigara kaçakçılığı yapıyoruz diye yakalasaydılar cezamız neyse çekerdik.
Ama ateĢ etmeleri, kafamıza sıkmaları, dövmeleri kabul edilmezdi." (13.08.2012/DĠHA)
*Hakkari'de dün ĠçiĢleri Bakanı Ġdris Naim ġahin'in kente geliĢi ile baĢlayan gerginlik
bugünde devam etti. AkĢam üzeri Keklikpınar Mahallesi'nde bir araya gelen ve PKK lehine
slogan atan göstericilere polis müdahale etti. Müdahale esnasında evinde oturan Adnan TemeĢ
(26) polisin mahalleye rasgele attığı gaz bombasın göğsüne isabet etmesi sonucu yaralanarak
Hakkari Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada tedavi altına alınan TemeĢ'in durumunun iyiye
gittiği öğrenildi. (19.08.2012/DĠHA)
*Siirt'in Pervari Ġlçesi'ne bağlı Belenoluk (HeĢet) Köyüne akĢam saatlerinde, köyde bulunan
Belenoluk Karakolu tarafından ateĢ açıldı. Açılan ateĢ sonucunda Ferhat Çağla (10) adındaki
çocuğun yaralandığı belirtildi. Yaralanan küçük çocuğun karakolun çevreye açtığı
mermilerden kaynaklı karın bölgesinden yaralandığı ve ilk müdahalenin Çatak Devlet
Hastanesi'nde yapıldığı belirtildi. Yapılan ilk müdahalenin ardından Çağla, Van Yüzüncü Yıl
Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne sevk edildi. (29.08.2012/ANF/DĠHA/Ozgur-gundem.com/
Bitlisnews.com)
*Diyarbakır'ın Çarıklı Beldesi'nde, dün akĢam saatlerinde taĢıt kantarında iki kiĢi arasında
çıkan tartıĢma kavgaya dönüĢtü. Daha sonra Bölge Trafik Denetleme Ġstasyon Amirliği
yakınlarında karĢılaĢan iki grup arasında bu kez silahlı kavga çıktı. Açılan ateĢ sonucu
Mehmet BaĢboğa, Zahit BaĢboğa ve Lokman Alioğlu ile ismi öğrenilemeyen bir kiĢi
yaralandı. Ġstasyon Amirliği'nde bulunan polislerin de rastgele ateĢ açması sonucu 34 GTC 21
plakalı otobüste yolculuk eden Tunahan Dura isimli yurttaĢ yaralandı. Yaralanan yurttaĢlar
Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi ile Dicle Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Dura'nın yoğun
bakıma kaldırıldığı öğrenildi. (16.09.2012/DĠHA/ANF/Zaman.com.tr/Ozgur-gundem.com)
16
*Bingöl'de, BDP Ġl binasına yönelik düzenlenen saldırıyı protesto etmek amacıyla
düzenlenmek istenen mitinge polisler tarafından, gaz bombası, plastik mermi ve tazyikli suyla
yapılan müdahalenin ardından baĢlayan olaylar sırasında polislerin kullandığı plastik
mermiler nedeniyle biri ağır olmak üzeri 2 çocuk yaralandı. Ġsmi öğrenilemeyen çocuklardan
17 yaĢında olanın kafasına, 10 yaĢında olan kız çocuğunun da bacağına plastik mermi isabet
ettiği öğrenildi. Yaralanan çocuklar Bingöl Özel Tıp Hastanesi'nde tedavi altına alınırken, 17
yaĢandaki çocuğun ağır yaralı olduğu bildirildi.(23.09.2012/DĠHA/ANF)
*Van merkeze bağlı Bakacak (Zêvk) Köyü'ne23.09.2012 tarihinde akĢam 17.00 ile 18.00
arası özel harekat timleri ve çok sayıda polis tarafından baskın düzenlendi. Baskın sonrası
HPG militanı oldukları iddia edilen 2 kiĢi yaĢamını yitirdi. Köy halkından alınan bilgilere
göre, akĢam saatlerinde bölgede bulunan taĢ ocağı çalıĢanları dahil bütün siviller, özel harekat
timleri tarafından bölgeden çıkarıldı. ÇatıĢma bölgesinin yakınında bulunan bir evde kalan ve
ismini vermek istemeyen bir kadın, akĢam saatlerinde bir özel harekatçının arabasıyla eve
yaklaĢtığını ve eve girmesi gerektiğini söylediğini belirtti. Görgü tanığı, "Birden baktık bir
sürü polis ve özel harekatçı geldi. Onlarca panzer doldu burası. Biri aracıyla eve yaklaĢtı bize
'eve girin' dedi. Ben tepki gösterdim 'evimin önüdür sen karıĢamazsın' dedim. Bunun üzerine
bana 'Sen görmedin mi buraya iki kiĢi kaçtı' diye. Ben eve girmeyince çekip gitti. O gittikten
bir iki dakika sonra karĢıdaki tepede iki kiĢi koĢuyordu ve peĢlerinde de bir sürü polis vardı.
Mesafe çok olduğu için kaçan kiĢilerin sivil olup olmadığını tam göremedim. Ondan bir iki
dakika sonra birkaç el silah sesi geldi ve bir patlama sesi duydum. Silah sesleri sadece 5
dakika geldi. BaĢka da bir Ģey duymadım" diye konuĢtu. Köye 500 metre ile 1 km uzaklıkta
bulunan boĢ alanda ise, üç noktada olay yeri inceleme ekiplerinin kullandığı mavi renkteki
tıbbi eldivenlerin ve kan izlerinin olması dikkat çekti. HPG militanı oldukları iddia edilen iki
kiĢinin yaĢamını yitirdiği vadide çok sayıda mermi kovanı ve kan izine rastlandı. Bu noktada
kanın çevredeki taĢlara sıçradığı görülürken, olay yerinde parçalanmıĢ halde bulunan ve ne
olduğu anlaĢılmayan plastik parçaları dikkat çekiyor. Diğer bir noktada sadece kan izi
bulunurken, son noktada ise bir tepeden aĢağıya kadar kan izlerinin olması ise, cenazelerin
polisler tarafından sürüklendiğini gösteriyor. Görgü tanıklarının 5 dakikalık silah sesi dıĢında
silah sesinin gelmediğini belirtmesi, bölgede çatıĢmanın yaĢanmadığı, söz konusu kiĢilerin
infaz edilmiĢ olabilecekleri Ģüphesini gündeme getiriyor.(24.09.2012/DĠHA)
*Hakkari‟nin Çukurca (Çelê) Ġlçesi‟nde bulunan Kazan Vadisi‟nde (Geliyê Tiyare)
15.10.2012 tarihinde akĢamdan bu yana devam eden çatıĢmalar çerçevesinde vadiyi
bombalayan kobra tipi helikopterlerin vadide bulunan evleri de taradığı ve bunun sonucunda 2
kadının ağır olarak yaralandığı öğrenildi. Ġsimlerinin Zekiya Çetinkaya (30) ve Azya Çetin
(35) olduğu öğrenilen kadınlardan, Azya Çetin kaldırıldığı Hakkari Devlet Hastanesi'nde
yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaĢamını yitirdi.
(15.10.2012/ANF/DĠHA/ Ozgur-gundem.com/Evrensel.net)
*Hakkari Merkeze Bağlı Oğul (Talê) köyüne operasyona giden askerler köye hakim tepelere
konuĢlanarak köyde arama yapmak istedi. Bu arada evinden çıkan Kemal Adıyaman diğer
köylülerin yanına gitmeye çalıĢırken, köyün etrafını saran askerler tarafında tarandı.
Omuzundan vurulan Adıyaman, uzun süre olay yerinde bekletildikten sonra gözaltına alındı.
Adıyaman, Hakkari Askeri Hastane‟de tedavi altına alındı. Taramadan sonra köye baskın
yapan askerler evleri aradıktan sonra Sekvan Adıyaman ile Yusuf Zirek de gözaltına alındı.
(19.10.2012/Ozgur-gundem.com/Yeniozgurpolitika.org)
*ġırnak merkez ve ilçelerinde dün sabah saatlerinden itibaren baĢlayan olaylarda ġırnak'ta 11,
Cizre ilçesinde biri ağır 4 kiĢi, Silopi'de 3 kiĢi olmak üzere 18 kiĢi yaralanırken, birçok kiĢinin
ise gözaltına alınma korkusuyla hastaneye gitmedikleri öğrenildi. Cizre ilçesinde 18 yaĢındaki
Ali Gezer isimli yurttaĢ baĢına gaz bombası isabet etmesi sonucu ağır yaralandı. Gezer'in gece
17
saatlerinde Batman Bölge Hastanesi'ne kaldırıldığı ve sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu
öğrenildi. Ġdil ilçesinde gözaltına alınan 4 kiĢinin ise Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'nde tutulduğu
öğrenildi. (31.10.2012/DĠHA)
*Ağrı Patnos'ta 22 Kasım günü akĢam saatlerinde sigara kaçakçılığı yaptığı belirtilen Nurettin
Çaçan (34) adlı yurttaĢ polis tarafından tarandı. Açılan ateĢ sonucu ağır yaralanan Çaçan, Ağrı
Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. (23.11.2012/DĠHA/Ozgurgundem.com/Agrihalk.com)
*Mardin'in Nusaybin ilçesinde, cezaevlerinde baĢlatılan süresiz-dönüĢümsüz açlık grevine
iliĢkin yapılan yürüyüĢe polis müdahale etti. ġirin Sokak'ta yoğunlaĢan çatıĢmalarda polisin
attığı gaz bombası 12 yaĢındaki A.E. isimli çocuğa isabet etti. Sağ kulağına isabet eden gaz
bombası nedeniyle ağır yaralanan A.E. isimli çocuk, Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
(06.11.2012/Ġmc-tv.com/Evrensel.net/Ozgur-gundem.com)
*Hakkari Yüksekova‟da, 12 Eylül‟de cezaevlerinde baĢlatılan süresiz-dönüĢümsüz açlık
grevine iliĢkin yapılan protestoya polis gaz bombası ile müdahale etti. Olaylarda atılan gaz
bombalarının isabet ettiği iki çocuk ağır yaralandı. Kafasına gaz bombası isabet eden M.Ö.
(15) hastanede ameliyata alınırken, gözüne gaz bombası isabet eden 8 yaĢındaki N.K.'nin ise
hastanedeki tedavisi sürüyor. (17.11.2012/ANF/DĠHA)
*07.12.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Yılmaz KaĢ, Ģu beyanlarda bulundu: “Oğlum
olan Süleyman KaĢ‟ın polisin attığı gaz mermisi sonucu yaralanıp ayağının kırılması olayı ile
ilgili olarak daha önce Ģikâyette bulundum ve Karakolda ifadem alındı. Oğlum Süleyman‟ın
ifadesi de Çocuk ġube Müdürlüğünde alındı.Olay ile ilgili faillerin tespiti amacı ile olay
yerinde bulunan mobesse kameraları ve diğer kamera görüntülerinin silinmeden istenmesini
ve tespit edilmesini talep etmekteyim.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Bir hafta önce Yeniköy mezarlığında polis ablukası altında defnedilen HPG'li Hakan Ceylan
ve Hicran Gersiyor'un cenaze töreninde bir araya gelen kitleye müdahalede bulunan polisin 12
yaĢındaki Süleyman KaĢ isimli çocuğu gaz bombası fiĢeği ile bacağından ağır Ģekilde
yaraladığı ortaya çıktı. Baba Yılmaz KaĢ'ın ĠHD Diyarbakır ġubesi'ne yaptığı baĢvuru ile
ortaya çıkan yaralanma olayına iliĢkin konuĢan Süleyman KaĢ isimli çocuk, "Yaralandıktan
sonra canım acımaya baĢladı. 'Ayağım çok ağrıyor' dedim. BaĢımda dikilen polis, bana 'öl'
dedi" Ģeklinde konuĢtu. (08.12.2012/DĠHA)
*24.12.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mehmet Arda, Ģu beyanlarda bulundu:
“Benim oğlum Özgür Arda, 22.12.2012 tarihinde çalıĢtığı iĢ yerinde sivil giyimli polisler
tarafından sırtından vurularak öldürüldü. Görgü tanıklarının gözü önünde yaĢanmıĢ bu
olaydan dolayı polislerden davacı ve Ģikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep
*24.12.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mehmet Yıldırım, Ģu beyanlarda bulundu:
“22.12.2012 tarihinde saat 19.30 sıralarında Lalebeymah. Meryem Ana kilisesinin hemen
yanında ben, Özgür ve birkaç arkadaĢımızla birlikte durup konuĢuyorduk. KonuĢtuğumuz
sırada Toma aracı olarak bilinen ve üzerinde T 1 yazan panzer Ģeklindeki polis aracı geldi.
50-60 metre uzak bir mesafede cadde üzerinde durdu. Ġçinden 3 sivil polis inip bize doğru
geldiler. Olay var ve bunun üzerine polis geldi zannettik. Polisler bizim yanımıza gelip,
bizden kimlik sordular. Ben elimi cebime atıp kimliğimi çıkardığım sırada Özgür niye yaptı
bilmiyorum ama polislerden yüzünü çevirdi. Ancak kaçma falan yoktu, kaçmadı. Özgür
polislere sırtını çevirir çevirmez polislerden biri silahını çekip yakın mesafeden 3-4 metreden
Özgür‟ün sırtına sıktı. Tek atıĢla Özgür‟ü sırtından vurdu. Daha sonra silah sıkan polis yerde
yatan Özgür‟ün yanına giderek ayağını sırt üstü yatan Özgür‟ün göğsüne koyarak
yaklaĢmamıza izin vermediler. Ambulanslar yaklaĢık 15-20 dakika sonra geldiler. Ancak
18
doktorun Özgür‟e müdahale etmesine izin vermediler. Ambulansı mahallede bulunan fırıncı
çağırdı. Bize kimlik soran polislerin 3.de iri yapılı 1.80-1.90 boylarında kilolu sayılabilecek
irilikte siyah saçlı birisinin saçı dökülmüĢtü, anlı geniĢlemiĢti. Özgür‟e silah sıkan polisin
burnu ince ve hafif uzundu. Özgür vurulduktan sonra etrafımız polislerle doldu çevreyi
polisler sardı. Polisler geldikten 10 dakika sonra ambulans geldi ancak dediğim gibi
yanaĢtırmadılar. Özgür hastaneye götürüldükten sonra beni önce ġehitlik daha sonra Çevik
Kuvvette götürdüler. Orada beni görgü tanıklığı yapmamam konusunda tehdit ettiler. Olayı
istedikleri gibi anlatmasam benimde baĢımın ağaracağını ve sürekli rahatsız edeceklerini
söyleyip, küfür edip hakaretlerde bulunup tehdit ediyorlardı. Daha sonra herhangi bir ifade
ve iĢlem yapmadan bıraktılar. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD
*Siirt'te polisten kaçmak isteyen bir kiĢi dur ihtarına uymayınca polisin ateĢ etmesi sonucu
yaralandı. Bugün sabah saatlerinde Doğan Mahallesi'nde ihbar üzerine bir aracı durduran
polis ekipleri, arama yaptığı sırada araçtan indirilen iki kiĢiden biri olan K.T. (32) olay
yerinden kaçmaya çalıĢtı. 'Dur' ihtarına uymayan zanlıya polis ateĢ etti. Polisin ateĢ etmesi
sonucu K.T. ayağından yaralandı. Daha sonra olay yerine çağrılan 112 acil servis
ambulansıyla Siirt Devlet Hastanesi'ne kaldırılan K.T. tedavi altına alındı.
(20.12.2012/KentHaber)
*ġırnak'ın Cizre ilçesinde Roboski katliamında yaĢamını yitiren 34 sivil yurttaĢın ölüm
yıldönümü nedeniyle öğle saatlerinde onlarca genç, Ġdil ve Nusaybin caddelerine çıkarak,
protesto eylemi gerçekleĢtirdi. Eylemin ardından polisin müdahalesi ile baĢlayan
çatıĢmalarda, 11 yaĢındaki N. D. adlı çocuğun kafasına polisin attığı gaz bombası isabet etti.
Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırılan N.D.'nin görme yetisini yitirme ve beyin kanaması
geçirme riskinin olduğu öğrenildi. N.D. ameliyata alındı. (28.12.2012/Ozgur-gundem.com/
Birgun.net/T24.com.tr)
-Köy Korucuları Tarafından Öldürülen ve Yaralananlar
*Mardin'in Dargeçit Ġlçesi'nde bulunan Çatalan Köyü'nde atıĢ talimine çıkan bir korucu
evdeki silahını alırken 4 yaĢındaki oğlu Yasin Turan'ı ağır yaraladı. Korucu Turan, Ilısu
Barajı yanında koruculara silah eğitimi vermek için evde yorganların arasında bulunan
kaleĢnikof silahını alırken, ateĢ alması sonucu yatağında uyuyan 4 yaĢındaki oğlu Turan'ın
sırtına isabet etti. Turan'ın sırtından giren mermi, göğüs kafesinden çıktı. Ciğerlerinin
parçalanması üzerine hastaneye kaldırılan Turan, yoğun bakıma alındı. Turan'ın hayati
tehlikesi sürüyor. (08.05.2012/DĠHA)
*ġırnak'ta 34 köylünün öldürüldüğü Gülyazı Köyü'nün hemen yakınında bulunan TaĢdelen
Köyü'nde gönüllü köy korucusu Ali Apaydın, akrabası olan korucu Ömer Apaydın tarafından
vurularak öldürüldü. (31.08.2012/ANF / bloghaber.net)
*Diyarbakır'ın Eğil Ġlçesi'nde Dicle Barajı kenarında Lokanta iĢletmeciliği yapan Kırtay ailesi
ile geçici köy korucusu olan Karakoç ailesi arasında bilinmeyen bir nedenle sözlü tartıĢma
baĢladı. Ġddialara göre Karakoç ailesinin fiziki ve sözlü sataĢması ile baĢlayan tartıĢma kısa
sürede taĢ ve sopalı kavgaya dönüĢtü. Bu sırada korucu olan Hamdullah Karakoç, üzerinde
taĢıdığı uzun namlulu silahını ateĢleyerek, Murat Kırtay'ı karnından vurdu. Karnından aldığı
kurĢun ile ağır yaralanan Kırtay, olay yerine çağrılan ambulans ile Diyarbakır Eğitim ve
AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırıldı. (12.09.2012/DĠHA / Milliyet.com.tr / Zaman.com.tr /
Hurriyet.com.tr)
19
*Bitlis'in Güroymak (NorĢin) ilçesine bağlı AĢağı KolbaĢı köyünde çobanlık yapan babası
Rahmi Demirçin'e yardım etmek için 6 Kasım tarihinde gece kırsal bölgeye giden Uğur
Demirçin (20), "PKK militanı sanıldığı" iddia edilerek aynı köyün korucuları tarafından
silahla öldürüldü. Gece babasının eve gelmesi için 2 arkadaĢıyla birlikte Uğur Demirçin at
arabasıyla hayvanların otlatıldığı bölgeye gitti. Burada babası gece de hayvanların yanında
kalacağını belirterek, topladıkları odunları at arabasına yükleyerek oğlunun arkadaĢları ile
birlikte geri dönmesini istedi. Uğur Demirçin ve 2 arkadaĢı, dönüĢ yolundayken traktörle
önlerine gelen korucular tarafından tarandı. Olay sırasında at arabası üzerinde bulunan Uğur
Demirçin aldığı iki kurĢunla olay yerinde yaĢamını yitirirken, diğer 2 arkadaĢı ise kaçarak 6
kilometre uzaklıktaki ilçe merkezine geldi. (07.11.2012/Radikal.com.tr/Sabah.com.tr/Ġmctv.com)
CEZAEVLERĠNDE ÖLEN ve YARALANANLAR
*Türkiye cezaevlerinde bir hasta tutuklu daha göz göre göre ölüme gönderildi. Bingöl M Tipi
Cezaevi'nde bulunan ileri derecede Ģeker hastası 75 yaĢındaki Mahmut KarataĢ, yaĢamını
yitirdi. Ġleri derecede Ģeker hastası olan, iki gözü de görmemesine rağmen tahliye edilmeyen
KarataĢ, dün gece saatlerinde yaĢamını yitirdi. KarataĢ'ın cenazesi otopsi iĢleminin yapılması
için Malatya Adli Tıp Kurumu'na götürüldü. BDP Dersim Ġl Örgütü de, KarataĢ'ın yaĢamını
yitirmesi sebebiyle Amara gidiĢini iptal ederek Malatya'ya doğru yola çıktı. Otopsi
iĢlemlerinin ardından KarataĢ'ın cenazesi alınarak Dersim'de toprağa verilecek. KarataĢ'ın
ölüme terk edildiğine dikkat çeken arkadaĢları, tedaviyi yarım bırakıp, KarataĢ'ı cezaevine
gönderen doktor hakkında suç duyurusunda bulunduklarını duyurmuĢtu. (01.04.2012/ANF/
DĠHA/Yuksekovahaber.com/Ozgur-gundem.com/Bingolhaber12.com/Etha.com.tr/
Bingolmedya.com/Evrensel.net/Birgun.net/Bingolgazetesi.com.tr/Cumhuriyet.com.tr)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'ne bağlı Gedikli Köyü'nde oturan ve 6 ay önce iĢlediği adli bir
suçtan dolayı tutuklanan 18 yaĢındaki Cihan Ayhan, dün ilk kez hakim karĢısına çıktı.
Hakkari Kapalı Cezaevi'nde bulunan Ayhan'ın, girdiği bunalım sonucu bugün akĢam
saatlerinde cezaevindeki oda arkadaĢlarının masa tenisi oynamaya gittiği sırada intihar ettiği
öne sürüldü. Ayhan'ın nasıl intihar etiği konusuyla ilgili her hangi bir açıklama yapılmazken,
cenazesi Hakkari Devlet Hastanesi morgunda yapılan otopsinin ardından Yüksekova'dan
gelen ailesine tesilm edildi. (11.04.2012/DHA)
*Ağrı Doğubayazıt Kapalı Cezaevi'nde 2005 yılından beri adli bir suçtan dolayı cezaevinde
kalan Mahmut Çakan (48) tedavi gördüğü Erzurum Bölge Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'nde
yaĢamını yitirdi. Çakan'ın 1993 yılında PKK davasından 7 yıl cezaevinde kaldıktan sonra
tahliye edildiği belirtilirken, 2005 yılında karıĢtığı adli bir suçtan dolayı cezaevine tekrar
girerek 10 yıl hapis cezası aldığı öğrenildi. Çakan'ın 2 yıldır karaciğer yetmezliği nedeniyle
Erzurum Bölge Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi ile farklı hastanelerde tedavi olduğu
belirtilirken, Çakan'ın tahliye olması için CumhurbaĢkanlığı'na defalarca baĢvuru yapıldığı
ancak bir sonuç çıkmadığı belirtildi. Evli ve 7 çocuklu olan Çakan'ın sabah saatlerinde tedavi
gördüğü hastanede yaĢamını yitirdiği belirtilirken, cenazenin hastaneden alınarak Ağrı'nın
Diyadin Ġlçesi'ne doğru yola çıkarıldığı öğrenildi. (12.04.2012/ANF/DĠHA/Bianet.org/
Cumhuriyet.com.tr/Ozgur-gundem.com/Yeniozgurpolitika.org/Atilimhaber.org)
*Cezaevlerindeki kötü koĢullar ve tecrit nedeniyle ölümler devam ediyor. Bir buçuk ay önce
Ġstanbul'da gözaltına alınan ve Batman Emniyet Müdürlüğü'ne getirilen 57 yaĢındaki
Hayrettin ToktaĢ, "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıĢtı.
Batman M Tipi Kapalı Cezaevi'ne konulan ToktaĢ kalp rahatsızlığı sorunu ile cezaevine
boğuĢmaya baĢladı. Bir hafta önce kalbinden rahatsızlandığı için doktora götürülen ToktaĢ,
bugün tutuklu bulunduğu cezaevinde kalp krizi geçirmesi sonucu yaĢamını yitirdi. ToktaĢ'ın
20
cenazesi Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'nda otopsisi yapıldıktan sonra Siirt'in Baykan Ġlçesi'nde
defnedilecek. (22.05.2012/DĠHA)
*MuĢ E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan BDP Erentepe Belde BaĢkanı Aydın Kaya
geçirdiği kalp krizi sonucu yaĢamını yitirdi. Konuya iliĢkin bilgi veren TUHAD-DER MuĢ
ġube BaĢkanı Kıyaset Kırtan, yaĢamını yitiren Kaya'nın tutuklu bulunduğu cezaevinde saat
17.00 ila 18.00 sularında fenalık geçirdiği ve bunun üzerine MuĢ Devlet Hastanesi'ne
kaldırıldığı bilgisini edindiklerini ifade etti. Tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan Kaya
ile ilgili cezaevini aradıklarını belirten Kırtan, cezaevinde bulunanların kendilerine bilgi
veremeyeceklerini söylediğini kaydetti. Öte yandan Kaya'nın naĢının otopsi yapılmak için
Malatya Adli Tıp Morgu'na doğru yola çıkarıldığı bildirildi. (06.06.2012/DĠHA/
Showhaber.com/Etha.com.tr/Bursahabertv.com/Adanakent.com)
*Urfa‟da, 1200 tutuklu ve hükümlünün bulunduğu 300 kiĢi kapasiteli Urfa E Tipi Kapalı
Cezaevinde, C-15 koğuĢunda hak ihlallerinin artmasına tepki olarak 16 Haziran 2012
tarihinde gece 22:30 sıralarında baĢlatılan isyan sonucunda, yangın çıktı. Yangına
müdahalenin gecikmesi nedeniyle 13 kiĢi yaĢamını yitirirken, 2‟si ağır 5 kiĢi yaralandı.
Cezaevinde baĢlayan isyan haberini alan ve yakınlarından bilgi almak üzere cezaevi önünde
toplanan ailelere, asker ve polisler tarafından tazyikli su ve gaz bombalarıyla müdahale edildi.
Ġsyan sırasında C-15 koğuĢunda yaĢamını yitiren tutuklu ve hükümlülerin isimleri; ġükrü
Uldes, Fuat Yıldız, Sinan Özalp, Mehmet SatıĢ, Süphi Köksal, Yunus Eskili, Mehmet Emin
Gerçek, Hüseyin Kıskaç, Mehmet Kemal Kılıç, Taner ġimĢek, Bakır Tek, Mehmet Aslantay,
Ġbrahim Halil Kaya. (17.06.2012/DĠHA/ DHA / ANF / Cnnturk.com / Trthaber.com /
Haberturk.com / Sabah.com.tr / Milliyet.com.tr)
*16.06.2012 Cumartesi günü, gece saat 23.00 dolaylarında ġanlıurfa E Tipi Kapalı
Cezaevinin C Blok 15 Numaralı koğuĢunda meydana gelen olay sonucunda, koğuĢta kalan 18
kiĢiden 13‟ü hayatını kaybetmiĢtir. KoğuĢta kalan ve hayati tehlikesi bulunmayan diğer 5
kiĢiden 2‟sinin tedavisi ayakta cezaevinde yapılmıĢ olup, diğer üçü de hastanelerde tedavi
altına alınmıĢtır. Cezaevinde, C-15 koğuĢu dıĢındaki herhangi bir koğuĢta olay yaĢanmamıĢ,
yangın sıçramamıĢtır. ġu an itibariyle ġanlıurfa E Tipi Cezaevinde herhangi bir sıkıntı
bulunmamakta olup, bugün saat 08.00‟dan itibaren mahkûmların yakınlarıyla telefonla
görüĢmeleri sağlanacaktır. Mahkûm yakınlarına, bugün telefonla ulaĢılabileceğinden dolayı
sağduyulu vatandaĢlarımızın cezaevi önünde beklememesi rica olunur. Ayrıca cezaevinde
yakınları bulunan vatandaĢlarımıza 15 gün süreyle açık görüĢ imkânı sağlanacaktır.
VatandaĢlarımızın cezaevine gelmek yerine telefonla yakınlarına ulaĢmaları, oluĢabilecek
kalabalığı engelleyecektir. Kamuoyunun bilgilerine sunulur. (17.06.2012/ġanlıurfa Valiliği)
*Urfa E Tipi Cezaevi'nde meydana gelen ikinci yangına iliĢkin açıklama yapan Urfa Valisi
Celalettin Güvenç, 1'i ağır 14 tutuklunun yaralandığını açıkladı. 14 yaralı, ambulanslarla
çeĢitli hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. (18.06.2012/DĠHA/Haberturk.com/
Sabah.com.tr/Ntvmsnbc.com)
*Antep E Tipi Kapalı Cezaevi'nin H-3 koğuĢunda bugün 19.00 sularında yangın çıktı. Urfa E
tipi Cezaevi'nde çıkan isyana destek vermek amacıyla siyasi tutukluların yangın çıkardığı
belirtilirken, 5 tutuklunun çıkan dumandan zehirlendiği öğrenildi. Yaralanan tutukluların Suat
Karakoyunlu, Vakkas Çöplü, Kadir Polat, Ġsmail Polat ve Levent Türk olduğu kaydedildi.
(18.06.2012/DHA/ANF/DĠHA/Milliyet.com.tr/Ntvmsnbc.com/Hurriyet.com.tr)
*ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'nde 6 ay önce "KCK Kent Meclisi"nde yer aldığı iddiasıyla tutuklanan
en küçüğü 3-4 yaĢlarında olan 6'sı kız biri erkek 7 çocuk babası 42 yaĢındaki Süleyman Acar,
13 Haziran günü bulunduğu Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nde iç kanama geçirmiĢ ve
hastaneye kaldırılmıĢtı. YaklaĢık 2 haftadır Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne
21
tedavi gören Acar'ın, yoğun bakımdan çıkamadığı ve bugün(24.06.2012) akĢam saatlerinde
yaĢamını yitirdiği öğrenildi. Olayı duyan ailesi Silopi'den Diyarbakır'a doğru yola çıktı.
Acar'ın ilk duruĢması 3 gün sonra 27 Haziran'da Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde
görülecekti. (24.06.2012/ANF/DĠHA/Ozgur-gundem.com)
*PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaĢtırılmıĢ tecride tepki göstermek amacıyla 19
Haziran tarihinde tutuklu bulunduğu Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nde boğazını keserek
intihar giriĢiminde bulunan Abdulvahit Kılıç (43) isimli siyasi tutuklu, sürgün edildiği Midyat
Cezaevi'nde yaĢamını yitirdi. Ġntihar giriĢiminin ardından kaldırıldığı Dicle Üniversitesi Tıp
Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına alınan Kılıç'ın, 20.06.2012 tarihinde Midyat Cezaevi'ne
götürüldüğü bildirildi. Midyat cezaevine geldiği günün akĢamı, Kılıç'ın yaĢamını yitirdiği,
cezaevi idaresinin ise bu sabah aileyi arayarak durumu bildirdiği öğrenildi.
(30.06.2012/ANF/DĠHA/Taraf.com.tr/Cumhuriyet.com.tr)
*Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan Hakan Yılmaz isimli siyasi tutuklu bedenini
ateĢe verdi. Vücudunda yanık meydana gelen Yılmaz'ın önce Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma
Hastanesi'ne kaldırıldığı buradan da Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Yanık
Ünitesi bölümüne sevk edildi. Olayla ilgili cezaevi yetkililerinden bilgi alan TUHADFED
Genel BaĢkanı Zübeyde Teker, edindiği bilgileri paylaĢtı. "Olay koğuĢta meydana gelmiĢ.
Kendisini yakar yakmaz arkadaĢları tarafından fark edilen Yılmaz'a müdahale edilmiĢ.
Hemen cezaevi personeline haber verilmiĢ ve daha sonra hastaneye kaldırılmıĢ. Edindiğimiz
bilgilere göre sağlık durumunda ciddi bir Ģey yok". (01.07.2012/ANF/DĠHA/
Diyarbakirhaber.gen.tr)
*Sivas Açık Ceza Ġnfaz Kurumu'nda kalan mahkumlardan 24 yaĢındaki E.K. isimli kadının
01.07.2012 tarihinde cezaevinin 3. katından aĢağı atladığı ileri sürüldü. Ağır yaralı olarak
kaldırıldığı Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi AraĢtırma ve Uygulama Hastanesi'nde bir
haftadır yoğun bakım ünitesinde tedavisi devam eden E.K.'nin yaĢamını yitirdiği bildirildi.
(08.07.2012/DĠHA/Sabah.com.tr)
*Batman M Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan Bilal Doğan adlı siyasi tutuklunun sabah
saatlerinde "14 Temmuz Diyarbakır Zindanı DireniĢi"nin yıl dönümü nedeni ile bedenini
ateĢe verdiği bildirildi. Alınan bilgiye göre; Doğan'ın bedenini ateĢe verdiği sırada aynı
koğuĢta bulunan arkadaĢları hemen müdahalede bulundu. Batman Bölge Devlet Hastanesi'nde
tedavi altına alınan Doğan'ın durumunun iyi olduğu öğrenildi. (08.07.2012/DĠHA /
Batmanpostasigazetesi.com)
*Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi‟ndeki çocuk koğuĢunda çocuklar dün akĢam bir koğuĢtaki
yatakları ateĢe verdi. Güvenlik güçleri müdahale ederek yangını söndürürken, bu sabah
saatlerinde terör suçundan tutuklu ve hükümlülerin kaldığı koğuĢlarda isyan çıktı.
Mahkumlar, yatakları havalandırma bölümünde ateĢe verdi. Cezaevinde çıkan yangın
ardından 4 hükümlü dumandan zehirlenirken, Abdurrahim Ġpek adlı tutuklunun da hafif
yaralandığı belirtildi. (15.07.2012/KentHaber)
*Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan Diyarbakır Kayapınar nüfusuna kayıtlı 24 yaĢındaki
Volkan Moray isimli adli tutsak sabah saatlerinde intihar etti. Girdiği bunalım sonucu çamaĢır
yıkamak için kullandıkları iple kendini tavana asarak intihar etti. (25.07.2012/DĠHA/
Sabah.com.tr/Ozgur-gundem.com/Siirtliler.net)
*Dersim‟in Mazgirt ilçesinde “hakaret, yaralama, kamu malına zarar verme ve tehdit”
suçlarından 562 gün kesinleĢmiĢ hapis cezası bulunan Ali Cem Gündoğan, 23 Temmuz‟da
nakil aracı ile Sivas Açık Ceza Ġnfaz Kurumu‟na gönderildi. Bir gün sonra kapalı cezaevine
22
sevk edilen ve 27 Temmuz günü koğuĢta rahatsızlanan Gündoğan, götürüldüğü Cumhuriyet
Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi‟nde yaĢamını yitirdi. Olayın ardından vücudunda oluĢan
morluk ve yara izleri nedeniyle yakınları darp edildiği iddiasıyla Sivas Cumhuriyet
BaĢsavcılığı‟na baĢvurdu. Ailenin baĢvurusun üzerine Cumhuriyet BaĢsavcılığı inceleme
baĢlattı. Yapılan ilk inceleme sonucunda tutulan tutanakta Gündoğan‟ın beyin zarları
arasındaki kanama nedeniyle yaĢamını yitirmiĢ olabileceği belirlenirken, kesin sonucun ise
Ankara Adli Tıp Kurumu incelemesinden sonra ortaya çıkacağı öğrenildi. Öte yandan
soruĢturma kapsamında cezaevinde bulunan infaz memurları hakkında da inceleme baĢlatıldı.
(28.07.2012/DHA/DĠHA/Cnnturk.com/Sabah.com.tr/Milliyet.com.tr)
*MuĢ E Tipi Kapalı Cezaevi'nde adli suçtan tutuklu bulunan Van ErciĢ nüfusuna kayıtlı Faruk
Berte'nin (45) cezaevinde intihar ederek yaĢamına son verdiği ileri sürüldü. ÇamaĢırhanede
iple kendisini asarak yaĢamına son verdiği belirtilen Berte‟nin cenazesi otopsi yapılmak üzere
hastaneye kaldırıldı. (09.08.2012/DĠHA)
*Van F Tipi Cezaevi'nde bulunan siyasi tutuklu Suat Kaya 29.08.2012 tarihinde akĢam
saatlerinde tecrit ve baskıları kınamak amacıyla bedenini ateĢe verdi. ArkadaĢlarının
müdahalesiyle Kaya söndürülürken, ayaklarında büyük oranda yanıklar oluĢtu. Kaya olaydan
sonra hastaneye götürülmesi gerekirken cezaevinde sorgulandı. Sorgunun ardından
götürüldüğü hastane de ise, görevli doktorun tehdit ve hakaretlerine maruz kaldığı
öğrenildi.(07.09.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com/Evrensel.net)
*Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan siyasi tutuklu Engin Marce, 6 Eylül tarihinde
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde sürdürülen ağırlaĢtırılmıĢ tecridi protesto etmek
amacıyla bedenini ateĢe verdi. Bedeninin değiĢik yerlerinde yanıklar oluĢan Marce,
cezaevinde bulunan ambulansla Diyarbakır Devlet Hastanesine kaldırılarak, tedavi altına
alındı. (08.09.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com)
*Van F Tipi Cezaevi'nde KCK adı altında yürütülen operasyon kapsamında tutuklanan ve
tutuklu olarak yargılanan Mazlum Demir adlı tutsak bulunduğu A-33 koğuĢunda bedenini
ateĢe verdi. ArkadaĢlarının müdahalesiyle söndürülen Demir‟in baĢta sırt, el ve ayakları
olmak üzere vücudunun büyük bölümünün yandığı bildirildi. Olaydan sonra hastaneye
kaldırılan Demir‟e yapılan ilk müdahaleden sonra tekrar cezaevine geri götürüldü.
(19.09.2012/DĠHA/ANF)
*Ardahan B Tipi Kapalı Cezaevi‟nde 20 Eylül 2012 tarihinde akĢam saatlerinde mahkumlar
isyan etti. Mahkumlar, bulundukları koğuĢtaki yatakları ateĢe verirken, cezaevine çok sayıda
ambulans ve itfaiye ekibi sevk edildi. Cezaevi yetkililerinin yaptığı ilk açıklamaya göre,
yangın nedeniyle 14 adli mahkum yaralandı. Yaralılardan 3‟ünün durumunun ağır olduğu
öğrenilirken, yaralılar Ardahan Devlet Hastanesi‟ne kaldırıldı.
(20.09.2012/DĠHA/Cnnturk.com/Radikal.com.tr/Bianet.org)
*Diyarbakır'da adli tutuklu ve hükümlülerin kaldığı E tipi cezaevinde 7 tutuklu toplu halde
intihar etmek istedi. ÇeĢitli haplar içen 7 kiĢi, diğer mahkumların durumu gardiyanlara
bildirmesi üzerine baygın halde bulundu. 7 kiĢi, cezaevine çağrılan ambulanslarla Diyarbakır
Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi ile Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Tutuklular tedaviye
alınırken, olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldığı belirtildi. (13.10.2012/DĠHA/Ġmc-tv.com/
Radikal.com.tr/Cumhuriyet.com.tr/Kenthaber.com)
*23.11.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Hilmi Moray, Ģu beyanlarda bulundu: “Oğlum
olan Volkan Moray, 2007 yılında gasp suçundan dolayı Ġstanbul‟da tutuklandı. Hüküm
verildikten sonra Siirt E Tipi Cezaevine sevk edildi. Oğlum 2008 yılından beri Siirt E Tipi
23
Cezaevinde kalmaktaydı. Kendisiyle en son 22.07.2012 tarihinde telefonla görüĢtüğümde
moral olarak çok iyi görünüyordu. Herhangi bir sorundan bahsetmedi. Durumunun iyi
olduğunu, kendisini merak etmememiz gerektiğini söyledi. Ancak bu görüĢmemizden üç gün
sonra 25.07.2012 tarihinde cezaevi idaresince arandık ve oğlumun intihar ettiğini, Siirt
Devlet Hastanesi morgunda olduğunu söylediler. Siirt‟e ulaĢıncaya kadar oğlumun otopsi
iĢlemleri bitmiĢti. Cenazeyi alıp Diyarbakır‟a getirdik. Cenazeyi yıkarken, göğüs kafesinden
aĢağıya doğru derisinin soyulduğunu ve kaynar su dökülmüĢ gibi bir görüntüsünün olduğunu
fark ettik. Bu durumu fotoğrafladık. Ayrıca dosyaya bakan savcıyla da bu durumu konuĢtuk.
Kendisi bu durumu fark etmediğini söyledi. Savcı, olayın intihar olduğunu düĢündüğünü
söyledi. Ancak, oğlum intihar edecek biri değildir. Cesedindeki izlerde bende olayın cinayet
olduğu yönünde ciddi Ģüpheler uyandırmaktadır. Bu olayın aydınlatılması için sizden hukuki
yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan 22 yaĢındaki Veysi Yıldırım, 27.11.2012 tarihinde
tek kiĢilik hücrede tutulduğu sırada, yatak örtüsü ile hücre içinden geçen borulara kendisini
asarak intihar ettiği iddia edildi. Otopsi için Yıldırım'ın cenazesi Siirt Devlet Hastanesi'ne
kaldırıldı. (28.11.2012/DĠHA/Cizrepostasi.com)
*Adıyaman E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu 29 yaĢındaki Abdurrahman O., koğuĢta çok
sayıda ilaç içerek intihara kalkıĢtı. Psikolojik sorunları olduğu ileri sürülen tutuklu mahkum
Abdurrahman O.‟ya, cezaevinde bulunan doktorlar tarafından yapılan ilk müdahalenin
ardından, Adıyaman Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı.
(23.11.2012/DHA/Radikal.com.tr/Haberturk.com)
FAĠLĠ MEÇHUL SALDIRILAR
*Hakkari'de Belediye binası yakınlarında Bulvar Caddesi üzerinde yaĢanan patlamada çok
sayıda kiĢi yaralandı. Patlamada ağır yaralanan Çanakkale Üniversitesi Öğrencisi Zeki YeĢil
kaldırıldığı Hakkari Devlet Hastanesi'nde yaĢamını yitirirken, yaralananlar ise Hakkari ve
Yüksekova'daki hastanelerde tedavi altına alındı. Yaralanan 34 kiĢiden isimleri öğrenilenler
Ģöyle: Mehmet Karga, Mehmet Tur, Hamdi Çiftçi, Ragıp Sarı, Ahmet Durmaz, Erdal ErtuĢ,
Envar Çapik, Özlem Çallı, Hasan Tutkal, Gökhan Ceyhan, Rıdvan Duman, Ramazan Kılınç,
BDP Yöneticisi Naif Kayacan, Kerem Kaçak, Ġbrahim Kurt, Veysel Yıldırım, Mikail Özel,
Bilal Özatak, Vedat Akyüz, M. Sıddık Kaya, Mehmet Güldal, Ozan Güldal, Öner Kaçmaz,
öğretmen Kerevan Acar ve soyadı öğrenilmeyen Yüksel isimli öğretmen. Patlama sonrası
kent merkezi sessizliğe bürünürken, yurttaĢlar ise hastane önüne akın etti. Kitlenin bir bölümü
Hastaneni Acil bölümü önünde beklerken, bir bölümü ise morgun önünde beklemeye baĢladı.
YaĢanan patlamadan sonra olay yerinde bulunan TEDAġ'a ait trafo yerinden koparken, iki
araç ise kullanılamaz hale geldi. Çevrede bulunan çok sayıda bina ve iĢ yerinin camları kırıldı.
(19.01.2012/DĠHA)
*Edinilen bilgilere göre; Doğubayazıt'ta Ġsmail BeĢikçi Caddesi'nde alıĢveriĢ yapan
Cumhuriyet Savcısı Hakan Kılıç, kimliği belirsiz kiĢi veya kiĢilerin silahlı saldırısına uğradı.
Silahlı saldırıya uğrayan Savcı Kılıç kafasına isabet eden 3 kurĢunla ağır yaralandı. Saldırı
sonrası çok sayıda polis ve özel hareket timi olay yerine sevk edilirken, Kılıç, Doğubayazıt
Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ağır yaralanan Kılıç, daha sonra götürüldüğü Gülhane Askeri
Tıp Akademisi‟nde (GATA) yaĢamını yitirdi.
Yapılan silahlı saldırının ardından polis ilçenin giriĢ ve çıkıĢlarını kontrol altına aldı. Ġlçenin
tüm giriĢ ve çıkıĢlarında kimlik kontrolü ve üst araması yapılırken, TaĢlıçay Ġlçesi'nden
Erzurum'a doğru giden bir aracın polis tarafından durdurulduğu bildirildi. Yapılan kimlik
kontrollerinde Ģüpheli oldukları iddia edilen 3 kiĢinin gözaltına alınarak TaĢlıçay Ġlçe Emniyet
24
Müdürlüğü'ne götürüldüğü belirtildi. (05.02.2011/DĠHA / Milliyet / Hurriyet.com.tr /
Haberler.com / Haberturk.com)
* Nusaybin Ġlçesi Akarsu Beldesi'ne bağlı Ġlkadım Köyü'nde çobanlık yapan Ġsmail Akın ile
kızı 11 yaĢındaki Berfin Akın hayvanlarını otlattıkları dağlık alanda kafalarına birer el ateĢ
edilerek öldürülmüĢ vaziyette bulundu. Alınan bilgilere göre, baba ve kızı sabah erken
saatlerde hayvan sürüsünü alarak dağlık alana götürdü. AkĢamüstü koyunların çobansız köye
dönmesi üzerine Ģüphelenen köylüler, baba ve kızını aramak üzere dağlık alana gitti.
Aramalarını sürdüren köylüler kısa sürede baba Ġsmail Akın ile kızı Berfin Akın'ı (11) bir
birlerine yakın mesafede baĢlarına birer el ateĢ edilmiĢ halde ölü vaziyette buldu. Berfin
Akın'ın baĢında meydana gelen parçalamanın taĢ ile yapılmıĢ olabileceği de belirtiliyor.
Köyüler tarafından önce beldeye ardından Nusaybin Devlet Hastanesi'ne getirilen cenazelerin
henüz otopsisi yapılmadı. Savcının beklenildiği otopsinin ardından baba ve kızının cenazeleri,
Ġlkadım Köyü'nde toprağa verileceği bildirildi. Öte yandan öldürülen Ġsmail Akın'ın kardeĢi
Nusaybin Belediye Meclis Üyesi Süleyman Akın, ne kardeĢinin ne de kendisinin hiç kimse ile
husumetinin bulunmadığını söyledi. KardeĢinin çok masum bir insan olduğunu ve kimseye
zararının dokunamayacağını dile getiren Akın, "ġu an için kesin bir Ģey diyemiyoruz. Otopsi
sonucunu bekliyoruz. KardeĢimin ağzına kurĢun sıkılmıĢ. Küçük yeğenim Berfin babasından
yüz metre uzakta kafasına kurĢun sıkılarak parçalanmıĢ bir Ģekilde bulduk. Olayın
sorumlularının bulunmasını istiyoruz" diye kaydetti. (26.03.2012/ANF/DĠHA/Ozgurgundem.com/Aktifhaber.com/ Mynet.com/Posta.com.tr/Sabah.com.tr/Evrensel.net)
*Batman'ın Kozluk Ġlçesi'nde çobanlık yapan Abdulselam Tan (23), iki gün önce Aniyahane
bölgesinde 2 kuzusunu kaybettiği ve aramaya çıktığı belirtildi. Ġki gündür kendisinden haber
alınamayan Tan'ın bulunması için aile fertleri, dün akĢam saatlerinde aramaya koyuldu.
Arama sırasında Tan, çobanlık yaptığı bölgede ağaca asılı olarak bulundu. Kozluk
Cumhuriyet Savcısı olay yerine gelip inceleme yaparken, otopsi iĢlemleri ardından Tan'ın
cenazesi dün akĢam saatlerinde Batman merkezde bulunan Gül BaraĢik Mezarlığı'nda
defnedildi. Olayla ilgili soruĢturma baĢlatılırken, Tan'ın ailesi, Tan'ın hiç kimse ile
husumetlerinin bulunmadığını ifade etti. Tan'ın herhangi psikolojik sorunun olmadığına iĢaret
eden aile, ölümün Ģüpheli olduğunu belirterek, olayın aydınlatılmasını talep etti.
(27.03.2012/ANF/DĠHA/Ozgur-gundem.com/Yeniozgurpolitika.org/Diyarbakirsoz.com)
*Edinilen bilgiye göre; BaĢkale-Van karayolunda 65 NC 884 plakalı kamyonu ile
nakliyatçılık yapan Ġskender Yıldız (30) isimli Ģahıs Kavurgalı (Heretun) Köyü yolunda
kimliği belirsiz kiĢi ya da kiĢilerce silahla vurulmuĢ halde köylüler tarafından bulundu. Bir
Ģahsın aracının içinde vurulmuĢ halde olduğunu gören köylüler, ilk yardım ekiplerine haber
verdi. BaĢkale Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınan Yıldız, yapılan tüm müdahalelere
rağmen kurtarılamadı. (08.05.2012/DĠHA)
*Siirt'in Kurtalan Ġlçesi'nde taksi Ģoförü olan Ġbrahim KarataĢ (42), dün gece kimliği belirsiz
bir kiĢi tarafından 23.30 sularından telefon ile aranarak "taksi lazım" denilip ilçeye bağlı
TulumtaĢ Köyü'ne çağrıldı. Kendisine ait 56 AV 801 plakalı özel otosu ile evden çıkan ve
daha sonra eve dönmeyen KarataĢ'ın durumundan Ģüphelenen eĢi, durumu ailesine haber
verdi. Bunun üzerine sabaha kadar çocuklarını arayan KarataĢ ailesi, Ġbrahim KarataĢ'ı
Beykent Köyü yolu kenarında kendisine ait aracın içinde kurĢunlanmıĢ vaziyette buldu. Olay
yerine gelen jandarma konuya iliĢkin soruĢturma baĢlatırken, görgü tanıkları ise aracı kurĢun
yağmuruna tutulan KarataĢ'ın vücudunda 14 adet kuĢun izine rastlandığını belirtti. Kim ya
kimler tarafından hangi nedenle öldürüldüğü öğrenilemeyen KarataĢ, otopsi yapılmak üzere
Siirt Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. KarataĢ'ın gün içinde toprağa verilmesi bekleniyor.
(13.05.2012/DĠHA)
25
*ġırnak AKP Merkez Ġlçe BaĢkan Yardımcılığı görevini yürüten Ali Kılınç adlı kiĢi, akĢam
saatlerinde evinden çıktığı saatlerde, kimliği belirlenemeyen bir kiĢi tarafından tabancayla
vurularak öldürüldü. Kılınç'ın cenazesi ġırnak Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, polis
saldırganı yakalamak için kent merkezinde operasyon baĢlattı. (16.05.2012/DĠHA)
*AKP Diyarbakır Merkez Kayapınar Ġlçe Örgütü'nde basın ve tanıtım iĢlerine baktığı
belirtilen Umut Aydın, dün akĢam Kayapınar Ġlçesi Gaziler son durakta henüz belirlenemeyen
bir nedenle silahlı saldırıya uğraması sonucu yaĢamını yitirdi. 38 yaĢındaki Umut Aydın'a
kurĢunlardan biri kafasına olmak üzere vücudunun çeĢitli bölgelerine isabet eden 4 kurĢunla
olay yerinde yaĢamını yitirdi. (19.05.2012/DĠHA)
*Diyarbakır'da AKP'nin basın ve tanıtım bürosu çalıĢanı 38 yaĢındaki Umut Aydın'ın
öldürülmesi ile ilgili AKP'de sessizlik sürerken, Aydın'ın ailesi çok çarpıcı bir iddiada
bulundu. Uzun yıllar AKP Diyarbakır Ġl ve Kayapınar Ġlçe teĢkilatlarının basın ve tanıtım
bürosunda görev yapan Aydın, 18 Mayıs akĢamı evine gittiği sırada Kayapınar Ġlçesi Gaziler
son durakta kimliği meçhul kiĢi veya kiĢilerin silahlı saldırısına uğraması sonucu yaĢamını
yitirmiĢti. Ġç hastalıkları nedeniyle yüzde 45 iĢ göremez raporu olduğu öğrenilen Umut
Aydın'ın, evli ve 2 çocuk babası olduğu kaydedildi. AKP Diyarbakır Ġl BaĢkanı Halit Advan,
uzun süreden beri basın ve tanıtım bürosunda görev yapan Aydın için Diyarbakır'daki 95 bin
üyeden biri olduğunu ifade ederken, Aydın için sadece "gönüllü bir üyemizdi" demiĢti.
Aydın'ın infaz edilmesine iliĢkin Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nün bir açıklamada
bulunmaması da Ģüphe uyandırdı. Öldürülen Aydın'ın kardeĢi Kadir Aydın, ağabeyinin
AKP'nin 7 yıldır üyesi olduğunu ve son 3 yıldır fiili olarak çalıĢtığını belirterek, en son
AKP'nin medya ve tanıtım sorumlusu olarak çalıĢtığını söyledi. Ağabeyinin ismini vermek
istemediği AKP'li bir ilçe baĢkanı tarafından tehdit edildiğini savunan Aydın, "Ġlçe baĢkanının
kayını tarafından 3-4 kere darp edildi. Hakarete uğramıĢ, buna Ģahit olanlar da var. Olaydan
bir gün sonra parti içinden bize bilgiler geldi. Bize Haziran'ın 2'sinde BaĢbakan gelecek
dediler. BaĢbakan bunu duymasın diye bu olayı kapatacaklar dediler. Bizim korktuğumuz en
büyük Ģey olayı baĢka mercilere mal etmeleri olacaktır. Yok iki tane tetikçiyi yakalayıp da
'iĢte bunlardır arkası yoktur' demelerine inanmayacağız. Yüzüne yakın mesafeden 4 tane
mermi sıkıldı. Çok yakın mesafeden 4 tane mermi sıkılmıĢ. Eğer otopside enseden sıkılmıĢ
denilirse biz mezarı açtıracağız. Çünkü biz gidip ağabeyimin cenazesini gördük" dedi.
"Ağabeyim ismini vermek istemediğim AKP'li baĢkan hakkında bir Ģeyler biliyordu bu
yüzden tehdit ediliyordu" diyen Aydın, "Zaten vefatından 15 gün önce baĢkanın kayını
tarafından dövülmüĢtü, gömleği kan içinde kalmıĢtı. Ağabeyimin kafasına silah dayamıĢlardı.
Telefon konuĢlarında her Ģey kayıtlı. Kimin onu tehdit ettiği kayıtlıdır. AKP, ağabeyimi
ölümünden bir gün sonraki açıklamalarında gönüllü üyemiz demiĢtir. Gönüllü eleman internet
sitesi mi kurar, odası mı olur?" diyerek tepki gösterdi.Ağabeyinin ölümüyle ilgili gizli tanık
olmak isteyenlerin olduğunu ancak korkudan baĢvuramadıklarını söyleyen Aydın, sözlerini
Ģöyle sürdürdü: "Bizim tanımadığımız insanlar geldi bize 'gidin AKP'nin önünde eylem yapın
çünkü bu olayı kapatmaya çalıĢacaklar' dediler. Bunu diyenler AKP'nin içindeki insanlar.
Eğer olayı aydınlatmasalar gidip BaĢbakanlık binası önünde kendimizi yakacağız. Benim
canım ciğerim gitmiĢ. Gözü açık bir Ģekilde vefat etmiĢ. Biz böyle ölümü kabul etmiyoruz.
Ağabeyim bugüne kadar hiç kimseyle sorunu yoktu. Üstünü kapatmaya çalıĢıyorlar. Buradaki
AKP tarafından kapatılmak isteniyor. Adam akıllı konuĢan bir vekil bile yok. Artık onları
istemiyoruz. Gelmesinler kapımıza. Konuya iliĢkin inceleme baĢlatılmıĢ ancak ağabeyimi
tehdit edeni emniyete bile çağırmadılar. Emniyet onun ayağına gitmiĢ. Adamı karakola bile
getirmemiĢler." (24.05.2012/DĠHA / KentHaber / Özgür Gündem / Taraf)
*Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesine 25 kilometre uzaklıktaki Yaygınyurt (zorave) köyünde
imamlık yapan Mehmet Uzun'un evinin kapısını çalan kiĢiler, "Seninle konuĢacağımız bir
mesele var" diyerek imamı dıĢarı çağırdı. DıĢarı çıkan imamın geri dönmemesi üzerine
durumdan Ģüphelenen eĢi, evin önünde eĢini göremeyince durumu köy muhtarına bildirdi.
26
Köylüler tarafından yapılan aramalar sonucunda Ġmam Mehmet Uzun'un cesedi köyün
yaklaĢık 50 metre dıĢında silahla vurularak öldürülmüĢ halde bulundu. Durumun jandarmaya
bildirilmesi üzerine bölgeye gelen ekipler, yaptıkları incelemenin ardından cenazeyi
Doğubayazıt Devlet Hastanesi morguna kaldırdı. Yapılan ilk otopsinin ardından cenaze,
Trabzon Adli Tıp Kurumu'na gönderilirken, olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldı.
(21.05.2012/DĠHA / KentHaber)
*Hakkari‟nin Yüksekova Ġlçesi'nde, 13.07.2012 tarihinde gece saatlerinde ġemdinli yolu
üzerinde Ġkram Macit (36) adında bir Ģahıs kimliği belirsiz kiĢi veya kiĢilerin silahlı
saldırısına uğradı. Saldırı sonucunda ağır yaralanan Macit olay yerinde yaĢamını yitirdi.
(14.07.2012/DĠHA)
*ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi'nde bulunan Kato Dağı eteklerindeki Cevizağacı (Geznax)
Yaylası'nda dün gece Ali Kaya (52) isimli bir yurttaĢ, çadırda uyuduğu sırada kimliği belirsiz
kiĢi ya da kiĢiler tarafından silahla öldürüldü. Yerel kaynaklardan alınan bilgilere göre; dün
gece yaylada 15 Ağustos'un yıldönümü nedeniyle aileler çadırların kurulu bulunduğu alanda
bir süre halay çekti. Daha sonra uyumak üzere çadırlarına giden aileler gece saat 01.00
sularında bir anda silah sesiyle uyandı. Silah sesi ile dıĢarı çıkıp ne olduğunu öğrenmeye
çalıĢan yurttaĢlar bir Ģahsın alandan koĢarak uzaklaĢtığını gördü. Silahlı saldırıya iliĢkin haber
verilen askeri yetkililer bölgenin araçlarla gidilecek bir bölge olmadığını belirterek, Kaya'nın
naaĢının BeytüĢebap'a getirilmesini istediği bildirildi. Aile tarafından cenazesi BeytüĢĢebap'a
getirilen Kaya'nın otopsi iĢlemlerinin ardından defin edileceği bildirilirken, Kaya'nın yakınları
cinayetin adı bölgede sıkça cinayet ve karanlık olaylar ile anılan "Hançer Timi" tarafından
gerçekleĢtirilmiĢ olabileceğini kaydetti. (15.08.2012/DĠHA)
*Antep'in ġehitkamil Ġlçesi'nde bulunan KarĢıyaka Polis Merkezi'nin önünde 34 plakalı
bomba yüklü bir aracın infilak etmesi sonucu patlamada meydana geldi. Patlama sonucu 9
kiĢi yaĢamını yitirirken, 9'u ağır 66 kiĢi yaralandı. Patlama sonucu hayatını kaybeden 9 kiĢinin
kimlik bilgileri Ģöyle; Onur Fikret Aker (21), Duygu Aker (22), Almina Melisa Aker (1),
Süleyman Alkan (3), Sevgi Gülperi Ġnanç (11), Davut Adak (31), Safi CanbaĢ (48), Ġsmail
Daler (30), Sema Büyükkoruk(12). (20.08.2012/DĠHA/Milliyet.com.tr/
Sabah.com.tr/Haberturk.com) NOT: Antep'te, düzenlenen bombalı saldırıda yaralanan 52
yaĢındaki YaĢar Bayram, 29.08.2012 tarihinde tedavi gördüğü hastanede yaĢamını yitirdi.
Ölenlerin sayısı 10'a çıktı.
*Ağrı Doğubayazıt ilçesinde silahlı saldırıya uğrayan kiĢi, hayatını kaybetti. ĠshakpaĢa
Mahallesi Iğdır Caddesi üzerinde alıĢveriĢ yapan Ahmet Barik (47) kimliği henüz
belirlenemeyen kiĢi ya da kiĢilerce silahlı saldırıya uğradı. Olay yerinde yaĢamını yitiren 7
çocuk babası Barik'in cenazesi, otopsi yapılmak üzere Doğubayazıt Devlet Hastanesi
morguna kaldırıldı. Yapılan ilk incelemede Barik'in vücuduna 3 mermi isabet ettiği tespit
edildi. (23.11.2012/DHA/Milliyet.com.tr/Sabah.com.tr/Kenthaber.com)
FAĠLĠ MEÇHUL ADLĠ CĠNAYETLER
*Urfa'nın Siverek Ġlçesi Fırat Mahallesi'nde, Ġlçe Otogarı yakınlarında saat 18.00 sıralarında
Ali Adak ile oğlu Mahmut Adak'ın içinde bulunduğu 63 HE 616 plakalı otomobil kimliği
belirsiz kiĢi ya da kiĢilerce tarandı. Ġddiaya göre, 4 kiĢi ellerinde bulunan kalaĢnikof ile Ali ve
Mahmut Adak'a ateĢ etmeye baĢladı. Çapraz ateĢe alınan baba-oğul da bu sırada üzerlerinde
bulunan tabancaları çekerek karĢılık verdi. Ġki grup arasında çıkan çatıĢma kısa süre sonra Ali
ve oğlu Mahmut Adak'ın yaĢamını yitirmesi ile son buldu ve 4 saldırgan geldikleri beyaz
renkli araç ile kayıplara karıĢtı. Cumhuriyet Savcısı ve polisin olay yerinde yaptığı inceleme
sonrası Ali ve Mahmut Adak'ın cesetleri otopsi yapılmak üzere Siverek Devlet Hastanesi
27
morguna kaldırıldı. Saldırganların kimliklerinin belirlenerek yakalanmalarına yönelik çalıĢma
baĢlatılırken, yaĢamını yitiren Ali Adak'ın köyde bazı yakın akrabaları ile arazi
anlaĢmazlığından dolayı husumetli olduğu ileri sürüldü. Olay yeri ve hastanede polis,
saldırıda ölen Ali ve Mahmut Adak'ın yaĢadığı Yücelen Köyü'nde de jandarma tarafından
geniĢ güvenlik önlemi alındığı belirtildi. (04.02.2011/DĠHA / Sabah.com.tr / Urfahaber.net
/ Yuksekovahaber.com / Posta.com.tr)
*Ardahan merkeze bağlı Gürçayır Köyü'nde çobanlık yaparak geçimini sağlayan ġakir
Cantimur (22) kimliği belirsiz kiĢiler tarafından öldürülerek karların içine atıldı. Tesadüfen
köylülerin cesedi karın içinde fark etmesi üzerine olay yerine gelen jandarma ve emniyet
yetkilileri inceleme yaptı. Yapılan incelemenin ardından Cantimur'un cenazesi otopsi için
Trabzon Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Cantimur'un kim ve neden öldürüldüğü konusunda
herhangi bir bilgi alınamadı. (07.02.2011/DĠHA / Posta.com.tr / Ardahanhaberleri.com /
Zaphaber.com)
*Kars'ın SarıkamıĢ ilçesinde bir vatandaĢ evinin önünde uğradığı silahlı saldırıda hayatını
kaybetti. Saldırganlar olayın ardından kayıplara karıĢırken, polis olayla ilgisi olduğu
iddiasıyla 1 kiĢiyi gözaltına aldı. SarıkamıĢ merkezde öğle saatlerinde meydana gelen olayda
Mehmet G. (63) isimli vatandaĢ, evinin önünde 4 kiĢinin silahlı saldırısına uğradı.
Saldırganların 4 el ateĢ ettiği Mehmet G.'nin mermilerden ikisinin baĢına isabet etmesi sonucu
olay yerinde hayatını kaybettiği öğrenildi. Olay yerinde yapılan incelemenin ardından
Mehmet G.'nin cesedi SarıkamıĢ Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. SarıkamıĢ Ġlçe Emniyet
Müdürlüğü ekipleri, yaptıkları çalıĢmada konuyla ilgili olduğu belirtilen 1 kiĢiyi gözaltına
aldı. Olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldı. (22.02.2012/Serhattv.com.tr / Medya73.com /
Gazete5.com / Aktifhaber.com)
YAġAMINI YĠTĠREN SIĞINMACI VE GÖÇMENLER
*Esendere Beldesi'ne bağlı Sarıyıldız (Kokep) Köyü'nün Ġran sınırında bulunan Afgan
mülteciye ait olduğu belirlenen bir erkek cesedi bulundu. Kimliği açıklanmayan Afgan
uyruklu yurttaĢın Ġran'ın Ğanık Köyünden Türkiye'ye geçmek isterken Ġran askerleri
tarafından sınırda vurulduğu öğrenildi. Yaralı halde Türkiye tarafına geçen 25-30 yaĢlarındaki
Afganlı mülteci, sınırın sıfır noktasında bulunan Sarıyıldız (Kokep) Köyü yakınlarında
askerler tarafından bulunmuĢtu. Yüksekova Devlet Hastanesi morgunda bulunan Afganlı
mülteci ile ilgili inceleme devam ediyor. (23.03.2012/DĠHA / Yuksekovahaber.com /
Posta.com.tr)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi, Esendere Beldesi'ne bağlı Güldalı (Bilanbasan) Köyü'nün Ġran
sınırında bir erkek cesedi bulundu. Sabah saatlerinde köylüler tarafından bulunan ve 25
yaĢlarında olduğu belirtilen kiĢinin donarak yaĢamını yitirdiği tahmin edildiği belirtildi.
Yüksekova Jandarma Komutanlığı'na haber verilmesi üzerine cenaze Yüksekova Devlet
Hastanesi'ne getirildi. Yapılan savcılık incelemesi sonrası ölen kiĢinin sınırı geçmeye çalıĢan
bir mülteci olduğu belirtildi.(02.04.2012/DĠHA/Yuksekova.bel.tr/Kurdbox.com)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi Esendere Beldesi'ne bağlı Sarıyıldız (Gogep) Köyü
yakınlarında akĢam saatlerinde 40-45 yaĢlarında olduğu tahmin edilen bir erkek cesedi
bulundu. Ġran sınırında bulunan ve Afgan uyruklu olduğu tahmin edilen cesedin bölgeye gelen
askerler tarafından Yüksekova Devlet Hastanesi'ne götürüldüğü öğrenildi.(04.04.2012/DHA/
Hurriyet.com.tr)
*Ġran'a sınır olan Van'ın Çaldıran Ġlçesi Üçgözler ve Sarıçimen köyleri arasındaki bölgede,
donarak öldüğü düĢünülen 3 erkek cesedi buldu. Köylülerin haber vermesi üzerine bölgeye
28
giden jandarma ekipleri, yaptıkları incelemenin ardından üzerlerinden kimlik çıkmayan
cesetleri, kesin ölüm nedeninin tespit edilmesi için Van Adli Tıp Kurumu'na götürdü. 3
cesedin kıĢ Ģartlarında sınırı geçmek isterken donan mültecilere ait olabileceği belirtildi.
(24.04.2012/DHA/DĠHA/ANF/Mynet.com/Cumhuriyet.com.tr/Yuksekovahaber.com/
Dogruhaber.com.tr/Bugun.com.tr/Vanbasin.com/Yenisafak.com.tr)
RESMĠ HATA VE ĠHMAL SONUCU ÖLEN ve YARALANANLAR
*ġırnak'ın Ġdil Ġlçesi'nde meningokoksemi hastalığına yakalanan 2 yaĢındaki Muhammet
ErĢek, skandal uygulama ile yaĢamını yitirdi. Dün sabah saatlerinde soğuk algınlığı ve yüksek
ateĢ Ģikayeti ile Ġdil Devlet Hastanesi Çocuk Hastalıkları Servisi'ne kaldırılan ErĢek'in, burada
yapılan muayenede, kıĢ aylarında her yaĢta çocukta görülebilen meningokoksemi hastalığına
yakalandığı teĢhisi konuldu. TeĢhisin ardından hastanenin Acil Servisi'ne gönderilen ErĢek'in
hastanede ilgili bölüm olmadığı için baĢka bir ile sevk edilmesine karar verildiği, ancak 7 saat
boyunca bu kararın uygulanmasının beklendiği öne sürüldü. Saatlerce süren bekleyiĢin
ardından akĢam 18.30'da Acil Servis doktoru Ġhsan Güler gözetiminde, ambulansla Diyarbakır
Çocuk Hastanesi'ne götürülen ErĢek'in hastaneye alınmadığı ve hastane bahçesinde
ambulansın içinde bekletildiği iddia edildi. Yakalandığı hastalığın bulaĢıcı olması gerekçe
gösterilerek hastaneye alınmayan ErĢek'in tedavisinin yapılmamasına tepki gösteren ailenin
BDP ġırnak Milletvekili Hasip Kaplan'ı aradığı ve saat 21.30'dan sonra gelen hastane
doktorlarının ErĢek'i ambulansın içinde muayene ettiği belirtildi. Saatler süren bekleyiĢe daha
fazla dayanamayan ErĢek, muayene sırasında yaĢamını yitirdi. YaĢamını yitiren ErĢek,
ambulanstan indirilmeden gece saatlerinde Ġdil'e getirilerek Yenimahalle Mezarlığı'nda
toprağa verildi. ErĢek'in babası Abdulselam ErĢek, oğlunun ihmalsizlikten yaĢamını
yitirdiğini belirterek, "Hastaneye alınmayan çocuğuma ambulans içerisinde müdahale eden
doktor, kısa süre sonra araçtan inerek baĢınız sağ olsun demekle yetindi. Tamam baĢımız sağ
olsun ama çocuğuma hastaneyi çok gördüler" diye tepkisini dile getirdi. YaĢananlara tanık
olan ErĢek'in oturduğu mahallenin muhtarı Mehmet Selim Zeyneloğlu ise, ErĢek'in
hastalığının anlaĢılınca defalarca 112, Ġlçe Kaymakamı ve Emniyet Müdürlüğü'nü arayarak
yardım talebinde bulunduklarını ancak hastayı kabul edecek bir hastanenin bulunmadığı
gerekçesiyle çocuğun saatlerce bekletildiğini söyledi. (24.01.2012/DĠHA / Radikal.com.tr/
Aktifhaber.com / Medya73.com / Cumhuriyet.com.tr / Mynet.com / Milliyet.com.tr)
*ġırnak'ın Ġdil (Hezex) Ġlçesi'ne bağlı Çayırlı (Mergamar) Köyü'nde oturan 6 çocuk annesi 33
yaĢındaki Sabah Sevinç, 20 Ocak günü bronĢit olan 1 yaĢındaki oğlu Murat Hidayet Sevinç'i
tedavi amacıyla Ġdil Devlet Hastanesi'ne götürdü. Ġddiaya göre, hastanede çocuğa oksijen
tüpüne manometre yerine biberon ĢiĢesi takılarak oksijen verilmek istendi. Görevli hemĢirenin
oksijen tüpünü çalıĢtırmasıyla cam biberon ĢiĢesi patladı. Patlayan camın parçaları anne
Sabah Sevinç'in gözüne isabet etti. Patlamanın etkisiyle baygınlık geçiren Sevinç, kendine
geldiğinde doktorların "Yüzünü yıka bir Ģeyin yok" dediğini, ancak muayeneden sonra Cizre
Devlet Hastanesi'ne sevk edildiğini belirtti. Cizre Devlet Hastanesi'nde ameliyat edilen
Sevinç'in yapılan tedavisinin ardından gözünün yüzde 80 oranında görme yetisini yitirdiği
ortaya çıktı. Sevinç 5 gün hastanede tedavi gördükten sonra taburcu edildi. Ġdil Devlet
Hastanesi hakkında Ġdil Cumhuriyet BaĢsavcılığı'na suç duyurusunda bulunan Sevinç,
“Hastane yetkilileri olayı örtbas etmeye çalıĢıyor ama biz bu olayın takipçisi olacağız. Olayda
ihmali olanların cezalandırılmasını istiyoruz.” (21.02.2011/DĠHA / Milliyet.com.tr)
*Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nin Fırat Mahallesi'nde taĢeron firma tarafından elektrik
direklerinin yenilenmesi çalıĢmaları sırasında hiçbir tedbir alınmadan kesilen elektrik direği 4
yaĢındaki Pelin Aydınalp‟ın üzerine düĢtü. Ağır yaralanan Aydınalp, mahalledeki yurttaĢlar
tarafından Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. BaĢından darbe alan ve yüzünden yara
alan Aydınalp tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Aydınalp‟in hayatını kaybetmesinin
29
ardından taĢeron firmada çalıĢan 4 kiĢinin gözaltına alındığı bildirildi. (24.02.2011/DĠHA /
Haberturk.com / Aktifhaber.com / Posta.com.tr / Gazete5.com / Sabah.com.tr /
Hurriyet.com.tr)
*Bingöl‟de Mirzan Mahallesi Özcan Market mevkiinde, içme suyu hattı için kanal açma
çalıĢmaları sırasında mevcut su borusunun patlamasıyla bir buçuk metre derinliğinde bir su
birikintisi oluĢtu. Patlama sonrası içme suyu hattında çalıĢan yüklenici firma çalıĢanları, suyu
tahliye etmeden öğle saatlerinde iĢi bırakıp herhangi bir önlem almadan öğle yemeğine gitti.
Kanalın etrafında toplanıp oyun oynamaya baĢlayan mahalle çocuklarından 4 yaĢındaki
Serhat Doğan, bir buçuk metre derinliğindeki kanalın içine düĢtü. Çocukların haber vermesi
üzerine olay yerine gelen yurttaĢlar tarafından kanaldan çıkarılan Serhat, çağrılan ambulansla
Bingöl Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Serhat, yoğun bakımda yapılan tüm müdahalelere
rağmen kurtarılamadı. Ġçme suyu hattı yapım çalıĢmasını yürüten firmanın da hiçbir önlem
almadığını belirten yurttaĢlar, "Burada, hem gerekli kontrolü yapmayan belediye, hem de
güvenlik önlemi almadan çalıĢma yürüten firma suçludur" diye belirtti. Olaydan sonra bile
herhangi önlemin alınmadığı görülürken, olay yerine gelen Bingöl Emniyet Müdürlüğü‟ne
bağlı ekipler incelemelerde bulundu. Olayla ilgili adli ve idari soruĢturma baĢlatıldı.
(01.06.2012/DĠHA/Mynet.com/Bingolguncel.com/Haber7.com/Vanbulten.com)
*Batman ve Siirt'in Kurtalan Ġlçesi arasındaki karayolunun Konakpınar Köyü yakınlarında
direksiyon hâkimiyetini kaybeden Orhan Erkiz yönetimindeki araç 11 Eylül'de kaza yapmıĢtı.
Kaza sonucu Orhan Erkiz ile birlikte Murat Erkiz ve Necla Erkiz de yaralandı. Kurtalan
Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralılardan 14 yaĢındaki Murat Erkiz'in aĢırı kan kaybı
nedeniyle yaĢamını yitirdiği bildirildi. Erkiz'in hastanede kan torbası bulunmadığı için Siirt
Devlet Hastanesi'ne sevk edildiği sırada yolda yaĢamını yitirdiği
belirtildi.(13.09.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com)
*Erzurum'un Karaçoban Ġlçesi'nde, 25 yaĢındaki Mahir KeleĢ kopan elektrik telinin evlerinin
arkasında bulunan tel örgülerin üzerine düĢmesiyle elektrik akımına kapıldı ve hayatını
kaybetti. Etrafta bulunan yurttaĢların müdahalesi sonucu tellerden uzaklaĢtıran KeleĢ'in olay
yerinde yaĢamını yitirdiği bildirildi. KeleĢ'in amcası Kazım KeleĢ, yeğenin ihmal sonucu
yaĢamını yitirdiğini belirterek, TEDAġ yetkililerinden davacı olacaklarını
söyledi. (28.09.2012/DĠHA/Evrensel.net/Erzurumgazetesi.com.tr)
*Mardin'in Savur ilçesine bağlı Sürgücü beldesinde sabah bahçeye giden Poyraz ailesinin
baĢına gelen olayda 2 çocuk son anda kurtulurken, çocukları taĢıyan eĢek ise elektrik akımına
kapılarak can verdi. Faime Poyraz, 2 çocuğunu eĢeğe bindirmiĢ Ģekilde her gün olduğu gibi
bahçeye gittikleri sırada, eĢeğin bir anda titremeye baĢladığını ifade etti. Çocuklarını eĢekten
indirerek hemen uzaklaĢtıklarını belirten Poyraz, eĢeğin kısa sürede can verdiğini,
çocuklarının da bayıldığını söyledi. Hemen eĢine haber verdiğini söyleyen Poyraz,
çocuklarının uzun süre sonra kendisine gelebildiğini ifade etti. Poyraz'ın konuĢurken hala
olayın etkisinde olduğu gözlendi. YurttaĢlar ise uzun süredir elektrik tellerinin kopmuĢ halde
olduğunu kaydetti. (26.10.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com)
*26.12.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan ġ. H. Ģu beyanlarda bulundu: “Bundan 1 ay
önce kızım R. H., pil yuttu. Diyarbakır AraĢtırma Hastanesi‟ne götürdüm. Gaitasıyla birlikte dıĢarı
atacağını söylediler. Eve geldik. Bir gün sonra aniden rahatsızlandı. Siirt Kadın Doğum ve Çocuk
Hastanesi‟ne götürdüm. Doktor muayene etmeden hemĢireler ağzına hortum taktılar. Kızım da ani bir
hareketle çekti. Bir anda ağzından ve burnundan kan geldi. Aniden yaĢamını yitirdi” dedi. (ĠHD Siirt
ġubesi)
POLĠS ASKER ĠNTĠHARLARI / ġÜPHELĠ ÖLÜMLERĠ
30
-Polis ve Asker Ġntiharları / Ġntihar TeĢebbüsleri
*Erzurum Palandöken Ġlçesi Mehmet Akif Ersoy Mahallesi'nde oturan S.K., telefonlarına
yanıt vermeyen ve aynı zamanda astsubay olan eĢi T.K.'nin durumunu merak ettiği için eve
gitti. Kapının açılmaması üzerine çilingirin çağrılarak kapının açtırıldığı belirtilirken, T.K'nin
beylik tabancası ile intihar ettiği belirtildi. Olay yerine çağrılan polislerin incelemelerinin
ardından, T.K.'nin (27) cesedi Erzurum Bölge Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırıldı.
Olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldığı bildirildi. (27.01.2012/DĠHA / Dengetv.com /
Ġnternethaber.com / Sondakika.com / Mynet.com)
*Hakkari Yüksekova'ya 51 kilometre uzaklıkta bulunan Dağlıca Sınır Karakolu'nda askerlik
yapan Erdoğan Yılmaz'ın çenesine dayadığı silahıyla intihar ettiği iddia edildi. Olay yerinde
yaĢamını yitirdiği belirtilen ve helikopterle 21. Sınır Jandarma Komutanlığı'na getirilen
Yılmaz'ın cenazesi buradan da Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ġntihar ettiği öne
sürülen Yılmaz'ın Samsun ÇarĢamba nüfusuna kayıtlı olduğu
öğrenildi.(01.04.2012/DĠHA/Haberler.com/Askerhaklari.com/Yuksekovahaber.com/
Sabah.com.tr/Etha.com.tr)
*Batman M Tipi Cezaevinde görevli bir asker, bilinmeyen bir nedenden karın boĢluğuna
dayadığı silahla intihar etmek istedi. Alınan bilgilere göre, Batman M Tip Kapalı Cezaevinde
görevli O. E.(21) adlı asker bilinmeyen bir nedenden bunalıma girerek karın boĢluğuna
dayadığı silahın tetiğini çekti. Kanlar içinde yere yığılan asker ambulansla Batman Bölge
AraĢtırma Hastanesinin acil servisine kaldırılarak tedavi altına alındı. (29.05.2012/ANF)
*Van‟ın Özalp Ġlçesi‟nde bulunan ve 30.06.2012 tarihinde gece saatlerinde roketli saldırıya
uğrayan ġehit Kıdemli BaĢçavuĢ Erkan Durukan KıĢlası‟nda görevli BinbaĢı Fuat Aybar‟ın
intihar giriĢiminde bulunduğu iddia edildi. Aybar‟ın sabah saatlerinde evinde kafasına silah
sıktığı belirtildi. Durumunun ağır olduğu belirtilen Aybar, Van 100. Yıl Üniversitesi Tıp
Fakültesi AraĢtırma Hastanesi‟ne kaldırıldı. Aybar‟ın ameliyat sonrası yoğun bakım ünitesine
alındığı bildirildi. (01.07.2012/ANF/DĠHA/Ozgur-gundem.com)
*MuĢ'un Varto Ġlçesi'nde 28.07.2012 tarihinde gece geç saatlerde Vedat Topdemir adlı
askerin intihar giriĢiminde bulunduğu iddia edildi. Ġstanbul ġiĢli nüfusuna kayıtlı olduğu
belirtilen Topdemir'in bacağına kurĢunun isabet ettiği ve Varto Devlet Hastanesi'ne
kaldırıldığı belirtildi. (29.07.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com)
*Van‟ın Saray Ġlçesi'ne bağlı Karahisar Köyü'nde bulunan askeri birlikte bir askerin intihar
ettiği iddia edildi. Olay, dün gece saat 23.30 sıralarında Saray Ġlçesi‟ne bağlı Karahisar
Köyü'nde bulunan askeri birlikte meydana geldi. Ġsmi açıklanmayan bir askerin nöbet
kulubesinde kafasına ateĢ ederek intihar ettiği iddia edildi. Ölen askerin cenazesi Van Asker
Hastanesi'ne kaldırıldı. (22.08.2012/ANF)
*Hasankeyf Ġlçe Jandarma Komutanlığında vatani görevini yapan Soner Y. görev sırasında
silahla kendisini vurdu. Sağ omuzundan yaralanan er Soner Y. komutanları tarafından dün
saat 16.00 sıralarında Batman Bölge Devlet Hastanesi aciline getirildi. Acilde yapılan ilk
müdahalenin ardından Soner Y.‟nin ameliyata alındığı öğrenildi. Acilde ilk müdahalesi
yapılan er Soner Y.‟nin kendisini yanlıĢlıkla mı vurduğu, yoksa intihara mı teĢebbüs ettiği
henüz öğrenilemedi. (19.09.2012/DĠHA/Askerhaklari.com)
*Ardahan'ın Posof Ġlçe Jandarma Komutanlığı'ndaasker olan Jandarma Er Mustafa Asar'ın,
piyade tüfeği ile çenesinin altından baĢına ateĢ ederek intihar ettiği öne
sürüldü.(19.09.2012/DHA/ĠHA/Askerhaklari.com)
31
*Erzurum Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet ġube Müdürlüğü‟nde görevli polis memuru
Ekrem Ö., yolda kız arkadaĢı Merve E.‟yi Mustafa G. ile yürürken gördü. Bunun üzerine
yanlarına giden Ekrem Ö., Merve E. ile konuĢmaya baĢladı. Çıkan tartıĢmada polis memuru
Ekrem Ö., belinden çıkardığı beylik tabancası ile Merve E. ve Mustafa G.‟yi kovalamaya
baĢladı. Ekrem Ö., kaçmaya çalıĢan Mustafa G.‟yi ayağından vurup yaraladıktan sonra Merve
E.‟yi yere diz çöktürüp ensesinden vurarak öldürdü. Ekrem Ö., daha sonra tabancayı kafasına
dayayıp intihar etti. Merve E. ve polis memuru Ekrek Ö. hayatını kaybederken, ayağından
yaralanan Mustafa G. ambulansla hastaneye kaldırıldı. (21.09.2012/KentHaber)
*Urfa Ġl Jandarma Komutanlığı'nda görevli Adıyaman nüfusuna kayıtlı er Emrah Yalçın (21),
21.10.2012 tarihinde gece geç saatlerde nöbet tuttuğu kulübede ağır yaralı halde bulundu.
Ġddialara göre, kendi silahını çenesinin alt kısmına yerleĢtirerek ateĢ ettiği belirtilen Yalçın,
silah sesi üzerine arkadaĢları tarafından fark edildi. Ağır yaralı halde Urfa Eğitim ve
AraĢtırma Hastanesi Acil Servisi bölümüne kaldırılan Yalçın, tüm müdahalelere rağmen
kurtarılamadı. Yalçın'ın naaĢının, yapılacak otopsinin ardından memleketine gönderileceği
bildirildi. (22.10.2012/DĠHA/Haberturk.com/Ġmc-tv.com/Ozgur-gundem.com)
*ġırnak'ta askerlik yapan ve psikolojik durumunun bozulması üzerine GATA'ta tedavi
gördükten sonra memleketi Iğdır'a 45 gün hava değiĢimi iznine gönderilen er 24 yaĢındaki
Celal Kabar, av tüfeğiyle intihar etti. Ağır yaralı olarak Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Kabar,
kurtarılamayarak yaĢamını yitirdi. (28.10.2012/DHA/Milliyet.com.tr/Taraf.com.tr/
Kenthaber)
*ġırnak'ın BeytüĢĢebap ilçesinde polis memuru ÖfkeĢ Dilbildiği'nin intihar ettiği iddia edildi.
Polis Dilbildiği'nin nöbetin ardından dinlemeye çekilmesinin ardından Emniyet binasının 3.
katında bulunan bir oda da ölü olarak bulunduğu öne sürüldü. (02.11.2012/DHA/DĠHA/
Posta.com.tr)
*Dersim Hozat Ġlçesi Emniyet Amiri Çağlar San, evinde tabancasıyla baĢına bir el ateĢ ederek
intihar etti. Silah sesi üzerine eve gidenler San'ın cansız bedeniyle karĢılaĢtı. (24.11.2012/
Haberturk.com/Radikal.com.tr/Cnnturk.com)
*KahramanmaraĢ Andırın Ġlçe Jandarma Komutanlığı'nda askerlik yapan jandarma er Emre
Tanık, nöbet tuttuğu sırada G-3 piyade tüfeğini seri mermi atar duruma getirip, tetiğe bastı.
Namludan çıkan 2 kurĢun Emre Tanık'ın baĢına isabet etti. Psikolojik sorunları olduğu ileri
sürülen Emre Tanık, olay yerinde hayatını kaybetti. (28.11.2012/DHA/Radikal)
*ġanlıurfa‟da uzman çavuĢ beylik tabancasıyla kafasına bir el ateĢ ederek intihar etti. Olay,
ġanlıurfa merkez çevre yolu DSĠ ana sulama kanalında meydana geldi. Ġddiaya göre, Uzman
ÇavuĢ F.A (38) Ģahsi aracıyla DSĠ‟ye ait sulama kanalına geldi. Kanal bölgesine giden F.A
beylik tabancasıyla 63 B 6600 aracının ön koltuğunda kafasına bir el ateĢ etti. Polis ekiplerine
ve sağlık görevlilerine haber verilmesinin ardından olay yerine çok sayıda polis ekibi ve
ambulans sevk edildi. F.A‟ya müdahale eden sağlık görevlileri uzman çavuĢu kurtaramadı.
*Hakkari Dağ ve Komando Taburu'na bağlı Piyade Birliği'nde bir askerin intihar
teĢebbüsünde bulunduğu ileri sürüldü. Adapazarı nüfusuna kayıtlı olduğu belirtilen ve ağır
yaralanan SavaĢ Bozanbonar isimli askerin tedavisi Hakkari Devlet Hastanesi‟nde sürüyor.
(17.12.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com/Savaskarsitlari.org)
-ġüpheli Polis ve Asker Ölümleri
32
*Elazığ merkeze bağlı Poyraz Köyü Jandarma Karakolu'nda askerlik yapan Van Muradiye
Ünseli Beldesi nüfusuna kayıtlı 19 yaĢındaki Lütfü Esmer adlı askerin, yılbaĢı gecesi nöbet
esnasında bilinmeyen bir nedenle intihar ettiği iddia edildi. Ġntihar eden Esmer'in cenazesi
bugün sabah saatlerinde Ünseli'de ailesi tarafından toprağa verildi. Ġntiharın Ģüpheli olduğunu
belirten Esmer'in amcası Mehmet GüneĢ, Ġnsan Hakları Derneği (ĠHD) Adana ġubesi'ne
baĢvurarak, hukuki yardım talebinde bulundu. Konuyla ilgili DĠHA'ya konuĢan amca GüneĢ,
yeğenin 2 aylık asker olduğunu söyledi. Van Depremi nedeni ile Esmer'in 50 günlük izin
kullandığını ifade eden GüneĢ, "Yeğenimin hiçbir Ģekilde herhangi bir sorunu yok. Yeğenim
intihar edecek kadar cahil değildir. YılbaĢı gecesi 4-6 nöbetini tuttuğu esnada iddiaya göre G3 piyade tüfeğiyle oynarken kendisini vurmuĢ. Hem de gözünden aldığı mermiyle vurulduğu
iddia ediliyor" diye konuĢtu. (02.01.2012/DĠHA)
*Antep'in Islahiye Ġlçesi'nde askerlik yapan ve Urfa'nın Siverek Ġlçesi nüfusuna kayıtlı olan
Semih çiftçi adlı askerin yılbaĢı gecesi intihar ettiği iddia edildi. Çiftçi, bugün Siverek'te
cenaze töreni düzenlenmeden defnedilirken, 5 aydır asker olan Çirtçi'in ölümünden kuĢku
duyan yakınları ĠHD ile MAZLUMDER'den hukuki yardım talebinde bulundu. Çiftçi'nin
dayısı Kamil GöktaĢ, yeğeninin intihar ettiğine inanmadıklarını belirterek, ilgili kurumlardan
yardım istedi. GöktaĢ, "Olay, yılbaĢı gecesi olmuĢ ve tüm akrabalarını aramıĢ. O gece
nöbetteymiĢ. Görgü tanığı olarak alt katta asker nöbet tutuyormuĢ. Silah sesini duymuĢ ve
Semih'in intihar ettiğini söylemiĢ. Biz intihar ettiğini düĢünmüyoruz" dedi. Ġntihar ettiği iddia
edilen Çiftçi'nin kafasının arka kısmından kurĢunun girdiğini belirten dayı Çiftçi, "Kafasının
arkasına sıkılmıĢ, kulak arkasından giren kurĢun alnının üstünden çıkmıĢ. Silah namlusunu
kafasının arkasına dayaması imkansızdır. Anne ve babası halen olayın Ģokunu yaĢıyor. 2 ay
sonra otopsi sonucu açıklanacak. Kürdüz diye ölmemeliyiz" diye konuĢtu.
(02.01.2012/DĠHA)
*Van‟ın Saray Ġlçesi‟ne bağlı Kurucan Sınır Karakolu'nda 2 askerin gece saatlerinde nöbet
kulübesinde tartıĢtıkları ve birbirlerini ateĢ ettikleri iddia edildi. Askerlerden birinin
Diyarbakır doğumlu olduğu belirtilirken, diğerinin de Ağrı doğumlu olduğu kaydedildi.
Askerlerin kimlik bilgileri hakkında bilgi elde edilemezken, Ağrı doğumlu askerin ağır
yaralandığı ve Van Bölge Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'nde tedavi altına alındığı, Diyarbakır
doğumlu askerin de yaĢamını yitirdiği belirtildi. Çok sayıda asker ve polis hastanenin giriĢ ve
çıkıĢlarını kontrol altına aldı. (10.01.2012/DĠHA)
*Edirne'ye bağlı Çerkezköy'de askerlik yapan Diyarbakır'ın Bismil Ġlçe nüfusuna kayıtlı
Mazlum Karabulut adlı askerin intihar ettiği iddia edildi. Askeri yetkililer tarafından ailesine
verilen bilgilere göre, nöbetçi onbaĢı nezaretinde yapılan nöbet değiĢikliği sırasında nöbetçi
on baĢıyla arasında tartıĢma yaĢandığını ve tartıĢmanın ardından Karabulut'un sinirlenerek
silahı kendi kafasına doğrultarak intihar ettiği iddia edildi. Karabulut'un cenazesini kontrol
eden baba ġirin Karabulut ise oğlunun sağ kulağından tek mermiyle sol kulağından çıktığını,
olayın intiharla alakası olmadığını oğlunun öldürüldüğünü söyledi.Hava yoluyla cenazesi
Diyarbakır'a getirilecek olan Karabulut'un Bismil'de defnedileceği öğrenildi.
(14.03.2012/DHA/DĠHA /Radikal / İmc-tv.com / Bianet.org / Cumhuriyetnet.com / Taraf
/Diyarbakirsoz.com / Yeni Şafak / Ozgur Gündem / Hurriyet / CNNTürk)
*20.03.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mehmet Karabulut, Ģu beyanlarda bulundu:
“Oğlum Mazlum Karabulut, Çerkez köy 3.zh Tuğ. Mknz p.th z.mknz. P.bölüğünde askerlik
yapıyordu. 13.03.2012 tarihinde gece saat 23.00‟da telefonla görüĢtük. Durumunun iyi
olduğunu hiçbir sıkıntısının olmadığını söyledi. Ertesi gün gece saat 01.00‟da baĢçavuĢ
olduğunu söyleyen biri bizi “metanetli olun, oğlunuz nöbette arkadaĢıyla tartıĢmıĢ ve intihar
ettiğini” cenazesinin Tekirdağ devlet hastanesinde olduğunu söyledi. Bende hemen yola
koyuldum. Hastaneye vardığımda orada bulunan komutan beni karĢılayarak “baĢın sağ
olsun” dedi. Hastanede oğlumu görmek istedim. Bana göstermediler. Orada cumhuriyet
33
baĢsavcılığına baĢvurdum. Oradan da bir sonuç alamadım. Daha sonra cenazeyi
Diyarbakır‟a gönderdiler. Ancak cenazeyi alabildim. Onlara “oğlum kendini intihar etmedi,
siz öldürdünüz” dedim. Hala da o kanıdayım. Oğlum öldürün bu kiĢilerden davacı ve
Ģikâyetçiyim.” Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Tunceli Valisi Mustafa TaĢkesen, Tunceli merkeze bağlı KarĢılar Jandarma Karakolu'nda
sabah saatlerinde nöbet değiĢimi için silahlara ''doldur-boĢalt'' yapıldığı esnada, silahın ateĢ
alması sonucu Jandarma OnbaĢı Adem BaĢoğlu'nun yaĢamını yitirdiğini bildirdi. Vali
TaĢkesen, arkadaĢının silahından çıkan kaza kurĢunuyla Ģehit düĢen BaĢoğlu'nun cenazesinin
memleketi Kocaeli'ye gönderildiğini, olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldığını kaydetti.
(18.04.2012/sabah.com.tr/Mynet.com/Kurdbox.com/Gazetekocaeli.com)
*Mardin Dargeçit Alay Komutanlığı'na bağlı Altıntepe denilen mevkiinde saat 10.00
sıralarında meydana gelen olayda, nöbet tutan Ordu nüfusuna kayıtlı Adem TaĢçı isimli
askerin arkadaĢı tarafından kazara vurularak öldürüldüğü iddia edildi. Nöbet esnasında
arkadaĢının elinin tetiğe değmesi sonucu öldürüldüğü ileri sürülen TaĢçı'nın cenazesi,
Dargeçit Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (18.04.2012/DĠHA/Ġmc-tv.com/Sabah.com.tr/
Yuksekovahaber.com/Bugun.com.tr/Ntvmsnbc.com)
*Batman'da hava değiĢimi için gelen Selman Pınar (20), polis tarafından gözaltına alındı.
Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Pınar, kontrol için saat 01.00 sıralarında götürüldüğü
Batman Bölge Devlet Hastanesi'nde kaçmak istediği iddia edildi. Polisten kaçtığı iddia edilen
Pınar, hastanenin acil servisi yakınındaki tünele düĢerek hayatını kaybetti. Olayla ilgili
savcılık soruĢturma baĢlatırken, gencin cenazesi otopsi yapılmak üzere Diyarbakır Adli Tıp
Kurumu'na gönderildi. Öte yandan, olayın olduğu yerdeki hastane güvenlik kameralarının
2009'dan bu yana çalıĢmadığı öne sürüldü. (30.04.2012/DĠHA/Sabah.com.tr/
Batmanpostasigazetesi.com/Cumhuriyet.com.tr/Medya73.com/Baransav.com/
Gazetevatan.com/Diyarbakirhaber.gen.tr)
*Manisa Batı KıĢla 5. Piyade Eğitim Birliği'nde askerliğini yaparken aldığı hava değiĢiminin
ardından iznini kullanmak üzere Batman'a gelen bir aylık asker Selman Pınar'ın, gözaltına
alındıktan sonra götürüldüğü hastanede 6 metre yükseklikten düĢerek yaĢamını yitirdiği
iddiaları, Pınar ailesinin tepkisine neden oldu. Olayın görgü tanıklarından ve Pınar'ın kardeĢi
Adnan Pınar, ağabeyinin bir aylık askerliğin ardından hava değiĢimine geldiğini, ayak ve
böbreklerinden rahatsız olduğunu belirterek, "Gece beraber kafeden çıktığımızda bir polis
ekibi kimlik kontrolü yaptı. Ağabeyim Selman, askerlik belgesini gösterdi. O sırada polis
belgeyi yırttı, hakaret etti ve bizi 10 Nisan Polis Merkezi'ne götürdü. Orada da ağabeyimin
vücudunda darp izleri vardı. Bizi Bölge Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne götürdüler" dedi.
Acil serviste nöbetçi doktorun filmleri kendilerine göstermeye çalıĢtığını ifade eden Pınar, "O
sırada bazı filmlerin iyi olmadığı yönündeki konuĢmalar birden polisleri harekete geçirdi. Bir
polis memuru ağabeyim Selman'ın kulağına fısıldadı ve üzerine tespih salladı. Bir nevi 'kaç'
dedi. Tünel giriĢindeki korkulukların üzerinde duran ağabeyimin ayaklarından tutulsaydı bu
olay yaĢanmazdı. Adeta ağabeyim ölüme götürüldü. O polis memurlarını görsem tanırım. Bu
olup bitenler gözümün önünde yaĢandı" diye konuĢtu. (02.05.2012/DĠHA)
*14.05.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mehmet Yıldırım, Ģu beyanlarda bulundu:
“Benim kardeĢim olan Ümit Yıldırım, askerde Ģüpheli bir Ģekilde öldü. Bize yemekten
zehirlendiği söylenildi. Ancak bizim bu konuda Ģüphelerimiz oluĢtu. Dava açtık ama
kovuĢturmaya yer olmadığı kararı verildi. Bu karara itiraz ettik, itirazımızda ret edildi. Biz bu
konuda gerekli belgeleri ĠHD‟ye getirmiĢtik. Biz bu konuyu AĠHM‟e taĢımak istiyoruz. Bu
konuda sizden hukuki yardım talep ediyoruz.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
34
*22.05.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Nazmi Bitik, Ģu beyanlarda bulundu: “Oğlum
olan Nevzat Bitik, Mardin/Midyat‟ta askerlik yapmaktaydı. 21.05.2012 tarihinde bölük
komutanı beni arayarak “oğlumun sivilde herhangi bir kalp rahatsızlığının olup olmadığını”
sordu. Bende böyle bir rahatsızlığının olmadığını söyledim. Komutanda bana oğlumun 3
arkadaĢıyla birlikte yürürken yere düĢtüğünü söyledi. Kapattıktan bir dakika sonra tekrar
arayıp “oğlumun tuvalette düĢtüğünü” söyledi. Bende merak edip Diyarbakır‟a geldim. Bir
gün sonrası Diyarbakır‟a vardım. Ben geldiğimde oğlumu üniversite hastanesine
kaldırmıĢlardı. Hastaneye varıncaya kadar oğlumun yaĢamını yitirdiğini öğrendim. Oğlumun
ölümünün kuĢkulu olduğunu düĢünüyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.”
(ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Hakkari Yüksekova Ġlçesi‟nde bulunan 21. Taktik Sınır Jandarma Tümen Komutanlığı‟nda
bir askerin „kaza kurĢunu‟ ile öldüğü iddia edildi. Ġddiaya göre, 04.06.2012 tarihinde akĢam
saatlerinde 21 yaĢındaki er Kerim Uluhan‟ın arkadaĢı fotoğraf çektirdiği sırada silahının ateĢ
alması sonucu yaĢamını yitirdiği belirtildi. Uluhan'ın cenazesi otopsi için Hakkari Devlet
Hastanesi'ne kaldırılırken, olayla ilgili geniĢ çaplı soruĢturma baĢlatıldığı öğrenildi.
(05.06.2012/ANF/DHA/DĠHA/ĠHA/Sabah.com.tr/Milliyet.com.tr/Ġmctv.com/Evrensel.net
Showhaber.com/Ġnternethaber.com)
*Siirt Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Bağlıca Jandarma Karakolu'nda görevli
Jandarma OnbaĢı Cengiz Akkurt (26) silah bakımı yaptığı sırada silahın kazara ateĢ alması
sonucu ağır yaralandığı öne sürüldü. Ağır yaralanan Akkurt'un kaldırıldığı Siirt Devlet
Hastanesi'nde yaĢamını yitirdiği bildirildi. (21.06.2012/DHA/DĠHA/Milliyet.com.tr/
Taraf.com.tr/Mynet.com/Yenisafak.com.tr)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'nde 21.06.2012 tarihinde gece saatlerinde 34. Hudut Tugay
Komutanlığı'na bağlı ġemdinli Tekeli 1'inci Ġç Güvenlik Piyade Taburu'nda nöbete gönderilen
bir erin intihar ettiği iddia edildi. YaklaĢık 4 aydır asker olduğu öğrenilen Yılmaz Çelgin (24)
ismindeki erin Dağlıca saldırısından sonra intihar ettiğinin açıklanması dikkat çekti. Çelgin'in
ġemdinli Devlet Hastanesi'ne oradan da otopsi için Hakkari Askeri Hastanesi'ne götürüldüğü
belirtildi. Çelgin'in Muğla nüfusuna kayıtlı olduğu öğrenildi. (22.06.2012/DHA/DĠHA/
Haberturk.com/Taraf.com.tr/Yenisafak.com.tr/Mynet.com)
*Van'ın Muradiye Ġlçesi'ne bağlı Kemenköprü Köyü (Muç) doğumlu olan Güven Han isimli
askerin, ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi'nde Piyade Tugay Komutanlığı'nda intihar ettiği iddia
edildi. Terhisine 3 ay gibi bir zaman kaldığını belirten annesi Kadriye Han, "Dün öğlen
saatlerinde telefonla konuĢtuk. Bana, 'Bir komutanım beni Ģikayet etti. Beni sürekli ölümle
tehdit ediyor. Korkuyorum' dedi. Aynı günün akĢamı Muradiye Karakol Komutanı YüzbaĢı
ile Kemerköprü Köyü Muhtarı eve geldiler. Oğlumun intihar ettiğini söylediler. Bende onlara
telefon görüĢmesini söyledim. Oğlum intihar etmedi. Öldürüldü" dedi. Öte yandan Han
ailesinin Muradiye Savcılığı'na baĢvurduğu bildirildi. (04.07.2012/DĠHA/Evrensel.net)
*Diyarbakır'ın Ergani Ġlçesi'nde askerlik yapan Sezer Altundağ'ın, mayına basarak yaĢamını
yitirdiği belirtilerek, cenazesi Bingöl'ün Sancak Ġlçesi Jandarma Karakolu'na gönderildi.
Altundağ ailesine haber veren Sancak Jandarma Karakolu yetkilileri, mayına basması sonucu
yaĢamını yitirdiğini aktararak, cenazeyi ailesine teslim etti. Cenazeyi teslim almaya giden
Altundağ'ın amcası Emin Altundağ, "Bize 'Oğlunuz çıktığı operasyonda, mayına basmıĢ'
dediler. Ancak kefenini açtığımızda alnında tek kurĢunla vurulduğunu gördük" dedi.
Yeğeninin üç aylık asker olduğunu belirten Altundağ, mayına basan birinin cenazesinin tahrip
olması gerektiğini, ancak yeğeninin cenazesinin sapasağlam olduğunu söyledi. Bu durumu
Sancak Jandarma Karakolu yetkililerine sorduklarını belirten Altundağ, "Komutan bana,
'Mayına basmıĢ. Ġstersen cenazeyi al, istersen alma' dedi. Mayına basmadığını biliyoruz. Bu
35
olayın peĢini bırakmayacağız. Yetkililer, bize mantıklı bir açıklama yapmak zorundadırlar"
diye konuĢtu. (05.07.2012/ANF/DĠHA/Birgun.net/Bingolunsesi.com.tr)
*06.07.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan Mehmet Ali ALTUNDAĞ
Ģu beyanlarda bulundu: “Oğlum Sezer, acemi birliğini Isparta‟da bitirdikten sonra
Diyarbakır‟ın Ergani ilçesine asker olarak verildi. Geldiği günden beri orada bütün askerler
olarak küfürlere maruz kaldıklarını söylüyordu. En son 1 Temmuz günü kendisiyle telefonla
görüĢtüm. Telefonda yine küfürlere maruz kaldıklarını, üst rütbelilerin bu küfürlerini
hazmedemediklerini söyledi. Hiçbir sıkıntısı yoktu. Sürekli görüĢüyorduk.4 Temmuz‟da
Ġstanbul‟daki adresimize giden askeri yetkililer, komĢularımıza oğlumuzun öldüğünü
söylemiĢler. 5 Temmuz günü de cenazeyi Bingöl‟deki köyümüze getirdiler. Herhangi bir tören
yapmadılar. Cenazeyi helikopterden indirip bıraktıktan sonra bizlerle görüĢmeden gittiler.
Sancak Beldesi‟ne gidip yüzbaĢı rütbesinde olan askeri bir personelle görüĢtüm. Bana,
“Duyduğum kadarıyla bir kız yüzünden intihar etmiĢ.” dedi. Oğlumun böyle bir durumu
yoktu. Olsaydı bizim veya kız kardeĢinin haberi olurdu. Oğlumun ölümü Ģüphelidir. Alnında
tek kurĢun izi var. Bu Ģüpheli durum karĢısında sizlerden hukuki yardım talep
ediyorum.”(ĠHD Bitlis ġubesi)
*Adıyaman'ın Sincik Ġlçesi'ne bağlı Yarpuzlu Jandarma Komutanlığı'nda askerlik yapan
Cüneyt Erdek'in, 06.07.2012 tarihinde sabaha karĢı 02.00 sularında yaĢamını yitirdiği bilgisi
askeri yetkililer tarafından Ġstanbul Esenyurt'ta ikamet eden ailesine verildi. Askeri
yetkililerin, Erdek'in ailesine "ĢakalaĢmadan dolayı yanlıĢlıkla vurularak öldüğü" bilgisini
verdiği öğrenildi. Erdek'in yakınları ise, ölüm gerekçesine "Ģüphe ile yaklaĢtıklarını"
belirterek, karakolun bölük komutanının, olayın "koğuĢta gerçekleĢtiğini", karakoldaki
Üsteğmen'in ise olayın "nöbetteyken gerçekleĢtiği" gibi çeliĢkili bilgiler verdiklerini iddia etti.
Bir baĢka iddiaya göre ise, Erdek'in "askeri gazinodayken yanlıĢlıkla vurulduğunun" bir
komutan tarafından ailesine söylendiği ileri sürülüyor. Erdek'in yakınları, kendilerine hiçbir
yetkili tarafından net bir bilginin verilmediği için Cüneyt Erdek'in ölümüne "Ģüpheyle"
yaklaĢtıklarını ve olayın peĢini bırakmayacaklarını belirtiyorlar. Bazı iddialara göre, bir
askerin daha önceden Erdek'in ailesini arayarak, "oğlunuz Kürtçe müzik dinliyor ve klipler
izliyor, söyleyin akıllı olsun" Ģeklinde tehdit ettiği iddia edildi. (08.07.2012/DĠHA/
Etha.com.tr)
*Tekirdağ'ın Çorlu Ġlçesi'nde askerliğini yapan Ağrılı Kürt asker Nihat Bakır, birliğinin
yakınındaki tarlada ölü bulundu. Dün öğlen saatlerinde gerçekleĢen olayın ardından askerler,
Bakır'ın ailesinin olduğu Ġzmir'in Narlıca Ġlçesi'ndeki evine giderek, çocuklarının intihar
ettiğini iddia etti. Askeri yetkililer bunu söylerken, Nihat Bakır'ın amcasının oğlu ġevket
Bakır, kuzeninin intihar edeceğine kesinlikle inanmadıklarını söyledi. Askerliğinin bitmesine
27 gün kaldığını belirten Bakır'ın olaydan bir gün önce babasını arayarak, espri yaptığını,
askerliği biteceği için çok neĢeli olduğunu belirterek, "Sıkıntım yok. Üzülmeyin. 27 günüm
kaldı. Yakında geliyorum" dediğini aktardı. Olaydan sonra dün Ġzmir'in Narlıca Ġlçesi'nde
yaĢayan ailenin evine askerlerin gittiğini belirten Bakır, "Askerler eve gelip, 'oğlunuz silah
deposundan mühimmat çalarak, tarlaya gidip kendisini vurdu' demiĢler. Döndüğünde
evlenecekti. Neden intihar etsin. Kesinlikle inanmıyoruz. Öyle biri değildi. Dün bir komutanı
amcama 'Nihat'tan böyle bir Ģey beklemezdim, öyle biri değildi' demiĢ" diye konuĢtu. Olayı
duyduklarından bu yana askeri birliği aradıklarını, ancak kendilerine cevap verilmediğini
ifade eden Bakır, cenazenin nerede olduğunun dahi kendilerine söylenmediğini belirtti. Tek
bildiklerinin cenazenin bugün yola çıkarılmıĢ olması gerektiğini ifade eden Bakır, "Olayda
çok çeliĢkiler var. 12.00'da yaĢamını yitiriyor. Cenaze 15.00'da bulunuyor. Bir asker çene
altından vurulmuĢ derken, baĢka biri baĢından vurulmuĢ diyor" diye konuĢtu. Otopsi
iĢlemlerinin askeri hastanede yapılmasını istemediklerini, olayda komplo olduğunu
düĢündüklerini belirten Bakır, otopsinin sivil savcı tarafından yapılması için Ġzmir
Cumhuriyet Savcılığı'na baĢvuru yaptıklarını söyledi. Ardından yasal iĢlemleri
36
baĢlatacaklarını ifade eden Bakır, iĢlemlerin ardından cenazeyi Ġzmir'de defnedeceklerini dile
getirdi. (26.07.2012/DĠHA/Evrensel.net/Ġmc-tv.com/Bianet.org)
*Mardin'in Savur Ġlçesi'ne bağlı Sürgücü (Ewîna) Beldesi'nde 24.08.2012 tarihinde gece saat
22.00 sıralarında Sürügücü Karakolu'ndan silah sesleri yükseldi. Silah seslerinin yükselmesi
ile birlikte karakolun önündeki kahvede oturan yurttaĢlar panikleyerek kahvenin içine kaçıĢtı.
Hemen ardından kahvenin karĢısında 3 askerin nöbet tuttuğu kulübeden otomatik silah sesleri
yükseldi. Silah seslerinin yükselmesi ile birlikte bir askerin Kürtçe "Ax yadê" Ģeklinde feryat
ettiği duyuldu. Karakola yakın olan evler ve kahvede oturan yurttaĢlar, olayı bire bir
gördüklerini belirterek, nöbet kulübesi içinden 7 el silah sesi geldiğini söyledi. Olayın hemen
ardından söz konusu karakola çok sayıda panzer ve ambulans sevk edildi. Savur Cumhuriyet
BaĢsavcısı da olay yerine gelirken, bir askerin yaĢamını yitirdiği öğrenildi. YaĢamını yitiren
askerin cenazesi ambulansa konularak Savur Ġlçe Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Ölen
askerin Erzurum'un Horosan Ġlçesi nüfusuna kayıtlı Kadir Katran olduğu öğrenildi. Askeri
yetkililer olayın intihar olduğunu iddia ederken, görgü tanıkları ve hastane çalıĢanları olayın
intihar değil infaz olduğunu söyledi. Katran'ın kafasında 7 G3 silah mermisinin olduğu
öğrenilirken, otopsi iĢlemlerinin henüz yapılmadığı belirtildi. Olayın görgü tanıkları ve bazı
askerler, Katran'ın öldürüldüğünü doğrularken, Katran'ın Bursalı bir asker tarafından
vurulduğunu söyledi. Olay ile ilgili savcılığın baĢlattığı soruĢturma devam ediyor.
(25.08.2012/DĠHA)
*Ağrı'nın EleĢkirt Ġlçesi'nde askerlik yapan Hakkı Sezgin (20) isimli yurttaĢın, intihar
giriĢiminde bulunulduğu iddia edildi. Erzurum'un Karaçoban Ġlçesi'ne bağlı Erenler (ġoreĢî)
Köyü nüfusuna kayıtlı olan Sezgin'in 2 aylık asker olduğu belirtildi. Karın bölgesinden bir
adet kurĢunla ağır yaralı olan Sezgin'in, Erzurum Yakutiye AraĢtırma Hastanesi'nde makineye
bağlı olarak yaĢam mücadelesini sürdürdüğü öğrenildi. (28.08.2012/ANF/DĠHA/Ozgurgundem.com/Askerhaklari.com)
*17.10.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Yakup Ġpek, Ģu beyanlarda bulundu:
“Amcamın oğlu olan Ramazan Ġpek, 1 yıl önce askere gitti. En son Tunceli/Ovacık Karakoyun
Jandarma Karakolunda er olarak askerlik yapıyordu. Askerliğinin bitmesine 3 ay kalmıĢtı.
Ailesi ile telefonda görüĢtüğünü biliyorum. Ailesine herhangi bir sorunu olmadığını beyan
etmesine rağmen, 16.10.2012 tarihinde akĢam saatlerinde kuzeninin Ramazan Ġpek‟in kaza
kurĢunu sonucunda yaĢamını yitirdiğini askeri yetkililer ailesine bildirdi. Kuzenimin otopsisi
Elazığ‟da yapıldı. Saat bir buçuk itibariyle de cenazesini Kulp‟a getirecekler. Kuzenimin
ölümünden sorumlu olan Ģahıs veya Ģahıslarla ilgili olarak gerekli yasal iĢlem yapılmasını
istiyorum. Bu konuda derneğinizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır
ġubesi)
*Ağrı‟nın Doğubayazıt ilçesinde askerlik yapan onbaĢı L.D. baĢından vurulmuĢ bir Ģekilde
Van'a getirildi. Ağır yaralanan L.D., Van Ġl Sağlık Müdürlüğü'ne ait ambulans helikopterle
Yüzüncü Yıl Üniversitesi yerleĢkesinde bulunan futbol sahasına indi. Yaralı asker, burada
hazır ambulansla YYÜ Prof. Dr. Dursun OdabaĢ Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne
kaldırılarak, tedavi altına alındı. Yaralı askerin sağlık durumunun ağır olduğu belirtilirken,
yetkililer konuyla ilgili açıklama yapmadı. (18.10.2012/DĠHA/Diyadinnet.com)
*ġırnak Ġl Jandarma Komutanlığı'nda yaklaĢık 2 yıldır görev yapan Uzman ÇavuĢ Mehmet
Saklav, evde oturduğu sırada ev arkadaĢının tabancasıyla "kaza sonucu" yaĢamını yitirdiği
öne sürüldü. Saklav'ın, ambulansla kaldırıldığı ġırnak Devlet Hastanesi'nde yaĢamını yitirdiği
açıklandı. (07.11.2012/DĠHA/DHA/Samanyoluhaber.com.tr)
37
*ġırnak'ta askerlik yapan 25 yaĢındaki Ġsmail Akça'nın kaza kurĢunu ile yaĢamını yitirdiği
iddia edildi. Akça ile birlikte askerlik yapan arkadaĢı A.K., Akça'nın babası Asım Akça'yı
telefonla aradı. A.K., "Oğlunuz kaza ile hayatını kaybetmedi. Onu birliğimizdeki uzman
çavuĢ vurdu. Ġsmail kendini vuracak biri değildi. Onu bir baĢkası vurdu. Büyük ihtimalle
komutanımız uzman çavuĢ vurdu. Birlikte cep telefonu kullanmamız yasaktı. Ġsmail, cep
telefonu yakalattı. Ġsmail ile bu uzman çavuĢ arasında daha önce de bir tartıĢma yaĢanmıĢtı.
Bu tartıĢmadan dolayı Ġsmail, 'Disko' olarak bilinen askeri disiplin koğuĢunda yatmıĢtı "
dedi.Bu telefon üzerine Ġsmail Akça'nın avukat olan amcası Hasan Akça, olayın araĢtırılması
ve aydınlatılması için KuĢadası Savcılığına, ardından da KuĢadası Merkez Karakolu'na
giderek suç duyurusunda bulundu. (02.12.2012/Sabah.com.tr / Milliyet.com.tr /
Radikal.com.tr / Haberturk.com)
*MuĢ'un Hasköy ilçesine bağlı Gökyazı köyünde bulunan Jandarma Karakolu'nda 20
yaĢındaki asker Uysal Doğan, silahla öldürülmüĢ olarak bulundu. Yetkililer Doğan'ın silahıyla
intihar ettiği iddiasında bulundu. Konya'nın Ereğli ilçesi nüfusuna kayıtlı olan Doğan'ın
cenazesi, yapılan incelemenin ardından Elazığ Adli Tıp Kurumu'na
gönderildi. (02.12.2012/DĠHA/Sabah.com.tr/Ġmc-tv.com)
*Van‟ın BaĢkale Ġlçesi'ne bağlı Albayrak (Dêr) Köyü'nde bulunan 3. Hudut Tabur
Komutanlığı'nda askerlik yapan ve Urfa-ViranĢehir nüfusuna kayıtlı Davut Yardımcı'nın,
bugün öğlen saatlerinde nöbet tuttuğu kulübe de kafasına silah sıktığı iddia edildi. Ağır yaralı
olarak askerler tarafından BaĢkale Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Yardımcı'nın hayatını
kaybettiği belirtildi. Yardımcı'nın cenazesi otopsi iĢlemleri için BaĢkale Devlet Hastanesi'nde
bekletiliyor.BaĢkale Cumhuriyet Savcılığı'nca yapılacak otopsi iĢlemlerinden sonra cenaze
Urfa'ya gönderilecek. Savcılığın olayla ilgili soruĢturma baĢlattığı belirtildi.
(15.12.2012/DHA/Haberturk.com/Birgun.net/Savaskarsitlari.org)
*Diyarbakır‟da Ergani 2'nci Mekanize Piyade Tabur Komutanlığı'nda askerlik yapan Rize
doğumlu piyade er Burak Kasar'ın sabah saatlerinde bakım, onarım kademesinde üzerine
zimmetli G-3 makineli tüfeği göğsüne dayayarak ateĢ ettiği iddia edildi. Kasar'ın olay yerinde
yaĢamını yitirdiği savunulurken, cenazesi otopsi yapılmak üzere Ergani Devlet Hastanesi'ne
kaldırıldı.(17.12.2012/Taraf.com.tr/Birgun.net/Ġmc-tv.com/Savaskarsitlari.org)
*17.12.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mahmut Çimen, Ģu beyanlarda bulundu:
“Oğlum olan Ġdris Çimen, 2011 Ocak ayında Muğla/Dalaman‟da askerlik görevini yapmak
için birliğine teslim oldu. Oğlum sivil yaĢamda herhangi bir rahatsızlığı söz konusu değildi.
25 Mayıs 2011 tarihinde bize oğlumun intihar ettiği haberi verildi. Otopsisi yapılmıĢtı. Bizleri
arayarak cenazeyi almamızı söylediler. Cenazesinde kurĢun izi ve tahrip vardı. Bizler bu ölüm
olayına kuĢkulu bakıyoruz. Bu olayın aydınlatılmasını istiyoruz. Bu konuda sizden hukuki
SALDIRIYA UĞRAYANLAR
-Siyasi Parti, Sendika ve Dernek Yöneticisi / Üyesi
*Batman'da polis müdahalesinin ardından yeniden Newroz Alanı'nın giriĢinde toplanan
onbinlerce yurttaĢa polis sert müdahalede bulundu. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) EĢ
BaĢkanı Ahmet Türk ve BDP'li vekillerin de aralarında olduğu kitleye müdahale sonucunda
Ahmet Türk baygınlık geçirdi. Türk'ün polislerin fiziki müdahalesine de maruz kaldığı ve
tekme tokat tartaklandığı bildirildi. Olaylar devam ederken Türk, Dünya Hastanesi'ne
kaldırıldı. (20.03.2012/ DĠHA / ANF / Bianet.org / İnternethaber.com / Evrensel /
CNNTürk / Radikal)
38
*Ağrı‟da Newroz kutlaması için BDP Ġl binası önünde bir araya gelen kitle alana yürümek
istedi. Yürümek isteyen kitle polis engeline takıldı. Kitle yürümekte direnerek, alana
yürüyeceklerini dile getirdi. Bunun üzerine kitle ile polis arasında gerginlik yaĢandı.
Gerginlikte polis BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy ve kitlenin üzerine tazyikli su ve gaz
bombası attı. Müdahale üzerine dağılan kitle tekrar bir araya gelerek, Newroz‟un kutlanacağı
eski Saman Pazarı‟na doğru yürüyüĢe geçti. BDP Milletvekili Aksoy, kitleye müdahale etmek
isteyen TOMA aracının önüne geçerek saldırıyı engellemeye çalıĢması üzerine çevik kuvvet
polisleri Aksoy'u darp etti. Aksoy'un darp edilerek yoldan çıkarılmasının ardından TOMA
aracı yürüyüĢe geçen kitleye tekrar müdahale etti. (21.03.2012/DĠHA/Bianet.org/
Mazlumder.org/Ozgur-gundem.com/Birgun.net/Evrensel.net/Ġmc-tv.com/
Yuksekovahaber.com)
*ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde dün yapılan Newroz kutlamalarına yönelik polis müdahalesi ile
baĢlayan olaylarda, BDP Ġlçe binasını tarayarak içeri giren polis binayı harabeye çevirmiĢti.
Çıkan olaylarda BDP Ġlçe BaĢkanı Nimet AĢut ile Belediye BaĢkanvekili Mustafa Gören'in de
aralarında bulunduğu çok sayıda kiĢi yaralanmıĢtı. Polislerin darp etmesi sonucunda elmacık
kemikleri ile kaburga kemiklerinin zarar gördüğü belirtilen AĢut, Cizre Devlet Hastanesi'nden
Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. Parti binasında polisler
tarafından darp edilen ve zorla gözaltına alınmak istenen AĢut, Tıp Fakültesi Hastanesi'nde
müĢahede altında tutuluyor. (21.03.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com/Diyarbakirim.com/
Yuksekovaguncel.com/Birgun.net)
*ġırnak AKP Merkez Ġlçe BaĢkan Yardımcılığı görevini yürüten Ali Kılınç adlı kiĢi, akĢam
saatlerinde evinden çıktığı saatlerde, kimliği belirlenemeyen bir kiĢi tarafından tabancayla
vurularak öldürüldü. Kılınç'ın cenazesi ġırnak Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, polis
saldırganı yakalamak için kent merkezinde operasyon baĢlattı. (16.05.2012/DĠHA)
*ġırnak'ın Kumçatı Beldesi Belediye BaĢkanvekili Çetin GümüĢ, 28.08.2012 tarihinde akĢam
saatlerinde 'korucuların' saldırısına uğradığı öğrenildi. BDP'li GümüĢ, belediye personeli olan
Ramazan Yapar'ı telefonla arayarak, yanında bulunan belediye ait bir aracın anahtarını
getirmesini istediğini, ancak belediye binası önünde Yapar'ı beklediği sırada Yapar ve korucu
olan kardeĢi Nezir Yapar ile birlikte yaklaĢık 10 kiĢinin saldırısına uğradığını söyledi.
Yanlarında getirdikleri sopa ve demir çubuklarla kendisine saldırıldığını aktaran GümüĢ,
çevrede bulunan yurttaĢların araya girmesiyle kurtuldu. GümüĢ, aldığı darbeler nedeniyle
ġırnak Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. (29.08.2012/ANF / DĠHA /
Ġmctv.com)
*Elazığ'da sabah saat 9.30 sıralarında evinden çıktığı sırada ülkücü bir grubun saldırısına
uğrayan BDP Elazığ Ġl BaĢkanı Turan Çelik ağır yaralandı. Tahra darbeleriyle yaralanan
Çelik'in kafasında kırıklar oluĢurken, vücudunun birçok yerinde de aĢırı darp izine rastlandı.
Çelik aĢırı kan kaybına uğrarken, çevrede bulunan yurttaĢlar tarafından Hastane'ye
kaldırıldı. (16.09.2012/DĠHA/Haberturk.com/Birgun.net/Mynet.com)
*Diyarbakır‟da BDP tarafından düzenlenmek istenen ve Diyarbakır Valiliğince izin
verilmeyen basın açıklaması nedeniyle, BDP ve DTK EĢbaĢkanları ile BDP milletvekilleri
Diyarbakır Valisi ile görüĢmek için Batıkent Meydanı'nda düzenledikleri oturma eylemini
bitirerek, Hükümet Konağı'na gitti. Heyetin valilik önüne geçmesi ile yaĢanan gerginlik
sırasında polisler Milletvekilleri ile Belediye BaĢkanlarının bulunduğu gruba müdahale etti.
Müdahale sırasında HDK Diyarbakır Sözcüsü Hüseyin Bardakçı polisler tarafından darp
edildi. (03.11.2012/DĠHA/Ġmc-tv.com/Birgun.net/Zaman.com.tr)
39
*BDP Diyarbakır Ġl Örgütü'nün cezaevlerinde devam eden açlık grevlerine destek olmak
amacıyla Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi önünde yapmak istediği yürüyüĢe polis izin
vermedi. Polis engeline rağmen yürüyüĢe geçen kitleye müdahale eden polis, BDP Diyarbakır
Ġl EĢ BaĢkanı Zübeyde Zümrüt'ü darp ederken, açlık grevinde olan BDP Milletvekili ve DTK
Daimi Meclis Üyesi Özdal Üçer'e de tekme attı. (11.11.2012/Hurriyet.com.tr/
Ntvmsnbc.com/Milliyet.com.tr)
-Gazeteci
*Elazığ merkez Akçakiraz Beldesi sakinleri, 3 aydır mahallelerine su verilmediğini belirterek
sorunu Elazığ'da görev yapan gazetecilere anlatmak istedi. Beldeye giden gazeteciler, su
sıkıntısı ile ilgili röportajlar yapmaya baĢlarken, bu durum Belediye BaĢkanı AK Partili
Osman Canbay'a iletildi. Mahalle Muhtarı Feti Arpa ve mahalle sakinleri, belediye binası
önünde yaĢadıkları sıkıntıları gazetecilere anlatırken, yanlarına Belediye BaĢkanı Osman
Canbay da geldi. Bunun üzerine mahalleli BaĢkan Canbay'dan, Ramazan ayında oruç
tutacaklarını hatırlatarak, 3 aydır yaĢadıkları susuzluğa çözüm bulunmasını istedi. Mahalleli,
oy vermedikleri çin kendilerine hizmet getirilmediğini iddia etti. Akçakiraz Belediye BaĢkanı
Osman Canbay da, kısa sürede su sorununu çözeceklerini ifade ederek, "Ben su sorununu
sayın valimize de söyledim. Ġl Özel Ġdareden kuyu kazmak için gelecekler. Yeraltı sularının
çekilmesinden dolayı sorun yaĢıyoruz" dedi. Tepkilerin artması üzerine BaĢkan Canbay,
makam aracına binerek olay yerinden ayrılırken, adı öğrenilemeyen bir belediye çalıĢanı
fotoğraf çeken muhabir Eyüp Deniz’e yumrukla saldırmaya baĢladı.
(19.07.2012/Posta.com.tr/Haberayrinti.com)
*Malatya'da yayın yapan bir radyo kanalının yöneticisi uğradığı silahlı saldırıda öldü. 25
Ağustos gece saatlerinde radyo binasına gelen A.E., radyo yöneticisi Abdulvahap ġut'a
tabancayla ateĢ ederek kaçtı. Ambulansla Malatya Devlet Hastanesi'ne kaldırılan ġut, yapılan
tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. (26.08.2012/DĠHA)
*Hakkari merkeze bağlı Kırıkdağ (Dêzê) Köyü‟nde akĢam saatlerinde bölgeye operasyona
giden özel harekat timleri ile HPG militanları arasında çatıĢma çıktığı öğrenildi. ÇatıĢmada 3
polis yaĢamını yitirirken çok sayıda polis yaralandı. Yaralı polisler Hakkari Devlet
Hastanesi‟ne kaldırıldı. Öte yandan Kırıkdağ köyüne giriĢ-çıkıĢlar da kapatıldı. Hastaneye
kaldırılan polisin arkadaĢları ise haber takibi yapan gazetecilere saldırdı. Saldırı sonrası bazı
gazetecilerin makinaları kırılırken, polis havaya ateĢ açarak gazetecileri hastane bahçesinden
çıkardı. (19.10.2012/DĠHA)
*Cezaevlerindeki tutsakların açlık grevlerine destek vermek amacıyla 27 Ekim günü BDP
Nusaybin Ġlçe Örgütü'nden Musa Anter Parkı'na doğru yürüyüĢe geçen kitlenin haber takibini
yapan AA muhabiri Arif Altunkaya polis müdahalesine maruz kalarak, kulak zarında tahribat
oluĢması nedeniyle yaralandı, ayrıca gözlük ve kamerası kırıldı. (29.10.2012/DĠHA)
*Yeni Akit Gazetesi'nin "Al sana gazeteci" manĢetiyle yaptığı haberin içeriğinde, "PKK'nin
toplantılarında sunuculuk ve PKK'liler için saygı duruĢu anonsu" ifadesiyle hedef gösterdiği
Diyarbakır'da yayın yapan Gün Radyo'nun sunucusu Rohat Emekçi, saldırıya uğradı.
Gazetede haberin yayınlandığı gün (16 Aralık) saat 23.20 sıralarında Diyarbakır'da Diyar
Galeria'da bulunan radyo binasından çıkarak, evine gitmek amacıyla taksi durağına geçen
Emekçi, burada kimliği belirsiz kiĢi ya da kiĢilerin saldırısına uğradı. Saldırının ardından
hastaneye kaldırılan Emekçi, tedavisinin ardından taburcu edildi. Doktor raporlarına göre, sağ
kolunda kırık oluĢan ve parmaklarında doku ezilmesi meydana gelen Emekçi, saldırının
yaĢandığı gün Yeni Akit Gazetesi'nde yer alan haberde, Kürt gazetecilerin hedef gösterildiğini
ve bu saldırının da bu kapsamda planlı bir saldırı olduğunu dile getirdi. Saldırı anında neye
40
uğradığını anlayamadığını belirten Emekçi, "Taksiye binmek için yolun karĢı tarafına geçtim.
KarĢıya geçtiğim sırada, birisinin veya birileri direk bana saldırdı. Karanlık olduğundan
kaynaklı saldırganları göremedim. Beni direk yere atıp, darp etti. ġaĢkınlık içinde kaldım,
çünkü ne çantamı aldı ne de telefonumu. Beni darp ettikten sonra kaçıp olay yerinde
kayboldu" dedi. (20.12.2012/Taraf.com.tr/Birgun.net/T24.com.tr)
-Öğretmen / Öğretim Üyesi
*Eğitim Sen Kızıltepe Temsilciliği, Mehmet Doğru Ġlköğretim Okulu öğretmenlerinden Kadir
Doğan'ın öğrencilerinin gözü önünde bir öğrenci velisinin saldırısına uğradığını belirterek,
saldırıyı kınadı. Konuya iliĢkin Özgürlük Meydanı'nda yapılan açıklamaya çok sayıda eğitim
emekçisi katıldı. Açıklamayı yapan Eğitim Sen Koordinatörü Ġlhan Baran, "Ülkemizde her
geçen gün tırmandırılan Ģiddet eğilimi bırakın devlet ve kolluk kuvvetlerini, eğitim
kurumlarını, velileri, öğrencileri ve halkı bile etkisi altına almıĢtır" dedi. "Toplum olarak
hayatımızın her aĢamasında yer alan Ģiddet olgusu, sonunda eğitim yuvaları olan okullarımızı
da kuĢatmıĢtır" diyen Baran, arkadaĢları Doğan'ın saldırıya uğramasını kınadı. Baran, Ģikayete
rağmen sorumlular ile ilgili bir iĢlem yapılmadığını belirterek, "Saldırıyı sendikamıza,
üyelerimize ve eğitim camiasına yapılmıĢ sayıyor bu olayı kınıyoruz" dedi.
(01.01.2012/DĠHA)
*Eğitim Sen Siirt ġubesi, Gazi Ġlköğretim Okulu'nda görevli öğretmen Mustafa Orhan'a
yönelik öğrencisi tarafından yapılan saldırıya iliĢkin yazılı açıklama yaptı. Yetkililerin göreve
çağrıldığı açıklamada, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer baĢta olmak üzere bazı bakanların
öğretmenlere dönük yaptığı olumsuz açıklamalar sonucu eğitim emekçilerine yönelik Ģiddetin
arttığına dikkat çekildi. Saldırının kınandığı açıklamada, Ģiddettin arkasında güvenlik
zafiyetinin değil AKP'nin emekçileri yoksullaĢtıran, güvencesizleĢtiren ve hizmet üretiminin
tüm sorumluluğunu emekçilere yükleyen politikalarından kaynaklandığı belirtildi.
(17.05.2012/DĠHA)
*ERZURUM‟da Yıldızkent Nafizbey Ticaret Meslek Lisesi Müdürü Kenan Kaya, okul
bahçesinde henüz belirlenemeyen bir nedenle, biri eski öğrencisi, iki kiĢinin bıçaklı saldırısına
uğradı. Bacağından ve kafasından hafif yaralanan Kaya tedavi altına alındı.
(25.05.2012/DĠHA)
*Diyarbakır‟ın Silvan Ġlçesi‟ne bağlı BayrambaĢı Beldesi Yukarı Babakaya (ġevlera)
Köyü'nde 3 öğretmenin köylüler tarafından "çocuklarımız yağmurda ıslandı" iddiasıyla darp
edildiği öne sürüldü. Darp olayına karıĢan köylüler gözaltına alınırken, öğretmenlere 2 hafta
iĢ göremez raporu verildi. (29.05.2012/DĠHA)
*Siirt Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu (MYO) iĢletme bölümünde okuyan 19 yaĢındaki
M.S.E.'nin, sınavda kopya çektiği sırada yakalandığı öğretim görevlisi Tahir Dündar'ı Ali
Gaffar Okkan Caddesi'nde yürürken sırtından bıçakladığı ileri sürüldü. M.S.E.'nin ikinci
dönemde girdiği bir sınavda kopya çektiği için Dündar tarafından disipline verilerek 6 ay süre
ile okuldan uzaklaĢtırıldığı iddia edildi. Görgü tanıklarının ifadesine göre; Tahir Dündür
caddede yürürken arkasından yaklaĢan M.S.E.'nin hocasına "Hocam size vuracağım
demiĢtim" diyerek bıçağı sırtına sapladı. Cadde ortasında bıçaklanan Dündar, olay yerine
çağırılan ambulansla Siirt Devlet Hastanesi acil servisine kaldırıldı. Dündar, yapılan ilk
müdahalenin ardından sırtındaki bıçakla birlikte Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp
Fakültesi'ne sevk edildi. (08.07.2012/DĠHA/Haberturk.com/Sabah.com.tr/Taraf.com.tr)
*Erzurum‟da okul müdürü öğrenci velisinin tekme tokatlı saldırısına uğradı. Edinilen bilgiye
göre, olay dün öğle saatlerinde Erzurum‟un Yakutiye ilçesi Gürcükapı Polis Merkezi
41
mıntıkasında meydana geldi. Ġddiaya göre, A. E. K., ve V.G. K., birlikte öğrencilerinin naklini
baĢka bir okula yaptırmak için okula gelerek okul müdürü M. E., ile görüĢtüler. Okul müdürü
M. E., naklin yapılabilmesi için bazı evrakların gerektiğini belirtti. Bunun üzerine Okulu
müdürü M. E., ile öğrenci velileri A. E. K., ve V.G. K., arasında tartıĢma çıktı. TartıĢmanın
büyümesi üzerine A. E. K., ve V.G. K., Okul müdürü M. E.‟ye tekme tokat saldırdılar. Darp
edilen Okul müdürü M. E., polise Ģikayette bulunurken iki Ģüpheli gözaltına alındı.
*Diyarbakır'ın YeniĢehir ilçesinde bulunan ġehitlik Lisesi'ne giren maskeli bir grup,
öğretmenler odasının da bulunduğu idare bölümüne ses bombası ve molotofkokteyli attı.
Olayda Öğretmenler Odası'ndan panikle çıkan öğretmenlerden Gülay Binay, Yusuf KarataĢ
ve 12. sınıf öğrencisi Necat Oruç yaralandı. Yaralılar çeĢitli hastanelerde tedavi altına alındı.
(29.10.2012/Kenthaber.com/Cnnturk.com/Ntvmsnbc.com/Sabah.com.tr)
-Öğrenci
*Bitlis'in Adilcevaz Ġlçesi'nde bulunan Adilcevaz Meslek Yüksek Okulu‟nda okuyan Kürt
öğrenciler ile ülkücü öğrenciler arasında kavga çıktı. AkĢam saatlerinde bilinmeyen bir
nedenden dolayı çıktığı belirtilen kavgada, polislerin ülkücü öğrencileri koruduğu bildirildi.
Ġsmini vermek istemeyen bir öğrencinin verdiği bilgiye göre, olayın akĢam saatlerinde okulda
derslerin bitmesi ile çıktığı belirtilirken, ülkücü oldukları belirtilen grubun Kürt öğrencilere
saldırdığını ifade etti. Kürt öğrencilerin karĢılık vermesi ile birlikte olayların büyüdüğünü
belirten öğrenci, okul içinde bulunan sivil polislerinde ülkücülerin tarafına geçerek onları
koruduğunu iddia etti. YaklaĢık bir saat sürdüğü belirtilen kavgada, polislerin Kürt
öğrencilere darp ederek, 4 kiĢiyi yaraladığı ifade edildi. Kürt öğrencilerin dağılması ile
birlikte olayların sona erdiği bildirilirken, kavgada M.A, H.A, S.D ve S.A isimli öğrencilerin
yaralandığı kaydedildi. Yaralı öğrencilerin durumlarının iyi olduğu öğrenilirken, ülkücü
öğrencilerin polis ile birlikte Kürt öğrencilere dönük linç kampanyası baĢlattığı iddia ediliyor.
(13.01.2012/DĠHA)
*Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi 2. sınıf öğrencisi ġırnaklı
Ziya Ürper ve aynı üniversitenin Eğitim Bilimleri Fakültesi Okul Öncesi öğretmenliği 2. sınıf
öğrencisi Vanlı Alican Gencer, Sivas'ın Kangalkonağı mevkiinde yanlarında iki misafirleri ile
15 kadar ülkücü öğrencinin satırlı saldırısına uğradı. YaĢanan olayı anlatan Alican Gencer,
yolda yürürken 15 kadar ülkücünün yanlarına gelerek Roboski katliamı ile ilgili yaptıkları
basın açıklaması nedeniyle "Burası Sivas, burada böyle Ģeyler yapamazsınız. Üzerinizdeki
puĢileri çıkarın" dediğini, kendilerinin de buna karĢı gelmeleri ile ülkücülerin satırlarla
kendilerine saldırdığını kaydetti. Saldırıda kendisi ve Ziya'nın yaralandığını belirten Gencer,
"Bize saldırdılar kendimizi korumaya çalıĢtık, ancak çok kiĢiydiler. Satırlardan biri kemerim
sert olduğu için vücudumu sıyırdı ama ayaklarımdan yaralar aldım. Yine Ziya arkadaĢım da
gözünden baĢından ve birçok yerinden yaralandı" dedi. Olaydan sonra polisin kendilerini
karakola götürdüğünü ifade eden Gencer, ancak polisin 15 ülkücü öğrenciden kimseyi
karakola götürmediğini belirterek, "Bunlar zaten okulda beraber çalıĢıyorlar" dedi. Gencer,
karakolda da polisler tarafından azarlandıklarını ve bir polis amirinin de kendilerine "PuĢi
takma" gibi ifadeler kullandığını kaydetti. Ülkücü öğrenciler hakkında suç duyurusunda
bulunduklarını ifade eden Gencer, hastaneye gittiklerini ve hastanede de doktorların kendileri
ile çok fazla ilgilenmediğinin altını çizdi. (23.02.2012/DĠHA / Yeniozgurpolitika.org)
*Edinilen bilgilere göre Elazığ Fırat Üniversitesi‟nde 20-30 kiĢilik bir grup, Kürt
öğrencilerine saldırdı. Saldırı esnasında Diyarbakır nüfusuna kayıtlı Jeoloji Mühendisliği
Bölümü‟nde okuyan üniversite öğrencisi Eyüp Ekindi, satır ve sopaların kullanıldığı saldırıda
baĢından, elinden, dirseğinden ve bacağından yaralandı. Ekindi, Fırat AraĢtırma Hastanesi'ne
42
kaldırılırken, olayın duyulması üzerine çok sayıda yurttaĢ ve öğrenci hastane önüne yürüdü.
Ekindi'ye saldıran grubun daha sonra ise hastane önünde bekleyen gruba saldırdığı ve kısa
süreli bir gerginliğin yaĢandığı belirtildi. Grup daha sonra Veteriner Fakültesi ile polise ait
aracın camlarını kırdı. Olaya çevik kuvvetinde müdahale etmesi ile öğrenciler okuldan zorla
çıkartıldı. Kentteki gerginlik devam ederken, herhangi bir gözaltı olmadığı ve BDP Elazığ Ġl
Örgütü yöneticilerinin üniversite rektörü ile görüĢüleceği belirtildi. (02.03.2012/DĠHA/ANF/
Diyarbakirhaber.gen.tr/Diyarinsesi.org/Evrensel.net)
*Alınan bilgilere göre, Antep Üniversitesi yurdunda kalan Ensari Aydın isimli öğrencinin
elinde sarı, kırmızı ve yeĢil tespih bulunmasını gerekçe yapan bir grup ülkücü öğrenci, dün
akĢam Aydın ve yanındaki öğrencileri saldırdı. Saldırı esnasında Aydın yararlanırken, diğer
öğrenciler de darp edildi. Olayın büyümesi üzerine olay yerine gelen polis, ülkücü grubu
korumaya aldı. Yaralanan Aydın'ı öğrenciler kendi imkanları ile hastaneye götürüldüğü
belirtildi. Olayın büyümesi üzerine Kürt öğrencilerin yurttaki odalarına kapatıldığı, bazı
öğrencilerin sinir krizleri geçirerek hastaneye kaldırıldığı kaydedildi. Bir süre sonra yurt
önünde toplanan Kürt öğrenciler, sloganlar atarak saldırıları protesto etti. (08.03.2012/DĠHA/
Dengetv.com/Etha.com.tr)
*Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi'nde ülkücü oldukları belirtilen bir grup Kürt öğrencilere
saldırdı. YaklaĢık 50 kiĢilik ülkücü grup, 6 öğrenciye sopa ve bıçaklarla saldırırken, saldırıda
2'si bıçak darbesi ile 6 öğrenci vücutlarının çeĢitli yerlerine aldıkları darbelerle yaralandı.
Osmaniye Devlet Hastanesi'ne kaldırılan öğrenciler tedavileri ardından polis tarafından
gözaltına alınarak Osmaniye Ġl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (18.04.2012/DĠHA/
Ozgur-gundem.com/Evrensel.net/Yuksekovahaber.com/Bitlishaber13.com/
*Elazığ‟da, Fırat Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi‟nin bulunduğu alanda yaklaĢık 15-20
kiĢilik ülkücü grup satırlar ve sopalarla Fırat Üniversitesi ĠletiĢim Fakültesi 1. Sınıf öğrencisi
Abdülkerim Avras‟a saldırdı. Saldırı sonrasında kafası yarılan Avras, arkadaĢları tarafından
hastaneye kaldırıldı. Hastanede Avras‟ın kafasına 20 dikiĢ atıldı. (01.06.2012/DĠHA/
Evrensel.net/Diyarbakirim.com)
*Diyarbakır'ın YeniĢehir ilçesinde bulunan ġehitlik Lisesi'ne giren maskeli bir grup,
öğretmenler odasının da bulunduğu idare bölümüne ses bombası ve molotofkokteyli attı.
Olayda Öğretmenler Odası'ndan panikle çıkan öğretmenlerden Gülay Binay, Yusuf KarataĢ
ve 12. sınıf öğrencisi Necat Oruç yaralandı. Yaralılar çeĢitli hastanelerde tedavi altına alındı.
(29.10.2012/Kenthaber.com/Cnnturk.com/Ntvmsnbc.com/Sabah.com.tr)
*Erzurum Atatürk Üniversite‟sinde okuyan Kürt öğrencilere, aralarında esnaf ve siyasi
partilerin gençlik yapılanmalarında yer alanlarında olduğu belirtilen kalabalık bir ülkücü grup
saldırdı. Saldırı sonucunda 4 öğrenci ağır yaralandı. Kampüs içerisinde yapılan saldırı
sırasında olay yerine gelen polisler saldırgan grup yerine Kürt öğrencilerine biber gazıyla
müdahale eti. Müdahale sonrası baĢlayan gerginlik devam ederken, polisler Kürtlerin kaldığı
mahallelerin giriĢlerine ise barikat kurdu. (03.12.2012/DĠHA/Hinishaber.net)
*Van‟ın Gürpınar ilçesindeki Anadolu Lisesi‟nde devam eden yurt sorunlarına çözüm
bulunması amacıyla 5 Aralık‟ta öğrencilerle veliler okul önünde basın açıklama yaptı. Yurt
sorunlarını dile getirildiği basın açıklamasını yapan V.C. isimli öğrencinin, 6 Aralık‟ta okula
giden ilçe kaymakamının hakaretine maruz kaldığı ve koruma polisler tarafından darp edildiği
iddia edildi. Yüzünde yaralar oluĢan V.C., babasıyla birlikte ilçe kaymakamı ve polisler
hakkında suç duyurusunda bulundu. ġu ana kadar 130 öğrencinin yaĢanan yurt sorunları ve
baskılardan dolayı okulu bıraktığı belirtilirken, Gürpınar Anadolu Lisesi yurdunun hasar
43
görmesinden dolayı okul yetkililerinin öğrencilere cemaat evleri, medrese ve taziye evlerinde
kalmaları yönünde baskı yaptığı iddia edildi. Gürpınar Anadolu Lisesi‟nde isimlerinin
açıklanmasını istemeyen öğretmenler de olayı doğrulayarak, "Olay doğru biz de konuyla ilgili
tutanak tuttuk ve Ġlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne göndereceğiz" dedi. (07.12.2012/DĠHA/
Yuksekovahaber.com)
*Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde aralarında esnaf ve siyasi partilerin gençlik
yapılanmalarında yer alanların da olduğu belirtilen kalabalık bir ülkücü grubun Kürt
öğrencilere yönelik baĢlattığı saldırılar sürüyor. ġu ana kadar 5 Kürt öğrencinin yaralandığı
bildirildi. Baskı ve saldırıların sürdüğü Erzurum'da hak ihlallerinin had safhaya geldiğini dile
getiren ĠHD Erzurum Temsilcisi Medeni Aygül, kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu.
Artık basın açıklamalarına bile izin verilmediğine dikkat çeken Aygül, ırkçı saldırıların son
bulmasını istedi. Aygül, "Kürt öğrenciler burada tam hedef haline geldi. Buradaki saldırılara
maruz kalan Kürt öğrenciler, demokratik bir Ģekilde tepkilerini dile getirmek için basın
açıklaması yapmak istedi yine ırkçı saldırıya maruz kaldılar" dedi.
Üniversite rektörünün, "okulun 99 kapısı var hangisinde önlem alalım" yönündeki
açıklamasına tepki gösteren Aygül, emniyet ve okulun önlem almaması durumunda daha
büyük sorunların baĢ göstereceğini dile getirdi. Okulda saldırıya uğrayan öğrencilerden S.Y.
"Evime giderken takım elbiseli üç kiĢi tarafından durduruldum. Bana ismimle hitap ederek,
'sen bugün basın açıklamasına katılan öğrencilerdensin. Biz seni biliyoruz. Sen ateĢle
oynuyorsun. Biz ülkü ocaklarından geliyoruz. Basın açıklamasındaki görüntülerin var bizde.
Burası Erzurum'dur buradan çıkıĢ yok' gibi tehditlerden sonra bana fiziki olarak saldırdılar.
Beni linç etmek istediler. Bunun yanı sıra okuldaki hocalar tarafından bile tehdit ediliyoruz.
Çok sayıda arkadaĢımız bu yüzden okulu bırakıp memleketine döndü" diye konuĢtu.
(08.12.2012/DĠHA)
-Yerel Yönetici
*MaraĢ Belediye BaĢkanı Mustafa Poyraz'a kimliği belirsiz bir kiĢi tarafından pompalı tüfekle
silahlı saldırı yapıldı. Poyraz'ın saldırıda yaralandığı ve Necip Fazıl Kısakürek Devlet
Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındığı öğrenildi. (28.08.2012/DĠHA/Milliyet.com.tr/
Haberturk.com/Sabah.com.tr/Radikal.com.tr)
-ĠĢçi
*Van'ın Edremit Ġlçesi'nde TOKĠ inĢaatlarında çalıĢan Ömer AlataĢ isimli Kürt iĢçiye
Kayserili bir grubun saldırdığı belirtildi. dün gece saatlerinde Edremit'teki TOKĠ'de Gökçenay
firmasında çalıĢan Ömer AlataĢ ile 6 kiĢilik Kayserili grup arasında bilinmeyen bir nedenden
dolayı tartıĢma çıktı. TartıĢmanın büyümesi üzerine 6 kiĢilik Kayserili grup, Ömer AlataĢ'a
saldırarak darp etti. Saldırıdan sonra AlataĢ'ın hastaneye götürüldüğü belirtilirken, olay yerine
gelen polislerin kimseyi gözaltına almadığı kaydedildi. (01.05.2012/DĠHA)
Cinsel Yönelimi Nedeniyle
*Diyarbakır‟da akılalmaz bir oğul cinayeti yaĢandı. Kayapınar ilçesi Metropol semtinde
yaĢayan 17 yaĢındaki R.A., eĢcinsel olduğu için ailesi tarafından sürekli Ģiddet görüyordu.
Hergün dayak yiyen talihsiz genç ailesinin iĢkencelerine dayanamayıp evden kaçtı ve bir
arkadaĢının evine sığındı. Ancak R.A.‟nın kaldığı evi basan amcası zorla bir araca bindirdi.
R.A. bir süre amcasıyla tartıĢtı. Ardından olay yerine gelen baba, silahını çekerek R.A‟ya 14
kurĢusn sıktı. R.A‟nın cesedini arabaya koyan baba ve amca, cesedi yol kenarına atarak kaçtı.
Olayın ardından annenin polise giderek yaĢananları anlatması üzerine baba ve amca gözaltına
alınıp mahkemece tutuklandı. (31.08.2012/KentHaber)
44
Hukukçu
*Dersim'in Ovacık Ġlçesi'nde, Cumhuriyet BaĢsavcısı Murat Uzun'a silahlı saldırı düzenlendi.
Saldırıda ağır yaralanan Uzun'un çarĢı merkezinde oturduğu lojmanına gittiği sırada kimliği
belirlenemeyen bir kiĢi tarafından baĢından tek kurĢunla vuruldu. Uzun Ovacık Devlet
Hastanesi'nde yapılan ilk müdahalenin ardından Elazığ Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Savcı
Uzun, tedavi gördüğü hastanede yaĢamını yitirdi.
(19.09.2012/DĠHA/Cnnturk.com/Cumhuriyet.com.tr/Haberturk.com)
Sağlık ÇalıĢanı
*Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'nde biri baĢhemĢire 2 hemĢirenin hastane
BaĢhekimi Prof. Dr. Yusuf Yağmur'un Ģoförü ve koruması tarafından darp edildiği ileri
sürüldü. ÇarĢamba günü gerçekleĢen olay hakkında bilgi veren SES Diyarbakır ġube
Yöneticisi Saliha Aydeniz, baĢhekimin korumasının bir yakınını hastanenin özel odasına
yatırmak isteyince "yer yok" cevabını veren hemĢirelerin darp edildiğini söyledi. Bu olayın ilk
olmadığını dile getiren Aydeniz, özellikle sağlık personeli ile hemĢirelerin çeĢitli zamanlarda
Ģiddette maruz kaldığını kaydetti. "Bu yaĢanan olaylara iliĢkin tepkimizi ortaya koyup,
baĢhekimle konuĢmamıza rağmen bir sonuç elde edemedik" diyen Aydeniz, "En son iki gün
önce tekrarlanan Ģiddet olayı hastane idaresi ile baĢhekimin tutumunu ortaya koymaktadır.
Yaratılan bir sistemin sonucu olarak özellikle sağlık çalıĢanı ile hemĢire arkadaĢlarımız
Ģiddete maruz kalmaktadır. Hastane idaresi bu yaĢanan olaylara iliĢkin bir düzenleme yapma
yerine daha çok taraflarla konuĢarak olayın üzerini örtbas etmektedir. Sanki bu Ģekilde olay
çözülüyor gibi arabuluculuk yapıyor. (10.02.2011/DĠHA)
*Diyarbakır merkez Bağlar ilçesi 16 Nolu Mevlana Halit Sağlık Merkezi'nde aile hekimi
olarak görev yapan Dr. Hidayet Bakaç (33), geçtiğimiz cuma günü (10 ġubat) hastasının
saldırısına uğradı. Sağlık güvencesi olmadığı için bir akrabasının adına aile doktoruna ilaç
yazdırmak isteyen S.T. (Serdar Tokgöz) ilaç yazdırmak istedi. Dr. Bakaç, bunun mümkün
olamayacağını söyleyip teklifi kabul etmedi. Aile hekimi ile tartıĢan S.T. cebinden çıkardığı
bıçak ile ilaç yazmayan doktora saldırdı. Odada görevli hemĢirenin çığlığı üzerine doktorun
yardımına koĢan hasta ve sağlık personeli, saldırganı güçlükle etkisiz hale getirdi. Saldırıda
Bakaç, Ģans eseri yara almadan kurtuldu. Ġhbar üzerine sağlık merkezine gelen polis,
saldırganı gözaltına aldı. (14.02.2011/Haberdiyarbakir.org / Haberturk.com /
Personelsaglik.com.tr / Diyarbakirsoz.com)
*Elazığ‟da bir haftadır kayıp olan Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi‟nde görevli kadın
doğum uzmanı 47 yaĢındaki Doç. Dr. Bilgin GürateĢ‟in dün gece GümüĢkavak Mahallesi‟nde
cesedi bulundu. Elleri ve ayaklarının bağlı, boynunda ip bulunduğu ve kasığından tabanca ile
vurulduğu belirlenen GürateĢ‟in yüklü miktarda borçları nedeniyle tefecilerin eline düĢtüğü ve
borç- alacak yüzünden öldürüldüğü üzerinde duruluyor. Cinayeti itiraf ettikleri öne sürülen
gözaltındaki 2 Ģüphelinin polisteki sorgusu ise devam ediyor.
(03.04.2012/Radikal.com.tr/Ensonhaber.com/Milliyet.com.tr/Zaman.com.tr)
*Gaziantep'te bir hafta önce kanser hastası olan 85 yaĢındaki dedesinin öldüğü hastaneyi
basan 17 yaĢındaki M.G., doktoru kalbinden bıçakladı. Avukat Cengiz Gökçek Devlet
Hastanesi'nin önünde meydana gelen olayda bıçaklanan 30 yaĢındaki Uzman Dr. Ersin
Arslan, hastaneye kaldırıldı, ama kurtarılamadı. Zanlı kaçmak isterken yakalandı.
*Urfa Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'nde görev yapan Acil Servis Uzmanı Dr. Ahmet
Ceylan'ın hasta yakını tarafından darp edildiği ileri sürüldü. Ġddialara göre; dün hasta Ömer
Çakallı göğüs ağrısı Ģikâyetiyle oğlu Murat ve yakınları tarafından otomobille acil servise
45
getirildi. Acil servis uzmanı Dr. Ahmet Ceylan, muayene ettiği hastanın kalp damarlarıyla
ilgili sorun bulunduğunu ve anjiyo olması gerektiğini söyledi. Doktorun teĢhisinin ardından
yakınları, Ömer Çakallı'yı otomobille kentteki özel bir hastaneye götürmek istedi. Bu talebe
Doktor Ahmet Ceylan ise olumsuz yanıt verdi. Doktor, prosedür gereği hastanın ambulansla
sevk edilebileceğini söyledi. Kalp hastası Ömer Çakallı'nın oğlu Murat Çakıllı, babasını
otomobiliyle özel hastaneye götürmekte ısrar etti. Çakallı, isteğinin prosedüre aykırı olduğunu
söyleyen doktora yumruk attı. Doktor Ahmet Ceylan, yüzüne aldığı yumruk ile hafif
yaralanırken, güvenlik görevlileri tarafından engellenen Murat Çakallı ise hastane polisi
tarafından gözaltına alındı. (03.05.2012/DĠHA / KentHaber)
*Silopi Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne dün saat 22.00 sıralarında aĢırı titreme ve terleme
Ģikâyetiyle getirilen Emin YavĢin'in yakınları, serviste görevli hemĢire Pınar Çevik'i darp etti.
YaĢanan olaya iliĢkin Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Silopi Devlet
Hastanesi Acil Servis kapısında basın açıklaması yaparak olayı protesto etti. Tartaklanan
hemĢire Çevik, 3 günlük "ĠĢ göremez" raporu alırken, saldırganlardan Ģikâyetçi oldu.
(30.05.2012/DĠHA)
*Urfa-Mardin karayolu üzerinde bulunan özel bir hastanede 2 yıldır tüp bebek yöntemiyle
çocuk sahibi olmak isteyen Nasır Kaplan'ın eĢi muayene için geldiği hastanede 2'nci kez
"düĢük" yaptı. Duruma sinirlenen Kaplan'ı sakinleĢtirmeye çalıĢan poliklinik sorumlusu
Kadın Doğum Uzmanı Dr. Muhittin Hikmet Telli, Kaplan tarafından bacağından bıçaklandı. 3
yerden bıçaklanan Telli, ameliyata alındı. Ameliyatın ardından Dr. Telli'nin durumunun iyi
olduğu öğrenildi. (31.05.2012/DĠHA)
*Van'ın ErciĢ Ġlçesi'nde Devlet Hastanesi'nde görevli Dr. Abdullah Kaplan, AKP Van
Milletvekili Fatih Çiftçi'nin yakınlarının saldırısına uğradı. Çiftçi'nin akrabası Nahit Yılmaz
ve beraberinde bulunan kaç kiĢilik grubun saldırısına uğrayan Kaplan, tekme ve tokat
darbeleri sonucu yaralandı. Kaplan, Van Bölge Eğitim AraĢtırma Hastanesi Yoğun Bakım
Servisi'nde tedavi altına alındı. Saldırı gerekçesi öğrenilemezken, olay ile ilgili gözaltının
olmadığı bildirildi. (07.07.2012/DĠHA/Ttb.org.tr/Vanbulten.com)
*Batman'da Özel FarabimHastanesin‟de04.09.2012 tarihinde gece 22.30 sıralarında, acil
servise gelen bir hastaya müdahale eden Dr. Bedrettin Keskin, çıkan tartıĢmanın ardından
hasta yakınının saldırısına uğradı. Gece saatlerinde migren Ģikayetiyle acile gelen hastaya Dr.
Bedrettin Keskin‟in müdahale etmek istediğini belirten hastane personellerinden Ġ.E, “Ġçeride
müdahalesi yapılan çok hasta vardı. Bizler hepsine birden müdahale etmeye çalıĢıyorduk.
Baygınlık geçiren hastaya hocamız acil müdahale etmeye baĢladı ve 5 dakika geçmeden
migren ağrısından gelen hastanın kocası birden bağırmaya baĢladı. Hocamızda neden
bağırıyorsunuz deyince, hocamızla tartıĢtılar. Hocamız hastayı tekrar muayene edince hasta
yakını hocamıza kafa atarak darp etmeye baĢladı ve hocanın dudağını patlattı” diye konuĢtu.
Olayın ardından hasta yakınını telefonla yakınlarını çağırdığı hastanede büyük panik yaĢandı.
Sağlık çalıĢanları asansörlerle üst katlara kaçarken, olay yerine gelen polis, saldırganları
gözaltına aldı. Olayda darp edilen Dr. Bedrettin Keskin Ģikâyetçi oldu.(05.09.2012/
Batmanmedya.com)
SĠLAHLI ÇATIġMALAR
*Batman'ın Kozluk Ġlçesi kırsal kesiminde özel harekat timlerinin bir mağaraya düzenlediği
operasyonda, çıkan çatıĢma sona erdi. Sabah saatlerinden bu yana devam ettiği belirtilen
çatıĢmada, 5 HPG'linin yaĢamını yitirdiği iddia edildi. ÇatıĢma sonrası 5 cenaze Kozluk
Devlet Hastanesi morguna getirildi. ĠçiĢleri Bakanı Ġdris Naim ġahin, Batman'ın Kozluk
Ġlçesi'nde yaĢanan çatıĢmaya iliĢkin bilgi verdi. ġahin, operasyonunu özel harekat polislerinin
46
katılımıyla yapıldığını söyleyerek, "Polis ve jandarmanın ortak istihbaratına dayanarak dün
geceden itibaren yürütülen bir operasyon sonucunda Kozluk ilçesine bağlı bir köyle,
sığınakta, çok katlı bir mağarada 6 kiĢi olduğu tahmin edilen bir grupla çatıĢmaya girildi.
ÇatıĢmada 5 kiĢi etkisiz hale getirildi. Silahları, bombaları ve diğer malzemeleri ele geçirildi.
Adli tahkikat devam ediyor. 6 kiĢi olduğu değerlendiriliyor. 1 kiĢinin araması devam ediyor"
dedi. (03.02.2011/DĠHA / Sabah.com.tr / Batmanpostasigazetesi.com / Mynet.com / Ġmctv.com)
*Hakkari‟nin Çukurca Ġlçesi'nde gece saat 02.00'de bir grup HPG'linin, 10 ayrı askeri hedefe
yönelik düzenlediği ve bir askerin yaĢamını yitirmesi ve 7 askerin de yaralandığı belirtilen
çatıĢmanın detayları da netleĢmeye baĢladı. Yerel kaynaklardan alına bilgiye göre, 49 sınır
taĢında nöbet tutan askeri birliğe yapılan saldırı ile çatıĢma baĢladı. Ardından Emir ġaban
Mahallesi'nde bulanan Ġlçe Jandarma Komutanlığı'na saldırı düzenlendiği bildirildi.
ÇatıĢmayla birlikte ilçenin dört bir tarafında nöbet tutan askerlerin çevreye rastgele ateĢ ettiği
kaydedildi. Çıkan çatıĢma sonrasında özellikle Yeni Mahalle ve Emir ġaban mahalleleri de
roket ve kurĢunların hedefi oldu. ÇatıĢmadan hemen sonra ilçede elektriklerin kesildiği
kaydedildi. ÇatıĢmada ĠHD üyesi Naif Kara'nın evine iki roket, Mehmet Tugay'in evine de bir
roket, Abdullah Kanatın evine de çok sayıda merminin isabet etiği bildirildi. Ayrıca çatıĢma
esnasında ve sonrasında iki mahallede çok sayıda eve mermi isabet ettiği, Ģans eseri ilçede
sivillerden kimsenin yaralanmadığı belirtildi. Çıkan çatıĢma sonrasında Hakkari Valisi
Muammer Türker tarafından yapılan açıklama ile 4 HPG'linin yaĢamını yitirdiği iddia edildi.
(09.02.2012/ DĠHA / Aktifhaber.com / Hurriyet.com.tr / Dha.com.tr / Bianet.org)
*Hakkari'nin Çukurca Ġlçesi'nde askeri birliklere yönelik düzenlenen saldırı sonrası çıkan
çatıĢmada yaĢamını yitiren 4 HPG'linin cenazesinin dün gece Malatya'ya getirildiği belirtildi.
Söz konusu çatıĢmada yaĢamını yitiren ve kimlik bilgileri açıklanan HPG'li Hevile Ġzer
(ġayan Cudi), Saim Gönül (Diren Fırat), Ümran Balkan (Viyan TekoĢin) ve Muharrem
Omoyimilan'ın (Rojhat) cenazeleri Malatya Adli Tıp Kurumu'nda bekletiliyor. (11.02.2012/
DĠHA/ANF)
*Bingöl Ilıcalar Beldesi, Kös ve Karev bölgeleri arasında dün akĢam saatlerinde hava destekli
operasyon düzenlendi. Yüzlerce asker ve özel harekat timi tarafından HPG'li grubun etrafının
sarılması ile çatıĢma çıktığı belirtilirken, çatıĢmada 9 HPG'linin yaĢamını yitirdiği, 2'sinin
yaralandığı ve 1'inin de sağ olarak yakalandığı iddia edildi. YaĢamını yitirdiği belirtilen
HPG'lilerden birinin Karlıova Ġlçesi'ne bağlı Kıraçtepe (Çewlık) Köyü nüfusuna kayıtlı
Mehmet Aksoy (Pilıng) olduğu, ismi öğrenilemeyen birinin de Karlıova'ya bağlı Hasanova
Köyü XıĢxıĢok Mezrası nüfusuna kayıtlı olduğu iddia edildi.Yaralanan 2 HPG'linin, Bingöl
Devlet Hastanesi'ne getirildiği belirtildi. (09.02.2012/ANF / DĠHA / Bingolgazetesi.com /
Milliyet.com.tr / Stargazete.com / Medya73.com)
*Diyarbakır'ın Çınar Ġlçesi'ne bağlı Aktepe Köyü'nde askerler ile HPG'liler arasında çatıĢma
çıktığı belirtiliyor. Özel harekat timlerinin de aralarında bulunduğu yüzlerce asker tarafından
köyün abluka altına alındığı belirtilirken, Diyarbakır ve Çınar'daki askeri noktalardan kalkan
çok sayıda helikopterin de köy doğru gittiği gelen bilgiler arasında. Çıkan çatıĢmada 1
HPG'lin yaĢamını yitirdiği, 1 HPG'linin de yaralandığı iddia edilirken, çatıĢmanın sürdüğü
öğrenildi. YaĢamını yitiren HPG'linin Hakkari nüfusuna kayıtlı Ġsmet Akın olduğu kaydedildi.
(13.02.2012/ DĠHA / ANF / Sabah.com.tr / Haberturk.com)
*ġırnak'ın Uludere Ġlçesi kırsalında dün akĢam meydana gelen çatıĢmada 15 HPG'linin
yaĢamını yitirdiği öne sürüldü. ġırnak Valiliği'nden yapılan açıklamada ġırnak-Bestler
Dereler Bölgesi'nde geniĢ kapsamlı operasyon gerçekleĢtirildiği ve bu operasyon sonucunda
çıkan çatıĢmada 15 HPG'li ile 2 askerin yaĢamını yitirdiği iddia edildi. Öte yandan yaĢamını
47
yitiren ve HPG'li olduğu iddia edilen 15 cenazenin ġırnak Devlet Hastanesi'ne getirildiği
belirtildi. (14.02.2012/ DĠHA / Mynet.com / Aksam.com.tr / ġırnak Valiliği)
*Mardin'in Nusaybin Ġlçesi ile Cizre arasındaki Ġpek Yolu'nun 34'üncü kilometresindeki
Söğütlü (Girêbîya) Köyü yakınlarında bomba bulunduğu yönündeki ihbar üzerine askerler
saat 16.30 sıralarında karayolunu trafiğe kapattı. Dedektörle yapılan arama sırasında
patlayıcının infilak etmesi sonucu bir astsubay yaĢamını yitirdi, bir astsubay ise yaralandı.
YaĢamını yitiren astsubayın kimliği henüz netleĢmezken, yaralı astsubayın Nusaybin Devlet
Hastanesi'ne kaldırıldığı belirtildi. (25.02.2012/DĠHA / Cumhuriyet.com.tr /
Aktifhaber.com / Mynet.com)
*ġırnak'ın Cudi Dağı'ndaki Gıre Çolya, Hesana ve Derye Kere bölgelerinde 21 mart sabah
saat 04.00'da baĢlatılan geniĢ kapsamlı hava destekli operasyonda çıkan çatıĢmalar
Ģiddetlenerek devam ediyor. ÇatıĢmalarda 7 özel harekat timi yaĢamını yitirirken, 2'si asker
13 özel harekatçı da yaralandı. ÇatıĢmalarda 5 HPG militanı yaĢamını yitirdi.
-Cudi Dağı'nda 3 gündür süren operasyonda yaĢamını yitiren PKK'li sayısı bugün 8‟e
yükseldi. 3'ü kadın 8 PKK'linin cenazesi bugün Silopi Devlet Hastanesi'ne getirilip, otopsiye
alındı. Otopsi sırasında hastane önünde güvenlik güçleri sıkı önlemler aldı.
(24.03.2012/ANF/DĠHA / DHA / Sabah / CNNTurk / Vatan / Hurriyet / Radikal / Milliyet
/ Haberturk / Yeni Şafak / NTV)
*Urfa- Gaziantep yolu üzerinde bulunan Akabe Mevkii'nde patlama meydana geldi. Yola
döĢenen bombanın patlaması sonucu 2 polis yaralandı. Polis aracının geçiĢi sırasında
meydana gelen patlamada araç büyük hasar gördü. Yaralanan polisler hastaneye kaldırılırken,
bölgede geniĢ çaplı operasyon baĢlatıldı. (24.03.2012/ANF / Milliyet / Habertürk /
İnternethaber.com / Mynet.com/ Posta / Polis.web.tr)
*Siirt'in Baykan ile Bitlis'in Hizan ilçeleri sınırında bulunan Çeltikli Köyü kırsalındaki Sehi
ormanları mevkiinde 24 Mart'ta yaĢanan çatıĢmada 15 HPG'li yaĢamını yitirdi. HPG‟lilerin
cenazesi Malatya Adli Tıp Kurumu'na getirildi. Cenazelerin 15 kadına ait olduğu belirtilirken,
çatıĢmada yaĢamını yitiren Gülistan Basutçu'nun (Yerivan Ararat) ailesi cenazeyi almak için
Malatya'ya geldi. Meydana gelen çatıĢmada ayrıca 3 köy korucusu yaralandı. (26.03.2012 /
ANF / DĠHA / DHA / İmc-tv.com / Etha.com.tr / / Milliyet / Habertürk / Hurriyet / Star /
İnternethaber.com / Sabah)
*Hakkari ġemdinli'ye bağlı Derecik Beldesi YeĢilova Köyü yakınındaki 1055 üst bölgesinde
askerler ile HPG'liler arasında çıkan çatıĢmada ilk belirlemelere göre, 1 Üsteğmen yaĢamını
yitirirken, 1 asker de yaralandı. Hakkari Valiliği de yaptığı açıklamada çatıĢmadaki bilgileri
doğruladı. Yerel kaynaklar ise, çatıĢmada daha fazla yaralı askerin bulunduğunu iddia etti.
(04.04.2012/DĠHA/Mynet.com/Aktifhaber.com/Diyarbakirhaber.gen.tr/Polis.web.tr/Hur
riyet.com.tr/Haberturk.com/Radikal.com.tr)
*Türkiye-Federal Kürdistan Bölgesi sınır hattında bulunan ġırnak'ın Uludere Ġlçesi'ne bağlı
YemiĢli Köyü (Mêrge) GeymuĢule üst bölgesinde bu sabah saatlerinde TSK ile HPG'liler
arasında çatıĢma çıktı. ÇatıĢmada ilk bilgilere göre, 2 uzman çavuĢun yaĢamını yitirdiği ve 3
uzman çavuĢun da yaralandığı belirtildi. Yaralanan askerler, helikopter ile ġırnak Asker
Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı.Hava destekli operasyonlar sürerken, bölgeye
yoğun askeri sevkıyat yapıldığı bildirildi. (12.04.2012/DĠHA/Yuksekovahaber.com/
Mynet.com/Ġmc-tv.com/Aktifhaber.com/Hurriyet.com.tr/Bianet.org)
*Amasya'da 9 Nisan günü HPG'lilerin gerçekleĢtirdiği eylem sonucu 2 asker hayatını
kaybederken, 5 asker de yaralandı. Patlamanın ardından bölgede baĢlatılan geniĢ çaplı
48
operasyon sonrasında 2 HPG'linin yaĢamını yitirdiği iddia edildi. HPG'lilerin cenazelerinin
Amaysa Sabuncuoğlu ġerefeddin Devlet Hastanesi morguna getirildiği belirtilirken,
cenazelerin Ankara Adli Tıp Kurumu'na gönderileceği öğrenildi. Öte yandan HPG ise,
eylemde 4 askerin hayatını kaybettiğini duyurmuĢtu. (14.04.2012/ANF/DĠHA/
Aktifhaber.com/Gazetevatan.com/Ankarabulten.com/Sabah.com.tr)
*ġırnak Uludere Ġlçesinin Gülyazı Köyü kırsalında dün operasyona çıkan askerler ile
HPG'liler arasında çatıĢma yaĢandığı bildirildi. Gece geç saatlere kadar devam eden çatıĢmada
ismi henüz belirlenemeyen bir uzman çavuĢun yaĢamını yitirdiği kaydedildi. Kobra
helikopterlerin havadan destek verdiği operasyon bölgesine skorsky helikopterler ile
komandolar indirilirken, Gülyazı Jandarma Karakolu'ndan ise top atıĢları yapıldı.
(21.04.2012/DĠHA/Mynet.com/Ntvmsnbc.com/Aktifhaber.com/Medya73.com/Gazete5.co
m/Posta.com.tr/Ġmc-tv.com)
*Eruh ile ġırnak arasında kalan Görendoruk (Memîran), Dönerdöver (Bikat) ve DağdöĢü
(Serxetê) köylerinin dağlık alanlarında dün öğleden sonra baĢlatılan operasyon kapsamında
çıkan çatıĢmada yaĢamını yitirdikleri iddia edilen biri kadın 2 kiĢinin cenazeleri hastane
morguna kaldırıldı. HPG'li oldukları belirtilen cenazelerin sabah saatlerinde Siirt Devlet
Hastanesi morguna getirildiği bildirildi. (21.04.2012/ANF/DĠHA/Amedsesi.net/
Yuksekovahaber.com/Yeniozgurpolitika.com)
*Mardin'de yola döĢenen mayının uzaktan kumandayla patlatılması sonucu 1 asker hafif
Ģekilde yaralandı. Mardin Valisi Turhan Ayvaz, Sultan köyü yakınlarında güvenlik güçlerinin
yol kenarında dedektörle mayın araması yaptığı sırada teröristlerce önceden döĢenmiĢ
mayının patladığını bildirdi. Ayvaz, patlamada 1 askerin elinden hafif yaralandığını belirtti.
*Edinen bilgilere göre; gece saat 02.00 sıralarında Federal Kürdistan Bölgesi sınırında
bulunan Derecik Beldesi'ne bağlı Umurlu (Girane) Köyü Yol Geldi Mezrası'nın 86 Nolu sınır
taĢı bölgesinde HPG'lilerle askerler arasında çatıĢma yaĢandı. ÇatıĢma sırasında karakol
yapımında çalıĢan iĢ makinelerinin bekçiliğini yapan Osman ġandur isimli bir kiĢinin iĢ
makinesine isabet eden bir kurĢunun sekmesi sonucu hafif yaralandığı bildirildi. Yaralanan
ġandur, Derecik Sağlık Ocağı'nda yapılan ilk müdahalenin ardından ġemdinli Devlet
Hastanesi'ne kaldırıldı. ġandur'un sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. (24.04.2012/DĠHA)
*Bingöl'ün Genç Ġlçesi Yolaçtı Köyü kırsalında askerler ile HPG'liler arasında çatıĢma çıktı.
YaĢanan çatıĢma sonucunda 2 asker ve 1 korucu yaĢamını yitirirken, 3 korucu ve 5 askerde
yaralandı. Yaralı askerlerin Bingöl Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. YaĢanan
çatıĢmaya iliĢkin açıklama yapan ĠçiĢleri Bakanı Ġdris Naim ġahin de, yaĢanan çatıĢmada 2
asker ile bir korucunun yaĢamını yitirdiğini 8 kiĢinin de yaralandığını doğruladı. ġahin,
bölgedeki çatıĢmanın da devam ettiğini belirtti. Bölgede baĢlatılan askeri operasyon
geniĢleyerek, devam ederken, HPG'liler ve askerler arasında çatıĢmaların sürdüğü belirtiliyor.
Valilik süren çatıĢmada 4 HPG‟linin yaĢamını yitirdiğini ileri sürerken, HPG yaptığı
açıklamada 6 militanla irtibatlarının kesildiği duyuruldu. Öte yandan meydana gelen
çatıĢmada bir HPG‟linin de yaralı yakalandığı öğrenildi. (24.04.2012/DHA / DĠHA / ANF /
Evrensel.net / Ozgur-gundem.com / Milliyet.com.tr / Haberturk.com / Bianet.org /
Sabah.com.tr)
*Ağrı‟nın Doğubayazıt Ġlçesi kırsalında operasyon gerçekleĢtiren güvenlik güçleri ile PKK
militanları arasında Ağrı Dağ eteklerindeki Eliköy kırsalında yaĢanan çatıĢmada 3 militan
yaĢamını yitirdi. (01.05.2012/DHA / CNNTürk / KentHaber)
49
*ġırnak kent merkezinde dün gece yaĢanan çatıĢmanın ayrıntıları ortaya çıktı. Gündoğdu
Mahallesi'ndeki Çevre Yolu'nda saat 21.45 sıralarında ġırnak Emniyet Müdürlüğü Özel
Harekat ġube Müdürü Ġrfan Olçar'ın, içinde bulunduğu zırhı araca HPG'liler tarafından ateĢ
açıldı. Açılan ilk ateĢte araçta bulunan Ġrfan Olçar ile bir polis yaralandı. Eylemin ardından
kısa süre çatıĢma yaĢanırken, HPG'lilerin olay yerinden uzaklaĢması ile çatıĢma sona erdi.
Yaralanan Olçar ile polis memuru ġırnak Asker Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı.
(04.05.2012/DĠHA)
*KahramanmaraĢ‟ın Nurhak Ġlçesi‟nin dağlık kesiminde arama tarama faaliyetlerini sürdüren
güvenlik güçleri ile PKK militanları arasında çatıĢma çıktı. Sabah saatlerine kadar devam
eden çatıĢmada 1 militan yaĢamını yitirdi. (03.05.2012/DHA)
*Tunceli‟de uzun süredir baĢlatılan askeri operasyonlar birçok noktada devam ederken, dün
itibari ile Alacak Köyü'nde baĢlatılan operasyon sırasında gece saat 02.00'da çatıĢma çıktı.
TSK ile HPG'liler arasında çıkan çatıĢmada 1 astsubay, 2 asker yaĢamını yitirirken, yaralıların
da olduğu belirtiliyor. ÇatıĢmada yaĢamını yitirenlerin isimleri Ģunlar; Jandarma Astsubay
Kıdemli ÇavuĢ Yıldırım Akbulut, Piyade OnbaĢı Mehmet CoĢkun Kılıç ile Jandarma Er Ġlhan
Verenbel. (04.05.2012/DĠHA / DHA / KentHaber)
*Dün akĢam saatlerinde ġırnak'ta Özel Hareket ġube Müdürü Ġrfan Olçar ve bir polis
memurunun uğradıkları saldırı sonrası çıkan çatıĢmada yaĢamını yitirdikleri ve HPG'li
oldukları savunulan 2 kiĢinin cenazelerinin Malatya'ya gönderildiği belirtildi. Sabah
saatlerinde ġırnak Devlet Hastanesi'ne getirildiği belirtilen cenazelerin Malatya Adli Tıp
Kurumu'na gönderildiği kaydedildi. (04.05.2012/DĠHA)
*ġırnak'ın Uludere ilçesinde bir ihbarı değerlendirmek için Ortasu köyüne doğru giden
güvenlik güçlerinin geçiĢi sırasında el yapımı bomba, uzaktan kumandayla patlatıldı. Patlama
sırasında kobra tipi askeri zırhlı araçta maddi hasar meydana gelirken, araçta bulunan iki
güvenlik görevlisinin ise yaralandığı öğrenildi. (04.05.2012/KentHaber)
*Bitlis Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, Tatvan Ġlçesi Yediören Köyü kırsalında
operasyona çıkan askerler ile HPG'liler arasında çatıĢma çıktığı ileri sürüldü. ÇatıĢmanın
ardından 2'si kadın 5 HPG'linin yaĢamını yitirdiği iddia edildi. (08.05.2012/DĠHA / DHA)
*Siirt‟in Eruh Ġlçesi'ne bağlı Bilgili (Eski Eruh) Köyü ile Siirt merkeze bağlı Kalender
kırsalında baĢlatılan operasyonda çatıĢma çıktığı bildirildi. Çıkan çatıĢmalarda 3 PKK
militanının yaĢamını yitirdiği, 2 askerin de yaralandığı iddia edildi. Siirt Valiliği'nden konuyla
ilgili yapılan yazılı açıklamada, çıkan çatıĢmada biri teğmen, biri de çavuĢ olmak üzere 2
askerin de yaralandığı ve bölgede baĢlatılan hava destekli operasyonun devam ettiği
kaydedildi. (08.05.2012/ĠHA)
*Tunceli‟nin Pülümür Vadisi'nde sabah saatlerinde geniĢ çaplı askeri operasyon baĢlatıldı.
Çok sayıda askerin katıldığı operasyon sırasında çatıĢma çıkarken, çatıĢmada 1 asker
yaĢamını yitirdi. YaĢamını yitiren askerin uzman onbaĢı Uğur Saka olduğu öğrenildi.
(09.05.2012/DĠHA / DHA)
*Diyarbakır'ın Kulp Ġlçesi'nde dün gece yol kontrolü yapan HPG'lilerin, AKP Kulp Ġlçe
BaĢkanı Veysel Çelik'i alıkoyması üzerine MuĢ, Bingöl ve Diyarbakır üçgeninde bu sabah
hava destekli askeri operasyon baĢlatılmıĢtı. Seri Sıpi, ġenyayla ve Kozme Dağı'nda baĢlayan
çatıĢmalar yer yer devam ederken, çatıĢmada Ģu ana kadar 2 korucunun yaralandığı bildirildi.
(14.05.2012/DĠHA / DHA)
50
*Bitlis‟in Hizan Ġlçesi'ne bağlı Kolludere Beldesi kırsalında operasyon baĢlatan askerler ile
PKK militanları arasında çatıĢma çıktı. YaĢanan çatıĢmada 4 militanın yaĢamını yitirdiği iddia
edildi. Bölgede baĢlatılan operasyon devam ederken, cenazelerin nereye götürüldüğü
konusunda herhangi bir bilgiye ulaĢılamadı. (15.05.2012/DĠHA / ĠHA)
*MuĢ, Bingöl ve Diyarbakır üçgeninde hava destekli baĢlatılan askeri operasyon devam
ediyor. Sabah saat 07.00 sıralarında baĢlayan operasyon devam ederken, yaĢanan çatıĢmada
bir astsubayın yaralandığı ve helikopterle Diyarbakır Askeri Hastanesi‟ne kaldırıldığı iddia
ediliyor. (15.05.2012/DĠHA)
*Hatay'ın Dörtyol Ġlçesi Kuzucular Beldesi Atatürk Parkı'nın üst tarafındaki ormanlık alanda
HPG'lilerle askerler arasında bu sabaha karĢı çatıĢma çıktı. ÇatıĢma sonucu 3'ü ağır 7 asker
yaralandı. Yaralı askerlerden 3'ü yaĢamını yitirirken, 4 asker de Dörtyol Devlet Hastanesi ve
Ġskenderun Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. (17.05.2012/DĠHA / NTV / CNN Türk)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'nde bulunan Derecik Beldesi'ndeki Ġç Güvenlik Hudut Tabur
Komutanlığı'na saat 14.40 sıralarında HPG'liler tarafından Balkayalar (Govend) Dağı'ndan
uzun namlulu silahlar ve havan topları ile saldırı düzenledi. Yerel kaynaklardan alınan
bilgilere göre, saldırıda 1 asker yaĢamını yitirdi, 1 uzman çavuĢun ve 1 askerinde yaralandığı
belirtildi. Saldırı sonrası bölgede askeri operasyon baĢlatıldı. (17.05.2012/DĠHA / ĠHA)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'ne bağlı Derecik Beldesi YeĢilova bölgesinde askeri üs
bölgesinde, HPG'lilerle askerler arasında dün gece çatıĢma çıktı. YaĢanan çatıĢmada
karakolun inĢaatında çalıĢan iĢçilerden biri yaĢamını yitirirken, üç kiĢi de yaralandı.
(19.05.2012/DĠHA)
*ġırnak Valisi Vahdettin Özkan yaptığı açıklamada, ġırnak'ın Uludere ilçesinin Irak sınır
hattında görev yapan güvenlik güçlerine saldırı hazırlığında olan 1 militanın ölü olarak ele
geçirildiğini açıkladı. (19.05.2012/DHA)
*Bingöl'ün Genç Ġlçesi'ne bağlı Yeniyazı ve Doğanca Köyü kırsalında baĢlatılan operasyon
sırasında çatıĢma çıktı. Bingöl'deki 49. Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı‟na bağlı askerler
tarafından yapılan operasyonda çıkan çatıĢmada bir HPG'linin yaĢamını yitirdiği iddia
edilirken, Sadrettin Becerikli adlı köy korucusunun da yaralandığı öğrenildi.
(20.05.2012/DĠHA)
*Diyarbakır Valiliği, Diyarbakır-MuĢ-Bingöl üçgeninde çıkan çatıĢmaya iliĢkin yazılı
açıklama yaptı. Açıklamada, Diyarbakır, MuĢ ve Bingöl il sınırları bölgesi Kulp alanında
AKP Kulp ilçe baĢkanının bulunması için operasyon baĢlatıldığı belirtilerek, güvenlik
birimlerinin yürüttüğü çalıĢma sırasında kazai basınç ve patlama sonucu 1 polisin yaĢamını
yitirdiğini ve 3 asker ile 1 korucunun yaralandığı kaydedildi. (21.05.2012/DĠHA)
*Dersim Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, dün akĢam saat 19.05 sıralarında Ovacık
ilçesi Karakoçan-Buzlutepe mevkisinde HPG'liler ile çatıĢma çıktığı belirtildi. ÇatıĢmada biri
kadın 2 HPG'linin yaĢamını yitirdiği iddia edildi. (23.05.2012/DĠHA)
*ġırnak‟ın kırsal kesiminde 19 Mayıs‟ta düzenlenen operasyonda meydana gelen patlamada
ağır yaralanarak Ankara GATA Hastanesi‟nde tedavi altına alındığı belirtilen Uzman ÇavuĢ
Burak Ulukaya‟nın beyin ölümünün gerçekleĢtiği bildirildi. 4 gün yoğun bakımda tutulan
uzman çavuĢun beyin ölümünün bugün gerçekleĢtiği kaydedildi. (23.05.2012/DĠHA)
51
*MuĢ'un Varto Ġlçesi'nde akĢam saatlerinde evine doğru giden Ankara'nın Sincan ġlçesi
nüfusuna kayıtlı Varto Ġlçe Jandarma Komutanlığı Trafik Tim Komutanı görevini yapan
Astsubay Erdinç Aydın (24), kimliği belirsiz kiĢi ya da kiĢilerin silahlı saldırısına uğradı.
Vücuduna isabet eden mermiyle yaralan Aydın, olay yerine çağrılan ambulansla Varto Devlet
Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastanede yapılan tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamayan Aydın
yaĢamını yitirdi. Saldırının daha sonra HPG tarafından gerçekleĢtirildiği açıklandı.
(23.05.2012/DĠHA)
*MuĢ'un Varto ilçe merkezinde Astsubay Erdinç Aydın'ın (24) öldürülmesinden sonra
baĢlatılan operasyonda çatıĢma çıktı. ÇatıĢmada bir uzman çavuĢ yaralandı.
(24.05.2012/DĠHA / DHA)
*Varto'da bir astsubayın öldürülmesinden sonra baĢlatılan askeri operasyon sonrası bir uzman
çavuĢun yaralanmasına neden olan çatıĢma yer yer sürüyor. Özelikle ArmutkaĢı Köyü
kırsalında devem eden çatıĢmalarda yaĢamını yitirdiği belirtilen ve HPG'li olduğu iddia edilen
3 kiĢinin cenazesi Varto Devlet Hastanesi'ne getirildi. (25.05.2012/DĠHA)
*Kayseri‟nin PınarbaĢı Ġlçesi‟nde ilçeye doğru giden bir aracı durdurmak isteyen polis ile
araçta bulunan PKK militanları arasında çatıĢma çıktı. Kontrol noktasını aĢmayı baĢaran
militanlar, bomba yüklü araçla geldikleri PınarbaĢı Emniyet Müdürlüğü önünde aracı havaya
uçurdu. Meydana gelen patlamada 1 polis memuru yaĢamını yitirirken, çoğu polis 18 kiĢi de
yaralandı. Patlamada araçta bulunan 2 PKK militanı da yaĢamını yitirdi. (25.05.2012/DĠHA /
DHA / CNNTürk / NTV / HaberTürk)
*ġırnak'ın Besta Bölgesi'nde öğle saatlerinde operasyona çıkan Çakırsöğüt Jandarma
Tugayı'na bağlı askerler ile HPG'liler arasında çatıĢma çıktı. Çıkan çatıĢma sonucunda
Tugay'da görevli 1 Jandarma Teğmen yaĢamını yitirdi. (27.05.2012/DĠHA / KentHaber)
*Kars'ın SarıkamıĢ Ġlçesi Mescitli mevkiinde bulanan jandarma karakoluna saldırı düzenlendi.
YaĢanan çatıĢmada 2 askerin yaralandığı öğrenilirken, çatıĢma nedeniyle Erzurum-SarıkamıĢ
yolu trafiğe kapatıldı. Yaralanan askerler, helikopterle Erzurum'daki MereĢal Çakmak Askeri
Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. (28.05.2012/DĠHA / KentHaber)
*Bitlis‟te Baykan Karayolu'nun 25'inci kilometresinde, Buzlupınar Dinlenme Tesisleri
yakınında özel harekat polisine ait zırhlı bir aracının geçiĢi sırasında patlama meydana geldi.
YaĢanan patlamada Ġl Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat ġubesi'ne ait zırhlı araç kullanılmaz
hale gelirken, 3‟ü polis 4 kiĢi yaralandı. Patlamadan sonra bölgeye Bitlis'ten çok sayıda
ambulans, zırhlı araç, özel harekat timi ve helikopter sevk edildi. Patlama sonrası bölgede
askeri operasyon baĢlatıldı. (01.06.2012/ANF/DĠHA/Haberturk.com/Cumhuriyet.com.tr/
Ntvmsnbc.com/Yeniozgurpolitika.org)
*Diyarbakır'ın Lice ve Kulp ilçeleri karayolunun 3. kilometresinde operasyona çıkan askerleri
taĢıyan aracın geçiĢi sırasında yola yerleĢtirilen bomba düzeneği patladı. Meydana gelen
patlamada, Lice Ġlçe Jandarma Komutanı ve bir uzman çavuĢ olmak üzere 2 asker yaralandı.
Helikopterle hastaneye kaldırılan 2 askerin yolda yaĢamını yitirdiği öğrenildi. Mayının
patlamasıyla birlikte bölgeye askeri birliklerin sevk edildiği bildirildi. (04.06.2012/ANF/
DĠHA/ Sabah.com.tr/Milliyet.com.tr/Cumhuriyet.com.tr/Zaman.com.tr/Taraf.com.tr/
Stargundem.com/Stargazete.com/Ġmc-tv.com/Cnnturk.com/Haberturk.com/
Hurriyet.com.tr)
*Hakkari‟ninYüksekova ilçesi ile Esendere beldesi arasında bulunan SarıtaĢ (Dirbisan) Köyü
yol ayrımında operasyona çıkan askerler ile HPG militanları arasında çatıĢma çıktı. YaĢanan
52
çatıĢmada Elbistan doğumlu Tuncay Can isimli asker ve 1983 Derika Hemko/Suriye doğumlu
(Geli Derik) kod isimli HPG militanı Erdewan Hasan yaĢamını yitirdi. ÇatıĢma sonrası
bölgede operasyon baĢlatıldı. (08.06.2012/DHA/ANF/DĠHA/Evrensel.net/Radikal.com.tr/
Yeniozgurpolitika.org/Hurriyet.com.tr/Milliyet.com.tr/Sabah.com.tr/Cnnturk.com/
Mynet.com/Zaman.com.tr/Turkiyegazetesi.com.tr/)
*10 Haziran 2012 günü saat 20.00 sularında Hakkari'nin Çukurca ilçesi kırsalında HPG'liler
ile askerler arasında çatıĢma çıktı. ÇatıĢma alanına Hakkari Dağ ve Komando Tugay
Komutanlığı'ndan helikopterlerle asker sevkiyatı yapıldı. Helikopterlerin bölgeyi bombaladığı
bildirilirken, 3 HPG militanı yaĢamın yitirdi. YaĢamını yitiren HPG‟li militanların Makû/Ġran
doğumlu Viyan Cudi kod isimli Xecê Brukimilan, Makû/Ġran doğumlu Zerin Zilan kod isimli
Besra Dellayimilan, Erzurum doğumlu Mazlum Amed kod isimli Ayetullah Kandemir
oldukları belirlendi. (11.06.2012/DHA/ANF/DĠHA/Radikal.com.tr/Haberturk.com/
Cumhuriyet.com.tr/Hurriyet.com.tr/Trthaber.com)
*Hakkari‟nin Çukurca Ġlçesi'ne bağlı KavuĢak ile IĢıklı köylerinde bulunan askeri birliklere
HPG militanları tarafından eylem düzenlendi. Eylem sonrası edinilen bilgiler göre, Piyade
Uzman ÇavuĢ Erol ġahin yaĢamını yitirdi. ÇatıĢmanın devam ettiği bölgede, hava destekli
geniĢ çaplı operasyon yapıldığı öğrenildi. (12.06.2012/ANF/DĠHA/DHA/ĠHA/Mynet.com/
Radikal.com.tr/ Trthaber.com/Hurriyet.com.tr/Yenisafak.com.tr/Sabah.com.tr/
Showhaber.com)
*ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi kırsalından baĢlatılan operasyonda dün akĢam saatlerinde Kato
Dağı'nda çatıĢma çıktığı bildirildi. YaĢanan çatıĢmada Piyade Uzman ÇavuĢ Ali Rıza ĠĢbilir
yaĢamını yitirirken, 1 uzman çavuĢ da yaralandı. ÇatıĢmanın ardından bölgeye özel harekât
timleri ve komandolar sevk edildi. Bölgede geniĢ çaplı operasyon devam ediyor. Öte yandan
Bestler-Dereler bölgesi'nde operasyona çıkan koruculardan Arif Güngen'in mayına basarak
yaĢamını yitirdiği bildirildi. (12.06.2012/DHA/DĠHA/Radikal.com.tr/Milliyet.com.tr/
Trthaber.com/ Hurriyet.com.tr/Evrensel.net/Ġmc-tv.com/Sabah.com.tr/Haberturk.com)
*Ağrı‟nın Diyadin ilçesi, Tendurek Dağında HPG militanları ve askerler arasında çıkan
çatıĢmada, HPG militanları Van/ErçiĢ doğumlu Nasır Cihan kod isimli Cihan Kırmızı ile
Ağrı/ Doğubeyazıt doğumlu Agit Serfiraz kod isimli Ġbrahim Yıldız yaĢamını yitirdi. 2 HPG
militanının cenazelerinin, Trabzon Adli Tıp Kurumu'na götürüldüğü belirtildi.
(12.06.2012/DHA/DĠHA/Mynet.com/Showhaber.com/Hurriyet.com.tr)
*ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi kırsalında dün gece özel eğitimli askerler ile HPG militanları
arasında çatıĢma çıktı. 13.06.2012 tarihinde akĢam saatlerinde Büyük Kato Dağı'nda yaĢanan
çatıĢma sonucu 2'si köy korucusu 4'ü özel eğitimli asker olmak üzere 6 kiĢi yaralandı.
Yaralılar yoğun önlem altında BeytüĢĢebap Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, durumları ağır
olan 4 asker helikopterle ġırnak Askeri Hastanesi'ne sevk edildi. Öte yandan kobra tipi
helikopterlerin bombardımanı sonucu fiberoptik ve elektrik kabloları zarar gördü. Dün
geceden bu yana elektriklerin kesik olduğu ilçede baz istasyonları da çalıĢmıyor.
(14.06.2012/DĠHA/Trthaber.com/Posta.com.tr/Zaman.com.tr/Sabah.com.tr/
Haberturk.com)
*ġırnak'ın Ġdil Ġlçesi'ne bağlı Tepecik ve AlakamıĢ köyleri yakınındaki Suriye sınırında
13.06.2012 tarihinde gece saat 22.00'de yaĢanan patlamanın ardından çatıĢma çıktı.
ÇatıĢmanın HPG militanları ile askerler arasında çıktığı öne sürüldü. Ġdil'den Suriye sınırına
geçmeye çalıĢan bir grubun askerlerin pususuna düĢtüğü ve çatıĢmanın çıktığı bildirildi.
Bölgenin ateĢ altına alındığı ve bombardımanın ardından HPG militanı olduğu iddia edilen 4
53
kiĢi yaĢamını yitirdi. (14.06.2012/DHA/DĠHA/Milliyet.com.tr/Hurriyet.com.tr/
Ntvmsnbc.com/Haberturk.com/Mynet.com)
*Hatay ilinin Belen ilçesi Mazıcak Deresi mevkiinde bulunan dağlık alanda, 18.06.2012
Pazartesi günü saat 21.26 sıralarında HPG militanları ile askerler arasında çıkan çatıĢmada
yaralanan Jandarma Komando Er Doğukan ġĠT isimli asker yaĢamını yitirirken, 3 asker
yaralandı. (19.06.2012/DĠHA/DHA /Sabah.com.tr/Milliyet.com.tr/Trthaber.com/Hatay
Valiliği)
*Hakkari‟nin Yüksekova ile ġemdinli ilçeleri arasında bulunan Dağlıca (Oremar) bölgesinde
sabah saatlerinde Derecik Ġç Güvenlik Tabur Komutanlığı'na bağlı sınırın sıfır noktasındaki
askeri üs bölgelerine HPG militanları tarafından saldırı düzenlendi. Yüksekova‟dan 35
kilometre uzakta olan YeĢiltaĢ Taburu ile Derecik Taburu‟nun üst kısmına eĢ zamanlı olarak
yapılan saldırı sonucu çıkan çatıĢmada 8 asker yaĢamını yitirirken, 16 asker de yaralandı.
ÇatıĢmalarda 14 HPG militanı yaĢamını yitirdi. (19.06.2012/DĠHA/DHA/ANF/
Sabah.com.tr/Cnnturk.com/Hakkari valiliği)
*Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde Oramar bölgesinde yaĢanan çatıĢmada yaralanan ve Ankara
Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde tadevisi süren Piyade Üsteğmen Murat Hasırcıoğlu
yaĢamını yitirdi. (02.07.2012/DHA/ANF/Hurriyet.com.tr/ Haberturk.com/Milliyet.com.tr)
*Fırat Haber Ajansı‟nın (ANF) 20 Haziran tarihli haberine göre, bir açıklama yapan HPG
Basın Ġrtibat Merkezi, YeĢiltaĢ Karakolu‟na düzenlenen eylemde 109 askerin yaĢamını
yitirdiği 100‟ün üzerinde askerin ise yaralandığı belirtildi. Açıklamada ayrıca 4 helikopterin
düĢürüldüğü, 5 helikopterin ise darbelendiği ileri sürüldü. Bu rakamlar bilançoya
yansıtılmamıĢtır.
*Bitlis'in Buzlupınar mevkiinde akĢam saatlerinde askerler ile HPG'liler arasında çatıĢma
çıktığı bildirildi. Çıkan çatıĢmada 2 korucunun yaralandığı belirtilirken, çatıĢma bölgesine çok
sayıda asker ve özel harekat timin gönderildiği bildirildi. (21.06.2012/DHA/DĠHA/
Milliyet.com.tr/Hurriyet.com.tr)
*Diyarbakır Dağkapı mevkiinde Dr. ġerif Ġnalöz Caddesi'nde Devlet Hastanesi Acil
Bölümü'ne giden kavĢakta devriye görevi yapan polis aracına uzun namlulu silahlarla
saldırıda bulunuldu. Resmi polis aracına yönelik saldırıda araçta bulunan 2 polis ile o esnada
olay yerinde bulunan bir yurttaĢ yaralandı. Yaralılar olay yerine çağrılan ambulanslarla
hastanelere kaldırılırken, durumlarının ağır olmadığı belirtildi. (21.06.2012/DĠHA/DHA/
ANF/Radikal.com.tr/Haberturk.com/Hurriyet.com.tr)
*ġırnak‟ın Uludere Ġlçesi'nin kırsal kesimindeki Sapaca Mevkii'nde 22.06.2012 tarihinde saat
22:00 sularında HPG militanları ile askerler arasında çıkan çatıĢmada, HPG militanı
Urfa/Suruç doğumlu Agit Zilan kod isimli Abdullah Vural yaĢamını yitirdi.
(23.06.2012/DĠHA/DHA/Haberturk.com/ġırnak Valiliği)
*Mardin'in Derik Ġlçesi'nde devriye görevi yapan polis aracına bombalı saldırı düzenlendi.
Derik Devlet Hastanesi'nde çıktığı sırada, tahrip gücü yüksek olduğu belirtilen bombanın
patlaması sonucu araç parçalandı. Olay yerinde 4 polis yaralandı. Yaralanan 4 polisten biri
olan Yasin Kaya, kaldırıldığı hastanede yaĢamını yitirdi. Saldırıda yaralanan 35 yaĢındaki
Mümin Tekin isimli polis ise ayakta tedavi edildi. Diğer yaralı polisler Erdem Sökmen ile
Gencer Bebe, Sağlık Bakanlığı'na ait ambulans uçakla, Ankara'ya götürüldü. (24.06.2012/
ANF/DHA/DĠHAmilliyet.com.tr/Ntvmsnbc.com/Sabah.com.tr/Trthaber.com/Zaman.co
m.tr)
*Hakkari ve ġırnak sınırında bulunan Kavaklı bölgesinde baĢlatılan operasyonda, 24.06.2012
tarihinde akĢam saatlerinde çatıĢma çıktı. ÇatıĢmada 1 uzman erbaĢ yaĢamını yitirdi, 3 uzman
54
erbaĢ da yaralandı. Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığı'ndan Kato Dağı'na
helikopterlerin uçuĢ yaptığı öğrenilirken, Hakkari Valiliği yaptığı açıklamayla olayı
doğruladı. (25.06.2012/DĠHA/Milliyet.com.tr/Haberturk.com/Sabah.com.tr/
Radikal.com.tr)
*Trabzon'un Düzköy Ġlçesi'nde askerlerin çöp attığı konteynırda sabah 07.30 sıralarında
patlama meydana geldi. Alınan bilgilere göre; Düzköy Jandarma Karakolu'ndan çöpleri alarak
ayrılan 3 asker, Karanfil Sokak'taki çelik çöp konteynırının yakınına geldiğinde aniden
patlama meydana geldi. Alınan bilgilere göre, patlama sırasında Doğan Özkartal adlı asker
ağır yaralandı. Düzköy Devlet Hastanesi'ndeki ilk müdahalenin ardından ambulans
helikopterle Trabzon'a gönderilen yaralı asker, Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi
Farabi Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Olay sonrasında Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık,
Trabzon Emniyet Müdürü Ertan YavaĢ ve Ġl Jandarma Alay Komutanı Albay Dursun Ertuğrul
Düzköy'e gelerek incelemelerde bulundu. Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık, patlayıcının
uzaktan kumanda ile yapıldığını belirterek, "1'i ağır 3 askerimiz yaralı" açıklamasında
bulundu. (26.06.2012/DHA/DĠHA/Sabah.com.tr/Milliyet.com.tr/Hurriyet.com.tr)
*26.06.2012 tarihinde gece saat 22.00 sularında Siirt'in Eruh Ġlçesi'ne bağlı Görendoruk Köyü
Jandarma Karakolu askerleri ile HPG militanları arasında çatıĢma yaĢandı. Eruh'a 2 kilometre
uzaklıktaki Milyanis bölgesindeki ormanlık arazide çıkan çatıĢmada Uzman ÇavuĢ Mesut
Günay yaĢamını yitirdi. Ardından Siirt 3'üncü Komando Tugay Komutanlığı'ndan kalkan
kobra helikopterler çatıĢma alanını bombalamaya baĢladı. Ayrıca helikopterlerle Jandarma
Özel Harekat Timleri de çatıĢma alanına indirildi. Sabaha karĢı saat 05.00 sıralarında ise
Eruh'un Bilgili Köyü bölgesinde ikinci bir çatıĢma yaĢandı. Siirt 3'üncü Komando Tugay
Komutanlığı'na bağlı askerler ile HPG militanları arasında burada çıkan çatıĢmada timdeki 3
asker ağır yaralandı. Yaralılar çatıĢma bölgesinden helikopterlerle alınarak Siirt Asker
Hastanesi'ne götürüldü. Tüm müdahalelere rağmen jandarma Mehmet Yıldız ile Mehmet
Kıran burada yaĢamını yitirirken, ağır yaralı Mustafa Aydın isimli asker ilk müdahalesinin
ardından helikopterle Diyarbakır'a sevk edildi. Diyarbakır Dicle Üniversitesi Hastanesi'ne
kaldırılan er, burada yaĢamını yitirdi. (27.06.2012/DHA/DĠHA/Milliyet.com/
Trtrthaber.com/Haberturk.com/Sabah.com.tr/Hurriyet.com.tr)
*MuĢ Valiliği'nin yaptığı açıklamada, MuĢ'un Malazgirt Ġlçesi'ne bağlı Çiçekveren (ZikreĢ)
Köyü, Yıldızlı Mezrası'nda askerler ile HPG'liler arasında çıkan çatıĢmada 2 HPG'linin
yaĢamını yitirdiği iddia edildi. Öte yandan çatıĢmanın yer yer devam ettiği bölgede askeri
sevkiyatında olduğu belirtildi. (27.06.2012/DHA/DĠHA/Cnnturk.com/Sabah.com.tr)
*ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi'nin PınarbaĢı Mahallesi'nde korucuların sürekli nöbet tuttuğu
yerde bu sabah saat 06.15'de patlama meydana geldi. Patlamada Yunus Cin isimli köy
korucusu yaĢamını yitirdi. (30.06.2012/DHA/DĠHA/Hurriyet.com.tr/Haberturk.com/
Milliyet.com.tr)
*Van'ın Süphan Mahallesi'nde bulunan Vizyontele Konteyner Kent'te 02.07.2012 tarihinde
gece 21.30'da polis noktasına uzun namlu silahlarla saldırı düzenlendi. Saldırıda 2 polis ağır
yaralandı. Van Bölge Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırılan polislerden Murat Dilmaç
yaĢamını yitirdi. Diğer yaralı polis ġükrü Yılmaz'ın tedavisi ise sürüyor. (03.07.2012/DHA/
DĠHA/Radikal.com.tr/Cnnturk.com/Haberturk.com/Milliyet.com.tr)
*Van'ın Saray Ġlçesi‟nde bulunan Kapıköy Sınır Kapısı'nda görevli polisleri ilçe merkezine
getiren zırhlı aracın geçiĢi sırasında patlama meydana geldi. Kazlıgöl Köyü yakınlarında
yaĢanan patlamada 2‟si polis 3 kiĢi yaralandı. Yaralananlar Van Bölge Eğitim ve AraĢtırma
55
Hastanesine kaldırıldı. (03.07.2012/DHA/DĠHA/Sabah.com.tr/Trthaber.com/
Showhaber.com)
*Dersim‟in Ovacık Ġlçesi‟nde 02.07.2012 tarihinde gece 02.30 sularında HPG militanları ile
askerler arasında çıkan çatıĢmada, HPG militanları MaraĢ doğumlu Jehat Cudî kod adlı
Mustafa Özdemir ile Diyarbakır doğumlu Rizgar Amed kod adlı Nadir Tunç yaĢamını yitirdi.
(04.07.2012/ANF/Yeniozgurpolitika.org)
*Van'ın Bahçesaray Ġlçesi‟ne bağlı Lican köyünde operasyona çıkan askerler ve korucular ile
HPG militanları arasında çatıĢma çıktı. ÇatıĢmada 2 korucu yaĢamını yitirirken 1 uzman
çavuĢ ise yaralandı. Yaralılar Bahçesaray Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (06.07.2012/DĠHA /
Sabah.com.tr / Milliyet.com.tr / Cumhuriyet.com.tr)
*Bitlis‟in Hizan-Tatvan ilçeleri arasındaki karayolunda askeri aracın geçiĢi sırasında patlama
meydana geldi. YaĢanan patlamanın ardından Tatvan ilçe merkezine 5 kilometre uzaklıktaki
Hanelmalı Köyü kırsalında HPG militanları ile askerler arasında çatıĢma çıktı. ÇatıĢmada, 7
asker yaralandı. (07.07.2012/DHA/Milliyet.com.tr/Sabah.com.tr/ Showhaber.com)
*HPG militanları tarafından Dersim-Erzincan karayolunda 06.07.2012 tarihinde akĢam
saatlerinde yol kontrolünde 5 TIR'ın yakılması sonrası korucuların da katılımıyla operasyon
baĢlatıldı. Alacık Köyü kırsalında HPG militanları ve operasyona çıkan asker ve korucular
arasında çatıĢma çıktı. Çıkan çatıĢma sonucunda, Piyade Komando Uzman ÇavuĢ Ahmet
Dağlı yaĢamını yitirdi. Piyade Komando Uzman ÇavuĢ Uğur Duran ise yaralandı.
(08.07.2012/DĠHA/Taraf.com.tr/Newededersim.com)
*Van'ın Çaldıran ile Ağrı'nın Doğubayazıt ilçeleri arasında yer alan Tendürek Dağı'na yönelik
düzenlenen askeri operasyonda saat 15.30 sularında meydana gelen çatıĢmada, Ağrı-Tutak
doğumlu Rojhat Agiri kod adlı Mehmet Cemil Öztürk, Kars-Kağızman doğumlu Hamza
Serhat kod adlı Emrah BoztaĢ ve Ġran/Makü-ġoraxil Köyü doğumlu ġervan Agiri kod adlı
Kemal Ermekan yaĢamını yitirdi. (08.07.2012/DHA/ANF/DĠHA/Milliyet.com.tr/
Haberturk.com)
*GümüĢhane kırsalında HPG militanları ile askerler arasında çıkan çatıĢmada, HPG militanı
Yüksekova doğumlu Hejar MeĢkan kod isimli Adnan Tekin yaĢamını yitirdi.
(10.07.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com/Aa.com.tr)
*MaraĢ'ın Nurhak Ġlçesi Umutlu Köyü yakınlarında Göksu Irmağı üzerinde inĢaatı devam
eden hidroelektrik santralinde çalıĢan kamyonete, 11.07.2012 tarihinde gece saat 22.30
sıralarında uzun namlulu silahlarla ateĢ açıldı. 30 yaĢındaki Muharrem Erdoğan açılan ateĢ
sonucu yaralandı. Saldırının ardından operasyon baĢlatıldı. Sabah saat 08.30 sıralarında
Umutlu Köyü yol ayrımında bir askeri aracın geçiĢi sırasında, önceden yola döĢenen patlayıcı
patladı. Hasar gören askeri araçta bulunan Astsubay Adil Sel, Uzman ÇavuĢ Cihangir Onursal
ve er Kenan GüneĢ yaralandı. (12.07.2012/ANF/DĠHA/Cumhuriyet.com.tr/Sabah.com.tr)
*Bingöl‟ün Sancak Beldesi kırsal alanında baĢlatılan askeri operasyon, HPG militanları ile
askerler arasında çatıĢmaya dönüĢtü. 10.07.2012 tarihinde saat 24.00 sularında yaĢanan
çatıĢmada, HPG militanları Hilvan/Urfa doğumlu Serhat Fırat kod aldı Murat
Demir,Yüksekova/Hakkari doğumlu Rojen Murat kod adlı Sıti Kızan, Tatvan/Bitlis doğumlu
Pelin Koçer kod adlı Lelihan Koyun, Siirt doğumlu Harun Gabar kod adlı Resul ġen ve
Diyarbakır doğumlu Sorxwin kod adlı Leyla Karsu yaĢamını yitirdi.
(13.07.2012/ANF/Sabah.com.tr/ Hurriyet.com.tr/Milliyet.com.tr)
56
*ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi'nde, Kato Dağı'na operasyona çıkan askerler ile HPG militanları
arasında sabah saatlerinde çatıĢma çıktı. AkĢam saatlerine kadar devam çatıĢmada, 1 asker
yaĢamını yitirirken, 3 asker yaralandı. (13.07.2012/DĠHA / Haberturk.com / Sabah.com.tr /
Hurriyet.com.tr)
*Hatay'ın Ġskenderun Ġlçesi'nde bulunan Sarıseki Beldesi'ne bağlı Akarca Köyü kırsalında
baĢlatılan operasyonda, 13.07.202 tarihinde gece geç saatlerde çatıĢma çıktı. Çıkan çatıĢmada,
operasyonda yer alan köy korucularından Ömer Salık yaĢamını yitirdi. (14.07.2012/DĠHA /
Hurriyet.com.tr / Cumhuriyet.com.tr / Yenisafak.com.tr)
*Van'ın Edremit Ġlçesi'nde bulunan polis eğitim poligonunda servis aracının geçiĢi
sırasında patlama meydana geldi. Patlamada, 15 polis yaralandı. Yaralı polisler ambulanslarla
Van Bölge Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırıldı. (14.07.2012/ANF/DĠHA/
Haberturk.com/Zaman.com.tr/Posta.com.tr)
*ġırnak'ın Uludere ile BeytüĢĢebap ilçeleri arasında bulunan Kel Mehmet Dağları'nda
14.07.2012 tarihinde akĢam saatlerinde Bolu Komando Tugay Komutanlığı'na bağlı askerler
ile HPG militanları arasında çatıĢma çıktı. ÇatıĢmada piyade uzman çavuĢ Hasan Erzi ve
piyade uzman çavuĢ Cevdet Özdemir yaĢamını yitirdi. (15.07.2012/DĠHA / Haberturk.com
/ Sabah.com.tr/Milliyet.com.tr)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde bağlı Esendere Beldesi'nde bulunan Merkez Cami'nin
yanına park edilen aracın altına yerleĢtirilen bombanın patlaması sonucu, Uzman ÇavuĢ
Cevdet Korkmaz yaralandı. (16.07.2012/ANF/DĠHA/Vanbulten.com)
*Van'ın Gürpınar Ġlçesi'nin Elaçmaz (Selexane) Köyü kırsalında operasyona çıkan askerler ile
HPG' militanları arasında çatıĢma çıktı. ÇatıĢmada 1 asker yaĢamını yitirirken 3 asker de
yaralandı. Yaralı askerler Van Bölge Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı.
(18.07.2012/DĠHA/Sabah.com.tr/Radikal.com.tr/Haberturk.com/Ntvmsnbc.com)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'ne bağlı Dağlıca bölgesinde kalkıĢ sırasında teknik bir arıza
nedeniyle düĢtüğü belirtilen Mi- 17 tipi askeri kargo helikopterinde 5 asker yaĢamını yitirdi, 8
asker de yaralandı. Helikopter‟in HPG‟liler tarafından düĢürüldüğü ileri sürüldü.
(22.07.2012/DĠHA / Milliyet.com.tr/Cnnturk.com/ Cumhuriyet.com.tr)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi Dağlıca (Oramar) bölgesindeki YeĢiltaĢ (ġitazin) Karakolu'nda
22.07.2012 tarihinde akĢam saat 22.00 sıralarında bir patlama meydana geldi. Askeriyeye ait
el bombasının patlaması sonucu patlamanın meydana geldiği iddia edildi. YaĢanan patlamada
bir askerin yaĢamını yitirdiği, 15 askerin de yaralandığı öğrenildi. HPG militanları tarafından
yapılan açıklamada ise, çatıĢma yaĢandığı belirtildi. (23.07.2012/DĠHA/Ġmc-tv.com/
Radikal.com.tr/Hurriyet.com.tr)
*Van‟ın Gürpınar Ġlçesi Elaçmaz (Selexane) Köyü kırsalında 18 Haziran tarihinde askerler ile
HPG militanları arasında çatıĢmada, 1 asker yaĢamını yitirirken, 3 asker ise yaralanmıĢtı.
Hastane'de tedavisi süren yaralı askerlerden Ümit AkbaĢ yaĢamını yitirdi.
(23.07.2012/DĠHA/Haberturk.com/Sabah.com.tr/Hurriyet.com.tr)
*Erzincan'ın Refahiye Ġlçesi'nde askerlerin bulunduğu sivil aracın geçiĢi sırasında patlama
yaĢandı. Yola döĢenen patlayıcının uzaktan kumanda ile patlatılması sonucu meydana gelen
olayda 2 uzman çavuĢ yaralandı. (24.07.2012/DĠHA/Haberturk.com/Cumhuriyet.com.tr/
Trthaber.com)
57
*Hakkari ġemdinli Ġlçesi'ne bağlı Bağlar Köyü‟nün Çem ve Rüzgarlı mezraları arasındaki
kırsal alanda akĢam saatlerinde yaĢanan çatıĢmada ikisi subay, biri uzman çavuĢ olmak üzere
3 askerin yaralandığı iddia edildi. (24.07.2012/DĠHA/Posta.com.tr)
*26.07.2012 tarihinde gece saat 21.00 sıralarında iki mahalleye de yakın olan Van-ErciĢ
karayolu üzerinde devriye gezen polis aracına saldırı gerçekleĢtirildi öğrenildi. Saldırıda 2
polisin yaĢamını yitirdiği ve bölgeye çok sayıda ambulansın sevk edildiği bildirildi.
(27.07.2012/DHA/ANF/DĠHA/Haberturk.com)
*Diyarbakır'ın Lice Ġlçesi'nde sabah saat 07.00 sıralarında askeri aracın geçiĢi sırasında
patlama meydana geldi. Lice Ġlçe merkezi ile Ġç Güvenlik Tugay Komutanlığı arasındaki yola
yerleĢtirilen patlayıcının askeri aracın geçiĢi sırasında patladığı, 1 astsubay ile 1 er olmak
üzere 2 askerin yaĢamını yitirdiği ve 1 asker ile 1 sivil yurttaĢın yaralandığı belirtildi.
Yaralılar, ambulanslarla hastaneye sevk edilirken patlamanın yaĢandığı yerde operasyon
baĢlatıldı. (27.07.2012/DĠHA/Hurriyet.com.tr/Sabah.com.tr/Radikal.com.tr)
*Van merkeze bağlı Ġstasyon ve Vali MithatpaĢa mahallerinde gece 04.00 sıralarında 25 eve
baskın düzenlendi. Vali Mithat PaĢa Mahallesi‟nde Hacı Yakup Pala ve Hasan Pala ismindeki
iki yurttaĢın evleri polislerce tarandı. Polislerin Hasan Pala adlı yurttaĢın evinin içine girerek
tarama yaptı. Tarama sonrası HPG militanı olduğu öğrenilen Selim TaĢkın yaĢamını yitirdi.
Bir diğer HPG militanı Mehmet Cin ise sağ yakalandı. (27.07.2012/DĠHA / Sabah.com.tr /
Radikal.com.tr / Ġmc-tv.com/Mynet.com)
*Hakkari‟nin ġemdinli Ġlçesi‟nde sabah 07.00 sularında ilçeye 15 kilometre uzaklıkta bulunan
Yiğitler Mezrası ile Serpati Tepesinde 'ne helikopterlerle özel hareket timlerinin indirildiği
öğrenildi. Kobra tipi helikopterler eĢliğinde özel birliklerin indirildiği esnada çatıĢma çıktığı
bölgenin havadan bombalanması üzerine HPG militanlarının doçkalarla karĢılık verdiği ifade
edildi. YaĢanan çatıĢmada, 2 asker yaĢamını yitirdi, 10 asker yaralandı.
(29.07.2012/Hakkari Valiliği/Cumhuriyet.com.tr/Hurriyet.com.tr/Sabah.com.tr)
*Hakkari‟nin ġemdinli Ġlçesi‟nde 24.07.2012 tarihinde baĢlayan ve sonraki günde devam
ettiği öğrenilen çatıĢmalarda yerel kaynaklardan edinilen bilgilere göre; 25.07.2012 tarihinde
helikopterle Bağlar Köyü‟nün Çem ve Rüzgarlı mezraları arasında bulunan Gevriyazine ve
Xarani kırsalına indirilen ve bir daha haber alınamayan 17 özel harekat timinin cenazelerinin
26 Temmuz'da ġemdinli 3.Dağ Taktik Komando Taburu‟na getirildiği belirtildi. Cenazelerden
11'inin askeri helikopterle 2 gün önce Diyarbakır'a gönderildiği, halen taburda bekletilen 6
cenazenin ise henüz kime ait olduğunun tam olarak netleĢtirilemediği öğrenildi.
(29.07.2012/DĠHA)
*ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi'ne bağlı Mezra Beldesi yakınlarında HPG militanlarının yol
kontrolü yaptığı sırada, geçici köy korucuları Nesim Timur ile oğlu ġamil Timur'un içinde
bulunduğu otomobilin durdurulmak istendi. Korucuların araçlarını yol kontrolü yapan HPG
militanlarının üzerine sürmesi nedeniyle HPG militanları araca ateĢ açtı, korucu baba ve oğlu
yaralandı. Mezra Belde BaĢkanı AKP'li Hüsnü Timur'un kardeĢi olan Nesim Timur'un
durumunun ağır olduğu bildirildi. Timur ve oğlu, askeri helikopterle beldeden alınarak, ġırnak
Asker Hastanesi'ne kaldırıldı. (31.07.2012/DHA/DĠHA/Gazetevatan.com)
sabah saatlerinde operasyon bölgesinde patlama meydana geldi. Askerlerin arazi arama
tarama faaliyetleri sırasında patlayıcı maddenin patlaması sonucu 1 astsubay ile 1 uzman
çavuĢ yaĢamını yitirdi. (01.08.2012/DĠHA / DHA)
58
*Hakkari'nin Yüksekova ve ġemdinli ilçeleri kırsalında operasyonlar tüm hızıyla devam
ederken, zaman zaman PKK‟lılarla da sıcak temas yaĢanıyor. 1 Ağustos günü akĢam
saatlerinde Yüksekova kırsalında PKK‟lılarla yaĢanan sıcak temasta 3 asker yaralandı. Yaralı
askerler, askeri helikopterlerle Van Jandarma AsayiĢ Kolordu Komutanlığı Helikopter Filo
Komutanlığı‟na getirildi. Yaralılar, buradan da Ġl Sağlık Müdürlüğü‟ne ait ambulanslarla
Van‟daki değiĢik hastaneler ile Asker Hastanesi‟ne kaldırıldı. (01.08.2012/ĠHA)
*01 Ağustos 2011 tarihinde Hakkari‟nin ġemdinli Ġlçesi‟nde Bağlar (Nehri) Köyü'ne bağlı
Güzelkaya (Begerde) Mezrası yakınlarında operasyona çıkan askerlerin HPG‟liler tarafından
pusuya düĢürüldüğü belirtildi. Gün boyu çatıĢmaların çıktığı mezrada 15 asker ve bir
HPG‟linin yaĢamını yitirdiği iddia edildi. (02.08.2012/DĠHA)
*Siirt'in Eruh Ġlçesi Bilgili Köyü'nde 2 Ağustos günü PKK'lılar, jandarma karakolu üs
bölgelerine roketatar ve uzun namlulu silahlarla düzenlediği saldırıda 20 yaĢındaki piyade er
Enis Çakırdoğan yaĢamını yitirdi, 13 askerde yaralandı. YaĢanan çatıĢma ve Kobra
helikopterlerin bombalamasının ardından bölgede yapılan aramada 2 PKK militanının cesedi
bulundu. (03.08.2012/DHA)
*Hakkari'den Yüksekova'ya geçen 4 araçlık polis konvoyunun geçiĢi sırasında önceden yol
kenarına döĢenen patlayıcı patlatıldı. Patlamanın yaĢandığı aynı bölgede ikinci bir patlama
daha meydana geldi. YaĢanan patlamada 2 polisin yaralandığı ve yaralı polislerin bölgeye
gönderilen helikopterle Hakkari Fatih KıĢlası‟na ve oradan ambulanslarla Hakkari Asker
Hastanesi‟ne kaldırıldığı bildirildi. (03.08.2012/DĠHA)
*Hakkari'nin Çukurca Ġlçesi'nde PKK militanları, 4 Ağustos gecesi Geçimli ve KarataĢ
karakollarıyla Dürsingi Tepesi'deki ileri üs bölgesine düzenlediği eĢ zamanlı saldırılarda 2
korucu ile 6 asker yaĢamını yitirdi, 15 askerle 6 vatandaĢ da yaralandı. ÇatıĢmada 14 PKK
militanının yaĢamını yitirdiği öğrenildi. (05.08.2012/DHA)
*Hakkari‟nin Çukurca ilçesinde 4 Ağustos‟ta gerçekleĢtirilen eylemler sırasında ağır
yaralanan bir gerillanın kendisini Zap suyuna atarak yaĢamını yitirdiği bildirildi.
(18.08.2012/ANF)
*5 Ağustos günü akĢam saatlerinde ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi'nde, askeri üslere eĢ zamanlı
düzenlenen saldırı sonrası çıkan çatıĢmada bir askerin yaĢamını yitirdiği iddia edildi.
Güvenlik gerekçesiyle isminin açıklanmasını istemeyen korucu, HPG'liler tarafından Kato
Dağı eteklerinde bulunan askeri üslere dönük saldırı sonrası çıkan çatıĢma sonucunda bir
askerin yaĢamını yitirdiğini belirtti. (06.08.2012/DĠHA)
*ġemdinli ile Yüksekova ilçeleri arasında bulunan Güzelkonak Jandarma Karakolu'na saat
19.45 sularında uzun namlulu silahlarla yapılan saldırı sonrası baĢlayan çatıĢmalar sonrası,
bölgedeki silah sesleri kesildi. ÇatıĢmada yerel kaynakların verdiği bilgiye göre, bir asker
yaralandı. (07.08.2012/DĠHA)
*ġırnak‟ın BeytüĢĢebap Ġlçesi‟nde bir uzman çavuĢ çıkan silahlı çatıĢmada yaĢamını yitirdi.
YaĢamını yitiren uzman çavuĢun, Sivas ili nüfusuna kayıtlı Yıldırım Kuzucu olduğu öğrenildi.
Kuzucu‟nun 7 Ağustos gecesi meydana gelen çatıĢma sırasında yaralandığı ve kaldırıldığı
hastanede hayatını kaybettiği öğrenildi. ÇatıĢmada ayrıca 2 uzman çavuĢun da yaralandığı, 1
HPG‟linin de yaĢamını yitirdiği öğrenildi. (08.08.2012/ĠHA / DĠHA)
*9 Ağustos günü Ġzmir'in Foça Ġlçesi'nde askeri aracın geçiĢi sırasında yola tuzaklanan
patlayıcının patlaması sonucu ilk bilgilere göre 1 asker yaĢamını yitirdi, 11 asker de yaralandı.
59
Yaralananlar arasında ağır yaralı olarak Ege Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırılan Uzman
ÇavuĢ Hakan Furkan Özmen de 12 Ağustos günü hayatını kaybetti. (09.08.2012/DHA)
*Van-BaĢkale Karayolu'nun 85. kilometresinde bulunan BebleĢin Jandarma Kontrol
noktasının yakınlarında zırhlı aracın geçiĢi sırasında patlama meydana geldi. Patlama sonrası
HPG‟li olduğu belirtilen 2 kiĢi ile askerler arasında Büklümdere (Êngani) Köyü kırsalında
çatıĢma çıktı. ÇatıĢmada 2 HPG‟linin yaralandığı iddia edildi. Yaralanan bir kiĢinin Van
Bölge Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne getirildi. (10.08.2012/DĠHA)
*ġemdinli Ġlçesi'ne bağlı Bağlar (Nehri) Köyü Gevriyazini alanında baĢlayan çatıĢmalar 19.
gününe girdi. 10 Ağustos günü Günyazı (GeleĢk) Köyü'ne bağlı AĢağı Yiğitler (Nîrkula Jêrîn)
mezrasında askeri operasyon sırasında HPG'li olduğu iddia edilen bir erkek cenazesi bulundu.
Cenaze ġemdinli Devlet Hastanesi morguna getirildi. (11.08.2012/DĠHA)
*HPG tarafından yapılan açıklamada, Hakkari‟nin ġemdinli Ġlçesi Nirkola Vadisi ile Arê
Köyü‟ne yönelik gerçekleĢtirilen operasyonda 5 militanın yaĢamını yitirdiği duyuruldu.
(12.08.2012/ANF)
*PKK militanları, Hatay‟ın Erzin Ġlçesi‟nde Emniyet Müdürlüğü ve Jandarma Karakolu‟na eĢ
zamanlı saldırı düzenledi. Düzenlenen saldırılarda 2 polis ağır yaralandı. (14.08.2012/ĠHA)
*Van‟ın Özalp Ġlçesi‟ne bağlı Gültepe Köyü yakınlarında dün gece saat 22.00 sıralarında
çatıĢma çıktığı öğrenildi. Özel harekat timlerinin de katıldığı çatıĢmanın sabah saatlerine
kadar devam ettiği kaydedildi. ÇatıĢma ile ilgili ayrıntılı bilgilere ulaĢılamazken bir
HPG‟linin yaĢamını yitirdiği iddia edildi. ÇatıĢmayla ilgili HPG tarafından yapılan
açıklamada, Harun Agiri kod adlı Velsih Parısa adlı militanın yaĢamını yitirdiği bildirildi.
(14.08.2012/DHA / ANF)
*Bitlis‟in Güroymak (NorĢin) Ġlçesi'nde eĢ zamanlı olarak Ġlçe Emniyet Müdürlüğü ve
Kaymakamlık binasına 15 Ağustos gecesi roket ve uzun namlu silahlarla saldırı düzenlendi.
Saldırı sonrası baĢlayan çatıĢmalar geç saatlere kadar devam etti. Saldırıda ilk belirlemelere
göre bir polis yaralandı. (16.08.2012/DHA)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesinde Hükümet Konağı bahçesinde patlama meydana geldi.
Patlamada ilk belirlemelere göre bir özel hareket polisi yaralandı. Büyük paniğin yaĢandığı
patlama sonrası hükümet konağı boĢaltılmaya baĢlandı. Yaralı polis ambulansla olay yerinden
alınarak ġemdinli Devlet Hastanesine götürülerek tedavi altına alındı. (16.08.2012/DHA)
*HPG Basın-Ġrtibat Merkezi (HPG-BĠM), tarafından yapılan açıklamada Dersim‟in Pülümür
ilçesi Serhat Çayırı mıntıkasında çıkan çatıĢma esnasında bir militanın ağır yaralandığı, daha
sonra tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaĢamını yitirdiği bildirildi.
(16.08.2012/ANF)
*Van-Edremit karayolu üzerinde bulunan konteynır kentin giriĢindeki polis noktasına
HPG'liler silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda 30 yaĢındaki Abdurrahman Doğan adlı bir polis
ağır yaralandı. Van Bölge Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırılan Doğan, yapılan tüm
müdahalelere rağmen kurtarılamadı. (18.08.2012/DHA)
*ġırnak'ta Cumhuriyet Caddesi'nde bulunan ġehit Mehmet ĠĢlek Polis Merkezi ile Atatürk
Mahallesi'nde bulunan Çevik Kuvvet binasına yönelik gece 00.30 sularında roketatar ve uzun
namlulu silahlar ile saldırı düzenlendi. Saldırıya polisin de karĢılık vermesi ile üzerine çatıĢma
çıktı. Yarım saat süren çatıĢmada polisin etrafa rast gele ateĢ açtığı öne sürülürken, yerel
60
kaynaklar ġehit Mehmet ĠĢlek Polis Merkezi'nde yönelik düzenlenen saldırıda 3 polisin
yaĢamını yitirdiği bir polisin ise ağır yaralandığı iddia etti. Olayda yaralanan ve ismi
öğrenilemeyen polis, kaldırıldığı ġırnak Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı.
(19.08.2012/DHA)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'ne bağlı Dağlıca (Oremar) bölgesinde 2 gün önce baĢlatılan
askeri operasyon sırasında patlama meydana geldi. YaĢanan patlama sonucu bir asker
yaĢamını yitirirken 2 asker de yaralandı. (20.08.2012/DĠHA/Aa.com.tr/Ntvmsnbc.com)
*ġırnak merkeze bağlı Besta Bölgesi'nde bulunan Girê Helizê, Xarê Kûna, Girê Sor ve
Kemaloya mıntıkasında 19.08.2012 tarihinde gece HPG militanları ile askerler arasında
çatıĢma çıktı. Hava destekli baĢlatılan operasyon sonucu çıkan çatıĢmada Girê Helizyê'de 3
askerin yaĢamını yitirdiği, bir astsubay ÇavuĢ‟un yaralandığı iddia edildi. (20.08.2012/ANF/
DĠHA) NOT: Yaralanan Astsubay ÇavuĢ Metin Yıldırım‟ın, Ankara Gülhane Askeri Tıp
Akademisi'nde tedavi gördüğü sırada, 21.08.2012 tarihinde yaĢamını yitirdiği öğrenildi.
*Hakkari-Van karayolunun ikinci tünel mevkiinde askeri konvoyun geçiĢi esnasında yaĢanan
Ģiddetli patlamada 2 uzman çavuĢ yaĢamını yitirirken, 1 asker de yaralandı. YaĢamını yitiren
ve yaralanan askerler helikopterle hastanelere kaldırıldı. (20.08.2012/DĠHA / Sabah.com.tr /
Cumhuriyet.com.tr / Haberturk.com)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'ne bağlı Bağlar (Nehri) ve Zorgeçit (Gerget) köyleri arasında
askeri konvoyun geçiĢi sırasında patlama meydana geldi. Patlama sonrası yaĢanan çatıĢmada,
5 asker yaĢamını yitirirken, 7 asker yaralandı. Yaralı askerlerin hastanelere kaldırıldığı
öğrenildi. ÇatıĢmada yaĢamını yitiren askerlerin, Astsubay Hüseyin Çetin (Bolu) ile uzman
erbaĢlar Soner Özdemir (Çorum), Mehmet Suay (Ġskenderun), Ġsmail Zengin (Balıkesir) ve
Ġbrahim Yıldız (Yozgat) olduğu öğrenildi. (22.08.2012/DĠHA / DHA / Hurriyet.com.tr /
Hakkari Valiliği)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'nin Derecik Beldesi Omurlu Köyü'nde bulunan Omurlu 2'nci
Hudut Tabur Komutanlığı ile Derecik Jandarma Taburu'na PKK militanları tarafından
düzenlenen saldırıda ilk bilgilere göre 1 güvenlik görevlisi yaĢamını yitirdi, 5 asker de
yaralandı. (23.08.2012/DHA/DĠHA/ Haberturk.com)
*13 Ağustos 2012 tarihinde HPG militanları Hatay'ın Erzin Ġlçesi'nde polis ve kaymakamlık
lojmanlarına saldırmıĢtı. 2 polisin ağır yaralandığı saldırının hemen ardından çatıĢma çıkmıĢtı.
ÇatıĢmadan bir hafta sonra Amanos kırsalında arazi arama-tarama faaliyeti yürüten askerler,
bir cenaze buldu. HPG militanı olduğu iddia edilen cenazenin bel ve ayak kısmında kurĢun
izlerine rastlandığı belirtildi. Amanos kırsalından Erzin Devlet Hastanesi'ne getirilen erkek
olduğu belirtilen cenaze, otopsi için Adana Adli Tıp Kurumu'na getirildi. (23.08.2012/DĠHA)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'nde 23.08.2012 tarihinde akĢam saatlerinde HPG militanları
tarafında eĢ zamanlı olarak Ġlçe Emniyet Müdürlüğü, Kaymakamlık, Ġlçe Jandarma
Komutanlığı ile Tugay Komutanlığı'na saldırı düzenlendi. Valilik söz konusu saldırı ile ilgili
çatıĢma görüntülerinin yer aldığı görüntüleri basın kuruluĢlarına dağıtırken, Görüntülerde ilçe
merkezine kadar gelen HPG militanlarının, saldırının ardından araçla olay yerinden
uzaklaĢtığı görülüyor. Çıkan çatıĢmada 2 HPG militanının yaĢamını yitirdiği belirtildi.
(24.08.2012/DĠHA / Haberturk.com / Ntvmsnbc.com)
*ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'ne bağlı Doruklu Köyü yakınlarından geçen petrol boru hattına
26.08.2012 tarihinde gece sabotaj eylemi düzenlendiği öğrenilirken, bölgede yaĢanan patlama
sonucu büyük bir yangın çıktı. Sabah saatlerine kadar yangının devam ettiği bölgeye giden
61
itfaiye araçlarının yangını söndürme çalıĢmaları sırasında bir kadına ait yanmıĢ halde cenaze
buldu. Yanında sırt çantası ve otomatik silah bulunan kadının cenazesi ambulansa alınarak
BotaĢ Jandarma Karakolu'na götürüldü. YaĢamını yitiren kiĢinin daha sonra HPG militanı
olduğu açıklandı. (27.08.2012/DĠHA)
*ANF‟nin haberine göre, 26 Ağustos günü Hakkari‟nin Çukurca Ġlçesi‟nde Bilican alayının
düzenlediği operasyon sırasında bir HPG militanının yaĢamını yitirdiği belirtildi.
(28.08.2012/ANF)
*MaraĢ‟ın Pazarcık Ġlçesi‟nde askeri aracın geçiĢi sırasında patlama meydana geldi. Yola
döĢenen patlayıcıdan dolayı yaĢanan patlamada, 1 asker yaralandı. Pazarcık Kaymakamı
Mustafa Sarıkaya da patlamayı doğrulurken yaralanan askerin Necip Fazıl ġehir Hastanesi‟ne
kaldırıldığını söyledi. (29.08.2012/DĠHA / Cnnturk.com / Milliyet.com.tr)
*Van‟ın Saray Ġlçesi'ne bağlı Çaybağı (Runexar) ve Keçiyakası köyleri arasında patlama
meydana geldi. Tren yolunda gerçekleĢen patlamada 4 vagon raydan çıkarak devrildi.
Patlamanın duyulması ile olay yerine zırhlı araçlarla gelen askerlerin geçiĢi sırasında ikinci
bir patlama daha meydana geldi. GeçiĢ sırasında yaĢanan patlamada biri ağır olmak üzere 4
asker yaralandı. Yaralı askerler Çaybağı Karakolu'na götürülürken askeri helikopterle Van‟a
kaldırıldı. (31.08.2012/DHA/DĠHA/Sabah.com.tr/Hurriyet.com.tr/Haberturk.com)
*ġırnak'ın Ġdil (Hezex) Ġlçesi'ne bağlı Tepe Köyü'nde 31.09.2012 tarihinde akĢam saat 21.00
sularında biri geçici köy korucusu iki kiĢi kimliği belirsiz kiĢi ya da kiĢilerin silahlı saldırısına
uğradı. Silahlı saldırıya uğrayan geçici köy korucusu ReĢat Gök hayatını kaybederken,
yanında bulunan ve Ġdil Devlet Hastanesi'nde çalıĢan ġerif Akman da ağır yaralandı.
Saldırının PKK militanları tarafından gerçekleĢtirildiği öğrenildi. (01.09.2012/DĠHA /
Hurriyet.com.tr / Zaman.com.tr)
*Van BaĢkale Ġlçesi'ne bağlı Çamlık Köyü yakınlarında meydana gelen patlama sonrası
BaĢkale Komando Tabur Komutanlığı'nda görevli askerlerce baĢlatılan operasyonda çatıĢma
çıktı. ġerefhan Bölgesi Aslanbey Köyü yakınlarında yoğunlaĢan çatıĢmada uzman çavuĢ Erdal
Sönmez yaralandı. (02.09.2012/DHA/DĠHA/Cnnturk.com/ Trthaber.com/Zaman.com.tr)
*Urfa‟ya bağlı ViranĢehir-Ceylanpınar Karayolunun 9‟uncu kilometresinde arama noktası
oluĢturan polis ve jandarma ekiplerine, saat 19.30 sıralarında siyah renkli bir araçtan uzun
namlulu silahlarla ateĢ açıldı. Arama noktasında durdurulmak istenen araçtan açılan ateĢ
sonucu Mahmut Ayan ve Ġsmail Dilhacıoğlu adlı polisler ile Yusuf Aydoğan adlı uzman
çavuĢ yaralandı. ÇatıĢma esnasında seken kurĢunlardan birinin yakınında bulunan petrol
istasyonunda çalıĢan Ġsmail Güler adlı kiĢiye isabet ederek, yaralandığı öğrenildi.ÇatıĢmada
olay yerinden uzaklaĢmaya çalıĢan araçta iki kiĢi bulunduğu bildirildi. Araçta bulunan ve
HPG‟li oldukları öğrenilen bir kiĢinin yaralandığı, diğer kiĢinin ise kendinde patlattığı bomba
sonucu yaĢamını yitirdiği iddia edildi. (02.09.2012/DHA / DĠHA / Sabah.com.tr /
Haberturk.com)
*02.09.2012 saat 22.00 sularında HPG militanları tarafından ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi'nde
bulunan askeri lojmanları ve polis karakollarına karĢı uzun namlulu silahlarla ateĢ açıldı.
Çıkan çatıĢmada 10asker yaĢamını yitirdi.7 asker de yaralandı. ÇatıĢmada 4 HPG militanı
yaĢamını yitirdi. (03.09.2012/DHA / DĠHA / Haberturk.com / Trthaber.com /
Ntvmsnbc.com / Hurriyet.com.tr)
*ġırnak‟ın BeytüĢĢebap Ġlçesinde 03.09.2012 tarihinde HPG militanlarının 4 ayrı noktadan
saldırması üzerine 4 kobra tipi helikopterler ve F 16 tipi savaç uçakları ilçeye bağlı Kato,
62
Marinüs, Gevike, Meydanzengil, FaraĢin, Germav köylerini bombalandığı öğrenildi.
Operasyondan sonra çıkan çatıĢmada 1 asker yaĢamını yitirdi. Askerin cenazesi, helikopterle
ġırnak Asker Hastanesi'ne gönderildi. (05.09.2012/DĠHA/Milliyet.com.tr/Sabah.com.tr)
*Hakkari'de gece saat 21.30 sıralarında hava hareketliliği baĢladı. Yüksekova tarafından gelen
helikopterler Yeni Mahalle'de bulunan Fatih KıĢlası'na doğru iniĢe geçti. YaĢanan helikopter
hareketliliğinin ardından yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre Yüksekova'nın Büyük Çiftlik
Beldesi'nde HPG militanları ile karakol inĢaatında nöbet tutan asker ve korucular arasında
çatıĢma çıktığı ve çıkan çatıĢmada bir korucunun yaĢamını yitirdiği bildirildi.
(06.09.2012/DĠHA / Cnnturk.com / Trtturk.com.tr/Zaman.com.tr)
*ġırnak BeytüĢĢebap Ġlçesi'nde HPG militanları ilçe merkezindeki askeri noktalara
düzenlediği eylemlerin ardından ilçeyi çevreleyen Kato Jirka ve Kato Marinos dağlarına
yönelik savaĢ uçaklarının desteğiyle askeri operasyon baĢlatıldı. ġiddetli çatıĢmaların
yaĢandığı öğrenildi. ÇatıĢmalarda 2 asker ve 1 korucu yaĢamını yitirdi, 2 asker
yaralandı. Aynı çatıĢmada 7 HPG militanı yaĢamını yitirdi. (07.09.2012/DĠHA/Ġmc-tv.com/
Bianet.org)
*Bitlis‟in Hizan Ġlçesi‟nde merkeze 15 kilometre uzaklıkta bulunan Seyitava Köyü
yakınlarında HPG militanları ile askerler arasında çatıĢma çıktığı bildirildi. Çıkan çatıĢmada
bir köy korucusu yaralanırken, 3 korucu ise HPG militanları tarafından alıkonuldu.
(08.09.2012/DĠHA/DHA/Radikal.com.tr/Cumhuriyet.com.tr/Bitlishaber13.com)
*ġırnak'ın BeĢtüĢĢebap Ġlçesi'ne bağlı Mezra Beldesi kırsalında askerlerin geçiĢi sırasında
yaĢanan patlamada bir uzman çavuĢun yaĢamını yitirdiği belirtildi. Patlamanın ardından
bölgede geniĢ çaplı operasyon baĢlatıldı. (09.09.2012/Cnnturk.com/Radikal.com.tr/
Hurriyet.com.tr/Zaman.com.tr)
*Hakkari Valiliği'nden alınan bilgiye göre, ġemdinli ilçesine bağlı Ortaklar köyü kırsalında
akĢam saatlerinden itibaren çatıĢma çıktı. Çıkan çatıĢmada 2 asker yaĢamını yitirdi 7 asker de
yaralandı. ÇatıĢmanın ardından bölgede hava destekli geniĢ kapsamlı operasyon baĢlatıldı.
(09.09.2012/Sabah.com.tr/Radikal.com.tr/Hurriyet.com.tr/Cnnturk.com/Trthaber.com)
*Hakkari‟nin ġemdinli ilçesine bağlı Bêgozan, Gergêrt ve Salara köyleri arasında bulunan
bölgede çıkan çatıĢmalarda 2 HPG militanın yaĢamını yitirdi ve 1 kadın HPG militanını da
yaralı olarak yakalandı. Yaralı olarak yakalanan kadın HPG militanının 1984 Kars Digor
doğumlu Handan Erkmen olduğu öğrenildi.(11.09.2012/DĠHA)
*Hakkari‟ninġemdinli ilçesine 15 kilometre uzaklıkta bulunan Bağlar Köyü'ne bağlı Zorgeçit
Mezrası kırsalında operasyona çıkan askerler ile HPG militanları arasında çatıĢma çıktı. Çıkan
çatıĢmada, 2 asker yaĢamını yitirdi. Aynı çatıĢmada yaralanan asker ÇavuĢ Ferhat
Kaplangiray Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'nde tedavi gördüğü
sırada yaĢamını yitirdi. (12.09.2012/DĠHA / Ntvmsnbc.com / Haberturk.com /
Milliyet.com.tr / Hurriyet.com.tr)
*Hakkari‟ye bağlı Yüksekova ile ġemdinli ilçeleri arasında bulunan Güzelkonak (Haruna)
Karakolu'na saldırı düzenlendi. ÇatıĢma sırasında 2 korucu yaralandı. Ağır yaralı olarak
Yüksekova‟ya getirilen Abdulaziz Marmara isimli korucu yaĢamını yitirirken, Mikail Ak
isimli korucu ise tedavi altına alındı. Hakkari Valiliği, ġemdinli Ġlçesi Güzelkonak ( Harunan)
Jandarma Karakolu'na yapılan saldırı ile ilgili açıklama yaparak bir korucunun öldüğünü
doğruladı. Valilik ayrıca 6'sı asker 9 kiĢinin de yaralandığını açıkladı. Aynı çatıĢmada 8 HPG
militanı yaĢamını yitirdi.(14.09.2012/DĠHA/Sabah.com.tr/Haberturk.com/Milliyet.com.tr)
63
*Diyarbakır‟ın Lice ve Kulp ilçeleri arasında bulunan Tepe Jandarma Karakolu'na HPG
militanları tarafından saldırı düzenlendi. Hakim tepelerden karakola uzun namlulu silah ve
roketatarlarla düzenlenen saldırıda, bir askeryaralandı. (15.09.2012/DHA / DĠHA /
Milliyet.com.tr)
*Hakkari Çukurca karayolu 15.kilometresinde Oğul (Talê) Köyü yakınlarında yoldan
geçmekte olan askeri aracın geçiĢi sırasında meydana gelen patlamada 4 askerin yaĢamını
yitirdiği, 5 askerin de yaralandığı öğrenildi. (15.09.2012/DĠHA/Cnnturk.com/
Cumhuriyet.com.tr)Patlamada yaĢamını yitiren Ġzmir nüfusuna kayıtlı Uzman ÇavuĢ
Mehmet Çiftçi'nin cenazesi kayboldu. Cenaze 20 Eylül 2012 tarihinde olay yerine 800 metre
uzaklıkta Zap Vadisi'nde bulundu.
*Bingöl ve Karlıova Ġlçesi arasında bulunan Hacılar Köyü mevkiinde çevik kuvvet ekiplerini
taĢıyan servis aracının geçiĢi sırasında patlama meydana geldi. Patlamada 8 polis yaĢamını
yitirdi,7 polis de yaralandı. (16.09.2012/DHA/DĠHA/Sabah.com.tr/Cnnturk.com/
Cumhuriyet.com.tr)
*Bingöl-MuĢ karayolunun Onbirevler Mevkii'nde bugün saat 12.45'de askerleri taĢıyan
otobüsün geçiĢi sırasında HPG militanları saldırı düzenledi. Bingöl Valisi Mustafa Hakan
Güvençer, saldırı sonucu 10 askerin yaĢamını yitirdiğini, 60 askerin ise yaralı olduğunu
açıkladı. Vali Güvençer, 60 yaralı asker arasında durumu ağır olanların da bulunduğunu
belirtti. Alınan bilgiye göre ise, yaralı askerler arasında 7'sinin durumunun ağır olduğu
öğrenildi. (18.09.2012/DHA/DĠHA/Haberturk.com)
*ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi'nde HPG'liler tarafından 19 Eylül'de Jandarma Tugay
Komutanlığı'nı koruyan Bayrak (Kundik) Tepesi'ne yönelik saldırı sonucunda çıkan
çatıĢmada 4 HPG militanının yaĢamını yitirdiği iddia edildi.(19.09.2012/DĠHA/ANF)
*MuĢ‟un Hasköy Ġlçesi‟ne bağlı Karakütük Köyü'nde HPG militanları ile askerler arasında
çıkan çatıĢma çıktığı, çatıĢmada Jandarma Astsubay Mehmet Çapar‟ın yaĢamını yitirdiği, 2
askerin de yaralandığı öğrenildi.(20.09.2012/DHA/DĠHA/Ġmc-tv.com)
*Bingöl'ün merkez Çiçekdere Köyü kırsalında bu sabah saatlerinde çıkan çatıĢmada 2 korucu
yaralandı. Ağır yaralanan korucu Mehmet Çintay, kaldırıldığı Bingöl Devlet Hastanesi'nde
yaĢamını yitirdi. (21.09.2012/DHA/DĠHA/Hurriyet.com.tr)
*Hakkari‟nin Yüksekova ilçesinde saat 15.40 sıralarında çarĢı merkezinde bulunan Kasaplar
Sokağı Uğur Market önünden geçen Yüksekova Ġlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı polis
memuru Ġsmail Öztürkçü silahlı saldırıya uğradı. Kafasına isabet eden kurĢunla ağır yaralanan
Öztürkçü, kaldırıldığı Yüksekova Devlet Hastanesi‟nde yaĢamını yitirdi. (21.09.2012/DĠHA/
Haberturk.com/Sabah.com.tr/Milliyet.com.tr/Ġmc-tv.com)
*Van Bölge Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'nde 22.09.2012 tarihinde gece saatlerinde kimliği
belirsiz silahlı bir kiĢi polis Tuncay Akyüz'e ateĢ etti. Hastanenin içinde yaĢanan olayın
ardından acile kaldırılan polis memuru yaĢamını yitirdi. Saldırıyı gerçekleĢtiren kiĢinin HPG
militanı olduğu öğrenildi.(23.09.2012/DHA/DĠHA/Cnnturk.com/Sabah.com.tr)
*Dersim'in ġehit Mehmet Jandarma Karakolu ve Gökçek Jandarma Karakolu'na saat 21.00
sularında HPG militanları tarafından 3 koldan roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldırı
düzenlendi. Saldırıda 1 askerin yaĢamını yitirdiği ve 7 askerin de yaralandığı
64
öğrenildi. Saldırının ardından bölgede sürdürülen operasyonlarda bir HPG militanının
yaĢamını yitirdiği iddia edildi. (23.09.2012/DHA/DĠHA)
*Dersim merkezine yaklaĢık 3 kilometre mesafedeki Atatürk Mahallesi'nde saat 18.00
sıralarında Ģiddetli patlama meydana geldi. Zırhlı bir askeri aracın güvenliğini sağladığı askeri
personel taĢıyan sivil plakalı minibüsün geçiĢi sırasında tahrip gücü yüksek bomba uzaktan
kumanda ile patlatıldı. Patlamada araçlarda bulunan 2‟si uzman çavuĢ olmak üzere 6 asker ile
patlamanın olduğu bölgede eĢiyle birlikte yürüyüĢ yapan bir kadın yaĢamını yitirdi. Ġsmi
öğrenilemeyen kadının eĢinin de ağır yaralandığı
öğrenildi. (25.09.2012/DHA/DĠHA/Ntvmsnbc.com/Cnnturk.com)
*26.09.2012 tarihinde ġırnak'ın Bahçelievler Mahallesi'nden geçen Cizre Caddesi'ndeki refüje
bırakılan patlayıcı, saat 22.00 sıralarında içinde Uzman ÇavuĢlar Emrah Polat ve Mehmet
Selvi'nin bulunduğu sivil aracın geçiĢi sırasında patlatıldı. Patlamada iki uzman çavuĢ
yaralanarak, ġırnak Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
(27.09.2012/DĠHA/Cnnturk.com/Hurriyet.com.tr)
*ġırnak'ın Uludere Ġlçesi Ortasu (AruĢ) Köyü'nde askeri aracın geçiĢi sırasında patlama
meydana geldi. Saat 17.00 sularında meydana gelen patlamada, köye yakın karakola gitmek
üzere aracın arka tarafına binen ve isimleri öğrenilemeyen 2 köy korucusunun yaralandığı
belirtildi. (27.09.2012/DĠHA/ANF)
*Kars‟ın Kağızman ilçesi Sesveren köyü mevkiinde keĢif uçuĢu yapan bir askeri helikoptere
PKK militanları tarafından ateĢ açıldı. Olayda helikopter içindeki bir astsubay vurularak
yaralandı. (27.09.2012/KentHaber)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi Orman Mahallesi'nde 28.09.2012 tarihinde gece saat 01.00
sularında henüz bilinmeyen bir nedenle meydana gelen patlamada 2 kiĢinin yaĢamını yitirdiği
öğrenildi. Olay bölgesine gelen Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polis ekipleri, olay yerinde
inceleme yaptıktan sonra, parçalanmıĢ ceset parçalarını hastaneye götürdü. YaĢamını yitiren
kiĢilerin HPG militanları olduğu öğrenildi. (29.09.2012/DHA/DĠHA)
*Hatay'ın Amanos Dağları'nda yaĢanan çatıĢmaya iliĢkin açıklama yapan Hatay Valiliği,
Kırıkhan Ġlçesi BektaĢlı Köyü Körmenli Deresi bölgesinde askeri operasyon yapıldığını ve bu
operasyonda HPG militanları ile çatıĢma çıktığını kaydetti. Valilik, çatıĢmada bir HPG
militanının yaĢamını yitirdiğini iddia etti. (29.09.2012/Hatay.gov.tr/DĠHA/Zaman.com.tr)
*ġırnak'ın Uludere Ġlçesi kırsalında 30.09.2012 tarihinde sabah saatlerinde bir patlama
meydana geldi. Patlamada, bomba imha ekibinde yer alan patlayıcı uzmanı 1 askerin olay
yerinde yaĢamını yitirdiği belirtildi. YaĢamını yitiren askerin cenazesi ġırnak 23'üncü
Jandarmla Sınır Tümen Komutanlığı'na getirildi. (30.09.2012/DĠHA/Haberturk.com/
Milliyet.com.tr/Radikal.com.tr)
*Bitlis merkeze bağlı AĢağı Çobansuyu (Xênî) Köyü'nde koruculuk yapan ve önceki gün
köye bağlı Baykan Çayı kenarında ölü bulunan Ali Yum‟un öldürülmesini YJA Star (Özgür
Kadın Birlikleri) üstlendi. YJA Star, Bitlis‟te Mart ayında 15 kadın gerillanın katledildiği
operasyonda yer alan iki kiĢiden biri olduğunu belirttiği Ali Yum‟un gerillaları tarafından
cezalandırıldığını açıkladı. (01.10.2012/ANF)
*Hakkari‟nin ġemdinli Ġlçesi‟ne bağlı Goman Dağı‟nda HPG militanlarına ait olduğu iddia
edilen 2 cenaze bulundu. Askerler tarafından bulunan cenazeler ġemdinli Devlet Hastanesi‟ne
65
getirildi. Cenazeler daha sonra otopsi yapılmak üzere Malatya Adli Tıp Kurumu‟na
gönderildi. (01.10.2012/DĠHA)
*Hatay'ın Kırıkhan Ġlçesi'nde Amanos Dağları eteğinde bulunan Güzelce Jandarma
Karakolu'na dün gece saat 21.25 sıralarında HPG militanları tarafından roketatarlarla saldırı
düzenlendi. HPG militanlarının attığı roketatar mermisinin zırhlı araca isabet etmesi sonucu 3
askerin yaralandığı, askerlerden birinin astsubay baĢçavuĢ olduğu öğrenildi. Saldırı sonrası
düzenlenen askeri operasyonda 3 HPG militanının yaĢamını yitirdiği, yaĢamını yitiren HPG
militanlarının (Serfinaz Cudi) kod isimli Firaz Xelil, (Sabri Doğan) kod isimli Mehmet Arif
AteĢ'in ve (Siyabent Varto) kod isimli Kudbettin Gündüz olduğu öğrenildi. (01.10.2012/
Cnnturk.com/Haberturk.com/Sabah.com.tr) NOT: Saldırı sonrası düzenlenen
operasyonda, (Siyabent Varto) kod adlı Kudbettin Gündüz isimli HPG militanının yaĢamını
yitirdiği bilgisi Eylül ayı içersinde hazırlanan raporda yer almıĢtı. Bu bilgi istatistiğe
eklenmeyecek.
*Hakkari‟nin ġemdinli ilçesi kırsalında HPG militanları ile askerler arasında çıkan çatıĢmada
5 HPG militanının yaĢamını yitirdiği öğrenildi. Cenazelerin Malatya Adli Tıp Kurumu‟na
götürüldüğü öğrenildi. (05.10.2012/DĠHA)
*Dersim'in Hozat Ġlçesi Yüceldi Köyü Jandarma Karakolu yakınlarında HPG militanları ile
askerler arasından çatıĢma çıktı. ÇatıĢmanın ardından Dersim Jandarma Komutanlığı ve Hozat
51. Motorlu Tugay Komutanlığı'ndan bölgeye çok sayıda özel eğitimli asker helikopter ile
sevk edildi. Dersim Valiliği tarafından yapılan yazılı açıklamada ise, söz konusu çatıĢmada 2
HPG militanının yaĢamını yitirdiği iddia edildi. (05.10.2012/DĠHA)
*Siirt'in Eruh Ġlçesi'ne bağlı Görendoruk (Torik Memîra) Köyü'nde 3 Ekim'de HPG
militanları tarafından Jandarma Karakolu'na yapılan saldırının ardından baĢlatılan
operasyonda çıkan çatıĢmada, 3 HPG militanının yaĢamını yitirdiği öğrenildi. Militanlara ait
cenazelerin Siirt Devlet Hastanesi morguna götürüldüğü öğrenildi. (06.10.2012/DHA /
DĠHA / CĠHAN)
*Hakkari'nin Yüksekova ilçesine bağlı Esendere beldesinde, BDP Belde binasının 40 metre
uzağında park halindeki 30 SA 503 plakalı Honda marka araçta patlama meydana geldi.
Patlama sırasında ismi öğrenilemeyen bir yurttaĢ yaralandı. (09.10.2012/DĠHA)
*Dersim-Pülümür karayolu üzerinde yol kontrolü yapan HGP militanları ile polisler arasında
11 Ekim 2012 tarihinde akĢam saatlerinde çatıĢma çıktı. Biri polis 3 kiĢinin yaralandığı
çatıĢmada, 1 HPG militanının yaĢamını yitirdiği iddia edildi. (12.10.2012/Haberturk.com
/Sabah.com.tr/Milliyet.com.tr)
*Hakkari‟nin ġemdinli Ġlçesi‟nde yakın kırsal arazide bulunan Kırmızı Tepe mevkiinde HPG
militanları ile askerler arasında çatıĢma çıktı. ÇatıĢmada 5 asker yaralandı, 3 HPG militanının
yaĢamını yitirdiği iddia edildi. YaĢamını yitirdiği iddia edilen 3 HPG militanına ait
cenazelerinin ġemdinli‟den alınarak, Malatya Adli Tıp Kurumu‟na götürüldüğü belirtildi.
(12.10.2012/Haberturk.com/Cumhuriyet.com.tr/Sabah.com.tr)
*10 Ekim 2012 tarihinde akĢam saatlerinde MaraĢ'ın Pazarcık Ġlçesi'ne bağlı Ġncirci Köyü
kırsalında operasyona çıkan askerler ile HPG militanları arasında çatıĢma çıktı. MaraĢ Valiliği
tarafından yapılan yazılı açıklamada, çatıĢmada 3 HPG militanının yaĢamını yitirdiği iddia
edildi. (15.10.2012/ANF/Birgun.net/Milliyet.com.tr/ Trthaber.com)
66
*Hakkari‟nin Çukurca (Çelê) Ġlçesi‟nde bulunan Kazan Vadisi‟nde çıkan çatıĢmada tankçı
üsteğmen Aykut Köroğlu‟nun yaĢamını yitirdiği, 6 askerin de yaralandığı öğrenildi. 6 HPG
militanının ise yaĢamını yitirdiği kaydedildi. (15.10.2012/ Sabah.com.tr/Yenisafak.com.tr/
Hurriyet.com.tr)
*Mardin'in Derik ilçesinde saat 16.30 sıralarında Hastane Caddesi'ne giden yolda akrep tipi
zırhlı aracın geçiĢi sırasında patlama meydana geldi. Patlamada zırhlı aracın kullanılmaz hale
geldiği öğrenilirken, aracın içinde bulunan 3 polisin ağır yaralandığı belirtildi. Patlamanın
ardından bölgede silah sesleri yükseldi. Yaralı polislerden Orhan Aydın yaĢamını yitirdi, 2
polisin ise Derik Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındığı öğrenildi. (15.10.2012/DHA/
Hurriyet.com.tr/Milliyet.com.tr)
*Mardin'in Ömerli Ġlçesi'nin Kaynakkaya Jandarma Karakolu'na akĢam saatlerinde bir grup
PKK‟li tarafından uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlendi. Meydana gelen çatıĢmada 1
Uzman ÇavuĢ hafif yaralandı. (16.10.2012/KentHaber)
*Hakkari‟nin Çukurca ilçesinde 16.10.2012 tarihinde gece saat 22.00 sıralarında ilçeye 15
kilometre uzaklıkta bulunan KarataĢ Jandarma Karakolu ile ilçenin sınır noktasındaki
Darsinki Tepesi'ndeki askeri birliklere eĢ zamanlı saldırı düzenlendi. Uzun namlulu silah ve
roketatarlarla yapılan saldırıda 3 asker yaĢamını yitirdi, bir askerin de yaralandığını kaydetti.
Valilik açıklamasında, söz konusu çatıĢmalarda 3 HPG militanının da yaĢamını yitirdiği iddia
edildi. (17.10.2012/DHA/DĠHA/Posta.com.tr/Gazetevatan.com)
*Van‟ın BaĢkale ilçesine bağlı YeĢilbulak Karakolu'na giden zırhlı aracın Esenyamaç köyü
yakınlarından geçiĢi sırasında patlama meydana geldi. Patlamanın etkisiyle hasar gören
araçtaki, 2 asker yaralandı. (17.10.2012 /Haberturk.com/Milliyet.com.tr/Sabah.com.tr)
*Ağrı‟nın EleĢkirt ilçesi‟ne bağlı Türkeli köyü yakınlarında18 Ekim 2012 tarihinde gece
saatlerinde, doğalgaz boru hattında büyük bir patlama meydana geldi. Patlama sırasında,
bölgeden geçen askeri konvoyda bulunan 28 asker yaralandı. Ağrı Valisi Mehmet
Tekinarslan, patlamanın uzaktan kumandalı bombanın patlatılmasıyla meydana geldiğini
açıkladı. (19.10.2012/Milliyet.com.tr/Sabah.com.tr/Yenisafak.com.tr)
*Hakkari merkeze bağlı Kırıkdağ (Dêzê) Köyü‟nde akĢam saatlerinde bölgeye operasyona
giden özel harekat timleri ile HPG militanları arasında çatıĢma çıktığı öğrenildi. ÇatıĢmada 3
polis yaĢamını yitirirken, 2 polis de yaralandı. Yaralı polisler Hakkari Devlet Hastanesi‟ne
kaldırıldı. ÇatıĢmada 3 HPG militanının da yaĢamını yitirdiği öğrenildi. (19.10.2012/DĠHA /
DHA / Hurriyet.com.tr / Sabah.com.tr)
*Bitlis merkeze bağlı Çeltikli (ġex Cuma) köyü bölgesinde konuĢlu askeri birliğe 19.10.2012
tarihinde gece saatlerinde HPG militanları tarafından saldırı düzenlendi. 3 karakol ile çok
sayıda korucunun da bulunduğu bölgede, HPG militanlarının düzenlediği saldırı sonrası
baĢlayan Ģiddetli çatıĢmalar saatlerce sürdü. ÇatıĢmaların sonucunda koruculardan Ġzzettin
Bal, Mehmet ReĢit Aysal ve Mehmetcan YeĢildağ yaĢamını yitirirken, er Ali GüneĢçi ve
korucularından Hilmi Özgen, Vahdettin Kırmızızamba ve Ücret Kırmızızamba ise
yaralandı. (20.10.2012/Hurriyet.com.tr/Sabah.com.tr)
*Dersim merkeze yaklaĢık 3 kilometre uzaklıkta bulunan Pülümür Polis Noktası'na 23.10.202
tarihinde akĢam saatlerinde HPG militanları tarafından saldırı düzenlendi. Meydana gelen
çatıĢmada 2 HPG militanının yaĢamını yitirdiği iddia edildi. Sabah saatlerinde yapılan arazi
taraması sonucu 2 HPG militanının cenazesine daha ulaĢıldığı iddia edildi. (24.10.2012/
Sabah.com.tr/Radikal.com.tr/Milliyet.com.tr)
67
*ġırnak kent merkezinde bulunan 5 ayrı resmi kuruma HPG militanları tarafından düzenlenen
saldırının ardından, 1 polisin yaĢamını yitirdiği 3 polisin de yaralandığı öğrenildi.
(28.10.2012/Hurriyet.com.tr/Ntvmsnbc.com/Radikal.com.tr)
*Kars‟ın Kağızman ilçesi Yankıpınar köyü kırsalında arama tarama faaliyeti yapan güvenlik
güçleri ile HPG militanları arasında çatıĢmada yaĢandı. Çıkan çatıĢmada, 1 astsubay ve 1
uzman çavuĢ yaralandı. (02.11.2012/Cnnturk.com/Tnthaber.net/Kenthaber.com)
*Diyarbakır'ın Lice Ġlçesi'ne bağlı Duru Köyü Jandarma Karakolu'nun üs bölgesine HPG
militanları tarafından saldırı düzenlendi. Saldırı‟nın ardından çıkan çatıĢmada, 1 asker
yaĢamını yitirirken 6 asker ise yaralandı. Diyarbakır Valiliği yaĢanan çatıĢmayı doğruladı.
HPG kaynakları ise yaptıkları açıklamada, saldırıda 2 militanın yaĢamını yitirdiğini açıkladı.
YaĢamını yitiren militanların, Diyarbakır Kulp doğumlu Agit Amed kod adlı Mahmut MintaĢ
ile Urfa doğumlu Rohat Riha kod adlı Yusuf Bülbül olduğu öğrenildi.
(02.11.2012/DHA/ANF/Cnnturk.com/Sabah.com.tr/Milliyet.com.tr/Hurriyet.com.tr)
*Hakkari‟nin ġemdinli Ġlçesi‟nin giriĢinde bulunan eski polis noktasında patlama meydana
geldi. Askeri panzerin geçiĢi sırasında, yol üzerinde park halinde 65 NY 743 plakalı bomba
yüklü bir aracın patlaması sonucu panzer tahrip olurken, Faris Demircan adlı 14 yaĢındaki bir
çocuk yaĢamını yitirdi. 2‟si polis 26 kiĢi de yaralandı. Patlamada yaralanan kiĢiler askeri
helikopterlerle Yüksekova ve Van‟daki hastanelere sevk edildi. Yaralıların, Etem Er, Mümin
Töre, Davut Sönmez, Özgür Eren, Tayfun Sala, Nezer ġengür, Ġlhan Demir, Kahir Onay, Azat
Akın, ReĢat Eroğuz, Ġlyas Demir, Mehmet Sami Özkan, Mehmet Nadır Vermez, Medeni
Vermez, Feyzullah Elmas, Ġsmail Arpot, Ġslam Akdoğan, Haydar TaĢ, Mustafa Atabak,
Muhyettin Öztürk, Muaz Yaman, Hüseyin Er, Burhan Kaya, Ġbrahim Demir ile Polis
memurları Ali Camcı ve Ahmet Tutucu olduğu öğrenildi. (04.11.2012/DHA/Haberturk.com/
Hurriyet.com.tr/Sabah.com.tr/Milliyet.com.tr) Patlamada ağır yaralanan ve Van'a sevk
edilerek tedavi altına alınan Ġbrahim Demir, 9 Kasım‟da tedavisinin sürdüğü hastanede
yaĢamını yitirdi.
*ġırnak Cudi Dağı‟nda 4 Kasım günü güvenlik güçleri ile HPG militanları arasında çatıĢma
çıktı. YaĢanan çatıĢmada 2‟si kadın 5 HPG militanı yaĢamını yitirdi. ÇatıĢma ardından
operasyon bölgesinde bırakılan HPG militanlarının naaĢları, sivil toplum kuruluĢlarının
savcılıktan izni ile operasyon bölgesinden alınarak, askeri helikopterle otopsi yapılmak üzere
Malatya Adli Tıp Kurumu‟na gönderildi. ÇatıĢmada yaĢamını yitiren militanların, ġırnak
Cizre doğumlu (Arin) kod adlı Gerdan Oyman, Urfa Suruç doğumlu Fırat Pirsus kod adlı
Abdullah Ceylan, Haseki doğumlu ġahin Sipan kod adlı Yasin Musa, Maku doğumlu Ruhal
Welat kod adlı Havva Mehmetnejat ile Cudi Zorava kod adlı Muhyettin ĠĢlek oldukları
belirtildi. (05.11.2012/ANF/DHA/Milliyet.com.tr/ Sabah.com.tr/Haberturk.com)
*Hakkarinin ġemdinli ilçesi Silo Yaylası'nda baĢlatılan operasyon sırasında güvenlik güçleri
ile HPG militanları arasında çatıĢma çıktı. ÇatıĢmada 1 uzman çavuĢ ağır yaralandı. Askeri
helikopterle Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırılan uzman çavuĢ yaĢamını yitirdi.
HPG kaynakları, çıkan çatıĢmada 5 HPG militanının yaĢamını yitirdiğini ve 1 militanında
yaralı olarak gözaltına alındığını belirtti. Aynı açıklamada yaĢamını yitiren militanların, Ġran‟a
bağlı Saqiz kenti doğumlu (Nevzat Saqiz) kod adlı Aziz Nuri ile Mardin doğumlu (Asrin
Deniz) kod adlı Emine Salmi Mardin Kızıltepe doğumlu (Agit Koser) kod adlı Abdulvahap
Bozdemir, Hakkari doğumlu (DılgeĢ Botan) kod adlı Sabah Dayan, Ġran KelareĢ kenti
doğumlu (Destan Beritan) kod adlı Semira olduğu belirtildi. (08.11.2012/ANF / DHA /
Aa.com.tr / Milliyet.com.tr)
68
*Diyarbakır‟ın Lice Ġlçesi‟nde bulunan Duru Karakolu‟na yapılan saldırı ardından, birliğinden
kopan 1 HPG militanının yaĢamını yitirdiği açıklandı. YaĢamını yitiren militanın, Diyarbakır
doğumlu (ZerdeĢt Ardıl) kod adlı Mazlum Demir olduğu belirtildi. (08.11.2012/ANF /
Yeniozgurpolitika.org)
*ġırnak‟ın BeytüĢĢebap Ġlçesi‟ndeki Kato Dağı‟nda, 1-6 Kasım tarihleri arasında düzenlenen
operasyonda yaĢamını yitiren 4 HPG militanının kimlik bilgileri açıklandı. HPG kaynakları,
yaĢamını yitiren militanların, ġırnak Cizre doğumlu (Nergiz Cizre) kod adlı Nergiz Karahan,
ġırnak doğumlu (Zeynep Botan) kod adlı Emine Saraç, Efrin kenti doğumlu (Rızgar ġahin)
kod adlı Ġsmail Sido, ġırnak BeytüĢĢebap doğumlu (Kurtay Kato) kod adlı Arafat AĢkan
oldukları belirtildi. (09.11.2012/ANF)
*Siirt‟in Pervari Ġlçesi‟nde takviye amacıyla Jandarma Özel Harekat timini taĢıyan
Ġl Jandarma Komutanlığı'na ait bir Skorsky S-70 helikopteri, Siirt-ġırnak-Van üçgeninde yer
alan Herekol Dağı'nda belirlenemeyen bir nedenle düĢtü. Helikopterde bulunan
14‟ü Jandarma Özel Harekat mensubu ile birlikte toplam 17 asker yaĢamını yitirdi.
(11.11.2012/Sabah.com.tr/Radikal.com.tr/Milliyet.com.tr/Haberturk.com)
*Ağrı‟nın Doğubayazıt ilçesine bağlı Güngören köyü yakınlarında, askerler ve HPG
militanları arasında çatıĢma çıktı. YaĢanan çatıĢmada 2 HPG militanı yaĢamını yitirdi, 1 asker
ise yaralandı. (11.11.2012/Haberturk.com/Sabah.com.tr/Trtturk.com.tr)
*Hatay‟ın Ġskenderun ilçesine bağlı Haymaçınar beldesi yaylalarında askerler ile HPG
militanları arasında yaĢanan Ģiddetli çatıĢmada, 1 HPG militanı yaĢamını yitirdi. YaĢamını
yitiren militanın, Ġstanbul doğumlu (DılgeĢ Dersim) kod adlı Baran Gülümser olduğu
öğrenildi. (12.11.2012/ANF/Sabah.com.tr)
*Bingöl'ün Genç Ġlçesi'ne bağlı Siveran Beldesi kırsalında özel birlikler ile birlikte köy
korucularının katıldığı operasyonda çatıĢma çıktı. YaĢanan çatıĢmada Fahrettin Cansız isimli
köy korucusu yaralandı. HPG kaynakları tarafından yapılan açıklamada, çatıĢmada 1 militanın
yaĢamını yitirdiği ve isminin Siirt doğumlu (Memyan Botan) kod adlı Mustafa Özer olduğu
öğrenildi. (15.11.2012/DĠHA/ANF/Sabah.com.tr/Milliyet.com.tr/Yenisafak.com.tr)
*Hakkari'nin Çukurca ilçesinde çıkan çatıĢma ile ilgili HPG tarafından yapılan açıklamada, 4
militanın yaĢamını yitirdiği belirtildi. Militanların isimlerinin, Batman doğumlu (Vejin Elih)
kod adlı Muhbet Karaer, Bingöl/Genç doğumlu (Ronahi Yekbun) kod adlı Derya Tamer,
Bitlis doğumlu (Botan Erdal) kod adlı Cezmi AltınbaĢ ile Diyarbakır doğumlu (Baran Botan)
kod adlı Mustafa Yeni olduğu belirtildi. (18.11.2012/ANF)
*Hakkari‟nin ġemdinli Ġlçesi sınır hattında bulunan ve Irak sınırındaki Balkaya Dağları'nda
askerler ile HPG militanları arasında çatıĢma çıktı. Hakkari Valiliği yaptığı açıklamada, çıkan
çatıĢmada 5 askerin yaĢamını yitirdiğini ve 1 askerin de yaralı olduğunu belirtti. HPG
kaynaklarından edinilen bilgilere göre ise, çatıĢmada 4 HPG militanı yaĢamını yitirdi.
YaĢamını yitirenlerin isimlerinin, Urfa/Siverek doğumlu (Behçet Urfa) kod adlı Mehmet Can
Gülbeden, Urfa/Suruç doğumlu (Berxwedan Zagros) kod adlı Mehmet Amaç, Ġran/Mako
doğumlu (Rozerin Serdem) kod adlı Meryem Brukimilan ve Ġran/Mako doğumlu (Tofan Fırat)
kod adlı Xwedêda Ahmedi olduğu öğrenildi. (18.11.2012/DHA/ANF/Haberturk.com/
Milliyet.com.tr/Sabah.com.tr/Aa.com.tr)
*ġırnak‟ın Uludere ilçesi Ortaköy yolunda seyir halindeki askeri aracın geçiĢi esnasında
PKK‟liler tarafından döĢenen patlayıcı patladı. Patlama sonucunda 1 asker yaralandı. Bölgede
69
operasyon baĢlatıldığı belirtildi. (19.11.2012/DHA/Sabah.com.tr / Kenthaber.com /
Ntvmsnbc.com)
*Bingöl‟ün Genç Ġlçesi kırsalında baĢlatılan operasyon ve çıkan çatıĢmalarda 7 HPG militanı
yaĢamını yitirdiği, 1 militanın ise yaralı olarak gözaltına alındığı öğrenildi. ÇatıĢmada
yaĢamını yitiren militanların Bingöl doğumlu (Yılmaz Bingöl) kod adlı Ayhan Acar,
Van/BaĢkale Ġlçesi doğumlu (ġevin BaĢkale) kod adlı Ġran Yalçın, Diyarbakır doğumlu
(Kahraman Rodi) kod adlı Rohat Sirek, Diyarbakır doğumlu (Axin Jiyan) kod adlı Emine
Oran, Diyarbakır doğumlu (Axin Viyan) kod adlı Hicran Gersiyor, Batman/Sason Ġlçesi
doğumlu (Mazlum Serhat) kod adlı Erdal Erol ve Diyarbakır/Hazro Ġlçesi doğumlu Dijwar
Amed kod adlı Hakan Ceylan olduğu belirtildi. (22.11.2012/ANF
Haberturk.com/Sabah.com.tr/Milliyet.com.tr)
*Diyarbakır-Bingöl karayolu Lice ilçesi Serince köyü yol ayrımında askerler ile HPG
militanları arasında çıkan çatıĢmada, 2 HPG militanının yaĢamını yitirdiği öğrenildi.
YaĢamını yitiren militanın isimlerinin, (Navdar Çiya) kod adlı ġervan Fidanten ile (Rojhat)
kod adlı Aytekin Özçiçek olduğu öğrenildi. (24.11.2012/ANF/Haberturk.com/
Sabah.com.tr)
*Hakkari Çukurca'da üs bölgesine bir grup HPG militanı ile güvenlik güçleri arasında çıkan
çatıĢmada 1 uzman çavuĢ ağır yaralandı. (25.11.2012/DHA/Haberturk.com/Sabah.com.tr)
*Diyarbakır-Bingöl karayolunda bulunan Duru Jandarma Karakolu‟ndan Hani ilçesine
gitmekte olan askeri aracın geçiĢi sırasında patlama meydana geldi. Patlamada 6 asker
yaralandı. Yaralı askerler Hani Ġlçe Devlet Hastanesi‟ne kaldırıldı.
(26.11.2012/Radikal.com.tr / Cnnturk.com/Trtturk.com.tr/Sabah.com.tr)
*Mardin'in Ömerli ilçesine 24 kilometre mesafede bulunan Ünsalı Köyü Jandarma
Karakolu'na sabah saatlerinde HPG militanları tarafından ağır silahlarla saldırı
gerçekleĢtirildi. Çıkan çatıĢmada karakol komutanı Astsubay Ġlker Düzova yaĢamını yitirirken
Üsteğmen Alper Ferdi Tanrı yaralandı. Yaralı Üsteğmen Alper Ferdi Tanrı Mardin Devlet
Hastanesi'ne kaldırıldı. (27.11.2012/DHA/Ntvmsnbc.com/Aa.com.tr)
*Osmaniye‟nin Hasanbeyli ilçesi Karayiğitli köyü Çöplü mevkii sırtlarında askerler ile HPG
militanları arasında çatıĢma çıktı. YaĢanan çatıĢmada 2 HPG militanı yaĢamını yitirdi. HPG
kaynaklarının yaptığı açıklamada yaĢamını yitiren militanların isimlerinin, Antep doğumlu
(Delil Antep) kod adlı Murat Bilgiç ile ġırnak doğumlu (Gabar FaraĢin) kod adlı Nazım IĢık
olduğu belirtildi. (26.11.2012/ANF/Haberturk.com/Zaman.com.tr/Trthaber.com)
*ġırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Gülyazı beldesinde 19 Kasım'da meydana gelen patlamada
ağır yaralanan Er Duyal Ceylan, tedavi gördüğü Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde yaĢamını
yitirdi. (30.11.2012/DHA/Haberturk.com)
*Elazığ‟ın Arıcak ile Bingöl‟ün Genç Ġlçeleri arasındaki Görese Dağları'nda 01.12.2012
tarihinde saat 23.00 sıralarında güvenlik güçleri tarafından düzenlenen operasyon sonucu,
çatıĢma çıktı.HPG militanları ile Güvenlik güçleri arasında çıkan çatıĢmada,2'si kadın 4 HPG
militanının yaĢamını yitirdiği öğrenildi.(02.12.2012/DHA/Milliyet.com.tr/Bugun.com.tr)
*Batman'da kimliği belirsiz kiĢi veya kiĢiler tarafından polis aracına silahlı saldırı
gerçekleĢtirildi. Batman merkeze bağlı Aydınkonak köyü civarında devriye gezen polis
aracına yapılan silahlı saldırıda, A.B. isimli sivil polis yaralandı. Yaralanan polis Batman
70
Bölge Hastanesi'ne kaldırılırken, olayla ilgili soruĢturma
baĢlatıldı. (03.12.2012/Sabah.com.tr/Turkiyegazetesi.com/Diyarbakirsoz.com)
*Diyarbakır'ın Lice, Hani ile Bingöl'ün Genç Ġlçesi üçgenindeki kırsal alanda Skorsky
helikopterlerle düzenlenen hava destekli operasyonda, HPG militanlarının bulunduğu
alanların bombaladığı belirtildi.ÇatıĢmada 10 HPG militanının yaĢamını yitirdiği öğrenildi.
ÇatıĢmanın ardından alanda köylülerin yaptığı arama sonucu HPG militanlarına ait puĢi
bulundu. PuĢide herhangi bir kan izi bulunmazken, puĢiden gelen koku kimyasal silah
kullanıldığı Ģüphesini akıllara getirdi. PuĢiyi koklayan kimi köylülerin baĢlarının ağrıdığı ve
midelerinin bulandığı kaydedildi. Köylüler, kokunun kimyasal olabileceğini tahmin ettiklerini
ifade etti. (03.12.2012/DHA/DĠHA/Cnnturk.com/Trtturk.com.tr/Sabah.com.tr)
YASADIġI ÖRGÜTÜN EYLEMLERĠ SONUCU ÖLEN / YARALANAN SĠVĠLLER
*MaraĢ'ın Nurhak Ġlçesi Umutlu Köyü yakınlarında Göksu Irmağı üzerinde inĢaatı devam
eden hidroelektrik santralinde çalıĢan kamyonete 11.07.2012 tarihinde gece saat 22.30
sıralarında uzun namlulu silahlarla ateĢ açıldı. 30 yaĢındaki Muharrem Erdoğan açılan ateĢ
sonucu yaralandı. (12.07.2012/DĠHA/Stargazete.com)
SINIR HATLARINDA YAġANAN ÖLÜM VE YARALANMALAR
*Saray Ġlçesi'ne bağlı Sırımlı (Xırasork) Köyü Nezerbey bölgesinde Ġran'dan mazot
getirdikleri belirtilen Murat Özkaplan (18) ve Mustafa Özkaplan (18), Ġran askerleri
tarafından açılan ateĢ sonucu ağır yaralanarak Özalp Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığı belirtildi.
Durumu ağır olan iki kiĢinin Van Bölge Eğitim AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırıldığı
bildirilirken, Mustafa Özkaplan'ın durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi. Konuya iliĢkin
görüĢtüğümüz iki kiĢinin amcası Güzeyir Özkaplan ise, Ġran askerlerinin açtığı ateĢ sonucu iki
yeğenin ağır yaralandığını belirterek, "Ġran askerleri Mustafa ile Murat sınırı tam geçerken
sınır tellerine sıkıĢtırmıĢlar. Yakından ateĢ ederek ikisini de yaralamıĢlar. Yaralı halde bize
telefon açtıklarında saat gece 3 olmuĢtu. Kendi imkanlarımızla gidip onları getirdik. ġu anda
Mustafa'nın durumu ciddiyetini koruyor" dedi. (09.01.2012/DĠHA)
*Van merkez Hacıbekir Mahallesi‟nde ikamet eden 3 çocuk babası ReĢat Karahancer (30),
Van‟da meydana gelen depremin ardından iĢsiz kaldığı ve barınma sorunu yaĢadığı için Saray
Ġlçesi‟ne bağlı Beyaslan (ġerefxane) Köyü'ndeki akrabalarının yanına taĢınarak geçimini
sağlamak amacıyla mazot kaçakçılığı yapmaya baĢladı. En son 2 arkadaĢıyla dün köyden
çıkan ve Ġran sınırına 2 kilometre kala Ġran askerlerinin açtığı ateĢ sonucu kafasından vurulan
Karahancer yaĢamını yitirdi. Karahancer'in 2 arkadaĢı Aziz Beled ve Metin Üste ise Ġran
askerleri tarafında esir alındı. Ġran‟ın esir aldığı iki kiĢi halen bırakılmazken, öldürülen
Karahancer‟in cenazesi Van Bölge Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi‟nde yapılan otopsi
iĢlemlerinden sonra Selimbey Mahallesi Mezarlığı'nda toprağa verildi. Oğlunun bir bidon
mazot için infaz edildiğini belirten Kazım Karahancer, yaĢananlara isyan ederek, “Bu bir
katliamdır. Oğlum açık açık infaz edildi. Ama kimsenin sesi çıkmıyor. Artık yeter. Bu vahĢet
bitsin” dedi. Anne Gülper Karahancer ise, “Yeter yaĢadığım bu acıyı baĢka kimsenin
yaĢamasını istemiyorum” dedi. (11.02.2012/DĠHA / Mynet.com / Radikal.com.tr)
*Van'ın BaĢkale Ġlçesi'nde dün akĢam saatlerinde sınırı ihlal ederek ilçeye bağlı KaĢkol
Köyü'ndeki akrabalarının ziyaretine gelen Ġranlı Ubeyt Mıradi (30), köydeki ziyaretinden
sonra Ġran'a geçmek istedi. Ġran sınırına kısa bir mesafe kala yaya olarak sınır geçmeye çalıĢan
Miradi, Ġran askerlinin açtığı ateĢ sonucu ağır yaralandı. Ağır yaralanan Miradi, sınırda
devriye görevi yapan Türk askerleri tarafından olay yerine ambulans çağrılarak BaĢkale'ye
71
götürülmek istendi. Ambulans olay yerine yetiĢene kadar Miradi, olay yerinde yaĢamını
yitirdi. (24.05.2012/DĠHA)
*Federal Kürdistan Bölgesi sınırından, Hakkari‟nin ġemdinli ilçesine bağlı Yufkalı (NirdoĢe)
Köyü'ne giriĢ yapmak isteyen bir grup kaçakçı, bölgedeki askerler tarafından tarandı. Taranan
kaçakçılardan Ġranlı Feredin Ġsamedarin adlı yurttaĢ yaralandı. Yaralanan Ġsamedarin
Yüksekova Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Taramadan sonra Ali Rüstem isimli
yurttaĢ ise gözaltına alındı. (08.06.2012/ANF/DĠHA/Yuksekovahaber.com/Ozgurgundem.com)
*Suriye‟nin Türkiye sınırında bulunan Kobani Bölgesi‟nden ġanlıurfa sınırından Türkiye‟ye
geçmek isteyen Ebas Henifi Elo adlı kiĢinin sınırda nöbet tutan askerler tarafından
öldürüldüğü öğrenildi. (30.06.2012/ANF)
*Suriye'de yaĢanan savaĢtan kaçmak isteyen 25-30 kiĢilik Suriyeli grup 30.08.2012 tarihinde
gece yarısı ġenyurt beldesi üzerinden, Kızıltepe'de bulunan akrabalarının yanına geçmeye
çalıĢırken mayın patladı. Patlama sonucunda BeĢar Hüseyin (11) adlı çocuk olay yerinde
yaĢamını yitirirken, Hılda Hüsenuno (13) adlı çocuk ise Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp
Fakültesi'ne sevk edilirken yolda hayatını kaybetti. Patlamada yaralanan Davut Salah'ın (28)
Kızıltepe Devlet Hastanesi yoğun bakım ünitesinde tedavisinin devam ettiği öğrenildi.
(30.08.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com)
*Türkiye-Suriye sınır bölgesinde konuĢlanmıĢ Türk askerleri, Suriye‟nin Afrin kentine bağlı
DeĢtaġidyan‟da hayvanlarını otlatan çobanlara ateĢ açtı. Olayda ReĢidXazik‟i adlı çoban
hayatını kaybetti. Edinilen bilgilere göre, Afrin kentine bağlı DeĢtaġidyan‟da23.09.2012
tarihinde hayvanlarını otlatan çobanlar, sınırda bulunan Türk askerlerinin saldırısına
uğradı. Askerler tarafından kurĢun yağmuruna tutulan çobanlardan ReĢidXazik ağır yaralandı.
Xazik, kaldırıldığı hastanede kan kaybından hayatını kaybetti. Afrin‟inSexHedid ilçesi Çeqel
köyünden olan ReĢidXazik 46 yaĢındaydı. (24.09.2012/DĠHA)
*Suriye'nin Tel Abyad bölgesinden yapılan havan atıĢları sonrası birkaç havan mermisinin
Urfa'nın Akçakale Ġlçesi'ne bağlı Yeni Mahalle'deki Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) bahçesi
ve çevresine düĢmesi sonucu meydana gelen patlamada 5 kiĢinin yaĢamını yitirdiği, 2‟si ağır
12 kiĢi de yaralandığı öğrenildi. Yaralılar, Akçakale Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi
altına alındı. (03.10.2012/Sabah.com.tr/Haberturk.com/Milliyet.com.tr)
*Hakkari‟nin Yüksekova ilçesine yaklaĢık 40 kilometre uzaklıkta ki Ġran sınırında bulunan
OnbaĢılar Köyü‟nde evlerine gitmekte olan Gurgin Kaya yönetimindeki 34 YP 3392 plakalı
araca Ġran askerleri tarafından ateĢ açıldı. Meydana gelen olayda araçta bulunan 5 kiĢiden
Hakkı Bala (40) yaralandı. Yaralı Bala, yakınları tarafından Yüksekova Devlet Hastanesi‟ne
kaldırılarak tedavi altına alındı. (05.10.2012/Yuksekovahaber.com)
*Hakkari‟nin ġemdinli Ġlçesi‟ne 25 kilometre uzaklıkta bulunan Kayalar Köyü‟nün
Mağaraönü Mezrası‟nda yakınlarının ziyaretine gelen Urmiye‟nin Deleze Köyü‟nde ikamet
eden Fırames Saidi (23) isimli yurttaĢ, sınırı geçerken Ġran askerleri tarafından vuruldu. Yaralı
bir Ģekilde sürünerek Türkiye sınırına yetiĢmeye çalıĢan Saidi, yurttaĢların yardımıyla,
ġemdinli Devlet Hastanesi‟ne kaldırıldı. Saidi, burada yapılan ilk müdahalenin ardından Van
Bölge Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi‟ne kaldırıldı. (07.10.2012/DĠHA/
Yuksekovaguncel.com)
*Ġran'dan mazot alarak Van‟ın Saray ilçesi üzerinden Türkiye giriĢ yapan Ġran Kürtlerinden
Sadık Hüseyinî'ye ilçeye bağlı Yamanyurt köyünde askerler tarafından ateĢ açıldı. Saldırı
72
sonucu yaralanan Hüseyinî, Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Prof. Dr. Dursun OdabaĢı
Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı. (18.10.2012/DĠHA)
*Ġran'ın Hoy kentinden getirdikleri kaçak mazotla Van'ın Saray ilçesine geçmek isteyen
Mikail ve Cebrail Abbas isimli Ġranlı iki Kürde, sınır noktasında Ġran askerleri tarafından ateĢ
açıldı. Vücutlarına isabet eden çok sayıda kurĢunla yaĢamlarını yitiren iki yurttaĢ, Ġran
askerleri tarafından sınırdan alınarak, Hoy kentine götürüldü. Olay üzerine Saray ilçesinden
bölgeye gitmek isteyen yurttaĢlar ise, askerler tarafından engellendi. (25.10.2012/DĠHA/
Yuksekovahaber.com/Haberdiyarbakir.com)
*Diyarbakır'dan kalkıĢ yapan Türk savaĢ uçakları saat 00.00 sularında Ġran ve Federal
Kürdistan sınırları içinde bulunan Qandil bölgesini bombaladı. Ġran ve Kürdistan sınırındaki
Soregulê köyü yakınlarında yapılan bombardımanda 2 kiĢi yaĢamını yitirirken, 2 kiĢi de
yaralandı. Saat 00.45‟e kadar devam eden bombardıman sonucu kaçakçılık yapan Ġran'ın
PiranĢar kentine bağlı Bodolê köyü nüfusuna kayıtlı 3 çocuk babası Mam Elî (45) ve
Mahabad'a bağlı Zêvê köyü nüfusuna kayıtlı ġepûl Loqman (19) adlı genç yaĢamını yitirdi.
SerdeĢtê'ye bağlı Çeko köyü nüfusuna kayıtlı Ebûbekir Çeko (23) ve soy ismi öğrenilemeyen
Federal Kürdistanlı Rêbaz ise yaralandı. Rêbaz isimli yurttaĢın bir ayağının koptuğu
bildirildi. (07.11.2012/DĠHA)
*Urfa'nın Ceylanpınar ilçesi sınırında yer alan Suriye'nin yaĢanan çatıĢmalarda, Ceylanpınar‟a
gelen mermilerden 19 yaĢındaki Ömer Ver‟i göğsünden yaraladı. Ver, Urfa Devlet
Hastanesi'ne kaldırıldı. Halime Ġnci isimli kadın ise isabet eden bir kurĢun nedeniyle
Ceylanpınar Hastanesi'nde tedavi altına alındı. (08.11.2012/DĠHA/Sabah.com.tr)
*Urfa'nın Ceylanpınar ilçesinin sıfır noktasında bulunan Suriye'nin kentinde çatıĢmalar devam
ediyor. Suriye tarafından atılan bir roketatar mermisi Urfa'nın Ceylanpınar ilçesinde bulunan
TĠGEM'e ait araziye düĢtü. Patlamanın etkisi ile çevreye yayılan Ģarapnel parçaları birçok ev
ve iĢyeri ile belediye binasına isabet etti. Patlamanın ardından ilçe genelinde yoğun siren
sesleri duyulurken, 1‟i asker 3 kiĢinin yaralandığı belirtildi. (12.11.2012/DĠHA/Aa.com.tr)
*Urfa'nın Ceylanpınar ilçesi sınırında bulunan Serekanîyê'de Mehmet Akif Ersoy
Mahallesi'nde bulunan Atatürk Ġlköğretim Okulu'nda öğretmenlik yapan Yunus Tosun,
Suriye‟den seken kurĢunlara hedef oldu. Karın boĢluğuna denk gelen bir mermiyle yaralanan
Tosun, Ceylanpınar Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (22.11.2012/DĠHA/Sabah.com.tr/
Zaman.com.tr)
MAYIN VE SAHĠPSĠZ BOMBA PATLAMASI SONUCU ÖLÜM ve
YARALANMALAR
*Bitlis'in Hizan Ġlçesi'ne bağlı DöküktaĢ (Obîn) Köyü Kayaç (Vêras) Mezrası'nda dün saat
16:30 sıralarında korucu olduğu belirtilen Temel Erdoğan'ın torunu ġükrü Erdoğan (13) ile
Esmanur Özdemir (8) evde buldukları el bombasını alarak evin bahçesinde oynadı.
Oynadıkları el bombasının pimini çeken çocuklar, büyük bir gürültü sonucunda yaralı olarak
yakınları tarafından bulundu. Patlama sonucunda elleri kopan Erdoğan olay yerinde yaĢamını
yitirirken Özdemir ise ağır yaralandı. Haber verilmesi üzerine askeri helikopterle Bitlis Devlet
Hastanesi'ne kaldırılan Özdemir ilk müdahalenin ardından, Batman'a sevk edildi. Babasını
trafik kazasında yitirdiği belirtilen ve annesiyle birlikte amcası ve dedesiyle yaĢadığı
öğrenilen Erdoğan'ın cenazesi ise otopsi için Malatya'ya gönderildi. Olay sonrası incelemenin
baĢlatıldığı belirtildi. (05.04.2012/DĠHA/Diyarbakirhaber.gen.tr/Milliyet.com.tr/
Sabah.com.tr)
73
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde bir çocuk sokakta bulduğu poĢeti karıĢtırırken bilinmeyen
bir cismin patlaması sonucu ağır yaralandı. Edinilen bilgiye göre, Sezer Duman (13),
Yüksekova'nın Kaniheyder Mahallesi'nde dün akĢam çöpte bulduğu poĢeti karıĢtırdı. Bu
sırada meydana gelen patlamada Duman, ağır yaralandı. Olay yerine çağrılan ambulansla
Yüksekova Devlet Hastanesi'ne götürülen Sezer, ardından ġırnak Devlet Hastanesi'ne sevk
edildi. Sezer'in ġırnak'ta ameliyata alındığı belirtilirken, sağlık durumunun ağır olduğu
belirtildi. (07.05.2012/DĠHA)
*Hakkari‟nin ġemdinli Ġlçesi‟ne 5 kilometre uzaklıkta bulunan Yayla (Betkarok) Mahallesi
yakınlarında hayvanlarını otlatan 5 çocuk babası Mehmet ġerif Çelik (35) ismindeki bir çoban
mayına basması sonucu yaĢamını yitirdi. Çelik‟in yaĢamını yitirmesine neden olan alanın
daha önce karakol olarak kullanıldığı öğrenildi. (08.06.2012/DHA/DĠHA/ĠHA/
Cnnturk.com/Sabah.com.tr/Cumhuriyet.com.tr/Mynet.com/Yenisafak.com.tr/
Ntvmsnbc.com/Yuksekovahaber.com)
*Hakkari'nin Çukurca Ġlçesi'ne bağlı Yeni Mahalle'de bulunan 49 nolu sınır taĢı bölgesinde
hayvanlarını otlatan ve asker kulübesinin hemen yanında bastıkları mayının patlaması sonucu
ağır yaralanan 2 çocuktan ġaban Aslan (12) yaĢamını yitirdi. Yaralanan Hamdin AteĢ ise
Çukurca Sağlık Ocağı'na kaldırıldı. (21.06.2012/DĠHA / Sabah.com.tr / Haberturk.com /
Milliyet.com.tr / Trthaber.com)
*Ağrı Doğubayazıt Ġlçesi'ne bağlı Kızılkaya (Kızılkan) Köyü'nde patlama oldu. Askeri alana
yakın bir yerde yaĢanan patlamada, Ertan Tilaver (14) isimli çocuk olay yerinde yaĢamını
yitirirken, Adem Yiğit (12) ise ağır yaralandı. Yaralı Yiğit Doğubayazıt Devlet Hastanesi'ne
kaldırıldı. Tilaver‟in cenazesi ise otopsi yapılmak üzere Devlet Hastanesi morguna
getirildi. (12.07.2012/DĠHA / Evrensel.net / KentHaber)
*Siirt'in Pervari ilçesine bağlı Palamutlu Köyü'nde oturan Selahattin Yıldırım, odun toplamak
amacıyla traktörüyle köyden ayrıldığı sırada, traktörün köy çıkıĢında mayının üzerinden
geçmesi sonucu meydana gelen patlamada, Yıldırım ağır yaralandı. Kaldırıldığı Pervari
Devlet Hastanesi'nde ilk tedavisi yapılan Yıldırım daha sonra Siirt Devlet Hastanesi'ne sevk
edildi. (21.07.2012/DĠHA/Cumhuriyet.com.tr/Siirtsesi.com/Zaman.com)
*Van'ın BaĢkale Ġlçesi'ne 35 kilometre uzaklıkta bulunan Geçitvermez (Kadan) Köyü
yakınlarında otlanan koyunlar mayına bastı. Köye 11 kilometre uzaklıkta bulunan Gelincik
(Xecesur) ve Geçitvermez (Kadan) karakolları arasında bulunan alanda yaĢanan patlama
sonucu koyunları otlatan 14 yaĢındaki Yücel GönültaĢ, Ģarapnel parçalarının eline isabet
etmesi sonucu hafif yaralanırken 100'e yakın koyunu ise telef oldu. Yücel GönültaĢ, BaĢkale
Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (23.07.2012/DĠHA/Vanbulten.com)
*Iğdır'da Ağrı Dağı Korhan Yaylası Sivritepe mevkiinde, Korhan Jandarma Karakolu
yakınındaki askeri mevziye yakın bir alanda bir poĢette bulunan patlayıcı maddenin patlaması
sonucu Karakuyu Köyü'nden olan 29 yaĢındaki ġefik Çakmaz adındaki çoban el, yüz ve
vücudunun çeĢitli bölgelerine isabet eden Ģarapnel parçaları nedeniyle ağır yaralandı.
Çakmaz‟ın neden yaralandığını anlamak için olay yerinde giden abisi Zeki Çakmaz‟ın ise
meydana gelen ikinci patlamada sol gözü ve yüzü baĢta olmak üzere vucudunun çeĢitli
yerlerinden ağır yaralandığı öğrenildi. Yüzlerinden yaralanan Çakmaz kardeĢler Iğdır Devlet
Hastanesi‟ne kaldırılırken durumu ağır olan Zeki Çakmaz‟ın da Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi
Tıp Fakültesi AraĢtırma Hastanesi‟ne kaldırıldığı bildirildi. Hastanede yaklaĢık 11 saat
ameliyatta kalan Çakmaz yoğun bakım ünitesine alındı. (28.07.2012/ANF/DĠHA/
Ġgdirhaberleri.wordpress.com)
74
*29.07.2012 tarihinde derneğimize Ģahsen yazılı baĢvuruda baĢvurucu Murat ÇAKMAZ
Ģu Beyanlarda bulundu: Karakuyu köyünde çobanlık yapan kardeĢim 27.07.2012 günü
koyunlarını otlatırken saat 19.30 sıralarında Korhan yaylası sivri tepi mevki jandarma
karakolunda 500-600 metre mesafeden geçerken sarılı halde bir poĢet görüyor kardeĢim bu
poĢete elindeki ağaçla dokununca poĢet patlıyor ve kardeĢim ağır Ģekilde yaralandı Van 100.
yıl AraĢtırma ve Eğitim hastanesinin yoğum bakımına kaldırılmıĢtır. Durumla ilgili
rahatsızlığımızı bildirir sizlerden hukuki yardım talep ediyoruz.(ĠHD Van ġubesi)
Doktor Raporu:
1-iki gözü sıkıntılı görme kaybı
2-Cinsel organında yaralanma var
3-Sol bacakta kırık vardı ameliyat edildi.
4-Vücudunun ön tarafında yanıklar var
5-Ģu an makineye bağlı
6-konuĢuyor Ģuuru yerinde
*Diyarbakır'ın Bağlar ilçesi Göçmenler Caddesi'nde bir otomobilin önünde buldukları poĢeti
kurcalayan Baran Tunç (11) ve Ercan Çiçekli (17) adlı çocuklar, yaĢanan patlamada
yaralandı. Yaralanan Tunç ve Çiçekli, Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi ile Özel
Bağlar Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Olayın ardından, polis çevrede geniĢ
güvenlik önlemi alırken Göçmenler Caddesi bir süreliğine trafiğe kapatıldı. Otomobil ile bir iĢ
yerinde maddi hasara yol açan patlamayla ilgili soruĢturma baĢlatıldı. (28.07.2012/DĠHA/
Haberturk.com/Sabah.com.tr/Cumhuriyet.com.tr)
*MuĢ'un Kızılağaç Beldesi'nin ġenyayla Kozmedağı Darbiye bölgesinde 8 yaĢındaki Seray
Yavuz, bulduğu bir cismi eline aldığı sırada patlama meydana geldi. Yavuz, patlama sonucu
olay yerinde yaĢamını yitirdi. Yavuz'un cenazesi otopsi yapılmak üzere MuĢ Devlet Hastanesi
kaldırıldı. (06.08.2012/DĠHA)
*ġırnak'ın Uludere (Qilaban) Ġlçesi'ne bağlı Yekmala Köyü'nde Fuat Sak (18) isimli bir
gencin, yerde bulduğu havan topu mermisini eve götürdüğü sırada, merminin patlaması
sonucu yaĢamını yitirdiği iddia edildi. Sak'ın cenazesi, otopsi iĢlemleri için Diyarbakır Adli
Tıp Kurumu'na sevk edildi. (07.08.2012/DĠHA)
*Bingöl'ün Yedisu Ġlçesi'ne bağlı Elmalı Köyü'nün Bikan Mezrası'nda bulunan kırsal alanda
buldukları patlayıcının patlaması sonucu Ali Sağnık isimli yurttaĢ yaĢamını yitirdi, Sıdıka
Sağnıkve Habip Sal isimli yurttaĢlar yaralandı. (04.09.2012/DĠHA / Skyturk.net /
Zaman.com.tr / Mynet.com/Evrensel.net)
*05.09.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan Ömer AktaĢ, Ģu beyanlarda
bulundu:.“1966 Siirt Eruh doğumluyum. Bilgili köyünde gönüllü köy korucusu olarak görev
yapmaktayım .02.09.2012 tarihinde saat 17:00 civarında köy civarında bulunan
hayvanlarımın yanına gidiyordum. Aniden bir patlama meydana geldi, patlamayla birlikte
havan parçaları bana ve eĢeğime isabet etti, isabet eden parçaların etkisiyle yere düĢtüm. Bu
arada yaralandım. EĢim de yaralanı ve sakat kalmıĢ durumda. YaĢadığım mağduriyet
nedeniyle Ģubenizden hukuki destek talebinde bulunuyorum” dedi. (ĠHD Siirtġubesi)
*Bitlis merkeze 20 kilometre mesafede bulunan ġexcuma bölgesinde hayvanlarını otlatan 1415 yaĢlarındaki 2 çoban, meydana gelen patlama sonucu yaralandı. Patlama sesinin duyulması
üzerine bölgeye giden köylüler tarafından Bitlis-Diyarbakır Karayolu'na taĢınan yaralı
çobanlar, bölgeye sevk edilen helikopterlerle hastaneye kaldırıldı. (10.09.2012/DĠHA /
Bitlisnews.com)
75
*Bingöl'ün Yayladere Ġlçesi'ne bağlı Dalbasan (Seter) Köyü'nde hayvan otlattıkları sırada
kırsal alanda bulunan bir cismin patlaması sonucu 2 kardeĢ ağır yaralandı. Ağır yaralanan
çocuklardan 14 yaĢındaki Ramazan Kızılgöz yaĢamını yitirirken, 11 yaĢındaki kız çocuğu
C.K. ise helikopterle Elazığ'a kaldırıldı.(12.09.2012/ANF/DĠHA)
*Van'ın Çaldıran Ġlçesi'nde Çoraklı (Sind) ile Çubuklu köyleri arasında bulunan askeriyeye ait
çöplükte molozların arasında demir toplayan Sami (13) ve Selami Akti (9) kardeĢler, bir
bombaatar mermisi buldu. Akti kardeĢler, mermiyi demir sanarak taĢla ezmeye çalıĢtıkları
sırada meydana gelen patlamada ağır yaralandılar. Köylülerce Çaldıran Devlet Hastanesi'ne
kaldırılan kardeĢlerden Sami Akti'nin iki kez duran kalbi doktorların müdahalesiyle yeniden
çalıĢtırıldı. Daha sonra ambulanslarla Van'a sevk edilen kardeĢlerden Sami Akti, yolda
yaĢamını yitirdi. (27.09.2012/ANF / DĠHA / Cnnturk.com / Ntvmsnbc.com /
Radikal.com.tr) Yüzüncü Yıl Üniversitesi Prof. Dr. Dursun OdabaĢı Tıp Merkezi'nde
ameliyata alınan Selami Akti de 01.10.2012 tarihinde saat 17.00 sıralarında yaĢamını yitirdi.
*Diyarbakır‟ın Kulp Ġlçesi'ne bağlı Kayhan (XeĢika) Köyü'nde 04.10.2012 tarihinde akĢam
saatlerinde koyunlarını otlatan Cesim Kocaağa isimli 13 yaĢındaki çocuk Bakım Karakolu
yakınlarında bastığı cismin patlaması sonucu ağır yaralandı. Patlamanın ardından biraz ilerde
uyuyan ağabey Mehmet Kocaağa çığlık sesi ile patlama sesini duyarak uyandı. Kocaağa
kardeĢini sivil bir aracı durdurarak MuĢ Devlet Hastanesi‟ne kaldırdı. MuĢ Devlet Hastanesi
durumu ağır olan Kocaağa‟yı helikopter ile Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi‟ne
götürdü. Acil servise kaldırılan Kocaağa patlama sonucunda bir elini ve gözünü kaybetti.
(05.10.2012/Ġmc-tv.com/Ozgur-gundem.com)
*ġırnak'ın ġenoba Beldesi'nde bulunan Sırgé Dağı'nda nedeni öğrenilemeyen bir patlama
meydana geldi. Patlamada odun toplamak için dağa giden Nızar Babat (22) adlı yurttaĢ
yaĢamını yitirirken 3 yurttaĢ da ağır yaralandı. YaĢamını yitiren Nızar Babat adlı yurttaĢın
cenazesi ve yaralı olan 3 yurttaĢ ġırnak Devlet Hastanesine kaldırıldı. (07.10.2012/DĠHA/
Sabah.com.tr)
*Hakkari'nin Yüksekova ilçesi KıĢla Mahallesi'nde evlerinin önünde bulunan boĢ alanda
oynayan B.Y. (5) ve H.Y. (7) isimli kardeĢler buldukları cismi kurcalarken cisim patladı.
YaĢanan patlama sırasında yaralanan her iki çocuk, Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Durumu ağır olan H.Y. yapılan ilk müdahaleden sonra Van'a sevk edildi. Patlamaya neden
olan cismin ses bombası olduğu belirtildi. (17.10.2012/DĠHA)
*Hakkari'nin Yeni Mahallesi Otluca köyü yolu üzerinde bulunan Hakkari Dağ ve Komando
Tugayı yakınlarında patlama meydana geldi. Patlama sonucu 10 yaĢındaki M.K. adlı çocuk
yaralandı. M.K. Hakkari Devlet Hastanesi‟ne kaldırıldı. Meydana gelen patlamayla ilgili ismi
öğrenilemeyen bir kiĢinin gözaltında alındığı bildirildi. Patlama ardından bölgeye çok sayıda
zırhlı araç ve olay yeri inceleme ekipleri gönderildi. (28.10.2012/DĠHA / Ozgurgundem.com / Vanbulten.com)
*Diyarbakır‟ın Dicle Ġlçesi Kırkpınar Köyü kırsalında arazide bulduğu cisimle oynadığı sırada
meydana gelen patlamada ağır yaralanan ve çobanlık yaptığı öğrenilen 16 yaĢındaki Ġbrahim
Güzel, kanlar içerisinde Dicle Devlet Hastanesi‟ne kaldırdı. Güzel, burada yapılan ilk
müdahalenin ardından Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi‟ne sevk edildi.
(09.11.2012/DHA/DĠHA/Posta.com.tr)
*Ağrı‟nın Doğubayazıt Ġlçesi‟ne bağlı Kızılkaya (Kızılga) Köyü yakınlarında patlama
meydana geldi. Patlamanın köy içinde bulunan Kızılkaya Karakolu'na ait mayınlardan
kaynaklandığı belirtilirken, patlamada koyunlarını otlatan Hüsnü yiğit (33) yaĢamını
76
yitirirken, A.S. (12) adlı çocuk ise ağır yaralandı. Yaralı çocuk, Doğubayazıt Devlet
Hastanesi‟ne kaldırıldı.(02.12.2012/DĠHA / KentHaber)
KUġKULU ÖLÜMLER
- Erkek
*Diyarbakır‟da ġeyhmus Aksel (76) adlı yurttaĢ, oğlu Sadık Aksel (35) ile birlikte Mardin
Kapı Semti'nde bulunan Hevsel Bahçeleri'ne mantar toplamaya gitti. Mantar toplamak için
baba ile oğul farklı yönlere gitti. Öğle 12.30 sıralarında 2 el silah sesinin duyulması üzerine
olay yerine giden oğul Aksel, babasının pompalı tüfekle boynundan vurulduğunu gördü. Ağır
yaralı olan baba Aksel olay yerinde yaĢamını yitirirken, Sadık Aksel'in ise gözaltına alındığı
belirtildi. Olay sonrası Aksel'in cenazesi otopsi için Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne
kaldırılırken, cinayet esnasında cebindeki eĢyalarının alındığı öğrenildi. (16.01.2012/DĠHA)
*Gaziantep'in Nurdağı ilçesi Sakçagözü beldesine bağlı Kuzoluk Köyü'ndeki ormanlık alanda,
ateĢli silahla vurulmuĢ ve yarısı toprağa gömülmüĢ halde erkek cesedi bulundu. Cesedin 40
gündür kayıp olduğu bildirilen 46 yaĢındaki Eyüp Altınkaya‟ya ait olduğu belirtildi.
Vücudunun değiĢik yerlerinden vurulduğu anlaĢılan Eyüp Altınkaya‟nın yakınlarının, 23
Ocak‟ta jandarmaya kayıp baĢvurusu yaptığı öğrenildi. Nurdağı Devlet Hastanesi morguna
kaldırılan Altınkaya‟nın cesedini, yakınları da teĢhis etti. Cumhuriyet Savcılığı olayla ilgili
inceleme baĢlatırken, jandarma ve polis ekipleri katil ya da katilleri arıyor.
(04.02.2011/posta.com.tr / Aktifhaber.com / Gaziantephaberler.com)
*Diyarbakır ili, Kayapınar ilçesi 3. Sanayi Sitesi'nde esnaf tarafından tutulan bekçi Veysi
Tekin'in (25) cesedi, görev yaptığı kulübenin önünde ölü bulundu. Durumun bildirilmesi
üzerine olay yerine gelen polis ekiplerinin yaptığı araĢtırma sonucunda, Tekin'in bıçakla
öldürüldüğü belirlendi. Cenaze, otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Morguna kaldırıldı.
(06.03.2012/ ANF / Haberler.com / Diyarbakır Söz)
*Ağrı'nın Patnos Ġlçesi'ndeAdilcevaz-ErciĢ Karayolu'nda bir erkek cesedi bulan çobanlar,
durumu yetkililere bildirdi. Olay yerine gelen askerler, vücudunun çeĢitli yerlerinde darp izine
rastlanan cesedin 12 gündür kendisinden haber alınamayan Sayim Çiftçi'ye (36) ait olduğunu
belirledi. Çiftçi'nin cesedi otopsi yapılmak için Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'na gönderilirken,
olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldı. (03.04.2012/DĠHA/Patnosnet.com/Taraf04.net/
Adilcevaz13.com/Haberler.com/Yuksekovahaber.com/Agrininsesi.com)
*Elazığ'ın Baskil ilçesi BeĢbölük köyünde Fikri Zafer, kardeĢi Bayram Zafer'e ait kayısı
bahçesinde ilaçlama yapmak isterken yanmıĢ bir ceset bulduğu yönünde jandarmaya ihbarda
bulundu. Cumhuriyet savcısının olay yerindeki incelemesinin ardından ceset, otopsi için Fırat
Üniversitesi Hastanesi morguna kaldırıldı. Öte yandan cesedin Malatya'da yaĢayan Bayram
Zafer'in yaklaĢık 10 gün önce kayıp olduğu bildiriminde bulunduğu oğlu ġahin Zafer'e (28)
ait olabileceği Ģüphesiyle Bayram Zafer ve yakınları olay yerine getirildi. EĢyalardan kısmi
bir teĢhiste bulunulmasına rağmen cesedin kimliğinin henüz belirlenemediği, soruĢturmanın
sürdüğü bildirildi. (11.04.2012/Haber23.com.tr/Elazighaber.com/Serhattv.com.tr/
Samanyoluhaber.com)
*Urfa'da sabah saatlerinde koyun otlatan küçük çocuklar, kente birkaç kilometre mesafede
bulanan Balaban mevkiindeki kayalık alanda bir erkek cesedi gördü. Cesedi gören çocuklar,
durumu yoldan geçen araç sürücülerine söyledi. Sürücülerin ihbarı üzerine olay yerine gelen
polisler, ilk incelemede 10 gün önce öldüğü tahmin edilen cesedin, çürümeye yüz tuttuğunu
ve hayvanlar tarafından parçalandığını belirledi. Cesedin Samet YıldıztaĢ isimli yurttaĢ
77
olduğu belirlenirken, ölüm nedeni ise belirlenmedi. YıldıztaĢ'ın ölüm nedeninin araĢtırılması
için cesedi Adana Adli Tıp Kurumu'na götürüldü. (27.04.2012/DĠHA)
*Edinilen bilgiye göre, ViranĢehir'de Gazi Lisesi öğrencilerinin kaldığı yurdun bodrum katına
inen görevliler, burada asılı halde bir gencin olduğunu fark etti. Görevliler, ölü gencin yurtta
kalan Gazi Lisesi öğrencisi Ahmet Kaynup (18) olduğunu fark etti ve durumu polise bildirdi.
Olay yerine polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Cumhuriyet savcısının incelemelerin ardından
Ahmet Kaynup'un cenazesi morga kaldırıldı. Üç gündür kayıp olan Ahmet Kaynup'un ölü
olarak bulunduğu bilgisini alan ve olay yerine gelen yakınları, gözyaĢlarına boğuldu. Ölü
bulunan Ahmet Kaynup'un ellerinin çamurlu ve vücudunda boğuĢma izleri olduğu iddia
edildi. Olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldı. Öte yandan, olayın yaĢandığı yurdun güvenlik
kameralarının bozuk olduğu öğrenildi. (29.04.2012/KentHaber)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde dün akĢam saatlerinde ilçenin Kuruköy yolu üzerinde
bulunan Atatürk Lisesi yakınlarında yoldan geçen yurttaĢlar tarafından bir erkek cesedi
bulundu. Görgü tanıklarının verdiği bilgiye göre, elektrik direğinde asılı bulunan kiĢinin 1820 yaĢlarında olduğunu belirtti. Yüksekova Devlet Hastanesi'ni götürülen ceset daha sonra
otopsi yapılmak üzere Van Adli Tıp Kurumana gönderildi.
-Kimliği belirsiz kiĢi veya kiĢilerce kafasına 3 kurĢun sıkılarak direğe asılan yurttaĢın
Yüksekova doğumlu Yunus Macit olduğu açıklandı. (21.05.2012/DĠHA / KentHaber)
*01.06.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Gülistan Özbek, Ģu beyanlarda bulundu:
“Ablam olan Hanım Üçdağ, 1994 yılında Hani‟de ikamet etmekteyken askerler tarafından
roket mermileriyle tarandı. Bu olaydan sonra ablamın ruh sağlığında bozuldu. Tüm
tedavilere rağmen bir iyileĢme belirtisi göstermedi. Bunun üzerine Antalya iline göç ettiler.
Ablamın Âdem ve Abdulhalik isminde 2 çocuğu yaklaĢık 7-8 yıl önce karıĢtıkları iddia edilen
2 farklı olaydan kaynaklı olarak tutuklandılar. Ablamın 2 oğlundan biri olan Âdem‟in
cezaevinde intihar ettiğini bize bildirildi. Bu intihar olayı yaklaĢık 3 ay önce yaĢandı. Diğer
oğlu ise halen cezaevinde bulunmaktadır. Biz yeğenimizin intihar ettiğini düĢünmüyoruz.
Âdem‟in öldürüldüğünden kuĢku ediyoruz. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyoruz.”
*Ağrı‟nın Doğubayazıt Ġlçesi'ne bağlı Yaygınyurt (Zorava) Köyü'nde 46 yaĢındaki çoban Ali
Aslan'ın cesedi bulundu. Hayvanlarını otlatan köy çobanlarının bulduğu ceset, olay yerinde
yapılan ilk incelemenin ardından, jandarma ekipleri tarafından Doğubayazıt Devlet Hastanesi
morguna kaldırıldı. Silahla vurulmuĢ bir Ģekilde bulunan Aslan'ın cenazesi otopsi yapılmak
üzere Trabzon Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldı.
(01.06.2012/DĠHA/Yuksekovahaber.com/Sonhaberler.com/Diyadinnet.com/
Agridogruhaber.com/Objektifhaber.com/Yeniagri.com)
*Diyarbakır iline bağlı Kocaköy-Lice yolu üzerinde bir cenaze bulundu. Sabah 06.30
sularında yolun 3 metre uzağında bulunan küçük bir derenin içinde 2 çocuk tarafından
bulunan erkeğe ait naaĢın kime ait olduğu belirlenemezken, haberi alan yurttaĢlar, durumu
Kocaköy Ġlçe Jandarma Komutanlığı'na bildirdi. Bir süre sonra olay yerine gelen jandarma
ekipleri savcı gözetiminde olay yerini inceledi. Yapılan inceleme sonucunda cesedin
üzerinden Ömer Kalkan adına düzenlenmiĢ bir kredi kartı ile bataryası çıkarılmıĢ bir adet
telefon, bir miktar para çıktı. Cesette 6 kurĢun izine rastlanırken, olay yerinde kurĢun
bulunmadı. Cenazenin Kocaköy Ġlçesi'nde kimse tarafından tanınmadığı belirtildi. Cenaze
otopsi yapılmak üzere olay yerinden kaldırıldı. (24.06.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com)
*Van'ın Özalp Ġlçesi'nde 7 çocuk babası Ali Ġhsan Zengin (50) adlı bir yurttaĢın kulağı
kesilerek kafasından vurulmuĢ halde cenazesi bulundu. Gürpınar Ġlçesi'nin Elaçmaz Köyü ile
78
Özalp'ın Bağrıaçık Köyü arasındaki yolun 3. kilometresinde bir erkek cesedi olduğu ihbarını
alan jandarma, olay yerine giderek inceleme yaptı. Yapılan incelemede öldürülen kiĢinin sağ
kulağının kesilerek 10 metre ileriye atıldığı ve kafasına tek kurĢun sıkıldığı belirlendi.
Jandarma ayrıca, kesilen kulak deliğine yerleĢtirilmiĢ vaziyette bir de not buldu. Üzerinden
herhangi bir kimlik çıkmayan Ģahsın kulağına yerleĢtirilen notta ne yazıldığı öğrenilemezken,
olay yerine gelen cenaze aracının Ģoförü Muharrem ġahin, yerde yatan cenazeyi görünce
fenalık geçirdi. Öldürülen Ģahsın Saray Ġlçesi'nin Baltepe Köyü'nde oturan Ali Ġhsan Zengin
olduğu ve cenazeyi almak için olay yerine gelen Ģoförün teyze oğlu olduğu öğrenildi.
Zengin'in kesilen kulağı ile cenazesi araca bindirilerek otopsi için Özalp Devlet Hastanesi'ne
götürüldü. (28.06.2012/DĠHA/Posta.com.tr/Mynet.com/Vanbulten.com)
*Hakkari‟nin Yüksekova Ġlçesi Göngür Mahallesinde bulunan Hacı Ubeyt Camisinin
arkasında bir ceset bulundu. Cesedin Abdulkadir Baykal isimli Ģahsa ait olduğu belirtildi.
Bulunan cesedin çeĢitli yerlerinde bulunan darp izleri, söz konusu kiĢinin boğularak
öldürüldüğü kuĢkusu uyandırdı. Olay yerinde yapılan ilk incelemelerden sonra ceset otopsi
için Yüksekova Devlet Hastanesine kaldırıldı. Olay kim veya kimler tarafından yapıldığı
öğrenilmezken, savcılık konuyla ilgili inceleme baĢlattı. (16.08.2012/DĠHA)
*Bitlis'in Mutki Ġlçesi nüfusuna kayıtlı ve Tatvan Belediyesi'nde muhasebe iĢlerine bakan
DĠSK Genel-ĠĢ Üyesi Mehmet Alptekin (45), sabah saatlerinde Tatvan-Van Karayolu arasında
bulunan Yelkenli Karakolu yakınlarında kurĢunlanmıĢ Ģekilde ölü bulundu. Alptekin'in
cenazesi Tatvan Devlet Hastanesi Morgu'na getirilirken, Alptekin'in ailesi ile polisler arasında
gerginlik çıktı. Çıkan gerginlikte Alptekin'in kardeĢleri Burak ve Aydın Alptekin ve ismi
öğrenilemeyen bir kiĢi gözaltına alındı. (09.10.2012/DĠHA/Taraf.com.tr/Vanbulten.com)
*Batman ile Diyarbakır'ın Bismil ilçesi arasında bulunan Batman Köprüsü yakınlarında
sulama kanalı içinde bir erkek cesedi bulundu. Sabah saatlerinde hayvanlarını otlatmaya
çıkaran çobanlar, su kanalında ölü halde bir erkek cesedi buldu. Çobanlar, bunun üzerine
Durumu Sinan Jandarma Karakolu'na bildirdi. Askerlerle birlikte Bismil Cumhuriyet Savcısı
da olay yerine gelerek, incelemelerde bulundu. Ġncelemelerin ardından cenaze, kimlik tespiti
ve ölüm nedeninin bulunması için Bismil Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
(26.11.2012/DĠHA)
- Kadın
*Ceylanpınar'ın Mevlana Mahallesi'nde tek baĢına yaĢayan 65 yaĢındaki Naime Solmaz adlı
kadın evinde öldürülmüĢ olarak bulundu. Dün akĢam öldürülmüĢ olduğu tahmin edilen ve
yakınları tarafından bulunan kadının cenazesi otopsi yapılmak üzere Ceylanpınar Devlet
Hastanesi'ne kaldırıldı. 65 yaĢındaki kadının vücudunda darp izleri olduğu öğrenilirken,
kadının yakınları Ceylanpınar Devlet Hastanesi önünde toplanmaya baĢladı.
(21.03.2012/DĠHA/Evrensel.net/Medya73.com)
*Mardin‟in Kızıltepe Ġlçesi Sandıklı Köyü civarında GAP projesi kapsamında görevli 3
kiĢinin, Sandıklı Köyü‟nde yaĢayan BeĢir KurtuluĢ adlı yurttaĢın mısır tarlasında inceleme
yaparken bir kadın cesedine rastladıkları belirtildi. Kadın cesedinin bulunması üzerine
Kızıltepe Cumhuriyet Savcısı ve olay yeri inceleme ekipleri, bölgeye gelerek incelemelerde
bulundu. Cesedin Kızıltepe‟de yaĢayan 30 yaĢlarındaki Necla Yaprak adlı kadına ait olduğu
belirtildi. Cesedin bulunduğu yere yaklaĢık 150 metre uzaklıkta av tüfeği fiĢeklerinin
bulunduğu görülürken, olaya iliĢkin soruĢturma
baĢlatıldı. (04.09.2012/DĠHA/Sabah.com.tr/Ġmc-tv.com/Zaman.com.tr)
79
*Kızıltepe ilçesinde, 5. kattan düĢtüğü ileri sürülen kadın hayatını kaybetti. TOKĠ Sitesi'nde
yaĢayan Derya Kaya (21), komĢuları tarafından apartmanın önünde ölü bulundu. Kızıltepe
Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Kaya'nın cenazesi, otopsi için Mardin Devlet Hastanesi'ne sevk
edildi. Evli olan Kaya'nın, 5. kattan düĢtüğü öne sürüldü. (04.09.2012/KentHaber)
*Batman Çayı'nda kimliği belirlenemeyen 40 yaĢlarında olduğu tahmin edilen bir kadın
cesedi bulundu. Hafta sonu çevredeki vatandaĢların ihbarı üzerine olay yerine giden polisler,
çay kenarında cesede rastladı. Kadının vücudunun çeĢitli bölgelerinde yaralar olduğu
belirtilirken, cesed Batman Bölge Devlet Hastanesi morguna
götürüldü. (24.09.2012/DĠHA/Batmancagdas.com)
*Malatya merkez Orduzu PınarbaĢı‟nda balık tutan bazı vatandaĢlar, gölde bir kadın cesedi
görünce durumu polise ihbar etti. Olay yerine giden AsayiĢ ġubesi Cinayet Bürosu ekipleri,
cesedi gölden çıkardı. Yapılan ilk incelemede üzerinde kimlik çıkmayan cesedin 30-35
yaĢlarında bir kadına ait olduğu belirlendi. (02.11.2012/Kenthaber.com)
*Van‟ın Beyüzümü Mahallesinde bulunan Cumali Sokakta, Güler BeyaztaĢ isimli kadın
kaynanasını almak için kayınının evine gitti. BeyaztaĢ'ın, kayınının evinde olduğu sırada
silahtan çıkan kurĢunun isabet etmesi sonucu yaĢamını yitirdiği iddia edildi. YaĢamını yitiren
BeyaztaĢ‟ın cenazesi otopsi yapılmak üzere Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun OdabaĢı
Tıp Fakültesi‟ne kaldırıldı. (24.11.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com/Evrensel.net)
-Çocuk
*Urfa‟nın Ceylanpınar ilçesine bağlı Yukarı TaĢyalak (Helobelo) köyünde 3 günden bu yana
kayıp olduğu öğrenilen ilkokul birinci sınıf öğrencisi Yağmur Ö. ölü olarak bulundu. 8
yaĢındaki küçük çocuğun, jandarma tarafından yaĢadığı köyden yaklaĢık 2 kilometre uzaklıkta
bir mısır tarlasında elleri ve kolları bağlı Ģekilde bulunduğu öğrenildi. Çocuğun cenazesinin,
Ceylanpınar Cumhuriyet Savcısı'nın olay yerinde yaptığı inceleme ardından otopsi yapılmak
üzere Adana Adli Tıp Kurumu'na gönderildiği öğrenildi. Olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldı.
(17.10.2012/DĠHA)
*28.10.2012 tarihinde akĢam saat 18.00 sıralarında Van‟ın Özalp ilçesinde Ġstasyon Caddesi
üzerinde bulunan Hazreti Ebubekir Camii tuvaletinin iĢletmecisi Ali Ġhsan Oğuz, çevre
esnaflardan Emrah Tayyan'ı arayarak, tuvaletteki oğlu 11 yaĢındaki Serdar Oğuz'a eve
gelirken ekmek getirmesini söylemesini istedi. Bunun üzerine tuvalete giden Emrah Tayyan,
içeride kimsenin bulunmadığını, musluğun açık bırakıldığını ve suyun boĢa aktığını gördü.
Suyu kapatmak için tuvalete yönelen Emrah Tayyan, 11 yaĢındaki Serdar'ı tuvalette ve kanlar
içerisinde ölü bir Ģekilde buldu. Durumun polise bildirilmesi üzerine olay yerine gelen
polisler, Serdar'ın cenazesini Özalp Devlet Hastanesi morguna kaldırdı. Gece boyunca olayı
inceleyen polis, durumundan Ģüphelenilen ve yaĢları 16 ile 22 arasına değiĢen 8 kiĢiyi
gözaltına aldı. Gözaltına alınanların sorgusu sürerken, Serdar Oğuz'un cenazesi otopsi
yapılmak üzere Van'a gönderildi. Olayla ilgili soruĢturma sürüyor. (29.10.2012/
Cnnturk.com/Sabah.com.tr/Zaman.com.tr)
NAMUS CĠNAYETLERĠ
*Çaldıran Ġlçesi'ne bağlı Dilekli (Dêr) Köyü'nde oturan bir çocuk annesi AyĢe Anay silahla
öldürüldü. BaĢka birisiyle iliĢkisi olduğu gerekçesiyle öldürüldüğü iddia edilen Anay'ın
cenazesi Çaldıran Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Olayla ilgili jandarma aralarında Anay'ın
eĢinin de bulunduğu 5 kiĢiyi gözaltına aldı. Olaya tepki gösteren Anay'ın ailesi, olayın açık bir
infaz olduğunu belirterek, olayın peĢini bırakmayacaklarını dile getirdi. Aile, "Bize gece ilk
80
olarak kızımızın kayıp olduğu söylendi. 3 saat geçtikten sonra biriyle kaçtığını ve ikisini
taradıklarını AyĢe'nin öldürüldüğünü söylediler. ġimdi baĢka biriyle yakalandığını söylüyor.
Ancak bunların hiçbiri doğru değil. Biz görgü tanıklarıyla görüĢtük. Onların söylemi gibi
değildir. Kızımızı evde dövmeye baĢlamıĢlar, bunun üzerine kızımız kendisini kurtarmak için
baĢka bir eve sığınmak isterken infaz edilmiĢ" diye konuĢtu. ġu an hastanede savcıyı
beklediklerini belirten aile, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını kaydetti.
(11.02.2011/DĠHA/Hurriyet.com.tr/Yuksekovaguncel.com)
*Diyarbakır'da kız kaçırma nedeniyle aralarında husumet olan iki grup arasında silahlı kavga
çıktı. Kavgada 2 kiĢi öldü, 8 kiĢi de yaralandı. Diyarbakır'da kız kaçırma nedeniyle çıkan
silahlı kavgada 2 kiĢi öldü, 8 kiĢi yaralandı. ġehitlik Mahallesi Eski Hal civarında kız kaçırma
meselesi nedeniyle aralarında husumet bulunan 2 grup arasında çıkan tartıĢma, silahlı kavgaya
dönüĢtü. Kavgada; Ġbrahim, Sezer, EĢref, Mahsun, Bayram ve Namet Kalbur, isimleri
öğrenilemeyen 3 kiĢi ile yoldan geçerken kurĢunlara hedef olan Ömer Ödevci yaralandı.
ÇeĢitli hastanelere kaldırılan yaralılardan Ġbrahim Kalbur ve Sezer Kalbur (14) müdahalelere
rağmen kurtarılamadı. Olayla ilgili çok sayıda kiĢi gözaltına alındı. Polis, olay yeri ile
yaralıların kaldırıldığı hastaneler önünde geniĢ güvenlik önlemleri aldı.
*Diyarbakır‟da 2011 yılında kayınbiraderi tarafından silahla vurularak öldürülen Murat
Varol'un 27 Eylül 2011 günü saat 20.00 sıralarında Silvan yolu Dicle Nehri köprüsü civarında
cesedine ulaĢıldı. Olay yerine gelen güvenlik güçleri, yaptığı çalıĢmalar sonucunda Varol'un,
kayın biraderi Ġ.Ç. tarafından öldürüldüğünü tespit etti. Yakalanan Ġ.Ç. çıkarıldığı mahkemede
hakim tarafından serbest bırakılınca, savcılık tekrar yakalama kararı çıkarttı. Mahkeme
tarafından serbest bırakılan Ġ.Ç. bir yıl boyunca saklanmayı baĢarırken, zanlıyı yakalamak için
özel bir ekip oluĢturuldu. Özel ekibin 3 ay süren takibinin ardından zanlı Ġ.Ç.‟nin yeri tespit
edildi. Cinayet Büro Amirliği ekipleri, yaptıkları operasyonla Ġ.Ç.'yi yakalayıp mahkemeye
sevk etti. Murat Varol'un, eĢinden boĢanmak istediği, eĢinin ailesinin boĢanmaya karĢı çıktığı
için Ġ.Ç.‟nin Varol‟u öldürdüğü öğrenildi.(05.12.2012/Kenthaber.com)
ĠNTĠHAR ve TEġEBBÜS(Erkek)
*Urfa'nın ViranĢehir Ġlçesi'nde 26 yaĢında ve iĢsiz olduğu belirtilen Yahya Arslan adlı genç
intihar etti. Öğle saatlerinde ViranĢehir‟in Yenimahalle Mahallesi‟nde meydana gelen intihar
olayında, bir süre önce tartıĢtığı eĢi tarafından terk edilen ve iĢ bulamadığı için psikolojik
sorunlar yaĢadığı iddia edilen Yahya Arslan, yalnız bulunduğu evinde kendisini iple tavana
astı. KomĢularının kapısını çaldığı Arslan, cevap vermeyince polise haber verildi. Polisler,
kapısını kırarak girdikleri evde Arslan'ın tavana asılı cansız bedeni ile karĢılaĢtı. Arslan'ın
cansız bedeni, olay yerinde yapılan inceleme sonrası otopsi için ViranĢehir Devlet Hastanesi
morguna kaldırıldı. (02.01.2012/DĠHA)
*Bingöl M Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan ġehmus Anik isimli tutuklu, bedenini
ateĢe verdi. Gece 02.00'da Bingöl Devlet Hastanesi Yoğum Bakım Ünitesi'ne kaldırılan
Anik'in durumunun ciddiyetini koruduğunu belirtildi. BaĢ kısmı hariç tüm vücudunda yoğun
yanıkların olduğu bildirilen Anik'in hastanedeki tedavisi sürüyor. Anik'in PKK Lideri
Abdullah Öcalan'ın avukatları ile görüĢmesinin engellenmesi, siyasi ve askeri operasyonlar ile
cezaevinde yaĢanan hak ihlallerine karĢı 5 arkadaĢı ile birlikte süresiz açlık grevinde olduğu
*Diyarbakır'ın YeniĢehir Ġlçesi'nde psikolojik tedavi gördüğü belirtilen bir öğretmen dehĢet
saçtı. TOKĠ konutlarında saat 04.00 sıralarında Hazım ġahin Ġlköğretim Okulu'nda Türkçe
öğretmeni olan N.S, eĢi ve 3 çocuğunu bıçakla öldürdükten sonra, oturduğu binanın dördüncü
81
katından atladı. Evde bıçakla öldürülen N.S'in eĢi 33 yaĢındaki Songül, çocukları 4 yaĢındaki
Serhat, 2 yaĢındaki ikizleri Havin ve Helin'in cenazeleri otopsi için Devlet Hastanesi morguna
kaldırıldı. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına alınan N.S'in de
vücudunda bıçak izlerine rastlandı. Polise verdiği ilk ifadesinde eĢi ve çocuklarını
öldürdüğünü söyleyen N.S., kendisini bıçakladıktan sonra balkondan atladığını söylediği
öğrenildi. Bir süredir psikolojik tedavi gördüğü belirtilen N.S.'nin tedavisi sürüyor.
(03.02.2011/DĠHA/Diyarbakırolay/Posta.com.tr)
*Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nde bir tutuklunun geçtiğimiz Salı günü bedenini ateĢe verdiği
ortaya çıktı. Bedenini ateĢe veren ve vücudunda yüzde 20 yanık olduğu belirtilen M. Salim
Narin adlı tutuklunun, ilk önce Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne, dün gece de Ankara'ya sevk
edildiği öğrenildi. Tedavi için Ankara Numune Hastanesi‟ne sevk edilen M. Salim Narin‟in
PKK Lideri Abdullah Öcalan‟a uygulanan tecridi protesto etmek için bedenini ateĢe verdiği
öğrenildi. (03.02.2011/DĠHA/Yuksekovahaber.com)
*Batman Emniyet Müdürlüğü bugün art arda gelen biri ölümle sonuçlanan intihar olayıyla
sarsıldı. Teknisyen olarak görev yapan evli ve 5 çocuk babası Hasan Düz, iddiaya göre, kefil
olduğu arkadaĢının borcunu ödememesi yüzünden bunalıma girdi. Emniyet Müdürlüğü‟nün
bodrum katındaki arĢiv odasına inen Düz, baĢına dayadığı tabancayı ateĢleyerek yaĢamına son
verdi. Silah sesi üzerine arĢiv odasına inen personel Düz‟ün kanlar içindeki cesedini buldu.
Düz‟ün borç yüzünden intihar ettiği ve 2 sayfalık bir mektup bıraktığı belirtildi. Ġntihar eden
Düz‟ün ölüm haberini alan teknisyen yardımcısı Adil Çiftçi de bulunduğu Sason Ġlçesi‟nde
oturduğu bir kahvede silahını karnına dayayarak ateĢ etti. Ağır yaralanan Çiftçi, Batman‟da
özel bir hastaneye getirilerek tedavi altına alındı. YaĢamına son veren Hasan Düz ile intihara
teĢebbüs edip ağır yaralanan Adil Çiftçi‟nin birbirlerine kefil olarak borç aldıkları, ancak bu
borçları ödeyemedikleri öğrenildi. (20.02.2011/posta.com.tr)
*Ġstanbul'da yaĢadığı belirtilen Ömer Koç'un (22) geldiği Ağrı'nın Doğubayazıt Ġlçesi'nde
PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getiriliĢinin yıldönümünü protesto etmek için 15
ġubat'ta bedenini ateĢe verdi. Uluyol Mahallesi Nergiz Sokak'ta eski evlerinde bedenini ateĢe
veren Koç, ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Ġlk müdahalenin ardından durumu ağır olan
Koç, Van Bölge Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne sevk edildi. (17.02.2011/DĠHA)
*MuĢ iline bağlı Bulanık ilçesinde bulunan Kültür Mahallesi'nde ikamet eden ve hayvan alım
satımı yaparak geçimini sağlayan 30 yaĢındaki Metin Kıran adlı yurttaĢ, evinin önünde
tandırlık olarak kullanılan yapıda tavana ip asarak intihar etti. Sabah saatlerinde annesini
hastaneden getirdikten sonra kendisini asan Kıran'ın cansız bedeni komĢuları tarafından
bulundu. Olay yerinde yapılan incelemenin ardından Kıran'ın cenazesi Bulanık Devlet
Hastanesi'ne kaldırıldı. Bulanık Cumhuriyet Savcısı tarafından olayla ilgili soruĢturma
baĢlattı. (27.02.2011/DĠHA/Sondakika.com/Diyarbakirolay.com.tr/Marasgundem.com)
*Siverek merkezde bulunan Camıkebir Mahallesi‟nde bulunan Göğsügüzel Mezarlığı‟na
sabah saatlerinde gelenler, bir kiĢinin ağaçta asılı olduğunu görünce durumu polise bildirdi.
Ġhbar üzerine olay yerine gelen polis, yaptığı incelemede kablo ile kendini ağaca asan kiĢinin
ġiyar Sakin olduğunu belirledi. Sakin‟in cesedi, yapılan inceleme sonrası otopsi için Siverek
Devlet Hastanesi morguna götürüldü. Sakin‟in evli ve 1 ay önce 1 kızının dünyaya geldiği, bir
süredir psikolojik sorunlar yaĢadığı öğrenildi. Güvenlik güçleri intihara iliĢkin soruĢturmasını
sürdürüyor. (05.03.2012/Posta.com.tr)
*Siirt‟in ġeyh Süleyman Mezarlığı Mevkii‟ndeki evlerinin kömürlüğüne giren Rızgar
Garioğlu, kömürlüğün tavanına astığı iple intihar etti.Garipoğlu‟nun cesedini sabah
kömürlüğü giden yakınları bulup, durumu polis bildirdi.Yakınlarının son günlede bunalımda
82
olduğunu söylediği Garipoğlu‟nun cesedi otopsi yapılmak üzere Devlet Hastanesi morguna
götürüldü. (12.03.2012/Posta.com.tr/DĠHA/Guneydoguekspres.com)
*Diyarbakır Ergani Ġlçesi'ne bağlı Ġncehıdır Köyü'nde ikamet eden ve 4 yıldır atamayı
beklediği öğrenilen Mustafa Kaya (26), önceki akĢam ailesi ile birlikte yaĢadığı evin tavanına
kravatıyla kendini asarak yaĢamına son verdi. Otopsi yapılmak üzere Ergani Devlet
Hastanesi'ne getirilen Kaya'nın cenazesi, otopsisinin ardından dün doğduğu Ġncehıdır
Köyü'nde gözyaĢları arasında toprağa verildi. Kaya, geride yürek burkan bir hayat hikayesi ve
gözü yaĢlı aile bıraktı. (03.04.2012/DĠHA/Milliyet.com.tr/Gazete5.com/Mynet.com/
Hurriyet.com.tr)
*ġanlıurfa'nın ViranĢehir ilçesinde saat 17.00 sıralarında, evli ve 2 çocuk babası Eyüp
Arslan'ın cesedi evinde tavana asılı bir Ģekilde bulundu. Olay yerine gelen polisler,
incelemelerde bulundu. Eyüp Arslan'ın cenazesi ViranĢehir Devlet Hastanesi morguna
kaldırılarak otopsi yapıldı. Savcılık, olayla ilgili geniĢ soruĢturma baĢlattı.
*Hakkari Kapalı Cezaevi‟nde 5 aydır tutuklu buluna Cihan Ayhan (17) adlı tutuklunun
cezaevinde kendisini asarak intihar ettiği belirtildi. Cezaevindeki bir görevliden alına bilgiye
göre Ayhan‟ın taciz suçlaması ile tutuklu bulunduğu ve dün mahkemesinin olduğu, bugün
akĢam saatlerinde kendisini astığı öğrenildi. Ayhan‟ın cenazesinin Hakkari Devlet Hastanesi
morguna otopsi yapmak için kaldırıldığı ve otopsi iĢlemlerinin ardından Yüksekova‟da
defnedileceği bildirildi. (11.04.2012/DĠHA)
*MuĢ Bulanık'ta çalıĢtığı bankada emekli olan Yakup Kızılkale isimli yurttaĢ, Yeni
Mahalle'de ikamet ettiği evde tavana ip bağlayarak yaĢamına son verdi. Kızılkale'nin cansız
bedeni ailesi tarafından fark edildi. Olay yerinde yapılan incelemenin ardından Bulanık
Devlet Hastanesine kaldırılan Kızılkale'nin cenazesi, daha sonra otopsi için Malatya'ya
gönderildi. Kızılkale'nin neden intihar ettiği konusunda bilgi alınamazken, olayla ilgili
soruĢturma baĢlatıldı. (14.04.2012/DĠHA)
*Adıyaman'ın Besni Ġlçesi'nde, ailesiyle birlikte çiftçilik yapan 19 yaĢındaki Fatih Arslan,
evde yalnız bulunduğu sırada av tüfeğiyle yaĢamına son verdi. Fatih Arslan, evde kimsenin
bulunmadığı bir sırada duvarda asılı olan av tüfeğiyle göğsüne ateĢ etti. Silah sesi üzerine eve
koĢanların kanlar içerisinde bulduğu Arslan için sağlık ekiplerinden yardım istendi. Ġhbar
üzerine köye gelen sağlık ekipleri, Fatih Arslan‟ın yaĢamını yitirdiğini belirledi.
*Diyarbakır'ın YeniĢehir Ġlçesi Ofis Semti'nde, askere gitmek istemediğini belirten bir genç
kendini 8. kattan atmak istedi. Anıt Park karĢısındaki inĢat halindeki binaya çıkan ġirin Tufan
adlı genç, iĢsiz olduğu ve askere gitmek istemediğini belirterek, intihar etmek istedi. Olay
yerine gelen BüyükĢehir Belediyesi itfaiye ekipleri ve polis, Tufan'ı uzun bir süre ikna etmeye
çalıĢtı. Ġtfaiye ekipleri bir yandan yangın merdiveniyle Tufan'a ulaĢmaya çalıĢırken, bir
yandan da inĢattın kenarına branda açtı. Uzun süren ikna çalıĢmaları sonucunda Tufan, çıktığı
binanın üstünden indirildi. Çevrede toplanan kalabalık Tufan'ın kurtarılmasını alkıĢlarla
destekledi. Tufan, ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü. (16.04.2012/DĠHA)
*Diyarbakır'ın Bağlar Ġlçesi'nin Kaynartepe Mahallesi'nde ikamet eden M. ġirin Vurgun (40)
adlı yurttaĢın intihar ettiği iddia edildi. Mardin doğumlu olan Vurgun'un, silahla kafasına
sıkarak intihar ettiği öne sürüldü. Sümer Apartmanı 3. Katta bulunan evlerinde kendisinden 3
gündür haber alınmaması üzerine yakınlarının evin kapısını kırarak içeri girerek Vurgun'un
83
cansız bedeni ile karĢılaĢtı. Vurgun'un 18 yıl cezaevinde yattığı ve son zamanlarda psikolojik
sorunlarının olduğu kaydedildi. (18.04.2012/DĠHA/Silvanmucadele.com)
*Kars Kent merkezinde oturan Gürkan Karabağ, YGS sonuçlarının açıklanmasının ardından
aldığı puanın düĢük olduğunu söyleyerek bunalıma girdi. Sosyal paylaĢım sitesi Facebook'taki
sayfasında 21 Nisan günü YGS ve intihar eden birini gösteren fotoğrafları paylaĢan Gürkan
Karabağ, "ArkadaĢlarımın yanına gidiyorum" diyerek evden ayrıldı. Ailesinin bir daha haber
alamadığı Gürkan Karabağ'ın, Ġstasyon Mahallesi'nde bir inĢaatın üçüncü katında iple asılmıĢ
cesedi bulundu.Yapılan otopsinin ardından Gürkan Karabağ bugün ikindi üzeri Ġstasyon
Camii'ne getirilen Gürkan Karabağ'ın cenaze törenine yakınları ve arkadaĢları katıldı.
(22.04.2012/DHA)
*Siirt‟te ĠĢçi Apartmanı'nın çatı katında yaĢayan evli ve 3 çocuk babası Hayrettin ĠĢçi, iddiaya
göre evde kimsenin olmadığı bir anda kendisini iple tavana asarak yaĢamına son verdi.
ĠĢçi'nin cesedi otopsi yapılmak üzere Siirt Devlet Hastanesi morguna kaldırılırken, savcılık
olayla ilgili soruĢturma baĢlattı. (27.04.2012/Posta.com.tr/Siirtte.net/Yurtgundemi.com/
Siirtajans.com)
*Malatya'da bir çift evlerinde ölü bulundu. ġahsın, önce eĢini öldürdüğü, ardından da intihar
ettiği ileri sürüldü. Olay, Akçadağ ilçesine bağlı Hançerli Köyünde meydana geldi. Erçin
ailesinden gün boyu haber alamayan komĢuları, durumu jandarmaya ihbar etti. Eve giren
jandarma ekipleri Kemal Erçin (38) ile eĢi Sibel Erçin'i (36) kanlar içerisinde ölü olarak
buldu. Yapılan ilk incelemeye göre, cinnet geçiren Kemal Erçin'in önce eĢini silahla vurduğu,
ardından da aynı silahla intihar ettiği ihtimali üzerinde duruluyor. (01.05.2012/KentHaber)
*MuĢ‟un Varto ĠĠlçesi‟ne bağlı Seki Köyü‟nde yaĢayan Ali Baba (18) isimli zihinsel engelli
genç kendisini asarak, intihar etti. Evlerinin yakınlarında bulunan hayvan barınağında tavana
astığı iple intihar ettiği öne sürülen genci bir süre köyde göremeyen komĢuları aradıkları Ali
Baba‟nın ahırda cansız bedeniyle karĢılaĢtı. Ali Baba‟nın geçen yıl annesini kaybettiğini
aktaran komĢuları, Baba‟nın annesini çok özlediğini ve onun yanına gitmek istediğini devamlı
sayıkladığını iddia etti. Köylülerin haber vermesi üzerine olay yerine gelen Cumhuriyet
Savcısı tarafından yapılan incelemenin ardından Baba‟nın cenazesi Varto Devlet Hastanesi‟ne
*Sivas'ta görev yaptığı ilköğretim okulunda Ģikayet üzerine hakkında soruĢturma baĢlatılarak
açığa alınmasını hazmedemeyip intihara kalkıĢan ġahin Ġ, tedavi gördüğü hastanede yaĢamını
yitirdi (09.05.2012/KentHaber)
*07.06.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Besra Bayın, Ģu beyanlarda bulundu:
“YaklaĢık 1 yıl önce BüyükĢehir Belediyesi önünde çıkan olaylarda taĢ attığı gerekçesiyle
oğlum Aziz Bayın‟ı gözaltına aldılar. Halen cezaevinde bulunmaktadır. 2 ay önce Ġstanbul
Adli Tıp Kurumu Psikiyatr raporu için gönderildi. Geçen hafta içinde görüĢüne gittiğimde
oğlum bana “bir kutu hap içerek intihar teĢebbüsünde bulunduğunu” söyledi. Hastaneye
kaldırılıp midesi yıkandıktan sonra cezaevine geri gönderildi. Oğlum cezaevine girmeden
öncede psikolojik sorunları vardı. Raporu mevcuttur ve psikiyatr ilaçları kullanmaktadır.
Oğlumun sağlık durumu hakkında endiĢelerim bulunmaktadır. Oğlumun durumu hakkında
bilgi edinmek istiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD
* Kars merkezde bulunan Bahri DağdaĢ Caddesi Digor pazarında, Ticaret Borsası'nda çalıĢan
Havvanur Kaya'nın, (41) iĢe giderken ayrı yaĢadığı ve boĢanma davaları süren eĢi ġentürk
84
Kaya (45) tarafından önü kesildi ve aralarında tartıĢma çıktı. TartıĢmanın büyümesi üzerine
ġentürk Kaya, yanında getirdiği tabancayla eĢini baĢından vurarak ağır yaraladı. ġentürk
Kaya, ardından silahı baĢına dayayarak intihar etti. Olay yerine gelen ambulansla Devlet
Hastanesi'ne kaldırılan Havvanur Kaya ise yoğun bakımda hayatını kaybetti.
(07.06.2012/DHA/ANF/Sabah.com.tr/ Posta.com.tr)
*Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan Abdulvahit Kılıç adlı tutuklu boğazını
keserek, intihar giriĢiminde bulundu. Kılıç'ın oğlu Vedat Kılıç, intihar giriĢiminin 19.06.2012
gece saatlerinde gerçekleĢtiğini belirterek, "Urfa Cezaevi'ndeki katliama tepki gösterdiği için
yaptığın söylediler." Geçirdiği ameliyattan sonra babasının bir gün yoğun bakımda kaldığı
bilgisini veren Kılıç, babasının durumunun iyi olduğunu belirtti. (22.06.2012/ANF/DĠHA)
*Bitlis'in Hizan (Xîzan) Ġlçesi‟ne bağlı Karbastı (Xirsinç) Köyü‟nde 24 Haziran günü Ġsmail
KuĢlu (18) adında bir gencin korucu olan babasının silahıyla intihar ettiği iddia edildi.
Merminin karaciğerine isabet ettiği KuĢlu, Bitlis Devlet Hastanesi‟ne kaldırıldı. Karaciğeri
tamamen iflas etmiĢ olan KuĢlu‟nun hayati tehlikesinin olduğu belirtildi. (22.06.2012/DĠHA)
*Erzurum‟da bir süre önce Pamuk Evlerde oturan genç bir kıza gönlünü kaptıran Haydar
Yıldız, onu zorla kaçırdı. Yıldız'ı sevmediği için elinden kurtulan genç kız baba evine döndü.
Songül isimli genç kızı çok sevdiği için akrabaları olan BiĢar Cavdar (43) ile Hürriyet
Çavdar‟la(40) birlikte kaçırdığı kızı ailesinden istemek için evlerine gitti. Kızın evde
olmadığını Tekman'a gittiğini öğrenen Yıldız, genç kızın evden kaçmasına yardımcı olduğunu
düĢündüğü akrabaları BiĢar Cavdar ile Hürriyet Çavdar‟ı af tüfeği ile vurdu. Akrabalarını
öldüren Haydar Yıldız, daha sonra av tüfeğini göğsüne dayayarak intihar etti. Olay yerinde
inceleme yapan polis, olayla ilgili soruĢturmayı sürdürürken 3 kiĢinin cesedi otopsi için Bölge
Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi morguna kaldırıldı. (29.06.2012/DHA/Haberturk.com/
Sabah.com.tr/Milliyet.com.tr)
*Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan Hakan Yılmaz isimli siyasi tutuklu bedenini
ateĢe verdi. Vücudunda yanık meydana gelen Yılmaz'ın önce Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma
Hastanesi'ne kaldırıldığı buradan da Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Yanık
Ünitesi bölümüne sevk edildi. Olayla ilgili cezaevi yetkililerinden bilgi alan TUHADFED
Genel BaĢkanı Zübeyde Teker, edindiği bilgileri paylaĢtı. "Olay koğuĢta meydana gelmiĢ.
Kendisini yakar yakmaz arkadaĢları tarafından fark edilen Yılmaz'a müdahale edilmiĢ.
Hemen cezaevi personeline haber verilmiĢ ve daha sonra hastaneye kaldırılmıĢ. Edindiğimiz
bilgilere göre sağlık durumunda ciddi bir Ģey yok". (01.07.2012/ANF/DĠHA/
*Batman M Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan Bilal Doğan adlı siyasi tutuklunun sabah
saatlerinde "14 Temmuz Diyarbakır Zindanı DireniĢi"nin yıl dönümü nedeni ile bedenini
ateĢe verdiği bildirildi. Alınan bilgiye göre; Doğan'ın bedenini ateĢe verdiği sırada aynı
koğuĢta bulunan arkadaĢları hemen müdahalede bulundu. Batman Bölge Devlet Hastanesi'nde
tedavi altına alınan Doğan'ın durumunun iyi olduğu öğrenildi. (08.07.2012/DĠHA /
Batmanpostasigazetesi.com)
*Malatya'da bir genç, tabancayla intihar etti. Olay, Merkez Topsögüt beldesi KarĢıyaka
Mahallesi Gül Sokak'ta meydana geldi. Ġddiaya göre, annesi 6 yıl önce vefat ettiği için babası
ve 4 kardeĢi ile birlikte aynı evde kalan 19 yaĢındaki Gökhan Kemer, evde tabanca ile
kendisine ateĢ açarak intihar etti. Olay yerinde yapılan incelemenin ardından ceset, otopsi
yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu‟na kaldırıldı. (25.07.2012/KentHaber)
85
*Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan Diyarbakır Kayapınar nüfusuna kayıtlı 24 yaĢındaki
Volkan Moray isimli adli tutsak sabah saatlerinde intihar etti. Girdiği bunalım sonucu çamaĢır
yıkamak için kullandıkları iple kendini tavana asarak intihar etti. (25.07.2012/DĠHA/
Sabah.com.tr/Ozgur-gundem.com/Siirtliler.net)
*MuĢ E Tipi Kapalı Cezaevi'nde adli suçtan tutuklu bulunan Van ErciĢ nüfusuna kayıtlı Faruk
Berte'nin (45) cezaevinde intihar ederek yaĢamına son verdiği ileri sürüldü. ÇamaĢırhanede
iple kendisini asarak yaĢamına son verdiği belirtilen Berte‟nin cenazesi otopsi yapılmak üzere
hastaneye kaldırıldı. (01.08.2012/DĠHA)
*Diyarbakır'ın Silvan Ġlçesi'nde Sanayi Sitesi'nde gece mesaisine kalan 19 yaĢındaki
marangoz iĢçisi Fahri AteĢ'in henüz öğrenilmeyen bir nedenden dolayı kendisini asarak
intihar ettiği ileri sürüldü. AteĢ'in ölümüyle ilgili arkasında bir not bıraktığı notta ise
ustasından helallik istediği belirtildi. Olay yerine gelen polisin yaptığı inceleme ardından
AteĢ'in cenazesi önce Silvan Devlet Hastanesi morguna buradan da Diyarbakır Adli Tıp
morguna kaldırıldı. (13.08.2012/DĠHA)
*Ailesi ile Kars‟ın Kağızman Ġlçesi Kozlu Köyü'nde yaĢayan Turgut Orhan'ın 23.08.2012
tarihinde gece 01.30 sıralarında, kendisini evinin tavanına bağladığı iple astığı ileri sürüldü.
YaĢlı adamın odada asılı olduğunu gören ailesi, durumu hemen jandarmaya bildirdi. YaĢlı
adamın cenazesi, Erzurum Adli Tıp Kurumu'na gönderilmek üzere Kağızman Devlet
Hastanesi morguna kaldırıldı. Turgut Orhan‟ın 16 yaĢındaki kızının da 2003 yılında
bilinmeyen bir nedenle intihar ettiği öğrenildi. (23.08.2012/DĠHA/Karshaberler.com)
*ġırnak'ın Cumhuriyet Mahallesi'nde, Selahattin TaĢkın isimli 20 yaĢındaki gencin av
tüfeğiyle yaĢamına son verdiği iddia edildi. Eve gelen aile bireyleri tarafından kanlar
içerisinde ölü bir Ģekilde bulunan TaĢkın'ın cenazesi, ġırnak Devlet Hastanesi Morgu'na
*Diyarbakır'ın Ergani Ġlçesi'ne bağlı Fatih Mahallesi'nde oturan 50 yaĢındaki Sanayi TaĢtan
adlı yurttaĢın av tüfeği ile intihar ettiği iddia edildi. KardeĢinin düğününden eve geçen TaĢtan,
bilinmeyen bir sebepten dolayı av tüfeği ile intihar ettiği öne sürüldü. (25.08.2012/DĠHA)
*Mardin'in Kızıltepe Ġlçesi'nde 1 Ağustos'ta saat 21.00 sıralarında Kızıltepe Adliye binası
önünde üzerine kolonya dökerek bedenini ateĢe veren Mehmet Yalçın, tedavi gördüğü Dicle
Üniversitesi Onkoloji Bölümü Yanık Ünitesi'nde yaĢamını yitirdi. Hastanede kaldığı sürece
boyunca 6 kez ameliyat geçiren Yalçın'ın bedeninin yüzde 65'yi yanmıĢtı.
(25.08.2012/DĠHA/ANF/Ozgur-gundem.com)
*Diyarbakır'da hırsızlık zanlısı oldukları belirtilen ve dün Diyarbakır Adliyesi'nde savcılıkta
ifade verdikten sonra sevk edildikleri nöbetçi mahkemece tutuklanan 2 kiĢiden biri adliyenin
3'üncü katından kendisini boĢluğa bırakarak, intihar giriĢiminde bulundu. Diyarbakır 6. Ağır
Ceza Mahkemesi yerleĢkesinin yan tarafına düĢerek yaralanan zanlı yerde acılar içinde
dakikalarca kıvrandı. Bu sırada polislerin elinden kurtulup merdivenleri hızla indikten sonra
adliye binasının dıĢına çıkan diğer zanlı ise bahçede bulunan sivil polislerce yakalandı.
Polisler tarafından yaka paça yeniden adliye binasına götürülen zanlı ile intihar giriĢiminde
bulunan ve sağ ayağında kırık olduğu gözlenen zanlı iĢlemlerinin tamamlanmasının ardından
cezaevine gönderildi. Sık sık suçsuz olduklarını söyleyen zanlılardan intihar giriĢiminde
bulunan gencin tedavi edilmek üzere hastaneye götürüldüğü bildirildi. (01.09.2012/DĠHA/
*Sivas‟ın Gemerek ilçesinde, malulen emekli polis memuru Y. A. av tüfeğiyle intihar etti.
Edinilen bilgiye göre ilçeye bağlı Karagöl köyünde yaĢayan Y. A., zihinsel sorunları
86
nedeniyle polislik mesleğinden malulen emekli oldu. 43 yaĢındaki Y. A., kardeĢi ve
eniĢtesiyle yaĢadığı evde sabah saatlerinde av tüfeğiyle kendisini baĢından vurarak intihar etti.
*Van F Tipi Cezaevi'nde bulunan siyasi tutuklu Suat Kaya 29 Ağustos akĢamı tecrit ve
baskıları kınamak amacıyla bedenini ateĢe verdi. Konuyla ilgili olarak yazılı açıklama yapan
Van F Tipi Cezaevinde bulunan tutuklu ve hükümlüler, “Cezaevinde son zamanlarda baskılar
had safhaya ulaĢtı. Önderliğimiz Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve cezaevindeki baskıları
kınamak amacıyla arkadaĢımız Suat Kaya 29 Ağustos‟ta bedenini ateĢe verdi. ArkadaĢlarımız
müdahale ederek, söndürdü. ArkadaĢımız olaydan sonra hastaneye götürülme yerine
cezaevinde sorgulanmıĢtır. Uzun süre yapılan sorgulamadan sonra hastaneye götürülmüĢ,
götürüldüğü hastanede ise görevli doktorun, 'madem bunu yapıyorsun geberseydin' gibi ırkçı
söylemlerine maruz kalmıĢtır. ArkadaĢımız tedavi edilmeden tekrar geri getirilmiĢ, Ģuan
hücresinde kendi imkanlarıyla tedavi oluyor” dedi.(07.09.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com)
*Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan siyasi tutuklu Engin Marce, 6 Eylül tarihinde
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde sürdürülen ağırlaĢtırılmıĢ tecridi protesto etmek
amacıyla bedenini ateĢe verdi. Bedeninin değiĢik yerlerinde yanıklar oluĢan Marce,
cezaevinde bulunan ambulansla Diyarbakır Devlet Hastanesine kaldırılarak, tedavi altına
alındı. (08.09.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com)
*Van F Tipi Cezaevi'nde KCK adı altında yürütülen operasyon kapsamında tutuklanan ve
tutuklu olarak yargılanan Mazlum Demir adlı tutsak bulunduğu A-33 koğuĢunda bedenini
ateĢe verdi. ArkadaĢlarının müdahalesiyle söndürülen Demir‟in baĢta sırt, el ve ayakları
olmak üzere vücudunun büyük bölümünün yandığı bildirildi. Olaydan sonra hastaneye
kaldırılan Demir‟e yapılan ilk müdahaleden sonra tekrar cezaevine geri
götürüldü. (19.09.2012/ANF/DĠHA)
*Urfa'nın Ceylanpınar ilçesinde ağabeyi ile tartıĢan Mustafa Akdemir (24) isimli kiĢi, ağabeyi
Osman Akdemir ile yengesi Muhbet Akdemir'i (28) silahla vurduktan sonra intihar etti.
(02.10.2012/DĠHA/Urfahaber.net/Yuksekovahaber.com)
*HAKKARĠ'nin Kırıkdağ Köyü'nde yaĢayan ve Jirki AĢireti'nin önde gelenlerinden Mehmet
Adıyaman'ın oğlu 18 yaĢındaki Ali Ġhsan Adıyaman, KalaĢnikof'u kafasına ateĢleyerek
yaĢamına son verdi. (02.10.2012/DHA)
*Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü'nde okuyan Serdar YektaĢ adlı
öğrenci saat 17.00 sıralarında Harran Üniversitesi Osman Bey Kampusu Ziraat Fakültesi
önünde sloganlar atarak, bedenini ateĢe verdiği kaydedildi. Ziraat Fakültesi'nde görevli bölüm
baĢkanının "Kimsin" ve "Nerelisin" sorularını sorduğu Serdar YektaĢ‟ın yandığı sırada,
"Kürdistanlı, haksızlığa baĢkaldıran biriyim"dediği ve ardından bedenini ateĢe verdiği
öğrenildi. ġanlıurfa Devlet Hastanesi Yanık Ünitesi'nde kaldırılan Serdar YektaĢ, tüm
müdahalelerin ardından kurtulamadı. (10.10.2012/ANF/DĠHA/Birgun.net)
*Diyarbakır'da adli tutuklu ve hükümlülerin kaldığı E tipi cezaevinde 7 tutuklu toplu halde
intihar etmek istedi. ÇeĢitli haplar içen 7 kiĢi, diğer mahkumların durumu gardiyanlara
bildirmesi üzerine baygın halde bulundu. 7 kiĢi, cezaevine çağrılan ambulanslarla Diyarbakır
Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi ile Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Tutuklular tedaviye
alınırken, olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldığı belirtildi(14.10.2012/Haberturk.com/Ġmctv.com/Cumhuriyet.com.tr/Milliyet.com.tr)
87
*Bingöl‟ün Genç ilçesi‟nde bulunan Yayla Köyüne bağlı Ürünlü Mezrasında, Uzun süreden
beri psikolojik sorunlar yaĢadığı ileri sürülen Ferhat Günay (24) isimli vatandaĢ, evde
kimsenin olmadığı bir sırada kafasına dayadığı av tüfeğini ateĢledi. Silah sesleri üzerine eve
giden aile, Günay‟ın cansız bedeni ile karĢılaĢtı. Genç Belediyesi‟ne ait cenaze aracı ile ilçe
hastanesine getirilen Günay‟ın cenazesinin, otopsi yapılmak üzere Malatya Adli Tıp
Kurumu‟na gönderileceği öğrenildi. Ferhat Günay‟ın geçtiğimiz yıl girdiği bunalım sonucu
yine av tüfeği ile intihar etmek istediği, ve uzun süre hastanede tedavi gördüğü belirtildi.
(20.10.2012/Gencinsesi.com/Bingolgazetesi.com.tr)
*Gaziantep'te eĢiyle tartıĢan Ģahıs çocuklarını komĢuya gönderdikten sonra pompalı tüfekle
önce eĢini sonra kendini vurdu. Olay yerinde ölen karı koca otopsi için adli tıp morguna
kaldırıldı. Edinilen bilgiye göre, Özgürlük Mahallesi'nde ikamet eden ve 4 çocuk sahibi olan
Sinan B. (35) ve eĢi ġenay B. (34) arasında Ģiddetli geçimsizlik yaĢandı. Bir süre baba evinde
kalan ġenay B. iddiaya göre aile bireylerinin araya girmesiyle eĢi Sinan ile yeniden barıĢarak
eve döndü. Bu sabah yeniden tartıĢan karı koca çocuklarını komĢuya gönderdi. Evde bulunan
pompalı tüfeği alan Sinan B. iddiaya göre eĢine bir el ateĢ etti. EĢi öldükten sonra pompalı
tüfekle intihar eden Sinan B.'de eĢinin yanında can verdi. (27.10.2012/KentHaber)
*Adıyaman‟ın Altın ġehir Mahallesi K-9 Blok Kat-2'de ikamet eden Ģizofren hastası Alper A.
(34), sinir krizi geçirerek evin mutfağında bulaĢık yıkayan annesine saldırdı. Alper A.
mutfakta bulunan piknik tüpü ve tencerelerle annesi olan Gülay A.'nın (56) baĢına defalarca
vurdu. Kanlar içerisinde yere yığılan Gülay Atmaca olay yerinde hayatını kaybettikten sonra
Alper A. eline aldığı bıçakla kendi boğazını kesti. Alper A.'nın boğazı kesik halde balkona
çıktığı gören mahalle sakinleri polise haber verdi. Olay yerine gelen polis ekipleri Ģahsı ikna
etmeye çalıĢtı. YaklaĢık 1 saat süren ikna çabalarının ardından Ģahıs çıktığı balkondan inerek
ambulansa bindi. Polis ekipleri eve girdiklerin de ise anne Gülay A.'nın cesediyle karĢılaĢtı.
Gülay A.'nın cesedi olay yerine gelen Cumhuriyet Savcısının yaptığı incelemeler sonrası
Adıyaman Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi morguna kaldırıldı. (03.11.2012/Sabah.com.tr/
Posta.com.tr/Kenthaber.com)
*Bingöl Solhan ilçesine bağlı Arslanbeyli köyünde yaĢayan ve psikolojik sorunları olduğu
belirtilen Recep Macit(25), evde yalnız olduğu sırada henüz belirlenemeyen nedenle babasına
ait av tüfeğiyle kendisini vurdu. Olay yerinde hayatını kaybeden Macit'in cenazesi,
kaldırıldığı Solhan Devlet Hastanesi'nden otopsi için Malatya Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
Olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldığı öğrenildi. (06.11.2012/Bingolgazetesi.com/
Gazetebingol.com)
*Iğdır‟ın Aralık ilçesi merkezine 16 kilometre uzaklıktaki Yenidoğan köyünde cinnet geçiren
M.H. (44) isimli baba, evdeki pompalı tüfek ile eĢi N.H. ile 4 yaĢındaki kızı M.H.‟yi
vurduktan sonra intihar etti. Köye gelen jandarma ekiplerinin olay yerinde yaptığı inceleme
sonucunda, baba, anne ve kızın hayatını kaybettiğini tespit etti. (06.11.2012/Sabah.com.tr/
Kenthaber.com/Samanyoluhaber.com.tr)
*Bingöl‟de bulunan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Anadolu
Lisesi'nde öğrenim gören S.K. adlı öğrenci, bilinmeyen bir sebepten dolayı Düzağaç
mevkiinde ağaçlık bir alanda ağaca bağladığı iple intihar etti. Gencin cenazesi daha sonra
otopsi için Malatya Adli Tıp Kurumuna sevk edildi. Suat.K‟nın Solhan‟da ikamet ettiği ve
Bingöl‟de eğitim gördüğü için yurtta kaldığı öğrenildi. Olayla ilgili soruĢturma devam ettiği
bildirildi. (06.11.2012/Bingolgazetesi.com/Bingolhaber12.com)
*Bingöl merkez Kaleönü mahallesinde oturan 21 yaĢındaki K.M, öğle saatlerinde iĢyerinden
88
eve giderek henüz bilinmeyen bir sebepten dolayı intihar etti. (06.11.2012/Bingolmedya.com/
Solhan.net)
*MuĢ'un Bulanık ilçesine bağlı Uzgörür beldesine Manisa'dan misafir olarak gelen 24
yaĢındaki Engin Yakın adlı gencin, dedesinin evinde av tüfeğiyle intihar ettiği iddia edildi.
Psikolojik sorunlar yaĢadığı belirtildi. (10.11.2012/DĠHA)
*Van‟da Halilağa Mahallesi'nde oturan L.S. (21) isimli yurttaĢ, bilinmeyen bir nedenle intihar
ettiği iddia edildi. Kendini asarak yaĢamına son verdi. (16.11.2012/DĠHA/Gazetevan.com)
*Urfa'nın Siverek ilçesine bağlı ġirinkuyu Mahallesi'nde ikamet eden Mehmet Yıldırım (55),
eski Siverek Ġlce Otogarı'nda kendisine ait depoda ip ile tavana asılı Ģekilde bulundu.
(22.11.2012/DĠHA)
*Erzurum Atatürk Üniversitesi kampusu içerisinde sevdiği kızı gören Ferhat Dursun isimli
kiĢi, dehĢet saçtı. Kıskançlık krizine girdiği öne sürülen genç adam önce Ġktisat ve Ġdari
Bilimler Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Hava Ay‟ı vurdu, ardından da tabancayla kendini vurarak
intihar etti. (25.11.2012/DĠHA/ĠHA)
*Siirt merkez Yeni Mahalle'de bulunan evinde 30.11.2012 tarihinde gece saat 23.00 sularında
kriz geçiren Ģizofreni hastası olduğu belirtilen O.D (30) adlı yurttaĢ, kesici bir cisimle
boğazını kesti. Olaydan kısa bir süre sonra ev gelen aile bireyleri tarafından fark edilen O.D.
Siirt Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. O.D. tedavi altına alınırken, konuya iliĢkin soruĢturma
baĢlatıldığı öğrenildi. (01.12.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com)
*Siirt‟in Baykan ilçesine bağlı Atabağı (Comaniye) beldesinde 10 yıllık bir korucunun silahı
ile intihar ettiği belirtildi. Dün akĢam saatlerinde intihar eden korucu Mahfuz Artunç'un 3 yıl
önce bazı nedenlerden kaynaklı psikolojisinin bozulduğu ve bundan kaynaklı ilçe karakolu
tarafından kendisinden silahının alındığı belirtildi. Bu yıl yine karakol tarafından silahı iade
edilen Artunç, iddialara göre dün akĢam saatlerinde karakol baĢçavuĢunu arayarak, "Ben
kendimi vuracağım" dedikten sonra silahıyla intihar etti. (07.12.2012/DĠHA)
*Bingöl merkezinde bulunan Topalan Köyü yakınlarında O.T (29) isimli bir genç, direğe
bağladığı ipi boynuna geçirerek intihar etti. (27.12.2012/Bingolmedya.com/ĠLKHA)
*Diyarbakır‟da henüz tespit edilemeyen bir nedenden dolayı cinnet getiren koca dehĢet saçtı.
EĢini öldüren koca, daha sonra kafasına tabanca ile ateĢ ederek intihar etti. Edinilen bilgiye
göre, Kayapınar ilçesi Huzurevleri semti 63. Sokak üzerinde bulunan bir apartmanın zemin
katında ikamet eden Vardar ailesinin bulunduğu daireden silah sesi gelmesi üzerine komĢuları
polise bilgi verdi. Bölgeye sevk edilen polis ekipleri çevre güvenliğini aldıktan sonra
apartman dairesine girdi. Eve giren polis ekipleri karı kocanın cansız bedeni ile karĢılaĢtı.
Yapılan incelemeler sonucunda henüz tespit edilemeyen bir nedenden dolayı cinnet getiren
Ömer Vardar (24), 17 yaĢındaki eĢi Gülcan Vardar‟ın kafasına tabanca ile ateĢ etti. DehĢet
saçan koca daha sonra aynı silahla kendi kafasına ateĢ ederek intihar etti.
(29.12.2012/Kenthaber)
ÇATIŞMALI ORTAM NEDENİYLE YAŞANAN DİĞER İHLALLER
KÖY YAKMA VEYA BOġALTMA
89
*Batman'da 1990'lı yıllarda "Güvenlik" gerekçesiyle askerler tarafından boĢaltılan KuyubaĢı
Köyü'ne bağlı Everce Mezrası sakinleri, 2000 yılında köye geri dönüĢ yasası ile tekrar geri
döndü. Köylerine tekrar alıĢmaya baĢlayan yurttaĢlar, 12 Haziran'da Ġl Özel Ġdaresi'ne bağlı iĢ
makinelerinin evlerini yıkmasıyla karĢı karĢıya kaldı. O günden beri kendi köylerinde yıkık
evlerinin üzerine çektikleri naylon çadırların altında yaĢayan yurttaĢlar ikinci bir yıkımla
sarsıldı. Yıkılan evlerinin enkazında elektriksiz ve susuz yaĢayan köylülerin, bu kez de köye
getirilen dozerlerle evlerinin temelleri de yıkıldı ve böylelikle mezra haritadan silindi. Batman
Üniversitesi'nin kampusunun yapıldığı bölgede olan ve "vasfını yitirmiĢ orman arazisi" olarak
gösterilen köyde, köylülerin ellerinde tapuları bulunuyor ve 90'lı yıllarda köy boĢ olmasına
rağmen ödedikleri vergilerin belgeleri de mevcut. BaĢbakan ve yetkililere seslenen 5 çocuk
babası Yusuf Turan (32), burada çok büyük bir haksızlıkla, adaletsizlikle karĢı karĢıya
kaldıklarını belirterek, "Yetkililerden milletvekillerine kadar herkese bu konuyu dile getirdim
ama kimse oralı olmadı. Çevreden aldığımız duyumlara göre burada 'köylülere tazminat
vermiĢiz, yardımda bulunmuĢuz' denilmiĢ. Hiçbir alakası yok. Biz Everce sakinleri olarak
hepimiz buradayız. Kime ne tazminat kime ne yardımda bulunmuĢlarsa çağırsınlar görüĢelim"
dedi. Köylerinin yerle bir edilmesinden sonra Ģimdi de haritadan silinebilmesi için kepçelerle
temellerin kazıldığını söyleyen Turan, "Buradan BaĢbakan'a sesleniyorum, 21'inci yüzyılda
var mı Türkiye'de elektriksiz, susuz bir köy?" diye konuĢtu. (01.07.2012/DĠHA/Ozgurgundem.com/ Vanbulten.com)
*Hakkari‟nin ġemdinli Ġlçesi‟nde 23 Temmuz günü baĢlayan çatıĢmalar sonrası ilçeye bağlı
bazı köyler boĢaltıldı. Temmuz ayı içerisinde Günyazı köyüne bağlı Yiğitler, AĢağı Yiğitler,
Orta Yiğitler ve Yukarı Yiğitler mezraları ile Bağlar köyüne bağlı Çem (Navreza) mezrası
boĢaltıldı. BoĢaltılan köylerden göç eden köylüler ġemdinli merkezde akrabalarının yanına
yerleĢirken, köylerine dönmek isteyen köylülerin askerler tarafından engellendiği öğrenildi.
(ĠHD Hakkari ġubesi)
*23 Temmuz'da ġemdinli'den 1 kilometre uzaklıkta baĢlayan ve son olarak Zorgeçit (Gergit),
Bigozan alanına kadar yaklaĢık 40 kilometrelik alana yayılan çatıĢmalar devam ediyor.
ÇatıĢmalarda kullanılan savaĢ uçakları, obüs topları, en son teknolojiye sahip havan topları,
tank ve değiĢik türden geliĢmiĢ silahlarla günlerdir bölge bombalanıyor. ÇatıĢmaların devam
ettiği günden bu yana daha önce boĢaltılan AĢağı, Yukarı ve Orta Yiğitler (Nirkulan)
köylerinden sonra bu kez de askerler tarafından Rüzgarlı (Rubunus), Güzelkaya (Bigirt),
Zorgeçit (Gergit), MoĢe, Beyteran ve Tuva köyleri tamamen boĢaltıldı. Köylerinin tamamen
boĢaltılmasından sonra her köyde sadece iki yurttaĢ eĢyalara sahip çıkmak için köyde
bırakılırken, eĢyalarını dahi almayan yurttaĢlar ise köylerini terk etti. (06.08.2012/DĠHA)
ORMAN VE ARAZĠ YAKMA
*1 Mayıs'ta Sason'a bağlı Kilimli'nin (Bêlave) Kovegerê ve Hewre ile Kelhesna'nın Aza
Mezrası ve KarameĢe köyü kırsalında operasyona çıkan askerlerin köylülere ait çok sayıda
bağ, bahçe, meyve ağaçlarını ateĢe verdiği belirtildi. 2 gün süren askeri operasyon
kapsamında köylere giriĢ çıkıĢların engellendiği belirtilirken, köylerin kırsalında bazı silahlı
grupların dolaĢtığı kaydedildi. Bölgede sıklaĢan askeri operasyonlar ve kırsal alana
konumlanan gruplardan kaygılandıklarını belirten köylüler, 90'lar gibi zorla göçertirme ve
köy yakma gibi bir durumla karĢılamaktan çekindiklerini söyledi. Ġsmini açıklamayan bir
köylü, HPG'lilerin kıyafetini giyen bir grup, kontragerillanın geceleri sık sık köyün etrafından
dolaĢtığını söyledi. Köylü Ģunları söyledi: "Operasyona çıkan askerler bütün bağlarımızı
yaktı. Meyve ağaçlarımızı yaktı. Bizim tek geçim kaynağımız onlardır. Ciddi anlamda zarara
uğradık. Bunu yapanlar buraları terk etmemiz için bilinçli yapıyor. Köyün etrafında her gece 8
kiĢilik bir kontra grubu dolaĢıyor. Bunlar HPG'lilerin kıyafeti giymiĢ onlar gibi kuĢanmıĢ
kiĢilerdir. Gündüzleri ortadan kaybolan bu grup geceleri köyün etrafında dolaĢıyor. Köye
90
yakın yerlere mevzileniyorlar. Sürekli köyü gözetiyorlar. Bunu bütün köylüler görüyor. Ben
bir kaç defa onları arazide gördüm. Burada hiç bir can güvenliğimiz yok. Bunların ne
yapacağı kestirilemez. Hiç bir güvencemiz yok. Böyle devam ederse köyümüzü terk etmek
zorunda kalacağız" dedi. (08.05.2012/DĠHA)
*ġırnak'ta bulunan Cudi Dağı'nda çok sayıda asker ve özel harekât polisinin katılımıyla
operasyon baĢlatıldı. Hisar Çağlayan bölgesinde dün geceden bu yana devam eden
operasyonda çatıĢmanın yaĢanıp yaĢanmadığı konusunda herhangi bir bilgi edinilmezken,
operasyonun yapıldığı kırsal alandan dumanların yükseldiği görüldü. Operasyona kobra tipi
helikopterlerinde destek verdiği bildirildi. (28.05.2012/DĠHA)
*Mardin'in Derik merkezinde akĢam 19.00 ile 24.00 saatleri arasında zırhlı araçlarla devriye
gezen polislerin, dağlık alana doğru ağır silahlarla ateĢ açması sonucu yangın çıktığı iddia
edildi. Yerel kaynaklardan edinilen bilgilere göre, özel harekat polisleri ormanlık alanı ateĢe
verdi. Dağlık alanda ve yol olmaması nedeniyle itfaiyenin müdahale edemediği yangın
yaklaĢık 2 saat sürdükten sonra kendiliğinden sönerken, ormanlık alanda birçok ağaç yandı.
(11.06.2012/DĠHA)
*HPG militanlarının Hakkari'nin Yüksekova ve ġemdinli bölgelerinde bu sabah erken
saatlerde gerçekleĢtirdiği saldırıların ardından operasyon baĢlatıldı. BaĢlatılan operasyon
sonrası Dağlıca, YeĢiltaĢ, Samanlı, GeliĢen çevresinde helikopter ve uçakların bombardımanı
sonucu yangın çıktı. GiriĢ ve çıkıĢların yasaklandığı bölgede telefonlar çekmezken, Ortaklar
(Bisosin) Karakolu çevresinden geçen yurttaĢların askerler tarafından yoğun aramalara tabi
tutulduğu öğrenildi. (19.06.2012/DĠHA)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi Derecik (Rubarok) Beldesi'ne bağlı GürmeĢek (Diravane)
Taburu'nda sabah saatlerinde Koçyiğit (Qelit) Köyü'ne top atıĢları yapıldığı bildirildi. Top
atıĢları sonrasında ormanlık alanda yangın çıktı. Müdahale edilmeyen yangın geniĢ bir alana
yayılırken, top atıĢlarından sonra bölgede operasyon baĢlatıldı. (21.06.2012/DĠHA)
06.07.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan Mehmet YURTSEVER
Ģu beyanlarda bulundu: “Dün (25.06.2012) saat 11:00‟de Doluçay Karakolundan açılan
atıĢ neticesinde Ģahsıma ait olan tapulu arazim ve yanındaki orman arazisinde yangın
meydana geldi. Bu yangında 10 dönüm tapulu arazim ve en az o kadar da ormanlık arazi
yanarak tahrip oldu. Herhangi bir müdahale olmadan gece 12:00‟de kendiliğinden söndü.
Bizim Ģu an ne can ne mal güvenliğimiz var. Çok tedirginiz. Bu konuda Ģubenizden hukuki
yardım talebinde bulunuyoruz.” (ĠHD Bitlis ġubesi)
*Günlerdir Federal Kürdistan Bölgesi sınırında devam eden askeri operasyonlar ve
bombalamalar nedeniyle ġemdinli‟nin MeĢelik (Herke) ve Ayranlı (Bedav) köylerinde, savaĢ
uçaklarının attığı bombalar ile yapılan top atıĢları sonucunda yanmaya baĢladı. Her iki köyün
üzerinde dumanlar yükselirken bölgeye giriĢ çıkıĢlar da yasaklandı. Ayrıca sınır hattında
birçok noktada iki gündür sürdü. (13.07.2012/DĠHA/Yuksekovaguncel.com)
*Diyarbakır'ın Lice Ġlçesi Dibek (Dêrxust) ve Yolçatı (Sîsê) köyleri arasındaki kırsal bölge
sabah saatlerinde helikopterlerce bombalandı. Bombalamanın ve çatıĢamanın sürdüğü
bölgede, askerlerin ormanlık bölgeyi dört bir yandan ateĢe verdiği öne sürüldü. Bölgede
oturan köylüler, helikopterlerin bölgeyi taraması nedeniyle orman yangınına müdahale
edemediklerini belirtti.(17.07.2012/ANF/DĠHA/Evrensel.net/Ozgur-gundem.com)
*24.07.2012 sabah saatlerinde HPG militanlarının, Hakkâri'nin ġemdinli Ġlçesi'nde Bağlar
Köyü'ne bağlı Çem ve Rüzgarlı mezraları arasında yol kontrolü yaptığı öğrenildi. HPG
91
militanlarının yol kontrolünün ardından ise Çem ve Rüzgarlı mezralarına bağlı Gevriyazinê ve
Xarani kırsalında 15.50 sularında operasyona çıkan askerler arasında çatıĢma çıktı. ġemdinli
Ġlçesi'ne 20 kilometre uzaklıkta bulunan bölgeye özel hareket timleri sevk edilirken, çevre
karakollardan da bölgenin havan toplarıyla bombalandığı öğrenildi. Bombardıman sonucu
ormanlık alanda yangın çıktı. 2 kobra tipi helikopter ile bölgenin tarandığı ve çatıĢmanın da
devam ettiği bildirildi. (24.07.2012/DĠHA/ANF/Evrensel.net)
*Dersim merkez ve Nazimiye Ġlçesi-Erzincan yol ayrımında askerler ve polisler, HPG
militanlarının yolu kestiğini ve Nazimiye Ġlçesi'nin Uzuntarla köyü kırsalında çatıĢmanın
çıktığını iddia ederek yolu trafiğe kapattı. Uzuntarla Köyü sakinleri ise, tek bir kurĢun sesi
dahi duymadıklarını belirterek, helikopterlerin bir saatte yakın, kırsal bölgeyi değil, köye
yakın yerleri taradığını kaydetti. Helikopterlerin taraması sonucu küçük çaplı orman yangını
çıktı. (25.07.2012/DĠHA/Yuksekovaguncel.com)
*Bingöl'ün Adaklı Ġlçesi'nde bulunan Doluçay (Sağyan) Köyü'nde bulunan Doluçay Jandarma
Karakolu'ndan açılan ateĢ sonucu ormanlık alanda yangın çıktı. Yangının büyümesi üzerine
köy yakınında bulunan Mehmet Yurtsever'e (65) ait 10 dönümlük tapulu arazide yangından
nasibini aldı. Yangının köylülerin arazilerinde de zarara yol açması üzerine Mehmet
Yurtsever isimli yurttaĢ, ĠHD Bingöl ġubesine yardım talebinde bulundu.
(26.07.2012/ANF/DĠHA/Yuksekovahaber.com)
*Diyarbakır'ın Lice Ġlçesi'nde sabah saatlerinde askeri aracın geçiĢi sırasında yaĢanan ve 2
askerin yaĢamını yitirdiği 1 asker ile 1 köylünün yaralandığı patlamanın ardından bölgede
baĢlatılan askeri operasyon devam ediyor. Çok sayıda askerin katıldığı ve sık sık
helikopterlerin uçtuğu bölgede, ormanlık alanda yangın çıktı. Fis Ovası ve Dakyanus olarak
tabir edilen bölgede çıkan yangını söndürmek için bölgeye gitmek isteyen köylüler askerler
tarafından engellendi. (27.07.2012/DĠHA)
*Dersim'in Ovacık Ġlçesi yolu üzerinde bulunan KarĢılar Karakolu'nun karıĢsıdaki ormanlık
alanda çıkan yangıda, yüzlerce hektarlık ormanlık alan yandı. Yangının çıkıĢ nedeni
öğrenilemezken, karakoldakilerin yangını görmesine rağmen müdahale etmediği görüldü.
Yangının büyümesi ve civar köylere yaklaĢmasıyla birlikte, köylüler kendi çabalarıyla yangını
söndürmeye çalıĢtı. Ancak yangının hızla yayılması nedeniyle köylüler, Dersim
Belediyesi'nden yardım talebinde bulundu. Yangının çıktığı yere helikopter dıĢında hiçbir
aracın yetiĢememesi nedeniyle, Dersim Belediyesi anons aracından kent merkezinde, yangının
söndürülmesi için duyarlılık çağrısında bulunuldu. Belediye önüne gelen çok sayıda kiĢi,
araçlarla yangının olduğu bölgeye gitti. Yangın söndürmeye gidenler arasında, 12. Munzur
Kültür ve Doğa Festivali'ne katılmak üzere ġırnak ve Diyarbakır'dan gelen gençler de
vardı. Dersim'den gidenler, kısa yollardan yangının olduğu yere ulaĢmak istedi; ancak
köylülerin "Gidip karakoldan izin almazsanız, sizi tararlar" demesi üzerine, önce KarĢılar
Karakolu'na gittiler. Karakoldan izin alındıktan sonra bölgeye gidebilen çok sayıda kiĢi,
ormanı söndürmeye baĢladı. Tırmık, kürek ve elleriyle ateĢe toprak atarak söndürmeye çalıĢan
yüzü aĢkın kiĢi, 6 saattin ardından yangını kontrol altına alabildi. AteĢin tamamen
söndürülmesinin ardından, yanan bölgedeki közler de tamamen söndürüldü.
(29.07.2012/DĠHA/Yuksekovahaber.com/Vanbulten.com)
*Diyarbakır‟ın Lice ilçesinde bulunan Ziyaret (Fis), Uçarlı (Firdes), Gökçe (Zara), ÇağdaĢ
(Cinezur), Kayacık(Hezan) Çavundur(Licok), Duru(Derkam) köy ve mezralarını kapsayan
hava destekli operasyon baĢlatıldı. Dün gece saatlerinde baĢlatıldığı belirtilen operasyon
kapsamında sabah saatlerinde Kocaköy-Lice karayolu askerler tarafından ulaĢıma kapatıldı.
Yolların neden kapatıldığı öğrenilemezken, yolun açılmasının ardından ormanlık bölgede
yangın çıktı. (31.07.2012/DĠHA)
92
*Hakkari‟nin ġemdinli Ġlçesi Bağlar (Nehri) Köyü‟ne bağlı Çem (Navrezan) ve Rüzgârlı
(Rubunus) mezralarında 24 Temmuz‟da baĢlayan çatıĢmalar devam ediyor. Yoğun
bombardıman sonucu bölgede orman yangınları çıkarken, akĢam saatlerinde baĢlayan
çatıĢmaların Tuva (BeyĢemsi) Köyü ve Rüzgârlı (Rubunus) mezrasında devam ettiği gelen
bilgiler arasında. (01.08.2012/DĠHA)
*ġırnak Silopi Ġlçesi Hesana bölgesinde 3 Ağustos günü öğlen saatlerinde yangın çıktı.
Dumanların yükseldiği bölgede rüzgârın etkisi ile kısa sürede alevler Cudi Dağı'nın büyük bir
alanını kapladı. Yerel kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Cudi Dağı'na yönelik bugün sabah
saatlerinde askerlerin operasyona çıktığı ve yangının operasyon sonrası baĢladığı belirtildi.
(03.08.2012/DĠHA)
*Dersim'de TSK'nin HPG'ye yönelik baĢlattığı askeri operasyon sonucu çıkan orman yangını
devam ediyor. Pülümür Vadisi'nde bulunan Kırmızı Köprü Köyü kırsalında bombardıman
sonucu çıkan orman yangınına herhangi bir müdahalede bulunulmazken, vadinin Kobra tipi
helikopterlerle bombalandığı öğrenildi. Dersim'de bulunan çevre örgütleri ise, askeri
operasyonların durdurulmasını ve yangına müdahale edebilmek için çatıĢma alanına girme
yasağının kaldırılmasını istedi. (04.08.2012/DĠHA)
*ġemdinli'de 23 Temmuz'dan bu yana HPG ile askerler arasında devam eden Ģiddetli
çatıĢmalar nedeniyle ilçeye bağlı Yiğitler (Nirkula) Köyü kırsalında HPG'liler ile özel
birliklerin rastgele ateĢ açması sonucu MoĢe Köyü'nde onlarca dönümlük ormanlık alan
yanarak kül oldu. Kısa sürede büyüyen yangın köydeki evlere kadar ulaĢtı. ġu ana kadar
yangına müdahale edilmezken, köylülere ait bağ ve bahçeler de yandı. Köylüler evlerin
yanmaması için çaba sarf etmeye çalıĢırken, bölgedeki çatıĢmalardan dolayı köylüler,
evlerinden çıkmakta zorlanıyor. Askerlerin attığı roket mermileri bazı evlere isabet ederken,
köyde panik ve endiĢe hakim. 8 haneli ve 95 nüfuslu köyde, Ģu ana kadar 300 bağ ot da yandı.
(05.08.2012/DĠHA)
*ġırnak'ın Uludere (Qilaban) Ġlçesi'ne bağlı ġenoba (Sêgirke) Beldesi'nde helikopterlerden
atılan flaĢörler nedeniyle ormanlık alanda yangın çıktığı belirtildi. Yerel kaynaklardan elde
edilen bilgilere göre; yangına 5 Ağustos öğle saatlerinde Eğertepe askeri üst bölgesi
yakınlarında, alçak uçuĢ yapan 2 taarruz tipi Kobra helikopterden atılan flaĢörler neden oldu.
Öğle saatlerinde baĢlayan yangının, rüzgarın etkisi ile yayıldığını ve mera olarak kullandıkları
alanların büyük bir kısmının yandığını aktaran köylüler, yetkililerin ise yangına seyirci
kaldığını kaydederek tepki gösterdi. (06.08.2012/DĠHA)
*Dersim‟in Pülümür Ġlçesi'nde bir hafta içinde ikinci kez orman yangını çıktı. Yerel
kaynaklardan edinilen bilgiye göre 8 Ağustos günü sabah saatlerinde ilçeden duyulan silah
seslerinin ardından Meydanlar Mahallesi'nin arka tarafındaki tepeden dumanlar yükselmeye
baĢladı. Yükselen dumanlar ilçe merkezine kadar ulaĢtı. (08.08.2012/DĠHA)
*Diyarbakır'ın Hazro Ġlçesi Koçbaba (Hodof) ve Ürgen (Nereni) köyleri arasındaki Girê Sor
Dağı'nda sabah saat 05.30'da çatıĢma çıktığı belirtildi. Askerlerle birlikte korucuların da
katıldığı operasyonda, helikopterlerin çatıĢma bölgesini bombaladığı bildirildi. ÇatıĢmanın
ardından Girê Sor Dağı'nda yangın çıktığı belirtilirken, devam eden yangının 20-30 hektarlık
alanı içine aldığı kaydedildi. Yangına resmi kurumlar müdahale etmezken, BDP Hazro Ġlçe
BaĢkanı ġakir Doğan, yöneticiler ve bölgede bulunan yurttaĢlar yangını söndürmeye çalıĢtı.
(13.08.2012/DĠHA)
93
*HPG tarafından 12 Ağustos tarihinde CHP Dersim Milletvekili Hüseyin Aygün'ün
alıkonulması ile birlikte bölgedeki operasyonlar arttı. Aygün'ün alıkonulduğu Munzur
Vadisi'ndeki Venk Köprüsü sırtarlarında yer alan ormanlık alan ve KarĢılar Karakolu
karĢısındaki Halvori ormanında bombardıman nedeniyle çıkan yangına müdahale edilmedi.
Köylüler, Venk Köprüsü sırtlarındaki orman yangınını kendi imkanlarıyla söndürmeye çalıĢtı
ancak akĢam saatlerinde esen rüzgarın etkisiyle yangın kontrol altına alınamadı. KarĢılar
Karakolu'nun hemen karĢısındaki yangına ise, can güvenliği nedeniyle kimse müdahale
edemiyor. Günlerdir süren orman yangınında yüzlerce hektarlık ormanlık alan yandı.
Günlerdir Munzur Vadisi'ni duman altında bırakan orman yangınlarına, yenilerinin de
eklendiği bilgisi geliyor. Yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Aygün'ün serbest
bırakıldığı yer olan Ovacık Ġlçesi AktaĢ Köyü kırsalında geniĢ çaplı operasyon baĢlatıldığı
öğrenildi. Ġki helikopterin sabah saatlerinde söz konusu kırsal bölgeyi bombalaması sonucu
birçok noktada yangın çıktığı kaydedildi. (15.08.2012/DĠHA)
*TSK, Diyarbakır'ın Kulp Ġlçesine bağlı Ünal (ġerefka) Köyü'nü bombaladı. 14 Ağustos'ta
TSK tarafından köylerinin bombalanmasına iliĢkin yaĢadıklarını DĠHA'ya aktaran yurttaĢlar,
TSK'nin Ünal Köyü (ġerefka) ile Yavuz Mezrası (Mamıka) arasındaki büyük bir alanı
bombaladığını söyledi. YurttaĢlar gece saat 10 sularında baĢlayan bombalamanın keyfi
olduğunu bildirerek, bombalama sonucu oluĢan yangının Ünal Köyü'nün sınırlarından
baĢlayıp Yavuz Mezrası'na kadar geniĢ bir alana yayıldığının belirtti. Çıkan Yangına iliĢkin
resmi kurumları arayan yurttaĢlar bilgi verdikleri halde 4 gün boyunca süren yangına hiç
kimsenin müdahale etmediğini belirtti. (19.08.2012/DĠHA)
*Hakkari‟nin ġemdinli Ġlçe merkezinde 23.08.2012 tarihinde gece yaĢanan çatıĢmadan sonra
askeriyeden yapılan top atıĢları sırasında Kılıç Mahallesi'nin üst kısmında yangın çıktı. Ayrıca
mahallede bağ ve bahçelerin çoğu yanarak kül olduğu, top mermisi isabet eden bir ahır‟ın ise
yıkıldığı öğrenildi. (24.08.2012/DĠHA)
*Dersim‟in Ovacık Ġlçesi, Duman Tepe ile Çambulak köyleri yakınında bulunan Sultan Baba
Dağı'nda karakollardan açılan ateĢ sonucu orman yangını çıktı. (29.08.2012/DĠHA/
Taraf.com.tr)
*Dersim‟in Hozat Ġlçesi Gözdek Köyü yakınlarında 27.08.2012 tarihinde, Hozat Ġlçesi'ne
bağlı Balören (Pakire) Karakolu'ndan askerlerin açtığı ateĢ sonucu baĢlayan orman yangınına
müdahale edilmediği için, iki gün boyunca devam etti. Ormanlık alanın büyük bir bölümü
yangınlardan dolayı yok oldu. (29.08.2012/DĠHA/Bianet.org/Taraf.com.tr)
*30.08.2012 tarihinde akĢam saatlerinde ġırnak‟ın bağlı Gabar Dağı'nın zirvesinde bulunan
ormanlık alanlarda, Cizre ilçe merkezinden görülebilecek kadar büyük bir yangın çıktı. Yerel
kaynakların iddialarına göre yangın askerler tarafından çıkarıldı. (30.08.2012/DĠHA)
*Dersim'in Ovacık Ġlçesi'ne bağlı Torunoba Köyü, KeĢiĢ Kıran mevkiinde13.09.2012
tarihinde bombardıman sonucu baĢlayan ve devam eden yangın, müdahale edilmemesi
nedeniyle sürerken, 16.09.2012 tarihinde sabah saatlerinde ormanlık alanın yeniden
bombalandı. Yapılan ikinci bombardıman nedeniyle yangın büyüyerek Gogan ve Topatan
alanlara yayıldı. (17.09.2012/ANF/DĠHA/Evrensel.net)
*Diyarbakır'ın Dicle Ġlçesi'ne bağlı KurĢunlu, KayaĢ ve Kırkpınar köyleri üçgenindeki alanda
orman yangını çıktı. 18.09.2012 tarihinde öğle saatlerinden itibaren baĢlayan orman yangınına
müdahalede bulunulmazken, yangının giderek daha fazla alanlara yayıldı.. Yangının askeri
alandan açılan ateĢ sonucu çıktığı öne sürüldü. (18.09.2012/DĠHA/Dijletv.com)
94
*Diyarbakır'ın Silvan Ġlçesi Dağcılar (Cûmat) Köyü'ne bağlı Üçdirek (Hindisê) Mezrası'na 1
kilometre uzaklıkta bulunan Kula Gur alanındaki ormanlık alanın bugün sabah erken
saatlerden itibaren 3 helikopter tarafından bombalandığı belirtildi. Bombardımanın ardından
yaklaĢık 5 kilometrelik alanda yangın çıktı. Bombalanan alanda köylülere ait küçük ve
büyükbaĢ hayvanların bulunduğu ve kadar haber alınamadığı kaydedildi. (27.09.2012/DĠHA/
Ensonhaber.com/Ġnternethaber.com)
*MuĢ‟un Kızılağaç (Kızılxaç) Beldesi‟nde bulunan Mücavir alanına bağlı Zengek Köyü‟ndeki
ormanlık alanın askerler tarafından yakıldığı iddia edildi. Görgü tanıklarının verdiği bilgiye
göre MuĢ Alay Komutanlığı‟ndan kalkan helikopterlerden ormanlık alana bilinmeyen
cisimlerin atılmasının ardından yangın çıktığı bildirildi. (29.09.2012/ANF/DĠHA)
*08.11.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Nuri Senım, Ģu beyanlarda bulundu: “23
Temmuz 2012 tarihinde saat 14.50 sularında köyümüze içinde asker, korucu, özel tim ve
narkotikten oluĢan kalabalık bir grup sayıca fazla olan helikopterden inmeye baĢladılar. Köy
olarak komutana köyü arama gerekçesini sorduğumuzda bize esrar arama operasyonu
olduğunu söyledi. Bu sırada köye sadece 2 kilometre uzaklıkta bulunan ve ġaide Senım‟e ait
olan üzüm bağlarını bilerek ve kasten yakmaya baĢladılar. Köyde herhangi bir çatıĢma falan
yaĢanmadı. Olaydan sonraki gün Lice Cumhuriyet BaĢsavcılığına, Kaymakamlığa ve Ziraat‟a
baĢvuruda bulunduk. Can güvenliğimiz olmadığı için Hâkim köyde keĢif yaptırdı. Ziraat‟a
yaptığımız baĢvuru tutanağı tutuldu. Bağlarımdaki zararın karĢılanmasını istiyorum. Bu
konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
ARAZĠ, YAYLA, MERA VE OTLAK YASAĞI
*Genelkurmay BaĢkanlığı internet sitesinde, bölge illerinde belirlediği "geçici güvenlik
bölgelerine" iliĢkin koordinatları ve giriĢ yasağı tarihlerini açıkladı. Genelkurmay BaĢkanlığı
internet sitesinde yer alan bilgi notuna göre; 5 Nisan - 5 Temmuz 2012 tarihleri arasında
koordinatları verilen bölgelere giriĢler yasaklandı. GiriĢ yasağı uygulanacak bölgeler Ģöyle:
"ġırnak'taki Küpeli Dağı, Mehmet Yusuf ve Meydan Dağları ve Altın Dağlar, Ġncebel Dağları,
Cudi Dağı, Siirt Yazlıca Dağı ve Güneyi, Hakkari Çağlayan/Pirinçeken, Buzul Dağları,
Rejgar/Alandüz Dağı, Hakkari Ġkiyaka Dağları, Hakkari'de Türkiye Irak Sınırı'na yakın
Balkaya Dağları, Karadağ/Gedik Tepe/Çimendağı, Diyarbakır Dicle'deki KurĢunlu-Görüse
Dağı, Yazlıca Dağı'nın (Herekol) Kuzeyi ve Yassıdağ." Genelkurmay ayrıca MaraĢ'taki
Kapıçam AtıĢ Alanı'nı "geçici askeri güvenlik bölgesi" ilan etti. GiriĢleri de 25 Nisan - 1
Mayıs 2012 ve 30 Temmuz - 31 Temmuz günleri için yasakladı. (28.03.2012/DĠHA)
*Hakkari merkeze bağlı Lêwin mıntıkasında bulunan, Kaval (Qewal), Elmacık (Nispas),
Cevizdibi (Bêtkar), Pınarca (Baleka), IĢık (NîĢe) ve Geçitli (Peyanis) köylerinin muhtarları
Geçitli Karakoluna çağırılarak, Kavaklı (Marûnis) mezrası ile Warê Kurê, Mêserzer, Bileh û
BinevĢ, Tamzûre, Çelebelek ve ÇiyareĢk bölgelerinin tamamının boĢaltılması istendi.
Karakoldan, boĢaltmaya gerekçe olarak ise Hakkari Valiliği‟nin kararı gösterildi. Lêwin
Mıntıkasında bunlar yaĢanırken, Üzümcü karakol komutanı Üst teğmen Tamer Uçar'da
kendisine bağlı olan Kavaklı (Marûnis) ve Yoncalı (Anûtos) köy muhtarlarını karakola
çağırarak Kavaklı (Marünis) Köyü‟nde ve çevresinin kimsenin kalmayacağı Ģekilde
boĢaltılmasını istedi. Toplantıya katılan bölge köy muhtarlarının kendilerinden istenenin
kabul edilemeyeceği ve bu durumun bölgenin tamamında birçok zorlukla yapılmaya çalıĢılan
hayvancılığı tamamen bitireceğini ve bu konuda Pazartesi günü Hakkari Valiliği ile bir
toplantı yapmak istediklerini söylediği öğrenildi. Muhtarlar pazartesi günü Hakkari Valisi ile
görüĢerek alına kararın geri çekilmesini isteyecekler. (04.06.2012/DĠHA/
Ozgur-gundem.com/Yeniozgurpolitika.org/Yuksekovahaber.com/
Yuksekovaguncel.com)
95
*Diyarbakır Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, 6 Temmuz-6 Ekim tarihleri arasında
Hakkari, Diyarbakır ve ġırnak il sınırları dahilinde bulunan 13 bölgenin atıĢ ve tatbikatların
emniyetli bir Ģekilde yapılması için geçici askeri güvenlik bölgesi ilan edildiğini açıkladı.
Açıklamada, güvenlik bölgesi ilan edilen yerlerin koordinatları da verildi. (26.06.2012/DĠHA)
*Ġran sınırında bulunan Hakkari‟ye bağlı Yüksekova ilçesindeki çok sayıda yaylanın
boĢaltılması için Çobanpınar Karakolu tarafından, 9-10 Temmuz tarihinde ÖdemiĢ Tepe,
Dolavera tepe,2939 rakımlı tepe, Cep sırtları, Armutlu Dere yatağı, Zerrun Kayalıkları, 2653
rakımlı tepe, Oturan adam 1, Oturan adam 2, Komando TekdaĢ, Çapa sırtları, ġeyh ziyaret
Deresi yatağı, Alan tepe ve ziyaret tepe köylerinin bombalanacağı gerekçesi ile boĢaltılması
istemiyle bölgedeki muhtarlara haber verildi. Muhtarlar ise, 08.07.2012 tarihinde DĠHA'ya
yaptıkları açıklamada, NavĢiyan, Çimen, ÖdemiĢ yaylaları, Sipîriz sırtları, ġunziyaret Deresi,
Alunan Tepesi , Çepa Sırt Tepesi ve Astenga ReĢ bölgesinin bombalanacağı, bu nedenle söz
konusu bölgelerin belirlenen tarihler arasında boĢaltılmasının istendiğini açıklamıĢlardı. 24
saat için bölge tamamen boĢaltıldıktan sonra bugün sabah saatlerinden itibaren bölge
üzerinden savaĢ uçakları ve helikopterlerin dolaĢtığı öğrenildi. (09.07.2012/DĠHA)
*08.07.2012 tarihinde Tatvan‟a 5 km yakınlardaki köylerde HPG militanları ile askerler
arasında çıkan çatıĢmada 7 gün valilik emri ile köye giriĢ çıkıĢ yasaklanmıĢtır. Bitlis il genel
meclis üyelerinden M. Sait ÖZEL ve Mehmet AVCI 13.07.2012 tarihinde derneğimize konu
ile ilgili baĢvuruda bulunmuĢlardır. ġubemiz yapılan baĢvuru üzerine Bitlis Tatvan ilçesi
Cumhuriyet BaĢsavcılığına baĢvuruda bulunarak, “yasaklanan bölgeler yerleĢim alanıdır ve 5
köyün tamamında 2.000 kiĢi ikamet etmektedir” denilerek, Savcılığın olaya el koymasını
istenmiĢtir. Ancak savcılık “Bu idari bir iĢtir vali ve kaymakam ile görüĢün “ diyerek
baĢvurumuz geri çevrilmiĢtir. Biz vali ve kaymakama ulaĢamayınca, yasak bölge ilan edilen
köylere gitmek istedik. Ancak Tatvan Van karayolundan 1 km uzaklıktaki köy yolu yol
ayrımında polis barikatı ile karĢılaĢtık. Müdahale ettiğimizde ise Güvenlik Ģube müdürü geldi.
Bizde kendilerine “ Nasıl burada olağanüstü hal ilan edilip giriĢ çıkıĢ yasaklanır “
dediğimizde cevaben bize “Bu valinin emri değil içiĢleri bakanlığının emridir “ dedi. Bizde
“ĠçiĢleri bakanı tek baĢına olağanüstü hal ilan edip böyle bir yasak getiremez” dedik. Bütün
bu çabalarımıza rağmen köye girmemize izin verilmedi. Biz basın açıklaması yaparak geri
dönmek zorunda kaldık. 2 gün sonra operasyon sona erdiğinde hasar tespiti için köylere gittik.
ġehmuz BOZKURT adlı bir köylünün 2 keçisi, 2 koyunu, 1 ineği bir de 1 tane domuz ve 1
tane kurt hava saldırısında telef edilmiĢtir. Bu operasyondaki hasar tespitimiz bu yöndedir.
(13.07.2012/ĠHD Bitlis ġubesi)
*ġemdinli'de günlerdir devam eden çatıĢmalar ve son olarak Çukurca'da yapılan eĢ zamanlı
baskınlardan sonra Hakkari'de bazı bölgeler için yasak kararı alındı. Hakkari Valiliği
tarafından yapılan açıklamaya göre, kentte 7 ayrı bölge daha yasak kapsamına alındığı
duyuruldu. Açıklamada, Ġkiyaka bölgesi, ġırnak BeytüĢĢebap doğusu ve Hakkari merkez
bölgesi Altındağlar, Buzul Dağı bölgesi, Alandüz Bölgesi, Balkaya Dağları Bölgesi,
Gediktepe ve Karadağ bölgesi, Çağlayan ve Pirinçeken bölgelerinin sivillerin giriĢine
yasaklandığı duyuruldu. Açıklamada, yasaklamanın 6 Temmuz ile 6 Ekim tarihleri arasında
geçerli olduğu da vurgulandı. (06.08.2012/DĠHA / KentHaber)
*Genelkurmay BaĢkanlığı internet sitesi aracılığı ile "güvenlik bölgesi" ilan edilen yerleri
açıkladı. "Güvenlik bölgesi" ilan edilen yerlere 7 Ekim 2012 tarihinde 7 Ocak 2013 tarihine
kadar giriĢler yasaklandı. "Geçici güvenlik bölgesi" ilan edilen yerler Ģunlar; Küpeli (Gabar)
Dağı, Cudi Dağı, Yazlıca Dağı ve Güneyi, Mehmet Yusuf ve Meydan Dağları, Ġncebel
Dağları, Altın Dağlar, Çağlayan/Pirinçeken, Buzul Dağı, Rejgar/Alandüz Dağı, Ġkiyaka
96
Dağları, Balkaya Dağı, Karadağ/Gediktepe/Çimendağı, Yazlıca Dağı (Herekol) Kuzeyi,
KurĢunlu-Görese Dağı, Dicle ve Yassıdağı." (05.10.2012/DĠHA)
*Dersim Valiliği tarafından yapılan yazılı açıklama ile askeri operasyonların devam ettiği
bölgelerin askeri yasak bölge ilan edildiği duyuruldu. "Dersim Ġl Jandarma Komutanlığı'nca
devam etmekte olan askeri çalıĢmalar nedeniyle koordinatları belirlenen alanlara 6 Ekim günü
saat 00.01'den itibaren 45 gün süre ile Ġl Ġdaresi Kanunu'nun 11. Maddesi gereğince
yasaklama getirilmiĢ olup, belirlenen alanlara yaklaĢılmaması kamuoyuna duyurulur" denilen
açıklamada Çiçekli, Çılga, Demirkap kırsalı ile Zerguvat ve Çaldıran Tepesi arasındaki
bölgelere askeri yasak bölge ilan edildiği aktarıldı. (10.10.2012/DĠHA)
ASKERĠ OPERASYONLAR SONUCU YAġANAN ĠHLALLER
*Hakkari Çukurca Ġlçesi'nde gece saat 02.00'de bir grup HPG'linin, 10 ayrı askeri hedefe
yönelik düzenlediği ve bir askerin yaĢamını yitirmesi ve 7 askerin de yaralandığı belirtilen
çatıĢmanın detayları da netleĢmeye baĢladı. Yerel kaynaklardan alına bilgiye göre, 49 sınır
taĢında nöbet tutan askeri birliğe yapılan saldırı ile çatıĢma baĢladı. Ardından Emir ġaban
Mahallesi'nde bulanan Ġlçe Jandarma Komutanlığı'na saldırı düzenlendiği bildirildi.
ÇatıĢmayla birlikte ilçenin dört bir tarafında nöbet tutan askerlerin çevreye rasgele ateĢ ettiği
kaydedildi. Çıkan çatıĢma sonrasında özellikle Yeni Mahalle ve Emir ġaban mahalleleri de
roket ve kurĢunların hedefi oldu. ÇatıĢmadan hemen sonra ilçede elektriklerin kesildiği
kaydedildi. ÇatıĢmada ĠHD üyesi Naif Kara'nın evine iki roket, Mehmet Tugay'in evine de bir
roket, Abdullah Kanatın evine de çok sayıda merminin isabet etiği bildirildi. Ayrıca çatıĢma
esnasında ve sonrasında iki mahallede çok sayıda eve mermi isabet ettiği, Ģans eseri ilçede
sivillerden kimsenin yaralanmadığı belirtildi. (09.02.2012/ DĠHA)
*Sabah saat 06.00 sıralarında aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 10 köylü,
Hakkari'nin TaĢbaĢı (Kelêtan) Köyü'nün üst kısımlarına pancar toplamaya giderken
helikopterler tarafından tarandı. Pancar toplamaya giden köylülerin, Heronlar tarafından tespit
edildikten sonra bölgeye gelen iki helikopter tarafından taranması üzerine köylüler Geçimli
Karakolu'nu arayarak tarama ve operasyonun durdurulmasını istemiĢti. Uzun süre
akrabalarından haber alamayan köylülerin bekleyiĢi devam ederken, bölgede bulunan
köylülerden Nazif Çiftçi, olay yerinden kaçarak köye ulaĢtı. YaĢananları DĠHA‟ya anlatan
Çiftçi, “Biz pancar toplarken, bir anda helikopterler geldi. Bulunduğumuz bölgeyi taramaya
baĢladı. Biz ağaçların altında uzun süre bekledik. Ortam sakinleĢtikten sonra ben bir tarafta
diğerleri de farklı tarafta olay yerinden inmeye baĢladı. Bizde yaralanan olmadı. Ama ilk
ulaĢan benim, diğerleri halen köye ulaĢamadı” diye konuĢtu. Bölgede halen helikopterlerin
dolaĢtığı ve askerlerin indirildiğini belirten Çiftçi, ölümle yüz yüze kaldıklarını kaydetti.
Nazif Çiftçi'den sonra Hamit Demir (40) Hasan Demir (52), Hakim Demir (35) Necip Kaya
(25), Ömer Dayan (60), Hasan TaĢçı (17), Fariz TaĢçı (16), Emre Köçek (19) ve Nezir
Köçek'te (17) köye vardı. Köylülerin sağlık durumu iyi olduğu öğrenildi. (18.04.2012/DĠHA/
Ensonhaber.com/Radikal.com.tr//Etha.com.tr/Ġmc-tv.com/Birgun.net)
*Hakkari'den ġemdinli'ye gitmekte olan BDP Hakkari Ġl BaĢkanı M. Sıdık Yıldırım, Ġl BaĢkan
Yardımcısı Sait Gezer, BDP Hakkari Merkez Ġlçe BaĢkan Yardımcısı Yavuz Aksaç'ın içinde
bulunduğu araç ve ISUZU marka bir araca Yüksekova çıkıĢındaki polis arama noktasından
ateĢ açıldı. Bugün saat 11.00 sularında gerçekleĢen olay sonucu kurĢunlar Ģoför koltuğunun
bulunduğu aynaya isabet ederken, taramada Ģans eseri ölen ya da yaralanan olmadı. BDP'liler
savcılığa giderek suç duyurusunda bulundu. Yüksekova Ġlçe Emniyet Müdürlüğü yetkilileri
"dur" ihtarına uymayan kamyonete ateĢ açılması sonucu atılan kurĢunlardan birinin yerden
sekerek söz konusu sivil araca isabet ettiğini savunarak, olayla ilgili geniĢ çaplı soruĢturma
baĢlatıldığını belirtti. Emniyet Müdürlüğü yetkilileri söz konusu olaya sebebiyet veren polis
97
memurunun da açığa alındığını kaydetti. (13.04.2012/DĠHA/ Yuksekovagundem.com/Ġmctv.com)
*Mardin‟in Savur Ġlçesi'ne bağlı Serenli Köyü ve Durusu (Könüfor) arasında bulunan Calka
ve XemiĢa kuyusuna zehir atıldığı ileri sürüldü. 30 Nisan'da XemiĢa kuyusundan büyük baĢ
hayvanların su içmesiyle ortaya çıkan zehirlenme olayında bir ailenin 36 büyükbaĢ hayvanı
telef oldu. Köylülerin, hayvanlarının telef olması nedeniyle kuyulardan aldıkları numuneleri
laboratuara gönderdikleri bildirildi. 36 büyükbaĢ hayvanı telef olan Vahyettin Oral isimli
yurttaĢ, 30 Nisan'da söz konusu kuyudan su içtiğini ve bir gün sonra telef olduklarını söyledi.
Oral, hayvanlarının zehirlendiği gün söz konusu bölgede askeri operasyon olduğunu
belirterek, askerlerce kuyuya zehir ya da kimyasal maddelerin atıldığından Ģüphelendiklerini
savundu. Oral'ın haber vermesi üzerine Savur Ziraat Odası BaĢkanlığı'ndan bir heyet kuyunun
olduğu bölgede ve hayvanlar üzerinde incelemede bulundu. Savur Veteriner Hekimliği de
telef olan hayvanlardan aldıkları numuneleri incelenmek üzere Elazığ ve Ankara'ya gönderdi.
Bu kuyulardan kırsalda yaĢayan kimi yurttaĢların da su ihtiyacını giderdiği öğrenilirken, su
kuyusunun halen faaliyette olması ve herhangi bir önlemin alınmaması olası can kayıplarına
da mahal verebileceği düĢünülüyor. (02.05.2012/DĠHA)
*AKP Kulp Ġlçe BaĢkanı Veysel Çelik'in HPG tarafından kaçırılması ardından MuĢ, Bingöl,
Diyarbakır üçgeninde 4 gündür baĢlatılan operasyon devam ediyor. Operasyon bölgesinde
bulunan MuĢ'a bağlı Zovark, Reyil, Darbi ve Badinek köylerinde yurttaĢların köylerini
boĢaltmaları yönünde askerler tarafından tehdit edildikleri iddia edildi. Köylüler yerleĢim
yerlerinin boĢaltılması, aksi takdirde yakılacağı tehdidi aldıklarını belirterek, kamuoyuna
duyarlılık çağrısında bulundu. Köylere giriĢ ve çıkıĢlar yasaklanırken, iletiĢim hatlarının da
tamamen devre dıĢı bırakıldığı belirtildi. MuĢ merkezde bulunan köylülerin akrabaları ise,
yaĢanan operasyondan endiĢe duyduklarını belirterek, köylere gitmek için getirilen yasaklama
kararının kaldırılmasını istedi. (17.05.2012/DĠHA)
*AKP Kulp Ġlçe BaĢkanı Veysel Çelik'in 12 Mayıs akĢamı HPG'lilerce alıkonulmasının
ardından MuĢ, Bingöl ve Diyarbakır üçgeninde baĢlatılan operasyon sırasında 7 gün boyunca
haber alınmayan ve dün aileleri tarafından bölgeden alınan Hamit Acar, Kıymet Acar ve
Hakkı Acar, 7 gün sonra akrabalarıyla buluĢtu. 7 gün boyunca MuĢ'un ġenyayla bölgesinde
devam eden operasyon bölgesinde kalan Hamit Acar, yaĢadıklarını DĠHA'ya anlattı. Ölümün
kıyısında döndüklerini belirten Acar, "7 gün boyunca sürekli baĢımıza bomba yağdı. Hayatta
kalmak için bir ağacın dalına bağladığımız kırmızı bezi her helikopter geçiĢinde sallayarak
çiftçi olduğumuz anlatmaya çalıĢtık. Çok zor günlerdi" diye konuĢtu. Bölgenin günlerce
helikopterler ve havan toplarıyla bombalandığını dile getiren Acar, en büyük korkularının ise
bölgede kimyasal silah kullanmak endiĢesi olduğunu dile getirdi. YaĢananların 90'lı yılları
arındırdığını belirten Acar, basının sürekli kendilerini gündeme getirmekten dolayı sağ
kaldıklarını dile getirdi. KardeĢi ve eĢi ile birlikte bölgeye gittiklerini belirten Acar, köydeki
tarlarını ekmek ve biçmek için gittiklerini, ancak tam bir kaos ortamında kaldıklarını dile
getirdi. Acar, "Ben kardeĢim ve eĢim Kıymet yaylaya gittik. Her yaz oraya gideriz. Bahçemiz
ve tarlalarımız var, onları ekip biçiyoruz.. Böyle sıkıntıları biz 90'lı yıllarda yaĢadık ve halen
90'lı yılların sıkıntılarını yaĢıyoruz. Bir baktım ki çatıĢma oldu. YaklaĢık 45 dakika durmadan
silahlarla bölge taranmaya baĢladı. Bizde korktuk eve girdik. Aradan baya bir zaman geçti.
Toplamda 12 helikopter vardı, bunlardan 8 tanesi sürekli bomba yağdırıyor ve ateĢ ediyordu.
Diğer 4 tanesi ise sürekli asker sevkiyatı yapıyordu. helikopter havalanınca korkudan tarlaya
doğru kaçıyorduk. Tarlada çalıĢır gibi yapıyorduk, bilmelerini istedik ki bizler çiftçiyiz. Orda
en azından bize ateĢ etmesinler düĢüncesiyle çalıĢıyor gibi yapıyorduk. Silah sesleri ve bomba
sesleri hiç susmuyordu. Evden getirdiğim kırmızı bezi yanımda taĢıyordum, helikopterler
üstümüzden geçerken ağaca bağlayarak kırmızı bezi sallıyordum. En azından bizi böyle
görürler, ateĢ etmezler, hayatta kalırız diye düĢündük. Etrafımız çevriliydi hep asker sevkiyatı
98
yapılıyordu. Kozmê Dağı'na top atıĢları yapılıyordu. Evimize bir Ģey olmadı, ama bütün
ağaçlarımız kırıldı. PeriĢan olduk" diye konuĢtu. Bölgede hep ölümle yüz yüze yaĢadıklarını
belirten Acar, ölümün kıyısından döndüklerini dile getirdi. Acar, "Operasyondan sonra
bölgeden gelmek istedik. Bölgenin operasyon bölgesi olduğunu, tehlikeli olduğunu
biliyorduk. Ama çok korktuk. Yolumuz ġenyayla'ya yaklaĢık 3 km uzaklıkta. Hepsi de
ormanlık ve dağlık bölge. Oralarda birçok asker vardı. Hep top atıĢları yapılıyordu. Havadan
helikopterler bölgeyi tarıyordu, cesaret edemedik yerimizde kaldık. Ölümün kıyasına geldik.
Zaten isteselerdi bizi öldürebilirlerdi. Ama bize karıĢmadılar, korktuğumuz Ģey kimyasal
silahtı, geçen senelerde yine aynı Ģekilde kimyasal silahlar atılmıĢtı. En çokta ondan korktuk
ama Ģükürler olsun ki korktuğumuz gibi olmadı. Sapa sağlam geldik. Eğer çocuklarım
gelmeseydi ben hala orda olacaktım ve akıbetim ne olurdu bilemiyorum. Bu konuda basına
teĢekkür ediyorum, bizi gündeme getirip kamuoyunu haberdar ettiklerinden dolayı" dedi.
(21.05.2012/DĠHA)
*ġırnak'ın Uludere (Qilaban) Ġlçesi'ne bağlı Ortasu (Roboski) Köyü'nde çoğu çocuk 34 sivil
yurttaĢın TSK'ye ait savaĢ uçaklarının bombardımanı sonucu yaĢamını yitirmesi ardından,
geçtiğimiz gün çocuklarını yitiren kadınların da benzer bir katliamdan son anda kurtuldukları
ortaya çıktı. 18 Mayıs günü çocuklarının vurulduğu bölgeye yakın bir yerde hayvanlarını
otlatan Roboskili 15-20 kadının üzerinde kobra tipi helikopterlerin alçak uçuĢ yaptığı ve
kadınlara ateĢ açtığı ileri sürüldü. Roboski katliamında yaĢamını yitiren Yüksel Ürek'in annesi
Emine Ürek, kobra helikopterden açılan ateĢ sonucu 4 keçilerinin yaralandığını, kendilerinin
de ölümden döndüğünü savundu. Dağlık bölgede yaĢadıkları için hayvancılık ve sınır ticareti
dıĢında baĢka seçeneklerinin olmadığını söyleyen Emine Ürek, helikopterden kendilerine
doğru ateĢ açıldığını ve açılan ateĢ sonucu topladıkları mermilere ait boĢ kovanları da
göstererek, "Hayvanlarımızı sağmak ve otlatmak için yaylaya çıktığımızda sürekli
üstümüzden helikopterler uçuyor. Geçen gün yaylamızda hayvanlarımızı otlattığımız sırada,
kobra bizi gördü ve bize doğru ateĢ etti. 4 keçimiz yaralandı ve kesmek zorunda kaldık ve biz
de kendimizi zor kurtardık. Bize ikinci katliam giriĢimi yapıldı. Ölmediğimiz için Ģanslıyız"
dedi. Sürekli ölüm korkusuyla yaĢadıklarını kaydeden Ürek, yaylalarından sürekli silah sesleri
duyduklarını söyledi. (25.05.2012/DĠHA)
*MuĢ‟un Varto Ġlçesi‟nde üç gündür devam eden operasyonlar sürerken, ilçede yeni bir askeri
operasyon daha baĢlatıldı. Çapan bölgesi olarak bilinen ve Çayçatı (Gundi Miran) Göllüce
Mezrası ile Yılanlı (Ġnali) Köyü kırsal kesimini kapsayan operasyona yüzlerce asker zırhlı
araçlarla katıldı. Operasyon kapsamında Yılanlı Köyü abluka altına alındığı belirtildi. Köyden
çıkıĢlara izin verilmezken, köyün çevresine yüzlerce asker konumlandırıldı.
(26.05.2012/DĠHA)
*MuĢ'un Varto Ġlçesi'nde dün gece baĢlatılan askeri operasyon kapsamında Çayçatı Köyü
ablukaya alındı. Yüzlerce askerin ablukaya aldığı köye giriĢ ve çıkıĢlar da yasaklandı. Köy
etrafındaki abluka devam ederken, köylülerin endiĢeli bekleyiĢi ise sürüyor.
(28.05.2012/DĠHA)
*Dersim merkeze bağlı Uzuntarla (Hagapîl) Köyü kırsalına, dün akĢam saatlerinde
helikopterlerle asker indirildi. Bölgeye çok sayıda askerin taĢınması ardından gece saat 23.00
sıralarında iki kobra tipi helikopter de bölgeye giderek, saatlerce bombardıman yaptı.
Bombardımandan kaynaklı bölgede orman yangını çıkarken, bu sabah erken saatlerde
helikopterler tekrardan bölgeye asker sevk etti. Sabah saat 07.00 sıralarında bölgeye giden
kobra tipi helikopterler yeniden köyün üst kısımlarını bombaladı. Zırhlı araçlarla da köye
giden askerler, rastgele etrafı taramaya baĢladı. Köyün dıĢında kalan bir evde arama yapan
askerlerin, ev sahibi Cahit NakıĢ, C.A. ve B.D. ve yeter Gökmen adlı kiĢiler gözaltına alındığı
öğrenildi. Gözaltına alınan B.D. adlı kiĢiye ait olduğu öğrenilen ve Dersim'in Moğultay
99
Mahallesi'nde bulunan iĢ yerine de baskın yapıldığı öğrenildi. (08.06.2012/DĠHA /
Evrensel.net / Ozgur-gundem.com)
*Diyarbakır'ın Lice Ġlçesi'nin Baharlar (Baravê) Köyü'ne bağlı Güney (Aqtigan) Mezrası'nın
200 metre uzağına havan topu atılması ardından Atalay ailesi ĠHD Diyarbakır ġubesi'ne
baĢvurdu. Atılan havanın köyünde hayvanlarını otlatan BarıĢ Atalay'ın (14) 100 metre uzağına
düĢtüğü öğrenildi. YaĢadığı olayı anlatan Atalay, olayın dün saat 14.00 sıralarında köye 200
metre uzaklıktaki alanda meydana geldiği bilgisini verdi. O sırada hayvanları otlattığını dile
getiren Atalay, 100 metre arkasında bir anda patlama meydana geldiğini belirtti. Bunun
üzerine köylülere haber vermek için köye döndüğünü söyleyen Atalay, aynı alana 2 bombanın
daha düĢtüğünü gördüklerini belirtti. Bir ineklerinin atılan bomba sonucunda telef olduğunu
ifade eden Atalay, dayısı ile beraber Ġnsan Hakları Derneği (ĠHD) Diyarbakır ġubesi'ne
hukuki yardım talebinde bulundu.BaĢvurunun ardından açıklama yapan ĠHD ġube BaĢkanı
Raci Bilici, 28 Eylül 2009 tarihinde Lice Ġlçesi'nin ġenlik Köyü'ne bağlı Xambaz Mezrası'nda
karakoldan atılan patlayıcıyla Ceylan Önkol'un yaĢamını yitirdiği olayı hatırlattı. Önkol'un
faillerinin daha bulunmadığını söyleyen Bilici, "Eğer Önkol'un failleri bulunsaydı rahat bir
Ģekilde geliĢi güzel, canları istediği zaman havan mermileri, top mermileri atamazlardı. Bu
konuya kamuoyunun duyarlı olması gerekiyor. Biz zaten gereken yerlere bu durumu
bildireceğiz" dedi. (08.06.2012/DĠHA)
*08.06.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ömer Atalay, Ģu beyanlarda bulundu: “Ben
Lice‟nin Baharlar (Barav) köyü güney mezrasında ikamet ediyorum. 07.06.2012 tarihinde
saat 14.00 sularında çocuklarım yaklaĢık köye 150 kilometre uzakta hayvanlarını otlatırken
çocuklarımızın durduğu yere 100 metre uzağında bir top mermisi düĢüp patladı. Bu
patlamada köy imamının bir ineği telef oldu. Hayvanlarımızın her biri bir tarafa dağıldı.
Çocuklarımız korktukları için psikolojileri bozulmuĢtur. Top mermisinin nereden atıldığını
bilmiyorum. Ama Lice tarafından atıldığını tahmin ediyorum. Bu mağduriyetimin giderilmesi
ve köylülerin can güvenliğinin olmadığı için sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD
*08.07.2012 tarihinde Tatvan‟a 5 km yakınlardaki köylerde HPG militanları ile askerler
arasında çıkan çatıĢmada 7 gün valilik emri ile köye giriĢ çıkıĢ yasaklanmıĢtır. Bitlis il genel
meclis üyelerinden M. Sait ÖZEL ve Mehmet AVCI 13.07.2012 tarihinde derneğimize konu
ile ilgili baĢvuruda bulunmuĢlardır. ġubemiz yapılan baĢvuru üzerine Bitlis Tatvan ilçesi
Cumhuriyet BaĢsavcılığına baĢvuruda bulunarak, “yasaklanan bölgeler yerleĢim alanıdır ve 5
köyün tamamında 2.000 kiĢi ikamet etmektedir” denilerek, Savcılığın olaya el koymasını
istenmiĢtir. Ancak savcılık “Bu idari bir iĢtir vali ve kaymakam ile görüĢün “ diyerek
baĢvurumuz geri çevrilmiĢtir. Biz vali ve kaymakama ulaĢamayınca, yasak bölge ilan edilen
köylere gitmek istedik. Ancak Tatvan Van karayolundan 1 km uzaklıktaki köy yolu yol
ayrımında polis barikatı ile karĢılaĢtık. Müdahale ettiğimizde ise Güvenlik Ģube müdürü geldi.
Bizde kendilerine “ Nasıl burada olağanüstü hal ilan edilip giriĢ çıkıĢ yasaklanır “
dediğimizde cevaben bize “Bu valinin emri değil içiĢleri bakanlığının emridir “ dedi. Bizde
“ĠçiĢleri bakanı tek baĢına olağanüstü hal ilan edip böyle bir yasak getiremez” dedik. Bütün
bu çabalarımıza rağmen köye girmemize izin verilmedi. Biz basın açıklaması yaparak geri
dönmek zorunda kaldık. 2 gün sonra operasyon sona erdiğinde hasar tespiti için köylere gittik.
ġehmuz BOZKURT adlı bir köylünün 2 keçisi, 2 koyunu, 1 ineği bir de 1 tane domuz ve 1
tane kurt hava saldırısında telef edilmiĢtir. Bu operasyondaki hasar tespitimiz bu yöndedir.
(13.07.2012/ĠHD Bitlis ġubesi)
*Hakkari‟nin ġemdinli Ġlçesi‟nde Bağlar (Nehri) köyüne bağlı Çem (Navrezan) ve Rüzgârlı
(Rübünüs) mezralarında 24 Temmuz‟da baĢlayan çatıĢmalarda boĢaltılan Güzelkaya
(Begerdı), MoĢe (MüĢê) ve Beyteran (Beytera) mezraları sakinleri köylerine dönmek istedi.
100
Köylüler dün gece iftardan sonra mezralara dönmek isterken, 34. Hudut Taburu‟ndan ve 3.
Dağ Taktik Komando Taburu‟ndan mezralara tekrar top atıĢı yapılınca köylülerin köylerine
giremediği kaydedildi. Yapılan bombalamalarda Rüzgarlı (Rubunus) Mezrasında ReĢit
Toprak adlı yurttaĢa ait 4 büyük baĢ hayvanın ve bölgede kalan çok sayıda hayvanın telef
olduğu belirtiliyor. Köy ve mezralarının sürekli bombalandığını dile getiren köylüler ise
askerlerin köyleri boĢaltmaları için köylerini bombaladıklarını söyledi. YaĢananlara bütün
yetkililerin bilerek sessiz kaldığını belirten köylüler köylerini boĢaltmak istemediklerini
söyledi. (27.07.2012/DĠHA)
*ġemdinli Emniyet Müdürlüğü‟ne bağlı özel hareket timleri ile askerler tarafından
ġemdinli‟den Derecik Beldesi‟ne giden yol ayrımında arama noktası kurularak yurttaĢların
bölgeye giriĢ çıkıĢların “ÇatıĢma var, bölge güvenli değil” gerekçesiyle engellendiği
öğrenildi. Dün çatıĢma bölgesinde gün boyu helikopterler, savaĢ uçakları ve karakollardan
atılan top atıĢlarıyla bölge bombalanırken, binlerce dönümlük orman yangını ise hala devam
ediyor. (27.07.2012/DĠHA)
*Hakkari‟nin ġemdinli Ġlçesi‟ne bağlı Altınsu (ġapatan) Köyü ile Bağlar (Nehri) Köyü‟ne
bağlı Kanibutke, Serebêde, BeyaztaĢ (Kelyesipiye), Gevriyazini ve Xarani mezraları savaĢ
uçakları tarafından bombalandı. ġemdinli‟nin Derecik (Rubarok) Beldesi‟nde de giriĢ ve
çıkıĢların yasak olduğu ve köylülerin bombardıman nedeni ile köylerine dönemedikleri
*ġemdinli‟de günlerdir devam eden çatıĢmalar sürerken, çatıĢmalarda askerler tarafından
yapılan top atıĢları baĢta ġemdinli‟ye bağlı köyler ile Derecik Beldesi olmak üzere ilçenin
tamamını karanlıkta bıraktı. Top atıĢların elektrik direklerine isabet etmesi sonucu
elektriklerin kesildiği belirten yöredeki yurttaĢlar, çatıĢma ve top atıĢları devam ettiği için
yaĢanan arızaların da giderilemediğini belirtiyor. (31.07.2012/DĠHA)
(Rubunus) mezralarında 24 Temmuz‟da baĢlayan çatıĢmalar devam ederken koruculara
operasyonlara katılmaları için de baskı uygulanıyor. Derecik (Rubaruk) Beldesi‟nde bulunan
Koçyiğit Mahallesi‟ndeki korucular operasyona çıkmayı reddedince saldırı ile karĢı karĢıya
kaldı. Gece saat 02.00 sularında mahallede bulunan Derecik Lisesi‟nde korucuların nöbet
tuttuğu esnada bir eve saldırı gerçekleĢtirildi. Aynı mahallede bulunan bir korucunun kapısını
çalan kiĢiler, kapının açılmadığını görünce eve ateĢ açtı. Ġçeridekilerin nöbet tutan koruculara
haber vermesi üzerine korucular olay yerine geldi. Ancak saldırıyı gerçekleĢtirenler olay
yerinden kaçtı. Evde ölen ya da yaralanan olmazken, ev sakinleri kapıyı çalan kiĢilerin
HPG‟lilerin kıyafetlerini giyen özel harekat timleri olduğunu belirtti. (01.08.2012/DĠHA)
(Rubunus) mezralarında 24 Temmuz‟da baĢlayan çatıĢmalar devam ediyor. Dün akĢam
saatlerinde Çem (Navrezan) ve Güzelkaya (Begerde) mezralarında baĢlayan çatıĢmaların hala
devam ettiği öğrenildi. ÇatıĢma bölgesinin tanklarla bombalandığı öğrenilirken, çatıĢmaların
ağırlık olarak Çem (Navrezan) mezrasında yaĢandığı belirtildi. Günyazı (QelaĢk) Köyü‟ne
yakın olan Goman Dağı ile ġihebini Vadisi‟ne girmek isteyen asker ve koruculara tepelerden
HPG‟liler tarafından ateĢ açıldığı öğrenildi. Güzelkaya (Begerde) ve Tuva (BeyĢemsi)
köylerinin yakınlarındaki tepelerde bulunan HPG‟lilerin hakimiyeti kırılmaya çalıĢılırken,
Çem (Navrezan), Begir, Yiğitler (Nırkule) vadilerine girmeye çalıĢan tank destekli özel
harekat timlerinin tepelerden HPG‟liler tarafından uçaksavarlarla açılan ateĢ sonucu
giriĢlerinin durduğu kaydedildi. Yoğun bombardıman sonucu bölgede orman yangınları
çıkarken, akĢam saatlerinde baĢlayan çatıĢmaların Tuva (BeyĢemsi) Köyü ve Rüzgârlı
(Rubunus) mezrasında devam ettiği gelen bilgiler arasında. Öte yandan sabah saatlerinde
101
Tuva (BeyĢemsi) Köyü‟nde oyun oynayan 9 yaĢındaki Mervan Sakin ismindeki çocuğun
bombardımanın Ģiddetinden tepeden düĢtüğü ve yaralandığı belirtildi. DüĢen çocuk hastaneye
kaldırılmaya çalıĢılırken yüzünde ve gözlerinde ĢiĢkinliklerin oluĢtuğu ve anlının da yarıldığı
öğrenildi. Bölgede dün geceden bu yana devam eden çatıĢmalardan ötürü bölgedeki
köylülerin elektrik ve telefonlarının kesildiği için hiçbir Ģekilde köylülerle irtibat
kurulamazken, köy halkının gıda ihtiyaçlarını karĢılamakta zorlandığı öğrenildi. Tuva
(BeyĢemsi) Köyü‟nde yaĢayan 70 yaĢındaki Bahar Sakin ise, çatıĢmanın Ģiddetlendiğini ve
evlerine kurĢunların denk geldiğini söyledi. Hiçbir can güvenliklerinin olmadığını belirten
Sakin, “Biz burada ne yapacağımızı bilmiyoruz. Evlerimize kurĢunlar denk geliyor. Köydeki
20 çocuk mermilerden korunmak için evlerin arkasına saklanıyor” diye, yaĢadıklarını anlattı.
(01.08.2012/DĠHA)
*Hakkari‟nin ġemdinli Ġlçesi‟nde Bağlar (Nehri) Köyü‟ne bağlı Çem (Navrezan) ve Rüzgârlı
(Rubunus) mezralarında 10 gündür çatıĢmalar devam ederken sivil toplum kuruluĢları bölgede
inceleme yapmak için bölgeye gitti. Hakkâri Barosu avukatları, Hakkari insan hakları
savunucuları, MAZLUMDER ve Göç-Der temsilcileri ile Azadi Ġnisiyatifi'nden bir heyet
bugün çatıĢmanın yaĢandığı Bağlar Köyü‟ne gitmek istedi. Heyet askerler tarafından Derecik
Köprüsü‟nde durdurularak "güvenlik yok" gerekçesiyle bölgeye girmelerine izin
verilmeyeceği söylendi. Uzun süre tartıĢan heyetin geçiĢine izin verilmemesi üzerine konuya
iliĢkin açıklama yapan Hakkâri Baro BaĢkanı Kutbettin Beyazıt, bölgeye gidemediklerini ama
gerek ġemdinli Belediye BaĢkanı Sedat Töre‟den gerek yöre halkından bilgi topladıklarını
*ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi'ne bağlı Söğütçe (Govik) Köyü'ne 3 Ağustos günü akĢam
saatlerinde BeytüĢĢebap Tugay Komutanlığı tarafından uçaksavarlar ile ateĢ açıldığı belirtildi.
Açılan ateĢin bazı çadırlara ve evlerin duvarlarına da isabet ettiği öğrenilirken, köylülerin
tedirgin olduğu kaydedildi. Saldırıda ölen ya da yaralan olmadığı belirtildi.
(04.08.2012/DĠHA)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'nde 23 Temmuz gününden itibaren baĢlayan çatıĢmalar sürerken,
MoĢe Köyü'nde birçok ev askerlerin attığı roketler ile kurĢunların hedefi oldu. Köydeki bağ
ve bahçeler de askerlerin çıkardığı yangın sonucu kül olurken, köy sakinlerinden
Abdurrahman Güney, köyde açık bir katliamın yapıldığını belirterek, zulmün son bulmasını
istedi. Güzelkaya Köyü'nde kalan yurttaĢlar ise top atıĢlarından kurtulmak için yaptıkları 30
metrekarelik sığınakta yaĢıyor. YurttaĢlar evlerinin tarandığını kimi zaman da atılan top
atıĢlarından dolayı evlerinde büyük çatlaklar oluĢtuğunu belirtiyor. (05.08.2012/DĠHA)
*Silvan Ġlçesi'ne bağlı BayrambaĢı (Sêdeqnê) Beldesi'nde 400 kiĢinin yaĢadığı Bablaz (Gomê
Sêdeqnê) Mahallesi'ne 3-4 kilometre uzaklıkla bulunan ve Silvan Baraj ġantiyesi için
yapıldığı belirtilen karakoldan ateĢ açıldığı iddia edildi. Mezradaki evlerin 10-15 metre
yakınına ve aynı alanda 5 ayrı noktaya düĢen patlayıcı maddeler, toprakta çukurlar açtı.
Patlayıcıların gece bölgeye düĢmesinin bir faciayı önlendiği belirtildi. Olay yerinde inceleme
yapan askerlerin, patlayıcı maddelere ait parçaları da yanlarına alıp bölgeden ayrıldığı
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'ne bağlı Bozyamaç (Bembo) Köyü yakınında bulunan
Ergültepe'de (KeniĢke) bulunan askeri birlik tarafından 15 Ağustos günü akĢam saatlerinde
köyün çevresine rasgele havan topu atıĢları yapıldı. Top atıĢlarının köylünün hayvanlarının
bulunduğu bölgeye denk gelmesiyle birlikte 7 koyun telef oldu. Konuyla ilgili bilgi veren
köylülerden Sefer Dündar, askeri üst bölgesinden rasgele atılan top atıĢları sonucu çok sayıda
hayvanlarının telef olduğunu dile getirdi. (16.08.2012/DĠHA)
102
*Hakkari‟nin Yüksekova Ġlçesi'ne 30 kilometre uzaklıkta bulunan Bostancık (Golord) Köyü,
KamıĢlı Köyü'nde (Sinava) bulunan askeri karakol tarafından top ateĢine tutuldu. Çok sayıda
topun köyün etrafına düĢtüğü bildirilirken, dün ġemdinli‟ye gelen ve içinde BDP, DTK, ÖDP,
EMEP ve ESP gibi siyasi parti temsilcilerin bulunduğu heyetin incelemelerde bulunmak üzere
köye hareket ettiği bildirildi. Bostancık (Golord) Köyü‟nde inceleme yapmak isteyen BDP ve
DTK EĢ Genel BaĢkanları, BDP‟li milletvekilleri, HDK, ESP, EMEP ve ÖDP gibi siyasi parti
temsilcilerinin aralarında bulunduğu heyet, KamıĢlı Karakolu önünde durduruldu. Burada
heyetle görüĢen karakol komutanının, KamıĢlı Karakolu'na bağlı askeri tarafından yapılan yol
kontrolü sırasında patlama meydana geldiğini ve bir uzman çavuĢun ağır yaralandığı bilgisi
verildiği öğrenildi. Heyet, olay yerinde incelemeler yapıldığı ve bu nedenle geçiĢlerine izin
verilmeyeceği söylendi. Heyetin karakol önündeki bekleyiĢi sürdürülürken, uzman çavuĢun
kaldırıldığı iddia edilen Yüksekova Devlet Hastanesi‟ne Ģuana kadar yaralı hiç bir askerin
getirilmediği öğrenildi. (18.08.2012/DĠHA)
*ġırnak'a bağlı Özver Köyü üzerinde sabah saatlerinde uçuĢ yapan kobra tipi helikopter,
Özver Köyü yakınlarına sis bombası attı. Özver Köyü üzerinde uçuĢ yapan Kobra tipi
helikopterin rasgele sis bombaları attığı belirtirken köyde bulunan bazı yurttaĢların atılan sis
bombaları nedeni ile baygınlık geçirdiği kaydedildi. (18.08.2012/DĠHA)
*TSK, Diyarbakır'ın Kulp Ġlçesine bağlı Ünal (ġerefka) Köyü'nü bombaladı. 14 Ağustos'ta
TSK tarafından köylerinin bombalanmasına iliĢkin yaĢadıklarını DĠHA'ya aktaran yurttaĢlar,
TSK'nin Ünal Köyü (ġerefka) ile Yavuz Mezrası (Mamıka) arasındaki büyük bir alanı
bombaladığını söyledi. YurttaĢlar gece saat 10 sularında baĢlayan bombalamanın keyfi
olduğunu bildirerek, bombalama sonucu oluĢan yangının Ünal Köyü'nün sınırlarından
baĢlayıp Yavuz Mezrası'na kadar geniĢ bir alana yayıldığının belirtti. Çıkan Yangına iliĢkin
resmi kurumları arayan yurttaĢlar bilgi verdikleri halde 4 gün boyunca süren yangına hiç
kimsenin müdahale etmediğini belirtti. (19.08.2012/DĠHA)
*Bölgede yaĢanan operasyonlar yaĢam alanlarını ve buralarda yaĢayan tüm canlıları olumsuz
etkiliyor. Operasyonun olumsuz etkileri nedeniyle köylerini tekrar terk etme kaygısını taĢıyan
yurttaĢlar, tepkilerini dile getiriyor. Geçimini sağlamak için arı ticareti yapan Diyarbakır'ın
Kulp Ġlçesi'ne bağlı Yaylak Köyü'nde (Eskar) yaĢayan yurttaĢlar, bölgede operasyonlar
nedeniyle arıcılığın olumsuz etkilendiğini aktardı. Köylüler, bölgede baĢlatılan
operasyonlarda kimi kez kimyasal silahların kullanıldığını da iddia etti. Kimyasal silah
kullanımı nedeniyle arılarının öldüğünü belirten köylüler, yaĢam alanlarının git gide
daraldığını ve nefes alamaz duruma geldiklerini belirtti. 4 yıldır arıcılıkla ilgilendiğini
söyleyen Recep Aslanhan adlı yurttaĢ, arıcılığın çok zor bir meslek olduğunu belirterek,
özellikle bölgede yaĢayanlar için daha da zor olduğunu söyledi. Bölgede var olan kısıtlı
koĢullar ve son dönemlerde artan operasyonlardan kaynaklı zor günler geçirdiklerini
kaydeden Aslanhan, "Bu yıl arıcılıkta verim alamadık. Bölgede arıcılığın zor olmasının
yanında devletin de yaptırımlarıyla beraber Ģartlarımız daha da zorlaĢıyor. Operasyonlarla
doğa kıyımı yaĢanıyor. Operasyonlar olduğu zaman ateĢ ediliyor. Açılan ateĢ sonucu doğa
zarar görüyor. Dağlarımız çayırlarımız otlak yerlerimiz bu operasyonlar nedeniyle yok olma
tehlikesiyle yüz yüze kalıyor" dedi. Aslanhan, bölgede kimyasal silah kullanıldığını doğruladı
ve Ģöyle konuĢtu: "Arıcılık alanlarımız kullanılan kimyasal silahlar sonucu zarar görüyor.
Arılarımız zarar gören alana konduklarında etkilenerek ölüyorlar. Bölgede geçim
kaynaklarından biri olan arıcılığın devam etmesini istiyoruz; ama devlet buna da izin
vermiyor.''(03.09.2012/DĠHA)
*Hakkari‟ninġemdinli Ġlçesi‟nde 23 Temmuz‟dan bu yana HPG militanları ile askerler
arasında çıkan çatıĢmalar devam ederken, HPG militanları önce Goman Dağı‟na daha sonra
ilçeye yaklaĢık 1 kilometre yakınında bulunan Altınsu Köyün arkasında bulunan Beyaztepe
103
Tepesi‟ne HPG bayrağı dikti. HPG militanlarınca sabah saatlerinde dikilen bayrağı indirmek
için askerler tepeyi top atıĢına tuttu. Havalanan helikopterler tepeye bomba yağdırdı.
Helikopterden çok sayıda bomba atılmasına rağmen bayrak indirilemezken, helikopterlerden
atılan bir bombanın ġapatan Köyü'nde bulunan bir evin bahçesine isabet etti. Bombalama ve
helikopter sesi nedeniyle çocukların kaçması can kaybının yaĢanmasını önledi. Helikopter
tarafından atılan bombanın evin bahçesinde oyun oynayan çocukların yakınına düĢtüğünü
belirten Hidayet Yılmaz, çok korktuklarını ve çocuklarla beraber kendilerini yere atıklarını
söyledi. Bombanın helikopterden atıldığını gördüklerini dile getiren Yılmaz, "Helikopterler
önce tepeye daha sonra yavaĢ yavaĢ aĢağı, köye kadar bomba attığını gördük. Ne
yapacağımızı bilemedik ve çocuklarla beraber kendimizi yerlere attık” dedi. Bomba nedeniyle
maddi hasar meydana geldi. (03.09.2012/DĠHA)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde 17 Ağustos'ta çıkan çatıĢmalar sonrası Dağlıca bölgesine
giriĢ ve çıkıĢlar yasaklandı.YaĢanan çatıĢmalarda askerler tarafından 17 Ağustos'ta
bombalanan Bostancık Köyü'ndeki çobanlar, patlamadan korktuğu için koyunları dağda
bırakıp köye kaçmıĢ. Dağda bırakılan 240 koyundan hala haber alınamadı ve atılan bomba
parçaları köydeki evlere isabet etmiĢ. Askerlerin kendilerine "Köyünüzü boĢaltmayın,
güvenliğinizi biz sağlayacağız" dediğini belirten köylüler, "Hem bize 'köyünüzü terk etmeyin,
sizin güvenliğinizi sağlarız' diyorlar hem de aradan bir hafta bile geçmeden köyümüzü
bombalıyorlar" dedi."Öyle bir patlama oldu ki biz hayvanlarımızı ve bahçelerimizi unuttuk"
sözleriyle anlatan bir köylü, "Evlerimizin camları kırıldı. Karanlık basınca evlerimize girip
hiç çıkmadık" dedi. Askerlerin rastgele alanı taradığını belirten bir diğer köylü ise, "Askeriye
köyün yakınlarına rastgele bomba yağdırdı. Bombardıman sabah saatlerinde yaĢansaydı belki
çoğumuz Ģimdi yaĢamıyorduk" diye konuĢtu. YaĢananlara "Yeter artık. Allah bir çözüm
getirsin bu duruma" sözleriyle tepki gösteren bir kadın ise, çocuklarının can güvenliğinden
endiĢe duyduklarını söyledi. Bomba parçalarının köyün camisine de isabet ettiğini anlatan bir
baĢka köylü ise, "Köylülerin çoğu evlerini terk edip camiye sığındı. Ama bomba parçaları
camiye de isabet etti. Çocuklar sabaha dek ağladı. Kıyamet gibiydi dört bir tarafta bomba
yağıyordu" dedi. 12 yaĢında olan bir çocuk ise, yaĢadıklarını Ģöyle anlattı: "Bomba atıldığında
ben evde uyuyordum. Tam bomba patladığı an kendimi cehennemde hissettim. Nerde
olduğumu bilmiyordum Ģok olmuĢtum. Ellerim titriyordu." (04.09.2012/DĠHA)
*ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi'nde birçok noktaya HPG militanları tarafından düzenlenen
saldırının ardından çıkan çatıĢmadan sonra, 04.09.2012 tarihinde gece geç saatlerde akrep tipi
zırhlı aracın rastgele evlere ateĢ açtı. Cindi Ataman adlı yurttaĢ dün gece saat 01.00
sıralarında akrep tipi zırhlı aracın evine ateĢ açtığını kaydederek, evine ateĢ edildiği sırada
Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'nü aradığını ve polislere "Evimi tarıyorsunuz, çocuklarımı mı
öldüreceksiniz" dedikten sonra ateĢin durduğunu söyledi. (05.09.2012/DĠHA)
*ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi'nde 2 Eylül'den beri ilçe merkezi baĢta olmak üzere birçok
askeri üst bölgesini hedef alan HPG'liler ve askerler arasında Kato Dağıları'nda Ģiddetli
çatıĢmalar sürüyor. ÇatıĢmalardan kaynaklı Kato Dağları'na yönelik baĢlatılan hava destekli
operasyonlar nedeniyle LaleĢin Yaylası'na giriĢ çıkıĢlar yasaklandı. LaleĢin Yaylası'nda
yaklaĢık 400 yurttaĢ 8 bin küçük baĢ hayvanıyla birlikte mahsur kaldı.Operasyonların
yoğunluk kazandığı yaylaların yanı sıra ilçe merkezindeki Jandarma Tugay Komutanlığı'nın
yanında bahçeleri bulunan yurttaĢların da operasyon bölgesi olduğu gerekçesiyle bahçelerine
giriĢlerine izin verilmediğini aktaran Tahir Ataman isimli yurttaĢ, bahçelerindeki fidanların
kurumak üzere olduğu ve milyonlarca lira zarara uğradıklarını dile getirdi. Tugayın güvenlik
noktasının yanında 13 parça bahçesinin olduğunu belirten Ataman, "Bağ bahçelerimiz
operasyon bölgesindeki yaylalarda bile değil, ilçenin hemen çıkıĢındaki askeri noktanın yanı
baĢındadır. 13 parça bahçemiz, fidanlarımız, sebze ve meyvelerimiz günlerdir sulanmadığı
için kurumakla yüz yüzedir. Milyonlarca liralık zararımız var. Yani 'operasyonlar var' deyip
104
bahçelerimize girmemize izin verilmiyor. Biz bunu sudan bir bahane olarak görüyoruz; çünkü
bağlarımız Ġlçe Jandarma Komutanlığı'nın hemen yanındadır. Bahçemin hemen yanında yine
arı kovanlarım var. Günlerdir yasak nedeniyle onların ne durumda olduğunu bilmiyorum.
Muhtemelen Ģimdi hepsi ölmüĢtür" diye konuĢtu.Tek geçim kaynaklarının hayvancılık
olduğunu dile getiren Hatice Ataman isimli yaĢlı kadın ise "Hayvanlarımız ve çocuklarımız
yaylada mahsur kalmıĢlar. Bizim günlük olarak gidip hayvanlarımızı sağmamız gerekiyor.
Ama bu yaĢlı halimle beni bile bırakmıyorlar. Orada ne oluyor? Çocuklarımız yaĢıyor mu?
Öldü mü? Bize yapılanlar adalet mi, insanlık mı? Dilerim Allah'tan yaĢadığımız acıları
onlarda yaĢar bir gün. Allah bu zulmü görüyor. Günlerdir yaylalarımızdan ne süt, ne yoğurt,
ne de peynir yapamadık. Evimizde yiyebileceğimiz yoğurdumuz bile kalmadı. Bizim temel
geçim kaynağımız hayvanlarımızdı. ġimdi onların ne halde olduğunu bilmiyoruz" diyerek
yaĢanan duruma tepki gösterdi.(09.09.2012/DĠHA)
*Diyarbakır'ın Silvan Ġlçesi kırsalında dün akĢam saatlerinde HPGmilitanlar ile operasyona
çıkan askerler arasında Ģiddetli çatıĢmalar yaĢandı. Hava destekli süren operasyon sırasında
Silvan Ġlçesi'ne bağlı Dağcılar Köyü Üçdirek (Hındese) Mezrası'nın helikopterlerce
bombalandığı öne sürüldü. Bombalama sırasında köyün çok sayıda küçük ve büyük baĢ
hayvanlarının telef olduğu bildirildi. Helikopterden atılan bombalardan kaynaklı köy
sakinlerinin bağ ve bahçelerinde yangın çıktı.(27.09.2012/DĠHA)
*Mardin'in Mazıdağı ilçesi kırsalında 7 Kasım'da özel tim ve askeri birliklerce operasyon
baĢlatıldı. Operasyon kapsamında köylülere ait çok sayıda bağ evinin el bombalarının atılması
sonucu kullanılmaz hale getirildiği bildirildi. Köylüler, bağ evlerinin sürekli askerlerce
bombalandığını ve tahrip edildiğini aktardı. (08.11.2012/DĠHA)
KORUCULUK BASKISI
*Diyarbakır'ın Kulp Ġlçesi'nde yaĢayan Ġlhami Kaya adlı yurttaĢ kendisine dayatılan
koruculuğu kabul etmediği için köyünden Hatay'a bağlı Erzin Ġlçesi'ne göç ettirildiğini
söyledi. Göç ettirildiği yerde de rahat bırakılmadığını söyleyen Kaya,''Örgüte yardım ve
yataklık etmek'' iddiasıyla 6 ay Hatay E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu kaldığını ifade etti.
Daha fazla baskılara dayanamayıp tekrar Kulp'a döndüğünü belirten Kaya, köyüne
dönemediği için ailesiyle birlikte Ģehirde kaldığını aktardı. ġehir hayatının getirdiği zorluklar
ve kendisine dönük devam edilen baskıları dile getiren Kaya, kendisine dayatılan koruculuk
sistemini kabul etmediği için sürgüne gönderildiğini söyledi. Kaya, sürgüne gönderildiği
Ģehirde zorluklarla karĢılaĢtığını belirterek, "Bizi Ģehirlere sürgün ettiler. Biz Ģehirlerde
yaĢayamıyoruz. Köye dönmemizi bırakmıyorlar. Baskılar halen devam ediyor. Sürekli
koruculuk sistemi bize dayatılıyor. Bırakmıyorlar yurdumuza dönelim, yaĢamımızda huzur
kalmadı" dedi.(06.09.2012/DĠHA)
VERĠLMEYEN MĠLĠTAN CENAZELERĠ
*Bingöl'ün Yayladere Ġlçesi'nde 15 Aralık'ta yaĢamını yitiren ve HPG'li oldukları iddia edilen
5'i kadın 8 kiĢinin cenazeleri, 17 Aralık 2011 tarihinde Ġstanbul'da bulunan Yenibosna Adli
Tıp Kurumu'na getirilmiĢti. Cenazelerin Ġstanbul'a getirildiği bilgisini alan Ġstanbul'dan 2,
Diyarbakır'dan 4 olmak üzere toplam 6 aile, ĠHD ve YAKAY-DER'den oluĢan bir heyet ile,
19 Aralık 2011 tarihinde kimlikleri teĢhis etmek için Adli Tıp Kurumu'nun morguna gitmiĢ ve
8 cenaze için "8 cenazenin hiç birinde kurĢun izi yok ve tamamen yanmıĢ, kömüre dönüĢmüĢ
durumda" açıklaması yapmıĢtı. 29 gündür Adli Tıp morgunda bekletilen cenazelerin kendi
yakınları olabilme ihtimali üzerine ise DNA testi için 20 aile baĢvuru yapmıĢtı. DNA testi için
baĢvurmak isteyen aileler, cenazelerin Ġstanbul'a getirildiği bilgisi üzerine Türkiye'nin farklı
105
illerinden Ġstanbul'a gelmiĢ, ama Adli Tıp Kurumu çalıĢanları tarafından dosyanın Malatya'da
olduğu açıklamasından sonra Malatya'ya gitmiĢti. Malatya'dan da dosyanın Diyarbakır'da
olduğu bilgisi üzerine Diyarbakır'a giden aileler, DNA testi için kan örnekleri vermiĢlerdi.
YAKAY-DER Ġstanbul ġubesi'ne 2, ĠHD'ye ise 10'a yakın aile baĢvururken, Diyarbakır
Cumhuriyet Savcılığı'na ise 20'ye yakın aile DNA testi için baĢvurmuĢtu. Normal koĢullarda
bir haftalık çalıĢmadan sonra açıklanması gereken DNA testlerinin sonuçları hala açıklanmıĢ
değil. 17 Aralık tarihinden beri Adli Tıp Kurumu'nda bekletilen cenazelere iliĢkin DNA testi
için baĢvuran aileler ve gerekli yerlere baĢvuran ĠHD Ġstanbul ġubesi ve YAKAY-DER
yöneticilerine Ģu ana kadar Adli Tıp Kurumu'ndan her hangi bir yanıt verilmiĢ değil.
(14.01.2012/DĠHA)
* 17 Aralık 2011'den bu yana Yenibosna Adli Tıp Kurumu'nda bekletilen 5'i kadın 8 kiĢinin
cenazeleri, 14 Ocak gecesi kimsesizler mezarlığına defnedildi. Cenazelerin yakınları olma
ihtimali ile 20 aile Ġstanbul'a gelerek, DNA testleri için baĢvuru yapmıĢtı. ĠHD ve YAKAYDER'den oluĢan bir heyetle Adli Tıp Kurumu'na giden aileler, "8 cenazenin hiç birinde kurĢun
izi yok ve tamamen yanmıĢ, kömüre dönüĢmüĢ durumda" açıklaması yapmıĢtı. YaklaĢık bir
ay Adli Tıp Kurumu morgunda bekletilen cenazeler, DNA sonuçları baĢvuru yapan aileler ile
uyuĢmadığı ve 15 günden fazla bekletildiği gerekçesiyle Sarıyer Kilyos'daki kimsesizler
mezarlığına defnedildi. Adli Tıp Kurumu yetkilileri, cenazelerin gömüldüğüne dair ilgili
savcılığa bilgi verdiklerini, prosedüre göre hareket ettiklerini belirtirken, ĠHD Ġstanbul ġube
BaĢkanı Abdulbaki Boğa ise, cenazelerin yakınlarına ait olması ihtimaliyle baĢvuru yapan
ailelerden DNA testleri sonuçlanmayanlar olduğunu, bu nedenle de defnedilmemeleri
gerektiğini dile getirdi. Hukuki olarak testler sonuçlanmadan cenazelerin defnedilmesinin
"görevi kötüye kullanmak" olduğunu belirten Boğa, test sonuçları henüz belirlenmeyen
ailelerin ĠHD'ye baĢvurması halinde Adli Tıp Kurumu hakkında suç duyurusunda
bulunacaklarını ifade etti. Sonuçları bekleyen aileler olmasına rağmen cenazelerin kimsesizler
mezarlığına defnedilmesini "ölü maneviyatına saygısızlık" olarak değerlendiren Boğa,
"KardeĢliğin ve ortak duygunun yitirildiği bir dönemde, böyle bir Ģey yaĢanması utanç
vericidir" dedi. (14.01.2012/DĠHA)
*09.01.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mevlüde Sayak, Ģu beyanlarda bulundu:
“Benim kızım olan Fatma Sayak, 2011 yılının 8. ayında evden ayrıldı ve o tarihten beridir de
kendisinden hiçbir haber alamıyordum. 19 Aralık 2011 tarihinde basında çıkan haberlerde,
kızım Fatma‟nın Bingöl ili Yayladere kırsalında Güvenlik güçleri ile örgüt üyeleri arasında
çıkan çatıĢma sonucunda yaĢamını yitirdiğini ve cenazesinin de Ġstanbul Adli Tıp Kurumu‟na
gönderildiğini öğrendim. Ben kızımın cenazesinin Savcılığın ilgili soruĢturma dosyası
kapsamında Ġstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilen cenazeler arasında olup olmadığının
tespiti amacı ile benden alınacak kan örneği ile DNA incelemesi yaptırılmasını talep
etmekteyim. SoruĢturma dosyası kapsamında kan örneği vermem ve gerekli DNA
incelemelerinin yaptırılması ve de çıkacak sonuca göre cenazenin tarafıma teslim edilmesini
istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*09.01.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Kadriye Balık, Ģu beyanlarda bulundu:
“Benim oğlum olan Murat Çetiner, 2011 yılının Mayıs ayından beri kayıptır. Daha sonra
aldığımız bir habere göre okul okuduğu Hatay ilinden ayrılarak PKK örgütüne katıldığını
öğrendik. O tarihten bu yana kendisinden haber alamadık. En son 19 Aralık 2011 tarihinde
basında çıkan haberlerde, oğlum Murat‟ın Bingöl ili Yayladere kırsalında Güvenlik güçleri
ile örgüt üyeleri arasında çıkan çatıĢma sonucunda yaĢamını yitirdiğini ve cenazesinin de
Ġstanbul Adli Tıp Kurumu‟na gönderildiğini öğrendim. Ben oğlumun cenazesinin Savcılığın
ilgili soruĢturma dosyası kapsamında Ġstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilen cenazeler
arasında olup olmadığının tespiti amacı ile benden alınacak kan örneği ile DNA incelemesi
yaptırılmasını talep etmekteyim. SoruĢturma dosyası kapsamında kan örneği vermem ve
106
gerekli DNA incelemelerinin yaptırılması ve de çıkacak sonuca göre cenazenin tarafıma
teslim edilmesini istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*06.01.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Adile Timur, Ģu beyanlarda bulundu:
“Benim kızım olan Nahide Timur, 2008 yılından beri kayıptır. O tarihten beridir de
kendisinden hiçbir haber alamıyordum. Daha sonra aldığım bir bilgi üzerine PKK Örgütüne
katılım sağlamıĢtır. En son19 Aralık 2011 tarihinde basında çıkan haberlerde, kızım
Nahide‟nin Bingöl ili Yayladere kırsalında Güvenlik güçleri ile örgüt üyeleri arasında çıkan
çatıĢma sonucunda yaĢamını yitirdiğini ve cenazesinin de Ġstanbul Adli Tıp Kurumu‟na
*09.01.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Vasfiye Sayak, Ģu beyanlarda bulundu:
“Benim kızım olan Perihan Sayak, 2011 yılının 8. ayında evden ayrıldı ve o tarihten beridir
de kendisinden hiçbir haber alamıyordum. 19 Aralık 2011 tarihinde basında çıkan
haberlerde, kızım Perihan‟nın Bingöl ili Yayladere kırsalında Güvenlik güçleri ile örgüt
üyeleri arasında çıkan çatıĢma sonucunda yaĢamını yitirdiğini ve cenazesinin de Ġstanbul Adli
Tıp Kurumu‟na gönderildiğini öğrendim. Ben kızımın cenazesinin Savcılığın ilgili soruĢturma
dosyası kapsamında Ġstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilen cenazeler arasında olup
olmadığının tespiti amacı ile benden alınacak kan örneği ile DNA incelemesi yaptırılmasını
talep etmekteyim. SoruĢturma dosyası kapsamında kan örneği vermem ve gerekli DNA
*06.01.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Sabri Koyun, Ģu beyanlarda bulundu:
“Benim kızım olan Lalehan Koyun, 2004 yılından beri kayıptır. O tarihten beridir de
katılım sağlamıĢtır. En son19 Aralık 2011 tarihinde basında çıkan haberlerde, kızım
Lalehan‟nın Bingöl ili Yayladere kırsalında Güvenlik güçleri ile örgüt üyeleri arasında çıkan
çatıĢma sonucunda yaĢamını yitirdiğini ve cenazesinin de Ġstanbul Adli Tıp Kurumu‟na
*12.01.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mustafa SolmuĢ, Ģu beyanlarda bulundu:
“Benim kızım olan Sevim SolmuĢ, 1999 yılından beri kayıptır. O tarihten beridir de
katılım sağlamıĢtır. En son19 Aralık 2011 tarihinde basında çıkan haberlerde, kızım Sevim‟in
Bingöl ili Yayladere kırsalında Güvenlik güçleri ile örgüt üyeleri arasında çıkan çatıĢma
sonucunda yaĢamını yitirdiğini ve cenazesinin de Ġstanbul Adli Tıp Kurumu‟na gönderildiğini
öğrendim. Ben kızımın cenazesinin Savcılığın ilgili soruĢturma dosyası kapsamında Ġstanbul
Adli Tıp Kurumuna gönderilen cenazeler arasında olup olmadığının tespiti amacı ile benden
alınacak kan örneği ile DNA incelemesi yaptırılmasını talep etmekteyim. SoruĢturma dosyası
kapsamında kan örneği vermem ve gerekli DNA incelemelerinin yaptırılması ve de çıkacak
sonuca göre cenazenin tarafıma teslim edilmesini istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi
107
*12.01.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Murat Kızan, Ģu beyanlarda bulundu:
“Benim kız kardeĢim olan Sıti Kızan, 15.09.1994 yılından beri kayıptır. O tarihten beridir de
katılım sağlamıĢtır. En son19 Aralık 2011 tarihinde basında çıkan haberlerde, kızım Sevim‟in
Bingöl ili Yayladere kırsalında Güvenlik güçleri ile örgüt üyeleri arasında çıkan çatıĢma
sonucunda yaĢamını yitirdiğini ve cenazesinin de Ġstanbul Adli Tıp Kurumu‟na gönderildiğini
öğrendim. Bu çatıĢmada 5 kadın 3 PKK‟lılara karĢı kullanmıĢ oldukları kimyasal nedeniyle
yaĢamını yitirdiklerini öğrendik. Ben kardeĢimin cenazesinin Savcılığın ilgili soruĢturma
dosyası kapsamında Ġstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilen cenazeler arasında olup
olmadığının tespiti amacı ile benden alınacak kan örneği ile DNA incelemesi yaptırılmasını
*02.02.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Abdurrahim Aytekin, Ģu beyanlarda
bulundu: “Benim kızım Berivan Aytekin, 2009 yılının Ağustos ayından beri kayıptır.
Kendisinden uzun bir süre haber alamadık. Yaptığım araĢtırmalar sonucunda kızımın PKK
örgütüne katıldığını ve haberlerde Bingöl ili Yayladere kırsalında çıkan çatıĢma sonucu
hayatını kaybeden ve daha sonra Ġstanbul Adli Tıp kurumuna götürülen PKK militanları
arasında olabileceğini öğrendim. Kızımın cenazesinin de söz konusu cenazeler arasında olma
ihtimali söz konusudur. Kızımın cenazesinin de söz konusu cenazeler arasında olup
olmadığının tespiti amacı ile benden alınacak kan örneği üzerinden DNA incelemesi
yapılmasını ve çıkacak DNA incelemesi sonucuna göre cenazenin tarafıma teslimi için
gereğinin yapılmasını talep ediyorum. “ (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*13.02.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Cemil Dağ, Ģu beyanlarda bulundu: “Benim
oğlum olan Fahrettin Dağ, 12.10.1990 tarihinde Fen Fakültesinde okurken PKK Örgütüne
katıldığını öğrendik. Kendisinden bir daha haber alamadık. En son 01.01.2011 tarihinde
çıkan haberlerde oğlumun Besta bölgesinde Ģehit düĢtüğünü öğrendim. Oğlumun ölüm
belgesini çıkarabilmem için sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır
ġubesi)
*16.02.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran RuĢen Arslan, Ģu beyanlarda bulundu:
“Ağabeyim olan Velat ġiyar Arslan, 1994 yılının Ocak-ġubat aylarında Ergani‟deki
evimizden ayrıldı ve o tarihten itibaren kendisinden bir daha haber alamadık. En son
10.03.2000 yılında aldığımız bir habere göre Bingöl kırsalında çıkan bir çatıĢmada 8 PKK
militanı ile birlikte yaĢamını yitirdiğini öğrendik. Olaydan 1 ay sonra babam teĢhis için
Bingöl‟e gitti. Ama teĢhis edemeden geri döndü. Çünkü ağabeyim katılım yaptığı zaman 17
yaĢındaydı. Öldüğü zaman 23 yaĢına gelmiĢti. Tam teĢhis etmesi gerekiyordu. Ağabeyimin
cenazesini alamadık. O günün koĢullarından kaynaklı DNA testi yaptıramadık. Ağabeyimin
mezarının açılmasını ve DNA testinin yapmak için sizden hukuki yardım talep ediyorum.”
*23.02.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ahmet Ekinci, Ģu beyanlarda bulundu:
“Benim kızım Altan Ekinci, 1999 yılında evden ayrıldı bir daha kendisinden haber alamadık.
Yaptığım araĢtırmalar sonucunda kızımın PKK örgütüne katıldığını ve haberlerde Bingöl ili
Yayladere kırsalında çıkan çatıĢma sonucu hayatını kaybeden ve daha sonra Ġstanbul Adli Tıp
kurumuna götürülen PKK militanları arasında olabileceğini öğrendim. Kızımın cenazesinin
de söz konusu cenazeler arasında olma ihtimali söz konusudur. Kızımın cenazesinin de söz
konusu cenazeler arasında olup olmadığının tespiti amacı ile benden alınacak kan örneği
üzerinden DNA incelemesi yapılmasını ve çıkacak DNA incelemesi sonucuna göre cenazenin
108
tarafıma teslimi için gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.” (ĠHD Diyarbakır
ġubesi)
*28.02.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran ġahinat ġamar, Ģu beyanlarda bulundu:
“Benim kızım GüneĢ ġamar, 2011 yılının Eylül ayından beri kayıptır. Kendisinden uzun bir
süre haber alamadık. Yaptığım araĢtırmalar sonucunda kızımın PKK örgütüne katıldığını ve
haberlerde Bingöl ili Yayladere kırsalında çıkan çatıĢma sonucu hayatını kaybeden ve daha
sonra Ġstanbul Adli Tıp kurumuna götürülen PKK militanları arasında olabileceğini
öğrendim. Kızımın cenazesinin de söz konusu cenazeler arasında olma ihtimali söz
konusudur. Kızımın cenazesinin de söz konusu cenazeler arasında olup olmadığının tespiti
amacı ile benden alınacak kan örneği üzerinden DNA incelemesi yapılmasını ve çıkacak DNA
incelemesi sonucuna göre cenazenin tarafıma teslimi için gereğinin yapılmasını talep
*16.03.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Sait Marangoz, Ģu beyanlarda bulundu:
“Benim yeğenim olan Meyaser Marangoz ailesi ile birlikte Almanya‟da yaĢıyordu. 1998-1999
yılları arasında PKK Örgütüne katılım sağladığını öğrendik. Televizyonlarda öğrendiğim
kadarıyla yeğenim PKK saflarındayken jeneratör gazından zehirlendiklerine iliĢkin bir
açıklama örgüt liderleri tarafından yapıldı. Biz bu konuda cenazelerin alınması ve gerekli
hukuki iĢlemlerin yapılması için sizden yardım talep ediyorum. Ailesi Almanya‟da olduğu için
DNA testi yapılmasını talep ediyorlar. Gerekirse ailesi de gelebilir. Ölüm tarihi de
27.11.2010 olarak geçmektedir.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*19.03.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Hedle Oğur, Ģu beyanlarda bulundu: “Kızım
olan Hilal Uğur, 13 Haziran 2010 tarihinde Üniversite hazırlık aĢamasındayken evden
ayrıldı. Daha sonra aldığımız bilgiye göre PKK Örgütüne katıldığını öğrendik. Bir daha da
kendisinden haber alamdık. Basına düĢen haberde kızımın da aralarında olduğu 5 arkadaĢı
ile birlikte elektrik jeneratöründen çıkan gazla zehirlenerek yaĢamını yitirdiğini öğrendik.
Kızımın cenazesinin nerde olduğunu bilmiyorum. Kızımın cenazesinin yerinin tespit edilip
tarafıma verilmesini istiyorum. Ayrıca kızımın ve diğer arkadaĢlarının ölümü ile ilgili bazı
iddialar geçmektedir. Bu nedenle kızımın ölüm Ģeklinin tespit edilmesini talep ediyorum. Bu
*19.03.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mehmet Emin Gündoğdu, Ģu beyanlarda
bulundu: “Kızım olan Leyla Gündoğdu, 23 ġubat 2004 tarihinde Üniversite hazırlık
aĢamasındayken evden ayrıldı. Daha sonra aldığımız bilgiye göre PKK Örgütüne katıldığını
öğrendik. Bir daha da kendisinden haber alamdık. Basına düĢen haberde kızımın da
aralarında olduğu 5 arkadaĢı ile birlikte elektrik jeneratöründen çıkan gazla zehirlenerek
yaĢamını yitirdiğini öğrendik. Kızımın cenazesinin nerde olduğunu bilmiyorum. Kızımın
cenazesinin yerinin tespit edilip tarafıma verilmesini istiyorum. Ayrıca kızımın ve diğer
arkadaĢlarının ölümü ile ilgili bazı iddialar geçmektedir. Bu nedenle kızımın ölüm Ģeklinin
tespit edilmesini talep ediyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD
*02.04.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ġmam Dülcek, Ģu beyanlarda bulundu:
“Ağabeyim olan Fahrettin Dülcek, 1995 yılında gerilla saflarına katıldığını öğrendik. 1997
tarihine kadar hiçbir iletiĢimimiz olmadı. 1997 yılının sonlarında aldığımız bir habere göre
ağabeyim ve 5 arkadaĢı ile birlikte Bitlis/Mutki alanında çıkan bir çatıĢmada yaĢamını
yitirdiklerini öğrendik. Tabi biz bu haberi olaydan çok sonra öğrendik. Yalnız 1997de
ağabeyim Fahrettin Dülcek ve arkadaĢlarının kesin burada yaĢamlarını yitirdiğini öğrendik.
Fakat cenazelerle ilgili hiçbir bilgimiz yok. Akıbetleri belli değil. Biz ailesi olarak bu
109
cenazelerin yerlerinin belli olduğu için DNA Testi yapılarak bize verilmesini istiyoruz. Bu
*16.04.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan Ahmet Aslan, Ģu beyanlarda
bulundu: “26/03/1994 tarihinde Bingöl ili Adaklı ilçesi Güngörsün ( Hösnek) kırsalında
çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren ve Bingöl Düzağaç mevkiinde bulunan ġehir Mezarlığı
Kimsesizler bölümüne defnedilen 20 militandan birinin Mehmet ASLAN olduğunu
düĢünüyoruz. Bu konuda ġubenizden hukuki yardım talebinde bulunuyoruz.” (ĠHD Bingöl
ġubesi)
*19.04.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Halil Uluk, Ģu beyanlarda bulundu: “KardeĢim
olan Ferhat Uluk, 1992 yılında Ġstanbul‟da Üniversite okurken o tarihten beri kendisinden bir
daha haber alamadık. Daha sonra PKK Örgütüne katılmıĢ olduğunu ve Dersim bölgesinde
bulunduğunu öğrendik. Ancak kendisinden bir daha da haber alamadık. En son 7 ay önce
haberlerde Dersim bölgesinde bir toplu mezar olduğunu ve buradaki kiĢilerin kimlik
bilgilerinin verildiğini öğrendik. Benim kardeĢimin ismi yer almıyordu. Ancak verilen
fotoğraflarda onun da resmi vardı. Ben bu nedenle kardeĢimin de bu toplu mezardan çıkan
kemikler üzerinde bir inceleme yapılmasını istiyorum. DNA Testinin yapılmasını talep
ediyorum. Bu konuda sizden hukuki destek bekliyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*ġırnak'ın Gabar Dağı'nda bulunan DeĢtikê MiĢtoxê, Geliyê Gurdila ile Awal bölgesinde
HPG'liler ile askerler arasında 20 Nisan'da çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren HPG'li 1984
Mingol (Doğu Kürdistan) doğumlu Sadık Dolatkhah'ın ailesi, cenazeyi almak için Malatya'da
giriĢimlerde bulundu. Yüksekova MEYADER temsilcisi, Malatya BDP Ġl BaĢkanı Gaffar
Bayram ile HPG'li Sadık Dolatkhah'nın Babası Muhammet Dolatkhah ve amcası Golanki
Dolatkhah, cenazenin kendilerine verilmesi için 2 önce Malatya Cumhuriyet Savcılığı'na
baĢvurdu. Ancak Savcılık tam teĢhis olmadığı ve cenazelerin gömüldüğünü gerekçe
göstererek, cenazeyi aileye vermedi. YaĢananlara tepki gösteren Yüksekova MEYA-DER
Temsilcisi Sadullah Düzen, "Biz aile ile Malatya savcılığına baĢvurduk. Ancak savcılık bana
ve il baĢkanına dönerek, 'Siz niye buraya geliyorsunuz, niçin bu konuları takip ediyorsunuz'
diyerek bizi içeri almadı. Türkçe bilmeyen aileye bir polisin tercümanlık yaptı. Baba ile
amcasını içeri alan savcı bilgisayardan sadece kafa kısmını göstererek, 'Çocuğunuz bu mudur'
demiĢ. Amca teĢhis ederken, baba çocuğunun tanınmaz halde olduğunu söyleyerek büyük
ihtimalle benim çocuğumdur' cevabını verdi. Ancak savcı zaten cenazeyi gömdük' yanıtı
vererek, DNA testi dahi yapmadan cenazeyi vermedi" diye konuĢtu. Baba Muhammed
Dolatkhah ise, "Türkiye hukukuna göre ölen bir kiĢi 15 güne kadar morga tutulması
gerekiyordu. Ancak bu uygulanmamıĢtır. Büyük bir hukuksuzluk uygulanmıĢtır. Ben
oğlumun cenazesini almadan bu davadan vazgeçmeyeceğim" dedi. GiriĢimleri sonuçsuz kalan
aile, tekrar Yüksekova'ya geri döndü. (01.05.2012/DĠHA)
*02.06.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Perihan Karayıl, Ģu beyanlarda bulundu:
“Kızım olan Fatma Karayıl, 15.03.2012 tarihinde Bingöl kırsalında çıkan bir çatıĢmada
yaĢamını yitiren 15 kadın gerilladan biri olabileceğini düĢünüyorum. Malatya iline kızımın
cenazesini almak için gittiğimizde, dosyanın Bitlis Savcılığına gönderildiğini bize söylenildi.
Bana bazı fotoğraflar gösterildi. Fotoğraflarda kızım olduğunu teĢhis ettim. Ama cenazeler
karıĢtırıldığından dolayı teslim alamadık. Söz konusu olan cenaze Çaldıranda ikamet eden
Ekrem Aksu‟nun olduğu ve cenazenin Çaldıran mezarlığına gömüldüğü söylenildi. Bunun
üzerine Bitlis Savcılığına baĢvuruda bulunduk. DNA Testi incelenmesi sonucunda bize ait
olan cenazemizi biran önce teslim almak istiyoruz. Bu konuda sizden hukuki yardım talep
ediyoruz.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
110
*04.06.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Abdurrahim Aytek, Ģu beyanlarda bulundu:
“Kızım Berivan Aytek, 2009 yılında PKK Dağ kadrosuna katıldı. 15 Aralık 2011 tarihinde
Bingöl ili Yayladere kırsalında çıkan silahlı çatıĢmada yaĢamını yitiren 8 gerilladan biri
kızım olduğunu öğrendim. Cenazesini almak için 6 ġubat 2012 tarihinde DNA test sonucunun
uymadığı ifade edildi ve kızımın cenazesi tarafıma verilmedi. Ben Savcılığınızın ilgili
soruĢturma dosyası kapsamında, kızımın cenazesinin tarafıma verilmesi için alınacak kan
örneği ile DNA incelemesi yaptırılmasını talep etmekteyim. SoruĢturma dosyanız kapsamında
kan örneği vermem ve gerekli DNA incelemelerinin yaptırılması ve de çıkacak sonuca göre
cenazenin tarafıma teslimi için gereğinin yapılmasını istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*19.06.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Muhyettin Selamet, Ģu beyanlarda bulundu:
“Oğlum Siyamek Selamet, 1384 (hicri takvimine göre ) tarihinde evden ayrıldı ve kendisinden
bir daha da haber alamadık. Daha sonra öğrendiğimiz bilgilere göre PKK örgütüne
katılmıĢtır.03.05.2012 tarihinde ġırnak Ġli Balveren köyünde güvenlik güçleriyle yaĢanan
çatıĢmada yaĢamını yitirdiğini öğrendik. Cenazemizi almak için Türkiye‟ye
geldim.09.05.2012 tarihinde Malatya Cumhuriyet BaĢsavcılığı‟na cenazemizi almak ve defin
iĢlemlerini gerçekleĢtirmek amacıyla baĢvurdum. Oğlumun cesedini teĢhis ettim. DNA testi
için benden kan örneğini alındı ve yapılan test sonucunda oğlum olduğu tespit edildi. Ancak
benim oğlum olduğu tespit edilmesine rağmen oğlumun cenazesi bana teslim
edilmedi.14.06.2012 tarihinde Malatya Cumhuriyet baĢsavcılığına yeniden baĢvurdum.
Oğlumun Malatya mezarlığında 22.1.3 C Pafta 6/12 Ada da defin edildiğini bilgisini aldım.
Oğlumun Ġran‟a götürmeme izin verilmese bile mezarını kolayca ziyaret edebileceğim
Hakkâri, Yüksekova veya Doğu-Beyazıt‟a defin etmem için derneğinizden hukuki yardım talep
*05.06.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Murat Karahanlı, Ģu beyanlarda bulundu:
“KardeĢim olan Veysi Karahanlı, 15.08.2011 tarihinde evden ayrıldı ve kendisinden bir daha
haber alamadık. Gittiği tarih itibariyle hiç vakit kaybetmeden Ġstanbul Koca Sinan Çocuk
ġube Amirliğine kardeĢimin kayıp baĢvurusunu yaptım. Fakat bu güne kadar hiçbir yerden ve
hiçbir Ģekilde kendisine ulaĢamadık. En son 02.06.2012 tarihinde bir internet sitesinden 2011
tarihinde Bingöl kırsalında çıkan bir çatıĢmada kardeĢimle birlikte 8 arkadaĢının da yaĢamını
yitirdiğini öğrendik. YapmıĢ olduğumuz araĢtırmalara göre kardeĢimin cenazesini Kilyos‟ta
kimsesizler mezarlığına defnettiklerini öğrendik. Biz kardeĢimin cenazesini oradan almak ve
ikamet adresimiz olan Batman‟da defnetmek istiyoruz. Bütün bunlardan kaynaklı olarak
kardeĢimin DNA testinin Ġstanbul‟da yapılmasını talep ediyoruz. Bu konuda sizden hukuki
yardım talebinde bulunuyoruz.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*18.06.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Musa AktaĢ, Ģu beyanlarda bulundu: “Oğlum
olan Ahmet AktaĢ, Ocak 2003 tarihinde evden ayrıldı ve kendisinden bir daha haber
alamadık. Midyat Cumhuriyet BaĢsavcılığına baĢvuru da bulunduğumuz halde herhangi bir
sonuca varamadık. En son basından çıkan bir habere göre ġubat 2012 tarihinde ġırnak/Besta
bölgesinde çıkan bir çatıĢmada yaĢamını yitirdiğini öğrendim. Ben savcılığın ilgili
soruĢturma kapsamında oğlumun cenazesinin tarafıma verilmesi için alınacak kan örneği ile
DNA incelemesi yaptırılmasını talep etmekteyim. SoruĢturma dosyası kapsamında kan örneği
vermem ve gerekli DNA incelemelerinin yaptırılması ve de çıkacak sonuca göre cenazemin
tarafıma teslimi için gereğinin yapılmasını talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*18.06.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Aladdin Türken, Ģu beyanlarda bulundu:
“Oğlum olan Mehmet Türken, Ağustos 2010 tarihinde evden ayrıldı ve kendisinden bir daha
haber alamadık. Yaptığımız araĢtırma doğrultusunda PKK‟ye katıldığını öğrendik. En son
basından çıkan bir habere göre ġubat 2012 tarihinde ġırnak/Besta bölgesinde çıkan bir
çatıĢmada yaĢamını yitirdiğini öğrendim. Ben savcılığın ilgili soruĢturma kapsamında
111
oğlumun cenazesinin tarafıma verilmesi için alınacak kan örneği ile DNA incelemesi
gerekli DNA incelemelerinin yaptırılması ve de çıkacak sonuca göre cenazemin tarafıma
teslimi için gereğinin yapılmasını talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*18.06.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Fahrettin Emire, Ģu beyanlarda bulundu:
“Kızım olan Aygül Emire, 2003 tarihinde evden ayrıldı ve kendisinden bir daha haber
alamadık. Yaptığımız araĢtırma doğrultusunda PKK‟ye katıldığını öğrendik. En son basından
çıkan bir habere göre ġubat 2012 tarihinde ġırnak/Besta bölgesinde çıkan bir çatıĢmada
yaĢamını yitirdiğini öğrendim. Ben savcılığın ilgili soruĢturma kapsamında kızımın
cenazesinin tarafıma verilmesi için alınacak kan örneği ile DNA incelemesi yaptırılmasını
incelemelerinin yaptırılması ve de çıkacak sonuca göre cenazemin tarafıma teslimi için
gereğinin yapılmasını talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*18.06.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Yusuf Bartu, Ģu beyanlarda bulundu: “Kızım
olan Aysel Bartu, Haziran 2003 tarihinde evden ayrıldı ve kendisinden bir daha haber
yaĢamını yitirdiğini öğrendim. Ben savcılığın ilgili soruĢturma kapsamında kızımın
*18.06.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Zekeriya Kaya, Ģu beyanlarda bulundu:
“Oğlum olan Selami Kaya, Haziran 2011 tarihinde evden ayrıldı ve kendisinden bir daha
haber alamadık. Yaptığımız araĢtırma doğrultusunda PKK‟ye katıldığını öğrendik. En son
basından çıkan bir habere göre ġubat 2012 tarihinde ġırnak/Besta bölgesinde çıkan bir
oğlumun cenazesinin tarafıma verilmesi için alınacak kan örneği ile DNA incelemesi
*18.06.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ecmettin BaĢçı Ģu beyanlarda bulundu: “2004
yılının baĢında kardeĢim Yusuf BaĢçı (Mardin- 1984) çalıĢmak üzere Urfa iline gitti. Belli bir
süre kendisinden haber alamakdık, resmi kurumlara baĢvurular yaptık, ancak hiç bir bilgi
alamadık. 16.06.2012 taraihinde bazı basın ve yayın organlarında çıkan bir habere göre Siirt
Ġli Eruh ilçesinde bir yol Ģantiyesi baskını esnasında yaĢamını yitirdiği bilgisini aldık. Bu
kiĢinin kardeĢim olabilme ihtimali üzerine gerekli iĢlemler için Ģubenizden hukuki destek talep
ediyoruz.” (ĠHD Siirt ġubesi) Not: Eruh savcılığına baĢvuru yapıldı. DNA sonucuna göre
cenazenin teslim edileceği ifade edildi. TeĢhise izin verilmedi. Cenaze Siirt Devlet hast.
Morgunda bekletilmektedir.
*19.06.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Nesibe Kına, Ģu beyanlarda bulundu: “Kızım
olan Ferdane Kına, 2010 tarihinde evden ayrıldı ve kendisinden bir daha haber alamadık. En
son basından çıkan bir habere göre ġubat 2012 tarihinde ġırnak/Besta bölgesinde çıkan bir
kızımın cenazesinin tarafıma verilmesi için alınacak kan örneği ile DNA incelemesi
112
*19.06.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Rahile Çakmak, Ģu beyanlarda bulundu:
“Oğlum olan DerviĢ Çakmak, 2011 tarihinde evden ayrıldı ve kendisinden bir daha haber
yaĢamını yitirdiğini öğrendim. Ben savcılığın ilgili soruĢturma kapsamında oğlumun
*20.06.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Hiliye KarataĢ, Ģu beyanlarda bulundu:
“Oğlum olan Murat KarataĢ, 2002 yılı Kasım ayında evden ayrıldı ve o tarihten bu yana
kendisinden bir daha haber alamadık. Ancak 16.06.2012 tarihinde www.firatnews.com haber
sitesine düĢen bir açıklamada 12.15.2012 tarihinde ġırnak ili Besta mevkiinde yaĢamını
yitirenler arasında oğlum Murat KarataĢ‟ın da bulunduğu belirtilmiĢtir. Ben savcılığın ilgili
soruĢturma kapsamında oğlumun cenazesinin tarafıma verilmesi için alınacak kan örneği ile
DNA incelemesi yaptırılmasını talep etmekteyim. SoruĢturma dosyası kapsamında kan örneği
vermem ve gerekli DNA incelemelerinin yaptırılması ve de çıkacak sonuca göre cenazemin
tarafıma teslimi için gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.” (ĠHD Diyarbakır
ġubesi)
*25.06.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran ġeyhmus Polat, Ģu beyanlarda bulundu:
“Oğlum olan Uğur Polat, Ekim 2005 tarihinde evden ayrıldı ve kendisinden bir daha haber
alamadık. Yaptığımız araĢtırma doğrultusunda PKK‟ye katıldığını öğrendik.19.06.2012
tarihinde basından çıkan haberlerde 16-24 tarihlerinde Diyarbakır ili Dicle ilçesi kırsalında
çıkan çatıĢmada yaĢamını yitirenlerin arasında kardeĢimin de bulunduğu belirtildi. Bunun
üzerine Dicle Savcılığına gidip olay tarihi üzerinden oğlumun adının geçtiği çatıĢma
dosyasını tespit ettik. Dicle Savcılığı Diyarbakır Savcılığına gönderdiği belirtti. Diyarbakır
Cumhuriyet Savcılığında yaptığımız araĢtırmalarda Dicle ilçesinden gönderilen dosyanın
2012/127 soruĢturma numarasını aldığını ve 4. Ağır Ceza Mahkemesinde 2012/224 E ile dava
açıldığını tespit etmiĢ bulunmaktadır. Ayrıca dosya üzerinden yaptığımız araĢtırmada ilgili
soruĢturma dosyası kapsamında Dicle ilçesinde yapılan operasyonlar sırasında örgüt
üyelerine ait olan bu kemikleri tespit edilemeyen cenazeler bulunduğunu ve bu dosya
kapsamında otopsi iĢlemlerinin yapıldığını öğrenmiĢ bulunmaktayız. Haber sitelerinde çıkan
bilgi ve tarihlerle söz konusu dosyadaki bilgiler uyuĢmakta olup, kardeĢimin cenazesinin
dosyada belirtilen kimliği tespit edilemeyen cenazeler arasında olduğunu düĢünmekteyim.
KardeĢimin cenazesi olup olmadığının tespiti amacı ile benden alınacak kan örneği ile DNA
incelemesi yapılmasını ve çıkacak sonuca göre cenazenin tarafıma verilmesini talep
ediyorum” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*25.06.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran M. Emin DelibaĢ, Ģu beyanlarda bulundu:
“KardeĢim olan Abdurrahim DelibaĢ, 2000 yılında evden ayrıldı ve kendisinden bir daha
haber alamadık. 19.06.2012 tarihinde basından çıkan haberlerde 16-24 tarihlerinde
Diyarbakır ili Dicle ilçesi kırsalında çıkan çatıĢmada yaĢamını yitirenlerin arasında
kardeĢimin de bulunduğu belirtildi. Bunun üzerine Dicle Savcılığına gidip olay tarihi
üzerinden oğlumun adının geçtiği çatıĢma dosyasını tespit ettik. Dicle Savcılığı Diyarbakır
Savcılığına gönderdiği belirtti. Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığında yaptığımız
araĢtırmalarda Dicle ilçesinden gönderilen dosyanın 2012/127 soruĢturma numarasını
aldığını ve 4. Ağır Ceza Mahkemesinde 2012/224 E ile dava açıldığını tespit etmiĢ
113
bulunmaktadır. Ayrıca dosya üzerinden yaptığımız araĢtırmada ilgili soruĢturma dosyası
kapsamında Dicle ilçesinde yapılan operasyonlar sırasında örgüt üyelerine ait olan bu
kemikleri tespit edilemeyen cenazeler bulunduğunu ve bu dosya kapsamında otopsi
iĢlemlerinin yapıldığını öğrenmiĢ bulunmaktayız. Haber sitelerinde çıkan bilgi ve tarihlerle
söz konusu dosyadaki bilgiler uyuĢmakta olup, kardeĢimin cenazesinin dosyada belirtilen
kimliği tespit edilemeyen cenazeler arasında olduğunu düĢünmekteyim. KardeĢimin cenazesi
olup olmadığının tespiti amacı ile benden alınacak kan örneği ile DNA incelemesi yapılmasını
ve çıkacak sonuca göre cenazenin tarafıma verilmesini talep ediyorum ” (ĠHD Diyarbakır
ġubesi)
*30.06.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Hediye Dalgıç, Ģu beyanlarda bulundu: “Kızım
olan AyĢe Dalgıç, bundan yaklaĢık 16 yıl önce evden ayrıldı ve kendisinden bir daha haber
alamadık. Daha sonra yaptığımız araĢtırma üzerine PKK Örgütüne katılım sağladığını
öğrendik. 1998 yılında Diyarbakır/Kulp/Andok Dağı kırsalında askerler tarafında yapılan
bombardıman sonucunda kızım ile birlikte 22 kiĢinin yaĢamını yitirdiği duyumunu aldık. Bu
yaĢamını yitiren 22 kiĢinin içinde kızım da olabileceğini düĢünüyorum. Ancak böyle bir olayın
kesinliğini bilmiyoruz. Kızımdan öyle ya da böyle hiçbir Ģekilde haber alamadık. PKK
Militanlarına ait toplu mezarların açılması konusunda kızımın da yaĢamını yitirdiği Andok
dağı bölgesinin de araĢtırılması ve DNA testinin yapılarak bulunacak olan cenazenin kızıma
ait olup olmadığını öğrenmek istiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.”
*ġırnak'ta çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren Yüksekova doğumlu Ferdane Kaya'nın (ġerda
Gever) ailesi, 20 gün önce yaptığı baĢvuruya hala yanıt verilmedi. Malatya kimsesizler
mezarlığında olduğu öğrenilen HPG'li Ferdane Kaya için baba Kamil Kaya 19 Haziran'da
önce ġırnak Savcılığı'na oradan da Diyarbakır Savcılığı'na baĢvuruda bulunarak, cenazeyi
almak istediğini belirtti. Diyarbakır'da DNA testi için kan veren Kaya, hala bir yanıt alamadı.
Tek isteğinin kızının cenazesinin kendisine teslim edilmesi olduğunu dile getiren baba Kaya,
"Kızımın cenazesinin Malatya kimsesizler mezarlığına defnedilmiĢ. Kızım kimsesiz değil, bir
babası ve yüzlerce aileden oluĢan akrabaları ve arkasında bir halk var. Bu hukuksuzluk artık
son verilip cenazemiz bize verilmelidir" dedi. Konuyla ilgili olarak ĠHD Diyarbakır ġubesi'ne
baĢvurduğunu aktaran Kaya, baĢta ĠHD olmak üzere insan hakları kuruluĢlarından destek
talebinde bulundu. (09.07.2012/DĠHA)
*09.07.2012 tarihinde derneğimize baĢvuruda bulunan Sevdin Mirzayi Ģu beyanlarda
bulunmuĢtur: Oğlu olan PKK gerillası olan oğlum Yasin Mirzayi 14.06.2012 tarihinde
Hakkari/Çukurca kırsalında güvenlik güçleriyle çıkan çatıĢma sonucunda yaĢamını
yitirmiĢtir. Cenazenin nerde olduğuna dair hiçbir bilgimiz yok bu konuda sizlerden hukuki
yardım talep ediyorum.(ĠHD Van ġubesi)
*24.07.2012 tarihinde Bitlis kırsal alanında yaĢamını yitiren 15 HPG militanından Bitlis
Tatvan nüfusuna kayıtlı Aklime SEZER‟in Malatya adli tıpta kan örneği alınmadan, Van‟da
baĢka bir aileye teslim edilmiĢtir. 15.05.2012 tarihinde ailesi bize müracaat etti bizde bu
müracaat üzerine savcılığa baĢvuruda bulunduk ve ailesi kan örneğini savcılığa teslim etti.
Savcılık tarafıdan 21.07.2012 tarihinde bize ulaĢan kan örnekleri sonucu, Van savcılığını da
bilgilendirerek aynı gün 4 kardeĢi ve babası tarafından mezarlığa gidip mezarı açtık. Tatvan „
a getirdik ve aile mezarlığına defnettik. (ĠHD Bitlis ġubesi)
*26.07.2012 tarihinde derneğimize baĢvuruda bulunan Yaver Çakır Ģu beyanlarda
bulunmuĢtur: “KardeĢim Nurettin Çakır 25.07.2012 günü basından öğrendiğimiz kadarıyla
Ardahan/Göle kırsalında güvenlik güçleriyle çıkan çatıĢma sonucu yaĢamını yitirdiğini
114
öğrendik. Cenazenin nerde olduğuna dair hiçbir bilgimiz yok bu konuda sizlerden hukuki
yardım talep ediyorum”. (ĠHD Van ġubesi)
*26.07.2012 tarihinde derneğimize baĢvuruda bulunan Hasan Ünver Ģu beyanlarda
bulunmuĢtur: “PKK Gerillası olan kızım Sinem Ünver 24.07.2012 Hakkari/ġemdinli
kırsalında güvenlik güçleri ile arasında çıkan çatıĢma sonucu yaĢamını yitirmiĢ cenazenin
nerde olduğuna dair hiçbir bilgimiz yok sizlerden hukuki yardım talep ediyoruz”. (ĠHD Van
ġubesi)
*ġırnak'ın Balveren (Gundikê Melê) Köyü kırsalında 3 Mayıs 2012 tarihinde çıkan çatıĢmada
yaĢamını yitiren Urmiye doğumlu HPG'li Siyamek Selamet'in (Mazlum Urmiye) cenazesi
ailesine verilmiyor. HPG'li Selamet'in babası Muhyettin Selamet, oğlunun yaĢamını yitirdiğini
Newroz Tv'den öğrendiklerini belirterek, 9 Mayıs tarihinde Türkiye'ye gelerek Malatya
Cumhuriyet BaĢsavcılığı'na baĢvurduğunu söyledi. Oğlunu teĢhis ettiğini ifade eden Selamet,
"Savcılık ifademi aldı. Daha sonra cenazelerin bulunduğu morga götürüldüm. Oğlumu burada
teĢhis ettim. Vücudunun her hangi bir yerinde yara yoktu, tüm bedeni sağlamdı. Ama
kimyasal belirtisi vardı. Vücudu sararmıĢtı. Biz tanıdık, gördük ardından da savcıya gittik.
Fakat buna rağmen beni hastaneye götürdüler ve DNA için kan örneği aldılar. Kanımız
uyuĢtu. Tekrar savcılığa götürüldüm. Burada bir kez daha benimle ilgili tüm bilgileri aldılar.
Daha sonra cenazeyi hemen teslim etmeyeceklerini, ülkeme geri dönmemi ve yetkili
makamların 5 gün içinde gerekli bilgiyi vererek cenazeyi o zaman alabileceğimi söylediler ve
benim numaramı aldılar" dedi.
Bunun üzerine Ġran'a döndüğünü ifade eden baba Selamet, 5 gün dolmasına rağmen kimsenin
kendisini aramadığını söyledi. Tekrar Türkiye'ye gelerek Malatya Cumhuriyet BaĢsavcılığı'na
baĢvurduğunda ise hiç ummadığı bir cevap ile karĢı karĢıya kaldığını belirten baba Selamet,
"Oğlumu benden habersiz defin etmiĢler. Ben olmasam bile vekâlet verdiğim BDP Malatya Ġl
Örgütü'ne haber verebilirlerdi. Ama oğlumu Valilik kararı ile yıkamadan, kefene sarmadan
cenaze torbası ile birlikte kimsesizler mezarlığında bulunan 64 nolu mezara defin etmiĢler.
AnlaĢılıyor ki cenazelerden de rahatsızlar. Bir insan ölünce Ģeytan bile elini onun üzerinden
çeker. Ama onlar bizim cenazelerimizin üzerinden ellerini çekmiyorlar. Onlar bunun bir
cenaze olduğunu düĢünmüyorlar. Tarih böyle bir mağduriyeti göstermiyor. SavaĢlar olur ama
ölümler olduğunda cenazeler verilir. Tek isteğimiz cenazeyi en azından Yüksekova'ya
götürüp burada defin etmek. Hiç olmazsa bayramları gelip çocuğumuzun mezarını ziyaret
edebilelim. Bizim tek derdimiz oğlumun cenazesinin Malatya'dan çıkarılmasıdır" dedi.
Oğlunun cenazesini almak için tekrardan Türkiye'ye gelip ĠHD, MEYA-DER'e baĢvurduğunu
ve BDP milletvekilleri ile görüĢtüğünü dile getiren Selamet, "BDP'nin tüm baĢvurularını bana
verdikleri aynı cevapla geri çevirdiler. Kürt cenazelerine hiçbir saygıları yoktur" dedi.
Oğlunun cenazesinin resmen rehin alındığını belirten baba Selamet, "Oğlumun cenazesinin
onlara ne yararı var orada, cenazenin yanımızda olmasını neden hazmedemiyorlar?" dedi. 5
defa Malatya'ya gittiğini ifade eden baba Selamet, "Malatya'ya giderken çok sıkıntı
çekiyorum, bilerek bu sıkıntıları bize çektiriyorlar" dedi. (10.08.2012/DĠHA)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'nde 31 Temmuz'da çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren Ġran'ın
Mako kenti nüfusuna kayıtlı HPG'li Ġsa Tacidar'ın (ġahîn Zap) cenazesinin alınmadığı ortaya
çıktı. Dün HPG'li Turgay Çelen (ArgeĢ Delîla), Mesut KarataĢ (ġiyar Tetwan) ve Hüseyin
Bahadır (Harwan Halaç) ile birlikte cenazesi alındığı bildirilen HPG'li Ġsa Tacidar'ın ailesinin
cenazeyi teĢhis edip alacağı sırada engellendiği öğrenildi. ĠHD Malatya ġubesi, ailenin
Malatya Cumhuriyet BaĢsavcılığı'na cenazeyi almak için baĢvurduğunu; ancak savcılık
tarafından ret cevabı aldığını bildirdi. Ġran hükümetinin cenazeyi kabul etmemesini gerekçe
gösteren savcılığın cenazeyi aileye vermediği ortaya çıktı. (10.08.2012/DĠHA)
115
*10.09.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Bedriye Aydemir, Ģu beyanlarda bulundu:
“Kızım Muhterem Aydemir, tahminimce 1996 yılının Ocak-ġubat aylarında evden ayrıldı ve
kendisinden bir daha haber alamadık. Tüm aramalarımıza rağmen kendisine ulaĢamadık.
Ancak en son 1 yıl önce basından çıkan bir haberde kızımın 1996 yılının 5. Ayında Bitlis‟in
Zovaser mevkiinde çıkan bir çatıĢmada yaĢamını yitirdiğini o mevkiye gömüldüğünü
öğrendik. Oraya bir heyetin gönderilmesini ve kızımın mezarının orada olduğunun
öğrenilmesi için sizden yardım talep ediyorum.”(ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*26.09.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Abdullah Uzden, Ģu beyanlarda bulundu:
“Oğlum olan Ġhsan Uzden, 1997 yılında Ġstanbul‟a gitti. Ġstanbul‟da 6 ay kaldıktan sonra
tutuklandı ve çıkarıldığı mahkeme tarafından 3 yıla mahkûm edildi. Cezasını bitirdikten sonra
çıktı ve 1997 yılının sonunda PKK Örgütüne katılım sağladığını öğrendik. 10 ay sonra
oğlumun çatıĢmada yaĢamını yitirdiğinin haberini aldık. Ben o dönem itibariyle Lice
Cumhuriyet BaĢsavcılığına ve Lice Jandarma Komutanlığına baĢvuruda bulundum. Oğlumla
birlikte iki arkadaĢı köylüler tarafından Lice‟ye bağlı ComeleĢ köyü olan bir araziye
gömüldüklerini köylülerden öğrendik. Bu konuda Lice GoméÊmera köyü muhtarı ve köylüler
de sonradan gelip tanıklık edeceklerini söylediler. Oğlumun gömülüğü olduğu iddia edilen
yerin tespiti, mezarının açılmasını, DNA karĢılaĢtırılması yapılması ve tarafımıza verilmesini
talep ediyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*26.09.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Hatun Aslan, Ģu beyanlarda bulundu: “Oğlum
olan Yılmaz Aslan, 1998 yılında Diyarbakır Dicle Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi
Matematik bölümünü okurken 4. Sınıfta kayboldu. Yaptığımız araĢtırma sonucunda PKK
Örgütüne katılım sağladığını öğrendik. 10 ay sonra oğlumun çatıĢmada yaĢamını yitirdiğinin
haberini aldık. Ben o dönem itibariyle oğlumun cenazesinin bana verilmesi için Lice
de sonradan gelip tanıklık edeceklerini söylediler. Oğlumun gömüldüğü iddia edilen yerin
tespiti, mezarının açılmasını, DNA karĢılaĢtırılması yapılması ve tarafımıza verilmesini talep
ediyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*03.10.2012 Tarihinde Ģubemize baĢvuran Rüstem ALĠCAN Ģu beyanlarda bulundu.
“Oğlum olan PKK militanı Ersan ALĠCAN, BĠTLĠS ilinin MUTKĠ ilçesine bağlı Hacinan
köyünün 500 metrelik yan mesafesinde bulunan uzaklıkta, üç toplu mezardan birinde naaĢının
olduğunu düĢünüyorum. NaaĢı alabilmek için gerekli hukuki iĢlemlerin yapılmasını
derneğinizden talep ediyorum” (ĠHD Bitlis Temsilciliği)
*ġırnak ve ġemdinli'de 14 Eylül ile 2 Ekim'de çıkan çatıĢmalarda yaĢamlarını yitiren HPG
militanları ġirin ġems ile Bekir ġems'in Malatya'da bulunan cenazelerinin tespiti için
ailelerinden DNA testi alınmasına rağmen, cenazelerinin ailelerinden habersiz olarak
kimsesizler mezarlığına defnedildiği ortaya çıktı. (01.11.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com)
*Bitlis‟in Güroymak (NorĢin) ilçesi Yayladere kırsalında 1 Ekim‟de yaĢamını yitiren
Diyarbakır nüfusuna kayıtlı HPG militanı Erdal Çaçan'ın cenazesi ailesi ve BDP‟li heyet
tarafından kırsal alandan alınmıĢtı. Bitlis Devlet Hastanesi‟ne götürülen cenaze, ailesine
verilmedi. HPG militanı Çaçan‟ın cenazesi ailesi tarafından teĢhis edilmesine rağmen
savcılık, DNA testinin yapılacağı ve cenazenin teĢhis üzerine değil DNA testi sonucunda
ailesine verileceğini belirtti. (03.11.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com)
*Diyarbakır'ın Lice ilçesi Fis köyü kırsalında 22 Kasım'da çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren
HPG militanı ġervan Fidanten ile Bingöl'ün Genç ilçesine bağlı Suveren köyü kırsalında 24
116
Kasım'da çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren HPG militanı Rohat Sirek'in cenazeleri, otopsi için
Malatya Adli Tıp Morgu'na götürüldü. Cenazeleri teĢhis etmek için iki gündür Malatya
Cumhuriyet BaĢsavcılığı'na baĢvuru yapan aileler, çocuklarının cenazeleri teĢhis etmelerine
rağmen alamadı. Ailelerin Ġl Emniyet Müdürlüğü yetkilileriyle görüĢmeleri sürerken,
polislerin ailelere "Kesin talimat var, yarın kutlama yapılacak ve gerginlik çıkacak, onun için
ancak biz ÇarĢamba günü cenazeleri verebiliriz" dedikleri belirtildi. Bunun üzerine aileler, 28
Kasım'da Malatya'ya gitmek üzere Diyarbakır'a döndü. (26.11.2012/ANF/Ozgurgundem.com)
*03.12.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ömer Tosun, Ģu beyanlarda bulundu: “Oğlum
olan Aydın Tosun, 1993 yılında Van 1 Nolu Sağlık Ocağında doktorluk yaptığı sırada ortadan
kayboldu. Yaptığımız tüm aramalarımıza rağmen kendisinden bir haber alamadık. YaklaĢık 2
hafta önce duyduğumuz kadarıyla örgüte katıldığı ve Tunceli Demanan mıntıkasında 1 Aralık
1994 yılında çıkan çatıĢmada yaĢamını yitirdiği ve orada gömüldüğü bilgisi verildi. Sizden
mezarın tespiti ve cenazenin bize verilmesi konusunda hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD
*Van'ın Özalp ilçesi kırsalında 13 Ağustos'ta yaĢamını yitiren Ġran Kürtlerinden HPG
militanları VelsihParisaile 23 Ekim'de Dersim kırsalında yaĢamını yitiren Nasır Ruhizade'nin
aileleri çocuklarının cenazelerini almak için Ġran'dan Malatya'ya geldi. Daha önce aileler
tarafından teĢhis edilmelerine rağmen kimsesizler mezarlığına defnedilen 2 HPG militanından
VelsihParisa için aile geçen hafta Malatya Cumhuriyet BaĢsavcılığı'na baĢvurmuĢtu.
Savcılığın baĢvuruya dün olumlu cevap vermesi üzerine HPG militanıParisa'nın ailesi, HPG
militanıRuhîzade'nin ailesi ile birlikte sabah saatlerinde Malatya'ya gitti. Parisa'nın ailesi
kimsesizler mezarlığına giderek cenazeyi alırken, Ruhizade'nin ailesi ise cenazeyi almak için
savcılığa baĢvuruda bulundu. Ancak daha önce cenazelerin otopsisine bakan savcılığın
Malatya'da olmadığı gerekçe gösterilerek, ailenin 20 gün sonra gelmesi istendi.
*Elazığ'ın Arıcak ilçesi kırsalında 1 Aralık günü çıkan çatıĢmada 3 arkadaĢıyla birlikte
yaĢamını yitiren Ġran'ın Salmaz kenti doğumlu HPG militanıMecitBehrang'ın (DılgeĢDılovan)
ailesi, cenazeyi almak için bugün Malatya'ya gitti. Cenazeyi teĢhis eden aile, cenazeyi alıp
Ġran'a dönmek istedi. Ancak polisler savcının izinde olduğunu belirterek, cenazeyi ancak 13
gün sonra verebileceklerini belirtti. Cenazeyi alamayan aile, tekrardan Ġran'a
döndü. (10.12.2012/DĠHA)
*Hakkari‟ninYüksekova Orman Mahallesi'nde 28 Eylül günü gece saat 02.00 sıralarında
meydana gelen patlamada yaĢamını yitiren HPG militanları Mehmet Tekin ve Necman Bor'un
cenazeleri ailelerine verilmiyor. Patlamanın etkisiyle Tekin ve Bor'un cenazeleri
parçalanmıĢtı. Patlamadan 7 saat sonra olay yerine giden polis mahallede inceleme yapmıĢ,
toplanan parçaları Malatya Adli Tıp Kurumu'na yollamıĢtı. Olaydan sonra Bor ve Tekin
aileleri çocukların cenazeleri almak için Malatya'ya giderek DNA testi için örnekler verdi.
Olayın üzerinde 74 gün geçmesine rağmen cenazeler hala ailelere teslim edilmedi. Çocukların
cenazelerinin rehin alındığına dikkat çeken HPG militanlarının aileleri, kendilerinin de polis
baskısı altında olduklarını söyledi. Oğlunun cenazesini almak için her yere baĢvurduklarını
belirten HPG militanı Mehmet Tekin'in annesi ġükriye Tekin, “Çocuklarımızın cenazelerini
almak için savcılığa baĢvurduk. Ancak savcılıktaki yetkili bize, 'Bu konuya ilgili savcı izinde,
savcının izni bitmeden bir Ģey diyemeyiz' yanıtını verdi. Çocuklarımızın cenazeleri 2 aydan
fazla Malatya Adli Tıp morgunda bekletiliyor. Ben anneyim her gün gözüm yolda,
çocuklarımızın parçalarının ne zaman verileceğini, ne zaman bir mezarları olacağını
bekliyorum” açıklamasında bulundu. (11.12.2012/DĠHA)
117
*26.12.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Halime Arslan, Ģu beyanlarda bulundu: “Kız
kardeĢim olan Emine Akyol, 1995 yılında evden ayrıldı ve uzun süre kendisinden haber
alamadık. 1997 yılının Aralık ayında polisler evimize gelerek, kardeĢimin Tunceli Ovacık
ilçesinde çıkan bir çatıĢmada yaĢamını yitirdiğini söylediler. Biz o dönem araĢtırma sonucu
herhangi bir bilgiye ulaĢamadık. 2009 yılı Ekim ayında basında PKK‟nin bir açıklamasında
kardeĢimin 19 Eylül 1997 yılında Ovacıkta bir çatıĢmada yaĢamını yitirdiğini belirtmiĢti.
Bunun üzerine biz araĢtırma yaptık ancak bir bilgiye ulaĢamadık. KardeĢimin cenazesinin
nerede olduğunu ve cenazeyi almak istiyoruz. Bu konuda sizden hukuki yardım talep
MĠLĠTANLARIN CENAZELERĠNE YÖNELĠK UYGULAMALAR
*16.01.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Süleyman MutaĢ, Ģu beyanlarda bulundu:
“18.08.2011 tarihinde kızım Hamdiye MutaĢ, Tunceli-Ovacık‟ta güvenlik güçlerinin kimyasal
madde kullanarak ölümüne sebep oldular. Biz cenazeyi alarak defin ettik. Kimyasal madde ile
imha ettiler. Bizde her türlü resim ve bulgular mevcuttur. ġikâyetçiyiz. Bu konuda sizden
hukuki yardım talep ediyoruz. ” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Batman'ın Kozluk Ġlçesi Günyayla mevkiine yönelik 3 ġubat günü sabahın erken saatlerinde
Ġl Jandarma Özel Harekat ve Polis Özel Harekat timleri ile korucular tarafından düzenlenen
nokta operasyonu sonucu yaĢamını yitiren ve HPG'li oldukları belirtilen 5 kiĢinin
cenazelerinin aynı günün akĢamı Malatya Adli Tıp Kurumu'na gönderildiği öğrenildi. Kozluk
Devlet Hastanesi'nde cenazelerin ön otopsilerinin yapıldığı esnada hastane çevresinde yoğun
önlemler alındığı kaydedildi. Cenazelerden bazılarının yandığı iddia edilirken, herhangi bir
çatıĢmanın yaĢanmadığı, nokta operasyonu ile 5 kiĢinin infaz edildiği ileri sürüldü. Polis
tarafından olay yerine ve hastaneye yaklaĢtırılmayan basına servis edilen fotoğraflara iliĢkin
ise polis yetkilileri, "çatıĢma sonrası HPG'lilerin sığınaktan çıkarıldığını ve ardından sığınağın
imha edildiğini" öne sürdü. (05.02.2012/ DĠHA)
*30.04.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran A.A., Ģu beyanlarda bulundu: “Ben hava
kuvvetleri komutanlığında görev yaptığım dönemde Metin Erön ve arkadaĢları birliğe gelerek
terör olaylarının çok yoğun olduğu dönemlerde yaralı yakalanan ve kendisi teslim olan
PKK‟lıları sorguya alırdık. KonuĢmayan ve yanlıĢ bilgi veren bu kiĢileri zabıta teslim
ederdik. Bu PKK‟lıları helikoptere alıp götürürlerdi. Bunların tamamı ya ölü ya da ölüm
döĢeğinde getirirlerdi. Yapacağımız bir Ģey olmadığı için getirdikleri yere gömerdik. Bu
olaylar bizden öncede olurdu herhalde bizden sonra da aynı olmuĢtur. Yaptığım araĢtırmada
metin sarhoĢ olunca anlatırdı. Götürdükleri PKK‟lıları Keban Barajı ve Batman civarındaki
baraj ve göletlerde bulunan adacıklara konuĢmayanları atıp hem arama kurtarma eğitimi
yapıp onları canlı kobay olarak kullanıyormuĢ. ArkadaĢları arasında Metin‟e sol Metin
derlermiĢ. Sebebi de ölen PKK‟lıların sol kulaklarını kesip toplarmıĢ. Eksik getirdikleri
PKK‟lıları göllerin derinliklerinde oldukları için çıkaramadıklarını söylerdi. En çok
hayıflandığı bir olay dağda çobanlık yapan birini gözaltına alıp konuĢturmayıp PKK‟lı deyip
tepeden attıkları Ģahsa üzülüp eğitim zayiatı diye böbürlenerek anlatırdı. Ben emekli olduktan
sonra çok düĢündüm ve karar verdim. Ayrıca vicdani olarak rahat değilim. Son dönemlerde
yürütülen ısrarlı ve adaletin yerine gelmesini sağlayıcı soruĢturmaları göz önüne alarak her
kim olursa olsun askerde olsa emeklide olsa suç iĢleyen gayri meĢru iĢlere bulaĢan ve
adaletin yerine gelmesi için vicdanımı sızlatan bu olayları anlatma ve gerçekleri açıklama
gereği duydum. Tüm bu nedenlerden dolayı savcılık tarafından bu kiĢilerin bulunup
yargılanması talebinde bulunuyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Hakkari‟de Esendere ile Yüksekova Yolu üzerinde yaĢanan çatıĢma sonrası bir asker
yaĢamını yitirirken, bir HPG‟linin de yaĢamını yitirdiği iddia edilmiĢti. Olayın ardından bölge
118
operasyon baĢlatılırken yaĢamını yitirdiği iddia edilen HPG‟linin askerlerce ipe bağlanıp
yerlerde sürüklenerek tepeden indirildiği iddia edildi. Olay yeri yakınında bulunan YemiĢli
(Dotkan) Köyü‟ndeki yurttaĢlar ise askerlere tepki göstermesi üzerine olaylar çıktığı
öğrenildi. YaĢananlara tepki gösteren köylülere askerler gaz bombası ve coplarla müdahale
etti. YaĢanan olaylarda köy muhtarı Hamit Kaplan ile beraber 15 köylünün gözaltına alınarak
Kısıklı (Dilezi) Karakolu‟na götürüldüğü öğrenildi. Öte yandan YemiĢli (Dotkan) Köyü‟nün
yanında bulunan Serindere (ġiĢemzina) Köyü‟ne olaylardan sonra askerlerin baskın
düzenlediği belirtildi. Olayların çıkmasıyla köydeki erkeklerin köyü terk etmesi üzerine
askerlerin köydeki kadınları köy meydanında topladıkları iddia edildi. Ġki köye de askerler
tarafından giriĢ ve çıkıĢlar yasaklanırken bölgeye gazetecilerin yaklaĢtırılmadığı öğrenildi.
(20.06.2012/DĠHA/ANF/Etha.com.tr)
*Hakkari'nin Yüksekova'ya bağlı YeĢiltaĢ (ġitazin) Köyü'nde askerler ile HPG militanları
arasında 19 Haziran günü çıkan çatıĢmadan sonra, yaĢamını yitiren HPG militanlarına ait
cenazelerin yerlerde sürüklendiği ve dağlardan yuvarlandığı iddia edildi. Ġsimlerinin
açıklanmasını istemeyen görgü tanıkları, "ÇatıĢmadan sonra askerler köy içerisinde ve yüksek
tepelerde yaĢamını yitiren HPG militanlarının cenazelerini sarı çuvallara koyarak, tepelerden
yuvarlıyorlardı. Düz alana gelince de torbanın bir tarafı tutularak karakol bahçesine
sürüklenen cenazeler, bazı askerler tarafından tekmeleniyordu. Sonuçta çatıĢma çıkmıĢ,
insanlar ölmüĢ, ölüye böyle davranılmasını bir Müslüman olarak içimize sindiremiyoruz"
dedi. (22.06.2012/DĠHA)
*Bingöl'de 10 Temmuz'da çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren HPG militanı Sıti Kızan (Rojen
Murat) ablası Gazı Çavlı, kardeĢini morgda teĢhis ettiğini belirterek, "Bilek, kol ve ayak
kısmında birer kurĢun vardı. O da gösteriyor ki, çatıĢma sırasında canlı yakalandığıydı.
KardeĢimin vücudunda iĢkence izleri vardı. Göğsü ve yüzü yakılmıĢ simsiyahtı. Saçları adeta
tek tek çekilmiĢti”dedi. (18.07.2012/DĠHA)
*10.09.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Kudret Mücel, Ģu beyanlarda bulundu: “Kızım
olan Asuman Mücel, 24 Aralık 2012 tarihinde Bitlis ili Hizan ilçesi kırsalında çıkan
çatıĢmada yaĢamını yitirdi. Cenazesini Malatya morgundan alıp, Diyarbakır ili Silvan ilçesi
Alibey köyüne defnettik. Kızımı morgdan alırken ve cesedini yıkarken karın kısmı dikey olarak
boydan boya yarıldığı ve sonradan dikilmiĢ olduğunu gördüm. Kızımın öldürüldükten sonra iç
organlarının çıkarıldığını düĢünüyorum. Kızımın mezarının açılıp otopsi yapılmasını ve
suçluların bulunması konusunda sizden yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*10.09.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mehmedi Kaya, Ģu beyanlarda bulundu:
“Oğlum olan Ġbrahim Kaya, 24 Nisan 2012 tarihinde Bingöl ili Genç ilçesi kırsalında çıkan
çatıĢmada yaĢamını yitirdiğini öğrendik. Cesedini Malatya morgundan alıp, Diyarbakır
merkez Yeniköy mezarlığına defnettik. Oğlumun kimyasal silahla öldürüldüğünü ve
öldürüldükten sonra iç organlarının çıkarıldığını düĢünüyorum. ÇatıĢmanın çıktığı gün
alelacele Bingöl doğum hastanesine götürülüp ön otopsi raporu tutulması bende Ģüphe
uyandırıyor. Bu nedenlerden kaynaklı oğlumun mezarının bağımsız bir otopsi heyeti
tarafından açılmasını ve diğer konularda hukuki destek istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır
ġubesi)
*10.09.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mehmet Sınır, Ģu beyanlarda bulundu:
“Oğlum olan Nebi Sınır, 14 Haziran 2012 tarihinde ġırnak/Ġdil ilçesinde çıkan çatıĢmada
yaĢamını yitirdiğini öğrendik. Malatya morgundan cenazesini aldık. Diyarbakır merkez
Yeniköy mezarlığına defnettik. Oğlumun cesedini yıkarken sağ gözünün olmadığını, karın
bölgesinde yarılma ve sonradan dikildiğini gördük. Oğlumun öldürüldükten sonra gözünün ve
iç organlarının çıkarıldığını düĢünüyoruz. Oğlumun cesedinin üzerinde otopsi yapılmasını ve
119
hakkımızı aramamız noktasında sizden bu konuda hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD
*4-5 Ağustos tarihinde Hakkari‟ninġemdinli Ġlçesi‟ne bağlı Yiğitler (Nérkule) mevkiinde
yaĢamını yitiren HPG militanıSiyamend Canfedakod isimli Ġsmail Zemani'ninbabası Kerim
Zemani, oğlunun öldürüldükten sonra cenazesinin parçalandığını söyledi. 25 Ağustos‟ta
Malatya Adli Tıp Kurumu'na gittiğinde bir vahĢetle karĢılaĢtığını belirten Zemani,
“Gittiğimde oğlumu teĢhis etmek için morga götürdüler. Burada gördüğüm manzara
korkunçtu. Oğlumun cenazesi yakılmıĢ, baĢı ezilmiĢ, kolları kırılmıĢ, gözleri oyulmuĢ, dili
koparılmıĢtı. Bazı cenazeler 3 parçaya ayrılmıĢtı, saçları kazılmıĢ adeta bu cenazeler
üzerinden intikam alınmıĢtı. Bunu yapanlar Müslüman olamaz” dedi. "Oğlum onurlu bir
yolda Ģehit olduğu içinde gönlüm rahattır” diyen baba Zemani, cenazeyi almak için DNA
testi verdiğini ve sonuçlardan sonra gidip cenazesini alacağını dile
getirdi. (12.09.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com)
*Hakkari‟ye bağlı ġemdinli- Yüksekova arasında bulunan Durak (Duri) ile Uzunsırt (Miçiç)
Karakolu arasında bulunan Güzelkonak (Harunan) Karakolu‟nda 14.09.2012 tarihinde çıkan
çatıĢma sonrası HPG militanları karakola girmiĢ ve çatıĢmalar karakol içinde devam etmiĢti.
Öğlen saatlerinde baĢlayan çatıĢmalar sonrası karakolda 2, karakol çıkıĢında ise 6 HPG
militanı yaĢamını yitirmiĢti. YaĢamını yitiren HPG militanlarının cenazelerininHarunan
Karakolu‟nda güneĢin altında bekletildiği iddia edildi. Aradan iki gün geçmesine rağmen
cenazelerin Malatya Adli Tıp Kurumu‟na götürülmediği görüldü. Ġsmini vermek istemeyen
bir yurttaĢ, karakolda bekletilen HPG militanlarının cenazelerine asker ve korucular
tarafından iĢkence edildiği ve tahrip edildiği iddia etti. (16.09.2012/DĠHA)
*24.09.2012 Tarihinde derneğimize baĢvuran M.Sakin ALTIN, oğlunun Silahlı örgüt
Militanı (PKK) üyesi olduğunu, oğlu NAYĠF ALTIN‟ın 19.09.2012 Tarihinde ġırnak Ġli
BeytülĢebap Ġlçesi Kırsalında güvenlik güçleri ile girdiği çatıĢmada yaĢamını yitirdiğini ve
Malatya Ġli Adli Tıp Kurumunda bulunan naaĢının alınıp kendilerine teslim edilmesi için
derneğimiz yardım talebinde bulunmuĢtur.Kendisini Malatya Ġli ĠHD ġube BaĢkanlığına
yönlendirdik, ĠHD Malatya ġubesi tarafından NayifALTIN‟ınnaaĢı alınıp ailesine teslim
edildi. Ailenin isteği üzerine Bitlis Ġli Tatvan ilçesine getirilen naĢının,otopsi yapılmak üzere
incelenmesi istendi. Yapılan inceleme neticesindeNayifALTIN‟ın vücudunda herhangi bir
mermi izine rastlamadığı, fakat kafasının tamamının yandığını ve simsiyah bir renk aldığını
geriye kalan kısmının ise darp edildiğini öğrendik. (ĠHD Bitlis Temsilciliği)
*01.10.2012 Tarihinde Ģubemize baĢvuran Necmettin AKDOĞAN Ģu beyanlarda
bulundu. “23.09.2012 tarihinde VAN/GÜRPINAR ilçesinde çıkan çatıĢmada kardeĢim Orhan
AKDOĞAN yaĢamını yitirmiĢtir. Cesedinde büyük tahribatın olduğunu gördüm.
Derneğinizden cenazeyi incelemeniz için yardım talep ediyorum” (ĠHD Bitlis Temsilciliği)
*01.10.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Cahit TERZĠOĞLU Ģu beyanlarda bulundu.
“14.09.2012 tarihinde Hakkari/ġemdinli/Güzelkonak kırsal alanında çıkan çatıĢmada
yaĢamını yitiren Fuat TERZĠOĞLUNUN vücudunda mermi izleri dıĢında kimyasal silahında
kullanıldığı düĢünüyorum. Cenaze üzerinde insanlık dıĢı çeĢitli tahribatların yapılmıĢ
olduğunu gördüm. Kimyasal silah kullanılmıĢ olabileceğini düĢünüyorum. Derneğinizden
cenazeyi incelemeniz için yardım talep ediyorum” (ĠHD Bitlis Temsilciliği)
*02.10.2012 Tarihinde Ģubemize baĢvuran Zeynelabidin ÇAĞAN Ģu beyanlarda
bulundu. “01.10.2012 tarihinde ġemdinli kırsalında çıkan çatıĢmada Muhammet Necip
ÇAĞAN‟nın vücudunun tamamının siyah olduğundan, kimyasal silah kullanılmıĢ olabileceği
120
ihtimalinin yüksek olduğunu kanaatindeyim. Derneğinizden cenazeyi incelemeniz için yardım
talep ediyorum” (ĠHD Bitlis Temsilciliği)
*Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 2 Kasım'da Duru Jandarma Karakolu'na HPG militanlarına
yapılan saldırının ardından çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren HPG militanı Mahmut MintaĢ'ın
cenazesi, ailesi tarafından Malatya Adli Tıp Kurumu Morgu'ndan alındı. Cenazeyi gören
tanıklar, MintaĢ'ın cenazesinin tahrip edildiğini belirtti. (05.11.2012/ANF/DĠHA)
*Diyarbakır'ın Lice ilçesinde bağlı Duru Karakolu'na 2 Kasım'da HPG militanları tarafından
yapılan saldırının ardından çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren ve Malatya Adli Tıp
Kurumu'ndan ailesi tarafından alınan HPG militanı M. Nazıl Demir'in kulağın kesildiği ve
vücudunun tahrip edildiği iddia edildi. (08.11.2012/ANF/Ozgur-gundem.com)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi XapuĢkê alanında çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren HPG
militanı Abdulvahap Bozdemir'in cenazesi Malatya Adli Tıp Morgu'ndan ailesi tarafından
alındı. Mardin'in Kızıltepe Demirler Köyü'nde dini vecibeleri yerine getirilen HPG militanı
Bozdemir'in bedeninde yanık ve kolunun kesik olduğu, yüz kısmının ise tanınamaz hale
getirildiği iddia edildi. (17.11.2012/ANF/DĠHA/Ozgur-gundem.com)
*22 Kasım'da Bingöl'ün Genç ilçesi kırsalında çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren 7 HPG
militanından biri olan Erdal Erol'un ailesi, Malatya'ya Adli Tıp Morgu'na gelerek cenazelerini
teĢhis etti. Erol‟un cenazesi Bağlar Mahallesinde bulunan Selimiye Camisi'ne götürüldü.
Yıkama iĢleminden sonra camiye alınan HPG militanı Erol'un cenazesinde sürüklenme izleri,
baĢında ezilmeler, gözlerinin çıkarılması ve boyun kısmının kırıldığı belirtildi.
(30.11.2012/DĠHA)
*Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesi kırsalında 10 Kasım'da çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren HPG
militanı Ġnan Kanmaz'ın (Baran Serhat) cenazesi, ailesi tarafından daha önce Ardahan'ın Göle
ilçesine bağlı Hacıali (HecîElî) köyünde kitlesel Ģekilde toprağa verilmiĢti. Defin ve taziyenin
ardından çatıĢma bölgesine giderek görgü tanıklarıyla görüĢtüğünü belirten Kanmaz'ın
ağabeyi Cengiz Kanmaz, kardeĢinin kafasına sıkılan tek kurĢunla yaĢamını yitirdiğini
hatırlatarak, "Ben kardeĢimin tek kurĢunla yaĢamını yitirdiğini gördükten sonra olayı
araĢtırdım. Olayın yaĢandığı bölgeye gittim. Orada köylüler ve çobanlarla görüĢtüm.
Edindiğim bilgi ve görgü tanıklarının aktarımlarına göre kardeĢim ve yanında bulunan gerilla
arkadaĢı bir pusu sonucu sağ yakalandıktan sonra infaz edilmiĢler. Bu insanlık adına bir
vahĢettir. Bizim çocuklarımızı sağ yakalayıp infaz ediyorlar. Kulaklarını kesip gözlerini
çıkararak bedenlerine iĢkence ediyorlar. Böyle bir zulüm hangi dinin kitabında var.
Müslümanlık bu vahĢetin neresindedir" diye konuĢtu. Olayla ilgili olarak suç duyurusunda
bulunacağını belirten Kanmaz, olayın sorumluların yargılanmasını istedi. (01.12.2012/DĠHA)
*Hakkari'nin Çukurca ilçesinde 16 Kasım'da çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren 4 HPG
militanından biri olan Batman doğumlu Muhbet Karaer'in (VejinElih) cenazeyi Malatya'dan
alınarak, Batman'a getirildi.HPG militanı Karaer'in cenazesinin parçalandığı iddia edildi.
Cenazenin parçalanmıĢ olmasından ötürü yıkama iĢleminin 3 saat sürdüğü
*07.12.2012 tarihinde derneğimize baĢvuran Metin ALTINBAġ, silahlı örgüt militanı (PKK)
olan kardeĢi Cezmi ALTINBAġ‟ın 16.11.2012 tarihinde Kazan vadisinde güvenlik güçleriyle
girdiği çatıĢmada yaĢamını yitirdiğini belirtti. KardeĢinin cenazesini Malatya Adli Tıp
Kurumundan alıp Bitlis ili Tatvan ilçesi Ulu camisine dini vecibelerini yerine getirdiği
esnada, ailesiyle birlikte derneğimize baĢvuruda bulunup cenazenin kimyasal silah
kullanılarak tahrip edildiği iddiasında bulundu. Temsilcilerimizden Hasan CEYLAN ve
121
A.VahitFĠDAN‟dan cenazeyi görüp incelemelerini istedi. Ġstek üzerine cenazeyi inceledik,
ceset 20-30 cm‟lik parçalar halinde ve tamamı siyahlaĢmıĢ Ģekildeydi. Bizimde kanaatimizde
kimyasal silah kullanılması yönündedir. (ĠHD Bitlis Temsilciliği)
ÖLÜNÜN HATIRATINA SAYGISIZLIK
*ġırnak'ın Uludere Ġlçesi'nde yaĢamını yitiren HPG'li Casım Yılmaz'ın cenazesi ailesi
tarafından dün Malatya'dan alınarak bugün Urfa'nın Suruç Ġlçesi'ne getirildi. Cenaze öncesi
yüzlerce polis zırhlı araçlarla ilçede olağan üstü önlem alırken, törene katılmak için bir araya
gelen yurttaĢların toplanmasına izin verilmedi. Suruç giriĢinde de olağan üstü önlemler
alınırken, ilçe giriĢinde jandarma ve polis HPG'li Yılmaz'ın cenaze aracına el koydu. Duruma
tepki gösteren yurttaĢlara gaz bombası ve coplarla müdahale edilirken, DĠHA'ya haber geçen
(gönüllü muhabir) bir kiĢinin kamera ve fotoğraf makinesine el konularak çekim yapmasına
izin verilmedi. Cenaze aracına el koyan jandarma ve polis, cenazeyi alarak ilçe mezarlığında
getirdi. HPG'li Yılmaz'ın cenazesi polis ablukası altında ailesi ve yurttaĢlar tarafından toprağa
verildi.Ġlçede mahallelerin abluka altına alındığı ve giriĢ çıkıĢların yasaklandığı belirtilirken,
ilçede gerginlik sürüyor.Bu arada polisin el koyduğu kamera ve fotoğraf makinesi cenaze
defnedildikten sonra sahibine iade edildi. (18.02.2012/ DĠHA)
*HPG militanı Mahmut MintaĢ'ın Diyarbakır Yeniköy Mezarlığı'ndaki cenaze törenine katılan
binlerce yurttaĢa ve yurttaĢların omuzlarda taĢınan tabuta direk su sıkması polis tazyikli suyla
müdahale etti. Polislerin omuzlarda taĢıdığı tabuta direk su sıkarak müdahalede bulundu.
(06.11.2012/DĠHA)
*Hakkâri'nin Çukurca ilçesi Kazan Vadisi'nde 22 Ekim 2011'de kimyasal silahların
kullanıldığı belirtilen operasyonda yaĢamını yitiren HPG militanı Ġkram Kara'nın mezar
taĢının askeri yetkililer tarafından söküldüğü ileri sürüldü. Van'ın ErciĢ ilçesine bağlı
Dinlence (Pani) köyü mezarlığına giden askerlerin "ġehit Serdem Pir" yazılı mezar taĢını
söktüğü iddia edildi. (20.11.2012/DĠHA)
*Bingöl'ün Genç ilçesi kırsalında 22 Kasım'da çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren ve cenazeleri
Malatya Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi morgundan alınan HPG militanları DijwarAmedkod
isimli Hakan Ceylan ve Axîn Viyan kod isimli Hicran Gersiyor'un cenazeleri 30.11.2012
tarihinde Diyarbakır'a getirildi. Yoğun polisiye önlem altında binlerce yurttaĢ tarafından
karĢılanan cenazeler, polis engeline rağmen yürüyüĢ ile defnedilmek üzere Yeniköy Mezarlığı
morguna konuldu. 01.12.2012 tarihinde yoğun önlemini iki katına çıkaran Diyarbakır Ġl
Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı çevik kuvvet, sivil ve özel harekat polisleri adeta Yeniköy
Mezarlığı'nı abluka altına aldı. Sabah 09.00 sularından itibaren önlem alan polis, Diyarbakır
Cumhuriyet BaĢsavcılığı'nın talimatı ile Yeniköy Mezarlık Müdürlüğü, Yeniköy Camii ve
mezarlıkta arama yaptı. Mezarlık müdürlüğünün tüm odaları ile morg yerleĢkesi, cami içinde
ve lavabolarında, çatılarda mezarlıkta arama yapan polisin HPG militanlarının cenazelerinin
bulunduğu tabutları da açarak, arama yaptı. Aramanın "Örgüt propagandası yapılacağı"
iddiasıyla yapıldığı belirtildi.Yeniköy Mezarlığı'nda yapılacak cenaze töreninin polis
tarafından, "Örgütsel propaganda" ve "Provokasyon" istihbaratı aldığı iddiasıyla engellenmesi
üzerine, cenaze töreni yapılamadı. Cenazeler 30.11.2012 tarihinden beri Yeniköy Mezarlığı
morgunda bekletildi.(01.12.2012/DĠHA)
*Bingöl'ün Ilıcalar Beldesi'nde 8 ġubat 2012'de çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren HaĢim
Kaya'nın (Mahir BaĢkale) BaĢkale'ye (Elbaq) Açıkağıl (Haynawa) Köyü'ndeki mezarı askerler
tarafından tahrip edilerek mezar taĢı söküldü. Ailenin ortak kararı ile köy mezarlığı yerine,
kendi tarlalarında gömülen mezar 25.12.2012 tarihinde öğlen saatlerinde Çamlık (Klêgom)
Karakolu'na bağlı askerler tarafından ismin önünde "ġehît" sıfatı bulunduğu gerekçesiyle
122
sökülerek alındı. Mahir BaĢkale (HaĢim Kaya) mezar taĢının gelen onlarca araçlık asker
tarafından sökülmesine tepki gösteren Kaya'nın kardeĢi Naci Kaya ve amcasının oğlu Harun
Kaya'ya ise gözaltına alındı. (26.12.2012/DĠHA)
MĠLĠTANLARIN AĠLELERĠNDEN TAZMĠNAT TALEBĠ
*Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde 21 Haziran 2010 tarihinde HPG'liler ve Bağdere Jandarma
Karakolu'nda bulunan askerler arasından çıkan çatıĢmada yaralanarak mağdur olan
yurttaĢların ve çatıĢmada yaĢamını yitiren HPG'lilerin aileleri bu kez de devletin tazminat
talebiyle mağdur ediliyor. ÇatıĢmada 2 HPG'li ile 1 asker yaĢamını yitirirken, 2 asker ise
yaralanmıĢtı. Olayın ardından yaĢamını yitiren ve yaralanan askerlerin ailelerine devlet
tarafından verilen tazminatın, olayda yaralanan yurttaĢlar ve HPG'lilerin ailelerinden istendiği
ortaya çıktı. YaĢanan çatıĢma sırasında kurĢunlara hedef olan ve yaralanan yurttaĢlardan Zeki
Acar, çatıĢmaya iliĢkin Ģunları söyledi: "21 Haziran'da Diyarbakır'dan Silvan'a geliyorduk.
Silvan'a gelirken yolda çatıĢma çıktı. Bağdere Karakolu'na 400 metre uzaklıktayken çatıĢmayı
gördük ve durduk. Geri dönmek istedik. Aniden kurĢunlar arabamıza isabet etti. Olayda ben
de her iki bacağıma aldığım kurĢunlarla yaralandım. Kendi imkânlarımızla hastaneye gittik.
Hastanede de bize tam müdahale edilmedi. Aradan bu kadar zaman geçtikten sonra Ģimdi
devlet bize tazminat davası açmıĢ" dedi.ĠçiĢleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı'nın
kendilerine tazminat davası açtığını belirten Acar, "Olayda bir asker ölmüĢ ve iki asker de
yaralanmıĢtı. Ölen ve yaralanan askerlerin ailesine devlet toplamda 74 bin 200 TL para
vermiĢ. Bu parayı faizi ile birlikte bizden istiyor. Yaralandığım için 2 yıldır bir iĢ
yapamıyorum ve biz mağduruz. Onların bize tazminat vermesi gerekirken, bizden tazminat
istiyorlar" diye konuĢtu. Mağdurken daha fazla mağdur edildiğini belirten Acar, kendisinin de
ĠçiĢleri Bakanlığı ve Diyarbakır Valiliği'nden davacı olduğunu belirtti. Asker ailelerine
verilen paranın, yasal faizi ile birlikte çatıĢmada mağdur olan yurttaĢlar ile HPG'lilerin
ailelerinin içinde yer aldığı 24 kiĢiden tahsil edilmesi için Diyarbakır 1. Asliye Hukuk
Mahkemesi'nde açılan davanın ilk duruĢması, 14 ġubat 2013 tarihinde görülecek.
(28.11.2012/DĠHA)
*Bingöl'ün Adaklı ve Kığı ilçeleri arasında bulunan Ġlbey Vadisi'nde 18 Mart 2011'de çıkan
çatıĢmada HPG militanları Ferit Aras, Nurettin Bilir, SavaĢ Yayık ve Osman Polat yaĢamını
yitirmiĢti. Aynı çatıĢmada Jandarma BinbaĢı Erkan Doğan yaralanmıĢtı. BinbaĢı Doğan'a
nakdi tazminat komisyonunca 22 bin 887 TL ödenmesi üzerine, ĠçiĢleri Bakanlığı ve
Jandarma Genel Komutanlığı yaralı binbaĢıya verilen parayı tahsil etmek için, yaĢamını
yitiren HPG militanlarının ailelerine Bingöl Asliye Hukuk Mahkemesi'nde "Rücuan tazminat"
davası açtı. (30.11.2012/DĠHA)
TOPLU MEZAR ĠDDĠALARI
*06.02.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Halim Özdemir, Ģu beyanlarda bulundu: “Ben
cezaevinde sizin toplu mezar haritası çalıĢmalarınızı takip etmekteyim. Yalnız size
söyleyeceğim iki Ģehir bu çalıĢmalarınızın arasında bulunmuyor. Bu yerler KahramanmaraĢ
ve Antalya‟dır. 10 Nisan 1998 tarihinde Antalya‟nın Serik ilçesinde yaĢanan çatıĢmada 10
gerilla yaĢamını yitirdi. Bunların kimlik bilgileri mektubumda mevcuttur. 1997-1998 yılları
arasında da Antalya‟da yaĢanan çatıĢmada 6 gerilla yaĢamını yitirdi. Yine 28 Mayıs 1998
yılında KahramanmaraĢ‟ın Göksu ilçesinde çıkan çatıĢmada 6 gerilla yaĢamını yitirdi.
Bunlardan 2‟sinin cenazesi aileleri tarafından alındı. Geriye kalan 4 gerillanın cenazeleri ya
toplu mezara ya da kimsesizler mezarına gömüldüler. Ayrıca Amanoslarda 16 Mart 1997‟de
Hatay/Dörtyol/Domuzdamı yaylasında 2 gerilla, 10 Nisan 1997‟de Osmaniye‟de 1 gerilla, 1
millis, 26 Haziran 1997‟de Gaziantep/Islahiye Ġlçesinde 1 gerilla, Temmuz 1997‟de
Osmaniye‟de 3 gerilla, 19 Mart 1998 tarihinde Erzin‟de 8 gerilla, Mayıs 1998‟de
Ġskenderun‟da 1 gerilla, 24 Haziran 1998‟de Osmaniye/Zorkun yaylasında çıkan çatıĢmada 2
123
gerilla yaĢamını yitirmiĢlerdir. YaĢamını yitiren gerillaların mezarının nerelerde olduğunu
size mektubumda belirttim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD
*05.04.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Sait Çağlayan, Ģu beyanlarda bulundu: “1996
yılında bir görgü tanığının beyanı üzerine Hakkâri merkeze bağlı Otluca Köyü Dağ Komando
Tugayı‟nın güneyinden geçen çayı geçtikten sonra yaklaĢık 30 ml mesafede 6 PKK
Militanının gömülü olduğu yeri belirtmektedir. Bunlardan 4 erkek 2 kadın olduklarını
söylemektedir. Görgü tanığının verdiği beyana göre sağ yakalayıp Dağ Komando Tugayında
infaz ettiklerini hatta 2 kadın gerillanın kafalarını koparıp ayrı yerlere gömüldüklerini
söylemektedir. Mezarlarının nerede olduğunu bilmekte ve bu konuda gerekirse yerini bizimle
paylaĢabileceğini söylemektedir. Bu konuda sizden yardım talep ediyorum.” (ĠHD
*Uzun yıllar askeri bölge olarak kullanılan Bitlis Tatvan ilçesine bağlı Dumlupınar Mahallesi
Radyolink mevkisinde ev yapmak için kazı yapan Yakup ġeflekçi, kazı sırasında bir kafatası
ve kemik parçaları buldu. ġeflekçi, kafatası ve kemikleri görünce kazıyı durdurup, polis ve
jandarmaya haber verdi. Olay yerine gelen ekiplerin yaptığı ön incelemede kafatası ve
kemiklerin insana ait olduğu belirlendi. Kemiklerin çıkması üzerine kazı çalıĢmaları
durdurulurken, Tatvan Cumhuriyet Savcılığı ise, konuyla ilgili olarak inceleme baĢlattı. Savcı,
kafatası ve kemikleri alarak Adli Tıp Kurumu'na gönderdi. Kemiklerin çıkmasından sonra
ĠHD Bitlis Temsilcisi Hasan Ceylan ile MEYA-DER Yöneticisi Nihat Oruç olay yerine
giderek incelemelerde bulundu. Ceylan ve Oruç, savcı ve görgü tanıklarıyla görüĢerek
konuyla ilgili olarak bilgi topladı. Yapılan incelemelerden sonra açıklama yapan ĠHD
Temsilcisi Hasan Ceylan, kemiklerin bulunduğu alanın geçmiĢte kontrol altında sıkı tutulan
bir alan olduğunu ve bu olayında yeni bir toplu mezar olduğuna Ģüphesinin yüksek olduğunu
söyledi. ĠHD ve MEYA-DER olarak konuyla ilgili gerekli bütün giriĢimleri yapacaklarını dile
getiren Ceylan, "Bitlis'te, Tatvan'da ve Mutki'de 90'lı yıllarda yasadıĢı iĢlere bulaĢmıĢ korucu
veya JĠTEM mensubu itirafçıların bize gelerek bu tür infazların yaĢandığını ve olay yerlerini
bize anlatmıĢlardı. ġu ana kadar 350-400 civarı toplu mezar tespit ettik. Bu gün burada çıkan
kemiklerinde yeni bir toplu mezara ait olduğu konusunda hiçbir Ģüphemiz yoktur. Biz bu gün
gerekli incelemeleri yaptık. Ancak burada çıkan kemiklerle ilgili gerekli bütün giriĢimleri
yapacağız. Bu olayın kapanmaması için kamuoyu da duyarlı olması gerekiyor" diye konuĢtu.
(26.04.2012/DĠHA)
*12.05.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Cihan Tekol, Ģu beyanlarda bulundu: “Babam
olan Ġzzettin Tekol, 27.10.1995 tarihinde Silvan Kırsalında çıkan bir çatıĢma sonucunda 6
PKK Militanı,1asker ile birlikte yaĢamını yitirdiler. ÇatıĢmanın yaĢandığı yer Lice, Kulp ve
Silvan üçgeninde bulunan ve Silvan‟a bağlı olan Gundé ġew (Erkenciler köyü) mezarlığında
amcam ve köylüler cenazeleri defne ediyorlar. Cenazeler Ģuan da köy mezarlığında
bulunuyorlar. Cesetler yakılmıĢ haldeydiler. ÇatıĢma sonucunda verilen haberlerde 7 PKK
Militanının öldürüldüğü bilgisi kamuoyuna verildi. Savcılık tutanağında babamın da örgüt
üyesi olarak kabul edilmiĢti. ÇatıĢmanın yaĢandığı yer köyümüze yakın olan Dolap dere
meydana gelmiĢti. Babam sivildi ve iĢçi olarak çalıĢıyordu. Babamla ilgili gaiplik kararı
almak istiyorum. DNA Testinin yapılarak babamın olup olmadığını tespit edilmesini
istiyorum. Mevcut durumda hiçbir hukuksal iĢlem yapamıyoruz. Bu konuda sizden hukuki
*Batman GercüĢ'e bağlı Arıca Köyü'nde dün akĢam saatlerinde evinin etrafını bahçeye
çevirmek için kazı yapan 81 yaĢındaki Mehmet Ekinci, yaptığı kazıda insan kemiğine rastladı.
Ekinci, kazı yaptığı sırada 20 santim derinlikte insan kemikleriyle karĢılaĢtığını belirterek,
124
kendisine ait çorak araziyi bahçe yapmak için kazdığı sırada insana ait kafatası ve kemiklerle
karĢılaĢtığını ifade etti. Ġrili ufaklı kemiklerle karĢılaĢan Ekinci, kemiklerin hangi döneme ait
olduğunu bilmediğini söyledi. Köy muhtarı M. ġerif Ekinci ise, çıkan kemiklerin
araĢtırılmasını isteyerek, "Kazıyı yapan amcamdır. Burası kendisine ait olduğu için kazıp
ekmek istiyor. Bir bahçe yapmak istiyor. TaĢları topluyor. Kazınca insan kemikleri ortaya
çıktı. Bu kemikler ile ilgili yetkililere bilgi verdik. Bu kemiklerin kontrol edilmesini ve neyin
nesidir diye öğrenmek istiyoruz" Ģeklinde konuĢtu. Kemiklerin ortaya çıkmasının ardından
köye giden çok sayıda asker, insan kemiklerinin ortaya çıktığı bölgeyi ablukaya aldı. Alan
kepçelerle kazılarak bulunan kemiklere el konulduğu iddia edildi. GercüĢ Kaymakamı Halit
Mengi ise, konunun Adliye'ye intikal ettiğini ve GercüĢ savcılığının çıkan kemikler için
inceleme baĢlattığı bildirildi. (12.06.2012/DĠHA)
*Bitlis'te 24 PKK militanına ait olduğu belirtilen yeni bir toplu mezar ortaya çıktı. Görgü
tanıklarının anlatımlarına göre, 24 PKK militanı 1996 yılında yaĢanan bir çatıĢmada yaĢamını
yitirdikten sonrası toplu bir Ģekilde gömüldü. Can güvenliği gerekçesiyle isimlerinin
açıklanmasını istemeyen görgü tanıklarının, toplu mezar ile ilgili bilgileri ĠHD Bitlis ġube
yetkililerine anlatmasının ardından toplu mezarın yeri tespit edildi. Görgü tanıklarının
anlattıklarına göre, 9'u kadın toplam 24 PKK militanı, 1996 yılında Mutki‟ye bağlı XeçereĢ
Dağı‟nda meydana gelen çatıĢma sonrası yaĢamını yitirdiğini belirtti. Görgü tanıkları, 24
kiĢilik PKK militanı grubun alanda pusuya düĢürülerek toplu bir Ģekilde katledildiğini
belirterek, 24 PKK militanına ait cenazelerin aynı alanda üç ayrı çukur kazılarak
defnedildiğini söyledi. ĠHD Bitlis Temsilcisi Hasan Ceylan görgü tanıklarının anlatımları
doğrultusunda gittikleri toplu mezar alanında toprak üstüne çıkmıĢ insan kemikleri ve PKK
militanlarına ait kırsalda giyilen elbiselere rastlandığını söyledi. Toplu mezar alanında
incelemede bulunan Ceylan, alanda insan kemikleri ve üzerinde kurĢun ve kan izi bulunan
elbiseleri görünce vahĢetin boyunun farkına vardıklarını ifade etti. (31.08.2012/DĠHA/ANF/
Ozgur-gundem.com)
*26.09.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Abdullah Uzden, Ģu beyanlarda bulundu:
“Oğlum olan Ġhsan Uzden, 1997 yılında Ġstanbul‟a gitti. Ġstanbul‟da 6 ay kaldıktan sonra
tutuklandı ve çıkarıldığı mahkeme tarafından 3 yıla mahkûm edildi. Cezasını bitirdikten sonra
çıktı ve 1997 yılının sonunda PKK Örgütüne katılım sağladığını öğrendik. 10 ay sonra
oğlumun çatıĢmada yaĢamını yitirdiğinin haberini aldık. Ben o dönem itibariyle Lice
de sonradan gelip tanıklık edeceklerini söylediler. Oğlumun gömülüğü olduğu iddia edilen
yerin tespiti, mezarının açılmasını, DNA karĢılaĢtırılması yapılması ve tarafımıza verilmesini
talep ediyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*26.09.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Hatun Aslan, Ģu beyanlarda bulundu: “Oğlum
olan Yılmaz Aslan, 1998 yılında Diyarbakır Dicle Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi
Matematik bölümünü okurken 4. Sınıfta kayboldu. Yaptığımız araĢtırma sonucunda PKK
Örgütüne katılım sağladığını öğrendik. 10 ay sonra oğlumun çatıĢmada yaĢamını yitirdiğinin
haberini aldık. Ben o dönem itibariyle oğlumun cenazesinin bana verilmesi için Lice
de sonradan gelip tanıklık edeceklerini söylediler. Oğlumun gömüldüğü iddia edilen yerin
tespiti, mezarının açılmasını, DNA karĢılaĢtırılması yapılması ve tarafımıza verilmesini talep
ediyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
125
*11.10.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Hatice Tekdağ, Ģu beyanlarda bulundu: “1995
yılının Ocak-ġubat aylarında Diyarbakır/Hani ilçesi merkez mezarlığın arka son giriĢi Askeri
Birliğin hemen alt kısmında aralarında oğlum Mustafa‟nın da içinde olduğu toplam 7 PKK
Militanının toplu olarak gömüldüğünü öğrendik. Olay tarihinde askeriye bu 7 kiĢiyi havan ve
top mermileriyle öldürmüĢ ve toplu olarak gömülmüĢler. Hani‟de araĢtırma yaptık. O dönem
Hani belediyesinde kamyon Ģoförü olarak çalıĢan Ģahısla görüĢtük. Olay tarihinde askeriye
bu Ģahsı çağırıp bu cenazeleri teslim etmiĢ ve gömmesini söylemiĢler. Askeriye cenazeleri ve
Ģahsı yanlarına alarak belirtmiĢ oldukları yerde gömmesini istemiĢler. Bu Ģahıs olayı
doğruladı ve gidip mezar yerini tespit ettik. Bu nedenle gerekli hukuki iĢlemler için sizden
destek talep ediyoruz.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*15.10.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Abdulbaki Demir, Ģu beyanlarda bulundu:
“04.06.1994 yılında kendimize ait olan pirinç tarlamızda ağabeyim olan Abdulselam Demir
ve onunla birlikte birkaç arkadaĢı çalıĢıyor vaziyetteyken askerler tarafından tüm köyümüz
ablukaya alındı. Verilen bilgilere göre köyümüzün yakınında bulunan ve çok büyük bir dere
olan yerde askerlerin deyimiyle 3 PKK Militanıyla girmiĢ oldukları çatıĢmada 3 militanın
taranarak öldürüldüğünü öğrendik. Olay esnasında tarlada çalıĢan ağabeyim ve arkadaĢları
da çatıĢmanın yaĢandığı yerden kaçmak isterlerken askerler tarafından alıkonuldular. Görgü
tanıklarının anlatımıyla 3 PKK Militanın öldürüldüğü yerde ağabeyim ve 4 arkadaĢı sıraya
dizilerek ve kurĢunlanarak katlettiklerini hatta cesetlerin dahi yıkanamayacak durumda
olduğu için battaniyelere sarılarak köy mezarlığına gömüldüklerini beyan ettiler. Ağabeyim
ve diğer öldürülen 6 kiĢi de rastgele gömülmüĢler. 7 kiĢiden hangisinin mezarının Ağabeyime
ait olduğunu bilmiyoruz. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD
ORTAYA ÇIKAN TOPLU MEZARLAR
*Diyarbakır'da Merkez Kapalı Cezaevi ve JĠTEM merkezi olarak kullanılan bölgede yapılan
restorasyon çalıĢmalarında insana ait 6 kafatası bulundu. Cezaevi duvarı yakınlarında yapılan
kazılarda bulunan kemikler için Cumhuriyet Savcısı olay yerine gitti.
*Diyarbakır Cumhuriyet BaĢsavcılığı'nın JĠTEM sorgu merkezi ve Sur Ġlçesi'nde bir dönem
ceza ve tevkifevi olarak kullanılan tarihi Ġçkale'de 11 Ocak'ta çevre düzenleme çalıĢmaları
sırasında insan kafatasları bulunması üzerine baĢlattığı kazılarda kafatasları ile çok sayıda
kemik bulunmuĢtu. ġubat ayına kadar devam eden kazılarda toplamda 29 kiĢiye ait kafatası ve
kemikler ortaya çıktı. (11.01.2012-07.02.2012 / DĠHA/DHA / Mynet.com / Ġnternethaber.com
/ Etha.com.tr / Guneydoguguncel.com)
*ġırnak'ın Güçlükonak (Basa) Ġlçesi'ne bağlı Yağızoymak (Zivoga Hecîelî) Köyü'nde yapılan
kazılarda, 1994 yılında ÖzbaĢoğlu (HirareĢ) Köyü'nden gözaltına alınan ve bir daha
kendilerinden haber alınamayan 5 köylüden 3'ünün cenazesine ulaĢıldığı ortaya çıktı.
"PKK'lilere yardım ettikleri" iddiası ile askerler tarafından 1994'te gözaltına alınarak
Yağızoymak Jandarma Tabur Komutanlığı'na götürülen ve kendilerinden bir daha haber
alınamayan 5 köylüden 3'ünün cenazesi, köye 5 dakika uzaklıkta bir yerde toplu gömülmüĢ
halde bulundu. Kepçe ile yapılan kazılardan 3 kiĢinin elbiseleriyle gömüldüğü ve
kemiklerinin tamamı halen elbiseler içerisinde bulunduğu kaydedildi. Kazı esnasında hazır
bekleyen ailelerin çıkarılan kemiklerin yakınlarına ait olduğunu elbiselerden teĢhis ettiği
öğrenilirken, diğer 2 kiĢinin gömüldüğü belirtilen alanın ise dağlık bir alan olduğu "güvenlik"
sağlandıktan sonra da kazı çalıĢmasının baĢlatılacağı bildirildi. Diyarbakır Özel Yetkili
Cumhuriyet Savcısı talimatıyla yapılan kazılarda çıkan 3 kiĢiye ait kemiklerin incelenmesi
için Ġstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderileceği belirtildi. SoruĢturmanın gizli yürütüldüğü
kaydedildi.
126
*ġırnak'ın Güçlükonak (Basa) Ġlçesi'ne bağlı Yağızoymak (Zivoga Hecîelî) Köyü'nde yapılan
kazılarda ortaya 3 cesedin, 1994 yılında Yağızoymak Jandarma Tabur Komutanlığı
askerlerince ÖzbaĢoğlu (HirareĢ) Köyü'nde gözaltına alınan ve bir daha kendilerinden haber
alınamayan 5 köylüden Sait ġen, BeĢir BaĢkök ve Abdullah Güler'e ait olduğu belirtildi.
Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'nın kararı ile Jandarma Tabur Komutanlığı
yakınlarındaki alanda yapılan kazı çalıĢmalarını izleyen kayıp yakınlarının, cesetleri
elbiselerinden teĢhis ettiği belirtildi. TeĢhis edilen kiĢilerin Sait ġen, BeĢir BaĢkök ve
Abdullah Güler olduğu belirtilirken, kayıp yakınlarının DNA testi için kan örnekleri vereceği
öğrenildi. Bulunan cenazelerin kimlik belirlemesi ve DNA testi için bugün Ġstanbul Adli Tıp
Kurumu'na gönderileceği öğrenildi. (20.01.2012/DĠHA / Özgür Gündem / Star)
*Mardin'in Dargeçit Ġlçesi'ne bağlı Bağözü (Tiruva) Köyü'nde Dargeçit Jandarma
Komutanlığı'na bağlı askerlerce 1995 yılında gözaltına alınan ve bir daha kendilerinden haber
alınamayan Davut Altınkaynak, Süleyman Seyhan, Hikmet Kaya, Abdurrahman CoĢkun,
Abdullah Olcay, Mehmet Emin Aslan, Nedim Akyön ve Seyhan Doğan'ın toplu gömüldüğü
iddiası üzerine su kuyusunda bugün kazı çalıĢması baĢlatıldı. Köyün içinde bulunan ve daha
önce kayıp yakınlarının Ģüphe üzerine kendi çabalarıyla yaptığı kazıda 2 yanmıĢ kemik
parçasının bulunduğu kuyuda, bu sabah saatlerinde baĢlatılan kazı çalıĢmasında insana ait bir
kafatası ile elbise parçaları bulundu. Kuyunun çevresi güvenlik Ģeridi ile kapatıldı. Dargeçit
Cumhuriyet Savcısı'nın gözetiminde, olay yeri inceleme ekiplerinin kepçe ile yürüttüğü
çalıĢmaları ĠHD heyeti de yerinde izliyor. Kayıp yakınları ve köylülerin de, uzaktan izlediği
çalıĢma devam ederken, köyün çevresi askerler tarafından kuĢatılmıĢ durumda. Kazı çalıĢması
sırasında bekleyen Seyhan Doğan'ın ağabeyi Abdulkerim Doğan, kafatası ve kemiklerin
yanında bulunan elbiselerin kardeĢine ait olduğunu tespit etti. Bunun üzerine Seyhan Doğan'a
ait olduğu düĢünülen kafatası ve kemikler adli tıp uzmanları eĢliğinde kuyudan çıkarılarak bir
poĢetin içine konuldu. Kazı çalıĢmasının geç saatlere kadar süreceği belirtilirken, kuyu içinde
ve kuyudan çıkarılan ıslak toprak üzerinde detektörle arama yapıldı.Görgü tanıklarının
ifadeleri doğrultusunda baĢlatılan kazıda insan kemikleri, elbiseler ve 3 adet boĢ kovan
bulundu. Kuyuda yapılan ve bir kafatası, kemik parçaları ile elbiselerin bulunduğu kazı
çalıĢması tamamlanırken, köyün giriĢindeki ikinci noktadaki kazı çalıĢması ise devam ediyor.
(22.02.2012/ANF/DĠHA/Etha.com.tr/Bugun.com.tr/Stargazete.com/Hurriyet.com.tr/
Mardingundem.com/ Milliyet.com.tr)
*Mardin Dargeçit Jandarma Komutanlığı'na bağlı askerlerce 1995 yılında gözaltına alınan ve
bir daha kendilerinden haber alınamayan 6 kiĢi için Bağözü (Tiruva) Köyü'nde bu sabah
tekrar baĢlatılan kazılarda elbiseleri ile gömülmüĢ bir kiĢiye ait cenaze bulundu. Köy
mezarlığının yanında Dargeçit Cumhuriyet Savcısı ve Adli Tıp uzmanları denetiminde devam
eden kazıları; ĠHD heyeti, kayıp yakınları ve BDP'liler de yerinde izliyor. (24.02.2012/
DĠHA/ Hurriyet.com.tr/Milliyet.com.tr)
*Diyarbakır Cumhuriyet BaĢsavcılığı, 1994 yılında 5 köylünün öldürülerek tabur bahçesine
gömüldüğü yönündeki suç duyurusu üzerine 19 Ocak günü ġırnak'ın Güçlükonak (Basa)
Ġlçesi ÖzbaĢoğlu köyü ile Yağızoymak Jandarma Taburu arasındaki boĢ arazide kazı çalıĢması
baĢlatmıĢtı. Yapılan kazı çalıĢmasında elbiseleriyle gömülmüĢ 3 kiĢiye ait kemikler
bulunmuĢ, ancak aĢırı yağıĢ ve güvenlik gerekçe gösterilerek kazılar durdurulmuĢtu. Ailelerin
baĢvurusu üzerine Yağızoymak Jandarma Tabur Komutanlığı bölgesindeki arazide kazı
çalıĢmasına bugün tekrar baĢlandı. Kazı çalıĢması sırasında Cizre Cumhuriyet
BaĢsavcılığı'ndan bir yetkili, Güçlükonak Cumhuriyet Savcısı, ġırnak Barosu'ndan 2 avukat
ve kayıp yakınları kazı yapılan alanda hazır bulundu. AkĢam saatlerinde sona eren kazılarda
insana ait 2 tam iskelet çıktı. Kazı çalıĢması için giriĢimlerde bulunan ve kazıları yerinde
izleyen iki aile iskeletlerdeki elbise parçalarından yola çıkarak iskeletlerin kendi çocukları
olan Ömer Çetin ve Ahmet Güler'e ait olduklarını belirtti. Kazılar sonucunda çıkan tam
iskeletler ve kemiklerin DNA testi için Ġstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderileceği bildirildi.
127
Öte yandan kazıda hazır bulunanlardan alınan bilgiye göre iskeletlerin kafatasında mermi
çekirdeği bulunduğu belirtildi. (22.02.2012/ANF/DĠHA/Sondakika.com/Aktifhaber.com/
Bianet.org)
TOPLU MEZAR KAZILARINDA BULUNAN KEMĠKLER ĠÇĠN YAPILAN KAYIP
BAġVURULARI
*Diyarbakır’ın Sur Ġlçesi’nde bir dönem cezaevi olarak kullanılan ve JĠTEM’in merkezi
olarak bilinen Ġçkale mevkiinde 11 Ocak 2012 tarihinde ortaya çıkan toplu mezarda
bulunan kemiklerle ilgili 12.01.2012 – 16.02.2012 tarihleri arasında derneğimize
baĢvuran kayıp yakınları, ortaya çıkan kemiklerin kaybedilen yakınlarına ait olabileceği
düĢüncesiyle hukuki yardım talebinde bulundular. Bu süre içerisinde baĢvuruda
bulunanlar ve kayıp olan yakınlarının isimleri Ģunlar:
-BaĢvurucu: Ġsmail Ulumaskan / Kayıp: Seyithan-Sadık Ulumaskan
-BaĢvurucu: Leyla Diker / Kayıp: Recep Diker
-BaĢvurucu: Süleyman Yıldız / Kayıp: Mehmet Yıldız
-BaĢvurucu: M. Zeki Sezer / Kayıp: M.Veysi Sezer
-BaĢvurucu: Halime Aydoğan / Kayıp: Nihat Aydoğan
-BaĢvurucu: Celal Bağca / Kayıp: Adnan Bağca
-BaĢvurucu: Besra Üçak / Kayıp: Ali Ġhsan
-BaĢvurucu: Salih Örhan / Kayıp: Cezayir Örhan
-BaĢvurucu: Hadin Çelik / Kayıp: Abdusselam Çelik
-BaĢvurucu: Kemal Günden / Kayıp: Ġbrahim Günden
-BaĢvurucu: Ramazan Tekdağ / Kayıp: Ali Tekdağ
-BaĢvurucu: Kadriye Tanrıverdi /Kayıp: Mehmet- Muharrem Tanrıverdi
-BaĢvurucu: Hasan Balyeci / Kayıp: Fahri Balyeci
-BaĢvurucu: Cemal Özdemir / Kayıp: Mehmet Özdemir /
-BaĢvurucu: Fahriye Bulut / Kayıp: Baki Akdemir
-BaĢvurucu: Medeni Çakıcı / Kayıp: Ahmet Çakıcı
-BaĢvurucu: Dilber Bulut / Kayıp: Mustafa Bulut
-BaĢvurucu: Gülbiye Buluttekin / Kayıp: Osman Buluttekin
-BaĢvurucu: AyĢan Ġkincisoy / Kayıp: Recep Ġkincisoy
-BaĢvurucu: Nesim Aaslan / Kayıp: Ebedin YaĢli
-BaĢvurucu: Mehmet Mustafa Bayram / Kayıp: Mehmet ġirin Bayram
-BaĢvurucu: Ġrfan Öztürk / Kayıp: Vasıf Öztürk
-BaĢvurucu: Cemal Bababoğlu / Kayıp: Nazım Babaoğlu
-BaĢvurucu: Hasan Kahanarslan / Kayıp: Bahri Kahanarslan
-BaĢvurucu: Hanefi YetiĢen / Kayıp: Ahmet YetiĢen
-BaĢvurucu: Yasin Buluter / Kayıp: Abdullah Buluter
-BaĢvurucu: Ali ġaĢkın / Kayıp: Mehmet Emin Doğrul
-BaĢvurucu: Müfide Ağaya / Kayıp: Ġsmail Ağaya
-BaĢvurucu: Ebedin Kılıç / Kayıp: Ecevit Kılıç
-BaĢvurucu: Feyzi Arık / Kayıp: Aziz Arık, Orhan Ersöz, Mehmet ġenol, Mehmet Çelik,
Doğan Adın, Faruk Yiğit, Selahattin, Remzi
-BaĢvurucu: Medine Alınbay / Kayıp: Fahrettin Alınbay
-BaĢvurucu: Meyase Söğüt / Kayıp: Ömer Söğüt
-BaĢvurucu: Çetin Birlik / Kayıp: Zübeyir-Kemal-Abdulbaki Birlik, Zeki Alabalık, Mizer,
Ahmet..
-BaĢvurucu: Aysel Karaaslan / Kayıp: Yusuf Nergiz
-BaĢvurucu: Hanifi-Naci Eren / Kayıp: Ġlyas Eren
-BaĢvurucu: Hanifi Biçimli / Kayıp: Ahmet Biçimli
-BaĢvurucu: Ġhsan Acar / Kayıp: Mehmet Selim Acar
128
-BaĢvurucu: Ciğerhun Haran / Kayıp: Ġhsan Haran
-BaĢvurucu: Mehmet Hüseyin Çiçek / Kayıp: Hasan Çiçek
-BaĢvurucu: Mesut Arslanoğlu / Kayıp: Hamza Arslanoğlu
-BaĢvurucu: Nesime Kaymaz / Kayıp: Mahmut Kaymaz
-BaĢvurucu: Muhlise Adıgüzel / Kayıp: Kuddusi Adıgüzel
-BaĢvurucu: Atilla Yenisoy / Kayıp: Turgut Yenisoy
-BaĢvurucu: AyĢe Cingöz / Kayıp: Orhan Cingöz
-BaĢvurucu: Nevzat Alagam / Kayıp: Bedri Alagam
-BaĢvurucu: Azamettin Ġpek / Kayıp: Ġkram-Servet Ġpek
-BaĢvurucu: Yavuz Toğcu / Kayıp: Önder Toğcu
-BaĢvurucu: Rukiye Aksoy / Kayıp: Edip Aksoy
-BaĢvurucu: Ferhat Kaya / Kayıp: Ramazan Kaya
-BaĢvurucu: Kesire Çalık / Kayıp: Salih Çalık
-BaĢvurucu: Sabahattin Demirkıran / Kayıp: M. Zafer Demirkıran
-BaĢvurucu: Nevzat Özgen / Kayıp: Fikri Özgen
-BaĢvurucu: Atanur AteĢ / Kayıp: Mirze AteĢ
-BaĢvurucu: Gülistan Almaz / Kayıp: Sinan Fidan, Sahil Çalık
-BaĢvurucu: Mehmet ġah Akdeniz / Kayıp: Mehmet Mehdi Akdeniz
-BaĢvurucu: Muhammet-Mehmet Saçaklıdır / Kayıp: Hüseyin- Hasan Saçaklıdır
-BaĢvurucu: Bedran Aydemir / Kayıp: Hüseyin Ademir
-BaĢvurucu: Ömer CoĢkun- Abdurrahman CoĢkun,
-BaĢvurucu: Hazni Doğan / Kayıp: Abdurrahman Olcay, M.Emin Aslan, Seyhan Doğan,
Davut Altınkaynak, Nedim Akyol
-BaĢvurucu: Nevriye Çur / Kayıp: Nurettin Çur
-BaĢvurucu: Salime Çakır / Kayıp: Ġbrahim Kartay
-BaĢvurucu: Zozan Kaçan / Kayıp: Ahmet Tekin
KADINLARIN YAŞAM HAKLARINA YÖNELİK İHLALLER
-Kadın Ġntiharları
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'ne bağlı Esendere Beldesi'ne bağlı Yılmaz (Mori) Köyü'nde
oturan AyĢe Aybar (22), dün akĢam saatlerinde intihar ettiği iddiasıyla ağır yaralı olarak
Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Göğsüne isabet eden iki kurĢunla yaralanan Aybar,
hastanede yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Ġddialara göre, Aybar'ın
istemediği biri ile evlendirilmek istenmesinden dolayı intihara kalkıĢtığı belirtildi.
(05.01.2012/DĠHA)
*Ağrı'nın Doğubayazıt Ġlçesi'nde Büyük Ağrı Mahallesi'nde oturan Ġpek Bozboğa (18)
evlerinin bahçesindeki kömürlükte intihar etti. KardeĢi tarafından fark edilen Ġpek
Bozboğa'nın kablo ile intihar ettiği belirtilirken, olay yerine çağrılan polis ve savcı inceleme
yaptı. Ġpek'in 6 ay önce T.T isimli bir kiĢi ile niĢanlandığı ve sürekli sorun yaĢadığı iddia
ediliyor. Ġpek'in cenazesi Doğubayazıt Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
(31.01.2012/DĠHA)
*Mardin'in Midyat Ġlçesi'nde, bir bacağı protez olan 55 yaĢındaki Ramazan Aslan ile 15
yaĢındaki kızı D.A'yla birlikte Midyat Devlet Hastanesi'ne gitti. Yüzde 46 iĢ göremez raporu
olan baba Aslan, tekerlekli sandalye almak için "üçlü heyet" raporu için baĢvuru yaptı. Aslan'ı
sağlık kontrolüne tabi tutan heyet, sağlık durumun iyi olduğu ve yürüyebilecek durumda
olduğu yönünde görüĢ belirterek, rapor talebini reddetti. Bu duruma tepkisini gösteren
Aslan'ın 15 yaĢındaki kızı D.A., 3 katlı hastanenin çatısına çıkarak, herkesin bakıĢları içinde
kendini boĢluğa bıraktı. Hastane görevlileri tarafından açılan battaniyenin içine düĢen D.A.,
129
hastanenin acil servisine kardırıldı. Midyat Devlet Hastanesi'nde yapılan ilk müdahalenin
ardında D.A., Mardin Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Hastanede tedavi altına alınan D.A.'nın
hayati tehlikesi bulunmadığı, ancak bir süre hastanede tedavi göreceği belirtildi.
(07.02.2011/DĠHA/Milliyet.com.tr/DHA/Gazete5.com)
*Diyarbakır'ın Bismil Ġlçesi'ne bağlı ġentepe Mahallesi'nde ikamet eden ve 18 aylık evli 6
aylık anne olan Leyla Demir adlı kadının, dün akĢam 19.30 sıralarında evde bulunan ateĢli
silah ile intihar ettiği iddia edildi. Yakınları tarafından Bismil Devlet Hastanesi'ne kaldırılan
Demir, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaĢamını yitirdi. (28.02.2011/DĠHA/
Haberdiyarbakir.com/Ġlkehaberajansi.com.tr/Ozgur-gundem.com/Diyarbakirsoz.com)
*Patnos'ta psikolojik sorunları olan ve Devlet Hastanesi'nde tedavi gören Mensure Ġ.'nin,
hastanenin camından atlayarak intihar teĢebbüsünde bulunduğu iddia edildi. Ağır yaralanan
kadın ambulansla Van'a sevk edilirken, kadının yolda kalbinin durması nedeniyle Muradiye
Devlet Hastanesi'ne yönlendirildiği kaydedildi.Yapılan tüm müdahalelere rağmen
kurtarılamayan Mensure Ġ.'nin cenazesi Patnos'a geri getirildi.
(11.03.2012/DĠHA/Posta.com.tr)
*Alınan bilgiye göre olay dün gece geç saatlerde Urfa‟da Esentepe Mahallesi'nde meydana
geldi. Bir süredir psikolojik sorunlar yaĢadığı iddia edilen Ġslim Yılmaz, hava almak için
çıktığı 5'inci kattaki evlerinin balkonundan kendisini boĢluğa bıraktı. Gürültü üzerine dıĢarı
çıkanlar tarafından fark edilen 4 çocuk annesi Ġslim Yılmaz, ağır yaralı olarak ambulansla
hastaneye kaldırıldı. Ġslim Yılmaz, acil serviste yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı.
(11.03.2012/ANF)
*Kars'ın HalitpaĢa Mahallesi'nde oturan Ġnci Tazegül (38) isimli kadının akĢam saatlerinde
doğalgaz borusuna bağladığı iple intihar ettiği iddia edildi. Asılı halde yakınları tarafından
bulunduğu öne sürülen ve öğretmen olduğu belirtilen Tazegül'ün cenazesi olay yerine gelen
ekipler tarafından otopsi için Kars Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Olay ile ilgili inceleme
baĢlatıldığı öğrenilirken, Tazegül'ün psikolojik rahatsızlığının olduğu ve tedavi gördüğü iddia
edildi. (22.03.2012/ANF)
*Diyarbakır Bismil Ġlçesi'nde ikamet eden Nurhan Demir'in (23), Sanayi Mahallesi'nde
bulunan evlerinde tavana astığı iple intihar ettiği ileri sürüldü. Ailesi tarafından fark edildiği
belirtilen Demir'in cenazesi, Bismil Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Otopsi iĢlemleri için
cenazenin Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. NiĢanlı olduğu öğrenilen Demir'in
intihar iddiasına iliĢkin her hangi bir bilgiye ulaĢılamadı. (09.04.2012/ANF/DĠHA/Ozgurgundem.com/ Yeniozgurpolitika.com)
*Diyarbakır Bismil'e bağlı BaĢhan (Xanoserê) Köyü'nde ise, öğle saatlerinde AyĢe Altunç'un
(23), koruculuktan emekli olan kayınbabasının keleĢnikof silahı ile kafasına ateĢ ederek
intihar ettiği ileri sürüldü. Altunç'un cenazesinin Bismil Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Cenazenin, otopsi iĢlemleri için Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'na gönderileceği belirtildi.
(09.04.2012/ANF/DĠHA/Ozgur-gundem.com/Yeniozgurpolitika.com)
*Ağrı'nın Doğubayazıt'ta 3 gün önce Elif Aydın (17) isimli genç kadının ilaç içerek intihar
ettiği iddia edildi. Odasında baygın halde bulunduğu öne sürülen Aydın'ın, Doğubayazıt
Devlet Hastanesi'nde yapılan ilk müdahalenin ardından Erzurum Bölge Eğitim ve AraĢtırma
Hastanesi'ne kaldırıldığı belirtildi. 3 gündür yoğun bakımda tutulan Aydın'ın sabah saatlerinde
yaĢamını yitirdiği bilgisi üzerine Diyadin Ġlçesi'nde oturan Aydın'ın babası Abdurrahman
Aydın, kızının lise öğrencisi olduğunu belirterek, 40 gün önce M.T., adlı kiĢi ile kaçarak
evlendiğini söyledi. Kızının herhangi bir sorunun olmadığını belirten baba Aydın, "Kızım
130
kendi halinde biriydi. Sevdiği biri ile kaçarak evlendi. Biz de buna karĢı çıkmadık. Ancak bu
sabah bize kızımın 3 gün önce intihar ettiği haberi geldi. 3 gündür kızım intihar etmiĢ ve bize
kimse söylememiĢ" dedi. Kızının cenazesinin Erzurum'dan yola çıktığını belirten baba Aydın,
M.T. ve ailesi hakkında suç duyurusunda bulunacağını kaydetti.Aydın'ın cenazesinin Diyadin
ġehir Mezarlığı'nda defnedileceği öğrenildi. (10.04.2012/DĠHA/Yeniozgurpolitika.com)
*Ġsmi açıklanmayan erkek arkadaĢı ile yaĢadığı iliĢki sonrasında hamile kalan ve 1,5 aylık
hamile olduğu öğrenilen C.K. sevgilisi ile yaĢadığı sorunlar nedeniyle girdiği bunalım sonucu
ihtihar etmek üzere Yukarı Tekke Mezarlığı'nda bulunan kayalıklara çıktı. Sık sık intihar
vakalaranın yaĢandığı kayalıkların uç kısmında bir genç kızın durduğunu görenler polise
haber verdi. Ġhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri genç kızın tepki göstermesi üzerine
güçlükle yanına yaklaĢabildi. Burada C.K. ile konuĢmaya çalıĢan ekipler bir sürez sonra genç
kızı ikna ederek bulunduğu yerden indirdi. (10.04.2012/DHA)
*Ağrı Diyadin Ġlçesi'ne bağlı Tutak (Dutak) Köyü'nde Necibe Yenigün'ün (20) evde bulunan
beylik tabancası ile intihar ettiği iddia edildi. Ailesi tarafından Diyadin Devlet Hastanesi'ne
kaldırılan Yenigün yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamazken, Yenigün'ün cenazesi,
otopsi için Trabzon Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldığı
*Urfa'nın PaĢabağı Mahallesi'nde B.A. adlı genç kadın, babasıyla girdiği tartıĢmanın ardından
intihara teĢebbüs ettiği ileri sürüldü. TartıĢmanın ardından gece saat 05.00 sıralarında balkona
çıkarak kendisini aĢağı attığı iddia edilen genç kadın, ayakları üzerine düĢerek ağır yaralandı.
Olay yerine gelen sağlık ekipleri ilk müdahalesini yaptıkları genç kadını, ġanlıurfa Eğitim ve
AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırdı. Ayaklarının kırıldığı saptanan B.A.'nın tedavisi sürüyor.
(25.04.2012/DĠHA)
*Siirt Bahçelievler Mahallesi Abdullah BağıĢ caddesinde, ailesi ile yaĢayan ve engelli olduğu
öğrenilen 16 yaĢındaki AyĢe Gül isimli genç kız balkondan atlayarak intihar etti. Olay yerine
çağrılan ambulans ile Siirt Devlet Hastanesine yaralı olarak kaldırılan Gül‟e yapılan tüm
müdahalelere rağmen kurtarılamadı. (26.04.2012/Mynet.com/Haberler.com/Siirtte.net/
Siirtliler.net)
*Diyarbakır'ın Çınar Ġlçesi'ne bağlı Yukarı Molla Ali Köyü'nün Doluçanak (Asi) Mezrası'nda
ailesi ile birlikte yaĢayan 16 yaĢındaki Rojin Babat isimli genç kadının gece saatlerinde evin
bitiĢiğindeki ahırda kendini asarak intihar ettiği iddia edildi. Olayı sabah saatlerinde fark eden
aile fertleri, Çınar Belediyesi'ni arayarak ambulans istedi. Ambülansla genç kadının cenazesi
Çınar Entegre Hastanesi'ne getirildi. Hastanede cenaze üzerinde yapılan incelemelerden sonra
ölümün Ģüpheli olduğu gerekçesi ile otopsi için Diyarbakır Adli Tıp Merkezi'ne gönderildi.
Çınar Entegre Hastanesi Pratisyen hekimlerinden Dr. Mehmet Emin Akçer, olay ile ilgili
"Ölümünün intihar mı cinayet mi olduğunun belli olmadığı, Ģüpheli olması sebebiyle daha
detaylı araĢtırma ve otopsinin yapılması için Diyarbakır Adli tıp Merkezine gönderdik'' dedi.
(01.05.2012/DĠHA)
*Bitlis‟in Hizan Ġlçesi'ne bağlı KağıĢlı (Veras) Köyü'nde oturan ve 40 günlük bir çocuğu olan
Leyla Özdemir evin tavanına asılı olarak bulundu. Kendisini asarak intihar ettiği iddia edilen
Özdemir‟in cenazesi otopsi yapılmak üzere Bitlis Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
(13.05.2012/DĠHA)
*Bingöl'ün Genç Ġlçesi TarlabaĢı (Rotcan) Köyü'nde ikamet eden Halise Tezel (22) adlı
kadının kendini av tüfeğiyle vurduğu iddia edildi. Dün yaĢanan olayın ardından Tezel'in eĢi
Murat Tezel'in eĢinin ailesini arayarak, "Kızınız kendisini vurdu" dediği öğrenildi. Olayın
131
ardından ailesi tarafından Bingöl Devlet Hastanesi'ne götürülen Tezel, buradan Fırat
Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne sevk edildi. Hemen ameliyata alınan Tezel'in zarar gören
bağırsakları ve dalağının bir bölümünün kesildiği öğrenildi. Olayın dün yaĢandığını belirten
Tezel'in ağabeyi Arif Gökçe, kardeĢinin iki yıllık evli olduğunu belirtti. KardeĢinin iki yıllık
evlilik süresi boyunca eĢi Murat Tezel ile herhangi bir sorun yaĢamadığını söyleyen Gökçe,
"KardeĢimin eĢinin ailesi, bize kardeĢimin kendisini vurduğunu söyledi. Ama olayın nasıl
olduğunu bilmiyoruz. Biz kardeĢimin canının derdinde olduğumuz için, olaya iliĢkin detaylı
araĢtırma yapamadık" dedi. KardeĢinin bir çocuğu olduğunu ve üç aylık hamile olduğunu
belirten Gökçe, "KardeĢim karnından vurulduğu için bağırsakları ve dalağı zarar görmüĢ.
Karnındaki bebek de ölmüĢ. Doktorlar, kardeĢimin durumu biraz iyiye gittikten sonra, bebeği
de alacaklarını söyledi" dedi. Tezel'in hayati tehlikeyi atlattığını söyleyen Gökçe, Ģu ana kadar
kardeĢiyle görüĢemedikleri için olayın nasıl gerçekleĢtiğini bilmediklerini söyledi.Tezel'in eĢi
Murat Tezel ise hastanede polislerce ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.
(24.06.2012/DĠHA)
*Ağrı‟nın Yolcupınar (Zeynel) Köyü'nde 19 yaĢındaki Ceylan Yılmaz isimli kadının intihar
ettiği iddia edildi. Babasının tüfeğiyle intihar ettiği iddia edilen Yılmaz‟ın cenazesi otopsi için
Diyadin Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Ġncelemenin ardından otopsi için Yılmaz'ın
cenazesi, Trabzon Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Buradaki otopsi iĢlemlerinin ardından
alınan cenaze Yolcupınar Köyü‟nde toprağa verildi. Yılmaz'ın ölümüyle ilgili soruĢturma
baĢlatıldı. (24.06.2012/DĠHA/Vanbulten.com)
*Sivas Açık Ceza Ġnfaz Kurumu'nda kalan mahkumlardan 24 yaĢındaki E.K. isimli kadının
01.07.2012 tarihinde cezaevinin 3. katından aĢağı atladığı ileri sürüldü. Ağır yaralı olarak
kaldırıldığı Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi AraĢtırma ve Uygulama Hastanesi'nde bir
haftadır yoğun bakım ünitesinde tedavisi devam eden E.K.'nin yaĢamını yitirdiği bildirildi.
(08.07.2012/DĠHA/Sabah.com.tr)
*Urfa'da, eĢinin ağabeyinin evinde misafir olan 25 yaĢındaki Çiğdem Toprak, iddiaya göre
akĢam geç saatlerde beĢinci kattaki evin balkonundan atlayarak yaĢamına son verdi. Alınan
bilgilere göre olay dün akĢam PaĢabağı Mahallesi 771'inci Sokak'ta meydana geldi. Mahmut
Toprak, eĢi Çiğdem ile birlikte ağabeyinin evine misafirliğe gitti. Ġddiaya göre, saat 22.00
sıralarında hava almak için balkona çıkan Çiğdem Toprak, 5'inci kattan atladı. Beton zemine
düĢen Çiğdem Toprak, olay yerinde yaĢamını yitirdi. (06.08.2012/ANF)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'ne bağlı Ortaklar (Bêsosin) Köyü'nde ikamet eden ġ.Ġ. (22) adlı
kadının silahla karnından kendisini vurarak intihar giriĢiminde bulunduğu iddia edildi. Silah
sesi üzerine odaya giren aile fertleri çocuklarını kanlar içinde görünce hemen ġemdinli Devlet
Hastanesi'ne kaldırdı. Burada yapılan ilk müdahalenin ardından ġ.Ġ. Van'a sevk edildi. ġ.Ġ.'nin
hayati tehlikesi olmadığı belirtilirken, olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldı. (07.08.2012/DĠHA)
*Batman‟ın BeĢiri ilçesine bağlı Danal köyünde ikamet eden 2 çocuk Annesi Fatma Gücün
(25) Ramazan ayının son gününde iftarını açtıktan sonra ani bunalım sonucu eline geçirdiği av
tüfeğini göğsüne dayanarak tetiği çekti. Çocuklarının önünde av tüfeği ile intihar eden genç
kadın olay yerinde yaĢamını yitirdi. (19.08.2012/Batmanpostasigazetesi.com)
*Elazığ‟ın Arıcak ilçesi Bükardı beldesinde 20 yaĢındaki N.Ç bilinmeyen bir nedenden dolayı
kendini asarak intihar etti. Edinilen bilgilere göre Arıcak Ġlçesi Bükardı beldesinde yeni
evlendiği belirtilen N.Ç (20) sabah saatlerinde evinde asılı bulundu. Cumhuriyet savcılığının
ilk incelemesinin ardından genç kadının cesedi otopsi yapılmak üzere, Elazığ Fırat
Üniversitesi hastanesi morguna kaldırıldı. (23.08.2012/Haberayrinti.com)
132
*MuĢ‟un Bulanık Ġlçesi‟ne Bağlı Seçme (Niftik) Köyü'nün Saliha Mezrası'nda oturan 18
yaĢındaki Hilal Esener isimli genç kadının intihar ettiği iddia edildi. Evde bulunan av
tüfeğiyle odaya kapanarak göğsüne isabet eden kurĢunla intihar ettiği söylenen Esener yaralı
olarak Bulanık Devlet Hastanesine kaldırılırken, yolda yaĢamını yitirdi. (28.08.2012/DĠHA/
Ozgur-gundem.com)
*Mardin'in Derik Ġlçesi'ne bağlı Dumluca (Sêpnat) Köyü'nde ikamet eden Nura
Bedirhanoğlu'nun, evde kimsenin olmadığı sırada kendisini asarak intihar ettiği iddia edildi.
Yakınları tarafından Derik Devlet Hastanesi'ne getirilen Bedirhanoğlu'nun cenazesi, otopsi
yapılmak üzere Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. (29.08.2012/DĠHA/Ozgurgundem.com)
*Bitlis‟in Güroymak ilçe merkezinde yaĢayan Merve Sevika adındaki genç kadının ailesiyle
birlikte yaĢadığı evde intihar ettiği öğrenildi. Sevika‟nın cansız bedeni odasında tavana asılı
bir Ģekilde aile fertleri tarafında bulunduğu iddia edildi. Sevika‟nın cenazesi otopsi için Bitlis
Devlet Hastanesi‟ne kaldırıldı. (29.08.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com)
*MuĢ‟ta 29.082012 tarihinde Betül Özcan adındaki kadın gördüğü Ģiddet yüzünden kendisini
asarak intihar ettiği iddia edildi. (ĠHD MuĢ ġubesi)
*Bingöl merkez Bahçelievler Mahallesi‟nde N.E, isimli kadın, ikamet ettiği binanın üçüncü
katından atlayarak intihar etti. Genç kadın olay yerinde yaĢamını
yitirdi.(12.12.2012/Bingolonline.com/Bingolmedya.com)
*ġanlıurfa'nın Birecik ilçesinde kocasıyla tartıĢan bir kadın, iki çocuğuyla birlikte Fırat Nehri
üzerindeki köprüden atladı. Kadın ve bir çocuk vatandaĢlar tarafından kurtarılırken, 1 çocuk
ise kayboldu. Edinilen bilgiye göre olay, ġanlıurfa‟nın Birecik ilçesinde meydana geldi.
Ġddiaya göre, Fatma T. (23) ismi öğrenilemeyen eĢi ile sürekli tartıĢma sonucu Fırat Nehri
üzerinde bulunan köprünün üzerine geldi. Burada 4 yaĢındaki kızı Müjde ve 5 yaĢındaki oğlu
Ahmet'le birlikte kendini nehrin soğuk sularına bıraktı. Olayı gören vatandaĢlar, soğuğa
rağmen kadın ve 4 yaĢındaki kızını kurtarmayı baĢarırken, oğlunu ise bütün aramalara rağmen
bulunamadı. (17.12.2012/KentHaber)
*Adıyaman'ın Cumhuriyet Mahallesi'nde ikamet eden 28 yaĢındaki MenekĢe D.'nin kendisini
evin tavanına eĢarpla astığı iddia edildi. MenekĢe Deniz hayatını kaybederken, olay yerine
gelen polis ekipleri incelemelerde bulundu. MenekĢe Deniz'in cenazesi Adıyaman Eğitim ve
AraĢtırma Hastanesi morguna kaldırıldı. (19.12.2012/DHA/DĠHA/Adiyamanaktuel.com)
*Mardin'in Kızıltepe ilçesi Eski Kasaplar ÇarĢısı Özmuhaciroğlu Apartmanı'nın 5'inci katında
ailesiyle birlikte ikamet eden M.D. (17) isimli genç kadının, henüz belirlenemeyen bir nedenle
intihar giriĢiminde bulunduğu öne sürüldü. Dün akĢam saat 21.30 sularında evlerinin
camından kendini aĢağıya bıraktığı iddia edilen M.D., apartmanın altında bulunan dükkanların
tentesine düĢtü. Olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırılan M.D.'nin,
vücut ve kafasının çeĢitli yerlerinde kırıkların oluĢtuğu ve hayati tehlikesinin bulunduğu
öğrenildi. (19.12.2012/DĠHA/Yuksekovahaber.com)
*Bitlis'in Mutki Ġlçesi'nde, bir çocuk annesi Özlem Altun, kendini evin tavanına bağladığı
eĢarpla asarak yaĢamına son verdi. Olay geçen pazartesi gecesi meydana geldi. Nikahsız
olarak Necmettin GüneĢ ile birlikte yaĢayan 1 çocuk annesi Özlem Altun, evde kimsenin
bulunmadığı bir sırada, tavana astığı eĢarbıyla kendini astı. Bir süre sonra eve gelen
Necmettin GüneĢ, eĢinin cesedini buldu. Polisin yaptığı incelemenin ardından Altun'un
cesedi, otopsi yapılmak üzere Bitlis Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (19.12.2012/KentHaber)
133
*SĠVAS‟ta lise 2‟nci sınıf öğrencisi 16 yaĢındaki Esra Irmak, mezarlıktaki kayalıklardan
atladı. YaklaĢık 100 metrelik uçurumdan zemindeki karların üstüne çakılarak ağır yaralanan
Esra, kaldırıldığı hastanede yaĢamını yitirdi. (20.12.2012/KentHaber)
*Van'ın Saray ilçesine bağlı Kargalı (Zax) köyünde ikamet eden 15 yaĢındaki Demet
Kazanlı'nın intihar ettiği iddia edildi. Kazanlı'nın köy korucusu olan babası Turan Kazanlı'nın
uzun namlulu silahı ile intihar ettiği iddia edildi. Olay ile ilgili soruĢturma
baĢlatıldı. (24.12.2012/DĠHA/Yuksekovaguncel.com)
*Diyarbakır'ın Kulp Ġlçesi'ne bağlı Bağcılar (Hacana) köyünde S.S. isimli kadının intihar
ettiği öne sürüldü. S.S.'nin cenazesinin otopsi için Diyarbakır Devlet Hastanesi morguna
kaldırıldığı bildirildi. Konuya iliĢkin soruĢturma baĢlatıldığı öğrenildi. (27.12.2012/DĠHA)
*Mardin'in Nusaybin ilçesinde bulunan Fırat Mahallesi'nde oturan lise son sınıf öğrencisi
Emine BaĢ (19) adlı genç kadının evin tavanına astığı iple intihar ettiği iddia edildi. Ailesi
tarafından fark edildikten sonra hastaneye kaldırılan BaĢ, yapılan tüm müdahalelere rağmen
kurtarılamadı. Nöbetçi savcının otopsi için gerekli olan ölüm tutanağını geç tutması ise,
hastane önünde bekleyen yurttaĢları çileden çıkardı. BaĢ'ın cenazesi otopsi yapılmak üzere
Diyarbakır Adlı Tıp Kurumu'na gönderildi. (29.12.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com)
*Diyarbakır'ın Lice ilçesinde ÇarĢı Mahallesi'nde G.A adlı genç kadının öğle saatlerinde
bahçelerinde bulunan kuyuya kendisini atarak, intihar ettiği iddia edildi. G.A.'ın cenazesinin
yakınları tarafından bulunmasının ardından, ambulans çağrıldı. YaĢamını yitirdiği anlaĢılan
G.A'nın cenazesi Lice Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Cenazenin buradan otopsi için
Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne getirildiği öğrenildi. (29.12.2012/DĠHA)
*Batman Tilmerç TOKĠ konutlarında oturan 38 yaĢındaki 5 çocuk annesi Ayten Orak adlı
kadının intihar ettiği iddia edildi. Gece geç saatlerde ailesi tarafından banyoda asılı olarak
bulunduğu ileri sürülen Orak'ın neden intihar ettiğine dair bir bilgi edinilemedi. Olay yerine
gelen polis inceleme baĢlatırken, Orak'ın cenazesi otopsi yapılmak üzere Batman Bölge
Devlet Hastanesine kaldırıldı. Otopsinin hemen ardından cenaze
defnedildi. (31.12.2012/DĠHA/Yuksekovahaber.com)
*Diyarbakır'ın Silvan ilçesine bağlı EĢme (Salika) köyünde dul bir kiĢiyle zorla evlendirilmek
istenen P.S adlı 17 yaĢında genç bir kadının intihar ettiği iddia edildi. Daha önce ailesi
tarafından dul bir kiĢiyle niĢanlandırılan kadının evlenmek istemediği için niĢanını geri
çevirdiği daha sonrada ailesi tarafından zorla evlendirilmek istenmesi üzerine genç kadının bir
ay önce, jandarmayı arayarak yardım talebinde bulunduğu öğrenildi. Bunun üzerine savcılık
tarafından sığınma evine gönderilen P.S.'nin daha sonra tutanak karĢılığında ailesine teslim
edildiği belirtildi. Sığınma evinden ayrılan genç kadının 30 Ekim akĢamı köyde bulunan
evlerinde intihar ettiği iddia edildi. (01.01.2012/DĠHA/Silvanmucadele.com)
*Siirt merkeze bağlı Bahçelievler Mahallesi'nde S.K. (20) isimli genç kadın, akrabalarının
kaldığı Nuri Bayam Caddesi'ndeki 7 katlı Ġzgi Apartmanı'nın çatısından atlayarak intihar etti.
Ağır yaralanan Kılıçer kaldırıldığı Siirt Devlet Hastanesi'nde tüm müdahalelerine rağmen
kurtarılamadı. (03.11.23012/DĠHA/Ozgur-gundem.com)
*ġırnak‟ın Silopi ilçesine bağlı Buğdaylı (Taqyan) köyünde bilinmeyen bir nedenden dolayı
17 yaĢındaki H.S. isimli genç kadının, babasının tabancası ile intihar ettiği iddia edildi. Silopi
Devlet Hastanesi'ne kaldırılan genç kadın, yapılan ilk müdahalenin ardından Cizre Devlet
134
Hastanesi'ne sevk edildi. Genç kadın, yapılan tüm müdahalelere rağmen yaĢamını yitirdi.
*Diyarbakır'ın Çınar ilçesine bağlı Ovabağ Köyü'nde 18 yaĢındaki AyĢe Kocan isimli kadın
sabah saatlerinde evin ahırında asılı olarak bulundu. TeĢhis için köye gelen savcının tuttuğu
raporda, Kocan'ın intihar ettiği iddia edildi. (16.11.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com)
*Hakkari‟nin ġemdinli ilçesi Derecik Beldesi'ne bağlı Umurlu Köyü'nde oturan 31 yaĢındaki
Nahide Yüce adlı kadının evde kimsenin bulunmadığı bir sırada, köy korucusu olan abisinin
silahını seriye alarak bedenine 5 mermi sıkarak intihar ettiği iddia edildi. (18.11.2012/DĠHA)
*Bitlis'in Hizan ilçesine bağlı Gökçimen Mahallesi'nde oturan Kezban Ekinci isimli kadın,
evde silahla öldürülmüĢ olarak bulundu. Aile fertleri Ekinci'nin evde bulunan av tüfeğiyle
intihar ederek, yaĢamına son verdiğini iddia etti. 2 çocuk annesi Ekinci'nin cenazesi otopsi
yapılmak üzere Bitlis Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (30.11.2012/Evrensel.net/Ozgurgundem.com)
*Sivas‟ın ġarkıĢla Ġlçesi'nde 8 ay öce eĢinden boĢanarak ailesinin yanına dönerek kardeĢleri
ile birlikte yaĢamaya baĢlayan Nazire Dinç, 10 Ekim 2012 tarihinde öğlen saatlerinde Kale
Mahallesi'ndeki tek katlı müstakil evin çatı katına çıkarak, çamaĢır ipiyle kendini tavana astı.
Yakınları tarafından çatı katında asılı halde bulunan Dinç için eve sağlık ekipleri ve polis
çağırıldı. Yapılan incelemede genç kadının yaĢamını yitirdiği belirlendi. Bir süredir eĢinden
ayrılmanın moral bozukluğunu yaĢayan kadının bu yüzden intihar ettiği sanılıyor. Olayla ilgili
soruĢturma baĢlatıldı. (10.10.2012/Haberturk.com/Bugun.com.tr/Aksamgazetesi.org)
*Ağrı‟nın EleĢkirt ilçesine bağlı Alagün köyünde oturan 9 yaĢındaki Gökhan Bayram ile
amcasının oğlu 7 yaĢındaki Azat Bayram, 8 Ekim günü ortadan kaybolmuĢ, aileleri tüm
aramalara rağmen bulunamayan çocukların, köyde yaĢayan ve psikolojik tedavi gören H.Y.
tarafından öldürüldüğü ortaya çıkmıĢtı. Öldürülen çocuklardan Gökhan Bayram'ın dayısı
Mirza Yami'nin eĢi olan 3 çocuk annesi H.Y.'nin eve çağırdığı çocukların ellerini ve
ayaklarını naylon iple bağlayıp boğduktan sonra fosseptik çukuruna attığı ortaya çıkmıĢtı.
YaklaĢık 10 yıldır psikolojik tedavi gördüğü ve ağır depresyon ilaçları kullandığı belirlenen
katil zanlısı kadın, kaldığı koğuĢta kendini asarak ölmek istedi. H.Y., bugün sabah saatlerinde
kaldığı koğuĢta herkesin uyuduğu bir sırada kendini tavana astı. Görevlilerin durumu fark
etmesi üzerine Ağrı Devlet Hastanesi'ne kaldırılan H.Y.'nin kalbinin bir kez durduğu, ancak
tekrar çalıĢtırıldığı bildirildi. Erzurum'a sevk edilen H.Y.'nin hayati tehlikesinin devam ettiği
bildirildi. (18.10.2012/Sabah.com.tr/Posta.com.tr/Mynet.com)
*Antep Üniversitesi Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi ĠĢletme Bölümü 3. sınıfı öğrencisi
Neriman Biçen'in, kaldığı yurdun banyosunda kendini iple asarak yaĢamına son verdiği ileri
sürüldü.19.10.2012 tarihinde banyoda asılı halde bulunan Biçen'in Mardin'in Midyat nüfusuna
kayıtlı olduğu öğrenildi. Olay yeri inceleme ekipleri ve Cumhuriyet Savcısı'nın incelemeleri
sonrasında genç kadının cenazesi otopsi yapılmak üzere Antep Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı.
(20.10.2012/Ntvmsnbc.com/Milliyet.com.tr)
*Diyarbakır'ın Silvan ilçesine bağlı EĢme (Salika) köyünde dul bir kiĢiyle zorla evlendirilmek
istenen P.S adlı 17 yaĢında genç bir kadının intihar ettiği iddia edildi. Daha önce ailesi
tarafından dul bir kiĢiyle niĢanlandırılan kadının evlenmek istemediği için niĢanını geri
çevirdiği daha sonrada ailesi tarafından zorla evlendirilmek istenmesi üzerine genç kadının
bundan yaklaĢık bir ay önce, jandarmayı arayarak yardım talebinde bulunduğu öğrenildi.
Bunun üzerine savcılık tarafından sığınma evine gönderilen P.S.'nin daha sonra tutanak
karĢılığında ailesine teslim edildiği belirtildi. Sığınma evinden ayrılan genç kadının 30 Ekim
135
akĢamı köyde bulunan evlerinde intihar ettiği iddia edilirken, cenazenin ilk olarak Silvan
Devlet Hastanesi'ne ardından otopsi iĢlemleri için Diyarbakır'a götürüldüğü öğrenildi.
*Mardin'in Kızıltepe ilçesi Atatürk Mahallesi'nde oturan Evin Uygur (18) sabah saatlerinde
yaĢadığı evde asılı halde bulundu. Uygur'un iki gün önce niĢanlandığını söyleyen akrabaları,
sabah kahvaltıdan sonra ev sakinlerinin dıĢarı çıkmasından sonra olayın yaĢanmıĢ
olabileceğini ileri sürdü. Uygur'un herhangi bir psikolojik baskı altında kalmadan
niĢanlandığını iddia eden akrabaları, tüm ailenin olay karĢısında Ģokta olduğunu kaydetti. Eve
gelen olay yeri inceleme ekipleri gerekli iĢlemleri yaptıktan sonra Uygur'u ambulansla otopsi
için Kızıltepe Devlet Hastanesi'ne götürdü. Olayla ilgili savcılık soruĢturma baĢlattı.
(31.10.2012/DĠHA/ Kiziltepegundem.com)
-Aile Ġçi ġiddete Uğrayan Kadınlar
*16.01.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran E.Ö., Ģu beyanlarda bulundu: “6 yıllık evli ve 2
çocuğum var. Kocamdan sürekli olarak Ģiddet görüyorum. Anne ve babamla yaĢıyorum.
EĢimden boĢanmak istiyorum. Can güvenliğim yoktur. Çok mağdur durumdayım.” (ĠHD
(03.02.2011/DĠHA/Diyarbakırolay/Posta.com.tr)
*Siirt‟te özel güvenlik görevlisi Güven GüneĢ ile 75‟inci Yıl Ġlköğretim Okulu sınıf
öğretmeni Esin GüneĢ, 2008 yılında evlendi. Esin GüneĢ, evliliklerinin ikinci yılında eĢinden
Ģiddet görmeye baĢladı. EĢinden gördüğü Ģiddet nedeniyle yüzünde yaralar ve morluklar
oluĢtuğu gerekçesiyle öğrencilerinin karĢısına çıkamayan Esin GüneĢ, eĢine boĢanma davası
açtı. Ancak Güven GüneĢ, boĢanma davasına karĢı çıktı. Öğretmen Esin GüneĢ, 24 Ağustos
2010 günü eĢi Güven GüneĢ, taksici BeĢir Üzüm ile gittiği Aydınlar Ġlçesi‟nde ‟Kale‟ olarak
bilinen uçurumun dibinde ölü olarak bulundu. Olayla ilgili olarak ifadesine baĢvurulan Güven
GüneĢ, ilk ifadesinde pikniğe gittiklerini ve olayın kazayla meydana geldiğini belirterek,
"Taksici arkadaĢım BeĢir Üzüm‟ün kullandığı araçla bölgeye gittik. EĢim hava alsın, gezelim,
piknik yapalım istedik. Kameriyede otururken ayağa kalkmak istedi. Bu sırada ayağı takıldı
ve düĢtü" dedi. Olayın dosyası, önce ‟kaza‟ denilerek kapatıldı. Ancak genç öğretmenin ailesi,
kızlarının kaza sonucu ölmediğini, damatları tarafından öldürüldüğünü iddia etti. Aile fertleri
kendi imkanlarıyla topladıkları delillerle Cumhuriyet BaĢsavcılığı‟na baĢvurarak, olayın
soruĢturulmasını istedi. BaĢvuru üzerine savcılık, dosyayı yeniden açarak soruĢturma baĢlattı.
SoruĢturma sonunda savcılık, Esin GüneĢ‟in eĢi ile taksici arkadaĢı hakkında, ‟kasten adam
öldürmek‟ suçlamasıyla ömür boyu hapis istemiyle dava açtı. Siirt Ağır Ceza Mahkemesi‟nde
Güven GüneĢ ile BeĢir Üzüm‟ün tutuksuz yargılandığı davanın dünkü duruĢmasında Esin
GüneĢ‟in ölmeden dakikalar önce çekilen fotoğrafları ortaya çıktı. Aydınlar
Kaymakamlığı‟nda çalıĢan ve olay günü ‟Kale‟ olarak adlandırılan bölgede dolaĢan BeĢir
Tutar‟ın çektiği fotoğraflara tesadüfen Esin öğretmen eĢi Güven Güney ile taksici arkadaĢı
BeĢir Üzüm‟ün parkta yürümeleri, kameriyeye doğru gitmeleri, uçurumun kenarına kadar
136
gelmeleri yansıdı. DuruĢmada tanık olarak dinlenen fotoğrafçı BeĢir Tutar, Kaymakamlık
adına fotoğraf çekmek için gittiği kalede dolaĢan 3 kiĢiyi gördüğünü bu üç kiĢiden birinin
kadın, 2 kiĢinin erkek olduğunu fark ettiğini söyledi. Tutar, "Fotoğrafta erkekler önde, bayan
arkadaydı. Bu Ģekilde fotoğraflarını çektim. Manzarayı çekmek için sürekli Ģekilde onların
yürüdüğü kısmı fotoğraflamıĢtım. Yanlarında bir dördüncü kiĢi görmedim. Bu fotoğrafları
sonra jandarmaya teslim ettim. Olay anında bir tedirginlik hissetmedim" dedi. Mahkeme,
tutuksuz yargılanan sanıklar Güven GüneĢ ve BeĢir Üzüm‟ün tutuklanma taleplerini
reddederek, sanıklardan DNA için kan ve tırnak örnekleri alınmasına karar verdi. Mahkeme
heyeti ayrıca, olay yerinde bir fizikçi ve bir olay yeri inceleme uzmanından oluĢan iki
bilirkiĢinin refakati ile ve sanıklarında hazır bulunacağı 13 Mart‟ta keĢif yapılmasına karar
verdi. DuruĢmalar öncesi kızının fotoğraflarına sarılıp adliye önünde gözyaĢları döken anne
Fahriye IĢık, kızının istememelerine rağmen Güven GüneĢ ile evlendiğini ve evlendikten bir
ay sonra eĢinden Ģiddet görmeye baĢladığını söyledi. Anne IĢık, "Benim kızımı pikniğe
götürdüğünü söylemiĢ. Gittikleri yer, ailece piknik yapılacak yer değil. Piknik malzemeleri
yok. Pikniğe gitmiĢlerse taksi Ģoförünün onların yanında uçurumun kenarında iĢi ne? Olay
önce hiç soruĢturulmadan kapatıldı ve dosyada takipsizlik kararı verildi. Ancak,
giriĢimlerimiz sonucu takipsizlik kararı kaldırılarak dava açıldı. Kızım, damadım tarafından
açık bir Ģekilde öldürüldü. Olay er ya da geç ortaya çıkacaktır. Adalete güveniyorum" dedi.
(03.02.2011/ Posta.com.tr)
*27.02.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran S.A., Ģu beyanlarda bulundu: “Ben 14
yaĢındayken Ģuan eĢim olan Y.A.‟ya kaçtım. 3 ay geçtikten sonra ailelerimiz barıĢtı. Bu
evlilikten bir çocuğum oldu. YaĢım o zaman küçük olduğu için resmi nikah yapamadık.
Evliliğim süresince eĢimin kıskançlıkları yüzünden çekilmez hale geldi. Beni kayınlarım ve
kayınbabamdan dahi kıskanıyordu. Beni eve kilitleyip saatlerce dövüyordu. Bana sürekli
Ģiddet uyguluyordu. Daha fazla dayanamadım. Ailemin yanında kalmaya baĢladım. Ama beni
yine rahat bırakmadı. Sürekli telefonla arayıp taciz ve tehditlerde bulunuyordu. Bende
korktuğum için eve tekrar geri döndüm. EĢimde değiĢen hiçbir Ģey olmamıĢtı. Yine
kıskançlıkları ve dayak atmaları devam etti. Bunlara iliĢkin bende karakola gidip ifade
verdim. Daha sonra doktordan darp raporu aldım. Ben eĢimden boĢanmak istiyorum. Ayrıca
tehditlerine de devam ediyor. EĢimden Ģikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep
*08.02.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Zahide Sürücü, Ģu beyanlarda bulundu: “EĢim
olan Sedat Sürücü ile yaklaĢık olarak 2 yıldır ayrı yaĢamaktayım. Evli olduğum süre içerinde
eĢim tarafından zorla evden kovuldum. ġuanda ailem ile yaĢamaktayım. Ancak 2 yıldır
çocuklarımı göremiyorum. Ayrıca nüfus cüzdanıma da el konulmuĢtur. Hem çocuklarımı
görebilmem için hem de nüfus cüzdanımı alabilmek için sizden hukuki yardım talep
*18.04.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran B.T., Ģu beyanlarda bulundu: “Amcamın oğlu
olan H.T., küçük yaĢta olmama rağmen beni zorla kaçırıp evlendirmek zorunda bıraktı.
Akraba olduğu için tarafların araya girmesiyle aileler barıĢtı. Bizde gayri resmi olarak
evlendik ve bu evlilikten bir kızımız oldu. EĢimin ailesi ile yaĢamaktayız. Gerek eĢimden ve
gerekse eĢimin kardeĢinden sürekli olarak Ģiddet görmekteyim. Özellikle kayınım beni sürekli
olarak darp ediyor. En son bir ay önce kayınımdan hastanelik oluncaya kadar dayak yedim.
Olaya iliĢkin rapor tutuldu ve savcılığa intikal etti. EĢimden ve onun ailesinden gördüğüm
Ģiddetten dolayı Ģuanda ailemin yanında yaĢıyorum. Ancak eĢim ve ailesi sürekli olarak bizi
arayarak beni tehdit etmektedir. Beni ve kardeĢlerimi ölümle tehdit etmekteler. Beni
öldürmelerinden korkuyorum. Bu konuda sizden gerekli önlemlerin alınmasını talep
137
*3 aydır Ġstanbul'dan çalıĢan Mehmet Nuri Sütçü, Van‟a dönerek Beyüzüm Mahallesi'ndeki
evine elinde av tüfeğiyle gitti. Evde 5 yıllık eĢi bir çocuk annesi Gülcan Sütçü tarafından
karĢılandı. Mehmet Nuri Sütçü evin mutfak bölümünde eĢini elindeki av tüfeğiyle vurdu. 9
aylık hamile olan Sütçü, vücuduna aldığı tek kurĢunla ağır yaralandı. Sütçü, Van Bölge
Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi‟ne kaldırılırken yolda yaĢamını yitirdi. Sütçü‟nün karnındaki 9
aylık bebeği de tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olaydan sonra Sütçü‟nün eĢi
Mehmet Nuri Sütçü ile ismi öğrenilemeyen bir kiĢi polisler tarafından gözaltına alındı.
Olaydan sonra bölgeye çok sayıda polis gönderilirken, savcı güvenlik Ģeridi çizilen evde
incelemelerde bulundu. Ġncelemelerin sürdüğü evde Sütçü‟nün 3 yaĢındaki oğlunun ise
yaĢananlardan habersiz evin içinde oyun oynaması ise dikkat çekti. Sütçü‟nün
öldürülmesinden sonra Van Belediyesi Kadın Sorunlarını AraĢtırma ve Uygulama Merkezi
(VAKASUM) yetkilileri de olay yerine giderek, olayla ilgili mahalle sakinleri ve görgü
tanıklarından bilgi aldı. Olayı nefretle kınadıklarını belirten danıĢma merkezi yetkilileri,
olayın takipçisi olacaklarını söyledi. (13.04.2012/DĠHA)
*Erzurum merkez Yakutiye Ġlçesi AĢağı Sanayi Mahallesi'nde yaĢayan bir çocuk annesi Elif
K. (21) sürekli Ģiddet gördüğü gerekçesiyle eĢi Ö.K. hakkında polise Ģikayette bulundu. Elif
K.'nin koruma talep etmediği iddia edilirken, babasının evinde kalan Elif K., eĢi Ö.K.'e
tarafından bıçaklı saldırıya uğradı. Ağır yaralanan Elif K. komĢuları tarafından hastaneye
götürüldü. Elif K., doktorların tüm çabalarına rağmen kurtarılamadı. Saldırı sonrasında polis,
Ö.K.'yi gözaltına aldı. (26.04.2012/DĠHA)
*Malatya'da bir çift evlerinde ölü bulundu. ġahsın, önce eĢini öldürdüğü, ardından da intihar
ettiği ileri sürüldü. Olay, Akçadağ ilçesine bağlı Hançerli Köyünde meydana geldi. Erçin
ailesinden gün boyu haber alamayan komĢuları, durumu jandarmaya ihbar etti. Eve giren
jandarma ekipleri Kemal Erçin (38) ile eĢi Sibel Erçin'i (36) kanlar içerisinde ölü olarak
buldu. Yapılan ilk incelemeye göre, cinnet geçiren Kemal Erçin'in önce eĢini silahla vurduğu,
ardından da aynı silahla intihar ettiği ihtimali üzerinde duruluyor. (01.05.2012/KentHaber)
*30.05.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Hanım Demirel, Ģu beyanlarda bulundu:
“EĢim Abdurrahman Demirel, 13.07.2011 tarihinde vefat etmiĢ olup, mirasçıları olarak ben
ve çocuklarım kaldık. Ancak kayınlarım Ahmet ve Yusuf Demirel, eĢim vefat ettiğinden bu
yana bana ve çocuklarıma haksızlık yapmaktadır. Kayınlarım, okuma-yazma bilmediğim için
hem genel hem de özel vekâlet hazırlatmıĢ olup, üzerimize kayıtlı gayrimenkullerin,
destekleme paralarını, eĢimin vefatı nedeniyle sigorta Ģirketinin ödemiĢ olduğu 73..000 TL ye
el koymuĢlardır. ġimdi de çocuklarımın velayetini almak için Aile mahkemesinde 2012/621
Esas sayısı ile velayetin kaldırılması davası açmıĢlardır. Amaçları, çocuklarımın velayetini
almak, çocuklarımın payına düĢen miras hakkına da el koymaktır. Bu hukuksuz iĢlemlere son
verilmesi için sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*18.05.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Meryema ġenol, Ģu beyanlarda bulundu: “Ben
2004 yılında eĢimle isteyerek evlendim. Bu evlilikten 2 erkek çocuğum oldu. EĢimle Ģimdiye
kadar hiçbir problemim yoktu. Ancak eĢimin ailesinin evliliğimize müdahale etmesi ve bana
çeĢitli Ģekilde iftiralarda bulunmaları evliliğimin bitmesine neden oldular. EĢim ailesinin
baskısıyla bana boĢanma davası açtı. Ben boĢanmak istemiyorum ve bu konuda ne
yapacağımı bilmiyorum. Bana destek sunmanızı istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Mardin Nusaybin ilçesi Fırat Mahallesi Rıhtım Sokak üzerinde meydana olayda, iddiaya
göre uçucu madde bağımlısı olan ve Nusaybin Devlet Hastanesi'nde tedavi gören Erdal U.,
hastaneden kaçıp evine geldi. Evde uçucu madde kullanmaya devam eden Erdal U., kendisine
engel olmak isteyen eĢi Sibel U. ile tartıĢtı. TartıĢma kısa sürede kavgaya dönüĢürken,
138
komĢuları Sibel U.'nun çığlıklarını duyarak polis ve 112 Acil Servis'e haber verdi. TartıĢma
sırasında mutfağa giren Erdul U., eline aldığı bıçakla eĢini bıçaklamaya baĢladı. Bu sırada eve
gelin polisler, saldırgan kocayı güçlükle engelledi. Vücuduna aldığı bıçak darbeleriyle ağır
yaralanan Sibel U., Nusaybin Devlet Hastanesi'nde yapılan ilk tedavisinin ardından Mardin
Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Polis, eĢini bıçaklayan Erdal U.'yu gözaltına alırken, olayla
ilgili baĢlatılan soruĢturma devam ediyor. (06.06.2012/DHA/Nusaybinajans.com/
Stargazete.com/Aktifhaber.com/Focushaber.com/Diyarbakirsoz.com/Sondakika.com)
* Kars merkezde bulunan Bahri DağdaĢ Caddesi Digor pazarında, Ticaret Borsası'nda çalıĢan
Havvanur Kaya'nın, (41) iĢe giderken ayrı yaĢadığı ve boĢanma davaları süren eĢi ġentürk
Kaya (45) tarafından önü kesildi ve aralarında tartıĢma çıktı. TartıĢmanın büyümesi üzerine
ġentürk Kaya, yanında getirdiği tabancayla eĢini baĢından vurarak ağır yaraladı. ġentürk
Kaya, ardından silahı baĢına dayayarak intihar etti. Olay yerine gelen ambulansla Devlet
Hastanesi'ne kaldırılan Havvanur Kaya ise yoğun bakımda hayatını kaybetti.
(07.06.2012/DHA/ANF/Sabah.com.tr/ Posta.com.tr)
*Diyarbakır'ın Ofis Semti'nde bulunan Ekinciler Caddesi üzerinde isimleri öğrenilemeyen çift
sözlü tartıĢmaya baĢladı. Bir süre sonra eĢini bıçaklayan adam, kendisini engellemeye çalıĢan
yurttaĢlara da bıçak çekti. Daha sonra olay yerine gelen polis, havaya ateĢ açtıktan sonra sprey
gazla adamı etkisiz hale getirmeye çalıĢtı. Yere yatırarak etkisiz hale getirilen adam daha
sonra polis aracına alınarak karakola götürüldü. Ayaklarından hafif yaralanan kadın ise olay
yerine çağrılan ambulansla hastaneye kaldırıldı. (10.06.2012/DĠHA)
*07.07.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran C.T. Ģu beyanlarda bulundu: “Ben yaklaĢık
sekiz ay önce yani, 18.09.2011 de teyzemin oğlu olan S.T. ile evlendim. Ancak evliliğimin ilk
haftasından itibaren eĢimden Ģiddet görmeye baĢladım. Bu durumu her seferinde de aileme
anlatmama rağmen, ailem “bir Ģey olmaz, teyzenin oğludur” diyerek olayı kapatmamı
istediler. En son 12.06.2012 tarihinde eĢimden Ģiddet görünce aileme bile haber vermeden
evden kaçtım ve Diyarbakır‟a geldim. 23 gün boyunca sığınma evinde kaldım. Buradan kaçan
bir kadının kaçıĢına Ģahit olup, bu durumu idareye bildirmediğim için iki gün önce çıkıĢımı
verdim. Ġki gündür bir otelde kalmaktayım. Ailem aslen Siirtlidir. Beni bulurlarsa
öldürmelerinden korkuyorum. Bu konuda bana yardımcı olmanızı istiyorum.” (ĠHD
*Kars‟ın Kağızman ilçesine bağlı Çalılı Bayam köyünde cinnet geçirdiği öne sürülen bir kiĢi,
gece yarısı eĢinin baĢını taĢla ezerek öldürdü. Olay, Kağızman ilçesine bağlı Çalılı Bayam
köyünde dün gece yarısında meydana geldi. Alınan bilgiye göre, Faik Y. (70), gece yarısı eĢi
Fatma Y.‟nin (65) baĢını taĢla ezerek öldürdü. Gece uyurken eĢinin baĢını ezerek öldüren Faik
Y.‟nin cinnet geçirdiği iddia edildi. BaĢından ağır darbeler alan Fatma Y., olay yerinde
hayatını kaybetti. (24.07.2012/KentHaber)
*Melek Karaaslan, 8 çocuklu ailesinin en büyük 2. çocuğu. 1988 doğumlu. 8 yıl önce, 16
yaĢında evlendirildi. Ağrı‟nın Hamur ilçesinde eĢinin ailesiyle birlikte yaĢamaya baĢladı.
EĢinden ve ailesinden sürekli Ģiddet görüyordu. Evliliğinden 3 yıl sonra ilk çocuğu oldu. Yine
dayak yediği bir gün dıĢarı atıldı. Hamile olan genç kadının evin dıĢında tek baĢına doğurduğu
çocuk öldü. Melek o saatten sonra psikolojik bunalıma girdi. DavranıĢları bozulmaya
baĢlayan Melek, eĢinin ailesinden daha fazla Ģiddet görmeye baĢladı. Sonraki yıllar Melek‟in
2 çocuğu daha oldu. Ancak Ģiddet hiçbir zaman bitmedi. Melek‟in babası birkaç kez kızını
alıp eve geri götürdü. Ancak ailelerin büyükleri kızı „namustur‟ diyerek eĢinin evine geri
gönderdi. Bu durum en son 6 ay önce yaĢandı. EĢinin evine dönen Melek,
gördüğü Ģiddet karĢısında tuvaletini dahi tutamaz hale geldi. Ailesi kızı Melek‟i en son 3-4 ay
önce görmüĢ, o saatten sonra da bir daha haber alamamıĢtı.Ġstanbul‟da çalıĢan Melek‟in
139
ağabeyi Reis, Ağrı‟ya döndü. Ailesinin haber alamadığı Melek‟i iki hafta önce görmeye gitti.
Melek‟in bir düğünde olduğunu söylediler. Evde 15 dakika kalan Reis, kardeĢini tuvalette
yatarken buldu. Türkçe konuĢmakta zorlanan Reis, Melek için „MahvolmuĢ‟ ifadesini
kullanabildi: “Melek‟lere gittim. Baktım kapıyı çekmiĢler. „Düğüne gitti‟ dediler. 15 dakika
oturdum. Kapıyı açtım. Lavaboda gördüm. „Neden orada‟ diye sordum. „Hasta‟ dediler.
Altına kaçırıyormuĢ. „Kayınpederi burada bıraktı‟ dediler. Ben kardeĢimi görünce
dayanamadım. Karanlık bir yerde. Yatıyor. Tuvalete bırakmıĢlar. Babama söyledim. Çok
üzüldüm. Ağladım. Annem periĢan, herkes periĢan. Ben en son 8 ay önce gördüm. O zaman
çok normaldi, hafif bir hastalığı vardı. ġimdi hastanede. Sadece yatıyor, konuĢamıyor. Tüm
vücudu yara içinde.” Polislerle birlikte 18 Temmuz günü gittiği koca evinden Melek'i alan
baba Kasım Levent, onu hemen Ağrı Devlet Hastanesine götürdü. 'Öldüremedikleri için
ölüme terk etmiĢler' denilen ve ruh sağlığını kaybeden Melek Karaaslan 19 Temmuz günü ise
önce ambulansla Erzurum'a buradan da ambulans uçakla Ankara'ya sevk edildi. 25 Temmuz
günü de DıĢkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'nde yaĢama veda eden
Melek'in cenazesi, kadın derneklerinin giriĢimi ile Ankara'dan dün Ağrı'ya
getirildi. (28.07.2012/Sabah.com.tr / Cnnturk.com/Haberturk.com/Milliyet.com.tr)
*Gaziantep'te 44 yaĢındaki Mehmet Kısa, tartıĢtığı 3 çocuğunun annesi eĢi Hatice Kısa'nın
sağ kulağını ısırarak koparttı, ağzında çiğnedi. ġehitkamil ilçesi Pirsultan Mahallesi‟nde 20
Ağustos‟ta meydana geldi. Ġddiaya göre çalıĢmayan Mehmet kısa, okula gitmeyen ve esnaf
yanında çalıĢan çocuklarının haftalıklarına el koyunca eĢi Hatice Kısa ile tartıĢtı. Öfkelenen
Mehmet Kısa, 18 yıllık eĢine saldırıp sağ kulağını ısırdı. Kopan kulak parçasını ağzında
çiğneyen Mehmet Kısa, yere tükürüp, kaçtı. Kanlar içerisinde kalan Hatice Kısa, çocuklarının
yardımıyla kopan kulağının parçasını bir beze sararak ġehitkamil Devlet Hastanesi‟ne gitti.
Burada ilk müdahale yapıldıktan sonra Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi‟ne
sevk edilen Hatice Kısa‟nın sağ kulağının ısırılan parçası çiğnendiği için yerine dikilemedi.
Mehmet Kısa, olay sonrası polis tarafından yakalanarak çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken,
taburcu edilen eĢi Hatice Kısa ise 3 çocuğuyla birlikte annesi ve kardeĢleriyle yaĢamaya
baĢladı. (31.08.2012/KentHaber)
*03.09.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran L.Y. Ģu beyanlarda bulundu: “EĢim olan Ö.Y.
ile yaklaĢık 24 yıldır evliyiz. Ben 12 yaĢında evlendirildim. Evlendirildiğimden beri sürekli
bana Ģiddet uyguluyor ve hakaret ediyordu. 7 çocuğum var. Çocuklarımdan dolayı Ģimdiye
kadar hiçbir Ģey yapamadım. Ancak artık sabredemiyorum. Çocuklarımın da psikolojisi
bozuldu. 2 erkek çocuğum madde bağımlısı oldu. Kızlarıma da sürekli hakaret ediyor. Kızım
dıĢarı çıkınca sürekli “oruspu” diye hakaret ediyor. 02.09.2012 akĢamı, kızıma hakaret
edince bende ona karĢı çıktım. Ben müdahale edince kafama çok sert bir Ģekilde vurdu. Ben
bayılınca evden çıkmıĢ. Biz evli olan oğlumla yaĢıyoruz. Bende gece evden çıkıp kardeĢimin
evine geldim. Çocuklarım da evde kaldılar. Ben boĢanmak istiyorum. Aynı zamanda bana
yaptığı iĢkencelerden kaynaklı ona dava açıp, Ģikâyetçi olmak istiyorum. Ancak bana ve
aileme zarar verebileceğinden korkuyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep
*20.09.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran R.D. Ģu beyanlarda bulundu: “Kızım D., 43
günden beridir iki çocuğuyla birlikte kayıptır. 4 yıldan beridir eĢiyle aralarında Ģiddetli
geçimsizlik olduğunu bizlere zaman zaman söylüyordu. Son zamanlarda kızımı silahıyla da
tehdit etmiĢtir. Çocuklarına Ģiddet uygulayarak büyük huzursuzluk çıkarmıĢtır. Kızımın
kaybıyla ilgili Cumhuriyet BaĢsavcılığına baĢvurduğum halde dilekçem iĢleme alınmamıĢtır.
Ayrıca kızım geçen yıl boĢanma davası açmıĢtı. Dava devam etmektedir. Ama eĢi S.
boĢanmayı kabul etmemektedir. Kızımın ve çocuklarının can güvenliğinden endiĢe
etmekteyim. Bu konuda bana yardımcı olmanızı istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
140
*Elazığ‟da, kızı ve damadının yanında yaĢayan Besi Kalman'ın (85) Rızaiye Mahallesi Safa
Sokak'ta kaldığı dairenin kapısının açık olduğunu gören komĢuları, durumdan Ģüphelenerek
eve girdi. YaĢlı kadının kanlar içerisinde hareketsiz yattığını gören vatandaĢlar, sağlık
ekiplerine haber verdi. Yapılan kontrolde, Kalman'ın, boğazına aldığı bıçak darbesi sonucu
hayatını kaybettiği belirlendi. Polis, olayla ilgili soruĢturma
baĢlattı.(22.09.2012/Stargazete.com/Zaman.com.tr)
*Adıyaman'da eĢi tarafından kafasına sert bir cisimle vurularak komaya sokulan kadın, yoğun
bakımdaki 10 günlük yaĢam mücadelesini kaybetti. 10 gün önce Karapınar Mahallesi
Akkonutlar 24. blokta ikamet eden 38 yaĢındaki Hacer G., eĢi Menderes G. tarafından sert bir
cisim ve yumruklarla darp edildi. Olay yerine gelen polis ekipleri çevrede incelemelerde
bulunurken, 112 sağlık görevlileri ise darp edilen kadını ambulansla Adıyaman Üniversitesi
Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırdı. Hacer G. hayati tehlikesi olması nedeniyle yoğun
bakıma alındı. Polisin olayla ilgili derinlemesine çalıĢmasının ardından Menderes G. suçunu
itiraf ederken, emniyetteki ifadesinin ardından adli makamlara çıkartılan Menderes G.,
tutuklanarak cezaevine gönderildi. Hastanede tedavi altına alınan Hacer G. de, 10 gün
boyunca yoğun bakım servisinde verdiği yaĢam mücadelesini kaybetti.
*27.09.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran A.Ç. Ģu beyanlarda bulundu: “YaklaĢık 40
yıldır evliyim. 5 çocuğum var. 2‟si evli 3‟ü bekâr ve Ģuan yanımdalar. Kızım özel bir kurumda
çalıĢmaktadır. 2 oğlum çalıĢmıyor. Evlendiğimden beridir eĢimle geçinemiyoruz. Bana her ay
almıĢ olduğu emekli maaĢından sadece 50 lira veriyor. Eskiden kendim dikiĢ-nakıĢ yaparak
para kazanıyordum. Ama Ģimdi yapamıyorum. Sürekli küfür ve huzursuzluk yaĢamaktayım.
BoĢanmak istiyorum ama eĢim istemiyor. Bana her türlü hakareti yaparak “sen kahır çekerek
öleceksin” diyor. Kızım da bana destek olmuyor. Kızımla da hiç anlaĢamıyoruz. Daha önce
intihar giriĢimim oldu. Ġlaçla psikolojik destek alıyorum. Bu konuda bana yardımcı olmanızı
*Mardin‟in Savur Ġlçesi'ne bağlı Ġçören Köyü'nde, çevresinde akli dengesi bozuk biri olarak
bilinen Abdusselam Yılmaz, 19 yıllık eĢi Emine Yılmaz'ı banyoya zorla götürerek bıçakla
boğazını kesti. Genç kadın olay yerinde hayatını kaybederken, eĢini daha önceleri de Ģiddet
uyguladığı bilinen Abdusselam Yılmaz jandarmaya giderek teslim oldu. Jandarmanın olay
yerinde yaptığı inceleme sonrası, genç kadının cenazesi otopsi için Diyarbakır Adli Tıp
Kurumu morguna götürüldü. (03.12.2012/DHA/Haberturk.com/Sabah.com.tr)
*Malatya'da 17 yaĢındaki bir genç, ders çalıĢmadığı ve teyzesinin yanında sigara içtiği
gerekçesiyle kendisini uyaran annesini bıçaklayarak öldürdü. Ġddiaya göre, Hacı Abdi
Mahallesi'nde ikamet eden Fatma T. (60), üniversiteye hazırlık için dershaneye giden oğlu
U.T'yi (17) eve misafirliğe gelen teyzesinin yanında sigara içtiği ve ders çalıĢmadığı
gerekçesiyle uyardı. Buna sinirlenen U.T, mutfaktan aldığı ekmek bıçağıyla annesini evin
koridorunda öldürdü. U.T, daha sonra, annesinin cesedini yorgana sarıp yatak odasındaki
elbise dolabına sakladı. Yazıhan ilçesinde kahvehane iĢleten S.T, eĢine ulaĢamayınca eve
geldi. Baba S.T, oğlu U.T. ve kayınbiraderiyle Sümer Polis Merkezi'ne giderek eĢi için kayıp
ihbarında bulundu. Fatma T'nin cesedi, halının üzerindeki kan izlerini görerek evi kontrol
eden yakınlarınca yatak odasındaki elbise dolabında bulundu. Vücudunda çok sayıda bıçak
darbesi olan kadının cesedi, otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
*Adıyaman'da bir baba, iddialara göre kafeye gittiği için kızını sokak ortasında bıçakladı.
Edinilen bilgiye göre, kızı H.K.'nin (16) kafede olduğunu öğrenen K.K. isimli baba, oğlu
M.K. ile birlikte GölbaĢı Caddesi'nde bulunan kafeye gitti. Bu esnada kızının kafeden
141
çıktığını gören baba ve oğlu, H.K.'yı bir süre takip etti. Bir süre yapılan takip sonrası baba
K.K. yanında bulundurduğu bıçak ile kızı H.K.'yı sokak ortasında bıçak ile kovalamaya
baĢladı. Baba ve kızın kovalamacası Atatürk Bulvarı Saat Kulesi yakınlarında K.K'nın eline
aldığı bıçakla kızı H.K.'yi bıçaklaması ile son buldu. Bıçaklanarak yere yığılan H.K., daha
sonra baba K.K. ile abisi M.K. tarafından yığıldığı yerde darp edilmeye baĢlandı. Durumu
fark eden vatandaĢlar olayı polise bildirdi. Kısa sürede olay yerine gelen polis ekipleri K.K.
ile M.K.'yı yakalayarak gözaltına aldı. Babası tarafından bacaklarından bıçaklanan H.K. ise,
olay yerine gelen sağlık ekiplerince yapılan ilk müdahalesinin ardından ambulansla Adıyaman
Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastanede tedavi altına alınan H.K.'nın sağlık
durumunun iyi olduğu öğrenildi. (17.12.2012/KentHaber)
*Batman Çayı'nda 20.12.202 tarihinde boğularak öldürülmüĢ halde cesedi bulunan Hatice
DaĢlı adlı kadınının Diyarbakır'da 2 kuzeni tarafından tecavüz edilerek hamile kaldığı iddia
edildi. Aile bireyleri tarafından öldürüldüğü iddia edilen DaĢlı'nın yapılan otopsi sonucunda 4
aylık hamile olduğu belirtildi.Ġddiaya göre, DaĢlı, kuzenleri S.D. ve Ö.D.'nin tecavüzüne
uğradı. Tecavüz uğradığını kimseye söylemeyen DaĢlı'nın, karnının büyümesiyle hamile
olduğu ortaya çıkmıĢ, aile bireyleri kararıyla Batman Çayı'na getirilerek amcaları tarafından
boğularak öldürüldüğü ileri sürüldü. DaĢlı'nın cenazesi daha sonra defnedilmek üzere
Diyarbakır'a götürüldü. Öte yandan DaĢlı'nın dedesi R.D., amcaları H.D. ve E.D.'yiDaĢlı'nın
ölümü ile ilgili yapılan soruĢturma kapsamında gözaltına alınarak tutuklandığı öğrenildi.
DaĢlı'ya tecavüz ettikleri ileri sürülen kuzenleri S.D. ve Ö.D.'nin ise arandığı
bildirildi. (27.12.2012/DĠHA/Radikal.com.tr/Taraf.com.tr)
*Diyarbakır‟da henüz tespit edilemeyen bir nedenden dolayı cinnet getiren koca dehĢet saçtı.
EĢini öldüren koca, daha sonra kafasına tabanca ile ateĢ ederek intihar etti. Edinilen bilgiye
göre, Kayapınar ilçesi Huzurevleri semti 63. Sokak üzerinde bulunan bir apartmanın zemin
katında ikamet eden Vardar ailesinin bulunduğu daireden silah sesi gelmesi üzerine komĢuları
polise bilgi verdi. Bölgeye sevk edilen polis ekipleri çevre güvenliğini aldıktan sonra
apartman dairesine girdi. Eve giren polis ekipleri karı kocanın cansız bedeni ile karĢılaĢtı.
Yapılan incelemeler sonucunda henüz tespit edilemeyen bir nedenden dolayı cinnet getiren
Ömer Vardar (24), 17 yaĢındaki eĢi Gülcan Vardar‟ın kafasına tabanca ile ateĢ etti. DehĢet
saçan koca daha sonra aynı silahla kendi kafasına ateĢ ederek intihar etti.
(29.12.2012/Kenthaber)
*Adıyaman‟ın Altın ġehir Mahallesi K-9 Blok Kat-2'de ikamet eden Ģizofren hastası Alper A.
(34), sinir krizi geçirerek evin mutfağında bulaĢık yıkayan annesine saldırdı. Alper A.
mutfakta bulunan piknik tüpü ve tencerelerle annesi olan Gülay A.'nın (56) baĢına defalarca
vurdu. Kanlar içerisinde yere yığılan Gülay Atmaca olay yerinde hayatını kaybettikten sonra
Alper A. eline aldığı bıçakla kendi boğazını kesti. Alper A.'nın boğazı kesik halde balkona
çıktığı gören mahalle sakinleri polise haber verdi. Olay yerine gelen polis ekipleri Ģahsı ikna
etmeye çalıĢtı. YaklaĢık 1 saat süren ikna çabalarının ardından Ģahıs çıktığı balkondan inerek
ambulansa bindi. Polis ekipleri eve girdiklerin de ise anne Gülay A.'nın cesediyle karĢılaĢtı.
Gülay A.'nın cesedi olay yerine gelen Cumhuriyet Savcısının yaptığı incelemeler sonrası
Adıyaman Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi morguna kaldırıldı. (03.11.2012/Sabah.com.tr/
Posta.com.tr/Kenthaber.com)
142
*Diyarbakır‟da Bağlar ilçesi BarıĢ Mahallesi Afet Evleri 139. Sokak‟ta oturan Zuhal Yaman
(39), henüz belirlenemeyen bir nedenden dolayı tartıĢtığı kocası tarafından 30 yerinden
bıçaklandı. Yaralı olarak hastaneye kaldırılan Yaman, müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
(17.11.2012/Kenthaber.com/Diyarbakirsoz.com)
*Erzincan‟da yaklaĢık 6 ay önce geçici görevle Kosova‟ya giden Uzman ÇavuĢ E.K. (41),
izin alarak görev yeri Erzincan‟a geldi. Ġddiaya göre, E.K, Demirkent Askeri Lojmanları‟nda
kaldıkları dairede eĢi H.K. (41) ile tartıĢmaya baĢladı. Kavgaya dönüĢen olayda E.K,
tabancayla eĢine ateĢ etti. H.K, olay yerinde hayatını kaybetti. Çiftin yanında bulunan kızı
T.K. (8) ise koluna kurĢun isabet etmesi sonucu hafif Ģekilde yaralandı.
(25.11.2012/DHA/Kenthaber.com)
*Diyarbakır'ın Ergani ilçesine bağlı Yeniköy (Înko) köyünde emekli astsubay olan Mehmet
Karadayı, evine baskın yaptığı kayınvalidesini öldürdü. Melek Karadayı eĢiyle yaĢadığı
sorunların ardında 20 gün önce ailesinin yanına yerleĢti. Daha sonra eĢinin kaldığı eve giden
Mehmet Karadayı burada korucu olan kayınbabası Çağlar ile tartıĢtı. Karadayı, tartıĢma
sonrası yanında getirdiği silahıyla kayınvalidesi Edibe Çağlar'ı öldürdü. Kayınpederi Ġbrahim
Halil Çağlar'ı da elinden yaralayan Karadayı, sonrasında da eve el bombası attı.
(26.11.2012/DĠHA/Diyarbakirsoz.com)
*Urfa'nın Ceylanpınar ilçesinde ağabeyi ile tartıĢan Mustafa Akdemir (24) isimli kiĢi, ağabeyi
Osman Akdemir ile yengesi Muhbet Akdemir'i (28) silahla vurduktan sonra intihar etti. Ağır
yaralanan Mustafa ve Osman Akdemir kardeĢler olay yerinde can verirken, Muhbet
Akdemir'in ağır yaralı olarak kaldırıldığı Ceylanpınar Devlet Hastahanesi'nde yapılan tüm
müdahalelere rağmen kurtarılamadığı öğrenildi. (02.10.2012/DĠHA/Urfahaber.net/
Yuksekovahaber.com)
*14.10.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran F.M., , Ģu beyanlarda bulundu: “Ġmam nikâhlı
eĢim D.K., kardeĢleri tarafından sürekli olarak tehdit edilmekteydi. En son eĢimin adına
tapulu olan evini kardeĢleri yüzünden satmak zorunda kaldı. Çıkan tartıĢmadan eĢim
kolundan yaralandı. Onu alıp hastaneye götürdüm. 25.08.2012 tarihinde devlet hastanesinin
bahçesinde eĢim kardeĢleri tarafından tekrar bıçaklandı. Etrafta bulunan kiĢiler tarafından
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesine kaldırıldıktan sonra yaĢamını yitirdiğini öğrendim. EĢimin
ölümüne sebebiyet veren kardeĢlerinden Ģikâyetçi ve davacıyım. Bu konuda gerekli iĢlemlerin
yapılmasını ve hukuki destek sunmanızı talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*KAHRAMANMARAġ'ın Elbistan Ġlçesi'nde oturan iĢsiz 40 yaĢındaki Ġ.A., iddiaya göre eĢi
32 yaĢındaki S.A'nın burnunu, dudağını ve vücudunun çeĢitli yerlerini bıçakla kesip, iki
kolunu da kırdı.
Elbistan Ġlçesi'nin Yunus Emre Mahallesi'nde oturan 4 çocuklu Ġ.A. ve S.A. çifti arasında son
3 yılda geçimsizlik baĢladı. Evinde çocuk bakarak geçimini sağlayan S.A. ile iĢsiz eĢi Ġ.A.,
arasında sık çıkan tartıĢma geçen aylarda kavgaya dönüĢtü. EĢi tarafından dövülen ve yüzü
gözü ĢiĢen S.A.'nın Ģikayeti üzerine gözaltına alınan Ġ.A.'ya 3 ay 'Evden uzaklaĢtırma' cezası
verildi. Ancak, en büyüğü 16 yaĢında olan çocukları, eve gelmeyen babalarının dönmesi için
annelerine baskı yaptı. Baskılara dayanamayan S.A., 14 Ekim'de eĢini eve aldı. Aralarında
tartıĢma nedeniyle eĢiyle konuĢmayan S.A., 21 Ekim akĢamı çocukları uyuduktan sonra ceviz
kırmaya baĢladı. Bu sırada mutfağa giden Ġ.A., iddiaya göre eline aldığı bıçakla önce ceviz
kıran eĢinin baĢını yere vurmaya baĢladı. Ardından da kendinden geçen S.A.'nın saçını
derisiyle birlikte kesti. Hızını alamayan öfkeli koca Ġ.A., eĢinin burnunu, daha sonra dudağını
yukarından çenesine doğru kesti. Ardından da eĢinin vücudunun çeĢitleri yerlerine kesikler
atıp iki kolunu da kırdı. Anneleri S.A.'nın çığlıklarını duyan çocukları odaya girdiklerinde
babalarını elinde bıçakla annelerini de kanlar içinde görünce polisi arayıp yardım istedi. Ġ.A.,
143
evden kaçarken gelen ambulansla Elbistan Devlet Hastanesi'ne götürülen S.A., ilk tedavisinin
ardından KahramanmaraĢ Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Ameliyata alınan S.A.'nın burnu ve
dudağı estetik operasyonla dikildi, kırılan kolları alçıya alındı. (24.10.2012/KentHaber)
*Gaziantep'te eĢiyle tartıĢan Ģahıs çocuklarını komĢuya gönderdikten sonra pompalı tüfekle
önce eĢini sonra kendini vurdu. Olay yerinde ölen karı koca otopsi için adli tıp morguna
kaldırıldı. Edinilen bilgiye göre, Özgürlük Mahallesi'nde ikamet eden ve 4 çocuk sahibi olan
Sinan B. (35) ve eĢi ġenay B. (34) arasında Ģiddetli geçimsizlik yaĢandı. Bir süre baba evinde
kalan ġenay B. iddiaya göre aile bireylerinin araya girmesiyle eĢi Sinan ile yeniden barıĢarak
eve döndü. Bu sabah yeniden tartıĢan karı koca çocuklarını komĢuya gönderdi. Evde bulunan
pompalı tüfeği alan Sinan B. iddiaya göre eĢine bir el ateĢ etti. EĢi öldükten sonra pompalı
tüfekle intihar eden Sinan B.'de eĢinin yanında can verdi. (27.10.2012/KentHaber)
-Toplumsal Alanda Kadına Yönelik ġiddet, Tecavüz ve Taciz
*Diyarbakır'ın merkez YeniĢehir Ġlçesi Ofis Semti'ndeki Sanat Sokağı'nda genç bir kadının
silahlı saldırıya uğradığı belirtildi. Görgü tanıkları, silah sıkıldıktan sonra genç kadının
yaklaĢık on erkek tarafından bir apartmana konulduktan sonra bir daha kendisini
görmediklerini söyledi. Olayı çevredeki esnaf da doğrularken, genç kadının kimliği
konusunda bilgi edinilemedi. Bazı görgü tanıkları, genç kadını apartmana koyan kiĢilerin sivil
polis olduğunu ve daha önce de onları gördüklerini iddia etti. Genç kadının akıbetine iliĢkin
ise bilgi edinilemedi. (06.01.2012/DĠHA)
*YaklaĢık 3 ay önce Muğla‟nın Ula Ġlçesi‟ne bağlı Karabörtlen Köyü‟nde yaĢayan 46
yaĢındaki S. A. amcasının kızı M.Y.'yi arayarak eĢinin doğum için hastanede yattığını,
kendilerine yardım etmesi için kızı 16 yaĢındaki E.Y.‟yi Muğla‟ya göndermesini istedi.
Bunun üzerine Muğla‟ya giden ve yüzde 30 zihinsel engelli olan E.Y., bir süre sonra 4 çocuk
babası S.A.'nın tecavüzüne uğradı. E.Y.‟nin iddiasına göre, S.A. kendisini tehdit ederek
kimseye olaydan söz etmemesini istedi. Ardından da E.Y., biletinin kesilerek Van‟a
gönderildiğini anlattı. Bir süre sonra mide bulantısı ve baĢ ağrısı Ģikayetiyle ağabeyi
tarafından Van Bölge Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi‟ne götürülen E.Y.‟nin burada yapılan
tahlilleri sonucunda 2,5 aylık hamile olduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine E.Y.‟nin ailesi Özalp
Cumhuriyet BaĢsavcılığı'na giderek, 4 çocuk babası S.A. hakkında suç duyurusunda bulundu.
Savcılık tarafından ifadesi alınan E.Y. tekrar doktor kontrolünden geçirilmek üzere hastaneye
sevk edilirken, tecavüzden suçlanan S.A.'nın gözaltına alınması için Muğla Savcılığı'na bilgi
verildi. YaĢanan tecavüz olayından inanılması güç bir de aile dramı ortaya çıktı. Babaları 5 yıl
önce ölen ailenin 8 kardeĢinin tamamının engelli olduğu ortaya çıktı. Köydeki yakınlarının ve
aldıkları özürlü aylıkları ile yaĢayan yaĢları 14 ile 27 arasında değiĢen 8 kardeĢin annelerinin
ise bir süre önce evlenerek çocuklarını bırakıp gittiği öğrenildi. Nüfus kaydında 22 yaĢında
görünen E.Y.‟nin de ölen ablasının nüfus cüzdanını kullandığı belirtildi. Bu arada E.Y.‟nin
savcılıkta verdiği ifadesinde S.A.'nın kendisini telefonla arayarak tehdit ettiğini söyledi.
(05.02.2011/Milliyet/DĠHA)
*Ceylanpınar Kızıltepe yolu üzerinde bulunan Maden Köyü yakınlarında önceki gün dere
kenarında boğazı kesilmiĢ ve göğsünden bıçaklanmıĢ halde ölü bulunan Naile Çatal'ın (19)
cenazesi, Adana Adli Tıp Kurumu'ndan ailesi tarafından alındı. Olaydan bir gün önce kayıp
olduğu iddia edilen Çatal'ın cenazesi, Ceylanpınar'ın Cumhuriyet Mahallesinde bulunan evine
getirildikten sonra ilçe mezarlığında toprağa verildi. Olay ile ilgili baĢlatılan soruĢturma
kapsamında gözaltına alınan 2 kiĢi Ceylanpınar Cumhuriyet Savcılığı'na çıkarıldı. TaĢyalak
(Hello bello) Köyü korucularından Siraç BaburĢah'ın 19 yaĢındaki oğlu Yusuf BaburĢah ve
ağabeyi Ahmet BaburĢah'ın, savcılıkta verdikleri ifadelerinde cinayeti iĢlediklerini itiraf
ettikleri öğrenildi. Savcılıktan mahkemeye gönderilen BaburĢah kardeĢler, hakkında
144
tutuklama kararı verildi. Savcılıkta ifadelerinin alınmasının ardından cezaevine gönderilmesi
beklenen sanıkların iĢlemleri devam ederken binlerce kiĢi Ceylanpınar Hükümet Konağı
önünde toplandı. YurttaĢların toplanması ile polis kitleye gaz bombası ile müdahale etti.
Hükümet Konağı önünde çıkan olaylar sürüyor.(10.02.2011/DĠHA/Dha.com.tr/Mynet.com/
Milliyet.com.tr/Kanald.com.tr/Sabah.com.tr/ANF/posta.com.tr)
*Diyarbakır Bağlar ilçesine bağlı Kaynartepe Mahallesi‟nde sabah 07.30 sularında Mihan
Çiçekten isimli kadın, zil çalması üzerine evin kapısını açtı. DEDAġ görevlisi olduğunu
söyleyen Ģahıs, kadının ağzını kapatarak kolundaki altınları almak istedi. Kadının bağırması
üzerine o sırada evde uyumakta olan Selahattin Çiçekten, eĢinin yardımına koĢtu. Elindeki
„rambo‟ bıçağıyla kadına ve kocasına saldıran Ģahıs dehĢet saçtı. Mihan-Selahattin Çiçekten
çifti bıçak darbeleriyle yere yığılırken, görgü tanıklarına göre hırsız olan Ģahıs elindeki
bıçakla beraber hızla uzaklaĢtı. (11.03.2011/Diyarbakirsoz.com)
*09.03.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Süleyman Teyfur, Ģu beyanlarda bulundu:
“Kızım Fatma Teyfur, komĢumuz olan Fırat Bozkurt denilen kiĢi tarafından zorla kaçırıldı.
Kızımı kaçırdıktan sonra sürekli olarak evime saldırı giriĢimlerinde bulunup tehdit ediyorlar.
Evimin camlarını ve kapılarını kırıp çekip gidiyorlar. Ben o Ģahıslardan Ģikâyetçi oldum.
Ancak kızım onların korkusundan kendi isteğiyle kaçtığını söylemiĢ. Kızımın yaĢı 18‟den
büyük olduğu için bu kiĢiler hakkında dava açılmadı. Benim 3 dönüm arazim var ve Mehmet
Bozkurt, Sabri Dulkadir adına tapuludur. Ancak arazimi adıma geçirmek için bunların
kardeĢi olan Selim Bozkurt benden para talep ediyor. Her yıl evime silahlarla saldırıyorlar.
Bizi tehdit edip, malımıza zarar veriyorlar. Bu kiĢilerden çoğu koruculuk yapmaktadırlar. Ben
o Ģahıslardan Ģikâyetçi oldum ama hiçbir iĢlem yapılmadı. Bu konuda sizden hukuki yardım
talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*12.03.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Medine Alökmen, Ģu beyanlarda bulundu:
“09.03.2012 tarihinde saat 23.35 civarında çalıĢtığım Ezel fabrikasında çıkmak üzere
ayrıldım. Servis arabası beni Sento caddesinde bıraktı. Evime yakın bir yerde yüzünü tam
olarak görmediğim bir kiĢi tarafından saldırıya uğradım. Ağzımı kapatarak kafama vurmaya
baĢladı. Ertesi sabah Diyarbakır Savcılığına baĢvurdum ve Ģikâyetçi oldum. Beni polis
karakoluna yönlendirdiler. Daha sonra doktor raporu almak için hastaneye gittim. Beni
döven kiĢiden Ģikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD
*GAZĠANTEP‟te geçen 3 Mart‟ta kaybolan 45 yaĢındaki Emine Düzkaya, oğlu 27 yaĢındaki
Çağan Özoğlu ve gelini 22 yaĢındaki Özlem Aslan Özoğlu‟nun cesetleri, Kilis‟in Afrin Çayı
kenarında toprağa gömülü halde bulundu. Ġddiaya göre iĢsiz Çağan Özoğlu, 1.5 yıldır
arkadaĢlık yaptığı Özlem Aslan Özoğlu‟nun hamile kalması üzerine nikah kıydırıp düğün
hazırlıkları için bir süre önce Ġstanbul‟da yaĢayan annesi Emine Düzkaya‟yı çağırdı. Düzkaya,
3 Mart‟ta Gaziantep‟e gelip oğluyla birlikte gelinleri Özlem Aslan Özoğlu‟nun ailesinin evine
giderek, düğün tarihi ve diğer hazırlıklarla ilgili görüĢtü. Bu görüĢmenin ardından evden
ayrılan anne, oğlu ve gelinlerinden bir daha haber alınamadı. Düzkaya, Özoğlu ve Aslan
aileleri, polise kayıp baĢvurusunda bulundu. Gaziantep Emniyet Müdürlüğü, 3 kiĢinin cep
telefonlarını takibe aldı. Anne ile oğlunun telefonlarının sinyallerine KarĢıyaka semtinde
ulaĢan polis, cihazları kullanan kiĢileri gözaltına aldı. Telefonların sim kartının Ģifresiz olduğu
ve Ģüphelilerin telefonları çöp kutusunda buldukları bu Ģekilde kullandıkları ortaya çıktı.
Gözaltına alınan bu kiĢiler serbest bırakıldı. Polisin sorguladığı Özlem Aslan Özoğlu‟nun
ailesi ise ifadelerinde Emine Düzkaya ve oğlunun evlerine gelip düğünle ilgili görüĢtüklerini
ve daha sonra kızlarıyla birlikte ayrıldıklarını söyledi. Polis, kızın ailesinin otomobilinde
bulduğu ‟kan benzeri‟ lekelerden örnekler alıp, DNA testi için Ġstanbul Adli Tıp Kurumu‟na
145
gönderdi. Olayla ilgili soruĢturma çok yönlü sürdürülürken, dün akĢam saatlerinde Kilis‟in
merkez Deliçay Köyü Afrin Çayı kenarında piknik yapanlar, topraktan dıĢarı çıkmıĢ ve
hayvanlar tarafından parçalanmıĢ bir ayağı fark edince durumu jandarmaya bildirdi. Olay
yerine gelen jandarma ekipleri tarafından bölgede çalıĢma baĢlatıldı. Yapılan kazılarda kayıp
Emine Düzkaya, oğlu Çağan Özoğlu ve gelini Özlem Aslan Özoğlu‟na ait olduğu ileri sürülen
3 ceset bulundu. Cesetler, otopsi için Adana Adli Tıp Kurumu‟na gönderildi.
*Bediha Oral (21), yaklaĢık 7-8 ay önce niĢanlandığı Akif Y. (25) ile henüz bilinmeyen bir
sebeple tartıĢarak, ayrılmak istedi. Bunun üzerine Akif Y, amcası ile barıĢmak üzere niĢanlısı
Oral'ın Kırkpınar Mahallesi'ndeki evine gitti. Oral ile Akif Y, konuĢmak için ayrı bir odaya
geçti. Bir süre sonra odadan silah sesi duyulması üzerine odaya giren aile üyeleri, Oral'ı
tabancayla vurulmuĢ halde buldu. Karakoçan Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Oral,
kurtarılamadı. Cinayet zanlısı Akif Y, tabancasıyla polise teslim oldu. Emniyette iĢlemlerinin
tamamlanmasının ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Akif Y'nin ifadesinde,
niĢanlısının ayrılmak istediğini, barıĢmak üzere gittiği evde konuĢtukları sırada kendisini
tahrik etmesi sonucu yanında getirdiği tabancayla tek el ateĢ ettiğini söylediği ileri sürüldü.
Genç kızın cenazesi Karakoçan Merkez Camisi'nde kılınan cenaze namazının ardından ilçe
mezarlığında toprağa verildi. (29.04.2012/Cumhuriyet.com.tr/Haberturk.com/
Etha.com.tr/Trtturk.com.tr)
*Batman M Tipi Cezaevi'nde bulunan bir hükümlü, geçtiğimiz günlerde Batman Barosu ve
Cumhuriyet BaĢsavcılığı'na yazdığı mektupta, vahim iddialarda ve itiraflarda bulunmuĢtu.
2007 yılında Mardin'in Midyat Ġlçesi BarıĢtepe Köyü kilisesi papazı Edip Gabriel'i kaçırıp 330
bin euro fidye istediği gerekçesiyle yargılanan ve 5 yıl hapis cezasına çarptırılan 29 yaĢındaki
A.O., aynı cezaevinde annesini öldürmekten tutuklu bulunan 17 yaĢındaki A.S. adlı kız
çocuğuyla kadınlar koğuĢunda cinsel iliĢkiye girdiğini iddia etmiĢti. Vicdan azabı çektiğini
savunan A.O. cezaevinde personel olarak çalıĢan cezaevi müdürünün eĢiyle birlikte kadın
koğuĢuna gittiklerini, müdürün eĢinin koğuĢta kalan ve sakız çiğneyen bir kadına hakaretlerde
bulunduğunu, odadan çıktıktan sonra da kendisine "Sen de artık bir personelsin. Bu kadını
istediğin Ģekilde cezalandırabilirsin" dediğini iddia ileri sürmüĢtü. Söz konusu iddiaya iliĢkin
Batman M Tipi Cezaevi'nde kalan PAJK'lı kadın tutuklular, yazılı açıklama yaptı. PAJK'lı
tutuklular, olayı araĢtırdıklarını belirterek iddiaları doğruladı. (10.05.2012/DĠHA)
*Hakkari'nin Yüsekova Ġlçesi Eski KıĢla Mahallesi'nde 15 yaĢındaki A.M., dün akĢam saat
21.00'da kimliği belirsiz kiĢilerce silahlı saldırıya uğradı. Silah sesleriyle olay yerine gelen
mahalle sakinleri ambulans çağırdı. Genç kadın baĢından aldığı kurĢunla yaĢamını yitirdi.
YaĢanan silahlı saldırıdan sonra bölgeye gelen polisler ise, mahalle aralarında uzun süre
operasyon düzenledi. (14.05.2012/DĠHA)
*19.05.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran A.E., Ģu beyanlarda bulundu: “Ben Ġnönü
Ġlköğretim okulunda Veri Hazırlama ve ĠĢletmeni olarak görev yapmaktayım. Okulumuza
geçici görevle gelen A.T., kısa bir süre müdür yardımcılığı olarak görev yaptığı dönemde
öğrencilere aynı zamanda öğrenci velilerine de Ģiddet uygulamaktadır. Bundan dolayı
okulumuza çok sayıda veli gelerek Ģikâyette bulunuyorlar. Bu Ģahıs okulda bulunan diğer
idareciler ve öğretmenlerle de sorun yaĢamaktadır. Ancak bu olayın daha fazla yaĢanmaması
için kimse onunla muhatap olmuyor. 15.05.2012 tarihinde okulda bana ayrılan odada
çalıĢtığım esnada ismini verdiğim bu Ģahsın izin istemeden odama girerek, çalıĢtığım
bilgisayara benim üzerimden uzanarak flaĢ belleğini taktı. Bende bir saniye kalkayım siz
sonra çalıĢın, dedim ve bilgisayar baĢından kalkıp hizmetli odasına geçtim. Ders zili çalınca
bende odama geçtim. Odama geçtikten sonra çok ani bir Ģekilde iki idareci gelip neden müzik
çalıyorsun diye bana söylendiler. Bende müzik çalmadığımı söylediğim halde bana inanmayıp
146
bilgisayarımı kontrol ettiler. O sırada ismini verdiğim Ģahıs odaya gelerek kendisinin
yaptığını itiraf etti. Bende keĢke bana bilgim olsaydı bana söyleseydiniz deyince o da
bilgisayar benim babamın malı diye çıkıĢtı. Bende adamı bildiğim için sesimi çıkarmadım.
Daha sonra bankaya gitmek üzere okuldan dıĢarı çıkarken müdür yardımcısının benden
bahsettiğini duydum. Neden benim hakkımda konuĢuyorsunuz deyince A.T., kolumdan sıkıca
tutmaya baĢladı. Bunun etkisiyle bayıldım ve ne kadar yerde kaldığımı hatırlayamıyorum.
Kendime geldiğim zaman yanımda kimse yoktu. Bir arkadaĢımla birlikte devlet hastanesine
gittim ve darp raporu aldım. Hastanede bulunan polisler de olayı öğrendiler. Beni YeniĢehir
karakoluna götürdüler ve onlara bana bunu yapan kiĢiden Ģikâyetçi olduğumu söyledim. Bu
*Merkez Bağlar ilçesi Kaynartepe Mahallesi‟nde dün gece akraba iki aile arasında maydana
geldi. Ġddiaya göre eĢi tarafından dövülen L.G.‟nin evine gelen kız kardeĢi Cemile G. ve
yakınları, burada kayınvalide ġ.G. ve yakınları ile tartıĢtı. Ġki kadın grubu arasındaki tartıĢma
bir süre sonra sopa ve bıçakların kullanıldığı kavgaya dönüĢtü. Bu sırada Cemile G. vücuduna
isabet eden bıçak darbeleri ile ağır Ģekilde yaralandı. Diyarbakır Devlet Hastanesi‟ne
kaldırılan Cemile G., yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayın ardından polis
kavgada bıçak kullandığını belirlediği ġ.G. ile 30 yaĢındaki Ġ.G.‟yi gözaltına alındı.
*Erzurum'da üniversite öğrencisi Ġ. C., terk ettiği eski erkek arkadaĢı tarafından 'konuĢalım'
bahanesi ile götürüldüğü evde tecavüze uğradı. Atatürk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor
Yüksek Okulu'nda 2. sınıf öğrencisi olan Ġ.C., Emre Ö. ile birkaç ay süren flört iliĢkisi yaĢadı
ve daha sonra ayrıldı. Yurtta kalan eski kız arkadaĢının karĢısına çıkıp son kez konuĢma
bahanesi ile kandıran Emre Ö., Ġ.C.'ye niĢanlı olmadığını söyleyerek ikna etmeye çalıĢtı.
Ġ.C.'yi daha rahat konuĢup barıĢma bahanesi ile bir eve götüren Emre Ö., genç kızın iddiasına
göre evin kapısını içeriden kilitleyerek Ģiddet uygulayıp tecavüz etti. Emre Ö., genç kıza olayı
polise bildirmesi halinde durumu ailesine söyleyeceği tehdidinde bulunup evden ayrıldı.
Tecavüze uğradığını iddia eden Ġ.C., olayı polise bildirdi. AsayiĢ ġube Müdürlüğüne bağlı
Ahlak Büro ekipleri tarafından yakalanan Emre Ö., Emniyetteki ifadesinde tecavüz yalanlayıp
Ġ.C.'nin de isteği doğrultusunda iliĢkiye girdiklerini iddia etti. Emre Ö., çıkarıldığı mahkemece
"cinsel saldırı, darp ve tehdit' suçlarından tutuklandı. Ġ.C.'nin alınan sağlık raporunda ise
tecavüze uğradığı ve vücudunda darp izleri olduğu belirlendi. (28.05.2012/KentHaber)
*Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde deprem sonrası kampus içinde hem onarım hem de yeni
binaların yapımıyla öğrencilerin sık sık taciz edildiği iddia ediliyor. Öğrenci yurtlarının hasar
görmesi üzerine kurulan konteynırların tam karĢısında bulunan inĢaattaki iĢçilerin gece
kampüste kalması da, taciz vakalarını arttırdığı belirtiliyor. Üniversitede sürekli sözlü tacize
maruz kalan kadın öğrenciler ise, üniversite yönetiminden sürekli tehdit aldıklarını belirterek,
konu hakkında bilgi vermekten kaçındı. Ġsminin açıklanmasını istemeyen bir kadın öğrenci,
üniversite yönetiminin cemaatçi olduğu için bu sorunları yaĢadıklarını söyledi. Özellikle
deprem sonrası bilinçli olarak kampusun güvenliksiz bırakıldığını belirten öğrenci, "Aylarca
biz burada güvenliksiz yaĢadık. Amaç güvenlik olmazsa bunları yaĢarsınız deyip bizi kapana
kıstırmak" dedi. Deprem sonrası kadın ve erkek öğrencilerin konteynırlarda kaldığını ve
Nisan ayının ilk haftasında bir gece elektriklerin gittiğini ve bir kadın öğrencinin bağırma sesi
geldiğini söyleyen öğrenci, "Biz o gece ne olduğunu anlayamadık. Sabah olduğunda bir kadın
öğrencinin üniversitedeki görevlilerin tecavüzüne uğradığını öğrendik. Biz o kadın öğrenciye
ulaĢmaya çalıĢtık ama ulaĢmadık. Üniversite olayın üzerini kapattı. Biz kadın öğrenciye
ulaĢamadığımız için konuyla ilgili bir Ģey yapamadık" dedi. Deprem sonrası kadın
öğrencilerin sivil araçlarda ve inĢaat iĢçileri tarafından sürekli taciz edildiğini anlatan öğrenci,
"En son 8 Mayıs tarihinde öğlen saatlerinde bir kadın öğrenci banyo yaptığı bir sırada banyo
duvarındaki bir delikten birinin kendisine baktığını fark etti. Kamera kayıtlarından da bunun
147
inĢaatta çalıĢan bir iĢçi olduğu ortaya çıktı. Bizler olayı duyunca bir sürü kadın öğrenciyle
beraber eylem yapma kararı aldık. Ama yönetim 'elimizde görüntüleriniz olabilir, rezil
olursunuz' dediği için kimse eylem yapmaya cesaret edemedi. Olay o Ģekilde kapandı. Sonra o
öğrenci baĢka kampüse geçti" dedi. En son yaĢanan olayla kampüste güvenliğin artırıldığını
söyleyen öğrenci, "Kadınlar öğrenciler burada kapana kısılmak isteniyor. Daha önce güvenlik
yoktu bu tür olaylar yaĢandı bahane edilerek bizi kapana kıstıracaklar" dedi. YaĢananlarla
ilgili rektörlükle görüĢmeye gittiklerini belirten öğrenci, "Biz rektörlükle gerekli önlemlerin
alınması için görüĢtük. Rektörlük bize, 'ne yapalım kızlar yapıyor. Kızlar açık giyinmezse
bunlar olmaz' dedi. Biz bu sözlerden sonra hiç bir Ģey yapamadık" dedi. Konuyla ilgili kadın
öğrenciler olarak imza topladıklarını ve defalarca rektörlüğe dilekçeler gönderdiğini söyleyen
öğrenci, Ģuana kadar rektörlükten hiçbir cevap alamadıklarını söyledi. (29.05.2012/DĠHA)
*ġırnak'ın Cizre (Cizir) Ġlçesi'nde 30 Nisan günü hastaneye gitmek için evinden çıkan evli ve
5 çocuk annesi H.Ö.'nün dolmuĢ durağından bir araçla kaçırıldığı ve 5 kiĢi tarafından
tecavüze uğradığı iddia edildi. Ġntihar etmek için bir kutu ilaç içen kadının yaĢadıkları
hastaneye götürülünce anlaĢıldı. Hastanede tedavi altına alınan kadının baĢından geçenleri
eĢine ve doktorlara anlatmasıyla ortaya çıktı. Olayla ilgili tecavüz mağduru kadının 5 Mayıs'ta
verdiği bilgiler doğrultusunda E.G. ve F.G. isimli sanıklar gözaltına alındı. Tecavüz mağduru
H.Ö. tarafından teĢhis edilen ve hastanenin kamera kayıtlarında da tespit edilen E.G. ve F.G.
isimli sanıklar tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edildi. Ancak sanıklar mahkeme
tarafından serbest bırakıldı. Savcının sanıkların serbest bırakılmasına itiraz etmesi üzerine 5
sanık hakkında tekrar tutuklanma kararı çıkarıldı. Olayla ilgili A.Ö. ve S.G. isimli iki zanlı 12
Mayıs'ta "Tecavüz, hürriyetten yoksun bırakma, cebir ve tehdit" suçlamalarıyla Cizre Sulh
Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanırken, E.G., F.G. ve T.G. isimli sanıklar ise
aranıyor.YaĢadığı travmanın etkisi altında olduğu gözlemlenen H.Ö., Ģehir içi dolmuĢ
durağında beklerken E.G. tarafından kullanılan arabaya zorla bindirildiğini belirterek, aracın
camlarının perdeyle kapatılmıĢ olması nedeniyle sesini duyuramadığını belirtti. Ġlçenin
dıĢında kendisine E.G. tarafından tecavüz edildiğini belirten H.Ö., ardından aynı alana 4
kiĢinin daha geldiğini ve bu kiĢilerin kendilerini polis olarak tanıttıklarını ifade ederek,
"Arabadan inen 4 kiĢi 'biz polisiz' deyince kurtulduğumu düĢündüğüm için çok sevindim.
'Beni kurtarın' dedim ama beni dinlemeyerek bana hakaretler yağdırmaya baĢladılar" dedi.
Sonrasında 4 kiĢinin kendisini fuhuĢ yapmakla suçladığını ve ailesine fuhuĢ yaptığını anlatma
tehdidinde bulunduğunu söyleyen H.Ö. o dört kiĢinin de kendisine tecavüz ettiğini belirtti.
H.Ö., "Beni tehdit etmeye baĢladılar. Bizler polisiz seni öldürürüz kimse de duymaz. Bizimle
beraber olmak zorundasın yoksa kocanı arar senin buralarda fuhuĢ yaptığını söyleriz. Sürekli
ağlayarak yalvardım beni bıraksınlar diye. Sonra arabada bana saldırdılar. Beni önce
tekmelediler sonra kafamı aracın demirlerine vurdular. Sürekli beni öldürmekle tehdit ettiler.
Sonra tecavüz ettiler" dedi. (30.05.2012/DĠHA)
*Silopi Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne dün saat 22.00 sıralarında aĢırı titreme ve terleme
Ģikâyetiyle getirilen Emin YavĢin'in yakınları, serviste görevli hemĢire Pınar Çevik'i darp etti.
YaĢanan olaya iliĢkin Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Silopi Devlet
Hastanesi Acil Servis kapısında basın açıklaması yaparak olayı protesto etti. Tartaklanan
hemĢire Çevik, 3 günlük "ĠĢ göremez" raporu alırken, saldırganlardan Ģikâyetçi oldu.
(30.05.2012/DĠHA)
*Elazığ‟da, Vali Fahribey Caddesi üzerinde bulunan Elazığ Valiliği Sosyal YardımlaĢma
Vakfı'na ait yöresel yemeklerin yapıldığı bulunan Türkan BarıĢ, yemek yediği sırada, içeri
giren bir erkek masasına oturdu. Bir süre sonra kimliği henüz belirlemeyen kiĢi, belinden
tabancayı çıkarıp, genç kadının baĢına bir el ateĢ ettikten sonra yaya olarak kaçtı. Kanlar
içinde yere yığılan Türkan BarıĢ, çağırılan ambulansla Fırat Üniversitesi Hastanesi'ne
148
kaldırıldı. BarıĢ, hastanede yapılan tüm müdahaleye rağmen kurtarılamadı.
(14.06.2012/DHA/Mynet.com/Takvim.com.tr)
*Erzurum‟da bir süre önce Pamuk Evlerde oturan genç bir kıza gönlünü kaptıran Haydar
Yıldız, onu zorla kaçırdı. Yıldız'ı sevmediği için elinden kurtulan genç kız baba evine döndü.
Songül isimli genç kızı çok sevdiği için akrabaları olan BiĢar Cavdar (43) ile Hürriyet
Çavdar‟la (40) birlikte kaçırdığı kızı ailesinden istemek için evlerine gitti. Kızın evde
olmadığını Tekman'a gittiğini öğrenen Yıldız, genç kızın evden kaçmasına yardımcı olduğunu
düĢündüğü akrabaları BiĢar Cavdar ile Hürriyet Çavdar‟ı af tüfeği ile vurdu. Akrabalarını
öldüren Haydar Yıldız, daha sonra av tüfeğini göğsüne dayayarak intihar etti. Olay yerinde
inceleme yapan polis, olayla ilgili soruĢturmayı sürdürürken 3 kiĢinin cesedi otopsi için Bölge
Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi morguna kaldırıldı. (29.06.2012/DHA/Haberturk.com/
Sabah.com.tr/Milliyet.com.tr)
*Erzurum‟da, Atatürk Üniversitesi‟nde öğrenimini sürdüren ikinci sınıf öğrencisi olan A.K.
(24) arkadaĢları ile buluĢtu. Lüks marka otomobile binerek arkadaĢları önce Nato yoluna
giderek burada alkol aldı. Daha sonra, A.K.‟nin EvrenpaĢa Mahallesi'ndeki bekar evine giden
A.K., T.O., K.Ç., A.Ġ. ve Y.Y. evde alkol alarak eğlendi. Gece yarısına kadar devam eden
alkol aleminden sonra A.K.‟ye giden A.K., T.O., K.Ç., A.Ġ. ve Y.Y. tecavüz etti. Sabah
uyandığında polise sığınarak ifade veren A.K., ”ArkadaĢlarımla birlikte alkol aldık, alkolün
etkisi ile direnemedim, tecavüz edenlerden Ģikayetçiyim” dedi. Ahlak Büro Amirliği‟nde
sorguları tamamlanan ikisi esnaf 5 kiĢi Cumhuriyet Savcısı‟nın tutuklama talebi ile Nöbetçi
Sulh Ceza Mahkemesi'ne çıkarılan A.K., T.O., K.Ç., A.Ġ. ve Y.Y. suçlamaları kabul
etmediler. Tutuklanan sanıklardan T.O., ”Benim sürekli görüĢtüğüm arkadaĢım, birlikte
toplandık alkol aldık. Yurt saati geç olduğu için arkadaĢımızın bekar evine gittik. Burada
eğlendik. Kız arkadaĢımıza baskı ve tehditle saldırmadık. ĠliĢkiye gönül rızasıyla girdik.
Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.Cumhuriyet savcısının tutuklama talebiyle Nöbetçi Sulh
Ceza Mahkemesi'ne çıkarılan A.K., T.O., K.Ç., A.Ġ. ve Y.Y. TCK‟nin 102-2 maddesi
kapsamında kiĢinin ruh ve beden sağlığını bozacak Ģekilde zincirleme Ģekilde „cinsel saldırı‟
suçundan tutuklanarak Erzurum E Tipi Cezaevi'ne kondu. (03.07.2012/Sabah.com.tr/
Haberturk.com/Mynet.com)
*07.07.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran S.K. Ģu beyanlarda bulundu: “Nisan ayında
erkek arkadaĢım olan Astsubay R.G.‟nin zorlamasıyla evine gittim. Evde bana cinsel tacizde
bulundu. Üzerimdeki kıyafetleri çıkarıp, zorla iliĢkiye girmek istedi. Ancak ben istemediğim
için bağırdım, ağladım bütün bunlara rağmen zorla yapmaya çalıĢtı. Göğüslerimi çıkardı ve
kendi üzerindeki elbiseleri çıkardı. Elimi tutup zorla cinsel organına götürüp kendini
rahatlatıp elime boĢaldı. Bana evlilik vaat etti. ġikâyetçi olmamam için beni kandırdı.
Korktuğum için daha önce Ģikâyetçi olamadım. Aynı gün evde olan R.G.‟in erkek arkadaĢı
Ü.G. ve R. isimli kiĢide evde olup biteni gördü. Ben o olaydan sonra intihar etmeye kalkıĢtım.
Psikolojim bozuldu. Bana yaptığı tacizden sonra vücudumda morluklar oluĢtu. Ailemin olayı
duymaması için sağlık raporu çıkaramadım. Ailemin duymasını istemiyorum. Ailem duyarsa
beni öldürürler. Bana yapılan bu taciz olayını kabul etmem imkânsızdır. Bana bütün bunları
reva gören Ģahıstan davacı ve Ģikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep
*ġanlıurfa'da, uzman doktor ġadiye Yolcu, dıĢarıda beklemesi için uyarıda bulunduğu hasta
yakını tarafından darp edildi. Yolcu'ya 5 gün iĢ göremez raporu verilirken, saldırgan ise
serbest kaldı. Doktora saldırı haberinin merkezi bu kez ġanlıurfa... Eğitim ve AraĢtırma
Hastanesi Acil Servisi'nde görevli uzman doktor Sadiye Yolcu, dıĢarıda beklemesi için
149
uyardığı bir hasta yakını tarafından darp edildi. Kadın doktor, rapor alarak izne ayrılırken,
Ģikâyetçi olduğu saldırgan ise serbest bırakıldı. (16.07.2012/KentHaber)
*KahramanmaraĢ'ta 14 Temmuz günü bir imam, eski kuran kursu öğrencisi olan genç kadını
taciz ettiği için gözaltına alındı. Tarihi TaĢ Mescidi‟nin imamı M.V iddiaya göre geçmiĢ
yıllarda Kuran kursuna gelen öğrencisi 19 yaĢındaki R.K. ile karĢılaĢtı. Öğrencisinin elini
öpmesinin ardından o da genç kadını dudağından öpünce karakolluk oldu. R.K. ifadesinde
Ģöyle dedi: “TaĢ Mescidi‟nin önünden geçerken hocamı gördüm. Bana Kuran öğrettiği için
selam verdim. Elini öptüm. Ġmam da beni „hoĢgeldin kızım‟ diyerek yanağımdan öptü. Daha
sonra da dudaklarımdan öptü. „Ne yapıyorsun hocam‟ deyince „O ağzından Kuran okuduğun
için öptüm‟ dedi. Yanımdaki görümcem çıkıĢınca ona da „O benim çocuğum. Ben büyüttüm.
Öperim ben‟ dedi. Olaya tanık olan R.K.‟nın eĢinin kız kardeĢi de G.K. (16) da Ģoke
olduklarını belirterek, “Yengemi dudaklarından öpünce müdahale ettim. Bana onu, Kuran
okuduğu için dudaklarından öptüğünü söyledi. Polisi aradım. O sırada yanıma gelip „beni
yanlıĢ anladınız size dondurma ısmarlayayım. Bu konuyu kapatalım‟ dedi. Ben de kabul
etmedim” dedi. Gözaltına alınan imam M.V. çıkarıldığı adliyede tutuksuz yargılanmak üzere
serbest bırakıldı. (16.07.2012/Milliyet)
*Erzurum Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet ġube Müdürlüğü‟nde görevli polis memuru
Ekrem Ö., yolda kız arkadaĢı Merve E.‟yi Mustafa G. ile yürürken gördü. Bunun üzerine
yanlarına giden Ekrem Ö., Merve E. ile konuĢmaya baĢladı. Çıkan tartıĢmada polis memuru
Ekrem Ö., belinden çıkardığı beylik tabancası ile Merve E. ve Mustafa G.‟yi kovalamaya
baĢladı. Ekrem Ö., kaçmaya çalıĢan Mustafa G.‟yi ayağından vurup yaraladıktan sonra Merve
E.‟yi yere diz çöktürüp ensesinden vurarak öldürdü. Ekrem Ö., daha sonra tabancayı kafasına
dayayıp intihar etti. Merve E. ve polis memuru Ekrek Ö. hayatını kaybederken, ayağından
yaralanan Mustafa G. ambulansla hastaneye kaldırıldı.(21.09.2012/KentHaber)
*Diyarbakır merkez Ofis Semti Ekinciler Caddesi'nde bulunan Diyarbakır Emniyet
Müdürlüğü'ne bağlı pasaport büronun karĢı kaldırımında annesiyle birlikte yürüyen genç
kadına bir erkek sözlü tacizde bulunup tehdit etti. KarĢı kaldırımda bulunan polisin
gözetiminde yaklaĢık 10 dakika boyunca tehditler savurup genç kadını taciz eden genç,
polislerin kadının yanına gelmesiyle uzaklaĢtı. (21.09.2012/DĠHA/Diyarbakiryenigun.com)
*Malatya‟da, psikolojik tedavi gören üniversiteli öğrenci, komĢusunun evine kurĢun
yağdırarak 1 kiĢiyi öldürdü, 2 kiĢiyi de ağır yaraladı. Olay, merkez Tecde Mahallesi YeĢilyurt
Caddesi Göl mevkiindeki 10. Sokak'ta meydana geldi. Ġddiaya göre bir üniversitede öğrenci
olduğu bildirilen ve psikolojik tedavi gören M.T.Ö. (25), bilinmeyen bir sebepten dolayı yan
komĢuları Akbulut ailesinin evine tabancayla saldırdı. Saldırıda evin yaĢlı kadını AyĢe
Akbulut (85) olay yerinde ölürken, gelini Hayat Akbulut ile torunu Burak Akbulut ise ağır
yaralandı. Yaralılar olay yerine gelen ambulansla Devlet Hastanesi Beydağı Kampüsü'ne
kaldırılırken, ilk müdahaleleri yapılan 2 yaralı, durumlarının ağır olması nedeniyle Turgut
Özal Tıp Merkezi‟ne sevk edildi. Olayın ihbar edilmesi üzerine bölgeye giden ekipler,
M.T.Ö.'yü olay yerinden 200 metre uzaklıkta elinde silahla birlikte yürürken yakalayıp
gözaltına aldı. (25.09.2012/KentHaber)
*DĠYARBAKIR Çocuk Hastalıkları Hastanesi‟nde görevli kadın doktor R.B., girdiği
tuvalette 18 yaĢındaki A.T. tarafından sıkıĢtırıldı. Doktorun ağzını kapatarak cinsel tacizde
bulunmak isteyen genç, bağrıĢmalar üzerine hastanenin güvenlik görevlileri tarafından etkisiz
hale getirilip polise teslim edildi. (26.09.2012/KentHaber)
*26.12.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Abdulsamet AtaĢ, Ģu beyanlarda bulundu:
“Kızım olan Berivan AtaĢ, 2012 yılının Ekim ayının 2. veya 3. günü evden ayrıldı. Evden
150
ayrıldıktan sonra aynı gece saat 23.00-24.00 sularında eve telefon geldi. Telefonda bir kadın
vardı. Kadın, komĢumuzu arayarak bizimle görüĢmek istediğini söylemiĢ. Kızımın kendi
yanlarında olduğunu ve oğlu ile evlendireceklerini, iznimizin olup olmadığını sordu. Ben de
bizim için problem olmadığını ve evliliğin olabileceğini söyledik. Bu tarihten yaklaĢık bir iki
ay önce de Berivan‟ın evden kaçması üzerine, ġehitlik, Bağlar ve ÇarĢı Karakoluna kızımın
kayıp olduğuna dair baĢvuru yapmıĢtım. ġehitlik karakolunda ifadem de mevcuttur. Ben kayıp
baĢvurusu yaptığım için, telefonda kızımın yanında olduğunu söyleyen kadının oğlu ve kızım
ertesi gün ġehitlik karakoluna getirildi. Ancak kızımla evleneceğini söyleyen çocuk, Ģuan
öğrenci olduğunu ve evlilik yönünden gücü olmadığını beyan etti ve kızımı alıp eve geldim.
Kızım 3 gün amcası olan Abdulkerim‟in yanında kaldı. Daha sonra diğer amcasının evine
yemeğe gittik. Ertesi sabah polisler eve gelip, kızımın can güvenliğinin olmadığından bahisle
kızımın Ģikâyetçi olduğunu söyleyip, kızımı evden aldılar. Sonradan öğrendiğim kadarıyla
kızımı sığınma evine göndermiĢler. Biz kadın kurumundan bir bayanla görüĢtük. Kızımın bir
veya iki ay kadar sığınma evinde kaldıktan sonra oradan ayrılmıĢ. Beni telefonla arayan ve
kızımın yanında olduğunu, oğluyla evlendirmek istediğini söyleyen kadın, 24.12.2012
tarihinde kardeĢim Abdulkerim‟in iĢ yerine gelerek, kızımın baĢına gelenleri duyup
duymadığını sormuĢ. Ağabeyim de olayı internetten haberi okuyunca öğrenmiĢ. Kızım
sığınma evinden Diyarbakır Devlet Hastanesine muayene için getirildiği sırada, o an
hastanede bulunan ve açık cezaevinden gelen 2 kiĢi tarafından tecavüze uğramıĢ. Bu vahim
olayın etkisiyle Ģok geçirdim. Bugün Valiliğe giderek kızımın durumunu bana anlatmalarını
söyledim. Vali ile görüĢmemde, kızımın görüntüleri olduğunu, kendi isteği ile hastanede
odaya girdiğini gösteren kamera kayıtlarının dosyada olduğunu ve kardelen kadın evinde
baĢına bir Ģey gelmiĢ olabileceğini ve basına yansıyanların yalan olduğunu söyledi. Bugün de
ağabeyim derneğe baĢvuru için geldiği sırada diğer ağabeylerim beni arayarak kızımın devlet
hastanesinde olduğunu söyledi. Bizde ağabeyimle birlikte hastaneye gidip kızımı gördük,
durumunu sorduk. Kızım bizimle gelmek istemediğini söyledi. Kızımı polisler tekrar sığınma
evine götürdükleri bilgisini aldık. Kızımın durumunu merak ediyorum. Bir baba olarak
kızımın yanında olduğumu söylemek isterim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep
*Diyarbakır‟da, tedavi gören mahkumun hastaneye getirdiği kadın, tecavüze uğradığını iddia
ederek Ģikayetçi oldu. Alınan bilgiye göre, Tarım Yarı Açık Cezaevi‟nde hırsızlık suçundan
tutuklu Ercan K, rahatsızlığı nedeniyle Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi Dağkapı
Kampüsü‟ne sevk edilerek üroloji servisinde tedavi altına alındı. Ercan K‟nın tedavisi
sürerken, hastaneye gelen 19 yaĢındaki bir kadın, hastanede bir mahkum tarafından kendisine
tecavüz edildiğini iddia etti. Bunun üzerine hastanenin güvenlik kamerası kayıtları incelendi.
Ġnceleme sonunda Ercan K‟nın sabah erken saatlerde çıktığı hastaneye daha sonra bir kadınla
geri döndüğü tespit edildi. Görüntülerde, mahkumun kadınla girdiği odada bir süre kaldıktan
sonra çıktıkları ve kadının hastaneden ayrıldığı belirlendi. Kendisine tecavüz edildiği
iddiasında bulunan kadın, Kadın Doğum Hastalıkları Hastanesi‟ne sevk edildi. Olayın
duyulduğunu öğrenen mahkum ise hastaneden firar etti. (15.12.2012/Kenthaber)
*07.11.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ayten Oral, Ģu beyanlarda bulundu: “Ben
Karakoçan‟da Pembelik Barajında sekreter olarak çalıĢıyordum. ÇalıĢtığım yerin
yöneticisinin adı Akif Yıldırım‟dır. KardeĢim Bediha iĢyerime birkaç defa beni görmeye geldi.
Yanıma gelip giderken patronum Akif ile aralarında duygusal bir bağ oluĢtu. Ġki aylık bir
arkadaĢlık sürecinden sonra 08.11.2011 tarihinde kardeĢim ile Akif niĢanlandı. Ġlk 2 ay
Bediha çok mutluydu, neĢeli, hayat doluydu. 2 aydan sonra kardeĢim çok ciddi bir biçimde
içine kapanmaya baĢladı. Dalgın, huzursuz bir Ģekilde ruh gibi dolaĢıyordu. Bana hep abla
“Akif sandığınız gibi değil, yalan konuĢuyor” diyordu. Bende Akif‟le konuĢup ne tarz
problemleri olduğunu öğrenmeye çalıĢtım. Akif‟le konuĢtuğumda, kardeĢim Bediha‟nın
telefon dökümünü çıkarmıĢtı ve bana “kardeĢimin kendisinden baĢka birileri ile
mesajlaĢıyor” dedi. Ben de Akif‟e kızarak “kardeĢimin telefon dökümünü nasıl çıkarırsın”
151
dedim ve Akif‟in yanında ilgili numarayı aradım. Telefonu açan kiĢiye “beni neden
arıyorsun” diye sordum o da bana “ben seni aramadım” dedi. KardeĢimle sesimiz çok
benziyor, bana “Bediha sen misin? Diye sorunca ben de hayır dedim. Sonrada bana dönerek
sen Anten‟sin değil mi? Diye sordu. Ben de evet dedim. Telefondaki Ģahıs bana Bediha‟nın
mutlu olmadığını, bunu kimseyle paylaĢamadığını, evlenmek istemediğini, Akif‟in göründüğü
gibi biri olmadığını söyledi. Akif de bu konuĢmaları duydu ve telefonda konuĢan kiĢinin adı
Mehmet Deniz‟dir. Mehmet Deniz de Bediha‟nın sosyal arkadaĢı olduğunu ve aralarında
duygusal bir bağ olmadığını, sadece kimseyle paylaĢamadığı için Bediha‟nın kendisine
anlattığını söyledi. Bende bunun üzerine Akif‟e dönerek bu durumu Bediha ile konuĢacağını
söyleyince, Akif buna karĢı çıkarak kimsenin duymasını istemiyorum, bu olay burada
kapanmıĢtır” dedi. (Ġlgili telefon görüĢmesi 2012 ġubatta olmuĢtur) KardeĢim Bediha giderek
sessizleĢmeye ve durgunlaĢmaya baĢladı. Her yere beraber gidiyorduk ancak Akif‟in olduğu
ortamlara gelmek istemiyordu. Birkaç defa sinir krizi geçirdi ve çok kötü bir durumdaydı. Bu
krizlerden sonra Bediha ile konuĢmaya karar verdim. Bediha ile konuĢtuğumda hayalet
gibiydi. Olaydan iki gün önce eve gittiğimde Bediha elini jiletle kesmeye çalıĢmıĢtı. Kendisi
ile konuĢtum. Akif‟in kendisini ölümle tehdit ettiğini, evimize silahla geldiğini ve kendisini
uçurum kenarına götürdüğünü, öpmeye çalıĢtığını, tepki gösterince kendisini uçurumdan
atmakla tehdit ettiğini anlattı. Bunun üzerine biz de istemiyorsan bitsin dedik. Bediha o kadar
sevindi ki, biz de Akif‟i arayarak 2 gün sonra konuĢmak istediğimiz söyledik. Akif konuĢmak
için geldi, her Ģeyi anlattık, bu iĢin olmayacağını söyledik, olay çıkmadan bitmesini dile
getirdik. Ġlkin itiraz edip karĢı çıktı ancak sonradan bize yönelik olarak bu iĢin sonu “ya ölüm
ya düğün” dedi. Sonradan aynı gün ailesini de çağırdık. Amcası geldi, amcasının odaya
girmesi ile birlikte karĢılamak için amcasının olduğu odaya gittim. 5 dakika sonra bir
patlama sesi geldi. Odaya gittiğimde kardeĢim kanepede dizlerini göğsüne çeker vaziyette
otururken abla diye seslendi, vurulduğunu anlayamadım. Babam odaya geldi, ne yaptın sen
diye sordu. Ben o aĢamada Bediha‟nın vurulduğunu elime ve göğsüme kan bulaĢınca
anladım. Akif kaçtı, kardeĢim Nurhayat peĢinden koĢtu, Karakoçan Jandarma Komutanlığının
önünde kardeĢim onu yakaladı. ġuan Akif tutukludur. DuruĢmamızın ilk celsesi 22.09.2012
tarihinde Elazığ Ağır Ceza da yapıldı. Bu konuda sizden ve kadın kurumlarından destek talep
ediyoruz.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi) NOT: Silahlı saldırıyı uğrayan genç kadın olay
yerinde yaĢamını yitirdi.
*Erzurum Atatürk Üniversitesi kampusu içerisinde sevdiği kızı gören genç adam dehĢet saçtı.
Kıskançlık krizine girdiği öne sürülen genç adam önce Ġktisat ve Ġdari Bilimler Fakültesi 2.
sınıf öğrencisi Hava Ay‟ı vurdu, ardından da tabancayla kendini vurdu. (25.11.2012/DĠHA)
*Malatya'nın Melekbaba Mahallesi'nde dün saat 17.00 sıralarında bayram ziyaretinden
evlerine dönen anne ve bebeği pompalı tüfekli saldırıya uğradı. M.T. isimli bir kiĢi aralarında
husumet bulunduğu iddiasıyla 32 yaĢındaki Leyla Kalkan ve yanındaki bir buçuk yaĢındaki
bebeğine tüfekle ateĢ açtı. Ağır yaralanan Kalkan ve bebeği, ambulansla en yakın hastaneye
kaldırıldı. Tüm müdahalelere rağmen Kalkan ve bebeği Melisa yaĢamını yitirdi. Kalkan ve
bebeğinin cenazeleri otopsi için Malatya Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.
(27.10.2012/DHA/Cnnturk.com/Hurriyet.com.tr/Haberturk.com)
-Güvenlik Güçlerince Uygulanan ġiddet
*PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getiriliĢinin protesto edildiği Mardin'in Kızıltepe
Ġlçesi'nde Özgürlük Meydanı'nda yapılan açıklamanın ardından Evita GümüĢten adlı genç
kadın gözaltına alındı. Meydanın giriĢinde boynunda yeĢil, sarı, kırmızılı ve "Ez birindare te
me Amed" yazılı atkısının bulunduğu gerekçesiyle durdurulan GümüĢten, polislerin
hakaretine uğradığını öne sürdü. GümüĢten, polislerin kendisine el kol iĢareti yaptığını ve
kendisine bağırdığını belirterek, yanında kimliği bulunmadığı için polislerce gözaltına
152
alındığını söyledi. Kızıltepe Cumhuriyet Polis Karakoluna götürülen GümüĢten, üzerinde
kimliği bulunmadığı gerekçesiyle 82 TL para cezasına çaptırıldı. Daha sonra GümüĢten
serbest bırakıldı. (15.02.2011/DĠHA/Atilimhaber.org)
*Diyarbakır'ın Bağlar Ġlçesinde bulunan Diyarbakır E Tipi Cezaevi üst köĢesinde polis
panzeri, Ayse Al (70) isimli yaĢlı kadına çarptı. Çarpmanın etkisiyle yere düĢen Al ağır
yaralandı. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Bölümü'ne kaldırılan 75 yaĢındaki AyĢe Al,
beyin kanaması geçirdi. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Bölümü'nde müĢahade altında
tutulan Al'ın Ģuurunun kapalı olduğu ve hayati tehlikesinin sürdüğü belirtildi.
(15.02.2011/DĠHA / Yuksekovahaber.com / Silvanmucadele.com / Ġdilhaberajansi.com)
*Diyarbakır'da, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getiriliĢinin protesto edildiği 15
ġubat günü merkez Bağlar Ġlçesi E Tipi Cezaevi üst köĢesinde polis panzerinden sıkılan
tazyikli su ile yere düĢüp baĢını kaldırıma çarpan ve beyin kanaması geçiren 75 yaĢındaki
AyĢe Al, yaĢamını yitirdi. 15 ġubat'tan bu yana Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tedavi
gören Al'ın sabah saatlerinde yaĢamını yitirdiği öğrenildi. (11.03.2012/DĠHA / Etha.com.tr /
Evrensel.net / Diyarbakirhaber.gen.tr / ANF)
*Batman'da 20 Mart günü Newroz kutlaması sırasında çıkan olaylarda gözaltına alınarak
tutuklanan H.S. (23), H.D. (18) ve S.A. (40) isimli kadınlar insanın kanını donduracak
iddialarda bulundu. Hak ihlallerinin tavan yaptığı cezaevinden gelen iddia tartıĢılacak türden.
Batman E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan DĠHA Muhabiri Gülsen Aslan ile aynı
koğuĢta kalan kadınlar, yaĢadıklarını muhabirimiz Aslan'a anlattı. Tutuklanan kadınlardan
H.S., Newroz olaylarında 37 kadın ile birlikte gözaltına alındıklarını ve TEM ġube'ye
götürüldüklerini belirtti. Gözaltında iken 3 kiĢi ile birlikte "sohbet odası"na götürüldüğünü
belirten H.S., kendileri ile birlikte 2 kadın polisin de içeriye girdiğini, çırılçıplak soyularak
zorla oturup kalkmalarının istendiğini anlattı. YaĢlı bir kadının çırılçıplak soyulduktan sonra
bir kadın polisin cep telefonunu çıkararak onun görüntüsünü çekmeye çalıĢtığını dile getiren
H.S., duruma tepki göstermeleri üzerine polisin fotoğraf ve görüntü çekmekten vazgeçtiğini
aktardı. Polislerin yaĢananlardan sonra da kendilerini tehdit ettiğini dile getiren H.S., "Bu
yaĢananları anlatırsanız, sizden bunun hesabını sorarız" Ģeklinde polis tehdidine de maruz
kaldıklarını kaydetti. Gözaltında iĢkenceye de maruz kaldıklarını ifade eden H.S.,
gözaltındaki kadınların cop ile vücutları morarana kadar darp edildiğini ve hala iĢkencenin
izlerini üzerinde taĢıdıklarını söyledi. H.S., yaĢananların ardından tekrar nezarete alındıklarını
ve bir süre sonra psikolog ile görüĢtürme bahanesiyle yeniden "sohbet odası"na alındıklarını
ifade ederek, "Bize psikolog olarak tanıtılan bir kiĢi vardı odada. Kadınların birbirini
suçlaması ve birbirinin üzerine ifade vermesini istiyordu. YaĢadığımız kötü muameleyi
psikolog denen kiĢiye anlattığımızda ise 'Bunlar normal Ģeyler her yerde oluyor. Bunda bir
Ģey yok' yanıtını verdi" Ģeklinde konuĢtu. Gözaltına alınıp tutuklanan 3 kadından dershane
öğrencisi H.D.'nin ise, gözaltında iken polisler tarafından boynuna zorla sarı-kırmızı-yeĢil bir
flama takılarak fotoğrafının çekildiği ifade edildi. Batman'da 20 Mart'ta yapılan Newroz
kutlamalarına polis müdahale etmiĢ, yaĢanan mücadelenin ardından 37 kadından 3'ü
tutuklanarak Batman M Tipi Kapalı Cezaevine gönderilmiĢti.(01.04.2012/DĠHA/
Yuksekovahaber.com)
*Mardin Derik'te dün saat 15.00 sıralarında ilçe emniyet müdürlüğü önünden geçen Azadiya
Welat Gazetesi çalıĢanı 3 çocuk annesi Yasemin Yılmaz, sivil polisler tarafından üst araması
ve kimlik sorgusu için durduruldu. Yapılan aramadan sonra Yılmaz'ı karakola götürmek
isteyen polislere, Yılmaz'ın direnmesi üzerine saçlarından sürüklenerek gözaltına alındığı
iddia edildi. Konu hakkında bilgi veren kendisi de Azadiya Welat dağıtımcısı olan Yılmaz'ın
eĢi Nizamettin Yılmaz, Ģunları söyledi: "EĢimden önce ben gazete dağıtımı yaparken aynı
muameleyi bana da yaptılar. AkĢam saat 15.00 sıralarında eĢim oradan geçerken, sivil polisler
153
etrafını sarıyor. Üst ve kimlik kontrolü yapmak istediklerini söylüyorlar. Aramada bir Ģey
çıkmayınca polisler eĢime 'Merak ettik diye aradık' diyorlar. Daha sonra eĢime kimlik sorgusu
için karakola gelmesini söylüyorlar. EĢim buna itiraz edince, iki kolunu büküp saçlarından
sürükleyerek karakola götürüyorlar." EĢinin bu Ģekilde gözaltına alındığını ve emniyette 3
saat bekletildiğini anlatan Yılmaz, eĢinin gözaltında darp edildiğini söyledi. Yılmaz,
"Gözaltında eĢime 'ağzını burnunu dağıtırız' diye tehdit ediyorlar. Daha sonra eĢimin kafasını
duvara vurarak darp ediyorlar. EĢime 'Sizi burada öldürsek kim bize ne diyecek' diyerek
hakaret ve tehditlerine devam ediyorlar" dedi. EĢinin sağlık kontrolü için Derik Devlet
Hastanesi'ne sevk edildiğini aktaran Yılmaz, 3 polisin eĢiyle birlikte doktorun yanına gittiğini
söyledi. EĢinin doktora darp edildiğini ve yüzündeki ĢiĢkinlikleri ile morlukları göstermesine
rağmen doktorun sağlam raporu verdiğini söyledi. Sağlık kontrolünden sonra eĢinin serbest
bırakıldığını söyleyen Yılmaz, polisler ve hastane doktoru hakkında suç duyurusunda
bulunacağını belirtti. (26.04.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com/Yeniozgurpolitika.org)
*17.05.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Feyzi Demir, Ģu beyanlarda bulundu: “Hani
Topçular Köyü‟nde 4 Mayıs 2012 tarihinde saat 16.00 da kızım Sevgi Demir beni arayarak
eĢimin sağ ayağında iki yerden kurĢun yaralanması olduğunu söyledi. Ben Bingöl ilindeydim.
Olayı duyur duymaz Diyarbakır Dicle Üniversitesi AraĢtırma Hastanesine geldim. Ben
hastaneye geldikten sonra eĢim ameliyata alındı. Ameliyat sonucunda eĢimin ayağından iki
kurĢun çıkartıldı. EĢim Topçular Karakolunun yakınlarındaki ineğimizi alıp eve doğru
ilerlerken karakol ile arasında 500 metre mesafede karakoldan kendisine doğru ateĢ açılmıĢ
ve eĢim yaralanmıĢtır. Kızım Nurten Demir ve köylülerimiz Cevdet Özdemir ile Suphi Kaçmaz
olayın olduğu yerdeydiler. Karakoldan eĢime ve diğer kiĢilere hedef gözetmeksizin ateĢ
açmıĢlardır. Cevdet ve Suphi olayın olduğu esnada korkudan oradan uzaklaĢmıĢlardır.
EĢimin düĢtüğü görünce ateĢ etmeyi durdurtmuĢlardır. Kızım da yere yatmıĢ daha sonra köye
doğru kaçmaya baĢlamıĢ ve köylülere annesinin yaralandığını haber vermiĢ. Kızım köylülerle
birlikte olay yerine gitmiĢ ancak yolda askerler önlerini kesip yasak olduğunu “terörist
öldürdük olay yerine giremezsiniz” demiĢler. Ağabeyim onlara “kardeĢimin eĢidir bırakın
geçelim” demiĢler. Yine bırakmayınca bütün köylüler üzerlerine doğru gitmeye baĢlamıĢ.
Bunun üzerine olay yerine almak zorunda kalmıĢlar. EĢimi sırlarına alıp arabaya bindirip
Hani ilçesine götürmüĢler. Hani ilçesinin giriĢinde polisler, askerler, sivil polisler yolu kesip,
helikopter de tepede geziyormuĢ, silah patlatmıĢlar ve yaralıyı bize verin” demiĢler. Daha
sonra ağabeyim eĢini onlara göstermiĢ ve vatandaĢ olduğunu izah ettikten sonra orada
bırakıp gitmiĢler. EĢimi Hani devlet hastanesinden Diyarbakır‟a ambulansla getirmiĢler. O
gün sadece Hani kaymakamı bizimle ilgilendi. 10.05.2012 tarihinde Topçular Karakoluna
giderek olayı sordum. Beni Murat BaĢçavuĢ karĢıladı. Soyadını bilmiyorum. Kendisine
“Allah‟tan korkmuyorsunuz gündüz vakti eĢime ateĢ ettiniz” dedim. Kendisi bana karakola
roket atıldığını askerlerin bu yüzden ateĢ ettiğini söyledi. Bende olay yerinde köylülerin ve
çobanların olduğunu söyledim ve roket atılsaydı ya da çatıĢma yaĢansaydı bunların da tanık
olacağını ancak köylülerin böyle bir Ģeye Ģahit olmadığını söyledim. Kendisi de bana
“askerlere gücünün yetmediğini” söyledi. Bana ayrıca “bize karĢı bir silah patlarsa bizde
köylülerin hepsini öldürürüz” dedi. Ben karakola gitmeden 2 gün önce Hani Savcısının
yanına gittim. Benim ifademi almadılar. Bana karakola gittiğini ve oraya roket atıldığını
tespit ettiğini söyledi. Ben neden “bizim ifademizi almıyorsunuz, tutanak tutmuyorsunuz,
eĢimin ifadesini almıyorsunuz” dedim. O da bana “ben bir gün sizi çağırırım” dedi. Bugüne
kadar bekledin ne beni ne de eĢimi çağırmadı. Ben eĢime ateĢ eden ve kendisini öldürmek
isteyen kiĢilerden Ģikâyetçi olmak istiyorum. Ayrıca belirtmek istiyorum: karakol korucu
olmamız için sürekli baskı uyguluyor. Ancak biz kabul etmiyoruz. Dün beni karakola
çağırdılar. Ben de gittim. Benden karakola roket atıldığını kabul etmemi istedi. Bende böyle
bir olayın olmadığını bu nedenle kabul etmediğimi söyledim. Bana zorla bir yazı imzalattılar.
Ben okuma yazma bilmediğimi söyledim. Bu nedenlerden dolayı sizden hukuki yardım talep
154
*04.06.2012 tarihinde MuĢ, Varto ilçesi Kulan köyünde ikamet eden Melik Sonkur ve
akrabaları Ģubemize baĢvurarak, yeğenleri Leyla Sonkur‟dan birkaç gündür haber
alamadıklarını, daha sonra haberlerden MuĢ Devlet Hastanesinde olduğunu öğrendiklerini
(PKK ve kolluk kuvvetlerinin çatıĢması sonucu yaralı olarak ele geçirildiği haberleri)
kendisiyle görüĢmek için baĢvurularına rağmen görüĢemedikleri, sağlık durumundan endiĢe
ettiklerini ifade ederek yardım talep etmiĢlerdir. (ĠHD MuĢ ġubesi)
*Urfa Haran Üniversitesi öğrencisi Nofa Alpağüp isimli kadın öğrenci alıĢveriĢ yapmak üzere
girdiği mağazada TEM polisi tarafından önce sözlü tehdit edildiği ardından tekme tokat
dövülerek gözaltına alındığı iddia edildi. Mağaza içerisinde gözaltına alınan ve polis
tarafından darp edildiği ileri sürülen öğrenci Alpağüp, tedavi edilmek üzere Urfa Devlet
Hastanesine götürüldüğü belirtilirken, hastanedeki tedavinin ardından Alpağüt'ün, ifadesi
alınmak üzere YeniĢehir Polis Merkezi‟ne götürüldüğü öğrenildi. (08.06.2012/DĠHA)
*Diyarbakır'ın YeniĢehir Ġlçesi ġehitlik Mahallesi'ne bağlı 6. Sokak'ta bulunan bir eve dün
gece 02.00-03.00 sularında Diyarbakır Ġl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı çok sayıda polis
tarafından baskın düzenlendi. Edinilen bilgilere göre mahalleyi ve evin bulunduğu sokağı özel
harekat timleri eĢliğinde zırhlı araçlar ile ablukaya alan çok sayıda polis Kocakaya ailesine ait
evin kapısını kırarak eve baskın düzenledi. Baskın sırasında aile reisi babanın hastalığı
nedeniyle hastanede ve evin iki büyük çocuğunun da refakatçi olarak beraberinde olduğu
öğrenilirken, eve bulunan 20 yaĢındaki Sıdıka Kocakaya'nın ise polis Ģiddetine maruz
kaldığını ifade edildi. Polisin Ģiddetine maruz kalan 20 yaĢındaki genç kadının çığlıkları
üzerine eve gelmek isteyen komĢularda polisin tehdit ve Ģiddetine maruz kaldığı bildirildi.
Evde uzun süre arama yapan polis bir çok eĢya üzerinde ise parmak izi örnekleri alındığı
belirtildi. Baskının nedenine iliĢkin henüz bilgi edinemezken, sona eren aramanın ardından ise
Sıdıka Kocakaya polis tarafından gözaltına alınarak Diyarbakır Ġl Emniyet Müdürlüğü'ne
götürüldü. Olayı DĠHA‟ya anlatan Sıdıka Kocakaya'nın ağabeyi Serdal Kocakaya, "Polis
baskın yaptığı zaman kardeĢim evdeydi, zorla kapıyı kırarak içeriye girmiĢler ve kardeĢimi
dövmüĢler. Daha sonra kardeĢimin çığlıkları üzerine gelen komĢuları da tehdit edip,
dövmüĢler. KardeĢime ulaĢmak istedik ama 24 saat geçmeden herhangi bir Ģekilde
görüĢemeyeceğimizi söylediler" dedi. (22.06.2012/DĠHA)
*21.06.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ayfer Leygara, Ģu beyanlarda bulundu: “ben
olay gecesi evimin balkonundaydım. AĢağıda bir olay olduğunu gördüm. EĢimin de aĢağıda
olduğunu görünce merak edip olay yerine gittim. Ben indiğimde daha polisler yoktu. Ben
eĢimle tartıĢan iki genci ve eĢimi sakinleĢtirmeye, eĢimi yukarı çıkarmaya çalıĢtım. Bu esnada
polisler geldi. EĢim onlara bir Ģey yok dedi. Polisler biber gazı sıkmaya baĢladılar. Sonra
eĢimin üzerine doğru ateĢ etmeye baĢladılar. Ben biber gazının etkisiyle yaralandığımı fark
ettim. Orada bulunan güvenlik yaralandığımı söyledi. EĢimle tartıĢan kiĢilerde benim de
yaralandığımı görünce, yardımcı oldular ve ilk müdahaleyi yaptılar. Polislerden biri benimle
ilgilindi ve su getirdi. Daha sonra ambulans geldi. Önce Alman Hastahanesine götürüldüm,
orada kalp cerrahisi olmadığı için beni Dicle Üniversitesine götürdüler. Önce müdahale
edildi, aynı gece de ameliyat oldum. Sağ dizime isabet eden kurĢun çıkarıldı. Sol ayak
bileğindeki kurĢun riskli olduğundan çıkarılamadı. Ben hastanede iken ifadem alındı. Ancak
savcılığa henüz ifade vermedim. Sizden hukuki yardım talep ediyorum. ” (ĠHD Diyarbakır
ġubesi)
*Diyarbakır'da izin verilmeyen "Özgürlük Ġçin Demokratik DireniĢ" mitinginde polisin sert
tepkisi her yerde kameralara yansıdı. Darbe dönemini aratmayan görüntülerde, polisler bütün
mahalle, sokak ve caddeleri ablukaya aldı. Kameraya yansıyan görüntülerden biri de polisin
Ġstasyon Caddesi'nde bulunan caminin avlusunda oturan genç bir kadını elleriyle taciz etmesi
155
oldu. Objektiflere yansıyan taciz olayında polisin ayaküstü genç kadının çenesine elini
götürdüğü görülüyor. Daha sonra genç kadının gözaltına alındığı kaydedildi.
(14.07.2012/DĠHA)
*Diyarbakır‟da BDP‟nin yapmak istediği 14 Temmuz mitinginde yaĢanan olaylarda BDP
Grup BaĢkanvekili ve Iğdır Milletvekili Pervin Buldan Ġstasyon Meydanı'na girdiği sırada
polisin attığı gaz bombasının ayağına isabet etmesi sonucu ağır yaralanmıĢtır. Kendisi ile
yaptığımız görüĢmede, Buldan; polisin kendisini hedef alarak direk ateĢ ettiğini ve gaz
bombasının ayağına isabet ettiğini beyan etmiĢtir. Buldan‟ın gaz fiĢeğinin ayağına isabet
etmesi nedeniyle, sağ bacağının ciddi zarar gördüğü ve kemiklerde kırılmalar yaĢandığı
belirtilmiĢtir. (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*BDP‟nin 14 Temmuz‟da yapmak istediği mitingi sırasında yaĢanan olaylarda BDP Grup
BaĢkan Vekili ve Batman Milletvekili Ayla Akat, Sur Ġlçesi‟nden alana gitmek isterken,
polisin TOMA aracından sıktığı tazyikli su ile yaralanmıĢtır. Ayla Akat ile yapılan
görüĢmede; su sıkma aracının gözünün içine su sıkmak suretiyle kendisini direk hedef aldığını
belirtmiĢ, bu olay sonucunda göz içerisinde ciddi problemlerin yaĢandığı tespiti yapılmıĢtır.
(ĠHD Diyarbakır ġubesi 14 Temmuz 2012 Gözlem raporu)
*BDP‟nin 14 Temmuz‟da yapmak istediği mitingi sırasında yaĢanan olaylarda yapılan
müdahalelerde BDP Kars Milletvekili Mülkiye Birtane, BDP Diyarbakır Ġl BaĢkanı Zübeyde
Zümrüt, polisin uyguladığı Ģiddet nedeniyle çeĢitli Ģekillerde yaralanarak hastanelere
kaldırıldıkları gözlemlenmiĢtir. (ĠHD Diyarbakır ġubesi 14 Temmuz 2012 Gözlem raporu)
*14 Temmuz olayları nedeniyle Diyarbakır Devlet Hastanesi‟nde götürülen yaralılar için
hastanede yaptığımız gözlem ve tespitler sonucu 18 yaĢlarında bir kadının polisin attığı gaz
bombası sonucu sırtından ağır yaralandığı tespit edilmiĢtir. (ĠHD Diyarbakır ġubesi 14
Temmuz 2012 Gözlem raporu)
*Diyarbakır‟ın Bağlar Ġlçesi'nde bulunan 871. Sokak'ta ikamet eden MenteĢ ailesine yönelik
14.07.2012 tarihinde gece 03.00 sularında çok sayıda TEM ve Özel Harekat Polisi tarafından
baskın yapıldı. Polise kapıyı açan evin büyük kızı Derya MenteĢ (28) ellerinde her hangi bir
arama kararı bulunmamasına rağmen polisin baskını "3 örgüt mensubunun burada olduğu
ihbarını aldık. Kentte polise yönelik eylem hazırlığındalar" iddiasına dayandırarak
gerçekleĢtirdiğini ifade etti. Evin tüm odaları ile damını didik didik arayan polisin BDP'li
Milletvekilleri için "Çakallar" diye hakarette bulunduğunu öne süren MenteĢ, kendilerine de
"dağa çıkın" dedikleri "Ģerefsizler" diye de onur kırıcı hakarette bulunduğunu ifade etti.
MenteĢ yaĢadıklarını Ģu sözlerle ifade etti: "Ben 'Kapıyı kırmayın kapıyı açıyorum' dedim.
Arama kararını istedim 'Ġhbar' dediler. Beni hemen yere yatırdılar ve silahı baĢıma dayadılar.
Bize uzanın dediler. 'Suçumuz yok' dedim. Misafirlerimiz var dedim. 'KonuĢma; suçlusunuz,
teröristsiniz. Eylem yapacaksınız' diye ifadeler kullandılar. Biz eylem yapsak size rahat, rahat
kapıyı açmayız. Tuvaletin kapısı takıldı diye kapıyı kırdılar. Eve kirli ayakkabıları ile girip o
kirli ayakkabılar ile bize vurdular. Ne hakları var bunu yapmaya!" (14.07.2012/DĠHA)
*22.08.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran S.M., Ģu beyanlarda bulundu: “Ben halen
yukarıda belirtmiĢ olduğum adreste ailem ile birlikte ikamet etmekteyim. ġüpheli A.T.,
olaydan yaklaĢık 1 hafta öncesinden beni arayıp bana ilgi göster yoksa gelip ağabeyini
öldürürüm diye sürekli olarak beni tehdit ediyordu. 13.08.2012 tarihinde bizim eve
komĢularımız misafirliğe gelmiĢlerdi. Onlar oturduğu sırada ben mide rahatsızlığından dolayı
ilaç alıp gece 11.00 sıralarında dama yatmaya gittim. Ne kadar uyudum bilmiyorum ama
uyuduğum sırada A.T., eli ile ağzımı kapattı ve elinde bulunan tabancayı baĢıma dayayarak
“bağırma yoksa anneni öldürürüm” dedi. Annem de misafirleri yolcu edip o arada gelip
156
yanıma uyumuĢtu. Ben de korktuğum için ve ağzımı bağladıkları için sesimi kimseye
duyuramadım. Beni ağzım kapalı bir vaziyette damdan arkadaĢı E.Ġ. ile birlikte indirip
yaklaĢık 50-60 metre ileride duran kırmızı renkli bir kamyona bindirdiler. Kamyonun sahibi
ve aynı zamanda kamyonun Ģoförü M.Y., kamyonun yanında bekliyordu. Kamyonun yanına
beni götürdüklerinde M.Y., A.T.‟nin korucu silahını getirip ona verdi. O da silahı alıp
arkadaĢı olan E.Ġ.‟ye vererek “sen burada kal olup biteni bize haber verirsin” dedi. Sonra
beni kamyonun ön tarafına bindirerek baĢımı eğerek konuĢma diye beni tehdit etti. Kamyonla
yaklaĢık 2-2,5 km kadar gittikten sonra kamyonu durdurup kendi telefonundan beni arayıp
“gel bu akĢam beni kaçır neredesin niye gelmedin” gibi benzer Ģeyler söylettirdiler. Bu
Ģeyleri bana söylettirirken M.Y. kafama silahı dayamıĢ, A.T.‟de yaklaĢık 20-25 metre kadar
bizden uzağa gitmiĢti. Daha sonra beni tekrar kamyona bindirip Diyarbakır‟a götürdüler.
Diyarbakır‟a geldiğimizde M.Y.‟nin KoĢuyolunda bulanan evine götürdüler. Evde kimse
yoktu. Evde bulunduğumuz süre zarfında elimi ve ağzımı kapattılar. Daha sonra ailesini ve
tanıdıklarını arayıp durumu anlatarak meselenin çözümü için devreye girmelerini istedi.
Ancak anladığım kadarı ile kimse kabul etmedi. Kimse kabul etmeyince “ben seni burada
bırakıp köye gideceğim ki kimse benden Ģüphelenmesin. Aradan bir kaç gün geçtikten sonra
gelip seni alıp Adana ya götüreceğim” dedi. Bu arada M.Y.‟ye de kendi eĢini arattırıp
çocukları içeri alıp kendilerine dikkat etmesini söylemesini istedi. M.Y.‟nin eĢi evde değildi. O
sabah eve geldi. EĢi sabah geldiğinde biz hala onun evindeydik. Sabah öğleye doğru
anladığım kadarı ile A.T.‟yi Kocaköy Emniyet Müdürlüğü‟nden birileri arayıp olayı sordu. O
da, “ben onu kaçırmadım. onu kaçıranların elinden kurtardım. O Ģimdi yanımda emniyete
getireceğim” diyordu. Daha sonra bana Diyarbakır‟da tanıdığımın olup olmadığını sordular.
Ben de “ablam var” deyince beni oraya götürdüler. Ablama bıraktıklarında dahi beni sürekli
tehdit edip nasıl ifade vermem gerektiği konusunda beni yönlendiriyorlardı. Ablamın yanında
iken A.T., ailemi arayıp “kızınız burada ablasının yanında ben onu kaçırmadım onu
kurtardım gelip alın kızınızı” dedi. Bu arada Emniyet Amiri sanırım onu aramıĢ, o da telefonu
bana uzatarak “ne söyleyeceğini biliyorsun” deyip beni tehdit edince ben de telefonda onun
beni kaçırmadığını baĢkası kaçırdığını, onun da beni kurtardığını söylemek zorunda kaldım.
Öğleden sonra ağabeyim ablamın evine gelerek beni aldı. A.T. de yanımızda olduğu halde
Kocaköy emniyetinde ifade verdim. Orada verdiğim ifadede de her ne kadar beni A.T.‟nin
kaçırmadığını söylediysem de bu doğru değildir. Bunu tehdit altında ve olayın sıcağında,
ayrıca onların korucu olmasından da korkarak aileme bir Ģey yapmalarından korktuğum için
onun istediği Ģeyleri söyledim. Olayın gerçeği yukarıda anlattığım Ģekilde olmuĢtur. Bu
nedenle beni zorla kaçırıp beni tehdit eden kiĢilerden davacı ve Ģikâyetçiyim. Bunların
yakalanıp gerekli iĢlemlerin yapılmasını istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Dersim'in Hozat Ġlçesi'nde '4+4+4' eğitim sistemi nedeniyle ortaöğretim öğrencilerine 41.
Motorlu Piyade Tugayı içinde bulunan ve ilçe merkezine bir kilometre uzaklıkta olan YĠBO
binasının tahsis edilmesinden sonra, 24.09.2012 tarihinde Hozat merkezden okula giden ve
boykot nedeniyle sınıfın boĢ olduğunu gören kadın öğretmenler, okuldan ayrılırken bahçede
bulunan askerlerin sözlü tacizine maruz kaldıklarını belirtti. YaĢadıkları durumun
soruĢturulması için Hozat Kaymakamlığı'na baĢvuran öğretmenlere, Kaymakamlık tarafından,
"Ne yazık ki askeriyenin olduğu yerlerde bu tür Ģeyler olabilir. BaĢka bir yer olmadığı için
okul orda kalacaktır" cevabının verildiği öğrenildi. (26.09.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com)
*Van'ın Gürpınar Ġlçesi kırsalında çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren HPG militanı Çekdar
Rojaçiya kod adlı Cumali Ġldem'in Kızıltepe Ġlçesi'ndeki cenaze törenine katılan binlerce
kiĢiye polis, gerçek mermi ve gaz bombalarıyla müdahale etti. Müdahalede ilk bilgilere göre,
BDP Kızıltepe Ġlçe BaĢkanı Zeyat Ağaoğlu ve 2 yaĢlı kadın ağır yaralandı.
(03.10.2012/ANF/Ozgur-gundem.com)
157
*Hakkari‟nin Çukurca (Çelê) Ġlçesi‟nde bulunan Kazan Vadisi‟nde (Geliyê Tiyare)
15.10.2012 tarihinde akĢamdan bu yana devam eden çatıĢmalar çerçevesinde vadiyi
bombalayan kobra tipi helikopterlerin vadide bulunan evleri de taradığı ve bunun sonucunda 2
kadının ağır olarak yaralandığı öğrenildi. Ġsimlerinin Zekiya Çetinkaya (30) ve Azya Çetin
(35) olduğu öğrenilen kadınlardan, Azya Çetin kaldırıldığı Hakkari Devlet Hastanesi'nde
yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaĢamını yitirdi.
(15.10.2012/ANF/DĠHA/ Ozgur-gundem.com/Evrensel.net)
*Mardin'in Mazıdağı Ġlçesi'nde bir araya gelen yüzlerce kiĢi, cezaevlerinde baĢlatılan süresizdönüĢümsüz açlık grevine dikkat çekmek amacıyla AKP Mazıdağı Ġlçe binasına kadar
yürüyüĢ gerçekleĢtirdi. Cumhuriyet Meydanı'nda yürüyüĢ yapmak isteyen kitle polislerce
engellendi. Polislerin tavrını oturma eylemiyle protesto eden kitle daha sonra yürüyüĢe geçtiği
sırada özel harekat timlerinin saldırısına uğradı. Saldırı sırasında gerçek mermi kullanan
polisler, BDP Mazıdağı Ġlçe Yöneticisi ve Mardin Ġl Genel Meclis Üyesi Emanet EneĢ'i
attıkları gaz bombasıyla baĢından vurdu. EneĢ, baĢına isabet eden gaz bombası nedeniyle yere
yığıldı. Mazıdağı Devlet Hastanesi'ne kaldırılan EneĢ'in durumunun ağır olması nedeniyle
Mardin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (28.10.2012/Milliyet.com.tr/Cnnturk.com/
Ntvmsnbc.com)
*Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde, polisin gaz bombası ve tazyikli su ile müdahalesi sırasında,
gazdan etkilenerek baygınlık geçirdi. Hamile bir kadın kaldırıldığı Nusaybin Devlet Hastanesi
Acil servisinden sonra doğumhane servisine sevk edildi. (30.10.2012/Ġmc-tv.com/
Birgun.net)
*Cezaevlerinde baĢlattıkları açlık grevine destek vermek amacıyla Hakkari Belediyesi önünde
düzenlenen mitingin ardından gerçekleĢen polis müdahalesin sırasında, Berçelan ve Gazi
mahallelerinde polisin hedef gözeterek evlere gaz bombası attığı öğrenildi. Berçelan
Mahallesi‟nde Ali Kaya adlı yurttaĢın evine atılan gaz bombası sonucu Ali Kaya, Zahide
Kaya, Nazime Tomris, Cebrail Kaya ve 4 aylık bebekleri Muhammet Kaya hastanelik oldu.
Hakkari Devlet Hastanesi Acil Servisinde tedavi altına alınan aile daha sonra taburcu edildi.
(30.10.2012/Milliyet.com.tr/Ġmc-tv.com/Bianet.org)
Ġl EĢ BaĢkanı Zübeyde Zümrüt'ü darp etti. (11.11.2012/Hurriyet.com.tr/
*14.11.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Melike Alp, Ģu beyanlarda bulundu:
“Cezaevindeki tutsakların açlık grevlerine yönelik Diyarbakır BüyükĢehir Belediyesi
Konukevi önünde yapılan basın açıklaması sonrası yapılmak istenen yürüyüĢte kitle ve polis
arasında arabuluculuk yaparken polisin kitleye yönelik gaz bombası, tazyikli su sıkması ve
kitleyi darp ederek gözaltına alınma sırasında gaz ve tazyikli suda maruz kaldım. Yerlerde
sürüklendim. Olay gününden beri evde hasta yatıyorum. Bu nedenle kuruma gelip baĢvuruda
bulunamadım. Mağdur edildim. YaĢlı, hasta, kadın, çocuk demeden insanları darp ettiler.
Yapılan bu saldırı nedeniyle hastalandım. Bu konuda sizi bilgilendirmek istedim.” (ĠHD
*29.11.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Meliha Bayram, Ģu beyanlarda bulundu: “Ben
05.11.2012 tarihinde sabah saat 10.00 civarında BDP Ġl binasının önünde kitleyle toplandık.
BDP Ġlden yürüyüĢe geçerken polis, zırhlı araba ve panzerlerle önümüzü tuttu. Biz kadınlar
ve anneler kortejin önüne geçerek yürümeye baĢladık. Polisler bizlere gaz bombalarıyla
158
saldırdılar. Ben kalp hastasıyım. Atılan gaz bombaları önüme düĢtü ve tazyikli su altında
kaldım. O esnada ben yere düĢtüm. Sağ tarafım morardı, kendimi kaybettim. Yanımdakiler
ambulans çağırdı ve beni Eğitim AraĢtırma Hastanesine kaldırdılar. 2 gün yoğun bakımda
kaldım. 4 gün de servis odasında kaldım. Ben bana saldıran polislerden Ģikâyetçiyim. Vali ve
emniyetten Ģikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD
-FuhĢa Zorlanan Kadınlar
*Erzurum‟un merkez Yakutiye ilçesinde N.G. isimli kadının, öz kızı E.G‟yi para karĢılığı
erkeklere pazarlayarak fuhuĢ yaptırdığı öğrenildi. MüĢteri kılığına giren sivil polis ekipleri,
bahse konu kadın ile fuhuĢ pazarlığı yaptı. Bir otomobille gelen E.G., müĢteri sandığı
polislerle bir süre görüĢtü. 85 TL karĢılığında anlaĢıldı, para ise otomobilin içinde bulunan
E.G.'nin annesi N.G.'ye verildi. FuhuĢ yapan kız ile kızını para karĢılığı erkeklere pazarlayan
anne, parayı aldıktan sonra polis ekipleri gözaltına alındı. (23.11.2012/Kenthaber.com)
ÇOCUKLARIN YAŞAM HAKLARINA YÖNELİK İHLALLER
-Çocuk Ġntiharları
*Diyarbakır'ın Kayapınar Ġlçesi'ne bağlı Huzurevleri Semti'nde dün akĢam saat 20.45
sıralarında Ferhat Dinç (15) adlı çocuk, bedenini ateĢe verdi. Huzurevleri Semti son durakta
bulunan Kuça Mahallesi'nde boĢ bir arazide bedenini ateĢe veren Dinç, yaralı olarak
kaldırıldığı Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde bu sabah 08.00 sıralarında yaĢamını yitirdi.
Görgü tanıkları, Dinç'in evlerinin karĢısında boĢ bir arazide üzerine benzin dökerek bedenini
ateĢe verdiği, olayı gören komĢuların ailesine haber verdiği ve ailenin çocuklarını yaralı halde
hastaneye kaldırdığını söylüyor. Fırında çalıĢtığı öğrenilen Dinç'in abisi Fırat Dinç, kardeĢinin
herhangi bir psikolojik durumunun olmadığını belirterek, kardeĢinin PKK Lideri Abdullah
Öcalan üzerindeki tecridi protesto etmek için eylem yapmıĢ olabileceğini öne sürdü.
(11.01.2012/DĠHA)
*Nusaybin BarıĢ Mahallesi Tandoğan Caddesi'nde Süleyman Akgün (13) isimli bir çocuğun
henüz bilinmeyen nedenlerden dolayı pompalı silahla intihar ettiği bildirildi. Edinilen bilgilere
göre akĢam saatlerinde evde babasına ait pompalı silahı alan Akgün, evin bir baĢka odasına
geçerek silahı kafasına dayayarak ateĢledi. Silah sesinden sonra odaya koĢan Akgün ailesi
çocuklarının cansız bedeni ile karĢılaĢtı. Cumhuriyet savcısının olay yeri incelemesinden
sonra Akgün'ün cenazesi Nusaybin Devlet Hastanesi Morgu'na kaldırıldı. Cumhuriyet Savcısı
olayla ilgili soruĢturma baĢlattı. (23.02.2011/DĠHA/Nusaybinim.com)
*Van'ın Bahçesaray Ġlçesi'ne bağlı Günay Yamaç (Taxa Beroj) Köyü'nde oturan 14 yaĢındaki
Deniz Alıç bir gün önce kayboldu. Ailesi tarafından aranmaya baĢlanan Deniz, sabah
saatlerinde evlerin altında bulunan ve kendilerine ait ahırda tavana asılı olarak ölü bulundu.
Aile fertlerin jandarmaya haber vermesi üzerine olay yerine gelen askerler tarafından alınan
cenaze, Bahçesaray Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Burada yapılan incelemeden sonra cenaze
otopsi yapılmak üzere Diyarbakır Adli Tıp Kuruma'na gönderildi. Olayla ilgili olarak
soruĢturma baĢlatıldı. (26.03.2012/DĠHA / Habercaldiran.com / Gazetevan.com)
*Siirt'in Bahçelievler Mahallesi Abdullah BağıĢ Caddesi'nde ailesi ile birlikte yaĢayan 16
yaĢındaki AyĢe Gül, dün akĢam kaldığı apartmanın 4. katından atlayarak intihar ettiği iddia
edildi. Olay yerine çağrılan ambulans ile Siirt Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Gül, yapılan tüm
müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Gül'ün cenazesi bugün Siirt merkezde toprağa verilirken,
olay ile ilgili soruĢturma baĢlatıldı. Bu arada Gül'ün eski Siirt Belediyesi eski BaĢkanı Mervan
Gül'ün yeğeni olduğu öğrenildi. (25.04.2012/DĠHA/Siirttenote.com/Mynet.com)
159
*Diyarbakır‟da, YeniĢehir Ġlköğretim Okulu 8. sınıf öğrencisi Rengin ġimĢek (14), 9
Haziran‟da yapılacak Seviye Belirleme Sınavı‟na (SBS) hazırlanıyordu. Okulunda baĢarılı
olan, ancak sınav öncesi kaygısı yaĢayan ġimĢek, son günlerde ailesi ile ders çalıĢma
nedeniyle tartıĢmaya baĢladı. Ġddiaya göre Rengin ġimĢek, ders zamanları dıĢında sık sık
sosyal paylaĢımsitesi Facebook‟a giriyordu. 3 gün önce de gece saat 01.00 sıralarında
bilgisayar baĢında oturan Rengin‟i ailesi “Bu saate kadar neden bilgisayar baĢındasın?
Facebook‟a girme, ders çalıĢ. ÇalıĢmayacaksan uyu, dinlen” diye uyardı. Bilgisayarın
kapatılmasına sinirlenen Rengin, anne ve babasının odadan çıkmasından 15 dakika sonra 10.
kattaki evlerinden kendini boĢluğa bıraktı. Olay yerinde hayatını kaybeden Rengin‟in ölümü
ailesi ve arkadaĢlarını yasa boğdu. (26.05.2012/KentHaber)
*KahramanmaraĢ Ticaret Meslek Lisesi'nde eğitim gören ve sınıf arkadaĢı oldukları öğrenilen
Ö.U. (16), N.K. (16) ve B.S. (16) okuldan çıktıktan sonra bileklerini keserek bir apartman
içerisinde intihara teĢebbüs etti. Kan kaybeden Ö.U.'nun baygınlık geçirmesi üzerine N.K. ve
B.S. 112'yi arayarak yardım istedi. Bunun üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri 3 genç kızı
ambulansla KahramanmaraĢ Necip Fazıl ġehir Hastanesi Yörekselim Ek Hizmet Binası'na
getirdi. Tedavi altına alınan genç kızların hayati tehlikesinin olmadığı öğrenilirken, Ö.U.'nun
sevgilisinden ayrıldığı için N.K. ve B.S.'nin ise tanımadıkları Ģahıslarla kavga ettikleri için
intihara teĢebbüs ettikleri iddia edildi. (08.05.2012/KentHaber)
* ġanlıurfa‟da bir genç, babasına ait tekstil fabrikasında kendini iple astı. Olay, sabah
saatlerinde ġanlıurfa Akçakale yolu üzerinde bulunan bir tekstil fabrikasında meydana geldi.
Ġddiaya göre, sebebi bilinmeyen bir nedenle bunalıma giren H.Y.(17), babasına ait tekstil
fabrikasında kendini astı. Bekçi tarafından bulunan ceset jandarmaya haber verildi.
*ġirvan'a bağlı Cevizlik köyünde ailesiyle birlikte yaĢayan 15 yaĢındaki Z.Z., girdiği bunalım
sonucu babasına ait silahla odasında intihar etti. Ağır yaralı olarak Siirt Devlet Hastanesi'ne
kaldırılan genç kız yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Savcılık talimatıyla
jandarma olayla ilgili inceleme baĢlattı. Siirt Devlet Hastanesi morgunda yapılan otopsinin
ardından Z.Z.'nin cenazesi köy mezarlığında defnedilmek üzere ailesine teslim edildi. Sinir
krizi geçiren genç kızın yakınları, duydukları silah sesiyle genç kızın odasına koĢtuklarını,
Z.Z.'yi kanlar içinde bulduklarını, yaralı olarak ġirvan Devlet Hastanesi'ne oradan da
ambulansla Siirt Devlet Hastanesi'ne sevk edilirken yolda hayatını kaybettiğini belirtti.
(04.06.2012/Ozgur-gundem.com/Yuksekovahaber.com/Ġha.com.tr/Mynet.com/
Siirtmanset.com/Siirtli.com)
*Batman'ın Sason Ġlçesi'nde bulunan Aykut Ozan Mahallesi'nde ikamet eden 9 yaĢındaki
Yusuf Aksoy dün saat 10.00 sıralarında girdiği odasından bir daha çıkmadı. Bir süre sonra
odaya giren aile fertleri, Yusuf Aksoy'u tavana asılı olarak buldu. Sason Devlet Hastanesi'ne
kaldırılan Yusuf Aksoy yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Yusuf Aksoy 'un
cenazesi Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsinin ardından geç saatlerde Sason'da
toprağa verildi. Sason Cumhuriyet Savcılığı, 9 yaĢındaki çocuğu intihara götüren sebepleri
ortaya çıkarmak için soruĢturma baĢlattı. (11.06.2012/DHA/DĠHA/Milliyet.com.tr/
Mynet.com/Hurriyet.com.tr/Batmanmedya.com/Ġnternethaber.com/Medya73.com)
*Siirt Batı Mahallesi'nde yaĢayan Bekir GüneĢ (13) adlı erkek çocuk, dün akĢam saat 19.30
sularında odasında kendisini iple tavana asarak intihar etti. Bekir GüneĢ'in uzun süre
odasından çıkmaması üzerine odaya giren ailesi, çocuklarının cansız bedeniyle karĢılaĢtı.
Ailesinin polise haber vermesi ardından GüneĢ'in cenazesi, otopsi için Siirt Devlet Hastanesi
morguna kaldırıldı. GüneĢ'in ailesi çocuklarının herhangi bir sıkıntısı olmadığını belirtirken,
160
olay ile ilgili soruĢturma baĢlatıldı. (15.06.2012/DHA/Yuksekovaguncel.com/
Vanbulten.com)
*ġırnak'ın Silopi ilçesinde 15 yaĢındaki S.S. isimli kız çocuğunun silahla intihar ettiği iddia
edildi.Silopi Ġlçesi Cumhuriyet Mahallesi'nde dün akĢam saatlerinde, 15 yaĢındaki S.S. adlı
kız çocuğunun evde kimsenin olmadığı bir anda silahla intihar ettiği ileri sürüldü. S.S.'nin
cenazesinin otopsi için Diyarbakır'a götürüldüğü bildirildi. (28.06.2012/DHA)
*Mardin'in Kızıltepe Ġlçesi'nde dün akĢam 21.00 sıralarında Mehmet Yalçın (16) isimli bir
çocuk bedenini ateĢe verdi. Evde tek baĢına olduğu söylenen Yalçın'ın, üzerine kolonya
dökerek kendini yaktığı belirtildi. Bedenini ateĢe verdikten sonra Kızıltepe Devlet
Hastanesi'ne kaldırılan Yalçın, daha sonra ambulansla Dicle Üniversitesi Onkoloji Bölümü'ne
sevk edildi. Yalçın'ın PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaĢtırılmıĢ tecridi protesto
etmek için bedenini ateĢe vermiĢ olabileceği belirtiliyor. (02.08.2012/DĠHA)
*Siirt'in Pervari Ġlçesi'ne bağlı Düğüncüler (Besta) Köyü'nde yaĢayan S.E. (15) adlı genç bir
kadının evlerinin odunluğunda tavana astığı iple intihar ettiği iddia edildi. S.E.'nin cenazesi
Pervari Devlet Hastanesi'ndeki otopsinin ardından Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
(29.08.2012/DĠHA/Siirttehaber.net)
*Diyarbakır'ın
Ergani Ġlçesi Ortaağaç Köyü'nde ikamet eden F.U. (16) isimli genç kız evde
bulunan av tüfeği ile intihar etti. Girdiği bunalım sonucu intihar den F.U. olay yerinde
yaĢamını yitirdi. (05.09.2012/DĠHA/Skyturk.net/Erganisoz.com/Diyarbakirgundem.com)
*KahramanmaraĢ'ın Göksun ilçesinde bir kiĢi, kendisini iple asarak intihar etti. Alınan bilgiye
göre, ilçeye bağlı Bozhöyük beldesinde yaĢayan Selçuk K. (17) evlerinin çatı katında
kendisini iple astı. Ġhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri durumu ağır olan Selçuk
K.'yi Göksun Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Selçuk K., burada yapılan müdahaleye rağmen
kurtarılamadı. (03.10.2012/KentHaber)
*Ağrı'nın Doğubayazıt Ġlçesi'ne bağlı Örtülü (Ortıli) köyü nüfusuna kayıtlı Kader Tüteng. (16)
adlı kadın, çobanlık için gittiği Erzincan'ın Tercan Ġlçesi'nde evin bahçesinde bulunan ağaca
kendini asarak intihar ettiği iddia edildi. Olay yerinde yaĢamını yitiren K.T.'nin cenazesi,
otopsi yapılmak üzere Trabzon'a gönderildi. (08.10.2012/DĠHA)
*09.10.2012 tarihinde Ağrı'nın Patnos Ġlçesi'ne bağlı ÇavuĢ Köyü'nde ikamet eden 13
yaĢındaki Dilser Karakuzu isimli çocuğun kendisini asarak intihar ettiği iddia edildi. Annesi
Kevser Karakuzu'un evden çıktıktan sonra asılı bulunduğu iddia edilen Dilser Karakuzu'nun
cenazesi otopsi yapılmak üzere Trabzon Adli Tıp Kurumu'na götürüldü. (12.10.2012/DĠHA/
Diyarbakiryenigun.com)
*ViranĢehir ilçesinde 13 yaĢındaki Ġ.K. isimli kız çocuğunun evinde iple kendini asarak
intihar ettiği iddia edildi. (19.11.2012/DHA/DĠHA)
*Bingöl‟ün Karlıova ilçesine bağlı Cilligöl köyünde bir hafta arayla isimleri öğrenilemeyen
ve yaĢları 18‟den küçük olduğu belirtilen 2 genç kızın, bilinmeyen bir sebepten dolayı intihar
ettiği öğrenildi.(12.12.2012/Bingolmedya.com/ ĠLKHA)
*Elazığ'ın Baskil ilçesi Gemici Ġlköğretim Okulu 8'inci sınıf öğrencisi 14 yaĢındaki M. T,
okul bahçesinde baĢına tabancayla ateĢ ederek intihar etti. Ağır yaralı olarak Elazığ„a getirilen
Tekin, yolda hayatını kaybetti. (29.12.2012/KentHaber)
161
*Urfa'nın Ceylanpınar Ġlçesi Yalçınkaya Köyü‟nde dün akĢam saatlerinde M.Y. adlı çocuğun
intihar ettiği bildirildi. Evde kimsenin bulunmadığı bir saatte silahla kafasına ateĢ ederek
intihar eden M.Y., ağır yaralı halde Ceylanpınar Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı ancak, yapılan
tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. (31.12.2012/DĠHA)
-Aile Ġçi ġiddete Uğrayan Çocuklar
(03.02.2011/DĠHA/DiyarbakırOlay/Posta.com.tr)
*Gaziantep'te 26 Ocak‟ta sofrada 16 yaĢındaki Ġbrahim Akgün ile kardeĢi arasında yer
konusunda tartıĢma çıktı. TartıĢmaya müdahale eden ayakkabı boyacısı Yakup Akgün (48),
Ġbrahim‟e tokat attı. Buna sinirlenen Ġbrahim Akgün de sofradan kalkınca babası arkadan
bıçak fırlattı. Boynuna saplanan bıçakla ağır yaralanan Ġbrahim Akgün, 30 Ocak‟ta beyin
ölümü gerçekleĢti. Hastane yönetiminin talebi üzerine acılı baba, oğlunun organlarını
bağıĢladı. Fırlattığı bıçağın boynuna saplanması nedeniyle oğlu Ġbrahim‟in ölümüne neden
olan Yakup Akgün kastının onu yaralamak veya öldürmek olmadığını söyledi. Yakup Akgün,
cenaze töreninden sonra tutuklandı. Ortada kalan anne Zübeyde Akgün ile 3 kızına belediye
sahip çıktı. ( 05.02.2011/Posta.com.tr)
*Alınan bilgilere göre, Siirt merkeze bağlı Sağlarca (Billoris) Köyü'nde ailesi ile birlikte
yaĢayan 15 yaĢındaki Ö.B ağabeyi 25 yaĢındaki M.B tarafından taciz edildiği gerekçesi ile
jandarmaya baĢvurdu. M.B. kız kardeĢinin Ģikayeti üzerine jandarma tarafından evinden
gözaltına alınarak Siirt Jandarma Komutanlığı'na getirildi. Ġfadesi alınan M.B tutuklanma
talebi ile çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak Siirt E Tipi Cezaevi'ne
*ġanlıurfa'da 8.sınıf öğrencisi kızı, babası kumar borcuna karĢılık 30 bin TL'ye baĢka bir
adama sattı. ġanlıurfa'da "Haydi kızlar okula kampanyası" çerçevesinde Danimarkalı
öğretmenler tarafından okutulan ilköğretim 8. sınıf öğrencisi babasının 30 bin TL kumar
borcuna karĢılık verildiği kiĢinin elinden jandarma tarafından kurtarıldı.
*Ağrı'nın Patnos Ġlçesi Sütlüpınar Mahallesi'nde bir evin bahçesinde bulunan sobadaki yanmıĢ
kemiklerin Adli Tıp'taki incelemesi tamamlandı. Kemiklerin 20 gün önce evinin bahçesinde
kaybolduğu belirtilen Muhammet TaĢdemir'e ait olduğu ortaya çıktı. Küçük Muhammet'in
amcasının eĢi Aliye Acar tarafından önce boğdurulduğu, daha sonra parçalara bölünerek
sobaya atılıp yakıldığı iddia edildi. Gözaltına alınan Aliye Acar, Ġlçe Emniyet Müdürlüğüne
götürüldü. Aliye Acar, sevk edildiği adliyede, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
(15.06.2012/DĠHA/Sabah.com.tr/Mynet.com/Turkiyegazetesi.com)
*Antep‟in UlaĢ Mahallesi 90 Nolu Caddesinde bulunan bir evde meydana gelen olayda,
doğduktan sonra babası cezaevine girince, annesi tarafından terk edilen ve halası Adile ile eĢi
Bilal Dursun tarafından kendi nüfuslarına geçirilip büyütülen Zekiye Dursun, cezaevinden
162
çıktıktan sonra baĢka bir kadınla yaĢamaya baĢlayan öz babası ġeref Erzurumlu'nun evine
gitti. Ġddiaya göre bugün sabah saatlerinde ġeref Erzurumlu belirlenemeyen bir nedenle kızı
Zekiye Dursun'u dövdükten sonra kül tablası ile baĢına vurdu. Öfkeli baba, kırılan kül
tablasının cam parçalarıyla da küçük kızın vücudunu çizerek iĢkence yaptı. Erzurumlu, kızı
fenalaĢınca 4 arkadaĢından yardım istedi. Hakan M., Ali B., Kerem ġ. ile Halil Ġbrahim G.
tarafından "BoĢ bir arazide bu halde bulduk" denilerek otomobille özel bir hastaneye
götürülen Zekiye Dursun'un öldüğü anlaĢıldı.Olayın polise bildirilmesi üzerine çalıĢma
baĢlatan Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro ekipleri, kızı hastaneye getiren 4 kiĢi ile adları
açıklanmayan 2 kiĢiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan zanlıların ilk ifadelerinde Zekiye
Dursun'u Kızılhisar mevkiindeki Onkoloji Hastanesi yakınlarında boĢluk bir arazide
bulduklarını ve hastaneye getirdiklerini söyledikleri, ancak soruĢturma derinleĢtirilince
zanlıların genç kızı önce evlerinin kapısının önünde, sonra merdivenlerde ve en sonunda da
evin içinde durumu ağır olarak bulduklarını itiraf ettikleri öğrenildi. Bu arada ġeref
Erzurumlu'nun olayın ardından kayıplara karıĢtığı belirtildi. Polis, cinayet, fuhuĢ yaptırmak ve
adam yaralamaktan bir çok sabıka kaydı bulunan geçtiğimiz yıl da Gaziantep'te bir kadının
sokakta öldürülmesi olayında gözaltına alındığı ancak daha sonra serbest bırakıldığı öğrenilen
Erzurumlu'nun yakalanması için çalıĢmalarını sürdürüyor. Kız çocuğunun cesedi ise kesin
ölüm nedeninin belirlenmesi için Gaziantep Adli Tıp Kurumu Otopsi Merkezi'ne
götürüldü. Olayın ardından gözaltına alınan 6 Ģüphelinin sorgusu ise sürüyor.
(28.06.2012/DHA/Radikal.com.tr/Milliyet.com.tr/Sabah.com.tr/Ntvmsnbc.com)
*Urfa merkeze bağlı Koruklu Beldesi'nde çiftçilik yapan Salih Dağ, ailevi nedenlerle babası
Sami Dağ ile tartıĢtı. TartıĢmanın ardından öfkelenen Salih Dağ, bıçağı ile 6 yaĢındaki oğlu
Mustafa'yı rehin aldı. Oğlunu öldüreceğini söyleyen ve bıçağı oğlunun boğazına dayayarak
kimsenin yanına yaklaĢmasına izin vermeyen Salih Dağ, kendisini oturduğu evin yanında
bulunan ve odunluk olarak kullanılan barakaya kilitledi. YaklaĢık 1 saat süren çaba sonunda
ikna olan Salih Dağ, elindeki bıçağı dıĢarı atıp, oğlunu serbest bıraktı. Daha sonra Salih Dağ,
polisler tarafından gözaltına alındı. (25.07.2012/Haberturk.com/Posta.com.tr/
Stargazete.com)
*Diyarbakır‟da akılalmaz bir oğul cinayeti yaĢandı. Kayapınar ilçesi Metropol semtinde
yaĢayan 17 yaĢındaki R.A., eĢcinsel olduğu için ailesi tarafından sürekli Ģiddet görüyordu.
Hergün dayak yiyen talihsiz genç ailesinin iĢkencelerine dayanamayıp evden kaçtı ve bir
arkadaĢının evine sığındı. Ancak R.A.‟nın kaldığı evi basan amcası zorla bir araca bindirdi.
R.A. bir süre amcasıyla tartıĢtı. Ardından olay yerine gelen baba, silahını çekerek R.A‟ya 14
kurĢusn sıktı. R.A‟nın cesedini arabaya koyan baba ve amca, cesedi yol kenarına atarak kaçtı.
Olayın ardından annenin polise giderek yaĢananları anlatması üzerine baba ve amca gözaltına
alınıp mahkemece tutuklandı. (31.08.2012/KentHaber)
*Ağrı‟nın EleĢkirt ilçesinde 8 Ekim günü ortadan kaybolan iki çocuğunun yengeleri
tarafından boğularak foseptik çukuruna atıldığı anlaĢıldı. Korkunç cinayete kurban giden
amca çocuklarının cesedi bulunurken, cinayeti iĢleyen kadın ise gözaltına alındı. Edinilen
bilgiye göre, Alagün ilçesinde ikamet eden Gökhan (9) ve Azat B. (7) isimli amca çocukları,
dayılarının eĢi olan Havva Y. (32) tarafından eve çağrıldı. Bir dönem psikolojik tedavi gören
Havva Y., ellerini çorapla bağladığı çocukları elleriyle boğarak öldürdü. Havva Y. boğduğu
çocukları evinin yanındaki foseptik çukuruna atarken, çocuklarından haber alamayan aileler
durumu jandarmaya bildirdi. Jandarma ekiplerinin tüm aramalarına rağmen sonuç
alınamazken, köydeki foseptik çukurlarında arama baĢlatıldı. Havva Y. çocukların cesedini
foseptik çukurundan çıkararak baĢka bir yere gömdüğü sırada bir köylü tarafından fark edildi.
Havva Y. ihbar üzerine jandarma tarafından gözaltına alınırken, çocukların cesedi detaylı bir
inceleme için Trabzon Adli Tıp Kurumu‟na gönderildi. (16.10.2012/KentHaber)
163
*Erzincan‟da yaklaĢık 6 ay önce geçici görevle Kosova‟ya giden Uzman ÇavuĢ E.K. (41),
izin alarak görev yeri Erzincan‟a geldi. Ġddiaya göre, E.K, Demirkent Askeri Lojmanları‟nda
kaldıkları dairede eĢi H.K. (41) ile tartıĢmaya baĢladı. Kavgaya dönüĢen olayda E.K,
tabancayla eĢine ateĢ etti. H.K, olay yerinde hayatını kaybetti. Çiftin yanında bulunan kızı
T.K. (8) ise koluna kurĢun isabet etmesi sonucu hafif Ģekilde yaralandı.
(25.11.2012/DHA/Kenthaber.com)
*Erzurum'da bir caminin avlusunda bebek cesedi bulundu. Hasan-i Basri Mahallesi Rabia
Hatun Camisi'nin avlusuna bırakılan bir koli, cemaatin dikkatini çekti. Durumun polise haber
verilmesinden ardından olay yerine gelen polis ekipleri, yaptıkları kontrol sırasında koli
içerisinde bebek cesedi buldu. Yapılan incelemenin ardından bebeğin cesedi, Bölge Eğitim ve
AraĢtırma Hastanesi morguna kaldırıldı. Kentteki hastaneleri araĢtıran ekipler, bebeğin özel
bir hastanede dünyaya geldiğini ve burada öldüğünü belirledi. Bebeğin cesedini cami
avlusuna bırakan ismi öğrenilemeyen kadının kimliğini tespit eden ekipler, anneyi gözaltına
aldı. Emniyetteki iĢlemlerinin ardından serbest bırakılan kadının, gayrimeĢru iliĢki sonucu
dünyaya getirdiği bebeğini mezarlıkta defin iĢlemi için belge isteneceği korkusuyla cami
avlusuna bıraktığını söylediği öğrenildi. (17.12.2012/KentHaber)
-Toplumsal Alanda Çocuğa Yönelik ġiddet, Tecavüz ve Taciz
*YaklaĢık 3 ay önce Muğla‟nın Ula Ġlçesi‟ne bağlı Karabörtlen Köyü‟nde yaĢayan 46
yaĢındaki S. A. amcasının kızı M.Y.'yi arayarak eĢinin doğum için hastanede yattığını,
kendilerine yardım etmesi için kızı 16 yaĢındaki E.Y.‟yi Muğla‟ya göndermesini istedi.
Bunun üzerine Muğla‟ya giden ve yüzde 30 zihinsel engelli olan E.Y., bir süre sonra 4 çocuk
babası S.A.'nın tecavüzüne uğradı. E.Y.‟nin iddiasına göre, S.A. kendisini tehdit ederek
kimseye olaydan söz etmemesini istedi. Ardından da E.Y., biletinin kesilerek Van‟a
gönderildiğini anlattı. Bir süre sonra mide bulantısı ve baĢ ağrısı Ģikayetiyle ağabeyi
tarafından Van Bölge Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi‟ne götürülen E.Y.‟nin burada yapılan
tahlilleri sonucunda 2,5 aylık hamile olduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine E.Y.‟nin ailesi Özalp
Cumhuriyet BaĢsavcılığı'na giderek, 4 çocuk babası S.A. hakkında suç duyurusunda bulundu.
Savcılık tarafından ifadesi alınan E.Y. tekrar doktor kontrolünden geçirilmek üzere hastaneye
sevk edilirken, tecavüzden suçlanan S.A.'nın gözaltına alınması için Muğla Savcılığı'na bilgi
verildi. YaĢanan tecavüz olayından inanılması güç bir de aile dramı ortaya çıktı. Babaları 5 yıl
önce ölen ailenin 8 kardeĢinin tamamının engelli olduğu ortaya çıktı. Köydeki yakınlarının ve
aldıkları özürlü aylıkları ile yaĢayan yaĢları 14 ile 27 arasında değiĢen 8 kardeĢin annelerinin
ise bir süre önce evlenerek çocuklarını bırakıp gittiği öğrenildi. Nüfus kaydında 22 yaĢında
görünen E.Y.‟nin de ölen ablasının nüfus cüzdanını kullandığı belirtildi. Bu arada E.Y.‟nin
savcılıkta verdiği ifadesinde S.A.'nın kendisini telefonla arayarak tehdit ettiğini söyledi.
(05.02.2011/Milliyet/DĠHA)
*Van BaĢkale Ġlçesi'nde TepebaĢı Mahallesi'ndeki evlerinden çıkarak süt satmak için çarĢıya
giden Nezmi Koç'un 11 yaĢındaki oğlu ġahin Koç, okuldan eve dönmedi, Okulda, çarĢıda ve
süt sattığı iĢ yerlerine giden aile, çocuğu bulamadı. ArayıĢlarını sürdüren aile fertleri,
mahallenin dağlık alanında bulunan inĢaat halindeki evde Koç'un cesedini buldu. Vücudunun
yarısı karın altına gömülmüĢ ve boğularak öldürüldüğü belirtilen çocuğun cesedi, polis ve
jandarmanın olay yerinde inceleme yaptıktan sonra BaĢkale Devlet Hastanesi'ne getirildi.
164
Cenaze, buradan Van Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. (02.03.2012/DĠHA/Medya73.com/
Haberler.com/Bolgegazetesivan.com/Sabah.com.tr)
*Nusaybin Ġlçesi Akarsu Beldesi'ne bağlı Ġlkadım Köyü'nde çobanlık yapan Ġsmail Akın ile
kızı 11 yaĢındaki Berfin Akın hayvanlarını otlattıkları dağlık alanda kafalarına birer el ateĢ
edilerek öldürülmüĢ vaziyette bulundu. Alınan bilgilere göre, baba ve kızı sabah erken
saatlerde hayvan sürüsünü alarak dağlık alana götürdü. AkĢamüstü koyunların çobansız köye
dönmesi üzerine Ģüphelenen köylüler, baba ve kızını aramak üzere dağlık alana gitti.
Aramalarını sürdüren köylüler kısa sürede baba Ġsmail Akın ile kızı Berfin Akın'ı (11) bir
birlerine yakın mesafede baĢlarına birer el ateĢ edilmiĢ halde ölü vaziyette buldu. Berfin
Akın'ın baĢında meydana gelen parçalamanın taĢ ile yapılmıĢ olabileceği de belirtiliyor.
(26.03.2012/ANF/DĠHA / Aktifhaber.com / Mynet.com / Posta / Sabah /Evrensel)
*Adıyaman'ın Kahta ilçesi KarĢıyaka Mahallesi'nde 4 gün önce evinin önünde oynayan 5
yaĢındaki kız çocuğuna adres sorma bahanesiyle yaklaĢarak cinsel tacizde bulunmak isteyen
zanlı, çocuğun korkup bağırması üzerine kaçtı. Çocuğun çığlıklarına koĢarak zanlıyı
kovalayan vatandaĢların verdiği eĢkal üzerine harekete geçen polis, Ģüpheli F.I.'yı önceki
akĢam yakaladı. Zanlının gözaltına alındığını öğrenen bir grup, Hürriyet Polis Merkezi
önünde toplanmaya baĢladı. Gece yarısına doğru kalabalığın sayısı yaklaĢık 200 kiĢiyi buldu.
Kalabalığın artması üzerine ilçeye Adıyaman'dan Çevik Kuvvet takviyesi istendi.
Jandarmadan da destek geldi. Bu sırada zanlının kendilerine teslim edilmesini talep eden
kalabalık, polis ve emniyet binasına taĢlarla saldırdı. Polis ve jandarma kalabalığa biber gazı
ile müdahale etti. Gergin anlar yaĢanan müdahale sırasında 38 Ģüpheli gözaltına alındı. Polisin
tutumu ve gözaltılar üzerine kalabalık dağılınca dün 01.00 sıralarında ilçede durum normale
döndü. Adıyaman Valisi Ramazan Sodan da Kahta ilçesine giderek olayları yerinde takip etti.
Vali Sodan, "Karakol önünde 200 kiĢilik bir grup toplanmıĢtır. Bu vatandaĢların arasına sızan
bazı provokatörler emniyet güçlerimize, araçlarımıza ve karakola taĢ atmıĢlardır. Emniyet
güçlerimiz olaylar büyümeden müdahale etmiĢ ve 38 kiĢiyi gözaltına almıĢtır" dedi. Ġfadesinin
alınmasının ardından adliyeye sevk edilen F.I. tutuklanarak Adıyaman Cezaevi'ne gönderildi.
(12.04.2012/Sabah.com.tr/DĠHA)
*ġırnak'ın Ġdil (Hezex) Ġlçesi'nde dün gece 2 komĢu arasında çıkan kavgada 1 çocuk yaĢamını
yitirdi. Turgut Özal Mahallesi'nde komĢu aileler arasında henüz bilinmeyen bir nedenle
yaĢanan kavgada Ali DalmıĢ (13) isimli çocuk göğsüne isabet eden pompalı tüfek mermisiyle
ağır yaralandı. Ġdil Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralı çocuk hastanede yapılan tüm
müdahalelere rağmen kurtarılamadı. (01.05.2012/DĠHA)
*Mardin'in Dargeçit (Kerboran) Ġlçesine bağlı Kılavuz (Xêlila) Beldesinde yapımı süren
Dargeçit-Ġdil Ġlçeleri arasındaki yol yapım inĢaatında Ģoför olarak çalıĢan bir kiĢi, 3 kız
çocuğunu taciz ettiği ileri sürüldü. Edinilen bilgilere göre, sabah saatlerinde Dargeçit Ġlçesi'ne
sınava katılmak için yolda araç bekleyen 3 kız çocuğu, yoldan geçen yol yapım Ģantiyesine ait
bir kamyona bindi. Kamyonun Ģoförünün 3 kız çocuğunu taciz ettiği iddia edildi. Çocukların
ailelerine haber vermesiyle açığa çıkan olayda, çocukların aileleri Ģantiyeye ait araçların
önünü keserek tacizci olduğu ileri sürülen Ģoförün kendilerine teslim edilmesini istedi.
Ailelerin yolu kestiğini gören Ģoför ise, durmayarak kaçmaya çalıĢtı. Bunun üzerine
çocukların yakınlarından bazıları kamyona pompalı tüfeklerle ateĢ açtı. Olayın duyulması ile
kamyonların önünün kesildiği bölgeye çok sayıda polis sevk edildi. Tacizci olduğu iddia
edilen Ģoför ve çocukların yakınlarından bazılarını gözaltına alan polis, gözaltına alınan
kiĢileri Dargeçit Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürdü. (26.05.2012/DĠHA)
*Diyarbakır‟da, otomobilden hırsızlık yapmaya çalıĢtıkları iddia edilen iki çocuğa kimliği
belirsiz bir kiĢi tarafından pompalı tüfekli ateĢ açıldı. Olayda 16 yaĢındaki Baran Türk,
165
ölürken, 14 yaĢındaki M.E., yaralandı. Alınan bilgilere göre, Kayapınar ilçesi Peyas Mahallesi
228. sokakta sabaha karĢı meydana gelen olayda, iddiaya göre, park halindeki otomobillerden
hırsızlık yapmaya çalıĢan Baran Türk ile M.E.‟yi gören bir kiĢi önce çocukları kovaladı,
ardından da pompalı tüfekle ateĢ açtı. Silah sesleri üzerine dıĢarı çıkan vatandaĢlar kanlar
içinde iki çocuğu yerde yatarken bulup, polis ve 112 Acil Servis‟e haber verdi. Sağlık
ekiplerinin olay yerinde müdahale ettiği çocuklardan Baran Türk yaĢamını yitirirken, M.E.,
Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi‟ne kaldırıldı. M.E‟nin de durumunun ciddi olduğu
belirtildi. (12.06.2012/ANF/DĠHA/Posta.com.tr)
*Diyarbakır'da merkeze bağlı Bozek Köyü'nde ailesiyle yaĢayan Ġlköğretim 4. Sınıf öğrencisi
Müzeyyen Dalkılıç (11) evlerinin ahırında zincire asılı halde bulundu. Merkeze bağlı Bozek
Köyü'nde yaĢayan 11 yaĢındaki Müzeyyen Dalkılıç adlı çocuk, kardeĢleri tarafından ahırda
zincire asılı halde ölü bulundu. (09.07.2012/ANF/DĠHA / Ozgur-gundem.com /
Diyarbakirsoz.com)
*Erzurum‟un Horasan ilçesinde, yolda karĢılaĢtığı 6 yaĢındaki akrabası Ġ.P‟ye “sana para
vereyim” diyerek evine götüren çoban S.T, evde küçük çocuğa tecavüz etti. Eve dönen Ġ.P
yaĢadığı durumu 10 yaĢındaki ağabeyine anlattı. Annenin de olaydan haberdar olması üzerine
aile fertleri polise giderek S.T.‟ den Ģikayetçi oldu. Gözaltına alınan S.T. sorgusunun ardından
Sulh ceza mahkemesinde hakim karĢısına çıkarıldı. S.T. çocuğa cinsel istismar suçundan
tutuklandı. (25.07.2012/DHA/Posta.com.tr)
*Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde bulunan cesedin 15 yaĢlarındaki bir engelli çocuğa ait
olduğu ortaya çıktı. 16 Ağustos günü ilçenin Güngör mahallesinde bulunan bir tandır evinde
bulunan cesedin 15 yaĢındaki Abdulkadir Baykal'a ait olduğu belirlendi. Engelli olan
çocuklarını teĢhis eden aile çocuklarının günlerdir kayıp olduğunu belirtti. Yapılan
incelemeler sonucunda Baykal'ın kimliği belirsiz kiĢi ya da kiĢilerce boğazına sarılan tel ve
iplerle boğarak öldürüldüğü bildirildi. (17.08.2012/KentHaber)
*Bingöl‟ün Genç ilçesinde bayramın ilk günü evlerinden Ģeker ve harçlık toplamak için çıkan
B.Y. ile kuzeni A.Y.‟ye Kupar Mezarlığı‟na gitti. Burada mezar ziyareti yapanlardan Ģeker
toplayan iki çocuğun önü, bir süre sonra 17- 18 yaĢlarında oldukları belirtilen 3 genç
tarafından kesildi. Çocukları mezarlığın yakınında bulunan koruluğa götüren 3 genç, burada
topladıkları Ģekerleri ellerinden alıp, üzerlerindeki paraları istedi. Ancak çocukların üzerinden
para çıkmayınca, iddiaya göre 3 saldırgan çocukları kemer ve dikenli çubukla dövdükten
sonra vücutlarında sigara söndürdü. 3 saldırgan çocukları yarı baygın halde bırakıp kaçtı.
*MaraĢ'ın Andırın Ġlçesi'ne bağlı Camuzluk Köyü'nde oturan ilköğretim okulu 8'inci sınıf
öğrencisi E.Ç. mide bulantısı Ģikayetinin artması üzerine ailesi tarafından Andırın Devlet
Hastanesi'ne götürüldü. Yapılan muayene ve tetkiklerde E.Ç.‟nin 3 haftalık hamile olduğu
tespit edildi. Doktorlarının çocuğun hamileliğini hastane polisine bildirmesi ile E.Ç.'nin
ifadesine baĢvuruldu. E.Ç.'nin köyde oturan komĢusu 21 yaĢındaki Ç.Ç. tarafından cinsel
istismara uğradığını söylemesinin ardından Ç.Ç. jandarma tarafından köydeki adresinde
gözaltına alındı. Ç.Ç. çıkarıldığı Andırın Adliyesi'nde nöbetçi mahkeme tarafından "küçük
yaĢtaki çocuğa cinsel istismar" gerekçesiyle tutuklandı.(12.09.2012/DHA/DĠHA/
Radikal.com.tr)
*Tarih 23 Ağustos 2012... Yer Erzurum'un bir köyü... 13 yaĢındaki E.D. o gün yine atın
bakımını yapmak için erkenden otlağa indi. Bu sırada çalıların arasında bir çift gözün onu
izlediğinden habersizdi. 15 yaĢındaki akrabası Fatih D. kızın yalnız ortalığın da tenha
olmasını fırsat bilerek bir anda saldırdı E.D.'nin üzerine. Kızın el ve ayaklarını atın yularıyla
166
bağladı. Tecavüzle de yetinmeyen Fatih D., küçük kızı yerde sürükleyerek dağa kaldırmak
istedi. Ancak E.D. ağzındaki ipten kurtulup da çığlığı basınca zanlı paniğe kapılarak kaçtı.
Talihsiz kız ise oracıkta bayıldı. Kanlar içindeki küçük kızı oyun oynayan diğer çocuklar
buldu. Hemen ailesine haber verildi. Kızlarının yanına koĢan aile olayı önce vahĢi bir
hayvanın iĢi sandı. Ama kendine gelen küçük ne olduğunu anlatınca köy birden karıĢtı. Küçük
kızın babası, annesi ve kardeĢleri, akrabaları olan Fatih D.'nin evini bastı. Evi taĢ yağmuruna
tutan aile "Tecavüzcüyü bize teslim edin yoksa evi yakarız" diyerek tehditler savurdu. Fakat
tecavüzcü Fatih D. çoktan kaçmıĢtı bile. Olaylar büyümeye yüz tutunca köyün ileri gelenleri
devreye girdi. "Artık olan olmuĢ. ĠĢ kan davasına dönmesin" diyen büyükler köy meclisini
topladı. Ve belki de tecavüzden bin beter o korkunç anlaĢma yapıldı. Ġddiaya göre tecavüze
uğrayan E.D.'nin babası Nizamettin D. "BarıĢırım ama bedel isterim" dedi, bu bedel
karĢılığında kan dökmeyeceği sözünü verdi. O bedel ise Fatih D.'nin babası ġükrü D. ile
yapılan sözlü anlaĢmada belirlendi. Buna göre; 13 yaĢındaki E.D. kendisine tecavüz eden 15
yaĢındaki Fatih D. ile hemen evlendirilecekti. Ayrıca ġükrü D. baĢlık parası olarak bir tarla,
bir sığır ve 5 de küçükbaĢ hayvan verecekti. Tüyler ürperten anlaĢma bunlarla sınırlı kalmadı.
Küçük kızın babası Nizamettin D. "Kızımın namusu gitti. Yeni bir kız isterim" dedi. Bu istek
de berdel formülüyle halledildi. Buna göre tecavüzcü Fatih D.'nin tıpkı kurban gibi 13 yaĢında
olan kız kardeĢi ġehriban D., E.D.'nin 15 yaĢındaki ağabeyi Suat D. ile evlendirilecekti. Tüm
bu Ģartları kabul eden ġükrü D. can korkusundan daha sonra köyü terk etti. Söz verdiği
tarlayı, sığırı ve küçükbaĢ hayvanları bırakan baba ġükrü D. berdel yapacağı kızı ġehriban
D.'yi ise yanında götürdü. YaĢananlar, bir ihbar sonucu jandarmaya intikal etti. Köye gelen
jandarma da tecavüz zanlısı Fatih D.'yi yakalayarak mahkemeye sevk etti.
*ġanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesinde iki gün önce kaybolan 7 yaĢındaki kızın cesedi, mısır
tarlasında bulundu. Edinilen bilgiye göre, Ceylanpınar ilçesine bağlı Yukarı TaĢyalak
köyünde iki gün önce pamuk tarlasına gitmek için evden ayrılan ilköğretim 1'inci sınıf
öğrencisi Yağmur Özaydın, akĢam saatlerine kadar eve dönmeyince, aile ve köylüler civarda
kızı aramaya baĢlamıĢ, aramadan sonuç alamayan Özaydın ailesi, durumu jandarmaya
bildirmiĢti. Ġlçe Jandarma Komutanlığı'na bağlı timler ve ġanlıurfa'dan gelen özel arama
kurtarma ekipleri, köylülerle birlikte küçük kızın cesedini köye yakın mısır tarlasında
bulurken, cumhuriyet savcılığının olay yerinde yaptığı ilk incelemenin ardından, ceset adli tıp
kurumuna gönderildi. (17.10.2012/KentHaber)
*Malatya'nın Melekbaba Mahallesi'nde dün saat 17.00 sıralarında bayram ziyaretinden
evlerine dönen anne ve bebeği pompalı tüfekli saldırıya uğradı. M.T. isimli bir kiĢi aralarında
husumet bulunduğu iddiasıyla 32 yaĢındaki Leyla Kalkan ve yanındaki bir buçuk yaĢındaki
bebeğine tüfekle ateĢ açtı. Ağır yaralanan Kalkan ve bebeği, ambulansla en yakın hastaneye
kaldırıldı. Tüm müdahalelere rağmen Kalkan ve bebeği Melisa yaĢamını yitirdi. Kalkan ve
bebeğinin cenazeleri otopsi için Malatya Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü. (27.10.2012/
DHA/Cnnturk.com/Hurriyet.com.tr/Haberturk.com)
*28.10.2012 tarihinde akĢam saat 18.00 sıralarında Van‟ın Özalp ilçesinde Ġstasyon Caddesi
üzerinde bulunan Hazreti Ebubekir Camii tuvaletinin iĢletmecisi Ali Ġhsan Oğuz, çevre
esnaflardan Emrah Tayyan'ı arayarak, tuvaletteki oğlu 11 yaĢındaki Serdar Oğuz'a eve
gelirken ekmek getirmesini söylemesini istedi. Bunun üzerine tuvalete giden Emrah Tayyan,
içeride kimsenin bulunmadığını, musluğun açık bırakıldığını ve suyun boĢa aktığını gördü.
Suyu kapatmak için tuvalete yönelen Emrah Tayyan, 11 yaĢındaki Serdar'ı tuvalette ve kanlar
içerisinde ölü bir Ģekilde buldu. Durumun polise bildirilmesi üzerine olay yerine gelen
polisler, Serdar'ın cenazesini Özalp Devlet Hastanesi morguna kaldırdı. Gece boyunca olayı
inceleyen polis, durumundan Ģüphelenilen ve yaĢları 16 ile 22 arasına değiĢen 8 kiĢiyi
gözaltına aldı. Gözaltına alınanların sorgusu sürerken, Serdar Oğuz'un cenazesi otopsi
167
yapılmak üzere Van'a gönderildi. Olayla ilgili soruĢturma sürüyor. (29.10.2012/
Cnnturk.com/Sabah.com.tr/Zaman.com.tr)
*ġırnak‟ın Cizre ilçesinde, bayramın 3'ncü gününde akli dengesi yerinde olmadığı iddia
edilen 14 yaĢındaki S.Ġ isimli çocuğun 5 kiĢi tarafından tecavüze uğradığı ortaya çıktı.
Tecavüz zanlısı 5 kiĢi tutuklanırken, S.Ġ.'nin ise ġırnak Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'nde
koruma altına alındığı öğrenildi. Kızının henüz 14 yaĢında olduğunu, henüz neyin ne
olabileceğinin farkında bile olmadığını belirten baba S.Ġ., "Kızım bu günde beni aradı. Olayı
sorduk. Kızım da bize; dolaĢmak için bayramda parka gittiğini burada 5 kiĢinin kendisini
Cizre Parkı ile Bırca Belek Surları'nın yanındaki kuytu alana götürdüğünü söyledi. Orada da
kendisine tecavüz ettiklerini belirtti. Olay ile ilgili kızım hiçbir Ģeyi doğru düzgün
hatırlamadığını söyledi. Tecavüz esnasında bayıltıldığını söyledi. Üzerindeki tüm elbiseleri
param parça edildiğini söyledi. Kızımı görmek istedim fakat bize göstermiyorlar. Kızım
utandığı için bizimle görüĢmüyor. Kızım kendisine tecavüz edenlerin ise Ġ.A., F.E., D.A., S.O.
ve S.A. olduğunu söyledi" diye konuĢtu. Baba S.Ġ. Cizre Devlet Hastanesi'nin "Tecavüz
Raporu" vermediğini, rapor ile ilgili kızının polis denetiminde Diyarbakır'a götürüldüğünü
kaydetti. (01.01.2012/DĠHA)
*Bitlis‟in Tatvan ilçesinde bulunan Fatih Mahallesi Ġstasyon Caddesi civarlarında 70
yaĢındaki A.Ö., 8 yaĢındaki bir çocuğa tecavüz ederken, suçüstü yakalandı. 70 yaĢındaki
A.Ö.'nün bir çocuğa tecavüz ederkenki görüntüleri, resmi bir kurumun güvenlik kamerasına
takıldı. MĠT lojmanlarına ait olduğu belirlenen güvenlik kameralarına takılan görüntüleri fark
eden kurum çalıĢanları, durumu Tatvan Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bildirdi. Y.A. adlı 8
yaĢındaki çocuğa tecavüz ederken, yakalanan 70 yaĢındaki A.Ö. adlı Ģahsın Tatvan Ġlçe
Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (02.11.2012/DĠHA)
*Bingöl'de 78 yaĢındaki kiĢi cinsel istismardan gözaltına alındı. Gözaltına alınan yaĢlı adam,
sorgusunun ardından çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Bingöl'de 78 yaĢındaki kiĢi, cinsel istismar iddiasıyla gözaltına alındı. Edinilen bilgiye göre,
Ġ.B. (78), 10 yaĢındaki D.Y'yi ''kandırarak Bingöl Asri Mezarlığı'na götürüp cinsel istismarda
bulunduğu'' Ģikayeti üzerine yakalandı. Gözaltına alınan yaĢlı adam, polisteki sorgusunun
ardından çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
*Erzurum‟da Lisede okuyan E.Ö., aynı okuldan M.T.‟ye, emekli memur M.A.‟yı arkadaĢının
babası olarak tanıttı. Bazı günler kızları otomobiliyle gezdiren M.A., 3 aylık dönemde
yakınlaĢtığı M.T. ile alkol alıp iddiaya göre cinsel iliĢkiye girdi. Kızın daha önce bir baĢka
erkekle birlikte olduğunu öğrenen ve bunu ailesine söyleyeceği tehdidiyle iliĢkisini sürdüren
M.A., son olarak 18 Ağustos günü, Tortum ilçesinde bulunan M.T.‟yi yine otomobiline alarak
Erzurum‟a getirdi. Kent giriĢindeki polis kontrol noktasında durdurulan otomobildeki kızı
gören bir polis memuru, M.A.‟ya kızın kim olduğunu sordu. M.A.‟nın "Kızım" diye tanıttığı
M.T.‟nin tedirgin tavırlarından Ģüphelenen polis, yaptığı araĢtırmada gerçeği ortaya çıkardı.
Bu sırada baĢından geçenleri polise anlatan M.T.‟nin ifadeleri üzerine gözaltına alınan M.A.,
tutuklanarak cezaevine gönderildi. (30.11.2012/KentHaber)
*Geçtiğimiz günlerde Karaköprü'deki Bakım Sosyal Rehabilitasyon Merkezi'nde kalan 13
yaĢındaki K.D.'ye Urfa Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'nde güvenlik görevlisi B.T. ile sağlık
memurları H.A ve K.A.'nın tecavüz ederek, orman yoluna attıkları doğrultusundaki iddia,
BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan tarafından meclise taĢındı. Tan, Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanı Fatma ġahin'in cevaplaması isteğiyle meclis baĢkanlığa verdiği soru
önergesinde, devletin koruması altında bulunan 13 yaĢındaki kız çocuğunun baĢına gelen
olayın 4 Aralık Salı günü gerçekleĢtiğini, çocuğun daha sonra darp edilip ormanlık alana terk
168
edildiğini ve bir yurttaĢın fark etmesi ile Harran Üniversitesi AraĢtırma Hastanesi'ne
kaldırıldığını kaydetti. (10.12.2012/DĠHA)
Güvenlik Güçlerince ġiddete Uğrayan Çocuklar
*Diyarbakır merkez Bağlar Ġlçesi Emek Caddesi'nde polis aracının camını kırdığı ve
cezaevine taĢ attığı iddiasıyla 11 ġubat'ta gözaltına alınan 10 yaĢındaki R.C. adlı çocuk,
Emniyet Müdürlüğü Çocuk ġube'de ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılmıĢtı. Çocuğun
ifadesinin avukat ve psikolog bulundurulmaksızın alındığı ve çocuğun sorgu esnasında tehdit
edildiği belirtildi. Konu hakkında DĠHA'ya konuĢan R.C.'nin amcası Hüseyin CaruĢ, çocuğu
gözaltına alan polisler aileyi durumdan haberdar etmediklerini belirterek, çocuğun
hırpalanarak gözaltına alındığını söyledi. Çocuk ġube'de R.C.'nın sorgusu sırasında yasal
prosedürün yerine getirilmediğini kaydeden CaruĢ, konuyu yargıya taĢıyacaklarını ve bu konu
da ĠHD'ye hukuki yardım talebinde bulunacaklarını söyledi. ÇaruĢ, yeğenin arkadaĢlarıyla
sokakta oyun oynarken, yanlarına akrep tipi 2 polis aracın geldiğini belirterek, R.C. ve
arkadaĢlarının aracı görürken kaçtıklarını, kendilerine aktardığını söyledi. Polisler tarafından
yakalanan R.C.'nin, daha sonra yerlerde sürüklenerek gözaltına alındığını ifade eden CaruĢ,
"Çocuğu hırpalayarak gözaltına alıyorlar. Daha sonra telsizden anons geçerek, 'ġüpheliyi
yakaladık. Üzerinde kırmızı kazak var' diye bildiriyorlar" dedi. Yeğeni R.C.'nin gözaltına
alındığını emniyetten değil çocuklardan öğrenebildiklerini ifade eden CaruĢ, aldıkları duyum
üzerine ilçe emniyetine gittiklerini, oradan da Çocuk ġubesi'ne yönlendirildiklerini belirtti.
Yeğenin 7 saat gözaltında tutulduğunu dile getiren CaruĢ, "Ailesinin haberi olmadan çocuğu
hukuka aykırı bir Ģekilde sorguya alıyorlar. Polis sorgu sırasında çocuğu tehdit ediyor. Bize
polisin kendisine köpekleri göstererek 'Bir daha yaparsan seni köpeklerin yanına atarız' diye
korkuttuklarını söyledi" diye kaydetti. CaruĢ, çocuğun gözaltından çıktıktan sonra sürekli
tedirgin olduğunu dile getirerek, çocuğun psikolojisinin iyi olmadığını ve yolda polis gördüğü
zaman korkarak kaçtığını kaydetti. Polisler hakkında davacı olacaklarını bu konuda ĠHD'den
hukuki yardım talebinde bulunacaklarını söyleyen CaruĢ, "Polis deyince insanların aklına can
güvenliklerini koruyan bir birim gelmesi gerekirken, gerçekte can güvenliğimizi daha çok
riske atıyorlar" diye konuĢtu. (20.02.2011/DĠHA)
*Hakkari‟nin Yüksekova ilçesinde HPG militanı Cengiz Özek'in cenaze törenin ardından
kitleye polisin müdahale etmesi sonrasında göğsünden aldığı kurĢunla ağır yaralanan Özgür
TaĢar (15), kaldırıldığı Yüksekova Devlet Hastahanesi'nde yaĢamını yitirdi. Yaralı Veysi
Yıldırım ise sırtından aldığı kurĢun nedeniyle hayati tehlikesi bulunduğu için Hakkari Devlet
Hastahanesi'ne sevk edildi. Hakkari Valiliği, yaptığı açıklamayla Özgür TaĢar'ın yaĢamını
yitirdiğini ve Veysi Yıldırım'ın da yaralandığını doğruladı. (06.06.2012/ANF/DHA/ĠHA/
DĠHA/Sabah.com.tr/Radikal.com.tr/Birgun.net/Ġlkehaber.com/Showhaber.com/
Bianet.org/Polis.web.tr)
*Hakkari'ninYüksekova ilçesinde bulunan TOKĠ Anadolu Lisesi öğrencileri ile öğretmenler
arasında bilinmeyen bir nedenle yaĢanan tartıĢma üzerine, okul müdürü S.D. polise haber
verdi. Olay yerine gelen polisler öğrencilere gaz bombasıyla müdahale ederek, copladı.
Polisin müdahalesi sırasında darp edilen ve gazdan etkilenen 7 öğrenci hastaneye kaldırıldı.
(08.06.2012 /DĠHA/Radikal.com.tr/Cumhuriyet.com.tr/Taraf.com.tr/Skyturk360.com/
Haberturk.com/ Yenisafak.com.tr/Evrensel.net/Mynet.com/Turkiyegazetesi.com.tr/
Milliyet.com.tr/Yuksekovahaber.com/F5haber.com)
*ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'nde Habur Sınır Kapısı giriĢinde, kuyrukta bekleyen sürücülerin
"hırsızlık" Ģikayetleri üzerine seyyar satıcı bir grup çocuk, askerler tarafından Habur'un giriĢ
kapısının hemen yanında daha önce nöbet yeri olarak kullanılan boĢ kulübeye götürüldü.
Burada kameralara yansıyan görüntülerde bir asker eline aldığı copla sıraya dizdiği 8 çocuğun
169
ellerine vurmaya baĢladı. Bir süre devam eden coplu sıra dayağının ardından çocuklar
bırakıldı. Daha sonra serbest bırakılan gruptan çocuklar, askerlerin copla ellerine ve
ayaklarına vurduğunu söyledi. (18.07.2012/DĠHA/Posta.com.tr)
*Siirt'in Pervari Ġlçesi'ne bağlı Belenoluk (HeĢet) Köyüne akĢam saatlerinde, köyde bulunan
Belenoluk Karakolu tarafından ateĢ açıldı. Açılan ateĢ sonucunda Ferhat Çağla (10) adındaki
çocuğun yaralandığı belirtildi. Yaralanan küçük çocuğun karakolun çevreye açtığı
mermilerden kaynaklı karın bölgesinden yaralandığı ve ilk müdahalenin Çatak Devlet
Hastanesi'nde yapıldığı belirtildi. Yapılan ilk müdahalenin ardından Çağla, Van Yüzüncü Yıl
Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne sevk edildi. (29.08.2012/ANF/DĠHA/Ozgur-gundem.com/
Bitlisnews.com)
*Batman‟da, Ġhsan Erman isimli baba Bahçelievler Mahallesinde yaĢanan hırsızlık giriĢimiyle
ilgili hırsızı takip edip yakalamaya çalıĢan 2 çocuğu Ersin Erman (18), Ozan Erman (19) ve 5
yeğeni Beytullah (12), Yunus (16), Kadir (17), Emre (22), Erhan Erman‟ın (25) karakolda
polis tarafından dövüldüğünü iddia ederek Ģikayetçi oldu. Olay saat 04.30 sularında yaĢandı
diyen Erman Ģöyle konuĢtu “Çocuklar ses duyuyor ve hırsızı fark ediyor kovalamaya
baĢlıyorlar, poliste aynı Ģekilde takip ediyor. Polise yakalanan hırsız Çocuk ġube
Müdürlüğü‟ne alınınca, Hırsızı takip eden Yunus Erman‟da (16) polis tarafından gözaltına
alınıyor ve anlamadığımız bir sebeple dövülüyor. KardeĢi Beytullah (12) gelince o da aynı
Ģekilde darp ediliyor, ardından Kadir (17), Ersin (18) Emre (22), Ozan (19), Erhan (25)
geliyor. Onlar da aynı Ģekilde dövülüyor. Emre askerden geleli iki gün olmuĢ ve karakolda
polisten dayak yiyor, darp ediliyor. ġu an Bölge Devlet Hastanesi‟nde yatıyor. Polisin
hırsızlarla ortak çalıĢtığından Ģüpheleniyorum” diyen Baba Ġhsan Erman kendisinin de polisin
sözlü hakaretlerine uğradığını belirtti. (17.08.2012/Batmanbarisgazetesi.com)
*Bingöl'de, BDP Ġl binasına yönelik düzenlenen saldırıyı protesto etmek amacıyla
düzenlenmek istenen mitinge polisler tarafından, gaz bombası, plastik mermi ve tazyikli suyla
yapılan müdahalenin ardından baĢlayan olaylar sırasında polislerin kullandığı plastik
mermiler nedeniyle biri ağır olmak üzeri 2 çocuk yaralandı. Ġsmi öğrenilemeyen çocuklardan
17 yaĢında olanın kafasına, 10 yaĢında olan kız çocuğunun da bacağına plastik mermi isabet
ettiği öğrenildi. Yaralanan çocuklar Bingöl Özel Tıp Hastanesi'nde tedavi altına alınırken, 17
yaĢandaki çocuğun ağır yaralı olduğu bildirildi.(23.09.2012/DĠHA/ANF)
*12.09.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ġsmet-Metin Tunçok, Ģu beyanlarda bulundu:
“Ben Ģuan itibariyle Bingöl M Tipi Cezaevinde hükümlü olarak bulunmaktayım. Ailemin bana
vermiĢ olduğu bilgiye göre kızım olan Beyhan Tunçok, Bedri Kamçı adlı köy korucusu
tarafından kaçırıldığını söylediler. Ancak kızım emniyet birimleri tarafından Sosyal Hizmetler
Bünyesine teslim edilmiĢ olmasına rağmen bu korucu eĢimi ve annemi kaçırmakla tehdit
etmektedir. Bende hükümlü olduğum için hiçbir Ģey yapamamaktayım. Kızım henüz 15
yaĢındadır. Bu konuda sizden destek bekliyoruz.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Hakkari Yüksekova‟da Orman Mahallesi'nde bulunan bir eve Yüksekova Ġlçe Emniyet
Müdürlüğü'ne bağlı özel hareket polisleri tarafından baskın düzenlendi. Baskın sırasında
balyozlarla çelik kapıyı kırarak eve giren polisler evin cam ve kapılarını da kırdı. HPG
militanlarının ve patlayıcı maddelerin bulunduğu iddiasıyla yapılan baskın sırasında evde
herhangi bir Ģey bulunamaz iken, 15 yaĢındaki Gökhan Saygi isimli çocuk gözaltına alındı.
Baskın sırasında çocuklarının yere yatırılarak baĢlarına silah dayandığını belirten anne
Süheyla Saygi, baskının saat 03.30 sıralarında olduğunu dile getirdi. Saygi, “Bir anda
pencerelere atılan taĢlara uyandık. Daha yataklarımızdan kalkmadan balyozla çelik kapıyı
kıran kar maskeli polisler içeriye daldılar. Evdekileri yüz üstü yatırarak bomba ve HPG
militanları nerde diye bağırdılar. 5 yaĢındaki çocukların bile baĢlarına silah dayadılar. Polisler
170
daha sonra 15 yaĢındaki oğlum Gökhan‟ı yatağından tekme tokatla çıkararak kafasına
kalaĢnikof silahı dayayarak dövmeye baĢladı” dedi. (09.10.2012/ANF/Ozgur-gundem.com)
*Hakkari‟de, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Suriye'den çıkarılıĢının yıldönümü olan 9 Ekim
nedeniyle gençler ile polisler arasında çatıĢma çıktı. Polisin gaz bombaları ve tazyikli su ile
yaptığı müdahaleye gençler taĢlarla karĢılık verirken, Berçelan Mahallesi‟nde ikamet eden ve
Pehlivan Mahallesi‟nde okuduğu Endüstri Meslek Lisesi‟nden dönen E.K. (15) adlı çocuk,
baĢına isabet eden gaz bombası ile ağır yaralandı. Hakkari Devlet Hastanesi‟ne kaldırıldı.
(10.10.2012/DĠHA/ANF)
*ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde sivil polisler, Nur Mahallesi'ne gelerek, bilinmedik bir nedenden
dolayı 6 yaĢındaki A.A. isimli çocuğu sırtlarına alarak, Garnizon Komutanlığı'na götürdü.
Çocuğun bağırması üzerine mahalle sakinleri polislere müdahale etmek isteyince polisler, çok
sayıda gaz bombası atarak müdahalede bulundu. (12.10.2012/DĠHA)
*Bismil BarıĢ Anneleri Ġnisiyatifi, cezaevlerinde baĢlatılan süresiz-dönüĢümsüz açlık grevine
dikkat çekmek için AKP binasına yürümek istedi. YürüyüĢ esnasında polisin 7 yaĢlarında bir
çocuğun darp ettiği görüldü. (08.11.2012/DĠHA)
*Van'ın Gürpınar (Payîzava) ilçesinde Anadolu Lisesi‟nde devam eden yurt sorunlarına
çözüm bulunması amacıyla 5 Aralık‟ta öğrencilerle veliler okul önünde basın açıklama yaptı.
Yurt sorunlarını dile getirildiği basın açıklamasını yapan V.C. isimli öğrencinin, dün okula
hakkında suç duyurusunda bulundu. (07.12.2012/DĠHA)
*Bir hafta önce Yeniköy mezarlığında polis ablukası altında defnedilen HPG'li Hakan Ceylan
ve Hicran Gersiyor'un cenaze töreninde bir araya gelen kitleye müdahalede bulunan polisin 12
yaĢındaki Süleyman KaĢ isimli çocuğu gaz bombası fiĢeği ile bacağından ağır Ģekilde
yaraladığı ortaya çıktı. Baba Yılmaz KaĢ'ın ĠHD Diyarbakır ġubesi'ne yaptığı baĢvuru ile
ortaya çıkan yaralanma olayına iliĢkin konuĢan Süleyman KaĢ isimli çocuk, "Yaralandıktan
sonra canım acımaya baĢladı. 'Ayağım çok ağrıyor' dedim. BaĢımda dikilen polis, bana 'öl'
dedi" Ģeklinde konuĢtu. (08.12.2012/DĠHA)
171
*Diyarbakır'ın YeniĢehir Ġlçesi'ne bağlı ġehitlik Semti'nde zırhlı araçlarla dolaĢan polislerin
14 ve 15 yaĢlarında iki çocuğu darp ederek gözaltına aldığı öğrenildi. Semte bulanan parkta
oturdukları sırada darp edilerek zırhlı araca bindirilen çocukların nereye götürüldüğü
öğrenilemedi. (27.12.2012/DĠHA)
*31.12.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Rojda ġık, Ģu beyanlarda bulundu: “28 Aralık
2012 tarihinde sabah evde uyurken annemin sesine uyandık. Annem camda polislere
sesleniyordu çocuklarımı rahatsız etmeyin buradan neden gitmiyorsunuz deyince onlarda
duymuyoruz dediler. Ben de ağabeyimler ile aĢağı inip onlarla konuĢmak istedik. Burhan
ağabeyim onlarla Kürtçe sizinle konuĢmaya geldik dedi. Komiserde seni anlamıyorum dedi.
Ağabeyim de Kürtçe konuĢmaya devam etti. Bugüne kadar ben sizi anladım bundan sonra da
siz beni anlayın dedi. Bunun üzerine polislerden biri Kürtçe konuĢarak ben anlıyorum konuĢ
dedi. Emniyet amirleri sinirlenerek tutuklayın dedi. Polisler bize doğru gelerek biber gazı
sıkmaya baĢladı. Önce Amed‟in gözüne sıktılar. Burhan ağabeyimin elini kelepçeleyerek darp
etmeye baĢladılar. Benimde yüzüme gaz sıkıp gaz kutusuyla kulağıma vurmaya baĢladılar.
Beni yere yatırıp sırtıma oturdular. Bir eliyle boynumu sıkıp diğer eliyle kolumu bükmeye
baĢladı. Tutuklayın diye bağırdıklarında ben de tamam üstümden kalkın beni tutuklayın
kaçmıyorum ve direnmiyorum dedim bunun üzerine bir bayan polis gelip beni arabanın içine
fırlattı. Arabanın için de beni darp etmeye ve küfür etmeye devam ettiler. Anneme sinkaflı
küfürler ettiler. Ağabeyim Burhan ve Mehmet ellerini uzatıp bizi de tutuklayın demelerine
rağmen her iki ağabeyimin ellerini kelepçeleyip darp etmeye baĢladılar. Beni döven polisler
görüp teĢhis edebilirim. Sadece birinin yüzü kapalıydı o da emniyette yüzünü açtı onu da
görsem teĢhis edebiliri. Diyuarbakır araĢtırma hastanesinde akĢam sekize kadar kaldık ve
kulak zarımın zedelendiği söylendi bana serum takıldı ve üç günlük rapor verildi. Beni
annemi ve kardeĢlerime hakaret edip darp eden polislerden Ģikâyetçiyim.” (ĠHD Diyarbakır
ġubesi)
-FuhĢa Zorlanan Çocuklar
*Diyarbakır‟da 16 yaĢındaki G.N. adlı kız, polisin yaptığı fuhuĢ baskınında annesi tarafından
fuhuĢa teĢvik edildiği ortaya çıkınca korumaya alındı. Anne Sultan N.‟nin, kızını “Artık
büyüdün” diyerek kendisini pazarlayan Kahraman Ö.‟yle birlikte fuhuĢa zorladığı iddia edildi.
(17.05.2012/KenHaber)
İŞKENCE YASAĞI
ĠġKENCE, KÖTÜ MUAMELE, ONUR KIRICI ve KÜÇÜK DÜġÜRÜCÜ DAVRANIġ
ve CEZALANDIRMA
-Gözaltında ĠĢkence ve Kötü Muamele
*Bingöl'ün Ilıcalar Beldesi'ne bağlı YenibaĢlar Köyü ile Elmalı Köyü kırsalında 23 Aralık
2011'de gözaltına alınan ve Bingöl Ġl Jandarma Komutanlığı'nda 4 gün boyunca ifadeleri
alınan Nusret Saltan (Zindan) ile Ġran vatandaĢı olup soy ismi öğrenilemeyen Yakut (ġiyar)
isimli HPG'lilere yoğun iĢkence yapıldığı iddia edildi. Yeğeni Nusret Saltan ile Pazartesi günü
172
Bingöl M Tipi Kapalı Cezaevi'nde görüĢüp durumuna iliĢkin ĠHD Diyarbakır ġubesi'ne
baĢvuruda bulunarak, hukuki yardım talebinde bulunan amca ġehmuz Saltan, yeğeninin
yoğun iĢkenceden geçirildiğini söyledi. Yeğeninden, tutuklandıktan sonra haber
alabildiklerini belirten amca Saltan, Savcılık izni ile görüĢüne gittiği yeğeninin, yürümekte ve
doğrulmakta zorluk yaĢadığını vurguladı. Gördüğü iĢkenceden çok basında hakkında çıkan
haberlerden dolayı yeğeninin büyük bir üzüntü içinde olduğunu aktaran amca Saltan,
"Gözaltında kaldığı 4 gün boyunca aralıksız iĢkenceden geçirilmiĢ. Her türlü iĢkence metodu
üzerinde denenmiĢ. GörüĢe geldiğinde eğri yürüyordu. Utanıyordu ve kızgındı. Basında
hakkında çıkan haberlerin asılsız olduğunu, itirafçı olmadığını hiç kimseyi ihbar etmediğini
ve hiçbir sığınağı göstermediğini söyledi" diye belirtti.
Yeğenine yapılan iĢkenceye tepki gösteren amca Saltan, AKP Hükümeti‟nin "ĠĢkenceye sıfır
tolerans" ve "Devletin Ģefkatli elleri" Ģeklinde basına yansıyan demeçlerine rağmen
iĢkencenin her türlüsünün yapıldığının aĢikar olduğunu dile getirdi. Nusret Saltan‟ın görüĢüne
giden bir diğer yakını Ramazan Kaya ise akrabası Nusret'in basında çıkan asılsız haberlerle
manevi saldırıya maruz kaldığı ve teĢhir edilmek istendiğini ifade etti. Yeğeninin
"Maneviyatımla oynuyorlar. Ben PKK gerillası olabilirim. Tutuklu da olabilirim. Fakat fikir
ve düĢüncelerimden ayrılmıĢ değilim. Sonuçta insanım ve Ģuan esirim. Fakat esir bile olsam
ismi konulmamıĢ bir savaĢın esiriyim. Esaret altındayım" diyerek, fikir ve düĢüncelerinden
taviz vermediğini aktaran Kaya, 23 Aralık 2011 tarihinde gözaltına alınan akrabasının 4 gün
boyunca fiziki ve psikolojik iĢkenceye maruz kaldığını dile getirdi. Kafasına poĢet geçirilerek
nefessiz bırakılan akrabasının kendinden geçene kadar poĢetin kafasından çıkarılmadığını
söylediğini bildiren Kaya, Bingöl'ün sert hava Ģartlarına rağmen çırılçıplak soyularak dıĢarı
çıkarıldığını ve karın üzerine yüzükoyun yatırılarak saatlerce bekletildiğini ifade ettiğini
aktardı. Kafasına silah dayayarak ölümle tehdit edildiği ve Ģiddetli kaba dayağa maruz
kaldığını anlatan akrabasının gördüğü iĢkencenin 4 gün kesintisiz sürdüğünü dile getiren
Kaya, ABD'nin Irak ve Afganistanlı esirlere Guantanamo kampında uyguladığı sistematik ve
profesyonel iĢkence türünün, akrabasına uygulandığını ifade etti. Gözaltında kaldıktan sonra
26 Aralık tarihinde Bingöl Devlet Hastanesi'ne götürülen akrabasına doktorun "Senin hiç bir
Ģeyin yok" diyerek rapor vermediğini söyleyen Kaya, "Ailesine tutuklandıktan sonra haber
veriliyor. Bu Ģu durumu akıllara getiriyor. Demek ki; infaz edilme ihtimali de söz konusu
olabilirmiĢ. Ama yakalandıklarına dair haberlerin medyaya erkenden sızmasının ardından
infaz edemediler. Bu durum bize eski günleri anımsatıyor" diye konuĢtu. (04.01.2012/DĠHA)
*03.01.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran ġeyhmus Saltan, Ģu beyanlarda bulundu:
“Yeğenim olan Nusret Saltan, 2005 yılından beri kayıptır. Aldığımız bir habere göre PKK
Örgütüne katılım sağlamıĢtır.7 yıl kırsalda kaldıktan sonra 23 Aralık 2011 tarihinde
Bingöl/Karlıova kırsalında çıkan bir çatıĢmada esir alındığını öğrendik. Gözaltı süresince her
türlü Ģantaj, baskı, tehdit ve baskının yanı sıra birçok fiziki iĢkenceye maruz kalmıĢtır. 4 gün
boyunca saatlerce bölgenin çetin hava koĢullarında çıplak bir Ģekilde kar, yağmur ve soğuk
havanın altında bekletilmiĢtir. Kafasına defalarca silah dayatılıp ölümle tehdit edilmiĢtir.
Kafasına poĢet geçirilmek suretiyle nefessiz ve kendinden geçinceye kadar iĢkenceye tabii
tutulmuĢtur. Falaka, tekme, tokat ve sopalı fiziki dayağın yanında birçok psikolojik iĢkenceye
tabii tutulmuĢtur. Bütün bunlara yetmemiĢ gibi gelen doktor yeğenimin ısrarlarına rağmen
iĢkence gördüğüne dair rapor verilmemiĢtir. Üstüne üstlük alay edercesine hiçbir Ģeyin yok
diye telkinlerde de bulunmuĢtur. Söz konusu mağdur olan yeğenimle bizzat görüĢmenizi ve bu
konuda gerekli hukuki desteği sağlamanızı istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Diyarbakır merkez Bağlar Ġlçesi Emek Caddesi'nde polis aracının camını kırdığı ve
cezaevine taĢ attığı iddiasıyla gözaltına alınan 10 yaĢındaki R.C. adlı çocuk, Emniyet
Müdürlüğü Çocuk ġube'de ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Çocuğun ifadesinin
avukat bulundurulmaksızın alındığı belirtilirken, çocuğun hırpalandığı da ileri sürülüyor.
(11.02.2011/DĠHA)
173
*14.02.2012 tarihinde Ģubemize Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevinden baĢvuran Vedat
Karabulut, Ģu beyanlarda bulundu: “Ben yaklaĢık bir haftadır alakamın olmadığı bir
suçtan dolayı cezaevinde bulunmaktayım. Gözaltındayken adını bilmediğim bir avukat gelip
bana suçlamayı kabul etmem karĢılığında beni serbest bırakacaklarını söyledi. Ancak ne
bırakıldım ne de avukat tutacak durumum var. Annemin vefatından sonra 5 kardeĢime ben
bakıyordum. ġuan hem ben hem de kardeĢlerim çok mağdur durumdayız. Gözaltındayken
tartaklandım, avukat tarafından kandırıldım. Eğer varsa insan hakları hakkımı aramam için
sizden avukat talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*24.02.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Haci Türkekul, Ģu beyanlarda bulundu: “Ben
22.02.2012 tarihinde saat 18.00 sıralarında ilçe otogarda dolmuĢtan indim ve yaya olarak
evime giderken ġehitler Polis Amirliği önünde sendelendim ve yere düĢtüm. Yerden kalktığım
esnada sivil giyimli 2 polis sarhoĢ olduğum gerekçesiyle koluma girip beni polis merkezine
götürdüler. Polis merkezinde cüzdanımı çıkarmak istedim bunun üzerine bana saldırdılar.
Yüzümü yere vurdular. Bu olay nedeniyle sağ gözümün alt kısmında ve dudağımda
yaralanmalar ve morluklar oluĢtu. Daha sonra bu sivil polisler beni Adanalı olan polise
teslim ettiler. O da konuĢmama fırsat vermeden dövmeye baĢladı. Burada sağ tarafıma tekme
atarak “senin sahibin kimse gelip seni alıp götürsün” dedi. Ben bana atılan tekmenin etkisiyle
yola savruldum. ArkadaĢım beni Diyarbakır devlet hastanesine götürdü. Beni muayene eden
doktor nasıl bu hale geldiğimi sordu. Bende olayın tamamını anlattım. Doktor hastanede
bulunan polis memurlarını çağırdı. Nöbetçi polis memurları orada benim alkol muayenemi
yaparak Ģikâyetimi gidip Ģehitler polis merkez amirliğinde yapmamı ve burada ifade vermemi
söylediler. Hastane müdürüyle birlikte polis merkezine gittik. Orada bulunan polisler ifademi
geri çekmek için beni tehdit etmeye baĢladılar. Ben bana yapılan iĢkence nedeniyle
yürüyemeyecek vaziyetteyim. Benim hem yüzümde yaralanmalar olmuĢ hem de belime atılan
tekmeler sonucunda kemiklerimde kırılmalar, ezilmeler meydana gelmiĢtir. BaĢıma gelen
olayın tamamı polis merkezi bahçesinde bulunan mobese kameraları önünde meydana
gelmiĢtir. Bu kayıtların silinmeden getirilmesini talep ediyorum. Beni döven, bana iĢkence
yapan ġehitler Polis Merkezi Amirliğinde görevli sivil, resmi polislerden ve görevlerini ihmal
eden, ifademi hastanede almayan görevli polislerden davacı ve Ģikâyetçiyim. Bu polislerin
tespit edilerek cezalandırılmaları için gerekli soruĢturmanın yapılarak haklarında kamu
davası açılmasını istiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD
*14.03.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran G.E., Ģu beyanlarda bulundu: “13.03.2012
tarihinde saat 10.20‟de arkadaĢımla görüĢecektir. 10 Nisan karakolun karĢısında resmi ekipli
polis etrafımı sardılar. Kimliğimi istediler. Bana “sen burada yarım saattir bekliyorsun ve
emniyet lojmanların fotoğraflarını çekiyorsun” diye sordular. Bende onlara “buyurun cep
telefonumu kontrol edebilirsiniz” dedim. Beni 10 Nisan karakoluna götürdüler. Bayan
polislerden biri beni arama yaptı. Sonra tek bir odaya koydular. 6-7 polis içeri girdi. Bazı
sorular sordular. Bana “Reber” adında ve bölge sorumlusu olarak söyledikleri kiĢiyi tanıyıp
tanımadığımı sordular, bende tanımadığımı söyledim. Ama buna rağmen ısrarla o söylenen
kiĢiyle görüĢtüğümü iddia ettiler. Daha sonra beni Devlet Hastanesine götürdüler. Sağlık
kontrolü yapıp imza attırdılar. Daha sonra beni Direkhanede bulunan emniyete götürdüler.
Orada sorgu odasına aldılar. 7-8 polis beni çapraz sorguya alıp, eski dosyamı önüme
sürdüler. Ben bu dosyadan beraat etmiĢtim. Bana sorguda “çok iyi bir insan olduğumu,
kendilerine yardımcı olmamı, cezaevine düĢersem çok yaĢlı biri olarak çıkacağımı,
evlenemeyeceğimi ve çocuklarımın olamayacağını” söylediler. Kendileriyle görüĢmem
istenildi. Onlara bunu yapamayacağımı söylediğimde hakaret etmeye baĢladılar. Hatta
komiserlerden biri bana Ģerefsiz dedi. Bütün bunu dayatan polisler ve komiserlerden
Ģikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
174
*Diyarbakır'ın Çınar Ġlçesi'ne bağlı Aktepe Köyü'nde 13 ġubat'ta çıkan çatıĢmada ağır
yaralanan HPG'li Ġsmet Akın'ın (Zindan Gilord) yürütülen soruĢturma kapsamında tedavi
gördüğü Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'nden tedavisi bitmeden Diyarbakır Ġl
Emniyet Müdürlüğü'ne getirilerek, 2 gündür sorgulandığı bildirildi. Ameliyat sonrası kurĢun
yaraları nedeniyle bir böbreğini kaybeden ve karaciğerinden ise parça alınan Akın'ın, sorgu
sırasında fenalık geçirdiği öğrenildi. Durumunun ağırlaĢması üzerine yeniden tedavi gördüğü
hastaneye kaldırılan Akın'ın yoğun bakıma alındığı ve sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu
kaydedildi. 13 ġubat'ta Aktepe Köyü'nde çıkan çatıĢmada Ġran nüfusuna kayıtlı HPG'li Kazım
Huseyinzade (Yunus) yaĢamını yitirmiĢ, Ġsmet Akın (Zindan Gilord) ise ağır yaralanmıĢtı.
(09.03.2012/DĠHA)
*Batman'da 20 Mart günü Newroz kutlaması sırasında çıkan olaylarda gözaltına alınarak
tutuklanan H.S. (23), H.D. (18) ve S.A. (40) isimli kadınlar insanın kanını donduracak
iddialarda bulundu. Hak ihlallerinin tavan yaptığı cezaevinden gelen iddia tartıĢılacak türden.
Batman E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan DĠHA Muhabiri Gülsen Aslan ile aynı
koğuĢta kalan kadınlar, yaĢadıklarını muhabirimiz Aslan'a anlattı. Tutuklanan kadınlardan
H.S., Newroz olaylarında 37 kadın ile birlikte gözaltına alındıklarını ve TEM ġube'ye
götürüldüklerini belirtti. Gözaltında iken 3 kiĢi ile birlikte "sohbet odası"na götürüldüğünü
belirten H.S., kendileri ile birlikte 2 kadın polisin de içeriye girdiğini, çırılçıplak soyularak
zorla oturup kalkmalarının istendiğini anlattı. YaĢlı bir kadının çırılçıplak soyulduktan sonra
bir kadın polisin cep telefonunu çıkararak onun görüntüsünü çekmeye çalıĢtığını dile getiren
H.S., duruma tepki göstermeleri üzerine polisin fotoğraf ve görüntü çekmekten vazgeçtiğini
aktardı. Polislerin yaĢananlardan sonra da kendilerini tehdit ettiğini dile getiren H.S., "Bu
yaĢananları anlatırsanız, sizden bunun hesabını sorarız" Ģeklinde polis tehdidine de maruz
kaldıklarını kaydetti. Gözaltında iĢkenceye de maruz kaldıklarını ifade eden H.S.,
gözaltındaki kadınların cop ile vücutları morarana kadar darp edildiğini ve hala iĢkencenin
izlerini üzerinde taĢıdıklarını söyledi. H.S., yaĢananların ardından tekrar nezarete alındıklarını
ve bir süre sonra psikolog ile görüĢtürme bahanesiyle yeniden "sohbet odası"na alındıklarını
ifade ederek, "Bize psikolog olarak tanıtılan bir kiĢi vardı odada. Kadınların birbirini
suçlaması ve birbirinin üzerine ifade vermesini istiyordu. YaĢadığımız kötü muameleyi
psikolog denen kiĢiye anlattığımızda ise 'Bunlar normal Ģeyler her yerde oluyor. Bunda bir
Ģey yok' yanıtını verdi" Ģeklinde konuĢtu. Gözaltına alınıp tutuklanan 3 kadından dershane
öğrencisi H.D.'nin ise, gözaltında iken polisler tarafından boynuna zorla sarı-kırmızı-yeĢil bir
flama takılarak fotoğrafının çekildiği ifade edildi. Batman'da 20 Mart'ta yapılan Newroz
kutlamalarına polis müdahale etmiĢ, yaĢanan mücadelenin ardından 37 kadından 3'ü
tutuklanarak Batman M Tipi Kapalı Cezaevine gönderilmiĢti.(01.04.2012/DĠHA/
Yuksekovahaber.com)
*Diyarbakır'ın Çınar Ġlçesi'ne bağlı Aktepe Köyü'nde 13 ġubat'ta çıkan çatıĢmada ağır
yaralanan HPG'li Ġsmet Akın'ın (Zindan Gilord) yürütülen soruĢturma kapsamında tedavi
gördüğü Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'nden tedavisi bitmeden Diyarbakır Ġl
Emniyet Müdürlüğü'ne getirildi. 2 gün süren iĢlemlerin ardından fenalaĢarak Dicle
Üniversitesi Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırılan Akın, ÇarĢamba günü tedavisi
bitmeden sevk edildiği adliyeden Diyarbakır D Tipi Cezaevi'ne gönderildi. Ġsmet Akın'ın abisi
Rıfat Akın, konu hakkında Ģunları söyledi: "KardeĢimin tedavisi sürüyordu. Ben Salı günü
tedavisini yapan doktor ile görüĢtüm. Birkaç gün daha tedavi göreceğini söyledi. Ancak
ÇarĢamba günü baĢka bir doktor bakıyordu ve kardeĢimin artık taburcu olacağını söyledi.
Konu hakkında fazla bilgi sahibi değilim. Ancak ÇarĢamba günü kardeĢim savcılığa çıkarılıp
D Tipi cezaevine gönderildiği bize söylendi." (06.04.2012/DĠHA/Yuksekovahaber.com)
175
*Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan PKK'li ve PAJK'lı tutuklu ve hükümlüler, aileleri
aracılığıyla yaptıkları açıklamada, ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde Newroz kutlamaları sırasında
gözaltına alınan ve daha sonra tutuklanarak Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'ne getirilen 17
kiĢinin gözaltında iĢkenceye maruz kaldığını belirtti. 17 yurttaĢın vücutlarında darp izleri
olduğunu bildiren tutuklular, "Gözaltında iĢkence görmelerine rağmen, birçok kiĢi darp
edilmesine rağmen, cezaevine konulması dikkat çekicidir" diye kaydetti. (08.04.2012/DĠHA)
*Mardin'in Dargeçit Ġlçesi'nde dün akĢam bir dershaneye molotof kokteyli atılmasının
ardından polisler, ilçede aldığı önlemleri yoğunlaĢtırdı. Mahalle aralarında herkesten kimlik
soran ve daha sonra 7 kiĢiyi gözaltına alan polislerin, 7 kiĢiye iĢkence yaptığı iddia edildi.
Evinin önünde polisler tarafından yaka paça gözaltına alınan T.A. adlı 14 yaĢında bir çocuğun
da aralarında bulunduğu 7 kiĢinin Ģiddete maruz kaldığı öne sürüldü. Karakolda yaĢadıklarını
anlatan T.A. adlı çocuk, polis sorgusunda kendisine iĢkence yapıldığını ve polislerin kendisini
darp etmesi sonucunda bayıldığını belirterek, polislerin kendisini ayıltmak için üzerine su
attığını söyledi. Karakolda halsiz düĢmesinin ardından kendisini hastaneye attıklarını
söyleyen T.A., burada tedavi edildikten sonra kendisine rapor verilmediğini kaydetti. T.A.,
halen her yerinde ağrılar hissettiğini belirterek, baĢ kısmında ve alnında darp izlerinin
bulunduğunu ifade etti.Gözaltına alınan 7 kiĢi gecenin ilerleyen saatlerinde serbest
bırakıldığını öğrenildi. (14.04.2012/DĠHA/Rojname.com)
*Mardin Derik'te dün saat 15.00 sıralarında ilçe emniyet müdürlüğü önünden geçen Azadiya
Welat Gazetesi çalıĢanı 3 çocuk annesi Yasemin Yılmaz, sivil polisler tarafından üst araması
ve kimlik sorgusu için durduruldu. Yapılan aramadan sonra Yılmaz'ı karakola götürmek
isteyen polislere, Yılmaz'ın direnmesi üzerine saçlarından sürüklenerek gözaltına alındığı
iddia edildi. Konu hakkında bilgi veren kendisi de Azadiya Welat dağıtımcısı olan Yılmaz'ın
eĢi Nizamettin Yılmaz, Ģunları söyledi: "EĢimden önce ben gazete dağıtımı yaparken aynı
muameleyi bana da yaptılar. AkĢam saat 15.00 sıralarında eĢim oradan geçerken, sivil polisler
etrafını sarıyor. Üst ve kimlik kontrolü yapmak istediklerini söylüyorlar. Aramada bir Ģey
çıkmayınca polisler eĢime 'Merak ettik diye aradık' diyorlar. Daha sonra eĢime kimlik sorgusu
için karakola gelmesini söylüyorlar. EĢim buna itiraz edince, iki kolunu büküp saçlarından
sürükleyerek karakola götürüyorlar." EĢinin bu Ģekilde gözaltına alındığını ve emniyette 3
saat bekletildiğini anlatan Yılmaz, eĢinin gözaltında darp edildiğini söyledi. Yılmaz,
"Gözaltında eĢime 'ağzını burnunu dağıtırız' diye tehdit ediyorlar. Daha sonra eĢimin kafasını
duvara vurarak darp ediyorlar. EĢime 'Sizi burada öldürsek kim bize ne diyecek' diyerek
hakaret ve tehditlerine devam ediyorlar" dedi. EĢinin sağlık kontrolü için Derik Devlet
Hastanesi'ne sevk edildiğini aktaran Yılmaz, 3 polisin eĢiyle birlikte doktorun yanına gittiğini
söyledi. EĢinin doktora darp edildiğini ve yüzündeki ĢiĢkinlikleri ile morlukları göstermesine
rağmen doktorun sağlam raporu verdiğini söyledi. Sağlık kontrolünden sonra eĢinin serbest
bırakıldığını söyleyen Yılmaz, polisler ve hastane doktoru hakkında suç duyurusunda
bulunacağını belirtti. (26.04.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com/Yeniozgurpolitika.org)
*28.05.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ramazan Karakaya, Ģu beyanlarda bulundu:
“26.05.2012 tarihinde saat 12.30-13.00 sıralarında arkadaĢım Sevda ÇağdaĢ ile koĢuyolu
parkında yürürken koĢu yolunda bulunan büfeden su almak için büfeye geldiğimizde etrafımız
sivil polisler tarafından sarıldı. Polisler tarafından kimlik kontrolü yapılacağını söylediler.
Bende siz beni tanıyorsunuz ve kim olduğumuzu biliyorsunuz ancak yine gerekirse kimlik
gösterebileceğimizi belirtmemize rağmen sivil polisler üzerimize yürümeye baĢlayarak sözel
Ģiddete baĢvurdular. Beni ve diğer arkadaĢım Sevda ÇağdaĢ ile birlikte orantısız güç
kullanarak arabaya doğru götürdüler. Arabanın içinde de fiziki ve sözel Ģiddete devam ettiler.
Bizi TEM Ģubeye götürdüklerinde araçtan indiğimizde de bu uygulamaya son vermediler.
Yani deyim yerindeyse iĢkence TEM Ģubeye alınana değin dıĢarıda Ģiddet ve iĢkenceye maruz
kaldık. Beni TEM Ģubeden Bağlar karakoluna götürdüler. Ben o gün saat 19.00 sularında
176
serbest bırakıldım. Sol elim darp yüzünden hasar gördü. Hastaneden darp olduğuna dair
rapor aldım. Beni darp eden polislerin tutum ve davranıĢlarından, beni yaralamalarında,
iĢkenceden dolayı bizleri bu denli mağdur eden Diyarbakır TEM Ģubesinde tespit edilecek
güvenlik görevlilerinden Ģikâyetçiyiz. Zira sorumlular; Beni ve arkadaĢımı darp ettikleri için
TCK 86 md. Düzenlenen Kasten yaralama suçunu; haksız ve hukuka aykırı olacak Ģekilde
üstümüzü aradıkları için TCK 120 md. Düzenlenen Haksız arama suçunu; Bizlere karĢı onur,
Ģeref ve saygınlığımız rencide edecek Ģekilde davrandıkları için TCK 125 md. Düzenlenen
Hakaret suçunu; bana ve arkadaĢıma karĢı bir kiĢiye karĢı insan onuruyla bağdaĢmayan ve
bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine
yol açacak davranıĢlarda bulundukları için TCK md. 94 düzenlenen ĠĢkence suçunu bu
konuda sorumluluk ve yetki sahibi olan Güvenlik güçleri iĢlemiĢtir. Bu olaydan sorumlu olan
güvenlik güçleri için gerekli soruĢturma iĢlemlerinin ivedilikle yürütülmesini talep ederiz.”
*Federal Kürdistan Bölgesi'nin Hewlêr Kenti'nde düzenlenen 2. Ulusal Kadın Konferansı'na
katılmak üzere yola çıkan BarıĢ Anneleri Ġnisiyatifi aktivisti Hava Kıran'ın 22 Mayıs'ta
ġırnak'ın Silopi Ġlçesi Habur Sınır Kapısı'nda polislerce gözaltına alındığı ve 5 saat boyunca
gözaltında tutulduğu öğrenildi. "Ġfadesi alınacak" iddiasıyla gözaltına alınan ve daha sonra
serbest bırakılan Kıran'ın ifadesine dahi baĢvurulmadığı belirtildi. Kıran, yaĢadıklarını "Keyfi
bir yaklaĢım" olarak değerlendirerek, polisin tek amacının konferansa katılımını
engellenmeye dönük olduğunu belirtti. Sınır kapısında polisin keyfi tutumuna da maruz
kaldığını öne süren Kıran, "Pasaportlarımızı istediler biz de verdik. Ardından benim bir ifade
vermem gerektiğini söylediler. Daha sonra beni gözaltına aldılar. Yanımda bulunan BDP
Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, askerlere gerekçeyi sorduğunda 'Ġfadesi var, ifadesini
aldıktan sonra bırakacağız' dediler. Daha sonra Ata, yanımda Silopi BaĢsavcılığı'nı arayarak,
nedenini sordu ancak savcılık da gerekçenin ne olduğunu söylemedi" dedi. Kıran, gözaltına
alındıktan sonra Silopi Emniyet Müdürlüğü'nden devlet hastanesine götürüldüğünü belirterek,
"Hastanede polisler, doktorlar ve hemĢireler zorla soyunmamı istedi. Ancak ben buna tepki
verdim. Orada bulunan doktor bana 'neden tepki veriyorsun. Sen hiç doktora gitmedin mi?
Kendini doktora göstermedin mi?' dedi. Ben de kendisine 'bir insan gözaltına alınıp hastaneye
götürüldüğünde direk soyun demiyorlar' diye cevap verdim. Ardından o kadar ısrar etmelerine
rağmen ben direndim ve kabul etmedim. O esnada polislerden biri benim kolumu çevirerek,
Ģiddet uyguladı ama ben yine de direndim" diye kaydetti. Gözaltında 5 saat kaldıktan sonra
Silopi Cumhuriyet Savcılığı'na çıkarıldığını ifade eden Kıran, savcının odasına girdiğinde
gözaltına alınma gerekçesini öğrenmek istediğini belirtti. Kıran, savcının kendisine "HADEP
yöneticiliğini yapıyordun ve HADEP kapatıldıktan sonra bütün yöneticiler hakkında
soruĢturma açıldı. Bütün yöneticiler savcılığa gidererek ifadelerini vermiĢler ama sen
vermemiĢsin" Ģeklinde bilgi verdiğini söyledi. Kıran, her zaman basın açıklamalarına
katıldığını ve kimsenin kendisine "ifaden var" demediğini belirterek, savcının konuĢması
üzerine sustuğunu kaydetti. Kıran, kendisinin gözaltına alınmasının tek nedeninin kadın
konferansına katılmasını engellemeye dönük olduğunu söyledi.(01.06.2012/DĠHA)
*01.06.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Kadri Çelik, Ģu beyanlarda bulundu: “Ben
30.05.2012 tarihinde çalıĢtığım iĢyeri olan YeĢilpınar Kıraathanesinden gece geç çıktım ve
eve gittim. Eve vardığımda saat 01.35 suları idi. Saat 02.00 sıralarında uyurken kızım gelip
beni uyandırdı. Kapının çaldığını ve telsiz seslerinin geldiğini söyledi. Kapıyı açmadan
parmaklıklar arasından ne için geldiklerini sordum. Onlarda bana “hakkımda Ģikâyet
olduğunu söylediler.” Bende kimlik sordum. Gece geç saatte evime gelen kiĢilerin kim olduğu
konusunda Ģüpheye düĢtüm. Dört araba vardı. Bunlardan üçü resmi diğer bir araçta da sivil
vardı. 4 sivil giyimli polis, 6-7 de resmi giyimli polisler bulunuyordu. Kimlik sorduğum için
hakaret edip kapıyı zorlamaya baĢladılar. Kapıyı zorla açtılar. Benim elimi kelepçeleyip sivil
araca bindirdiler. Toplu konutta bulunan polis karakoluna götürdüler. 10 dakika sonra
177
araĢtırma hastanesine götürdüler. Elazığ yolu üzerinde ġilbe köyü yoluna yakın bir yerde boĢ
arazide araç durdu. Beni araçtan indirdiler. Benimle birlikte 3 polis vardı. Bu polislerden
aracı kullanan kiĢi bana karıĢmadı. Ancak diğer 2 kiĢi tekme, tokat bana vurmaya baĢladılar.
Saat yaklaĢık olarak 3‟e geliyordu. Orada oturan insanlar yardıma geldi, durdurmaya
çalıĢtılar ancak engel olamadılar. Beni tekrar arabaya bindirip yine aynı karakola getirdiler.
Gurup amirleri gelerek benim kelepçelerimin çıkarılmasını istedi. Ben Ģikâyetçi oldum,
polisler tarafından darp edildiğime iliĢkin ancak bana “sen kendini yere attın” dediler. Ben
de “ben kendimi yere atmadım, ellerim kelepçeliydi. Vücudumun her tarafında darp izi var,
burnum, gözlerim ve baĢım yara bere içinde, ben kendimi nasıl bu hakle getirebilirim” dedim.
Beni darp edenlerden biri gelip beni bir odaya aldı, kelepçelerimi açarak karĢıma oturdu ve
konuĢalım dedi. Bu Ģahıs esmer, kilolu ve ġırnaklı olduğunu söyleyen polis memuru beni
tekrar dövmeye baĢladı. Ben darbın etkisiyle bayıldım. Kendime geldiğimde ellerim
kelepçeliydi. Polisler buna rağmen biber gazı sıktılar. Biber gazını sıkan polis yolda beni
darp eden Ģahıslardan biriydi. Bu Ģahıs kır saçlı, renkli gözlüydü. Ben bu Ģahısları görsem
tanırım. Gurup amiri gelerek polislere kızdı. Yeğenim Nizamettin Çelik aileme haber vermesi
üzerine karakola geldiler. Karakolun önünde benim bağırıĢ ve yardım çığlıklarımı duyunca
155‟i arayarak benim karakolda darp edildiğimi söylediler. Daha sonra 112‟yi arayarak
onların karakola gelmelerini istediler. Ben araĢtırma hastanesinin acil bölümünde kendime
geldim. Bir kadının benim için “kafasını yerlere vurduğunu” söylediğini duydum. Bende
bunun üzerine polislerin beni darp ettiklerini söylememle onlarda “bu olayı görmediklerini
benim neden böyle bir Ģey söylediğimi bilmediklerini” söylediler. Kadının söylediklerine
inandıkları için beni tedavi etmediler. Onlar tedavi etmek istediler ben kabul etmedim. Bu
olaylar acil bölümünün giriĢ kapısında oldu. Ben doktora bağırınca oradaki güvenlikçiler
bana saldırdılar. Beni darp eden polislerden biri benimle gelmiĢti. Ben orada beni darp eden
polisin bu Ģahıs olduğunu söyleyince korkup oradan uzaklaĢtı. Ben tedaviyi kabul etmeyince
beni darp eden polis karakola tekrar getirip nezarete attılar. Onlara avukat talep ettiğimi
söyledim. Birde araĢtırma hastanesi dıĢında baĢka bir hastaneye götürülüp tedavi edilmek
istiyorum. Saat 10.00 gibi avukat geldi. Ben ifade esnasında neyle suçlandığımı öğrendim.
Ġfade sırasında avukat hazır bulundu. Daha sonra yanlıĢ bir avukat gönderildiğini söyleyerek
baĢka bir avukat eĢliğinde ifadem alındı. Darp edildiğim tutanağa yazıldı. Daha sonra beni
serbest bıraktılar. Ben orada ayrılarak eski devlet hastanesine gittim. Doktorlara polisler
tarafından darp edildiğimi söyleyince bana “ hiçbir Ģeyin yok” dediler. Bütün bu olaylardan
kaynaklı olarak bu Ģahıslardan Ģikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep
*Hakkari'nin ġemdinli ilçesine yaklaĢık 25 km uzaklıkta bulunan Güzelkonak (Haruna)
karakoluna bağlı askerlerin karakolun üst kısmında bulunan arazilerinde oturan Töre
ailesinden dört kiĢiye önce ateĢ açtığı ardından da eve gitmeye çalıĢan Fatih Töre isimli 20
yaĢındaki genci karakola götürüp darp ettiği iddia edildi. Karakolda darp edilen 20 yaĢındaki
gencin babası Tayyar Töre, arazilerinde oturdukları bir esnada askerleri gördüğünü ve bunun
üzerine çocuklarını hemen eve gönderdiğini belirtti. Ancak askerlerin bir anda önlerini
kestiğini ifade eden Töre, "Üzerimize kurĢun sıktılar. Yanımda 20 yaĢındaki oğlum da vardı.
Yakın mesafeden üzerimize onlarca kurĢun sıktılar. Ne olduğunu anlayamadan çocuğu alıp
karakola götürdüler. Çocuğuma karakolda dövmüĢler. Devlet kendi insanına bunu yapar mı?
Bunun peĢini de bırakmayacağım” diye konuĢtu. Olayın görgü tanığı olan Ġhsan Doğan ise,
“Ben dün saat 17. 40 civarında Yüksekova‟ya giderken onları da yol üstünde gördüm ve
yanlarında durdum, onlarda evlerine gideceklerdi. Orada askerlerin onları durdurduklarını
gördüm. Askerler bir anda arazinin içinde çıkıp hakaretlerde bulunmaya baĢladılar. Çocuğuna
küfür söylemeye baĢladılar, ayaklarımızın dibine silah sıkmaya baĢladılar. Ondan sonra
Fatih‟i alıp karakola götürdüler” dedi. Askerlerin kendisini öldürmek amaçlı dövdüğünü
belirten Fatih Töre ise, “Babam, kardeĢlerim ve amca oğullarımla birlikte karakolun üst
kısmında bize ait arazide oturuyorduk. Bir ara arazimizin içinde askerlerin pusu attıklarını
178
fark ettik. O arada babam bana kardeĢimi eve götürmemi söyledi. Bende eve gittiğim esnada
askerler birden önümü kesti. Hiçbir Ģey demeden bana sözlü hakaretler etmeye baĢladı. Bende
onlara terbiyesizlik etmeyin dedim. Bunun üzerine üzerime yürüdüler. O esnada havaya ve
yere ateĢ ettiler. Yerden gelen taĢ taneleri üzerime sıçradı ve vücudumun çeĢitli yerlerinde
yaralar oluĢtu. Ondan sonra beni karakola götürdüler. Orada yaklaĢık 15 asker beni öldüresiye
dövdü. Yere yatırıp tekmelediler” dedi. (05.06.2012/DĠHA/Vanbulten.com)
*ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde, 10 Haziran akĢamı Van'da yapılan siyasi operasyonları kınamak
amacıyla Nur Mahallesi'nde toplanan gençlere polis müdahale etmiĢ, müdahale esnasında ses
bombası olduğu belirtilen bir cismin yakınında patlaması sonucu 18 yaĢındaki Kemal Kar adlı
genç yaralanmıĢtı. Karın bölgesinde yanık olan Kar tedavisinin ardından, ifade iĢlemi için
apar topar Cizre Emniyet Müdürlüğü'ne götürülmüĢtü. Edinilen bilgilere göre burada
iĢkenceye maruz kalan Kar, fenalaĢınca polis tarafından tekrar Cizre Devlet Hastanesi'ne
kaldırıldı. Yüzünde ve kollarında morluklar olduğu öğrenilen ve yaraların bulunduğu
bölgelere Ģiddet uygulandığı belirtilen Kar, 3 günün sonunda yoğun bakımdan çıkarılarak
servise alındı. Kar'ın annesi Asya Kar, oğlunun sadece karın bölgesinde yanık izlerinin
bulunduğunu ve daha sonra ifadesi alınmak üzere emniyete götürülerek darp edildikten sonra
hastanelik olduğunu kaydetti. Anne Kar, "Oğlum 3 gün yoğun bakımda kaldı. Emniyette
polislerce çok kötü bir Ģekilde dövülmüĢ. Bu insanlık dıĢı bir durumdur. Bunun kabul edilecek
bir yanı yoktur. Oğlum halen Cizre Devlet Hastanesi'nde tedavi altında. ġu an durumu iyiye
gidiyor. Ancak polisler oğlumu görmeme izin vermiyorlar" diyerek yardım talebinde bulundu.
(13.06.2012/DĠHA/Yuksekovahaber.com/Vanbulten.com)
*26.06.2012 tarihinde oğlu Serdar Gümgüm ile birlikte gözaltına alınan Aynur Gümgüm,
gözaltında ağır iĢkenceye maruz kaldığını, kaburgalarının kırıldığını, verilen elektrikten
dolayı sinir uçlarında kayıplar oluĢtuğunu, vücudunda da uyuĢmalar meydana geldiğini,
durumu savcılığa dilekçe ile bildirmelerine rağmen herhangi bir iĢlem yapılmadığı
iddialarıyla Ģubemize baĢvurmuĢ ve hukuki yardım talep etmiĢtir. (ĠHD MuĢ ġubesi)
*05.07.2012 tarihinde Halil Aslan adlı yurttaĢ derneğimize baĢvuruda bulunarak; Suriye'ye
sınır ticareti için giderken gözaltına alınan oğlu yılmaz Aslan'ın, jandarma tarafından
gözaltına alındığını, iĢkence ve kötü muameleye maruz kaldığını beyan etmiĢtir, ayrıca
üzerinde bulunan cüzdanın askerler tarafından alınıp inkar edilmesinden dolayı Ģikayetçi
olduğunu ve cüzdanında bulunan 900 dolar, 600 TL nakit paranın iade edilmesi için
derneğimizden hukuksal yardım talebinde bulunmuĢtur. (ĠHD Urfa ġubesi)
*18.08.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran ġevhat Bürkük, Ģu beyanlarda bulundu:
“13.08.2012 tarihinde saat 23.00-24.00 civarında KuruçeĢme-Havaalanı kavĢağında
arkadaĢlarınla beraber arkadaĢımın kullandığı araçla kaza yaptık. ArkadaĢım ve arkadaĢımın
kız arkadaĢı olayın panik ve Ģokuyla olay yerinde uzaklaĢtılar. Kaza olması nedeniyle olay
yerine gelen polis ekipleri bana adımı sordular. Bende isim ve soyadımı söylemem üzerine
polisler “ne biçim isim bu, terörist misin?” diye bana kızarak bağırdılar. Ben de bu duruma
tepki gösterdim ve bana böyle ithamlarda bulunamayacağını belirttim. Bunun üzerine olay
yerine gelen polisler etrafımda toplanarak beni yere yatırdılar ve zorla kelepçe takmaya
çalıĢtılar. Beni iterek araca bindirdiler ve yolda da sözlü hakaretlere devam ettiler. Bağlar
Karakoluna beni götürmeden önce 02.00 gibi beni hastaneye götürdüler. Hastaneden
çıktıktan sonra beni karakola götürdüler ve bana karĢı Ģiddeti bu saatten sonra uygulamaya
baĢladılar. Ellerim kelepçeli olmasına rağmen yüzüme, bacaklarıma ve vücudumun değiĢik
yerlerine darp raporuyla da teyit edilmiĢ darp uyguladılar. Vücudumda halen darp-cebir izi
bulunmaktadır. Ayrıca belirttiğim üzere darp-cebir izi mevcuttur, raporum bulunmaktadır.
Belirttiğim üzere olay gecesi nöbetçi polis ekipleri tarafından polisler tarafından gözaltına
alınırken iĢkenceye maruz kaldım ve bu iĢkencenin gece boyunca devam etmiĢtir. Olay
179
tarihinde ban iĢkence uygulayan güvenlik görevlilerinin tespiti açısından; olay günü nöbetçi
polislerin Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü‟nden sorulması, müvekkilin gözaltı iĢlemini
gerçekleĢtiren polislerin sicillerinin ve kimlik bilgilerinin sorularak teĢhis için gerekli
iĢlemlerin yapılması gerekmektedir. Ayrıca olay yerine yakın Mobesse kayıtlarının emniyetten
istenilmesini de talep etmekteyiz. Tüm bu sebepler dikkate alınarak Ģüphelilerin tespitinin
yapılması için gerekli iĢlemlerin yapılmasını ve tespit edilecek Ģahıslar hakkında kamu davası
açılmasını talep etmekteyiz.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*07.08.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Kerem Çiçek, Ģu beyanlarda bulundu: “Ben
14.07.2012 tarihinde evime giderken Ģehitlik polis karakolunda memur olarak görev yapan
kiĢiler tarafından durduruldum ve bana kimliğimi göstermemi istediler. Bende kimliğimi
gösterdim. Bana üstümün neden ıslak olduğunu sordular ve bunu bahane göstererek ġehitlik
Polis karakoluna götürdüler ve bana darp Ģiddet uyguladılar. ġiddetten kaynaklı olarak beyin
kanaması geçirdim ve gözlerimi hastanede açtım. ġuan itibariyle gözlem altında tutuluyorum.
Bana Ģiddet uygulayan ve beyin kanaması geçirmeme sebep olan Ģehitlik polis karakolunda
bulunan polis memurlarından davacı ve Ģikâyetçiyim.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi'nde bulunan LaleĢ Yaylası'na çıkan Harun Hakseven, Serdar
Ataman, Fadıl UlaĢ ve Müslüm UlaĢ adlı yurttaĢlar askerler tarafından gözaltına alındı. LaleĢ
Yaylası'nda bulunan bahçelerini sulamak amacıyla yaylaya çıkan yurttaĢların ilçe merkezine
doğru gelirken BeytüĢĢebap Ġlçe Tugay Komutanlığı önünde gözaltına alındığı ve 2 saat sonra
serbest bırakıldığı öğrenildi. Gözaltı sırasında Serdar Ataman adlı yurttaĢa Tugay Komutanı
tarafından yumruk atıldığı ve dövüldüğü bildirildi. (14.08.2012/DĠHA)
*Batman‟da, Ġhsan Erman isimli baba Bahçelievler Mahallesinde yaĢanan hırsızlık giriĢimiyle
ilgili hırsızı takip edip yakalamaya çalıĢan 2 çocuğu Ersin Erman (18), Ozan Erman (19) ve 5
yeğeni Beytullah (12), Yunus (16), Kadir (17), Emre (22), Erhan Erman‟ın (25) karakolda
polis tarafından dövüldüğünü iddia ederek Ģikayetçi oldu. Olay saat 04.30 sularında yaĢandı
diyen Erman Ģöyle konuĢtu “Çocuklar ses duyuyor ve hırsızı fark ediyor kovalamaya
baĢlıyorlar, poliste aynı Ģekilde takip ediyor. Polise yakalanan hırsız Çocuk ġube
Müdürlüğü‟ne alınınca, Hırsızı takip eden Yunus Erman‟da (16) polis tarafından gözaltına
alınıyor ve anlamadığımız bir sebeple dövülüyor. KardeĢi Beytullah (12) gelince o da aynı
Ģekilde darp ediliyor, ardından Kadir (17), Ersin (18) Emre (22), Ozan (19), Erhan (25)
geliyor. Onlar da aynı Ģekilde dövülüyor. Emre askerden geleli iki gün olmuĢ ve karakolda
polisten dayak yiyor, darp ediliyor. ġu an Bölge Devlet Hastanesi‟nde yatıyor. Polisin
hırsızlarla ortak çalıĢtığından Ģüpheleniyorum” diyen Baba Ġhsan Erman kendisinin de polisin
sözlü hakaretlerine uğradığını belirtti. (17.08.2012/Batmanbarisgazetesi.com)
*MuĢ‟un Hasköy Ġlçesi‟ne bağlı Karakütük Köyü‟nde 20.09.2012 tarihinde yaĢanan
çatıĢmalar sonrası bölgede bulunan 4 çoban askerler tarafından gözaltına alındı. Diyarbakır
Kulp Ġlçesi‟nde yaĢayan ve çobanlık yapmak için MuĢ‟a gelen EĢref IĢık‟ın ailesinin verdiği
bilgiye göre, IĢık'ın bütün diĢleri askerler tarafından kırıldı. 3 gün boyunca karakolda tutulan
IĢık ve beraberindeki 3 çoban 24 Eylül tarihinde MuĢ Adliyesi‟ne çıkarıldı. Diğer 3 çoban
serbest bırakılırken IĢık, “Örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanıp MuĢ E Tipi Cezaevi‟ne
gönderildi. Ailesinden edinilen bilgilere göre günlerce iĢkence gören IĢık, tedavi edilmeden
cezaevinde tek kiĢilik bir hücreye konuldu. IĢık‟ın “Örgüt üyeliği” ile suçlandığını ama bunu
kabul etmediği için askerlerin iĢkencesine maruz kaldığını söyleyen IĢık ailesi, IĢık‟ın
suçlamaları kabul etmemesi üzerine askerlerce ayağına birkaç el ateĢ edildiğinisöyledi. IĢık‟ın
kol ve bacaklarının kırıldığını belirten aile, IĢık‟ın tedavi edilmeden cezaevinde tek kiĢilik bir
hücreye konulduğunu ifade etti. IĢık ailesi, EĢref IĢık'ın hayatından endiĢe ettiklerini
belirterek, kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaptı.(30.09.2012/ DĠHA)
180
*Hakkari'nin ġemdinli ilçesinde akĢam saatlerinde Derecik yolu üzerine yeni kurulan polis
noktasında, seyir halinde olan Haluk Çetinkaya isimli yurttaĢın aracının polisler tarafından
tarandığı iddia edildi. Aracına 5 mermi isabet edilen Çekinkaya, daha sonra gözaltına alındı.
Gözaltına alınan Çetinkaya'nın Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürülerek burada polisler
tarafından darp edildiği belirtildi. Burnu kırılan Çetinkaya, ġemdinli Devlet Hastanesi'nde
yapılan ilk müdahalenin ardından Yüksekova Devlet Hastanesi'ne sevk edildi.
(27.11.2012/ANF/Yeniozgurpolitika.org)
*27.11.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ġrfan ġimĢek, Ģu beyanlarda bulundu: “Ben 30
Ekim 2012 tarihinde Diyarbakır/Dağ Kapı meydanında geçtiğim esnada meydanda top
oynayan kiĢilerin sözlü hakaretlerine maruz kaldım. Onlara cevap verip kendimi savunmak
isteyince aramızda kavga çıktı ve sayıları hayli fazla idi. Bu esnada ceplerimi kontrol
ettiğimde cep telefonumun olmadığını fark ettim ve 155‟i arayarak yardım istedim. Bu esnada
155 polis aramasına cevap veren memure Özlem Ayhan, kendisine sövdüğümü sanmıĢ. Oysa
ben 155‟i aradığımda meydanda bana hakarette bulunan kiĢilerle de münakaĢaya devam
ediyordum. Bu nedenle memure hanım telefondaki hakaretlerin kendisine yönelik olarak
yapıldığını zannetmiĢ. Bana hitaben “terbiyesizlik yapma” diyerek telefonu yüzüme kapattı.
Ben tekrar 155‟i arayarak bulunduğum yerin adresini verdim ve yardım istedim. Telefonla
yardım istemem üzerine 10-15 dakika sonra sivil polisler geldi. Telefonumun çalındığını ve
Ģahıslardan Ģikâyetçi olduğumu söyledim. Beni ve kavga ettiğim 4 kiĢiyi YeniĢehir
Karakoluna götürdüler. Ġfadelerimizin alınması aĢamasında bana hakarette bulunan
Ģahısların yalan beyan verdiğini söylemem üzerine, sayıları 10-15 arasında değiĢen polis
memurları bana saldırmaya ve beni darp etmeye baĢladılar. Boyun, diz ve kafa kısmına tekme
ve yumruklarla vuruyorlardı. Beni dövdükleri yerde kamera vardı. Bunu fark etmeleri üzerine
kameranın görüĢ alanından çıkacak Ģekilde bir tarafa çekip dövmeye devam ettiler.
Tahminimce saat o sıralarda 14.30 veya devamıydı. Kamera kayıtlarından 30 Ekim 2012
günü saat 14.00 ve sonrası görüntü kayıtları incelenmesi halinde durum ortaya çıkacaktır.
Diyarbakır devlet hastanesinin acil bölümüne götürüldüğümde doktora kötü muamele ve
iĢkence iddialarımı söylememe rağmen, doktor tarafından herhangi bir rapor düzenlenmedi.
Rapordan sonra karakola getirildim, karĢı tarafın öğrenci olduğunu öğrendikten sonra
Ģikâyetimden vazgeçtim. Aynı günün gecesinde yani 31.10.2012 tarihinde saat 02.00
sularında Diyarbakır devlet hastanesi acil bölümüne gittim. Gerekli film ve röntgenler
çekildikten sonra 5 gün iĢ göremez raporu aldım. YeniĢehir polis merkezinde bana kötü
muamelede bulunan, darp eden ve iĢkenceye varacak boyutta müdahalede bulunan
görevlilerin ve Diyarbakır devlet hastanesi acil bölümünde 30.10.2012 tarihi itibari ile
görevli olup, vücudumda darp ve cebir izine rastlamasına rağmen rapor hazırlamayan
doktorun tespit edilmesi ve hakkında yasal iĢlem yapılmasını talep ediyorum.” (ĠHD
*Diyarbakır'dan ġırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Ortaköy (ArûĢ) köyüne evlenecek olan
abisinin düğününe katılmak üzere 7 Aralık'ta yola çıkan S.E. ve B.B. isimli yurttaĢların,
ġırnak giriĢinde kurulan arama noktasında polisler tarafından gözaltına alınıp iĢkenceden
geçirildiği iddia edildi. Aynı zamanda aile dostu olan S.E ile birlikte yola çıktıklarını ve
ġırnak giriĢinde gerekçe gösterilmeden yaka paça gözaltına alındıklarını belirten B.B. daha
sonra kendileri hakkında ihbar olduğunun iddia edildiğinin belirtildiğini ifade etti. Daha sonra
ġırnak Ġl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı TEM ġubesi'ne götürüldüklerini belirten B.B,
kendilerini sorgulayan polislerin "Sizinle gelen kız nerede? Onu dağa mı çıkaracaksınız?
Üstünüzdeki örgütsel dokümanlar nerede? Dokümanları Kandil'e mi vermeye gidiyorsunuz?"
Ģeklinde sorular yönelttiğini söyledi. Gözaltında 2 gün kaldıklarını bu süre zarfında ağır
hakaretlere maruz kaldıklarını belirten B.B, "S.E. ile beni ayrı odalarda tuttular. Ġki gün
boyunca bize iĢkence ettiler. Tekme tokat dövdüler. Psikolojik baskı uyguladılar" dedi.
B.B. gibi iki gün boyunca gözaltında ağır hakaret ve iĢkencelere tabi tutulduğunu söyleyen
181
S.E ise, "Sen nereye gittiğini biliyor musun? Senin ne iĢin var burada? Evine dön. Burada can
güvenliğin yok! Gittiğin köyü hiç görmüĢ müsün? Sınırdadır orası" Ģeklinde psikolojik
baskıya maruz kaldığını dile getirdi. Serbest bırakıldıktan sonra Uludere ilçesine bağlı
Ortaköy (ArûĢ) köyüne doğru yola çıktıklarını belirten S.E, "ġırnak merkezden Uludere'ye
kadar 14 kontrol noktası vardı. Her kontrol noktasında saatlerce beklettiler. Kontrol
noktalarında durdurulan aracımız didik didik arandı. Araçta bulunan insanlara iki gün
boyunca gözaltında kaldığımızı ve iĢkence gördüğümüzü söylediğimizde bize güldüler. Bize
'sizi kısa zaman da bırakmıĢlar; burada gözaltına alınanlar günlerce tutuluyor' dediler" diye
konuĢtu. (13.12.2012/DĠHA)
*Hakkari‟nin ġemdinli ilçesinde 14 Aralık‟ta Cuma namazı çıkıĢında gözaltına alınan
Cemalettin Demir isimli yurttaĢın Ġlçe Emniyet Müdürlüğünde kaba dayağa maruz kaldığı
belirtildi. KCK davaları kapsamında hakkında arama kararı bulunduğu gerekçesiyle gözaltına
alındığı belirtilen Demir‟in gözaltında aldığı darbelerden dolayı hastaneye kaldırıldığı
kaydedildi. Yüz kısmının tümü ve vücudunun bir çok yerinde morlukların oluĢtuğu Demir,
hastanede tedavi edildikten sonra tekrar ġemdinli Emniyet Müdürlüğü'ne
götürüldü. (16.12.2012/DĠHA)
*28.12.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Sevgi Cantemur, Ģu beyanlarda bulundu:
“24.11.2012 tarihinde kızıma mont almak için çarĢıya çıktım. Ben çarĢıdayken kızım beni
arayarak polislerin evimize baskın düzenlediklerini söyledi. Ben de çarĢıdan eve koĢarak
gelmeye çalıĢırken bir polis memuru beni arayarak nerde olduğumu sordu. Bende çarĢıda
olduğumu söyledim. Onlarda dedi ki biz evine gittik, sen nerdesin, seni almaya geliyoruz. Ben
de hayırdır dedim, geliyorsanız ben falan yerdeyim gelin alın beni dedim. Çocuklarımı eve
gönderip, onlarla beraber ġehitlik Karakol ġubesine götürüldüm. Beni ve kız kardeĢlerimi
ağır bir suçla suçladılar. Ne olduğunu dahi bilmeden hemen kız kardeĢimi ifadeye aldılar.
Ġfade alınırken birkaç polis, kız kardeĢlerime hem tokat atıyorlardı hem de ağır hakaret ve
küfür edip “nerene koyduğum, konuĢ! Diyordu. Ben de polislere siz bunu yapamazsınız,
iĢkence ve hakaret ederek ifade alamazsınız, hem suçtur, der demez iki polis bana saldırdı.
Elbiselerimden çekiĢtirerek, tüm elbiselerimi çıkardılar, iç çamaĢırlarımla bıraktılar, beni
iterek dıĢarı fırlatıp fiziksel tacizde bulundular. Küfürler edip, hakaret ettiler. Bende onlara
sizi savcılığa vereceğim bunu bana yapamazsınız dedim. Onlar bana kime gidiyorsan git,
savcı da biziz, hâkim de biziz dediler. Ben de üstümü giyip dıĢ kapıda oturdum. Bu olay
karakol önündeki dıĢ kapıda bulunan kameradan görüldü, görüntüleri de mevcuttur.
Oturduğum sırada bu iki polis tekrar gelip beni caddeye fırlattılar. Bu sırada hakaret ve
küfürlerine devam ediyorlardı. Diğer polis memurları da gülüp, dalga geçiyorlardı. Elinde
silah bulunan polis “kafasına sıkayım mı, kazaya kurban gitsin, sizde buna Ģahitlik yapın”
diye diğer polislere söyledi. Orada geçen arabadakiler ve insanlar bunu gördü ve müdahale
etmeye çalıĢınca bu polisler tehdit etmeye baĢladı. O insanlara “sizin anneniz veya bacınız
mı, size ne, sizi içeri tıktırırım! Diye hakaret etti. Oradan geçen insanlar, arabadakiler buna
Ģahit, kamera görüntüleri var. Ayrıca benim çocuklarımda bu olaya Ģahit oldular.
Çocuklarımın gözü önünde bana hakaret ettiler. Bu iki polis memurundan Ģikâyetçiyim.
Kamera görüntülerinin çıkarılmasını, olayın aydınlanmasını, adaletin yerini bulmasını talep
ediyorum. Bu konuda sizden hukuki destek istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
-Köy Korucuları Tarafından Yapılan ĠĢkence ve Kötü Muamele
*09.03.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Süleyman Teyfur, Ģu beyanlarda bulundu:
“Kızım Fatma Teyfur, komĢumuz olan Fırat Bozkurt denilen kiĢi tarafından zorla kaçırıldı.
Kızımı kaçırdıktan sonra sürekli olarak evime saldırı giriĢimlerinde bulunup tehdit ediyorlar.
Evimin camlarını ve kapılarını kırıp çekip gidiyorlar. Ben o Ģahıslardan Ģikâyetçi oldum.
Ancak kızım onların korkusundan kendi isteğiyle kaçtığını söylemiĢ. Kızımın yaĢı 18‟den
182
büyük olduğu için bu kiĢiler hakkında dava açılmadı. Benim 3 dönüm arazim var ve Mehmet
Bozkurt, Sabri Dulkadir adına tapuludur. Ancak arazimi adıma geçirmek için bunların
kardeĢi olan Selim Bozkurt benden para talep ediyor. Her yıl evime silahlarla saldırıyorlar.
Bizi tehdit edip, malımıza zarar veriyorlar. Bu kiĢilerden çoğu koruculuk yapmaktadırlar. Ben
o Ģahıslardan Ģikâyetçi oldum ama hiçbir iĢlem yapılmadı. Bu konuda sizden hukuki yardım
*Batman'ın Samanyolu (Kanîkê) Köyü'nde korucular, Mehmet Kaplan (55) ve Zeynep Kaplan
(50) çiftinin evini bastı. YaklaĢık 100 hane olan ve yarısından fazlası korucu olan köyde dün
akĢam saatlerinde Kaplan çiftinin evini basan korucular, evdeki tüm eĢyaları kırıp döktü.
Korucuların ardından da evde bulunan Zeynep ve Mehmet Kaplan'ı sopalarla dövdükleri
öğrenildi. YaklaĢık 20-30 korucu daha sonra evin önünde bulunan Kaplan ailesine ait aracı da
balta ve sopalarla kullanılamaz hale getirirken, yaralanan Zeynep ve Mehmet Kaplan
yakınları tarafından Dünya Hastanesi'ne kaldırıldı. Vücudunun birçok yerinde darp izleri
bulunan Zeynep Kaplan tedavi altına alınırken, Mehmet Kaplan'ın baĢına 8 dikiĢ atıldığı ve
vücudunun bir çok yerinde yaralanmaların olduğu öğrenildi. Hastane odasında yaĢadığı olayı
anlatan Zeynep Kaplan, yıllardır korucu olmadıkları için bu tür baskılara maruz kaldıklarını
belirterek, "Bir yıl içinde üç kez aynı olayla karĢı karĢıya kalıyoruz" dedi.
(06.05.2012/DĠHA)
*Van'ın Bahçesaray Ġlçesi'ne bağlı Liman (Liçan) Köyü'nde 4 Temmuz tarihinde köyün
korucuları tarafından HPG militanı olduğu iddia edilen Ġranlı Welat isimli kiĢinin köyün
çıkıĢında iĢkenceye tabi tutulduğu ve ardından olay yerine çağrılan özel harekat timlerine
teslim edildiği öğrenildi. 4 Temmuz günü köy korucuları sabah saat 06.00 sıralarında sivil
giyimli Ġran uyruklu HPG militanı iddia edilen Welat'ı yakaladı. Korucular tarafından bir süre
yerde sürüklendikten sonra köyün dıĢına çıkarılan Welat'ın elleri bağlandı. Köylülerin gözleri
önünde korucular Welat'a iĢkence yapmaya baĢladı. Korucular Ġsa T., Medeni Taylak, Hacı
Hüseyin U. ve Mustafa U. tekme ve silah dipçiği ile Welat'ın diĢleri kırılana kadar iĢkence
yaptı. Daha sonra da özel harekat timleri ve askerlere haber veren korucular, Welat'ı teslim
etti. Ġlçe Jandarma Karakolu'na getirilen ve HPG militanı iddia edilen kiĢinin savcılıktaki
ifadesinde, yabancı olduğunu, yolunu kaybettiği ve yemek almak için köye indiğini söylediği
*22.08.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran S.M., Ģu beyanlarda bulundu: “Ben halen
yukarıda belirtmiĢ olduğum adreste ailem ile birlikte ikamet etmekteyim. ġüpheli A.T.,
olaydan yaklaĢık 1 hafta öncesinden beni arayıp bana ilgi göster yoksa gelip ağabeyini
öldürürüm diye sürekli olarak beni tehdit ediyordu. 13.08.2012 tarihinde bizim eve
komĢularımız misafirliğe gelmiĢlerdi. Onlar oturduğu sırada ben mide rahatsızlığından dolayı
ilaç alıp gece 11.00 sıralarında dama yatmaya gittim. Ne kadar uyudum bilmiyorum ama
uyuduğum sırada A.T., eli ile ağzımı kapattı ve elinde bulunan tabancayı baĢıma dayayarak
“bağırma yoksa anneni öldürürüm” dedi. Annem de misafirleri yolcu edip o arada gelip
yanıma uyumuĢtu. Ben de korktuğum için ve ağzımı bağladıkları için sesimi kimseye
duyuramadım. Beni ağzım kapalı bir vaziyette damdan arkadaĢı E.Ġ. ile birlikte indirip
yaklaĢık 50-60 metre ileride duran kırmızı renkli bir kamyona bindirdiler. Kamyonun sahibi
ve aynı zamanda kamyonun Ģoförü M.Y., kamyonun yanında bekliyordu. Kamyonun yanına
beni götürdüklerinde M.Y., A.T.‟nin korucu silahını getirip ona verdi. O da silahı alıp
arkadaĢı olan E.Ġ.‟ye vererek “sen burada kal olup biteni bize haber verirsin” dedi. Sonra
beni kamyonun ön tarafına bindirerek baĢımı eğerek konuĢma diye beni tehdit etti. Kamyonla
yaklaĢık 2-2,5 km kadar gittikten sonra kamyonu durdurup kendi telefonundan beni arayıp
“gel bu akĢam beni kaçır neredesin niye gelmedin” gibi benzer Ģeyler söylettirdiler. Bu
Ģeyleri bana söylettirirken M.Y. kafama silahı dayamıĢ, A.T.‟de yaklaĢık 20-25 metre kadar
bizden uzağa gitmiĢti. Daha sonra beni tekrar kamyona bindirip Diyarbakır‟a götürdüler.
183
Diyarbakır‟a geldiğimizde M.Y.‟nin KoĢuyolunda bulanan evine götürdüler. Evde kimse
yoktu. Evde bulunduğumuz süre zarfında elimi ve ağzımı kapattılar. Daha sonra ailesini ve
tanıdıklarını arayıp durumu anlatarak meselenin çözümü için devreye girmelerini istedi.
Ancak anladığım kadarı ile kimse kabul etmedi. Kimse kabul etmeyince “ben seni burada
bırakıp köye gideceğim ki kimse benden Ģüphelenmesin. Aradan bir kaç gün geçtikten sonra
gelip seni alıp Adana ya götüreceğim” dedi. Bu arada M.Y.‟ye de kendi eĢini arattırıp
çocukları içeri alıp kendilerine dikkat etmesini söylemesini istedi. M.Y.‟nin eĢi evde değildi. O
sabah eve geldi. EĢi sabah geldiğinde biz hala onun evindeydik. Sabah öğleye doğru
anladığım kadarı ile A.T.‟yi Kocaköy Emniyet Müdürlüğü‟nden birileri arayıp olayı sordu. O
da, “ben onu kaçırmadım. onu kaçıranların elinden kurtardım. O Ģimdi yanımda emniyete
getireceğim” diyordu. Daha sonra bana Diyarbakır‟da tanıdığımın olup olmadığını sordular.
Ben de “ablam var” deyince beni oraya götürdüler. Ablama bıraktıklarında dahi beni sürekli
tehdit edip nasıl ifade vermem gerektiği konusunda beni yönlendiriyorlardı. Ablamın yanında
iken A.T., ailemi arayıp “kızınız burada ablasının yanında ben onu kaçırmadım onu
kurtardım gelip alın kızınızı” dedi. Bu arada Emniyet Amiri sanırım onu aramıĢ, o da telefonu
bana uzatarak “ne söyleyeceğini biliyorsun” deyip beni tehdit edince ben de telefonda onun
beni kaçırmadığını baĢkası kaçırdığını, onun da beni kurtardığını söylemek zorunda kaldım.
Öğleden sonra ağabeyim ablamın evine gelerek beni aldı. A.T. de yanımızda olduğu halde
Kocaköy emniyetinde ifade verdim. Orada verdiğim ifadede de her ne kadar beni A.T.‟nin
kaçırmadığını söylediysem de bu doğru değildir. Bunu tehdit altında ve olayın sıcağında,
ayrıca onların korucu olmasından da korkarak aileme bir Ģey yapmalarından korktuğum için
onun istediği Ģeyleri söyledim. Olayın gerçeği yukarıda anlattığım Ģekilde olmuĢtur. Bu
nedenle beni zorla kaçırıp beni tehdit eden kiĢilerden davacı ve Ģikâyetçiyim. Bunların
yakalanıp gerekli iĢlemlerin yapılmasını istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
-Gözaltı Yerleri DıĢında ĠĢkence ve Kötü Muamele
*02.01.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Nebahat Beker, Ģu beyanlarda bulundu:
“KardeĢim olan Nurullah Beker, 31.12.2011 tarihinde saat 12.00‟da Bayındırlık caddesinde 2
arkadaĢıyla birlikte yeni yıl kutlamalarına katıldığı esnada polisler tarafından tartaklanarak
gözaltına alındı. 2 arkadaĢını serbest bıraktılar. KardeĢim 24 saat gözaltında kaldı. Gözaltına
alınma gerekçesi ise aramasının olduğudur. Çıkarıldığı mahkemece tutuklanıp cezaevine
gönderildi. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyoruz. ” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Mardin'in Derik Ġlçesi'nde, Bahçelievler Mahallesi'nde polis lojmanlarına komĢu olan Bülent
Süer (38) adlı yurttaĢ, polis tarafından darp edildiğini iddia etti. 15 yıldır polis lojmanlarına
komĢu olduğunu belirten Süer, evden çıktığı sırada 5 polisin sorgusuz sualsiz kendisini yere
yatırarak kollarını kelepçeledikten sonra dövdüklerini ve silah dipçikleri ile baĢına vurduğunu
öne sürdü. Süer, "Karakola götürdükten sonra kimliğimi sordular. Polis lojmanlarına neden
baktığımı sordular" dedi. Polisin ihtar yaptığını ancak duymadığını belirten Süer, ardından
darp edildiğini ve gözaltında polisin neden durmadığını da sorduğunu kaydetti. Hakkını
arayacağını belirten Süer, polisler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacağını söyledi.
(09.01.2012/DĠHA)
184
*Bitlis'in Adilcevaz Ġlçesi'nde bulunan Adilcevaz Meslek Yüksek Okulu‟nda okuyan Kürt
öğrenciler ile ülkücü öğrenciler arasında kavga çıktı. AkĢam saatlerinde bilinmeyen bir
nedenden dolayı çıktığı belirtilen kavgada, polislerin ülkücü öğrencileri koruduğu bildirildi.
Ġsmini vermek istemeyen bir öğrencinin verdiği bilgiye göre, olayın akĢam saatlerinde okulda
derslerin bitmesi ile çıktığı belirtilirken, ülkücü oldukları belirtilen grubun Kürt öğrencilere
saldırdığını ifade etti. Kürt öğrencilerin karĢılık vermesi ile birlikte olayların büyüdüğünü
belirten öğrenci, okul içinde bulunan sivil polislerinde ülkücülerin tarafına geçerek onları
koruduğunu iddia etti. YaklaĢık bir saat sürdüğü belirtilen kavgada, polislerin Kürt
öğrencilere darp ederek, 4 kiĢiyi yaraladığı ifade edildi. Kürt öğrencilerin dağılması ile
birlikte olayların sona erdiği bildirilirken, kavgada M.A, H.A, S.D ve S.A isimli öğrencilerin
yaralandığı kaydedildi. Yaralı öğrencilerin durumlarının iyi olduğu öğrenilirken, ülkücü
öğrencilerin polis ile birlikte Kürt öğrencilere dönük linç kampanyası baĢlattığı iddia ediliyor.
(13.01.2012/DĠHA / Gazetebitlis.com / Bitlishaber13.com)
*Ağrı'nın Doğubayazıt Ġlçesi'nde bulunan ReĢat Erden Lisesi'ne sabah saatlerinde karnelerini
almak için gelen öğrencilere, sivil elbiseler ile geldikleri için karne verilmeyeceğinin
belirtilmesi üzerine öğrenciler ile okul müdürü arasında tartıĢma çıktı. Öğrencilerin daha
önceki yıllarda da sivil elbiseler ile karnelerini aldıklarını belirtmesi üzerine, okul yönetimi de
yeni çıkan yasa gereği karne veremeyeceğini belirtti. Öğrenciler ile okul yönetimi arasındaki
tartıĢmanın büyümesi üzerine, okul yönetimi tarafından çevik kuvvet polisleri çağırıldı. Okula
gelen polisler, öğrencileri dağıtmak için gaz bombaları ile öğrencilere müdahale etti. Çok
sayıda öğrenciyi darp eden polis, basın mensuplarının da görüntü almasına izin vermedi.
Polislere tepki gösteren öğrenciler ise polislerin dağılmasını isteyerek, okullarında polis
istemedikleri belirtti. Okula gelen Emniyet Müdürü ile Doğubayazıt Kaymakamı Hüseyin
Yılmaz, okul yönetimi ile görüĢerek konu hakkında bilgi aldı. Yaralanan iki öğrencinin
Doğubayazıt Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığı belirtilirken, çok sayıda öğrencinin de yaralı
olduğu iddia edildi. (20.01.2012/DĠHA / Patnosnet.com / Haberler.com / Milliyet.com.tr /
Mynet.com)
*Halfeti'de PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getiriliĢ tarihi olan 15 ġubat nedeniyle
kadınlar tarafından yapılmak istenen yürüyüĢ öncesi polis BDP Ġlçe binasını çok sayıda zırhlı
araç ve özel hareket timi ile ablukaya aldı. Halfeti'nin belde ve köylerinden yürüyüĢe katılmak
için gelen birçok araca para cezası verilirken, 2 aracın da cezası olduğu gerekçesiyle polis
tarafından bağlandığı belirtildi. Urfa'dan Halfeti'ye gelen grup içerisinde bulunduğu öğrenilen
Azadiya Welat Gazetesi çalıĢanı Mustafa GöktaĢ'ın da jandarma arama noktasında araçların
durdurulması üzerine haber için fotoğraf çekmek isterken, jandarma tarafından tartaklandığı
ve gözaltına alındığı öğrenildi. (12.02.2012/DĠHA/ Atilimhaber.org)
*Nusaybin'de evlerine akĢam saatlerinde yapılan baskın sonucu Belediye BaĢkan Yardımcısı
Saliha Cabadak ve kardeĢi DerviĢ Cabadak gözaltına alındı. Mardin ve Nusaybin emniyet
müdürlüklerinden gelen çok sayıda polisin, baskın sırasında kapıları çalmadığı ve Cabadak ile
kardeĢini gözaltına alırken darp ettiği iddia edildi. Anne Cabadak, "Evimizin etrafını
sarıldığını gördük. Kapıyı açmaya giderken kapımızı ve penceremizi kırarak içeri girdiler. Bu
Ģekilde bir baskın yapılmasının hukuksuz olduğunu ifade ettik, ancak oğlum ve kızım biber
gazı da kullanılarak darp edildi. Bizim evimizde bir Ģey bulunmayınca etrafı açık olan arka
bahçemizde arama yapmak istediler. Elleriyle koymuĢ gibi hemen bomba bulduklarını
söylediler. KomĢularımız ve akrabalarımız evin yakınına gelmeden darp edilerek, biber
gazıyla etkisiz hale getirildiler. Kesinlikle böyle bir Ģeyi kabul etmemiz mümkün değil. Ufak
tefek 10 cm çukurlar açarak arama süsü verdiler. Ama hemen alçak bahçe duvarındaki açık
evin dibinden 3 tane bomba bulduklarını söylediler. Yapılan hukuksuzluktur. Kızımın özel
eĢyalarına kadar erkek polisler arama yapıyordu. Buna itiraz etmemize rağmen aramalara
185
devam ettiler ve her tarafı dağıttılar, penceremizi ve kapımızı kırdılar" diye konuĢtu.
(16.02.2011/DĠHA/Nusaybinim.com/Milliyet.com.tr/Aktifhaber.com/Medya73.com)
*MuĢ'ta Azadiya Welat ve Özgür Gündem gazetesi dağıtımcılığı yapan Ersin Akman, çarĢıda
polisler tarafından sorguya alındı. MuĢ Devlet Hastanesi önünde sivil polisler tarafından
durdurulan Akman'ın kimlik kontrolünü yapan polisler, üst araması yaptı. Çantasındaki
gazeteleri soran polisler, "BaĢka ne dağıtıyorsun. Kime çalıĢıyorsun" gibi sorular sorarak
Akman'ı yaklaĢık bir saat boyunca bekletti. Polisler, daha sonra Akman'ı serbest bıraktı.
(16.02.2011/DĠHA)
*Batman'da polis müdahalesinin ardından yeniden Newroz Alanı'nın giriĢinde toplanan
onbinlerce yurttaĢa polis sert müdahalede bulundu. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) EĢ
BaĢkanı Ahmet Türk ve BDP'li vekillerin de aralarında olduğu kitleye müdahale sonucunda
Ahmet Türk baygınlık geçirdi. Türk'ün polislerin fiziki müdahalesine de maruz kaldığı ve
tekme tokat tartaklandığı bildirildi. Olaylar devam ederken Türk, Dünya Hastanesi'ne
kaldırıldı. (20.03.2012/ANF/DĠHA/Bianet.org/Cumhuriyet.com.tr/Sabah.com.tr/
Milliyet.com.tr/Haberturk.com)
*Ağrı‟da Newroz kutlaması için BDP Ġl binası önünde bir araya gelen kitle alana yürümek
istedi. Yürümek isteyen kitle polis engeline takıldı. Kitle yürümekte direnerek, alana
yürüyeceklerini dile getirdi. Bunun üzerine kitle ile polis arasında gerginlik yaĢandı.
Gerginlikte polis BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy ve kitlenin üzerine tazyikli su ve gaz
bombası attı. Müdahale üzerine dağılan kitle tekrar bir araya gelerek, Newroz‟un kutlanacağı
eski Saman Pazarı‟na doğru yürüyüĢe geçti. BDP Milletvekili Aksoy, kitleye müdahale etmek
isteyen TOMA aracının önüne geçerek saldırıyı engellemeye çalıĢması üzerine çevik kuvvet
polisleri Aksoy'u darp etti. Aksoy'un darp edilerek yoldan çıkarılmasının ardından TOMA
aracı yürüyüĢe geçen kitleye tekrar müdahale etti. (21.03.2012/DĠHA/Bianet.org)
*Urfa'da Newroz alanında alınan olağanüstü önlemler sırasında yurttaĢların alana giriĢlerinde,
üzerlerindeki aksesuarlara kadar çıkartılıp, detaylı aramalar yapılırken, bu sırada polislerin
yurttaĢlara yönelik uygulamalarına karĢı çıkan 3 gözlemci avukat darp edildi. Eyüp Sabri
TınaĢ, Mehmet Emin Uygune ve Hidayet Ellek isimli avukatların, Newroz'da hukuksuz
uygulamaları önleme amacıyla gözlemci olarak alana gelirken, polislerin uygulamasına karĢı
çıktığı için darp edildiği öğrenildi. Avukatlar Balıklıgöl Hastanesi'ne kaldırılırken, alana
giriĢlerde ve Newroz bitiminden sonra en az 15 kiĢinin gözaltına alındığı öğrenildi.
(21.03.2012/DĠHA/Urfahaber.net)
*Mardin'in Kızıltepe Ġlçesi'nde 21 Mart günü 50 bin kiĢinin katılımıyla gerçekleĢen Newroz
kutlamasının ardından yurttaĢlar yürüyüĢe geçti. Otogar alanından Özgürlük Meydanı'na
yürüyen 10 binlerce kiĢi, Kilise Caddesi üzerinde barikat kuran polis tarafından engellendi.
Polisin barikatına taĢlarla karĢılık veren kitle, daha sonra Sobacılar Sokağı üzerinden
Özgürlük Meydanı'na doğru tekrar yürüyüĢe geçti. Özgürlük Meydanı'nda son bulan
yürüyüĢün ardından polisler gaz bombalarıyla kitleye müdahale etti. YurttaĢlarda gaz
bombalarına taĢlarla karĢılık verdi. Polisin sert müdahalesi sonucunda Kızıltepe gaz
bombalarının dumanı altında kalırken, çok sayıda yurttaĢ gazdan etkilenerek fenalaĢtı.
Özgürlük Meydanı'nda polisler bir kiĢiyi feci Ģekilde darp etti. Ġsmin öğrenilemeyen yurttaĢ,
kanlar içinde kaldı. Burnunda kırıklar oluĢan yurttaĢın, kulaklarından da kanlar aktı. Ağzı ve
burnu kanlar içinde kalan yurttaĢ, hastaneye götürüldü. (21.03.2012/DĠHA)
*Hakkari'nin ġemdinli ilçesinde oturan Beyhan Kaya isimli zihinsel engelli yurttaĢ, Serment
caddesinden geçerken Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı sivil bir polis tarafından darp edildi.
Vücudunda darp izleri bulunan Kaya, ailesiyle birlikte savcılığa giderek, ġemdinli Ġlçe
186
Emniyet Müdürlüğü hakkında suç duyurusunda bulundu. Emniyetin yanında yoldan geçtiği
sırada sivil bir polis tarafından darp edildiğini belirten Kaya, "Ben yoldan geçerken sivil bir
polisin sözlü hakaretlerine uğradım. Daha sonra beni tutarak, dövmeye baĢladı. Bir ara beni
duvardan aĢağıya atacaktı. Oradaki esnaflar engel oldu. Zaten özürlüyüm yüzde 55 engelli
raporum var ve Ģu anda özel bir rehabilitasyon merkezinde tedavi görüyorum. 2 gündür polis
beni tehdit ediyor. Neden bana bunu yaptıklarını anlamıĢ değilim" diye konuĢtu.
(26.03.2012/DĠHA/Serhattv.com.tr/Diyarbakirhaber.gen.tr)
*ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nin Cudi Mahallesi'nde dün akĢam polisler tarafından yapılan ev
baskınlarında Agit DüĢkün (20) isimli yurttaĢ gözaltına alındı. DüĢkün'ün geçtiğimiz yıl
düzenlenen "Amara yürüyüĢü"ne katıldığı gerekçesi ile gözaltına alındığı iddia edildi. Urfa'ya
gönderileceği bildirilen DüĢkün'ün annesi Hediye DüĢkün, baskınlar sırasında polislerin aile
fertlerini darp ettiğini savundu. (29.03.2012/DĠHA)
*TUHAD-FED'in organize ettiği Amara YürüyüĢü'ne katılmak için Diyarbakır'dan yola çıkan
DTK EĢbaĢkanı ve Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, BDP'li vekiller Emine Ayna,
Nursel Aydoğan, Özdal Üçer, BDP Ġl EĢbaĢkanı Zübeyde Zümrüt'ün araçları Urfa'nın Suruç
Ġlçesi giriĢinde asker ve polisler tarafından durduruldu. Burada vekillerin araçlarında zorla
arama yapılmak istendi. Araçta bulunan vekil danıĢmanları polis tarafından darp edilerek,
yerlere atıldı. Buna tepki gösteren BDP'li vekillerinin üzerine çullanan polis, vekilleri de darp
etti. Öte taraftan emniyet amirinin polislere bağırarak, sert bir Ģekilde "hepsini alacaksınız"
diye talimat vermesi dikkat çekti. Polis müdahalesinde BDP çalıĢanı 4 kiĢi gözaltına alındı.
Polis tarafından Suruç giriĢine bariyer kurulurken, basın mensupları dahil hiç kimsenin
Suruç'a geçmesine izin verilmiyor. Gergin bekleyiĢ devam ediyor.
(03.04.2012/DĠHA/Yuksekovahaber.com/Evrensel.net/Urfadagundem.com/Sabah.com.tr
/Yeniozgurpolitika.org)
*PKK lideri Abdullah Öcalan'ın doğum günü nedeniyle Urfa'daki abluka sürüyor. Dünden
beri Antep-Urfa Yolu üzerindeki Aligor Beldesi'nin dört bir tarafına kurulan arama noktaları
hala kaldırılmazken, Suruç ve Aligor'a Urfa nüfusuna kayıtlı olmayanlar dıĢında kimsenin
alınmayacağı belirtiliyor. Dün basının da Aligor'a alınmayacağı yönünde karar bulunduğunu
belirten ve DĠHA muhabirlerinin beldeye giriĢini engelleyerek tehditte bulunan polisler,
bugün de tavrını sürdürüyor. BDP EĢ Genel BaĢkanı Selahattin DemirtaĢ ve BDP'li vekillerin
gelmesinin beklendiği Aligor'a hemen hemen kentteki bütün basın mensuplarının alındığı
görülürken, DĠHA muhabirleri bir kez daha polisin keyfiyetçi yaklaĢımı ve tehdidiyle karĢı
karĢıya kaldı. DĠHA muhabiri Sertaç Kayar'ın "Bütün basının Aligor'a geçiĢine izin verdiniz.
BDP EĢ Genel BaĢkanı Selahattin DemirtaĢ'ın gelmesi bekleniyor ve biz de diğer basın gibi
bunu takip edeceğiz. Aligor'a geçiĢimizi engellemeniz tamamen keyfiyetçi bir yaklaĢımdır"
demesi üzerine arama noktasında bulunan sivil polisler Kayar'ı tartakladı. Kayar ve
beraberindeki DĠHA muhabirleri, kenti terk etmemeleri durumunda gözaltına alınacakları
tehdidiyle bir kez daha karĢı karĢıya kaldı. (04.04.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com)
*06.04.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan Mehmet DemirbaĢ, Ģu beyanlarda
bulundu: “05/02/2012 günü sabah saat 06.00 sularında kapımız çalındı. Kapıyı babamız
kayınbabam Ahmet DemirbaĢ açtı. Eve hızlı bir Ģekilde giren yüzleri maskeli, silahlı Ģahıslar
kendilerinin polis olduklarını söylediler. Evi aramaya baĢladılar. O saatte hepimiz
yataktaydık. Evde 4 yaĢında küçük çocuk da vardı. Bağırıp çağıran güvenlik güçleri Ġlyas
DEMĠRBAġ‟ ın kafasına silahı dayayarak yere yatırdılar. Ahmet DEMĠRBAġ‟ı kanepeye
oturttular. Ayakkabılarını çıkarmadan evin her tarafını, yerdeki yatakları aradılar.
Üstümüzün müsait olmadığını söylememize rağmen bayanları salona çağırdılar.
Çekmecelerimizin müsait olmadığını söylememize rağmen bütün çekmeceler boĢaltıldı.
Odalarımızda bulunan Kur‟an-ı Kerimleri görünce; “Burası Kuran Kursu mu? Hepiniz
187
hacdan mı geldiniz. Bu ne bu kadar Kur‟an-ı Kerimdir.” diye bizle alay ettiler. Bizlere, sanki
Müslüman olmadığımız halde göz boyama için Kur‟an-ı Kerimi okuyormuĢuz Ģeklinde bir
Ģeyler hissettirmeye çalıĢıyorlardı. Evi 5-6 kiĢi aradı. DıĢarıda da polislere ait 5 araç vardı.
Evi kuĢatan polisler vardı. Evdeki polislerden biri bayan olmasına rağmen mahrem oda ve
eĢyalarımızı erkek polisler aradılar. Aramaya baĢlayınca Ahmet DEMĠRBAġ‟ı dıĢarıdaki
araçlardan birine aldılar. Arama yaklaĢık bir buçuk saat sürdü. Arama tutanağını bize zorla
imzalatmak istediler fakat biz imzalamadık. Konuyla ilgili, 06/04/2012 tarihinde Bingöl
Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunduk. Ev halkı olarak tanıklık ettiğimiz bu
kötü muamele karĢısında Ģubenizden hukuki yardım talebinde bulunuyoruz.” (ĠHD Bingöl
ġubesi)
*22.04.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Abdulselam Aydın, Ģu beyanlarda bulundu:
“24.04.2012 tarihinde saat 10.00‟da babam olan Veysi Aydın ticari taksi kullandığı vakitte
kolordu kavĢağında trafik polisi babamı durdurarak cam ve plakanın uygun olmadığını
söyleyerek “kendilerini takip etmelerini” istediler. Babam beni arayarak trafik polislerinin
aracını bağlayacaklarını söyledi. Bende bunun üzerine otoparka hareket ettim. Aracı
bağlamak isteyen polislere” bunu yapmayın ne gerekiyorsa burada halledelim” dedim.
Aracın içinde bulunan tornavida ile plakaları sökmek istedim. Ama sökmeden polisler bana
hakaret ve küfür etmeye baĢladı. Bu hakaretler üzerine dıĢarı çıktım. Tekrar içeri
döndüğümde bana “çakal” deyince bende “terbiyesizlik yapıyorsun devlet memuruna
yakıĢmaz bu laflar” deyip tekrar dıĢarı çıktım. Etrafımda biran 3-4 ekip arabası geldi. Bana
sen kimin “anasına küfür ettin” dediler. Ben de böyle bir Ģeyin olmadığını kimseye küfür
etmediğimi belirttim. Yanımda bulunan babamı ittiğini görünce biran polise kafa attım.
Bunun üzerine 8-9 polis coplarla üstüme saldırdılar. Bu darbelerden kaynaklı yaralandım.
AraĢtırma hastanesinde darp raporu aldım. Polisler benden darp raporu alarak savcılığa
vereceklerini söylediler. Daha sonra öğrendiğim kadarıyla polisler benim hakkımda
savcılıkta gidip Ģikâyetçi olduklarını söylediler. Asıl mağdur olan ben ve babamdır. Onlar
hakkında ben Ģikâyetçi ve davacıyım. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.”
*22.04.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Zeliha Balin, Ģu beyanlarda bulundu: “Ben ve
4 arkadaĢım aile baskısından kaynaklı olarak kaçmaya karar verdik. Kızıltepe üzerinden
Suriye‟ye geçmek istedik. Yolda Arapça konuĢan biriyle karĢılaĢtık. ĠĢaret diliyle anlaĢabildik.
Arkamdan gelin diye bize iĢaret edince biz de bizi Suriye tarafına geçirebileceğini düĢünerek
peĢinden gittik. Suriye‟ye varmadan Arap bir anda kayboldu. Suriye karakolu görünüyordu.
Ancak karakolun ıĢıkları söndü ve askerler üzerimize ateĢ etmeye baĢladılar. YaklaĢık olarak
7-8 asker üzerimize saldırdılar. Askerlerden biri kendi arkadaĢını yaraladı. Bunu gördüğümü
fark edince beni silah dipçiği ile ve tekmelerle darp etmeye baĢladı. ArkadaĢları beni darp
eden askere Orçun bazı arkadaĢları da Halil diye sesleniyorlar. Askerler bize teröristler,
Afganistan‟daki arkadaĢlarımızı öldürdünüz bizde sizi öldüreceğiz diyorlardı. Olay yerinden
bizi Ata Piyade Alay Komutanlığı diye bir yere götürdüler. Bize sürekli bir Ģekilde tehdit ve
hakaretlerde bulundular. Kendi yaraladıkları arkadaĢları içinde bizi suçluyorlardı. “Ona bir
Ģey olursa sizi de yaĢatmayız” diyorlardı. Bulunduğumuz odaya birileri girip çok ağır
küfürler ediyorlar. Bize PKK‟nın piçleri” küfürler ediyorlardı. Burada yaklaĢık olarak 3 saat
kaldık. Bizi gece saat 01.00 sularında Akıncılar Jandarma Karakoluna götürdüler. Burada
bir gece kaldık. Burada bize karĢı herhangi bir saldırı olmadı. Ertesi gün Mardin devlet
hastanesine götürüp buradaki erkek doktor sadece sözlü olarak muayene etti. Bana
vücudunda herhangi bir darp olup olmadığını sordu. Bende kolumu kullanmakta zorlandığımı
söyledim. Bizim yanımızda komutan bulunuyordu. Bizi doktor odasında muayene etmediler.
Polislerin odasında Ģikâyetlerimizi dinlediler. 5 arkadaĢla birlikte muayene olduk. Doktor
daha sonra kolumun filmi çekilsin diye sevk etti. Film çekildikten sonra doktora gösterdim.
Kolumun kırılmadığını yalnızca ezildiğini ve 20 gün boyunca kolumu hareket ettirmememi
188
söyledi. Oradan bizi Mardin Ġl Jandarma Komutanlığına getirildik. Burada 3 gün kaldık.
Burada bize çok iyi baktılar. Ġhtiyaçlarımızı karĢıladılar. 21.03.2012 tarihinde bizi tekrar
Mardin devlet hastanesine götürdüler. Tekrar polis odasında baĢka bir erkek doktor bize darp
yapılıp yapılmadığını sordu. Bizde son kaldığımız yerde bize herhangi bir Ģey yapılmadığını
ancak daha önce darp edildiğimizi belirttik. Daha sonra bizi savcılığa götürdüler.
Jandarmadayken iki tane sivil polis geldi. Ġfademizi almak istediler. Susma hakkımızı
kullandık. Savcılıkta ifademiz alındı. Mahkemeye sevk edildik. Mahkemede yeterli delil
olmadığından dolayı hepimizi serbest bıraktı. Halil isimli asker ve buna engel olmaya çalıĢan
ancak göz yuman, durdurmayan diğer askerlerden Ģikâyetçi olmak istiyorum. Sizden bu
konuda hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi Ġspiriz Dağları, AĢağı Uluyol (Tilorana Binî) ve Yukarı Uluyol
(Tilorana Serî) köyleri ile PinyaniĢi, Dostki ile Dağlıca alanlarında 3 gün önce baĢlatılan
operasyonlarda yurttaĢların akıl almaz uygulamalara maruz bırakıldığı iddia edildi. Alınan
bilgilere göre; köy içlerine helikopterlerle özel birlikler, özel hareket timlerinin indirildiği ve
yurttaĢların evlerden çıkarılarak yerlere yatırıldığı ve saatlerce sorgulandıkları belirtildi. Söz
konusu operasyona tugay komutanı, il ve ilçe emniyet müdürlüklerinden de yetkililerin
katıldığı, köylülerin kırsal bölgeleri kullanmamaları konusunda tehdit edildiği ifade edildi.
Ayrıca Esendere bölgesinde bulunan Soryan Köyü'ne giden askerlerin de köylülere "Köy
dıĢına çıkmayın. Pancara çıkıĢları yasaklıyoruz. Koyun ve davarlarınızı köyün etrafında
otlatın" dediği ileri sürüldü. Yüksekova‟ya 30 kilometre uzaklıkta bulunan ve Ġspiriz
Dağları'nın altında kalan Yukarı Uluyol ( Tlorana Binî) Köyü'ne birkaç gün önce yapılan
operasyonun detayları da ortaya çıktı. Operasyon esnasındaki uygulamalar nedeniyle kadın ve
çocukların sinir krizi geçirdikleri ve birçoğunun bayıldığı belirtildi. Olayda 3 saat sorgulanan
köylülerden adını vermek istemeyen bir yurttaĢ, “Sabah saat 04.30 sıralarında köyü ve Ġspiriz
Dağları üzerinden çok sayıda kobra ile skorsky tipi helikopter belirdi. 10 dakika içinde köyün
etrafına helikopterlerle asker ve polis indirilerek köy ablukaya alındı. Karadan da askerlerin
köyün etrafını tuttuklarını gördük. Helikopterler köy üzerinde kalırken asker ve polisler köyün
içine dağılarak, tekmelerle köy kapılarını kırarak yurttaĢları çıkararak yüzü koyun yere
yatırdı. Gençlerin omuzlarına silah dayandırılarak kalkan Ģeklinde kullanılıp evlere ahırlara
girildi. Evleri çamurlu ayakkabıları ile basan askerler arama esnasında köpek de bulundurdu.
Tüm aramalara rağmen köyden bir Ģey bulamayan güvenlik güçleri tek tek sorgulamalara
baĢladı. Özellikle genç kızlar ile genç erkeklerle ilgilenildi. Gençlere 'bize köye giren
çıkanlarla ilgili bilgi verin. 155'i arayın, olmazsa size özel hat telefon verelim. Özel hat
telefonla direk yetkili amirle konuĢacaksınız. Bu iĢbirliği sayesinde yeĢil kart sorunlarınız
olmayacak, devletin tüm nimetlerinden yararlanacaksınız' diyorlardı. Yine öğrencilere de
sizin dershane ve okul masraflarınızı karĢılayacağız' Ģeklinde ajanlık dayatmasında
bulundular" dedi. Polis ve askerin kendilerini ayrı ayrı sorgulandıklarını söyleyen yurttaĢ,
“Tüm köy, ev ve içinde yaĢayanların fotoğraflarını çektiler. Kameraya aldılar. Birçok köylü
tartaklandı. Bu olaylar sırasında köyde çocukların ve kadınların çığlıkları hakimdi. YaĢanan
psikolojik ortamda yüzü kar maskeliler adeta psikolojik iĢkence yaratıyordu. Biz köylülere
dönerek 'size adalet yok adalet burada biziz' diyorlardı" Ģeklinde konuĢtu. YaĢananlara tepki
gösteren yurttaĢ, "Ġnsan hakları savunucuları ve duyarlı kurumları yaĢanan süreci iyi
okumaları ve gereken tavrı takınmalarını bekliyoruz” diyerek duyarlılık çağrısında bulundu.
(24.04.2012/DĠHA)
*Diyarbakır'ın Çermik Ġlçesi'nde, HPG'li Ağa Karakaya'nın cenaze töreninin ardından
gözaltına alınan MEYA-DER EĢbaĢkanı Osman Aydın‟ı görmek için emniyete giden Av.
Suna Aydın, polisler tarafından darp edilerek dıĢarı çıkarıldı. Avukatın müvekkilini
görmesine izin verilmedi. (06.05.2012/DĠHA)
189
*12.05.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Hasip Ġnci, Ģu beyanlarda bulundu: “Biz ailece
10 Mayıs 2012 tarihinde saat 14.00 sularında Giresun E Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan
kızım Ajda Ġnci‟nin görüĢüne gitmek için yola çıktık. GümüĢhane/Bayburt arasında seyir
halindeyken 2 akrep tipi araçtan biri önden biri de arkadan olmak üzere takibe aldılar. Bu
Ģekilde yolculuk yaklaĢık olarak yarım saat sürdü. Yolda bir minibüs bizi durdurarak oğlum
Ramazan Ġnci‟nin araması olduğu gerekçe gösterilerek araçtan indirdiler. Onlara bizi neden
durduruyorsunuz dedim, onlarda bana “siz teröristsiniz” diye cevap verdiler. Oğlumun Van
4. Ağır Ceza Mahkemesinden almıĢ oldukları karar üzerine gözaltına alacaklarını söylediler.
Oğlumu gözaltına alıp GümüĢhane Alay Komutanlığına daha sonra GümüĢhane Savcılığına
çıkartarak tutuklanmasına karar verdiler. Tutuklama emrinin Van mahkemesinden verildiği
için Van‟a göndereceklerini söylediler. Kızım bize bu yapılan hakaretleri görüntülemek istedi
ama askerler tarafından oğlum Ramazan ve kızım Zerin darp edildi. Cezaevinde bulunan
kızımı bu yaĢadıklarımızdan kaynaklı olarak göremedik.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*MuĢ'un Kızılağaç Beldesi'ne bağlı Kurtmeydan (Erelan) Köyü'nde can güvenliğinden dolayı
isminin açıklanmasını istemeyen bir çoban, silahlı kiĢiler tarafından sorgulanarak öldürülmek
istendiğini savundu. Silahlı grubun ısrarla kendisinden silahının neden olmadığını sorduğunu
belirten çoban, "Eğer silahım olsaydı, beni infaz edip PKK'li olarak göstereceklerdi" dedi.
Olaydan sonra halen kendisine gelemediğini belirten çoban, "Ben 21 Mayıs gece saat 12.00
civarlarında koyunları otlattığım sırada arkadan biri bana seslendi. Köylüler olduğunu zan
ettim. Ben de bana sürpriz mi yaptınız dedim. Baktım biri bana 'evet sana sürpriz yaptık' dedi.
Döndüğümde gözüme farklı bir ıĢık tutmuĢtu. Hiç bir Ģey görmüyordum. Ama 5 kiĢi
olduklarını fark ettim. Elbiseleri siyahtı, baĢlarında bere vardı, bir de eldiven takıyorlardı.
Elerinde ise uzun namlulu silahlar vardı" dedi. Çoban, PKK'lilerin nerede saklandığı yönünde
sorgulandığını savunarak, bilmediğini söyledikten sonra tehdit edildiğini Ģöyle anlattı: "Sonra
grubun içerisinde paĢa diye hitap ettikleri biri vardı. PaĢa'ya seslenerek, 'paĢa gel sen doğum
gününü kutlamadın gel kutlayalım' dedi. Sonra biri ensemden tutup dizlerime vurdu ve diz
çöktüm. Sonra beni süründürdüler. Eziyet ettiler. Elbiselerimi çıkarmamı istediler. Ġç
çamaĢırlarımla kaldım elime bir konserve kutusu verdiler ve kutuyu kaldır dediler. Elimdeki
konserve kutusuna sadece bir el ateĢ edeceklerini söylediler. BaĢlarındaki kiĢi ise yok silah
sesi duyulmamalı dedi. Sonra getirdiğim bütün erzaklarımı yere dökmemi istediler. Sonra da
hepsini ayakları ile ezdiler. Bana hakaret edip 'bunları teröristlere veriyorsun' dediler. Sonra
senin silahın niye yok diye bana küfür ettiler. Silahım olsaydı herhalde beni öldüreceklerdi.
En sonunda gözüme biber gazı sıktılar gözümü yıkadım yanımda su vardı onların hangi tarafa
gittiğini ve kim olduklarını görmedim." Can güvenliğinin olmadığını belirten çoban, baĢına
bir Ģey gelmesi durumunda yetkililerin sorumlu olacağını kaydetti. (23.05.2012/DĠHA)
*Hakkari'ninYüksekova ilçesinde bulunan TOKĠ Anadolu Lisesi öğrencileri ile öğretmenler
arasında bilinmeyen bir nedenle yaĢanan tartıĢma üzerine, okul müdürü S.D. polise haber
verdi. Olay yerine gelen polisler öğrencilere gaz bombasıyla müdahale ederek, copladı.
Polisin müdahalesi sırasında darp edilen ve gazdan etkilenen 7 öğrenci hastaneye kaldırıldı.
(08.06.2012 /DĠHA/Radikal.com.tr/Cumhuriyet.com.tr/Taraf.com.tr/Skyturk360.com/
Haberturk.com/ Yenisafak.com.tr/Evrensel.net/Mynet.com/Turkiyegazetesi.com.tr/
Milliyet.com.tr/Yuksekovahaber.com/F5haber.com)
*Diyarbakır'ın merkez Bağlar Ġlçesi'nde bulunan Ġskanevleri Çay Ocağı önünde gece kimlik
kontrolü yapan polislerin bir yurttaĢı gözaltına aldığı sırada darp etmesine tepki gösteren
yurttaĢlar ile polisler arasında tartıĢma çıktığı belirtildi. Çay ocağı önündeki yurttaĢların
tepkisine polisin biber gazı ve coplarla müdahalede bulunduğu ifade edilirken, polis
tarafından darp edilen 3 kiĢiden Ramazan Demir'in daha sonra gözaltına alındığı kaydedildi.
Polislerin müdahalesi sonucu yaralanan Bağlar Ġskanevlerispor Kulübü BaĢkanı Latif Aydın,
mahalle sakinleri ve kulüp üyeleri ile birlikte çay ocağının önünde oturdukları sırada olayın
190
cereyan ettiğini ifade etti. Aydın, yaklaĢık 10 kiĢilik sivil ve resmi giyimli polis grubunun
kendilerine doğru yaklaĢarak kimlik istediğini belirterek, "Polisler kimlik sordukları zaman
ileride bir düğün vardı. O sırada düğüne giden insanlar dağılıyordu. Ve içlerinde bizim
arkadaĢımız olan Ramazan Demir (30) polisleri görünce kaçmaya baĢladı ve polisler onun
peĢine verdi" diye konuĢtu. Aydın, polislerce yakalanan Demir'in gözaltına alınma iĢlemi
sırasında darp edildiğini belirterek, "Neden dövüyorsunuz, zaten gözaltına almıĢsınız"
tepkisinde bulunduklarını kaydetti. Bunun üzerine polislerin "KonuĢmayın sizin konuĢmaya
hakkınız yok. ArkadaĢınızı kovalarken bizim arkadaĢımız düĢtü ve ayağı kırıldı" dediğini
belirten Aydın, polislerin kendilerine hakaret ve küfür ettiğini savundu. Yapılan hakaretlere
tepki gösterince tartıĢma yaĢandığını söyleyen Aydın, "Bir anda bize saldırdılar. Coplar, biber
gazları, tekme tokat saldırmaya baĢladılar. Ortalık bir anda savaĢ alanına döndü. Onlarca polis
geldi. Çok biber gazı sıktı. Polis saldırısında kolum yaralandı. Hava değiĢimi için askerlikten
gelen ġair Ayter de yaralandı. Oğluna saldıran polislere tepki gösteren annesi Amber Ayter'e
de biber gazı sıktılar, copla vurdular" dedi. Ġskanevleri Spor Kulübü'nü açarak gençleri orada
yetiĢtirdiklerini belirten Aydın, "Biz gençleri bataklıktan çıkarıyoruz. Polisler bunu görünce
dayanamıyor. Onlar istiyor ki bu gençler yetiĢmesin. Ve bu yüzden sürekli baskı altında
tutuyorlar bizi" diye konuĢtu. Darp edilmesinin ardından sağlık ocağına gittiğini dile getiren
Aydın, 10 günlük iĢ göremez raporu aldığını ve polislerden Ģikâyetçi olacaklarını belirtti.Gece
yaĢanan olaylarda darp edildiğini belirten Amber Ayter, yaĢananların tam bir hukuksuzluk
olduğunu dile getirerek, olayın olduğu saatlerde evde olduklarını ve mahalle çocuklarının
evlerine gelerek, "Çay ocağının önünde bir sürü polis var olay çıktı" demesi üzerine olay
yerine gittiklerini dile getirdi. Hava değiĢimi için askerden gelen oğlu ġair Ayter'in polis
saldırısına uğradığını söyleyen Ayter, "Bir anda oğluma saldırdılar. 10 polis ona vurmaya
baĢladı. Ben de engel olmaya çalıĢınca bana da biber gazı sıktılar. Copla vurdular koluma"
dedi. (12.06.2012/ANF/DĠHA/Diyarbakirsoz.com/Silvanmucadele.com),
*Diyarbakır'ın YeniĢehir Ġlçesi ġehitlik Mahallesi'ne bağlı 6. Sokak'ta bulunan bir eve dün
gece 02.00-03.00 sularında Diyarbakır Ġl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı çok sayıda polis
tarafından baskın düzenlendi. Edinilen bilgilere göre mahalleyi ve evin bulunduğu sokağı özel
harekat timleri eĢliğinde zırhlı araçlar ile ablukaya alan çok sayıda polis Kocakaya ailesine ait
evin kapısını kırarak eve baskın düzenledi. Baskın sırasında aile reisi babanın hastalığı
nedeniyle hastanede ve evin iki büyük çocuğunun da refakatçi olarak beraberinde olduğu
öğrenilirken, eve bulunan 20 yaĢındaki Sıdıka Kocakaya'nın ise polis Ģiddetine maruz
kaldığını ifade edildi. Polisin Ģiddetine maruz kalan 20 yaĢındaki genç kadının çığlıkları
üzerine eve gelmek isteyen komĢularda polisin tehdit ve Ģiddetine maruz kaldığı bildirildi.
Evde uzun süre arama yapan polis bir çok eĢya üzerinde ise parmak izi örnekleri alındığı
belirtildi. Baskının nedenine iliĢkin henüz bilgi edinemezken, sona eren aramanın ardından ise
Sıdıka Kocakaya polis tarafından gözaltına alınarak Diyarbakır Ġl Emniyet Müdürlüğü'ne
götürüldü. Olayı DĠHA‟ya anlatan Sıdıka Kocakaya'nın ağabeyi Serdal Kocakaya, "Polis
baskın yaptığı zaman kardeĢim evdeydi, zorla kapıyı kırarak içeriye girmiĢler ve kardeĢimi
dövmüĢler. Daha sonra kardeĢimin çığlıkları üzerine gelen komĢuları da tehdit edip,
dövmüĢler. KardeĢime ulaĢmak istedik ama 24 saat geçmeden herhangi bir Ģekilde
görüĢemeyeceğimizi söylediler" dedi. (22.06.2012/DĠHA)
*22.06.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Serdal Kocakaya, Ģu beyanlarda bulundu:
“22.06.2012 tarihinde saat 02.00 sularında evde sadece kız kardeĢim Sıdıka Kocakaya ile
erkek kardeĢimin tek olduğu sırada evimize Tem ġubeye bağlı Emniyet Güçleri tarafından
evimizin kapısı kırılarak baskın düzenlendi. Baskın olduğu sırada babam hasta olduğu için
hastanede yatıyordu. Bende ona refakatçi olduğumdan evde ikimizde bulunmuyorduk. Eve
yapılan baskında erkek kardeĢim korktuğundan evden kaçtı kendisinden hala haber almıĢ
değiliz. Bu baskın sonucunda Kız kardeĢim Sıdıka Kocakaya gözaltına alındı. Eve girmek
isteyen komĢularımıza polisler tarafından hakarete maruz kaldıklarını söylediler. Bize yapılan
191
bu haksızlıkları kabul etmiyoruz. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyoruz.” (ĠHD
*Mardin'in Dargeçit Ġlçesi'nde bulunan BahçebaĢı Mahallesi'nde ikamet eden Yunus Kılıç adlı
yurttaĢ, arkadaĢı ile birlikte araçlarıyla seyir halindeyken polislerce durduruldu. Kimlik
kontrolüne tabi tutulan Kılıç'a polislerin hakaret ettiği iddia edildi. Polislerin hakaretlerine
tepki gösteren Kılıç'a, polislerin saldırdığı öne sürüldü. Kılıç'ın avukatı Ahmet Arıkan,
Kılıç'ın polislerce darp edildiğine iliĢkin Dargeçit Devlet Hastanesi'nden 2 günlük iĢ göremez
raporu aldığını söyledi. Arıkan, hastaneden aldıkları raporda Kılıç'ın vücudunun 7-8 yerinde
darp izine rastlandığını kaydederek, "Müvekkilim darp olayına iliĢkin davacı olmuĢtur. Biz de
olayla ilgili Cumhuriyet Savcısı'na suç duyurusunda bulunduk. Hukuki sonucu bekliyoruz"
dedi. (02.07.2012/DĠHA/Milliyet.com.tr/Mardinlife.com/Dargecithaber.com)
*Ağrı Patnos'tan Bitlis'e gelmek üzere yola çıkan 33 yaĢındaki Nihat Gür'ün aracı 03.07.2012
tarihinde akĢam saatlerinde, Van'ın ErciĢ Ġlçesi'ne bağlı Karayayla Köyü civarında askerler
tarafından durdurulmak istendi. Ancak arabasında kaçak sigara olduğu için durmayarak yola
devam eden Gür, Adilcevaz Ġlçesi yakınlarında trafik kazası geçirdi. Araçtan kendi imkanları
ile yaralı olarak çıkan Nihat Gür, kaza yaptığı mevkiye gelen askerlerin kendisine ilk
yardımda bulunmak yerine dipçikler, sopa, kalas, yumruk ve tekmelerle saldırdığını söyledi.
Askerlerin, kendisinin kaza yaptığını ve kaza yapan araçtan sürünerek dıĢarı çıktığını
görmesine rağmen yaralı halde kendisini 20 dakikadan fazla bir süre dövdüğünü belirten Gür,
"ġarampole yuvarlanan aracımdan çıkar çıkmaz yanıma gelen 4 er ve 1 uzman çavuĢ
tarafından önce dipçiklerle dövülmeye baĢlandım. Kendilerine beni ya hastaneye ya da iĢlem
yapılması için karakola götürmelerini söylememe rağmen dipçikler, cop, tekme ve
yumruklarla dövmeye devam ettiler. Kaçarak kendimi korumak istesem de ellerinden
kurtulamadım ve 20 dakikayı aĢkın bir süre iĢkenceye maruz kaldım" dedi. "Bayıldığım için
dayağın ne kadar sürdüğünü hatırlamıyorum" diyen Gür, "Kaza anından yaklaĢık 2 saat sonra
Adilcevaz Devlet Hastanesi'nde gözlerimi açtım. Burada ilk müdahale yapılmasının ardından
Bitlis Devlet Hastanesi'ne sevk edildim. Bana hiçbir suçlama yapılmadan, dakikalarca
dövülmemem gerekirdi. Beni resmi mercilere havale etmesi gereken askerler hayati tehlike
yaĢatacak kadar ağır bir dayak ve iĢkenceden beni geçirdiler. Olayda sorumluluğu bulunan
kiĢilerden Ģikayetçiyim. Beni Adilcevaz Devlet Hastanesi'ne getirenlerin dahi kim olduğunu
bilmiyorum" diye konuĢtu.Bitlis Devlet Hastanesi Genel Cerrahi bölümünde tedavisi devam
eden Nihat Gür'ün kaburgaları ve kafatasında çatlak olması nedeniyle müĢahede altında
tutulduğu belirtildi. (04.07.2012/DĠHA)
*Kapatılan dönemin DTP Van Merkez Ġlçe BaĢkanı Bazi Bor'un da aralarında bulunduğu 5
kiĢi hakkında açılan davanın karar duruĢması Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
DuruĢmada, Mahkeme heyeti, Bor'u "örgüt üyesi olmak" ve " Örgüt propagandası yapmak"
iddiasıyla 19 yıl 6 ay hapis cezasını çarptırdı. Aynı dosyada tutuksuz olarak yargılanan Mesut
Delen'e 'Örgüt üyesi olduğu" iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verirken, Ayhan Kaçak, Servet
Aslan ve Mehmet Nasır Kaya'ın ise mevcut deliller dikkate alınarak beratlarına karar verdi.
Karar açıklamasının ardından Bor ve ailesi, kararı protesto etti. Asker ve polisler, Bor ailesi
fertlerine müdahale etti. Müdahale sırasında Bazi Bor'un kardeĢi Nimet Bor (40) yaralandı.
Yaralanan Boz hastaneye kaldırıldı. (04.07.2012/ANF/DĠHA)
192
*Van'ın Cumhuriyet Mahallesi'nde 05.07.2012 tarihinde gece saatlaerinde, çarĢıdan evlerine
dönün ve akraba olan Ferhat ġen, ġaban Emre, Ekin ġen, Selim Candemir, Sinan Emre, Azmi
Azat ġen ve askerlik iznine gelen Abdullah Sevgi, mahallede zırhlı araçla dolaĢan polisler
tarafından durduruldu. Polislerin, durdurdukları gençleri sokak ortasında tartakladığı
kaydedildi. Olaydan sonra gençler haber verdikleri aileleri tarafından alınarak, Bölge Eğitim
ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Gençlerden 3'ü sabaha kadar müĢahede altında
tutulurken, hastaneden taburcu olduktan sonra aldıkları raporlarla birlikte polisler hakkında
Ģikayetçi oldu. Polis Ģiddetine maruz kalan ve izinli olarak askerlikten dönen Abdullah Sevgi,
polisin kendilerini linç ettiğini belirterek, "Polisler bir anda bizi durdurup, sorgusuz soysalsız
önce beni dövmeye baĢladılar. Sonra diğer arkadaĢları dövmeye baĢladılar. Defalarca ben
asker olduğumu söylememe rağmen linç edilircesine kadar bizi tartakladılar" dedi. Aynı
Ģekilde polislerden dayak yediğini anlatan Ferhat ġen, kendilerine kimlik dahi sormadan
öldüresiye dövdüğünü belirtti. Arkadan kafasına silahla vurduğunu bu yüzen kafasının
kırıldığını belirten ġen, olaydan sonra hastaneye kaldırıldıklarını dile getirdi. Hastanede darp
raporu aldıklarına da belirten ġen, polisler hakkında suç duyurusunda bulunduklarını dile
getirdi. (06.07.2012/ANF/DĠHA/Cumhuriyet.com.tr/Ozgur-gundem.com)
*Diyarbakır‟ın Bağlar Ġlçesi'nde bulunan 871. Sokak'ta ikamet eden MenteĢ ailesine yönelik
14.07.2012 tarihinde gece 03.00 sularında çok sayıda TEM ve Özel Harekat Polisi tarafından
baskın yapıldı. Polise kapıyı açan evin büyük kızı Derya MenteĢ (28) ellerinde her hangi bir
arama kararı bulunmamasına rağmen polisin baskını "3 örgüt mensubunun burada olduğu
ihbarını aldık. Kentte polise yönelik eylem hazırlığındalar" iddiasına dayandırarak
gerçekleĢtirdiğini ifade etti. Evin tüm odaları ile damını didik didik arayan polisin BDP'li
Milletvekilleri için "Çakallar" diye hakarette bulunduğunu öne süren MenteĢ, kendilerine de
"dağa çıkın" dedikleri "Ģerefsizler" diye de onur kırıcı hakarette bulunduğunu ifade etti.
MenteĢ yaĢadıklarını Ģu sözlerle ifade etti: "Ben 'Kapıyı kırmayın kapıyı açıyorum' dedim.
Arama kararını istedim 'Ġhbar' dediler. Beni hemen yere yatırdılar ve silahı baĢıma dayadılar.
Bize uzanın dediler. 'Suçumuz yok' dedim. Misafirlerimiz var dedim. 'KonuĢma; suçlusunuz,
teröristsiniz. Eylem yapacaksınız' diye ifadeler kullandılar. Biz eylem yapsak size rahat, rahat
kapıyı açmayız. Tuvaletin kapısı takıldı diye kapıyı kırdılar. Eve kirli ayakkabıları ile girip o
kirli ayakkabılar ile bize vurdular. Ne hakları var bunu yapmaya!" Ġzmir'den misafir olarak
gelen ağabey Muzaffer MenteĢ (48) de kendilerine ve partilerine yönelik ağır hakaretlerde
bulunulduğunu ifade etti. Eve girer girmez polisin isimleri ile kendilerine hitap ettiğini ve
miting için geldiklerinden haberdar olduklarını kaydeden MenteĢ, "Onlar da biliyordu ne için
geldiğimizi. Bizim isimlerimizi söyleyerek nereden geldiğimizi söylediler. Öyle bir
yaklaĢımları vardı ki yerden kalkmamıza izin vermediler. 36 milletvekilimize 'çakal' dediler.
Benim oylarımla onlar vekil olarak seçildi. Sen nasıl bu hakareti yapabilirsin" diye konuĢtu.
Baskın sırasında aramaların devam ettiği evde, polisin doğrulttuğu silah ve uyguladığı yoğun
psikolojik baskı nedeniyle 70 yaĢındaki anne Fahriye MenteĢ fenalaĢırken, ailenin ısrarları
üzerine hastaneye kaldırılan anne MenteĢ'in gizli kalp krizi geçirdiği öğrenildi. Evde bulunan
6 kiĢiyi gözaltına alıp Ġl Emniyet Müdürlüğü'ne götüren polis, ifadelerini aldığı 6 kiĢiyi sabah
serbest bıraktı. (14.07.2012/DĠHA)
*BDP ve DTK tarafından bugün Ġstasyon Meydanı'nda yapılmak istenen "Özgürlük Ġçin
Demokratik DireniĢ" mitingine sert müdahalede bulunan polisin sokaktaki Ģiddeti, her köĢe
baĢında onlarca gazetecinin kamera ve fotoğraf makinası tarafından saniye saniye kayıt altına
alındı. Birçok BDP'li vekilin darp edildiği ve yaralandığı olaylarda, Ġstasyon Meydanı'nda
polisler tarafından çekiĢtirilerek üstü yırtılan gencin sırtına coplar indirilmesi ve yurttaĢın
bağırıĢları objektiflere tüm çıplaklığıyla yansıdı. Önce ayaklar altına alınan, sonra elleri
arkadan bağlanıp caminin duvarına yapıĢtırılan gencin çıplak sırtı çok sayıda polis tarafından
193
coplandı. Gencin vücudundaki morluklar ise Ģiddetin boyutunu sansürsüz bir Ģekilde gözler
önüne serdi. (14.07.2012/DĠHA)
*Diyarbakır‟da BDP‟nin yapmak istediği 14 Temmuz mitinginde yaĢanan olaylarda yaralanan
vatandaĢların kaldırıldığı Devlet Hastanesi Acil Servisi adeta polis ablukasına alınırken, bazı
vatandaĢların yaralı halde hastaneye getirildikleri sırada dahi polisin Ģiddetine maruz kaldığı
tespit edilmiĢtir. Hastanede müĢahede altında tutulan Remzi Akkaya adlı gencin yaralı halde
getirildiği hastane acil servisinde sivil polisler tarafından polis odasına alınarak öldüresiye
dövüldüğü kendi beyanları ve hastanedeki görgü tanıklarının beyanlarıyla tespit edilmiĢtir.
*17.07.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Yalçın Turgut, Ģu beyanlarda bulundu: “Ben
Ġzmir‟de ikamet etmekteyim. Diyarbakır‟a gezme amaçlı gelmiĢtim. 14.07.2012 tarihinde
Diyarbakır/YeniĢehir ilçesi ġehitlik semtinde dolaĢırken sivil giyimli, silahlı, ellerinde cop
olan sayıları 7-8kiĢilik polis grubu tarafından aniden yakalandım. Yere yatırıp tekme, cop ve
kalaslarla dövmeye baĢladılar. Her iki gözüme de yumruk darbesi aldım. Kollarıma cop ve
kalaslarla vurdular. Saat 16.30 civarında akrep denilen polis aracına bindirildim. Diyarbakır
Devlet Hastanesinin Acil bölümüne götürüldüm. Hastanede doktora polisler tarafından darp
edildiğimi söylememe rağmen rapor verilmedi. Polis aracında dahi dövme ve hakaretler
devam etti. 17.07.2012 tarihine kadar Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünde kaldıktan sonra
savcılığa çıkarıldım. Savcılıkta da polisler tarafından darp edildiğimi ve kendilerinden
Ģikâyetçi olduğumu söyledim. Gözaltında ve savcılıkta yanımda Baro‟dan gönderilen Avukat
Yunus Murathan bulunmaktaydı. Bütün bunlardan kaynaklı olarak sizden hukuki destek
sunmanızı istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*18.07.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ġrfan Yılmazer, Ģu beyanlarda bulundu: “Ben
14 Temmuz 2012 tarihinde saat 17.00 sularında Sümerparkta bulunan kurslardan birine
kursiyer olarak gitmiĢti. O sırada parkın içinde olaylar yaĢandı. Herkes binanın içine
koĢarken bende içeri girdim. Orada mahsur kaldım. Daha sonra polis baskın düzenledi.
Ġçeriye gaz bombalarını attılar. Hepimizi dıĢarı çıkartıp hiçbir Ģey sormadan 10-15 polis beni
tekme, cop ve dipçiklerle vücudumun çeĢitli yerlerine vurarak yere yatırdılar, kelepçeleyip
istasyon meydanında bulunan ekip otosuna koydular. Merkeze götürdüler. Bütün kiĢisel
eĢyalarımıza el koyup, bizi hastaneye sevk ettiler. Hastaneye gittik. Doktor muayene etmeden
sadece herhangi bir yerinizde darp olup olmadığını sordu. Bende bütün Ģikâyetleri dile
getirdim. Polisler bizi tekrar Terörle Mücadele ġubesine götürüp nezarete attılar. Akabinde
akĢam bende mide bulantısı ve baĢ dönmesi oluĢtu. Tekrar hastaneye gitmek istediğimi
söyledim ancak gönderilmedim. Sancılarım artınca birkaç arkadaĢımla birlikte hastaneye
gönderildik. Hastanede tomografim çekildi ve daha sonra doktora gösterdik. Doktor bana
beynimde hasar oluĢtuğunu ve darp sonucu kafamda ödem meydana geldiğini söyledi. Bu
olayda mağdur durumda olmama rağmen polislerden Ģikâyetçi olması gereken ben, sanki
onlara bütün bunları yapmıĢım gibi benden Ģikâyetçi olan onlardır. Bu olayı kabul etmem
mümkün değildir. Bana bütün bunları yapan polislerden davacı ve Ģikâyetçiyim. Bu konuda
sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*BDP'nin Diyarbakır Ġstasyon Meydanı'nda düzenlediği "Ez livir im" mitingi ardından silahlı
saldırıya uğrayarak yaĢamını yitiren Van Üniversitesi öğrencisi Murat Elibol'un protestosuna
katıldıkları gerekçesi ile 6'sı tutuklu 3'ü tutusuz 9 kiĢinin yargılandığı davanın ikinci
duruĢması Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. DuruĢmaya, tutuklu sanıklar
Siraç Deviran, Medeni Gül, Necat Yılmaz, Mervan KarataĢ, Habat Demir, Mazlum Ekinci ile
baĢka bir davada tutuklu olan Vedat Gül ve tutuksuz sanıklar Kenan Öztürk, Baran Canpolat
ile sanık avukatları katıldı. DuruĢmada, Siraç Deviran, Medeni Gül, Necat Yılmaz savunma
yapmak istediklerini mahkeme baĢkanına iletti. Mahkeme baĢkanı ise, "Savunmalarınız dava
194
ile ilgili değil" diyerek savunma talebini kabul etmedi. Bunun üzerine sanıklar, "Biz o zaman
duruĢmaya devam etmek istemiyoruz" dedi. Mahkeme baĢkanı ise "Yani duruĢmayı boykot
mu ediyorsunuz" dedi. Sanıklar, "Evet boykot ediyoruz" dedi. Mahkeme baĢkanı ise, "O
zaman duruĢma salonundan çıkan" demesi üzerine jandarma sanıklara coplarla saldırdı. Darp
edilen sanıklar jandarma zoruyla duruĢma salonundan çıkartıldı. (26.07.2012/DĠHA/Ġmctv.com)
*02.08.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Osman Damla, Ģu beyanlarda bulundu:
“01.08.2012 tarihinde Lice‟den Kayalık köyüne inĢaatta çalıĢmaya giderken Ortaç köyünde
bulunan karakoldan sabah saat 8.30 sularında bizi uyarmadan bulunduğumuz araca uzun
namlulu silahlardan altı el ateĢ edildi. Açılan ateĢ sonucu bana hedeflenerek cama isabet
eden mermi sonucunda camların parçalanması esnasında camın parçaları yüzüme, gözüme
ve boynuma isabet etmiĢtir. Daha sonra etrafımızı saran askerler bizi arabadan indirip yere
yatırarak teslim olmamızı istediler. Yanımda da Baver, Tugay, Azizi ve Ġhsan Doğan
bulunmaktaydılar. Karakolun kapısında bekleterek tutanakları hazırlayıp bana suçluymuĢum
muamelesi yaparak yaralı olduğum halde bana tutanağı imzalattılar. Öğleye kadar bizi
beklettiler. Daha sonra bizi Lice Devlet Hastanesi‟ne sevk ettiler. Aldığım raporu da
kendilerine vermemizi istediler. Bu Ģekilde dava hakkımızı almak istediler. Raporu onlara
vermedim. Kendi imkânlarımla Diyarbakır Devlet Hastanesi‟ne gelerek gerekli olan tedavimi
yaptım. Ayrıca Lice Cumhuriyet BaĢsavcılığına gidip suç duyurusunda bulundum. Bütün
bunlardan kaynaklı olarak sizden bu konuda hukuki yardımda bulunmanızı talep ediyorum.”
*Van Cumhuriyet Caddesi üzerindeki bir giyim mağazasında alıĢveriĢ yapmak isteyen Engin
Değer, sırasını vermediği gerekçesiyle polislerle tartıĢtı. TartıĢma sırasında polisler Değer‟i
tartakladı. Daha sonra dıĢarı çıkarken 8 polis tarafından linç edilmek istendi. Etrafta toplanan
yurttaĢların tepkisi üzerine polisler Değer'i bıraktı. Polislerin kendisini linç etmek istediğini
belirten Değer, “Mağazada aldığı ürünü kabinde denemek istediği sırada, sivil bir polis sıramı
almak istedi. Sıra yüzünde tartıĢtık. O sırada iki polis beni kabinde dövmeye baĢladı. Sonra
dıĢarı çıkmak istedim; ama kapıda 8 polis tarafından linç edilmeye çalıĢıldım. Etrafta halk
toplanınca beni bıraktılar” dedi. YaĢanların güvenlik kameraları tarafından kaydedildiğini
kaydeden Değer, “Eğer görüntülere bakılırsa yaĢananlar net olarak ortaya çıkacaktır” dedi.
Değer, konuyla ilgili suç duyusunda bulunacağını da belirterek, sorumluların cezalandırılması
için gerekli bütün yasal giriĢimleri baĢlatacaklarını kaydetti. (08.08.2012/DĠHA)
*Antep'in ġahinbey Ġlçesi Vatan Mahallesi'nde Özgür Gündem ve Azadiya Welat
gazetelerinin dağıtımını yapan Fırat Dağıtım çalıĢanı Mazlum Güzel, polis tarafından darp
edildiğini ileri sürdü. Daha önce baĢka bir mahallede dağıtım yaptığını, son iki gündür de
Vatan Mahallesi'nde dağıtıma baĢladığını söyleyen Güzel, yolda yürürken bir aracın kasıtlı bir
Ģekilde arkadan kendisine çarptığını, tepki gösterince de araçtan inen ve sivil polis olduğunu
öğrendiği bir kiĢi taraftan darp edildiğini belirtti. Daha önce de aynı kiĢinin araçla sık sık
kendisini takip ettiğini bu nedenle de polis olduğundan emin olduğunu söyleyen Güzel, darp
edildikten sonra ensesinden tutularak araca bindirildiğini ve araçta "Bu gazeteleri bir daha
dağıtmayacaksın" tehdidine maruz kaldığı kaydetti. Araçtan indirildikten sonra hastaneye
gittiğini ve darp raporu aldığını ifade eden Güzel, polis karakoluna giderek sivil polis
hakkında Ģikayetçi olmak istediğini; ancak oradaki polisler tarafından, Ģikayetçi olmaması için
ikna edilmeye çalıĢıldığını dile getirdi. Güzel, bunun üzerine karakoldan ayrıldığını belirterek,
savcılığa suç duyurusunda bulunacağını söyledi. (14.08.2012/DĠHA)
*18 Ağustos‟ta Hakkari'de protesto edildikten sonra bugün hava yolu ile ġemdinli Ġlçesi'ne
bağlı Derecik Beldesi'ne giden ĠçiĢleri Bakanı Ġdris Naim ġahin'i protesto eden Aydın Cengiz
adlı gencin askerler ve korucular tarafından linç edildiği Bakan ġahin'in ise bu sırada gülerek
195
izlediği iddia edildi. Korucularla ġahin'in görüĢmesi sırasında Oylum (HerkiĢk) Köyü sakini
Aydın Cengiz, "Buraya neden geldiniz madem sıkıntılarımızı dinlemeyecekseniz buraya
gelmeye ne hakkınız var" demesi üzerine tepkisi üzerine Bakan'ın korumaları ve korucular
tarafından alandan uzaklaĢtırıldığı öğrenildi. Bir görgü tanığın verdiği bilgiye göre bölgeden
uzaklaĢtırılan Cengiz'in korumlar ve korucular tarafından kafasının ve burunun kırıldığı iddia
edildi. Olayı gören yurttaĢ, "Korucular ve askerler Cengiz'i aralarına alıp dipçiklerle vücuduna
vurdular. Bunların hepsi Bakanın gözleri önünde oldu ama Bakan hiç ses çıkarmadı sadece
izlemekle yetindi. Hatta izlemesi yetmedi yaĢananlara bakıp sadece gülüyordu ġahin. Daha
sonra birkaç kurucu ve asker genci alıp ġemdinli 2. Hudut Taburuna götürdü" dedi.
(19.08.2012/DĠHA)
*18.08.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ġbrahim Tutan, Ģu beyanlarda bulundu: “17
Ağustos 2012 tarihinde kuyumcular çarĢısı yakınında cebimde bulunan 1500 TL kapkaççılar
tarafından çalındı. Paramı gasp eden Ģahısları bir süre takip ettim fakat Ģahısları
yakalayamadım. O bölgede yaĢayan arkadaĢları, bana parayı çalan Ģahsın eĢkâlini tarif
etmesi üzerine bu Ģahıslarla birlikte 18.08.2012 tarihinde çarĢı karakoluna bildirmek için
gittik. Karakolda bulunan polisler yanımda bulunan kiĢilere öğleden sonra gelmelerini
istediler. Öğleden sonra bu Ģahıslar gaspı yapan kiĢinin ismini emniyete verdiler. Ama
polisler gaspı yapan kiĢinin mağdur olmaması için ismini vermemiĢ diye kayda geçirmiĢler.
Bunun üzerine yanımda bulunan kardeĢim ve yakınlarım bu durumun açığa çıkması için
polislerin biran önce gaspı yapan Ģahsı aramalarını istediler. Buna sinirlenen polislerde
kardeĢimi darp edip duvara vurduktan sonra ikimizi birden dıĢarı çıkardılar. Ben de polise
seni Ģikâyet edeceğim dedim. Oda bana „nereye Ģikâyet edersen et” dedi. Ben ve kardeĢim
yaĢamıĢ olduğumuz bu mağduriyetten kaynaklı olarak ve bize bu durumu yaĢatan polis
memurlarından davacı ve Ģikâyetçiyiz. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyoruz.”
*Ağrı Doğubayazıt‟ta 06.09.2012 tarihinde gece saat 03.00 sularında Çiftepınar
Mahallesi‟nde oturan BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy‟un Basın DanıĢmanı Mehmet
Ergül‟ün evine, özel harekat timleri baskın düzenledi. Kapı ve pencerelerin kırıldığı baskında,
Ergül‟ün darp edildiği ve kafasının da kırıldığı öğrenildi. Elektriklerinin kesilerek baskın
yapıldığını belirten Ergül‟ün annesi Zozan Ergül, baskının düĢmanca bir uygulama olduğunu
söyledi. Ergül, “Evimizin kapılarını kırdılar. Kadın ve çocukları bir odaya koydular. Yeni
doğum yapan gelinime dahi hakaret edip, tokat attılar. Oğlumun kafasını kırdılar. Aradılar
evi, bir Ģey bulmayınca gittiler. Evimizde hiçbir Ģey yok, evdeki gazetelere bile baktılar”
dedi. Baskın sırasında ev tamamen dağıtılırken, gözaltına alınan
olmadı.(06.09.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com)
*Bingöl'ün Karlıova Ġlçesi Hacılar Köyü mevkiinde 16.09.2012 tarihinde sabah saatlerinde
çevik kuvvet polislerini taĢıyan servis aracının geçiĢi sırasında meydana gelen patlamanın
ardından gözaltına alınan 3 kiĢiden biri olan Ramazan Ayaz adlı yurttaĢ, gözaltında iĢkence
gördüğünü iddia ederek ĠHD Bingöl ġubesi'ne baĢvurdu. Hacılar Köyü karĢısında
hayvanlarını otlattığı sırada asker, özel harekat timleri ve korucuların katıldığı operasyonda
gözaltına alınan Ayaz, "Ben hayvancılıkla uğraĢıyorum. Olaydan bir gün önce hayvanlarımın
yanına geldim. Ertesi gün patlama olduğu vakitlerde Hacılar Köyü karĢısında bulunan Aynik
Köyü yolu mevkiinde hayvanlarımın yanındaydım, herhangi bir örgüt mensubunu ne ben ne
de diğer çobanlar gördü" dedi.Ayaz, yaĢadıklarını Ģöyle anlattı: "Hayvanların yanında 4
kiĢiydik. Ġkisi yanımda çalıĢan çobanlar biri de 13 yaĢındaki oğlum Hamit'ti. Dün saat 15.00
sularında bir grup bulunduğumuz yöne doğru geldi. Ġçinde özel harekat, jandarma ve
korucular vardı. Önce çobanları ve 13 yaĢındaki oğlum Hamit Ayaz'ı dövdüler. Ondan sonra
gelip beni aldılar. Döverek yola kadar getirdiler. Gözlerimi bağladılar, ellerimi bağladılar.
Arabanın arkasına bağlayıp 500 metre sürüklediler. Daha sonra yerde beni sopayla dövdüler.
196
Arabanın içine aldılar. 4 kiĢilik gruplar halinde beni yine dövdüler. Beni o arabadan alıp,
baĢka bir arabaya bindirdiler. Arabanın içinde Kalencik Karakolu'na kadar beni dövdüler.
Karakolda ifademi aldıktan sonra beni gece saat 01:00'de serbest bıraktılar. Beni tehdit ettiler.
Can güvenliğim yoktur."(17.09.2012/ DĠHA)
*Mersin merkezli KCK adı altında düzenlenen operasyonda, Dersim'de belediyenin
misafirhanesine baskın yapan polis ve özel harekat timleri 4 kiĢiyi gözaltına aldı. Gözaltına
alınan BDP Genel Merkez Yöneticisi Doğan Aydın ile bir öğrencinin darp edildiği belirtildi.
Gözaltına alınanlardan 3'ü ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılırken, BDP Kadın Meclisi
Üyesi Perihan Kaya ise Mersin'e götürüldü. Baskın sırasında darp edilen ve gözaltına
alındıktan sonra serbest bırakılan BDP Genel Merkez Yöneticisi Doğan Aydın, sabah
saatlerinde kaldıkları belediye misafirhanesinin kapılarının polis ve özel harekat timleri
tarafından kırılarak baskın yapıldığını söyledi. Baskın sırasında misafirhanede bulunan
öğrencilerle birlikte yere yatırılarak darp edildiklerini belirten Aydın, baĢlarına silah
dayatılarak tehdit edildiklerini söyledi. Aldığı darbeler nedeniyle dudağı patlayan ve gözünde
morluklar oluĢan Aydın, "Darp edildiğime dair hastaneden rapor aldım. Emniyette de
Ģikayetçi oldum. Biz 4 kiĢi gözaltına alındık. Gözaltına alınan öğrencinin de kafasını kırdılar.
Baskın sırasında 1990'lı yılları hatırlatan bir görüntü vardı. Yer sıkıntısı yaĢadıkları için
misafirhanede bulunan öğrencilere polisler 'niye buraya geliyorsunuz? Dersim'den baĢka yer
yok muydu?' gibisinden öğrencileri kaçırtmaya dönük ve cemaatin kucağına itmek amacıyla
baskı yaptı. Öğrenciler korkutuldu" dedi. Dün yapılan baskında sadece bir kiĢinin gözaltına
alınması amacıyla yapılmadığını belirten Aydın, Ģunları aktardı: "Eğer tutuklaması varsa o
kiĢi yolda ya da çarĢıda da gözaltına alınabilinirdi. Ama dün yapılan bir kiĢinin gözaltına
alınması değildi. 15-20 kiĢi yerlere yatırılarak iĢkence edildi. Dersim'de 1990'lı yılları
aratmayan uygulamalar geçtiğimiz günlerde baĢka yerlerde de yaĢandı. Genel yaĢananlar
1990'lı yıllara geri dönüĢ olarak algılanabilir. Bunun için kamuoyunu duyarlılığa davet
ediyoruz. Devrimci ve demokrat kesimlerin birlik ve beraberlik içerisinde olması
lazım."(26.09.2012/ANF/DĠHA/Evrensel.net/Ozgur-gundem.com)
*ġırnak'ın Uludere Ġlçesi'ne bağlı Roboski (Ortasu) Köyü'nden 1 Eylül'de Ankara'ya doğru
"BarıĢ YürüyüĢü"ne çıkan vicdani retçi Halil Savda, yürüyüĢünün 28. gününde Osmaniye'nin
Bahçe Ġlçesi çıkıĢında polisler tarafından bu sabah durdurulmuĢtu. Katettiği 700 kilometrelik
yolun ardından "Provokasyon" iddiasıyla durdurulan ve saatlerce polis nezaretinde bekletilen
Savda ve kendisine eĢlik eden Merve isimli yurttaĢın darp edilerek zorla polis aracına
bindirildiği öne sürüldü. Ayrıca "Kabahatler Kanunu'nu ihlal" ettikleri iddiasıyla para cezası
kesilen Savda ve Merve'nin, zorla bindirildikleri ekip otosu ile Adana'nın Ceyhan Ġlçesi
giĢelerine götürülüp burada Adana Ġl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polislere teslim edildiği
belirtildi. Halen giĢelerde ekip otosunda bekletilen Savda ve Merve'nin darp sonucu
vücudunun çeĢitli yerlerinde morluk ve kızarıklık meydana geldiği
bildirildi. (28.09.2012/DĠHA/Ġmc-tv.com/Evrensel.net)
*Hakkari Yüksekova‟da Orman Mahallesi'nde bulunan bir eve Yüksekova Ġlçe Emniyet
Müdürlüğü'ne bağlı özel hareket polisleri tarafından baskın düzenlendi. Baskın sırasında
balyozlarla çelik kapıyı kırarak eve giren polisler evin cam ve kapılarını da kırdı. HPG
militanlarının ve patlayıcı maddelerin bulunduğu iddiasıyla yapılan baskın sırasında evde
herhangi bir Ģey bulunamaz iken, 15 yaĢındaki Gökhan Saygi isimli çocuk gözaltına alındı.
Baskın sırasında çocuklarının yere yatırılarak baĢlarına silah dayandığını belirten anne
Süheyla Saygi, baskının saat 03.30 sıralarında olduğunu dile getirdi. Saygi, “Bir anda
pencerelere atılan taĢlara uyandık. Daha yataklarımızdan kalkmadan balyozla çelik kapıyı
kıran kar maskeli polisler içeriye daldılar. Evdekileri yüz üstü yatırarak bomba ve HPG
militanları nerde diye bağırdılar. 5 yaĢındaki çocukların bile baĢlarına silah dayadılar. Polisler
197
daha sonra 15 yaĢındaki oğlum Gökhan‟ı yatağından tekme tokatla çıkararak kafasına
kalaĢnikof silahı dayayarak dövmeye baĢladı” dedi. (09.10.2012/ANF/Ozgur-gundem.com)
*Cezaevlerindeki tutsakların 12 Eylül'de baĢlattığı süresiz dönüĢümsüz açlık grevi
eylemlerine destek verenlerin açlık grevi eylemi yaptığı Yüksekova BDP Ġlçe binasına
polisler ve özel hareket timleri tarafından gece saat 01.30 sıralarında baskın düzenlendi.
Baskınında ilçe binasının kapıları balyozlarla kırıldı. Aynı binada bulunan YeĢildere ve Dize
mahalle muhtarlıklarının bürosu ile bir esnafa ait deponun kapısı kırılarak, arama yapıldı.
Baskın sırasında odaların kapılarının yanı sıra camları da kırıldı. Açlık grevindeki gençlerin
ise hakarete maruz kaldığı öğrenildi. Açlık grevinde bulunan gençlere saldıran polislerin
gençlere, "Anneniz belli kaç babanız olduğu belli değil. Bu yaptığımız gözdağıdır. Bundan
sonra sizi mermi manyağı yapacağız" diyerek, ağır hakaretlerde bulundu. Baskın sırasında
açlık grevinde bulunan kadınların ise taciz edildiği iddia edildi. Baskın sonrası Ġlçe binasına
Türk bayrağı bırakıldı. Baskın sırasında polislerin açlık grevindeki 10 eylemciyi yere
yatırarak, sırtlarına ayaklarını bastıkları, kaba dayaktan geçirdikleri ve küfür ettikleri iddia
edildi. (19.10.2012/Ġmc-tv.com/ Bianet.org/Yuksekovahaber.com)
*Bölgedeki operasyon ve çatıĢmalar devam ederken, operasyonlarla birlikte hak ihlalleri de
yaĢanıyor. Varto'ya bağlı Boylu (Kérs) köyü kırsalında operasyona çıkan özel hareket
timlerinin köy arazisinde koyunlarını otlatan Kasım Akbal (18) isimli köylüyü bir süre
yanlarında tutarak, dövdükleri iddia edildi. Vücudunda morluklar oluĢan köylünün korktuğu
için hastaneye gitmediği bildirildi. (24.10.2012/ANF/Evrensel.net)
*ġırnak kent merkezinde polis ve askerlere ait 5 ayrı noktaya düzenlenen silahlı saldırının
ardından özel harekat timlerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda polis, Bahçelievler
Mahallesi'nde bir çok eve baskın düzenledi. Baskında M. ġefik Bayat, ġerif Göngen ve Tahir
Batak adlı yurttaĢların gözaltına alındığı bildirildi. Akrep tipi zırhlı araçlarla evlerin etrafını
saran polislerin aramalar esnasında evde bulunan yurttaĢlara Ģiddet uyguladığı belirtildi.
*Cezaevlerindeki tutsakların açlık grevlerine destek vermek amacıyla 27 Ekim günü BDP
Nusaybin Ġlçe Örgütü'nden Musa Anter Parkı'na doğru yürüyüĢe geçen kitlenin haber takibini
yapan AA muhabiri Arif Altunkaya polis müdahalesine maruz kalarak, kulak zarında tahribat
oluĢması nedeniyle yaralandı, ayrıca gözlük ve kamerası kırıldı. (29.10.2012/DĠHA)
*Diyarbakır‟da BDP tarafından düzenlenmek istenen ve Diyarbakır Valiliğince izin
verilmeyen basın açıklaması nedeniyle, BDP ve DTK EĢbaĢkanları ile BDP milletvekilleri
Diyarbakır Valisi ile görüĢmek için Batıkent Meydanı'nda düzenledikleri oturma eylemini
bitirerek, Hükümet Konağı'na gitti. Heyetin valilik önüne geçmesi ile yaĢanan gerginlik
sırasında polisler Milletvekilleri ile Belediye BaĢkanlarının bulunduğu gruba müdahale etti.
Müdahale sırasında HDK Diyarbakır Sözcüsü Hüseyin Bardakçı polisler tarafından darp
edildi. (03.11.2012/DĠHA/Ġmc-tv.com/Birgun.net/Zaman.com.tr)
*14.11.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Hüseyin Bardakçı, Ģu beyanlarda bulundu:
“Ben Hakların Demokratik Kongresi Diyarbakır Sözcüsüyüm. Cezaevlerindeki açlık
grevlerine dikkat çekmek için Diyarbakır ilinde 3 Kasım 2012 tarihinde miting düzenlemek
istedik. Tertip Komitesi olarak Diyarbakır valiliğine bu yönde bildirimde bulunduk. Ancak
Diyarbakır valiliği miting talebimizi kabul etmedi. Bunun üzerine aralarında BDP‟li
milletvekillerinin de aralarında bulunduğu bir heyet ile Diyarbakır veliliği ile görüĢmek üzere
valilik binasının kapısına gittik. Ancak valilik kapısı kapalı olduğu için kapısının açılması için
kapıda bekledik. Biz kapıda beklediğimiz sırada görevli polislerin sürekli olarak sözlü
sataĢmalarına ve küfürlü konuĢmalarına maruz kaldık. Orada bulunan milletvekilleri
polislerle konuĢtuğu sırada 15 kiĢilik bir polis grubunun saldırısına uğradım.
198
Milletvekillerinin araya girmesi ile polislerin elinden alındım. Bu olaydan yaklaĢık 15-20
dakika sonra valilik kapısının önünden heyetçe ayrıldığımız sırada polis ekipleri heyetin içine
girerek beni aralarına almak sureti ile Ģiddet uygulayarak heyetin içinden çıkarıldım.
YaklaĢık 70-80 metre uzakta bulunan polis aracına yerden sürüklenerek götürüldüm. Beni
yerde sürükleyen polisler aynı anda tekemler ile vücudumun değiĢik yerlerine vuruyorlardı.
Polis aracına götürülünceye kadar darp edildim. Küfür ve hakaretlere maruz kaldım. Polis
tarafından bana uygulanan Ģiddet polis aracının içinde de devam etti. Emniyet müdürlüğüne
gidinceye kadar araç içinde sırtıma ve baĢıma yumruklarla vuruyorlardı. Emniyet
müdürlüğünde, olay yerinde ve yol boyunca maruz kaldığım uygulamalara tepki gösterince
yine 3 polisin fiziki Ģiddetine uğradım. Polislerden gördüğüm iĢkenceden dolayı vücudumun
değiĢik yerlerinde morluklar oluĢtu. Bu durumu götürüldüğüm devlet hastanesi acil servisinde
doktora anlattım ve buna iliĢkin raporlarda tutuldu. Bu belgeler Ģüpheli olarak
soruĢturulduğum dosyada mevcuttur. Ben maruz kaldığım iĢkenceden dolayı bunu yapan
polislerden davacı ve Ģikâyetçiyim. Bu polislerin tespit edilip haklarında kamu davasının
açılmasını talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
Ġl EĢ BaĢkanı Zübeyde Zümrüt'ü darp ederken, açlık grevinde olan BDP Milletvekili ve DTK
Daimi Meclis Üyesi Özdal Üçer'e de tekme attı. (11.11.2012/Hurriyet.com.tr/
*Van‟ın Muradiye ilçesinde 11 Kasım'da Çetin Aslan ve Esat Aslan isimli amca çocukları
polis tarafından sokak ortasında iĢkence edilerek gözaltına alındı. Esat ve Çetin Aslan‟ın
polise direnmesi üzerine polislerin sokak ortasında Ģiddet uygulamaya baĢladığı, yere
serdikleri Esat ve Çetin'i silah dipçikleri ve tekmelerle darp ettikleri belirtildi. Sokak ortasında
yaĢanan bu olayı gören mahalleli kadınlar polislere müdahale ederek Esat ve Çetin'in daha
fazla Ģiddet görmesini engelledi. Van Bölge Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne getirilen iki
kuzenin vücutlarındaki iĢkence izleri dikkat çekti. Burnu iki yerden kırılan Esat Aslan
ameliyata alındı. Kafatası kırılan ve çeĢitli yerlerinde darp izi bulunan Çetin Aslan'a ise "ağır
müdahale” ve “çeĢitli yerlerinde darp izi” raporu verildi. (14.11.2012/Evrensel.net/
*13.11.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Sergen Sucu, Ģu beyanlarda bulundu: “Bugün
(13.11.2012) 11.20‟de Diyarbakır-YeniĢehir ilçesi Toplu Konut Lisesi Bahçesinin dıĢında biz
öğrenciler Cezaevlerindeki açlık grevlerine destek ve dikkat çekmek için insani bir Ģekilde
basın açıklaması yapmak istedik. Bu arada sivil giyimli ellerinde silah olan polislerce
saldırıya uğradık. Bizimle birlikte olan ve yalnız adını bildiğim Ozan arkadaĢımızı gözaltına
aldılar. Bileklerinden kavrayarak arkaya çevirdiler ve dipçiklerle kafasına vurmaya
baĢladılar. ArkadaĢımıza dipçiklerle vururken bir taraftan da cinsel taciz görüntüsü
veriyorlardı. ArkadaĢımızın durumundan endiĢe ediyoruz. Bu konuda sizden hukuki yardım
*15.11.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ozan Baver Yıldız, Ģu beyanlarda bulundu:
“13.11.2012 günü, Toplu Konut Lisesi önünde saat 11.00 civarında, açlık grevlerinden dolayı
biz öğrenciler (30 kiĢilik) oturma eylemi yaparak destek olmak istedik. O sırada (oturma
eylemine baĢlamadan) akrep denilen araçtan 7 kiĢi indi. 2‟si kamerayla bizi çekerken,
diğerleri de Ģiddet uygulayarak gözaltına almaya çalıĢtılar. Beni arabanın içine aldılar ama
diğer öğrenci ve gelen ailemin baskısıyla arabadan indim. Gözaltına alamadılar. Kimliğime
el koydular, sonradan babam gidip aldı. Hem eylem sırasında, hem arabaya götürülürken
hem de arabada çok Ģiddet gördüm. Bize göre bu bir demokratik hak ihlalidir. Gereğinin
yapılmasını sizden talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
199
*17.11.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Resul Özgün, Ģu beyanlarda bulundu: “Ben
Yeni Diyarbakır Lisesinde öğrenci olarak bulunmaktayım. Bizler 15-16 Kasım tarihleri
arasında okulda “açlık grevlerine yönelik” yapılan eylemlerde yer aldığımızdan dolayı
polislerce “gelip seni evden alacağız” tarzında tehdit edildim. Fotoğraflarımı çekip, beni
kameraya aldılar. Ben bu konudan dolayı çok rahatsızlık duyuyorum. BaĢıma gelebilecek her
türlü olaydan bu polislerin sorumlu olduğunu size bildirmek istedim. Bu konuda duyarlı
olmanızı istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'nde BDP ilçe binası önünde yüzlerce yurttaĢın açlık grevi eylemine
baĢlamasından kısa bir süre sonra BDP ġırnak Ġl BaĢkanı Baki Katar ve BDP PM Üyesi Ali
Damar polisler tarafından darp edilerek gözaltına alınmak istendi. (17.11.2012/ANF/DĠHA)
*Hakkari‟nin ġemdinli ilçesine bağlı Tuğlu mezrasına gece çok sayıda asker, polis ve korucu
tarafından baskın düzenledi. 7 haneden oluĢan mezraya düzenlenen baskında yüzü maskeli
asker ve polislerin ev sakinlerini darp ettiği, kadınların giyinmesine izin vermediği, maddi
zarara neden olduğu belirtildi. Baskın sırasında 29 yaĢındaki Burhan KırmızıtaĢ darp edildiği
belirtildi. (24.11.2012/ANF/Ozgur-gundem.com)
*ġırnak'ın Cizre ilçesi Nur Mahallesi'nde polisler tarafından sabaha karĢı çok sayıda eve
baskın düzenlendi. Baskınlarda gözaltına alınan M.Ç.'nin annesi AyĢe Ç. polislerin kapılarını
kırarak içeri girdiğini söyleyerek, "Polis çocuklarımın gözü önünde eĢimi ve büyük oğlumu
dövdü. Bizlere bağırdılar, hakaretler etti. Ardından evimizi darmadağın ettiler. Resmen
iĢkenceye uğradık" dedi. (27.11.2012/DĠHA)
*Bingöl'ün Genç ilçesi kırsalında 22 Kasım'da çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren ve 3 gündür
defnedilmelerine izin verilmeyen HPG'li Hakan Ceylan (DijwarAmed) ve Hicran Gersiyor'un
(Axîn Viyan) cenazeleri sert müdahale ve engellemelere rağmen gaz bombası bulutu içinde
toprağa verildi. Öte yandan araçlarla Kulp Yas Evi'ne giderken, mezarlık çıkıĢında polisler
kimlik kontrolü yaptı. Kimliklerini göstermek istemeyen kitle ile polisler arasında yer yer
gerginlikler yaĢandı. Gerginlik sonrası HPG'li Hakan Ceylan'ın amcaları Zeyad ve Ümit
Ceylan polisler tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınırken amca Zeyad Ceylan'ın polisler
tarafından darp edildiği bildirildi. (02.12.2012/DĠHA)
*Van'ın Gürpınar (Payîzava) ilçesinde Anadolu Lisesi‟nde devam eden yurt sorunlarına
çözüm bulunması amacıyla 5 Aralık‟ta öğrencilerle veliler okul önünde basın açıklama yaptı.
Yurt sorunlarını dile getirildiği basın açıklamasını yapan V.C. isimli öğrencinin, dün okula
hakkında suç duyurusunda bulundu. (07.12.2012/DĠHA)
*Diyarbakır'ın YeniĢehir Ġlçesi'ne bağlı ġehitlik Semti'nde zırhlı araçlarla dolaĢan polislerin
14 ve 15 yaĢlarında iki çocuğu darp ederek gözaltına aldığı öğrenildi. Semte bulanan parkta
oturdukları sırada darp edilerek zırhlı araca bindirilen çocukların nereye götürüldüğü
öğrenilemedi. (27.12.2012/DĠHA)
*31.12.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ferah ġık, Ģu beyanlarda bulundu: “28 Aralık
2012 tarihinde Saat 10.30 civarında evdeydim ve çocuklarım uyuyordu. Kahvaltı hazırladığım
sırada dıĢarıdan gelen gürültü üzerine ne olduğunu öğrenmek için pencereye gittim ve ne
olduğuna baktım. Hemen evimin önünde pencerenin altında 20 kiĢiye yakın polis ve biri
panzer biri sivil araç olmak üzere toplam üç araçla polislerin yol kontrolü için eĢyalarını
indirdiklerini gördüm. Ben çocuklarım uyanmasın diye polislere yolun uzun olduğunu ve yol
200
kontrolü için biraz ileriye gitmelerini ve bizi rahatsız etmemelerini söyledim. Dönüp bana
baktılar ve hiçbir Ģey söylemeden eĢyalarını indirmeye devam ettiler. Bende kardeĢim Mehmet
ġıkı arayarak kaymakama gitmesini ve olayı anlatmasını istedim. Ardından eĢim Hakkı ġıkı
aradım. EĢim arkadaĢı Cahit Ay ile eve geldiğinde ikisini de durdurarak üzerlerini aradılar
ve eve girmelerini engellediler. Daha sonra eĢim kaymakamlığa gitti ve ben de perdeleri
kapatarak onları görmemezlikten gelmeye baĢladım. Durdurdukları araçları evin altına çekip
orada aramalarından kaynaklı çok fazla gürültü oluĢmaya baĢladı. Bunun üzerine
dayanmayarak tekrar pencereye çıktım ve biraz ileride yol kontrolü yapmalarını ve bizi
rahatsız etmemelerini istedim. Ġsmini sonradan Murat olarak öğrendiğim polis bana sesin
gelmiyor seni duymuyorum ne dediğini anlamıyorum dedi. Bu sırada çocuklarım gürültüye
uyanmıĢlardı ve bana aĢağı inip kendilerine durumu anlatalım dediler. Ben pencerede durup
onları izlemeye baĢladım. Çocuklarımla birlikte kaynımın kızı elifte aĢağı indi. Çocuklarım
aĢağıya inince oğlum Burhana doğru Beyefendi nereye diye seslendiklerinde oğlum
konuĢmaya geldik dedi. Bunun üzerine Murat isimli polis diğer polislere dönerek tutuklayın
bunu dedi. Polisler çocuklarımın etrafını sarıp gözlerine biber gazı sıkmaya baĢladılar. Ben
hemen aĢağı indim. Oğullarım Burhan, Amed ve Mehmet elleri kelepçelenmiĢ Ģekilde yere
yatırılmıĢtı. Buna rağmen çocuklarımın gözlerine biber gazı sıkmaya devam ediyorlardı.
Oğlum Mehmet in yüzü kan içinde kalmıĢ olmasına rağmen 5-6 polis çocuğumu yerde
tekmelemeye devam ettiler. Ben bağırıp feryat etmeye baĢlayınca bana da biber gazı sıkıp
uzaklaĢtırmaya çalıĢtılar. Bana sen yukarı çık diyorlardı. Bende çocuklarımı darp
ediyorsunuz nasıl bırakıp gideyim diye çıkıĢtım. O arda eĢimi arayıp eve gelmesini istedim. O
andan itibaren 3 polis beni de darp etmeye baĢladı. Beni arabanın içerisine koymaya
çalıĢırken beni arabanın kapısına vurdular. Bizi arabalara koydular oğlum Amedi alarak
panzerin içine götürdüler. Bizi emniyete götürüp yaklaĢık iki saat tutular ve bu arada bizi
sürekli darp edip bize hakaret ve küfürler ediyorlardı. Karakolun içinde de yaklaĢık 20 dakika
ellerimiz kelepçeli kaldık kaymakam emniyete geldikten sonra ellerimizdeki kelepçeleri
çıkardılar. Ġki polis birinin elinde kamera diğerinde telefon vardı ve bizi çekmeye baĢladılar.
Kamera kapalı iken bize küfredip hakaret ederek darp ediyor ve sonra bizi sinirlendirince
kamerayı açıp kaydediyorlardı. Emniyette yaklaĢık iki saat kaldıktan sonra bizi sağlık
ocağına götürdüler. Çocuklarım Rojda, Amed ve Mehmedin durumu ağır olduğu için onları
Diyarbakır araĢtırma hastanesine sevk ettiler. Beni ve oğlum Burhanı emniyete geri
götürdüler. YaklaĢık bir buçuk saat daha orada kaldım. Namaz kılmak istediğimi söyleyince
olmaz dediler. Bende bırakın eve gidip namaz kılıp tekrar geleyim dedim. Eve gittim namaz
kıldım oğlum Burhan orda kaldı. Oğlumun bırakılmasını istedim kabul etmediler. Ben
evdeyken avukat aramıĢ ve gözaltı kararı olmadığını ve emniyette tutamayacaklarını söylemiĢ
bunun üzerine oğlumu bıraktılar. Bende gidip emniyetten kimliğimi aldım. Ġfademi almak
istediklerini söyleyince bende beni darp ettiklerini kendilerine güvenmediğimi ve bu yüzden
ifade vermeyeceğimi söyledim. Bunun üzerine susma hakkımı kullandığımı ve avukat
istemediğimi ifade tutanağına yazdılar. Bende böyle bir beyanım olmadığını avukat
istemediğim yönünde bir beyanımın olmadığını neden böyle yazdıklarını sorduğumda bana
burada avukat yok mecburen böyle yazıyoruz dediğinde ben de tutanağı imzalamadım.
Kimliğimi alıp eve döndüm bana ve çocuklarıma hakaret edip darp eden polislerden
Ģikâyetçiyim.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*31.12.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Hakkı ġık, Ģu beyanlarda bulundu: “16 Kasım
2012 tarihinde yaklaĢık 16 sivil ve çevik kuvvete görevlisi polisler Kocaköy ilçesi
Kokulupınarcad üzerinde bulunan evimizin önünde durarak yol kontrolü yapıyorlardı. Ben
önce Mesut isimli ekip amirleriyle konuĢtum ve evimin önünde durmamalarını istedim.
Çocuklarımı ve ailemi rahatsız ettiklerinden 100 metre ileriye kontrol noktası kurmalarını
istedim. Bana „biz burayı uygun gördük „demeleri üzerine bende Kocaköy kaymakamı Ferhat
Sinanoğlu‟nun yanına giderek kendisine durumu anlattım. Kaymakamın ilgili polislere telefon
açması üzerine polisler evimin önünden ayrıldılar. 28 Aralık 2012 tarihinde Toplamda 20 ye
201
yakın çevik kuvvet polisi ve sivil giyimli polis biri panzer ve biride sivil araç olmak üzere
toplam üç araçla yine yol kontrolü yapmak üzere evimizin önüne geldiler. Yoldan geçen
araçları durdurup geçiĢlerini engelliyorlardı. EĢim Ferah ġIK polisleri uyararak evin
önünden uzaklaĢmalarını istemiĢ. EĢimin durumu bana haber vermesi üzerine eve gittim. Beni
evimin önünde durdurarak eve girmeme engel oldular ve üzerimi aramaya baĢladılar.
Üzerime ararken bana herhangi bir Ģekilde arama kararı göstermediler. Beni tanıyor
olmalarına rağmen kendi evime girmeme engel olmak istediler. Bana nereye gidiyorsun diye
sorduklarında elimi yıkamak için evime gittiğimi söyledim. Elimi yıkadıktan sonra geri
döndüm. Yanımda arkadaĢım Cahit Ay da vardı. Onunda Üzerini arayıp kimlik bilgilerini
aldılar. Ben Murat isimli komiserle konuĢtum ve kendisine uygulama noktasını neden benim
evimin önünde kuruyorsunuz gidip 100 metre ileride kurun dedim. Murat komiserde bizim
hesabımıza burada yapmak geliyor cevabını verdi. Kendisine durumu gidip mülki amire
anlatacağımı söylemem üzerine bana istediğin yere gidebilirsin dedi. Bende bunun üzerine
yeniden Kocaköy Ġlçe kaymakamının yanına gittim Kaymakama olayı anlattım ve uygulama
yüzünden kendi evime üzerim aranarak girip çıktığımı, can güvenliğimizin olmadığını ve
yaĢanabilecek olası bir çatıĢmada beni ve ailemi koruyup koruyamayacaklarını sordum.
Kaymakamda bana haklı olduğumu ve olası bir çatıĢmada polislerin benim evimin önünde
bulunmalarından kaynaklı evimin zarar görme olasılığının olduğunu ve bu durumda beni ve
ailemi koruyamayacaklarını söyledi. Ben Kaymakamın odasında çıkarken karakol komutanı
ve emniyet amiri kaymakamın odasına girdiler. Tam çıktığım esnada eĢim beni arayarak
çabuk eve gel çocuklarını öldürdüler dedi. Ben eĢimin kardeĢi olan Mehmet ġIK‟ı arayarak
eve gitmesini istedim ve kendimde tekrar kaymakamın odasına girerek eĢimden gelen telefonu
ve çocuklarımın darp edildiğini ve çocuklarımın baĢına geleceklerden dolayı sorumlu
olduklarını söyledim. Bunun üzerine kaymakam emniyet amirine dönerek vatandaĢın
anlattıkları nelerdir diye sorunca emniyet amiri olaydan haberdar olmadığını söyledi. EĢim
beni aradığında saat 11 civarıydı. Kaymakam bana amca sen dıĢarı çık dediği için
yanlarından ayrılıp eve gittim. Eve vardığımda eĢim Ferah çocuklarım Burhan, Rojda,
Mehmet ve Amed polis aracına alınmıĢtı ve emniyete götürülüyordu. PeĢlerinden emniyet
binasına gittim. Ben oradayken kaymakam emniyet binasına geldi ve bir süre içeride
kaldıktan sonra çıkararak banma Amca geçmiĢ olsun dedikten sonra ayrıldı. Ben içeri girip
polislere eĢimi ve çocuklarımı neden hastaneye götürmediklerini sordum. EĢim ve
çocuklarımın durumu çok kötüydü. Polis götüreceğiz demelerine rağmen yaklaĢık iki saat
emniyette tutmaya devam ettiler. Daha sonra onları Kocaköy Sağlık Ocağına götürdüler.
Çocuklarım Rojda, Amed, Mehmet in durumları ağır olduğu için Diyarbakır AraĢtırma
Hastanesine sevk ettiler ve hastanede darp edildiklerine iliĢkin rapor aldılar. EĢim ve oğlum
Burhan bir süre daha gözaltında tutuldular ve Diyarbakır dan dan bir avukat emniyeti arayıp
gözaltı kararı olmadığını bu yüzden tutamayacaklarını söyleyince eĢimi ve oğlumu bıraktılar.
EĢim ve çocuklarıma yönelik Ģiddet uygulayan tüm polislerden Ģikâyetçiyim.” (ĠHD
*31.12.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Amed ġık, Ģu beyanlarda bulundu:
“28.12.2012 tarihinde sabah evde uyurken ben de diğer kardeĢlerim gibi seslerle uyandım.
Annem camda polislerle konuĢuyordu. Polisler anneme kendisini duymadıklarını söyleyince
bizde durumu anlamak ve konuĢmak için aĢağı indik. Ağabeyim Burhan polislerle
konuĢuyordu. Bende yanındaydım. Polislerin amirleri onları tutuklayın diyince polislerden
biri biber gazını yüzüme sıktı. Gözüm etkilendiğinden kaç kiĢinin beni vurduğunu
bilmiyordum. Beni yere yatırıp ellerimi kelepçelediler. Bana vurmaya devam ettiler. Ellerinde
uzun namlulu silahın arkasıyla iki defa sırtıma vurdular. Biri beni alıp sivil araca koydu.
Daha sonra baĢla biri beni alıp sivil araca koydu ancak baĢka biri beni arabadan çekip yere
düĢürdü. Birkaç kiĢi daha beni darp etmeye devam etti. BaĢımı kendilerini görmemem için
eğmiĢlerdi ve bu Ģekilde de sırtıma vuruyorlardı. Beni panzerin içinde emniyete götürdüler.
Yol boyunca darp edildim küfürlere maruz kaldım. Kafamı kaldıramıyordum; kaldırdığım gibi
202
darp ediliyordum. Emniyetin kapısında panzerden beni düĢürmeye çalıĢtılar; ben dengemi
sağlamaya çalıĢtığımdan düĢmedim. Emniyet kapısında bile beni vurmaya devam ediyorlardı.
Eğer emniyetin giriĢinde kamera kayıtları istenirse bu durum ortaya çıkacaktır. Beni
emniyetten çeri aldığında ailemde oradaydı. Bize hakaret edip küfür etmeye devam
ediyorlardı. Bizi burada yaklaĢık iki saat tutular hatta polislerden biri bize küfür edip
tepkimizi ölçmek için telefonundan kameraya alıyorlardı. Daha sonra bizi Kocaköy Sağlık
Ocağına götürdüler. Buradan da Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma Hastanesine sevk ettiler.
Benim sol kolum zedelenmiĢ olup Ģuan sargıdadır. Vücudumda darp izleri bulunmaktadır.
Hazırlanan raporda 5 günlük istirahat verdiler. Bize yapılan bu haksızlıkları kabul etmiyoruz.
Bütün polislerden davacı ve Ģikâyetçiyiz. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyoruz.”
*31.12.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Rojda ġık, Ģu beyanlarda bulundu: “28 Aralık
2012 tarihinde sabah evde uyurken annemin sesine uyandık. Annem camda polislere
ağabeyim onlarla Kürtçe sizinle konuĢmaya geldik dedi. Komiserde seni anlamıyorum dedi.
Ağabeyim de Kürtçe konuĢmaya devam etti. Bugüne kadar ben sizi anladım bundan sonra da
siz beni anlayın dedi. Bunun üzerine polislerden biri Kürtçe konuĢarak ben anlıyorum konuĢ
dedi. Emniyet amirleri sinirlenerek tutuklayın dedi. Polisler bize doğru gelerek biber gazı
sıkmaya baĢladı. Önce Amed‟in gözüne sıktılar. Burhan ağabeyimin elini kelepçeleyerek darp
etmeye baĢladılar. Benimde yüzüme gaz sıkıp gaz kutusuyla kulağıma vurmaya baĢladılar.
Beni yere yatırıp sırtıma oturdular. Bir eliyle boynumu sıkıp diğer eliyle kolumu bükmeye
baĢladı. Tutuklayın diye bağırdıklarında ben de tamam üstümden kalkın beni tutuklayın
kaçmıyorum ve direnmiyorum dedim bunun üzerine bir bayan polis gelip beni arabanın içine
fırlattı. Arabanın için de beni darp etmeye ve küfür etmeye devam ettiler. Anneme sinkaflı
küfürler ettiler. Ağabeyim Burhan ve Mehmet ellerini uzatıp bizi de tutuklayın demelerine
rağmen her iki ağabeyimin ellerini kelepçeleyip darp etmeye baĢladılar. Beni döven polisler
görüp teĢhis edebilirim. Sadece birinin yüzü kapalıydı o da emniyette yüzünü açtı onu da
görsem teĢhis edebiliri. Diyuarbakır araĢtırma hastanesinde akĢam sekize kadar kaldık ve
kulak zarımın zedelendiği söylendi bana serum takıldı ve üç günlük rapor verildi. Beni
annemi ve kardeĢlerime hakaret edip darp eden polislerden Ģikâyetçiyim.” (ĠHD Diyarbakır
ġubesi)
*31.12.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mehmet ġık, Ģu beyanlarda bulundu: “28
Aralık 2012 tarihinde sabah evde uyurken annemin sesine uyandık. Annem camda polislere
ağabeyim onlara konuĢmaya geldik dedi. Emniyet amirleri tutuklayın dedi. Polisler bize
doğru gelerek biber gazı sıkmaya baĢladı. Önce Amed‟in gözüne sıktılar. Burhan ağabeyimin
elini kelepçeleyerek darp etmeye baĢladılar. Benimde yüzüme gaz sıkıp gaz kutusuyla
kulağıma ve baĢıma vurmaya baĢladılar. BaĢka biri de benim ağzıma gaz sıkmaya baĢladı.
Beni yere yatırıp elimi kelepçelediler. Bana ayağa kalk dediler bende bu halde kendi baĢıma
kalkamayacağımı söyledim. Bunun üzerine biri gelip saçlarımdan tutup sürüklemeye baĢladı.
Daha sonra üç kiĢi beni yerden kaldırıp arabaya soktular. Yüzüme ve sırtıma daha çok
vurmaya baĢladılar yüzüm kan içinde kalmıĢtı. Beni arabaya bindirdikten sonrada hakaretler
edip darp ediyorlardı. Biz arabadayken biri bizi telefonla kameraya çekiyor ve telefonu
kapattığında bize küfretmeye devam ediyordu. Sonra tekrar kameraya alıyordu. Arabanın için
de beni darp etmeye ve küfür etmeye devam ettiler. Bizi emniyete götürürken halay müziği
açıp sesini sonuna kadar açmıĢlardı. Bizi emniyete götürdüklerinde de hakaretler edip darp
etmeye devam ediyorlardı Burada yaklaĢık 2 saat kaldık. Kelepçelerimiz çok sıkıydı
Kollarımın çok acıdığını söylememe rağmen açmadılar. Daha sonra bizi sağlık ocağına
203
götürdüler buradan ben ve iki kardeĢim Diyarbakır araĢtırma hastanesine sevk edildik. Ġki
polis ambulansta bizimle gelmek istediklerini söylediler fakat ambulans görevlileri kabul
etmedi. PeĢimizden geldiler ve biz hastanedeyken gözaltında olmamamıza rağmen sürekli
yanımızda duruyorlardı. AraĢtırma hastanesinde hazırlanan raporların savcılığa verileceği
söylendi. Burada filmlerimiz çekildi ve vücudumda zedelenmeler olduğu söylendi. Kulağım
burnum ve sırtımdan darp edildim. Beni annemi ve kardeĢlerime hakaret edip darp eden
polislerden Ģikâyetçiyim.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
-Cezaevlerinde ĠĢkence
*Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan Nedrap Demir, Semiha Can, Duriye OdabaĢı,
Yasemin Budak ve Dindare Tanırgan isimli siyasi tutuklu kadınlar, Bayburt M Tipi Kapalı
Cezaevi'ne sürgün edildi. Tutuklu kadınlar, aileleri aracılığıyla sürgün edilmelerine iliĢkin
yaptıkları açıklamada, ring aracında askerlerin Ģiddetine maruz kaldıklarını söyledi.
Kadınların cezaevi giriĢinde de gardiyanların hakaretleri ile karĢılaĢtıkları belirtilirken, 5
kadın tutukludan Dindare Tanırgan'ın iki ay sonra tahliye olacağı, buna rağmen sürgün
edildiği kaydedildi. (21.01.2012/DĠHA)
*Antep H Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Urfi Aksu adlı tutuklu cezaevinde yaĢanan
hak ihlalleriyle ilgili Adana Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle DayanıĢma Derneği‟ne
(TUHADER) mektup gönderdi. Aksu, gönderdiği mektupta, keyfi uygulamalarla karĢı karĢıya
bırakıldıklarını belirterek, "Yönetmelikte belirlenmiĢ hiç bir hakkımız verilmemektedir. Ortak
alan, spor, kütüphane ve iletiĢim gibi sosyal haklarımız verilmemektedir. Bu cezaevinde bu
haklarımız ciddiyeti olmayan gerekçelerle, tutanaklar tutarak açık görüĢ haklarımız
ellerimizden alınıyor. Bazı arkadaĢlarımız ise bir yıla kadar hakları ellerinde alınmıĢtır.
Hemen hemen hepimizin açık görüĢ ve etkinliklere çıkma hakkı keyfi bir Ģekilde
engellenmektedir" ifadesini kullandı. Aksu, mahkemeye veya hastaneye giderken
jandarmanın sözlü ve fiziki saldırısına maruz kaldıklarını ve onur kırıcı Ģekilde jandarmanın
arama yaptığını ve bunu kabul etmeyince de haklarında tutanak tutulduğunu belirtti. Aksu,
"Tecrit içinde tecrit yaĢıyoruz. Kendi anadilimizde stran (türkü) söylediğimiz için hakkımızda
tutanak tutularak etkinliklere çıkma hakkımız elimizden alınıyor. DıĢarıdan gelen bazı
eĢyalarımız yönetmelikte yasak olmamasına rağmen bizlere verilmiyor. Gönderilen bazı
mektuplar bizlere verilmiyor. Ayrıca açık görüĢte yıllarca ailesini görmeyen arkadaĢlarımız
ailelerini görünce attıkları sevinç çığlıkları bile soruĢturma konusu olup hakkımızda rapor
tutularak disiplin soruĢturmasına tabi tutuluyoruz" denildi. Aksu, cezaevi memuru ve bir
arkadaĢları arasında yaĢanan bir tartıĢma nedeniyle Ġsa Yağbasan, Vedat Özdemir, Bulut
Ayana, EĢref Bolat, Hakan Ġraz, Ahmet Sadık Soner, Nuh TaĢ, Mustafa Kaney ve Mehmet
Muyan'a 8 günlük hücre cezası ve bir yıl görüĢe çıkmama cezasının da yolda olduğunu ifade
etti. Yağbasan'ın hiç bir pratiği olmamasına rağmen hücre cezası verilmesinin temel sebebinin
infazının yakmak olduğunu belirten Aksu, "Daha önce de hücre cezası alması, cezaevinde 5-6
yıl daha fazla kalmasına sebep olacaktır. Sonuna kadar irademizle mücadelemizi en üst
düzeye çıkartarak, özgürlük yolunda hep beraber yürüyeceğiz" diye yazdı.
(18.02.2012/DĠHA)
*Bingöl M Tipi Kapalı Cezaevi'nde PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto
etmek için bedenini ateĢe veren tutuklu ġehmus Anik'in tedavi gördüğü Bingöl Devlet
Hastanesi'nde astsubay tarafından iĢkenceye maruz kaldığı iddia edildi. Anik ile aynı
cezaevinde tutuklu bulunan 32 arkadaĢı toplu olarak 2 farklı dilekçe ile ĠHD Bingöl ġubesi'ne
hukuki yardım talebi için baĢvuruda bulunarak, Anik'in sağlığından endiĢe duyduklarını
belirtti. Anik'in vücudunun büyük bir kısmında birinci derecede yanık olduğunu söyleyen
tutuklular, Anik'in Bingöl Devlet Hastanesi'ne pansuman yapılmak üzere götürüldüğünü
kaydetti. Götürüldüğü hastanede subay tarafından bir odaya kapatıldığını dile getiren
204
tutuklular, oda içerisinde arkadaĢları Anik'e fiziki ve sözsel iĢkence yapıldığını iddia etti.
Anik'in vücudunun büyük bir kısmında yanıklar olması nedeni ile bir kiĢinin yardımı olmadan
oturup kalkamadığını, hatta ellerini dahi kullanamadığını ifade eden tutuklular, Anik'in
cezaevi ring aracına konularak saatlerce bekletildiğini de kaydetti. "ĠĢkenceci astsubayın
Anik'e 'Bundan sonra seni hastaneye ben götürüp getireceğim, ağzını açıp konuĢursan kafana
sıkıp bir köĢeye atarım' demiĢtir" diyen tutuklular, bu tür durumların daha önce yaĢandığını ve
subay hakkında suç duyurusunda bulunduklarını dile getirdi. Tutuklular, suç duyurusunda
bulunmalarına rağmen subay hakkında herhangi bir iĢlemin yapılmadığını ifade etti.
(20.02.2011/DĠHA/Yeniozgurpolitika.com/ Diyarbakirhaber.gen.tr)
*MuĢ‟ta Aralık 2010'da "KCK" operasyonları adı altında tutuklanan BDP eski Ġl Yöneticisi
Mehmet Fuat Erol‟un karar duruĢması Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi‟nde görüldü. Erol ve
avukatının hazır bulunduğu duruĢmada mahkeme heyeti Erol‟a "Örgüt üyesi olduğu”
iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Verilen cezaya tepki gösteren Erol, “Bijî Serok Apo”,
“Baskılar bizi yıldıramaz” sloganı attı. Ġddialara göre, Erol‟un slogan atması üzerine salonda
bulunan asker ve polisler Erol‟a sert müdahalede bulundu. Tartaklanarak salondan çıkarılan
Erol‟un ring aracına ise sürüklenerek götürüldüğü belirtildi. Erol‟un ailesi çocuklarının sadece
Kürtçe savunmada ısrar ettiği için bu kadar ceza aldığına dikkat çekerek, yaĢananlar hakkında
yasal giriĢim baĢlatacaklarını dile getirdi. (29.02.2011/DĠHA)
*13.03.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Hasan Aslan, Ģu beyanlarda bulundu:
“Ağabeyim olan Hüseyin Aslan, Malatya E Tipi Kapalı Cezaevi‟nde tutuklu olarak
kalmaktadır. Siyasi tutukluların kaldığı koğuĢta kalması gerekirken cezaevi yönetimi
tarafından adli tutukluların arasında tutularak diğer tutukluların saldırılarına ve
hakaretlerine maruz bırakılıyor. Ağabeyim son görüĢmemizde cezaevi yönetimi ve Seçkin
isimli 2. Müdür olduğu belirtilen Ģahıs tarafından kötü muameleye maruz kaldığını ve ölümle
tehdit edildiğini belirtti. Ayrıca ağabeyimin Ģikâyet amacıyla gönderdiği tüm mektuplara da
cezaevi yönetimi tarafından el konulmuĢtur. Ağabeyim maruz kaldığı gayri insani
muameleden dolayı açlık grevine baĢlamıĢtır, sağlık durumu konusunda endiĢe duymaktayız.
Ağabeyime karĢı bu tutumu sergileyen kendisine kötü muamelede bulunan kiĢiler hakkında
gerekli iĢlemlerin yapılmasını ve ağabeyimin siyasi tutsakların bulunduğu koğuĢa naklinin
sağlanmasını talep ederim.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*05.03.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Galip GüneĢ, Ģu beyanlarda bulundu:
“KardeĢim olan Mehmet GüneĢ, siyasi hükümlüdür. Cezaevinde uğradığı kötü muameleden
dolayı 1,5 ay önce Ģubenize baĢvuruda bulunmuĢtum. KardeĢim Diyarbakır‟dan
Samsun/Bafra cezaevine nakledildi. Bafra‟ya 3 mahkûmla birlikte götürülürken arabada
elbiseleri çıkartılmıĢ ve kucaklarına köpek verilerek köpeklerlin kendilerini ısırdığını söyledi.
Yolculukta ihtiyaçlarını gidermek içinde izin vermediklerini, geceleri gözlerini, ellerini ve
ağızlarını bağlayarak iĢkenceye götürdüklerini, bu sürenin yaklaĢık 1,5 saat sürdüğünü
belirtmiĢtir. Bu uygulamaya birde gece 12.00‟dan sonrada Ġstiklal MarĢını dinlettiklerini
söyledi. Haftalık telefon görüĢmesinde de iĢkenceye tabii tutulduğunu söyler söylemez telefon
kesildi. Gardiyanların kötü muamelesinde de bahsetmiĢtir. Sizden biran önce bu kötü
durumun kamuoyuna duyurulmasını ve hukuki giriĢimlerde bulunmanızı istiyorum. Bu konuda
*Ağrı merkezli yürütülen "KCK" soruĢturması kapsamında 3 Aralık 2011'de Diyarbakır'da
gözaltına alınıp Ağrı'ya gönderilen ve burada çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanan Ajda
Ġnci'nin, kalp yetmezliği nedeniyle götürüldüğü Erzurum Devlet Hastanesi'nde kelepçeli
muayeneyi kabul etmediği gerekçesi ile tedavi edilmeden yeniden cezaevine götürüldüğü
iddia edildi. Konuya iliĢkin ĠHD Diyarbakır ġubesi'ne baĢvurarak hukuki yardım talebinde
bulunan baba Hacı Hasip Ġnci, kızında kalp yetmezliği bulunduğunu ve kapalı alanda
205
kalmasının hayati riske neden olduğunu söyledi. Konu ile ilgili hastane kayıtları ve
raporlarının da bulunduğunu dile getiren baba Ġnci, kızının hastalığı nedeniyle büyük sıkıntı
içinde olduğunu söyledi. En son rahatsızlığı nedeniyle Erzurum Devlet Hastanesi'ne götürülen
kızının ring aracında baygınlık geçirdiğini ifade eden baba Ġnci, "Kızım araç içinde askerlerin
gözü önünde yarım saat baygın kalmıĢ. Buna rağmen hiç bir asker kızıma müdahale etmemiĢ.
Daha sonra kadın gardiyan ve asker nezaretinde kızım acil servise götürülmüĢ. Kelepçesi
çıkarılmadan muayene edilmek istenen kızım, 'Ben bu Ģekilde muayene olmam' demiĢ. Askeri
yetkili de kızımın bu itirazına karĢın, muayene ettirmeden yeniden cezaevine götürmüĢ" dedi.
Cezaevine götürüldükten sonra kızının durumunu arkadaĢlarına anlattığını bildiren baba Ġnci,
arkadaĢlarının da durumu cezaevi müdürüne ilettiğini, müdürün de ring aracında bulunan
kamera kaydını isteterek izlediğini ifade etti. Kamera kayıtlarına rağmen Ģu ana kadar
herhangi bir iĢlemin yapılmadığını öğrendiklerini söyleyen baba Ġnci, "Cezaevinde iken
kızımın hayati tehlikesi çok yüksek. Normalde ayda bir iğne yapması gerekiyor. Bu iğneyi
yapmadığı takdirde sık sık baygınlık geçiriyor. Kızım, 2008-2009 yılları arasında kaldığı
Gebze Cezaevi'nde de askerlerin koğuĢlara girerek siyasi tutuklara yönelik yaptığı saldırıda,
kafasından ağır darbe almıĢtı. Kafasında da Ģiddetli ağrı olduğunu söyledi" dedi. Kızının
sağlık sorunlarına iliĢkin Adalet Bakanlığı'na baĢvuruda bulunduğunu fakat henüz bir yanıt
verilmediğini hatırlatan baba Ġnci, kendisinin de ĠHD Diyarbakır ġubesi aracılığı ile hukuki
mücadele baĢlatacağını kaydetti. Konuya iliĢkin sorularımızı yanıtlayan ve Erzurum E Tipi
Kapalı Cezaevi 2. Müdürü olduğunu söyleyen yetkili, Ajda Ġnci'nin sürekli baygınlık
geçirdiğini doğrularken, her gün düzenli olarak iğne yaptırmaya gönderildiğini savundu.
Hastalığına iliĢkin henüz bir teĢhisin konulmadığını öne süren yetkili, bahsi geçen kelepçeli
muayene olayını da doğruladı. Konuya iliĢkin kendilerine yapılan Ģikayet baĢvurusunun
Adalet Bakanlığı'na gönderildiğini belirten yetkili, hekimin talebi doğrultusunda kelepçeli
tedavi yapılabileceğini iddia etti. Ġnci'nin yarım saat ring aracında baygın kaldığına iliĢkin
bilgiyi de doğrulayan yetkili, Ġnci'nin ring aracının kapısına yaklaĢırken bayıldığını, askerlerin
müdahale Ģeklini bilmediği için karıĢmadığını, daha sonra gerekli müdahalenin ise yapıldığını
ve bunun kamera kayıtlarında olduğunu söyledi. (08.03.2012/DĠHA)
*12.04.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mehmet Avcı, Ģu beyanlarda bulundu:
“Oğlum Kenan Avcı, Muğla Üniversitesinde okuyordu. 2008 yılında Diyarbakır‟da gözaltına
alındığını polisler tarafından bize bildirildi. Ġstanbul‟da bir eyleme katıldığı gerekçesiyle
“örgüt üyeliği ve yardım yataklıktan” dolayı ağırlaĢtırılmıĢ müebbet hapis cezasına
çarptırıldı. ġuan da Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Kaplı Cezaevinde kalmaktadır. Cezaevi
yönetiminin insanlık dıĢı uygulamaları, cezaevindeki yaĢam hakkı ihlalleri, görüĢ
yasaklamaları, cezaevi yönetiminin kendisine karĢı zalimce davranması, sürekli ceza vermesi
ve kötü muamele yapması oğlumun psikolojik ve ruh halini bozmuĢ durumdadır. Oğlumun
bize yazmıĢ olduğu mektupta maruz kaldığı haksızlıkları dile getirmiĢtir. Oğlum hüküm giymiĢ
olsa da hakaret, iĢkence, tek hücrede alıkoyması, aĢağılama gibi bir davranıĢ insanlık
suçudur. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*07.05.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Berkin Demir, Ģu beyanlarda bulundu:
“05.05.2012 tarihinde eĢim Mehmet Demir ile yaptığım telefon görüĢmesinde, 04.05.2012
tarihinde Ġbrahim Aslan, Yusuf Keser, Kemal Akkoyun arkadaĢlarıyla kaldığı Giresun E Tipi
Cezaevinde bulundukları koğuĢa adli mahkûmların kendi koğuĢlarına getirilmek istenmiĢtir.
EĢim ve 3 arkadaĢı bu olaya karĢı çıktıkları için 2 baĢgardiyan ve sayıları yaklaĢık 12-20 olan
diğer gardiyanlar toplanıp eĢim ve beraber kaldığı diğer 3 arkadaĢı alıp cezaevi içindeki
karanlık bir odaya götürmüĢler ve çok ağır darp etmiĢlerdir. Biz ailesi olarak bu durumdan
çok kaygılanıyoruz. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyoruz.” (ĠHD Diyarbakır
ġubesi)
206
*09.05.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Fatma Maçin, Ģu beyanlarda bulundu:
“Oğlum Fırat Maçin, yaklaĢık iki ay önce Bingöl cezaevinden Aliaağa YeniĢakran 2. Nolu T
Tipi Kapalı Cezaevine nakledilmiĢtir. Ancak nakil aĢamasında ona ve onunla birlikte 9
arkadaĢına karĢı insan onuru ile bağdaĢmayan davranıĢlarda bulunulmuĢtur. Cezaevine ilk
götürüldükleri gün hukuka aykırı olarak oğlum ve arkadaĢlarının tüm giysileri çıkartılmıĢ ve
çırılçıplak bırakılmıĢlardır. 08.05.2012 tarihinde oğlumla görüĢmeye gittiğimizde, açık görüĢ
yapmak üzere odaya girdik. Ancak gardiyanlar görüĢme yapmamızı engellediler. Çocuğumun
oturmasına izin vermediler. Uygulamaya karĢı çıkan oğlum ve diğer arkadaĢlarına
(içlerinden birinin ismi Sait olmak üzere) bütün gardiyanlar çocuklarımızı itip kakamaya,
darp etmeye baĢladılar. Biz aileler olarak araya girdik. Ancak kendisinden daha sonra haber
alamadık. Bu nedenle çok endiĢeliyiz. Ayrıca 7 kiĢilik koğuĢlarda 14 kiĢi kalıyorlar, Ģartları
ve koĢulları hiç iyi değil bu konuda derneğinizden hukuki destek talep ediyorum.” (ĠHD
*18.05.2012 tarihinde Ģubemize Lice Kapalı Cezaevinden baĢvuran Mehmet Can Tekin,
Ģu beyanlarda bulundu: “Daha önce husumetli olduğum Veysi Zengin Ģuan Lice Kapalı
Cezaevinde Ġnfaz koruma memuru olarak görev yapmaktadır. Defalarca beni tehdit ederek
seni buradan sağ çıkarmam demiĢtir. Ben bunun üzerine kendisi hakkında suç duyurusunda
bulunacağımı belirttiğimde beni bu konuda da tehdit ederek üzerimde baskı kurdu ve bana
„davacı olduğun takdirde baĢına neler geleceğini sen tahmin et‟ demiĢtir. Savcılığı bu konuda
suç duyurunda bulunduğumu öğrenince koğuĢ penceresine gelerek ağza alınmayacak küfürler
etmiĢtir. Küfürlere tepki gösterince hakkımda tutanak tutturmuĢtur. Nitekim bu konuda
hakkımda disiplin cezası verilmiĢtir. Ben bu konuda Savcılığa suç duyurusunda bulundum
ancak bir sonuç elde edemedim. Daha öncede bu kiĢi ile sorun yaĢanmaması adına nakil
talebinde bulundum ancak sonuç elde edemedim. Veysi Zengin bu geliĢmeler sonucunda “git
istediğin yere Ģikâyet et sen mahkûm ben ise memurum” demektedir. Mağdurum bu konuda
derneğinizden hukuki yardım talep etmekteyim.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*29.05.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Zülyazam Uğurlu, Ģu beyanlarda bulundu:
“Kızım Nedret Demir, yaklaĢık dört ay önce Bayburt Cezaevinden, GümüĢhane Cezaevine
nakledildi. Kızım dıĢında cezaevinde siyasi kadın mahkûm bulunmadığından tek baĢına
koğuĢta tutulmaktadır. Kızım siyasi tutuklu olduğu için cezaevi yönetimince sözlü taciz,
hakaret, mektuplarına elkoyma, dilekçelerini engelleme gibi bir sürü haksızlığa maruz
kalmaktadır. Kızımın suçu ne olursa olsun devlet tarafından cezaevinde dahi haklarının
korunması ve kendisine karĢı fiili ve sözlü saldırıların engellenmesi gerekmektedir. Bu
konuda savcılığınız tarafından gerekli soruĢturma yapılması ve sorumluların tespit edilerek
haklarında dava açılması gerekmektedir. Ayrıca maddi durumumun olmamasından dolayı
görüĢüne gidip gelmekte zorlanıyorum. Bu nedenle kızımın Diyarbakır iline veya Mardin ili
Midyat ilçesinde bulunan cezaevine naklinin sağlanmasını talep ediyorum.” (ĠHD
*13.06.2012 tarihinde Ģubeyemize baĢvuruda bulunan Selahayyin Çetin Ģu beyanlarda
bulundu: “Abim Tevfik Çetin Siirt E tipi kapalı cezaevinde bağımsızlar koğuĢuda hükümlü
olarak kalmaktadır. Ceza infaz kurumu memurları tarafından darp edildiğini ve haksızlığa
maruz kaldığını bu nedenle 11.06.2012 tarihinde ÖLÜM ORUCUNA baĢladığını beyan
etmiĢtir” (ĠHD Siirt ġubesi)
*Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi'ndeki 13 tutsağın yanarak yaĢamını yitirmesi üzerine sürgünler
baĢlamıĢtı. Urfa Cezaevi'nden 19 Haziran'da akĢam saatlerinde çoğunluğu kadınlardan oluĢan
70 tutsak baĢka cezaevlerine sürgün edilmiĢti. Sürgün edilen kadınlar arasında 18'inin siyasi
tutsak olduğu bildirilmiĢti. Urfa'dan Sincan Kadın Kapalı Cezaevi'ne sürgün edilen
kadınlardan Emel Almaz, Azize Yağız, Rahime Polat, Emine Demir, Zeynep Kıyar, Fatma
207
Çakmak, Mehtap Çoban, Fatma Karadağ, AyĢe Zelal Irmak, Adile Fidan, Adile Dağal, AyĢe
Kayak ve Hatice ġen'in Urfa Cezaevi'nde apar topar koğuĢlarından alındığı öğrenildi. Kadın
tutsakların eĢyalarını dahi yanlarına almadan ve çıplak ayakla ring aracına bindirilerek, askeri
uçakla Ankara'ya sürgün edildiği kaydedildi. Sincan Kadın Kapalı Cezaevi'ne sürgün edilen
13 siyasi tutsağın Urfa Cezaevi'nde gardiyanların dayağına maruz kaldığı belirtildi. Cezaevi
müdürü ve savcısının gözleri önünde gerçekleĢtiği iddia edilen saldırıda kadın tutsakların
vücutlarının birçok yerinde morluklar oluĢtuğu ve yaralandığı belirtildi. Darp edilen kadın
tutsakların Sincan Cezaevi revirinden doktordan darp edildiklerine iliĢkin rapor aldıkları da
öne sürüldü. Tutsakların, avukatları ve aileleri aracılığıyla ĠHD'ye baĢvuracakları belirtildi.
(21.06.2012/DĠHA)
*Ağrı ve ilçelerinde 29 Mayıs tarihinde düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 25 kiĢiden
16'sı 1 Haziran günü tutuklanmıĢtı. Aralarında BDP Genel Merkez çalıĢanı Veysel Biçer,
BDP Ağrı Ġl BaĢkanı Kasım Polat, DTK üyesi Ġmran Oğul, BDP üyeleri Mensure Aslan ile
Saime Bayar'ın da bulunduğu 16 kiĢi Erzurum Cezaevi'ne gönderilmiĢti. 16 kiĢinin cezaevine
giriĢi sırasında yapılan ince aramaya ve ajanlık dayatmasına karĢı çıktıkları için 16 kiĢinin
darp edildikleri ve hemen sürgün edildikleri ortaya çıktı. BDP Ağrı Ġl BaĢkanı Polat, DTK
Tutak temsilcisi Ġkram Oğul ve BDP Genel Merkez çalıĢanı Biçer'in de aralarında olduğu 6
kiĢinin Trabzon Cezaevi'ne, 6 kiĢinin Giresun E Tipi Cezaevi'ne geri kalan 4 kiĢinin ise Oltu
Cezaevi'ne sürgün edildiği öğrenildi. Bugün cezaevine giden avukatların tutukluların sürgün
edildiği bilgisini aldıktan sonra Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savıcıyla görüĢtüğü
belirtildi. YaĢanan olayı savcı doğrularken konu ile ilgili soruĢturma baĢlatılacağı öğrenildi.
Tutukluların cezaevindeki gardiyanlar tarafından darp edildiği iddia edildi.
(26.06.2012/DĠHA)
*06.07.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran ġeyhmus Çakar, Ģu beyanlarda bulundu:
“Kızım olan Gurbet Çakar, 18.04.2012 tarihinde Hakkâri/Yüksekova ilçesinde gözaltına
alındı ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanıp cezaevine gönderildi. Kızım Ģuan da Bitlis E Tipi
Cezaevinde bulunmaktadır. GörüĢüne gittiğimizde kendisinin anlatımıyla “cezaevinde Ģiddet
ve baskının olduğu, tutuklulara aĢağılayıcı, rencide edici ve onur kırıcı muamelelere maruz
bırakıldıkları, giriĢ çıkıĢlarda ince arama adı altında hakaretlerde bulunduklarını anlattı.
Bütün bunlara karĢı çıktıkları zaman da tehdit edildiklerini dile getirdi. Ayrıca gönderdiğimiz
dilekçelerin çoğunun bize geri geldiklerini söylemek isterim. Bu konuda sizden destek
çıkmanızı talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Bitlis E Tipi Cezaevi'nde DĠHA muhabiri ġahabettin Demir'in de aralarında bulunduğu bir
grup hükümlü, Giresun E Tipi Cezaevi'ne sürgün edildi. Ailesi aracılığıyla açıklama yapan
Demir, gittikleri cezaevinde sürekli baskı ve tacizlere uğradıklarını belirtti.
(09.07.2012/DĠHA)
*Bitlis E Tipi Cezaevi'nde bulunan 13 hükümlü ve tutuklu kadın, 07.07.2012 tarihinde, Ġzmir
Aliağa Cezaevi'ne sürgün edildi. Sürgün edilen kadın tutukluların darp edildiği öğrenildi.
Bugün cezaevine giden ailelerden alınan bilgilere göre, cezaevine sevk edilen kadınlar, "ince
arama" adı altında zorla çırılçıplak soyularak aranmak istendi. Buna tepki gösteren kadınlara
müdahale eden gardiyanlar, kadınların giysilerini zorla çıkardı. Bu esnada zorla aramaya karĢı
koymak isteyen kadınlardan ismi öğrenilemeyen iki tutuklu, gardiyanlar tarafından darp
edildi. (09.07.2012/DĠHA)
*16.07.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Semra Ayvaz, Ģu beyanlarda bulundu:
“16.07.2012 tarihinse Ģubemize baĢvuran Semra Ayvaz, Ģu beyanlarda bulundu: “04.12.2009
tarihinde Van‟da gözaltına alındım. 4 günlük gözaltı süresi içerisinde polislerin sözlü ve fiziki
saldırılarına maruz kaldım. 08.12.2009 tarihinde 4. Ağır Ceza Mahkemesince tutuklanıp
208
Bitlis E Tipi Kapalı Cezaevine gönderildim. Bitlis cezaevinde kaldığım 3 yıl içerisinde 20
kiĢilik koğuĢlardı ama tutuklamalarla birlikte bu sayı 40‟a çıktı ve hepimiz bir arada
kalıyorduk. KoğuĢların düzeltilmesi için idareye yaptığımız baĢvurularımız sonuçsuz ve tam
tersi bir uygulamayla bizlere geri dönüyordu. Yanımızda 2 yaĢlarında 2 çocuğunda olması bu
durumu daha da zorlaĢtırıyordu. Çocukların da bizimle aynı koĢulları paylaĢması ve
iaĢe‟lerinin bizimle aynı Ģekilde verilmesi zamanla çocukların sağlık durumlarını da etkilemiĢ
ve ciddi sağlık sorunları da ortaya çıkardı. 40 kiĢi ve 2 çocuğun bulunduğu siyasi
koğuĢumuzda 1 banyo ve tuvaletin olması hijyen yönüyle de sıkıntı yaratmaktaydı. Özellikle
banyo ve günlük ihtiyaçların karĢılanabilmesi noktasında suların (sıcak ve soğuk) günlük
yarım saatten az olması sorunları daha da derinleĢtirmekteydi. Ciddi sağlık sorunları olan
arkadaĢların revir doktoru tarafında gözle yapılan muayene sonucu psikolojik bir rahatsızlık
olduğu Ģeklinde raporlara yansıtılması ve açıkça söylenilen “benim bakıĢ açıma göre sizin
hiçbir rahatsızlığınız yok” denilmektedir. Zor bela sevk çıkardığımız hastanelerde de durum
değiĢmemekteydi. Hem hastaneye sevkten aylar sonra götürülmemiz hem de gittikten sonra
sonuç hakkında hiçbir bilgiye ulamamamız ve getirilen ilaçları ağrılarımız geçene kadar
kullanmamız önerilmekteydi. Bu verilen ilaçların daha sonra bizlerde ortaya çıkardığı
ilaçlardan kaynaklı farklı hastalıklar olmaktaydı. Bu durumların düzeltilmesi için idareye
verilen dilekçeler neticesinde sonuç olarak aldığımız Ģey disiplin cezaları olmaktaydı. Bir yılı
aĢacak Ģekilde verilen haberleĢmeden yoksun bırakma cezaları tutukların dıĢarıyla olan
bağını kopartıp bu yönlü psikolojik iĢkence uygulanmaktaydı. Urfa cezaevinde Adli
mahkûmların koĢulları protesto amaçlı baĢlattıkları isyan ve bunun sonucunda yaĢamını
yitiren 12 kiĢileri ve Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto
etmek amaçlı görüĢlere çımayı reddetmemizle disiplin cezalarının artırılması ve cezaevine
yeni personel ve müdürün tayin edilmesiyle birlikte 06.07.2012 tarihinde koğuĢa baskın
yapılarak Bitlis Cezaevindeki siyasi kadın koğuĢunda bulunan 13 kadının Adalet Bakanlığı
tarafında Ġzmir/ġakran Cezaevine sevk edildiği ve yarım saat içerisinde hazırlanılması emri
verildi. Bunun üzerine yapılanın bir sevk değil sürgün olduğunu belirtip yarım saatte bu
kadar kiĢinin hazırlanamayacağını belirttik. Bunun üzerine görevine 06.07.2012 tarihinde
atanan kurum müdürü “hazırlanmanın yarım saatte bitmemesi üzerine zorla
çıkartılmayacağını” söyledi. Aramızda yaĢlı annenin ve ciddi sağlık sorunu ola
arkadaĢlarımızın olması ve sürgün sırasında bir arkadaĢın astım krizinin tutmasına rağmen
cezaevinde zorla çıkarıldık. 28 saatlik ring yolculuğu boyunca birkaç defa ambulans
çağırmak zorunda kaldık. Ama sadece bir sakinleĢtirici iğne yapılıp yolculuk edebilir raporu
verildi. 28 saatlik yolculuğun sonunda ġakran Kadın Kaplı Cezaevi önünde 3,5 saat güneĢin
altında arama gerekçesiyle ring içinde bekletildik. Ġçeriye alınma durumumuz tek tek oldu.
Bunun nedeni de ince arama yapmak istemeleri üzerine karĢı koyan arkadaĢlara zorla ve
darp ederek bu ince aramayı 4 personelin arkadaĢlarımızı etkisiz hale getirdikten sonra
yapmaları ve yaralayıcı darbeler de bulundular. Bitlis‟ten sürgün edilen 13 kadın
hükümlünün 6‟sını inĢaatı yeni bitmiĢ koğuĢa verilmesi ve yanlarında getirdikleri hiçbir
ihtiyaçlarının sigara ve ilaç da dâhil verilmemesi ciddi sıkıntılar yaratmıĢtır. Ġhtiyaçlarımızın
karĢılanması taleplerimizde her seferinde farklı farklı gardiyanlar tarafından
reddedilmektedir. Taleplerin ısrarı neticesinde hakarete varan boyutlarda sözlü söylemlerde
bulunuluyordu. ġakran cezaevinde kaldığımız 3 gün içerisinde ne çay içebildik ne de bunu
gidermek için diğer koğuĢlardan arkadaĢlarımızın gönderdiği çaydanlıklar bizlere verildi. Üç
günün sonunda Bitlis cezaevinden kendimizle getirdiğimiz eĢyalarımız bizlere verilmek üzere
emanet eĢya bölümüne götürüldük ve her Ģeyin sayılı olduğu söylenildi. Buna itiraz etmemizle
kadın personellerin “sizler devlete ve bizlere itaat etmek zorundasınız” denildi. Ve “devletin
ne olduğunu burada biz size öğreteceğiz” denilerek tehdit vari hareketlerde bulunuldu.
ġakran cezaevi sisteminin tam bir iĢkence sistemi olarak inĢa edildiğini belirtebiliriz.
KoğuĢların büyük olması ve yatakların tekli odalarda olması insanı yalnızlaĢtıran ve en ufak
sese bile tahammül edilemeyen düzeye getirmektedir. Bununla birlikte kocaman olan
koğuĢlarda yapılan en ufak bir hareket hem koğuĢun bir yanında yankılanmakta hem de diğer
209
koğuĢlarca duyulmaktaydı. ġakran cezaevinde verilen yemeklerin hem vakitsiz olması hem de
yemek adına bir Ģey barındırmaması tutukluları açlıkla terbiye etme yöntemlerinden biridir.
Bu yöntemlere ve uygulamalara maruz kalıp tahliye olduğumuz için bu konu üzerinde
durulmasını ve insani bir Ģekilde yaklaĢım boyutu kazanması için gerekenin yapılmasını ve
bizlerinde elimizden geldiğince dile getirip çözüm noktaları oluĢturmaya çalıĢacağız. Bu
*"KCK" davasından Urfa E Tipi Cezaevi'nde tutuklu iken Adana Kürkçüler F Tipi Cezaevi'ne
sürgün edilen BDP Urfa Milletvekili Ġbrahim Ayhan, F Tipi Cezaevi'ne sürgünün ardından
avukatı Sevda Çelik Özbingöl ile yaptığı görüĢmede, kendisiyle birlikte sürgün edilen 10
mahkumun sevk edildiği esnada darp edildiğini, kendisi de dahil sevk edilen toplam 11
kiĢinin tek kiĢilik koğuĢlarda tutulduğunu aktaran Ayhan, Tecrit odalarında tutulduklarını ve
kimseyle görüĢtürülmelerine izin verilmediğini aktardı. (21.07.2012/DĠHA)
*BDP'nin Diyarbakır Ġstasyon Meydanı'nda düzenlediği "Ez livir im" mitingi ardından silahlı
saldırıya uğrayarak yaĢamını yitiren Van Üniversitesi öğrencisi Murat Elibol'un protestosuna
katıldıkları gerekçesi ile 6'sı tutuklu 3'ü tutusuz 9 kiĢinin yargılandığı davanın ikinci
duruĢması Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. DuruĢmaya, tutuklu sanıklar
Siraç Deviran, Medeni Gül, Necat Yılmaz, Mervan KarataĢ, Habat Demir, Mazlum Ekinci ile
baĢka bir davada tutuklu olan Vedat Gül ve tutuksuz sanıklar Kenan Öztürk, Baran Canpolat
ile sanık avukatları katıldı. DuruĢmada, Siraç Deviran, Medeni Gül, Necat Yılmaz savunma
yapmak istediklerini mahkeme baĢkanına iletti. Mahkeme baĢkanı ise, "Savunmalarınız dava
ile ilgili değil" diyerek savunma talebini kabul etmedi. Bunun üzerine sanıklar, "Biz o zaman
duruĢmaya devam etmek istemiyoruz" dedi. Mahkeme baĢkanı ise "Yani duruĢmayı boykot
mu ediyorsunuz" dedi. Sanıklar, "Evet boykot ediyoruz" dedi. Mahkeme baĢkanı ise, "O
zaman duruĢma salonundan çıkan" demesi üzerine jandarma sanıklara coplarla saldırdı. Darp
edilen sanıklar jandarma zoruyla duruĢma salonundan çıkartıldı. (26.07.2012/DĠHA)
*29.07.2012 tarihinde Hidayet Demir adlı yurttaĢ derneğimize baĢvuruda bulunarak; Urfa
cezaevinde bulunan Oğlu Mahmut Demir'in Mardin cezaevine oradan da Giresun cezaevine
sürgün edildiğini, sürgün esnasında iĢkence ve kötü muameleye tabi olduğunu beyan etmiĢ,
hukuki yardım talebinde bulunmuĢtur. (ĠHD Urfa ġubesi)
*30.07.2012 tarihinde derneğimize baĢvuruda bulunan HaĢım ASLAN Ģu beyanlarda
bulunmuĢtur: “Abim olan ġevket ASLAN 1993 yılından bu yana sürekli ceza evinde. Bir çok
cezaevine nakli yapıldı. 2 yıla yakındır Ağrı cezaevindeydi. KoĢulları iyi olmadığı için nakil
talebinde bulundu. Ġzmir F tipi cezaevine nakil edildi. Fakat Ġzmir”de koĢullar daha da kötü.
Ġki gün önce konuĢtuk bana, gardiyanlar tarafından dövüldüklerini ve kendilerine verilen
yemeklerin çok kötü olduğundan bahsetti. Bu konuyla ilgili rahatsızlığımızı bildirir sizlerden
hukuki yardım talep ediyorum”. (ĠHD Van ġubesi)
*30.07.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Rukiye Yiğit, Ģu beyanlarda bulundu:
“Ağabeyim olan, Mehmet Çetin Tarı, cezasını infaz ettiği Giresun E Tipi Kapalı Ceza Ġnfaz
Kurumundan telefon ile beni arayarak “Cezaevi Müdürü Bahattin adlı Ģahıs ile BaĢgardiyan
Sayim Çınar, her gün koğuĢumuza gelerek hakaretlerde bulunuyorlar. Ayrıca biz mahkûmları
küçük düĢüren ve aĢağılayan tabirler kullanıyorlar. Bu da yetmezmiĢ gibi üzerimize yürüyüp
boğazımızı sıkıyor ve akabinde de tehdit ediyorlar. Sözlü ve fiziki Ģiddet yetmezmiĢ gibi
yataklarımızı da elimizden aldılar biz Ģuan yerlerde yatmaktayız. Yemekler doğru dürüst
çıkmamaktadır. Biz burada her an baĢımıza bir olayın gelmesinden korkuyoruz. Hayati
tehlikemiz bulunmaktadır.” Dedi. Ben oğlumun hayatından endiĢelenmekteyim Bu nedenle
derneğinizden bu konuda hukuki destek bekliyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
210
*30.07.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Adile Gezer, Ģu beyanlarda bulundu: “Oğlum
olan Abdulmenaf Gezer, 28.07.2012 tarihinde cezasını infaz ettiği Giresun E Tipi Kapalı
Ceza Ġnfaz Kurumundan telefon ile beni arayarak “Cezaevi Müdürü Bahattin adlı Ģahıs ile
BaĢgardiyan Sayim Çınar, her gün koğuĢumuza gelerek hakaretlerde bulunuyorlar. Ayrıca
biz mahkûmları küçük düĢüren ve aĢağılayan tabirler kullanıyorlar. Bu da yetmezmiĢ gibi
üzerimize yürüyüp boğazımızı sıkıyor ve akabinde de tehdit ediyorlar. Biz burada her an
baĢımıza bir olayın gelmesinden korkuyoruz. Hayati tehlikemiz bulunmaktadır.” Dedi. Ben
oğlumun hayatından endiĢelenmekteyim Bu nedenle derneğinizden bu konuda hukuki destek
bekliyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*30.07.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran AyĢe Çelik, Ģu beyanlarda bulundu: “Oğlum
olan Yılmaz Çelik, 27.07.2012 tarihinde cezasını infaz ettiği Giresun E Tipi Kapalı Ceza Ġnfaz
Kurumundan telefon ile beni arayarak “Cezaevi Müdürü Bahattin adlı Ģahıs ile BaĢgardiyan
Sayim Çınar, her gün koğuĢumuza gelerek hakaretlerde bulunuyorlar. Ayrıca biz mahkûmları
küçük düĢüren ve aĢağılayan tabirler kullanıyorlar. Bu da yetmezmiĢ gibi üzerimize yürüyüp
boğazımızı sıkıyor ve akabinde de tehdit ediyorlar. Biz burada her an baĢımıza bir olayın
gelmesinden korkuyoruz. Hayati tehlikemiz bulunmaktadır.” Dedi. Ben oğlumun hayatından
endiĢelenmekteyim Bu nedenle derneğinizden bu konuda hukuki destek bekliyorum.” (ĠHD
*06.08.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ġhsan Tekel, Ģu beyanlarda bulundu: “Oğlum
olan Felemez Tekel, 20.07.2012 tarihinde bulunduğu ġanlıurfa E Tipi Kapalı Cezaevi‟nden
Bolu Cezaevine sürgün edildi. Oğlum kendisine ait olan eĢyalarını almadan Bolu cezaevine
gönderildiklerini söyledi. Ayrıca yolculuk esnasında tutuklulara sözlü olarak hakaretler
yağdırıp, fiili iĢkenceye varıncaya kadar tehdit ve dayatmalara maruz kaldıklarını beyan etti.
Bu iĢkence ve dayatmalar Bolu cezaevinde de devam ettiğini, yemek verilmediğini, cezaevi
giriĢinde de bu hakaret ve tehditlerin devam ettiğini dile getirdi. Ben yapılan bu haksızlıkları
kabul etmiyorum. Tutuklulara bu dayatmaları reva gören sorumlulardan Ģikâyetçiyim. Bu
*06.08.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Hediye Ġpek, Ģu beyanlarda bulundu: “EĢim
olan Abdullatif Ġpek, 20.07.2012 tarihinde bulunduğu ġanlıurfa E Tipi Kapalı Cezaevinden
Bolu Cezaevine sürgün edildi. EĢimin kendisine ait olan eĢyalarını almadan Bolu cezaevine
gönderildiklerini söyledi. Ayrıca yolculuk esnasında tutuklulara sözlü olarak hakaretler
yağdırıp, fiili iĢkenceye varıncaya kadar tehdit ve dayatmalara maruz kaldıklarını beyan etti.
Bu iĢkence ve dayatmalar Bolu cezaevinde de devam ettiğini, yemek verilmediğini, cezaevi
giriĢinde de bu hakaret ve tehditlerin devam ettiğini dile getirdi. Ben yapılan bu haksızlıkları
kabul etmiyorum. Tutuklulara bu dayatmaları reva gören sorumlulardan Ģikâyetçiyim. Bu
*20 Temmuz'da Urfa E Tipi Cezaevi'nden 60 tutsak gerekçe gösterilmeksizin Bolu T
Cezaevi'ne sürgün edildi. 60 kiĢiden sadece 4'ünün cezası kesinleĢmiĢ iken geriye kalan 56
kiĢi ise tutuklu olarak yargılanıyor ve hemen hemen hepsinin duruĢmaları Diyarbakır
Adliyesi'nde görülüyor. 60 kiĢiden tutuklu yargılanan 5 kiĢi daha sonra tahliye edildi. Bolu T
Tipi Cezaevi'nde tutulan 55 kiĢinden 8 tutuklunun cezaevindeki keyfi uygulamaları protesto
etmek için 20 gündür süresiz-dönüĢümsüz açlık grevinde, diğer 47 kiĢinin ise süresizdönüĢümlü açlık grevi eyleminde olduğu öğrenildi. Sürgün edilen tutuklu ve hükümlüler
içerisinde müvekkilleri bulunan Avukat Raziye Öztürk, cezaevinde müvekkilleriyle yaptığı
görüĢmeler sonrasında gerek sürgün sırasında gerek ise, Bolu T Tipi Cezaevi'nde siyasi
tutsaklara yönelik yaĢatılan keyfi uygulamaları anlattı. 20 Temmuz gecesi Urfa E Tipi
Cezaevi'nde saat 22.00 sularında müvekkillerinin de aralarında bulunduğu 4'ü hükümlü ve
çoğu 'KCK' adıyla yürütülen soruĢturma kapsamında duruĢmaları devam eden 56 tutuklunun
211
apar-topar alınarak, çoğu yalınayak Ģekilde ring araçlarına bindirildiğini aktaran Av. Öztürk,
"Ring aracına bindirilmeden önce darp ediyorlar. 12 Eylül darbesindeki cezaevi koĢullarını
aratmayan bir Ģekilde dövüyorlar, çoğu yaralanıyor, raporları da bulunuyor. Ring aracında
darp etmeye devam ediyorlar müvekkillerimizi ve yola çıkarıyorlar. Yolda da askerler
tarafından dövülmeye devam ediliyorlar. Komutana, tutsaklar, 'askerlerin dövdüklerini'
söylüyorlar. Ama müvekkillerimizim birbirini dövdüğü söyleniyor, ama onların zaten elleri
kelepçeli nasıl dövecekler birbirlerini" dedi.
60 kiĢinin 15 saat boyunca kelepçeli olarak ring aracında yolculuk yaptığını belirten Öztürk,
yolda ve Bolu T Tipi Cezaevi'nde yaĢananlara iliĢkin Ģunları söyledi: "Üstleri baĢları yırtık ve
yaralılar. Çenesinin kırıldığını belirten bir müvekkilimiz var ve henüz filmi bile çekilmemiĢ.
Böbrek hastalığı, baĢka hastalıkları olanlar var. Ring aracına bindirildikten sonra ne su ne
yemek veriyorlar. Bolu T Tipi Cezaevi'ne getiriyorlar. Çıplak biçimde arama dayatıyorlar ve
tutuklular buna direniyor. Çıplak aramayı kabul etmeyen müvekkillerimizin üstlerini
yırtıyorlar, bu Ģekilde yırtıp aramak için diretiyorlar. Bundan dolayı açlık grevine giriyorlar.
ġu anda süresiz olarak 8 müvekkilimiz açlık grevinde diğerleri ise, 3'er günlük dönüĢümlüsüresiz açlık grevindeler.” (08.08.2012/DĠHA)
*Bitlis E Tipi Cezaevi'nde hükümlü kadın tutsakların batıdaki cezaevlerine sürgün edilmeleri
ardından sayıları 16'ya kadar düĢen kadın tutsaklara uygulanan baskı, erkek gardiyanların
fiziki saldırılarına kadar vardı. Sürgünleri protesto etmek için kapılara vuran 7-8 kadar
kadının kaldığı B-8 odasına 30'a yakın gardiyan tarafından sabah sayımından sonra baskın
yapıldığı, çıkan arbedede merdiven baĢındaki ranzanın üst kısmında bulunan yatakta uyuyan
Sümeyye Gök adlı kadın tutsağın saçından çekilerek ranzadan düĢürüldüğü belirtildi. Kafa
üstü düĢürülen Gök'ün boynundan yaralandığı öğrenildi. Cezaevi kaynaklarından edinilen
bilgiye göre Gök, boynunun kırılma riski taĢıması ve incinmesine rağmen revire götürülmedi
ve tedavi edilmedi. (09.08.2012/DĠHA)
*Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nden Ġzmit E Tipi Kapalı Cezaevi'ne sürgün edilen 8 siyasi
tutukludan ailesine telefonla ulaĢan Yakup Hezer, sürgün sırasında ağır hakarete ve fiziksel
Ģiddete maruz kaldığını bildirdi. Anne AyĢe Hezer, 8 kiĢinin gardiyanlar tarafından zorla
soyulup taciz edildiğini söyledi. Geçtiğimiz hafta Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nden Ġzmit
Kapalı Cezaevi'ne sürgün edilen Yakup Hezer'in annesi AyĢe Hezer, oğlu ile yaptığı telefon
görüĢmesinde oğlunun sürgün sırasında hakarete ve Ģiddete maruz kaldığını aktardığını
söyledi. 2 yıldır Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan oğlunun 8 arkadaĢı ile birlikte
Ġzmit'e sürgün edildiğini dile getiren Hezer, "Oğlum sürgün sırasında gardiyanların
kendilerinden çırılçıplak soyunmalarını istediğini söyledi. Bu uygulamaya karĢı çıkanlar
gardiyan ve askerler tarafından dövülmüĢ. Elbiseleri zorla yırtılıp soyulmuĢ ve hatta tacize
dahi uğradıklarını söyledi. Resmen çocuklarımızın psikolojisi ile oynayarak yıldırmak ve
sindirmek istiyorlar" dedi. (12.08.2012/DĠHA)
*Bölge cezaevlerinden batı illerine sürgünler tüm hızıyla devam erken, tutsakların
cezaevlerine nakledilmesinde ciddi sıkıntılar yaĢandığı aktarıldı. Diyarbakır 6. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde ġırnak "KCK" davasından yargılanan ve Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nden
geçtiğimiz hafta Kocaeli T Tipi 2 No'lu Cezaevi'ne sürgün edilen Tüm Bel-Sen Cizre eski
Temsilcisi Metin Fındık, ailesine telefonla ulaĢarak sürgün sırasında yaĢadıklarını aktardı.
Ağabeyi Metin Fındık'la yaptığı görüĢmenin ardından büyük bir endiĢe duyduklarını dile
getiren Cevher Fındık, ağabeyi ve Abdullah Koç adlı baĢka bir siyasi tutsağın Kocaeli T Tipi
2 No'lu Cezaevi'ne sürgün edilirken geçen 24 saatlik süre zarfında elleri kelepçeli bir Ģekilde
ring aracında bekletildiğini söyledi. Cezaevi giriĢinde gardiyanların tutsakların üzerindeki
elbiseleri çıkarmalarını istediğini aktardığını dile getiren Fındık, "Ağabeyim bizi,
gardiyanların kendilerini soymak istediğini, buna karĢı çıkınca da gardiyan ve askerlerin
saldırısına uğrayarak darp edildiklerini söyledi" dedi. (14.08.2012/DĠHA)
212
*19 Temmuz'da Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi'nden Bolu T Tipi Kapalı Cezaevi'ne sürgün
edilen 12 siyasi tutsaktan biri olan A. Cemil Dağtekin nakledildikleri sırada iĢkence ve kötü
muameleye maruz bırakıldıklarını ailesine gönderdiği mektupta anlattı. Dağtekin, sürgün
edildikleri sırada 12 Eylül'ü aratmayacak Ģekilde iĢkence ve dayağa maruz kaldıkların
belirterek, askerler tarafından teker teker coplandıklarını, coplardan alınan darbelerden birçok
kiĢinin kafasının ve diĢlerinin kırıldığını belirtti. Dağtekin, askerlerin saldırısı sırasında
komutanların da kendilerini izlediğini ve hakaret ettiğini kaydederek, "Daha sonra bizleri aç
ve susuz bir Ģekilde yaklaĢık 24 saat boyunca cezaevi aracı olan ringe sıkıĢtırarak ayakta
nakil ettiler. Yolculuk esnasında lavabo ihtiyaçlarımız bile giderilmedi. Can güvenliğimiz
sağlanmadı" dedi. Dağtekin, Ģuan bulunduğu Bolu T Tipi Kapalı Cezaevi'nde gazete, kitap ve
dergilerin kendilerine verilmediğini aktararak, "Televizyon bile yok, tamamen hayattan kopuk
yaĢıyoruz. Keyfiyetçi bir yaklaĢımla bizlere baskı ve sindirme politikası uygulanıyor. Yaralı
olanlar da hastaneye kaldırılmadı ve tedavileri yapılmadı" ifadelerine yer verdi.
(22.08.2012/DĠHA)
*Kars‟ın Kağızman Ġlçesi'nde 11 Kasım 2011 tarihinde „KCK‟ adı altında yapılan baskında
gözaltına alınarak tutuklanan ve Erzurum H Tipi Cezaevi'nden GümüĢhane H tipi Cezaevi'ne
sürgün edilen siyasi tutuklu Erkan KarataĢ‟ın darp edildiği iddia edildi. Ailesi aracılığıyla
açıklamada bulunan KarataĢ, cezaevinde yönetimin kıĢkırtması sonucu adli tutukluların
saldırısına uğradığını, bunun sonucunda vücudunda yaraların oluĢtuğunu dile getirdi.
(24.08.2012/DĠHA)
*11.08.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Akide Ġdin, Ģu beyanlarda bulundu:
“KardeĢim olan Kader Ġdin, yaklaĢık olarak 10 gün önce bulunduğu Mardin E Tipi
cezaevinden Çankırı Cezaevine sevk edildiğini yaptığımız haftalık telefon görüĢmesinde
bilgilendirdi. Ayrıca sevk edildiği Çankırı Cezaevinde yaĢanan sorunları ve nakil sırasında
yaĢananları aktardı. Bu sorunların baĢında ilk gittiği gün elleri kelepçeli bir vaziyette ring
aracıyla götürüldüğünü, arama esnasında sık aramayı kabul etmediği için orada bulunan
gardiyanlar tarafından darp edildiğini, ayrıca haftada bir yapılan telefon görüĢmesi ilk
zamanlar verilmediğini, normalde nakil yapıldığı zaman kiĢinin kendi ailesinin arama
hakkının olduğunu biliyoruz. Ayrıca cezaevinde koğuĢ içinde havalandırma esnasında 10
adım yürüdüğünde, tutuklular için geçerli, aramadan geçtiklerini, havalandırmayı 8.008.30‟da açtıklarını, diğer koğuĢta bulunan arkadaĢları ile ortak bir havalandırmalarının
olmadığını, cezaevinde sıklıkla yapılan aramaların durmaması söz konusu olursa “açlık
grevine” gireceklerini söyledi. Çankırı cezaevinde toplam 18 siyasi tutuklu bulunmaktadır.
Açık görüĢlerimiz saat 13 olması gerekirken 14.30‟da görüĢebildik. Ailesi olarak bize arama
sırasında yapılan hukuksuzluğu kabul etmiyoruz. KardeĢimin görüĢüne gittiğimizde
kendisinin görüĢe çıkmayacağı bilgisi verildi. ArkadaĢlarının ısrarı üzerine ancak
görüĢebildik. GörüĢe çıkmama sebebini sorduk bize “kendilerine yönelik aramaları kabul
etmediğinden kaynaklı olarak görüĢe çıkmak istemediğini” söyledi. Cezaevinin genel durumu
çok acı vericidir. Sürekli olarak tecritte bulunan tutuklular var. Bu Ģekilde sıkıntıların devam
etmesi ciddi sorunların yaĢanmasına zemin hazırlamaktadır. Bu konuda sizden hukuki destek
talep ediyoruz.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*28.08.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Cevher Fındık, Ģu beyanlarda bulundu:
“Ağabeyim olan Metin Fındık, 16.09.2009 tarihinde “ġırnak KCK” adı altında yapılan
operasyonda gözaltına alınıp daha sonra tutuklandı. Tüm-Bel-Sen Cizre eski temsilcisi olan
ağabeyim 3 yıl 2 aya aĢkın bir süredir Mardin E Tipi Cezaevinde kalıyordu. Tutuklu kaldığı
süre içinde diĢ tedavisi için Adalet Bakanlığının izni ile 2 defa Diyarbakır D Tipi Cezaevine
misafir olarak kabul edilmiĢtir. 15.07.2012 tarihinde Mardin E Tipi Kaplı Cezaevinde bir
koğuĢun ateĢe verildiği gerekçe gösterilerek 180‟e yakın tutuklu ve hükümlü cezaevinde yer
213
olmadığı gerekçesiyle Ġzmir T ve F Tipi Cezaevlerine sürgün edildiler. Ağabeyimde 1 hafta
sonra 3 arkadaĢı ile birlikte Kocaeli T Tipi Cezaevine sürgün edildi. Sevk esnasında
ağabeyim ve 3 arkadaĢı 24 saat boyunca ellerinde kelepçeli bir Ģekilde ring aracında
tutuldular. Cezaevi giriĢinde yapılaması istenen çıplak arama uygulamasını reddeden
ağabeyim ve 3 arkadaĢı gardiyanlar tarafından iĢkence ve tacize maruz kaldıklarını dile
getirdiler. Bizde bu olayı basın aracılığıyla kamuoyuna duyurduk. Ayrıca konu hakkında
Adalet Baklanlığına ve BDP Grup BaĢkan vekili olan Ġdris Baluken adına soru önergesi
verildi. YaĢanan bu olayın ardından ağabeyim ve 3 arkadaĢı bu kez Kocaeli Kandıra 2 nolu F
Tipi Cezaevine sürgün edildiler. Cezaevi revirinde de doktorun gözü önünde iĢkence
edildiğini söyledi. ĠĢkencenin rapora dönüĢtürülmesini isteyen ağabeyim bu talebi doktor
tarafından reddediliyor. YaĢanan bu olay ardından ağabeyimin hayatından endiĢe ediyoruz.
YaĢanan bu sürgünün ardından binlerce kilometre öteye sevk edilen ağabeyim aile ile
görüĢmesi fiilen engellenmiĢ olup, avukatlarıyla düzenli olarak görüĢemeyeceğinden ötürü
savunma hakkı da engellenmiĢ bulunmaktadır. YaĢanan hukuksuzluğun giderilmesi için sizden
hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Batman cezaevinden Sincan Kadın Kapalı Cezaevi‟ne sürgün edilen kadınların arasında yer
alan 65 yaĢındaki Sabriye Çaçan sürgün sırasında yaĢadığı insanlık dıĢı uygulamalara iliĢkin
mektup yazdı. Çaçan, 17 Ağustos günü Adalet Bakanlığı‟nın talimatı ile Sincan‟a sürgün
edildiğini belirtirken, kendisinin hasta olduğunu ve birçok kere göz ameliyatı olmasından
dolayı görme yetisinin çok düĢük olduğunu vurguladı. Tüm bunlara rağmen 19 saat boyunca
ring aracı ile Ankara‟ya getirildiğini belirten Çaçan, ring yolculuğunun kendisi için iĢkenceye
dönüĢtüğünü dile getirdi. Sincan‟a geldiği zaman her Ģeyin bununla sınırlı kalmadığını ifade
eden Çaçan, "Tam bir iĢkence olan ring yolculuğundan sonra, Sincan Cezaevi giriĢinde ise
çıplak arama ve tacize maruz kaldım. Ġçeri girerken yapılan çıplak ve ince aramanın ötesinde
resmen taciz edildim. Önce beni çıplak soymak istediler. Buna izin vermedim. Bana bağırıp
üstümdeki tüm elbiseleri zorla çıkardılar. Ben o anda ellerimle vücudumu kapatmaya çalıĢtım,
çünkü çok utanmıĢtım. Ama utanması gereken ben değil onlar ve onların zihniyetidir” dedi.
(29.08.2012/DĠHA)
*31.08.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Refik Dinç, Ģu beyanlarda bulundu:
“KardeĢim olan Aydın Dinç, 2008 yılında toplumsal olaylara katıldığı gerekçesiyle gözaltına
alındı ve daha sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi. Çıkarıldığı mahkemece “örgüt
üyeliğinden” yargılanıp 18 yıla mahkûm edildi. Diyarbakır D Tipi Cezaevinde 3 yıl kaldıktan
sonra Antalya L Tipi Kapalı Cezaevine sürgün edildi. Cezaevinde siyasi tutsaklara yoğun bir
baskının olduğu ve kendilerine hakareti Ģiddet uygulandığını, küfür ve tacizlere maruz
kaldıklarını söyledi. Ayrıca 7 kiĢilik koğuĢlarda kaldıklarını dile getirdi. Yapılan bu yoğun
baskılardan kaynaklı olarak sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır
ġubesi)
*04.09.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran EmbiyaAktoprak, Ģu beyanlarda bulundu:
“KardeĢim olan Yusuf Aktoprak, 24.08.2012 tarihinde Kayapınar ilçesinde bulunan evine
sivil giyimli polisler tarafından baskın düzenlendi. KardeĢim daha sonra gözaltına alındı.
Gözaltına alınma gerekçesi ise “20.08.2012 tarihinde Gaziantep‟te yaĢanan bombalı saldırıyı
gerçekleĢtiren kiĢi veya kiĢilere yardım ettiği gerekçe gösterildi. KardeĢim Gaziantep‟e
götürüldü. 4 gün gözaltında kaldıktan sonra çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanıp
Gaziantep E Tipi cezaevine gönderildi. KardeĢim iki gün cezaevinde kaldı. Burada her türlü
iĢkenceye maruz kaldığını, hakaret, küfür ve hatta giysileri çıkarılıp çırılçıplak bırakıldığını
dile getirdi. 03.09.2012 tarihinde kardeĢim kaldığı Gaziantep cezaevinden Adana Kürkçüler F
Tipi Cezaevine sürgün edildi. KardeĢimin görüĢüne gittiğimizde yapılan iĢkencelerin izleri
yüzünde ve vücudunda gözle görülecek bir Ģekilde belli ediyordu. Yaptıkları iĢkence izlerinin
geçmemiĢ olması olayın boyutunu göstermektedir. Biz ailesi olarak Adana cumhuriyet
214
baĢsavcılığına kardeĢimin iĢkence yapıldığına dair dilekçe vermek istiyoruz. Ancak savcılık
suçun iĢlenen yerin Gaziantep olduğunu söyleyerek dilekçeyi ret ediyor. KardeĢime yapılan
iĢkence ve onur kırıcı muamelenin kamuoyuna duyurulması ve bu konuda sizden hukuki
yardımda bulunmanızı istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*13.09.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Birsen Dağ, Ģu beyanlarda bulundu: “Oğlum
olan Gökhan Dağ, 2007 yılında yapmıĢ olduğu iddia edilen bir gasp olayında tutuklanıp 8 yıl
ceza verildi. 3 yıl Ġstanbul‟da kaldıktan sonra Elazığ cezaevine sürgün edildi. Daha sonra
Osmaniye T Tipi Kapalı cezaevine gönderildi. 11.09.2012 tarihinde oğlumla yapmıĢ olduğum
haftalık telefon görüĢmesinde kendisine koğuĢ arkadaĢı ile tartıĢtığı için ceza olarak falakaya
yatırıldığını, ağza alınmayacak küfür ve hakaretler yaptıklarını bunları yapanda
gardiyanların olduğunu söyledi. Gardiyanların yapmıĢ olduğu iĢkenceden kaynaklı olarak
ayak topuklarının kırıldığını ve ayaklarının üzerine basamadığını dile getirdi. Bunları
anlatmaya baĢlayınca aniden telefonu kesildi. Çocuğumun hayatından endiĢe ediyorum. EĢim
yok ve maddi durumumda olmadığından oğlumun görüĢüne gidemiyorum. Oğlumun
Diyarbakır ve çevre illerden birine naklinin yapılmasını talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır
ġubesi)
*Antep H Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan YaĢar Kırmızı, Murat Ekin, Zeki Esin, RuĢen Tutku,
Nesih Toprak, Tarık DağtaĢ, ġahap Erbasan ve Seydi Balduz dün sabah Bolu T Tipi Kapalı
Cezaevi'ne sürgün edildi. Ring aracıyla gönderilen tutsakların darp edildiği, susuz ve aç
bırakıldıkları ve Bolu Cezaevi giriĢinde zorla soyunduruldukları bildirildi.
(23.10.2012/DĠHA)
*Adıyaman E Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan ve 5 Kasım'da süresiz-dönüĢümsüz açlık
grevine giren YaĢar CimbaĢ ve Cemal Çakır, 9 Kasım günü Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi'ne
sürgün edildi. Telefonla kardeĢi Hüseyin CimbaĢ'ı arayan YaĢar CimbaĢ, Kandıra 1 Nolu F
Tipi Cezaevi'nde zorla soyundurulmak istenildiğini, bu uygulamaya direndikleri için cezaevi
görevlileri tarafından zorla elbiselerinin çıkarıldığını ve darp edildiklerini aktardı.
(10.11.2012/DĠHA)
*12.11.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mehmet Arslan, Ģu beyanlarda bulundu:
“KardeĢim Nedim Arslan, 2007 yılında adam öldürmeye yardım etme suçundan ceza alıp
önce Diyarbakır D Tipi Kapalı Ceza Ġnfaz Kurumunda daha sonra MuĢ E Tipi
Kapalı Ceza Ġnfaz Kurumunda cezasını infaz etmiĢ ve halen Aliağa T Tipi Kapalı Ġnfaz
kurumunda cezasını infaz etmektedir. Ancak Aliağa Cezaevine nakledildikten sonra sorunlar
yaĢamaya baĢlamıĢtır. 11.11.2012 tarihinde telefon ile yapmıĢ olduğumuz görüĢmede cezaevi
müdürü ile gardiyanların kendisine baskı uyguladığını, kendisinin hali hazırda bir
rahatsızlığının olmamasına rağmen enjeksiyon yaptıklarını; nedeni sorduğunda ise herhangi
bir açıklama yapmadıklarını, psikolojik baskının ise had safhada olduğunu; kendisine karĢı
“seni öldüreceğiz “Ģeklindeki sözel baskının uygulandığını, hayati tehlikesinin olduğunu
belirtmiĢtir. Biz özellikle bu telefon görüĢmesinden sonra ne yapacağımızı bilmiyoruz ancak
kardeĢimin hayatından endiĢelenmekteyiz. Bu nedenle derneğinizden bu konuda hukuki destek
bekliyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*13.11.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Veysi Karadeniz, Ģu beyanlarda bulundu:
“10.11.2012 tarihinde Giresun E Tipi Cezaevinde cezasını infaz eden oğlum Kadri Karadeniz,
ile yapmıĢ olduğum haftalık telefon görüĢmesinde cezaevinde açlık grevinde bulunan
hükümlüleri kontrol amacıyla gelen doktor ile birlikte 20‟ye yakın ceza infaz kurumu
görevlileri bizlere hakaret etmektedirler. Ayrıca beraberinde getirdikleri baskül ve
kantarlarla (baskül ve kantarın ayarlarıyla oynayarak)açlık grevine giren arkadaĢlarımızı
tartıyorlar. Ancak baskülün ayarları ile oynadıklarından arkadaĢlarımızın kilolarını fazla
215
gösteriyorlar. Böylece üzerimize psikolojik Ģiddet uygulamak istiyorlar. Oysaki açlık grevinde
bulunan arkadaĢlarımızın durumu çok ağır, kilo kaybı var yürümede arkadaĢlarımızın
desteğine ihtiyaç duyuyorlar. Çocuğumun ve arkadaĢlarının durumundan kaygı duyuyorum.
Derneğinizde bu yönden hukuki destek talep etmekteyim.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*14.11.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Alican Çetiner, Ģu beyanlarda bulundu:
“14.11.2012 tarihinde Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi 9. KoğuĢta bulunan oğlumun
görüĢüne gittim. Oğlumla birlikte aynı koğuĢta bulunan ve koğuĢ arkadaĢı olan Yalçın Yanar,
13.11.2012 tarihinde kendisini mahkemeye getiren askerler tarafından Ģiddette ve iĢkenceye
maruz bırakıldığını söyledi. Mahkemede açlık grevini protesto edince heyetin karĢısında
kendisini dövüp gözlerini morartmıĢlar ve o yüzündeki morluklarla birlikte hastaneye
götürmeden tekrar cezaevine götürmüĢler. Aile bu konudan haberdar değildir. Bu konuda
* Ağrı M Tipi Cezaevi bulunan siyasi tutsaklardan Metin Özmen, Halit Cakaya, Erkan Efe,
Talat Satık, Bülent TaĢdemir, Seyithan Erkan, Kemal Kahraman, Selçuk Polat, Dündar
Aldıran ve Gökhan Turan, yaĢadıkları sorunlara iliĢkin Doğubayazıt TUHAD-DER'e mektup
gönderdi. Polislerin cezaevine gelerek kendilerini sorguladığının aktarıldığı mektupta, Ģunlar
kaydedildi: "YaĢanan sorunlar yetmiyormuĢ gibi hukuk dıĢı bir Ģekilde Ağrı Emniyet'inden
gelen polisler bizleri sorgulamakta ve kimi arkadaĢlarımızın üzerine ifade vermeyi
dayatmaktadır. Bize „avukat geldi‟ deniliyor, gittiğimiz de ise polislerle karsılaĢıyoruz.
Cezaevi idaresi bu yaklaĢımlara karĢı, 3 maymunları oynamaktadır. Kısaca burada büyük bir
mağduriyet yasamaktayız. Hukuk dıĢı baskılarla karĢı karĢıya bırakılmaktayız.
(18.12.2012/DĠHA/Yuksekovahaber.com)
*29.12.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Fatma Maçin, Ģu beyanlarda bulundu:
“Oğlum olan Fırat Maçin, bulunduğu Diyarbakır D Tipi Cezaevinden Ġzmir ġakran
Cezaevine sürgün edildi. ġu an bulunduğu ġakran Cezaevinde dün itibariyle (28.12.2012)
cezaevinde bulunan gardiyanlar tarafından baskın düzenlenerek tutuklu bulunan ve içinde
oğlumun da bulunduğu tüm mahkûmlara iĢkence yapıldığı bilgisi verildi. Ben oğlumun ve
ġakran Cezaevinde bulunan tüm tutsakların can güvenliğinden endiĢe duymaktayım. Verilen
bilgiler doğrultusunda bu olayların araĢtırılması ve bu konunun basına yansıtılması için
-Kaçırma ve Ajanlık Tehdidi
*28.02.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ramazan Polat, Ģu beyanlarda bulundu: “31
Aralık 2011 tarihinde polisler tarafından gözaltına alındım. Polisler beni Huzurevlerinden
alarak Terörle Mücadele ġubesine götürdüler. Benimle birlikte 97 kiĢi gözaltına alınmıĢtı.
Dört gün gözaltında kaldıktan sonra mahkemeye çıkarıldım ve mahkeme tarafından serbest
bırakıldım. Gözaltında bulunduğum süre içerisinde sivil giyimli beĢ polis yanıma gelerek beni
baĢka bir odaya götürdü “bizimle çalıĢ, bize ajanlık yap, ayda sana 5.000,00TL hesabına
yatıralım” diyerek beni zorladı. Ancak ben bu Ģahısların teklifini kabul etmedim. Mahkeme
tarafından serbest bırakıldıktan sonra beni gözaltındayken ajanlık için zorlayan ve polis
olduğunu beyan eden ismini bilmediğim ancak görürsem hatırlayabileceğim Ģahıs iĢyerime iki
defa geldi. Bu Ģahıs önce nasıl olduğumu sordu ancak daha sonra bana yaptıkları ajanlık
teklifini düĢünüp düĢünmediğimi sordu. Ben kendisine teklifini kabul etmediğimi söyleyince bu
Ģahıs beni tehdit etmeye baĢladı “sana bu memleketi dar ederim, bu memlekette sana ekmek
yedirmem” Ģeklinde tehditlerde bulunduktan sonra gitti. Ben bu tehditler üzerine korktuğum
için dükkânımı kapattım. Görsem tanıyabileceğim Ģahıs beni sürekli olarak benim kullanmıĢ
olduğum 0539 721 89 72 numaralı teflonumu arayarak beni bana yapılan teklifi kabul etmem
aksi halde memleketi terk et Ģeklinde tehditlerde bulunuyordu. En son yaklaĢık 20 gün önce
216
beni Turkcell e ait bir numaradan yine arayarak tehdit etti. Ben o numarayı ayrıca savcılığa
bildireceğim. Bu tehditlerin devam etmesi özerine telefon hattımı kapatıp telefon
kullanmamaya baĢladım. Aradan bir ay geçmeden ben surların dibinde otururken aniden
yanıma geldi. Bana “teklifimi kabul etmiyor musun kabul etmiyorsan senin yerinde olsam bu
memleketten giderdim” dedi ve uzaklaĢtı. Ben bu olayla ilgili suç duyurusunda bulunmak
üzerine hukuki yardım almak için insan hakları derneğine baĢvuruda bulunduktan sonra bu
polis olduğunu belirten arkadaĢları kardeĢimi arayarak Ģikâyetinden vazgeçsin. Tüm
zararlarını karĢılarız demiĢtirler. Ancak ben bunu kabul etmedim. Bugün yani 05.03.2012
tarihinde Dağkapı meydanında oturduğum esnada söz konusu Ģahıs yanıma gelerek
Ģikâyetimi geri almamı aksi halde baĢıma kötü Ģeyler geleceği yönünde beni tehditlerine
devam etti. Ben bu polis olduğunu belirten, Tem ġube de gözaltındayken beni baĢka bir odaya
götürüp ajanlık için zorlayan kiĢiler arasında olan ve tehdit eden, daha sonra benim
dükkânıma kadar gelip ve takip eden ve tehdit eden bu Ģahıstan Ģikâyetçiyim. Öncelikle beni
takip edip tehdit eden Ģahıs ve TEM ġube de beni baĢka bir odaya alarak tehdit eden ajanlık
yapmaya zorlayan diğer Ģahısların tespit edilmesini ve hakkında gerekli soruĢturmanın
baĢlatılması ve cezalandırılması için kamu davası açılmasını talep ederim.” (ĠHD
*Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde 2011 yılı ve öncesinde yapılan gösterilerle ilgili "KCK
Nusaybin Gençlik yapılanması"na yönelik düzenlenen operasyon sonucu 23'ü tutuklu 26 kiĢi
hakkında açılan davanın ilk duruĢması Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Yer
darlığı nedeniyle Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruĢmaya, tutuklu sanıklar
Sait Erçik, M. Cahit Koyuncu, Ercan Aka, BarıĢ Ayaz, Vedat Er, ġiyar Tarlak, Muhabbet
Kıno, PeĢger Ġlhan, Cesur Bedir, Musa Arslan, Abdullah Erdal, Serhat Özbey, Süleyman
Arslan, Cengiz Bozan, Mazlum Akman, Nazım Duman, Serhat Kartal, Cevat Altunkaya,
Botan Cankurt, TekoĢin Bulca, Zinar Çakır, Cumhur Karuman ve Hogir Özbek ile tutuksuz
sanık Gülizar Atak katıldı. Sanık TekoĢin Bulca, yazılı savunmasını okudu. Bir fuhuĢ
çetesinin tuzağına düĢürülerek Azadiya Welat Gazetesi ve BDP içine polis tarafından
sızdırıldığını söyleyen Bulca, "Polisin ve kontra çetesinin oyununa geldim. Bana cinsellik ile
erkekleri etkileme konusunda eğitim verildi. Bu Ģekilde BDP'nin içine sızdırıldım. Polisin
kendisi taĢ atmamı istedi. BDP'ye gittiğimde gazete dağıtıyordum. Oradaki gençleri
uzaklaĢtırmaya çalıĢıyordum. Bana toplulukları provoke etmem söylendi. Bende öyle yaptım.
Bir çok kiĢiyi partiden uzaklaĢtırdım. Korsan eylemleri yapıp BDP gençliğine mal etmek
istiyorlardı. Serhat Kartal'dan boĢ ĢiĢeler istedim. Polislerle birlikte molotof yapıp polise
atacaktık" dedi. Mahkeme BaĢkanı Türkmen'in "Polis kendi kendini yakmayı nasıl göze
alsın?" yönündeki sorusuna Ģeklindeki sorusuna Bulcan, "Tek dertleri provakasyon yapmaktı.
Polisle birlikte hazırlayıp attığımız molotoflar oldu. Nusaybin giriĢinde BĠM'e molotof
atılması olayı oldu. Polis bize molotofları verdi ve BĠM'e atmamızı söyledi. Amaç olayı BDP
gençliğine yıkmaktı. Olayda benimle molotoflu eyleme katılanlar da polis adına çalıĢıyordu.
Dilekçemde bahsettiğim erkekleri etkileme sanatını kullandım. Polis beni, ben ise bazı
gençleri kullandım. Zaten benimle iliĢkileri duyulduğunda partiden uzaklaĢtırıldılar" dedi.
Sanıklardan 19 yaĢındaki Serhat Kartal'da hazırladığı yazılı ifadesini okudu. Daha önce
hırsızlık ve uyuĢturucudan sabıkası bulunduğunu hatırlatan Kartal, "BDP'nin çalıĢmalarına
katılmaya baĢladım. Bir süre sonra bu iĢlerden koptum. Siyasete atıldım. Sempati duymaya
baĢladım. Bu nedenle polislerden çok baskı gördüm. Önümü kesip tehdit ediyorlardı. Bana
sürekli 'Gel yine hırsızlık yap" dediler. Bir gün evimizi basarak beni aldılar. Nusaybin Otogarı
arkasında boĢ bir araziye götürüp kafama silah dayadılar. Bana ajanlık teklif ettiler.
Ġstediklerini yapmadığım için burada yargılanıyorum. Polisin bana ajanlık teklifini ĠHD'ye
aileme ve partiden bazı arkadaĢlara anlatmıĢtım. Örgüt ajan veya hain olarak nitelendirdiği
kiĢileri öldürmez. Devlet öldürür, örgüt bağıĢlayıcıdır. Polis benden Cevat Altunkaya, Musa
Aslan ve Burhan isimli kiĢileri vurmamı istedi. Bunları bana söyleyen Nusaybin'den Servet
isimli polistir. Ben bu 3 kiĢiyi öldürseydim beni burada yargılayamazdınız. Sizin dediğinizi
217
yapmadım diye yargılıyorsunuz" ifadelerini kullandı. Yazılı dilekçesini okuyan bir diğer sanık
Botan Cankurt (19) ise, BDP'ye gittiği için polis tarafından sürekli baskı gördüğünü, geçen yıl
düzenlenen "Amara YürüyüĢü" sonrası gözaltına alındığını ifade etti. "Servet" isimli plisin
kendisine ajanlık teklif ettiğini söyleyen Cankurt, "BDP'den bilgi getirmemi istiyordu.
Ġstediğim kadar para teklif etti. Baskılara dayanamayıp kabul ettim. Gençleri toplayıp eylem
yaptırmak istiyordu. Beni ismini bilmediğim bir kiĢi ile tanıĢtırdı. Bize patlayıcı madde
eğitimi veriyorlardı. 30-35 kiĢilik gruplar halinde eğitimlere tabi tutulduk. Bazı evlerde
PerĢembe akĢamları toplanıp Fethullah Gülen'in kitaplarını okutuyorlardı. Polis Servet bana
7.65'lik silah vererek akrep polis aracına ateĢ etmemi istedi. Eylemi yapıp silahı istediği yere
bıraktım. Daha sonra baĢka bir eylemde emniyet binasına ateĢ ettik. Bu olaydan sonra
baskınlar baĢladı. Banka Ģubelerine saldırı yapıyorduk. Eylemleri hafta sonu yapmamızı
istiyordu. Servet'in talimatı ile birçok eylem yaptık. ġu anda gizli tanık olup olmadığımı
bilmiyorum. ġayet gizli tanık olarak ifadem varsa bunların hiç birini kabul etmiyorum.
Tamamen polisin hazırladığı beyanlardır. 33 ATM 34 plakalı arabayla beni alıyorlardı. Silahlı
eğitimi Servet'in polis lojmanlarındaki 3'ncü kattaki evinde aldık. Ancak ateĢ etmemiz
yasaktı. Siyasi eğitimleri değiĢik evlerde alıyorduk. Polis Servet'in kod adı Rızgar'dır.
Bahsettiğim örgüt buraya gelmeden nerede toplantılar yaptığımızı söylemeyeceğim. Eğitim
aldığımız yerlerden biri Peker marketin altıdır ve giriĢi arka taraftadır. Diğer yer demiryolu
arkasındaki Cami'nin arkasında bodrum kattı. Polis sizin polisinizdir. Siz de bu oyunları
biliyorsunuz. Dosyadaki tüm gizli tanıkları tanıyorum. Gizli tanıklar Kızılay ve Tango'yu
tanıyorum. Bunlar benimle çalıĢtıkları için biliyorum. Gizli tanık KuĢçu'yu tanımıyorum.
Artık polislerin kirli oyunlarına gelmeyeceğiz. Gençleri nasıl düĢürdüklerini gördük" dedi.
Cankurt'un beyanının ardından söz alan müdafi avukatı Abdullah Düzgün, "Müvekkilim 2
polisten ve 33 ATM 34 plakalı araçtan söz ediyor. Bu hususların araĢtırılmasını istiyoruz.
Adreslerini verdiği eğitim yerlerinin tespit edilmesi gerekir. Ayrıca tapelerden Rızgar kod adlı
polisin araĢtırılmasını talep ediyoruz" dedi. Savunması alınan sanıklardan PeĢger Ġlhan,
Nusaybin'de istihbarattan Ali isimli bir polisin kendileriyle çalıĢmasını teklif ettiğini, BDP'ye
gidip gelenleri kendisine bildirmesini isteyerek tehditlerde bulunduğunu söyledi. Korktuğu
için dediklerini yaptığını belirten Ġlhan, "Ali isimli polis bana 8 tane havai fiĢek vererek
Atatürk Lisesi arkasındaki çukura gömmemi ve sonra ihbar etmemi istediler. Ben havai
fiĢekleri gömerek polis Ali'yi arayıp ihbar ettim. Ġstihbaratçı ve polislerin dini imanı paradır.
Bunları para için yaptılar. Bana, 'Sen malzeme koy yakalat, sen kazan biz de kazanalım'
diyordu. Devlet Ģu an burada olanları kullanmıĢ, sonra cezaevine atmıĢ. Ben emniyete uzak
durduğum için Ģu an buradayım. 10 aydır cezaevindeyim. Okulumdan geri kaldım ve bende
sizin oturduğunuz koltuklara oturmak istiyorum. Asıl yargılanması gereken polislerdir" dedi.
Söz alan sanık avukatları, onlarca polis ismi ve yapılanların anlatıldığını, iddia makamının
bununla ilgili bir ara karar ve soruĢturma baĢlatması gerektiğini belirtirken, polislerin
yargılanan gençleri kullandığını, bu nedenle haklarında soruĢturma açılması gerektiğini talep
etti. Ġddia makamının taleplerinin ardından söz alan sanıklardan Botan Cankurt, "Polisler bana
sadece 7.65 değil, keleĢ bile verdiler. Çözüm çadırlarına molotofları bizzat polisler koydu.
Hatta birlikte gidip koyduk. Mitanni Kültür Merkezi'ne de polis Servet'in adamları molotof
koydu, sonra da baskın yaptılar. Diyarbakır'da gösteride ölen Murat Elibol'un ölümünde bu
çetenin rolü vardır. Cumhuriyet Okulu'nun yanında silah kaleĢnikof ve el bombalarının
bulunduğu sığınak polis Servet'lerin yeridir" dedi. (05.03.2012/DĠHA / Taraf /
Ġlkehaber.com / Ġnternethaber.com / Nusaybinim.com)
*BDP Bingöl Ġl Örgütü tarafından 2010 yılında startı verilen seçim çalıĢmaları çerçevesinde
düzenlenen etkinlik sonrası meydana gelen gösteriye katıldığı iddia edilerek, 15 Nisan 2011
tarihinde gözaltına alınıp tutuklanan M.B.'nin yargılandığı davanın 6. duruĢması Diyarbakır 6.
Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Hakkında "örgüt adına suç iĢlemek", "Tehlikeli maddeleri
izinsiz taĢımak, bulundurmak", "Toplantı ve Gösteri YürüyüĢleri Kanununa muhalefet",
"Kamu malına zarar vermek" ve "Etkin direnmek" iddiaları ile dava açılan M.B. ile müdafi
218
avukatlarının hazır bulunduğu duruĢmaya, "Duman" isimli gizli tanığın da katılarak ifadesini
geri alması polisin oyununu ortaya çıkardı. Talebi üzerine ismini gizli tuttuğumuz gizli tanık
"Duman", sanığın 2011 yılı içinde öğrenim gördüğü okula geldiğini ve her hangi bir eyleme
karıĢmadan okuldan ayrıldığını bildirerek, "Okuldaki kameradan sanığın ve benim
görüntülerim tespit edildiği için 2 gün sonra polis beni ifadeye çağırdı. Bana baskı yapıp,
sanık için 'Kimdir bu?' diye sordular. Ġfademi aldılar. Yazdıkları ifadeyi bana okutmadan
imzalattılar. Diyarbakır'da da savcıların ifademi alacağını söylediler. Sabah 06.00'da beni
aldılar. Kamera kayıtları ile ilgili ifade verdim. Fakat hiç bilmediğim olaylar ile ilgili ifadeler
vardı. Gizli tanık olduğumu burada öğrendim. Gizli tanık olduğumu aileme söylediğim
taktirde 'seni de içeri atarız' diye tehdit ettiler. Ben bu Ģekilde gizli tanık olarak ifade vermiĢ
oldum. Gizli tanık olarak adım bildiğim kadarıyla Duman'dır" dedi. Gizli tanığın ifadesini
çekmesine rağmen iddia makamı esas hakkındaki mütalaasını yenileyerek sanığın bu
doğrultuda cezalandırılmasını talep etti. (07.03.2012/DĠHA/DHA/Gercekgundem.com/
Mynet.com/Hurriyet.com.tr/Evrensel.net/Yurtgazetesi.com.tr/Posta.com.tr)
*18.04.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Sıdık Yılmaz, Ģu beyanlarda bulundu:
“17.04.2012 tarihinde Salı Günü saat 11.00 sularında ABC dershanesinin önünde
bulunduğum sırada sivil giyimli polisler tarafından gözaltına alındım. Bağlar polis
karakoluna götürdüler. Ben gözaltına alınma gerekçemi sordum. Bana “eylemlere
katıldığımı” söylediler. Kendilerine taĢ attığımı belgeleyen bir fotoğraf gösterdiler. Bende
hiçbir suçum olmadığı halde bana karĢı gaz kullanıldığını ona karĢılık sinirlendim ve taĢ
attığımı söyledim. “Seninle beraber kimler vardı” diye sorguladılar. Bende kalabalıktı ve
kimseyi de tanımadığımı söyledim. Bana “seninle farklı bir yerde buluĢalım” dediler. Telefon
numaramı da bildiklerini söylediler. Yani bana ajan olmamı dayatmaya çalıĢıyorlar. Bu
konuda nasıl bir önlem alacağımı bilmiyorum. Bu konuda bana yardımcı olmanızı istiyorum.”
*Hakkari Yüksekova ilçe merkezinde gözaltına alınanlara da ajanlık dayatmasında
bulunulduğu savunuldu. Geçen hafta gözaltına alınan ve serbest bırakılan adını güvenlik
gerekçesiyle vermek istemeyen bir genç, her sorguya girene ajanlık ve muhbirlik teklifinde
bulunulduğunu savundu. (24.04.2012/DĠHA)
*Antep Dirok Kültür Merkezi çalıĢanı Esra TaĢdemir, sivil polisler tarafından ajanlık
dayatmasına maruz kaldığını belirtti. Evinin önünden 22 Nisan günü polisler tarafından
arabaya bindirildiğini söyleyen TaĢdemir, polislerden birinin "iyi" birinin kötü polisi
oynayarak çeĢitli tehditlerde bulunduğunu kaydetti. Kendisini alan polislerin, "Seni, aileni her
Ģeyini biliyoruz sana bir teklifimiz var" dediğini aktaran TaĢdemir, kendisine "Antep
Üniversitesi'ne devam ediyor musun? Özgürlük nedir? Yeni anayasa sürecinde herkesin
fikrini alıyoruz senin fikrin nedir" gibi sorular da yöneltildiğini söyledi."Ġyi polis" rolünü
oynayan kiĢinin “Seninle aynı memleketteniz tekrar görüĢelim” dediğini belirten TaĢdemir,
"Psikolojik olarak bana yaklaĢmaya çalıĢtılar ve bu yaklaĢımlar altında bana resmen ajanlık
yap dayatması yapıldı'' dedi. TaĢdemir, ayrıca olayın ardından sürekli sivil polisler tarafından
evinin izlendiğini belirterek, ''BaĢıma gelebilecek herhangi bir olumsuzluktan Antep Emniyet
Müdürlüğü sorumludur'' dedi. TaĢdemir, ĠHD Antep ġubesi'ne baĢvurarak yardım talep
edeceğini belirtti. (29.04.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com)
*31.05.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Yılmaz Taruk, Ģu beyanlarda bulundu:
“16.05.2012 tarihinde kardeĢim olan Murat Taruk, sürekli olarak çalıĢtığı markette
kalıyordu. Öğleden sonra saat 14.00-14.30 arası yaklaĢık 10 kiĢilik bir grup tarafından
gözaltına alınmak üzere markette alıkonulmuĢtur. KomĢu esnaf ve tanıkların önünde cereyan
eden bu götürülme olayının sivil polisler tarafından yapıldığı söylenildi. Olaya müdahale
eden komĢu esnaf ve eĢini de götüren kiĢilerin “onları gözaltına alıyoruz” dedikleri
219
belirtilmiĢtir. Bu 10 kiĢilik grubun kardeĢimi ve 2 iki kiĢiyi de yanına alarak sokakta
yürüyerek çıktıkları belirtilmektedir. Herhangi bir arabaya rastlanılmamıĢtır. Ailesi olarak ilk
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğüne, daha sonra Cumhuriyet Savcılığına dilekçe verip konunun
takipçisi olmalarını istedik. Tüm baĢvurulara rağmen herhangi bir sonuç alamadık. Nerede
olduğu konusunda hiçbir bilgimiz yoktur. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.”
*Mardin'in Savur Ġlçesine bağlı Sürgücü Beldesi'nin Serenli (Dengiza) Köyü'nde ikamet eden
35 yaĢındaki Hebib ġimĢek, kimliği belirsiz kiĢilerce kaçırıldığı iddia edildi. ġimĢek'in
kardeĢi Abide ġimĢek, ağabeyinin askerlerce kaçırıldığını belirterek, dünden beri kendisinden
haber alamadıklarını söyledi. ġimĢek, ağabeyinin 3 kiĢi tarafından alındığını ve kendisini
ölümle tehdit ettiklerini kaydederek, "Ağabeyimi 3 kiĢi götürdüğü sırada ona 'Senin
çocuklarını öldüreceğiz. Evini talan edeceğiz. Bize bildiklerini söyleyeceksin' demiĢler. Ben
Ġzmir'de kalıyorum. Köyde oturan akrabalarımı arıyorum ancak bütün telefonlar kapalı.
Sadece annemin telefonu açık. Onu da arıyorum sadece ağlıyor. Hiç cevap veremiyor.
Ağabeyimin hayatından endiĢe duyuyoruz" dedi. (31.05.2012/DĠHA)
*Dersim'de, 3 Mayıs'ta "KCK" adı altında yapılan operasyon sonucunda aralarında belediye
meclis üyesi ve belediye çalıĢanlarının da bulunduğu 6 BDP yöneticisi tutuklanmıĢtı. Newroz
bayramı, 8 Mart kutlamaları ve benzeri demokratik eylemlere katıldıkları için tutuklanan
kiĢiler arasında BDP üyesi Ayhan Çelik de bulunuyordu. Evlerinin basılması ve babasının
tutuklanmasının somut hiçbir gerekçesinin olmadığını belirten Çelik'in kızı Nazlı Çelik, "Bir
ay önce gecenin 4'ünde evimizi bastılar ve kapıyı açar açmaz babamı yere yatırdılar. Ġki
buçuk saat boyunca evimizi aradılar. Hatta buzdolabının içine bile baktılar. Ancak hiçbir Ģey
bulamadılar" dedi. Babası tutuklandıktan sonra iĢitme engelli annesiyle birlikte yalnız kalan
Nazlı Çelik, polisin ifade bahanesiyle evlerine geldiğini söyleyerek bunun kendisini ve
annesini ciddi bir Ģekilde tedirgin ettiğini söyledi. Evin tek çocuğu olduğunu ve babasının
tutuklanmasından sonra annesiyle yalnız kaldığını belirten Çelik, "Polis daha önce benim için
hiç eve gelmedi. Ama babam tutuklandıktan sonra, durup dururken eve gelip, 'ifaden var
Emniyet'e gel' dediler. Ġfademin 15 ġubatla ilgili olduğunu söylüyorlar. Oysa babamı Mayıs
ayında gözaltına aldılar. Madem önceki döneme ait neden beni de o zaman götürmediler" diye
sordu. "Biliyorlar biz iki kadın tekiz evde. Daha önce çalıĢıyordum ama babam tutuklandıktan
sonra iĢten çıktım. Sanırım benim iĢten çıktığımı da duymuĢlar ve iĢ üzerinden iletiĢim
kurmaya çalıĢtılar" diyen Çelik, polislerin ilk eve geliĢinde "Ġfade vermen gerek. Üç gün
içerisinde gelmezsen, seni zorla götürürüz" dediğini belirtti. Normalde polisin ifade için
gittiği evlerde ifadesi alınacak kiĢiyi de kendisiyle birlikte götürdüğünü hatırlatan Çelik,
polislerin kendisine sadece uyarıda bulunduğunu belirtti. Bu durumun kendisini rahatsız
ettiğini söyleyen Çelik, BDP'ye giderek durumu il yönetimine aktardığını ifade etti. Çelik,
daha aradan bir gün geçmesine rağmen polislerin ertesi gün tekrar evlerine geldiğini belirten
Çelik, "Ben evde yoktum. Eve geldiğimde, bana iletilmek üzere anneme bir not vermiĢlerdi.
Bir paket tatlı getirmiĢler ve anneme para vermeye çalıĢmıĢlardı ancak, annem paralarını
almamıĢtı" diye konuĢtu. Annesine verilen notta "Nazlı Emniyet'e gel. Hem eĢya vereceğiz
hem ifaden var. Ġfade verip gideceksin. ĠĢ için de görüĢeceğiz" denildiğini ifade eden Çelik,
"Notu okuduğumda Ģok oldum. Tamam ifadem vardı, ev baskınında aldıkları eĢyalarımız
vardı ama bu iĢ ne oluyordu anlamadım. Söz konusu notu da BDP Dersim Ġl Yönetimi'ne
gösterdim" dedi. BDP Ġl Yönetimi'nden Mehmet Ali Yazar ile birlikte ifade vermek üzere
savcılığa gittiklerini belirten Çelik, "Savcılık bize 'burada her herhangi bir ifadeniz yok.
Emniyet'e gidin' dedi. Bunun üzerine Emniyet Müdürlüğü'ne gittik. Ġfademi verdiğimde,
yalnız olmadığım için iĢ konusunda bir Ģey söylemediler" dedi. Polisin, maddi durumlarından
kaynaklı iĢe ihtiyacı olduğunu bildiğini ve annesiyle yalnız yaĢadığını bildikleri için onu
Emniyet'e çağırdıklarını belirten Çelik, "Benimle tek konuĢmayı planlayıp iĢ konusunda da
konuĢmayı düĢünüyorlardı. Bundan kaygılandığım için ben de tek gitmedim. Ve düĢündüğüm
220
gibi, iĢ konusunu açmadılar" diye konuĢtu. Annesiyle yalnız yaĢadıkları için ciddi bir Ģekilde
kaygılandığını belirten Çelik, "Annem iĢitme engelli ve öyle her iĢin hakkından çok gelebilen
biri değil. Ġki defa polis evimize geldiği için korkuyorum. Ġki kere eve geldiklerine göre, evin
yolunu da iyi ezberlemiĢlerdir. Bu demek olmuyor ki bundan sonra akĢamları, gündüzleri
veya herhangi bir vakit eve gelmeyecek. Hem annem için hem kendim için kaygılanıyorum"
diye konuĢtu. (03.06.2012/DĠHA)
*27.06.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Abdulkadir Altan, Ģu beyanlarda bulundu:
“Ben Gazi Caddesi Grant Park Otelin az ilerisinde kontör ve sigara satıyordum. Polisler
ihbar üzerine sürekli olarak gelip gidiyorlardı. Sonra tanımadığım 3 Ģahıs yanıma gelerek
Mitten geldiklerini söyleyip benimle konuĢmak istediklerini söylediler. Benimle yemek yeme
teklifinde bulundular. Bende sizinle konuĢma ve yemek yeme için bir sebebim olmadığını
söyledim. Ne söylemek istiyorsanız burada söyleyin, dedim. Bana “Kuzey Irak ve Suriye‟de
yaĢanan gerginlikten dolayı orada sıkıntı yaĢadıklarını ve bu sıkıntıların giderilmesi için
kendilerine yardımcı olmamı istediler. Orada kimlerin hangi örgüt üyelerinin ne tür faaliyet
yürüttüğünü bize not edersen gümrük kapılarında istediğim kadar eĢya getirebilir ve hiçbir
sıkıntı yaĢamayacağımı” söylediler. Ayrıca pasaport ve konaklama masraflarımı da
karĢılayacaklarını söylediler. Bende onlara cevaben “özgür gündem gazetesi çalıĢanı ve ĠHD
üyesi olduğumu benim Ģuandaki ideolojik yaklaĢımım bu savaĢın bitmesi ve akan kanın
durması bunun için de hiçbir partiye ve örgüte üye olmadığımı söyledim. 22.06.2012
tarihinde çarĢı polis karakolundan gelen 2 memur sigaralarıma el koydular. Sur ilçesinde
bulunan muhtar sayesinde hiçbir iĢlem yapmadılar. Daha sonra karakolda beni bekleterek
tanımadığım birinin benimle görüĢmek istediğini söylediler. Benimle görüĢme taleplerini
sordum, bana Sur içinde yapılan eylemler ilgili bilgi vermemi ve kimlerin bu eylemleri
yaptıkları konusunda yardımcı olmamı istiyorlardı. Bende yardımcı olamayacağımı söyledim.
Bu konuyla ilgili ne yapacağımı bilmiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep
*Siirt E Tipi Kapalı cezaevinde bulunan kadın tutuklular, cezaevi yetkilileri nezaretinde
koğuĢlarından alınarak sivil polislerle görüĢtürüldükleri ve burada kendilerine sivil polisler
tarafından ajanlık teklifi yapıldığı iddia edildi. (11.07.2012/Ozgur-gundem.com)
*Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan PKK'li tutuklu ve hükümlüler , "Diyarbakır D
Tipi Cezaevi'nde bulunan Yakup Burukanlı ve HavreSemirat arkadaĢlarımız Haziran ayında
savcılığa çağırılmıĢlardır. Orada Bingöl'den gelen JĠTEM elemanları ve savcılık bu
arkadaĢlarımıza 'Sizler buranın vatandaĢı değilsiniz. Bize bilgi verin, biz de size yardımcı
olalım' diyerek itirafçı olmaları için baskı uygulamıĢlardır. Bunu kabul etmeyen her iki
arkadaĢımıza hakaretler edilmiĢtir. Son olay, Ağustos ayında gerçekleĢmiĢtir. Savcılığa
çağırılan Agit GizlenmiĢ arkadaĢımıza savcılık tarafından Fettullah Yiğit üzerine ifade
vermesi istenmiĢ ve itirafçı olması için zorlanmıĢtır. Bunu kabul etmeyen arkadaĢımıza ağza
alınmayacak küfürler etmiĢtir." (07.09.2012/ DĠHA)
*01.10.2012 tarihinde Ģubeye baĢvuruda bulunan Fadıl toprak Ģu beyanlarda bulundu:
“YaklaĢık 1 aydır emniyet istihbaratında olduğunu düĢündüğüm 4 kiĢi karĢıma çıkıp bana
“gel bizimle çalıĢ- ya da seni öldüreceğiz” diyerek beni rahatsız ediyorlar. Bana verdikleri
bir telefon numarasıyla onlara ulaĢmamı ve tekliflerini kabul etmemi istiyorlar. Aksi durumda
öldüreceklerini söylüyorlar. 2 defa evime gelip beni Emniyet Müdürlüğü Trafik ġubenin
üzerindeki gizli istihbarat merkezine götürdüler. Bana ısrarla “burayı terk et, evini boĢalt git
burdan yada gel bizim adamımız ol” dediler. 10 defadan fazla gözlatına alındım. YaĢam
hakkımdan endiĢe ediyorum, Ģubenizin yardımcı olmasını talep ediyorum” (ĠHD Siirt
ġubesi) Not: Cumhuriyet baĢsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
221
*04.10.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Süleyman UlaĢ, Ģu beyanlarda bulundu:
“Benim kızım AyĢe UlaĢ, Bitlis ilinde Üniversite okuyordu. 2012 yılının altıncı ayının
sonlarına doğru Bitlis‟te kaldığı evden gözaltına alınarak tutuklandı. Kızım Ģuanda Bitlis
Cezaevinde kalmaktadır. Cezaeviyle ilgili bazı sorunlarının olduğunu, cezaevinde kendilerine
psikolojik baskı uygulandığını, kendilerine verilen yemeklerin tat ve kokularının kötü
olduğunu ve yenilemeyecek durumda olduğunu, hastalandıklarında kendilerinin revire
çıkarılmadığını ve ilaç verilmediğini belirtti. Ayrıca sivil polisler tarafından zaman zaman
cezaevinden alınıp götürüldüğünü kendisine ajanlık konusunda dayatmaların yapıldığını
belirtmiĢtir. Kızımın bu Ģikâyetleri bizi çok ciddi bir Ģekilde kaygılandırmaktadır. Cezaevi
koĢullarının düzeltilerek insan haklarına uygun koĢulların yaratılması gerekmektedir. Ayrıca
kızımın sivil polislerce cezaevinden çıkarılıp ajanlık dayatmalarının yapılması yasaya aykırı
olup sorumlular hakkında yasal iĢlemlerin yapılması gerekmektedir. Bu konuda sizden hukuki
yardım talep etmekteyim.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Diyarbakır Huzurevleri Semti‟nde sokak gösterilerine katıldığı gerekçesiyle 6 ay önce
gözaltına alınan M.G. isimli çocuk, 3 gün boyunca gözaltında psikolojik baskı gördüğünü
belirtti. M.G. gözaltında polislerin kendisine ve arkadaĢlarına ĠĢkur'a bağlı kurslara gitmeleri
durumunda serbest bırakacaklarını belirttiklerini söyleyerek, "Polisler bize kursa yazdırma
Ģartıyla serbest bırakacaklarını söylediler. Biz gözaltına alınan on kiĢiydik. Beraber gözaltına
alındıklarımızın teklifi kabul etmesiyle, ben de serbest bırakılırım umuduyla kabul ettim.
Kurslara gittiğimizde ise 6 ay boyunca polislerin baskısına maruz kaldık" diye
konuĢtu. Haftanın 5 günü kursa gittiklerini belirten M.G. kurstan ayrılmak isteyenlere "Dava
açarız size, faiziyle sana ödediğimiz parayı geri alırız" denildiğini kaydederek, kursa hem
siyasi olaylardan hem de adli vakalardan gözaltına alınan çocukların getirildiğini ifade etti.
M.G. siyasi olaylardan gözaltına alınan çocuklara yaklaĢımların 'ajanlaĢtırmaya' yönelik
olduğunu belirterek, "Her bir gerilla cenazesi geldiğinde önce kursu arayıp kursa gelip
gelmediğimizi sorarlar, ardından ailemizi ararlar. 'Oğlunuz ne yapıyor, aman onu okutun
sakın baĢıboĢ bırakmayın' derler" dedi. Adli vakalardan kursa gelen çocukların sürekli olarak
bıçaklı kavga ettiklerini aktaran M.G. ayrıca kursta esrar içtiklerini ileri sürdü. Bu durumdan
rahatsız olduklarını dile getiren M.G., polislere "Biz burada esrar içenlerden çok rahatsız. Bu
duruma bir çare bulun" dediğini, ancak polislerin kendisine "Biz zaten her Ģeyi biliyoruz. Eğer
siz orada bize yaĢadıklarınızı anlatırsanız biz de size yardımcı oluruz" dediklerini aktardı.
M.G. polisin bazı arkadaĢlarına doğrudan ajanlık teklifi yaptığını belirterek, söz konusu
çocukların korktukları için konuĢmadıklarını ifade etti. (07.10.2012/DĠHA)
*Van'dan Hakkari'ye giderken, "PKK'ye eleman kazandırdığı" iddiasıyla 1 Ekim'de 2'si çocuk
6 kiĢi gözaltına alınmıĢtı. Gözaltı sürelerinin sona ermesinden sonra Emniyet'te ifadeleri
alınan 6 kiĢi daha sonra serbest bırakılmıĢtı. Gözaltına alınan 6 kiĢiden biri olan Nebahat
Acar, gözaltında ajanlık dayatmasına maruz kaldığını iddia etti. Gözaltında psikolojik baskıya
maruz kaldığını belirten Acar, "Olay sırasında Hakkari'ye gidiyorduk. Ancak merkezden
çıkmadan polisler aracımızı durdurarak, bizi gözaltına altı. 20 kiĢiye yakın sivil polis
ellerindeki silahları doğrultarak, arabanın önünü kestiler. Arabada benim de aralarında
bulunduğum 6 kiĢiyi indirip, yere yatırdılar. 'Ġhbar var' deyip üst araması yaptılar. Polislerin
için de kadın polis yoktu. Üst aramamı erkek polis yaptı. Beni ayrı bir arabaya bindirip, sözlü
tacizde bulundular. Her türlü psikolojik baskıyı uyguladılar. Daha sonra Van Emniyet
Müdürlüğü'ne götürdüler. Orada da üst aramasını kadın polis yerine erkek polisler yaptı. Üst
aramasını yaptıktan sonra sorguya ilk önce beni aldılar. Bana 'sen dağa eleman götürüyorsun'
diyerek olayı kabul etmemi istediler. Polisler bana sürekli, 'biz devletiz, biz her Ģeyiz, istersek
seni hemen içeri atabiliriz' diyerek, sürekli baskı yapıyorlardı" diye konuĢtu. Tehdit ve
psikolojik baskıdan sonra kendisine 'ajanlık' dayatıldığını iddia eden Acar, Ģunları söyledi:
"Benden benle birlikte gözaltına alınanların üzerine ifade vermemi istediler. Sürekli bana sana
maddi, manevi her türlü yardımda bulunuruz. Yeter ki, mahallenize örgütten biri gelirse bizi
222
ara bu yeterlidir." Kendisinin polislere bu olaylarla alakasının olmadığını ve el sanatlarıyla
uğraĢtığını söylediğini belirten Acar, polislerin de bu konuda kendisine yardımcı
olabileceklerini söylediklerini aktardı. Halen olayın Ģokunda olduğunu belirten Acar, polis
baskısına karĢı kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu. (08.10.2012/DĠHA)
*Cihan YaĢar'ın tedavi amaçlı olarak Van F Tipi Cezaevi‟nden getirildiği Van Bölge Eğitim
ve AraĢtırma Hastanesi koridorunda askerlerin ajanlık dayatmasına maruz kaldığı iddia edildi.
10 Ekim'de Van F Tipi Cezaevi‟nde tutuklu bulunan YaĢar, biri uzman çavuĢ olmak üzere 3
asker eĢliğinde hastaneye getirildi. YaĢar'ın tedavi amaçlı hastane koridorunda beklediği
sırada uzman çavuĢun YaĢar'a "Sen halen akıllanmamıĢsın aynısın. Devlete yardım etsen
devlet seni korur gözetir" dediği YaĢar'ın da, "Ben aklı baĢında biri olarak inandığım değerler
gereği hareket ediyorum. Siz beni bilinçli bir Ģekilde geç tedavi ederek sakat bıraktınız" yanıtı
verdiği ve uzun süre uzman çavuĢ ile YaĢar arasında yurttaĢların gözü önünde tartıĢma
yaĢandığı belirtildi. (20.10.2012/DĠHA)
-Tehdit Edilenler
*10.01.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Alattin Gölcü, Ģu beyanlarda bulundu: “06-07
Ocak 2012 tarihinde saat 15.00‟da bizi “412 233 69 21” nolu telefondan kim olduğunu
bilmediğimiz biri “ben sizi ve ailenizi tek tek öldüreceğim ve kapınıza mühür vuracağım”
deyip telefonu kapattı. 2 gün boyunca bu kiĢi bizi ölümle tehdit etti. Daha sonra kızım telefonu
açarak aynı Ģeyleri ona da söyledi. Ben ve ailem kaç gündür korku içindeyiz. Arayan Ģahsın
kim olduğu konusunda bir bilgim bulunmamaktadır. Benim herhangi bir düĢmanım ve
aramızda husumet olan kimseler de bulunmamaktadır. Tedirginiz ve ne yapacağımızı
bilemiyoruz. Benim bir çocuğum hasta olduğu için çoğu zaman hastanede kalıyoruz. Biz
hastanede kaldığımız için evde bulunan çocuklarımın can güvenliğinden endiĢe ediyoruz. Bu
nedenle beni ölümle tehdit eden kiĢilerin derhal tespit edilip cezalandırılmasını istiyorum. Bu
konuda sizden hukuki yardım talep diyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Mardin'in Derik Ġlçesi'nde sabah 05.00 sıralarında BDP eski Ġl BaĢkanı Sedat Dağ ile babası
M. Can Dağ'ın Cevizpınar Mahallesi'ndeki evlerine baskın düzenlendi. Sivil polislerin
baskınında gözaltına alınan olmazken, evde arama yapıldı. Anne Saime Dağ, polisin
kendilerini, "Oğluna söyle ya polis ya da asker kurĢunuyla gider ayağını denk atsın" Ģeklinde
tehdit ettiğini öne sürdü. Sedat Dağ'ın evinin kapısı kırılarak içeri girildiğini ifade eden anne
Dağ, polisin oğlunun ifade vermesi gerektiğini söylediğini belirtti. Anne Dağ, polisin evde
bulunan yeĢil, sarı ve kırmızı renkli duvar saati ve diğer süs eĢyaları ile kitap ve CD'lere el
koyduğunu kaydetti. (19.01.2012/DĠHA)
*BDP Nusaybin Ġlçe Örgütü öncülüğünde Nusaybin'de, Mitanni Kültür Merkezi bahçesinde
sabahın erken saatlerinde açlık grevinin yapılacağı "Demokratik DireniĢ Çadırı" kurulmaya
baĢlandı, ancak alana gelen polisler "Kamusal alan" diyerek yurttaĢların çadırı kurmasına izin
vermedi. Görüntü almak isteyen Muhabirimiz Serkan Kurt polisler tarafından tehdit edildi.
Çekim yaptığı sırada onlarca polis tarafından etrafı sarılan muhabirimizin basın kartına el
konuldu. Bilgileri kontrol edilen muhbirimize tekrar basın kartı teslim edilirken, daha sonra
polisler "Seni burada ilk kez görüyoruz. Neden polisleri çekiyorsun. Savcılığı arayın bunu
alın. Görüntülerini kontrol ettikten sonra silin" tehdidinde bulundu. Muhabirimizin
kamerasına el koyan polisler, görüntüleri sildikten sonra kamerayı teslim etti.
(11.02.2011/DĠHA / ANF / Ozgur-gundem.com)
*Diyarbakır Bağlar Yunus Emre Mahallesi'nde oturan ve engelli çocuklarına "Atatürk'ü
tanıdığı" için sağlam raporu verilerek tutuklanan BaĢkan ailesi, olay ile ilgili yaptıkları
açıklamaların ardından, kendilerini polis diye tanıtan 2 kiĢi tarafından sürekli rahatsız
223
edildiklerini iddia etti. Oğlunun maruz kaldığı haksız uygulama nedeniyle adalet arayıĢına
giren ġeyhmus BaĢkan, silahlı ve sivil olan 2 kiĢinin geçtiğimiz gün evde olmadığı bir sırada
evine geldiklerini, oğlu ġeyhdavut'u sorduklarını söyledi. Baba BaĢkan, "Cezaevinde bulunan
oğlumu sormuĢlar. Kapıyı açan kızım Berivan, ġeyhdavut'un cezaevinde olduğunu söylemiĢ.
Beni sorduklarında kızım ise korkudan telefon numaramı vermiĢ, o zamandan bu yana
telefonum dinlenmededir" iddiasında bulundu. Evine gelen kiĢileri tanımadığını belirten
BaĢkan, Diyarbakır'da bulunan tüm emniyet birimlerine baĢvurduğunu ve emniyet
yetkililerinin "Bizden herhangi bir polis sizin eve gelmemiĢ" cevabını aldığını söyledi. Can
güvenliğinin olmadığını dile getiren BaĢkan, evine gelerek kendini polis olarak tanıtan 2 kiĢi
hakkında suç duyurusunda bulunmak için ĠHD Diyarbakır ġubesi'ne baĢvuracağını
söyledi.Yüzde 43 zihinsel engelli olan ġeyhdavut BaĢkan (20) Diyarbakır'da çeĢitli tarihlerde
düzenlenen miting ve yürüyüĢlere katıldığı iddia edilerek, 2 Temmuz 2011 günü çıkarıldığı
nöbetçi mahkeme tarafından "patlayıcı madde bulundurmak" iddiasıyla tutuklanmıĢtı. 6 aydır
tutuklu bulunan BaĢkan'a, DıĢkapı Yıldırım Beyazıt Özürlü Sağlık Kurulu tarafından yüzde
43 zihinsel engelli raporu verilirken, Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi ise, BaĢkan'ın
Atatürk'ün fotoğrafını tanıması ile engelli olmadığını belirterek, sağlam raporu vermiĢti. Söz
konusu sağlam rapor üzerine engelli BaĢkan tutuklanmıĢtı. (12.02.2011/DĠHA)
*Urfa'nın ViranĢehir Ġlçesi'nde Ferit Süer adlı yurttaĢ, aracı ile seyir halindeyken Emiroğlu
Caddesi'nde sivil polisler tarafından durdurulduğunu ve ölümle tehdit edildiğini iddia etti.
Olaya iliĢkin bilgi veren Süer, "Beni durdurdu. Tanımadığım bir polisti. Bana 'senin kafanı
keserim. Sen dağa adam gönderiyorsun. ViranĢehirliler teröristtir. Çoluk çocuğunu öldürürüm'
diye tehdit etti" dedi. Süer, "Eğer suçum varsa bu ülkenin hakimi var, savcısı var. Ben de bu
ülkenin bir yurttaĢıyım. Beni alsınlar sorgulasınlar. Bu tehditler niye?" diye sordu. Süer,
kendisini tehdit ettiğini belirttiği polis hakkında ViranĢehir Cumhuriyet BaĢsavcılığı'na suç
duyurusunda bulundu. (14.02.2011/DĠHA)
*24.02.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Haci Türkekul, Ģu beyanlarda bulundu: “Ben
22.02.2012 tarihinde saat 18.00 sıralarında ilçe otogarda dolmuĢtan indim ve yaya olarak
evime giderken ġehitler Polis Amirliği önünde sendelendim ve yere düĢtüm. Yerden kalktığım
esnada sivil giyimli 2 polis sarhoĢ olduğum gerekçesiyle koluma girip beni polis merkezine
götürdüler. Polis merkezinde cüzdanımı çıkarmak istedim bunun üzerine bana saldırdılar.
Yüzümü yere vurdular. Bu olay nedeniyle sağ gözümün alt kısmında ve dudağımda
yaralanmalar ve morluklar oluĢtu. Daha sonra bu sivil polisler beni Adanalı olan polise
teslim ettiler. O da konuĢmama fırsat vermeden dövmeye baĢladı. Burada sağ tarafıma tekme
atarak “senin sahibin kimse gelip seni alıp götürsün” dedi. Ben bana atılan tekmenin etkisiyle
yola savruldum. ArkadaĢım beni Diyarbakır devlet hastanesine götürdü. Beni muayene eden
doktor nasıl bu hale geldiğimi sordu. Bende olayın tamamını anlattım. Doktor hastanede
bulunan polis memurlarını çağırdı. Nöbetçi polis memurları orada benim alkol muayenemi
yaparak Ģikâyetimi gidip Ģehitler polis merkez amirliğinde yapmamı ve burada ifade vermemi
söylediler. Hastane müdürüyle birlikte polis merkezine gittik. Orada bulunan polisler ifademi
geri çekmek için beni tehdit etmeye baĢladılar. Ben bana yapılan iĢkence nedeniyle
yürüyemeyecek vaziyetteyim. Benim hem yüzümde yaralanmalar olmuĢ hem de belime atılan
tekmeler sonucunda kemiklerimde kırılmalar, ezilmeler meydana gelmiĢtir. BaĢıma gelen
olayın tamamı polis merkezi bahçesinde bulunan mobese kameraları önünde meydana
gelmiĢtir. Bu kayıtların silinmeden getirilmesini talep ediyorum. Beni döven, bana iĢkence
yapan ġehitler Polis Merkezi Amirliğinde görevli sivil, resmi polislerden ve görevlerini ihmal
eden, ifademi hastanede almayan görevli polislerden davacı ve Ģikâyetçiyim. Bu polislerin
tespit edilerek cezalandırılmaları için gerekli soruĢturmanın yapılarak haklarında kamu
davası açılmasını istiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD
224
*Adıyaman‟da, Alevilerin yaĢadığı mahalledeki bazı evlerin kapılarına iĢaret konulduğu
iddiası tedirginliğe yol açtı. Mahalle sakinleri, kapılara konan iĢaretlerin akıllarına
KahramanmaraĢ olaylarını getirdiğini ve korktuklarını söyledi. Adıyaman Valisi Ramazan
Sodan ise, 35-40 evin iĢaretlendiğini, olayın ne maksatla yapıldığının araĢtırıldığını söyledi.
Adıyaman‟ın Karapınar Mahallesi‟nde yaĢayan bazı Alevi vatandaĢların evlerinin iĢaretlendi
iddiası, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün‟ün Facebook hesabından duyurmasıyla
ortaya çıktı. Kentte herkesi ĢaĢırtan ve tedirgin eden olay iddiaya göre Ģöyle geliĢti. Karapınar
Mahallesi‟nde pazartesi sabahı bazı evlerin kapılarına benzer iĢaret konulduğu fark edildi.
ĠĢaretlenen evlerde Alevi vatandaĢların oturması tedirginliğe neden olurken, olay güvenlik
güçlerine bildirildi. Mahalleye gelen polis, iĢaret bulunan kapılarda inceleme yapıp, evlerin
sahiplerinin ifadesine baĢvurdu. Mahalle sakinleri daha sonra toplu halde imzaladıkları
dilekçeyi savcılığa verip, suç duyurusunda bulundu.GeliĢmelerin ardından bazı mahalle
sakinleri kapılarındaki iĢaretleri üzerini boyayarak veya silerek temizledi. Bazı iĢaretlerin
halen kapılarda durduğu mahallenin muhtarı Mahmut Gürsu, 2 gündür büyük tedirginlik
yaĢadıklarını söyledi. Kendisinin de Alevi olduğunu söyleyen muhtar Gürsu, iĢaret konulan
kapıların tamamının Alevi vatandaĢların yaĢadığı evler olduğuna dikkat çekerek Ģöyle dedi.
"Sünni mahalle sakinlerinin kapısında herhangi bir iĢaret yok. Bu durum Sünni ve Alevi tüm
mahalle sakinlerini herkesi rahatsız etti. Biz bunun çocuklar tarafından yapılmıĢ bir oyun
olmasını diliyoruz. Ancak aklımıza MaraĢ olayları gelince tedirgin oluyoruz. Bu olay
provokasyon amaçlı da olabilir. Polise ve savcılığa bildirdik, Ģu an olay araĢtırılıyor. ĠnĢallah
kötü olaylar olmaz ve huzurumuz bozulmaz."Adıyaman Valisi Ramazan Sodan, kentte
yaĢanan olaya iliĢkin çok yönlü soruĢturma yürütüldüğünü açıkladı. Gazetecilerin konuya
iliĢkin sorularını yanıtlayan Vali Ramazan Sodan, Adıyaman‟ın Türkiye‟nin en huzurlu
kentlerinden birisi olduğuna dikkat çekerek Ģunları söyledi. "Karapınar Mahallesi, Alevi
vatandaĢlarımızın yoğun olarak oturduğu semtimizdir. Bu mahallede 25- 30 evde karalama
Ģeklinde iĢaret bırakılmıĢ. Bugüne kadar bu semtte de huzur ve asayiĢ sorunu yaĢanmadı. Bu
iĢaretler çocuklar tarafından da yapılmıĢ olabilir. Hangi maksat ve amaçla yapıldığını
bilinmemekle beraber, konuyla ilgili gerekli çalıĢmalarımızı baĢlattık. Güvenlik güçlerimiz
gerekli incelemeleri sürdürüyor. Gerekli önlemlerimizi aldık, vatandaĢlarımızın tedirgin
olmasına gerek yok. GeliĢmelerin ardından, Karapınar Mahallesi‟nde güvenlik önlemlerini
artıran polis olayla ilgili incelemesini sürdürüyor. (29.02.2012/Milliyet/ĠnternetHaber/
DĠHA/posta.com.tr/Adıyaman Valiliği) NOT: SoruĢturma kapsamında yapılan
incelemeler sonucu 45 evin iĢaretlendiği açıklamaları yapıldı.
*27.02.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Gazal Ekinci, Ģu beyanlarda bulundu: “Benim
kızım olan Kader Ekinci, Van Yüzüncü yıl Üniversitesinde okumaktadır. 15.01.2012 tarihinde
üniversite içinde polis gelip kızımı sormuĢ. Polislerin kızımı niçin sorduklarını bilmiyoruz. Biz
ailesi olarak bu durumdan kuĢku duyuyoruz. Polisler tarafından kızımın fiĢlendiğini
düĢünüyorum. Bu konuda sizden destek istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*15.02.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan Fesih BERĠTAN Ģu beyanlarda
bulundu: “BDP Bingöl Ġl TeĢkilatı tarafından 15.02.2012 tarihinde, Abdullah Öcalan‟ın
Türkiye‟ye getiriliĢinin yıldönümünde yapılan basın açıklamasına katıldıktan sonra, bir gün
öncesinde gözaltına alınan akrabalarım olan Ali Morkoyun ve Mahmut Morkoyun hakkında
bilgi alabilmek için Bingöl Barosu baĢkanı ile görüĢüp çarĢıya dönerken, Dörtyol mevkiinde
bulunan Alternatif ĠletiĢim‟in önünde saat 15:30 sularında bir grup sivil polis memuru
tarafından durduruldum. Ġçlerinden kirli, kır sakallı, gözlüklü, siyah kabanlı, siyah bereli
polis memuru bana; “Fazla göze batıyorsun. Bugün katıldığın basın açıklamasında neden
yüzünü kapatmadın? Neden kendini gizlemedin? Böyle durumlarda yüzünü kapat. Yakında
kapını çalıp seni bir yerlere göndereceğim. Sizin ailenizden dün iki kiĢiyi gözaltına aldık.
Kendine dikkat et, fazla gözümüze batıyorsun. Gözaltındaki akrabalarının durumunu
öğrenmek için Uydukent Polis Karakoluna sen mi geldin?” dedi. Ben de; “Basın açıklaması
225
sırasında yüzümü kapatırsam bana suç isnat edersiniz. Yüzümü kapatmayı gerektirecek bir
Ģey yapmıyorum ki. Dün akĢam polis karakoluna akrabalarım için ben geldim. Bu benim
hakkımdır.” dedim. Polis memurunun tehdidi karĢısında psikolojik rahatsızlık duydum.
BaĢıma gelebileceklerden beni tehdit eden polis sorumludur. YüzleĢtirilsem polisi teĢhis
edebilirim. Konu hakkında Ģubenizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Bingöl ġubesi)
*03.03.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Nurcan Özen, Ģu beyanlarda bulundu: “Ben
BDP Kayapınar ilçe örgütünün yöneticisiyim. 01 Mart 2012 tarihinde akĢam saatlerinde 2
sivil giyimli polis bina yöneticimizin evine giderek, binadaki herkesi tanıyıp, tanımadığını
sormuĢ. Bina yöneticisi de tanıdığını söylemiĢ. Sonrada beni sormuĢlar, beni de tanıdığını ve
aramızın çok iyi olduğunu söylemiĢ. Bina yöneticisi binadaki kiĢileri neden sorduklarını
söylemiĢ. Farklı bir konu için söylemiĢler. Daha sonra kapımız çalındı. Kapıyı ben açtım. Kim
olduklarını sordum. Bana polis olduklarını söyledi. Bunun üzerine bende kimliklerini
göstermelerini istedim. Onlara ne istediklerini sordum. Onlarda Valilikten geldiklerini bir
kiĢinin yardım talebinde bulunduğu ve bunun araĢtırmasını yaptıklarını söylediler. Bu
memurlar ısrarla benden kimlik bilgilerimi ve sağlık karnemi istiyorlardı. Bunun üzerine
bende birazdan eĢimin geleceğini söyledim ve birbirlerine baktılar. Benden kardeĢim
Murat‟ın nerede oturduğunu sordular. Bende 2 bina ötede oturduğunu söyledim. Daha sonra
binadan ayrıldılar. Bina çıkıĢında eĢim kendilerini görmüĢ, beyaz bir arabaya binip oradan
uzaklaĢmıĢlar. Daha öncede böyle bir takip söz konusu olmuĢtu. Bu durum beni ve ailemi
tedirgin ediyor. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Azadiya Welat Gazetesi YazıiĢleri Müdürü Fatma AktaĢ, Kürdistan Federal Bölgesi'nde bir
haber takibini yapmak için pasaport çıkartmak isterken, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü
tarafından ilginç sorulara tabi tutulduğu belirtildi. Emniyet Müdürlüğüne çağrılan AktaĢ,
pasaportla ilgili konuların dıĢında sorular sorulduğu belirten AktaĢ, "Ben bir haber takibi için
Kürdistan Federal Bölgesi'ne gitmek istedim. Onun için pasaport iĢlemlerine baĢladım.
Gerekli yerlere baĢvurduktan sonra, polis telefonla beni arayarak Emniyet Müdürlüğü'ne
çağırdı. Gittiğimde Berat ve Hamit isimli 2 polis tarafından bir odaya alındım. 2 kiĢi kendini
MĠT elemanları olarak kendini tanıttılar. Beni çapraz sorguya aldılar. Ben bunun ifade mi,
soruĢturma mı, oksa pasaporta iliĢkin bilgi almakla mı ilgili olduğunu söyledim. Onlarda biraz
sohbet etmemiz gerektiğini söylediler" dedi. AktaĢ, hukuk dıĢı bir uygulama ile karĢılaĢtığını
vurgulayarak, kendisine yöneltilen soruları Ģöyle ifade etti: "'Sen niye Kürdistan Federal
Bölgesi'ne gidiyorsun? Acaba Kandile gidip bir daha dönmeyecek misin? Ailen senin
Azadiya Welat Gazetesi'nde müdür olduğunu biliyor mu?' sorularını yönelttiler. Ben haber
için gideceğimi söyledim. Onlarda dönüĢte tekrar görüĢelim dediler. Bana Azadiya Welat'ın
örgüt gazetesi oluğunu ve benim sıradan biri olmadığımı söylediler. Yine eski haber
müdürlerin Ģu anda Kandil'de olduklarını ve benim de onu bildiğimi söylediler. Ben de tüm
bu soruları herkese soruyor musunuz dedim. Bana benim sıradan biri olmadığım için
sorduklarını belirttiler. Bana döndüğümde tekrar görüĢmemi isteyip, beni tehdit ettiler" dedi.
(09.03.2012/DĠHA/Diyarbakirhaber.gen.tr)
*Baskılardan kaynaklı Siirt'ten Antep'e 29 yıl önce göç eden Barıyanık ailesi burada da
baskılardan kurtulamadı. 12 Eylül darbesinden sonra aile üzerinde baskılar artarken, geldikleri
Antep'te de yapılan "KCK" operasyonlarından dolayı evde tek erkek kalmadı. Barıyanık,
Antep'e geldikleri günden bugüne kadar sürekli devlet tarafından ailece baskı gördüklerini
belirterek, "Oğlum Mehmet'in dükkânın hemen yanında bulunan kahvede polisler 24 saat
orada oturarak oğlumun dükkânını gözetiyorlar. Evimizin bulunduğu mahallenin baĢında sivil
polisler nöbet tutuyor" dedi. Evin geçimini sağlayan 2 torununun tutuklandığını söyleyen anne
Barıyanık, "Torunlarım hiçbir olayda yoktular. Onlar sadece bizim evin geçimini sağlamak
için çalıĢıyorlardı. Onları sırf soyadlarından dolayı tutukluyorlar. Emniyette polisler
torunlarıma, 'Güzel Vadi Mahallesi'nde 3 aile var. Bizim gözümüz onların üzerinde, attıkları
226
her adımlarından haberimiz var' demiĢler. O da Ģunu gösteriyor. 24 saat polis gözetiminde
olduğumuzu onlar da itiraf ediyorlar" diye konuĢtu. (13.03.2012/DĠHA)
*16.03.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan Zübeyde Armutçi Ģu beyanlarda
bulundu: “ EĢim Tekirdağ F tipi cezaevinden çıktıktan sonra 11/02/2012 Bingöl‟e eve geldi.
Ġki gün geçtikten sonra telefonla arayıp karakola gelmeniz gerekiyor denildi. EĢim babasıyla
beraber karakola gittiğinde ise kendileri tarafından herhangi bir aramanın gerçekleĢmediğini
belittiler. Bu olaydan sonra içinde dört kiĢinin bulunduğu gri renkli bir hyandai araba evin
önünde durup evi gözetliyordu. Arabayı eĢim evden çıkıp çarĢıya gideceği zaman fark etmiĢti.
EĢim zaten cezaevinden dolayı psikolojik olarak sağlığı bozulduğu için onları görünce iyice
tedirgin oldu. EĢim dıĢarıda rahat bir Ģekilde gezemiyor sürekli tedirgin ve endiĢeli. Her an
zarar göreceği veya öldürüleceği korkusuyla karĢı karĢıyadır. EĢimin can güvenliğine yönelik
derneğinizden hukuki yardım talebinde bulunuyorum.” (ĠHD Bingöl ġubesi)
*GercüĢ'ün PınarbaĢı Harmanları'nda bugün yapılması planlanan Newroz Bayramı
kutlamalarına ĠçiĢleri Bakanlığı'nın genelgesi nedeniyle GercüĢ Kaymakamlığı tarafından izin
verilmedi. Batman'da gelen takviye polis ekipleri ile GercüĢ adeta ablukaya alındı. Sivil
polislerin ilçede esnafları dolaĢarak, Newroz kutlamalarına katılmamalarını istediği ve aksi
taktirde gözaltına alınacakları tehdidinde bulunduğu iddia ediliyor. (19.03.2012/DĠHA)
*21.03.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Abdulhalık Nergiz, Ģu beyanlarda bulundu:
“Benim oğlum Numan Nergiz 2010 ve 2011 yıllarında 3 sefer gözaltına alındı. Daha sonra
tutuklanarak Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevinde 4 aya yakın bir süre kaldı. Cezaevinden
çıktıktan sonra Ġstanbul ya da Ġzmir illerinden birine çalıĢmaya gideceğini söyleyip valizini
alıp evden çıkmıĢ. Biz oğlumun çalıĢmaya gittiğini düĢünerek çok fazla n-merak etmedik
ancak daha sonra kendisi bizi aramayınca merak ettik ve aramaya baĢladık anacak
kendisinden bir daha haber alamadık. Oğlum hakkında açılan davalar nedeniyle polisler
evime gelip sordular bende kendilerine durumu anlattım ancak polisler sürekli bir Ģekilde
evime gelerek “oğlunu istiyoruz” diyerek bizi tehdit etmeye baĢladılar. Ben polislere oğlumun
çalıĢmak için evden ayrıldığını ve bir daha da kendisinden haber alamadığımı belirtmeme
rağmen evime baskın yapıp beni tehdit etmeye devam ediyorlar. Ben oğlumla ilgili zaten
kaygılıyım. Ayrıca polislerin bu baskısı da beni daha kötü etkiliyor. Bu nedenle evime sürekli
bir Ģekilde baskın düzenleyen, beni tehdit eden polislerden Ģikâyetçiyim. Gerekli iĢlemlerin
yapılmasını talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Hakkari'nin ġemdinli ilçesinde oturan Beyhan Kaya isimli zihinsel engelli yurttaĢ, Serment
caddesinden geçerken Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı sivil bir polis tarafından darp edildi.
Vücudunda darp izleri bulunan Kaya, ailesiyle birlikte savcılığa giderek, ġemdinli Ġlçe
Emniyet Müdürlüğü hakkında suç duyurusunda bulundu. Emniyetin yanında yoldan geçtiği
sırada sivil bir polis tarafından darp edildiğini belirten Kaya, "Ben yoldan geçerken sivil bir
polisin sözlü hakaretlerine uğradım. Daha sonra beni tutarak, dövmeye baĢladı. Bir ara beni
duvardan aĢağıya atacaktı. Oradaki esnaflar engel oldu. Zaten özürlüyüm yüzde 55 engelli
raporum var ve Ģu anda özel bir rehabilitasyon merkezinde tedavi görüyorum. 2 gündür polis
beni tehdit ediyor. Neden bana bunu yaptıklarını anlamıĢ değilim" diye konuĢtu.
(26.03.2012/DĠHA/Serhattv.com.tr/Diyarbakirhaber.gen.tr)
*PKK lideri Abdullah Öcalan'ın doğum günü nedeniyle Urfa'daki abluka sürüyor. Dünden
beri Antep-Urfa Yolu üzerindeki Aligor Beldesi'nin dört bir tarafına kurulan arama noktaları
hala kaldırılmazken, Suruç ve Aligor'a Urfa nüfusuna kayıtlı olmayanlar dıĢında kimsenin
alınmayacağı belirtiliyor. Dün basının da Aligor'a alınmayacağı yönünde karar bulunduğunu
belirten ve DĠHA muhabirlerinin beldeye giriĢini engelleyerek tehditte bulunan polisler,
bugün de tavrını sürdürüyor. BDP EĢ Genel BaĢkanı Selahattin DemirtaĢ ve BDP'li vekillerin
227
gelmesinin beklendiği Aligor'a hemen hemen kentteki bütün basın mensuplarının alındığı
görülürken, DĠHA muhabirleri bir kez daha polisin keyfiyetçi yaklaĢımı ve tehdidiyle karĢı
karĢıya kaldı. DĠHA muhabiri Sertaç Kayar'ın "Bütün basının Aligor'a geçiĢine izin verdiniz.
BDP EĢ Genel BaĢkanı Selahattin DemirtaĢ'ın gelmesi bekleniyor ve biz de diğer basın gibi
bunu takip edeceğiz. Aligor'a geçiĢimizi engellemeniz tamamen keyfiyetçi bir yaklaĢımdır"
demesi üzerine arama noktasında bulunan sivil polisler Kayar'ı tartakladı. Kayar ve
beraberindeki DĠHA muhabirleri, kenti terk etmemeleri durumunda gözaltına alınacakları
tehdidiyle bir kez daha karĢı karĢıya kaldı. (04.04.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com)
*Operasyonların artmasıyla birlikte koruculuk faaliyetleri de hızlandırıldı. Van‟ın BaĢkale
Ġlçesi'ne bağlı Erci Köyü'nde korucu olmayan köylülerin korucular tarafından baskıya maruz
kaldığı ileri sürüldü. Adını vermeyen köyden bir yurttaĢ, "Bize koruculuk dayatılıyor. Biz
silah almak istemiyoruz. Ancak korucu olan Ġ.Ġ., A.G. ve B.G. bize baskı uygulayarak tehdit
ederek silah almamızı sağlamaya çalıĢıyor. Korucu olmamamız halinde ticaretin kesileceği,
buralarda yaĢanılacak olumsuzluktan sorumlu olmayacaklarını belirterek bizi tehdit ediyorlar”
iddiasında bulundu. Söz konusu köyde tehditler neticesinde bugüne kadar birkaç yurttaĢın
silah aldığı öğrenildi. (14.04.2012/DĠHA)
*28.04.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran, Muhsin Beydoğan (ĠHD Siirt Ģubesi denetim
kurulu üyesi ve KESK üyesi) Ģu beyanlarda bulundu: “ 15 Temmuz 2011 tarihinde Siirt
merkezde yaĢanan çatıĢma sonucu gözaltına alınarak tutuklandım. 10 Nisan 2012 tarihinde
yapılan ilk duruĢmada tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildim. Bırakıldıktan 4 gün sonra
iĢime baĢladım ve çarĢıya çıktım, Ģuanda görürsem tanıyabileceğim sivil polisler tarafından
takip ediliyorum; ayrıca polisler tarafından sürekli olarak sözlü hakaret, tehdit ve küfürlere
maruz kalmaktayım.Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (19.04.2012/ĠHD Siirt
ġubesi)
*Sabah saatlerinde eĢi Kağızman Belediye BaĢkan Yardımcısı Çiğdem Özlü ve bir üniversite
öğrencisiyle birlikte Iğdır'a giderken yol boyunca sivil bir araç tarafından takip edildiğini
belirten kapatılan DTP eski Kağızman Ġlçe BaĢkanı YaĢar Özlü, kendisini tehdit eden ve
plakasını tespit ettiği araç hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Can güvenliğinin
olmadığını belirten Özlü, "Sabah Kağızman'dan Iğdır'a doğru giderken, yol boyunca bir araç
beni takibe aldı. Sonra Iğdır giriĢinde ilk olarak Iğdır Emniyet Müdürlüğü'ne 155 üzerinde
bilgi verdim. Daha sonra durduğumda araçta gelip yakınımda durdu. Ben de yanlarına
gittiğimde araçta iki sivilin olduğunu ve yanlarında uzun namlu silahlar olduğunu gördüm.
Dönüp onlara neden beni takip ettiklerini sorduğumda bana, 'uzaklaĢ buradan daha kafana
sıkmadan' yönünde beni tehdit ettiler" iddiasında bulundu. Olaydan sonra tekrar Kağızman'a
geri döndüğünü de belirten Özlü, 34 FC 8812 plakalı araç içindeki Ģahıslar hakkında savcılığa
suç duyurusunda bulunduğunu dile getirdi. (21.04.2012/DĠHA)
*Van Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler sabah erken saatlerinde baĢta Yüzüncü Yıl
Üniversitesi Öğrenci Derneği (YÖDER) ve üyelerinin evlerine baskın düzenledi. Baskınlarda
çok sayıda kiĢi gözaltına alındı. Kapısı çilingirle açılarak girilen YÖDER'de baĢta Demokratik
Modernite Dergisi'nin sayıları olmak üzere çok sayıda dergi ve evraka el konuldu. Baskın
sırasında dernek binasında bulunan yazı tahtasına geçtiğimiz hafta tutuklanan YÖDER üyesi
Deniz Abukan için "Deniz Abukan (yeni düĢtü)" ve "Rio F Tipi Alex de Souza :))" yazılarının
yazılması dikkat çekti. (24.04.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com/Yuksekovahaber.com/
Yeniozgurpolitika.org/Diyarbakirim.com)
*28.04.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Erdal Bozkurt, Ģu beyanlarda bulundu: “Ben
Büyük ġehir belediyesinde taĢeron iĢçisi olarak park ve bahçe iĢlerinde çalıĢmaktayım. Nisan
2011 tarihinde gözaltına alındım ve daha sonra serbest bırakıldım. Serbest bırakıldıktan
228
sonra beni sürekli olarak araba plakasının sonu 712 olan transit bir araç takip ediyor.
Ġsimlerinin Fuat ve Adem olan bu kiĢilerin polis olduklarını öğrendim. Bu kiĢilerin beni niçin
takip ettiklerini ve amaçlarının ne olduğunu bilmiyorum. Takip etmelerinden rahatsız
oluyorum. Ben sara hastasıyım. Sürekli olarak benim fotoğraflarımı çekip, taciz ediyorlar.
Onlardan Ģikâyetçi olmak ve suç duyurusunda bulunmak istiyorum. Bu konuda sizden hukuki
*DTK Koordinasyon Kurulu Üyesi Ayla Akat Ata, BDP Batman Ġl EĢbaĢkanları Vekili AyĢe
Ağılgat, Belediye BaĢkanvekili Serhat Temel, gözaltına alındıktan sonra götürüldüğü
hastanede kaçarken yüksekten düĢerek hayatını kaybettiği iddia edilen er Selman Pınar için
ailesi tarafından ġirinevler Mahallesi'nde açılan taziye çadırını ziyaret etti. Akat Ata'ya olayı
anlatan Er Pınar'ın kardeĢi ve görgü tanığı Adnan Pınar, abisinin mezarını ziyaret etmek için
gittiği mezarlıkta baĢlarında kar maskesi takmıĢ iki kiĢi tarafından tehdit edildiğini iddia etti.
"Eğer olayı polislerin yaptı diye suç duyurusunda bulunursan, biz yapacağımızı biliriz"
Ģeklinde tehdit edildiğini belirten Pınar, "Herkesten bu olayın üzerine gitmesini istediğini
*17.05.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Salih Aslan, Ģu beyanlarda bulundu: “YaklaĢık
olarak 10 gün önce Serdar isminde biri beni telefonla arayarak bir kazaya adımın karıĢtığını
söyleyip 10 Nisan karakoluna çağırdı. Bende karakola gittim. Orada ismini bilmediğim iki
kiĢi bana daha önce tutuklandın mı diye sordu. Bende evet yanıtını verdim. Niye
tutuklandığımı sordu bende bir uygulamadan dolayı olduğunu söyledim. Bana “sen
çocuklarını seviyor musun” dedi. Bende herkes gibi çocuklarımı çok seviyorum” dedim. Bana
Türkiye‟nin sorunları hakkında bazı sorular sordular. Bende siyasetçi olmadığımı bunu gidin
siyasetçilerle konuĢun dedim. Ben inĢaatlarda çalıĢan bir iĢçiyim. Yerim yurdum belli değil
dedim. Bana kimsenin olmadığı bir yerde yemek teklifi yaptılar. Bende kabul etmeyince
çocuklarımla tehdit ettiler. Bu konuda çok tedirginim. Sizden bana destek olmanızı
*Urfa'da yayın yapan Radyonet'in 2 çalıĢanı gözaltına alındı.Radyonet'in bugün akĢam
saatlerinde düzenleyeceği konsere iliĢkin Emniyet Müdürlüğü'ne çağrılan 2 kiĢi gözaltına
alındı. Kısa bir süre sonra serbest bırakılan Radyonet Yönetim Kurulu BaĢkanı Emin Güler ile
radyo çalıĢanı Zeynel Kayar'ın tehdit edildiği ileri sürüldü. Güler, TEM ġube Müdürü'nün
yayın yapan radyolarının PKK'nin propagandasını yaptığını ileri sürdüğünü belirterek,
"Radyoyu takip ettiklerini ve radyoda adam sakladığımızı söyledi. Bana 'radyonun Urfa'da ne
halt yediğini biliyoruz. Bu etkinliği bir daha izin vermeyeceğiz. Konserde bir slogan veya
pankart çıkarılırsa seni gözaltına alacağız. Siz konser yapın bakın nasıl radyoyu
kapattırıyorum. Ġsterseniz bunları tehdit olarak algılayın ya da uyarı olarak algılayın'
tehdidinde bulundu" dedi. (25.05.2012/DĠHA)
* Ġfade vermek için Antep Cumhuriyet Savcılığı'na giden Elektrik ve Elektronik Mühendisliği
2. Sınıf öğrencisi Mazlum Ferhat Ġnce, adliyeye girmeden önce bir polisin kendisine "Ülkede
Kürt sorunu yok. Sizi kandırıyorlar. Cezaevine girmenizi dört gözle bekleyen kiĢiler var"
dediğini öne sürdü. Ġnce, ifade vermeye gittiği savcının da "Ya Ģu an ki çevrenle tüm iliĢkini
kes ya da cezaevine girersin" Ģeklinde kendisine tehditkar ve keyfi yaklaĢtığını iddia etti.
ĠnĢaat Mühendisliği 2. Sınıf öğrencisi ve aynı zamanda KURDĠ-DER'de eğitmen olan Davut
Değer ise, gittiği adliyede, delillere göre hüküm vermesi gereken savcının kendilerine karĢı
tamamen keyfi bir tutum içerisine girdiğini ifade etti. Değer, "Bu olayla alakası olmayan ve
halen sürmekte olan mahkeme sürecimi delil olarak göstermeye çalıĢıyordu. Amaçları Kürt
öğrencileri korkutmak ve sindirmektir'' dedi. (27.05.2012/DĠHA)
229
*Van'ın ErciĢ Ġlçesi'nde meydana gelen ve yüzlerce kiĢinin ölümü, on binlerce insanın evsiz
kalmasına neden olan depremden sonra yardım dağıtan bir kuruluĢun cemaat evlerine
gitmeyen yurttaĢlara taciz mesajı gönderdiği iddia edilmiĢti. Mağdur ailelere yardım
dağıtıldığı sırada telefon numarasını verdiği bir yetkilinin sürekli kendisini cemaat evlerine
davet ettiğini belirten Derya Güven isimli kadın, olaydan sonra yaĢadığı taciz mesajların
basına yansıtmasından sonra bu kez de tehdit mesajları almaya baĢladı. Cemaatle yakınlığı
olduğu belirtilen Vefa Prefabrik Yapılar Sanayi Ticaret A.ġ firması yetkilileri tarafında önce
cemaate davet edildiğini, cemaate gitmeyince aynı kiĢiler tarafından telefonla gönderilen
mesajlarla taciz edildiğini ifade eden Derya Güven, konuyu basına yansıtmasından sonra
silahla tehdit edildiğini iddia etti.
Haberden sonra 29 Mayıs'ta gece saat 02.00 sıralarında oturdukları konteynera iki kiĢinin
geldiğini belirten Güven, yaĢadıklarını Ģöyle anlattı: "Gece saat 02.00 sıralarıydı uyuyorduk,
kapımız çalındı. O sırada damadım Kemal evde değildi. Ben kapıyı açtım kimsiniz diye
sordum. Gelen kiĢiler hakaretvari bir dille önce Kemal'i sordular. Kemal'in evde olmadığını
söyledim. Ancak gelen biri bana, 'Size iyilik yaramaz yaptığımız onca iyiliğe rağmen sizin
yaptığınız doğru mu, bizi neden basına verdiniz, burayı bir hafta içinde boĢaltın' diyerek
belinde olan silahını gösterdi. Silahı göstererek, 'bir hafta içerisinde burayı boĢaltmasanız
olacaklardan siz sorumlu olursunuz' yönünde beni tehdit ettiler."
Yaptığı el iĢleri ile geçimini sağladığını belirten Güven, depremden sonra ErciĢ'te kiraların
arttığını ev kiralayacak durumlarının olmadığını ifade ederek, "Bizi gece 02.00'da silah
göstererek tehdit ediyorlar, ne gidecek yerimiz var ne de can güvenliğimiz var. Sorunları dile
getirdiğiniz zaman tehdit ediliyoruz. Artık birileri buna çözüm bulmalıdır. BaĢımıza bir Ģey
gelirse firma yetkilileri sorumlu olacaktır" diye konuĢtu. (31.05.2012/DĠHA)
* Mardin'in Savur Ġlçesi'ne bağlı Serenli (Dengıza) Köyü'nde ikamet eden ve çobanlık yapan
Habip ġimĢek adlı yurttaĢın 30 Mayıs'ta Savur Merkez Jandarma Komutanlığı'na çağrıldığı ve
köy korucusu olması için tehdit edildiği iddia edilmiĢti. 3 gün boyunca kendisinden haber
alınamayan ġimĢek'in Ġzmir'e yerleĢtiği belirtildi. ġimĢek'in babası ReĢit ġimĢek, oğlu ile
telefonda görüĢtüğünü ve oğlunun kendisine "ġu an iyiyim. Can güvenliğim için Ġzmir'e
gittim" dediğini belirtti. (02.06.2012/DĠHA)
*ġırnak'ın Uludere (Qilaban) Ġlçesi Ortasu (Roboski) Köyü'nde 28 Aralık 2011 tarihinde
çoğunluğu çocuk 34 sivil yurttaĢın savaĢ uçakları tarafından katledilmesi olayı üzerinden 5
ayı aĢkın süre geçmesine rağmen yürütülen soruĢturmada sorumluların açığa çıkarılmaması ve
hükümet kanadından yapılan açıklamaları protesto etmek amacıyla Roboskili aileler katliam
yerinde süresiz oturma eylemi düzenleyeceklerini açıklamıĢtı. Fakat eylemin gerçekleĢeceği
gün (2 Haziran) Kömür Ocağı'nda çalıĢan 19 yaĢındaki Abdullah Encü'nün ocağa ait gölete
düĢerek yaĢamını yitirmesi üzerine aileler eylemlerini ertelemek zorunda kaldı. Aileler
önümüzdeki günlerde olay yerinde süresiz oturma eylemi yapmakta kararlı olduklarını
açıkladı. Katliamda kardeĢi Serhat Encü'yü kaybeden Ferhat Encü, eylem ile olaya arkasını
dönen devlet yetkilileri ile tüm demokratik kamuoyuna yaĢananların takipçisi olmaları
mesajını vermek istediklerini kaydetti. Hükümet tarafından yapılan açıklamalar ile katliamın
üstünün örtülmeye çalıĢıldığına dikkat çeken Encü, eylem ile BaĢbakan ve ĠçiĢleri Bakanı'nın
zihniyetine tepki göstereceklerini kaydetti. Katledilenler hakkında kesinleĢmiĢ bir hüküm
olmamasına rağmen hükümet yetkililerinin, "Bunlar dolap beygiridir, figürandır" sözleri sarf
etmesine tepki gösteren Encü, kendilerine aynı zamanda bu sözlerin hakaret niteliği taĢıdığını
ifade etti. Türk adaletinden bir beklentilerinin olmadığını söyleyen Encü, "Yapmayı
planladığımız eylem olayın sorumlularından hesap sorulması içindir. Biz 32 aile bir araya
gelerek bu kararı verdik. Bu eylemden vazgeçmemiz için baskı ve tehdit de aldık. Tüm baskı
ve tehditlere rağmen bu kararımızdan vazgeçmedik. Eylemin gerçekleĢeceği gün bir
yakınımızı kaybedince eylemi ileri bir tarihe erteledik. Fakat eylemi kesinlikle
gerçekleĢtireceğiz. (03.06.2012/DĠHA)
230
*Bitlis'in Hizan Ġlçesi'nde dün sabah saatlerinde özel harekat polisleri, BDP Hizan Ġlçe
BaĢkanı Sıddık Kaplan ve Ferhat Uğur'a ait olan iĢ yerine baskın düzenledi. ĠĢyerinde arama
yapıldıktan sonra polislerin, Kaplan ve Uğur'un baĢına silah dayadığı iddia edildi. ĠĢ yerinde
kısa süreli bir tartıĢma yaĢanırken, yurttaĢların tepkisiyle özel harekat polislerinin iĢyerinden
ayrıldığı belirtildi. (12.06.2012/DĠHA)
*02.07.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Hüseyin DaĢkesen, Ģu beyanlarda bulundu:
“Ağabeyim olan Hamdullah DaĢkesen, 3 aydan beri Hollanda da ikamet etmektedir. Ancak
hem resmi hem de sivil giyimli polisler sürekli olarak evine baskın yapıp ağabeyimin eĢini ve
çocuklarını taciz etmektedir. Yengeme ağabeyimin nerde olduğunu sormaktadırlar. Yengeme
ve çocuklarına psikolojik olarak baskı uygulamaktadırlar. Çocukların psikolojileri bozulmuĢ
durumdadır. Sorduğumuzda polisler bize bilgi vermemektedirler. Bize yapılan bu haksız
uygulamayı kabul etmiyoruz. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD
*"KCK" adı altında 3 Aralık 2011 tarihinde Diyarbakır'da gözaltına alındıktan sonra
tutuklanan ve Giresun E Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan hasta tutuklu Ajda Ġnci'nin babası
Haci Hasip Ġnci, kızının maruz kaldığı kötü muamele ile ilgili ĠHD Diyarbakır ġubesi'ne
baĢvurmuĢtu. Kızı Ajda'nın yanı sıra daha önce "KCK" adı altında yürütülen operasyonlarda
Muhterem Ġnci ve Ramazan Ġnci adlı 2 çocuğu daha tutuklanan, ardından 2 çocuğu da tahliye
edilen baba Ġnci, geçtiğimiz gün ĠHD'ye yaptığı baĢvurunun ardından polisler tarafından tehdit
edildiğini iddia etti. Kızı Ajda'nın cezaevine girmesiyle birlikte sara hastalığı ve ülser
hastalığına yakalandığını, cezaevinde tedavi edilmediğini ve kızının tedavisi sırasında
polikliniklere polislerin girdiğini ve kızına polisler tarafından psikolojik baskı yapıldığını
belirten baba Ġnci, ĠHD'ye yaptığı baĢvurunun ardından 4 tane sivil polis tarafından gün boyu
takip edildiğini söyledi. Polislerin "Sen halen yaĢıyor musun" ve "Çok yaĢamazsın" Ģeklinde
tehditte bulunduğunu ifade eden baba Ġnci, "Eğer baĢıma bir Ģey gelirse tek sorumlusu
devlettir. Her türlü baskı ve tehditlere rağmen Kürt olduğumdan bir adım geriye atmayacağım
baĢımıza gelen her Ģey Kürt olduğumuzdandır" dedi. (02.08.2012/DĠHA)
*Urfa'nın Ceylanpınar (Serêkani) Ġlçesi‟nde BDP tarafından yapılan ve çok sayıda yurttaĢın
katıldığı yaz Ģölenine polis biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti. Müdahalenin ardından
Urfa Kültür Merkezi bünyesinde çalıĢan Grup Hevî üyelerinin BDP Ġlçe Örgütü önünde polis
tarafından ablukaya alınarak, tehdit edildiği öğrenildi. (07.08.2012/DĠHA)
*ġemdinli Ġlçesi'ne bağlı Derecik (Rubarok) Beldesi'ne giden ĠçiĢleri Bakanı Ġdris Naim
ġahin'e tepki gösterdiği için koruma ve korucular tarafından linç edilen Aydın Cengiz, kendisi
ve ailesinin ölümle tehdit edildiğini belirterek, can güvenliğinin olmadığını söyledi. Cengiz,
tehditlerden dolayı hastaneye gidemediğini belirtti.Olağanüstü önlemlerle Hakkari'ye giden
ĠçiĢleri Bakanı Ġdris Naim ġahin gittiği her yerde protestolarla karĢılaĢmıĢtı. ġahin'in protesto
edildiği ġemdinli Ġlçesi'ne bağlı Derecik (Rubarok) Beldesi'nde de belediye binasında
korucularla sohbet ederken, Oylum (HerkiĢk) Köyü sakini Aydın Cengiz, kendisinin de
belediye gittiğini ve orada yaĢadıklarını Ģöyle anlattı: "Bakan geldiğinde ben de belediye
gittim. Bakan konuĢtuğu sırada ben ayağa kalkarak, konuĢmalarına itirazımın olduğunu
231
söyleyerek, 'Buraya neden geldiniz madem sıkıntılarımızı dinlemeyecekseniz buraya gelmeye
ne hakkınız var. Biz artık kardeĢ kanının dökülmesini istemiyoruz' dedim. Ancak ondan sonra
ilk önce korumalar sonra korucular bana müdahale etti. Artık ne olduğunu görmedim. Asker
ve polis olmasına rağmen kimse müdahale etmiyordu. Bir an beni öldüreceklerini zan ettim.
Çok zor ellerinden kurtularak kaçtım evime geldim" dedi. Saldırıdan sonra ikinci bir linç
vakası korkusundan dolayı hastaneye gidemediğini de belirten Cengiz, evinde mahsur
kaldığını dile getirdi. Gün içinde beldeyi terk etmeyi düĢündüğünü de vurgulayan Cengiz,
özelikle korucular tarafından ölümle tehdit edildiğini aktardı. Olaydan sonra eĢiyle birlikte
belediye önüne gittiğini söyleyen Cengiz'in annesi PeriĢan Cengiz ise, kapıda korucubaĢı
Ekrem Çetinkaya ile görüĢtüklerini dile getirdi. YaĢanan durumu sorduklarında ölümle tehdit
edildiğini dile getiren anne Cengiz, "Belediye kapısının önüne gittiğimizde Ekrem oradaydı.
Ben de ne oldu neden oğluma saldırdıklarını sorduğumda beni de tehdit etti. Ekrem sonra
bana 'senin oğlunun tek kurtuluĢu ölümdür. O bundan sonra bu beldede yaĢamayacak. Bakana
karĢı çıktı. Gidin yoksa aynısı sizinde baĢınıza gelir' dedi" Ģeklinde konuĢtu. Oğlunun tek
istediğinin kanan kardeĢ kanının durması olduğunu dile getiren anne Cengiz, olaydan sonra
kimsenin kendilerine telefon dahi açmadığını kaydetti. Anne Cengiz evde mahsur kaldıklarını
belirterek, baĢlarına bir Ģey gelmesi durumunda yetkililerin sorumlu olacağını dile getirdi.
(20.08.2012/DĠHA)
*Kayseri eski Alay Komutanı ve JĠTEM Grup Komutanı Albay Cemal Temizöz ve
korucubaĢı Kamil Atak'ın da aralarında bulunduğu 7 kiĢinin yargılandığı JĠTEM davası,
tanıkların dinlenmesiyle devam etti. 1994 yılında kaybedilen Ġhsan Aslan'ın korucubaĢı Kamil
Atak'ın oğlu Kukel Atak tarafından kaçırılarak öldürülüğünü söyleyen Yusuf Aslan, bu
durumu söylememesi için tehdit aldığını ifade etti. Kendisine veya ailesine bir Ģey olursa
sorumlusunun Kamil Atak olduğunu belirten Yusuf Aslan, "Ben ifade verdim. Ġfademi
verirken bir sivil polis „Asıl seni yakalayacağız. Sen PKK‟lisin‟ diye beni tehdit etti. Kamil
Atak belki 100 tane adam öldürmüĢ. Ama kimse Ģikayet etmiyor. Korucular yengemi tehdit
etmiĢ. Geçen hafta gidip babamı tehdit etmiĢler. Herkes görmüĢ ama korkudan söyleyen yok.
3 kiĢi babamın evine gelmiĢ. Mahkemeye ifade vermemem için tehdit etmiĢler" dedi.
Mahkeme BaĢkanı ifadesi tamamlanan Yusuf Aslan‟a salondan çıkabileceğini söyledi. Aslan
bunun üzerine, "Tehdit altındayım. Ben mahkeme salonundan gitmiyorum. Bana bir keleĢ
verirseniz giderim" dedi. Bunun üzerine mahkeme baĢkanı, "Saygısızlık etme, öfkene sahip
çık!" diyerek uyarıda bulundu. Yusuf Aslan, daha sonra salonda dıĢarı çıktı.(01.09.2012/
DHA/DĠHA/Haberturk.com/Ozgur-gundem.com)
*Dersim'in Ovacık Ġlçesi'ne bağlı Kızık Köyü, 29 Ağustos'ta köyde HPG militanları olduğu
ihbarı üzerine asker ve özel harekat timleri tarafından basıldı. 30 Ağustos‟ta ise aynı
gerekçeyle etrafı asker ve özel harekat timlerince sarılan HanuĢağı Köyü'nde evlere baskın
yapıldı. Çok sayıda zırhlı araçla köyleri basan asker ve özel harekat timleri, "Teslim olun.
Etrafınız sarıldı" Ģeklinde anons geçerken, köy sakinleri ise neye uğradıklarını ĢaĢırdı. Baskın
sırasında erkekler köy meydanında bulunan kahvehanede toplatıldı, çocuk ve kadınlar ise
korku içinde olanları seyrederken, kimi kadınlar ise baygınlık geçirdi. Kızık Köyü'nde evi
asker ve özel harekat timleri tarafından basılan Gülay Aslan, saat 17.00 civarında araçlarla
köyü basan asker ve özel harekat timlerinin köye girer girmez "Teslim olun etrafınız sarıldı"
Ģeklinde bağırdığını söyledi. "Bizim evi sordular. Evimle ilgili ihbar olduğunu söyleyip, evi
ve ahırı didik didik aradılar" diyen Aslan, "Evime birilerinin geldiğini söylediler. Ancak evde
yabancı kimseyi bulamadılar. Bizimle birlikte 2 evi daha aradılar. Daha sonra köyden
ayrıldılar" Ģeklinde yaĢadıklarını anlattı. 3 çocuk annesi GültazeYeleser (55) ise, yaĢadıklarını
Ģöyle ifade etti: "Bir baktık köyün etrafı asker ve özel harekat timleri tarafından sarıldı. 10-15
kiĢilik bir grup da köye girdi. Bizim evle birlikte 2 evi daha aradılar. Ama arama sırasında
korku saçıyorlardı. Korkan çocuklar hemen ağlamaya baĢladı. Hamile ve yaĢlı kadınlarımız
baygınlık geçirdi." Ellerinde arama izinlerinin olmadığını söyleyen Yeleser, "Arama izniniz
232
var mı? Bu kadar korkuyu niye saçıyorsunuz? Arayacaksanız insanca arayın, 3 tarafımızda
karakol var dedim. KonuĢurken o arada bir el silah sıktılar. 1994'lü yılları yaĢamıyoruz. Niye
köyün içinde silah sıkıyorsunuz dedim. Bunun üzerine bir askerler bana 'Korkmayın 1994'ü
getireceğiz. Yakında hiç korkmayın, Ģüpheniz olmasın 1994 gelecek' dedi. O arada bizler
bağırdık. Savcılığa suç duyurusunda bulunmaya gideceğimizi söyledik. Bana 'Git savcı
panzerlerin yanında, kahvehanenin önünde gidebilirsin' dediler. Bunları alay edercesine
söyledi. Kahvehaneye topladıkları erkeklerin yanımıza gelmelerine izin vermediler"
ifadesinde bulundu. Yeleser, aramanın ardından askerlerin kahvehaneye topladıkları erkelere
tuttukları tutanağa zorla imza attırdığını söyledi. "Arama sırasında herhangi bir Ģey
olmadığına dair tuttukları tutanağı erkeklere imzalattılar" diyen Yeleser, savcılığa suç
duyurusunda bulunmaya gittikleri sırada rütbeli bir askerin arama yaptıkları evler için
savcılıktan arama izni çıkarılmasını anons ettiğini dile getirdi. 54 yaĢındaki 6 çocuk annesi
Yeter Ġliç ise, arama sırasında kalbinin sıkıĢtığını ve baygınlık geçirdiğini söyledi. "Arama
sırasında kapıda oturuyordum. Bir çocuk yanımdaydı ve korkudan dehĢete kapılmıĢtı. Siz
bunu niye yapıyorsunuz? Köyde ve evlerde ne var? Niye böyle baskı yapıyorsunuz? dedim.
Bana 'bize ihbar geldi. Köyün içine geldiler. Köyde HPG'li var' dediler. Bende ne varsa
çıkarın dedim" diyen Ġliç, o sırada bir askerin kendisine, "Merak etmeyin burayı 1994'e
çeviririz. Çiğneyin geçin. Kadınları dinlemeyin" dediğini ve silah sesini duyunca baygınlık
geçirdiğini vurguladı. Arama izni istediklerini ancak göstermediklerini söyleyen Ġliç, her
zaman korkuyla yatıp kalktıklarını belirtti. Ġliç, suç duyurusunda bulunduklarını kaydetti.
(02.09.2012/ DĠHA)
*Diyarbakır'da, Dicle Üniversitesi'nde yeni kayıt döneminin baĢlamasıyla birlikte
üniversitenin Kapalı Spor Salonu'nun önünde stant açan Kürt öğrenciler, Kürtçe müzik
çaldıkları ve söyledikleri gerekçesiyle polislerce tehdit edildiklerini iddia etti. Fen- Edebiyat
Fakültesi Edebiyat öğrencisi Veysel Tanrıkulu ve Elektrik-Elektronik Bölümü öğrencisi Umut
Aygün, çaldıkları Kürtçe müzik nedeniyle polislerin baskısıyla karĢılaĢtıklarını belirterek,
polislerin kendilerini gözaltına almakla tehdit ettiğini kaydetti. Tanrıkulu. polislerin ''Kampüs
içerisinde müzik yapmak yasaktır'' dediğini öne sürerek, kendilerinin buna karĢı çıkması
halinde tutuklama ile tehdit ettiklerini ifade etti. Tanrıkulu, müzik yapmalarına tahammül
edilmediğini belirterek, ''Üniversiteyi yeni kazanan öğrencilere destek vermek için doğal olan
müzik hakkımızı kullanmak istedik; ama polis buna tahammül edemedi. Emniyet bunu
yasakladı'' dedi.Aygün ise, kendilerine yapılanın tamamıyla polisin keyfi kararı olduğunu
belirterek, "ĠĢte, bize 'buradakiler müzikten rahatsız oluyor' dediler. Biz de yüksek bir sesle
'Kimse müzikten rahatsız oluyor mu?' dedik. Çevredekilerde bize alkıĢ ve zılgıtlar çalarak
cevap verdi'' diye konuĢtu. (05.09.2012/DĠHA/Diyarbakiryenigun.net)
*Dersim'in Ovacık Ġlçesi'ne bağlı AslandolmuĢ Köyü'nde inĢaat iĢinde çalıĢan bir grup iĢçi,
son 3 gündür HPG militanı kıyafeti ile dolaĢan ve üzerlerinde ağır silahlar bulunan kiĢiler
tarafından tehdit ve hakarete maruz kaldıklarını belirtti. Konuya iliĢkin bilgi veren ve
kendisini ekip baĢı olarak tanıtan Mustafa Kılıç, gece 23.00-01.00 arası düzenlenen baskında
5-6 kiĢinin bulunduğunu ifade etti. Yüzleri açık olup kafalarına komando kuĢağı bağlayan bu
kiĢilerin düzgün Türkçe konuĢtuğunu belirten Kılıç, "Baskın yapanlar özel timlerdi. Baskın
direk inĢaatta çalıĢan arkadaĢlarımıza yönelik yapılıyor. Baskın sırasında arkadaĢlarımızdan
kimlik sormuĢlar. ĠnĢaatta çalıĢan arkadaĢlar Diyarbakırlı olduklarını belirtmiĢ. Fakat kimlik
soran bu kiĢilerin kim olduğunu bilmedikleri için arkadaĢlarda bu kiĢilerden kimlik istemiĢ.
Bunun üzerine silahlı kiĢiler, 'Siz kim oluyorsunuz da kimlik soruyorsunuz. Siz
Diyarbakırlıların hepsi teröristsiniz' deyip ağır hakaretlerde bulunmuĢlar" dedi.Köylülerin,
köpeklerin havlaması üzerine uyanıp dıĢarı çıkması üzerine köyden hızla ayrılan bu kiĢilerin
iĢçilere, "BDP'yi savunuyorsunuz. Sizinle daha sonra tekrar görüĢürüz. Buraları 90'lı yıllara
çevireceğiz" Ģeklinde tehdit ettiğini öne süren Kılıç, "ArkadaĢlarımıza silah doğrultmuĢlar.
Eğer köylüler fark etmemiĢ olsaydı, fiziki bir müdahaleye de maruz kalabilirdi arkadaĢlar.
233
Tedirginliğimiz devam ediyoruz. Can güvenliğimiz yok. Bunlar karayolundan değil sanırım
helikopterle gündüz buralara indiriliyor. Gece gelip kafamıza sıkarlarsa ne yapabiliriz ki. Bu
nedenle inĢaat iĢinde çalıĢan ekibimi ilçe merkezine çektim. Bu gün Ovacık Cumhuriyet
BaĢsavcılığı'na suç duyurusunda bulunacağım" diye kaydetti. (10.09.2012/ DĠHA/Ozgurgundem.com)
*25.09.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Münir Akdeniz, Ģu beyanlarda bulundu:
“2005 yılı Haziran ayında 1 Mayıs ĠĢçi Bayramı kutlamalarında slogan attığım gerekçe
gösterilerek Diyarbakır‟da tutuklandım. 33 gün tutuklu kaldıktan sonra birinci duruĢmada
tahliye oldum. Geçen süre içinde beni tanıyanlar polis ile birlikte çalıĢtığımı düĢünerek
psikolojik baskıya maruz kaldım. Bazen de tanımadığım kiĢilerce ölümle tehdit ediliyorum.
Çevrede polis tarafından yakalanan kiĢileri ihbar ettiği düĢünülüyor. Büyük bir bunalım
yaĢıyorum. Bu konuda sizden yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Diyarbakır'ın Kulp Ġlçesi'ne bağlı Akçesér Köyü'nde,25.09.2012 tarihinde yapılan düğüne
korucular tarafından baskın düzenlendi. Düğünde Kürtçe Ģarkı söylendiği için düğün sahibi ve
düğünde Ģarkı söyleyen yerel sanatçının tehdit edildiği iddia edildi. Aralarında KorucubaĢı
ġerif Yıldız ve düğün sahibinin kardeĢi Ġlhami Durman, Mehmet Yıldız ve Ferhat Yıldız adlı
korucuların olduğu grubun düğünü basarak, "Burada Kürtçe Ģarkı söylemeyin, yoksa sizi
öldürürüz, yolunuzu keseriz" diye tehditlerde bulundukları iddia edildi. (26.09.2012/
DĠHA/Diyarbakirhaber.gen.tr)
*01.10.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Murat Çiçek, Ģu beyanlarda bulundu: “Ben
Mezopotamya Gençlik ve AraĢtırma Merkezinde çalıĢıyorum. 06.09.2012 tarihinden bu yana
derneğimizin çevresinde sivil giyimli kiĢiler sürekli oturup bizi ve derneğe gelip gidenleri
gözetleyip zaman zaman da GBT uygulaması yaptırıyorlar. Bir kiĢiyi aynı günde 3 kez GBT
yaptıkları oluyor. Bir arkadaĢımızı arabaya alıp tehditlerde bulundular. Derneğimiz
üyelerinin yaptıkları halı saha maçında bile sürekli izleyip rahatsız ediyorlar. Derneğimize
gelen aileleri bile rahatsız ettikleri oluyor. Üniversitede okuyan öğrenci arkadaĢlarımıza
27.09.2012 tarihinde yemek çıkıĢında tüm arkadaĢlarımıza GBT uygulaması yapıldı. Bu sivil
giyimli polisler sürekli bizleri tehdit edip, uyguladıkları GBT bizleri tedirgin etmektedir. Bu
konuda gerekli iĢlemlerin yapılmasını talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Van‟ın BaĢkale Ġlçesi'nde bulunan ve 1993-94 yılları arasında yatılı bölge okulu arazisi içine
yerleĢen jandarma taburunda bulunan askerlerin Yeni Mahalle'de ikamet eden yurttaĢları
tehdit ettiği iddia edildi. 29 Eylül tarihinde jandarma taburuna bağlı rütbeli askerler ile
polislerin mahalle sakinlerine tebligat imzalatmaya çalıĢtıkları ve mahalle sakinlerine, "Sizler
askeri alanın içindesiniz, burada çıkacak en ufak bir çatıĢmadan bizler sorumlu değiliz.
Evleriniz hedef alanlarımız içerisindedir" Ģeklinde bir tutanak imzalatıldığı belirtildi. Mahalle
sakinlerinden okuma yazma bilmeyenlerin tebligatı imzaladığı belirtilirken, daha sonra
durumdan haberdar olan mahalle sakinleri toplu olarak savcılığa, asker ve polis hakkında suç
duyurusunda bulundu. Mahalle sakinleri sundukları dilekçede, can güvenliklerin olmadığını
belirterek, konuyla ilgili olarak gerekli iĢlemlerin baĢlatılması talep edildi.
(02.10.2012/DĠHA)
234
*Cezaevlerindeki tutsakların 12 Eylül'de baĢlattığı süresiz dönüĢümsüz açlık grevi
eylemlerine destek verenlerin açlık grevi eylemi yaptığı Yüksekova BDP Ġlçe binasına
polisler ve özel hareket timleri tarafından gece saat 01.30 sıralarında baskın düzenlendi.
Baskınında ilçe binasının kapıları balyozlarla kırıldı. Aynı binada bulunan YeĢildere ve Dize
mahalle muhtarlıklarının bürosu ile bir esnafa ait deponun kapısı kırılarak, arama yapıldı.
Baskın sırasında odaların kapılarının yanı sıra camları da kırıldı. Açlık grevindeki gençlerin
ise hakarete maruz kaldığı öğrenildi. Açlık grevinde bulunan gençlere saldıran polislerin
gençlere, "Anneniz belli kaç babanız olduğu belli değil. Bu yaptığımız gözdağıdır. Bundan
sonra sizi mermi manyağı yapacağız" diyerek, ağır hakaretlerde bulundu. (19.10.2012/Ġmctv.com / Bianet.org / Yuksekovahaber.com)
*Cihan YaĢar'ın tedavi amaçlı olarak Van F Tipi Cezaevi‟nden getirildiği Van Bölge Eğitim
ve AraĢtırma Hastanesi koridorunda askerlerin ajanlık dayatmasına maruz kaldığı iddia edildi.
10 Ekim'de Van F Tipi Cezaevi‟nde tutuklu bulunan YaĢar, biri uzman çavuĢ olmak üzere 3
asker eĢliğinde hastaneye getirildi. YaĢar'ın tedavi amaçlı hastane koridorunda beklediği
sırada uzman çavuĢun YaĢar'a "Sen halen akıllanmamıĢsın aynısın. Devlete yardım etsen
devlet seni korur gözetir" dediği YaĢar'ın da, "Ben aklı baĢında biri olarak inandığım değerler
gereği hareket ediyorum. Siz beni bilinçli bir Ģekilde geç tedavi ederek sakat bıraktınız" yanıtı
verdiği ve uzun süre uzman çavuĢ ile YaĢar arasında yurttaĢların gözü önünde tartıĢma
yaĢandığı belirtildi. TartıĢma sırasında bir askerin YaĢar'a, "Ben de Kürdüm siz bu bayrağı
indirmeye çalıĢıyorsunuz. Askere ateĢ ediyorsunuz" söylemesi üzerine YaĢar'ın, "Sen Kürtsün
ben de Kürdüm; ama ben onurlu ve Ģerefli bir Kürdüm" diye yanıt vermesi üzerine askerin
silahın emniyetini açarak elini tetiğe götürdüğü ve YaĢar'ı vurmakla tehdit ettiği kaydedildi.
YaĢanan olayın ardında ring aracına bindirilerek cezaevine götürülen YaĢar'ın yol boyunca
küfür ve hakaretlere maruz kaldığı belirtildi. Olayın duyulması üzerine YaĢar'ın avukatı
gerekli iĢlemleri tamamladıktan sonra ilgili askerler ve cezaevi yönetimi hakkında suç
duyurusunda bulunacağını belirtti. (20.10.2012/DĠHA)
*14.11.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan Beyhan AKSOY Ģu beyanlarda
bulundu: “Bingöl Karlıova Kıraçtepe Köyü‟nde oturmaktayım. EĢim ve çocuklarımla
beraber 7 kiĢilik bir aileyiz. EĢim Selahattin ve büyük oğlum Enes, yaĢanan Kürt sorunundan
dolayı bu soruna karĢı duyarlı olup, BarıĢ ve Demokrasi Partisi(BDP)‟nin Bingöl ve Karlıova
teĢkilatlarınca düzenlenen miting, basın açıklamaları, oturma eylemleri, yürüyüĢ, açlık
grevleri gibi aktivitelere katılım sağlamaktadırlar. Bölgemizde yaĢanan yoğun hak ihlallerine
karĢı insani tutumlarını yeri geldiğinde ortaya koymaktalar. Ġnsan hakları ihlallerine kayıtsız
kalmamaktadırlar. Bu davranıĢları gösteren her Ģahıs, devletin gözünde zaten potansiyel
suçlu oluyorlar. Bu Ģahıslardan pek çoğu katıldıkları aktivitelerden sonra gözaltına
alınmakta, kimisi tutuklanmaktadırlar. Bingöl ve Karlıova ilçesinde son zamanlarda yapılan
aktivitelere eĢim ve oğlum da katılmıĢtır. Gözaltılara bakılarak eĢim de kendini güvende
hissetmeyip evi terk etmiĢtir. Bunun sebebi gözaltına alınabileceği korkusudur. Bizler de
psikolojik rahatsızlık yaĢamaktayız. Geceleri geç saatte köydeki evimizin kapısı ve camları
çalınmakta, kim olduğunu bilmediğimiz kiĢilerce eĢim sorulmakta. Oğlum Enes, sürekli sivil
polislerce takip edilmektedir. Benzer durumu 2011 de yaĢadık. TaĢlıçay Köyü korcubaĢının
(Hacı Alan) Karlıova‟da öldürülmesi olayı ile ilgili o dönem PKK militanı olan, kayınımın
oğlu Mehmet Aksoy (9 ġubat 2012‟de çatıĢmada yaĢamını yitirdi) korucularca sorumlu
tutuluyordu. Bundan dolayı Aksoy ailesi olarak korucuların tehditlerine maruz kalıyorduk. Bu
olayın failinin yakalandığı iddiasından sonra, korucular tehditlerinden ve geceleri evimize
yaptıkları baskınlardan kısmen vazgeçtiler. ġimdi de, katıldıkları aktivitelerden dolayı eĢim
evden ayrıldı. Oğlum da psikolojik baskı yaĢamaktadır. YaĢanan bu durum karĢısında eĢime,
oğluma ve bize bir Ģeyler olması durumunda ilgili devlet görevlileri sorumludurlar. Bu
konuda Ģubenize baĢvurarak sizlerden destek talep ediyorum.” (ĠHD Bingöl ġubesi)
235
*Diyarbakır'da ĠMKB Kayapınar Lisesi'nde, polisin öğrencileri darp ederek gözaltına almasını
takip etmek üzere okulun önüne giden DĠHA Muhabiri Nurcan Aydın'ı tehdit eden bir sivil
polis, "Neden burada duruyorsun, bak kızım ben gazeteci falan dinlemem, saçlarından tutar
gözaltına alırım. Zaten bütün pisliklerin baĢı sizsiniz" dedi. Polisin sözlerini defterine
kaydeden DĠHA muhabirinin defteri ise tehdit edilen polis tarafından, "Sen polis araçlarının
sicil numaralarını alıyorsun" denilerek, elinden zorla alındı.
(13.11.2012/DĠHA/Yeniozgurpolitika.org)
*BDP Hakkari Yüksekova Ġlçe binası önünde bir araya gelen yüzlerce yurttaĢ Musa Anter
Kültür Parkı‟na doğru yürüyüĢe geçti. Eski Cezaevi kavĢağına gelen kitleye, polis gaz
bombası ve tazyikli su ile müdahale etti. Olaylar sırasında Metin Doğma isimli yurttaĢın
polisler tarafından, "Sen Ģüphelisin" denilerek araca alındığı ve araçta dövüldükten sonra
araçtan atıldığı belirtildi. Doğma‟nın polisler tarafından tehdit edilerek, "Seni açlık grevinde
görürsek öldürürüz" dediği ileri sürüldü. (17.11.2012/DĠHA/Cizrepostasi.com)
*Van‟da YYÜ yerleĢkesi içinde bulunan MelikĢah Kredi ve Yurtlar Kurumu'nda kalan
öğrenciler, deprem sonrası yapılması gereken onarımın zamanında yapılmaması nedeni ile
yaĢadıkları sıkıntılara dikkat çekmek amacı ile eylem gerçekleĢtirdi. Bunun üzerine Van
Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler yurt binasına girip öğrencileri tehdit ederek
dağılmalarını istedi. Polislerin yurt içinde öğrencilerin fotoğraflarını çektiği bildirildi.
(30.11.2012/DĠHA)
*04.12.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Hakan Sir, Ģu beyanlarda bulundu: “Benim
oğlum 09.10.2012 tarihinde gözaltına alınmıĢtı. Ben ve 2 kızım aynı gün oğlumu merak
ettiğimizden Diyarbakır Adliyesi‟nin önünde bekliyorduk. KomĢularım arayarak saat 20.00
civarında sivil polisler tarafından kapımın kırılarak evimin basıldığını ve eĢyalarımın
dağıtıldığını haber verdiler. Bunun üzerine kızlarımı eve gönderdim. Eve giden kızlarımdan
biri de aynı gece gözaltına alındı. Ancak kendisi daha sonra serbest bırakıldı. Ancak o
günden sonra evim polisler tarafından sürekli olarak takip altında tutuluyor. Evime giren
çıkan herkes tehdit ediliyor. Daire kapıma sürekli olarak sivil polisler gelerek telsiz sesleri
dinletiyorlar. Ben bu polislerin kimlik bilgilerini ya da sicillerini bilmiyorum ancak
kendilerini görürsem tanırım. Bu polisler oğlumu gözaltına alan ya da evimi basan polisler
olabilir. Öncelikle bu Ģahısların tespit edilerek bu hususun araĢtırılmasını istiyorum. Ben
evime sürekli olarak gelen ve bize psikolojik Ģiddet uygulayan, evime gelen misafirlerimi
rahatsız edip tehdit eden, polis memurlarından Ģikâyetçiyim. Bu Ģahısların çocuklarıma zarar
vermesinden korkuyorum. Bu konuda gerekli tedbirlerin alınarak tespit edilecek kiĢiler
hakkında soruĢturma baĢlatılmasını talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Siirt'in Eruh Ġlçesi'nde ağaç kesimi için köy kırsalına giden gençlerin HPG militanlarına ait
kıyafetler giyen bir grup tarafından tehdit edildiği iddia edildi. Görendoruk (Memîran)
Köyü'nde yaĢayan gençler köyün kırsal kesiminde odun kesmeye gittikleri sırada HPG
militanlarının giydiği kıyafetleri giyen bir grubun tehdidine maruz kaldıkları öğrenildi. HPG
militanlarına yardım edilmemesi noktasında gençleri tehdit eden grubun Görendoruk
Jandarma Karakolu'na bağlı askerlerden oluĢtuğu iddia edildi. Gençlerin söz konusu
tehditlerden sonra tedirgin olup bir daha aynı bölgeye gitmedikleri
*ġırnak'ın Uludere (Qilaban) ilçesine bağlı Roboski (Ortasu) köyünde çocuklara fotoğraf
eğitimi vermek isteyen Selim Yıldız'ın kiraladığı evin sahibi karakol komutanı tarafından
tehdit edildi. Yıldız'a kiralık ev ve dükkan veren Kadir Encü'yü arayan Roboski Karakol
Komutanı Yalçın Köse'nin, "Evini versen senin için hiç iyi olmaz" tehdidi sonrası Encü'nün
236
evini geri aldığı öğrenildi. Bunu duyan Roboskili aileler, fotoğrafçı Yıldız ve arkadaĢları için
gerekirse yeni bir ev yapacaklarını ifade etti. Roboskili ailelerden Faruk Encü, Roboski
köyüne gelen bütün aydın, yazar, fotoğrafçılara kapılarının her zaman açık olduğunu dile
getirerek, "Roboski için çekilen bir fotoğraf, yazılan bir mısra bizim için çok önemlidir" dedi.
(07.12.2012/DĠHA)
*17.12.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Erzincan Demokratik Öğrenci Derneği, Ģu
beyanlarda bulundu: “Biz Erzincan Demokratik Öğrenci Derneğine üye olarak
bulunmaktayız. Biz öğrenciler ve ailelerimiz derneğe gidip gelmelerimize polisler tarafından
engelleniyor, tehdit ve ajanlık dayatmalarıyla karĢı karĢıya kalıyoruz. Bu konuda çok büyük
rahatsızlılar duyuyoruz. Bu muameleler biz üyelere değil aynı zamanda derneğe gelen
ziyaretçiler de tehdit ve taciz edilmektedirler. Bu konunun basınla paylaĢılmasını istiyoruz.”
-Toplumsal Gösterilerde Güvenlik Güçlerinin Müdahalesi Sonucu Dövülen ve Yaralananlar
*Diyarbakır'ın Silvan Ġlçesi'nde, Feridun Mahallesi'nde bir araya gelen yüzü kapalı kalabalık
bir grup genç, Diyarbakır Caddesi'ni trafiğe kapatarak 15 ġubat'ı protesto etti. Caddede lastik
yakan gençler sık sık PKK Lideri Abdullah Öcalan lehine slogan attı. Zırhlı araçlarla olay
yerine gelen çok sayıda polis gençlere gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale ederken,
gençler polise taĢ, havai fiĢek ve ses bombaları ile karĢılık verdi. Bir anda savaĢ alanına dönen
cadde üzerinde, atılan çok sayıda gaz bombası nedeniyle sis bulutu oluĢtu. Polisle çatıĢan
gençler ara sokaklara dağılırken, polis yer yer havaya ateĢ açtı. Atılan yoğun gazdan
çevredeki yurttaĢlar da nasibini alırken, gaz bombası çevredeki evlerin içine kadar girdi.
Atılan yoğun gaz nedeniyle evde bulunan 10 günlük bir bebeğin dumandan fenalaĢtığı
belirtildi. (15.02.2012/ DĠHA/ANF)
*Diyarbakır'da Newroz mitingi sonrasında yaĢanan polis müdahalesi sırasında, Medine
Bulvarı 818. Sokak Ada Apartman'ında ki evinin balkonundan olayları izleyen 11 yaĢındaki
Muhammet Doğan‟a polisin attığı gaz bombası isabet etti. Çenesi tahrip olan küçük
Muhammet, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne kaldırıldı. Acil serviste tedavi altına alınan
Doğan'ın yarın ameliyata alınacağı bildirildi. Yine aynı olaylarda 14 yaĢındaki Ġbrahim Arpa
adlı çocuğa da polisin attığı gaz bombasının isabet ettiği bildirildi. Arpa da Dicle Üniversitesi
Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Diyarbakır merkezdeki olaylarda toplam 10 kiĢinin
çeĢitli Ģekillerde yaralandığı öğrenildi. (18.03.2012/DĠHA)
*MuĢ‟un Bulanık ile Ağrı‟nın Patnos ilçelerinde Newroz alanlarına yürümek isteyen kitleye
polis gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. MuĢ‟un Bulanık Ġlçesi‟nde sabah
saatlerinde ilçe merkezine gelen çok sayıda polisin, kutlamanın yapılacağı alana giderek,
yeĢil-kırmızı-sarı flamaları sökerek yaktığı belirtildi. Olayın duyulmasının ardından alana
giden BDP Ġlçe BaĢkanı Sani Kutmaral ve Tertip Komitesi üyeleri duruma tepki göstererek
yapılanların tahrik edici davranıĢlar olduğunu söyledi. Daha sonra BDP Ġlçe binası önünde bir
araya gelerek alana yürümek isteyen kitleye terminal alanında barikatlar kuran polisler
tarafından müdahale edildi. Gaz bombaları ve tazyikli su ile kitleye müdahalede bulanan
polislere kitle taĢ ve havai fiĢeklerle karĢılık verdi. Uzun süren müdahalenin ardından kitle ara
sokaklara dağıldı. Sokaklarda yer yer çatıĢmalar devam ederken, 15 yaĢındaki Osman Akay
adlı çocuk gazdan etkilenerek hastaneye kaldırıldı. Olaylarda ayrıca 4 kiĢi yaralandı.
(20.03.2012/DĠHA)
*Batman‟da Sabah saatlerinden itibaren Koçerler Bulvarı'nda toplanan on binlerce kiĢi
ġehirlerarası Otogarı yanında bulunan Newroz Alanı'na girmek için polisle çatıĢırken, polisin
ikinci müdahalesinin ardından toplanan binlerce kiĢi, Diyarbakır Caddesi'nden kent merkezine
237
doğru yürüyüĢe geçti. Diyarbakır Caddesi'nde polis kitleye müdahale etti. Müdahale sırasında
Alaattin Okan (32) adlı yurttaĢ, gaz bombasının kafasına isabet etmesi sonucu ağır yaralandı.
Beyin kanaması geçirdiği belirtilen Okan, Batman Bölge Devlet Hastanesi'nde yoğun bakıma
alındı. Kent genelinde yaĢanan olaylarda 42‟si çocuk 148 kiĢinin polis tarafından gözaltına
alındığı öğrenildi. Olaylarda toplam 48 kiĢinin de çeĢitli Ģekillerde yaralandığı belirtildi.
(20.03.2012/DĠHA / Bianet.org / Cumhuriyet / Sabah.com.tr / Milliyet / HaberTürk)
*Erzurum'un Tekman Ġlçesi'nde aralarında BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy'un da
bulunduğu kitle, BDP ilçe binası önünde toplanarak Newroz kutlamak istedi. Toplanan kitleye
polis gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Kitlenin de karĢılık vermesi üzerine
Tekman adeta savaĢ alanına dönerken, kitle Ziraat Bankası ve PTT ATM'leri ateĢe verdi.
YaĢanan müdahalede 10 kiĢi gözaltına alınırken, 4 kiĢi ise yaralandı. (20.03.2012/DĠHA/
Bianet.org)
*ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde özel hareket polislerinin panzerler üzerinden halkın üzerine ateĢ
açtığı bildirildi. ġu ana kadar gelen bilgilere göre 3'ü polis 6 kiĢinin yaralandığı ve Cizre
Devlet Hastanesi'nde yoğun bakıma alındığı öğrenildi. Öte yandan hastaneye kaldırılan
yurttaĢlardan birinin BDP Ġlçe binasından sedye ile çıkarıldığı bildirildi.
-Cizre‟de Adliyeye getirilenlerden 7'sinin vücudunda yoğun darp izlerinin olduğu belirtildi.
Adliyeden önce hastaneye götürülen 29 kiĢiden darp izi olanlara doktorun rapor vermek
istediği, ancak polisin engel olduğu iddia edilirken, polis ile doktorlar arasında tartıĢma çıktığı
öne sürüldü. (20.03.2012/ANF/ DĠHA / Bianet.org / İMC TV/ İdilhaberajansi.com /
Sirnakhaber.com)
*ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'nde 20 Mart günü BaĢak, Barbaros, Cudi ve Nuh mahallelerinde
binlerce kiĢi toplanmaya baĢladı. Ayrı ayrı noktalarda toplanan binlerce kiĢi dört ayrı noktada
birleĢerek yürüyüĢe geçti. Newroz alanında toplanan onbinlerce kiĢiye, yapılan açılıĢ
konuĢmasının ardından BDP Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna seslenmek üzere platforma
çıktı. Ayna'nın platforma çıkması ile birlikte polis miting alanındakilere gaz bombası ve
tazyikli su ile müdahalede bulundu. Alandan çıkan kitlenin polis müdahalesine taĢ ve
molotoflarla karĢılık vermesiyle çatıĢmalar alanın dıĢına yayıldı. ÇatıĢma esnasında polis
havaya ateĢ açarken, aralarında çocukların da bulunduğu 5 kiĢi çeĢitli yerlerinden yaralandı.
ÇatıĢmalar ilçenin bütün mahallelerine yayılırken, 3 kiĢinin gözaltına alındığı öğrenildi.
(20.03.2012/ANF/ DĠHA)
* Van'da sabah saatlerinden itibaren alana akın eden kitleye polisin müdahalesiyle baĢlayan
ve kutlama sonrası yürüyüĢe geçen kitleye polisin yaptığı müdahaleyle baĢlayan olaylar sona
erdi. 10 kiĢi gözaltına alınırken, yaĢanan olaylarda aralarında Van Belediye BaĢkan
Yardımcısı Abdurrahman Doğar, BDP Merkez Ġlçe Yöneticisi Nimet Arslan, ile 3 polisin de
bulunduğu toplam 13 kiĢi yaralandı. Yaralıların tamamı ayakta tedavi edildikten sonra taburcu
edildi. (20.03.2012/DĠHA)
*Ağrı'nın Patnos Ġlçesi'nde newroz kutlamaları sırasında polislerin yanı sıra yer yer
jandarmanın da müdahale ettiği olaylarda 15 kiĢi gözaltına alındı. Gün boyunca devam eden
olaylarda özelikle gaz bombasının isabet ettiği çok sayıda kiĢi yaralandı. Yaralanan 3 kiĢinin
Patnos Devlet Hastanesi'nde tedavileri sürüyor. (20.03.2012/DĠHA)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde düzenlenen Newroz mitinginde BDP'lilerin giriĢimiyle
kitle dağıldı. Olaylarda 2'si TOMA olmak üzere 3 zırhlı araç kullanılamaz hale getirilirken,
aralarında gözüne gaz bombası isabet eden Nusret Kaplan isimli yurttaĢın da bulunduğu 3'ü
polis yaklaĢık 10 kiĢi yaralandı. Ġlçedeki olaylar sonucunda en az 6 kiĢi gözaltına alındı.
(20.03.2012/DĠHA)
238
*Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde 20 Mart günü yasaklara rağmen halk, polis barikatlarını
aĢarak Newroz alanına girdi. CoĢkulu bir Ģekilde gerçekleĢtirilen Newroz kutlamasının
ardından BDP Ġlçe teĢkilatına yürümek isteyen onbinlerce kiĢiye polis gaz bombaları ve
tazyikli su ile müdahale etti. Kutlamanın yapıldığı alan ile alana bakan birçok mahalle atılan
gaz bombalarının dumanı altında kalırken, sık sık patlama sesleri duyuldu. Müdahaleye
rağmen yürüyüĢüne devam eden DTK Koordinasyon Kurulu üyesi Ayla Akat Ata ile polis
yetkilileri arasında sert tartıĢma yaĢandı. Polise tepki gösteren Ata'ya çevrede bulunan
yurttaĢlar PKK Lideri Abdullah Öcalan ile PKK lehine attıkları slogan ile destek verdi. Öte
polis Çağ Çağ Caddesi üzerinde bulunan bir eve gaz bombası attı. BDP'ye ait seçim otobüsü
ile sivil bir araca da gaz bombasının isabet ettiği çatıĢmalar, birçok mahalleye yayıldı.
Müdahale sırasında 2‟si kadın 6 kiĢi çeĢitli yerlerinden yaralanırken, 3 kiĢi gözaltına alındı.
(20.03.2012/DĠHA)
*BDP Halfeti ilçe binasının önünde bulunan alanda toplanan yüzlerce kiĢi, Newroz'u
kutlamak için yürüyüĢe geçti. Polisler alanın çevresinde barikat kurarak yüzlerce kiĢinin
alanın girmesini engelledi. Ardından kitle BDP ilçe binası önünde toplanarak Newroz ateĢini
yaktı. Daha sonra polisler, kitleye gaz bombalarıyla müdahale etti. Kitlede polise taĢlarla
karĢılık verdi. Çıkan olaylarda polisler, BDP Ġlçe BaĢkanı Mustafa Bayram ile Ġbrahim
Canpolat, ġaban Yılmaz, Mesut AltıntaĢ ve Ġsmet GüzeltaĢ'ı gözaltına aldı. Ġlçede olaylar sona
ererken, yaralanan ve gözaltına alınan Ġbrahim Canpolat polisler tarafından Birecik Devlet
Hastanesi'ne kaldırıldı. ((20.03.2012/ İHD / DİHA / İHA)
*Mardin'in Kızıltepe Ġlçesi'nde 50 bin kiĢinin katılımıyla gerçekleĢen Newroz kutlamasının
ardından yurttaĢlar yürüyüĢe geçti. Otogar alanından Özgürlük Meydanı'na yürüyen 10
binlerce kiĢi, Kilise Caddesi üzerinde barikat kurun polis tarafından engellendi. Polisin
barikatına taĢlarla karĢılık veren kitle, daha sonra Sobacılar Sokağı üzerinden Özgürlük
Meydanı'na doğru tekrar yürüyüĢe geçti. Özgürlük Meydanı'nda son bulan yürüyüĢün
ardından polisler gaz bombalarıyla kitleye müdahale etti. YurttaĢlarda gaz bombalarına
taĢlarla karĢılık verdi. Polisin sert müdahalesi sonucunda Kızıltepe gaz bombalarının dumanı
altında kalırken, çok sayıda yurttaĢ gazdan etkilenerek fenalaĢtı. Özgürlük Meydanı'nda
polisler bir kiĢiyi feci Ģekilde darp etti. Ġsmin öğrenilemeyen yurttaĢ, kanlar içinde kaldı.
Burnunda kırıklar oluĢan yurttaĢın, kulaklarından da kanlar aktı. Ağzı ve burnu kanlar içinde
kalan yurttaĢ, hastaneye götürüldü. Bütün cadde ve sokakları kapatan polisler, rastgele her
yöne gaz bombası attı. TOMA araçlarından BDP Kızıltepe Ġlçe binasına tazyikli su sıkıldı.
Polisler, daha sonra ilçe binasının pasajına çok sayıda gaz bombası attı. ÇatıĢmalar ara
sokaklarda uzun süre devam etti. Daha sonra olaylar sona ererken, polisin ilçedeki ablukası
devam ediyor. (21.03.2012/DĠHA)
*ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde, Van'da yapılan siyasi operasyonları kınamak amacıyla Ġdil
Caddesi'ne çıkarak yolu trafiğe kapatan bir grup genç ile polisler arasında çatıĢma çıktı. Çok
sayıda gaz bombasının atıldığı caddede gençler Nur Mahallesi'ne çekildi. Aynı mahalleye
giden polisler sokaklara da yoğun bir Ģekilde gaz bombası attı. Olaylar esnasında Kemal Kar
(18) adlı bir genç ses bombasının yanında patlaması sonucu yaralandı. Cizre Devlet
Hastanesi'ne kaldırılan Kar'ın karın bölgesinde yanma oluĢtuğu belirtildi. Buradaki tedavisinin
ardından Kar, gözaltına alınarak emniyet müdürlüğüne götürüldü. (10.06.2012/DĠHA)
*BDP Siirt il örgütü tarafından, Kızlar tepesi Anfi Tiyatroda gerçekleĢtirdiği etkinliğe katılan
kitleye polisin müdalesi etmesi sonucu, 10‟dan fazla kiĢi yaralanmıĢtır. (17.06.2012/ĠHD
Siirt ġubesi)
239
-Okulda ġiddet
*Dersim'in Ovacık Ġlçesi'nde bulunan YeĢilyazı Hoca Ahmet Yesevi Yatılı Ġlköğretim Bölge
Okulu'nda (YĠBO) okuyan çocukların en ufak yaramazlığının, öğretmen dayağıyla sonlandığı
iddia edildi. Söz konusu okulda çocukları eğitim gören birçok velinin, durumdan haberdar
olduğu, ancak olası bir Ģikayetleri durumunda çocuklarının okul puanının kırılacağı veya
çocuklarının daha farklı muamelelere maruz kalacağı endiĢesiyle herhangi resmi bir giriĢimde
bulunamadıkları iddia edildi.En son geçtiğimiz hafta YĠBO'da görev yapan V.Ö. isimli kadın
öğretmenin 4 erkek çocuğu dövdüğü ve bunlardan birinin kulak zarında yırtılma meydana
geldiği öğrenildi. Öğretmenin attığı tokat sonucu kulağında hasar oluĢan C.D.K'ye (14) ilk
etapta ilaç tedavisi yapıldığı ve 5 günlük rapor verildiği öğrenildi. Ġlaç tedavisinin fayda
sağlamaması üzerine dün Dersim Devlet Hastanesi Kulak Burun Boğaz servisinde yatıĢı
yapılan C.D.K'nin, sol kulak zarının yırtıldığı ve ameliyatla yama yapıldığı ortaya çıktı.
C.D.K'nin, geçen yıl da aynı öğretmenin dayağına maruz kaldığı kaydedildi. Söz konusu sınıf
öğretmeninin okulda tekvando dersi verdiği de öğrenildi. Konuya iliĢkin görüĢtüğümüz Hoca
Ahmet Yesevi YĠBO Okul Müdürü SırdaĢ Uludağ, kendisinin bu konuda bilgi vermeye
yetkili olmadığını, Ovacık Ġlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün ancak konuya iliĢkin bilgi
verebileceğini belirtti. Bunun üzerine görüĢtüğümüz Ovacık Ġlçe Milli Eğitim Müdürü Murat
Pınar'ın olayı duyduğu ve okul yönetimiyle irtibata geçtiği ortaya çıktı. Pınar, söz konusu
öğretmen hakkında herhangi resmi bir iĢlem baĢlatmadıklarını belirterek, "ġifai olarak,
konuyu okul yönetimine sorduk, ancak söz konusu öğrencinin daha önce de kulak rahatsızlığı
olduğunu öğrendik. Hatta bizim arkadaĢlarımız onu doktorlara götürmüĢler, elimizde bu
öğrencinin daha önce de kulak iltihabı Ģikayetiyle hastaneye gidip tedavi gördüğüne iliĢkin
belgeler var" diyerek çocuğun hastaneye kaldırıldığını doğruladı. Konuya dair görüĢlerine
baĢvurmak istediğimiz V.Ö. isimli öğretmenin ise raporlu olduğu bildirildi.
(02.03.2012/DĠHA)
*Dersim'in Moğultay Mahallesi'nde bulunan Namık Kemal Endüstri Meslek Lisesi Öğrenci
Pansiyonu'nda kalan 150 öğrenci, barınma ve yemek sorunları gerekçesiyle yurdun kapılarını
kapatarak, yatakları ateĢe verdi. Öğrenciler, eylem sırasında camları kırarak yatak, sandalye
ve yastıkları aĢağı attı. Eylem nedeniyle olay yerine çok sayıda polis sevk edilirken, Dersim
Belediyesi'ne ait itfaiye ekipleri de öğrencilerin aĢağıya attıkları maddeleri söndürdü. Olayın
büyümesi üzerine öğrencileri ikna etmek amacıyla Dersim Belediye BaĢkanı Edibe ġahin,
yurda geldi. ġahin, yurda girerek öğrencileri sakinleĢtirmeye çalıĢtı. Öğrencilerin isteği
üzerine polis ekipleri geri çekildikten sonra, öğrenciler aĢağı indi. Polislerin kendilerinin
görüntüsünü çektiğini gören öğrenciler, görüntü çeken polislere tepki gösterdi. Daha sonra
yurt binasının önünden kent merkezine doğru yürüyüĢ yapan öğrenciler, yurtta barınma ve
yemek sorunları yaĢadıklarını ve bazı arkadaĢlarının da öğretmelerden Ģiddet gördüğünü
söyledi. (13.03.2012/DĠHA/Haberturk.com/Aktifhaber.com/Sabah.com.tr/Haber3.com)
*Ağrı‟da 2 olay, 2 ayrı okulda 15 Mart günü meydana geldi. Kuva-i Milliye Ġlköğretim Okulu
7'nci sınıf öğrencisi M.N.K., bir arkadaĢı ile ĢakalaĢırken öğretmeni Cemil Ġ. tarafından
tekme-tokat dövüldü. Dayak sonrası M.N.K., arkadaĢları tarafından Ağrı Devlet Hastanesi
Acil Servisi'ne götürüldü. Hastanede serum takılan ve sağ gözü moraran M.N.K.,
öğretmeninden Ģikayetçi olduğunu söyledi. Diğer olay ise Ağrı merkeze bağlı Yakınca Köyü
Ġlköğretim Okulu'nda meydana geldi. 8'inci sınıf öğrencisi F.A., okulun bahçesinde
arkadaĢları ile kar topu oynarken, yanına gelen öğretmeni Mustafa E.'nin kafasına yumrukla
vurması sonucu bayıldı. F.A. ailesine haber verilmesi üzerine kaldırıldığı Ağrı Devlet
Hastanesi'nde tedavi edildi. Polis, kendilerine darp raporu verilen her iki öğrencinin ifadesini
alırken, öğrenci velilerinin Ģikayeti üzerine Milli Eğitim Müdürlüğü'nün de olayla ilgili
soruĢturma baĢlattığı öğrenildi. (17.03.2012/DĠHA)
240
*Diyarbakır'ın Çınar Ġlçesi'nde bulunan Dicle Elektrik Dağıtım A.ġ. (DEDAġ) önünde bir
araya gelen 200'e yakın yurttaĢ, ilçede sık sık yaĢanan elektrik kesintisini protesto etmek
amacıyla Mardin-Diyarbakır Karayolu'nu trafiğe kapattı. Kısa sürede olay yerine gelen polis,
yurttaĢlara yolu açmaları uyarısında bulundu. Uyarıları dikkate almayarak taleplerinin yerine
getirilmesinde direten yurttaĢlara polis, gaz bombası ve tazyikli su ile müdahalede etti.
YurttaĢların da polisin müdahalesine taĢ ile karĢılık vermesi üzerine kısa süreli çatıĢma
yaĢandı. Atılan gaz bombaları nedeniyle yaralanan 5 yurttaĢ Çınar Devlet Hastanesi'ne
kaldırılarak tedavi altına alınırken, olayların ilçe merkezine sıçradığı ve devam ettiği
kaydedildi. (13.07.2012/DĠHA/Evrensel.net/Ozgur-gundem.com/Ġlkehaberajansi.com.tr)
BaĢkanvekili ve Iğdır Milletvekili Pervin Buldan Ġstasyon Meydanı'na girdiği sırada polisin
attığı gaz bombasının ayağına isabet etmesi sonucu ağır yaralanmıĢtır. Kendisi ile yaptığımız
görüĢmede, Buldan; polisin kendisini hedef alarak direk ateĢ ettiğini ve gaz bombasının
ayağına isabet ettiğini beyan etmiĢtir. Buldan‟ın gaz fiĢeğinin ayağına isabet etmesi nedeniyle,
sağ bacağının ciddi zarar gördüğü ve kemiklerde kırılmalar yaĢandığı belirtilmiĢtir. (ĠHD
Diyarbakır ġubesi 14 Temmuz 2012 Gözlem raporu)
BaĢkan Vekili ve Batman Milletvekili Ayla Akat, Sur Ġlçesi‟nden alana gitmek isterken,
polisin TOMA aracından sıktığı tazyikli su ile yaralanmıĢtır. Ayla Akat ile yapılan
görüĢmede; su sıkma aracının gözünün içine su sıkmak suretiyle kendisini direk hedef aldığını
belirtmiĢ, bu olay sonucunda göz içerisinde ciddi problemlerin yaĢandığı tespiti yapılmıĢtır.
(ĠHD Diyarbakır ġubesi 14 Temmuz 2012 Gözlem raporu)
*BDP‟nin 14 Temmuz‟da yapmak istediği mitingi sırasında yaĢanan olaylarda yapılan
müdahalelerde BüyükĢehir Belediye BaĢkanı Osman Baydemir, BDP Kars Milletvekili
Mülkiye Birtane, BDP Diyarbakır Ġl BaĢkanı Zübeyde Zümrüt de polisin uyguladığı Ģiddet
nedeniyle çeĢitli Ģekillerde yaralanarak hastanelere kaldırıldıkları gözlemlenmiĢtir. (ĠHD
Diyarbakır ġubesi 14 Temmuz 2012 Gözlem raporu)
*Olaylarda yaralanan vatandaĢların kaldırıldığı Devlet Hastanesi Acil Servisi adeta polis
ablukasına alınırken, bazı vatandaĢların yaralı halde hastaneye getirildikleri sırada dahi polisin
Ģiddetine maruz kaldığı tespit edilmiĢtir. Hastanede müĢahede altında tutulan Remzi Akkaya
adlı gencin yaralı halde getirildiği hastane acil servisinde sivil polisler tarafından polis
odasına alınarak öldüresiye dövüldüğü kendi beyanları ve hastanedeki görgü tanıklarının
beyanlarıyla tespit edilmiĢtir. (ĠHD Diyarbakır ġubesi 14 Temmuz 2012 Gözlem raporu)
*16.07.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Arif Akkaya, Ģu beyanlarda bulundu:
“14.07.2012 tarihinde yapılan mitingde oğlum olan Remzi Akkaya, Ofis Semtinin Gevran
caddesi Ziraat Bankası önünde polisin müdahalesi sonucu kaçarken onlarca polis tarafından
darp edildi. Darp sırasında kafasında kırıklar olduğu halde hastaneye kaldırıldığı esnada da
öldüresiye kadar dövmeye devam ettiler. Bütün bunlara orada bulunan ve olayda yara alan
Milletvekili Pervin Buldan‟da tanık olmuĢtur. Darp edildiği sırada müdahale esnasında gelen
sesler üzerine belediye baĢkanı Abdullah DemirbaĢ‟ta odaya girip kendi gözleriyle Ģahit
olmuĢtur. Bir gece hastanede kaldıktan sonra doktorların 10 gün rapor vermesine rağmen
sabah polisler tarafından gözaltına alınmıĢtır. Korkumuz yaralarının iyileĢmeden enfeksiyon
kaparsa daha kötü sonuçlar doğurmasından endiĢe ediyoruz. Sağlık durumunun iyi
olmadığını biliyoruz. Bundan dolayı sizden hukuki yardım talep ediyoruz.” (ĠHD Diyarbakır
ġubesi)
*Meydana gelen olaylarda çok sayıda vatandaĢın yaralandığı ve bunların Devlet Hastanesi,
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi AraĢtırma Hastanesi ile Universal Hastanesi‟ne
241
kaldırıldıkları, görülmüĢtür. Ayrıca Devlet Hastanesi‟nde yaralı olarak baĢvuran 54 sivil
vatandaĢın ismine ulaĢılmıĢtır. Valilik tarafından yapılan açıklamada, Olaylarda 76 kiĢinin
yaralandığı, bunlardan 23‟ünün polis olduğu belirtilmiĢtir. Ancak edindiğimiz izlenim ve
gözleme göre, bu sayının daha fazla olduğu, birçok vatandaĢın gözaltına alınma korkusuyla
hastanelere baĢvurmadığı tespit edilmiĢtir. (ĠHD Diyarbakır ġubesi 14 Temmuz 2012
Gözlem raporu)
*Urfa'nın Ceylanpınar (Serêkani) Ġlçesi‟nde BDP tarafından yapılan ve çok sayıda yurttaĢın
katıldığı yaz Ģölenine polis biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti. Polisler tarafından Ģölen
öncesi Musa Anter Parkı‟na giden bütün yollara barikat kurdu. ġölende “yasa dıĢı” slogan
atıldığını iddia eden polisler, BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy'un eline mikrofonu almasıyla
beraber, biber gazı ve tazyikli suyla çok sayıda kadın ve çocuğunda bulunduğu kitleye
müdahale etti. Her Ģeyin yolunda olduğunu ve müdahale etmemeleri için uyarıda bulunan
BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy'u dinlemeyen polisler, müdahaleye devam etti. Aralarında
geçtiğimiz günlerde kalp krizi geçiren Ceylanpınar Belediye BaĢkanı Ġsmail Arslan'ın da
bulunduğu birçok kiĢi gazdan etkilenerek, Ceylanpınar Devlet Hastanesi‟ne kaldırıldı.
Müdahalenin ardından Urfa Kültür Merkezi bünyesinde çalıĢan Grup Hevî üyelerinin BDP
Ġlçe Örgütü önünde polis tarafından ablukaya alınarak, tehdit edildiği öğrenildi.
(07.08.2012/DĠHA)
*Van'ın Gürpınar Ġlçesi kırsalında çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren HPG militanı Çekdar
Rojaçiya kod adlı Cumali Ġldem'in Kızıltepe Ġlçesi'ndeki cenaze törenine katılan binlerce
kiĢiye polis, gerçek mermi ve gaz bombalarıyla müdahale etti. Müdahalede ilk bilgilere göre,
BDP Kızıltepe Ġlçe BaĢkanı Zeyat Ağaoğlu ve 2 yaĢlı kadın ağır yaralandı.
*ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'ne bağlı Nur Mahallesi'nde bulunan Botan Caddesi üzerinde sabah
saatlerinde polis ile polisin mahalleye girmesine izin vermeyen gençler arasında çıkan
çatıĢmalar sırasında polisin rastgele attığı gaz bombası inĢaatta çalıĢmakta olan Mehmet
ġimĢek (30) isimli yurttaĢın çenesine denk geldi. ĠĢ arkadaĢları tarafından Cizre Devlet
Hastanesi'ne kaldırıldı. (07.10.2012/DĠHA/ANF)
*PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın 9 Ekim 1998 tarihinde uluslar arası güçlerin baskısı ile
Suriye'den çıkarılıĢının yıldönümüne iliĢkin, BDP ġırnak Ġl binası önünde yapılan ve yüzlerce
kiĢinin katıldığı basın açıklamasının ardından kitle, Ömer Kabak Meydanı'na doğru yürüyüĢe
geçti. YürüyüĢe geçen kitleye polis biber gazı, tazyikli su ve gaz bombası ile müdahale etti.
Müdahalede Hacı Ütsek, Kıyassetin Utanç ve ismi öğrenilemeyen bir yurttaĢ çeĢitli yerlerinde
yaralanarak ġırnak Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (09.10.2012/DĠHA)
*Hakkari‟de, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Suriye'den çıkarılıĢının yıldönümü olan 9 Ekim
nedeniyle gençler ile polisler arasında çatıĢma çıktı. Polisin gaz bombaları ve tazyikli su ile
yaptığı müdahaleye gençler taĢlarla karĢılık verirken, Berçelan Mahallesi‟nde ikamet eden ve
Pehlivan Mahallesi‟nde okuduğu Endüstri Meslek Lisesi‟nden dönen E.K. (15) adlı çocuk,
baĢına isabet eden gaz bombası ile ağır yaralandı. Hakkari Devlet Hastanesi‟ne kaldırıldı.
(10.10.2012/DĠHA/ANF)
*Mardin'in Mazıdağı Ġlçesi'nde bir araya gelen yüzlerce kiĢi, cezaevlerinde baĢlatılan süresizdönüĢümsüz açlık grevine dikkat çekmek amacıyla AKP Mazıdağı Ġlçe binasına kadar
yürüyüĢ gerçekleĢtirdi. Cumhuriyet Meydanı'nda yürüyüĢ yapmak isteyen kitle polislerce
engellendi. Polislerin tavrını oturma eylemiyle protesto eden kitle daha sonra yürüyüĢe geçtiği
sırada özel harekat timlerinin saldırısına uğradı. Saldırı sırasında gerçek mermi kullanan
polisler, BDP Mazıdağı Ġlçe Yöneticisi ve Mardin Ġl Genel Meclis Üyesi Emanet EneĢ'i
242
attıkları gaz bombasıyla baĢından vurdu. EneĢ, baĢına isabet eden gaz bombası nedeniyle yere
yığıldı. Mazıdağı Devlet Hastanesi'ne kaldırılan EneĢ'in durumunun ağır olması nedeniyle
Mardin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (28.10.2012/Milliyet.com.tr/Cnnturk.com/
Ntvmsnbc.com)
*Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde birçok mahallede bir araya gelen yüzlerce kiĢi 3 koldan
sloganlar eĢliğinde Newroz alanına doğru yürüyüĢe geçti. Kısa bir süre sonra kitleye
müdahale eden polislere, kitle taĢlarla karĢılık verdi. ÇatıĢmalarda Burhan Bilgiç isimli bir
yurttaĢın gözüne gaz bombası isabet etmesi sonucu ağır yaraladığı öğrenildi. Yaralanan
Bilgiç, Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Nusaybin'de baĢlayan çatıĢmalar sürüyor.
(30.10.2012/Ozgur-gundem.com/Evrensel.net)
*Mardin'in Kızıltepe Ġlçesinde, polis Mehmet Sincar Parkı'nda kurulan açlık grevi çadırı, Ġpek
Mahallesi ve Özgürlük Meydanı'nda bulunan kitleye müdahale etti. Müdahale esnasında BDP
Ġlçe BaĢkanı Zeyat Ağaoğlu ve açlık grevinde bulunanlar darp edilirken, açlık grevi çadırında
bulunan televizyon ise polisler tarafından kırıldı. (30.10.2012/Ozgur-gundem.com/
Cumhuriyetarsivi.com)
*01.11.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Davut Aslan, Ģu beyanlarda bulundu:
“30.10.2012 tarihinde evde babam Ġbrahim Aslan ile oturduğumuz sırada dıĢarıdan gelen
sesler üzerine babam dıĢarı çıktı. Babamın dıĢarı çıkmasıyla polisler tarafından atılan gaz
bombası baĢına isabet ederek yaralanmasına neden oldu. Babamı bize yakın olan Bağlar
semtinde bulunan hastaneye kaldırdık. Yapılan muayyenin ardından doktor babamı taburcu
etti. Ben babama böyle bir kötü muameleyi reva görmüyorum. Görevini kötüye kullanan
sağlık görevlisi hakkında Ģikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.”
*Diyarbakır Merkez Bağlar Ġlçesi'ne bağlı ġeyh ġamil Mahallesi'nde açlık grevlerine destek
vermek ve hükümetin tavrını protesto etmek isteyen yurttaĢlara polis müdahale etti. Kitle ve
polis arasında yaĢanan çatıĢmalarda, çok sayıda gaz bombası kullanıldı. Polisin attığı gaz
bombasının 70 yaĢındaki Ġbrahim Aslan adlı yurttaĢın baĢına isabet etmesi sonucu ağır
yaralandığı bildirildi. (30.10.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com/Evrensel.net)
*Mardin'in Kızıltepe Ġlçesi'ne bağlı Atatürk Mahallesi'nde gerçekleĢtirilen yürüyüĢe polis,
aĢırı gaz bombası ve tazyikli-biberli su kullanırken, bir genç atılan gaz bombasının baĢına
isabet etmesi sonucu ağır yaralandı. Yaralanan genç ambulansla hastaneye kaldırıldı. 4 kiĢi
çeĢitli yerinden gaz bombası ile yaralandı. (30.10.2012/Ġmc-tv.com/Evrensel.net)
*ġırnak'ta polisin müdahalesi ile baĢlayan çatıĢmalarda, Yüzleri maskeli yüzlerce genç, polis
ile çatıĢtı. Çıkan çatıĢmada polis araçlarından atılan gaz bombaları sonucu 4'ü ağır 11 kiĢi
yaralandı. Yaralılar arasında baĢına isabet eden bir genç, kanlar içerisinde arkadaĢları
tarafından olay yerinden uzaklaĢtırıldı. (30.10.2012/Bianet.org/Ġmc-tv.com)
*Diyarbakır'ın Bismil Ġlçesi'nde binlerce kiĢi, BDP ilçe binası önünde yapmak istediği
yürüyüĢe polisin müdahalesiyle baĢlayan çatıĢmalar sürüyor. Polislerin gaz bombalı
saldırısında 2 kiĢi ağır yaralandı. Yaralanan 2 kiĢi Bismil Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Hastane önüne giden çok sayıda kiĢiye polisler burada da coplarla müdahale ederek, darp etti.
(30.10.2012/Birgun.net/Ġmc-tv.com/Evrensel.net)
*ġırnak BDP Silopi Ġlçe Binası önünde bir araya gelen binlerce kiĢi kent merkezine doğru
yürüyüĢe geçti. Polisin gaz bombalarıyla müdahale ettiği yürüyüĢte çatıĢma çıktı.
ÇatıĢmalarda 6 kiĢinin yaralandığı öğrenildi. (30.10.2012/Sabah.com.tr/Bianet.org)
243
*Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde, polisin gaz bombası ve tazyikli su ile müdahalesi sırasında,
gazdan etkilenerek baygınlık geçirdi. Hamile bir kadın kaldırıldığı Nusaybin Devlet Hastanesi
Acil servisinden sonra doğumhane servisine sevk edildi. (30.10.2012/Ġmc-tv.com/
Birgun.net)
*Cezaevlerinde baĢlattıkları açlık grevine destek vermek amacıyla Hakkari Belediyesi önünde
düzenlenen mitingin ardından gerçekleĢen polis müdahalesin sırasında, Berçelan ve Gazi
mahallelerinde polisin hedef gözeterek evlere gaz bombası attığı öğrenildi. Berçelan
Mahallesi‟nde Ali Kaya adlı yurttaĢın evine atılan gaz bombası sonucu Ali Kaya, Zahide
Kaya, Nazime Tomris, Cebrail Kaya ve 4 aylık bebekleri Muhammet Kaya hastanelik oldu.
Hakkari Devlet Hastanesi Acil Servisinde tedavi altına alınan aile daha sonra taburcu edildi.
(30.10.2012/Milliyet.com.tr/Ġmc-tv.com/Bianet.org)
*01.11.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Sönmez Atagün, Ģu beyanlarda bulundu:
“30.10.2012 tarihinde evde yalnız bulunduğum sırada, dıĢarıda olan kalabalığı ve o gün
dıĢarıdaki toplantıyı merak ederek balkona çıktım. Çokluca insan ve polis kalabalığı,
barikatları vardı. Balkonda ayaktayken sol kalçama isabet eden gaz bombası sekerek açık
olan pencereden içeri düĢtü. Perdelerin tutuĢmasıyla birlikte çıkan yangın sonucunda evim
tamamen yandı, kullanılamaz hale geldi. Çağrılan ambulansta ilk müdahale yapıldı ve beni
eğitim araĢtırma hastanesine kaldırdılar. YaklaĢık 40 dakika müĢhade altında tutuktan sonra
eve gönderildim. Yaralanmayla ilgili bilgiler hastane kayıtlarında mevcuttur. Ayrıca
itfaiyenin verdiği rapor iliĢiktedir. Evliyim ve 3 çocuğum var, olay günü ailem evde değildi.
Maddi hasarım çok olduğundan, destek için nereye baĢvuracağımı bilmiyorum bu konuda yol
gösterici olmanızı istiyorum. Tedavi sırasında ifadem alındı. Bunun dıĢında herhangi bir
kuruma baĢvurmadım. Bu konuda da bana hukuki destek sağlamanızı talep ediyorum.” (ĠHD
*Hakkari'nin Çukurca Ġlçesi'ne bağlı Kazan Vadisi bölgesinde çıkan çatıĢmada yaĢamını
yitiren HPG militanı Kudret Arslan'ın cenaze töreni ardından olaylar çıktı. Olaylarda polisin
attığı gaz bombalarının birçok eve isabet ettiği belirtilirken, gazdan etkilenen 12 kiĢi, Hakkari
Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. (05.11.2012/DĠHA)
*ġırnak'ın Cizre ilçesinin Yafes Mahallesi'nde polis ve çocuklar arasında yaĢanan çatıĢmada,
polisler çok sayıda gaz bombası attı. Atılan gaz bombalarından birçoğu, Kayaalp ailesinin iki
katlı evinin penceresinden içeri girdi. Evde bulunan ve aralarında hamile iki kadının, çok
sayıda çocuk, yaĢlı, genç ve hastanın bulunduğu toplamda 28 kiĢi gazdan zehirlendi.
(06.11.2012/DĠHA)
244
*Bismil BarıĢ Anneleri Ġnisiyatifi, cezaevlerinde baĢlatılan süresiz-dönüĢümsüz açlık grevine
dikkat çekmek için AKP binasına yürümek istedi. YürüyüĢ esnasında polisin 7 yaĢlarında bir
çocuğun darp ettiği görüldü. (08.11.2012/DĠHA)
*BDP ġırnak Ġl Örgütü tarafından, cezaevlerinde 60 gündür sürdürülen açlık grevi eylemine
destek amacıyla Cizre'de yapılmak istenen miting için toplanan binlerce kiĢiye polis tazyikli
su ve gaz bombaları ile müdahale etti. Polis müdahalesinde, polisin attığı gaz bombaları
nedeniyle 3 kiĢi yaralandı. (10.11.2012/DĠHA)
*Bitlis'te BDP Ġl Örgütü açlık grevine dikkat çekmek amacıyla kitlesel yürüyüĢ düzenledi.
Bitlis E Tipi Cezaevi yakınlarında toplanan kitle, cezaevine doğru yürümek isterken polis
müdahale etti. Gaz bombaları ve tazyikli suyla yapılan müdahalede, BDP Bitlis Milletvekili
Hüsamettin Zenderlioğlu, sırtına gaz bombası isabet ederek hafif yaralandı. Müdahale
sırasında ĠHD Bitlis ġube BaĢkanı Hasan Ceylan, polisler tarafından tartaklandı.
(11.11.2012/DĠHA/Bianet.org)
*Diyarbakır'ın Kayapınar ilçesi Metropol Alanı'nda bulunan Cizrelioğlu ve 500 Evler
Lisesi'nde okuyan binlerce öğrenci cezaevlerinde 12 Eylül'den bu yana sürdürülen ve 62'nci
gününe giren süresiz-dönüĢümsüz açlık grevi eylemine dikkat çekmek amacıyla okulu boykot
etme kararı aldı. Sabah erken saatlerde Cizrelioğlu Lisesi önünde okul kıyafetleri ile toplanan
2 binin üzerinde öğrenci, devam eden açlık grevi eylemine dikkat çekmek amacıyla derse
girmeyip yürüyüĢ kararı aldı. Boykot kararını duyan çok sayıda polis, zırhlı araçlarla olay
yerine sevk edildi. Polis, "dağılın" uyarısının hemen ardından tazyikli su ile müdahale etti.
Polisin müdahalesine öğrencilerin taĢlarla karĢılık vermesi üzerine kısa süreli çatıĢma çıktı.
Tazyikli su ile birlikte cop tekme ve yumruklarla öğrencilere müdahale eden polisin, bazı
kadın öğrencileri saçlarından tutup sürükledi. (12.11.2012/DĠHA)
*Diyarbakır'da ĠMKB Kayapınar Lisesi'nde okuyan öğrenciler, 63 gündür açlık grevinde olan
tutsaklar için okulun önünde oturma eylemi yaptı. YaklaĢık 300 öğrencinin katıldığı oturma
eylemi, bir saat sürdü. Eylemin ardından polisler, okulu ablukaya altına aldı. Öğrenciler ise,
okulun içersinde derslerine geri döndü. Ardından polisler, okulun içersine girip öğrencileri
sınıflarından darp ederek, çıkarıp gözaltına almaya çalıĢtı. (13.11.2012/DĠHA)
* BDP EĢ Genel BaĢkanı Selahattin DemirtaĢ‟ın Kızıltepe ilçesine geliĢini, ilçede bulunan
Özgürlük Meydanı'nda karĢılamak isteyen binlerce kiĢi, polisin tazyikli su ve gaz bombalı
müdahalesine maruz kaldı. Gaz bombalarının yoğun bir Ģekilde kullanıldığı çatıĢmada bir
kiĢi baĢına gaz bombası fiĢeği isabet etmesi sonucu hafif yaralandı. (13.11.2012/DĠHA)
*Ağrı‟da BDP Doğubayazıt Ġlçe binasının bulunduğu Ağrı Caddesi'nde bir araya gelen
partililer, cezaevlerinde açlık grevlerini sürdüren tutuklu ve hükümlülerin taleplerinin kabul
edilmesini isteyerek, 5 dakikalık oturma eylemi gerçekleĢtirdi. Oturma eyleminin ardından
polis kitleye müdahale etti. Sivil polislerin aĢırı Ģiddet uyguladığı müdahalede 5 kiĢi
tartaklanarak gözaltına alındı. (13.11.2012/DĠHA)
*Diyarbakır‟da, Ekinciler Caddesi'nin her köĢesinde bekleyen onlarca çevik kuvvet ve sivil
polislerin Ģiddeti, kameralara yansıdı. Ekinciler Caddesi üzerinde bulunan ve YeniĢehir Polis
Karakolu'nun karĢı tarafında bir grup öğrenci yürüdükleri sırada sebepsiz Ģekilde polislerin
sert müdahalesine maruz kaldı. Polislerin jop, tekme ve tokatlarla gençleri aralarına aldığı
anın görüntüleri saniye saniye kayıt altına alındı. Aynı caddede seyir halinde olan bir
motosikletli yurttaĢı da durduran polisler, aralarına alarak darp ettiği görüldü.
(13.11.2012/DĠHA)
245
*14.11.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Melike Alp, Ģu beyanlarda bulundu:
“Cezaevindeki tutsakların açlık grevlerine yönelik Diyarbakır BüyükĢehir Belediyesi
Konukevi önünde yapılan basın açıklaması sonrası yapılmak istenen yürüyüĢte kitle ve polis
arasında arabuluculuk yaparken polisin kitleye yönelik gaz bombası, tazyikli su sıkması ve
kitleyi darp ederek gözaltına alınma sırasında gaz ve tazyikli suda maruz kaldım. Yerlerde
sürüklendim. Olay gününden beri evde hasta yatıyorum. Bu nedenle kuruma gelip baĢvuruda
bulunamadım. Mağdur edildim. YaĢlı, hasta, kadın, çocuk demeden insanları darp ettiler.
Yapılan bu saldırı nedeniyle hastalandım. Bu konuda sizi bilgilendirmek istedim.” (ĠHD
*15.11.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Vedat Irmak, Ģu beyanlarda bulundu:
“14.11.2012 günü, akĢam saat 19.30-20.00 sıralarında DTK‟nın eylemine destek amacıyla
5‟er 10‟ar gruplar halinde, konuk evinin arka tarafında, alt geçitte KoĢuyoluna çıkan
kısmında bulunuyorduk. Böylesi sivil bir eylemde bulunduğumuzdan dolayı polis saldırısına
maruz kaldık. Tam olarak ne olduğunu anlayamadığım bir cisim (plastik mermi ya da duvara
çarpan gaz bombası parçası gibi) yüzüme çarptı. Çok sert çarpan bu cisimden dolayı uyuĢtum
ve çok kan kaybettim. Sadece sağlık ocağında tampon yaptırdım. Gözaltına alınma korkusu
yüzünden rapor alamadım. Böylesi sivil demokratik bir eylemde bile polisin Ģiddeti bizleri
kaygılandırmaktadır. Bu bir hak ihlalidir. Bu konuda sizden hukuki destek talep ediyorum.”
*19.11.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mehmet Ali Osman Özbey, Ģu beyanlarda
bulundu: “17.11.2012 tarihinde akĢam saat 19.30 sıralarında evin camından dıĢarıyı
izlediğim sırada sokakta bulunan polisler beni camın arkasında görünce, beni hedef olarak
eve gaz bombası attılar. Gaz fiĢeği camı kırarak kasığıma isabet etti. Anında evin içerisini
duman kapladı ve ben daha fazla etkilenmemek için gaz fiĢeğini dıĢarıya attım. Evde hasta
olan babam gazdan etkilenmesi nedeni ile 112 ambulansı aradım, olaylar olduğu için Ģuan
gelemeyeceklerini söylediler. 155‟i Ģikâyet amacı ile aradım. Saat 20.00 sıralarında ambulans
polisler eĢliğinde geldiler, babama evde müdahale ettiler. Polisler de tutarak tuttuktan sonra
gittiler. Ben gaz fiĢeğinin hedef alınarak, Bilinçli bir Ģekilde atıldığını düĢünüyorum. Camdan
dıĢarı baktığım sırada sokak sakindi. Polisler sokağın baĢında birileri ile konuĢuyordu. Cam
kapalı olduğundan ne konuĢtuklarını duymadım. Polisler camdan baktığımı görünce, beni
hedef alarak gaz fiĢeğine attılar. Gaz fiĢeği kasık bölgeme isabet etti. ġuanda da izi
mevcuttur. Evin camı Ģuanda kırıktır. Bu konuda savcılığa Ģikâyette bulunmak için hukuki
*Van'da Belediye Garajı'nda yapılan miting sonrası baĢlayan olaylar, havanın kararmasıyla
yurttaĢlar evlerine çekilmesi üzerine sona erdi. 10 kiĢinin gözaltına alındığı olaylarda,
aralarında BDP MYK üyesi Necla Yıldırım'ın da bulunduğu 3 kiĢi de yaralandı.
(17.11.2012/DĠHA/Evrensel.net/Vanbulten.com)
*Cezaevlerinde baĢlatılan süresiz-dönüĢümsüz açlık grevi eylemine dikkat çekmek ve
taleplerinin kabul edilmesini sağlamak amacıyla baĢlattığı destek eylemlerinin yapıldığı
Diyarbakır'da olaylar yaĢandı. Bağlar ilçesinde bulunan ġehy ġamil Mahallesi LefkoĢe
Caddesi üzerinde 600. Sokak'taki bir eve gaz bombası atıldı. Gaz bombalarının isabet ettiği
evde bulunan 12 kiĢilik Aslan ailesinin tamamı baygınlık geçirdi. En küçüğü bir buçuk
yaĢında olan Aslan ailesine ilk yardımı, gaz bombasını atan polisler tarafından çağrılan 112
Acil Servis ekipleri yaptı. (18.11.2012/DĠHA/Yuksekovahaber.com)
*26.11.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Saliha-Ġzzetin Sürer, Ģu beyanlarda bulundu:
“Oğlum olan Murat Sürer, Bağlar Fatih mahallesinde kafe iĢletmeciliği yapmaktadır.
17.11.2012 tarihinde kafenin olduğu yerde yürüyüĢ yapılmaktaydı. DıĢarıdan gelen
246
bağrıĢmalar üzerine oğlum ne olduğunu anlamak için baktığı esnada polislerin kullandığı gaz
silahı ile oğlum kolundan yara aldı. Bu yaralanma sonucunda oğlumun kolunda üç yerinde
kırık oluĢtu. Polis memurları oğlumu Diyarbakır devlet araĢtırma hastanesine tedavi amaçlı
götürdükten sonra kolu kırık halde gözaltına alındı. 4 gün gözaltında kaldıktan sonra
çıkarıldığı mahkemece tutuklanıp, Diyarbakır D Tipi cezaevine gönderildi. Oğlumun
olaylarla hiç ilgisi olmadığı halde tutuklu bulunmasını kabul edemiyorum. Bu haksızlığın
giderilmesi için sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
* Van‟da yapılan eĢ zamanlı baskınlarda gözaltına alınan Kürt siyasetçilerinin çıkarıldığı Van
Adliyesi‟nde ifade iĢlemleri devam ederken, adliye önünde toplanan kitleyle polis gaz
bombası ve tazyikli suyla müdahale etti. Gaz bombası ve tazyikli su ile yapılan müdahalede 4
yurttaĢ ve 2 polis yaralandı. (29.11.2012/DĠHA)
*29.11.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Meliha Bayram, Ģu beyanlarda bulundu: “Ben
05.11.2012 tarihinde sabah saat 10.00 civarında BDP Ġl binasının önünde kitleyle toplandık.
BDP Ġlden yürüyüĢe geçerken polis, zırhlı araba ve panzerlerle önümüzü tuttu. Biz kadınlar
ve anneler kortejin önüne geçerek yürümeye baĢladık. Polisler bizlere gaz bombalarıyla
saldırdılar. Ben kalp hastasıyım. Atılan gaz bombaları önüme düĢtü ve tazyikli su altında
kaldım. O esnada ben yere düĢtüm. Sağ tarafım morardı, kendimi kaybettim. Yanımdakiler
ambulans çağırdı ve beni Eğitim AraĢtırma Hastanesine kaldırdılar. 2 gün yoğun bakımda
kaldım. 4 gün de servis odasında kaldım. Ben bana saldıran polislerden Ģikâyetçiyim. Vali ve
emniyetten Ģikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD
*Bingöl'ün Genç ilçesi kırsalında 22 Kasım'da çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren ve 3 gündür
defnedilmelerine izin verilmeyen HPG'li Hakan Ceylan (DijwarAmed) ve Hicran Gersiyor'un
(Axîn Viyan) cenazeleri sert müdahale ve engellemelere rağmen gaz bombası bulutu içinde
toprağa verildi. Defin öncesi polis gaz bombası, plastik mermi ve tazyikli suyun dıĢında
taĢlarla da kitleye müdahale etti. Polisin attığı taĢlardan biri ETHA muhabiri Serdal IĢık'a
isabet etti. Boynundan yaralanan IĢık, ambulansta tedavi edildi. (02.12.2012/DĠHA)
*MaraĢ katliamının 34. yıldönümünde MaraĢ'ta yaĢamını yitirenleri anmak için kente gitmek
isteyen ancak Narlı beldesi giriĢindeki giĢelerde durdurulan çok sayıda kiĢiye asker ve polisler
tarafından gaz bombaları ve tazyikli suyla müdahale edildi. Müdahale sırasında çok sayıda
kiĢi gazdan etkilenirken, birçok kiĢi de yaralandı. Polis ve asker müdahalesinde; Sarıgazi Pir
Sultan Abdul Kültür Derneği ġube BaĢkanı Zeynep Yıldırım ağır olmak üzere Ankara
Yenimahalle Pir Sultan Abdal Kültür Derneği BaĢkanı Cevahir Canpolat, Dernek yöneticisi
Türkan Akbıyık, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Merkez yöneticisi Ali Çiftçi ve ismi
öğrenilemeyen bir kiĢi yaralandı. (23.12.2012/DĠHA/Ġmc-tv.com/Evrensel.net)
247
-Okulda ġiddet
*Van'ın ErciĢ ilçesine bağlı KıĢla Mahallesi'nde bulunan Karakoyun Fen Lisesi'ni basan
polislerin öğrencileri darp ettiği belirtildi. Ġsimleri öğrenilemeyen iki öğrenci arasında tartıĢma
yaĢandı. TartıĢmanın ardından öğrencilerin aileleri okula gelirken, öğrenciler arasında
gerginlik yaĢandı. Öğrenciler arasında çıkan kavgada; E.T. (16), Ġ.K. (15) ve soyadı
öğrenilemeyen Ö. adındaki öğrencinin yaralandığı öğrenildi. Öte yandan okulda tartıĢma
devam ederken, okul bahçesinde bulunan polislerin olayı seyrettiği ve ailelerin okuldan
gitmesinin ardandın, çevik kuvvet ekipleriyle birlikte çok sayıda polisin okulu basarak,
öğrencileri darp ettiği bildirildi. (24.12.2012/DĠHA)
KİŞİ ÖZGÜRLÜĞÜ VE GÜVENLİĞİNE YÖNELİK İHLALLER
GÖZALTINA ALINANLAR – TUTUKLANANLAR - EV BASKINLARI
*ġırnak'ın Uludere Ġlçesi'ne bağlı ġenoba (Sêgirk) Beldesi'nde sabah saatlerinde evlere baskın
düzenlendi. ġenoba Jandarma Karakolu'na bağlı çok sayıda askerin düzenlediği baskın sonrası
BDP Belde Yöneticisi Taner Babat, Belediye BDP'li Meclis Üyesi Halit Babat ile Mükail
Babat ve Yılmaz Babat gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilmeyen 4 kiĢinin karakolda
bekletildiği öğrenildi. (01.01.2012/DĠHA)
*Silopi'nin Barbaros Mahallesi'nde dün devriye gezen polis aracına taĢ attıkları gerekçesiyle
gözaltına alınan Ġ. A. (16) ve ismi öğrenilemeyen 2 çocuğun Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'nde
alınan ifadelerinin ardından serbest bırakıldığı belirtildi. (01.01.2012/DĠHA)
*Hakkari‟de çarĢı merkezinde gezen Uğur Akınlar isimli yurttaĢ polisler tarafından gözaltına
alındı. Kentte yaĢanan olaylarla bağlantılı olarak gözaltına alındığı belirtilen Akınlar, Emniyet
Müdürlüğüne götürüldü. (01.01.2012/DĠHA)
*Diyarbakır'ın Bismil Ġlçesi'nde 27-28 Aralık tarihleri arasında evlere düzenlenen baskınlarda
gözaltına alınan ve Diyarbakır Ġl Emniyet Müdürlüğü'nde ifade iĢlemleri tamamlandıktan
sonra Diyarbakır Adliyesi'ne sevk edilen 27 kiĢiden Abdurrahman Yıldırım isimli yurttaĢ
tutuklandı. Polis kurĢunu ile yaĢamını yitiren H. Ġbrahim Oruç'un babası Ömer Oruç'un da
aralarında bulunduğu 26 kiĢi ise savcılık tarafından serbest bırakıldı. Bu arada Roboski
Köyü'nde 35 sivil yurttaĢın savaĢ uçaklarının bombardımanı sonucu katledilmesinin ardından
önceki gün Diyarbakır'da çıkan olaylarda gözaltına alınan ve adliyeye sevk edilen 13 kiĢiden
12'si savcılık tarafından serbest bırakıldı. Hakkında açılan baĢka bir soruĢturma çerçevesinde
nöbetçi mahkemeye gönderilen Bağlar Belediye Meclis Üyesi Mücdet Gür isimli yurttaĢ
tutuklanarak cezaevine gönderildi. (01.01.2012/DĠHA)
*Ağrı'nın Doğubayazıt Ġlçesi'nde dün sabaha karĢı evlere düzenlenen operasyonlarda
gözaltına alınan BDP ilçe yöneticisi Ercan ErkuĢ, Feyaz Aslan, Orhan ġahin, Erkan Tanrıkulu
ile M.A. (17) ve M.B. (16), adliyeye sevk edildi. Ġfadeleri alınan 6 kiĢi, tutuklanma talebiyle
nöbetçi hakimliğe gönderildi. 6 kiĢi, "polise taĢ atmak" ve " örgüt propagandası yapmak"
iddialarıyla tutuklandı. 2 çocuk, Ağrı Cezaevi'ne gönderilirken, 4 kiĢi ise Erzurum H Tipi
Cezaevi'ne gönderildi. (01.01.2012/DĠHA)
*ġırnak'ın Uludere Ġlçesi'ne bağlı Robosk Köyü'nde katledilen 35 köylünün dün taziyesine
giden Uludere Kaymakamı Naif Yavuz, yaĢamını yitirenlerin ailelerinin tepkisi ile
248
karĢılanarak tartaklanmıĢtı. BDP ġırnak Milletvekili Hasip Kaplan‟ın araya girerek halkı
sakinleĢtirdiği olayla ilgili yürütülen soruĢturmada 6 kiĢi gözaltına alındı. SoruĢturmayı
yürüten savcılık olayla ilgili görüntüleri incelerken, gözaltı sayısının artabileceği bildirildi.
(01.01.2012/ANF)
*MuĢ'ta Roboski katliamı protesto etmek için yapılan yürüyüĢ sırasında gözaltına alınan 10
kiĢi, emniyetteki iĢlemlerinin ardından savcılığa sevk edildi. Savcılıkta ifadesi alınan 10
kiĢiden 6'sı serbest bırakılırken, BarıĢ Güvenç (18), H.B. (16) , S.K. (17) , A.K. (17),
tutuklanma talebiyle MuĢ Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Mahkemede ifadeleri
alınan 4 kiĢi "polise mukavemet etmek" iddiasıyla tutuklanarak MuĢ E Tipi Kapalı Cezaevi'ne
*BDP Hakkari Merkez Ġlçe Örgütü yöneticileri Sinan Kaya ile Abdullah Adıyaman gözaltına
alındı. Kaya ve Adıyaman'ın çarĢı merkezinde dolaĢırken Hakkari Ġl Emniyet Müdürlüğü
ekipleri tarafından gözaltına alındığı bildirildi. Gözaltı gerekçeleri öğrenilemeyen BDP'liler Ġl
*BDP Hakkari Merkez Ġlçe Örgütü yöneticileri Sinan Kaya ile Abdullah Adıyaman'ın sabah
saatlerinde çarĢı merkezinde dolaĢırken, Hakkari Ġl Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından
gözaltına alınmasının ardından, BDP Hakkari Ġl Yöneticisi Naif Kayacan da gözaltına alındı.
Bulvar Caddesi üzerinde bulunan iĢyerine yapılan baskında gözaltına alınan Kayacan, Ġl
*ġırnak'ın Ġdil Ġlçesi'nde, Roboski Katliamı'nı protesto eden gruba polisin müdahalesi ile
çıkan olaylar sırasında gözaltına alınan 8 kiĢi öğlen saatlerinde emniyet iĢlemlerinin ardından
Ġdil Cumhuriyet Savcılığı'na sevk edildi. Savcılık ifadesinin ardından 3 kiĢi serbest
bırakılırken, 5 kiĢi ise "taĢ attıkları" gerekçesiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkemeye sevk
edilen 5 kiĢiden 3'ü serbest bırakılırken, Faruk Vesek ve Devran Aslan aynı gerekçe ile
tutuklanarak Midyat Cezaevi'ne gönderildi. (02.01.2012/DĠHA)
*PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın doğum günü olan 4 Nisan günü Urfa'nın Halfeti Ġlçesi'nde
düzenlenen etkinliğe katıldığı gerekçesiyle BDP üyesi Fatma GöktaĢ tutuklandı. Halfeti
Cumhuriyet BaĢsavcılığına ifade vermek için çağırılan GöktaĢ, sevk edildiği mahkemede
tutuklanarak Urfa E Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi. (02.01.2012/DĠHA)
*02.01.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Nebahat Beker, Ģu beyanlarda bulundu:
“KardeĢim olan Nurullah Beker, 31.12.2011 tarihinde saat 12.00‟da Bayındırlık caddesinde 2
arkadaĢıyla birlikte yeni yıl kutlamalarına katıldığı esnada polisler tarafından tartaklanarak
gözaltına alındı. 2 arkadaĢını serbest bıraktılar. KardeĢim 24 saat gözaltında kaldı. Gözaltına
alınma gerekçesi ise aramasının olduğudur. Çıkarıldığı mahkemece tutuklanıp cezaevine
gönderildi. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyoruz. ” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Hakkari‟de, Uludere katliamını kınamak amacıyla 31 Aralık‟ta yapılan açıklama sonrası
çıkan olaylara karıĢtıkları gerekçesiyle evlere yapılan baskınlarda gözaltına alınan ve yaĢları
18‟den küçük olan 6 çocuk savcılığa çıkarıldı. Savcılığa çıkarılan çocuklardan D.A. ile S.A.
sorgularının ardından serbest bırakılırken, R.Ö., E.A., B.D. ve A.T. ise tutuklama talebiyle
Sulh Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne sevk edildi. Mahkeme heyeti 4 çocuğu kentteki
olaylara karıĢtıkları gerekçesiyle tutuklayarak cezaevine gönderdi. (03.01.2012/DĠHA)
*Diyarbakır'da Roboski katliamının yaĢandığı tarihten bu yana kent genelinde meydana gelen
protesto gösterilerine katıldıkları iddia edilen yüzün üzerinde kiĢi gözaltına alınırken, adliyeye
sevk edilenler ise komik gerekçelerle tutuklanıyor. 30 Aralık 2011 ve 2 Ocak 2012 tarihleri
249
arasında eylemlere katıldıkları iddia edilerek olay yerinde ve evlere düzenlenen baskınlarda
170'in üzerinde kiĢinin gözaltına alındığı bildirildi. Bunlardan bir kısmı emniyetteki
iĢlemlerinin ardından serbest bırakılırken, geri kalanlar ise adliyeye sevk edildi. 30 Aralık
tarihinde D.Ü Hukuk Fakültesi öğrencileri tarafından Roboski katliamına dikkat çekmek ve
protesto etmek amacı dersleri boykot ettikleri gerekçesiyle gözaltına alınan ve adliyeye sevk
edilen 30 kiĢinin ifadeleri gece saatlerine kadar alındı. Hakimlikteki ifadelerin ardından
Hukuk Fakültesi Öğrencisi Emin Bozkurt, Memet KeleĢ, Deniz Özaydınlı, Ġlyas Tarım,
Hakim Marul, Sultan Uruk, Metin Adıyaman, Hüseyin Ġzol, Faruk Bozan, Serdar Ataman ve
Gurbet Yavuz "Eğitim ve öğretimi engellemek" iddiasıyla tutuklandı.Yine Diyarbakır'da
gösteriye katıldıkları belirtilen 2'si üniversite öğrencisi 5 kiĢi de "Örgüte üye olmamak ile
birlikte örgüt adına suç iĢlemek" ve 2911 Sayılı "Toplantı ve Gösteri YürüyüĢleri Kanununa
Muhalefet etmek" iddiasıyla tutuklandı. (03.01.2012/DĠHA) (Not: Gözaltına alınan 170
kişiden sadece 50’si Aralık 2011 raporuna işlendi. Bu nedenle geriye kalan 120 gözaltı
sayısı bu ayın bilançosuna eklendi.)
*BDP tarafından Bitlis'in Güroymak Ġlçesi'nde 35 yurttaĢın katledilmesini kınamak için
yapılmak istenen açıklamaya katılmak üzere Tatvan'dan yola çıkan 20 BDP'li yolda polis
tarafından ilginç bir muameleye tabi tutuldu. Üçyol arama noktasında durdurulan BDP'lilerin
durumunu haber merkezini arayarak aktarmaya çalıĢan Bitlis muhabirimiz Salih Sertkal'a da
polis, "Gözaltındasınız, telefon kullanamazsınız" diyerek telefonunu kapattırdı. Burada üst
aramasından geçirilen ve arama noktasında parmak izleri alınan muhabirimiz Sertkal ile
birlikte 20 BDP'li ardından gözaltına alınarak, Tatvan Trafik Bölge Müdürlüğü'ne götürüldü.
BDP'lilerin aracına da polis tarafından el konuldu. (03.01.2012/DĠHA)
*Urfa'nın Siverek Ġlçesi'nde, Azadî Gazetesi dağıtımı yapan Velat Yıldız ile Julide AteĢ
polisler tarafından gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Yıldız ile AteĢ Ġlçe
*Urfa Demokrasi Platformu'nun Roboski Katliamı'nı kınamak amacıyla 31 Aralık‟ta yapmak
istediği yürüyüĢe polis müdahalesi ile baĢlayan olaylarda gözaltına alınan 14'ü çocuk 58
kiĢiden 43'ü savcılık iĢlemlerinin ardından serbest bırakılmıĢtı. Tutuklanma talebiyle
mahkemeye sevk edilen 15 kiĢiden 3'ü tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, Ali
Polat ile çocukları Gülistan Polat ve Rahime Polat, Mehmet Oymak, Aytekin Kılıç, Fevzi
EriĢ, Yusuf GümüĢ, Yusuf Alagöz, Ahmet YeĢil ve Kerem TaĢdemir'in de aralarında
bulunduğu 12 kiĢi ise "Polise mukavemet" iddiasıyla çıkarıldıkları mahkeme tarafından
tutuklanarak Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (03.01.2012/DĠHA)
*Batman'da, 35 sivil yurttaĢın yaĢamını yitirdiği Roboski Katliamı'nı protesto etmek için
yapılan yürüyüĢe müdahale sonrası çıkan olaylarda gözaltına alınan 16 kiĢiden 11'i
emniyetteki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Savcılığa sevk edilen 5 kiĢiden biri
tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, mahkemeye sevk edilen Ramazan Arinç,
Ahmet Karabulut, Ramazan Buhatır ve Hikmet Aydın ise tutuklanarak, Batman M Tipi
*ġırnak'tan Cizre Ġlçesi'ne gelen bir araç ilçe giriĢinde durdurularak, bir kiĢi gözaltına alındı.
Söz konusu araçta gözaltına alınan kiĢinin BDP merkez çalıĢanı Senar Abi olduğu
öğrenilirken, Abi'nin Cizre Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü bildirildi.
(03.01.2012/DĠHA)
*Hakkari‟de, Roboski Katliamı‟nı protesto etmek amacıyla 31 Aralık‟ta yapılan açıklama
sonrası çıkan olaylara karıĢtıkları gerekçesiyle evlerine yapılan baskınlarda gözaltına alınan
Muhsin Demiralp ve Uğur Akınlar, savcılık sorgusunun ardından serbest bırakılırken, 3 kiĢi
250
ise “örgüt üyeliği” ve “olaylara karıĢtıkları” iddiasıyla Sulh Ceza Mahkemesi Nöbetçi
Hakimliği'ne sevk edildi. Mahkeme, 3 kiĢiyi tutuklayarak cezaevine gönderdi.
(03.01.2012/DĠHA)
*03.01.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Sema Saylan, Ģu beyanlarda bulundu:
“Akrabalarım olan Fatma, Rojhat, Musatafa Kolakan ve evlerinde misafir olarak bulunan
kiĢiler polisler tarafından gözaltına alındılar. Gözaltına alınma nedenleri çantada bomba
düzeneğinin bulunmasıdır. Bu bombanın emniyet binasının bombalanması için kullanılacağı
gerekçe göstererek alınmıĢlardır. Gözaltında bulunan akrabalarım bu suçlamaları kabul
etmeleri için her türlü baskıya maruz kalmıĢlardır. Ayrıca avukat gönderilip,
gönderilmediğini veya iĢkenceye maruz kalıp, kalmadıklarını öğrenmek istiyoruz. Bu konuda
sizden hukuki yardım talep ediyoruz.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*MuĢ Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, bu sabah saatlerinde YeĢilyurt Mahallesi'nde
evlere baskın düzenledi. Baskınlarda 6‟sı çocuk 11 kiĢi gözaltına alındı. 11 kiĢi, Ġl Emniyet
Müdürlüğü'ne götürüldü. 11 kiĢinin kentte yaĢanan gösterilerle bağlantılı olarak gözaltına
alındıkları belirtildi. (04.01.2012/DĠHA)
*Diyarbakır'da, ġırnak'ın Uludere Ġlçesi'ne bağlı Ortasu (Roboski) Köyü'nde 35 sivil yurttaĢın
savaĢ uçakları tarafından bombalanarak katledilmesine iliĢkin düzenlenen gösteri sonrası
çıkan olaylara katıldıkları iddiasıyla gözaltına alınan 22 kiĢi, dün adliyeye sevk edildi. Gece
geç saatlere kadar devam eden savcılık ve hakimlik ifadeleri ardından 20 kiĢi serbest
bırakılırken, Ramazan Koçan ve Gazal Sürer (19), "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri
YürüyüĢleri Kanunu'na muhalefet etmek", "Örgüte üye olmamak ile birlikte örgüt adına suç
iĢlemek" ve "Örgüt propagandası yapmak" gerekçeleri ile tutuklandı. (04.01.2012/DĠHA)
*MuĢ'un Malazgirt Ġlçesi'nde, YSK'nin bağımsız milletvekili adayları hakkındaki veto
kararını protesto ettiği gerekçesiyle iĢ yerine düzenlenen baskında gözaltına alınan Fırat
Keklik isimli yurttaĢ emniyetteki iĢlemlerinin ardından savcılığa çıkarıldı. Savcılık ifadesinin
ardından, "Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç iĢlemek" iddiasıyla Malazgirt Sulh
Ceza Mahkemesi'ne sevk edilen Keklik, tutuklanarak MuĢ E Tipi Cezaevi'ne gönderildi.
(04.01.2012/DĠHA)
*Mezopotamya Kulüpler Birliği'nde oynayan Bulanık Belediyespor'un karĢılaĢması için
Kızıltepe Ġlçesi'ne giden Bulanık Belediye Meclis üyesi Mehmet ġah Karaçelik, polislerce
gözaltına alındı. Futbolcularla birlikte karĢılaĢmanın yapılacağı sahaya giderken gözaltına
alınan Karaçelik, Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Karaçelik, hakkında açılan bir
davada ifade vermediği gerekçesiyle gözaltına alındığı belirtildi. (04.01.2012/DĠHA)
*Van Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekiplerin kent merkezinde düzenlediği baskında gözaltına
alınan N.Ç., emniyetteki iĢlemlerden sonra savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadesi alınan N.Ç.,
tutuklanma talebiyle Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne sevk edildi. N.Ç., "Örgütü
elaman kazandırdığı" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. (04.01.2012/DĠHA)
*Uludere'nin Roboski Köyü'nde 35 kiĢinin yaĢamını yitirdiği katliamda 2 kuzenini kaybeden
Özcan Encu, bugün erzak almak için ilçeye gitti. Uludere'de askeri kontrol noktasında
bulunduğu aracı durdurulan Encu, gözaltına alındı. Encu'nun gözaltı gerekçesi öğrenilemedi.
(04.01.2012/DĠHA)
*Mardin'in Mazıdağı Ġlçesi'nde, sabah saatlerinde özel harekat polisleri, asker ve korucuların
da katılımı ile 9 ayrı eve baskın yapıldığı öğrenildi. Düzenlenen baskınlarda 9 kiĢi gözaltına
alınırken, gözaltı gerekçesinin 29 Aralık günü Roboski katliamı nedeniyle ilçede yapılan
251
protesto gösterisi olduğu belirtildi. Gözaltına alınan 9 kiĢi Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ndeki
ifade iĢlemlerinin ardından sevk edildikleri savcılıkta serbest bırakıldı. (04.01.2012/DĠHA)
*Uludere'nin Roboski Köyü'nde 35 kiĢinin yaĢamını yitirdiği katliamda 3 kuzenini kaybeden
Faruk Encu ile Serbest Encu, Nihat Encu, Nezir Encu, Ferset Encu ile Ferdi Alma, sabah
saatlerinde gözaltına alındı. Katliam sonrası taziye için geldikleri Roboski'den Ġstanbul'a
dönerken Uludere'nin çıkıĢında bulunan Ġnciler Askeri Kontrol Noktası'nda gözaltına alınan 6
kiĢinin Ġlçe Jandarma Karakolu'na götürüldüğü öğrenildi. (05.01.2012/DĠHA)
*MuĢ'un Bulanık Ġlçesi'ne bağlı Rüstemgedik Beldesi'nde akĢam saatlerinde Roboski
katliamını kınamak için toplanan bir grup genç ateĢ yakarak katliamı protesto etti.
GerçekleĢtirilen eylemin ardından sabah saatlerinde belde de çok sayıda özel harekat polisi ve
jandarma ekipleri tarafından evlere baskınlar düzenlendi. Yapılan aramalardan sonra
aralarında çocukların da bulunduğu Sami Gök, Fehim Gök, RuĢen OkumuĢ, Muzaffer
CoĢkun, Vedat Yalçın ve ismi öğrenilemeyen iki kiĢi gözaltına alınarak Bulanık Emniyet
Müdürlüğüne getirildi. (05.01.2012/DĠHA)
*Diyarbakır BüyükĢehir Belediyesi yolcu otobüsünde Ģoför değiĢikliği yapılmasını gerekçe
gösteren polis, araca ceza kesti. Ofis semtinde durakta Ģoför değiĢikliği yapıldığı sırada gelen
trafik polisi aracın evraklarını istedi. Evrakları verdiği sırada polisin Ģoföre hakaret ettiği iddia
edilirken, Ģoför ile polis arasında tartıĢma yaĢandı. Araçtan indirilerek bir iĢ yerine götürülen
otobüs Ģoförü Hüseyin Çubuk, ardından polisler tarafından gözaltına alındı. Araca ceza
kesildiği belirtilirken, ceza miktarı ise öğrenilemedi. YaĢanan gözaltı sonrası bir araya gelen
otobüs Ģoförleri gözaltıya tepki göstererek, "Bunlar kasten sürekli sorun çıkarıyor. Sorunun
çözülmemesi durumunda iĢ bırakacağız" dedi. (05.01.2012/DĠHA)
*MuĢ'un Malazgirt Ġlçesi'nde, sabah saatlerinde 2 yurttaĢ gözaltına alındı. Yüksek Seçim
Kurulu'nun (YSK) 12 Haziran genel seçimlerinde bağımsız milletvekilli adayları hakkında
verdiği veto kararını protesto eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan Hikmet
DemirbaĢ ve Umut Nugay emniyetteki iĢlemlerinin ardından savcılığa sevk edildi. Savcılık
tarafından ifadeleri alınan DemirbaĢ ve Nugay tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi.
Malazgirt Sulh Ceza Mahkemesi tarafından ifadeleri alınan DemirbaĢ ve Nugay "Örgüt üyesi
olmamakla beraber örgüt adına suç iĢlemek" iddiasıyla tutuklanarak MuĢ E Tipi Kapalı
*06.01.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Bozan Bozkurt, Ģu beyanlarda bulundu: “Ben
Diyarbakır Ġli Dicle ilçesine bağlı Kırkpınar köyünde kendi halinde yaĢayan bir kiĢiyim.
05.01.2012 tarihinde Diyarbakır cezaevinde bulunan oğlumu ziyarete gittim. O gün
Diyarbakır‟da kaldım. Ertesi gün sabah saatlerinde Dicle‟de bulunan komĢularım beni
arayarak “haberiniz olsun siz çıkar çıkmaz polisler evinize gelip kapıyı kırdıktan sonra içeri
girip arama yaptılar. Aramayı bitirdikten sonra çıkıp mahalle muhtarını da alıp tekrar eve
geldiler. Kapınız Ģuanda kırık bilginiz olsun” dediler. Söz konusu evimde hangi suç unsuru ile
arama yapıldığını anlamıĢ değilim. Suç olarak nitelendirilebilecek eylem ve faaliyette
bulunmuĢ değilim. Hakkımda baĢlatılan herhangi bir soruĢturma dahi bulunmamaktadır.
Polisler bu keyfi muameleyi sürekli yapmaktadırlar. Çok çaresizim. Sadece benim
kullandığım evde benden baĢka bir Ģeyin olmadığını polisler dahi biliyor. Ancak keyfi bir
Ģekilde evime girip kapıyı da kırarak malıma zarar veren polislerden davacı ve Ģikâyetçiyim.
ġüphelilerin tespit edilip, haklarında soruĢturma açılarak gerekli cezalandırmanın
yapılmasını talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*ġırnak'ın Cizre Ġlçesi Yafes Mahallesi'nde akrep tipi zırhlı polis aracına taĢ atıldığı
gerekçesiyle bir eve baskın düzenledi. Evi basan polisler, taĢ attığını ileri sürdükleri A.E. (9)
252
adlı küçük çocuğu ve konuĢma engelli babası Guri Ertener'i gözaltına aldı. Gözaltına alınan
baba ve oğul Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (06.01.2012/DĠHA)
*Roboski'de 35 sivil yurttaĢın katledilmesini protesto etmek için basın açıklamasını yapan
BDP Ġl BaĢkanı Rıza Güler, hakkında açılan soruĢturma nedeniyle emniyete çağrıldı.
Emniyete giden Güler gözaltına alındı. Gözaltına alındıktan sonra savcılığa çıkarılan Güler,
ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Güler'in Roboski Köyü'nde 35 sivilin öldürülmesiyle
ilgili olarak yaptığı açıklamadan dolayı gözaltına alındığı belirtilirken, Güler'e savcılıkta
açıklamayla ilgili sorular yöneltildi. (06.01.2012/DĠHA)
*MuĢ'un Bulanık Ġlçesi'ne bağıl Rüstemgedik Beldesi'nde iki gün önce evlere yapılan
baskınlarda gözaltına alınan M.C., E.K., Sami Gök, RuĢen OkumuĢ, Fehim Gök, Vedat
Yalçın, BarıĢ Karayel ve Taner Ekmekçi, emniyetteki iĢlemlerinin ardından adliyeye sevk
edildi. Savcılıkta ifadesi alınan 5 kiĢi serbest bırakılırken, 3 kiĢi ise tutuklanma talebiyle
Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Mahkemede ifadeleri alınan M.C., Sami Gök ve
RuĢen OkumuĢ, "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri YürüyüĢleri Kanunu'na muhalefet etmek"
suçlamasıyla tutuklanarak MuĢ Kapalı Cezaevine gönderildi. (07.01.2012/DĠHA)
*ġırnak'ın Uludere (Qileban) Ġlçesi'ne bağlı Ortasu (Roboski) Köyü'nde TSK'ye ait savaĢ
uçaklarının bombardımanı sonucu katledilen 35 kiĢinin yakınlarından 5 kiĢi tutuklandı. 35
yurttaĢ için açılan taziye çadırını ziyaret eden Uludere Kaymakamı Nafiz Yavuz'a yapılan
saldırıya iliĢkin 3 gün önce gözaltına alınan 8 kiĢiden Serbest Encu, Nihat Encu ve Nezir
Encu Uludere Jandarma Karakolu'ndaki iĢlemlerinin ardından serbest bırakılırken 5 kiĢi ise
adliyeye sevk edildi. Karakolda iĢlemleri tamamlanan Mehmet Altürk, Faris Kaya, Ferdi
Alma, Faruk Encu ve Özcan Encu Uludere Cumhuriyet Savcılığı'ndaki iĢlemlerinin ardından
"Kasten adam öldürmeye teĢebbüs" iddiasıyla mahkemeye sevk edildi. Uludere Sulh Ceza
Mahkemesi'ne çıkarılan 5 kiĢi aynı iddiayla tutuklanarak ġırnak Kapalı Cezaevi'ne gönderildi.
(07.01.2012/DĠHA)
*Siirt Valisi Mustafa Çolak tarafından yapılan yazılı açıklamada, 2 kiĢinin "PKK'ye eleman
kazandıracağı" bilgisine ulaĢıldığı ve bu kapsamda baĢlatılan operasyon kapsamında 2 kiĢinin
"PKK'ye eleman kazandırmak", 4 kiĢinin ise "PKK'ye katılmak" iddiası ile gözaltına
alındığını açıkladı. Gözaltına alınan ve çoğu kadınlardan oluĢan 6 kiĢinin kimlik bilgilerine
iliĢkin bilgi alınamazken, gözaltındakilerin Siirt Emniyet Müdürlüğü'ndeki sorgu iĢlemleri ise
devam ediyor. (08.01.2012/DĠHA)
*Mardin'in Kızıltepe Ġlçesi'nde, sabah saatlerinde birçok eve eĢ zamanlı baskın yapıldı. 06.30
sıralarında düzenlenen ev baskınlarında; BDP Ġlçe BaĢkanı Seyfettin AteĢ, Mustafa Akgül,
Burhan Abic, Mizgin Çokal, Belediye Meclis üyeleri Melek Kahraman, Sadiye Aslan, A.
Rahman Demircan, Amina Abic, Hamdulla Tekin ve Adnan Irmak'ın da aralarında bulunduğu
18 kiĢi gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesinin BDP tarafından baĢlatılan, "Kendimi ihbar
ediyorum. Ben de bu suçu iĢledim, iĢliyorum" kampanyası kapsamında verilen dilekçeler
olduğu iddia ediliyor. (09.01.2012/DĠHA)
*Uludere Ġlçesi'ne bağlı Ortasu (Roboski) Köyü'nde TSK'ye ait savaĢ uçaklarının
bombardımanı sonucu katledilen 35 yurttaĢın yakınlarından 5 kiĢinin Uludere Kaymakamı
Nafiz Yavuz'a yapılan saldırıda "Kasten adam öldürmeye teĢebbüs" tutuklanmasının ardından
yakınlarını kaybeden Osman Ürek isimli bir yurttaĢ daha gözaltına alındı. Uludere ilçesi ile
Roboski Köyü yol ayrımında kimlik kontrolü yapan askerler tarafından gözaltına alınarak Ġlçe
Jandarma Karakolu'na götürülen Ürek, iĢlemlerinin tamamlanmasının ardından serbest
bırakıldı. (09.01.2012/DĠHA)
253
* Eğitim Sen Diyarbakır ġube BaĢkanı Kasım Birtek, gözaltına alındı. Diyarbakır E Tipi
Cezaevi'nde tutuklu bulunan kızını ziyaret etmeye gittiği sırada gözaltına alındığı öğrenen
Birtek Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Birtek'in daha önce yargılandığı bir dava nedeniyle
gözaltına alındığı öğrenildi. (09.01.2012/DĠHA)
*Diyarbakır Çınar Ġlçesi'nde, özel harekat timleri tarafından eĢ zamanlı olarak düzenlenen ev
baskınlarında yaĢları 17-19 arası değiĢen 9 kiĢi gözaltına alındı. Evlerde aramalar sürerken,
gözaltı sayısının artabileceği belirtiliyor. (10.01.2012/DĠHA)
*ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'nde gece saat 02.00 sıralarında ġehit Harun Boy, KarĢıyaka, YeniĢehir
ve Barbaros mahallelerinde evlere düzenlenen baskın sonucu gözaltına alınanların sayısı 21'e
çıktı. Çok sayıda sivil ve özel harekât polisi tarafından düzenlenen baskınlarda Asya Tay,
Selima Kıran, Zeynep Tanboğa, Asya Kazandı, Asya Orak, YaĢar Bayar, Emin Kurnaz,
Cevher Bedük, Ġsmail Kunur, Ömer Acar, Süleyman Acar, Mehmet Kıran, Cemil Toğuç,
Sabri Tanıt, Abdurrahman Nayci, Musa Kutlu, Abdullah Aydemir, Hüsnü Kaplan, Abdullah
Kara, Ömer Acar ve Emin Ergül gözaltına alındı. Gözaltı gerekçeleri öğrenilemeyen 21
kiĢinin Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü belirtildi. (10.01.2012/DĠHA)
*Mardin'in Kızıltepe Ġlçesi'nde, dün sabah saatlerinde düzenlenen ev baskınlarında gözaltına
alınan 18 kiĢiden 15'i "Kendimi ihbar ediyorum" kampanyası çerçevesinde adliyeye getirilen
ve aralarında BDP Ġlçe BaĢkanı Seyfettin AteĢ, BDP Yöneticisi Mizgin Çokal, Belediye
Meclis üyeleri Melek Kahraman, Sadiye Aslan, A. Rahman Demircan, Amina Abic ile Adnan
Irmak'ın bulunduğu 18 kiĢiden Mustafa Akgül, Burhan Abic ile Ġsmail Akay savcılıktaki ifade
iĢlemlerinin ardından serbest bırakıldı.Tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen BDP Ġlçe
BaĢkanı Seyfettin AteĢ, BDP Yöneticisi Mizgin Çokal, Belediye Meclis üyeleri Melek
Kahraman, Sadiye Aslan, A. Rahman Demircan, Amina Abic, Adnan Irmak, KURDÎ-DER
ġube BaĢkanı Hamdiye Turugay'ın da aralarında bulunduğu 15 kiĢi "Örgüt üyesi" oldukları
iddiasıyla tutuklanarak Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (10.01.2012/DĠHA)
*(10.01.2012/DĠHA)
*MuĢ Malazgirt'te sabah saatlerinde Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler tarafından
DanıĢmentgazi Mahallesi'nde yapılan ev baskınında F.G. (16), Anadolu Lisesi pansiyonuna
yapılan baskında ise K.K (17) isimli çocuk gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen
iki çocuğun Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü belirtildi. *(10.01.2012/DĠHA)
*Batman'ın Pazaryeri, Hilal ve çeĢitli mahallelerinde sabah erken saatlerde çok sayıda eve
polisler tarafından baskın düzenlendi. Düzenlenen ev baskınlarında BDP Ġl Yöneticisi Numan
YeĢilmen ile Abdurrahim Bolur, Ercan Tunç, Beyaz Aslan, Hüsnü Karadağ ve Ahmet
Karadağ adlı gençler gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen 6 kiĢi Batman
*Siirt'te geçtiğimiz gün düzenlenen ev baskınlarında "PKK'ye eleman kazandırmak" ile
suçlandığı belirtilen 2 kiĢi ile "PKK'ye katılmak" ile suçlandığı belirtilen 4 kiĢi Emniyet
Müdürlüğü'ndeki iĢlemlerinin ardından dün adliyeye getirilmiĢti. Savcılık ifadelerinin
ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen 6 kiĢiden 3'ü serbest bırakılırken, 3 kiĢi
ise "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. (10.01.2012/DĠHA)
*Diyarbakır'da sabah erken saatlerde çok sayıda eve polis tarafından baskın düzenlendi.
Merkez Bağlar Ġlçesi yoğunluklu ev baskınlarında Bağlar Belediye BaĢkan Yardımcısı Osman
Kaya, BDP Ġl Yöneticisi M. YaĢar Tanrıkulu, BDP Genel Merkez çalıĢanı Aynur CoĢkun,
BDP Bağlar Ġlçe Yöneticisi M. ġafi Sert, Bağlar Belediyesi Meclis Üyesi Emek YazbaĢı, BDP
254
üyeleri A. Selam Demirkıran, Sevda Batgi, Sinan Topdemir, MüĢeher Ölçer gözaltına alındı.
Ġlerleyen saatlerde de devam eden gözaltıların 22 „ye çıktığı belirtildi.(11.01.2012/DĠHA)
*Kars'ta Mehmet Sait Ġnce, ve Kadir Çelik adlı yurttaĢlar, haklarında "2911 sayılı Toplantı
Gösteri ve YürüyüĢ Kanununa muhalefet etmek" iddiasıyla açılan soruĢturma nedeniyle Kars
Cumhuriyet Savcılığı'na ifade vermeye gitti. Savcılık tarafında ifadeleri alınan Kaya ve Ġnce,
tutuklanma talebiyle Kars Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Mahkemede ifadeleri
alınan Kaya ve Ġnce, tutuklanarak Kars Cezaevi'ne gönderildi. (11.01.2012/DĠHA)
*BDP Halfeti Ġlçe BaĢkanı Mustafa Bayram, evine düzenlenen baskın sonucu gözaltına alındı.
Ġlçe BaĢkanlığı'na yeni seçilen Bayram'ın gözaltı gerekçesi öğrenilemezken, Bayram'ın
Diyarbakır'a getirileceği öğrenildi.ViranĢehir Ġlçesi'nde ise, F.E. (17) bu sabah evine yapılan
baskınla gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen F.E.'nin Hatay'a götürüleceği
*Diyarbakır'da ESP üyesi Soner Çiçek'in evine bu akĢam saatlerinde polisler tarafından
baskın düzenlendi. Evde yapılan aramanın ardından Çiçek, gözaltına alındı. Adana 6. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde hakkında verilen hapis cezası nedeniyle gözaltına alındığı belirtilen
Çiçek, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. (11.01.2012/DĠHA)
*11.01.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Hayati Yıldız, Ģu beyanlarda bulundu:
“10.01.2011 tarihinde saat 19.30 sularında arkadaĢımız olan Soner Çiçek, Bağlar taksi
durağında gözaltına alındı. ESP üyesidir. Bugün mahkemeye çıkarılacak yalnız avukatı
burada olmadığı için bu konuda sizden avukat talebinde bulunuyorum. ”(ĠHD Diyarbakır
ġubesi)
*Hakkari Emniyet Müdürlüğü ile Yüksekova Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler
tarafından sabaha doğru Yüksekova ve Esendere‟de evlerin yanı sıra BDP Yüksekova Ġlçe
binasına baskın yapılmıĢtı. Esendere Belediye BaĢkanı HurĢit Altekin, görevden alınan
Yüksekova Belediye BaĢkanı Ruken YetiĢkin, BDP Ġlçe Yöneticisi Mehmet Çapraz, BDP eski
yöneticisi Sacit Fırat, BDP üyesi Abdurrahman Gemicioğlu, BDP Siyaset Okulu
çalıĢanlarından Yılmaz Gözyan'ın Van Cumhuriyet BaĢsavcılığı'nın talimatıyla gözaltına
alındığı öğrenildi. Gözaltına alınan 8 kiĢi Yüksekova Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'nden Hakkari Ġl
Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Buradaki iĢlemlerinin ardından gözaltına alınanların Van'a
götürüleceği belirtildi. (12.01.2012/DĠHA)
*Diyarbakır'ın Çınar Ġlçesi'nde geçtiğimiz gün sivil polisler ve özel harekat timleri tarafından
düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan 9 kiĢiden biri Emniyet'teki ifade iĢlemlerinin
ardından serbest bırakılırken, 8 kiĢi ise dün Çınar Adliyesi'ne çıkarıldı. Savcılığa çıkarılan 8
kiĢiden Baran Canpolat, Veysi Canpolat, Uğur CoĢar ve Devran Ay serbest bırakılırken,
Medeni Ekinci, Mervan Ekinci, Mervan KarataĢ ve M. Salih Ablak ise tutuklama talebiyle
mahkeme sevk edildi. Mahkemeye sevk edilen 4 kiĢi, "PKK'ye üye kazandırmak", "PKK
adına eylem yapmak" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. (12.01.2012/DĠHA)
*Batman'da Roboski katliamının protesto edilmesinin ardından sabah saatlerinde düzenlenen
ev baskınlarında 6 kiĢi gözaltına alınmıĢtı. Gözaltına alınan 6 kiĢiden BDP Yöneticisi Numan
YeĢilmen, emniyetteki iĢlemlerin ardından serbest bırakılırken, diğer 5 kiĢi ise, adliyeye
getirildi. Savcılıkta ifadeleri alınan Abdurrahim Bolur, Ercan Tunç, Beyaz Aslan, Hüsnü
Karadağ ve Ahmet Karadağ, tutuklama talebiyle mahkemeye gönderildi. Mahkemeye
çıkarılan 5 kiĢi, "polise taĢ attıkları" iddiasıyla tutuklanarak Batman M Tipi Cezaevi'ne
255
*ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'nde önceki gün ev baskınlarında gözaltına alınan ve adliyeye sevk
edilen 21 kiĢiden 2'si serbest bırakılırken, 19 kiĢi tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Savcılıkta ifadeleri alınan 21 kiĢi "Örgüt üyesi olmak" ve "KCK Kent meclisinde yer almak"
iddialarıyla nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Nöbetçi mahkemede Asya Orak ve Cemil Toğuç
tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, 19 kiĢi ise aynı gerekçelerle tutuklanarak
cezaevine gönderildi. Mahkeme'nin Türkçe bilmeyenler için Kürtçe tercüman atadığı da
belirtilirken, 19 kiĢinin adliyeden çıkarılması esnasında polis yoğun önlemler aldı. Tutuklanan
19 kiĢinin isimleri Ģöyle: BarıĢ Anneleri Ġnisiyatifi aktivisti Asya Tay, YaĢar Bayar, Emin
Kurnaz, Cevher Bedük, Ġsmail Kunur, Selima Kıran, Zeynep Tanboğa, Asya Kazandı, Ömer
Acar, Süleyman Acar, Mehmet Kıran, Sabri Tanıt, Abdurrahman Nayci, Musa Kutlu,
Abdullah Aydemir, Hüsnü Kaplan, Abdullah Kara, Ömer Acar ve Emin Ergül.
(12.01.2012/DĠHA)
*BDP PM Üyesi Senar Abi, geçtiğimiz gün ġırnak'tan Cizre'ye giderken askeri kontrol
noktasında gözaltına alınmıĢtı. Gözaltına alınan Abi, Bingöl'e getirilerek Ġl Emniyet
Müdürlüğü'ne götürüldü. Bingöl'de üniversite öğrencisi olduğu öğrenilen ancak soyadı
öğrenilemeyen ġükran adlı bir kiĢinin de Abi ile aynı gerekçeden dolayı gözaltına alındığı
öğrenildi. Abi ile ġükran adlı kiĢi Emniyet'te susma hakkını kullanırken, bu sabah adliyeye
çıkarıldı. "KCK" kapsamında gözaltına alındığı öğrenilen 2 kiĢiye savcılıktaki ifade iĢlemleri
sırasında 2011 genel seçimlerinde Bingöl'de yürüttükleri seçim çalıĢmalarının sorulduğu
öğrenildi. Abi ile beraberindeki kiĢi tutuklama talebiyle sevk edildikleri mahkemede
tutuklanarak cezaevine gönderildi. (12.01.2012/DĠHA)
*MuĢ'un Malazgirt Ġlçesi'nde sabah saatlerinde DanıĢmentgazi Mahallesi'nde polisler bir eve
baskın düzenlendi. Baskında Aydın Erdoğan ve ismi öğrenilmeyen bir yurttaĢ gözaltına alındı.
Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen iki kiĢi Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
(13.01.2012/DĠHA)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde dün gece evlere baskınlar yapıldı. Gece boyunca 16 eve
düzenlenen baskınlarda Erdal Ören ve Aram Öner ve ismi öğrenilmeyen bir kiĢinin de
bulunduğu 3 genç, gözaltına alındı. Baskınlar sırasında evlerin kapıları kırıldığı belirtilirken,
gözaltına alınanlar Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (13.01.2012/DĠHA)
*BDP PM üyesi Emrullah Bingöl, bu sabah MuĢ Otobüs Terminali'nde gözaltına alındı.
Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen Bingöl'ün Ġstanbul Özel Yetkili 10. Ağır Ceza
Mahkemesi'nin "KCK" adı altında BDP'ye yönelik baĢlatılan operasyon kapsamında gözaltına
alındığı belirtildi. (13.01.2012/DĠHA)
* MuĢ'un Malazgirt Ġlçesi'nde, sabah saatlerinde yapılan baskınlarda gözaltına alınan 2 kiĢiden
18 yaĢından küçük olan Ġ.Y, Emniyet iĢlemlerinden sonra serbest bırakılırken, Aydın Erdoğan
isimli yurttaĢ ise savcılığa sevk edildi. Savcılık tarafından ifadesi alınan Erdoğan tutuklanma
talebiyle Sulh Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne sevk edildi. Erdoğan mahkeme
tarafından "Örgüt üyesi olmamakla beraber örgüt adına suç iĢlemek" iddiasıyla tutuklanarak
MuĢ E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (13.01.2012/DĠHA)
*MuĢ'un Bulanık Ġlçesi'nde Roboski katliamını protesto etmek için yapılan açıklamaya
katıldığı gerekçesiyle gözaltına alınan Emrah Çoban isimli çocuk, emniyetteki iĢlemlerinden
sonra savcılığa çıkarıldı. Savcılıktaki ifadesinin ardından tutuklama talibiyle Sulh Ceza
Mahkemesine gönderilen Çoban, " 2011 sayı Toplantı ve YürüyüĢ Kanunu'na muhalefet
etmek" iddiasıyla tutuklanarak MuĢ E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (13.01.2012/DĠHA)
256
* Diyarbakır'da önceki gün "KCK/Kent Meclisi‟ne üye olma" ve "Faaliyetlerinde bulunmak"
iddiasıyla evlere yapılan baskın sonrası gözaltına alınan ve bugün sabah saatlerinde
Diyarbakır Adliyesi'ne getirilen 22 kiĢiden 6'sı savcılıktaki ifade iĢleminin ardından serbest
bırakıldı. Savcılık sorgusu sırasında "KCK/Kent Meclisi" içinde bulunup bulunmadıkları,
toplantılarına katılıp katılmadıkları ile BDP il ve-veya ilçe binasına neden gittikleri yönünde
soru sorulan 16 kiĢi ise, tutuklama talebi ile nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mahkemede
ifadeleri alınan BDP Bağlar Ġlçe Yöneticisi Mehmet ġafi Sert, BDP Bağlar Ġlçe Yöneticisi
Mehmet Akıcı, Bağlar Belediye Meclis üyeleri Emek YazbaĢı, Selam TaĢ, Ġl Genel Meclis
Üyesi ġehmus Ġnci, BDP üyeleri A. Selam Demirkıran ile Mehmet Çelik, Halis Çiçek, Aynur
CoĢkun, Emek YazbaĢı ile ismi öğrenilemeyen bir kiĢi mahkeme tarafından "KCK/Kent
Meclisine üye olmak" ve "Faaliyetlerinde bulunmak" iddiasıyla tutuklandı.
(13.01.2012/DĠHA)
*Adana, Ankara, Ġstanbul, Mersin, Bingöl, Ġzmir, Batman, Diyarbakır, Siirt, Urfa, Ağrı, MuĢ,
Van ve Mardin'in aralarında olduğu 17 kentte düzenlenen operasyonlarda, Ġstanbul savcılığına
göre 33 kiĢi gözaltına alındı. Savcılık 123 adreste aramalar yapıldığını söyledi. Polisin elinde
49 kiĢilik bir liste olduğu iddia edildi. Operasyonların hedefinde özellikle BDP, KESK, ĠHD,
Kurdi-Der, Tuhay-Der, belediyeler ve Kürt medyası var. Diyarbakır Belediyesi ve Kamu
Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Merkezi‟nde de aramalar yapıldı.
Ankara‟da milletvekili Leyla Zana‟nın kiracı olduğu evinde, kapısı da kırılarak arama yapıldı.
ġu ana kadar gözaltına alınan ve isimleri öğrenilenlerin Ģunlar: Ġstanbul'da Zeytinburnu Ġlçe
BaĢkanı Nezir Erdemli, BDP Ġstanbul Ġl yöneticisi Doğan Çiftçi, BDP Esenyurt EĢ BaĢkanları
ġafak Özanlı ve Ġlyas Demir, BDP Esenyurt Ġlçe Yöneticisi Tahsin Karçık, Esenyurt Ġlçe
çalıĢanı Ġsmail Çelik, BDP Bağcılar EĢ BaĢkanı Zekiye Ġlbasan, BDP Pendik Ġlçe BaĢkan
Yardımcısı Kemal Dülger, BDP Esenler eski Ġlçe BaĢkanı Celal Alphan, BDP Ġl Yöneticisi
Nazire GüneĢ, BDP Genel Merkez Eğitim Komisyonu'ndan Berat Birtek, BDP çalıĢanı
Ramazan Yıldız, BDP çalıĢanı Neslihan Güner, BDP Ümraniye çalıĢanı BiĢar Uzun, BDP EĢ
Genel BaĢkan Yardımcısı Filiz Koçali, BDP Genel Merkez çalıĢanı Rıza TaĢdelen; Bursa'nın
Gemlik Ġlçesi'nden KESK üyesi Sevgül TutaĢ; Ġzmir'de BDP Bornova Ġlçe Yöneticisi Fuat
Aras, Diyarbakır'da Eğitim Sen Diyarbakır ġube üyesi Gülsüm Çelik, BDP Diyarbakır Ġl
binası gece bekçisi Zeki ArĢimet ve ismi öğrenilemeyen bir BDP üyesi; Antep'te BDP eski
yöneticisi Meryem Akgül, Mersin'de Resul AĢkan adlı yurttaĢ ile BDP PM Üyesi Gülistan
BalkaĢ; MuĢ'ta BDP PM Üyesi Emrullah Bingöl, Ağrı'nın Doğubayazıt Ġlçesi'nde Belediye
Meclis Üyesi Nazan Bağlan Söğüt, Ankara'da KESK Uzmanı Ġsmet Aslan, BDP EĢ Genel
BaĢkanı ve eski Van Milletvekili Fatma Kurtulan, eski BDP MYK üyesi ve DEHAP Genel
BaĢkanı Tuncer Bakırhan, BDP Genel Merkez ÇalıĢanı Mahmut Polat, DĠHA Ankara
muhabiri Murat Çiftçi. (13.01.2012/ANF/DĠHA)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'nde Belediye BaĢkanı Sedat Töre'nin evine düzenlenen baskın
sona erdi. Baskının Töre'nin kardeĢi Ferhat Töre hakkında yakalama kararı bulunduğu ve
baskının bu nedenle yapıldığı belirtildi. 3 saat süren arama sonrasında evde bulunmayan
Belediye BaĢkanı Töre'ye ait bilgisayar ve kitaplara el konuldu. Baskında gözaltına alınan
olmazken, mahalle muhtarının da hazır bulunduğu arama sırasında Töre'nin evi tamamen
dağıtıldı. Baskınla ilgili bilgi veren Töre'nin babası Bahri Töre, polislerin sabah saatlerinde
eve baskın düzenlediğini belirterek, polislerin, kapı çalarak içeriyi girdiğini, ancak
ayakkabılarını çıkarmadan evde arama yaptığını dile getirdi. Arama sonrası evde bulunan
bilgisayar ve kitaplara el konulduğunu aktaran Töre, evinin tamamen dağıtıldığını vurguladı.
(14.01.2012/DĠHA)
*ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'nde, dün akĢam saatlerinde Federal Kürdistan Bölgesi'nden gelen ve
Habur Sınır Kapısı'ndan giriĢ yapan Ahmet Tutuk isimli yurttaĢ gözaltına alındı. Arandığı
gerekçesiyle gözaltına alınan Tutuk, savcılık iĢlemlerinin ardından tutuklanma talebiyle Silopi
257
Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Tutuk, "Örgüt üyesi olmak" ve "KCK kent meclisinde
yer almak" iddiasıyla tutuklanarak Mardin E Tipi Cezaevi'ne gönderildi. (14.01.2012/DĠHA)
*BDP Siverek Ġlçe Örgütü tarafından KCK operasyonlarına tepki amacıyla yapılan
açıklamanın ardından polislerce gözaltına alınan Hamza Saklım adlı yurttaĢ, Siverek Ġlçe
Emniyet Müdürlüğü‟ne götürülmüĢtü. Emniyette ifadesi alınan Saklım, daha sonra serbest
bırakıldı. (14.01.2012/DĠHA)
*Van Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'nın talimatıyla Yüksekova ve Esendere Beldesi'nde
düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınan Esendere Belde Belediye BaĢkanı HurĢit
Altekin, görevden alınan Yüksekova Belediye BaĢkanı Ruken YetiĢkin, BDP ilçe yöneticisi
Mehmet Çapraz ile BDP üyeleri Abdurrahman Gemicioğlu, Sıracettin Fırat, Yılmaz Gözyan
ve Siirt'in Pervari Ġlçesi'nde gözaltına alınarak kente getirilen Sabri Tümen, emniyetteki
iĢlemleri ardından Van Adliyesi'ne sevk edildi. Savcılıkta ifadeleri alınan 7 kiĢi tutuklanma
talebiyle Van Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne gönderildi. Gece geç saatlere kadar
süren ifade iĢlemlerinden sonra 7 kiĢi, "Örgüt üyesi olmak", "Örgüt üyesi olmamakla birlikte
örgüt adına suç iĢlemek" ve "kentte illegal çalıĢma yürütmek" iddiasıyla tutuklanarak
cezaevine gönderildi. (16.01.2012/DĠHA)
*Siirt Belediyesi ile aralarından Belediye BaĢkanı Selim Sadak'ın bulunduğu çok sayıda eve
bu sabah baskın düzenlendi. Ġl dıĢında bulunan Belediye BaĢkanı Sadak'ın evinde yapılan
aramada bir Ģey bulunamazken, evdeki aramalar sona erdi. Aramanın ardından polisler bu kez
Sadak'ın oğlu Hakan Sadak'ın evini bastı. Baskının ardından evde arama yapıldı. Sadak'ın
oğlu Hakan Sadak, aramanın ardından polis tarafından gözaltına alındı. Kentte baĢlatılan
operasyonda birçok eve baskın düzenlendiği ve çok sayıda kiĢinin gözaltına alındığı belirtildi.
Evlere düzenlenen baskının ardından çok sayıda polis, belediye binasını abluka altına alarak,
baskın düzenledi. Geçtiğimiz gün basılan ve saatlerce aramanın yapıldığı belediye binasında
polis ikinci kez arama yapıyor. Bu arada dün akĢam saatlerinde belediyenin Muhasebe
Müdürü Zeki Gündüz'ün evine de baskın düzenlediği ve Gündüz'ün de gözaltına alındığı
*Hakkari Yüksekova‟da 14 Ocak‟ta yapılan baskınlarda gözaltına alınan 3 kiĢiden ismi
öğrenilemeyen bir kiĢi emniyetteki iĢlemlerin ardından serbest bırakılırken, Erdal Ören ve
Aram Ören savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadesi alınan Aram Ören serbest bırakılırken, Erdal
Ören ise, tutuklama talebiyle Asliye Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne sevk edildi. Ören,
“Örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla tutuklanarak Hakkari E Tipi Kapalı Cezaevi'ne
*Hakkari Yüksekova Ġlçe merkezinde polisler durdurdukları bir aracın içinde bulunan Taner
Dara, Nebi Orhan ve Halil Bor adındaki yurttaĢları gözaltına aldı. Gözaltı gerekçeleri
öğrenilemeyen 3 kiĢi Yüksekova Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (17.01.2012/DĠHA)
*MuĢ'un Bulanık Ġlçesi'ne bağlı Erentepe ve Özgürür beldelerinde bazı evlere bu sabah
baskınlar düzenlendi. Erentepe Beldesi'nde yapılan baskınlarda BDP Belde BaĢkanı Aydın
Kaya, BDP yöneticisi Nihat Güzgün ile Özgürür Beldesinde Belediye Personeli MaĢallah
Aydın ve Yüksel Aydın ile Mehmet Sağlam isimli yurttaĢlar gözaltına alındı. Gözaltı
gerekçesi öğrenilmezken, 5 kiĢi MuĢ Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (17.01.2012/DĠHA)
*Batman Cumhuriyet Savcılığı talimatı ile Siirt ve Eruh, Kurtulan ile Gökçebağ
belediyelerine yönelik baskınlarda 38 kiĢinin gözaltına alındığı öğrenildi. Aramaların
ardından Siirt belediyesi Ġmar Komisyon BaĢkanı Bayram Kaçar, Belediye BaĢkan DanıĢmanı
ile Basın ve Halkla ĠliĢkiler Müdürü Sabri Özdemir, Mali ĠĢler Müdürü Zeki Gündüz, Ġmar ve
258
ġehircilik Müdürü Evin Mercan, Ġmar Müdürlüğü çalıĢanı ĠnĢaat Mühendisi Mustafa Atsay,
Eruh Belediye BaĢkanı Melih Oktayı, Gökçebağ Belediyesi Muhabese Müdürü Ġzzet Uğur,
Kurtalan Belediye BaĢkan Yardımcısı Çaçan Yorulmaz, Siirt Belediye BaĢkanı Selim
Sadak'ın oğlu Hakan Sadak, Siirt Belediyesi ve Kanalizasyon iĢlerinde çalıĢan Cengiz
Erdoğan ve Dilaver Bağtur, Siirt Belediyesiyle iĢ birliği içinde olan müteahhit ve esnaflardan
Aziz Arslan, Ercan Aslan, Dilvan Koçak, Muzaffer Koçak, Ömer Kaçar, Mehmet Kaçar,
Muhammed Sezgin ve ismi öğrenilemeyen 4 kiĢi gözaltına alındı. (17.01.2012/DĠHA)
*Bitlis'in Tatvan Ġlçesi'nde, ilçe merkezi ve köylerde çok sayıda eve baskın düzenlendi. Ġlçe
merkezinde aralarında BDP'li yöneticilerin de bulunduğu çok sayıda eve polis baskın
düzenlerken, Alacabük (Bolûh) ve Kıyıdüzü (Kızvak) köylerine de jandarma ekiplerinin ev
baskınları yaparak evlerde arama yaptığı bildirildi. ġimdiye kadar 20'ye yakın evin basıldığı
ve 11 kiĢinin gözaltına alındığı belirtilirken, gözaltınına alınanların isimleri; Mahfuz Baran,
Serhat Orak, Murat Yılmaz, Behçet Kaplan, Ersin Alican, Ferhat Tarhan, Murat Bakır, Ender
AktaĢ, Abdurrahim Güleryüz ile ismi öğrenilemeyen iki kiĢinin olduğu öğrenildi.
(18.01.2012/DĠHA)
*Urfa ve ilçelerinde sabah erken saatlerde çok sayıda eve baskın düzenlendi. ViranĢehir,
Halfeti ve Urfa merkezde çok sayıda polis tarafından evlere düzenlenen baskınlarda 7'si
üniversite öğrencisi toplam 17 kiĢi gözaltına alındı. Halfeti'de düzenlenen baskında BDP
Kadın Meclisi Üyesi Naime Bayram, ViranĢehir'deki baskında Belediye Meclis Üyesi AyĢe
Sürücü, Urfa merkezde düzenlenen baskınlarda ise KESK Dönem Sözcüsü ve SES ġube
BaĢkanı Ġsmet Karadağ, Harran Üniversitesi öğrencileri A.S. (22), K.A. (24), M.S. (24),
M.S.D. (24), M.D. (24), N.A. (22), S.Ü. (23) ile C.Ç. (40), M.K. (22), F.Ç. (26), A.Ç. (28),
M.K. (31), S.Ö. (17), M.A. (16) ile ismi öğrenilemeyen 1 kiĢi gözaltına alındı.
(18.01.2012/DĠHA)
*ġırnak'ın Uludere Ġlçesi'ne bağlı Roboski Köyü'ne gerçekleĢen hava saldırısında 34 kiĢinin
katledilmesini kınamak amacıyla Van'ın Bahçesaray'da Ġlçesi'nde 2 Ocak'ta yapılan basın
açıklaması metnini okuyan BDP Ġlçe BaĢkan Yardımcısı Nihat MeĢe, çarĢı merkezinde
polisler tarafından gözaltına alındı. Basın açıklamasının içeriğinden dolayı gözaltına alınan
MeĢe, Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (18.01.2012/DĠHA)
*Urfa ve ilçelerinde sabah erken saatlerde çok sayıda eve baskın düzenlendi. ViranĢehir,
Halfeti ve Urfa merkezde çok sayıda polis tarafından evlere düzenlenen baskınlarda lise ve
üniversite öğrencilerinin de aralarında bulunduğu 30 kiĢi gözaltına alındı. Halfeti'de
düzenlenen baskında BDP Kadın Meclisi Üyesi Naime Bayram, ViranĢehir'deki baskında
Belediye Meclis Üyesi AyĢe Sürücü, Urfa merkezde düzenlenen baskınlarda ise, KESK
Dönem Sözcüsü ve SES ġube BaĢkanı Ġsmet Karadağ, Cenap Çay, Sıdık Damar, Murat Dallı,
Serdar Ünal, Ahmet Söner, Ġsmet Karadağ, Mehmet Kocooğlu, Mehmet Acar, Fatma
Çakmak, Kerimullah AteĢ, Mehmet Sarı, Sabrı Ötünç adlı kiĢilerin isimleri öğrenilirken, ismi
öğrenilemeyen 16 kiĢinin ise çoğunluğu çocuk ve gençlerden oluĢtuğu öğrenildi.
(18.01.2012/DĠHA)
*MuĢ'un Bulanık Ġlçesi'ne Bağlı Erentepe (Liz), YemiĢen (Piyong) ve Mollakent (Melekent)
beldelerinde önceki gün yapılan ev baskınlarında gözaltına alınanların sayısı 8'e yükseldi.
YemiĢen Beldesi'nde evlere yapılan baskınlarda gözaltına alınan MaĢallah Aydınlı, Yüksel
Aydınlı ile Mehmet Sağlam isimli yurttaĢlar MuĢ Emniyet Müdürlüğü'ne götürülürken,
gözaltına alınanların dosyalarında gizlilik kararı olduğu öğrenildi. Erentepe Beldesi'nde ise
yapılan baskınlarda gözaltına alınan BDP Belde BaĢkanı Aydın Kaya, Nihat Güzgün ve
Nesim Özil isimli yurttaĢlar ve Mollakent Beldesi'nde gözaltına alınan Ercan Bilgiç Bulanık
Ġlçe Jandarma Komutanlığı'nda tutuluyor. Son olarak Ġstanbul'da gözaltına alınan Fatih
259
Bulanıklı isimli bir yurttaĢ da MuĢ Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Öte yandan aynı gün
Mollakent Beldesi'nde Belediye BaĢkanı Mazhar yılmaz, Mehmet Zahit Yılmaz, ġahabettin
Yılmaz ile Mehmet Arif Aycan isimli yurttaĢların evinde aramalar yapıldığı, arama sırasında
ev sahiplerinin evlerinde olmadığı öğrenildi. (18.01.2012/DĠHA)
*Mardin'in Kızıltepe Ġlçesi'nde sabah erken saatlerde birçok eve polis tarafından baskın
düzenlendi. Saat 06.00 sıralarında düzenlenen baskınlarda BDP eski Ġlçe EĢ BaĢkanı Gurbet
Tekin, BDP'li yöneticiler Nurhan Özel, Cengiz Demirkıran, Mashar Akman ile belediye
meclis üyeleri Hamdullah Bulut, BeĢir Dal ve MEYA-DER BaĢkanı Fettah Tekin gözaltına
alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen 7 kiĢi Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
(19.01.2012/DĠHA)
*Mardin'in Derik Ġlçesi'nde sabah 05.00 sıralarında BDP eski Ġl BaĢkanı Sedat Dağ ile babası
M. Can Dağ'ın Cevizpınar Mahallesi'ndeki evlerine baskın düzenlendi. Sivil polislerin
baskınında gözaltına alınan olmazken, evde arama yapıldı. Anne Saime Dağ, polisin
kendilerini, "Oğluna söyle ya polis ya da asker kurĢunuyla gider ayağını denk atsın" Ģeklinde
tehdit ettiğini öne sürdü. Sedat Dağ'ın evinin kapısı kırılarak içeri girildiğini ifade eden anne
Dağ, polisin oğlunun ifade vermesi gerektiğini söylediğini belirtti. Anne Dağ, polisin evde
bulunan yeĢil, sarı ve kırmızı renkli duvar saati ve diğer süs eĢyaları ile kitap ve CD'lere el
koyduğunu kaydetti. (19.01.2012/DĠHA)
*MuĢ'un Bulanık Ġlçesi'ne bağlı beldelerde 2 gün önce yapılan ev baskınlarında gözaltına
alınan BDP Erentepe (Liz) Belde BaĢkanı Aydın Kaya, Nihat Güzgün, Nesim Özil ile Ercan
Bilgiç, Bulanık Ġlçe Jandarma Komutanlığı'ndaki iĢlemleri ardından adliyeye sevk edildi.
Savcılıkta ifadesi alınan 4 kiĢi, tutuklama talebiyle Bulanık Asliye Hukuk Mahkemesi'ne
gönderildi. 4 kiĢi "Örgüte yardım" ettikleri iddiasıyla tutuklanarak MuĢ E Tipi Kapalı
*Tatvan'da yapılan ev baskınlarda gözaltına alınan ve emniyet iĢlemlerinden sonra savcılığa
çıkarılan 11 kiĢiden 2'si savcılıkta ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılırken, 9 kiĢi
tutuklama talebiyle Tatvan Sulh Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne sevk edildi.
Mahkeme heyeti 8 kiĢiyi tutuksuz yargılamak üzere serbest bırakırken, DYG üyesi Murat
Bakır'ı ise "Örgüt propagandası yapmak" ve "Kamu malına zarar vermek" iddiasıyla
tutuklayarak cezaevine gönderdi. (19.01.2012/DĠHA)
*Mardin'in Kızıltepe Ġlçesi'nde dün sabah saatlerde birçok eve yapılan baskınlarda gözaltına
alınan BDP eski Ġlçe EĢ BaĢkanı Gurbet Tekin, BDP'li yöneticiler Nurhan Özel, Cengiz
Demirkıran, Mashar Akman, Çetin Yüksel ile belediye meclis üyeleri Hamdullah Bulut, BeĢir
Dal ve MEYA-DER BaĢkanı Fettah Tekin dün akĢam, adliyeye sevk edildi. Savcılık
iĢlemlerinin ardından tutuklanma talebiyle mahkemeye gönderilen 8 kiĢi, tutuklanarak Mardin
E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (20.01.2012/DĠHA)
*Urfa ve ilçelerinde iki gün önce gözaltına alınan 18 kiĢiden 3'ü emniyet iĢlemlerinin
ardından dün serbest bırakılırken, KESK Urfa ġubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve SES
ġube BaĢkanı Ġsmet Karadağ, BDP Kadın Meclisi Üyesi Naime Bayram, ViranĢehir Belediye
Meclis Üyesi AyĢe Sürücü'nün de aralarında bulunduğu 15 kiĢi ise, bu sabah adliyeye sevk
edildi. Savcılık tarafından ifadeleri alınan 15 kiĢiden 7'si serbest bırakılırken, SES Urfa ġube
BaĢkanı Ġsmet Karadağ, BDP Kadın Meclisi Üyesi Naime Bayram, Belediye Meclis Üyesi
AyĢe Sürücü ile BDP üyesi Mehmet Sarı, Fatma Çakmak, Cenap Çay, Murat Dallı ve
Kerimullah AteĢ tutuklanma talebiyle Asliye Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Mahkeme
tarafından ifadeleri alınan 8 kiĢiden 6'sı serbest bırakılırken, BDP üyeleri Fatma Çakmak ve
260
Cenap Çay, "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklandı. Çakmak ile Çay, Urfa E Tipi Kapalı
Cezaevi‟ne gönderildi. (20.01.2012/DĠHA)
*Bitlis Tatvan Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler ile Ġlçe Jandarma Komutanlığı'na
bağlı askerler merkez ve köylerde baskınlar düzenledi. Ev baskınlarında BDP Tatvan Ġlçe EĢ
BaĢkanı Mazlum Akgün, kardeĢi Abdin Akgün, Tatvan Belediyesi çalıĢanı Sadullah Alphan
ile BDP üyeleri Faruk Erdemir, Ahmet Aysal, Hüseyin Güler, Hayrettin TaĢ, Mehmet
Alptekin ve isimleri öğrenilmeyen 2 kiĢinin de bulunduğu toplam 10 kiĢi gözaltına alındı. Ġlçe
*Bulanık Ġlçesi‟ne bağlı YemiĢen (Piyong) Beldesi‟nde yapılan baskınlarda gözaltına alınan
MaĢallah Aydınlı, Yüksel Aydınlı, Mehmet Sağlam, Fatih Bulanıklı ve ReĢit Yakın
emniyetteki iĢlemlerin ardından Van‟da savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadesi alınan MaĢallah
Aydınlı, Yüksel Aydınlı ve Mehmet Sağlam serbest bırakılırken, Fatih Bulanıklı ile ReĢat
Yakın, “Örgüt propagandası yaptıkları” iddiasıyla Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi
Hakimliği'ne sevk edildi. Bulanıklı ile Yakın aynı gerekçeyle tutuklanarak cezaevine
gönderildi. *(21.01.2012/DĠHA)
*Siirt'te, geçtiğimiz gün belediyelere yönelik düzenlenen baskınlarda aralarında Eruh
Belediye BaĢkanı Melih Oktayı, Kurtalan Belediye BaĢkan Yardımcısı Çaçan Yorulmaz ile
Siirt Belediye BaĢkanı Selim Sadak'ın oğlu Hakan Sadak'ın da bulunduğu 38 kiĢi gözaltına
alınmıĢtı. Dünden bu yana gruplar halinde adliyeye getirilen 38 kiĢiden 32'si serbest
bırakılırken 6'sı tutuklandı. (21.01.2012/DĠHA)
*ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nin Cudi, Yafes, Nur, Dicle ve daha birçok mahallede özel hareket
polisleri eĢliğinde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınanların sayısı 20'yi aĢarken, birçok
kiĢinin ise arandığı öğrenildi. Dün gece KCK operasyonu kapsamında yapılan ev
baskınlarında gözaltına alınanların isimleri Ģöyle: BDP ġırnak Ġl Genel Meclis Üyesi Serhan
Yılmaz, BDP Cizre Ġlçe Yöneticileri Abdulkerim Benzer, Zekiye Edin ile M.Ata Bilen ve
Ġhsan Saçan, Zekiye Malgaz, Ġhsan Sami Doğan, Ġskan Ekmekçi, M. Emin Yıldırım, M. Sami
Saçan, Ġhsan Batur, Aysel Çağırga, Emine Çağırga, Ahmet Ekeren, Mehmet Darga, Hatice
Özdemir, Hikmet Yılmaz, Selim ġeftali, M.Halil Ġnan, Bahar Cilasun, PeriĢan Ġğdi. Öte
taraftan Belediye Meclis Üyesi Halime AltıntaĢ ile Razya Eren'in de aralarında bulunduğu çok
sayıda eve daha baskın düzenlendiği öğrenilirken, baskın sırasında AltıntaĢ ile Eren'in evde
olmadıkları belirtildi. Eren ve AltıntaĢ dahil çok sayıda kiĢi hakkında yakalama kararı olduğu
*Batman'ın Bahçelievler ve PınarbaĢı mahallerinde sabah erken saatlerde 3 ayrı eve baskın
düzenlendi. Baskınlarda belediye çalıĢanı Medeni Onan, BDP çalıĢanı Samet Demir ile
Mehmet Demir gözaltına alındı. Bu arada sabah saatlerinden Diyarbakır'dan, Batman
Cezaevi'ndeki yakınlarını ziyarete gelen Latif Doğan ve ġükran Aydın gözaltına alındı.
Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen 5 kiĢi Batman Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
(23.01.2012/DĠHA)
* BDP tarafından baĢlatılan “Kendimi ihbar ediyorum. Ben de bu suçu iĢledim, iĢliyorum”
kampanyası çerçevesinde Diyadin'de savcılığa ihbar dilekçesi veren BDP'li Diyadin Belediye
Meclis Üyeleri Nuri Sarı, Ahmet Ġdaci, Hakan Kovalar, BDP eski Ġlçe BaĢkanı Musa Zorbey
ve BDP Ġlçe yöneticisi Hamit Bakır, ifade için Diyadin Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne çağrıldı.
Çağrı üzerine emniyete giden 5 kiĢinin gözaltına alındığı belirtildi. 5 kiĢi halen Ġlçe Emniyet
Müdürlüğü'nde tutuluyor. (24.01.2012/DĠHA)
261
* BDP Urfa Milletvekili Ġbrahim Ayhan'ın da aralarında bulunduğu 9 kiĢinin tutuklanmasına
yol açan "Urfa KCK" dosyasının kilit ismi Gülistan Encü'nün baĢından geçenleri anlattığı
Dicle Haber Ajansı (DĠHA) Muhabiri Murat Çiftçi hakkında, yaptığı haberden dolayı
Diyarbakır Cumhuriyet BaĢsavcılığı tarafından soruĢturma baĢlatıldı. "Adil yargılamayı
etkilemek" ve "Örgüt üyeliği" iddialarıyla hakkında açılan soruĢturma kapsamında savcılık
daha önce Urfa'da çalıĢan Çiftçi'nin ifadesinin alınması için Urfa Cumhuriyet BaĢsavcılığı'na
yazı gönderdi. Ġfadeye çağrılan Çiftçi, bugün avukatı ile birlikte savcılığa giderek ifade verdi.
Ġfadesi alındıktan sonra bırakılması yönünde karar veren Diyarbakır Savcısı, son anda karar
değiĢtirerek Çiftçi'ye yol tutuklamasını uygulayarak, Diyarbakır'a gönderilmesini istedi.
Çiftçi, verilen karar üzeri tutuklanarak Urfa E Tipi Cezaevi'ne gönderildi. (24.01.2012/DĠHA)
* Tatvan Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler ile Ġlçe Jandarma Komutanlığı'na bağlı
askerler tarafından ilçe merkezi, bazı köyler ve Ġstanbul‟da düzenlenen baskınlar sonucu
gözaltına alınan 10 kiĢiden Uğur Akın Yol, emniyette serbest bırakılırken, 9 kiĢi ise Van‟a
sevk edildi. Savcılıkta ifadesi alınan 9 kiĢiden 4‟u serbest bırakılırken, BDP Tatvan Ġlçe EĢ
BaĢkanı Mazlum Akgün, Hayrettin TaĢ, Hüseyin Güler, Sadullah Alphan ile Ġstanbul‟da
gözaltına alınarak getirilen Taner Kızıl ise tutuklama talebiyle Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi
Hakimliğine sevk edildi. 5 kiĢi, “Örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklanarak, cezaevine
*Hakkari‟ninYüksekova Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler, gece sabaha kadar KıĢla,
Orman ve Esentepe mahallelerine ev baskınları düzenledi. Baskınlarda tamamı BDP üyesi 8
genç gözaltına alındı. Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen 8 kiĢinin gözaltı gerekçesi
öğrenilmedi. (25.01.2012/DĠHA)
*Batman'ın Bahçelievler ve PınarbaĢı mahallerinde dün 3 ayrı eve yapılan polis baskın sonucu
gözaltına alınan 6 kiĢi emniyet iĢlemlerinin ardından savcılığa getirildi. Batman Belediyesi
çalıĢanı Medeni Onar, BDP Ġl yöneticisi Samet Demir, Mehmet Demir, Latif Doğan, ġükran
Yılmaz ve Recai Sezer, tutuklanma talebi ile mahkemeye gönderildi. Medeni Onar tutuksuz
yargılanmak üzere serbest bırakılırken, 5 kiĢi ise, 2911 sayılı "Toplantı ve Gösteri YürüyüĢleri
Kanunu'na muhalefet etmek" iddiasıyla tutuklanarak Batman M Tipi Cezaevi'ne gönderildi.
(25.01.2012/DĠHA)
*ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nin Cudi, Yafes, Nur, Dicle ve daha birçok mahallede özel hareket
polisleri eĢliğinde yapılan ev baskınlarında 23 kiĢi gözaltına alınmıĢtı. "KCK" operasyonu
kapsamında gözaltına alınan 23 kiĢiden P.Ġ. adlı çocuk Mardin'e gönderilirken, P.Ġ. çıkarıldığı
Çocuk Mahkemesi'nde tutuklanarak cezaevine gönderildi. Cizre Emniyet Müdürlüğü'nde
bekletilen 22 kiĢi de iĢlemlerinin sona ermesinin ardından dün akĢam saatlerinde adliyeye
getirildi. Savcılıktaki ifade iĢlemlerinin ardından 22 kiĢiden Aysel Çağırga isimli kadın
serbest bırakıldı. Ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen 21 kiĢiden Hatice
Özdemir ve BDP Cizre Ġlçe Yöneticisi Abdulkerim Benzer tutuksuz yargılanmak üzere
serbest bırakılırken, 19 kiĢi ise "KCK Ģehir yapılanması içinde yer aldıkları" iddiasıyla
tutuklandı. Tutuklananların isimleri Ģöyle: Ġhsan Saçan, Zekiye Malgaz, Ġhsan Sami Doğan,
Ġskan Ekmekçi, Mehmet Emin Yıldırım, Mehmet Sami Saçan, Ġhsan Batur, Emine Çağırga,
Ahmet Ekeren, Mehmet Darga, Hikmet Yılmaz, Zekiye Edin, Selim ġeftali, M. Halil Ġnan,
Bahar Cilasun, Harun Sabuncu, BDP Cizre Ġlçe Yöneticisi Mehmet Atabilen ve ismi
öğrenilemeyen 1 kiĢi. Mardin'de 1 çocuğun tutuklanması ile tutuklananların sayısı 19'u buldu.
(26.01.2012/DĠHA)
*BDP'nin bugün yapmayı planladığı ancak yoğun kar yağıĢı nedeniyle ertelediğini duyurduğu
"Ez livir im" mitingi için Bingöl'e gelerek çalıĢma yürüten BDP Dersim eski Milletvekili
ġerafettin Halis, gözaltına alındı. Sabah erken saatlerde kaldığı otelden gözaltına alınan Halis,
262
Ġl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Burada yapılan iĢlemlerin ardından savcılığa sevk edilen
Halis, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Halis'in daha önceden hakkında alınan bir
davada ifade vermediği gerekçesiyle gözaltına alındığı belirtildi. (26.01.2012/DĠHA)
*Diyarbakır'dan Ġstanbul'a giden Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri
Sendikası (Tüm Bel-Sen) Diyarbakır ġubesi çalıĢanı Yeter Öncel, Elazığ'da gözaltına alındı.
Ġstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Savcılığı'nca yürütülen soruĢturma kapsamında gözaltına
alındığı belirtilen Öncel'in Ġstanbul'a götürüleceği öğrenildi. (26.01.2012/DĠHA)
*Van Cumhuriyet Savcılığı'nın talimatıyla Yüksekova'da yapılan ev baskınlarında 8 kiĢi
gözaltına alınmıĢtı. Gözaltına alınan 8 kiĢi'den biri emniyette serbest bırakılırken 7 kiĢi ise,
Emniyet iĢlemlerinden sonra Yüksekova Adliyesi'nde savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadesi
alınan Uğur Çektar Öğmen ve Mizgin Korkmaz serbest bırakıldı. Tutuklama talebiyle Sulh
Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne sevk edilen 5 kiĢiden 3'ü de tutuksuz yargılanmak
üzere serbest bırakılırken, Ġlyas Yorgun ve Ümit Yorgun isimli kardeĢler, “Örgüt
propagandası yapmak" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. (27.01.2012/DĠHA)
*Ağrı‟nın Diyadin BDP Ġlçe BaĢkanı Seyat Kaya Erzurum‟da kaldığı otelde polisler
tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alındıktan sonra savcılığa çıkarılan Kaya, “Örgüt üyesi
olduğu” iddiasıyla tutuklama talebiyle Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi
Hakimliği'ne sevk edildi. Kaya aynı gerekçeyle tutuklanarak cezaevine gönderildi.
(28.01.2012/DĠHA)
*Mardin'in Kızıltepe Ġlçesi'nde, sabah erken saatlerde belediye, BDP Ġlçe Örgütü, BDP'nin
Siyaset Akademisi ile birçok eve polis baskını düzenlendi. Yapılan baskın sonucunda Azadiya
Welat Gazetesi Mardin Temsilcisi Aziz Tekin ile kızı S.T. (17), BDP Kızıltepe Ġlçe BaĢkan
Yardımcısı Kenan Akdoğan, Kızıltepe Belediyesi BaĢkan Yardımcısı Leyla Salman, Belediye
Meclis Üyesi Nuran Turan, BDP'li Ġl Genel Meclis Üyesi Mesut GümüĢ, BDP üyeleri Mithat
GüneĢ, ġükriye Yılmaz, Hacı Araf SırdaĢ, Veysi Erdem ve ismi öğrenilemeyen 1 kiĢi
gözaltına alındı. Belediye de aramalar sürerken, BDP ve Siyaset Akademisi'nde yapılan
aramalar sona buldu. Yapılan aramalar sonucunda çok sayıda dergi, kitap ve çeĢitli tarihlerde
yaĢamını yitiren HPG'lilere ait fotoğraflara el konuldu. BDP'nin baĢlattığı "Kendimi ihbar
ediyorum" kampanyası çerçevesinde savcılığa dilekçe verdikleri ve dilekçe vermeye teĢvik
ederek, "Örgüt üyesi olmak" iddialarıyla gözaltına alındıkları belirtilen 11 kiĢi, Kızıltepe
Emniyet Müdürlüğü'ndeki iĢlemlerinin ardından Kızıltepe Cumhuriyet Savcılığı'na getirildi.
Kızıltepe Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki ifade iĢlemlerinin ardından ġükriye Yılmaz
serbest bırakılırken, Azadiya Welat Gazetesi Mardin Temsilcisi Aziz Tekin ile kızı S.T. (17),
BDP Kızıltepe Ġlçe BaĢkan Yardımcısı Kenan Akdoğan, Kızıltepe Belediyesi BaĢkan
Yardımcısı Leyla Salman, Belediye Meclis Üyesi Nuran Turan, BDP'li Ġl Genel Meclis Üyesi
Mesut GümüĢ, BDP üyeleri Mithat Yılmaz, Hacı Araf SırdaĢ tutuklanarak Mardin E Tipi
Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Tutuklananların BDP'nin "Kendimi ihbar ediyorum"
kampanyası çerçevesinde savcılığa dilekçe vermeye teĢvik ettikleri iddiasıyla tutuklandıkları
öğrenildi.(28.01.2012/DĠHA)
*Siirt merkez ve ilçe belediyelerine 17 Ocak'ta düzenlenen operasyonda gözaltına alınan ve
daha sonra mahkemece serbest bırakılan Eruh Belediye BaĢkanı Melih Oktayı, Kurtalan
Belediye BaĢkan Yardımcısı Çaçan Yorulmaz, Siirt Belediye Meclis Üyesi Bayram Kaçar,
Siirt Belediyesi Mali ĠĢler Müdürü Zeki Gündüz ve Gökçebağ Belediyesi Muhasebe Müdürü
Ġzzet Uğur hakkında savcılığın üst mahkemeye yaptığı itiraz üzerine tutuklama kararı verildi.
Gözaltına alınan Kurtalan Belediye BaĢkan Yardımcısı Çaçan Yorulmaz, Siirt Belediyesi
Mali ĠĢler Müdürü Zeki Gündüz ve Gökçebağ Belediyesi Muhasebe Müdürü Ġzzet Uğur, Siirt
Adliyesi'ne getirildi. Savcılıkta ifadeleri alınan 3 kiĢi daha sonra tutuklama talebiyle nöbetçi
263
mahkemeye sevk edildi. Burada da ifadeleri alınan 3 kiĢi tutuklanarak cezaevine
gönderilirken, Eruh Belediye BaĢkanı Melih Oktayı ve Siirt Belediye Meclis Üyesi Bayram
Kaçar'ın arandığı bildirildi. (28.01.2012/DĠHA)
* Bitlis Tatvan Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler ile özel harekât timleri tarafından
Tatvan merkezde bir çok eve sabah saat 05.30 sıralarında baskınlar düzenledi. Baskınlarda
aralarında BDP Ġlçe Örgütü yöneticisi Muazzez Alphan, Belediye Meclis Üyesi Nurullah
Akdemir ve DYG üyesi Yalçın Aysal'ın da bulunduğu 9 kiĢi gözaltına alındı. Gözaltı
gerekçeleri öğrenilemeyen 9 kiĢi Tatvan Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
(29.01.2012/DĠHA)
*Siirt merkez ve ilçe belediyelerine 17 Ocak'ta düzenlenen operasyonda gözaltına alınan ve
daha sonra mahkemece serbest bırakılan Eruh Belediye BaĢkanı Melih Oktayı hakkında
savcılığın üst mahkemeye yaptığı itiraz üzerine tutuklama kararı verilmiĢti. Dün gece
Ġstanbul'da katıldığı bir düğün töreni dönüĢü Oktayı'nın aracı Adana'nın çıkıĢında polislerce
durduruldu. Gözaltına alınan Oktayı, Akıncılar Polis Karakolu'na götürüldü. Oktayı'n Siirt'e
götürülerek hakkında verilen karar gereği tutuklanması bekleniyor. (30.01.2012/DĠHA)
*Ağrı‟nın TaĢlıçay Ġlçesi‟nde geçtiğimiz günlerde BDP Genel Merkezi tarafından baĢlatılan
"Kendimi ihbar ediyorum. Ben de bu suçu iĢledim, iĢliyorum" kampanyası kapsamında
savcılığa dilekçe veren 7 kiĢi gözaltına alındı. Polisler tarafından ilçe merkezinde ve
evlerinden gözaltına alınan Necati Aslan, Abdulrezzak Kaya, Ġbrahim YaĢar, Behrem IĢık,
Yılmaz Özer, Ethem Aslan ve Ferit Aslan Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
(30.01.2012/DĠHA)
*MuĢ'un Malazgirt Ġlçesi'nde YSK'nin bağımsız milletvekillerini veto etmesiyle çıkan
olaylarda polislere taĢ attığı gerekçesiyle Malazgirt Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler
tarafından sabah saatlerinde çarĢı merkezinde gözaltına alınan Ali Ziver Sönmez ve ReĢit
Yıldızlı isimli yurttaĢlar, savcılığa çıkarıldı. Savcı tarafından ifadeleri alınan Sönmez ve
Yıldızlı, "Örgüte üye olmamakla beraber örgüt adına su iĢlemek" iddiasıyla mahkemeye sevk
edildi. Sönmez ve Yıldızlı aynı iddiayla tutuklanarak MuĢ E tipi Cezaevi'ne gönderildi.
(30.01.2012/DĠHA)
*Bitlis'inTatvan'da dün yapılan baskınlarda gözaltına alınan 9 kiĢiden Cevdet Sevim Van'a
sevk edilirken, 8 kiĢi ise Tatvan'da savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadesi alınan 8 kiĢiden 3'ü
bırakılırken, 5 kiĢi ise tutuklama talebiyle Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. 5 kiĢiden 3'ü
tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, Belediye Meclis üyesi Nurullah Akdemir ile
BDP üyesi Yalçın Aysal ise, "Örgüte yardım" ettikleri iddiasıyla tutuklanarak cezaevine
*Siirt Eruh Belediye BaĢkanı Mehmet Melih Oktay, Cumartesi günü Ġstanbul'dan geldiği
Adana'da trafik polislerinin denetimi sırasında gözaltına alındı. Hakkında yakalama kararı
bulunan Oktayı, Adana Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Savcılığa çıkarılan Oktayı, buradan
mahkemeye gönderildi. Mehkeme, Siirt Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği karar gereği Oktayı
hakkında "yol tutuklanması" kararı verdi. Daha sonra Adana Kürkçüler Cezaevi'ne gönderilen
Oktayı, önümüzdeki günlerde Siirt'te götürülecek. (30.01.2012/DĠHA)
*Ağrı Diyadin Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler tarafından, sabah saatlerinde BDP
Diyadin eski Ġlçe BaĢkanı Musa Zorbey, MEYA-DER Ağrı Temsilcisi Cenap Ġlboğa, BDP
üyeleri Ahmet Temel, Ġsmet Kahraman ve Nihat Çiftçi'nin evlerine baskın düzenledi. Evlerin
didik didik arandığı baskından sonra 5 kiĢi gözaltına alındı. Erzurum Cumhuriyet
Savcılığı'nca haklarında gözaltına alınma kararı verilen 5 kiĢi emniyetteki iĢlemlerin ardından
264
Erzurum'a gönderildi. Savcılıkta ifadeleri alınan BDP'liler "Örgüte eleman kazandırmak"
suçlaması ile 2. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne sevk edildi. Mahkemede
ifadeleri alınan 5 kiĢi aynı iddia ile tutuklanarak Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevi'ne
gönderildi.(01.02.2012/ANF/DĠHA/Yeniagri.com/Etha.com.tr/Yuksekovahaber.com)
*Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde dün gece geç saatlerde eĢ zamanlı olarak birçok eve baskın
düzenlendi. Nusaybin Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekiplerce gerçekleĢtirilen baskınlarda
yaĢları 18'den küçük olan N.U. ve F.ġ. ile R.A. ve Abdullah Koçhan gözaltına alındı. 4 kiĢinin
hangi gerekçe ile gözaltına alındıkları öğrenilmezken, gözaltına alınanlar ifadelerinin
ardından çıkarıldıkları Nusaybin Cumhuriyet Savcılığı'nda tutuklama talebiyle mahkemeye
sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan 3'ü çocuk 4 kiĢi, "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklanarak
Mardin E Tipi Cezaevi'ne gönderildi. (01.02.2012/ANF/DĠHA/Aksam.com.tr/
Nusaybinim.com)
*Bingöl'ün Karlıova Ġlçesi'nde geçtiğimiz yıl korucubaĢı Hacı Alan uğradığı silahlı saldırı
sonucu yaĢamını yitirmesinin ardından bir grup korucu, aralarında belediye meclis üyeleri ile
BDP'li üyelerinin ev ve iĢyerlerini ateĢe vermiĢti. Korucular tarafından ateĢe verilen iĢyeri
sahiplerinden Ġdris Karabağ, bir süre önce gittiği Ġstanbul'dan bugün dönerken, Bingöl'de
minibüs durağında gözaltına alındı. Hakkında açılan bir soruĢturma nedeniyle gözaltına alınan
Karabağ, Bingöl Emniyet Müdürlüğü siyasi Ģubeye götürüldü. Karabağ, daha sonra adliyeye
sevk edildi. Savcılığın tutuklanma talebiyle Bingöl Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderilen
Karabağ, "örgüte yardım etmek" suçlamasıyla tutuklanarak Bingöl M Tipi Kapalı Cezaevi'ne
gönderildi. (02.02.2012/ANF/DĠHA/Yuksekovahaber.com/Bingolhaber12.com)
*ġırnak'ın Güçlükonak Ġlçesi'ne bağlı Fındık Beldesi'nde BDP Belde BaĢkanı Ahmet Ecer,
dün akĢam amcasının evine yemeğe gitti. Edinilen bilgiye göre daha sonra Ecer'in misafir
bulunduğu eve polis ve jandarma tarafından baskın düzenlendi. Burada gözaltına alınan
Ecer'in evine götürüldüğü ve evinde de aramaların yapıldığı, yapılan aramalarda da bazı
evraklara el konulduğu bildirildi. Gözaltına alınan Ecer, yapılan aramaların ardından
Güçlükonak Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (03.02.2012/DĠHA/
Yuksekovahaber.com/Zaphaber.com)
*Mardin'in Mazıdağı Ġlçesi'ne bağlı Yücebağ (Kelek) Köyü'nde askerler tarafından bir eve
baskın düzenlendi. Düzenlenen baskında Lise öğrencisi Xebat Demir (19) adlı genç gözaltına
alındı. Gözaltına alınan Demir'in, Çınar Cumhuriyet BaĢsavcılığı'nın talimatı ile gözaltına
alındığı öğrenilirken, Demir Çınar Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (03.02.2012/
DĠHA)
* Hakkari'de 19 Ocak'ta kent merkezinde yaĢanan ve 1 kiĢinin hayatını kaybettiği, 27 kiĢinin
yaralandığı patlamayla ilgileri olduğu iddiasıyla gözaltına alınan 5 kiĢi, Van'da savcılığa
çıkarıldı. Savcılıkta ifadesi alınan 3 kiĢi serbest bırakılırken, 2 kiĢi ise tutuklama talebiyle
Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne gönderildi. Cebrail Kurt ile soyadı öğrenilmen
Serhat isimli iki yurttaĢ, tutuklanarak cezaevine gönderildi. (03.02.2012/DĠHA/
Radikal.com.tr/Yuksekovahaber.com/Mynet.com)
*"KCK" adı altında Batman merkezli yürütülen soruĢturma kapsamında 7 ilde, birçok adrese
operasyon düzenlendi. Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet BaĢsavcılığı'nın verdiği görev ve
yetki çerçevesinde Batman Cumhuriyet BaĢsavcılığı tarafından yürütülen soruĢturma
kapsamında BDP Batman il ve merkez ilçe binaları ile Azadiya Welat Gazetesi bürosu,
Eğitim Sen, MEYADER, Batman Din Alimleri Derneği (DAD), Bahar Kültür Merkezi ile çok
sayıda eve eĢ zamanlı baskın düzenlendi. "KCK Kent Meclisi üyesi olmak ve faaliyetlerde
bulunmak" iddiasıyla düzenlenen baskına çok sayıda sivil ve çevik kuvvet polisi katıldı. Ev ve
265
iĢyerlerinde saatlerce süren aramanın ardından çok sayıda harddisk, bilgisayar kasası, CD,
kaset ve resmi belgeye el konuldu. Gizlilik kararı olduğu belirtilen soruĢturma kapsamında
avukat ve kurum yetkililerine bilgi verilmezken, operasyonun devam ettiği belirtiliyor.ġu ana
kadar aralarında Batman Belediye BaĢkanvekili Serhat Temel, BDP Batman Ġl BaĢkanvekili
Selim Aratemur ile DĠHA Batman muhabiri Gülsen Aslan'ın da bulunduğu 40'ı aĢkın kiĢi
gözaltına alınırken, gözaltına alınanların Batman Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü
bildirildi. SoruĢturma kapsamında Azadiya Welat Gazetesi Batman çalıĢanı ġafak Çelenk'in
de Bursa'da gözaltına alındığı ve Batman'a doğru yola çıkarıldığı kaydedildi.
Sabah saatlerinde baĢlayan baskınlarda gözaltına alınanlardan bazılarının isimleri ise söyle:
Batman Belediye BaĢkanvekili Serhat Temel, BDP Batman Ġl BaĢkanvekili Selim Aratemur,
DĠHA Batman muhabiri Gülsen Aslan, BDP Ġl BaĢkan Yardımcısı Veysi Geyik, BDP Ġl
Yöneticisi Ahmet Özer, Ahmet Ġvrendi, BDP üyesi ve eski yöneticileri Ahmet Aydın, ġerif
Çakar, Ebedin Satıcı, Ahmet Çifçi, Faraç Salman, Süleyman Kaya, Cahit Kaya, Hakim
Sincar, Zeynel Abidin Çelik, SELĠS çalıĢanı Taybet ġenses, MEYADER BaĢkanı YaĢar Kurt,
Din Alimleri Derneği (DAD) BaĢkanı Ġzzettin Ege, DAD yöneticisi Ahmet Türeli, Tüm-Bel
Sen Batman Temsilcisi Muzzafer Çınar ve yöneticisi Ali Sarıpınar, eski Genel-ĠĢ Batman
ġube BaĢkanı Halis Yakut, Eğitim Sen Batman ġube yöneticileri Metin Nas ve Onur KünteĢ,
Eğitim Sen üyeleri Devran Moray, M. Sait Ġmret ve Ercan Astan, Bahar Kültür Merkezi
sanatçıları Adil Aslan ve Mahfuz Arslan ile Taybet Kızmaz, Hamit Can. (04.02.2012/DĠHA/
ANF/Posta.com.tr /Hurriyet.com.tr/ Aktifhaber.com/ Gazete5.com)
* MuĢ'un Varto Ġlçesi'nde BDP Kadın Meclisi üyesi Gülistan Ġnan gözaltına alındı. Evine
düzenlenen baskınla gözaltına alınan Ġnan, Ġlçe Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. Ġnan'ın
gözaltı gerekçesi öğrenilmedi. Bitlis'in Güroymak Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler
sabah erken saatlerinde BDP üyesi MaĢallah Ata ile Abdurrahman Ata'nın evlerine baskın
düzenledi. Evlerin camlarının dahi kırıldığı baskından sonra evler didik didik aranırken,
arama sonrası MaĢallah ile Abdurrahman Ata gözaltına alındı. Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne
götürülen 2 BDP üyesinin gözaltı gerekçesi öğrenilmedi. (04.02.2012/ANF/DĠHA/
Yuksekovahaber.com)
*Mardin'in Mazıdağı Ġlçesi'ne bağlı Yücebağ (Kelek) Köyü'nde gözaltına alınan ve
Diyarbakır'ın Çınar Ġlçesi'ne getirilen Xebat Demir ile Çınar'da gözaltına alınan Mervan
KarataĢ, iĢlemlerin ardından Diyarbakır'a gönderildi. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen 2
kiĢinin Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nde tutulduğu öğrenildi. (04.02.2012/ DĠHA)
*Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde Heviya Jinê Editörü Sultan ġaman'ın ailesine ait eve bu sabah
06.00'da baskın yapıldı. Evde yapılan aramanın ardından ġaman, gözaltına alındı. ġaman'ın
Batman'a götürüleceği belirtildi. (04.02.2012/ DĠHA)
*MuĢ ile Bitlis Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler, MuĢ merkeze bağlı Altınova Beldesi'nde
oturan eski BDP Merkez ilçe yöneticisi Mehmet Demir'in evine baskın düzenledi. Evin
kapısını kırarak içeriye giren polisler, evde arama yaptıktan sonra Demir'i gözaltına aldı.
Buradan Bitlis Ġl Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen Demir'in gözaltı gerekçesi öğrenilmedi.
(04.02.2012/ DĠHA/Haberler.com/Sondakika.com)
* BDP Urfa Ġl Örgütü sekreteri Halit Durdu, ViranĢehir'e giderken gözaltına alındı. Jandarma
Karakol Komutanlığı tarafından yapılan kontrolde gözaltına alınan Durdu'nun Diyarbakır 4.
Ağır Ceza Mahkemesi talimatıyla gözaltına alındığı ve Diyarbakır'a götürüleceği öğrenildi.
(05.02.2012/ DĠHA)
*Bingöl'de bu sabah M Tipi Cezaevi'ne görüĢe giden Gaffur Gelen ve Yunus Bulut adlı
öğrenciler, cezaevi çıkıĢında polisler tarafından durdurularak üstleri arandı. Aramadan sonda
266
sonra 2 öğrenci, daha önce haklarında açılan bir soruĢturma gerekçesiyle gözaltına alındı.
Emniyet müdürlüğüne götürülen ve burada ifadeleri alınan 2 öğrenci, daha sonra serbest
bırakıldı. (06.02.2012/ DĠHA)
*Batman'da, BDP Parti Meclis Üyesi Mehmet Kavak'ın, öğleden sonra il merkezinde
durdurularak, gözaltına alındığı belirtildi. Hakkında açılan bir davadan ifadesinin alınacağı
gerekçe gösterilerek gözaltına alınan Kavak'ın Batman Ġl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü
öğrenildi. (06.02.2012/ DĠHA)
*Hakkari merkeze bağlı Oğlu (Talê) Köyü'ne bu sabah asker ve özel harekat polisleri zırhlı
araçlarla baskın düzenledi. Köyün çevresi 300 asker tarafından ablukaya alınırken, köy
sakinleri köyün giriĢindeki köprü baĢında toplandı. Burada Kerim, Naif, ġevket, Halit ve
Sekvan Adıyaman, Ġsmail, Tahir ve Ġsa Turan, Ömer IĢık, Adem Kaya, Rahmi Zirek ve Fadıl
Kaçmaz gözaltına alınırken, Cemil Turan ve Ġsmail Özyunç'un da arandığı bildirildi. Göz
altına alınan 12 köylünün Hakkari Merkez Jandarma Komutanlığı'na götürüldüğü
belirtilirken, köylülerin neden gözaltına alındığı konusunda bilgi alınamadı. (06.02.2012/
DĠHA/ANF/Yeniozgurpolitika.org/Etha.com.tr/Yuksekovahaber.com)
*Batman merkezli yürütülen "KCK" operasyonunda gözaltına alınıp adliyeye sevk
edilenlerden Batman Belediye BaĢkanı Serhat Temel'in de aralarında bulunduğu 3 kiĢi serbest
bırakılırken, 19 kiĢi ise tutuklanarak cezaevine gönderildi. Emniyette iĢlemleri tamamlanan 18
kiĢinin ise gruplar halinde gün içinde savcılığa çıkarılması bekleniyor. (07.02.2012/ANF
DĠHA/Aktifhaber.com/Radikal.com.tr/Sabah.com.tr)
*Urfa Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler, sabah saatlerinde Azadiya Welat Gazetesi
çalıĢanları Mahmut Tutal, Abdulbesir Yapıcı ve KURDÎ-DER Urfa ġube Yöneticisi Ġbrahim
Halil Donan'ın kaldıkları evlere baskın düzenledi. Baskın sonrası gözaltına alınan 3 kiĢi, Urfa
Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. 3 kiĢinin gözaltı gerekçesi ise öğrenilemedi. (07.02.2012/
DĠHA/ANF/Etha.com.tr)
*Hakkari kent merkezinde sabaha karĢı polis ve özel harekat timlerinin evlere yaptığı baskın
sonucu 3'ü çocuk 17 kiĢinin gözaltına alındığı bildirildi. Gözaltına alınan Erhan Abi, Emrah
Seyhan, Seyithan Temel, Nihat Kurt, Ġsa Duman, Özgür Yalçın, Emrah Özkan, Rıdvan
Karagöz, Siyabent Tetik, Mehmet Seven, Sinan Timur, Murat Karagöz, Mazlum Dayan,
Mustafa Akbulut ve yaĢları 18'den küçük olan F.T., B.Ġ. ve M.A. Hakkari Emniyet
Müdürlüğü'ne götürüldüğü belirtildi. (07.02.2012/ANF/DĠHA)
*Hakkari merkeze bağlı Oğlu (Talê) Köyü'ne yapılan baskın ile gözaltına alınan 12 köylü
dıĢında Cemil Turan ve Ġsmail Öztunç'un da arananlar listesinde olduğu belirtilmiĢti. Merkez
Jandarma Komutanlığı'na bugün giden Ġsmail Öztunç, gözaltına alındı. Gözaltına alınan 12
köylünün susma haklarını kullandıkları belirtilirken, dosyada gizlilik kararı olduğu için
avukatlara da bilgi verilmiyor. (07.02.2012/ DĠHA)
* Kızıltepe Ġlçesi'nde gözaltına alınan 8 kiĢiden, aralarında Kızıltepe Belediye BaĢkanvekili
ġerife Alp'ın da bulunduğu 4 kiĢi "Örgüt üyesi olmak" ve "Örgüt propagandası yapmak"
iddiasıyla tutuklandı. Tutuklamalar yarın kitlesel yürüyüĢle protesto edilecek. Kızıltepe
Ġlçesi'nde sabah saatlerinde eĢ zamanlı olarak birçok eve baskın düzenlendi. Aralarında
Kızıltepe Belediye BaĢkanvekili ġerife Alp, BDP Kızıltepe Ġlçe Eski BaĢkanı Selahattin Ece,
BDP Kızıltepe Ġlçe Saymanı M.Salih AteĢ, Kızıltepe Belediye Meclis Üyesi Sevim Bozkurt,
KURDĠ-DER Kızıltepe Yöneticisi Hatice Öncü, Eğitim Destek Evi eski Koordinatörü
Nurullah Tunç, BDP üyesi Türkiye Erol ve Hüseyin Ay gözaltına alındı. Gözaltına alınanların
çeĢitli tarihlerde katıldıkları yürüyüĢ ve basın açıklamaları nedeniyle "Örgüt üyesi oldukları"
267
ve "Örgüt propagandası yapmak" iddialarıyla Kızıltepe Adliyesi'ne getirildi. Savcılık
sorgusundan sonra mahkemeye ilk çıkarılan Kızıltepe Belediye binasın makamında
bulunduğu sırada gözaltına alınan BaĢkanvekili ġerife Alp savcılığa çıkarıldıktan sonra
tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkemece ifadesi alınan Alp, "Örgüt üyeliği"
suçlaması ile tutuklanarak Alp, adliye binasının arka kapısından bir sivil araca bindirilerek
kimseye görünmeden cezaevine götürüldü. Tutuklanan Alp'ın yanı sıra savcılığa çıkarılan 7
kiĢinin ifadesi alındıktan sonra tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkemece
ifadesi alınan 7 kiĢiden 4 kiĢi serbest bırakılırken, Kızıltepe Ġlçe Saymanı M.Salih AteĢ,
KURDĠ-DER Kızıltepe Yöneticisi Hatice Öncü ve BDP üyesi Hüseyin Ay "Örgüt üyesi
olmak" ve "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla tutuklandı. Kızıltepe'de Alp ile birlikte
toplam 4 kiĢi tutuklanarak, Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (08.02.2012/ ANF/
DĠHA/Medya73.com/Sabah.com.tr/Mynet.com/Haberler.com)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde gece geç saatlerde Zagros ĠĢ Merkezi'nin kafe bölümüne
özel harekat polisleri baskın düzenledi. Burada kimlik kontrolü yapan polis, Resul Aslan ve
soy ismi öğrenilemeyen Ġhsan adındaki bir genci gözaltına aldı. Gözaltı gerekçeleri
öğrenilemeyen 2 kiĢi Yüksekova Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (08.02.2012/ DĠHA)
*Urfa'nın Hilvan Ġlçesi'nde sabah saatlerinde çok sayıda eve baskın düzenlendi. Düzenlenen
ev baskınlarında MEYA-DER BaĢkanı Ġhsan Yavuz, BDP Ġlçe BaĢkan Yardımcısı Ġsmet Koç,
BDP eski Ġlçe BaĢkanı N. Ali Sütpak, Belediye Meclis Üyesi M. Emin Demir'in de aralarında
bulunduğu 9 kiĢi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların "KCK" operasyonu kapsamında
gözaltına alındığı iddia edilirken, 9 kiĢi Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (08.02.2012/
ANF/DĠHA/Yuksekovahaber.com)
*MuĢ'un Malazgirt Ġlçesi'nde Nihat Uçak isimli yurttaĢın bu sabah baskın düzenlendi.
Baskında evi aranan Uçak, gözaltına alınarak Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Uçak'ın
gözaltı gerekçesi ise, öğrenilmedi. (08.02.2012/DĠHA/Yeniozgurpolitika.org)
*BDP Kars eski Ġl BaĢkanı Ġdris Ağbaba, bugün çarĢı merkezinde Emniyet Müdürlüğü'ne
bağlı polisler tarafından durduruldu. Kimlik kontrolü yapılan Ağbaba, gözaltına alınarak Kars
Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Ağbaba'nın neden gözaltına alındığı konusunda ise bilgi
alınamadı. (08.02.2012/DĠHA/Ozgur-gundem.com/Karshaberleri.com)
*Diyarbakır'ın merkez Bağlar Ġlçesi Yeniköy Mahallesi'nde, ġeyh ġamil Mahalle Meclisi
üyesi Süreyya Arpa sivil polisler tarafından gözaltına alındı. Yolda yürüdüğü sırada gözaltına
alınan Arpa, Emniyet Müdürlüğü'ne götürülürken, gözaltı gerekçesi ise öğrenilemedi.
(08.02.2012/ DĠHA)
*ġırnak'ın Uludere Ġlçesi kırsalında yaĢamını yitiren ve 19 Mayıs'ta MuĢ'un Malazgirt Ġlçesi
Hasretpınar (Tendurek) Köyü'nde defnedilen HPG'li Hanifi Aydın'ın cenaze töreni sırasında
çıkan olaylarda askerlere taĢ attığı gerekçesiyle gözaltına alınan Nihat Uçak, emniyetteki
ĠĢlemlerinin ardından savcılığa sevk edildi. Savcılık tarafından ifadesi alınan Uçak,
tutuklanma talebiyle mahkemeye gönderildi. Uçak, gösteride taĢ attığı iddiasıyla tutuklanarak
MuĢ E Tipi Cezaevi'ne gönderildi. (08.02.2012/DĠHA)
*Urfa'da dün gözaltına alınan Azadiya Welat Gazetesi çalıĢanları Mahmut Tutal, AbdulbeĢir
Yapıcı ve KURDÎ-DER Urfa ġube Yöneticisi Ġbrahim Halil Donan tutuklandı. Bu sabah
Halfeti'ye getirilen 3 kiĢi, savcılık ifadelerinin ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk
edildi. Mahkemeye sevk edilen Azadiya Welat Gazetesi çalıĢanları Mahmut Tutal, Abdulbesir
Yapıcı ve KURDÎ-DER Urfa ġube Yöneticisi Ġbrahim Halil Donan, geçtiğimiz yıl 4 Nisan'da
Halfeti'de PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın doğum günü etkinliğine katıldıkları gerekçesiyle
268
"Örgüt propagandası yapmak" suçundan tutuklanarak Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi'ne
gönderildi. (08.02.2012/ DĠHA)
*Hakkari merkeze bağlı Oğlu (Talê) Köyü'ne asker ve özel harekat polislerinin yaptığı ortak
baskınla gözaltına alınan ve Hakkari Merkez Komutanlığı'nda tutulan 13 köylü, iĢlemlerinin
tamamlanması ardından Van Cumhuriyet Savcılığı'na sevk edilmiĢti. Savcılık iĢlemlerinin
ardından Abdulkerim, Halit ve Naif Adıyaman ile Tahir Turan, Ġsa Turan, Rahmi Zirek,
Adem Kaya ve Ġsmail Zirek serbest bırakılırken, ġevket ve Sekvan Adıyaman, Ömer IĢık,
Ġsmail Turan ve Fadıl Kaçar ise tutuklama talebiyle Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk
edildi. Geç saatlere kadar devam eden mahkeme sonucunda, Ġsmail Turan ve Fadıl Kaçar
serbest bırakılırken, ġevket ve Sekvan Adıyaman ile Ömer IĢık "Örgüte yardım etmek"
suçlaması ile tutuklanarak cezaevine gönderildi. (08.02.2012/DĠHA/Yuksekovahaber.com)
*Diyarbakır merkez YeniĢehir Ġlçesi'ne bağlı Yenimahalle'de bir eve düzenlenen baskında
Nezahat ġingez (44) adlı kadın gözaltına alındı. Hakkında "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri
YürüyüĢleri Kununu'na muhalefet etmek" iddiasıyla açılan bir dava kapsamında gözaltına
alındığı belirtilen ġingez, Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (09.02.2012/ DĠHA)
*09.02.2012 tarihinde Ģubemize baĢvuran Songül ġingez, Ģu beyanlarda bulundu:
“KardeĢim olan Nezahat ġingez, 09.02.2012 tarihinde sabah saat 05.00‟da polislerce evimize
yapılan baskında gözaltına alındı. Evimiz aranıldı. Niçin gözaltına alındığını bilmiyorum. Bu
*Batman'ın YeĢiltepe Mahallesi'ndeki evine dün gece yapılan baskın sonucu gözaltına
alınarak emniyet müdürlüğüne götürülen BDP Ġl Yöneticisi Mehmet ġirin Ari, iĢlemlerin
ardından Batman Cumhuriyet BaĢsavcılığı'na getirildi. Savcılık ifadesinin ardından "Toplantı
ve gösteri yürüyüĢleri kanununa muhalefet etmek" iddiasıyla nöbetçi mahkemeye sevk edilen
Ari, tutuklanarak Batman M Tipi Cezaevi'ne gönderildi. (09.02.2012/ DĠHA)
*Hakkari‟de Yüksekova Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler Zagros ĠĢ Merkezi'ne baskın
yaparak binanın kamera kayıtlarına el koydu. Polislerin kamera kayıtlarının yanı sıra görüntü
cihazına da el koyduğu ve bunu Yüksekova Cumhuriyet Savcılığı talimatıyla
gerçekleĢtirdikleri bildirildi. Aynı binanın görüntülerine geçtiğimiz günlerde Hakkari kent
merkezindeki patlamayla ilgili yürütülen soruĢturma kapsamında el konulmuĢtu. (10.02.2012/
DĠHA)
*MuĢ‟un Malazgirt Ġlçesi'nde sabah saatlerinde yapılan ev baskınında Murat Payçu ve ismi
öğrenilemeyen bir yurttaĢ gözaltına alındı. Gözaltı gerekçeleri öğrenilemeyen 2 yurttaĢ Ġlçe
Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (10.02.2012/ANF/DĠHA/Yuksekovagundem.com/
*Urfa'nın Halfeti Ġlçesi, Göklü Beldesi ile Bozyazı ve Ortayol köylerinde bu sabah eĢ zamanlı
ev baskınları yapıldı. Yapılan baskınları sonucu en az 12 kiĢi gözaltına alındı. Gözaltı
gerekçesi öğrenilmezken, Halfeli Ġlçe Emniyet Müdürlüğü ve Jandarma Komutanlığı
askerlerince yapılan baskınların devam ettiği belirtildi. Gözaltına alınan, Sevim Dilaver,
Bülent Korkmaz, Hasan Tutak, Hasan Göklü, Ali Altun, Ali ġen, Ġbrahim Gül, Gökhan
Kayıkkaç, Mustafa Çetinüstün, Sait Saim, Kemal Saim, Naim Kökoğlu'nun emniyette
bekletildiği belirtildi. (10.02.2012/ANF/DĠHA/Medya73.com/Ġmc-tv.com/sanliurfa.com)
*Diyarbakır'ın Bağlar, YeniĢehir ve Sur ilçelerinde sabah saatlerinde çok sayıda baskın
düzenlendi. Düzenlenen ev baskınlarında Sadık Yönt

ġnsan hakları ġhlallerġ raporu

Transkript

Benzer belgeler

Giriş - Halkinsesi.tv

Erdoğan-Barzani sazları eşliğinde Şiwan-Tatlıses

1941 yılında Yozgat`ın Salur köyünde doğdu. İlkokul öğretmeni

JİTEM ciden tüyler ürperten itiraflar

basın açıklaması

"Sorumlu Balıkçılık Sertifikası" Sahipleri Halkın Tercihine Göre

65. sayımızı okumak için tıklayın

jeugdbeschermıng rotterdam rıjnmond

- InternationalA

12 Eylül Hatırası