BMMYK Yürütme Komitesi Kararları

Transkript

BMMYK Yürütme Komitesi Kararları
BMMYK YÜRÜTME KOMİTESİ KARARLARI
ÖNSÖZ
Bu Koleksiyon, (halihazırda 51 Devleti içeren) Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği
Yürütme Kurulu’nun 1975 yılında Uluslararası Korumaya ilişkin Alt Komiteyi kurmasından beri yıllık
oturumlarında mültecilere sağlanan uluslararası koruma konusunda benimsediği kararları (Kararlar)
içermektedir. Koleksiyon, Yürütme Kurulu’nun müteakip oturumlarında benimseyeceği kararların da
eklenebilmesi için bir klasör halinde hazırlanmıştır.
Mültecilere sağlanan uluslararası korumaya ilişkin kararlar, mülteci hukukunun oluşturulması
ve geliştirilmesi açısından son derece önemli bir kaynak teşkil etmektedir. Kararların Devletler üzerinde
hukuki bağlayıcılığı olmasa da, mültecilerle ilgili belirli konularda uluslararası mutabakatı ortaya
koymaktadırlar ve uluslararası mülteci hukukunun gelişiminde olumlu bir katkı sağladıkları kabul
edilmiştir.
Kararlar aşağıdakiler dahil bir dizi kapsamlı konuyu içermektedir:
- uluslararası belgelere erişim, iltica, zulüm riski olan yere geri göndermeme, sınırdışı, suçluların geri
gönderilmesi, mülteci statüsünün tayin edilmesi, mülteci hukukunun yayılması, gönüllü geri dönüş,
sınırlar dahilinde yerinden edilenler, vatansızlık, ailenin yeniden birleştirilmesi ilkesi gibi ilgi alanına
giren genel konular.
- mülteci çocuklar ve mülteci kadınlar gibi belirli grupların korunma ihtiyaçları.
- mülteci kamplarına yönelik askeri saldırılar ve denizde bulunan sığınmacıların kurtarılması gibi
korumayla ilgili kritik durumlarda ortaya çıkan çeşitli sorunlar.
Kararların Türkçe’ye tercümesi için gereken fon Ankara’daki Kanada Büyükelçiliği tarafından
sağlanmıştır ve tercümeler Türkiye’deki Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Temsilciliği’nin
teknik gözetimi altında Sığınmacı ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (ASAM) tarafından
yürütülmüştür.
Bu çalışma esas olarak mülteci ve sığınmacılar konusunda farklı düzeylerde çalışan Türk
hükümeti yetkilileri, hakimler, avukatlar ve sivil toplum örgütlerinin personeli tarafından mültecilerin
korunmasında bir araç olarak kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Kararlar koleksiyonu, ayrıca, Üniversite
kütüphaneleri ve öğrenciler için bir başvuru metin oluşturmanın yanısıra Türkiye’de mültecilere ilişkin
konularda düzenlenen seminerler, eğitim kursları ve konferanslarda yararlanılmak üzere temel bir
dokümantasyon oluşturacaktır.
Mültecilere sağlanan uluslararası koruma konusundaki kararlar ile bu kararların mülteci
hukuku ile olan etkileşiminin bilinmesi, mülteciler ve uluslararası korumaya ihtiyaç duyan diğer kişilerle
ilgili olarak çalışan tüm hukukçular açısından son derece önemlidir. Bu şekilde, kararlar ile mültecilerle
ilgili geleneksel düzenlemeler birbirlerini tamamlar ve mültecilere sağlanan korumanın hukuki dayanağı
genişletilmiş olur.
Ayrıca, bu çalışmanın nihai hale getirilmesinde büyük bir özveri ile çalışan BMMYK
stajyerlerine de minnettarlığımızı ifade etmek isteriz. Rana Dayıoğlu, Melda Efe, Özsel Beleli,
profesyonel tercümanlarla olan temasları sağlayıp, tercümelerin kontrolünde büyük çabalar
sarfetmişlerdir.
Bu koleksiyonun, mülteci sorununun hukuki yönüyle ilgilenen herkese ve hükümet yetkililerine
yardımcı bir kılavuz olması temenni edilmektedir.
İÇİNDEKİLER
YÜRÜTME KOMİTESİNİN
ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASINA İLİŞKİN OLARAK
ALDIĞI KARARLAR
Adı
Yılı
Sayfası
No.su
Adı
1
(XXVI)
2
Yılı
Sayfa
Alt Komite’nin Kurulması ve Genel
1975
7
(XXVII)
Alt Komite’nin Çalışması ve Genel
1976
9
3
(XXVIII)
Genel
1977
11
4
(XXVIII)
Uluslararası Belgeler
1977
12
5
(XXVIII)
Sığınma
1977
13
6
(XXVII)
Zulüm riski olan yere geri göndermememe
1977
14
7
(XXVIII)
Sınır Dışı Etme
1977
15
8
(XXXVIII)
Mülteci Statüsünün Belirlenmesi
1977
16
9
(XXVIII)
Ailenin Yeniden Biraraya Gelmesi
1977
19
10
(XXVIII)
Koruma Personeli
1977
20
11
(XXIX)
Genel
1978
21
12
(XXIX)
Mülteci Statüsünün Belirlenmesinin Sınıraşırı Etkisi
1978
24
13
(XXIX)
Mültecilerin Seyahat Belgeleri
1978
26
14
(XXX)
Genel
1979
29
15
(XXX)
İltica Edecek Ülke Bulamayan Mülteciler
1979
31
16
(XXXI)
Genel
1980
35
17
(XXXI)
Mültecilerle İlgili Suçluların İadesi Sorunları
1980
37
18
(XXXI)
Gönüllü Geri Dönüş
1980
39
19
(XXXI)
Geçici Sığınma
1980
41
20
(XXXI)
Denizdeki Sığınmacıların Korunması
1980
43
21
(XXXII)
Genel
1981
45
22
(XXXII)
Kitlesel Sığınma Durumunda Sığınmacıların Korunması
1981
48
23
(XXXII)
Denizde Tehlike Altında Bulunan Sığınmacıların Kurtarılmasına İlişkin
Sorunlar
1981
53
24
(XXXII)
Ailenin Yeniden Biraraya Getirilmesi
1981
55
25
(XXXII)
Genel
1982
57
26
(XXXIII)
1982
60
27
(XXXIII)
1982
61
28
(XXXIII)
1982
63
29
(XXXIV)
Çalışma Grubunun Denizde Tehlike Altında Bulunan Sığınmacıların
Kurtarılmasına İlişkin Sorunlar Konusundaki Raporu
Güney Afrika ve Başka Yerlerdeki Mülteci Kamplarına ve
Yerleşimlerine Düzenlenen Askeri Saldırılar
Diğer Unsurların Yanısıra Mülteci Statüsünün Belirlenmesine ilişkin
Ulusal Usullerde BMMYK’nın Rolü Bağlamında Mültecilerin Statüsünün
Belirlenmesi Konusunda Uluslararası Mülteci Komitesi İle İlgili Bütünün
Alt Komitesinin Daha Önce Almış Olduğu Kararların Takibi
Genel
1983
65
30
(XXXIV)
1983
68
31
(XXXIV)
Mülteci Statüsünün Tanınmasına ya da Sığınmaya Yönelik Açıkça
Dayanaksız Olan ya da Suiistimale Açık Başvurular Sorunu
Denizde Tehlike Altında Bulunan Sığınmacıların Kurtarılması
1983
70
32
(XXXIV)
1983
71
33
(XXXV)
Güney Afrika ve Başka Yerlerdeki Mülteci
Yerleşimlerine Düzenlenen Askeri Saldırılar
Genel
1984
73
34
(XXXV)
1984
75
35
(XXXV)
Denizde Tehlike Altında Bulunan Sığınmacıların Kurtarılması İle İlgili
Sorunlar
Mültecilerin Kimlik Belgeleri
1984
76
36
(XXXVI)
Genel
1985
79
37
(XXXVI)
Orta Amerika Mültecileri ve Cartegena Bildirgesi
1985
81
38
(XXXVI)
Denizde Tehlike Altında Bulunan Sığınmacıların Kurtarılması
1985
82
39
(XXXVI)
Kadın Mülteciler ve Uluslararası Koruma
1985
84
40
(XXXVI)
Gönüllü Olarak Geri Dönüş
1985
86
41
(XXXVII)
Genel
1986
89
42
(XXXVII)
Uluslararası Belgelere Erişim ve Bunların Uygulanması
1986
92
43
(XXXVII)
1986
94
44
(XXXVII)
Mülteci Statüsü ile İlgili 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ve 1967
Protokolüne dair Cenevre Bildirgesi
Mültecilerin ve Sığınmacıların Alıkonması
1986
96
45
(XXXVII)
Mülteci Kampları ve Yerleşimlerine Yapılan Askeri ve Silahlı Saldırılar
1986
98
46
(XXXVIII)
Genel
1987
101
47
(XXXVIII)
Çocuk Mülteciler
1987
105
48
(XXXVIII)
1987
109
49
(XXXVIII)
Mülteci Kampları ve Yerleşimlerine Yapılan Askeri veya Silahlı
Saldırılar
Mülteciler için Seyahat Belgeleri
1987
112
50
(XXXIX)
Genel
1988
115
51
(XXXIX)
Mülteci Hukukunun Geliştirilmesi ve Yaygınlaştırılması
1988
118
52
(XXXIX)
Uluslararası Dayanışma ve Mülteci Koruması
1988
120
53
(XXXIX)
Kaçak Seyahat Eden Sığınmacılar
1988
122
54
(XXXIX)
Kadın Mülteciler
1988
124
55
(XL)
Genel
1989
127
Kamplarına
ve
56
(XL)
Kalıcı Çözümler ve Mülteci Koruması
1989
130
57
(XL)
Mültecilerin Statüsüne dair 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolünün
Uygulanması
1989
132
58
(XL)
Kendilerine Halihazırda Korunma Sağlanan Bir Ülkeden Düzensiz Bir
Şekilde Ayrılan Mülteciler ve Sığınmacılar Sorunu
1989
134
59
(XL)
Çocuk Mülteciler
1989
137
60
(XL)
Kadın Mülteciler
1989
139
61
(XLI)
Genel
1990
143
62
(XLI)
Uluslararası Koruma Bildirisi
1990
145
63
(XLI)
Çözümler ve Koruma
1990
148
64
(XLI)
Kadın Mülteciler ve Uluslararası Koruma
1990
149
65
(XLII)
Uluslararası Koruma Konulu Genel Karar
1991
66
(XLII)
Çalışma Grubu’nun Çözümler Ve Koruma İle İlgili Raporu
1991
67
(XLII)
1991
68
(XLIII)
Bir Koruma Düzenlemesi Olarak Yeniden Yerleşim (Üçüncü Bir Ülkeye
Yerleşim)
Uluslararası Koruma Konulu Genel Karar
69
(XLIII)
Statü’nün Durdurulması
1992
70
(XLIII)
Oturumlar Arası Toplantılarla İlgili Karar
1992
71
(XLIV)
Uluslararası Koruma Konulu Genel Karar
1993
72
(XLIV)
Mültecilerin Kişisel Güvenliği
1993
73
(XLIV)
Mülteci Koruması Ve Cinsel Şiddet
1993
74
(XLV)
Uluslararası Koruma Konulu Genel Karar
1994
75
(XLV)
Ülkesinde Yerinden Edilmiş Kişiler
1994
76
(XLV)
Mülteciler Ve Afrika’da Zorla Yerinden Edilmiş Nüfusa İlişkin Afrika
Birliği Örgütü/BMMYK Anma Sempozyumu Önerileri
1994
77
(XLVI)
1995
78
(XLVI)
Yürütme Komitesi’nin Uluslararası Mülteci Koruması’na İlişkin Olarak
Aldığı Kararlar
Vatansızlığın Önlenmesi Ve Azaltılması Ve Vatansız Kişilerin
Korunması
79
(XLVII)
Uluslararası Koruma Konulu Genel Karar
1996
80
(XLVII)
Bir Koruma Çerçevesine Bağlı Kapsamlı Ve Bölgesel Yaklaşımlar
1996
81
(XLVIII)
Uluslararası Koruma Konulu Genel Karar
1997
82
(XLIX)
Koruma Amaçlı Sığınma Konusunda Alınan Kararlar
1997
83
(L)
BMMYK Personeli Ile Diğer İnsani Personelin Güvenliğiyle Ilgili Karar
1997
1992
1995
EK
84
Çocuk Ve Genç Mültecilere İlişkin Karar
1997
(LI)
85
Uluslararası Korumaya Ilişkin Karar
1998
86
Uluslararası Koruma Konulu Genel Karar
1999
87
Mülteci Ailerinin Korunması
(XLIX)
89
Uluslararası Koruma Hakkındaki Karar
2000
Uluslararası Korumaya ilişkin Genel Karar
2002
(LI)
92
LIII
1975 (Yürütme Komitesi-26. Oturum)
ULUSLARARASI KORUMA BÜTÜNÜ İÇİNDE
BİR ALT KOMİTE OLUŞTURMAYA YÖNELİK OLARAK
ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI KONUSUNDA
YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN
1
ALINAN KARARLAR
No. 1 (XXVI) ALT KOMİTENİN KURULMASI VE GENEL
Yürütme Komitesi,
(a) Yüksek Komiser’e bu çok önemli ve ayrıca zor alandaki görevlerini yerine getirmesinden
dolayı takdirlerini iletmiş ve mültecilere karşı işlenen çeşitli ve aleni insan hakları ihlalleri
konusundaki kaygılarını tümüyle paylaşmıştır;
(b) Birleşmiş Milletlere Üye Olan Devletleri ve üye olmayan Devletleri, mültecilerin
korunmasına ilişkin insani ilkelere tümüyle saygı göstermeye ve ayrıca Mültecilerin
Statüsü ile ilgili 1951 Sözleşmesi ve bu sözleşmenin 1967 Protokolünün hükümlerine
uymaya ve hiçbir mültecinin zulmünden kortuğu bir ülkeye zorla geri gönderilmemesi
ilkesine titizlikle uymaya çağıran bir başvuru yapılması konusundaki teklifi tümüyle
onaylamıştır;
(c) Mülteci sorununun evrensel niteliğini korumaya yönelik olarak, daha çok sayıda Devletin
mültecilerin statüsüyle ilgili uluslararası düzenlemeleri kabul etmesi gerektiğini ve bu
düzenlemelerin taşıdıkları lafz ve ruha göre tam olarak uygulanmaları gerektiğini
vurgulamıştır;
1
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Döküman No:12A (A/10012 Ek I)’de yer almaktadır.
1975 (Yürütme Komitesi-26. Oturum)
(d) Bölgesel Sığınmaya dair Sözleşmenin taslağını değerlendirmek üzere, düşünüldüğü gibi
tam yetkili temsilcilerin bir konferansta biraraya gelmesini ele almış ve bu konferansla
ilgili masrafların Birleşmiş Milletler olağan bütçesinden karşılanmasını önermiştir;
(e) Komitenin yukarıdaki (d) maddesinde ortaya koyulan görüşlerinin Birleşmiş Milletler
Genel Kurulu’na iletilmesini teklif etmiştir;
(f)
Aile bütünlüğüne ilişkin temel ilkelere uygun olarak, mülteci ailelerinin üyelerinin menşe
ülkelerinden ayrılmalarına izin verilmesi suretiyle, aileleriyle yeniden bir araya gelmeleri
için her türlü olanağın tanınması gerektiğini vurgulamıştır;
(g) Yüksek Komiser’in temel koruma sorunlarını tespit etmek amacıyla bireysel olayları
araştırma konusunda gösterdiği süregelen çabaları takdirle karşılamış ve Hükümetlerin
bu tür sorunların hızla çözümlenmesine katkıda bulunmaları gereğini önermiştir;
(h) İlke olarak yürütme komitesinin oturumları sırasında toplanabilecek ve mülteci
korumasının daha teknik yönlerini daha ayrıntılı olarak inceleyerek bulgularını
Komiteye rapor etmek üzere bir Uluslararası Koruma Alt Komitesinin kurulmasına
kararvermiştir.
1976 (Yürütme Komitesi-27. Oturum)
ULUSLARARASI KORUMA ALT KOMİTESİ İLE MÜLTECİLERİN ULUSLARARASI KORUMASI
KONUSUNDA
YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN
1
ALINAN KARARLAR
No. 2 (XXVII) ALT KOMİTENİN ÇALIŞMASI VE GENEL
Yürütme Komitesi,
(a) Mültecilerin insan haklarına ve mültecilerle ilgili hukuki belgeler uyarınca tanınmış
bulunan haklarına yönelik olarak tekrarlanmakta olan ciddi ihlaller konusuyla yakından
ilgilenmektedir ve özellikle de güvenlikleri tehlikede olan çeşitli mülteci gruplarının
durumundan kaygılanmaktadır;
(b) 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolüne yapılan yeni katılımları memnuniyetle karşılamış
ve tüm Hükümetleri bu düzenlemelere katılmaya ve bunların hükümlerini ciddiyetle
dikkate almaya davet etmiştir;
(c) Yüksek Komiserliğin, mülteci statüsünün tanınmasıyla ilgili ulusal uygulamalar ve usuller
de dahil olmak üzere, 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolü’nün çeşitli üye Devletler
tarafından benimsenerek uygulamaya konmasını izlemeye devam etmesini ve Yürütme
Komitesine uygun bir süre içinde bu konuda bir rapor sunmasını önermiştir;
1
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Belgesi No:12A (31/12/ Ek I)’de yer almaktadır.
1976 (Yürütme Komitesi-27. Oturum)
(d) Bir Bölgesel Sığınma Sözleşmesi hazırlamak ve kabul etmek üzere, Tam Yetkili
Temsilciler Konferansının toplanması yönünde alınan Genel Kurul kararını memnuniyetle
karşılamıştır;
(e) Mültecilerin korunması konusundaki sorunlarla ilgilenen sivil toplum kuruluşlarının
bundan sonraki Tam Yetkili Temsilciler Konferansı’na gözlemci sıfatıyla katılmak üzere
davet edilmelerini önermiştir;
(f) Memleketlerini küçük teknelerle terketmiş olan ve kurtarılmaya ya da bir ülkeye öncelikle
sığınmacı olarak kabul edilmeye ve daha sonra nihai yerleşime ihtiyacı olan mültecilerin
akıbetinden büyük bir endişe duymaktadır;
(g) Devletleri, 1910 Brüksel Sözleşmesi ve 1958 Birleşmiş Milletler Açık
Denizler
Sözleşmesi’nde belirtildiği gibi, kişilerin denizde kurtarılmalarına ilişkin yasal hükümlere
titizlikle uymaya ve bu yasal düzenlemelerin hükümlerine gemi kaptanı tarafından her
türlü şart altında saygı gösterilmesini sağlamak üzere her türlü çabayı göstermeye
çağırmıştır;
(h) Ayrıca Devletlerden:
(i) Denizde kurtarılmış ya da doğrudan deniz yolu ile gelmiş olan mültecilere ve
yerinden edilmiş kişilere ilk sığınma hakkı tanımalarını; ve
(ii) İlk sığınma ülkelerinde kalıcı ikamet hakkı elde edememiş olan kişilere yeniden
yerleşme fırsatları tanımalarını talepte etmiştir;
(i) Koruma alanındaki rolünü genişletme yönündeki ihtiyacı tekrarlamış ve koruma
konusunda yoğunlaşarak bu alandaki mevcut sorunları tespit ederek gerekli
çözümleri önermek üzere, koruma alanında bir Alt Komitenin oluşturulmasını
memnuniyetlekarşılamıştır;
(j) Alt Komitenin, Yürütme Komitesinin yirmi sekizinci oturumundan bir gün önce
toplanmasınakararvermiştir.
1977 (Yürütme Komitesi-28.Oturum)
YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN
ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASINA
İLİŞKİN OLARAK
ALINAN KARARLAR
No. 3 (XXVIII)GENEL
Yürütme Komitesi,
1
(a)
Bir dizi olayda, mültecilerin temel insan haklarına halen saygı gösterilmemesinden ve
mültecilerin, non-refoulement (zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesi) ilkesi göz
ardı edilerek fiziksel şiddete, nedensiz ve uzun süre alıkonma uygulamasına ve zorla
geri gönderme uygulamasına maruz kalmalarından kaygılanmaktadır.
(b)
Yüksek Komiser tarafından uluslararası koruma alanında gösterilen çabaları takdir etmiş
ve bu çalışmaların özellikle mültecilerin temel haklarının tehlike altında bulunduğu
alanlarda devam ettirilmesi ve yoğunlaştırılması yönündeki acil gereksinimi müşahade
etmiştir.
(c)
Uluslararası Koruma Bütünü bünyesinde mevcut sorunları incelemek ve bu alanda
gerekli çözüm önerilerinde bulunmak üzere bir Alt Komite’nin kurulmuş olmasından
duyduğu memnuniyetini yeniden ifade etmiştir.
(d)
Uluslararası Koruma Bütünü bünyesindeki Alt Komitenin, Yürütme Komitesinin yirmi
dokuzuncu oturumunun açılmasından hemen önce bir tam gün süreyle toplanmasına
karar vermiştir.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Döküman No:12A (A/32/12/ Ek I)’de yer almaktadır.
1977 (Yürütme Komitesi-28.Oturum)
No. 4 (XXVIII)ULUSLARARASI BELGELER*
Yürütme Komisyonu,
(a) Komitenin yirmi yedinci oturumundan bu yana, Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951
Sözleşmesi ve 1967 Protokolüne yalnızca bir yeni Devletin katılmış bulunmasını
üzüntüyle karşılamıştır;
(b) Ayrıca, çok sayıda Devletin bu belgeye taraf olmadığını belirtmiş ve daha fazla katılım
olmasını teşvik etmek üzere, Yüksek Komiser’in en yüksek düzeyde yoğun ve kararlı bir
girişimde bulunmasını önermiştir;
(c) Bunun yanı sına, böyle bir girişimin, bazı Devletlerce halen korunmakta olan coğrafi
sınırlamanın, 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü kapsamındaki yükümlülükleri
doğrultusunda kaldırılmasını teşvit etmek üzere genişletilmesini ele almıştır;
(d) Özellikle henüz 1951 Sözleşmesini veya 1967 Protokolüne katılmamış olan ya da bu
belgelerden kaynaklanan yükümlülükleri coğrafi sınırlama ile kısıtlanmış olan Devletler
açısından, Yüksek Komiser’in uluslararası koruma işlevine temel oluşturan Birleşmiş
Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Statüsünün asli önemini teyit etmiştir;
*ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ
ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMI YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANAN
KARAR.
1977 (Yürütme Komitesi-28.Oturum)
No. 5 (XXVIII)SIĞINMA*
Yürütme Komisyonu,
(a) Devletlerin genel olarak liberal sığınma uygulamalarını izlemeye devam ettiğini bildiren
Yüksek Komiser raporunu memnuniyetle öğrenmiştir;
(b) Bununla birlikte Yüksek Komiser raporuna göre, sığınmacıların kendilerine geçici
sığınma hakkı verecek bir ülke bulmakta dahi zorlandığı ve geçici veya kalıcı sığınma
taleplerinin reddedilmesinin, söz konusu kişiler açısından bir dizi ciddi sonuca yol açtığı
birtakım olayların meydana gelmeye devam etmesinden kaygı duymaktadır;
(c) Yüksek Komiser’in Hükümetlerin dikkatini sığınma alanında mevcut çeşitli uluslararası
enstrümanlara çekmesini istemiş ve bu enstrümanların insani bakış açısından taşıdıkları
temel önemi yeniden dile getirmiştir;
(d) Hükümetlerden, doğrudan kendi topraklarına gelmiş olan mültecilere kalıcı veya en
azından geçici sığınma hakkı verirken liberal uygulamaları benimsemeleri ya da
benimsemeye devam etmeleri talebinde bulunmuştur;
(e) Hükümetlere, Yüksek Komiser’in işlevlerini 14 Aralık 1950 tarihli Genel Kurul Kararı
428(V)’ye göre yerine getirmesinde –özellikle sığınma konusunda- Yüksek Komiser ile
uluslararası dayanışma ruhu içinde işbirliği kurma çağrısında bulundu;
*ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ
ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMI YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ
OLAN KARAR.
1977 (Yürütme Komitesi-28.Oturum)
No. 6 (XXVIII)ZULÜM RİSKİ OLAN YERE GERİ GÖNDERMEME*
Yürütme Komisyonu,
(a) Zulüm riski olan yere geri göndermemeye ilişkin temel insani ilkenin evrensel ve bölgesel
düzeyde kabul edilen çeşitli uluslararası düzenlemelerde ifade edildiğini ve genel olarak
Devletler tarafından kabul edildiğini hatırlatarak;
(b) Yüksek Komiser tarafından verilen bilgiye göre zulüm riski olan yere geri göndermeme
ilkesinin yaygın bir şekilde uygulandığı görülen bir ilke olmasına rağmen, bu ilkenin belirli
olaylarda göz ardı edilmiş olmasından derin bir kaygı duyduğunu ifade etmiştir;
(c) Daha önce resmi anlamda mülteci olarak tanınıp tanınmamış olmalarından bağımsız
olarak, menşe ülkelerine geri dönmeleri halinde zulüm görebilecek olan kişiler açısından
zulüm riski olan yeri geri göndermeme ilkesinin -gerek sınırda gerekse bir Devletin
toprakları içinde- dikkate alınmasının asli önemini tekrarlamıştır.
*ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ
ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN
ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1977 (Yürütme Komitesi-28.Oturum)
No. 7 (XXVIII)SINIRDIŞI ETME*
Yürütme Komisyonu,
(a) 1951 Sözleşmesi’ne göre, bir Taraf Devletin sınırları içinde hukuka uygun olarak bulunan
mültecilerin sınır dışı edilmeye karşı genel olarak korunduğunu ve Sözleşmenin 32.
Maddesine göre bir mültecinin sınır dışı edilmesine ancak isnisnai durumlarda izin
verildiğini ifade etmiştir;
(b) Sınırdışı etme uygulamasının bir mülteci ve mültecinin rekafatindeki birinci dereceden
ailesi için çok ciddi sonuçlar doğurabileceğini ifade etmiştir;
(c) 1951 Sözleşmesi’nin 32.Maddesine uygun olarak, bir mülteciye karşı girişilen sınırdışı
etme işleminin çok istisnai durumlarda ve ancak tüm koşullar gerektiği gibi göz önüne
alındıktan ve bununla birlikte mültecinin menşe ülkesinden başka bir ülkeye kabul edilme
olasılığının da gözden geçirilmesinden sonra uygulanmasını önermiştir;
(d) Bir sınır dışı etme işleminin uygulanamadığı durumlarda Devletlerin suçlu mültecilere,
ulusal suçlulara uyguladığı muameleyi göstermesini ve Devletlerin bu ilkeye geçerlilik
kazandıran uluslararası bir belgeyi gündeme getirme olasılığını incelemelerini önermiştir;
(e) Bir sınır dışı etme kararının, ancak ulusal güvenlik veya kamu düzeni nedenleriyle
kesinlikle gerekli olması halinde hapis veya gözaltı ile birlikte uygulanabileceğini ve hapis
veya gözaltının aşırı derecede uzatılmaması gerektiğini önermiştir.
*ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ
ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMI YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN ONAYLANMIŞ
OLAN KARAR.
1977 (Yürütme Komitesi-28.Oturum)
No. 8 (XXVIII)MÜLTECİ STATÜSÜNÜN BELİRLENMESİ*
Yürütme Komisyonu,
(a) Mülteci statüsünün belirlenmesine ilişkin usullerin önemiyle ilgili olarak Yüksek Komiser
tarafından verilen raporu göz önüne almıştır;
(b) 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolünü imzalayan Devletlerin ancak belirli bir bölümünün,
bu düzenlemelere bağlı olarak mülteci statüsünü resmi olarak belirlenmesine yönelik
usuller oluşturduğunu belirlemiştir;
(c) Bununla birlikte, bu usullerin bazı Hükümetlerce etkin bir şekilde ele alınmakta olduğunu
memnuniyetle görmüştür;
(d) 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolü’ne taraf olan ve şimdiye kadar bu çalışmayı
yapmamış olan tüm Hükümetlerin söz konusu usulleri oluşturmak üzere yakın gelecekte
adımlar atacağını ve bu tür usullere BMMYK’nin gerektiği gibi katılması konusunda
olumlu görüş bildireceğini ümit ettiğini ifade etmiştir;
(e) Mülteci statüsünün belirlenmesine ilişkin usullerin aşağıdaki temel gereklilikleri yerine
getirmesini önermiştir:
(i) başvuru sahibinin kendisini sınırda ya da Taraf Devletin topraklarında mukim
olarak bildirdiği yetkili görevli (örn. Göçmen memuru veya sınır görevlisi polis), ilgili
uluslararası belgelerin kapsamı içinde olabilecek olaylarda açık talimatlar almış
olmalıdır. Görevliden, zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesine uygun olarak
hareket etmesi ve bu tür olayları daha yüksek bir makama göndermesi istenmelidir.
*ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ
ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN
ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1977 (Yürütme Komitesi-28.Oturum)
(ii) Başvuru sahibi izlenecek usul konusunda gereken rehberliği almalıdır.
(iii) Mülteci statüsü konusunda gelen talepleri inceleme ve ilk aşamada bir karar alma
sorumluluğuna sahip olan ve açık bir şekilde tanımlanmış bir makam (mümkün
olduğu takdirde tek bir merkezi makam) bulunmalıdır.
(iv) Başvuru sahibine, başvurusunu ilgili makamlara iletmek üzere yetkili bir
çevirmenin hizmeti de dahil olmak üzere, gerekli olan olanaklar tanınmalıdır.
Başvuruda bulunan kişilere ayrıca bu konuda gerektiği gibi haberdar edilerek,
BMMYK’nin bir temsilcisi ile temasa geçme fırsatı verilmelidir.
(v) Başvuru sahibi bir mülteci olarak tanınacak olursa, bu konuda gerektiği gibi
bilgilendirilmeli ve bu kişinin mülteci statüsünü belirleyen bir belge çıkarılmalıdır.
(vi) Başvuru sahibi mülteci olarak tanınmayacak olursa, bu kişiye, kararın mevcut
sisteme göre idari veya adli bir makamca aynı veya farklı bir makam tarafından resmi
olarak yeniden gözden geçirilmesi için başvuruda bulunmak üzere kendisine makul
bir süre tanınmalıdır.
(vii) Kişinin talebinin net bir şekilde suistimale girdiği yönünde söz konusu yetkili
tarafından bir belirleme yapılmadığı sürece, başvuru sahibine, yukarıdaki (iii) sayılı
paragraftaki makam tarafından inceleme sürecindeki ilk başvurusu hakkında bir karar
verilinceye kadar ülkede kalma hakkı verilmelidir. Daha yüksek bir idari makama
veya mahkemelere yapılan başvuru karara bağlanma aşamasındayken de, bu kişinin
ülkede kalmasına izin verilmelidir.
(f) 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’ne taraf olan Devletlerin görüşleri gerektiği gibi
değerlendirildikten sonra, BMMYK’nin mülteci statüsünün belirlenmesinin sınır aşırı
etkileri konusunda ayrıntılı bir çalışma hazırlamasını istemiştir; böylelikle bu belgelere
taraf olan diğer Devletlerce tanınan mülteci statüsünün, bir Taraf Devlet tarafından kabul
edilmesinin genel olarak istenen bir davranış olacağı yönünde temsilciler tarafından ifade
edilen görüş Komite tarafından bir sonraki oturumda dikkate alınarak konu üzerinde
anlamlı bir görüş oluşturulabilecektir;
1977 (Yürütme Komitesi-28.Oturum)
(g) Hükümetlere rehberlik etmek amacıyla, mülteci statüsünü belirlemede kullanılan ölçütler
ve usullere ilişkin bir el kitabı basma ve mülteci statüsünün belirlenmesiyle ilgili önemli
kararları sirküle etme (bireysel taleplerin ve özel durumların gizliliğine özen gösterilmek
suretiyle) olasılığının Ofis tarafından ele alınmasını talep etmiştir.
1977 (Yürütme Komitesi-28.Oturum)
No. 9 (XXVIII)AİLENİN YENİDEN BİRARAYA GELMESİ
Yürütme Komisyonu,
(a) Ailenin yeniden biraraya gelmesi ilkesinin asli önemini tekrar ifade etmiştir;
(b) BMMYK’nın, birbirinden ayrılmış mülteci ailelerinin Hükümetler, hükümetlerarası
kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşları tarafından yapılacak yerinde müdahaleler suretiyle
yeniden biraraya gelmesini teşvik etme amacını güden koordinasyon rolünü yeniden
onaylamıştır;
(c) Birbirinden ayrılmış mülteci ailelerinin, halihazırda BMMYK tarafından yapılan
çalışmalarla yeniden biraraya getirilmesi yönünde elde edilen başarıları memnuniyetle
karşılamıştır.
1977 (Yürütme Komitesi-28.Oturum)
No. 10 (XXVIII)KORUMA PERSONELİ
Yürütme Komitesi,
Yüksek Komiser’in koruma personelini güçlendirmeye devam ederek özellikle BMMYK saha
ofislerinde koruma işlevlerini yürütecek elemanları temin etmeye devam edecek olmasından
duyulan memnuniyeti ifade etmiş ve Yüksek Komiser’in koruma görevlilerini güçlendirilmesiyle
ilgili maliyetin, Yürütme Komitesinin bir sonraki oturumu gerçekleşinceye kadar program
rezervinden karşılanmasını (yaptıkları son araştırmanın sonucu olarak İdari Yönetim
Hizmetleri tarafından önerilebilecek uygulamalar da dahil olmak üzere tüm ilgili etkenlerin göz
önüne alınmasından sonra) onaylamıştır.
1978 (Yürütme Komitesi-29.Oturum)
YÜRÜTME KOMİTESİNİN
ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASINA
İLİŞKİN OLARAK
ALDIĞI KARARLAR
No. 11 (XXIX) GENEL
Yürütme Komitesi,
(a) Uluslararası korumanın asli önemini tekrar dile getirmiş, Komitenin yirmi sekizinci
oturumundan bu yana Yüksek Komiser tarafından atılan adımları ve bu alanda
kaydedilen ilerlemeleri memnuniyetle karşılamış ve gösterilen çabaların sürdürülerek
daha da yoğunlaştırılması gereğini görmüştür;
(b) Bu alanda ortaya çıkan çeşitli sorunların henüz çözülememiş olmasından ve mültecilerin
temel insan haklarının halihazırda dikkate alınmayışından duyduğu derin kaygıyı dile
getirmiştir;
(c) Zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesine uyulmasının önemiyle ilgili olarak yirmi
sekizinci oturumda alınan Kararları tekrarlamış ve bu ilkenin bir dizi olayda halen göz ardı
edilmekte olmasından duyulan derin üzüntüyü ortaya koymuştur;
(d) Sığınma ile ilgili olarak yirmi sekizinci oturumda alınan Kararları hatırlatmış ve
mültecilerin belirli bölgelerde kalıcı ve hatta geçici sığınma hakkı elde etmede halen
zorlukla karşılaşmalarından duyulan kaygıyı dile getirmiştir;
1
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Döküman No:12A (A/33/12/ Ek I)’de yer almaktadır.
1978 (Yürütme Komitesi-29.Oturum)
(e) Liberal sığınma politikalarının hayata geçirilmesi ve genel anlamda uluslararası
korumanın etkin bir biçimde uygulanabilmesi için uluslararası dayanışma ilkesinin temel
bir koşul olduğunu bir kez daha dile getirmiştir;
(f)
Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolüne yeni Devletlerin
katılımdan duyulan memnuniyeti açıklamış, ancak önemli mülteci sorunları olan Devletler
de dahil olmak üzere çok sayıda Devletin bu düzenlemelerin herhangi birine katılmamış
olmasından kaygı duyulduğunu belirtmiştir;
(g) Bu konuyla ilgili olarak yirmi sekizinci oturumda kabul edilen Kararları yinelemiş ve 1951
Sözleşmesi ile 1967 Protokolüne yakın gelecekte yeni Devletlerin katılacağı yönündeki
ümidini dile getirmiştir;
(h) 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolünün etkin bir şekilde uygulanabilmesi için ulusal
düzeyde yasal veya idari önlemlerin alınması gereğini ortaya koymuş ve bu belgelere
taraf olup da bunu henüz gerçekleştirmemiş olan tüm Devletleri, bu konuda gerekli
önlemleri almaya çağırmıştır;
(i)
Özellikle 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolüne bağlı olarak mülteci statüsünün
belirlenmesiyle ilgili usulleri konu alan ve yirmi sekizinci oturumda kabul edilmiş kararları
hatırlatmış, bu usullerin önemini yeniden ifade etmiş, Komitenin yirmi sekizinci
oturumundan bu yana bir dizi Devletin bunları oluşturmuş olmasından duyulan
memnuniyeti ifade etmiş ve başka Devletlerin de bu tür usullerin yerleşmesine ilişkin
olumlu yönde hareket etmesinin ümit edildiğini belirtmiştir;
(j)
Eğitsel ve bilimsel kuruluşlarla ve daha geniş kapsamda insani ve mülteci sorunlarıyla
ilgilenen çevrelerle kurulan ilişkilerin ilerletilmesi suretiyle mülteci hukuku ilkesinin daha
geniş biçimde yaygınlaşması için gösterilen çabaların değerini takdir etmiş ve Yüksek
Komiser’ın bu tür çabalara girişmesini önermiştir;
(k) Yüksek Komiser tarafından gerek BMMYK saha ofislerinde gerekse BMMYK genel
merkezlerinde koruma görevi verilen ek personelin bulundurulması için gösterilen
çabaları memnuniyetle karşılamış ve Yüksek Komiser’e bu konuda İdari Yönetim
Hizmetleri tarafından verilen desteği takdir etmiştir;
1978 (Yürütme Komitesi-29.Oturum)
(l)
Uluslararası Koruma Bütünü’nün Alt Komitesi tarafından yapılan çalışmaları takdirle
karşılamış ve Alt Komite’nin uluslararası koruma alanında ortaya çıkan belirli sorunların
incelenmesinde ve doğru çözümlerin önerilmesinde bir kuruluş olarak önemini
kanıtladığına inandığını belirtmiştir.
1978 (Yürütme Komitesi-29.Oturum)
No. 12 (XXIX) MÜLTECİ STATÜSÜNÜN
BELİRLENMESİNİN
SINIRAŞIRI ETKİSİ
Yürütme Komitesi,
(a) Mülteci statüsünün en önemli yönlerinden birinin de 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü
ile tanımlanmış olduğu üzere, uluslararası niteliği olduğunu belirlemiştir;
(b) Mülteci statüsünün, bir Taraf Devlet tarafından belirlendikten sonra korunarak
sürdürülmesinin istendiğini ifade etmiştir;
(c) 1951 Sözleşmesi’nin çeşitli hükümlerinin, Taraf bir Devlet içinde bulunan bir mülteciye, bir
başka Taraf Devlette -bir mülteci olarak- bazı hakları kullanmasına olanak tanıdığı ve bu
tür hakların kullanılmasının söz konusu kişinin mülteci statüsünün yeniden tespitine tabi
olmadığını belirlemiştir;
(d) Sözleşme’nin 1A(1) Maddesi’ne göre mülteci olarak tanımlanan kişilerin bir durdurma
veya hariç tutulma maddesine tabi olmadıkları sürece mülteci statülerini koruduklarını
ifade etmiştir;
(e) Mültecilerin, yani Taraf bir Devlet’in çıkardığı Sözleşme Seyahat Dökümanı’na sahip
olanların diğer Taraf Devletlere mülteci olarak seyahat edebileceklerini ifade etmiştir;
(f) 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolü’nün belirgin amacının bir Taraf Devlet tarafından
belirlenen mülteci statüsünün diğer Taraf Devletler tarafından da tanınması olduğunu
belirlemiştir;
*ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ
ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN
ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1978 (Yürütme Komitesi-29.Oturum)
(g) Bu nedenle, bir Taraf Devlet tarafından tespit edilen mülteci statüsünün ancak kişinin
Sözleşme koşullarını açıkça yerine getirmemesi halinde (yani ilk başta verilen beyanların
sahte olduğu ortaya çıkarsa veya ilgili kişi 1951 Sözleşmesi’nin koşullarına bağlı olarak
bir durdurma veya hariç tutulma hükmüne bağlı olursa) sorgulanabileceğini ifade etmiştir;
(h) Ayrıca, Taraf bir Devlet tarafından mülteci statüsünün kabul edilmemesi yönünde verilen
bir kararın bir diğer Taraf Devleti söz konusu kişi tarafından mülteci statüsünün tanınması
için yapılan yeni bir başvuruyu değerlendirmekten alıkoymayacağını belirlemiştir.
1978 (Yürütme Komitesi-29.Oturum)
No. 13 MÜLTECİLERİN SEYAHAT BELGELERİ
Yürütme Komitesi,
(a) Mültecilere oturdukları ülke dışında geçici olarak seyahat edebilmeleri ve başka ülkelerde
yerleşmeleri için verilen seyahat belgelerinin verilmesinin önemini yeniden vurgulamıştır;
(b) 1951 Sözleşmesi ve/veya 1967 Protokolü’nü imzalayan tüm Devletleri, ülkelerinde
hukuka uygun olarak bulunan ve seyahat etmek isteyen tüm mültecilere 1951
Sözleşmesi’nde (madde 28, program ve ek) belirlendiği üzere seyahat belgesi çıkarmaya
çağırmıştır;
(c) Bu Sözleşme Seyahat Belgelerinin gerek coğrafi olarak gerekse süre bakımından
kapsamlı bir geçerliliği olmasını (programın 13. Paragrafında belirtildiği gibi) ve çok özel
bazı koşulların bulunmaması halinde, aynı geçerlilik süresi içinde seyahat dökümanının
geçerlilik süresine eşit bir geri dönüş şartı taşımasını önermiştir;
(d) Sözleşme Seyahat Belgelerinin geçerlilik süresini uzatmak veya yenilemek isteyen bir
mülteciye, gereksiz bir şekilde zorluk çıkarmamak için söz konusu mülteciden bu amaca
yönelik olarak belgeyi çıkaran ülkeye geri dönmesinin istenmemesini ve Sözleşme
Seyahat Belgelerinin geçerlilik süresinin belgeyi çıkaran Devletin diplomatik temsilcilik
veya konsolosluk temsilciliği vasıtasıyla altı ayı aşan süreler için de, uzatılma veya
yenilenme işlemlerini yapabilmesinin sağlanmasını önermiştir;
(e) Programın 6. ve 11. Paragraflarının farklı biçimde yorumlanmaması ve buna bağlı olarak
mültecilere zorluk çıkarılmaması için Taraf Devletlerin Sözleşme Seyahat Belgelerinin
çıkarılması sorumluluğuyla ilgili olarak iki taraflı veya çok taraflı anlaşmaları benimsemek
gibi gerekli birtakım düzenlemeleri yapmalarını önermiştir;
*ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ
ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN
ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1978 (Yürütme Komitesi-29.Oturum)
(f) Vize formalitelerinin basitleştirilmesi veya vize ücretlerinin kaldırılmasına yönelik olarak
vatandaşların seyahatini kolaylaştırmak üzere kabul edilen iki taraflı ve çok taraflı
düzenlemelerin, Taraf Devletler tarafından ülkelerinre hukuka uygun biçimde bulunan
mültecileri kapsayacak şekilde genişletilmesini ümit ettiğini belirtmiştir;
(g) 1951 Sözleşmesi veya 1967 Protokolüne taraf olmayan Devletlerin, ülkelerinde hukuka
uygun biçimde bulunan mültecilere, 1951 Sözleşme Seyahat Belgelerinin çıkarılmasına
ilişkin koşullara olabildiğince yakın koşullarla uygun seyahat belgeleri vermeleri
yönündeki ümidini bildirmiştir;
(h) Yüksek Komiser tarafından sunulan Mülteci Seyahat Belgelerine İlişkin Nota’yı (EC/SCP/
10) takdirle karşılamış; içeriği konusunda genel olarak mutabık kalmış ve yukarıdaki
sonuçlarla birlikte Yüksek Komiserlik tarafından kendisinin uluslararası kabul görmüş
standartlara uygun olarak mültecilerin seyahat belgelerinin düzenlenmesini kolaylaştırma
yönünde gösterdiği çabaları ileri götürecek şekilde Hükümetlere iletilmesini teklif etmiştir.
1979 (Yürütme Komitesi-30.Oturum)
YÜRÜTME KOMİTESİNİN
ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASINA
İLİŞKİN OLARAK
ALDIĞI KARARLAR
No. 14 (XXX) GENEL
Yürütme Komitesi,
(a) Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri tarafından yürütülen uluslararası koruma
işlevinin ve bu alanda herhangi bir daraltmaya tabi olmayan ilkelerin asli önemini yeniden
vurgulamıştır;
(b) Uluslararası Koruma Bütününün Alt Komitesi tarafından yapılan ve Yüksek Komiserliğinin
uluslararası mülteci korumasına yönelik çabalarına uygulamada büyük bir değer katan
çalışmaları takdirle karşılamıştır;
(c) Mültecilerin zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesi gözardı edilerek sınırlardan içeri
alınmadıklarını veya zulüm görme olasılıkları olan topraklara geri gönderildiklerini ve
deniz yoluyla gelen mültecilerin geçici sığınma hakkı dahi verilmeksizin hayati tehlike
içinde bırakıldıklarını ve birçok olayda açık denizlerde öldüklerini kaygıyla dile getirmiştir;
(d) Devletlerin kendi bayrakları altında denize açılan gemilerin kaptanlarının, denizde
kurtarmayla ilgili olarak kabul edilmiş tüm kurallara itinayla uymasını ve menşe ülkelerini
terkeden mülteciler ile zorunlu iç göçe tabi tutulmuş kişilerin zor durumda bulunmaları
halinde kurtarılmaları için gereken her türlü önlemi almalarını sağlamak üzere Devletlere
çağrıda bulunmuştur;
1
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Döküman No:12A (A/34/12/ Ek I)’de yer almaktadır.
1979 (Yürütme Komitesi-30.Oturum)
(e) Güney Afrika mülteci kamplarına son zamanlarda yapılan insanlık dışı saldırıları -ki çocuk
ve kadınların da dahil olduğu çok sayıda mültecinin yaşamlarını kaybetmesine ve
birçoğunun da fiil ehliyetlerinin sürekli olarak ellerinden alınmasına yol açmıştır- şiddetle
kınamış ve mültecileri bu tür saldırılardan koruyarak kurbanlara yardım etmek üzere
gerekli önlemlerin alınacağını ümit ettiğini belirtmiştir;
(f) 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolüne başka Devletlerin katılmasının ve bu belgelere hali
hazırda katılmış bulunan Devletlerin özellikle mülteci statüsünün belirlenmesi konusunda
uygulanacak usullerle ilgili olarak bu belgelerde yer alan hükümleri henüz yürürlüğe
sokmamış bulunanların, bu yönde gerekli önlemleri almalarının acil bir konu olduğunu
belirtmiştir;
(g) Arusha’da (Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti) 7-17 Nisan 1979’da gerçekleştirilen
Afrika’daki Mültecilerin Durumu konulu Konferansın çalışmalarının Afrika’daki mültecilerin
korunmasına büyük katkıda bulunacağı düşüncesiyle, bu konferansı büyük takdirle
karşılamıştır;
(h) Uluslararası korumanın etkinliğini artırmada mülteci hukukunun yaygınlaşmasının
önemini belirlemiş ve bu konuda A/AC.96/INF.159 sayılı dökümanda anlatıldığı üzere,
Yüksek Komiserlik tarafından gösterilen çabaları memnuniyetle karşılamıştır;
(i)
Ofisin etkinlikleri ve uluslararası koruma alanında ortaya çıkmakta olan sorunlarla ilgili
olarak sürekli bilgilendirilme dileğini ifade etmiştir.
1979 (Yürütme Komitesi-30.Oturum)
No. 15 (XXX) SIĞINACAK BİR ÜLKELERİ
BULUNMAYAN MÜLTECİLER*
Yürütme Komitesi,
Devletlerin aşağıdaki kaygılar doğrultusunda yönlendirilmelerine gerek duymuştur;
Genel İlkeler
(a) Devletler, iyi niyetli sığınmacılara sığınma hakkı vermek için ellerinden geleni yapmalıdır;
(b) Bir mültecinin, zulüm korkusu duymak için yeterli nedeni olan bir ülkeye dönmek zorunda
bırakılması veya gönderilmesi tanınmış bir ilke olan zulüm riski olan yere geri
göndermeme ilkesinin ciddi bir ihlalidir;
(c) Tehlike altında olan, sığınacak liman arayan gemilere giriş izni vermek ve teknede olup
da sığınma talebinde bulunan kişilere, sığınma hakkı tanımak veya en azından geçici
sığınma sağlamak, denize kıyısı olan tüm Devletler için insani bir zorunluluktur;
(d) Sığınma hakkı tanıma konusunda Devletler tarafından alınacak kararlarda ırk, din, siyasi
fikir, ulus veya menşe ülkeye bağlı ayrımcılık yapılmayacaktır;
(e) Devletler, ailenin yeniden birleştirilmesi için veya insani nedenlere bağlı olarak, geçici
veya sürekli sığınma hakkı tanınan bir kişinin en azından eşi ile reşit olmayan veya
bakmakmla yükümlü olduğu çocuklarını topraklarına kabul etmelidir;
*ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ
ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN
ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1979 (Yürütme Komitesi-30.Oturum)
Sığınmacıların Kitle Halinde Bulundukları Durumlar
(f) Kitlesel bir akının söz konusu durumlarda, sığınma arayan kişilere en azından geçici
sığınma hakkı her zaman için verilmelidir. Coğrafi duruma veya başka herhangi bir
nedene bağlı olarak geniş çaplı mülteci girişine sahne olan Devletler, gerektiği gibi ve ilgili
Devletin talebi üzerine, eşit sorumluluk paylaşımı ilkesi doğrultusunda diğer Devletlerden
derhal yardım almalıdır. Bu Devletler, ilgili kişilerin tam olarak korunmasını, acil yardım
almalarını ve kalıcı çözümlerin aranmasını sağlamak üzere, mümkün olan en kısa sürede
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne danışmalıdır;
(g) Diğer Devletler bireysel olarak, ortak olarak veya Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek
Komiseri veya diğer uluslararası organlar aracılığı ile gereken önlemleri alarak ilk sığınma
ülkesinin yükünün eşit bir biçimde dağıtılmasını sağlamalıdır.
Bireysel Olarak SığınmaHakkı İstenen Durumlar
(h) Belirli ortak ölçütlerin benimsenmesi yoluyla, sığınma talebini inceleme sorumluluğuna
sahip ülkenin belirlenmesi sorununu çözmek üzere çaba gösterilmelidir. Bu tür ölçütleri
belirlerken aşağıdaki ilkelerin gözetilmesi gerekir:
(i)
Belirlenen ölçütler, sığınma isteğini inceleme konusunda hangi ülkenin sorumlu
olacağının ve sığınma arayan kişinin bireysel olarak hangi yetkiliye
başvurabileceğinin olumlu bir şekilde tespit edilebilmesine olanak tanımalıdır;
(ii)
Bu ölçütler, sığınma isteğini incelemekten hangi Devletin sorumlu olacağı
konusunda Devletler arasında çıkabilecek anlaşmazlıklardan kaçınılmasını
sağlamalı ve diğer ülkelerde sığınma arayan kişinin ikametinin süresi ve niteliğini
de dikkate almalıdır;
(iii)
Sığınma arayan kişinin sığınmak istediği ülkeyle ilgili niyetleri de mümkün
olduğu ölçüde göz önüne alınmalıdır;
1979 (Yürütme Komitesi-30.Oturum)
(iv)
Bir sığınma talebinin, bu talebin ancak başka bir Devlete yapılabileceği neden
gösterilerek reddedilmemesi gerektiğine özellikle dikkat edilmelidir. Bununla
birlikte, bir kişi sığınma talebinde bulunmadan önce başka bir Devlet ile bir
bağlantı veya yakın ilişki içinde ise, adil ve anlamlı görülüyorsa, bu kişinin ilk
olarak söz konusu Devletten sığınma talebinde bulunması istenebilir;
(v)
Ölçütlerin belirlenmesiyle birlikte, hiçbir çözümün bulunamadığı olaylar
konusunda ilgili Hükümetler arasında düzenli olarak istişare edilmesi için ve
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne danışılması için
düzenlemeler yapılmalıdır.
(vi)
Başka bir taraf Devletin topraklarından kendi topraklarına hukuka aykırı bir
şekilde giren kişilerin geri gönderilmesini mümkün kılan anlaşmalar,
sığınmacıların özel durumları gözetilerek uygulamaya sokulmalıdır.
(i) Sığınma arayan kişilerden sığınma taleplerini belirli bir zaman sınırlaması içinde
sunmaları istenmekle birlikte, diğer resmi gerekliliklerin yerine getirilmemesi veya bu
süreye uyulmaması, herhangi bir sığınma talebinin değerlendirmeye alınmamasına
neden olmamalıdır;
(j) Yürütme Komitesi tarafından yirmi sekizinci oturumda (döküman A/AC.96/549, paragraf
53(6), (E) (i)) kabul edilen öneriye uygun olarak, sığınma arayan bir kişi bir sınır
makamına başvurduğunda, söz konusu yetkili bu başvuruyu merkezi bir makama
iletmeksizin reddetmemelidir;
(k) Kendisine daha önce bir ülkede sığınma hakkı verilmiş olan bir mülteci, mevcut sığınma
ülkesini zulüm görme korkusuyla veya fiziksel güvenliği ya da özgürlüğü kısıtlandığı için
terketmek durumunda olması nedeniyle başka bir ülkeden sığınma talep ettiği takdirde,
ikinci ülkenin yetkilileri bu kişinin sığınma talebini olumlu bir şekilde değerlendirmelidir;
1979 (Yürütme Komitesi-30.Oturum)
(l) Devletler, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin talebi üzerine, herhangi bir
ülkeden sığınma izni alamayan sınırlı sayıda mültecinin taleplerini olumlu bir şekilde
değerlendirmelidir;
(m) Devletler, bir mültecinin sığınma ülkesinde ikamet etme veya o ülkeye geri dönme
hakkını kaybettiği ve zulüm görme tehlikesinden kokmak için nedenleri bulunan ülke
dışında herhangi bir ülkede ikamet etme olasılığı olmadığı durumlarla karşılaşmamaya
özellikle özen göstermelidir;
(n) Devletler, 1951 Sözleşmesi Programındaki 6 ve 11. Paragrafların amaçlarına uygun
olarak, mülteci başka bir Devletin topraklarında hukuka uygun bir ikamet hakkı elde
edinceye kadar sığınmaya ait seyahat belgelerinin geçerlilik süresini uzatmaya veya
bunları yenilemeye devam etmelidir. Benzeri bir uygulama, 1951 Sözleşmesi’nde
öngörülen seyahat belgesinin dışında başka bir belge taşıyan mültecilere de olabildiğince
uygulanmaya çalışılmalıdır.
DOSYA ADI: 16-28
1980 (Yürütme Komitesi - 31. Oturum)
YÜRÜTME KOMİTESİ’NİN ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASINA İLİŞKİN OLARAK ALDIĞI
1
KARARLAR
No: 16 (XXXI)GENEL
Yürütme Komitesi,
(a) Komite’nin otuzuncu oturumundan bu yana uluslararası koruma bağlamında belirli bir düzeyde
gelişme sağlanabildiği halde, henüz çözümlenememiş olan bir dizi ciddi sorun bulunduğunu
kaydetmiştir;
(b) Uluslararası Koruma ile ilgili Bütünün Alt Komitesinin çalışmalarının, mültecilerin yasal
durumlarındaki gelişmeye katkı sağlayan önemli bir unsur olduğunu büyük bir takdirle
kaydetmiştir;
(c) Uluslararası koruma ile ilgili olarak kabul edilen ilkelerin temel önemi ve bu ilkelerin, dünyanın
farklı yerlerinde bulunan mültecilerin durumları bağlamında titizlikle uygulanması gereği üzerinde
durmuştur;
(d) Ayrıca farklı bölgelerde mevcut olan özel koşulların ışığı altında uluslararası koruma ile ilgili yasal
kavramların geliştirilmesi gerektiği halde, bu çalışmaların söz konusu alanda halihazırda bulunan
temel ilkelerin mutlak özelliğinden ayrılmaması gerektiğini vurgulamıştır;
(e) Zulüm riski olan yere geri göndermeme temel ilkesinin göz ardı edildiği ya da mültecilerin fiziksel
tehlike ya da şiddete maruz kaldığı durumların hala yaşanıyor olmasından dolayı ciddi kaygılar
taşındığını belirtmiştir;
1
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Doküman No: 12A (A/35/12/Ek.1)’de yer almaktadır.
1980 (Yürütme Komitesi - 31. Oturum)
(f) Güney Afrika’daki mülteci kamplarına yapılan insanlık dışı askeri saldırıları yeniden kınayarak, bu
tür saldırıların kurbanlarına etkin koruma ve insani yardım verilmesi gerektiğini tekrarlamıştır;
(g) 1951 Birleşmiş Milletler Mülteci Sözleşmesi ve 1967 Protokolüne artan sayıda devlet taraf olmaya
devam ederken, evrensel olarak uygulamaya konması gereken bu düzenlemelerin hükümlerinin
diğer devletler tarafından da acilen onaylaması gerektiğini belirtmiştir;
(h) Diğer devletlerin de, özellikle mültecilerin statüsünü belirlemeye yönelik usullerle ilgili olarak,
Sözleşme ve Protokol hükümlerinin uygulanmasına yönelik tedbirler almasını takdirle karşılamış
ve bu konu ile ilgili olarak Devletlerle BMMYK arasındaki işbirliğinin artırılması gerektiğini
vurgulamıştır;
(i) Uygun sonuçlara varmak amacıyla uluslararası koruma ile ilgili sorunları bölgesel bağlamda
incelemenin önemini kabul etmiştir;
(j) 14-18 Nisan 1980’de Manila’da düzenlenen Asyalı Uzmanlar Yuvarlak Masa toplantısında yapılan
çalışmaları ve yine Yuvarlak Masa tarafından kabul edilmiş olan Uluslararası Mülteci ve Asya’daki
Yerinden Edilmiş Kişilerin Korunması ile ilgili Bildirgeyi ve Mülteci ve Yerinden Edilmiş Kişilere
Yapılan Korsan Saldırılarla ilgili Bildirgeyi taktirle karşılamıştır;
(k) Uluslararası korumanın etkinliğini artırmak amacıyla mülteci hukuku ile ilgili daha derin bilgiler
edinip gerekli kavrayışı geliştirmenin önemini tekrarlamış ve A/AC.96/INF.162 dokümanında
tanımlanan ve konu ile ilgili olarak kaydedilmiş olan ilerlemeyi memnuniyetle karşılamıştır;
(l) Ofis’in söz konusu işlevleri dünyanın çeşitli yerlerinde etkin bir biçimde gerçekleştirebilmesi için
gerekli koruma personelini edinme ihtiyacını (uluslararası koruma alanındaki etkinliklerin
genişleyen kapsamının ışığında) kabul etmiştir.
1980 (Yürütme Komitesi - 31. Oturum)
No: 17 (XXXI) MÜLTECİLERİ ETKİLEYEN SUÇLULARIN İADESİ SORUNLARI*
Yürütme Komitesi,
(a) Bir mültecinin ya da mülteci olarak nitelendirilebilecek herhangi bir kişinin iadesinin istendiği
durumların özel sorunlara neden olabileceğini ele almıştır;
(b) Genel olarak kabul edilmiş bulunan zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesinin temel
niteliğini teyit etmiştir;
(c) Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin 1(A)(2) Maddesinde
sıralanmış olan nedenlere bağlı olarak mültecilerin, zulüm görmekten haklı nedenlerden dolayı
korktukları bir ülkeye eade edilme konusunda korunmaları gerektiğini kabul etmiştir;
(d) Zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesinin, suçluların iadesi ile ilgili anlaşmalarda ve konu ile
ilgili ulusal düzenlemelerde, gerektiği gibi gözönüne alınmasını sağlamak amacıyla tüm Devletlere
çağrıda bulunmuştur;
(e) Suçluların iadesi ile ilgili mevcut anlaşmaların uygulanmasında da Zlüm riski olan yere geri
göndermeme ilkesine gerekli özenin gösterilmesinin umulduğunu belirtmiştir;
(f)
Mevcut kararlar bağlamında hiç bir uygulamanın Devletleri, bir uçağa kanun dışı yollarla el
konulması, rehin alma ya da insan öldürme gibi ciddi suçları, ulusal yasalar ve uluslararası
düzenlemeler doğrultusunda cezalandırma konusunda etkiler biçimde anlaşılmaması gerektiğini
önemle vurgulamıştır;
* ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN
TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ
TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1980 (Yürütme Komitesi - 31. Oturum)
(g) Suçluların iadesi ile ilgili korumanın, mülteci tanımının gerektirdiği kriteleri taşıyan ve Mültecilerin
Statüsüne ilişkin 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin 1(F)(b) maddesi doğrultusunda mülteci
statüsünden çıkarılmamış olan kişiler için uygulandığını vurgulamıştır.
1980 (Yürütme Komitesi - 31. Oturum)
No: 18 (XXXI) GÖNÜLLÜ GERİ DÖNÜŞ*
Yürütme Komitesi,
(a) Gönüllü geri dönüşün, genelde ve özellikle de bin ülke bağımsızlığını kazandığında mülteci sorunu
ile ilgili en uygun çözüm olduğunu teyit etmiştir;
(b) Geri dönüşün, temelde gönüllü olma niteliğinin her zaman saygıyla karşılanması gerektiğini
vurgulamıştır;
(c) Hem mültecilerin bireysel olarak geri dönüşlerinin hem de kitlesel geri dönüş hareketlerinin söz
konusu olduğu durumlarda, geri dönüşün gönüllü olarak gerçekleştirilebilmesi için gerekli
düzenlemelerin yapılmasının arzu edilir olduğunu ve gerektiğinde BMMYK’nın bu tür
düzenlemelere katılabileceğini belirtmiştir;
(d) Mülteciler geri dönüş talebinde bulunduğunda, hem menşe hem de sığınma ülkesi hükümetilerinin,
kendi ulusal kanunları çerçevesinde, ve gerektiğinde de BMMYK ile birlikte, söz konusu
mültecilere yardımcı olmak amacıyla tüm gerekli adımları atması gerektiği üzerinde durmuştur;
(e) Mültecilerin, geri dönüş kararına yardımcı olmak için menşe ülkelerindeki koşullar ile ilgili gerekli
bilgileri edinmelerinin önemi; ve ayrıca bireysel olarak mültecilerin ya da mülteci temsilcilerinin
menşe ülkedeki durumu öğrenmek amacıyla bu ülkeyi ziyaret etmelerinin (bu tür ziyaretler
yapılmadığı takdirde mülteci statüsünün otomatik olarak kaybolması söz konusu olacaktır) bu
bağlamda yararlı olabileceği üzerinde durmuştur;
* ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN
TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ
TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1980 (Yürütme Komitesi - 31. Oturum)
(f) Menşe ülkelerinin hükümetlerine, geri dönen mültecilerin güvenliği konusunda resmi garantilerin
verilmesi için çağrıda bulunmuş ve bu tür garantilere eksiksiz bir biçimde saygı gösterilmesinin ve
mülteci konumuna gelmeye neden olan sebepler yüzünden menşe ülkelerini terk etmiş olan
mültecilerin geri döndüklerinde cezalandırılmamalarının önemini vurgulamıştır;
(g) Menşe ülkelerince verilmiş olan garanti koşulları söz konusu ülkedeki koşullarla ilgili bilgilerin
mültecilere olduğu gibi verilmesini sağlamak amacıyla sığınılan ülkelerde gerekli düzenlemeler
yapılmasını ve bu tür düzenlemelerin sığınlan ülkelerin ilgili makamları tarafından
kolaylaştırılmasını ve BMMYK’nın bu tür düzenlemelerle uygun biçimde katılmasını tavsiye
etmiştir;
(h) BMMYK’nın, özellikle menşe ülkelerin hükümetleri tarafından sağlanmış olan her tür garanti ile
ilgili olarak mültecilerin geri döndüğü durumuarı izlemek üzere uygun biçimde (ilgili tarafların
onaylaması koşuluyla) görevlendirilebileceğini belirtmiştir;
(i) Ülkeye gönüllü olarak geri dönen mültecilere gerekli seyahat belgelerinin, vizelerin, giriş izinlerinin
ve ulaşım olanaklarının sağlanabilmesi ve mültecilerin vatandaşlıklarını kaybettikleri durumlarda
söz konusu vatandaşlığın ulusal kanunlar doğrultusunda yeniden kazanılabilmesi için gerekenin
yapılması konusunda ilgili hükümetlere çağrıda bulunmuştur;
(j) Bazı durumlarda, geri dönen mültecilerin kabulü konusunda uygun düzenlemelerin yapılmasının
ve/veya menşe ülkelerine yeniden kabul edilmelerini sağlamak amacıyla BMMYK ile birlikte
projeler oluşturulmasının gerekli olabileceğini belirtmiştir.
1980 (Yürütme Komitesi - 31. Oturum)
No: 19 (XXXI) GEÇİCİ SIĞINMA*
Yürütme Komitesi,
(a) Zulüm riski olan yere geri göndermemeye ilişkin insani yasal ilkenin her tür kitlesel sığınma
bağlamında titizlikle gözlemlenmesi yönündeki temel gereksinimi yeniden onaylamıştır:
(b) Yürütme Komitesi’nin otuzuncu oturumunda geçici sığınma sorunu ile ilgili olarak verilen kararları
yeniden ele almış ve özellikle de şu noktaların üzerinde durmuştur:
(i)
kitlesel sığınma durumunda sığınmacıların her zaman için en azından geçici sığınma
alabilmesi; ve
(ii)
coğrafi konum ya da başka nedenlerden dolayı kitlesel sığınma ile karşı karşıya
bulunan Devletlerin, gerekli olduğu takdirde ve ilgili Devlet’in talebi üzerine, diğer
Devletlerden sorunu eşit olarak paylaşma ilkesi doğrultusunda acilen yardım
alabilmesi;
(c) Kitlesel sığınmanın söz konusu olduğu durumlarda yoğun biçimde yapılan geçici sığınma
uygulamasına dikkat çekmiştir;
(d) Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesinin, 1967 Protokolünün ve
Ülkesel Sığınmaya ilişkin 1967 Birleşmiş Milletler Bildirgesinin hükümlerinin temel önemini ve
kitlesel sığınmaya maruz kalan ülkelerde bu hükümlerin uygulanması ile ilgili olarak BMMYK’dan
devamlı tavsiye alınması gereksinimini vurgulamıştır;
(e) Geçici sığınmanın istisnai özelliğini ve kendisine geçici sığınma hakkı verilen kişilerin temel insani
davranış standartlarından yararlanabiliyor olmaları gerektiğini vurgulamıştır;
* ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN
TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ
TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1980 (Yürütme Komitesi - 31. Oturum)
(f)
Geçici sığınma hakkı tanınmasının yapısının, işlevinin ve uygulamasının tanımlanmasına duyulan
ihtiyaç üzerinde durmuştur;
(g) Geçici sığınma uygulamasının yeterli ölçüde incelenmediği ve bu hususun, özellikle (i)
mültecilerin kabulü konusundaki usuller, (ii) kalıcı bir çözüm gerektiren statüler, (iii) sorumluluk
paylaşımı da dahil olmak üzere uluslararası dayanışma açısından geçici sığınma uygulamaları
gibi unsurlar bağlamında daha ayrıntılı bir biçimde ele alınması gerektiği üzerinde durmuştur;
(h) Yüksek Komiser’den geçici sığınmayı, kitlesel sığınma yüzünden ortaya çıkan sorunlar
kapsamında tüm yönleri ile incelemek üzere en kısa zamanda uzmanlardan oluşan bir temsilciler
grubu oluşturması ve gruba tüm gerekli yardımı sağlaması yönündü talepte bulunmaya karar
vermiştir.
1980 (Yürütme Komitesi - 31. Oturum)
No: 20 (XXXI)DENİZDEKİ SIĞINMACILARIN KORUNMASI*
Yürütme Komitesi,
(a) Mülteci kamplarına ve denizdeki sığınmacılara yapılan askeri saldırılar da dahil olmak üzere,
dünyanın çeşitli yerlerinde mülteciler ve sığınmacıların maruz kaldığı süregelen ve suç unusuru
taşıyan saldırıları üzülerek ele almıştır;
(b) Güney Çin Denizi’nde deniz üzerindeki sığınmacıların maruz kaldığı, ırza geçme, kaçırma ve
öldürmeyi de kapsayan fiziksel ve ahlaki açıdan tahkir edici inanılmaz uygulamalar ve aşırı şiddet
içeren ve suç unsuru taşıyan saldırılarla ilgili kaygılarını özellikle ifade etmiştir;
(c) İlgili tüm Hükümetlere, ister açık denizlerde ister kendi karasularında olsun, bu tür suç unsuru
taşıyan saldırıları önlemek amacıyla uygun tedbirlerin alınması için acil çağrıda bulunmuştur;
(d) Bu tür suç unsuru içeren saldırıların tekrarlanmasını önlemek için Hükümetlerin aşağıdaki
tedbirleri almalarının yararlı olacağını vurgulamıştır;
(i)
bölgede sığınmacıları taşıyan teknelere yapılan saldırıları önlemek amacıyla, bu tür
saldırıların bulunduğu alanlar dahilinde deniz ve hava devriyelerinin sayısının
artırılması da dahil olmak üzere, hükümetlerin almış oldukları tedbirleri arttırması;
(ii)
bu tür suç unsuru içeren saldırılardan sorumlu kişilerin ağır bir biçimde
cezalandırılmaları için gereken tüm önlemlerin alınması;
(iii)
sığınmacılara karşı düzenlenen bu tür saldırılara kaynaklandığı kara üslerinin
yerlerinin tespit edilmesi ve bu tür saldırılarda yer aldığı bilinen kişilerin belirlenerek
bu kişiler hakkında yasal takibat yapılmasını sağlamak için gösterilen çabaların
artırılması;
* ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN
TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ
TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1980 (Yürütme Komitesi - 31. Oturum)
(iv)
denizdeki sığınmacılara yönelik saldırılarla ilgili sürekli bilgi alışverişinin sağlanması,
sorumluların tevkifi ve konu hakkındaki genel bilgilerin düzenli olarak değiş tokuş
edilebilmesine yönelik Hükümetler arası işbirliği için gerekli usullerin benimsenmesi;
(e) Hükümetleri, korsanlığın durdurulması ile ilgili genel uluslararası hukuk kurallarını (Açık Denizler
konulu 1958 Cenevre Sözleşmesi’nde tanımlandığı üzere) tam olarak uygulamaya çağırmıştır;
(f) Bu tür suç unsuru taşıyan saldırıların kurbanlarına gereken tüm yardımın yapılabilmesi amacıyla
Hükümetleri birbirleri ile ve BMMYK ile işbirliği yapmaya çağırmıştır;
(g) Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri’ni, Uluslararası Kızıl Haç Komitesi ve diğer ilgili
organizasyonlarla işbirliği içinde, özellikle deniz üzerinde bulunan ve şiddet eylemlerinin kurbanı
olmuş mültecileri korumaya yönelik çabaları yoğunlaştırmak için uluslararası topluluktan etkin bir
biçimde işbirliği talep etmeye çağırmıştır.
1981 (Yürütme Komitesi - 32. Oturum)
YÜRÜTME KOMİTESİ’NİN ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI’NA İLİŞKİN OLARAK ALDIĞI
1
KARARLAR
No: 21 (XXXII) GENEL
Yürütme Komitesi,
(a) Yüksek Komiser’e, kendi Ofis Tüzüğü dahilinde yerine getirmesi için verilmiş temel bir görev olan
uluslararası korumanın asli önemini tekrarlamış ve Komite’nin otuz birinci oturumundan bu yana
bu alanda elde edilmiş olan gelişmelerin üzerinde memnuniyetle durmuştur;
(b) Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesine ve 1969 Protokolüne katılma
konusunda yaşanan gelişmeyi özellikle ele almış ve mültecilerle ilgili bu temel uluslararası
düzenlemelere Angola, Chad, Mısır, Japonya, Lesotho, Filipinler, Sierra Leone ve Zimbabwe
tarafından gerçekleştirilen katılımları memnuniyetle karşılamıştır;
(c) Başka Devletlerin de Sözleşmeye ve Protokole katılmasının ve Sözleşme dahilindeki
yükümlülükleri ile ilgili olarak hala coğrafi kısıtlamaları bulunan Devletlerin bu sınırları kaldırma
olasılıklarını etkin biçimde ele almalarının ümit edildiğini belirtmiştir;
(d) Çeşitli Devletlerin, Sözleşme ve Protokol kapsamındaki, özellikle de mülteci statüsünün
A/AC.96/INF.152/Rev.3 dokümanında tanımlandığı şekilde belirlenmesi ile ilgili usuller
bağlamındaki yükümlülüklerini etkin bir biçimde uygulayabilmek amacıyla aldıkları tedbirlerin
üzerinde memnuniyetle durmuş ve bu tür tedbirlerin uluslararası mülteci belgelerine taraf olan tüm
Devletler tarafından alınmasının ümit edildiğini belirtmiştir;
1
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Doküman No: 12A (A/36/12/Ek.1)’de yer almaktadır.
1981 (Yürütme Komitesi - 32. Oturum)
(e) Uluslararası koruma ilkeleri ile ilgili olarak artan bir biçimde genişlemekte olan anlayışa rağmen,
mültecilerin temel haklarının dünyanın bazı yerlerinde gözardı edildiğini belirtmiştir;
(f) Bazı yerlerde mültecilerin sığınma taleplerinin geri çevrildiği, sınırdan döndürüldükleri ya da zulüm
riski olan yere geri göndermeme temel ilkesine aykırı olarak sınır dışı etme ya da zorla geri
gönderme uygulamalarına maruz bırakıldıkları ve sığınmacıların fiziksel şiddete maruz kaldıkları
hususları üzerinde kaygıyla durmuştur;
(g) Bu konuda önemli ölçüde gelişme elde edildiği halde, denizdeki sığınmacıların korsan saldırıların
kurbanı olmaya devam etmeleri konusunda ciddi kaygılarının bulunduğunu ortaya koymuş ve
Yüksek Komiser’i, Uluslararası Kızıl Haç Komitesi ve diğer ilgili organizasyon ve Hükümetlerle
birlikte, mültecileri deniz üzerindeki şiddet eylemlerinden korumaya yönelik çabaların devam
ettirilmesi ve yoğunlaştırılması adına uluslararası destek sağlamaya ve kurbanlara yardımcı
olmaya çağırmıştır;
(h) Güney Afrika ve diğer yerlerdeki mülteci kamplarına düzenlenen ve mültecilere aşırı ve inanılmaz
zorluklar yaşatan insanlık dışı askeri saldırılar üzerinde üzüntü ile durmuş ve Yüksek Komiser’i,
BMMYK’nın da çalışma alanına giren, mülteci kampları ve yerleşimlerine düzenlenen askeri
saldırılardan kaynaklanan ciddi insani sorunları ve bu tür mültecilerin güvenliklerini koruma ve
sağlamaya yönelik özel tedbirlere duyulan ihtiyacı incelemeye ve bunları en kısa zaman içinde
Yürütme Komitesi’ne raprolamaya çağırmıştır.
(i) Yüksek Komiser’in mültecilerle ilgili uluslararası korumayı geliştirme çabalarına büyük ölçüde
yardımcı olan ve mültecilerin karşı karşıya kaldıkları tutumlarla ilgili standartların daha net bir
biçimde formüle edilmesine katkıda bulunan Uluslararası Koruma ile ilgili Bütünün Alt Komitesi’nin
yapmış olduğu çalışmayı yeniden taktirle karşılamış ve özellikle Alt Komite’nin kitlesel sığınmanın
söz konusu olduğu durumlardaki geçici sığınma ile ilgili çalışmasının altını memnuniyetle çizmiştir;
1981 (Yürütme Komitesi - 32. Oturum)
(j) Uluslararası koruma ile ilgili sorunlara hükümet, sivil toplum örgütleri ve akademik çevrelerde her
geçen gün daha da artarak gösterilen anlayışı ve uluslararası mülteci hukuku konusundaki
bilgilerin geliştirilmesine yönelik olarak Yüksek Komiser’in sürdürmekte olduğu çabaları
memnuniyetle karşılamıştır.
1981 (Yürütme Komitesi - 32. Oturum)
No: 22 (XXXII) KİTLESEL SIĞINMA DURUMUNDA SIĞINMACILARIN KORUNMASI*
Yürütme Komitesi,
21-24 Nisan 1981’de Cenevre’de toplanmış olan Uzmanlar Grubu’nun kitlesel sığınma
durumlarında geçici sığınma konusundaki raporunu memnuniyetle karşılayarak kitlesel
sığınma durumlarında sığınmacıların korunması ile ilgili olarak aşağıdaki kararları almıştır.
I.
Genel
1.
Mülteci sorunu, dünyanın farklı yerlerinde ve özellikle de gelişmekte olan ülkelerde ortaya çıkan
artan sayıdaki kitlesel sığınma durumları nedeniyle daha da kronikleşmiştir. Söz konusu kitlesel
sığınmanın bir bölümünü oluşturan sığınmacılar arasında, Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951
Birleşmiş Milletler Sözleşmesinin ya da 1967 Protokolünün kapsamına giren mülteciler ya da harici
saldırılar, işgal, yabancı ülke tahakkümü ya da menşe ülkelerinin bir bölümü ya da tamamında ya
da milliyetleri bağlamında kamu düzenini ciddi anlamda bozan olaylarla karşı karşıya kalarak o
ülke dışında sığınma aramak zorunda bırakılan kişiler bulunmaktadır.
2.
Bu tür kitlesel sığınmaların bir bölümünü oluşturan sığınmacılar, gönüllü geri dönüş, bölgesel
yerleşme ya da üçüncü bir ülkede yerleşme yoluyla kalıcı çözümler bulma konusunda genellikle
zorluklarla karşılaşmaktadır. Kitlesel sığınma genelde Devletler için ciddi sorunlar yaratmaktadır;
bu da bazı Devletlerin, kalıcı çözümler bulma konusunda çok kararlı davranmasına rağmen, bu tür
kişilerin sığınma taleplerini kabul ederken kendi sınırları içinde onlara devamlı oturma hakkı
tanımamalarına neden olmaktadır.
* ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN
TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ
TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1981 (Yürütme Komitesi - 32. Oturum)
3.
Bu nedenle sığınmacıların kitlesel sığınma durumlarında tamamiyle korunabilmesi, kalıcı bir
çözüme yönelik düzenlemelerden önce bu kişilere yapılacak muamelelere ilişkin minimum temel
standartların yeniden onaylanması ve çok sayıda sığınmacıyı kabul eden ülkelere yardımcı olmak
amacıyla uluslararası dayanışma ve sorumluluk paylaşımı bağlamında etkin düzenlemeler
yapılması mutlaka gereklidir.
II.
Korumatedbirleri
A.
Kabul etme ve zulüm riski olan yere geri göndermeme
1.
Kitlesel sığınma durumlarında, sığınmacıların, ilk sığınma talebinde bulundukları Devlet tarafından
kabul edilmeleri gerekir; söz konusu Devlet onlara sürekli sığınma hakkı tanımayacaksa, en
azından geçici sığınma vermeli ve aşağıda açıklanmış ilkeler doğrultusunda korunmalarını
sağlamalıdır. Sığınmacıların, ırk, din, politik görüş, milliyet, menşe ülke ya da fiziksel yetersizlikler
konusunda herhangi bir ayrım yapılmaksızın kabul edilmesi sağlanmalıdır.
2.
Her tür durumda zulüm riski olan yere göndermeme temel ilkesi (sınırdan geri çevirme
yapılmaması da dahil olmak üzere) titizlikle gözetilmelidir.
B.
Kesin bir çözüme yönelik düzenlemeler yapılmadan önce bir ülkeye geçici olarak kabul
edilmiş olan sığınmacılara yapılacak muamele
1.
Mültecilerin Statüsü ile ilgili 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin 31. Maddesinde, herhangi bir
ülkeye izinsiz giriş yapmış olan ya da o ülkedeki durumu henüz belli olmayan mültecilere
yapılacak muamele ile ilgili hükümler bulunmaktadır. Ancak söz konusu Maddede tanımlanmış
olan standartlar, kitlesel sığınma durumunda sığınmacıya yapılacak muamele konusundaki tüm
ayrıntıları içermez.
2.
Bu nedenle, kesin bir çözüme yönelik düzenlemelerin yapılmasını beklediği sırada, sığınma
talepleri geçici olarak kabul edilmiş olan sığınmacılara aşağıdaki minimum temel insani
standartlara uygun olarak davranılması çok önemlidir:
1981 (Yürütme Komitesi - 32. Oturum)
(a) bu tür kişiler, sadece ülke içinde yasa dışı bir biçimde bulundukları düşünüldüğü için
cezalandırılmamalı ya da kendilerine kötü bir biçimde davranılmamalı; kamu sağlığı ve kamu
düzeni yararına olmadıkça hareketleri hiçbir şekilde kısıtlanmamalıdır;
(b) bu tür kişiler, özellikle İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde belirtilmiş olan ve uluslararası
bağlamda kabul gören temel kişisel haklardan yararlanabilmelidir;
(c) bu tür kişiler tüm gerekli yardımları almalı; yiyecek, barınak ve temel temizlik ve sağlık koşulları da
dahil olmak üzere temel yaşam ihtiyaçları karşılanmalıdır; bu anlamda uluslararası topluluk,
uluslararası dayanışma ve sorumluluk paylaşımı ilkelerine bağlı kalmalıdır;
(d) bu tür kişilere, trajik durumları özel anlayış ve sempati gerektiren kişiler olarak davranılmalıdır.
Zalimce, insanlık dışı ya da onur kırıcı muameleye maruz bırakılmamalıdır;
(e) bu tür kişiler ırk, din, politik görüş, milliyet, menşe ülke ya da fiziksel yetersizlikler bağlamında hiç
bir ayrıma tabi tutulmamalıdır;
(f) bu tür kişiler, mahkemelere ve diğer yetkili idari makamlara serbestçe erişme hakkına sahip kişiler
olarak, hukukça tanınmalıdır;
(g) sığınmacıların yerleşeceği alanlar, kendilerini kabul eden Devletin güvenlik ihtiyaçlarının yanı sıra,
söz konusu kişilerin güvenlik ve esenlikleri de göz önüne alarak belirlenmelidir. Sığınmacılar,
menşe ülkelerinin sınırlarından olabildiğince makul uzaklıkta bulunan bir yere yerleştirilmelidir.
Kendi menşe ülkeleri ya da diğer Devletler aleyhinde yıkıcı faaliyetlerde yer almamalıdırlar;
(h) aile bütünlüklerine saygı gösterilmelidir;
(i) akrabalarının bulunabilmesi için gerekli tüm yardımlar yapılmalıdır;
1981 (Yürütme Komitesi - 32. Oturum)
(j) reşit olmayan ve yanlarında refakatçileri bulunmayan çocukların korunması amacıyla uygun
düzenlemeler yapılmalıdır;
(k) mektup gönderme ve alma uygulamasına izin verilmelidir;
(l) arkadaş ve akrabalardan maddi yardım alınmasına izin verilmelidir;
(m) mümkün olduğu takdirde, doğum, ölüm ve evlilik kayıtlarının tutulabilmesi için uygun düzenlemeler
yapılmalıdır;
(n) tatminkar ve kalıcı bir çözüm elde edebilmeleri amacıyla bu kişilere her tür olanak tanınmalıdır.
(o) bulundukları topraklara getirmiş oldukları mal varlıklarını kalıcı çözüm elde ettikleri ülkeye götürme
hakları bulunmalıdır;
(p) gönüllü geri dönüşün sağlanabilmesi için gerekli tüm girişimlerde bulunulmalıdır,
III.
Birleşmiş MilletlerMültecilerYüksek Komiserliği ile işbirliği
Sığınmacılar, BMMYK Ofisi ile görüşebilmelidir. BMMYK’nın da sığınmacılara erişebilmesi
sağlanmalıdır. BMMYK, ayrıca, uluslararası koruma işlevini uygulama olanağına da sahip
olmalı ve başvuru noktasına ya da diğer mülteci merkezlerine gelen kişilerin esenliğini
denetlemesine izin verilmelidir.
IV.
Uluslararası dayanışma,sorumluluk paylaşımı ve Devletlerin görevleri
(1) Kitlesel bir akın bazı ülkeler üzerinde aşırı ağır bir yük oluşturabilir; kapsamı ve yapısı bakımından
uluslararası nitelik taşıyan tatminkar bir çözüm, uluslararası bir işbirliği olmaksızın elde edilemez.
Devletler, uluslararası dayanışma ve sorumluluk paylaşımı ilkeleri dahilinde, kitlesel sığınma
sırasında sığınmacıları kabul etmiş Devletlere, kendi istekleri üzerine yardım etmek amacıyla
gereken tüm tedbirleri almalıdır.
1981 (Yürütme Komitesi - 32. Oturum)
(2) Bu tür eylemler, bölgesel ya da evrensel düzeyde iki taraflı ya da çok taraflı olarak ve gerektiğinde
BMMYK ile işbirliği içinde gerçekleştirilmelidir. Temelde, bölgesel bağlamda uygun bir çözüm
bulma olasılığı üzerinde durulmalıdır.
(3) Sorumluluk paylaşımı ile ilgili eylemler uygun olduğu biçimde, gönüllü geri dönüşü, alıcı ülkede
bölgesel yerleşimi özendirmek, üçüncü ülkelerde yeniden yerleşme olanağı sağlamak gibi
uygulamalara yönlendirilmelidir.
(4) Bu tür sorumluluk paylaşımı düzenlemeleri kapsamında alınması gereken önlemler, söz konusu
duruma göre kabul edilmelidir. Bunlar arasında, gerekli olduğu üzere, acil durum yardımı, mali ve
teknik yardım, ayni yardım, ya da kesin çözümler bulunana kadar ve gönüllü geri dönüş ya da
yöresel yerleşmenin öngörülemediği durumlarda, kalıcı çözümler bulunana değin acil durum
safhasından sonra da sürecek daha kapsamlı mali ve diğer tür yardımların hazırlanması ve
sığınmacılara, kendilerine uygun bir kültürel çevrede yeniden yerleşme olanaklarının sağlanması
yer almalıdır.
(5) Gerekli fon ve diğer maddi ve teknik yardımın hemen sağlanabilmesi için, mümkünse devamlı
olarak, mevcut mekanizmanın güçlendirilmesine ve uygun olduğu durumlarda yeni düzenlemelerin
yapılmasına özen gösterilmelidir.
(6) Hükümetler, uluslararası bir dayanışma ruhu içinde, sığınmacıların kitlesel sığınmaya yönelmesine
neden olan unsurların olabildiğince ortadan kaldırılması ve bu tür sığınmaların meydana geldiği
yerlerde gönüllü geri dönüşe uygun koşulların sağlanması için çalışmalıdır.
1981 (Yürütme Komitesi - 32. Oturum)
No: 23 (XXXII)DENİZDE TEHLİKE ALTINDA BULUNAN SIĞINMACILARIN KURTARILMASINA
İLİŞKİN SORUNLAR*
Yürütme Komitesi,
Denizde tehlike altında bulunan sığınmacılarla ilgili sorunlar konusunda aşağıdaki kararları
almıştır:
1.
Uluslararası hukuk kapsamında gemi kaptanlarının, denizde tehlike altında bulunan kişileri,
sığınmacılar da dahil olmak üzere kurtarma ve onlara gerekli her tür yardımda bulunma
konusunda temel bir sorumluluk taşımakta olduğu yeniden gündeme getirilmiştir. Denizcilikle
uğraşan ülkelerin, gemi kaptanlarının bu yükümlülüğü yerine getirmesi için gereken tüm tedbirleri
almaları gerekmektedir.
2.
Denizde tehlike altında bulunan sığınmacıların kurtarılması, kurtarmayı gerçekleştiren geminin
bayrağını taşıdığı ülkenin, bazı kıyı ülkelerinin karaya çıkma koşulu olarak talep ettiği yeniden
yerleşme garantilerini vermeye istekli olması durumunda daha da kolaylaşmaktadır. Söz konusu
kıyı ülkeleri ile diğer ülkelerin, daha da desteklenmesi gereken bir olgu olan DISERO sistemi
çerçevesinde bulunan yeniden yerleşim garantileri havuzuna katkıda bulunma konusunda fikir
birliği içinde bulunmaları da durumu kolaylaştırmaktadır. Tüm ülkelerin, denizden kurtarılan
sığınmacılar için kesin çözümler bulmaya çalışmaya devam etmesi gerekir.
3.
İlgili uluslararası düzenlemeler tarafından da desteklenen ve yürürlükte bulunan uluslararası
uygulamalar doğrultusunda, denizden kurtarılan kişilerin normal şartlar altında bir sonra uğranacak
limanda karaya çıkartılması gerekmektedir. Bu uygulama denizden kurtarılan sığınmacılar için de
geçerli olmalıdır. Kitlesel sığınmanın söz konusu olduğu durumlarda, denizden kurtarılan
sığınmacılar en azından geçici olarak kabul edilmelidir. Ülkeler ayrıca, söz konusu kişilerin karaya
çıkarılmasını kolaylaştırmak için, yeniden yerleşim fırsatı yaratırken uluslararası dayanışma ve
sorumluluk paylaşımı ilkeleri doğrultusunda hareket etmelidir.
* ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN
TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ
TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1981 (Yürütme Komitesi - 32. Oturum)
4.
Pek çok ülkenin ortak çabaları sonucunda, teknede bulunan kişilere çok sayıda yeniden yerleşim
fırsatı tanınmıştır ve tanınmaya da devam etmektedir. Bu gelişme ışığında uğranılacak ilk liman
olma özelliğini taşıyan ülkelerin, karaya yolcu çıkarmak için bir ön koşul olarak yeniden yerleşme
garantisi isteme konusundaki mevcut politikalarını gözden geçirmek isteyip istemeyecekleri gibi bir
soru ortaya çıkmaktadır. Kıyı ülkelerince yapılan uygulama gözden geçirildiği sırada, karaya yolcu
çıkarma konusundaki mevcut kolaylaştırıcı düzenlemelerin kullanılmaya devam edilmesi, tabii ki,
istenen bir durumdur.
5.
Denizdeki sığınmacıların kurtarılması, karaya çıkarılması ve yeniden yerleştirilmesinden
kaynaklanan sorunların karmaşık bir yapıya sahip olması nedeniyle, Yüksek Komiser’den
denizcilikle uğraşan, konu ile en sık karşılaşan ve denize kıyısı olan Devletlerin, yeniden yerleşim
potansiyeli taşıyan ülkelerin ve bu alanda uzman uluslararası kurumların temsilcilerinden oluşan
bir çalışma grubunu ilk fırsatta toplantıya çağırması istenmiştir. Çalışma grubu sözü edilen çeşitli
sorunları inceleyip, bu sorunları çözümleyebilecek ilke ve tedbirler oluşturacak ve Yürütme
Komitesi’nin otuz üçüncü oturumuna konu ile ilgili bir rapor sunacaktır.
1981 (Yürütme Komitesi - 32. Oturum)
No: 24 (XXXII) AİLELERİN YENİDEN BİRARAYA GETİRİLMESİ*
Yürütme Komitesi,
Birbirlerinden ayrı düşmüş mülteci ailelerin yeniden biraraya getirilmesi konusunda aşağıdaki
kararları almıştır:
1.
Ailenin birliği ilkesinin uygulanması adına ve açıkça ortada olan insani nedenlerden dolayı
birbirlerinden ayrı düşmüş mülteci ailelerinin yeniden biraraya getirilmesi için gereken her çaba
gösterilmelidir.
2.
Bu nedenle hem sığınma sağlayan ülkelerin hem de menşe ülkenin, Yüksek Komiser’in
birbirlerinden ayrı düşmüş mülteci ailelerinin en kısa süre içinde yeniden biraraya getirilmesini
amaçlayan çabalarını desteklemesi gerekir.
3.
Birbirlerinden ayrı düşmüş mülteci ailelerinin yeniden biraraya getirilmesi konusunda genelde
olumlu bir nitelik taşıyan eğilimler memnuniyetle karşılanmaktadır ancak çözüm bekleyen bazı
önemli sorunlar da bulunmaktadır.
4.
Herkesin, kendi ülkesi de dahil olmak üzere, herhangi bir ülkeyi terk etme hakkı doğrultusunda,
menşe ülkeler mülteci ailelerin bireylerine yurtdışındaki akrabalarını görebilmeleri için çıkış izni
sağlayarak ailenin yeniden biraraya getirilmesi konusuna katkıda bulunmalıdır.
5.
Sığınılan ülkelerin, ailenin kapsamlı bir biçimde biraraya getirilmesinin desteklenmesi amacıyla,
kabul edilecek olan aile üyelerinin belirlenmesi sırasında liberal ölçütler kullanacağı umulmaktadır.
6.
Ailenin yeniden biraraya getirilmesine karar verirken, evliliğin ya da çocuğun soy araştırmasının
resmi geçerliliği konusunda belgeye dayalı bir kanıtın bulunmaması başlıbaşına hukuki bir engel
olarak değerlendirilmemelidir.
* ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN
TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ
TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1981 (Yürütme Komitesi - 32. Oturum)
7.
Mülteci ailelerin birbirlerinden ayrılması, dünyanın bazı bölgelerinde, yanlarında refakatçileri
bulunmayan küçüklerin yalnız kalmaları ile ilgili çok hassas bir dizi soruna neden olmuştur.
Yanlarında refakatçileri bulunmayan küçüklerin yeniden yerleştirilmesinden önce, söz konusu
çocukların ebeveyn ve yakın akrabalarının bulunabilmesi için her tür çaba harcanmalıdır. Aile
durumlarının yeterli netlikle ortaya konması amacıyla sürdürülen çalışmalar yeniden yerleştirme
işleminin tamamlanmasından sonra da devam ettirilmelidir. Bu tür çalışmalar, özellikle bir evlat
edinme işlemi (doğal aile ile aradaki bağların koparılmasını içeren) yapılmadan önce büyük önem
taşımaktadır.
8.
Mülteci ailelerinin, yerleşim ülkesine hızlı bir biçimde bütünleşebilmesi için, daha sonradan aileye
katılan yakın aile üyelerinin de, resmi anlamda mülteci olarak kabul edilmiş olan aile başkanına
tanınmış olan yasal statüden ve kolaylıklardan aynı şekilde yararlanması gerekmektedir.
9.
Uygun olan bazı durumlarda ailenin yeniden biraraya getirilmesi, aile reisine bazı yardımlarda
bulunularak kolaylaştırılmalıdır; böylece sığınma yapılan ülkedeki ekonomik sıkıntılar ve yerleşim
sorunları, diğer aile üyelerinin giriş izninin gereksiz yere gecikmesine neden olmamış olur.
1982 (Yürütme Komitesi - 33. Oturum)
YÜRÜTME KOMİTESİ’NİN ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI’NA İLİŞKİN OLARAK ALDIĞI
1
KARARLAR
No: 24 (XXXII) GENEL
Yürütme Komitesi,
(a) Yüksek Komiser’e kendi Ofis Tüzük’ü dahilinde yüklenmiş temel bir görev olan uluslararası
korumanın asli önemini tekrarlamıştır;
(b) Uluslararası korumunanın temel ilkelerinin ve özellikle de uluslararası hukukta kesin bir kural olma
özelliğini taşımaya başlayan zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesinin önemini teyit etmiştir;
(c) Uluslararası koruma alanında ortaya çıkan sorunların ciddiyetinin Komite’nin otuz ikinci
oturumundan bu yana artmış, ve mülteci ve sığınmacıların temel haklarının diğerlerinin yanı sıra
mülteci kamplarına ve yerleşimlerine düzenlenen askeri saldırılar, korsanlık eylemleri ve mülteci
ve sığınmacıların menşe ülkelerine zorla gönderilmeleri gibi uygulamalar yoluyla dünyanın farklı
yerlerinde ihlal edilmiş olduğunu kaygıyla belirtmiştir;
1
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Doküman No: 12A (A/37/12/Ek.1)’de yer almaktadır.
1982 (Yürütme Komitesi - 33. Oturum)
(d) Hükümetlerin, kitlesel sığınmadan ve dünyanın farklı yerlerindeki mevcut durgunluk eğilimlerinden
kaynaklanan kaygılarını anlayışla karşılamış; ancak bu değişikliklerin sığınma kabulü konusunda
kısıtlayıcı uygulamalara ya da temel uluslararası koruma ilkelerinin gözardı edilmesine yol
açmamasının dilendiğini de belirtmiştir.
(e) Kitlesel sığınma arayan kişi hareketlerinin nedenlerini incelemeye yönelik olarak başka forumlarda
ele alınmış olan çabaları memnuniyetle karşılamış ve bu çabalar yoluyla söz konusu hareketlerde
önemli azalmalar meydana gelmesinin umulduğunu belirtmiş; ancak bu tür çabaların hiç bir
şekilde uluslararası koruma ile ilgili temel ilkeleri zayıflatmaması gerektiğini de vurgulamıştır;
(f) Komite’nin otuz ikinci oturumundan bu yana Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Birleşmiş Milletler
Sözleşmesi ve 1967 Protokolüne yeni katılan ülkeler konusunda süregelen gelişmeyi
memnunlukla belirtmiş; Japonya, Bolivya ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin söz konusu uluslararası
temel mülteci belgelerine katılmış olmalarını da memnunlukla karşılamıştır;
(g) Daha başka Devletlerin de Sözleşme ve Protokole ve mültecilerin temel haklarını evrensel ve
bölgesel düzeyde tanımlayan diğer belgelere katılmalarının ümit edildiğini ifade etmiştir;
(h) Çeşitli Devletler tarafından, özellikle de mülteci statülerinin belirlenmesi konusundaki usuller ile
ilgili olarak Sözleşme ve Protokol kapsamındaki yükümlülüklerin etkin biçimde yerine getirilmesini
sağlamak amacıyla alınan ya da şu sıralarda şekillendirilmekte olan önlemleri memnuniyetle
karşılamıştır;
(i) Hükümetlerin uluslararası koruma ile ilgili ilkeleri giderek daha çok kabul etmeye başlamasını ve
Yüksek Komiser’in uluslararası mülteci hukukunun daha yaygın biçimde anlaşılabilmesi amacıyla
göstermekte olduğu çabaları memnuniyetle karşılamış; mültecilerin ve sığınmacıların yeni ve
değişmekte olan insani ve diğer sorunlarına yanıt olarak mülteci hukukunun geliştirilmeye ve
iyileştirilmeye devam ettirilmesi gerektiğini belirtmiştir;
(j) Yüksek Komiser’in Uluslararası İnsani Hukuku Enstitüsü (San Remo) ile işbirliği içinde mülteci
yasaları ile ilgili kurslar düzenleme çalışmalarını memnunlukla karşılamıştır;
1982 (Yürütme Komitesi - 33. Oturum)
(k) Yüksek Komiser’in, uluslararası korumayı genişletmeye yönelik çabalarını, özellikle
mültecilere ve sığınmacılara yapılan muamelelerin temel standartlarını teyid ederek, daha net
bir biçimde tanımlayarak ve geliştirerek desteklemeye devam eden Uluslararası Koruma ile
ilgili Alt Komite’nin çalışmasını yeniden taktir etmiştir.
(l) Alt Komite’nin 1983 yılı içinde ve olabildiğince kısa bir süre içinde, Yüksek Komiser’in
ilgilenmekte olduğu mülteci kamplarına ve yerleşimlere yapılan askeri saldırılar sorununu ve
mültecilerin ve sığınmacıların fiziksel güvenlikleri ile ilgili diğer sorunları daha ayrıntılı bir
biçimde ele almak üzere gayri resmi bir toplantı düzenlemesinin ümit edildiğini belirtmiştir.
1982 (Yürütme Komitesi - 33. Oturum)
No: 26 (XXXIII)ÇALIŞMA GRUBUNUN DENİZDE TEHLİKE ALTINDA BULUNAN SIĞINMACILARIN
KURTARILMASINA İLİŞKİN SORUNLAR KONUSUNDAKİ RAPORU*
Yürütme Komitesi,
(a) Uzmanlardan Oluşan Çalışma Grubunun Deniz Üzerindeki Sığınmacıların Kurtarılması ile ilgili
raporunu (EC/SCP/21) ele almıştır;
(b) Denizde tehlike altında bulunan sığınmacıların kurtarılma yükümlülüğünün temel niteliğini
yeniden gözden geçirmiştir;
(c)
Kıyı Devletlerinin, bandıra Devletlerinin, yeniden yerleşim ülkelerinin ve uluslararası kamuoyunun
bir bütün olarak, söz konusu yükümlülüğün farklı yönlerinin yerine getirilmesine yardımcı olacak
uygun çalışmaları yapmasının önemini vurgulamıştır;
(d) Denizdeki sığınmacılarla ilgili sorunların çözümünün sadece hukuk kuralları bağlamında değil,
karşılaşılan zorlukları olabildiğince bertaraf etmeyie amaçlayan fiili düzenlemeler aracılığıyla
aranması gerektiğini ele almıştır;
(e) Uzmanlardan Oluşan Çalışma Grubu’nun raporunda bu tür düzenlemelerin yapılmasına yönelik
bir dizi öneri bulunduğunu belirtmiş ve BMMYK’ni bu önerilerin uygulanabilirliğini incelemeye
davet etmiştir;
(f)
Yüksek Komiser tarafından sunulmuş olan ön rapor üzerinde durmuş (EC/SCP/24) ve
BMMYK’den, konu ile ilgili çalışmalarını devam ettirmesini ve otuz dördüncü oturumda
Uluslararası Koruma ile ilgili Alt Komite aracılığıyla Yürütme Komitesi’ne bir rapor sunmasını
istemiştir.
* ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN
TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ
TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1982 (Yürütme Komitesi - 33. Oturum)
No: 27 (XXXIII)GÜNEY AFRİKA VE BAŞKA YERLERDEKİ MÜLTECİ KAMPLARINA VE
YERLEŞİM YERLERİNE DÜZENLENEN ASKERİ SALDIRILAR*
Yürütme Komitesi,
(a) Yüksek Komiserlik tarafından hazırlanmış olan (EC/SCP/25) notada yer alan uluslararası insani
hukukun ilgili ilkelerine saygı gösterilmesinin asli önemini vurgulamıştır;
(b) Yüksek Komiserliğin, kendi yetkisi kapsamında olmak koşuluyla ve Ofis’in insani ve gayri politik
yapısını korumak suretiyle, sorunla ilgili diğer kurumların çalışmalarına büyük ölçüde katkıda
bulunabileceğine ve bu bağlamdaki sorumlulukları yerine getirmelerine yardımcı olabileceğine
duyduğu inancı dile getirmiştir;
(c) Mülteci kamplarına ve yerleşimlerine sürekli olarak yapılan ve Lübnan’da yaşanan son trajik,
zalimce ve insanlık dışı olaylarla da gündeme gelerek herkes tarafından haklı olarak kınanan
askeri saldırılar sorunu konusunda kaygı duyulduğunu ifade etmiş; mültecilerin bu tür saldırılardan
korunmasını ve bu tür saldırıların kurbanlarına yardım edilmesini sağlayacak tedbirlerin
alınmasının umut edildiğini belirtmiştir;
(d) Büyükelçi Schnyder’in Yüksek Komiser tarafından, BMMYK’nın ilgisi dahilinde bulunan mülteci
kamplarına ve yerleşim yerlerine düzenlenen askeri saldırılarla ilgili sorunun çeşitli yönlerinin ele
alınacağı bir araştırma gerçekleştirmek üzere atanmış olmasını memnuniyetle karşılamış ve bu
konudaki ilk raporu (EC/SCP/23) taktirle ele alarak bu araştırmanın, mülteci kampları ve yerleşim
yerlerinin askeri saldırılara şimdikinden çok daha az maruz kalmasını amaçlayan tedbirlerin
alınmasına yardımcı olacağının ümit edildiğini belirtmiştir;
* ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN
TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ
TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1982 (Yürütme Komitesi - 33. Oturum)
(e) Konunun aciliyetini vurgulayarak Büyükelçi Schnyder’in nihai raporunun en kısa zamanda
beklendiğini ve raporun içeriğinin tartışılabilmesi için, Eylül 1983’den daha geç olmamak kaydıyla
en kısa süre içinde uygun ortamın yaratılmasının umulduğunu belirtmiştir.
1982 (Yürütme Komitesi - 33. Oturum)
No: 28 (XXXIII)DİĞER UNSURLARIN YANI SIRA ULUSAL MÜLTECİ STATÜSÜNÜN
BELİRLENMESİ USULLERİNDE BMMYK’NINROLÜ BAĞLAMINDA MÜLTECİLERİN
STATÜSÜNÜN BELİRLENMESİ KONUSUNDA ULUSLARARASI MÜLTECİ KOMİTESİ İLE İLGİLİ
BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN DAHA ÖNCE ALMIŞ OLDUĞU KARARLARIN TAKİBİ*
Yürütme Komitesi,
(a) Yüksek Komiser’in mülteci statüsünün belirlenmesi konusunda elde edilen gelişmelerle ilgili
raporunu (EC/SCP/22/Rev.1) ele almıştır;
(b) Yürütme Komitesi’nin yirmi sekizinci oturumundan bu yana 1951 Sözleşmesine ve 1967
Protokolüne taraf olan artan sayıda Devletin mülteci statüsünün belirlenmesi konusunda usuller
benimsediğini ve söz konusu usullerin Yürütme Komitesi’nin yirmi sekizinci oturumunda tavsiye
edilmiş olan temel gereklilikler ile uyum içinde olduğunu memnuniyetle belirtmiştir;
(c) Mülteci statüsünün belirlenmesine yönelik usullerin oluşturulmasının önemi üzerinde yeniden
durmuş ve 1951 Sözleşmesi’ne ve 1967 Protokolü’ne Taraf olan ancak usul geliştirme
çalışmalarına henüz geçmemiş olan Devletleri yakın gelecekte bu tür usulleri oluşturmaya
çağırmıştır;
(d) Mülteci statüsü kapsamında açıkça dayanaksız ya da suistimale açık uygulamalarla ilgili sorunları
çözme konusunda tedbirler alınması gerektiğini belirtmiştir. Bir uygulamanın açıkça dayanaksız ya
da suistimale açık olduğu konusundaki karar ancak, mülteci statüsüne karar verebilecek düzeyde
yetkili bir kişi tarafından ya da o kişiye başvurulduktan sonra alınabilir. Söz konusu kararların,
sadece uygulama hileli bir yapı sergilediğinde ya da Mültecilerin Statüsü ile ilgili 1951 Birleşmiş
Milletler Sözleşmesi’nde ortaya konan mülteci statüsü verme ölçütlerine uygun olmadığında
alınabilmesi için usullerle ilgili bazı tedbirlerin oluşturulması konusu üzerinde de dikkatle
durulmalıdır. Bu olgunun önemi doğrultusunda, mülteci statüsü ile ilgili açıkça dayanaksız ya da
suistimale açık uygulamalarla ilgili sorunun Alt Komite’nin bir sonraki toplantısında, gündemde yer
alacak ayrı bir madde olarak ve BMMYK’nın hazırlayacağı bir çalışma bağlamında ayrıntılı bir
biçimde incelenmesi gerekmektedir;
* ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN
TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ
TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1982 (Yürütme Komitesi - 33. Oturum)
(e) Çok sayıda ülkede mülteci statülerinin belirlenmesi amacıyla BMMYK’nın çeşitli formları dahilinde
uygulanan usullere katılımı memnuniyetle karşılamış ve BMMYK’nın ve bu tür usuller bağlamında
kendisine sunulmuş olan böyle anlamlı bir rolün değerini takdir etmiştir.
DOSYA ADI: 29-43
1983 (Yürütme Komitesi - 34. Oturum)
YÜRÜTME KOMİTESİNİN ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASINA İLİŞKİN OLARAK ALDIĞI
1
KARARLAR
No: 29 (XXXIV)GENEL
Yürütme Komitesi,
(a) Yüksek Komiser’in uluslararası koruma işlevinin asli öneminini tekrarlamıştır;
(b) Yüksek Komiser’in uluslararası koruma işlevi kapsamına giren konular arasında, mültecilere
yapılan uygulamalarla ilgili temel standartların geliştirilmesi ve gözlenmesini desteklemenin yanı
sıra kendi yetkisi dahilinde mültecilerin ve sığınmacıların fiziksel güvenliğinin sağlanmasına
yönelik tedbirlerin alınmasının sağlanmasının bulunduğunu belirtmiştir;
(c) Dünyanın çeşitli yerlerinde bulunan çok sayıda Devletin (özellikle de ciddi ekonomik sorunlarla
yüzyüze bulunan gelişmekte olan ülkelerin), mültecilere yapılan muameleler konusunda
uluslararası bağlamda kabul edilmiş olan insani standartları uygulamaya ve zulüm riski olan yere
geri göndermeme ilkesine saygı göstermeye devam ettiğini memnuniyetle belirtmiştir;
(d) Ancak mülteci ve sığınmacıların bazı bölgelerde askeri ve silahlı saldırılara, korsan eylemlere ve
diğer zulüm örneklerine ciddi biçimde maruz kalmasını ve denizde tehlike altında bulunan
sığınmacıların kurtarılmıyor olmasını endişe ile karşılamıştır;
(e) Yüksek Komiser’in uluslararası koruma işlevinin uygulanmasının, dünyanın çoğu yerinde sığınma
izni verilmesi ve mülteci statüsünün belirlenmesi konularındaki kısıtlayıcı eğilimler nedeniyle çok
daha zor bir hal aldığını kaygıyla belirtmiştir;
1
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Doküman No: 12A (A/38/12/Ek.1)’de yer almaktadır.
1983 (Yürütme Komitesi - 34. Oturum)
(f) Daha çok sayıda Devletin, Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesine ve
1967 Protokolüne girmesinin önemini vurgulamış ve Komite’nin otuz üçüncü oturumundan bu
yana meydana gelen söz konusu önemli insani belgelere gerçekleşen yeni katılımları
memnuniyetle karşılamıştır;
(g) Mülteci koruması ile ilgili olarak yukarıda sözü geçen ve diğer belgelere taraf olan tüm Devletleri,
bu düzenlemeleri tam ve etkin bir biçimde uygulamaya çağırmıştır;
(h) Daha çok sayıda Devletin, 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’nün hükümlerinin (özellikle de
mülteci statüsünün belirlenmesi konusundaki usullerle ilgili olarak) etkin biçimde uygulanmasının
sağlanması amacıyla ulusal tedbirler almakta olduğunu memnuniyetle belirtmiş ve Devletlerin bu
tür usulleri, adil ve eşit, aynı zamanda da Yürütme Komitesi’nin yirmi sekizinci ve otuz üçüncü
oturumlarında alınmış olan kararlara uygun bir karar alma mekanizması oluşturmak amacıyla
benimsemesinin önemini vurgulamıştır;
(i) Yürütme Komitesi’nin otuzuncu oturumunda kabul edilmiş olan Sığınma Ülkesi Bulunmayan
Mültecilerle İlgili Karar’da tanımlanan ortak ölçütlerin kabul edilmesi yoluyla sığınma talebini
incelemekten sorumlu ülkenin belirlenmesinin önemini yeniden gündeme getirmiştir;
(j) Hükümetler, sivil toplum örgütleri ve akademik kurumlarla sürekli diyalog içinde bulunarak koruma
standartlarının geliştirilmesinin ve özellikle statüsü henüz belirlenmemiş olan sığınmacılar ile
mülteci ve sığınmacıların fiziksel korunması ile ilgili uluslararası mülteci hukukunda yer alan
boşlukların doldurulmasının önemini ele almıştır;
(k) Yüksek Komiser’in, uluslararası mülteci kanunlarını öğretme ve geliştirme konusundaki süregelen
etkinliklerinin değerini takdir etmiş ve Ofis’in yasal dokümantasyon merkezini, San Remo’daki
Uluslararası İnsani Hukuk Enstitüsü ile işbirliği yaparak genişletme çabalarını memnuniyetle
karşılamıştır;
1983 (Yürütme Komitesi - 34. Oturum)
(l) Yüksek Komiser’in uluslararası koruma işlevi uygulamasının, sığınma hakkı tanınması, yeniden
yerleşme ve yerel bütünleşme (kabul) konusunda kalıcı çözümler bulunması ve uygun ve
uygulanabilir olduğu durumlarda mülteci sorunlarına getirilebilecek en istenen ve kalıcı çözüm olan
gönüllü geri dönüşü sağlayacak uygun koşulların yaratılması ve geri dönüşün teşvik edilmesi
konularında, Hükümetler ile işbirliği içinde bulunmasına duyulan temel ihtiyacı belirtmiş; bu tür bir
işbirliği kapsamına, mültecilerin ve sığınmacıların özel ihtiyaçlarının anlaşılması konusuna daha
hassas yaklaşan bir kamuoyu oluşturmak da girmelidir;
(m) Mülteci ve sığınmacılara yapılan muameleler konusundaki standartları tanımlama ve geliştirme ve
Yüksek Komiser’in uluslararası koruma alanında etkinliklerini desteklemek gibi önemli işlevleri
yerine getirmeye devam eden Uluslararası Koruma ile ilgili Bütünün Alt Komitesi’nin çalışmalarını
takdirle karşılamıştır.
1983 (Yürütme Komitesi - 34. Oturum)
No: 30 (XXXIV)MÜLTECİ STATÜSÜ YA DA SIĞINMA KONUSUNDA AÇIKÇA DAYANAKSIZ YA
DA SUİSTİMALE AÇIK BAŞVURU SORUNU*
Yürütme Komitesi,
(a) Mülteci Statüsünün Belirlenmesi ile ilgili yirmi sekizinci oturumda kabul edilmiş olan 8 No’lu Kararı
(XXVIII) ve Sığınma Ülkesi Bulunmayan Mülteciler ile ilgili olarak otuzuncu oturumda kabul edilmiş
olan 15 No.’lu Kararı (XXX) yeniden gündeme getirmiştir;
(b) Mülteci statüsü konusunda açıkça dayanaksız ya da suistimale açık başvurularla ilgili sorunu
çözmeye yönelik tedbirlerin alınmasına duyulan ihtiyacın ortaya konmuş olduğu otuz üçüncü
oturumda kabul edilmiş olan 28 No’lu Kararı (XXXIII) yeniden gündeme getirmiştir;
(c) İlgili ölçütler doğrultusunda mülteci olarak tanınmalarını gerektirecek geçerli nedenleri bulunmayan
kişilerin, mülteci statüsüne geçmek üzere başvuruda bulunmasının 1951 Sözleşmesi ve 1967
Protokolü’ne taraf olan bazı Devletler açısından önemli sorunlar yaratmakta olduğu üzerinde
durmuştur. Bu tür başvurular ilgili ülkeler için sorun yaratmakta, mülteci olma talebinde bulunmak
için geçerli nedenleri olan başvuru sahiplerinin taleplerini ise olumsuz yönde etkilemektedir;
(d) Mülteci statüsünün belirlenmesi konusundaki ulusal usuller arasında, net bir dayanağı
bulunmadığı anlaşılan ve sürecin hiçbir düzeyinde tam bir inceleme gerektirmeyen başvuruların
hızlı bir biçimde elden geçirilmesine yönelik özel hükümlerin yer alabileceği üzerinde durmuştur.
Bu tür başvurular için “net bir biçimde suistimale açık” ya da “açık bir dayanağı bulunmayan”
ibareleri kullanılmıştır; ve bu başvurular açık bir biçimde hileli olan ve hem Mültecilerin Statüsüne
ilişkin 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nde kabul edilmiş olan mülteci statüsü verme ölçütlerine
hem de sığınma vermeye yönelik diğer ölçütlere uygun olmayan başvurular olarak
tanımlanmalıdır;
* ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN
TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ
TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1983 (Yürütme Komitesi - 34. Oturum)
(e) Mülteci statüsü kazanmak amacıyla yapılan bir başvurunun açıkça dayanaksız ya da suistimale
açık olması durumunda kararın somut niteliği ve başvuru sahibi ile ilgili olarak verilen hatalı bir
kararın üzücü sonuçları ve bu tür bir kararla birlikte usuli teminatların sağlanması gereğine
duyulan ihtiyaç üzerinde durmuş ve bu konuda aşağıdaki uygulamaları önermiştir:
(i)
mülteci statüsünün belirlenmesi ya da sığınma hakkının tanınması gibi konulardaki
tüm taleplerde olduğu gibi, başvuru sahibi, tam yetkili bir görevli ve mümkün olduğu
takdirde mülteci statüsünü belirleme konusunda yetkili olan bir makam tarafından
eksiksiz bir kişisel görüşmeye tabi tutulmalıdır;
(ii)
bir başvurunun, kesin dayanağı bulunmama ya da suistimale açık olma niteliği,
normalde mülteci statüsünü belirleyen yetkili makam tarafından ortaya konmalıdır;
(iii)
başvurusu geri çevrilmiş bir kişi sınırdan geri çevrilmeden ya da ülke topraklarından
zorla sınır dışı edilmeden önce, alınmış olan olumsuz kararın yeniden gözden
geçirilmesi gerekmektedir. Bu tür bir gözden geçirme için gerekli düzenlemeler
yapılmamış ise, hükümetler bu tür düzenlemelerin oluşturulması üzerinde durmalıdır.
Söz konusu gözden geçirme olanağı, açıkça dayanaksız ya da suistimale açık
olduğu belirlenmemiş ancak geri çevrilmiş olan başvuruların söz konusu olduğu
durumlardan daha basit bir nitelik taşıyabilir.
(f) Kesin bir dayanağı bulunmayan ya da suistimale açık olan başvurular konusunda alınan tedbirler
mülteci statüsü için yapılan çok sayıda başvuru ile ilgili geniş çaplı sorunu çözüm getiremez ise
de, her iki sorunun da mülteci statüsünü belirleme usullerini hızlandırmak amacıyla yapılacak
genel düzenlemeler yoluyla hafifletilebileceğini belirtmiştir, örneğin:
(i)
mülteci statüsü belirleme ile ilgili organlara yeterli sayıda personel ve kaynak tahsis
ederek, bu organların görevlerini hızlı bir biçimde yerine getirebilmelerini sağlamak, ve
(ii)
başvuru (itiraz) sürecinin tamamlanması için gerekli olan zamanı azaltacak tedbirler
almak.
1983 (Yürütme Komitesi - 34. Oturum)
No: 31 (XXXIV)DENİZDE TEHLİKE ALTINDA BULUNAN SIĞINMACILARIN KURTARILMASI *
Yürütme Komitesi,
(a) EC/SCP/30 dokümanında yer alan istatistiklere göre denizde tehlikde altında bulunan
sığınmacılardan çok daha az sayı kişinin kurtarılmakta olduğunu kaygı ile belirtmiştir;
(b) Bu büyük sorunu, denizde tehlike altında bulunan sığınmacıların kurtarılmasını kolaylaştıracak
tedbirler alınmasını teşvik ederek çözmeye çalışan BMMYK’nın üstlendiği girişimleri
memnuniyetle karşılamış ve bu girişimlere hükümetlerin olabilecek en geniş desteceği vereceğinin
umulduğunu belirtmiştir;
(c) BMMYK’nın, Denizden Kurtarılanların Yeniden Yerleştirilmesi Teklifleri (RASRO) sisteminin
(EC/SCP/30 dokümanında anlatıldığı gibi) teşvik edilmesi ile ilgili çabalarının desteklenmesi ve
BMMYK’nın sistemi deneme maiyetinde başlatabilmesi için gerekli kota ve diğer unsurların
sağlanması çalışmalarının Devletler tarafından ciddi bir biçimde ele alınmasını tavsiye etmiştir;
(d) DISERO sistemine Devletlerden gelen desteği memnuniyetle karşılaşmıştır;
(e) BMMYK’nın, Uluslararası Denizcilik Organizasyonu ile birlikte, denizde tehlike altında bulunan
sığınmacıların kurtarılmasının kolaylaştırılmasını sağlayacak ortak eylemlerin tanımlanması
amacıyla ortaya koymuş olduğu insiyatiflerden övgüyle söz etmiştir.
* ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN
TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ
TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1983 (Yürütme Komitesi - 34. Oturum)
No: 32 (XXXIV)GÜNEY AFRİKA VE BAŞKA YERLERDEKİ MÜLTECİ KAMPLARINA VE
YERLEŞİMLERİNE DÜZENLENEN ASKERİ SALDIRILAR
Yürütme Komitesi,
(a) Mülteci kampları ve yerleşimlerine düzenlenen ve kadın, çocuk ve yaşlılar da dahil olmak üzere
mültecilere tarifsiz acılar çektiren askeri ve silahlı saldırıların devam etmesi konusundaki
kaygılarını dile getirmiştir;
(b) Söz konusu üzücü soruna çözüm bulunmasının önemi ve aciliyetini vurgulamıştır;
(c) Mülteci Kamp ve Yerleşimlerine Düzenlenen Askeri ve Silahlı Saldırıların Yasaklanması ilkelerinin
taslağını içeren Uluslararası Koruma Bütünün Alt Komitesi’nin raporu (A/AC.96/629) üzerinde
durmuştur;
(d) Mevcut süre içinde söz konusu ilkeler üzerinde fikir birliğine varılamamış olmasını üzüntü ile
kaydetmiştir;
(e) Bu ilkeler konusunda nihai anlaşmanın en kısa süre içinde yapılabilmesi için Başkan’dan
danışmalara devam etmesini istemiştir.
1984 (Yürütme Komitesi - 35. Oturum)
YÜRÜTME KOMİTESİ’NİN ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI’NA İLİŞKİN OLARAK ALDIĞI
1
KARARLAR
No: 33 (XXXV)GENEL
Yürütme Komitesi,
(a) Komite’nin otuz dördüncü oturumundan bu yana uluslararası koruma alanında gelişmeler elde
edilirken, Yüksek Komiser’in uluslararası koruma işlevinin, mülteci sorunlarının doğası ve
içeriğindeki değişiklikler ve dünyanın farklı bölgelerinde ortaya çıkan kısıtlayıcı eğilimler nedeniyle
büyük ölçüde karmaşıklaşıp zorlaştığını kaydetmiştir;
(b) Uluslararası özel koruma sorunlarının, mülteci hareketlerinin değişik karakterine bağlı olarak
ortaya çıktığını kaydetmiş, Yüksek Komiser’in bu sorunlara çözüm getirmek üzere attığı adımların
memnuniyetle karşılandığını ve Yüksek Komiser’in bu bağlamda uygun göreceği yeni insiyatiflerin
de beklendiğini belirtmiştir;
(c) Dünyanın farklı yerlerinde temel zulüm riski olan yere göndermeme ilkesinin ihlal edilmekte
olduğunu endişeyle kaydetmiştir;
(d) Sığınma hakkı verilmesi, mülteci statüsünün belirlenmesi ve sığınmacı ve mültecilere karşı
sergilenen tutum ile ilgili kısıtlayıcı uygulamaları derin bir üzüntü ile kaydetmiştir;
(e) Askeri ve silahlı saldırılar, korsanlık eylemleri ve denizde tehlike altında bulunan sığınmacıların
kurtarılmaması da dahil olmak üzere dünyanıın çeşitli bölgelerindeki mülteci ve sığınmacıların
fiziksel güvenliğini ciddi bir biçimde ihlal ve göz ardı etmeye devam eden uygulamaları büyük bir
üzüntü ile karşılamıştır;
1
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Doküman No: 12A (A/39/12/Ek.1)’de yer almaktadır.
1984 (Yürütme Komitesi - 35. Oturum)
(f) Bu üzücü eğilimlere rağmen Devletlerin, çok sayıda mülteciye sığınma hakkı vermeye devam
ediyor olmasının ve bu kişilere, kabul edilmiş olan uluslararası insani standartlar çerçevesinde
muamele edilmesinin sağlanmasının memnunlukla karşılandığını belirtmiştir;
(g) Mülteci kamp ve yerleşimlerine yapılan askeri ve silahlı saldırılar ve Alt Komite’nin dokuzuncu
toplantısının raporuna (A/AC.96/649/Ek.1) yapılan eklemeler konusunda Uluslararası Koruma’ya
ilişkin Bütün’ün Alt Komitesi’nde gerçekleştirilen tartışmaları dikkate almış ve Başkan’dan, mülteci
kamplarına ve yerleşim yerlerine düzenlenen askeri ve silahlı saldırıların yasaklanması ile ilgili
görüşmelerin devam ettirilebilmesi için gereken girişimlerde bulunmasını ve bu görüşme
sonuçlarını otuz altıncı Oturum’da Yürütme Komitesi’ne bir rapor olarak iletmesini istemiştir;
(h) Ofis’in (Komiserliğin) koruma işlevlerini etkin bir biçimde yerine getirilebilmesi için, BMMYK’ne
sığınma başvurusunda bulunan kişilere ve mültecilere erişme olanağı sağlanmasının önemini
vurgulamıştır;
(i) Komite’nin otuz dördüncü Oturumu’ndan bu yana meydana gelen Mültecilerin Statüsüne ilişkin
1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’ne yeni katılımları memnuniyetle karşılamış
ve yakın gelecekte çok daha fazla sayıda Devletin (özellikle kitlesel sığınmaya sorunu ile karşı
karşıya bulunan Devletlerin) bu temel uluslararası belgeye katılmasının ve böylece söz konusu
belgelerin önemli bir yer teşkil ettiği uluslararası dayanışma ve sorumluluk paylaşımı çerçevesinin
güçlendirilmesinin umut edildiğini belirtmiştir;
(j) Yüksek Komiser’in, uluslararası mülteci yasaları ile ilgili bilgi ve anlayışı genişletmeye yönelik
olarak süregelen çabaları üzerinde memnuniyetle durmuş ve San Remo’da Uluslararası İnsani
Hukuk Enstitüsü’nün Yüksek Komiser’in etkinliklerinin bu önemli bölümüne sağlamış olduğu
olumlu katkıları belirtmiştir;
(k) Hükümetlerin, sığınma hakkı vererek, kalıcı çözümler üreterek ve mültecilerin ve sığınmacıların
özel durumları ve ihtiyaçlarının kamuoyunda daha iyi bir biçimde anlaşılmasını sağlayarak, Yüksek
Komiser’in uluslararası koruma işlevi konusundaki uygulamalarını desteklemelerine duyulan
ihtiyacı yinelemiştir.
1984 (Yürütme Komitesi - 35. Oturum)
No: 34 (XXXV)DENİZDE TEHLİKE ALTINDA BULUNAN SIĞINMACILARIN KURTARILMASI İLE
İLGİLİ SORUNLAR*
Yürütme Komitesi,
(a) 1983 ve 1984 yıllarında denizde tehlike altında bulunan sığınmacıların kurtarılma oranının önemli
ölçüde azalmış olduğunu endişe ile kaydetmiştir;
(b) Yürütme Komitesi’nin otuz dördüncü oturumunda denizde tehlike altında bulunan sığınmacıların
kurtarılmasının kolaylaştırılmasına yönelik önlemlerin alınmasına duyulan ihtiyaç konusunda
alınmış olan, Denizdeki Sığınmacıların Kurtarılması ile ilgili Kararı yeniden gündeme getirmiştir;
(c) BMMYK’nın denizde tehlike altında bulunan sığınmacıların kurtarılmasına duyulan süreğen
ihtiyaca dikkat çekmek üzere yaptığı etkinlikleri memnuniyetle karşılamış ve bu etkinliklerin
Hükümetlerden olası en geniş desteği almasının ümit edildiğini belirtmiştir;
(d) Denizde Kurtarma Yeniden Yerleşim Teklifleri (RASPO) Sistemi’nin en kısa süre içinde deneme
maiyetinde uygulanmasını ve yeniden yerleşim ek alanlarının acil bir biçimde oluşturulmasını
kuvvetle önermiştir;
(e) DISERO (Karaya Çıkarma Yeniden Yerleşim Teklifleri) Sistemi için süreğen bir destek alma
ihtiyacının bulunduğunu kabul etmiş ve Devletlerin bu sisteme katılımlarını yeniden gözden
geçirmelerini önermiştir.
* ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN
TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ
TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1984 (Yürütme Komitesi - 35. Oturum)
No: 35 (XXXV)MÜLTECİLERİN KİMLİK BELGELERİ*
Yürütme Komitesi,
(a) Mültecilerin, kimliklerinin belirlenmesi için gereken belgelere sahip olmaları gerektiğini belirtmiş ve
1951 Birleşmiş Milletler Mülteci Sözleşmesi’nin 27. Maddesi’nde Taraf Devletlerin, geçerli seyahat
belgesine sahip olmayan ve taraf devletlerin topraklarında bulunan tüm mülteciler için kimlik
belgeleri hazırlamalarının istendiğini belirtmiştir;
(b) Yirmi sekizinci oturumda kabul edilmiş olan bir karara göre (A/32/12/Ek.1, paragraf. 53(6)(e))
Yürütme Komitesi’nin kabul edilmiş olan mülteciler için, mülteci statülerini kanıtlayan belgeler
oluşturulmasını önerdiğini hatırlatmıştır;
(c) Mültecilerin kimliklerinin ve mülteci statülerinin belirlenmesini sağlayan ve Devletlerin kendi ulusal
yasaları doğrultusunda gerçekleştirilen mültecilere belge sağlama konusundaki genel
uygulamaları takdirle kaydetmiş ve şimdiye kadar bu uygulamaları yapmamış olan Devletlerin de
mülteciler için bu tür belgeler düzenlemesini tavsiye etmiştir;
(d) Başvuruları hemen cevaplandırılamayacak olan sığınma başvurusunda bulunan kişilerin, yetkili
makamlar tarafından başvuruları ile ilgili bir karar verilinceye kadar sınır dışı edilmemelerini ya da
zulüm riski olan yere gönderilmelerine karşı korunmalarını sağlayacak geçici belgelerin
düzenlemesini tavsiye etmiştir;
(e) Mülteci statüsünün resmen kabul edilmediği ülkelerde BMMYK’nın, sığınma hakkı tanıyan ülke
makamlarının onayı ile, söz konusu kişinin BMMYK’nin himayesi altında mülteci sayıldığını
belgelemesinin gerekebileceğini kaydetmiştir;
* ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN
TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ
TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1984 (Yürütme Komitesi - 35. Oturum)
(f) Kitlesel sığınma durumları söz konusu olduğunda uygun dokümanların kaydedilip verilmesinin
önemini ortaya koymuş ve bu işlemi şimdiye kadar uygulamaya koymamış ülkelerin bu tür kayıt ve
belgeleme programlarını, mümkünse BMMYK ile işbirliği içinde, kullanmaya başlamalarını
önermiştir.
1985 (Yürütme Komitesi - 36. Oturum)
YÜRÜTME KOMİTESİ’NİN ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI’NA İLİŞKİN OLARAK ALDIĞI
1
KARARLAR
No: 36 (XXXVI)GENEL
Yürütme Komitesi,
(a) Günümüzde karşı karşıya kalınan mülteci sorunlarının gün geçtikçe artan karmaşıklığı nedeniyle,
Yüksek Komiser’in, uygulanması devamlı olarak zorlaşan uluslararası koruma işlevinin önemini
yeniden gündeme getirmiştir;
(b) Yüksek Komiser’in uluslararası koruma işlevini verimli bir biçimde yerine getirilebilmesi için
Hükümetlerden tam destek alınmasının gerekli olduğunu tekrarlamış; ve özellikle Hükümetlerin
Yüksek Komiser ile birlikte kesin çözümler üretmelerine yönelik hükmün önemi üzerinde
durmuştur;
(c)
Uluslararası mülteci hukukunun geliştirilmesi ve mültecilere karşı uluslararası bağlamda kabul
edilmiş standart uygulamaların güçlendirilmesi konularında elde edilen ilerlemeleri memnuniyetle
karşılamıştır;
(d) Günümüzde çok sayıda Devletin Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Birleşmiş Milletler
Sözleşmesine ve 1967 Protokolüne katılmış olduğu gerçeğini memnuniyetle karşılamış ve yakın
gelecekte çok daha fazla sayıda Devletin bu temel uluslararası belgelere katılmasının ve böylece
söz konusu belgelerin ayrılmaz bir parçası olduğu uluslararası dayanışma ve sorumluluk
paylaşımı çerçevesinin güçlendirilmesinin umut edildiğini belirtmiştir;
(e) Bir ülkenin, 1951 Birleşmiş Milletler Mülteci Sözleşmesi uyarınca yerine getirmesi gereken
sorumluluğu bağlamında coğrafi sınırlamaları kaldırmış olmasını ve söz konusu gelişmenin bir
başka ülke tarafından da olumlu karşılanmasını takdir etmiş; ve hala coğrafi sınırlamaları bulunan
Devletlerin bu bunları kaldırmayı düşünmesini önermiştir;
1
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Doküman No: 12A (A/40/12/Ek.1)’de yer almaktadır.
1985 (Yürütme Komitesi - 36. Oturum)
(f)
Mültecilerle ilgili uygulamaların geliştirilip standartlaştırılmasına rağmen, dünyanın farklı
yerlerinde bulunan mültecilerin temel haklarının hala görmezden gelindiğini ve bu kişilerin korsan
saldırılara, diğer şiddet eylemlerine, askeri ve silahlı saldırılara, keyfi alıkonma ve zulüm riski olan
yere gönderme uygulamalarına özellikle maruz bırakıldığını endişe ile kaydetmiştir;
(g) Genel Kurul’un, 39/140 numaralı kararı ki 3. paragrafı diğer unsurların yanı sıra mülteci kampları
ve yerleşimlerine yönelik askeri ve silahlı saldırılarla ilgilidir, oyçokluğu ile kabul etmiş olduğunu
kaydetmiştir;
(h) Mülteci kampları ve yerleşimlerine yönelik askeri ve silahlı saldırı sorununun sürekli olarak
Yürütme Komitesi’nin gözetiminde tutulmasının önemini vurgulamış ve Başkan’dan konu ile ilgili
görüşmelerine devam etmesini istemiştir;
(i)
Ekonomik ve gelişmeden kaynaklanan zorluklarla karşı karşıya bulunan Devletler de dahil olmak
üzere dünyadaki pek çok Devletin, çok sayıda mülteciye sığınma hakkı vermeye devam etmesini
memnuniyetle karşılamıştır;
(j)
Bir ülkede koruma elde eden ancak düzensiz bir biçimde başka bir ülkeye gönderilen mülteci ve
sığınmacılarla ilgili sorunun gün geçtikçe büyüdüğünü endişeyle kaydetmiş, bu sorunun,
uluslararası işbirliği ve sorumluluk paylaşımı çerçevesinde küresel çözümler üretilerek
hafifletilmesinin umulduğunu belirtmiş ve Yüksek Komiser’den, konu ile ilgili bir anlaşmaya
varmak amacıyla görüşmelerine devam etmesini istemiştir;
(k)
Yüksek Komiser’in Mayıs 1995 tarihinde düzenlemiş olduğu Sığınmacıların ve Mültecilerin
Avrupa’ya Gelmesi ile ilgili Görüşmeler toplantısını memnuniyetle karşılamıştır;
(l)
Yüksek Komiser’in uluslararası koruma işlevinin işleyişini kolaylaştırmak amacıyla, mültecilerin
içinde bulundukları kötü koşullarla ilgili olarak kamuoyunda daha derin bir anlayış yaratmanın
önemi üzerinde yeniden durmuştur;
(m) Ofis’in (Komiserlik’in), özellikle San Remo’daki Uluslararası İnsani Hukuk Enstitüsü ile işbirliği
içerisinde, uluslararası mülteci yasalarının geliştirilip güçlendirilmesini yönelik süreğen çabalarının
önemini yeniden gündeme getirmiştir.
1985 (Yürütme Komitesi - 36. Oturum)
No: 37 (XXXVI)ORTA AMERİKA MÜLTECİLERİ VE CARTAGENA BİLDİRGESİ
Yürütme Komitesi,
(a) Son günlerde özel ilgi gösterilen Orta Amerika bölgesindeki mülteci durumunun karmaşıklığını ve
yoğunluğunu ele almıştır;
(b) Orta Amerika’da Barış ve İşbirliği için Contadora Sözleşmesinde yer alan mültecilerle ilgili
hükümler üzerinde durmuştur;
(c) Colombia Cumhuriyeti Hükümeti’nin gözetiminde Cartagena, Colombia’da 19-22 Kasım 1984
tarihleri arasında toplanmış bulunan Orta Amerika, Meksika ve Panama’da Uluslararası Mülteci
Koruması ile ilgili Kollezyum: Yargısal ve İnsani Sorunlar görüşmesi.sonuçlarını da kapsayan
Cartagena Bildirgesi üzerinde ilgi ile durmuştur.
(d) Kollezyumda sık sık ele alınmış olan bölgesel mülteci sorunlarının çözümlenmesi amacıyla
bölgesel yaklaşımların kullanılmasını olumlu karşılamıştır.
1985 (Yürütme Komitesi - 36. Oturum)
No: 38 (XXXVI)DENİZDE TEHLİKE ALTINDA BULUNAN SIĞINMACILARIN KURTARILMASI*
Yürütme Komitesi,
(a) Denizde tehlike altında bulunan herkesin, sığınmacılar da dahil olmak üzere, gemi kaptanı
tarafından kurtarılmasının uluslararası hukuk çerçevesinde temel bir yükümlülük olduğunu yeniden
onaylamıştır;
(b) Denizde tehlike altında bulunan sığınmacıların kurtarılmasının kolaylaştırılmasını sağlayacak
önlemler üzerinde daha çok durulması gerektiğinin kabul edilmiş olduğu daha önceki oturumlarda
Yürütme Komitesi’nce alınmış olan kararları yeniden gündeme getirmiştir;
(c) Bir yandan 1985 yılından bu yana denizde tehlike altında bulunan çok daha fazla sayıda
sığınmacının kurtarılmış olduğunu memnuniyetle ifade ederken, öte yandan diğer pek çok geminin
denizde tehlike altında bulunan sığınmacıları görmezden geldiğini kaygıyla belirtmiştir;
(d) Uygun sayıda yeniden yerleşim alanı ile ilgili hükmün, Denizde Kurtarma Yeniden Yerleşim
Teklifleri (RASPO) Sistemi’nin Mayıs 1995 tarihinden itibaren deneme maiyetinde uygulanmaya
başlamasını mümkün kıldığını memnuniyetle belirtmiştir;
(e) BMMYK’nın, denizde tehlike altında bulunan sığınmacıların kurtarılmasının teşvik edilmesi adına
uygulamakta olduğu geniş insiyatif yelpazesini ve Devletlerin bu uygulamalara vermiş olduğu
desteği memnunlukla karşılamıştır;
* ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN
TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ
TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1985 (Yürütme Komitesi - 36. Oturum)
(f) Devletlerin bu alanda BMMYK’ya destek vermeye devam etmelerini ve aşağıdaki uygulamaları
dikkate almalarını şiddetle önermiştir:
(i)
en kısa zaman içinde DISERO (Karaya Çıkarma Yeniden Yerleşim Teklifleri) ve RASPO
(Denizde Kurtarma Yeniden Yerleşim Teklifleri) Sistemleri’ne ya da iki sistemden birine
katılmaları ya da katılımlarını yenilemeleri;
(ii)
gemi sahiplerinden, tüm gemi kaptanlarına Güney Çin Denizi’nde tehlike altında bulunan
tüm sığınmacıları kurtarma sorumluluğu taşıdıklarının hatırlatılmasının istenmesi.
1985 (Yürütme Komitesi - 36. Oturum)
No: 39 (XXXVI) KADIN MÜLTECİLER
VE ULUSLARARASI KORUMA*
Yürütme Komitesi,
(a) Ofis’in (Komiserlik’in) Nisan 1995 tarihinde Cenevre’de yapılan Kadın Mülteciler Konusundaki
Yuvarlak Masa görüşmesini organize etmiş olmasını memnuniyetle karşılamıştır;
(b) Nairobi’de (Kenya) Temmuz 1985 yılında yapılmış olan Birleşmiş Milletlerin Kadınlarla İlgili Olarak
On Yıl İçinde Kaydetmiş Olduğu Başarıların Gözden Geçirilmesi ve Değerlendirilmesi ile ilgili
Dünya Konferansı’nda kadın mülteciler ve yerlerinden edilmiş kadınlar konusunda ortaya konmuş
olan önerileri memnuniyetle ele almıştır;
(c) Kadın ve genç kız mültecilerin, dünya mülteci nüfusunun büyük bölümünü oluşturduğunu ve
bunların çoğunun uluslararası koruma alanında özel sorunlarla karşı karşıya bulunduğunu
kaydetmiştir;
(d) Bu sorunların söz konusu kişilerin içinde bulunduğu ve onları sık sık fiziksel şiddete, cinsel tacize
ya da ayrıma maruz bırakan hassas durumlarından kaynaklandığını ortaya koymuştur;
(e) Bu tür sorunların üzerine Hükümetler ve BMMYK tarafından acilen gidilmesi ve kadın ve genç kız
mültecilerin şiddet, fiziksel güvenlikleri konusunda karşılaşabilecekleri tehditler ya da cinsel taciz
gibi olgulardan korunabilmeleri için tüm gerekli önlemlerin alınması gerektiğini vurgulamıştır;
(f) BMMYK’nın kadın mültecilerin korunmasına yönelik sorunların çözümlenmesine ve bu kişilerin
uygun biçimde korunabilmesine yönelik olarak almış olduğu önlemleri memnunlukla karşılamıştır;
(g) Devletleri, BMMYK’nın kadın mültecilerin korunması amacıyla oluşturduğu programları ve özellikle
kadın mültecilerin eğitim ve gelir sağlama projeleri yardımıyla kendi kendilerine yeten bireyler
olmalarını amaçlayan BMMYK programlarını desteklemeye çağırmıştır;
* ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN
TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ
TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1985 (Yürütme Komitesi - 36. Oturum)
(h) Devletlerin, tek tek, birarada ya da BMMYK ile işbirliği içinde, mevcut programları yeniden
tanımlamasını ve yönlendirmesini, ve gereken durumlarda kadın mültecilerin karşı karşıya kaldığı
özel sorunların çözümlenebilmesi, özellikle de fiziksel bütünlük ve güvenliklerinin korunmasının ve
kendilerine eşit bir biçimde davranılmasının sağlanması için yeni programlar oluşturulmasını
tavsiye etmiştir;
(i) Uluslararası koruma alanında kadın mültecilerin özel ihtiyaç ve sorunları bağlamında daha ayrıntılı
bir bilgi ve anlayış geliştirilmesinin ve kadın ve genç kız mültecilerin etkin bir biçimde
korunmasının sağlanabilmesi için uygun mekanizmaların belirlenmesi ve uygulanması amacıyla
söz konusu mültecilerle ilgili istatistiki, sosyolojik ve diğer verilerin toplanmasının önemini
vurgulamıştır;
(j) Yüksek Komiser’den kadın mültecilerin ihtiyaçları ve onların yararı için mevcut olan ya da önerilen
programlar konusunda Yürütme Komitesi üyelerine düzenli bir biçimde raporlamada bulunmasını
istemiştir;
(k) Egemenlik ilkesinin uygulanması sırasında Devletlerin, içinde bulundukları toplumun sosyal
geleneklerinin ihlal edilmesine bağlı olarak katı ya da insanlık dışı tutumlara maruz bırakılan kadın
sığınmacıları, 1951 Birleşmiş Milletler Mülteci Sözleşmesi’nin 1 (A) 2 Maddesi doğrultusunda “özel
bir sosyal grup” olarak nitelendirebileceğini kabul etmiştir.
1985 (Yürütme Komitesi - 36. Oturum)
No: 40 (XXXVI)GÖNÜLLÜ GERİ DÖNÜŞ*
Yürütme Komitesi,
Gönüllü geri dönüş konusunda uluslararası hukuk ve uygulamaların temel ilkelerini yansıtan 1980
kararının önemini tekrarlayarak
konu ile ilgili olarak aşağıdaki kararları almıştır:
(a) Menşe ülkelerine gönüllü geri dönüş yapacak kişilerin temel hakları yeniden gündeme getirilmiş ve
uluslararası işbirliğinin bu çözüme ulaşmaya yönlendirilmesi ve bu çalışmanın geliştirilmesi
gerektiği belirtilmiştir;
(b) Mültecilerin geri dönüş yapması ancak kendi serbestistekleri doğrultusunda gerçekleşmelidir;
mülteci geri dönüşlerinin isteğe bağlı ve bireysel niteliğine ve bu dönüşün tercihen mültecinin
menşe ülkesindeki ikamet noktasına kadar mutlak güvenlik içinde yapılmasına duyulan
gereksinime her zaman için saygı gösterilmelidir;
(c) Olayın meydana geliş nedenleri, sorunun çözümünde önemli bir yer tutmaktadır ve ayrıca mülteci
hareketlerinin nedenlerinin ortadan kaldırılması konusunda uluslararası çaba harcanmalıdır.
Özellikle Birleşmiş Milletler’de ve uluslararası topluluk bağlamında ortaya konmakta olan işbirlikçi
çabalar da dahil olmak üzere sözü geçen hareketlerin nedenlerine ve alınabilecek önlemlere çok
daha fazla dikkat edilmelidir. Mülteci akışının önlenebilmesinin temel koşulu, mülteci hareketlerinin
özünde bulunan nedenleri ortaya çıkarma konusuna doğrudan ilişkin olarak, Devletlerin yeterli
politik iradeyi göstermesidir;
(d) Devletlerin vatandaşlarına karşı olan sorumlulukları ve diğer Devletlerin gönüllü geri dönüşü teşvik
etme yükümlülükleri uluslararası topluluk tarafından da desteklenmelidir. Gönüllü geri dönüşle ilgili
uluslararası eylemler, ister evrensel ister bölgesel düzeyde olsun, ilgili tüm Devletlerin doğrudan
tam desteğini ve yardımını almalıdır. Aynı şekilde, mülteci sorununa getirilecek bir çözüm olarak
gönüllü geri dönüşün teşvik edilmesi de, sorunun çözümüne yardımcı olacak koşulların
yaratılmasıyla doğrudan ilgili olan Devletlerin politik iradelerini gerektirecektir. Bu, Devletlerin
temel sorumluluğudur;
* ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN
TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ
TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1985 (Yürütme Komitesi - 36. Oturum)
(e) Yüksek Komiser’in mevcut yetkisi, bu amaca yönelik girişimlerde bulunarak, söz konusu taraflar
arasındaki diyaloğu teşvik ederek, aralarındaki iletişimi sağlayarak ve bir arabulucu ya da bir
iletişim kanalı görevini üstlenerek gönüllü geri dönüşün teşvik edilmesini sağlamaya yetecek
ölçüdedir. Yüksek Komiserin, mümkün olduğunca tüm ilgili taraflarla görüşmeler yapması ve bu
tarafların bakış açılarına aşina olması gerekmektedir. Bir mülteci sorununun ortaya çıktığı ilk
andan itibaren Yüksek Komiser, grubun tamamı ya da bir parçası için söz konusu olabilecek
gönüllü geri dönüş olasılığını etkin bir biçimde göz önünde bulundurmalı ve mevcut koşulların
uygun olduğunu düşündüğü anda bu çözüm önerisini etkin bir biçimde sunmalıdır;
(f) Yüksek Komiser’in insani kaygıları tarafların her biri tarafından kabul edilmeli, saygıyla
karşılanmalı ve kendisine, mültecilere koruma sağlanması ve mülteci sorunlarına çözüm aranması
ile ilgili insani himayesini devam ettirme çabaları konusunda tam destek verilmelidir;
(g) Yüksek Komiser her tür durumda, geri dönüş uygulamasının fizibilitesinin değerlendirilmesinden,
planlama ve uygulamaya kadar geçen tüm aşamalarına katılmalıdır;
(h) Menşe ülkeye kendiliğinden geri dönmenin önemi ele alınmış ve organize bir biçimde gönüllü
olarak geri dönüş yapmaya teşvik edici eylemlerin mültecinin kendiliğinden geri dönüş yapması
önünde herhangi bir engel teşkil etmeyeceği belirlenmiştir. İlgili Devletler, menşe ülkede yardım
sağlanması da dahil olmak üzere, durumun ilgili mültecilerin yararına olduğu durumlarda söz
konusu hareketin desteklenmesi adına gereken herşeyi yapmalıdır;
(i) Yüksek Komiser’in düşüncesine göre, belirli bir mülteci grubu için gönüllü geri dönüşün teşvik
edilmesi konusunda ciddi bir sorun ortaya çıktığında, sadece bu sorun için, Başkan ve Yürütme
Komitesi Bürosu’nun diğer üyeleri ile birlikte belirlenecek gayri resmi bir özel durum (ad hoc)
danışma grubu kurulması gündeme getirebilir. Böyle bir gruba gerektiğinde Yürütme Komitesi’nin
üyeleri arasında yer almayan Devletler de dahil edilebilir, ancak prensipte grupta yer alacak
ülkelerin olayla doğrudan ilgili ülkeler olması gerekmektedir. Yüksek Komiser ayrıca diğer uzman
Birleşmiş Milletler organlarından da yardım almayı düşünebilir;
1985 (Yürütme Komitesi - 36. Oturum)
(j) Gönüllü geri dönüşün kolaylaştırılabilmesi için üç taraflı komisyon uygulaması rahatlıkla
kullanılabilir. Menşe ülke, sığınma ülkesi ve BMMYK’dan meydana gelen üç taraflı komisyon hem
ortak planlama hem de geri dönüş programının uygulaması ile ilgilenebilir. Sonuçta oluşabilecek
sorunlar konusunda ilgili taraflar arasında görüşmeler yapılmasının sağlanması için de etkin bir
araçtır;
(k) Gönüllü geri dönüşü teşvik etmeyi amaçlayan uluslararası eylem, menşe ülkenin olduğu kadar
alıcı ülkenin içinde bulunduğu durumun da gözönüne alınmasını gerektirir. Menşe ülkede
uluslararası topluluk tarafından, geri dönüşü kabul edilen kişilerin ülkeyle yeniden bütünleştirilmesi
için sağlanan yardım, geri dönüşün teşvik edilmesi konusunda önemli bir etken olarak kabul
edilmiştir. Bu nedenle BMMYK ve uygun olduğu takdirde diğer Birleşmiş Milletler organlarının, geri
dönüş yapan kişilere menşe ülkelerinde deneyimleyecekleri çeşitli bütünleşme ve rehabilitasyon
aşamalarında yardımcı olacak fonlara sahip olması gerekmektedir;
(l) Yüksek Komiser, özellikle bir genel af ya da verilen başka bir garanti sonucunda ortaya çıkan bir
geri dönüşün sonuçlarıyla meşru olarak ilgilenecek kişi olarak kabul edilmelidir. Yüksek Komiser,
yardımda bulunduğu her tür geri dönüşün sonucu ile ilgili meşru kaygıları üzerinde durarak bunları
dile getirecek kişi olarak kabul edilmelidir. Yüksek Komiser’in, ilgili Devletle yapılan ayrıntılı
görüşmeler çerçevesinde, genel af ve mültecinin geri dönüş yapmasını sağlayan diğer garantilerin
yerine getirilip getirilmediğini izleyebilmesi amacıyla geri gönüş yapan kişilere doğrudan ve
engelsiz erişimi sağlanmalıdır. Bu unsur kendisinin yetkisinin ayrılmaz bir parçası olarak
görülmelidir;
(m) Gönüllü geri dönüş ile ilgili tüm mevcut ilkeleri ve temel unsurları yansıtan bir belgenin uluslararası
topluluğun tam kabulünün alınabilmesi amacıyla daha da geliştirilmesine çalışılmalıdır.
1986 (Yürütme Komitesi - 37. Oturum)
YÜRÜTME KOMİTESİ’NİN ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI’NA İLİŞKİN OLARAK ALDIĞI
1
KARARLAR
No: 41 (XXXVII)GENEL
Yürütme Komitesi,
(a) Mültecilerin ve sığınmacıların mevcut hareketlerinin sayıca artması ve yapılarının değişmesi
nedeniyle Yüksek Komiser’in uluslararası koruma fonksiyonu uygulamasının giderek
karmaşıklaştığını kabul etmiştir;
(b) Günümüz mülteci sorunlarının doğası gözönüne alındığında çözüm sunma aşamasının, Yüksek
Komiser’in uluslararası koruma fonksiyonunun önemli bir yönü olarak ele alınması gerektiğini
kabul etmiştir;
(c) Yüksek Komiser’in uluslararası koruma fonksiyonunun etkin biçimde uygulanabilmesi için, mülteci
sorunlarına, mümkünse menşe ülkede, kalıcı çözümler bulunması konusuna Hükümetlerin tam
destek vermesinin önemi ortaya konmuş; Yüksek Komiser’in Yürütme Komitesi’nin otuz altıncı
oturumundan bu yana, belirli mülteci gruplarının sorunları, özellikle de bir bölgeden diğerine geçen
mülteci ve sığınmacılardan kaynaklanan sorunu çözmek üzere ilgili Hükümetler arasında
görüşmeler düzenlemek amacıyla göstermiş olduğu çabaları memnuniyetle karşılamıştır;
(d) Günümüz mülteci sorunlarına bir çözüm olarak gönüllü olarak yeniden yerleşmenin büyük önemini
yinelemiş ve Yürütme Komitesi’nin otuz birinci oturumunda almış olduğu 18 No’lu kararı ve otuz
altıncı oturumunda almış olduğu 40 No’lu kararı gözönüne alarak süregelen gönüllü geri dönüşü
teşvik çabalarını memnuniyetle karşılamıştır;
1
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Doküman No: 12A (A/41/12/Ek.1)’de yer almaktadır.
1986 (Yürütme Komitesi - 37. Oturum)
(e) Kalıcı çözümler arama çabaları arasında, mültecilerin ve sığınmacıların menşe ülkelerinden
çıkışlarının ve ilk sığınma ülkelerinden yeni noktalara doğru yaptıkları hareketlerin nedenlerine
eğilme ihtiyacının bulunduğu ortaya koymuştur;
(f) Mülteci Statüsüne ilişkin 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’ne Ekvator Ginesi,
Tuvalu, Papua Yeni Gine ve Venezuela’nın yeni katıldığını ve bu temel insani belgelere taraf olan
Devlet sayısının 100’ü aştığını memnuniyetle belirtmiş ve Ofis’in (Komiserliğin), Birleşmiş
Milletlerin tüm üyelerinin zaman içinde taraf olacağı bu belgelere katılımı teşvik etmek amacıyla
ortaya koyduğu çabaları memnuniyetle karşılamıştır;
(g) Mevcut uluslararası mülteci belgelerinde tanımlanan standartların etkin biçimde uygulanabilmesini
sağlayacak ulusal nitelikli kanuni ve/veya idari tedbirlerin önemini tekrarlamış ve Yüksek
Komiser’in bu tür yeni tedbilerin alınmasının teşvik edilmesine yönelik çabalarını memnuniyetle
karşılamıştır;
(h) Ofis’in (Komiserliğin), dünyanın çeşitli yerlerinde düzenlenen yuvarlak masa toplantıları,
seminerler ve tartışma grupları yoluyla uluslararası mülteci hukukunun geliştirilip
güçlendirilmesinin teşvik edilmesine ve uluslararası mülteci hukuku ilkelerinin olabildiğince çok
yaygınlaştırılmasına yönelik çabalarının önemini yeniden dile getirmiştir;
(i) Mültecilere karşı sergilenen muamele standartlarının bölgesel düzeyde belirlenmesine yönelik
uluslararası belgelerin önemini gündeme getirmiş ve bu alanda Arap Ülkeleri, Asya-Afrika Yasal
Danışmanlık Komitesi, Avrupa Konseyi, Afrika Birliği Organizasyonu, Amerika Eyaletleri
Organizasyonu ve İslam Konferansı Teşkilatı’nın çabaları sonucunda elde edilmiş olan gelişmeyi
takdirle karşılamıştır;
(j) Dünyanın farklı alanlarında mülteci ve sığınmacıların temel haklarının ciddi bir biçimde ihlal
edilmekte olduğunu ve bu kişilerin zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesi hiçe sayılarak
fiziksel şiddet, korsanlık eylemleri ve menşe ülkeye zorla gönderilme gibi eylemlere maruz
bırakıldıklarını endişe ile kaydetmiştir;
(k) Komite’nin otuz altıncı oturumundan bu yana mülteci kamp ve yerleşim yerlerinin askeri ve silahlı
saldırılara maruz kalmaya devam ettiğini endişe ile kaydetmiş ve bu soruna çözüm getirmek
amacıyla süregelen çabaların yakın gelecekte olumlu sonuçlar ortaya çıkaracağının umulduğunu
belirtmiştir;
1986 (Yürütme Komitesi - 37. Oturum)
(l) Kadın Mülteciler ve Uluslararası Koruma ile ilgili 39 No’lu Kararı yeniden gündeme getirmiş ve
Yüksek Komiser’i kadın mültecilerin bu özel koruma ihtiyacını dikkate almaya ve konu ile ilgili
olarak Yürütme Komitesi’ne rapor vermeyi sürdürmeye çağırmıştır;
(m) Çocuk mültecilerin durumunun da özel ilgi gerektirdiğini kaydetmiş ve Yüksek Komiser’i Yürütme
Komitesi’ne çocuk mültecilerin ihtiyaçları ve söz konusu kişilerin yararına olacak mevcut ve teklif
aşamasında bulunan programlar konusunda düzenli olarak rapor vermeye çağırmıştır;
(n) Sivil toplum örgütlerinin, Yüksek Komiser’in uluslararası koruma alanındaki çabalarını destekleme
konusunda ortaya koydukları değerli katılımı gündeme getirmiştir;
(o) Yüksek Komiser’in uluslararası koruma işlevi uygulanmasının kolaylaştırılması amacıyla
kamuoyunda olumlu bir ortam yaratılmasının önemi üzerinde durmuş; mülteci ve sığınmacıların
özel durum ve ihtiyaçlarının kamuoyuna tam olarak yansıtılmasının gerektiğini vurgulamış; ve
BMMYK’nın bu alanda Hükümet yetkilileri ve ilgili sivil toplum örgütleri tarafından tam olarak
desteklenmesi gereken çabalarını memnuniyetle karşılamıştır.
1986 (Yürütme Komitesi - 37. Oturum)
No: 42 (XXXVII)ULUSLARARASI BELGELERE KATILIM VE BUNLARIN UYGULANMASI*
Yürütme Komitesi,
(a) Yürütme Komitesi’nin daha önceki pek çok kararda, Mülteci Statüsüne ilişkin 1951 Birleşmiş
Milletler Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’ne katılmaları için Ülkelere başvurduğunu ve Birleşmiş
Milletler Genel Kurulu’nun bazı kararlarında da benzer başvuruların yapıldığını hatırlatmıştır;
(b) Şu anda 100’ü aşkın Devletin 1951 Sözleşmesi ve/veya 1967 Protokolü’ne taraf olduğunu
memnuniyetle kaydetmiştir;
(c) Bu düzenlemlerin, zulüm riski oln yere geri göndermeme ilkesi de dahil olmak üzere mülteci
hukukunun temel ilkelerini, mültecilere karşı takınılan tutumun asgari standartlarını oluşturduğunu
ve böylece uluslararası korumanın temel taşı olduğunu belirtmiştir;
(d) 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’ne yapılan katılımın, bir inanç ve bu belgelerin kapsamına
giren temel ilkelerin desteklenmesi anlamına geldiğini, katılımda bulunan her bir Devletin, mülteci
sorunlarına çözüm getirme konusunda gösterilen uluslararası çabalara verdiği önemin altını
çizdiğini ve mülteci sorununun şu andaki evrensel karakterini yansıttığını vurgulamıştır;
(e) Söz konusu belgelere sağlanan geniş katılımın, bu belgelerin evrensel anlamda uygulanabilirliğini
yeniden ortaya koyduğunu, mülteci korumasının uluslararası yasal çerçevesini desteklediğini ve
böylece Yüksek Komiser’in uluslararası koruma işlevi uygulamasına yardımcı olduğunu
belirlemiştir;
(f) Mülteci Statüsüne ilişkin 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ne ve 1967 Protokolü’ne katılmamış
olan Devletleri bu belgelere katılmaya çağırmıştır;
* ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜN’ÜN ALT KOMİTESİ’NİN
TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ
TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
Yürütme Komitesi - 37. Oturum)
(g)
Söz konusu belgelere halihazırda taraf olan Devletlerin, bu belgelere getirdikleri coğrafi
sınırlamaları ve ayrımları geri çekmelerinin gündeme getirilmesini önermiştir;
(h)
1951 Sözleşmesi’nin ve 1967 Protokolü’nün, hem uluslararası düzeyde kabul edilmiş olan
mültecilerle ilgili çeşitli uluslararası belgeler hem de bölgesel düzeyde kabul edilmiş olan bir dizi
standardı belirleyen belgeler ile tamamlanmış olduğunu hatırlatmış ve Devletleri bu tür ek
evrensel belgelere ve bölgelerine uygulanabilecek olan diğer benzeri belgelere katılmaya
çağırmıştır;
(i)
İster evrensel ister bölgesel bir nitelik taşıyor olsun, çeşitli uluslararası mülteci belgelerine
katılımda bulunmanın günümüzdeki mülteci sorununun hem kapsam hem de ciddiyeti
bağlamında büyük önem taşıdığını belirtmiş ve Yüksek Komiser’den, uluslararası mülteci
belgelerine katılımı teşvik etmek amacıyla elinden geleni yapmaya devam etmesini istemiştir;
(j)
Şimdiye kadar böyle bir uygulama yapmamış olan Devletlerden, mülteciler ile diğer yabancılar
arasında gereken ayrımı yaparak, uluslararası mülteci belgelerinin etkin biçimde uygulanabilmesi
için gereken yasal ve/veya idari tedbirleri almayı düşünmelerini önermiştir.
1986 (Yürütme Komitesi - 37. Oturum)
No: 43 (XXXVII)MÜLTECİ STATÜSÜNE İLİŞKİN 1951BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SÖZLEŞMESİ VE
1967PROTOKOLÜ KONUSUNDAKİ CENEVRE BİLDİRGESİ*
Dünyanın pek çok bölgesinde ciddi ve kitlesel mülteci sorunları devam edegeldiği için;
Mülteci Statüsüne ilişkin 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’ne yapılan
yeni katılımlar, mültecilerin yasal durumunun güçlendirmesi ve Yüksek Komiser’in uluslararası
koruma işlevinin uygulanabilmesi açısından büyük önem taşıdığı için;
Yasal mülteci statüsünün dünyanın farklı bölgelerinde bulunan çok sayıda Devlet tarafından
belirlenmesini sağlayan bu temel insani belgelere yapılan katılım, çoğunlukla Genel Kurul
kararları sırasında yeniden gündeme getirilen ilkelerin temel önemini yansıttığı ve bu
düzenlemelerin uluslararası uygulanabilirliğinin sağlanmasına yardımcı olduğu için;
Söz konusu Sözleşme ve Protokol’e yapılan yeni katılımlar, bu belgelere taraf Devlet sayısını
yüz bire çıkarttığı için;
Yürütme Komitesi, bu belgelere yapılacak uluslararası katılımın önemini hatırlatarak,
1.
Bu temel insani belgelere henüz taraf olmamış Devletleri, yapılan uygulamaların gerçek anlamda
uluslararası bir nitelik kazanabilmesi için bu belgelerde yer almaya çağırmıştır;
2.
Mülteci Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesi’nin kabul edilmesinin 40. Yıldönümünde, Birleşmiş
Milletler Üyesi tüm Devletlerin söz konusu belgelere katılmış olmasının ümit edildiğini belirtmiştir;
* ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİ’NİN
TAVSİYESİ ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ
TARAFINDAN ONAYLANMIŞ OLAN BİLDİRGE.
1986 (Yürütme Komitesi - 37. Oturum)
3.
1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’ne katılımın yanı sıra bu belgelerin ilke ve hükümlerinin etkin
bir biçimde uygulanmasının da çok önemli olduğunu vurgulamıştır;
4.
Başkanı ve Yürütme Komitesi’nin Üye Ülkelerini, Yüksek Komiser’in 1951 Sözleşmesi ve 1967
Protokolü’ne yapılan katılımın artırılması konusundaki çabalarına yardımcı olmaya çağırmıştır.
DOSYA ADI: 44-54
1986 (Yürütme Komitesi-37.Oturum)
No. 44 (XXXVII)MÜLTECİ VE SIĞINMACILARIN
ALIKONMASI
Yürütme Komisyonu,
Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesi’nin 31.Maddesi’ni hatırlatarak;
Kitlesel sığınma hareketi konusundaki anlaşmayla ilgili 22. No.lu (XXXII) Kararını, bir ülkede
hukuka uygun şekilde bulunan mültecilerin tutuklanması veya alıkonması konusuyla ilgili
olarak 7. No.lu Karar’ın (XXVIII), (e) paragrafını, mülteci statüsünün belirlenmesi konusunda
ise 8. No.lu Karar’ın (XXVIII) (e) paragrafını hatırlatarak;
Mevcut Kararlarda kullanılan “mülteci”teriminin Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesi
ile 1967 Protokolü’nde kullanılan terimle aynı anlamda olduğunu ve farklı bölgelerde geçerli
olan daha geniş tanımları etkilemeyeceğini belirterek;
(a) Dünyanın çeşitli bölgelerindeki çok sayıda mültecinin ve sığınmacının yasadışı
girişleri nedeniyle veya durumları sonuçlanıncaya kadar sığınma aramakta
olmaları nedeniyle halen alıkonma veya benzeri sınırlayıcı eylemlere maruz
kalıyor olmalarını kaygıyla ifade etmiştir;
(b) İçerdiği zorluk nedeniyle alıkonmanın normal olarak kaçınılması gereken bir
uygulama olduğu fikrini dile getirmiştir. Gerekiyorsa, alıkonma uygulamasına,
ancak yasalarla belirlenen esaslar uyarınca ve kimlik belirleme, mülteci statüsü
veya sığınma isteğinin dayandırıldığı unsurları belirleme, mültecilerin veya
sığınmacıların sığınma istedikleri Devletin yetkililerini yanıltmak amacıyla
seyahat ve/veya kimlik belgelerini imha ettiği veya hileli belge kullandığı
durumlarda veya ulusal güvenlik ve kamu düzenini korumak amacıyla
başvurulabileceği fikrini ifade etmiştir;
(c) Mültecileri ve sığınmacıları haklı bir nedene dayanmayan veya aşırı derece
uzayan alıkonma uygulamalarından korumak üzere Mülteci statüsünü belirlemek
veya sığınma hakkı tanımak konusunda uygulanacak usullerin adil ve hızlı
olmasının önemini belirtmiştir;
1986 (Yürütme Komitesi-37.Oturum)
(d) Mültecilerin ve sığınmacıların durumu ile yabancıların durumu arasındaki
gözetilmesi gereken ayrımı belirleyecek olan ulusal mevzuatın ve/veya idari
uygulamaların önemini vurgulamıştır;
(e) Mülteciler ve sığınmacılarla ilgili olarak alınan alıkonma önlemlerinin yargısal
veya idari anlamda gözden geçirilmesini önermiştir;
(f) Mültecilerin ve sığınmacıların alıkonma koşullarının insani olması gerektiğini
vurgulamıştır. Özellikle, mülteciler ve sığınmacılar mümkünse, adi suçlu olarak
tutulmakta olan kişilerin yanında tutulmayacak ve fiziksel güvenliklerinin tehlike
altında olduğu yerlerde bulundurulmayacaktır;
(g) Alıkonmuş olan mültecilerin ve sığınmacıların Birleşmiş Milletler Mülteciler
Yüksek Komiserliği Bürosu ile temas kurması veya bu ofisin bulunmaması
durumunda, ulusal mülteci yardım organlarına ulaşmasının sağlanmasını
önermiştir;
(h) Mültecilerin ve sığınmacıların içinde bulundukları ülkelere karşı görevleri
olduğunu ve bu görevlerin de özellikle kanun ve yönetmeliklere ve bununla
birlikte kamu düzenini korumak üzere alınan önlemlere uymalarını gerektirdiğini
tekrar ifade etmiştir;
(i) Zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesinin gözetilmesinin asli önemini
yeniden ifade etmiş ve bu bağlamda 6 No.lu Kararı (XXVIII) hatırlatmıştır.
1986 (Yürütme Komitesi-37.Oturum)
No. 45 (XXXVII)MÜLTECİ KAMPLARINA VE YERLEŞİMLERİNE YAPILAN
ASKERİ VE SİLAHLI SALDIRILAR
Yürütme Komitesi,
Mülteci kamplarına ve yerleşimlerine yapılan askeri ve silahlı saldırılar konusunda belirlenen
bir dizi ilke ve kararları içeren taslağın hazırlanması için Yürütme Komitesi tarafından
gösterilen süreğen çabaları hatırlatarak;
Yürütme Komitesinin Başkanını ve Yüksek Komiser’i, bu konuda bir dizi kararı içeren bir
taslak üzerinde anlaşmaya varılması için gösterdikleri çabalardan dolayı kutlayarak;
Yapılan uzun müzakerelerin ardından halen ortak bir noktaya ulaşılamamış olmasından
duyulan üzüntüyü dile getirerek;
Mülteci kamplarına ve yerleşim yerlerine yapılan askeri ve silahlı saldırılarla ve bunun dışında
başka konularla ilgili olarak Genel Kurul’un oyçokluğu ile onayladığı 39/140 No.lu Karar’ın 3.
Paragrafını hatırlatarak;
Mültecilere yapılan muameleler konusunda oluşturulmuş olan standartların geliştirilmesi ve
güçlendirilmesine karşın, özellikle çok sayıda kurbanla ve mülteci kampları ve yerleşimlerine
yapılmaya devam eden askeri ve silahlı saldırılarla da kanıtlanan, dünyanın çeşitli
bölgelerindeki mültecilerin temel hakları ihlallerinden son derece kaygılanıldığını belirtmiştir;
(a)
Mülteci kamplarına ve yerleşim yerlerine yapılan askeri ve silahlı saldırılar sorununun
Yürütme Komitesi tarafından sürekli gözden geçirilerek mültecilerin uluslararası
korumasını desteklemek üzere bir dizi ilke ve karar üzerinde anlaşmaya varılmasının
önemini ve aciliyetini vurgulamıştır;
*ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ
ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN
ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1986 (Yürütme Komitesi-37.Oturum)
(b)
Başkan’ın ve Yüksek Komiser’in bu konudaki istişarelerine devam etmesini,
gelişmeleri gözden geçirerek konunun kendi yetkileri dahilindeki yönleriyle ilgili
ayrıntılı raporlarını Yürütme Komitesi’nin otuz sekizinci oturumuna sunmalarını
istemiştir.
1986 (Yürütme Komitesi-37.Oturum)
YÜRÜTME KOMİTESİNİN
ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASINA
İLİŞKİN OLARAK
1
ALDIĞI KARARLAR
No. 46 (XXXVIII)GENEL
Yürütme Komitesi,
(a) Günümüzde mülteci sorunlarının dünya çapında giderek karmaşık bir hal almasının
Yüksek Komiser’in öncelikli görevi olan koruma işlevinin asli önemini vurguladığını
kaydetmiştir;
(b) Çağdaş mülteci sorununun nitelik ve unsurlarının değişmesiyle birlikte, uluslararası
kamuoyunun sığınmacıların ve mültecilerin özel ihtiyaç ve koşulları konusunda daha
büyük bir anlayış içinde olmaları gerektiğini ve Yüksek Komiser’in onların adına
göstermekte olduğu çabalara tüm Devletlerin tam destek vermesi gerektiğini ifade
etmiştir;
(c) Dünyanın çeşitli yerlerinde zulüm riski olan yene geri göndermeme ilkesinin sürekli olarak
ihlal edilmesinden duyulan ciddi kaygıyı özellikle belirtmiştir;
(d) Güney Afrika’daki mülteci ve sığınmacıların kötüye giden durumlarını kaygıyla ifade
etmiştir;
(e) Aralarında çok sayıda Filistinli’nin de bulunduğu ve dünyanın çeşitli yerlerinde olan
değişik mülteci gruplarının yeterli uluslararası korumadan mahrum olmasından duyulan
kaygıyı ifade etmiş ve Birleşmiş Milletler sistemi içinde bu kişilerin koruma ihtiyaçlarına
yanıt verebilecek çabaların gösterileceği yönündeki umudunu dile getirmiştir;
(f) Yüksek Komiser’in mülteci koruması konusunda liderlik rolü oynadığını bir kez daha dile
getirmiş ve özellikle kendisini tek başına veya ilgili Devlet ve organlarla birlikte bu
kişilerin, diğer olayların yanısıra fiziksel şiddete, korsanlığa, askeri ve silahlı saldırılar ile
keyfi gözaltına karşı fiziksel güvenliklerini sağlamak için olası tüm önlemleri almaya
devam etmeye çağırmıştır;
1
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Döküman No:12A (A/42/12/ Ek I)’da yer almaktadır.
1987 (Yürütme Komitesi- 38. Oturum)
(g) Kadın mültecilerin, tüm mültecilerin yararına kullanılabilecek özel kaynaklara sahip
olmakla birlikte özel koruma ve yardım ihtiyaçlarının bulunduğunu dikkate almış, mevcut
koruma ve yardım programlarını iyileştirmek amacıyla kadınların durumuna özel bir dikkat
gösterilmesi gereğini yeniden dile getirmiş ve tüm Devletler ile ilgili organları, Yüksek
Komiser’in bu yöndeki çabalarını desteklemeye davet etmiştir;
(h) Kadın mültecilerle ilgili güvenilir bilgi ve istatistikleri toplama, bunların durumuyla ilgili
sağduyuyu arttırma ve Ofis’in eğitim programlarında bu kişilerin ihtiyaçlarıyla ilgili bilgileri
toplama gereğini ifade etmiş ve Yüksek Komiser’i Yürütme Komitesi’nin otuz dokuzuncu
oturumunda özellikle kadın mültecilerin koruma ve yardım sorunları ve bu sorunları
çözmek üzere alınacak sağlam önlemlerle ilgili rapor vermeye çağırmıştır;
(i) Bir ülkede koruması sağlanmış olan ve başka bir ülkeye düzensiz olarak giriş yapmış
olan mülteci ve sığınmacılarla ilgili olarak giderek büyümekte olan olgu konusundaki
kaygılarını belirtmiş ve Yüksek Komiser’i 36 (XXXVI) sayılı Karar’ın (j) paragrafını
uygulamaya çağırmıştır;
(j) İltica usullerinin suiistimalini önlemeye yönelik bir dizi önlem almış olan Devletleri, bu
önlemlerin uluslararası temel koruma ilkeleri ve sığınma kurumu üzerinde yıkıcı hiçbir etki
yaratmamasını sağlamaya çağırmıştır;
(k) Kalıcı çözümlerle altta yatan nedenler arasındaki yakın ilişkiye dikkati çekmiş ve
uluslarlarası kamuoyunu, mülteci ve sığınmacıların menşe ülkelerinden ve ilk sığındıkları
ülkelerden göç etme nedenlerine eğilmek için ellerinden geleni yapmaları çağrısında
bulunmuştur;
1987 (Yürütme Komitesi- 38. Oturum)
(l) Özellikle bugün ortaya çıkmakta olan kitlesel sığınma olayları bağlamında, en iyi kalıcı
çözümün gönüllü geri dönüş olduğunu yeniden ifade etmiş, Devletlerin bu alanda
bulunulacak eylemleri her zaman yönlendirmesi gereken temel ilkelere saygı duymaları
gereğini vurgulamış ve Yüksek Komiser ile Devletleri gerektiğinde bu çözümü uygulama
yönünde çaba göstermeye devam etmeye çağırmıştır;
(m) Gerek Merkez’de gerekse sahada özellikle Mülteci Yasası ve Doktrini Bölümü ile
Bölgesel Ofisler arasındaki koordinasyonun artırılması ve BMMYK personelinin Ofis’in
koruma işlevi alanındaki eğitiminin desteklenmesi yoluyla Ofis’in uluslararası koruma
işlevinin güçlendirilmesi çağrısında bulunmuştur;
(n) Uluslararası korumaya en iyi şekilde ancak koruma, yardım ve kalıcı çözümler
konusunda benimsenecek bütünleşik ve küresel bir yaklaşım sayesinde ulaşılabileceğini
belirtmiş ve Yüksek Komiser’i bu konuda ilgili Devletler’den de yardım alarak mülteci
topluluklarıyla ilgili istatistiklerin toplanması gibi çalışmaları daha da geliştirmeye davet
etmiştir;
(o) Mülteci hukuku konusunda daha geniş bir bilgi ve anlayışı geliştirmenin önemini yeniden
dile getirmiş ve özellikle hükümet görevlileriyle birlikte BMMYK personeline verilen eğitim
programları dahil olmak üzere Ofis’in bu yönde gösterdiği tüm çabaları memnuniyetle
karşılamıştır;
(p) Topraklarına sürekli olarak mülteci ve sığınmacıların büyük gruplar halinde girmesine
bağlı zorluklara rağmen Devletlerin bu kişilere karşı muamelelerinde uluslararası
platformda kabul görmüş standartlara büyük ölçüde uyuyor olmasını memnuniyetle
karşılamıştır;
(q) Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü'’e başka Devletlerin de
katılmasını desteklemiş ve Yüksek Komiser’in bunlar ve bunlara benzer düzenlemelere,
özellikle kitlesel mülteci sorunlarıyla karşı karşıya kalan Devletler tarafından yapılan
1987 (Yürütme Komitesi-38.Oturum)
katılımları yaygınlaştırma yönünde göstermekte olduğu çabaları sürdürmesini istemiştir;
(r) Mülteci statüsünün belirlemesine yönelik gerekli usullerin oluşturulması da dahil olmak
üzere, uluslararası mülteci düzenlemelerinin etkin bir şekilde uygulanabilmesi için ulusal
idari ve yasamaya ilişkin önlemlerin bir dizi Devlet tarafından benimsenmesini olumlu
karşılamıştır;
(s) Sivil toplum örgütlerinin Yüksek Komiser’in uluslararası koruma alanında gösterdiği
çabaları etkin bir şekilde desteklemede gösterdikleri katkıları tekrar takdirle karşılamıştır;
(t) Devletlerin, hükümetlerarası, ulusal ve sivil toplum örgütlerini de kapsayan tüm ilgili
organların, mülteciler ve sığınmacılara karşı daha olumlu bir tutum geliştirmek amacıyla
onlara karşı anlayış ve saygı duygusunun oluşturulmasına yardımcı olabilmek için bu
kişilerin özel durumları ve ihtiyaçları konusunda kamuoyuna duyarlık kazandırmaları
gereğini vurgulamıştır;
1987 (Yürütme Komitesi- 38. Oturum)
No. 47 (XXXVIII)ÇOCUK MÜLTECİLER*
Yürütme Komitesi,
(a) Yüksek Komiser’i Çocuk Mültecilere İlişkin Raporu (EC/SCP/46) dolayısıyla takdir etmiş
ve dünyanın çeşitli bölgelerinde çocukların insan haklarının ihlal edilmesinden duyulan
ciddi kaygıyı ve çocukların geniş mülteci nüfusu içindeki özel ihtiyaç ve hassasiyetlerini
ifade etmiştir;
(b) Çocuk mültecilerin dünya mülteci nüfusunun yaklaşık olarak yarısını oluşturduğunu ve
içinde bulundukları koşulların kalıcı çözüm gerektiren sorunlarla birlikte genellikle özel
koruma ve yardım sorunlarına yol açtığını müşahede etmiştir;
(c) Çocukların öncelikle koruma ve yardım alması gereken kişiler olduğu konusunda yaygın
bir şekilde kabul gören ilkeyi yeniden dile getirmiştir;
(d) Çocuk mülteciler adına atılan tüm adımların ailenin bütünlüğü ilkesine olduğu kadar,
çocukların üstün yararı ilkesine göre de yönlendirilmesi gerektiğini vurgulamıştır;
(e) Çocuk mültecilerin fiziksel şiddet ve diğer temel insan hakları ihlalleri ile cinsel suiistimal,
çocuk ticareti, korsanlık eylemleri, askeri veya silahlı saldırı, cebri çalıştırma, siyasi
suiistimal veya keyfi olarak gözaltına alma uygulamalarına maruz kalmasını kınamış ve
bu tür ihlallerin önlenerek kurbanlara yardım edilmesi için ulusal ve uluslararası adımların
atılması yönünde çağrıda bulunmuştur;
(f)
Devletleri sığınma ülkesinde doğan mülteci çocukların doğum kayıtlarını yapmak için
gerekli önlemleri almaya davet etmiştir;
*ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ
ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN
ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1987 (Yürütme Komitesi- 38. Oturum)
(g) Çocuk mülteciler arasında giderek artmakta olan vatansızlık sorunundan duyulan kaygıyı
ifade etmiştir;
(h) Ebeveynlerinin yanında olan ve ebeveynleri mülteci sayılan çocukların da mülteci olarak
tanınmasını teklif etmiştir;
(i)
Refakatsiz çocukların ve ebeveynlerinden ayrı olarak başka ailelerin yanında bulunan
çocukların ihtiyaçlarına bağlı olarak statülerinin ve fiziksel ve duygusal anlamda
desteklenmeleri için gerekli koşulların yaratılması ve aile ya da akrabalarının bulunması
yönünde çaba gösterilmesi gerektiren özel durumlarına dikkati çekmiş ve bu bağlamda
Ailenin Biraraya Getirilmesi konusundaki 24 No.lu (XXXII) Karar’ın ilgili paragraflarını
hatırlatmıştır;
(j)
Yüksek Komiser’i, değerlendirmelerin bireysel olarak yapılmasını ve refakatsiz çocuklar
ile ebeveynlerinden ayrılmış olan ve başka ailelerin refakatinde bulunan çocukların
değerlendirmesi için yeterli sosyal özgeçmişlerin hazırlanarak acil ihtiyaçlarının
karşılanmasının kolaylaştırılmasını, mevcut düzenlemeleri güçlendirmek için gerek acil
gerekse uzun vadeli geçerliliklerin analiz edilmesini ve gereken kalıcı çözümlerin
planlama ve uygulasının yapılmasını sağlamaya çağırdı;
(k) Refakatsiz bir çocuk mülteci için bulunacak en iyi kalıcı çözümün söz konusu olayın özel
koşullarına bağlı olduğunu, ancak gönüllü olarak ülkesine geri dönme olasılığının her
zaman için göz önünde tutularak çocuğun çıkarlarının kollanması ve ülkesine gönüllü
olarak geri dönmesinin yaratacağı olası zorlukların değerlendirilmesi gerektiğini ifade
etmiştir;
(l)
Özürlü mülteci çocukları korumaya, onlara gerekli özel yardımı ve rehabilitasyon
hizmetini vermeye yönelik olarak uluslararası ve ulusal düzeyde desteklenen
programlara duyulan ihtiyacı dile getirmiş ve özürlü mülteci çocukların yeniden
yerleştirilmelerine ilişkin olarak Devletleri “Twenty or More” Planı’na (Yirmi ya da Daha
Fazla) katılmaya çağırmıştır;
(m) Kamplarda uzun süre kalmanın çocuk mültecilerin gelişimi üzerindeki yıkıcı etkilerini ciddi
bir kaygıyla kaydetmiş ve bu etkileri hafifletmek ve en kısa zamanda kalıcı çözümler
sağlamak üzere uluslararası eylemde bulunma çağrısı yapmıştır;
1987 (Yürütme Komitesi- 38. Oturum)
(n) Çocuk mültecilerin duygusal denge ve gelişimini sağlamak üzere özel psikolojik, dini,
kültürel ve rekreasyonel ihtiyaçlarının karşılanmasının önemini ifade etmiştir;
(o) Çocuk mültecilerin temel eğitim hakkına sahip olduklarını tekrar ifade etmiş ve tüm
Devletleri, ayrı ayrı veya hep birlikte Yüksek Komiser’le işbirliği içinde, tüm çocuk
mültecilerin tatminkar niteliğe sahip ve kendi kültürel kimliklerine saygı gösteren ve
sığınma ülkesini anlamaya yönelik bir temel eğitimden yararlanmasını sağlama yönünde
gösterdikleri çabaları yoğunlaştırmaları çağrısında bulunmuştur;
(p) Mülteci çocukların daha ileri eğitim alma ihtiyacını kaydetmiş ve Yüksek Komiser’in genel
yardım programı dahilinde ilköğretim sonrası eğitimi ele almasını teklif etmiştir;
(q) Tüm Devletleri, BMMYK ve ilgili organlarla birlikte çocuk mültecilerin karşı karşıya kaldığı
beslenme ve sağlıkla ilgili sorunlara eğilecek programları ve bununla birlikte yeterli,
dengeli ve güvenli bir diyet, genel bağışıklık ve temel sağlık bakımı sağlayacak
programları geliştirme ve/veya desteklemeye çağırmıştır;
(r)
Çocuk mültecilerin ihtiyaçlarının bireysel olarak veya örnekleme anketleri yoluyla sığınma
ülkesinin de desteği alınarak ve mülteci topluluğunun etkin katılımı sağlanarak, düzenli
olarak ve zamanında değerlendirilerek yaş, cinsiyet, kişilik, aile, din, sosyal ve kültürel
geçmiş ve yerel nüfusun durumu gibi tüm ilgili etkenlerle birlikte gözden geçirilmesini
teklif etmiştir;
(s) BMMYK ile çocuk mültecilere yapılacak yardım ve bunların korunmasına ilişkin diğer
organlar ve kurumlar arasındaki sürekli ve geniş işbirliğinin yasal ve sosyal standartların
oluşturuması yoluyla geliştirilmesi gereğini yeniden dile getirmiştir;
(t)
Çocuk mültecilerin ihtiyaçları konusunda BMMYK, diğer hükümetlerarası organlar, sivil
toplum örgütleri ve ulusal yetkililerce ek destek programlarının belirlenmesi ve mevcut
programların yeniden yönlendirilmesi için yapılacak ileri incelemelerin önemini
belirtmiştir;
1987 (Yürütme Komitesi- 38. Oturum)
(u) Yüksek Komiser’e, ilgili kuruluşlarla istişare ederek, BMMYK ile bu kuruluşlar arasındaki
işbirliğini artırmaya yönelik kurallar geliştirerek çocuk mültecilerin uluslararası koruma,
fiziksel güvenlik, huzur ve normal psikolojik gelişimlerinin sağlanması çağrısında
bulunmuştur;
(v) Yüksek Komiser’e Risk Altındaki Çocuk Mülteciler BMMYK Çalışma Grubu’nun
çalışmalarını çocuk mülteciler konusundaki odak noktası olarak benimseyerek Çalışma
Grubunu güçlendirme ve Yürütme Komitesinin üyelerini düzenli olarak bu grubun
çalışmaları konusunda bilgilendirme çağrısında bulunmuştur.
1987 (Yürütme Komitesi- 38. Oturum)
No. 48 (XXXVIII)MÜLTECİ KAMPLARI VE
YERLEŞİMLERİNE YAPILAN
ASKERİ VE SİLAHLI SALDIRILAR
Yürütme Komitesi,
Dünyanın çeşitli bölgelerinde mültecilerin kamplarına ve yerleşim yerlerine yapılan askeri ve
silahlı saldırılar da dahil olmak üzere mülteciler ve sığınmacılara yapılan yasadışı
saldırılardan duyulan derin üzüntüyü ifade etmiş ve bu saldırıların trajik ve birbirinden farksız
sonuçlarına bağlı olarak mülteciler ve sığınmacıların tahmin edilemeyecek bir insani sefalet
içinde olması karşısında, bu oturumunda insani kaygılarını ve kınamayı en güçlü şekilde ifade
etmenin gerekli ve zamanında olduğuna inanmaktadır;
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun özellikle oybirliği ile kabul edilmiş olan 39/140 (1984)
sayılı Genel Kurul Kararı da dahil olmak üzere, mülteciler ve sığınmacıların hak ve
güvenliklerine karşı gerçekleştirilmiş tüm ihlalleri ve özellikle de mülteci kamp ve
yerleşimlerine karşı girişilen askeri veya silahlı saldırıları kınayan Kararları takdirle
karşılamıştır;
Diğer nedenlerin yanısıra, bu mülteci kamplarının ve yerleşim yerlerinin tümüyle sivil olması
ve insani bir nitelik taşıdığı varsayımına bağlı olarak ve sığınma hakkının veya mülteci
statüsünün başka bir Devlet tarafından düşmanca karşılanamayacak olan barışçıl ve insani
bir hareket olduğu ilkesine dayanarak bu Kararı onaylamıştır; mülteciler ve sığınmacıların
güvenliğini garanti altına alma ve bu kişilerin, Devletlerin ve uluslararası kuruluşların
uluslararası hukuk kuralları ve ilkeleri gereğince taşıdıkları yükümlülükleri ve sorumluluklarını
destekleme konusunda yardımcı olmayı ümit etmiş Devletlerin Birleşmiş Milletler Antlaşması
ve ilgili uluslararası kural ve ilkeler ve uluslararası insani hukuk kuralları gereğince taşıdıkları
hak ve sorumlulukların değişmeyeceğinin altını çizmiştir;
*ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ
ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN
ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1987 (Yürütme Komitesi- 38. Oturum)
1.
Mülteciler ve sığınmacıların hak ve güvenliklerine karşı girişilen tüm ihlalleri ve özellikle
mülteci kamp ve yerleşim yerlerine yapılan askeri ve silahlı saldırıları kınamıştır;
2.
Devletleri, uluslararası hukuk ilkelerine karşı olan ve bu nedenle mazur görülemeyecek
olan bu tür ihlallerden uzak durmaları konusunda önemle uyarmıştır;
3.
Devletleri ve yetkili uluslararası kuruluşları uluslararası dayanışma ilkesi çerçevesinde
mülteci ülkesinin yükünü azaltmak, mevcut olanaklara bağlı olarak mülteci kamplarına ve
yerleşimlerine yapılan, bu tür askeri ve silahlı saldırıların kurbanlarının yaralarını
hafifletmek üzere gerekli tüm yardımı yapmaya çağırmıştır;
4.
Devletleri ve diğer tarafları mülteci kampları ve yerleşim yerlerinin korunmasını
desteklemek üzere alınacak önlemleri artırma konusunda aşağıdaki konuları göz önüne
almaya çağırmıştır;
(a) Sahip oldukları temel haklarla birlikte, kamp ve yerleşim yerlerindeki mültecilerin, sığınma
ülkesi tarafından kendilerine verilen sığınma ve koruma hakkından kaynaklanan birtakım
görevleri vardır. Özellikle, Kamu düzenini korumak üzere alınmış yasal önlemler de dahil
olmak üzere sığınma Devletinin kanun ve yönetmeliklerine uyma, kamp ve yerleşim
yerlerinin tümüyle sivil ve insani niteliğinden ödün verecek her türlü etkinlikten uzak
durma görevleri söz konusudur.
(b) İltica Devletlerinin bu tür kamp ve yerleşim yerlerinin sivil ve insani niteliğini korumak
üzere ellerinden geleni yapmaları zorunludur. Diğer tüm Devletler bu konuda onlara
yardım etmeye davet edilmektedir. Bu yönde, Birleşmiş Milletler’in ilgili organları kendi
referans koşulları dahilinde gerektiğinde yardım etme konusunda tüm Devletlerle
işbirliğinde bulunmaya davet edilmişlerdir.
1987 (Yürütme Komitesi-38. Oturum)
(c) BMMYK ve Birleşmiş Milletler’in diğer ilgili organları kendi referans koşulları dahilinde ve
Birleşmiş Milletler Antlaşması ilkelerine uyarak, kamp ve yerleşim yerlerindeki
mültecilerin güvenliğini sağlayacak koşulları oluşturmak üzere her türlü çabayı
göstermelidir. BMMYK’nın bunu yapabilmesi için Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ile
yakın temas halinde olması ve ilgili tüm taraflarla bağlantıyı sağlaması gerekecektir. Bu
çalışma aynı zamanda sığınma Devletleri ile bu tür mülteci kampları ve yerleşim
yerlerinın korunması ve mümkün olduğunda menşe ülkesinin sınırlarından makul bir
uzaklıkta yerleştirilmeleri için benimsenecek yöntemler konusunda gerekli düzenlemeleri
yapmayı da gerektirmektedir.
(d) Devletlerin Yüksek Komiser’in insani koruma ve yardım işlevini yerine getirmesinde
kendisiyle işbirliği yapma görevi söz konusudur ve bu görevi etkin bir şekilde yerine
getirebilmesi için ilgilenmekte olduğu kamp ve yerleşim yerlerine ulaşabiliyor olması
gerekmektedir.
1987 (Yürütme Komitesi-38. Oturum)
No. 49 (XXXVIII)MÜLTECİLERE AİT
SEYAHAT BELGELERİ*
Yürütme Komitesi,
Mültecilere ikamet etmekte oldukları ülkenin dışında geçici olarak seyahat etme ve diğer ülkelerde
yeniden yerleşmeleri için seyahat belgesi düzenlemenin önemini yeniden vurgulayarak;
Mültecilerin Seyahat Belgelerine ilişkin 13. No.lu Kararı (XXIX) hatırlatarak;
Mültecilerin Statüsü ve Program ile ilişikteki Eki’yle ilgili olan 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin
28. Maddesi’ni hatırlatarak;
(a) Mültecilere Ait Seyahat Belgeleri konusunda Yürütme Komitesi’nin önceki Kararı’nın (EC/SCP/48)
izlenmesine ilişkin olarak Yüksek Komiser’in Notası’nı memnuniyetle karşılamıştır;
(b) 1951 BM Sözleşmesi ve/veya 1967 Protokolü’ne taraf olan Devletlerin büyük bir çoğunluğunun,
yukarıda sözü geçen 1951 BM Sözleşmesi’nin hükümleri ile 13 No.lu Karar’ının (XXIX)
hükümlerini yerine getirdiğini ve bazen de bu hükümleri aştığını memnuniyetle müşahede etmiştir;
(c) Bununla birlikte bazı ülkelerde Seyahat Belgeleri Sözleşmesi konusunda ve bu dökümanların
çıkarılması, bunların coğrafi ve geçici geçerliliği, geri verilme koşulu, uzatılma veya yenilenmeleri,
çıkarılmalarıyla ilgili sorumluluk transferi ve vize çıkarılmasına ilişkin sorunların görülmeye devam
ettiğini belirlemiştir;
(d) 1951 BM Sözleşmesi ve/veya 1967 Protokolüne taraf olup, seyahat belgelerini çıkarmaya,
yenilemeye ve sürelerini uzatmaya, Sözleşmeye ait Seyahat Belgelerinin sahiplerine vize
vermeye yetkili ulusal yetkililere net talimatlar vermek de dahil olmak üzere Sözleşmeye ait
Seyahat Belgelerinin (Madde 28, Program, Ek) çıkarılmasıyla ilgili düzenlemelerin koşullarını etkin
bir şekilde uygulayabilmek için gerekli doğru yasal veya idari önlemleri henüz almamış olan tüm
taraf Devletleri bu önlemleri almaya çağıımıştır;
*ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ
ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN
ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1987 (Yürütme Komitesi- 38. Oturum )
(e) 1951 BM Sözleşmesi ve/veya 1967 Protokolü’ne taraf olmayan ve Sözleşmeye ait Seyahat
Belgelerinde geçerli olan koşullara olabilldiğince benzer durumlarda mültecilere gerekli uygun
seyahat dökümanlarının verilmesini sağlamak üzere uygun yasal veya idari önlemleri almamış
tüm Devletleri bu önlemleri almaya davet etmiştir;
(f)
Yüksek Komiser’in Hükümetlere mültecilerin seyahat belgelerinin çıkarılması konusunda
bulunduğu çeşitli yardımları takdirle anmış ve kendisinden bu konudaki çabalarını sürdürerek,
özellikle de Sözleşmeye Ait Seyahat Belgelerinin formatını modernleştirme olasılığını da
incelemesini istemiştir.
1988 (Yürütme Komitesi- 39. Oturum)
YÜRÜTME KOMİTESİNİN
ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASINA
İLİŞKİN OLARAK
1
ALDIĞI KARARLAR
No. 50 (XXXIX)GENEL
Yürütme Komitesi,
(a) Yüksek Komiser’in koruma konusundaki sorumluluklarının ezeli niteliğini ve asli önemini yeniden
vurgulamıştır;
(b) İnsan hakları standartlarının gözetilmesiyle, mülteci hareketleri ve koruma sorunları arasındaki
doğrudan ilişkiyi kaydetmiştir;
(c) Devletlerin mültecilere karşı muamelelerinin, mülteci korumasının ahlaki boyutları da göz önünde
tutularak, uluslararası hukuk ve insani ilkeler ve uygulamalarla yönlendirilmeye devam edilmesi
gerektiğini vurgulamıştır;
(d) Yalnızca yeni mülteci hareketlerini önlemek bakımından değil, aynı zamanda mevcut sorunların
çözümünü kolaylaştırmak adına da mülteci hareketlerinin altta yatan nedenleri üzerine eğilmenin
önemini vurgulamıştır;
(e) Uluslararası mülteci korumasıyla kalıcı çözümler arasındaki yakın ilişkiye dikkati çekmiş ve
Yüksek Komiserliğin gönüllü olarak geri dönme, ilk sığınma ülkesiyle yerel bütünleşme olma veya
üçüncü bir ülkede yerleşme gibi çözümleri yaratma konusunda gösterdiği çabaları sürdürmeye
çağırmıştır;
(f) Çok sayıda Filistinli’nin de dahil olduğu, dünyanın çeşitli bölgelerindeki değişik mülteci gruplarının
yeterli uluslararası korumadan yoksun olmasından duyulan kaygıları dile getirmiştir ve Birleşmiş
Milletler sistemi içinde bu kişilerin koruma ihtiyaçlarına yanıt verilmesi yönünde çaba
gösterileceğinin ümit edildiğini belirtmiştir;
1
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Döküman No:12A (A/43/12/ Ek I)’da yer almaktadır.
1988 (Yürütme Komitesi-39. Oturum)
(g) Zulüm riski olan yere geri göndermeme ve sınırdışı etme konusuyla ilişkili olarak 6 (XXVIII) ve 7
(XXVIII) sayılı Kararları hatırlatmış ve sınırdışı etme ve zulüm riski olan yere geri göndermeme
ilkeleri konusundaki temel yasakların bir dizi Devlet tarafından sık sık ihlal edilmekte olmasından
duyulan kaygıyı ifade etmiş ve tüm Devletler’den bu konudaki uluslararası yükümlülüklerine sadık
kalmalarını ve bu tür uygulamalara derhal son vermelerini istemiştir;
(h) Dünyanın çeşitli bölgelerindeki mülteci ve sığınmacılara karşı devam eden hak ve güvenlik ihlalleri
bağlamında, Yürütme Komitesinin otuz sekizinci oturumunda alınan 48 No.lu (XXXVIII) kararı
yeniden onaylamıştır;
(i) Devletleri, Yüksek Komiser’i ve diğer ilgili tarafları, mültecilerin keyfi olarak gözaltına alınması ve
şiddete maruz kalmasından korumak için gerekli tüm önlemleri almaya çağırmıştır;
(j) Kazanç sağlayan istihdam da dahil olmak üzere temel ekonomik ve sosyal hakların
geliştirilmesinin, mültecilerin kendi kendine yetmesi ve ailevi güvenliklerinin sağlanması, insanlık
onurunun yeniden kazandırılması, mülteci sorunlarına kalıcı çözümlerin getirilmesi bakımından
çok önemli olduğunu belirlemiştir;
(k) Mültecileri barındıran tüm Devletleri, ülkelerinde mülteci istihdamının kolaylaştırılması, mülteci
istihdamı konusunda mevcut engellerin tespit edilerek olabildiğince ortadan kaldırılması için kanun
ve uygulamaların incelenmesi yönünde teşvik etmiştir;
(l) Mülteci sorunları ile ülkesiz kişiler arasındaki yakın ilişkiye dikkati çekmiş ve Devletleri ülkesiz
kişilere uygun önlemleri etkin bir şekilde araştırarak geliştirmeye ve bu çerçevede Ülkesiz Kişilerin
Statüsü’ne ilişkin 1954 Sözleşmesi ile Ülkesizliğin Azaltılması konulu 1961 Sözleşmesine taraf
olmaya ve bununla birlikte ülkesiz kişilerin temel haklarını korumaya yönelik yasaları
benimsemeye ve ülkesizliğe neden olan kaynakları ortadan kaldırmaya çağırmıştır;
(m) Mültecilerin genel korumasının geliştirilmesi bağlamında, ilgili her ülkenin özel gerekliliklerini göz
önüne alarak, kamuoyundaki farkındalık ve bilgilendirme çalışmalarını ve bununla birlikte sivil
toplum örgütlerinin mülteci korumasıyla ilgili diğer konularda olduğu kadar bu konuda verebileceği
değerli katkıları artırma gereğini vurgulamıştır;
1988 (Yürütme Komitesi- 39. Oturum)
(n) Bir ülkede koruma sağlanan ve başka bir ülkeye düzensiz bir şekilde giden mülteci ve
sığınmacılara ilişkin giderek büyümekte olan sorundan duyulan kaygıyı dile getirmiş ve Yüksek
Komiser’i 46 No.lu (XXXVI) kararın (j) paragrafını uygulamaya davet etmiştir.
1988 (Yürütme Komitesi-39.Oturum)
No. 51 (XXXIX)MÜLTECİ HUKUKUNUN
GELİŞTİRİLMESİ VE YAYGINLAŞTIRILMASI*
Yürütme Komitesi,
Mülteci hukukunun geliştirilerek yaygınlaştırılmasının Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek
Komiserliği’nin asli sorumluluklarından biri olduğunu ve bu konunun mültecilere etkin uluslararası
koruma sağlanmasıyla doğrudan ilişkili olduğunu yinelemiştir;
Uluslararası Belgelere Katılım ve Bunların Uygulanmasına ilişkin 42 No.lu Kararı (XXXVII) ve 43 No.lu
Kararı (XXXVII) yani otuz yedinci oturumda kabul edilmiş olan Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951
Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ile 1967 Protokolüne ilişkin Cenevre Bildirisi’ni hatırlatmıştır;
1.
Mülteci hukuku ile koruma ilkelerinin daha yaygın olarak bilinmesi ve anlaşılması ve yeterli
kaynakların elverişliliğine bağlı olarak mülteci yasasının yaygınlaştırılması ve geliştirilmesi
alanında BMMYK tarafından girişilen etkinliklerin Devletlerden alınan etkin işbirliği ve destekle
birlikte yoğunlaştırılması gereğini yeniden ifade etmiştir;
2.
Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolü’ne taraf olmayan tüm Devletleri
bu düzenlemelere ve uygunsa mülteci hukukunun temel ilkelerinin olası en yaygın uygulamasını
teminat altına almak amacıyla Afrika’daki mülteci sorunlarının belirli yönleriyle ilgili 1969 Afrika
Birliği Kuruluşu’na (OAU) taraf olmaya çağırmıştır.
3.
Gerek mülteci hukukunun yaygınlaştırılmasında göz ardı edilemeyecek bir rol oynayan (STÖ) sivil
toplum örgütlerinin işbirliğiyle, gerekse Mülteciler Dökümantasyon Merkezi tarafından verilen
çeşitli bilgi hizmetleri ve yayınlar yoluyla mülteci hukukunun yaygınlaştırılması yönünde Yüksek
Komiser tarafından atılan çeşitli adımları memnuniyetle karşılamıştır.
*ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ
ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN
ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1988 (Yürütme Komitesi-39. Oturum)
4.
Mülteci hukuku ve ilkelerinin pratik uygulamasının geliştirilmesi gereğini ve mülteci hukuku ile
mülteci koruması konusunda mülteci etkinlikleriyle ilgili hükümet görevlileri veya diğer görevlilere
BMMYK tarafından verilecek veya desteklenecek eğitim kurslarının önemini vurgulamış ve
Devletleri gerek buna benzer ilgili hedef grupların faydalanacağı yayılma çalışmalarını gerekse bu
gibi kursların organizasyon ve uygulamasını başlatmaya veya bu konuda işbirliği göstermeye
çağırmıştır;
5.
BMMYK’den dünya çapındaki promosyon etkinlikleri ve bunların bölgesel bazdaki mali etkileriyle
ilgili olarak Yürütme Komitesi’ne bilgi vermesini istemiştir.
1988 (Yürütme Komitesi-39.Oturum)
No.52(XXXIX)ULUSLARARASI DAYANIŞMA
VE MÜLTECİ KORUMASI
Yürütme Komitesi,
Dünyadaki mülteci sorunlarının, bunlara eşlik eden ciddi insan hakları ihlallerinin ve bundan etkilenen
milyonlarca insanın yerinden edilerek tehlikeye sokulmasının yarattığı ağır ve karmaşık sorunlardan
duyulan derin kaygıyı ifade ederek;
Mülteci sorunlarının uluslararası kamuoyu için bir kaygı unsuru olduğunu ve bunların çözümünün
Devletlerin hep birlikte içtenlikle ve gerçek insaniyet ve uluslararası dayanışma içinde gösterecekleri
irade ve kapasiteye bağlı olduğunu yeniden açıklayarak;
Devletlerin mültecilere yapılan muameleler konusunda temel bir standardı ve korumayı oluşturma
sorumluluğu veya yükümlülüğünün olduğunu ve bunların iyi niyet içinde yerine getirilmesi gerektiğini
ifade ederek;
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin mültecilere koruma sağlama konusunda duyulan
acil ihtiyaç nedeniyle kurulduğunu ve Komiserliğin gerçek işlevinin bu koruma işlevi olduğunu
belirtmiştir;
1.
Ofis’in koruma rolünü tanımlamış olan Devletlerin, Ofis ile işbirliği içinde çalışarak, bu çalışmaları
motive eden temel insani ilkelere bağlı olarak yetkilerini kullanmasında işbirliği içine girme
sorumluluğuna sahip olduğunu belirlemiştir;
2.
Devletlerin ve BMMYK’nin mültecilerin sorunlarına çözüm bulma ve mültecilerin temel haklarının
uluslararası korumasını sağlama amacında birleştiklerini belirtmiştir;
*ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ
ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN
ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1988 (Yürütme Komitesi-39.Oturum)
3.
Uluslararası dayanışma ilkesinin, sığınma hakkına karşı insani bir yaklaşım benimsenmesini teşvik
etmede ve genel olarak uluslararası korumanın etkin bir biçimde uygulanmasında temel bir rol
oynadığını vurgulamıştır;
4.
Her koşul altında, temel insani ilkelere saygı gösterilmesinin uluslararası camianın tüm üyeleri için
bir zorunluluk olduğunu ve bunun da uluslararası dayanışmanın bu ilkelerin tatminkar bir şekilde
uygulanmasında çok büyük önem taşıdığı anlamına geldiğini hatırlatmıştır;
5.
Tüm Devletlerin gerek ikili gerekse çok taraflı olarlak uygun olan tüm yollardan Yüksek Komiser’in
koruma işlevlerini etkin bir şekilde desteklemeye devam etmelerini ve bununla birlikte özellikle
sığınma arama ve elde etme hakkını koruyarak zulmü önleme ve non-refoulement ilkesine
tümüyle saygı gösterilmesini sağlama konusunda mültecilere karşı taşıdıkları insani sorumlulukları
yerine getirmeleri çağrısında bulunmuştur.
1988 (Yürütme Komitesi-39.Oturum)
No.53(XXXIX)KAÇAK SEYAHAT EDEN SIĞINMACILAR*
Yürütme Komitesi,
Kaçak olarak seyahat eden sığınmacıların genellikle son derece hassas bir durumda
uluslararası koruma ve kalıcı çözüm ihtiyacı içinde olduklarını belirleyerek;
Sığınacak Ülkesi olmayan Mültecilerle ilgili olarak Yürütme Komitesinin otuzuncu oturumunda
kabul edilmiş olan 15 No.lu (XXX) kararını hatırlatarak;
Kaçak olarak seyahat eden sığınmacılarırn ihtiyaçlarına gerektiği gibi eğilme ve bunları
karaya çıkararak mülteci statülerini belirleme ve gerektiğinde onlara kalıcı bir çözümü
sağlama gereğini yeniden ifade ederek;
Kaçak olarak seyahat eden sığınmacılarla ilgili olarak halihazırda hiçbir genel ve uluslararası
anlamda kabul görmüş kuralın olmadığını ve aynı zamanda sığınmacılara durumlarının
gerektirdiği özel ilginin gösterilmesi gerektiğini belirlemiştir;
Devletlerin ve BMMYK’nin kaçak olarak seyahat eden sığınmacılarla ilgili gerçek olaylar
üzerinde çalışırken aşağıdaki noktaları dikkate almasını önermiştir;
1.
Diğer sığınmacılar gibi, kaçak seyahat halindeki sığınmacıların da menşe ülkelerine zorla geri
gönderilmeye karşı korunması gerekir.
2.
Bandra Devletinin sorumlulukları değişmeksizin, kaçak olarak seyahat eden sığınmacılara
mümkün olduğunda uğranılan ilk limanda karaya çıkma izni verilmeli ve karaya çıkılmış olması,
karaya çıkılan ülkede kalıcı bir çözüm ifade ediyor olmasa da, bu kişilerin yetkililerle tespit edilen
mülteci statüsüne kavuşmaları sağlanmalıdır.
*ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ
ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN
ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1988 (Yürütme Komitesi-39.Oturum)
3.
Normal şartlarda olayın tüm yönlerine bağlı olarak BMMYK’den, mülteci olarak bulunan kişiler için
kalıcı bir çözüm bulma konusuda yardımcı olması istenecektir.
1988 (Yürütme Komitesi-39.Oturum)
No.54KADIN MÜLTECİLER
Yürütme Komitesi,
Mülteci Kadınlar Notası’nı (A/AC.96/XXXIX/CRP.1) ve özellikle bu notanın kadın mültecilere yardım,
bunların koruması ve sağlanacak kalıcı çözümlerle ilgili sorun ve özel ihtiyaçlarının birbirine bağlı
olduğu konusunda yapılan vurgulamayı takdirle karşılamıştır;
Uluslararası koruma bağlamında, kadın mültecilerin belirli yönlerden zarar gördüğü, özellikle fiziksel
güvenliklerinin tehdit edilerek cinsel suiistimalle karşılaştıkları durumlar olduğunu belirlemiştir;
Ofis ve ilgili organlar tarafından alınacak önleyici önlemlerin desteklenerek kadın mültecilerin fiziksel
güvenliklerinin artırılması çağrısında bulunmuştur;
Evsahibi Hükümetlere, kadınlarla ilgili etkinliklerinde, Ofis’in koruma etkinliklerine verdikleri desteği
artırmaları çağrısında bulundu ve ilgili Hükümetlerin Risk Altındaki Kadınlara Yönelik Özel Yeniden
Yerleşim Programı’nı desteklemesini istedi.
Yüksek Komiser’in kadın mültecileri hayati bir ekonomik güç olarak tanımasını desteklemiş ve
kadınların, koruma ve yardım programlarının planlanmasından fayda görecek kişiler olduğu kadar, aynı
zamanda katılımcı taraflar olarak da desteklenmeleri gerektiğini belirlemiştir;
Yüksek Komiser’in her aşamadaki programlama ve planlamasına kadın konularının da eklenmesi
yönünde etkin önlemler getirmesini istemiştir (özellikle: teknik sektör kuralları içindeki kontrol listeleri,
Yürütme Komitesi’nin ülke bölümleri içindeki cinsiyet konuları, BMMYK Program Kitapçığı’ndaki
ayrıntılı referans). Aynı zamanda, fonlandırma amacıyla verilmiş olan tüm proje dökümanlarının,
sorunlarla ve kadın mültecilerin özel ihtiyaçlarıyla ilgili bir paragraf içermesini ve periyodik açıklama
raporlarının bu konuyu da içermesini istemiştir;
1988 (Yürütme Komitesi-39.Oturum)
BMMYK aracılığıyla çalışmaları koordine edecek, bütünleştirecek ve idare edecek ve etkin biçimde
kıdemli düzeyde çalışacak bir Yönetim Kurulu’na duyulan ihtiyacı vurgulamıştır;
Yüksek Komiser’i diğer Birleşmiş Milletler organizasyonları, bağış camiası ve sivil toplum örgütlerinden
elde edilen deneyimi araştırarak bu deneyimi kullanmaya ve bu bilgileri BMMYK’nin belirli yönelimleri
doğrultusunda uyarlamaya çağırmıştır;
Yüksek Komiser’i, kamuoyunu kadın mülteciler konusunda bilgilendirme çalışmalarına girişmesi
yönünde teşvik etmiş ve kendisini bu alandaki çalışmalarını gelecekte genişletmeye çağırmıştır;
Yüksek Komiser’i, BMMYK personeline ve uygulayıcı taraflara verilerek mültecilerin belirli ihtiyaçları
konusundaki farkındalığı artırmak ve bu ihtiyaçlara yanıt verecek pratik araçları geliştirmek üzere
verilecek eğitim modüllerini geliştirmeye teşvik etmiştir;
Yürütme Komitesi’nin kırkıncı oturumunda, Yüksek Komiser’i Ofis’in kadın mültecilerle ilgili politika ve
programlarının uygulanması konusunda ayrıntılı bir raporla birlikte BMMYK’nın kadın mültecilerin
uluslararası korumasıyla ilgili olarak uyguladığı dahili kuralların etki derecesinin değerlendirmesini
sunmasını istemiştir;
Evsahibi ülkelere, bağış camiasına ve sivil toplum örgütlerine, bu programın uygulanmasında Yüksek
Komiser’i etkin bir şekilde destekleme çağrısında bulunmuştur.
DOSYA ADI: 55-64
1989 (Yürütme Komitesi-40.Oturum)
YÜRÜTME KOMİTESİNİN
ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASINA
1
İLİŞKİN OLARAK ALDIĞI KARARLAR
No. 55 (XL) GENEL
Yürütme Komitesi,
a)
Yüksek Komiser’in koruma sorumluluklarının öncül niteliğini ve asli önemini yeniden dile
getirmiştir;
b)
BMMYK’nin halihazırdaki mali durumundan duyulan kaygıyı ifade etmiş ve bu bağlamda BMMYK
ile birlikte Devletleri, kamu ve sivil toplum örgütleri ile genelde uluslararası kamuoyunu koruma
etkinliklerine gerekli önceliği vermeye ve bunların etkililiğini ve verimliliğini sağlamak üzere
çalışmaya çağırmıştır;
c)
Mültecilerin güvenliklerinin ve fiziksel bütünlüklerinin temel koruma ilkelerine gösterilen saygıya
bağlı olduğunu belirtmiş ve Devletlerin, statüleri belirleninceye ve dosyalarına gereken çözüm
bulununcaya kadar mültecileri kabul ederek almaya devam etmelerini istemiştir;
d)
Mültecilerin korunmasının bazı Devletlerde sınırdışı etme ve mültecilerin zulüm riski olan ülkeye
geri gönderilmesi yoluyla veya özel durumlarını dikkate almayan birtakım uygulamalarla ciddi bir
şekilde tehlikeye sokulmasından duyulan derin kaygıyı dile getirmiş ve tüm Devletleri bu tür
uygulamalardan uzak durmaya ve özellikle de bu tür uygulamalara karşı koyulan temel
yasaklamalara rağmen mültecileri geri çevirmek veya ülke dışına çıkarmak gibi uygulamalara
başvurmamaya çağırmıştır;
1
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Döküman No:12A (A/44/12/ Ek I)’da yer almaktadır.
1989 (Yürütme Komitesi-40.Oturum)
e)
İlgili ölçütlere göre mülteci olarak tanınmaları için geçerli hiçbir belirgin nedeni olmayan kişilerin
mülteci statüsü talep etmelerinin, bazı Devletler açısından ciddi bir sorun oluşturmaya devam
etmesinden ve bu gibi taleplerin mülteci olarak tanınmak için anlamlı nedenleri bulunan başvuru
sahiplerinin çıkarlarını da zedelemesinden duyulan kaygıyı dile getirmiştir;
f)
Bu bağlamda uluslararası ölçütlere ve uygun yasal teminatlara uygun olarak, statü belirleme
usulünün hızlı ve etkili bir biçimde işletilmesinin önemini vurgulamıştır;
g)
Dünyanın çeşitli bölgelerinde, sığınma talep etmek üzere bir ülkeye yasadışı giriş yapan ya da
hukuka aykırı olarak bulunan kişilerin durumları belirleninceye kadar hali hazırda alıkonma veya
benzeri kısıtlayıcı uygulamalara maruz kalan çok sayıda mülteci ve sığınmacının durumundan
duyulan kaygıyı ifade etmiş ve bu tür kişilerin alıkonmasına ilişkin gerekçelere çerçeve oluşturan
44 No.lu Kararı’nı (XXXVI) tekrarlamıştır;
h)
Dünyanın çeşitli bölgelerindeki mültecilerin ve sığınmacıların hak ve güvenliklerinin ciddi bir
biçimde ihlal edilmesi ve bununla birlikte silahlı kuvvetlerde zorla istihdam edilmesi konusunda
duyulan kaygıları ifade etmiştir;
i)
Mültecilerin kamplarına ve yerleşim yerlerine yapılan askeri ve silahlı saldırılar konusunda 48
No.lu Kararı (XXXVIII) yeniden hatırlatmış ve ilgili tüm tarafları BMMYK’ye ulaşma konusu da dahil
olmak üzere, mevcut tüm kurallara saygı göstermeye çağırmıştır;
j)
Çok sayıda Filistinli’nin de dahil olduğu, dünyanın çeşitli bölgelerindeki farklı mülteci gruplarının
yeterli uluslararası korumadan mahrum olmasından duyulan kaygıyı ifade etmiş ve bu kişilerin
koruma ihtiyaçlarına yanıt verilmesi için Birleşmiş Milletler sistemi içinde çaba gösterilmeye devam
edileceğini umduğunu belirtmiştir;
k)
Devletlerin uluslararası uygulamalara uygun olarak suçluların iadesi konusundaki mevzuatın veya
düzenlemelerinin, mültecilerin temel haklarını korumaya yönelik koruma veya muafiyetleri
içermesini sağlayacağı yönündeki inancını ifade etmiştir;
1989 (Yürütme Komitesi-40.Oturum)
l)
Çok sayıda mültecinin gönüllü geri dönüş suretiyle sorunlarına kalıcı bir çözüm bulmuş
olmalarından duyulan memnuniyeti ifade etmiş ve bu bağlamda Gönüllü Geri Dönüş konulu 40
No.lu Kararın (XXXVI) önemini vurgulamıştır;
m) Yeniden yerleşimin bazı mülteciler için olası bir çözüm olmakla kalmayıp aynı zamanda bireysel
olaylarda bir koruma önlemi olduğunun da altını çizmiş, çeşitli Afrika Devletlerinin bu tür yeniden
yerleşim fırsatlarını sağlamasını memnuniyetle karşıladığını bildirmiş ve tüm devletleri bireysel
mültecilerin korunmasına yönelik acil durumlara yanıt verebilmek için gerekli yerleri hızla hazır
hale getirmeye davet etmiştir;
n)
Ofisin mülteci hukukunun ilerletilmesi ve yayılması konusunda ve özellikle hükümet görevlilerinin
ve diğer ilgili görevlilerin koruma alanında eğitildiği kursların organizasyonunda gösterdiği başarıyı
müşahede etmiş ve Yüksek Komiser’in, bu tür koruma eğitimi kurslarını önemli bir ölçekte devam
ettirmek üzere her türlü çabayı göstererek etkinliklerini sürdürmesini istemiştir;
o)
Macaristan’ın Mültecilerin Statüsüyle ilgili olan 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ile 1967
Protokolü’ne katılımını memnuniyetle karşılamış ve Yüksek Komiser’in bu düzenlemelerin
evrensel geçerlililiğini sağlamaya yönelik etkin çalışmalarını desteklemiştir;
p)
Uluslararası Koruma İle İlgili Bütünün Alt Komitesi’nin kurulmasından bu yana, mülteci koruma
alanında mevcut yetersizlik ve sorunların belirlenmesi konusunda, mülteci sorunu ile ilgili
politikaların geliştirilip yönlendirilmesi sırasında Devletler’in, BMMYK’nın ve diğer kuruluşların
ortaya koyduğu uluslararası kurallar olan kararları alarak oynadığı önemli rolü yeniden
onaylamıştır;
q)
Bu görevin önemi dolayısıyla ve Alt Komite’nin herhangi bir konunun tüm yönlerini derinlemesine
inceleyebilmesi için, Alt Komitenin gündeminin mültecilerin uygulamada yararına olan tercihen bir
veya iki konuyla sınırlandırılmasına, yıllık toplantıların arasında gayriresmi çalışma gruplarınca
yapılacak toplantıların daha yararlı olduğuna ve gerektiğinde belirli bir konunun Alt Komite’nin
sonraki toplantılarında ele alınabileceğine karar vermiştir.
1989 (Yürütme Komitesi- 40.Oturumn)
No.56(XL) KALICI ÇÖZÜMLER
VE MÜLTECİ KORUMASI*
Yürütme Komitesi,
Mülteci korumasının ve mülteci sorunlarına çözüm aranmasının, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek
Komiserliği’nin kuruluş amacına bağlı işlevleri olduğunu hatırlatarak;
Çözüme ulaşma süreci içinde temel koruma ilke ve kaygılarının gözetilmesi gerektiğini bir kez daha
ifade ederek;
Mültecilerin ve sığınmacıların çağdaş sorununun boyut ve karmaşıklığı dolayısıyla mevcut gerçekliğe
denk düşecek uyumlu ve kapsamlı yaklaşımların geliştirilmesi gerektiğine inandığını ifade ederek;
a)
Mülteci Sorununun Çözümü ve Mültecilerin Korunması konusunda İtalya’nın San Remo
kentinde 12-14 Temmuz 1989 tarihinde bir grup uzmanın oluşturduğu gayriresmi
Yuvarlak Masa toplantısının daha sonra alınan (EC/SCP/55 sayılı Dökümanda yeniden
oluşturulmuştur) rapor ile geri plan çalışmalarını takdirle karşılamıştır;
b)
Toplantı sırasında aşağıdaki konulara gösterilen özeni takdirle karşılamıştır;
i)
En iyi çözüm olarak insan haklarının gözetilmesi de dahil olmak üzere önleme
konusu ve bununla birlikte koruma ve çözümler arasındaki iç ilişki;
ii)
Yeni toplu hareketleri önlemek ve getirilecek en iyi çözüm olan mültecilerin gönüllü
geri dönüşlerini kolaylaştırmak amacıyla sığınmacıların ve mültecilerin toplu halde
hareket etme nedenleri üzerine eğilmeye yönelik ortak uluslararası çabaların
güçlendirilmesi;
*ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ
ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN
ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1989 (Yürütme Komitesi- 40.Oturum)
iii)
Gerek menşe ülkesi, iltica ülkesi ve yeniden yerleşilen ülke, gerekse geniş çapta
uluslararası kamuoyu tarafından ayrı ayrı yükümlülük ve sorumluluklarına bağlı
olarak getirilecek çözümlerin etkin bir biçimde teşvik edilmesi;
iv)
İlgili taraflar arasında doğrudan veya aracılar vasıtasıyla yapılacak temasları teşvik
etmeye ve kolaylaştırmaya yönelik uluslararası adımların atılması yoluyla çözümlerin
sunulması;
v)
Gelişime yönelik işbirliğinin hem iyileştirici hem de önleyici yönleriyle ele alınması;
vi)
Gerektiğinde mevcut yasa ve doktrinlerin mültecilerin karşılaştığı gerçek durumların
ışığında ve bu bağlamdaki insan hakları ilkeleri de göz önüne alınarak incelenmesi;
vii)
İltica veya sığınma ülkesindeki veya menşe ülkesindeki mültecilerin korunması
bakımından çok önemli olan geleneksel ilkelerin ve korumaların artırılarak
güçlendirilmesi;
c)
İlgili konuların önem, kapsam ve karmaşıklığı ile bunların derinlemesine incelenmesi
gereği karşısında atılacak ilk adım olarak Yüksek Komiser’i Yürütme Komitesinin Başkanı
ile istişare içinde Yürütme Komitesinin üyelerinden oluşan bir açık uçlu çalışma grubu
oluşturmaya ve bu grupla birlikte Yüksek Komiser’in yetkisini göz önüne alarak koruma
ve çözüm konularını uygun ve kapsamlı bir şekilde inceleyerek Yürütme Komitesi’nin kırk
birinci oturumunda bir rapor sunmaya çağırmaya karar vermiştir.
1989 (Yürütme Komitesi-40.Oturum)
No.57(XL) MÜLTECİLERİN STATÜSÜNE İLİŞKİN
1951KONVANSİYONU VE
1967PROTOKOLÜNÜN UYGULAMASI
Yürütme Komitesi,
Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesi’nin kırkıncı
kutlanacağını hatırda tutarak;
yıldönümünün 1991’de
Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolü’nün mülteci koruması ve
mültecilerin iltica ülkesindeki statülerinin desteklenmesi bakımından taşıdığı asli önemi
tekrarlayarak;
Yürütme Komitesi’nin otuz yedinci oturumunda alınan ve diğer konuların yanısıra Sözleşme
ile Protokolün etkin bir şekilde uygulanmasının önemini vurgulayan 42 ve 43 sayılı Kararları
(XXXVII) dikkate alarak;
Bu düzenlemelerin Taraf Devletler tarafından tümüyle ve etkin bir şekilde uygulanması
gereğinin altını çizerek;
1951 Sözleşmesi’nin 35. Maddesi uyarınca, Taraf Devletler’in BMMYK’nin Sözleşmeye ilişkin
denetmenlik görevini ve bu görev dahilinde uygulama konusundaki bilgi ve istatistiksel
verilerin sağlanması çalışmalarını desteklemeleri gerektiğini dikkate alarak;
a)
Sözleşme ve Protokol hükümlerinin, bu düzenlemelerin hedef ve amaçlarına tümüyle
uygun bir şekilde uygulanabilmesi bakımından Devletler tarafından olumlu ve insani bir
yaklaşımın benimsenmeye devam edilmesi gereğini vurgulamıştır;
b)
Bu uluslararası mülteci düzenlemelerinin etkili bir şekilde uygulanabilmesi için Devletlerin
gerekli olan uygun yasal ve/veya idari önlemleri almayı değerlendirmeleri yönündeki
isteğini tekrarlamıştır;
*ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ
ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN
ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1989 (Yürütme Komitesi-40.Oturum)
c)
Devletleri, bu düzenlemelerin tümüyle uygulanmasını önleyen olası yasal veya idari
engelleri tespit etmek ve ortadan kaldırmak için gerekli olan her türlü adımı atma
konusunda değerlendirme yapmaya çağırmıştır;
d)
Yüksek Komiser’in 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’nün uygulanması konusunda bu
Alt Komite tarafından Sözleşmenin kırkıncı yıldönümü kutlamaları dahilinde
değerlendirilmek üzere daha ayrıntılı bir rapor hazırlamasını istemiş ve Taraf Devletleri,
istendiğinde her ülkeyle ilgili olarak sözleşme ve/veya Protokol uygulamaları konusundaki
ayrıntılı bilgileri zamanında Yüksek Komiser’e vermek suretiyle bu çalışmayı
kolaylaştırmaya çağırmıştır.
1989 (Yürütme Komitesi- 40.Oturum)
No.58(XL) KORUMA ALTINA ALINDIKLARI BİR ÜLKEDE DÜZENSİZ BİR ŞEKİLDE AYRILAN
MÜLTECİ VE SIĞINMACILAR SORUNU*
a)
Mülteci olarak tanınmış olsunlar veya olmasınlar (sığınmacılar), koruma altına alındıkları
ülkeden düzensiz bir şekilde ayrılarak başka bir yerden sığınma talebinde bulunmak veya
kalıcı olarak yerleşmek isteyen kişilerin sorunu giderek kaygı yaratan bir konu haline
gelmektedir. Bu kaygının nedeni ise, mültecilere uygun çözümler yaratma yönünde
gösterilen uluslararası nitelikteki çabaların söz konusu düzensiz hareketler tarafından
olumsuz yönde etkilenmesidir. Bu tür düzensiz hareketlerde, ilgili ulusal yetkililerin
önceden onayı alınmaksızın veya bir giriş vizesi olmaksızın ya da normal olarak seyahat
için istenen yeterli belgeleri olmaksızın veya hatalı ya da hileli dökümanlar kullanılarak
başka bir ülkenin topraklarına giriş yapılmaktadır. Benzer şekilde kaygı yaratan bir başka
konu da, vardıkları ülkedeki yetkilileri yanıltmak amacıyla belgelerini isteyerek yok eden
veya atan mülteci ve sığınmacıların giderek büyümekte olan sorunudur.
b)
Bir ülkede koruma altına alınmış olan mülteciler ve sığınmacıların düzensiz hareketleri
büyük ölçüde, eğitim ve istihdam olanağı bulunmadığı ve gönüllü olarak geri dönmek,
gidilen yerle bütünleşmek ve yeniden yerleşmek suretiyle bulunacak uzun vadeli kalıcı
çözümlerin mümkün olmaması nedeniyle kendilerini bulundukları ülkeden çıkmak
durumunda hisseden kişiler tarafından gerçekleştirilmektedir;
c)
Bu tür düzensiz hareketlerin yarattığı sorun ancak BMMYK ile istişare halinde çalışacak
olan hükümetlerin atacağı ortak adımlarla ve aşağıdaki hedeflere yönelerek çözülebilir;
i)
herhangi bir mülteci olayında düzensiz hareketlerin nedenleri ve kaspamını tespit
etmek;
* Bu kararla ilgili yorum içeren bildiri veya çekinceler için bkz. Döküman A/AC.96/737 kısım N,
sayfa 23.
1989 (Yürütme Komitesi-40.Oturum)
ii)
sığınma hakkı tanıyarak veya gerekli olan kalıcı çözümleri getirerek veya diğer uygun
yardım önlemlerini alarak, bu tür düzensiz hareketlerin nedenlerini ortadan kaldırmak
veya hafifletmek
iii)
İlgili ülkelerdeki mültecilerin kimliklerinin belirlenmesi için gerekli düzenlemelerin
yapılmasını desteklemek
iv)
Kendilerini içinde buldukları belirsiz durum nedeniyle bir ülkeden başka bir ülkeye
düzensiz bir şekilde hareket etmek durumunda hisseden mültecilere ve
sığınmacılara insanca muamele edilmesini sağlamak;
d)
Bu çerçeve içinde hükümetler BMMYK ile yakın işbirliği içinde çalışarak aşağıdaki işleri
yapmalıdır
e)
i)
Mültecilerin ve sığınmacıların koruma altına alındıkları ülkelerde kalıcı bir çözüm
tespit edilinceye kadar ihtiyaç duydukları bakım ve desteği görmeleri için gerekli
önlemlerin oluşturulmasının sağlanması
ii)
Öncelikle gönüllü geri dönüş, bu çözüm mümkün olmadığında ise, içinde
bulunulan yerle bütünleşme ve yeniden yerleşme fırsatlarının yeterince
sağlanması üzerinde durularak gereken kalıcı çözümlerin oluşturulması;
Belirli bir ülkede koruma altına alınmış olan mülteciler ve sığınmacılar normal olarak
başka bir yerde kalıcı çözüm arayışıyla düzensiz bir şekilde o ülkeden ayrılmamalı, ancak
hükümetler ve BMMYK tarafından yukarıdaki (c) ve (d) paragraflarında öngörüldüğü
şekilde atılan adımlar yoluyla mümkün kılınmış olan mevcut kalıcı çözümlerden
faydalanmalıdır.
f)
Koruma altına alındıkları ülkeden düzensiz bir şekilde ayrılan mülteciler ve sığınmacılar o
ülkeye aşağıdaki şartlarda geri gönderilebilirler
i)
bulundukları ülkede zulüm riski olan yere geri göndermeye karşı korunuyorlarsa
ve
ii)
Orada kalmalarına izin veriliyor ve kendileri için kalıcı bir çözüm bulununcaya
kadar temel insani standartlar çerçevesinde muamele görüyorlarsa. Böyle bir
geri dönüşün öngörüldüğü durumlarda, ilgili kişinin yeniden kabul ve geri alım
düzenlemelerinde yardımcı olması için BMMYK’ye başvurulabilir.
1989 (Yürütme Komitesi-40.Oturum)
g)
Bir mülteci veya sığınmacının, daha önce koruma altına alındığı bir ülkede zulüm görme,
fiziksel güvenlik veya özgürlüğünün kısıtlanması yönünde tehdit altında olduğunu makul
gerekçelerle iddia ettiği görülebilir. Bu tür olaylarda, kişinin sığınma istediği hakkında
Devletin yetkilileri makamları lehte değerlendirme yapılmalıdır.
h)
Düzensiz hareketlerin oluşturduğu sorun, giderek artan sayıda mülteci ve sığınmacının,
vardıkları ülkenin yetkililerini yanıltmak amacıyla hileli döküman kullanması ve seyahat
ve/veya diğer dökümanlarını bilerek imha etmeleri veya atmaları nedeniyle daha da
büyümektedir. Bu uygulamalar ilgili kişinin kimlik tespitini ve ülkeye girmeden önce hangi
ülkede, ne şartlarda ve ne süreyle bulunduğunun anlaşılmasını zorlaştırmaktadır. Bu tür
uygulamalar aldatıcıdır ve ilgili kişinin dosyasını zorlaştırabilir.
i)
Herhangi bir mülteci veya sığınma arayan kişinin fiziksel güvenlik veya özgürlüğünün
tehlike içinde bulunduğu bir ülkeden ayrılırken koşullar gereği hileli döküman kullanmaya
başvurmak durumunda kalabildiği anlaşılmaktadır. Bu tür zorlayıcı koşulların bulunmadığı
durumlarda, hileli dökümanların geçerli bir nedeni olamaz;
j)
Mülteci veya sığınmacılar tarafından vardıkları ülkedeki ulusal makamları, daha önce
bulundukları ve koruma altına alındıkları ülke konusunda yanıltıcı olmak amacıyla
seyahatle ilgili veya diğer belgelerin bilerek imha edilmesi veya atılması kabul edilemez.
Devletler tarafından gerek bireysel olarak gerekse diğer Devletlerle işbirliği içinde bu
giderek büyüyen sorunla ilgili gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
1989 (Yürütme Komitesi-40.Oturum)
No.59(XL) ÇOCUK MÜLTECİLER
Yürütme Komitesi,
a)
Çocuk Mülteciler Raporu’nu (A/AC.96/731) takdirle karşılamış, birçok çocuğun
güvenliklerine, durumlarına ve gelecekteki gelişimlerine karşı mevcut riskleri kaygıyla
ifade etmiş ve Yüksek Komiserlik tarafından çocukların özel ihtiyaçlarına yanıt verme
konusunda yapılan çalışmaların etkinliğini artırma yönündeki çabalarını takdir etmiştir;
b)
Çocuk mültecilerle ilgili Kararını (Karar No.47/ XXVIII) yeniden ifade etmiş ve sağlanan
yönlendirmenin sürekliliğini vurgulamıştır;
c)
Yüksek Komiser ve Çocuk Mülteciler Çalışma Grubu’nun Çocuk Mültecilerle İlgili
Kurallar’ın oluşturulması ve yayılması ve ayrıca çocuk mültecilerle ilgili bir çalışma
planının uygulanması yönündeki çalışmaları onaylamış ve kuralların uygulanması
konusunda BMMYK’yi, hükümetlerin ve aralarında UNICEF, Sivil toplum örgütleri ile
mültecilerin kendilerinin de bulunduğu diğer Birleşmiş Milletler organlarının etkin işbirliği
ve desteğini aramaya çağırmıştır;
d)
Yüksek Komiser’den çocuk mültecilerin ihtiyaçlarına özellikle dikkat edilerek bu konuda
her mülteci olayındaki kaynak ve gereksinimlerin düzenli olarak değerlendirilmesini
sağlamasını, program planlama aşamasında ilgili demografik, sosyo-ekonomik ve kültürel
bilgileri toplayarak kullanmasını ve kendisinin çocuk mültecilerle ilgili programlarının
etkisini izleyerek değerlendirmesini istemiştir;
e)
Yapılan yiyecek yardımına bağımlı olarak yaşamakta olan çocuk mülteciler arasında
giderek artan beslenme eksikliği hastalıkları ve yanlış beslenme olayları konusunda
duyulan ciddi kaygıları ifade etmiş ve çocuk mültecilerin beslenme sorunlarını hafifletmek
üzere işbirliği stratejileri geliştirmek amacıyla BMMYK’yi acil olarak ilgili Birleşmiş Milletler
organları, bağış sahipleri ve diğer insani kuruluşlarla resmi görüşmeler başlatmaya
çağırmıştır;
1989 (Yürütme Komitesi- 40.Oturum)
f)
Eğitim ile kalıcı çözümler arasındaki bağlantıyı görmüş ve diğer yolların yanısıra, yeni
kuruluşların ve kamu ve sivil toplum örgütü olan bağış sahiplerinin katılımını sağlayarak
ve gerektiğinde yardım programlarında gerekli düzenlemeleri yaparak çocuk mültecilerin
eğitime erişebilirliklerini artırmak suretiyle BMMYK’nin evhasibi ülke hükümetlerine
yardım etme yönündeki çabalarını artırması için kendisini teşvik etmiştir;
g)
Yüksek Komiser’in, reşit olmayan ve refakatsiz çocukların ihtiyaçlarıyla özel olarak
ilgilenmeye devam etmesini ve Yürütme Komitesi’nin bir sonraki oturumunda, mevcut
programların ayrıntıları ile bunların uygulanması sırasında karşılaşılan güçlüklür
konusunda bilgi vermesini istemiştir;
h)
BMMYK’yi, özellikle zorla silah altına alma ve düzensiz evlat edinmenin getirdiği risklere
karşı, reşit olmayan ve eşliğinde kimse bulunmayan çocuklar açısından mümkün olan en
iyi yasal korumayı teşvik etmeye çağırmıştır;
i)
BMMYK’nin, mülteci çocukların durumları ve ihtiyaçları ile çocuklara karşı silahlı çatışma
ve zulüm uygulanmasının etkileri konusunda kamuoyunun duyarlılığını artırma yönündeki
çabalarını yoğunlaştırmasını istemiştir;
j)
Çocuk mültecilerin koruma ve yardımla ilgili ihtiyaçlarına yanıt verecek ve bu ihtiyaçları
tespit edecek saha personelinin kapasite ve etkinliğini artırmak üzere eğitim malzemeleri
geliştirmesi için BMMYK’yi teşvik etmiştir;
k)
1986 tarihli Otuz yedinci oturumunda (No.41/XXXVII) Yüksek Komiser’ın çocuk
mültecilerin ihtiyaçları ve bunların yararına olan mevcut ve önerilmiş programlarla ilgili
olarak düzenli bir şekilde rapor vermesi yönündeki isteğini tekrarlamıştır.
1989 (Yürütme Komitesi-40.Oturum)
No.60(XL) KADIN MÜLTECİLER
Yürütme Komitesi,
a)
Kadın Mülteciler Raporu’nu (A/AC.96/727) takdirle karşılamış ve Yüksek Komiser’in,
koruma ve yardım programlarının planlanması ve uygulanmasında mülteci kadınların
yalnızca lehdar olmakla kalmayıp katılımcı olmalarının sağlanması yönündeki
çalışmalarını başlatmıştır;
b)
Kadın mültecilerin temel haklarının bazı durumlarda ihlal edilmesinden ve bunların
arasında fiziksel güvenliklerine karşı oluşturulan tehditler ve cinsel istismarlardan duyulan
ciddi kaygıları kaydetmiştir;
c)
Önleyici önlemlerin alınması ve Devletler ile ilgili organların BMMYK’nin kadın
mültecilerin koruma etkinliklerini ve diğer konuların yanısıra risk altındaki kadınlara
yeniden yerleşecek yer sağlama çalışmalarını desteklemeye çağırmıştır;
d)
Yürütme Komitesi’nin Kırk Birinci Oturumunda Uluslararası Korumaya İlişkin Bütünün Alt
Komitesi’nin gündemi ile İdari ve Mali İşler Alt Komitesi’nin gündemine kadın mülteciler
konusunun “Önemli Eğilimler”başlığı altında BMMYK tarafından dahil edilmek istendiğini
kaydetmiştir;
e)
Yürütme Komitesi’nin Kırk Birinci Oturumunda Yüksek Komiser’den, kadın mültecilerin
katılımını artırmak üzere özellikle kadın saha işçilerinin ihtiyaçlarına önem vererek
organizasyon içinde kadın mülteci konularının genel hatlarını belirleme çalışmasının
sonraki aşamalarında BMMYK’nın bir çerçeve ve organizasyon çalışma planı
oluşturmasını istemiş ve buna ek olarak, Yüksek Komiser’in kadınlarla ilgili hem koruma
hem de yardım programlarının uygulamasına ilişkin ayrıntılı bir faaliyet raporu vermesini
istemiştir. Özellikle Yüksek Komiser’in kadın mültecilerin uluslararası korumasına ilişkin
dahili kuralların gözden geçirilmiş ve genişletilmiş bir versiyonunu hazırlamasını talep
etmiştir;
1989 (Yürütme Komitesi-40.Oturum)
f)
Yürütme Komitesi’nin Otuz Dokuzuncu Oturumunda kadın mültecilerle ilgili olarak alınan
kararları yeniden onaylamış ve bu kararların koordinasyonu, bütünleşmesi ve uygulama
gözetimi konusunda üst yönetimin etkin bir şekilde destek verme gereğinin devam ettiğini
yeniden ifade etmiştir. Bu anlamda, üst düzey yöneticilerin
g)
Kadın Mülteciler Üst Düzey Koordinatörün atanmasını, kadın mültecilerin katılımını teşvik
etmek ve onların özel ihtiyaçlarını belirlemek amacıyla saha ofisleri için kuralların
oluşturulmasını ve kadın mültecilerin gözden geçirilmiş bibliyografyasının basılmasını
takdirle karşılamıştır;
h)
Mülteci programlarındaki cinsiyet konularına sistematik olarak yaklaşabilmek için bir
yöntem geliştirmesi için Yüksek Komiser’e çağrıda bulunmuştur ve buna temel
oluşturmak üzere, Yüksek Komiser’in mülteci topluluklarına ilişkin demografik,
antropolojik ve sosyo-ekonomik bilgileri ve özellikle de cinsiyet rolleri ve sorumluluklarına
ilişkin verileri toplayarak bu bilgilerin BMMYK programlarının planlanmasında
kullanılmasını sağlamasını istemiştir;
i)
Kadın mültecilerin belirli ihtiyaçları ve potansiyelleri konusundaki farkındalığı artırmaya
yönelik eğitim malzemeleri ve kursları geliştirmede ve bu eğitime sivil toplum örgütlerini
de dahil etmede Yüksek Komiseri desteklemiş; geliştirilmiş bir program ve proje
planlaması yoluyla gelecekte bu alanda yapılan çalışmaları artırarak özellikle mülteci
kadınlarla ilgili özel koruma konularına eğilmek üzere birtakım unsurları da dahil etmeye
çağırmıştır;
j)
Kadın mültecilerin durumu konusundaki kamuoyu farkındalığını artıracak ek çalışmalarda
bulunması için Yüksek Komiseri teşvik etmiş ve kırkıncı yıldönümünde, kadınların
BMMYK programlarının etkin katılımcıları olduğunun vurgulanmasını önermiştir;
k)
Yüksek Komiser’in bu konudaki deneyimlerini diğer Birleşmiş Milletler organlarıyla
paylaşması yönünde kendisini teşvik etmiş ve 1990 yılında yapılacak olan Kadınların
Statüsü’ne İlişkin Otuz Dördüncü Komisyon Oturumu’nda kadın mültecilerin durumunu
1989 (Yürütme Komitesi-40.Oturum)
açıklama konusunda Yüksek Komiser’in liderlik etmesi yönünde kendisini desteklemiştir;
l)
Kadın mültecilerle ilgili olarak gerek BMMYK içinde gerekse diğer kuruluşlarla ortaklaşa
olarak hazırlanan dökümanların sistematik bir şekilde toplanarak yayılması yönündeki
çalışmalara sürekli olarak özen gösterilmesi gerektiğini vurgulamıştır;
m) Etkin katılımcıları aşağıdaki çalışmalarda bulunarak Yüksek Komiser’e destek vermeye
çağırmıştır: proje sözleşmelerinde ve kendi kendini değerlendirme raporlarında mülteci
kadınların üzerindeki etkinin değerlendirilmesi yönünde bir şartı koymak da dahil olmak
üzere, cinsiyet yönelimli eğitim alanındaki çalışmalarını genişletmek ve kadın konularında
deneyim sahibi olan diğer kuruluşlarla bilgi alışverişinde bulunmak.
1990 (Yürütme Komitesi- 41.Oturum)
YÜRÜTME KOMİTESİNİN
ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASINA
1
İLİŞKİN OLARAK ALDIĞI KARARLAR
No. 61 (XLI) GENEL
Yürütme Komitesi,
1
a)
Yüksek Komiser’in uluslararası koruma işlevinin merkezi ve asli niteliğini yeniden ifade
etmiştir;
b)
Devletleri, BMMYK’yı ve ilgili diğer tarafları, mültecilerin etkin bir şekilde korunmasını
sağlayacak olan gerekli tüm önlemleri almaya çağırmış ve bu bağlamda 28 Temmuz
1951 tarihli Mültecilerin Statüsü’ne ilişkin Sözleşmenin ve 31 Ocak 1967 tarihli
Mültecilerin Statüsü’ne ilişkin Protokol’ün asli önemini hatırlatmıştır;
c)
Mülteci korumasının birçok Devlet tarafından sınırdışı etme, zulüm riski olan yere geri
gönderme ve mültecilerin fiziksel güvenlik, onur ve huzuruna karşı oluşan diğer tehditler
de dahil olmak üzere ciddi bir şekilde ihlal edilmesinden duyulan ciddi kaygıyı dile
getirmiştir;
d)
Bazı durumlarda, bazı mülteciler tarafından girişilen çeşitli etkinliklerin ulusal güvenliğe
aykırı olmasından duyulan kaygıyı ifade etmiş ve bu bağlamda, Mülteci Kamp ve
Yerleşimlerine Yapılan Askeri ve Silahlı Saldırılarla ilgili 48 No.lu Kararı’nı (XXXVIII) ve
bu kararın özellikle 4 (a) sayılı paragrafını yeniden onaylamıştır;
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Döküman No:12A (A/45/12/ Ek I)’da yer almaktadır.
1990 (Yürütme Komitesi- 41.Oturum)
e)
Uluslararası koruma, uluslararası dayanışma, maddi yardım ile gönüllü geri dönüş, iltica
ülkesiyle bütünleşme veya yeniden yerleşme arasındaki yakın ilişkiyi vurgulamış ve
Yüksek Komiser’in koruma önlemleriyle yardım ve kalıcı çözüm programlarının tümüyle
bütünleşmesi yönündeki çabalarını sürdürmesi çağrısında bulunmuştur;
f)
Koruma ve yeniden yerleşme arasındaki bağlantıya dikkati çekerek, devletlerin yeniden
yerleşme ihtiyacı içinde olan mülteciler için yeterli mekanı sağlaması gereğinin altını
çizmiştir;
g)
İlk sığınma ülkelerinin, mülteciler, yerinden edilmiş kişiler ve sığınmacıların yükünün
çoğunu üstlendiğini dikkate almış ve uluslararası kamuoyu ile Yüksek Komiser’i, yardım
ve çözüm üretme konusunda gösterilen çabalara ortaklık etmeye ve ilgili gruplara gerekli
çözümleri sağlayacak mekanizmaları aramaya çağırmıştır;
h)
Çok sayıda Filistinli’nin de dahil olduğu, dünyanın çeşitli yerlerinde bulunan çeşitli mülteci
gruplarının yeterli uluslararası korumadan mahrum olmasından duyulan kaygıyı ifade
etmiş ve Birleşmiş Milletler sistemi içinde koruma ihtiyaçlarına yanıt verme çabalarının
sürdürülmesinin ümit edildiğini belirtmiştir;
i)
Mültecilerin Statüsü’ne ilişkin 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolü’ne taraf olan tüm
Devletlerin, Yüksek Komiser tarafından sirküle edilen bu düzenlemelerin uygulanmasına
yönelik soru anketine olabildiğince kısa süre içinde yanıt vermelerini istemiştir, böylelikle
Yüksek Komiser Yürütme Komitesi’nin kırk ikinci oturumunda, bu düzenlemelerin
uygulanması konusunda ayrıntılı bir rapor sunabilecektir;
j)
Komiserliğin özellikle koruma konusundaki eğitim kurslarının düzenlenmesi yoluyla
mülteci yasasının güçlendirilerek yaygınlaştırılması ve bir araştırma kapasitesinin
korunması konusunda Komiserlik tarafından gösterilen başarıları takdirle karşılamıştır;
1990 (Yürütme Komitesi- 41.Oturum)
No.62(XLI) ULUSLARARASI KORUMA NOTASI*
Yürütme Komitesi,
Bir dizi bölgedeki mülteci sorunlarını çözmede geçen kırk yıl içinde gösterilen önemli
ilerlemeyi ve genel kabul gören yasal ilkeler çerçevesinde ve uluslararası dayanışma ve
sorumluluk paylaşımı sayesinde milyonlarca mülteci ve sığınmacı açısından koruma ve
yardım teminatlarının sağlanmış olmasını, memnuniyetle karşılamış;
Bununla birlikte, olumlu gelişmeler ve sorunları çözmeye dönük uluslararası işbirliğine
rağmen, mülteciler ve sığınmacıların sorunun daha karmaşık ve kalıcı olmasını dikkate almış;
Mülteciler için duyulan uluslararası kaygı ve onlara sağlanan korumanın arkasında yatan
insani ilkelerin ve insan hakları ilkelerinin bugün de 1951’de olduğu kadar geçerli olduğuna
inanmış;
Mülteciler ve sığınmacıların sorunlarının mevcut kapsam ve özelliklerinin, soruna verilen
uluslararası tepkilerin doğru bir şekilde yeniden değerlendirilerek mevcut gerçeklerle
bağdaşacak kapsamlı yaklaşımların benimsenmesi gereğine inanmış;
Başarılı olabilmek için kapsamlı yaklaşımların, ilk iltica ve alıcı Devlet konumunda olan ve
bundan etkilenen tüm Devletlerin sorunlarına da yanıt verebiliyor olması gerektiğini
vurgulamış;
Yüksek Komiser’in Uluslararası Koruma Notası’nda mülteci stratejilerini geliştirmek üzere
sunduğu birtakım görüşlerde benimsenen kapsamlı yaklaşımı takdirle karşılamış;
a)
Yüksek Komiser’in Uluslararası Koruma Notası’nda aşağıdaki konularla ilgili olarak
bulunduğu vurguları dikkate almıştır:
*ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ
ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN
ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1990 (Yürütme Komitesi- 41.Oturum)
i)
gelişen durumların önlenmesi ve bu konuda yapılacak erken uyarılar ile sorunları ele
almanın etkin bir yolu olarak benimsenecek arabuluculuk
ii)
ulusal ve uluslararası istikrarsızlık kaynağı olabilecek mülteci hareketlerinin olası
insan hakları boyutları;
iii)
mülteciler ile ekonomik veya benzeri nedenlerle göç etmek isteyen insanlar
arasındaki fark, bu iki kategorideki insanlar arasındaki temel farklara saygı
gösterilmesini sağlayacak bir mülteci politikasına duyulan ihtiyaç ve mültecilerin
korunmasına ilişkin ve bu konuda önem taşıyan ilkelere (ilk iltica ve zulüm riski olan
yere geri göndermemede dahil olmak üzere) tümüyle uymak;
iv)
gönüllü geri dönüş en iyi çözüm olmakla birlikte, gönüllü olarak vatandaşlığa geri
dönmek, yerleşmek veya yeniden yerleşmek, yani mülteciler için bulunacak
geleneksel çözümlerin tümünün, mülteci sorunlarına verilen anlamlı ve önemli
yanıtlar olması;
v)
üç geleneksel kalıcı çözümün kabul edilmesini sağlayacak ve bunu yaygınlaştıracak
olan önlemlerin geliştirilmesi;
vi)
uygun çözümler bulmak ve buna bağlı olarak altta yatan nedenlere eğilme ve gönüllü
geri dönüşü kolaylaştırma ve mülteci olmayan vatandaşlarının geri dönmesini
sağlama gibi önemli bir sorumlulukları menşe ülkelerinin almaları gerekmektedir;
vii)
Devlet sorumluluğu kavramının ve bu kavramın özellikle de menşe ülkelerininin
sorumlulukları bağlamındaki yerinin daha ayrıntılı bir şekilde ifade edilmesi;
viii)
Birleşmiş Milletler ve diğer nitelikli uzman organların uygun bir şekilde insan hakları
organlarıyla birlikte kendi yetkinlik alanları içinde Devletler ve BMMYK tarafından
etkin bir şekilde kullanılması
ix)
kalkınma yardımlarının mülteci ve iltica benzeri durumlarına bulunacak çözümler, bu
durumların önlenmesi ve nedenlerine eğilinmesi konusunda ek bir önlem olarak ele
alınması;
1990 (Yürütme Komitesi- 41.Oturum)
x)
bölgesel organların ve grupların kendi bölgelerindeki sorunların olumlu bir şekilde
çözülmesinde daha etkin bir rol almaya teşvik edilmeleri;
xi)
Sığınma taleplerireddedilmiş kişilerle sorumlu bilinciyle ve etkili bir şekilde ilgilenmek
üzere Devletler tarafından alınan önlemlerin geliştirilmesi;
xii)
Kamu bilgilendirme çalışmalarının stratejilerle tümüyle bütünleştirilmesi;
xiii)
Yeni yaklaşımlar konusunda yapılacak tam ve açık tartışmaların teşvik edilmesi;
xiv)
Sığınma sorunları ile uluslararası göç arasındaki ilişkinin ele alınması.
b)
Bu konuları Yürütme Komitesi Çözüm ve Koruma Konulu Çalışma Grubu’na iletmeye
karar vermiştir.
1990 (Yürütme Komitesi- 41.Oturum)
No.63(XLI) ÇÖZÜMLER VE KORUMA*
Yürütme Komitesi şu şekilde karar almıştır:
a)
Çözümler ve Koruma Konulu Çalışma Grubu’nun kurulması konusunu dikkate alınacaktır;
b)
Yürütme Komitesi’nin kırk birinci oturumunun ardından en kısa süre içinde Çalışma
Grubu’nun bir başka toplantı yapması talep edilecektir;
c)
İlkesel olarak, Çalışma Grubu’nun tartışmalarına yapılan katılımın yalnızca Yürütme
Komitesi Üyesi ülkelerle sınırlandırılmaması gerektiği ve bu konuda verilecek kararın söz
konusu çalışmanın ihtiyaçları doğrultusunda Çalışma Grubu tarafından belirlenmesi
gerektiği dikkate alınacaktır;
d)
Çalışma Grubu’nun çalışmalarının acil olduğu ve sonuç alınmasının gerektiğini, böylelikle
daha kesin bir toplantı programı konusunda alınacak kararların Grubun kendisine
kalmasına karşın, sıkı bir çalışma programının gerekli olduğu dikkate alınacaktır;
e)
Yürütme Komitesi’nin 1991’de yapacağı kırk ikinci oturumunda Çalışma Grubu’nun
etkinlikleriyle ilgili bir raporun sunulması talep edilecektir.
*ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ
ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN
ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1990 (Yürütme Komitesi- 41. Oturum)
No.64(XLI) KADIN MÜLTECİLER
VE ULUSLARARASI KORUMA*
Yürütme Komitesi,
Kadın mültecilerin hakları ve onların birtakım ihtiyaçlarının yaygın bir şekilde ihlal ediliyor olmasından
duyulan endişeleri dile getirmiştir;
Kadın mültecilerin potansiyelini ve bunların ihtiyaçlarını analiz etmede ve sahip oldukları kaynakları
uygun şekilde kullanacak programların tasarlanarak uygulanmasında kadın mültecilerin tam
katılımlarının sağlanması gereğinin altını çizmiştir;
Kadın Mülteciler ve Uluslararası Koruma konusunda 39 No.lu (XXXVI) kararı yeniden onaylamıştır;
Mülteci olan kadınlar adına atılan tüm adımların, mülteci statüsü konusundaki ilgili uluslararası
düzenlemeler ve bunun yanında diğer geçerli insan hakları düzenlemeleri ve, özellikle de ilgili
Devletler için, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Kaldırılmasına dair Birleşmiş Milletler Sözleşmesi
tarafından yönlendirilmesi gerektiğini vurgulamıştır;
Kadın ve erkek mültecilere eşit şekilde davranılmasının teminat altına alınması için kadınlar lehine
belirli adımların atılması gerektiğini belirlemiştir;
Kadınların İlerlemesine Yönelik Nairobi İleriye Dönük Stratejileri’nin önemini ve Birleşmiş Milletler
Sistemlerinin bir bütün olarak bu stratejilerin hükümlerine geçerlilik kazandırma zorunluluğunu
hatırlatmıştır;
Kadın mültecilerin ihtiyaçlarını gidermede kaydedilen ilerlemelerin izlenebilmesini sağlayan verilen
toplanmasının önemini yeniden ifade etmiştir;
a)
Sivil toplum örgütlerini olduğu kadar Devletleri, ilgili Birleşmiş Milletler kuruluşlarını da kadın
mültecilerin ihtiyaç ve kaynaklarını tam olarak anlaşılmasını ve kendi etkinlik ve programlarıyla
olabildiğince bütünleştirmelerini sağlayabilmek ve dolayısıyla diğer konuların yanısıra, aşağıdaki
amaçlara ulaşarak kadın mültecilerin uluslararası korumasını ilerletmek üzere önlemler almaya
çağırmıştır;
*ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI İLE İLGİLİ BÜTÜNÜN ALT KOMİTESİNİN TAVSİYESİ
ÜZERİNE YÜKSEK KOMİSERLİK PROGRAMININ YÜRÜTME KOMİTESİ TARAFINDAN
ONAYLANMIŞ OLAN KARAR.
1990 (Yürütme Komitesi- 41. Oturum)
i)
Kadın mültecilerin, mülteci programlarının tüm alanlarındaki planlama, uygulama ve
değerlendirme/izleme çalışmalarına tam ve etkin olarak katılmasını heves içinde
desteklemek
ii)
Gerektiği gibi eğitilmiş kadın elemanların, mülteci programları alanında çalışan
kuruluşların ve oluşumların tüm düzeylerindeki temsilini artırmak ve kadın
mültecilerin bu elemanlara doğrudan ulaşabilmelerini sağlamak;
iii)
Gerektiği zaman, mültecilerin statüsünün belirlenmesine yönelik usullerde beceri
sahibi kadın görüşmecileri temin etmek ve sığınma arayan kadınların, yanlarında
erkek aile üyeleri olduğu zaman bile bu usullere gerektiği gibi erişmesini sağlamak;
iv)
Tüm mültecilerin ve ilgili kuruluş ve yetki mercilerinin personelinin, kadın mültecilerin
hak, ihtiyaç ve kaynaklarından tümüyle haberdar olmasını ve gerekli adımları
atmalarını sağlamak;
v)
Diğer koruma konularının yanısıra fiziksel ve cinsel suiistimal olaylarını caydırmak,
tespit etmek ve ıslah etmek amacıyla, mülteci kamp ve yerleşimlerini planlarken
kadın mültecilerin korunmasına yönelik görüşleri, başlangıçlarından itibaren yardım
etkinlikleriyle bütünleştirmek;
vi)
Suiistimal edilmiş olan kadın mültecilere verilen diğer ilgili hizmetlerin yanısıra,
profesyonel ve kültürel olarak doğru cinsiyet temeli olan danışma hizmeti vermek;
vii)
Kadın mültecilere karşı suç işleyen kişileri tespit etmek ve haklarında kovuşturma
yürütmek ve bu tür suçların kurbanlarını misillemelerden korumak;
viii)
Tüm kadın mültecilere bireysel kimlik ve/veya kayıt belgesi çıkarmak;
1990 (Yürütme Komitesi- 41.Oturum)
ix)
Tüm kadın mültecilerin yiyecek, su ve yardım araçları, sağlık ve temizlik, eğitim ve
beceri kursu gibi temel hizmetlerden etkili ve eşitlikçi bir şekilde yararlanmasını
sağlamak ve onlara para kazanma fırsatı yaratmak;
x)
Kadın mültecilerin kendileri için bulunan kalıcı çözümler konusunda alacakları
bireysel kararlarda onları bilgilendirerek etkin onaylarının ve katılımlarının
sağlanması;
xi)
b)
Yeniden yerleşim programlarının risk altındaki kadın mülteciler için özel şartlar
uygulamasını sağlamak.
Kadın mültecilerle ilgili politikasına A/AC.96/754 sayılı dökümanında da belirtildiği gibi geçerlilik
kazandırmak üzere, BMMYK’yı acil bir konu olarak kadın mültecilerin korunmasına ilişkin kapsamlı
bir kurallar bütünü oluşturmaya davet etmiştir.
No: 65 (XLII) – 1991
ULUSLARARASI KORUMA KONULU GENEL KARAR
Yürütme Komitesi,
(a) Günümüz mülteci sorunlarının ısrarlı ve karmaşık boyutlarını endişe ile belirlemektedir; ayrıca söz
konusu sorunlara çözüm getirilmesi amacıyla son kırk yılda ortaya konmuş olan önemli
gelişmelere rağmen, mülteci koruma olgusunun, çözüme yönelik yaklaşımlara ihtiyaç duyan
süreğen ve zorlu bir mücadele olduğunu gözlemlemiştir;
(b) Devletlerin, mültecilerin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla önemli kaynakları seferber ederek söz
konusu olguya ulusal ve uluslararası düzeyde güçlü ve süreğen bir insani katılım göstermelerinin
yanı sıra mültecileri kabul etme ve onlara koruma sağlama konusunda süregelen istekli tavırlarını
memnuniyetle karşılamaktadır;
(c) Mülteci korumasının birer asli ilkesi olarak zulüm riski olan yere geri göndermeme ve sığınmanın
temel önemi üzerinde durmakta ve Devletleri, mülteci haklarının korunması, mültecilerin kamp ve
yerleşimlerde silahlı saldırı eylemlerinin hedefi olmaktan kurtulmaları, dolaşım özgürlüklerine
getirilebilecek gereksiz ve ciddi sınırlamaların kaldırılması, kabul edilmiş uluslararası standartlara
uygun sığınma koşullarının sağlanması ve yurt dışında seyahat ettikten sonra geri dönüş
yapabilmek için gerekli kişisel belgelerin ve iznin çıkarılması da dahil olmak üzere sığınma
ülkelerinde kalmalarının kolaylaştırılması konusundaki çabalarını yoğunlaştırmaları yönünde
desteklemektedir;
(d) Çok sayıda Filistinli de dahil olmak üzere, dünyanın farklı yerlerinde bulunan çeşitli mülteci
gruplarına yeterli düzeyde uluslararası koruma sağlanamaması konusundaki endişelerini dile
getirmekte; söz konusu kişilerin korunma ihtiyaçlarına yönelik çabaların Birleşmiş Milletler sistemi
dahilinde devam ettirileceğini ummaktadır;
(e) BMMYK’yı, hem Merkez hem de saha çalışmaları bağlamında, BMMYK’nın kadın mülteciler
konusunda geliştirmiş olduğu politika ve etkinliklerin daha çok desteklenmesi ve anlaşılması için
BMMYK’nın uygulama konusundaki ortakları ve kadın ve genç kız mültecilerin korunma
sorunlarının gündeme getirildiği diğer tüm ilgili ulusal ve uluslararası forumlarla etkin olarak
desteklemektedir;
(f) Kadın Mültecilerin Korunması ile İlgili Temel Noktalar (döküman (EC/SCP/67)) isimli çalışma
konusunda Yüksek Komiser’i övmekte, bu temel ilkelerin BMMYK’nın tüm koruma ve yardım
etkinliklerinin ayrılmaz bir parçası olmasını istemekte, Yürütme Komitesi’nin kırk üçüncü
oturumunda söz konusu temel ilkelerin uygulanması ile ilgili bir gelişme raporunun hazırlanması
için çağrıda bulunmakta ve Yüksek Komiser’in Kadın Mülteciler Konusunda Kıdemli Koordinatör
pozisyonunda kalmasını talep etmektedir;
(g) Yürütme Komitesi’nin kırkıncı oturumunda kabul edilmiş olan çocuk mültecilerle ilgili 59 No’lu (XL)
Karar’ı yeniden onaylamakta, çocuk mültecilerin güvenlik ve gelişiminin elde edilebilmesi için
uygun koruma ve yardımın sağlanmasının önemini tekrarlamakta ve bu bağlamda Yüksek
Komiser’in yeni bir görev olan Çocuk Mülteci Koordinatörü pozisyonunun oluşturulması ile ilgili
kararını olumlu karşılamaktadır;
(h) Dünyadaki mültecilerin durumunun, Devletlerin mülteci sorunlarını çözümleme konusundaki
sorumluluklarına özellikle dikkat etmesi ve özellikle de menşe ülkeler bağlamında mülteci
akınlarının nedenlerini ortadan kaldırması yoluyla koruma ile ilgili yeni yönelimler ve yasanın
geliştirilmesi ile ilgili eksiksiz ve açık tartışmaların yapılmasının yanı sıra konunun mevcut
boyutlarının ve karmaşıklığının eldeki koruma ilkelerinin kesin bir biçimde yaygınlaştırılması
gerektirdiğini yinelemektedir;
(i) Yüksek Komiser’i bu bağlamda, koruma ilkelerine uygun önleyici stratejiler için yeni seçenekler,
Devletin sorumluluk ve sorumluluk paylaşımı mekanizmalarının güçlendirilebileceği ve kamu bilgisi
stratejilerinin koruma etkinliklerini tamamlamak üzere kullanılabileceği yöntemler aramaya
çağırmaktadır;
(j) Yüksek Komiser’den mültecilerin gönüllü geri dönüşünü destekleyen ya da teşvik eden çabaları
güçlendirmesini, Devletlerden de, herhangi bir geri dönüş hareketinin gönüllü olarak yapılmasına
saygı gösterilmesini sağlayarak, vatandaşlarının evlerine dönüş sırasında ya da dönüşten sonra
herhangi bir tacize, keyfi alıkonmaya ya da fiziksel tehdite maruz kalmadan güvenli ve başı dik bir
biçimde varmasına izin vererek bu çabaları kolaylaştırmasını istemektedir;
(k) Romanya ve Polonya’nın Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’ne
katılımını memnuniyetle karşılamakta, bu belgeler kapsamına girmemiş Devletlerden uluslararası
sorumluluk paylaşımını teşvik edecekleri ve mülteci sorunlarının çözümünü kolaylaştıracakları bu
belgelere katılmalarını istemekte ve tüm Devletleri, Yüksek Komiser’in evrensel katılımı teşvik
çabalarını desteklemeye çağırmaktadır;
(l) Yüksek Komiser’e, Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’nün
uygulanması konusundaki geçici raporla ilgili takdirlerini sunmakta ve anket uygulamasına
katılmamış olan tüm Devletleri, Yüksek Komiser’in dolaşıma sunmuş olduğu uygulama konulu
anketi cevaplamaya çağırmaktadır;
(m) 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü kapsamındaki sorumluluklarını uygulama konusunda Taraf
Devletler tarafından yapılmakta olan raporlamanın değeri üzerinde durmakta ve BMMYK’dan, ilgili
Devletlerin onayı ile, yukarıda sözü geçen ankete Devletlerin vermiş olduğu cevaplara kamu
erişimi sağlanmasına olanak tanımasını istemektedir;
(n)
Sığınma süreçlerinin giderek artan yanlış kullanımının, sığınma kurumunu ve mülteci statüsü
belirleme süreçlerinin adil ve verimli olmasının sağlanmasını zedeleyebileceğini kaydetmektedir;
ayrıca Devletleri, sığınma süreçlerinin suistimale açık kullanımının engellenmesine yönelik
tedbirlerin, sığınma kurumu ve uluslararası koruma ile ilgili temel ilkeler üzerinde zararlı bir etki
yaratmamasını sağlamaya çağıran 46 (j) (XXXVIII) No’lu Kararı yeniden hatırlatmıştır;
(o) Adil ve verimli süreçlerin oluşturulmasının ve tüm sığınmacıların bu süreçlere erişiminin
sağlanmasının, mülteci sorunlarının yönetimi ve çözümlenmesi için kullanılacak uygun bir
uluslararası strateji açısından önemli unsurlar olduğunu onaylamakta ve bu bağlamda Mülteci
Statülerinin Belirlenmesi ile ilgili 8 (XXVIII) No’lu Karar’ı, Sığınma Ülkesi Bulunmayan Mülteciler ile
ilgili 15 (XXX) No’lu Karar’ı, Mülteci Statüleri ve Sığınma Konusunda Alenen Mesnetsiz ya da
Suistimale Açık Uygulamalar Sorunu ile ilgili 30 (XXXIV) No’lu Karar’ı ve Koruma Elde Etmiş
Olduğu Bir Ülkeden Düzensiz Bir Biçimde Ayrılan Mülteci ve Sığınmacı Sorunu ile ilgili 58 (XL)
No’lu Karar’ı hatırlatmaktadır;
(p) Güvenli ülke kavramının önemi açısından ve diğer forumlarda süregelen endişler bağlamında
Uluslararası Koruma ile ilgili Bütün’ün Alt Komitesi’nin konu ile ilgili kararlar almak amacıyla söz
konusu kavram üzerinde tartışmalarını sürdürmesi gerektiğini onaylamaktadır;
(q) Bir ülkede meydana gelen durum değişiklikleri, bu ülkeden gelen mültecilerin uluslararası koruma
alamayacakları ve kendi ülkelerinin korumasından artık yararlanamayacakları derecede derin ve
kalıcı bir yapı sergilediğinde, zorlayıcı nedenlerin bazı bireylerin mülteci statüsünün sürdürülmesini
destekleyebileceğinin kabul edilmesi şartı ile, 1951 Sözleşmesi’nin durdurma maddelerinin
kullanılma olasılığının altını çizmekte ve BMMYK’yı Uluslararası Koruma İle İlgili Bütünün Alt
Komitesi’ndeki durdurma maddelerinin uygulaması üzerinde durmaya çağırmaktadır;
(r) 50 (1) (XXXIX) No’lu Karar’ı yeniden onaylamakta, Devletlerin, vatansızlarla ilgili uluslararası
belgelere katılım da dahil olmak üzere vatansızlar yararına olacak tedbirleri etkin bir biçimde
araştırıp teşvik etmeleri için yapmış olduğu çağrıyı tekrarlamakta ve bu bağlamda Birleşmiş
Milletler insan hakları organlarının, milliyetinden keyfi olarak mahrum edilme ve vatandaşlık
hakkının kapsamı ile ilgili sorunlar da dahil olmak üzere, vatansızlık sorununa eğilmesinin yararlı
olacağına inanmaktadır;
(s) Yüksek Komiser’in mülteci hukukunu mevcut kaynaklar yoluyla, harici özel fonları kullanarak
geliştirme çabalarını takdirle karşılamakta ve Yüksek Komiser’i Ofis’in (Komiserliğin) eğitim
etkinliklerini, özellikle Hükümet görevlilerine ya ve mülteci ve sığınmacılarla doğrudan irtibatta
bulunan diğer çalışanlara yönelik eğitim kursları yoluyla güçlendirmeye çağırmaktadır;
(t) Mültecilerin bulunduğu bazı alanlarda güvenliğin yetersiz olmasını ve bu durumun BMMYK
personelini de oldukça büyük bir riske soktuğunu kaygı ile belirtmekte ve Devletleri, ülkelerinde
mülteciler adına çalışan uluslararası ya da yerel elemanların güvenliklerini sağlamaya
çağırmaktadır;
(u) İnsan Hakları Dünya Konferansı’nın toplantısını memnuniyetle karşılamakta ve Yüksek Komiser’i,
insan hakları ve toplu kaçış konularının daha ciddi biçimde ele alınması gerektiğini akıldan
çıkartmaksızın, Konferans’ın hazırlık ve uygulama aşamalarında etkin bir biçimde yer almaya
çağırmaktadır;
(v) Yüksek Komiseri uluslararası insan hakları organlarının görüşmelerine gerektiği gibi katılımda
bulunmaya devam etmeye çağırmaktadır.
No: 66 (XLII) – 1991
ÇALIŞMA GRUBU’NUN ÇÖZÜMLER VE KORUMA İLE İLGİLİ RAPORU
Yürütme Komitesi,
Çalışma Grubu’nun Çözümler ve Koruma İle İlgili Raporu’nu, Yüksek Komiserlik Programı’nın
(Doküman (EC/SCP/64)) Yürütme Komitesi’nin kırk ikinci oturumuna takdirle kabul ederek;
(a) Yüksek Komiser’den, Çalışma Grubu’nun Raporu ile ilgili sonuç bekleyen konuların yanı sıra ilgili
diğer koruma sorunları üzerinde yapıcı görüşmelerde bulunmaya devam etmek gerekli olabileceği
için, Uluslararası Koruma İle İlgili Bütünün Alt Komitesi’nin bu tür oturumlar arası toplantılar
düzenlemesini istemeye ve Rapor’un, tavsiyelerinin ve diğer ilgili konuların, gerektiği gibi, eylem
yönelimli bir biçimde izlenmesi konusunda fikirbirliği oluşturulmasına karar vermektedir;
(b) Bu bağlamda Alt Komite’nin gerektiği biçimde uygun harici ekspertiz almasının gerekli
olabileceğini kabul etmektedir;
(c) Ayrıca Yüksek Komiser’den, kırk üçüncü oturumda Alt Komite’nin görüşmelerinde elde edilen
gelişmeler konusunda Yürütme Komitesi’ne raporlama yapmasını istemeye karar vermektedir.
No: 67 (XLII) – 1991
BİR KORUMA DÜZENLEMESİ OLARAK YENİDEN YERLEŞİM (ÜÇÜNCÜ BİR ÜLKEYE
YERLEŞİM)
Yürütme Komitesi,
Uluslararası koruma ve bir koruma düzenlemesi olarak üçüncü bir ülkeye yerleşim arasındaki bağı ve
bazı durumlarda bu bağın kesin bir çözüm olarak kullanılmasının önemini yeniden onaylayarak,
(a) Uluslararası sorumluluk paylaşımı bağlamında hükümetleri yardım eli uzartmaya ve mülteci kabul
tavanı oluşturmaya çağırmaktadır;
(b) Devletlerden, mülteci kabul tavanlarını oluştururken, hızla gelişen durumlara müdahale edilmesi
gerektiğinde kullanılabilecek uygun bir olası durum hükmüne de yer vermelerini istemektedir;
(c) Hızla gelişen durumların üçüncü bir ülkeye yerleşim gerekliliklerinde bir yıldan diğer yıla farklılık
gösterebileceğini ve bu nedenle kabul tavanlarının bu tür gelişmeler bağlamında esnek olması
gerektiğini kabul etmektedir;
(d) Alıcı Devletlerin mülteci kabul gerekliliklerine tabi, özellikle hassas gruplar ve acil koruma talepleri
için söz konusu olan BMMYK üçüncü bir ülkeye yerleşim gerekliliklerine hızlı ve esnek çözümler
bulunması gerektiğini kabul etmektedir;
(e) Ofis’in (Komiserliğin) üçüncü bir ülkeye yerleşim etkinliklerinde BMMYK ile sürekli istişare içinde
bulunmasının yararını kabul etmektedir;
(f) BMMYK üçüncü bir ülkeye yerleşim taleplerinin gözden geçirilmesi sırasında, bu tür taleplerin
kapsamına giren koruma unsurunun gözönüne alınması gerektiğini takdir etmektedir;
(g) BMMYK’nın üçüncü bir ülkeye yerleşimi, ne gönüllü geri dönüş ne de yerel bütünleşme mümkün
olduğunda, mülteciler için en uygun çözüm gibi durduğunda ve uygun olduğu yerlerde ancak son
çözüm olarak öne sürmesi üzerinde durmaktadır.
No: 68 (XLIII) – 1992
ULUSLARARASI KORUMA KONULU GENEL KARAR
Yürütme Komitesi,
(a) İlgili insan hakları ve insani yasalara uygun bir biçimde uluslararası mülteci hukuku ve uygun
bölgesel belgeler çerçevesinde gayri politik, insani ve sosyal bir işlev olarak gerçekleştirilen ve
Birleşmiş Milletler Şartına uygun olarak, uluslararası sorumluluklar, dayanışma ve sorumluluk
paylaşımı bağlamında Devletler arasında olduğu kadar BMYYK ile işbirliğini de gerektiren Yüksek
Komiser’in koruma sorumluluklarının temel yapısını yeniden onaylamaktadır;
(b) Arnavutluk, Çek ve Slovak Federal Cumhuriyetleri ve Honduras’ın yeni katılımları ve Slovenya’nın,
coğrafi sınırlamalar olmaksızın, 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’ne geçiş (intikal) tebliğini
belirtmekte ve diğer Devletleri, mülteci sorunlarına yanıt bulma ve çözüm getirme konusunda
uluslararası işbirliğini daha da artırmak amacıyla bu düzenlemelere katılmaya teşvik etmektedir;
(c) Taraf Devletlerin, 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü dahilindeki sorumluluklarını uygulama
konusunda raporlama yapmalarının değerini belirtmekte, uygulamalar konusunda Yüksek Komiser
tarafından sirküle edilen ankete henüz katılmamış olan kişileri bu anketi cevaplandırmaya bir kez
daha teşvik etmekte ve Yüksek Komiser ve diğer tüm Devletleri söz konusu uygulamayı, daha
yoğun tanıtım çabaları, daha uygun izleme anlaşmaları ve mülteci tanımlama ölçütlerinin daha
uyumlu bir biçimde kullanılması yoluyla güçlendirmeye yönelik olarak çalışmaya çağırmaktadır;
(d) Devletlerin, mültecileri kabul ederek onlara koruma ve yardım sağlamaya devam etme
konusundaki kuvvetli inançlarını memnuniyetle karşılamaktadır;
(e) Bazı ülke ya da bölgelerde mültecilerin güvenlik ve sağlıklarını ciddi bir biçimde tehlikeye sokan ve
sayısız refoulement, sınır dışı etme, mültecilere karşı düzenlenen fiziksel saldırılar ve kabul
edilemez koşullarda gözetimaltına alma uygulamalarını da içeren ısrarlı sorunlar konusundaki
derin kaygısını yeniden ifade etmekte ve Devletleri, mülteci korumasının temel ilkelerine saygı
gösterilmesini sağlayacak tüm gerekli önlemleri almaya çağırmaktadır;
(f) Mülteci korumasının temelini teşkil eden zulüm riski olan yere geri göndermeme ve sığınma
ilkelerinin asli önemini yeniden belirtmektedir;
(g) Devletlerin, BMMYK’nın tavsiye ve yardımı ile, statü belirleme süreçlerinin ve bunlara kabulün
etkin ve hızlı bir biçimde yapılması ve bu süreçlerin açık ve bilinçli bir biçimde kötüye
kullanılmasının önlenmesi geretiğini belirtmekte ve bu bağlamda 65 No’lu (XLII) Karar’ın özellikle
(n) ve (o) paragraflarını gündeme getirmektedir;
(h) Çok sayıda Filistinli de dahil olmak üzere dünyanın farklı yerlerinde bulunan çeşitli mülteci
gruplarının gerekli uluslararası korumadan yoksun kalması konusundaki kaygılarını ifade etmiş ve
bu kişilerin koruma ihtiyaçlarının ele alınmasına yönelik çabaların Birleşmiş Milletler sistemi içinde
devam ettirilmesinin ümit ettiğini belirtmiştir;
(i) Kadın Mültecilerin Korunması ile ilgili Temel Noktalar’ın (doküman (EC/SCP/74)) uygulanması ile
ilgili gelişim raporunu takdirle karşılamakta, fiziksel güvenliği sıklıkla tehlike altına giren ve uygun
sağlık ve eğitim koşulları da dahil olmak üzere temel gerekliliklere eşit erişim olanaklarından
çoğunlukla yoksun bulunan çok sayıda kadın mültecinin içinde bulunduğu güvensiz durumu
kaygıyla belirtmekte ve tüm Devletleri, BMMYK’yı ve diğer ilgili tarafları, özellikle kadın mültecilerin
maruz kaldığı her tür cinsel taciz ya da şiddet eylemlerinin ortadan kaldırılmasına yönelik
tedbirlerin alınması, aile reisi olan kadınların korunması ve kadınların kendi yaşamlarını ve
toplumlarını etkileyen kararalara aktif bir biçimde katılmalarının teşvik edilmesi yoluyla söz konusu
Temel Noktalar’ın uygulanmasının sağlanmasına çağırmaktadır;
(j) Kadın Mülteciler ve Uluslararası Koruma ile ilgili 64 (XLI) No’lu Karar’ı yeniden onaylamakta ve
Yüksek Komiser’i, kadın ve genç kız mültecilerin hak ve korunma ihtiyaçları ile ilgili kamuoyu
anlayışının, diğer unsurların yanı sıra kadınların statüsü ile ilgilenen organların daha
hassaslaştırılması ve uluslararası insan hakları gündemine kadın mülteci hakları maddesinin de
eklenmesinin desteklenmesi yoluyla geliştirilmesine yönelik çabalarını sürdürmeye çağırmaktadır;
(k) Yüksek Komiser’i, kadın mültecilerin karşı karşıya bulundukları sorunlara gösterilmesi gereken
özel ilginin mülteci korumasının ayrılmaz bir parçası haline gelmesinin sağlanması konusunda
desteklemekte ve kendisinden hem kadın hem de çocuk mültecilerin korunmasının, Uluslararası
Koruma ile İlgili Bütün’ün Alt Komitesi’nin gelecek toplantılarının çalışma planına dahil edilmesinin
sağlanmasını istemektedir;
(l) Komite’nin, çocuk mültecilerin, özellikle de refakatsiz küçüklerin, korunmalarına ve sağlıklarına
verdiği önemi yinelemekte ve Çocuk Mültecilerle İlgili Temel Noktalar’ın uygulanmasının
desteklenmesi ve Devletler’in, diğer uluslararası kuruluşların ve sivil toplum örgütlerinin çocuk
mültecilerle ilgili çabalarının koordine edilmesi konusunda önemli bir unsur olarak Çocuk
Mültecilerle İlgili Kıdemli bir Koordinatör’ün atanmasını memnuniyetle karşılamaktadır;
(m) Ancak şu andaki mülteci sorununun boyutlarını ve karmaşıklığını, bazı ülke ve bölgelerde
meydana gelen yeni mülteci durumları ile ilgili olası riskleri ve sürekli olarak değişen küresel
politik, sosyal ve ekonomik şartlar nedeniyle mülteci koruması bağlamında ortaya çıkan yeni
sorunları endişe ile kaydetmektedir;
(n) Yüksek Komiser’e, tavsiyeleri, yeni ve çok yönlü koruma sorunlarına pratik yaklaşımlar için yararlı
bir temel oluşturan Uluslararası Koruma İle İlgili Nota’da yansıtılmış olan Uluslararası Koruma İle
İlgili Dahili Çalışma Grubu’nu toplama yetkisini vermekte, böylece Yüksek Komiser’in çalışma
alanına giren kişilere içinde buldukları duruma göre koruma sağlanmış olmaktadır;
(o) BMMYK’nın insani alandaki kapsamlı uzmanlık ve deneyiminin, özel durumlarda, sığınma, önleme
ve çözüm getirme alanlarında mevcut şartlara uygun biçimde ve gerektiği yerlerde asli koruma
ilkeleri ve kendi yetkisi çerçevesinde ve diğer Birleşmiş Milletler organları ile koordinasyonlu olarak
Ofis’in (Komiserliğin) yeni seçenekler bulması ya da yeni koruma etkinlikleri geliştirmesi için uygun
bir temel oluşturduğunun kanıtlanmış olduğunu kaydetmektedir;
(p) Bu bağlamda Yüksek Komiser’in, mülteci kaçışlarına neden olan koşulların ortadan kaldırılması
için kendi yetki ve sorumlulukları dahilinde, temsilciler, hükümetler arası kuruluşlar ve sivil toplum
örgütleri çerçevesinde, erken uyarı, eğitim, danışmanlık hizmetleri ve insan hakları ve kalkınmanın
teşviğini içeren daha ileri yaklaşımların bulunması amacıyla yoğunlaştırmış olduğu çabaları
desteklemektedir;
(q) Ayrıca Yüksek Komiser’in, Genel Sekreter ya da Birleşmiş Milletler’in yetkili temel organlarından
gelen özel istekler doğrultusunda ve ilgili Devletlerin onayı ile, yetkilerin birbirini tamamalayıcı
özellikleri ve diğer ilgili organizasyonların uzmanlıklarını da göz önüne alarak, ülkesinde yerinden
edilmiş kişilerin yararına olacak etkinlikleri gerçekleştirme çabalarını da desteklemektedir;
(r) Bu bağlamdaki yeni yaklaşımların, temel koruma ilkelerinin yanı sıra sığınma kurumunu ve
özellikle de zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesini gözardı etmemesi gerektiğini kabul
etmektedir;
(s) Uygun olduğu durumlarda, mültecilerin gönüllü geri dönüşünün tercih edilen çözüm olduğunu
yeniden kabul etmekte ve BMYYK’nın bir mülteci sorununun ilk anından itibaren gönüllü geri
dönüşün emin ve sorunsuz bir biçimde gerçekleştirilmesini sağlayacak koşulları oluşturmaya
yönelik etkin çabalarını onaylamaktadır. Bu çözümün başarısı, geri dönüş sonrası güvenliğin
sağlanması, kabul düzenlemeleri ve BMMYK’nın izleme olasılıkları, kabul düzenlemelerinin
uygunluğu ve yeniden bütünleşme olasılıkları gibi bir dizi etkene bağlı olacaktır;
(t) Bir koruma düzenlemesi ve özel durumlarda kullanılabilen kesin bir çözüm olan üçüncü bir ülkeye
yerleşimin önemini yeniden gündeme getirmekte ve bu bağlamda Hükümetleri daha yoğun bir
esnekliğe ve Ofis (Komiserlik) tarafından belirlenmiş olan zorlayıcı koruma olaylarının ve hassas
grupların dışına çıkmaya çağırmaktadır;
(u) Sayısı gün geçtikçe artmakta olan kitlesel akımların çözümlenebilmesinin, ilgili Devletlerin
çıkarlarını, bireylerin hak ve isteklerini dengeleyen ve gerektiğinde BMMYK’yı geçici koruma ve
sorumluluk paylaşımı ile ilgili düzenlemeleri içeren çözüm yönelimli yeni yaklaşımlar bulmak
amacıyla diğer Devlet ve ilgili organizasyonlarla çalışmaya iten kapsamlı bir eylem planının
ayrılmaz bir parçası haline gelmesi durumunda çok daha kolaylaşacağını kabul etmektedir;
(v) Mülteci sorunlarının önlenmesi ve çözümlenebilmesinin yanı sıra bir acil hazırlık unsuru olarak
görülen mülteci yasasının teşvik edilmesinin önemini kaydetmekte ve Yüksek Komiser’i Ofis’in
(Komiserliğin) teşvik ve eğitim etkinliklerini güçlendirmeye devam etmeye çağırmaktadır;
(w) Etnik ve diğer her tür hoşgörüsüzlüğün, zoraki göç hareketlerinin temel nedenlerinden biri
olduğunu üzüntü ile belirtmekte, aynı zamanda da mülteci ve sığınmacı kabul eden bazı
ülkelerdeki nüfusun bir bölümünün, ülkelerine gelen bu kişileri oldukça büyük bir tehlike altına
sokan yabancı düşmanlığı ile ilgili kaygısını ortaya koymakta ve bu nedenle Devletleri ve
BMMYK’yı, ülke insanlarının mülteci ve sığınmacıların olumsuz koşullarını daha iyi
anlayabilmelerini sağlayacak etkin çalışmaları devam ettirmeye çağırmaktadır;
(x) Yüksek Komiser’in ilgili uluslararası organlara sağlamış olduğu önemli katkıları gündeme
getirmekte ve kendisinden, BMKP (UNDP), UNICEF, DGP (WFP) BMGTÖ (FAO), BMÇP (UNEP),
İnsan Hakları Merkezi, İnsan Hakları Komisyonu, UGÖ (IOM) ve ICRC gibi kurumlarla daha yoğun
bir biçimde işbirliğinde bulunma fırsatı aramasını ve diğer unsurların yanı sıra gelişme ve çevre
sorunları ile mülteciler ve insan hakları arasındaki bağlar konusundaki bilincin yaygınlaştırılmasını
sağlamaya devam etmesini istemektedir;
(y) Devletlere ve ilgili uluslararası kuruluşlara, vatansızların lehine tedbirlerin etkin bir biçimde
araştırılıp alınması amacıyla yapmış olduğu çağrıyı tekrarlamakta ve söz konusu kişilerle ilgili
genel bir yetkisi bulunan uluslararası bir kurumun bulunmadığını hatırlatarak Yüksek Komiser’den,
vatansız kişilerle ilgili genel çabalarını sürdürmesini ve vatansızlarla ilgili uluslararası
düzenlemelere bağlılığın ve bu düzenlemelerin uygulanmasının teşvik edilmesi amacıyla etkin bir
biçimde çalışmasını istemektedir.
No: 69 (XLIII) – 1992
STATÜ’NÜN DURDURULMASI
Yürütme Komitesi,
Diğerlerinin yanı sıra, bir ülkede meydana gelen koşul değişiklikleri mültecilerin artık o ülkede
uluslararası koruma almasını gerektirmeyecek ölçüde etkili ve kalıcı olduğunda ve bazı kişiler için
geçerli olan mevcut zorlayıcı nedenlerin mülteci statüsünün devamını gerektirdiğinin kabul edilmesi
durumunda kişinin kendi ülkesinin korumasından yararlanma olasılığını artık geri çeviremediğinde
1951 Sözleşmesi’nin IC(5) ve (6) Maddesi’ndeki durdurma hükümlerinin kullanılabileceğinin altını çizen
65 (XLII) No’lu Karar’ı yeniden gündeme getirerek,
1951 Sözleşmesi’ndeki durdurma maddelerinin uygulanmasının sadece Taraf Devletlerin elinde
bulunmasını ancak Yüksek Komiser’in, söz konusu Sözleşme’nin 35. Maddesi’nde belirtildiği gibi, 1951
Sözleşmesi’nin hükümlerinin uygulanmasının denetlenmesi konusundaki görevine uygun olarak
çalışmalarda yer alması gerektiğini göz önüne alarak,
Yüksek Komiser’in, Ofis (Komiserlik) Tüzüğü’nün bazı mültecilerle ilgili olarak kendisine tanımış olduğu
yetkinin son bulduğuna dair herhangi bir beyanının hem 1951 Sözleşmesi’nin hem de durdurma
hükümlerinin uygulanması konusunda Devletlere yardımcı olabileceğini kaydederek,
Durdurma hükümlerini net bir biçimde yerleşik süreçler kullanarak uygulamaya yönelik dikkatli bir
yaklaşımın mültecilere, statülerinin menşe ülkede mevcut olan ancak temel bir nitelik taşımayan geçici
değişiklikler ışığında gereksiz gözden geçirme işlemlerine maruz bırakılmayacağının garantilenmesi
için gerekli olduğuna inanarak,
(a) “Durdurulmuş koşullara” bağlı durdurma hükümlerinin uygulanması ile ilgili herhangi bir
karar alırken Devletlerin, baskı korkusuna neden olan bazı unsurların yanı sıra genel
insan hakları koşulları da dahil olmak üzere, mülteci statüsünün verilmesine yol açan
durumun nesnel ve kanıtlanabilir bir biçimde ortadan kalkmış olduğunun garantilenmesi
için milliyet ya da menşe ülkedeki değişikliklerin temel karakterini dikkatle
değerlendirilmesinin gerektiğini vurgulamaktadır;
(b) Devletlerin yapmakta olduğu bu tür değerlendirmelerin temel bir unsurunun, diğerlerinin
yanı sıra özellikle BMMYK da dahil olmak üzere ilgili diğer uzman organlardan elde
edilen uygun bilgiler kullanılmasıyla ortaya çıkarılan değişikliklerin asli, sabit ve kalıcı
niteliği olduğunun altını çizmektedir;
(c) “Durdurulmuş koşullar” durdurma hükümlerinin, mesnetli bir zulüm korkusu taşımaya
devam eden mültecilere uygulanmaması gerektiğini vurgulamaktadır;
(d) Bu nedenle de, söz konusu durdurma hükümlerinin uygulanması ile ilgili bir grup ya da
sınıf kararından etkilenen tüm mültecilerin, istek üzerine, kendi bireysel durumları ile ilgili
koşullar bağlamında durumlarının yeniden gözden geçirilmesini talep etme olasılığına
sahip olmaları gerektiğini kabul etmektedir;
(e) Zorlu durumları bertaraf etmek amacıyla Devletlerin ciddi bir biçimde, kendi ülkelerinin
sağlamış olduğu korumadan yeniden yararlanmayı reddetmeleri nedeniyle önceden
maruz kalmış oldukları zulümler sonucunda ortaya çıkan zorlayıcı nedenleri bulunan
kişiler için önceden kazanılmış hakları koruyan uygun bir statü belirleme çalışması
yapmalarını önermekte ve ayrıca mevcut koşulları tehlikeye sokmayacak uygun
düzenlemelerin, söz konusu ülkede uzun süre kalmanın sonucunda ortaya çıkan güçlü
ailevi, sosyal ve ekonomik bağlar nedeniyle sığınma ülkesinden ayrılması beklenemeyen
kişilerle ilgili yetkililer tarafından aynı şekilde ele alınmasını tavsiye etmektedir;
(f)
Durdurma hükümlerine işlerlik kazandıran kararların yürürlüğe girmesi sırasında
Devletlerin her tür durumda sonuçtan etkilenen birey ve grupların durumu ile yakından
ilgilenmesini ve hem sığınma ülkelerinin hem de menşe ülkelerin geri dönüşün adil ve
onurlu bir biçimde yapılmasının sağlanmasını tavsiye etmektedir. Mümkünse, geri dönüş
yapan kişilere verilen gerekli geri dönüş ve yeniden bütünleşme yardımları, ilgili
uluslararası kuruluşlar da dahil olmak üzere uluslararası toplulukça sağlanmalıdır.
No: 70 (XLIII) – 1992
OTURUMLAR ARASI TOPLANTILARLA İLGİLİ KARAR
Yürütme Komitesi,
Uluslararası Koruma ile İlgili Bütün’ün Alt Komitesi’nin Oturumlar Arası Toplantıları’na İlişkin Altyapı
Notası’nı takdirle belirterek,
(a) Yüksek Komiser’den, Uluslararası Koruma ile İlgili Bütün’ün Alt Komitesi’ni ilgili koruma sorunları
konusunda yapıcı görüşmelerin devam etmesi amacıyla en az bir kez oturumlar arası toplantıya
çağırmasını istemeye karar vermektedir;
(b) Ayrıca Yüksek Komiser’den, kırk dördüncü oturum sırasında Alt Komite’nin görüşmelerinde
kaydedilen gelişmeler konusunda Yürütme Komitesi’ne raporlama yapmasını istemeye karar
vermektedir.
No: 71 (XLIV) – 1993
ULUSLARARASI KORUMA KONULU GENEL KARAR
Yürütme Komitesi,
(a) Mevcut mülteci sorununun boyutlarını ve karmaşıklığını, yeni mülteci durumlarının olası risklerini
ve mülteci koruması ile ilgili sorunları kaygıyla kaydetmektedir;
(b) Mültecilerin korunmasına yönelik uluslararası yasal çerçevenin merkezinde bulunan Mülteci
Statüleri ile ilgili 1951 Sözleşmesi’nin ve 1967 Protokolü’nün önemini yeniden gündeme
getirmektedir;
(c) Bu bağlamda, Ermenistan, Azerbaycan, Bahamalar, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Kamboçya, Çek
Cumhuriyeti, Kore Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu ve Slovak Cumhuriyeti tarafından Mültecilerin
Statüsü ile ilgili 1951 Sözleşmesi’ne ve 1967 Protokolü’ne yapılan ve bu düzenlemelerden birine
ya da her ikisine taraf olan Devlet sayısını 123’e yükselten katılım ve geçişi (intikali) memnuniyetle
kabul etmekte ve diğer Devletleri de bu düzenlemelere katılarak ve ilgili hükümleri uygulayarak
mülteci sorunlarına cevap ve çözüm bulma konusunda daha ileri düzeyde uluslararası işbirliği
sağlamaya çağırmaktadır;
(d) Yüksek Komiser’in, korumaya ihtiyacı olan kişilerin sayısında meydana gelen artış ve zorla
yerinden edilme ile ilgili sorunların artan karmaşıklığı nedeniyle gün geçtikçe zorlaşan, mülteciler
için uluslararası koruma sağlama ve mülteci sorunlarına çözüm getirme fonksiyonlarının önemini
takdir etmektedir;
(e) Özellikle de kaynakları sınırlı gelişmekte olan ülkeler dahil olmak üzere mülteci sorunları ile karşı
karşıya bulunan Devletlerin, bir yandan on sekiz milyonu aşan sayıda mülteciye sığınma hakkı ve
sığınma sağlarken öte yandan temel uluslararası koruma ilkelerini gözetmeye devam ettiklerini
takdirle kaydetmekte ve Devletlerin, mültecilere koruma ve yardım sağlama ve Yüksek Komiser’e
uluslararası koruma sorumluluklarını yerine getirebilmesi için destek verme konusunda süregelen
güçlü inancını memnuniyetle karşılamaktadır;
(f) Ancak mültecilerin korunması olgusunun, kişilerin fiziksel güvenlikleri, onurları ve sağlıklarına
gelebilecek tehditlerin yanı sıra kabulün geri çevrilmesi, sınır dışı etme, zulüm riski olan yere geri
gönderme ve nedensiz alıkonma uygulamaları gibi bazı durumların sonucunda ciddi bir biçimde
tehlikeye sokulmaya devam edildiğini kaygıyla belirtmektedir;
(g) Devletleri, sığınmayı mültecilerin uluslararası anlamda korunması için vazgeçilemez bir
düzenleme olarak görmeye ve asli zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesine titizlikle saygı
göstermeye çağırmaktadır;
(h) Uluslararası mülteci koruması kavramının desteklenmesi konusunda uluslararası dayanışma ve
sorumluluk paylaşımının önemini vurgulamakta ve Devletleri, BMMYK ile birlikte, çok sayıda
mülteci ve sığınmacı kabul etmiş olan Devletlerin omuzlamış olduğu yükü hafifletmeye yönelik
çabalara katılmaya çağırmaktadır;
(i) Mültecilerin ve uluslararası ve ulusal kanunlar çerçevesinde koruma altına alınabilecek diğer tüm
kişilerin belirlenip bu kişilere sığınma sağlanması amacıyla tüm sığınmacılar için 1951 Sözleşmesi
ve 1967 Protokolü çerçevesinde mülteci statüsünün belirlenmesi konusunda adil ve etkili süreçler
oluşturulması ve bu süreçlerde yer almalarının sağlanmasının önemini tekrarlamaktadır;
(j) Uluslararası koruma almak üzere yeterli nedeni bulunmayan ancak sığınma ve mülteci statüsü
elde etmek amacını güden çok sayıda başvuru sahibinin bazı bölgelere gelmelerinin ve burada
kalmalarının, sığınma kurumunu olumsuz yönde etkileyerek, mülteci statüsünün belirlenmesi
konusundaki ulusal usullerin etkinliğini tehlikeye sokarak ve mültecilerin hızlı ve etkin bir biçimde
korunmasını önleyerek hem mülteciler hem de ilgili Devletler için ciddi sorunlar yaratmakta
olduğunu kabul etmektedir;
(k) Mülteci statüsünün adil usuller çerçevesinde ve hızlı bir biçimde belirlenmesini teşvik eden
tedbirlerin yararlılığını vurgulamakta ve olayla doğrudan ilgili Devletler arasında, BMMYK ile
işbirliği içerisinde, sığınma ve mülteci statüsü ile ilgili bir başvurudan, gerekli korumanın
sağlanmasından ve böylece karışıklıkların önlenmesinden hangi Devletin sorumlu olacağının
belirlenmesi amacıyla ortak ölçütlerin ve ilgili düzenlemlerin oluşturulması yoluyla mültecilerin
korunmasının sağlanabilmesi için sonuçlandırıcı anlaşmaların yapılmasının önerilebileceğini
belirtmektedir;
(l) Bu tür usul, tedbir ve anlaşlamalarda, uluslararası korumaya ihtiyacı olan kişilerin belirlenmesini ve
mültecilerin refoulement uygulamasına maruz bırakılmamasını sağlayacak tedbirlere yer verilmesi
gerektiğini vurgulamaktadır;
(m) Yüksek Komiser’in ve Devletlerin, ülkelerinden kitleler halinde kaçmak zorunda kalan ve
uluslararası korumaya ihtiyaç duyan kişiler bağlamında uygun bir çözüm tanımlaması yapılmadan
önce geçici koruma gibi çeşitli sığınma stratejilerini incelemeye devam etmelerini desteklemekte
ve Yürütme Komitesi’nin Geniş Ölçekli (Kitlesel) Sığınma Durumlarında Sığınmacıların Korunması
ile ilgili 22 (XXXII) No’lu Kararı’nın önemini yeniden gündeme getirmektedir;
(n) Önleme, koruma ve çözüm getirme çalışmalarının bölgesel ve kapsamlı bir biçimde ele
alınmasının önemini takdir etmekte ve Yüksek Komiser’i, Devletler, Birleşmiş Milletler İnsani
İlişkiler Departmanı (Bölümü) (DHA), Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Uluslararası
Göç Örgütü (IOM) ve diğer ilgili uluslararası örgüt ve bölgesel kurumlarla, zorunlu nüfus
hareketleri konusunda karmaşık sorunlara sahip bazı alanlarda ek tedbir ve insiyatif uygulamaları
olasılığı üzerinde görüşmeler yapmaya ve Uluslararası Koruma’ya İlişkin Bütün’ün Alt Komitesi’ni
ve gereken durumlarda İdari ve Mali Konular Alt Komitesi’ni bilgilendirmeye davet etmektedir;
(o) Mültecilere İlişkin Cartagena Deklarasyonu’nun onuncu yılının yanı sıra Afrika Birliği Örgütü’nün,
Afrika’daki mülteci sorunlarının özel yönlerini ele almış olan OAU Sözleşmesi’ni kabulünün yirmi
beşinci yılının anısına düzenlenecek etkinlikleri beklemekte ve BMMYK’yı bu kutlamalarda
bulunmaya davet etmektedir;
(p) Koruma, yardım ve getirilen çözümler arasındaki sıkı bağlantıyı takdir etmekte ve Yüksek
Komiser’in, tercih edilen çözüm olan gönüllü geri dönüşe destek veren koşulları, uygun
durumlarda teşvik etmeye yönelik fırsatları kullanma çabalarını, Ofis’in (Komiserlik’in) söz konusu
çabaları sürdürmek üzere geliştirdiği işletime yönelik temel unsurları takdirle kaydederek
desteklemektedir;
(q) Üçüncü bir ülkeye yerleşim (yeniden yerleşim), bazı durumlarda ortaya çıkan kalıcı bir çözüm
sağlama özelliğinin süregelen değerinin yanı sıra bir koruma düzenlemesi olarak rolünü yeniden
onaylamakta ve Devletlere, Yüksek Komiser ile birlikte bu aracın, özellikle mülteci koruma
ihtiyaçlarını karşılama bağlamında, daha etkin ve esnek bir biçimde nasıl kullanılabileceğini
araştırmalarını önermektedir;
(r) Yüksek Komiser’i, kendisinin geniş insani deneyim ve uzmanlığına ve BMMYK personelinin bu
alandaki özel yeterliğine dayanarak, mülteci akınlarına neden olan koşulları önlemeye yönelik
koruma ve yardım eylemlerini her zaman için temel koruma ilkelerini gözönüne alarak, ilgili
Hükümetlerle sıkı koordinasyon içinde ve duruma göre kurumlar arası, hükümetler arası ve sivil
toplum örgütleri çerçevesinde araştırmaya ve uygulamaya devam etmek üzere desteklemekte ve
Yüksek Komiser’den Uluslararası Koruma’ya İlişkin Bütün’ün Alt Komitesi’nin ve İdari ve Mali
Konular Alt Komitesi’nin gelişmelerden haberdar edilmesini istemektedir;
(s) Genel Kurul’un 47/105 kararının 14. paragrafını yeniden gündeme getirerek bu bağlamda Genel
Sekreter ya da Birleşmiş Milletler’in yetkin temel organlarından gelen talepler doğrultusunda ve
ilgili Devletlerin onayı ile Ofis’in (Komiserlik’in) özel ekspertizini gerektiren bazı durumlarda
ülkesinde yerinden edilmiş kişilere sağlanması gereken insani yardım ve koruma ile ilgili olarak
Yüksek Komiser’in etkinliklerine verdiği desteği yeniden onaylamakta ve Yüksek Komiser’in, söz
konusu etkinliklere katılmak amacıyla Ofis’ine gelen talepleri karşılamak üzere yeterli kaynak
mevcudiyetinin yanı sıra diğer ilgili organizasyonların tamamlayıcı yetkileri ve özel uzmanlıkları
doğrultusunda ölçütler oluşturmuş olduğunu kaydetmektedir;
(t) Yüksek Komiser’in, uluslararası topluluğun Birleşmiş Milletler sistemi içerisinde ülkesinde yerinden
edilmiş kişilerin korunma ve yardım ihtiyaçlarının daha iyi bir biçimde ele alınmasını sağlayacak
yöntem ve araçlar araştırma ihtiyacı sırasında bu öncelikli konu hakkında İnsani İlişkiler
Departmanı (Bölümü) (DHA), Ülkesinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Sekreteri Özel Temsilcisi
ve Uluslararası Kızıl Haç Komitesi de dahil olmak üzere diğer ilgili uluslararası organizasyonlar ve
kurumlar ile görüşmelerde bulunmaya devam etmesini ve söz konusu görüşmelerin sonuçlarını
Uluslararası Koruma’ya İlişkin Bütün’ün Alt Komitesi ve gerektiği durumlarda İdari ve Mali Konular
Alt Komitesi’ne raporlamasını istemektedir;
(u) BMMYK’nın önleme alanındaki etkinliklerinin, söz konusu kurumun uluslararası koruma
sorumluluklarını tamamlar ve uluslararası insan hakları ve insaniyet hukuku ilkelerine uygun
nitelikte olması gerektiğini ve sığınma kurumunun öneminin hiçbir biçimde yitirilmemesi gerektiğini
tekrarlamaktadır;
(v) Yüksek Komiser’i, kadın ve genç kız mültecilerin korunmasının sağlanmasına yönelik çabalarını
devam ettirmeye çağırmakta ve bu bağlamda Kadın Mülteciler ve Uluslararası Koruma ile ilgili 64
(XLII) No’lu Karar’ı ve 68 (XLIII) No’lu Karar’ın (i) ve (k) paragraflarını yeniden onaylamaktadır;
(w) Özellikle çocuk mültecilerin hassas durumları üzerinde kaygıyla durarak Yüksek Komiser’in Çocuk
Mülteciler Politikası’nı (EC/SCP/82) memnuniyetle karşılamakta ve kendi ilgi alanına giren
çocukların korunma ve bakımı ile ilgili adımların atılabilmesi için normatif bir çerçeve oluşturan
Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin önemini vurgulamaktadır;
(x) Yüksek Komiser’i, çocuk mültecilerin özellikle de refakatsiz küçüklerin ihtiyaçlarının BMMYK’nın
genel koruma ve yardım etkinlikleri bağlamında, uygun yönetim desteği, eğitim, izleme, vb.
uygulamalar yoluyla tam olarak karşılanmasının sağlanması için gereken herşeyi yapmaya
çağırmakta ve BMMYK’yı, Çocuk Mülteci Politikası ve BMMYK Çocuk Mültecilerle İlgili Temel
Noktalar’ın uygulanması konusunda Hükümetler, sivil toplum örgütleri ve özellikle Birleşmiş
Milletler Çocuk Fonu (UNICEF) ve Çocuk Hakları Komitesi de dahil olmak üzere hükümetler arası
organizasyonlarla girmiş olduğu işbirliğini sürdürme konusunda desteklemektedir;
(y) Yüksek Komiser’den, kadın ve çocuk mültecilerin korunmasını zorlaştıran bazı engellerin farklı ve
ısrarlı niteliği nedeniyle Yürütme Komitesi’nin Başkanı ile biraraya gelerek Komite üyelerinden
oluşan gayri resmi bir çalışma grubu oluşturarak söz konusu engelleri incelemelerini, seçenekleri
gözden geçirmelerini ve bu engelleri aşmak için somut tedbirler öne sürmelerini istemektedir;
(z) Çok sayıda Filistinli de dahil olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerindeki farklı mülteci gruplarına
gereken şekilde uluslararası koruma sağlanamıyor olması konusundaki kaygılarını ifade etmekte
ve ortaya çıkan son olumlu gelişmelerden söz ederken uluslararası topluluğu da söz konusu
kişilerin koruma ihtiyaçlarını tatminkar bir biçimde karşılayabilmek amacıyla verilen çabaları
devam ettirmeye çağırmaktadır;
(aa)BMMYK’nın, mülteci hukuku ve koruma ilkelerinin teşvik edilmesi ve yaygınlaştırılması
konusundaki etkinliklerini memnuniyetle belirtmekte ve Yüksek Komiser’i, Ofis’in teşvik ve eğitim
etkinliklerini, Devletlerin etkin desteği ve Uluslararası İnsaniyet Hukuku Enstitüsü (San Remo),
akademik kuruluşlar ve Uluslararası Hukuk (Decade of International Law) programlarında yer alan
diğer kurumlar da dahil olmak üzere insan hakları ve uluslararası insaniyet hukuku ile ilgili kurum
ve organizasyonlarla hergün artan sayıda gerçekleştirilen işbirliği sayesinde genişletmeye ve
güçlendirmeye devam etmeye çağırmaktadır;
(bb)Devletleri, BMMYK ve sivil toplum örgütleri ile biraraya gelerek, yabancılara karşı sergilenen
düşmanca tutumlar ve diğer hoşgörüsüzlükler bağlamında farklı altyapı ve kültürlerden gelen
kişilerin toplum içinde daha çok anlaşılıp daha rahat kabul edilmesine yönelik çabalarını
sürdürmeye çağırmaktadır;
(cc) Yüksek Komiser’in, insan haklarının korunması ve mülteci sorunlarının önlenmesi arasındaki yakın
bağlantı konusunda daha kapsamlı bir bilinç oluşturmaya çalışan ilgili uluslararası kurumlara
sağlamış olduğu katkıları desteklemekte olduğunu bir kez daha belirtmekte ve Yüksek Komiser’i,
İnsan Hakları Komisyonu, İnsan Hakları Merkezi ve diğer ilgili kurum ve organizasyonlara etkin bir
biçimde katılmaya ve katkıda bulunmaya devam etmeye çağırmaktadır;
(dd)İnsan topluluklarının yerlerinden edilmelerinin altında yatan nedenlerin karmaşık ve bağlantılı
olduğunu, bu nedenlerin arasında yoksulluğun, ekonomik engellerin, politik çatışmaların, etnik ve
topluluklar arası gerilimin ve çevresel tahkirin bulunduğunu ve uluslararası topluluğun söz konusu
nedeleri somut ve kapsamlı bir biçimde ele alması gerektiğini takdir etmektedir;
(ee)İnsan Hakları Dünya Konferansı’nın Viyana Deklarasyonu ve Eylem Programı’nı, özellikle sığınma
arama ve bu uygulamadan yararlanma ve kişinin ülkesine geri dönebilme hakkını yeniden
onayladığı için memnuniyetle karşılamakta; 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’nün önemini
vurgulamakta; BMMYK’yı takdir etmekte olduğunu belirtmekte; asıl nedenlerin üzerine gidilmesi,
acil durum bilincinin ve yanıt verebilme uygulamasının güçlendirilmesi, etkin koruma
sağlanabilmesi ve kalıcı çözümlere ulaşılabilmesi gibi etkinlikler de dahil olmak üzere uluslararası
topluluğun mülteci ve yerinden edilmiş kişilere göstermesi gereken kapsamlı yaklaşıma duyulan
ihtiyacın yanı sıra insan haklarının büyük ölçüde ihlali ve yerinden edilme uygulaması arasındaki
bağlantıyı kabul etmekte; ve ayrıca kadın ve çocuk mültecilerin koruma ve yardım bağlamındaki
özel ihtiyaçlarının kabul edilmiş olduğunu ve ülkesinde yerinden edilmiş kişilerin sorunlarına
çözüm getirilmesinin öneminin vurgulandığını belirtmektedir;
(ff) Mülteci sorunlarının tüm aşamalarında yer alan karar alma uygulamasının daha bilinçli bir biçimde
yapılabilmesi için zorunlu yerinden edilmenin çeşitli nedenleri ile ilgili nesnel ve doğru bilgilerin
bulunması ve bu bilgilere erişimin sağlanmasının önemini kaydetmekte ve bu anlamda Yüksek
Komiser’in uygun bir bilgi stratejisi oluşturma ve ilgili bilgileri barındıran bir veri tabanı yaratma
konusundaki çabalarını desteklemektedir;
(gg)Uluslararası Koruma’ya İlişkin Bütün’ün Alt Komitesi’nin son yıllarda düzenlenen oturumlar arası
toplantılarının değerini takdir etmekte ve Yüksek Komiser’den, koruma ile ilgili sorunların
derinlemesine ele alınabilmesi için en az bir oturumlar arası toplantı düzenlemesini ve Alt
Komite’nin kırk beşinci oturumundaki gelişmeleri raporlamasını istemektedir.
No. 72 (XLIV)- 1993
MÜLTECİLERİN KİŞİSEL GÜVENLİĞİ
Yürütme Komitesi,
Kadın ve çocukların da içlerinde bulunduğu mülteci ve sığınmacılara karşı öldürme, işkence, askeri
veya silahlı saldırı, tecavüz, dövme, yıldırma, zoraki çalıştırma ile keyfi veya insanlıkdışı gözaltı
koşulları yaratma gibi şiddet ve suiistimal olaylarının sıklığını ifade eden raporlar konusunda duyulan
derin kaygıyı ifade ederek,
Mülteci ve sığınmacıların işkence veya diğer zalim, insanlıkdışı veya aşağılayıcı davranış veya
cezalandırmadan bağımsız olma ve yaşama, özgürlük, kişisel güvenlik hakları gibi temel insani hakları
karşısında Devletlerin saygılı olma ve bu hakları güvence altına alma sorumluluğunu yeniden ifade
ederek,
Mültecilerin kişisel güvenlikleriyle ilgili olan önceki kararları ve özellikle 22 No.lu (XXXII) Kitlesel
Sığınma Durumlarında Sığınmacıların Korunması başlıklı ve 48 No.lu (XXXVIII) Mülteci Kampları ve
Yerleşimlerine Düzenlenen Askeri veya Silahlı Saldırılar başlıklı kararları hatırlatarak,
Mültecilerin ve sığınmacıların sığınma ülkesinin kanun ve hükümlerine uyma ve mülteci kampları ile
yerleşimlerinin sivil ve insani niteliğinden ödün verecek her türlü etkinlikten uzak durma görevini
yeniden vurgulayarak,
Mültecilerin kişisel güvenlikleri bakımından non-refoulement ilkesinin dikkatle gözetilmesinin asli
önemini yeniden ifade ederek,
(a) Mültecilerin ve sığınmacıların kişisel güvenlik haklarına karşı yapılan tüm ihlalleri ve
özellikle onlara yöneltilen organize saldırı veya şiddete kışkırtma olaylarını kınamaktadır;
(b) Devletlere, BMMYK ve gerektiği gibi ilgili Hükümetler tarafından onaylanmış olan diğer
organizasyonları uyararak ve onlara sınırsız erişimi sağlayarak, mülteci kampları ve
yerleşimlerini güvenli yerlere yerleştirerek, hassas grurpların güvenliğini sağlayarak,
bireysel dökümanların çıkarılmasını kolaylaştırarak ve kadın ve erkeklerlerden oluşan
tüm mülteci camiasının katılımını, onların kamp ve yerleşimlerindeki organizasyon ve
idari işlerde sağlayarak, mültecilerin ve sığınmacıların sınır bölgeleri ve diğer yerlerdeki
kişisel güvenliklerine karşı olan tehditleri önlemek ve bunları ortadan kaldırmak için
gerekli tüm önlemleri almaya çağırmaktadır;
(c) Devletleri, mülteci ve sığınmacıların kişisel güvenliklerine karşı bulunulan ihlalleri
ciddiyetle araştırmaya ve mümkün olduğunda, bu tür ihlallere girişen kişilere karşı cezai
kovuşturma açmaya, uygun olduğunda, sıkı disiplin önlemleri almaya çağırmaktadır;
(d) Devletlere, BMMYK’yla ve gerektiği gibi ilgili Hükümetler tarafından onaylanmış olan
diğer kuruluşlarla işbirliği içinde, mülteci ve sığınmacılara etkili fiziksel korumayı
sağlamaya ve gerektiğinde özellikle mültecilerin korunması ve insani yardım için temin
yollarını güvenceye almakla görevli personelin istihdam ve eğitimini sağlama yoluyla
insani yardım ile kurtarma görevlilerine güven içinde erişmelerini temin etmeleri
çağrısında bulunmuştur;
(e) Yüksek Komiser’in, mültecilerin ve sığınmacıların kişisel güvenliğini izleme ve bu
konudaki ihlalleri önlemek veya ıslah etmek için gerekli önlemleri alma yönünde attığı
adımlarla birlikte, yasa uygulama görevlileri, diğer ilgili Hükümet personeli ve sivil toplum
örgütleri arasında mülteci korumasının anlaşılmasını sağlamaya dönük eğitim
programlarının genişletilmesi yönündeki çabalarını desteklemektedir;
(f) Yüksek Komiser’i, Devletler’in, BMMYK’nın ve diğer uluslararası ve sivil toplum
örgütlerinin sığınmacı ve mültecilerin fiziksel korumasını güçlendirmek amacıyla alacağı
pratik önlemleri içeren kuralları oluşturarak Yürütme Komitesi’yle paylaşmasını ve bunları
yayması yönünde desteklemektedir;
No.73(XLIV) – 1993
MÜLTECİ KORUMASI VE CİNSEL ŞİDDET
Yürütme Komitesi,
Uluslararası insan hakları insani yasalar tarafından tanınan asli kişisel güvenlik hakkını ihlal eden ve
kurbanlara, ailelerine ve yaşadıkları topluluklara ciddi bir şekilde zarar vererek zedeleyen ve dünyanın
bazı bölgelerindeki mülteci hareketlerini de içeren cebri göçlere neden oluşturmuş olan cinsel şiddetin
yaygın bir şekilde görülmesi karşısından duyulan derin kaygıyı kaydederek,
Ayrıca aralarında çocukların da bulunduğu mülteci ve sığınmacıların birçok durumda uçuşları sırasında
veya sığınma aradıkları ülkelere varışlarından sonra tecavüz veya diğer cinsel şiddet biçimlerine maruz
kaldığı, bununla birlikte temel ihtiyaçların karşılanması, kişisel dökümanların veya mülteci statüsünün
elde edilmesinde cinsel cebir kullanılması yönünde alınan üzücü duyumları kaydederek,
Mülteci ve sığınmacıları etkili bir şekilde koruyabilmek amacıyla cinsel şiddet olaylarını ortaya
çıkarmak, caydırmak ve ıslah etmek için kesin eylemlerde bulunma gereğini ifade ederek,
Cinsel şiddetin önlenmesinin, iltica olaylarını da kapsayan cebri göçleri önlemeye yardımcı
olabileceğini ve çözüm bulmayı kolaylaştırabileceğini de ifade ederek,
Mültecilere, insan haklarına ve sığınmacılara ilişkin uluslararası düzenlemeler ile mültecilerin ve geri
dönenlerin cinsel şiddete karşı korunmasına ilişkin insani yasaların önemini belirterek,
Kadın Statüsü Komisyonu, Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi, İnsan Hakları Komitesi,
Güvenlik Konseyi ve Birleşmiş Milletlerin diğer organları tarafından cinsel şiddeti önlemek, araştırmak
ve kendi kuruluş yetkilerine bağlı olarak cezalandırmak amacıyla alınan diğer önlemlerin yanısıra
Kadın Statüsü Komisyonu tarafından Kadınlara Karşı Şiddetin Ortadan Kaldırılmasına Yönelik
Deklarasyon taslağını hatırda tutarak,
Kadın mültecilerle ilgili 39 No.lu (XXWVI), 54 No.lu (XXXIX), 60 No.lu (XL), 64 No.lu (XLI) Kararlarını
tekrarlayarak,
(a) Yalnızca insan hakları ihlali olmakla kalmayıp, silahlı çatışma ortamında işlenmesi
durumunda insani yasalara karşı büyük bir ihlal oluşturan ve aynı zamanda özellikle
insanlık onuruna karşı büyük bir suç olan cinsel şiddet yoluyla yapılan zulümları şiddetle
kınamaktadır;
(b) Devletleri, kendi toprakları içinde yaşayan tüm insanların asli hakları olan kişisel güvenlik
haklarına saygı duyarak garanti altına almaları ve bunu, başka yolların yanısıra,
uluslararası standartlara uygun bir şekilde ilgili ulusal yasaları uygulayarak ve cinsel
şiddeti önlemek ve bununla savaşmak için alınacak önlemleri benimseyerek yapmaları
çağrısında bulunmuş ve bunlara bağlı olarak aşağıdaki çalışmaları yapmalarını istemiştir:
(i)
yasa uygulama görevlileri ve askeri güçlerin üyelerinin her koşul altında ve her
zaman her bireyin haklarına daha çok saygı göstermesini, cinsel şiddete karşı
korumayı da kapsayan kişisel güvenliğin sağlanmasını amaçlayan eğitim
programlarının geliştirilmesi ve uygulanması
(ii)
cinsel şiddet şikayetlerinin dosyalanarak incelenmesinin kolaylaştırılması,
suçluların kovuşturması, cinsel şiddetle sonuçlanan kuvvet suiistimali olaylarının
zamanında ve anlamlı disiplin önlemleri alınarak işleme sokulmasını sağlayacak
etkili ve ayrım yapmayan yasal düzenlemelerin uygulanması;
(iii)
tüm sığınmacıların, mültecilerin ve geri dönenlerin BMMYK ile gerektiğinde ilgili
Hükümetlerce onaylanmış olan diğer kuruluşlara anında ve engellenmeksizin
erişimlerinin sağlanması;
(iv)
Kadın Mültecilerin Korunmasına Yönelik Kurallar’ın yayılması ve bunların
uygulanması yoluyla, kadın mültecilerin tüm mülteci programlarında tam
katılımları sağlanarak kadın mültecilerin haklarınının güçlendirilmesine yönelik
etkinlikler
(c) Devletleri ve BMMYK’yı, kadın ve erkeklerin mülteci statüsünü belirleme usullerine ve
(d)
(e)
(f)
(g)
(h)
(i)
(j)
(k)
(l)
(m)
mültecilerin hareket özgürlüğüne, huzur ve sivil statülerine ilişkin kişisel dökümanların
tüm biçimlerine eşit olarak erişmelerini sağlamaya ve gönüllü geri dönüş veya diğer kalıcı
çözümlerle ilgili kararların alınmasında erkekler kadar kadınların katılımının da
sağlanmasını teşvik etmeye çağırmaktadır;
Irk, din, milliyet, belirli bir sosyal grup veya siyasi düşünceye bağlı olarak cinsel şiddet
yoluyla zulüm görme konusunda haklı bir korkuya bağlı olarak mülteci statüsü alma
talebinde bulunan kişilerin mülteci olarak tanınmalarını desteklemektedir;
Devletlerin, kadın mültecilerin genellikle erkek mültecilerden farklı zülum uygulamalarına
maruz kalmalarından yola çıkarak, kadın sığınmacılar konusunda gerekli kuralları
geliştirmelerini teklif etmektedir;
Cinsel şiddete maruz kalan mülteciler ile bunların ailelerine yeterli tıbbi ve psiko-sosyal
bakımın sağlanması ve bununla birlikte doğru kültürel olanakların temin edilmesini ve
Devletlerden ve BMMYK’dan alınacak yardım ve bulunacak kalıcı çözümler konusunda
bunların özel ilgili gerektiren kişiler olarak ele alınmalarını teklif etmektedir;
Mülteci statüsünün belirlenmesi sırasında yapılan işlemler sırasında, cinsel şiddete
maruz kalmış olabilecek sığınmacılara özellikle duyarlı bir şekilde davranılmasını teklif
etmektedir;
Mülteci programlarında, acil durumlarda çalışan kadın saha görevlilerin sağlanmasının ve
kadın mültecilerin bunlara erişiminin sağlanmasının önemini yeniden belirtmektedir;
Yüksek Komiser’in bu alanda yetkili olan diğer hükümetlerarası ve sivil toplum örgütleriyle
birlikte yetkililer, kamp görevlileri, seçim görevlileri ve cinsel şiddeti önleme ve ona karşı
koyma yönünde alınan koruma önlemleriyle ilgilenen kişiler için eğitim kursları geliştirme
ve organize etme çalışmalarını desteklemektedir;
Mülteci statüsünün belirlenmesi sürecine katılan kişilerin cinsiyet ve kültür konularında
duyarlı hale getirilmesine yönelik eğitim programlarının Devletler tarafından
oluşturulmasını teklif etmektedir;
Yüksek Komiser’in insan haklarıyla ilgili kuruluş ve organlarla işbirliği içinde, mülteci
hakları, kadın ve kız mültecilerin özel ihtiyaç ve becerileri konusundaki farkındalığı
artırmak ve Kadın Mültecilerin Korunmasına İlişkin Kurallar’ın tam ve etkili bir şekilde
uygulanmasını sağlamak amacıyla yaptığı çalışmaları teşvik etmektedir;
Yüksek Komiser’i, Kadın Mültecilerin Korunmasına İlişkin Kurallar’ın uygulanması
konusunda gelecekte hazırlanacak olan faaliyet raporlarına cinsel şiddet konusunu da
dahil etme çağrısında bulunmaktadır;
Yüksek Komiser’in, Mülteci Kadınlara Karşı Cinsel Şiddetin Belirli Yönlerine Ait Nota
başlıklı bir bildiriyi Yürütme Komitesi dökümanı olarak hazırlayarak yaymasını
istemektedir;
No. 74 (XLV) –1994
ULUSLARARASI KORUMA KONULU GENEL KARAR
Yürütme Komitesi,
(b)
(c)
(d)
(e)
(f)
(g)
(h)
(i)
(j)
(k)
(l)
(m)
(a) Son zamanlardamülteci akımı ve diğer cebri göçlerdeki krizlerde
insanların acı çekmesi ve hayatlarını kaybetmelerindenduyulan derin
kaygıyı ifade etmektedir;
Yüksek Komiser’in uluslararası mülteci korumasını sağlamak ve mültecilerin
kötü durumlarına zamanında ve kalıcı çözümler bulma konusundaki önemli
işlevini gerçekleştirmesini daha da zorlaştıran son mülteci sorunlarının ölçeği ve
karmaşıklığı karşısındaki endişeleri ifade etmektedir;
Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’nün, mülteci
koruması için oluşturulan uluslararası sistemin mihenktaşı olarak taşıdığı önemi
tekrarlamakta ve Yüksek Komiser’in bu düzenlemelerin ayrı ayrı 35.Maddesi ve
II. Maddesi uyarınca ve Ofis Tüzüğü gereğince söz konusu düzenlemeleri
denetleme rolünün altını çizmektedir;
Geçen yıl içinde, bu düzenlemelerin bir veya ikisine de taraf olan ülke sayısını
127’ye çıkaran Dominik Cumhuriyeti, Eski Yugoslav Makedonya Cumhuriyeti ve
Tacikistan’ın katılımını veya intikalini memnuniyetle karşıladığını belirterek,
Birleşmiş Milletler’e üye ülke sayısının artık 189 olduğunu ifade etmekte ve
mülteci sorununun küresel niteliğini göz önünde tutarak, henüz bu
düzenlemelere taraf olmamış olan Devletleri taraf olmaya ve tüm Devletleri bu
düzenlemelere tamamen uymaya çağırmaktadır;
Devletlerin BMMYK ile işbirliği içinde mültecileri kabul ve misafir etmede ve
onlara uluslararası koruma sağlamada göstermiş oldukları inancı memnuniyetle
karşılamaktadır;
Bazı durumlarda geri dönenler ve BMMYK için kaygı konusu olan diğer kişiler
kadar mültecilerin de silahlı saldırı, cinayet, tecavüz ve kişisel güvenlikleri ile
diğer asli haklarına karşı yapılan ihlal veya bulunulan tehditlere maruz kalmış
olmasını ve zulüm riski olan yere geri gönderme olaylarının görülmesini ve
bunların güvenli ortama erişmelerinin engellenmekte olmasını kınamaktadır;
Devletlere, sığınmayı, uluslararası mülteci korumasının vazgeçilmez bir parçası
olarak destekleyerek güçlendirmeleri, asli bir ilke olan zulüm riski olan yere geri
göndermemeye uymaları ve kendi yargı alanları içinde bulunan mültecilerin
güvenlik ve huzurunu temin etmek için her türlü çabayı gösterme çağrısında
bulunmaktadır;
Mültecilerin korunmasını teşvik etmede uluslararası dayanışma ve sorumluluk
paylaşımının önemini vurgulamakta ve tüm Devletleri BMMYK ile etkin işbirliği
içinde, çok sayıda mülteci ve sığınmacıyı kabul eden ve özellikle sınırlı
kaynaklara sahip olan ülkelere yardım etme çabalarına katılmaya çağırmaktadır;
Uluslararası koruma arayan herkesin, mülteci statüsünün belirlenmesi veya
diğer mekanizmaların işlemesinde adil ve etkin muameleye erişiminin
sağlanarak uluslararası koruma ihtiyacı içinde olan kişilerin tespiti ve koruma
almasının sağlanmasının önemini belirtmektedir;
Uluslararası koruma ihtiyacı içinde olmayan çok sayıda düzensiz göçmenin
bulunduğu sığınma başvurularının belirli bölgelerde ciddi sorunlar yaratmaya
devam ettiğini kaydetmekte ve bu bağlamda 71 No.lu (XLIV) (1993) kararın j, k
ve l paragraflarını tekrar etmektedir;
Uluslararası korumaya ihtiyacı olan çok sayıda kişinin yaşam veya
özgürlüklerinin anlaşmazlık nedeniyle tehlike içinde olmasına bağlı olarak göç
etmeye veya menşe ülkelerinin dışında kalmaya zorlandıklarını kaydetmektedir;
Anlaşmazlığa bağlı olarak menşe ülkelerine güven içinde dönemeyen kişilerin
1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’nün hükümleri uyarınca, belirli koşullar göz
önüne alınarak mülteci olarak tanınabilecek veya tanınamayacak olduklarını,
ancak yine de genellikle uluslararası koruma, insani yardım ve içinde
bulundukları kötü durum karşısında bir çözüme ihtiyaç duyduklarını ifade
etmektedir;
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun BMMYK’den, anlaşmazlık durumunun bir
sonucu olarak menşe ülkelerinin dışında sığınma aramaya zorlanan kişilere
(n)
(o)
(p)
(q)
(r)
(s)
(t)
(u)
(v)
(w)
(x)
koruma ve yardım sağlamasının sık sık istenmiş olduğunu hatırlatmaktadır ve
Yüksek Komiser’in bu tür kişilere uluslararası koruma sağlamaya devam
etmesini ve bu kişilerin cebri göçlerinden kaynaklanan sorunlara Genel Kurul
kararlarına uygun şekilde çözüm aramasını desteklemekte ve tüm Devletleri
Yüksek Komiser’in bu yönde göstereceği çabalara yardım ederek destek
vermeye çağırmaktadır;
Afrika ve Latin Amerika’da bölgesel düzenlemelerin, zulümden kaçan kişiler
kadar silahlı çatışma ve sivil mücadelelerden kaçan mültecilerin de korunmasını
sağladığını ve diğer bölgelerde, uluslararası koruma gerektiren ancak 1951
Sözleşmesi ve 1967 Protokolü kapsamında mülteci olarak tanınmayan veya bu
düzenlemeleri kabul etmemiş ülkelerde bulunan kişilere genel olarak Devletler
tarafından benimsenmiş olan belirli önlemler yoluyla ve BMMYK’nın tüm desteği
alınarak koruma ve insani yardım sağlanmış olduğunu kaydetmektedir;
İhtiyaç duyan herkese uluslararası korumanın sağlanması için daha başka
önlemlerin araştırılmasının gereğini ifade etmektedir;
Uluslararası korumaya ihtiyaç duyan kişilerin bu korumaya gerçekten
kavuşabilmesini garanti altına alabilmek için ulusal politikaların bölgesel olarak
uyumlu hale getirilmesinin önemini belirlemekte ve Devletleri bu amaca
ulaşmada bölgesel düzeyde BMMYK ile istişare içinde olmaya çağırmaktadır;
Yüksek Komiser’i ihtiyaç duyan herkese uluslararası koruma sağlamaya devam
etme konusunda ve bu amaca ulaşmada ilkelerin oluşturulması, ortak eyleme
geçilmesi gibi çalışmaları da içerebilecek birtakım önlemlerle ilgili istişare ve
tartışmalara devam etme konusunda desteklemektedir;
Yüksek Komiser tarafından Eski Yugoslavyadaki İnsani Krize Kapsamlı Tepki
bağlamında, güvenlik içinde olma, temel insan haklarına saygı, zulüm riski olan
yere geri göndermeye karşı korunma, koşullar izin verdiğinde menşe ülkesine
güvenlik içinde geri dönme olarak tanımlanmış olan geçici korumanın, geniş
ölçekli sığınma koşullarında çatışma veya zulüm durumu söz konusu olduğunda
uluslararası korumayı geçici bir şekilde sağlamanın pragmatik ve esnek bir yolu
olarak bir değer taşıdığını kaydetmektedir;
Koruma Kararı (m) (1993) uyarınca, bölgesel anlamda kapsamlı bir şekilde
önleme, koruma ve çözüm oluşturma konusunda Yüksek Komiser’in bir sığınma
stratejisi olarak geçici koruma sağlamanın yollarını araştırmasını memnuniyetle
karşılamakta ve bu konuda ilgili Hükümetler arasında daha ileri görüşmeler
yapılarak, geçici korumanın süresi konusunun da ele alınmasını beklemektedir;
Geçici korumadan yararlananların 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’nün
hükümleri gereğince mülteci niteliği taşıyan kişiler ve bu niteliği taşımayan kişiler
olabileceğini ve Devletler ile BMMYK'’ın geçici koruma sağlarken bu
düzenlemelere göre mültecilere sağlanan korumayı azaltmaması gerektiğini
belirtmektedir;
BMMYK’yı, ilgili Hükümetlerle yakın işbirliği içinde çalışarak, geri dönmenin en
uygun çözüm olarak değerlendirildiği durumlarda, gönüllü geri dönüş konusunda
ve uluslararası koruma ihtiyacı ortadan kalktıktan sonra güvenli geri dönüş
konusunda tavsiyelerde bulunmak da dahil olmak üzere, geçici koruma ve geri
dönüşe yönelik diğer sığınma biçimlerinin uygulanması konusunda rehberlik
sağlamaya ve bu rehberlik çalışmalarını koordine etmeye davet etmektedir;
Uygun olduğunda, gönüllü geri dönüşün mülteci sorunları için en ideal çözüm
olduğunu yeniden ifade etmekte ve menşe ülkelerini, sığınma ülkelerini,
BMMYK’yı ve bir bütün olarak uluslararası camiayı, mültecilerin evlerine
güvenlik içinde ve onurlu bir şekilde geri dönme haklarını özgürce
kullanabilmelerini sağlamak üzere mümkün olan herşeyi yapmaya
çağırmaktadır;
Gönüllü geri dönüşe karşı çeşitli engellerle karşılaşıldığını ve bunların arasında
hem sığınma ülkesinde hem de menşe ülkesinde, geri dönen mültecilerin
güvenliğine karşı oluşan tehditler ve mülteci hareketlerine neden olan koşulların
devam etmesi ve tekrar ortaya çıkmasının söz konusu olduğunu tespit
etmektedir;
Bu bağlamda menşe Devletlerinin vatandaşlarını yeniden kabul ederek güvenlik
ve huzurlarını sağlama, sığınma ülkelerinin ise mültecilerin asli haklarını garanti
altına alma ve koruma sorumluluğunu vurgulamakta ve uluslararası camiaya,
mülteciler ve geri dönenlerle ilgili sorumluluklarını yerine getirmede Devletlere
yardımcı olması çağrısında bulunmaktadır;
(y) Gönüllü geri dönüş konusundaki 1985 tarihli ve 18 No.lu (XXXI) (1980) ve 40
No.lu Kararlarını tekrarlamakta ve BMMYK’nın sığınma ülkeleriyle birlikte
mültecilerin gönüllü geri dönüşünü sağlama, kolaylaştırma ve koordine etme ve
bununla birlikte, mülteciler menşe ülkelerine güvenli ve onurlu bir şekilde
dönünceye kadar uluslararası korumayı sağlama, gerektiğinde, geri dönen
mültecilerin dönüşüne ve yeniden ülkeleriyle bütünleşmelerine yardım etme ve
döndükten sonraki güvenlik ve huzurlarını izleme konusundaki liderlik görevinin
altını çizmektedir;
(z) Gerekli olan durumlarda, gönüllü geri dönüşü sağlamaya yönelik bilgilendirme
kampanyaları çerçevesinde, menşe ülkelerinden gelen temsilcilerin iltica
ülkelerindeki mülteci kamplarına yaptığı ziyaretlerin yararını takdir etmekte ve
BMMYK’nın ilgili iltica ülkeleri ile işbirliği içinde bu tür ziyaretleri kolaylaştırması
çağrısında bulunmaktadır;
(aa)Geri dönüşün sürdürülebilir olabilmesi ve buna bağlı olarak mülteci sorunları
karşısında kalıcı bir çözüm olabilmesi için, rehabilitasyon, yeniden yapılanma ve
ulusal uzlaşma konularına kapsamlı ve etkili bir şekilde yaklaşılması gerektiğini
belirlemekte ve uluslararası camiayı, Yüksek Komiser’in, gerektiği gibi Devletler,
ilgili uluslararası, bölgesel ve ulusal hükümetler ve sivil toplum organları ile
istişare içinde kapsamlı ve bölgesel yaklaşımları benimseyerek önleme, koruma
ve çözüm bulma çalışmalarında kendisini desteklemeleri çağrısında
bulunmaktadır;
(bb)Üçüncü bir ülkeye yerleşmenin bir koruma düzenlemesi olarak taşıdığı önemi ve
belirli durumlarda kalıcı bir çözüm olarak başvurulabileceğini yeniden ifade
etmektedir;
(cc) Özellikle insani ve barış yanlısı operasyonlarda söz konusu olan karmaşık acil
durumlarda, Yüksek Komiser’in koruma görevine saygı duyulmasını ve BMMYK
etkinliklerinin tarafsız ve tümüyle insani niteliğinin korunmasını sağlama
ihtiyacını vurgulamaktadır;
(dd)Yüksek Komiser’in, Genel Kurul’un 48/116 (1993) sayılı kararı gereğince,
ülkesinde yerinden edilmiş kişilerle ilgili çalışmalarını desteklediğini
tekrarlamakta ve gerek Uluslararası Koruma Bütünü’nün Alt Komitesinde
gerekse diğer forumlarda, uluslararası camianın yerinden edilmiş kişilerin
koruma ve yardım ihtiyaçlarına daha iyi yanıt vermesini sağlayacak yollar
konusunda yapılmış ayrıntılı ve verimli tartışmalardan duyulan memnuniyeti dile
getirmektedir;
(ee)Çeşitli bölgelerdeki vatansız kişilerin süreğen sorunları ve vatansızlıkla ilgili yeni
olaylardan duyulan kaygıları dile getirmekte ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu
tarafından Yüksek Komiser’e, vatansızlığın önlenmesi konusunda verilen
sorumlulukları (Genel Kurul kararı 3274 (XXIX)) ifade etmekte, BMMYK’nın bu
alandaki çalışmalarına hız vererek, Vatansızlığın Azaltılması konulu Sözleşme
ve Vatansız Kişilerin Statüsü konulu Sözleşmeye yapılacak yeni katılımları
teşvik etmesi, BMMYK personeli ile hükümet yetkililerini eğitmesi, sorunun
boyutlarıyla ilgili olarak sistematik bir şekilde bilgi toplaması ve Yürütme
Komitesini tüm bu etkinliklerden haberdar etmesi çağrısında bulunmaktadır;
(ff) Yüksek Komiser’e, BMMYK’nın 1995 Dünya Kadın Konferansı ile bu
konferansın Bölgesel Hazırlık Konferanslarına etkin bir şekilde katılarak mülteci
kadınların durumunun, kadın konularıyla ilgili uluslararası gündemin ana
maddelerinden biri olmasını sağlama çağrısında bulunmaktadır;
(gg)BMMYK’nın, Devletler, diğer Birleşmiş Milletler organları ve uluslararası ve sivil
toplum örgütleriyle ve özellikle UNICEF ve ICRC ile işbirliği içinde çalışarak,
çocuk mültecilerin ihtiyaçlarına özel bir dikkat göstermek üzere gösterdiği
çabaları sürdürmesi ve özellikle de sağlık, beslenme, eğitim ile ailelerinden
ayrılmış çocukların söz konusu olduğu durumlarda kayıt, izleme ve ailenin
yeniden biraraya getirilmesi de dahil olmak üzere, çocukların bakımı için acil ve
uzun vadeli düzenlemelerin yapılmasını sağlaması çağrısında bulunmaktadır;
(hh)Mültecileri barındıran Devletleri, BMMYK ve diğer iligili örgütlerle yakın işbirliği
içinde ve BMMYK’nın Çocuk Mültecilere Yönelik Kuralları’na uygun bir şekilde
çocuk mültecilerin güvenliğini sağlama ve askeri veya başka silahlı gruplarda
çalıştırılmamalarını garanti altına alma çağrısında bulunmaktadır;
(ii) Gerek mayın tarlalarının ayrımsız bir şekilde kullanılması nedeniyle, gerekse bu
silahların milyonlarca mülteci ve yerinden edilmiş kişinin gönüllü geri dönüş,
rehabilitasyon veya normal yaşantılarına geri dönüşü üzerindeki zararlı ve uzun
vadeli etkileri nedeniyle çok sayıda kadın ve çocuğu da kapsayan mültecilerin ve
geri dönen kişilerin sakat bırakılması ve aciz kılınmasından duyulan kaygıları
dile getirmekte ve Yüksek Komiser’in, bu kişilere karşı oluşmuş olan mayın
tarlası tehdidini hafifletme veya ortadan kaldırma yönündeki uluslararası
çalışmaları artırmak adına attığı adımları onaylamaktadır;
(jj) Mültecilerin her düzeydeki durumlarına çözüm getirmek adına gönüllü yer
değiştirmeler konusunda yeni ve güvenilir bilgilere ulaşılmasını sağlamanın
önemini belirtmekte ve Yüksek Komiser’in bu konuda ilgili bilgi kaynakları
yoluyla yeni konulara yanıt verebilecek bir bilgi politikası ve veritabanı
geliştirmek için sürdürdüğü çabalarını desteklediğini yeniden ifade etmektedir;
(kk) BMMYK’nın mülteci yasası ve koruma ilkelerinin teşvik edilmesi ve
yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalarını memnuniyetle kaydetmekte ve Yüksek
Komiser’i Devletler’in etkin desteği ve insan hakları örgütlerinin, akademik
kurumların ve Uluslararası İnsaniyet Hukuku Enstitüsü (San Remo) ile Birleşmiş
Milletler sistemi içinde ve dışındaki ilgili örgütlerin giderek artan işbirliğiyle birlikte
teşvik ve eğitim etkinliklerini yoğunlaştırmaya ve genişletmeye devam etmesi
çağrısında bulunmaktadır;
(ll) Yüksek Komiser’in İnsan Hakları Yüksek Komiseri ve İnsan Hakları Merkezi ile
giderek artmakta olan işbirliğini memnuniyetle karşılamakta ve BMMYK’ya İnsan
Hakları Komisyonu ile olan etkin ilişki ve işbirliğini sürdürmesi çağrısında
bulunmaktadır;
(mm) Uluslararası Koruma Bütünü’nün Alt Komitesi tarafından yapılan oturumlar
arası toplantıların sürmesinin yararlı olduğunu belirtmekte ve Yüksek Komiser’in
halihazırdaki koruma sorunlarını görüşmek ve Komitenin kırk altıncı oturumunda
faaliyetlerle ilgili bilgi vermek üzere en azından bir kez böyle bir toplantı
yapmasını istemektedir.
DOSYA ADI: 75-80
No: 75 (XLV) – 1994
SINIR İÇİNDE YERİNDEN EDİLMİŞ KİŞİLER
Yürütme Komitesi,
(a) Kişilerin kendi ülkeleri dahilinde yerlerindenedilmelerinin küresel boyutları olan bir sorun
olduğunu ve sayıları mültecilerin sayısını geçebilmekteolan bu tür kendi ülkesinde
yerindenedilmiş kişilerin olumsuz durumlarının çok büyük bir insani sorun meydana
getirdiğini kabul etmektedir;
(b) Kişilerin kendi istekleri dışında ülkelerindenedilmelerinin ve mülteci hareketlerinin altında
yatmaktaolan çok sayıda ve farklı nedenin çoğunlukla benzerlik göstermekteolduğunu ve
hem mülteciler hem de ülkelerindeyerlerindenedilmiş kişilere ilişkin sorunların, önleme,
koruma,insani yardım ve çözüm bağlamındabenzer tedbirlergerektirdiğini
kaydetmektedir;
(c) Uluslararası topluluğun, kişinin kendi isteği dışında yerindenedilmesi uygulamasının
bertarafedilmesi için yollar ve araçlar araması gerektiğini tekrarlamaktadır;
(d) Sınır içinde yerinden edilmiş kişiler kendi ülkelerinin yetkisi altında kaldıkları için, bu kişilerin iyi
durumda bulunmaları (sağlıkları) ve korunmalarından temelde söz konusu Devlet’in sorumlu
olduğunu vurgulamaktadır;
(e) Sınır içinde yerinden edilmiş kişiler söz konusu olduğunda Devlet Hükümetleri’ni, bu kişilerin iyi
durumda bulunmaları ve korunmalarına yönelik sorumluluklarını yerine getirmeye yöneltmektedir;
(f) Uygun durumlarda uluslararası topluluğu, sınır içinde yerinden edilme uygulamasından etkilenen
ülkelere, yerinden edilmiş kişilere karşı taşıdıkları sorumlulukları yerine getirebilmeleri için
zamanında ve ivedi insani yardım ve destek sağlamaya çağırmaktadır;
(g) Çoğu kez, sınır içinde yerinden edilmiş kişilerin yanı sıra mülteci ve geri dönen kişilerin ya da
hasas bir konumda bulunan yerel nüfusun da bulunduğunun ve bu gibi durumlarda kişilerin yardım
ve koruma ihtiyaçlarının ayrı ayrı ele alınmasının ne makul ne de yararlı bir uygulama olduğunun
altını çizmektedir;
(h) Uluslararası topluluğun ilgili Devletle işbirliği halinde sınır içinde yerinden edilmiş kişiler adına
yapmış olduğu etkinliklerin gerginliklerin hafifletilmesine ve yerinden edilme uygulamasından
kaynaklanan sorunların çözümlenmesine katkıda bulunabileceğini ve mülteci sorunlarının
önlenmesine ve çözümlenmesine yönelik kapsamlı bir yaklaşımın önemli unsurlarını
içerebileceğini takdir etmektedir;
(i) İlgili Hükümetleri, sınır içinde yerinden edilmiş kişiler ve silahlı çatışma kurbanlarının yanı sıra
kendi sınırları içinde bulunan mülteciler de dahil olmak üzere koruma ve yardıma muhtaç kişilere
insani erişimi daha güvenli ve zamanlı bir biçimde gerçekleştirmeye çağırmaktadır;
(j)
“Genel Sekreter ve Birleşmiş Milletler’in yetkili asli organlarından gelen özel istekler sonucunda ve
ilgili Devlet’in de rızası ile, Ofis’in ekspertizini gerektiren durumlarda, özellikle de bu tür çabaların
mülteci sorunlarının önlenmesi ve çözümlenmesine katkıda bulunabileceği durumlarda, kendi
ülkelerinde yerlerinden edilmiş kişilere insani yardım ve koruma sağlanması konusunda diğer ilgili
örgütlerin tamamlayıcı yetki ve uzmanlıklarını da göz önüne alarak” Yüksek Komiser’in çabalarına
verilen desteği yeniden onaylayan 20 Aralık 1993 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun
almış olduğu 48/116 no’lu kararın, Yüksek Komiser’in sınır içinde yerinden edilme uygulamalarına
müdahale edebilmesini sağlayan uygun bir çerçeve oluşturmaya devam ettiğini takdir etmektedir;
(k) Yüksek Komiser’i, Ofis’inin ülkesinde yerinden edilmiş kişilerin söz konusu olduğu durumlara
BMMYK’nın katılımı ile ilgili dahili ölçüt ve temel unsurları uygulamaya koymaya yönelik ve
ülkesinde yerinden edilmiş kişilerin ihtiyaçlarına uluslararası toplulukça daha ortak bir tepki
verilebilmesine büyük katkıda bulunacak olan çabalarını devam ettirme konusunda
desteklemektedir;
(l) Sınır içinde yerlerinden edilmiş olan kişiler adına yapılan etkinliklerin, diğer ülkelerde zulümden
kaçmak amacıyla sığınma arama ve alma hakkı da dahil olmak üzere sığınma kurumunun önemini
göz ardı etmemesi gerektiği vurgulamaktadır;
(m) Uluslararası insan hakları hukukunun, uluslararası insaniyet hukukunun ve çoğu durumda ulusal
hukukun dahilinde, yerinden edilme tehlikesi altında bulunanların yanı sıra sınır içinde yerinden
edilmiş kişilerin güvenliklerinin ve korunmalarının sağlanmasına yönelik normların bulunduğunu
takdir etmektedir; ilgili tarafların bu normlara saygı göstermemesi konusunda taşımakta olduğu
ciddi kaygıları da ifade etmiştir;
(n) Sınır içinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Sekreter Temsilcisi’nin çalışmalarının ve özellikle de
ülkesinde yerinden edilmiş kişilere karşı sergilenen davranışlar konusunda mevcut uluslararası
standartların biraraya getirilmesi ve bu alandaki temel ilkeleri içine alan bir çalışma tarzı
geliştirmeye yönelik çabalarının önemini takdir etmektedir;
(o) BMMYK’yı, görevini yerine getirme konusunda Genel Sekreter Temsilcisi ile aralarındaki yakın
işbirliğini devam ettirmeye çağırmaktadır;
(p) Ayrıca Uluslararası Kızıl Haç Komitesi’nin, uluslararası insani hukukunun yaygınlaştırılması ve
silahlı çatışma ile yerlerinden edilmiş kişilerin koruma ve insani yardım sağlanması konusundaki
temel önemini takdir etmektedir;
(q) Uluslararası insan hakları hukukunun ve uluslararası insani hukukunun yaygınlaştırılması ve bu
konuda eğitim verilmesine ve söz konusu uluslararası standartların uygulanması konusunda ilgili
örgüt ve kurumların ortak teşvikinin sağlanmasına yönelik çabaların güçlendirilmesi için çağrıda
bulunmaktadır;
(r) Sınır içinde yerinden edilme sorununun ele alınması sırasında uluslararası topluluğun, ilgili
uzmanlık alanında bulunan sivil toplum örgütleri de dahil olmak üzere mevcut insani örgütlerle
olabildiğince çok yardımlaşmaya çalışması gerektiği üzerinde durmaktadır;
(s) BMMYK’yı, Acil Kurtarma Koordinatörü’nün liderliğinde ve ilgili diğer kurumlarla işbirliği içerisinde,
uluslararası topluluğun ülkesinde yerinden edilmiş kişilerin olumsuz koşullarına daha başka
çözümler bulunması amacıyla, özellikle Kurumlar Arası Daimi Komite gibi mevcut kurumlar arası
mekanizmalar yoluyla koordinasyonun güçlendirilmesi ve yapılandırılmasına yönelik çabalarını
sürdürmeye teşvik etmektedir;
(t) Uluslararası topluluğun sınır içinde yerinden edilmiş kişilere ilişkin soruna daha kapsamlı ve tutarlı
bir yaklaşım göstermesi amacıyla söz konusu uygulamanın kurumlar arası yönüne ilişkin görüş
alışverişlerinin diğer uygun forumlarda da devam ettirilmesini desteklemektedir.
No: 76 (XLV) – 1994
MÜLTECİLER VE AFRİKA’DA ZORLA YERİNDEN EDİLMİŞ NÜFUSA İLİŞKİN AFRİKA BİRLİĞİ
ÖRGÜTÜ/BMMYK ANMA SEMPOZYUMU ÖNERİLERİ
Yürütme Komitesi,
Diğerlerinin yanı sıra, Afrika Birliği Örgütü’nün, Afrika’daki mülteci sorunlarının özel yönlerine ilişkin
ABÖ (OAU) Sözleşmesi’ni kabulünün yirmi beşinci yıldönümü anısına düzenlenen olayların dört gözle
beklendiği ve BMMYK’nın bu anmada etkin bir biçimde yer almasının istendiği (A/AC.96/821,
parag.19(o)) 1993 Uluslararası Koruma Kararı’nı yeniden gündeme getirerek,
(a) Söz konusu kabulün yirmi beşinci yıldönümü ve Afrika’daki Mülteci Sorunlarının Özel Yönleri’ne
İlişkin 1969 ABÖ (OAU) Sözleşmesi’nin yürürlüğe girmesinin yirminci yılı kutlamaları çerçevesinde
sürdürülen etkinlikleri dikkate almaktadır;
(b) Anma etkinliklerinden biri olarak 8-10 Eylül 1994 tarihlerinde Addis Ababa, Etiyopya’da
gerçekleştirilen Mülteciler ve Afrika’da Zorla Yerinden Edilmiş Nüfusa İlişkin ABÖ/BMMYK
Sempozyumu’nu başarılı bir biçimde organize etmiş olan Yüksek Komiser’i ve Afrika Birliği
Organizasyonu’nu tebrik etmektedir;
(c) Afrika’da genelde meydana gelen, nüfusun zorunlu olarak yerinden edilmesi sorunlarının
çözümlenmesine ve bu sorunlara uygun çözümlerin bulunmasının yanı sıra mülteci ve zorla
yerinden edilme uygulamları kurbanlarına sığınma, korunma ve yardım sağlanmasına yönelik
çerçeveye önemli bir katkıda bulunmuş olan yukarıda adı geçen sempozyumda kabul edilmiş olan
önerileri memnuniyetle onaylamaktadır;
(d) Önerilerin gerektiği gibi ele alınarak uygulanmasını ilgili Devlet, hükümetler arası kurum ve sivil
toplum örgütlerine bırakmaktadır;
(e) Yüksek Komiser’den, İlgili Devlet, hükümetler arası kurum ve sivil toplum örgütleri ve özellikle de
Afrika Birliği Organizasyonu ile yakın işbirliği içinde, söz konusu önerileri geniş kitlelere yaymasını,
bu konudaki uygulamaları gerektiği gibi teşvik etmesini ve Yürütme Komitesi’ni bu alandaki
gelişmelerden haberdar etmesini istemektedir.
1995 (Yürütme Komitesi - 46. Oturum)
YÜRÜTME KOMİTESİ’NİN ULUSLARARASI MÜLTECİ KORUMASI’NA İLİŞKİN OLARAK ALDIĞI
1
KARARLAR
No: 77 (XLVI) GENEL
Yürütme Komitesi,
(a) Henüz kendileri için bir çözüm bulunamamış olan mültecilerin süregelen sıkıntılarını üzüntü ile
belirtmiştir; zulümden kaçmak amacıyla diğer ülkelerde sığınma arama ve bulma hakkının
korunması gibi temel insani ilkelere gösterilmesi gereken saygının ve zulüm riski olan yere geri
göndermeme ilkesinin kesinlikle uygulanmasının uluslararası topluluk üyelerinin hepsine ait
sorumluluklar olduğunu yeniden gündeme getirmekte ve Devletlerin mültecileri kabul etme ve
onlara evsahipliği yapmaya devam etmelerini ve bu kişileri kabul edilmiş olan yasal ilkeler
doğrultusunda korumlarını desteklemektedir;
(b) Mülteci sorunları ile ilgili çözüm arayışlarının, Yüksek Komiser’in uluslararası koruma yetkisinin
ayrılmaz bir parçası olduğunu ve mülteci sorunlarının belirlenerek çözüm uygulamalarına
geçilmesi için, tek tek Devletlerin bu ortak amaç konusundaki istek ve kapasitelerinin
güçlendirilebilmesi amacıyla uluslararası topluluktan sürekli destek alınıyor olmasının gerektiğini
kaydetmektedir;
(c) Mültecilerin korunmasına ilişkin uluslararası yasal temeli oluşturan Mülteci Statüsüne ilişkin1951
Sözleşmesi’nin ve 1967 Protokolü’nün önemini vurgulamakta ve uygun olduğu durumlarda
Cartagena ve San Jose Bildirgelerinin yanı sıra özellikle ABÖ (OAU) Sözleşmesi gibi bölgesel
düzenlemelerin değerinin altını çizmektedir;
(d) Namibya, Solomon Adaları, Samoa, Antigua ve Barbuda’nın 1951 Sözleşmesi ve/veya 1967
Protokolü’ne katılarak söz konusu düzenlemelerin birine ya da her ikisine taraf olan Devlet sayısını
130’a yükseltmelerini memnuniyetle karşılamakta ve bu düzenlemelerde henüz yer almamış olan
Devletleri ve diğer tüm Devletleri bu düzenlemeleri uygulamaya özendirmektedir;
(e) Yüksek Komiser’in, mültecilerin korunmasına yönelik uluslararası düzenlemelerin uygulanması
konusundaki denetimde göstermiş olduğu başarıyı yeniden onaylamaktadır. Devletlerin söz
konusu uygulamaları, konunun ruhu ve amacına uygun biçimde yorumluyor ve gerçekleştiriyor
olmalarının önemi üzerinde durmaktadır.1951 Sözleşmesi’ne ve/veya 1967 Protokolü’ne taraf
Devletlere, 1989 yılında Yürütme Komitesi’nin kırkıncı oturumunun 57. Kararı’nda tekrarlanmış
olan ve Sözleşme’nin 35. Maddesi’nde yer alan, Yüksek Komiser’e Sözleşme’nin uygulanması
konusunda ayrıntılı bilgi verilmesini öngören hükmü hatırlatmakta ve bu hükmü henüz yerine
getirmemiş olan taraf Devletleri bu uygulamayı gerçekleştirmeye çağırmaktadır;
1
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Doküman No: 12A (A/50/12/Ek.1)’de yer almaktadır.
(f) Yüksek Komiser’i, ihtiyaç duyan herkese uluslararası koruma verilmesini sağlayan tedbirlerle ilgili
görüşme ve tartışmalara girmeye teşvik eden 74 (XLV) no’lu kararı yeniden gündeme getirmekte
ve BMMYK’nın, uluslararası düzenlemelerde yansıtılmış olan temel koruma ilkelerine uygun ve bu
amaca hizmet eden ilkelerin geliştirilmesi konusudaki rolünü desteklemekte olduğunu yeniden
belirtmekte ve BMMYK’yı konu ile ilgili gayri resmi görüşmeler yapmaya çağırmaktadır;
(g) Yüksek Komiser’i, Devletlerin aşağıda adı geçen ölçüt ve temel unsurları geliştirmeye yönelik
insiyatifleri konusunda bilgi paylaşımında bulunarak ve söz konusu uygulamanın adil ve tutarlı bir
biçimde gerçekleştirilmesinin sağlandığını izleyerek Devletlerin özellikle kadınlara yönelik zulüm
eylemlerine karşılık verebilecek ölçüt ve temel unsurların geliştirilip uygulanmasına yönelik
çabalarını desteklemeye ve teşvik etmeye çağırmaktadır. Kadın haklarının insan hakları olduğu
ilkesi doğrultusundaki sözü geçen temel unsurlara göre, cinsel şiddet ve diğer cinsiyetle ilgili
zulümler de dahil olmak üzere, 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’nde sıralanan nedenlerden
dolayı zulüm görmekten haklı olarak korkarak mülteci statüsü talebinde bulunan kişiler kadın
mülteci olarak kabul edilmelidir;
(h) Mülteci sorunlarına getirelebilecek kalıcı çözümlere bir engel teşkil etmenin yanı sıra zorunlu
yerinden edilme uygulamalarının temel nedenleri arasında bulunan her tür etnik şiddet ve
hoşgörüsüzlüğü kınamakta ve Devletleri, özellikle mülteci ve sığınmacıların özel durumlarına bağlı
kamu bildirileri, uygun yasama uygulamaları, ve sosyal politikalar yoluyla hoşgörüsüzlük, ırkçılık
ve yabancı düşmanlığı gibi olgulara karşı savaşarak eşduyum ve ortak bir anlayış yaratmaya
davet etmektedir;
(i) Devletlerin, mültecilerin kabul edilmesi, geri dönen mültecilerin yeniden bütünleşmelerinin
sağlanması ve mülteci hareketlerinin bazı nedenlerinin üzerinde durulması konusundaki insani
sorumluluklarını yerine getirebilmeleri için, yasaların uygulanmasını, adaleti ve güvenilirliği
sağlayan kurumlar da dahil olmak üzere etkin bir insan hakları rejiminin en temel unsur olduğunu
takdir etmekte; ve bu bağlamda BMMYK’yı, gerektiğinde Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek
Komiser’i ile birlikte ulusal yasal ve kanuni kapasite oluşturma uygulamalarını destekleyen
etkinlikleri güçlendirmeye çağırmaktadır;
(j) Tüm Devletleri, mültecilerin geri dönüşünü sağlayan koşulları teşvik etmeye ve gerektiğinde
BMMYK ve ilgili kalkınma kurumları ile işbirliği içine girerek menşe ülkelerine gerekli rehabilitasyon
ve kalkınma yardımında bulunarak sürdürülebilir bir yeniden bütünleşme sağlamaya
çağırmaktadır;
(k) Herkesin kendi ülkesine geri dönme hakkının bulunduğunu tekrarlamakta ve bu bağlamda
mültecilerin gönüllü geri dönüşünün güvenli ve onurlu bir biçimde gerçekleştirilmesini sağlayacak
koşulların oluşturulmasının menşe ülkenin temel sorumluluklarından biri olduğunu vurgulamakta
ve her Devletin yurttaşının geri dönüşünü kabul etme yükümlülüğünü hatırlatarak tüm Devletleri
mülteci olmayan vatandaşlarının geri dönüşünü kolaylaştırmaya çağırmaktadır;
(l) Bu bağlamda uluslararası koruma ihtiyacı bulunmayan kişilerin geri dönüşü ile ilgili sorunlara
eğilme gerekliliğini vurgulamakta ve BMMYK’yı diğer uluslararası örgütlerle işbirliği içine girerek
geri dönüş sürecini kolaylaştırma yolları aramaya ve Daimi Komite’yi bu konuda bilgilendirmeye
özendirmektedir;
(m) Yüksek Komiser’i, Devletlerin etkin desteği ile ve sivil toplum örgütleri, akademik kurumlar ve diğer
ilgili organizasyonlarla kurulan ve günden güne artan işbirliği yoluyla Ofis’in, mülteci yasalarının ve
koruma ilkelerinin teşvik edilmesi ve yaygınlaştırılmasına yönelik etkinliklerini genişletmeyi ve
güçlendirmeyi sürdürmeye ve belgeleme, araştırma, yayımlama ve elektronik dağıtım
alanlarındaki etkinliklerini bütünleştirmeye çağırmaktadır;
(n) Mülteci topluluğunun eğitiminin, ulusal mütabakat konusunda üstlenebileceği rolü takdir etmekte
ve BMMYK’yı, diğer örgütlerle işbirliği içerisinde mültecilerin, barış ve insan haklarına ilişkin eğitimi
programlarına giriş de dahil olmak üzere eğitim uygulamalarına katılımlarının sağlanabilmesi
amacıyla, evsahipliği yapan Hükümetlere yardım etme konusundaki çabalarını desteklemektedir;
(o) Tüm ülkeleri, mülteci hakları doğrultusunda kabul edilmiş standartların uygulanmasının
desteklenmesi amacıyla BMMYK ile işbirliği içine girerek cömert sığınma politikaları ortaya koyma
kapasitelerini artırma özelliği taşıyan politik ve diğer somut yöntemlerle uluslararası dayanışma ve
özellikle kaynakları sınırlı sığınma ülkeleri ile sorumluluk paylaşımı sergilemeye çağırmakta;
mülteci sorunlarının bazı nedenlerinin yanı sıra uygun olduğu durumlarda gönüllü geri dönüş
uygulaması da dahil olmak üzere ilgili çözümlerin de üzerinde durmakta ve ayrıca önlem
stratejilerinin geliştirilmesi bağlamında gelişim ve rehabilitasyon yardımının önemini yeniden
gündeme getirmektedir;
(p) Bir koruma düzenlemesi olan üçüncü bir ülkeye yerleşimin ve bu uygulamanın bazı durumlarda
mülteci sorunlarına getirilebilecek kalıcı bir çözüm olarak kullanımının süregelen önemini
tekrarlamakta; bir değerlendirme çalışması başlatılmasını ve BMMYK sponsorluğundaki üçüncü
bir ülkeye yerleşim görüşmelerini memnuniyetle karşılamakta ve BMMYK’yı, etkinliklerini bu
bağlamda güçlendirmek amacıyla ilgili Hükümetlerle ve sivil toplum kuruluşları ile kurmuş olduğu
diyaloğa devam etmeye ve Yürütme Komitesi’ne devamlı olarak konu ile ilgili raporlama yapmaya
özendirmektedir;
(q) Mülteci Kamp ve Yerleşimlerine Düzenlenen Askeri ve Silahlı Saldırılar konusundaki 48 (XXXVIII)
No’lu Kararı yeniden onaylamakta ve sığınma sağlama eyleminin barışçı ve insani bir eylem
olduğunu, mülteci kamp ve yerleşimlerinin, vatandaşlık ve insani haklara yönelik özel yapısının
korunması ve tüm tarafların bu gerçeği zedeleyecek her tür eylemden kaçınması gerektiğini
tekrarlamakta; mülteci ve sığınmacıların kişisel güvenlikleri açısından bir tehdit oluşturacak ya da
Devletlerin güvenli ve istikrarlı durumlarını tehlikeye sokabilecek tüm eylemleri kınamakta; sığınma
Devletlerini, mülteci kampları ve yerleşimlerinin vatandaşlık ve insani haklara uygun hale
getirilmesinin sağlanması konusunda gerekli tüm önlemleri almaya çağırmakta; ve ayrıca sığınma
Devletlerini, silahlı unsurların sızmasını önlemeye yönelik etkin tedbirleri almaya, mülteci ve
sığınmacılara etkin fiziksel koruma sağlamaya ve BMMYK ve diğer ilgili örgütlerin bu kişilere hızlı
ve engelsiz bir biçimde erişebilmesini sağlamaya çağırmaktadır.
1995 (Yürütme Komitesi - 46. Oturum)
No: 78 (XLVI) VATANSIZLIĞIN ÖNLENMESİ VE AZALTILMASI VE VATANSIZ KİŞİLERİN
KORUNMASI
Yürütme Komitesi,
Her bireyin vatandaşlık hakkı bulunduğunu ve hiçkimsenin bu vatandaşlık hakkından keyfi olarak
mahrum edilemeyeceğini kabul ederek,
Kişinin kendi milliyetini belirleyememesi de dahil olmak üzere vatansızlık olgusunun yerinden edilme
uygulamasına yol açabileceği üzerinde durmuş,
Vatansızlığın önlenmesi ve azaltılması ve vatansız kişilerin korunması uygulamalarının potensiyal
mülteci sorunlarının önlenmesi konusunda büyük önem taşıdığını vurgulayarak,
(a) Vatansız mülteciler ve vatansızlık olgusunun azaltılması konularının Yüksek Komiser’e zaten
sorumluluk yüklenmiş olduğunu belirtmekte, BMMYK’yı, Genel Kurul’ca kendisine, 1961
Sözleşmesi’nin Vatansızlığın Azaltılması’na İlişkin 11 No’lu Kararı’nca verilmiş olan işlevleri yerine
getirmeye yönelik olarak yüklenen sorumluluğun yanı sıra uluslararası koruma sağlama ile ilgili
sözleşme öncesi işlevini ve önleyici çalışmalarının bir parçası olarak vatansızlar adına
gerçekleştirmekte olduğunu etkinliklerini sürdürmeye özendirmektedir;
(b) Devletleri, uluslararası hukukun temel ilkelerine uygun bir biçimde, özellikle kişinin vatandaşlık
haklarının keyfi bir biçimde kendisinden alınmasının önlenmesi ve daha önce başka bir milliyeti
olmaksızın ya da başka bir milliyet almaksızın bir milliyetin terk edilmesine izin veren hükümlerin
ortadan kaldırılması yoluyla vatansızlığın azaltılmasına yönelik vatandaşlık yasaları çıkartmaya
çağırmaktadır;
(c) BMMYK’dan, aşağıda adı geçen düzenlemelere taraf Devlet sayısının sınırlı olması nedeniyle
Vatansızların Statüleri ile ilgili 1954 Sözleşmesi’ne ve Vatansızlığın Azaltılmasına İlişkin 1961
Sözleşmesi’ne katılımı etkin bir biçimde teşvik etmesinin yanı sıra ilgili Devletlere vatandaşlık
hakları yasalarının hazırlanması ve uygulanması konusunda gerekli teknik ve danışmanlık
hizmetlerini vermesinig istemektedir;
(d) Ayrıca BMMYK’dan, bilgi aktarımı, personel ve devlet yetkililerinin eğitimi yoluyla vatansızlığın
önlenmesi ve azaltılmasını etkin biçimde teşvik etmesini ve diğer ilgili örgütlerle kurulan işbirliğini
daha da geliştirmesini istemektedir;
(e) BMMYK’yı, Yürütme Komitesi’nin kırk yedinci oturumundan başlamak üzere iki yılda bir
vatansızlarla ilgili olarak gerçekleştirilen etkinlikler konusunda, özellikle vatansızlarla ilgili
uluslararası düzenlemelerin ve uluslararası ilkelerin uygulanması konusunda, vatansızlık
sorununun boyutları da dahil olmak üzere bilgi sağlamaya davet etmektedir.
No: 79 (XLVII) – 1996
ULUSLARARASI KORUMA KONULU GENEL KARAR
Yürütme Komitesi,
(a) Mevcut mülteci sorunlarının karmaşıklığının, hem Yüksek Komiser’in uluslararası koruma ile ilgili
temel sorunların asli öneminin hem de söz konusu işlevin uygulanmasına bağlı zorlukların altını
çizdiğini kabul etmektedir;
(b) Yüksek Komiser’in uluslararası koruma işlevinin ancak Hükümetlerin tam desteği ile ve özellikle de
kalıcı çözümler hükmü yoluyla etkin bir biçimde yürütülebileceğini tekrarlamakta ve Devletlerin,
mülteci ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik kaynaklar sağlamanın yanı sıra mültecilerin kabulü ve
korunması ile ilgili süregelen açıklıklarını memnuniyetle karşılamaktadır;
(c) Bu bağlamda, 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’nün temel önemini, özellikle de yapılan
uygulamaların bu düzenlemelerin hedef ve amaçlarına tam anlamıyla uygun bir biçimde
gerçekleştirilmesini gündeme getirmekte ve Güney Afrika ile Kırgızistan’ın Mülteci Statüleri ile ilgili
1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’ne katılması ile sözü geçen düzenlemelerin birine veya ikisine
taraf ülkelerin sayısını 132’ye çıkmasını memnuniyetle karşılamıştır;
(d) 1951 Sözleşmesi’ne ve 1967 Protokolü’ne ve mülteci koruması ile ilgili bölgesel düzenlemelere
henüz katılmamış olan tüm Devletleri, bu düzenlemelerde yer almaya ve tüm gereklerini
uygulamaya ve böylece uluslararası koruma çerçevesini güçlendirmeye davet etmektedir;
(e) 1951 Sözleşmesi’ne ve/veya 1967 Protokolü’ne taraf olan ve söz konusu düzenlemeleri kabul
ederken mevcut hükümlerle ilgili çekinceleri olan Devletleri, bu çekinceleri, çekilmeleri bağlamında
yeniden ele almaya davet etmektedir;
(f) Yüksek Komiser’in mültecilerin korunmasına ilişkin uluslararası düzenlemelerin uygulanması ile
ilgili denetim yeterliğinin yeniden onaylanmış olduğunu gündeme getirmekte ve 1951 Sözleşmesi
ve/veya 1967 Protokolü’ne taraf Devletlere, Yüksek Komiser’e söz konusu düzenlemelerin
uygulanması konusunda ayrıntılı bilgi verme sorumluluklarını hatırlatmaktadır;
(g) Vatansızların Statüsü’ne İlişkin 1954 Sözleşmesi’ne ve Vatansızlığın Azaltılmasına İlişkin 1961
Sözleşmesi’ne giriş de dahil olmak üzere vatansızlık sorununa eğilmenin önemini yeniden
gündeme getirmekte ve Brezilya ve Guatemala’nın 1954 Sözleşmesi’ne, Azerbaycan’ın ise her iki
vatansızlık sözleşmesine girişini memnuniyetle karşılamakta ve diğer Devletleri de bu
düzenlemelere girmeye çağırmaktadır;
(h) Özellikle kaynakları sınırlı gelişmekte olan ve konumları nedeniyle çok sayıda mülteci ve
sığınmacıya evshipliği eden ülkeler de dahil olmak üzere sığınma ülkelerinin ağır bir yük taşımakta
olduğunu kabul etmekte; bu bağlamda uluslararası dayanışma ve sorumluluk paylaşımı ilkelerini
desteklemeye olan inancını tekrarlamakta ve Hükümetleri ve BMMYK’yı, kalıcı çözümler bulunana
kadar mültecilerin yardım ihtiyaçlarını karşılamaya devam etmeye çağırmaktadır;
(i) Kimi zaman mültecilerin ölümü ile sonuçlanan zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesinin ve
mülteci haklarının genelde ihlal edilmesini üzüntü ile karşılayarak ve çok sayıda mülteci ve
sığınmacının oldukça tehlikeli durumlarda zulüm riski olan yerlere gönderildiğini ve sınırdışı
edildiğini belirten raporlardan büyük bir rahatsızlık duyararak, zulüm riski olan yere geri
göndermeme ilkesinin kısmi değişikliğe maruz bırakılamayacağını hatırlatmaktadır;
(j) Mültecilerin ya da İşkence ve Diğer Zalim, İnsanlıkdışı ya da Küçük Düşürücü Davranış veya Ceza
Sözleşmesi’nde belirtilen türde işkence görme tehlikesi altında olduğu ya da bu tür işkencelere
maruz kaldığı düşünülen kişilerin sınırdışı edilmesini ve ne şekilde olursa olsun, resmi olarak
mülteci statüsüne kabul edilmiş olsun ya da olmasın, ırkları, dinleri, milliyetleri ya da sosyal bir
grup ya da politik bir fikre üye olmaları nedeniyle yaşamlarının ya da özgürlüklerinin tehdit altına
gireceği sınırlara iadelerini yasaklayan non-refoulement ilkesinin temel önemini yeniden
onaylamaktadır;
(k) Özellikle kadın ve çocuklara yönelik cinsel ve benzer saldırılar da dahil olmak üzere mültecilerin
ve sığınmacıların kişisel güvenlik hakkının ihlalini üzüntü ile karşılamakta ve tüm Devletleri,
mülteci ve sığınmacıların fiziksel güvenliklerinin korunmasına yönelik uluslararası yükümlülüklerini
yerine getirmeye ve bu uygulamaların hemen sonlandırılmasını sağlayacak önlemleri almaya
çağırmaktadır;
(l) Sığınma süreçlerinin yanlış kullanımı konusundaki endişelerini belirterek, sığınma süreçlerinin
suistimalini önlemeye yönelik tedbirler almış olan Devletleri, söz konusu tedbirlerin, sığınma
kurumu da dahil olmak üzere uluslararası koruma temel ilkesi üzerinde yıkıcı etkiler
yaratmamasını sağlamaya çağırmaktadır;
(m) Yüksek Komiser’i, ihtiyacı olan herkese uluslararası koruma verilmesini sağlayacak tedbirlere
ilişkin görüşme ve tartışmalara teşvik eden ve BMMYK’yı bu konu ile ilgili gayri resmi görüşmeler
yapmaya çağıran 77 (XLVI) No’lu kararı yeniden gündeme getirmekte; BMMYK’nın, söz konusu
görüşme ve tartışmalarla ilgili olarak şimdiye dek gerçekleştirmiş olduğu etkinlikleri desteklemekte;
ve BMMYK’yı, Yürütme Komitesi’ne bilgi vermeye devam ederek bu süreci sürdürmeye
özendirmektedir;
(n) BMMYK’nın mülteci hukukunun ve koruma ilkelerinin özendirilmesi ve yaygınlaştırılmasına yönelik
etkinliklerinin üzerinde memnuniyetle durmakta ve Yüksek Komiser’i, Ofis’in vatansızlığın
önlenmesi ve azaltılması ve diğer ilgili vatandaşlık konuları da dahil olmak üzere teşvik ve eğitim
hizmetlerini, Devletlerin etkin desteği ve diğer uluslararası örgütler, sivil toplum örgütleri,
akademik kurumlar ve diğer ilgili organizasyonlarla artan işbirliği yoluyla genişletme ve
güçlendirmeye devam etmeye çağırmaktadır;
(o) BMMYK’nın Devletlerin, özellikle kadınlara yönelik baskılara karşı verdiği tepkilerin ölçüt ve temel
unsurlarının geliştirilmesi ve uygulanmasını desteklemesi ve teşvik etmesine yönelik talebini
yeniden gündeme getirmekte, bu bağlamda amacı Devletlerin konu ile ilgili insiyatiflerine ilişkin
bilgi paylaşımı olan ve Şubat 1996’da BMMYK tarafından düzenlenen Cinsiyete Bağlı Zulüm
Sempozyumu’nu memnuniyetle karşılamakta ve BMMYK’yı, haklı yere zulüm korkusu yaşayan
kadınların korunmasına ilişikin çabaları sürdürmeye ve güçlendirmeye özendirmekte; ve Devletleri,
cinsiyetle ilgili sorunlara duyarlı ve mülteci statüsü talepleri, cinsel şiddet ya da cinsiyetle ilgili diğer
zulümler de dahil olmak üzere 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü’nde sıralanan nedenlerden
dolayı haklı bir zulüm görme korkusuna dayanan kadınların mülteci olarak kabul edilmesini
sağlayacak bir yaklaşım benimsemeye çağırmaktadır;
(p) Ofis’in koruma işlevini etkin bir biçimde sürdürebilmesi amacıyla, BMMYK’nın sığınma başvurusu
sahiplerine ve mültecilere erişimini sağlamanın önemini vurgulamaktadır;
(q) Uygun olan durumlarda gönüllü geri dönüşün en arzu edilir çözüm olduğunu belirterek, gönüllü
geri dönüşün, yerel bütünleşmenin ve üçüncü bir ülkeye yerleşimin mültecilere yönelik geleneksel
ve kalıcı çözümler olduğunu kaydetmiştir;
(r) Bir koruma düzenlemesi ve kalıcı bir çözüm olan üçüncü bir ülkeye yerleşim ile ilgili 67 (XLII) No’lu
kararı yeniden onaylamakta ve ölçüt ve süreçlerle ilgili Üçüncü Bir Ülkeye Yerleşim Kitapçığı’nın
yayımlanması da dahil olmak üzere BMMYK’nın yeni eylemini memnuniyetle karşılamakta ve bu
alandaki üçüncü bir ülkeye yerleşim etkinliklerini desteklemeye yönelik eğitim etkinliklerini teşvik
etmektedir;
(s) Hükümetler tarafından gerçekleştirilen üçüncü bir ülkeye yerleşim etkinliklerini ve üçüncü bir
ülkeye yerleşim ihtiyacı olduğu kabul edilen mültecilere bireysel çözümler bulunması ve üçüncü bir
ülkeye yerleşim fırsatlarından eksiksiz bir biçimde yararlanılması amacıyla BMMYK’nın göstermiş
olduğu çabaları takdir etmekte ve bu bağlamda Hükümetleri, sorumluluk paylaşımı dahilinde
mültecilerin üçüncü bir ülkeye yerleşim ihtiyaçlarına etkin bir biçimde karşılık vermeye
yönlendirmektedir;
(t) BMMYK’nın Hükümetler ve üçüncü bir ülkeye yerleşim ile ilgili STÖ’lerle (NGO) yaptığı süregelen
görüşmelerin bir parçası olan düzenli bilgi alışverişini desteklemektedir;
(u) Herkesin ülkesine dönme hakkını ve tüm Devletlerin vatandaşlarının geri dönüşünü ve yeniden
bütünleştirilmesini kabul etme ve kolaylaştırma sorumluluğunu tekrarlamakta ve Devletlere,
uluslararası korumaya ihtiyacı bulunmayan kişilerin güvenli ve onurlu bir biçimde geri dönmesini
kolaylaştırmaya yönelik stratejileri uluslararası işbirliği çerçevesinde incelemelerini tavsiye
etmektedir;
(v) Bu bağlanmda BMMYK’yı, diğer ilgili uluslararası örgütlerle işbirliği içerisinde, 1995 yılında geri
dönüş sürecinin nasıl kolaylaştırılabileceği sorusu ile başlatılmış olan karşılıklı danışma sürecini
sürdürmeye özendirmektedir;
(w) İnsan haklarına saygı ve ilgili düzenleme ve standartların uygulanması da dahil olmak üzere,
Devletlerin mülteci sorunlarını çözmeye yönelik sorumluluklarına özellikle dikkat ederek ve
özellikle menşe ülkeler bağlamında mülteci akışının nedenlerini ortadan kaldırılması amacıyla
önlem alınmasının istenen bir durum olmasının yanı sıra koruma ve bulunan çözümler arasındaki
ilintiyi de hatırlatarak BMMYK’yı uygun olduğu durumlarda ulusal yasal ve hukuki kapasite
oluşumunu desteklemeye yönelik etkinlikleri devam ettirmeye ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları
Yüksek Komiserliği ve konu ile ilgili diğer örgütlerle işbirliği yapmaya çağırmaktadır.
No: 80 (XLVII) – 1996
BİR KORUMA ÇERÇEVESİNE BAĞLI
KAPSAMLI VE BÖLGESEL YAKLAŞIMLAR
Yürütme Komitesi,
Kitlesel zorunlu yerinden edilmenin altında yatan nedenlerin karmaşık ve birbiri ile ilintili olduğunu ve
silahlı çatışma, yoksulluk ve ekonomik sorunlar, politik çatışmalar, etnik ve topluluklar arası gerginlikler
ve çevresel tahkir (küçümseme) de dahil olmak üzere çok sayıda insan hakları ihlalini kapsadığını ve
uluslararası topluluğun bu nedenlere kararlı ve hassas bir biçimde eğilmesi gerektiğini kabul ederek,
Bu bağlamda Gönüllü Geri Dönüş ile ilgili olan ve nedenlerin getirilecek çözümler açısından önemli
olduğunu ve uluslararası çabaların bir yandan da mülteci hareketlerinin nedenlerinin ortadan
kaldırılmasına yöneltilmesi gerektiğini belirten 40 (XXXVI) No’lu kararı yeniden onaylayarak; ayrıca
mülteci akışının önlenmesine ilişkin en temel koşulun, konu ile doğrudan ilgili Devletlerin mülteci
hareketlerinin merkezinde yer alan nedenlere eğilmek amacıyla yeterli politik irade kullanması
olduğunu vurgulayarak,
Yüksek Komiser’i, ihtiyacı olan herkese uluslararası koruma sağlama hedefine ulaşmanın yanı sıra
zorunlu nüfus hareketlerinin karmaşık sorunlar doğurduğu özel alanlarda söz konusu olabilecek olasılık
ve insiyatifleri kapsayan karşılıklı görüşmelere girme konusunda teşvik etmeye yönelik çabalarını
yeniden gündeme getirerek,
Söz konusu durumların önlenmesi ve çözümlenebilmesinin BMMYK’nın yetki ve kapasitesini
aşabileceğini kaydederek,
Ayrıca kendi ülkesinde yerinden edilmiş kişilerin hukuki anlamda kendi ülkelerinin yetki sınırları içinde
kaldıklarını ve kendi sağlık ve korumaları ile ilgili temel sorumluluğun ilgili Devlete ait olduğunu
belirterek,
İnsanların çekmekte olduğu acılara ek olarak zorunlu yerinden edilmenin önemli bölge içi sorunlara
neden olabileceğinin ve bu durumun bölge düzeyindeki güvenlik ve istikrarı etkileyebileceğinin
bilincinde olarak,
Uluslarararası topluluğun, temel nedenlerin ele alınması, acil durum hazırlıklılığı ve tepkisinin
güçlendirilmesi, etkin koruma sağlama ve kalıcı çözümler elde etmek de dahil olmak üzere mülteci ve
yerinden edilmiş kişilere ilişkin sorunlara daha kapsamlı bir biçimde yaklaşmasının arzu edilir bir durum
olduğunu belirterek,
(a) Devletlerin, insanları korku içinde kaçmaya zorlamayacak koşulların elde edilmesi,
sığınma kurumunun desteklenmesi, gönüllü geri dönüşü sağlayacak koşulların
yaratılması, temel insani ihtiyaçların karşılanmasına yönelik adımların atılması ve kitlesel
mülteci olgusunun en ağırlıklı biçimde görüldüğü ülkelerle işbirliğinde bulunulmasına
ilişkin sorumluluğunu vurgulamaktadır;
(b) Özellikle CIREFCA süreci, Kapsamlı Eylem Planı ve Mozambik’e Geri Dönüş, gibi
sığınma ülkelerinin yanı sıra menşe ülkelerde de mevcudiyeti ve etkinlikleri ile önemli bir
rol üstlenmiş olan BMMYK’nın kapsamlı yaklaşımının değerini yeniden onaylamakta; ve
Yüksek Komiser’in, tüm önemli taraflar arasındaki diyaloğu geliştirmek, aralarındaki
iletişimi kolaylaştırmak ve bir aracı ya da iletişim aracı görevini üstlenmek de dahil olmak
üzere insiyatif göstererek gönüllü geri dönüşü sağlama konusunda yetkilendirilmiş
olduğunu hatırlatmaktadır;
(c) Zorunlu biçimde yerinden edilmenin, mevcut nedenlerin politik yönünü kapsayıcı bir
biçimde ele alınması konusunda önceki yaklaşımlarla sergilenmiş olan bölgesel
yardımlaşmanın değerinin altını çizmektedir;
(d) Bu tür yaklaşımlar için bir şablon söz konusu olmadığı halde, korumaya yönelik
sorunların, çözüme yönelik tüm süreci yönetmesi ve standartların devamlı olarak
uygulanması gerektiğini hatırlatmaktadır;
(e) Devletleri, birbirleri ile ve mümkünse uluslararası örgütlerle koordinasyon ve işbirliği
içinde, bazı yerinden edilme sorunlarına korumaya dayalı kapsamlı yaklaşımlar
geliştirmeye özendirmekte ve bu tür yaklaşımların temel ögeleri olarak aşağıdaki
maddeleri tanımlamaktadır:
(i)
işkence ve diğer zalim, insanlıkdışı ve tahkir edici uygulama ve cezalardan uzak
olma özgürlüğünün yanı sıra yaşama, özgürlük ve güvenlik hakkı da dahil olmak
üzere tüm insan haklarının korunması; kişinin ülkesini terk etme ve geri dönme
özgürlüğü; azınlıkların korunması da dahil olmak üzere ayrımcılık yapılmaması
ilkesi; ve vatandaşlık hakkı
(ii)
ulusal yasal ve kanuni kapasite oluşturma yöntemi yoluyla hukuk kurallarının
teşviki
(iii)
asli non-refoulement ilkesi de dahil olmak üzere sığınma kurumuna saygı ve
ihtiyacı olan herkese uluslararası koruma sağlama
(iv)
uluslararası dayanışmayı ve sorumluluk paylaşımını güçlendirecek tedbirler
(f)
(v)
uzun vadeli sürdürülebilir gelişime destek
(vi)
ulusal kapasiteyi güçlendirerek gelişimsel yaklaşımları salıverilme aşaması ile
bütünleştirmek
(vii)
geri dönüşün sürdürülebilirliğini garantileyecek olan, rehabilitasyon, yeniden
bütünleşme ve yeniden oluşturma tedbirlerine verilecek destek
(viii)
özellikle yabancı düşmanlığına ve ırkçılığa karşı koymak amacıyla, hem
evsahibi ülkeler hem de menşe ülkelerindeki mülteci ve göç sorunlarına ilişkin
farkındalığı artırmaya yönelik kamu bilgisi
(ix)
çatışma yerinden edilme sonucunda ortaya çıkabileceği için çatışma
vakalarından kaçınma ya da bunları azaltmak üzere tasarımlanmış olan
mekanizmaların oluşturulması ya da geliştirilmesi
(x)
gerekli ve mümkün olduğu takdirde, özellikle çatışma üstü durumlarda
çözümlerin kalıcı olması adına alınacak mütabakat tedbirleri
(xi)
hem menşe ülkelerde hem de sığınma ülkelerinde, topluluk düzeyi de dahil
olmak üzere barış ve insan haklarına yönelik eğitim
BMMYK’yı, kapsamlı yaklaşımlar geliştirme ve Devletlerin, bu tür yaklaşımların nerede
ve nasıl uygun ve gerekli olabileceğini daha sistematik bir biçimde araştırmalarına
yardımcı olma konusunda destek ve ekspertiz sağlamaya davet etmektedir.
No: 81 (XLVIII) – 1997
Uluslararası KorumaKonulu Genel Karar
Yürütme Komitesi,
(a) Mülteci krizlerinin giderek daha karmaşıklaşmasına rağmen, dünyanın birçok yerindeki Devletlerin
mültecilere gerek bireysel düzeyde, gerekse kitlesel akın durumlarında sığınma hakkı tanıyor
olmasını memnuniyetle karşılamaktadır;
(b) Mültecilerin, geri dönenlerin ve yerinden edilen kişilerin insan haklarının geçen yıl içinde ciddi ve
genellikle zalimce ihlal edilmesini şiddetle kınamakta ve özellikle orta Afrika’daki mültecilerin,
sığınmacıların ve yerinden edilmiş kişilerin durumundan duyulan kaygıyı ifade etmektedir;
(c) Bu konuda BMMYK’nın kuruluş rolü kadar, mültecilerin uluslararası korumasının asli önemini de
tekrarlamakta ve Yüksek Komiser’in Devletlerle ve ilgili organlarla işbirliği içinde mültecilerin
korunmasını teşvik etmek ve kalıcı çözümleri kolaylaştırmak üzere bulunduğu çabaları takdirle
karşılamakta; Yüksek Komiser’in Devletlerle olduğu kadar, diğer insani örgütler ve kalkınma
örgütleriyle birlikte çalışarak mülteci krizlerini çözme ve bunların kökünde yatan nedenlere eğilme
yönündeki çabalarını kaydetmektedir;
(d) Mülteci korumasının esas olarak Devletlerin sorumluluğu altında olduğunu ve BMMYK’nın bu
alandaki kuruluş rolünün, Devletler ve evsahibi ülkeler ile menşe ülkeleri ve ayrıca diğer
uluslararası örgütler ve bir bütün olarak uluslararası camia tarafından gösterilecek etkili eylem,
siyasi irade ve tam katılımın yerini tutamayacağını vurgulamaktadır;
(e) Mültecilerin ulusal mevzuatlar aracılığıyla da dahil olmak üzere, doğrudan mülteci haklarıyla ilgili
olan uluslararası insan hakları ve insani hukuk belgeleri aracılığıyla korunması ve BMMYK’nın
uluslararası koruma işlevini yerine getirmesi ve mültecilerin korunmasına ilişkin uluslararası
sözleşmelerin uygulanması konusundaki denetleme rolünde BMMYK ile tam işbirliği içinde
çalışarak, mültecilerin etkili bir şekilde korunmaları için gereken tüm önlemleri almaları konusunda
Devletlere çağrıda bulunmuştur;
(f)
Devletleri, Birleşmiş Milletler’in ve diğer ilgili uluslararası örgütlerin yetkili organları vasıtasıyla,
özellikle mülteci korumasının tehdit altına girdiği karmaşık acil durumlarda uluslararası koruma
ilkelerinin uygulamalarını sağlamlaştırma görevinde Yüksek Komiser’e yardım etmek üzere
atılacak adımları değerlendirmeye çağırmaktadır;
(g) Hayati koruma politikaları ve uygulamaları alanında rehberlik verme ve oybirliği sağlama
konusunda bu Komite tarafından oynanan rolün önemini vurgulamakta ve bu bağlantı
çerçevesinde Yürütme Komitesi’nin Kararları’na verilmesi gereken önemi ifade etmektedir;
(h) 80 No.lu (XLVIII) Kararı’nı yinelemekte ve mülteci koruması konusunda kapsamlı bir yaklaşımın,
diğer konuların yanısıra, tüm insan haklarına, zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesine,
1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolü uyarınca, tüm sığınmacıların statü belirleme ve koruma
ihtiyaçları için adil ve etkili usullere erişimine saygı duyulmasını, bu usuller uygulanmaksızın
sınırlarda hiçbir şekilde sığınmacıların reddedilmemesini, sığınmayı, gerekli tüm maddi yardımın
sağlanmasını ve insan onurunu ve değerini teslim eden kalıcı çözümlerin belirlenmesini
kapsadığını kaydetmektedir;
(i)
Resmi olarak mülteci statüsünü kazanmış olsunlar veya olmasınlar, ırk, din, milliyet, belirli bir
sosyal grup veya siyasi fikri benimseme nedeniyle yaşamları veya özgürlüklerinin tehlikeye girdiği
toprakların sınırlarına herhangi bir şekilde mültecilerin veya İşkence veya Diğer Zalimce,
İnsanlıkdışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezalandırmaların Engellenmesine İlişkin 1984
Sözleşmesi’nde de belirlendiği gibi, işkenceye maruz kalma tehlikesinden şüphelenmek için yeterli
nedenin bulunduğu kişilerin geri gönderilmesi veya sınırdışı edilmesini önleyen non-refoulement
ilkesinin asli önemini idrak etmektedir;
(j)
Sığınma ülkelerinin, özellikle gelişmekte olan ülkeler, geçiş halindeki ülkeler ve bulundukları yer
nedeniyle çok sayıda mülteci ve sığınmacıya evsahipliği yapan ve sınırlı kaynakları bulunan
ülkelerin ağır bir yük taşımakta olduklarını belirlemekte ve bu konuyla ilgili olarak, uluslararası
dayanışma ve sorumluluk paylaşımı ilkelerini ayakta tutma konusundaki kararlılığını yeniden ifade
ederek, Hükümetleri, BMMYK’yı ve uluslararası camiayı, kalıcı çözümler bulununcaya kadar
mültecilerin yardım ihtiyaçlarına yanıt vermeye devam etmeye çağırmaktadır;
(k) Devletleri ve BMMYK’yı, gerektiğinde mülteci koruması ve kalıcı çözümlerin bulunması için
bölgesel bazda girişimlerde bulunmaya devam etmeye teşvik etmekte ve geliştirilmiş olan bölgesel
standartların, evrensel olarak kabul görmüş olan standartlara tümüyle uymasını sağlamaya ve
bölgesel olaylara ve koruma ihtiyaçlarına yanıt vermeye çağırmaktadır;
(l)
Estonya, Latviya ve Litvanya’nın 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolü’ne katılmasını ve böylelikle
bu düzenlemelerden bir veya ikisine taraf olan devlet sayısının 135’e çıkmasını memnuniyetle
karşılamaktadır;
(m) 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolü’ne taraf olmayan Devletlerin sığınma karşısında verici bir
yaklaşım izlemesinden duyulan memnuniyeti ifade etmekte, bununla birlikte, elliden fazla Devlet’in
henüz bu belgelere katılmamış olduğundan hareketle, Yüksek Komiser’i diğer ülke katılımlarını
teşvik etmeye çağırmakta ve bu düzenlemeleri katılmamış olan tüm Devletleri, mültecilerin
korunması ve mümkün olduğunda, uluslararası koruma çerçevesini güçlendirilmesi adına bu
düzenlemelere katılmaya ve tümüyle uygulamaya çağırmaktadır;
(n) 1951 Sözleşmesi ve/veya 1967 Protokolü’ne katılımları sırasında bu belgelerin herhangi bir
hükmüyle ilgili çekincelerini bildiren Devletleri, bu çekincelerini yeniden incelemeye çağırmaktadır;
(o) Vatansız Kişilerin Statüsü’ne ilişkin 1954 Sözleşmesi ile Vatansızlığın Azaltılması’na ilişkin 1961
Sözleşmesi’ne giderek artan sayıda katılımın gerçekleşmesini memnuniyetle karşılamakta ve
BMMYK’nın ilgili örgütlerle birlikte bu her iki düzenlemeleye yapılacak katılımları teşvik etme,
teknik danışma hizmetleri ve eğitimi global olarak vermeye, vatansızlık ve milliyet konularında bilgi
yaymaya ve bu alanda Devletler ve diğer ilgili örgütlerle olan işbirliğini artırmaya devam etmesini
desteklemektedir;
(p) İhtiyacı olan herkese uluslararası koruma sağlanmasını garanti altına almak üzere alınan
önlemlerle ilgili olarak yapılan tartışmaları hatırlayarak, belirleyici ilkelerin geliştirilmesinin
araştırılması da dahil olmak üzere bu alanda ilerleme kaydetmek üzere gayriresmi danışma
hizmetlerini organize etmeye devam etmesi için BMMYK’yı teşvik etmektedir;
(q) Gönüllü geri dönüş, yerel bütünleşme ve üçüncü bir ülkeye yerleşmenin mülteciler için bulunacak
geleneksel kalıcı çözümler olduğunu kaydetmekte, mümkün olduğunda, mültecilerin gönüllü geri
dönüşünün en çok tercih edilen çözüm olduğunu onaylamakta, menşe ülkelerini, sığınma
ülkelerini, BMMYK’yı ve uluslararası camiayı, mültecilerin memleketlerine güvenlik ve onurlarıyla
geri dönme haklarını özgürce kullanabilmeleri için gerekli tüm önlemleri almaya çağırmaktadır;
(r) Bir koruma ve sorumluluk paylaşımı aracı ve belirli durumlarda kalıcı bir çözüm olarak üçüncü bir
ülkeye yerleşmenin devam etmekte olan önemini yeniden onaylamakta, bunu yapabilecek
kapasitede bulunan tüm Hükümetlerin, mültecileri yeniden yerleştirme çabalarını göstermeye
teşvik etmekte, mültecilere üçüncü bir ülkeye yerleşme fırsatı verme konusunda katılım
göstermemiş olan Hükümetleri bu yönde teşvik etmekte ve BMMYK’dan Yürütme Komitesi’nin kırk
dokuzuncu oturumunda üçüncü bir ülkeye yerleşme konulu etkinliklerle ilgili bir rapor vermesini
istemektedir;
(s) Tüm insanların ülkelerine geri dönme haklarını ve Devletlerin vatandaşlarının bu geri dönüş ve
yeniden uyum sağlama hareketini kolaylaştırma sorumluluğunu yeniden vurgulamakta,
uluslararası korumaya ihtiyacı olmayan kişilerin ülkelerine güvenli ve onurlu bir şekilde
dönmelerini kolaylaştıracak stratejilerin uluslararası işbirliği çerçevesinde incelenmesi için
Devletler’e teklifte bulunmakta ve BMMYK’yı, ilgili uluslararası örgütlerle birlikte, kişilerin
uluslararası koruma gerektirmeksizin adil ve etkili yöntemlerle geri dönüş sürecine girebileceği
yolların bulunmasını kolaylaştırmaya ve Daimi Komiteyi bu konuda bilgilendirmeye çağırmaktadır;
(t)
39 (XXXVI), 54 (XXXIX), 60 (XL), 64 (XLI) ve 73 (XLIV) sayılı kararlarını yeniden tekrarlamakta ve
Devletleri, BMMYK’ni ve diğer insani örgütleri, bu kararları uygulamak için gereken tüm adımları
alarak, cinsel şiddet veya cinsiyete dayalı diğer zulüm türlerini içeren konular da dahil olmak
üzere, mülteci statüsü yönündeki talepleri 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolüne bağlı nedenlerle
gerçekçi bir şekilde zulüm görme korkusuna dayanan kadınların mülteci olarak tanınması
istemekte ve bunun da mülteci kadınlar adına atılan tüm adımların program planlaması ve
uygulaması aşamalarla bütünleştirilmesi ve kadın ve kızlara karşı gelişen şiddet olaylarını ortadan
kaldırmak üzere eyleme geçilmesiyle gerçekleştirilmesini istemektedir;
(u) BMMYK’nın yaygınlaşmasını ve mülteci kanunu ile koruma ilkelerinin yayılması yönünde yapılan
eğitim çalışmalarını memnuniyetle karşılamakta ve Yüksek Komiser’i Ofis’in mülteci hukukunu
yayma çalışmalarını güçlendirmeye devam etmesi ve bu konuda Devletlerin etkin desteğini ve sivil
toplum örgütlerinin, akademik kurumların ve diğer ilgili örgütlerin giderek artan işbirliğini arkasına
alması konusunda çağrıda bulunmaktadır;
No: 82 (XLIX) – 1997
KORUMA AMAÇLI SIĞINMA KONUSUNDA ALINAN KARARLAR
Yürütme Komitesi,
(a) Yüksek Komiser’in uluslararası koruma işlevinin asli önemini hatırlatmakta;
(b) Doğrudan doğruya 1948 İnsan Hakları Bildirgesi’nin 14. Maddesi’nde (1) belirlenen sığınma talep
etme ve bundan yararlanma hakkından kaynaklanan sığınma kurumunun, mültecilerin uluslararası
korumadan yararlanmasına yönelik en temel mekanizmalardan biri olduğunu onaylamakta;
(c) Mülteci krizlerinin giderek daha da karmaşık bir durum sergilemesinin sığınma kurumu için ciddi ve
yeni ortaya çıkan bir sorun oluşturduğunu endişeyle kaydetmekte;
(d) Bu güçlükler karşısında, genel olarak sığınma kurumuna karşı saygı gösterilmesi gereğini yeniden
ifade etmekte ve bu durum karşısında aşağıdaki konulara dikkati çekmeyi uygun bulmaktadır;
(i)
Resmi olarak mülteci statüsünü kazanmış olsunlar veya olmasınlar, ırk, din, milliyet,
belirli bir sosyal grup veya siyasi fikri benimseme nedeniyle yaşamları veya
özgürlüklerinin tehlikeye girdiği toprakların sınırlarına herhangi bir şekilde mültecilerin
veya İşkence veya Diğer Zalimce, İnsanlıkdışı veya Aşağılayıcı Muamele veya
Cezalandırmaların Engellenmesine İlişkin 1984 Sözleşmesi’nde de belirlendiği gibi,
işkenceye maruz kalma tehlikesinden şüphelenmek için yeterli nedenin bulunduğu
kişilerin geri gönderilmesi veya sınırdışı edilmesini önleyen zulüm riski olan yere geri
göndermeme ilkesi;
(ii)
1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolü’ne uygun olarak, sığınmacıların mülteci
statüsünün belirlenmesi sırasında ve korunma ihtiyaçları açısından adil ve etkili
usullere erişimi;
(iii)
mültecilerin Devletlerin ülkelerine kabul edilmeleri gereği ve sınırlarda mülteci
statüsünün belirlenmesinde ve koruma ihtiyaçlarının giderilmesinde hiçbir şekilde
reddedilmemeleri
(iv)
Yüksek Komiser’in ilgilendiği kişilerin BMMYK’ya hızlı, güvenli bir şekilde ve
engellenmeksizin ulaşabilmesi
(v)
1951 Sözleşmesi’nin 1 F Maddesi’nde ve ilgili diğer belgelerde şart koşulan hariç
tutma paragraflarının uygulanması sayesinde, hak sahibi olmayan kişilerin koruma
şemsiyesi altına alınmaması yoluyla sığınma kurumunun istismar edilmeksizin
bütünlüğünün korunması;
(vi)
sığınmacılara ve mültecilere mevcut insan hakları ve ilgili uluslararası belgelerle
ortaya konan mülteci hukuku standartları çerçevesinde muamele gösterme
zorunluluğu;
(vii)
evsahibi Devletlerin gerektiğinde uluslararası örgütlerle birlikte çalışarak silahlı veya
askeri unsurları tespit ederek mülteci topluluklarından uzak tutma ve sığınma
kurumunun huzur niteliğini korumak amacıyla mültecileri mümkün olduğunca menşe
ülkelerinin sınırlarından uygun bir mesafede güvenli yerlerde yerleştirmeye çalışma
sorumluluğu;
(viii)
mültecilerin ve sığınmacıların evsahibi Devletlerin yasalarına saygı duyma ve
bunlara uyma görevleri;
(e) İlgili tüm tarafları, sığınma kurumunun dayandığı hükümlere saygı duymaya ve uymaya, gerçek
insaniyet, uluslararası dayanışma ve sorumluluk paylaşımı ruhu içinde kendi yükümlülüklerini
yerine getirmeye çağırmaktadır;
No: 83 (L) – 1997
BMMYK PERSONELİ İLE DİĞER İNSANİ PERSONELİN GÜVENLİĞİYLE İLGİLİ KARAR
Yürütme Komitesi,
BMMYK’nın görevinin insani, siyaset dışı niteliğini vurgulayarak,
Tüm Devletlerin, insani personelin güvenlik ve emniyetiyle ilgili olanlar da dahil olmak üzere,
uluslararası insani hukukun ilke ve normlarına saygı göstererek bunları yayması gerektiğini
vurgulamakta ve 1994 Birleşmiş Milletler ve İlgili Personelin Güvenliğine İlişkin Sözleşme’yi ve
Güvenlik Konseyi Başkanlık Bildirisi S/PRST/1997/34’ü dikkate alarak,
BMMYK’nin yerel ve uluslararası personeli ile uygulayıcı ortaklarının ve diğer insani personelin
çatışmalı bölgelerde ve fiziksel risk ve zihinsel stres altında giderek daha fazla çalışmasının gerektiğini
belirtmekte;
Yüksek Komiserlik personelinin çatışmalı bölgelerde ve tehlikeli koşullar altında sorumluluklarını cesur
ve kararlı bir şekilde yerine getirmelerinden duyulan memmuniyeti dile getirerek ve ciddi bir şekilde
zihinsel stres veya fiziksel yaralanan ya da görev sırasında hayatları tehlikeye giren veya hayatlarını
kaybeden personel üyeleri ve bunların ailelerini takdirle anmakta;
(a) Gerek diğer insani personeli gerekse BMMYK personeli ile uygulayıcı ortaklarını, insani işlevlerini
yerine getirmekten alıkoyan veya onları önleyen ya da onların tehlike altına girmelerine, cebre
maruz kalmalarına veya genellikle yaralanma veya ölümle sonuçlanan fiziksel saldırıya hedef
olmalarına neden olan her türlü eylemi şiddetle kınamaktadır;
(b) Devletleri ve ilgili tüm tarafları;
(i)
(ii)
BMMYK personeli ile uygulayıcı ortaklarının ve ayrıca diğer insani personelin kendi
görevleri çerçevesindeki işlevleri yerine getirmelerini önleyen veya alıkoyan her türlü
eylemden uzak durmaya;
Gerek diğer insani personelin gerekse BMMYK personeli ile uygulayıcı ortaklarının
fiziksel güvenliği ile malvarlığını korumak için mümkün olan tüm önlemleri almaya;
(iii)
Hem diğer insani örgütlerin hem de BMMYK’nın ve uygulayıcı ortaklarının öngörülen
işlevlerini yerine getirmelerini kolaylaştırmaya çağırmaktadır;
(c) Devletlerden, diğer insani personel ile birlikte BMMYK personeli ve uygulayıcı ortaklarına karşı
işlenmiş herhangi bir suçu tam olarak soruşturmak için gerekli tüm adımları atarak, bu tür
suçlardan sorumlu kişileri yargı önüne çıkarmasını istemektedir;
(d) Diğer insani personel de dahil olmak üzere, BMMYK ile uygulayıcı ortaklarının personelinin içinde
bulunduğu stres ve güvenlik durumundan ciddiyetle kaygı duyulduğunu belirtmiş ve
(i)
BMMYK’ni personel güvenliği ve emniyetini gerektiği gibi diğer uluslararası örgüt ve
organlarla birlikte artırmak amacıyla önlemleri inceleyerek almak için gerekli tüm dikkati
göstermeye çağırmakta;
(ii)
Yüksek Komiser’in bu konuyu Koordinasyon Danışma Komitesi’nin dikkatine sunarak,
Birleşmiş Milletler Güvenlik Koordinatörlüğüyle istişare içinde BMMYK ve uygulayıcı
ortaklarının personelinin ve ayrıca diğer insani personelin güvenliğini artırmak için
atılacak adımlar konusundaki önerileri toplama çağrısında bulunmakta;
No: 84 (LI) – 1997
ÇOCUK VE GENÇ MÜLTECİLERE İLİŞKİN KARAR
21. Yürütme Komitesi,
Çocuk ve gençlerin, BMMYK’ni ilgilendiren mülteci ve diğer kişilerin büyük bir çoğunluğunu
oluşturduğunu kaydederek,
Tüm çocuk mültecilerin ve gençlerin insan hakları ve onurlarına saygı duyarak ve bunların
belirli ihtiyaçları ve daha geniş mülteci topluluğu içindeki hassasiyetleri nedeniyle, herhangi bir sığınma
durumunda koruma ve yardımı ilk olarak alması gereken kişiler olduklarını kaydederek,
Çocuk ve genç mültecilerin, cinsel istismar ve suistimal ve askeri ya da silahlı saldırı da dahil
olmak üzere ailelerin ayrılmasından, fiziksel şiddet ve diğer insan hakları ihlallerine maruz kalmaya
devam ediyor olmasından duyulan ciddi kaygıları dile getirerek,
Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin (CRC), çocuk ve genç mültecilerin korunması ve çıkarlarının
en iyi şekilde korunmasına yönelik yasal çerçeve içinde taşıdığı asli önemi hatırlatarak,
Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin önsözünde, çocukların kişiliklerinin tümüyle ve uyumlu bir
şekilde gelişebilmesi için bir aile ortamında, mutluluk, sevgi ve anlayış atmosferi içinde yetişmesi
gerektiğini hatırlatarak,
Silahlı Çatışmanın Çocuklar Üzerindeki Etkisi Üzerine Birleşmiş Milletler Araştırması’nı
(“Machel Çalışması”) ve Silahlı Çatışmanın Çocuklar Üzerindeki Etkisi Konusunda Genel Sekreter
Özel Temsilcisinin atanmasını memnuniyetle karşılayarak,
Machel Çalışması’nın izlenmesi konusunda BMMYK’nın stratejisini ilgiyle izleyerek, çocuk ve
genç mültecilerle ilgili işlevsel performans hedeflerinin oluşturulmasını takdirle karşılamakta,
Çocuk ve genç mültecilerle ilgili olan 47 (XXXVIII) ve 59 (XL) sayılı Kararlarını hatırlatarak
bunların geçerliliğini koruduğunu kaydetmekte;
(a) Devletleri ve ilgili tarafları, uluslararası insan hakları ve insaniyet hukukuna uygun olan ve
uluslararası mülteci koruması için ve özellikle de çocuk ve genç mültecilerin korunması için önem
taşıyan hak ve ilkelere ve aşağıdaki kurallara saygı göstererek bunları gözetmeleri çağrısında
bulunmakta:
(i)
çocukların üsüt yararının gözetilmesi ilkesi ve çocuk ve gençlerin korunması ve
gözetilmesi konusunda toplumun en temel grubu olarak ailenin rolü;
(ii)
çocuk ve gençlerin yaşam, özgürlük, kişilik güvenliği ile işkence ve zalimce, insanlık dışı
veya onur kırıcı muamele ya da cezaya maruz kalmama gibi asli hakları;
(iii)
çocuk ve gençlerin eğitim, yeterli yiyecek ve elde edilebilecek en yüksek sağlık
standartlarına ulaşma hakkı
(iv)
çocuk mültecilerin yaralanma, suistimale uğrama ve silahlı çatışmaya bağlı olarak ölüm
tehlikelerine zorla maruz bırakılma konusunda özellikle hassas oldukları düşünülerek,
çocukların silahlı çatışmaya karşı koruma özel muamele görme hakları
(v)
çocukların zararlı geleneksel uygulamalardan ve diğer tüm suiistimal türlerinden
korunma hakları
(b) Devletleri ve ilgili tarafları, diğerlerinin yanısıra, çocuk ve genç mültecileri korumak için olası
tüm önlemleri alarak aşağıdaki çalışmaları yapmaya çağırmaktadır:
(i)
çocuk ve genç mültecilerin ailelerinden ayrılmasının önlenmesi ve refakatsiz
küçüklerin aileleriyle yeniden biraraya getirilerek bakım, korunma ve izleme
çalışmalarının yapılması
(ii)
çocuk ve genç mültecilerin fiziksel güvenliklerinin sağlanarak, kamp ve
yerleşimlerinin menşe ülkelerinin sınırlarından makul bir uzaklıkta tutulması ve
mülteci kamp ve yerleşim yerlerinin sivil niteliği ve insani özelliklerini korumak
için adımların atılması;
(iii)
cinsel şiddet, suiistimal, uyuşturucu kaçakçılığı ve kötüye kullanmanın
önlenmesi, çocuk ve genç kurbanların ihtiyaç ve haklarını gözetmek üzere
gerekli yasal ve rehabilitasyon önlemlerinin alınması ve Çocuklara Karşı Cinsel
Suiistimal Konulu 1996 Dünya Kongresi’nin Eylem Planı’nın izlenmesi
(iv)
askeri personel ve barış görevlilerinin çocuk ve genç mültecilerin sahip olduğu
insan hakları ve insani koruma konularında doğru eğitimi alması ve mülteci
olaylarında bu tür hakların ve korumaların ihlal edilmesi konusunda tüm
tarafların sorumlu kılınması
(v)
çocukların eğitim almalarının ve düşünce, vicdan ve din özgürlüğünün
sağlanması
(vi)
çocuk ve genç mültecilerin ve özellikle de refakatsiz veya anne ve babası ölmüş
çocukların sosyal olarak toplumla bütünleşmelerine yardımcı olabilmek için
rehabilitasyon yardımıyla birlikte tıbbi veya diğer özel bakımın sağlanması
(c)
BMMYK’yı, çocuk haklarını politika ve programlara tam olarak dahil etmeye devam
etme, çocuk ve genç mültecilerin ihtiyaçlarını değerlendirmede işletme yöntemlerini
geliştirme, personelini ve uygulayıcı ortaklarını buna göre eğitmeye, önleyici stratejileri
biçimlendirmeye ve Devletler, UNICEF, WFP, İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, ICRC,
sivil toplum örgütleri ve diğer tüm ilgili birimlerle olan işbirliğini güçlendirmeye
çağırmaktadır;
(d) BMMYK’yı, 1998 Daimi Komitesi’nin çalışma programına, Machel Çalışması’nın izleme
stratejisinin uygulanmasıyla ilgili bir rapor ekleyerek, çocuk ve genç mültecilerle ilgili
işlevsel performans hedeflerinin oluşturulması ve bu hedeflere ulaşmak üzere personel,
eğitim ve bütçe konusundaki gelişmelerin tespit edilmesi gibi konulara özel olarak bu
raporda yer verilmesi ve ayrıca, çocuk ve genç mülteciler adına girişilen BMMYK
programlama ve koruma çalışmalarının değerlendirme izlemesiyle ilgili rapor verilmesi
çağrısında bulunmakta;
(e) Devletleri, çocukların silahlı çatışmalara girmesi konusunda Çocuk Hakları
Sözleşmesine opsiyonel bir protokol hazırlanmasıyla ilgili görüşmelerde, metin üzerinde
erkenden bir anlaşmaya varmak bakımından yapıcı bir şekilde katılımda bulunmaya
çağırmaktadır.
Yürütme Komitesi Kararları
No:85 (XLIX)-1998 Uluslararası Korumaya Ilişkin Karar
YürütmeKomitesi,
Korumaile ilgili olarak,
(a) Çoğu Devletin uluslararası hukuk ve uluslararası düzeyde kabul gören ilkeler ve standartlar
çerçevesinde hem münferit başvuranlara hem de topluca gelen mültecilere sığınma tanımaya devam
etmesinden memnuniyet duyar, fakat bu kanunlarla ilkelerin ve standartların çeşitli durumlarda ciddi bir
şekilde ihlal edilmesini esefle karşılar;
(b) Özellikle de mültecilerin, geri dönenlerin ve BMMYK’nin ilgi alanına giren diğer kişilerin çeşitli
durumlarda güvenliklerinin sağlanmaması, geri gönderilmelerinin (refoulement) engellenmemesi ve
oldukça tehlikeli durumlara maruz kalmaları dahil, silahlı saldırılara, cinayet, tecavuz ve kişisel
güvenliklerine yönelik diğer tehditlere maruz kalmalarını esefle karşılar;
(c) Din, dil, milliyet, belirli bir sosyal zümreye mensubiyet veya siyasi düşünceleri nedeniyle hedef
alınan gruplara yönelik zulüme dayalı politikaları uygulamak için savaşın ve şiddetin artan şekilde
kullanılması konusundaki derin endişelerini ifade eder;
(d) Mültecileri korumanın Devletlerin sorumluluğu altında olduğunu ve korumanın uluslararası
dayanışma ve yükün paylaşılması anlayışı ile hem Devletlerle BMMYK arasında hem de diğer
uluslararası organizasyonlar ve ilgili taraflar ile yapılacak etkin işbirliği ile sağlanabileceğini vurgular;
(e) BMMYK ve Devletleri Mültecilerin Hukuki Statüsüne Ilişkin 1951 Sözleşmesine ve 1967
Protokolüne daha yaygın katılım konusundaki gayretleri desteklemeye ve bu belgelerin evrensel
düzeyde tam uygulanmasını sağlamak için işbirliğinde bulunmaya teşvik eder;
Insan hakları ve mültecilerin korunması ile ilgili olarak
(f) Evrensel Insan Hakları Beyannamesinin 50 yıldönümünün bu yıl kutlandığını kaydeder ve
Beyannamenin 14. Maddesinde belirtilen zulme karşı sığınma ve ilticadan yararlanma hakkından
doğan iltica olgusunun mültecilerin korunmasını amaçlayan en temel mekanizmalar arasında
bulunduğunu yineler;
(g) Mültecilerin her aşamada yaşadıkları tecrubelerin, Devletlerin insan haklarını ve temel özgürlükleri
tanıma ve mültecilerin korunmasına ilişkin ilkelere saygı gösterme derecelerine yakınen bağlı olduğunu
kabul eder ve, bu bağlamda, ırkçılık, ayırımcılık ve yabancı düşmancılığıyla mücadele etmek, herkese
ve insan haklarına yönelik hoşgörüyü ve saygıyı arttırmak, hukukun üstünlüğünü ve hukuki ve adli
kapasiteyi geliştirmek ve sivil toplum ile sürdürülebilir kalkınmayı güçlendirmek açısından eğitimin ve
diğer programların taşıdığı önemi tekrarlar;
(h) Mülteci akınlarının doğmasının başlıca sebeplerinden biri olan insan hakları ve temel
özgürlüklerinin ciddi ve sürekli ihlallerinin hem barış zamanında hem de silahlı çatışma durumlarında
devam etmesini esefle karşılar;
(i) Koordinasyonu iyileştirme, birbirini tamamlama, sarfedilen gayretlerin tekerrürüne mani olma ve ilgili
kurumların özgün himayelerini muhafaza etme hususlarını akılda tutarak, mültecilere sağlanan
korumayı güçlendirmek amacıyla, BMMYK’ni sivil toplum örgütlerinin yanısıra ilgili insan hakları
kurumları ve mekanizmalarıyla ve Insan Hakları Yüksek Komiserliği ile daha fazla işbirliğinde
bulunmaya teşvik eder;
(j) Mülteci ve yerinden edilen kadın ve kızlara cinsiyetleri dolayısıyla yapılan her türlü ayrımı ve şiddeti
kınar, ve tüm Devletlere bu durumdaki kişilerin insan haklarının ayrıca fiziksel ve psikolojik benliklerinin
korunmasını temin etmeleri ve onları sözkonusu hakları konusunda bilinçlendirmeleri çağrısında
bulunur;
(k) Askeri faaliyetlere katılıma zorlamak için kaçırmak dahil olmak üzere, şiddet içeren eylemler,
haysiyetlerine yönelik tehdit, aileden zorla ayırma ve cinsel istismar ve sömürü yoluyla mülteci
çocukların haklarının ihlal edilmesine devam edilmesi konusunda derin endişeler taşır, ve Devletlere ve
ilgili taraflara bu ihlallere mülteci hukuku, insan hakları hukuku ve savaş hukuku ilkeleri ve standartları
uyarınca son verme çağrısında bulunur;
(l) 1999 yılının Uluslararası Yaşlılar Yılı ilan edildiğini kaydeder ve BMMYK’ne yaşlı mültecilerin
haklarına, ihtiyaçlarına ve haysiyetlerine tam saygı gösterilmesi ve bu konuların uygun program
faaliyetleri ile ele alınmasını temin etmek için yapılan gayretleri yenilemeye çağırır;
(m) Tabiiyet hakkının önemini yineleyerek Devletlere vatansızlığı ulusal mevzuat ve gerektiğinde
Vatansızlığa Ilişkin Sözleşmelerden yararlanmayı mümkün kılma yoluyla azaltmak için her türlü gerekli
tedbiri almaya çağırır; bu çerçevede iltica ülkelerinde doğan ve uygun mevzuatla kayıt prosedürlerinin
olmaması veya izlenmemesi halinde vatansız olabilecek mülteci ve sığınmacı çocuklarının durumuna
acilen dikkati çeker;
Sığınma ve sığınmadan yararlanma yoluyla ilgili olarak
(n) Iltica alanında gerçekleştirilebilecek uygun kalıcı çözümleri temin ederken uluslararası korumaya
ihtiyaç duyan kişilere yapısal bir çerçevede koruma ve yardım sağlanması amacına hizmet eden
mültecileri koruma ilkesinin önemle altını çizer;
(o) Uluslararası dayanışma ve yükü paylaşma taahhüdünü yineler, mülteci alan özellikle de dünya
mültecilerinin çoğuna evsahipliği eden ve bu bağlamda büyük bir yük taşıyan gelişmekte olan ülkeler
için kaynakların seferber edilmesi gereksinimini tekrar teyit eder, ve Hükümetlere, BMMYK’ne ve
uluslararası topluma sığınma sağlamaya ve kalıcı çözümler bulununcaya kadar mültecilerin
ihtiyaçlarına cevap vermeye devam etmeleri çağrısında bulunur;
(p) Uluslararası dayanışma ve yük paylaşımının, mültecileri korumaya yönelik ilkelerin tatminkar bir
şekilde uygulanması üzerinde doğrudan etkiye sahip olduğunu kabul eder; bununla birlikte, insan
haklarına ve insani ilkelere saygının uluslararası topluma mensup tüm üyelerin taşıdığı bir yükümlülük
olduğunu, iltica prosedürüne alınma ve Devletlerin koruma yükümlülükerini yerine getirme konusunun
yük paylaşımına ilişkin düzenlemelerin mevcudiyetine dayanmaması gerektiğini vurgular;
(q) Aniden bazende toplu halde geri-gönderme dahil, geri-gönderme (refoulement) olayının çeşitli
hallerde devam ederek insanlık trajedilerini doğurması gerçeğini esefle karşılar; bu bağlamda
mültecilerin sınırda geri çevrilmeden Devletlerin topraklarına alınmaları, ayrıca
statülerinin
belirlenmesi ve korunma ihtiyaçlarının tespit edilmesi için adil ve etkili prosedürlere erişimlerinin
sağlanması gereğini yineler;
(r) Devletleri uluslararası standartların yanısıra Yürütme Komitesinin önerdiği standartlarla tutarlı olan
evrensel ve bölgesel mülteci belgelerinde belirtilen koruma ilkelerine uygun olarak mülteci ifadelerinin
ele alınması için prosedürler oluşturmaya ve uygulamaya teşvik eder;
(s) Ülkelerden gelen raporlara bakarak ülkelerin mülteci statüsünün tayinine ilişkin ulusal mevzuatlarını
giderek hatalı kullanma veya istisimar etme eğilimlerini endişe ile kaydeder; Devletlerin bu sorunu hem
ulusal düzeyde hem de uluslararası işbirliğiyle ele almaları gereğini bildirir; bununla birlikte Devletleri
göçü kontrol etmeye yönelik tedbirler dahil ulusal hukuk ve idari uygulamaların ilgili uluslararası
düzenlemelerde belirtilen mülteci ve insan hakları hukuku ilkeleri ve standartlarına uygunluğunu temin
etmeye teşvik eder;
(t) Sığınmacıların ve mültecilerin bulundukları ülkelerdeki kanunlara ve yönetmeliklere uyma görevlerini
vurgular;
Aile birliği ile ilgili olarak
(u) Evrensel Insan Hakları Beyannamesinin 16(3) maddesinde ve Uluslararası Siyasi ve Medeni Haklar
Sözleşmesinin 23(1) maddesinde belirtildiği üzere ailenin toplumun doğal ve temel birimi olduğunu ve
toplum ve Devlet tarafından korunması gerektiğini hatırlatır;
(v) Özellikle aile reisinin mülteci olarak bir ülkeye kabul edildiği durumlarda olmak üzere, aile birliğinin
sağlanması için Hükümetlere gerekli tedbirleri almalarını önerir;
(w) Ilgili ilkeler ve standartlar uyarınca, Devletleri toprakları üzerindeki mültecilerin aileleri ile
birleşmelerini olumlu ve insani bir anlayış içerisinde gecikmeler olmaksızın kolaylaştırmaya teşvik eder;
(x) Mültecilerin ve ailelerinin insan haklarını dikkate alarak, ulusal düzeyde tüm mültecilerin aile birliği
hakkını temin etmek için henüz hukuki bir yapı geliştirmemiş olanlara böyle bir yapıyı gerçekleştirmeye
teşvik eder;
Karma mülteci hareketleri ve geri dönüşün kolaylaştırılması
(y) Nüfus hareketlerinin mültecilerin yanısıra uluslararası korumaya ihtiyaç duymayan ya da bu tür bir
korumadan yararlanma hakkına sahip olmayan kişileri de içerebileceğini vurgular, bu sebepten dolayı,
geri dönüşün uygun olup olmayacağını gösterecek olan koruma gereksinimini belirlerken iki grup
arasında doğru ve dikkatli bir ayırımın yapılmasının son derece önemli olduğunu belirtir;
(z) Insanların ülkelerinden ayrılma ve geri dönme konusundaki temel haklarının yanısıra Devletlerin
vatandaşlarını geri kabul etme yükümlülüğünü yineler, ve bazı ülkelerin ya yasaları ve uygulamaları
vasıtasıyla ya da süratli ve etkin dönüşe doğrudan mani olmak suretiyle vatandaşlarının geri dönüşünü
sınırlamaları nedeniyle uluslararası korumaya ihtiyacı olmayan kişilerin dönüşü konusunda derin
endişeler taşımaya devam eder;
(aa) Ülke topraklarına tekrar alma konusundaki ikili ya da çok taraflı anlaşmaların uygulanması hali de
dahil olmak üzere, iltica başvurusunda bulunup sığındığı ülke topraklarında daha başvurusunun karara
bağlanmadığı sığınmacının üçüncü bir ülkeye dönmesi durumunda, üçüncü ülkenin sığınmacıya
(sığınmacılara) kabul edilen uluslararası standartlara uygun muamelede bulunulacağı, gerigöndermeye (refoulement) karşı etkili koruma sağlanacağı ve sığınmacıya (sığınmacılara) iltica
başvurusunda bulunma ve ilticadan yararlanma hakkının verileceğinin temin edilmesi gerektiğini
vurgular;
(bb) Bu türden uygulamaların sığınmacılar ve uluslararası korumaya ihtiyaç duymayan kişilerin dönüşü
için kullanılması ve dolayısıyla bu kişilerin fiziksel güvenliklerini tehdit etmesi durumunu esefle karşılar,
bu bağlamda sözkonusu kişilerin statülerine bakılmaksızın geri dönüşlerin aşırı güç kullanımına mahal
vermeden insancıl bir şekilde ve insan haklarına ve özgürlüklerine tam saygı gösterilerek yapılması
gerektiğini tekrarlar;
Sığınmacıların gözaltına alınması
(cc) 1951 Sözleşmesinde Mültecilerin Statüsüne Ilişkin 31. Maddeyi hatırlatır ve mültecilerle
sığınmacıların gözaltına alınması konusundaki 44 (XXXVII) sayılı Kararı yineler;
(dd) Birçok ülkenin (reşit olmayanlar dahil) sığınmacıları keyfi olarak gereğinden uzun bir süre
gözaltına almayı rutin bir şekilde sürdürmelerini ve bu kişilere gözaltı süreçlerinin zamanında tetkik
edilmesi için adil usüllere ve BMMYK’ne erişim imkanının tam olarak verilmemesini esefle karşılar; bu
türden gözaltı uygulamalarının insan hakları standartlarıyla bağdaşmadığını belirtir ve tüm Devletleri
gözaltına nazaran daha uygun alternatifleri aktif bir şekilde keşfetmeye teşvik eder;
(ee) Sadece illegal girişleri ya da mevcudiyetleri nedeniyle gözaltına alınan sığınmacıların çoğu zaman
adi suçlularla birlikte tutulmasını endişeyle kaydeder, bu durumun arzu edilmeyen bir durum olduğunu
ve mümkün olan hallerde önlenmesi gerektiğini yineler, ayrıca sığınmacıların fiziksel güvenliklerinin
tehlike altında bulunacağı bölgelerde tutulmamaları gerektiğini belirtir;
Kalıcı Çözümler
(ff) Devletleri, özellikle de mültecilerin menşei ülkelerini mülteci akınlarının altında yatan nedenleri
çözebilmek için hem önleyici hem de tedavi edici bir yaklaşımla, ayrıca adil ve kalıcı çözümleri
kolaylaştırmak için ikili, bölgesel ve evrensel düzeyde kararlılıkla işbirliğinde bulunmaya teşvik eder;
(gg) Mülteciler için geleneksel çözüm yolları olan gönüllü geri dönüş, yerel bütünleşme ve üçüncü
ülkeye yerleştirmenin, her ne kadar gönüllü geri dönüş öncelikli çözüm olsa da, şimdiye kadar olduğu
gibi hayata geçirilebileceğini ve mültecilik durumu için önemli çözüm yöntemleri olduklarını belirten 62
(XLI) sayılı Kararı hatırlatır;
(hh) Mültecilerin memleketlerine güvenli ve onurlu bir şekilde dönme haklarını özgürce kullanabilmeleri
için menşei ülkelere, iltica ülkelerine, BMMYK’ne ve uluslararası topluma gerekli tüm tedbirleri almaları
çağrısında bulunur;
(ii) Dönüşün kalıcı olmasını temin etmek ve kolaylaştırmak açısından uzlaşmanın önemini vurgular, ve
Devletlerle mültecilerin kendileri dahil diğer tüm ilgili tarafları yeniden bütünleşmenin olduğu
toplumlara kalıcı barışı ve adaleti getirmek amacıyla yapılan her girişime de gönüllü olarak ve
cömertçe işbirliğinde bulunmaya çağırır;
(jj) Üçüncü ülkeye yerleştirme uygulamasının bir koruma aracı ve yükü paylaşma unsuru olarak
süregelen önemini yineler; uygun çözümün üçüncü ülkeye yerleştirme olduğu kişilere etkili ve
zamanında yerleştirme imkanının sağlanmasını iyileştirmek için BMMYK’ne üçüncü yeleştirme ülkeleri
ile çalışmaya devam etmesi çağrısında bulunur; mültecilere üçüncü bir ülke olarak yerleşim imkanı
tanımayan ancak tanıyabilecek durumda olan Devletleri bu imkanı sağlamaya teşvik eder, ve
Devletlerle BMMYK’ne risk altındaki kadınlar, reşit olmayanlar, ergenlik çağındaki gençler, yaşlı
mülteciler ve işkence kurbanları dahil olmak üzere özel koruma ihtiyacı olan münferit mültecilerin
üçüncü ülkeye yerleştirilme durumuna özel önem vermeleri çağrısında bulunur.
No 86(XLIX)-Koruma Meseleleri Hakkındaki Gayri Resmi Müzakerelere Ilişkin Karar
Yürütme Komitesi,
Ihtiyacı olan herkese uluslararası korumanın sağlandığını temin etmek üzere alınacak
tedbirler için yapılan gayri resmi müzakerelerin karmaşık koruma konularının açıkca görüşülmeşi için
yapıcı ve değerli bir forum oluşturduğunu yineler; ve BMMYK’den Devletlerle işbirliği halinde, mevcud
kaynaklar çerçevesinde ve geniş kapsamlı katılımla zaman zaman mevcud koruma meseleleriyle ilgili
olarak gayri resmi uzman müzakerelerini düzenlemeye devam etmesini rica eder.
Rev. 5
5 Ekim 1999
ULUSLARARASI KORUMA HAKKINDA TASLAK KARARLAR
A. GENEL
No: 86/1999
Yürütme Komitesi,
Koruma Durumu
(a) Geçen yıl mültecilerin, sığınmacıların ve ilgi alanı altındaki diğer kişilerin uluslararası
alanda tanınmış haklarının ciddi şekilde ihlal edilmesini esefle karşılamış ve insan haklarının
sistematik bir şekilde ihlalinin, uluslararası savaş hukukunun gözardı edilmesinin, ve
nüfusların topluca sınırdışı edilmesinin ve etnik temizliğin dünyanın pek çok yerinde hem ülke
içerisindeki hem de ülkeler arasındaki yerinden edilmelerin sayısında ciddi artışa yol
açmasından endişe duymuştur;
(b) Ilgili Kararları, özellikle de gelişmekte olan ülkelerin ağır bir yük taşımakta olduklarının
belirlendiği Karar No. 81 (XLVIII), para. (j)’yi yeniden teyit etmiş ve uluslararası hukuk ve
yerleşik ilke ve standartlara uygun olarak konumları nedeniyle çok sayıda mülteci ve
sığınmacıya ev sahipliği yapan gelişmekte olan, geçiş dönemindeki ve sınırlı kaynakları olan
diğer ülkelerin mültecilerin iltica taleplerini kabul etmesini ve onlara koruma sağlamasını
takdirle karşılamıştır;
(c) Kendisini uluslararası dayanışma ve yük paylaşımı ilkelerini desteklemeye adayarak Karar
No. 85 (XLIX) para (o)’yu yeniden teyit etmiş, geçtiğimiz yıl bu ilkelerin somutlaştırıldığı
örnekleri memnuniyetle karşıladığını ifade etmiş ve Devletlerin ve BMMYK’nin bu önemli
ilkelerin daha geniş bir alanda etkili olması için gayret göstermesini teşvik etmiştir;
(d) Gelişmekte olan ülkelerdeki kentte ve kırsal kesimde kitleler halinde bulunan mülteci
gruplarının varlığının bu ülkelerin ekonomisine ve çevresine önemli derecede yük olduğunu ve
bu olumsuz etkinin hafifletilmesi için bu konuya önem verilmesi gerektiğini kabul etmiş; ve
BMMYK’ni çok sayıda mültecinin yaşadığı alanlarda çevrenin bozulması sorunu ve ekonomik
ve sosyal problemler için uluslararası topluluğun yardımını seferber etme konusunda katalizör
rolü oynamaya davet etmiştir;
(e) 1951 Sözleşmesine ya da 1967 Protokolüne yahut bu belgelerin her ikisine de taraf olan
ülke say ısını 138’e çıkaran Gürcistan ve Kazakistan’ın Mültecilerin Hukuki Statüsüne ilişkin
1951 Sözleşmesine ve 1967 Protokolüne taraf olmalarını memnuniyetle karşılamış ve bu
belgelere katılımın daha fazla olması ve bu belgelerin tam olarak uygulanması konusunda
BMMYK’nin ve Devletlerin gösterdikleri çabaları teşvik etmiştir;
Mülteci Korumanın Çerçevesi
(f) Mültecilerin Hukuki Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesinin ve 1967 Protokolünün
uluslararası mülteci rejiminin temellerini oluşturduğunu yeniden teyit etmiş fakat, korumayla
ilgili tamamlayıcı belgelere ihtiyaç duyulabileceğini kabul etmekte ve bu bağlamda da bu
konunun tüm yönlerinin incelenmesi için BMMYK’nin Devletlerle ve ilgili taraflarla istişarede
bulunmasını teşvik etmiştir;
(g) Karar No. 85 (XLIX) paragraf (d)’yi tekrar teyit etmiş ve uluslararası dayanışma ve yükün
paylaşılması ruhu içerisinde uluslararası mülteci koruma sisteminin desteklenmesi amacıyla
tüm ilgili tarafları eski ortaklıkları canlandırmaya ve yeni ortaklıklar kurmaya önem vermeye
davet etmiştir;
(h) Bu yıl, silahlı çatışma hakkındaki Cenevre Sözleşmelerinin 50. yıldönümünün kutlandığını
belirtmiş; silahlı çatışmalarda taraf olan Devletleri ve diğer tarafları titizlikle uluslararası savaş
hukukunu gözetmeye davet etmiş; ve BMMYK’yi Uluslararası Kızılhaç Komitesi, Uluslararası
Kızılhaç ve Kızılay Federasyonu, ve ulusal Kızılhaç ve Kızılay Kurumları ile yaptığı işbirliğini
kuvvetlendirmeye davet etmiştir;
(i) Afrika’daki Mülteci Problemlerinin Belli Yönleri hakkındaki OAU (Afrika Birliği
Organizasyonu) Sözleşmesinin 30. yıldönümünün de bu yıl kutlandığını belirtmiş; bu
Sözleşmenin bölgesel mülteci koruma standartlarının gelişimine büyük katkısı olduğunu kabul
etmiş; ve BMMYK’nin Afrika Birliği Organizasyonu ile yakın işbirliğini Afrika’daki mültecilerin
korunmasının geliştirilmesi amacıyla devam ettirmesini teşvik etmiştir;
Korumaya Ulaşma
(j) Iltica kurumunun mültecilerin korunmasındaki son derece önemli rolünü tekrar hatırlatmış;
iltica prosedürüne ulaşmanın sağlanmasının önemini tekrar vurgulamış; iltica ülkeleri olmayan
mülteciler ve düzensiz hareketlerle dolaşan sığınmacılar hakkındaki 1979 tarihli Karar No. 15’i
(XXX) ve 1989 tarihli No. 58’i (XL) hatırlatmış; ve bu konuda iltica prosedürlerine ulaşmanın
uygunsuz bir şekilde yadsınması veya non-refoulment (zulüm riski olan ülkeye geri
göndermeme) ilkesinin ihlaliyle sonuçlanmaması için güvenli menşe ülke, dahili kaçış
alternatifi ve güvenli üçüncü ülke gibi kavramların doğru şekilde uygulanması gerektiğini
tekrar teyit etmiştir;
(k) Devletlerin ulusal mülteci belirleme prosedürünü kötüye kullanmaları yahut suistimal
etmeleriyle ilgili sorunlara hem ulusal düzeyde hem de uluslararası işbirliği ile çözüm
bulunması gerektiğini kabul etmiş fakat Devletleri göç kontrol mekanizmalarını da kapsayan
ulusal hukuk ve idari uygulamaların uygulanan ilgili uluslararası belgelerde belirlenmiş olan
mülteci ve insan hakları hukukunun ilke ve standartlarına uygun olmasını sağlamaya teşvik
etmiştir;
(l) Sığınmacıların düzensiz hareketlerle yer değiştirmesinin önlenmesi için alınan önlemler
hakkındaki Karar No. 58’i (XL) yeniden teyit etmiş; iltica ettikleri ilk ülkede koruma bulan ve bu
ülkenin korumasından faydalanan önemli sayıda mültecinin başka ülkelere düzensiz şekilde
gitmeleri konusunda duyduğu endişeyi belirtmiş; ve BMMYK’ni, Devletleri ve diğer ilgili
tarafları bu tür hareketlerin nedenlerine çözüm bulmak amacıyla yapılan işbirliğini
geliştirmeleri, özellikle de sığınmacılara ve mültecilere ilk iltica ülkesinde sağlanabilen en
yüksek koruma standartlarına uygun olarak muamele edilmesinin temin edilmesi ve düzensiz
hareketlerle bağlantılı riskler ve tehlikeler özellikle de kaçakçıların istismarı konusunda
bilgilendirmenin sağlanması konusunda teşvik etmiş, ve BMMYK’ni düzensiz dolaşan
sığınmacıların ve mültecilerin koruma ve yardım ihtiyaçlarının karşılanması için transit geçiş
ve varış ülkeleriyle çalışması konusunda cesaretlendirmiştir;
(m) Sığınacak bir ülkeleri bulunmayan mültecilerle ilgili 15 (XXX) sayılı Kararı, mülteci statüsü
ya da sığınma konusunda açıkça dayanıksız ya da suistimale açık başvuru sorunu hakkındaki
30 (XXXIV) sayılı Kararı, ve kendilerine koruma sağlanan bir ülkeden başka bir ülkeye
düzensiz hareketlerle yer değiştiren mülteciler ve sığınmacılar sorunu hakkındaki 58 (XL)
sayılı kararı hatırlatarak; BMMYK’ne hukuki temellere dayanmayan başvuru kavramıyla ilgili
hususları inceleyip zam anında Komite’ye rapor verme çağrısında bulunmuştur;
Özel koruma ihtiyaçları
(n) Devletlerin cinsiyet perspektifini iltica politikalarına, yönetmeliklere ve uygulamalarına
katmak için gösterdikleri özel gayretleri memnuniyetle kaydetmiş, Devletleri, BMMYK ve diğer
ilgili tarafları zulmün cinsiyetle ilgili nedenlerden veya cinsel şiddetten kaynaklanabileceği
hususunu da koruma kriterlerine katarak daha kapsamlı bir şekilde mülteci kabul etmeye
teşvik etmiş; ayrıca BMMYK ve diğer ilgili tarafları, merkezi politikalar ve stratejilere cinsiyet
perspektifinin dahil edilmesini desteklemek ve cinsiyetle ilgili politikaların uygulanmasında
güvenilirliği arttırmak için, mülteci bağlamında cinsiyetle ilgili kılavuzlar geliştirip, yaygınlaştırış
uygulamaya ve eğitim programları hazırlamaya teşvik etmiştir;
(o) Tüm Devletleri mültecilerin haklarını korumaya ve geliştirmeye davet etmiş; büyük bir
endişe ile mülteci kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere, korunma konusunda özel ihtiyaçları
olan mültecilerin, artan şekilde istismar, zorunlu askerlik ve başka şekillerdeki şiddetin hedefi
haline geldiklerini belirtmiş; ve Devletlerden koruma konusundaki müdahelelerini bu durumu
dikkate alarak tasarlamalarını istemiştir;
(p) Yaşlı mültecilerin sosyal parçalanma, sürekli olarak başkalarına bağımlı olma ve mülteci
olmaktan kaynaklanan diğer olumsuz koşullardan daha fazla etkilendiklerini dikkate alarak,
Devletler, BMMYK ve diğer ilgili taraflara yaşlı mültecilerin hakları, ihtiyaçları ve onurlarına
saygı gösterildiğini ve bu unsurların uygun faaliyet programları kapsamında ele alındığını
temin etmeleri çağrısında bulunmuştur;
Mültecilerin güvenliği
(q) Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin A/RES/1208 (1988) sayılı kararını hatırlatmış;
silahlı kişilerin mülteci kamp ve yerleşim alanlarına sızması da dahil olmak üzere, mültecilere
yönelik askeri ve silahlı saldırılar ve diğer tehditlerin devam etmesi konusundaki ciddi
endişelerini taşımaya devam etmiş; gerekli olan hallerde, BMMYK ile çalışan Devletlerin,
BMMYK ve BM sistemindeki diğer ilgililerle işbirliği halinde, başka önlemlerin yanısıra mülteci
grubu içindeki silahlı şahısları tespit edip ayırma ve mültecileri daha güvenli yerlere
yerleştirme suretiyle, mülteci kamp ve yerleşim alanlarının güvenliğini temin etme ve bu
yerlerin sivil ve insani karakterini koruma sorumluluğunu tekrar vurgulamış; Devletler ve
BMMYK’ni, birbirleri ve BM sistemindeki diğer ilgililerle işbirliği halinde mülteci kamp ve
yerleşim alanlarının güvenliğini ve sivil doğasını geliştirme gayretlerini sürdürmeye teşvik
etmiştir;
Kalıcı Çözümler
(r) Gönüllü geri dönüş, yerel bütünleşme ve üçüncü ülkeye yerleştirmenin mülteciler için
geliştirilen geleneksel çözümler olduğunu ve her birinin kullanılmaya devam edilerek mülteci
durumlarında önemli bir yardım şekli oluşturduğunu tekrar teyit etmiş; uygun olan hal ve
yerlerde, gönüllü geri dönüşün çoğu mülteci durumunda tercih edilen çözüm olduğunu tekrar
belirtmiş; ve her bir mülteci durumunun özel koşulları gözönünde bulundurularak oluşturulacak
çözüm kombinasyonunun, birçok mülteci durumuna kalıcı çözüm getirilmesine yardımcı
olacağını kaydetmiştir;
Vatansız kişiler ve ülke içinde yerinden edilenler
(s) Vatansızlıkla ilgili sorunların devam ettiğini endişe ile kaydederek Çad’ın Vatansız
Kimselerin Statüsü ile ilgili 1954 Sözleşmesi ve Vatansızlığın Azaltılmasına ilişkin 1961
Sözleşmesine taraf olmasını, ayrıca St Vincent ve Grenadinler ve Zimbabwe’nin Vatansız
Kimselerin Statüsü ile ilgili 1954 Sözleşmesini kabul edişini memnuniyetle karşılamış; ve
BMMYK’ni başka Devletlerin de bu belgelere taraf olmasını ve ilgili Devletler tarafından tam
olarak uygulanmasını temin etmek için çaba göstermeye teşvik etmiştir;
(t) Ülkesinde yerinden edilmiş insanlar hakkındaki 75 (XLV) sayılı Kararı hatırlatarak,
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından Aralık 1998’de benimsenen 53/125 sayılı kararı
dikkate almıştır; Ülke Içinde Yerinden Edilme konusundaki Yol Gösterici Ilkelerin 1 önemini
yineleyerek Genel Kurul tarafından belirlenen kriterler çerçevesinde, ülkesinde yerinden
edilmiş insanlar konusunda, BMMYK’nin rolüne yönelik desteğini tekrar yinelemiştir.
MÜLTECI AILELERININ KORUNMASI
No: 87
Yürütme Kurulu,
a) 9 (XXVIII) sayılı Karar, 24 (XXXII) sayılı Karar, 84 (XLVIII) sayılı Karar ile ailenin birleştirilmesi, aile
birliği, çocuklar ve ergenlik çağındaki gençler hakkındaki 85 (XLIX) sayılı Kararın (u)’dan (x)’e kadarki
parargraflarını tekrar teyit ederek; ailenin toplumun en doğal ve temel birimini oluşturduğunu ve aileye
toplumla Devlet tarafından korunma sağlanması gerektiğini tekrar vurgulamıştır;
b) Başka tedbirlerin yanısıra, mültecinin aile birliğinin aşağıdaki şekillerde korunması gerekliliğinin
altını çizmiştir:
(i) mülteci olarak kaçışı üzerine ayrı düşen aile fertlerinin tekrar biraraya getirilmesi dahil olmak üzere,
aile birliği ilkesine saygı gösterilmesini temin etmek için önlem alınması;
(ii) ülkeye alınacak aile fertlerini belirlerken, kapsamlı bir aile birleştirme anlayışıyla, liberal kriterlerin
kullanılması;
(iii) mülteci başvurusunda bulunan kişiye mülteci statüsü tanındığında, ailedeki diğer bireylere de
mülteci statüsü tanınmasına imkan veren hükümlerin ve/veya uygulamaların benimsenmesi, ve varsa
eğer, diğer aile fertlerinin de ayrıca mültecilik başvurusunda bulunmalarına imkan verilmesi;
n1 E/CN.4/1998/53/Add.2,annex. Bu belge Insan Haklarý Komisyonunun talebi üzerine hazýrlanmýþ ve Nisan 1998’de Ülke Içinde Yerinden Edilen Kiþilerden sorumlu Genel Sekreter Temsilcisi tarafýndan sunulmuþtur.
(iv) tüm mülteci operasyonlarının erken safhalarında aile birliği ile ilgili konulara öncelik verilmesi; ve
(v) bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerini destekleme kapasitelerini arttırabilmek için yetişkin aile
fertlerinin kendi kendine yeterliliklerini arttırmak için programlar düzenlenmesi;
c) Devletler, BMMYK ve diğer ilgili taraflara aileleri ile birleştirilmeyi bekleyen ve refakatçisi olmayan
çocukların özel ihtiyaçlarına özel önem verilmesi çağrısında bulunarak; bu bağlamda, çocukları evlat
edinme ancak aile izini sürme ve aileyi birleştirme yönünde yapılabilecek tüm uygun opsiyonlar sona
erdiğinde ve durum uluslararası standartlara uygun olup çoçuğun en yüksek menfaatleri gözetildiğinde
düşünülmelidir.
YürütmeKomitesi Kararları
No. 89 (LI) – 2000Uluslararası KorumaHakkındaki Karar
Yürütme Komitesi,
Ofisin kuruluşunun 50. yıldönümünde BMMYK’yi içtenlikle kutlayarak; ve korumayı etkili kılmak için
Ofis tarafından alınan tedbirler konusunda bu yıl hazırlanmış olan Uluslararası Koruma Hakkındaki
belgeye verilen önemi memnuniyetle karşılayarak,
Mültecilerin haklarına gösterilen saygının arttırılması ve sorunlarının çözülmesi hedeflenirken
uluslararası korumanın mültecilerin ülkeye girişlerini, kabul edilmesini, ve onlara yapılan muameleyi
desteklemek ve kolaylaştırmak ve korumaya dayanan çözümler sağlamak amacıyla, Devletler ve diğer
partnerlerle işbirliği içerisinde gerçekleştirilen dinamik ve eylem merkezli bir işlev olduğunu,
hatırlatarak,
Çok sayıda mülteciye pek çok Devlet tarafından iltica hakkı tanınmaya devam edilmesini
memnuniyetle karşılayarak, ancak mültecilerin geri-gönderilmesi, mülteci kamplarının silahlandırılması,
mülteci çocukların askeri eylemlere katılması, mültecilere özellikle de kadın mültecilere yönelik
cinsiyete dayalı şiddet ve ayrımcılık ve sığınmacı ve mültecilerin keyfi şekilde gözaltına alınmaları gibi
mültecilerin uluslararası alanda tanınmış haklarının ihlalinden son derece rahatsız olarak; ve bazı üye
devletlerin uluslararası mülteci belgelerini tam olarak uygulamamasından endişe duyarak;
Kadınların, çocukların, gençlerin, ve yaşlıların koruma ihtiyaçlarına BMMYK programlarının ve Devlet
politikalarının planlanması ve uygulanmasında öncelikle dikkat edilmesinin önemini teyit ederek;
Uzun süreli mülteci durumlarına çözüm eksikliğinin yanısıra, silahlı çatışma ve yerinden edilme halleri,
karma nüfus hareketleri, çok sayıda mülteci ve sığınmacının kabul edilmesinin ve sığınma sistemlerinin
korunmasının yüksek maliyeti, insan kaçakçılığının artması, iltica sistemlerinin suistimale karşı
korunması ve mülteci korumasını hak etmeyenlerin statü harici bırakılmaları gibi sorunlar dahil olmak
üzere, mültecilerin karmaşık özelliklere sahip değişen çevrelerde korunması gerektiğini dikkate alarak;
Çok sayıda mülteci ve sığınmacı kabul eden iltica ülkelerinin, özellikle de gelişmekte olan, geçiş
dönemindeki ve sınırlı kaynakları bulunan ülkelerin ağır bir yük altında olduğunu kabul ederek; bu
bakımdan sorumlulukların paylaşılması için uluslararası dayanışmaya, yük paylaşımına ve uluslararası
işbirliğine verdiği büyük önemi tekrarlayarak; ve BMMYK’nin mülteci alan ülkelere, özellikle de
gelişmekte olan ülkelere yardım edilmesi ve destek verilmesi, büyük mülteci nüfuslarına yanıt verilmesi
için uluslararası topluluktan yardım seferber edilmesi konusunda katalizör görevi görmekte olduğunu
teyit ederek;
Mültecilerin ev sahibi ülkelere sağladıkları olumlu katkıları kabul ederek;
Hükümetlerin, BMMYK’nin ve uluslararası topluluğun mültecilerin iltica ve yardım ihtiyaçlarına kalıcı
çözümler bulunana kadar yanıt vermeye devam etmelerine olan ihtiyacı kabul ederek; ve gönüllü geri
dönüşün, yerel bütünleşmenin ve üçüncü ülkeye yerleştirilmenin mülteciler için geleneksel kalıcı
çözümler olduğuna dikkat çekerken; mümkün olduğu durumlarda gönüllü geri dönüşün tercih edilen bir
çözüm olduğunu teyit ederek;
Daimi Komitenin sığınmacı ve mültecilerin yollarının kesilmesi hakkındaki görüşmelerine dikkat
çekerek; ve düzensiz göç, potansiyel olarak mülteci ve sığınmacıları kapsayan insan kaçakçılığı ile
etkili bir şekilde ilgilenmek ve bu bağlamda sığınmacı ve mültecilerin uluslararası koruma ve yardım
ihtiyaçlarının uluslararası koruma yükümlülüklerine uygun olarak özellikle de geri göndermeme ilkesine
uygun olarak belirlenmesini ve tam olarak karşılanmasını sağlamak amacıyla tüm ilgili devletler
arasında ve BMMYK, uluslararası kuruluşlar ve diğer uygun kuruluşlar ile işbirliği içerisinde kapsamlı
önlemler benimsenmesinin önemini hatırlatarak;
Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesinin ve 1967 Protokolünün uluslararası mülteci rejiminin
temelini oluşturduğunu yeniden teyit ederek; bazı devletlerce benimsenen tamamlayıcı koruma
şekillerinin ihtiyacı olan kişilerin bu türden bir koruma almalarının sağlanması konusunda pragmatik bir
yaklaşım olduğunu belirterek; ve bu bağlamda taraf Devletlerin 1951 Sözleşmesini ve 1967
Protokolünü tam olarak uygulamalarının önemini kabul ederek;
BMMYK’nin Uluslararası Koruma hakkında Küresel Müzakereleri başlatma girişimlerini hatırlatarak ve
bu müzakerelere paralel olarak BMMYK’yi Devletlerle ve diğer ilgili taraflarla işbirliği içerisinde koruma
konusundaki mevcut ve gelecekte ortaya çıkacak sorunlara pratik çözümler arama çabalarını
sürdürmeye teşvik ederek;
(a) Devletlerin, ev sahibi ülkelerin ve genel olarak uluslararası topluluğun haklı
endişelerini dikkate
alırken, BMMYK’nin, diğerleri arasında, mülteci koruma uzmanları, sivil toplum örgütleri ve
mültecilerin katılımı ile uluslararası koruma rejiminin yeniden canlandırılması ve tüm ihtiyacı
olanlara uluslararası korumanın sağlanması konusunda alınacak önlemlerin tartışılması için
Devletlerle Küresel Müzakereler süreci başlatma teklifini memnuniyetle karşılar;
(b) Bu
bağlamda bu tür bir sürecin Mültecilerin Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesinin 50.
Yıldönümünün arifesinde mülteci koruma sisteminin güçlendirilmesi, Sözleşme ve Protokolün etkili
bir şekilde uygulanmasının teşvik edilmesi ve bu belgelerin kapsamadığı yeni durumlara yanıt
verebilmek için yaklaşımların belirlenebilmesi için önemli bir imkan sunduğunu doğrular;
(c)
Bu süreçte kaydedilen ilerlemelerle ilgili olarak BMMYK’yi Yürütme Komitesinin 52. Oturumunda
rapor vermeye davet eder.
Uluslararası Korumayailişkin Genel Karar
Tarih: 8 Ekim 2002 YürütmeKomitesi Kararları
Belge Sembolü : Sayı 92 (LIII- 2002)
Yürütme Komitesi;
Uluslararası Korumaya İlişkin Küresel İstişarelerin, mültecilerin korunmasına yönelik uluslararası
çerçeveyi kuvvetlendirmek ve Devletlerin sorunları diyalog ve işbirliği ruhuyla ele almaya donanımlı
hale gelmelerine yönelik olarak getirmiş olduğu katkıyı memnuniyetle karşılamaktadır,
Sözleşme’nin 50. Yılını anmak amacıyla Mültecilerin Hukuki Durumuna İlişkin 1951 Sözleşmesi ve /
veya 1967 Protokolüne Taraf Devletlerin 12 ve 13 Aralık 2001 tarihinde Cenevre’de toplanan Bakanlar
Düzeyindeki Toplantısında kabul edilen Taraf Devletler Beyannamesi bu bağlamda özellikle
memnuniyetle karşılamaktadır,
Küresel İstişareler sürecini başarılı hale getirmek için kaydadeğer çabalar göstermiş olan BMMYK’ne
takdirlerini sunmaktadır,
Yürütme Komitesi ve BMMYK müşterek Koruma Gündemi’nde belirlenen Küresel İstişareler’den
doğmuş olan, devam niteliğindeki faaliyetlerin geniş bir katılımla sürdürülmesi niyetini teyit eden
uluslararası korumaya ilişkin 90 (LII) sayılı Kararını anımsatmaktadır,
(a) Daimi Komite’nin yirmi dördüncü toplantısında alınan karara uygun olarak, Küresel
İstişareler sürecinden doğan A/AC.96/965/Add.1 belgesi dahilindeki Koruma
Gündemi’ni onaylamaktadır,
(b)
Koruma Gündemi’nin bir amaçlar ve hedefler belgesi konumunda olduğunu ve mültecilere yönelik
uluslararası korumanın güçlendirilmesi için önemli bir müfredat teşkil ettiğini, ayrıca, Devletler ve
BMMYK ile birlikte diğer Birleşmiş Milletler kuruluşlarının olduğu kadar hükümetlerarası ve
hükümet-dışı kuruluşların eylemlerine yönelik olarak da bir kılavuz görevi görmeyi amaçladığını
kabul etmektedir,
(c)
BMMYK’den, Koruma Gündemi’ni, Yürütme Komitesi’nin elli üçüncü oturumuna ait rapora ek
olarak Genel Kurul’a iletmesini istemektedir;
(d)
Devam niteliğindeki faaliyetlere yönelik öncelikleri tespit etmek amacıyla BMMYK’den; Koruma
Gündemi’ni, Daimi Komite çerçevesi dahilinde de olmak üzere, özellikle Devletlerle ileri
görüşmeler yürütmek yoluyla geniş ölçüde yaygınlaştırarak ortakların devam niteliğindeki
faaliyetlere etkin katılımlarını sağlamasını istemektedir;
(e)
İlgili tüm aktörleri, eylemleri açısından gerekli olan faaliyetleri uygulamaya ve devam niteliğindeki
faaliyetlerini yerine getirirken BMMYK’ne yardımcı olarak, işbirliği içerisinde hareket etmeye
teşvik etmektedir;
(f)
BMMYK’ni ve Devletleri, uygulama ilerledikçe, Koruma Gündemi’ni daha da geliştirmeye ve
Gündem’in unsurlarını gözden geçirmeye yönelik fırsatları değerlendirmeye davet etmektedir;
(g)
Koruma Gündemi’nin ilgili tüm taraflarca uygulanmasıdaki ilerlemeleri izleme sürecinde Devletleri,
BMMYK ile işbirliğinde bulunmaya davet etmektedir;
(h)
BMMYK’ni, Yürütme Komitesi’ni, kaydedilmiş olan ilerlemeler ve Koruma Gündemi’nin
uygulanması amacıyla alınmış olan inisiyatifler ile ilgili olarak, Devletlerin ve diğer aktörlerin
yardımıyla ve kendi Daimi Komitesi aracılığıyla sürekli olarak bilgilendirmeye davet etmektedir.

Benzer belgeler