I. Türk Tıp Dünyası Çalıştayı

Transkript

I. Türk Tıp Dünyası Çalıştayı
TÜRK TIP DÜNYASI
KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
Bakan Sunuşu
Ülkemizde tıp alanında son yıllarda yürütülen başarılı çalışmalar, dünyanın birçok ülkesinde dikkatle takip edilmekte ve takdir
görmektedir. Sağlık hizmetlerinin sunumu,
sağlık idaresi ile ilaç ve tıbbi cihaz sektöründe kaydedilen ilerlemeler ülkemizi, sadece bölgesinde değil dünyada da ilgi ve
cazibe odağı haline getirmiştir.
Bugüne kadar yaşanan gelişmeler daha çok
ülkemizin iç dinamikleri ile hayata geçirilmiş olup, Türkiye dışında uzun yıllar çeşitli
tıp alanlarında mesleki yaşamlarını sürdüren vatandaşlarımızla yeteri kadar iletişime
geçilememiş, birikimlerinden faydalanılamamıştır. Bu sebeple yurt dışında yaşayan
Türk sağlık çalışanlarının ve sektör temsilcilerinin, ülkemiz ile mesleki iletişimlerinin
ve gönül bağlarının güçlendirilmesi ihtiyacı
güçlü biçimde kendisini hissettirmektedir.
Çalışma hayatını yurt dışında sürdüren sağlık profesyonellerimizin, ülkemizde sağlık
alanında yaşanan gelişmeler konusunda
bilgilendirildiği toplantıda, Sağlık Bakanlığı,
Üniversiteler ve Türkiye’deki diğer iç paydaşlar ile birlikte kamu-özel teşebbüs üst
düzey temsilcileri de hazır bulunmuştur.
Sağlık politika belirleyicileri, bilim insanları,
öğretim üyeleri, sağlık yöneticileri, sağlık
araştırmacıları ile ilaç ve medikal teknoloji
sektörü temsilcilerinin bir araya gelmeleri
"Türk Tıp Dünyası Kurultayı'nın neticesinde
elde edilecek kazanımların, kurulacak iletişim
ağlarıyla sürdürülmesi hedeflenmektedir."
ile farklı bir sinerji oluşmuştur. Bu platform
aynı zamanda tüm taraflar için bir bilgi ve
tecrübe paylaşımı fırsatı da sunmuştur.
Yukarıda değinilen düşüncelerle düzenlenen “Türk Tıp Dünyası Kurultayı”nın neticesinde elde edilen kazanımların kurulacak
iletişim ağlarıyla sürdürülmesi hedeflenmektedir.
Ayrıca, Kurultay ile katılımcılar arasında ülkemizin yurt içi ve yurt dışı sağlık politikaları
ile güncel mevzuat uygulamaları konusunda bilgi alışverişi sağlanmıştır. Görüşmeler
sırasında dünyanın çeşitli noktalarındaki
meslektaşlar, yüz yüze iletişim kurma şansı
yakalamış ve Bakanlığımızdan talep ve öne-
rilerini en üst düzeyde dile getirme imkânı
bulmuşlardır. Dileyen katılımcılar ilgili oldukları alanlarda, ülkemizdeki çalışma şartlarını araştırarak ticari ya da bilimsel işbirliği
imkânlarını da değerlendirmişlerdir.
Türkiye’nin sağlık alanında bugüne kadar
elde ettiği kazanımlara, yurt dışında yaşayan ve kendi alanlarında uzman bilim
insanlarımızın birikimleri ayrı bir zenginlik
katacak, Bakanlığımızın stratejik hedefleri
arasında yer alan “Küresel Sağlığa Katkı Sağlamak ve Lider Ülkeler Arasında Yer Almak”
politikalarını da pekiştirecektir.
Dr.Mehmet Müezzinoğlu
T.C.Sağlık Bakanı
Müsteşar Sunuşu
Yirminci yüzyılın son çeyreği ile yirmi birinci
yüzyılın başlarında dünyada bilim alanında
yaşanan hızlı değişim ve gelişmeler, ülkemiz
tarafından da yakından takip edilmektedir.
Gerçekleşen iletişim devrimi sayesinde bilgiye ulaşmak artık kolaylaşmış, bilginin üretim hızı gibi tüketim hızı da artmıştır. Bakanlığımızın temel hedefi olan Önce İnsan,
Önce Sağlık kavramından hareketle, sağlık
alanında üretilen hizmetin kalitesini arttırmaya da bu doğrultuda öncelik veriyoruz.
Küresel sağlığa katkı sağlamanın çok paydaşlı ve çok boyutlu çalışmalar olmadan
gerçekleştirilemeyeceğinin bilincindeyiz.
Ülkemizin kalkınma planı hedeflerinde yer
alan; ileri teknoloji ve inovasyon ihtiyacını
karşılamak, araştırmacılara bilimsel ortam
temin ederek yeni ürünlerin üretimi ve
mevcut olanların geliştirilmesini sağlamak
gibi hedeflerle hem Türkiye’nin rekabet gücünü arttırmayı ve sürekli kılmayı, hem de
sağlık bilim ve teknolojileri alanında ülkemize ve tüm insanlığa hizmet etmeyi amaçlıyoruz.
Bu bağlamda tüm bilgi, birikim, azim ve
kararlılığımızla ülkemizi “2023 Lider Ülke
Türkiye” hedeflerine taşıyarak 2023 yılına
geldiğimizde dünyanın en mükemmel sağlık
sistemlerine sahip ülkeler arasında yer
almayı ve dünyaya örnek olmayı planlıyoruz.
Çalışmalarımız sırasında küresel hedefler belirlerken, farklı bir sinerji oluşturarak
küresel birikimden de faydalanmak amacıyla mesleki hayatını yurt dışında sürdüren sağlık profesyonellerimiz ile ülke-
"Bakanlığımızın temel hedefi olan Önce İnsan, Önce Sağlık
kavramından hareketle, sağlık alanında üretilen hizmetin
kalitesini arttırmaya da bu doğrultuda öncelik veriyoruz."
mizdeki sağlık profesyonellerini bir araya
getiren ilk “TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI”nı
29 Ekim–1 Kasım 2014 tarihlerinde gerçekleştirdik. Kurultayımıza 17 ülkeden 400’ün
üzerinde çok değerli bilim insanımızın iştirak etmesi, sağlığın çeşitli alanlarında
emek harcayan uzman bilim insanlarımıza,
bir iletişim ağı yoluyla bilgi ve tecrübelerini paylaşım fırsatı sunan BİLİM KÖPRÜSÜ platformunun oluşmasına vesile oldu.
Paylaşıma dayalı ve dinamik yapıda (şimdilik
İlaç ve Biyo-teknoloji, Tıbbi Cihaz, Kanser
Cerrahisi-Onkoloji, Organ Nakli-Hematoloji, Kök
Hücre-Genetik, Jinekoloji-IVF, Travma Yönetimi,
Kardiyoloji-Kalp Damar Cerrahisi, Yaşlı SağlığıKronik Hastalıklar, Klinik Kalite-Sağlık Finansmanı,
Göz Hastalıkları, Girişimsel Radyoloji-Tele-Tıp
Uygulamaları Psikiyatri-Uyuşturucu ile Mücadele
Yöntemleri ile Sivil Toplum Örgütleri ve Uluslararası
Sağlık Politikaları olmak üzere) 14 farklı konu
başlığı altında web tabanlı kapalı bir ağ
projesi olarak oluşturulan Bilim Köprüsü’nü,
ilerleyen zamanlarda, ihtiyaç ve talepler
doğrultusunda daha kapsayıcı bir hale
getirmeyi planlıyoruz.
Memleketlerine faydalı olmak heyecanı ile
çok uzaklardaki işleri ve ailelerine ayırdıkları
zamandan fedakârlık ederek aramıza katılan tüm Kurultay katılımcılarına ve bu çalışmanın hayata geçmesinde emeği geçen
tüm mesai arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
29 Ekim 2015’te “II. Türk Tıp Dünyası
Kurultayı”nda birlikte olmak temennisi ile…
Prof. Dr. Eyüp Gümüş
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı
İçindekiler
1- Sunuşlar
a- Dr. Mehmet Müezzinoğlu
b- Prof.Dr. Eyüp Gümüş
2- Kurultay Öncesi Çalışmalar
3- Kurultay
a- Program
b- Program İşleyişi
c- Açılış Konuşmaları
i- Dr. Öner Güner
ii- Dr. Mehmet Müezzinoğlu
iii- Prof.Dr. Gazi Yaşargil
iv- Dr. Sare Davutoğlu
d- Sunumlar
i- Prof.Dr. Eyüp Gümüş
ii- Dr. Şuayip Birinci
e- Paneller
i- Panel 1
ii- Panel 2
iii- Panel 3
f- Stand ve Sergi Alanı
4- Gala Yemeği
5- Çalışma Grubu Toplantıları
6- Sosyal Program
7- Kurultay Sonrası Çalışmalar
8- Çalışma Gruplarının Raporları
1) İlaç ve Biyo-teknoloji
2) Tıbbi Cihaz
3) Kanser Cerrahisi-Onkoloji
4) Organ Nakli-Hematoloji
5) Kök Hücre-Genetik
6) Jinekoloji-IVF
7) Travma Yönetimi
8) Kardiyoloji-Kalp Damar Cerrahisi
9) Yaşlı Sağlığı-Kronik Hastalıklar
10) Klinik Kalite-Sağlık Finansmanı
11) Göz Hastalıkları
12) Girişimsel Radyoloji-Tele-Tıp Uygulamaları
13) Psikiyatri-Uyuşturucu ile Mücadele Yöntemleri
14) Sivil Toplum Örgütleri ve Uluslararası Sağlık Politikaları
9- Genel Değerlendirme
10- Katılımcı Listesi
11- Basında Kurultay
2
4
8
10
12
14
15
16
18
19
21
22
24
25
26
30
36
38
40
42
43
44
47
48
52
56
60
66
72
76
80
90
94
98
104
108
114
119
122
134
Kurultay Öncesi Çalışmalar
Türkiye dışında yaptıkları
başarılı çalışmalarla bulundukları ülkelerde önemli
noktalarda görev alan Türk
hekimleri ve sağlık araştırmacılarının Türkiye ile
bağlarının güçlendirilmesi
Türk tıbbının uzun zamandır eksikliğini hissettiği
bir konu olagelmiştir. Söz
konusu eksikliği gidermek
ve Türk bilim adamları ile
daha yakın bir işbirliğini
sağlamak amacıyla Sayın
Bakanımız Dr. Mehmet
Müezzinoğlu’nun talimatları ile çalışmalara başlanmıştır.
Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğümüz
birimler arası koordinasyonu sağlayarak işbölümünü yapmış, toplantı
zamanına karar vermiş ve
planlamalar çerçevesinde
gerekli hazırlıklara başlamıştır. İhale süreçleri ile
eş zamanlı olarak ilk aşamada katılımcı profillerinin oluşturulmasına karar
verilmiştir.
Kurultaya katılması muhtemel Türk bilim insanlarına ulaşabilmek üzere
öncelikle web üzerinden
araştırmalar yürütülmüş,
ayrıca ülkemizin yurt dışındaki
temsilcilikleri,
TİKA, TÜBİTAK ve sivil toplum örgütleri gibi kurum
ve kuruluşlardan destek
alınmış, irtibat bilgilerine
ulaşılmıştır.
Kısa bir süre içerisinde,
dünyanın çeşitli ülkelerinde sağlık alanında küresel
düzeyde başarılı çalışmalarda yer almış, patent ve
ödül sahibi, sağlık biliminde değerli buluşlara
imza atmış, önemli üniversite, hastane ve teknoparklarda üst düzeyde
ve başarılı pozisyonlarda
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
9
çalışmakta olan 800’ün üzerinde
Türk bilim insanına ulaşılmıştır. Kurultaya katılmak üzere kendilerine
bilgi formu iletilmiş ve özgeçmiş bilgileri istenmiştir. Geri bildirimler, Bakanlığımız bünyesinde oluşturulan
Değerlendirme Kurulu tarafından
incelenerek, katılım için davetiyeler
gönderilmiştir.
Katılımları teyit edilen bilim insanlarımızın uzmanlık ve ilgi alanlarına
göre çalışma grupları belirlenmiştir.
Eşzamanlı olarak aynı alanlarda yurt
içinden ortak çalışmalarda bulunabilecek bilim insanları da belirlenmiş ve
grup çalışmalarının verimli bir şekilde
yapılabileceği zemin hazırlanmıştır.
Kurultayın organizasyon ve ön hazırlık faaliyetleri Dış İlişkiler ve Avrupa
Birliği Genel Müdürlüğü’nden 8 görevlinin gerçekleştirdiği 2.000 dakikanın
üzerinde telefon görüşmesi, 5.500
e-posta ve ortalama kişi başı 600
saat çalışmayla tamamlanmıştır.
Sağlık Bakanlığı’nın bağlı merkez
kuruluşları da dâhil olmak üzere
gerektiğinde ilgili diğer kamu kurum
ve kuruluşları, organizasyon firması
ve organizasyonun gerçekleştirildiği
otel ile koordineli hazırlık toplantıları
yürütülmüştür.
Bakanlığımız evsahipliğinde tüm katılımcıların ulaşım, konaklama ve
transferleri organize edilmiştir.
Kurultay Programı
Otele Giriş:29 Ekim 2014 - Çarşamba
1.Gün: 30 Ekim 2014 - Perşembe
08.00-09.00
09.00-10.00
10.00-10.30
10.30-12.00
12.00-13.20
13.30-14.30
14.30-14.50
14.50-16.40
16.40-17.00
17.00-18.45
19.30-23.00
Kayıt- İkram
Açılış Konuşmaları
T.C. Sağlık Bakanlığı Dış İlişkiler ve AB Genel Müdürü Dr. Öner Güner
T.C. Sağlık Bakanı Sayın Dr. Mehmet Müezzinoğlu
Sayın Prof.Dr. M. Gazi Yaşargil
Sayın Hanımefendi Dr. Sare Davutoğlu
Kahve Arası
SUNUM: Türkiye Sağlık Sistemi ve 2023 Vizyonu
T.C.Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof.Dr. Eyüp Gümüş:
Türk Sağlık Reformu ve Stratejilerimiz
T.C.Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Şuayip Birinci:
Şehir Hastaneleri ve Sağlıkta Teknoloji Kullanımı
T.C.Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Hüseyin Çelik:
Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) ve Sağlık Üniversitesi
Öğle Yemeği
PANEL-1: Ar-Ge ve İnovasyon Ekosistemi
Moderatör: T.C. Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Ekrem Atbakan
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Cengizhan Öztürk:
Türkiye’deki Tıbbi Cihaz ve Teknoloji Alanındaki Ar-Ge Çalışmaları
Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Murat Tuncer:
Sağlıkta Ar-Ge ve İnovasyon Merkezi Olarak Hacettepe Beytepe Teknopark Örneği
Kahve Arası
PANEL-2: Sağlık Teknolojisindeki Gelişmeler
Moderatör: T.C.Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Ekrem Atbakan
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Dr. Saim Kerman:
Onkogen Projesi Tanıtımı
Gelişimci İlaç Firmaları Derneği, Mahmut Bilgiç:
Türkiye’deki İlaç ve Biyoteknoloji Sektörü
SEİS Başkanı Metin Demir:
Türkiye’deki Tıbbi Cihaz Sektörü
Kahve Arası
PANEL-3: Türkiye’deki Sağlık Alanında Yapılan Teşvik Programları ve Yatırım İmkanları
Moderatör: Sağlık Araştırmaları Genel Müdürü Dr. M. Rifat Köse:
Sağlık Bakanlığı’nın Sunduğu Ar-Ge Destekleri
TÜBİTAK SADG Yürütme Komitesi Sekreteri Prof.Dr. Sevim Aydın:
TÜBİTAK’ın Sunduğu Yurtiçi Ar-Ge Destekleri
TÜBİTAK Daire Başkanı Dr. Zeynep Arzıman Büyükboduk:
TÜBİTAK’ın Sunduğu Yurtdışı Ar-Ge Destekleri
T.C.Kalkınma Bakanlığı Daire Başkanı Kadir Özer:
Kalkınma Bakanlığı’nın Sunduğu Ar-Ge Destekleri
T.C.Ekonomi Bakanlığı Daire Başkanı Özge Dumlupınar
T.C.Ekonomi Bakanlığı Cem Emre Özköse
T.C.Ekonomi Bakanlığı Mustafa Özger Bozoğlu
Ekonomi Bakanlığı’nın Sunduğu Teşvik ve Tanıtım Programları
T.C.Sağlık Bakanı Sayın Dr. Mehmet Müezzinoğlu’nun Katılımcılar
Onuruna Vereceği Gala Yemeği
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
2.Gün: 31 Ekim 2014 - Cuma
09.00-12.00
Grup Toplantıları** ve Yüz Yüze Görüşmeler (B2B)*
İlaç ve Biyoteknoloji
Dr.Saim Kerman
Dr.Hüseyin Yılmaz
Tıbbi Cihaz
Dr.Saim Kerman
Dr.Ali Sait Septioğlu
Kanser Cerrahisi-Onkoloji
Prof.Dr.Murat Tuncer
Doç.Dr.Murat Gültekin
Organ Nakli-Hematoloji
Prof.Dr.İrfan Şencan
Dr.Murat Öztürk
Kök Hücre-Genetik
Prof.Dr.Doğan Ünal
Dr.Arif Kapuağası
Jinekoloji-IVF
Prof.Dr.Sevim Aydın
Prof.Dr.Erol Tavmergen
Travma Yönetimi
Doç.Dr.Osman Arıkan Nacar
Kardiyoloji ve Kalp Damar Cerrahisi
Prof.Dr.Murat Tuzcu
Prof.Dr.Erol Şener
Yaşlı Sağlığı ve Kronik Hastalıklar
Doç.Dr.Ümit Ateşkan
Dr.Banu Ekinci
Klinik Kalite-Sağlık Finansmanı
Dr.Mehmet Demir
Dr.Abdullah Öztürk
Göz Hastalıkları
Prof.Dr.Güngör Sobacı
Dr.Ayşe Turan
Girişimsel Radyoloji ve Tele-Tıp Uygulamaları
Dr.Şuayip Birinci
Şahin Aydın
Uyuşturucu ile Mücadele Yöntemleri
Müst.Yrd. Hüseyin Çelik
Dr.Sertaç Polat
STK-USP
Dr.Zafer Çukurova
Dr.Hasan Güler
**Grup Toplantıları ve Yüz Yüze Görüşmeler (B2B):
*Yüz yüze (B2B) görüşmeler toplantı boyunca, standlar ve belirlenen salonlarda gerçekleştirilebilecektir.
12.30-14.00
16.00-21.00
Öğle Yemeği
Boğaz Turu ve Akşam Yemeği
3.Gün: 1 Kasım 2014 - Cumartesi
10.30-14.00
Sosyal Program
(Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii, Ayasofya Ziyaretleri)
Otelden Ayrılış: 1-2 Kasım 2014 – Cumartesi/Pazar
11
Programın İşleyişi
Türk Tıp Dünyası Kurultayı İstanbul’da,
29 Ekim – 1 Kasım 2014 tarihleri arasında 16 yabancı ülkeden (ABD, Kanada, İsveç, Norveç, İngiltere, Belçika, İsviçre, Fransa, Finlandiya, Hollanda, Almanya,
Avusturya, KKTC, Suudi Arabistan, Japonya,
Avustralya) 133 kişi, yurt içinden 290 olmak üzere toplam 423 katılımcı ile gerçekleştirilmiştir.
Kurultay, Sağlık Bakanı Sayın Dr.Mehmet
Müezzinoğlu’nun evsahipliği ve başkanlığında
Sayın Dr.Sare Davutoğlu, Sayın Prof. Dr. Gazi
Yaşargil ve çok sayıda başarılı bilim insanı ve
bürokratın katılımı ile başlamıştır.
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
13
Kurultayın ilk günü açılış konuşmalarının ardından 3 ayrı panel gerçekleştirilmiş ve
gün gala yemeği ile sona ermiştir. Gala yemeği sırasında Sayın Bakanımızın konuşmasının ardından, Sayın Prof.Dr.Şükrü Emre katılımcılar adına ortaya konan yeni
vizyondan dolayı Sağlık Bakanlığı’na teşekkür ederek, öneri ve görüşlerini dile getirmiştir. Gece boyunca Sayın Bakanımız tüm katılımcılar ile ayrı ayrı ilgilenmiş ve
birçok misafir kendisi ile birebir görüşme şansı yakalamıştır
Kurultayın ikinci gününde ise katılımcıların uzmanlık alanları doğrultusunda belirlenen 14 çalışma grubunun İlaç ve Biyo-teknoloji, Tıbbi Cihaz, Kanser Cerrahisi-Onkoloji, Organ Nakli-Hematoloji, Kök Hücre-Genetik, Jinekoloji-IVF, Travma Yönetimi,
Kardiyoloji-Kalp Damar Cerrahisi, Yaşlı Sağlığı-Kronik Hastalıklar, Klinik Kalite-Sağlık
Finansmanı, Göz Hastalıkları, Girişimsel Radyoloji-Tele-Tıp Uygulamaları PsikiyatriUyuşturucu ile Mücadele Yöntemleri ile Sivil Toplum Örgütleri ve Uluslararası Sağlık
Politikaları toplantıları gerçekleşmiştir. Ayrıca Kurultay boyunca katılımcılar kendi
aralarında veya kamu kurum ve kuruluşlarıyla tanışma ve görüşme imkânı bulmuşlardır.
Gün aile fotoğrafı çekiminin ardından, Boğaz’da gerçekleştirilen tekne turu ve akşam yemeği ile sona ermiştir.
Kurultayın üçüncü ve son günü ise sosyal programa ayrılmış, katılımcılar
İstanbul’un tarihi ve turistik mekânlarını ziyaret etmişlerdir.
Açılış Konuşmaları
Dr. Öner Güner
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
15
Sayın Dr. Sare Davutoğlu Hanımefendi,
Sayın Bakanım ve Saygıdeğer Hanımefendi,
Saygıdeğer Prof. Dr. Gazi Yaşargil Hocamız,
Hayatını insan sağlına adamış Çok Değerli Bilim
İnsanlarımız,
Değerli Misafirlerimiz,
Öncelikle, Karaman İlimizde meydana gelen olay
nedeniyle hissettiğimiz derin üzüntülerimi paylaşarak sözlerime başlamak istiyorum.
Türk Tıp Dünyası Kurultayı’nı onurlandırdığınız için
sizlere şükranlarımı sunuyorum. Türk sağlık çalışanları, sadece ülkemizde değil, dünyanın pek çok
noktasında şifa dağıtmakta, tıp dünyasının üstün
nitelikli ve saygın bireyleri olarak Türkiye’yi en üst
düzeyde temsil etmektedirler.
Daha fikir aşamasındayken bizleri heyecanlandıran ve bugün hep birlikte ilkini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığımız Kurultayımızın, yurt dışındaki siz bilim insanlarımız ile ülkemiz sağlık camiasını bir araya
getirerek, önemli bir iletişim ve etkileşim platformu olacağına, sinerji oluşturacağına inanıyoruz.
Türkiye, son yıllarda ekonomik ve sosyal alanda kaydettiği gelişmelerin de katkılarıyla, sağlık alanında
önemli kazanımlar elde etmiş, tüm dünyada ve Uluslararası Kuruluşlar nezdinde başarıları kabul gören
model ülke haline gelmiştir.
Şüphesiz ki, kaydedilen başarılar saygıyı hak etse de, tarihi sorumluluklarımız bizlere model olmanın ötesinde, lider ülke olma zorunluluğunu yüklemektedir. Bu rolün gerekliliklerini tam anlamıyla yerine getirebilmemiz için, siz değerli bilim insanlarımızın desteğine ihtiyacımız olduğunun farkındayız. Bu sebepledir
ki, kurultayımızda siz değerli katılımcılar ile mesleki iletişimimizi ve gönül bağlarımızı güçlendirmeyi, kazanımların kurumsallaştırılmasını ve eksikliğini hissettiğimiz bilim köprülerinin kurulmasını hedeflemekteyiz.
Yoğun iş yükü ve çalışma programınızdan zaman ayırarak, dünyanın dört bir yanından, davetimizi geri çevirmeden gelen Sağlık camiamızın bu güzide topluluğunu güzel İstanbulumuzda ağırlama fırsatını bize
verdiğiniz için her birinize ayrı ayrı teşekkürlerimi sunuyorum. Hoş geldiniz, şerefler verdiniz…
Kurultayımızın gerçekleştirilmesi için talimatlarıyla bizleri harakete geçiren ve süreç içerisinde bizlere yol
gösteren Sayın Bakanım Dr. Mehmet Müezzioğlu’nu Açılış Konuşmalarını yapmak üzere, teşriflerini arz ediyorum.
Dr. Mehmet Müezzinoğlu
Saygıdeğer Hanımefendi,
Çok Değerli Hocalarım,
Çok Değerli Meslektaşlarım,
Yurt içinden ve Yurt dışından Gelen Çok Değerli Dostlar,
Basınımızın Değerli Mensupları,
Türk Tıp Dünyası Kurultayı’na teşriflerinizden dolayı hepinize teşekkür ediyor, hepinize saygılar
sunuyor, hepinize hoş geldiniz diyorum.
İnsanlığın var oluşundan bu yana sağlık önemli bir mihenk taşı. İnsan için olmazsa olmazların başında
geliyor. Bu gün için insanların gelecekle ilgili en çok arzu ettikleri konu başlığı da sağlıklı olabilmek.
Türkçemizdeki sözlerden biri de “her işin başı sağlık” cümlesidir. Bu nedenle dün olduğu gibi bugün
de yarın da önemini her geçen gün arttırarak devam ettirecek bir konu başlığı. Bugün dünya tıbbına
baktığımızda dakikalar içinde yeni yeni bilimsel gelişmeler, buluşlar, tıbbi teknolojide, ilaç sanayinde
baş döndürücü hızda devam eden gelişmeler bir taraftan ama her geçen gün daha sağlıklı olmak
için de artan talepler diğer tarafta. İnsanlar artık sağlığı ile ilgili bütün detayları daha çok istemekte
daha çok aramakta sağlıklı yaşabilmek için de her türlü fedakârlığı yapmak veya istemek konumunda.
içinde güçlü bir biçimde yer almak
Dolayısı ile bu alanda, Türk sağlık camiası olarak dünya ile yarışın içi
durumundayız. Bugün dünyanın değişik günlerinde ç
çok önemli araştırma merkezlerinde bu ülke insanının bu milletin önemli fertleri var, siz değerli meslektaşlarımız
varsınız. Biz bu yarışın içinde Türkiye olarak güçlü
güç bir şekilde yer alabilmek için
sizlerle olan iletimimizin çok daha güçlü sizlerin
sizler olan bağımızın çok daha güçlü olabilmesi arzusunda ve niyetindeyiz. Zaman zaman oralardan buraya dönüş
var oluşunuzun güçlü bir
talepleri gibi cümleleri artık telaffuz etmiyor oralardaki
ora
Oralardaki güçlü var oluşlarınızın Türkiye
şekilde devam etmesini arzu ediyoruz. Oralarda
ayağının da oluşmasına gelişmesine ve buralardaki
buralarda güçlü ayakların yarınlarda daha
onur duyacağımız şekil almasına katkılarınızı bekliyoruz.
bek
Türkiye olarak geçtiğimiz 10 yılda 77 milyo
milyon insanımızın sağlık hizmeti suvar ama başarıyı yakaladıkça
numunda yakaladığımız önemli bir başarı
baş
var. Türkiye güçlü bir sağlık hizmeti
gördüğümüz bir de fotoğraf va
sunucusu ülke olma
olmanın yanında ne kadar güçlüyse o
sağlık tüketicisi konumuna geliyor.
kadar güçlü bir sa
güçlü sağlık tüketicisi olma pozisyoHer geçen gün güç
nu artıyor. Zayıf
Zay olan ayaklarımızı güçlü olarak
hızla tespit etmemiz ve bu zayıf
hı
olan ayaklarımızı da sac ayağının
ola
ayakları gibi güçlendirmek zorunay
dayız. Bunlardan bir tanesi sağlık
da
endüstrisinde Türkiye’nin “ben de
en
varım” diyebilecek alt yapıyı kurmava
bu anlamdaki kendine
sı Dünyadaki
D
ait zenginlikleri yani insanı ve beyni üretken, bireylerini daha güçlü
daha organize ve daha verimli bir
da
şekilde değerlendirmesi gerekiyor.
şek
Sağlık endüstrisinde Türkiye önemli
Sağ
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
17
adımların alt yapılarını kurma aşamasında. Diğer taraftan yine Sağlık Turizminde kendi insan birikimini,
tıp alanındaki mesleki birikimini ve fiziksel altyapı birikimi çok daha iyi noktaya taşıyarak sağlık turizminde de olması gereken noktayı yakalaması lazım. Bugün için gerek sağlık endüstrisinde gerekse
sağlık turizminde yakalaması gereken hedeflerin altyapısını oluşturma süreçlerindeyiz. Bu anlamda
özellikle sağlık Ar-Ge’sinde, sağlığın bilimsel ve dünya ile iddialı bir şekilde olabilme ve yarışabilme anlamında altyapısını üniversitelerimizle birlikte çok daha iyi noktaya taşıyabilme için çalışmalarımıza
devam ediyoruz. Şu anda TBMM’de olan ve Genel Kurula kadar bütün aşamalarını tamamlamış olan
Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığını kurulma aşamasına getirdik. En geç yılsonuna kadar Kanser Enstitüsü, Biyoteknoloji Enstitüsü, Kronik Hastalıklar Enstitüsü, Anne-Çocuk ve Ergen Sağlığı Enstitüsü,
geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Enstitüsü ve Akreditasyon Enstitüsü’nü ülkemizin Ar-Ge hizmetine
sunmayı hedefliyoruz.
Sağlık turizmi konusunda olarak biz Bakanlık olarak 216 hastanede 32 bin yatak kapasiteyle hizmet
verecek tesislerimiz gelecek yıl açılacak. Bir yıl içinde de 12 bin yataklı hastane projelerinin ihalelerini
gerçekleştireceğiz. Böylece toplamda 44 bin yataklı ve ileri teknolojili hastane yatağını ülkemiz ve
bölgemiz için sağlık hizmetine almış oluyoruz. Şu anda ise inşaat süreci devam eden 24 bin yatak
kapasiteli 17 şehir hastanesi için çalışmalarımız sürmekte ve bu hastaneler 2017 yılı itibariyle hizmete
girmiş olacaktır. Son olarak yine 24 bin yatak kapasiteli 20 şehir hastanemizin ihale süreçleri devam
etmektedir. Özet olarak yaklaşık 90 bin yataklık hastane kapasitemizi milletimizin ve bölge coğrafyasının hizmetine sunmuş olacağız. Bu fiziksel altyapı sayesinde hasta başına 225 metre kapalı alan
düşen tesislere sahip olacağız. Biz halihazırda son on yılda yaklaşık 40 bin yataklı hastane fiziki ve
tıbbi altyapısını yenilemiş bir ülkeyiz.
Türkiye, tıbbi donanım ve bilgi altyapısı bakımından dünya ile yarışır konumdadır. Hekimlerimizin sahip
olduğu tecrübe ve donanım, dünyaya sağlık turizminde önemli hizmetler sunmamızı sağlayacaktır.
Ayrıca gerek Türk vatandaşı, gerekse de yabancı ülke vatandaşı olsun sağlık alanında çalışma yapan
bütün bilim adamlarıyla entegre faaliyet gösterme kabiliyetimiz bulunmaktadır. Evrensel bir saha olan
sağlıkta, Türkiye’nin güçlü bir varlık göstermesini yakın gelecekte mümkün hale getirmek istiyoruz.
Dün itibariyle Cumhuriyetimizin 91. Yılını kutladık. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği
gibi, ülkemize yakışan muasır medeniyetin üzerine yükselme hedefine ulaşmayı umuyoruz. Bununla
alakalı Einstein’in bir sözü vardır. “Eğitim kişiye doğru bilgiyi vermek değildir. Eğitim akla doğru
düşünmeyi öğretmektir.” Biz de sağlık alanında Ar-Ge’yi ön plana alırsak, önümüzdeki süreçte daha
başarılı olacağız. Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümünde sağlık endüstrisinde mevcut altyapıyı
da kullanarak daha iyi bir noktaya ulaşabileceğiz. Bu Kurultayın, bu sebeplerle tarihi bir öneme sahip
olduğuna inanıyorum. Bilimsel alanda sizlerle kuracağımız entegrasyon, ülkemize ve insanlığa karşı
sorumluluk duygularımızla birleştiğinde, yarınlarımız daha farklı olacaktır. Sizlerin bu süreçte katkıları
bizler için çok değerli ve anlamlıdır. Üniversitelerimiz ve tıp fakültelerimiz de sağlık teknolojisinin geliştirilmesinde aklı ve ilerlemeyi merkeze alabilirlerse, bu hedeflere ulaşabiliriz.
Bu duygularla sizlere tekrar hoş geldiniz diyor ve bu iki günlük çalışmanın verimli sonuçlar ortaya çıkarmasını temenni ediyorum.
Prof. Dr. Gazi Yaşargil
Beynin Piri Reisi olarak da anılan Prof.Dr. Gazi Yaşargil Hocamız davetli olmasından dolayı teşekkür
ederek konuşmasına başlamış, tıptaki ve Türkiye’deki gelişmelere değinerek konuşmasına devam etmiştir.
Konuşmasında astronomi, biyoloji, matematik alanlarındaki gelişmeler eşliğinde yürütülen araştırmalar sonucunda en son geliştirilen ve canlı hücrelerin içindeki oluşumların görüntülenebildiği, Nobel
ödülü alacak olan Nanoskop yönteminde bahsetmiştir.
Kadınların bilim alanında da aslında birçok buluşun ortaya konulmasında büyük katkılar sağladığından
bahisle, nöroloji alanında yine kadınların çok önemli çalışmalar yaptığını ifade etmiştir.
Kendisinin özellikle ilgilendiği ve çalışmaları ile mükâfat da aldığı beynin yapısı ve beynin içerisindeki
bağlardan, mikrocerrahi ve anevrizma ameliyatlarından da bahsederek, sağlık personeli ve hekimlerin
çok iyi yetiştirilmesi gerektiğini dile getirmiştir.
Gelecek nesiller için beyin cerrahisi alanında verilecek ihtisas eğitimleri konusunda hazır olduğunu,
kendisinin bu konudaki; “1-1,5 yıl sürebilecek ve dış dokular, kemikler, beyin zarları, beyin damarları
ve beyin dokusu konularını kapsayacak kademeli eğitimler ve her kademeden sonra yapılacak imtihanlar ile eğitim verecek 15 merkezin oluşturulması” projesinden kısaca bahsetmiş, Sayın Bakan
Müezzinoğlu’na, bu konuyu kendisi ile görüşmek istediğini doğrudan kürsüden iletmiştir.
Dr. Sare Davutoğlu
Dr. Sare Davutoğlu konuşmasına Sağlık Bakanımıza, Bakanlık çalışanlarına ve Prof.Dr. Gazi
Yaşargil’e sunumundan ötürü teşekkür ederek
başlamıştır.
Bilgi sistematiğinin dört harmanlamasına değinen Sayın Dr.Sare Davutoğlu; bunlardan ilkinin
Kadim Medeniyetler Dönemi, ikincisinin İslam
Medeniyetinin oluşturduğu düzende olaya çıkan harmanlanma, üçüncüsünün Fransız İhtilâli
ile ortaya çıkan Modern Dönem ve sonuncusunun ise şu an içinde bulunduğumuz Küreselleşme Dönemi olduğunu belirterek Tıp biliminin
gelişiminin de bu dört harmanlanma dönemi
ile anlatılabileceğini söylemiştir.
Kadim Medeniyetler Döneminde bilimin sadece büyük medeniyetlerin kendi bölgelerinde geliştiğini belirtmiştir. İslam Medeniyetinin
ortaya çıktığı dönemdeki coğrafyada gelişen
bilimlerin batı toplumlarını da derinden etkilediğini, özellikle İbn-i Sina
gibi tıp alanında çalışmaları bulunan İslam âlimlerinin batılı ülkelerde büyük etkileşimlere sebep olduğunu vurgulamıştır. Amasya’da
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
19
15. yy’da Sabuncuzade Şerafettin’in henüz dünyada uygulanmayan teknikleri uyguluyor olmasının, İslam âlimlerinin tıbba yaptıkları katkıların
daha çok tartışılması gerektiğini belirtmiştir.
Modern Dönem’de ise günümüz tıbbının temel kaidelerinin oluştuğunu, insan-devlet ilişkilerinin yeniden yorumlandığı gibi hekim – hasta
ilişkisinin de yeniden şekillendiği bir dönem
olduğunu dile getirmiştir. Küreselleşme Döneminde ise zaman – mekân tanımlarının yeniden yorumlandığını, bilginin zaman olgusunun
neredeyse ortadan kalktığını, yeni sentezlerin
oluşmasının beraberinde pek çok yenilik getirdiğini, kadim medeniyetler döneminde ortaya
çıkan yöntemlerin modern tekniklerle birleştirilmesiyle ortaya çıkan sentezlerin yeni bir dönemi beraberinde getirdiğini belirtmiştir. Örnek olarak ise geleneksel Çin tıbbının günümüz
kanser tedavileriyle birleştirildiği veya İslam
medeniyetleri döneminde kullanılan müzikle
tedavinin günümüzde yeniden kullanıldığını anlatmıştır.
Yurt dışında bulunan pek çok başarılı Türk sağlıkçının Türkiye tarafından ilgisiz bırakılmasına
üzüldüğünü, ancak Sağlık Bakanlığının düzenlediği Kurultayın iyi bir başlangıç olduğunu ifade
etmiştir. Geçmişin imkânsızlıklarını ve başarısız
sağlık sisteminin son 10 yılda büyük bir değişim
içine girdiğini ve batılı ülkeler ile sağlık alanında
oluşan makasın artık kapandığını belirtmiştir/
vurgulamıştır. Sağlık imkânlarına erişim, herkesi içine alan sosyal güvenlik şemsiyesi, hastanelerin herkese açılmasının bu değişimin belli
başlı noktaları olduğunu belirtmiştir. Kadın hekimlerin de dünyada olduğu gibi Türkiye’de de
sağlık alanında önemli rol oynadığını belirten
Sayın Dr.Sare Davutoğlu, kamudaki 79.000 hekimden 32.000’inin, yine tıp alanında çalışan
toplam 404.000 kişiden 238.000’inin kadınlardan oluştuğunu söylemiştir.
Sağlık ve tıbbın sadece bir sektör olarak görülmemesi gerektiğine değinerek, maddi bilginin
tek başına yeterli olmadığının ve fedakârlık isteyen yüksek ruhsal birikim gerektirdiğinin altını çizmiştir.
Ülkemizin yıldızını parlatan alanlardan birinin de sağlık olduğunu, başka ülkelerde yaşayan pek çok
insanın Türkiye’yi bir şifa merkezi olarak görmeye başladığı ve bir cazibe merkezi olduğunu ifade ederek, en ağır nakil ameliyatlardan termal tedavilere kadar çok geniş bir yelpazede hizmet verebilecek
kapasitesi olan Türkiye’nin sağlık turizminde de ülkemizin cazip hale geldiğini belirtmiştir. Temel sağlık
hizmetleri, aile hekimliği, sağlıklı yaşam programları, tütünle mücadele gibi alanlarda DSÖ kriterlerine
uymak için yoğun çaba harcandığını söylemiştir.
Sayın Dr. Sare Davutoğlu sözlerine; başta ülkemizin yanı sıra yurt dışında da gönüllü olarak çalışan,
dil, din, ırk farkı gözetmeksizin savaş ve yokluk bölgelerinde aktif olarak görev alan doktorlara olmak
üzere tüm hekimlere teşekkürlerini ileterek son vermiştir.
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
21
Sunumlar
Prof. Dr. Eyüp Gümüş
Türk Sağlık Reformu ve Stratejileri
Saygıdeğer Hanımefendi,
Sayın Bakanım,
Sizlere ve yurt içinden ve yurt dışından Kurultayımıza katkı sunmaya gelen bütün katılımcılarımıza saygılarımı ve sevgilerimi sunarım.
Siz değerli hekimlerimizin bildiği gibi ülkemizde
sağlık hizmetleri oldukça zorlu merhalelerden
geçerek bugünkü şartlara ulaştı. Son yıllarda
yapılan insan odaklı atılımlar, vatandaşımızın
daha nitelikli sağlık hizmeti almasın kolaylaştırdı. Sağlığa ayrılan bütçemiz ile sağlık personelimizin sayısı sürekli artış gösterdi. Buna
bağlı olarak mutluluk ve harcamada öncelik sıralamasında sağlığı en baş sıralara taşıyan Türk
insanının, sağlıkta memnuniyet oranını yüksek
seviyelere taşıyabildik. Bu başarıyı Dünya Sağlık
Örgütü nezdinde de kanıtlamış durumdayız.
Ancak sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi ve sağlık altyapısının güçlenmesini sağlamak, Bakanlığımızın geleceğe yönelik yeni programlarıyla
mümkün hale gelecektir.
Bunun için öncelikle sağlık insan kalitemizi geliştirmeye ve teknoloji ve fiziksel altyapımızı
dünya standartlarıyla yarışır noktaya taşımayı
hedefliyoruz.
Temel prensip olarak birey ve toplum sağlığını insan merkezli, hakkaniyetli ve etkin biçimde korumayı hedefliyoruz. Örnek olarak halk
sağlığı hizmetlerini ikinci ve üçüncü basamak
sağlık kuruluşlarının yükünü azaltacak biçimde
yaygınlaştırmak, yaşlı ve kronik bakım hizmetlerini evlere taşımak, klinik kalite anlayışını hakim kılmak, aşılamada antijen sayısını artırmak,
anne ve çocuk ölüm oranlarını düşürmek, ağız
diş sağlığı hizmetlerini yaygınlaştırmak, ülkemizde artış gösteren kronik hastalık kaynaklı
ölümlerle mücadeleyi geliştirmek ve bu amaçla önleyici hekimlik uygulamalarında halkımıza
daha yoğun biçimde ulaşmak, tütünle mücadelede yakaladığımız başarıyı sürdürmek, kanserle mücadelede erken teşhis ile uzun yaşam
sürelerine ulaşmak ve son olarak diyabet ve
obezite ile ilgili bilinçlendirme çalışmalarımızı
yoğunlaştırmak gibi amaçları öncelikli sağlık
ajandamız içine dahil etmiş bulunmaktayız.
Organ naklinde kamu hastaneleri, üniversiteler
ve özel sektöre ait sağlık birimleri oldukça başarılı operasyon yeteneği kazanmış durumdadır. Biz Bakanlık olarak teknik altyapının geliştirilmesi ve organ bağışının teşvik edilmesi için
çalışmalar yürütmekteyiz.
Türkiye’de sağlık hizmetlerinin öncelikli politik
gündemin arasına alınması noktasında Sayın
Başbakanımızın
koordinasyonunda
Sağlık
Politikaları Yüksek Kurulu teşkil ederek çok
paydaşlı bir oluşum hedeflemekteyiz.
Biz son dönemde Kamu Hastaneleri Birlikleri
kurduk. Bu Birlikler her bölgedeki kamu hastanelerinin yönetimini kolaylaştırma ve merkezilikten kurtarma adına teşkilatlanmıştır.
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
Yakın gelecekte nitelikli operasyonların yapılacağı tıp merkezlerinin kurulması ve bunların
belirli şehirlerde oluşturularak hasta mobilitesinin mümkün olduğunca azaltılması planlanmaktadır.
Bağımlılıkla mücadele amacıyla hastalık ve yaş
kriterlerinin gözetildiği sağlık merkezlerinin
yaygınlaştırılmasını hedefliyoruz.
Yaşlı bakımıyla ilgili olarak, hastanelerimizde
hasta yakınlarının yaşlı hastaları uzun süre servislerde ve yoğun bakım yataklarında tutmak
istemesi yatak yoğunluğuna sebep olmaktadır.
Bunu aşmak üzere palyatif bakım amaçlı servisleri hastanelerimize eklemlemek istiyoruz.
Sağlık Bakanlığı olarak yurt dışında Sudan, Somali, Filistin, Pakistan ve Kırgızistan gibi ülkelerde açılan sağlık merkezlerimizle hizmet sunuyoruz. Bazı üst düzey vakalar ise ülkemize
getirilebilmektedir.
“Akılcı İlaç Kullanımı Ulusal Eylem Planı” ile ülkemizde yoğun ve bilinçsiz ilaç kullanımının sonlandırılması ve vatandaşlarımızın bilinçlendirilmesi planlanmaktadır. Ayrıca İlaç Takip Sistemi
ile ilaç kaçakçılığı önlenebilmekte ve yaygın takip imkânı elde edilmektedir.
Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğümüz,
yurt dışından gelen kişilerin sağlık taramasını
yapmakta ve yurt dışına giden vatandaşlarımıza sağlık riskleri konusunda danışmalık hizmeti
vermektedir.
23
Kurultay öncesinde Almanya’dan buraya katılım sağlayan Milletvekilleriyle görüşme imkânı
bulduk ve Almanya’da da benzer sorunların
yaşandığını öğrendik. Orada yaşayan Türk vatandaşlarımızın sağlık sorunlarının çözümünde
katkı olmak üzere bir sağlık merkezi projesi geliştirmekteyiz.
Sağlık insan gücümüz ve yatak kapasitemizin
geliştirilmesine yönelik 2015, 2017 ve 2023 hedeflerimizi belirledik ve buna uygun çalışmalarımız devam etmektedir.
Bakanlığımızın son dönemdeki en çarpıcı projelerinden biri olan Şehir Hastaneleri de önde
gelen gelecek projelerimizden biri olmuştur.
Bütün bu planlarımızın yanında Türkiye Sağlık
Enstitüleri Başkanlığı kurulma aşamasındadır
ve alt birimler olarak Kanser Enstitüsü, Biyoteknoloji Enstitüsü, Anne, Çocuk ve Ergen Sağlığı Enstitüsü, Halk Sağlığı ve Kronik Hastalıklar
Enstitüsü, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Enstitüsü, Sağlık Hizmetleri ve Kalite Akreditasyon
Enstitüsü kurulacaktır. Ülkedeki sağlık kuruluşları veri paylaşımı konusunda isteksiz davranmaktadır. Kurulacak bu enstitüler ile ulusal düzeyde veri toplanması ve paylaşılması mümkün
olacaktır. Tabi ki yurt dışında görev yapan siz
değerli hekimlerimizin desteği çok önemlidir.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi, YÖK’e bağlı ve
eğitim araştırma hastaneleriyle afiliye olacak
biçimde bu birikime katkı sağlayacak diğer bir
projemizdir.
Eskiden oldukça ilkel şartlarda gerçekleştirilen
acil sağlık hizmetlerini bugün yurdun her noktasında yaygın ve çeşitli kara ve hava ambulans
araçlarımızla ve yüksek taşıma sayılarıyla gerçekleştirebiliyoruz. Gemi hastane projemiz devam etmektedir ve bunun için Savunma Sanayi
Müsteşarlığımız ile işbirliği yapmaktayız. UMKE
ekiplerimiz de her türlü acil ve afet durumunda
yardıma koşan bir kuruluş haline gelmiştir.
Yurt dışından oldukça büyük meblağlar ile ithal
ettiğimiz ilaçların, aşıların ve plazma gibi ürünlerin Türkiye’de ve kendi Ar&Ge çalışmalarımız
ile üretilmesi acil bir gereklilik olarak karşımızda durmaktadır.
Biz sağlığın uluslararası çapta verilen bir hizmet
türü olduğunu düşünüyor ve sağlık diplomasisini bütün yönleriyle benimsemiş bulunuyoruz.
Bu Kurultayın bize sağlayacağı kazanımları da
hesaba katarak, bölgemize ve dünyaya sağlık
alanına önemli bir katkı sağlayabileceğimize
inanıyorum.
Sözlerimi bitirirken Kurultayımıza katıldığınız
için teşekkürlerimi sunuyor ve sizlerin alanlarınızda sağlayabileceğiniz katkıları çok önemsediğimizi ifade etmek istiyorum.
Son olarak 10. Kalkınma Planında yer alan sağlık
turizmi ile ülkemizin kat ettiği mesafenin sonuçlarının alınması beklenmektedir.
Dr. Şuayip Birinci
Şehir Hastaneleri ve Sağlıkta Teknoloji Kullanımı
Değerli Hanımefendi,
Sayın Bakanım,
Başarılarıyla gençlerimize umut olan siz değerli katılımcılar,
Bakanlık olarak son yıllarda ciddi atılımlar yaptık ve bu atılımlar sağlık alanında kırılma noktalarını teşkil etti. Sağlanan gelişmeler kamunun geleneksel reflekslerini aşarak hızlı çalışan bir ekip tarafından
hayata geçirildi.
Projelerimizin önde gelen bölümü şehir hastaneleri ile ilgilidir ve bu hastanelerimizde yatak başına
düşen alan ortalama iki yüz metrekare civarındadır. Örneğin İstanbul’da 2600 yataklı, Adana’da 1500
yataklı, İzmir’de 2000 yataklı, Elazığ’da
1800 yataklı, Isparta’da 1000 yataklı,
Kayseri’de 1600 yataklı, Kocaeli’de 1200
yataklı, Konya’da 800 yataklı, Mersin’de
1150 yataklı ve Yozgat’ta 400 yataklı projelerimiz yapım aşamasındadır.
Sağlık teknolojileri konusu tarihte eski
dönemlere kadar uzanırken, bugün ciddi
bir meydan okumayla karşı karşıya olduğumuz alanlardan biridir. Hekimlerimizin
ve diğer sağlık personelimizin kullandığı
cihazlar, bugün için ciddi bir pazar payını
oluşturmaktadır. Benzer biçimde sağlıkla
ilgili mobil uygulamaların da dünya genelinde 2018 yılı itibariyle 11,8 milyar Dolarlık bir
genişliğe ulaşması beklenmektedir. Aynı yıl
için yapılan öngörülerde, dünya genelinde
akıllı cihaz kullanan kişilerin yüzde 30’unun
sağlıkla ilgili uygulamaları aktif biçimde kullanacağı belirtilmektedir.
Ülkemizde cep telefonu kullanıcısı 68 milyon kişidir ve bu durum bize vatandaşlarımıza cepten ulaşma şansı vermektedir. Birçok dünya ülkesinde internet bazlı dijital sağlık platformları bulunmaktadır.
Bir benzeri de “Nabız” adıyla Türkiye’de mevcuttur. Bu sistem sayesinde hekimler belli izin süreçleri ile
hastalarının sağlık verilerine dijital ortamda ulaşabilmektedir.
Sağlık bilgi sistemleri, Sağlıkta Dönüşüm Programının ana bileşenlerinden biridir ve Türkiye’de Bakanlık
seviyesinde buna yer veren tek kurum Sağlık Bakanlığı’dır. Bunun başlıca örneği Merkezi Hekim Randevu Sistemidir ve Bakanlığımızın benzer şekilde başka web hizmetleri de bulunmaktadır.
Sağlık bilgi sistemlerinde elde ettiğimiz sanal altyapı sayesinde ülkemizin sağlıkta genel bir fotoğrafını merkezden görme ve analiz etme imkânına sahibiz. Halkımızın sağlık durumu ve sağlıkta fiziki ve
tıbbi altyapımızı merkezden takip edebilmekteyiz.
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
25
Paneller
Panel 1
Ar-Ge ve İnovasyon Ekosistemi
Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof.Dr. Cengizhan Öztürk ve Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Murat Tuncer’in konuşmacı olarak katıldığı panelin moderatörlüğünü Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Ekrem Atbakan yapmıştır.
Prof.Dr. Cengizhan Öztürk (Boğaziçi Üniversitesi):
Panelde öncelikle söz alan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Cengizhan Öztürk, Teknopark
İstanbul içinde kurulan “Yaşam Bilimleri Merkezi”nin alanında Türkiye’de çeşitli tıbbi çalışmalar yürüten 30 merkezden biri olduğunu, özellikle tıbbi cihaz üretimi ile ilgili olarak Türkiye’deki teknokentlerin
dünya çapında çalışmalar yürütebilecek kapasiteye sahip olduğunu söylemiştir.
Buna göre Türkiye’deki araştırma merkezlerinin üniversite temelli olarak kurulmakla birlikte, ilerleme
safhasında sanayi kuruluşlarından yeterli destek alamamakta olduklarına değinen Sayın Öztürk, bunun bilimsel çalışmaların, pazara rekabet unsuru olarak girmesine engel olduğunu, sağlıkla ilgili teknoloji merkezlerinde gerçekleştirilen yeniliklerin kamu istifadesine aktarılırken tabi olunan sıkı hukuki
düzenlemelerin süzgecinden geçtiğini, ancak dönüşüm süreciyle birlikte adaptasyon sürecinin daha
kolay olabildiğini dile getirmiştir.
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
Sayın Öztürk, ekonomimizde cari açık sıkıntımızın başlıca sebeplerinden birinin sağlık
sektörüne yapılan harcamalar olduğunu, ülkemizin yaşlanan nüfusu da dikkate alındığında,
Ar-Ge’ye yönelik yatırımlar ile hizmet sunumundaki mevcut kaynaklarımızı verimli kullanmak
cari açık sorunuyla baş etmemizi kolaylaştırabileceğini belirtmiştir. Bu kapsamda ülkemizde
tıbbi cihazda ve donanımda yerli üretim ile ciddi başarı kazanan firmalarımızın bulunduğu ve
bunların mali teşviklerden yararlanmış ve bunun yanında teknolojik birikimi doğru kullanmış
KOBİ’ler olduğu bilgisi verilmiştir.
Son olarak Sayın Öztürk, özel sektör temsilcilerinin kamudan beklentisinin, geleceğin öngörülebilmesi olduğunu belirterek; alım, satım
ve ihale rejimlerinde yaşanan hızlı değişimlerin
sektörü zorlayan bir faktör olduğunu vurgulamıştır. Bu sorunu aşmada Sağlık Bakanlığı ve
özel sektör arasında bir koordinasyonun kurulmasının gerekliliğine dikkat çekilmiştir.
27
Prof.Dr. Murat Tuncer
(Hacettepe Üniversitesi):
Panelin diğer konuşmacısı olarak söz alan
Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.
Sayın Murat Tuncer, Hacettepe Üniversitesi
olarak sağlıkta çeşitli yeni ürün geliştirme
süreçlerinin,
eğitim
programlarının
ve
uygulamalarının
bulunduğunu
belirterek
başladığı konuşmasında kurumlarında tıp
branşlarında verilen hizmetlerin, hastalık
odaklı biçimde uzmanlık branşlarına ayrıldığını,
ayrıca üniversite hastaneleri içinde tıbbi
araştırmalarda bölgesel öncülük yapılmasını
bir hedef olarak belirlediklerini ifade etmiştir.
Hacettepe Üniversitesi’nin, mevcut klinik hizmetlerinin de ötesinde teknokent çatısı altında bir araştırma kampüsüne dönüşmesi projesinden bahseden Sayın Tuncer, her alanda
yapılacak Ar-Ge çalışması ile sanayi ve üniversite işbirliği sağlanabileceğini söylemiştir.
Panel 1
Ar-Ge ve İnovasyon Ekosistemi
Sayın Tuncer ayrıca, Hacettepe
Üniversitesi’nde tıp eğitiminde
MD/PhD bazlı programlar ile eğitim
süreçlerinin devam ettirildiğini ve
Beytepe Tıp Fakültesi projesinin
hem tıp eğitiminde, hem de sağlık
Ar-Ge’sinde yurt içi ve yurt dışında
görev yapan bütün Türk hekimlerimize kapılarını açtığını eklemiştir.
Dr. Ekrem Atbakan (Sağlık Bakanlığı):
Bu panelin moderatörlüğünü yapan
Sayın Müsteşar Yardımcımız Dr. Ekrem Atbakan, Kurultayın amacının
yurt dışındaki Türk hekimlerimizin bulundukları yerleri terk edip
Türkiye’de çalışmalarını sağlamak
olmadığını, günümüz şartlarında
mekân kavramı önemini kaybetmesi dolayısıyla hekimlerimizin
birikimlerinden oldukları yerlerde
istifade etmenin de mümkün olduğunu belirtmiştir.
Sayın Atbakan, son olarak Bakanlığımızın bu amaçla yaptığı faaliyetleri
objektif bir bakışla değerlendirmek
adına Sağlık Politikaları Kurulu’nun
teşkil edildiğini ve böylece klasik
mekanizmanın dışında Bakanlığımız
politikalarına yeni bir vizyon kazandırılmasının istendiğini söylemiştir.
Daha sonra panelde soru-cevap
bölümüne geçilmiştir.
Soru - Furkan Burak, Harvard TF:
Hacettepe Üniversitesi’nin hangi
branşta öncelikleri bulunmaktadır?
Cevap – Prof.Dr. Murat Tuncer:
Kanser tedavisinde dünya standartlarını yakalamak, diyabet ve
obeziteye yönelik araştırma merkezi açmak, nöroloji için alt branş
merkezleri kurmak, girişimsel kardiyolojik çalışmaları geliştirmek gibi
hedeflerimiz var.
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
Soru - Vedat Obuz, ABD: Yüksek maliyetli ve üretimi bir tekelin elinde olan MRI cihazlarının ülkemizde üretilmesi açısından bir politikamız var mıdır?
Cevap – Prof.Dr. Cengizhan Öztürk: Bu türden
cihazların üretimi birinci önceliğimiz olmamalı.
Ekonomik getirileri de göz önüne alarak, ülkemize
özel tıbbi cihaz üretim ve kullanım politikamızı geliştirmeliyiz. Burada gelecekte yaşanacak ihtiyaçlar temelinde teknoloji üretimi ve ithalatına karar
vermek daha önemlidir.
Soru – Eda Cengiz, ABD: Bu Kurultay’da birçok Türk
bilim insanını bir araya getirmiş olmakla birlikte,
sizlerin bu bilim diasporasından uzun vadede nasıl
bir yararlanma planınız bulunmaktadır?
Cevap – Dr. Ekrem Atbakan: Biz bu çalışmanın
geleceği konusunda kamu iradesi anlamında kararlıyız. Sizlerin birikimleri ve ilgili kamu kurumları
ile yapılacak işbirliğinde başarılı olduğumuz ölçüde
sonuç alabileceğiz. Ayrıca tam da bu amaca hizmet edecek biçimde Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı kurulma aşamasındadır ve hedeflerimize
ulaşmada kurumsallaşmaya hizmet edebilecektir.
29
Panel 2
Sağlık Teknolojisindeki Gelişmeler
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Dr. Saim Kerman, Gelişimci İlaç Firmaları
Derneği’nden Mahmut Bilgiç ve Sağlık Endüstrisi İşverenler Sendikası Başkanı Metin Demir’in
konuşmacı olarak katıldığı panelin Moderatörlüğünü Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr.
Ekrem Atbakan yapmıştır.
Dr. Saim Kerman (Sağlık Bakanlığı,
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu):
Dr. Saim Kerman, Onkogen Projesi’ni tanıttığı
sunumunda, TİTCK’nin ilk olarak ilaç gözetiminden sorumlu olarak kurulduğunu, daha sonra
bünyesine, ilaç olarak değerlendirilen kozmetik ürünlerini ve daha sonra da tıbbi cihazları
kattığını belirtmiştir. 2011 yılından beri Kurum
Başkanlığı olarak Avrupa Birliği Standartları temelli faaliyet gösterildiğini belirtmiştir.
TİTCK olarak yurt dışında, özellikle ABD’de faaliyet gösteren Türk bilim insanlarını bir araya
getirecek toplantılar planladıklarından, hatta
bazı ülkelerde irtibat büroları açmak gibi projeleri olduğundan bahsetmiştir. TİTCK’nın faaliyetlerinden olan Gen Sekanslama (ONKOGEN)
projesi hakkında bilgi vermiştir. Hastalıkların
genetik kökenine ilişkin bilgilerin hızlı karşılaştırma teknolojisiyle çok kısa sürede etkili sonuçlara ulaşıldığı, bunu ülkemizde uygulamak
için Harvard Üniversitesi ile işbirliğine girildiği
ve Kanser Araştırmaları yapılması amacıyla
ONKOGEN Projesi’nin hayata geçirildiği, kanser
erken taraması, yeni nesil tedavi ajanları ve kitlerin üretilmesi temelinde pilot tarama sistemi
projesi olarak uygulamaya geçtiği anlatmıştır.
Sayın Kerman 2013 yılında akciğer kanseri üzerine bir araştırma yapılması sonucu elde edilen
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
31
verilerden çok yüksek maliyetlerle ilaç harcamaları yapıldığını ve elde edilen sonuçların karşılaştırıldığını, ilaç kullanan hastaların %60’ının
kullanılan ilaçlardan tam olarak faydalanamadığını, bunun da yaklaşık 36.000.000 TL’lik fayda
görülmeyen bir harcamaya denk geldiğini belirtmiştir. Genetik tarama projesinin öncelikle
bu maliyetleri düşürme amacıyla başlatıldığından, projenin kılavuz yayınlamak, örneklem
toplamak, doğru analizlerde bulunmak, kesin
raporlamalarda bulunabilmek ve raporları ilgili
doktorlara ulaştırarak ilaç önerilerinde bulunmak şeklinde özetlenebileceğinden bahsetmiştir. Böylece kısıtlı kamu kaynaklarının en
verimli şekilde kullanılmasının planlandığını eklemiştir.
yaklaşık 240 milyar dolar civarında olduğunu
ve bunun %89’unu 30 civarında global firmanın gerçekleştirdiğini, kalan %11’lik bölümün ise
dünyadaki 270.000 civarında firma tarafından
gerçekleştirildiğini dile getirmiştir. Japonya ve
ABD dışında kendi tıbbi cihaz ihtiyacını karşılayabilen ülke bulunmadığına değinen Sayın Demir, Türkiye’nin ise ihtiyacın ancak %15’lik bir
bölümünü yerli üretimden karşılayabildiğini,
şu anki mevcut tıbbi cihaz sektörünün daha
yüksek üretim yapma kapasitesinin olduğunu
belirtmiştir. Son iki yıldaki ihracatımızın 500
milyon doları bulduğunu, önceki 16 yılın toplam
ihracatının sadece 1,2 milyar dolar olduğunu
söylemiştir. İlk kez Kalkınma Bakanlığı’nın 10. 5
Yıllık Kalkınma Planında tıbbi cihaz sektörünün
çalışma grubu olarak yer aldığını, bu çalışma
grubunda 2018 ve 2023 hedefleri oluşturulduğunu, Türkiye’nin 2018 yılında 2 milyar dolarlık
bir ihracat hedeflediğini, 2023’te ise 5 milyar
dolara ulaşmak istendiğini dile getirmiştir. Yine
2018 yılında ülke ihtiyacının %20’sinin, 2023
yılında ise %30 civarında bir oranının yerli üretimden karşılanmasının hedeflendiğini belirtmiştir. Kamu Özel Ortaklığı ve şehir hastaneleri
projelerinde yerli ürün kullanım zorunluluğunun
%20 olduğunu, bunun sektör için çok önemli
olduğunu, Kamu Özel Ortaklığı, off-set ve merkezi toplu alımlarda sektör için son derece
olumlu gelişmeler olduğunu vurgulamıştır.
Mahmut Bilgiç
(Gelişimci İlaç Firmaları Derneği):
Piyasa gözetim ve denetimin sektör için hayati
önemi olduğunu ifade ederek, ucuz ve kalitesiz
Uzak Doğu mallarıyla rekabet edilebilmesinin
sağladığını belirtmiştir. Türkiye’de satılan tüm
ürünlerin CE belgesi bulundurmanın zorunlu
olduğunu, bunun yanında dünyada kabul gören
diğer sertifikaların da firmalar tarafından elde
etmeye çalıştığını söylemiştir.
Mahmut Bilgiç, Türkiye’deki İlaç ve Biyoteknoloji
Sektörü temalı konuşmasına bir ilacın tasarımdan üretim ve satış evresine nasıl getirildiğini
anlatarak başlamıştır. İlacın temel maddelerine milyonlarca dolar ödendiğinden, bunun
Türk bilim insanlarının emeği ve çalışması ile de
gerçekleştirilebilmesinin mümkün olduğundan
bahsetmiştir. Ülkemizin yerli üretim için yeterli
imkânının ve yetişmiş bilim insanının olduğunu
belirterek sözlerini noktalamıştır.
Metin Demir
(Sağlık Endüstrisi İşverenler Sendikası):
Metin Demir, Türkiye’deki Tıbbi Cihaz Sektörü
temalı konuşması sırasında; 2003 yılında sağlıkta dönüşüm ile başlayan yeni yapılanma çerçevesinde 2023 yılı hedeflerini anlatmak istediğini belirtmiştir. Tıbbi cihaz pazarının dünyada
Üniversite – sanayi işbirliği konusuna da önümüzdeki dönemde daha çok önem verileceğinin altını çizen Sayın Demir, toplantının amaçlarından biri olan ve Üniversite – Akdemisyen
– Kamu ve Sektör birliğinden güzel sonuçlar
çıkarılabileceğinden bahsetmiştir.
Ayrıca Kamu alımlarında yeni çıkan bir tebliğ ile
KOBİ üreticilerinin desteklenmesi konusunda
yerli ürün belgesi (%51’e kadar yerli üretim) olması durumunda %15’e kadar fiyat farkı avantajı uygulanacağını bildirmiştir. Fakat Sağlık
Bakanlığı’nın global bütçe uygulamaları sebe-
Panel 2
Sağlık Teknolojisindeki Gelişmeler
biyle bu %15’lik fiyat farkının ceza olarak algılandığını mümkünse bunu yerli ürün kullanan
hastanelere teşvik olması gerektiğini, eğer bu
uygulamaya geçilirse yerli üreticiler için büyük
avantaj/katkı olabileceğini ve ceza algısının ortadan kalkacağını ifade etmiştir.
labileceği bilgisini aktarmıştır. Bunun için önce
yerli üretim belgesinin ardından da teknolojik
üretim belgesinin alınması gerekmekte olduğu, yerli üretim belgesinin de TOBB ve TESK’ten
alınabileceği şekilde yeni bir düzenleme çalışmalarının da devam ettiğini ifade etmiştir.
Ayrıca daha önceki dönemde yeni teknolojik
ürünler için geçerli ihalelere katılabilmek için İş
Deneyim Belgesi istendiğini, fakat artık bu belge yerine geçecek Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından alınacak bir belge ile bu sıkıntıların aşı-
Tüm bu gelişmelerin sürdürülebilmesinin de finansal döngü ve geri ödeme sisteminin hayati
önem arz ettiğini belirterek konuşmasını noktalamıştır.
Daha sonra panelin soru-cevap bölümüne geçilmiştir.
Soru – Dr. Hakan Ay, Harvard Üni., Beyin Damar Hastalıkları: Yurt dışı Akademik Merkezleri ile nasıl ortaklıklar kurulabilir?
Cevap – Dr. Hüseyin Çelik, Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yrd.: Henüz kuruluş aşamasında
olan Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı ile tüm
ihtiyaçları karşılayabilecek bir yapılanmanın çalışmaları devam etmektedir.
Soru – Dr. Nurdan Özyılmaz, Londra, Pediatrik Nefroloji: Astronomik fiyatlı ilaçların (üretiminin ardından) kullanımının denetlenmesi ve
düzenlemesi amacıyla Türkiye’de bir çalışma
yapılacak mı?
Cevap – Dr. Saim Kerman: Ülkemizde 1000’in
üzerinde hastanede farmakovijilans eğitimi
vermek üzere uzmanlar/ bildirim sorumlusu
görevlendirilmiştir. Ayrıca bazı ilaçların kullanılabilmesi için form doldurularak bildirimde bulunulması gerekmektedir. Dünyadaki
guidelinelar ile gelişmeler takip edilmekte,
Uppsala’nın kurduğu merkez ile de yakın ilişki
içinde bulunmaktayız.
Soru – Dr. Mustafa Tekin, Genetik: ONKOGEN
Projesi ile ilgili olarak bir GENOM Merkezi açılması planlanmakta mıdır? Yoksa örnek tümör
dokularının dışarıya gönderilmesi mi planlanmaktadır?
Cevap – Dr. Saim Kerman: 7 – 8 yıllık bir projeksiyonda yaklaşık 1 milyar dolar maliyetli bu projenin geri dönüşünün de sağlanabilmesi için
TİTCK olarak sadece 3000 hastadan oluşan
küçük bir proje ile başlatılmıştır. Projenin de-
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
vamlılığı TÜSEB’in devreye girmesi ile sağlanacaktır. İlk aşamada sadece en yaygın 3 kanser
türüne olan genetik yatkınlığımızın ölçülmesi
amaçlanmaktadır.
Soru – Dr. Nasuh Büyükkaramıklı, Erasmus
Üni.: MEDULLA veritabanının içerdiği veriler bu
tür yeni teknolojilerin ne ölçüde çalıştığı konusunda kullanılacak mı?
Cevap – Dr. Saim Kerman: Yararlanılması düşünülmektedir. Bazı alanlarda hâlihazırda kullanılmaktadır. Doktor – Hasta – İlaç buluşmalarını
oldukça kolaylaştırmıştır.
Öneri – Dr. Fatih Akışık, Indiana Üni., Radyoloji: Anlatılan projeler sonunda insan kaynağı
sıkıntısının yaşanacağını tahmin ettiğini söylemiştir. Bu konuda sıkıntının önüne geçmek
adına yurt dışındaki Türk doktorların yanına
misafir öğretim üyesi gönderilebileceğini, vize
konusunda kendilerinin yardımcı olabileceğini
belirtmiştir. Gelecek kişilerin, sıkı bir eleme ile
bilgiye aç ve dil konusunda sıkıntı yaşamayacak
33
kişiler arasından seçilmesi faydalı olacaktır. Bu
ziyaretler en az 3 ay olmalıdır. Gerekli tüm kolaylığın sağlanacağı önerisinde bulunmuştur.
Soru – Dr. Semih Oktay, FDA, Tıbbi Cihaz Dairesi: TİTCK’nın uyumlaştırma (harmonization)
çalışmaları var mıdır? Eğer talep edilirse yardımcı olabilirim.
Cevap – Dr. Ekrem Atbakan: Daha önceki dönemde FDA ile işbirliği girişimlerimiz oldu fakat
bazı zamanlama sıkıntıları yaşandı. Önümüzdeki dönemde de sadece FDA ile değil, pek çok
benzer kuruluşlarla tekrar girişimlerimiz olabilir, öneriniz için teşekkürler.
Soru –Dr. Cem Elbi, Onkoloji: ONKOGEN’in daha
sonraki aşamaları neler olacak?
Cevap – Dr. Ekrem Atbakan – Dr.Saim Kerman:
Öncelik olarak 3000 hastalık pilot bir projeyle
başlanmıştır. Daha sonraki aşamalar için yeterli
insan kaynağını yetiştirmemiz gerekmekte. Bir
Panel 2
Sağlık Teknolojisindeki Gelişmeler
sonraki aşamasında daha farklı konulara da girilebilir, fakat bu bir deneme ve başlangıç süreci, başarı yakalanması durumunda ilerletilebilir.
Soru – Dr. Ayşe Ayhan, Japonya, Histopatolog: Bakanlığımızın dünyanın pek çok yerinde
ve üniversitesinde yapılan çalışmaların (tarama
faaliyetleri gibi) nasıl faydası olacaktır? Bakanlığın üniversite, TÜBİTAK ve YÖK olma çabasına
neden girdiğini merak etmekteyim? Bakanlığın
yapılmayan işleri yapması gerektiğini ve enerjisini/parasını daha etkin işlere yönlendirmesi
gerektiğini düşünüyorum.
Cevap – Prof.Dr. Murat Tuncer: Konunun bir
kısmı cevap verebileceğimiz alanlar değildir.
Yapılan taramalar yurt dışından alınan kitlerle
ve yabancı ilaçlarla yapılmaktadır. Bu projenin
amacı taramanın aşamalarını yerli üretime çevirmektir. %100 Türk bir tarama ve tedavi sis-
temi hedeflenmektedir. Bakanlık görev olarak
TÜBİTAK ve YÖK olmak yerine partner olmaya
çalışmaktadır. İyi bir birlikteliğin sağlanması halinde çok faydalı olacağını düşünmekteyim.
Soru – Dr. Ulaş Bayraktar, ABD, Onkoloji: İlaç
geliştirme konusunda sıfırdan ilaç geliştirme
mi hedeflenmektedir? Çok büyük bir hedef
değil midir? Bu ölçüde sınırsız kaynaklar var mıdır? Başlangıçta jenerik ilaçların üretimi daha
mantıklı değil midir? Türkiye’de cari açık önemli bir sorun ise neden Faz 1-2-3 çalışmalarda
uluslararası platformda Türkiye daha büyük rol
oynamamaktadır? Türkiye’ye özgü klinik araştırma organizasyonu yapılarak ilaç firmalarıyla
anlaşılamaz mı? Kurulacak olan TÜSEB ne ölçüde özerk olacaktır? Devlet bu ölçüde işin içine
girmeli midir yoksa yol gösterici mi olmalıdır?
Cevap – Dr. Ekrem Atbakan – Mahmut Bilgiç:
Dünyada Faz-1 çalışmaların %50’sini NGH Has-
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
35
yı da ülkenin ilaç kurumu AB kurallarına göre
denetleyerek vermek zorundadır. Bundan dolayı Avrupa’da küçük çaplı bir ilaç firması patlaması vardır. Bunun farkında mısınız? Bunun
Türkiye’ye yansımaları oldu mu? Avrupa Birliği
ülkelerinde ilaç üretimi klinik araştırmaların yapıldığı yerlerde yapılmaktadır. Bu sebeple Çin,
Hindistan veya Uzak Doğu’da ilaç üretilmiyor.
Bu kurallar ülkemizde ilaç üretiminin yaygınlaştırılması için çok büyük fırsattır. Bunun farkında mısınız?
Cevap –Dr.Saim Kerman: AB bu ilaç ile ilgili yönergeyi taslak halindeyken tarafımıza ulaştırdı.
Biz de konunun ilgileriyle etki analizi toplantıları
yaptık ve birebir benimseme kararı aldık. Hammaddelere sertifika zorunluluğu ülkemizde de
uygulanmaktadır. Ürünlerin kalitesinden emin
olmak istiyoruz ve 6-7 aylık dönemde üreticilerimiz kendilerini hazırladılar. Yerel üretim
yerlerini denetmenlerimiz teftiş etmektedir.
Türkiye’ye Çin’den 2, Hindistan’dan 40 kadar
bitmiş ürün geliyor. Sertifikasız hammaddelerin ülkemize girişinde çok titiz davranıyoruz.
GMP konusunda Avrupa’da ülkelerin üzerinde
mutabık kaldığı bir muayene komisyonu bulunmaktadır. Bu komitenin üyelerinin denetlemeleri tarafımızca dikkate alınmaktadır.
tanesinin yaptığını göz önüne alırsak sekanslama faaliyetlerinin ne kadar önemli olduğunu
anlayabiliriz. Günümüzde ilaç firmaları hedef
mutasyon belirlenmeden asla ve asla klinik
çalışmalara başlamamaktadır. Cari açığın düşürülmesi amacıyla biyosimilar ürünlerin bir an
önce üretilmesi gerekmektedir, 3 Bakanımızın
sektör temsilcileriyle yaptığı görüşmelerde konuya dair teşvik ve destekler bulunmaktadır.
Öneri – Dr. Şükrü Öztürk, İstanbul Üni., Tıbbi
Genetik: ONKOGEN Projesini güzel ve gerekli
buluyorum. Yerli üretimin önemsendiği bu dönemde tıbbi genetik alanında bir çalışmanız
mevcut mudur? Eğer var ise katkıda bulunmaktan memnuniyet duyacağız.
Soru – Dr. Sündüs Tewfik, Londra: 2013 yılında
AB genelinde ilaçların öz maddelerinin ülkelere girişi belirli belgelere bağlandı. Bu sertifika-
Soru – Dr. Pınar Atakent, ABD: Öncelikle Sağlık
Bakanlığı’na bu organizasyon için teşekkür ederim. Tüm katılımcıların ülkeleri için bir şeyler
yapmaya çalışmasından dolayı gurur duydum.
Türkiye’de çok büyük bir pediatrik popülasyon
var. Grip, influenza aşılamaları gibi aşıları kendimiz yapabiliyor muyuz?
Cevap – Dr. Ekrem Atbakan: 13 antijen ve %98
ulaşım ile oldukça başarılı bir aşılama programımız bulunmakta. Fakat birçok alanda olduğu
gibi hizmetlerin üretimi noktasında henüz başarıyı yakalayabilmiş değiliz.
Öneri – Dr. Leyla Yılmaz, Brüksel, Aile Hekimi:
Aile hekimliği sisteminin Avrupa’daki gibi geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yurt dışında
aile hekimliği sistemleri incelenerek ülkemize
uyarlanabilir.
Panel 3
Türkiye'deki Sağlık Alanında Yapılan Teşvik
Programları ve Yatırım İmkânları
Sağlık alanında yapılan yatırımlara yönelik kamu
kurumlarınca sağlanan teşviklerle ilgili olarak
düzenlenen panelin moderatörlüğünü Sağlık
Bakanlığı Sağlık Araştırmaları Genel Müdürü Dr.
Mehmet Rifat Köse yapmıştır. Sayın Köse Sağlık
Bakanlığı, TÜBİTAK, Kalkınma Bakanlığı, Ekonomi
Bakanlığı, özel sektör ve diğer dış kaynakların
bu konuda sağladığı destek ve teşviklerle ilgili genel hatlarıyla bilgi vererek Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanlığı bünyesinde kurulan Bilim ve
Sanayi Yüksek Kurulu’ndan bahsetmiştir.
cılara kısaca tanıtılmıştır. Kurum bünyesinde
2003-2014 yılları arasında projelere ve araştırma burslarına ayrılan destekleme fonları hakkında bilgi verilmiştir. Bu kapsamda hem Gayrı
Safi Yurt İçi Hasıladan hem de TÜBİTAK tarafından Ar-Ge için tahsis edilen destekleme fonları ile kamu kurumlarında görevli araştırmacı
sayısının yaklaşık üç kat artış gösterdiği vurgulanmıştır. TÜBİTAK nezdinde proje önerisi olan
araştırmacıların BİDEP ve ARDEP programlarıyla
yapacakları başvurular ele alınmıştır.
Panelde TÜBİTAK’tan Prof. Dr. Sevim Aydın ve
Zeynep Büyükboduk, Kalkınma Bakanlığı’ndan
Kadir Özer, Ekonomi Bakanlığı’ndan Özge Dumlupınar, Cem Emre Özköse ve Mustafa Özger
Bozoğlu sunumlarını gerçekleştirmişlerdir.
Başbakanlık koordinasyonunda tesis edilen
Bilim ve Sanayi Yüksek Kurulu’nca 2012 yılında
yapılan bir toplantıda sağlığın, öncelikli alanlardan biri olarak tespit edildiği, böylece ilaç, aşı,
biyo-malzeme, biyomedikal ekipman ve tıbbi
tanı kiti olmak üzere beş konuda üretim ve
teknoloji geliştirme destek programlarının ortaya konduğu belirtilmiştir.
Öncelikle sağlıkta yapılan Ar-Ge ve araştırmacı
yetiştirme faaliyetlerine yardımcı olmak üzere
TÜBİTAK’ın geliştirdiği ARBİS sistemi katılım-
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
TÜBİTAK’ın, yukarıda sayılan ulusal desteklerin haricinde AB kapsamında hayata geçirilen
Çerçeve Programlarına katıldığı ve bu sayede
Türk araştırmacıları bütçe imkânlarından faydalandığı, özellikle sağlık alanında olmak üzere
Horizon 2020’ye de aktif biçimde katılım sağlandığı, TÜBİTAK’ın 2003 yılından beri “Ulusal
Koordinasyon Ofisi” niteliğini taşıdığı, ayrıca
2012 yılından beri “Yurt Dışındaki Türk Bilim İnsanları Kurultayı”nı düzenli olarak gerçekleştirildiği anlatılmıştır.
37
mesinin planlandığı, Ekonomi Bakanlığı’nca bu
amaca ulaşmak için belirlenen dört sektörden
birini sağlık turizminin teşkil ettiği anlatılmıştır.
Sağlık turizmi girişimcilerine sunulan teşviklerin bu amaca ulaşmaya yönelik desteği ifade
ettiği, Ekonomi Bakanlığı’nın sağlık yatırım teşvik programlarının dört ana başlıkta ele alındığı,
buna göre, sağlık hizmetleri yatırımları, sağlık
turizminde konaklama desteği, ilaç üretimi yatırımları ve tıbbi cihaz üretimi yatırımları için
sağlanan desteklerin mevcut olduğu belirtilmiştir.
Kalkınma Bakanlığı koordinasyonunca 2023
hedefleri doğrultusunda ilk beş yıllık faaliyetleri içeren 10. Kalkınma Planı’nda, sağlık konularını
da içerecek biçimde “yenilikçi üretim, ithalatın
düşürülmesi, cari açığın düşürülmesi, sürdürülebilir kalkınma ve kalkınma için uluslararası işbirliği anlayışının yerleştirilmesi” prensiplerinin
yer aldığı ve her sektörü içeren toplam 25 adet
başlıkta üç başlığın da sağlığa tahsis edildiği
aktarılmıştır.
Ekonomi Bakanlığı tarafından yapılan sunumda ise, Türkiye’nin son yıllarda dünyaya hizmet
ihraç eden ve bu alanda dış ticaret fazlası veren bir ülke haline geldiği, 2023 yılı itibariyle
150 milyar dolarlık hizmet ihracı gerçekleştiril-
Panellerin tümü geniş bir dinleyici kitlesi tarafından dikkatle takip edilmiş olup, Sayın
Bakanımız Dr. Mehmet Müezzinoğlu da bütün panellere katılmıştır.
Sergi Alanı ve Standlar
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
39
Kurultay boyunca, T.C. Sağlık Bakanlığı birimlerinden Dış İlişkiler ve AB Genel Müdürlüğü, Sağlık Araştırmaları Genel Müdürlüğü, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun yanı sıra, T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı, T.C. Ekonomi Bakanlığı, TÜBİTAK, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Türk Standartları Enstitüsü
(TSE), Kadın Sağlıkçılar Eğitim ve Dayanışma Vakfı (KASAV), İlaç Endüstrisi ve İşverenler Sendikası (İEİS),
Avrupa-Türk-Alman Sağlık Dergisi görevlilerinin tanıtım materyalleri ile hazır bulundukları bir stand alanı oluşturulmuştur.
Katılımcılardan dileyenler, ilgili oldukları konularda ve ilgili oldukları yetkililer ile bu alanlarda birebir
yüzyüze görüşme ve bilgi alma imkânı bulmuşlardır.
Gala Yemeği
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
41
Gala yemeği sırasında Sayın Bakanımızın konuşmasının
ardından, Sayın Prof.Dr.Şükrü Emre, katılımcılar adına ortaya konulan yeni vizyondan dolayı Sağlık Bakanlığı’na teşekkür ederek, öneri ve görüşlerini dile getirmiştir. Gece
boyunca Sayın Bakanımız tüm katılımcılar ile ayrı ayrı ilgilenmiş ve birçok misafir gece boyunca kendisi ile birebir
görüşme şansı yakalamıştır.
Çalışma Grubu Toplantıları
Kurultayın ikinci gününde ise katılımcıların uzmanlık alanları doğrultusunda belirlenen aşağıdaki
14 çalışma grubunun toplantıları gerçekleşmiştir.
1.
İlaç ve Biyo-teknoloji
2.
Tıbbi Cihaz
3.
Kanser Cerrahisi-Onkoloji
4.
Organ Nakli-Hematoloji
5.
Kök Hücre-Genetik
6.
Jinekoloji-IVF
7.
Travma Yönetimi
8.
Kardiyoloji-Kalp Damar Cerrahisi
9.
Yaşlı Sağlığı-Kronik Hastalıklar
10.
Klinik Kalite-Sağlık Finansmanı
11.
Göz Hastalıkları
12.
Girişimsel Radyoloji-Tele-Tıp Uygulamaları
13.
Psikiyatri-Uyuşturucu ile Mücadele Yöntemleri
14.
Sivil Toplum Örgütleri ve Uluslararası Sağlık Politikaları
Sosyal Programlar
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
43
Sosyal programın ilk gününde konuklarımıza İstanbul’un eşsiz güzelliklerini vapur eşliğinde
görebilmeleri için Boğaz turu düzenlenmiştir. Konuklarımız vapurda canlı Türk müziği eşliğinde yemeklerini yemiş, birbirleriyle tanışma ve sohbet etme imkânı bulmuşlardır.
Ertesi gün profesyonel rehber eşliğinde düzenlenen İstanbul şehir turunda, konuklarımıza
Sultanahmet Camii ve Topkapı Sarayı gezdirilmiştir.
Kurultay Sonrası Çalışmalar
1- Raporlar
Kurultay sırasında raportörler tarafından hazırlanan taslak raporlar, moderatörlerin başkanlığında diğer çalışma grup üyeleri ile birlikte değerlendirilerek nihai hale getirilmiştir.
Çalışma Grubu raporlarına bu kitabın ilerleyen bölümlerinde yer verilecektir.
2- Web Sitesinin Kurulumu
Kurultayın web sitesi www.turktipdunyasi.org adıyla kurulmuş ve içerik oluşturma sürecinde değerli
katılımcıların dile getirdiği öneriler de göz önünde bulundurulmuştur. Çeşitli görsel materyaller ile
zenginleştirilen web sitesi aracılığı ile gelecek kurultaylar ile mevcut durum hakkındaki bilgilere ulaşılabilmekte ve Sağlık Bakanlığı Dış İlişkiler ve AB Genel Müdürlüğü ile iletişim kurulabilmektedir. Ayrıca,
Türk Tıp Dünyası web sitesine sosyal medya araçları da (Youtube, Twitter, Facebook, Google+) eklenerek iletişim kanalları genişletilmiştir.
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
45
3- Bilim Köprüsü Ağının Oluşturulması
Kurultay sonucunda ve yapılan Memnuniyet Anketi’nde üzerinde mutabık kalınan konulardan biri tüm
katılımcıların iletişimlerinin sürmesi için bir network kurulması olmuştur. Bu bağlamda, Kurultay web
sitesi üzerinde faaliyet gösteren Bilim Köprüsü projesi hayata geçirilmiştir. Bilim Köprüsü Bakanlığımız Dış İlişkiler ve AB Genel Müdürlüğü tarafından yönetilen, çalışmalarını sağlık alanında sürdüren
Türk bilim insanlarına yönelik olarak hazırlanmış kapalı bir ağ projesidir. Kullanıcılar bu ağa dâhil olarak
üyesi oldukları çalışma gruplarını takip edebilmekte ve kendi çalışmaları hakkında paylaşımlarda bulunabilmektedir.
Bilim Köprüsü
4- Anket
Katılımcılara e-posta yoluyla Memnuniyet Anketi gönderilerek organizasyonu tüm yönleriyle değerlendirmeleri talep edilmiştir. Ankette katılımcılar bilimsel ve sosyal program, ulaşım, konaklama, ikramlar, toplantı salonları başlıklarında değerlendirme yapmışlardır.
5- Genel Bilgilendirme ve Sayın Bakanımızın Teşekkürü
Web sitemiz 19 Kasım 2014 tarihinde aktif olarak katılımcıların
hizmetine sunulmuştur. Dış İlişkiler ve AB Genel Müdürü Dr. Öner
Güner’in web sitesi hakkındaki bilgilendirme notu ile Sayın Bakanımız Dr. Mehmet Müezzinoğlu’nun ayrı ayrı tüm katılımcıların ismine
gönderdiği teşekkür mektubu e-posta yoluyla paylaşılmıştır. 19 Kasım 2014 tarihi itibariyle Kurultay ile ilgili bütün görsel materyaller,
Kurultay sırasında yapılan sunumlar ve konuşmalar, Bilim Köprüsü,
Memnuniyet Anketi, Genel Müdürlüğümüz ve Bakanlığımızın irtibat
bilgileri ve benzeri konular katılımcılarla paylaşılmıştır.
6-Sayın Bakanımıza ve Bakanlığımız Üst Düzey Yöneticilere Yapılan Sunumlar
20 Kasım 2014 tarihinde Sayın Müsteşarımız Prof.Dr. Eyüp Gümüş ve 25 Kasım 2014 tarihinde Sayın
Bakanımız Dr. Mehmet Müezzinoğlu ve üst düzey birim amirlerine, Kurultay sonuçları ve yapılacak
çalışmalar ile ilgili bilgi verilmiştir. Bilgilendirme sunumlarının ardından Sayın Bakanımız, Kurultayın her
yıl 29 Ekim gününü kapsayacak şekilde geleneksel hale getirilmesi, bundan sonraki Kurultayların daha
geniş katılımlı olması, 2015 yılı Kurultay duyurusunun yapılması ve hazırlıklarına bir an önce başlanması talimatını vermişlerdir.
Ayrıca çalışma grup raporlarının moderatör ve diğer grup üyeleri tarafından son kez değerlendirilerek
Kurultay Raporu adı altında basıma hazır hale getirilmesine karar verilmiştir.
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
47
Çalışma Gruplarının Raporları
İLAÇ - BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA GRUBU RAPORU
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
1.
Dr. Saim Kerman
İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurum Başkanı
2.
Dr. Hüseyin Yılmaz
İlaç ve Eczacılık Başkan Yardımcısı
3.
Ecz. Güven Artıran
Ekonomik Değerlendirmeler ve Bilgi Yönetimi Başk.Yrd.
4.
Dr. Ali Sait Septioğlu
Tıbbi Cihaz ve Kozmetik Ürünler Başkan Yardımcısı
5.
Ecz. Nilgün Zirek
Klinik ve Teknolojik Değerlendirme Dairesi Başkanı
6.
Ecz. Hilal İlbars
Klinik Araştırmalar Dairesi Başkanı
7.
Dr. Akif Akbulat
Ekonomik Değerlendirmeler Dairesi Başkanı
8.
Ecz. Pelin Aksungur Aydın
Uluslararası İlişkiler Dairesi
9.
Ecz. Rabia Gökdoğan
Tıbbi Cihaz Sektörel Hizmetler Dairesi
10.
Ali Bozdoğan
Tıbbi Cihaz Kayıt ve Koordinasyon Dairesi
11.
Doç.Dr. Sema Zergeroglu
Sağlık Bakanlığı, SAGEM, Daire Başkanı
12.
Filiz Sayar
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
13.
Selvi Akdeniz
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
14.
Fatih Türkmen
Kalkınma Bakanlığı
15.
Füsun Atik Bayar
Kalkınma Bakanlığı
16.
Özgür Kadir Özer
Kalkınma Bakanlığı
17.
M.Özger Bozoğlu
Ekonomi Bakanlığı
18.
Prof.Dr.Akgül Yeşilada
İstanbul Kemerburgaz Üni.
19.
Prof.Dr.Yaşar Murat Elçin
Ankara Üni. Kök Hücre Enst.
20.
Dr.Cem Bayram
HUNİTEK
21.
Prof.Dr.Mehmet Öztürk
9 Eylül Üni. İzmir Biyogenom Ens.
22.
Prof.Dr.Murat Özgören
9 Eylül Üni. Rektör Yard.
23.
Necip Özbey
9 Eylül Üni. Teknoloji Geliştirme Gen.M.
24.
Doç.Dr.Adile Öniz Özgören
9 Eylül Üni. Biyofizik ABD Başk. DEPARK Koord.
25.
Prof.Dr.Suna Timur
Ege Üni. Fen Fak.
26.
Prof.Dr.Rana Sanyal
Boğaziçi Üni. Yaşam Bilimleri ve Tekn. Merkezi Müd.
27.
Prof.Dr.Cengiz Taplamacıoğlu
Gazi Üni. Elektr.ve Elektronik Müh.
28.
Ayşen Çalayır
KASAV
29.
Ruşen İnceoğlu
Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği
30.
Yrd.Doç.Dr.Eda Cengiz
Yale Üni.
31.
Dr.Mehmet Furkan Burak
Harvard Üni. Halk Sağlığı
32.
Doç.Dr.Doğan Fidan
Sanofi İlaç
33.
Halil Yaşar
RSY İlsan ilaç
34.
Prof.Dr.Hayat Önyüksel
Illinois Üni. Eczacılık Fak.
35.
Dr.Oktay Uzun
Harvard Üni. Tıp Fak.
36.
Dr.Nasuh Büyükkaramıklı
Erasmus Üni. Sağlık Teknolojileri Değerlendirme Enst.
37.
Doç.Dr. Sinem Ezgi Gülmez
Bordeaux Üni.
38.
Dr.Sündüs Tewfik
London Metropolitan Üni.
39.
Dr.Ulvan Ozad
Barts ve London Tıp Fak.
40.
Dr.Cem Cüneyt Elbi
Bayer Healthcare Sağlık Hizm. ve Tıbbi Ürünler
41.
Işıl Yaşa
Bristol Myers Squibb
49
Grup Tartışma ve Kararları:
İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurum Başkanı Dr. Saim
Kerman ve Kurum Başkan Yardımcısı Dr. Hüseyin Yılmaz başkanlığında yürütülen “İlaç
ve Biyoteknoloji” çalışma grubunda, katılımcılara biyoteknolojik ilaçların ruhsatlandırma ve klinik araştırma başvuru süreçleri
hakkında ayrıntılı bilgilendirme yapılmıştır.
Toplantının devamında Ar-Ge çalışmalarının
10–15 sene sürdüğü, binlerce molekül arasından ancak bir tanesinin ilaç haline geldiği ve geliştirilecek bir ilaç için gereken paranın TÜBİTAK’ın verdiği toplam destek kadar
olduğu belirtilerek, Türkiye’nin yerli ilaç üretecek kapitalinin olmadığı vurgulanmıştır.
İlaç harcamalarının çoğunu biyoteknolojik
ilaçların oluşturduğuna dikkat çekilerek
ve bu ilaçların patentlerin birçoğunun kısa
sürede biteceği vurgulanarak bir an önce
biyoteknolojik ilaç üretimine geçmenin
önemine değinilmiştir. Bu kapsamda çağrıya çıkan TÜBİTAK projelerinden sadece 1
projenin destek aldığı, bu süreç için üniversite ve özel sektörün bir araya gelmesinin
gerekli olduğu ve TİTCK’nın bu ortaklığa öncülük etmesi gerektiği belirtilmiştir.
Toplantıda ayrıca eczacılık ve moleküler
biyoloji alanlarının önemi vurgulanarak bu
alanların eczacılık fakültelerinde birleştirilmesinin gerektiği belirtilmiştir.
Biyoteknoloji alanında Türkiye’de ciddi teşviklerin olduğu belirtilerek pilot çalışmaların yürüdüğü ve ilk kez insülin üretilmeye
başlanacağı bilgisi verilmiştir. Bununla birlikte Türkiye’de biyosimilar ilaçlara ihtiyacın
büyük olduğu, bu konuda destek, istek ve
uzmanların bir araya gelerek bir işbirliğinin
kurulması gerektiği belirtilmiştir. Biyoteknoloji alanında önemli çalışmaların aslen
büyük şirketlerin isteği üzerine küçük firmalar tarafından yapıldığı, bunun içinde
çeşitli kongreler düzenlenerek büyük ve
küçük şirketlerin aynı platformda buluşturulduğuna değinilmiştir. Buna benzer yapılanmanın Türkiye’de de mevcut olduğu
bilgisi verilerek TÜBİTAK projesi ile genç girişimciler geri ödemesiz olacak şekilde hem
girişim eğitimi alıp hem de 100 bin TL’ye
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
kadar destek alabildikleri, hatta bu sayede
öğrenci şirketlerinin kurulduğu belirtilmiştir. Bu kapsamda Teknoparklarda incubator
(kuluçka) diye adlandırılan şirketlerin olduğu ancak bunların büyümesi için eğitimli
kadronun olmadığı dile getirilmiştir.
Katılımcılardan gelen sorular üzerine ilacın
geliştirilmesine yönelik TİTCK tarafından
firmalara danışmanlık yapıldığı, fakat ilacın
geliştirilmesinin ortaklaşa yapılmadığı, şu
an için böyle bir yapılanma içinde bulunmadığımız belirtilmiştir.
Türkiye’de çok sayıda hastane bulunduğu,
bu nedenle klinik araştırmalarda daha aktif olması gerektiği belirtilmiştir. Medula
sistemi hakkında bilgi verilerek çok faydalı
bir veri tabanı olduğu ve bu sayede hasta
verilerine ulaşılabildiği anlatılmıştır. Ayrıca
klinik çalışmalar konusunda algı oluşturma amacıyla çalıştay düzenleneceği ve bir
eylem planı hazırlanacağı bilgisi de tarafımızca aktarılmıştır. Katılımcılar tarafından
klinik çalışmalar konusundaki sorunların
aşılması gerektiği belirtilmiş, bunun için
ABD’de network sisteminin olduğu ve hastalar arasında paylaşıldığı bilgisi verilmiştir.
Buna benzer bir network ağının kurularak
klinik araştırmalar için zemin hazırlanması
ve yapılan çalışmalardan faydalanılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca ABD’de araştırmacının kaydolup sistemde istediği özellikte hasta bulabileceği ve bu sayede çok
güvenilir sonuçların elde edilebildiği çalışmalar olduğu ifade edilmiştir.
Sonuç/ Alınan Kararlar
1. Her panelin katılımcıları arasında bir iletişim ağının kurulması,
2. Üniversitelerde biyoteknoloji eğitimine
önem verilmesi,
3. Teknoparklar için üst seviyede iletişim
sağlanması,
4. Kamunun yerli üretim konusunda daha
fazla teşvik vermesi,
5. Klinik araştırmalar konusunda ülkemizde daha yoğun bir çalışmanın gerçekleştirilmesi.
Öneriler
1. Her panelin katılımcıları arasında bir iletişim ağının kurulması,
2. İlerleyen süreçte yapılması planlanan
Kurultaya ilişkin yurt içinde ve dışında
yaşayan vatandaşlarımızı haberdar etmek amacıyla medyanın daha aktif kullanılması,
3. Toplantıya katılan sağlık çalışanlarının
iletişim bilgilerinin Sağlık Bakanlığı
bünyesindeki Kurum/Genel Müdürlüklere iletilmesi.
51
TIBBİ CİHAZ ÇALIŞMA GRUBU RAPORU
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
1.
Dr. Saim Kerman
İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurum Başkanı
2.
Dr. Ali Sait Septioğlu
Tıbbi Cihaz ve Kozmetik Ürünler Başkan Yardımcısı
3.
Ecz. Güven Artıran
Ekonomik Değerlendirmeler ve Bilgi Yönetimi Başk. Yrd.
4.
Dr. Hüseyin Yılmaz
İlaç ve Eczacılık Başkan Yardımcılığı
5.
Ecz. Nilgün Zirek
Klinik ve Teknolojik Değerlendirme Dairesi Başkanı
6.
Ecz. Hilal İlbars
Klinik Araştırmalar Dairesi Başkanı
7.
Dr. Akif Akbulat
Ekonomik Değerlendirmeler Dairesi Başkanı
8.
Ecz. Pelin Aksungur Aydın Uluslararası İlişkiler Dairesi
9.
Ecz. Rabia Gökdoğan
Tıbbi Cihaz Sektörel Hizmetler Dairesi
10.
Ali Bozdoğan
Tıbbi Cihaz Kayıt ve Koordinasyon Dairesi
11.
Dr.Nejla Can Güler
Sağlık Bakanlığı, SAGEM
12.
Metin Genç
Sağlık Bakanlığı, SPK üyesi
13.
C.Emre Özköse
Ekonomi Bakanlığı
14.
M.Özger Bozoğlu
Ekonomi Bakanlığı
15.
Y.Haldun Oğuz
TSE, Biyomedikal Müh
16.
Prof.Dr.Banu Onaral
Drexel Üni.Teknopark İstanbul
17.
Prof.Dr.S.Semahat Demir
İstanbul Kültür Üniversitesi, Elektronik Biyomedikal
18.
Prof.Dr.Murat Özgören
9 Eylül Üni. Rektör Yard.-Depark Sağlık Teknoparkı
19.
Prof.Dr.Metin Tulgar
Yüzüncü Yıl Üni.,Biyofizik ABD Başk.
20.
Emir Baki Denkbaş
Hacettepe Üni.,Biyomühendis
21.
Cengiz Kaan Sakkaf
İTÜ ARGENİT
22.
Dr.Abdulkerim Çapar
İTÜ ARGENİT
23.
Bora Yaşa
Ostim Medikal San.,Küme Koord.
24.
İlke Eren Karaca
SEIS, Uzman
25.
Doğan Ay
TÜMDEF, Tıbbi Cihaz
26.
Hasan Hüseyin Kara
Etkin Tıbbi Cihazlar, Genel Müdür
27.
Barış Ünlü
Etkin Tıbbi Cihazlar, Biyomedikal Mühendis
28.
Onur Özcan
Kardiosis Tıbbi ve Elektronik Ürünler A.Ş
29.
Ahmet Canbolat
Üzümcü Tıbbi Cihazlar
30.
Ahmet Bahadır
Bahadır Tıbbi Aletler
31.
Halil Yaşar
RSY İlaç, CEO
32.
Mete Özgürbüz
BMT Calsis-SEİS, Biyomühendis
33.
Mustafa Andaç Kaya
Promedak Teknolojik Sistemler, Sağlık Ürünleri
34.
Doç.Dr.Alper Yılmaz
Ohio Devlet Üni., Bilgisayar Mühendisi
35.
Özgür Harmanlı
Tufts Üni. Baystate Tıp Merk.
36.
Dr.Bülent Bayraktar
Philips Sağlık Hizmetleri, CT Mühendisi
37.
Dr.Doruk Baykal
Exponent, Biyomedikal Mühendis
38.
Dr.H.Semih Oktay
Cardiomed Ürün Danışmanlığı, Makina Mühendisi
39.
Dr.Nasuh Büyükaramıklı
Erasmus Üni. End. Müh.
40.
Muhammed Emin Bedir
Wisconsin Madison Üni., Medikal Fizik
41.
Mesut Şahin
New Jersey Teknoloji Enstitüsü
53
Grup Tartışma ve Kararları:
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Dr. Saim Kerman ve Kurum Başkan Yardımcısı Dr. Ali Sait Septioğlu başkanlığında
yürütülen “Tıbbi Cihaz” çalışma grubunda
sektör temsilcileri Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’ndan beklentilerini ve önerilerini dile getirerek piyasanın mevcut durumu hakkında bilgi vermişlerdir.
Özellikle KOBİ olarak faaliyet gösteren şirketlerin sahada tutunmakta zorlandıkları, mevcut ihalelerde ithal ürünlerin daha
çok tercih edildiği, bu durumun iç piyasaya satış yapamayan firmaları zor durumda bıraktığı hususlarından bahsedilmiştir.
Öneri olarak da ihalelerde belirli oranlarda
yerli ürün alma zorunluluğunun getirilmesi
ve devletin kendi üreticilerine daha fazla
sahip çıkması gerektiği vurgulanmıştır.
Üniversite ve sivil toplum kuruluşlarının ArGe’den ÜR-GE’ye geçişte firmalara yeterli
danışmanlık hizmeti vermesi halinde daha
kaliteli üretimin sağlanabileceğinden bahsedilmiştir.
Küresel üreticilerin Türkiye’de üretim yapmaları/yaptırmalarının desteklenerek ve
yan sanayinin bu doğrultuda geliştirilerek
küresel pazarda rekabet edebilir hale getirilmesinin sektör açısından faydalı olacağı
dile getirilmiştir.
Tıbbi cihazlarla ilgili ödeme sisteminin; şeffaf, sürdürülebilir bir kurumsallığa kavuşturulması gerekliliği vurgulanmıştır/gerekliliğinin altı çizilmiştir.
Panelde tıbbi cihaz çalışma grubu kurulması kararı alınmış, grubun “Teknoloji ve Strateji Geliştirme Çalışma Grubu” olarak adlandırılmasının uygun olacağı ifade edilmiştir.
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
Sonuç/ Alınan Kararlar
1.
Somut/gerçekleştirilebilir hedefler
belirlenmesi ve takibinin yapılması
gerektiği,
2. Türkiye’nin tıbbi cihaz alanındaki
faaliyetlerinin güçlü yönleri/zayıf
yönleri/fırsatları ve tehditler
başlıkları altında toplanması,
3. Oluşturulacak iletişim ağının
gerektiğinde Bakanlığımıza
danışmanlık hizmeti verebilecek
yapıda olması,
4. Mevcut yapının belirlenerek genel
olarak her sektörden temsilcilerin
bulunacağı bir çekirdek grup
oluşturulması,
5. Bu çekirdek grupta kamu ve özel
üniversite, sivil toplum kuruluşları,
özel sektör ve kamudan temsilciler
olması,
6. Çekirdek grup toplantılarının belirli
aralıklarla Ankara, İstanbul ve
İzmir’de toplanarak çalışmalarını
yürütebileceği,
7. Bu kurumun iletişim sorumluluğunun
Sağlık Bakanlığı’nda olması gerektiği,
Sağlık Politikaları Kurulu üyesi
Metin Genç’in bu konuda genel
sekretaryayı yürütebileceği,
55
8.
Sanal ortamda (www.turktipdunyasi.
org) iletişimin devamlılık arz etmesi,
9. İnsan kaynakları konusunda çeşitli
eğitimlerin verilmesinin zorunlu
olduğu,
10. Envanter çalışmasının yapılması,
11. Özel sektör ile devlet arasında
oluşturulacak bir uzlaşma grubunun
sıkıntıların dile getirilmesi ve
çözüm bulunmasında büyük katkı
sağlayabileceği.
Öneriler
1.
2.
3.
Her panelin katılımcıları arasında bir
iletişim ağının kurulması,
İlerleyen süreçte yapılması
planlanan Kurultaya ilişkin
yurt içinde ve dışında yaşayan
vatandaşlarımızı haberdar etmek
amacıyla medyanın daha aktif
kullanılması,
Toplantıya katılan sağlık
çalışanlarının iletişim bilgilerinin
Sağlık Bakanlığı bünyesindeki
Kurum/Genel Müdürlüklere iletilmesi.
KANSER CERRAHİSİ VE ONKOLOJİ
ÇALIŞMA GRUBU RAPORU
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
57
1-
Prof. Dr. Eyüp Gümüş
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı
2-
Prof. Dr. A.Murat Tuncer
Hacettepe Üni. Rektörü
3-
Doç. Dr. Murat Gültekin
Sağlık Bakanlığı, THSK, Kanser Daire Başkanı
4-
Prof.Dr.Ahmet Kizir
İstanbul Üni. Onkoloji Enstitüsü Müdürü
5-
Prof.Dr.Nurullah Zengin
Ankara Numune EAH Yöneticisi
6-
Prof.Dr.Ahmet Demirkazık
Ankara Üni. Tıp Fak.Tıbbi Onk.
7-
Dr.Mehmet Baki Şentürk
Bakırköy Sadi Konuk EAH, Jinekolog
8-
İsmet Dede
Sağlık Bakanlığı Kanser Daire Başk.Araştırmacı
9-
Doç.Dr.Yasemin Baskın
Dokuz Eylül Üni., Onkoloji Enstitüsü
10-
Prof.Dr.Bülent Özpolat
MD Anderson Kanser Merkezi, Gen Susturma Terapisi
11-
Prof.Dr.Seza Güleç
Florida Herbert Wertheim Tıp Fak.
12-
Prof.Dr.Naim Kadoğlu
Northwest, Florida Üni., Meme Cerrahisi
13-
Prof.Dr.Ayşe Ayhan
Japonya Hamamutsu Üni., Patoloji
14-
Dr.Hasan Hüseyin Eker
VU Tıp Merkezi Amsterdam, Meme Cerrahisi
15-
Prof.Dr. Atilla Soran
Pittsburgh Üni., Magee-Womens
Meme Hastaliklari Klinik Arastirmalar Direktörü
16-
Prof.Dr.Ömer Küçük
Emory Üni., Tıbbi Onkoloji
17-
Doç.Dr.Soley Bayraktar
Mercy Hastanesi Kanser Merkezi
18-
Dr.Gülcihan Eker
Hollanda Erasmus Tıp Merkezi, Patoloji
19-
Dr.Funda Vakar Lopez
Washington Üni., Moleküler Biyoloji, Genetik
20-
Dr.Sıla Appak
Alman Araştırma Merkezi, Tümör Hücre Biyolojisi
21-
Dr.Şükrü Tüzmen
KKTC Doğu Akdeniz Üni.
22-
Dr.Ercan Çaçan
Georgia Devlet Üni., Kanser İmmünoterapisi
23-
Dr.Salim Balık
Cleveland Klinik, Rady.Onkolojisi, Mol. Biyoloji
Grup Önerileri:
1 - Ulusal Boyutta Ortak Veri Tabanı
Oluşturulması ve Yaygınlaştırılması
•
Halen kamu,üniversite ve özel
kurumlarda ortak bir veri tabanı
bulunmamaktadır.
•
Ülke genelinde kanser teşhisi
konulan vakaların belirlenmesi
ve verilerin yönetimi, gerekse
de kanser cihazlarının merkezi
sistemde kayıt altına alınması.
•
Veri ve kanıta dayalı sağlık
politikalarını geliştirmek amacıyla
uluslararası karşılaştırmalara imkan
verecek standart ve kalitede
verilerin üretilmesinin sağlanması.
•
Veri kayıt elemanlarının
yetiştirilmesi.
2 - Ulusal Biyobanka Kurulması
•
Ulusal biyobanka ülkemizde halen
mevcut değildir.
•
Bilimsel bir veri tabanının kurulması.
•
Biobanka ve bilimsel veri
tabanından faydalanmak isteyen
araştırmacıların başvurabileceği
bir bilimsel kurul olmalıdır. Bu kurul
gelen başvurulari inceleyip, kimlere
dokuların ve verilerin verileceğine
karar verir. Bu kurul verilen doku
ve verilerin iyi araştırmalarla
ve makalelelerle sonuçlanıp
sonuçlanmadığını takip eder. Kurul
vereceği kararları konularında
dünyaca tanınmış uzmanlara
(Türk veya yabanci) danışarak
onlardan alacağı değerlendirmeler
doğrultusunda verir.
3 - Patoloji Materyallerinin Saklanması
Patoloji dokularının halen kimi kurumlarda
saklanmasında sorunlar yaşanmaktadır.
İkinci bir tetkikte her kurum bunu
rahatlıkla hasta ya da yakınlarına
vermemektedir. Patoloji dokularının
saklanması ve başka gözlerin incelemesi
amacıyla dolaşımı sağlanabilmelidir.
Patoloji materyallerinden faydalanmak
isteyen araştırmacıların başvurabileceği
bir bilimsel kurul olmalıdır. Bu kurul
gelen başvuruları inceleyip, kimlere
dokuların ve verilerin verileceğine karar
verir. Bu kurul verilen doku ve verilerin
iyi araştırmalarla ve makalelelerle
sonuçlanıp sonuçlanmadığını takip
eder. Kurul vereceği kararları konularında
dünyaca tanınmış uzmanlara (Türk veya
yabancı) danışarak onlardan alacağı
değerlendirmeler doğrultusunda verir.
4 - Ortak Çalışma ve Toplantılara Önem
Verilmesi (TÜSEB)
•
Gelecek toplantıların zaman
kısıtlılığının önüne geçilmesi için
web tabanlı organize edilmesi.
•
Üniversiteler ve Sağlık Bakanlığı’nın
işbirliği halinde, koordineli çalışması.
•
Onkoloji alanında grup çalışmaları
yapılması.
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
59
5 - Standartlar ve Sertifikasyonlar
Düzenlenmesi
•
Klinik kalitenin uygulamaya konulması.
•
Belirli ameliyat sayıları ile cerrahları
ruhsatlandırma.
•
Standartların konulması, farklı birimlerde
aynı işlemlerin yapılması.
6 - Ulusal Kanser Enstitüsü’nün Desteklenmesi
•
Halen TBMM’de görüşülmek üzere ön
sırada hazır olan Kanser Enstitüsü sağlığın
TÜBİTAK’ı olacak, araştırmacılara beklenilen
her tür destek verilecektir.
7 - Özel Konseyler Oluşturulması
Bazı alanlar için gerekmekte, o alana özgü özel
konseylerin kurulması yararlılık sağlayabilir.
-
•
Ortak calışmalar için kolaylıklar
sağlanmalıdır.
•
Yeni konularda Türkiye’nin öne geçmesi
için özellikle aşağıdaki konulara öncelik
verilmelidir:
-
Integratif Onkoloji
-
Epigenetik
-
İmmünoterapi
-
Enflamasyon
-
Genomikler
-
Metabolomikler
-
Nanoteknoloji
Integratif Onkoloji
Epigenetik
İmmünoterapi
Enflamasyon
Genomikler
Metabolomikler
Nanoteknoloji
8 - Klinik Öncesi Araştırmaların Desteklenmesi
Sınırlı sayıda merkezde yapılabilen temel araştırma yolları açılmalı ve yaygınlaştırılmalı.
Yurt dışındaki Türk akademisyenlere bu alanda
imkan yaratılmalı, uygun ücret politikaları ile desteklenerek değerlendirilmeli.
9 - Klinik Araştırmaların Desteklenmesi
Türkiye’de klinik çalışmalar halen zor şartlarda
yapılabilmekte, öncelikle kolaylaştırıcı teşviklerin
yapılması gerekmektedir. Bir ilaç tedavisi
araştırılıyorsa, hastanın tüm masralarının değil
ancak sadece araştırmayla ilgili masrafların
firmalar tarafından karşılanması gibi.
ORGAN NAKLİ VE HEMATOLOJİ
ÇALIŞMA GRUBU RAPORU
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
1.
Prof. Dr. İrfan Şencan
Sağlık Bakanlığı, Müsteşar Yardımcısı
2.
Prof. Dr. Doğan Ünal
Sağlık Bakanlığı, Sağlık Hizm. Gen. Müd.
3.
Dr.Arif Kapuağası
Sağlık Bakanlığı, Sağlık Hizm. Gen. Müd. Yard.
4.
Dr.Mehmet Ali Aydın
Sağlık Hizm. Gen. Müd. Organ Nakli Birim Sor.
5.
Prof.Dr.Nurettin Karaoğlanoğlu
Dışkapı Yıldırım Beyazıt EAH, Göğüs Cerrahisi
6.
Prof.Dr.Ömer Özkan
Akdeniz Üni. Tıp Fak. Transplantasyon Cerrahisi
7.
Prof.Dr.Adem Akçakaya
Bezmialem Vkf. Üni. Gastroenterolojik Cerrahi
8.
Prof.Dr.Gültekin Süleymanlar
Akdeniz Üni. Tıp Fak.Nefroloji
9.
Prof.Dr.Ulu Eldegez
Türkiye Organ Nakli Kuruluşları Koord. Dern.Başk.
10. Prof.Dr.Aydın Dalgıç
Gazi Üni.Tıp Fak. Transplantasyon Cerrahisi
11. Prof.Dr.Sezai Yılmaz
İnönü Üni. Karac.Transp.Enst.
12. Prof.Dr.Ali Rıza Odabaş
İstanbul Medeniyet Üni. Göztepe EAH, Nefroloji
13. Prof.Dr.Cemal Asım Kutlu
Kartal Koşuyolu YİH EAH
14. Prof.Dr.Adnan Sayar
Yedikule Göğüs Hastanesi
15. Doç.Dr.Cezmi Karaca
Tepecik EAH, Transplantasyon Cerrahisi
16. Prof.Dr.Şükrü Emre
Yale Üni. Transpl.Cer.Ped.Gastr.Hepatoloji
17. Prof.Dr.Atilla Ertan
Texas Üni.Tıp Fak. Ertan Sind. Sist. Hast. Merkezi
18. Prof.Dr.Selim Arcasoy
Kolumbia Üni., Göğüs Cerrahisi
19. Prof.Dr.Süreyya Savaşan
Wayne Üni. Pediyatrik Hematoloji, Onkoloji
20. Doç.Dr.Enver Özgür
Köln Üni. Pediyatrik Üroloji
21. Prof.Dr.Gülen Arslan Lied
Bergen Üni.
22. Prof.Dr.Baki Topal
Leuven Üni. Tıp Fak. Belçika Karaciğer ve
Pankreas Cerrahisi Kurum Başkanı
23. Doç.Dr.Ulaş Darda Bayraktar
Mercy Kanser Merkezi, Hematoloji, Onkoloji
24. Dr.Adil Ceydeli
Plastik Cerrahi Enstitüsü ve SPA
25. Dr.Nurdan Özyılmaz
Great Ormond Street Hast, Pediyatrik Nefroloji
61
Toplantı, katılımcıların kendilerini tanıtmasıyla başlamıştır. Katılımcılardan gelen talep doğrultusunda ilk olarak Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Uzm. Dr. Arif
Kapuağası tarafından Türkiye’de organ nakli
ve Ulusal Koordinasyon Sistemi hakkında
bir sunum yapılmıştır. Sunumun ardından
katılımcılardan gelen sorular ve görüşler
tartışılmıştır. Bu çerçevede, bekleme listesindeki hasta sayıları ve dağılımı, hastaların bekleme listesinde ortalama bekleme
süreleri, organ bağışı konusunda toplumsal farkındalığın artırılmasına yönelik ülkemizde yapılan çalışmalar, organ bağışında
bulunmak isteyen kişinin bu isteğini hangi
aşamada belirttiği ve organ bağışı süreci
konularındaki sorular yanıtlanmıştır.
1. Organ bağışı ile ilgili farkındalık çalışmalarının Türkiye’de her yıl 3-9 Kasım tarihleri
arasında kutlanan “Organ Bağışı Haftası” ile
sınırlı kalmaması gerektiği, bu konunun bir
beyin yıkama gibi düşünülerek sürekli gündemde tutulmasının ve organ bağışı konusunda sürekli bilgilendirmelerin yapılmasının yararlı olacağı bildirilmiştir.
2. Yoğun bakım çalışanlarının hizmet içi
eğitimlerinin çok önemli olduğu, yoğun bakımda görev yapan hizmetliye kadar organ
bağışı eğitimi ve hasta yakınına yaklaşım
konusunda eğitim verilmesinin bağış oranlarının artışına önemli katkı sağlayacağı, bu
nedenle yoğun bakım çalışanlarının motive
edilmesinin önemli olduğunun düşünüldüğü belirtilmiştir.
Sözkonusu Çalışma Grubu toplantısı esnasında aşağıdaki hususlar gündeme gelmiştir:
3. Ailelerin ve hasta yakınlarının ölüm sürecine yaklaşımı konusu değerlendirilmiştir.
Red aşaması, isyan ve kızgınlık aşaması, ka-
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
bullenme aşaması ve yas aşaması şeklinde
4 aşamadan oluşan bu süreçte, son 2 aşama esnasında yapılan aile görüşmelerinin
organ bağışına dönüşme olasılığının daha
fazla olduğu belirtilmiştir. ABD’de yoğun
bakım hekimlerinin kesinlikle organ bağışı
görüşmesi yapmadığı, aileye ölüm haberini
bildirdikleri esnada organ bağışını desteklediklerine dair kişisel görüşlerini belirttikleri ve sonraki süreçte organ nakli koordinatörlerinin devreye girdiği bildirilmiştir.
4. ABD’deki organ nakli ve organ dağıtım sistemi olan UNOS sisteminden örnek verilerek Türkiye’de de benzer bir şekilde Sağlık
Bakanlığı’nın kontrolünde ve denetiminde
bağımsız bir kurumsal yapı şeklinde bir sistem kurulmasının yararlı olacağı şeklinde
görüş beyan edilmiştir.
5. Kardiyak Ölüm Sonrası Bağış (Donation
after Cardiac Death) konusunda ülkemizin
bakışı ve sağlık turizmi konusunda da organ
nakli alanında Türkiye’de ne gibi çalışmalar
yapıldığı tartışılmıştır. Bazı Avrupa Birliği
ülkelerinde uygulanan Kontrollü DCD’nin
kesinlikle kabul edilemez olduğu şeklinde
katılımcılardan görüşler gelmiştir.
6. Medyanın organ nakli sürecindeki rolü
tartışılmıştır. İngiltere’de hastanelerde basına bilgi verecek kişinin sadece yetkilendirilmiş kişiler olduğu, bu kişiler dışında hiç
kimsenin basına bilgi veremeyeceği bildirilmiştir. Böylece, hastane içerisinde meydana gelen olumsuz bir olayın basına sızdırılmasının önlendiği, İngiltere’de medyanın
organ nakline çok destek verdiği ve sürekli
olumlu ve pozitif haberleri gündeme getirdiği belirtilmiştir.
7. Canlı organ donörlerinin sıkı takip edilmeleri hususunda önlemler alınması gerektiği,
literatürde canlı böbrek vericilerinde son
dönem böbrek yetmezliği gelişmesi riskinin arttığına yönelik bazı makalelerin bulunduğu bildirilmiştir.
8. Sağlık Bakanlığı’nın en önemli görevinin
denetleme olduğu belirtilmiştir. Merkezlerin düzenli olarak Sağlık Bakanlığı tarafından
denetlenmesi gerektiği, donör, alıcı, sağ
kalım, enfeksiyon oranları gibi verilerin takip edilmesi gerektiği bildirilmiştir. 3 aylık, 6
aylık ve yıllık takiplerin önemi vurgulanmıştır. Bunlara ek olarak kalite kontrolünün de
önemli bir husus olduğu belirtilmiştir.
9. Organ nakli konusunda siyasetçilerin
görüş bildirmelerinin son derece önemli ve etkileyici olacağı gündeme getirilmiştir. Sağlık Bakanımız Sayın Dr. Mehmet
Müezzinoğlu’nun, katıldığı birçok organ bağışı etkinliği sırasında bu konuya vermiş olduğu desteği vurguladığı belirtilmiştir.
63
10. Organ bağışının artırılmasına yönelik olarak 3 hususun önemine dikkat çekilmiştir.
• Medyanın etkisi
• Eğitim (yoğun bakımda çalışan hizmetliler dahil tüm yoğun bakım çalışanlarına
yönelik hizmet içi ve motivasyon artırıcı
eğitim)
• Beyin ölümü tespitlerinin artırılması
(özellikle yoğun bakım yataklarını uzun süreli işgal eden geriyatrik hastalar için geriatri merkezleri kurularak mevcut yoğun
bakım yataklarında beyin ölümü tespiti olasılığı yüksek olan travma hastaları için daha
fazla yer oluşturulması uygun olacaktır).
11. Kemik iliği nakli konusunda, ilgili katılımcıların ülkemiz için önerileri şu şekilde sıralanmıştır;
• Çok sayıda merkez açılmasının bir önemi yoktur. Özellikle de akraba dışı vericiden
kemik iliği nakli düşünülüyorsa, çok sayıda
nakil merkezine ihtiyaç bulunmamaktadır.
• Kemik iliği nakli ve sonuçlarıyla ilgili veriler çok iyi toplanmalı ve sonuçlar değerlendirilmelidir.
• Türkiye özellikle haploidentik kemik iliği nakli konusunda girişimde bulunmalı ve
buna ağırlık vermelidir. Haploidentik nakillerin başarı oranları gayet iyidir ve uzun dönem sonuçları son derece umut vericidir.
• Akraba dışı vericiden kordon kanı bankası kurulması çok ciddi boyutta yatırım
gerektirmektedir. Bunun yerine haploidentik nakil ön plana çıkarılmalıdır. Mali yönden
de çok büyük bir maliyet ve külfet getirdiğinden Türkiye için kordon kanı bankacılığı
tavsiye edilmemektedir.
12. Kemik iliği nakli hakkında bir sunum
yapan Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yar-
dımcısı Uzm.Dr. Arif Kapuağası tarafından
ülkemizdeki kemik iliği nakli ve sonuçları
konusunda bilgi verilmiştir. Sunumun ardından ilgili katılımcılar tarafından, ülkemizin kemik iliği nakli sonuçlarını çok olumlu
buldukları ve yapılan nakiller için bir takip
sistemi alt yapısının kurulmasının mutluluk
verici olduğu dile getirilmiştir.
13. Toplantının sonunda Müsteşar Yardımcısı Prof.Dr. İrfan Şencan tüm katılımcılara
teşekkür ederek yurt dışında görev yapmakta olan katılımcıları “Bilimsel Danışma
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
Kurulu Üyesi” olarak görevlendirmek istediğini belirtmiştir. Gerektiğinde elektronik
posta ile kendilerine ulaşarak ilgili alanlarda
Bakanlığımızın Bilimsel Kurulu şeklinde görüşlerine başvurmak istendiğini bildirmiştir. Tüm katılımcılarımız tarafından bu talep olumlu karşılanmış ve katılımcılarımızın
iletişim bilgileri tüm grup üyelerine dağıtılmıştır.
Sonuç olarak tüm katılımcılar bu kurultayı son derece olumlu ve memnuniyetle karşıladıklarını, devamının çok yararlı
ve önemli olduğunu dile getirmişlerdir.
İlgili konuda ülkemiz hakkındaki mevcut
durum ve güncel istatistiklerin toplantıdan önce kendileri ile paylaşılması halinde sonraki kurultayların çok daha verimli
geçeceğine inandıklarını belirtmişlerdir.
Kurultayın ardından, toplantı tutanağı
şeklinde düzenlenen rapor 05.11.2014 tarihinde tüm katılımcılara e-posta ile gönderilerek görüşleri talep edilmiş ve eklemek
istedikleri hususlar olması halinde geri bildirimde bulunmaları istenmiştir.
65
KÖK HÜCRE VE GENETİK ÇALIŞMA GRUBU RAPORU
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
1.
Dr.Murat Öztürk
67
S.B. Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü,
Organ, Doku Nakli ve Diyaliz Hizm. Daire Başkanı
2.
Prof.Dr.Yaşar Bilgin
Türk Alman Sağlık Vakfı Başkanı
3.
Bekir Ergüner
TÜBİTAK-BİLGEM
4.
Dr.Mahmut Şamil Sağıroğlu
TÜBİTAK-BİLGEM
5.
Prof.Dr. M. Hamza Müslümanoğlu
TKHK Fatih Kamu Hast.Birl. Gen. Sekr.
6.
Dr.Abdülbaki Irmak
Erciyes Üni. Tıp Fak.
7.
Doç.Dr.Ahmet Yeşilyurt
Dışkapı Yıldırım Beyazit EAH
8.
Doç.Dr.Emre Tepeli
Pamukkale Üni.
9.
Prof.Dr.Nursel Elçioğlu
Marmara Üni. Pediyatri ve Genetik
10.
Prof.Dr.Şükrü Öztürk
İstanbul Üni. Başhekim Yard.
11.
Doç.Dr.Ali Osman Gürol
İstanbul Üni.DETAE/DİYAM
12.
Prof.Dr.Utku Ateş
İstanbul Bilim Üni.Hücre Doku Araştırma Uyg.Mer
13.
Prof.Dr.Ş.Esra Erdal
9 Eylül Üni. Biyotıp ve Genom Araştırma Mer.
14.
Prof.Dr.Gürkan Öztürk
İstanbul Medipol Üni.Hast.
15.
Prof.Dr.Y.Murat Elçin
Ankara Üni.Fen F. Biyokimya ABD Başkanı
16.
Hacer Eriş
KASAV
17.
Doç.Dr.Ahmet Yıldız
Kalifornia Berkeley Üni.
18.
Doç.Dr.Ayla Ergani
ADHP Victor Dupoy Hast.
19.
Doç.Dr.Bedri Karakaş
King Faisal SHRC-IOTF
20. Dr.Çağrı Yalgın
Tampere Üni.
21.
Doç.Dr.Çiğdem İnan Akman
Kolumbia Üni.
22.
Prof.Dr.Fahri Saatçioğlu
Oslo Üni.
23.
Yrd.Doç.Dr.Fatih Mercan
Cold Spring Harbor Lab.
24.
Yrd.Doç.Mazhar Adlı
Virginia Üni. Tıp Fak.
25.
Doç.Dr.Mustafa Ertuğrul Özbudak
Albert Einstein Tıp Fak.
26. Prof.Dr.Mustafa Tekin
Miami Üni.
27.
King Faisal SHRC
Dr.Namık Kaya
28. Doç.Dr.Nefize Sertaç Kip
Geisinger Sağlık Sistemleri
29.
Köln Üni. Hast.
Doç.Dr.Sebahattin Çırak
30. Dr.Vedat Obuz
Lotus Klinik. Allegiance Sağlık Hizmetleri,Epigenetik
31.
Ayla Annaç
Invivo Sciences, Kanser
32.
Doç.Dr.Duygu Selcen
Mayo Klinik
Görüşülen Konular:
Katılımcıların kendilerini ve çalışma alanlarını kısa olarak tanıtmalarının ardından
toplantı açıldı. Toplantıda Dr. Murat Öztürk;
Sağlık Bakanlığı’nın doku hücre alanında
yapılan uygulamaları ve ilgili güncel mevzuatlar hakkında katılımcılara bilgi verdi.
Toplantıda katılımcıların büyük çoğunluğunun Genetik ve Moleküler Biyoloji alanında çalışanlardan teşekkül etmesi sebebi
ile tartışılan konuların büyük çoğunluğunu
bu alan ile ilgili başlıklar oluşturdu. Çalışma
Grubu toplantısı esnasında aşağıdaki konu
başlıkları ve içerikleri tartışılmıştır:
1. Nadir hastalıkların genetik tanılarının
yapılmasına yönelik olarak yurt dışındaki
örneklerden bahsedildi. Bu hastalıkların tanısına yönelik olarak ülkemizde çoğunlukla
örneklerin yurt dışı merkezlere gönderildiği, bu alanda çalışma yapılması gerekliliğinden ve bu hastalardan alınan örneklerin
depolandığı ve gerek ileride yapılacak araş-
tırmalar gerekse tanıya yönelik bir havuzun
oluşturulması amacıyla dünyada biyobankaların kurulduğu ve faaliyet gösterdiği ifade edilerek, ülkemizde de benzer örneklerin oluşturulması önerisi getirildi. Konu
ile ilgili katılımcılardan gelen farklı öneriler
şunlardır;
• Biyobankaların sadece genetik amaçlı
değil tüm hastalık ve teşhis yöntemlerine
yönelik olarak düzenlenmesi gerektiği bildirildi.
• Biyobankaların kurulması ve yönetmeliklerin hazırlanması gerektiği saptandı.
• SANKO’ da genetik laboratuvarlar açılmasının planlandığı belirtildi.
• Biyobankaların Bakanlık ve TÜBİTAK tarafından kurulması ve tüm üniversitelere
hizmet verebilmesinin önünün açılması gerektiği belirtildi.
• Biyobankaların ve içerdiği örneklerin Türkiye’de olması gerektiği, Sağlık
Bakanlığı’nın bu konuda öncülük edebileceği, bu başlıktaki çalışmaları üniversiteler
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
ile birlikte yürütmesinin daha uygun olacağı
ve TÜBİTAK’ın da bu konuda partner olarak
yer alması gerektiği belirtildi.
Bunların dışında Türkiye`de “Tanı Konamayan Nadir Hastalıklar Merkezi” olarak bir
birim kurulması, buraya ülkenin değişik bölgelerinde klinik genetikçiler tarafından değerlendirildiği halde tanı konulamayan hastaların yönlendirilmesi önerildi. Bu birimin
konularında uzman klinisyenlerle bağlantı
halinde hastaları klinik yönden değerlendirmesi ve tüm genom veya eksom dizilemeyi de içerecek şekilde laboratuvar analizlerini yapan kurumlarla bağlantılı olması
gündeme getirildi. Buna benzer kurumların
ABD’de olduğu ve ülkeler için bir prestij kaynağı olduğu belirtildi.
2. Yurt dışı katılımcılar tarafından embriyonik kök hücre çalışmalarının ülkemizdeki
durumu hakkında bilgi istendi. Buna yönelik
olarak 2005 yılından beri insan embriyonik
kök hücre çalışmalarının Sağlık Bakanlığı
genelgesi ile durdurulduğundan bahsedildi. Bu konu ile ilgili Sağlık Bakanlığının embriyonik kök hücre çalışmalarına yönelik bir
düzenleme üzerinde çalıştığına dair bilgi
verildi. Embriyonik kök hücre çalışmalarına
yönelik düzenlemelerin bir an önce yapılması ve bu konuda durmuş olan bilimsel
çalışmaların hazırlanacak olan mevzuat
doğrultusunda verilecek izin çerçevesinde
yeniden başlatılmasının gerekliliği üzerinde
görüş bildirildi.
3. Tedavi amaçlı denemeler hakkında Sağlık
Bakanlığı’nın ilgili prosedürleri konusundaki soruya yönelik olarak; günümüze kadar
yapılan uygulamalar ve izin prosedürleri
hakkında bilgi verildi, Sağlık Bakanlığı’nın
onay vererek takip etmekte olduğu bazı
çalışmalardan örnekler verildi. Akut GVHD
hastalarına yönelik Mezenkimal kök hücre
uygulamalarının başta bilim komisyonunun
görüş bildirmesi üzerine vaka başına izne
tabii olarak başlandığı, akabinde görülen
fayda üzerine bu izinlerin standart prosedür haline dönüştürülerek, daha hızlı bir şekilde izinleştirildiği ve hatta bu uygulamalara yönelik SGK ödeme kapsamına alındığı
bilgisi katılımcılara aktarıldı.
69
4. Sağlık Bakanlığı bünyesindeki hastanelerde Tüp Bebek bağlantılı Preimplantasyon
Genetik Tanı Merkezi kurulması ve mevzuat çalışmalarını da Sağlık Bakanlığı’nın
yapması gerektiği söylendi. Öncelikli olarak İstanbul’da bu alanda bir merkez kurulması önerisinde bulunuldu, buna karşıt
olarak Sağlık Bakanlığı’nın sadece koordinatör olması gerektiği, bu konuya yönelik
uygulamaların üniversitelerde yapılması ve
mevzuat, ruhsat ve denetimlerin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılması görüşü de savunuldu.
5. Ülkemizin kamu alanındaki ilk preimplantasyon genetik tanı laboratuvarı Sağlık
Bakanlığı Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve
Araştırma Hastanesi Genetik Tanı Merkezi
bünyesinde 2013 yılı sonunda kurularak faaliyete geçmiştir. Bu merkezde halihazırda
kemik iliği nakli gereken bir hastalığa sahip
çocukları olan ailelere, hasta çocukları ile
doku tipi uyumlu olan embriyo seçimine
yönelik hizmetler verilmektedir. Bu hizmete ait giderler Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmakta olup şu an ödeme
kapsamında olmayan ciddi genetik hastalıkların da ödeme kapsamına alınması önerilmiştir. Ayrıca bu merkezlerce hastalık
taşıdığı tespit edilen çok çeşitli genetik
bozukluklara sahip embriyoların aslında oldukça kıymetli bir kaynak olduğu, bu embriyoların imha edilmeden çeşitli hastalıkların
tedavi ve patofizyolojisinin araştırılabilmesi amacı ile kullanılabilmesi için embriyonik
kök hücre çalışmaları ile ilgili yasal mevzuatın bilimsel ve etik kurallar içinde yeniden
düzenlenmesi böylelikle bu alanda bilimsel
araştırma ve rekabetin önünün açılması
tavsiye edilmiştir.
6. TÜRKİYE GENOM Projesi hakkında bilgi
verildi. Çalışmaların devam ettiği ve hala
yayım yapılamadığı konuşuldu. Türkiye’de
halihazırda çok az sayıda genom araştırması yapılmış olup, yurt dışında gelişmiş
birçok ülkede başlatılmış olan genom projelerine benzer şekilde bir ‘TÜRKİYE GENOM
Projesi’nin başlatılmasının hem günümüzde hastalık tanılarının genetik olarak konul-
masında hem de yakın gelecekte oldukça
önemli kazanımlar elde edilmesini sağlayabileceği belirtildi.
7. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde yürütülmekte olan MAVİ GEN – “whole genom sequencing” projesi konusunda bilgi verildi. Bu
ve benzeri Genom projelerinin Bakanlık gözetiminde yapılması gerektiği ifade edildi.
8. Doku ve Hücre Çalışmaları ve Uygulamalarına yönelik olarak Sağlık Bakanlığı bünyesinde yürütülen TÜRKÖK Avrupa Birliği
Projeleri ve konu ile ilgili mevzuat çalışmaları hakkında bilgi aktarıldı. Doku Bankacılığının önemine değinilerek, bu konuda yürütülmekte olan projeler ve yapılacak yeni
düzenlemeler ile ülkemizde hızlı ve sağlıklı
gelişmeler olacağı ifade edildi.
Toplantı süresinin kısa olması nedeniyle
katılımcıların birbirlerini daha iyi tanıma ve
olası ortak çalışma alanların saptanabilmesi için bir mail zinciri kurulması ve bu mail
ortamına katılan herkesin çalıştığı konular
ile ilgili kısa bir mail atması, akabinde birlikte çalışmaların başlatılması önerisinde bulunuldu. Bu amaca hizmet etmesi için Kök
Hücre ve Genetik başlıklarına yönelik alt
başlıkların belirlenmesine ve bu alt başlıklara yönelik yapılacak çalışma grubu toplantılarının çok faydalı olacağına karar verildi.
Alt Çalışma Gruplarının aşağıdaki başlıklar
altında oluşturulması planlandı:
Kök Hücre
1- Hücre Doku Bankacılığı
2- Kök Hücre ve Doku Uygulamaları
3-Kök Hücre ve Rejeneratif Tıp Uygulamaları
Genetik
1234567-
Tek Gen Hastalıkları
Kompleks Gen Hastalıkları
Biyobankacılık Genomik- Veritabanı
Biyoinformatik
Etik Hususlar
Genetik Danışmanlık
Kanser Genetiği
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
71
JİNEKOLOJİ VE IVF ÇALIŞMA GRUBU RAPORU
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
1.
Prof.Dr. Erol Tavmergen
Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi
2.
Prof.Dr. Sevim Aydın
TUBİTAK, SBAG Yürütme Komitesi Sekreteri
3.
İsmail Okur
S.B.SHGM
4.
Doç.Dr. Ömer Ferit Saraçoğlu
Fem-Care Kadın Sağlığı Kliniği
5.
Prof.Dr. Nuray Bozkurt
Gazi Üni.
6.
Doç.Dr. Berfu Demir
Zübeyde Hanım EAH
7.
Dr.Gülden Tunalı
Zeynep Kamil EAH
8.
Dr.Hüseyin Tayfun Kutlu
Zeynep Kamil EAH
9.
Doç.Dr. Nafiye Yılmaz
Zekai Tahir Burak EAH
10.
Dr.Ayşe Köse Sargın
Süleymaniye EAH Embriyoloji Lab.Sor.
11.
Doç.Dr Mehmet Özhan Turan
Maryland Üni.
12.
Prof.Dr. Özgür Harmanlı
Tufts Üni. Baystate Tıp Merk.
13.
Doç.Dr. Ümit Kayışlı
South Florida Üni.
14.
Dr. Serdar Coşkun
King Faisal SHRC
15.
Yrd.Doç. Zeynep Alpay Savaşan
Oackland Üni. Tıp Fakültesi
16.
Op.Dr. Selçuk Kılınç
KOEK Biyoteknoloji
17.
Doç.Dr. Utkan Demirci
Stanford Üni. BWH MIT
18.
Yard.Doç. Cengiz Karakaya
Yale Üni.
19.
Op.Dr.Gülhan Cengiz
Özel Muayenehane
73
Jinekoloji - IVF grubunda konuya ilişkin hazırlanan sorular üzerinden tartışmalar şekillenmiştir. Öne çıkan hususlar aşağıda
özetlenmiştir.
Görüş ve Öneriler:
1.
Ulusal ve uluslararası toplantıların ve konudaki deneyimli kişilerin bir araya getirilme sıklığının artırılması.
2. Uluslararası derneklerle ASRM, ESHRE,
MSRM, MEFS vb. işbirliğine gidilerek Türk
çalışma topluluklarının (gruplarının) kurulmaya çalışılmasına önderlik edilmesi.
3. Yurt dışındaki bilim insanlarının çalıştıkları konuların belirlenerek yurt içindeki
araştırma görevlisi, uzman veya öğretim üyelerinin İngilizce konuşuyor olmak koşuluyla ilgili alanlarda çalışmak
veya deneyimlerini artırmak için yurt
dışına gitmelerinin teşviki,
4. Yurt dışındaki bilim insanlarının deneyimlerini aktarmak amacıyla çeşitli toplantı, ders, laboratuvar teknikleri veya
yeni tedavi yaklaşımları gibi konularda
davetli olarak kısa veya uzun süreli ülkeye çağrılması.
5. Sağlık Bakanlığı’nın eğitim kılavuzlarında
yer alabilecek yönetmeliklerin belirlenebilmesi için yurt dışı modellerinin yerinde görülerek Türkiye’de uygulanabilirliğinin sağlanabilmesi için ilgili yerlere
çalışma seyahatleri düzenlenmesi.
6. Özellikle İVF konusunda dünyadaki bilimsel çalışmaları yakalamakla birlikte
eksik olduğu düşünülen ulusal verilerin
güncellenmesi ve paylaşımının sağlanması (etik kurullar izin verdiği ölçüde).
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
7. Sağlık Bakanlığı’nın eğitim araştırma
hastanelerinde isteğe bağlı sezaryenin
sonuçlarını (olumlu veya olumsuz) belirleyecek Kanıt düzeyi 1 (Level 1 evidence)
olan bir çalışmanın projelendirilmesi, bu
proje için TUBİTAK-NIH işbirliğinin sağlanması
8. Doğum takiplerinde protokollerin oluşturulması.
9. Pelvik taban bozuklukları ile ilgili platform kurulması (redcap).
10. Erken doğum eylemi, plasenta insersiyon anomalileri ile ilgili ekiplerin oluşturulması için Sağlık Bakanlığı’na danışmanlık verilmesi. Doğum sonu anne ve
çocuk ölümlerini azaltmak amacına yönelik acil müdahale ekiplerinin kurulması.
11. Webinar çalışmasının başlatması.
12. Kurulacak olan enstitüler arasında Üreme Bilimleri Enstitüsü’nün de yer alması.
13. İVF eğitim sertifikası için acilen düzenlemelerin yapılması, bu konuda eğitim
şekli, süresi gibi konularda yurt dışı modellerin Türkiye’de uygulanabilirliğinin
kabul edilmesi.
14. Sosyal endikasyonlu oosit dondurulmasına izin verilmesi.
15. Oosit kryoprezervasyonu konusunda
laboratuvar eğitim programlarının yapılması.
16. Yurt dışına gitmiş ve Türkiye’ye dönmüş
genç bilim insanlarının (özellikle Lab.)
çalıştıkları konularda iş imkânlarının
sağlanması.
17. Embriyoloji laboratuvarlarının internal
kontrol mekanizmalarının geliştirilmesi.
18. King Faysal Specialist Hospital and
Research Center (KFSHRC) gibi kuruluş ve üniversitelerde yapılmakta olan
ileri genetik uygulamaların ülkemizde
de yapılabilmesi için ortak çalışmaların
planlanması.
19. Sağlık Bakanlığı’nın IVF Ünitesi denetimlerinin fertilizasyon oranı, gebelik oranı
gibi kriterlerle yapılmasının sağlanması.
75
TRAVMA YÖNETİMİ ÇALIŞMA GRUBU RAPORU
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
1.
Doç.Dr.Osman Arıkan Nacar
Sağlık Bakanlığı, Acil Sağlık Hiz. Genel Müdürü
2.
Doç.Dr.Armağan Dağal
Harborview Tıp Merkezi, Anestezi-Yoğun Bakım
3.
Prof.Dr.Ahmet Çınar Yastı
Ankara Numune EAH, Genel Cerrahi-Yoğun Bakım
4.
Prof.Dr.Uğur Koçer
Ankara Numune EAH, Plastik Cerrahi
5.
Doç.Dr.Evvah Karakılıç
Ankara Numune EAH, Acil Tıp
6.
Doç.Dr.Levent Öztürk
Ankara Atatürk EAH, Anestezi ve Reanimasyon
7.
Doç.Dr.Serdar Akalın
Antalya EAH, Ortopedi
8.
Dr.Güray Demir
Bakırköy Sadi Konuk EAH, Anestezi
9.
Dr.Hayat Carus
Mehmet Akif Ersoy EAH, Anestezi
10. Dr.Gülperi Pınarcık
Yedikule Göğüs Hast. ve Göğüs Cer. EAH, Pediyatris
11.
Sağlık Bakanlığı, ASHGM
Dr.Duygu Cengiz
12. Dr.Türkay Esin
Sağlık Bakanlığı, ASHGM
13. Dr.Oğuz Cesur
Sağlık Bakanlığı, ASHGM
14. Doç.Dr.Ahmet Akyol
Sağlık Bakanlığı
15. Doç.Dr.Mesut Şahin
New Jersey Teknoloji Enstitüsü
Görüşülen Konular:
•
•
•
•
•
Türkiye’de travma hastalarının yönetimi.
ABD’de travma hastalarının yönetimi.
Harborview Tıp Merkezinde travma hastalarının yönetimi.
Türkiye’de simülasyon merkezinin fonksiyonu.
Ülkeler arası bilgi ve yönetim transferi.
Yapılan Görüşme ve Alınan Kararlar:
Görüşme Doç.Dr. Armağan Dağal’ın görev yaptığı Harborview Tıp Merkezi’nde ve
ABD’de travma hastalarının yönetiminin
nasıl yapıldığını anlatan bir sunumla başladı. Sunum sırasında soru cevaplarla travma
hastalarının yönetimi ile ilgili olarak Türkiye
ve ABD arasındaki farklılıklar değerlendirildi.
Özelinde katılımcıların görev yaptıkları sağlık kuruluşlarında travma hastalarının yönetimi anlatıldı.
ABD’de travma merkezlerinin yeterlilik düzeyine göre 1’den 5’e kadar derecelendirildiği, tüm travma merkezlerinin birbiri ile
bağlantılı olduğu, travmalı hastaların yönetiminde belli bir bölgedeki üst derece merkezin travma hastalarının genel yönetimini
sürdürdüğü, ambulans ekip çalışanlarının
eğitimlerinin de bu üst derece merkez tarafından verildiği öğrenildi.
Her iki ülkenin sistemi hastaya zamanında
ve etkili müdahale, maliyet etkinlik açısından genel olarak karşılaştırıldı. Türkiye’de
konu ile ilgili başlanmış olan bir pilot çalışma sunuldu.
Halkın travma konusunda sürekli bilgilendirilmesi gerektiği not edildi. Kısa dönemli
kampanyaların yine kısa soluklu olacağı, bu
nedenle kitlesel eğitimde devamlılığın çok
önemli olduğu vurgulandı.
ABD’de veri toplama işlemini Halk Sağlığı
dalında PhD derecesine sahip kişiler tarafından yapıldığı ve “veri kalitesine” çok
önem verildiği belirtilerek, doğru, kaliteli ve
çabuk veri elde edilmesi için modeller üzerinde tartışıldı.
Yöresel farklılıklar gözönüne alınarak bir
Türkiye Travma Haritası üzerinde önerilen
merkezlerin oluşturulmasının, aynı modelin
her yerde kullanılmasına nazaran, kaynak
ve işgücü israfını minimalize edeceği düşünüldü.
77
Sonuçta hedefin “Ulusal Travma Politikası”
olacağı ve bunun bilinci ile hareket edilmesi gerektiği üzerinde duruldu.
Hangi travma hastasının nereye gideceğine
karar verilmesinin zorluğu tartışıldı. Bu anlamda, hangi birimin yetkilendirileceği ele
alındı ve sonuçta, karar verici bir mercinin
olması gerektiği not edildi/belirtildi.
Referans merkezin asla yer sıkıntısının olmaması için, genel durumu uygun hastaların başka birimlere nakli konusunda gerekli
düzenlemenin yapılması, drenaj hastanelerinin belirlenmesi gerektiği hususu gündeme geldi.
Sürekli ve kaliteli mezuniyet sonrası eğitimler ile daha az kaynak ile daha iyi sonuç
alınacağı ifade edildi.
Medya üzerinden algı kontrolü yapılması gerektiği dile getirildi. Örnek olarak da,
ABD’de hasta hakkında hastane yetkilileri
bir basın açıklaması yapacağında olay yerinden hastanın acile ulaşımını sağlayan
heyetten yetkililerin de hazır bulunması ile
bu işin bir ekip işi olduğu algısının verildiği
belirtildi. Bu şekilde, acil kurtarma ekipleri
aracı olmaktan çıkarak doğrudan sağaltımın bir parçası olarak hak ettikleri oranda
güven ve saygıya sahip olmaktadırlar fikrine
varıldı.
Üst düzey travma merkezlerinde çalışmanın isteğe bağlı, gönüllülük prensibine dayandığından hareketle, görev tevdi edilmesi ile başarı şansının azaldığı ifade edilerek
hem gönüllülük hem da çalışan memnuniyetinin sağlanması gerektiği tartışıldı.
Birimlerde ve koordinasyon merkezlerinde ve gereğinde de ulusal olarak mortalite
ve morbidite çalışmaları gerçekleştirilerek
güncellemelerin belirli aralıklar ile yapılması
gerektiği vurgulandı. Bunların “kalite iyileştirme toplantıları” ve “hasta güvenliği ağı”
üzerinden yapılması gerektiği bildirildi.
Çok önemli olarak, kurtulması en zor hastaların bir yere sevk edilmesi durumunda, buranın hukuksal koruma altına alınması gerektiği, ABD’de uygulamanın bu
şekilde olduğu kaydedildi.
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
Karşılıklı görüşmeler sonucunda aşağıdaki kararlar alınarak toplantı sonlandırıldı:
•
•
•
Türkiye’de travma hastalarının yönetimi ile ilgili düzenlemeler yapılması
hastaların hayatta kalım ve sakatlıklarının önlenmesi açısından bir gerekliliktir.
Hastaneler fiziki alt yapı, donanım
ve en önemlisi, deneyimli sağlık personeli yeterliliğine göre değerlendirilerek 1., 2. ve 3. derece travma
merkezleri olacak yeterliliğe sahip
olanlar belirlenmelidir. Bu sınıflama
yapılırken uluslararası standartlar kullanılmalıdır.
Hastane öncesi travma hastalarının
travma skorlanmaları yapılmalı, hastalar bu skorlara göre en yakın değil
en uygun hastaneye nakledilmelidir.
Bu konuyla ilgili algoritmalar oluşturulmalı,
sahada görev yapan ambulans çalışanları
ve travma merkezi olarak belirlenen hastanelerin çalışanları bu konuda eğitim almalıdır. Travma merkezi olarak belirlenen
79
hastanelerde, ambulans ekip çalışanları da
belirlenen sürelerle ve belirlenen aralıklarla
tekrarlayan aktif görev yaparak hastanın
hastaneye devri sonrasın gidişatı bilerek
getirilecek hasta resüsitasyonunun sonuçlarına vakıf olmalı, güncel yaklaşımları takip
etmelidir.
•
Travma hastalarının yönetimi, bugünkü
konjonktürde Bakanlık politikası olarak
belirlenmeli, sürdürülebilirliği ve etkinliği de halihazırda Bakanlıkça denetlenmelidir.
•
Gerekli ön çalışma Kamu Hastaneleri
Kurumu, Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve Sağlık Politikaları Kurulu başta olmak üzere ilgili
birimlerle birlikte yapılmalıdır.
•
Pilot bir ilde ilk çalışmanın yapılarak sonuçlarına göre ülkede yaygınlaştırılması daha uygun olacaktır.
•
Harborview Tıp Merkezi ve Sağlık Bakanlığı arasında bir protokol yapılarak
karşılıklı yerinde değerlendirme yapılabilmesi uygulama basamaklarında hızlı
ilerleme sağlayacaktır.
KARDİYOLOJİ VE KALP DAMAR CERRAHİSİ
ÇALIŞMA GRUBU RAPORU
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
1.
Prof.Dr.Murat Tuzcu
Kleveland Klinik, ABD
2.
Prof.Dr.Mustafa Paç
Ankara Yüksek İhtisas EAH
3.
Prof.Dr.Erol Şener
Ankara Yıldırım Beyazıt Üni.,
4.
Doç.Dr.Hikmet Selçuk Gedik
Ankara Numune EAH
5.
Prof.Dr.Ali Ekber Erdoğan
Giessen Üni.,
6.
Prof.Dr.Aydın Çeçen
Central Michigan Üni.,
7.
Doç.Dr.Serdar Demirel
Heidelberg Üni.,
8.
Doç.Dr.Tolga Atilla Şağban
Erlangen Üni.,
9.
Dr.Olcay Aksoy
Kalifornia Los Angeles Üni., (UCLA)
10.
Dr.Erol Tülümen
Mannheim Üni.,
11.
Dr.Servet Duran
Maasstad Hastanesi
12.
Dr.Şakir Akın
Erasmus Tıp Merkezi
13.
Dr.Canan Yılmaz
SB, DISAB
Bu Çalışma Grubu toplantısında aşağıdaki
görüşler ve öneriler ileri sürüldü. Bu raporun
amacı, tüm görüş ve önerilerin üstünde anlaşma sağlanmamış olsa da yurt dışından ve yurt
içinden toplantıya katılan hekimlerin kısıtlı zaman el verdiği ölçüde önemli gördükleri konular üstündeki düşüncelerini aktarmaktır.
Görüşülen Konular ve Öneriler:
1. Yurt dışında çalışan hekimlerin Türkiye’de
çalışabilmelerinin önünde denklik konusunda sorun bulunmaktadır. Yurt dışında ihtisas eğitimlerini tamamlamış olan hekimlerin,
Türkiye’de ihtisas denkliklerinin tanınması ayrıca mecburi hizmet yükümlülüğünden de muaf
tutulması, bu konudaki yasal düzenlemelerin
tekrar değerlendirilmesi, Türkiye’de kısa/orta
vadeli çalışmaların yürütülebilmesinin önünün
açılması açısından faydalı olacaktır.
Öneri: YÖK tarafından yurt dışında akredite
edilmiş üniversite ya da eğitim merkezlerinin belirlenmesi, listelerin güncellenmesi, kurumların bu veri tabanında yer alması, denklik
konusunda yürütülmekte olan işlemlerin süresini kısaltacak, gecikmelerden kaynaklanan
sıkıntıları azaltacaktır.
2. Uluslararası düzeyde, Kardiyoloji ve Kalp
Damar Cerrahisi alanında çalışan Türk sağlık
profesyonellerinin irtibat kurabilecekleri dinamik yapıda bir platformun oluşturulması ve
üyelerinin bu platform üzerinden işbirliği çalışmaları yürütebilmesi, karşılıklı bilgi paylaşımlarını yapabilmelerine olanak sağlayan yapısının
sürdürülmesi, network’ün kapsayıcılığı konusunda dinamizminin sürdürülmesi, ilişkileri ve
paylaşımları artıracaktır.
Öneri: Bu konuda her ülkeden bir irtibat kişinin
belirlenmesi, ülkeler düzeyindeki katılımı da
81
artıracaktır. Türkiye’den Prof.Dr. Mustafa Paç,
ABD’den Dr. Olcay Aksoy, Almanya’dan Dr. Ali Ekber Erdoğan, Hollanda’dan Dr. Şakir Aydın, adı
geçen ülkelerde alanlarındaki akademisyen ve
hekimler ile irtibat kurmak üzere odak nokta
olarak belirlenmiş ve bu ülkelerdeki diğer meslektaşlarını bu kurultay zemininde, adı geçen
platform ile tanıştırma ve iletişime geçmeleri
konusunda görev üstlenmişlerdir.
Başlangıçta Sağlık Bakanlığı ya da üniversite
çatısı altında kurulacak olan birliğin, çalışmalar belli bir aşamaya geldiğinde bu çatıdan ayrı
olarak küresel düzeyde ve daha sivil bir yapıda
sürdürülmesi (vakıf gibi) faydalı olacaktır.
3. Türk Tıp Dünyası Kurultayı ile dünyadaki
Türk Profesyonellerinin bir araya gelmiş olması,
ülkemiz için bu alanda atılmış olan çok önemli
bir adımdır. Mutlaka tekrar(lar)ı gerçekleştirilmelidir.
Öneri: İlki yapılan Kurultayın devamında gerçekleştirilecek olan diğer toplantıların zamanının daha erken bir dönemde belirlenerek ilgililere duyurulması, daha kapsamlı hazırlıklarının
yapılmasını sağlayacaktır. Ayrıca toplantı süresinin daha uzun tutulması, gündemin önceden belirlenmesi, katılımı artıracağı gibi daha
kalıcı ve verimli sonuçlar da ortaya koyacaktır.
4. Almanya’dan bir katılımcı; uygulama sayıları üzerinden bir ödüllendirme sisteminin,
gerekliliği tartışılacak uygulamaların yapılmasına neden olabildiğini, özel sigorta şirketlerinin,
tıbbi uygulamalarda “komplikasyonların ortaya
çıktığı uygulama ve uygulayıcıların takibi sistemi” ile kaliteyi izlediğini dile getirmiştir.
Öneri: Kardiyoloji ve KVC uygulamalarının kalitelerinin izlenmesi için öncelikle kardiyoloji
ve KVC uygulamalarının kalite ölçütlerinin be-
lirlenmesi ve bu ölçütler kapsamında bir veri
tabanının oluşturulması, kalite kontrolünün
yaygınlaşmasını sağlamak açısından önem arz
etmektedir. Bu, sunulmakta olan sağlık hizmetinin kalitesini etkileyen, “insentive” (ödüllendirme-bonus) ve “sadece maaş karşılığı” çalışma sistemlerinin neden olduğu sorunları da
ortadan kaldırabilir.
Sağlık hizmetlerinde nicelik yerine altyapı kalkınması (bina, cihaz, teknolojik ilerlemeler vb.)
ile birlikte çalışan doktor ve hemşire niteliğinin
artması kaliteyi de artıracaktır. Dr. Olcay Aksoy
Kalite iyileştirilmesi özel sigortalara bırakılmayacak kadar ciddi bir konudur. Bu amaçla her
sağlık biriminde sorumlu kişi ve üniteler kurulmalı ve ulusal kurallar çerçevesinde kalite iyileştirme çalışmaları yapılmalıdır. Prof.Dr. Murat
Tuzcu
5. “Anjiyoplasti merkezlerinin açılması, cerrahi desteği bulunmayan merkezlerde anjiyoplasti uygulamaları yapılması” çalışmaları daha
ayrıntılı olarak tekrar ele alınmalı, çalışmalardan önce mutlaka kapsamlı ve ayrıntılı olarak
kalitenin izlenmesi, komplikasyonların değerlendirilmesi gibi saha araştırmaları/çalışmaları
yürütülmelidir.
Öneri: Bu konuda ABD ve Avrupa’daki merkezlerden elde edilen verilere dayanarak karar vermemek gerekir. Türkiye’de girişimci kardiyoloji
kalite alanındaki verileri, cerrahi desteği olan
ve olmayan merkezlerin mortalite ve morbidite oranları karşılaştırılıp, operatörlerin spesifik
olarak girişimsel kardiyoloji eğitiminden geçip
geçmediği göz önüne alınarak yerinde cerrahi
desteği olmayan merkezlerde anjiyoplasti yapılıp yapılamayacağı karara bağlanmalıdır.
6. Türkiye’de KVC alanında nicelik oldukça
yeterli düzeydedir. Şöyle ki ülkemizdeki KVC
merkezi sayısı 270 iken bu sayı Almanya’da
sadece 70 KVC merkezi düzeyindedir. Ancak
uzmanlıkların ve bununla birlikte sunulmakta
olan sağlık hizmet kalitesinin nitelik olarak
da artırılması gerekmektedir. Örneğin bir
çok ülkede bir üst dal uzmanlığı olarak kabul edilen “Kalp Yetersizliği” alanı Türkiye’de
henüz istenilen düzeyde olmayıp, bu alanda
mutlaka daha ayrıntılı protokoller ile eğitimlerin düzenlenmesi, müfredat ve branş eğitimlerinde buna yer verilmesi gerekmektedir.
a. Dr. Olcay Aksoy (UCLA) kardiyoloji alanında yurt dışında eğitim almak isteyen
Tıp Fak. öğrencileri, kardiyoloji asistan
ya da uzman hekimlerin eğitimleri konusunda mutlaka destek olmak istemektedir. Bununla ilgili kurulacak komisyon,
program oluşturulması gibi konularda
yardımcı olmak istemektedir.
7. Türkiye ile birçok Avrupa ülkesi arasında uzmanlık alanları açısından var olan fark-
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
lar bir başka tartışma konusuydu. Özellikle
kalp cerrahisi ve vasküler cerrahi birlikteliği
konusunda farklı görüşler ifade edildi. Uzmanlık alanı vasküler cerrahi olan Doç.Dr. Serdar Demirel Türkiye’de kardiyovasküler cerrahi
kalp cerrahisi ile damar cerrahisi branşlarını bir
uzmanlık dalı olarak kabul edildiğini ve bunun
sakıncaları olduğuna değindi. Vasküler cerrah
olarak çalışmakta olduğu Almanya’da ve başka bir çok Avrupa ülkesinde kardiyak cerrahi
ve vasküler cerrahi iki ayrı bağımsız uzmanlık
alanı olarak kabul edilmektedir. Diğer alanlarda
da üst uzmanlık alanları spesifik sertifikasyon
gerektiren uzmanlık alanları olarak kabul edilmektedir.
Oturumun bu bölümünde katılımcılar kapsamlı fikir alışverişinde bulunmuş ve grup ile tecrübelerini paylaşmışlardır. Doç.Dr. Demirel ve
diğer bazı katılımcılar damar cerrahisinin ayrı
bir ana uzmanlık dalı olarak tanınması ve genel cerrahi üzerine bir yan dal olarak eğitiminin
veriliyor olması gerektiğini ifade etmişlerdir.
Bu değişikliğin ülkemizi bu alanda Avrupa standartlarına yaklaştırmak konusundaki önemli
bir adım olacağını belirtmişlerdir. Ayrıca bu
değişikliğin ülkemizde damar cerrahi olarak
çalışmakta olan genel cerrahların özlük haklarını kısıtlamayı kaldıran bir düzenleme olacağını eklemişlerdir. Doç.Dr. Demirel VC`nin
Türkiye’deki geleceğini tartışırken mutlaka
yurt içinden Genel Cerrahi camiasından oluşan Vasküler Cerrahi uzmanlarının bulunması
gerektiğini belirtti. Ayrıca Doç.Dr. Demirel bu
konudaki görüşlerini ayrıntısıyla açıkladığı konunun bilimsel tartışma zeminini içermekte
olduğunu düşündüğü metni ekte Sağlık Bakanlığı yetkililerine iletmek istemiştir.
Diğer bazı katılımcılar bu konunun ilgili tüm
tarafların temsil edildiği bir toplantıda tartışılmasını uygun gördüklerini belirttiler.
Branşlaşma düzeyleri ülkelerin insan kaynakları, lojistik imkânları ile birlikte değerlendirilmesi gerektiğinin ve maliyet etkililik dengesinin
gözetilmesinin önemli olduğunu vurguladılar.
Çalışma grubunda Türkiye’den katılan kardiyovasküler cerrah Prof.Dr. Erol Şener iki disiplinin
tek uzmanlık alanı olmasının yararlarına değindiği toplantıda yurt dışından Kalp ve Damar
Cerrahisi uzmanlarının, yurt içinden ise Kardiyoloji uzmanlarının bulunmamasının ortak görüş bildirmeye engel olduğunu belirtti. Ayrıca
bu konudaki görüşlerini ayrıntısıyla açıkladığı
konunun bilimsel tartışma zeminini içermekte
olduğunu düşündüğü metni ekte Sağlık Bakanlığı yetkililerine iletmek istemiştir.
Ekler:
Ek Belge – Doç.Dr. Serdar Demirel
Ek Belge – Prof.Dr. Erol Şener
83
Doç.Dr.Serdar Demirel
4 Kasım 2014 Salı
Vasküler Cerrahi Uzmanlığı için öneriler
Avrupa Tıp Uzmanları Birliği (UEMS) vasküler
cerrahiyi kafatası içindeki ve kalpteki damarlar hariç vücuttaki tüm damar hastalıklarının tanı ve tedavisi ile uğraşan cerrahi
dal olarak tanımlamaktadır. Vasküler cerrahi 1950’i yıllardan itibaren gelişme gösteren
bir bilim dalıdır. Özellikle son yıllarda teknolojinin de bu bilim dalına sağladığı katkılarla,
gelişim yüksek bir hıza ulaşmıştır. Yıllarca
kardiyovasküler, kardiyotorasik ve genel
cerrahinin yan dalı olarak görülen vasküler
cerrahi artık birçok gelişmiş ülkede ana uzmanlık dalı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Avrupa’daki gelişmesine bakıldığında, vasküler cerrahinin ilk olarak 1996’da European
Board of Vascular Surgery’nin kurulması ile
beraber bir uzmanlık dalı olarak tanımlandığını görmekteyiz. Avrupa Uzman Doktorlar
Birliği UEMS ise vasküler cerrahiyi 2004’te
ana uzmanlık dalı olarak tanımlamıştır. Avgerinos ve ark (1)’nın 2013’te yayınladığı
araştırma yazısında farklı Avrupa ülkelerindeki vasküler cerrahinin yapılanmasına
dikkat çekilmektedir. Bu araştırmaya dahil
edilen 31 Avrupa ülkesinin 18’inde vasküler
cerrahi bağımsız bir ana uzmanlık dalı
olarak görülmektedir. Buna ek olarak yazının yayınlandığı dönemde İngiltere’de ana
uzmanlık dalı olarak kabul edildiği ve İsveç,
Polonya ve İrlanda’da da aynı yolda olduğu
ifade edilmektedir. Vasküler cerrahinin yan
dal olarak kabul edildiği 9 ülke bulunmaktadır. Burada dikkat çekici nokta vasküler
cerrahi yan dalının tüm ülkelerde genel
cerrahi ihtisası üzerine olduğudur (Tablo-1). Bunun altında yatan neden birçok vasküler girişimin karın kesisi ve laparotomi ile
yapıldığı ve bu eğitimin genel cerrahi ihtisası sırasında alındığıdır. Bu eğitimden zayıf
bir cerrahın malpraktis riski ile karşı karşıya kalması olasıdır. Bu tabloda diğer dikkat
çekici nokta ise tüm Avrupa ülkeleri arasında sadece Türkiye’de vasküler cerrahinin
genel cerrahi eğitimi sonrası yapılmadığı
gerçeğidir. Oysa vasküler cerrahinin yan dal
olarak kabul edildiği ülkelerin çoğunda vasküler cerrahi yan dalı eğitimi genel cerrahi
sonrası yapılmaktadır (2).
ABD’de vasküler cerrahi eğitiminde üç farklı program uygulanmaktadır. Son yıllarda
bağımsız ana uzmanlık dalı olarak kabul
edildiği program içinde 5 yıllık eğitim söz
konusudur. Bu program içinde aday 2 yılını
genel cerrahi kliniklerinde geçirmektedir.
Diğer iki eğitim programında da genel cerrahi üzerine yan olarak görülmektedir. Bir
tip programda 5 yıllık diğerinde 3 yıllık genel cerrahi eğitimi üzerine vasküler cerrahi
yandalı eğitimi öngörülmektedir (3).
Asya ülkelerindeki durum da benzerdir.
Damar cerrahisi Tayvan, Kore’de genel cerrahinin üzerine; Japonya ve Tayland’da kardiyovasküler cerrahi içinde yapılmaktadır.
Hong-Kong’da ise vasküler cerrahi genel
cerrahlar tarafından yapılmaktadır.
Uluslararası arenada da durum pek farklı görülmemektedir. Vasküler cerrahi ana
uzmanlık dalı olarak veya çoğunlukla genel
cerrahi ender olarak da sadece kardiyotorasik cerrahi yan dalı olarak görülmektedir.
Toplama bakıldığında ülkelerin %44’ünde
ana uzmanlık dalı, %30’unda yan daldır. Kalan grupta ise tanımlanmamıştır (3). Farklı
ülkelerdeki uygulamalar özetlendiğinde bu
çalışmada şu tablo ortaya çıkmaktadır: Bugün vasküler cerrahi gittikçe artan oranlarda ana uzmanlık dalı olarak kabul edilmektedir. Yandal olarak tanımlandığı ülkelerde
ise genel cerrahi üzerine eğitim verilmektedir. Daha ender olarak Kalp Damar Cerrahisi içinde yer almaktadır (Tablo-2).
Vasküler cerrahinin durumu Türkiye’de karmaşa halindedir. Vasküler cerrahi Türkiye’de
genel cerrahlar ve kalp-damar cerrahları tarafından yapılmaktadır. İstanbul Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi’nde genel
cerrahi kliniklerinde bu bilim dalına gönül
vermiş hocalarımız bulunmaktadır. Gerek
yurt içi gerekse yurt dışı vasküler cerrahi
derneklerinin kuruluşlarında bulunmuş, bu
derneklerde başarılı hizmetler vermiş ve
yurt dışı kongrelerde ülkemizi başarı ile davetli konuşmacı ve tartışmacı olarak temsil etmişlerdir. Damar cerrahisi 18 Temmuz
2009’da yayınlanan “Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği” içinde
genel cerrahi yan dalı olarak ilan edilmiştir.
Burada öngörülen eğitim genel cerrahi ihtisası üzerine 2 yıllık yan dal eğitimidir. Bu yönetmelik kalp-damar uzmanlarının damar
cerrahisi yapmasını engellememektedir
ancak bu bilime ömrünü adamış hocalarımızın da resmi olarak yetkin kılınmasına ve
genel cerrahi eğitimi alanlarında uygun yan
dal eğitimi sonrası damar cerrahı olmalarına imkan tanımıştır. Bu düzenlemeler kalp
ve damar cerrahlarının damar cerrahisi
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
çalışmalarını engellemeyecek olmasına
rağmen bu yönetmeliğe Türk Kalp Damar
Cerrahisi Derneği dava açmış ve itiraz etmiştir. Bu da tüm dünyanın eğilim gösterdiği ve uyguladığı yaklaşımı engellemiştir.
Ülkemizde var olan bu karmaşanın, damar cerrahisinin gelişmesini sekteye uğrattığı açıktır. Sağlık Bakanlığı’nın himayesinde TUKMOS bünyesinde çalışmalarına
başlamış olan vasküler cerrahi müfredatı
çalışmaları da böylelikle durdurulmuştur.
Mevcut durum yurt dışında damar cerrahı olarak çalışmakta olan ve ülkesine dönmek isteyen hekimlerimiz için bir engeldir.
Denklik sorunun yanı sıra bulunduğu ülkede
genel cerrahi eğitimi sonrası damar cerrahisi yandalı yapmış olan biri, Türkiye’de
akademik olarak çalışıp doçentlik sınavına girdiğinde kalp cerrahisinden de
sorumlu tutulmaktadır. Bu da mevcut
ihtisaslaşma sisteminin ortaya çıkardığı
sorunlardan biridir. Avrupa Birliği’nde yeni
katılan ülkelerle benzer problemlerin yaşanmaması adına birlik içinde bu konuda
çalışmalar yapılmaktadır. Avrupa Birliği’ne
aday ülkemizin de adaylık süreci içinde bu
hazırlıkları tamamlamış olmasının gerektiğine inanıyorum.
Tüm bu gerekçelerin yanı sıra bilimsel gerçeklerde damar cerrahisinin bağımsız bir
ana uzmanlık dalı veya genel cerrahi üzerine bir yan dal olarak kabul edilmesinin gerekliliğini göstermektedir. Damar cerrahisi
eğitiminin bu şekilde değişmesi ile sağlık
hizmetinin çok daha kaliteli verilmesi ön
görülmektedir. ABD’de aort anevrizması
ameliyatlarında damar cerrahlarının girişimleri sonrasında diğer cerrahlara göre
mortalite ve morbidite oranlarının düşük
olduğu tespit edilmiştir (4). Benzer sonuçlar karotis endarterektomisi, ve periferik
damar girişimleri sonrası da görülmektedir (5). Sağlık harcamalarının hızla artmakta olduğu günümüzde daha etkin maliyetli
bir sağlık hizmeti verilmesinin birinci kuralı
morbiditenin önlenmesidir. Bu anlamda
damar cerrahisi eğitiminin günümüz koşullarına ve temayülüne uygun şekilde düzenlenmesi azami önem taşımaktadır. Damar
cerrahisinin son 20 yılda geçirdiği evrimin
önemli bir basamağı endovasküler girişimlerdir. Endovasküler girişimler artık sadece
radyologların elinde yapılan girişimler olmaktan çıkmış, yurt dışında ağırlıklı olarak
damar cerrahları tarafından yapılmaktadır.
Bu nedenle uzmanlık eğitiminin bir parçasıdır ve eğitim uzun zaman gerektirmektedir.
Damar cerrahisi eğitimi içinde endovasküler girişimlerin ve açık arter cerrahisinin
yanı sıra damar cerrahisi konusu içine giren
ven hastalıkları ve lenf hastalıkları da önemli bir yer tutmaktadır. Tüm bu eğitimlerin
zaten ağır bir yükü olan kalp cerrahisine eklenmesi, eğitimin kalitesini düşürmekte ve
sonucunda uzman olmuş kişilerin bilgi ve
becerisini kısıtlamaktadır.
Her geçen gün yaşlanan toplum için damar
cerrahisinin önemi artmaktadır. Ülke bütçesinde büyük oranda yük getirmektedir.
Sayısı artış göstermekte olan aterosklerotik hastalarda olası komplikasyonların önlenmesi, diyabetli hastaların majör amputasyonlardan korunması, venöz emboliye
bağlı ölümlerin önüne geçilmesi ve gereksiz varis ameliyatlarının önüne geçilmesinin en etkin yolu damar cerrahisi eğitiminin dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi
uygun şekilde yapılmasıdır. Bu çerçevede
damar cerrahisinin ayrı bir ana uzmanlık
dalı veya genel cerrahi üzerine bir yan dal
olarak eğitiminin veriliyor olması ülkemizi bu alanda Avrupa standartlarına yaklaştırmak konusundaki en önemli adım
olacaktır. Bu ülkemiz kalp ve damar cerrahlarının özlük haklarını kısıtlama yapmayan bir düzenleme olacaktır.
Kaynaklar:
1.
2.
3.
4.
5.
Avgerinos ED; European Vascular Surgeons
in Training (EVST) Writing Committee. Vascular training profiles across Europe. Eur J
Vasc Endovasc Surg. 2013 Dec;46(6):719-25.
doi: 10.1016/j.ejvs.2013.08.003.
Liapis CD1, Avgerinos ED, Sillesen H, Beneddetti-Valentini F, Cairols M, Van Bockel JH,
Bergqvist D, Greenhalgh R. Vascular training
and endovascular practice in EuropeEur J
Vasc Endovasc Surg (2009) 37, 109-115
Cronenwett JL1, Liapis CD. Vascular surgery training and certification: an international perspective.
Tu JV, Austin PC, Johnston KW. The influence of surgical specialty training on outcomes of elective abdominal aortic aneurysm surgery. J Vasc Surg 2001; 33:447-52
Pearce WH, Parker MA, Feinglass J, Ujiki M,
Manheim LM. The importance of surgeon volume and training on outcomes for
vascular surgical procedures. J Vasc Surg
1999; 29:768-76
85
Tablo-1 Avrupa’da damar cerrahisi
Ülke
Süre (yıl)
Genel Cerrahi
Damar Cerrahisi
Kardiyotorasik C.
Toplam
3
1,5
0-1
2
3
1-3
2
3
1.5
0.5
2
2
1
1
4
2
1
3
3
4
6
3
3
3-5
4
3
4
4
3
3
5
3.5
2
4
4
5
1
0
0
0
0
0
0
1
0.5
0.5
0
0
0
0.5
0
0
0
0
7
5.5
6
5
6
6-8
6
7
6
5
5
5
6
5
6
6
5
8
6
6
4
3.5-6
6
5
5
6
3
3
2
2
3
2.5
2
3-4
2-4
5
0
0
0
0
0
0
0
0
0
9
8
6
6.5-9
8.5
7
8-9
8-10
8
4
6
2
2
0
6
1
2
1
0
0
2
0
0
1
4
5
0
5
8
4
6
5
8
Bağımsız Ana
Uzmanlık Olan Ülkeler
Kıbrıs
Çek Cumhuriyeti
Danimarka
Estonya
Finlandiya
Fransa
Almanya
Yunanistan
Macaristan
İtalya
Latviya
Letonya
Portekiz
Romanya
Sırbistan
Slovakya
İspanya
İngiltere
Yan Dal Olan Ülkeler
Avusturya
Belçika
Hollanda
Norveç
Polonya
Sırbistan
İsveç
İsviçre
Ukrayna
Uzmanlık Olmayan Ülkeler
Arnavutluk
İrşanda
Rusya
Slovenya
Türkiye
İngiltere
Kaynak: 1. Avgerinos ED; European Vascular Surgeons in Training (EVST) Writing Committee.
Tablo-2 Dünyada damar cerrahisi
Ülke
DAMAR CERRAHİSİ EĞİTİMİ
Çin
Hong kong
Hindistan
Japonya
Dal değil (Eğitim Genel Cerrahide)
Dal değil (Eğitim Genel Cerrahide)
Yan dal
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
87
Yan Dal
Bağımsız
Genel Cerrahide Damar Cerrahisinde
olma yılı ana dal olma yılı geçen süre
geçen süre
2001
Dal değil(Eğitim Göğüs kalp cerrahisinde ) Bağımsız ana dal
2005
-
5
7
3
2
3
2005
5
3
3
2
3
4
2
5
2
4
6
6
4
3
2
2
3
2
3
3
6
7
1
6
5
2
6
2
1
5
6
5
5
3
2
2
3
2
3
2b
2
4
4
5
3
4
3
4
2
2
4
2
3
4
2
4
4
2
3
0
8
2
Tayvan
Avustralya/
Yeni zelanda Bağımsız ana dal
1997
2002
Arjantin
Dal değil (Eğitim Genel Cerrahide)
Brezilya
Bağımsız ana dal
2003
2003
Kanada
Yan dal
1983
A.B.D.
Bağımsız ana dal
1982
2005
Meksika
Yan dal
1985
Avusturya
Yan dal
1996
Belçika
Dal değil (Eğitim Genel Cerrahide)
Hırvatistan Yan dal
1994
Kıbrıs Rum K. Bağımsız ana dal
1986
1990
Çek Cum.
Bağımsız ana dal
1989
1989
Danimarka Bağımsız ana dal
1983
2000
Finlandiya
Bağımsız ana dal
1999
1999
Fransa
Bağımsız ana dal
1980
1988
Almanya
Bağımsız ana dal
1978
2005
Yunanistan Bağımsız ana dal
1989
1989
Macaristan Yan dal
1980
İrlanda
Dal değil (Eğitim Genel Cerrahide)
İtalya
Bağımsız ana dal
1974
1974
Hollanda
Yan dal
1985
Norveç
Yan dal
1986
Portekiz
Bağımsız ana dal
1987
1987
Rusya
Dal değil (Eğitim Genel Cerrahide)
Slovakya
Bağımsız ana dal
1986
2004
İspanya
Bağımsız ana dal
1978
1978
İsveç
Yan dal
2006
İsviçre
Yan dal
2002
Türkiye
Dal değil
(Eğitim Genel Cerrahi ve Kalp damar cerrahi içinde)
İngiltere
Dal değil (Eğitim Genel Cerrahide)
-
Kaynak: Cronenwett JL. Liapis CD. Vascular surgery training and certification: An international perspectiveJ Vasc
Surg 2007;46:621-9
Prof.Dr. Erol Şener
Türkiye`De “Periferik Damar Cerrahisi’nin”
Gereksizliğinin ve Yanlışlığının Nedenleri
Periferik Damar Cerrahlarının yapacağı işi
şu anda Kalp-Damar Cerrahları yapmaktadır. Ve..
1- Günümüz itibariyle 1200, mevcut eğitimdeki asistanların sayısına göre de 2015 yılında
1500 civarında kalp- damar cerrahi uzmanı
olacaktır. Şu anda Edirne’den Hakkari’ye kadar tüm illerde Kalp-Damar Cerrahisi uzmanı
bulunmaktadır. Günümüzde Kalp hastalıklarının pek çoğu kardiyologlar tarafından tedavi
edilebilmekte ve Çocuk Kalp cerrahisi de ayrı
bir dal olmuş iken Kalp ve Damar Cerrahlarının
belli başlı çalışma alanı damar hastalıklarıdır.
Sağlık Bakanlığının yaptığı bir çalışmaya göre
de Kalp-Damar cerrahları çalışma zamanlarının %60’ını damar hastalıklarına ayırmaktadır.
Dolayısıyla işgücü ve insan kaynağı açısından
ülkenin yakın gelecekte VASKÜLER cerrahlarına ihtiyacı yoktur.
2- Şu an Türkiye de tartışılmış ve önerilmiş eğitim şeklini düşünülerek konuşacak
olursak:6 yıl boyunca hergün damar görerek
yetişen bir kalp-damar cerrahıyla, 4 yıl olan
genel cerrahi eğitimi boyunca hiç damar
görmeksizin(maalesef Türkiye`deki eğitim
böyle ve rotasyonlar dahi tam yapılamıyor)
yetişen bir genel cerrahın sonradan sadece 2
yıl süreyle alacağı damar cerrahisi eğitimiyle
yetkin ve etkin damar cerrahı olacağını ve kaliteli sağlık hizmeti verebileceğini düşünmek
mümkün değildir. Dolayısıyla damar cerrahisinin ayrı bir yandal olması yetersiz eğitim almış, bilgi beceri ve damar cerrahisi deneyimi
az olan damar cerrahlarının ortaya çıkmasına
neden olacağından insanların yararına olmayacaktır.
3- Dolaşım sistemi kalp ve damarlarıyla bir
bütündür. Bu sistemde herhangi bir damar
hastalığının sistemin tümünü etkilemiş olması %60 oranında ihtimaller dahilindedir. Ayrıca
temel eğitimi Kalp-Damar cerrahisi olan bir
uzmanla, temel eğitimi Genel Cerrahi olan bir
uzmanın damar hastalıklarına yaklaşımı çok
farklıdır. Kalp-Damar cerrahı bacak veya beyine giden damarın tıkanıklığı ile gelen hastada
büyük olasılıkla kalp koroner damar hastalığı olacağını düşünerek, bunu araştırır, tedavi
eder. Sonra periferik damara müdahale eder.
Sınırda bir varis hastalığında ileriyi düşünerek,
bacak toplardamarını korumaya çalışır. Genel
Cerrahiden sonra Damar cerrahisi uzmanlığı
doğrudan o andaki öne çıkan probleme yönelinecek, sistemik yaklaşımı göz ardı edilebilecektir.
Kalp-damar cerrahisi her durumda dolaşım
sisteminin bütününe bakar. Kalp ve Damar
cerrahisi içindeki damar cerrahisinin esası
daha komplike olan ve kalp cerrahisinden ayrılamayacak olan göğüs içi ve göğüs içi+karın
içi ana atardamar balonlaşmaları, şahdamarı
darlıkları ve bacak damarı tıkanıklıkları vb hastalıklardır. Tüm bu hastalıklarda ortak bozukluk
damar sertliği olup koroner arter hastalığı ile
birlikte olma olasılığı %60’lara yaklaşmaktadır.
Yani bu tarz damar hastalıklarını koroner anjiyografi yapmadan ameliyat edemezsiniz. %20
hastayı aynı anda kalp+damar girişimi yapmak
zorunda olduğunuz bu hasta grubunda gözü
kapalı kalp açısından değerlendirmeden bu işi
yaparsanız %10-15 ölümü kabullenmeniz gereklidir. Yine bazı göğüs ve karın ana atardamar girişimlerinde, bazı acil durumlarda kalp
akciğer makinesi gereklidir. Bunun tecrübesi
ve kullanımı kalp-damar cerrahisi branşındadır. Bu durumlarda hasta mağduriyeti ve
ölümlerine yol açılması kaçınılmaz olacaktır.
Dolayısıyla, temel eğitimi Kalp-Damar cerrahisi olan bir uzmanla, temel eğitimi Genel Cerrahi olan bir uzmanın damar hastalıklarına yaklaşımı çok farklıdır.
Bu aşamada iyi niyetli bir yaklaşımla ve damar
hastalıklarının tedavisi konusunda ilerlemelerde göz önüne alındığında, Damar cerrahisi
ancak Kalp-Damar cerrahisine ilave bir üst uzmanlık alanı ile daha spesifik hale getirilebilir.
Temel kalp-damar eğitimli olanlar bu konuda
daha başarılı olacaktır.
4-Yabancı ülkelerin birçoğunda, aşırı yan
dallanmaların ortaya çıkardığı sorunları çözmek için “Ortak Alan Yapılanması” veya “Seçici
yaklaşım yerine Sistematik yaklaşım” adı altında yeni fakat bir nevi geriye dönüş çalışmaları
başlamıştır. Bu konuda ülkemizde de Yüksek
Öğretim Kurulu tarafından yapılan çalışmalar
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
vardır. Çünkü görülmüştür ki bu aşırı yandallanmalar insanı bir bütün değil sadece bir
organdan ibaret gibi gören uzmanlık alanlarının ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Tıptaki aşırı dallanma, tıbbın temel mantığı
olan bütüncül yaklaşıma engel oluşmasına
yol açarak insan sağlığına zarar veren veya
tehdit eden tıbbi organizasyonlara yol açmaktadır. Diğer ülkelerin düştüğü yanlışa
Türkiye’nin düşmemesi ve söz konusu ülkelerin yaptığı yanlış uygulamaları ve geri dönüş çabalarını yaşamaması gerekir.
Son olarak yakın zamandaki bir makaleden
alınmış De Bakey in de görüşünü yansıtan
aşağıdaki görüşlere dikkatinizi çekmek isterim.
A.B.D’de ilk kalp cerrahların çoğu genel cerrah, göğüs cerrahi ve damar cerrahı olarak
başlamış ve çoğu hem kalp hem de damar
alanına katkıda bulunarak kalp-damar cerrahi olmuştur. Michael E.DeBakey “Journal of
Vascular Surgery Dergisi’nin kurucu editörüdür. Onun anevrizmaların ve arteriyal yatak-
larda atherosklerozun cerrahi tedavisine
orijinal katkıları çokçadır. Fakat onun cerrahi
yaratıcılığı kalp-akciğer makinesi yani sadece açık kalp cerrahisi ile sınırlandırılmamıştır. 1997’deki bir söyleşide o yeniden şöyle
işaret etmiştir: “Kalp ve damar servisleri birçok yerde ayrılmıştır. Ben buna çok temel
bir nedenle karşı çıkıyorum, ben kardiyovasküler (kalp ve damarlar) sistemin tek bir
sistem olduğunu düşünüyorum”.Görüldüğü
gibi A.B.D’de de görüşler ve uygulamalar değişmektedir.
Sonuçta günümüzde, örnek veya çağdaş
uygulamalarmış gibi gösterilen bu ülkelerin
birçoğunda, aşırı yan dallanmaların ortaya
çıkardığı sorunları çözmek için “Ortak Alan
Yapılanması “(Common Field Structuring)
veya “Seçici yaklaşım yerine sistematik yaklaşım” adı altında adı altında bir nevi geriye
dönüş çalışmaları başlamıştır. Bu ortak alan
yapılanması, Kalp- Damar cerrahlarının “Bir
cerrahi uzmanlık alanının en iyi belirleyicileri
göğüs veya karın boşluğu gibi vücut bölgeleri değil organ sistemleridir” tezini desteklemektedir.
89
YAŞLI SAĞLIĞI VE KRONİK HASTALIKLAR
ÇALIŞMA GRUBU RAPORU
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
1.
Dr.Ümit Ateşkan
Sağlık Bakanlığı
2.
Dr.Banu Ekinci
Sağlık Bakanlığı, THSK
3.
Dr.Ahmet Turan Işık
9 Eylül Üni. Tıp Fak.
4.
Dr.Teslime Atlı
Özel Çayyolu Güven Tıp Merkezi
5.
Dr.Ergün Karahallı
Sağlık Bakanlığı
6.
Dr.Hamit Şahin
Sağlık Bakanlığı
7.
Prof.Dr.Fannie Fatma Önen
Paris, Bichat Üni., Hast.
8.
Prof.Dr.Şaban Hakkı Önen
Lion Üni., Edouard Harriot Hast.
9.
Prof.Dr.Talat Alp İkizler
Vanderbilt Üni.,
10.
Prof Dr.Akgün Ince
SLU Eklem Hastalıkları Merkezi
11.
Doç.Dr.İzzet Çağrı Yazgan
Santa Cruz Ruh Sağlığı Merkezi
12.
Doç.Dr.Pınar Atakent
Long Island Hast.
13.
Yrd.Doç.Semih Güngor
Weill Cornell Tıp. Fak.
14.
Yrd.Doç.Dr.Mustafa Kahriman
Case Western Reserve Üni., Cleveland Hast.
15.
Dr.Emine Akdağ
Erasmus Tıp Merkezi
16.
Dr.Leyla Yılmaz
Brüksel Üni.
17.
Dr.Belgin Özalp
Newcastle Üni.,
18.
Dr.Gürdal Şahin
Lund Üni.,
19.
Dr.Ali İnanç Seçkin
Hackensack Üni.,
20. Dr.Habibe Yıldız
Fransa Sağlık Bakanlığı
Gündem:
Katılımcıların Katkıları:
Katılımcıların kendilerini tanıtmaları ile
toplantı açılmış, izlenecek gündem ile ilgili kısa bilgilendirmeler yapılarak katılımcılardan önerileri alınmıştır.
1. Geri ödemede gelecek planlarının özelleştirme veya sosyal devlet uygulaması
yönünde değişimi ile önerilerin tamamen değişebileceği, örneğin evde sağlık
hizmetlerinde hekimin hastaya gönderilmesinin özelleştirme bakış açısı ile geri
ödeme için maliyet etkin olmadığı, ancak
sosyal devlet bakış açısı ile tercih edilebileceği,
1. Dr. Ahmet Turan Işık tarafından Türkiye’deki geriyatrik uygulamalara dair kısa
bilgilendirme sunumu yapılarak, geriatri
uzmanı ve destek personel azlığına, tıbbi bakım organizasyonunda karşılaşılan
sorunlara, hospis ve/veya subakut bakım
politikalarına duyulan ihtiyaca, geri ödeme ve mevzuat yetki sorunları ve evde
sağlık hizmetleri alanındaki sorunlara dikkat çekilmiştir.
2. Dr. Banu Ekinci tarafından Sağlık Bakanlığı’nın kronik hastalıklar ve yaşlı sağlığı konusunda yürütmekte olduğu risk
faktörleri ve hastalık önleme ve kontrol
programı çalışmaları ve Sağlıklı Yaşlanma
Eylem Planı ve Uygulama Programı konularına örnekler sunulmuştur.
3. Katılımcılar tarafından sunumlarda yer
almakta olan çalışmalarla ilgili öneriler ve
çalışma alanları çerçevesinde sunabilecekleri destekler dile getirilmiştir.
2. Palyatif bakım ihtiyacının karşılanmasında hastane içindeki akut bakım yataklarının uygun olmadığı ve hastane dışında
oluşturulan kurumlarda subakut/palyatif bakım planlanmasının daha doğru bir
yaklaşım olacağı,
3. Özellikle palyatif bakım, hospis gibi uygulamalara geçmeden, kişilerin kendileri
hakkında ileriye dönük karar vermesine
yönelik uygulamalarının (DNR-Do Not Resuscitate veya Advanced Directives - ileri yaşam desteği uygulamalarının hangisinin kendisine yapılmasını istediğinin (suni
solunum, solunum cihazına bağlanma,
rehidratasyon, IV beslenme gibi) belirtildiği form doldurulması) ülkemizde de işlerlik kazandırılması ve yaygınlaştırılması
gerekliliği,
91
4. Böbrek hastalıklarında yüksek maliyetleri karşılayabilmek ve sağlık hizmetlerini
sürdürebilmek için önleme çalışmalarına
ağırlık verilmesi gerektiği,
5. Romatolojik hastalıklarda son dönemlerde pahalı ve etkili ilaçların hızla ve ardışık olarak piyasaya sürülmekte olduğu,
genç bir romatoloji hastasının işgücü
kaybını engellemede çok etkili olan yeni
ilaçların kullanımına dair kısıtlamalar, uygulama algoritmaları veya ilaçların daha
ucuz elde edilebilmesine dair önlemlerin
alınması gerektiği,
6. Kronik hastalıklar ve yaşlı sağlığı hizmetleri ile ilgili ABD’nin tamamen özel
sektör uygulamaları ile çalıştığı, tüketime
dayalı olduğu ve nelerin yanlış yapılabileceğine örnek oluşturdukları,
7. Avrupa ülkelerindeki uygulamaların
daha iyi örnekler olduğu,
8. Ülkemizde geri ödeme modelinin tek
olması, politik kararlılık ile uzun vadeli kararlar alınabilmesi ve ucuz insan gücü gibi
avantajların değerlendirilmesi gerektiği,
9. Kronik hastalıklar, yaşlı bakımı ve yaşam sonu destek uygulamalarında hasta
yakınlarının bilgilendirilmesinin kritik rol
oynadığı,
10. Toplumun artmakta olan ihtiyacını
fark ederek geriyatri hizmetlerine dair
politikaların geliştirilmesi ve geriatri hizmetlerinin sağlık sistemi ve kanunlar nezdinde değerli hale getirilmesi gerektiği,
11. Fransa’da yaşlı hizmetlerinin kanunlarla sabit, teşvik edilen hizmetler olduğu,
geri ödemeler ile desteklendiği ( Örnek:
65 yaş üstü bireyin poliklinik muayene
ücretinin normal poliklinik ücretinin 3
katı olarak belirlenmesi ve yaşlıya bakan
sağlık personeline daha avantajlı ödemeler yapılması) ve 2000 geriatrist ile (Türkiye’de 50 geriatrist mevcut) hizmetin
koordine edilmekte olduğu,
12. ABD’de bir geriatrik hastanın çok yönlü değerlendirmesinin, 4 normal dahiliye
hastası nispetince ücretlendirildiği,
13. Uzman hekimlerin zamanının değerli
olması nedeniyle konsültasyonların sık-
lıkla teletıp uygulamaları ile çözülmekte
olduğu, ABD’nin Georgia eyaletinde teletıp konsültasyonu için özel lisans belirlendiği, konsültasyon oranı başlangıç
sayılarına göre izleyen yılda yaklaşık 1000
kat artış olduğu,
14. Klinik kalite çalışmaları ve elektronik
hasta kayıtları ile dokümantasyon sorununun çözülmesi gerektiği,
15. Hasta hakları ve güvenliği uygulamalarına dair düzenlemelerin yapılması gerektiği,
16. Malpraxis uygulamalarının belirlenmesi, hasta hatalarının raporlanması ve hata
yapanın korunmasına dair önlemlerin
alınması gerektiği,
17. Uzamış tıbbi bakım modellerinin belirlenmesi ve evde bakım uygulamalarına
ağırlık verilmesi gerektiği,
18. Yaşlıların sosyal hizmete de erişmesi
için uygun bakım modellerinin geliştirilmesi (destekli yaşam üniteleri vb.)
19. Geriatri üst ihtisası eğitimi ve mezuniyet sonrası eğitimlerin düzenlenmesi
gerektiği,
20. Hastane yatırımlarının ve hastane
akut bakım yataklarını artırmanın çok pahalı, lüks ve kötü bir yatırım yöntemi olduğu, güncel personel yetersizliği sorunu
ile birlikte ele alındığında sağlık hizmetinin sürdürülebilirliğinde sorun yaşanmasının dikkate alınması gerektiği,
21. Özelikle ABD’de akut bakım yatakları
yerine subakut bakım yatakları (hospis,
palyatif bakım vb.) geçilmesi çalışmalarını önem kazanmakta olduğu,
22. Subakut hasta kliniklerinin açılması ve
tanıya göre hasta yataklarının kullanılmasının sağlanması gerektiği,
23. Erken teşhis ve recharge kliniklerine
ağırlık verilmekte olduğu,
24. Taburculuk programlarında diyetisyen, fizyoterapist, sosyal çalışmacı vb.
oluşan ekibin değerlendirmesinin sağlanması ve evde bakım programları ile eşgüdümün sağlanması,
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
25. Her işi hekimden beklemek yerine
uzman yardımcı sağlık personeli yetiştirilmesi gerektiği (yatak yarasına cerrah
yerine uzman hemşirenin bakması vb.)
26. Amerika’da bakım hizmetlerinde vizit hemşiresi, sosyal çalışmacı ve hasta
bakıcı ile özel sektörün hizmet vermekte
olduğu,
27. Yaşlıya sunulan hizmetlerin bütüncül
olarak planlanmasındaki en büyük engelin, tıbbi bakım ve sosyal bakımın farklı
bakanlıklara (Sağlık Bakanlığı ve Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanlığı) bağlı olması
gerçeği,
28. Geriyatrik psikiyatri yan dalının ülkemizde de diğer batılı ülkelerde olduğu
gibi, psikiyatrinin bir yan dalı olarak kabul
edilmesi gerektiği,
29. Özellikle yaşlılara multidisipliner çok
yönlü geriyatrik değerlendirme metodlarının uygulanabildiği gündüz hastanelerinin kurulması ve yaygınlaştırılmasının,
yaşlılara sunulan hizmetin kalitesini arttıracağı,
30. Hizmetlerin planlanması, sunumu ve
takibinde, ilgili sivil toplum kuruluşları ile
işbirliğinin sunulan hizmetin etkinliğini
arttıracağı,
31. Yaşlı istismarı ve ihmali konularında
birinci basamak ve acil hekimlerinin eğitiminin sağlanması ve bu konuların bildirimi zorunlu tıbbi durumlar listesinde yer
alması gerektiği,
32. Sağlık Bakanlığı tarafından kurulacağı
bilgisi verilen enstitülere, yaşlı sağlığı enstitüsünün de eklenmesinin, toplumsal
yaşlanma olgusunu yönetmede önemli
bir adım olabileceği,
33. Yaşlıya bakım verenlerle ilgili sağlık sorunlarının da üzerinde durulması gereken
ciddi problemler olduğu,
34. Hollanda’da bakımevi uzmanlığı eğitiminin olduğu ve bakımevlerinde bu uzmanların görev aldığı,
35. İngiltere’de geriatrinin giderek daha
fazla rağbet gören bir branş olduğu ve
Geriatri eğitiminin 5 yıllık bir süreyi kapsadığı, ifade edilmiştir.
93
Genel Kararlar:
1. Kurultayda ele alınan konularda gerçekleşen önceki toplantılar ve projeler ile
ilgili genel bilgilendirmeye ihtiyaç duyulduğu,
2. Yaşlı sağlığı ve kronik hastalıklarda yapılması planlanan çalışmalara için temel
konular ve alt grupların oluşturulması gerektiği,
3. Gruplar için teknik danışmanlık desteği
verilebileceği,
4. Kurultay sonrası izlenecek süreçlere
dair bilgilendirmeye gerek duyulduğu ve
e-mail vb. yollarla iletişimin sürdürülmesi
gerektiği hususları değerlendirilmiştir.
Kurultay Genelinin Değerlendirmesi:
29–31 Ekim 2014 tarihlerinde İstanbul’da
gerçekleşen Türk Tıp Dünyası Kurultayı’nda ilk gün genel oturumlarda, Bakanlığımız tarafından yapılmakta olan
çalışmalara dair genel bilgilendirmeler
yapılmıştır. Oturum aralarında, öğle ve
akşam yemeklerinde katılımcılarla yüz
yüze görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Panellerde sunulan bilgilerin içerik olarak
yeterli olduğu, organizasyonun kaliteli ve
iyi planlanmış olduğu geri bildirimleri, katılımcılar tarafından sıklıkla ifade edilmiştir.
Katılımcılar çalışmakta oldukları alanlarla bağlantılı olarak danışmanlık yapabileceklerini, ortak projelerde yer almaktan
memnuniyet duyacaklarını bildirmişlerdir. İsabetli çalışmalar yapabilmek için
kurultay öncesindeki süreçle ilgili ve kurultay sonrası izlenecek yollarla ilgili geribildirim almaktan mutluluk duyacaklarını
ifade etmişlerdir.
Yüz yüze görüşmelerde kronik hastalıklarla ilgili İngiltere’de ve Fransa’da uygulanmakta olan kalite düzenleme çalışmalarında izlenmekte olan yöntemlere dair
işbirliği, epidemiyoloji ve istatistik çalışmalarında destek ve danışmanlıklarda
gönüllü olduklarını belirtmişlerdir.
Türkiye’de Ar-Ge destek uygulamalarındaki süreçlerin iyi bilindiği, ancak projeleri
yurt dışında gerçekleştirmede kolaylaştırıcı veya yeni uygulamalara ihtiyaç olduğu
ifade edilmiştir.
KLİNİK KALİTE VE SAĞLIK FİNANSMANI
UYGULAMALARI ÇALIŞMA GRUBU RAPORU
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
1.
Dr.Mehmet Demir
Sağlık Bakanlığı, SPK Üyesi
2.
Dr.Abdullah Öztürk
Sağlık Bakanlığı, SHGM, Daire Başkanı
3.
Dr.Mehmet Rıfat Köse
Sağlık Bakanlığı, SAGEM Genel Müdürü
4.
Dr.Erhan Hatipoğlu
Sağlık Bakanlığı
5.
Uz.Dr.Zeynep L. Çıraklı
Sağlık Bakanlığı
6.
Dr.Meruşe Mumyakmaz
Sağlık Bakanlığı
7.
Mümine Nurdan Doğukan
SGK, Daire Başkanı
8.
Dr.Neşe Kalaycıoğlu Akalın
SGK, Daire Başkanı
9.
Ertan Yığman
SGK, Şube Müdürü
10.
Ecz.Adem Meriç
SGK
11.
Dr.Önder Güngör
SGK
12.
Doç.Dr.Yücel Balbay
T.Y.İ.H. Kardiyoloji
13.
Prof.Dr.Ünsal Özgen
İnönü Üniversitesi
14.
Doç.Dr.Hasan Hüseyin Yıldırım
Hacettepe Üni. İİBF. ABSAM, Sağlık idaresi
15.
Dr.Hasan Kuş
Acıbadem Üni, Genel Sekreteri
16.
Prof.Dr.Pınar Keskinocak
Georgia Teknoloji Enstitüsü, Sistem Transf.
17.
Doç.Dr.Hilal Maradit Kremers
Mayo Klinik, Epidemiyoloji
18.
Dr.Hülya Kaymaz
Kaiser Permanenta, Sağlık Sigortası
19.
Doç.Dr.Oğuzhan Alagöz
Wisconsin, Madison Üni., Sağlık Sist. Müh.
20.
Yrd.Doç.Özgür M. Araz
Nebraska Üni. Tıp Merkezi,Epidemiyoloji
95
Grup Tartışmaları:
Öneriler
Çalıştay çerçevesinde öncelikle Klinik Kalite konusu ele alınmış ve tartışılmıştır.
İlk olarak Klinik Kalite Türkiye uygulamaları ve bu çerçevede sürdürülmekte olan
çalışmalar hakkında katılımcılara bilgi verilmiştir. Şubat 2012 tarihinde başlayan
Türkiye Klinik Kalite programı çerçevesinde günümüze kadar dokuz sağlık olgusunun belirlendiği ve altı sağlık olgusuna
ilişkin kalite göstergelerinin belirleme çalışmalarının tamamlandığı, diğer üç sağlık
olgusuna ilişkin kalite göstergelerinin belirleme çalışmalarının devam ettiği vurgulanmıştır.
Zaten iş yükü fazla olan sağlık çalışanlarına ilave iş yükü bindireceği ve gerçek dışı
veri gönderimine yol açacağı hususuna
vurgu yapıldı. Bu nedenle zorlamave çok
sayıda veri gönderimi konusuna dikkat
edilmesi önerildi.ABD örneğinde ölçümleri hemşirelerin yaptığına ve veri girişlerinin yine hemşireler tarafından yapıldığı
vurgulandı.
Kalite göstergeleri tamamlanan altı sağlık olgusuna ilişkin 115 gösterge incelendiğinde göstergelerin sayı olarak fazla olduğu, bu kadar fazla sayıda göstergenin
takibinin, verilerinin toplanması ve raporlanmasının güçlüğüne dikkatçekilmiştir.
Çalıştay çerçevesinde yine Türkiye Klinik
Kalite Programı çerçevesinde planlanan
göstergelere ilişkin tüm hasta verilerinin
toplanması yerine, örneklem üzerinden
veri toplanması önerildi. Verilerin örneklem üzerinden toplanması ve raporlanmasının klinik kalitenin daha yönetilebilir
bir yapıya dönüşmesine neden olacağı
hatırlatılan çalıştayda ABD’de bu tür çalışmaların kesinlikle örneklem üzerinden
yapıldığı vurgulandı.
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
Ayrıca klinik kalite ölçüm işlemlerine başlamadan önce hangi kurumların ölçme ve
değerlendirmeye tabi tutulacağı konusunun tartışılarak karara bağlanması gerektiği görüşü hâkim olmuştur.
Tartışılan bir başka konu da klinik rehberler konusu olmuştur. Klinik kalitenin ölçülmesi ve iyileştirilmesi sürecine bir an
önce başlamanın önemli olduğu ancak,
beklentilerin karşılanması için sağlık profesyonellerince klinik rehberlerin kullanımının önemine dikkat çekildi.
Buna karşın Sağlık Bakanlığı tarafından
Finlandiya’dan temin edilen klinik rehberlerin Türkiye’ye adaptasyonunun tamamlanmak üzere olduğu hatırlatıldı.
KaiserPermanente sisteminde aktif hekimlik yapan bir katılımcı kendisinin 6–7
kadar klinik gösterge ile takip edildiğini ve
yılda birkaç kez klinik faaliyetlerinin kendisine rapor olarak geldiğini ifade etti.
Çalışma kapsamında Klinik Kalitenin geri
ödeme amacıyla kullanılması hususunda
istekli olduklarını açıklayan SGK temsilcileri, ancak bunun zorluklarının bilincinde olduklarını ifade ettiler. Buna karşın
katılımcıların çoğu Klinik Kalitenin geri
ödemede kullanım örneklerinin dünyada
sınırlı olduğunu ve bu konuda acele edilmemesi gerektiği görüşünde olduklarını
ifade ettiler. Örnek olarak henüz ABD’de
klinik kalite verileri temel alınarak bir geri
ödeme uygulamasının kapsamlı olarak
başlamadığı ama deneme çalışmalarının
sürdüğü ifade edildi.
ABD MAYO Klinikte de diz ve kalça protez
ameliyatlarına dair klinik kalite verileri
temel alınarak geri ödeme ya da hekim
bazlı teşvik uygulamasının henüz başlamadığı belirtildi.
Klinik kalite Türkiye’de geri ödeme amacıyla kullanılmaya başlamadan önce
kamuoyunda bir süre (ör: bir-iki yıl) tartışmaya açılmasının ve örnek uygulama
çalışmalarının (ör: hastanelerin gönüllü
olarak katılabileceği ve sistemi deneme
mahiyetinde uygulamalar) yararlı olacağı
vurgulandı.
Klinik kalite verilerinin geri ödemede ve
hekimlerin bireysel teşviklerinde kullanımı tartışma konusu olsa da, klinik kalitenin izlenmesi, değerlendirilmesi ve veri
toplamanın teşvik unsuru olarak kullanılmasının sağlık hizmeti sonuçlarına olumlu katkı sağlayacağı konusunda fikir birliği
olduğu teyit edildi.
97
GÖZ HASTALIKLARI ÇALIŞMA GRUBU RAPORU
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
1.
Prof.Dr. Güngör Sobacı
Hacettepe Üni.
2.
Uz. Dr. Ayşe Turan
Sağlık Bakanlığı, SHGM
3.
Doç. Dr. Dilek Güven
Şişli Etfal EAH
4.
Doç. Dr. Doğan Ceyhan
Yüzüncü Yıl Üni.
5.
Uz. Dr. Afsun Şahin
Osmangazi Üni., Tıp Fak.
6.
Prof. Dr. Emine Kılıç
Erasmus Üni.,
7.
Prof. Dr. Mahmut Doğramacı
St.Thomas Hast.
Toplantı Türkiye grubunun sunumu ile
başladı. Durum tespiti ve ileriye yönelik
izdüşümü ve işbirliği imkânları tartışıldı.
AB ve Hollanda ile İngiltere’deki uygulamalar detaylı anlatıldı.
3.
Göz Hastalıkları Uzmanlarının yeterliliklerinin konuşulduğu ilk bölümde
göz uzman eğitimi alanında müfredat
örneklerinin Hollanda ve İngiltere’den
temin edilmesine karar verilmiş, “Revalidation” adı altında sürekli eğitim ve
uzman hekimlerin kredili eğitimleri ve
tıbbi yeterliliklerinin takip sistemi, İngiltere örneği altında sunulmuştur.
4.
5.
6.
7.
İngiltere’de yeni kanuna göre doktorlar mesleklerini icra edebilme lisansını
her 5 yılda bir yenilemek zorundadırlar.
Bu uygulamaya “Revalidation” denilir.
“Revalidation” uygulamasında başarılı
olabilmek için doktorların; “Appraisal”
olarak adlandırılan mesleki aktiviteleri
hakkında bir rapor sundukları, yıllık bir
mesleki değerlendirmeden geçmeleri
gerekmektedir. Söz konusu rapor aşağıdaki ana başlıklardan oluşmaktadır:
1. Bir yıl boyunca elde ettikleri 50 saatlik Sürekli Tıbbi Eğitim (CME) puanlarını gösteren sertifika ve belgeler.
2. Her beş yılda bir, hekim-hasta ilişkileri ve hekim-meslektaş ilişkilerini
gösteren çok kaynaklı geribildirim
formu (“multisource feedback”) ve
sonuçları (formların hekimin peşpe-
8.
şe muayene ettiği en az 34 hastadan ve en az 14 meslektaştan üstü
kapalı bir şekilde üçüncü şahıs tarafından doldurulmuş olması gerekmektedir).
Hekimlerin çalışma alanı ve çalışma
saatlerini gösteren belgeler.
Hekimin eğitim verme görevi varsa,
eğitim alan kişilerden alınan geribildirim formları.
Varsa hekim hakkında yapılan
şikâyetler ve hekimin yanıtları.
Hekimin önemli ve istenmeyen
mesleki olaylara karışıp karışmadığını dair bildirim formu.
Hekimin mesleki idarecilik, liderlik,
araştırma, geliştirme ve akademik
çalışmalarını gösteren belgeler.
Göz hastalıkları uzmanı hekimlerin
her beş yılda bir, peşpeşe yaptıkları
50 katarakt ameliyatının sonuçları
ve söz konusu sonuçların ülke standartları ile karşılaştırılması.
İkinci konu olarak Ar-Ge faaliyetleri ve
karşılaşılan sorunlar gündeme getirilmiştir. Kendi ürünlerimize yönelik patent almada zorluklar yaşandığından
bahsedilmiştir.
Yeni Ar-Ge uzmanlarının yetişebilmesi
için bilimsel araştırma yapma ilkeleri,
istatistik ve bilimsel yazıcılık konularının genç nesillere daha iyi öğretilmesi
(TÜBİTAK Yaz kampları gibi) önerildi. Proje yazma tekniklerinde, Ar-Ge nasıl ya-
99
pılır konularında uzman hekim düzeyinde eksiklerin bilimsel düşünceye geçiş
alanında yetersiz kaldığı ifade edilmiştir.
Yeni kurulacak Şehir Hastanelerinde verilecek göz sağlığı hizmetlerinin kalitesinin, ancak Ar-Ge faaliyetlerinin bu hizmet
alanında sürdürülebilmesi ile sağlanabileceği dile getirilmiş, CME ve denetimin
de bu geniş ve büyük kapasiteli hastanelerin hizmet alanında bulunması gerektiği dile getirilmiştir. Bu hastanelerin,
klinikten Ar-Ge’ye geçebilen dönüşebilir
(translational) uygulamalara açık olması
gerektiği ve multidisipliner takım ruhunun bu hastanelerde oluşturulması gerektiği belirtilmiştir.
AB’deki yeni uygulama alanlarından Rare
Disease Groups and Center of Excellence (Nadir Hastalıklar ve Mükemmeliyet
Merkezleri), ERC - European Reference
Center (AB Referans Merkezleri) çalışmalarına karşılık gelecek şekilde örgütlenme yapılmalıdır. Horizon 2020 Projelerine katılmak amaçlanmalıdır. Biobank
İngiltere’de uygulanmakta ve her hastaneye gelen hastaya teklif edilerek Ar-Ge
doku tiplemelerinde kullanılmak üzere
birer tüp kan alınmaktadır. Bu kanların
DNA proteinleri çıkarılarak saklanmaktadır.
Birleşik Krallık’ta, nadir görülen hastalıklar için BOSU adı altında ulusal, sarı raporlama kartları aracılığıyla, nadir görülen oftalmolojik vakaların epidemiyolojik
araştırmasını sağlayan aktif anket düzeni bulunmaktadır. Bu kurum raporlama
kartlarını İngiltere’de tüm konsültan oftalmologlara her ay göndermektedir.
Birleşik Krallık’ta Ulusal Oftalmoloji veri
kümeleri resmi bir şekilde Royal College
of Ophthalmologist tarafından 2002 yılında başladı. Bu işlem başlangıçta daha
ağırlıklı katarakt verilerini ve sonradan
diyabetik retinopati tarama, glokom
verilerini kapsadı. Günümüzde BEVARS
Derneği vitreo-retinal cerrahide zorunlu
ulusal veri tabanını oluşturmak çabasındadır.
Ulusal kayıt sistemleri entegre edilerek
çalışmakta, aile hekimlerinin ofislerinde
bulunan elektronik sistem hastanelerdeki uzmanlara da ulaşmaktadır. Görme
engelliler, diyabetliler, yüksek tansiyon
hastaları ve göz tansiyonu hastaları gibi
kronik hastalar aile hekimi ile uzman
doktorların ortak takibinde bulunmaktadır. Tip 1 Diyabette 6 ayda 1 göz dibi fotoğraflaması, Tip 2 Diyabette yılda 1 göz
dibi fotoğraflaması ile düzenli takipler
arşivlenmektedir.
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
Ülkemizde ise uzmanların etkin ve düzenli
kullanılması kaynakların israf edilmemesi
amacı ile daha bilinçli yapılmalıdır. MHRS
Merkezi hekim Randevu Sisteminde hastaların ilgili bölümlerine göre dağıtılması
sağlanmalıdır. Polikliniklerde basit muayenelerle ileri düzeyde ve az sayıda yetişmiş
uzman meşgul edilmeyip, ancak göz teknisyenleri kullanılmalıdır.
Ülkemizde Aile Hekimliği müfredatına göz
hastalıkları kapsamlı dâhil edilmeli ve aile
hekimleri takip ettikleri hastaları uzma-
101
na sevk ederken ilk süzgeçten geçirerek
doğru uzmanlık grubuna yönlendirmelidir.
Bu durumda zaman ve kaynak israfı %30
oranında azalacaktır.
Yapılmış olan SWOT analizinden hareketle:
Temel bilimlere ilgi artırılmalıdır. Alt yapı
eksikleri (research infrastructure) sağlanmalıdır. Bilgilendirmede işbirliği yapılmalıdır. Kurulacak olan web ortamında
yurt içi ve dışı çalışmakta olan gruplar alt
yapımızda neler olduğunu öğrenebilmeli
paylaşabilmelidir. Üniversite içi BİOMİX
ve GENOMİX grup örnekleri Hollanda’dan
verildi. Ayrı merkezlere çok sayıda benzer cihazlar alınarak ülkemizde kaynak
israfı maalesef çok yüksektir. Hollanda
içinde belirli Ar-Ge merkezleri kurulmuş
olup araştırmacılar bu merkezlerle bütün ihtiyaçlarını karşılayabilmekte ve bu
merkezler derinlemesine en çok kapasiteye sahip olmaktadır. Hatta AB çapında bu gibi merkezler denetlenerek sertifikalandırılmakta ve ERC olunca diğer AB
ülkelerinin kullanımına da açılarak kaynak
israfı önlenmektedir.
Ülkemizde kamuya hizmet evren uzman
hekimlerin Ar-Ge’de daha etkin olup gelişmeleri de takip edebilmeleri açısından
“Protected Time” (İngiltere de uygulanan) korunmuş zamandan faydalanmaları anlatıldı. Hekimler çalıştıkları kurum
ile yaptıkları ön anlaşmada bu korunmuş
zamanı talep edebiliyor ve maddi kayba
uğramıyorlar.
Hastalıklarda rutin ve kolay çözülebilenler dışında %10 kadar çok zor ve nadir
görülen hastalarda işbirliği yapılabilecek
kanallar açılmalıdır. TÜBİTAK tarafından
sağlanan destekler bilinmemekte İŞBAP
ile Horizon 2020 ve 1501- 1502- 1503…
gibi imkânlar anlatılmalıdır. Yurt dışı insan
kaynaklarımız ile yurt içi kaynaklarımızı
bir araya getireceğimiz web alanında TÜBİTAK, AB ve diğer kaynaklar anlatılırken
periyodik toplantıların yapılabileceği, işbirliği fonu oluşturulmalı ve bu fona bağış
kabul edilmelidir. Yurt dışına gidebilecek
akademisyenlere bu fondan destek verilmelidir.
Hastanelerde Ar-Ge yapmaya uğraşan
uzmanların (“intangible profit”) Ar-Ge’ye
ayırdığı zamanı değerlendirebileceği döner sermaye hakkı olmalıdır.
Türk Tıp Dünyası Kurultayı’na katılanların
öncülüğünde her bilim dalına ait ortak
web alanı kurulması ve bu alanda yukarıda bahsedilen çalışmaların paylaşılması
istenmektedir. Kurulacak web sitesinde
ihtiyaçlara yönelik küçük kutucuklar ile
alt alanlar sürekli açılmalıdır.
Öneriler:
1. Göz İhtisas Kliniklerinin çoğaltılması.
2. Göz Uzmanlarının yeterlilik, eğitim ve
sürekli eğitim takibi, AB ülke müfredatları ile kalite uyumluluğu.
3. Göz Hastalıklarında ABD ve AB tedavi
protokollerinin kullanıma sokulması.
4. TUBİTAK destekleri alt alanı.
5. GENOMİC ve BİOMİC alt alanları.
6. Merkezi İGBAM Referans merkezi.
7. Sürdürülebilirliğin teminat altına alınması, genişletilmesi ve genişletilmesi.
8. Ulusal Göz Kongreleri nde Diaspora
Grubu açılması.
9. AB ARGE networklerine dâhil olma ve
ERASMUS Plus burslarından faydalanmak için işbirlikleri.
10. Moleküler Oftalmoloji- Bilim deki yeni
kavram ve uygulama.
11. Nihai hedef: Ulusal Göz Enstitüsü’nün
kurulması.
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
Uluslararası Dünya Kongrelerinde Türk Göz
Grupları’nın oluşturulması, örneğin İtalyan
bioengineering grubu toplantısı benzeri
çalışmalar ile Türk bilim adamları bir araya
gelebilmelidir.
Sonuçlar:
Ülkemiz Göz Hastalıkları bilim dalının gelişmesi açısından en önemli ve acil ilk 3
başlık olarak aşağıdaki hususlar ön plana
çıkmıştır:
1- Ar-Ge yapmak isteyen uzmanlarını zaman ve maddi açıdan cezalandıran iş
kültürü değişmelidir.
2- Göz Hastalıkları uzmanları gelişmiş ülkelerin tedavi protokollerini multidisipliner uygulayabilmelidir.
3- Yurt dışı diaspora Türk doktorları ile
ülkemiz uzmanlarının bilimsel alanda
buluşabileceği web alanı acil oluşturulmalıdır.
103
GİRİŞİMSEL İŞLEMLER, TELETIP VE
TELERADYOLOJİ ÇALIŞMA GRUBU RAPORU
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
1.
Dr.Şuayip Birinci
T.C. Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı
2.
Şahin Aydın
Sağlık Bilgi Sistemleri G.M.-Daire Başkanı
3.
Prof.Dr.Hakkı Muammer Karakaş
İstanbul Anadolu Kuzey KHB Radyoloji Direktörü
4.
Uz.Dr.Mehmet Taşkın Eğici
Beyoğlu KHB-Tıbbi Hizmetler Başkanı
5.
Doç.Dr.Ali Rıza Sever
Hacettepe Üni.
6.
Doç.Dr.Mehmet Gümüş
Ankara Yıldırım Beyazıt Üni., Atatürk EAH
7.
Doç.Dr.Özgür Tosun
İzmir Kâtip Çelebi Üni.
8.
Uz.Dr.Hüseyin Çetin
Yıldırım Beyazıt Üni., Atatürk EAH
9.
Doç.Dr.Hatice Savaş Yalınbaş
Northwestern Üni.
10. Doç.Dr.Hakan İlaslan
Cleveland Klinik
11. Doç.Dr.Hakan Ay
Boston Massachusetts Genel Hastanesi
12. Doç.Dr.Gürkan Ege
Michigan Hurley Tıp Merkezi
13. Doç.Dr.Fatih Akışık
Indiana Üni.
105
Toplantı Özeti
1. Yurt dışındaki akademisyenlerin, kendi kullandıkları sistemler üzerinde eğitim vakalarına doğrudan erişip arama
yapabildikleri bir sistemlerinin olduğunu, bu sistem sayesinde kendi çalıştıkları hasta ile eğitim hastası üzerinde
karşılaştırma yapabildiklerini ve böyle
bir sistemin kurulmasının yanısıra, eğitim vakalarının hasta bilgileri olmadan
bir eğitim veri bankası yaratılması ve
eğitim vakası örneklerine erişim sağlatılmasının faydalı olacağı,
7. Radyoloji raporlarında her rapor için
standart hangi parametrelere bakılması gerektiği ile ilgili standart oluşturulması, Template yapısının uygulanmasının faydalı olacağı, Ulusal Standart
Radyoloji Raporlama yapısının (Structure Reporting) oluşturulmasının faydalı
olacağı,
2. Yurt dışında Primordial vb iş akış sistemlerinin kullanıldığını ve sistemlerin
çok faydalı olduğunu bu sistemlere
benzer bir sistemin ülkemizde de yaratılarak faaliyete alınmasının faydalı olabileceği,
9. Hekimlerin kongrelere endüstri firmalarından (ilaç, medikal vb.)destekle katıldığı, bunların yerine belli sınırlar
koyularak bu desteklerin devlet tarafından verilmesi, kongre ve toplantılara
katılım sonunda kurumlarca katılım belgesi değil sürekli tıp eğitimi (STE/CME)
kredilendirme çıktısının talep edilmesi,
buradan elde edilecek kredi sayısının
kongrenin hemen hemen tamamına
fiilen katılmayı gerektirecek kadar yüksek tutulması ve kredi toplamının düşük olması durumunda idari yaptırım
uygulanmasının faydalı olacağı,
3. Yurt dışında Ultrasonografi uygulamalarının hekimler tarafından değil
Ultrasonografi teknikerleri tarafından
yapıldığı, Radyoloji hekimlerinin diğer
işlere odaklanarak daha verimli çalıştıkları, sistemin ülkemizdeki sağlık sistemine uygun hale getirilerek gelecekte
de Türkiye’de uygulanmasının faydalı
olabileceği,
4. Yurt dışında audit (log-denetim)
mekanizmalarına çok dikkat edildiği
Türkiye’de uygulanacak Teleradyoloji
sistemleri için bu mekanizmalarının uygulanmasının faydalı olacağı,
5. Görüntü ve iş önceliklendirmenin
Acil’den rutine doğru olacak şekilde kategorilere ayrılarak öncelikli hastaların
daha önce raporlanmasının sağlanması,
6. Yurt dışında kullanılan Voice Over
Text Diktasyon sistemlerinin Türkçe
çeviri konularında işlevsel hale getirilerek Türkiye’de de aktif olarak kullanılmasının çok faydalı olacağı,
8. Hastaların radyasyon doz bilgilerinin
hesaplanması ve kayıt altına alınmasının faydalı olacağı,
10. Anadolu-Kuzey birliğinde oluşturulan Teletıp sisteminin çok beğenildiği,
rapor kalite ölçeklerinin 4–5 durumları
gibi kritik durumlar için erken uyarı sistemlerinin tasarlanmasının faydalı olacağı,
11. Akademisyenler tarafından Teletıp
sistemi oluşturulurken radyolog-hekimler-teknisyenlerin birbirleri arasında görüşme yapabilecekleri bir yapının
oluşturulmasının faydalı olacağı ve yapıya ilişkin iletişim protokollerinin Teletıp sistemine uyarlanmasının faydalı
olacağı konularında fikir alışverişinde
bulunulmuştur.
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
107
UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE YÖNTEMLERİ
ÇALIŞMA GRUBU RAPORU
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
1.
Hüseyin Çelik
Sağlık Bakanlığı, Müsteşar Yardımcısı
2.
Dr. Sertaç Polat
Sağlık Bakanlığı, THSK
3.
Mustafa Kemal Çetin
Sağlık Bakanlığı, Sağ. Hiz. Gen.Md.
4.
Yrd.Doç. Dr.Vahdet Görmez
Bezmialem Vakıf Üni.
5.
Yusuf Özkırış
Sağlık Bakanlığı
6.
Serdar Erdem
Sağlık Bakanlığı
7.
Dr. Abdullah Savaş
Sağlık Bakanlığı, Mersin Saha Gözlemcisi
8.
İsmail Alkan
İçişleri Bakanlığı, İst. Em. Md., Narkotik
9.
Erhan Yalçınkaya
İçişleri Bakanlığı, İst. Em. Md., Narkotik
10. Prof.Dr. Sibel Örsel
Bülent Ecevit Üniversitesi
11.
Prof.Dr. İlhan Yargıç
İstanbul Üniversitesi
12.
Prof.Dr. Hakan Coşkunol
Ege Üni., Tıp Fak.
13.
Yrd.Doç. Aynur Görmez
Bezmialem Vakıf Üni.
14.
Ahmet Cemil Ölçer
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
15.
Mesut Demirtaş
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
16.
Prof.Dr. Resmiye Oral
Iowa Üni., Çocuk Koruma Prog.Dir.
17.
Prof.Dr. Alican Dalkılıç
Rowan Üni., Cooper Tıp Fakültesi
18.
Esra Çağlar
Tavistock&Portman NHS Vakfı
19.
Dr. Fatma Lowden
Calvary Klinik
20. Dr. Jale Cilasun
Southwest London & Saint Georges Ruh Sağlığı NHS
21.
Kalifornia Üni., Davis Tıp Merkezi
Doç.Dr. Murat Pakyürek
22. Dr. Oğuz Omay
La Teppe Tıp Merkezi
23. Dr. Ulaş Mehmet Çamsarı
Mayo Klinik
24. Dr. Merve Babalıoğlu
Bakırköy Ruh Sağlığı Hast.
25. Fatma Bozkurt
NHS
Görüşülen Konular:
Ülkemizde yürütülen uyuşturucuyla
mücadele çalışmaları ve mevcut durum hakkında gruba kısa bir bilgilendirme yapılmıştır. Bu kapsamda 8 bakanlık
tarafından oluşturulan uyuşturucuyla
mücadele acil eylem planı taslağında
yer alan önleme, tedavi, rehabilitasyon
ve izleme değerlendirme konu başlıklarının detayları paylaşılmıştır. Narkotimler, eğitim stratejileri, tedavi basamakları, rehabilitasyon mekanizması,
müracaat birimleri ve organizasyon
yapıları gibi alt başlıklar üzerinde durulmuştur.
Madde bağımlılığına bakış açısı:
1) Arzla mücadele
2) Talep
3) İletişim konusu
Ülkemizde sorunların çözümünde sorun grupları arasındaki ilişki araştırılıp,
bunlar göz önünde bulundurularak bakanlıklar arası çok sıkı ilişkilerle müdahaleler planlanmalıdır. Kriz durumları
ortaya çıktığında (örneğin Bonsai tırmanışı) krize müdahale sonrası, orta ve
uzun vadeli bütüncül yaklaşımlarla politika geliştirilmesi önemlidir.
109
Görüşülen Konular ve Grup Önerileri:
1. Uyuşturucu bağımlılığı sosyal, psikolojik, bireysel sorunlar olduğu kadar ailesel, sosyal ve grup ilişkileri ve iletişim
problemlerinin bir sonucudur. Bu yüzden hem uyuşturucu kullanımını önleme hem de tedavi yöntemleri için bu
konuları, yani grup ilişkileri ve iletişim
problemleri konusunu, iyi anlamak gereklidir.
2. Gerek bireysel gerekse grup psikolojisi
dinamikleri üzerinde sağlık profesyonellerinin eğitimlerine yardımcı olabiliriz. Bu eğitimler için İngiltere’den uzman eğitmenler getirip, Türkiye’deki
meslektaşlarımızın bilgi ve uzmanlık
seviyesini artırmak mümkündür. Böylece işbirliği bağlantıları kurulmuş olur.
Sonrasında denetleme (supervision) sistemleri kurulur ve grup dinamikleri üzerinde uzman denetleyiciler yetiştirilir.
Uyuşturucu ile mücadelenin çok boyutlu olarak ele alınması gerektiği değerlendirilmiştir:
• Uyuşturucuyla mücadelenin çok boyutlu bir sorun olduğu ve sadece polisiye tedbirlerle konuya yaklaşmanın
yanlış olacağı ifade edilmiştir.
• Önlemede başarıya ulaşmak için sosyal boyutları ile talep ve arzı artıran
risk faktörlerinin (aile içi şiddet, çocuk
istismarı vb.) mutlaka göz önünde bulundurulması gerektiği tartışılmıştır.
• Çocuk istismarı ve ihmali, kadına yönelik şiddet ve uyuşturucu ile mücadele alanında yapılan çalışmaların en
üst düzeyde koordine edilerek paydaşlar arasındaki işbirliğinin çok güçlü
tutulması gerektiği ifade edilmiştir.
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
111
iletilebileceği, örnek olarak İngiltere’de
parlamentoda ilk olarak bu tarz eğitimlere başlanıldığı, sağlıklı yaşam eğitim modülü içinde bunun da yer aldığı söylendi. Psikolojik dinçlik ve buna
ilaveten “mindfulness” (bilinçli yaşam),
sağlıklı bir yaşam eğitimi modülünün
temel parçaları olmalıdır. Bu eğitim için
yine uzman eğitmenlik hizmeti verilebilir.
• Önleme çalışmalarının mutlaka okullara kadar yaygınlaştırılması gerektiği,
problem yaşayan çocukların ilk olarak
burada tespitlerinin yapılarak müdahale edilmesi, daha sonra ilgili ilk müracaat birimlerine yönlendirilmeleri, burada
aile hekimleri ve sosyal çalışmacılar
gibi gönüllü gruplardan da faydalanılabileceği önerildi. Okullarda yapılacak
tespit çalışmaları, çocuk istismarı ve
ihmali, aile içi şiddet, ailede ruhsal sorunlar, parçalanmış aile ve ailede suça
bulaşma gibi olumsuz çocukluk yaşantılarını da içerdiği takdirde, uyuşturucu
kullanımının kökten çözümü için veritabanı da oluşturulmuş olacaktır. Bunu
izleyerek okullar ve hastaneler arası koordinasyon ile sorunlu çocuk ve ailelere
tedavi olanağı yaratılabilir.
• Bu üç alanda yapılan çalışmaların paydaşları hemen hemen birbirine paralel
olacağı için bu çalışmaların hem üst
düzeyde hem de alanda koordine edilmesi aynı zamanda büyük bir zaman,
emek ve para ekonomisi de sağlayacaktır.
Toplumu bilinçlendirme ve bilgilendirme çalışmalarının çok önemli olduğu
gündeme gelmiştir:
• Uyuşturucu gibi zor bir konuda mutlaka
toplumun yeterli bilgi ve bilinç düzeyine ulaşılmasının önem arzettiği, bunun
için verilecek mesajların veya mücadelenin de salt uyuşturucuya yönelik
olmaması gerektiği (çocuk istismarı ve
ihmali ile aile içi şiddeti de kapsamalı),
sağlıklı yaşam önerileri şeklinde uyuşturucunun zararlarından bahsedilmesinin önemi, topluma rol modeli olmuş
kişiler vasıtasıyla mesajların topluma
• İngiltere’de mevcut uygulamada çocukta herhangi bir durumdan şüphelenen görevlinin doldurması gereken bir
form olduğu, bu formda çocuğun her
türlü risk analizinin (çocuk istismarı ve
ihmali, aile içi şiddet, ailede ruhsal sorunlar, parçalanmış aile ve ailede suça
bulaşma vb.) tespit edildiği ve bu formla birlikte kişinin sosyal servis denen
mekanizmaya yönlendirildiği bu serviste polis, öğretmen, sosyal servis görevlisi, aile hekiminden oluşan kurulun
çocuğu değerlendirdiği, değerlendirme neticesinde, örseleyici kişiyi aileden uzaklaştırma ya da çocuğu aileden
uzaklaştırma gibi çocuğun hayatına
yönelik kararlar alındığı ve bir takım hedefler belirlenerek bunları yakalamaya
çalışıldığı ifade edildi.
• Yine erken tanı ve uyarı kapsamında
hekim, sosyal çalışmacıdan oluşan
ekiplerin evleri ziyaret ettikleri risk
analizi yaptıkları ve bunlara yönelik tedbir alındığı da dile getirildi.
Tedavi mekanizmasının güçlendirilmesi ele alınmıştır:
• Öncelikle koruyucu hekimlik anlayışının yerleşmesi ve konuya bu pencereden bakılması gerektiği, yine
daha sonraki ikincil ve üçüncül tedavi mekanizmalarının da güçlendirilmesi gerektiği ifade edildi. Risk
gruplarının belirlenmesi gerektiği ve
bunlara yönelik verilecek hizmetleri
de içerecek şekilde aile hekimleri ve
diğer sağlık personellerinin mutlaka
eğitimden geçmesi gerektiği belirtildi.
• Bağımlılıkla mücadelenin mutlaka
diğer ülkelerde olduğu gibi yan dal
veya doktora programlarıyla desteklenmesi gerektiği ifade edildi.
• Bu alanda çalışacak kişilerin formal
bir eğitimden geçtikten sonra danışmanlık ve diğer yardım grupları
içinde yer alması gerektiği dile getirildi.
• Yine tedavide adsız narkotikler gibi
kendi kendine yardım gruplarından
faydalanılması gerektiği, tedavi öncesi tedavi süreci ve tedavi sonrasında mutlaka kişilerin ve ailelerinin
yanında destek sağlayacak psikologlar ve sosyal çalışmacıların olması
gerektiği de önerildi.
• Madde bağımlılığı geliştirmiş olan bireylere tedavi, üçüncül önleme basamağıdır. Ancak, madde bağımlılığı
riski taşıyan bireylere yaklaşım ve
tüm toplumun madde bağımlılığına
karşı eğitilmesi de ikincil ve birincil
önleme aşamalarıdır. Bu aşamaların
tümünün yeterli sayıda ve gerekli
eğitime sahip insan kaynaklarıyla yönetilmesi çok önemlidir.
İşbirliği ve Bundan Sonraki Sürecin
Yönetimi:
Özellikle yurt dışından gelen uzmanlar
kendilerinin ülkemizde yürütülen bu
mücadelenin her aşamasında destekleyici olabilecekleri, yurt dışındaki ken-
di üniversiteleriyle işbirlikleri yapılabileceği, ancak kendilerine de Bakanlığımız
tarafından gerekli desteğin verilmesi
gerektiği ifade edildi.
Ayrıca, çocuk istismarı ve ihmali, aile içi
şiddet, parçalanmış aile, ailede madde
kullanımı, ailede kriminal aktivite, göç,
savaş kurbanı olma gibi faktörler çocukların madde bağımlılığına yönelmesinde çok önemli risk faktörleridir. Bu
risk faktörlerinin birinci, ikinci, üçüncü
basamak sağlık merkezlerinde taranması ve saptanan risk faktörlerinin tedavi edilmesi amaçlı bir bütüncül sistemin kurulması madde bağımlılığının
köktenci tedavisi için en uygun yaklaşım olacaktır.
Dolayısıyla, çocuk istismarı ve ihmalini
tanıma, yönetme ve tedavi sistemleriyle madde bağımlılığını önleme sistemlerinin ilişki içinde olması son derece önemlidir. Başbakanlık yönetiminde,
Sağlık Bakanlığı koordinatörlüğünde,
diğer bakanlıkların (Aile ve Sosyal Politikalar, Adalet, Gençlik ve Spor, Eğitim,
İçişleri, Çalışma, Gümrük/Ticaret Bakanlıkları) katılımıyla kurulan Bakanlıklar-arası üst kurul tüm, çok-disiplinli
yönetimi gerektiren psikososyal kökenli sorun ve hastalıklara karşı ulusal
sistem ve politikaların geliştirilmesi
için uzun süreli birlikte çalışmak üzere kalıcı bir kurul haline getirilmelidir.
Bu kurul, madde bağımlılığı, çocuk istismarı ve ihmali, aile içi şiddet, ruhsal
hastalıklar gibi kökeni çok güçlü olarak
psikososyal sorunlara dayanan hastalıklara eşgüdüm ve işbirliği içinde yaklaşmalı böylece, uzun vadeli politikalar
daha başarılı olarak geliştirilmelidir. Bu
bakanlıklar arasında yukarıdaki konularda tutulacak olan veri-tabanlarının karşılıklı erişilebilir halde geliştirilmesi çok
önemlidir.
Bu kurul, arz başlığı altında madde bağımlılığı, çocuk istismarı ve ihmali, aile
içi şiddet ve benzeri psikososyal sorunların toplum içindeki epidemiyolojisi bilimsel çalışmalarla saptanmalıdır.
Buna bağlı olarak, her alandaki ihtiyaçların neler olduğu ve bu ihtiyaçların
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
hangi sistemlerle giderilebileceği gerçekçi olarak saptanabilir. Talep başlığı
altında da yine ayni psikososyal sorunların tanımlamaları, yasalarda profesyonel yaklaşımları iyileştirmek için yapılması gereken değişiklikler ve ne tür
tedavi yöntemlerinin genel olarak tüm
bu sorunlara yanıt verebileceği, ne tür
tedavilerin de spesifik bazı sorunlar
için kullanılması gerektiği belirlenebilir. Madde bağımlılığı için grup terapisi,
travma odaklı bilişsel davranışsal tedavi, adsız alkolikler gruplarının kurulması ve düşünülebilir. Çocuk istismarı ve
ihmali için grup terapisi, travma odaklı
bilişsel davranışsal tedavi, aile-çocuk
etkileşim tedavisi, kişilerarası ilişki psikoterapisi, aile içi şiddet için de kişilerarası ilişki psikoterapisi, bireysel travma odaklı bilişsel davranışsal tedavi,
öfke kontrol bozukluğu tedavisi gibi
yöntemler kullanılabilir. Bu hizmetlerin
gerçekleşmesi için de üst kurul ve yurt
dışı ve yurt içi bilimsel konsültanlar önderliğinde tüm sağlık hizmetleri basamaklarına bu sistemlerin uygun bicimde entegre edilmesini gerektirecektir.
Böylece multisistemik terapi sistemi
oturtulabilir.
Gerek madde bağımlılığında, gerek çocuk istismarı ve ihmalinde, gerekse
aile içi şiddette olgu yöneticisi (“case
manager”/”case worker”/”drug worker”)
gibi terapi ya da sosyal hizmet eğitimi
olan bireyler tarafından ailenin saptanan risk faktörlerinin giderilmesi ve
tedavilerin izleminde ev ziyaretlerinde
kullanımı çok önemli rol oynayacaktır.
Ayrıca tüm bu olgu gruplarının, sağlık,
eğitim, emniyet, sosyal hizmetler çalışanlarının katıldığı aile toplantılarıyla
desteklenmesi ve yönlendirilmesi çok
önemlidir.
Gerek madde bağımlılığı gerekse çocuk
istismarı ve ihmali ve aile içi şiddet sorunlarıyla mücadele eden bireyler kendileri sağlık ve diğer sistemlere hizmet
talebiyle gelme oranı en düşük olan
hasta gruplarıdır. Bu nedenle tüm çocukların ve ailelerinin fiziksel, demografik, davranışsal, çevresel ve duygusal
risk faktörleri açısından her aile hekimliği merkezine kaydı sırasında ayrıntılı
bir formla değerlendirilmesi ve Sağlık
Bakanlığı kayıtlarına çocuğun bütüncül sağlığını içeren tüm bilgiler girmelidir. Dolayısıyla geliştirilecek olan nabız
portalı, tüm fiziksel ve ruhsal sağlık risk
faktörlerini de içerecek kadar ayrıntılı
bir hale getirilmeli. Bu bilgilere dayanarak müdahale sistemleri oturtulmalıdır.
Aile hekimliği merkezlerine sosyal hizmet uzmanı/aile danışmanı gibi psikososyal risk faktörlerini belirleyecek ve
değerlendirip hizmet planlaması yapabilecek personelin istihdam edilmesi
gereklidir. Bu da en başarılı biçimde Aile
ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Sağlık
Bakanlığının eşgüdüm içinde çalışması
ve her iki bakanlık personelinin Sağlık
Bakanlığı birinci basamak kurumlarında
bizzat çalışması ile ya da Aile Hekimliği
merkezleriyle Toplum merkezleri arasında çok sıkı bir bağlantı kurulmasıyla
başarılabilir.
Ayrıca, tüm sağlık kurumlarında (birinci, ikinci ve üçüncü basamak)
bakim eşgüdümü sağlayan (“care
coordinator”/”case manager”) personel de hastaları tüm tedavi ve girişim
basamaklarında izleyebilir ve yönlendirebilir. Böylece, hastaların ev içinde de
izlenmesi sağlanır.
İşbirliği ve bundan sonraki sürecin gerekleri çerçevesinde aşağıdaki hususlar vurgulanmıştır:
1. Ülkemizdeki meslektaşlarımızla işbirliği bağları kurmak öncelikle üst
düzeyde başlatılabilir. Ardından eğitim, denetim ve beraber çalışmalar
sonucunda, önleme, tedavi, rehabilitasyon sistemleri Türk profesyonelleri tarafından kurulur.
2. Ortak projeler geliştirdikçe, hem
kendimiz hem de İngiltere’deki bildiğimiz üniversite ve eğitim kurullarından gerekli olan desteği sağlamak
üzere memnuniyetle çalışırız.
113
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI VE ULUSLARARASI
SAĞLIK POLİTİKALARI ÇALIŞMA GRUBU RAPORU
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
1.
Dr. Hakkı Yeşilyurt
Sağlık Bakanlığı, Müsteşar Yardımcısı
2.
Doç.Dr.Haluk Özsarı
Acıbadem Üni. Öğr.Üyesi, SPK Üyesi
3.
Dr.Hasan Güler
Sağlık Bakanlığı, SHGM
4.
Dr.Hüseyin Özbay
Sağlık Bakanlığı, SHGM
5.
Dr.Necdet Filiz
Sağlık Bakanlığı, Saha Koordinatörü
6.
Selin Yıldırım
Sağlık Bakanlığı-SPK
7.
Dr.Gülben Ceran
Sağlık Bakanlığı, SHGM
8.
Dr.Bayram Çicek
Sağlık Bakanlığı, Saha Gözlemcisi
9.
Dr.Kemal Aydın
Sağlık Bakanlığı, DISAB
10.
Dr.Yılmaz Arslan
Ankara Numune EAH, Üroloji
11.
Dr.Kerem Kınık
Yeryüzü Doktorları Derneği Başkanı
12.
Dr.Cankut Yüksel
İsviçre Türk Hekimler Birliği Başkanı
13.
Dr.Cihat Şen
Türk Alman Sağlık Vakfı Bölge Başkanı
14.
Ali Demirbağ
İngiltere ITSEB Başkanı
15.
Fatma Bozkurt
ATHPA- ATSEF Üyesi
16.
Dr.İlker Duyan
ATSEF –Almanya Eş Başkanı
17.
Necati Suözer
AOK Hessen Sağlık Sigortası
18.
Dr.Aslı Kalın
Harvard- Oxford, Sağlık Hizmetleri Pol.
19.
Dr.Yavuz Yaşar
Denver Üni., Sağlık Ekonomisi
20. Pınar Karaca Mandic
Minnesota Üni., Sağlık Politika ve Yönetimi
21.
Dr.Serdar Dalkılıç
Türkiye Fransa Sağlık Vakfı, ATSEF –Fransa Eş Başkanı
22.
Dt.Serdar Beklen
Avrupa Türkiye Sağlık Derneği Başk.
23.
Şevki Demircan
Avrupa Sağlık Dergisi
Toplantıda her katılımcı kendini tanıtmış
ve söz almıştır. Bu çerçevede aşağıdaki
hususlar toplantı süresince ele alınmıştır.
Bu hususlar dışında, zaman kısıtlığından
dolayı tüm katılımcıların bilahare önemli
gördükleri
ve
işbirliğini
geliştirecek
hususlara ilişkin bir rapor göndermeleri
kararlaştırılmıştır.
1. Avrupa’daki sosyal forumlarda Türkler tarafından kullanılamayan birikmiş paraların
kullanımı, amacıyla Türkiye’nin desteklediği
Avrupa-Türkiye Konseyi Sağlık Vakfı’nın kurulması (Brüksel, Strasburg veya Zürih olabilir) ve bu çerçevede belirlenen yerlerde
ofislerin açılması ve sekretaryaların oluşturulması, ayrıca Türklere yönelik göç, sağlık,
115
etik, bakım konularında destek sağlaması,
bunun yanı sıra Türkiye Avrupa Sağlık ofisi
gibi çalışması, Avrupa ile T.C. Sağlık Bakanlığı
arasındaki ilişkilerin sağlanması hususlarına
vurgu yapıldı.
2. Avrupa’da yerleşik Türkiye kökenli sağlık
elemanları tespit edilip bir sağlık elemanları ağı oluşturulmalıdır. Önerilen Avrupa
Türkiye Sağlık Konseyi kurulmalıdır. Bu ağ
sadece hekimleri değil, eczacı ve konularında uzmanlaşmış uzman hemşire, uzman
laborant ve uzman teknisyenler ile uzman
yardımcı sağlık elemanlarını da içermelidir.
3. Kurulacak Vakfın Yurt Dışı Türkler ve Akrabalar Topluluğu nezdinde onaylanmasının
önemi dile getirildi.
4. Sağlık Bakanlığı’nın, Avrupa’daki Türklerin
sağlık sorunları ve bunların çözümleri üzerine yoğunlaşması ve gerekli işbirliği çalışmalarını Avrupa’daki STK’larla birlikte başlatması, çalıştaylar ile sorunların tesbit edilip,
en kısa sürede çözülmesi önerildi.
istatistiksel çalışmalar yapılmalı, özellikle
çocuklarımızın sağlık düzeylerini yükselterek, bu çocukların sağlık ve başarısının
desteklenmesi, bu sayede yurt dışındaki
geleceğimizin garantiye alınması hedeflenmelidir.
5. Avrupa’da Türk sağlıkçılarına yönelik bir
iletişim ağı oluşturulması ve derneklerin bu
konuda etkin rol oynaması gerektiği dile getirilerek İngiliz Türk Sağlıkçıları Derneği’nin
Türk hekimlerin listesini ilan ederek tüm
hekimleri ortak bir iletişim ağında toplamış
olacağı ifade edildi.
9. Hollanda Rotterdam’da Türklere yönelik
ayaktan tedavi merkezi kurulduğundan bahisle bu tür örneklerin artırılması gerektiği
vurgulandı.
6. Avrupa’daki STK’ların itibar ve pozisyonlarının güçlendirilmesi için Bakanlığın katkısı
istendi.
7. Yaşlılar ve yaşlı bakımı ile ilgili çalışmaların
yapılması gerektiği ifade edildi.
8. Kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere,
halk sağlığı ve koruyucu hekimlik alanında
10. Derneklerin Türkiye’ye ihtiyaç duyulan
alanlarda (bilgi sistemleri, kalite v.b.) bilgi
transferi yapmasının gerekliliği dile getirildi.
11. Sağlık Bakanlığı’nın Avrupa’daki Türk sağlık
çalışanlarının sorunlarının giderilmesi üzerinde çalışma başlatması önerildi.
12. Türkiye’de İngiltere’deki NICE gibi bir
yapının kurulması ve Sağlık Politikaları
Kurulu’nun bu görevi ifa edebilir olduğu görüşünün değerlendirilmesi önerildi.
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
13. Türkiye’de psikoloji eğitiminin teorik
ağırlıklı olduğu ve akademisyenlerin katıldığı eğitimlerde yapılan sınavlarda başarı oranının %10’larda olduğu ifade edildi. Bundan
dolayı psikoloji eğitiminde İngiltere modelinin incelenmesi ve yararlanılması önerildi.
14. İngiltere NHS ile kriz yönetimi alanında
işbirliği yapılabileceği önerildi.
15. Az gelişmiş ülkelere Türk Tıp Dünyası’nın
katkı sunması önerildi.
16. Halk Sağlığı anlayışı yanında Dünya Sağlığı ile uğraşmanın ve bu konuda da belirleyici olmanın önemine vurgu yapıldı.
17. Sağlık Turizmi kavramının yanlış bir algı
oluşturduğunu bu yüzden sağlık turizmi
kavramı yerine sağlık hizmet ihracatı kavramının kullanılması önerildi.
18. Sağlık hizmet ihracatı Türkiye ve Türkiye’deki sağlık kurumları için çok önemlidir.
Avrupa’da yerleşik Türk toplumunun da,
tedavi sonrası bakım, kontrol ve oluşacak
117
komplikasyonları için mutlaka bir çalışma
yapılmalıdır. Çünkü Türkiye’deki sağlık hizmet ihracatı olanakları Avrupa’da yerleşik
Türklerin sağlık sorunlarının çözümünde de
büyük katkı sağlayacaktır.
19. Kurultayın her yıl olması, hatta önümüzdeki üç yıllık planlamanın ve tarihlerin ilan
edilmesinin önemine vurgu yapıldı. Ayrıca
en az dokuz ay önce gerekli düzenlemeler
yapılmalı, davetiyeler gönderilmeli ve yurt
dışında ki değerli sağlıkçılardan, en az bir
Türk sağlıkçıyı da ikna edip beraberinde getirmesi istenmelidir.
20. Gelecek yıl yapılacak Kurultay’ın, eczacı, hemşire ve teknik personeli de kapsayacak şekilde tekrar yapılması ve sağlığın
korunması ve tedavi hizmetlerinin bir ekip
işi olduğu için, bu ekipte ki değişik branşta ki sağlık elemanları arasındaki ilişkilerin
güçlenmesi gereklidir.
21. Türkiye’deki sağlık politikalarının, yurt
dışında bu konuda çalışan uzmanlarımızla
birlikte, bir çalışma grubu kurularak,
istatistiksel verilere dayalı araştırılmasında
ve geliştirilmesinde projeler oluşturulabilir.
Bu konuda T.C. Sağlık Bakanlığı’nın SGK
verileriyle veya özel ve kamu sektöründeki
hastane ve klinik verileriyle de yapılabilir.
22. T.C. Sağlık Bakanlığı’nda ve Türkiye’deki
üniversitelerde sağlık sektörü ve politikaları kapsamında ki araştırmalarla ilgilenen
öğretim üyeleri ve araştırmacılarla yurt dışında sağlık sektörü analizleri yapan öğretim üyeleri ve araştırmacılarla bir çalışma
grubu kurulması önerilmiştir. Bu grup beraber ortak çalışma konuları ve Türkiye’de kullanılabilecek veri tabanlarını belirleyebilir.
Bu veri tabanlarını kullanarak ortak araştırmalar ve yayınlar yapabilir. Amaç Türk sağlık
sistemine katkıda bulunmak ve bu katkıları
akademik ortama da taşıyabilmek olarak
belirlenmiştir.
23. Kurultaya katılanların özgeçmişlerinin
yer aldığı bir kitap hazırlanması önerildi.
Türk Tıp Dünyası Kurultayı İstanbul
Deklarasyonu
Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlarımızın
sorunları ile ilgili sözcülük yapmak üzere
Avrupa’daki sağlık ile ilgili sivil toplum kuruluşlarının “Avrupa –Türkiye Sağlık Platformu
- Avrupa Türkiye Sağlık Konseyi” oluşturarak her yıl “14 Mart Tıp Bayramı” ve “7 Nisan
Dünya Sağlık Günü” kutlamaları kapsamında “Avrupa -Türkiye Sağlık Forumu” organize
ederek “Göç ve Sağlık Stratejik Vizyon ve
Eylem Planı Belgesi”nin politika belirleyiciler, bakanlıklar, üniversiteler, sivil toplum
kuruluşları ve kanaat önderlerinin işbirliğinde hazırlanmasına oy birliği ile karar verilmiştir.
6. Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi,
Birleşmiş Milletler, AGİT, Dünya Sağlık
Örgütü gibi kuruluşlarda bulunduğumuz ülkelerin Türk toplumunu ve ülkemizi temsil etmek,
7. Sağlıkla ilgili alanlarda çalışma grupları
oluşturmak,
8. Çağrı Merkezleri oluşturmak,
9. Avrupa –Türkiye sağlık rehberi geliştirmek,
10. Genelde göçmenlerin insan hakları ve
özelde sağlık haklarının geliştirilmesi
için çalışmalar yapmak,
11. Ülke sağlık politikaları ve sistemleri raporlarını hazırlamak.
Komiteler:
•
•
•
•
•
•
Faaliyet Alanları:
•
•
•
•
•
•
•
•
2.
3.
4.
5.
Avrupa – Türkiye sağlık sektörü işbirliğini geliştirmek,
Ülkeler ve sağlık çalışanları arasında
kaynaşma, tanışma ve ağ oluşturmak,
Hep birlikte sağlıklı toplumlar oluşturmak için işbirliği,
Türkiye ile Avrupa Birliği ülkeler arasında
köprü vazifesini üstlenmek
Bulunduğumuz platformlarda ülkemizi
temsil etmek,
Türkiye–AB Ülkeleri Sağlık Haftaları
Az Gelişmiş Ülkeler Kapasite Geliştirme
Eğitimleri
Az Gelişmiş Ülkeler Gönüllü Sağlık Elçileri
Programı
AFET Eğitimi
Küresel Sağlık Diplomasisi
Sağlık Sistem İhracatı
Küresel Sağlık Politikaları ve Yönetimi
Yurt Dışı Mükemmeliyet Merkezleri ve
Ortak İşbirliği Alanları:
Avrupa Türkiye Sağlık Konseyi’nin muhtemel hedefleri şu şekilde belirlenmiştir:
1.
Türkiye –AB Sağlık Komitesi
Göç ve Sağlık Politika Komitesi
Tıbbi Etik Komitesi
Uzun Dönem Bakım Komitesi
Gönüllü Sağlık Diplomatları Komitesi
Sağlık Hizmetleri İhracatı Komitesi
•
•
•
•
•
NICE- National Institute of Clinical Excellence, İngiltere (Ulusal düzeyde sağlık
teknolojileri ve kullanımı sağlık politikaları uygulamalarının denetlenmesi…)
Ulusal Psikologların Eğitiminin Geliştirilmesi Programı tecrübe paylaşımı
Birinci Basamakta Kriz Yönetimi tecrübe paylaşımı
National Bureau of Economic Research
(USA)
Göç ve Sağlık Araştırmaları Merkezi
Türk Sağlık Merkezleri ve Hastanelerinin
açılması
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
Genel Değerlendirme ve Sonuç
1- T.C. Sağlık Bakanlığı olarak Kurultayımıza katılım sağlayan bilim insanlarımızın tamamını gönüllü
sağlık elçisi olarak görmekteyiz.
2- Ulusal ve uluslararası sağlık politikalarının belirlenmesinde yurt dışında görev yapan başarılı
bilim insanlarımızdan, Sağlık Bakanlığımıza danışmanlık yapmalarını ve mevcut bilim
kurullarında görev almalarını bekliyoruz.
3- Sağlık Bakanlığımıza bağlı kuruluş çalışmaları devam eden Türkiye Sağlık Enstitüleri
Başkanlıklarının (TÜSEB) oluşumunda görev almalarını, danışmanlık yapmalarını ve tecrübe
paylaşımında bulunmalarını bekliyoruz.
4- Ülkemizde sağlık endüstrisinin gelişimine katkıda bulunmaları, Ar-Ge & İnovasyon faaliyetlerine
öncülük etmelerini, görev yaptıkları ülkeler ile işbirliği olanaklarının geliştirilmesine ve iyi
uygulama örneklerinin ülkemize aktarımına katkı sağlamalarını bekliyoruz.
5- Ar-Ge ve eğitim alanlarında ülkemizdeki fırsatlar, yurt dışındaki katılımcılara tanıtılmıştır.
Bunun yanında yurt dışındaki eğitim fırsatlarından ülkemizdeki genç araştırmacıların
yararlanmasında aracı olmaları ve katkı vermelerini bekliyoruz.
6- Oluşturulacak bilim köprüsü vasıtasıyla yurt dışındaki bilim insanlarımızın, yurt içindeki
meslektaşları, Bakanlığımız ve kendi aralarındaki iletişimlerinin gelişerek devamlılığının
sağlanması hedeflenmektedir.
119
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
121
Katılımcı Listesi
İSİM
SOYİSİM
KURUM
ÜLKE
1
Eyüp
Gümüş
Sağlık Bakanlığı, Müsteşar
Türkiye
2
Ekrem
Atbakan
Sağlık Bakanlığı, Müsteşar Yardımcısı
Türkiye
3
Şuayip
Birinci
Sağlık Bakanlığı, Müsteşar Yardımcısı
Türkiye
4
Hüseyin
Çelik
Sağlık Bakanlığı, Müsteşar Yardımcısı
Türkiye
5
Yasin
Erkoç
Sağlık Bakanlığı, Müsteşar Yardımcısı
Türkiye
6
Mazhar
Adlı
Virginia Üniversitesi, Tıp Fakültesi
ABD
7
Serdar
Akalın
Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi
Türkiye
8
Akif
Akbulat
Sağlık Bakanlığı, TİTCK
Türkiye
9
Adem
Akçakaya
Bezmialem Vkf. Üniversitesi
Türkiye
10
Emine
Akdağ
Erasmus Tıp Merkezi
Hollanda
11
Selvi
Akdeniz
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
Türkiye
12
Şakir
Akın
Erasmus Tıp Merkezi
Hollanda
13
Fatih
Akışık
Indiana Bloomington Üniversitesi
ABD
14
Olcay
Aksoy
Kalifornia-Los Angeles Üniversitesi (UCLA)
ABD
15
Pelin
Aksungur Aydın
Sağlık Bakanlığı, TİTCK
Türkiye
16
Sefa
Akyol
Sağlık Bakanlığı, DİSABGM
Türkiye
17
Ahmet
Akyol
Sağlık Bakanlığı, Saha Koord.
Türkiye
18
Oğuzhan
Alagöz
Wisconsin Madison Üniversitesi
ABD
19
Selami
Albayrak
Sağlık Bakanlığı, THSK
Türkiye
20
İsmail
Alkan
İçişleri Bakanlığı İst.Em. Müd. Narkotik
Türkiye
21
Zeynep
Alpay Savaşan
Oackland Üniversitesi
ABD
22
Özge
Alper
Alper Biotech LLC
ABD
23
Ahmet Sait
Altın
Sağlık Bakanlığı, DİSABGM
Türkiye
24
Kadri
Altundağ
Hacettepe Üniversitesi
Türkiye
25
Ayla
Annaç
Invivo Sciences
ABD
26
Sıla
Appak
Alman Kanser Arastirma Merkezi (DKFZ)
Almanya
27
Özgür M.
Araz
Nebraska Tıp Merkezi Üniversitesi
ABD
28
Selim
Arcasoy
Kolumbia Üniversitesi Tıp Merkezi
ABD
29
Ramazan
Arıtürk
Sağlık Bakanlığı
Türkiye
30
Yılmaz
Arslan
Ankara Numune EAH
Türkiye
31
Gülen
Arslan Lied
Bergen Üniversitesi
Norveç
32
Güven
Artıran
Sağlık Bakanlığı, TİTCK
Türkiye
33
Zeynep
Arzıman Büyükboduk
TÜBİTAK
Türkiye
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
İSİM
SOYİSİM
KURUM
ÜLKE
123
34
Abdurrahman Celal Aşkaroğlu
TSE
Türkiye
35
Pınar
Atakent
Long Island Hastanesi
İngiltere
36
Atınç
Atalay
Sağlık Bakanlığı, DİSABGM
Türkiye
37
Mehmet
Atasever
Sağlık Bakanlığı, Strateji Gel. Başk.
Türkiye
38
Utku
Ateş
İstanbul Bilim Üniversitesi Hücre Doku Araştırma Uygulama Merkezi
Türkiye
39
Ümit
Ateşkan
Sağlık Bakanlığı, SHGM
Türkiye
40
Teslime
Atlı
Özel Çayyolu Güven Tıp Merkezi
Türkiye
41
Doğan
Ay
TÜMDEF
Türkiye
42
Hakan
Ay
Harvard Üniversitesi
ABD
43
Şahin
Aydın
Sağlık Bakanlığı, SBSGM
Türkiye
44
Mehmet Ali
Aydın
Sağlık Bakanlığı, SHGM
Türkiye
45
Kemal
Aydın
Türkiye Hollanda Sağlık Vakfı
Türkiye
46
Sabahattin
Aydın
Medipol Üniversitesi
Türkiye
47
Sevim
Aydın
TÜBİTAK
Türkiye
48
Ayşe
Ayhan
Hamamatsu Üniversitesi
Japonya
49
Merve
Babalıoğlu
Bakırköy Ruh Sağlığı Hastanesi
Türkiye
50
Ahmet
Bahadır
Bahadır Tıbbi Aletler
Türkiye
51
İhsan
Bakır
Sağlık Bakanlığı, TKHK
Türkiye
52
Yücel
Balbay
Ankara Yüksek İhtisas EAH
Türkiye
53
Salim
Balık
Cleveland Kliniği
ABD
54
Yasemin
Baskın
9 Eylül Üniversitesi, Onkoloji Enstitüsü
Türkiye
55
Füsun Atik
Bayar
Kalkınma Bakanlığı
Türkiye
56
Doruk
Baykal
Exponent
ABD
57
Bülent
Bayraktar
Philips Sağlık Hizmetleri
ABD
58
Soley
Bayraktar
Mercy Hastanesi Kanser Merkezi
İngiltere
59
Ulaş Darda
Bayraktar
Mercy Kanser Merkezi
Norveç
60
Cem
Bayram
HUNİTEK
Türkiye
61
Muhammed Emin Bedir
Wisconsin Madison Üniversitesi
ABD
62
Serdar
Beklen
ATSEF
Avusturya
63
Tuna
Bekleviç
Sağlık Bakanlığı
Türkiye
64
Güven
Bektemür
Sağlık Bakanlığı, TKHK
Türkiye
65
Semir
Beyaz
Harvard Üniversitesi MIT
ABD
66
Mahmut
Bilgiç
NEUTECH-GİFD
Türkiye
Katılımcı Listesi
İSİM
SOYİSİM
KURUM
ÜLKE
67
Yaşar
Bilgin
Türk Alman Sağlık Vakfı
Almanya
68
Serdar
Bircel
Sağlık Bakanlığı
Türkiye
69
Ali
Bozdoğan
Sağlık Bakanlığı, TİTCK
Türkiye
70
Fatma
Bozkurt
ATHPA
İngiltere
71
Nuray
Bozkurt
Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Türkiye
72
Mustafa Özger
Bozoğlu
Ekonomi Bakanlığı
Türkiye
73
Mehmet Furkan
Burak
Harvard Üniversitesi, Halk Sağlığı
ABD
74
Nasuh
Büyükkaramıklı
Erasmus Üniversitesi
Hollanda
75
Nejla
Can Güler
Sağlık Bakanlığı, SAGEM
Türkiye
76
Ahmet
Canbolat
Üzümcü Tıbbi Cihazlar
Türkiye
77
İsmail
Candan
Sağlık Bakanlığı, DİSABGM
Türkiye
78
Hayat
Carus
Mehmet Akif Ersoy EAH
Türkiye
79
Duygu
Cengiz
Sağlık Bakanlığı, ASHGM
Türkiye
80
Eda
Cengiz
Yale Üniversitesi
ABD
81
Gülhan
Cengiz
Özel Muayenehane
Türkiye
82
Gülben
Ceran
Sağlık Bakanlığı, SHGM
Türkiye
83
Oğuz
Cesur
Sağlık Bakanlığı, ASHGM
Türkiye
84
Adil
Ceydeli
Plastik Cerrahi Enstitüsü ve SPA
ABD
85
Doğan
Ceyhan
Yüzüncü Yıl Üniversitesi
Türkiye
86
Jale
Cilasun
Southwest London ve Saint Georges Ruh Sağlığı, NHS
İngiltere
87
Elif
Cingi
Minnesota Üniversitesi
ABD
88
Rıdvan
Civan
Sağlık Bakanlığı, DİSABGM
Türkiye
89
Serdar
Coşkun
King Faisal SHRC
Suudi Arabistan
90
Hakan
Coşkunol
Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Türkiye
91
Sebahattin
Cüreoğlu
Minnesota Üniversitesi
ABD
92
Ercan
Çaçan
Georgia Devlet Üniversitesi
ABD
93
Esra
Çağlar
Tavistock&Portman NHS Vakfı
İngiltere
94
Ayşen
Çalayır
KASAV
Türkiye
95
Ulaş Mehmet
Çamsarı
Mayo Kliniği
ABD
96
Abdulkerim
Çapar
İTÜ ARGENİT
Türkiye
97
Aydın
Çeçen
CITER - Michigan Üniversitesi
ABD
98
Murat Dinçer
Çekin
Marmara Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Türkiye
99
Barış
Çelik
Sağlık Bakanlığı, DİSABGM
Türkiye
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
İSİM
125
SOYİSİM
KURUM
ÜLKE
100 Arif
Çetin
Sağlık Bakanlığı, DİSABGM
Türkiye
101 Hüseyin
Çetin
Atatürk EAH
Türkiye
102 Mustafa Kemal
Çetin
Sağlık Bakanlığı
Türkiye
103 Sebahattin
Çırak
Köln Üniversite Hastanesi
Almanya
104 Zeynep L.
Çıraklı
Sağlık Bakanlığı, Saha Koord.
Türkiye
105 Bayram
Çiçek
Sağlık Bakanlığı, Saha Koord.
Türkiye
106 Akın
Çil
Missouri Üniversitesi, Kansas
ABD
107 Zafer
Çukurova
Sağlık Bakanlığı, TKHK
Türkiye
108 Armağan
Dağal
Harborview Tıp Merkezi
ABD
109 Aydın
Dalgıç
Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Türkiye
110 Ali Can
Dalkılıç
Rowan Üniversitesi, Cooper Tıp Fakültesi
ABD
111 Serdar
Dalkılıç
ATSEF
Fransa
112 İsmet
Dede
Sağlık Bakanlığı, THSK
Türkiye
113 Banu Nesibe
Demir
Sağlık Bakanlığı, DİSABGM
Türkiye
114 Mehmet
Demir
Sağlık Bakanlığı, SPK Üyesi
Türkiye
115 Berfu
Demir
Zübeyde Hanım EAH
Türkiye
116 Güray
Demir
Bakırköy Dr. Sadi Konuk EAH
Türkiye
117 Metin
Demir
SEIS
Türkiye
118 S.Semahat
Demir
İstanbul Kültür Üniversitesi
Türkiye
119 Ali
Demirbağ
ITSEB
120 Şevki
Demircan
Avrupa Sağlık Dergisi
Almanya
121 Utkan
Demirci
Stanford Üniversitesi, BWH MIT
Almanya
122 Serdar
Demirel
Heidelberg Üniversite Hastanesi
Almanya
123 Ahmet
Demirkazık
Ankara Üniversitesi
Türkiye
124 Mesut
Demirtaş
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
Türkiye
125 Emir Baki
Denkbaş
Hacettepe Üniversitesi
Türkiye
126 Murat
Denktaş
Sağlık Bakanlığı, DİSABGM
Türkiye
127 Çetin Doğan
Dikmen
Sağlık Bakanlığı, DİSABGM
Türkiye
128 Mahmut
Doğramacı
St. Thomas Hastanesi
İngiltere
129 Mümine Nurdan
Doğukan
SGK
Türkiye
130 Özge
Dumlupınar
Ekonomi Bakanlığı
Türkiye
131 Servet
Duran
Medisch Centrum Breda Kliniği, Maasstad Hastanesi
Hollanda
132 İlker
Duyan
ATSEF Almanya
Almanya
Katılımcı Listesi
İSİM
SOYİSİM
KURUM
ÜLKE
133 Yenal
Dündar
ATHPA
İngiltere
134 Gürkan
Ege
Hurley Tıp Merkezi
ABD
135 Mehmet Taşkın
Eğici
Sağlık Bakanlığı, TKHK
Türkiye
136 Gülcihan
Eker
Erasmus Tıp Merkezi
Hollanda
137 Hasan Hüseyin
Eker
VU Tıp Merkezi
Hollanda
138 Banu
Ekinci
Sağlık Bakanlığı, THSK
Türkiye
139 Azmi
Ekmen
Sağlık Bakanlığı, DİSABGM
Türkiye
140 Cem Cüneyt
Elbi
Bayer Sağlık Hizmetleri ve Tıbbi Ürünler
ABD
141 Yaşar Murat
Elçin
Ankara Üniversitesi Kök Hücre Enstitüsü
Türkiye
142 Nursel
Elçioğlu
Marmara Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Türkiye
143 Ulu
Eldegez
Türkiye Organ Nakli Kuruluşları Koordinasyon Derneği
Türkiye
144 Şükrü
Emre
Yale Üniversitesi
ABD
145 Şerife Esra
Erdal Bağrıyanık
9 Eylül Üniversitesi, İzmir Biyotıp ve Genom Araştırma Merkezi
Türkiye
146 Enes
Erdem
Sağlık Bakanlığı, DİSABGM
Türkiye
147 Serdar
Erdem
Sağlık Bakanlığı, Saha Koord.
Türkiye
148 Ali Ekber
Erdoğan
Giessen Üniversite Hastanesi
Almanya
149 Ayla
Ergani
Victor Dupoy Merkez Hastanesi
Fransa
150 Gökhan
Ergün
Koçak İlaç
Türkiye
151 Bekir
Ergüner
TÜBİTAK-BİLGEM
Türkiye
152 Hacer
Eriş
KASAV
Türkiye
153 Serdar
Erkal
Sağlık Bakanlığı, Saha Koord.
Türkiye
154 Atilla
Ertan
Texas Üniversitesi, Ertan Sind. Sist.Merk.
ABD
155 Cemalettin
Ertekin
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi
Türkiye
156 Alper
Eryaşar
SEIS
Türkiye
157 Malik Türkay
Esin
Sağlık Bakanlığı, ASHGM
Türkiye
158 Türkay
Esin
Sağlık Bakanlığı, ASHGM
Türkiye
159 Doğan
Fidan
Sanofi İlaç
Türkiye
160 Necdet
Filiz
Sağlık Bakanlığı, Saha Koord.
Türkiye
161 Hikmet Selçuk
Gedik
Ankara Numune EAH
Türkiye
162 Metin
Genç
Sağlık Bakanlığı, SPK Üyesi
Türkiye
163 Uğur
Genç
Memorial Grubu
Türkiye
164 Rabia
Gökdoğan
Sağlık Bakanlığı, TİTCK
Türkiye
165 Aynur
Görmez
Bezmialem Vkf. Üniversitesi
Türkiye
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
İSİM
SOYİSİM
KURUM
ÜLKE
166 Vahdet
Görmez
Bezmialem Vkf. Üniversitesi
Türkiye
167 Topel
Gül
TSE
Türkiye
168 Seza A.
Güleç
Florida Herbert Wertheim Tıp Fakültesi
ABD
169 Hasan
Güler
Sağlık Bakanlığı
Türkiye
170 Sinem Ezgi
Gülmez
Bordeaux Üniversitesi
Fransa
171 Recep
Güloğlu
İstanbul Üniversitesi
Türkiye
172 Murat
Gültekin
Sağlık Bakanlığı, THSK
Türkiye
173 Mehmet
Gümüş
Yıldırım Beyazıt Üniv. Atatürk EAH
Türkiye
174 Nazmi Sabri
Günen
Nüve Sanayi Malzemeleri
Türkiye
175 Mehmet Ali
Güner
Sağlık Bakanlığı, DİSABGM
Türkiye
176 Öner
Güner
Sağlık Bakanlığı, DİSABGM
Türkiye
177 Semih
Güngor
Weill Cornell Tıp Fakültesi
ABD
178 Güvenç
Güngör
Sağlık Bakanlığı, DİSABGM
Türkiye
179 Önder
Güngör
SGK
Türkiye
180 Zafer
Güngör
Sağlık Bakanlığı, Proje Yön.Destek.Bir.
Türkiye
181 Ali Osman
Gürol
İstanbul Üniversitesi, DETAE/DİYAM
Türkiye
182 Dilek
Güven
Şişli Etfal EAH
Türkiye
183 Asım
Güzelbey
Sağlık Bakanlığı, SPK Üyesi
Türkiye
184 Hacı Mustafa
Hardal
Sağlık Bakanlığı, DİSABGM
Türkiye
185 Özgür
Harmanlı
Tufts Üniversitesi Baystate Tıp Merkezi
ABD
186 Erhan
Hatipoğlu
Sağlık Bakanlığı, Saha Koord.
Türkiye
187 Hüsem
Hatipoğlu
Sağlık Bakanlığı, THSSGM
Türkiye
188 Nezih
Hekim
Sanko Üniversitesi
Türkiye
189 Abdülbaki
Irmak
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi
Türkiye
190 Yusuf
Irmak
Sağlık Bakanlığı, DİSABGM
Türkiye
191 Ahmet Turan
Işık
9 Eylül Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Türkiye
192 Talat Alp
İkizler
Vanderbilt Üniversitesi
ABD
193 Hakan
İlaslan
Cleveland Clinic
ABD
194 Hilal
İlbars
Sağlık Bakanlığı, TİTCK
Türkiye
195 Çiğdem
İnan Akman
Kolumbia Üniversitesi Tıp Merkezi
ABD
196 Akgün
İnce
SLU Eklem Hastalıkları Merkezi
ABD
197 Nurhan
İnce
Sağlık Bakanlığı, THSK
Türkiye
198 Ruşen
İnceoğlu
Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği
Türkiye
127
Katılımcı Listesi
İSİM
SOYİSİM
KURUM
ÜLKE
199 Ahmet Sinan
Kabakçı
Elmed A.Ş.
Türkiye
200 Naim
Kadoglou
Florida Üniversitesi, London North West Hastanesi
İngiltere
201 Mustafa
Kahriman
Case Western Reserve Üniversitesi, Cleveland Veterans Hast.
ABD
202 Neşe
Kalaycıoğlu Akalın
SGK
Türkiye
203 Aslı
Kalın
Harvard Üniversitesi
ABD
204 Fuat
Kantarcı
Sağlık Bakanlığı, TKHK
Türkiye
205 Arif
Kapuağası
Sağlık Bakanlığı, SHGM
Türkiye
206 Hasan Hüseyin
Kara
Etkin Tıbbi Cihazlar
Türkiye
207 Cezmi
Karaca
Tepecik EAH
Türkiye
208 İlke Eren
Karaca
SEIS
Türkiye
209 Pınar
Karaca Mandic
Minnesota Üniversitesi
ABD
210 Ergün
Karahallı
Sağlık Bakanlığı, Saha Koord.
Türkiye
211 Bedri
Karakaş
King Faisal SHRC-IOTF
Suudi Arabistan
212 Hakkı Muammer
Karakaş
Sağlık Bakanlığı, SBSGM
Türkiye
213 Cengiz
Karakaya
Yale Üniversitesi
ABD
214 Evvah
Karakılıç
Ankara Numune EAH
Türkiye
215 Mehmet Akif
Karan
İstanbul Üniversitesi
Türkiye
216 Nurettin
Karaoğlanoğlu
Dışkapı Yıldırım Beyazıt EAH
Türkiye
217 Mustafa Andaç
Kaya
Promedak Teknolojik Sistemler
Türkiye
218 Namık
Kaya
King Faisal SHRC
Suudi Arabistan
219 Mustafa
Kaygusuz
Sağlık Bakanlığı, DİSABGM
Türkiye
220 Ümit
Kayışlı
South Florida Üniversitesi
ABD
221 Hülya
Kaymaz
Kaiser Permanenta
222 Saim
Kerman
Sağlık Bakanlığı, TİTCK
Türkiye
223 Pınar
Keskinocak
Georgia Teknoloji Enstitüsü
ABD
224 Emine
Kılıç
Erasmus Tıp Merkezi
Hollanda
225 Selami
Kılıç
Sağlık Bakanlığı, DİSABGM
Türkiye
226 Selçuk
Kılınç
KOEK Bioteknoloji
Türkiye
227 Kerem
Kınık
Yeryüzü Doktorları Derneği
Türkiye
228 Ece
Kırımşelioğlu
Sağlık Bakanlığı, DİSABGM
Türkiye
229 Muzaffer
Kırış
Atatürk EAH
Türkiye
230 Ahmet
Kizir
İstanbul Üniversitesi Onkoloji Ens.
Türkiye
231 Cem
Koçak
Koçak İlaç
Türkiye
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
İSİM
129
SOYİSİM
KURUM
ÜLKE
232 Hakan
Koçak
Koçak İlaç
Türkiye
233 Uğur
Koçer
Ankara Numune EAH
Türkiye
234 Mehmet Rifat
Köse
Sağlık Bakanlığı, SAGEM
Türkiye
235 Ayşe
Köse Sargın
Süleymaniye EAH
Türkiye
236 Hasan
Kuş
Acıbadem Üniversitesi
Türkiye
237 Cemal Asım
Kutlu
Kartal Koşuyolu YİH EAH
Türkiye
238 Hüseyin Tayfun
Kutlu
Zeynep Kamil EAH
Türkiye
239 Ömer
Küçük
Emory Üniversitesi
ABD
240 Nazik
Leba
Sağlık Bakanlığı, DİSABGM
Türkiye
241 Fatma
Lowden
Calvary Kliniği
Avustralya
242 Hilal
Maradit Kremers
Mayo Kliniği
ABD
243 Kemal
Memişoğlu
Sağlık Bakanlığı, TKHK
Türkiye
244 Fatih
Mercan
Cold Spring Harbor Lab.
ABD
245 Adem
Meriç
SGK
Türkiye
246 Meruşe
Mumyakmaz
SGK
Türkiye
247 Muhammed Hamza Müslümanoğlu
Sağlık Bakanlığı, TKHK
Türkiye
248 Osman Arıkan
Nacar
Sağlık Bakanlığı, ASHGM
Türkiye
249 Burak
Naldöken
Kalkınma Bakanlığı
Türkiye
250 Vedat
Obuz
Lotus Klinik. Allegiance Sağlık Hizm. Grubu
ABD
251 Ali Rıza
Odabaş
İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Göztepe EAH
Türkiye
252 Banu
Ogawa
Bahçeşehir Üniversitesi
Türkiye
253 Y.Haldun
Oğuz
TSE
Türkiye
254 Hasan Semih
Oktay
Cardiomed Tıbbi Cihaz
ABD
255 İsmail
Okur
Sağlık Bakanlığı, SHGM
Türkiye
256 Oğuz
Omay
Medical La Teppe Tıp Merkezi
Fransa
257 Banu
Onaral
Drexel Üniversitesi
ABD
258 Resmiye
Oral
Iowa Üniversitesi
ABD
259 Ulvan
Ozad
Barts ve London Tıp Fakültesi
İngiltere
260 Margaret Esma
Ozan-Rafferty
Dignity Health (Nevada Market)
ABD
261 Ahmet Cemil
Ölçer
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
Türkiye
262 Fannie Fatma
Önen
Paris, Bichat Üniversitesi Hastanesi
Fransa
263 Şaban Hakkı
Önen
Lion Üniversitesi, Edouard Harriot Hastanesi
Fransa
264 Adile
Öniz Özgören
9 Eylül Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Türkiye
Katılımcı Listesi
İSİM
SOYİSİM
KURUM
ÜLKE
265 Hayat
Önyüksel
Illinois Chicago Üniversitesi
ABD
266 Sibel
Örsel
Dışkapı Yıldırım Beyazıt EAH/Bülent Ecevit Üniversitesi
Türkiye
267 Belgin
Özalp
Northern Deanery NHS Hastanesi
İngiltere
268 Hüseyin
Özbay
Sağlık Bakanlığı, Saha Koord.
Türkiye
269 Necip
Özbey
9 Eylül Üniversitesi, Teknoloji Geliştirme Bölgesi (DEPARK)
Türkiye
270 Mustafa Ertuğrul
Özbudak
Albert Einstein, Tıp Fakültesi
ABD
271 Onur
Özcan
Kardiosis Tıbbi ve Elektronik Ürünler A.Ş
Türkiye
272 Ali
Özdemir
Sağlık Bakanlığı, DİSABGM
Türkiye
273 Özgür Kadir
Özer
Kalkınma Bakanlığı
Türkiye
274 Ünsal
Özgen
İnönü Üniversitesi
Türkiye
275 Murat
Özgören
9 Eylül Üniversitesi, Depark Sağlık Teknoparkı
Türkiye
276 Arzu Melek
Özgümüş
Sağlık Bakanlığı, DİSABGM
Türkiye
277 Enver
Özgür
Köln Üniversite Hastanesi
Almanya
278 Mete
Özgürbüz
BMT Calsis-SEİS
Türkiye
279 Ali
Özhan
Sağlık Bakanlığı, TKHK
Türkiye
280 Ömer
Özkan
Akdeniz Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Türkiye
281 Seçil
Özkan
Sağlık Bakanlığı, THSK
Türkiye
282 Yusuf
Özkırış
Sağlık Bakanlığı, Saha Koord.
Türkiye
283 Cem Emre
Özköse
Ekonomi Bakanlığı
Türkiye
284 Bülent
Özpolat
MD Anderson Kanser Merkezi
ABD
285 Haluk
Özsarı
Sağlık Bakanlığı, SPK Üyesi
Türkiye
286 Abdullah
Öztürk
Sağlık Bakanlığı, SHGM
Türkiye
287 Cengizhan
Öztürk
İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknokent
Türkiye
288 Gürkan
Öztürk
İstanbul Medipol Üniversitesi Hast.
Türkiye
289 Kadir
Öztürk
Sağlık Bakanlığı, DİSABGM
Türkiye
290 Kirstin
Öztürk
TÜBİTAK
Türkiye
291 Levent
Öztürk
Ankara Atatürk EAH
Türkiye
292 Mehmet
Öztürk
9 Eylül Üniversitesi, İzmir Biyotıp ve Genom Araştırma Merkezi
Türkiye
293 Murat
Öztürk
Sağlık Bakanlığı, SHGM
Türkiye
294 Şükrü
Öztürk
İstanbul Üniversitesi
Türkiye
295 Nurdan
Özyılmaz
Great Ormond Street Hastanesi
İngiltere
296 Mustafa
Paç
Ankara Yüksek İhtisas EAH
Türkiye
297 Murat
Pakyürek
Kalifornia Üniversitesi, Davis Tıp Merkezi
ABD
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
İSİM
131
SOYİSİM
KURUM
ÜLKE
298 Tuncay
Palteki
Sağlık Bakanlığı, TKHK
Türkiye
299 Gülperi
Pınarcık
Özel Muayenehane
Türkiye
300 Sertaç
Polat
Sağlık Bakanlığı, THSK
Türkiye
301 Fahri
Saatçioğlu
Oslo Üniversitesi
Norveç
302 Mahmut Şamil
Sağıroğlu
TÜBİTAK-BİLGEM
Türkiye
303 Cengiz Kaan
Sakkaf
İTÜ ARGENİT
Türkiye
304 Alaattin Savaş
Sanin
Sağlık Bakanlığı, Saha Koord.
Türkiye
305 Rana
Sanyal
Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Bilimleri ve Teknolojileri Merkezi
Türkiye
306 Ömer Ferit
Saraçoğlu
Fem-Care Kadın Sağlığı Kliniği
Türkiye
307 Abdullah
Savaş
Sağlık Bakanlığı, Saha Koord.
Türkiye
308 Hatice
Savaş Yalınbaş
North Western Üniversitesi
ABD
309 Süreyya
Savaşan
Wayne Üniversitesi
ABD
310 Adnan
Sayar
Yedikule Göğüs Hastanesi
Türkiye
311 Filiz
Sayar
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
Türkiye
312 Ali İnanç
Seçkin
Hackensack Üniversitesi Tıp Merkezi, New Jersey
ABD
313 Duygu
Selcen
Mayo Kliniği
ABD
314 Hatem Hakan
Selçuk
Bakırköy EAH
Türkiye
315 Ali Sait
Septioğlu
Sağlık Bakanlığı, TİTCK
Türkiye
316 Nefize Sertaç
Sertaç Kip
Geisinger Sağlık Sistemleri
ABD
317 Ali Rıza
Sever
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
Türkiye
318 Güngör
Sobacı
Hacettepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Türkiye
319 Atilla
Soran
Pittsburgh Üniversitesi
ABD
320 Necati
Suözer
AOK Hessen
Almanya
321 Gültekin
Süleymanlar
Akdeniz Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Türkiye
322 Tolga Atilla
Şağban
Friedrich-Alexander-Üniversite Hastanesi Erlangen
Almanya
323 Afsun
Şahin
Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi
Türkiye
324 Gürdal
Şahin
Lund Üniversitesi
İsveç
325 Hamit
Şahin
Sağlık Bakanlığı, Saha Koord.
Türkiye
326 Mesut
Şahin
New Jersey Teknoloji Enstitüsü
ABD
327 Cihat
Şen
Türk Alman Sağlık Vakfı
Almanya
328 İrfan
Şencan
Sağlık Bakanlığı, Müsteşar Yardımcısı
Türkiye
329 Erol
Şener
Yıldırım Beyazıt Üniv. Atatürk EAH
Türkiye
330 Mehmet Baki
Şentürk
Bakırköy Dr. Sadi Konuk EAH
Türkiye
Katılımcı Listesi
İSİM
SOYİSİM
KURUM
ÜLKE
331 Hülya
Şirin
Sağlık Bakanlığı, THSK
Türkiye
332 Cengiz
Taplamacıoğlu
Gazi Üniversitesi, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Fak.
Türkiye
333 Celalettin
Tarhan
Sağlık Bakanlığı, Proje Yön.Destek.Bir.
Türkiye
334 Seher
Taş
Sağlık Bakanlığı, SHGM
Türkiye
335 Erol
Tavmergen
Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Türkiye
336 Mustafa
Tekin
Miami Üniversitesi
ABD
337 Emre
Tepeli
Pamukkale Üniversitesi
Fransa
338 Sündüs
Tewfik
London Metropolitan Üniversitesi
İngiltere
339 İhab Hamdy Mohamed Tewfik Youssef
West Minster Üniversitesi Uluslararası Halk Sağlığı Forumu
İngiltere
340 Sevim
Tezel Aydın
Sağlık Bakanlığı, DİSABGM
Türkiye
341 Suna
Timur
Ege Üniversitesi, Fen Fakültesi
Türkiye
342 Hacı Ömer
Tontuş
Sağlık Bakanlığı, SGGM
Türkiye
343 Baki
Topal
Leuven Üniversitesi, Karaciğer ve Pankreas Cerrahisi Kurumu
Belçika
344 Özgür
Tosun
Katip Çelebi Üniversitesi
Türkiye
345 Metin
Tulgar
Yüzüncü Yıl Üniversitesi
Türkiye
346 Gülden
Tunalı
Zeynep Kamil EAH
Türkiye
347 Murat
Tuncer
Hacettepe Üniversitesi
Türkiye
348 Ayşe
Turan
Sağlık Bakanlığı, SHGM
Türkiye
349 Mehmet Özhan
Turan
Maryland Üniversitesi
ABD
350 Murat
Tuzcu
Cleveland Kliniği
ABD
351 Erol
Tülümen
Mannheim Üniversite Hastanesi
Almanya
352 Fatih
Türkmen
Kalkınma Bakanlığı
Türkiye
353 Şükrü
Tüzmen
Arizona Üniversitesi/Doğu Akdeniz Üniversitesi
ABD
354 Şevket
Uslu
Sağlık Bakanlığı, DİSABGM
Türkiye
355 Emin
Uyar
Sağlık Bakanlığı, İç Denetim Birimi
Türkiye
356 Oktay
Uzun
Harvard Üniversitesi, Tıp Fakültesi
ABD
357 Zehra
Uzundurukan
Sağlık Bakanlığı, SHGM
Türkiye
358 Miyase
Ülker
Nüve Sanayi Malzemeleri
Türkiye
359 Doğan
Ünal
Sağlık Bakanlığı, SHGM
Türkiye
360 Harun
Ünler
Sağlık Bakanlığı, DİSABGM
Türkiye
361 Barış
Ünlü
Etkin Tıbbi Cihazlar
Türkiye
362 Funda
Vakar Lopez
Washington Üniversitesi
ABD
363 Ercan
Varlıbaş
VSY Sağlık Yatırımları, Varlıbaş Holding
Türkiye
364 Münevver
Yalçın Bülbül
Sağlık Bakanlığı, DİSABGM
Türkiye
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
133
İSİM
SOYİSİM
KURUM
ÜLKE
365 Erhan
Yalçınkaya
İçişleri Bakanlığı İst.Em. Müd. Narkotik
Türkiye
366 Çağrı
Yalgın
Tampere Üniversitesi
Finlandiya
367 İlhan
Yargıç
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi
Türkiye
368 Ahmet Çınar
Yastı
Ankara Numune EAH-Hitit Üniversitesi
Türkiye
369 Bora
Yaşa
Ostim Medikal San.
Türkiye
370 Işıl
Yaşa
Bristol Myers Squibb
ABD
371 Yavuz
Yaşar
Denver Üniversitesi
ABD
372 Halil
Yaşar
RSY İlsan ilaç
Türkiye
373 Gazi
Yaşargil
Yeditepe Üniversitesi Hastanesi
Türkiye
374 Taner
Yavuzdemir
Sağlık Bakanlığı, DİSABGM
Türkiye
375 İzzet Çağrı
Yazgan
Santa Cruz Ruh Sağlığı Merkezi
ABD
376 Akgül
Yeşilada
İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi
Türkiye
377 Ahmet
Yeşilyurt
Dışkapı Yıldırım Beyazit EAH
Türkiye
378 Hakkı
Yeşilyurt
Sağlık Bakanlığı, Müsteşar Yardımcısı
Türkiye
379 Ertan
Yığman
SGK
Türkiye
380 Hasan Hüseyin
Yıldırım
Hacettepe Üni.İktisadi ve İdari Bilimler Fak. Hacettepe Teknokent
Türkiye
381 İsa
Yıldırım
Sağlık Bakanlığı, SAGEM
Türkiye
382 Selin S.
Yıldırım
Sağlık Bakanlığı, SPK Üyesi
Türkiye
383 Ahmet
Yıldız
Kalifornia Berkeley Üniversitesi
ABD
384 Habibe
Yıldız
Fransa Sağlık Bakanlığı
Fransa
385 Alper
Yılmaz
Ohio Devlet Üniversitesi
ABD
386 Canan
Yılmaz
Sağlık Bakanlığı, DİSABGM
Türkiye
387 Hüseyin
Yılmaz
Sağlık Bakanlığı, TİTCK
Türkiye
388 Leyla
Yılmaz
Université Libre de Bruxelles
Belçika
389 Nafiye
Yılmaz
Zekai Tahir Burak EAH
Türkiye
390 Sezai
Yılmaz
İnönü Üniversitesi Karaciğer Transplantasyon Enstitüsü
Türkiye
391 Ömer
Yılmaz
Harvard Üniversitesi, Tıp Fakültesi
ABD
392 Naciye
Yılmaz Karaosmanoğlu Sağlık Bakanlığı, SAGEM
Türkiye
393 Cankut
Yüksel
İsviçre Türk Hekimleri ve Sağlık Çalışanları Birliği
İsviçre
394 Emine
Yüksel
ATSEF Almanya
Almanya
395 Sema
Zengeroğlu
Sağlık Bakanlığı, SAGEM
Türkiye
396 Nurullah
Zengin
Ankara Numune EAH
Türkiye
397 Nilgün
Zirek
Sağlık Bakanlığı, TİTCK
Türkiye
Basında Kurultay
“Milliyet Gazetesi / 3 Kasım 2014”
TÜRK TIP DÜNYASI KURULTAYI
29-31 EKİM 2014, İSTANBUL
135
“Posta Gazetesi / 30 Ekim 2014”
“Türkiye Gazetesi / 30 Ekim 2014”
“Akşam Gazetesi / 31 Ekim 2014”
“Önce Vatan Gazetesi / 30 Ekim 2014”
DİSAB Genel Müdürlüğü Çalışanları
29 Ekim - 1 Kasım 2015’te
Tekrar Görüşmek Ümidiyle...

Benzer belgeler