salmonella - Veteriner Tavukçuluk Derneği

Transkript

salmonella - Veteriner Tavukçuluk Derneği
T h e Tu r k i s h B r a n c h o f T h e Wo r l d Ve t e r i n a r y P o u l t r y A s s o c i a t i o n
www.veterinertavukculuk.org • [email protected]
3 ayda bir yayýmlanýr. Yýl 2008 • Cilt 6 • Sayý 2
Kanatlýlarda Salmonella Ýnfeksiyonlarý ve
Kontrolünde Temel
Temel Prensipler
Salmonella Ýnfeksiyonlarýnýn Laboratuvar Teþhisi
Teþhisi
Türkiye’de Kanatlýlarda Salmonella Ýnsidensi ve
Mevzuatý
Salmonella Kontrolünde Biyogüvenliðin Önemi
Avrupa
A
vrupa Birliðinde Kanatlýlarda
Salmonella Ýnfeksiyonlarýnýn
Kontrolü
Salmonella Kontrolünde Aþýlarýn ve
Yem Katkýlarýnýn Önemi
Yem
Controlling Salmonella In
Poultry Using Vaccination
Vaccination And
Feed Additives
Kesimhanede Salmonella
Kontrolü:
Uygulamalar Ve
Ve Pratik
Yaklaþýmlar
Yaklaþýmlar
Veteriner Tavukçuluk Derneði
BAÞYAZI
Deðerli Meslektaþlar,
Sizlerin önüne Veteriner Tavukçuluk Derneði olarak
sizlere geçtiðimiz yýlýn Kasým ayýnda söz verdiðimiz
"Salmonella" konulu sempozyumu gerçekleþtirmiþ
olmanýn huzuru ile geliyoruz. Ýnsan saðlýðýný, kanatlý
saðlýðýný, gýda güvenliði konusunu içine alan ve
Veteriner Halk Saðlýðý konusunun ortaya
konulabilmesi açýsýndan çok önemli bir gösterge
olan "Salmonella" Sempozyumu yerli ve yabancý
uzman konuþmacýlarýn önünde bir tam gün boyunca
tartýþýlmýþtýr. Konuya Avrupa Birliðinin bakýþ açýsý,
Dünya Veteriner Tavukçuluk Derneði Baþkaný ve
Free Berlin Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öðretim
Üyesi olan Prof. Dr. Mohamed HAFEZ ile Belçikalý
Uzman Prof. Dr. Van IMMERSEEL tarafýndan
sunulmuþtur. Sektörümüzün yakýndan tanýdýðý Prof.
Dr. Mehmet AKAN, Prof. Dr. Tansel ÞÝRELÝ, Doç. Dr.
Erol ÞENGÖR, Doç. Dr. Mehmet ÇALICIOÐLU ve
Uzm. Vet. Hek. Selahattin ÞEN özveri ile hazýrladýklarý
bilgi ve tecrübelerini yansýtan sunumlarýný 230
dinleyiciye aktarmýþlardýr. Tartýþmalar gerek oturum
baþkanlarý ve gerekse sektörün deðerli temsilcilerinin
katkýlarý ile son derece olgun bir ortamda hiçbir
firma ve firma ürünün ön plana çýkartýlmasýna fýrsat
verilmeden tamamlanmýþtýr. Sempozyumun
doyurucu sonuçlar verdiðini geri bildirimlerden
memnuniyetle takip ediyoruz.
Deðerli meslekdaþlarým, Sempozyumun son
oturumunun baþkanlýðýný yapan ve tavuk hastalýklarý
konusunda uzman bir bilim adamý olan Prof. Dr.
Mehmet Akan, ortaya çýkan görüþler doðrultusunda
sempozyumun kapanýþýnda "Salmonella
infeksiyonlarý" konusunda kamu, özel sektör
ve Sivil Toplum kuruluþlarýný içine alacak ortak
bir çalýþmanýn baþlatýlmasýnýn uygun olacaðýný
belirtmiþ, hatta böyle bir çalýþma için tarih
de vermiþtir. Bu taahhüt çerçevesinde projenin
hazýrlanmasýný da içeren "Türkiye'de ve Avrupa
Birliðinde Kanatlýlarda Salmonella
Ýnfeksiyonlarýnýn Durumu ve Kontrolü"Toplantý
sonuç raporu Haziran 2008 de Tarým ve
Köyiþleri Bakanlýðý Koruma Kontrol Genel
Müdürlüðüne sunulmuþtur. Raporun bir örneði
sizlerin bilgi ve deðerlendirilmesini almak için
Dernek web sayfamýza konulmuþtur. Bu
konuda ortaya çýkacak geliþmeler sizlerle
paylaþýlacaktýr.
Sempozyum sýrasýnda sunulan bildiriler, sunulduðu
þekli ile hatta bazýlarý Türkçe ve Ingilizce olarak
Derneðimizin web sayfasýna da konulmuþ, böylece
sempozyuma katýlma olanaðýný bulamayan deðerli
sektör temsilcilerimizin takip edebilmelerine fýrsat
saðlanmýþtýr. Ayrýca yazýlý bir belge niteliðinde sizlerin
ellerinde bulunabilmesi açýsýndan da yine "Mektup
Ankara" nýn bu sayýsý salmonella sempozyumu
sunumlarýna ayrýlmýþtýr.
Dünya Veteriner Tavukçuluk Derneði (WVPA) Baþkaný
Prof. Dr. Mohamed HAFEZ gerek sempozyuma davetli
- konuþmacý olarak katýlmaktan ve gerekse
Türkiye'de Tavukçuluk Sektörünün çok üst düzeyde
konularýný tartýþabilmesinden dolayý duyduðu
memnuniyeti defalarca yazýlý ve sözlü olarak ifade
etmiþtir. "Derneðin dünyada kýrkýn üzerindeki üye
ülkelerinden hiç birinde böyle bir uygulamayý"
görmediðini söylemesi de bizleri özellikle çok
memnun etmiþtir. Benzer toplantýlarýmýzý WVPA'nýn
desteði ile uluslar arasý boyutlarda yapmak
düþüncesinde olduðumuz fikri de kendisi tarafýndan
olumlu bulunmuþ ve destek sözü de alýnmýþtýr. Bir
diðer ifade ile VTD olarak önümüzdeki 2 yýl içersinde
yine ülke tavukçuluðumuzun gündemindeki kimi
önemli konulardan bir veya bir kaçýný geniþ bir
katýlým ile uygun bir tarih ve yerde uluslar arasý
bir kongrede görüþebileceðimizin planlarýný yapmak
durumundayýz.
Veteriner Tavukçuluk Derneði salmonella
sempozyumu örneðinde de görüldüðü gibi,
kurulduðundan bu yana Kamu, özel sektör ve ilgili
sivil toplum kuruluþlarý arasýnda bilimsel temellere
dayalý, tarafsýz, ciddi ve güvenilir olabilme konumunu
hakkýyla sürdürebilme çabalarýný artan bir heyecanla
sürdürmektedir ve sürdürecektir.
Saygýlarýmýzla.
Prof. Dr. Ahmet Ergün
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
1
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Veteriner Tavukçuluk Derneði’nin
yayýn organýdýr.
Yýlda 4 kez 3 ayda bir yayýmlanýr.
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Adýna Sahibi
Prof. Dr. Ahmet ERGÜN
Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü
Prof. Dr. Mehmet AKAN
Yayýn Kurulu
Prof. Dr. U. Tansel ÞÝRELÝ
Doç. Dr. Erol ÞENGÖR
Dr. Serdar ERTAÞ
Uzman Vet. Hek. Mücteba BÝNÝCÝ
Vet. Hek. Ekrem T. YÜCESAN
Ýdare Yazýþma Adresi
Arama Sokak No: 20/D
Aydýnlýkevler - ANKARA
Tel: 0312 517 25 65
Faks: 0312 517 25 65
Banka Hesaplarý
REKLAM GELÝRLERÝ
Türkiye Ýþ Bankasý
Dýþkapý Þubesi 4206 932790
ÜYE AÝDATLARI
Türkiye Ýþ Bankasý
Dýþkapý Þubesi 4206 917468
Dergide yayýmlanan yazýlarýn
sorumluluðu yazarlarýna aittir.
Alýntý Yapýlamaz.
Grafik Tasarým ve Baský
Elma Teknik Basým Matbaacýlýk
Tel: 0312 229 92 65
Faks: 0312 231 67 06
2
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
Veteriner Tavukçuluk Derneði
KANATLILARDA SALMONELLA ÝNFEKSÝYONLARI VE
KONTROLÜNDE TEMEL PRENSÝPLER
Prof. Dr. Mehmet Akan
S.typhi........................9,12(Vi):d:-
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi
S.gallinarum...............1,9,12:-:-
Mikrobiyoloji Anabilim Dalý
S. paratyphi B .............1, 4, 5, 12:b:1,2
e-posta: [email protected]
S.Gallinarum/Pullorum infeksiyonlarý
Giriþ
Kanatlý hayvanlarda Salmonella infeksiyonlarý
Dünya'da oldukça yaygýndýr ve gýda kaynaklý
infeksiyonlar arasýnda oldukça önemlidir.
Ýnsanlarda Salmonella nedenli infeksiyonlardaki
artýþ ve izole edilen etkenlerdeki çoklu antibiyotik
dirençlilikleri, Salmonellalarýn insan saðlýðý
açýsýndan önemini arttýrmaktadýr. Genel olarak
insan saðlýðýný korumak için yapýlan programlar,
hayvansal üretim aþamasýnda Salmonella
infeksiyonlarýnýn kontrol edilmesine yoðunlaþmýþ
durumdadýr.
Konakçý daðýlýmýna göre bazý Salmonellalar belirli
konakçýlarda hastalýk oluþtururken bazý serotipler
çok sayýda konakçýda kolonize olabilmektedirler.
Konakçý spesifik olarak tanýmlanan serotipler
arasýnda S.Paratyphi ve S.Typhi insanlarda,
S.Gallinarum/Pullorum kanatlý hayvanlarda,
S.Dublin sýðýrlarda, S.Cholerasuis domuzlarda,
S.Abortusequi atlarda ve S.Abortusovis
koyunlarda hastalýk oluþturmaktadýr. Konakçý
spesifik olmayan Salmonella serotipleri arasýnda
S. Enteritidis, S. Typhimurium, S. Virchow, S.
Hadar, S. Heidelberg, S. Newport, S. Infantis,
S. Agona, S.Stanley, S. Derby ve S. Thomson
sayýlabilir.
Salmonellalar Enterobakteri familyasýnda
bulunurlar ve enterobakterilerin genel özelliklerini
taþýrlar. Antijenik yapýlarýna göre serogruplarý
vardýr ve antijenik farklýklara baðlý olarak
serotiplere ayrýlmýþlardýr. Günümüzde 2500'den
fazla serotip varlýðýný tanýmlanmýþtýr. Bu
serotiplerin antijenik formülleri farklýlýk
göstermektedir. Bazý örnekler aþaðýda verilmiþtir.
Kanatlý hayvanlarda S.Gallinarum/Pullorum
nedenli infeksiyonlar, kanatlý tifosu ve pullorum
hastalýðý olarak tanýmlanmaktadýr. Bu hastalýklar
birçok ülkede ticari iþletmelerde kontrol
edilmiþlerdir ve sadece köy tavuklarýnda
görülmektedir. Bu hastalýklar, tavuk, hindi,
býldýrcýn, güvercin, serçe, papaðan ve diðer süs
kuþlarýnda görülmektedirler. Pullorum hastalýðý
genellikle gençlerde görülmesine raðmen,
erginlerde de ortaya çýkmaktadýr. Bulaþma
kaynaðýný genellikle infekte kanatlýlar
oluþturmakta ve vertikal bulaþma görülmektedir.
Ýnfekte civcivler kýsa sürede ölürler ve kloakalar
kirli ve beyaz renklidir. Bazý durumlarda ise
ölümlere daha sonraki haftalarda, genellikle de
2. ve 3. haftada rastlanýr. Ergin hayvanlarda
genellikle semptom görülmez. Ancak akut
olgularda halsizlik, düþkünlük, yumurta veriminde
düþüþ, ilk günlerde ateþ, iþtahsýzlýk ve 10 gün
içinde de ölüm izlenebilir. Kronik olgularda bu
semptomlarý izlemek mümkün deðildir. Buna
karþýn lokalize formlarý görülür. Etkenin
virulansýna ve sürünün direncine göre pullorumda
mortalite %0-100, tifoda ise %10-93 arasýnda
deðiþmektedir.
Paratifo infeksiyonlarý
Paratifo infeksiyonlarý çok sayýda serotip
tarafýndan oluþturulmasýna karþýn en yaygýn
görülen serotipler arasýnda S. Enteritidis, S.
Typhimurium, S. Virchow, S. Hadar, S.
Heidelberg, S. Newport, S. Infantis, S. Agona,
S.Stanley,
S. Derby ve S. Thomson
bulunmaktadýr. Bu serotiplerin daðýlýmý ülkeden
ülkeye deðiþim gösterebilmekte ve farklý
serotipler izole edilebilmektedir.
Bu serotipler konakçý spesifik olmadýklarýndan
dolayý epidemiyolojileri daha karmaþýktýr.
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
3
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Salmonella etkenlerinin kanatlý ürünlerine
bulaþmasý, kanatlý etlerine kesimhanelerde dýþkýkarkas ve yumurtalara dýþký-kabuk þeklinde
olmaktadýr. Ýnsanlara bulaþmada özellikle bulaþýk
yumurta ve tavuk eti önemli rol oynamaktadýr.
Kanatlýlarda bu serotiplere baðlý oluþan klinik
bulgular genellikle dikkati çekmemektedir. Bazý
vakalarda, civcivlerde erken dönem þekillenen
infeksiyonlarda, mortalite %10-80 arasýnda
deðiþmektedir. Böyle vakalarda sarý kesesi
infeksiyonu, karaciðer ve dalakta büyüme ve
ayrýca poliserozitis tablolarý dikkati çekmektedir.
Daha çok görülen form ise, bu etkenlerin sindirim
sistemine kolonize olmasý ve etkenlerin dýþký ile
çevreye saçýlmasýdýr. Bu formda klinik belirti
ve mortalite yoktur.
Salmonella Ýnfeksiyonlarýnýn Önemi
Salmonella infeksiyonlarýn kanatlýlarda
oluþturduðu kayýplar iki þekilde deðerlendirilebilir.
Birincisi ekonomik diðeri ve en önemlisi halk
saðlýðý açýsýndan önemidir. Salmonella
G a l l i n a r u m / P u l l o r u m n e d e ny l e o l u þ a n
infeksiyonlarda sürünün elden çýkarýlmasý ve
oluþan verim kayýplarý önemli ekonomik kayýplara
neden olmaktadýr. Salmonella Gallinarum /
Pullorum infeksiyonunun halk saðlýðý açýsýndan
önemi oldukça düþüktür.
Halk saðlýðý açýsýndan Paratifo infeksiyonlarýnýn
önemi ise, yumurta ve tavuk etlerinin Salmonella
ile bulaþýk olmasý ve insanlarda infeksiyonlar
oluþturmasý ciddi bir problemdir. Bu vakalarýn
son yýllarda artmasý ve insanlardan izole edilen
Salmonella serotiplerinde özellikle de S.
Typhimurium'da olmak üzere çoklu antibiyotik
dirençliliði ciddi bir problemdir.
Türkiye'de Salmonella Ýnfeksiyonlarýnýn
Durumu
Kanatlýlarda Salmonella infeksiyonlarý ile ilgili
ülkemizde çalýþmalar yapýlmaktadýr. Bu çalýþmalar
daha çok broiler yetiþtiriciliðine yönelik
çalýþmalardýr. Tavuk tifosu ve pullorum hastalýðý
yönünden çok detaylý çalýþmalar
bulunmamaktadýr. Ülkemizde yapýlan çalýþmalar,
iþletme ve/veya bölgesel çalýþmalar niteliðinde
olup ülke genelinde sonuçlanmýþ bir çalýþma
yoktur. Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý Koruma ve
Kontrol Genel Müdürlüðünce 2007 yýlýnda
baþlatýlan ve devam eden iki çalýþma
bulunmaktadýr (Ticari Yumurtacý Kümeslerde
4
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
Salmonella Kontrol Programý Talimatý ve Broiler
(Ticari Etlik) Kümeslerinde Salmonella Kontrol
Programý Uygulama Talimatý çerçevesinde
sürdürülmektedir)
Salmonella Kontrol Programýnýn
Oluþturulmasý: Temel Prensipler
Ticari iþletmelerde/entegrasyonda Salmonella
Kontrol Programýnýn uygulanmasý, iþletmedeki
/entegrasyondaki Salmonella pozitiflik düzeyinin
belirlenmesi ve alýnacak önlemlerle bu oranýn
düþürülmesi için gereklidir. Bu iþletmelerde
Salmonella Kontrol Programýnýn sistematik
þekilde uygulanmasý, son üründe Salmonella
pozitifliðini azaltacaðýndan saðlýklý gýda üretimine
katký saðlayacaktýr. Bu programýn detaylarýnýn
belirlenmesi için bazý temel bilgilerin saðlanmasý
yararlý olacaktýr. Bunlar, iþletmenin yapýsý (broiler,
yumurtacý vs), iþletmede varsa laboratuarýn
altyapýsý (veya hizmet alýnacak laboratuvarýn
belirlenmesi), laboratuvarda kullanýlacak
yöntem/yöntemlerin belirlenmesi / standardizasyonu, bulaþma kaynaklarýnýn analizi,
örnekleme modelinin belirlenmesi ve elde edilen
sonuçlarýn deðerlendirilmesidir. Ýþletmede/entegrasyonda Salmonella sýklýðý yüksek
(>%40), orta (%10-40) ve düþük (<%10)
düzeyde olmasýna göre program belirlenir. Bu
aþamadan sonra uygulanacak programla
Salmonella azaltýlmasý için hedefler takip
edilmelidir.
Sonuç olarak, kanatlý iþletmeleri için "Salmonella
Kontrol Programý"nýn oluþturulmasý gereklidir.
Bu amaçla; damýzlýk sürülerin periyodik olarak
izlenmesi ve negatifliðinin saðlanmasý,
biyogüvenlik uygulamalarýnýn eksiksiz yerine
getirilmesi, kanatlý ürünlerinde salmonella
varlýðýnýn belirlenmesi ve izole edilen etkenlerin
tiplendirilmesi hedeflenmelidir. Ayrýca ülke
düzeyinde "Salmonella Kontrol Programý"nýn
oluþturulmasý ve bu amaçla; Resmi otoriteÝþletme iþbirliði yapýlmalýdýr. Bu program
kapsamýnda yumurtacý sürülerde
S.galinarum/pullorum infeksiyonlarý çözüme
kavuþturulmalý ve yumurtacý ve broiler sürülerde
paratifo infeksiyonlarýnýn azaltýlmasý sistematik
olarak gerçekleþtirilmelidir. Bir diðer önemli konu
ise, izole edilen Salmonellalarýn tiplendirilmesi
ve antibiyotik duyarlýlýklarýnýn belirlenmesi, insan
saðlýðýný korumak için vazgeçilmezdir.
Veteriner Tavukçuluk Derneði
SALMONELLA ÝNFEKSÝYONLARININ LABORATUVAR
TEÞHÝSÝ
Uzm. Vet. Selahattin Þen
Etlik Merkez Veteriner Kont. ve Arþ. Enst.
GÝRÝÞ
Salmonella enfeksiyonlarý dünyanýn her yerinde
özellikle de kanatlý yetiþtiriciliðinde önlenemeyen,
önemli bir enfeksiyondur. Tüketicilerde
enfeksiyonla beraber toksikasyonlara da neden
olduðu için güncelliðini halen korumaktadýr. Bu
sebeple Danimarka Veteriner Laboratory (DVL)
ve WHO'nun organize ettiði WHO Global
Salmonella Surveillance Network'de yer alan
laboratuarlarda izole edilen Salmonellalarýn
antibiyotik dirençliliði ve serotiplendirilmesi
konusunda ortak çalýþmalar yapýlmasý ve karþýlýklý
bilgi alýþveriþinde bulunulmasý için External
Quality Assurance System (EQAS)
oluþturulmuþtur. Bizim laboratuarýmýzýn da üye
olduðu bu sistemin amaçlarýndan biri de üye
ülkelerde Salmonella enfeksiyon ve
toksikasyonlarýndan haberdar olmakla birlikte
tüm üye ülkelerde standart bir metod birliðine
varmaktýr. Biz de WHO'nun önerdiði ISO 6579'u
(Salmonella izolasyonu ve identifikasyonu)
laboratuvarýmýzda uygulayarak ve
serotiplendirme, antibiyotik dirençlilik testlerinin
yurt çapýnda standardizasyonu saðlanmýþtýr.
SALMONELLA ÝZOLASYONU (ISO 6579)
1. GÜN: 25 g. numune + 225 ml tamponlanmýþ
peptonlu su homojenize edilir.
37 °C da 16 - 20 saat inkübe edilir.
2. GÜN: 0.1 ml zenginleþtirme sývýsý 10 ml
Tetrathionat Buyyona,
3. GÜN: Her iki selektif zenginleþtirme sývýsýndan
birer öze dolusu XLD agar ve BGA yüzeyine
seyreltme metodu ile ekim yapýlýr. 37 °C de
18-24 saat inkübe edilir. Salmonellalar XLD
agarda siyah merkezli kýrmýzý koloniler þeklinde,
BGA da pembe koloniler halinde üreme
gösterirler.
4. GÜN: Salmonella þüpheli kolonilerden Nutrient
agarda saf kültürler yapýlýr. Üreyen
kültürde biyokimyasal konfirmasyon
yapýlýr.
5. GÜN:
Biyokimyasal Konfirmasyon
Salmonellada
Lactoz
-
Glucose
+
Sucrose
-
Gaz
+
H2 S
+
Üre
-
Ýndol
-
VP
-
Lysine decarboxylase
+
b- galactocidase
-
testleri uygulanýr.
Biyokimyasal test sonucunda Salmonella olduðu
tespit edilen suþlar Salmýnella O antiserumlarýyla
serolojik teste tabi tutulur.
TAMPONLANMIÞ PEPTONLU SU
Pepton
10.0 g
NaCl
5.0 g
0.1 ml zenginleþme sývýsý 10 ml R.V.S
Brotha transfer edilir.
Na2HPO4
5.0 g
KH2PO4
1.5 g
42 °C de 18 - 24 saat inkübe edilir.
Distile Su
1000 ml
Ph: 7.0
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
5
Veteriner Tavukçuluk Derneði
225 ml miktarlarda erlenlere konarak 121 °C
de 15 dakika sterilize edilir.
RAPPAPORT - VASSILIADIS SOY
PEPTONE (RVS) BROTH (Ref.2) BASE
Soy peptone
5.0 g
5.0 g
Peptone
10.0 g
Yeast extract
3.0 g
Disodium hyrogen phoshate
1.0 g
Sodium dihydrogen phosphate
0.6 g
Sodium chlorid
8.0 g
KH2PO4
1.4 g
Lactose
10.0 g
K2HPO4
0.2 g
Sucrose
10.0 g
Distile su
1000 ml
Phenolred
0.09 g
Brilliant green
0.0047 g
Agar
12.0 g
Distile su
1000 ml
70 - 80 °C ye kadar ýsýtýlýr. Taze hazýrlanmalýdýr.
MAGNESIUM CHLORIDE SOLÜSYONU
Magnesium chloride (MgCl2 6H 2O) 400 g
Distile su
1000 ml
MALACHITE GREEN SOLÜSYONU
Malachite green oxalate
0.4 g
Distile su
100 ml
pH: 6.7 - 7.1 otoklav edilmez Lactose negatif
(-) bakteriler pembe - kýrmýzý renkli opak koloniler
halinde ürerler.
XLD AGAR
Yeast extract
3.0 g
Sodium choride
5.0 g
BÝLEÞÝM BESÝYERÝ
Base
1000 ml
Xylose
3.75 g
Magnesium chloride solüsyonu
1000 ml
Lactose
7.5 g
Malachite green solüsyonu
1000 ml
Sucrose
7.5 g
L - lysine hydrogen chloride
5.0 g
Sodium thiosulphate
6.8 g
Iron (III) ammonium citrate
0.8 g
Phenol red
0.08 g
Sodium desoxycholate
1.0 g
Agar
15.0 g
Distile su
1000 ml
Tüplere 10 ml miktarýnda daðýtýlýp 115 °C de 15
dakika otoklav edilir.
BRILLANT GREEN SOLÜSYONU
Brillant green
0.1 g
Steril distile su
100 ml
BASE (E.G. TETRATHIONATE
ANREICHERINGS BUYYON NACH
MUELLER KAUFMAN FROM MERCK.)
Meat extract
0.9 g
6
BRILLANT GREEN AGAR
'Lab - Lemco'' powder
Peptone from meat
4.5 g
Yeast extract
1.8 g
Sodium chloride
4.5 g
Calcium carbonate
25.0 g
Sodium thiosulfate
40.7 g
Ox bile, dried
4.75 g
Steril su
1000 ml
Brillant green solüsyonu 1:100
10 ml
PH: 7.4 ± 0.2 otoklav edilmez. H2 S pozitif (+)
Salmonellalar merkezleri siyah kýrmýzý, H2S(-)
salmonellalar ise kýrmýzý renkli koloniler þeklinde
ürerler.
E. coli, proteus, citrobacter ve enterobacterler
sarý opak ve shigella kýrmýzý koloniler meydana
getirirler.
IODINE - POTASSIUM IODINE
SOLÜSYONU
Ýodine double sublimiert
16.0 g
Ýodine - Potassium iodine solüsyonu 20 ml
Potassium iodid z.A
20.0 g
PH: 7.4 - 7.8 Tüplere 10 ml taksim edilir.
Steril distile su
80.0
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
ml
Veteriner Tavukçuluk Derneði
LDC CONTROL MEDÝUM
D (+) - glukose - Monohydrate
Sodium chloride
5.0 g
0.5 g
Lactose
10.0 g
Lab - Lemco pwder
3.0 g
Sucrose
10.0 g
Peptone ''Orthana''
5.0 g
Glucose
1.0 g
Cresol red % 0.2
2.5 ml
Ýron (III) citrate
0.3 g
Bromocresol purple
% 1.6 (% 96 ethanolda)
0.63 ml
Sodium thiosulfate
0.3 g
Distile su
1000 ml
Phenol red
0.024 g
Agar
12.0 - 18.0 g
Distile su
1000 ml
pH : 6.0
Tüplere 2 ml miktarýnda taksim edilip 121 °C
de 10 dakika otoklav edilir.
L - LYSINE DECARBOXYLATION MEDIUM
L - lysine dhydrochloride
10.0 g
D (+) - glukose - monohydrate
0.5 g
Lab - lemco powder
3.0 g
Peptone ''Orthana''
5.0 g
Cresol red % 0.2
2.5 ml
Bromocresol purple
% 1.6 (% 96 ethanolda)
0.63 ml
Distile su
1000 ml
pH: 6.0
Tüplere 2 ml miktarýnda taksim edilip 121°C de
10 dakika otoklav edilir.
Her iki tüpe bir öze dolusu saf kültürden ekim
yapýlýr. Steril parafin ile hava temasý kesilir.
Bakteri lysini kullanmýþsa kontrol tüpü sarý renkli
kalýr. Test tüpünde menekþe renk oluþur. Her
iki tüp sarý veya menekþe renk verirse test
geçersizdir.
pH: 7.4
Tüplere 10 ml miktarýnda taksim edilir. 121 °C
de 10 dakika otoklav edilir. Yatýk vaziyette
dondurulur. Dip kýsým 2.5 cm olmalýdýr. Yatýk
agar halinde kullanýlýr. Yüzeye sürme ekim yapýlýp
öze tüpün dibine doðru batýrýlýr. 18 - 24 saat 37
°C derecede inkübasyondan sonra lactose,
glicose, sucrose, H 2 S ve gaz testleri
deðerlendirilir.
ÜREA AGAR BASE
Peptone
1.0 g
Glucose
1.0 g
Sodium chloride
5.0 g
Potassium dhydrogen phosphate 2.0 g
Phenol red
0.012 g
Agar
12.0 - 18.0 g
Distile su
1000. Ml
pH 6.8
121°C de 20 dakika otoklav edilir.
NUTRIENT AGAR
Meat extract
3.0 g
ÜRE SOLÜSYONU
Ürea
40.0 g
Peptone
5.0 g
Distile su
100 ml
Agar
12.0 - 18.0 g
Distile su
1000 ml
pH: 7.0
121 °C de 20 dakika otoklav edilir. Salmonella
þüpheli kolonilerden saf kültür yapmak için
kullanýlýr. TRÝPLE SUGAR / ÝRON AGAR
Meat extract
3.0 g
Yeast extract
3.0 g
Peptone
20.0 g
Üre suda eritilip fitrasyon ile sterilize edilir.
BÝRLEÞÝM BESÝ YERÝ
Base
950 ml
Üre solüsyonu
50 ml
Otoklav edildikten sonra 45 °C ye soðutulan
vasata üre solüsyonu eklenir. Homojen karýþým
saðlandýktan sonra steril tüplere takim edilir.
Tüpler yatýk agar olarak katýlaþtýktan sonra
þüpheli koloniden yatýk yüzeye ekim yapýlýr.
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
7
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Bakteride bulunan ürease enzimi üreyi amonyak
ve CO 2 'e hidrolise eder. Bileþimindeki
indikatörden dolayý rengi kýrmýzýlaþýr.
VP MEDÝUM
Peptone
7.0 g
Glucose
5.0 g
Dipotassium hydrogen phosphate
5. 0 g
Distile su
1000 ml
PH: 6.9
Tüplere 5 ml miktarýnda taksim edilip 115 °C
de 20 dakika otoklav edilir. Besiyeri þüpheli
suþun ekiminden sonra 37 °C de 18 - 24 saat
inkübe edilir. Üremeden sonra alfa - naftol
solüsyonundan 6, % 40 lýk KOH solüsyonundan
4 damla eklenir. Glikozdan asetoin oluþumu
nedeni ile kýrmýzý renk oluþumu pozitif olarak
deðerlendirilir.
ONPG TESTÝ
Bir öze dolusu kültür 0.5 ml distile su ile
süspansiyonu yapýlýr. Bir tablet ONPG ekklenir.
37°C de inkübe edilir. 18 - 24 saat sonra sonuçlar
okunur. Pozitif durumda sarý renk oluþmaktadýr.
ÝNDOL BESÝYERÝ
Tyripton
10.0 g
NaCl
5.0 g
Dl - tryptophan
1.0 g
Distile su
1000. Ml
pH :7.5EMVKAE T. 04. BAK. 01
Tüplere 5 ml miktarýnda taksim edilir. 121 °C
de 10 dakika otoklav edilir. Bileþiminde tripton
veya triptophan vardýr. Salmonellalar triptofaný
parçalayarak indol oluþtururlar. Vasata ekim
yapýlýp 37 °C de 18 - 24 saat inkübasyondan
sonra Kovacs ayýracý damlatýlýr. Kýrmýzý renk
meydana geliþi pozitif olarak deðerlendirilir.
Reaktifler
Kovacs ayýracý (Ýndol testi için),
% 40 lik KOH solüsyonu (VP için),
8
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
% 5 lik alfa naftol solüsyonu (95 dercelik
alkolde)(VP için).
NAPHTHOL, ETHANOLÝC SOLÜSYONU
Alfa - naphthol
5.0 g
Ethanol % 96
100 ml
Kullanýlan Kimyasallar
Etil Alkol (%70'lik), Tamponlanmýþ Peptonlu su,
Fizyolojik Tuzlu Su, Rappaport - Vassiliadis,
Tetrathionate Buyyon, Brillant Green Agar, XLD
Agar, Müller Hinton Agar II ve Salmonella
Antiserumlarý.
Numunenin Hazýrlanmasý ve
Analiz/Test/Muayene'nin Yapýlmasý
25 gr. numune random yöntemiyle aseptik
koþullarda alýnarak içinde steril % 10'luk
Tamponlanmýþ Peptonlu Su ile homojenize edilir.
37°C'lik etüvde 18-24 saat inkübe edilerek ön
zenginleþtirme saðlanýr. Ön zenginleþtirme
sonunda ikinci gün kültürden içinde 10 ml
Rappaport -Vassiliadis Soy Buyyonu (RVS)
bulunan tüpe 0.1 ml ve içinde 10 ml.
Tetrathionate Buyyon (Müller-Kauffman) bulunan
tüpe 0.1 ml. aktarýlarak 42°C'de 18-24 saat
zenginleþtirme için inkübe edilir. Ýnkübasyon
sonunda üçüncü gün bir öze dolusu kültür
alýnarak izolasyon için Brilliant Greeen Phenolred
agar (BGA) ve XLD agara azaltma yöntemiyle
ekilir. 24-48 saat 37°C'de inkübasyondan sonra
Salmonella þüpheli kolonilerden (XLD'de siyah
merkezli kýrmýzý; BGA'da pembe) dördüncü gün
Nutrient agarda saf kültürü yapýlýr. Kültürün
biyokimyasal konfirmasyonu yapýlýr. Beþinci gün
biyokimyasal konfirmasyon için lactoz (-), glukoz
(+), sukroz (-), gaz (+), H2S (+), üre (-), indol
(-), VP (-), Lisin dekarboksilaz (+), -galaktosidaz
(-) testleri uygulanýr.
Serotiplendirme
þemasýna göre):
(Kaufmann-White
Biyokimyasal test sonucunda salmonella olduðu
tespit edilen suþlar 1/5 oranýnda sulandýrýlmýþ
Salmonella polivalan O antiserumlarýyla ayrý ayrý
olarak lam aglütinasyona tabi tutulur. Hangi
Salmonella polivalan O serum ile aglütinasyon
vermiþ ise o polivalan serumun içerdiði grup
serumlarý ile ayrý ayrý lamda aglütinasyon yapýlýr.
Böylece bakteri hangi grup serumu ile
aglütinasyon verirse serolojik grubu tayin edilmiþ
olur. Serolojik grubu tayin edilen suþun tipini
Veteriner Tavukçuluk Derneði
tayin etmek için flagel antijenin kuvvetlendirilmesi
gerekir. Bu amaçla suþ önce tekniðine uygun
olarak Craigei tüpündeki % 0.2'lik agar besi
yerine ekilir. 37 ºC'de 24 saat inkübe edilir. Bu
inkübasyon periyodu sonunda craigei tüpündeki
üremeyi gördükten sonra taze olarak hazýrlanmýþ
% 0.2'lik agar besi yeri 30 ml miktarýnda petri
kutusuna dökülür. Craigei tüpündeki kültürün
dýþ yüzeyinden pastör pipetiyle bir damla kültür
alýnýr ve petrideki besi yerinin tam ortasýna
kenarlara bulaþtýrmadan ekilir. Kültür plak
yüzeyine yayýlmadan 37 ºC'lik etüvde 18-24
saat üremeye býrakýlýr. Ýnkübasyon süresi
sonunda üreyip petriyi kaplayan kültürün petrinin
kenarýndaki kýsmýndan pastör pipetiyle bir damla
alýnýp 1/100 oranýnda serum fizyolojik (0.14 M)
ile sulandýrýlmýþ H antiserumu ile lamda
aglütinasyona tabi tutulur. Böylece hangi H
antiserumu (monofazik) veya antiserumlarýyla
(difazik) aglütinasyon vermiþ ise suþun tipi tayin
edilmiþ olur.
Tip tayininin doðrulanmasý nötralizasyon testi
ile yapýlýr. Nötralizasyon testi için suþ hangi H
antiserumu ile aglütinasyon vermiþ ise o
antiserum kesif olarak 8.3 l miktarýnda %0.2'lik
5 ml agar besi yerine katýlýp petriye (5 ml'lik)
dökülür. Kontrol için ayný besiyeri ayný miktarda
antiserumsuz olarak ikinci bir petriye dökülür.
% 0.2'lik agardaki 18 saatlik flagelleri
kuvvetlendirilmiþ kültürün kenar kýsmýndan
alýnarak bu petrilerdeki besi yerlerinin tam
merkezine pastör pipetiyle bir damla ekilir. 1824 saat 37 ºC'de inkübasyona býrakýlýr.
Ýnkübasyon sonunda bilinen H antiserumu içeren
yumuþak agardaki üremenin olmadýðý, H
antiserum içermeyen yumuþak agarda ise
üremenin olmasýyla nötralizasyon testi
gerçekleþtirilmiþ olur. Nötralizasyon testi
sonucunda daha önce yaptýðýmýz tip tayini
doðrulanmýþ olur.
DÝSK DÝFFÜZYON METODU
(NCCLS/Kirby-Bauer) ÝLE ANTÝBÝYOTÝK
DÝRENÇLÝLÝÐÝ'NÝN SAPTANMASI
MÜLLER HÝNTON AGAR II
Gram/litre
Beef infüzyon .....................................................2.0
Acid hydrolised casein .................................17.5
Starch ........................................................1.5
Agar No:1 ...............................................17.0
Calsium ions ..........................................5-100 mg/litre
Magnezyum ions ................................20-35 mg/litre
pH: 7.3±0.1
STERÝL FÝZYOLOJÝK TUZLU SU
Gram/litre
NaCl ............................................................8.5
Distile su ..................................................1
pH:7.3±0.1
Besi yeri hazýrlandiktan sonra 121ºC'de 15
dakika otoklav edilir. Daha sonra 9 mm'lik steril
petrilere kalýnlýðý yaklaþýk 4mm+/-0.5 olacak
þekilde dökülür. 37ºC'de bir gece sterilite
kontrolünde tutulur.
Hazýrlanan fizyolojik tuzlu su 121ºC'de 15 dakika
otoklavda sterilize edilir.
Pozitif kontrol amacýyla Escherichia coli ATCC
25922 kullanýlýr.
1.GÜN: Ýnokulumun Standardizasyonu: 3-4 adet
koloni alýnarak steril fizyolojik tuzlu su (% 0.9'luk,
4 ml) içine aktarýlýr. Ýyice emülsifiye edilir.
Yo ð u n l u k 0 . 5 M c Fa r l a n d ' a a y a r l a n ý r.
Agara inokulasyon: Ýnokulum 15 dakika içerisinde
svap yardýmýyla Müler Hinton II Agara sürülür.
Agar yüzeyine 60º'lik eðimle birkaç dairesel
hareketle inokulum yayýlýr. Steril forseps
yardýmýyla antibiyotik diskleri 5 dakika içerisinde
yerleþtirilir (15 dakikayý geçmemelidir.). Forsepsi
agar yüzeyine deðdirmemeye dikkat edilmelidir.
Agar 37ºC' de bir gece inkübasyona býrakýlýr.
2. GÜN: Sonuçlarýn Okunmasý ve
Deðerlendirilmesi: Üremenin saflýðý kontrol edilir.
Zon ve çaplarý kontrol edilir (Oval olmamalýdýr).
Zon çaplarý bir mezür yardýmýyla ölçülür ve
NCCLS'ye göre duyarlý, intermedier ve dirençli
olarak deðerlendirilir. Trimetoprim ve sulfonamid
için zon çapý normalden daha büyük olduðu için
ayrý yapýlmasýnda fayda vardýr.
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
9
Veteriner Tavukçuluk Derneði
TÜRKÝYE’DE KANATLILARDA SALMONELLA
ÝNSÝDENSÝ VE MEVZUATI
1
Prof. Dr. U. Tansel ÞÝRELÝ
Salmonella typhi'nin hastalýðýn etiyolojik ajaný
olduðunu belirlemiþtir. Salmonella ilk olarak,
Alman araþtýrýcý Gaertner tarafýndan, 1888 yýlýnda
tükettiði sýðýr etine baðlý olarak çok þiddetli acý
çeken ve gýda enfeksiyonu geçiren kiþilerden
izole edilmiþtir. Bu salgýnda 57 kiþi etkilenmiþtir.
Önceleri Bacterium enteritidis olarak adlandýrýlan
bu bakteri daha sonra S. enteritidis olarak
adlandýrýlmýþ ve daha sonralarý Dr. Daniel E.
Salmon'nun çalýþmalarýnýn anýsýna 1900 yýlýnda
bu genusa Salmonella adý verilmiþtir.
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalý-Ankara
GÝRÝÞ
Geçtiðimiz yüzyýlda, her alanda olduðu gibi gýda
sektöründe de gerçekleþen hýzlý bilimsel ve
teknolojik ilerlemelere raðmen, 21. yüzyýlýn en
önemli gündemlerinden birini halen kontamine
gýda ve sulardan kaynaklanan ciddi halk saðlýðý
problemleri oluþturmaktadýr. Bu baðlamda, Gýda
Güvenliði ise "Halk saðlýðýný, gýda ve su
tüketiminden kaynaklanacak tehlikelerden
korumak" týr. Geçmiþ yüzyýlda, Dünya Saðlýk
Örgütünün (WHO) yayýnladýðý epidemiyolojik
verilerde gýda kaynaklý hastalýklarýn sayýsýnda
sabit bir artýþýn olduðu belirtilmekte ve her yýl
endüstrileþmiþ ülkelerin nüfusunun % 5-10'unun
gýda kaynaklý hastalýklardan etkilendiði
bildirmiþtir. Bu durum her 3 kiþiden birinin gýda
infeksiyonuna yakalandýðý gerçeðini gözler önüne
sermektedir.
Bu durum incelendiðinde 21. yüzyýlda, geliþmiþ
ve geliþmekte olan ülkelerde gýda kaynaklý
infeksiyon ve intoksikasyonlarýnýn dikkati çekici
bir þekilde artacaðýný, fakat küresel insidensin
ne kadar olacaðý hakkýnda tahminde bulunmanýn
zor olacaðý belirtmekte olup, 2000 yýlýnda 2.1
milyon insanýn sadece diyarel hastalýklardan
öldüðü dikkate alýndýðýnda ise bu tahminlerin
korkutucu boyutlarda olabileceði
düþünülmektedir.
Günümüzde gýda kaynaklý patojenler içerisinde
önemli bir yere sahip olan Salmonella uzun
yýllardan beri bilinmekte olup, her ne kadar
etkenin kendisi tanýmlanmamýþ olsa bile Budd
1874 tarihinde typhoid fever hastalýðýnýn, gýda
ve su ile transfer olabileceðini ortaya koymuþ
ve kýsa bir süre sonra da Eberth 1880 tarihinde
10
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
Salmonella türleri 100 yýlýn aþkýn bir süredir orta
ve þiddetli derecede gýda infeksiyonlarý
(gastroenteritis) ile daha þiddetli typhoid (enterik
ateþ), paratyphoid, bakteriemi, septisemi ve
uzun süre devam eden ateþle iliþkili hastalýk
d u r u m l a r ý n d a t a n ý m l a n m ý þ t ý r. Ko n a k ç ý
sipesifitesine baðlý olarakta 3 gruba ayrýlmýþtýr.
GSM: 0533 814 77 73
Veteriner Tavukçuluk Derneði
1. Sadece insanlarda infeksiyona neden olan
serotipler. S. Typhi, S. Paratyphi A ve B.,
bunlar typhoid ve parathypi fever ajanlarý.
teþkil etmektedir. Risk grubu insanlar arasýnda
ise hamile kadýnlar, çocuklar ve yaþlýlar ile
hastalar bulunmaktadýr.
2. Sadece hayvanlarda infeksiyona neden olan
serotipler. S. Gallinarum (kanatlý), S. Dublin
(sýðýr), S. Choleraesuis (domuz).
Salmonellosiz insanlarda; kontamine gýda
tüketiminden sonra genellikle 12 - 36 saat
içerisinde semptomlar görülmekte olup, diyare,
ateþ, abdominal kramplar, kusma gibi belirtiler
oluþturmaktadýr. Ölüm oraný ise düþük olup,
<%1 altýndadýr. Bununla birlikte infeksiyon dozu
düþüktür. Bu nedenle düþük düzeylerde
Salmonella'nýn bile çeþitli klinik belirtiler
göstermesi, septisemi ve ölümlerle sonuçlanmasý,
bu heterojen ve geniþ bakteri ailesinin
önlenemeyen patojenitesinin altýný çizmektedir.
Bu durum karþýsýnda gýda üreticileri, iþleyicileri
ve daðýtýcýlarý, son üründeki az sayýdaki
Salmonella'nýn bile ciddi halk saðlýðý sorunlarýna
n e d e n o l a c a ð ý n ý n f a r k ý n a va r m a l a r ý n ý
gerektirmektedir.
3. Konak spesifik olmayan serotipler; Bunlar
hem insan ve hem de hayvanlar için patojen
olup, çoðu zaman gýda enfeksiyonuna neden
olanlar.
Bugün dünyada Salmonella'nýn bilinen 2541 türü
bulunmakta olup, bu serotiplerin 1400
üzerindekilerin patojen olduðu ve salmonellozise
neden olduðu bilinmektedir.
Geçtiðimiz 20-25 yýl içerisinde deðiþik
coðrafyalarda farklý serotiplerinin neden olduðu
gýda kaynaklý salmonellozis olgularýnda bir artýþ
gözlemlenmiþtir. Amerika'daki Center for
Diseases Control'ün (CDC) (Hastalýk Kontrol
Merkezi) 2006 yýlý raporlarýna göre sadece
Amerika'da yýllýk tahmini 1.4 milyon Salmonella
olgusu rapor edildiði ve olgularýn 500'ünden
fazlasýnda hastalarda ölümle sonuçlandýðý
belirtilmektedir. Yine Center for Science in the
Public Interest'in, (CSPI) 1990-2003 yýlý
verilerinde Amerika'da bakterilerin neden olduðu
554 salgýnýn 111'inde sorumlu etkenin Salmonella
olduðunu bildirmiþlerdir. Ayrýca CDC ve CSPI' ýn
1990-2001 yýllarý arasýndaki gýda kaynaklý
hastalýklar arasýnda sadece kanatlýlarýn neden
olduðu 476, yumurtanýn neden olduðu ise 329
salgýn olduðu ve bu salgýnlarda sýrasýyla 14,729
ve 10,847 kiþinin etkilendiði belirtilmektedir. Bu
olaylarda sadece kanatlýlarda Salmonella'larýn
neden olduðu ise 152 olgu saptanmýþtýr. Yine
Amerika'da her yýl Salmonella'nýn neden olduðu
hastalýklara baðlý mali giderlerin 600 ile 3500
m i l y o n d o l a r o l d u ð u b e l i r t i l m e k t e d i r.
Salmonella türlerinde bulaþma çevreden,
kontamine atýk sulardan, hayvan yemlerinden,
evcil ve vahþi hayvanlardan, kuþlardan,
rodentlerden ve insanlardan kaynaklanabilir.
Salmonellozis daha çok kantin, yemekhane,
yaþlý bakým evleri, hazýr gýda tüketilen fastfood
tipi yerler, kafeterya, okul ve hastanelerde sorun
Türkiye'de Saðlýk Bakanlýðý ve ilgili diðer
kuruluþlarýn veri tabanlarýnda salmonellozis
insidensi ile ilgili bilgiler bulunamamýþtýr. Sadece
Dünya Saðlýk Organizasyonu'nun 1999-2000
yýlý 8. raporunda; Türkiye'de Salmonella olgularý
ve insidensi ile ilgili olarak 1999 yýlýnda 28,884
olgu ve % 49.3 insidens, 2000 yýlýnda ise 26,489
olgu ve % 39,2 insidens olarak rapor edilmiþtir.
Türkiye'de bazý çalýþmalarda belirtilen sonuçlarda
ise Salmonella insidensinin genel olarak % 1.16.2 arasýnda olduðu belirtilmektedir. Bir baþka
kaynakta ise 2006 yýlýnda en fazla Salmonellozis
bildirilen ülkelerden birinin Türkiye olduðu ve
72 olgu rapor edildiði belirtilmektedir.
Türkiye'de hali hazýrda Salmonella ile ilgili yasal
uygulamalarý içeren aþaðýdaki yasal mevzuat
bulunmaktadýr.
Hayvan Saðlýðý ve Zabýtasý Yönetmeliði;
Kuluçkahane ve Damýzlýk Kanatlý Ýþletmeleri
Yönetmeliði; Çið Kanatlý Eti ve Hazýrlanmýþ
Kanatlý Eti Karýþýmlarý Tebliði; Et Ürünleri Tebliði;
Yumurta ve Yumurta Ürünleri Tebliði; Ýhbarý
Mecburi Hastalýklar Hakkýnda Teblið; Kasaplýk
Canlý Tavuk, Etleri ve Yumurtalarýnýn Ýthalatýnda
Kontrol Belgesi Alýnabilmesi Ýçin Gerekli Þartlar
Hakkýnda Teblið; Ticari Yumurtacý Kümeslerde
Salmonella Kontrol Programý Talimatý; Broiler
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
11
Veteriner Tavukçuluk Derneði
(Ticari Etlik) Kümeslerinde Salmonella Kontrol
Programý Uygulama Talimatý ve Etlerin Teftiþi
Talimatnamesi.
Sonuç olarak; kanatlý eti ve yumurtasý kontrol
altýna alýnamayan Salmonella mevcudiyeti
nedeniyle, gýda kaynaklý salmonellosiz olgularýnýn
birincil kaynaðý ve temel taþýyýcýsýdýr.
Bu nedenledir ki ; Salmonella'dan korunmada
bilinçli üretici, yetiþtirici ve tüketicinin
oluþturulmasý yanýnda güçlü devlet otororitesi
kaçýnýlmazdýr.
Kaynaklar
Aavitsland, P. Surveillance of Communicable Diseases
and Nosocominal Infections in Norvay 2006. Norwegian
Institute of Public health Department of Infectious
Disease epidemiology. Pp: 14. June, 2007.
Anon. Outbreak Alert. Center for Science in the Public
Interest. March, 2004.
Anon. Turtle-Associated Salmonellosis in Humans.
United States, 2006-2007. MMWR: Weekly. July 6,
2007. 56(26); 649-652.
http://www.cdc.gov/mmwR/preview/mmwrhtml/m
m5626a1.htm. Date last reviewed: 7/5/2007.
Bell, C., Sainsbury's. A.K. Salmonella. Ed: Blackburn,
C.W., McClure, P.J. Foodborne Pathogenes. Woodhead
publishing Limt. Cambridge, England. Pp: 307-335,
2002.
Buzby, J.C. Children and Microbial Foodborne Illness.
Food Review. 24(2): 32-37, 2001.
Buzby, J.C., T. Roberts, C.T. Jordan Lin, and J.M.
MacDonald. Bacterial foodborne disease: Medical
costs and productivity losses. USDA, Agricultural
Economic Report No. 741:20. 1996.
D'aoust, J.Y., Maurer, J. Salmonella Species, Ed:
Doyle, M.P., Beuchat, L.R.Food Microbiology, AMS
Pres, Washington. Pp: 187-236, 2007.
Erol, Ý. Salmonella. Gýda Hijyeni ve Microbiyolojisi.
Pozitif Matbaacýlýk Ltd. Þti, Yenimahalle, Ankara. Pp:
60-70, 2007.
Jay, J.M., Loessner, M.J., Golden, D.A. Foodborne
gastroenteritis caused by Salmonella and Shigella. Capter
26. Modern Food Microbiology. 7th. Springer Science,
12
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
Business Media, LLC, America. Pp: 619-636, 2005.
Kanan, B., Akþit. F. Akut Gastro- Enteritli Olgularda
Campylobacter Sýklýðýnýn Araþtýrýlmasý, Ýnfeks. Derg.
17 (1): 11-14, 2003.
Roberts, T.A., Baird-Parker, A.C., Tompkin, R.B.
Salmonella. V. Micro-organizims in Foods. Blackie
Academic and Profesional, London, Pp: 217-264.
1998.
Schmidt, K., Gervelmeyer, A., WHO Surveillance
Programme for Control of Foodborne Infections and
Intoxications in Europe, 8th Report, 1999-2000. BfR
- FAO/WHO Collaborating Centre for Research and
Training in Food Hygiene and Zoonoses, 12
December,2003.
Þireli, U.T. Yeni yüzyýlda gýda güvenliðine bakýþ. Gýda
Güvenliði ve Güvenirliði Sempozyumu., 20-22, Ekim,
Ankara, sayfa: 293-298, 2005.
1
Bu metin; Türkiye’de ve Avrupa Birliðinde
Kanatlýlarda Salmonella Ýnfeksiyonlarý ve Kontrol
Programlarý. 21 Mayýs 2008,
Ankara.
Sempozyumundaki ayný baþlýklý sunumun özetidir.
Veteriner Tavukçuluk Derneði
AVRUPA BÝRLÝÐÝNDE KANATLILARDA
SALMONELLA ÝNFEKSÝYONLARININ KONTROLÜ
Prof. Dr. Hafez Mohamed Hafez
Institute of Poultry Diseases,
Free University Berlin, Germany
pozitif ise saçýlýmýn kontrolü temel hedeflerdir.
Kümeslere Salmonella giriþinin önlenmesi için
genel önlemler Þekil 1. de gösterilmiþtir.
Yetersiz
dezenfeksiyon
Damýzlýklar
Su
Kanatlýlarda Salmonella infeksiyonlarý Avrupa
Birliði ülkeleri için önemli bir problemdir. Bu
problemin çözümü ve kanatlýlarda Salmonella
pozitifliðinin azaltýlmasý için bazý düzenlemeler
yapýlmaktadýr ve bu düzenlemeler ciddi düzeyde
Sinekler
Kemiriciler
Yem
Altlýk
kontrol edilmektedir. Avrupa Birliði ülkelerine
bakýldýðýnda, Salmonella pozitifliði ülkeler
arasýnda deðiþmektedir ve her ülkede uygulanan
önlemlerle pozitiflik düzeyleri kontrol edilebilir
düzeylere azaltýlmasý amaçlanmaktadýr. Kanatlý
sürülerde ve ürünlerinde Salmonella kontrolü
Diðer hayvanlar
ve kuþlar
Aþýlama ekipleri Veterinerler
Bakýcýlar
Þekil 1. Kümes düzeyinde Salmonella kontrolü
oldukça yoðun çaba gerektiren bir iþlemdir ve
kontrolde tüm uygulamalarýn eksiksiz olarak
yürütülmesi önemlidir. Avrupa Biriliðinde
uygulanan Salmonella infeksiyonlarýndan
korunma ve kontrol aþaðýdaki baþlýklar þeklinde
özetlenebilir.
• Biyogüvenlik önlemleri
• Mevzuatlar
• Tedavi
• Aþýlama
• Yem ve su hijyeni
• Salmonella kontrolünde kullanýlan yem
katkýlarý
• Yarýþla dýþlama (Competitive exclusion)
• Genetik seleksiyon
Salmonella kontrolünde mikroorganizmanýn
kümeslere giriþinin önlenmesi ve eðer kümes
Avrupa Birliðinde yapýlan son düzenlemelerle
bazý zoonozlarýn kontrolü ve izlenmesi oldukça
önem kazanmýþtýr. Bu zoonozlar, Salmonellozis,
Campylobacteriozis, Listeriozis, Verotoksijenik
E.coli, Influenza virus ve artropodlarla taþýnan
viral hastalýklardýr (Directive 2003/99/EC).
Salmonella ile ilgili düzenlemelerde ise halk
saðlýðý açýsýndan önemli olan tüm Salmonellalarýn
kontrolü hedeflenmiþtir (Regulation 2160/2003
/EC). Bu düzenlemeler sonrasýnda yumurtacý
sürülerde 31 Aralýk 2009 ve broiler sürülerde
31 Aralýk 2011 tarihinde Salmonella sýklýðýnýn
%1 düzeylerine azaltýlmasý hedeflenmiþtir.
Salmonella kontrolü damýzlýk sürülerden
baþlayarak tüm aþamalarda alýnmasý gereken
önlemlerle kontrol edilebilir. Genetik olarak
Salmonella dirençli hatlarýn geliþtirilmesi ile ilgili
çalýþmalar, gelecekte çözüm için avantajlar
saðlayacaktýr.
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
13
Veteriner Tavukçuluk Derneði
SALMONELLA KONTROLÜNDE
BÝYOGÜVENLÝÐÝN ÖNEMÝ
Doç. Dr. Erol Þengör
Afyon Kocatepe Ünv. Zootekni Anabilim Dalý
geldikten sonra bu maliyetlerden kaçýnmak
mümkün deðildir.
Riski Azaltmanýn Tek Yolu?
Hastalýklar
Hastalýklar, ticari þartlar altýnda, primer ve
sekonder patojen etkenlerin beslenme ve diðer
çevresel faktörlerle karþýlýklý etkileþimleri
sonucunda canlýlarýn bünyesinde oluþan kompleks
durumlardýr.
Burada beslenmeye baðlý hastalýk durumlarý
konu dýþýnda tutulmaktadýr.
Tedavi
Tedavi, primer ve sekonder patojenik etkenlerin,
beslenme ve diðer çevresel faktörlerle
etkileþimler göz önünde tutulmak þartýyla çeþitli
kimyasal veya biyolojik maddeler kullanýlarak
bünyede zayýflatýlýp yok edilmeleri veya etkilerini
gösteremeyecekleri duruma indirgenmeleridir.
Bu Yolun Adý BÝYOGÜVENLÝK'tir.
Biyogüvenliði bir iþletmede daha iyi anlayabilmek
için öncelikle iþletmemizi tanýmlamamýz gerekir.
Ýþletmemizin duvarlarý, çatýsý bulunmaktadýr.
Bundan sonra iþletmemize canlý hayvanlarýmýzý
yerleþtirelim.
Ýþletmemizi tehdit eden unsurlar nelerdir?
Bakteriler,
Virüsler,
Personel,
Tedavinin Maliyeti
Yem,
1. Tedavide kullanýlan ve adýna "ilaç" denilen
kimyasal ve biyolojik maddeler pahalý
maddelerdir.
Su,
2. Hastalýk süresince meydana gelecek olan
verim kayýplarýnýn boyutlarý genellikle tedavi
giderlerinden daha fazla olmaktadýr.
3. Hastalýk süresince meydana gelecek ölüm
kayýplarý, elde edilmesi planlanan potansiyel
kârýn düþmesine sebep olarak maliyeti
yükseltmektedir.
4. Hastalýk süresince ölen hayvanlarýn o güne
kadar yemiþ olduklarý önemli miktardaki
yemin bedeli maliyeti yükselten unsurlardan
bir diðeridir. Hastalýk bir kez meydana
14
Primer ve sekonder hastalýk etkenlerinin söz
konusu hayvancýlýk iþletmesine girmesinin
önlenmesi ve çiftlikteki üniteler arasýnda yayýlma
ihtimalinin en aza indirilmesidir.
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
Kemirgenler,
Diðer Mekanik Yollar ve
Yakýn Sürüler.
Ýþletmemizi bu tehlikelerden korumak için
herkesin yaptýðý gibi etrafýný duvar veya tel
örgüyle çevirelim. Görüldüðü gibi aldýðýmýz önlem
söz konusu tehditleri önlemekten çok uzaktýr.
Burada BÝYOGÜVENLÝK uygulamalarýný devreye
sokarak iþletmemizin korunmasýný
kuvvetlendirmemiz gerekir.
Biyogüvenlik kelimesi BÝYO ve GÜVENLÝK
kelimelerinin birleþmesinden meydana gelmiþtir.
Veteriner Tavukçuluk Derneði
BÝYO hayat demektir. Biyogüvenlik ise yaþamýn
güvence altýna alýnmasýný ifade etmektedir.
Kuluçka iþlemi sýrasýnda Salmonella türleri
Salmonellanýn etkin þekilde kontrol altýna
alýnabilmesi için atýlacak adýmlar sýrasýyla;
a- damýzlýk kümesler ve kuluçkahane,
b- broiler yetiþtirme kümesleri ve yumurtacý
kümesleri,
kuluçka makinesi fanlarý aracýlýðýyla derhal
kuluçka makinesi içine daðýlmaktadýr. Salmonella
marker strain enjekte edilerek iþaretlenmiþ
yumurtalardan çýkan civcivlerin %80'inin bulaþýk
olduðu tespit edilmiþtir(Cason et al. 1994).
Yumurtanýn kabuðu dýþýnda veya kabuk
zarlarýndaki salmonella bulaþýklýklarýnýn civcivlerin
c- yem fabrikalarý,
kabuðu kýrma aþamasýnda (pipping) bulaþabildiði
d- nakil araçlarý ve
tespitleri yapýlmýþtýr (Cason et al. 1993).
e- kesimhaneleri kapsamalýdýr.
Damýzlýk Kümes ve Kuluçkahane Salmonella
Kontrolü Açýsýndan Neden Önemlidir?
Kuluçkahaneye salmonella bir kez bulaþtýktan
sonra uzun süre orada kalmaktadýr. Dört yýl süre
ile oda sýcaklýðýnda tutulan salmonella bulaþýk
civciv tüylerinin 1 gramýndan 1.000.000
Salmonella türleri
folluklarýn
- soðuk yumurta depolarýnda,
- kuluçka makineleri içinde veya
- kuluçkahane nakil kamyonlarýnda
bulunabilmektedir (Cox et al., 2000).
- bu bakteriler daha sonra döllü yumurtalarýn
kabuklarýna ve bazen de kabuklardan nüfuz
ederek kabuk altýna yerleþebilirler ve bunun
sonucunda tabii ki
- yeni çýkmýþ olan civcivlere de bulaþýrlar
(Cox et al., 2000).
Bulaþýk yumurtalardan veya yüzeylerden günlük
civcivlere salmonella bulaþmasýnýn mümkün
olabildiðini gösteren araþtýrmalar mevcuttur. Bu
araþtýrmalar ile
çýkmalarýna yönelik ters bir etkilerinin olmadýðý
araþtýrmalarla gösterilmiþtir (Cason et al. 1994).
YANÝ BÝR NEVÝ SÝGORTADIR.
- damýzlýk kümeslerindeki
yataklarýnda,
etkenlerinin civcivlerin geliþimi ve kuluçkadan
kuluçkahanelerde yumurta
kabuk parçalarýnýn %71, civciv taþýma bantlarýnýn
%80, civciv kutu yataklýklarýnýn %74 oranýnda
salmonella ile bulaþýk olduðu tespitleri yapýlmýþtýr
(Cox et al., 1990 and 1991).
Kuluçkalýk yumurtalar yüksek düzeyde
Salmonella typhimurium ile bulaþýk olduklarý
halde bunlardan civciv çýkmasý mümkün
olabilmektedir. Paratifo yapan salmonella
salmonella hücresinin izole edilebildiðini gösteren
araþtýrmalar vardýr (Muira et al., 1964).
Salmonella bulaþmasý açýsýndan Damýzlýk
Kümesleri ve kuluçkahaneler neden
önemlidir?
Öncelikle damýzlýk kümesten elde edilen
kuluçkalýk yumurtalardan kuluçkahanelerde
civcivler elde edilir.
Bu civcivler broiler iseler yetiþtirme kümeslerinde
büyütülerek kesilir ve piliç eti olarak pazarlanýr,
yumurtacý iseler yumurtlatma kümeslerinde
yetiþtirilerek sofralýk yumurta üretilir.
Damýzlýk sistemi bir piramit gibi düþünülebilir.
Damýzlýk kümeslerin iþin baþýnda kontamine
kuluçkalýk yumurta üretmemesi için Great Grand
Parent Kümeslerinden baþlamak üzere GPS ve
PS kümesleri dahil tüm aþamalarda salmonella
kontrolü çok önemlidir.
Bir adet diþi GGPS ten broiler hattýnda yaklaþýk
220.000 ticari civciv ve 210.000 broiler piliç,
yumurtacý hattýnda ise yaklaþýk ayný sayýda diþi
yumurtacý ticari civciv ve yaklaþýk 65 milyon
adet yumurta elde edilmektedir.
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
15
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Biyogüvenlik Önlemleri: Damýzlýk Kümes
ve Kuluçkahane
Damýzlýk kümesleri ve kuluçkahaneleri hijyenik
önem derecesi en yüksek olan iþletmelerdir. Bu
iþletmelerde alýnacak önlemlerin hiç birini abartý
olarak düþünmemek gerekir. Tavukçuluktaki
baþarýnýn sýrrý burada gizlidir.
Damýzlýk kümeslerini tehdit eden unsurlar;
a. civcivler,
b. yem,
c. su,
d. personel,
e. ekipman,
f. yabani kuþ ve kemirgenler
aracýlýðýyla kümeslere girebilir. Bunlarýn son ikisi
hariç diðerlerinin iþletmelere giriþlerine kontrollü
olarak izin vermek gerekmektedir. Son ikisi ise
a s l a i þ l e t m e l e r e ya k l a þ t ý r ý l m a m a l ý d ý r.
Damýzlýk kümeslere gelecek civcivler ile broiler
ve yumurtacý kümeslerine girecek civcivlerin
saðlýklý olmalarý için alýnmasý gereken önlemler
birbirlerine benzer önlemlerdir. Ancak damýzlýk
kümesleri ve damýzlýk kuluçkahane
kademesindeki önlemlerin hijyenik öncelikleri
çok daha yüksek olmalýdýr.
Civcivlerin elde edileceði kuluçkahanelerde iþ
akým yönü önemlidir. Bu akým yönü asla geri
dönüþlü olmamalýdýr. Herhangi bir ekipman
kullanýlacaðý bölümden dýþarý çýkarýlmamalýdýr.
Elzem olan geri dönüþler de birbirine komþu
olan bölmeler arasýnda yapýlabilir.
Kuluçkahanenin büyüklüðüne göre deðiþmek
üzere her bölümün personelinin ayrý olmasý
tercih edilmelidir. Bölümler arasýnda personel
hareketlerinin fark edilebilmesi amacýyla her
bölümde farklý renkli giysi giyilmesi iyi bir
önlemdir.
Ancak küçük kuluçkahanelerde bu konularda
gereken önlemler alýnmak þartýyla tolerans
gösterilebilir.
16
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
Ýþletmeye araç giriþi mutlaka kontrollü olmalýdýr.
Ýþletme giriþinde mümkünse araçlar tel örgü
veya duvarýn dýþarýda býrakýlarak içeri yürüyerek
girilmelidir. Eðer iþletme içine araçla girilecekse
o zaman araçlar giriþte hazýrlanmýþ olan beton
bir platform üzerinde yýkama ve dezenfeksiyon
iþlemine tabi tutulup sonra da içinde etkin bir
dezenfektan bulunan bir tekerlek banyosu içinden
geçirilerek iþletmeye alýnmalýdýr. Tekerlek banyo
havuzunun boyu en büyük kamyon lastiðinin
çevresinden yarým metre daha büyük olmasý
gereklidir. Servis kamyonlarýnýn þoförlerinin
araçlarýndan inmemesi tercih edilmelidir.
Personelin iþletmeye giriþi de mutlaka kontrollü
olmalýdýr. Personel iþletmeye gelince öncelikle
dýþ giysilerini çýkarýp duþ almalý ve sonra
iþletmeye ait olan giysileri ve çizmeleri giymelidir.
Bazý küçük iþletmelerde bu tesisatlar
bulunmayabilir fakat bilinmelidir ki bu önlemler
baþarýya ulaþma þansýný artýrmakta tersi ise
azaltmaktadýr
Personel iþletme kýyafetleriyle kuluçkahane ana
giriþ kapýsýndan veya damýzlýk kümes giriþ
kapýsýndan içeri girmeden önce içinde etkin bir
dezenfektan bulunan bir ayak banyosuna basarak
girmelidir.
Hijyenik önceliði yüksek olan damýzlýk veya
kuluçka iþletmelerinde çalýþtýrýlacak personele
iþletmenin sahibi dahil mutlaka 3 ayda bir portör
muayenelerinin yaptýrýlmasý ve sonuçlarýnýn
titizlikle deðerlendirilmesi gereklidir. Portör
muayenesi gaita kültürü, parazit yumurtasý
taramasý, boðaz kültürü ve akciðer grafisi
muayenelerini içermelidir.
Damýzlýk kümeslerde döllü yumurtalar
kirlenmelerine fýrsat verilmeden sýk sýk toplanmalý
ve formaldehit fumigasyonuna tabi tutulmalýdýr.
Bu fumigasyon küçük plastik kabinlerde
yapýlabilir. Bir M3'lük bir kabin içinde 40 ml
formalin solusyonu 20gr. Potasyumpermanganat
üzerine dökülerek veya 10 gr paraformaldehit
ýsýtýlarak elde edilen formol gazýnýn 20 dakika
süre ile fumige ettiði yeni yumurtlanmýþ
Veteriner Tavukçuluk Derneði
kuluçkalýk yumurtalarda kabuk üzerindeki
Tavuklarýn yediði yem saðlýðý beraberinde
mikroorganizmalarýn % 95-99 oranýnda
getirebildiði gibi Salmonella dahil her türlü
öldürüldüðü bildirilmektedir (North M, Bell, D.
hastalýk etkenlerini de beraberinde hayvanlara
D. 1990.Commercial Chicken Production Manuel
taþýyabilir. Bu konuda büyük risk olmasýna
4th Ed.).
raðmen maalesef biyogüvenliðe çoðu kez
Kuluçkalýk yumurtalarýn kümeslerde yumurtlanýr
gereken önem verilmemektedir.
yumurtlanmaz dezenfeksiyonu için folluk
Yemin saðlýklý olmasý için en baþta yem
altlýklarýna haftada 1 kez 10 gr paraformaldehit
hammaddelerinin saðlýklý olmasý gerekir.
serpilmesi suretiyle anýnda devamlý dezenfeksiyon
saðlanmasý
da
m ü m k ü n d ü r.
Serpilen
paraformaldehit tozu tavuklarýn ve kümesin ýsýsý
ile hafif hafif buharlaþmakta ve yumurta çýkar
çýkmaz bu gazla temas ederek üzerinde bulunan
mikroorganizmalarý öldürmekte ve altlýk materyali
içinde mikroorganizma barýnmasýna müsaade
etmemektedir (Þahan, Ü., Ülgen, M., Ýpek, M.
A. 2002. 11th European Poultry Conference,
0 6 - 1 0 E y l ü l 2 0 0 2 , B r e m e n A l m a nya )
Kuluçkahanelerdeki bölümler sýk sýk temizlenerek
dezenfekte edilmelidir. Özellikle civciv çýkým
günlerinin sonunda çýkým odasý ve yýkama odasý
havasý içinde aþýrý miktarda civciv tüy tozlarý
uçuþarak her yere yerleþirler. Özellikle
aspiratörlerin emiþ aðýzlarýndaki tel ýzgaralar,
Yem, hammadde alýmý sýrasýnda bulaþýk
hammaddelerin farkýna varýlmadan satýn
alýnmasý, veya yem imalatý sýrasýnda, ya da imal
e d i l m i þ ye m i n d e p o l a n m a s ý s ý ra s ý n d a
bulaþabilmektedir.
Hammaddeler satýn alýnmadan önce ve alýndýktan
sonra örnekler alýnarak mikrobiyolojik yönden
analiz edilmelidir. Bu analizlerde örneklemenin
doðru yapýlmýþ olup olmamasý sonucu %100
oranýnda etkileyip bizleri yanýltabilir. Bundan
dolayý çok dikkatli olunmalýdýr.
Yemler, Salmonella ve Clostridia gibi patojen
bakteriler ile veya çoðu kez de küf ve mantarlarla
bulaþýk olabilir.
drenaj gider kapak ýzgaralarý bu yerleþme için
Alýnan hammaddelerde kekleþmiþ parçalar varsa
en uygun yerlerdir.
bunlar özellikle muayene ettirilmelidir.
Bu birikintilerin ertesi güne kalmasýna müsaade
Kekleþmiþ parçalar içeren hammaddelerin
edilmeden temizlenmeleri derhal yapýlmalýdýr.
alýnmamasý, eðer fark edilmeden alýnmýþsa o
Kuluçkahanelerin tüm yüzeyleri yýkamaya uygun
parçalarýn kullanýlmamasý daha güvenilirdir.
olmalý ve bol suyla yýkanarak dezenfekte
edilmelidir.
Uzun süredir dane yem hammaddelerini
kýrdýðýmýz deðirmenlerin çekiçleri üzerinde, yemi
Kuluçkahanelerdeki fonksiyonel alanlar arasýnda
karýþtýrdýðýmýz mikserlerimizin karýþtýrma kanatlarý
kirli alanlar olarak nitelenebilecek alanlar olan
arasýnda, taþýma konveyörlerinin helezonlarýnýn
civciv çýkým odasý ve yýkama odasýndaki hava
kanatlarý arasýnda, yem taþýma kanallarýnýn
basýncýnýn düþük, onun dýþýndaki temiz alanlar
dirsek ve eklerinin birleþme yerlerinde zamanla
olarak nitelenen bölümlerdeki hava basýncýnýn
birikimler oluþmaktadýr.
ise yüksek olmasý kontaminasyon riskini
azaltacak iyi bir önlemdir.
Biyogüvenlik Önlemleri: Yem
Damýzlýk, broiler ve yumurtacý iþletmelerin en
önemli ortak ana girdi maddesi yemdir.
Biriken kekleþmiþ yem kalýntýlarýnýn büyük oranda
küf mantarlarýnýn ürediði ve depolandýðý yerler
olduklarýný unutmamak gerekir. Bu birikim yerleri
genellikle ulaþýlmasý güç olan ve bu nedenle de
temizlenmesi genellikle ihmal edilen yerlerdir.
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
17
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Bu ekipmanlarýn zaman zaman sökülerek
için zararlý olabileceði gibi daha azý da gereken
temizlenmesi iþletmemizin karlýlýðýnýn
garantiyi saðlamayabilir.
artýrýlmasýnda anahtar faktörlerdir.
Ýçme suyunda klorun fazlasý organik maddelerle
Tavuklarda hijyenik öncelik durumuna baðlý
etkileþime girerek dezenfeksiyon yan ürünleri'nin
olarak (damýzlýk ve broiler ile yumurtacý) yemlere
-DBP- (disinfection by products) sentezlenmesine
kavurma (toasting) ve peletleme iþlemi
neden olabilir. Bu DBP'ler kanserojendir. Klorun
uygulanmasý iyi bir biyogüvenlik önlemidir. Bu
bu zararlý etkisine raðmen Amerikan Çevre
iþlemler kesinlikle yemi mikroplardan arýndýrýr
Koruma Ajansý (EPA) maksimum kalýntý
diye bir düþünceye girilmemeli öncelikle temiz
dezenfektan düzeyi (MRDL) olarak klor ve
yem hammaddesi teminine önem verilmelidir.
kloraminler için 4 mg/l, klor dioksit için 0.8 mg/l
Kavurma (toasting) ve peletleme ekstra
seviyelerine müsaade etmektedir. Konumuz
önlemlerdir. Bu iþlemlerle yem bir yandan
tavuklarýn içme suyu olduðuna göre yaþam
pastörize edilirken diðer yandan ek fayda olarak
sürelerinin en çok 1.5 yýl (damýzlýk ve yumurtacý
yemin sindirilebilirliði de artýrýlmýþ olmaktadýr.
tavuklar) olduðunu göz önüne aldýðýmýzda bunun
Biyogüvenlik Önlemleri: Ýçme suyu
Tavuk kümeslerinde kullanýlacak içme suyunun
Biyogüvenlik Önlemleri: Ekipman
mikrobiyolojik kalitesi aynen kendimizin
Kümeslerde kullanýlan ekipman Salmonella
içebileceði
Suyun
etkeninin taþýnmasýnda aracý olabilir. Bundan
mikrobiyolojik kalitesi ayda bir alýnan
sakýnmak için kümes ekipmalarýnýn iþletme
numunelerin analizinde ortaya çýkacaktýr. Analizler
içindeki
sonucunda suyun hijyenik kalitesinde bozukluk
engellenmelidir. Baþkalarýna ait iþletmelerden
görülüyorsa derhal önlem alýnmalýdýr. Ancak
ödünç ekipman (gaga kesme makinesi gibi)
önlemi almak için bir ay beklemek, bu arada
temini ise tamamýyla konu dýþýdýr.
nitelikte
o l m a l ý d ý r.
çýkabilecek zararlara katlanmak anlamýna
gelmektedir.
baþka
kümeslere
taþýnmasý
Kümes ekipmaný her kullanýmdan sonra
temizlenip dezenfekte edilmeli ve öyle
En iyisi içme suyu kalitesinin garanti altýnda
saklanmalýdýr. Uzun süreli saklamalarda ise
tutulabilmesi için devamlý çalýþan bir güvence
kullanýmdan önce tekrar temizlenip dezenfekte
sisteminin devreye sokulmasýdýr. Ýçme suyunun
edilmesinde yarar vardýr.
mikrobiyolojik kalitesini garanti altýna almak için
suya
devamlý
surette
dezenfeksiyon
uygulanmalýdýr. Bu iþlem için kullanýlabilecek
uygun maddeler ve cihazlar piyasada mevcuttur.
Bu maddeler genellikle klor bazlý olup ozon ve
UV uygulamalarý da seçenekler arasýndadýr.
Bunlardan maddi olarak iþletmemize en
Kümeslerde kullanýlan suluk ve yemlikler dönem
sonlarýnda ve onun dýþýnda her gerek
görüldüðünde temizlenip dezenfekte edilmelidir.
Biyogüvenlik Önlemleri: Yabani Kuþ ve
Rodent Kontrol
uygununu seçip kullanmalýyýz.
Ýþletmelerimize hiç girmemesi gereken
Ülkemizde en yaygýn olarak klor kullanýlmaktadýr.
kemirgenlerdir.
Klor ile devamlý dezenfeksiyonu garanti
edebilmek için her an alýnan su örneðinde kalýntý
aktif klor miktarýnýn 0.3 - 0.5 ppm düzeyinde
olmasý arzu edilir. Fazlasý hayvan organizmasý
18
önemli bir sorun teþkil etmediði anlaþýlmaktadýr.
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
unsurlardan biri yabani kuþlar diðeri de
Kuþlar potansiyel olarak tavuklar için çok patojen
olan pek çok virüs ve bakterinin taþýyýcýsý
durumundadýrlar.
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Bu kuþlarýn yem hammaddesi taþýyan
kamyonlarýn üzerlerine konmasý dahi potansiyel
olarak bir tehlikedir. Ýþletmelerimizde kuþlara
karþý kuþ telleri bulundurmamýz ve fanlarýmýzýn
önünde onlar çalýþmadýðý zaman kapanan
otomatik damperlerin bulunmasý bu konuda iyi
önlemlerdir.
gýda iþiyle uðraþan iþ yerlerinde kullanýlmaktadýr.
Fareler bunlarýn içindeki yemleri alýp kaçamasýnlar
diye yemler kutularýn içinde sabitlenmiþ
durumdadýrlar.
Fare mücadelesinde bir baþka yol da kümes
çevrelerine en az 1 metre geniþliðinde, farelerin
Kümesimize girmesi tehlikeli olan bir diðer unsur
ayaklarýna batacak keskin kenarlý çakýl (mýcýr)
da kemirgenler ve bilhassa farelerdir. Her türlü
sermektir. Fareler bunlarýn üzerinde yürümekten
tarým iþletmesinin en baþ belasý olan konu fare
nefret ettiklerinden kümeslere girmekten
mücadelesidir. Eðer iþletmemizde 1 adet fare
vazgeçerler. Zamanla üzerleri çamur vs ile
görülüyorsa göremediðimiz 50 adet fare daha
kirlenerek
var demektir. Artýk fare görülmüyor diye
yitireceklerinden yenilenmeleri gerekir.
düzleþirlerse
etkinliklerini
mücadele býrakýlýrsa kýsa süre sonra tekrar
görülmeye baþlar.
Mücadele fare zehirleri kullanýlarak yapýlýyorsa
zehirlerin nerelere konulacaðý iyi tespit edilmeli
SONUÇ
• Biyogüvenlik, tüm hekimlik uygulamalarý
içinde baþarýnýn anahtarý olan bir sistemdir.
ve bu zehirlerin çocuklar, kediler, kuþlar, tilkiler
• Biyogüvenlik olmaksýzýn iþletme sahiplerinin
ve diðer eriþkin insanlar tarafýndan yanlýþlýkla
ve veteriner hekimlerin baþarýlý olma þansý
tüketilmesi ciddi bir takiple engellenmelidir.
hemen hemen hiç yoktur.
Zehirler burada sayýlan ve zehirin hedefi olmayan
diðer canlýlar için de tehlike teþkil edeceðinden
dolayý kullanýlmasý riskli olan maddelerdir.
Fare zehirlerinin en bilinenleri striknin ve arsenik
içerenlerdir. Zehirlerden baþka antikoagulantlar
ve sindirim sistemini etkileyen bazý maddeler
de fare mücadelesinde kullanýlmaktadýr. Bunlarýn
bazýlarý;
Brodifacoum, bromadiolone,
chlorophacinone, diphacinone ve vitamin K
inhibitörleridir.
Zehir olmayan fare yemleri, son yýllarda fareleri
gözle görülmeden yok eden yeni nesil fare
mücadele sistemleri olarak piyasaya çýkmýþtýr.
Bunlar, fare mücadele istasyonlarý denilen
kutularýn içine konularak farelerin muhtemel
gezinme alanlarýnda duvar diplerine ve köþelere
yerleþtirilmektedirler.
Fareler istasyonlarýn tünel þeklindeki kanallarý
• Sürü bir kez hastalandýktan sonra hastalýðýn
sebep olduðu yýkýntýlarý ortadan kaldýrmak
ve üretim partisini baþarýya ulaþarak
tamamlamak mümkün deðildir.
Bundan dolayý tüm iþletme sahiplerinin ve
veteriner hekimlerin hiç unutmamasý gereken
þey
Biyogüvenlik Olmazsa
Baþarýnýn Olmayacaðýdýr.
Bu anlatýlanlar, söz konusu biyogüvenlik
önlemlerini harfi harfine uygulayan iþletmelerde
hiç
hastalýk
çýkmayacaðý
anlamýna
gelmemektedir. Bunun anlamý hastalýk çýkma
riskinin en aza indirilebileceðidir. Hastalýklardan
korunmak için alýnmasý gereken daha pek çok
baþka tedbirler vardýr.
içinden geçmeyi tercih etmektedirler. Uygulama
Kaynaklar
olarak büyük kolaylýk saðlayan bu malzemeler
Yazardan saðlanabilir.
sade tavukçuluk sektöründe deðil diðer pek çok
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
19
Veteriner Tavukçuluk Derneði
SALMONELLA KONTROLÜNDE AÞILARIN VE
YEM KATKILARININ ÖNEMÝ
Prof. Dr. Ir. Filip Van Immerseel
Ghent University, Merelbeke-Belgium
sýrada yer almaktadýr ve önemli bir problem
olarak karþýmýza çýkmaktadýr (Þekil 3).
Þekil 2. Ýnsanlarda aylara göre Salmonella
prevalensi (EU - 2006)
Salmonella infeksiyonlarý, gýda kaynaklý
infeksiyonlar arasýnda oldukça önemlidir. Gýda
kaynaklý infeksiyonlar
Þekil 1. de sunulmuþtur.
Þekil 1. Ýnsanlarda gýda kaynaklý infeksiyonlarýn
insidensi
Tablo 1. Ýnsan vakalarýndan izole edilen
Salmonella serotipleri ve izolasyon oranlarý (%)
Ýnsanlarda Salmonella infeksiyonlarýnda 2006
yýlýnda bir artýþ görülmektedir. Bu infeksiyonlar
arasýnda özellikle S. Enteritidis nedenli
infeksiyonlarda ise belirgin bir artýþ olduðu
görülmektedir (Þekil 2) ve insan vakalarýndan
izole edilen Salmonella serotiplerinin daðýlýmý
ve izolasyon oranlarý Tablo 1. de verilmiþtir.
Dünya'da S.Enteritidis nedenli infeksiyonlar ilk
20
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
Avrupa Birliði ülkelerinde yumurtacý sürülerde
Salmonella prevalensi farklýlýk göstermektedir
(Þekil 4). Bazý ülkelerde yüksek pozitiflik varken
bazý ülkelerde düþük düzeydedir. Broiler sürülerde
de benzer bir durum söz konusudur (Þekil 5).
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Þekil 3. Dünyada S.Enteritidis pravelensi
ENTERITIDIS worldwide pandemic !
Þekil 4. Yumurtacý sürülerde Salmonella prevalensi
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
21
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Þekil 5. Broiler sürülerde Salmonella prevalensi
Salmonella kontrolünde aþýlar (canlý ve inaktif)
ve farklý yem katkýlarý kullanýlmaktadýr. Bunlar
baþlýklar halinde aþaðýda sunulmuþtur.
• Antibiyotikler
• Yarýþla Dýþlama (Competitive exclusion)
ürünleri
• Probiyotikler
• Prebiyotikler
22
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
• Kýsa ve orta zicirli yað asitleri
• Bitki ekstraktlarý
Salmonella kontrolü, temel olarak kolonizasyonun
engellenmesi, dýþkýyla saçýlýmýn azaltýlmasý,
yumurta ve etin bulaþmasýnýn engellenmesi için
çoklu faktörlerin uygulanmasý ile etkili þekilde
yapýlabilir.
Veteriner Tavukçuluk Derneði
CONTROLLING SALMONELLA IN POULTRY
USING VACCINATION AND FEED ADDITIVES
F. Van Immerseel1, U. Methner2,
F. Pasmans1, F. Haesebrouck1, R. Ducatelle1
1
Department of Pathology, Bacteriology and Avian
Diseases, Research Group Veterinary Public Health
and Zoonoses, Faculty of Veterinary Medicine, Ghent
University, Salisburylaan 133, B-9820 Merelbeke,
Belgium.
2
Friedrich-Loeffler-Institute, Federal Institute for
Animal Health, Jena Branch, Naumburger Str.96a,
D-07743 Jena, [email protected]
worldwide egg-associated salmonellosis
pandemic has started in the '70s and is currently
fading away, thanks to huge efforts of policy
makers and the poultry industry. This pandemic
has been caused by the serotype Salmonella
Enteritidis. Due to its preferential association
with laying hen eggs, combined with the way
humans tend to store (room temperature),
handle and eat (non cooked) eggs, Salmonella
Enteritidis had and still has a major impact on
human health. In the EU, 165.023 cases of
salmonellosis were reported in 2006, which
Poultry eggs and meat are very important
represents an incidence of 34.6 per 100.000
vehicles to induce human Salmonella infections.
persons (EFSA, 2007a). In 2006, there was a
In order to prevent contamination of broiler
7.6% decrease in incidence as compared to
meat and eggs, different control strategies have
2005, and this was part of a significant,
to be established in the whole production chain,
from farm to fork. In the primary production
chain, in addition to hygienic measures and
good management, vaccination of laying hen
flocks and the use of feed additives are important
tools to control Salmonella. In the text below,
first an overview is given of the prevalence of
human salmonellosis, followed by European
data on the Salmonella prevalence in broiler
and layer flocks, in order to clearly demonstrate
the causal relationship between Salmonella
contamination of poultry and human Salmonella
infections. Secondly, vaccination and the use of
feed additives in poultry are discussed as part
of a control plan to reduce Salmonella
colonization of the broiler gut and internal
organs.
1. Salmonella as cause of gastrointestinal
disease in humans
The number of annual Salmonella infections in
humans is tremendously high worldwide. A
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
23
Veteriner Tavukçuluk Derneði
decreasing trend over the past three years. Of
table eggs is not completely consistent with the
the human infections caused by Salmonella in
serotype distribution in laying hens. In 2006,
2006, Salmonella Enteritidis was identified in
4.8% of the EU laying hen flocks were found
about 60% of the cases to be the cause of the
Salmonella positive, and about 75% of all isolates
infection, and Salmonella Typhimurium in 14%
were serotype Enteritidis strains (EFSA, 2007a).
of the cases. Other serotypes causing human
More than 10% were Salmonella Typhimurium
illness each are responsible for less than 2% of
strains, and a range of other serotypes was also
the human infections. Others serotypes in the
found in laying hen flocks. A large-scale baseline
top 10 of causes of human salmonellosis cases
study of the European Food Safety Authority
in the EU are Infantis, Virchow, Newport, Hadar,
(EFSA) in 2005 revealed the presence of
Stanley, Derby, Agona, Kentucky. While the
Salmonella spp. in 30.7% of 4561 large-scale
s e r o t y p e Ty p h i m u r i u m c a u s e s h u m a n
laying hen holdings in the EU (EFSA, 2006). The
contamination due to consumption of porc, and
actual percentage of positive laying hen flocks
to a lesser extent, poultry meat, serotypes such
in 2005 reported by the member states revealed
as Infantis, Hadar and Virchow are typically
a percentage of Salmonella positive flocks in
associated with broiler meat. While total EU
the EU of 3.2%. Thus also the prevalence of
Salmonella contamination levels are decreasing
4.8% in 2006 is most likely a serious
in the last years, the antimicrobial resistance
underestimation, the sampling method and
of the Salmonella isolates is still increasing.
analytical methods used to analyze the samples
Especially serotype Typhimurium is causing
being clearly more sensitive in the baseline
concerns, as about 40% of all Salmonella
study. More than 51% of all Salmonella isolates
Typhimurium strains isolated in 2006 were
of the EFSA baseline study were Salmonella
resistant to 4 or more antimicrobials. Only
Enteritidis strains. The fact that different non-
ciprofloxacin resistance was still very low (0.7%).
Enteritidis serotypes can be isolated from 25-
It is clear that differences exist in contamination
50% of the Salmonella infected laying hen flocks,
levels, serotype distributions and trends of
while more than 90% of all isolates from eggs
Salmonella contamination levels in time between
are serotype Enteritidis strains (and the other
the different EU countries.
10% are derived from a minority of member
2. Layers and Salmonella: Enteritidis is the
predominant serotype to be controlled
harbors some intrinsic characteristics that lead
to a specific interaction with either the
Although to a lesser extent also other serotypes
reproductive tract of chickens, or the egg
can infect and colonize laying hens, Enteritidis
components. The exact mechanisms of these
is the predominant serotype found in eggs.
important traits are currently unclear, but recent
Several EU member states have reported data
data, which are outlined below, reveal some
from investigations of table eggs. The overall
important differences between Enteritidis and
EU prevalence in 2006 was 0.8%. More than
other serotypes.
90% of all egg-isolates were strains of the
serotype Enteritidis. The other 10% of the
isolates were strains from different serotypes
but mostly isolated in only one EU member
state, indicating that the importance of nonSalmonella Enteritidis isolates in eggs is marginal.
The high prevalence of serotype Enteritidis in
24
states), implicates that the serotype Enteritidis
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
Generally, eggs can be contaminated by
Salmonella on the outer shell and inside the
egg. The former could potentially occur due to
the presence of Salmonella in the hen's
environment or passage of the egg through the
cloaca. The latter could be a consequence of
Veteriner Tavukçuluk Derneði
either shell penetration or colonization of the
reproductive tract of laying hens and thus
incorporation in the forming egg (De Buck et
al., 2004).
3. Broilers and Salmonella: a variety of
serotypes, which ones are important?
With respect to prevention of human Salmonella
infections, in theory all serotypes should be
controlled in the primary poultry production, as
all of these can potentially be transmitted to
humans by meat contamination in the
slaughterhouse. There is however not a clear
relation between the serotype distribution in
In broilers, 3.4% of all sampled flocks were
broiler flocks and broiler meat, and the proportion
found Salmonella positive in the EU in 2006,
of human Salmonella infections that is caused
what is a slight decrease compared to 2005
by consumption of broiler meat (relative to egg
(4.1%) and 2004 (4.9%) (EFSA, 2007). These
consumption) cannot be easily estimated. On
data were provided by the member states. A
the other hand, serotypes typically found in
Salmonella baseline survey, carried out under
broiler flocks and meat, and not in other animal
supervision of EFSA from October 2005 to
species (such as serotypes Hadar, Infantis and
September 2006, observed a mean EU
Virchow) cause a (low) proportion of human
Salmonella prevalence of 23.7% (EFSA 2007b).
salmonellosis cases. Other serotypes often found
This serious discrepancy between the data from
in broiler meat, in contrast, are not frequently
the baseline survey and the data reported by
causing human salmonellosis. This makes it
the member states is most likely caused by
difficult to speculate about the importance of
more sensitive sampling and more sensitive
Salmonella strains and serotypes present in
analytical methods used. This thus strongly
broiler flocks with regard to human illness.
points to a serious underestimation of the actual
Salmonella prevalence as reported by the
individual member states. The five most
frequently isolated Salmonella serotypes at the
EU level (in the baseline study) were Enteritidis,
(37.1%), Infantis (20.4%), Mbandaka (7.9%),
Typhimurium (4.6%) and Hadar (4.1%). Many
more different serotypes are circulating in the
broiler population as compared with laying hen
flocks.
The heavy contamination of the broilers during
the live phase is also reflected in the meat
contamination after slaughter. About 5.6% of
all EU broiler meat samples analyzed in 2006
were Salmonella positive. When the data from
Hungary are excluded (more than 50% of all
EU broiler meat samples were from Hungary),
Salmonella Enteritidis was the most frequent
meat-contaminating serotype, followed by
Paratyphi B var. Java, Infantis, Bredeney and
Typhimurium (EFSA, 2007a). Besides these,
many other serotypes can contaminate broiler
meat.
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
25
Veteriner Tavukçuluk Derneði
4. Vaccination: an efficient way to control
shown that intramuscular vaccination with the
Salmonella Enteritidis in layers
inactivated vaccine SalenvacT at day 1, week
Vaccination has become obligatory in national
control programmes in some EU member states
as a consequence of the implementation of the
EU legislations, as discussed above. Vaccination
can be done using live attenuated or
inactivated vaccines, and vaccines should
a) reduce or prevent the intestinal
colonisation resulting in reduced faecal
shedding and thus egg shell contamination
and b) prevent systemic infection resulting
in a decreased colonization of the
reproductive tissues, in this way reducing
internal egg contamination. Currently used
commercial vaccines in the EU mainly claim
reduced shedding. It is very well documented
that both killed and live vaccines can reduce
shedding of Salmonella in poultry (reviewed by
Van Immerseel et al., 2005).
Only one commercial inactivated S. Enteritidis
based vaccine against S. Enteritidis infection in
breeders and laying type chickens is used in
different countries and one commercial
inactivated bivalent S. Enteritidis and
Typhimurium dual vaccine against both S.
Enteritidis and Typhimurium has been authorised
(Clifton-Hadley et al., 2002). These killed
vaccines are based on whole bacterial cells
cultured under conditions of iron depletion. The
commercially available vaccine containing
inactivated S. Enteritidis and S. Typhimurium
(Salenvac) decreases shedding with Salmonella
Typhimurium in a seeder-bird challenge model,
when the vaccine is given intramuscularly at
day 1 and week 4 of age (Clifton-Hadley et al.,
2002). Less than 30% of the vaccinated birds
shed Salmonella at 10 days post-challenge, in
contrast to 80% of the unvaccinated birds.
Research groups have also shown that egg
contamination caused by systemic spread of
the bacteria in the host can be decreased by
vaccination using inactivated strains. It was
26
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
4 and week 18 decreases egg contamination
after intravenous challenge with Salmonella
Enteritidis (Woodward et al., 2002). Inactivated
vaccines are often used in parent flocks.
Parenteral administration of inactivated
Salmonella vaccines to breeder birds will induce
a strong production of antibodies. These
antibodies will be transferred to the progeny.
The maternally transferred antibodies persist a
few weeks but, although there seems to be
some protective effect against disease in the
early post-hatch period, there is little effect on
intestinal colonisation by challenge strains
(Methner et al., 1994; Methner and Steinbach,
1997). It is therefore possible to immunise
effectively day-old chicks from vaccinated
breeder birds with live Salmonella vaccines.
Although a number of different live Salmonella
strains have been tested for their efficacy in
experimental or semi-field studies only a few
are authorised and commercially available for
use in poultry in Europe. The available live S.
Typhimurium and S. Enteritidis vaccine strains
are either auxotrophic double-marker mutants
derived through chemical mutagenesis (Meyer
et al., 1993; Springer et al., 2000) or developed
on the basis of the principle of metabolic drift
mutations (Linde et al., 1997; Hahn, 2000).
Another live vaccine authorised for prophylactic
use against S. Enteritidis is based on a rough
strain of S. Gallinarum without further molecular
characterisation (the rough strain Salmonella
Gallinarum 9R) (Feberwee, et al. 2001). This
vaccine is registered for prophylactic use against
S. Enteritidis. It has been shown to reduce the
flock level incidence of S. Enteritidis infections
in a large scale study in The Netherlands
(Feberwee et al., 2001). While the flock level
incidence was 2.5 % (2/80 flocks) in vaccinated
flocks, the flock level incidence in unvaccinated
flocks was 11.5% (214/1854 flocks). More
Veteriner Tavukçuluk Derneði
recently, Gantois et al. (2006) showed that oral
vaccination with the live vaccines TAD Salmonella
vac E and TAD Salmonella vac T and a
combination of both live vaccine strains, at day
1, week 4 and week 16 decreased internal organ
colonization, including reproductive tract
colonization, and egg contamination. Although
it is very difficult to prove reduction of egg
contamination following vaccination under field
conditions owing to the low and variable
percentage of contaminated eggs laid, in different
countries a serious reduction in Salmonella
prevalence in laying hen flocks and in human
salmonellosis cases was observed following after
implementation of vaccination programmes in
layers (Collard et al., 2008).
• adequate attenuation for poultry, other animal
Although most of the Salmonella vaccines used
in Europe are of commercial origin, also
autologous vaccines can be applied in some
countries. An autologous vaccine is made by
isolating a local strain of Salmonella spp. from
a poultry house or animals, and producing a
specific inactivated vaccine for this poultry farm.
These vaccines comprise extracts of a culture
killed by various processes (heat, formalin, etc.)
and various adjuvants. Their efficacy is
controversial and these types of vaccines can
only be produced for that particular farm of
concern.
should be distinguishably from a Salmonella
species, humans and the environment as
well as animal welfare issues
• the inactivated and live vaccines should not
affect growth of the animal
• vaccine strains should not be resistant to
antibiotics
• vaccines should be easy to administer and
need to have markers facilitating the
differentiation from Salmonella wild-type
strains
• application of vaccines should not interfere
with Salmonella detection methods
• humoral antibody response after vaccination
wild-type response to allow the use of
serological detection methods
It is thus clear that Salmonella vaccines are
very useful in laying hen flocks and can contribute
to a decrease in colonization, shedding, and egg
The Salmonella vaccines currently registered
for use in the EU member states have been
authorised on the basis of national regulations,
the mutual recognition procedure at EU level
and several international guidelines, and
therefore, fulfil the according requirements.
However, in order to improve the efficacy of
Salmonella vaccination in poultry, an ideal
Salmonella vaccine (strain) should possess
following characteristics:
• a high degree of protection against systemic
and intestinal infection
• against a variety of important serovars
(serogroups)
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
27
Veteriner Tavukçuluk Derneði
contamination, when the above mentioned
between an acceptable level of attenuation and
vaccine
an unaffected ability to induce protection. This
characteristics
are
fulfilled.
Recently multiple scientific groups have reported
a phenomenon, in which oral administration of
Salmonella wild type and attenuated strains can
confer resistance to infection by a virulent
Salmonella challenge strain within 24 h of
administration. This 'competitive exclusion'-like
phenomenon is called colonization-inhibition
(Barrow and Tucker, 1987; Van Immerseel et
al., 2002; Nógrady et al., 2003; Methner et al.,
2004; Bohez et al., 2008). These data suggest
that it might be possible to administer live
Salmonella vaccine strains to newly hatched
chicks such that they would colonize the gut
extensively and very rapidly, inducing a profound
resistance to colonization by other Salmonella
strains of epidemiological significance, which
may be present in the poultry house or may
also have arisen from the hatchery (Van
Immerseel et al., 2005). Colonization of the gut
by the colonization-inhibition strains would
prevent gut colonization by virulent strains,
while invasion in the gut tissue would evoke an
inflammatory response that would prevent
invasion to the internal organs by virulent strains.
It has been shown that this protection can last
up to slaughter age (Bohez et al., 2008). This
in theory makes it possible to broiler chickens,
provided that the attenuated strain is cleared
at slaughter age, as illustrated by Bohez et al.
(2008). Thus also these two characteristics can
be included in the list of vaccine criteria:
• attenuated live Salmonella vaccine strains
should be able to induce a rapid colonisation
inhibition effect
• attenuated Salmonella vaccine strains should
have preserved the ability to invade the gut
28
will be possible only by molecular genetics to
produce defined deletion mutants.
5. Other control methods, including feed
additives
Control of Salmonella to the point that all EU
targets are met, will not be possible by
implementing vaccination as the sole control
measure, especially in broilers. Indeed, a
combination of different preventive and curative
measures is necessary for the control of
Salmonella infections in broilers. First of all,
good farming and hygienic practices need to be
implemented, in order to avoid introduction of
Salmonella on the farm or reduce the infection
pressure when Salmonella is present. Hygienic
measures at all levels of the production chain
(pre-harvest (during life), harvest (catching and
transport) and post-harvest) are essential for
successful Salmonella control. Hygienic measures
should take into account feed, birds, drinking
water, environment, management, cleaning and
disinfection. This can imply physical and chemical
decontamination treatments of feed, drinking
water, the environment of the birds, etc.
(Campbell et al., 1986; Rouse et al., 1988,
Screenivas 1998, Farkas, 1998; Davies and
Hinton, 2000). Eradication of contaminated
flocks has not been shown to be an effective
measure. The high density of broiler farms in
certain regions within the EU is a major handicap.
In addition, in the EU decontaminating
treatments of chicken meat (or eggs) are hitherto
prohibited. Therefore, prevention and monitoring
during the life phase is very important in Europe
and additional control measures to increase the
resistance of the birds against Salmonella and
to decrease the shedding and colonization by
It is clear that, up to the present day, an ideal
Salmonella field strains are of utmost importance.
vaccine for broilers is not available. The key
Vaccination of the parent broiler flocks can be
question in developing the ideal live Salmonella
used to decrease the susceptibility of the
vaccine strain remains to find the balance
offspring by stimulating an immune response
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
17
Veteriner Tavukçuluk Derneði
through maternal antibodies (Hassan et al.,
1995). In this definition it is understood that
1996; Methner et al., 1997). Also the use of a
certain bacterial species multiplying in the colon
genetically more resistant chicken line might
can have a beneficial effect on host health.
help to control Salmonella, although it remains
These bacterial species can also be administered
difficult to reconcile selection for disease
through the feed. These are then called probiotics
resistance and selection for performance.
(see below). Most prebiotics are carbohydrates.
(Kramer et al., 2001; Sadeyen et al., 2004).
Most well known prebiotic products added to
More important however will be the application
poultry feed are manno-oligosaccharides (MOS),
of control products in the laying hen or broiler
glucans, fructo-oligosaccharides and guar gum.
flocks. Mainly feed additives are of importance
Many preparations are on the market, and for
in this regard, since they can have effects on
most products experimental proof and validation
intestinal colonization by Salmonella. These are
of effects on Salmonella colonization of the
mainly of importance in broiler flocks, as these
broiler gut is controversial.
are the only measures that can be applied in
these animals during the live phase, as
vaccination is not relevant seen the low slaughter
age and thus the lack of time to build up a
protective immune response (although the
colonization-inhibition principle can in theory
be used). There are an impressive number of
commercially available compounds that can be
used as feed or drinking water additives to
control Salmonella. Some have well documented
effects, some less well documented. Most have
been selected by trial and error, and the observed
effects are on an empirical basis. Since
Salmonella is a bacterial infection, the most
obvious tool for the control of these infections
is to use antibiotics. The prophylactic or curative
use of antibiotics for the control Salmonella
infections in poultry however is prohibited under
the E.U. regulation N° 2160/2003, amended by
E.U. regulation N° 1177/2006. Therefore, most
known products applied to control Salmonella
in broilers flocks are acidic compounds (shortand medium-chain fatty acids), prebiotics and
probiotics (less used in the field).
Prebiotics are non-digestible feed ingredients
that beneficially affect the host by selectively
stimulating the growth and/or activity of one
or a limited number of bacterial species already
resident in the colon, and thus attempt to
improve host health (Gibson and Roberfroid,
30
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
Probiotics by definition are live microbial feed
supplements which beneficially affect the host
animal by improving its intestinal microbial
balance (Fuller, 1989). The original idea was
launched over 30 years ago, when Nurmi and
Rantala (1973) administered a suspension of
gut contents derived from healthy adult chickens
to newly hatched chicks, thereby protecting the
Veteriner Tavukçuluk Derneði
chicks against Salmonella Enteritidis gut
gastro-intestinal tract (coated or encapsulated
colonization. This concept is called competitive
acids in feed) is widely used. Medium chain fatty
exclusion. Commercial products based on this
acids (MCFA) are strongly bactericidal towards
concept have been on the market for a number
many gram-positive and gram-negative bacteria,
of years and are very effective. One major
including Salmonella (Nakai and Siebert, 2003).
handicap of this concept however is that the
Even at concentrations as low as 10mM MCFA
microbiota, which are included in these products,
still show a bacteriostatic effect on Salmonella
are undefined. Moreover these competitive
(Van Immerseel et al., 2004). Short chain fatty
exclusion products hitherto are not commonly
acids (SCFA) are the major bacterial fermentation
included in feed. Therefore over the years
products in the large intestine (Tuohy et al.,
considerable efforts have been made to identify
2005). SCFA are also commonly added to feed
specific micro-organisms
that confer a similar
protection. The many
reports on the successful
application of lactobacilli
as probiotics, beneficial
not only to the growth
and performance, but
also to the resistance of
broilers
against
Salmonella infections,
suggest a profound
effect
of
these
microorganisms on the
intestinal ecosystem (Jin
et al., 1996; Mulder et
al., 1997; Pascual et al.,
1999; Van Coillie et al.,
2006). A limited number
of probiotic products is
on the market.
Acidic compounds are
more and more used to
combat Salmonella
infections. Not only
drinking
water
acidification, but also
acid release in the
proximal
gastro-
intestinal tract (powder
as feed additive) or the
distal parts of the
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
31
Veteriner Tavukçuluk Derneði
and drinking water. At high concentrations (1%)
tract of the chicken, reduce invasiveness of
these products have an antimicrobial effect in
Salmonella in intestinal epithelial cells in vitro
moist environment. This microbial growth
(Van Immerseel et al., 2004). This phenomenon
inhibition is traditionally explained by the ability
of reduced invasion by butyrate is mediated by
of these acids to pass across the bacterial cell
a specific down-regulation of the genes encoded
membrane in undissociated form, dissociate in
on the Salmonella pathogenicity island 1 (Gantois
the neutral bacterial cell interior and thereby
et al., 2006). Coating butyric acid on a carrier
acidify the bacterial cell cytoplasm (Kashket,
protects the acid from absorption in the upper
1987). When the acid-treated feed is eaten by
digestive tract, transporting the acid down to
the chickens, it is both warmed and moistened,
the caeca, where Salmonella bacteria are known
and thus the activity of the SCFA should increase.
to colonize and invade the mucosa (Desmidt et
It has long been known however that up to 95%
al., 1997). As expected, coated butyric acid in
of the SCFA produced during carbohydrate
feed protects chickens from caecal colonization
fermentation may be taken up and utilized by
of Salmonella (Van Immerseel et al., 2005).
the host (Cummings et al., 1987). Thus SCFA
Considering the above mentioned characteristics,
added to feed in powder form or added to
it may be advantageous to enhance butyric acid
drinking water may exert their activity in the
production by the endogenous microbiota using
lumen of the crop and gizzard but not further
prebiotics. In this regard, it can be advantageous
down the gastrointestinal tract (Thompson and
to add the prebiotics as well as the probiotic
Hinton, 1997). Coated and encapsulated
strains that utilize the prebiotics and thus produce
products, in different formulations, are on the
the desired end products.
market. These formulations aim to bring the
synbiotics, thus, in its simplest definition, a
SCFA further down in the gastro-intestinal tract,
combination of probiotics and prebiotics (Collins
and to release the acids at the site of colonization
and Gibson, 1999; Schrezenmeir and de Vrese,
of Salmonella. For drinking water acidification
2001). This combination could improve the
and powder form feed additives, formic and
survival of the probiotic organism, because its
acetic acid are most widely used. In coated and
specific substrate is available for fermentation.
encapsulated products, butyrate is of particular
This could result in advantages to the host
importance, as it provides part of the daily
offered by the live microorganism and the
energy requirements of the gastrointestinal
prebiotic.
mucosa, playing an important role in proliferation
and differentiation of the epithelial cells
32
This is called
6. Final remarks
(Macfarlane et al., 1997). Butyrate upregulates
Contamination of eggs and poultry meat is still
the expression of tight junction proteins, thereby
high, resulting in a number of human Salmonella
enhancing the barrier function of the intestinal
cases and outbreaks that is unacceptable high.
epithelium (Bordin et al., 2004). It also inhibits
Although measures at the slaughterhouse, retail
inflammation through the NF B pathway (Hodin,
and consumer level are of utmost importance
2000). Sodium butyrate administered in feed
to reduce contamination of the end product and
in concentrations up to 0.2% increases feed
transmission to men, the primary production
conversion ratio, daily weight gain and intestinal
phase is the source of the bacteria that enter
villus length in broilers (Hu and Guo, 2007).
the food chain. It is thus advisable to keep
Butyrate and propionate (as opposed to acetate
colonization of the gut and internal organs in
and formate), at concentrations similar to those
broilers and layer low using measures in the
naturally produced in the lower gastrointestinal
primary production? In layers, it is crucial to
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
21
Veteriner Tavukçuluk Derneði
keep gut colonization at a low level to prevent
eggshell contamination, and to control systemic
spread to internal organs, in order to prevent
oviduct colonization and subsequent internal
egg contamination. To prevent the latter,
vaccination has been shown to be very useful.
In broilers, it is clear that mainly gut, but also
internal organ colonization should be decreased
to prevent cross-contamination in the
slaughterhouse. Vaccination is not recommended
due to the low slaughter age but feed additives
can be a useful tool in decreasing colonization.
References
Bohez, L., Dewulf, J., Ducatelle, R., Pasmans, F.,
Haesebrouck, F. and Van Immerseel, F. (2008). The
effect of oral administration of a homologous hilA
mutant strain on the long-term colonization and
transmission of Salmonella Enteritidis in broiler
chickens. Vaccine, 26, 372-378.
Bordin, M., D'Atri, F., Guillemot, L. and Citi, S. (2004).
Histone deacetylase inhibitors up-regulate the
expression of tight junction proteins. Molecular Cancer
Research, 2, 692-701.
Campbell, G.L., Classen, H.L. and Balance, G.M.
(1986). Gamma irradiation treatment of cereal grains
for chick diets. Journal of Nutrition, 116, 560-569.
Clifton-Hadley, FA, Breslin, M, Venables, LM, Sprigings,
KA, Cooles, SW, Houghton, S, Woodward, MJ. (2002).
A laboratory study of an inactivated bivalent iron
restricted Salmonella enterica serovars Enteritidis
and Typhimurium dual vaccine against Typhimurium
challenge in chickens. Veterinary Microbiology, 89,
167-179.
Collard, J-M., Bertrand, S., Dierick, K., Godard, C.,
Wildemauwe, C., Vermeersch, K., Duculot, J., Van
Immerseel, F., Pasmans, F., Imberechts, H. and
Quinet, C. (2008). Drastic decrease of Salmonella
Enteritidis isolated from humans in Belgium in 2005,
shift in phage types and influence on foodborne
outbreaks. Epidemiology and Infection, in press.
Cummings, J.H., Pomare, E.W., Branch, W.J., Naylor,
C.P.E. and Macfarlane, G.T. (1987). Short chain fatty
acids in human large intestine, portal, hepatic and
venous blood. Gut, 28, 1221-1227.
Davies, R.H. and Hinton, M.H. (2000). Salmonella in
animal feed. In : Wray, A. and Wray, C. (eds.)
34
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
Salmonella in domestic animals. CAB International,
Oxford, England, p. 285-300.
De Buck., J., Van Immerseel, F., Haesebrouck, F. and
Ducatelle, R. (2004). Colonization of the chicken
reproductive tract and egg contamination by
Salmonella. Journal of Applied Microbiology, 97, 233245.
Desmidt, M., Ducatelle, R. and Haesebrouck, F. (1997).
Pathogenesis of Salmonella Enteritidis phage type 4
after experimental infection of young chickens.
Veterinary Microbiology, 56, 99-109.
EFSA (2006). Preliminary Report on the Analysis of
the Baseline Study on the Prevalence of Salmonella
in Laying Hen Flocks of Gallus gallus. The EFSA
Journal, 81, 1-71.
EFSA (2007a). The Community Summary Report on
Trends and Sources of Zoonoses, Zoonotic Agents,
Antimicrobial Resistance and Foodborne Outbreaks
in the European Union in 2006.
EFSA (2007b). Report of the Task Force on Zoonoses
Data Collection on the Analysis of the baseline survey
on the prevalence of Salmonella in broiler flocks of
Gallus gallus, in the EU, 2005-2006. Part A: Salmonella
prevalence estimates. The EFSA Journal, 98, 1-85.
Farkas, J. (1998). Irradiation as a method for
decontaminating food : a review. International Journal
of Food Microbiology, 44, 189-204.
Feberwee, A, De Vries, TS, Hartman, EG, De Wit, JJ,
Elbers, ARW, De Jong, WA. (2001). Vaccination against
Salmonella Enteritidis in Dutch commercial layer
flocks with a vaccine based on a live Salmonella
Gallinarum 9R strain : evaluation of efficacy, safety,
and performance of serologic Salmonella tests. Avian
Diseases, 45, 83-91.
Fuller, R. (1989) Probiotics in man and animals.
Journal of Applied Bacteriology, 66, 365-378.
Gantois, I. Ducatelle, R., Pasmans, F., Hautefort, I.,
Thompson, A., Hinton, J.C. and Van Immerseel, F.
(2006a). Butyrate specifically down-regulates
Salmonella pathogenicity island 1 gene expression.
Applied and Environmental Microbiology, 72, 946949.
Gantois, I., Ducatelle, R., Timbermont, L., Bohez, L.,
Haesebrouck, F., Pasmans, F. and Van Immerseel, F.
(2006b). Oral immunisation of laying hens with the
live vaccine strains of TAD Salmonella vac E and TAD
Salmonella vac T reduces internal egg contamination
with Salmonella Enteritidis. Vaccine, 24, 6250-6255.
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Gibson, G and Roberfroid, M. (1995). Dietary
modulation of the human colonic microbiota:
introducing the concept of prebiotics. Journal of
Nutrition, 125, 1401.
Hahn, I., (2000). A contribution to consumer
protection: TAD Salmonella vac E - a new live vaccine
for chickens against Salmonella Enteritidis. Lohmann
Information, 23, 29-32.
Hassan, J.O. and Curtiss, R. 3rd. (1996). Effect of
vaccination of hens with an avirulent strain of
Salmonella Typhimurium on immunity of progeny
challenged with wild-type Salmonella strains. Infection
and Immunity, 64, 938-944.
Hodin, R. (2000). Maintaining gut homeostasis: the
butyrate-NF-?B connection. Gastroenterology, 118,
798-801.
Hu, Z. and Guo, Y. (2007). Effects of dietary
sodium butyrate supplementation on the
intestinal morphological structure, absorptive
function and gut flora in chickens. Animal Feed
Science and Technology, 132, 240-249.
Jin, L.Z., Ho Y.W., Abdullah, N., Ali, M.A. and
Jalaludin, S. (1996). Antagonistic effects of
intestinal Lactobacillus isolates on pathogens of
chickens. Letters in Applied Microbiology, 23,
67-71.
269-318 in: Mackie R.I., White B.R. and Isaacson
R.E. (Eds) Gastrointestinal Microbiology vol.1.
Chapman and Hall, London, U.K.
Methner U, Steinbach G. (1997). Efficacy of
maternal Salmonella antibodies and experimental
oral infection of chicks with Salmonella Enteritidis.
B e r l i n e r u n d M u n c h e n e r T i e ra r z t l i c h e
Wochenschrift, 110, 373-377.
Methner U., Barrow, PA, Gregorova, D, Rychlik
I. (2004). Intestinal colonisation-inhibition and
virulence of Salmonella phoP, rpoS and ompC
deletion mutants in chickens. Veterinary
Microbiology, 98, 37-43
Methner, U., Steinbach, G. (1997). Efficacy of
maternal Salmonella antibodies against oral
infection of chicks with Salmonella Enteritidis.
Berliner und Münchner Tierärztliche
Wochenschrift, 110, 373-377
Methner, U., Steinbach, G., Meyer, H. (1994).
Investigations on the efficacy of Salmonella
immunization of broiler breeder birds to
Salmonella colonization of these birds and their
progeny following experimental oral infection.
Berliner und Münchner Tierärztliche
Wochenschrift, 107, 192-198
Kashket, E.R. (1987). Bioenergetics of lactic
acid bacteria: cytoplasmic pH and osmotolerance.
FEMS Microbiology Reviews, 46, 233-244.
Meyer, H. Koch, H., Methner, U., Steinbach, G.
(1993). Vaccines in salmonellosis control in
animals. Zentralblatt Bakteriologie, 278,407415.
Kramer, J., Visscher, A.H., Wagenaar, J.A.,
Boonstra-Blom, A.G. and Jeurissen, S.H.M.
(2001). Characterization of the innate and
adaptive immunity to Salmonella Enteritidis PT1
infection in four broiler lines. Veterinary
Immunology and Immunopathology, 79, 219233.
Mulder, R.W.A.W., Havenaar, R. and Huis in't
Veldt, J.H.J. (1997). Intervention strategies:
the use of probiotics and competitive exclusion
microfloras against contamination with pathogens
in pigs and poultry. Probiotics 2: Applications
and practical aspects (ed. R. Fuller) Chapman
& Hall, London 187-207.
Linde, K., Hahn, I., Vielitz; E. (1997).
Development of live Salmonella vaccines
optimally attenuated for chickens. Lohmann
Information, 20, 23-31.
Nakai, S.A. and Siebert, K.J. (2003). Validation
of bacterial growth inhibition models based on
molecular properties of organic acids.
International Journal of Food Microbiology, 86,
249-255.
Macfarlane, G.T. and Gibson, G.R. (1996).
Carbohydrate fermentation, energy transduction
and gas metabolism in the human large intestine.
Nógrady, N, Imre, A, Rychlik, I, Barrow, PA.
(2003). Growth and colonization suppression of
Salmonella enterica serovar Hadar in vitro and
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
35
Veteriner Tavukçuluk Derneði
in vivo. FEMS Microbiology Letters, 218, 12733.
Nurmi, E. and Rantala, M. (1973). New aspects
of Salmonella infection in broiler production.
Nature, 241, 210-211.
Pascual, M., Hugas, M., Badiola, J.I., Monfort,
J.M. and Garriga, M. (1999). Lactobacillus
salivarius CTC2197 prevents Salmonella
Enteritidis colonization in chickens. Applied and
Environmental Microbiology, 65, 4981-4986.
Rouse, J., Rolow, A. and Nelson, C.E. (1988).
Effect of chemical treatment of poultry feed on
survival of Salmonella. Poultry Science, 67,
1225-1228.
Sadeyen, J.R., Trotereau, J., Velge, P., Marly, J.,
Beaumont, C., Barrow, P.A., Bumstead, N. and
Lalmanach, A.C. (2004). Salmonella carrier state
in chicken: comparison of expression of immune
response genes between susceptible and
resistant animals. Microbes and Infection, 6,
1278-1286.
Screenivas, P.T. (1998). Salmonella control
strategies for the feed industry. Feed Mix, 6, 811.
Springer, S., Lehmann, J., Lindner, Th.,
Thielebein, J., Alber, G., Selbitz, H.-J. (2000).
A new live Salmonella Enteritidis vaccine for
chicken - experimental evidence of its safety
and efficacy. Berliner und Münchner Tierärztliche
Wochenschrift, 113, 246-252.
Thompson, J.L. and Hinton, M. (1997).
Antibacterial activity of formic and propionic
acids in the diet of hens on Salmonellas in the
crop. British Poultry Science, 38, 59-65.
Tuohy, K.M., Rouzaud, G.C., Brück, W.M. and
Gibson, G.R. (2005). Modulation of the human
gut microflora towards improved health using
prebiotics - assessment of efficacy. Current
Pharmaceutical Design, 11, 75-90.
Van Coillie, E., Goris, J., Cleenwerck, I.,
Grijspeerdt, K., Botteldoorn, N., Van Immerseel,
F., De Buck, J., Vancanneyt, M., Swings, J.,
Herman, L., Heyndrickx, M. (2007). Identification
of lactobacilli isolated from the cloaca of laying
hens and characterization for potential use as
36
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
probiotics to control Salmonella Enteritidis.
Journal of Applied Micriobiology, 102, 10951106.
Van Immerseel, F, De Buck, J, De Smet, I,
Haesebrouck, F, Ducatelle, R. (2002). The effect
of vaccination with a Salmonella Enteritidis
aroA mutant on early cellular responses in caecal
lamina propria of newly-hatched chickens.
Vaccine, 20: 3034-41.
Van Immerseel, F., De Buck, J., Meulemans, G.,
Pasmans, F., Velge, P., Bottreau, E., Haesebrouck,
F. and Ducatelle, R. (2003). Invasion of
Salmonella Enteritidis in avian intestinal epithelial
cells in vitro is influenced by short-chain fatty
acids. International Journal of Food Microbiology,
85, 237-248.
Van Immerseel, F., De Buck J., Boyen F., Bohez,
L., Pasmans, F., Volf, J., Sevcik, M., Rychlik, I.,
Haesebrouck, F. and Ducatelle, R. (2004).
Medium chain fatty acids decrease colonization
and invasion through hilA suppression shortly
after infection of chickens with Salmonella
enterica serovar Enteritidis. Applied and
Environmental Microbiology, 70, 3582-3587.
Van Immerseel, F., Boyen, F., Gantois, I.,
Timbermont, L., Bohez, L., Pasmans, F.,
Haesebrouck, F. and Ducatelle, R. (2005).
Supplementation of coated butyric acid in the
feed reduces colonization and shedding of
Salmonella in poultry. Poultry Science, 84, 18511856.
Van Immerseel, F., Methner, U., Rychlik, I., Nagy,
B., Velge, P., Martin, G., Foster, N., Ducatelle,
R. and Barrow, P.A. (2005). Vaccination and
early protection against non host-specific
Salmonella serotypes in poultry; exploitation of
innate immunity and microbial metabolic activity.
Epidemiology and Infection, 133, 959-978.
Woodward, MJ, Gettinby, G, Breslin, MF, Corkish,
JD, Houghton, S. (2002). The efficacy of
Salenvac, a Salmonella enterica subsp. Enterica
serotype Enteritidis iron-restricted bacterin
vaccine, in laying chickens. Avian Pathology,
31, 383-392.
Veteriner Tavukçuluk Derneði
KESÝMHANEDE SALMONELLA KONTROLÜ:
UYGULAMALAR VE PRATÝK YAKLAÞIMLAR
Doç. Dr. Mehmet ÇALICIOÐLU
Fýrat Üniversitesi, Veteriner Fakültesi
Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalý
gibi uygulamalar/önlemeler alýnabilir, bunlardan
bahsedelim.
Yemden Kesme: Kesimhaneye gönderilecek
hayvanlarýn, kesimden 7-8 saat önce yemden
kesilmesi çok önemlidir. Bundan daha kýsa olan
GÝRÝÞ
açlýk sürelerinde kursak ve baðýrsaklar dolu
olacaðýndan, bu organlarýn uzaklaþtýrýlmasý
Salmonella ile mücadele üretim zincirinin her
esnasýnda yýrtýlma olasýlýklarý yüksektir. Ayrýca,
aþamasýnda yapýlmalýdýr. Kesimhane bu zincirin
elektrikle bayýltma iþlemi sonunda, kasýlmalar
önemli bir bölümünü oluþturmaktadýr. Konumuz
sonucu kloakadan fekal sýzmalar olur. 8 saatten
kesimhanede Salmonella riskinin azaltýlmasýna
daha uzun yemden kesme de ise, aç kalan
yönelik uygulamalar ancak izin verirseniz bir
hayvanlarda eþelenme refleksi uyarýlýr ve
kaç cümle ile kanatlý kesimhanesinin gýda
hayvanlar beslenmek için zemindeki kaynaklara
zincirindeki konumundan bahsetmek istiyorum.
yönelirler. Bu durumda, bol miktarda
Kesimhane merkezileþtirici bir etkiye sahiptir.
Çok sayýda kümesten, farklý ekolojik ortamlardan
gelen canlý hayvanlar burada buluþur, kesimleri
yapýldýktan sonra ürün olarak yine çok farklý
yerlere daðýlýr. Bu merkezileþtirici etkinin anlamý
þudur: Gýda güvenliði problemleri burada kontrol
altýna da alýnabilir, kontrolden de çýkabilir. Bu,
kesimhane operasyonlarýnýn kalitesine ve
güncelliðine baðlýdýr.
Kesimhane ile ilgili bir diðer konu, bu kesim
iþlemlerinin doðasýnda çapraz kontaminasyon
olmasýdýr. Bu nedenle, mikrobiyolojik risk bazen
kesimhaneden artarak çýkar. Araþtýrmalar gelen
canlý hayvanlarýn %3-4 Salmonella pozitif iken,
kesimden sonra bu oranýn %20-35 olduðunu
ortaya koymuþtur. Çapraz kontaminasyon
tamamen önlenemez ancak asgari düzeyde
tutulabilir.
Salmonellaya maruz kalabilirler. Kontamine
altlýktan (litter) alýnan Salmonellalarýn yoðun
þekilde bulunduðu organ ise kursaktýr. Açlýk
süresi ile kursaktaki Salmonella seviyesi
arasýndaki iliþkiyi ortaya koyan veride; açlýk
süresi uzadýkça Salmonella miktarýnýn arttýðý
açýkça görülüyor. Açlýk süresinin fazla uzatýlmasý,
barsaklarýn zayýf olmasýna ve yine kolay
parçalanmasýna neden olabilir.
Kursak önemli bir Salmonella kaynaðý. Daha
ilerde de bahsedeceðiz ancak bu noktada
hayvanlarý kesime hazýrlarken uygulanabilecek
bir baþka seçenek daha var. Son 24 saatte
hayvanlarýn içme suyunun asitlendirilmesi.
Asidifiye sodyum klorit (ASC) ya da organik
asitlerle kursaktaki ve sindirim kanalýnýn daha
a l t l a r ý n d a k i ko l o n i z a s yo n b ö l g e l e r i n d e
Salmonellayý azaltýðý belirtilmektedir. Gördüðünüz
bu veriler, son 24 saatte 600 ppm ASC ilave
Kýsaca bu konulara deðindikten sonra, kesim
edilerek pH sý 3.00'a düþürülmüþ içme suyunun
aþamalarýný sýrasýyla anlatarak her aþamada ne
kursakta kontrol grubuna göre Salmonella
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
37
Veteriner Tavukçuluk Derneði
32
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
Veteriner Tavukçuluk Derneði
sayýsýnda 2.00 log birime yakýn bir azalma
Haþlama (Tüy Islatma): Haþlama aþamasýnda
saðladýðý görülüyor. Azalmalar, daha az olmakla
kanatlý gövdesinin kýsmi temizliði saðlanýrken
birlikte, ince baðýrsak
tüy folikülleri ve epidermis de gevþetilerek tüy
ve sekumda da
yolmanýn kolaylaþtýrýlmasý amaçlanmaktadýr.
gerçekleþmektedir.
Ulaþým: Canlý hayvanlarýn kafeslenerek
kesimhaneye getirilmesi aþamasý bir diðer önemli
konu. Ulaþýmda kullanýlan araç ve kafeslerin
temizlik ve dezenfeksiyonu mutlaka yapýlmalý.
Bilindiði gibi bu iþlem daldýrma ya da spreyleme
yöntemleriyle yapýlmaktadýr. Ancak, kirli bir
kafesi, dezenfektan solüsyonlarýna daldýrma ya
da spreylemenin yararlýlýðý tartýþýlmalýdýr.
Genellikle organik kirler temizlenmeden yapýlan
bu iþlem patojenleri öldürmez. Ayrýca, ýslatma
sonucu kafeslerdeki kurumuþ dýþký ve eksudatlar
tekrar yumuþar ve önemli bir kontaminasyon
kaynaðý olabilir. Salmonella negatif bir sürüden
alýnan hayvanlar bu kafeslerde patojenle
kontamine olabilir. Temizlik aþamasý yapýlmadan
dezenfeksiyon yapmak anlamsýzdýr. Ayrýca,
kafeslerin tekrar kullanýlmadan önce kurutulmasý
önemlidir. 24 saatlik bir kurutmanýn E. coli ve
Campylobacter'leri inaktive ettiði bildirilmiþtir.
Kesim Tekniði: Elektrikle bayýltýlan hayvanlarýn
kanýnýn akýtýlmasý amacýyla genellikle sadece
juguler venayý içine alan yüzeysel bir kesik
uygulanýr. Medulla spinalis, özafagus, trake ve
arterler saðlam kalýr. Bu durumda, ölüm süresi
gecikeceðinden, kasýlmalar sonucu hayvanýn
kanýnýn daha iyi akacaðý ve tüy ýslatma kazanýnda
internal kontaminasyonun azaltýlacaðýna inanýlýr.
Ancak, bu uygulama baþýn uzaklaþtýrýlmasý
Ancak, bu iþlem gerçekleþtirilirken yaygýn bir
çapraz kontaminasyon olacaðý ve trake
kesilmemiþ olsa bile internal bulaþma olacaðý
malumdur. Ayrýca kullanýlan teknolojiye baðlý
olarak, haþlama tankýnda biriken organik kir,
bulaþmayý arttýrmaktadýr. Buradaki riski azaltmak
için neler yapýlabilir? Herþeyden önce tek ve
durgun sulu haþlama tanklarýndan vazgeçilmelidir.
Genel bir prensip olarak, durgun sulu tanklarda
haþlama veya soðutma, mikrobiyolojik riski
arttýrýr. Kir birikimi bu sistemde hat safhadadýr.
Bunun yerine Counter-current tanklar
kullanýlmalýdýr. Bu sistemde ýslatma suyunun
akýþ yönü, kesim hattýnýn zýttý yöndedir.
Kontaminasyonun azaltýlmasý bakýmýndan etkilidir.
Haþlama iþlemi için daha uygun olaný ise "Çok
aþamalý haþlama tanklarý (Multi-stage scalding
tank)" kullanýlmasýdýr. Bu sistemde 3 farklý tankta
ýslatma iþlemleri uygulanýr. Her birinin sýcaklýk
derecesi farklýdýr.
Tüy ýslatma aþamasýnda, hayvanlarýn kiri
tamamen uzaklaþtýrýlamaz, özellikle de
kümeslerden gelen hayvanlar çok kirli ise. Bu
durumda, kirler ýslanarak yumuþayacaðýndan
önemli bir kontaminasyon kaynaðý haline
dönüþebilir. Bu riski minimize etmek için haþlama
tanký öncesi fýrçalý temizlik kabini kullanmak
yararlý olacaktýr.
esnasýnda kursaðýn parçalanmasýyla sonuçlanýr.
Tüy ýslatma aþamasýnda Salmonella riskini
Bu durumda, kursak içeriði, özellikle boyun
azaltmak
derisini kontamine eder. Bundan kaçýnmanýn
antimikrobiyel maddeler ilave edilebilir.
bir yolu da, yüzeysel bir kesik deðil de, özafagus
ve trakeyi de içine alan bir derin bir kesik
uygulamaktýr. Bu durumda baþýn çekilmesi
esnasýnda kursaðýn parçalanmasýnýn önüne
geçilebilir. Ancak bu durumda da internal
bulaþmanýn
artacaðý
bulundurulmalýdýr.
göz
önünde
amacýyla
haþlama
suyuna
Haþlama suyunun pH' sý 9.0 ve üzerinde ya da
4.5 ve altýnda olmalýdýr. Sýcaklýk ise 48-58°C
arasýnda olmalýdýr. Haþlama suyuna NaOH
(%1) yada Hipokoloroz asit (HOCl) (%0,1) ilave
edilebilir. Her ne kadar yüksek sýcaklýkta ile asit
veya alkali ortamýn mikroorganizmalar üzerine
daha yýkýmlayýcý olduðu bilinmekte ise de,
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
39
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Salmonella üzerine etkinin çok sýnýrlý olduðu
ortaya konmuþtur. Biriken organik kirin koruyucu
etkisi bunda en önemli faktördür.
NaOH'in haþlama suyunda, HOCl'nin ise haþlama
öncesi fýrçalý temizlik kabininde kullanýmý
önerilmekte olan bir uygulamadýr.
Tüy Yolma: Tüy yolma aþamasýnda, çapraz
kontaminasyon karkas yüzeyinin tamamýna,
dönen kauçuk parmaklar vasýtaysýyla daðýlýr.
Bakteriler tüy ve telek foliküllerine hapsolabilir,
ve hatta bu foliküller yað globülleri gibi organik
kirlerle kapanabilir. Tüy yolma aþamasýnýn
mikrobiyolojik faturasý oldukça aðýrdýr. Tüy yolma
sonrasýnda Salmonella ve Campylobacter
prevalansýndaki dramatik artýþ açýkça
görülmektedir. Yine, haþlama iþlemi sonrasý
Tüy yolma süresini uzatmak mikrobiyolojik riski
azaltmada etkili olabilir mi? Kýsaca, hayýr. Bu
verilerde, 30 ve 60 sn'lik tüy yolma sürelerinin
E. coli ve Campylobacter sayýlarýna etkileri
karþýlaþtýrýlmýþtýr. Gördüðünüz gibi, süreyi
uzatmak, bakteri seviyesini arttýrmaktan baþka
bir iþe yaramamaktadýr.
Tüy yolma aþamasýnda riski azaltmak için
alýnabilecek tedbirler sýnýrlýdýr. Plastik parmaklar
düzenli olarak kontrol edilmeli, çatlak-yýrtýk
olanlar yenilenmelidir. Günlük temizlik ve
deznfeksiyonlarý yapýlmalýdýr. Tüy yolma
esnasýnda antimikrobiyel spreyi uygulanabilir,
ancak
ya y g ý n
bir
uygulama
d e ð i l d i r.
Tüysüz/teleksiz piliç yetiþtiriciliði, ticari
yetiþtiricilikte kendine yer bulmuþ bir uygulama
haline gelmiþtir. Acaba bu piliçlerin kullanýmý
yýðýnlar halide bulunan Salmonella hücrelerinin
kesimhanedeki sorunlarý azaltýr mý? Yapýlan
tüy yolma sonrasý gövdenin tamamýna yayýldýðý
çalýþmalar Salmonella prevalansý bakýmýndan
görülmektedir.
tüylü ve tüysüz hayvanlar arasýnda önemli
farklýlýklar olmadýðýný göstermiþtir. Tüy ýslatma
40
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
35
Veteriner Tavukçuluk Derneði
ve tüy yolma esnasýnda fekal bulaþmayý ve
kolonun sonunu serbest hale getirmektir. Tam
internal bulaþmayý önlemeye/azaltmaya yönelik
otomatik- yarý otomatik ekipmanlarla yapýlabilir.
olarak kan akýtmadan sonra boynun plastik
Tam otomatik ekipmanlarýn ayarlarý iyi deðilse,
klipslerle baðlanmasý, kloakanýn bir týpa ya da
sonuç tam bir felaket olabilir. Kloaka çevresi
bir dikiþ yoluyla kapatýlmasý metodlarý da bilimsel
tam olarak kesilmemiþ olabilir. Bu durumda iç
araþtýrmalara konu olmuþtur. Bu metodlarýn
organlarýn çýkarýlmasý aþamasýnda problemler
etkili olduðu ancak bu gün için pratik olmadýðý
ortaya çakacaktýr. Ayrýca, baðýrsaklar yýrtýlabilir,
sonucuna varýlmýþtýr.
parçalanabilir. Böbrekler ve omurga hasar
Ayaklarýn kesilmesi ve yeniden asma: Bu
nokta, kesimhanenin kirli ve temiz bölümlerinin
ayrýldýðý noktadýr. Personel trafiðinin bölümler
a ra s ý g e ç i þ e i z i n ve r m e ye c e k þ e k i l d e
ayarlarý gövde aðýrlýðýna göre yapýlmalýdýr.
Kesimhaneye gelen hayvanlarýn aðýrlýklarýnda
varyasyon yüksek ise, gerekli tedbirler alýnmalýdýr.
düzenlenmesi gerekir. Ayaklar kesildikten sonra
Karýn boþluðunun açýlmasý ve iç organlarýn
hat deðiþiminin otomatik olarak yapýlmasý çapraz
çýkarýlmasý: Bu aþamada GI kanalýn bütün
bulaþmayý azaltma bakýmýndan daha uygundur.
halde çýkarýlmasý esastýr. Daha önce bahsettiði
Manuel deðiþtirmelerde, karkaslarýn masada
açlýk süresinin etkileri bu aþamada daha da
beklemesi, kursak ve kloakadan sýzmalar sonucu
önem kazanmaktadýr. Kloaka açýldýktan sonra
bulaþmanýn artmasý gibi riskler söz konusudur.
karýn boþluðu açýlýr ve iç organ paketi dýþarý
Sprey Kabinleri: Kesim hattýnýn deðiþik
noktalarýnda karkaslarý yýkamak ya da
antimikrobiyel solusyonlar uygulamak amacýyla
sprey kabinleri kullanýlabilir. En yaygýn
kullanýldýklarý noktalar, kloaka açma öncesi ve
iç-dýþ yýkama ünitesin olmayan iþletmelerde
hava soðutma öncesidir. Bunlara ilave olarak,
haþlama öncesi fýrçalý sprey kabinler kullanýlabilir.
Kloaka açma iþleminden önce kullanýlan baþlýca
antimikrobiyeller: ASC (500-1200ppm), TSP
(%10), HOCl (20-30 ppm) ve Cetylpyridinium
Chloridde'dir. Spreylerin antimikrobiyel
etkinliklerine etkili olan faktörler, kullanýlan
antimikrobiyel madde ve konsantrasyonu, sprey
basýncý, harcanan solüsyon miktarý, zaman, ve
püskürtme uçlarýnýn yönleridir. Bu faktörler
optimize edilmeli ve sýk sýk deðiþtirilmemelidir.
Optimize edilen deðerler birer kritik limittir.
Kloakanýn çýkarýlmasý: Bu iþlemin amacý
bilindiði gibi kloakayý çevre dokulardan ayýrarak
42
görebilir. Hatta femur kýrýklarý oluþabilir. Ekipman
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
çekilir. Bu iþlem tam otomatik ekipmanlarla ya
da manuel olarak yapýlmaktadýr. Ekipman ayarlarý
Veteriner Tavukçuluk Derneði
yine burada önem kazanmaktadýr. Parçalanmýþ
sonrasý uygulanabilir. Antimikrobiyeller online
bir baðýrsak sonucunda kontamine olan
sprey, online daldýrma, IOBW, veya sadece
ekipmanlar, diðer karkaslarý da kontamine
daldýrma yöntemleri uygulanabilir. Bu slaytta,
edecektir.
kanatlý kesimhanelerinde kullanýlan bazý
Tam otomatik sistemlerde teknoloji farklýlýklarý
antimikrobiyelleri görüyorsunuz. ABD kanatlý
bulunmaktadýr. Ýç organ paketini hasarsýz þekilde
sektöründe hangi kimyasalýn daha çok
çýkarma yüzdesi yüksek sistemler kullanýlmalýdýr.
kullanýldýðýný belirlemeye yönelik bir araþtýrmada,
Resimlerde bu sistemlerden ikisini görüyorsunuz.
ilk sýrayý ASC'nin aldýðý ve bunu TSP'nin ve
Ýç-Dýþ Yýkama Sistemleri (IOBW): Ýç organlar
çýkarýldýktan sonra dýþ yüzey ve karýn-göðüs
boþluðu
su
ya
klordioksitin takip ettiði ortaya çýkmýþtýr. Grafikte
de bu araþtýrmanýn sonuçlarýný görüyorsunuz.
da
antimikrobiyel maddelerle
yýkanmasýný
saðlayan
sistemdir. Karýn ve göðüs
baþluðunda biriken eksudatýn
uzaklaþtýrýlmasý etkili bir
þekilde yerine getirilebilir.
Karkas
dekontaminasyonu
amacýyla antimikrobiyel
kimyasallarýn
kullanýlmasý: Bu amaçla,
izin verilen antimikrobiyel
etkili maddelerin kullanýlmasý
patojen riskini azaltýr ancak
tamamen yok etmez. Þu ana
kadar anlatýlan uygulamalarla
birlikte kullanýldýðýnda çok
daha yararlýdýr. Bu uygulamanýn kesim hattýnýn tek bir
noktasýnda uygulanmasýndan
ziyade farklý noktalarda
uygulandýðý taktirde, etkileri
d a h a i y i o r t aya ç ý k a r.
Ayaklarýn kesilmesi - yeniden
asmadan sonra, iç organlarýn
ç ý k a r ý l m a s ý n d a n s o n ra ,
ve/veya soðutma iþlemi
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2
43
Veteriner Tavukçuluk Derneði
Antimikrobiyelleri kullanýrken, bunlarýn etkilerini
arasýnda azalma elde edilebilir. Soðutma suyunda
sýnýrlandýran fiziksel ve kimyasal faktörler
en sýk kullanýlan maddelerin HOCl, perasetik
olduðunu unutulmamalýdýr. Organik madde
asit ve klordioksit olduðu görülmektedir.
yoðunluðu, kanatlý karkas yüzeyinin yapýsý,
yüzeyde ilk oluþan su filmi bu faktörlerin en
önemlileridir. Gördüðünüz resimde, deriden
yapýlan kazýntýda ortaya çýkan kir görülmektedir.
Bu kir, antimikrobiyel etkiyi sýnýrlandýrmaktadýr.
Sonuç olarak, antimikrobiyel uygulama gerekli
ancak yeterli deðildir.
daha az seviyelerde olduðu bir metottur.
Evaporatif soðutmada spreyleme yolula
antimikrobiyel madde uygulamasýda yapýlabilir.
Hava soðutma, patojen sayýlarýndaki deðiþim
bakýmýndan daldýrma tipine benzer olmakla
birlikte, patojen prevelansýný azaltma bakýmýndan
Soðutma: Bilindiði gibi, soðutmadan amaçlanan
üstün bir yöntemdir. Bunu nedeni muhtemelen
postmortem pH düþüþünü yavaþlatmak ve
çapraz bulaþmanýn çok daha az olmasýdýr.
mikrobiyel faaliyetleri kontrol altýna almaktýr.
Göðüs eti sýcaklýðý, soðutma sonunda 4°C’ye
düþürülmelidir. Bu amaçla kullanýlan teknikler
daldýrma, evaporatif hava soðutma ve kuru hava
soðutmadýr.
Diðer uygulamalar: Kesim aþamalarýnda
alýnabilecek önlemlere ilave olarak, Salmonella
ve diðer patojenlerin kontrolü amacýyla, soðutma
sonrasý ve/veya parçalama sonrasý antimikrobiyel
uygulamalar (spreyleme) yapýlabilir. Ýç yüzeyleri,
Daldýrma tekniðinin mikrobiyolojik kaliteye etkisi
bakteriosinler gibi antmikrobiyellerle kaplý
ile ilgili çok sayýda bilimsel araþtýrma mevcut
ambalajlama teknolojilerinden yararlanýlabilir.
iken hava soðutma ile ilgili araþtýrma sayýsýnýn
sýnýrlý, soðutma tekniklerini karþýlaþtýran araþtýrma
sayýsýnýn ise çok sýnýrlý olduðunu görüyoruz.
Bu sunumda GMP'lere deðinilmemiþtir. Gýda
Hijyeninin saðlanmasýnda önemi büyüktür.
Kanatlý kesimhanesinin sanitasyonu kolay bir iþ
Daldýrma tipi soðutmada çapraz kontaminasyon
deðildir, masraftan kaçýnýlmamalýdýr. Ýþletmenin
devam etmektedir. Bu soðutma tipinde
sadece fiziksel temizliðinin deðil, mikrobiyolojik
antimikrobiyel uygulama kaçýnýlmazdýr. Ancak
temizliðinin saðlanmasý için gerekli tüm tedbirler
bu uygulamalar esnasýnda, seçilen kimyasal
alýnmalýdýr.
baðlý olarak optimum etkinlik þartlarýnýn
(kimyasallarýn kinetiklerine uygun, pH, organik
44
Hava soðutma yöntemi çapraz bulaþmanýn çok
SONUÇ
madde birikiminin önlenmesi, yeterli su miktarý
Salmonella ile mücadelede sihirli deðnek yoktur.
ve hareketi) saðlanmasý gerekmektedir. Durgun
Bu nedenle komplekstir. Çoklu bariyer kavramýna
suda soðutma terkedilmelidir çünkü genellikle
uygun hareket edilmelidir. Sonuç alabilmek içim
mikrobiyel riski azaltmak yerine arttýrmakla
kuluçkahaneden satýþ noktalarýna kadar olan
sonuçlanmaktadýr. Bunu yerine counter-current
üretim zincirinin tamamýnda tüm önlemler
su akýþýnýn saðlandýðý soðutma tercih edilmelidir.
alýnmalýdýr. Antimikrobiyel madde uygulamalarý,
Görmekte olduðunuz veriler, antimikrobiyellerin
kötü hijyen uygulamalarýný maskelemek için
uygun kullanýmý ile yapýlan daldýrma tipi
kullanýlmamalýdýr, ki burumda zaten sonuç
soðutmanýn bazý önemli patojenler üzerine
alýnamaz. Bu sunumda anlatýlanlar HACCP
etkisine bir örnektir. Bu metotla, 1.0 ile 2.5 log
programý çerçevesinde ele alýnmalýdýr.
Yýl: 2008 Cilt: 6 Sayý: 2

Benzer belgeler

Kuş Gribi ve uş Gribi ve Gıda Güvenliği Kuş Gribi ve Gıda Güvenliği

Kuş Gribi ve uş Gribi ve Gıda Güvenliği Kuş Gribi ve Gıda Güvenliği Yýlda 4 kez 3 ayda bir yayýmlanýr. Veteriner Tavukçuluk Derneði Adýna Sahibi Prof. Dr. Ahmet ERGÜN Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü Prof. Dr. Mehmet AKAN Yayýn Kurulu Doç. Dr. Erol ÞENGÖR Dr. Serdar ERTA...

Detaylı