S16. Anadolu Toplumuna Özgü Dudak İzi Özellikleri

Transkript

S16. Anadolu Toplumuna Özgü Dudak İzi Özellikleri
Anadolu Toplumuna Özgü Dudak İzi Özellikleri: Başkent
Üniversitesi Örneği
Hüseyin Efe Akalın, Gizem Akçay, Seray Kaynak, Çağla Koçberber,
Deniz Serim Korkmaz, Gökçe Nas
Danışman: Prof. Dr. Can Pelin
ÖZET
Her türlü cezai soruşturmada kimliklendirme büyük önem taşımaktadır.
Şüpheli bireyin suç ile ilişkisinin ortaya konulmasında başvurulan çok
sayıda yöntem arasında dudak izlerinin değerlendirilmesi de göz ardı
edilmemelidir. “Cheiloscopy” olarak tanımlanan dudak izi yapısının
değerlendirilmesindeki önem dudak izinin de parmak izi gibi bireye özgü
bir yapı sergilemesinden kaynaklanmaktadır. Dudak izlerinin yapılanması
intrauterin yaşamın altıncı haftasında tamamlanmakta ve daha sonra
yaşam boyunca bir değişim göstermemektedir. Amaç: Bu çalışmanın
amacı Anadolu toplumuna özgü dudak izi yapısının ortaya konulması ve
cinsiyet
tahmini
açısından
taşıdığı
önemin
değerlendirilmesidir.
Katılımcılar ve yöntem: 143 erkek ve 291 kadın olmak üzere toplam
434 bireyden koyu renkli sabit olmayan dudak boyası ve şeffaf selafon
bant kullanılarak dudak izi alınmış ve beyaz bir A4 kâğıdı üzerine
sabitlenmiştir. Dudak izleri öncelikle altı kadrana ayrılmış ve daha sonra
her
kadranda
gözlenen
izler
Tsuchihashi
yöntemi
kullanılarak
sınıflandırılmıştır. Cinsiyet tahmini bağlamında Binary Lojistik Regresyon
Analizi kullanılmıştır. Bulgular ve sonuç: Her iki cinsiyette de üst sağ
kadranda çatallı oluklar, üst orta kadranda retiküler olluklar, üst sol
kadranda ise yine çatallı oluklar en sık gözlene dudak izi tipleri olmuştur.
Alt sağ kadranda çatallı oluklar, alt orta kadranda dudak boyunca dikey
olarak uzanan düz oluklar ve alt sol kadranda çatallı olukların en sık
gözlenen dudak izi tipleri olduğu saptanmıştır. Yapılan istatistiksel analizler
dudak izi yapısına dayanılarak cinsiyete ilişkin %70.3 oranında doğru bir
tahminde bulunulabileceğini ortaya koymaktadır.
Anahtar Kelimeler: Cheiloscopy, kimliklendirme, adli tıp
Adli olgularda ve cezai soruşturmalarda kimliklendirmenin önemi
tartışılamaz. Kimliklendirme kayıp bireylerin tanımlanmasında ya da
gerçek kimliklerini gizlemekte olan bireylerin saptanması ve işlenen suçla
olan bağlantılarının ortaya konulması doğrultusunda araştırmacıları
yönlendirmektedir. Öte yandan yakın zamanda ölmüş beden bütünlüğü
bozulmuş, çürümeye yüz tutmuş bireylerin kimliklendirilmesi de adli
açıdan önem taşımaktadır (17,20,7).
Özellikle olay yeri incelemelerinde saldırganın kimliğine ilişkin tüm detaylar
özenle değerlendirilmelidir. Bu gibi olgularda parmak izi analizleri ya da
olay yerindeki saç, kıl, deri döküntüsü gibi bedensel kalıntılar, kan ya da
meni izlerinden alınan DNA örneklerinin karşılaştırılması sıklıkla kullanılan
yöntemler olup hızlı ve güvenilir sonuçlar vermektedir (11). Ancak bazı
durumlarda eldeki deliller göz önünde bulundurularak daha farklı ve daha
az bilinen yöntemlere başvurulması da gerekmektedir. Bireysel
kimliklendirme bağlamında dudak izlerinin değerlendirilmesi sıklıkla
başvurulan bir yöntem olmamasına karşın bireyin kimliğine ilişkin güvenilir
bilgiler vermesi nedeniyle de göz ardı edilmemelidir.
Dudak izlerinin kimliklendirme bağlamında değerlendirilmesi cheiloscopy
olarak isimlendirilmektedir. Cheiloscopy Yunanca dudak anlamına gelen
‘cheilos’ ve görmek anlamına gelen ‘skopein’ sözcüklerinin birleşmesiyle
oluşmuş ve dudakların renkli bölümünde yer almakta olan çizgilerin
düzenlenimi göz önünde bulundurularak gerçekleştirilir (15,16). Dudak
izlerinin önemi parmak izi ya da damak kabarıntıları (palatal ruga) gibi
yumuşak doku paternini yansıtmaları ve kişiye özgü olmalarından
kaynaklanmaktadır. Dudak izlerinin kimliklendirme bağlamında en az
parmak izleri kadar güvenilir olduğu ancak aynı yumurta ikizlerinde
parmak izlerinin aksine ileri derecede benzer nitelikte olabileceği ileri
sürülmektedir (15,10). Bununla birlikte Suzuki ve Tsuchihashi (1971) tek
yumurta ikizleri üzerinde yaptıkları çalışmalarında dudak izlerinin çok
benzemesine rağmen ayrıntılarda farklılıklar olduğunu ve bu farklılığın
sebebinin anne ve babadan alının ayrı genler olduğunu ortaya
koymuşlardır.(22)
Dudak izleri intrauterin yaşamın altıncı ayında tanımlanırlar ve daha sonra
değişme olasılıkları yok denecek kadar azdır (11). Travma, inflamasyon,
herpes gibi enfeksiyonların yol açtığı önemli morfolojik değişiklerde dahi
dudak izlerinin zaman süreci içerisinde iyileştiği ve eski görünümünü
kazandığı bilinmektedir (4).
Dudak izleri ilk olarak 1902 yılında Fischer tarafından tanımlanmış (12),
adli olgularda ise ilk kez Sir Edmond Locard tarafından kimliklendirme
bağlamında değerlendirilmiştir (10). Daha sonraki yıllarda cheiloscopy’nin
adli
antropolojideki
önemini
vurgulayan
çok
sayıda
çalışma
gerçekleştirilmiş, dudak izlerinin bireyin cinsiyeti ve etnik kökenine ilişkin
önemli bilgileri ortaya kayacağı ileri sürülmüştür (10,15,16). Öte yandan
çalışmasında parmak ve dudak izleri ile kan grupları arasında bir
korelasyonun varlığını vurgulanmıştır (3,23). Dudak izlerinin ayrıca kişinin
mesleği ve alışkanlıklarına ilişkin ipuçları verebileceği de ileri sürülmektedir
(10).
Dudak izleri suç mahallinde özellikle bardaklar gibi cam yüzeylerde olmak
üzere, peçeteler, kâğıtlar, sigara izmaritleri, kurbanların bağlanmış
oldukları ipler, hattaderi gibi biyolojik materyallerde rahatlıkla
bulunabilmektedir (9,12). Olaya ilişkin çok sayıda şüpheli bireyin
bulunması durumunda olay yerinde bulunan dudak izleri suç ile şüpheli
arasında anlamlı bağlantıların kurulmasında önem taşır.
Dudak izlerinin kimliklendirmede kullanılması bağlamında çok sayıda
çalışma gerçekleştirilmiştir. Ancak dudak izinden cinsiyet tahminine ilişkin
çalışma sayısı oldukça sınırlıdır (10,18).Bu çalışmada Anadolu toplumuna
ilişkin dudak tipinin ortaya konulması doğrultusunda bir ön çalışmanın yanı
sıra dudak izlerinin cinsiyet tahmini doğrultusunda güvenilirliğinin
sınanması da amaçlanmaktadır.
KATILIMCILAR VE YÖNTEM
Çalışma tamamı Başkent Üniversitesi öğrencisi olan 143 erkek, 291 kadın
toplam 434 birey üzerinde gerçekleştirilmiştir. Yaş ortalaması erkeklerde
21,17 ± 2,37, kadınlarda 20,70 ± 2,67 olup aralarında istatistiksel olarak
anlamlı bir fark gözlenmemiştir.
Yöntem
Dudak izinin alınması için koyu renkli, mat nitelikli ve kalıcı olmayan bir
dudak boyası kullanılmıştır. Dudak boyasının uygulanmasından önce
bireyin dudakları antiseptik ağız solüsyonu kullanılarak silinmiş,
solüsyonun kuruması için bir süre beklendikten sonra katılımcıdan
dudaklarını hafifçe aralaması ve germeden dinlenme konumunda tutması
istenmiştir. Daha sonra dudak boyası her iki dudağa da ince bir film olarak
uygulanmış, homojen yayılımın sağlanması için katılımcıdan dudaklarını
hafifçe birbirine sürmesi istenmiştir. Bu işlemden sonra 10 mm kalınlığında
ve kişinin dudak yapısına göre yaklaşık 10 cm uzunluğunda şeffaf bir
selafon bant dudak orta bölgesinden başlanarak dudak köşelerine doğru
hafif dokunuşlarla ve arada boşluk kalmayacak şekilde dudağa
yapıştırılmış ve daha sonra sağdan sola doğru tek bir hareketle dudaktan
çıkarılarak beyaz bir A4 kâğıt üzerine yapıştırılmıştır. Her bireye ait iki
adedet dudak izini içeren A4 numaralandırılmıştır. İşlem tamamlandıktan
sonra makyaj temizleme mendilleri kullanılarak boya dudaktan
uzaklaştırılmıştır.İşlem sırasında kullanılan rujlar her uygulamadan sonra
bisturi ile bir miktar kısaltılarak kontaminasyonun engellenmesi
amaçlanmıştır. Dudaklarda herhangi bir yapı bozukluğu, herhangi bir
lezyon, yara ya da kanama olan bireyler çalışmaya dâhil edilmemiştir.
Dudak izlerinin incelenişi
Beyaz kağıt üzerine alınmış olan dudak izleri incelenmeden önce gerek üst
gerekse alt dudak orta, sağ dış yan ve sol dış yan olmak üzere üç kadrana
ayrılmış ve her bir kadranda yer alan dudak izi yapısı büyüteç kullanılarak
incelenmiştir.
Dudak izi yapıları tanımlanırken Tsuchihashi (1974) tarafından oluşturulan
altılı sınıflandırma kullanılmıştır. Bu sınıflandırmaya göre;(22)
Tip
Tip
Tip
Tip
Tip
1: Tüm dudak boyunca ilerlerden dikey düz çizgi
2: Tip 1 benzeri, ancak tüm dudak boyunca ilerlemeyen kesik çizgiler
3: Çatallanan çizgiler
4: Çapraz çizgiler
5:Retiküler
Tip 6: Herhangi bir sınıflandırmaya dâhil edilemeyen dudak izi tipi
İstatistiksel yöntem
Dudak izi tiplerinin cinsiyete göre dağılımı ki – kare testi ve olabilirlik oran
testleri
ile
değerlendirilmiştir.
Cinsiyet
tahminine
yönelik
değerlendirmelerdeyse çoklu adımsalbinary lojistik regresyon analizi
kullanılmıştır.
KA14/16 proje numaralı bu çalışma Başkent Üniversitesi Tıp ve Sağlık
Bilimleri Araştırma Kurulu ve Etik Kurulu tarafından onaylanmış ve Başkent
Üniversitesi Araştırma Fonunca desteklenmiştir.
BULGULAR
Üst ve alt dudakta dudak izi tiplerinin cinsiyete göre dağılımı Tablo 1 ve
2’de gösterilmiştir.
Tablo 1: Üst dudakta dudak izi tiplerinin cinsiyete göre dağılımı (%)
Düz çizgi
Kesikli düz
çizgi
Çatallı çizgi
Çapraz
Retiküler
Diğer
Erkek
26,6
0,7
Sağ
Kadın
14,8
5,5
53,8
9,1
9,8
0,0
38,1
25,8
8,9
6,9
p
<0,001
Erkek
16,1
2,8
Orta
Kadın
7,9
3,4
22,4
4,2
50,3
4,2
17,9
10,3
57,0
3,4
p
<0,05
Erkek
21,0
2,8
Sol
Kadın
15,1
4,8
64,3
9,1
2,8
0,0
49,1
21,6
6,5
2,7
p
<0,001
Üst dudakta dudak izi tipi ve cinsiyet arasında istatistiksel olarak anlamlı
bir ilişki belirlenmiştir. Gerek sağ gerekse sol dış yan kadranlarda çatallı
çizgi tipinin görülme sıklığının her iki cinsiyette de en yüksek olduğu
saptanmıştır. Üst dış yan kadranlarda söz konusu çizgi tipinin görülme
oranı erkeklerde kadınlara göre daha fazladır. Görülme sıklığı açısından
çatallı çizgi tipini her iki üst dış yan kadranda da erkeklerde düz çizgi,
kadınlarda ise çapraz çizgi tipleri izlemektedir. Üst dudakta dış yan
kadranlarda diğer sınıfında tanımlanan dudak izi formları erkeklerde hiç
gözlenmemiştir. Kadınlardaysa görülme sıklığı en düşük olan dudak izi
tipleri sağ dış yan kadranda kesikli düz çizgi, sol dış yan kadranda ise diğer
dudak iz formlarıdır ve bunu kesikli düz çizgi tipi izlemektedir. Üst orta
kadranda ise en sık gözlenen dudak izi tipi her iki cinste de retiküler tiptir
ve bunu çatallı çizgi tipi izlemektedir. Üst orta kadranda retiküler tipin
görülme sıklığı kadınlarda daha fazla iken çatallı çizgi görülme sıklığı
erkeklerde daha fazladır. Görülme oranı en düşük olan dudak izi tipi ise her
iki cinsiyette de kesikli düz çizgidir. Üst dudakta kadın ve erkek bireyler
arasında görülme sıklığı açısından en belirgin fark her üç kadranda da
çapraz çizgi tipinde gözlenmektedir.
Tablo 2: Alt dudakta dudak izi tiplerinin cinsiyete göre dağılımı (%)
Düz çizgi
Kesikli düz
çizgi
Çatallı çizgi
Çapraz
Retiküler
Diğer
Erkek
14,0
6,3
Sağ
Kadın
13,1
2,1
74,1
4,9
0,7
0,0
67,7
12,7
2,4
2,1
p
< 0,01
Erkek
61,5
8,4
Orta
Kadın
45,4
6,5
15,4
1,4
11,2
2,1
23,7
4,1
17,9
2,4
p
<
0,05
Erkek
5,6
3,5
Sol
Kadın
7,9
3,1
72,7
14,7
2,1
3,5
65,6
17,9
3,4
3,1
p
0,710
Alt dudağa baktığımız zaman dış yan kadranlarda üst dudakta olduğu gibi
en fazla gözlenen dudak izi tipi her iki cinste de çatallı çizgidir ve görülme
sıklığı erkeklerde kadınlara oranla daha fazladır. Sağ alt kadranda çatallı
çizgi tipini gerek kadınlarda gerekse erkeklerde düz çizgi tipi izlemektedir.
Sol alt kadrandaysa düz çizgi tipini her iki cinsiyette de çapraz çizgi tipi
izlemektedir. Alt orta kadrana baktığımız zaman üst dudaktan farklı olarak
en sık gözlenen dudak izi tipinin düz çizgi olduğu görülmektedir ve
görülme sıklığı erkeklerde kadınlardan daha fazladır. İkinci sırada üst
dudakta olduğu gibi çatallı çizgi gelmektedir. Ancak çatallı çizgi görülme
sıklığı üst orta kadranda erkeklerde daha fazlayken alt orta kadranda
kadınlarda daha fazladır. Sağ alt kadranda erkeklerde diğer kategorisinde
tanımlanan dudak izi tiplerine hiç rastlanmamıştır.
Yapılan adımsal lojistik regresyon analizlerinde son adımda belirlenen
modelde üst dudakta dış yan kadranların cinsiyet tahmininde en belirleyici
nitelikteki bölümler olduğu ortaya konulmuştur (Tablo 3).
Tablo 3:Lojistik regresyon modelinde anlamlı bulunan değişkenler
β
SE
Wald
p
OR
Üst sağ (çapraz çizgi)
1,462
0,462
11,803
< 0,001
4,315
Üst sağ (diğer)
2,659
1,135
5,486
< 0,05
14,281
Üst sağ (kesik düz
2,530
1,008
5,509
<0,05
12,549
Alt orta (çatallı çizgi)
0,774
0,305
6,438
<0,01
2,168
Alt orta (retiküler)
0,928
0,344
7,284
<0,05
2,531
çizgi)
Üst dudakta sağ dış kadranda çapraz çizgi formunun gözlenme olasılığı düz
çizgiye göre kadınlarda erkelere göre 4,315 kez daha fazladır, Tip 6 (diğer)
olma olasılığı kadınlarda erkeklere göre düz çizgiye göre 14,281 kez,
kesikli düz çizgi olması ise düz çizgiye göre 12,549 kez daha fazladır. Alt
dudakta ise orta kadranda kadınlarda düz çizgiye göre çatallı çizgi görülme
sıklığı erkeklere oranla 2,168 kez, retiküler formun gözlenme olasılığı ise
2,531 kez daha fazladır.
Son adımda yer alan değişkenlerle cinsiyete göre doğru sınıflandırma oranı
(Odds Oranı) %70,3 olarak belirlenmiştir.
TARTIŞMA
Dudak izi tipleri bireyler arasında benzerlik göstermekle birlikte gözlenen
çizgilerin sayısı, dudaktaki lokalizasyonu, çatallanma biçimleri ve yerleri,
kesişme noktalarının konumları gibi çeşitli özellikleri bağlamında bireyler
ve toplumlar arasında anlamlı farklılıklar sergilemektedir (17). Cheiloscopy
bağlamında gerçekleştirilen çalışmaların çoğunda dudak izlerinin parmak
izleri gibi kişiye özel olduğu, iki farklı bireye ait dudak izi yapısının bire bir
benzer olma olasılığının bulunmadığı ileri sürülmektedir (12,19,20,1,2).
Dolayısıyla dudak izlerinin kimliklendirme bağlamında taşıdığı önem göz
ardı edilemez. Bununla birlikte adli olgularda nadiren göz önünde
bulundurulmaktadırlar. Oysa olay yeri incelemelerinde biyolojik yüzeyler
de dâhil olmak üzere çeşitli yüzeylerde rahatlıkla saptanabilmektedirler.
Birçok araştırmacı tarafından farklı toplumlar üzerinde dudak izlerine ilişkin
çok sayıda çalışma gerçekleştirilmiş, dudak izlerinin genetik hastalıklar,
kan grupları, parmak izleri ve cinsiyet ile ilişkileri değerlendirilmiştir
(17,21,24,6,14). Bu çalışmada Başkent Üniversitesi örneği üzerinde
Anadolu toplumuna ilişkin dudak izi tiplerinin tanımlanmasının yanı sıra
izlerin
cinsiyetler
arasında
gösterdiği
farklılıklar
göz
önünde
bulundurularak adli olgularda cinsiyet tahmininde ne derecede etkin olarak
kullanılabileceklerinin saptanması amaçlanmıştır.
Hindistan’da farklı etnik gruplar üzerinde gerçekleştirilen bir çalışmada
Brahma toplumunda dudak izleri değerlendirildiği zaman gerek erkeklerde
gerekse kadınlarda bireyde iki ya da daha fazla dudak izi tipinin birlikte
bulunduğu gözlenmiştir. Ancak bu görünümü her iki cinste de çatallı
çizgiler izlemekteydi. Hindistan’da yaşayan bir diğer etnik grup olan Jat
toplumunda erkelerde görülme sıklığı en yüksek olan dudak tipinin
eşkenar dörtgen tip olduğu vurgulanırken kadınlarda çoğunlukla birden
fazla tip içeren dudak izleri gözlenmiştir. Ancak ikinci sırada erkeklerde
gözlendiği gibi eşkenar dörtgen tip dudak izleri gelmektedir (25). Hint
“Pondicherry” toplumunda gerçekleştirilen bir başka çalışmada ise
kadınlarda çatallı çizgi tipinin, erkeklerde ise çapraz çizgi formlarının
görülme sıklığının baskın olduğu ifade edilmektedir (12). Gondivkar ve
arkadaşları (2009) 140 Hint kökenli birey üzerindeki incelemelerinde her
iki dudakta da görülme sıklığı en yüksek olan tipin çatallı çizgiler olduğunu
ileri sürmüştür (6). Çalışmada erkeklerde eşkenar dörtgen, kadınlarda ise
çatallı çizgilerin sık gözlendiği vurgulanmıştır. Koneru ve ekibi de (2013)
Hindistan’da Karela ve Manipuri toplumlarında dudak izi tiplerini
karşılaştırmalı olarak değerlendirmiştir.(11) Her iki etnik grup birlikte
değerlendirildiği zaman görülme sıklığı en fazla olan dudak izi tipinin
erkeklerde retiküler form, kadınlarda ise düz çizgi olduğu gözlenmiştir.
Karela ve Manipuri toplumları birbirlerinden bağımsız olarak değerlen
dirildiği zaman her iki toplumda da düz çizgi görüle sıklığının en yüksek
olduğu saptanmıştır. Buna karşın Karela erkeklerinde retiküler formun,
kadınlarında ise düz çizgi tipinin görülme sıklığı görece yüksek olarak
bulunmuştur. Manipuri erkeklerinde de benzer şekilde retiküler formun,
kadınlarındaysa düz ve kesikli düz çizgi formların görülme sıklığının görece
daha yüksek olduğu ileri sürülmüştür (11). Hindistan’da yaşamakta olan
farklı etnik gruplarda dudak izleri değerlendirildiği zaman bazı iz tiplerinin
görülme sıklığının tüm gruplarda daha fazla olduğu saptanmasında karşın
bazı gruplarda görülme sıklığı çok yüksek olan dudak izi tiplerinin bir
diğerinde nadiren gözlenmesi dudak izi tiplerinin toplumlara özgü
olduğunu vurgulamaktadır. Bununla birlikte Hint toplumlarında çatallı çizgi
ve eşkenar dörtgen formu en sık gözlenen dudak izi tipleridir (25).
Katmandu’da 150 Tıp öğrencisi üzerinde yapılan çalışmada da gerek
erkeklerde gerekse kadınlarda en sık gözlenen dudak izi tipinin çatallı çizgi
tipi olduğu vurgulanmıştır (8). Ragab ve ark. (2013) Mısır toplumu
üzerinde gerçekleştirmiş oldukları çalışmalarında her iki cinste de en sık
gözlenen dudak izi tipinin vertikal düz çizgi olduğunu vurgulamış ve söz
konusu dudak izi tipinin özellikle alt orta kadranda belirgin olduğunu ileri
sürmüştür.(17) Öte yandan Portekiz toplumunda çatallı çizgilerin en sık
gözlenen dudak izi tipi olduğunu saptamıştır (4). Bu çalışmada da Portekiz
toplumu ile benzer doğrultuda her iki cinste de en sık gözlenen dudak izi
tipinin üzere çatallı çizgi olduğu gözlenmiştir. Suudi Arabistan’da
Almadinah Almonawarah halkını yansıtan 966 katılımcının yer aldığı
oldukça geniş bir örneklemde yapılan araştırmada bu çalışmada kullanılan
yönteme benzer olarak dudaklar altı bölgeye ayrılarak incelenmiştir. Ancak
araştırmacılar Tsuchihashi (1974) yönteminden farklı olarak 10 dudak izi
tipi tanımlamışlardır. Çalışmada Suudi toplumunda görülme sıklığı en
yüksek olan dudak izi tiplerinin her iki cinste de diğer formlarla bir arada
gözlenen yatay çizgiler ve çatallı çizgiler olduğu vurgulanmıştır. Tip J
olarak tanımlanan diğer formlarla birlikte gözlenen yatay çizgilerin özellikle
üst orta kadranda, çatallı çizgilerin ise sağ alt kadranda yoğun olduğu
gözlenmiştir (5). Anadolu toplumu üzerinde gerçekleştirilen bu çalışmada
çatallı çizgiler en sık gözlenen dudak izi tipi olmalarına karşın özellikle dış
kadranlarda belirgindirler.
Bu
çalışmada
dudak
izlerinin
cinsiyet
tahminindeki
gücü
de
değerlendirilmiş ve dudak izi tip göz önünde bulundurularak %70.3
oranında doğru tahminle bulunabileceği ortaya konulmuştur. Çalışmada üst
dudakta gözlenen dudak izi tiplerinin cinsiyet ayrımında daha etkin
oldukları ve özellikle üst dış kadranların değerlendirilmesi ile cinsiyet
tahmininde daha güvenilir oldukları saptanmıştır. Çapraz çizgiler özellikle
belirleyici karakter taşımaktadır. Üst dış kadranlarda çapraz çizgi görülme
sıklığı kadınlarda erkelere oranla daha yüksektir. Alt sol kadran cinsiyet
açısından herhangi bir ayırıcı özelliğe sahip değildir. Padmavathi ve
arkadaşları (2014) da çalışmalarında üst dudağa ait izlerin cinsiyet
tahminin açısından önem taşıdığını, alt dudağın bu doğrultuda herhangi bir
rol oynamadığını ileri sürmektedir.(13) Çalışmada özellikler noktalar ve
karmaşık dudak izi formlarının cinsiyet tahmininde etkin oldukları
vurgulanmakta; üst orta kadranda noktalar ve retiküler iz tipinin
erkeklerde, karmaşık dudak izi tipinin ise kadınlarda daha fazla gözlendiği
ifade edilmektedir. Costa ve arkadaşları dudak izlerini cinsiyet tahmini
bağlamında değerlendirdiği zaman kadın bireylerde %72 oranında,
erkeklerde ise %64 oranında doğru sonuca ulaşmıştır. Çalışmada 25
kadından biri erkek olarak tanımlanırken, 25 erkekten sekizi hatalı olarak
kadın olarak tanımlanmıştır. Sharma (2010) Hindistan’da yalnızca dudak
orta bölümlerinde yer alan iz tiplerini değerlendirmiş kadınlarda düz ve
kesik düz çizgi tipinin, erkeklerde ise dikdörtgen formunun görece daha sık
gözlendiğini saptamıştır. (21)Bu çalışmada dudak orta bölümlerinde yer
alan iz formları değerlendirildiğinde üst dudakta her iki cinste de retiküler
formun, alt dudakta ise yine her iki cinsiyette de düz çizgi formunu sık
olarak gözlenmiştir. Ancak üst dudakta gözlenen retiküler formun
kadınlarda erkeklere oranla daha fazla, alt dudakta gözlenen düz çizgi
formunun ise erkeklerde kadınlara oranla daha sık bulunduğu gözlenmiştir.
Aynı doğrultuda gerçekleştirilen çalışmaların birçoğunda dudak izleri
değerlendirilerek güvenilir nitelikte cinsiyet tahminlerinde bulunulabileceği
ileri sürülmüştür (21,24,6,14). Ancak dudak izi tiplerinin cinsiyetlere göre
gösterdiği baskınlık çalışmalar arasında fark göstermektedir. Öte yandan
dudak izi tipinin cinsiyet tahmini bağlamında anlam taşımadığını
vurgulayan çalışmalar da bulunmaktadır (17).
Sonuç olarak Anadolu toplumunda çatallı çizgi tipindeki dudak izlerinin
görülme sıklığının en yüksek olduğunu ileri sürebileceğimiz gibi cinsiyet
tahmininde binary lojistik regresyon analizleri ile %70.3 oranında doğru
sonuca ulaşılabileceği saptanmıştır.
Kaynakça
1. Alverez Segui M, Miquel Feucht M, Castello Ponce A, Verdu Pascual F
(2000) The stability of lip pattern characteristics over time. Forensic
Sci Int112:41-47.
2. Ball J (2002) The currents status of lip prints and their use for
identification. J ForensicOdontastomatol20:43-46
3. Bharadwaja A, Saraswat PK, Aggarwal SK, Banerji P, Bharadwaja S.
Pattern of finger-prints in different ABO bloodgroups. J Indian Acad
Forensic Med 2004;26:6-9.
4. Costa VA, Caldas IM (2012) Morphological patterns of lip prints in a
Portuguesa population: A prelimninary analysis. J Forensic Sci
57(5):1318-1322.
5. El Domiaty MA, Al-gaidi AS, Elayat AA, Safwat MDE, Galal SA (2010)
Morphological patterns of lips in Saudi Arabia at Almadinah
Almonawarah province. Forensic Sci Int 179:e1-e9
6. Gondivkar SM, Indurkar A, Degwekar S, Bhowate R (2009)
Cheiloscopy for sex determination. J Forensic Dent Sci1:56-60.
7. Kanchan T, Krishan K (2011) Anthropometry of hand in
sexdetermination of dismemberedremains – a review of literature. J
Forensic Legal Med18:14-17.
8. Karki RK (2012) Lipprints: an identification aid. Kathmandu Univ Med
J (KUMJ) 10(38):55-7.
9. Kasprzak J (1990) Possibilities of cheiloscopy. ForensicSciInt 46;145151.
10. Kautilya V, Bodkha P, Rajamohan N (2013) Efficacy of cheiloscopy in
determination of sex among South Indians. J. Clinical Diagnostic
Research 7(10):2193-2196.
11. Koneru A, Surekha R, Ganesh Shreekanth Nellithady, Vanishree M,
Ramesh DNSV, Patil RS (2013). Comparison of lip prints in two
different populations of India: Reflections based on a preliminary
examination. J Forensic Dent Sci 5(1):11-15.
12. Kumar GS, Vazhavendhan, Vendhan P (2012) A study of lip prints
among Pondicherry population Journal of Forensic Dental Sciences
4(2)84-87.
13. Pamavathi BN, Makkad RS, Rajan SY, Kolli GK (2014) Gender
determination using cheiloscopy. J Forensic Dent Sci 5(2):123-128
14. Patel S, IshPaulS, Madhusudan AS, Gayathri R, Sowmya GV (2010) A
study of lip prints in relation to gender, family and blood group. Int J
Oral Maillofac Pathol 1(1):4-7.
15. Prabhu RV, Dinakar AD, Prabhu AD, Rao AP. (2012) Cheiloscopy:
revisited. J Forensic DentalSci 4(1):47-53
16. Prabhu RV, Dinkar A, Prabhu V (2012)b A study of lippattern in Goan
dental students – A digitalapproach. J Forensic Legal Med19:390-395.
17. Ragab AR, Abd El-Aziz El-Dakroory, Abdel Rahman RH (2013)
Characteristic patterns of lipprints in Egyptian population sample at
Dakahlia Governorate. Int J Legal Med 127:351-527
18. Randhawa K, Narang RS, Arora PC (2011) Study of the effect of age
changes on lipprint pattern and ıts reliability in sex determination. J
Forensic Odontostomatol 29(2):45-51.
19. Saraswathi TR, Mishra G, Ranganathan K (2009) Study of lipprints. J
ForensicDentalSci1:28-31.
20. Saraswathi TR, Mishara G, Ranganathan K (2009) Study of lipprints. J
Forensic Dent Sci1:28-31
21. Sharma P, Saxena S, Rathod V (2010) The study of lip prints in sex
identification. J Forensic Dent Sci 1:24-27.
22. Suzuki K, Tsuchihashi Y (1970) New attempt of personal identification
by means of lip print. J Indian Dent Assoc 42:8-9.
23. Telagi N, Mujib A, Spoorthi BR, Naik R (2011) Cheiloscopy and its
patterns in comparison with ABO blood groups. J Forensic Dent Sci
3(2):77-80
24. Vahanwala SP, Nayak CD, Pagare SS (2005) The study of lip prints as
aid for sex determination. Med Leg Update 5:93-98.
25. Vats Y, Dhall JK, Kapoor AK (2012) Gender variation in morphological
patterns of lip prints among some North Indian populations. J
Forensic Dent Sci 14(1):19-23.

Benzer belgeler