Belge No 3

Transkript

Belge No 3
ÇÖZELTİLER
Dispers sistemler, hidratasyon, çözelti çeşitleri
Dr. Serkan SAYINER
[email protected]
Prof. Dr. Meryem EREN’e teşekkürlerimle...
ÇÖZELTİLER
 İki yada daha çok komponentten oluşmuş homojen
karışımlara çözeltiler adı verilir.
 Bir komponent diğerinden daha fazla miktarlarda bulunursa,
bu komponente çözücü (dispersiyon ortamı, solvent, iç faz)
adı verilir.
 Komponentlerden az olana çözünen (disperz faz) adı verilir.
 Bir çözücü içerisinde birden fazla çözünen bulunabilir.
ÇÖZELTİLER
 Çözücüler;
• Polar
• Apolar (+ veya – karakter göstermeyen, hiçbir madde tarafından
çekilmeyen)
 En iyi polar çözücü sudur.
 -OH, -OR, -NR2 ,- NR3, -COOH, -COO-
 Karbontetraklorür ya da benzol gibi apolar çözücülerde
hidrokarbonlar gibi hidrofobik (suyu kabul etmeyen) maddeler
çözünürler. Bu tür maddeler yağlar içinde çok iyi
çözündüklerinden lipofilik maddeler olarak da isimlendirilirler.
ÇÖZELTİLER
 Polar çözücülerde, tuzlar ve hidrofilik gruplara sahip organik
bileşikler gibi polar bir kuruluşa sahip olan maddeler en iyi şekilde
çözünürler.
 Dispers Sistemler;
• Gerçek çözeltiler: Disperz faz partiküllerinin çapı 3 nm’den küçüktür.
• Kolloidal çözeltiler: Disperz faz partiküllerinin çapı 3 nm’den
büyüktür.
• Süspansiyonlar: Disperz faz partiküllerinin çapı 100 nm’den
büyüktür.
DİSPERS SİSTEMLER
Gerçek Çözelti
Kolloidal Çözelti
Süspansiyonlar
İç faz parçacıklarının büyüklüğü
< 10 nm
İç faz parçacıklarının büyüklüğü
1-100 nm arası
İç faz parçacıklarının büyüklüğü
> 100 nm
Homojendirler
Heterojendirler
Heterojendirler
Viskozitesi düşüktür.
Vizkozitesi yüksektir.
Vizkozite çok yüksektir.
Ozmotik basınç yüksektir.
Ozmotik basınç düşüktür.
Ozmotik basınç göstermez.
Işık geçirilirse çözeltinin tamamı
aydınlanır.
Işık geçirilirse sisli bir görünüş alır. Buna
Tyndall etkisi denir.
İç faz parçacıkları en güçlü optik ve
elektronik sistemlerle dahi görülmez
İç faz parçacıkları elektron mikroskop
ile görülebilir.
İç faz parçacıkları ışık mikroskobu hatta
gözle bile görülebilir.
İç faz parçacıkları moleküler hareketler
yaparlar.
İç faz parçacıklarında Brown hareketi
görülür.
İç faz parçacıklarında yavaş Brown
hareketi görülür.
İç faz parçacıkları süzgeç kağıdından
süzmek yada zardan dializ etmek ile
ayrılmaz.
İç faz parçacıkları süzgeç kağıdından
süzmek ile ayrılmaz, dializ etmek ile
ayrılır.
İç faz parçacıkları süzgeç kağıdından
süzmekle de dializ etmek ile de ayrılır.
Çözücü ve çözen madde dışında
üçüncü bir birimgibi davranır.
ÇÖZELTİLER
 Gerçek Çözeltiler;
• Homojen karışımlardır.
• Saydam ve berrak görünürler.
• Asit-baz ve tuz gibi iyonik maddelerle hazırlanmış sulu çözeltiler
elektrik akımını iletir.
 Elektrik akımını ileten çözeltilere ELEKTROLİT ÇÖZELTİ denir.
Elektrik akımını ileten metallere ELEKTROT denir.
ÇÖZELTİLER
 HİDRATASYON
• Katı bir maddenin çözünmesinde kristalin yapı taşları
birbirlerinden ayrılırlar ve çözücüye taşınırlar.
• Bu sırada bu yapı taşları solvent molekülleri tarafından
sarılırlar, bir başka deyişle solvatize edilirler.
• Çözücü olarak su kullanılıyorsa bu olay hidratasyon
adını alır.
ÇÖZELTİLER
 HİDRATASYON
• Başka bir ifade ile; iyonik bileşikler polar sıvılarda çok iyi
çözünürler.
• Çünkü polar çözücü molekülleri, bileşikteki zıt yüklü
iyonları iyon-dipol çekim kuvvetleri ile çekerek iyonun
etrafını çözücü molekülleri ile sararlar.
• Bu tür iyonlara solvatize iyonlar adı verilir.
ÇÖZELTİLER
 HİDRATASYON
• Bir maddenin suda çözülmesinde hareketli katyonlar ve
anyonlar oluşur ve her iki iyon türü de su molekülleri
karşısında ters bir yerleşim gösterirler.
• Çıplak halde bir katyonun solvent molekülü ile
sarılmasında oldukça dikkat çekici bir miktarda enerji
serbest bırakılır. Bu enerjiye solvatasyon enerjisi adı
verilir.
ÇÖZELTİLER
 HİDRATASYON
• Anyon ve katyonların solvatasyon enerjilerinin toplamı
kristal yapının çözülmesi için gerekli olan enerji
miktarından büyükse çözülme işlemi sırasında çözeltinin
ısısı yükselir.
• Bir iyon ne kadar küçükse ve yükü ne kadar büyükse o
derecede kuvvetli olarak solvatize edilir.
• Solventin polaritesinin düşmesi ve ısının yükselmesi ile
solvatasyon azalır, solvent boşluğunda bulunan molekül
sayısıda daha az olur.
ÇÖZELTİLER
 HİDRATASYON
• Solvent boşluğunun büyük olması, solvent boşluğunun
çapının büyümesine ve hidratize edilmiş parçacıkların
hareketlerinin azalmasına neden olur.
• Porları küçük olan zarlardan parçacıkların geçişi de
engellenir. Bu olay hücre zarından madde transportunda
önem kazanır.
• Bir çözelti çözücüden daha düşük buhar basıncına sahip
olduğundan daha yüksek ısı derecelerinde kaynar.
ÇÖZELTİLER
 HİDRATASYON
• Bir çözücünün kaynama noktası yükselmesi çözücüde
çözünen parçacıkların (iyon yada molekül) sayısı ile doğru
orantılıdır.
• Aynı durum donma noktası düşmesi içinde geçerlidir. Bir
çözelti saf çözücüye göre daha düşük ısılarda donar.
ÇÖZELTİLER
 Bileşenlerin fiziksel haline göre;
• Çözücü / Çözünen
• Katı-Sıvı çözeltileri: Tuzlu su
• Katı-Katı çözeltileri: Alaşımlardır. Çelik, C ve Fe karışım
• Katı-Gaz çözeltileri: İyot buharı ve hava karışımı
• Sıvı-Sıvı çözeltileri: Sirke, asetik asit ve tuz karışımı
• Sıvı-Katı çözeltileri: Amalgam; civa ve gümüş karışımı
• Sıvı-Gaz çözeltileri: Su buharı ve hava karışımı
• Gaz-Gaz çözeltileri: Hava
• Gaz-Sıvı çözeltileri: Gazoz ; CO2 ve su karışımı
• Gaz-Katı: Hidrojen ve paladyum karışımı
ÇÖZELTİLER
 Çözünen miktarına göre;
• Seyreltik/Dilue çözelti: Çözünen
miktarının çözücünün miktarına göre
az olduğu çözeltilerdir.
• Derişik/Yoğun/Konsantre çözelti:
Fazla miktarda çözünmüş madde
içeren çözeltilerdir.
Kaynak: Romero
ÇÖZELTİLER
 Çözünenin çözünürlüğüne göre;
• Doymamış çözelti: Belirli bir sıcaklıkta çözebileceği miktardan
daha az çözünen bulunduran çözeltilerdir.
• Doymuş çözelti: İçerisinde daha fazla madde çözünemeyen
çözeltilerdir.
• Aşırı doymuş çözelti: Çözünebileceğinden daha fazla çözünen
bulunduran çözeltilerdir.
Doymamış çözelti
Doymuş çözelti
Aşırı
Doymuş çözelti
Çökelti
ÇÖZELTİLER
 Elektrik iletkenliğine göre;
• Elektrolit çözelti: Sulu çözeltisi elektrik akımını ileten
çözeltilerdir (Tuzlu su). Elektron kaybetmiş veya almış iyonlar,
atomlar veya moleküller içeririr. Aynı zamanda iyonik
çözeltilerde denir.
• Elektrolit olmayan çözelti: Sulu çözeltisi elektrik akımını
iletmeyen çözeltilerdir (şekerli su).
Kaynak: PhilSchatz
Elektrolit olmayan
çözelti
Etanol/Distile Su
Güçlü
Elektrolit çözelti
Asetik asit çözeltisi
Zayıf
Elektrolit çözelti
KCl
ÇÖZELTİLER
 Çözüneni uçucu olmayan sıvı çözeltilerde;
• Çözeltinin kaynama noktası saf çözücünün kaynama
noktasından yüksektir.
• Çözeltinin donma noktası, saf çözücünün donma noktasından
düşüktür.
• Çözeltinin buhar basıncı, saf çözücünün buhar basıncından
düşüktür.
ÇÖZELTİLER
 Çözüneni uçucu olmayan sıvı çözeltilerde
çözünen madde miktarı (Derişim) arttıkça;
1. Kaynama noktası yükselir.
2. Donma noktası düşer.
3. Buhar basıncı düşer.
ÇÖZELTİLER
 Bir maddenin elektrik akımını iletebilmesi için;
i.
Serbest halde elektronu olmalıdır. Bu olay metallerde vardır.
ii. Yapısında Anyon (-) ve Katyon (+) bulunmalıdır.
iii. Bileşikler katı halde elektriği iletmezler. Sıvı halde ve çözeltilerinde, iyonik
bileşikler elektrik akımını iletir.
iv. Bir çözeltide iyon sayısı arttıkça, ya da sıcaklık arttıkça çözeltinin
iletkenliği artar (Endotermik çözünmelerde).
v. Metallerin elektrik iletkenliği elektron akışı ile olur (Ötelenme hareketi),
olay fizikseldir.
vi. Bileşiklerin sulu çözeltilerinin elektrik iletkenliği kimyasal yollarla olur.
vii. Suda moleküller halde çözünen (ağ örgülü) maddelerin çözeltileri elektrik
akımını iletmez.
ASİTLER ve BAZLAR
Özellikleri, reaksiyonlar, pH ve pOH değeri, İndikatörler, Tamponlar
Kola
Kan
Mide asidi
Banana
Su
Amonyak
Soda/Karbonat
© Science Media Group.
Kaynak: Learner
ASİTLER ve BAZLAR
 Brønsted & Lowry’e göre asitler sulu
ortamlarda proton veren (H+ iyonları)
maddelerdir.
 Bazlar ise sulu ortamlarda proton
alan (proton akzeptörü, H iyonları
alan) maddelerdir.
Asit
Johannes Nicolaus
Brønsted
Baz + H+
Thomas Martin
Lowry
ASİTLER ve BAZLAR
NH3 + H2 O
NH4 + + OH-
 Burada NH3 bir bazdır. Çünkü sudan proton almıştır. H2O,bir
asittir. Çünkü H+ vermiştir.
 Öte yandan bu bir denge tepkimesidir. Sol yöne olan tepkime
düşünülürse NH4+ iyonu bir proton vericisi, OH- ise bir proton
alıcısıdır. Dolayısıyla NH4+ iyonu bir asit, OH- ise bir bazdır.
ASİTLER ve BAZLAR
 Bir başka deyişle tepkimede 2 asit ve 2 baz vardır.
 Her asit bir baz ile çifttir. Bunlara «Eşlenik Çiftler» veya
«Konjuge çiftler» denir.
 Mesela NH4+ iyonu NH3 bazın konjuge asidi; NH3 ise NH4+
iyonunun (asitinin) konjuge bazıdır.
NH3 + H2 O
NH4 + + OH(NH3 örneğinde su bir asit iken burada bir bazdır).
ASİTLER ve BAZLAR
 Bir asit ortamda akseptör olarak bir bazın varlığında H’lerini
(protonlarını) verebilir. Bir HA asidi protonunu bir B bazına
verirse;
HA
B+H
Toplam
HA+B
H++ABH+
BH++A-
A-, HA’nın konjuge bazıdır.
HA ise A-’nın konjuge asididir.
ASİTLER ve BAZLAR
Asitlere özgü ortak özellikler:
Bazlara özgü ortak özellikler:
 Yapılarında H iyonu vardır.
 Yapılarında OH iyonu vardır.
 Aktif metallerle birleşince H2 gazı verir.
 Asitlerle birleşince tuz oluşturur.
 Mavi turnusolu kırmızıya çevirirler.
 Kırmızı turnusolu maviye çevirirler.
 Seyreltik çözeltilerinin tadı ekşidir.
 Seyreltik çözeltilerinin tadı acıdır.
SU İLE ASİT-BAZ REAKSİYONLARI
 ELEKTROLİT: Bir sıvı içerisinde elektriksel yükü ileten
maddelere denir.
 Elektrolitler polar çözücülerde elektrik akımını iletirler.
 Elektriksel alanda pozitif yüklü iyonlar katoda göçtüklerinden
katyon, negatif yüklü parçacıklar anoda göçtüklerinden
anyon olarak isimlendirilir.
SU İLE ASİT-BAZ REAKSİYONLARI
 Gerçek Elektrolitler: Kafes yapılarında bu iyonları içerirler.
(Na+Cl-)n (kristalize)
nNa(su) + nCl-(su)
 Potansiyel Elektrolitler: Çözücü ile olan reaksiyonlarında
iyonlar oluştururlar.
• Örn.: HCl
SU İLE ASİT-BAZ REAKSİYONLARI
R-COOH
H2O
H+(su) + R-COO-(su)
 Suda bir maddenin çözeltilmesinde serbest
hareket edebilir solvatize iyonların oluşumu
elektrolitik dissasiasyon olarak tanımlanır.
SU İLE ASİT-BAZ REAKSİYONLARI
 Kuvvetli elektrolitler, suda tamamıyla dissosiye (iyonize)
olan elektrolitlerdir(NaCl).
 Zayıf elektrolitlerde dissosiyasyon çok azdır (R-COOH).
 Kuvvetli asitler: Sulu çözeltilerinde ortama H+ iyonu
verirler.
 Kuvvetli bazlar: Sulu çözeltilerinde ortamdan H+ iyonu
alırlar.
SU İLE ASİT-BAZ REAKSİYONLARI
 Suda çözündüklerinde büyük oranda iyonize olan
asitler kuvvetli asitlerdir (Ka değerleri büyük, pKa
değerleri küçük).
 Suda çözündüklerinde az miktarda iyonize olan
asitler zayıf asitlerdir (Ka değerleri küçük, pKa
değerleri büyük).
ASİTLER ve BAZLAR
 Protoliz: H+ iyonunun su üzerinde taşınmasıdır.
 Bir madde birden fazla dissosiye olabilir protona sahipse
protoliz olayı ardarda olur.
H3PO4
H2PO4HPO4--
H2PO4- + H+ (primer fosfat)
HPO4-- + H+ (sekunder fosfat)
PO4-- + H+ (tersiyer fosfat)
ASİTLER ve BAZLAR
 Tuzların suda çözeltilmelerinde protoliz
• Zayıf asitlerin tuzları alkali reaksiyon verirler. Çünkü anyonlar su
ile OH- iyonları oluşturarak reaksiyon verirler.
Örn: Sodyum karbonat
CO3-- + H2O
HCO3- + OH-
• Zayıf bazların tuzlarının sulu çözeltileri ise katyonların su ile H+
iyonları oluşturması nedeniyle asidiktirler.
NH4+ + H2O
NH3 + H3O
ASİTLER ve BAZLAR
 Suyun Otoprotolizi, pH ve pOH değerleri
• Su hem bir proton vericisi hem de bir proton alıcısı olarak görev
yapar. Bu nedenle su bir amfolittir ve amfoter yapıya sahiptir.
• Suyun amfolit yapısı saf su içinde oluşan otoprotolizlede ortaya
konabilir. Saf sudaki otoprotoliz olayında bir su molekülünün H+
iyonu bir başka su molekülüne taşınır.
H 2O
asit
H + +OH baz
H + + H 2O
H3 O+
asit
ASİTLER ve BAZLAR
 Aynı bileşiğin iki molekülü arasındaki protolize oto-protoliz
denir.
 Suyun oto-protoliz dengesi;
H2O+H2O
A1
B2
OH + H 3 O+
B1
A2
ASİTLER ve BAZLAR
ASİTLER ve BAZLAR
 pH Değerinin Tıptaki Önemi
• Kanın normal pH değerinin asit yöne kayması asidoz, alkali
yöne kayması ise alkaloz olarak tanımlanır.
• Vücutta bir dizi fonksiyon pH değeri tarafından etkilenir.
• Hemoglobinin oksijen bağlama yeteneği,
• Protein yükleri ve protein molekülleri arasındaki hidrojen köprüleri,
• Kemik yapımı ve yıkımı.
ASİTLER ve BAZLAR
 Hem asitlerle hem de bazlarla tuzlar oluşturabilen maddelere
amfolitler ya da amfoter elektrolitler denir.
 Özellikleri;
1. Asit ortamda katyonlar alkalik ortamda ise anyonlar
oluştururlar.
2. Bir amfolit belirli pH’da aynı sayıda negatif ve pozitif yük
taşırlar. Bu pH’ya amfolitin izoelektrik noktası denir.
3. Bir amfolit asit reaksiyonda katoda, alkali reaksiyonda anoda
göç ettiği halde izoelektrik noktada hareket etmez.
ASİTLER ve BAZLAR
 Özellikleri;
4. Amfolitler ortamın pH’sına göre hem H+ iyonlarını, hem de OH-
iyonlarını bağlayabilirler. Bu nedenle amfolitler gerek asitlere
karşı gerekse bazlara karşı tampon görevi görürler.
5. H+ + OH- iyonlarının konsantrasyonlarının birbirlerine eşit
olduğu noktaya nötral nokta adı verilir.
1


log
H
6.
+
konsantrasyonları
birbirleri ile ters


10
10

H

 saf suda H+ ve OH- in molar
orantılıdır. 25 °C‘ deki
25 0 C'deki nötral
birve
çözelti
için,nötraldir.
konsantrasyonu
eşittir
çözelti
1
+

-7
pH = log
 H    OH   1 x 10
-7  7
1 x 10
H+
pH -iyonlarının
log

OH
ASİTLER ve BAZLAR
 İNDİKATÖRLER
• Çözeltinin pH’sına bağlı olarak renk değiştiren kompleks
yapıdaki organik bileşiklere indikatör denir.
• Bu tür çözeltiler titrasyonun bitiş noktasını saptamak amacıyla
kullanılır.
• İndikatörleri asit baz, redoks ve çöktürme indikatörleri olarak
ayırabiliriz.
• İndikatörün renk değiştirdiği noktaya dönüm noktası denir.
ASİTLER ve BAZLAR
 Asit-Baz İndikatörler
 Asit Baz indikatörleri zayıf asit veya zayıf bazdırlar. Genelde
indikatörle HIn sembolü ile gösterilirler. Bu indikatörlerin ayrışma
tepkimeleri yazılacak olursa;
HIn
Kırmızı
Kýrmýzý
H
+
Mavi
+ In
Mavi
 Örneğin metil kırmızısı [HIn] formundayken kırmızı, dissosiye
olduktan sonra [In- ] formunda ise mavi renktedir.
ASİTLER ve BAZLAR
İndikatör İsmi
pH Sınırları
Renk Değişikliği
Timol mavisi
1.2 – 2.8
Kırmızı  Sarı
Bromfenol mavisi
3.0 – 4.6
Sarı  Mavi
Metil kırmızısı
4.4 – 6.0
Kırmızı  Sarı
Brom krezol moru
5.8 – 6.8
Sarı  Mor
Fenol kırmızısı
6.8 – 8.0
Sarı  Kırmızı
Meitl oranj
2.9 – 4.0
Kırmızı  Sarı
Fenolftalein
8.3 – 10.0
Renksiz  Pembe
Turnusol
7.0
Kırmızı  Mavi
ASİTLER ve BAZLAR
ASİTLER ve BAZLAR
Vücut Sıvılar
pH değerleri
Plazma
7,38 – 7,44
Pankreas Sıvısı
7.5 – 8.00
Tükrük
6.35 – 6.85
Mide Özsuyu
0.9 – 1.6
Süt
6.6 – 6.9
İdrar
4.8 – 7.5
ASİTLER ve BAZLAR
 pH ölçümünde kullanılan teknikler iki grupta
incelenir.
• Elektrometrik Yöntemler: İki elektrot arasındaki
potansiyel farkın bir galvanometre ile ölçülmesi
esasına dayanır.
• Kolorimetrik Yöntemler: Bazı boya maddelerinin
belirli pH değerlerinde renk değiştirmesi esasına
dayanır. Ortamın H iyon konsantrasyonuna göre
renk değiştiren maddelere indikatör denir.
ASİTLER ve BAZLAR
 Nötralizasyon
• Bir asitle bir bazın reaksiyona sokulmasına nötralizasyon adı
verilir.
• HCl+NaOH
• Aynı normaliteye sahip asit ve bazların eşit hacimleri birbirleri ile
reaksiyona girerler.
• Asit ve bazların titrasyonlarında kullanılırlar.
TAMPONLAR
 Zayıf bir asit (proton donörü) ve onun konjuge bazını
(proton akseptörü) eşit miktarlarda içeren karışımlar
tampon sistemi olarak bilinirler.
 Tamponlar, küçük miktarlarda asit (H+) veya baz (OH-)
eklendiğinde pH değişikliklerine karşı koyma eğiliminde
olan sulu sistemlerdir.
BİYOLOJİK TAMPONLAR
 Sulandırma
 Solunum
 Renal Mekanizma
 Tampon Sistemler
• Kan plazmasında: Bikarbonat/Karbonik asit, Fosfat, Protein
Tamponu
• Eritrositlerde: Hemoglobin
• Lenf, BOS, transüdatlarda: Bikarbonat, fosfat tamponları
BİYOLOJİK TAMPONLAR
 pH, zayıf asit ile onun konjuge bazının bir
karışımının tamponlama etkisi ve zayıf asidin pKa’sı
arasındaki kantitatif ilişki, Henderson-Hasselbalch
denklemi ile ifade edilir.
BİYOLOJİK TAMPONLAR
 Henderson-Hasselbalch denklemi, her hangi bir pH’da
proton donör ve proton akseptörün molar oranını
hesaplamaya yarar.
 Örneğin; asetik asidin pKa değeri 4,76 olduğuna göre
asetat ve asetik asitten pH’ı 5,30 olan asetat tamponu
hazırlamak için gerekli asetat ve asetik asidin molar
konsantrasyon oranı.
BİYOLOJİK TAMPONLAR
 Henderson-Hasselbalch denklemi, verilen bir pKa ve molar
orana göre bir asit-baz çiftinin pH’ını hesaplamaya yarar.
BİYOLOJİK TAMPONLAR
 İdeal bir tampon şu özellikleri taşımalıdır:
• Arzu edilen pH sınırlarına uygun tampon kapasitesine sahip
olmalıdır.
• Çok saf olarak elde edilebilmelidir.
• Enzimatik ve hidrolitik olaylara dayanıklı olmalıdır.
• Tamponun oluşturacağı pH, ortamın ısısı, iyon içeriği ve
konsantrasyonundan en az derecede etkilenmelidir.
BİYOLOJİK TAMPONLAR
 İdeal bir tampon şu özellikleri taşımalıdır:
• Toksik ve inhibitör etki taşımamalıdır (Çoğu enzimler fosfat
tamponlarınca inhibe edilirler).
• Katyonlar ile yaptığı kompleksler çözünür nitelikte olmalıdır.
• Ultraviyole ve görünür sahada ışığı absorbe etmemelidir.
BİYOLOJİK TAMPONLAR
 Tampon Kapasitesi
• Zayıf asit ile konjuge bazının eşit molar karışımı maksimal tampon
kapasitesine sahiptir ve tamponun etki sahası pH=pK asit ± 1’dir.
• Bir sistemin pH değeri asit ve konjuge bazının molar
konsantrasyonlarının oranına bağlıdır. Bu nedenle çözeltinin
seyreltilmesi pH değişimine yol açmaz.
• Zayıf asit ile konjuge bazının molar konsantrasyonlarının bilinmesi ile
çözeltinin pH değeri hesaplanabilir.
• Zayıf asit ile konjuge bazının molar konsantrasyonlarının yükselmesi
ile tamponun kapasitesi yükselir.
SORULAR
 Asitler ve bazlar ile ilgili olarak aşağıdaki bilgilerden hangisi
doğrudur ?
a) Asitlerin yapısında OH- vardır.
b) Bazlar aktif metallerle birleşince H2 gazı verirler.
c) Asitler mavi turnusolu kırmızıya çeviriler.
d) Asitlerin seyreltik çözeltilerinin tadı acıdır.
e) Bazlarla birleşince H2 gazı verirler.
Cevap: c
SORULAR
 Aşağıdakilerden hangisi gerçek çözelti özelliği değildir ?
a) Homojendirler.
b) Vizkozitesi yüksektir.
c) Işık geçirilirse çözeltinin tamamı aydınlanır.
d) İç faz parçacıkları optik sistemlerle görüntülenemez.
e) Çözücü ve çözen madde dışında üçüncü bir birim gibi
davranırlar.
Cevap: b
SORULARINIZ ?
KAYNAKLAR
 Serpek, B. 2015. Organik Kimya. Nobel Akademik Yayıncılık
 Eren, M. 2015. Organik Kimya Ders Notları
• Prof. Dr. Meryem EREN’e teşekkürlerimle...
 Not: Alıntı yapılmış görsellere ait kaynak bilgisi kullanıldığı yerde verilmiştir.
Ayrıca görsellerin bağlantıları hyperlink olarak eklenmiştir. Üzerine
tıklandığında kaynağa gidebilirsiniz.
Bir sonraki konu;
REDOKS OLAYI & ENERJİ FORMLARI

Benzer belgeler

Asitler, Bazlar ve Tuzlar

Asitler, Bazlar ve Tuzlar iii. Bileşikler katı halde elektriği iletmezler. Sıvı halde ve çözeltilerinde, iyonik bileşikler elektrik akımını iletir. iv. Bir çözeltide iyon sayısı arttıkça, ya da sıcaklık arttıkça çözeltinin ...

Detaylı

04 Su - mustafaaltinisik.org.uk

04 Su - mustafaaltinisik.org.uk Bir çözeltide çözünmüş madde miktarı, belli bir değerden daha fazla olamaz. Çözünmüş maddenin maksimumunu (azamisini, bulunabileceğin en fazlasını) içeren çözelti, doymuş çözelti olarak tanımlanır....

Detaylı