yeni haklar - ITF Seafarers

Transkript

yeni haklar - ITF Seafarers
Denizciler Bülteni
no. 24/2010
YENİ
HAKLAR
Denizcilik Çalışma
Sözleşmesi sizin
için ne anlama
geliyor
KORSANLIK
Her zaman mutlu
bir sonla bitmiyor
Tü
rk
çe
Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu
Patrice Terraz
Denizcilere uzatılan bir yardım eli
ITF’in elverişli bayrak kampanyası
ITF’in denizcilik sektöründeki faaliyetlerinin başında,
gemilerin ulusal yasaların, düzenlemelerin ve ulusal
sendikaların denetiminden kaçınmak için elverişli bayraklara
geçmesine karşı, dünya çapında denizciler ve liman işçileri
sendikaları tarafından yürütülmekte olan kampanya gelir.
Bu kampanyanın iki yanı var: siyasi olarak, ITF,
hükümetlerle ve uluslararası kuruluşlarla, bir geminin sahibi
ile ulusal aidiyeti arasında “gerçek bir bağ” oluşturulması
için mücadele ediyor; sektörel olarak, ITF sendikaları, bütün
elverişli bayrak gemilerinde kabul edilebilir asgari ücretler ve
sosyal standartları sağlamak için mücadele ediyorlar.
Uygulamada, sendikalar, en azından ITF’in Adil
Uygulamalar Komitesi –Elverişli Bayraklar kampanyasını
gözetip denetleyen, denizcilerin ve liman işçilerinin
temsilcilerinin birlikte oluşturdukları organ– tarafından
belirlenmiş olan standartların altında kalmayan koşulları
benimsetmeye çalışıyorlar. Son yıllarda ITF, Uluslararası
Pazarlık Forumu içinde yer alan geniş ve büyüyen bir grup
www.itfseafarers.org
gemi işletmecisiyle, benzer standartları içeren ve fakat aynı
zamanda daha fazla esneklik sağlayan uluslararası bir toplu
iş sözleşmesi bağıtladı.
Elverişli bayrak gemilerinde çalışmak üzere istihdam
edilen denizcilere çoğunlukla ITF ile temas etmemeleri sıkı
sıkıya tembih edilir. Bazılarına ITF ile temas etmeyeceklerine
ilişkin bir hüküm içeren sözleşmeler imzalatılır. ITF ile
sözleşme imzalayıp ardından daha düşük ücret ödeyerek
mürettebatının hakkını yiyen işverenler dahi vardır. Bu
uygulamaya çifte muhasebe adı verilmektedir.
Elverişli bayrak gemilerinde çalışan denizciler, eğer
ücretlerine veya çalışma koşullarına ilişkin sorunları ya da
gördükleri muamele dolayısıyla başka türden şikâyetleri
varsa, ya doğrudan doğruya ITF ile (adreslerimiz ve telefon
numaraları için 21. sayfaya bakınız) ya da dünya çapında
çeşitli limanlarında görev yapmakta olan Müfettişlerimizden
biriyle temasa geçebilirler (orta sayfadaki haritaya ve
ayrıntılar için haritanın arkasında yer alan sayfalara bakınız).
ITF Denizciler Bülteni
Telefon:
+44 (20) 7403 2733
Faks:
+44 (20) 7357 7871
E-Posta:
[email protected]
Web sitesi:
www.itfglobal.org
Denizciler Bülteni’nin İngilizce,
Arapça, Çince, Almanca,
Endonezyaca, Japonca, Lehçe,
Rusça, İspanyolca, Tagalog ve
Türkçe versiyonları ITF’in
yukarıdaki adresinden temin
edilebilir.
Kapak fotoğrafı:
Paul Box/reportdigital.co.uk
Q
Q
Q
Q
Q
Q
4-5 Yaşamsal istatistikler Dünya filosu ve ITF’in faaliyetlerinin analizi
6-12 Elverişli bayrak kampanyası Geçtiğimiz yıl içinde ITF’in elde
ettiği başarıların haberleri
13-16 Korsanlık Bu giderek kötüleşen sorunda her zaman mutlu bir sona
ulaşılamıyor
17-18 Liman işçileri Kargo elleçleme işinin denizciler tarafından yapılmasına
karşı yürütülen kampanya
19-26 ITF’le ilgili bilgi ve tavsiyeler Denizcilere yönelik tavsiyeler ve
dünyanın dört bir yanındaki ITF müfettişleri için iletişim bilgilerini içeren sekiz
sayfalık bir çek-al
27-32 Denizcilik Çalışma Sözleşmesi Dünya denizcileri için bir haklar
bildirgesi
33-35 ITF Denizciler Vakfı Sosyal tesislerin açık kalmasını istiyor musunuz?
Cevabınız evetse, o zaman bunları kullanın
36-37 Web sitemiz ITF Seafarers büyüyor ve daha iyi bir site haline geliyor
38-42 Ekonomik kriz Uzmanlar yaşanan darboğazın gemicilik sektörü ve
denizciler üzerindeki etkilerini değerlendiriyorlar
Uluslararası Çalışma Örgütü/M Crozet
Ocak 2010’da, Uluslararası
Taşımacılık İşçileri Federasyonu
(ITF) tarafından yayınlanmıştır,
49/60 Borough Road,
London SE1 1DR,
United Kingdom
Reuters/Susana Vera
no. 24/2010
Yaşamsal istatistikler
Dünya filosu: başka
ülke bayrağına geçme
eğilimi sürüyor
1 Ocak 2009 itibarıyla, 100 gros tondan
daha küçük olmayan gemilerin
oluşturduğu dünya ticaret gemisi filosu
99.741 gemiden oluşmakta olup, bu
gemilerin toplam kapasiteleri 830.7
milyon GT’du. Bu sayının yaklaşık olarak
yüzde 40’ı, gemi sahiplerinin kendi ulusal
sicilleri dışında başka bayrakları
kullandıkları, elverişli bayrak
gemilerinden oluşmaktaydı.
Dünya elverişli bayrak filosundaki
gemilerin yüzde 48’i, ITF tarafından
onaylanmış bir toplu iş sözleşmesi
kapsamında yer almaktadır.
En büyük beş denizcilik ülkesinin
başka ülke bayrağına geçirdikleri
filoların oranlarını gösteren tablodan da
görülebileceği gibi, başka ülke bayrağına
geçme eğilimi sürmektedir. Japon gemi
sahipleri gemilerinin yaklaşık olarak
yüzde 90’ını Japonya dışındaki bayrak
sicillerine kaydetmiş durumdalar.
Gemi sayısı bakımından en büyük
bayrak sicili Panama’dır; bu ülkenin
siciline kayıtlı gemilerin sayısı
kendisinden hemen sonra gelen
Liberya’dan dört kat daha fazladır.
EN BÜYÜK BEŞ DENİZCİLİK ÜLKESİNİN SON ÜÇ
YILDAKİ KARŞILAŞTIRMALI DURUMU
2007
Ülke sıralaması
07/08/09
Gemi sahibi
tonaj (m)
Japonya 2/1/1
Yunanistan 1/2/2
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
Panama*
Liberya*
Bahama adaları*
Marshall Adaları*
Singapur
Hong Kong (Çin)
Yunanistan
Malta*
Çin
Kıbrıs*
Almanya
Birleşik Krallık
Norveç (NIS ikinci sicil)
Güney Kore
İtalya
Japonya
Amerika Birleşik Devletleri
Danimarka (DIS ikinci sicil)
Bermuda* (Birleşik Krallık)
Antigua ve Barbuda*
Bayrak filosu
tonaj (m)
99.8
12.8
110.0
12.8
120.5
13.5
32.0
103.3
35.7
100.9
36.8
Almanya 3/3/3
62.1
11.4
69.2
12.9
76.4
15.3
Çin 4/4/4
44.9
23.5
54.3
24.9
59.4
26.8
Amerika Birleşik Devletleri 5/5/5
39.1
11.1
35.4
11.3
37.3
11.3
BAŞKA BAYRAĞA GEÇEN FİLO ORANI (EN BÜYÜK BEŞ DENİZCİLİK ÜLKESİ)
100%
90%
80%
70%
60%
50%
40%
30%
20%
10%
0%
Yunanistan
Japonya
Almanya
2007
2008
Çin
Amerika Birleşik
Devletleri
2009
EN BÜYÜK 20 DENİZCİLİK ÜLKESİ
Gemi sayısı
(100 gt’dan
büyük)
Gros tonaj
(milyon ton)
GT(m)
1Ocak
2008
Ortalama
yaş
(gemiler)
8,065
2,306
1,446
1,265
2,451
1,371
1,498
1,532
3,916
1,016
961
1,676
601
3,001
1,588
6,316
6,524
470
153
1,195
183.5
82.4
46.5
42.6
39.9
39.1
36.8
31.6
26.8
20.1
15.3
15.3
15.0
14.1
13.6
13.6
11.3
10.1
9.6
9.5
168.2
76.6
43.7
36.0
36.3
35.8
35.7
27.8
24.9
19.0
12.9
13.4
14.7
13.1
13.0
12.8
11.3
9.0
9.2
8.6
18
12
15
9
9
11
22
15
23
13
21
20
16
25
23
16
27
16
13
10
Kaynak: Lloyd’s Register of Shipping. * Elverişli bayrak gösterir.
4
2009
Bayrak filosu Gemi sahibi
tonaj (m)
tonaj (m)
100.6
BAYRAK TEMELİNDE EN BÜYÜK 20 FİLO
1 Ocak 2009 itibariyle,
tonaj bakımından sıralama
2008
Bayrak filosu Gemi sahibi
tonaj (m)
tonaj (m)
1 Ocak 2009 itibariyle,
tonaj bakımından
sıralama
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
Gemi sayısı Gros tonaj Ortalama
(1.000 gt’dan (milyon ton) yaş
büyük)
(gemiler)
Japonya
3,720
Yunanistan
3,064
Almanya
3,522
Çin
3,499
Amerika Birleşik Devletleri 1,783
Norveç
2,027
Güney Kore
1,235
Birleşik Krallık
1,018
Danimarka
917
Hong Kong (Çin)
680
Tayvan
631
Singapur
876
İtalya
820
Rusya
2,073
Kanada
413
Hindistan
564
Türkiye
1,163
Malezya
435
İran
211
Suudi Arabistan
172
120.6
101.0
76.5
59.4
37.3
35.1
29.2
26.5
24.2
21.2
19.5
17.8
15.6
13.8
11.7
10.3
10.0
9.1
8.3
8.2
9
16
9
20
18
14
16
14
11
12
14
14
15
24
21
16
18
15
15
14
Kaynak: Lloyd’s Register of Shipping.
www.itfseafarers.org
ITF’in kampanyası gemicilerin ödenmemiş ücretlerini tahsil etmenin yanı sıra, mahsur kalmış ya da terk edilmiş denizcilere de yardımcı olmaktadır. Resimde,
Swift Spindrift mürettebatı ITF’e, 2009 yılının Ekim ayında, Libya’dan evlerine gönderilmelerini sağladığı için teşekkür ediyorlar. Ayrıntılar için bkz. sayfa 12.
ITF’in elverişli
bayrak kampanyası
ITF İŞ SÖZLEŞMELERİ KAPSAMINDA YER ALAN DENİZCİ SAYISI
300,000
263,000
250,000
200,000
193,325
ITF’in elverişli bayrak kampanyası,
2009 yılı boyunca, denizciler için 30,9
milyon ABD doları tutarında birikmiş
ücretin ve tazminatın tahsil edilmesiyle
sonuçlandı.
ITF’in, dünya çapında 45 ülkenin
limanlarında, 129 müfettişi var.
150,000
100,000
2007
2009 yılı boyunca, 30 ülkede ücret
ve çalışma koşullarını düzenleyen ITF iş
sözleşmeleri imzalandı.
232,946
209,950
2006
ITF Müfettişleri 2009 yılı boyunca
toplam 9.562 gemiyi ziyaret ettiler.
2008
2009
TAHSİL EDİLEN ÖDENMEMİŞ ÜCRETLER (ABD DOLARI MİLYON)
35
2009 yılında ITF üyesi sendikaların
denizcilik üyeleri ve elverişli bayrak
gemilerinde çalışan gemiciler, ITF’in
kampanyasını desteklemek üzere dört
kıtada, 22 ülkede eylemler
düzenlediler.
30
ITF tarafından yapılan teftişlerin
yüzde 83’ü, kötü bir sicile sahip olan
gemilere özel dikkat gösterilerek,
elverişli bayrak gemilerinde (26.
sayfada yer alan elverişli bayraklar
listesine bakınız) gerçekleştirildi.
25
20
15
10
5
0
2006
www.itfseafarers.org
2007
2008
2009
2009 yılında ITF’in toplu iş
sözleşmeleri kapsamında yer alan
denizcilerin sayısı 263.000’di.
ITF Denizciler Bülteni 2010
5
Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu
Uluslararası Taşımacılık
İşçileri Federasyonu (ITF)
148 ülkede 41⁄2 milyon
ulaştırma işçisini temsil
eden, ulaştırma
sendikalarının
uluslararası sendikal
federasyonudur. 1896’da
kurulmuş olan federasyon,
sekiz farklı işkolu
temelinde örgütlenmiştir:
denizciler, demiryolları,
karayolu taşımacılığı,
sivil havacılık, limanlar,
iç sularda seyrüsefer,
balıkçılık ve turistik
hizmetler. ITF ulaştırma
işçilerini dünya çapında
temsil eder ve onların
çıkarlarını küresel
kampanyalar aracılığıyla
savunur. ITF, Uluslararası
Sendikalar
Konfederasyonu’yla
(ITUC) bağlaşık 10 Küresel
Sendika Federasyonundan
biridir ve Küresel
Sendikalar grubunun
bir parçasıdır.
Q
ITF eylem haftası
Güneydoğu
Asya’da
sağlanan başarı
ITF’in, 2009 yılının Kasım ayının son haftasında
düzenlenen Güneydoğu Asya eylem haftası,
bölgede, hilekâr gemi sahiplerine ve denizcilerin
sömürülmelerine karşı mücadele konusunda
farkındalığın artmasını sağladı. Eylem haftasında
toplam 73 gemi teftiş edildi, Tayland’da
seminerler ve basın toplantıları düzenlendi,
Malezya ve Endonezya’da ulusal medyanın eylem
haftasıyla ilgi haberler yapması sağlandı ve
Filipinler ve Singapur’da dayanışma eylemleri
gerçekleştirildi.
Bu eylem haftasını koordine etmiş olan, ITF
Tokyo ofisi çalışanlarından Junko Honma şunları
söyledi: “Bu bölgelerde koordinasyon halinde
gösterdiğimiz çabalar, bu yıl daha güçlü ve daha
stratejik hale geldi çünkü hedeflerimiz ve karşı
çıktığımız konular son derece berraktı.”
Gösterilen yoğun çabaların ve koordinasyonun
önemli bir örneği, Kore Deniz Taşımacılığı
Şirketi’nin (Korean Marine Transport Company KMTC) sahip olduğu elverişli bayrak gemilerinin
üçü için, Kore Denizciler Sendikası
Federasyonu’yla (FKSU) ITF onaylı toplu iş
sözleşmeleri imzalamasının sağlanması oldu.
KMTC’ye ait olan KMTC Shanghai adlı gemi hafta
www.itfseafarers.org
Elverişli bayrak kampanyası
Mısırlılar ödenmemiş
ücretlerle ilgili iş
anlaşmazlığında greve
öncülük ettiler
Aung Thu Ya, Burma Denizciler Sendikası
boyunca, önce Singapur’da ve ardından da
Endonezya’da, iki kez teftiş edildi. ITF’in
Endonezya’daki teftiş ekibi, yerel sendikanın da
desteğiyle, şirket üzerinde pazarlık masasına
oturması için baskı kurabildi.
Şirketle yürütülen başarılı görüşmelere
öncülük eden ITF’in Elverişli Bayrak Kampanya
Danışmanı John Wood şöyle dedi: “Bu, KMTC’nin
FKSU ile imzaladığı ilk ITF toplu iş sözleşmesi
olduğundan, ileriye doğru atılmış büyük bir
adımdır.”
Eylem haftası sırasında başlatılan ve ITF
onaylı toplu iş sözleşmelerinin imzalanmasıyla
sonuçlanmaları beklenen başka müzakereler de
vardı. Bir Japon ITF Müfettiş ekibi ve ITF üyesi
Malezya Yarımadası Ulusal Denizciler
Sendikası, Whilemsen Ship Management
şirketiyle, üç Malezya bandıralı gemi için ulusal
toplu iş sözleşmesi imzalamak üzere
görüşmelere başladı. Tüm Japon Denizciler
Sendikası, Japon gemi sahiplerine ait birkaç
elverişli bayrak gemisinde ITF toplu iş
sözleşmeleri için müzakereler yürütüyordu.
Endonezya Denizciler Sendikası (KPI) Genel
Başkanı ve ITF’in Asya/Pasifik Bölge Başkanı
Hanafi Rustandi şu yorumu yaptı: “Bu
Güneydoğu Asya eylem haftası sırasında, ITF’in
elverişli bayrak gemileri için verdiği ‘Hiçbir yere
saklanamazlar’ mesajı bir kez daha teyit edilmiş
oldu. Bizler denizcilerin herhangi bir biçimde
sömürüye maruz kalmalarına göz yummayız ve
kampanyamızı başarılı kılan şey gösterdiğimiz
çabaların bölgeler ve sektörler arası olmasıdır.
Bu bölgelerdeki denizciler kendi güvenliklerinin
ve çalışma koşullarının ITF için büyük önem
www.itfseafarers.org
Üstte: ITF ve dostları Güneydoğu Asya’da
eylem bayrağını dalgalandırıyorlar.
taşıdığı konusunda güven tazelediler ve yardım
istemek için ITF’le her zaman, güvenle temas
edebilirler.”
ITF üyesi sendikalarla Güneydoğu Asya ve
Doğu Asya bölgelerindeki ITF Müfettişlerinin
işbirliği, eylem haftasının başarısına katkıda
bulundu.
“
Bizler denizcilerin
herhangi bir biçimde
sömürüye maruz
kalmalarına göz
yummayız ve
kampanyamızı başarılı
kılan şey gösterdiğimiz
çabaların bölgeler ve
sektörler arası
olmasıdır.
”
Ticaret gemisi Michail Arhangelos, geçen yıl 24
Haziran’da Tayland’ın Laem Chabang Limanı’na
ulaştığı zaman, gemi mürettebatına ücretleri dört
aydır ödenmemişti. Gemi operatörü Sea Wind
Maritime suçu işlerin kötü gidiyor olmasına attı. Bu
duruma artık daha fazla tahammül edemeyen
mürettebat greve gitti ve ITF’i yardıma çağırdı. Bir
ay içinde bir anlaşmaya varıldı ve mürettebat
ödenmemiş ücretleri karşılığında 59.200 ABD
doları aldı.
Tayland’ın Chonburi şehrindeki Si Racha
Limanı’nda bulunan Denizciler Merkezi,
Bangkok’daki ITF temsilcisi Aung Thu Ya’yı aradı.
Ya’ya, Uluslararası Denizciler Yardım Ağı’nın
(ISAN), durumu kontrol etmek için birinin Michail
Arhangelos’u ziyaret etmesini istediği söylendi.
Aung Thu Ya üçüncü mühendisle görüştü ve
ücretler, yiyecek, su ve temel gemi güvenliği ile
ilgili sorunları öğrendi. Gemide, iki Rus, bir Hintli,
bir Perulu, altı Bangladeşli, sekiz Mısırlı, iki Yunanlı
ve üç Burmalı denizciden oluşan, uluslararası bir
mürettebat bulunuyordu.
ITF temsilcisi, ITF’in Tokyo ofisini ve merkezi
Yunanistan’ın Pire şehrinde bulunan gemi
operatörünü aradı. Operatör çalışanları, özellikle
de Mısırlı denizcileri suçladı. Operatör
mürettebatın ücretlerinin yeterince iş olmaması
nedeniyle ödenemediğini söyledi ama aynı
zamanda bu sorunlar başlamadan önce de
mürettebata ödeme yapmadığını kabul etti.
Bu sırada, gemide durum o kadar kötüleşmişti
ki, mürettebatın Mısırlı üyelerinin başını çektikleri
bir grev patlak verdi. Bu anlaşmazlığın kıvılcımını
çakan etken, yükleme yeri için bir ambar kapağının
bulunmamasıydı.
ITF Denizcilik Operasyonları Bölümü’nün, ITF
Avustralya Koordinatörü Matt Purcell’in ve ITF
Tokyo ofisinin koordinasyon içinde birlikte
harekete geçmelerinin ardından, operatör
saldırgan tutumunu yumuşattı ve gerçek durumla
ilgilenmeye başladı. Operatör, Mısırlı mürettebat
üyelerinin yedisinin ücretlerini ödeyerek, bu
gemicilerin iş akdine Tayland’da son vermeyi
önerdi. Ayrıca, geriye kalan denizcilerin ücretleri
için nihai ödemeyi de bir sonraki uğrak limanı olan
Malezya’ya ulaşıldığı zaman yapmayı taahhüt etti.
Bu sırada, Aung Thu Ya bundan sonra nasıl bir
tutum almak gerektiğini tartışmak üzere
mürettebatı topladı ancak bunu herkesin
güvenliğini sağlayarak yaptı –operatör mürettebata
karşı tehditlerde bulunmuş olduğu için, bu bir
endişe kaynağıydı. ITF temsilcisi mürettebatı
“yapacakları her eylemde birlik olmaya, disiplinli
davranmaya ve barışçıl tutum almaya” çağırdı.
ITF Denizciler Bülteni 2010
7
ITF eylem haftası
Baltık’taki gemi
takibi liman
işçilerinin
yardımının
önemini
vurguladı
Dieter Benze, ver.di, Denizcilik Bölümü, Almanya
ITF geçtiğimiz yıl, Baltık’ta düzenlediği yıllık
eylem haftası sırasında, her zamankinden daha
ileri adımlar attı.
Normal olarak Eylül ayında, tüm 10 Baltık
ülkesinden denizcilik sendikaları Baltık kıyısı
boyunca düzenlenen çeşitli etkinliklerde yer
alırlar. Ama bu kez, ITF toplu iş sözleşmesi iptal
edilmiş olan bir gemi olan, Deneb’in fark edilmesi
üzerine, sendika bu gemiyi Hamburg’a kadar
uzanan yolculuğu boyunca takip etti. Orada, ITF
temsilcileri, gemiyi yüklemeyi reddeden liman
işçilerinin verdiği destekle, Deneb’in sahiplerini
yeni iş sözleşmeleri imzalamaya ikna ettiler.
Ayrıca bu olay gemi sahiplerine Antigua bayrağı
altında seyreden Deneb’in ve elverişli bayrak
sicillerine kayıtlı gemilerin Baltık’ta faaliyet
göstermelerine ancak ITF toplu iş sözleşmelerine
sahip olmaları durumunda izin verildiğini de
hatırlattı.
“
Geminin yüklemesi
durdurulunca, gemi
sahipleri fikirlerini
değiştirdiler ve bir toplu
iş sözleşmesi imzaladılar.
Ayrıca sahip oldukları
diğer iki gemi için de ITF iş
sözleşmeleri imzalamayı
taahhüt ettiler.
”
Olaylar şu şekilde gelişti. Eylemin ikinci
gününde, Almanya’daki Kiel-Holtenau kanal
köprüsü üzerinde bulunan ITF’ten
meslektaşlarımız Deneb’i fark ettiler. Geminin
Alman sahiplerinin gemi için daha önce
imzalanmış olan ITF toplu iş sözleşmesini iptal
etmiş olduğu orta çıktı. Ertesi sabah Lübeck’te
8
ITF Denizciler Bülteni 2010
ITF üyesi ver.di Baltık
eylem haftasında yer
aldı.
üslenmiş olan gözü pek bir ITF eylem birimi,
gemideki durumu araştırmak için Hamburg’a gitti.
Eylem birimi, yola çıkmadan kısa bir süre önce
Deneb’e ulaşmayı başardı. Hamburg’daki liman
işçileri ITF’in ziyareti konusunda bilgilendirildiler.
Liman işçileri, denizcilerle dayanışma içinde
olmak ve kendi çıkarlarını korumak adına sosyal
dampingi –düşük çalışma standartlarına sahip
olan ya da var olan çalışma standartlarını
yürürlüğe koymakta zayıf kalan ve Avrupa
standartlarına uymayan bir ülkeden işçilerin
kullanılmasını- reddettiler. Liman işçileri
sendikalarının çağrısına uyarak, geriye gemiye
yüklenmesi gereken sadece sekiz sandık kalmış
olmasına rağmen, terminaldeki geminin yükleme
işini durdurdular.
Buna karşılık, gemi sahipleri pes etmediler ve
işlerini daha önce olduğu gibi ITF iş sözleşmesini
yenilemeden sürdürmeye çalıştılar. ITF birimine
sandıkların oldukları yerde kalacağını ve Deneb’in
Burchard Rıhtımına doğru hareket edeceğini
söylediler. Gemi sahipleri fikirlerini ancak geminin
yüklemesi durdurulunca değiştirdiler ve geriye
dönük olarak 2009 yılının Haziran ayından geçerli
olmak üzere, bir yenileme sözleşmesi imzaladılar.
Ayrıca sahip oldukları diğer iki gemi için de ITF iş
sözleşmeleri imzalamayı taahhüt ettiler.
Sendikalar için eylem haftasının amacı
gemilerde ve limanlarda işçilerin yaşam ve
çalışma koşullarıyla ilgili geniş ama ayrıntılı bir
görüş sahibi olmak ve elverişli bayrak kampanyası
çalışmalarını daha ileriye taşımaktır. Tüm 10 Baltık
ülkesinde görev yapan ITF Müfettişleri, bütün bir
yıl boyunca elverişli bayraklar altında seyreden
bütün gemileri izliyorlar. Ne var ki, müfettişler
yalnızca tek tek, belirli sayıda gemiyi teftiş
edebiliyorlar. Eylem haftasının avantajı, bu hafta
içinde ITF’in hangi Baltık limanında bulunuyor
olursa olsun, neredeyse bütün gemileri ziyaret
edebiliyor olmasıdır.
Böyle bir eylem haftasının her yıl düzenleniyor
olması, ITF’in kampanyası açısından önemli ve
faydalıdır. Bu yılın sloganı ‘Birlikten Kuvvet
Doğar”dı ve Deneb’de sağlanan başarı, ITF’in
birliği eyleme dönüştürme becerisine sahip
olduğunu gösteren bir kanıttı sadece.
www.itfseafarers.org
Elverişli bayrak kampanyası
Denizcilerin iş sözleşmeleri işçilerin herhangi bir
sendikaya üye olmamalarını ya da greve
gitmemelerini şart koşuyordu. Ne var ki mürettebat
o kadar ağır bir biçimde sömürüye maruz kalıyordu
ki, her şeye rağmen greve gitmenin getirdiği riski
göze aldılar. Çalışma koşullarının kötü olduğu,
ücretlerini düzenli olarak alamadıkları, kendilerine
yetersiz miktarda yiyecek ve su verildiği göz
önünde bulundurulduğunda, kaybedecekleri hiçbir
şeyleri yoktu.
Aung Thu Ya mürettebatı operatörün verdiği
sözleri tutacağı konusunda ikna etmeye çalıştı.
Ama gemicilerin neredeyse tamamı operatörün
sözlerine duydukları inancı yitirmiş durumdaydılar.
En sonunda bir anlaşmaya varıldı. Mürettebat,
operatör ödenmemiş ücretlerinin tamamını
ödemeyi ve ülkelerine uçakla geri
gönderilmeleriyle ilgili düzenlemeleri yapmayı
kabul eder etmez grevi sona erdirecekti.
Daha sonra yapılan ilave görüşmelerin ardından
operatör 20 Temmuz 2009’da gemiye bir temsilci
gönderdi. Aung Thu Ya mürettebatla bir kez daha
konuştu ve temsilciye almış oldukları kolektif
kararları aktardı. Operatör temsilcisi yalnızca yedi
Mısırlının ücretlerinin tamamını ödeyeceğini ve
sadece bunların uçak biletlerini temin edeceğini
söyledi. Aung Thu Ya buna, böyle bir uygulamanın
diğer mürettebat üyelerine karşı haksız muamele
etmek anlamına geleceğini söyleyerek karşı çıktı.
Bir süre daha pazarlık ettikten sonra gemi
operatörünün temsilcisi Bangladeşli mürettebatla,
ücretlerini ödemeyi taahhüt ettiği ve bu
denizcilerin Malezya’da gemiden ayrılabilmelerini
öngören bir sözleşme imzalamayı kabul etti.
“
”
Bu zafer genellikle
güvencesiz olarak ve
kötü koşullarda çalışan
Çinli denizcilere bir parça
umut ışığı sunuyor.
www.itfseafarers.org
Mısırlı denizciler, kendilerini memnun edecek
biçimde, toplam tutarı 36.500 ABD doları olan
bütün ücretlerini ve evlerine dönmelerini
sağlayacak olan e-biletleri aldılar. Ertesi gün
gemiden ayrıldılar. Ayrıca Bangladeşli ve Burmalı
denizciler de önerilen koşulları uygun buldular ve
Malezya’da gemiden ayrılmayı kabul ederek,
22.700 ABD doları tutarındaki ödenmemiş
ücretlerini aldılar. Burmalı birinci zabit, Aung Thu
Ya’ya, gemi limana ulaştığı ve yükünü boşaltıldığı
zaman, bütün bu anlaşmaların gereklerinin yerine
getirildiğini ve gemi Somali’ye doğru yola çıkmadan
önce mürettebatın gemiden ayrıldığını söyledi.
Michail Arhangelos’ta çalışan denizcilerden biri
Aung Thu Ya’ya, ITF’in gösterdiği çaba için teşekkür
eden bir mektup gönderdi. Aung Thu Ya şunları
söyledi: “Bu denizcilerin öyküsünün barışçıl bir
biçimde sona ermiş olmasından mutluluk
duyuyorum ve hakları için mücadele etmek üzere
gösterdikleri kolektif çabaya hayran olmaktan
kendimi alamıyorum. Ama gelecekte durumu
değiştirebilmek için, umarım kendi ülkelerindeki
sendikalara üye olurlar.”
Bangladeşli denizciler Çin
limanında çok önemli bir
davayı kazandılar
Dongli Hur, ITF Denizcilik Operasyonları Bölümü,
Londra
ITF’in Hong Kong’daki elverişli bayrak ofisinin
başkanı Ting Kam-Yuen, Saikat Wind adlı gemide
çalışan denizcilerle geminin Bangladeşli sahipleri
arasında yaşanan karmaşık bir iş anlaşmazlığını
çözüme ulaştırdı. Ayrıca toplam 164.893 ABD doları
tutarında ödenmemiş ücretin tahsil edilmesini de
sağladı. Togo bandıralı geminin mürettebatı 13
Bangladeşli denizciden oluşuyordu. ITF duruma
müdahil olmadan önce mürettebata ücretleri
aylardır ödenmemişti. Bazıları ücretlerini 14 ayı
bulan bir süre için alamamıştı.
Saikat Wind küçük bir Çin limanı olan BeiHai’nin
dışında demirlemişti. Mürettebat içinde bulunduğu
koşullarla ilgili olarak yerel mahkemeye
başvurduğu zaman mahkeme davaya bakmayı ya
da herhangi bir ön ödeme yapılmadan gemiyi
tutuklamayı reddetti.
Yerel liman devleti kontrolü bunun sadece bir iş
anlaşmazlığı olduğunu ve kendilerini ilgilendiren
bir yanının bulunmadığını belirtti. Gemi sahibi
temel erzakı tedarik etmeye devam ettiğinden,
mürettebat bir SOS mesajı da gönderemiyordu.
Üstüne üstlük Bangladeş’deki gemi sahibi
mürettebat üyelerine karşı emre itaatsizlikten dava
açmıştı. Davada gemi sahibi tarafından talep edilen
tazminat tutarı, tam tamına mürettebata borçlu
olunan tutara eşitti.
Kam-Yuen mükemmel müzakere becerilerini ve
denizcilerin yaşadıkları iş anlaşmazlıkları
konusunda sahip olduğu engin deneyimi sergiledi.
Yalnızca yerel bir Çinli avukatın mürettebatın yasal
temsilciliğini, davanın kazanılması halinde ücret
alma koşuluyla üstlenmesini sağlamakla kalmadı,
aynı zamanda BeiHai mahkemesini ön ödeme
koşulundan feragat etmeye ikna etmeyi de başardı
ve bu da geminin tutuklanmasını sağladı.
Bu zafer genellikle güvencesiz olarak ve kötü
koşullarda çalışan Çinli denizcilere bir parça umut
ışığı sunuyor. Dünyanın dört bir yanındaki
denizciler için büyük bir başarıyı ve önemli bir
atılımı temsil ediyor.
Mürettebat Kore'de açlıkla
yüz yüze gelirken ITF
devreye girdi
Hye Kyung Kim, ITF Koordinatörü, Kore
2009 yılının Nisan ayında ITF Güney Kore'de,
Pyungtaek Limanı’nda bulunan bir gemi hakkında,
bir duyum aldı. Geminin dokuz kişilik
mürettebatından biri ITF’i arayarak, gemide hiç erzak
ya da içme suyunun kalmadığını söyledi.
Mürettebata ücretleri ödenmemişti ve geminin sahibi
olan, merkezi Çin’in Dalian şehrinde bulunan Oriental
Development Company ile temasa geçemiyorlardı.
Taşıdığı yükün hasar görmesinin ardından gemi
üçüncü bir şahıs tarafından Mart ayında
tutuklatılmıştı.
ITF gemi sahibi ile temasa geçmeye çalıştı ancak
bunda başarılı olamadı. Seul’daki Çin büyükelçiliği,
gemiyi Koreliler alıkoydukları için, ödenmemiş
ücretler ve erzak ve içme suyunun temin edilmesiyle
ilgili her türlü sorunla da onların ilgilenmesi
gerektiğini söyleyerek, yardımda bulunmayı reddetti.
Müfettiş ödenmemiş ücretlerle ve denizcilerin
ülkelerine geri gönderilmeleriyle ilgili yasal
işlemleri başlatmak için mürettebatı ziyaret etti. Bu
esnada, ITF Koordinatörü Hye Kyung Kim sorunu
çözüme ulaştırmak için ITF denizcilik operasyonları
ve Çin elçiliğiyle görüştü.
Gemi sahibi en nihayet ITF’le bir araya gelmeyi
kabul ettiği zaman, sorunu bir çözüme ulaştırmayı
hâlâ reddediyordu. Onların asıl düşündükleri
mürettebat değil gemiydi. Gemi sahipleri yiyecek
ve içme suyu tedarik etmeyi ve hatta mürettebatla
bir araya gelmeyi reddettiler.
Mürettebat ITF’e açlık çektiğini söyledi ve bunun
üzerine sendika tarafından denizcilere 250 dolar
değerinde yiyecek, erzak ve içme suyu sağlandı.
Gemi sahibi, Kore’yi birkaç kez ziyaret etti ancak
sorunu çözmek için hiçbir girişimde ve yardım
teklifinde bulunmadı. Bu nedenle teftiş ekibi yasal
işlemlerin sonuçlanmasını beklemektense,
gemicileri ülkelerine geri göndermeyi kararlaştırdı.
Dolayısıyla, ITF, mürettebat ve Kore Denizciler
Sendikası Federasyonu (FKSU) Başkanı Dong Sik
Bang’la yaptığı tartışmaların ardından, dokuz
mürettebat üyesinin ülkelerine dönüş maliyetini
üstlenmeye karar verdi. Kaptan ve silici gemide
kalırken, dokuz mürettebat üyesinden yedisi
ülkelerine gitmeye karar verdiler.
Mürettebatın ödenmemiş ücretlerinin
ödenmesini sağlamak kolay olmayacak. ITF şu
anda yasal sürecin sonuçlanmasını bekliyor.
ITF Denizciler Bülteni 2010
9
Elverişli bayrak kampanyası
ITF Britanya'da mahsur
kalan denizcilerin
ücretlerini tahsil etti
Malta siciline kayıtlı konteyner gemisi Beliver’ın on
dört kişilik mürettebatı, 65.000 Avro (97.740 ABD
doları) tutarında bir tahsilat sağladı. Britanyalı ITF
Müfettişi Tommy Molloy, gemi sahibi Skips
Christine ile bu anlaşmaya, şirketin bankasının
kredi limitlerini iptal etmesi üzerine ödeme
güçlüğüne düşmesinin ardından vardı. Dört gemici
kendilerine herhangi bir ödeme yapılmadığı halde
gemiden ayrıldılar ancak diğer 10 gemici –dokuz
Polonyalı ve bir Rus- ödenmemiş ücretlerini tahsil
edebilmek amacıyla gemide kaldılar.
Liverpool’da yerleşik olan Molloy, yoğun
görüşmelerin ardından, gemi sahipleriyle, bütün
mürettebata Eylül ayı ücretlerinin ödenmesi
gerektiği konusunda anlaşmaya vardı. Molloy
ayrıca mürettebatın iş sözleşmelerinin süresinden
önce feshedilmesi nedeniyle, tazminat olarak iki
aylık temel ücretlerinin de ödenmesini sağladı. Bu
tutar gemide geçerli olan ITF toplu iş
sözleşmesinde belirtilen toplam mürettebat
maliyetiyle uyumluydu.
Molloy aynı zamanda geminin yeni işletmecisi
olan, merkezi Polonya’da bulunan Vestland
Marine’le, denizcilerin Believer’ı Gdansk’a
götürmeleri karşılığında alacakları ücretleri
belirleyen kısa süreli bir iş sözleşmesi de imzaladı.
Ödemeyi geciktirebilmek için başvurulan tüm
taktiklere rağmen gemiciler paralarını aldılar. Bir
aşamada Molloy gemiye geldiğinde bir yakıt
tankerinin aborda olduğunu gördü. Gemi daha
önce kiracı tarafından alınmış olan yakıtı tahliye
etmek üzereydi. Gemi Kaptanı, Molloy’e geminin
tutuklanmasını engellemek için, bankanın
brokerından yakıtı tahliye etme “talimatı” aldığını
söyledi.
Molloy mürettebatı toplantıya çağırdı ve gemiciler
kendilerini istihdam etmeyen birinin “talimatlarını”
yerine getirmek zorunda olmadıklarına karar
verdiler. Ücretlerini kimin ödeyeceğini bilmeden
yakıtı tahliye etmek istemiyorlardı. Bunun üzerine
tanker geminin yanından ayrıldı. Gemiyi kiralamış
olan şirketi temsil eden bir avukat Molloy’i
mürettebatın neden greve gittiğini sormak için
aradığı zaman, Molloy bir işverenlerinin olmadığı
durumda mürettebatın grev yapmasının söz konusu
olamayacağına dikkat çekti.
“
Mürettebat gemiyi
kiralamış olan şirkete ve
limana, yola çıkmadan
önce ödeme yapılırken,
kendilerinin neden gemi
Norveç’e varıncaya kadar
beklemeleri gerektiğini
anlayamadı.
”
Başka bir vesileyle broker mürettebatı, gemiyi
yolculuğun bitiminde kendilerine ödeme yapılacak
olan Norveç’e götürmeye ikna etmeye çalıştı. Ne
var ki mürettebat gemiyi kiralamış olan şirkete ve
limana, yola çıkmadan önce ödeme yapılırken,
kendilerinin neden gemi Norveç’e varıncaya kadar
beklemeleri gerektiğini anlayamadı. Gemiciler
ITF’in tavsiyesine uydular ve brokerın önerisini
reddettiler.
Believer’ın ITF’in
yardımıyla
ücretlerini tahsil
eden mürettebatı.
Neyse ki gemiye oldukça kısa bir süre içinde yeni
bir alıcı bulundu ve mürettebat kendilerine borçlu
olunan ücretleri tahsil etmek için geminin
mahkemece tutuklanmasını sağlamaya çalışmak
zorunda kalmadı. Ayrıca hukuki işlemler için
herhangi bir ödeme yapmak zorunda da kalmadılar.
Bu durumda olan mürettebatın, çıkarlarını
koruyabilmek için ITF’i erken bir aşamada devreye
sokması büyük önem taşımaktadır.
Ayrıca Norveç ve Polonya'daki ITF üyesi
sendikalar da bu sorunlara tatmin edici bir çözüm
bulunmasında önemli bir rol oynadılar.
Gemi ücretlerin
ödenmemesi nedeniyle
Almanya’da 20 gün
alıkonuldu
ITF yaklaşık dört aydır ücretlerini alamamış olan bir
mürettebat için 39.000 Avronun (56.000 ABD doları)
üzerinde tahsilât sağladı. ITF ayrıca dehşet verici
durumdaki çalışma koşullarının da üzerine gitti.
Ukraynalı denizciler yardım için ITF’i aradıkları
zaman, gemileri Kramatorsk, Hollanda’nın Flushing
limanına yanaşmış durumdaydı. ITF, liman devleti
kontrolünden (PSC) iki müfettişle birlikte gemiye
çıktı. Teftiş ekibi ödenmemiş ücretlerin yanı sıra,
gemide düzgün çalışan ekipman eksikliği
bulunduğunu ve yatakların da kötü bir durumda
olduğunu tespit etti.
Şirket nakit ödemeyi kısa bir süre içinde
gerçekleştirebilecek durumda olmadığını söyledi.
Mürettebat gemiyi bir sonraki uğrak limanı olan ve
gemiden ayrılacak olan mürettebat üyelerine
birikmiş ücretlerinin ödeneceği Bremen’e
götürmeyi kabul etti.
Bremen limanı, ITF’in Hollanda ve Almanya
Koordinatörü olan Debbie Klein tarafından
denetlenmektedir. Ukrayna bandıralı Kramatorsk
limana ulaştığı zaman, PSC’ye konuyla ilgili bilgi
verildi ve PSC gemide yeni bir teftiş yaptı. ITF
Koordinatörü PSC müfettişleriyle ödenmemiş
ücretler hakkında konuştu ve müfettişler bunun da
geminin eksikliklerini gösteren listeye dâhil
edilmesi gerektiğine karar verdiler. Toplam 22
eksiklik tespit edildi ve bu eksiklikler geminin
limanda 20 gün süreye alıkonulmasıyla sonuçlandı.
Mürettebatın, ücretlerin ödenmemesinin yanı sıra,
gemi kaptanının tutum ve davranışlarıyla ilgili de
sorunları vardı. Örneğin, düzgün bir biçimde
indirilemeyen cankurtaran sandallarıyla ilgili ciddi
güvenlik kaygıları söz konusuydu. Kaptan bu duruma
pek önem vermiyordu ve konuyla ilgili ne düşündüğü
sorulduğunda, kendi görüşüne göre, herhangi bir
sorun olmadığı cevabını verdi. Mürettebatın,
çalıştıkları ilk iki ay için ücret almayacaklarını belirten
iş sözleşmeleri imzaladıklarını ve dolayısıyla şikâyet
etmeye haklarının olmadığını öne sürerek, genel
olarak işbirliği yapmaktan uzak bir tavır sergiledi.
Sonunda, tüm eksiklikler tamamlandı ve gemi
limandan ayrıldı. Ama bunun öncesinde mürettebata
56.000 ABD dolarını bulan birikmiş ücretleri ödendi.
www.itfseafarers.org
Türk denizciler birikmiş
ücretlerini Panama’da
tahsil ettiler
Geçen yılın Nisan ayında evlerine geri gönderilmiş
olan on yedi Türk denizci, birkaç ay süren hukuk
mücadelesinin ardından, ödenmemiş ücretleri için
açtıkları davayı kazandılar.
Panama bandıralı bir gemi olan Mevlut Dov’da
çalışan işçiler, geminin bir yıl önce Brezilya’nın Rio
de Janeiro limanından Peru’nun Callao limanına
doğru giderken yaşadığı mekanik bir arızanın
ardından, Panama’nın Cristobal Limanı’nda terk
edildiler. Gemi bu limana 2009 yılının Kasım ayında
demir atmıştı. 2008 yılının Kasım ayından bu yana
ücretleri ödenmeyen Türk denizciler gemide aylar
boyunca havalandırması yeterli olmayan
kamaralarda, Panama’daki ITF teftiş ekibinin ve ITF
üyesi Panamalı sendikaların sağladıkları gıda
yardımlarıyla hayatta kaldılar; ITF teftiş ekibi ve ITF
üyesi Panamalı sendikalar bu gemicilerin Nisan
ayında ülkelerine geri gönderilmelerinin
masraflarını da karşıladılar.
Konu, ITF Müfettişi Luis Fruto’nun ve avukat
Olmedo Arrocha’nın devreye girmelerinin ardından
Panama ikinci deniz mahkemesine taşındı ve
mahkeme geminin satılmasına ve denizcilerinin
ücretlerinin buradan elde edilecek gelirle
ödenmesine hükmetti.
En nihayet 2009 yılının Kasım ayında,
ödenmemiş ücretlerin karşılığı olarak yaklaşık
160.000 ABD doları Türkiye'ye gönderildi.
Luis Fruto şöyle dedi: “Devlet Başkanı Ricardo
Martinelli’nin başında yer aldığı yeni Panama
hükümeti ve Panama Denizcilik Otoritesi’nin
bugünkü yönetimi, Panama bandıralı gemilerin
denizcilerin çalışma haklarına saygılı davranmasını
sağlamak için işbirliği yapmak istediler. Denizcilik
otoritesi ayrıca limandan ve denizcilerden gelen
talepler doğrultusunda, denizcilere sosyal yardım
komitesinin ve ITF teftiş ekibinin Panama
limanlarına serbestçe girebilmeleri talimatını
verdi.”
Rus mürettebat gemi
sahibinin borçlu olduğu
para için mücadele etti
Mahsur kalmış beş Rus gemiciye, ITF’in
Hollanda’daki Müfettişi Ruud Touwen’in girişimleri
sonucunda kendilerine borçlu olunan 35.000 Avro
(50.390 ABD doları) tutarındaki ücretleri ödendi.
Mürettebat geminin sahipleri tarafından, gemileri
Mike Almanya’nın Duisburg limanındayken terk
edilmişti. Bu noktada kendilerine borçlu olunan
tutar 19.000 Avroydu (27.350 dolar).
Touwen, gemicilere sendikaları adına bir öneri
sundu: gemi sahipleri talep edilen tutarın yüzde
40’ını nakit peşinat olarak ödemek ve ayrıca
gemicilerin ülkelerine dönmeleri için birer bilet
www.itfseafarers.org
Melvut Dov’un mürettebatı, Panama’nın Cristobal Limanı’nda beklerken. Yerel ITF Müfettişi yiyecek
ve su sağlanmasını temin etti.
vermek istiyordu. Mürettebata gemiyi,
sendikaların kendilerine geminin tutuklanmasında
ve bir açık artırma ile satılmasında yardımcı
olabilecekleri Hollanda’ya götürmeleri tavsiye
edildi.
Mürettebata bütün bunların bir sonraki hafta
içinde ayarlanabileceği söylendi. Ancak denizciler
kendilerine yapılacak olan ödemenin daha fazla
gecikecek olmasından endişe duyuyorlardı ve
paralarının tamamını peşin olarak almak
istediklerine karar verdiler. Kendi avukatlarını
tuttular ancak ödemenin derhal yapılmasını
sağlayacak bir anlaşmaya varmaları mümkün
olmadı.
ITF yeniden devreye girdi. Touwen, gemi
sahipleri ve yöneticileriyle bir kez daha
görüşmelere başladı. Aradan geçen süre içinde
talep edilen tutar, avukatlık ücretleriyle birlikte
42.000 Avroya (60.430 ABD doları) yükselmişti.
Uzun tartışmalar yaşandı ve en sonunda bir
anlaşmaya varıldı ancak mürettebat elde ettiği
35.000 Avroyla hem ülkelerine dönüş biletlerini
almak hem de tahakkuk etmiş olan avukatlık
ücretlerini ödemek zorundaydı. Rus mürettebat bu
kez anlaşmayı kabul etti ve hepsi evlerine geri
döndüler.
ITF Hindistan’daki
kazazede mürettebatın
ülkesine gönderilmesine
yardımcı oldu
Hindistan’ın Orissa eyaleti açıklarında batan bir
kargo gemisinden kurtarılan 26 denizci, olayla ilgili
soruşturma sürerken, iki ay boyunca mahsur
kaldıktan sonra, ITF’in duruma müdahale
etmesinin ardından ülkelerine geri gönderildiler.
Moğol gemi sahibine ait Black Rose’un
mürettebatı -17 Bangladeşli, üç Rus ve altı
Ukraynalı- gemileri 9 Eylül 2009’da battıktan sonra
Orissa eyaletinin Paradip şehrinde kaldılar. Kazada
Ukraynalı baş makinist hayatını kaybetti.
Mürettebatın denizcilik bakanlığından resmi izin
beklerken mahsur kalmasının ardından ITF
gemicilere yardım sağlamak için devreye girdi.
Hindistan Denizcilik Sendikası mürettebata
birikmiş ücretlerini tahsil etmekte yardımcı oldu.
Kaptan Sergei Kamarov şunları söyledi: “Evimize
döneceğimiz için mutluyuz. ITF’e ve göçmen
bürosuna yardımları için teşekkür ediyoruz.”
Mürettebat 10 Kasım 2009 tarihinde ülkelerine geri
gönderildi.
ITF bir iş sözleşmesi
olmadığı halde davayı
Ukraynalı denizcilerin
lehine sonuçlandırdı
2009 yılının Mart ayında, ITF temsilcileri Lotus adlı
geminin Türk sahibi/yöneticileriyle bir anlaşmaya
vardılar. Bu anlaşma, gemide çalışanların hiçbirinin
herhangi bir yazılı iş sözleşmesi bulunmamasına
rağmen, birikmiş ücretlerin ödenmesini ve
gemicilerden birine ülkesine dönmesi için bir bilet
verilmesini sağladı.
Denizcilerin her zaman ITF onaylı toplu iş
sözleşmeleri konusunda ısrarcı olmaları
gerekmektedir. Ama ne yazık ki, Doğu Avrupa,
Suriye ve bazı Asya ülkelerinden denizciler için bir
iş sözleşmesi olmadan çalışmak çok sık görülen bir
durum. Ortada yazılı hiçbir şey olmadığı için,
müzakereler başladığı zaman ITF zayıf bir
konumdaydı. Buna rağmen mürettebat
müzakereler boyunca kararlı bir tutum aldı.
Ukrayna’daki ITF Müfettişi Nataliya Yefrimenko,
Ukrayna’da kiralanmış olan Lotus’un
mürettebatından ilk olarak 22 Mart'ta bir telefon
aldı. Lotus ertesi güne kadar limandan
ayrılmayacağından, gemideki koşullara bir göz
atmak ve şirketle müzakerelere başlamak için
yeterince zaman vardı.
Gemi bazı eksiklikler nedeniyle tutuklanmıştı. 11
mürettebat üyesinden altısı şirketin kendilerine
olan yükümlülüklerini yerine getirmediği sürece
ITF Denizciler Bülteni 2010
11
Elverişli bayrak kampanyası
çalışmayı reddedeceklerini söylediler. Gemide
çalışmaya başlamadan önce gemi sahibiyle sözlü
olarak anlaştıkları ücret düzeyi, Uluslararası
Çalışma Örgütü'nün (ILO) tavsiye ettiği asgari
tutarın çok altındaydı.
Buna rağmen, Türk gemi
sahiplerinden/yöneticilerinden gelen ilk yanıtta
önerilen ücret ödemeleri daha önce üzerinde
anlaşmaya varılmış olandan bile daha azdı. Altı
denizci, şirket Aralık 2008 ile Şubat 2009 tarihleri
arasında ücretlerini ödemeyerek iş sözleşmesini
ihlal ettiği için yerlerine başkalarının işe alınması
ve ülkelerine geri gönderilmeleri konusunda ısrarcı
oldular.
Geminin Ukraynalı kiracıları tartışmalara müdahil
oldular ve bu olumlu bir etki yarattı. Mürettebatın
ilk çağrısını yapmasının üzerinden sadece beş gün
geçtikten sonra, denizcilerle şirket arasında bir
anlaşmaya varıldı. Gemi kiracıları nihai ödemeyi ve
bir gemicinin Ukrayna'dan ülkesine dönüşünü
sağlamayı üstlendiler. Ayrıca, diğer beş denizciye
Aralık 2008 ile Mart 2009 tarihleri arasındaki
“
Denizciler
umduklarından fazlasını
aldılar ve gemi sahipleri
her iki tarafın imzaladığı
bir iş sözleşmesinin
bulunmamasının her
zaman onların lehine bir
durum olmadığı
konusunda bir ders
aldılar.
”
12
ITF Denizciler Bülteni 2010
çalışmaları karşılığında borçlu olunan ücretleri
nakit olarak ödemeyi kabul ettiler. Bu ödemeler
ILO’nun tavsiye edilen ücret çizelgesini temel
alacaktı. Diğer beş denizci gemide kalmayı ve
gemiyi, yerlerini bir Türk mürettebatın alacağı
İstanbul'a götürmeyi kabul ettiler.
Şikâyette bulunmuş olan altı gemicinin
ülkelerine geri gönderilmelerinin bedeli, üzerinde
anlaşmaya varılmış olan tutara dâhil edildi ve
ödeme Ukrayna’da gerçekleştirildi. Şirketin parayı
geri almaya yönelik girişimlerde bulunmasına
engel olmak için, bütün bu fonların tamamına
yakını, gemi Türkiye’ye doğru yola çıkmadan önce
denizcilerin ailelerine gönderildi.
Nataliya Yefrimenko şöyle dedi: “Böylece
denizciler umduklarından fazlasını aldılar; gemi
sahipleri her iki tarafın imzaladığı bir iş
sözleşmesinin bulunmamasının her zaman onların
lehine bir durum olmadığı konusunda bir ders
aldılar ve umarım denizciler de bu durumdan
önemli bir ders çıkarmışlardır.”
Tripoli’de 13 ay mahsur
kaldıktan sonra evlerine
geri gönderildiler
Swift Spindrift mürettebatının 13 ay boyunca
yaşadıkları sıkıntılar, ITF 2009 yılının Ekim ayında,
gemicilerin evlerine geri gönderilmelerini
sağlayınca sona erdi. Gemiciler Libya’nın Tripoli
limanında bir yılı aşkın bir süreyle mahsur kaldılar.
Gemi sahiplerini denizcilerin evlerine geri
gönderilme masraflarını karşılamaya ikna etmek
konusunda elde edilen başarı, altı ülkeden ITF
üyesi sendikaların ve ITF temsilcilerinin dâhil
oldukları küresel eylem yoluyla sağlandı.
Mürettebat, tam bir yıl boyunca, kaptanları
tarafından verilen güvencelere inandı. Ama en
sonunda yardım talep etmek için, ITF’le temasa
geçmeye karar verdiler.
O zamana kadar geçen süre içinde, özellikle son
ay boyunca ücretlerini alamamış oldukları için
umutsuzluğa kapılmış durumdaydılar. Su ve temel
erzakları azalmıştı ve çoğu zaman geminin rıhtıma
girmesine izin verilmediği için, mürettebatın dış
dünyayla olan teması çok sınırlı kalıyordu.
Mürettebatın içinde bulunduğu bu kötü durum,
çeşitli gemi kiracıları arasında yaşanan bir
anlaşmazlığın sonucuydu.
New York ve Delhi’de bulunan merkezleri
üzerinden faaliyet gösteren Grace Lines ile
bağlantılarının olduğu görülmekle birlikte, bir
elverişli bayrak gemisi olarak Swift Spindrift’in
sahiplerinin ve yöneticilerinin kimler olduğunu
tespit etmek güçtü.
ITF’in Londra merkez ofisindeki personel
tarafından koordine edilen ITF’in dünya çapındaki
ekibi, ABD’nde yerleşik ITF Koordinatörü Rick
Esopa'nın New York’taki Grace Lines yetkilileriyle
görüşmesi ve ITF’in Delhi Ofisi’nden Mahendra
Şarma'nın da şirketin Hindistan’daki temsilcileriyle
temasa geçmesiyle harekete geçti.
Ama ITF’in gösterdiği çabaların başarıya
ulaşmasında en önemli etken, sendika
temsilcilerinin yerel makamlar ve denizcilik
sendikaları ile görüşmek üzere Tripoli’ye
gönderilmeleri oldu.
ITF üyesi İspanyol sendikası ELA, Bilbao’da
yerleşik ITF Müfettişi Mohamed Arreçedi’nin
Libya’ya gitmesine izin vermeyi kabul etti. Ayrıca,
ITF’in Ürdün’ün Amman şehrindeki Bölge
Ofisi’nden Bilal Malkawi, önemli bir destek
sağlamış olan Arap Ulaştırma ve Haberleşme
İşçileri Federasyonu’nun liderleriyle temasa geçti.
Arreçedi 22 gün boyunca Tripoli’de yerel
avukatlar, gemi acenteleri ve Libyalı denizcilik
yetkilileriyle, mürettebatın ülkelerine geri
gönderilmesini sağlamak için müzakereler yürüttü.
Hatta aylar sonra ilk kez geminin rıhtıma
alınmasına onay verilmesini sağladı.
Bu sırada ITF’in Londra sekretaryası, Swift
Spindrift’in New York ve Londra’daki sahiplerini
temsil eden avukatlarla, mürettebatın ülkelerine
gönderilme masraflarını üstlenmeleri konusunda
anlaşmaya vardı.
Greve giden mürettebat
Afrikalı üyemizden yardım
aldı
Bereket adlı gemide çalışan Türk mürettebatın
haklarını alma konusundaki kararlılığı, 2009 yılının
Ekim ayında 46.540 ABD doları tutarındaki birikmiş
ücretlerini almalarını ve ülkelerine geri
gönderilmelerini sağladı. Mürettebatın elde ettiği
bu başarıda Türkiye’deki ITF Müfettişi ile ITF üyesi
Tanzanya Denizciler Sendikası (TSU) arasındaki
işbirliği de önemli bir rol oynadı.
Zanzibar’da demir atmış olan gemide çalışan 14
denizci, gemi sahibi Uzaklar Denizcilik Sanayi ve
Ticaret, Türk Müfettiş Muzaffer Civelek tarafından
ödenmemiş ücretlerle ilgili müzakereleri başlatma
girişiminin ardından, kendilerine borçlu olunan üç
aylık ücretlerini ödemeyi reddedince greve gitmeye
karar verdiler.
Şirket daha öncesinde mürettebatı, ITF’in
Kenya’daki Afrika Bölge Ofisi’yle temasa geçtikleri
için işten çıkarmakla tehdit etmişti.
Mürettebat aynı zamanda TSU’dan Abdulrahman
Çande ile temasa geçti. Çande durumu hemen yerel
liman devleti kontrolüne bildirdi. Bir teftiş yapıldı
ve gemi “mürettebatı bir ücret anlaşmazlığı
nedeniyle çalışmaya devam etmek istemediğinden
yeterli sayıda personeli bulunmadığı” gerekçesiyle
tutuklandı.
Müfettişler bu anlaşmazlık çözüme
kavuşturuluncaya kadar geminin denize
açılmasına izin verilemeyeceğini de eklediler ve
mürettebata ücretleri ödendi.
Bereket’in hareket edemez hale gelmesiyle
birlikte, gemi sahipleri en sonunda Civelek’le
görüşmeyi kabul ettiler ve birikmiş ücretlerin
ödenmesi ve gemicilerin ülkelerine geri
gönderilmeleri konularında anlaşmaya varıldı.
www.itfseafarers.org
Reuters/Abdiqani Hassan
Korsanlık
Aden Körfezi'nde Fransız kuvvetleri tarafından yakalanan
Somalili korsanlar, 2009 yılının Kasım ayında, ülkenin kuzeyinde
yer alan liman şehri Bosasso’da sevk edilirken görülüyorlar.
Fransız donanması, Hint Okyanusu’nda yakalanan 12 korsanı,
Somali’nin kuzeyinde yer alan yarı-özerk Puntland bölgesi
yetkililerine teslim etti.
Bedelini
denizciler ödüyor
Korsan saldırılarından etkilenen denizcilerin bakımını kim
üstleniyor? BRENDA KIRSCH yaşanan sorunları ele alıyor.
www.itfseafarers.org
ITF Denizciler Bülteni 2010
13
Reuters/Susana Vera
K
orsanlık yeni bir şey değil ve denizciler,
denizcilik tarihi boyunca bu tür saldırılara
karşı savunmasız oldular. Ne var ki, son
yıllarda esas olarak Aden Körfezi ve Afrika boynuzu
sularında ve hatta Hint Okyanusu’na uzanan bir
alanda tehlikeli gelişmeler yaşanıyor.
Somali’nin yasalara bağlı, varlığını bağımsız
olarak sürdürebilen bir rejim olmaktan çıkarak,
istikrarsızlaşmasıyla birlikte, korsanlık yarı özerk
Puntland bölgesinde önemli bir sektör haline geldi.
Korkunç bir yoksulluk içinde yaşayan, geleneksel
balıkçılık sektörlerinin aşırı avlanma ile tükenip
yok olduğunu gören, herhangi bir yasa ya da ceza
yargılaması sistemi tarafından yönetilmeyen
toplulukların bulunduğu ve silahın kolayca elde
edilebildiği bir yerde, korsanlık kazançlı bir iş
haline geldi.
ITF’in denizciler kolu sekreter yardımcısı John
Bainbridge durumu şöyle açıklıyor: “Somali
açıklarındaki korsanlık, Malakka Boğazı ve Güney
Çin Denizi'nde gördüğümüzden farklı bir sorun.
“Burada korsanlık bir iş – insanları rehin alarak
para kazanılan ve giderek büyüyen bir iş.”
Korsanlıkta yaşanan artış
İspanyol orkinos balıkçı teknesi Alakrana’nın mürettebatından biri (sağda), 2009 yılının Kasım ayında
Seyşeller’in Mahé adasındaki Victoria limanına vardığı sırada, bir akrabası tarafından kucaklanarak
karşılanıyor. Somalili korsanlar, Ekim ayında kaçırılmış olan Alakrana’yı serbest bıraktılar ve gemi ve
mürettebatı için 3,5 milyon Amerikan doları tutarında bir fidye ödendiği söyleniyor.
14
ITF Denizciler Bülteni 2010
Korsanlık sorunu Somalili korsanları tarafından
100 geminin kaçırılıp 500 kişinin rehin alındığı
2008 yılında, tırmanışa geçti. Konuya uluslararası
düzeyde önem verilmesine ve Aden Körfezi’nde
devriye görevi yapan çok uluslu bir deniz görev
gücünün varlığına rağmen, bölgedeki saldırıların
sayısı 2009 yılında da artmaya devam etti. Ayrıca
korsanların etkinlik alanlarını Kızıldeniz, Seyşeller
ve aşağıya, Afrika'nın doğu kıyılarında doğru
genişletme hazırlıkları yaptıklarına dair, ortaya
giderek daha fazla kanıt çıkıyor.
Uluslararası Denizcilik Bürosu (IMB) Korsanlık
Raporlama Merkezi (PRC) – dünya çapında
korsanlığı izleyen organ – 2009 yılı Eylül ayı
raporunda, dokuz ayda gerçekleşen korsan
saldırılarının 2008 yılındaki toplam saldırı sayısını
aşmış olduğunu bildirdi. Somalili korsanlar 148
saldırı gerçekleştirdiler – 97 tanesi Aden
Körfezi’nde, 47 tanesi Somali kıyıları açıklarında
ve dördü Umman açıklarında. Birçok saldırı
gemilerin yaptıkları kaçınma manevralarıyla veya
koalisyon görev gücü tarafından yapılan
müdahalelerle bertaraf edildiği halde, Somalili
korsanlar, yine de 32 gemiyi kaçırmayı ve 532
kişiyi rehin almayı başardılar. İşin en endişe verici
yanı, bu olaylar sonucunda dört denizcinin
öldürülmüş olması.
Somalili korsanlar risk almaya hazırlar, çünkü
karşılığında elde ettikleri ödül çok büyük. Lloyd's
List, NYA International’ın yan kuruluşu Group 4
Security’den Alex Kemp’in’e verdiği bilgiye
dayanarak, 2009 yılında fidye taleplerinin 5-15
milyon ABD dolarına ve üzerinde anlaşmaya varılan
ortalama fidye tutarının ise, tahmini olarak 1,5-1,7
milyon ABD dolarına çıktığını bildirdi. Gemi
kaçırma sürelerinin uzunluğu 2009 yılında
ortalama 50-80 gün ya da daha fazla oldu.
Korsan saldırıları - küresel resesyonun bu
fırsatçı suç türündeki artışı körükleyebileceğine
www.itfseafarers.org
Korsanlık
dair işaretlerle birlikte – dünyanın başka sularında
da devam etti. Güney Çin Denizi ve Malezya
sularında saldırılar sürdü. Ayrıca son iki yılda, Nijer
Deltası’nda, deniz taşımacılığına ve personele
siyasi nedenlerle, asilerin Nijerya için büyük önem
taşıyan petrol sektöründe daha fazla hak elde
etmek amacıyla düzenlendikleri saldırılara da tanık
olundu.
Bir saldırı ve adam kaçırma dalgasının ardından,
hükümetin Nijer Deltası Kurtuluş Hareketi’nin
(MEND) önderini, 2009 yılının Temmuz ayında
serbest bırakmasının sonrasında, Nijer
Deltası'ndaki sorunlar azalıyormuş gibi görünüyor.
zayıflatıcı sorun olabiliyor.
John Bainbridge şunları söylüyor: “Gemilerde
geçici ve standart dışı emek kullanıldığından,
denizciler serbest bırakıldıkları zaman, herhangi bir
sosyal yardım ya da destek alamayabileceklerinden
son derece güç bir durumda kalabiliyorlar. Bu olaylar
hakkında bayrak devletlerinden bilgi alamıyoruz ve
bu insanları izleyip, onlara destek veremiyoruz. Bu
insanların bakımı tam olarak sağlanamadığı için, bu
büyük bir sorun oluşturuyor.”
Korsanlık uzun yıllar süren bir sorun olacağa
benziyor, ama Somali’deki bu özel durumla, uzun
vadede bu ülkeye istikrarı getirecek uluslararası
önlemler aracılığıyla baş edilebilir.
Denizcileri korumak
Medyanın ilgisi korsanlar üzerinde yoğunlaşmış
durumda. Korsan saldırılarından ve kriminal
saldırılardan en fazla etkilenen taraf olan
denizcilerin mağduriyeti daha az dikkat çekiyor.
John Bainbridge, “Denizciler harcanabilir bir
kaynak değildir,” diyor. Onların özgür kalmalarını
sağlamak için bir fidye ödenmesi gerekiyorsa, o
zaman bunun yapılması gerekir. “En önemli hedef
denizcilerin güvenliğinin sağlanmasıdır.”
ITF ve ilgili sendikalar bir yandan rehin
tutulanların aileleriyle ilgilenirken, diğer yandan,
mümkün olan yerlerde, denizcileri ellerinde
tutanlarla profesyonel müzakerecilerin
uğraşmasını tercih ediyor.
Ne var ki, serbest bırakılmalarını sağlamak,
korsanlığın kurbanı olan denizcilerin zincirleme
sürüp giden sorunlarının sadece başlangıç
noktasını oluşturabiliyor. Travma sonrası stres
bozukluğu (TSSB) denizcilerin sağlıklarını, işlerini
ve kişisel ilişkilerini etkileyen, süreğen bir
ITF’in korsanlık
karşısındaki
pozisyonu
www.itfseafarers.org
Sorunu çözmek
Ancak kısa vadede, denizcilerin Somali açıklarındaki
tehlikeli sularda seyrederken tetikte olmaları
gerekecektir. Bazı çevreler, bu sularda seyrederken
gemilerde silahlı personel bulundurulmasını
istiyorlar. Bu, ITF’in tamamen reddettiği bir hareket
tarzı. John Bainbridge, “Bu, durumu daha da
kötüleştirecek ve denizciler için daha da büyük bir
risk oluşturacaktır,” diyor.
ITF, korsan saldırılarına karşı en savunmasız
gemilerin – düşük süratli, düşük fribord ve personel
sayıları yetersiz olduklarından –büyük olasılıkla
elverişli bayrak sicillerine kayıtlı olabileceklerinin
farkında. John Bainbridge, “İşte bu nedenle bunlara
ITF sözleşmelerini imzalatmaya çalışıyoruz. Aksi
halde burada denizcilere destek verecek başka
kimse yok.”
“
Gemilerde silahlı
personel
bulundurulması durumu
daha da kötüleştirecek
ve denizciler için daha da
büyük bir risk
oluşturacaktır.
”
Brenda Kirsch, Londra'da yerleşik bir serbest
gazetecidir.
Aden Körfezi’nde, Somali
kıyıları açıklarında ve şimdi de
Hint Okyanusu’nda giderek
daha geniş bir alanda büyüyen
korsanlık sorununu
değerlendiren ITF’in Denizciler
Kolu, istisnai durumlar dışında
gemilerin, bu bölgelerden
geçmemeleri gerektiğini
kararlaştırmıştır. Şu anda
saldırı riski o kadar büyük ki,
denizcileri böyle bir tehlikenin
içine sokmak, gemi sahiplerinin
denizcileri koruma ve kollama
görevlerini ihlal etmeleri
anlamına gelmektedir.
İstisnai durumlar şunlarla
bağlantılıdır:
donanma kuvvetlerinin yakın
etkin korumasına sahip olmak
veya yeterli bir donanma
refakatine sahip bir konvoyda
yer almak; veya
geminin düşük riskli olarak
sınıflandırılabilir olması ve
kanıtlanmış düzeyde koruma
önlemlerine sahip olması.
ITF ayrıca, denizcilerin
gemileri yüksek riskli alanlara
götürmeyi reddettikleri için
hiçbir zarar görmemeleri
gerektiğini düşünmektedir.
Denizciler kendilerini tehlikeye
atmayı reddetme ve gemileri
yüksek riskli bir alana
girmeden önce gemiden
ayrılma hakkına sahiptir. ITF,
bayrak devletlerini bu açıdan
denizcilerin haklarını
korumaya çağırır.
ITF, denizcilerin
silahlandırılmamaları
gerektiğine dair görüşünü
yeniden teyit eder.
Denizciler bütün denizcilik
sektörü camiasını bu pozisyonu
desteklemeye ve denizcileri
tehlikeye atmayarak,
korunmalarını sağlayacak her
türlü önlemi almayı çağırır.
Kaynak: Yukarıdaki karar
önergesi ITF’in Denizciler Kolu
tarafından, 2009 yılında,
Londra’da kabul edildi.
ITF Denizciler Bülteni 2010
15
Sessizlikten muzdarip: Danica White rehineleri
Üstte: İspanyol balıkçı teknesi
Alakrana’nın mürettebatı, Somalili
korsanların kendilerini 2009 yılının
Kasım ayında serbest bırakmasının
ardından el sallıyorlar.
“
Bir saldırının ilk
35 ila 40 dakikası,
dış dünyayı
uyarma, koruma
sağlamaya
çalışma ve
donanma görev
gücünü yardıma
çağırma zamanı
olduğundan,
kritik öneme
sahiptir.
”
16
Üç Danimarkalı denizci, 2007 yılının
Haziran ayında Somalili korsanlar
tarafından kaçırıldıkları zaman,
evlerini bir daha asla
göremeyeceklerini düşündüler.
Danimarkalı bir gemi sahibine ait
olan Danica White’ın beş kişilik
mürettebatının üyesi olan bu
denizciler için, saldırgan korsanların
elinde rehine olmak yeterince stresli
bir durumken, ülkelerinde tedavi
gördükleri sırada karşılaştıkları
sağır edici sessizlik nedeniyle
yaşadıkları stres de bundan aşağı
kalmadı.
En nihayet, 89 gün sonra serbest
bırakılmalarının ardından, bu
denizcilerin iki tanesi kaçırılmış
olmalarının bedelini, o zamandan bu
yana geçimlerini karşılayamaz hale
gelerek ödüyorlar – bir daha asla
denizde çalışmadılar; yaşadıkları
stresin etkisi bu derece büyüktü.
Danimarkalı sendika 3F’in
denizcilik işleri bölümü sekreteri
Henrik Berlau, sendikanın hâlâ
rehineler için tazminat alabilmek
için uğraştığını söylüyor. Denizciler,
genel sigorta fonundan az bir
miktarda iş kazası tazminatı
alabildiler ve sendika şirketin
peşini, olaydaki sorumluluğu ve
kaptanın korsan saldırısına izin
veren ihmalkâr tutumu nedeniyle
bırakmıyor. Sendika bugünlerde bu
olayla ilgili bir dava açmaya
hazırlanıyor.
Berlau, “Kaptan hiçbir önlem
almadı, gözcülük yapmakla
görevlendirilmiş hiç kimse yoktu ve
kaptan korsan saldırılarını önleme
konusunda Uluslararası Denizcilik
Örgütü’nün tavsiyelerine uygun
hareket etmiyordu,” diyor.
ITF Denizciler Bülteni 2010
Berlau, Danica White’ın Somali
kıyılarının yalnızca 200 mil açığında
seyreden düşük hızlı bir gemi
olduğunu belirtiyor. “Kaptanın
gemiyi ve mürettebatı koruma
konusundaki ilgisizliği büyük bir
ihmaldi ve bu onları korsanlar için
kolay bir hedef haline getirdi.”
Berlau, özellikle gemi sahibine
karşı kızgınlık duyuyor: “Şirket o
kadar kötü bir üne sahip ki,
Danimarka Denizcilik Otoritesi
olaydan bir ay önce, şirkete daha
önce vermiş olduğu uygunluk
beyanını iptal etti.” Gemi sahibinin,
“kötü bir üne ve denizcilere hiç saygı
duymayan bir sicile sahip olan, kötü
bir şirket,” olduğunu da ekliyor.
Berlau, ayrıca denizcilik sigorta
sektöründeki bir yanlışlığa da işaret
ediyor. Gemi sigortası yalnızca
mürettebatı kapsamamakla
kalmıyor – sigorta yalnızca gemiyi ve
taşıdığı yükü kapsıyor – ama aynı
zamanda, sektör bir geminin tam
hasarlı olarak kabul edilmezden
önce altı aylık bir süre geçmesini
öngören denizcilik yasasına uygun
hareket etmeyi tercih ediyor. “Bu
onlara sigorta bedelini ödemeden
önce, korsanlarla daha düşük tutarlı
bir anlaşmaya varabilmek için
pazarlık edecek zamanı veriyor.”
Berlau ayrıca gerek Danimarka
hükümetini “teröristlerle ya da
korsanlarla” pazarlık etmeme
tutumuyla iftihar etmekle – “bu
denizciler için tahammül edilemez
bir durum” – gerekse de polisi
denizcilerin ailelerine gerektiği
şekilde bilgi vermemekle suçluyor.
“Mürettebat unutulmuş olduğu
hissine kapıldı ve içinde
bulundukları kötü durumun
medyada neden yer almadığını
anlayamadılar,” diyor. “Dış işleri
bakanlığı bizden düşük bir profil
çizmemizi istedi, ancak kaptan fidye
talebinin ayrıntılarını sızdırınca, biz
de elimizdeki bilgileri kamuoyuyla
paylaştık.”
3F, mürettebatı kurtarmak için
bütün parayı ödemeyi teklif etti ama
en sonunda fidye tutarı üzerinde
anlaşmaya varıldı ve mürettebat üç
ay sonra serbest bırakıldı.
Berlau, denizcilerin altı aya varan
sürelerle rehin tutulmaları ve
çektikleri sıkıntılar karşılığında
tazminat alabilmeleri için gemicilik
sektörünün ve deniz sigortacılığının
tutumlarının değişmesi
gerektiğinden kuşku duymuyor.
Saldırıların önlenmesi
konusunda, Berlau, denizcilerin
Uluslararası Denizcilik Örgütü ve
Uluslararası Denizcilik Bürosu’nun
tavsiyelerine uymaları ve gemi
sahiplerinin, elektrikli çitler gibi,
gerekli caydırıcı önlemlere yatırım
yapmaları gerektiğini vurguluyor.
“Bir saldırının ilk 35 ila 40
dakikası, dış dünyayı uyarma,
koruma sağlamaya çalışma ve
donanma görev gücünü yardıma
çağırma zamanı olduğundan, kritik
öneme sahiptir.”
Berlau ayrıca, korkunç bir
deneyim yaşamış olsalar da,
üyelerinin ülkelerine özel bir uçakla
geri götürüldüklerini ve uzman
danışmalar tarafından tedavi
edildiklerini belirtiyor. “Bu,
Danimarka’da böyle – pekiyi ya
korsan saldırılarının kurbanı olan
Filipinlilerin durumu ne olacak?
Onlar çok daha kötü bir
durumdalar.”
www.itfseafarers.org
Reuters/Susana Vera
Liman İşçileri
ITF, denizcilere
sürekli olarak yük
elleçlememeleri
gerektiğini
hatırlatıyor. İki liman
işçisine bunun neden
bu kadar büyük
önem taşıdığını
sorduk.
Üstte: Steve Biggs (solda): limanlar tehlikeli
yerlerdir ve her liman farklı bir kargo
elleçlemede yöntemi kullanır.
www.itfseafarers.org
Söz onlarda
Steve Biggs, liman işçisi, DP World
Southampton, Unite (BK)
“
Şu anda bu işi, her ikisi de liman işçisi
olan babamın ve dedemin izinden
giderek, 15 yıldır yapıyorum. Diğer birçok liman
gibi, Southampton da oğulların, babaların ve
erkek kardeşlerin yan yana çalıştıkları, büyük bir
aile geleneğine sahiptir.
Limanda ilk çalışmaya başladığım zaman bir
çıraktım ve liman işinin tüm alanlarında
–yastıklama, yük bağlama, forklift kullanma, çekici
kullanma, liman istif taşıyıcısı kullanma ve vinç
kullanma- eğitim gördüm. Üç yıl eğitim gördükten
sonra, belirli bir vardiya düzeni ve belirli şartlar ve
koşullar çerçevesinde, çekirdek işgücünün parçası
haline geldim.
Southampton’da liman işçilerinin her vardiyada
hangi işi yapacaklarını belirleyen bir görev listesi
vardır. Çekirdek işgücünün tümü çoklu beceriye
sahiptir. Ayrıca ilk günden itibaren sağlık ve
güvenlik eğitimi alırız ve eğitim kurslarımızı
tamamlamadan ve eğitmen ekibimizden geçer not
almadan, hiçbir görevi üstlenmemize izin verilmez.
ITF Denizciler Bülteni 2010
17
Liman İşçileri
İş kayıplarına, işten çıkarmalara ve kazalarda
artışa neden olacağı için, denizcilerin liman
işçilerinin işlerini yapmamaları çok büyük önem
taşımaktadır. Limanlar çalışmak için son derece
tehlikeli yerlerdir ve her liman farklı bir yük
elleçleme yöntemi kullanır.
Bütün liman işçilerinin kendi limanlarının
benimsemiş olduğu güvenli çalışma sistemini
biliyor olmaları çok önemlidir; böylece eğitimleri ve
deneyimleriyle ele ettikleri bilgiyi ve uzmanlığı
kullanarak işlerini yapabilirler. Denizciler bizim
işimizi yapıyor olsalardı, bu, limanımızdaki liman
işçileri için bir felaket anlamına gelirdi. Bu, geçici ve
standart dışı işlerin artmasına ve yaptığımız
geleneksel işin yok olmasına neden olabilir.”
John Florio, antrepo işçisi, Patrick,
MUA, Melbourne Şubesi
“
“
”
İş kayıplarına, işten çıkarmalara ve kazalarda artışa
neden olacağı için, denizcilerin liman işçilerinin
işlerini yapmamaları çok büyük önem taşımaktadır.
18
ITF Denizciler Bülteni 2010
Burada, konteyner terminalinde, beş yıldır,
sürekli kısmi zamanlı (SKZ) işçi olarak
çalışıyorum. Ben bir kreyn operatörü lisansına,
ustabaşı kartına ve bir straddle taşıyıcı operatörü
lisansına sahibim. Ayrıca iki SKZ güvenlik
temsilcisinden biriyim. Bir temsilci olabilmek için
beş günlük, devlet tarafından onaylanmış olan bir
Güvenli Çalışma delege kursu almak zorundayız.
Liman işçilerinin, liman işçilerine ait işleri
yapmaları işte bu nedenle önem taşımaktadır. Bu,
bizim işimiz. Bizler bu işi yapmak üzere eğitildik.
Birkaç gün önce, burada bir gemi - MSC Krittika yük bağlama işi yapılmadan denize açıldı. Bu, liman
işçileri, denizciler ve limanı ve bu çevreyi kullanan
diğer insanlar için tehlike oluşturan bir durumdur.
Lashing ekibimiz gemide son kilitleri bağlamak
üzere hazır bulunuyordu ve onlara gemi denize
açılmakta olduğu için, inmeleri talimatı verildi.
Sonuç olarak insanların yaşamları tehlike altında
kalıyor. Römorkörün gemiyi birden bire, şiddetli bir
biçimde çekmesi durumunda, kutular düşebilir.
Kutular suya, iskeleye ya da rıhtımdaki gezi
teknelerinin üzerine düşebilir.
Çok sayıda risk söz konusudur. Mart ayında
(2009) denizde büyük dalgaların oluşmasıyla
Pacific Venturer’ın amonyum nitrat
konteynerlerinin düşüp, geminin cidarında bir delik
açmasında ve 30 ton ağır yakıtın 20 kilometrelik bir
alanda sahilimize vurmasında olduğu gibi, bir çevre
felaketiyle de karşılaşabilirsiniz.
Bağlama işini limanda yapmak – açıkta,
okyanusta yapmak şöyle dursun- yeterince
kötüdür. Gemi hareket ederken üç büyük demir dev
çubuğun yukarıya kaldırılması sırasında yaşanan
denge sorunları inanılmaz boyutlardadır. Denizciler
zor bir iş yapıyorlar; gelin onların işini daha da
zorlaştırmayalım. Liman işçileri işlerini yapmak
istiyorlar ve biz işimizi güvenli bir biçimde yapmak
istiyoruz.”
www.itfseafarers.org
8 sayfalık çek-al rehberiniz
Fotoğraflar: Patrice Terraz
İletişim
bilgileri ve
tavsiyeler
International Labour Organisation/M Crozet
İmzalamadan önce dikkatle bakın: ITF’in denizde çalışmak
için bir iş sözleşmesi imzalama konusunda tavsiyeleri
Denizde uygun istihdam koşullarını en iyi şekilde güvence altına alacak olan tek şey, ITF onaylı bir
toplu iş sözleşmesini imzalamaktır. Bunun mümkün olmadığı durumlar için, size bir kontrol listesi
sunuyoruz.
Q
A
A
Yazılı bir sözleşme olmadan gemide
çalışmaya başlamayın.
Asla boş bir sözleşmeyi ya da sizi
bağlayan, açıkça belirtilmemiş ya da
aşina olmadığınız herhangi bir koşul içeren bir
sözleşmeyi imzalamayın.
İmzaladığınız sözleşmenin bir Toplu İş
Sözleşmesine (TİS) atıfta bulunup
bulunmadığını kontrol edin. Eğer bulunuyorsa,
TİS’in içerdiği koşulları tam olarak anladığınızdan
emin olun ve sözleşmenizle birlikte TİS’in bir
kopyasını saklayın.
A
A
A
Sözleşmenin süresinin açıkça belirtilmiş
olduğundan emin olun.
Sözleşme süresi içinde sadece geminin
sahibinin takdir yetkisini kullanarak tek
yanlı olarak değişikler yapmasına izin veren bir
sözleşmeyi imzalamayın. Sözleşme süresi içinde
herhangi bir değişiklik ancak tarafların karşılıklı
rızası ile yapılabilmeli.
Her zaman için sözleşmenin ödenecek
temel ücreti açıkça belirttiğinden ve temel
çalışma saatlerinin açıkça tanımlandığından
(örneğin haftada 40, 44 ya da 48 gibi) emin olun.
Uluslararası Çalışma Örgütü, temel haftalık
çalışma süresinin azami 48 saat olabileceğini
(ayda 208 saat) belirtmektedir.
A
Sözleşmenin fazla mesainin nasıl ve
hangi oran üzerinden ödeneceğini açıkça
öngördüğünden emin olun. Temel çalışma
A
süresinin üzerinde çalışılan bütün saatler için
düz bir saatlik ücret ödenmesi söz konusu
olabilir. Ya da ayda garanti edilmiş belirli
miktarda fazla mesai süresi için aylık sabit bir
tutar söz konusu olabilir. Bu durumda garanti
edilmiş fazla mesainin üzerinde çalışılacak her
saat için verilecek ücret açıkça belirtilmelidir. ILO
bütün fazla çalışmalarda ücretin asgari olarak
normal saat ücretinin 1,25 ile çarpılarak
ödenmesi gerektiğini belirtiyor.
Sözleşmede her ay için kaç gün ücretli izin
hakkına sahip olduğunuzun açıkça
belirtildiğinden emin olun. ILO ücretli iznin yılda
30 günden az olamayacağını belirtiyor (her
takvim ayı için 2,5 gün).
A
Sözleşmede temel ücretin, fazla mesai
ödemelerinin ve izinlerin açıkça ve ayrı
kalemler halinde belirtildiğinden emin olun.
A
Çalışacağınız gemiye gitmek için ya da
ülkenize geri gönderilmeniz için yapılacak
harcamaların herhangi bir bölümünü ödemeniz
gerektiğine dair herhangi bir hüküm içeren bir
sözleşmeyi asla imzalamayın.
A
Gemi sahibinin ücretinizin herhangi bir
bölümünü vermemesine ya da içeride
tutmasına izin veren bir sözleşmeyi imzalamayın.
Her takvim ayının sonunda, hak ettiğiniz ücretin
size tam olarak ödenmesi hakkına sahip olmanız
gerekir.
A
Bireysel iş sözleşmesinin her zaman kimi
ek hakları içermeyebileceğinin farkında
olun. Dolayısıyla aşağıdaki durumlarda ne kadar
A
tazminat ödeneceği konusunda (tercihen yazılı
sözleşme ya da sözleşme hükmünde bir belge
şeklinde) bir teyit almaya çalışmanız gerekir:
Sözleşme döneminde hastalık ya da
yaralanma halinde
Ölüm halinde (en yakın akrabaya ödenecek
tutar)
Geminin kaybolması halinde
Geminin kaybolması nedeniyle bireysel
kayıplar yaşanması halinde
Sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi
halinde.
Bir sendikaya üye olma, temasa geçme,
danışma ya da kendi tercihinizle
belirlediğiniz bir sendika tarafından temsil
edilme hakkınızı kısıtlayan bir sözleşmeyi
imzalamayın.
A
Size imzaladığınız sözleşmenin bir
kopyasının verilmesini sağlayın ve bu
kopyayı saklayın.
A
Sözleşmenizde ülkenize geri gönderilme
masraflarınızın karşılanacağının
belirttiğinden emin olun.
A
Sözleşmenizi feshetmeden önce gemi
sahibinin size ne kadar ihbar süresi
tanıması gerektiği dâhil, iş sözleşmenizin fesih
koşullarını kontrol edin.
A
Şunu unutmayın… içerdiği koşullar her ne
olursa olsun, gönüllü olarak imzaladığınız
herhangi bir sözleşme/anlaşma, yargı önünde
çoğu durumda yasal açıdan bağlayıcı
sayılacaktır.
A
ITF Müfettişleri
MERKEZ
49/60 Borough Road, London
SE1 1DR, United Kingdom
Tel: +44(0)20 7403 2733
Faks: +44(0)20 7357 7871
Teleks: 051 8811397 ITF LDN G
E-posta: [email protected]
Web sitesi: www.itfglobal.org
AFRİKA BÖLGE OFİSİ
PO Box 66540, Nairobi, Kenya
Tel: +254(0)20 444 80 19
Faks : +254(0)20 444 80 20
E-posta: [email protected]
AFRİKA FRANSIZCA OFİSİ
1036 Avenue Dimbdolobsom,
3rd floor ex immeuble CEAO,
11 BP 832, Ouagadougou,
Burkina Faso
Tel: +226(0)50 30 19 79
Faks : +226(o)50 33 31 01
E-posta: [email protected]
ARAP DÜNYASI OFİSİ
PO Box 925875, Amman 11190,
Jordan
Tel/Faks: +962(0)6 569 94 48
E-posta: [email protected]
ASYA/PASİFİK BÖLGE OFİSİ
Tamachi Kotsu Building 3-2-22,
Shibaura, Minato-ku, Tokyo
108-0023, Japan
Tel: +81(0)3 3798 2770
Faks : +81(0)3 3769 4471
E-posta: [email protected]
ASYA ALT-BÖLGE OFİSİ
12D College Lane, New Delhi
110001, India
Tel: +91(0)11 2335 4408/7423
Faks : +91(0)11 2335 4407
E-posta: [email protected]
AVRUPA BÖLGE OFİSİ
European Transport Workers’
Federation (ETF), Galerie Agora,
Rue du Marché aux Herbes 105,
Boîte 11, B-1000 Brussels,
Belgium
Tel: +32(0)2 285 4660
Faks : +32(0)2 280 0817
E-posta: [email protected]
AVRUPA ALT-BÖLGE OFİSİ
21/1 Sadovaya Spasskaya, Office
729, 107217 Moscow, Russia
Tel: +7 495 782 0468
Faks : +7 095 782 0573
E-posta: [email protected]
Web sitesi: www.itf.ru
AMERİKA KITALARI BÖLGE OFİSİ
Avenida Rio Branco 26-11 Andar,
CEP 20090-001 Centro, Rio de
Janeiro, Brazil
Tel: +55(0)21 2223 0410/2233
2812
Faks : +55(0)21 2283 0314
E-posta: [email protected]
Web sitesi: www.itf-americas.org
Yardıma ihtiyacınız varsa ve bir elverişli bayrak gemisinde
ya da sendikal sözleşmesi olmayan bir yabancı bayraklı
gemide çalışıyorsanız, müfettişlerimizden biri ile temasa
geçin. Eğer bir müfettişe ulaşamıyorsanız, ITF merkez
ofisinde Eylem Birimi (Actions Unit) veya size en yakın
ITF ofisi ile temas edin (bkz. Soldaki kutu).
ALMANYA
Bremen
Susan Linderkamp
Tel: +49(0)421 330 3333
Faks: +49(0)421 330 3366
Cep telefonu: +49(0)151 1266 6006
E-posta: [email protected]
Hamburg
Ulf Christiansen
Tel: +49(0)40 2800 6811
Faks: +49(0)40 2800 6822
Cep telefonu: +49(0)171 641 2694
E-posta: [email protected]
Rostock
Hartmut Kruse
Tel: +49(0)381 670 0046
Faks: +49(0)381 670 0047
Cep telefonu: +49(0)171 641 2691
E-posta: [email protected]
AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ
Baltimore
Arthur Petitpas
Tel: +1(0)410 882 3977
Faks: +1(0)410 882 1976
Cep telefonu: +1(0)443 562 3110
E-posta: [email protected]
Houston
Shwe Tun Aung
Tel: +1(0)713 659 5152
Faks: +1(0)713 650 8629
Cep telefonu: +1(0)713 447 0438
E-posta: [email protected]
Los Angeles
Stefan Mueller-Dombois
Tel: +1(0)562 493 8714
Faks: +1(0)562 493 7190
Cep telefonu: +1(0)562 673 9786
E-posta: [email protected]
Miami
Hans Saurenmann
Tel: +1(0)321 783 8876
Faks: +1(0)321 783 2821
Cep telefonu: +1(0)305 360 3279
E-posta: [email protected]
Morehead City
Tony Sacco
Tel/Faks: +1(0)252 726 9796
Cep telefonu: +1(0)252 646 2093
E-posta: [email protected]
New Orleans
Dwayne Boudreaux*
Tel: +1(0)504 581 3196 (ext 7)
Faks: +1(0)504 568 9996
Cep telefonu: +1(0)504 442 1556
E-posta: [email protected]
New York
Enrico Esopa*
Tel: +1(0)718 499 6600 (ext 240)
Fax: +1(0)718 832 8870
Cep telefonu: +1(0)201 417 2805
E-posta: [email protected]
Portland
Martin Larson
Faks: +1(0)503 286 1223
Cep telefonu: +1(0)503 347 7775
E-posta: [email protected]
Porto Riko
Porto Riko için ayrıca oluşturulmuş olan
dizine bakın
Seattle
Lila Smith
Tel: +1(0)206 533 0995
Faks: +1(0)206 533 0996
Cep telefonu: +1(0)206 818 1195
E-posta: [email protected]
Jeff Engels*
Tel: +1(0)206 633 1614
Faks: +1(0)206 675 1614
Cep telefonu: +1(0)206 331 2134
E-posta: [email protected]
Tampa
Tony Sasso
Tel: +1(0)321 784 0686
Faks: +1(0)321 784 0522
Cep telefonu: +1(0)321 258 8217
E-posta: [email protected]
DANİMARKA
Kopenhag
Morten Bach
Tel: +45(0)33 36 13 97
Faks: +45(0)33 91 13 97
Cep telefonu: +45(0)21 64 95 62
E-posta: [email protected]
ARJANTİN
Buenos Aires
Rodolfo Vidal
Tel/Faks: +54(0)341 425 6695
Cep telefonu: +54(0)911 4414 5911
E-posta: [email protected]
Rosario
Roberto Jorge Alarcón*
Tel/Faks: +54(0)11 4331 4043
Cep telefonu: +54(0)911 4414 5687
E-posta: [email protected]
AVUSTRALYA
Fremantle
Keith McCorriston
Tel: +61(0)8 9335 0500
Faks: +61(0)8 9335 0510
Cep telefonu: +61(0)422 014 861
E-posta: [email protected]
Melbourne
Matt Purcell
Tel: +61(0)3 9329 5477
Faks: +61(0)3 9328 1682
Cep telefonu: +61(0)418 387 966
E-posta: [email protected]
Sydney
Dean Summers*
Tel: +61(0)2 9267 9134
Faks: +61(0)2 9267 4426
Cep telefonu: +61(0)419 934 648
E-posta: [email protected]
Townsville
Graham Bragg
Tel: +61(0)7 4771 4311
Faks: +61(0)7 4721 2459
Cep telefonu: +61(0)419 652 718
E-posta: [email protected]
ESTONYA
Tallinn
Jaanus Kulv
Tel/Faks: +372(0)61 16 390
Cep telefonu: +372(0)52 37 907
E-posta: [email protected]
FİLİPİNLER
Cebu City
Joselito O Pedaria
Tel: +63(0)32 256 16 72
Faks: +63(0)32 253 25 31
Cep telefonu: +63(0)920 970 0168
E-posta: [email protected]
Manila
Rodrigo Aguinaldo
Tel: +63(0)2 536 82 87
Faks: +63(0)2 536 82 86
Cep telefonu: +63(0)917 811 1763
E-posta: [email protected]
GÜNEY AFRİKA
Cape Town
Cassiem Augustus
Tel: +27(0)21 461 9410
Faks : +27(0)21 462 1299
Cep telefonu: +27(0)82 773 6366
E-posta: [email protected]
Durban
Sprite Zungu*
Tel/Faks: +27(0)31 706 1433
Cep telefonu: +27(0)82 773 6367
E-posta: [email protected]
HIRVATİSTAN
Dubrovnik
Vladimir Glavocic
Tel: +385(0)20 418 992
Faks: +385(0)20 418 993
Cep telefonu: +385(0)98 244 872
E-posta: [email protected]
Rijeka
Predrag Brazzoduro*
Tel: +385(0)51 325 343
Faks: +385(0)51 213 673
Cep telefonu: +385(0)98 211 960
E-posta: [email protected]
Sibenik
Milko Kronja
Tel: +385(0)22 200 320
Faks: +385(0)22 200 321
Cep telefonu: +385(0)98 336 590
E-posta: [email protected]
HİNDİSTAN
Kalküta
Chinmoy Roy
Tel: +91(0)332 459 7598
Faks: +91(0)332 459 6184
Cep telefonu: +91(0)98300 43094
E-posta: [email protected]
Çennai
K Sree Kumar
Tel: +91(0)44 2522 3539
Faks: +91(0)44 2526 3343
Cep telefonu: +91(0)44 93 8100 1311
E-posta: [email protected]
Haldia
Narain Adhikary
Tel: +91(0)332 425 2203
Faks: +91(0)332 425 3577
Cep telefonu: +91(0)94345 17316
E-posta: [email protected]
Koçi
Thomas Sebastian
Tel: +91(0)484 233 8249 / 8476
Faks: +91(0)484 266 9468
Cep telefonu: +91(0)98950 48607
E-posta: [email protected]
Mumbai
Kersi Parekh
Tel: +91(0)22 2261 6951 / 6952
Faks: +91(0)22 2265 9087
Cep telefonu: +91(0)98205 04971
E-posta: [email protected]
Hashim Sulaiman
Tel: +91(0)22 2261 8368 / 8369
Faks: +91(0)22 2261 5929
Cep telefonu: +91(0)9819 969905
E-posta: [email protected]
Tuticorin
DM Stephen Fernando
Tel: +91(0)461 2326 519 / 2339 195
Faks: +91(0)461 2311 668
Cep telefonu: +91(0)94431 59137
E-posta: [email protected]
Visakhapatnam
BV Ratnam
Tel: +91(0)891 2502 695 / 2552 592
Faks: +91(0)891 2502 695
Cep telefonu: +91(0)98481 98025
E-posta: [email protected]
Q
BELÇİKA
Antwerp
Joris De Hert*
Tel: +32(0)3 224 3413
Faks : +32(0)3 224 3449
Cep telefonu: +32(0)474 842 547
E-posta: [email protected]
Marc Van Noten
Tel: +32(0)3 224 3419
Faks : +32(0)3 224 3449
Cep telefonu: +32(0)475 775 700
E-posta: [email protected]
Zeebrugge
Christian Roos
Tel: +32(0)2 549 1103
Faks : +32(0)2 549 1104
Cep telefonu: +32(0)486 123 890
E-posta: [email protected]
BREZİLYA
Paranaguá
Ali Zini
Tel/ Faks: +55(0)41 3422 0703
Cep telefonu: +55(0)41 9998 0008
E-posta: [email protected]
Rio de Janeiro
Luiz de Lima*
Tel: +55(0)21 2516 4301
Faks : +55(0)21 2233 9280
Cep telefonu: +55(0)22 9423 5315
E-posta: [email protected]
Santos
Renialdo de Freitas
Tel/Faks: +55(0)13 3232 2373
Cep telefonu: +55(0)13 9761 0611
E-posta: [email protected]
FİNLANDİYA
Helsinki
Simo Nurmi*
Tel: +358(0)9 615 202 55
Faks: +358(0)9 615 202 27
Cep telefonu: +358(0)40 580 3246
E-posta: [email protected]
Kenneth Bengts
Tel: +358(0)9 615 202 58
Faks: +358(0)9 615 202 27
Cep telefonu: +358(0)40 455 1229
E-posta: [email protected]
Ilpo Minkkinen
Tel: +358 (0)9 615 202 53
Faks: +358 (0)9 615 202 27
Cep telefonu: +358 (0)40 728 6932
E-posta: [email protected]
Turku
Jan Örn
Tel: +358(0)9 613 110
Faks: +358(0)9 739 287
Cep telefonu: +358(0)40 523 3386
E-posta: [email protected]
FRANSA
Dunkirk
Pascal Pouille
Tel: +33(0)3 28 66 45 24
Faks: +33(0)3 28 21 45 71
Cep telefonu: +33(0)6 80 23 95 86
E-posta: [email protected]
Le Havre
François Caillou*
Tel: +33(0)2 35 26 63 73
Faks: +33(0)2 35 24 14 36
Cep telefonu: +33(0)6 08 94 87 94
E-posta: [email protected]
Marsilya
Yves Reynaud
Tel: +33(0)4 91 54 99 37
Faks: +33(0)4 91 33 22 75
Cep telefonu: +33(0)6 07 68 16 34
E-posta: [email protected]
St Nazaire
Geoffroy Lamade
Tel: +33(0)2 40 22 54 62
Faks: +33(0)2 40 22 70 36
Cep telefonu: +33(0)6 60 30 12 70
E-posta: [email protected]
Sète
Stéphanie Danjou
Tel/Faks: +33(0)4 67 43 75 18
Cep telefonu: +33(0)6 27 51 35 78
E-posta: [email protected]
HOLLANDA
Delfzijl
Ruud Touwen*
Tel: +31(0)10 215 1166
Faks: +31(0)10 423 3933
Cep telefonu: +31(0)65 331 5072
E-posta: [email protected]
Devamı haritanın arkasında
ITF
Bütün dünyada
denizcilere yardımcı
oluyor
Uluslararası Taşıma
Reykjavik
+354(0)551 1915 U
İZ
avrupa alt-bö
R
kan
bk
itf merkezi
Vancouver +1(0)604 251 7174
U
Hamilton +1(0)905 227 5212 Montreal +1(0)514 931 7859
Seattle U
U Halifax +1(0)902 455 9327
U U
+1(0)206 533 0995
R
Rb
avrupa bölge ofisi (etf)
abd
Portland U
+1(0)503 286 1223
U New York +1(0)718 499 6600 (ext 240)
tr
U Baltimore +1(0)410 882 3977
Los Angeles U
+1(0)562 493 8714
New Orleans
U Morehead City +1(0)252 726 9796
+1(0)504 581 3196
Houston U
U
+1(0)713
TampaU
659 5152
+1(0)321 UMiami
784 0686 +1(0)321 783 8876
mek
Hayfa
+972(0)4 852 4289
U
il
Port Said U R
+20(0)66 322 3131 hkj arap düny
e
Las Palmas
+34(0)928 467 630 U
et
Manzanillo
+52(0)314 332 8834 U
U
Veracruz
+52(0)229 932 1367
U San Juan +1787(0)783 1755
pr
bf R
U Cartagena +57(0)5 666 4802
afrika fransizca ofisi
njr
ko
Lagos U
+234(0)1 793 6150
ken
afrika bölge ofisi
R
ITF MERKEZİ
londra
+44 (0)20 7403 2733
br
amerika kitalari bölge ofisi
Santos
+55(0)13 3232 2373U RU Rio de Janeiro +55(0)21 2516 4301
U
Paranaguá +55(0)41 3422 0703
AMERİKA KITALARI BÖLGE OFİSİ
rio de janeiro
+55 (0)21 2223 0410
AVRUPA BÖLGE OFİSİ
brüksel
+32 (0)2 285 4660
ar
Valparaiso U
+56(0)32 221 7727
ŞİLİ
Rosario +54(0)11 4331 4043
U
U Buenos Aires
+54(0)341 425 6695
ga
Cape TownU
+27(0)21 461 9410
U Durban
+27(0)31 706 1433
AVRUPA ALT-BÖLGE OFİSİ
moskova
+7 495 782 0468
ITF Müfettişlerinin iletişim bilgilerinin detaylı listesine şu adresten ulaşabilirsiniz: www.itfglobal.org/seafarers/
Müfettişleri
Q
Q
Q
İS
FİN
n
Gävle Turku
U Sen Petersburg
U Oslo
U U
U
U Stockholm U Helsinki
Tallinn
Porsgrunn
U
U Götenburg
est
U
rus
U
Aberdeen U Stavanger
lv URiga
Helsingborg
dk U
Kaliningrad
South Shields Kopenhag
U
Urus
Liverpool U
Rostock
Hamburg
U Gdynia
İRL U U
Delfzijl U U U USzczecin
Dublin bk
Bremen
hl U
pl
BristolU Tilbury U Rotterdam
U UZeebrugge
U U
b Antwerp
ukr
Dunkirk
a
Le HavreU
Odessa
Novorossiysk
U
USt Nazaire
U
Bergen
cılık İşçileri Federasyonu
f
Vigo U
Lizbon
U
Bilbao U
p
İSP
Trieste
ro
hr
RavennaUURijeka
Genoa
U
Sibenik
U
U
Marsilya
U İ
U Dubrovnik
Sète U U Livorno
U
Barselona Napoli U
U Taranto
U Konstanta
U Istanbul
tr
yu
PalermoU
rus
lge ofisi
Vladivostock
+7(0)423 251 2485
U
Çiba +81(0)50 1291 7326
asya/pasifik bölge ofisi
RUTokyo +81(0)35 410 8330
j UU
Seul +82(0)2 716 2764
Yokohama +81(0)45 451 5585
UU
UOsaka +81(0)66 612 1004
Inchon rok
U
email: [email protected] Pusan
+82(0)51 469 0401/0294
asi ofisi
asya alt-bölge ofisi
R
U
Mumbai
+91(0)22 2261 6951
Keelung
+886(0)2251 50302 U
tay
Kalküta +91(0)332 459 7598
UTaichung
U
+886(0)2658 4514
U Haldia +91(0)332 425 2203
HİN
UVisakhapatnam
+91(0)891 2502 695
Çennai +91(0)44 2522 3539
U
Tuticorin
Koçi U +91(0)461 2326 519
+9(0)484 233 8249 U
U Kolombo
+94(0)11 243 8326
U Pire
Aberdeen
+44(0)1224 582 688
Marsilya
+33(0)4 91 54 99 37
Antwerp +32(0)3 224 3413
Napoli +39(0)81 26 50 21
Barselona
+34(0)93 481 2766
Novorossiysk
+7(0)861 761 2556
Bergen +47(0)55 230 059
Odessa +380(0)482 429 901
Bilbao +34(0)94 493 5659
Oslo +47(0)22 825 835
Bremen +49(0)421 330 3333
Palermo +39(0)91 32 17 45
Bristol +44(0)151 427 3668
Pire +30(0)210 411 6610
Delfzijl +31(0)10 215 1166
Porsgrunn
+47(0)35 548 240
Dublin +353(0)1 874 3735
U Manila +63(0)2 536 82 87
Dubrovnik
+385(0)20 418 992
U Cebu City +63(0)32 256 16 72
flp
Rijeka +385(0)51 325 343
Gävle +46(0)10 480 30 00
Rostock
+49(0)381 670 0046
Genoa +39(0)10 25 18 675
Götenburg
+46(0)10 480 31 14
Hamburg
+49(0)40 2800 6811
U Townsville
+61(0)7 4771 4311
AFRİKA BÖLGE OFİSİ
nairobi
+254 (0)20 444 80 19
AFRİKA FRANSIZCA OFİSİ
ouagadougou
+226 (0)50 30 19 79
avs
Fremantle
+61(0)8 9335 0500 U
U Sydney +61(0)2 9267 9134
ASYA/PASİFİK BÖLGE OFİSİ
tokyo
+81 (0)3 3798 2770
Melbourne
+61(0)3 9329 5477 U
yz
ASYA ALT-BÖLGE OFİSİ
yeni delhi
+91 (0)11 2335 4408/7423
/msg-contacts.cfm
Wellington
+64(0)4 801 7613 U
Riga +371(0)7 073 436
Dunkirk
+33(0)3 28 66 45 24
Gdynia
+48(0)58 661 60 96
ARAP DÜNYASI OFİSİ
amman
+962 (0)6 569 94 48
Ravenna
+39(0)54 44 23 842
Rotterdam
+31(0)10 215 1166
Sen Nazaire
+33(0)2 40 22 54 62
Sen Petersburg
+7(0)812 718 6380
Sète +33(0)4 67 43 75 18
Helsingborg
+46(0)31 42 95 31
Sibenik +385(0)22 200 320
Helsinki
+358(0)9 615 202 55
South Shields
+44(0)191 455 1308
İstanbul +90(0)216 347 3771
Stavanger +47(0)51 840 549
Kaliningrad
+7(0)401 265 6840
Stockholm
+46(0)8 791 4100
Konstanta
+40(0)241 618 587
Szczecin +48(0)91 423 97 07
Tallinn +372(0)61 16 390
Kopenhag
+45(0)33 36 13 97
Taranto +39(0)99 47 07 555
Le Havre
+33(0)2 35 26 63 73
Tilbury +44(0)20 8989 6677
Liverpool
+44(0)151 639 8454
Turku +358(0)9 613 110
Livorno +39(0)58 60 72 379
Vigo +34(0)986 221 177
Lizbon +351 (0)21 391 8150
Zeebrugge +32(0)2 549 1103
Trieste +39(0)40 37 21 832
ITF Müfettişleri
Rotterdam
Debbie Klein
Tel: +31(0)10 215 1166
Faks: +31(0)10 423 3933
Cep telefonu: +31(0)65 318 2734
E-posta: [email protected]
Aswin Noordermeer
Tel: +31(0)10 215 1166
Faks: +31(0)10 423 3933
Cep telefonu: +31(0)65 333 7522
E-posta: [email protected]
İNGİLTERE (BÜYÜK BRİTANYA)
Aberdeen
Norrie McVicar*
Tel: +44(0)1224 582 688
Faks: +44(0)1224 584 165
Cep telefonu: +44(0)7768 652 257
E-posta: [email protected]
Bristol
Bill Anderson
Tel/Faks: +44(0)151 427 3668
Cep telefonu: +44(0)7876 794 914
E-posta: [email protected]
Liverpool
Tommy Molloy
Tel: +44(0)151 639 8454
Faks: +44(0)151 346 8801
Cep telefonu: +44(0)7764 182 768
E-posta: [email protected]
South Shields
Neil Keith
Tel: +44(0)191 455 1308 / 1224 582 688
Faks: +44(0)191 456 1309
Cep telefonu: +44(0)7748 841 939
E-posta: [email protected]
Tilbury
Chris Jones
Tel: +44(0)20 8989 6677
Faks: +44(0)20 8530 1015
Cep telefonu: +44(0)7921 022 600
E-posta: [email protected]
Götenburg
Göran Larsson
Tel: +46(0)10 480 31 14
Faks: +46(0)31 13 56 77
Cep telefonu: +46(0)70 626 77 88
E-posta: [email protected]
Göran Nilsson
Tel: +46(0)10 480 31 21
Faks: +46(0)31 13 56 77
Cep telefonu: +46(0)76 100 65 12
E-posta: [email protected]
Helsingborg
Sven Save
Tel: +46(0)31 42 95 31
Faks: +46(0)31 42 95 01
Cep telefonu: +46(0)70 57 49 713
E-posta: [email protected]
Stockholm
Carl Tauson*
Tel: +46(0)8 791 4100
Faks: +46(0)8 212 595
Cep telefonu: +46(0)70 59 26 896
E-posta: [email protected]
Annica Barning
Tel: +46(0)8 454 8405
Faks: +46(0)8 411 6940
Cep telefonu: +46(0)70 57 49 714
E-posta: [email protected]
İTALYA
Cenova
Francesco Di Fiore
Tel: +39(0)10 25 18 675
Faks: +39(0)10 25 18 683
Cep telefonu: +39(0)331 670 8367
E-posta: [email protected]
Piero Luigi Re
Tel: +39(0)10 25 18 675
Faks: +39(0)10 25 18 683
Cep telefonu: +39(0)335 707 0988
E-posta: [email protected]
Leghorn/Livorno
Bruno Nazzarri
Tel: +39(0)58 60 72 379
Faks: +39(0)58 68 96 178
Cep telefonu: +39(0)335 612 9643
E-posta: [email protected]
Napoli
Paolo Serretiello
Tel: +39(0)81 26 50 21
Faks: +39(0)81 56 30 907
Cep telefonu: +39(0)335 482 706
E-posta: [email protected]
Palermo
Francesco Saitta
Tel/Faks: +39(0)91 32 17 45
Cep telefonu: +39(0)338 698 4978
E-posta: [email protected]
Ravenna
Giovanni Olivieri*
Tel: +39(0)54 44 23 842
Faks: +39(0)54 45 91 852
Cep telefonu: +39(0)335 526 8464
E-posta: [email protected]
Taranto
Gianbattista Leoncini
Tel/Faks: +39(0)99 47 07 555
Cep telefonu: +39(0)335 482 703
E-posta: [email protected]
Trieste
Paolo Siligato
Tel/Faks:+39(0)40 37 21 832
Cep telefonu: +39(0)348 445 4343
E-posta: [email protected]
Tokyo
Shoji Yamashita*
Tel: +81(0)35 410 8330
Faks: +81(0)35 410 8336
Cep telefonu: +81(0)90 3406 3035
E-posta: [email protected]
Yokohama
Fusao Ohori
Tel: +81(0)45 451 5585
Faks: +81(0)45 451 5584
Cep telefonu: +81(0)90 6949 5469
E-posta: [email protected]
KANADA
Halifax
Gerard Bradbury
Tel: +1(0)902 455 9327
Faks: +1(0)902 454 9473
Cep telefonu: +1(0)902 441 2195
E-posta: [email protected]
Hamilton
Mike Given
Tel: +1(0)905 227 5212
Faks: +1(0)905 227 0130
Cep telefonu: +1(0)905 933 0544
E-posta: [email protected]
Montreal
Patrice Caron
Tel: +1(0)514 931 7859
Faks: +1(0)514 931 0399
Cep telefonu: +1(0)514 234 9962
E-posta: [email protected]
Vancouver
Peter Lahay*
Tel: +1(0)604 251 7174
Faks: +1(0)604 251 7241
Cep telefonu: +1(0)604 418 0345
E-posta: [email protected]
Q
İRLANDA
Dublin
Ken Fleming
Tel: +353(0)1 874 3735
Faks: +353(0)1 874 3740
Cep telefonu: +353(0)87 647 8636
E-posta: [email protected]
İSPANYA
Barselona
Joan Mas García
Tel: +34(0)93 481 2766
Faks: +34(0)93 298 2179
Cep telefonu: +34(0)629 302 503
E-posta: [email protected]
Bilbao
Mohamed Arrachedi
Tel: +34(0)94 493 5659
Faks: +34(0)94 493 6296
Cep telefonu: +34(0)629 419 007
E-posta: [email protected]
Las Palmas
Victor Conde
Tel: +34(0)928 467 630
Faks: +34(0)928 465 547
Cep telefonu: +34(0)676 057 807
E-posta: [email protected]
Vigo
Luz Baz
Tel/Faks: +34(0)986 221 177
Cep telefonu: +34(0)660 682 164
E-posta: [email protected]
İSRAİL
Hayfa
Michael Shwartzman
Tel: +972(0)4 852 4289
Faks: +972(0)4 852 4288
Cep telefonu: +972(0)544 699 282
E-posta:
[email protected]
İSVEÇ
Gävle
Peter Lövkvist
Tel: +46(0)10 480 30 00
Faks: +46(0)87 23 18 03
Cep telefonu: +46(0)70 626 77 89
E-posta: [email protected]
İZLANDA
Reykjavik
Jónas Gardarsson
Tel: +354(0)551 1915
Faks: +354(0)552 5215
Cep telefonu: +354(0)892 7922
E-posta: [email protected]
JAPONYA
Çiba
Shigeru Fujiki
Tel: +81(0)50 1291 7326
Faks: +81(0)3 3733 2627
Cep telefonu: +81(0)90 9826 9411
E-posta: [email protected]
Osaka
Mash Taguchi
Tel: +81(0)66 612 1004 / 4300
Faks: +81(0)66 612 7400
Cep telefonu: +81(0)90 7198 6721
E-posta: [email protected]
KOLOMBİYA
Cartagena
Miguel Sánchez
Tel: +57(0)5 666 4802
Faks: +57(0)5 658 3496
Cep telefonu: +57(0)3 10 657 3399
E-posta: [email protected]
KORE
Inchon
Jang Kyoung-Woo
E-posta: [email protected]
Pusan
Sang Gi Gim
Tel: +82(0)51 469 0401 / 0294
Faks: +82(0)51 464 2762
Cep telefonu: +82(0)10 3585 2401
E-posta: [email protected]
Bae Jung Ho
Tel: +82(0)51 463 4828
Faks: +82(0)51 464 8423
Cep telefonu: +82(0)10 3832 4628
E-posta: [email protected]
Seul
Hye Kyung Kim*
Tel: +82(0)2 716 2764
Faks: +82(0)2 702 2271
Cep telefonu: +82(0)10 5441 1232
E-posta: [email protected]
MISIR
Port Said
Talaat Elseify
Tel/Faks: +20(0)66 322 3131
Cep telefonu: +20(0)10 163 8402
E-posta: [email protected]
LETONYA
Riga
Norbert Petrovskis
Tel: +371(0)7 073 436
Faks: +371(0)7 383 577
Cep telefonu: +371(0)29 215 136
E-posta: [email protected]
MEKSİKA
Manzanillo
Honorio Aguilar
Tel/Faks: +52(0)314 332 8834
Cep telefonu: +52(0)1 314 122 9212
E-posta: [email protected]
Veracruz
Enrique Lozano
Tel/Faks: +52(0)229 932 1367 / 3023
Cep telefonu: +52(0)1 229 161 0700
E-posta: [email protected]
NİJERYA
Lagos
Henry Akinrolabu
Tel/Faks: +234(0) 1 793 6150
Cep telefonu: +234(0)803 835 9368
E-posta: [email protected]
NORVEÇ
Bergen
Tore Steine
Tel: +47(0)55 230 059
Faks: +47(0)55 900 152
Cep telefonu: +47(0)90 768 115
E-posta: [email protected]
Oslo
Nils Pedersen*
Tel: +47(0)22 825 835 / 425 872
Faks: +47(0)22 423 056
Cep telefonu: +47(0)90 148 487
E-posta: [email protected]
Angelica Gjestrum
Tel: +47(0)22 825 824
Faks: +47(0)22 423 056
Cep telefonu: +47(0)97 729 357
E-posta: [email protected]
Porsgrunn
Truls M Hellenes
Tel: +47(0)35 548 240
Faks: +47(0)35 548 023
Cep telefonu: +47(0)90 980 487
E-posta: [email protected]
Stavanger
Aage Baerheim
Tel: +47(0)51 840 549
Faks: +47(0)51 840 501 / 502
Cep telefonu: +47(0)90 755 776
E-posta: [email protected]
Vladivostock
Petr Osichansky
Tel/Faks: +7(0)423 251 2485
Cep telefonu: +7(0)423 270 6485
E-posta: [email protected]
SRİ LANKA
Colombo
Ranjan Perera
Tel: +94(0)11 243 8326 / 248 3295
Faks: +94(0)11 278 5091
Cep telefonu: +94(0)77 314 7005
E-posta: [email protected]
ŞİLİ
Valparaiso
Juan Villalón Jones
Tel: +56(0)32 221 7727
Faks: +56(0)32 275 5703
Cep telefonu: +56(0) 9250 9565
E-posta: [email protected]
TAYVAN
Keelung
Huang Yu-Sheng*
Tel: +886(0)2251 50302
Faks: +886(0)2250 61046 / 78211
Cep telefonu: +886(0)933 906 398
E-posta: [email protected]
Taichung
Sanders Chang
Tel: +886(0)2658 4514
Faks: +886(0)2658 4517
Cep telefonu: +886(0)955 415 705
E-posta: [email protected]
TÜRKİYE
İstanbul
Muzaffer Civelek
Tel: +90(0)216 347 3771
Faks: +90(0)216 347 4991
Cep telefonu: +90(0)535 663 3124
E-posta: [email protected]
POLONYA
Gdynia
Andrzej Koscik
Tel: +48(0)58 661 60 96
Faks: +48(0)58 661 60 53
Cep telefonu: +48(0)602 233 619
E-posta: [email protected]
Szczecin
Adam Mazurkiewicz
Tel: +48(0)91 423 97 07
Faks: +48(0)91 423 93 30
Cep telefonu: +48(0)501 539 329
E-posta: [email protected]
UKRAYNA
Odessa
Nataliya Yefrimenko
Tel: +380(0)482 429 901 / 902
Faks: +380(0)482 429 906
Cep telefonu: +380(0)503 366 792
E-posta: [email protected]
PORTEKİZ
Lizbon
João Pires
Tel: +351 (0)21 391 8150
Faks: +351 (0)21 391 8159
Cep telefonu: +351 (0)91 936 4885
E-posta: [email protected]
YENİ ZELANDA
Wellington
Grahame McLaren
Tel: +64(0)4 801 7613
Faks: +64(0)4 384 8766
Cep telefonu: +64(0)21 292 1782
E-posta: [email protected]
PORTO RİKO
San Juan
Felipe García-Cortijo
Tel: +1787(0)783 1755
Faks: +1787(0)273 7989
Cep telefonu: +1787(0)410 1344
E-posta: [email protected]
YUNANİSTAN
Pire
Stamatis Kourakos*
Tel: +30(0)210 411 6610 / 6604
Faks: +30(0)210 413 2823
Cep telefonu: +30(0)69 77 99 3709
E-posta: [email protected]
Costas Halas
Tel: +30(0)210 411 6610 / 6604
Faks: +30(0)210 413 2823
Cep telefonu: +30(0)69 44 29 7565
E-posta: [email protected]
ROMANYA
Köstence
Adrian Mihalcioiu
Tel: +40(0)241 618 587
Faks: +40(0)241 616 915
Cep telefonu: +40(0)722 248 828
E-posta: [email protected]
RUSYA
Kaliningrad
Vadim Mamontov
Tel: +7(0)401 265 6840 / 6475
Faks: +7(0)401 265 6372
Cep telefonu: +7(0)906 238 6858
E-posta: [email protected]
Novorossiysk
Olga Ananina
Tel/Faks: +7(0)861 761 2556
Cep telefonu: +7(0)988 762 1232
E-posta: [email protected]
Sen Petersburg
Sergey Fishov*
Tel/Faks: +7(0)812 718 6380
Cep telefonu: +7(0)911 096 9383
E-posta: [email protected]
Kirill Pavlov
Tel/Faks: +7(0)812 718 6380
Cep telefonu: +7(0)911 929 0426
E-posta: [email protected]
*ITF Koordinatörü
International Transport Workers’ Federation
Yardıma mı ihtiyacınız var?
Eğer öyleyse, bu bilgilerle birlikte
bizimle temasa geçin
Eylem düzenlemeyi
mi düşünüyorsunuz?
Önce bunu okuyun!
Yardım istemek için ITF’e başvurduğunuz zaman bize vermeniz
gereken bilgiler şunlardır. ITF Eylemler Birimi, Deniz
Operasyonları Bölümü ile temasa geçmek için, [email protected]
adresine e-posta gönderin ya da şu iki numaraya faks gönderin:
+44 20 7940 9285 ve +44 20 7357 7871 Aşağıda sizden istenecek
bilgilerle ilgili bir kontrol listesi bulacaksınız:
İletişim bilgileriniz
Adınız (gizli tutulacaktır)
Sizinle temas edilebilecek
numara(lar)
Gemideki pozisyonunuz
(örneğin, UG)
Milliyetiniz
Gemiyle ilgili bilgiler
Geminin adı
Geminin türü
Bayrak
IMO numarası
Geminin şu anda bulunduğu
Patrice Terraz
yer
Uğrayacağı
bir sonraki liman
+ ETA (Tahmini varışsaati)
Mürettebat sayısı / milliyetleri
Kargo türü / gemideki miktarı
Gemi sahibinin adı / işletmeci
Sorun nedir?
Sorunu anlatın (olabildiğince
ayrıntılı bir biçimde)
Bu
sorunu ne kadar zamandır
yaşıyorsunuz?
Gemide
benzeri sorunlarla
karşılaşan başkaları da var mı?
(Lütfen ayrıntılı bilgi verin)
Bu gemide ne kadar zamandır
bulunuyorsunuz?
Ne tür bir yardım bekliyorsunuz?
(örneğin, ücretlerin tahsil
edilmesi, eve geri gönderilme vb.)
ITF, elverişli bayrak gemilerinde
hizmet veren denizcilere, adil bir
ücret almaları ve düzgün bir toplu
sözleşme temelinde çalışmaları için
yardım etmeye kararlıdır.
Denizcilerin bazen yerel
mahkemelerde hukuk yoluna
başvurmaları gerekir. Bazı başka
durumlarda bir gemiye boykot
uygulamak gerekebilir. Farklı
durumlarda farklı eylem biçimleri
geçerlidir. Bir ülkede doğru olan
bir eylem biçimi, başka bir ülkeye
uymayabilir.
İlk yapmanız gereken, ITF’in yerel
temsilcisiyle temasa geçmek olmalı.
Temas için gerekli adres ve telefon
numaralarını bu bültenin orta
sayfalarında bulabilirsiniz. Aynı
zamanda 30. sayfada da bir faks
formu yer alıyor. Herhangi bir eyleme
girişmeden önce yerel temsilciye
danışmalısınız.
Bazı ülkelerde greve gidecek
olursanız ülke yasaları gerçekte sizin
ve arkadaşlarınızın aleyhine
işleyecektir. Bu durumlarda, ITF’in yerel
temsilcisi size konuyu anlatacaktır.
Çok daha fazla sayıda ülkede ise
bir uyuşmazlıktan galip çıkmanın
anahtarı greve gitmektir. Burada
da yerel temsilcinin tavsiyesi çok
değerlidir. Gemi limanda ise, denize
açılmamışsa, grev yapmak birçok
ülkede yasal hakkınızdır.
Her grevde disiplinli hareket
etmeyi, şiddete başvurmamayı ve
birliği korumayı gözetmek gerekir.
Unutmayın, birçok ülkede grev hakkı
yasalar ve anayasa tarafından güvence
altına alınmış temel bir insan hakkıdır.
Ne yapmaya karar verirseniz verin,
harekete geçmeden önce yerel ITF
temsilcileriyle konuşmayı unutmayın.
El ele verdiğimiz takdirde, adalet ve
temel haklar konusundaki savaşı
kazanabiliriz.
ANTİGUA VE BARBUDA
BAHAMA ADALARI
BARBADOS
BELİZE
BERMUDA
BOLİVYA
BURMA/MYANMAR
KAMBOÇYA
CAYMAN ADALARI
COMOROS
KIBRIS
EKVATOR GİNESİ
FRANSA (ikinci sicil)
GÜRCİSTAN
ALMANYA (ikinci sicil)
LÜBNAN
LİBERYA
CEBELİTARIK
HONDURAS
MALTA
MARSHALL ADALARI
JAMAİKA
Elverişli bayraklar
MAURİTİUS ADASI
MOĞOLİSTAN
HOLLANDA ANTİLLERİ
KUZEY KORE
PANAMA
SAO TOME VE PRİNCİPE
SRİ LANKA
ST. VİNCENT VE GRENADİNES
TONGA
VANUATU
Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu’nun ELVERIŞLI BAYRAK olarak ilan
ettiği denizcilik bayrakları işte bunlar
26
Bu bayraklara ek olarak, bazı deniz ticaret sicillerine kayıtlı gemiler, tek tek ele alındığında, bir elverişli bayrak gemisi olarak görülebilir.
ITF HOUSE, 49-60
ROAD,
LONDON
SE1 1DR TEL: +44 (0)20 7403 2733 FAKS: +44 (0)20 7357 7871 E-POSTA: [email protected] İNTERNET: WWW.ITFGLOBAL.ORG
ITFBOROUGH
Seafarers’
Bulletin
2010
www.itfseafarers.org
Uluslararası Çalışma Örgütü/M Crozet
Denizciler yeni bir haklar
bildirgesine sahip oldular
Denizcilik Çalışma Sözleşmesi
2006, denizcilere gerçek ve
uygulanabilir haklar sağlıyor.
Bu basit, altı sayfalık kılavuz,
sözleşmenin sizin için ne
anlam ifade ettiğini anlatıyor.
D
enizciler, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün
(ILO), Denizcilik Çalışma Sözleşmesi (MLC)
2006’nın –diğer adıyla Denizcilerin Temel
Haklar Bildirgesi’nin- çalışma koşulları alanında
sağlayacağı gerçek faydaları kısa bir süre içinde
görecekler.
Sözleşme dünya denizcilerine, çalıştıkları sırada
kapsamlı haklar ve koruma sağlayacak.
En önemlisi, bu sözleşmenin bütün gemiler için,
bayrağını taşıdıkları devletler bu sözleşmeyi
imzalamamış olsalar bile, kapsamlı bir zorlayıcılık
sistemine sahip olmasıdır.
ITF ve üyesi sendikalar, ILO’da bu sözleşmenin
geliştirilmesinde önemli bir rol oynadılar.
ITF’in denizciler kolu sekreteri Jon Withlow
şunları söyledi: “Bu sözleşme denizcilik
sektöründe değişim ve gelişmenin sağlanabilmesi
için gerçek bir araç niteliğinde. Sözleşmede
denizcilerin hakları için satır satır, konu konu
mücadele verdik. Şimdi denizcilerin haklarından
faydalandırılmamaları durumunda, şikâyette
bulunarak bu sözleşmeyi kullanmalarını istiyoruz.”
www.itfseafarers.org
ITF Denizciler Bülteni 2010
27
Denizcilik Çalışma Sözleşmesi
MLC 2006, brüt tonaj itibarıyla dünya deniz
taşımacılığında en az yüzde 33’lük bir paya sahip
olan, 30 ILO üyesi devletin onay vermesinin
ardından, 12 ay sonra yürürlüğe girecek.
Sözleşmeyi hâlihazırda beş ülke onaylamış
durumda: Bahamalar, Liberya, Marshall Adaları,
Nijerya ve Panama.
ILO’ya göre bu yüksek onaylama standardı,
sözleşmeye sadece göstermelik bir onay verilmesi
yerine, sektörde gerçek değişimin sağlanması
amacıyla tasarlandı. Dünya ticaret filosunun
çoğunluğu için koşulları düzenlemekten sorumlu
olan ülkeler bu standartları ulusal düzeyde
uygulamak zorunda olacaklar.
TEMEL UNSURLAR
Bir gemi adamı, sözleşmenin kapsadığı türden bir
gemide, herhangi bir görevle istihdam edilen,
hizmet gören ya da çalışan her insan olarak
tanımlanmaktadır. Bu tanıma göre teknik sevk ve
idare dışında gemide istihdam edilen, örneğin
turistik yolcu gemilerinde çalışan kamarot, aşçı,
silici, ütücü, sağlık ekibi de gemi adamı olarak
kabul edilmektedir.
Açıkça aksi belirtilenler dışında bütün gemiler
bu sözleşmeye tabidir. Ana istisnalar, münhasıran
iç su ve barınma sularında veya alanlarında
kullanılan gemiler, balıkçılık gemileri, savaş
gemileri, askeri ve yardımcı gemiler ve yelkenliler
ve sallar gibi geleneksel yöntemlerle inşa edilmiş
gemilerdir;
Denizcilerin 16 yaşın üzerinde olmaları
zorunludur ve görevlerinizi yerine getirecek ölçüde
sağlıklı olduğunuza gösteren bir doktor raporunuz
olmalıdır.
Sözleşme istihdam koşulları, barınma, dinlenme
tesisleri, yiyecek, sağlık, tıbbi bakım ve sosyal
güvenlik gibi konularda düzenlemeler
getirmektedir.
MLC herkese çalışmaya ilişkin belirli temel
hakların sağlanması gerektiğini hatırlatmaktadır.
Bu haklar arasında,
Örgütlenme özgürlüğü hakkı – arzu ettiğiniz bir
sendikaya üye olma hakkınız
Toplu pazarlık hakkının etkin bir biçimde
tanınması – sendikanızın sizin adınıza bir TİS (Toplu
İş Sözleşmesi) pazarlığı yürütme hakkı, yer
almaktadır.
Kısacası, güvenlik standartlarına uyulan, adil
istihdam, insanca yaşama ve çalışma koşullarına
sahip ve tıbbi bakım, sağlığın korunması ve sosyal
imkânlar türünden sosyal korumanın bulunduğu,
güvenli ve emniyetli bir ortama sahip bir işyerinde
çalışma hakkına sahipsiniz.
SAHİP OLDUĞUNUZ HAKLAR
Ücretler
Ücretlerinizin düzenli ve tam olarak, en azından
aylık periyotlarla ve iş sözleşmenize ya da TİS’e
uygun bir biçimde ödenmesi hakkına sahipsiniz.
28
ITF Denizciler Bülteni 2010
Özet olarak MLC
Denizcilik Çalışma Sözleşmesi, ITF ve üyesi
sendikaların uğruna mücadele verdikleri,
denizcilerin temel haklar bildirgesidir.
Sözleşme denizcilere çalışırken temel haklar ve
koruma sağlamaktadır. MLC denizcilerin şu
haklara sahip olduğunu ifade etmektedir:
güvenli ve emniyetli bir işyeri
adil istihdam koşulları
insan onuruna yakışır yaşama ve çalışma
koşulları
tıbbi bakıma erişim, sağlığın korunması ve
sosyal refah gibi alanlarda sosyal koruma.
Sözleşme kapsamlı bir uygulama sistemine
sahiptir ancak sistemin işleyebilmesi için
denizcilerin sorunları bildirmeleri gerekmektedir.
İşvereniniz size aylık bir hesap sağlamakla
yükümlüdür. Fazla mesai kayıtlarının kaptan
tarafından tutulması ve bu kayıtların, en az ayda bir
kez, sizin tarafınızdan onaylanması gerekmektedir.
İşvereniniz kazancınızın tamamını veya bir kısmını
evinize gönderebilmenizi sağlamakla yükümlüdür.
Bu tür hizmetler için sizden makul olmayan
masraflar ödemeniz beklenmemelidir.
Sahip olduğunuz haklar şunları kapsamaktadır:
İş ilişkiniz sona erdiği zaman, ödenmemiş
ücretleriniz tam olarak ödenmelidir
Ücretlerinizden, ulusal yasalarda ya da üzerinde
anlaşmaya varılmış olan TİS tarafından açıkça izin
verilmediği sürece, işe alınmakla ilgili harçlar dâhil,
hiçbir kesinti yapılamaz.
Çalışma ve dinlenme süreleri
Normal çalışma saatleri sekiz saatlik işgününü ve
haftada bir gün dinlenmeyi temel almaktadır.
Bayrak devleti bu sınırlamaların azami çalışma
saatlerine mi yoksa asgari dinlenme sürelerine mi
dayandırılacağına resen karar verebilir.
Azami çalışma süreleri
Herhangi bir 24 saatlik dönem içinde, 14 saatten
fazla çalışmamanız gerekmektedir
Herhangi bir yedi günlük dönem içinde, 72
saatten fazla çalışmamanız gerekmektedir
Asgari dinlenme süreleri
Herhangi bir 24 saatlik dönem içinde, en az 10
saat dinlenmeniz gerekmektedir
Herhangi bir yedi günlük dönem içinde, en az 77
saat dinlenmeniz gerekmektedir
Dinlenme saatleri en fazla, biri en az 6 saat
uzunluğunda olan, iki döneme ayrılabilir.
Dinlenmeden 14 saatten fazla süreyle
çalışamazsınız. Bununla birlikte gemi ve
mürettebatın güvenliğinin tehlikeye girdiği veya
denizde tehlike yaşayan diğer gemilere veya
kişilere yardım sağlamanın gerektiği acil bir
durumda, kaptan çalışma programını bu sorun
giderilinceye kadar askıya alabilir.
Çalışma düzenlemeleri
Bütün gemiler, geminin çalışma dilinde ve İngilizce
olarak çalışma düzenlemelerini gösteren bir
tabloyu herkesçe görülebilen bir yerde sergilemek
zorundadır. Bu tablo şu bilgileri içermelidir:
Denizde ve limandaki hizmet planları
Kanun ya da geçerli TİS’in öngördüğü azami
çalışma süreleri ya da asgari dinlenme süreleri.
Çalışma ve dinlenme saatlerinin düzenlemelere
uygunluğunu sağlamak amacıyla kontrol
edilebilmeleri için, kayıtlarının tutulması
zorunludur. Çalışma/dinlenme saatlerinizin
onaylanmış bir kopyasını almanız gerekmektedir.
İzin hakkı
Ücretli yıllık izin ve kıyı izni kullanma hakkına
sahipsiniz ve asgari yıllık izin hakkınız, çalıştığınız
her takvim ayı için 2,5 gün izin esas alınarak
hesaplanır.
Eve geri gönderilme
Hiçbir ücret ödemeden evinize geri gönderilme
hakkına sahipsiniz. Maliyetleri gemi sahibince
karşılanarak evinize gönderilme hakkını
kazanmanızdan önce gemide hizmet vermeniz
gereken azami süre 12 aydır.
Konaklama ve dinlenme tesisleri
Bayrak devletlerinin, kendi bandıralarındaki
gemileri, uyup uymadıkları konusunda teftiş
edilmeleri gereken bir dizi standarda uygun
hareket etmekle yükümlü kılan yasa ve
yönetmelikleri çıkartmaları gerekmektedir.
Gıda ve beslenme
Gemiler yeterli miktarda, iyi kalitede gıda ve içme
suyu taşımak ve çalıştığınız süre boyunca bunları
size ücretsiz olarak sağlamak zorundadır. Bu
bağlamda dini ve kültürel farklılıkların da göz
önünde bulundurulması gerekmektedir.
Mürettebatı 10 kişiden az olan ya da bir aydan
daha kısa bir süreyle denize açılan gemiler dışında,
gemi aşçıları uygun eğitimden geçirilmiş ve gerekli
niteliklere sahip kişiler olmalıdır.
Sağlık ve güvenliğin korunması ve
kazaların önlenmesi
İş güvenliği ve sağlık kültürünün etkin bir biçimde
desteklendiği, güvenli ve hijyenik bir ortamda
yaşama ve çalışma hakkına sahipsiniz.
Eğer beş ya da daha fazla denizcinin bulunduğu
bir gemide çalışıyorsanız, geminin güvenlik
komitesinde yer almak üzere, mürettebat
tarafından seçilecek ya da atanacak bir denizciler
güvenlik temsilcisine sahip olmanız
gerekmektedir.
Gemide ve karada sağlık hizmetleri,
Gemide bulunduğunuz sırada sağlığınızı
koruyabiliyor olmanız ve ihtiyaç duymanız halinde
diş tedavisi dâhil, sağlık hizmetlerine çabuk bir
biçimde erişim olanağına sahip olmanız
gerekmektedir.
www.itfseafarers.org
“
Bu haklar bize
hükümetler
tarafından
verilmedi, onlar
için savaş
vermemiz
gerekti. Bu
kolayca olmadı.
Bu haklar
bildirgesini,
sendikalar
birlikte çalışarak
elde ettiler.
”
Jon Whitlow
ITF, Denizcilik Çalışma Sözleşmesi için yapılan görüşmelerin
tamamında bütün ağırlığıyla yer almaktadır.
Bu çok yenilikçi bir çalışma: ILO sözleşmeleri açısından,
olağandan çok daha ayrıntılı. Uyum ve uygulama konularında
üzerinde çok zaman harcadık ve sonuçta bir üçlü mutabakatın
sağlanması gerektiği göz önünde bulundurulduğunda, bunun
olabileceğin en iyisi olduğunu düşünüyoruz.
500 GT’un üzerindeki, uluslararası sularda ya da farklı
ülkelerin limanları arasında faaliyet gösteren her gemi, bir
denizcilik çalışma belgesine sahip olmak zorunda. Bu, dünya
üzerindeki gemilerin çoğunun bu belgeye ihtiyacı olacağı
anlamına geliyor.
İlk defa, küresel sosyal ve çalışma hakları konularında
düzenli denetimler yapılıyor olacak. Ve hatta bu belgeye sahip
olmayan gemiler bile teftiş edilebilecek.
Ama şimdi denizcilerin de üstlerine düşeni yapmaları
gerekiyor. Biz denizcilerden, haklarının verilmemesi
durumunda ayağa kalkmalarını, mücadele etmelerini ve
şikâyet başvurusunda bulunarak haklarını kullanmalarını
istiyoruz. Eğer denizciler iş sözleşmelerinde yer alan sendika
karşıtı hükümleri, ödenmeyen ücret ya da çifte muhasebe
uygulamalarını bildirirlerse, bu sorunlar ilk kez liman devleti
kontrolünün ele aldığı konular arasında yer alacak.
Elverişli bayrak gemiciliği bugüne kadar sosyal hakları ve
işçi haklarını görmezlikten geldi. Bunu uluslararası hukuk
çerçevesinde yükümlülükleri olmasına karşın yaptı; şimdi bu
yükümlülükler yasal olarak uygulanabilir nitelikte olacak.
Bu haklar bize hükümetler tarafından verilmedi, onlar için
savaş vermemiz gerekti. Bu kolayca olmadı. Bu haklar
bildirgesini, sendikalar birlikte çalışarak elde ettiler. Ve
sendikalar asgari sosyal ve çalışmaya ilişkin hakları
iyileştirmek için mücadele verdiler. Bu sözleşme mevcut
hakları tırpanlamak için bir araç olarak kullanılamaz. Eğer iyi
kullanılırsa, bu sözleşme önemli bir silah olabilir.
ITF, MLC üzerinde çalışmaya devam etmektedir. Şimdi,
ulusal sendikalarla birlikte, sözleşmeye onay verilmesini
sağlamak için lobi faaliyetleri yürütüyoruz. Ortaya çıkan
işaretler sözleşmenin yaygın olarak onaylanacağı yönünde.
ITF müfettişlerine eğitim veriyoruz ve basitleştirilmiş
kılavuzlar ve bilgi notları üretiyoruz. Denizcilerin, haklarının
korumasında önemli bir role sahip olan müfettişlere
başvurmaları gerekiyor.
Sonuçta, sözleşmenin başarısını onun gerçek dünyada ne
sağladığına ve sektörde çalışan insanları nasıl etkilediğine
bakarak ölçeceğiz.
Uluslararası Denizcilik Örgütü, bu yılki -20 ile 24 Eylül günleri
arasındaki haftada kutlanacak olan- Dünya Denizcilik Gününün
temasının “2010: Denizcinin Yılı” olmasına karar verdi. IMO’ya
göre amaç, “denizcileri, topluma yaptıkları benzersiz katkı
nedeniyle ve genellikle çok zorlu koşullarda görevlerini yerine
getirirken üstlendikleri riskleri takdir ederek onurlandırmak.”
www.itfseafarers.org
Bütün fotoğraflar: Uluslararası Çalışma Örgütü/M Crozet
ITF ve Denizcilik Çalışma
Sözleşmesi
BENİM İÇİN NE ANLAM İFADE EDİYOR
ITF Müfettişi
İlpo Minkkinen, ITF
müfettişi, Finlandiya
Denizciler Sendikası
Ulusal mevzuatımız hakkında
hükümet ve işverenlerle birlikte
düzenlenen çeşitli toplantılara
katılıyorum. Denizcilik Çalışma
Sözleşmesi 2006’yı yürürlüğe
koyabilmemiz ve
onaylayabilmemiz için
mevzuatımızda kimi
değişiklikler yapmamız
gerekiyor.
Gemi sahiplerine ve devlet
temsilcilerine MLC 2006’nın
sadece bir asgari standart
olduğunu ve ulusal mevzuatın
her zaman, örneğin
konaklama, dinlenme tesisleri,
yemek ve iaşe konularında
daha iyi hükümler içerecek
biçimde düzenlenebileceğini
hatırlatıyorum. Ulusal
bandıralı gemilerimizi ziyaret
ettim, denizcilerle, güvenlik ve
sendika işyeri temsilcileriyle
görüştüm ve onlara bu
konularda ne düşündüklerini
sordum.
Bununla birlikte endişem şu
ki, gemi sahipleri MLC 2006’nın
asgari değil, azami bir standart
olduğunu düşünüyorlar. Eğer
bir gemi ITF tarafından kabul
edilen bir toplu iş sözleşmesi
kapsamında yer almıyorsa, iş
sözleşmesi ve ücretle ilgili
elimizdeki tek kıstas,
Uluslararası Çalışma Örgütü
tarafından tavsiye edilen
asgari ücret oluyor. Biz
ülkemizde, ne elverişli bayrak
gemilerinde ne de ulusal
bayrak taşıyan gemilerde
ILO’nun ücret düzeylerini kabul
etmiyoruz ama liman devlet
kontrolü ediyor. Bu yüzden,
liman devlet otoritesinin bizim
ortaya çıkartacağımız herhangi
bir sorun karşısında harekete
geçip geçmeyeceği konusunda
endişe taşıyorum.
Sonuç olarak, MLC 2006
yürürlüğe girdiği zaman, bir ITF
müfettişi olarak yaptığım işin
aynı kalacağını düşünüyorum.
Finlandiya’da güçlü
30
sendikalarımız var ve
denizcilere insan onuruna
yakışan ücret ve çalışma
şartları sağlamak için
yürüttüğümüz elverişli bayrak
kampanyasında başarılı
olacağız.
Ulusal bayrağımızı taşıyan
gemilerde çalışan denizciler
için çok az şey değişecek. Buna
karşılık elverişli bayrak
gemilerinde çalışan denizciler
için, MLC 2006’ya ilişkin
konularda, ülkemizin liman
devlet müfettişliğinden yardım
isteme fırsatımız olacak.
Elverişli bayrak gemilerinde
çalışan denizcilerin özellikle
ücretlerle ilgili konularda
yardım için bizimle temasa
geçeceklerinden eminim.
Elimizden gelenin en iyisini
yapacağımız konusunda bize
güvenebilirler.
Her ne olursa olsun,
denizcilerin her zaman temel
haklarını savunmak için güçlü
sendikalara ve ITF’ten gelecek
güçlü bir desteğe gereksinim
duyacaklarından kuşku
duymuyorum.
Sosyal
yardım
görevlisi
Roger Harris, Uluslararası
Denizcilere Sosyal Yardım
Komitesi
MLC 2006, denizcilerin sosyal
refah profilini yükseltmek ve
bunu sağlam bir biçimde
denizcilik sektörünün
gündemine yerleştirmek
konusunda önemli bir fırsat
sağlıyor. Bu, ICSW için, MLC’nin
sosyal refahla ilgili
bölümlerinin tam olarak
anlaşılmasını ve uygulanmasını
sağlamak bakımından daha
fazla çaba göstermek anlamına
gelecektir. Bu, uygulanması
zorunlu olan düzenlemelere
uyulmasını ve gönüllü kılavuz
ilkelerin benimsenmesini
sağlamak için, gemi sahipleri
ITF Denizciler Bülteni 2010
ve yöneticileri, sendikalar,
limanlar, hükümetler ve yardım
kuruluşları arasında yapıcı
işbirliklerinin geliştirilmesi
anlamına gelmektedir.
ICSW’nin, MLC’nin sosyal
refaha ilişkin düzenlemelerinin
ve kılavuz ilkelerinin
uygulanmasında öncü bir rol
oynamasını sağlamaya
çalışacağım için, bu benim için
de daha fazla çalışmak
anlamına gelecektir.
MLC denizcilerin, “sağlık
koruma, tıbbi bakım, sosyal
yardım ve sosyal güvenlik
korumasının diğer
biçimlerine” erişme hakkına
yer vermektedir. MLC ileriye
doğru bir adım atmakta, diğer
sözleşmelerden farklı olarak,
onu onaylamamış olsalar bile,
bütün devletleri
kapsamaktadır. Sözleşme,
sıradan denizciler için, sosyal
hizmetlere ve tesislere daha iyi
erişim sağlayabilme anlamına
gelmelidir.
Bu sözleşme, denizcileri,
saygı gösterilmesi ve
korunması gereken, sosyal
hakları olan insanlar olarak
kabul ettiği için, yaşamsal bir
öneme sahiptir. Sözleşme aynı
zamanda gerek gemide
gerekse de karada bunu
gerçekleştirecek sosyal
yardım hizmetlerinin ve
tesislerinin sağlanmasının
önemini de kabul etmektedir.
“
MLC ileriye
doğru bir adım
atmakta, diğer
sözleşmelerden
farklı olarak,
onu
onaylamamış
olsalar bile,
bütün devletleri
kapsamaktadır.
”
Uluslararası Çalışma Örgütü/J Maillard
Denizcilik Çalışma Sözleşmesi
Bu bakımdan durumunuz karada çalışan
insanlardan daha kötü olmamalıdır. Bu, hem
gerekli ilaçlara, tıbbi malzeme ve tesislere hem de
tıbbi bilgi ve uzmanlığa çabuk bir biçimde
erişebilmemiz anlamına gelmektedir.
100 veya daha fazla sayıda insan taşıyan, üç
günden uzun süreyle uluslararası yolculuk yapan
gemilerde, uzman bir tıp doktoru bulundurulması
zorunludur.
Gemi sahiplerinin yükümlülükleri
Gemi sahipleri iş sözleşmesinin yürürlüğe girdiği
tarihten başlayarak, ülkenize geri gönderilinceye
kadar ya da bir sigorta/tazminat planı çerçevesinde
parasal tıbbi yardım talep edinceye kadar geçen
süre içinde, işinizle ilgili olarak ortaya çıkan
hastalık, yaralanma ya da ölüm halinden
kaynaklanan her türlü maliyetten sorumludur.
İlaca ve tıbbi tedaviye ihtiyacınız varsa ya da
hastalığınızın tedavisi sırasında evinizden uzakta
kalmak zorundaysanız, gemi sahibi siz iyileşene ya
da kalıcı sakat olarak işten ayrılana kadar, her türlü
faturayı ödemek zorundadır. Ulusal
yasalarda/mevzuatta belirtilmesi durumunda,
gemi sahibinin bu bedelleri ödeme sorumluluğu
yaralanmanın/hastalığın ortaya çıktığı andan
itibaren 16 hafta ile sınırlandırılabilir.
Yaralanma/hastalık sonucunda çalışamayacak
hale gelmeniz durumunda, gemide bulunduğunuz
sürece tam ücret almanız gerekmektedir. Ülkenize
ulaştığınız zaman, tam ücret mi, kısmi ücret mi ya
da bir nakit ödeme mi alacağınız yürürlükteki
ulusal yasalar ve TİS hükümleri tarafından
belirlenecektir. Bu ödemeler yaralanma/hastalığın
ortaya çıktığı andan başlayarak, 16 hafta ile
sınırlandırılabilir.
Karadaki sosyal tesislere erişim
Bir gemide çalışan bütün denizciler, sağlık ve
esenliklerini korumak için karada yer alan tesislere
erişebiliyor olmalıdır. Bu tesisler, milliyetinize,
ırkınıza, renginize, cinsiyetinize, dininize, siyasi
görüşünüze, sosyal sınıfınıza ve geminizin
bandırasına bakılmaksızın, sizler için kolayca
erişebilir olmalıdır.
www.itfseafarers.org
Uluslararası Çalışma Örgütü/M Crozet
“
Eğer beş ya da daha fazla
denizcinin bulunduğu bir
gemide çalışıyorsanız,
geminin güvenlik
komitesinde yer almak
üzere, mürettebat
tarafından seçilecek ya
da atanacak bir
denizciler güvenlik
temsilcisine sahip
olmanız gerekmektedir.
”
Gemi sahiplerinin mümkün olan durumlarda
kıyı izni vermeleri gerekmektedir – bunu
sağlamak liman devlet kontrolünün bir
yükümlülüğü değildir.
Sosyal güvenlik
Siz ve bakmakla yükümlü olduğunuz kişiler sosyal
güvenlik korumasından yararlanma hakkına
sahipsiniz. Devletler en az üç alanda sosyal güvenlik
sağlamalıdır ve tavsiye edilen alanlar şunlardır: tıbbi
bakım, hastalık yardımı ve iş kazası yardımı.
İŞE ALMA, YERLEŞTİRME VE
İŞ SÖZLEŞMELERİ
İşe alım hizmeti veren mürettebat istihdam büroları
sizden iş bulma karşılığında ücret almamalıdır.
Sizden yalnızca ulusal yasal sağlık raporunuzu,
ulusal denizci sertifikanızı, pasaportunuzu ya da
benzeri kişisel seyahat belgelerini temin etmek için
para alınabilir. Vize masraflarının gemi sahibi
tarafından ödenmesi gerekmektedir.
Denizcilerin iş sözleşmeleri
Gemide insan onuruna yakışan yaşama ve çalışma
koşullarını düzenleyen adil bir iş anlaşmasına ya da
sözleşmesine sahip olmak hakkınızdır. Sözleşme
sizin tarafınızdan ve işvereniniz tarafından
imzalanmalı, kolay anlaşılır ve yasal olarak
uygulanabilir olmalıdır. İşveren tarafı adına imza
gemi sahibi, gemi sahibinin temsilcisi ya da gemiyi
işletme görev ve sorumluluğunu üstlenmiş olan
kişi tarafından atılabilir.
İstihdam koşullarıyla ilgili, TİS dâhil tüm bilgiler,
gemide bulunan herkes için serbestçe erişilebilir
olmalıdır ve limanda yapılacak teftiş için hazır
bulundurulmalıdır.
İş sözleşmenizde neler bulunmalıdır?
Tam adınız, doğum tarihiniz/yaşınız ve doğum
yeriniz
Gemi sahibinin adı ve adresi
Sözleşmenin imzalandığı yer ve imzalanma tarihi
Gemideki pozisyonunuz, örneğin 3. mühendis,
usta gemici, aşçı
www.itfseafarers.org
Ücretlerinizin miktarı ve bunların nasıl
hesaplandığı
Yıllık ücretli izin süresi
Belirsiz süreli sözleşmeler için ihbar süresi dâhil
olmak üzere, sözleşmenin feshedilme koşulları
Bitiş tarihi – iş sözleşmesi belirli bir süre için
düzenlenmişse, iş ilişkinizin ne zaman sona
ereceğini bilme hakkına sahipsiniz
Varış limanı – sözleşme belirli bir sefer için
düzenlenmişse, iş ilişkisinin seferin bitiminden ne
kadar zaman sonra sona ereceğini bilmeniz gerekir
Gemi sahibi tarafından sağlanan sağlık ve sosyal
güvenlik yardımları
Eve geri gönderilme haklarınızın ayrıntıları
Eğer varsa, TİS’e göndermede bulunmalı
Ulusal yasaların gerekli kıldığı diğer ayrıntılar
DENİZCİLERİN BU HAKLARI
KULLANAMAMALARI HALİNDE NE OLUR?
Bir denizci olarak gemide bulunduğunuz sırada
sizden kıdemli bir zabite, kaptana, gemi sahibine
ya da bayrak devletine şikâyet başvurusunda
bulunabilirsiniz. Ayrıca, bir liman devleti kontrol
yetkilisine/iş müfettişine şikâyette
bulunabilirsiniz. Şikâyet başvurusunu doğrudan
yapmak zorunda değilsiniz; bir başkası, örneğin bir
ITF müfettişi veya sosyal yardım uzmanı sizin
adınıza şikâyet başvurusunda bulunabilir.
Bayrak devletleri, liman devletleri ve işgücü arz
eden tüm devletlerin, MLC’nin şartlarına uygun
davranılmasını sağlamak ve MLC’nin hükümlerini
yürürlüğe koymak konusunda sorumlulukları
bulunmaktadır.
Gemide şikâyet başvurusunda bulunma
prosedürleri
Gemide, sözleşme hükümlerine ve insan onuruna
yakışan koşullarda yaşama ve çalışma hakkı dâhil,
sahip olduğunuz haklara yönelik ihlallerle ilgili
şikâyette bulunmanızı sağlayacak bir prosedürün
oluşturulmuş olması zorunludur.
ITF Denizciler Bülteni 2010
31
Denizcilik Çalışma Sözleşmesi
BENİM İÇİN NE ANLAM İFADE EDİYOR
Liman devlet
kontrol
görevlisi
Luigi Giardino, İtalyan Liman
Devleti Kontrolü
Deniz Çalışma Sözleşmesi bir kez
sağlam bir biçimde uygulamaya
konulduğunda, üçlü sosyal
paydaşlara eşit koşullar
sağlayacak, hükümetlere (bayrak
devletlerine), gemi sahiplerine ve
denizcilere eşit ölçüde faydalı
olacaktır. Denizcilik camiasının ve
sosyal tarafların, bütün denizcilerin
insan onuruna yakışan istihdam
koşullarına sahip olmalarını
sağlamak için, her zamankinden
daha yakın bir çalışma içine girmiş
olmaları, çok zamanlı olmuştur.
Daha önceleri, var olan denizcilik
sözleşmelerinin çok sayıda olması,
hükümetlerin tüm standartları
karşılamalarını ve yürürlüğe
koymalarını zorlaştırıyordu.
Standartların birçoğu günün
şartlarına uymuyordu ve
gemilerdeki çağdaş çalışma ve
yaşam koşullarını yansıtmaktan
uzak kalıyordu. Standart altı
gemileri ortadan kaldırmak için
daha etkili bir yaptırım ve uyum
sağlama sisteminin geliştirilmesine
ihtiyaç duyuluyordu. Ayrıca bunun,
gemilerin güvenliğinin ve
emniyetinin sağlanması ve çevrenin
korunması için, Uluslararası
Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından
kabul edilmiş olan uluslararası
standartların oluşturduğu iyi bir
biçimde yapılandırılmış
uluslararası sistemin içinde
işlemesine de ihtiyaç duyuluyordu.
Gemilerin MLC’nin uluslararası
ilkelerine uygun hareket ettiklerini
söyleyebilmeleri için
sertifikalandırılmaları gerekecek.
Bunun, teftiş etmemiz gereken
gemileri tespit ederken işimizi
kolaylaştırması gerekmektedir.
Taşıma hakkına sahip olduğu
bayrağın otoritesi tarafından
sertifikalandırılmış bir gemi,
yurtdışında daha az teftiş
edilecektir. Liman devlet
kontrolünün, standart altı olan ya
da olması muhtemel görünen
gemilere ağırlık vermesi
gerekecektir. Bu, bayrak devletleri
sözleşmeyi onaylamadığı için
sertifikalandırılmamış olan gemileri
de kapsamaktadır.
Ulusal sendika
görevlisi
Juan Luis Villalón, ITF müfettişi,
Şili
Şili’de bizler, MLC’nin
geliştirilmesinde, ulusal düzeyde
büyük bir rol oynamaktayız. Kısa bir
süre önce denizcilik sendikalarını,
federasyonları, üniversiteleri,
zabitleri ve tayfaları bir araya
getiren bir Ticari Denizcilik İşçileri
Konseyi oluşturduk. Bizler, işçiler
olarak, şimdi isteklerimizi ve
sorunlarımızı yetkililere iletme ve
yeni yasa taslakları hazırlandığı
zaman bizlere danışılması
Sorunları mümkün olan en alt düzeyde çözmek
için çalışmalısınız ama doğrudan kaptana ya da
bayrak devletinin bir temsilcisi gibi dış makamlara
gitme hakkına da sahipsiniz. Bir temsilcinin veya
diğer bir gemicinin size eşlik etmesi hakkına
sahipsiniz ve hiçbir koşul altında bir şikâyet
başvurusunda bulunduğunuz için mağdur
edilemezsiniz. Eğer şikâyet konusu gemide
çözüme ulaştırılamazsa, konuyu karada ya gemi
sahibinin ya da bayrak devleti, liman devleti ya da
kendi ülkeniz makamlarının nezdinde gündeme
32
ITF Denizciler Bülteni 2010
konusunda benzersiz bir fırsata
sahibiz.
ILO, siyasi olarak, Şili’nin kimi
sözleşmeleri onaylamasına veya en
azından uyarlamasına her zaman
önem vermiştir.
Hükümetimiz MLC konusunda
üçlü bir konsültasyon çalışması
başlatmayı kararlaştırdı. ILO, bu
uygulamayı Latin Amerika’da
yaygınlaştırma konusunda büyük
bir şans olarak gördü ve kendi alt
bölge ofisinde bir seminer
düzenledi.
“
Bizler, işçiler
olarak şimdi
isteklerimizi ve
sorunlarımızı
yetkililere iletme
ve yeni yasa
taslakları
hazırlandığı
zaman bizlere
danışılması
konusunda
benzersiz bir
fırsata sahibiz.
”
getirmeniz gerekmektedir. Gemide çalışmaya
başladığınızda, gemideki şikâyet başvurusu
prosedürünün bir kopyasını almanız
gerekmektedir.
ŞARTLARIN SAĞLANMASI
Her bayrak devleti MLC’ye nasıl uygunluk
sağlayacağına kendisi için verecektir ve dolayısıyla
koşullar bir bayrak devletinden ötekine farklılıklar
gösterecektir. Buna, sözleşmenin şartları
karşılandığı ve gemi bayrak devletinin Denizcilik
Bütün taraflar dâhil edilmesini
gerekli gördükleri konuları gözden
geçirdiler. Ele alınan konular
arasında mürettebat sayısının
belirlenmesinde güvenliğin ve ticari
kaygıların esas alınması arasındaki
farklar, gemide yiyecek-içecek
bölümünün önemi, çalışma süreleri,
barınma ve sertifikasyon başlıkları
yer alıyordu. Bu konferansın bir
aşamasında ulusal sicil konusu
dahi gündeme geldi.
Konferansa çalışma bakanlığı,
çalışma müdürlüğü(teftiş bölümü),
denizcilik müsteşarlığı, sağlık
bakanlığı, denizcilik otoritesi, gemi
sahipleri birliği ve işçiler dâhil çok
sayıda yetkili katıldı. Biz ise
olabildiğince çok sayıda insanı
sürece katabilmek için yetkililere ve
gemi sahiplerine yönelik bir lobi
çalışması yürüttük.
Danışma sürecini başlatmak
amacıyla taslak bir rapor hazırlandı.
Bu taslak hükümet ve gemi
sahipleriyle biçimsel ve resmi
görüşme turlarına giden yolda
atılmış olan ilk adımdı.
Yıl boyunca MLC’nin uygulamaya
konulmasıyla ilgili bütün konular,
özellikle bizim İş Yasası, ulusal
STCW, gemide çalışma yönetmeliği,
denizcilik yasası vb. iç
düzenlemelerimizde yapılması
gereken değişiklikler ele alındı.
Bütün tarafların fikir birliğine
vararak oluşturdukları nihai taslak
ortaya çıkınca, ILO’ya bir rapor
gönderildi ve şu anda bizler,
Barbados’ta, MLC üzerine
düzenlenmekte olan ve benim de
işçi temsilcisi olarak katıldığım bir
bölgesel toplantıya rapor
veriyoruz.
Çalışma Standartlarına Uygunluk Beyanı’nda
(DMLC)belirtilen standartlara uyduğu sürece izin
verilecektir.
DMLC’ye ek olarak, 500 GT’un üzerindeki,
uluslararası sularda veya farklı ülkelerin limanları
arasında faaliyet gösteren her gemi bir denizcilik
çalışma belgesine sahip olmak zorundadır. Bu
belge geminin sözleşme şartlarına uyduğunu
tasdik eder.
Daha fazla bilgi için:
www.itfseafarers.org
www.itfseafarers.org
Rob Bremner/reportdigital.co.uk
Bir denizci, ailesiyle birlikte Liverpool’daki Mersey Denizciler Misyonu’na giderken.
Denizci merkezleri
Ya kullanın ya da kaybedin
Yeterli sayıda ziyaretçileri
olmaması durumunda sosyal
merkezler kapanma tehlikesiyle
karşı karşıya kalabilirler ve bu
durumda kaybeden taraf
denizciler olacaktır.
www.itfseafarers.org
D
enizciler 2009 yılında zor bir dönemden
geçtiler. Çok sayıda gemi hizmet dışına alındı
ve denizcilerin iş sözleşmeleri arasındaki
süre giderek uzadı. Gemiler daha az yük taşıdıkları
zaman, yükleme işlemleri daha az zaman alıyor ve
mürettebatın kıyı izni için çok daha az zamanı
oluyor.
Bu, aynı zamanda denizci merkezlerinin de
sıkıntıya düşmeleri anlamına geliyor. Denizci
merkezlerinin ya ziyaretçi sayısı azalıyor ya da
gelen ziyaretçilerin harcayacak daha az paraları
oluyor. Bira ve aperatif yiyecek satışı gibi
geleneksel gelir kaynakları, alkol tüketimine
getirilmiş olan daha sıkı kısıtlamalar nedeniyle
zayıflamış durumda. Telefon tarifeleri
ITF Denizciler Bülteni 2010
33
“
Denizcilerin
ihtiyaçları değişti ve
bu nedenle, örneğin
konaklama hizmeti
veren merkezlere
artık daha az ihtiyaç
duyuluyor ve
merkezlerin daha
küçük ve mümkün
olan yerlerde,
limanlara daha yakın
olmaları gerekiyor.
”
34
Denizci merkezleri
Tüm dünya limanlarında yaklaşık olarak 650 adet denizci merkezi bulunmaktadır. Bunların birçoğu
Uluslararası Hıristiyan Denizcilik Birliği (ICMA) üyeleri tarafından işletilmektedir. ITF Denizciler Vakfı, ICMA ile
birlikte, dünyanın dört bir yanından denizci merkezlerinin yöneticilerini ve liman papazlarını bir araya
getirmek için Hong Kong’da düzenlenen bir atölye çalışmasını finanse etti. Atölye çalışmasında denizci
merkezlerinin yöneticileri, merkezlerinin faaliyetlerini başarılı bir biçimde yürütebilmesi bakımından önem
taşıyan etkenleri ve en iyi uygulamaları ele aldılar.
Grup aşağıdakilerin de içinde yer aldığı bir dizi konuyu ele aldı:
merkezler denizcilerin ihtiyaçlarına odaklı olmalıdır
merkezlerin altyapısı (konumu, erişilebilirliği, mimarisi)
merkezlerle bağlantılı kişi ve hizmetlerin bütünlüğü
personel ve gönüllülerin tutumu ve profesyonelliği
merkezlerin yerel yönetimler, sektör ve yerel inanç topluluklarıyla ilişkileri
güvenilir ulaşım olanakları sağlanmalıdır
bağış toplama, denizciler için bu değerli hizmetlerin sürdürülmesinin önemli bir parçasıdır.
Denizci merkezleri değerli bir hizmet sunuyorlar ve merkez yöneticileri bir araya gelerek, denizcilerin
ihtiyaçlarının gerçek anlamda karşılanmasını sağlayabilirler.
ucuzladığından, telefon kartı satışıyla ve telefon
görüşmeleri yaptırarak elde edilen gelirler de
azaldı.
Dünyanın farklı köşelerinde yer alan denizci
merkezlerinin temsilcileri, 2009 yılının Ekim
ayında, Hong Kong’da, bu merkezlerin nasıl açık
tutulabileceklerini ve denizcileri başarılı bir
biçimde desteklemeyi sürdürebileceklerini ele
almak üzere bir araya geldiler.
Filipinli bir denizci, Nonoy Baldon, kısa bir süre
önce yaptığı bir yolculuk sırasında denizci
merkezleriyle ilgili yaşadığı deneyimleri paylaşmak
üzere bu toplantıya katıldı. Nonoy, mürettebatın
limanda bulunduğu sırada gemilerine gelen
ziyaretçilerle, bir araya gelmekten -özellikle
kendilerine, aileleri ile iletişim kurmaları konusunda
yardımcı olmaları durumunda- büyük mutluluk
duyduklarını söyledi. Denizcilerin liman çevresinde
faaliyet gösteren ticaret erbabı tarafından istismar
edilmelerinin ne kadar kolay olduğunu ve kendisinin
bir keresinde şehre yaptığı 25 dakikalık bir taksi
yolculuğu için 100 dolar ödemek zorunda kaldığını
anlattı. Şehirdeki bir semt barında kendilerine gayet
iyi hizmet edilmiş ve birçok aperatif, yiyecek ve
içecek “verilmiş” ama akşamın sonunda da önlerine
500 ABD doları tutarında bir hesap konulmuş.
Bir başka limanda, liman papazı gemiyi ziyaret
etmiş, gemicileri bir yürüyüş turuna çıkarmış ve
sonra da denizci merkezine götürmüş. Nonoy bir
süreliğine kırları ve dağları görmenin kendilerine iyi
ITF Denizciler Bülteni 2010
geldiğini, turun sonrasında gemici arkadaşlarının
çok mutlu olduğunu ve iş sözleşmelerinin
bitiminde, gemiden ayrılırken bile bu deneyimden
söz ettiklerini belirtti.
Uluslararası Hıristiyan Denizcilik Birliği genel
sekreteri Hennie La Grange şunları söyledi: “Bu
atölye çalışması delegelerin ne kadar arzulu ve
profesyonel bir anlayışa sahip olduklarını ve bu
merkezlerde denizcilere sunulan hizmetlerin
kalitesini açıkça ortaya koydu. ICMA denizcilere
böylesine özveri ile hizmet verilmesinde pay sahibi
olmaktan gurur duymaktadır. Bu atölye
çalışmasının sonuçlarının tüm denizci merkezlerine
yol gösterici araçlar sağlayacağını umuyoruz.”
ITF Denizciler Vakfı’ndan Roy Paul de atölye
çalışmasının gerçekleştirilmesine katkıda bulundu
ve şunları söyledi: “Denizci merkezlerinin,
denizcilere sosyal hizmetlerin götürülmesi
sürecinin hâlâ çok önemli bir parçasını
oluşturdukları açıkça görüldü. MLC 2006,
limanlarda sosyal tesislerin bulunmasına duyulan
ihtiyacı vurguluyor ve bu merkezler zaten birçok
limanda mevcut.
“Denizcilerin ihtiyaçları değişti ve bu nedenle,
örneğin konaklama hizmeti veren merkezlere artık
daha az ihtiyaç duyuluyor ve merkezlerin daha
küçük ve mümkün olan yerlerde, limanlara daha
yakın olmaları gerekiyor. Ama her şeyden önce
bunların denizciler tarafından kullanılmaları
gerekiyor ve denizcilerin mümkün olan her yerde
bu merkezleri ziyaret edeceklerini ve kendi
merkezlerine destek vereceklerini umuyorum!”
www.itfseafarers.org
ITF Denizciler Vakfı
Konteyner gemiciliğinin yükselişi
denizcilerin sosyal refahlarını
etkiledi. Gemilerin yüklemeboşaltma işlemleri artık günlerce
sürmeyip, birkaç saat içinde
tamamlanabiliyor ve bu durum
denizcilerin kıyı izni sürelerini
sınırlandırıyor. Bu, birçok yerde,
şehirde veya liman dışında bulunan
denizci merkezlerini ziyaret etme
olanağını olumsuz yönde etkiliyor.
Dolayısıyla, birilerinin denizcilerin
sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için
gözlerini er ya da geç konteynerlere
çevirecek olmaları, belki de
kaçınılmaz bir durumdu. Dünyanın
dört bir yanındaki limanlarda,
konteynerleri denizci merkezine
dönüştürme uygulamalarına giderek
daha sık rastlanıyor.
Denizciler bu yeni konteyner
merkezleriyle bir dizi avantaj elde
ediyorlar. En önemlisi bunlar
iskeleye çok daha yakın yerlere
kurulabiliyor ve bu da onları ziyaret
etmeyi kolaylaştırıyor. İşte bu
nedenle ITF Denizciler Vakfı bu
tesislere fon sağlıyor ve denizcileri
bunlardan yararlanmaya teşvik
ediyor.
Konteyner merkezler
ITF Denizciler Vakfı, 2009 yılında,
Filipinlerde, General Santos
Limanı’nda bir denizci merkezinin
açılmasını finanse etti. Bu proje,
liman otoritesi ve limanın din
görevlisi Rahibe Susan O.
Bolanio’nun yardımıyla koordine
edildi. Bolanio, Piskopos Gutierrez
ile birlikte Marina (Denizcilik Sektörü
ve Ulusal İdaresi), gümrük, sahil
güvenlik ve Filipinler Liman
Otoritesi’ne (PPA) başvurularda
bulundu.
PPA, Deniz Havarileri’ne bir yer
sağlamak konusunda kararlı bir
tutum aldı. Çok uluslu meyve nakliye
şirketi Dole Philippines, genel
müdürü Kevin Davis aracılığıyla,
projeye 40 ayaklık [0,3048 metre] bir
konteyner bağışladı. Şirket, kapı ve
pencereler ekleyerek, yer döşemesi
ve duvar kaplamalarını yaparak
binayı inşa etti ve konteyneri bir
denizci merkezine dönüştürdü.
Stella Maris, denizciler için bu
uğrak merkezini, stratejik bir
yaklaşımla, rıhtım üzerinde,
gemilere yürüme mesafesinde bir
www.itfseafarers.org
Yeni bir çözüm mü?
ROY PAUL
denizcilere sıcak
bir biçimde
karşılandıkları bir
yer sağlamak için
geliştirilen yeni
uygulamayı
anlatıyor
yere konumlandırdı. Merkezde hem
bir internet cafe ve telefonlar hem de
denizcilerin akşamları
oturabilecekleri ve eğlenebilecekleri
küçük bir dinlenme alanı ve bir bahçe
bulunuyor.
ITF Denizciler Vakfı, benzer
nitelikte bir dizi projeye finansman
sağladı. Filipinlerin Cebu limanında
iki adet 40 ayaklık konteyner bir
denizci merkezine dönüştürüldü.
Fransa’nın Marsilya limanında,
benzer bir geçici modüler yapı,
konteyner merkezlere benzer bir
alternatif sunmakta ve bir denizci
uğrak merkezi olarak faaliyet
göstermektedir.
Nijerya’nın Lagos Apapa
Limanı’na gelen denizciler de, limana
çok yakın bir yerde, bir sosyal merkez
bulabiliyorlar. Liman otoritesi, bir
denizci merkezinin kurulması için,
liman kontrol kulesinin yanında bir
yer önerdi ve ITF dört adet internet
bağlantısına sahip bilgisayarla
birlikte, yeni bir merkezin
kurulmasını finanse etti. Denizciler
burada alkolsüz içecekler ve yerel
hediyelik eşyalar satın alabiliyorlar.
Ulusal Denizciler Sosyal
Yardımlaşma Kurulu sekreteri Amos
Kuje şu değerlendirmeyi yaptı:
“Liman idaresinin yardımıyla burada
bu merkezi kurmamız mümkün oldu.
Bu merkezde denizciler için
planlanan programlar, Apapa’da
genel kargo, konteyner, kuru yük ve
ro-ro terminallerine demirlemiş
gemilerde çalışan denizcileri
ağırlamayı içeriyor.
“Merkezin içindeki alan dinlenme
amacıyla ve masa tenisi ve
badminton oynamak için kullanılıyor.
İlginç yerleri, alışveriş mekânlarını,
kilise ve camileri ziyaret etmek
isteyenler için ücretsiz servis
otobüsü sağlanıyor. Merkezin
gönüllü çalışanları ICSW’nin
sponsorluğunu üstlendiği Sosyal
Yardım Amaçlı Gemi Ziyaretçiliği
Kursunu tamamladılar. Bu insanlar
gemileri düzenli aralıklarla ziyaret
ediyorlar ve aynı zamanda merkezde,
buranın her gün sabah saat 9’dan
akşam saat 9’a kadar denizcilere açık
olmasını sağlamak için görev
yapıyorlar.”
Konteynerler denizcilere, limana
yakın, kullanışlı tesisler sağlamanın
mükemmel bir yolu. Limanın
ihtiyaçlarının değişmesi durumunda,
bu konteynerler kolaylıkla başka
alanlara taşınabilir.
Barnabas Epu, Apapa’daki
merkezde çalışan bir gönüllü ve
şunları söylüyor: “Açıldığından bu
yana merkeze çok sayıda ziyaretçi
geldi. ISPS (Uluslararası Gemi ve
Liman Tesisleri Güvenlik) Koduyla
birlikte denizciler bize kolayca
ulaşabildiklerinden, liman içinde bu
konuma sahip olduğumuz için
şanslıyız. Ayrıca biz denizcilerin
ziyaret etmesini mümkün kılacak
biçimde, güvenli bölgeler içinde yer
alıyoruz. Denizciler burada, limanın
içinde yer alan merkezi görünce çok
şaşırıyorlar ve aileleriyle iletişim
kurabilecekleri için mutlu oluyorlar.”
ITF Denizciler Vakfı’ndan Tom
Holmer şöyle dedi: “Denizcilerin
ihtiyaç duydukları hizmetlere
erişmelerine yardımcı olmak için bu
merkezlere fon sağlamayı
sürdüreceğiz. Bu merkezlerin
kurulduğu yerlerde, yerel gemicilik
firmalarının ve liman yetkililerinin
konteyner ve konteyner merkezlerin
üzerinde kurulacakları alanı sağlama
konusunda olumlu bir yaklaşım
gösteriyor olmaları bizleri
sevindiriyor. Kimi yerlerde, kendi
limanlarında denizcilerin sosyal
gereksinimlerine karşı duyarlı bir
tutum alan liman yetkilileri, ayrıca
elektrik ve su hizmetlerini de
veriyorlar ve bu muazzam bir yardım
sağlıyor.”
ITF Denizciler Bülteni 2010
35
ITF Seafarers Çince, Rusça ve
İspanyolca yayına başlıyor
ITF denizcilik koordinatörü Stephen
Cotton 18 aydır yayında olan ITF
Seafarers web sitesiyle ilgili bizlere bir
değerlendirme sunuyor
WHAT
WAS
THE ITF’S AIM
INBIR
CREATING
A WEBSITE
ITF’IN
DENIZCILERE
ÖZEL
WEB SITESI
SPECIFICALLY
FOR SEAFARERS?
HAZIRLAMAKTAKI
AMACI NEYDI?
SC: Denizcilerin çoğu ITF’i ve bizim onlar onlar için neler
yapabileceğimizi biliyorlar. Ancak denizcilerin güncel konularla
ilgili ITF’in sağladığı bilgileri tek bir yerde bulabilecekleri bir
ortamın eksikliğini yaşıyorduk. Ayrıca bizler için denizcilere daha
fazlasını verebilmek de önem taşıyor ve işte bu nedenle bu siteye
çok sayıda interaktif araç ekledik. Bunların bizlere denizcilerle
iletişim kurmak konusunda yardımcı olacaklarını umuyoruz.
BU WEB
ARACILIĞIYLA
DENIZCILERE
NE TÜR
WHAT
NEWSITESI
THINGS
ARE YOU PROVIDING
TO SEAFARERS
YENI
ŞEYLER
SUNUYORSUNUZ?
THROUGH THE WEBSITE?
SC: Şimdi denizciler gemileriyle ilgili araştırma yapabilirler ve
geminin bir ITF toplu iş sözleşmesine sahip olup olmadığı ya da ITF
tarafından en son ne zaman teftiş edilmiş olduğu gibi konularda
bilgi alabilirler. Ayrıca, denizcilerin kendilerini etkileyen şeylerle
ilgili görüş alışverişi yapabilecekleri, interaktif bir tartışma
forumu olan Gemici Sohbeti de var. Bir başka yeni alan, çok
popüler hale gelmiş olan Müfettişin Blogu. Öyle anlaşılıyor ki,
müfettişlerimizin söylediklerine, paylaştıkları deneyimlere ve
verecekleri tavsiyelere yönelik yoğun bir ilgi var. Sitede aynı
zamanda, denizcilerin kendilerini etkileyen gelişmelerden
haberdar olabilmeleri için haftalık haberler de yer alıyor.
BU WEB SITESİ ŞU ANA KADAR NE ÖLÇÜDE BAŞARILI
HOW
SUCCESSFUL HAS THE WEBSITE BEEN SO FAR?
OLDU?
SC: Siteyi ziyaret etmiş olan denizcilerden bazı olağanüstü
tepkiler aldık. Ve sitenin ziyaretçi sayısında yaşanan sürekli
artış gerçekten de cesaret verici. Şu sıralar giderek daha fazla
sayıda denizci bizimle bu site üzerinden temasa geçiyor. Ve bu
yıl, sitenin başka dillerde versiyonlarının yayına başlamasıyla
ve içeriğinin sürekli olarak geliştirilmesiyle birlikte, web sitesi
gücüne güç katacaktır.
SITENIN
BAŞKA
DILLERDE
YAYIN YAPACAĞINDAN
YOU
MENTION
LANGUAGE
SITES?
SÖZ ETTINIZ?
SC: Evet, site bu yıl içinde Çince, Rusça ve İspanyolca yayın
yapmaya başlayacak. Bu nedenle gerçekten çok heyecanlıyız ve
bu sitelerin İngilizce konuşmayanlara, özellikle istihdam ve
sendikal haklarıyla ilgili bilgi ve tavsiye konularında çok daha
iyi erişim olanağı sağlayacağını umuyoruz.
WEB SITESINDE BUNDAN SONRA NE TÜR
WHAT NEXT FOR THE WEBSITE
YENILIKLER OLACAK?
SC: Bu yıl siteden, farklı dillerdeki versiyonları da dâhil, mümkün
olduğunca çok denizcinin haberdar olmasını ve siteyi ziyaret
etmesini sağlamak istiyoruz. Sitenin içeriğini geliştirmek için
sürekli olarak çalışıyoruz. Listede yer alan bir sonraki adım
Denizcilerin Haklar Bildirgesi (Denizcilik Çalışma Sözleşmesi
2006) hakkında siteye daha fazla bilgi eklemek olacak.
ANA SAYFA:
www.itfseafarers.org her
düzeyden web kullanıcısı
için tasarlanmıştır. Ana
sayfada, sağ üstte yer alan
seçiciyi kullanarak dilinizi
seçebilir ve daha sonra
menülere göz atabilirsiniz.
ITF Seafarers haftalık
denizcilik haberlerine,
sahip olduğunuz haklarla
ilgili bilgilere ve
müfettişlerimizin düzenli
olarak katkıda bulunduğu
bir bloga [web günlüğüne]
yer vermektedir.
KULLANICILARIMIZ
NELER SÖYLÜYOR:
Bu başarılı çalışmayı
sürdür ITF.
habfan
Tebrikler - harika
olmuş.
Dean
Ne mutlu ki bu siteyi
buldum.
kabiyakngmarino
Müthiş bir web sitesi
Bacon
GEMİCİ SOHBETİ:
Aylardır denizdeyseniz, bu
durumda yalıtılmışlık sizin
için bir sorun olabilir. Online
tartışma forumumuz olan
Gemici Sohbeti üzerinden
diğer denizcilerle temas
kurun ve sizi etkileyen
şeyler hakkında onlarla
sohbet edin. Kolayca
kaydolabilirsiniz ve bu
forum çok yakında
Çince/Rusça/İspanyolca
olarak da hizmet vermeye
başlayacak.
KONULAR İÇİNDE:
Temel bilgi özetlerimiz
kullanışlı bir biçimde, tek
bir bölüm altında bir araya
getirilmiştir ve denizcileri
etkileyen tüm temel
sorunlarla ilgili eksiksiz bir
giriş bilgisi sağlamaktadır.
Bunun yanı sıra daha başka
kaynaklara, daha fazla
bilgiye ve pratik tavsiyelere
erişim için verilen
bağlantılar yalnızca bir
tıklama uzağınızda.
www.itfseafarers.org
Bu müthiş bir site –
bravo!
seachaplain
Teşekkürler ITF! Bu
büyük bir adım.
joey
ITF yardım elini
uzattığı için o kadar
çok mutluyum ki.
denz
Teşekkürler.
Arkadaşlar sizler
gerçekten harikasınız.
jacksplin
Bu mükemmel bir
site.
chaplainds
Bu muhteşem yeni
site için tebrikler.
Robert Dickson
37
Reuters/Bobby Yip
ITF denizcilere kriz
konusunda içeriden
bir bakış sunabilmek
için sendikalardan ve
sektörden uzmanları
bir araya getirdi: bunu
okumanız gerekiyor;
ITF genel
merkezindeki
denizcilik politikası
biriminden NICHOLA
SMITH tarafından
derlendi.
Üstte: 2009 yılında, Hong Kong’un
kuzeybatısındaki bir yerleşim alanının
yakınlarındaki depolarda birikmiş olan,
kullanılmayan konteynerler görülüyor.
38
ITF Denizciler Bülteni 2010
Ekonomikk
G
emicilik piyasası ekonomik sektörler içinde
muhtemelen en küresel olanıdır. Bu krizde,
ekonomilerin küreselleşmesi, dünyanın
büyük bölümünün küresel zincirin içinde yer alan
ülkelerin yaşadıkları ekonomik darboğazdan
etkilendiği anlamına gelmektedir. İşten çıkarmalar
denizcilik piyasasının bütün kesimlerini etkiliyor ve
denizcilerin terk edilmesi ve ücretlerinin gecikmeli
olarak ödenmesi ya da hiç ödenmemesi
vakalarında bir artış yaşanıyor.
ITF ve dünyanın dört bir yanındaki üyesi
sendikalar bu duruma karşı koymaya ve denizcileri
koruyarak krizin en kötü etkilerini bertaraf etmeye
çalışıyorlar ancak kimi gemi sahipleri, özellikle de
işlerin iyi gittiği yıllarda tedbirli hareket etmemiş
olanları, çok sıkıntılı bir dönemden geçiyorlar.
Krizle ilgili görüşlerini ve önerilerini aktarmaları
ve krizin patlak vermesinden bu yana neler
yaptıklarını anlatmaları için, alanda çalışan yedi
uzmanı bir araya getirdik.
Bu kişiler şu isimlerden oluşuyordu:
Igor Pavlov – Rusya Denizciler Sendikası (SUR)
başkanı;
Jacqueline Smith – Norveç’teki Norsk
Sjømannsforbund sendikasının başkanı;
Abdulgani Y Serang – Hindistan Ulusal Denizciler
Sendikası’nın genel sekreteri ve saymanı;
Nick Bramley – İsviçre’deki UNIA sendikasından ve
ITF’in İçsularda Seyrüsefer Kolu’nun başkanı;
Paddy Crumlin – Avustralya Denizciler
Sendikası’nın ulusal sekreteri;
Brian Martis – V-ships grup ticari hizmetler
direktörü.
Giles Heimann – Uluslararası Denizcilik İşverenleri
Komitesi genel sekreteri.
Ekonomik kriz
çalışmalarınızı nasıl
etkiliyor?
Igor Pavlov
Ekonomik durum, doğal olarak
sendikayı etkiliyor; kazanılmış hakların korunması
ve toplu iş sözleşmesi (TİS) hükümlerine
uyulmaması konusunda daha fazla başvuru
yapılıyor ama en çok başvuruyu ücretlerin
ödenmesinde yaşanan gecikmelerle ilgili olarak
alıyoruz. Denizcilerin terk edildikleri vakalarının
sayısı önemli ölçüde arttı; gemi sahiplerinin
gemileri erzak ve gıda sağlamadan, mürettebatın
ücretlerini ödemeden ve denizcileri ülkelerine geri
göndermeden kendi kaderlerine terk ettikleri
durumlar, çözülmesi en güç olan vakalar ve
hâlihazırda ilgilendiğimiz bütün terk edilme
vakaları toplu iş sözleşmesi olmayan gemilerde
meydana geliyor.
www.itfseafarers.org
rizmercekaltında
Jacqueline Smith
Sendika olarak
görev dışı bırakılarak bağlanan gemi sayısında ve
dolayısıyla işten çıkarılan mürettebat sayısında bir
artış yaşandığını gördük. İşyeri temsilcilerimiz bu
konuda ve mürettebatın yasal ve iş sözleşmelerden
kaynaklanan hakları konusunda yardım talep
ettiler. Gemi sahipleri gemilerini Norveç Olağan
Sicili’nden (NOR) çıkarıp elverişli bayrak sicillerine
geçiriyorlar ve Norveçli denizcilerin yerine,
ücretleri ve çalışma koşulları onlardan çok daha
düşük düzeylerde olan denizcileri istihdam
ediyorlar. Bu gemilerin çoğu Norveç’in
karasularında ve kıta sahanlığı içinde çalıştıkları
için başvurdukları bu yöntemler sosyal damping
olarak görülmektedir.
derece dramatik oldu; ancak belirli kategoriler
diğerlerinden daha fazla etkilendiler. İç sularda
seyrüseferin özelliği, dökme yük (petrol, metaller,
maden cevheri, tahıl, inşaat malzemeleri vb.) ve
konteyner taşımacılığı yapılmasıdır. Mevcut krizde
imalat sanayinin çöküşü nedeniyle, özellikle metal
ve maden cevheri taşımacılığı ve konteyner
piyasası ağır darbe yemiş durumda. Ayrıca kurak
bir yaz mevsiminin ve düşük su seviyelerinin
getirdiği zorlukları göğüslemek zorunda kaldık.
Özellikle bu kadar çok sayıda işveren, finansman
sıkıntısı yaşayan ve bir krizle başa çıkmak için
gerekli donanıma sahip olmayan gemi sahibiişletmeci niteliğinde olduğundan, gelecekle ilgili
birçok belirsizlik söz konusu.
Abdulgani Y Serang
Paddy Crumlin Küresel Finansal Kriz
İstikrar içinde
gelişmekte olan bir ekonomi olarak Hindistan
krizden gelişmiş ülkelerle aynı ölçüde etkilenmedi.
Bizler için ekonomik kriz fiziksel olmaktan çok
zihinsel olarak algılanan bir durum. Gelişmiş
ekonomilerin deneyimlerinden dersler çıkarttık ve
krizi göğüsleme konusunda daha iyi bir
konumdayız.
Nick Bramley Krizin iç sularda
seyrüsefer üzerindeki etkileri, iş hacminde yüzde
25’in üzerinde bir düşüş yaşanmasıyla birlikte, son
www.itfseafarers.org
(KFK), MUA’in faaliyetlerini iki yoldan etkilemekte.
Birincisi, sendikanın üye tabanına, özellikle de
KFK’in etkisinin asıl olarak görüldüğü yüklemeboşaltma alanında çalışan üyelerimize yönelik
olarak, muazzam bir ek kaynak tahsis edilmesini
gerektirmektedir. Kimi dökme yük limanlarında, iş
hacminde tonaj olarak yüzde 60’lara varan kayıplar
söz konusu oldu; limanlar genel olarak yüzde 30
civarında bir iş kaybına uğradılar ve bütün bunlar
birkaç ay içinde yaşandı. Doğal olarak, işten
çıkarmalar ve çalışma sürelerinin ciddi bir biçimde
kısaltılması, on yılı aşkın bir süredir ilk kez
gündeme geldi. İkincisi, kriz bizi ve sendikamızın
müttefiklerini, ulusal ve uluslararası politikalar
düzeyinde stratejik bir biçimde düşünmeye ve
hareket etmeye yönlendirdi. Bu, sendikal hareket
için bir meydan okumaydı -bu meydan okumaya
karşı duracak ve krize karşı izlenecek politikaları
etkilemeye çalışacak kapasiteye hem örgütsel hem
de düşünsel olarak sahip miydik?
Brian Martis
Kriz gemicilik sektörünü
çok derinden etkiledi. Çok sayıda gemi hizmet
dışına alınarak bağlandı ve piyasada iflasların
yaşanmasına engel olacak ölçüde bir toparlanma
yaşanmadı. Sonuç olarak çok sayıda gemi sahibi
kendisini finansal zorluklar içinde buluyor. Bu
gelişmeler denizciler üzerinde etkisini, kimi gemi
sahiplerinin mürettebata yönelik yükümlülüklerini
yerine getiremez hale gelmeleriyle gösterdi. Her
şey, uyarı sinyallerini fark edebilen ve durum geriye
dönülmez bir noktaya gelmezden önce denizcilerin
iş akitlerini sonlandırıp, evlerine geri gönderebilen
iyi gemi yöneticilerine bağlıdır.
Giles Heimann Kriz faaliyetlerimizi
geniş ölçüde etkiliyor; kârlar silinip yok oldu.
Hâlihazırda konteyner gemilerinin yüzde 12’si
ITF Denizciler Bülteni 2010
39
Reuters/Thierry Roge
Daha iyi ücret ve çalışma koşulları talep eden Avrupalı denizciler, Brüksel’de Avrupa Komisyonu merkezinin yakınlarında protesto gösterisi yapıyorlar.
hizmet dışına alınıp bağlanmış durumda ve gelen
kimi haberlere göre bu oran yüzde 30’a kadar
yükselebilir. Gemi sahipleri maliyetleri aşağıya
çekmeye ve para tasarruf etmeye çalışıyorlar, bu
nedenle son Uluslararası Pazarlık Forumu (IBF)
görüşmeleri, bugüne kadarki görüşmelerin en
zorlu olanıydı. IMEC üyesi gemi sahiplerinin
tamamı sorumluluk sahibi gemi sahipleridir ama
bunların iflas etmeleri durumunda, denizciler de
işlerini kaybedecektir; gemi sahipleri ITF ailesi
içinde bunun herkes için zor bir dönem olduğunun
biliniyor olmasını takdirle karşılamaktadır.
Üyelerinize yardımcı
olmak için neler
yapıyorsunuz?
JS
Sendika, mürettebata şirketle kimlerin işten
çıkarılacağına dair görüşmeleri yürütürken,
temel alınması gereken kıdemlilik ve göz önünde
bulundurulabilecek diğer kriterlerle ilgili yasal
tavsiye ve destek sağlıyor. Ayrıca, kıta sahanlığı
içinde faaliyet gösteren gemilerde Norveç’te
geçerli ücretlerin ve çalışma koşullarının,
milliyetine bakılmaksızın tüm denizcilere
uygulanmasını sağlayacak düzenlemeleri yapması
için, Norveç hükümeti nezdinde lobi faaliyetleri
yürütüyoruz.
IP
Denizcilerin herhangi bir sorunla (ücretlerin
ödenmesinde gecikme yaşanması, eve geri
gönderilme ile ilgili sorunlar vb.) ilgili Rusya
Denizciler Sendikası’ndan yardım istedikleri her
durumda, sendika onlara yardım etmek için,
işverenlerle görüşerek, ITF’ten ya da kardeş
sendikalardan destek isteyerek, yasal yolları
kullanarak, hükümete ve kimi zaman devlet
başkanına (Arctic Sea mürettebatı için yapmış
olduğumuz gibi) mektuplar yazarak, mümkün olan
her şeyi yapıyor.
40
ITF Denizciler Bülteni 2010
Özetle
Ekonomide ne tür gelişmeler söz konusu olursa
olsun, denizciler mümkün olan en iyi durumda
olabilmek için kimi basit adımlar atabilirler.
Haklarınızı bilin
Bir sendikaya üye olun
Becerilerinizi geliştirin
Yukarıda sözü edilen konularla ilgili daha fazla
bilgi ve yardım almak için, aynı zamanda
forumlarımız üzerinden tartışmalara da
katılabileceğiniz www.itfseafarers.org adresini
ziyaret edin.
AS
Ekonomik kriz ulusal ve uluslararası
düzeyde kargo hareketlerini etkilemiş olsa
da, Hintli denizciler için önemli bir iş kaybı söz
konusu olmadı. Hintli denizciler dünya
gemiciliğindeki istihdam paylarını kalıcı biçimde
korudukları için, istidam içindeki payları keskin bir
düşüş göstermedi.
NB
Bizler krize karşı alınan önlemlerin, daha
sonrasında “normal” uygulamalar haline
gelmemesini sağlamak zorundayız. Bu nedenle iç
sularda seyrüsefer alanında, Avrupa dışından ucuz
emeğin giderek daha fazla kullanılmasına karşı,
siyasi lobi çalışmaları yürütüyoruz. Bizim denizciler
için faaliyet gösterdiğimiz başlıca çalışma alanı,
İsviçre’nin Denizcilik Çalışma Sözleşmesi’ni (MLC)
onaylamasını sağlamaya yönelik ve 2010 yılında
bunu sağlamayı umuyoruz (MLC hakkında daha
fazla bilgi almak için bkz. sayfa 27-32).
PC
En acil olarak, üyelerimize işçi çıkarma ve
çalışma saatlerinin azaltılması
durumlarında en iyi çözümleri bulmaları
konusunda yardımcı oluyoruz. Üyelerimiz
istihdamı koruyan ama aynı zamanda işverenin
maliyetlerini de azaltan çok sayıda çözüm önerisi
geliştirerek, krize yaratıcı bir biçimde karşılık
verdiler; bu iş kayıplarının asgari düzeyde
kalmasını sağladı. İşten çıkarmaların kabul edildiği
yerlerde, bu neredeyse tamamen gönüllülük
temelinde oldu, çünkü toplu iş sözleşmeleri
sektörden çıkış için cazip öneriler içeriyordu.
Sendika ayrıca, kimi işsiz kalan yükleme-boşaltma
işçilerine, Entegre Gemiciler olarak iş bulabilmeleri
için, bu kişilere denizcilik eğitimi verilmesi
konusunda hükümet nezdinde yürüttüğü lobi
faaliyetinde de başarılı sonuç aldı. Bizler aynı
zamanda ulusal düzeyde çalışma yürüterek,
hükümeti derhal istihdam yaratmaya odaklanmış
bir ekonomik canlandırma paketini kabul etmeye
çağırdık ve uluslararası düzeyde, ITF ve ITUC ile
birlikte, G20 türünden forumlarda yapılan
tartışmalar üzerinde etkili olmaya çalıştık.
Bu krizin küresel
ekonomide daha önce
yaşanmış olan
darboğazlardan farkı
nedir?
BM
Bu kriz daha öncekilerden çok farklı. Kriz
ABD’de yaşanan korkunç ekonomik
durumun bir sonucu olarak otaya çıktı.
Küreselleşme, ABD’de ekonomik ve siyasi alanda
yaşanan her türlü gelişmenin dünyanın geri
kalanını etkilemesine neden olmaktadır. Doların
rezerv para birimi olarak sahip olduğu üstünlük
tehlikeye düşmüş durumda. Bazı ülkeler
ellerindeki dolar rezervlerini ve dolar tabanlı
varlıklarını önemli ölçüde azaltıyorlar. Petrol
ticareti ilk kez Avro ile de yapılmaya başlandı.
Denizcilik çevreleri yaşanan gelişmeleri büyük bir
dikkatle izliyorlar. Yaşadığımız bu kriz nitelik olarak
bir dalgalanmadan daha öte bir şey. Siyasetçiler
her ne söylerlerse söylesinler bu kriz varlığını en
azından iki ya da üç yıl daha hissettirmeye devam
edecektir.
www.itfseafarers.org
Ekonomik kriz
“
Bu hafızalarda yer alan
en ciddi krizdir. Kriz
ekonominin bütün
sektörlerini etkiledi ve
bizim sektörlerimiz olan
gemicilik ve limanlar da,
tüketici güveninde
yaşanan düşüşün iç
talep ve dolayısıyla
özellikle ithalatımız
üzerinde yarattığı çok
büyük gerilemeden
etkilendi.
”
JS
1970’lerin petrol krizinin hemen sonrasında
yaşanan gemicilik krizi, deniz taşımacılığına
olan talepte, özellikle de tanker piyasasında
yaşanan beklenmedik ve şiddetli değişimlerin bir
sonucu olarak ortaya çıkmıştı. İki kriz arasındaki
benzerliklerden biri, var olan gemilerin
oluşturduğu aşırı kapasite ve sipariş edilmiş çok
sayıda inşa halindeki geminin olmasıdır. Bununla
birlikte, Norveç hükümeti 70’li yıllardan sonra,
yaşanan tahribatı asgariye indirebilmek amacıyla,
gemiler ve sondaj gemileri için bir güvence sistemi
oluşturdu. Bu sistem hâlihazırda yürürlükte ancak
gemilerden çok teçhizat şirketleri ve tersaneler için
daha etkili olduğu ortaya çıktı. Diğer bir benzerlik
ise gemilerin Norveç bandırasından çıkartılıp, gemi
sahiplerinin Avrupalı olmayan denizcileri, Avrupa
standartlarının ve hatırı sayılır bir biçimde Norveç
standartlarının altında kalan ücret ve çalışma
koşulları ile istihdam etmelerine izin veren elverişli
bayraklara ya da diğer AB bayraklarına geçiriyor
olmalarıdır.
PC
Benim değerlendirmeme göre, Bu
hafızalarda yer alan en ciddi krizdir. Kriz
ekonominin bütün sektörlerini etkiledi ve bizim
sektörlerimiz olan gemicilik ve limanlar da, tüketici
güveninde yaşanan düşüşün iç talep ve dolayısıyla
özellikle ithalatımız üzerinde yarattığı çok büyük
gerilemeden etkilendi. Avustralya kendisini bir
ölçüde koruyabildi çünkü bizim Asya’nın güçlü ve
dinamik imalatçılarına sağladığımız, kömür ve
demir cevheri gibi dökme ürünler alanında, ilk
başta bir darbe yenilmiş olsa da, yaşanan sıkıntı
nispeten kısa süreli oldu. Hiç kuşkusuz, sendikal
hareketin hükümet nezdinde zaman yitirmeden
büyük çaplı ekonomik canlandırma önlemleri
alınması ve beceri geliştirme konusuna yeniden
ağırlık verilmesi için yürüttüğü lobi çalışmaları da
işçilerin yaşadıkları sıkıntıların hafifletilmesine
yardımcı oldu.
IP
IMF uzmanlarına göre bu küresel kriz,
1960’lardan bu yana yaşanmış olan en kötü
kriz. Bu tahlile göre, 21 gelişmiş ülkenin 1960’tan
bu yana yaşadıkları son 15 darboğazda, tipik bir
resesyonun bir yıl sürdüğü durumda, toparlanma
süreci beş yıldan fazla bir zaman alıyor. Bugünkü
kriz uzun sürecekmiş ve toparlanma da güç
olacakmış gibi görünüyor.
GH
Bu hafızalarımızda kayıtlı olan en kötü
kriz. Krizin gelmekte olduğunu hiç kimse
göremedi. Çok iyi durumdan çok kötü duruma o
derece hızlı bir biçimde geçildi ki. Birçokları iyi
zamanların devam edeceğini düşünerek aşırı
sayıda gemi sipariş etti ama aslında o sırada bir
balonun içinde yaşıyorduk. Bu krizin etkileri uzun
yıllar boyunca sürecek.
AS
Daha önceki krizlerde muazzam iş
kayıpları yaşanmıştı. Hintli zabitler ve
tayfalar istihdam edilebilmek için sıranın
kendilerine gelmesini aylarca beklemek zorunda
kalmışlardı. Bu kez yaşanan iş kayıpları kesinlikle
bu boyutlarda değil. Tayfaların ücretleri bir parça
www.itfseafarers.org
tırpanlanmış olsa bile, zabitlerin ücretlerinde bir
düşüş söz konusu olmadı ve bunlara yönelik talep
oldukça yüksek düzeyde seyrediyor.
Bizim en çok dikkatimizi çeken husus,
burada, İsviçre’de deflasyonist bir
dönemden geçiyor olmamız; yani bu krize daha
öncekilerde olduğu gibi, büyük çaplı bir enflasyon
eşlik etmiyor. Satın alma gücünün bundan olumsuz
bir biçimde etkileneceğini düşünüyoruz ve bu da
krizin gereksiz yere uzamasına neden olacaktır.
Buna karşılık hükümetin ekonomiyi canlandırma
konusundaki ürkekliği aynen devam ediyor. İş
büyük bankaları kurtarmaya gelince, bunlara para
karşılıksız bir biçimde sağlandı. Daha genç
yaşlarda ve uzun süredir işsiz olanlar için daha
fazla kamu yatırımına ve desteğine gereksinim
duyuyoruz.
NB
Sektörde büyüme
alanlarının nerelerde
olduğunu
düşünüyorsunuz?
BM
Avrupa’da LNG (doğal gaz), geleneksel
tedarik kaynaklarının, özellikle
Rusya’dan sağlanan kaynakların çeşitlendirilmesi
çabalarına yardımcı olmak konusunda önemli bir
rol oynayacaktır. Ekonomik büyüme Çin ve
Hindistan’da yaşanacak (bu ülkelerde büyüme
krizden, dünyanın diğer bölgelerine kıyasla daha
az etkilendi). Her iki ülke de kaynağa aç ve bu
durum gemiciliğe büyük fırsatlar sunacaktır.
GH
Ben Çin’in, herkesin öngördüğü şekilde,
gemi sahiplerinin kurtarıcısı olacağını
düşünmüyorum; onlar büyük ölçüde bir ihracat
ülkesi niteliğindeler ve bu ülkenin imalat
yapılmayan bölgelerinde ithalat o derece büyük
boyutlarda değil. Şu anda sözü edilebilecek
herhangi bir büyüme alanı bulunmuyor. Konteyner
gemiciliği piyasası dip noktayı görmüş olabilir ama
toparlanmanın gelişi yavaş olacak. Bir ihtimal
Asyalı gemi sahipleri, özellikle de Japonlar, ilk
toparlananlar arasında yer alacaklar.
Bu krizde sıkıntı
çekmekte olan denizcilere
ne tavsiye edersiniz?
JS
Benim başlıca tavsiyem haklarını bilmeleri
olacak. Birçok şirketin mürettebatı işten
çıkartırken kestirme yollara saptıklarını görüyoruz.
Bir denizci gemi sahibinin bir gemiyi hizmet dışı
bırakıp bağlamasına ya da bayrağını
ITF Denizciler Bülteni 2010
41
Ekonomik kriz
değiştirmesine ve kendisinin yerine daha ucuz
emek istihdam etmesine engel olamaz ama gemi
sahipleri bunları yaparken yasa ve toplu iş
sözleşmesi hükümlerine uygun bir biçimde hareket
etmek zorundadırlar.
IP
Birkaç eski Rus deyişini aktarmama izin
verin: “Bir balık kendisine hep daha derinde
yer arar ve bir insan da kendisine hep daha iyi bir
yer arar” ve “İşler iyi giderken daha iyisini arama”.
Denizcilere bu ikinci deyişe sadık kalmalarını
tavsiye edeceğim. Bir şirkette birkaç yıl süreyle
çalıştıysanız, daha iyi tekliflere yönelmeyin. İş
arıyorsanız, iş sözleşmenizi imzalamadan önce,
sendikadan bu gemide ITF tarafından kabul edilen
bir toplu iş sözleşmesinin bulunup bulunmadığını
kontrol edin. Eğer gemide bir TİS yoksa bu işe
girmemenizi öneririm. Lütfen çalışacağınız şirket
hakkında daha fazla bilgi edinebileceğiniz en yakın
SUR bürosuna uğramak için zaman ayırın. Eğer
sendika üyesi değilseniz, sendikaya üye olun.
Sendika bir hayır kurumu değildir ve sadece
üyelerine karşı yükümlülükleri ve sorumlulukları
vardır.
AS
Biz denizcilere olumlu bir bakış açısına
sahip olmalarını ve işlerine dört elle
sarılmalarını tavsiye ediyoruz. Bir işi elde tutmak ve
onda gelişim göstermek, hiç işi olmamaktan daha
iyidir. Hintli denizciler dünya çapında gemicilik
sektörünün beklentilerine her zaman karşılık
vermişlerdir.
NB
Hepimiz bunun kısa süreli bir kriz
olmasını umut ediyoruz ve uzun vadede
vasıflı denizci ve iç sularda seyrüsefer işçisi açığı
olduğunu biliyoruz. Meslektaşlarımıza umutlarını
kaybetmemeleri ve ülkelerinde yardım ve destek
bulmak için sendikalarıyla temas halinde olmaları
tavsiye olunur. Sendikalar da krizden etkilenmiş
olanlara, bu kişiler yeniden iş buluncaya kadar,
eğitim, yeniden eğitim ve nitelik geliştirme yoluyla
ya da bu tür etkinliklere destek verilmesi için lobi
faaliyetleri yürüterek yardımcı olmanın yollarını
aramalıdırlar.
PC
Benim liman işçilerine, denizcilere ve
sendikalarına vereceğim tavsiye,
önümüzde duran fırsattan faydalanmak olacaktır.
Kapitalizm ancak iyi işleyen emek piyasaları ile
etkin ve istikrarlı bir biçimde yol alabilir. Ve bu,
işçilerin ve sendikaların üzerinde büyük bir etkiye
sahip olabilecekleri bir şeydir. Ancak bu potansiyel
etkiyi kuvveden fiile çıkartabilmek için kolektif
olarak hareket etmek zorundayız. Dolayısıyla
sendikalara tavsiyem bu fırsatı örgütlenmek için
kullanmalarıdır. Denizcilere tavsiyem bir sendikaya
üye olmalarıdır. Temel ilkeler kritik öneme sahip –
her işçiye bir sendikacı olma fırsatı tanınmalıdır ve
buradan da iş yerinde, sektörde ve ulusal düzeyde
kolektif bir çalışma yürütme fırsatı verilmelidir.
42
ITF Denizciler Bülteni 2010
İşlerin finansal olarak ne
zaman düzelmeye
başlayacağını
düşünüyorsunuz?
BM
GH
Muhtemelen, şu andan itibaren iki, üç yıl
sonra.
Şu sıralar basında hem sektörle hem de
ekonominin geri kalanıyla ilgili olarak
yayımlanan haberleri son derece sinir bozucu
buluyorum. Her gün toparlanmanın ‘yeşil
filizleri’yle ilgili haberler yayımlıyorlar. Bu haberler
bir fayda sağlamıyor; sektör güçlüklerle dolu bir
finansal darboğaz döneminden geçtiğimizin, daha
önceki iyi zamanlara yakın bir yere geri
dönmemizin beş yıllık bir süreyi alabileceğinin
farkında olmalıdır. IMEC’e üye olan denizcilik
işverenleri, bu fırtınadan istihdamda herhangi bir
azaltmaya gitmeden kurtulabilmeyi gerçekten çok
arzu ediyorlar; biz üyelerimize her zaman eğitimli
personelin, özellikle de zor zamanlarda ne kadar
büyük bir önem taşıdığını anlatıyoruz.
Denizciler ekonomi tekrar
yükselişe geçtiği zaman
en iyi konumda olabilmek
için bu kötü zamanlarda
neler yapabilirler?
JS
Norveçli denizciler için bu, mümkünse işsiz
kalmamaktan ve aynı zamanda denizde
mesleki uzmanlaşmadan geçiyor. Bir kristal
küreniz olmadan nelerin olacağını önceden
göremezsiniz. Ne yazık ki ben henüz “dibi”
gördüğümüzü düşünmüyorum ve kendi kıta
sahanlığımızda Norveç’in ücret ve çalışma
koşullarının geçerli olmasını sağlayamamamız
durumunda üyelerimizin iş bulamayacaklarından
endişe ediyorum.
AS
Denizciler bir gemide çalışmadıkları
zamanlarda becerilerini geliştirmeye
çalışmalıdırlar. Özellikle uzun vadede ve aynı
zamanda istihdam açısından olumlu bir ortam
oluştuğu zaman kendilerine yardımcı olacak teknik
becerileri elde etmeye çalışmalıdırlar. Hintliler,
doğaları gereği tasarruf konusunda bilinçlidirler ve
ayrıca denizcilere finansal planlama yapmaları ve
geleceklerini güvence altına almalarını tavsiye
ediyoruz. NUSI, denizcilere danışma ve enerjilerini
olumlu yönde kanalize etmeleri konusunda gerekli
her türlü desteği sağlamaktadır.
NB
İşgücü arz eden ülkelerdeki
meslektaşlarıma mesajım şu olacak – çeşitli
şirketlerdeki ve istihdam sağlayan ülkelerdeki
koşullarla ilgili önceden bilgi sahibi olun ve her
şeyden önce sizi “çok ucuza satmalarına” izin
vermeyin. Bu, kendi ülkelerinizde sendikaların,
hükümetler ve mürettebat istihdam büroları
üzerinde daha fazla baskı kurabilmeleri ve
dolayısıyla kabul edilebilir koşulları sağlayabilmeleri
için, güçlendirilmeleri anlamına gelmektedir. Eğer bu
krizin kazanımlarımızı zayıflatmasına izin verirsek,
kaybettiklerimizi geri almak yıllar sürebilir.
PC
İşini kaybetmemiş olan liman işçileri ve
denizcilerin, krizin deneyimlerinden, daha
iyi örgütlenmek ve gelecekte daha hazırlıklı olmak
için gerekli dersleri çıkartmak gibi yeni bir
sorumlulukları var. İşlerini kaybetmiş olan liman
işçileri ve denizciler için, sendikalarıyla teması
sürdürmenin, eğitim ve yeniden eğitim olanaklarını
araştırmanın ve sektöre, gelecekte bu tür bir krizin
işçilerin haklarını tırpanlamasına bir daha asla izin
vermeme kararlılığıyla yeniden girmenin önemli
olduğunu düşünüyorum. Yaşananlardan başka
hiçbir ders çıkarmamış olsak bile, sendikaların
işçilerin çıkarlarını korumak konusunda toplumsal
dokunun kesin olarak temel bir parçası olduklarını
görmüş olmamız gerekir.
“
Sizi ‘çok ucuza satmalarına’ izin vermeyin.
Bu, kendi ülkelerinizde sendikaların, hükümetler
ve mürettebat istihdam büroları üzerinde daha fazla
baskı kurabilmeleri ve dolayısıyla kabul edilebilir
koşulları sağlayabilmeleri için, güçlendirilmeleri
anlamına gelmektedir. Eğer bu krizin kazanımlarımızı
zayıflatmasına izin verirsek, kaybettiklerimizi geri
almak yıllar sürebilir.
”
www.itfseafarers.org
DENİZ
KAZALARI
Denizciler
–şunları bilin!
Geminizin bir deniz kazasına karışması
durumunda, eğer bir soruşturma yapılırsa
ve/veya kazanın ardından bir Devlet tarafından
gözaltına alınırsanız, bu durumda size adil
bir biçimde davranılmasını güvence altına
alan, uluslararası yol gösterici ilkeler
bulunduğunu bilin.
Bu yol gösterici ilkeler, IMO/ILO’nun Deniz
Kazası halinde Denizcilere Adil Davranılması
üzerine Yol Gösterici İlkeleri’dir.
Bu yol gösterici ilkeler denizcilere liman
ve kıyı devleti, bayrak devleti, denizcinin
devleti ve gemi sahipleri tarafından adil bir
biçimde davranılmasını gerektirmektedir.
Bu yol gösterici ilkeler altında sahip
olduğunuz haklarınızı bilmeniz önem
taşıyor, böylece bir deniz kazasının
ardından sorgulanmanız veya gözaltına
alınmanız durumunda ne yapacağınızı ve
çıkarlarınızı nasıl koruyacağınızı bilirsiniz.
Geminizin karıştığı bir deniz kazası ile ilgili olarak
sorgulanmanız durumunda:
Eğer gerekli olduğunu düşünüyorsanız, liman, kıyı veya
bayrak Devletinin sorgu görevlilerinin sorularına cevap
vermeden veya bunlara herhangi bir açıklamada bulunmadan önce, bunlar gelecekte bir ceza kovuşturmasında
veya herhangi bir adli kovuşturmada size karşı kullanılabileceğinden bir avukata danışın
Tavsiye ve yardım almak için şirketinizle ve/veya
sendikanızla temasa geçin
Size sorulan her şeyi tam olarak anladığınızdan emin olun
Eğer anlamadığınız bir şey varsa:
• yetkililerden sorgulamayı durdurmalarını isteyin
• eğer gerekiyorsa bir çevirmenin yardımını isteyin
İlk olarak kendi çıkarlarınızı korumanız önem taşımaktadır.
Dolayısıyla şirketinizin, sendikanızın veya avukatınızın verdiği
tavsiyeler doğrultusunda hareket edin ve daha önemlisi bilgi
vermeniz tavsiye edildiğinde sorguyu yapanlara karşı açık sözlü
davranın.
Bir deniz kazasından sonra haklarınızı koruyun
Adil Davranış Yol Gösterici İlkeleri’ni okuyun
Haklarınızı bilin
Eğer şüpheniz varsa, danışın!
Adil Davranış Yol Gösterici İlkeleri’yle ilgili daha fazla bilgiyi şu
adresten edinebilirsiniz: www.itfglobal.org/fairtreatment veya
www.marisec.org/fairtreatment

Benzer belgeler

Denizciler için koşulları iyileştirmek – ITF`in FOC

Denizciler için koşulları iyileştirmek – ITF`in FOC ITF’in elverişli bayrak kampanyası ITF’in denizcilik sektöründeki faaliyetlerinin başında, gemilerin ulusal yasaların, düzenlemelerin ve ulusal sendikaların denetiminden kaçınmak için elverişli bay...

Detaylı

Elverişli bayraklara ve standart altı gemiciliğe karşı

Elverişli bayraklara ve standart altı gemiciliğe karşı geçmesine karşı, dünya çapında denizciler ve liman işçileri sendikaları tarafından yürütülmekte olan kampanya gelir. Bu kampanyanın iki yanı var: siyasi olarak, ITF, hükümetlerle ve uluslararası ku...

Detaylı

Haklarımızla kumar oynamak

Haklarımızla kumar oynamak sendikaların denetiminden kaçınmak için elverişli bayraklara geçmesine karşı, dünya çapında denizciler ve liman işçileri sendikaları tarafından yürütülmekte olan kampanya gelir. Bu kampanyanın iki ...

Detaylı