zonguldak il merkezinde intihar davranışının yaygınlığı

Transkript

zonguldak il merkezinde intihar davranışının yaygınlığı
T.C. Bülent Ecevit Üniversitesi Yayınları No: 2
ZONGULDAK İL MERKEZİNDE
İNTİHAR DAVRANIŞININ YAYGINLIĞI,
SOSYODEMOGRAFİK, KLİNİK VE AİLESEL RİSK ETKENLERİ
YAZARLAR
Nuray ATASOY
Özge SARAÇLI
Hasan SANKIR
Zonguldak 2014
www.beun.edu.tr
www.beun.edu.tr
T.C. Bülent Ecevit Üniversitesi Yayınları No: 2
Bu kitabın basım, yayın ve satış hakları Bülent Ecevit Üniversitesi’ne aittir. Bütün hakları
saklıdır.
Kitabın Tümü ya da bölümü/bölümleri Bülent Ecevit Üniversitesi’nin yazılı izni olmadan
Elektronik, optik, mekanik ya da diğer yollarla basılamaz, çoğaltılamaz ve dağıtılamaz.
Copyright 2014 by Bülent Ecevit University. All rights reserved.
No part of this book may be printed, Reproduced or distributed by any electronical,
optical, mechanical or other means without the written permission of Bülent Ecevit
University.
Tasarım-Dizgi: Ziraat Gurup Matbaacılık
ISBN: 978-975-7137-34-4
1. Baskı
Ziraat Gurup Matbaacılık A.Ş.
İçindekiler
İÇİNDEKİLER
Rektörün Mesajı............................................................................................................... IX
Önsöz................................................................................................................................ XI
Teşekkür..........................................................................................................................XIII
GİRİŞ ve AMAÇ.................................................................................................................. 1
İntihar Epidemiyolojisi...................................................................................................... 2
Türkiye’de İntihar Epidemiyolojisi...................................................................................... 3
Zonguldak’ta İntihar Epidemiyolojisi................................................................................. 5
İntiharı Etkileyen Sosyodemografik Risk Etkenleri............................................................... 7
Cinsiyet ve yaş................................................................................................................. 7
Medeni Durum................................................................................................................ 8
Eğitim............................................................................................................................. 8
Kültür ve Din................................................................................................................... 9
İş ve Ekonomik Durum................................................................................................... 10
İntiharı Etkileyen Psikiyatrik Risk Etkenleri......................................................................... 11
Depresyon.................................................................................................................... 11
Bipolar Bozukluk............................................................................................................ 12
Şizofreni ve diğer psikotik hastalıklar............................................................................... 12
Alkol ve Madde Bağımlılığı............................................................................................. 13
Anksiyete ve Diğer Psikiyatrik Bozukluklar........................................................................ 13
Kişilik ve Diğer Özellikler................................................................................................. 14
İntiharı etkileyen bedensel sağlıkla ilgili risk etkenleri........................................................ 15
Daha Önceki İntihar Girişimleri....................................................................................... 15
İntiharı Etkileyen Aile Ve Sosyal Çevreyle İlişkili Risk Etkenleri............................................ 16
İntiharı etkileyen çevresel risk etkenleri............................................................................ 18
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
III
İçindekiler
ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ.............................................................................................. 18
İstatistiksel Değerlendirme.............................................................................................. 19
Veri Toplama Araçları..................................................................................................... 19
Sosyodemografik Bilgi Formu......................................................................................... 19
İntihar Davranışı Ölçeği.................................................................................................. 19
İntihar Niyeti Ölçeği....................................................................................................... 20
Beck Depresyon Envanteri............................................................................................. 20
Beck Anksiyete Ölçeği.................................................................................................... 21
PRIME-MD duygudurum modülü................................................................................... 21
BULGULAR....................................................................................................................... 21
Yaşam boyu ve son 1 yılda intihar düşüncesi.................................................................. 26
İntihar girişimi................................................................................................................ 51
Depresyon.................................................................................................................... 68
İntihar Davranışı Ölçeği Verileri...................................................................................... 75
İntihar Niyeti Ölçeği....................................................................................................... 75
Ölçek puanları ile ilgili bulgular...................................................................................... 76
TARTIŞMA........................................................................................................................ 81
İNTİHARI ÖNLEMEYE YÖNELİK ÇALIŞMA ÖNERİLERİ................................................. 83
KAYNAKLAR.................................................................................................................... 87
EKLER............................................................................................................................... 98
Ek 1: Sosyo-demografik Veri Formu................................................................................ 98
Ek 2: Kullanılan ölçekler: İntihar davranışı ölçeği, İntihar Niyeti Ölçeği,.......................... 101
Beck Depresyon ve Beck Anksiyete Ölçeği.................................................................... 105
Ek 3: Bilgilendirilmiş Olur Formu................................................................................. 107
Ek 4: Etik Kurul Onayı.................................................................................................. 109
IV
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Tablo Listesi
TABLO LİSTESİ
Tablo 1. Batı Karadeniz Kaba İntihar Hızı – 2007-2012........................................................ 5
Tablo 2. 2007-2012 yılları arasında Batı Karadeniz bölgesi intihar sayıları............................. 6
Tablo 3. 2012 intiharla ölümlerin yaşlara göre dağılımı....................................................... 6
Tablo 4. Çalışma grubunun sosyodemografik özellikleri..................................................... 22
Tablo 5. Çalışma grubunun gelir ve çalışma durumu ile ilişkili özellikleri............................. 25
Tablo 6. Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının sosyodemografik özelliklerle ilişkisi .......... 27
Tablo 7. Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının bireyin sosyoekonomik düzeyi ve
Zonguldak’ta yaşamakla ilgili algısıyla ilişkisi......................................................... 30
Tablo 8. Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi............. 32
Tablo 9. Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının aile ilişkileri ve aile içi şiddetle ilişkisi ........ 35
Tablo 10.Son 1 yılda intihar düşüncesi varlığının sosyodemografik özelliklerle ilişkisi........... 39
Tablo 11.Son 1 yılda intihar düşüncesi varlığının bireyin sosyoekonomik düzeyi ve
Zonguldak’ta yaşamakla ilgili algısıyla ilişkisi......................................................... 43
Tablo 12.Son 1 yılda intihar düşüncesi varlığının sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi.............. 44
Tablo 13.Son 1 yılda intihar düşüncesi varlığının aile ilişkileri ve aile içi şiddetle ilişkisi.......... 47
Tablo 14.Hayat boyu intihar girişimi varlığının sosyo-demografik özelliklerle ilişkisi............... 54
Tablo 15.Hayat boyu intihar girişimi varlığının bireyin sosyoekonomik düzeyi ve
Zonguldak’ta yaşamakla ilgili algısıyla ilişkisi......................................................... 55
Tablo 16.Hayat boyu intihar girişimi varlığının sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi.................. 56
Tablo 17.Hayat boyu intihar girişimi varlığının bireysel risk faktörleri ile ilişkisi...................... 59
Tablo 18.Hayat boyu intihar girişimi varlığının ailesel risk faktörleri ile ilişkisi......................... 62
Tablo 19.Hayat boyu intihar girişimi varlığının aile içi şiddet ile ilişkisi.................................. 64
Tablo 20.PRİME – MD’ye göre depresyon varlığının sosyodemografik özelliklerle ilişkisi........ 68
Tablo 21.Depresyon varlığının sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi......................................... 70
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
V
Tablo Listesi
Tablo 22.Depresyon varlığının aile ilişkileri ve aile içi şiddetle ilişkisi..................................... 71
Tablo 23.Katılımcıların cinsiyetine göre intihar davranışlarının yaygınlık oranları.................. 76
Tablo 24.Ölçek puanları ile bireysel risk faktörleri arasındaki ilişki......................................... 77
Tablo 25.Ölçek puanları ile ailesel risk faktörleri arasındaki ilişki........................................... 79
VI
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Kısaltmalar
KISALTMALAR
İD
İntihar düşüncesi
İDÖ
İntihar Davranışı Ölçeği
İNÖ
İntihar Niyeti Ölçeği
BDÖ
Beck Depresyon Ölçeği
BAÖ
Beck Anksiyete Ölçeği
PRIME-MD
Mental Hastalıkların Birinci Basamakta Değerlendirilmesi Sistemi
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
VII
Rektörün Mesajı
REKTÖRÜN MESAJI
Bülent Ecevit Üniversitesi, başarıyla sürdürdüğü eğitim, araştırma, sosyal sorumluluk ve topluma hizmet uygulamaları alanlarında kapasitesini her geçen gün artıran bölgesinin güçlü bir
yükseköğretim kurumudur. Köklü bir geçmişin üzerinde yükselen aktif, dinamik ve çevresine
duyarlı bir yükseköğretim kurumu olan üniversitemiz, yaşadığı çevrenin ve bölgesinin sorunlarına da el atmakta ve sorunların tespiti ve çözüm yollarıyla ilgili akademik çalışmalara öncelik
vermektedir. Bu bağlamda, hem Zonguldak’ın tarihi, kültürü ve sosyal yapısı ile ilgili çalışmalar yaparken hem de karşılaştığı sorunlara yönelik çözüm önerileri getirebilecek araştırmalar yapmakta ve kamuoyu ile paylaşmaktadır. Yakın zamanda akademisyenlerimiz tarafından
gerçekleştirilen ve üniversitemiz tarafından desteklenen; Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Belgelerle Zonguldak, Bülent Ecevit Üniversitesinin Zonguldak’a Etkileri ve Şehrin Üniversite Algısı ve
Zonguldak İlinde Göçün Sosyo-Ekonomik Nedenleri ve Alınabilecek Tedbirler başlıklı üç önemli
çalışmayı kamuoyu ile paylaştık.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik ve Ailesel Risk
Etkenleri başlıklı bu çalışma da bu yaklaşımın sonucu olarak üniversitemiz öğretim üyeleri tarafından gerçekleştirilen disiplinlerarası bir araştırmanın sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Çalışmayı
gerçekleştiren öğretim üyelerimize, araştırma ekibine teşekkür ediyor, araştırma sonunda elde
edilen bulguların alandaki sorunların çözümüne katkıda bulunmasını temenni ediyorum.
Prof. Dr. Mahmut Özer
Rektör
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
IX
Önsöz
ÖNSÖZ
Dünyada birçok ülkede tüm yaş gruplarında intihar, ölüm nedenleri arasında ilk 10 sırada yer
almaktadır. Bu nedenle intihar en önemli halk sağlığı sorunlarından biridir. Türkiye İstatistik
Kurumu verilerine göre Zonguldak’da 2012 yılında 30 kişi intihar nedeniyle ölmüştür. Bu da
intiharı toplum genelinde araştırmayı gerekli hale getirmektedir. Bülent Ecevit Ünivertesi psikiyatri, halk sağlığı ve sosyoloji bölümleri ortaklığıyla, Zonguldak şehrinin önemli sorunlarından
olan intihar olgusuna yaklaşımında, “Zonguldak il merkezinde intihar davranışının yaygınlığı,
sosyodemografik, klinik ve ailesel risk etkenleri” konulu proje çalışmasıyla elde edilecek bilgilerden ilerde intiharı azaltmaya yönelik önlem çalışmaları yapmayı hedeflemektedir. Bu çalışma
psikiyatri, halk sağlığı ve sosyoloji- öğretim üyesi, asistanı ve öğrencileriyle, Zonguldak il merkezinde her mahalleden seçilmiş evleri dolaşarak ve bireylerle yüz yüze görüşme yöntemiyle
yapılmıştır. Bu çalışmadan çıkan bulgular gelecekte intiharı önlemeye yönelik yeni çalışmalara
bir temel oluşturacaktır.
Çalışmamızın sonuçları Zonguldak’ta intihar önleme açısından, özellikle toplumun düşük gelirli
grubunda depresyon hastalığını tarama ve tedavi etme, aile içi şiddeti önleme konularında tüm
kurumların işbirliğini gerektiren bir seferberlik ihtiyacına işaret etmektedir. Atılacak her adım bu
şehrin daha sağlıklı ve mutlu bir yer olmasını gelecek nesillerin daha iyi koşullarda yaşamasını
sağlayacağı için önemlidir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
XI
Teşekkür
TEŞEKKÜR
Bu çalışma Bület Ecevit Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projesi olarak yürütülmüştür. Çalışmanın
başlatılmasında motive edici bir güç olan REKTÖRÜMÜZ Sayın Prof Dr Mahmut Özer’e öncelikli
olarak teşekkür etmek isteriz. Projenin ihtiyaçlarının karşılanmasında her aşamada bizlere yardım ve danışmanlık veren rektör yardımcımız Sayın Prof. Dr. Orhan Uzun’un desteği olmasaydı
bu çalışma bu kadar kısa zamanda başarılı olamazdı; destekleri için hocamıza minnettarız. Araştırmanın proje başvurusu aşamasında belgelerin ve araştırma fotokopilerinin hazırlanmasında
yardımcı olan proje ofisi çalışanı Cemalettin Topsakal’a da ayrıca teşekkür ederiz.
“Zonguldak il merkezinde intihar davranışının yaygınlığı, sosyodemografik, klinik ve ailesel risk
etkenleri” çalışması çok kişinin emeği sayesinde tamamlanmıştır. Günlük ayaktan tedavi, lisans
öncesi ve sonrası eğitim faaliyetleri, nöbet hizmetlerine ek olarak araştırma için mahalle mahalle
görüşmeleri bizzat yapan Psikiyatri Öğretim Üyesi hocalarımız Doç. Dr. Levent Atik, Yrd. Doç.
Dr. Ömer Şenormancı, örneklem seçimi ve istatistiklerin yapılmasında emeği geçen Halk Sağlığı
A.D. Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bilgehan Açıkgöz hocalarımıza; psikiyatri araştırma görevlileri
Veysel Doğan, Hasret Ozan Keser, Melek Cengiz, Elif Erdoğan, Aysun Akar ve İsmet Kaygısız’a
ve öğrencilerimize ne kadar teşekkür etsek azdır. Proje raporunun yazılmasında bilimsel desteğini bizden esirgemeyen Prof Dr Sibel Örsel’e de teşekkür ederiz.
Tabi ki esas olarak bilgilerini kullanmamıza izin veren, bizlere kapılarını ve yüreklerini açan Zonguldak halkına, bizleri evlerinde misafir ettikleri ve değerli zamanlarını bize ayırdıkları; ayrıca
yaptığımız çalışmanın önemini kavrayarak bizden takdir ve güzel sözlerini esirgemedikleri için
ayrıca teşekkür ederiz.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
XIII
ZONGULDAK İL MERKEZİNDE İNTİHAR DAVRANIŞININ YAYGINLIĞI,
SOSYODEMOGRAFİK, KLİNİK VE AİLESEL RİSK ETKENLERİ
GİRİŞ VE AMAÇ
İntiharın özet bir tanımını yapmak güçtür. İntihar konusunda çalışan ve intiharın bilimsel tanımlamasının öncülerinden olan Fransız sosyolog Emile Durkheim’dır. Durkheim 1897 tarihli
İntihar isimli eserinde intihar ve intihar girişimini şöyle tanımlamaktadır:
“Ölen kişi tarafından ölümle sonuçlanacağı bilinerek yapılan olumlu ya da olumsuz bir edimin
doğrudan ya da dolaylı sonucu olan her ölüm olayına intihar denir. İntihar girişimi ise, bu
biçimde tanımlanan ama ölüm sonucu doğurmadan durdurulan edime denir.” (Durkheim
2002)
Dünya Sağlık Örgütü, intihar davranışını “kişinin amacının bilincinde ve değişik derecelerde
ölümcül maksatlı olarak kendisine zarar vermesi” olarak tanımlamıştır. Bu kavram kişinin yaşamına son verme amacını içeren girişim, düşünce, eğilim veya plan yapmayı içermektedir (Sayıl
2000). İntihar davranışları; tamamlanmış intihar (completed suicide), intihar girişimi (attempted
suicide) ve intihar düşüncesinden (suicide ideation) oluşmaktadır. Tamamlanmış intihar olarak
tanımlanan kategori, kişinin kendi isteğiyle yaşamını tehdit edici bir davranışta bulunmasını ve
bu davranışının ölümle sonuçlanmış olmasını içermektedir. İkinci kategoriyi oluşturan intihar
girişimi, kişinin yaşamını tehlikeye atacak bir davranışta bulunması veya bu amacı taşıyor izlenimini yaratacak şekilde davranması olarak açıklanmaktadır. Burada, intihar girişimleri ölümle
sonuçlanmamaktadır. Bu kategori kapsamında, tamamlanmamış intihar (incomplete suicide),
başarısız intihar (unsuccesful suicide), intihar ifadesi (suicide gesture) ve çelişkili intihar (ambivalent attempts) gibi intihara yönelik ölümcül nitelikte olmayan davranışlar bulunmaktadır
(Pokorny 1974). İntihar düşüncesi kavramı olarak tanımlanan üçüncü kategori ise, kişinin, kendini öldürmeye yönelik açık bir davranışı bulunmaksızın, intihar riskini çağrıştıracak gözlenebilir
davranış ve düşünceler içerisinde olmasını ifade etmektedir (Beck ve ark. 1974). Başka bir deyişle, intihar düşüncesi, intihar etmek için plan yapılması ve intiharın kişi tarafından istenmesine
rağmen, bu amaca yönelik gözlenebilen bir davranışın olmaması olarak da tanımlanmaktadır
(Beck ve ark. 1979).
Birçok ülkede tüm yaş gruplarında intihar, ölüm nedenleri arasında ilk 10 sırada yer almaktadır. Bu nedenle intihar en önemli halk sağlığı sorunlarından biridir. Türkiye’de kaba intihar hızları 10 yıl içerisinde erkeklerde % 60, kadınlarda % 41 artmıştır (Eskin 2003, p. 3-28).Koruyucu
ruh sağlığı kapsamında ele alınması gereken intiharın çok çeşitleri nedenleri vardır. İntiharın
her zaman (Dorpat ve ark 1960) veya hemen hemen her zaman (Bertolote ve ark. 2004) bir
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
1
ruhsal bozukluğun sonucu olduğu bildirilmiştir. İntiharın ruhsal hastalığı olanlarda olmayanlara göre daha sık olduğunu kabul ederken, bireyin kendini açmazda bulmasının sonucu da
olabileceğine inanıyoruz. Böyle bir açmaz, tedavi edilmemiş veya tedaviye cevap vermeyen
sancılı bir ruhsal bozukluk ya da sancılı bir sosyal veya çevresel tetikleyici olabilir (Pridmore ve
ark. 2009).
Psikiyatrik bozukluklar arasında başta majör depresyon olmak üzere kişilik bozuklukları, şizofreni, duygudurum bozuklukları gibi çeşitli hastalıklarda intihar riski yüksek
bulunmuştur (Saddock ve Saddock 2005, Ateşçi ve ark. 2002). Psikiyatrik bozukluğu
olanlarda intihar riskinin psikiyatrik bozukluğu olmayanlara göre daha yüksek olduğu
bilinmektedir (Saddock ve Saddock 2005, Roy 2000). Epidemiyolojik çalışmalar intihar
girişimi ile ilişkili çeşitli demografik risk etkenleri tanımlamaktadır. Risk etkenlerine yönelik çalışmalar intiharın nasıl önlenebileceğine yönelik çalışmaların planlanabilmesi için
önemlidir.
Biz bu çalışmada Zonguldak il merkezinde intihar düşüncesi ve girişiminin yaşam boyu yaygınlığı
ile birlikte ilişkili risk etmenlerinin saptanmasını amaçladık. Zonguldak’ta bu konuda yapılmış yeterli
bir araştırmanın olmadığı gözlenmiş olup, epidemiyolojik alanda önemli bir eksiği gidereceği düşünülmüştür.
İNTİHAR EPİDEMİYOLOJİSİ
İntihar dünyada genç ölümlerine neden olan sık görülen ve önlenmesi gereken en önemli sorunlardan birisidir. Gelişmiş ülkelerde ölüm olgularının önde gelen on nedeninden
biri intihardır. Ölüm nedenleri arasında kalp hastalıkları, kanser, serebrovasküler hastalıklar,
kazalar, pnömoni, diabet ve sirozdan sonra sekizinci sırada yer almaktadır. Özellikle genç
yaşlardaki ölümlerin en sık nedenlerindendir. Tüm ölümlerin yaklaşık 0,9’unun intihar sonucu olduğu, dünyada yaklaşık her gün 1000 kişinin intihar ettiği tahmin edilmektedir (Roy
ve ark. 2000).Dünya Sağlık Örgütünün verileri göz önünde bulundurulduğunda, her yıl
800.000’den fazla insan intihar yolu ile yaşamını yitirmektedir (Comtois ve ark. 2006). Tüm
dünyada 15-44 yas arasındaki başlıca ölüm nedenlerine cinsiyet farklılıkları bağlamında bakıldığında ise; ölüm nedenleri arasında intihar, kadınlarda %7,1’lik oranla ikinci; erkeklerde
ise %6,6’lık bir oranla dördüncü sıradadır (Jamison ve ark. 2004). Sadece ülkemizde değil
bütün dünyada intihar olguları giderek artmakta bu da intiharı öncelikli sağlık sorunu haline getirmektedir. Bu artış ülkelerin gelişmişlik düzeyi ile ters orantılı bir tablo çizmektedir
(Atay ve ark. 2003). Dünya Sağlık Örgütü’ne ( D.S.Ö.) göre tüm dünyada 40 saniyede bir
intihara bağlı ölüm gerçekleşmektedir ve tüm dünya genelinde son 50 yıl boyunca intihar
hızı %60 oranında artmıştır (Mohanty ve ark. 2007). Genel toplumda intihar sıklığı yıllık
100.000’de 10–20 kadardır (Demirel ve ark. 2003, Sayıl 2002a). Değişik ülkelerde bu oran
100.000’de 10–40 arasında değişmektedir (Demirel ve ark. 2003, Kaplan ve Sadock 2004).
İntihar girişimi oranı ise, bunun 15 katı kadardır (Demirel ve ark. 2003). Bu oran ABD’de
yıllık 100.000’de 12,5’tir. Baltık ülkelerinde 100.000’de 35’in üzerine çıkabilmekte, İrlanda
2
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
ve Mısır gibi ülkelerde ise 100.000’de 10’un altına düşebilmektedir (Demirel ve ark. 2003).
İntihar girişim oranları ülkelerin çoğunda daha tutarlı bir benzerlik göstermekte olup yaşam boyu intihar girişimi yaygınlık oranları %0.72-5.93 arasında değişmektedir (Weissmann
1999).
TÜRKİYE’DE İNTİHAR EPİDEMİYOLOJİSİ
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) 2012 verilerine göre kaba intihar hızı yüz binde 4,29’dur. Ölümle sonuçlanan intihar sayısı, 2012 yılında 3225’tir. İntihar edenlerin
%72’sini erkekler, %28’ini kadınlar oluşturmaktadır (TÜİK 2012). Kaba intihar hızı illere göre
incelendiğinde, 2012 yılında kaba intihar hızının en yüksek olduğu il yüz binde 8,5 ile
Uşak’tır. Uşak ilini yüz binde 8,06 ile Kastamonu, yüz binde 7,38 ile Iğdır ve yüz binde
7,28 ile Aydın izlemektedir. Kaba intihar hızının en düşük olduğu il ise yüz binde 1,6 ile
Bartın’dır. Bartın ilini yüz binde 1,7 ile Batman, yüz binde 2,22 ile Van ve yüz binde 2,24
ile Gümüşhane izlemektedir.
2012 yılında intihar eden kişilerin %53,1’inin intihar nedeni bilinmemektedir. İntihar eden
kişilerin %17,3’ü “hastalık”, %7,8’i “aile geçimsizliği”, %7,6’sı “geçim zorluğu”, %4’ü “hissi ilişki
ve istediği ile evlenememe”, %2,1’i “ticari başarısızlık” ve %0,6’sı ise “öğrenim başarısızlığı”
nedeniyle intihar etmiştir (TÜİK 2012). İntihar nedenleri cinsiyete göre incelendiğinde, her iki
cinsiyette de “hastalık” (erkek %15,9, kadın %20,9) birinci sırada yer alırken; erkeklerde %10
ile “geçim zorluğu”, kadınlarda %9,1 ile “aile geçimsizliği” ikinci sırada yer almaktadır (TÜİK
2012). 2012 yılında intihar edenlerin %50,7’si kendini asarak intihar etmiştir. İntihar şekilleri
arasında %24,9 ile “ateşli silah kullanmak” ikinci sırada, %10,3 ile “yüksekten atlamak” üçüncü sırada, %5,1 ile “kimyevi madde kullanmak” dördüncü sırada gelmektedir. İntihar şekilleri
cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerin %51,5’i “kendini asarak”, %28,8’i “ateşli silah kullanarak”, %7,5’i “yüksekten atlayarak” intihar ederken, kadınların %48,6’sının “kendini asarak”,
%17,3’ünün “yüksekten atlayarak”, %15,1’inin ise “ateşli silah kullanarak” intihar ettiği görülmektedir (TÜİK 2012).
Yaşa özel intihar hızları incelendiğinde, yüz binde 8,54 ile en fazla intihar olayı “75+” yaş grubunda görülürken en az intihar olayı yüz binde 4,73 ile “35-39” yaş grubunda görülmektedir
(TÜİK 2012). İntiharlar yaş grubu ve cinsiyete göre incelendiğinde, yaş grupları arasındaki cinsiyet farklılığının belirgin olduğu görülmektedir. Tüm yaş gruplarında erkek intiharlarının kadın
intiharlarından daha fazla olduğu görülmektedir. Cinsiyetler arasındaki farklılığın en yüksek
olduğu yaş grubu “55-59”, en az olduğu yaş grubu ise “15-19”dur. Kaba intihar hızının en
yüksek olduğu yaş grubu erkeklerde yüz binde 15,22 ile “75+” yaş grubu iken kadınlarda yüz
binde 5,58 ile “15-19” yaş grubudur (TÜİK 2012).
2012 yılında intihar eden kişilerin eğitim düzeyleri sırasıyla %31,7’si “ilkokul mezunu, %20
,6 “ilköğretim”, %16,4 “lise ve dengi okul” ve %7,7 ile “yükseköğretim” mezunlarıdır (TÜİK
2012). İntihar edenlerin eğitim durumu ve cinsiyete göre dağılımı incelendiğinde, “ilkokul”,
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
3
“orta ve dengi okul”, “lise ve dengi okul” ile “yükseköğretim” mezunlarında erkeklerin oranının kadınlardan daha yüksek olduğu, “okuma ve yazma bilmeyen”, “bir okul bitirmeyen”
ve “ilköğretim” mezunlarında ise kadınların oranının erkeklerden daha yüksek olduğu görülmektedir. 2012 yılında intihar edenlerin %50’si “evli”, %36,7’si “hiç evlenmemiş”, %5,9’u
ise “boşanmış” kişilerdir. İntihar edenlerin medeni durumu ve cinsiyete göre dağılımı incelendiğinde, erkeklerde en fazla “evli” olanların intihar ettiği görülürken, kadınlarda “evli”
olanların yanında “hiç evlenmemiş” kadın intiharlarının da yüksek olduğu görülmektedir
(TÜİK 2012).
WHO-EURO intihar davranışı çok merkezli çalışmasının Türkiye’nin Ankara ilinde 19982001 yıllarında yürütülen bölümünde; intihar girişiminin yıllık hızı, ilk yıl 57.9/100.000 ve
dördüncü yılda 112.1/100.000 olarak bildirilmiş ve çalışmaya katılan diğer Avrupa araştırma merkezlerinin sonuçlarıyla kıyaslandığında, Türkiye’de intihar girişimi oranlarının oldukça düşük olduğu, ancak artış hızının çarpıcı olduğu tespitinde bulunulmuştur (Devrimci
Özgüven ve Sayıl 2003). 1974 yılında kaba intihar hızı 100.000’de 1.58; 2012 yılında
100.000’de 4.29’a ulaşmıştır (TÜİK 2012). Yani kaba intihar hızı 38 yıl içinde nerdeyse üç
kat artmıştır.
4
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
ZONGULDAK’TA İNTİHAR EPİDEMİYOLOJİSİ
Zonguldak 1829 yılında kömürün bulunması ve 1849 yılında ilk maden ocaklarının açılması ile
kurulmuş en genç şehirlerimizden birisidir. Maden ocaklarında çalışmak üzere Türkiye’nin dört
bir yanından insan göçü olmuştur. Bu da Zonguldak’ı göçle kurulmuş bir şehir yapmaktadır.
Son yıllarda kömüre dayalı ekonominin değişmesi ile birlikte Zonguldak, Türkiye’de göç veren
şehirler arasında 16. sırada yer almaktadır. Diğer verilere bakıldığında bin kişi başına otomobil
sayısında 26., kişi başına gayrisafi katma değerde 10. sırada, işsizlik oranında 65., işgücüne
katılma açısından sekizinci sıradadır (TÜİK 2010).
Zonguldak intihar istatistikleri verilirken Batı Karadeniz Bölgesi içinde yer almaktadır. 20072012 yılları arasındaki kaba intihar hızları Tablo 1’de gösterilmiştir (TÜİK 2012). Verilere bakıldığında 2008 yılı dışında kaba intihar hızının bölge ortalamasına göre yüksek olduğu göze
çarpmaktadır.
Tablo 1. Batı Karadeniz Kaba İntihar Hızı – 2007-2012
2007
2008
2009
2010
2011
2012
4,79
5,31
5,53
3,18
7,18
4,20
3,43
2,43
3,22
7,07
4,47
5,57
5,97
4,60
5,35
3,99
5,25
6,79
1,80
4,26
3,38
3,60
3,57
3,13
4,27
4,26
4,61
4,92
6,29
1,60
5,05
5,82
3,47
5,05
(Samsun, Tokat, Çorum,Amasya) 4,53
Samsun
5,86
Tokat
4,33
Çorum
3,25
Amasya
2,11
5,71
6,10
3,43
7,01
4,07
3,73
4,84
3,10
5,51
4,85
5,55
2,77
5,47
3,96
3,86
4,03
4,97
2,47
3,10
3,61
3,85
1,49
3,77
3,68
3,23
4,10
4,56
3,24
4,44
1,12
2,96
3,33
2,40
4,24
4,49
3,34
5,65
8,06
2,77
3,96
3,75
2,72
4,09
6,39
2,79
Bölge Ortalaması
(Zonguldak, Karabük, Bartın)
Zonguldak
Karabük
Bartın
(Kastamonu, Çankırı, Sinop)
Kastamonu
Çankırı
Sinop
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
5
Tablo 2’ye bakıldığında yıllara göre intiharla ölüm olgu sayıları Samsun, Çorum, Kastamonu ve
Tokat’la benzerken diğer Batı Karadeniz illerine göre yüksek görünmektedir. 2012 yılında intiharla ölüm sayısı 30’dur. İntihar nedeni olarak bakıldığında hastalık, aile geçimsizliği ve geçim
zorluğu gibi nedenler intihar etkeni olarak görülmektedir. 2012 yılında Zonguldak’ta görülen
intihar olgularının yaşlarına bakıldığında en fazla sayı 40-44 yaş aralığında görülmektedir (TÜİK
2012).
Tablo 2. 2007-2012 yılları arasında Batı Karadeniz bölgesi intihar sayıları
(Zonguldak, Karabük, Bartın)
Zonguldak
Karabük
Bartın
(Kastamonu, Çankırı, Sinop)
Kastamonu
Çankırı
Sinop
(Samsun, Tokat, Çorum, Amasya)
Samsun
Tokat
Çorum
Amasya
6
2007
54
34
7
13
37
21
6
10
124
72
27
18
7
2008
35
15
7
13
42
22
6
14
111
46
30
17
18
2009
57
37
10
10
36
20
5
11
108
48
25
27
8
2010
54
42
4
8
23
13
7
3
103
46
20
22
15
2011
37
22
7
8
24
16
2
6
91
30
26
24
11
2012
47
30
14
3
42
29
5
8
102
34
25
34
9
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
İNTİHARI ETKİLEYEN SOSYODEMOGRAFİK RİSK ETKENLERİ
Cinsiyet ve Yaş
Ölümle sonuçlanan intiharlar açısından, birçok ülkede, erkeklerin oranı kadınlara göre daha
fazla bulunmaktadır. Tamamlanmış intihar istatistikleri ele alındığında, erkeklerin kadınlara
göre 2-3 kat daha fazla intihar ettikleri belirtilmektedir (Beautrais 2006). Toplam 34 ülke kapsamında yapılan bir çalışmanın sonuçları, intihar edenlerin %80.1’inin erkek, %19.9’unun ise
kadın olduğunu göstermiştir (Johnson ve ark. 2000). Genel olarak intihar girişimleri ise kadınlarda erkeklerden daha sık görülmektedir (Devrimci 2008). İntihar hızı erkeklerde tüm yaşlarda
kadınlara göre ABD’de üç kat (Kaplan, Sadock & Sadock 2005), Avrupa’da ve Türkiye’de ise
yaklaşık iki kat fazladır (DİE 1993, Devrimci 2008, TÜİK 2008). İntihar girişimlerinde ise, kadın/
erkek oranının ABD’de 4/1.5, Avrupa’da 1.5/1.13 ve Türkiye’de 2/1 olduğu bildirilmektedir
(Devrimci 2008). Kadınların erkeklere oranla daha az ölümcül yöntemlere başvurması, erkeklere oranla daha fazla yardım isteme yöntemlerini kullanması ve ergenlik dönemi sonrası kızlarda duygulanım bozukluklarının daha yaygın olması gibi bir dizi neden bu yaygınlığı
açıklamak için öne sürülmüştür (Sayar ve ark. 2000). Şenol ve arkadaşları (2005) Kayseri’deki
çalışmalarında kadın/erkek oranını 1,7 olarak bulmuşlardır. Polatöz ve arkadaşları (2011) Sivas’ta yaptıkları çalışmada kadın/erkek intihar girişimi oranını 2,4 olarak bildirmişlerdir. Manisa
çalışmasında ise kadın/erkek oranı 2,1 olarak bulunmuştur (Deveci ve ark 2005). Erkeklerde
kayıt edilebilen girişimlerin az olmasının bir nedeni de kadınlarda intihar girişiminin sosyal olarak daha kolay kabul edilmesine rağmen, erkeklerde başarısızlık gibi görülmesinin, erkeklerin
başarısız girişimlerini bildirmelerini azaltması da olabilir (Wunderlich et al. 2001, Lewinsohn
et al. 2001). Diğer yandan kadınların intihara daha çok meyilli olmasının gerekçesi olarak
kadınlara toplumlarda çocuk bakımı, ev ve aile düzeni, para kazanma gibi ağır sorumlulukların yüklenmiş olması, kadınların bu yükler altında tükenmesi gösterilmiştir (Wasserman 1989,
Ekşi 1990). Bağlı Batman’da kadınlarda intihar sebeplerini açıklamak üzere yaptığı çalışmada;
intihar eden kadınların büyük bir kısmının okuryazar olmadığını ve hiç birinin nitelikli iş sahibi
olmadığını bildirmiştir (Bağlı 2004).
Günümüzde intiharların çoğu 15–44 yaşları arasında görülmektedir (Kaplan & Sadock 2004).
Yaş dağılımına göre 15 yaş altı ve 15-24 yaş gruplarında kadınlar, diğer yaş gruplarında ise
erkekler yüksek orandadır. Gençlerde tüm yaş gruplarında daha hızlı bir yükselme söz konusudur (Uludüz & Uğur 2001). En yüksek tamamlanmış intihar oranları erkekler arasında 45 yaşından sonra, kadınlar arasında ise 55 yaşından sonra görülür (Kaplan & Sadock 2004). İntihar
ve intihar girişimi oranları yaşa bağlı olarak ergenlikten sonra anlamlı olarak artmaktadır. On
dört yaşın altındaki çocuklarda intihar oranı 100.000’de birin altında iken 15-19 yaş grubunda
100.000’de on oranında görülmektedir. İntihar girişiminin tamamlanmış intiharlara oranı, 14
yaşın altındakilerde 1/50 iken, 15-19 yaş grubunda 1/15’dir (Qin ve ark. 2002). Yaşlılarda intihar girişimlerinin sıklığı gençlerde olduğu kadar yüksek değildir ama girişimin ölümle sonlanma
olasılığı gençlerden ve genel toplumda olduğundan çok daha yüksek olup 100.000’de 25’tir
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
7
(Devrimci 2008). Gençlerde tamamlanmış intiharların intihar girişimlerine oranı 1/200 iken,
yaşlılarda bu oran 1/4’tür (Devrimci 2008). Tablo 3’de 2012 yılında en yüksek intihar ölüm
hızının 75 yaşından yaşlı olan erkeklerde olduğu (100.000’de 15.2) göze çarpmaktadır (TÜİK
2012).
Tablo 3. 2012 intiharla ölümlerin yaşlara göre dağılımı
Medeni Durum
İntihar, evlilere oranla bekarlarda iki kat, boşanmış ya da ayrı yaşayanlarda dört-beş kat daha sık
görülmektedir (Roy 2000). Sayıl ve arkadaşlarının Ankara ilinde yaptığı çalışmada intihar girişiminde bulunanların %30’unun evli, %65’inin bekâr olduğu bulunmuştur (Sayıl ve ark. 2000).
Amerika Birleşik Devletleri’nde de evlilerde intihar oranı 11/100000, hiç evlenmemiş kişilerde
yaklaşık iki katı, dullarda 24/100000, boşanmış kişilerde 40/100000 olarak bildirilmektedir, boşanmış erkeklerde oran 69/100000, boşanmış kadınlarda ise çok daha düşük, 18/100000’dir
(Ceylan ve Yazan 2000). Avrupa’da intihar girişiminde bulunan bireylerin çoğunluğu bekar dul
ya da yalnız yaşamaktadır (Yüksel 2001). Yapılan bir çalışmada boşanmış veya ayrı yaşayanlarda
intihar riski 11 kat daha fazla bulunmuştur (Skegg 2005). Avrupa’da intihar girişiminde bulunan kişilerin çoğunluğu bekar ya da duldur ve bunların yaklaşık %30’u yalnız yaşamaktadır.
Kadınların %6’sı, erkeklerin ise %9’u düzenli ev koşullarından düzensiz ev koşullarına bir geçiş
yaşadıktan sonra intihar girişiminde bulunmuşlardır (Schmidtke ve ark. 1996).
Eğitim
İntihar riski olan kişilerin çaresizlik duygusu, umutsuzluk ve gerginlik sebebiyle, düşünme yeteneklerinin zayıfladığı ve sorun çözme becerilerin azaldığı düşünülürse, eğitim farklılıklarının
8
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
etkisinin belirleyici olabileceği düşünülmektedir (Jamison 2004). Düşük eğitim intihar davranışı
için dünya genelinde bir risk olarak bildirilmektedir (Kaplan ve ark. 2005). Avrupa’da intihar
girişimlerinin çoğu eğitim düzeyi düşük olan kişiler tarafından gerçekleştirilmiş olup, intihar
girişiminde bulunan kadınların ve erkeklerin yarıdan fazlası yalnız ilköğretim düzeyinde eğitim
görmüşlerdir (Devrimci 2008). İntihar ve intihara teşebbüs edenlerin eğitim durumları yükseldikçe sebeplerinde değiştiği ve arkadaşları intihar girişiminde bulunanların %93’ünün eğitim
seviyelerinin lise ve daha da altında olduğunu, 5–8–11 yıllık eğitimler arası anlamlı bir farklılıkların bulunmadığını belirtilmektedir (Sayıl 2000).
Kültür ve Din
İntihar; psikoloji, sosyoloji psikiyatri gibi farklı disiplinlerin çalışma konusuna giren karmaşık
bir olgudur. Her bir disiplin intihar olgusunu kendi yöntem ve ilgili literatür kapsamında açıklamaya çalışırken aynı zamanda intihar davranışının nedenlerini ve bileşenlerini tartışmaya
açar. Sosyolojiye göre intihar davranışı toplumsal bir eylemdir. İntihar konusunda ilk sosyolojik
çalışmayı yapan Durkheim, intiharı toplumsal bütünleşme açısından ele alır ve tartışır. Bu anlamda intihar sosyal bir olgudur ve sosyal yapıyı oluşturan aile, din, ekonomi gibi diğer sosyal
kurumlarla yakın ilişki içerisindedir.
Dünya genelindeki intihar istatistikleri incelendiğinde bir sosyal kurum olan dinin etkisinin
tüm diğer etmenlerin önünde yar aldığı görülmektedir. Fakat, intiharın anlamı ve bu olguya
atfedilen değer toplumdan topluma değişebildiği gerçeğinin gözden kaçırılmaması gerekir.
İntihar davranışının ne ölçüde kınandığı ya da kabul gördüğü inanç ve değerler tarafından
yani kültürel yapı tarafından belirlenmektedir. Dinlerin intihar davranışı üzerinde etkisi olduğu
görülmektedir. Dinler intihar davranışını günah ve ya suç görerek bireyler üzerinde engelleyici
olabilmekte ya da intihar davranışını kimi Uzakdoğu dinlerinde olduğu gibi bu eylemi bireysel
tercih olarak karşılayıp karşı söylem geliştirmemektedir. Örneğin, doğu ülkelerinde bazı dinlerin
intiharı hoş gördüğü anlaşılmaktadır. Brahman ve Budist inancına göre, beden değersizdir ve
beden sahibi tarafından her an terk edilebilir (Arkun, 1978).
Ayrıca, Hindistanda erkeğin ölümünden sonra dul kalan kadının kocasıyla birlikte yakılması
geleneği (Sati) ve Japon toplumunda görülen harakiri geleneğinde görüldüğü gibi intihar
davranışı yüceltilmekte ve ona bir stigmadan (damgalama) ziyade şeref ve onur atfedilmektedir (Desjarlais ve ark. 1995). Durkheim’in elcil (alturistik) intihar olarak kavramsallaştırıldığı bu
intihar davranışında kişi için hayat anlamını yitirmiş değildir, aksine hayatından daha üstün
gördüğü bir amaç için kendi hayatını feda etmiştir (Durkheim, 2011)
Din ve intihar arası ilişkiyi ele alan yaklaşımlar çoklukla Protestan ve Katolik mezhepleri arası
intihar hızları ve oranları üzerinde çalışmalar yapmışlardır. Buna göre; İrlanda, İspanya ve İtalya gibi kimi Katolik mezhebinin yaygın olarak görüldüğü toplumlarda intihar hızının nüfusun
çoğunluğunu Protestan mezhebinin oluşturduğu Danimarka, Almanya ve İsviçre gibi ülkelere
kıyasla daha düşük görüldüğü anlaşılmıştır. (Desjarlais ve ark. 1995) Bu görüş ampirik çalış-
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
9
malarla tam olarak desteklenememektedir. ABD’ de yapılan çalışmalar Katolik ve Protestanlık
arası intihar hızlarında anlamlı bir fark olmadığını ortaya koymuştur. Bu anlamda eldeki veriler
yeniden değerlendirilerek Katolik ölümlerinin intihardan ziyade dış etkenlere bağlanabileceği
ifade edilmiştir. (Stack, 2000)
Bunla birlikte, Kanada’ da yapılan Eskimo (İnuit) gençlerinde intihar risk ve koruyucu etkenleri
inceleyen bir çalışmada okul başarısı ve dini inancın koruyucu etkisi olduğu ortaya konmuştur.
Bu gençler arsında düzenli olarak kiliyse gidenlerde intihar davranışı anlamlı ölçüde düşük
çıkmıştır. Fakat bu etkinin sadece dinin intihar davranışı üzerinde yasaklayıcı etkisiyle ilgili olmayabileceği daha ziyade dini bağlantı ve uygulamaların toplumsal destek ağlarının oluşumunu
kolaylaştırdığı ve bu ağlarında intihara karşı genci koruduğu öne sürülmüştür. (Kirmayer ve ark.
1996)
Bütün tek Tanrı’lı dinler insanın kendisini öldürmesini yasaklamıştır. İntihara karşı en kuvvetli
ve direk yasaklama İslamiyet’te görülmektedir (Eskin 2003). Bazı çalışmalarda yüksek düzeyde
dindarlık azalmış intihar riski ile ilişkili bulunmuştur (Apaydın 2010). Tabi ki tüm intihar olgusunu
dindarlık düzeyiyle açıklamak doğru olmaz. Türkiye’den yapılan bir çalışmada intihar girişiminde bulunan bireylerle görüşülmüş ve tüm olguların kendisini dindar olarak tanımladıkları ve
dindarlığın intihardan korumadığı bildirilmiştir (Ağılkaya 2008). İntiharın Müslüman ülkelerde
daha düşük olması dini yasaklara bağlı olabileceği gibi intiharla ilgili verilerin güvenilir olmamasıyla da ilgili olabilir. Bu nedenle bu konunun açıklığa kavuşturulması için daha fazla çalışmaya
ihtiyaç vardır.
Sonuç olarak din ve intihar ilişkisini araştırırken indirgemeci yaklaşımların işe yaramadığı intiharı toplumsal bir davranış biçimi olarak ele alıp değerlendirmek gerektiği, bu anlamda intihar
davranışı üzerinde irili ufaklı pek çok farklı süreçlerin etkili olduğu ve tek bir intihar davranışının
olmadığı gerçeği gözden kaçırılmamalıdır. Dini inancın bireyi intihar davranışından koruduğu
savı tüm toplumlar için geçerli görünmemekle birlikte dini inancın intihar davranışını üzerinde
önemli bir etkisi olduğu reddedilemez bir gerçekliktir. Fakat bu etkiyi yaratan dinamiklerin neler
olduğunun ortaya konması gerekmektedir. Kültürel yapının genel özelliklerinin göz önünde
bulundurulmadığı çalışmaların bu anlamda yetersiz kalacağı da bir başka gerçekliktir. Bu haliyle
konu halen araştırmaya açık bir özellik taşımaktadır.
İş ve Ekonomik Durum
Hem intiharlarda, hem de intihar girişimlerinde işsizlik ve ekonomik sorun sıklığı yüksektir (Sayıl
ve Devrimci 2002). İntihar girişiminde bulunan kişilerde düşük sosyal düzey ve fakirlik genel
topluma oranla daha sıktır (Schmidtke ve ark. 1996). Bir işte çalışıyor olma genel olarak intihara
karşı koruyucu bir etkendir. Ekonomik kriz ve işsizliğin arttığı dönemlerde intiharların arttığı,
ekonominin iyi olduğu dönemlerde ise azaldığı belirtilmektedir (Devrimci 2002). Düşük sosyoekonomik durum, düşük akademik başarı, düşük gelir ve yoksulluk gibi özelliklerle tanımlanan
sosyal dezavantajlı gençlerde intihar ve intihar girişimi riskinin arttığı bildirilmiştir (Beautrais
10
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
2000). Burns ve arkadaşlarının (2008) yaptıkları çalışmada intihar olgularının %48.3’ünün işsiz
olduğunu bulmuşlardır (Burns ve ark. 2008). Ankara’daki intihar girişimi ile ilgili yapılan bir
çalışmada öğrencilerin ilk sırada yer aldığı görülmüş ve emekli olanlarda da ihtimalin arttığı
bulunmuştur (Yüksel 2001).
Kişinin sosyal statüsünün yükselmesi de, düşmesi de intihar davranışı riskini yükseltmektedir. Ancak genel olarak düşük sosyal sınıftan olmak intihar girişimi riskini artırmaktadır (Bagley 1985).
İNTİHARI ETKİLEYEN PSİKİYATRİK RİSK ETKENLERİ
Genel toplum örnekleminde intihar edenler sıklıkla orta ya da ileri yaş grubunda iken, intihar
eden psikiyatrik hastalar daha genç gruptadır. Bunun nedeni intihar eden psikiyatrik hastaların
büyük bölümünün şizofreni ya da duygudurum bozukluğu gibi genç yaşta başlayan kronik
bozukluklara sahip olması olabilir (Devrimci 2002).
Psikiyatrik hastalıklar intiharların en önemli nedenidir (Oto ve ark. 2004). Psikiyatrik hastalığı
olanlarda intihar riskinin, psikiyatrik hastalığı olmayanlara göre 3–12 kat arttığı bildirilmektedir
(Roy 2000). İntiharda büyük ölçüde önemli psikiyatrik faktörler, madde kötüye kullanımı, depresif bozukluklar, şizofreni ve diğer mental bozuklukları içermektedir. İntihar girişiminde bulunan
tüm insanların neredeyse %95’i bir mental bozukluk tanısı almıştır. Bunun %35-80’ini depresif
bozukluk, %10’unu şizofreni, %5’ini demans ve deliryum oluşturmaktadır. Mental bozukluğu
olan tüm hastaların % 25’inde ise alkol bağımlılığı tanısı bulunmaktadır (Saddock ve Saddock
2005).
Depresyon
Depresyon tüm dünyada en sık görülen psikiyatrik bozukluktur. Her yaşta görülebilir ancak
orta yaşlarda ve özellikle de 25–44 yaşları arasında daha sık izlenen bir hastalıktır (Cimilli 2001).
Doğan ve arkadaşlarının 1995’deki çalışmasında; ülkemizdeki depresyon yaygınlığı %8–20
bulunmuştur. Kadınlarda erkeklere göre iki kat daha sık rastlanır. Depresif bozukluklar yaşamları süresince erkeklerin %5-12’sini, kadınların ise %10-25’ini etkilemektedir (Akiskal 2000).
Tek bir majör depresif epizottan sonra %85 hasta rekürren epizotlar yaşamaktadır. Epizotlar
genellikle haftalar, aylar, hatta yıllar süren prodromal dönemlerden sonra başlamaktadır. Bir
majör depresif epizodun süresi, iki hafta ile iki yıl arasındadır. Hastaneye yatırılan hastalarda
ortalama epizodun uzunluğu 5.4 ay olup %25 olguda 11 ayı aşmaktadır. Yaklaşık 1/3’ü tek
epizod yaşar. Kişinin biyolojik ailesinde depresyon geçirmiş diğer kişilerin bulunması, hastalık
riskini 1.5–3 kat arttırmaktadır (Köroğlu 1997).Normal popülasyona göre intihar riskinin 30 kat
fazla olduğu major depresyon, gerek tanınması gerekse tedavi edilebilirliği açısından intiharın
önlenebilir nedenleri arasında en önemli yeri tutmaktadır (Roy 1985). Ateşçi ve arkadaşlarının
(2002) yapmış olduğu çalışmada intihar girişiminde bulunan hastaların çoğunluğu %46.7
psikiyatrik değerlendirilmelerinde depresif bozukluklar tanısı almıştır. Çalışmalar depresif has-
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
11
taların 1/3’ünden fazlasının intiharı hastaneden ayrıldıktan ilk 6 ay içinde gerçekleştirdiğini
göstermektedir. Hastaneden çıkılan ilk aylar risklidir (Saddock & Saddock 2005). Depresyonda psikotik semptomların olması tamamlanmış intihar riskini artırmaktadır (Suominen 2009).
Diğer bir sorun depresyonda özsaygının düşük olmasıdır. Düşük özsaygıya sahip kimselerin olaylardan daha çabuk etkilenip, daha kolay depresyona girdikleri belirtilmiştir (Roberts &
Monroe 1992). Düşük özsaygı, hem ergenler hem de yetişkinler arasında da kendini öldürmeyle yakından ilgili bulunmuştur (de Man ve ark. 1992, Wetzel ve ark. 1989). Tabi ki tüm
depresyon hastalarının intihar açısından aynı risk altında olduğunu söylemek doğru olmaz.
Majör depresyonu olan hastalarda, depresyonun varlığı gerekli olsa da intihar girişimini açıklamada yetersizdir. Çünkü majör depresyonu olan çoğu hastanın intihar girişimi öyküsü yoktur
(Brodsky ve ark. 2001).
Bipolar Bozukluk
Bipolar bozukluk ve intihar düşüncesi, girişimi ve tamamlanmış intiharlar arasında yakından
ilişki bulunmaktadır. Bipolar hastalar yaşam boyu intihar açısından yüksek risklilerdir. Manik
dönemde dünyayı kurtarma düşüncelerine bağlı olarak intiharlar olasıdır. Ancak bipolar hastalarda intiharlar daha çok depresyona bağlı olarak olmaktadır. Bu grup hastalarda intiharın
30 kez daha sık görüldüğü saptanmıştır (Yüksel 2001). Depresif epizodlar intihar girişimi ve
tamamlanmış intihar ile yakından ilişkilidir. Marangell ve arkadaşlarının (2006) geniş prospektif çalışmasında depresif semptomları ağırlıkta olan hastaların diğer epizodlara göre intiharla daha yakından ilişkili olduğu saptanmıştır (Marangell ve ark. 2006). Karma epizodlar
da intiharlar açısından önemlidir. Dilsaver ve arkadaşlarının (1994) yaptığı çalışmada manik
epizodla karma epizod karşılaştırıldığında intihar oranlarının karma epizodda fazla olduğu
saptanmıştır. Ayrıca hızlı döngülülük de intihar açısından yüksek risk taşımaktadır. Hızlı döngülü olmayanlarla karşılaştırıldığında hızlı döngülülerin 2 kat daha fazla girişimi olduğu ve
en az 3 kez daha ölümcül girişimlerde bulundukları saptanmış (Coryell ve ark. 2003). Epizod
başları ve sonlarında özellikle hızlı geçişlerde de intihar riskinde artış olmaktadır (Angst ve
ark. 2002).
Şizofreni ve diğer psikotik hastalıklar
Şizofreni hastalarının %20-50’sinde intihar girişimi, %10’unda tamamlanmış intihar görülmektedir. Emir veren varsanılar ve madde kötüye kullanımı ile birlikte depresif bulguların ve umutsuzluğun varlığı, bekar ve erkek cinsiyet, hastalığın başında olmak, yeni hastaneye yatmış
olmak, hastalığın sık tekrarlayan ve ağır seyirli olması, yüksek bilişsel işlevler ve içgörü, iyi sosyal
desteğin olmaması şizofrenide intihar için yüksek risk faktörleridir (Kirkpatrick ve ark. 2005).
Ağır psikiyatrik bozukluklar arasında en sıkıntı verici ve en çok yeti yitimine neden olan şizofreni, intihar riskinin en yüksek olduğu bozukluklardan biri olan şizofrenide. hastalar intiharları
ilk 10 yıl gibi hastalığın erken dönemlerinde gerçekleştirmektedirler (Tatlılıoğlu 2012). Koreen
ve arkadaşlarının (1993) yaptığı çalışmada hastaların %15’inin ilk 5 yıl içinde ve psikotik semp-
12
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
tomlardan bağımsız intiharı gerçekleştirdiklerini bildirmişlerdir. Paranoid tipte risk artmışken,
negatif belirtilerin fazla olduğu hastalarda riskin daha düşük olduğu söylenebilir (Fenton ve
ark. 1997).
Alkol ve Madde Bağımlılığı
Alkolizm intihar için önemli bir risk faktörüdür. İntihar girişimi olan ya da tamamlanmış intihar
gerçekleştiren alkol bağımlılarında; major depresif epizodların olması, stresli yaşam olayları ve
kişiler arası ilişkilerde zorlanmaları, sosyal desteklerinin zayıf olması, yalnızlık, impulsivite ve agresyonlarının yüksek olması, umutsuzluk, komorbid madde bağımlılığı, fiziksel hastalıklar ve
daha önce intihar girişimlerinin sık olması gibi özellikler nedeniyle risk artmaktadır (Sher 2006).
Alkol ile ilişkili bozukluklarda, intihar girişimi yaygınlığının %10-15 arasında değiştiği bulunmuştur. Bunun yanında intihar davranışında alkol kullanımının varlığı çok daha yüksek oranlardadır (Tatlılıoğlu 2012). Türkiye’de yapılan bir çalışmada alkol bağımlılığı tanısı almış hastaların
%26’sının hayatında en az 1 kez intihar girişimi olduğu, %61,5’inin tekrarlayan girişiminin
olduğu, girişimi olan grupta aile içi şiddetin fazla, umutsuzluk ve depresyon puanlarının, girişimi olmayan gruba göre anlamlı derecede yüksek olduğu ve girişimlerin daha çok impulsif
tarzda olduğu saptanmıştır (Dilbaz ve ark.2003). Alkol kötüye kullanımı olan gençler, depresyon veya bir anksiyete bozukluğu yaşadıkları sırada daha fazla intihara yatkındırlar (Carballo ve
ark. 2007). Alkol erkeklerde kadınlardan iki kat daha fazla görülmektedir. Ateşli silahla intihar
edenlerde de kanda alkol pozitif olma olasılığı 4,9 kat daha fazladır (Yılmazçetin ve ark. 2005,
Aktepe ve ark. 2005, Coşgun ve Özcebe 2004).
Madde bulunamadığı zaman intihar riski kendini gösterebilmektedir. Madde kötüye kullanımı/
bağımlılığı, özellikle komorbid duygudurum bozukluğu ve davranım bozukluğu olduğunda
intihar için önemli bir risk faktörüdür. Eroin bağımlılarında intihar oranının genel topluma göre
20 kat fazla olduğu bildirilmektedir (Devrimci 2002, Brent ve ark. 1993). Madde bağımlılarında
maddenin intravenöz yolla kullanımı, kaotik yaşam biçimi, madde bağımlılığıyla birlikte antisosyal kişilik bozukluğunun varlığı ve dürtüselliğin olması intihar riskini arttırmaktadır (Kaplan ve
ark. 2005).
Anksiyete ve Diğer Psikiyatrik Bozukluklar
Anksiyete bozuklukları da tamamlanmış intihar ve intihar girişimleri ile ilişkili bulunmuştur. Bazı
çalışmalarda duygudurum bozuklukları ve diğer durumlar dışlandıktan sonra anksiyete bozukluklarının tek başına intihar davranışına etkisi olmadığı bulunmuşsa da (Shaffer ve ark. 1996),
Panik Bozukluğun ve Travma Sonrası Stres Bozukluğunun duygudurum bozukluklarından bağımsız olarak intihar davranışı riskini arttırdığını gösteren birçok çalışma vardır (Beautrais ve
ark.1998, Pilowsky ve ark. 1999, Mazza 2000, Giaconia ve ark. 1995). Sonuç olarak; panik
bozukluğu ve diğer anksiyete bozukluklarında intihar olasılığı yüksektir (Yüksel 2001).
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
13
Distimik bozukluklar ve uyum bozuklukları da intihar nedenleri arasında önemli bir yer tutmaktadır (Yüksel 2001). Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, erkeklerde özellikle davranım
bozukluğu ve depresyon gibi eş tanıların sıklığını arttırarak intihar riskini arttırmaktadır (Hawton
& Heeringen 2009). Dissosiyasyon bozukluğu hastalarında somatizasyon ve intihar düşüncesi
arasında ilişki bulunmaktadır (Öztürk & Sar 2008). Türkiye’de yapılan çalışmalarda dissosiyatif
bozukluk hastalarında intihar sıklığı yatan hastalarda %82,4, psikiyatri acil servise başvuran hastalarda % 66,7’dir (Sar ve ark. 2007, Tutkun ve ark. 1998). Kişinin intihar etmeyi düşünmesi ve
girişimde bulunması arasındaki süre beş dakikadan az olan girişimler dürtüsel girişimler olarak
değerlendirilmiştir. Diğer bir sorun dürtü kontrol bozukluğu ile ilgili olabilir. Özellikle intihar
girişimlerinin çoğunun dürtüsel olarak gerçekleştirildiği gösterilmiştir (O’Donnell ve ark. 1996,
Read 1997). Fawcett (2001) dürtüsel birinin stres hissettiği, bir kayıp veya kaygı yaşadığı zaman dürtüselliğinin artacağını, böyle bir durumda bireyin intihar davranışına yönelebileceğini
belirtmektedir.
Kişilik ve Diğer Özellikler
Tamamlanmış intiharlarda kişilik bozukluğu oranı %9–28, intihar girişimlerinde ise %55 olarak bulunmuştur (Soloff ve ark. 1994). Antisosyal ve borderline kişilik bozukluğunda risk
yüksektir (Demirel Özsoy & Eşel 2003). Kişilik bozukluklarında intihar davranışını inceleyen
çalışmaların büyük bir bölümü sınır kişilik bozukluğu üzerine odaklanmıştır (Isometsä ve ark.
1996, Zaheer ve ark. 2008). Kendine zarar verme davranışı dışlandığında, borderline kişilik
bozukluğu tanısı sıklıkla intihar davranışıyla ilişkilendirilmiştir (Brodsky ve ark. 1997, Yen ve
ark. 2003). Antisosyal kişilik bozukluğu olanların yaklaşık %5’inin intihar girişiminde bulunduğu sanılmaktadır. Tutuklularda intihar oranı toplumun üç katıdır. Cezaevlerinde gerçekleşen
intiharların üçte birinden fazlası daha önce psikiyatrik tedavi görmüş kişilerdir ve bunların
yarısının, son altı ay içinde olmak üzere daha önce bir intihar tehdidi ya da girişimi olmuştur
(Köroğlu 1999).
Çalışmalar intihar davranışının gelişmesi ve sürmesinde umutsuzluğun önemli bir nedenselliğe
sahip olduğunu göstermektedir. İntihar ve umutsuzluk arasındaki ilişkiyi inceleyen bilimsel çalışmaların gösterdikleri ortak bulgu, bu tür kimselerin çözümsüz olarak gördükleri bir olay karşısında büyük bir çaresizlik içine düştükleridir. Beck (1993), depresyonun umutsuzluk ve karamsarlık gibi belirli bazı bilişsel yönlerinin, intiharla daha yakından ilişkili olduğunu öne sürmüştür.
Erişkin hastalarda yürütülen çalışmalarda, umutsuzluk, depresyondan bağımsız olarak intihar
davranışıyla ilişkili bulunmuştur (Beck ve ark. 1993). Yazarlara göre intihar niyetiyle umutsuzluk arasında güçlü bir ilişki vardır ve depresyon kontrol edildiğinde bu güçlü ilişki sürmektedir
(Kazdin ve ark. 1983). Çaresizlik içinde kıvranan bu bireyler geleceğe olan inançlarını ve ondan
beklentilerini kaybetmekte ve umutsuzluk duygusunun yol açtığı boşluk, anlamsızlık, yalnızlık ve
tükenmişlik duygularıyla yaşamlarını sonlamakta ya da sonlamak için girişimlerde bulunmaktadırlar (Beck ve ark. 1975, Beck ve ark. 1990, Dori & Overholser 1999).
14
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
İntiharı Etkileyen Bedensel Sağlıkla İlgili Risk Etkenleri
Çeşitli nedenlerle hastaneye yatırılmalara bakıldığında epilepsi ile intiharlar arasında direkt bir
bağlantı olduğu görülmektedir, epileptik hastalarda intihar hızı diğer hastalıklarla karşılaştırıldığında 5–7 kat daha yüksektir (Yüksel 2001). Diğer ciddi fiziksel hastalıklarda (kanser, AİDS
(Edinilmiş Bağışıklık Eksikliği Sendromu), nörolojik hastalıklar gibi) intihar riskinin arttığı bulunmuştur. Fiziksel hastalıklar arasında intihar girişimi riskinin en çok malign neoplazmlarda arttığı kanıtlanmıştır (Suvarlı 1995).Bunun yanı sıra hipotiroidizm, hepatik ensefalopati, adrenal
hipoaktivite de bireyin ruhsal durumunu etkilemekte ve intihar nedeni olabilmektedir (Yüksel
2001).
Yapılan bir araştırmada intihar girişimi olan her beş kadından birinin kaza veya ameliyat
nedeniyle hastaneye yatırıldığı belirlenmiştir. Kadınlarda mastektomi ve histerektomi belirgin
disforik duyguduruma ve buna bağlı olarak da intihar davranışına neden olabilir (Yüksel
2001).
Daha Önceki İntihar Girişimleri
Öyküde intihar girişimlerinin bulunması, intihar riskinin yüksek olduğunun önemli bir göstergesidir (Devrimci 2002, Hawton & Heeringen 2009). İntihar girişimlerinin üçte biri yinelenen
girişimlerdir (Doruk ve Özşahin 2007). İntihar davranışından sonraki ilk üç ay içinde ikinci bir
intihar girişimi riski oldukça yüksek olarak değerlendirilmektedir (Doruk ve Özşahin 2007). Tamamlanmış intiharların %19-24’ünde daha önce gerçekleştirilmiş intihar girişimleri vardır ve
intihar girişimlerinin %10’u on yıl içinde intihar ile son bulmaktadır (Sadock & Sadock 2007,
Devrimci 2002).
Bir girişimden sonraki ilk 12 ay, özellikle ilk üç-altı ay arası intihar riskinin en yüksek olduğu
dönemdir (Sadock & Sadock 2007, Brent ve ark. 1993). Bu dönemde intihar girişiminin tekrarlanması ile ilgili başlıca risk etkenleri iyileşmemiş bir duygudurum bozukluğunun olması, aile
içinde stres düzeyinin yüksek olması ve hastanın tedavisinde trisiklik antidepresanların kullanılıyor olmasıdır (Brent ve ark 1993, Pfeffer ve ark. 1991, Pfeffer ve ark. 1994).
Daha önceki intihar girişimleri, tamamlanmış intiharlar kadar intihar girişimleri için de açık bir
risk etkenidir. Geçmişte intihar girişimi öyküsü olan kişilerde ölüm oranı daha yüksektir (Cullberg ve ark. 1988, Farmer 1987) ve en riskli dönem, intihar girişiminden sonraki ilk on iki aylık
dönemdir (Bille-Brahe & Jessen 1994, Kreitman & Casey 1988).
Tekrarlayan intihar girişimleri olan kişilerin çoğu 25–49 yaşları arasında, boşanmış ya da bekâr,
işsiz ve alt sosyal sınıftan, depresyon, kişilik bozukluğu ve alkol-madde kullanım bozukluğu
olan, kronik olarak kendi kendine zarar veren, zedeleyici yaşam olayları öyküsü bulunan kişilerdir (Schmidtke ve ark. 1996, Arensman & Kerkhof 1996).
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
15
İNTİHARI ETKİLEYEN AİLE VE SOSYAL ÇEVREYLE İLİŞKİLİ
RİSK ETKENLERİ
Ailede intihar öyküsü olanlarda genetik bir hazırlayıcı etken olup olmadığı konusu açık değildir.
Bazı yazarlar intihara katkıda bulunan bir genetik etkenin dürtüsellik ile ilişkili olabileceğini öne
sürmektedirler (Sayıl ve ark. 2000). Ailede bir ruh hastasının bulunması ya da madde bağımlılığı öyküsü aile bireyleri için risk faktörleri içinde yer almaktadır, parçalanmış ailelerde, dul veya
boşanmış olanlarda intihar riski yüksektir (Sayıl ve ark. 2000). Bazı çalışmalarda anne babada
depresyon ve madde kötüye kullanımının psikopatolojiden bağımsız olarak intihar riskini arttırdığı gösterilmiştir (Brent ve ark. 1994). İntiharlarda görülen bu ailesel yığılmanın nedeni
bilinmemektedir. Yığılma ailedeki psikopatoloji ve kaotik ortamdan çok genetik bir etkenle de
ilgili olabilir. Yapılan çalışmalar anne–baba psikopatolojisi ve kaotik aile ortamı kontrol edildikten sonra bile aile öyküsünün intihar riskini arttırdığını göstermiştir (Gould ve ark. 1996).
Çok sayıdaki çalışmada, dağılmış ailelerden gelen çocuklarda intihar davranışı riskinin arttığı
gösterilmiştir. Gençlerde ayrılık ve boşanma sonucu ebeveyn kaybı, intihar davranışını içeren
psikopatoloji riskini arttırırken, ölüm sonucu ebeveyn kaybında böyle bir risk artışına rastlanmamaktadır (Beautrais 2000).
Aile içi şiddet, kurbanları üzerine ciddi fiziksel ve akıl sağlığı etkileri bırakmaktadır. Yaralanmaların yanı sıra fizik sağlık ve akıl sağlığı problemlerine ilişkin riski artırmakta olup, yaralanmalar
ve intihar ölümlerin önemli bir nedenidir (Richardson ve ark. 2002; Campbell 2002, Jewkes
2002). Sıklıkla bildirilen hastalıklar olarak; TSSB, madde kullanımı, anksiyete ve depresyon sayılmaktadır (Astin ve ark. 1995, Follingstad ve ark. 1991). Kadınlarda depresyon sıklığı, erkeklerin üç katıdır. Dünya Bankası verilerine göre kadınlarla erkeklerin depresyonda geçirdikleri
ortalama süreler arasındaki farklılığın %50’si aile içi siddet ve tecavüzden kaynaklanmaktadır
(Campbell ve ark. 1997). Bir araştırmada intihar ve şiddet davranışlarına eğilimli hastaların
öykülerinde, kontrol grubuna göre anlamlı derecede daha fazla aile içinde şiddet davranışına
maruz kalma ve anne-baba kaybı bulunmuştur (Botsis ve ark. 1995). Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) yaptığı bir araştırma (1993), dünya genelinde her 6 kadından birinin aile içi
şiddete maruz kaldığını ortaya koymuştur. Bu araştırmanın bulgularına göre; şiddet gören
kadınların intihara eğilimleri arttığı gözlenmiştir (WHO, 1993). Aile içi şiddete maruz kalan
her 11 kadından birinin intihara teşebbüs ettiği ve kadınların yasadıkları psikolojik sorunların
genelde kalıcı olup, şiddet sona erdikten sonra bu sorunları yaşamaya devam ettikleri bulunmuştur.
Son dönem araştırmaları çocukluk çağı istismarı, özellikle de cinsel istismar ile erişkin yaşamındaki intihar girişimleri ya da kendine zarar verici davranış arasındaki bağlantıya dikkat
çekmektedir (Andrews ve ark. 2002). Ayrıca bu bağıntı, toplum örneklemleriyle, birinci basamak sağlık merkezlerine başvuranlarla, erişkin psikiyatrik hastalarla, kişilik patolojisi olan
bireylerle, majör depresyon tanısı almış hastalarla ve hastanede yatan adölesanlarla yapılan
çalışmalarla ortaya konmuştur (Ystgaard ve ark. 2004). Bulgular, özellikle cinsel istismar
ve tekrarlayıcı intihar girişimleri arasındaki ilişkiye odaklanmaktadır. Van Egmond ve ark.
(1993) tarafından yapılan bir çalışmada, çocukluk çağında cinsel istismara uğramış kadın
16
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
intihar girişimcilerinin girişimi tekrarlamaya eğilimleri olduğu ortaya konmuştur. İntihar girişiminin ardından hastane başvurusu olan hastalarla yapılan bir başka çalışmada beş girişimin üzerinde tekrarlayıcı intihar girişimi olanların çocukluk çağında istismara maruz kaldığı
anlaşılmıştır (Krarup ve ark. 1991). Değişik ülkelerde yapılan çalışmalarda, fiziksel istismar
sıklığı %0.45–64 gibi çok geniş aralıkta bildirilmiştir (Topbaş 2004). ABD’ de Çocuk İstismarını Önleme Komitesi’nin verilerine göre 1997 yılında toplam 3,7 milyon çocuk istismarı
olgusu işleme konmuş ve gerçekliği kesin delillerle ortaya konulan yaklaşık bir milyon olgu
tespit edilmiştir. Bu, her 1000 çocuktan 15’inin gerçekliği tespit edilen istismar yaşantılarına maruz kaldığını göstermektedir. Kesinlik kazanan olgular incelendiğinde en sık görülen
örseleyici yaşantının %54 ile ihmal olduğu, fiziksel istismarın %22, cinsel istismarın %8 ve
duygusal istismarın %4 ile bunu takip ettiği belirtilmektedir (Zoroğlu ve ark. 2001). Ülkemizde kesinleşen istismar olgularının sıklığı ve dağılımı ile ilgili resmi bir veri yoktur. Çocukluk
çağında istismar ve ihmal yaşantılarının yaygınlığına ilişkin toplumsal tarama çalışmalarının
da sayısı azdır. Ankara ve Adana illerinde toplum örneklemi ile yapılan bir çalışma ile fiziksel
istismar araştırılmış ve Ankara için %46.44, Adana için %61,5 oranında fiziksel istismar bildirilmiştir (Yalın ve ark. 1995).
Genel olarak stresli yaşam olayları ve intihar arasında doğrudan bir ilişki vardır. Son bir yıl içinde
özellikle de intihar davranışından 3 ay önce stresli yaşam olaylarının sayısı arttığı belirtilmektedir. Olumsuz yaşam olaylarının tetiği çeken mekanizma olduğu düşünülmektedir (Doruk &
Özşahin 2007). Göç yaşantısı da kişi için zorlayıcı olabilmektedir. Bağlı (2004) Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yaşanan genç kadınların intiharlarını, göçlerle zaruri hale gelen kent yaşantısı
ve bu yaşantının gereği olan modernleşme sureci ile açıklamaktadır. Diğer bazı çalışmalarda
bildirildiğine göre ise göç edenlerde intihar hızı göç ettiği ülke neresiyse oraya benzemektedir
(Moscicki 2001, Jacobs & Brewer 2004).
Ailede birinin ölümü de akut sorunlar arasında yer almaktadır. Yas sürecinde olan bireylerde
intihar riski oldukça yüksektir. Risk ilk 4-5 yıl süreyle daha yoğun olmak üzere bazen bütün yaşam boyunca devam etmektedir. Yetişkinleri en çok etkileyen eş kaybıdır. Bunlar dışında önemli
kayıplar, reddedilme, iş kaybı, tutuklanma, ağır hastalık tanısı, taşınma, yasal sorunlar, parasal
sorunlar da olasılığı arttırır.
Bireyin yaşamında tehdit edici olaylar da intihara neden olmaktadır. Bunlar içinde en önemlileri
yetişkinler için mahkeme sorunları, ergenler için de sınav kaygısı ve başarısızlıktır (Yüksel 2001).
Karşı cinsle ilişki ve ilişkilerde yaşanan sorunlarda intiharları etkilemektedir. Karşı cinsle ilişki kuramama, ilişkilerde hayal kırıklığı yasama ve bu ilişkilerdeki ayrılıklar intihar girişimlerine bir sebep
olarak ortaya çıkabilmektedir (Alptekin 2008).
Birey için önemli olan kişilerle ilişki sorunları ilk sırada yer almaktadır. Burada önemli olan
kişi eş olabildiği gibi, erkek veya kız arkadaş da olabilir. İntihara neden olan olay, birey için
önemli olan bu kişi ile intihardan önceki haftada ciddi bir kavganın yaşanmasıdır. Bazen
sorun sadece bir kişi ile ilgili olmamakta birden fazla kişi ile de yaşanabilmektedir (Yüksel
2001).
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
17
İntihar için aile öyküsü, ayrılık, boşanma, stres, dul olma, yasal sorunlar, aile içi çatışmalar
önemlidir. Kronik sorunların başında da evlilikte yaşanan sorunlar gelmektedir. Özellikle evlilik
dışı ilişkilerin eşlerden biri tarafından öğrenilmesi intihara neden olan en önemli olaylardan
biridir (Yüksel 2001).
İntiharı Etkileyen Çevresel Risk Etkenleri
İntihar araçlarına ulaşılabilirliğin artması ile ergenlerde intihar hızının arttığını bildiren çalışmalar
vardır (Boyd 1983, Boyd & Moscicki 1986, Brent ve ark. 1987). Amerika Birleşik Devletleri’nde durumsal risk etkenlerinin başında evde bir ateşli silah bulundurulması gelmektedir (Sayıl
2000). ABD’de tamamlanmış intiharlarda en sık kullanılan yöntem, hem kadınlarda, hem de
erkeklerde ateşli silahlardır. İkinci sırada ise kadınlarda ilaç, erkeklerde ası gelmektedir. İntihar
girişimlerinde aşırı dozda ilaç içme tüm intihar girişimlerinin %70’ini oluşturmaktadır ABD’de
ateşli silah kullanımının yasalarla kontrol edildiği eyaletlerde intihar hızı daha düşüktür (Sadock & Sadock 2007). Silah sahibi olmanın kanunlar ile sınırlandırıldığı, arabalarda katalitik
konvertörlerin kullanımının zorunlu tutulduğu, kömür gazı yerine toksik olmayan kuzey denizi
gazlarının kullanıldığı, ilaç paketlerinin içerdiği toplam ilaç miktarının toksik olmayan bir düzeye
indirildiği yerlerde intihar yaygınlığının düştüğü gösterilmiştir. Yatkınlığı olan bireylerde intihar
davranışına tanık olmak da önemli bir risk etkeni olarak kabul edilmektedir.
ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ
Araştırma 01-30 Kasım 2013 tarihleri arasında Zonguldak il merkezinde yapılmıştır. Merkeze
bağlı belde ve köyler araştırmaya dahil edilmemiştir. Zonguldak il merkezinin 2012 yılı 1865 yaş nüfusu 68.762 kişi olarak hesaplanmıştır. Belediye su abonelikleri üzerinden bölgenin
hane sayısı 19 mahallede toplam 70.322 olarak tespit edilmiştir. Hane başına düşen 18-65 yaş
birey sayısı 0,98’dir. Örneklem büyüklüğü hesaplanırken öngörülen intihar niyeti sıklığı % 7
(Weissman ve ark. 1999, Deveci ve ark. 2005) olarak alınmış, onarlı kümeler için 1.45 tasarım
etkisi, %2 hata payı ile %95 güven aralığında örneklem büyüklüğü 899 kişi, ulaşılması gereken
hane sayısı 918 olarak hesaplanmıştır. Örneklem olarak 918 hane seçildi. Her mahalledeki
hane sayısı, mahalle nüfusuyla orantılı bir şekilde belirlendi. Her mahalledeki haneler, elektrik
şirketinin kayıtları kullanılarak düzensiz olarak seçildi. Örneklem mahallelerdeki hane sayılarına
orantılanmış ve küme örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Evde bulunamayanların yerine kullanılmak üzere yedek olarak 92 adres belirlendi. Bu haneler önceden haber vermeksizin ziyaret
edildi. 18-65 yaşları arasındaki katılımcılar seçildi. Her hanede bu yaş aralığında olan kişilerin
sayısı belirlendi ve bu kişilere aynı günde en çok iki kez ziyaret yapıldı. Her iki ziyarette de evde
olmaması nedeniyle ilişki kurulamayan kişilerin yerine, aynı mahalledeki alternatif adreslerden
rastgele seçilen bir hanedeki aynı cinsiyetteki kişiler ziyaret edildi. Katılımcılara çalışma hakkında
bilgi verildi ve ad-soyad gibi kimlik bilgilerini vermenin zorunlu olmadığı açıklandı. Çalışmaya
katılanların tümü gönüllü idi. Çalışmaya dahil edilen tüm katılımcılardan yazılı onay alındı.
18
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Araştırma kapsamında 918 hanede ulaşılması planlanan 899 kişiden, araştırmaya katılmayı kabul eden ve soruları yanıtlayabilecek zihinsel ve fiziksel yeterlilikte olan 897 kişiyle (%99,7) görüşme yapılmıştır.
İstatistiksel Değerlendirme
Araştırmada elde edilen veriler SPSS 19.0 (Chicago, Ilinois, 2012, customer no:114094) programına aktarılarak değerlendirilmiştir. Tanımlayıcı bulgular frekans, yüzde, ortalama ±standart
sapma şeklinde sunulmuştur. Kategorik verilerin gruplar arası karşılaştırılmalarında Ki kare testi,
sürekli verilerin gruplar arası karşılaştırmalarında iki gurup arasındaki farkın önemlilik testi (T
testi) kullanılmıştır.
Veri Toplama Araçları
Görüşmeler: Çalışmaya katılan kişilerle görüşmeye başlamadan önce, görüşmeciler çalışmada
kullanılan araçlar konusunda bilgilendirildi ve eğitildi. Bu çalışma, üç psikiyatri öğretim üyesi,
altı psikiyatri araştırma görevlisi ve intern doktorlar tarafından yapıldı. Görüşmeler evlerde, özel
görüşme şeklinde yapıldı. 18-65 yaş aralığındaki (n=897) çalışmayı kabul eden kişiye çalışmaya katılıma yazılı onay alındıktan sonra sosyodemografik bilgi formu, İntihar Davranış Ölçeği,
İntihar Niyeti Ölçeği, PRİME-MD’ye göre depresyon taraması, Beck Anksiyete ve Depresyon
Ölçekleri uygulandı.
1. Sosyodemografik Bilgi Formu: Bölümümüzce geliştirilen sosyodemografik bilgi formunda yaş, cinsiyet, medeni durum, eğitim düzeyi, oturdukları evin özellikleri, iş durumu,
yaşadığı yer, gelir düzeyi, yerleşik ya da göç etmiş olma, sosyal güvence, 18 yaşından
önce anne veya babadan herhangi bir nedenle ayrılık öyküsü, 18 yaşından önce anne
babanın boşanması, psikiyatrik, fiziksel hastalık, bedensel engel varlığı, kendilerini hangi
sosyal sınıfa ait hissettikleri, geleceğe umutla bakıp bakmadıkları, sigara, alkol kullanımı,
aile içi ilişkilerini nasıl tanımladıkları, aile içi şiddet varlığı (çocuğa, eşe) sorularak, bireyin
kişisel ve sosyo-ekonomik risk etkenlerini belirleyecek bilgileri ortaya koymaya yönelik sorular yer almaktaydı.
2. İntihar Davranışı Ölçeği (İDÖ): 1981 yılında Linehan ve arkadaşları tarafından geliştirilmiş olan İntihar Davranışı Ölçeğinin Türkiye’de geçerlilik ve güvenilirlik çalışması 1995 yılında,
Bayam ve arkadaşları tarafından yapılmıştır. İntihar davranışı kavramı dört farklı unsuru içermektedir. Bunlardan birincisi, kişinin daha önceki intihar düşüncesi ve girişimlerini sorgulayan
“intihar planı ve girişimi”, ikincisi ise, son bir yıl içinde kişinin yaşamını sona erdirme düşüncesi
ile ilgilidir. Üçüncü unsur intihar tehdidini sorgulamakta olup, kişinin intiharla ilgili çevresine ve
yakınlarına bir mesaj verip vermediğini, dördüncü unsur ise, kişinin gelecekte intihar girişiminde bulunup bulunmayacağı ile ilgili düşünce ve niyetini araştırmaktadır. Ölçek dört maddeden
oluşmuştur:
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
19
1. madde: “İntihar planı ve girişimi”: Yaşam boyu intihar davranışı öyküsü ile ilgili olup, 6 seçenekten oluşmuştur. Likert tipi 0-5 puan arasında değerlendirilmektedir.
2. madde: “İntihar düşüncesi”: Son bir yıldaki intihar düşüncesiyle ilgili olup, 5 seçenek bulunmaktadır. 0-4 arası Likert tipi puanlanır.
3. madde: “İntihar tehdidi”: İki seçenekten oluşur. Hayır 0, evet yanıtı ise 1 olarak puanlanır.
4. madde: “İntiharın tekrar edilebilirliği”: Gelecekteki intihar düşüncesi ve niyeti ile ilgilidir. Beş
seçenekten oluşmaktadır ve Likert tipi 0-4 arası puanlanır.
İntihar davranışı ölçeğinden alınabilecek en düşük puan 0, en yüksek puan 14 olup, puanlar
aritmetik olarak toplanarak toplam puan hesaplanır. Puan arttıkça intihar davranışının ciddiyet
derecesi de artmaktadır. Ayrıca her madde kendi içinde yapılandırılarak, davranışın 4 farklı
unsuru ayrı olarak değerlendirilmektedir. Ölçeğin test-tekrar test güvenilirliği r=0.92, ölçeğin
tümü için Cronbach alfa katsayısı 0.73 olarak bulunmuştur. Madde-test korelasyonunda en
düşük değer 0.37, en yüksek değer 0.61 olarak saptanmıştır. İntihar girişiminde bulunan ve
bulunmayan gruplar arasında her maddeden alınan puan ortalamaları anlamlı ölçüde farklı (p<0.001) bulunmuştur. Ayrıca, İntihar Davranışı Ölçeğinin her bir maddesi İntihar Niyeti
Ölçeği, İntihar Düşüncesi Ölçeği, Hamilton Depresyon Ölçeği ve Beck Umutsuzluk Ölçeği
toplam puanları ile anlamlı ölçüde ilişkili bulunmuştur (Linehan & Nielsen 1981, Bayam ve
ark. 1995).
3. İntihar Niyeti Ölçeği (İNÖ): Yirmi unsurlu bu ölçek, 1973 yılında Beck tarafından
geliştirilmiştir (Beck ve ark. 1974). Kişinin intihar girişimi sırasındaki beklentilerini değerlendiren, puanlanan 15 ve puanlanmayan 5 olmak üzere, 20 maddeden oluşan bir ölçektir. Her
madde, 0-2 arasında değişen şekilde puanlanmaktadır. Görüşme sırasında her bir madde
ile ilgili yeterli bilgiler alındıktan sonra, görüşmeci ölçekteki en uygun seçeneği belirler.
Toplam puan 0 ile 30 arasında değişmekte olup, her maddeden alınan puanlar aritmetik
olarak toplamı belirler. İlk 9 madde esas olarak girişimle ilgili gerçekler ve girişimi belirleyen
olaylarla ilgili bilgi vermekte olup, ‘intihar girişimi ile ilgili koşullar’ başlığını taşımaktadır.
İkinci bölüm ise, hastanın girişim esnasındaki duygu ve düşüncelerinin geriye dönük olarak
değerlendirmesi olup, ‘kendini değerlendirme bölümü’ olarak adlandırılır. Son 5 soruyu
içeren üçüncü bölüm ise, görüşme sırasındaki seçeneklerin belirsizliği nedeniyle puanlanmamaktadır. İntihar Niyeti Ölçeğinin Türkiye örneklemindeki geçerlilik ve güvenilirlik çalışması Dilbaz ve arkadaşları (1995) tarafından yapılmıştır. Ölçeğin test–tekrar test güvenilirliği
r=0.84, değerlendiriciler arası güvenilirliği r=0.99 ve Cronbach alfa katsayısı 0.83 olarak
bulunmuştur.
Beck Depresyon Envanteri (BDE): Depresyonda görülen bedensel, duygusal, bilişsel belirtileri ölçmektedir. 21 belirti kategorisini içeren kendini değerlendirme ölçeğidir. Alınacak en
yüksek puan 63’tür. Toplam puanın yüksekliği depresyonun şiddetini gösterir. Beck (1961)
tarafından geliştirilmiş olup ülkemizde geçerlilik ve güvenilirlik çalışması, Hisli (1988) tarafından
yapılmıştır.
20
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Beck Anksiyete Ölçeği (BAÖ): Bireyin yaşadığı anksiyete belirtilerinin sıklığını ölçmektedir.
21 maddeden oluşan, 0-3 arası puanlanan Likert tipi bir kendini değerlendirme ölçeğidir. Toplam puanın yüksekliği kişinin yaşadığı anksiyetenin yüksekliğini gösterir. Beck ve arkadaşları
(1988) tarafından geliştirilmiş olup ülkemizde geçerlilik ve güvenilirlik çalışması, Ulusoy ve arkadaşları (1998) tarafından yapılmıştır.
PRIME-MD duygudurum modülü: Prime ve arkadaşları tarafından geliştirilmiş, kısa sürede
uygulanabilen ve birinci basamak sağlık hizmetleri uygulamasında; depresif bozukluk, somatoform bozukluk, anksiyete bozukluğu ve alkol kötüye kullanımı tanılarının konmasında hekime
büyük kolaylık sağlayan bir ölçektir. Bu ölçeğin depresyon modülünü kullandık. Ülkemiz için
uyarlaması, Çorapçıoğlu ve arkadaşları (1996) tarafından yapılmıştır.
BULGULAR:
Araştırma grubu 428 kadın (%47,7), 469 (%52,3) erkekten oluşuyordu. Grubun sosyodemografik özellikleri tablo 4 ve tablo5’te gösterilmiştir. Yaş ortalamaları kadınlarda 39,5±12,4, erkeklerde 44,11±14,2 idi (p=0,10). Kadınların ortalama eğitim yılı 8,64 ± 4,3, erkeklerin ortalama
eğitim yılı 10,3±3,8 bulundu (p<0,001). Tüm grubun sosyodemografik özellikleri tablo 4’te,
gelir ve çalışma durumu ile ilişkili özellikleri tablo 5’te verildi.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
21
Tablo 4. Çalışma grubunun sosyodemografik özellikleri
Özellik
(n)
%
Erkek
428
47,7
Kadın
Yaş grubu
469
52,3
18-24
138
15,4
25-29
85
9,5
30-34
113
12,6
35-39
104
11,6
40-44
119
13,3
45-49
70
7,8
50-54
98
10,9
55-59
80
8,9
60-65
Medeni durum
90
10,0
Evli
630
70,2
Bekar
227
25,3
Dul / Boşanmış
Eğitim düzeyi
40
4,4
Okur yazar değil
23
2,6
İlkokul
280
31,2
Ortaokul
143
15,9
Lise
229
25,5
Yüksekokul / üniversite
222
24,7
Cinsiyet
22
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Çalışma grubunun cinsiyet ve yaş dağılımı grafiklerde görülmektedir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
23
Çalışma grubunun eğitim ve medeni durumları grafiklerde görülmektedir.
24
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Tablo 5. Çalışma grubunun gelir ve çalışma durumu ile ilişkili özellikleri
Özellik
(n)
%
<1000 TL
180
20,1
10001-2000
399
44,4
2001-3000
199
22,2
>3000
119
13,3
Çalışan
322
35,9
İşsiz
32
3,6
Emekli
132
14,7
Ev hanımı
298
33,2
Öğrenci
113
12,6
Gelir düzeyi
Çalışma durumu
Çalışma grubunun gelir düzeyi dağılımı grafikte görülmektedir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
25
Çalışma grubunun mesleki durumları grafikte görülmektedir.
Yaşam boyu ve son 1 yılda intihar düşüncesi
İntihar düşüncesi genel yaygınlığı ortalaması %13,6 ve kadınlarda daha fazlaydı (%16,8)
(p=0.003). Ayrıca bekarlarda, gelir düzeyi düşük olanlarda, sosyoekonomik düzeyini düşük
olarak algılayanlarda ve Zonguldak’ta yaşamaktan memnun olmadıklarını söyleyenlerde daha
fazlaydı (p=0.025; p=0.033; p<0.001). İntihar düşüncesi varlığının sosyodemografik verilerle
ilişkisi tablo 6 ve tablo 7’de gösterildi.
26
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Tablo 6. Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının sosyodemografik özelliklerle ilişkisi
İD var
İD yok
Erkek
43 (%10,0)
385 (%90,0)
Kadın
79 (%16,8)
390 (%83,2)
18-24
25 (%18,1)
113 (%81,9)
25-29
10 (%11,8)
75 (%88,2)
30-34
22 (%19,5)
91 (%80,5)
35-39
19 (%18,3)
85 (%81,7)
40-44
13 (%10,9)
106 (%89,1)
45-49
8 (%11,4)
62 (%88,6)
50-54
12 (%12,2)
86 (%87,8)
55-59
7 (%8,8)
73 (%91,3)
60-65
6 (%6,7)
84 (%93,3)
Okur yazar değil
3 (%13,0)
20 (%87,0)
İlkokul
40 (%14,3)
240 (%85,7)
Ortaokul
16 (%11,2)
127 (%88,8)
Lise
39 (%17,0)
190 (%83,0)
Yüksekokul / üniversite
24 (%10,8)
198 (%89,2)
Evli
75 (%11,9)
555 (%88,1)
Bekar
47 (%17,6)
220 (%82,4)
<1000 TL
36 (%20,0)
144 (%80,0)
10001-2000
52 (%13,0)
347 (%87,0)
2001-3000
22 (%11,1)
177 (%88,9)
>3000
12 (%10,1)
107 (%89,9)
p
Cinsiyet
0.003
Yaş grubu
0.074
Eğitim düzeyi
0.332
Medeni durum
0.025
Gelir düzeyi
0.033
İD: İntihar düşüncesi
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
27
Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının cinsiyet ve yaş ile ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir.
28
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının eğitim ve medeni durum ile ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
29
Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının gelir düzeyi ile ilişkisi grafikte gösterilmiştir.
Tablo 7. Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının bireyin sosyoekonomik düzeyi ve
Zonguldak’ta yaşamakla ilgili algısıyla ilişkisi
İD var
İD yok
P
Bireyin kendisini ait hissettiği sosyoekonomik düzey
Alt
48 (%22,3)
Orta
71 (%10,7)
Üst
3 (%15,8)
Zonguldak’ta yaşamaktan memnuniyet
Memnun
56 (%10,8)
Memnun değil
50 (%16,9)
30
167 (%77,7)
592 (%89,3)
16 (%84,2)
461 (%89,2)
245 (%83,1)
P<0.001
P=0.017
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının bireyin kendisini ait hissettiği sosoyoekonomik düzey ve
Zonguldak’ta yaşamaktan memnuniyet düzeyi ile ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
31
Hayat boyu İD olanların, sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi tablo 8’de ve grafiklerde görülmektedir.
Tablo 8. Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi
İD var
İD yok
Sigara içmiyor
64 (%52,5)
529 (%68,3)
Sigara içiyor
58 (%47,5)
246 (%31,7)
Alkol kullanmıyor
90 (%73,8)
654 (%84,4)
Alkol kullanıyor
32 (%26,2)
121 (%15,6)
p
Sigara kullanımı
0.001
Alkol kullanımı
0.006
İD: İntihar Düşüncesi
32
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının aile ilişkileri ve aile içi şiddetle ilişkisi tablo 9 ve grafiklerde gösterilmiştir. Hayat boyu İD olanların, aile ilişkileri ve aile içi şiddet verileriyle ilişkisine bakıldığında; çatışmalı aile ilişkileri, anne babanın birbirine şiddet uygulaması, bireyin annesinden,
babasından ya da eşinden şiddet görmesi, kendisinin eşine veya çocuğuna şiddet uygulamasının intihar düşüncesi varlığıyla ilişkili olduğu bulundu (Tablo 9).
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
33
Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının aile ilişkileri ve sosyal uğraşı varlığı ile ilişkisi grafiklerde
gösterilmiştir.
34
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Tablo 9. Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının aile ilişkileri ve aile içi şiddetle ilişkisi
İD var
İD yok
Çatışmalı
49 (%35,0)
91 (%65,0)
Uyumlu
69 (%9,2)
680 (%90,8)
Sosyal uğraşısı var
34 (%9,8)
312 (%90,2)
Sosyal uğraşısı yok
88 (%16,0)
463 (%84,0)
Şiddet uyguluyor
72 (%25,8)
207 (%74,2)
Şiddet uygulamıyor
50 (%8,1)
568 (%91,9)
Şiddet gören
62 (%17,8)
286 (%82,2)
Şiddet görmeyen
60 (%10,9)
489 (%89,1)
62 (%20,5)
241 (%79,5)
P
Aile ilişkileri
< 0.001
Sosyal uğraşı varlığı
0.009
Ebeveynlerin birbirine şiddeti
< 0.001
Anneden şiddet görme
0.004
Babadan şiddet görme
Şiddet gören
< 0.001
Şiddet görmeyen
60 (%10,1)
534 (%89,9)
Şiddet gören
35 (%36,1)
62 (%63,9)
Şiddet görmeyen
50 (%8,7)
523 (%91,3)
Şiddet uygulayan
41 (%27,2)
110 (%72,8)
Şiddet uygulamayan
39 (%8,0)
450 (%92,0)
Eşten şiddet görme
< 0.001
Çocuğuna şiddet uygulama
< 0.001
İD: İntihar Düşüncesi
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
35
Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının ebeveynlerin birbirine şiddet uygulaması ve anneden
şiddet görme ile ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir.
36
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının babadan ve eşten şiddet görme ile ilişkisi grafiklerde
gösterilmiştir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
37
Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının çocuğuna şiddet uygulama ile ilişkisi grafikte gösterilmiştir.
Son 1 yılda intihar düşüncesinin sosyo-demografik verilerle ilişkisi tablo 10’da verildi. Yaşam
boyu intihar düşüncesiyle benzer şekilde kadın cinsiyet, bekar olmak, düşük gelir düzeyinde
olmak intihar düşüncesini artırıyordu.
38
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Tablo 10. Son 1 yılda intihar düşüncesi varlığının sosyodemografik özelliklerle ilişkisi
İD var
İD yok
Erkek
18 (%4,2)
410 (%95,8)
Kadın
39 (%8,3)
430 (%91,7)
18-24
14 (%10,1)
124 (%89,9)
25-29
6 (%7,1)
79 (%92,9)
30-34
6 (%5,3)
107 (%94,7)
35-39
12 (%11,5)
92 (%88,5)
40-44
6 (%5,0)
113 (%95,0)
45-49
4 (%5,7)
66 (%94,3)
50-54
4 (%4,1)
94 (%95,9)
55-59
3 (%3,8)
77 (%96,3)
60-65
2 (%2,2)
88 (%97,8)
Okur yazar değil
1 (%4,3)
22 (%95,7)
İlkokul
22 (%7,9)
258 (%92,1)
Ortaokul
7 (%4,9)
136 (%95,1)
Lise
17 (%7,4)
212 (%92,6)
Yüksekokul / üniversite
10 (%4,5)
212 (%95,5)
Evli
32 (%5,1)
598 (%94,9)
Bekar
25 (%9,4)
242 (%90,6)
<1000 TL
18 (%10,0)
162 (%90,0)
10001-2000
23 (%5,8)
376 (%94,2)
2001-3000
11 (%5,5)
188 (%94,5)
>3000
5 (%4,2)
114 (%95,8)
p
Cinsiyet
0.013
Yaş grubu
0.110
Eğitim düzeyi
0.486
Medeni durum
0.024
Gelir düzeyi
0.144
İD: İntihar Düşüncesi
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
39
Son 1 yılda intihar düşüncesinin varlığının cinsiyet ve yaş ile ilişkisi garafiklerde gösterilmiştir.
40
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Son 1 yılda intihar düşüncesinin varlığının eğitim düzeyi ve medeni durum ile ilişkisi garafiklerde gösterilmiştir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
41
Son 1 yılda intihar düşüncesinin varlığının gelir düzeyi ile ilişkisi garafikte gösterilmiştir.
Son 1 yılda intihar düşüncesinin bireyin kendisini ait hissettiği sosyoekonomik düzey ve Zonguldak’ta yaşamaktan memnuniyet düzeyi ile ilişkisi tablo 11’de verildi. Yaşam boyu intihar düşüncesiyle benzer şekilde düşük sosyoekonomik düzeyde algılamak ve Zonguldak’ta yaşamaktan
memnuniyetsizlik intihar düşüncesini artırıyordu.
42
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Tablo 11. Son 1 yılda intihar düşüncesi varlığının bireyin sosyoekonomik düzeyi ve
Zonguldak’ta yaşamakla ilgili algısıyla ilişkisi
İD var
İD yok
p
Bireyin kendisini ait hissettiği sosyoekonomik düzey
Alt
24 (%11,2)
191 (%88,8)
Orta
33 (%5,0)
630 (%95,0)
Üst
0 (%0,0)
19 (%100,0)
0.003
Zonguldak’ta yaşamaktan memnuniyet
Memnun
21 (%4,1)
496 (%95,9)
Memnun değil
29 (%9,8)
266 (%90,2)
0.001
İD: İntihar Düşüncesi
Son 1 yılda intihar düşüncesinin varlığının bireyin ait hissettiği sosyoekonomik düzey ile ilişkisi
garafikte gösterilmiştir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
43
Son 1 yılda intihar düşüncesinin varlığının bireyin Zonguldak’ta yaşamaktan memnuniyet düzeyi ile ilişkisi garafikte gösterilmiştir.
Son 1 yılda intihar düşüncesi varlığı sigara ve alkol kullanımı ile ilişkili bulunmamıştır (Tablo12).
Tablo 12. Son 1 yılda intihar düşüncesi varlığının sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi
Sigara kullanımı
Sigara içmiyor
Sigara içiyor
Alkol kullanımı
Alkol kullanmıyor
Alkol kullanıyor
İD var
İD yok
p
32 (%56,1)
25 (%43,9)
561 (%66,8)
279(%33,2)
0.112
47 (%82,5)
10 (%17,5)
697 (%83,0)
143 (%17,0)
0.857
İD: İntihar Düşüncesi
44
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Son 1 yılda intihar düşüncesinin varlığının sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi garafiklerde gösterilmiştir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
45
Aile ilişkileri ve sosyal uğraşının son 1 yılda intihar düşüncesi varlığına etkisi grafiklerde gösterilmiştir. Son 1 yılda intihar düşüncesi varlığı, aile ilişkilerinin çatışmalı olması ve aile içi şiddetle
ilişkili bulunmuştur (Tablo 13).
46
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Tablo 13. Son 1 yılda intihar düşüncesi varlığının aile ilişkileri ve aile içi şiddetle
ilişkisi
İD var
İD yok
Çatışmalı
26 (%18,6)
114 (%81,4)
Uyumlu
28 (%3,7)
721 (%96,3)
Sosyal uğraşısı var
13 (%3,8)
333 (%96,2)
Sosyal uğraşısı yok
44 (%8,0)
507 (%92,0)
p
Aile ilişkileri
< 0.001
Sosyal uğraşı varlığı
0.011
Ebeveynlerin birbirine şiddeti
Şiddet uyguluyor
32 (%11,5)
247 (%88,5)
Şiddet uygulamıyor
25 (%4,0)
593 (%96,0)
< 0.001
Anneden şiddet görme
Şiddet gören
27 (%7,8)
321 (%92,2)
Şiddet görmeyen
30 (%5,5)
519 (%94,5)
0.206
Babadan şiddet görme
Şiddet gören
29 (%9,6)
274 (%90,4)
Şiddet görmeyen
28 (%4,7)
566 (%95,3)
Şiddet gören
15 (%15,5)
82 (%84,5)
Şiddet görmeyen
19 (%3,3)
554 (%96,7)
0.006
Eşinden şiddet görme
<0.001
Eşine şiddet uygulama
Şiddet uygulayan
6 (%12,2)
43 (%87,8)
Şiddet uygulamayan
28 (%4,5)
593 (%95,5)
0.031
Çocuğuna şiddet uygulama
Şiddet uygulayan
13 (%8,6)
138 (%91,4)
Şiddet uygulamayan
21 (%4,3)
468 (%95,7)
0.059
İD: İntihar Düşüncesi
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
47
Son 1 yılda intihar düşüncesinin varlığının ebeveynlerin birbirine şiddet uygulaması ve anneden şiddet görme ile ilişkisi garafiklerde gösterilmiştir.
48
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Son 1 yılda intihar düşüncesinin varlığının babadan ve eşten şiddet görme ile ilişkisi garafiklerde gösterilmiştir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
49
Son 1 yılda intihar düşüncesinin varlığının eşine ve çocuğuna şiddet uygulama ile ilişkisi garafiklerde gösterilmiştir.
50
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
İntihar girişimi
Çalışma grubunda İntihar Girişimi toplam 31 kişide tespit edildi (%3,5). Hayat boyu intihar girişimi varlığının cinsiyet ve yaş grupları ile ilişksi grafiklerde gösterilmiştir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
51
Hayat boyu intihar girişimi varlığının eğitim düzeyi ve medeni durum ile ilişksi grafiklerde
gösterilmiştir.
52
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Hayat boyu intihar girişimi varlığının gelir düzeyi ile ilişksi grafikte gösterilmiştir.
İntihar girişimi yaygınlığı ile sosyo-demografik veriler arasındaki ilişki tablo 14’de gösterildi. Hayat boyu intihar girişimi, düşük gelir düzeyi ile ilişkili bulunurken, cinsiyet, yaş, medeni durum
ve eğitim düzeyi ile ilişki saptanmadı.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
53
Tablo 14. Hayat boyu intihar girişimi varlığının sosyo-demografik özelliklerle ilişkisi
İntihar girişimi var
İntihar girişimi yok
Erkek
11 (%2,6)
417 (%97,4)
Kadın
20 (%4,3)
449 (%95,7)
18-24
6 (%4,3)
132 (%95,7)
25-29
5 (%5,9)
80 (%94,1)
30-34
5 (%4,4)
108 (%95,6)
35-39
3 (%2,9)
101 (%97,1)
40-44
5 (%4,2)
114 (%95,8)
45-49
1 (%1,4)
69 (%98,6)
50-54
1 (%1,0)
97 (%99,0)
55-59
1 (%1,3)
79 (%98,8)
60-65
4 (%4,4)
86 (%95,6)
Okur yazar değil
1 (%4,3)
22 (%95,7)
İlkokul
13 (%4,6)
267 (%95,4)
Ortaokul
4 (%2,8)
139 (%97,2)
Lise
7 (%3,1)
222 (%96,9)
Yüksekokul/ üniversite
6 (%2,7)
216 (%97,3)
Evli
17 (%2,7)
613 (%97,3)
Bekar
14 (%5,2)
253 (%94,8)
<1000 TL
14 (%7,8)
166 (%92,2)
10001-2000
10 (%2,5)
389 (%97,5)
2001-3000
5 (%2,5)
194 (%97,5)
>3000
2 (%1,7)
117 (%98,3)
p
Cinsiyet
0.201
Yaş grubu
0.593
Eğitim düzeyi
0.752
Medeni durum
0.071
Gelir düzeyi
54
0.005
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Çalışma grubunda hayat boyu intihar girişimi yaygınlığı ile bireyin kendini ait hissettiği sosyoekonomik düzey ve Zonguldak’ta yaşamakla ilgili memnuniyet düzeyinin ilişkisi tablo 15’te ve
grafiklerde gösterildi.
Tablo 15. Hayat boyu intihar girişimi varlığının bireyin sosyoekonomik düzeyi ve
Zonguldak’ta yaşamakla ilgili algısıyla ilişkisi
İntihar girişimi var
İntihar girişimi yok
p
Bireyin kendisini ait hissettiği sosyoekonomik düzey
Alt
18 (%8,4)
197 (%91,6)
Orta
12 (%1,8)
651 (%98,2)
Üst
1 (%5,3)
18 (%94,7)
<0.001
Zonguldak’ta yaşamaktan memnuniyet
Memnun
10 (%1,9)
507 (%98,1)
Memnun değil
18 (%6,1)
277 (%93,9)
0.020
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
55
Hayat boyu intihar girişimi sigara ve alkol kullanımı ile ilişkili bulunmuştur (Tablo 16).
Tablo 16. Hayat boyu intihar girişimi varlığının sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi
İG var
İG yok
Sigara içmiyor
13 (%41,9)
580 (%67,0)
Sigara içiyor
18 (%58,1)
286 (%33,0)
Alkol kullanmıyor
21 (%67,7)
723 (%83,5)
Alkol kullanıyor
10 (%32,3)
143 (%16,5)
p
Sigara kullanımı
0.006
Alkol kullanımı
İG: İntihar Girişimi 56
0.029
*n sayısı az olduğu için analiz yapılmadı.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Hayat boyu intihar girişiminin, sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
57
Hayat boyu intihar girişimi yalnız yaşama, ruhsal hastalık varlığı, kendine zarar verme öyküsü
ve depresyon varlığıyla ilişkili bulunmuştur. Sosyal uğraşı olup olmaması, bedensel hastalık,
engellilik ve dini inanç varlığı ilişkisiz bulunmuştur (Tablo 17). Hayat boyu intihar girişiminin,
yalnız yaşama ve ruhsal hastalık varlığıyla ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir.
58
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Tablo 17. Hayat boyu intihar girişimi varlığının bireysel risk faktörleri ile ilişkisi
İG var
İG yok
Tek başına yaşıyor
5 (%11,4)
39 (%88,6)
Aile ya da arkadaşları ile yaşıyor
25 (%2,9)
825 (%97,1)
Sosyal uğraşısı var
10 (%2,9)
336 (%97,1)
Sosyal uğraşısı yok
21 (%3,8)
530 (%96,2)
Dini inancım kuvvetlidir.
6 (%2,1)
278 (%97,6)
Düzenli ibadet edemesem de inanırım.
23 (%3,9)
566 (%96,1)
Bir yaratıcı güce inanırım.
2 (%9,1)
20 (%90,9)
Dinsel inancım yoktur.
0 (%0,0)
2 (%100,0)
Sağlık sorunu var
15 (%4,9)
294 (%95,1)
Sağlık sorunu yok
16 (%2,7)
572 (%97,3)
Bedensel engeli var
0 (%0,0)
13 (%100,0)
Bedensel engeli yok
31 (%3,5)
853 (%96,5)
Var
17 (%11,8)
127 (%88,2)
Yok
14 (%1,9)
739 (%98,1)
Var
14 (%25,5)
41 (%74,5)
Yok
17 (%2,0)
825 (%98,0)
p
Yalnız yaşama durumu
0,013
Sosyal uğraşı
0.574
Dini inanç
0,255
Kişinin sağlık sorunları
0.123
Bedensel engel varlığı
*
Ruhsal hastalık öyküsü
< 0,001
Kendine zarar verme davranışı
< 0,001
PRİME –MD’ye göre son 15 günde depresyon varlığı
Var
14 (%1,9)
717 (%98,1)
Yok
17 (%10,2)
149 (%89,8)
İG: İntihar Girişimi < 0,001
*n sayısı az olduğu için analiz yapılmadı.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
59
Hayat boyu intihar girişiminin, kendine zarar verme davranışı ve depresyon varlığıyla ilişkisi
grafiklerde gösterilmiştir.
60
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
İntihar girişimi olanlarda 18 yaşından önce ebeveynden ayrı kalma, anne baba boşanması,
ailede ruhsal hastalık, ailede intihar girişimi ve aile içi şiddet daha fazlaydı (Tablo 18, Tablo 19).
Hayat boyu intihar girişimi ile ebeveynden ölüm nedeniyle ayrılma ve göç etme arasında ilişki
bulunmadı. İntihar girişimi ile 18 yaş öncesi aileden ayrı kalma ve anne babanın boşanmış olmasının ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
61
Hayat boyu intihar girişimi ile ailesel risk faktörleri ilişkisi tablo 18’de gösterilmiştir.
Tablo 18. Hayat boyu intihar girişimi varlığının ailesel risk faktörleri ile ilişkisi
İG var
İG yok
p
18 yaş öncesi aileden ayrı kalma
Var
10 (%11,0)
81 (%89,0)
Yok
21 (%2,6)
785 (%97,4)
0.001
18 yaş öncesi anne babanın boşanması
Anne baba boşanmış
6 (%46,2)
7 (%53,8)
Anne baba beraber
25 (%2,8)
859 (%97,2)
< 0.001
18 yaş öncesi anne veya babanın vefat etmesi
Anne veya baba vefat etmiş
3 (%4,4)
65 (%95,6)
Anne baba sağ
28 (%3,4)
801 (%96,6)
Var
6 (%2,5)
236 (%97,5)
Yok
25 (%3,8)
630 (%96,2)
Var
16 (%16,7)
80 (%83,3)
Yok
15 (%1,9)
786 (%98,1)
Var
8 (%18,7)
35 (%81,4)
Yok
23 (%2,7)
830 (%97,3)
0,725
Göç varlığı
0,413
Ailede ruhsal hastalık öyküsü
< 0.001
Ailede intihar girişimi varlığı
< 0.001
Ailede intihar sonucu ölen birinin varlığı
Var
2 (%11,8)
15 (%88,2)
Yok
29 (%3,3)
850 (%96,7)
Çatışmalı
17 (%12,1)
123 (%87,9)
Uyumlu
10 (%1,3)
739 (%98,7)
*
Aile ilişkileri
İG: İntihar Girişimi 62
< 0.001
*n sayısı az olduğu için analiz yapılmadı.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
İntihar girişimi ile ailede ruhsal hastalık öyküsü ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
63
Hayat boyu intihar girişimi ile aile içi şiddet ilişkisi tablo 19’da gösterilmiştir.
Tablo 19. Hayat boyu intihar girişimi varlığının aile içi şiddet ile ilişkisi
İG var
İG yok
Şiddet uyguluyor
22 (%7,9)
257 (%92,1)
Şiddet uygulamıyor
9 (%1,5)
609 (%98,5)
Şiddet gören
18 (%5,2)
330 (%94,8)
Şiddet görmeyen
13 (%2,4)
536 (%97,6)
Şiddet gören
17 (%5,6)
286 (%94,4)
Şiddet görmeyen
14 (%2,4)
580 (%97,6)
Şiddet gören
11 (%11,3)
86 (%88,7)
Şiddet görmeyen
11 (%1,9)
562 (%98,1)
Şiddet uygulayan
12 (%7,9)
139 (%92,1)
Şiddet uygulamayan
9 (%1,8)
480 (%98,2)
p
Ebeveynlerin birbirine şiddeti
< 0.001
Anneden şiddet görme
0.037
Babadan şiddet görme
0.019
Eşten şiddet görme
< 0.001
Çocuğuna şiddet uygulama
0.001
İG: İntihar Girişimi
64
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
İntihar girişiminin ebeveynlerin birbirine şiddet uygulaması ve anneden şiddet görme ile ilişkisi
grafiklerde gösterilmiştir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
65
İntihar girişiminin babadan ve eşten şiddet görme ile ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir.
66
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
İntihar girişiminin çocuğuna şiddet uygulamakla ilişkisi grafikte gösterilmiştir.
İntihar girişiminde bulunan 31 kişinin 22 (%71,0)’si ilaç içerek, 4 (%12,9)’ü kendisini asmaya
çalışarak, 2 (%6,5)’si yüksekten atlayarak, 1 (%3,2)’i hayati bölgelerdeki damarlarını keserek, 1
(%3,2)’i araç önüne atlayarak, 1 (%3,2)’i ateşli silah kullanarak girişimde bulunduğunu belirtti.
İntihar girişiminde bulunma nedenlerine bakıldığında; 13 (%41,9)’ü aile geçimsizliği, 6 (%19,4)’sı
duygusal ilişki problemleri, 6 (%19,4)’sı fiziksel ya da ruhsal rahatsızlık, 5 (%16,1)’i geçim
zorluğu ve ekonomik sorunlar, 1 (%3,2)’i öğrenim başarısızlığı nedeniyle intihar girişiminde
bulunmuştu. Örneklemin %13,4’ünün (120 kişi) evinde ateşli silah bulunduğu saptandı.
18 (%58,1) kişi bir kere, 9 (%29,0) kişi iki kere, 2 (%6,5) kişi üç kere, 1 (%3,2) kişi 6 kere, 1
(%3,2) kişi 15 kere intihar girişiminde bulunmuştu.
Çalışmaya katılan kişilere sorulan “Sizce gazete, televizyon gibi medyada çıkan haberlerin
intiharlar üzerine etkisi var mıdır?” sorusuna 604 (%67,6) kişi “Evet”, 290 (%32,4) kişi “Hayır”
yanıtı verdi.İntihar girişiminde bulunan 31 kişiye sorulan “İntihar girişiminde bulunmadan önce
televizyonda izlediğiniz intihar ile ilgili haber ya da filmler sizi etkiledi mi?” sorusuna “Hayır”
diyen 26 (%83,9), “Evet” diyen 5 (%16,1) kişi mevcuttu.
Aile içi şiddet açısından cinsiyetler arası karşılaştırmaya bakıldığında anne şiddetine maruz kalma açısından kadınlarla erkekler arasında anlamlı fark saptanmadı (p=0,113). Babanın şiddetine maruz kalma açısından kadınların %26,0’sı, erkeklerin ise %42,3’ü babalarından şiddet gördüğünü belirtmekteydi (p<0,001). Kadınların %21,2’si erkeklerin ise %6,1’i eşlerinden şiddet
gördüğünü bildirdi. Eşinden şiddet gördüğünü bildirenlerin %81,4’ü kadın, %18,6’sı erkekti
(p<0,001).
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
67
Depresyon
Çalışma grubunda depresyon tarama kriterlerine göre depresyon yaygınlığı %18.5 (n=166)
olarak bulundu. Depresyonu olanlarla olmayanların karşılaştırılmasında; sosyodemografik açıdan kadın cinsiyette olmak, bekar olmak, yüksek eğitimli olmak, kendisini düşük sosyoekonomik düzeyde olarak tanımlamak ve Zonguldak’ta yaşamaktan memnuniyetsiz olmak depresyon
varlığı ile ilişkili bulunmuştur (Tablo 20).
Tablo 20. PRİME – MD’ye göre depresyon varlığının sosyodemografik özelliklerle ilişkisi
Depresyon var
Depresyon yok
Erkek
64 (%15,0)
364 (%85,0)
Kadin
102 (%21,7)
367 (%78,3)
Okur yazar değil
4 (%17,4)
19 (%82,6)
İlkokul
40 (%14,3)
240 (%85,7)
Ortaokul
24 (%16,8)
119 (%83,2)
Lise
58 (%25,3)
171 (%74,7)
Yüksekokul / üniversite
40 (%18,0)
182 (%82,0)
Evli
99 (%15,7)
531 (%84,3)
Bekar
67 (%25,1)
200 (%74,9)
<1000 TL
18 (%10,0)
162 (%90,0)
10001-2000
23 (%5,8)
376 (%94,2)
2001-3000
11 (%5,5)
188 (%94,5)
>3000
5 (%4,2)
114 (%95,8)
p
Cinsiyet
0.01
Eğitim düzeyi
0.03
Medeni durum
0.001
Gelir düzeyi
0.144
Bireyin kendisini hangi sosyoekonomik düzeyde gördüğü
Alt
55 (%25,6)
160 (%74,4)
Orta
106 (%16,0)
557 (%84,0)
Üst
5 (%26,3)
14 (%73,7)
0.003
Zonguldak’ta yaşamaktan memnuniyet
68
Memnun
74 (%14,3)
443 (%85,7)
Memnun değil
71 (%24,1)
224 (%75,9)
0.001
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Depresyon varlığının cinsiyet, eğitim düzeyi ve medeni durum ile ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
69
Depresyon varlığının; sigara kullanımı ile ilişkili bulunmasına karşılık, alkol kullanımı ile arasında
anlamlı bir ilişki saptanmamıştır (Tablo 21).
Tablo 21. Depresyon varlığının sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi
Depresyon var
Depresyon yok
Sigara içmiyor
91 (%54,8)
502 (%68,7)
Sigara içiyor
75 (%45,2)
229 (%31,3)
Alkol kullanmıyor
133 (%80,1)
611 (%83,6)
Alkol kullanıyor
33 (%19,9)
120 (%16,4)
p
Sigara kullanımı
0.001
Alkol kullanımı
70
0.304
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Depresyon varlığı, çatışmalı aile ilişkileri ve aile içi şiddetle ilişkili bulunmuştur (Tablo 22).
Tablo 22. Depresyon varlığının aile ilişkileri ve aile içi şiddetle ilişkisi
Depresyon var
Depresyon yok
Çatışmalı
53 (%37,9)
87 (%62,1)
Uyumlu
109 (%14,6)
640 (%85,4)
Şiddet uyguluyor
73 (%26,2)
206 (%73,8)
Şiddet uygulamıyor
93 (%15,0)
525 (%85,0)
Şiddet gören
77 (%22,1)
271 (%77,9)
Şiddet görmeyen
89 (%16,2)
460 (%83,8)
Şiddet gören
76 (%25,1)
227 (%74,9)
Şiddet görmeyen
90 (%15,2)
504 (%84,8)
Şiddet gören
34 (%35,1)
63 (%64,9)
Şiddet görmeyen
79 (%13,8)
494 (%86,2)
Şiddet uygulayan
33 (%21,9)
118 (%78,1)
Şiddet uygulamayan
73 (%14,9)
416 (%85,1)
p
Aile ilişkileri
< 0.001
Ebeveynlerin birbirine şiddeti
< 0.001
Anneden şiddet görme
0.028
Babadan şiddet görme
< 0.001
Eşden şiddet görme
< 0.001
Çocuğuna şiddet uygulama
0.006
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
71
Depresyon varlığının aile ilişkileri ve ebeveynlerin birbirine şiddet uygulaması ile ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir.
72
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Depresyon varlığının anne, babadan şiddet görme ile ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
73
Depresyon varlığının eşten şiddet görme ve çocuğuna şiddet uygulama ile ilişkisi grafiklerde
gösterilmiştir.
74
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
İntihar Davranışı Ölçeği verileri
İntihar Davranışı Ölçeğine ait puanların ortalaması 897 kişilik örneklemin tamamı için bakıldığında
0.58 ±1.4 (0-10) olarak bulundu. Örneklemin %76,1’i (683 kişi) İntihar Davranış Ölçeğinden
0 puan almıştı. Ölçekten 0 puan alan olgular çıkarıldığında kalan 214 kişinin İntihar Davranış
Ölçeğinden aldığı ortalama puan 2.43 ± 1.9 (1-10) bulundu. İntihar Davranış Ölçeğinden
puan alan 214 kişiden 139’u (%65,0) 3 puanın altında, 75’i (%35,0) 3 puan ve üstünde almıştı.
İntihar Davranışı oranı %8,36 olup, bunların 47 (%62,7)’si kadın, 28 (%37,3)’ü erkekti.
İntihar davranışı ölçeğinin birinci sorusunda yaşam boyu intihar düşüncesi sorgulanmakta
olup, seçeneklerde “Asla”, “Bir kez”, “Bazen”, “Sıklıkla”, “Çok sık” ve “Her zaman” cevapları
yer almaktadır. Bu soruya “Asla” yanıtı verenler “Hayır”, diğer olumlu yanıtlar “Evet” olarak
gruplanarak yaşam boyu intihar düşüncesi olan bireyler saptandı. Çalışma grubumuzda bu
soruya “Evet” yanıtı veren 122 (%13,6), “Hayır” yanıtı veren 775 (%86,4) kişiydi. Yaşam boyu
intihar düşüncesi olan 122 kişinin %64,8’i kadın, %35,2’si erkekti. Bu kişilerin 55’i “Bir kez”, 56’sı
“Bazen”, 6’sı “Sıklıkla”, 5’i “Çok sık” yanıtını vermişlerdi.
İntihar davranışı ölçeğinin ikinci sorusunda son 1 yıldaki intihar düşüncesi sorgulanmakta olup,
seçeneklerde “Asla”, “Bir kez”, “Bazen”, “Sıklıkla” ve “Çok sık” cevapları yer almaktadır. Bu soruya “Asla”
yanıtı verenler “Hayır”, diğer olumlu yanıtlar “Evet” olarak gruplanarak son 1 yıldaki intihar düşüncesi
olan bireyler saptandı. Bu soruya “Evet” yanıtı veren 57 kişi örneklemin %6,4’ünü oluşturuyordu. Bu
kişilerin %68,4’ü kadın, %31,6’sı erkekti, 23 kişi “Bir kez”, 26 kişi “Bazen”, 7 kişi “Sıklıkla” ve 1 kişi “Çok
sık” yanıtını vermişti.
İntihar davranışı ölçeğinin üçüncü sorusu intihar tehdidi ile ilgili olup, “Evet” ve “Hayır”
seçeneklerini içeriyordu. Bu soruya “Evet” yanıtı veren 40 kişi örneklemin %4,5’ini oluşturuyordu
ve 28 (%70,0)’i kadın, 12 (%30,0)’u erkekti. “Birisine hiç intihar edebileceğinizi söylediniz mi?”
sorusuna “Evet” yanıtı veren kişilerin yaşam boyu intihar girişiminde bulunma oranı (%30,0),
“Hayır” yanıtı verenlere (%2.2) göre anlamlı oranda yüksek bulundu (p<0.001).
İntihar Davranışı Ölçeğindeki beşli likert tipi dördüncü soru, intiharın tekrar edilebilirliği ile ilgili
olup, “Hiçbir zaman etmem” seçeneği “Hayır”, olumlu seçenekler ise “Evet” olarak gruplandı.
“Evet” yanıtı verenler 156 olup örneklemin %17,4’ünü oluşturuyordu. Bu kişilerin 89 (%57,1)’u
kadın, 67 (%42,9)’u erkekti. Bu soruya “Evet” yanıtı verenlerin 142’si “Şu an düşünmüyorum
ama gelecekle ilgili kesin bir şey söyleyemem”, 12’si “Belki”, 2’si ise “Mutlaka” yanıtı vermişlerdi.
İntihar Niyeti Ölçeği
Bu çalışmada intihar girişimi 31 (%3.5) kişide saptandı. İntihar girişiminde bulunanların %64,5’i
kadın, %35,5’i erkekti. İntihar Niyeti Ölçeğini dolduran 31 kişinin ölçek puan ortalamaları 11,1
±5,4 (min-max= 1-21) bulundu. Bu ölçekten 11 puan ve altında alan 16 (%51,6) kişi, 12 puan
ve üstünde alan 15 (%48,4) kişi vardı. İntihar niyeti oranı %1,7 bulundu. İntihar Niyet Ölçeğinden 12 ve üstü puan alanların 8’i kadın, 7’si erkekti.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
75
İntihar Niyeti Ölçeğini dolduran 31 kişiden 15 (%48,4)’i yanında kimse yokken intihar girişiminde bulunduğunu, 25 (%80,6)’i zamanlamaya dikkat etmeden ya da müdahaleye imkan
verebilecek şekilde intihar girişiminde bulunduğunu, 22 (%71,0)’si müdahale edilmesine karşı
önlem almadığını, 22 (%71,0)’si yardım edebilecek kişilerle haberleştiğini, 24 (%77,4)’ü intihar
girişimi için hiç hazırlık yapmadığını, 29 (%93,5)’u intihar notu yazmadığını, 25 (%80,6)’i intihar
girişiminden önce niyetini belirtmediğini, 16 (%51,6)’sı kendi çevresinden kurtulmak amacıyla
intihar girişiminde bulunduğunu, 17 (%54,8)’si ölümün kesin olduğunu düşündüğünü, 19
(%61,3)’u girişim sırasında ölmek istediğini, 22 (%71,0)’si girişimi tasarlamadan yaptığını, 22
(%71,0)’si girişimden sonra pişman olduğunu, 14 (45,2)’ü ilk intihar girişimi olduğunu, 27
(%87,1)’si intihar girişimi sırasında alkol almadığını belirtmişlerdir. İntihar davranışı yaygınlık
oranları Tablo 23’te verilmiştir.
Tablo 23. Katılımcıların cinsiyetine göre intihar davranışlarının yaygınlık oranları
İntihar
Kadın
Yaşam boyu Erkek
Toplam
Kadın
Son 1 yılda Erkek
Toplam
İntihar
İntihar
İntihar
Davranışı (%) Düşüncesi (%)
Girişimi (%)
Niyeti (%)
10,0
6,5
8,4
4,3
2,6
3,5
1,5
0,9
1,2
1,7
1,6
1,7
16,8
10,0
13,6
8,3
4,2
6,4
Ölçek Puanları İle İlgili Bulgular
Tablo 24’te hastaların ölçek puanları ile bireysel sorunlar ve aile sorunlarıyla ilişkisi gösterilmiştir.
Görüldüğü gibi kadın, bekar olmak, intihar girişimi ve psikiyatrik hastalık öyküsü, depresyonda
olmak İDÖ’den alınan puanları artırıyordu. İntihar girişimi olan 31 kişiye uygulanan İNÖ puanları bu veriler açısından fark göstermiyordu. BDÖ ve BAÖ puanları kadın, bekar, intihar girişimi
ve psikiyatrik hastalık öyküsü, depresyonda olanlarda daha yüksek bulundu.
Ölçek puanları ile ailesel özellikler arasındaki ilişki tablo 25’te gösterildi. Ailede ruhsal hastalık,
intihar girişimi, ebeveynler arası şiddet olanlarda, babadan, anneden veya eşten şiddet
görenlerde İDÖ, BDÖ ve BAÖ puanları daha yüksek bulundu.
76
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
77
469
Kadin
267
Bekar
0,5±1,2
0 (0-10)
0,7±1,6
0 (0-9)
0,71±1,5
0 (0-10)
0,43±1,2
0 (0-9)
Ort ± SS
Ortanca
(Min-Max)
0,008
0,01
p
14
17
20
11
n
İNÖ
11,4±5,2
12,0 (1-21)
10,6±5,8
11,0 (2-19)
10,9±6,0
10,5 (1-21)
11,4±4,4
12,0 (3-17)
Ort ± SS
Ortanca
(Min -Max)
İDÖ: İntihar Davranış Ölçeği İNÖ: İntihar Niyet Ölçeği 630
Evli
Medeni durum
428
Erkek
Cinsiyet
n
Özellikler İDÖ
5,4±6,9
3 (0-43)
Ort ± SS
Ortanca
(Min -Max)
5,9±7,6
3,5 (0-53)
7,5±8,5
265
5 (0-43)
626
7,3±8,6
468
4 (0-53)
423
n
0,004
0,01
p
BDÖ: Beck Depreson Ölçeği
0,710
0,699
p
BDÖ
Tablo 24. Ölçek puanları ile bireysel risk faktörleri arasındaki ilişki-1
6,9±8,8
4 (0-60)
7,9±8,4
5 (0-44)
8,5±9,5
5 (0-60)
5,7±7,3
4 (0-46)
0,019
<0,001
Ort ± SS Ortanca
p
(Min -Max)
BAÖ: Beck Anksiyete Ölçeği
265
626
468
423
n
BAÖ
78
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
İDÖ: İntihar Davranış Ölçeği
İNÖ: İntihar Niyet Ölçeği
727
164
748
143
860
31
n
BDÖ
<0,001
727
164
748
143
860
31
n
BAÖ
15,8±12,3
13 (0-60)
5,3±6,2
4 (0-49)
12,6±11,2
11 (0-52)
6,2±7,7
4 (0-60)
17,7±14,2
13 (0-50)
6,8±8,2
4 (0-60)
<0,001
<0,001
<0,001
Ort ± SS Ortanca
p
(Min -Max)
BAÖ: Beck Anksiyete Ölçeği
16,2±11,0
15 (0-53)
<0,001
4,2±4,8
3 (0-32)
10,9±9,4
8 (0-39)
5,5±7,3
3 (0-53)
17,9±11,6
16 (0-41)
<0,001
6,0±7,5
4 (0-53)
Ort ± SS
Ortanca
p
(Min -Max)
BDÖ: Beck Depreson Ölçeği
İNÖ
Ort ± SS
Ort ± SS
n
Ortanca
p
n
Ortanca
p
(Min-Max)
(Min -Max)
İntihar Girişimi Varlığı
4,32±2,7
Var
31
3 (1-10)
<0,001
0,44±1,1
Yok
866
0 (0-8)
Psikiyatrik hastalık öyküsü varlığı
1,3±2,1
12,4±4,9
Var
144
17
0 (0-10)
12,0 (2-19)
<0,001
0,149
0,4±1,1
9,5±5,7
Yok
753
14
0 (0-9)
9,5 (1-21)
PRİME –MD’ye göre son 15 günde depresyon varlığı
1,6±2,2
11,9±5,4
Var
166
17
0 (0-10)
12,0 (2-21)
<0,001
0,399
0,3±0,9
10,0±5,4
Yok
731
14
0 (0-9)
11,0 (1-19)
Özellikler İDÖ
Tablo 24. Ölçek puanları ile bireysel risk faktörleri arasındaki ilişki-2
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
79
İDÖ
İDÖ: İntihar Davranış Ölçeği
n
0,002
<0,001
p
23
8
15
16
n
İNÖ
0,740
0,861
p
847
43
795
96
n
BDÖ
4 (0-41)
10 (0-53)
6,1±7,5
12,5±12,6
4 (0-53)
6 (0-43)
6,0±7,5
9,6±10,5
Ort ± SS
Ortanca
(Min -Max)
BDÖ: Beck Depreson Ölçeği
12 (1-19)
9,5 (3-21)
10,7±5,2
12,1±6,1
12,0 (1-19)
10,5 (2-21)
11,1±5,5
11,0±5,5
Ort ± SS
Ortanca
(Min -Max)
İNÖ: İntihar Niyet Ölçeği
Ort ± SS
Ortanca
(Min -Max)
Ailede ruhsal hastalık
1,5±2,3
Var
96
0 (0-10)
0,46±1,1
Yok
801
0 (0-9)
Ailede intihar girişimi
1,5±2,4
Var
43
0 (0-8)
0,5±1,3
Yok
853
0 (0-10)
Özellikler
Tablo 25. Ölçek puanları ile ailesel risk faktörleri arasındaki ilişki-1
847
43
795
96
n
4 (0-52)
10 (0-60)
7,0±8,4
11,8±11,7
4 (0-60)
6 (0-50)
6,9±8,4
9,6±10,2
0,001
0,008
Ort ± SS Ortanca
p
(Min -Max)
BAÖ: Beck Anksiyete Ölçeği
<0,001
0,001
p
BAÖ
80
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
n
İDÖ
Ort ± SS
Ortanca
(Min -Max)
618
Şiddet
uygulamıyor
Şiddet görmeyen 594
97
<0,001
0,001
<0,001
p
11,8±5,8
11,0 (2-21)
9,7±3,3
11,0 (4-14)
11,6±6,0
12,5 (1-21)
Ort ± SS
Ortanca
(Min -Max)
11,0±5,8
11,0 (1-19)
0,519
0,493
0,379
p
8,2±9,0
5 (0-43)
Ort ± SS
Ortanca
(Min -Max)
7,6±8,8
4 (0-43)
11,3±11,9
7 (0-53)
5,3±6,7
569
3 (0-40)
97
5,8±7,4
590
4 (0-53)
301
5,5±7,2
613
3 (0-53)
278
n
BDÖ
BDÖ: Beck Depreson Ölçeği
12,9±4,9
11
14 (4-21)
11
10,2±5,0
14
11,5 (1-19)
17
9
22
n
İNÖ
İNÖ: İntihar Niyet Ölçeği
0,3±1,0
0 (0-7)
İDÖ: İntihar Davranış Ölçeği
Şiddet görmeyen 573
Şiddet gören
Eşinden şiddet görme
1,3±2,2
0 (0-10)
0,4±1,2
0 (0-10)
Şiddet gören
0,8±1,6
0 (0-8)
0,3±1,0
0 (0-9)
1,0±1,8
0 (0-10)
303
Babadan şiddet görme
279
Şiddet uyguluyor
Ebeveynler arası şiddet
Özellikler
Tablo 25. Ölçek puanları ile ailesel risk faktörleri arasındaki ilişki-2
8,8±9,7
6 (0-50)
7,8±8,6
5 (0-44)
12,0±12,8
8 (0-60)
6,3±7,7
569
4 (0-49)
97
6,9±8,7
590
4 (0-60)
301
<0,001
0,014
<0,001
Ort ± SS
Ortanca
p
(Min -Max)
6,5±8,1
614
4 (0-60)
277
n
BAÖ: Beck Anksiyete Ölçeği
<0,001
0,006
<0,001
p
BAÖ
TARTIŞMA:
İntiharla ilgili toplum temelli çalışmalar intiharın öngörülmesi ve önlenmesi açısından çok
önemlidir. İntihar risk etkenlerini tespit edip risk etkenlerini azaltmaya yönelik girişimler yapmak
intiharı azaltmak için en yararlı olması beklenen önleme çalışmasıdır. Biz bu amaçla Zonguldak’ta intihar düşünce, plan ve girişimlerini etkileyen sosyodemografik ve klinik risk etkenlerini
saptamak istedik.
İntihar düşüncesi, planı ve girişimi yaygınlık oranları, ülkeden ülkeye geniş değişkenlikler göstermektedir (Weissmann ve ark. 1999). Genel nüfus çalışmalarında yaşam boyu intihar düşüncesi oranları %2.1-24 arasında bildirilmektedir (Weissmann ve ark 1999, Paykel ve ark.
1974, Moscicki ve ark. 1988). Kessler ve arkadaşlarının (1999) çalışmasında yaşam boyu intihar
düşüncesi yaygınlığı oranı %13.5, Weissman ve arkadaşlarının (1999) çalışmasında ise aynı
oran %2.09-18.51 arasında saptanmıştır. Genel nüfus çalışmalarında, son bir yıldaki intihar
düşüncesi oranının %2-11 arasında olduğu bulunmuştur (Moscicki ve ark. 1988, Hintikka ve
ark. 1998, Weissmann ve ark. 1999). Madianos ve arkadaşları (1993), Yunanistan genel nüfus
örnekleminde yüz yüze görüşme yoluyla aynı oranı, kadınlarda %6.8-14.9 ve erkeklerde %2.86.4 olarak bulmuşlardır.
Türkiye’de, bildiğimiz kadarıyla intihar düşüncesi yaygınlığını genel nüfus örnekleminde araştıran bir kaç çalışma bulunmaktadır. Deveci ve arkadaşlarına (2005) ait olan çalışmada, Manisa
il merkezinde 15-65 yaşları arasındaki 1086 kişilik bir örneklemde yüz yüze görüşme yoluyla
intihar düşüncesinin yaşam boyu yaygınlığı %6.6 ve intihar girişiminin yaşam boyu yaygınlığı % 2.3 olarak bulunmuştur (Deveci ve ark. 2005). Sivas çalışmasında, yaşam boyu intihar
düşüncesi veya girişimi (%3.58; erkeklerde %2.40, kadınlarda %4.53), gerekse son bir yıldaki
intihar düşüncesi (%1.43; erkeklerde %0.60, kadınlarda %2.10) yaygınlık oranları genel olarak batı ülkelerinde yapılan çalışmaların elde ettiği oranlara yakın olmakla birlikte daha düşük
bulunmuştur (Polatöz ve ark. 2011). Isparta çalışmasında, yaşam boyu intihar girişimlerinin ve
ölüm düşüncelerinin yaygınlığı sırasıyla %4,3 ve %27,5 olup, gençlerde ve kadınlarda ölüm
düşünceleri ve intihar girişimlerinin daha sık olduğu belirlenmiştir (Atay ve ark. 2012). Bizim
çalışmamızda intihar düşüncesi ve girişimi yaygınlığı sırasıyla%13,6 (erkeklerde %10,0, kadınlarda%16,8) ve %3.5 (erkeklerde %2,6, kadınlarda %4,3) olarak bulundu. Bu oranlar daha
önceki çalışmalardaki oranlarla benzer görünmektedir.
Risk etkenlerine bakıldığında, yaş faktörü bizim çalışmamızda istatistik olarak anlamlı etkide bulunmamıştır. Ancak yaş gruplarına bakıldığında, intihar vakalarının çoğu 18-34 yaş aralığındadır. İntihar düşüncesi varlığı daha genç yaş grupla ilişkili bulunmuştur (intihar düşüncesi olanlarda yaş ortalaması 36,8; olmayanlarda 40,8); (p=0.002). Tamamlanmış intiharların Avrupa
ülkeleri ve Amerika’da en çok 65 yaş üzerinde gerçekleştiği, Türkiye’de ise hem intihar girişimlerinin hem de tamamlanmış intiharların en sık görüldüğü yaş grubunun 15-24 ve 25-34 yaşlar
olduğu bildirilmiştir (Koçal ve ark. 1994, Sayıl ve ark. 1998, Sayıl ve Özgüven 2002). Türkiye
nüfusunun daha genç yaş ortalamasına sahip olması ve bununla ilintili gençleri ilgilendiren
sosyo-ekonomik sorunlar bu sonucu doğuruyor olabilir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
81
Diğer önemli bir risk etkeni olan cinsiyet açısından bakıldığında, kadınların erkeklere göre daha
sık intihar girişiminde bulundukları, tamamlanmış intihar hızının ise erkeklerde kadınlara göre
daha yüksek olduğu belirlenmiştir (Schmidtke ve ark. 1996, Sayıl ve Devrimci Özgüven 2002).
Ülkemizde, Yasan ve arkadaşlarının (2008) kadınlarda yüksek intihar hızlarını değerlendirdikleri
1 yıllık izlem çalışmasında, kadınlarda erkeklere göre girişim öncesinde sıklıkla stres faktörü varlığı, düşük eğitim düzeyleri, işsizlik ve aile içi şiddete maruz kalmanın, girişimi artıran faktörler
olabileceği bildirilmiştir. Bizim çalışmamızda da hem intihar düşüncesi hem de intihar girişimi
sıklığı kadınlarda daha fazladır. Çalışmamızda ebeveynden şiddet görme açısından kadın erkek
arasında fark yokken eşten şiddet görme kadınlarda daha fazlaydı (p< 0.001). Kadınların çalışma durumu ve eğitim düzeyleri açısından da erkeklerden daha eğitimsiz (kadınlarda 8,6 yıl;
erkeklerde 10,3 yıl; p < 0.001) ve ekonomik olarak bağımlı olmaları (çalışanların %26,7 kadın;
%73,3 erkek) intihar açısından daha çok risk taşımalarının bir nedeni olabilir gibi görünmektedir. Bu bulgular bize özellikle kadınlardaki risk etkenlerini azaltmaya yönelik toplumu bilgilendirme, aile içi şiddeti önlemeye yönelik girişimlerin ne kadar önemli ve gerekli olduğunu işaret
etmektedir.
Medeni durum, bekâr veya boşanmış olmak, (Kessler ve ark. 1999, Lee ve ark. 2010), sosyoekonomik yoksunluk düşük eğitim düzeyi (Schmidtke ve ark. 1996) ve bedensel bir hastalık varlığı (Stenager ve ark. 2000) intihar açısından bilinen risk etkenleridir. Evliliğin intihar davranışı
için koruyucu etkisinin sosyal destek sistemi oluşturmasından kaynaklandığı (Reynolds 1991)
ve uygun toplum ve aile desteğinin intihar davranışı riskini azalttığı bildirilmiştir (Shwabb ve
ark. 1972). Bizim grubumuzda intihar düşünce ve girişimi, bekar ve düşük gelirli grupta daha
fazlaydı. Olasılıkla bu verilerle ilişkili olabileceğini düşünebileceğimiz bu şehirde yaşamakla ilgili
memnuniyet düzeyi ve sosyoekonomik düzeyle ilgili kendi algıları hem intihar düşüncesi olan
grupta hem de girişim olan grupta daha düşüktü.
Ailesel özellikler de hem intihar düşüncesi hem de girişimi açısından önemli bir etken olarak görünmektedir. Ailede ruhsal hastalık ve intihar girişimi varlığı, aile ilişkilerinin çatışmalı olması ve
aile içi şiddetin her türü (ebeveynden, kocadan, eşe veya çocuğa yönelik şiddet) intihar riskini
anlamlı oranda artırmaktadır. Bizim çalışmamızda hem aile içi şiddet hem de depresyon kadınlarda daha fazlaydı. Literatürde bazı çalışmalarda kadınlarda depresyon sıklığı, erkeklerin üç
katıdır. Dünya Bankası verilerine göre kadınlarla erkeklerin depresyonda geçirdikleri ortalama
süreler arasındaki farklılığın %50’si aile içi şiddet ve tecavüzden kaynaklanmaktadır (Campbell
ve ark. 1997).
Literatürde en sık kullanılan yöntem olan aşırı doz ilaç kullanımı, çalışmamızda da %71,0 ile
ilk sırada yer almıştır (Goldstein ve ark. 1991, Bille-Brahe ve ark. 1997). En sık intihar nedeni
olarak belirtilen bizim çalışmamızda %41,9 ile aile geçimsizliği bulgusu 2012 yılı intiharla ölüm
istatistiklerinden farklıydı. Daha önceki intihar girişimleri, tamamlanmış intiharlar kadar intihar
girişimleri için de açık bir risk etkenidir. Geçmişte intihar girişimi öyküsü olan kişilerde ölüm oranı daha yüksektir (Farmer 1987, Cullberg et al 1988). Bizim bulgularımıza göre intihar girişimi
olan 13 kişi birden fazla intihar girişiminde bulunmuştu.
82
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Medyanın, intihar davranışı üzerindeki etkisi tartışmalı bir konudur. İntihar davranışına
medyanın etkisinin olup olmadığı geçmişten günümüze kadar tartışılan bir konudur. İntihar
haberlerinin medyada sunumu ya da belli bir biçimde sunumunun taklit ve özendirici etkisi
nedeniyle intihar oranları bundan etkilenecektir görüşünden hareketle, alanda birçok çalışma
yapılmıştır. Çalışmaların bir kısmında tutarlı olmayan sonuçlar elde edilirken, bir kısmı yöntem
açısından eleştirilmiştir. Medyada intihar haberlerinin sunumu ile intihar oranları arasında anlamlı bir ilişki saptayan çalışmaların tutarlı bulguları, alanda uzun süre etkisini sürdürmüştür.
İntiharı önleme alanında ise medyanın yararı gözardı edilemez bir gerçektir (Palabıyıkoğlu ve
Karacan 2008). Philips ve arkadaşları (1974) gazetelerde meşhur kimselerin intihar haberleri
ve bu olguya verilen öneme göre gazetelerin dağıtımının yapıldığı yörede intihar oranlarının arttığını bulmuştur. Bizim çalışmamıza katılan kişilere sorulan “Sizce gazete, televizyon
gibi medyada çıkan haberlerin intiharlar üzerine etkisi var mıdır?” sorusuna 604 (%67,6) kişi
“Evet”, 290 (%32,4) kişi “Hayır” yanıtı verdi. İntihar girişiminde bulunan 31 kişiye sorulan “İntihar girişiminde bulunmadan önce televizyonda izlediğiniz intihar ile ilgili haber ya da filmler
sizi etkiledi mi?” sorusuna “Hayır” diyen 26 (%83,9), “Evet” diyen 5 (%16,1) kişi mevcuttu.
Evet diyen sayısı az olsa da beş kişide intihara neden olarak görünmesi dikkate alınması gereken bir bulgudur.
Doğan ve arkadaşlarının 1995’teki çalışmasıyla uyumlu olarak; depresyon yaygınlığı %18,5
(kadınlarda %21,7; erkeklerde %15,0) olarak bulundu (Doğan ve ark. 2005). Bizim grubumuzda da kadınlarda, erkeklere göre nerdeyse iki kat daha fazlaydı. Bizim çalışmamızda intihara en
çok neden olan depresyon, özellikle kadınlarda oldukça yaygındı (toplam %18,5; kadınlarda
%21,7; erkeklerde %15,0). İntihar için risk oluşturan bekar olma, düşük gelir düzeyi, sigara
kullanımı, yaşadığı şehirden memnuniyetsizlik ve aile içi şiddet, depresyonu olanlarda da daha
fazla görülüyordu.
Çalışmamızın kısıtlılıkları, yüz yüze görüşme ile bilgi toplanmasına rağmen bireylerin ilk defa
karşılaştıkları birisine doğru bilgi verip vermediğini ayırt etmekteki zorlukla ilgili, tespit edilen
intihar olgularının var olandan az olması olasılığıdır. Ayrıca etik kurul 18 yaş altındaki bireylerin
çalışmaya alınmasını onaylamadığı için 18 yaş altı riskli grubun çalışmaya dahil edilememesi de
bir diğer kısıtlılıktır. Gelecekte bu yaş grubunda yapılacak çalışmalara ihtiyaç vardır.
Sonuç olarak, intihar davranışını önleyebilmek için konuyla ilgili sağlıklı epidemiyolojik bilgi
gerekmektedir. Genel nüfusta intiharla ilişkili risk etkenlerinin belirlenmesi, intiharı önlemeye
yönelik psikiyatri, birinci basamak sağlık çalışanları, halk sağlığı gibi alanlarla, sosyal çalışmacılar, güvenlik güçleri, din adamları ve eğitimcilerle işbirliğini içeren stratejilerin geliştirilmesine
yardımcı olacaktır.
İNTİHARI ÖNLEMEYE YÖNELİK ÇALIŞMA ÖNERİLERİ
Özellikle Avrupa Birliği ve Dünya Sağlık Örgütü temelli baktığımız zaman, intihar tek başına bir
kavram olarak değil; daha çok depresyon ve intihar olarak ele alınmaktadır. Tabi ki burada intihar
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
83
nedenlerinde açıklanan verilerin de göz önüne alınması gerekmektedir. Geçim zorlukları ve aile
içi şiddet Avrupa Birliği’nde ciddi intihar sebepleri değilken, Türkiye için ciddi bir nedendir.
Ancak ne olursa olsun temelde tavsiye edilen, kurumlar ve disiplinler arası çalışmalar olmaktadır.
2008 yılından Avrupa Birliği Ruh Sağlığı Birimi tarafından yayımlanan İntihar ve Depresyonun
Önlenmesi Konsensusu’nda; intiharın sadece ruh sağlığı alanında çalışanlar veya Sağlık Bakanlığının çalışmaları ile değil; ortaklaşa yapılandırılan ve içerisinde her seviyeden, her alandan
farklı kurum ve uzmanların dahil olduğu bir sağlık planı ile engellenebileceği belirtilmiştir.
Dünya Sağlık Örgütü intiharı önleme amacına yönelik dört strateji belirlemiştir;
• İntihar girişimine yönelik ateşli silahlar ve toksik maddeler gibi araçlara ulaşımın sınırlandırılması
• Ruhsal Bozukluk ve madde kötü kullanımından muzdarip kişilerin belirlenmesi ve tedavi edilmesi
• Sağlık ve sosyal hizmetlere ulaşımın sağlanması
• Medya tarafından intiharın sunulma sorumluluğunun sağlanması
84
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
ZONGULDAK’TA İNTİHARIN ÖNLENMESİNE YÖNELİK ÇALIŞMALAR
STRATEJİLER
İntiharın önlenmesi konusunda farkındalık yaratılması
1. Riskli gruplarla karşılaşma ihtimali yüksek sağlık personelinin intiharı tanıma ve izlenecek yollar konusundaki bilgilerinin artırılması için eğitim faaliyetlerinin düzenlenmesi
2. Öğretmenler, kolluk kuvvetleri çalışanları, mahkumlarla çalışanlar, yaşlılara hizmet verenler, din adamları gibi meslek gruplarının intiharla ilgili erken
belirtiler konusunda eğitilmesi
FAALİYETLER 3. İntihar riskinin yüksek olduğu bilinen grupların yakın çevresinin farkındalığının artırılması
4. Aile içi şiddetin azaltılmasına yönelik okullar aracılığıyla ailelere eğitim verilmesi
5. Genç yaş, ileri yaş ve kadınlar gibi risk gruplarında depresyon taraması
yapılarak olası olguların yardım almasının ve izleminin sağlanması
Geride kalanlara yönelik girişimlerde bulunulması
1. İntihar olgularının aile ve yakın çevrelerine destek vermeye yönelik sağlık
FAALİYETLER
programlarının geliştirilmesi ve uygulanması
Medyanın intihar konusunda haber yapma tutumuyla ilgili çalışmalar yapılması
1. İntihar haberlerinin medyada yer alma şekliyle ilgili çalıştay düzenlenmesi
FAALİYETLER 2. Medya ile toplantılara devam edilmesi
3. Medya aracılığıyla intiharda damgalama ile mücadele edilmesi
İntihar girişiminde kullanılan araçlara ulaşımın azaltılması
1. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile tarım ilaçlarının satışıyla ilgili dü-
FAALİYETLER
zenlemeler konusunda çalışılması
2. Silah satışının kontrolü ve evde silah bulundurmanın kısıtlanması konusunda bilgilendirme ve savunuculuk çalışmaları yapılması
3. Terapötik sınırı düşük olan ilaçların reçete edilmesi ve satışı konusunda
uyarı ve düzenlemeler yapılması
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
85
86
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
KAYNAKLAR
Ağılkaya Z. (2008) İntihar Girişiminde Bulunanlarda Dini Tutum Ve Davranışlar. Yüksek Lisans
Tezi, İSTANBUL.
Akiskal HS. (2000) Mood disorders. İntroduction and overwiev. İn: BJ Sadock, VA Sadock (eds).
Comprehensive Textbook of Psychiatry Seventh edition. Baltimore: Lippincott Williams and
Wilkins, 1284-98.
Aktepe, E. Kandil, S. Topbaş, M. (2005) Çocuk ve Ergenlerde İntihar Davranışı. TSK Koruyucu
Hekimlik Bülteni, 4: 88-97.
Alptekin, K. (2008) Sosyal Hizmet Bakış Açısından Genç Yetişkinlerde İntihar Girişimlerinin İncelemesi: Bir Model Önerisi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Doktora Tezi.
Andrews, G.,Corry, J., Slade, T., Issakidis, C., & Swanston, H. (2002) Comparative risk assessment — Child sexual abuse. Final report. WHO Collaborating Centre on Evidence and Health
Policy in Mental Health, St. Vincent’s Hospital, Sydney, Australia.
Angst, F. Stassen, H.H., Clayton, P.J., Angst, J. (2002) Mortality of Patients with Mood Disorders: Follow-up over 34-38 Years, J Affect Disord. 68: 167-181.
Apaydın H. (2010) Ruh sağlığı-din ilişkisi araştırmalarına bir bakış. Din bilimleri Akademik Araştırma Dergisi, 2: 59-77.
Arensman, E., Kerkhof, J.F. (1996) Classification of Attempted Suicide: a Review of Empirical
Studies,1963-1993, Suicide Life Threat Behav., 26: 46-67.
Arkun, N. : İntiharın psikodinamikleri, Edebiyat Fakültesi matbaası, İstanbul, 1978.
Astin MC, Ogland-Hand SM, Coleman EM, Foy DS. (1995). Posttraumatic stress disorder and
childhood abuse in battered women: comparisons with maritally distressed women. J Consult
Clin Psychol., 63:308-312.
Atay, İ.M. Kerimoğlu, E. (2003) Ergenlerde İntihar Davranışı, Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı
Dergisi, 10: 128-136.
Atay İ.M, Eren İ, Gündoğar D. (2012) Isparta İl Merkezinde İntihar Girişimi, Ölüm Düşünceleri
Yaygınlığı ve Risk Faktörleri Türk Psikiyatri Dergisi 3: 89-98.
Ateşçi, F.C. Kuloğlu, M. Tezcan, E. Yıldız, M. (2002) İntihar Girişimi Olan Bireylerde Birinci ve
İkinci Eksen Tanıları, Klinik Psikiyatri, 5: 22-27.
Bagley C, Ramsey R. (1985) Psychosocial correlates of suicidal behaviors in an urban population. Crisis, 6: 63-77.
Bağlı, M. (2004). Batman İntiharları Bağlamında Özgürlüğün Ve Geleneksel Toplumsal Yapının
Kentsel Kurgusu. Kriz Dergisi, 12: 21-40.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
87
Bayam G, Dilbaz N, Bitlis V, Holat H, Tuzer T. (1995) İntihar Davranışı Ölçeği: Geçerlilik ve Güvenilirlik Çalışması. Kriz Dergisi, 3: 223-225.
Beautrais, A.L. Joyce, P.R. Mulder, R.T. (1998) Psychiatric Illness in a New Zealand Sample of
Young People Making Serious Suicide Attempts, N Z Med J., 111: 44-48.
Beautrais, A.L. (2000) Risk Factors for Suicide and Attempted Suicide Among Young People,
Aust N Z J Psychiatry, 34: 420-436.
Beautrais, A.L. (2006). Women and Suicidal Behavior. Crisis, 27: 153-156.
Beck AT, Ward C.H, Mendelson M, Mock J, Erbaugh J. (1961) An inventory for measuring
depression. Arch Gen Psychiatry, 4: 561-571.
Beck AT, Schuyler D, Herman L. (1974) The prediction of suicide. First ed. Maryland: Charles
Press Publishers.
Beck, A.T. Kovacs, M. Weissman, A. (1975) Hopelessness and Suicidal Behavior: An overview
JAMA, 234:1146-1149.
Beck, A.T., Kovacs, M., & Weissman, A. (1979). Assessment of Suicidal Intention: The Scale for
Suicidal Ideation. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 47: 343-352.
Beck AT, Epstein N, Brown G, Steer RA (1988) An inventory for measuring clinical anxiety: Psychometric properties. J Consult Clin Psychol, 56: 893-897.
Beck, A.T. Brown, G. Berchick, R.J. Stewart B.L. Steer R.A. (1990) Relationship between Hopelessness and Ultimate Suicide: a Replication with Psychiatric Outpatients. Am J Psychiatry.,
147: 190-195.
Beck, A.T. Steer, R.A. Beck, J.S. Newman, C.F. (1993) Hopelessness, Depression, Suicidal Ideation, and Clinical Diagnosis of Depression. Suicide Life Threat Behav. 23: 139-145.
Bertolote JM, Fleischmann A, De Leo D, Wasserman D. (2004) Psychiatric diagnoses and suicide: revising the evidence. Crisis, 25: 147-55.
Bille-Brahe, U. Jessen, G. (1994) Repeated Suicidal Behavior: a Two-year Follow-up, Crisis, 15:
77-82.
Bille-Brahe U, Kerkhof A, De Leo D, Schmidtke A, Crepet P, Lonnqvist J, Michel K, Salander-Renberg E, Stiles TC,Wasserman D, Aagaard B, Egebo H, Jensen B. (1997) A repetition-prediction study of European parasuicide populations: a summary of the first report from
part II of the WHO/EURO Multicentre Study on Parasuicide in co-operation with the EC
concerted action on attempted suicide. Acta Psychiatr Scand, 95: 81-86.
Botsis AJ, Plutchik R, Kotler M, van Praag HM. (1995). Parental loss and family violence as
correlates of suicide and violence risk. Suicide and Life-Threatening Behavior. 25: 253-257.
88
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Boyd, J.H. (1983) The Increasing Rate of Suicide by Firearms. The New England Journal of
Medicine, 308: 872-874.
Boyd, J.H. Moscicki, E.K. (1986) Firearms and Youth Suicide. Am J Public Health, 76: 1240–
1242.
Brent, D.A. Perper, J.A. Allman, C.J. (1987) Alcohol, Firearms, and Suicide among Youth. Temporal Trends in Allegheny County, Pennsylvania, 1960 to 1983, JAMA, 257: 3369-3372.
Brent, D.A. Kolko, D.J. Wartella, M.E. Boylan, M.B. Moritz, G. Baugher, M. Zelenak, J.P. (1993)
Adolescent Psychiatric İnpatients’ Risk of Suicide Attempt at 6-month Follow-up, J Am Acad
Child Adolesc Psychiatry, 32: 95-105.
Brent, D.A. Perper, J.A. Moritz, G. Liotus, L. Schweers, J. Balach, L. Roth, C. (1994) Familial Risk
Factors for Adolescent Suicide: a Case-control Study. Acta Psychiatr Scand., 89: 52-58.
Brodsky, B.S. Malone, K.M. Ellis, S.P. Dulit, R.A. Mann, J.J. (1997) Characteristics of Borderline
Personality Disorder Associated with Suicidal Behavior. Am J Psychiatry, 154: 1715-1719.
Brodsky, B.S. Oquendo, M. Ellis, S.P. Haas, G.L. Malone, K.M. Mann, J.J. (2001) The relationship of childhood abuse to impulsivity and suicidal behavior in adults with major depression.
Am J Psychiatry, 158: 1871–1877.
Burns, A. Goodall, E. Moore, T. (2008) A study of suicides in Londonderry, Northern Ireland,
for the Year Period Spanning 2000–2005. Journal of Forensic and Legal Medicine, 15: 148-57.
Campbell J.C., Lendowski L.A. (1997). Mental and psysical healt effects of intimate partner
violence on women and children. Psychiatr Clin North Am., 20: 353-374.
Campbell J.C. (2002). Health consequences of intimate partner violence. The Lancet., 359:
1331-1336.
Carballo, J.J. Bird, H. Giner, L. Garcia-Parajua P, Iglesias J, Sher L, Shaffer D. (2007) Pathological Personality Traits and Suicidal İdeation Among Older Adolescents and Young Adults with
Alcohol Misuse: a Pilot Case-control Study in a Primary Care Setting, Int J Adolesc Med Health,
19: 79-89.
Ceylan, M. Yazan, B. (2000) Araştırma ve Klinik Uygulamada Biyolojik Psikiyatri, sayfa: 43-66.
Cimilli C. (2001) Depresyonda sosyal ve kültürel etmenler. Duygu durumu bozuklukları 4. Çizgi
Tıp yayınevi, Ankara, 157-68.
Comtois, K.A. & Linehan, M.M. (2006). Psychosocial treatments of suicidal behaviors: A practice-friendly review. Journal of Clinical Psychology, 62: 161-170.
Çorapçıoğlu A, Köroğlu E, Ceyhun B (1996) Birinci basamak sağlık hizmetlerinde psikiyatrik tanı
koydurucu bir ölçeğin (Prime MD), Türkiye için uyarlanması. Nöropsikiyatri Gündemi, 1: 1-10.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
89
Coryell, W. Solomon, D. Turvey, C. Keller M, Leon AC, Endicott J, Schettler P, Judd L, Mueller
T. (2003) The long-term of Course of Rapid-cycling Bipolar Disorder, Arch Gen Psychiatry, 60:
914-20.
Coşgun, A. Özcebe, H. (2004) Türkiye’de 15-24 Yaş Grubu İntiharlar (1974-2001). IX. Halk
Sağlığı Kongresi, Poster Bildirisi, Ankara.
Cullberg, J. Wasserman, D. Stefansson, C.G. (1988) Who Commits Suicide after a Suicide
Attempt? An 8 to 10 Year Follow up in a Suburban Catchment Area. Acta Psychiatr Scand.,
77:598-603.
de Man, A.F. Leduc, C.P. Labreche-Gauthier, L. (1992) Correlates of Suicide Ideation in French-Canadian Adults and Adolescents: A Comparison. Journal of Clinical Psychology, 48: 811816.
Demirel Özsoy, S. Eşel, E. (2003) İntihar (Özkıyım). Anadolu Psikiyatri Dergisi, 4: 175-185.
Desjarlais R, Eisenberg L, Good B, Kleinman A (1995). VVorld Mental Health Problems and
Priorities in Low-lncome Countries. New York, Oxford University Press.
Deveci A, Taşkın EO, Dündar PE, Demet M, Kaya E, Özmen E, Dinç G. (2005) Manisa İl
Merkezinde İntihar Düşüncesi ve İntihar Girişimlerinin Yaygınlığı. Türk Psikiyatri Dergisi, 16:
170-178.
Devrimci Özgüven, H. (2002) İntiharların ve İntihar Girişimlerinin Epidemiyolojisi, İzmir, Ege
Psikiyatri Yayınları, sayfa: 7–22.
Devrimci-Ozguven H, Sayıl I. (2003) Suicide attempts in Turkey: results of the WHO-EURO Multicentre Study on Suicidal behaviour. Can J Psychiatry, 48: 324-329.
Devrimci Özgüven, H. (2008) İntihar Davranışının Epidemiyolojisi, Türkiye Klinikleri, 1:1-7.
DİE (Devlet İstatistik Enstitüsü). (1993) Genel nüfus sayımı: Nüfusun sosyal ve ekonomik nitelikleri 1990, Türkiye. TC. Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü, Devlet İstatistik Enstitüsü Matbaası,
Ankara.
Dilbaz N, Bitlis V, Bayam G, Berksun O, Holat H, Tüzer T. (1995) İntihar Niyeti Ölçeği: Geçerlilik
ve Güvenilirliği. 3P Dergisi, 3:28-31.
Dilbaz, N. Aytekin, Y. (2003) Alkol Bağımlılarında İntihar Düşüncesi, Davranışı ve Niyeti, Bağımlılık Dergisi, 4: 1-9.
Dilsaver, S.C. Chen, Y.W. Swann, A.C. Shoaib, AM. Krajewski, KJ. (1994) Suicidality in Patients
with Pure and Depressive Mania, Am J Psychiatry, 151: 1312-1315.
Doğan O, Gülmez H, Ketenoğlu C ve ark. (1995) Ruhsal Bozuklukların Epidemiyolojisi. Dilek
Matbaası, Sivas.
90
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Dori, G.A. Overholser, J.C. (1999) Depression, Hopelessness, and Self-esteem: Accounting for
Suicidality in Adolescent Psychiatric İnpatients, Suicide Life Threat Behav., 29: 309-318.
Dorpat T, Ripley H (1960) A study of suicide in the Seattle area. Compr Psychiatry, 1:349-59.
Doruk, A. Özşahin A. (2007) İntihar. Psikiyatri Temel Kitabı, 2007, Hekimler Yayın Birliği, Ankara, sayfa: 556–561.
Durkheim E. (2002) İntihar. (Çev: Prof. Dr. Özer Ozankaya). 1. Basım. İstanbul: Cem Yayınevi, s. 25.
Eksi, A. (1990). Çocuk, genç, ana babalar. Bilgi Yayınevi: Ankara.
Eskin, M. (2003) İntihar: Açıklama, Değerlendirme, Tedavi ve Önleme. Çizgi Tıp Yayınevi, Ankara.
Farmer, R. (1987) Hostility and deliberate self-poisoning: the role of depression, The British
Journal of Psychiatry, 150: 609-614.
Fawcett, J. (2001) Treating Impulsivity and Anxiety in the Suicidal Patient, Ann N Y Acad Sci.,
932: 94-105.
Fenton, W.S. McGlashan, T.H. Victor, B.J. Blyler, C.R. (1997) Symptoms, Subtype and Suicidality in Patients with Schizophrenia Spectrum Disorders. Am J Psychiatry, 154: 199-204.
Follingstad, D.R. Brennan, A.F. Hause, E.S. Polek, D.S. Rutledge, L.L. (1991). Factors moderating physical and psychological symptoms of battered women. Journal of Family Violence. 6
(1): 81-96.
Giaconia, R.M. Reinherz, H.Z. Silverman, A.B. Pakiz, B. Frost, A.K. Cohen, E. (1995) Traumas
and Posttraumatic Stress Disorder in a Community Population of Older Adolescents. J Am Acad
Child Adolesc Psychiatry, 34: 1369-1380.
Goldstein RB, Black DW, Nasrallah A. Winokur, G. (1991) The prediction of suicide. Arch Gen
Psychiatry, 48: 418-22.
Gould, M.S. Fisher, P. Parides, M. Flory, M. Shaffer, D. (1996) Psychosocial Risk Factors of Child
and Adolescent Completed Suicide. Arch Gen Psychiatry, 53: 1155-1162.
Hawton, K. Van Heeringen, K. (2009) Suicide. Lancet, 373: 1372-1381.
Hintikka J, Viinamaki H, Tanskanen A, Kontula O, Koskela K. (1998) Suicidal ideation and parasuicide in the Finnish general population. Acta Psychiatr Scand, 98: 23-27.
Hisli N. (1988) Beck Depresyon Envanterinin üniversite öğrencileri için geçerliği, güvenirliği.
Psikoloji Dergisi, 7: 3-13.
Isometsä, E.T. Henriksson, M.M. Heikkinen, M.E. Aro, HM. Marttunen, MJ. Kuoppasalmi,
KI. Lönnqvist, JK. (1996) Suicide Among Subjects with Personality Disorders. Am J Psychiatry,
153: 667-673.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
91
Jacobs, D. Brewer, M. (2004) APA Practice Guideline for the Assessment and Treatment of
Patients with Suicidal Behaviors. Psychiatric Annals, 34: 373-380.
Jamison, K.R. (2004) Erken Çöken Karanlık İntiharı Anlamak, Ayrıntı Yayınları, İstanbul.
Jewkes R. (2002). Intimate partner violence: causes and prevention. The Lancet, 359: 1423-1429.
Johnson, G.R., Krug, E.G. Potter, L.B. (2000). Suicide among adolescents and young adults: A
cross-national comparison of 34 countries. Suicide and Life-Threatening Behavior, 30: 74-82.
Kaplan, H.I. Sadock, B.J. (2004) Kaplan & Sadock Klinik Psikiyatri, İntihar, Nobel Tıp Kitabevi,
İstanbul, sayfa: 361–366.
Kaplan, H.I. Sadock, B.J. Sadock, V.A. (2005) Comprehensive Textbook of Psychiatry. Eighth
Ed. sayfa: 2442-2453.
Kazdin, A.E. French, N.H. Unis, A.S. Esveldt-Dawson, K. Sherick, R.B. (1983) Hopelessness,
Depression, and Suicidal Intent Among Psychiatrically Disturbed Inpatient Children. J Consult
Clin Psychol., 51: 504-510.
Kessler, R.C. Borges, G. Walters, E.E. (1999) Prevalence of and risk factors for lifetime suicide
attempts in the National Comorbidity Survey. Arch Gen Psych, 56: 617-626.
Kirkpatrick, B. Tek, C. (2005) Comprehensive Textbook of Psychiatry, 8. Baskı, Güneş Kitabevi,
Ankara, sayfa: 1416-1436.
Kirmayaer L. J, Malus M, Boothroyd L.J. Suicide attempts among Inuit youth: a community
survey of prevalence and risk factors.Acta Psychiatr Scand 1996; 94:8-17.
Koçal, N. Coşar, B. Candansayar, S. Arıkan, Z. Işık, E. (1994) Yatan psikiyatrik hastalardan intihar
girişimi olanlarda demografik özellikler ve psikiyatrik bozuklukların retrospektif araştırılması. Kriz
Dergisi, 2: 327-30.
Koreen, A.R. Siris, S.G. Chakos, M. Alvir, J. Mayerhoff, D. Lieberman, J. (1993) Depression in
First Episode Schizophrenia. Am J Psychiatry, 150: 1643-1648.
Köroğlu E. (1997) Psikiyatri Temel Kitabı 1. cilt. Hekimler Yayın Birliği, Ankara, 389-428.
Köroğlu, E. (1999) Psikiyatrik Acil Durumlar, Hekimler Yayın Birliği, Ankara, sayfa: 425-443.
Krarup G, Nielsen B, Rask P, Petersen P. (1991) Childhood experiences and repeated suicidal
behavior. Acta Psychiatrica Scandinavica, 83: 16–19.
Kreitman, N. Casey, P. (1988) Repetition of Parasuicide: an Epidemiological and Clinical Study.
Br J Psychiatry, 153: 792-800.
Lee JI, Lee MB, Liao SC, Chang CM, Sung SC, Chiang HC, Tai CW. (2010) Prevalence of
suicidal ideation and associated risk factors in the general population. J Formos Med Assoc.,
109: 138-147.
92
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Lewinsohn PM, Rohde P, Seeley JR, Baldwin CL (2001) Gender differences in suicide attempts
from adolescence to young adulthood. J Am Acad Child Adoles Psychiatry, 40: 427-434.
Linehan, M.M. Nielsen, S.L. (1981) Assesment of suicide ideation and parasuicide: hopelessness and social desirability. J Consult Clin Psychology, 49: 773-775.
Madianos, M.G. Madianou- Gefou, D. Stefanis, C.N. (1993) Changes in suicidal behavior
among nation - wide general population samples in Greece. Eur Arch Psychiatry Clin Neurosci, 243: 171-178.
Marangell, L.B. Bauer, M.S. Dennehy, E.B. Wisniewski, S.R. Allen, M.H. Miklowitz, D.J. Oquendo, M.A. Frank, E. Perlis, R.H. Martinez, J.M. Fagiolini, A. Otto, M.W. Chessick, C.A. Zboyan, H.A. Miyahara, S. Sachs, G. Thase, M.E. (2006) Prospective Predictors of Suicide and
Suicide Attempts in 1.556 Patients with Bipolar Disorder Followed for up 2 Years. Bipolar
Disord., 8: 566-575.
Mazza, J.J. (2000) The Relationship Between Posttraumatic Stress Symptomatology and Suicidal Behavior in School-based Adolescents. Suicide Life Threat Behav, 30: 91-103.
Mohanty, S. Sahu, G. Mohanty, M.K. Patnaik, M. (2007) Suicide in India: A four year retrospective study. Journal of Forensic and Legal Medicine, 14: 185-189.
Moscicki, E.K. O’Carroll, P. Rae, D.S. Locke, B.Z. Roy, A. (1988) Suicide attempts in the Epidemiologic Catchment Area Study. Yale J Biol Med, 61: 259-268.
Moscicki, E.K. (2001) Epidemiology of Completed and Attempted Suicide: Toward a Framework for Prevention. Clinical Neuroscience Research, 1: 310–323.
O’Donnell, I. Farmer, R. Catalán, J. (1996) Explaining Suicide: The Views of Survivors of Serious
Suicide Attempts. Br J Psychiatry. 168: 780-786.
Oto, R. Özkan, M. Altındağ, A. (2004) Batman İntiharları, Türkiye Klinikleri J Psychiatry, 5: 74100.
Öztürk, E. Sar, V. (2008) Somatization as a Predictor of Suicidal Ideation in Dissociative Disorders.
Psychiatry Clin Neurosci., 62: 662-668.
Palabıyıkoğlu R, Karacan E (2008) İntihar Davranışı ve Medya. Psikiyatri Özel Dergisi, 1: 43-52.
Paykel ES, Myers JK, Lindenthal JJ, Tanner J. (1974) Suicidal feelings in the general population:
a prevalence study. Br J Psychiatry, 124: 460-469.
Philips DP. (1974) The Influence of Suggestion on Suicide: Substantive and theoretical implications of the Werther effect. American Sociological Review, 39: 340-354.
Pilowsky, D.J. Wu, L.T. Anthony, J.C. (1999) Panic Attacks and Suicide Attempts in Mid-adolescence. Am J Psychiatry, 156: 1545-1549.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
93
Pfeffer, C.R. Klerman, G.L. Hurt, S.W. Lesser, M. Peskin, J.R. Siefker, C.A. (1991) Suicidal Children Grow up: Demographic and Clinical Risk Factors for Adolescent Suicide Attempts. J Am
Acad Child Adolesc Psychiatry, 30: 609-616.
Pfeffer, C.R. Hurt, S.W. Kakuma, T. Peskin, J.R. Siefker, C.A. Nagabhairava, S. (1994) Suicidal
Children Grow up: Suicidal Episodes and Effects of Treatment during Follow-up. J Am Acad
Child Adolesc Psychiatry, 33: 225-230.
Pokorny, A.D. (1974). A schema for classifying suicidal behaviors. The Prediction of Suicide.
Beck, Resnik and Lettieri (Eds.), The Charles Pres Publishers, Inc. Bowie Maryland.
Polatöz Ö, Kuğu N, Doğan O, Akyüz G. (2011) Sivas il merkezinde intihar davranışının yaygınlığı ve bazı sosyodemografik faktörlerle ilişkisi. Düşünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler
Dergisi 24: 13-23.
Pridmore, S. Ahmadi, J. Majeed, Z.A. (2011) Suicide in Old Norse and Finnish folk stories. Australas Psychiatry, 19: 321-324.
Qin, P. Agerbo, E. Mortensen, P.B. (2002) Suicide risk in relation to family history of completed
suicide and psychiatric disorders: a nested case-control study based on longitudinal registers.
Lancet, 360: 1126-1130.
Read, G. F. (1997) Trends in an Adolescent and Young Adult Parasuicide Population Presenting at a Psychiatric Emergency Unit: A Descriptive Study. International Journal of Adolescent
Medicine and Health, 1997; 9: 249-270.
Reynolds WM. (1991) Psychometric characteristics of the adult ideation questionnaire in college students. J Pers Asses, 56: 289-307.
Richardson J, Coid J, Petruckevitch A, Chung WS, Moorey S, Feder G. (2002). Identyfying
domestic violence: Cross sectional study in primary care. British Medical Journal, 324: 274277.
Roberts, J.E. Monroe, S.M. (1992) Vulnerable Self-esteem and Depressive Symptoms: Prospective Findings Comparing Three Alternative Conceptualizations, Journal of Personality and Social
Psychology, 62: 804-835.
Roy, A. (1985) Suicide and Psychiatric Patients. Psychiatric Clinics of North America, 8: 227-241.
Roy, A. (2000) Comprehensive Textbook of Psychiatry, Psychiatric emergencies, Yedinci baskı,
sayfa:2031–2040.
Saddock, B.J. Saddock, V.A. (2005) Klinik Psikiyatri El Kitabı, Güneş Kitabevi, Ankara, sayfa:
382-395.
Sadock BJ ve Sadock VA. (2007) Kaplan & Sadock’s Comprehensive Textbook of Psychiatry, 8.
Baskı. Güneş Kitabevi, Ankara, sayfa: 2442–2453.
94
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Sar, V. Koyuncu, A. Öztürk, E. Yargıc, L.I. Kundakcı, T. Yazıcı, A. Kuşkonmaz, E. Aksüt, D.
(2007) Dissociative Disorders in the Psychiatric Emergency Ward. Gen Hosp Psychiatry, 29:
45-50.
Sayar, M.K Öztürk, M. Acar, B. (2000) Aşırı Dozda İlaç Alımıyla Girişimde Bulunan Ergenlerde
Psikolojik Etkenler. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, 3: 133-138.
Sayıl I, Berksun O, Palabıyıkoğlu R Oral, A. Haran, S. Güney, S. Binici, S. Geçim, S. Yücat,
T. Beder, A. Ozayar, H. Büyükçelik, D. Özgüven, H.D. (1998) Attempted Suicide in Ankara
in1995. The Journal of Crisis Intervention and Suicide Prevention. Crisis, 19: 47-48.
Sayıl, I. (2000) İntihar Davranışı: Kriz ve Krize Müdahale. Sayıl, I. Berksun, O. Palabıyıkoğlu, R.
Özgüven, H.D. Soykan, Ç. Haran, S. Ankara Üniversitesi Psikiyatrik Kriz Uygulama ve Araştırma
Merkezi Yayınları, Ankara, no:6, s: 165-178.
Sayıl, I. (2002) Psikiyatrik Epidemiyoloji, İntihar Davranışı ve Epidemiyolojisi. Ege Psikiyatri Yayınları, İzmir, sayfa: 118–123.
Sayıl, I. Devrimci Özgüven, H. (2002) Suicide and Suicide Attempts in Ankara in 1998: Results
of the Who/Euro Multicentre Study on Suicidal Behavior. Crisis, 23: 11-16.
Schmidtke, A. Bille Brahe, U. De Leo, D. ve ark. (1996) Attempted Suicide in Europe: Rates, Trends and Sociodemographic Characteristics of Suicide Attempters During the Period 1989-1992.
Results of the WHO/Euro Multicentre Study on Parasuicide. Acta Psychiatr Scand, 93: 327-338.
Shaffer, D. Gould, M.S. Fisher, P. Trautman, P. Moreau, D. Kleinman, M. Flory, M. (1996)
Psychiatric Diagnosis in Child and Adolescent Suicide. Arch Gen Psychiatry, 53: 339-348.
Sher, L. (2006) Alcoholism and Suicidal Behavior: a Clinical Overview. Acta Psychiatr Scand,
113: 13-22.
Schwab, J.J. Warheit, G.J. Holzer, C.E. (1972) Suicidal ideation and behavior in a general population. Dis Nerv Syst, 33: 745-748.
Skegg, K. (2005) Self-Harm. Lancet, 366: 1471-1483.
Soloff, P.H. Lis, J.A. Kelly, T. Cornelius, J. Ulrich, R. (1994) Risk Factors for Suicidal Behavior in
Borderline Personality Disorder. Am J Psychiatry, 151: 1316-1323.
Stack S. Suicide: A 15-Year Review of the Sociologicial Literature. Suicide and Life Threatening
Behavior 2000; 30(2):145-176
Stenager, E.N. Stenager, E. (2000) Physical illness and suicidal behaviour. The international
handbook of suicide and suicide attempt. Hawton, K. Van Heeringen, K. (ed) John Wiley and
Sons, London, s.403–420.
Suominen, K. Haukka, J. Valtonen, H.M. Lönnqvist, J. (2009) Outcome of Patients with Major
Depressive Disorder After Serious Suicide Attempt. J Clin Psychiatry, 70: 1372-1378.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
95
Suvarlı, M.K. (1995) Çocuklarda ve Adölesan Çağında İntihar: Araştırmalar, Önlemler ve Çözüm
Önerileri. Kriz Dergisi, 3: 75-87.
Şenol, V. Ünalan, D. Avşaroğulları, L. İkizceli, İ. (2005) İntihar Girişimi Nedeniyle Erciyes
Universitesi Tıp Fakultesi Acil Anabilim Dalı’na Başvuran Olguların İncelenmesi. Anadolu
Psikiyatri Dergisi, 6: 19-29.
Tatlılıoğlu, K. (2012) Sosyal Bir Gerçeklik Olarak İntihar Olgusu. AİBÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü
Dergisi, 12: 135-157.
Topbaş M. (2004) İnsanlığın büyük ayıbı: çocuk istismarı. TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni 3: 7680.
TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) İntihar istatistikleri 2006. TC Başbakanlık Türkiye İstatistik Kurumu,
2008, Ankara, Türkiye İstatistik Kurumu Matbaası
TÜİK BÖLGESEL GÖSTERGELER TR 81 Zonguldak, Karabük, Bartın 2010
TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) İntihar istatistikleri, 2012. www.TÜİK.gov.tr.
Tutkun, H. Sar, V. Yargıç, L.I. Özpulat, T. Yanık, M. Kızıltan, E. (1998) Frequency of Dissociative Disorders Among Psychiatric İnpatients in a Turkish University Clinic. Am J Psychiatry, 155:
800-805.
Uludüz, U.D. Uğur, M. (2001) Bir Vaka Dolayısıyla İntiharların Gözden Geçirilmesi. Yeni Symposium, 14: 19-25.
Ulusoy, M, Şahin, NH, Erkmen, H. (1998) Turkish version of the Beck Anxiety Inventory: Psychometric properties. J Cogn Psychother, 12: 163-172.
Van Egmond, M. Garnefski, N. Jonker, D. Kerkhof, A. (1993) The relationship between sexual
abuse and female suicidal behavior. Crisis, 14: 129–139.
Wasserman, D. Cullberg, J. (1989) Early separation and suicidal behavior in the parental homes of 40 consecutive suicide attempters. Acta Psychiatr Scand, 79: 296-302.
Weissmann MM, Bland RC, Canino GJ, Greenwald S, Hwu HG, Joyce PR, Karam EG, Lee CK,
Lellouch J, Lepine JP, Newman SC, Rubio-Stipec M, Wells JE, Wickramaratne PJ, Wittchen HU,
Yeh EK. (1999) Prevalence of suicide ideation and suicide attempts in nine Countries. PsycholMed, 29: 9-17.
Wetzel, R.D. Reich, T. (1989) The Cognitive Triad and Suicide İntent in Depressed in-patients.
Psychol Rep., 65: 1027-1032.
WHO. (1993). Psychosocial and Mental Health Aspects of Women’s Health. WHO, Geneva.
Wunderlich U, Bronisch T, Wittchen HU, Carter R. (2001) Gender differences in adolescent
and young adults with suicidal behaviour. Acta Psychiatr Scand; 104: 332-339.
96
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Yalın, A. Avcı, A. Kerimoğlu, E. Aslan, H. (1995) Çocuklarda fiziksel örselenmenin Ankara ve
Adana illerinde görülme sıklığının taranması. 3P Dergisi, 3: 39-43.
Yasan, A. Danis, R. Tamam, L. Özmen, S. Özkan, M. (2008) Socio-cultural features and sex profile of the individuals with serious suicide attempts in southeastern Turkey: a one-year survey.
Suicide Life Threat Behav, 38: 467-480.
Yen, S. Shea, M.T. Pagano, M. Sanislow, C.A. Grilo, C.M. McGlashan, T.H. Skodol, A.E. Bender, D.S. Zanarini, M.C. Gunderson, J.G. Morey, L.C. (2003) Axis I and Axis II Disorders as
Predictors of Prospective Suicide Attempts: Findings from the Collaborative Longitudinal Personality Disorders Study. J Abnorm Psychol., 112: 375-381.
Yılmazçetin, C.E. Taner, S. Ögel, K. (2005) İstanbul Örnekleminde Ergenlerde Riskli Davranışların Yaygınlığı ve Sosyodemografik Etkenlerle İlişkisi, II. Ulusal Alkol ve Madde Bağımlılığı
Kongresi, Poster Bildirimi, Bodrum.
Ystgaard M, Hestetun I, Loeb M, Mehlum L. (2004) Is there a specific relationship between
childhood sexual and physical abuse and repeated suicidal behavior? Child Abuse&Neglect
28: 863-875.
Yüksel, N. (2001) İntiharın Norobiyolojisi, Klinik Psikiyatri Dergisi, ek 2: 5-15.
Zaheer, J. Links, P.S. Liu, E. (2008) Assessment and Emergency Management of Suicidality in
Personality Disorders. Psychiatr Clin North Am., 31: 527-543.
Zoroğlu S, Tüzün Ü, Şar V. (2001) Çocukluk dönemi istismar ve ihmalinin olası sonuçları. Anadolu Psikiyatri Dergisi, 2: 69-78.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
97
EKLER
EK-1. Sosyo-demografik veri formu
EKLER
EK-1.
Sosyo-demografik veri formu
Değerli
katılımcı,
Değerli katılımcı,
Bu anket
Bülent
Ecevit
Üniversitesi
TıpTıp
Fakültesi
ile ile
Sosyoloji
bölümü
Bu anket
Bülent
Ecevit
Üniversitesi
Fakültesi
Sosyoloji
bölümütarafından
tarafından ortaklaşa
ortaklaşa gerçekleştirilen
bir
saha
çalışmasıdır.
Anketin
amacı;
Zonguldak
ilindeki
intihar
yaygınlığını
ve intigerçekleştirilen bir saha çalışmasıdır. Anketin amacı; Zonguldak ilindeki intihar yaygınlığını ve
haraintihara
neden neden
olan etkenleri
araştırmaktır.
Anketin
amacına
ulaşabilmesi
için vereceğiniz
cevaplar
olan etkenleri
araştırmaktır.
Anketin
amacına
ulaşabilmesi
için vereceğiniz
son derece önemlidir.
ve verdiğiniz
değerli bilgiler
için teşekkür
son cevaplar
derece önemlidir.
KatılımınızKatılımınız
ve verdiğiniz
değerli bilgiler
için teşekkür
ederiz.ederiz.
SORULAR
İsim Soyad:
Telefon:
ı,
Tüccar
11. ( ) 12. ( ) 13. ( )
Profesyo İşsiz Geçici
nel
işçi,
(avukat,
mevsim
doktor,
lik işçi
mimar,
mühendi
s)
1- Cinsiyetiniz?
1 ( ) Erkek
2 ( ) Kadın
2- Yaşınız? (
)
3- Eğitim durumunuz? ………….. yıl
1( ) Okur yazar değil 2( ) İlkokul
3( ) Ortaokul 4( ) lise 5( ) Üniversite
3( ) Dul
2 ( ) Kendi ailemle (Ka rım/kocam/çocuklar)
3 ( ) Ailemle (Anne/Baba/Kardeşler)
4 ( ) Geniş aile (Eş/çocuklar/anne/baba/diğer
akraba)
4( )
5 ( ) Arkaşlarımla birlikte yaşıyorum
6 ( ) Diger. Belirtiniz………………………
9- AİLENİZİN (Tüm ev halkının kazancı,
gayrimenkul gelirleri vb. dahil)TOPLAM
geliri nedir?
7- Evli iseniz eşinizin mesleği nedir?
1. ( )
2.(
) 3.( )
4. ( ) 5. ( )
Memur Esnaf Emekli Çiftçi
İşçi
7.( )
Sanayi
ci,
İşadam
8. ( )
9. ( )
Üst
Öğretm
düzey en
yönetici
15. (
)
Diğer
:
1 ( ) Tek başıma yaşıyorum
6- Çocuğunuz var mı?
0 ( ) Yok
1 ( ) Var Varsa kaç
tane…………….
6. ( )
Ev
Hanımı
14. ( )
Asker,
subay,
polis,
Güvenl
ik
görevli
si
8- Şu an kimlerle beraber yaşıyorsunuz?
4- Şu anda geçiminizi sağladığınız
işiniz/mesleğiniz
nedir?
(Annenizin?
Babanızın?)
Anketör Dikkat!!! K: Kendi
A: Anne
B: Baba olarak işaretlenecek.
5- Medeni Durumunuz?
1( ) Evli
2( ) Bekar
Boşanmış
Mesl
ek
10. (
)
Serbe
st
1. 1000 TL ve altı
3.2000-3000 TL
2.1000-2000 TL
4.3000 TL ve üstü
120 98
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
10- Siz kendinizi hangi sosyo-ekonomik
grup içerisinde görüyorsunuz?
(Anketör!! önce alt, orta üst diye sor, Sonra
alt sınıf neresi? Alt sınıfın ortası mı, alt
sınıfın üstü mü? şeklinde sor)
1 () AltSınıf2 ( ) Orta Sınıf 3()Üst Sınıf
18- Herhangi bir bedensel engellilik
1 ( ) Var (açıklayınız) ……………
2 ( ) Yok
19- Düzenli bir sosyal uğraşınız (spor
yapmak, müzikle ilgilenmek gibi) var mı?
1 ( ) Var
2 ( ) Yok
11- Sosyal güvenceniz var mı?
1 ( ) Evet
2 ( ) Hayır
20- Gelecekle ilgili olarak plan yapar
mısınız/ planlarınız var mıdır?
1 ( ) Evet
2 ( ) Hayır
12- Zonguldak’ta yaşamaktan memnun
musunuz?
1( )Çok memnunum 2()Memnunum
3( )Kararsızım
4( ) Memnun değilim
5( )Hiç memnun değilim
21- Geleceğinize nasıl bakıyorsunuz?
1 ( ) Güvenle ve umutla
2 ( ) Korku ve kaygıyla
3 ( ) Hiç düşünmedim umurumda değil
4 ( ) Diğer, Belirtiniz …………
13- Aileniz ya da siz daha önce göç ettiniz
mi?
1 ( ) Evet
2 ( ) Hayır
22- Dindarlık konusunda aşağıdaki
ifadelerden hangisi sizin durumunuza en
uygun olandır?
1 ( ) Dinsel inançlarım kuvvetlidir,
gerekenleri aynen yerine getiririm
2 ( ) Düzenli ibadet edemesem de Allah’a
inanırım
3 ( ) Bir yaratıcı güce inanırım
4 ( ) Dinsel inancım yoktur, dine ve Allah’a
inanmam
5 ( ) Diğer(belirtiniz) ………………
14-Anne ve babanız için uygun olan
seçeneği işaretleyiniz.
1 ( ) Anne baba hayatta birlikte yaşıyor
2( ) Anne hayatta, baba değil
3 ( ) Baba hayatta, anne değil
4 ( ) Anne-baba hayatta, ayrı yaşıyor
5 ( ) Anne baba her ikisi de hayatta değil
6 ( ) Diğer ………………………….
15- Anne babanız ayrıldığında
yaşındaydınız? …………
23 – Ayaktan psikiyatrik tedavi öyküsü
1 ( ) Var (açıklayınız, hangi ilaç) 2 ( ) Yok
kaç
34- Yatarak psikiyatrik tedavi öyküsü
1 ( ) Var (açıklayınız) ……………….
2 ( ) Yok
16- Anne veya babanız vefat ettiğinde kaç
yaşındaydınız? ………………
25 – Sigara kullanımı
1 ( ) Hiç kullanmamış
2 ( ) Geçmişte kullanmış bırakmış
3 ( ) Halen kullanıyor
17-Sürekli ilaç kullanmanızı gerektiren
her hangi bir sağlık sorununuz var mı?
1( ) Evet (Ne olduğunu belirtiniz) ……….
2( ) Hayır
121 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
99
26-Sigara kullanıyorsa; … yıl, … adet /gün
4 ( ) Genel olarak uyumlu bir ilişkimiz var.
5 ( ) Diğer (Lütfen belirtiniz): ……
27-Alkol kullanımı
1 ( ) Hiç kullanmamış
2 ( ) Geçmişte kullanmış bırakmış
3 ( ) Halen kullanıyor
28- Alkol kullanıyorsa; …… yıldır
37- Bu güne kadar kendi vücudunuza bir
kez bile olsa isteyerek zarar verdiniz mi
(jiletle kesme, sigarayla yakma, vücudunu
isteyerek darp etme vb.)?
1 ( ) Evet
2 ( ) Hayır
29- Ne sıklıkta alkol alıyorsunuz?
1 ( ) Ayda bir- iki
2 ( ) Haftada bir
3 ( ) Haftada iki 4 ( ) Haftada ikiden fazla
5 ( ) Hergün
38- Anne veya babanız eşlerden diğerine
bir kez bile olsa şiddet uyguladı
mı/uygular mı?
1 ( ) Evet
2 ( ) Hayır
30- Madde Kullanımı (esrar, eroin, kokain,
uçucu madde, yasadışı hap)
1 ( ) Hiç kullanmamış
2 ( ) Geçmişte kullanmış bırakmış
3 ( ) Halen kullanıyor
39- Geçmişte ya da şimdi bir kez bile olsa
anneniz size karşı şiddet uyguladı
mı/uygular mı?
1 ( ) Evet
2 ( ) Hayır
40- Geçmişte ya da şimdi bir kez bile olsa
anneniz kardeşinize/kardeşlerinize karşı
şiddet uyguladı mı/uygular mı?
1 ( ) Evet
2 ( ) Hayır
31- Hangi maddeyi kullanıyorsunuz?
……………………………………
32- Ailenizde ruhsal hastalığı olan var
mı? (anne, baba, kardeşler, dayı, hala,
teyze, amca, kuzenler)
41- Geçmişte ya da şimdi bir kez bile olsa
babanız size karşı şiddet uyguladı
mı/uygular mı?
1 ( ) Evet
2 ( ) Hayır
1( ) Evetse Kim/kimler? ……………
2 ( ) Hayır
42- Geçmişte ya da şimdi bir kez bile olsa
babanız kardeşinize/kardeşlerinize karşı
şiddet uyguladı mı/uygular mı?
1 ( ) Evet
2 ( ) Hayır
33- Çocukluk döneminizde anne ya da
babanızdan belli bir dönem ayrı
kaldığınız oldu mu?
1 ( ) Evet, ne kadar süre: …………
43- Geçmişte ya da şimdi bir kez bile olsa
eşiniz size karşı şiddet uyguladı
mı/uygular mı?
1 ( ) Evet
2 ( ) Hayır
2 ( ) Hayır
34. Eğer evetse, kaç yaşındaydınız?
35. Ayrılık nedeni? ……………………
44- Geçmişte ya da şimdi bir kez bile olsa
eşiniz ya da siz çocuklarınıza karşı şiddet
uyguladı mı/uygular mı?
1 ( ) Evet
2 ( ) Hayır
36-Ailenizle olan ilişkilerinizi genel olarak
tanımlayacak
en
önemli
seçenek
aşağıdakilerden hangisidir?
1 ( ) Sürekli çatışırız, hiç anlaşamayız,
ilişkimiz kopuk.
2 ( ) Sürekli çatışırız ama birbirimizden
kopmayız.
3 ( ) Ciddi anlaşmazlıklarımızı beraber
çözeriz.
122 100
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
EK-2:
İNTİHAR DAVRANIŞI ÖLÇEĞİ
7. En son intihar girişiminiz ne zaman
oldu? ......... ay önce
1. Hiç kendinizi öldürmeyi düşündüğünüz
oldu mu?
0 ( ) Asla
1 ( ) Bir kez
2 ( ) Bazen
3 ( ) Sıklıkla
4 ( ) Çok sık
5 ( ) Her zaman
8. İntihar girişiminde bulunma nedeniniz
aşağıdaki
konulardan
hangisi
ile
ilişkilidir?
1 ( ) Fiziksel ya da ruhsal rahatsızlıklar
2 ( ) Aile geçimsizliği
3 ( ) Geçim zorluğu ve ekonomik soranlar
4 ( ) Duygusal ilişkiler ve istediği kişi ile
evlenememe
5 ( ) İş ya da iş arkadaşları ile ilgili sorunlar
6 ( ) Öğrenim başansızlığı
7 ( ) Diğer (belirtiniz) .................................
2. Son bir yıl içinde ne kadar sıklıkla
kendinizi öldürmeyi düşündünüz?
0 ( ) Asla
1 ( ) Bir kez
2 ( ) Bazen
3 ( ) Sıklıkla
4 ( ) Çok sık
9. İntihar girişiminde bulunmak için
seçtiğiniz yolun ölümle sonuçlanıp sonuçlanmayacağı hakkında bilginiz var mıydı?
1 ( ) Evet
2 ( ) Hayır
10. İntihar girişiminde bulunmadan önce
televizyonda izlediğiniz intihar ile ilgili
haber ya da filmler sizi etkiledi mi?
1 ( ) Evet
2 ( ) Hayır
3. Birisine hiç intihar edebileceğinizi veya
edeceğinizi söylediniz mi?
1 ( ) Evet
0 ( ) Hayır
4. Bir gün intihara teşebbüs etme
olasılığınız nedir?
0 ( ) Hiç bir zaman etmem
1 ( ) Şu anda düşünmüyorum ama gelecekle
ilgili kesin bir şey söyleyemem
2 ( ) Belki
3 ( ) Mutlaka
4 ( ) Mutlaka birden fazla tekrarlama
olasılığım var.
5. Şu ana kadar intihar girişiminde hiç
bulundunuz mu?
1 ( ) Evet Kaç kez? …………………
2 ( ) Hayır (hayır ise soru14’e geç!!)
11. Evinizde ya da yaşam alanınız
dahilinde kolayca ulaşabileceğiniz ateşli
silah var mıdır?
1 ( ) Evet
2 ( ) Hayır
12. Son 1 yıl içinde ailenizde ya da
çevrenizde çok etkilendiğiniz bir ölüm
olayı yaşadınız mı?
1 ( ) Evetse kim? ………
2 ( ) Hayır
13. Ailenizde intihar girişiminde bulunan
var mı?
1 ( ) Evetse kim? ……….
2 ( ) Hayır
6. Şu ana kadar intihar girişiminde
bulunduysanız
hangi
yöntemi
kullandınız?
1 ( ) İlaç içerek
2 ( ) Kendimi asmaya çalışarak
3 ( ) Hayati bölgelerdeki damarlarımı
keserek
4 ( ) Kendimi zehirli gazlara maruz
bırakarak
5 ( ) Diğer yöntemlerle ( hangi yöntemler,
yazınız)
14. Ailenizde intiharla ölen var mı?
1 ( ) Evetse kim? ……………
2 ( ) Hayır
15. Sizce gazete, televizyon gibi Medya’da
çıkan haberlerin intiharlar üzerindeki bir
etkisi var mıdır?
1 ( ) Evet
2 ( ) Hayır
123 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
101
İNTİHAR NİYETİ ÖLÇEĞİ
(!!Anketöre
not:
İntihar
girişiminde bulunmuş olanlara
uygulanacak)
İntihar girişimi ile ilgili koşullar
1-İzolâsyon
0 ( ) Yanında herhangi biri var.
1 ( ) Yakınında veya ilişkide olduğu
biri var. Telefonla olabilir.
2 ( ) Yakınında veya ilişkide olduğu
kimse yok.
5-Ölümü beklerken yapılan son
eylemler
0 ( ) Yok
1 ( ) Ölümü beklerken bazı planlar
yapmamış veya yapmayı düşünmüş.
2 ( ) Kesinlikle planlar yapmış.Vasiyetinde değişiklikler yapması,
armağanlar
bırakması,
yaşam
sigortasını iptal ettirmesi gibi.
6-İntihar girişimi için yapılan
hazırlıkların derecesi
0 ( ) Hiç bir hazırlık yok.
1 ( ) Minimum veya orta düzeyde
hazırlık
2 ( ) Ciddi hazırlık
2-Zamanlama
0 ( ) Zamanlama dikkate alınmamış
0 ( ) Müdahaleye imkan verecek
şekilde zamanlanmış
1 ( ) Müdahale imkanı az olacak
şekilde zamanlanmış
2 ( ) Müdahale imkanı çok az olacak
şekilde zamanlanmış.
7-İntihar notu:
0 ( ) Not yok.
1 ( ) Not yazmayı düşünmüş veya
yazmış ancak yırtmış.
2 ( ) Not var.
3-Fark edilme ve-veya müdahale
edilmeye karşı önlemler
0 ( ) Önlem almamış
1 ( ) Pasif önlemler almış. Örneğin;
insanlardan
kaçınmış
fakat
engelleyici
müdahalelere
karşı
önlem almamış. Bir odaya kapıyı
kilitlemeden kapanması gibi
2 ( ) Aktif önlemler almış. Kendini
bir odaya kilitlemiş.
8-İntihar girişiminden önce niyetin
açıkça belirtilmesi
0 ( ) Yok
1 ( ) Belirsiz biçimde
2 ( ) Acık bir biçimde
9-İntihar girişiminin amacı
0 ( ) Temel olarak çevresini
değiştirmek veya etkilemek.
1 ( ) Hem çevresini değiştirmek ve
etkilemek hem de bulunduğu
çevreden kurtulmak.
2 ( ) Tamamen kendi çevresinden
kurtulmak.
4-Girişim süresince veya sonrasında
yardım sağlayacak tarzda davranmış.
0 ( ) Herhangi bir şey yapmamış.
0 ( ) Girişimle ilişkili yardım
edebilecek birine haber vermiş.
1 ( ) Yardımcı olabilecek kişiyle
ilişkiye geçmiş fakat özellikle
girişimden bahsetmemiş.
2 ( ) Yardımcı olabilecek kişilerle
ilişki kurmamış.
Kendini değerlendirme:
10-Girişimin ölümcüllüğü ile ilgili
beklentiler
0 ( ) ölümün pek olası olmadığını
düşünmüş veya hiç düşünmemiş.
124 102
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
1 ( ) ölebileceğini düşünmüş ancak
pek ihtimal vermemiş,
2 ( ) ölümün olası veya kesin
olduğunu düşünmüş.
15-Girişimin tasarlanma derecesi
0 ( ) Hiç düşünmemiş, impulsif.
1 ( ) İntihar girişiminden 3 saat veya
daha kısa süre önce tasarlamaya
başlamış.
2 ( ) İntihar, girişiminden 3 saatten
daha uzun süre önce tasarlamaya
başlamış.
11-Kullanılan yöntemin öldürücü
olmasına ilişkin kavramlar.
0 ( ) Hiç düşünmemiş veya öldürücü
olmayacak düzeyde uygulamış.
1 ( ) Kullandığı yöntemin öldürücü
olup, olmadığı konusunda emin
değilmiş.
2 ( ) Kullandığı yöntemin en az
düşündüğü
kadar
veya
düşündüğünden
de
öldürücü
olduğunu düşünmüş
Puanlanmayan bölüm:
16-Girişime tepki
0 ( ) Girişimden dolayı pişman
1 ( ) Hem girişimini hem de hayatta
kalışını kabullenemiyor.
2 ( ) Halen hayatta olduğuna pişman.
12-Girişimin ciddiyeti
0 ( ) Yaşamım sonlandıracak
düzeyde
ciddi
bir
girişim
düşünmemiş.
1 ( ) Yaşamını sonlandıracak
düzeyde ciddi bir girişim olup,
olmadığından emin değilmiş.
2 ( ) Yaşamını sonlandıracak
düzeyde ciddi bir girişim olarak
düşünmüş.
13-Yaşamın
devamına
çelişkiler
0 ( ) ölmek istememiş.
1 ( ) Yaşamayı veya
önemsememiş.
2 ( ) ölmek istemiş.
17-Ölümü gözünde canlandırmak
0 ( ) Ölümü, ölmüşlerine kavuşmak
veya ölümden "sonraki yaşam
şeklinde canlandırıyor.
1 ( ) Sonsuz bir uyku ve karanlık
olarak canlandırıyor.
2
(
)
Ölümü
gözünde
canlandırmamış
veya
aklına
getirmemiş.
18-önceki girişimlerin sayısı
0 ( ) Yok
1 ( ) 1 veya 2
2 ( ) 3 veya daha fazla kez.
ilişkin
ölmeyi
19-Girişim sırasındaki alkol alımı
0 ( ) Alkol alımı yok.
1 ( ) Girişim sırasında ne yaptığını
bilmeyecek
veya
kafasını
bulandıracak kadar alkol almış.
2 ( ) Girişim için cesaret verecek
kadar alkol almış.
3 ( ) İlaç veya başka yöntemlerle
girişimi gerçekleştirirken etkisini
artırmak için alkol almış.
14-Girişimin geri dönülebilir olması
0 ( ) Tıbbi müdahale sayesinde
ölmeyebileceğini düşünmüş
1 ( ) Tıbbi müdahale ile ölümün
önlenebileceğinden emin değilmiş.
2 ( ) Tıbbi müdahaleye rağmen
öleceğinden eminmiş.
125 Zonguldak
İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
103
20-Girişim sırasındaki ilaç kullanımı
0 ( ) ilaç kullanımı yok.
1 ( ) Girişimi sırasında ne yaptığını
bilmeyecek
veya
girişimin
sonuçlarının farkında olamayacak
kadar ilaç almış.
2 ( ) Girişimi kendini engellemeden
rahatlıkla gerçekleştirebilmek için
ilaç almış.
3 ( ) Girişim yönteminin etkisini
artırmak için ilaç almış.
5. Enerji kaybı: Kendinizi yorgun, halsiz
hissettiniz mi?
E
6. Dikkati toplamakta güçlük: Televizyon
seyrederken, gazete olurken dikkatinizi
toplamakta güçlük çektiğiniz oldu mu? Her
zamankine göre düşünmenizde yavaşlama
oldu mu? Daha fazla hata yapıyor
musunuz?
E
Soruları son 2 hafta içinde nasıl
hissettiğinizi düşünerek yanıtlayınız.
E
kendinizi
umutsuz
E
H
8. Son 2 hafta içinde yerinde
duramadığınız ya da huzursuz olup her
zamankinden fazla dolanıp durduğunuz
oldu mu? Ya da bunun tam tersine
başkalarının fark edeceği derecede yavaş
hareket ettiğiniz ya da yavaş konuştuğunuz
oldu mu?
H
2. Son 2 hafta yaptığınız şeylere, işinize ya
da hoşunuza giden şeylere ilginizi
yitirdiniz mi? Sosyal aktivitelerinize
(ailenize, arkadaşlarınıza ya da iş
arkadaşlarınıza) karşı isteksizlik oldu mu?
E
H
E
H
9. Son 2 hafta içinde “ölsem daha iyi” “
ölsem ailem daha rahat ederdi” diye
düşündüğünüz ya da bir şekilde kendinize
zarar vermeyi düşündüğünüz oldu mu?
Yukarıdakilerden birine “Evet” cevabı
verildiyse devam et… (Son 2 hafta içinde)
3. Uyku düzensizliği: Her zamankine göre
daha fazla uyuma oldu mu? Uykuya
dalmada güçlük, uykuyu sürdürmede
güçlük, sık sık uyanma oldu mu?
E
H
7. Değersizlik hissi: Kendinizi değersiz ya
da yetersiz hissettiğiniz oldu mu?
Hayatınızda olanlardan dolayı kendinizi
suçladığınız ya da ailenizi hayal kırıklığına
uğrattığınız oldu mu?
DEPRESYON TARAMA SORULARI
1. Son 2 hafta süresince
üzüntülü, kederli, çökkün,
hissettiniz mi?
H
E
H
H
4. İştah düzensizliği: İştahınız kesildi mi?
Veya İştahınızda artma oldu mu? Abur
cubur yeme isteğiniz oldu mu?
E
H
126 104
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
127 Zonguldak
İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
105
128 106
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
EK-3
BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ
KLİNİK ARAŞTIRMALAR ETİK KURULU
BİLGİLENDİRİLMİŞ GÖNÜLLÜ OLUR FORMU
(ANKET ARAŞTIRMALARI İÇİN)
Sizi Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Sosyoloji Bölümü tarafından yürütülen “Zonguldak İl merkezinde yaşayan yetişkinlerde intihar davranışının yaygınlığı ve sosyodemografik, ailesel ve klinik risk etkenleri” başlıklı ankete dayalı bir araştırmaya davet ediyoruz. Bu araştırmaya katılıp katılmama kararını vermeden önce, araştırmanın neden ve nasıl yapılacağını bilmeniz gerekmektedir. Bu nedenle bu formun okunup anlaşılması büyük önem taşımaktadır. Aşağıdaki bilgileri dikkatlice okumak için zaman ayırınız. İsterseniz bu bilgileri aileniz ve/veya yakınlarınız ile tartışınız. Eğer anlayamadığınız ve sizin için açık olmayan şeyler varsa, ya da daha fazla bilgi isterseniz bize sorunuz. Anket formuna yanıt verme süreniz 45 dakikadır. Araştırmaya katılmak tamamen gönüllülük esasına dayalıdır. Araştırma sürerken herhangi bir zamanda istemeniz durumunda sorumlu araştırmacıyı bilgilendirmek koşulu ile araştırmadan ayrılabilirsiniz. Anketi yanıtlamanız, araştırmaya katılım için onam verdiğiniz biçiminde yorumlanacaktır. Araştırma sırasında sizden alınan bilgiler araştırmacıda saklı kalacak ve toplanan veriler yalnızca bilimsel amaçla kullanılacaktır. Ankette bulunan sorulara vereceğiniz yanıtların doğruluğu, araştırmanın niteliği açısından oldukça önemlidir. Bu nedenle, ankette bulunan sorulara doğru yanıt vermenizi rica eder, işbirliğiniz için teşekkür ederiz. Araştırma Sorumlusu Doç. Dr. Nuray ATASOY Telefon: 0 372 2612378 Ben,………………………………………….[gönüllünün adı, soyadı (kendi el yazısı ile)] Bilgilendirilmiş Gönüllü Olur Formundaki tüm açıklamaları okudum. Bana, yukarıda konusu ve amacı belirtilen araştırma ile ilgili yazılı ve sözlü açıklama aşağıda adı belirtilen hekim tarafından yapıldı. Katılmam istenen çalışmanın kapsamını ve amacını, gönüllü olarak üzerime düşen sorumlulukları tamamen anladım. Çalışma hakkında soru sorma ve tartışma imkanı buldum ve tatmin edici yanıtlar aldım. Bana, çalışmanın muhtemel riskleri ve faydaları sözlü olarak da anlatıldı. Araştırmaya gönüllü olarak katıldığımı, istediğim zaman gerekçeli veya gerekçesiz olarak araştırmadan ayrılabileceğimi ve kendi isteğime bakılmaksızın araştırmacı tarafından araştırma dışı bırakılabileceğimi ve araştırmadan ayrıldığım zaman mevcut tedavimin olumsuz yönde etkilenmeyeceğini biliyorum. Bu koşullarda; •
•
Söz konusu Klinik Araştırmaya hiçbir baskı ve zorlama olmaksızın kendi rızamla katılmayı (çocuğumun/vasimin bu çalışmaya katılmasını) kabul ediyorum. Gerek duyulursa kişisel bilgilerime mevzuatta belirtilen kişi/kurumkuruluşların erişebilmesine, 129 Zonguldak
İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
107
•
Çalışmada elde edilen bigilerin (kimlik bilgilerim gizli kalmak koşulu ile) yayın için kullanılma, arşivleme ve eğer gerek duyulursa bilimsel katkı amacı ile ülkemiz dışına aktarılmasına olur veriyorum. Gönüllünün (Kendi el yazısı ile) Adı-­‐Soyadı: İmzası: Adresi: (varsa Telefon No, Faks No): Tarih (gün/ay/yıl): …./…./…. 130 108
Zonguldak
İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı,
131 Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
109
110
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
NURAY ATASOY
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden 1993 yılında mezun oldu. SSK Dışkapı Eğitim araştırma hastanesi psikiyatri kliniğinde 1996 yılında başladığı psikiyatri uzmanlık eğitimimi 2001
yılında tamamladı. Aynı yıl Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesinde yardımcı doçent
olarak göreve başladı ve 2009 yılında doçentlik unvanını aldı. Halen Bülent Ecevit Üniversitesi
Tıp Fakültesi Psikiyatri anabilim dalında öğretim üyesi ve anabilim dalı başkanı olarak görev
yapan Doç. Dr. Nuray ATASOY evli ve iki çocuk annesidir.
Hasan SANKIR
Lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimini Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji
Bölümünde tamamladı. Bilkent Üniversitesi’nde öğrettim görevlisi olarak görev yaptı. Halen
Bülent Ecevit Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji bölümünde yardımcı doçent olarak
görev yapmaktadır. Çalışma alanları; kültür, kimlik, benlik, toplumsal cinsiyet, suç, suçlu ve sapkın davranışlar üzerinedir.
Özge SARAÇLI
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden 2001 yılında mezun oldu. Uzmanlık eğitimini Bülent
Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Kliniğinde 2007 yılında tamamladı. Halen Bülent Ecevit
Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalında yardımcı doçent olarak görev yapmaktadır.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
111
112
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
113

Benzer belgeler