Küçük Çekmece Ulaşım Tarihi

Transkript

Küçük Çekmece Ulaşım Tarihi
I
I
KÜÇÜKÇEKMECE’DE
ULAŞIMIN
TARİHÇESİ
Eski Çağlarda Ulaşım - Demiryolu - Karayolu - Deniz Yolu
Ak›n KURTO⁄LU
I
KÜÇÜKÇEKMECE’DE
ULAfiIMIN
TAR‹HÇES‹
Küçükçekmece’de Ulafl›m›n
Tarihçesi
ÖZET
2
Çekme-i Sagir
“Via Egnatia” Roma ‹mparatorlu¤u’nun en önemli ana yollar›ndan
biri olarak kabul edilmekte ve Bizantion’u Avrupa’n›n çeflitli
merkezlerine ba¤lamaktayd›.
A. ESK‹ ÇA⁄LARDA ULAfiIM ve “V‹A
EGNAT‹A”
M.Ö 2.yy’a ait kaynaklarda dahi ismine rastlanan,
bazılarında “Regium” bazılarında ise “Region (Rhegion)”
olarak adlandırılan antik yerleşme, günümüz
Küçükçekmece’sinin nüvesi kabul edilmektedir.
Yerleşmenin İstanbul kent merkeziyle olan ulaşım
bağlantısı da oldukça eskiye, milattan önceki dönemlere
kadar uzanır.
Bugünkü ilçe merkezinin çekirdeği olan Region’un
anakent “Bizantion” ile bağlantısı; MS 4.yy.’ın ilk
yarısında İmparator Constantinus tarafından inşa
ettirilen ve yapımında muntazam iri blok taşlar kullanılan,
yüzlerce kilometre boyunca uzanan güzergâhının
hemen her noktasında belirli bir sabit eni koruyan “Via
Egnatia” (Via İgnatia) idi. Adı geçen güzergâh, Roma
İmparatorluğu’nun en önemli ana yollarından biri olarak
kabul edilmekte ve Bizantion’u Avrupa’nın çeşitli
merkezlerine bağlamaktaydı. Sözkonusu yolun bir
özelliği de iki atlı arabanın yanyana geçecek genişlikte
olması ve bu özelliğinin hiçbir yerde kesintiye
uğramamasıydı. Yolun asıl inşa edilme amacı ise,
tüccarlar ve yolcuların burayı rahatça kullanmasından
ziyade, imparatorluğun posta hizmetlerinin kolay ve
hızlı bir şekilde gerçekleştirilebilmesiydi. Ortalama
genişliği 30 feet (9.1 metre) olarak tasarlanan yolun
tam ortasında ve her iki kenarında bel hizasına kadar
yükselen bir ayırma duvarı mevcuttu. Zemine döşenen
geniş yüzeyli taşların kalınlığı ise 10 inç ila 4 feet (25.4
santim ila 122 santim) civarında değişmekteydi. Trafik
akış yönü soldandı.
Antik “Via Egnatia” yolu Draç'tan başlar, Shkumbin
Vadisi’ni izleyerek Meriç'e, oradan da Trakya Ovası’nı
aşarak, Region üzerinden İstanbul (Bizantion) surlarına
ulaşırdı. Yedikule civarındaki “Altın Kapı”dan (Porta
Çekme-i Sagir
3
I
KÜÇÜKÇEKMECE’DE
ULAfiIMIN
TAR‹HÇES‹
Auera) şehre girer, Mese Caddesi’nin güney kanadını
izleyerek Ayasofya’ya geldikten sonra, burada “Milion
Taşı”nda (“0” noktasında) sonlanırdı. Via Egnatia
güzergâhı üzerinde, eski Yunan ve Roma Dönemlerinde
kullanılan, “Hermesion” adı verilen kilometre taşları
bulunmaktaydı.
Küçükçekmece kıstağının Marmara’ya bakan güney
kıyıları, 6. yüzyıldan itibaren uzun süre gemilerin yük
indirip bindirmek ve konaklamak için demirledikleri
merkezî bir iskele görevini üstlendi. Küçükçekmece
Gölü’nün deniz bağlantısını sağlayan kıstak üzerindeki
köprü, tarihsel kaynaklarda “Ponpepiccolo” (Küçük
Köprü) ismi ile geçer.
Küçükçekmece’den geçen ana kervan yollarının zaman
içinde ihmal edilmesi ve artık gemilerin bu iskele yerine
daha batıda kalan Tekirdağ’a uğramaya başlamasıyla
birlikte, yerleşmenin gelişimi maalesef durakladı ve
19. yüzyılın sonlarında da bu önemini tamamen yitirdi.
Araflt›rmac›-yazar Turgay Tuna, yolun tam güzergâh›n› flu flekilde vermektedir:
“‹stanbul surlar›ndan ç›kt›ktan sonra, önce, Bizans'taki ad› Kiklobion Burnu olarak
geçen bugünkü Zeytinburnu k›y›s›ndaki küçük bal›kç› köyüne geliniyor, ard›ndan
Veliefendi Hipodromundan itibaren denize dek uzanan Askeri talimgâh ve resmi
binalarla süslü bugünkü Yenimahalle taraf›na, daha sonra da iki önemli kilise, iki
saray, manast›r, sarn›ç gibi önemli yap›lar›n bulundu¤u Hebdomon'a, yani bugünkü
Bak›rköy'ün k›y› kesimine geliniyordu. Bizans döneminde, Bak›rköy'e Hebdomon ad›
verilmesinin nedeni de, Milion tafl›ndan itibaren buraya kadar uzanan mesafenin 7
mil olmas›ndan kaynaklan›yordu ve bu konum nedeniyle antik Bak›rköy, Yunanca'da
yedinci anlam›na gelen Hebdomon sözcü¤ü ile an›lm›flt›. Hebdomon'dan sonra, Via
Egnatia Reghion olarak an›lan, askeri bir karakol konumundaki bugünkü Küçük
Çekmece'ye geliyor, oradan itibaren de Andrinopolis (Edirne), Selanik üzerinden
Dalmaçya k›y›lar›n› takip ederek Lâtin dünyas›n›n baflkenti Roma‘ya ulafl›yordu.”
Konstantinopolis’in fethinden önce Region’u ele geçiren
Osmanlılar bu bölgeyi ve Beylikdüzü’nü av alanı olarak
değerlendirdiler. Yüzyıllar boyu konaklama merkezi
özelliğini taşıyan Region’a “Küçükçekmece” adını
verdiler. Yerleşmeyi kısa zamanda mamur hale getirerek
bu civarda köprüler, kervansaraylar, camiler, medreseler
ve köşkler inşa ettirdiler.
İstanbul, Fetih’ten sonra başkent olunca, kenti Orta
Avrupa'ya ve Roma'ya bağlayan Via Egnatia Yolu
üzerindeki “Edirne” (Hadrianopolis) bu sayede daha
bir önem kazandı.
2
Çekme-i Sagir
19. yy.’ın sonlarından itibaren ticari anlamda yolcu ve
mal taşımacılığı denizyoluna kayınca, bu önemli kervan
yolu da haliyle önemini yitirdi ve Küçükçekmece’nin
çekim alanı olma özelliğinin giderek sönmesine yol
açtı. Aynı yüzyılda Çatalca’ya bağlı bir köy statüsünde
olan Küçükçekmece kasabası, 1908’de Bakırköy’e
(Makriköy’e) bağlandı. 1935’te 707 olan nüfusu 1940’ta
780’e çıktı.
“Via Egnatia” mil tafl›...
Region, 1455’te kışı geçirmek için Edirne’den İstanbul’a
gelen Fatih Sultan Mehmet’in emri ile imar edildi.
9.yy.’da inşa edilen kâgir köprüsü onarıldı, bataklık
alandaki yol yeniden yapıldı, han ve kervansaray inşa
edildi. Yola; “Balkan Sol Kolu” adı verildi. Bu sayede
yeniden önemli bir konaklama noktası haline gelen
Region, bundan böyle İstanbul’un Rumeli’ye açılan
kapısı oldu. İstanbul’a giriş ve çıkışlar köprü üzerinde
kurulan Bostancı Karakolu’nda denetlenmeye başlandı.
Karakolda görev yapan kolcular, şehre girmelerini
uygun görmedikleri yolcuları geri çevirme hakkına
sahiptiler. 16.yy.’da daha da gelişen Çekmece-i Sagir,
kasaba haline geldi. Yerleşim yayılarak Göl kıyısına
doğru inmeye başladı. Yüksekte kalan eski yapıların
kalıntıları yeni binalarda yapıtaşı olarak kullanılmaya
başlandı.
Yol üzerinde bulunması dolayısıyla bir geçiş ve
konaklama merkezi özelliğini taşıyan Küçükçekmece’de
çoğunlukla yolculara hitap eden saraç, demirci, nalbant
ve yiyecek satılan dükkânlar açılmaya başlandı. Halkının
yarısı Rumlardan diğer yarısı ise Türklerden oluşan
kasabaya 17.yy.’ın sonlarında Rumlar “Mikro Horio”
(Küçük Köy) ismini verdiler. 19.yy.’ın ortalarında halkının
çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu kasabada 80 ev
ve 300 kişi yaşamaktaydı. 1847’de veba salgınına
uğrayan kasaba neredeyse tamamıyla boşalarak 3
Türk ve 4 Rum hanesine kadar düştü. 1877-78 OsmanlıRus Savaşı sırasında Ruslar Küçükçekmece kasabasını
yakıp yıktılar. Takip eden 15 sene içinde tekrardan
yerleşimlerin başladığı kasaba bu kez 1894 depreminde
büyük ölçüde hasara uğradı.
1935 yılında ilçenin günümüz sınırları içindeki en önemli
yerleşim merkezleri Küçükçekmece, Halkalı ve Safra
Köyleri idi. 1954 yılından itibaren Yugoslavya ve
Bulgaristan’dan gelen Türk göçmenlerin bir kısmı bu
yöreye yerleştirildi ve nüfusta belirgin bir artış gözlendi.
Küçükçekmece Gölü kenarındaki eski çiftlikler
parsellenerek arsa olarak satılmaya başlandı ve bu
arazilerin üzerinde düzensiz bir yapılaşma başladı.
Bölgede sanayi tesisi kurulmasının teşviki ve ardından
da kooperatiflerin bu araziler üzerinde siteler kurması
neticesinde nüfus 1965-70 seneleri arasında bir misli
katlandı.
B. DEM‹RYOLU
Küçükçekmece’nin raylı sistemle tanışması 19. yüzyılın
sonlarına tekabül eder. 1871’de Yenikapı-Florya, ertesi
sene de Sirkeci-Yenikapı ve Florya-Hadımköy
arasındaki tren yollarının inşa edilmesiyle birlikte, 1872
yılından itibaren Küçükçekmece toprakları üzerinden
tren geçmeye başladı . Hattın doğu ucu olan Sirkeci
Tren Garı’nın inşasına 11 Şubat 1888’de başlandı ve
iki sene sonra 3 Kasım 1890’da hizmete girdi. 1896’da
ise “Yenikapı” ve “Samatya” istasyonları hizmete açıldı.
Böylece hat üzerindeki istasyon sayısı 8’e yükseldi.
20. yüzyıla girildiğinde Şark Demiryolları’na ait hattın
istasyonları; Sirkeci, Kumkapı, Yenikapı, Samatya,
Yedikule, Zeytinburnu, Bakırköy ve Yeşilköy şeklindeydi.
Edirne’ye ve yurtdışına çalışan şimendiferler
Küçükçekmece üzerinden çalışmaktaydı ama semtin
herhangi bir istasyonu olmadığı için trenler burayı pas
geçmekteydi.
1931’de banliyö trenleri yaz ayları boyunca Florya’ya
kadar çalışıyordu. Ancak halk trenlerin daha da ileriye,
Küçükçekmece’ye kadar devam etmesini istiyordu.
Derhal bu konuda imza toplanarak bir dilekçeyle birlikte
Şark Demiryolları Kumpanyası’na müracaatta
bulunuldu. Kumpanya ise bu talebi, Küçükçekmece’de
yeterli yolcu potansiyeli bulunmadığını ileri sürerek
reddetti.
Çekme-i Sagir
3
I
KÜÇÜKÇEKMECE’DE
ULAfiIMIN
TAR‹HÇES‹
Günde 18 katar›n Florya’ya u¤ramas› yetersiz bulunmakta ve bilet ücretlerinin de çok
yüksek oldu¤undan flikâyet edilmektedir. Halk, bilhassa Cuma ve Pazar günleri ayakta
kal›nd›¤›n› ileri sürerek, fiark Demiryollar› Kumpanyas›’ndan flikâyet etmektedir.
Kumpanya’n›n Hareket Amiri M. Antomari; plaj sahiplerinin kendilerine müracaat
ettiklerini, Yeflilköy’e kadar giden bir trenin Küçükçekmece’ye kadar temdidini
istediklerini, ancak tetkikat neticesinde trenin oraya kadar gitmesini icabettirecek
derecede yolcu olmad›¤›n›n anlafl›lmas› üzerine talebin reddedildi¤ini, Florya’ya ise
kâfi miktarda tren iflletildi¤ini ve hatta fazla kalabal›k günlerde trene merbut vagonlar›n
ço¤alt›ld›¤›n› söyledi. Bilet ücretlerinin ise fazla olmad›¤› ve gidip-gelme biletlerde
çok mühim tenzilât yap›ld›¤›n› da ilâve etti .
Ancak ilerleyen senelerde de bu taleplerin artarak
devam etmesi üzerine önce deneme amaçlı, ardından
da sürekli olacak şekilde “Küçükçekmece”ye tren
seferleri başlatıldı. Böylece hat üzerindeki toplam
istasyon sayısı 10’a yükseldi. 1934’te Şark
Demiryolları’nın 21.935 kilometrelik “SirkeciKüçükçekmece” tren hattı ile 11 lokomotifi ve 11
furgonu ile 156 vagonu bulunmaktaydı. Şirkete tren
işletme imtiyazı 1860’da verilmiş olup, toplam 99
seneydi . 1 Ocak 1937’de Sirkeci-Edirne Demiryolları
(Şark Demiryolları) Kumpanyası satın alındı ve trenler
bundan böyle devlet eliyle işletilmeye başlandı.
Rumeli yakası banliyölerinin son istasyonu olan
“Küçükçekmece”, o yıllarda daha çok “Kilometre-24”
(halk ağzında ise; “Kilometro 24”) olarak anılmaktaydı.
Çünkü şu andaki Küçükçekmece ile Soğuksu
istasyonları arasında “24+000” tabelası mevcuttu ve
Sirkeci Garı’ndan itibaren parkurun 24. kilometresi
olduğunu işaret etmekteydi. Küçükçekmece’ye kadar
gelen trenler biraz daha ileri giderek bu tabelanın
yanındaki makastan geri dönmekteydiler. Halk da son
istasyonu artık aynı isimle anar olmuştu.
1943’te tren hatt›n›n bir k›sm›n›n yer alt›na al›narak metro haline getirilmesi düflünüldü:
Sirkeci-Yedikule” flimendifer hatt›n›n yeralt›na al›narak Avrupa’daki gibi “Metropolitan”
olarak ifllemesi düflünülüyor. Ayr›ca; “Sirkeci-Küçükçekmece” aras›nda uzanan Riviera
benzeri bir sahil yolu infla edilecektir .
Küçükçekmece uzantısı şimdilik sadece yaz sezonu
boyunca faaliyet göstermekte olup, sonbahar
geldiğinde hizmetdışı bırakılıyor ve trenlerin son
istasyonu yine eskisi gibi Yeşilköy’e geri çekiliyordu.
Yaz münasebeti ile Küçükçekmece’ye kadar uzatılmış
2
Çekme-i Sagir
olan banliyö tren hatları dünden itibaren Yeşilköy’de
nihayetlenmektedir. Kış tarifesinin başlaması ile birlikte;
“Sirkeci-Küçükçekmece” arasında yapılan 3 tren seferi
kaldırıldı .
Devlet Demiryollar› taraf›ndan yay›nlanan 1943 senesi banliyö katar› tarifesinin
Küçükçekmece ile ilgili olan k›sm› ise flöyleydi:
Devlet Demiryollar› 9. ‹flletme Müdürlü¤ü; “‹stanbul-Kilometre 24” aras› 27 May›s
1943’ten itibaren tatbik edilecek yeni banliyö katarlar› tarifesini aç›klad› .
Devlet Demiryollar› 9. ‹flletme Müdürlü¤ü’nden; “‹stanbul-Km: 24” aras› 27 May›s 1943’ten itibaren tatbik edilecek
banliyö trenlerinin yeni tarifesi (25 May›s 1943, Milliyet, S: 8834)
Banliyö hattı 1951-52 yılları arasında çift hatta çıkarıldı
artık İstanbul’da da hayata geçirilmesi zamanının
ve biraz daha uzatılarak; “Sirkeci-Soğuksu” şeklinde
geldiğinin sinyallerini verdi ve Rumeli yakası banliyö
hizmet vermeye başladı. Kömürlü trenlerle verilen bu
tren hattının bundan böyle elektrikle işletilmesi kararı
hizmet, gelişen raylı sistem teknolojilerinin serpintisinin
alınarak derhal gerekli çalışmalar başlatıldı.
Çekme-i Sagir
3
I
KÜÇÜKÇEKMECE’DE
ULAfiIMIN
TAR‹HÇES‹
Elektrikli Tren Gelecek Y›l ‹flletmeye Aç›l›yor
Bu sayede Sirkeci-So¤uksu aras›ndaki mesafe yar›yar›ya azal›yor. Sirkeci-So¤uksu
hatt› üzerindeki demiryolu güzergah›n›n elektrifikasyonu ile ilgili faaliyeti 1955 y›l›
Haziran ay›nda sona erecektir. Sirkeci banliyösünde elektrikli tren iflletilmesine o
tarihten itibaren bafllanabilece¤i dün aç›klanm›flt›r. Elektrikli tren sayesinde, SirkeciSo¤uksu aras›nda seyahat müddeti yar› yar›ya inmifl olacakt›r.
Sirkeci’den itibaren 24. ve 26. kilometrelerde yeni ve modern istasyonlar inflas› da bu
meyanda kararlaflt›r›lm›flt›r. Birinci ‹flletme Müdürü Rüfltü Sarp, faaliyeti s›k s›k teftifl
etmektedir (24. km: muhtemelen flimdiki So¤uksu tren istasyonudur, 26. km. de
muhtemelen Kanarya istasyonudur) .
Hattın elektrifikasyon çalışmalarına Eylül 1954’ten
itibaren başlandı:
“Sirkeci-Soğuksu” tren hattına Silahtarağa’dan elektrik
getirecek olan kablonun döşenmesine başlandı .
14 Eylül 1955 günü “Sirkeci-Küçükçekmece-Halkalı”
arasında çalıştırılacak olan 18 elektrikli trenden ilk 15’i
İstanbul’a geldi. Trenlerin herbiri 3’er vagonluk setlerden
oluşmaktaydı .
Basın o günlerde tren hattının elektrifikasyonu
meselesine büyük bir ilgi gösterdi. Gazetelerin ilk
sayfalarında bu konuyla alakalı olarak sık sık haberler
çıkmaktaydı:
“Sirkeci-Halkalı” arasındaki elektrikli banliyö trenlerinin
yakında işlemeye başlayacağı bildirildi. Halen 65
dakikada katedilen bu mesafe, yeni trenlerin işlemeye
başlamasıyla birlikte 32
dakikaya inmiş
Sirkeci Gar›’nda süren
bulunacaktır. Bazı tesislerin
elektrifikasyon ve istasyon
üstünün örtülme çal›flmalar›... ikmalinden sonra bu
müddet daha da
kısalacaktır. Elektrikli
trenlerin, gerek sür’atlerinin
fazlalığı, gerekse elektrik
tesisatının arzettiği tehlike
bakımından, halkın müessif
kazalara maruz kalmaması
için son derece dikkatli
olması icabetmektedir.
Elektrikli trenler saatte 90
kilometre süratle
işleyeceklerdir. Trenlerin
2
Çekme-i Sagir
kapıları otomatik olarak
açılıp kapanacaktır.
Vagonların içindeki her
çeşit tesisata el
sürülmemesi ve kapı
kenarlarında
durulmaması
ehemmiyetle bildirildi.
Trenlerin hareket ve
duruşlarında, yalnız
peron taraflarına
rastlayan kapıları
‹stanbul’a ulaflan 45 ambalajl›
açılacak ve ancak bu
banliyö vagonundan birkaç›...
kapılardan binilip
inilebilecektir. Bu
trenler istasyonlarda sadece yarım dakika gibi kısa bir
müddet duracaklarından, gecikmelere sebep olmamak
için, yolcuların bu müddet içinde binip inecek tarzda
hazırlanıp sıralanmaları lâzımdır.
Hat artık tamamıyla hizmet vermeye hazır hale gelmişti.
Ancak 29 Ekim 1955’te açılması planlanan hattın
hizmete alınışı, elde olmayan sebeplerden ötürü bir
süre ertelenmek zorunda kalındı.
“Sirkeci-Soğuksu” arasında elektrikli trenin işletmeye
açılmayışı, makasların memleketimize getirilmesinin
gecikmesi yüzünden Cumhuriyet Bayramı’nda
yapılamayacak olup, muhtemelen 2 ay sonra Aralık
ayı ortalarında işletmeye açılacaktır. Sirkeci Garı’nda
hummalı bir şekilde peronların üzerinin kapatılma
işlemleri ve elektrifikasyonla ilgili diğer çalışmalar
devam etmektedir. Demiryolları işletmesinin Fransa’ya
ısmarladığı makaslardan bir kısmının henüz gelmeyişi,
çalışmaları aksatmaktadır .
Elektrikli trenlerin işletmeye açılmasının gecikmesi
karşında, “Sirkeci-Soğuksu” arasındaki semtlerde
bulunan bir kısım halk, Ulaştırma Vekâleti’ne müracaat
ederek, trenlerdeki tarifelerin bire bir tatbik edilmesini
istediler.
2 seneden fazla bir zamandan beri elektrikli hat inşası
dolayısıyla, bu hatta saat 9:00’dan 15:00’e kadar olan
6 saatlik zaman dilimi içindeki bütün seferler kaldırılmıştı.
Bu itibarla, gerek sabahları gerek saat 15.00’den sonra
trenlerde izdiham son haddini bulmaktadır .
Ancak aksilikler birbiri ardınca geliyordu. Kasım 1955’de
yeni trenlerden bazılarının elektrik tesisatında arızalar
çıktığı farkedildi.
Sirkeci banliyösünde çalışacak olan banliyö trenlerinden
bir kısmının elektrik tesisatı arızalı olduğu için, tamir
için Adapazarı Demiryolları Tamir Atölyesine
gönderildiler .
Ardından yeni bir mâni daha... Bu kez de yağan aşırı
yağmurlar toprağın taşıma kabiliyetini etkilemişti. 25
Kasım’da tamamlandığı bildirilen elektrikli trenin
elektrifikasyon çalışmaları, son günlerde vuku bulan
yoğun yağışlar nedeniyle ertelenmek zorunda kalındı.
Yumuşak toprağa oturtulan bazı demir köprülerin
yerlerinden oynadıkları belirlendi ve derhal bunların
tamirine başlandı.
Halkalı’yı istilâ eden sular yüzünden, elektrikli trenin
seferlere başlama tarihi geri kaldı. Normalde bu
sabahtan itibaren çalışmaya başlaması gereken
“Sirkeci-Halkalı” elektrikli tren seferlerinin, 1 hafta
sonra başlayacağı bildirildi. Elektrikli trenler mevzuunda
R. Sarp, basın mensuplarını Halkalı’ya kadar götürdüler.
Küçükçekmece’den 6-7 kilometre mesafede bulunan
Halkalı’ya yeni bir banliyö istasyonu kurulduğu belirtildi.
Böylece “Sirkeci-Çekmece” banliyösü, bundan sonra
“Sirkeci-Halkalı” arasında daimi şekilde faaliyette
bulunacaktır .
Kasım ayı sonunda elektrikle çalışan 18 adet 3’er
vagondan müteşekkil katarlar getirilmiş bulunmaktaydı
(54 vagon). Bu katarlar, icabında 9’ar vagonluk üniteler
halinde de çalışabilecek ve her biri ayakta seyahat
edecekler dâhil 1500 yolcu nakledebileceklerdi.
Demiryolu İşletmesi, elektrikli trenlerin çalışmaya
başlamasından sonra, adetleri 140 vagon ve 12
lokomotif olan eski buharlı trenleri kendi fabrikalarında
tamir ettikten sonra
bunları Anadolu’ya, diğer
hatlara göndermeye karar
verdi. Şehir cereyanı ile
çalışacak olan yeni
banliyö trenleri, tesis
masraflarıyla birlikte 35 milyon liraya mal olduğu
açıklandı. Yeni şebekenin özelliklerinden birisi de,
trenlerin otomatik sinyallerle makas değiştirmesi
keyfiyeti ve bu hususta trenlerin kendi kendilerine seyir
durumlarını idare etmeleriydi.
Yaz mevsimi için hazırlanan programa göre, Sirkeci’den
Florya’ya deniz mevsiminde direkt seferler de konulacak
ve plajlara 14 dakika gibi gayet kısa bir zamanda
gitmek kabil olacaktı. Normal sefer aralıkları ihtiyaca
göre ayarlandı ve 15-20 dakikada bir tren kaldırılması
planlandı. Ayrıca, geceleri de saat 12’den sonra seferler
yapılması muvafık görülerek, saat başı veya 2 saatte
bir sabaha kadar süren devamlı seferler düşünüldü.
Yıktırılmış bulunan Florya Gar Binası’nın yerine gayet
modern tipte ve içinde mağazaları bulunan büyük bir
bina inşası da takarrür etti. Ayrıca Küçükçekmece’de
de turistik bir otel inşası uygun görüldü. Ortalama
olarak saatte 70-90 kilometre süratle seyredecek olan
yeni banliyö trenlerinin, halen her yıl bütçesini 1 milyon
liraya yakın zararla kapatmakta olan DDY İşletmesi’ni
bu zarardan kurtaracağı gibi, yapılan tahmini hesaplara
göre (bilet ücretlerine zam yapılması dahil), 1-1.5 milyon
liralık bir kazanca kavuşturacağı da beyan edilmiş
bulunmaktadır .
Neyse ki en sonunda bütün aksaklıklar birer birer
giderildi ve açılış tarihi olarak 2 Aralık 1955 günü verildi.
Elektrikli Tren Seferleri
Pazartesi Günü Bafll›yor
“Sirkeci-Soğuksu” arasında Pazartesi gününden
itibaren başlayacak olan elektrikli tren seferlerinin,
şimdilik sabahları saat 09:00’a kadar, öğleden sonra
da saat 15:00’den itibaren tecrübe mahiyetinde
yapılması kararlaştırıldı. Tesisattaki bazı teknik noksanlar
giderildikten sonra, yeni bir tarife yapılacak ve böylelikle
saat 09:00-15:00 arasında da tren işleyecektir.
Ücretlerde herhangi bir değişiklik yapılmayacaktır.
“Elektrikli Tren” seferleri dün başladı. Bazı malzemeler
ikmal edilene kadar, trenler sabahları saat 9:00’a kadar
ve öğleden sonra da 15:00’den itibaren yapılacaktır.
Ücretler yine eskisi gibi aynı olup; “Sirkeci-Soğuksu”
arasında çalışacaklardır .
Çekme-i Sagir
3
I
KÜÇÜKÇEKMECE’DE
ULAfiIMIN
TAR‹HÇES‹
Sirkeci ile Halkalı arasında
işleyecek olan elektrikli
trenlerin son tecrübeleri
fiyasko ile neticelendi.
Tecrübe için Sirkeci’den
hareket ettirilen vasıtalar,
Veliefendi civarına gelince
işleyemez oldular. Kısa
fasılalarla hareket eden ve
aynı elektrik hattı üzerinde
bulunan lokomotiflerin
çektiği elektrik, 370-380
amperi bulunca, bütün
tesisat arızalandı ve
Elektrik İdaresinin
muhavvile merkezlerinden
cereyan alınamaz oldu.
Nihayet düzenli seferlere
6 Aral›k 1955 sabah›ndan Bütün Umum Müdürlük
itibaren baflland›.
elemanlarının hazır
bulunduğu tecrübede,
arabalar yol ortasında kalınca Demiryolları İdaresi,
Elektrik İdaresini cereyan verme hususunda sıkıştırmaya
başladı. Ancak bu ısrar bir netice vermedi ve Elektrik
İdaresi bu kadar fazla cereyan çekildiği takdirde
Demiryolları İdaresine cereyan verilemeyeceğini bildirdi.
Bu tecrübeler sırasında, bütün Zeytinburnu ve bilhassa
çimento fabrikası çalışamaz hale geldi. Halbuki elektrikli
trenlerin normal zamanda 5’er dakika gibi kısa fasılalarla
Sirkeci’den hareket ettirilmeleri düşünülmektedir.
Bunun için Demiryolları İdaresi ile cereyan alınan
merkezler arasındaki bütün kabloların tamamen
değiştirilmesi icabetmektedir. Bu işin yapılabilmesi de
aylar isteyeceğinden, ya elektrikli trenler tesisat sonuna
kadar işletilmeyecek, yahut da çok aralıklı olarak birer
tren hareket ettirilecektir.
Sirkeci Banliyösünde 79 Y›ldan Beri ‹flleyen
Buharla Müteharrik Tren Katarlar›
Tarihe Kar›flt›
Dünden İtibaren Seferler Başlayan Elektrikli Trenler, 1
Gün İçinde Tahminen 30.000 Kişi Taşıdı
1876 yılından beri “Sirkeci-Ayastefanos” arasında
işleyen buharla müteharrik lokomotiflerin yerine
işleyecek olan elektrikli trenlerin, yapılan birçok
tecrübeleri müteakip, son olarak geçen hafta tehir
edilen seferlerine nihayet dün başlanarak tahminen
2
Çekme-i Sagir
30.000 kişi taşındı.
Dün yapılan seferlerle, kalkış-varış saatlerini gösteren
yeni bir tarife tatbik edilmeye başlandı. Buna göre ilk
elektrikli tren Halkalı’dan saat 5:45’de, İstanbul’dan
ise saat 6:10’da hareket ettirildi. Fakat, İstanbul
istikametinden yapılacak olan 49 seferden 10’u ve
Halkalı istikametinden yapılacak olan 50 seferden 11’i,
bazı köprülerin yenilenmesinden ve makasların iyi
olmamasından dolayı tahminen 1.5 ay kadar
yapılamayacak ve trenler buralardan geçerken
süratlerini keseceklerdir.
Demiryolları İşletmesi, Zeytinburnu’ndaki transformatör
merkezinde ehemmiyetli tedbirler alarak, herhangi bir
trenin yolda kalmamasını temin etmek için cereyan
ayarlaması yapacaktır. Bilet ücretlerinde ise herhangi
bir değişiklik yapılmamıştır. Trenlerde “1.” ve “2.” olmak
üzere, 2 farklı mevki uygulanacaktır .
Elektrikli Tren Bu Sabah ‹fllemeye Bafll›yor
“Sirkeci-Halkalı” arasında bu sabahtan itibaren elektrikli
tren seferleri işlemeye başlayacaktır. Evvelki gün ve
dün yapılan son tecrübe seferleri müsbet netice verdi
ve elektrikli trenin devamlı olarak çalışması kararlaştırıldı.
1. İşletme Müdürü Rüştü Sarp: seferlerin banliyö
trenlerinin tarifesine göre yapılacağını, bilet ücretlerinde
herhangi bir değişiklik yapılmayacağını ve abonman
kartlarının da muteber olacağını söyledi .
Yeni banliyö trenleri “Sirkeci-Bakırköy” arasını 28
dakikada katetmektedirler. Daha önceleri buharlı
lokomotiflerle çalışan katarlar ise bu yolu 35 dakikada
almaktaydılar. Buna göre hatta 7 dakikalık bir hızlanma
oldu. Elektrikli trenler 9’ar vagonla (3 set) halinde
çalışmaya başladılar .
Halk elektrikle çalışan bu yeni ve modern tip trenlere
aslında pek de alışamamıştı. Yolcuların elektrikli
trenlerde ilk ve son katarlara binmediği, ortadaki katarı
tercih ettiği görüldü ve bunun üzerine katarların sayısı
2’ye, vagonların sayısı da 9’dan 6’ya indirildi .
Aralık ayının ortalarından itibaren tren gişelerinde bayan
memurlar da çalışmaya başladılar.
erkeklerden daha seri bilet kestikleri için, bu gişelerde
daha verimli oldukları görüldü .
30 Temmuz 1956 Pazartesi gününden itibaren banliyö
hattında tam gün seferlere geçildi. 6 ay boyunca
muntazam bir şekilde sadece sabah ve akşam
saatlerinde çalıştırılan elektrikli tren, bu tarihten itibaren
09:00-15:00 saatleri arasında da çalışmaya başladı.
Hat boyunca yapılan tamir ve tesfiyeler tamamlandı.
Ancak seferlerin ağırlıklı kısmı şimdilik sadece Florya’ya
kadar yapılıyor, buradan daha öteye, Menekşe,
Küçükçekmece, Soğuksu ve Halkalı’ya ise saatte bir
tren gidiyordu. Bunun üzerine sefer sayısının en kısa
zamanda artırılacağı İdare tarafından açıklandı.
“Sirkeci-Çekmece” elektrikli tren hattı büyük oranda
kömür tasarrufu sağlamıştır. Bugün 60 km üzerinden
çalışan tren yarın tamamlanacak olan tam emniyet
tertibatından sonra 90 km.ye çıkacaktır. Maliyeti 40
milyon lira olan bu tren yolu, teknik elemanlar için okul
vazifesini de görmektedir .
“Sirkeci-Soğuksu” tren hattının elektrikli hale
getirilmesinden sonra, ilk defa bilet gişelerinde ”bayan
memurlar” da çalıştırılmaya başlandı. Bayan memurları,
Ağustos 1958’de Sirkeci İstasyonu’nda banliyö
yolcularına bir kolaylık olmak üzere, İdare tarafından
bir “hareket tablosu” hazırlandı. Banliyö katarlarının
Seksenlerin ortalar›nda Küçükçekmece Tren ‹stasyonu’ndan bir görünüm...
Çekme-i Sagir
3
I
KÜÇÜKÇEKMECE’DE
ULAfiIMIN
TAR‹HÇES‹
hareket saatini, hangi yönden kalkacağını ve uğrayacağı
istasyonları gösteren tablonun, tamamen Türk
mühendis ve işçilerinin eseri olduğu açıklandı. 5. Yol’a
monte edilen büyük tablonun duracağı istasyonlar şu
şekilde yazılı: Cankurtaran, Kumkapı, Yenikapı,
Samatya, Yedikule, Kazlıçeşme, Zeytinburnu,
Yenimahalle, Bakırköy, Yeşilyurt, Yeşilköy, Florya,
Menekşe, Küçükçekmece, Soğuksu ve Halkalı.
Ocak 1959’da Halkalı ile Soğuksu istasyonları arasında
“Kanarya” mevkiinde yeni bir tren istasyonu inşaatı
için 7. İşletme Umum Müdürlüğüne teklif yapıldı.
“Ataköy” İstasyonu’nun inşaatına da ilkbaharda
başlanıp 1960 senesinde bitirilmesi yönünde karar
alındı. Her iki istasyon da 200-250’şer bin liraya mal
olacaktı .
Halkalı banliyö trenleri aradan geçen zaman zarfında
halk tarafından benimsenmişti. Öyle ki sabah
saatlerinde Halkalı’dan hareket eden tren setleri henüz
Küçükçekmece’ye geldiklerinde tamamıyla doluyor ve
daha ilerideki istasyonlardan yeni yolcuların binmesine
imkân tanıyamıyordu. Bunun üzerine TCDD İdaresi
tren sayısının artırılmasını kararlaştırdı.
“Sirkeci-Halkalı” arasına yeni elektrikli banliyö trenleri
alınmasına karar verildi .
12 Elektrikli Tren daha Ismarland›
Mevcut vagonlarda da havalandırma tesisatı yapılacak.
Yeni alınacak olan 12 tren dizisinin her birinde 3’er
vagon olacaktır.
Ulaştırma Bakanı Şemi Ergin’in yaptığı açıklamaya
göre Sirkeci banliyösüne yeniden elektrikli trenler tahsis
edilecektir. 1960 Temmuzu’ndan önce gelecekler ve
Sirkeci-Halkalı tren hattına takviye edilecekler. Halen
bu hatta 3’erli vagonlardan oluşan 18 ünite
bulunmaktadır. Yeni setlerin de gelmesi ile birlikte her
7-8 dakikada bir tren hareket ettirilecektir. SirkeciHalkalı arasında 956 senesinde 18 milyon yolcu
taşındığı bu rakamın 1959’da 39 milyona yükseldiği
bildirildi.
Trenler ikişer ünitelik iki set halinde günde karşılıklı 74
sefer yapılmak suretiyle taşınmış olup, ihtiyacın daha
da artması karşısında yeniden 12 elektrikli tren
alınmasına karar verildi.
2
Çekme-i Sagir
7. İşletme
Müdürü
tarafından yapılan
açıklamaya göre;
ayın 15’inden
itibaren eldeki
diziler Eskişehir
Atölyesi’ne
gönderilecekler
ve burada
bunlara
havalandırma
tertibatı ilave edilecektir. Çalışmalar peyderpey 1960
Haziranı’nda bitirilecektir. Halkalı banliyösünde 1958’de
48.000.000 yolcu taşındı. Yeni gelecek vagonlarda
soğuk hava tertibatı mevcut olup, 3 vagonluk bir dizinin
istiab haddi; 700 kişidir .
Hizmete girdiği 1955’ten bugüne dek hiç kesintisiz bir
şekilde, tam 53 sene boyunca hizmet veren “SirkeciHalkalı” banliyö tren hattının parkurunda bu zaman
zarfında herhangi bir uzama veya güzergâh değişikliği
yapılmamış, açıldığı şekliyle günümüze kadar aynı
şekilde devam etmiştir. Hattın 2008’in Aralık ayında
başlaması planlanan Marmaray hızlı tren sistemi inşaatı
dolayısıyla hizmetine son vereceği açıklanmışsa da,
sonradan bu tarih 6 ay daha ileriye, 2009’un Haziran
ayına alınmıştır. 2011 yılında ise, hem Avrupa hem de
Anadolu yakası banliyö tren hatlarının üzerine inşası
devam eden ve Marmara’yı denizin altından tüple
katederek her iki yakadaki banliyö hattı parkurunu
birbirine bağlayacak şekilde tasarlanan Marmaray raylı
toplutaşıma sistemi hizmete girecektir.
C. KARAYOLU ‹LE ULAfiIM
Küçükçekmece’nin asıl gelişimi, 1950’li yılların ikinci
yarısından itibaren ivme kazanmaya başladı.
Yerleşmenin İstanbul kent merkeziyle olan bağlantısı,
bu tarihe kadar ağırlıklı olarak demiryolu ile
gerçekleşmekteydi. Karayolu ise, eski Londra Asfaltı
olarak tabir edilen ve şimdiki yolun daha güneyinden
geçerek ilerleyen oldukça dar, virajlı ve bakımsız bir
yoldan ibaretti. Söz konusu yolun inşaatına 1931’de
başlanmış olup, Kasım ayı sonlarında ciddi anlamda
bir ilerleme kaydedilmişti.
Topkap›-Küçükçekmece flosesinin inflaat› devam etmektedir. Yol, asfalt olarak yap›lmakta
olup, Florina’ya yak›n bir yerden geçecektir (Florina olarak kastedilen yerleflme;
Florya’d›r) .
“Londra-‹stanbul” aras›nda 2000 km.lik bir yol için 8 hükümet elyevm hali
müzakeredeler. “Duvr-Kele” feribotu yolu ile; Brüksel-Kolonya (Köln)-Viyana-BudapeflteBelgrad ve Sofya’dan geçerek yol ‹stanbul’a varacakt›r .
Topkap›-Büyükçekmece Yolu: Topkap› ile Büyükçekmece aras›nda yap›lmakta olan
asfalt flose, Filorya hizalar›nda bulunan Mama Çiftli¤i’ne vâs›l olmufltur. Bu çiftlikten
Filorya’ya kadar olan mesafede Bak›rköy Kaymakaml›¤›, kendi vesaiti ile bir yol
yapt›racakt›r .
İETT İdaresinin 1943’te başlattığı otobüs seferleri Suriçi
dışına çıktığında mecburen Yedikule üzerinden sahile
inmekte ve bu yöndeki yerleşmeleri kente
bağlamaktaydı. Zeytinburnu ve Bakırköy sahilinden
daha öteye karayolu bağlantısı olmadığından dolayı,
otobüs servisleri de bu kesimde sonlanmaktaydı.
Dolayısıyla kentin iç-batı kesiminde yer alan küçük
semtler ve kasabalar, şimdilik lastik tekerlekli toplu
taşıma hizmetinden faydalanmaktan mahrumdular.
Yalnızca 1961’de Havaalanı’na ve 1953’te de sadece
yaz aylarına mahsus olmak üzere Florya’ya kısıtlı
tarifelerle otobüs seferleri başlatılmıştı. Bu iki hat da
eski asfaltı kullanmaktaydılar. Beşyol’a kadar bin bir
güçlükle gelen Florya otobüsleri yolda çok büyük bir
zaman kaybetmekteydiler.
1950’lerin ikinci yarısında İstanbul, kent genelinde
başlatılan büyük imar hamlesi dâhilinde, şehrin Avrupa
yakasını doğu-batı istikametinde kat edecek ve Avrupa
standartlarında inşa edilecek olan yeni bir yolun
yapılması da gündeme geldi. Aslında düşünce 1951’de
ortaya atılmış ancak birtakım gecikmelerden dolayı
inşaatına başlaması gecikmişti. Proje o günlerde son
derece büyük önem taşımakta olup, ismi dahi
belirlenmişti.
Şehir Meclisi’nde alınan kararla; “Londra Asfaltı”nın
ismi, ittifakla; “Fatih Yolu” olarak değiştirildi.
Ancak ilerleyen zaman içinde yolun ismine uluslararası
bir anlam yüklenmesi düşünülerek, adı tekrardan
“Londra Asfaltı” olarak değiştirildi. 15 Temmuz 1954’te
yapılan bir törenle “Londra Asfaltı”nın inşasına resmen
başlandı. Yol 33 metre, batı kesimlerde ise yer yer 35
metreye kadar çıkacak bir genişlikte olacak ve Topkapıİncirli-Beşyol üzerinden ilerleyerek Marmara sahiline
paralel bir istikamet izleyecek, Küçükçekmece’ye
ulaştıktan sonra bu noktadan devamla giderek
kuzeybatıya doğru yönelerek sınıra kadar uzanacaktı.
İstanbul-Londra arasında inşasına karar verilen “Londra
Asfaltı”nın inşasına dün başlandı. Cadde sahile muvazi
olarak yapılıp, 1 yıl içinde tamamlanacaktır.
1956’ya gelindiğinde yolun İstanbul sınırları içinde
kalan kısmının kaba inşaatı hemen hemen
tamamlanmıştı.
Çekme-i Sagir
3
I
KÜÇÜKÇEKMECE’DE
ULAfiIMIN
TAR‹HÇES‹
Londra Asfalt›’ndan motörsüz araçlar›n (bilhassa at arabalar›n›n)
geçiflleri, kazalar›n art›fl göstermesi üzerine yasakland› .
Londra Asfaltı’nı Şehre Bağlayacak:
Şehirde yapılmakta olan imar ve
istimlâk faaliyetinin merkezini Londra
Asfaltını şehre bağlayacak yol
güzergahı teşkil etmektedir. Asfaltı en
kısa şekilde şehre bağlayacak yolun
açılması tamamlanmak üzeredir. Yolun
tasfiyesine yakında başlanacaktır. Bu husustaki
fiubat 1960... [KÇ] otobüs hatt›n›n Taksim plantonluklar›
önündeki levhas›... Dura¤› [B] Baruthane-Ataköy hatt›yla
ortak kullan›yor. Güzergâh olarak Londra Asfalt›’n› kullanmakta
oldu¤u, levhan›n alt›na özellikle not olarak düflülmüfl...
Topkap›’dan bafllayarak Küçükçekmece’ye uzanan “Londra Asfalt›”n›n
yeni aç›ld›¤› günlerden bir görünüm... Trafik ne kadar da sakin...
Günümüz kalabal›¤›yla k›yaslanmayacak bir dinginlik,
boflluk hüküm sürmekte henüz...
çalışmalar hızla ilerlemektedir. Yolun geçtiği kısımda
bulunan surlar da restore edilmektedir (Resimde asfaltı
şehre bağlayacak olan yol görünüyor) .
Yol 29 Ekim 1956’da hizmete açıldı. Böylece Suriçi’nin
kentten çıkış noktalarından birisi olan Topkapı ile
Küçükçekmece arası, son derece modern ve düz bir
yolla birbirine bağlanmış oldu.
Asfaltın hizmete girmesiyle birlikte İETT İdaresi de
zaman kaybetmeden kentin iç-batı yönüne doğru ciddi
anlamada bir hizmet hamlesini başlattı. Öncelikle
Havaalanı ve Florya hatları yeni yola alındı. Ardından
da 1957 başından itibaren Londra Asfaltı’nı kısmen ya
da bire bir takip eder şekilde yeni otobüs hatları açıldı
ve bunlara İdarenin klasik numaralama sisteminden
farklı olarak sayı yerine çeşitli harfler verildi. Ulaşacağı
semtin isminin baş harflerini taşıyacak şekilde
Taksim’den Ataköy-Baruthane (B), Florya (F) ve Yeşilköy
(Y) otobüs seferleri başlatıldı (Ataköy’ün numarası
sonradan “A” olarak değiştirildi ve boşta kalan “B”
numarası da 1959’da inşaatına başlanarak 1964’te
tamamlanmış olan Basınköy S.S. Gazeteci Evleri’ne
tahsis edilen; “Cağaloğlu-Basınköy” servislerine verildi).
Kentin batı yönündeki en son otobüs hattı, asfaltın
2
Çekme-i Sagir
üzerindeki Basınköy’e kadar gelmekteydi. Ancak henüz
Küçükçekmece’ye otobüs hattı konulmamıştı. Aradan
2 yıl geçtikten sonra deneme amacıyla 1959 yılı başında
Küçükçekmece’ye ilk otobüs hattı hizmete girdi. Bu
hat Taksim’den kalktıktan sonra Şişhane-UnkapanıAksaray-Topkapı üzerinden geçecek, Londra Asfaltı’nı
takip ederek Küçükçekmece’ye ulaşacaktı.
[Taksim-Küçükçekmece] arasında sadece, Çarşamba,
Cumartesi ve Pazar günleri çalışacak olan tecrübe
mahiyetinde yeni bir otobüs hattı açıldı .
Hat numarası olarak; [KÇ] ismi verilen otobüs servisi,
kimi zaman sürekli, kimi zaman da günaşırı olarak
hizmet verdi. 1960’ların başlarında kısa bir müddet [Ç]
numarasıyla Beyazıt kalkışlı olarak da çalıştıktan sonra
1967’de tamamıyla iptal edildi. 1964’te Taksim’den
Basınköy’e kadar açılan ve Küçükçekmece’nin içine
girmese de güney sınırını takip ederek ilerleyen “B-1”
numaralı otobüs servisleri, yerleşmenin Taksim’le
irtibatını uzaktan da olsa sağlayan tek hat olma özelliğini
uzun seneler boyunca korudu.
Londra Asfaltı Projesi haricinde bir de kentin Batı
yakasını Marmara kıyıları boyunca ve tren yoluna paralel
şekilde takip ederek Küçükçekmece Cennet
Mahallesi’nin güneybatısında sonlanması düşünülen
sahil yolu inşaatına ise 1957’nin Ocak’ında başlandı
. Ancak kısa bir süre sonra projenin parkurunda
kısaltmaya gidildi ve batı ucunun son noktasının Florya
olmasına karar verildi . Yol 29 Ekim 1959’da törenle
hizmete girdi. Her ne kadar Küçükçekmece’ye
ulaşmasa da, bilhassa özel araç sahibi olan
Küçükçekmecelilerin semtlerine daha kolay ve hızlı bir
şekilde ulaşabilmeleri için yine de önemli ve tercih
olunan bir alternatif teşkil etti.
1950’lerin sonlarında Küçükçekmece yerleşmesi artık
İstanbul şehir sınırları içinde yer almaya başladı. 1932,
1957 ve nihayet 1959 yılında “son ilave ve tadillere
göre, 26 Mayıs 1959 tarih ve 166 sayılı Vekiller Heyeti
kararı uyarınca belirlenen İstanbul Belediye Hududu”nu
detaylı bir şekilde veren metnin içinde “Küçükçekmece
Bostanc› köprüsünden bafll›yarak, dereyi takiben, ‹çerenköy dahilde kalmak üzere bu
derenin flimal aya¤›ndan geçerek Kay›flda¤ yoluna, buradan cenup istikametinde
Kay›flda¤ yolunu takip ile-Küçük Bakkal köyü hariçte kalmak üzere-Nadira¤a çiftli¤ine
var›r. Buradan dönerek, s›rttan geçen araba yolundan karaman çiftli¤i yan›ndaki
Küçük Bakkal deresine gelir. Buradan fieytan köprüsü istikametini takipile Mümin
deresi karfl›s›ndaki elektirik direklerine var›r. Libade, Bulgurlu, Namazgah ve Tantavi
çiftli¤i dahilde, Ümraniye muhacir köyü hariçte kalmak üzere, elektirik direklerini
takiben Bekardere s›rtlar›na gelir...
...
...Alibey köyü hariçte kalmak üzere Eyüp Küçükköy flosesine var›r ve floseyi takip ile
Keçesuyu menba›na vas›l olur . Bu suyun menba›, Küçükköy hududu içinde kalmak
suretiyle, dereyi takip ederek Küçükköy-Tafll›tarla yolu üzerindeki köprüye gelir.
Buradan Hamdi Karaboylu'nun müfrez tarlas› içinde yeni aç›lm›fl olan yolu takip
ederek Çukurçeflme köprüsüne gelir ve bu köprüden, Küçükköyden Edirne asfalt›na
giden yolu takip ile asfalt üzerindeki kavfla¤a vas›l olur. Bu kavflak noktas›ndan flarka
dönerek Edirnekap› istikametine do¤ru asfalt› takip ve rami k›fllas› önüne var›r.
Buradan k›flla karfl›s›ndaki yolu cenup istikametine do¤ru takip ederek Maltepe Askeri
okulu içerde ve okulun flimal hududundaki müsellesi araziyi Sa¤mac›lar köyüne
b›rakarak, okulun arka hududundaki yoldan ve Çivtehavuzlar’dan Ayval›dere’ye iner
ve boyunca giderek Taflköprüye ve buradan Beylik f›r›n› önüne gelir. F›r›n d›flar›da
kalmak üzere, Garba do¤ru floseyi takip ederek K›rkkavak köprüsüne ve yine floseyi
takip ile Bahçelievler’e var›r. Bahçelievler mahallesinin flosenin flimalinde kalan k›sm›
da tamamen hudut içerisinde kalmak üzere asfalt› takip ile “Küçükçekmece Tren
istasyonu” cenubundaki geçide ve oradan Çay›rburnu’na gelir ve göl sahiline müvâzi
olan Çekmece-Florya yolunu takip ederek denize vas›l olur .
Çekme-i Sagir
3
I
KÜÇÜKÇEKMECE’DE
ULAfiIMIN
TAR‹HÇES‹
1950’lerin sonunda giderek önem kazanmaya başlayan
Küçükçekmece ismi, Nükleer Araştırma Reaktörü’nün
burada inşa edileceğinin açıklanması üzerine bir anda
ön plana çıktı. Reaktörün temeli 1959’da atıldı.
30 Ekim 1959... Atatürk Atom Reaktörü’nün
temeli törenle at›l›yor...
Atatürk Atom Reaktörü’nün temeli atıldı.
Küçükçekmece Gölü civarında inşa edilecek olan
“Atatürk Atom Eğitim ve Araştırma Reaktörü”nün
temeli, dün saat 13:00’de merasimle atıldı. Reaktörde
atom süper kimya, atomun sanayii, ziraat ve tababet
sahalarında kullanılması ile ilgili olarak 40 ilim adamı
tatbikat ve araştırma yapacaktır. Tören, vali ve ordu
kumandanının da katılımıyla yapıldı. Başvekâlet Atom
Enerjisi Komisyonu Genel Sekreteri, kurulacak olan
tesis hakkında izahat verdi. 1959 senesinin Temmuz
ayında fiilen inşasına başlanan reaktör, 1961 yılında
tamamlanarak, 1962’de resmen faaliyete geçecektir.
Havuz tipinde ve 10 metre yeraltında inşa edilecek
olan reaktörün yerüstündeki yüksekliği de 11 metre
olacaktır. 26 milyon lira bedelin %65’i dolar ve %35’i
de Türk Lirası olarak karşılanacaktır .
Küçükçekmece Atom Reaktörü 27 Mayıs 1962’de
törenle hizmete girdi.
Bu arada İstanbul aldığı iç göçle giderek büyümekte
ve özellikle Avrupa yakasında batı ve kuzey-kuzeybatı
yönlerinde ilerlemekteydi. İETT’nin otobüs filosunun
kısıtlı olması ve her semte, köye hizmet götürememesi
eksikliği 50’li yılların sonlarında kent caddelerinde ilk
örneklerine rastlanan “minibüs”lerle tamamlanmaya
çalışıldı. Kasım 1962’de kentte toplam 28 adet otobüs
hattı mevcuttu ve bunlardan ikisi; “EminönüKüçükçekmece” ile “Aksaray-Küçükçekmece” arasında
hizmet vermekteydi. Eminönü kalkışlı minibüsler sahil
yolunu takip ederek Küçükçekmece’ye gelirken,
Aksaray kalkışlılar Londra Asfaltı üzerinden semte
ulaşmaktaydılar.
Belli bir durak düzenine göre çalışmayan, indi-bindi
mantığıyla hizmet veren 11’er kişilik Renault-Goelette,
Ford, Commer ve Morris marka minibüsler, yine de
Küçükçekmece ve havalisi sakinlerinin Merkezi İş Alanı
(MİA) ile bağlantısını sağladılar. Bu yörenin nüfusu
1960’larda oldukça hızlı bir artışa sahne olmaktaydı.
1967’de Safraköy’ün nüfusu 10.200’e, Halkalı’nın ise
4.000’e ulaşmıştı.
2
Çekme-i Sagir
30 Ekim 1959... Atatürk Atom Reaktörü’nün temeli törenle at›l›yor...
1 Ocak 1970’te minibüs hatlarında küçük bir revizyona
gidildi ve mevcut hatlar doğu uçlarından bir miktar
kısaltılarak “Küçükçekmece-Aksaray” ile “SafraköyAksaray” şekline dönüştürüldüler. Bu şekilde minibüs
hatlarının kentin batı ucundaki açılımı artırılarak
Küçükçekmece ile Safraköy’e ayrı ayrı iki minibüs hattı
tahsis edilmiş oldu. Bunlardan Küçükçekmece hattında
85 minibüs birden çalışmaktaydı.
1968-69 yılları arasında İdare tarafından İngiltere’den
satın alınan Leyland marka 300 adet belediye otobüsü,
kent içi ulaşımı önemli derecede rahatlattı ve sadece
1969-70 seneleri içinde toplam otobüs hattının %25’i
kadar yeni hat hizmete sokuldu. Bunlardan birisi de
1970 yazında çalışmaya başlayan; [89] numaralı
“Eminönü-Safraköy” otobüsleri oldu. Bu hat aynı
zamanda minibüs egemenliğine de son veren son
derece faydalı bir hattı. [89] numara iki yıl sonra,
1972’de “Halkalı”ya kadar uzatıldı. Bu hattı 1977’de
hizmete konulan [89A]-“Cağaloğlu-Kanarya” İETT
otobüs hattı takip etti. Her iki hatta da yarımşar saat
aralıklarla hareket eden 4’er otobüs çalışmaktaydı.
Halkalı otobüs hattı toplam 9 kıta olup, seyahat ücreti
tavanı 300 kuruştu. Kanarya otobüs hattı ise 11 kıtadan
oluşmaktaydı ve seyahat ücreti de en çok 325 kuruştu.
Halkalı otobüsleri Londra Asfaltı’nda “Safraköy Yolu”
düğümünden itibaren içeri girerek kuzeybatı yönünde
Kauçuk Fabrikası Durağı’nda kıta atlamaktaydılar.
Kanarya otobüsleri ise Cennet Mahallesi düğümünden
itibaren içeriye doğru yönelmekte ve Tepeüstü ile
Gölbaşı noktalarında kıta değiştirmekteydiler . Kentin
bu bölgesinde bu iki otobüs hattı haricinde, sadece
Basınköy ve İETT Kampı son duraklarına kadar giden
B ve B1 hatları mevcuttu.
1970’lerin bilhassa ortalarında kent içi ulaşımda otobüs
sıkıntısı had safhaya ulaşmış olup, İETT İdaresi merkezî
hatlarda dahi düzgün otobüs işletme yeteneğini
kaybetmişti. Ülkedeki ekonomik kriz ve kaos ortamı,
benzin sıkıntısı, döviz yokluğu gibi sebepler, İstanbul’un
her geçen gün biraz daha sıkıntıya itmekteydi. MİA
bağlantısını İETT’nin yeterince karşılayamaması üzerine
çevre belediyelere otobüs satın alma ve işletme izni
verildi. Bunun üzerine kentin saçaklanma bölgesi olarak
tâbir edilen banliyölerinde bulunan ve arazi olarak
Bakırköy’e bağlı olan Safraköy (25.393), Halkalı (5.880),
Küçükçekmece (30.371) bağımsız belediyeleri, güçleri
ölçüsünde kendi küçük otobüs filolarını kurmaya
başladılar. Genellikle midibüs tarzı araçlarla oluşturulan
birkaç otobüslük araç parkları, yöre sâkinlerinin MİA’ya
taşınmasını biraz olsun kolaylaştırdı. Aksaray ve
Eminönü son duraklı hatlarla bu hizmet 1981’e kadar
devam etti.
Mayıs 1978’de otobüs krizini biraz olsun aşmak
amacıyla hususi otobüs sahiplerinin de kent içi ulaşıma
katkıda bulunması düşünüldü ve toplam 45 yeni halk
otobüsü hattı açılmasına karar verildi. Bunlardan üçü;
“Topkapı-İncirli-Küçükçekmece”, “Topkapı-SafraköyHalkalı”, “Bakırköy-İncirli-Halkalı” idi.
Aralık 1979’da [89B]-“Aksaray-Sefaköy” otobüs hattı
açıldı. 1980 yılının başlarında ise [89] numaralı Kanarya
hattı kısaltılarak, bundan böyle Yenikapı terminüsünden
hareket etmeye başladı.
Bu birleşme sonrasında sahip oldukları otobüs ve
midibüsler de Anakent Belediyesi’ne, dolayısıyla İETT
İdaresi’ne devredildi. Teslim aldığı 142 otobüse mukabil
İdare, bütün eski çevre belediyelere kendi standartları
çerçevesinde yeni hatlar açmaya başladı. Bu istikamette
ilk olarak 141, 142 ve 143 numaralı otobüs hatları
oluşturuldu. Bunların içinden [143] numaralı hat 3
otobüsle ve her 40 dakikada bir kalkış yapacak şekilde;
“Aksaray-Küçükçekmece” ismiyle işlemeye başladı.
Aynı günlerde [144] numaralı “Halkalı Meydanı-Halkalı
Tren İstasyonu” İETT hattı konuldu ve bu kısa
güzergâhta, tren istasyonuna 1 adet V-6 Magirus
midibüsle mekik seferleri yapılmaya başlandı. Ancak
hat çok fazla ilgi görmedi ve bir sene sonra iptal edildi.
1985’de [89C]-“İkitelli-Halkalı-Aksaray” hattı hizmete
konuldu. 1986’da [89İ]-“İnönü Mahallesi-Eminönü” ve
[89S]-“Söğütlüçeşme-Eminönü” ile [98İ]-“İnönü
Mahallesi-Bakırköy” ve [98S]-“Söğütlüçeşme-Bakırköy”
otobüs seferleri başlatıldı. 1990’da [89Ş]-“SefaköyAltınşehir” hattı ile 1992’de [89T]-“Aksaray-Halkalı
Toplukonutlar” hatları ve 1994’te [98T]-“BakırköyHalkalı Toplukonutlar” ile 1996’da da [89D] ve [89M]“Sefaköy-Mehmet Akif” hatları... Bu arada İETT’nin
1991 yılı hat kısaltma programı çerçevesinde bütün
89 serileri Topkapı Kaleiçi’ne kadar geri çekildiyse de,
uygulamadan yeterli verim alınamadı. 1994’te tekrar
“Aksaray”a kadar uzatıldılar.
İETT’nin 2000’li yıllardaki en önemli toplu taşıma
ataklarından biri olarak kabul edilen ve İstanbul’un ana
arterlerindeki trafik yoğunluğunu azaltmak, hızlı ve
konforlu bir ulaşım sağlamak amacıyla işletmeye alınan
“Metrobüs ” sisteminin yapımına ise 2007’de başlandı.
18.3 kilometrelik hat 8 ay içinde tamamlanarak 17 Eylül
2007 tarihinde hizmete girdi ve bu sayede D-100
karayolu üzerindeki Küçükçekmece metrobüs
durağından Cevizlibağ’a gitmek sadece 18 dakikaya
indi.
Günümüzde Küçükçekmece topraklarından geçen ve
bir kısmı ilçe sınırlarında sonlanan 20’den fazla otobüs
hattı ile, şehrin muhtelif merkezlerinden kalkarak farklı
güzergâhlardan ilçeye ulaşan çeşitli minibüs hatları
bulunmaktadır.
9 Şubat 1981’den itibaren bütün çevre (mülga)
belediyeleri İstanbul Anakent Belediyesine bağlandılar.
Çekme-i Sagir
3
I
KÜÇÜKÇEKMECE’DE
ULAfiIMIN
TAR‹HÇES‹
D. DEN‹ZYOLU
Küçükçekmece merkezinin Göl tarafında kalması ve
Marmara Denizi’yle olan bağlantısının dar bir kıstaktan
öteye geçememesi nedeniyle, deniz taşımacılığının
tarih boyunca yerleşmeye önemli bir katkısı olamamıştır.
19. yüzyılın ikinci yarısında şehir merkezi olan Galata
Köprüsü ile Marmara sahillerinde belli aralıklarla inşa
edilen iskeleler arasında kıyıya paralel vapur işletmeciliği
yapılsa da, son iskeleleri her zaman Yeşilköy olmuş
ve daha ileriye tekne çalıştırılmamıştır.
Şirket-i Hayriye İşletmesi 1888’de “Eminönü-Yeşilköy”
arasında vapur çalıştırmakta olup, 1914’te 1. Dünya
Savaşı’nın başlamasıyla birlikte hattı iptal etti. Ardından
söz konusu hat 1905’de yeniden hizmete girdi. “KöprüSirkeci-Kumkapı-Yenikapı-Samatya-Bakırköy-Yeşilköy”
arasında yapılmaya başlanan seferler 1927’de halen
devam etmekteydi. Ancak aynı sene Yeşilköy iskelesi
iptal edildi ve akabinde 1930’da tekrar hizmete konuldu.
1935’e kadar düzenli olarak çalışmaya devam eden
hattın, bir aralar daha ileriye, Florya sahiline ve
Küçükçekmece kıstağına kadar devam ettirilmesi
düşünüldüyse, nüfusu son derece az olan bu
yerleşmelere vapur hizmeti götürülmesi ekonomik
olmayacağı endişesiyle vazgeçildi.
Neticede o senelerde Küçükçekmece ahalisinin deniz
yoluyla tenezzüh yapma şansı ancak Köprü-Yeşilköy
arasında gerçekleşebilmekteydi. Yeşilköy’den daha
ileriye ve iç kesimlere ise mecburen karayolu kullanılarak
devam edilmekteydi. Bu meşakkatli seyahat de doğal
olarak Küçükçekmeceliler tarafından pek tercih sebebi
değildi.
Bunun haricinde Göl içinde küçük tekneler ve kayıklarla
lokal seyahatler ve oldukça kısıtlı sayılabilecek bir
yekûnde gıda ve eşya nakli gerçekleştirilmekteydi. Yük
gemileriyle kıstağın Marmara sahiline indirilen mallar,
buradan çok daha ufak teknelere aktarılarak, Göl’ün
iç kesimlerine kadar taşınmaktaydı.
Günümüzde ise, küçük motorlarla gerçekleştirilmesi
ve Küçükçekmece Köprüsü’nün altından geçerek ilçe
sahilinde inşa edilecek olan muhtelif iskelelere ulaşması
planlanan lokal bir denizyolu bağlantısı düşünce
aşamasında olup, pratiğe aktarılması yönündeki fizibilite
çalışmaları devam etmektedir.
2
Çekme-i Sagir
Londra asfalt›nda Metrobüs Hatt›. (2007)
Çekme-i Sagir
3
I
KÜÇÜKÇEKMECE’DE
ULAfiIMIN
TAR‹HÇES‹
D‹PNOTLAR
TCDD, Hat Açılış İstatistikleri,
http://www.tcdd.gov.tr/genel/acilistarihleri.htm
8 Temmuz 1931, Vakıt, S: 4846.
İstanbul Şehir Rehberi, İstanbul Belediyesi Matbaası,
1934.
23 Nisan 1943, Akşam, S: 8802.
16 Ekim 1943, Cumhuriyet, S: 6885.
25 Mayıs 1943, Akşam, S: 8834.
1 Eylül 1954, Milliyet, S: 1521.
3 Eylül 1954, Yeni İstanbul, S: 1722.
15 Eylül 1955, Milliyet, S: 1913.
22 Ekim 1955, Hürriyet, S: 2683.
25 Ekim 1955, Hürriyet, S: 2686.
8 Kasım 1955, Hürriyet, S: 2700.
17 Kasım 1955, Hürriyet, S: 2707.
19 Kasım 1955, Hürriyet, S: 2709.
28 Kasım 1955, Hürriyet, S: 2720.
24 Kasım 1955, Milliyet, S: 1983.
3 Aralık 1955, Milliyet, S: 1992.
5 Aralık 1955, Hürriyet, S: 2727.
6 Aralık 1955, Milliyet, S: 1995.
6 Aralık 1955, Hürriyet, S: 2726.
9 Aralık 1955, Hürriyet, S: 2729.
14 Aralık 1955, Hürriyet, S: 2736.
27 Temmuz 1956, İstanbul Haber, S: 1203.
24 Eylül 1956, Milliyet, S: 2283.
14 Ağustos 1958, Hürriyet, S: 3695.
17 Ocak 1959, Yeni İstanbul, S: 3295.
17 Nisan 1959, Cumhuriyet, S: 12474.
1 Eylül 1959, Milliyet, S: 3343.
22 Ekim 1931, Cumhuriyet, S: 2680.
10 Kasım 1931,
Cumhuriyet, S: 2698
.
24 Kasım 1931, Cumhuriyet, S: 2712.
7 Şubat 1951, Yeni İstanbul, S: 434.
16 Temmuz 1954, Milliyet, S: 1505.
8 Eylül 1956, Milliyet, S: 2267.
31 Ekim 1956, Milliyet, S: 2320.
26 Aralık 1959, Yeni İstanbul, S: 3633.
9 Temmuz 1954, Milliyet,
S: 1498, “Sirkeci-FloryaKüçükçekmece” arasında transit bir yol yapılacak olup, demiryolu
ile sahil arasında ve bunlara paralel bir şekilde ilerleyecektir.
25 Ocak 1957, Cumhuriyet, S: 11674, “Sirkeci-Florya” sahil yolunun
inşaatına birkaç noktada birden başlandı.
27-4-932 tarih ve 12724 numaralı Vekiller Heyeti kararı; 5-2-957
tarih ve 40 sayılı Vilayet idare heyeti kararı; 26-5-959 tarih ve 166
sayılı Vilayet idare heyeti kararı.
Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, web sitesi.
31 Ekim 1959, Hürriyet, S: 4133.
İETT Toplu Taşıma Planı, 13 Haziran 1975, İETT İdaresi, İstanbul,
1975.
Metrobüs: Kendine ayrılan ve normal trafik akışından tam olarak
izole edilen çift şeritli özel yollarda, çok sık aralıklarla tek ve çift
mafsallı otobüslerin kalkışlarının gerçekleştirildiği lâstik tekerlekli
toplu taşıma sistemi. Normal kent içi otobüs taşımacılığından farklı
olduğu ve ücretlendirmesi peron dışında yapıldığı için “Metro” öneki
alan sistem, Türkiye’de ilk olarak İstanbul’da hayata geçirilmiştir.
İşletmeci kurum İETT’dir.

Benzer belgeler