gemi sökümü - Halk Sağlığı A.D.

Transkript

gemi sökümü - Halk Sağlığı A.D.
GEMİ SÖKÜMÜ
Semra ÇELİKLİ
Danışman: Prof.Dr. Ali Osman KARABABA
İzmir-2007
Gemi Sökümü Nedir?
Æ 25-30 yıllık bir sürenin sonunda, gemiler sefer hayatlarının
sonuna gelir.
Æ "Ömrü sona eren" bu gemiler satılır ve çeliğe
dönüştürülmek için parçalara ayrılır.
Æ Gemilerin %95'i çelik içermektedir.
Fakat!!!
Çelik içeren bu gemiler aynı zamanda yüksek
oranlarda zararlı maddeler de bulundururlar.
ÆGemi geri dönüşümcülüğü yeşil endüstri sayılmaktadır.
Æ Çünkü 200.000 ton demir elde etmek için 1.000.000 ton
cevherin topraktan çıkarılması gerekir.
Æ Cevherden elde etmek için doğanın tahrip edilmesiyle
birlikte 3 misli fazla enerji ve su kullanımı gerekecektir.
Æ Çevre kirliliği de yüksek miktarda olacaktır.
Æ Baltık ve Uluslararası Denizcilik Konseyi'nin (BIMCO)
tespitlerine göre dünyada 2015 yılına kadar 214 milyon
dwt gemi hurdaya ayrılmak zorunda kalacaktır.
*Dead weight tone: Geminin toplam ton ağırlığı(dwt)
Sökümü yapılan gemilerden;
% 80-90 metal,
% 20-10 cam yünü, asbest, plastik, ahşap, kablo,
PVC, petrol türevleri, sıvı atıklar (sintine ve balast
suyu ile yağlar) ortaya çıkmaktadır.
Gemi söküm tesislerinden çevreye yayılan tek kirletici asbest
değildir…
Yapılmış bilimsel ve teknik çalışmalara göre;
Æ Asbestin yanı sıra…
Æ Madensel yağlar,
Æ Ağır metaller,
Æ PAH’lar (polycyclic aromatik hidrokarbonlar),
Æ PCB (polyclorlü bifeniller),
Æ Organotinler (tribütiltin)
Æ PVC kaplı kabloların yakılmasıyla oluşan dioksin
ile furan gibi yüksek derecede kanser yapan
kimyasallar...
GEMİ SÖKÜM TESİSİ İÇİN
BELİRLENEN KRİTERLER
1. Giriş Yolunun Durumu ve Tesis içi yollar; Giriş yolu ve
tesis içi yollar ile fiilen gemi sökümü yapılan alanların azami
ölçüde parke ve/veya beton asfalt olması.
2. Güvenlik/Bekçi Kulübesi/Nizamiye; Tesise girişi, deniz
cephesini ve tesis içi güvenliği azami sağlayacak konum ve
mevkide olması
3. Otopark Alanı;Ana kapı girişine yakın, minimum 5 araçlık
otopark yeri oluşturulması.
4. Yazıhane;Asgari gerekliliklere göre yapılandırılmış ve
idari anlamda ihtiyaçlara cevap verecek nitelikte olması.
5. Kantar;Yükleme sahası ile ana kapı arasında
olması.
6. Yemekhane;Maksimum istihdamı ve hijyen
dikkate alarak oluşturulması ve periyodik
ilaçlanması ile talimatların asılı olması.
7. Yatakhane;Şantiyede ikamet ettireceği çalışan
sayısına uygun olarak maksimum hijyen ile
talimatların asılı olması.
8. Makine Park Alanı; İşletmedeki iş makinelerinin
park edeceği alanın olması, rutin bakımlarının
yapılması.
9. Oksijen ve LPG Tankı Konumu(Koruması);
Çevresi korumalı, İdari binalardan, yanıcı ve
patlayıcı maddelerden uzak zemini beton olması.
10. Açık Depo; Beton zemin üzerinde ve vinç ile
raylı sistemlerin kullanımına uygun olması.
11. Kapalı Depo;Gerekli bakım onarım
faaliyetlerine müsait, hava şartlarından korunacak
malzemeler için yüksek giriş ve tavanlı olması.
12. Kullanma Suyu/İçme Suyu Tankı; Maksimum
hijyen malzemeden, ekstrem şartlara uygun
kullanma ve içme suyu tankı olması.
13. Genel Aydınlanma/İletişim Sistemleri;Tüm
sahayı aydınlatacak projektörler ile en az 3 adet
kısa dalga telsiz olması.
14. Yangın İstasyonu; Yangın Acil Müdahale Planı
oluşturularak onaylatılması, kullanıma hazır yeterli
sayıda yangın müdahale ekipmanının olması.
Æ2 takım halinde yangına müdahale için solunum
cihazı,
Æ yedek tüp,
Æ yangın elbisesi tavsiye edilir
15. Irgat(Adet/güç);Uygun kapasitede ırgat,
makara, gömme ve zincirler ile koruyucu kafes
olması.(ırgat binasının çelik/betonarme olması)
16. Baret/Elbise/Ayakkabı;Yazlık ve kışlık olarak
yeterli sayıda baret/elbise ve ayakkabının
kullanıma hazır olması.
17. Bağlama Şamandırası;Kötü hava şartlarına
karşı denizde gerekli mukavemette bağlama
şamandırası olması.
18. Katı-Sıvı ve Tehlikeli Atık İstasyonu;Atık yağ
ve sintine için geçici depolama tankları
bulunması.
19. Zemin Yapısı(Sosyal tesisler ve söküm
alanları);Tüm sahanın beton veya uygun
malzemeyle kaplanması.
20. Çevre Duvarı;Gemi Söküm Bölgesinin
tamamının parseller arasının tek tip duvar ile
birbirinden ayrılması.
21. Yüzer Bariyer;En az 200 m. uzunlukta
bariyerin kullanıma hazır olması(Sökülecek gemi
uzunluğu ayrıca göz önüne alınmalıdır)
22. Su Kirliliğinin Kontrolü;Akredite kuruluş
tarafından düzenli periyotlarda değişik noktalarda
su kirliliği ölçümü yapılması.
23. Atık ve Tehlikeli Atık Dökümantasyonu; İlgili
mevzuata uygun atık defteri tutulması, atık yağ
analizi yapılması.
24. Çalışanların eğitimi; tüm çalışanların
asgari güvenlik gerekleri
Æ ilk yardım,
Æ yangına müdahale vb. hakkında düzenli
olarak eğitilmesi.
BAZEL KONVANSİYONU
1989 YILINDA İMZALANDI.
Toksik ürün ve atıkların ticaretini, doğayı ve insan
sağlığını tehdit etmeyecek şekilde düzenlemeyi ve
belirli normlara bağlamayı amaç edinen bir
konvansiyon.
Bu konvansiyonun özellikle ilgilendiği; gelişmiş
ülkelerin zehirli atıklarını,
Æ gelişmekte olan ülkelere ihraç etmeleri,
Æ transfer sırasında ve sonrasında gerek doğaya,
Æ gerekse satın alan ülkede yaşayan insanların
sağlığına kasteden ürünlerin dolaşımının
yasaklanmasıdır.
GEMİ SÖKÜM TESİSLERİ İLE İLGİLİ OLARAK BAZEL
KONVANSİYONU KILAVUZUNA GÖRE:
BİR YIL İÇİNDE YAPILMASI GEREKENLER;
1-
Hurda gemide olabilecek döküntülerin temizlenme
usulleri.
2-
Tehlikeli maddelerin envanterinin çıkarılması
3-
Gas free’nin yapılması ve sertifikasyonu.
4-
Gemi sökümden önceki temizlik ve test (Gaz ve
radyasyon ölçümleri).
5-
Tehlikeli maddelerin depolanması.
6- Yangınla mücadele ekipmanının kurulması.
7- Temel personel koruyucularının bulundurulması.
8- Teneffüslerle meydana gelecek tehlikelere karşı uygun
koruyucu malzeme.
9- Asbest söküm usulünün belirlenmesi.
BEŞ YIL İÇİNDE YAPILMASI GEREKENLER;
1- Tehlikeli atıkları uygun taşıma tesisleri
2- Hurda gemiden çıkabilecek döküntülerin uygun depolama
tesisleri
3- Gemilerdeki balast suyunun deşarj tesisleri
4- Boya temizliği için özel teneffüs koruma ekipmanları
5- İyileştirilmiş asbest temizleme tesisleri (kapalı oda, girişin
sınırlandırılması, hava emisyonunun filtreden geçirilmesi,
işçilerin asbestten temizlenmesi)
ON YIL İÇİNDE YAPILMASI GEREKENLER;
1-
Uygun boşaltma ve pompalama ekipmanları.
2-
Çeşitli tehlikeli maddeler için işlem ve izole tesisleri.
3-
Oluşabilecek döküntüleri denizden ve karadan
temizleme ekipmanı.
4-
Geçirgen olmayan bir taban üzerinde boya temizleme
bölgesi (kapalı izole sistem) hava filtreli sistem
konacak.
5- Tehlikeli maddelerin (PBC ler vb.)
ayrıştırılması için ünite kurulması.
6- Bütün gemi söküm aktivitelerini kapsayacak
şekilde depolama tesisi.
7- Yüksek standartta asbest sökümü (vakumlu
dekontaminasyon ünitesi).
DEVLETLERİN YAPACAKLARI
ÇALIŞMALAR;
İlgili Uluslararası organizasyonlar ve anlaşmalar
dahilinde gemi sökümü için ;
Æ Uluslararası standartların geliştirilmesi,
Æ Kabul edilmesi
Æ Yaptırımı.
ULUSLAR ARASI DENİZCİLİK ÖRGÜTÜ’NÜN
YAPACAĞI ÇALIŞMALAR;
(International Marine organization = I MO )
Æ Geminin dizaynı, imalatı, inşası ve işletmesi
hakkında gemi sökümle ilgili konuların
koordinasyonunun sağlanması,
Æ Söküme gelmeden geminin hazırlanması.
ILO’ NUN YAPACAĞI ÇALIŞMALAR;
Æ Gemi sökme ilgili sanayilerin standartlarının
konması sorumluluğu,
Æ İşçilerin güvenliği ve sağlığı ile ilgili standartların
tespiti,
Æ Gemilerdeki çalışma şartlarının neler olacağının
belirlenmesi.
ILO=INTERNATİONAL LABOUR ORGANİZATİON= (Uluslararası Çalışma Örgütü )
GEMİ SÖKÜM İŞLEMLERİNDEN
KAYNAKLANAN ATIKLARIN SAĞLIK VE
ÇEVRESEL ETKİLERİ
Kirlilik
Æ Hurda gemilerde birçok zehirli ve tehlikeli madde
bulunmaktadır.
Æ Gemilerin sökümü, sahillerde ve nehir kıyılarında
yapılmakta ve zehirli maddeler daha sonra çevreye
bırakılmaktadır.
Æ Bu nedenle toprak, deniz ve nehirler her geçen gün
biraz daha kirlenmektedir.
Ölümcül Endüstri
Æİşçiler gemi sökümünü çoğu yerde çıplak elleriyle
yapmaktalar.
Æ Birçoğu zehirlenme ya da patlamalar sonucu hayatını
kaybetmekte.
Æ Pek çoğu da asbest tozuna maruz kalmaları nedeniyle
kansere yakalanma riskiyle karşı karşıya.
Æ Gemi sökümü endüstrisi, dünyadaki en ölümcül
endüstrilerden biridir.
Balast Suyu
Æ Sökülecek gemiler çoğu zaman sökülecekleri yere
"balast" maddesinden arınmadan gelirler.
Æ Balast suyu, geminin dengesini korumak için gemide
tutulur.
Æ Sökülecek gemilerdeki balast suyu, petrol, zehirli
maddeler ve ağır metallerle kıyılara zarar vermektedir.
Æ Balast suyunun boşaltılması, dünyanın diğer
bölgelerindeki deniz organizmalarının başka yerlere
taşınmasıyla ekolojik dengeyi de tehlikeye atmaktadır.
* Çevre kirliliğinin önlenmesi ve insan sağlığının
korunmasını sağlamak için
Ægemilerin yalnızca kızaklarda sökülmesine izin verilmeli.
* Bu şekilde parçalanacak geminin topraktan ve denizden
yalıtılması sağlanarak,
Ækatı ve sıvı tehlikeli atıklar
çevreye karışmadan düzenli şekilde toplanabilir.
ILO standartlarına göre gemi sökümüyle ilişkili
tanımlanan tehlikeler
1.
Gemi sökümünde tehlikeli ve zararlı maddeler
• Asbest
• PCB (polyclorlü bifeniller),
• Kurşun
• Krom
• Civa
• Kaynak makineleri dumanı
• Radyasyon
• Gürültü
• Vibrasyon
• Hava kirliliği
• Düşük düzeyde radium kaynakları
• Organik sıvılar ( Benzene vb.)
• Bataryalar, sıkıştırılmış gaz silindirleri, yangın söndürücü sıvıları, vb.
• Kimyasal maddeler
• Elektrik kabloları ve gaz boruları
• Patlayıcılar
• Vinç ve taşıma ekipmanlarının kullanımı sırasında oluşabilecek kazalar
• Kesici materyaller
• Kaza faktörleri; düşme, elekrik şoku vb.
Tehlikeler
⇓
Meslek
Hastalıkları
İşyeri ortamındaki iş kazası ve meslek hastalığına
sebep olabilecek etkenler …
1) Fiziksel etkenler: sıcaklık, nem hava akım hızı,
titreşim, gürültü, aydınlanma ve radyasyon
2) Kimyasal etkenler: Katı, sıvı, gaz halinde parlayıcı,
patlayıcı, tehlikeli, zararlı tüm kimyasal maddeler.
3) Biyolojik etkenler: Hastalık yapan mikroplar.
4) Psikolojik etkenler: İnsan ilişkileri ve uyumsuzluklar
İş kazalarını ve meslek hastalıklarını önlemek
için;
1) Tehlikeleri tanımlamak.
2) Her tehlike için riskin boyutunu tahmin etmek,
saptamak.
3) Riskin kabul edilip edilemediğine karar vermek
ve riski kontrol altına almak gerekir.
Meslek hastalıklarının tanısı kolay değildir.
Tanı için:
1-İyi bir hastalık anamnezi,
2-İyi bir mesleki anamnez,
3-İyi bir fizik muayene,
4-Rutin laboratuar tetkikleri yanında,
5-Özel laboratuar tetkikleri yapılmasına da ihtiyaç
duyulur.
Gemi Sökümünün
sağlık üzerine
etkileri...
Asbest (=amyant);
Isıya, aşınmaya, kimyasal
maddelere çok dayanıklı lifsel
yapıda bir mineraldir.
19. yüzyılın ikinci yarısından
itibaren endüstride yaygın
olarak kullanılmış ve 'sihirli
mineral' olarak
isimlendirilmiştir.
Æ
*
*
*
*
*
Æ
3.000' den fazla kullanım alanı olan asbestten,
özellikle;
gemi,
uçak,
otomobil yapımında,
inşaat sektöründe,
ısı ve ses izolasyonunda yaygın olarak
yararlanılmıştır.
50 yıl kadar önce kansere neden olduğu anlaşılan
asbeste halk arasında 'öldürücü toz' denmektedir.
Asbest son derece kanserojen bir maddedir.
Æsolunum,
Æiçme suyu yoluyla vücuda girdiğinde başta kanser olmak
üzere çeşitli hastalıklara yol açar.
Bu hastalıkların bazıları;
Æakciğer zarları arasında sıvı toplanması,
Æakciğer zarı kalınlaşması ve
Æakciğer dokusunda bağ dokusu oluşumu gibi selim
hastalıklardır.
ASBESTOZ
İlk olarak tersane işlerinde çalışanlarda tespit edilen
asbestoz, asbest liflerini çözmeye çalışan vücut
tarafından üretilen asidin akciğer zarında oluşturduğu
lezyonlardır.
Bu hastalığın ortaya çıkışı
10-20 yılı bulmaktadır.
ÆAsbestozis tipik olarak alt loblarda, akciğer periferinde ve
kostofrenik açılarda belirgin düzensiz retiküler gölgeler
şeklinde görülür.
Æ Vasküler gölgelenmelerdeki genişlemeyi andıran lineer
opasiteler ağ benzeri görünümü andırır.
Æ Erken ve hafif olgularda orta ve üst zonlar korunmuştur.
Æ Hastalığın şiddetlenmesi ile lineer ve düzensiz opasiteler
kalınlaşır ve orta zonlara yayılır fakat apexler nadiren
tutulur.
Asbest işçilerinde asbestozis gelişme riski;
Æ Asbest maruziyeti ile orantılı olarak artar.
Æ Hastalığın şiddeti akciğerde biriken asbest lifi
ile orantılıdır.
Æ Akciğerde bulunan asbest lifleri
20-50mm uzunluktadır ve başlangıçta
iletici hava yollarının
bifürkasyonlarında birikirler.
Æ İnce lifler(<3mm) hızla alveoler
boşluğa, interstisyuma ve plevral
boşluğa hareket ederler.
Æ Daha kalın lifler alveoler
makrofajlarca tam olmayan
fagositoza uğrarlar ve makrofajlar
akciğerde kalırlar ve fibrozise yol
açan inflamatuar süreci tetiklerler.
Akciğerlere yerleşmiş
asbest parçacıkları
Æ Plevral kalınlaşma ile birlikte grafide
düzensiz gölgelenmeler görüldüğünde
grafi asbestozis için özel belirti olarak
kabul edilir.
Æ Ancak sensitivite düşüktür, çünkü
semptomatiklerin %15-20 sinde biopsi
pozitif iken akciğer grafisi normaldir.
Æ Bilgisayarlı tomografinin(CT) tanısal
sensitivitesi yüksektir.
Æ Asbeste maruz kalanların %10-30
unda grafi normal iken CT de interstisyel
hastalık vardır.
Asbestozisin en sık gözlenen semptomları;
Æ Sinsi başlangıçlı egzersiz dispnesi
Æ Kuru öksürük
Æ Halsizliktir.
Hemoptizi, göğüs ağrısı ve kilo kaybı sık
görülmez, varlığında asbest ile ilişkili malignite
akla gelmelidir.
Erken dönemde fizik bakı genellikle
olağandır.
Zamanla;
ÆBaziler geç inspiryum ralleri,
Æ Olguların 50 sinde parmaklarda çomaklaşma
Æ Siyanoz
Æ Kor pulmonale bulguları gelişebilir.
MEZOTELYOMA
Asbestin yol açtığı en önemli hastalık akciğer zarı
ve karın zarı kanseri, yani mezotelyomadır.
ÆBatı ülkelerinde yılda her bir milyon kişinin
1-2'sinde saptanan mezotelyoma,
ÆÜlkemizde yılda en az 500 kişide görülmektedir.
ÆMezotelyomaya ait en
sık rastlanan yakınmalar,
ağrı ve ilerleyici nefes
darlığıdır.
ÆAkciğer röntgeni ve
tomografide tipik bulgular
saptanabilirse de, kesin
tanı için başvurulan
standart yöntem akciğer
zarı biyopsisidir.
Mezotelyoma, erken dönemde tanınıp uygun
cerrahi girişim uygulanamadığında;
Æ İlaç ya da ışın tedavisine iyi cevap vermeyen,
Æ Hastayı kısa zamanda ölüme götüren bir
hastalıktır.
KANSER
Asbest, akciğer, gırtlak ve sindirim sistemi
kanserlerine yol açmaktadır.
Akciğer karsinojenleri
BİLİNENLER
Æ
Æ
Æ
Æ
Æ
Æ
Æ
Æ
Æ
Asbestoz
Arsenik
Klorometileterler
Krom(Hexavalan)
Tütün dumanı
Hardal gazı
Nikel
Poliaromatik hidrokarbonlar
Radon
KUŞKULANILANLAR
Æ
Æ
Æ
Æ
Æ
Æ
Æ
Akrilonitril
Berilyum
Kadmiyum
Formaldehid
Silika
Man-made vitröz lifler
Vinil kloril monomer
Belirtileri
Æ Öksürük,
Æ Balgam (kanlı balgam),
Æ Göğüs ağrısı,
Æ Akciğer iltihabı,
Æ Göğüs kafesi içine sıvı birikmesi,
Æ Ses kısıklığı,
Æ Tümörün damar basısı nedeniyle göğüs üst
bölümünde boyunda ve başta ortaya çıkan ödem
Æ İştahsızlık, zayıflama
Æ Kemiğe yayılım sonrası kemik ağrıları, kanda kalsiyum
artışı ve buna bağlı belirtiler
Æ Karaciğere yayılım sonrası, karaciğer büyüklüğü, ağrı
ve ateş,
Æ Beyne yayılım sonrası, bazı nörolojik belirtiler ve
nöbetler,
Æ Bazı hormonların tümör tarafından anormal
salgılanması nedeniyle çeşitli hormonal bozukluklar
Tanı
Æ Göğüs röntgeni
Æ Bilgisayarlı tomografi
Æ Balgam sitolojisi
Æ Bronkoskopi
Æ Biopsi
Æ Diğer organ metastazlarına yönelik ileri tetkikler
sonrası akciğer kanseri tanısı konur.
Tedavi
Tümörün büyüklüğüne, yayılımına ve patolojik tipine bağlı
olarak tedavide:
Æ Cerrahi
Æ Kemoterapi
Æ Radyoterapi önemli yer tutmaktadır.
ÆAsbest özel giysili ve
maskeli uzman bir ekip
tarafından sökülmeli,
ÆSöküm yapan işçiler
asbestle karşı karşıya
kalmamalı,
ÆSökülen asbest iki katlı
ambalajlarla muhafaza
edilmelidir.
Poliklorlu bifenil (PCB)
Æ Hava yalıtımı, karbonsuz kopya kâğıdı, boya, yapıştırıcı
ve sentetik reçinelerde plastikleşmeyi kolaylaştırmak için
kullanılıyor.
Æ Özellikle trafolarda kullanılan bu kimyasal, atık olarak
çöplüklere gidiyor.
Æ Çeşitli endüstriyel uygulamalarda kullanılan bu
organik bileşikler, çevresel atıklardan gıda zincirine
bulaşabilmektedir.
Æ Hem toksik hem stabil-doğada parçalanmama
özellikleri nedeniyle bazı ülkelerde üretimleri ve
kullanımları yasaklanmaya başlamıştır.
Gıdalar arasında PCB kontaminasyonunun en
sıklıkla gözlendiği ürünler balıklardır.
Gıdalarda bulunmasında sakınca bulunmadığı
düşünülen en yüksek PCB düzeyleri;
Æ balık ve su ürünlerinde 2 mg/kg,
Æ süt yağı ve süt ürünlerinde 1,5 mg/kg,
Æ yumurtada0,3 mg/kg’ dır.
Polisiklik Aromatik Hidrokarbonlar (PAH)
Yiyeceklerin içerisinde yaklaşık 100 polisiklik aromatik
hidrokarbon belirlenmiştir.
Bu bileşiklerin büyük çoğunluğunun mutajenik ve/veya
karsinojenik olması nedeniyle önemi büyüktür.
Yiyeceklerdeki PAH kontaminasyonunun ;
1-Pirolizis ve
2-Petrol ile katran ürünleri ile temas
olmak üzere iki kaynağı bulunmaktadır
Yağ damlamasıyla, açık alevler üzerinde et ve balık
ürünlerinin kızartılması pirolizasyona ve diyet
kökenli PAH oluşumuna neden olmaktadır.
ÆGıdanın direkt alevle teması durumunda PAH
miktarı daha da yükselmektedir.
ÆAlevde pişen ve yağ damlama riski bulunan
yiyecekler genellikle toplu tüketime açık yiyecekler
olma özelliğindedir.
ÆPaket dönerler, hamburgerler vb. bu açıdan
değerlendirilmelidir.
PAH bileşikler, endüstriyel üretim yapılan
bölgelerdeki kirli hava bileşenlerin bitkisel ürünler
üzerindeki birikimi sonucunda;
Æ tahıl,
Æ sebze,
Æ meyvelerde bulunabilmektedir.
Æ Ayrıca insanların yaşadıkları alanlardan uzak
topraklarda dahi bitkilerin çürümeleri
sonucunda bazı PAH bileşiklerinin oluştuğu
belirlenmiştir.
Æ Yapılan çok sayıda çalışmada bu
maddelerin mutajenik özelliklerinin güçlü
olduğu bildirilmektedir.
Epidemiyolojik değerlendirmeler PAH bakımından zengin
yiyeceklerin tüketilmesiyle, gastrointestinal malignansiler
arasında yakın ilişkisinin varolduğunu göstermektedir.
Æ
Oral olarak alınan PAH'ların büyük bölümü hemen
emilmekte ve dışkı ve idrarla atılmaktadır.
Æ
Emilim materyalin bir bölümünün yumurtalıklarda,
adrenallerde ve vücut yağ dokusunda 11 gün sonrasında
da varlığını sürdürdüğü belirlenmiştir.
Æ
BALAST SUYU
Gemiler seyir sırasında stabilitelerinin sağlanabilmesi ve
seyir güvenliğinin arttırılabilmesi amacı ile gemiye yük
taşıma kapasitesinin %30’una yakın bir miktarda deniz
suyu alırlar.
Özellikle deniz trafiğinin yoğun olduğu bölgelerde yabancı
organizmaların sayılarında aşırı artışı söz konusudur.
Gemi güvenliği hedeflenerek yapılan bu operasyon ile
diğer taraftan da, değişik karakteristik özellikler gösteren
milyonlarca organizma, farklı oşinografik özelliklere
sahip olan denizlere taşınmış olur.
“International Convention for the Control and
Management of Ships' Ballast Water and Sediments”
Gemilerin Balast Suları ve Sedimentin Kontrolü ve
Yönetimi)
isimli uluslararası sözleşme 14 Şubat 2004 tarihinde IMO
bünyesinde düzenlenen bir Diplomatik Konferans ile
imzalanmıştır.
Æ Söz konusu sözleşmenin uygulanması için rehberler
yine IMO bünyesinde hazırlanmıştır.
Æ Bu çalışmalar Balast Suyu Çalışma Gurubu tarafından
koordine edilmektedir.
DÜNYA’DA
GEMİ SÖKÜMÜ
1- Hindistan,
2- Bangladeş,
3- Pakistan,
4- Çin,
5- Türkiye,
Türkiye, atık gemilerin
gönderilerek çok büyük
oranda gemi sökümünün
yapıldığı 5. ülke.
Akdeniz'de Türkiye'den başka hiç bir ülke
artık büyük çaplı gemi sökümü
yapmamaktadır
Æ 1970'lerde gemi sökümü Avrupa'da yoğunlaşmıştı.
Æ Rıhtımlarda yapılan bu işlem, yüksek derecede
mekanize olmuş bir endüstriyel operasyondur.
Æ Zamanla, konu ile ilgili ...
• çevre,
• sağlık,
• güvenlik standartları arttı.
Æ Bu sebeple gemi endüstrisi fakir Asya ülkelerine
kaydırıldı.
Gemi Sökümü Pazarı
Æ Her yıl ortalama 600-700 adet büyük gemi emekli edilerek,
Türkiye'ye ve Asya ülkelerine söküm için getirilmektedir.
Æ 1990'lı yıllarda, bu gemilerin toplam tonajı yıllık 15 milyon dwt idi.
Æ Gemi sökümü pazarı hızla genişlemiş ve halen de hızla
genişlemektedir.
Æ 2001 yılında, söküm için için satılan ömrü dolmuş gemiler (608
adet) toplam 28 milyon dwt'lik bir sayıya ulaşmıştır.
Æ Bu da yıllık neredeyse %25'lik bir büyümeye işaret etmektedir.
Gemi sökümü pazarının büyümesinin iki nedeni …
Æ 1999 yılında Malta bandıralı petrol tankeri Erika bir
kaza geçirdi.
Æ Erika, petrol şirketi TotalFina tarafında işletilen 25 yıllık
tek cidarlı bir gemiydi.
Æ Kaza sırasında denize 10,000 tondan daha fazla petrol
sızdırdı.
Æ İngiltere'nin (Fransa) yaklaşık 400 kilometrelik sahil
şeridi kirlendi.
Bu kazadan sonra, Uluslararası Denizcilik Örgütü
(International Maritime Organisation/IMO)
ÆTek cidarlı tankerlerde petrol taşınmasının
aşamalı olarak kaldırılması kararını aldı.
ÆEski tankerlerin sökümü ↑
International Maritime Organization’a göre;
Hindistan %38 ile gemi sökümünde Dünya lideri,
onu % 25 ile Çin izlemektedir,
ÆBangladeş %19,
ÆPakistan %7,
ÆDiğer %11.
BANGLADEŞ
Gemi Sökümü
↓
Çevre Kirliliği
↓
Sağlık zararı
↓
Ucuz iş gücü
↓
Fakir Ülkeler
Yetersiz yasalar
↓
Düşük Ücret
Ödeme
↓
Minimal Korunma Giderleri
↓
Minimal Makine Kullanımı
↓
Çocuk İşçiler
↓
Yüksek Kazanç
Dünya’daki gemi sökümünde
Bangladeş’in payı%19
“Fakir Asya ülkelerinde gemi
sökümü gemi sahipleri için
büyük şans çünkü; yüksek
teknolojiye gereksinim
olmadan düşük ücretle iş
yaptırmak mümkün.”
Çalışanlar tehlikelere
karşı korunmasız
olduğundan bir çok
maruziyet ( asbest vb.)
ve kazalar sonucu
yaşamını yitirmektedir.
Çoğu çalışan çıplak elle
çok küçük yada
tamamen korumasız
olarak çalışmaktadır.
PAKİSTAN
Dünya’daki gemi
sökümünde Pakistan’ın
payı %7
Gemilerin denizde
parçalanması ve atıkların
denize ve toprağa
karışması anlamına gelen
gemilerin 'baştankara' ve
'kıçtankara' edilerek
sökülmesi yöntemine izin
veriliyor.
Tesislerin şartları kötü.
Çalışma ortamı çok
sıcak
ve nemli.
Æ
Tehlikeler ve önlemler
tanımlanıp eğitim
verilmemiş.
“Çalışanlara
eğitim verilirse,
tehlikeler
hakkında
bilgilendirilirse
yüksek ücret,
koruyucu
ekipman talep
ederler, bu
durumda
maliyet artar.”
TÜRKİYE’DE
GEMİ SÖKÜMÜ
Türkiye’de gemi sökümünün yapıldığı tek yer
Aliağa Gemi Söküm Tesisleridir.
İZMİR - ALİAĞA
Önemli sanayi tesislerinin faaliyet gösterdiği Aliağa,
İzmir’in 50 km kuzeyinde Ege Denizi kıyısında
bulunmaktadır.
İdari yönden İzmir’e bağlı olup son nüfus
sayımında tespit edilen ilçe merkezi nüfusu 60.000
kişidir.
ALİAĞA ADI NEREDEN GELİYOR ?
Adını Ali Ağa adındaki bir kişinin çiftliğinden alan Aliağa'nın
kuruluşunun 4. Murat dönemine kadar uzandığı bilinmektedir.
4. Murat Bağdat'tan zafer alayı ile dönerken Bağdat Savaşı'nda
Osmanlı Ordusu’na yardımı dokunanları beraberinde getirir.
Onlara Batıda geniş topraklar bağışlar.
Bu bağışlar sırasında bu bölgeyi Arapoğullarından Abdül Kerim
Ağaya bağışlatmışlar.
Abdül Kerim Ağa ölünce toprakları dört oğlu arasında
paylaşılmıştır. Abdül Kerim Ağanın oğullarından Kuzu Beyi ile
Kerim Ağa, Kuzubeyli taraflarına, Çelebi bey ile Ali Ağa da
buraya yerleşmiştir.
ÆBergama Krallığı Dönemi
Æ Aiolya
Æ Bizans Dönemi
Æ Cumhuriyet Dönemi
CUMHURİYET DÖNEMİ
Yunanlılar 15 Mayıs 1919'da İzmir'e asker çıkardıklarında,
Aliağa'da yaşayan 300'e yakın hane Aliağa'yı boşaltmıştır.
Boşaltılan Aliağa'ya Midilli adasından Rumlar gelip
yerleşmişlerdir ve
9 -10 Haziran 1919'da Yunan işgali başlamıştır.
ALİAĞA ÇİFTLİĞİNDEN ALİAĞA İLÇESİNE
Türk Ordusu 13 Eylül 1922 günü Aliağa Çiftliğine geldi.
Kurtuluş yılından 1.5 yıl sonra, 1924'te Yunanistan ile
"Mübadele" de Türk göçmenler Aliağa Çiftliğinde Kazım
Dirik Mahallesi'ne yerleştirildi.
1936 yılı sonu ve 1937 yılında gelen Bulgaristan
Göçmenleri de Kurtuluş Mahallesi'nde iskan edildi.
Göçmenler bu topraklara yerleştikten sonra, Aliağa
Çiftliği Cumhuriyet çağının bucak merkezlerinden biri
olmuştur.
1970'li yıllar T.P.A.O ve İzmir Rafinerisi'nin kuruluş
yılları.
Hızlı bir gelişme var.
İşleri yürütmek üzere müteahhitlerle birlikte, teknik
eleman ve iş arayanlar Aliağa'ya geldiler.
Nüfus sürekli artıyor, ekonomik yaşam giderek
canlandı.
Osmanlılar döneminde nahiye olan Aliağa,
1 Mart 1952 yılında belediye olmuştur.
21 Ocak 1982 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan
2585 sayılı kanun ile de Aliağa kasabası ilçe
statüsüne girmiştir.
İzmir - Aliağa
Gemi Söküm Tesisleri
Gemi Söküm Tesisleri Aliağa Belediye sınırları içindir.
Kent merkezinin yaklaşık olarak 3 km dışındadır.
Önceki yıllarda Arsa Ofisi’nden 5’şer yıllığına
kiralanmıştır.
Parsellerin 29 yıllığına kiralanması amacıyla;
ÆArsa Ofisi,
ÆDenizcilik Müsteşarlığı
ÆGemi Sökümü Sanayicileri Derneği
arasında protokol yapılması çalışmaları
tamamlanmak üzeredir.
Æ1976 yılından beri Aliağa’da bulunan gemi
söküm tesisleri, dünyanın 3. büyük tesisleridir.
ÆTürkiye; Orta ve Doğu Avrupa ile Ortadoğu’da
fiilen gemi sökülen ülkenin bulunmaması
nedeniyle,
Avrupa’nın ve Ortadoğu’nun gemi sökülebilen
tek ülkesidir.
Æİşçilerin çoğu kaynak makineleriyle veya tehlikeli
maddelerin bulunduğu ortamda çalışabilmek için
herhangi bir mesleksel eğitimden geçirilmemişlerdir.
ÆKasım 1992‘de, ‘gas free’ işlemi teknik olarak
doğru yapılmayan tankerin oksijen kaynağı ile kesimi
sırasında meydana gelen patlamada, Ege Gemi
Söküm Şirketi’nde çalışan 7 işçi ölmüştür.
ÆLimter-İş
Sendikası’na göre;
23 yılda, gemi söküm
tesislerinde ölen işçi
sayısı 100’dür.
ÆBu sayılar, tehlikeli
madde kirliliğinden
kaynaklanan ölümleri
kapsamamaktadır.
08 Mart 2004 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 25396
Ulaştırma Bakanlığından:
Gemi Söküm Yönetmeliği
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç ve Kapsam
Madde 1 — Bu Yönetmeliğin amacı, söküm bölgesi olarak belirlenen veya
belirlenecek olan alan içinde, hurda gemilerin demirlemeleri, sahile baştankara,
kıçtankara veya Lok ve Dok gibi diğer teknik imkanlarla gerekli tedbirlerin alınarak,
insan ve çevre sağlığı açısından ilgili mevzuat hükümlerine göre gemi söküm
işleminin yerine getirilmesi ve ülkemizde gemi söküm faaliyetlerinin gemi söküm
bölgelerinde yürütülmesi olup, gemi söküm bölgesi olarak belirlenen kara alanını,
sınırları İdare tarafından koordinatlarla belirlenmiş deniz alanını, gemi
sökümcüsünü ve sökülmek için bölgede bulunan gemileri kapsar.
NELER YAPILDI...
Gemilerde bulunan atık ve tehlikeli atıklar
Æ radyasyon,
Æ basınçlı gazlar,
Æ yanıcı ve patlayıcı gazlara karşı daha etkili tedbirler
almak
Æçalışmaları denetleyebilmek için dernek bünyesinde
teknik bir departman olarak çalışmak üzere atık yönetim
merkezi oluşturulmuştur.
Æ Kızılay ile yapılan anlaşma ile bu kuruluştan 3 adet mobil
röntgen ekipmanı temin edilmiş ve tüm gemi söküm
çalışanlarının akciğer filmleri çekilerek kayıt altına alınmıştır.
Æ Bu çalışmalar;
6‘şar aylık periyodlarda devam ettirilmektedir.
Almanya'da bulunan "deconta" firmasından asbest söküm
ve bertarafında kullanılacak ekipman ithalatı...
*
*
*
*
*
*
*
1 adet decoroll mobil savak,
1 adet yüksek kapasiteli negatif basınç kompresorü,
1 adet micropartikul filtreli süpürge,
1 adet digital kontrollu partikul ölçüm cihazı,
Özel asbest maskesi,
Asbest giysileri,
Asbest torbaları ve bol yedek parçası,
Dernek atık yönetim merkezinde depolanmıştır..
09 ve 10.03.2004 tarihlerinde,
ÆAlmanya'dan Alman çalışma bakanlığı asbest
yönetmeliği tgrs 519'un yetkili eğitmeni
Æ Çalışma Bakanlığından daha önce asbest eğitimi almış
çalışanlardan seçilen eğitim düzeyi daha yüksek 16 adet
çalışana ek sertifika programı uygulanmış.
ÆAtık yönetim merkezinin sertifikalı çalışanlarına
Asbest bertaraf ekipmanlarının kullanımı ile ilgili
eğitim verilmiş.
İşyeri hekimi kayıtlarında bulunan
1795
çalışanın geçmişe yönelik sağlık tarama
kayıtlarını bilgisayar ortamına kaydedilmiş.
11.05.2004 tarihinde T.C. Çevre Bakanlığından tehlikeli
atık bertarafı ve ara depolama istasyonu için uygunluk
belgesi alınmıştır.
ÆAlınan bu belgenin gereği olarak 21.05.2004
tarihinden başlayarak hurda gemilerin asbest'ten
arındırılması işlemlerine başlanmıştır.
ÆHurda gemiler asbest ve diğer tehlikeli atıkların
çalışanların sağlığına risk oluşturmayacak şekilde
lisanslı taşıma firmaları aracılığı ile bertaraf
tesislerine gönderilmektedir.
ILO heyeti üyelerinin
görüşleri;
Æ Aliağa Gemi Söküm Bölgesi’nde iş makinesi
yoğunluklu bir çalışma yapılmaktadır,
Æ Türkiye’deki gemi söküm sanayinin, bu sektörde iddialı
olan Bangladeş ve Hindistan’dan çok daha iyi durumdadır.
İLGİLİ MEVZUATLAR
Gemi söküm faaliyetlerine yönelik ilk ve tek
düzenleme,
1 Eylül 1986 gün ve 19208 sayılı Resmi
Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren,
“Aliağa Gemi Söküm Bölgesi
Yönetmeliği”dir.
Çevre ve insan sağlığı açısından gemi söküm faaliyetleri ile ilgili belli başlı
yasal düzenlemeler ...
- 1580 Sayılı Belediye Kanunu
- 1593 Sayılı Hıfzıssıhha Kanunu - 2572 Çevre Kanunu
- 3030 Sayılı Büyük Şehir Beledi-yelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin Değiştiri-lerek Kabulü Hakkında Kanun
- 3194 Sayılı imar Kanunu - 1475 Sayılı iş Kanunu
- 3621 Sayılı Kıyı Kanunu
- 24.12.1973 tarihli Parlayıcı, Patla-yıcı, Tehlikeli ve Zararlı Maddelerle Çalışan
İşyerlerinde ve işlerde Alı-nacak Tedbirler Hakkında Tüzük
- İşçi Sağlığı ve iş Güvenliği Tüzüğü
- 26.09.1995 tarih ve 22416 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Gayri
Sıhhi Mües-seseler Yönetmeliği,
- Tehlikeli Atıkların Sınır Ötesi Taşınma ve Bertarafının Kontrolüne İlişkin BASEL
Sözleşmesi, 1989
2872 Sayılı Çevre Kanuna Dayanılarak Çıkartılan;
- Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönet-meliği
- Tehlikeli Kimyasallar Yönetmeliği
- Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği
- Katı Atıklar Yönetmeliği -ÇED Yönetmeliği
Gemisöküm’e Çevre Tepkisi
27 Temmuz 2006
ALİAĞA'YA SÖKÜM İÇİN HURDA FRANSIZ DONANMASI GEMİLERİ
GETİRELECEĞİ HABERLERİNE TEPKİLER DEVAM EDİYOR
Ege Çevre Platformu Dönem Sözcüsü avukat Arif Ali Cangı, İzmir'in Aliağa
ilçesindeki gemi söküm tesislerinde söküleceği duyurulan Fransız donanmasına
ait hurda gemilerin Türkiye'nin de taraf olduğu Basel Sözleşmesine göre
''tehlikeli atık'' türünde olduğu ve sözleşme hükümleri gereğince bir başka ülkeye
naklinin yasadışı olduğunu ileri sürdü.
21 Nisan 2006
Aliağa’da mı, Kimyasal Çöplük ?
Tuzla'da boş arazide ortaya çıkarılan atık variller Türkiye'nin bir çok yerinde “kimyasal
atık” olabileceği iddialarını gündeme getirirken gözler Aliağa’ya çevrildi. Son 15 yıldır
asbest ve çevre kirliliğiyle gündeme gelen Gemi Söküm tesisleri çevresinde de
kontrolsüz şekilde atıkların depolanmış olabileceği iddiaları yetkilileri harekete geçirdi.
Greenpeace de Aliağa’daki atık sorununu gündeme getirerek yıllardır konuşulmayan bir
gerçeği gün ışığına çıkardı.
25 Ağustos 2006
Erdil'den OTAPAN Açıklaması
Açıklamada OTOPAN gemisi ile ilgili Hollanda Çevre Bakanlığının verdiği cevap ve Bu beyan
üzerine T.C. Orman ve Çevre Bakanımız Sn. Osman Pepe’nin yaptığı açıklama ile farklı bir
süreç başladığı ifade edildi. ALİAĞA GEMİ SÖKÜM SANAYİCİLERİ DERNEĞİ 2.
BAŞKANI MUSTAFA ERDİL :” OTAPAN GEMİSİNDEKİ 54 TON ASBEST BEYANI
GERÇEK İSE DERNEĞİMİZCE BU GEMİNİN ASBESTTEN BERTARAFI İŞLEMLERİ 54 İŞ
GÜNÜNDE GERÇEKLEŞTİRİLEBİLİR. ”
Günlerdir merak konusu olan ve Türkiye kamuoyu tarafından akıbeti merakla beklenen
Otopan gemisi ile ilgili, Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe tarafından yapılan
açıklamalara Aliağa Gemi Söküm Sanayicileri bir basın açıklaması ile cevap verdi. Bakan
Osman Pepe'nin "Otapan Gemisi'nde 1 ton değil 54 ton asbest var. Bu yüzden gemi geri
gönderilecek." şeklindeki açıklamasına cevap veren Gemi Söküm Sanayicileri Derneği
baştan beri duruşlarının değişmediğini belirterek, kamuoyunu bu konularda bilgilendirmeye
devam edeceklerini ve bunun bir fırsat olduğunu ifade ettiler.
Asbest konusunda söküm yetkisi olan tek kuruluş olduklarının altını çizen Aliağa Gemi
Söküm Sanayicileri Derneği 1ton değil 54 ton dahi olsa gerekli tüm koşullar yerine getirilerek
asbesti söküp bertaraf edebileceklerini bunun da 54 iş günü kadar süreceğini dile getirdiler.
Nükleer Çöplük mü Olacak?
25 Temmuz 2006
Aliağa’da sökülecek olan Fransız donanmasından emekliye ayrılan 270 savaş gemisi arasında asbest ve nükleer yakıtla
çalışan radyoaktif kalıntılı Fransız uçak gemisi Clemenceau’nun da anlaşma sağlanırsa Aliağa’da söküleceği iddia ediliyor
GEMİ SÖKÜM, ALİAĞA’YI FRANSA'NIN NÜKLEER ÇÖPLÜĞÜ MÜ YAPACAK?
Gemi Söküm Sanayicilerinin, Fransa donanmasına ait eski gemileri sökmek için anlaşma zemini araması, Aliağa’nın,
radyoaktif kirlilikten asbeste kadar birçok ölümcül tehlikeyi barındıran Fransız gemilerinin çöplüğüne dönüşme tehlikesi
doğurdu. Gemi sökümcülerin, Fransızlarla dirsek temasında olması üzerine Aliağa kamuoyu, gemi söküm sanayicilerinin kâr
uğruna Aliağa ve bölgenin cehenneme çevirmesinden endişe ediyor.
Çevre ve insan sağlığına zarar verdiği gerekçesiyle sık sık uluslar arası çevre örgütlerinin ve Aliağa kamuoyunun tepkisini
çeken Aliağa’daki Gemi Sökümcüler, bu kez Fransa Donanması'ndan bu yıl hurdaya ayrılacak 270 savaş gemisine talip
olunca Aliağa ve çevresinde endişeli bir bekleyiş başladı.
Gemisöküm’e Çevre Tepkisi
27 Temmuz 2006
Ege Çevre Platformu Dönem Sözcüsü avukat Arif Ali Cangı, İzmir'in Aliağa ilçesindeki gemi söküm tesislerinde söküleceği
duyurulan Fransız donanmasına ait hurda gemilerin Türkiye'nin de taraf olduğu Basel Sözleşmesine göre ''tehlikeli atık'' türünde
olduğu
ALİAĞA'YA SÖKÜM İÇİN HURDA FRANSIZ DONANMASI GEMİLERİ GETİRELECEĞİ HABERLERİNE TEPKİLER DEVAM EDİYOR
Ege Çevre Platformu Dönem Sözcüsü avukat Arif Ali Cangı, İzmir'in Aliağa ilçesindeki gemi söküm tesislerinde söküleceği duyurulan Fransız donanmasına ait
hurda gemilerin Türkiye'nin de taraf olduğu Basel Sözleşmesine göre ''tehlikeli atık'' türünde olduğu ve sözleşme hükümleri gereğince bir başka ülkeye naklinin
yasadışı olduğunu ileri sürdü.
Cangı, ''Fransız donanmasına ait 270 hurda savaş gemisinin Aliağa'daki gemi söküm tesislerinde sökülmesi yönünde görüşmeler yapıldığı'' yönünde basında yer
alan haberler üzerine yaptığı yazılı açıklamada, Aliağa'nın tehlikeli atık çöplüğü olmadığını ve bu girişimin önüne geçilmesi gerektiğini belirtti. Bu gemilerin
uluslararası sözleşmeler ve iç hukuka göre Aliağa'ya getirilmemesi gerektiğini savunan Cangı, şunları kaydetti: ''Habere konu gemiler, Türkiye'nin de taraf olduğu
Tehlikeli Atıkların Sınırötesi Taşınımının ve Bertaraf Edilmesinin Kontrolüne İlişkin Basel Sözleşmesinin ekindeki listedekilere uygun tehlikeli atıktır. Bu Sözleşme,
taraf devletlere tehlikeli atıkların sınır ötesi taşınmasında çevre ve insan sağlığına zarar vermemesi için ciddi yükümlülükler yüklemiştir. Habere konu gemilerin
Aliağa'ya getirilmesi bu sözleşmenin ağır bir ihlalidir.''
Otapan Tepkileri Sürüyor
19 Ağustos 2006
Son haftalarda gündemden düşmeyen ve Hollanda- Türkiye arasında diplomatik
girişimlere neden olan asbestli OTAPAN adlı geminin Amsterdam’dan söküm için
Aliağa’ya gelecek olmasına Tehlikeli Gemi Sökümünü Önleme Girişimi Grubu tarafından
bu gün
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE: -''BU VE BENZERİ GEMİLERLE İLGİLİ
SÖKÜM İŞLEMLERİ SADECE TÜRKİYE'DE ALİAĞA'DA DEĞİL, AB ÜLKELERİNİN PEK
ÇOĞUNDA YAPILMAKTADIR''
Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, bakanlığın teknik elemanlarından oluşan bir
heyetin, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde gemi sökümü yapılan Aliağa benzeri tesislerde
inceleme yapacağını bildirdi. Pepe, ''Teknik olarak, çevre ve insan sağlığı açısından
Türkiye'deki tesislerde bir eksiklik varsa bu eksiklik derhal giderilmelidir. Bakanlık olarak
AB standartlarında olmayan bir tesiste, AB ülkelerinin yapmadığı bir işi Türkiye'de de
yaptırmayacağız'' dedi. Bakan Pepe, düzenlediği basın toplantısında Hollanda'dan
Aliağa'da sökülmek üzere gelen asbestli Otapan gemisiyle ilgili olarak son günlerde
ortaya çıkan bazı belirsizlikleri gidermek istediğini belirtti.
25 Ağustos 2006
Hollanda:” Asbesti Geri Alırız ”
GEMİSANDER:”ASBEST SÖKÜMÜNDE ÇEVRE BAKANLIĞINDAN YETKİ ONAYLI
TEK KURUM GEMİ SÖKÜM SANAYİCİLERİ DERNEĞİDİR”
Günlerdir merak konusu olan ve Türkiye kamuoyu tarafından akıbeti merakla beklenen
Otopan gemisi ile ilgili, Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe tarafından yapılan
açıklamalara Aliağa Gemi Söküm Sanayicileri bir basın açıklaması ile cevap verdi. Bakan
Osman Pepe'nin "Otapan Gemisi'nde 1 ton değil 54 ton asbest var. Bu yüzden gemi geri
gönderilecek." şeklindeki açıklamasına cevap veren Gemi Söküm Sanayicileri Derneği
baştan beri duruşlarının değişmediğini belirterek, kamuoyunu bu konularda bilgilendirmeye
devam edeceklerini ve bunun bir fırsat olduğunu ifade ettiler.
Asbest konusunda söküm yetkisi olan tek kuruluş olduklarının altını çizen Aliağa Gemi
Söküm Sanayicileri Derneği 1 ton değil 54 ton dahi olsa gerekli tüm koşullar yerine
getirilerek asbesti söküp bertaraf edebileceklerini bunun da 54 iş günü kadar süreceğini
dile getirdiler.
Balıkçılar Eylem Yapacak
30 Temmuz 2006
Türkiye, İskenderun Limanı’nda 2005 yılında batan Ulla gemisinden sonra yeni bir zehirli gemi tehdidiyle karşı karşıya.
Balıkçılar, Hollanda’dan yola çıkan Otapan isimli gemiyi karasularımıza sokmamak için çeşitli eylemler yapacak.
Bölgede avl
OTOPAN GEMİSİ ALİAĞA'YA GELİYOR. BALIKÇILAR EYLEM HAZIRLIĞINDA
Türkiye, İskenderun Limanı’nda 2005 yılında batan Ulla gemisinden sonra yeni bir zehirli gemi tehdidiyle karşı karşıya.
Balıkçılar, Hollanda’dan yola çıkan Otapan isimli gemiyi karasularımıza sokmamak için çeşitli eylemler yapacak.
Bölgede avlanan 300 balıkçı teknesi Otapan’ı izleyecek.
Kanserojen maddeyle (amyant) kaplı olduğu için çevrecileri ayağa kaldıran zehirli gemi, Hollanda’dan yola çıktı.
Meksika bandıralı ‘Otapan’ adlı gemiyi takibe alan Türkiye’deki 13 balıkçı birliği, ortak eylem planı hazırladı. Gemi, Ege
Denizi’ne girdiği andan itibaren bölgede avlanan 300 balıkçı teknesi tarafından izlenecek. İstanbul Balık Hali’nde
kurulacak kriz merkezinde de Ege’deki balıkçı tekneleriyle canlı telsiz bağlantısı sağlanacak. Geminin rotası harita
üzerinde işaretlenecek. İstanbul Balıkçılar Birliği Başkanı Ali Güney, birlikleri kanserojen gemi hakkında
bilgilendirdiklerini belirtti. Türk teknelerinin radar ve telsiz cihazları ile İskenderun’dan Hopa’ya kadar tüm gemi trafiğini
izleyebilecek yeterliliğe sahip olduğunu söyleyen Güney, bu gemiyi kamuoyuna teşhir etmek için ellerinden geleni
yapacaklarını dile getirdi. Mersin’de 4 yıldan fazla bekletilen Ulla gemisinin batmasıyla balıkçılığın büyük darbe aldığını
ve sektördeki çok sayıda işletmenin iflas ettiğini belirten Güney, “Bu olayda da benzerlerinin yaşanmaması için
elimizden geleni yapacağız.” dedi. Öte yandan, balıkçıları, Otapan gemisi kadar yaşlı Rus gemilerinin Türkiye’ye söküm
amacıyla gönderilmesi için sürdürülen temaslar da tedirgin ediyor. Tuzla’daki tersanelerde çok sayıda yaşlı Rus
gemisinin tamir edildiğine dikkat çeken Ali Güney, Rusya’dan 350 civarında asbestli geminin de söküm için Türkiye’ye
getirilmesi yolunda görüşmelerin sürdüğünü haber aldıklarını açıkladı.
Gemi Türkiye’ye Sokulmamalı
30 Temmuz 2006
ZEKİ SEZER: " TÜRKİYE ASLA AVRUPA’NIN ZEHİRLİ ATIK ÇÖPLÜĞÜ OLMAMALI"
Sezer, “Asbestli gemi Türkiye’ye sokulmamalı” dedi. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer’in
demeci şöyle:Kansere yol açan asbest maddesi ile yapılmış olması nedeniyle 7 yıldır
Hollanda’da bekletilen Meksika bandıralı “Otopan” adlı geminin Türkiye’ye getirilerek
sökülmek istenmesi, çevreci kuruluşların ve halkımızın haklı tepkilerine neden olmaktadır.
Avrupa ülkeleri çevre konusunda tam bir çifte standart uygulamaktadır. Bir yandan çevre
standartlarının yükseltilmesini isteyen bu ülkeler, öte yandan hurda ve atıklarını başka
ülkelere ihraç etmek için çaba göstermektedir. Başta Çevre ve Orman Bakanlığı olmak
üzere Türkiye’deki sorumlu kuruluşlar da yeterince duyarlı davranmamaktadır.
Asbestli Gemi Aliağa'ya
30 Temmuz 2006
’Azgelişmiş Ülke’ Tescil Maddesi Asbestli Gemi Aliağa'ya geliyor
Kansere yol açtığı için gelişmiş ülkelerin sınırlarına dahi yaklaştırmadığı asbest maddesi,
"Otapan" adlı gemi olarak rotasını Türkiye’ye çevirdi. Çevreciler "Sakın Türkiye’ye
sokmayın" derken, Çevre Bakanlığı sökülmek için 7 yıl beklediği Hollanda’dan Aliağa’ya
hareket eden geminin tehlike yaratmayacağı kanısında.
ÇEVRE felaketlerinin birbirini izlediği Türkiye’de, bu kez de 7 yıldır Amsterdam
Limanı’nda bekletildikten sonra sökülmek üzere İzmir Aliağa’ya hareket eden asbestli bir
gemi tartışılmaya başlandı. Asbest adlı kanser yapıcı maddeyi gelişmiş ülkelerin
sınırlarına dahi yaklaştırmadığını söyleyen çevreciler geminin Türk karasularına
sokulmaması gerektiğini belirtirlerken, Çevre ve Orman Bakanlığı, bir tehlike
yaratmayacağı kanısında. Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mustafa
Öztürk, zehirli atık yüklü olduğu ileri sürülen Meksika bandıralı "Otopan" adlı geminin
Türkiye’ye gelişi konusunda Hollanda Çevre Bakanlığı ile irtibat içinde olduklarını söyledi.
Otapan Meclis Gündeminde
30 Temmuz 2006
7 yıldır Hollanda’da bekletilen ‘Otapan’ gemisinin Türkiye’ye getirilerek sökülmek istenmesinin çevreci kuruluşların
ve halkın tepkisine sebep olduğunu ifade etti. Avrupa ülkelerinin çevre konusunda çifte standart uyguladığına dikk
Aliağa Gemisöküme gelecek olan Otapan Meclis Gündeminde
Kaplamasında insan sağlığına zararlı asbest bulunan Meksika bandralı Otapan gemisinin Hollanda’dan Türkiye’ye
söküm için gönderileceği yönündeki haber, Meclis gündemine taşındı. TBMM Çevre Komisyonu üyesi Aydın
Milletvekili Mehmet Boztaş, TBMM Başkanlığına Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe’nin cevaplaması istemiyle
yazılı bir soru önergesi verdi. Astbest maddesinin insan sağlığı ve çevre üzerindeki olumsuz etkilerine yer verilen
önergede, gemiye verilen ithalat izninin Anayasa, Tehlikeli Atıklar Yönetmeliği ve uluslararası anlaşmalara aykırı
olup olmadığı soruldu. TBMM Çevre Komisyonu Sözcüsü AK Parti Çanakkale Milletvekili İbrahim Köşdere,
kanserojen asbest kaplı gemilerin Türkiye’ye sokulmasını eleştirdi. “Para kazanma adına kimsenin hurdasına
ihtiyacımız yok.” diyen Köşdere, kaplamalardaki asbestin tehlikeli madde olarak değerlendirilmesi gerektiğini
kaydetti. Köşdere şunları söyledi: “Biz Çevre Komisyonu üyesi ve milletvekilleri olarak geminin gelip gelmeme
konusunda karar verici makam değiliz. Ancak zehirli gemilerle ilgili olarak çok acı hatıralarımız var. Çok emr-i vaki
yaşadık. Denizlerimiz kirlendi, çevremiz büyük hasar gördü. Zehirli gemiler, başka ülkelere gidecekse
karasularımızdan transit geçmeli. Ancak, yasaklı maddeleri almamız söz konusu olamaz. Komisyon olarak konuyu
Meclis gündeminde tutacağız.”AK Partili Çevre Komisyonu Başkanı Münir Erkal ise ısrarlı sorularımıza rağmen
sessiz kalmayı tercih etti. Çevre Komisyonu’nun diğer bir üyesi ve Kocaeli CHP Milletvekili Salih Gün ise Mayıs
ayında çıkarılan Çevre Kanunu’nun uygulanmadığı görüşünde. “Birilerinin rantı için Türk işçisini kanserojen
maddelerle uğraştırmaya kimsenin hakkı yok.” diyen Gün, konuyu parti grubunda da ele alacaklarını kaydetti.
Konuyla ilgili olarak siyasi partilerden de açıklamalar geldi. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, “Asbestli gemi
Türkiye’ye sokulmamalı.” dedi.
Çevre Bakanlığı İzin Vermiş
30 Temmuz 2006
Kanserojen maddeyle kaplı olduğu için 7 yıldır Amsterdam limanında bekletilen bir geminin Türkiye'ye
gönderileceği haberi kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Eyleme hazırlanan çevre örgütleri, ‘doğru
şekilde imha edilene kadar gemiden çıkarılan zehirlEYLEM HAZIRLIĞI BAŞLARKEN, GEMİNİN
TÜRK SULARINA GİRİŞİ İÇİN BAKANLIĞIN İZİN VERDİĞİ ORTAYA ÇIKTI.
Kanserojen maddeyle kaplı olduğu için 7 yıldır Amsterdam limanında bekletilen bir geminin Türkiye'ye
gönderileceği haberi kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Eyleme hazırlanan çevre örgütleri, ‘doğru
şekilde imha edilene kadar gemiden çıkarılan zehirli maddenin büyük risk oluşturacağına' dikkat çekti.
TBMM Çevre Komisyonu üyesi Mehmet Boztaş ise soru önergesiyle konuyu gündeme getireceğini
kaydetti. Meksika bandıralı Otopan adlı geminin söküm işlemi için İzmir Aliağa'ya üç hafta içerisinde
ulaşması beklenirken, Çevre Bakanlığı'ndan da konuyla ilgili çelişkili açıklamalar geldi. Zaman'ın dün
manşetten verdiği haberde bakanlık yetkilileri, izin alınmadığını, dolayısıyla geminin Türk karasularına
sokulmayacağını belirtmişti. Ancak kaplamasında bir ton amyant (kanserojen madde) barındıran gemi
için onay verildiği ortaya çıktı. Genel Müdür Yardımcısı Fevzi İşbilir imzasını taşıyan belgede, izne
gerekçe olarak geminin atık veya yük bulundurmaması gösterildi. Alınan bilgilere göre, 7 Temmuz'da
gemiye ithalat izni verildiği Hollanda yetkililerine bildirildi. Bakanlık kaynakları, geminin Aliağa'da
inceleneceğini ve tehlike görülmesi halinde geri gönderileceğini ifade ediyor.
Gemiler Arındırılmadan Türkiye'de Sökülemez
Fransa, savaş gemilerinin sökümü için aday olan Aliağa'yı inceledi.
Gemi sökümcüler "İşi almak için büyük çaba sarf edeceğiz";
Greenpeace'ten Dökmecibaşı "Gemiler asbestten, nükleerden
arındırılmadan gelememeli. Aliağa'da koşullar yeterli değil" dedi.
BİA Haber Merkezi
26/07/2006
Tolga KORKUT
BİA (İzmir) - Fransa, donanmadan bu yıl hurdaya ayrılacak olan 270 savaş gemisinin sökümü için
araştırma yapıyor.
Fransa donanması komutanlarından Amiral Hubert Jovot başkanlığındaki 3 kişilik heyet, Ulaştırma
Bakanlığı Denizcilik Müsteşarlığı Tersaneler Daire Başkanı Orhan Özbek ve Uzman Ali Görkem'le
birlikte Aliağa gemi söküm tesislerini inceledi.
Aliağa Ekspres gazetesinden Şahap Avcı'nın haberine göre, Fransa heyeti 270 savaş gemisinin
sökümünün Türkiye'ye 200 milyon dolarlık iş potansiyeli yaratacağını söyledi. Tersaneler Daire
Başkanı Orhan Özbek'de "İşi büyük olasılıkla Aliağa alacak. Fevkalade olumlu bakışları var" dedi.
Heyet yıl sonuna kadar, gemi söküm işine talip olan diğer üç ülkeyi, Çin, Hindistan ve Bangladeş'i de
inceleyecek.
Hollanda Zehir Gönderiyor, Pepe Yolu Açıyor
GemiSanDer: Otapan gemisinden bir ton asbest çıkacak; risk yok. Pepe: Bünyesi
dışında atık varsa giremez. Greenpeace: Bünyede de olsa asbest zehirdir. Gemi
geri gönderilmeli. Hollanda asbestsiz söküm yapabilirken, ucuz diye zehri
Türkiye'ye yolluyor.
BİA Haber Merkezi
28/07/2006
Tolga KORKUT
BİA (İzmir) - Gemi Söküm Sanayicileri Derneği (GemiSanDer) yöneticisi Nevzat Sarıaslan, 7 yıl
Amsterdam limanında bekledikten sonra Hollanda'nın sökülmesi için Aliağa'ya gönderdiği Otapan
gemisinden bir ton asbest çıkacağını bianet'e söyledi.
"Bu geminin yükü değil. Gemi inşa edilirken kullanılan ısı izolasyon maddesi."
bianet'in görüştüğü, gemi söküm işlemini ağustosta gerçekleştirmeye hazırlanan ve Otapan'ın 15
güne kadar Aliağa'ya ulaşacağını söyleyen Şimşekler Tersanesi yetkilisi Osman Şimşek de geminin
bünyesinde asbest olduğunu ve söküm sırasında kanserojen nitelikli asbest çıkarılacağını doğruladı.
Çevre savunucularıysa, asbestin geminin yükü olmasa da, Türkiye'ye gelmesinin uluslararası
sözleşmelerin ve Türkiye yasalarının ihlali olduğunu, söküm sırasında açığa çıkacak asbest liflerinin
rüzgarla yayılabileceğini ve bölgede yaşayanlara zarar vereceğini, toprağa ve suya karışabileceğini,
aynı zamanda yakma yöntemiyle bertaraf edilmesinin de daha zararlı olacağını belirtiyor.
Asbestli gemi Fransa yolunda
Bir dönem Fransız donanmasının gururu olan savaş gemisi Clemenceau kısa
süre sonra eski evi Brest limanına dönecek.1997`de servis dışı kalan Clemenceau,
bir İspanyol şirketine satılmıştı.Ancak bunun Avrupa Birliği`nin sağlık ve güvenlik
kuralları çerçevesinde mümkün olmadığı bildirildi.Clemenceau bunun üzerine bir Alman
şirketince beş ay önce parçalanması için Hindistan`a gönderilmişti.Ancak çevrecilerin
ve Hindistan`daki sendikaların, taşıdığı asbest nedeniyle gemiyi protesto etmeleri
nedeniyle Clemenceau Hindistan Yüksek Mahkemesi`nin kararıyla ülkesine doğru yola
çıkmıştı.Mısır`ın güvenlik nedeniyle gemiyi durdurması da Fransa için bir başka utanç
olmuştu.Hindistan`dan önce de İspanya ve Türkiye`de geminin parçalanmasına
çalışıldığını da hatırlatalım.Fransa, Cumhurbaşkanı Jacques Chirac`ın emriyle geri
gelen gemide ne kadar asbest olduğu ve sorunun nasıl çözülebileceğine yönelik bir dizi
araştırma yapmayı planlıyor.Paris`teki muhabirimiz Caroline Wyatt ise Fransa
hükümetinin, ordunun eski sembolünün bu şekilde ülkeye dönmesinden duyduğu
sıkıntıyı gizleyemediğini söylüyor.
2006-05-17 09:00:10 BBC Türk
Asbestli uçak gemisi rota değiştirdi
Rotasında Türkiye olduğu iddiasıyla protestolara uğrayan, Fransa Savunma
Bakanlığı`nın hurdaya çıkarttığı asbestli uçak gemisi Türkiye`ye gelmiyor...
Rotasında Türkiye olduğu iddiasıyla protestolara uğrayan, Fransa Savunma
Bakanlığı`nın hurdaya çıkarttığı asbestli uçak gemisi `Clemenceau`nun, Mısır sahillerinin
50 mil açığında olduğu ortaya çıktı. Türkiye`ye doğru 13 Ekim 2003 tarihinde yola çıkan,
ancak Greenpeace ve Türk makamlarının devreye girmesi üzerine Loulon Limanı`na
dönen Clemenceau`nun Mısır`da bulunduğu bilgisi, dün Greenpeace`in web sitesinde
yayınlandı. Mısır sahilinin 50 mil açığında olduğu belirtilen gemiye tırmanan Greenpeace
üyeleri, `Asbest taşıyıcısı: Hindistan`dan uzak durun` yazılı pankart astı. Eylemin
ardından açıklama yapan Greenpeace`nin Türkiye İletişim Sorumlusu Yeşim Aslan,
geminin Hindistan`a gönderildiğini söyledi.
Kaynak: www.hurriyet.com.tr Haber: Ufuk Aktuğ
2006-01-14 08:03:03 InternetHaber
HABAŞ İsyan Ettirdi
11 Eylül 2006
Aliağa- Yeni Foça üzerindeki HABAŞ Demir-Çelik, Sınaî ve Tıbbi Gazlar Endüstri A.Ş bacalarından
çıkan ve kilometrelerce öteden bile farkedilebilen kontrolsüz duman, nefes almayı zorlaştırırken, hurdalar
işlendikten sonra ortaya çıkan tozların ve cüfurun dHABAŞ İsyan Ettirdi
Aliağa Sanayi bölgesindeki demir çelik kuruluşları ve haddehanelerden kaynaklanan kirlilik, Aliağa'yı
Türkiye'nin hava kirlilik oranı en yüksek ilçelerinden biri yaparken, sorumsuz bazı sanayiciler de çevre ve
insan sağlığı ile ilgili kurumların uyarılarına kulak asmıyor. Yıllardır Aliağa'daki hava kirliliğinin çok büyük
bölümüne neden olan ve her türlü ceza ve kapatmalara karşı aynı kirliliğe devam den HABAŞ'a çevre
örgütleri ve bölgede yaşayanların tepkileri giderek artıyor.
“YILLARIN İHMALİ” SONUCU İNSANLAR ÖLÜYOR
Aliağa- Yeni Foça üzerindeki HABAŞ Demir-Çelik, Sınaî ve Tıbbi Gazlar Endüstri A.Ş bacalarından
çıkan ve kilometrelerce öteden bile farkedilebilen kontrolsüz duman, nefes almayı zorlaştırırken, hurdalar
işlendikten sonra ortaya çıkan tozların ve cüfurun depolanma biçimi de küçük dağ kümelerini andırıyor.
İkibin kişinin nefes bile almakta güçlük çekerek çok zor koşullarda çalıştığı HABAŞ, hiçbir çevre ve insan
sağlığına yönelik tedbir almazken, yıllardır yöre halkının ve çevreci örgütlerin eleştiri ve önerilerini
duymazdan geliyor. Sonuç olarak Aliağa ağır sanayi bölgesi'nde yaşanan bu çevre duyarsızlığı yörede
yaşayanların Gebze'nin Dilovası beldesinde olduğu gibi kanser ve buna bağlı ölümlerle sonuçlanacak
dramatik bir yaşama mahkum ediyor.
Aliağa’da;
gemi söküm tesislerinin yarattığı çevresel
sorunlar saptanmak istenirse, gemi söküm
tesisleri ile demir çelik tesisleri birlikte ele
alınmalıdır.
Gemi Sökümü Sanayinin
* Çevre ( hava, su, toprak, bitki örtüsü),
* İnsan ( çalışanlar, yöre insanı),
üzerine etkilerin sürekli izlenmesi,
sonuçların kısa sürede değerlendirilip uygulamaya
geçirilmesi önem taşımaktadır.
Dinlediğiniz
İçin
Teşekkürler

Benzer belgeler

Demir Çelik ve Gemi Söküm Tesislerinin Çevresel Etkileri

Demir Çelik ve Gemi Söküm Tesislerinin Çevresel Etkileri Æ Cevherden elde etmek için doğanın tahrip edilmesiyle birlikte 3 misli fazla enerji ve su kullanımı gerekecektir. Æ Çevre kirliliği de yüksek miktarda olacaktır. Æ Baltık ve Uluslararası Denizcili...

Detaylı