2011 IV. ÇEYREK STRATEJİ RAPORU Altın Fiyatları ve Beklentiler
Transkript
2011 IV. ÇEYREK STRATEJİ RAPORU Altın Fiyatları ve Beklentiler
Altın Fiyatları ve Beklentiler 04/02/2016 2011 IV. ÇEYREK STRATEJİ RAPORU YÖNETİCİ ÖZETİ Altın ülkemizde geniş bir yatırımcı kitlesi tarafından tercih edilen finansal bir enstrüman olarak öne çıkmaktadır. Ülkemizde finans piyasalarının derinleşmeye başlaması ve altında dayalı yeni yatırım araçlarının ortaya çıkması, katılım ve ticari bankalar tarafından gram altın satışları yapılabilmesi altının önemini arttırmıştır. Çalışmamızda altın fiyatlarını etkileyen faktörler sistematik bir şekilde incelenmiştir. Çalışmamızda özellikle 2000 yılı sonrası altın piyasalarında yaşanan gelişmeler hakkında bilgilere yer verilmiştir. Altın fiyatlarını etkileyen faktörler tanımlanmış ve her faktörden sonra 2015 yılının ilk üç çeyreğine ait gelişmeler aktarılmıştır. Ayrıca faktör bazında 2016 yılına ait beklentiler ve muhtemel etkilerden bahsedilmiştir. Altın çıkarma maliyetleri, 2015 yılının genelinde petrol fiyatlarının düşmesi ve doların güçlenmesinden olumlu yönde etkilendi. Maliyetlerin yaklaşık %10’luk kısmını oluşturan petrol fiyatlarındaki düşüşler altın çıkarma maliyetlerini azalttı. Diğer taraftan doların değerlenmesi, altın satış gelirlerinin yerel para birimleri olarak artmasına neden oldu. Bu durum doğal olarak altın madenciliğinde ortalama maliyetlerinin yaklaşık %30’luk kısmını oluşturan işçilik giderleri üzerinde olumlu etki yarattı. 2015 yılında altın fiyatlarının yön bulmasında doların değeri belirleyici oldu. TW Dolar endeksi ve altın fiyatları arasındaki korelasyon katsayısı yaklaşık olarak -0,50 olarak gerçekleşti. Özellikle son çeyrekte FED’in Aralık ayında faiz artışına gideceği beklentisi ile dolar diğer para birimleri karşısında değer kazanırken altın fiyatlarında sert düşüşler gözlemlendi. 2015 yılı, doların değerinin altın fiyatlarının üzerindeki önemi etkisi açısından istisna bir yıl olduğu söylenebilir. Çünkü son 30 yıllık korelasyon katsayısı -0,36 seviyesinde gerçekleşti. 2015 yılın ikinci çeyreğinde toplam altın talebi düşerken ilk ve üçüncü çeyrekte toplam talep ortalama seviyesinde seyretti. 2015 yılının ilk iki çeyreğinde mücevher altın talebi ve altın para ve külçe talebi çeyreklik bazda düşüş gösterdi. Borsa yatırım fonlarında ise 2015 yılının ilk çeyreği hariç altın çıkışları devam etti. Ancak borsa yatırım fonlarından altın çıkışlarının yavaşladığı görülmektedir. Endüstriyel talep 80 ton üzerindeki seviyesini korurken merkez bankaları net altın alıcısı olmaya devam etti. 2016 yılının ilk günlerinde Suudi Arabistan-İran arasında yaşanan gerginlik diplomatik ilişkilerin kesilmesi ile sonuçlandı. Rusya’nın Türkiye ile yaşadığı uçak krizi ve Rusya’nın Suriye’deki varlığını artırmaya devam etmesi hala sıcaklığını koruyor. Kuzey Kore’nin hidrojen bombasını test ettiğini duyurması gündemi tedirgin eden gelişmelerden biri oldu. Bu gelişmeler altında altın fiyatları kısa sürede 1060 $/Ons seviyelerinden 1100 $/Ons seviyelerine kadar yükseldi. Petrol fiyatlarının düşmesi gelişmiş ülke enflasyon görünümlerini bozmaya devam etmektedir. Belirlenen hedef enflasyon oranlarına kısa vadede ulaşılamayacağı değerlendirilmektedir. Diğer taraftan GOÜ ekonomilerinden hızlı sermaye çıkışları, GOÜ enflasyonlarını yukarı yönlü baskılamaktadır. Bu durumun altın fiyatlarını yukarı taşıyabilecek potansiyele sahip olduğunu değerlendiriyoruz. Vehbi Murat ŞAHİN [email protected] +90(216)547 1345 1 Altın Fiyatları ve Beklentiler 04/02/2016 2011 IV. ÇEYREK STRATEJİ RAPORU İÇİNDEKİLER YÖNETİCİ ÖZETİ ....................................................................................................................................... 1 İÇİNDEKİLER ............................................................................................................................................ 2 ALTIN FİYATINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER .................................................................................................. 3 ALTIN ÇIKARMA MALİYETLERİ ................................................................................................................ 3 ABD DOLARININ DEĞERİ ve ABD DOLARINA UYGULANAN FAİZ ORANI ............................................... 3 GLOBAL ENFLASYON ORANI ................................................................................................................... 5 GLOBAL POLİTİK VE EKONOMİK İSTİKRARSIZLIKLAR ............................................................................. 5 ALTIN TALEBİ KAYNAKLARI ..................................................................................................................... 7 1. Kuyumculuk Sektörü ................................................................................................................... 7 2. Yatırım Amaçlı Altın Talebi ......................................................................................................... 9 3. Endüstriyel Talep ...................................................................................................................... 10 4. Merkez Bankalarının Altın Talebi ............................................................................................. 10 ALTIN ARZI KAYNAKLARI ...................................................................................................................... 12 1. Altın Madenciliği ....................................................................................................................... 12 2. Hurda Altın Arzı......................................................................................................................... 13 3. Merkez Bankası Altın Satışları .................................................................................................. 14 SONUÇ ................................................................................................................................................... 17 2 Altın Fiyatları ve Beklentiler 04/02/2016 2011 IV. ÇEYREK STRATEJİ RAPORU ALTIN FİYATINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER Altın fiyatlarının talep temelli olmasının yanında, arz-talep unsurlarının dışında, fiyatları belirleyen birçok etken vardır. Politik istikrarsızlıklar, savaşlar, ekonomik krizler ve jeopolitik riskler vb. altın fiyatları üzerinde belirleyici olmaktadır. Altın fiyatlarını etkileyen faktörleri aşağıdaki gibi özetleyebiliriz. 1. 2. 3. 4. 5. 6. Altın Çıkarma Maliyetleri ABD Dolarının Değeri ve ABD Dolarına Uygulanan Faiz Oranı Global Enflasyon Oranı Global Politik ve Ekonomik İstikrarsızlıklar Altın Talebi Altın Arzı ALTIN ÇIKARMA MALİYETLERİ Dünyada yaklaşık 3 milyar ons altın rezervi olduğu tahmin edilmektedir. Bu rezervlerin %33,5’lik kısmı 50 büyük altın madeni tarafından çıkarılmaktadır. Bu 50 madenin dağılımı ve üretim maliyetleri ortalaması aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Altın Çıkarma Maliyetleri Altın çıkaran şirketlerin ana kalem maliyet giderleri; genel yönetim giderleri, keşif çalışmaları ve maden iyileştirme giderlerinden oluşmaktadır. Tablodan görüldüğü üzere en fazla rezerv Afrika’da bulunmasına rağmen, altın rezervlerinin yüzeyin çok altında bulunması nedeniyle maliyetler yüksek seviyelerde seyretmektedir. Kuzey Amerika 598 $/Ons seviyesiyle en düşük maliyete sahip bölgedir. Altın çıkarma maliyetleri, 2015 yılının genelinde petrol fiyatlarının düşmesi ve doların güçlenmesinden olumlu yönde etkilendi. Maliyetlerin yaklaşık %10’luk kısmını oluşturan petrol fiyatlarındaki düşüşler altın çıkarma maliyetlerini azalttı. Diğer taraftan doların diğer para birimleri karşısında yükselmesi, altın satışlarının yerel para birimleri olarak gelirlerin artmasına neden oldu. Bu durum doğal olarak altın madenciliğinde ortalama maliyetlerinin yaklaşık %30’luk kısmını oluşturan işçilik giderleri üzerinde olumlu etki yarattı. ABD DOLARININ DEĞERİ ve ABD DOLARINA UYGULANAN FAİZ ORANI Dünya altın fiyatları ABD doları ile belirlenmektedir. Bu yüzden altın fiyatları ve dolar arasındaki ilişki altın fiyatları için önem arz etmektedir. ABD doları ve ABD dolarına uygulanan faiz oranı ile altın fiyatları arasında negatif korelasyon vardır. Diğer bir deyişle, dolar diğer para birimleri karşısında değer kazanırken/kaybederken altın fiyatları düşmektedir/yükselmektedir. Faiz oranları ve diğer yatırım araçları ile kıymetli madenlerin fiyatlarındaki değişmenin, altın talebi üzerindeki etkisi, ikame etkisine dayanmaktadır. Faiz oranlarındaki ya da diğer yatırım 3 Altın Fiyatları ve Beklentiler 04/02/2016 2011 IV. ÇEYREK STRATEJİ RAPORU araçları ile kıymetli madenlerin fiyatlarındaki artış veya azalış, altın talebi üzerinde ters bir etki yapacaktır. Örneğin reel faiz oranlarının sıfır olduğu ekonomilerde, altın talebi daha fazladır. Grafikte görüldüğü üzere altın fiyatları ile US Trade-Weighted Dollar Index ters yönde hareket etmektedirler. (US Trade-Weighted Dollar Index: Doların diğer para birimleri karşısındaki değerini gösteren endekslerden biri) TW Dolar Endeksi ve Altın Fiyatları Kaynak: https://research.stlouisfed.org, WGC, World Gold Council, BMD Araştırma 2002 yılından itibaren endeks gerilemeye başladıkça altın fiyatlarının yükselişini sürdürmüştür. 2008 küresel krizinde ABD’nin parasal genişlemeye gitmesi ve faiz oranlarını sıfır seviyesine çekmesi, endeksin zayıflamasına ve altın fiyatlarının tarihi zirveleri görmesi ile sonuçlanmıştır. Parasal genişlemenin sona ermesi ve ABD ekonomisinin toparlanmaya başlaması ile dolar diğer para birimleri karşısında değer kazanmaya başladı ve altın fiyatları düşüş trendine girdi.2015 yılını değerlendirdiğimizde ise endeks ve altın fiyatları arasındaki korelasyon katsayısı yaklaşık olarak -0,50 olarak gerçekleşti. Özellikle son çeyrekte FED’in Aralık ayında faiz artışına gideceği beklentisi ile dolar diğer para birimleri karşısında değer kazanırken altın fiyatlarında sert düşüşler gözlemlendi. FED’in Aralık ayında faiz artırımı sonrasında 2016 yılı için hedef faiz oranını %1,4 olarak belirlemişti. FED yetkilileri ilk açıklamalarında 2016 yılında yapılacak sekiz FED toplantısından dördünde faiz kararı çıkabileceğini belirtmişlerdi. Ancak 2016 yılının ilk günlerinde yaşanan ekonomik ve jeopolitik riskler bu beklentileri karşılamayacak gibi görünmektedir 2016 yılına ekonomik gelişmeler yönünden hızlı bir giriş yaptığımızı söylemek yanlış olmaz. Çin’in borsalarında uygulamaya koyulan devre kesici sistemi ilk haftasında iki kez borsaların kapanmasına neden oldu. Çin yetkilileri bu uygulamayı daha bir hafta olmadan kaldırmak zorunda kaldı. Çin’in bu uygulaması küresel endişelere neden oldu ve küresel satış dalgasını tetikledi. Çin 2015 yılında %6,9 büyüyerek yavaşlamanın 2016 yılında da devam edeceği beklentisi tekrar küresel satış dalgasına neden oldu. Diğer taraftan petrol fiyatlarında yaşanan dramatik çöküş ve petrol fiyatlarının 20 dolar altına kadar inebileceği beklentileri petrol ihraç eden ülkelerin geniş bütçe açıkları vermelerine neden oldu. Suudi Arabistan’ın yaklaşık 100 milyar dolar bütçe açığı sonrası ülke içerisinde petrol fiyatlarına zam yapması, Rusya’nın bütçesini revize edeceği açıklamaları piyasalar tarafından yakından takip edildi. Bunların yanında AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın İran’ın nükleer anlaşmanın uygulanmasına başlanması için gerekli adımları attığını onaylaması üzerine İran’a uygulanan ekonomik ve finansal yaptırımların yürürlükten kalktığını açıkladılar. İran yaptırımların kalkmasından önce ve kalktıktan sonra petrol ihracına başlayacağını ve kısa sürede 4 Altın Fiyatları ve Beklentiler 04/02/2016 2011 IV. ÇEYREK STRATEJİ RAPORU üretim kapasitesini artırabileceğini açıkladı. Zaten küresel arz fazlası olan petrolde, fiyatların aşağı yönlü hareketi hızlanmış oldu. Petrol fiyatlarındaki düşüş ABD’nin ve Avro Bölgesi’nin hedeflediği enflasyon oranlarına kısa vadede ulaşmanın mümkün olmayacağı yönündeki açıklamalar yetkililerden gelmeye başladı. FED yetkilileri daha önceki dört faiz artışı söylemlerini Ocak ayında iki ya da üç faiz artışı şeklinde değiştirmeye başladılar. Yaşanan bu gelişmeler güvenli liman özelliğiyle altın fiyatlarını kısa sürede 1060 $/Ons seviyesinden 1100 $/Ons seviyelerine taşıdı. 2016 yılında doların majör para birimleri karşısında sert yükselişler yapmayacağını, fiyatlamaların 2015 yılında zaten yapıldığını değerlendiriyoruz. Dolar tarafında yaşanan bu gelişmelerin ve küresel piyasaların kırılgan yapısının 2016 yılında altın fiyatlarını yukarı yöne taşıyabilecek potansiyele sahip olduğuna inanıyoruz. GLOBAL ENFLASYON ORANI Enflasyon durumu karşısında altın talebi, altının riskten kaçınma (hedging) aracı olma özelliğinden kaynaklanmaktadır. Altın enflasyon dönemlerinde satın alma gücünü koruyup, kâğıt paralar gibi değer kaybetmediğinden, enflasyon dönemlerinde altın talebi artar. Burada dikkat edilmesi gereken husus, altın talebinin küresel olduğudur. Diğer bir deyişle ülke bazında enflasyon oranlarından daha ziyade küresel enflasyon oranlarının dikkate alınmasıdır. Dünya ekonomisine yön veren ekonomilerin 2015 yılı enflasyon görünümlerini değerlendirdiğimizde; ABD’de yıllık %0,5, Avro Bölgesi’nde %0,2, Japonya’da %0,3 ve Çin’de %1,5 seviyesinde gerçekleşti. Petrol fiyatlarının 30 dolar altına inmesi ve 2016 yılında 20 doların altına ineceği beklentisi, gelişmiş ülkelerin enflasyon görünümlerini bozmaya devam edeceği ve hedef enflasyon oranlarına ulaşamayacağı değerlendirilmektedir. Gelişmiş ülkelerdeki enflasyon oranlarının düşüklüğü ilk bakışta altın talebini olumsuz yönde etkileyebileceği düşünülebilir. Ancak gelişmiş ülkelerin düşük enflasyonla mücadelesi ekonomiye olan güvenin azalması endişelerin artmasına yol açarak altın talebini artırabilir. Diğer taraftan majör para birimlerinin değerlenmesi, GOÜ ekonomilerinden hızlı sermaye çıkışları, GOÜ enflasyonlarını yukarı yönlü baskılamaktadır. Bu durumun altın fiyatlarını yukarı taşıyabilecek potansiyele sahip olduğunu değerlendiriyoruz. GLOBAL POLİTİK VE EKONOMİK İSTİKRARSIZLIKLAR Grafikte 1979 yılından bu yana altın fiyatlarını etkileyen önemli hadiselerin tarihsel gelişimi sunulmuştur. Grafikte açıkça görüleceği gibi altın fiyatları küresel ekonomik krizlerde ve askeri çatışmaların yaşandığı dönemlerde altın fiyatlarında sert yükselişler gerçekleşmiştir. 2016 yılının ilk günlerinde Suudi Arabistan-İran arasında yaşanan gerginlik diplomatik ilişkilerin kesilmesi ile sonuçlandı. Rusya’nın Türkiye ile yaşadığı uçak krizi ve Rusya’nın Suriye’deki varlığını artırmaya devam etmesi hala sıcaklığını koruyor. Kuzey Kore’nin hidrojen bombasını test ettiğini duyurması gündemi tedirgin eden gelişmelerden biri oldu. Bu gelişmeler altında altın fiyatları kısa sürede 1060 $/Ons seviyelerinden 1100 $/Ons seviyelerine kadar yükseldi. Mevcut risklerin 2016 yılında devam etmesi, altın fiyatlarının yükselmesine yardımcı olacağına inanıyoruz. 5 Altın Fiyatları ve Beklentiler 04/02/2016 2011 IV. ÇEYREK STRATEJİ RAPORU 6 Altın Fiyatları ve Beklentiler 04/02/2016 2011 IV. ÇEYREK STRATEJİ RAPORU ALTIN TALEBİ KAYNAKLARI İnsanlık tarihi boyunca farklı amaçlarla kullanılmış olan altın, günümüzde birçok endüstri dalı tarafından bir hammadde ve yatırımcılar tarafından tercih edilen bir finansal araç olarak talep görmektedir. Teknolojinin gelişmesiyle kullanım alanı her geçen gün artan altının, dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan siyasi ve ekonomik krizler nedeniyle önemi daha da artmaktadır (Atay, 2013). Altın talebinin kaynaklarını aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür: 1. 2. 3. 4. Kuyumculuk Sektörü Yatırım Amaçlı Altın Talebi Endüstriyel Kullanım Merkez Bankaları Altın talebinin yıllara göre ton ve yüzde bazında dağılımı aşağıdaki tablolarda sunulmuştur. 1. Kuyumculuk Sektörü Dünya altın talebinin yarısından fazlasını oluşturan mücevher talebi; gelenekler, kişi başına düşen milli gelir ve yatırım tercihleri gibi birçok faktörden etkilenmektedir. Tabloda görüldüğü üzere, 2008 yılı sonuna doğru ABD’de başlayan ve sonra dünyaya yayılan küresel kriz altın mücevherlerine olan ilgiyi azaltmıştır. Bu dönemde ülkelerdeki işsizlik oranları artış göstermiş ve altının güvenli yatırım aracı özelliği ön plana çıkmıştır. Kuyumculuk sektöründeki sert düşüşlere karşın yatırım amaçlı altın külçe ve para segmentinde sert yükselişler gözlemlenmiştir. Diğer dikkat çeken nokta ise kriz sonrasında altın talebi ton bazında yükselirken kuyumculuk sektöründe altın talebinin düşmesidir. Dünya altın mücevher talebinin büyük bir çoğunluğunu Hindistan, Çin ve Ortadoğu ülkeleri oluşturuyor. Mücevher talebi gelişmiş ülkelerde takı amaçlı olurken, az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde mücevher talebi takının yanı sıra yatırım amaçlı da olmaktadır. Avrupa, ABD, Japonya ve Rusya’da takı amaçlı mücevher talebi yoğunken, Ortadoğu, Hindistan, Çin ve Afrika’da mücevher talebinin yatırım amaçlı olduğu gözlenmektedir (Çıtak, 2006). 7 Altın Fiyatları ve Beklentiler 04/02/2016 2011 IV. ÇEYREK STRATEJİ RAPORU Her yılın ve çeyreğin kendisine göre farklı bir hikâyesi olsa da 2015 yılındaki gelişmelerin gelecek dönemlere ışık tutabileceğini değerlendiriyoruz. Aşağıdaki tabloda yıllara göre mücevher altın talebi gösterilmiştir. 2015 yılının ikinci çeyreğinde mücevher altın talebi bir önceki çeyreğe göre 121,7 ton geriledi. Tablodan açıkça görüldüğü üzere, Hindistan’da 32,5 ton, Çin’de 50,1 ton mücevher altın talebi azaldı. 2015 yılının ilk çeyreğinde Hindistan’da kötü hava şartları nedeniyle mahsullerin zarar görmesi, hükümetin pirinç ve buğday fiyatlarını aşağıya çekmesi kırsal alanda yaşayan insanların gelirlerinin daralmasına neden oldu. Bu etkinin ikinci çeyrekte devam etmesi mücevher altın talebinde azalmaya yol açtı. Diğer taraftan Hindistan’da Hindu geleneklerine göre 11 Haziran -1 Kasım tarihleri arasında düğün yapılamaması mücevher altın talebinin azalmasında öne çıkan diğer etmen oldu. Çin’de ise ekonominin yavaşlaması ve borsalardaki yüksek kazançlar yatırımcıların ilgisini altından hisse senedi piyasasına çekmesi mücevher altına olan talebin azalmasında etkili oldu. Üçüncü çeyrekte ise mücevher altın talebinin toplamda 117 ton artış gösterdi. Artışta yine Hindistan ve Çin mücevher altın talebi önemli rol oynadı. Hindistan’da yerel altın fiyatlarının düşmesi yatırımcılar tarafından al sinyali olarak algılandı. Haziran ortalarından Ağustos ortalarına kadar güçlü bir alış gerçekleştiren Hindistan böylece geçen çeyreğe göre talebini 92,8 ton artırmış oldu. Çin’de ise mücevher altın talebi Ağustos ayındaki sevgililer gününden (Çin’in geleneksel ay takvimine göre 2015 yılında 20 Ağustos’ta kutlandı.) olumlu etkilendi. Diğer taraftan Haziran 2015 ortalarından Temmuz 2015 başlarına kadar Shangai endeksinde kayıpların %26,9’a, Shenzen’de %35’e ulaşması, yatırımcıların yönünü tekrar altına çevirdi. Türkiye’de mücevher altın talebi üçüncü çeyrekte hükümetin kurulamaması ve ülkenin doğusunda meydana gelen terör olaylarının artması ile geçen yılın aynı çeyreğine göre %12,1 geriledi. Mücevher altın talebindeki gerilemeye karşın altın ve külçe parada geçen yılın aynı dönemine göre %97’lik bir artış yaşandı. Ülkelere Göre Mücevher Altın Talebi 8 Altın Fiyatları ve Beklentiler 04/02/2016 2011 IV. ÇEYREK STRATEJİ RAPORU 2. Yatırım Amaçlı Altın Talebi Altının yatırım tercihi olarak kullanılmasında çeşitli nedenler karşımıza çıkmaktadır. Yatırım amaçlı altın talebi özellikle finansal piyasaların yeterince derinleşmediği ve yatırım araçlarının kısıtlı olduğu gelişmekte olan ülkelerde yatırım tercihi olmaktadır. Portföy çeşitlendirilmesinde diğer varlıklarla gösterdiği farklı korelasyon nedeniyle risk azaltmada ve portföyün verimli yönetilmesinde sıklıkla altın kullanılmaktadır. Altın aynı zamanda jeopolitik risklerde ve küresel krizlerde güvenli liman olma özelliğiyle yatırımcılar tarafından sıklıkla tercih edilen bir enstrümandır. Örneğin 2003 yılında ABD’nin Irak’ı işgali, 2005 yılında ABD Katrina Kasırgası sonrası petrol fiyatlarındaki artış endişesi ve 2008 küresel krizinde yatırımcılar altına yönelmiştir. Müslüman toplumlarda faiz ihtiva eden finansal enstrümanların haram sayılması yatırım amaçlı altına olan talebi artıran diğer bir unsurdur. World Gold Council yatırım amaçlı altın talebini “Altın Külçe ve Para ve Borsa Yatırım Fonları” olmak üzere iki ana başlıkta incelemektedir. Altın külçe ve para özellikle Asya ülkeleri ve Ortadoğu ülkeleri tarafından yoğunlukla talep edilmektedir. 2008 krizi öncesinde gelişmiş ülkelerde altın külçe ve para talebi oldukça düşük seviyelerde iken, kriz sonrasında Kuzey Amerika ve Batı Avrupa ülkelerinin katkısı 213 tona ulaşmıştır. Altına dayalı borsa yatırım fonları, spot külçe altındaki fiyat değişimlerinden kar sağlamayı amaç edinen yatırımcıların ilgisini çekmektedir. Hisse senetleri gibi alınıp satılabilen altına dayalı borsa fonları %100 altın karşılığı olan menkul kıymetlerdir. Saklama maliyeti ve çalınma gibi riskler olmadan yatırım yapmak isteyen yatırımcılar tarafından talep edilmektedir. Dünya Altın Talebi tablosunda görüldüğü üzere; yatırım amaçlı altın talebi 2005-2012 yılları arasında hızlı bir artış göstermiştir. 2008 küresel krizi nedeniyle borsalarda geniş kayıpların verildiği, döviz fiyatlarının sert düşüşler yaşadığı ve geleceğe yönelik endişelerin artması altına olan talebi artırmıştır. ABD ve Batılı ülkelerin ekonomik krizin yıkıcı etkilerinden kurtulmak için geniş para arzlarına gitmesi ve faiz oranlarını sıfır seviyelerine çekmeleri altına olan talebi tetiklemiştir. Bu süre zarfında mücevher altın talebinde gerileme yaşanırken altın fiyatlarının yükselişinden istifade etmek ve yatırımlarını muhafaza etmek isteyen yatırımcılar altına yönelmişlerdir. Altın fiyatlarının artmasında diğer bir etmen ise 2011 yılında “Arap Baharı” olarak adlandırılan ve Ortadoğu’da pek çok ülkeyi kısa zamanda etkisi altına alan iç karışıklar jeopolitik risklerin artmasında etkili oldu. Küresel ekonomik kriz ve iç savaşların başlaması altın fiyatlarının 2011 yılında tarihi zirvelere yükselmesinde ana etmenler oldu. 22 Mayıs 2013 tarihinde FED Başkanı’nın ABD ekonomisindeki iyileşmenin sürmesi halinde parasal gevşeme kapsamındaki teşviklerin azaltılacağını açıklaması ile birlikte altın fiyatlarında sert düşüşler yaşandı. Özellikle altına dayalı borsa yatırım fonlarından yüklü miktarda altın çıkışları gerçekleşti. 2013 yılı sonu itibariyle borsa yatırım fonlarından 915,9 ton, 2014 yılı sonunda ise 183,1 ton altın çıkışı oldu. Çeyreklik bazda incelendiğinde ise 2014 yılı boyunca altın çıkışları artarak devam etti. 2015 yılında yatırım amaçlı altın talebine daha yakından göz atacak olursak, ilk çeyrek haricinde borsa yatırım fonlarından altın çıkışı devam etti. 2015 yılının ilk çeyreğinde Yunanistan’a ait endişelerin artması Avrupalı yatırımcıların altın talebini destekledi. Bu destek altın talebinin fitilini ateşleyen bir etki yaratmadı ve etkisi tek çeyrek ile kısıtlı oldu. Altın para ve külçe talebi ise tarihsel veriler göz önüne alındığında normal bir performans sergiledi. Avrupalı yatırımcıların bu çeyrekte altın para ve külçe talebi %16 artış kaydetti. Türkiye’de ilk çeyrekte altın para ve külçe talebi yıllık bazda 7 ton düşerek 2009 yılının 3’üncü çeyreğinden bu yana en kötü performansı sergiledi. Bu dönemde Türkiye’de yatırımcılar altın yatırımına devam etmekten ziyade yüksek altın fiyatları nedeniyle ellerinde var olan altınları satmayı tercih etti. İkinci çeyrek yatırım amaçlı altın talebi için zor bir çeyrek oldu. Altın fiyatlarının yönünün belli olmaması ve FED’in Eylül ayında faiz artışına gitme ihtimalinin güçlenmesi altına olan talebi önemli ölçüde olumsuz etkiledi. Hem borsa yatırım fonlarından hem de altın külçe ve para talebinde sert düşüşler yaşandı. Çin’de altın külçe ve para talebi yıllık bazda %6 yükselirken, Hindistan’da %30 oranında düşüş gösterdi. Türkiye’de ise yatırımcılar TL’nin değer kayıpları nedeniyle yükselen altın fiyatlarının düşmesini bekleyerek alım fırsatlarını kolladılar. Üçüncü çeyrekte yatırım amaçlı altın talebi yıllık bazda %27 artış gösterdi. Altın külçe ve para talepteki büyümenin itici gücü olurken borsa yatırım fonlarından altın çıkışları hız 9 Altın Fiyatları ve Beklentiler 04/02/2016 2011 IV. ÇEYREK STRATEJİ RAPORU kazandı. Yatırım amaçlı altın talebi bölgesel olarak ciddi farklılıklar gösterdi. Doğu Asya ülkeleri altın fiyatlarındaki düşüşlere karışık cevaplar verirken, Ortadoğu’da İran’ın talebi yıllık bazda %45 arttı. Türkiye’de bu çeyrekte hükümetin kurulamaması ve terör saldırıları mücevher altın talebi üzerinde yıkıcı bir etki yaratırken, yatırım amaçlı altına olan talebin %97 artmasında etkili oldu. 3. Endüstriyel Talep Altının finansal yatırım aracı ve süs eşyası olarak kullanımının yanında, taşıdığı fiziksel özellikler nedeniyle endüstriyel alanda da kullanılmaktadır. Gümüş ve bakırın elektrik iletkenliği altına göre daha yüksek olsa da, altının korozyona karşı direncinin bu metallerden daha yüksek seviyelerdedir. Altının bu özelliği sanayi üretiminde talep edilen bir hammadde olmasına neden olmaktadır. Altın; elektronik, tıbbi malzemeler, cam boyaları, dişçilik, eklem iltihabı ilaçları, mühendislik uygulamaları, dekoratif amaçlı kullanım, havacılık ve uzay endüstrisi gibi çok çeşitli endüstriyel sektörler tarafından talep edilmektedir. World Gold Council, altının endüstriyel kullanımını elektronik eşya endüstrisi, diğer endüstri dalları ve dişçilik olmak üzere üç ana başlık altında değerlendirmektedir. Dünya Altın Talebi tablosuna baktığımızda altının endüstriyel kullanımı 2008 yılından itibaren düşüş trendine girmiştir. Kriz sonrası altın fiyatlarının yükselmesi ve elektronikte ucuz üretimin yarattığı fiyat baskısıyla üretimde altın tercihi azalmıştır. Bu süreçte altının yerini alan maden ise paladyum olmaktadır. Endüstriyel talepte yaşanan gerileme sadece altın fiyatlarının yüksek seviyelerde olmasından kaynaklanmamaktadır. Küresel kriz sonrası üretimde ve küresel talepte yaşanan daralmalar ile Çin’de yüksek üretim düzeylerinin gerilemeye başlaması altın talebini düşürmüştür. 4. Merkez Bankalarının Altın Talebi Altın, ulusal merkez bankaları tarafından rezerv olarak kullanılmaktadır. Merkez bankaları, altın standardı döneminde kendi ulusal paralarının karşılığı olarak tuttukları altınları, altın standardından sonraki dönemde sağlam bir rezerv aracı olarak tercih etmişlerdir. Günümüzde altın, ülkelerin ulusal merkez bankalarının yanında, uluslararası resmi finansal kurumlar tarafından da rezerv olarak kullanılmaya devam etmektedir (Atay, 2013). Dünya Altın Talebi tablosunda görüldüğü üzere, Merkez Bankaları 2010 yılına kadar altın satışları gerçekleştirirken, küresel kriz döneminde alıcı pozisyona geçmişlerdir. World Gold Council’in Ocak 2016 verileri ile yayınladığı merkez bankası rezervleri ek-1’de yer almaktadır. 8133,5 ton ile açık ara önde olan ABD’yi 3381 ton ile Almanya takip etmektedir. Aşağıdaki grafiklerde seçili gelişmiş ülkelerdeki altın rezervlerinin 2000 yılı başından bu yana seyri verilmiştir. Almanya haricindeki gelişmiş ülkeler altın rezervlerinde önemli değişiklikler yapmayarak muhafaza ettikleri görülüyor. ABD’de 2005 yılının son çeyreğinden bu yana altının toplam rezervler içerisindeki payı dolar bazında %70’in üzerinde seyretmiştir. Almanya Merkez Bankası’nın altın satışlarına devam etmesi ve altın fiyatlarının düşmesi 2013 yılının ikinci yarısından itibaren altının toplam rezervler içindeki payını %72 seviyelerinden %67 seviyelerine düşürmüştür. İngiltere’de rezervler içerisindeki altın payı 2011 yılının ikinci yarısından (%17) itibaren kademeli olarak düşerek %9 seviyelerine gerilerken, Japonya’da altın rezervleri toplam rezervlerin yaklaşık olarak sadece %2’ni oluşturmaktadır. Gelişmekte olan ülkeler ise kriz döneminde altın rezervlerini artırma yoluna gitmişlerdir. Bu durum kriz döneminde krizin yıkıcı etkilerini minimize etmek için sadece yatırımcıların değil Merkez Bankalarının da altını güvenli liman olarak gördüğünü öne çıkarmaktadır. Çin Merkez Bankası 2009-2015 yılına ait altın alım programını 20 Temmuz 2015 tarihinde açıkladı. Altı yıllık süre zarfı içerisinde 604 ton altını rezervlerine ekleyen Çin Merkez Bankası, piyasa beklentisini karşılamadı ve altın fiyatları aynı gün 1136 $/Ons seviyesinden 1094 $/Ons seviyesine kadar geriledi. Rusya, 2011-2013 döneminde artan petrol ve doğalgaz fiyatları sonrasında altın rezervlerini hızlı bir şekilde artırdı. Türkiye’de ise altın rezervleri 2011 yılının son çeyreğinden itibaren hızlı bir yükseliş kaydetti. TCMB 12 Eylül 2011’de yayımladığı tebliğ ile hızla artan altın depo hesaplarını zorunlu karşılık sistemine dâhil etti. Bununla birlikte, bankacılık sistemine esneklik sağlamak için kıymetli maden depo hesapları için tutulması gereken zorunlu 10 Altın Fiyatları ve Beklentiler 04/02/2016 2011 IV. ÇEYREK STRATEJİ RAPORU karşılıkların tamamına kadar olan kısmı için standart altın tutma imkânı getirildi. Ayrıca, yabancı para yükümlülükler için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıkların %10’una kadar olan kısmı içinde altın cinsinden tutulabilmesi imkânını sunulması Merkez Bankası altın rezervlerinin hızla artmasını sağladı. Seçili Ülkelere Göre Merkez Bankası Rezervleri (Ton) Kaynak: World Gold Council, BMD Araştırma Uygulamanın başlamasıyla 2011 yılının üçüncü çeyreğinde 116,1 ton olan altın rezervlerimiz 2011 yılının son çeyreğinde 195,3 ton seviyesine yükseldi. TCMB, 27 Mart 2012’de ise altın rezervlerinin güçlendirilmesi ve 11 Altın Fiyatları ve Beklentiler 04/02/2016 2011 IV. ÇEYREK STRATEJİ RAPORU bankacılık sisteminin maliyet ve likidite kanallarının olumlu etkilenmesi amacıyla Türk Lirası yükümlülükler için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıkların altın olarak tesis edilebilecek kısmı %10’dan %20’ye yükseltti. Kıymetli maden hariç yabancı para yükümlülükler için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıkların altın olarak tesis edilebilecek kısmı %10’dan %0’a indirildi. Aynı yıl içerisinde Türk Lirası yükümlülükler için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıklar %30 seviyesine çıkarıldı. Bu uygulama ile bankacılık sisteminden Merkez Bankası’na doğru altın akışı başlamış ve TCMB altın rezervleri 3 yılın sonunda (4Ç2014) 529,1 tona ulaşmıştır. 2015 yılında yaşanan son gelişmeleri değerlendirecek olursak, ilk çeyrekte merkez bankası ve diğer resmi kuruluşların altın alımları yaklaşık 120 ton gerçekleşerek momentumunu kaybetmeyerek net alışlarını on yedinci aya taşıdı. İkinci çeyrekte Çin Merkez Bankası 2015 yılı altın rezervlerini yayımladı. En son açıklanan 2009 verisine göre altın rezervleri %57 artarak 1.658 ton olduğunu açıkladı. 604 ton artışla, altın rezervleri Çin’in hala toplam rezervlerinin sadece %2’sini oluşturmaktadır. Üçüncü çeyrekte Çin ve Rusya liderliğinde 175 ton altın alımı gerçekleşti. Rusya altın rezervlerini üçüncü çeyrekte 77,2 ton yükseltti ve 2015 yılı boyunca en önemli altın alıcısı oldu. Çin ise 50,1 ton altın alımı ile ikinci sırada yer aldı. ALTIN ARZI KAYNAKLARI Arzının sınırlı olması ve tarih boyunca zenginliğin sembolü olması, altını değerli yapan en önemli özelliklerinin başında gelmektedir. Altın arzı kaynakları üç ana başlık altında değerlendirilmiştir. Merkez Bankası satışları altın talebi kaynakları içerisinde incelendiği için bu bölümde sadece altın madenciliği ve hurda altın arzı başlıklarından bahsedilecektir. 1. 2. 3. Altın Madenciliği Hurda Altın Arzı Merkez Bankası Satışları 1. Altın Madenciliği Dünya altın arzının önemli bir kısmı altın madenciliğinden sağlanmaktadır. Altın arzı, altının topraktan çıkarılması ve rezervlerin sınırlı olması nedeniyle doğal kaynaklara; çıkarıp işleyenlerin madencilik şirketleri olmaları nedeniyle bu firmaların mali yapılarına ve politikalarına bağlı olarak değişim göstermektedir (Yüksel, 2012). Dünya genelinde bilinen ve çıkarılmamış durumda bulunan altın rezervi miktarı 33.000 ton olarak tahmin edilmektedir. Aşağıda yer alan tabloda ülkelerin yıllara göre altın üretim seviyeleri gösterilmiştir. En fazla altın üreten ülkenin başında Çin gelmektedir. İlerleyen yıllarda ABD’deki üretimin azalmaya devam etmesi durumunda sıralamada Rusya ile yer değiştirebilir. En fazla üretim yapan 10 ülke altın arzı toplamının 2011 yılından bu yana artış gösterdiği görülmektedir. Altın fiyatlarının yükselmesi, üretim yapan şirketleri altın üretimini artırmaya sevk etmektedir. Altın madenciliği kapsamında üreticiler gelecek dönem altın fiyatlarındaki değişimlerden korunmak maksadıyla hedging işlemleri ile altın arzı gerçekleştirmektedirler. Üretici şirketler altına dayalı türev işlemler ve altın kredileri gibi enstrümanlar aracılığıyla da altın piyasasındaki dalgalanmalara karşı kendilerini muhafaza etmektedirler. Hedging işlemi; altın üreticisi, altın ticareti yapan banka veya yatırım kuruluşu ve merkez bankası arasında sağlanan anlaşma ile yapılır. Altın ticareti yapan finansal kuruluş, altın üreticisinden gelecek dönemde almayı taahhüt ettiği miktar kadar altını merkez bankasından ödünç alır. Aldığı altını spot fiyattan satan finansal kuruluş altın arzının artmasına neden olur. Vade zamanında altın üreticisinden taahhüt ettiği miktar kadar alım yapan finansal kuruluş, merkez bankasından aldığı altını geri öder. 2015 yılını değerlendirdiğimizde, ilk çeyrekte maden altıncılığı üretimi yıllık bazda %3 oranında artış ile 731,4 ton oldu. Bu dönemde Kuzey Amerika madenleri iki yıl art arda düşüşten sonra artış gösterdi ve büyümeye %9’luk bir katkı sağladılar. Bu dönemde net de-hedging işlemleri -13,2 ton oldu. Altın fiyatlarının düşüş göstermesi ve piyasadaki belirsizlikler hedge işlemlerinin azalmasın da ana etken oldu. İkinci çeyrekte altın madenciliği üretimi 12 Altın Fiyatları ve Beklentiler 04/02/2016 2011 IV. ÇEYREK STRATEJİ RAPORU yıllık bazda %5 artış kaydetti ve 804,9 ton oldu. Dünya genelinde altın madenleri üretimi toplam artışa küçük oranlarda katkı yaptılar. Endonezya yüksek altın üretim artışı ile büyümede öncü oldu. Üçüncü çeyrekte geçici veriler ile altın madenciliği altın arzı yıllık bazda %1 düşerek 827,8 tona geriledi. Ancak bu dönemde altın madenleri daha istikrarlı üretim seviyelerine ulaştı. Endonezya ikinci çeyrekte olduğu gibi bu çeyrektede üretim miktarını 6 ton artırarak en yüksek artış gösteren ülke oldu. İkinci çeyrekte yaklaşık 10 tonluk net de-hedging işleminden sonra üçüncü çeyrekte 20 ton net hedging işlemi gerçekleştirildi. Birkaç şirket önemli miktarda hedging işlemi yaptığını açıkladı. En Fazla Altın Üretimi Yapan 10 Ülke (Ton) 2. Hurda Altın Arzı Hurda altın arzı, ikinci önemli arz kaynağını oluşturmaktadır. Hurda altın arzıyla kastedilen, tüketicilerin önceden satın aldıkları altını satmaları yoluyla oluşan arzdır. Genellikle fiyatların arttığı dönemlerde artış göstermektedir. Altın fiyatlarındaki hareketlere kısa sürede tepki vermektedir ve bu özelliği ile altın fiyatlarını dengeleyici işlevi vardır. Aynı zamanda finansal kriz, doğal afet, siyasi gerginlik ve halkın likiditeye duyduğu ihtiyacı arttıran tüm durumlarda artış göstermektedir (Güvenç, 2006). Hurda altın arzı genellikle kuyumcular vasıtasıyla gerçekleşmektedir. Ülkemizde altının faizsiz kazanç sağlaması ve geleneklerimizde (düğünlerde altın takılması, yeni doğan çocuklara altın takılması, borç işlemlerinde altının kullanılması vb.) önemli bir yere sahip olmasından dolayı, altın alış-satış işlemi oldukça yoğun olmaktadır. Buna paralel olarak hurda altın arzı da ülkemizde oldukça yüksek seviyelerde seyretmektedir. Aşağıdaki grafikte yıllara göre hurda altın arzı gösterilmiştir. Küresel krizin başladığı ve altın fiyatlarının hızla yükseldiği dönemlerde hurda altın arzı da sert yükselişler göstermiştir. Altın fiyatlarının düşmeye başladığı dönemde ise yatırımcılar altın satış miktarlarını düşürmüşlerdir. 2015 yılı genelinde hurda altın arzı, altın fiyatlarının düşmesine paralel olarak gerileme gösterdi. Yılın ilk çeyreğin de hurda altın arzı yıllık bazda %4 düşerek 352 ton oldu. Avrupa ve ABD’li yatırımcılar önceki çeyreklerde olduğu gibi, altın varlıklarını satmamaları hurda altın arzının düşmesinde etkili oldu. Çeyreklik bazda incelediğimizde hurda altın arzı, Türkiye’deki satış dalgası nedeniyle bir önceki çeyreğe göre ise 89 ton artış gösterdi. Türkiye’de TL’nin değer kaybı nedeniyle gram altın fiyatlarının 100 TL seviyesine yükselmesi, altın satışlarını tetikleyerek hurda altın arzının çeyreklik bazda yükselmesinde önemli bir rol oynadı. İlk çeyrekte yaşanan satış patlamasından sonra, hurda altın arzı ikinci çeyrekte yıllık bazda %7, çeyreklik bazda ise %28 azalarak 252,6 ton oldu. Batılı ülkelerde hurda altın arzı düşme trendine devam ederken, Türkiye’de hurda altın arzı ilk çeyrekte yaşanan satış dalgasının aksine normalleşme sürecine döndü. Üçüncü çeyrekte altın fiyatlarının düşmeye devam etmesi yıllık 13 Altın Fiyatları ve Beklentiler 04/02/2016 2011 IV. ÇEYREK STRATEJİ RAPORU bazda altın arzının %6 düşmesine neden oldu. Çeyreklik bazda hurda altın arzı önemli bir değişiklik göstermedi ve 252,3 ton olarak gerçekleşti. Temmuz ayında altın fiyatlarında yaşanan düşüşler nedeniyle, yatırımcılar altın satışından daha ziyade mevcut altın varlıklarını elde tutma eğilimi içerisinde oldular. Türkiye’de ise TL’nin zayıflaması ile altın fiyatları yukarı yönlü hareket ederken altın satışları kısıtlı oldu. Yıllara Göre Hurda Altın Satışları (Ton) *2015 yılı verisi ilk üç çeyreğe ait toplam veridir. Kaynak: World Gold Council, BMD Araştırma 3. Merkez Bankası Altın Satışları Merkez Bankaları sadece rezerv için altın talebinde bulunmamakta aynı zamanda altın satışları ile altın arzına da önemli katkı yapmaktadırlar. 1990’lı yılların sonlarına doğru merkez bankalarının altın satışlarının hızlanması altın fiyatları üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturmuş ve altın fiyatlarında sert düşüşler gözlemlenmiştir. Altın fiyatlarındaki sert düşüşleri engellemek ve altın piyasasını daha dengeli hale getirmek maksadıyla 26 Eylül 1999 yılında Avrupa’da on beş merkez bankasının kabulü ile 1. Merkez Bankası Altın Anlaşması imzalanmıştır. Anlaşma beş yıl süreli ve yıllık en fazla 400 ton altın satışı ile sınırlandırılmıştır. Anlaşmaya taraf olan ülkeler dünya genelinde toplam altın rezervinin %45’lik kısmını oluşturmaktaydı. Anlaşmaya taraf olmayan IMF, Uluslararası Ödemeler Bankası, Japonya ve ABD gibi ülkelerde altın satışlarına kısıtlama getireceklerini açıklamışlardır. Böylelikle toplam altın rezervinin %85’lik kısmı üzerine satış sınırlaması getirilmiştir. Birinci Merkez Bankası Altın Anlaşması Altın Satışları Özeti (Ton) 14 Altın Fiyatları ve Beklentiler 04/02/2016 2011 IV. ÇEYREK STRATEJİ RAPORU Birinci Merkez Bankası Altın Anlaşması bitimine yakın ikinci beş yıllık anlaşma 8 Mart 2004 yılında imzalanmıştır. 2.MBAA kapsamında Slovenya, Güney Kıbrıs, Malta ve Yunanistan katılırken İngiltere anlaşma dışına çıkmıştır. İlk anlaşmadaki satış limiti ise 400 tondan 500 tona çıkarılmıştır. Anlaşma tarafları ilk anlaşmada olduğu gibi ödünç altın işlemi ve altına dayalı türev işlemlerinin artırılmaması konusunda mutabık olmuşlardır. İkinci anlaşmada dikkat çeken ülke Fransa olmuştur. En fazla altın satışını gerçekleştiren Fransa, kriz döneminin başlangıcında dahi altın satışları yüksek düzeyde gerçekleşmiştir. Tablodan görüleceği üzere 2008 küresel krizi ile birlikte altın satışları sert bir düşüş yaşamıştır. Anlaşmanın son yılında toplam altın satışları Fransa güdümünde olduğunu söylemek yanlış bir ifade olmaz. İkinci Merkez Bankası Altın Anlaşması Altın Satışları Özeti (Ton) İkinci Merkez Bankası Altın Anlaşması’nın bitimini müteakip üçüncü beş yıllık anlaşma imzalanmıştır. Üçüncü anlaşmada altın satış limiti 500 tondan 400 tona düşürülmüştür. Diğer taraftan IMF altın satışı gerçekleştireceğini beyan ederek ilgili anlaşma satış sınırlarını aşmayacağını beyan etmiştir. Üçüncü Merkez Bankası Altın Anlaşması Altın Satışları Özeti (Ton) 15 Altın Fiyatları ve Beklentiler 04/02/2016 2011 IV. ÇEYREK STRATEJİ RAPORU IMF 403,3 ton altın satışı ile ülkelerin ekonomik ve mali politikaları ile diğer borçlanma dışı etkinliklerini izlemek için yapılan harcamalarını karşılamak üzere borçlanma gelirlerine daha az bağımlı olmasını hedefleyerek yeni IMF gelir modelinin finansmanı sağlamıştır. Bu sayede elde edilen paranın bir kısmı düşük gelirli ülkelere sağlanacak olan imtiyazlı kredilerin finansmanını artırmaya da destek olmuştur. IMF, gerçekleştireceği altın satışlarının piyasa düzenini bozmaması ve sekteye uğratmaması için altın satışlarını dikkatli bir biçimde yürütmüştür. Bu kapsamda IMF, altın satışlarını aşamalı olarak gerçekleştirmiş, üçüncü Merkez Bankası Altın Anlaşması Kuralları çerçevesinde hareket etmiş ve piyasada şeffaflık sağlamak için düzenli raporlar yayımlamıştır. Üçüncü anlaşmada ödünç altın ve altına dayalı türev işlemlerinin artırılmayacağı maddesi yer almamıştır. Üçüncü anlaşma dönemi boyunca IMF haricinde toplam altın satışı 26 ton olmuştur. Bu meblağın önemli bir kısmı 23,5 ton ile Almanya tarafından gerçekleşmiştir. 2008 yılı itibariyle merkez bankaları altın satışlarını durdurmuştur. 2008 yılında ABD’de başlayan kriz ve Avrupa’da yaşanan borç krizi ile başlayan belirsizlikler, merkez bankalarının ve diğer resmi kurumların altın satışlarını durdurmasında ana etmen olmuştur. Belirsizliklerin yanında hızla yükselen altın fiyatları nedeniyle merkez bankaları ellerinde bulunan değerli altını elden çıkarma isteği içerisinde olmamışlardır. 2014 yılında Dördüncü Merkez Bankası Altın Anlaşması imzalanmıştır. Diğer anlaşmaların aksine dördüncü anlaşmada satış kısıtlaması konulmamıştır. Ancak anlaşma tarafları diğer anlaşmalarda olduğu gibi altının önemli bir rezerv olduğunu vurgulayarak önemli ölçüde altın satışı gerçekleştirmeyeceklerini belirtmişlerdir. Altın piyasasında dengesizlik yaratmamak için koordineli şekilde hareket etme yönünde anlaşma sağlamışlardır. Dördüncü Merkez Bankası Altın Anlaşması Altın Satışları Özeti (Ton) Litvanya Merkez Bankası da yapılan son anlaşmaya dâhil olmuştur. Anlaşma içerisinde yer alan ülke ve kurumlar; Avrupa Merkez Bankası, Belçika, Almanya, Estonya, İrlanda, Yunanistan, İspanya, Fransa, İtalya, Güney Kıbrıs, Letonya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Avusturya, Portekiz, Slovenya, Slovakya, Finlandiya, İsveç ve İsviçre oldu. Dördüncü anlaşmanın ilk yılında altın satışları son derece kısıtlı olmuştur. Almanya Merkez Bankası haricindeki 16 Altın Fiyatları ve Beklentiler 04/02/2016 2011 IV. ÇEYREK STRATEJİ RAPORU diğer ülke merkez bankaları ya altın satışında bulunmamış ya da sıfıra yakın altın satışı gerçekleştirmişlerdir. Aşağıdaki grafite 2002 yılından bu yana dünya merkez bankaları ile resmi kuruluşların altın satışları ve yıllık ortalama altın fiyatları gösterilmiştir. 2002-2015 Yılları Arasında Merkez Bankaları ve Resmi Kuruluşların Altın Satışları Kaynak: World Gold Council, BMD Araştırma *2015 yılına ait veriler ilk üç çeyreğe aittir. **Altın fiyatları yıllık ortalama fiyatlardır. Grafikte açıkça görüldüğü üzere merkez bankaları altın fiyatları yükseldikçe satış miktarını azaltmışlardır. 2009 yılında küresel krizin derinleşmesi ile altın fiyatları yıllık bazda ortalama 100 dolar yükselirken, merkez bankası altın satışları 236 tondan 30 tona geriledi. 2010 yılında ise altın fiyatları yıllık ortalama 1225 dolar seviyesine yükselince merkez bankaları altın satışlarını durdurarak net alıcı pozisyona geçtiler. 2010 yılından bu yana özellikle gelişmekte olan ülke merkez bankaları altın rezervlerini artırma yoluna giderken, gelişmiş ülkeler altın rezervlerini muhafaza etme yoluna gitmişlerdir. SONUÇ Sonuç olarak, 2016 yılında altın fiyatlarını etkileyen faktörleri değerlendirdiğimizde; dolar ve dolara uygulanan faiz oranlarında kısıtlı değer artışı olacağını düşünüyoruz. Piyasa beklentisi FED’in yıl içerisinde 2 ya da 3 kez faiz artışına gideceği yönünde. Diğer taraftan Çin ekonomisindeki yavaşlamanın 2016 yılında ve ilerleyen yıllarda devam edeceği beklentisi, AMB’nın Ocak ayı toplantısında Mart ayında parasal genişlemenin gözden geçirileceği açıklaması ve Japonya’nın Ocak ayının sonlarından itibaren negatif faiz dönemine geçmesi, 2016 yılında küresel ekonomi için risklerin devam ettiğine işaret etmektedir. Riskten kaçınmak isteyen yatırımcılar ekonomik belirsizliklerin olduğu ve negatif faiz ortamında altına yönelebilirler. Küresel ekonomide devam eden risklerin altın fiyatlarını artırabileceğini değerlendiriyoruz. Petrol fiyatlarının düşmeye devam etmesi, gelişmiş ülkelerde enflasyon görünümü olumsuz etkilemektedir. Enflasyon oranları ile altın fiyatları arasında ters korelasyon olmasına rağmen enflasyon hedeflerine ulaşılamaması ekonomiye olan güveni azaltmaktadır. Altın fiyatları bu belirsizlik ortamında güvenli liman alımları ile yukarı yönde hareket edebilir. Altın fiyatları şüphesiz uluslararası siyasi gerilimin arttığı dönemlerde artış göstermektedir. 2016 yılında Rusya’nın Suriye’deki varlığını artırmaya devam etmesi, İran ile Suudi Arabistan arasındaki gerilimler, Kuzey Kore’nin hidrojen bombası ve uzun menzilli füze denemeleri ve küresel terör tehlikesinin devam etmesi altın fiyatlarını artırabilecek potansiyele sahip olduğunu düşünüyoruz. 17 Altın Fiyatları ve Beklentiler 04/02/2016 2011 IV. ÇEYREK STRATEJİ RAPORU Altın fiyatları ile Commodity Price Index’i karşılaştırdığımızda, endeks ile altın fiyatlarının paralel hareket ettiğini görmekteyiz. 2013 yılından sonra Çin ekonomisindeki yavaşlama ve küresel talepteki daralmanın etkisiyle CPI endeksinde sert düşüşler yaşanırken, altın fiyatlarında daha dengeli gerilemeler gerçekleşti. Çin büyümesinin ve küresel arz fazlasının devam etmesi CPI’ı aşağı yönlü baskılarken, küresel ekonomiye yönelik endişelerin artması altın fiyatlarını olumlu yönde etkilemektedir. Altın Fiyatları ve Commodity Price Index Kaynak: IMF, BMD Araştırma EK-1: EN FAZLA ALTIN REZERVİNE SAHİP İLK KIRK ÜLKE *2015 yılına ait veriler ilk üç çeyreğe ait verilerdir. 18 Altın Fiyatları ve Beklentiler 04/02/2016 2011 IV. ÇEYREK STRATEJİ RAPORU Bizim Menkul Değerler A.Ş Araştırma Departmanı Email : [email protected] Telefon : 0216-444-1-263 0216-547-13-00 Önemli Uyarı Burada yer alan bilgiler Bizim Menkul Değerler A.Ş. tarafından okuyucuyu bilgilendirme amacı ile hazırlanmıştır. Yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Herhangi bir yatırım aracının alım-satım önerisi ya da belli bir getiri garantisi olarak yorumlanmamalıdır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun olmayan sonuçlar doğurabilir. Burada yer alan bilgiler BMD’nin güvenilir olduğunu düşündüğü yayımlanmış bilgilerden ve veri kaynaklarından derlenmiştir. Kullanılan bilgilerin hatasızlığı ve/veya eksiksizliği konusunda BMD hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. BMD Araştırma raporları şirket içi ve dışı dağıtım kanalları aracılığıyla tüm BMD müşterilerine eşzamanlı olarak dağıtılmaktadır. Ayrıca, Burada yer alan tahmin, yorum ve tavsiyeler dökümanın yayınlandığı tarih itibariyle geçerlidir. BMD Araştırma Bölümü daha önce hazırladığı ya da daha sonra hazırlayacağı raporlarda bu raporda sunulan görüş ve tavsiyelerden farklı ya da bu raporda sunulan görüş ve tavsiyelerle çelişen başka raporlar yayınlayabilir. Çelişen fikir ve tavsiyeler bu raporu hazırlayan kişilerden farklı zaman dilimlerine işaret ediyor, farklı analiz yöntemlerini içeriyor ya da farklı varsayımlarda bulunuyor olabilir. Böyle durumlarda, BMD’nin bu raporlardaki tavsiye ve görüşlerle çelişen diğer BMD Araştırma Bölümü raporlarını okuyucunun dikkatine sunma zorunluluğu yoktur. Bu çalışma kesinlikle tekrar çıkarılmak, çoğaltılmak, kopyalanmak ve/veya okuyucudan başkasına dağıtılmak üzere hazırlanmamıştır ve BMD Araştırma Bölümü’nün izni olmadan kopyalanamaz ve çoğaltılıp dağıtılamaz. Okuyucuların bu raporun içeriğini oluşturan yatırım tavsiyeleri, tahmin ve hedef fiyat değerlemeleri de dahil olmak üzere tüm yorum ve çıkarımların, BMD Araştırma ‘nün izni olmadan başkalarıyla paylaşmamaları gerekmektedir. BMD bu araştırma raporunu yayınlamaya, müşterilerine ve gerekli yatırım profesyonellerine dağıtmaya yetkilidir. BMD Araştırma Bölümü gerekli olduğunu düşündüğünde düzenli olarak yatırım tavsiyelerini güncellemekte ve temel analize dayalı araştırma raporları hazırlamaktadır. Bununla birlikte, bu çalışma herhangi bir hisse senedinin veya finansal yatırım enstrümanlarının alımı ya da satımı için BMD ve/veya BMD tarafından direk veya dolaylı olarak kontrol edilen herhangi bir şirket tarafından gönderilmiş bir teklif ya da öneri oluşturmamaktadır. Herhangi bir alım-satım ya da herhangi bir enstrümanın halka arzına talepte bulunma kararı bu çalışmaya değil, arz edilen yatırım aracı ile ilgili kamuya duyurulmuş ve yayınlanmış izahname ve sirkülere dayanmalıdır. BMD ya da herhangi bir BMD çalışanı bu raporun içeriğindeki görüş ve tavsiyelere uyulması sebebiyle doğabilecek doğrudan ya da dolaylı herhangi bir zarar ya da kayıpla ilgili olarak sorumlu tutulamaz. 19