Görüntüle - Kandilli Kulübü
Transkript
Görüntüle - Kandilli Kulübü
Avni Çelik Kandilli Kulübü toplant›s› Ethem Sancak Kandilli Kulübü toplant›s› irtibat itimat itibar Ço¤u giriflimci ve yönetici arkadafllarla bir araya geldi¤imizde, birbirimize en s›k sordu¤umuz soru flu oluyor: En son ne zaman görüflmüfltük? Gerçekten de her görüflmenin üzerinden bazen haftalar ve aylar, bazen de y›llar geçebiliyor. Oysa birbirimize ne kadar da ihtiyac›m›z var. ‹nsan›n bu dünyada gerçekten “Yaflad›m!” diyebilece¤i anlar, kendine ve dostlar›na ay›rabildi¤i anlard›r. Çünkü hayat›n gerçek muhasebesi o anlarda yap›l›r. Niçin yaflad›¤›m›z, nas›l yaflad›¤›m›z, yaflad›klar›m›z›n yaflanmaya de¤er olup olmad›¤› hep böyle zamanlarda sorgulan›r. ONUR SOYSAL ‹ki y›l önce bir düzine arkadaflla bir araya geldi¤imizde, en büyük KAND‹LL‹ GRUBU BAfiKANI sorunumuzun irtibat oldu¤una karar verdik. Namaza durdu¤umuzda bile imam tüm cemaati “Saflar› s›klaflt›r›n!” diye uyar›r. ‹flte t›pk› onun gibi biz de dedik ki gelin saflar›m›z› s›klaflt›ral›m. ‹rtibat› koparmayal›m! Adam akran›n› arar da bulur Bulmayan olursa yal›n›z kalur Belli bir fley, her el di¤erini yur ‹ki eldir yüzü yuyan demifller (Silifkeli Refikî, 19. yy) Ciddi ve samimi irtibat, aram›zdaki itimat duygusuna güç verir. Güçlü organizasyonlar ancak itimat temelinde yükselebilir. fiirketlerimiz sermaye ortakl›¤› olmadan önce birer itimat ortakl›¤›d›r. Yahut flöyle de diyebiliriz: fiirketlerimizin hamuru sermaye, mayas› itimatt›r. Asl›nda bu basit gerçekleri seçkin insanlara hat›rlatmaya gerek yoktur. Fakat bilinç tembeldir; zamanla uykuya dalar. Uyand›r›lmas› gerekir. 4 Her varl›¤›n gaflet zaman› vard›r Dereyi uykudan sel uyand›r›r Rahmet de tufan da ondan halk olur Gökteki bulutu yel uyand›r›r (Adanal› Feymanî, 20. yy) ‹timattan itibar do¤ar. Atalar›m›z, en büyük sermaye itibard›r demifllerdir. Bizler sözün senet oldu¤u bir gelenekten geliyoruz. Birçok büyük iflin sermayesiz, sadece ortaya itibar konarak baflar›ld›¤›na birço¤umuz flahit olmufluzdur. Bu sadece ifl hayat›nda de¤il, devlet ve siyaset hayat›nda da böyledir. ‹tibardan düflmemek için, itibarl› insanlarla düflüp kalkmak gerekir. Kemlik edip bir kimseye çatarsan Sana de¤er, kime bir tafl atarsan Dil bedesteninde cevher satarsan Bahas›n bilmezle bazar eyleme (Erzurumlu Erbabî, 19. yy) Kandilli Kulübü olarak, birbiriyle irtibatl›, birbirine itimat eden muteber (itibarl›) bir toplulu¤un inflas›na omuz vermek istiyoruz. ‹rtibats›zl›k itimat duygusunu zay›flat›r; itimats›zl›k ise itibar›n ortaya ç›kmas›n› engeller. Kulüp faaliyetlerimize kat›lacak arkadafllar›m›z aras›nda bir tür iletiflim sa¤layacak olan bültenimize bu itibarla itibar ad›n› verdik. Bu ilk say›m›zda, Türk ifl hayat›n›n iki itibarl› insan›n›n Kulüp toplant›lar›m›zda yapt›klar› konuflmalar› ve bu konuflmalar hakk›nda bas›nda ç›kan yaz›lar› bulacaks›n›z. Bültenimiz, gelecekteki seminer, konuflma ve sizlerden gelecek katk›larla zenginleflecektir. Sayg›lar›m›zla, 5 AHMET ERTÜRK TMSF BAfiKANI Büyük iflletmelerde zaman zaman biz profesyoneller de kendimize pay ç›kar›r›z. “Asl›nda patronlar de¤il, biz yapt›k” deriz. Bu büyük bir yan›ltmacad›r. Patronlar›n as›l marifeti, do¤ru profesyonel bulup, ondan en iyi flekilde yararlanmak. O patronun maharetinin çok önemli bir parças›d›r. Do¤ru adam bulacaks›n›z ve o do¤ru adam› do¤ru yere koyacaks›n›z. Çünkü hepimiz kendi ifl hayat›m›zdan biliyoruz: Çok baflar›l› insanlar ya da çok yetenekli insanlar yanl›fl yerlerde kullan›l›yorlarsa, o yeteneklerini hiçbir zaman gösteremezler. ‹fl adam›n›n ya da bir varl›k infla eden, bir de¤er infla eden kiflinin marifeti asl›nda hem do¤ru adam teflhisi yapabilmek, hem de onu en iyi yerde kullanabilmektir. Ben Albaraka’da uzun y›llar çal›flt›m. Allah selamet versin, kulaklar›n› ç›nlatal›m, Genel Müdürümüz Yalç›n Bey vard›. Bir gün bir ifl adam›yla kredi için pazarl›k yap›yorlar. Karfl›s›nda oturuyor. Tüm flartlarda anlafl›yorlar. ‹fl adam› soruyor: “Dolar m› kullanay›m, Mark m›, Türk liras› m›?” Yalç›n Bey diyor ki: “Valla sorunun cevab›n› ben senden daha iyi bilsem, senin yerinde ben olurdum.” ‹flte bu ifl adam› Avni Çelik’ti. Kandilli Kulübünde onu dinlemekten büyük zevk ald›m. 6 MURAT YALÇINTAfi ‹TO BAfiKANI Kandilli Kulübü, birkaç özelli¤i sebebiyle hakikaten g›pta etti¤im bir grup oldu. Bunlardan bir tanesi, kulübün nüvesini oluflturan arkadafllar›n hepsinin çok baflar›l› ve çok genç olmalar›d›r. Di¤er bir güzelli¤i ise, bu güzel grup ismini ‹stanbul Ticaret Odas›’n›n Kandilli tesislerinden ald›. ‹lk burada do¤du. Üçüncü özelli¤ine gelince: Biliyorsunuz biz ifl adamlar›, bir araya gelip bir fleyler yapal›m dedi¤imiz zaman ya bir dernek kurar›z, ya bir vak›f kurar›z. Bir dernek ya da vak›f kurdu¤umuz zaman hepimizin ba¤l› bulundu¤u, emek verdi¤i baflka vak›flar, baflka dernekler var. Bu baflka vak›flar baflka dernekler “ya bu yeni vak›f da nereden ç›kt›?” derler. Ama kulüp tarz›nda yap›lanma benim bugüne kadar çok fazla rastlamad›¤›m, ama çok baflar›l› örneklerini bildi¤im bir tarz yap›lanma. Dolay›s›yla böylesine yenilikçi bir yaklafl›m getirdiklerinden dolay›, yap›lmam›fl› yapt›klar›ndan dolay› ben kendilerini tebrik etmek istiyorum. Kulüp yöneticileri konuflmalar›nda çok etkileyici kavramlar kullan›yorlar. Mesela bunlardan bir tanesi “birimiz hepimiz için, hepimiz millet için”. Kulland›klar› baflka bir tabir de “devlet-i ebed müddetten flirketi ebed müddete”. Bunlar flunu gösteriyor: Demek ki bu yap›lanma elbette temelinde ifl adamlar› olan, dolay›s›yla ticareti hedefleyen bir yap›lanma. Fakat demek ki bunun alt›nda entelektüel bir birikim de var. Derin bir felsefe var. Yeni çözümler üretme, yeni stratejiler oluflturma, yeni vizyonlar gelifltirme aray›fl› var. Çünkü bunlar öyle her yerde duyamayaca¤›m›z, etkileyici ve orijinal ifadeler.. 7 Sayg› de¤er konuklar, teflekkür ederim. Beni dinlemek için bir araya topland›¤›n›z için. Görüyorum ki, buraya toplananlar›n hepsi birer muhib. AVN‹ ÇEL‹K Bu muhiblerin muhabbetini bir araya getirmek için bir örgüt gerekiyordu. Kandilli Grubu bu çat›y› teflekkül ettirmifl. ‹nflallah muhipleri artar, muhabbetleri artar. Bu muhabbetten hepimiz istifade ederiz maddi ve manevi olarak. Bu daveti, biraz da kendimi k›nayarak ifade etmeliyim ki, üçüncü kez al›yorum. Ama bugün nasip oldu. Esasen bu kürsüyü paylaflmadan evvel bir toplant›ya kat›lmak ve bu güzide toplulu¤un nas›l bir mesaj istedi¤ini, nas›l bir mesaj› bizden almak istedi¤ini anlay›p, sonra bu kürsüyü paylaflmay› çok arzu ederdim. Tasavvufta bir söz vard›r: Davet al›nca ya da hediye verilince reddetmeyiz, istemeyiz ve bekletmeyiz derler. Biz reddetmedik, istemedik ve bekletmek de istemedik. Hepinizi sayg›yla selamlar›m… Onur Bey bizden biraz mübala¤a ile söz ettiler. Onlar bizden söz ettikçe boynumuz omzumuzdan afla¤› girsin çok istedik ama o bir türlü mümkün olmad› teknik olarak. Tasavvufta biliyorsunuz birçok ak›m var. Özellikle 16. yüzy›lda ‹slam co¤rafyas›nda ve özellikle Anadolu co¤rafyas›nda yeflermifl. ‹nsanlar› e¤itmeye, nefislerini köreltmeye yönelik tasavvufi ak›mlar var. Bunlardan bir tanesi Melamilikti. Melamiler, kendilerinin övülmesini arzu etmek bir tarafa, kendilerini yermek için vesile ararlard›. Biz Melami de¤iliz ama övüldü¤ümüz zaman tevazu göstermek istemiyorum ama omzumuz daha yukar› ç›kmak yerine, boynumuzu da içine alacak flekilde bir yere gelmesini arzu ediyoruz. Bu toplant›ya davet edilirken P›nar Bey’e de söyledim. Kendimizden söz 8 Kandilli Grubuna flükran borçluyum. Çünkü gerçekten önemli bir görevi ifa ediyorlar, toplumsal bir görev. Tecrübenin paylafl›lmas› ETHEM SANCAK bence çok önemli. Tecrübeyi ve bilgiyi paylaflabilen toplumlar ilerleyebiliyorlar. Bu konuda kapal› kalan toplumlar geride kal›yor ve insanlara refah sunam›yorlar. ‹leri bir toplum infla edemiyorlar. Bu aç›dan böyle bir görevi ifa etti¤i için Kandilli Kulübü’ne bir giriflimci olarak flükran duydu¤umu ifade etmek istiyorum. Konuflmama tarihin gördü¤ü en kudretli devlet adamlar›ndan birinin sözü ile bafllamak istiyorum. Büyük devlet adam› Muhteflem Süleyman diyor ki: Halk indinde muteber bir nesne yok devlet gibi Olmaya devlet cihanda bir nefes s›hhat gibi Kanuni Süleyman’› hepimiz biliyoruz; çok fazla anlatmaya gerek yok. Devletin devaml›l›¤› ve ebedili¤i için üç tane evlad›n›n katline cevaz veren, böyle büyük bir fedakarl›¤› gösterebilmifl tarihin en büyük flahsiyetidir. Devlet o kadar önemlidir ki bu büyük devlet adam› için, devletin bekas›, nizam-› alemin sürmesi için gözünü k›rpmadan üç evlad›n›n ölümüne göz yumuyor. Hatta birisini kendi direktifi ile bo¤duruyor. Bunlar bir yönü ile trajedi ama di¤er yönü ile kudretli devlet adam›n›n devlete verdi¤i önemi gösteriyor. Bu büyük devlet adam› diyor ki, olmaya devlet bir nefes s›hhat gibi. Ben de geçen günlerde böyle bir süreçten geçtim. Bu tecrübemi sizinle paylaflmak stiyorum. Çünkü hiçbir fley yaflam kadar güzel de¤il; hayat kadar güzel de¤il. Bir nebze sa¤l›kl› yaflam bence her fleyden önemli. Zaten 9 etmekten edep ederiz ama e¤er yol haritam›z flimdi yola ç›km›fl arkadafllara bir örnek olacaksa memnuniyetle kendimizden birkaç kelime ile söz ederiz dedim. Edebimizi bu ölçüde kabul ederek kendimizden bahsetmek yerine yol haritam›z›n, flimdi yola ç›kacak arkadafllara bir örnek olma, onlara bir basamak olmak maksad›yla birkaç kelime söylememe müsaade ediniz. Uçan çat›, da¤›lan hayaller Çorum’un Alaca kasabas›nda do¤dum. Do¤du¤um y›llarda Alaca çok güzel bir kasabayd› ya da bana öyle geliyordu. ‹nsanlar aras›nda manevi tabanl› çok güzel iliflkiler vard›. Kuvvetli aileler vard›. Ben o kuvvetli ailelerden ikisinin mensubuyum. ‹kisi de Alaca’n›n en flerefli, en köklü ailelerinden idi. Bunlardan birisi fieyhler sülalesi idi ki, Alaca’y› kuranlard›. O aileden genetik olarak da e¤itim olarak da birkaç fley ald›¤›m› zannediyorum. Çocukken bir gün evimizin çat›s› çöktü diye hissettim. Bir k›fl günüydü. Kar ya¤›yordu ve evimizin çat›s› uçmufl, babam rahmetli olmufltu. Ben 14 yafl›ndayd›m. Babam 38 yafl›ndayd›, nur içinde yats›n. O gün ailemin sorumlulu¤u üstüme kald›. 14 yafl›nda yolumu ani bir manevra ile de¤ifltirdim. Çok küçük yafllardan beri “ne olacaks›n?” diye sorduklar›nda “ben mühendis olaca¤›m” diyordum. Ama evimizin çat›s› çökünce o yolda ilerlemem zorlaflt›. Ani bir manevra ile 14 yafl›nda ortaokulu bitirince o günkü ad› ile sanat okulu, bugünkü ad›yla meslek liselerine yöneldim ve h›zla meslek liselerine yöneldikten sonra 1968 y›l›nda çal›flmaya bafllad›m. Çal›flma ile beraber bir f›rsat yakalad›m. Üniversite imtihanlar›na girdim. O y›llarda üniversite imtihanlar› farkl› farkl› s›navlar halinde yap›l›yordu. ‹ki üniversitenin s›nav›na girdim, bir de yüksekokulun. Çok umut etmiyordum ama üçünü de kazand›m. Seçene¤im yok, bir tanesi akflam okumaya izin veriyordu. Akflam bölümüne yaz›lmak suretiyle mühendislik e¤itimime bafllad›m Ankara’da. 1968-70’li y›llarda bafllad›m. 68 kufla¤›n›n en coflkulu, en krizli dönemi. Grevler, lokavtlar, ö¤renci hareketleri, halk hareketleri vs. öyle bir ortam. O ortamda duygu dünyam›z da düflünce dünyam›z da künde üstüne künde ald›. Manevi e¤itim alm›fl bir ailenin manevi e¤itim alm›fl bir genci idim. 10 sa¤l›m›za gereken önemi vermezsek hayallerimizi hekimlerin söyledikleriyle dalga geçiyordum. de gerçeklefltirmek mümkün de¤ildir. Ben çok Kolesterol hikaye diyordum; uydurman›z diyor- yak›nda böyle hay›rl› bir musibeti yaflam›fl ve dum; ilaç sektörüne para kazand›rmak için bunun çok güzel sonuçlar›n› alm›fl bir dos- yap›yorsunuz diyordum. Böyle bir minvalde tunuzum. Sa¤l›kl› bir insan oldu¤umu farz ediyor- gidiyordum. dum bir zamana kadar. Çok da hareketli bir yaflam›m vard›. Günün 24 saati koflturan bir insand›m. Çal›flmay› da seviyordum ve hiçbir sa¤l›k problemim yoktu, çok flükür. Yaln›z kolesterolüm yüksekti; neredeyse 10-15 y›ld›r, ölçtürmeye bafllad›¤›mdan bu yana hep 3 00-400 civar›ndayd›. Ama bu kolesterolün yüksek olmas›ndan dolay› da, sa¤l›k sektörünün de bir parças› oldu¤umdan dolay› biliyorum, bunun tehlikeli bir fley oldu¤unu düflünüyordum. Fakat onun sa¤l›¤›ma yapaca¤› olumsuz etkinin emaresini bir türlü bulam›yordum. Hatta o kadar ifrada vard›rm›flt›m ki, kolesterol ilaçlar›n›n anlams›zl›¤›n› söyleyerek kullanm›yordum. Ki Türkiye’nin en büyük ilaç da¤›t›c›s›y›m ben! Sa¤l›¤›n›za dikkat edin Son zamanlarda sa¤l›k kurulufllar›na, do¤udan hastane kurmak için gitti¤im için -çok da ciddi sa¤l›k kurulufllar› oluflturduk orta¤›mla, tavsiye ederim- oralarda da sa¤l›¤›ma iliflkin check-uplardan geçiyordum; hiçbir emare gözükmüyordu. Sonra bir gün bu check-uplardan geçip hiçbir fley yok raporunu alan a¤abeyim, durup dururken enfarktüs geçirdi. Apar topar yetifltirdik hastanemize. Çok flükür dört tane stant ile kurtard›k. Gene ben üstüme toz kondurmuyorum ama eflim çok flüphelenmeye bafllad›; telaflland›. Ve üç kere üst üste randevu ald› hekimlerden. Çünkü ilk ikisini iptal ettik, bahane buldum iflim var diye. Çok sevgili dostum Bülent Eczac›bafl› benden Üçüncüsünde flu geçen günlerdeki yo¤un bir kar flöyle yak›n›r çeflitli ortamlarda: “Türkiye’nin en f›rt›nas›nda zar zor ald› beni, sa¤l›k testlerimi de büyük ilaçç›s› ama ilaç kullanmaya karfl›!” götürdü. Çünkü hekimler ona demifller ki, bu Hakikaten ben sevmezdim ilaç ar›zan›n net olarak görülebilece¤i tek bir biçim kullanmay›. Üstelik kolesterolün bedenim var, anjiyo. fiimdi bu anjiyo eskiden zor iflti. üzerindeki etkilerinin ne oldu¤unu bilebilmek ve Hatta ölüm vakalar› ile sonuçlanan bir operasy- ihtiyatl› olmak bab›ndan da yaklafl›k her alt› on oldu¤u için de korkutucuydu. Halbuki bu ayda bir check-up yapt›r›yordum. Hatta ülke süreç içerisinde teknoloji çok geliflmifl ve anjiyo içindeki sa¤l›k kurulufllar›n›n check-uplar›n› da toplam 10 dakika süren, güle oynaya yapt›¤›n›z, yetersiz görüp bu konuda dünyan›n en önemli toplam operasyonun bir saatle s›n›rland›¤› bir merkezlerine gidiyordum devaml›. Yolum New t›bbi ifl haline gelmifl me¤er. Nitekim onu York’a düflmüflse ya da Washington’a düflmüflse yaflad›k, oraya girdik. Hekimlerle flakalaflarak orada alt› ayda bir check-up yapt›r›yordum ve anjiyoya bafllad›k. Fakat heyhat yedinci dakikada hiçbir emaresi yoktu. O hani yürüyen batlarda, ana damar›n dört yerden %90 oran›nda t›kal› test etmek için falan yedinci kademeye kadar oldu¤unu anlad›k. Tabii herkes flok oldu. Hatta koflturuyorlard›, koflturdukça aç›l›yordum. Tabi yaflaman bile bir mucize dendi. Çünkü böyle bir sonuç olunca da t›p adamlar›n›n, bundan üç ay arayla bir diz ameliyat› 11 Üniversiteye geldi¤imde farkl› fikir ak›mlar› ile s›k›flt›k ve o gün y›ll›k üretiminin %60’›n› karfl›laflt›m. Onlar içerisinde acaba Marks’›n, toplam›fl, iflçilerini tatil etmifl, krizdeki bir Hegel’in yolunda m› olmal›y›m, yoksa o fabrikay› 2000 y›l›nda, çok cesur bir kararla günlerde yeni filizlenen Fethullah Efendi’nin devrald›k. Seranit bu flekilde grubumuzun peflinden mi gitmeliyim? Bir sürü bocalama… mal› oldu. Biraz ilerledik. Yine önümüze Neticede üniversite bitti. Biterken de karfl›ma bakarak ilerliyoruz. Bilmedi¤imiz iflleri bir hukukçu arkadafl ç›kt›. Dedi ki, beraber yapmamaya çal›fl›yoruz. Ni¤de’de dünyan›n olsak, bir flirket kursak. Sen bu ifli iyi en kaliteli kalsit madenleri vard›r. Kalsit biliyorsun dedi. Geriye do¤ru döndüm: Ben ka¤›ttan boyaya, ilaçtan kimya sektörüne hiçbir ifli iyi bilmiyordum. Ama mühendislik kadar birçok sektörde kullan›lan çok gibi bir nosyon vard› zihnimde. On yedi sene mikronize bir maden. Bunu üretebilir miyiz o arkadaflla Ankara’da çaba gösterdik. diye bakt›k. K›sa bir etütten sonra Bildi¤imiz tek ifl gayrimenkul sektörü idi, yap› Ni¤de’deki fabrikam›z teflkil edildi ve yoluna sektörü. Ama kör bir noktadan bafllam›flt›k. devam ediyor. Arkas›ndan grubun 3000’e yak›n çal›flan› oldu. Bildi¤in ifli yap sektörlerde küçük teflebbüsler halinde Ankara o zaman ‹stanbul’un beki Kad›köy’ü, kurulan teflkilatlar› büyütmeye çal›flt›k. belki Maltepe’si kadar ticari aktivitesi olan Böylece grubun 3 tane fabrikas› oldu. bir yer de¤ildi. Sonra yolumuz 1983 y›l›nda Bunlar›n amiral gemisi Seranit. Seranit 8 ‹stanbul’a düfltü. Yine ‹stanbul’da bildi¤imiz milyon 700 bin metre porselen seramik ifli yapmaya devam ettik. Ama sadece üretimiyle Türkiye’nin en büyük porselen bildi¤imiz ifli yapt›k. Sa¤a sola, etrafa seramik fabrikas›. Üretiminin önemli bir bakmad›k. Tabiri yerinde ise, at gözlü¤ü bölümünü ihraç ediyor. Yine Ni¤de’deki önümüzde sadece bildi¤imiz iflin peflinden fabrikam›z y›lda 150 bin ton mikronize kalsit kofltuk. Neticede bildi¤imiz ifli yaparken, baz› üretiyor. Üretiminin %60’tan fazlas›n› zorluklarla karfl›laflt›k. Kimi ifllerimizi dünyaya pazarl›yor. Dünyan›n birçok yapt›ram›yorduk. Sar›gazi’de bir tesis ülkesine ihracat yap›yor. O da Türkiye’nin edindik. Birazdan bahsedece¤im Türkiye’nin kalsit üretiminde en kaliteli ve en iyi markalar›ndan birisini üretir olduk. büyüklerinden birisi. Manevi atmosferimiz devam ediyordu. Etraf›m›z da o flekilde geliflti. 12 Yine yetiflemedi¤imiz, hizmet alamad›¤›m›z ‹lerlerken Sinpafl bir yol ayr›m›na geldi. Yap› sektörümüzdeki yat›r›mlar›m›z› daha Bir gün Seranit’i sat›n almak gündemimize ihtisaslaflt›r›r duruma geldik. Geçti¤imiz y›l girdi. Tamamen tesadüftü. Hac dönüflü Sinpafl’› ikiye böldük. Sinpafl Yap› sadece valizlerimizi al›rken, bir a¤abeyimiz “bu ticari gayrimenkulde ilerleyecekti ki ana fabrikay› sana verelim” dedi. Bir yandan vasf›m›zdan dolay› biz biraz sessiz ve valizlerimizi bekliyoruz, bir yandan da el derinden gitmek istedik. Sinpafl’›n ticari geçirmifltim. Sonra bir burun ameliyat› geçirmifltim. Hekimlerin demesine göre “t›bben senin orada ölmen gerekiyordu”; yaflaman mucize dediler. Ve tabi radikal bir flekilde bay-pas ameliyat› geçirdik, dört tane damar de¤ifltirdik. Çok flükür ki enfarktüs ile sonuçlanmad› ifle; kalp sa¤lam. fiimdi de yenilenince hekimlerin iddias›na göre 20 y›l› amorti ettik. Bu da önemli bir kazanç oldu. 16 kilo verdik. Veremedi¤imiz kilolar› verdik. Tavsiye ederim. Sa¤ olsun ilgilendiler arad›lar. Ama biliyorsunuz hekimler o anda karantinaya al›yorlar; kimseyle görüfltürmüyorlar. Görüflemediklerimden özür diliyorum ve ilgilenenlere de teflekkür ediyorum huzurunuzda. Sa¤ olun, var olun efendim. Bu tecrübe paylafl›m›ndan sonra esas konuma dönmek istiyorum. Geçen toplant›da sayg›de¤er Avni Bey’i dinlemifltik. Çok güzel bir tecrübe paylafl›m› olmufltu. Ben çok yararlanm›flt›m gerçekten. Muazzam bir süreçten geçerek flu anda ülkenin yüz ak› olan kurumlardan birinin do¤mas›na, oluflmas›na vesile olmufltu. Bizimki belki o denli baflar›l› bir hikâye de¤il ama bizim de buna benzer bir serüvenimiz var. Müsaade ederseniz onu sizinle paylaflmak istiyorum. Demin özgeçmiflimi anlat›rlarken 58 do¤umlu oldu¤umu söylediler. O resmî tarih. Esas›nda 54 do¤umluyum. Belki de 53 do¤umluyum. Tam kesin bilemiyorum. Anneme soruyorum. Annem diyor ki, bu¤daylar biçildi¤inde sen do¤mufltun. Tabi Siirt’te bu¤daylar hangi ayda biçilir bilmiyorum. Ay› dahi bilmiyorum. Do¤um günümü de bilmiyorum. Usulen nüfus memuru 10 May›s yazm›fl. Ama de¤il. Çünkü 10 May›s’ta Siirt’te bu¤daylar olgunlaflmaz. Y›l olarak da tam bilmiyorum gerçekten. Ya 53’üm, ya 54’üm, belki de 55’im. Ama 58 olmad›¤›m kesin. Ben Siirtliyim. Oralar bir zamanlar nüfusun %50’sinin nüfusa kay›tl› olmad›¤› yerlerdi. Tabii flimdi herkes kay›t alt›na girdi. Art›k herkesin do¤um günü var, kutlan›yor. Siirt o aç›dan son 30 y›lda çok ilerledi. Hatta bir Baflbakan bile ç›kard›. Övünç vesilesi, baflar› idi Siirtliler için. Yani enifltemiz oldu¤u için Baflbakan yapmad›k asl›nda. Bu ilginç bir baflar› idi Siirtliler için. Siirt’te gadre u¤ram›flt›; hakk›n› iade etti Siirt ve onu Baflbakan yapt›. O y›llarda gerçekten Türkiye’nin birçok ili gibi Siirt de öyle idi. Dolay›s›yla do¤um günüm ve tarihini bilmiyorum. Bu yer yer avantaj oluyor. Demin sayg›de¤er dostum “bunu kimseye söyleme bu bir avantaj senin için” dedi. Ama ben dayanamad›m, anlatt›m. Bin kiflilik aile Siirt’te hayli genifl bir ailenin mensubuyum ben. Benim soyad›m› tafl›yan ve dedem ile babaannemden üreyen toplam aile nüfusumuz iki y›l öncesine kadar 1127 kifli idi. Burada flahit de var. Sevgili Ahmet de bilir. Ama flimdi artm›flt›r. Çünkü asgari 3 çocuk düsturuna uyuyoruz biz. Biz onun do¤ru oldu¤una da inan›yoruz. Onun için öyle davran›yoruz. Çünkü biyolojik 13 gayrimenkul k›sm›, 550 bin metrekareye yak›n kiralanabilir alan›yla Türkiye’nin en büyük ticari gayrimenkul portföyünü elinde bulunduruyor. Yine Sinpafl’›n böldü¤ümüz ikinci k›sm›, Sinpafl Gayrimenkul Yat›r›m Ortakl›¤› da sadece konuta odaklanmak üzere ihtisaslaflt›, örgütlendi ve geçti¤imiz y›l halka arz edildi. fiu anda 4 bine yak›n orta¤›m›z var. ‹MKB’de ifllem gören, borsa de¤eri en yüksek, Türkiye’nin en büyük gayrimenkul yat›r›m ortakl›¤› olarak da Sinpafl bu memleketin mal› oldu. Bugün grubumuzun 3 binden fazla çal›flan› var, 3 fabrikas› var. fiu anda 8 flantiyede grup üretim yap›yor. Bizim yol haritam›z böyleydi ve Sinpafl neticede bir aile flirketi idi. Aile de¤erleri önemlidir Davet edilirken bana yöneltilen sorulardan bir tanesi de Aile fiirketlerinin Yönetiflimi idi. Sinpafl bu noktaya gelirken, biz Çelik ailesi olarak aile de¤erlerine önem vermeye çal›flt›k. ‹stanbul’a geldi¤im ilk y›l bir iftar daveti verdim. Aile bir araya gelsin dedim; 17 kifliydik. Faruk Bey burada, bu sene iftar davetimizde 211 aile bireyimiz bir araya geldi. Elhamdülillah. Aile bir arada. Ailenin e¤itimine de göz ucuyla bakmaya çal›flt›k. Biraz çocuklara oynad›k. Çocuklar sonra genç oldu. Bir bayram ziyaretinde 7-8 yafl›ndaki bir çocu¤a benim yan›mda babas› sordu: Büyüyünce ne olmak istiyorsun Biz çocuklara oynayarak aileden 12 mühendis ve mimar yetifltirdik. Bakt›k önünü alam›yoruz, herkes mühendis ve mimar olmak istiyor flimdi önlerini kestik. De¤iflik meslek gruplar›na çocuklar› yönlendirmeye çal›fl›yoruz. dedi. Çocuk tabii bir meslek bulacak. Ama “Avni Çelik olmak istiyorum” dedi. 14 büyüme için bu flart. Genç nüfus olabilmek için nen birkaç ismi haline geldik. 80’e kadar da elim bu flart. Bununla ilgili bir sürü bilimsel olmayan ifle varmad›. O tür fleylerle u¤raflt›m. Öyle f›rt›nalar kopar›l›yor ama ben flahsen o olunca da rahmetli babam için bir y›k›m olmufl- bilimsel olmayan f›rt›nalara pek kulak tu. Çünkü okuyup daha modern daha ileri bir ai- asm›yorum. Üçten fazla olmas› tercihe ba¤l› ola- le liderli¤i için göndermiflken onun deyimiyle biz bilir. Bende üç mesela. Ama aile fertleri içerisinde komünist olduk, döndük. Dolay›s›yla kendi yön- en az çocu¤u olan benim. Onüç amcam vard›. temiyle aile olarak iliflkileri kesti benimle. 8-9 y›l Her amcam›n asgari 13 çocu¤u vard›. Ve biz hep hiçbir flekilde görüflmedik. O s›rada ülkenin dört bir arada yafl›yoruz. Böyle geleneksel bir aileden bir yan›nda kendimce faydal› olmaya çal›fl›yor- geliyoruz. Ama bir ortak özelli¤imiz var, 1400 dum. 80 ‹htilali imdad›m›za yetiflti. O zamanki y›ld›r korudu¤umuz. Peygamber ahbab› say›l›r›z, yap›lar yasakland›. fiimdi bozuk saat bile günde öyle diyorlar. ‹nflallah öyleyizdir. Ve o ulvi ba¤ iki kere do¤ruyu gösterirmifl. bizi bir arada tutuyor ve bu özelliklerimizi korumam›za neden oluyor. Siirt ve yöresinde bu yönümüzle de çok flükür sayg›n bir aileyiz. 12 Eylül rejimi külliyen zararl› oldu ama o yönü ile bana bir faydas› oldu galiba. Öyle iflsiz kal›nca bir ifle girmek durumu do¤du ve yak›n bir arkadafl›m›n Yöresel olarak da ticaretle u¤rafl›yoruz Cumhuri- yan›na ilaç da¤›t›m ifline girdim 81’de. Asl›nda yet’ten bu yana. Cumhuriyet’ten önce aile çok onun yan›nda ifle girmek için gitmemifltim. ‹flletme fazla ticaretle u¤raflmam›fl. Misyonu gere¤i d›flar› fakültesi mezunuydum. Uzun y›llar profesyonel sol- iflleri ile u¤raflm›fl. Ama Cumhuriyet’le beraber culuk yapm›flt›m. Sak›ncal›l›¤›m› gözetmeyecek bir konumu biraz de¤iflmifl ve tabii ticaretle ifltigal flirkete girip, ekme¤imi kazanmak istiyordum. Ai- etmek durumunda kalm›fl. Ticarette daha itibarl› lemle de aram›z bozuktu. bir aileyiz çok flükür. Ve o aileye belki de gele- O konuda liberal bir bak›fl aç›s›na sahipti Eczac›- cekte liderlik edeyim diye rahmetli babam 70’le- bafl›. O dönemde pek fazla sab›ka kayd› sormuyor- rin bafl›nda üniversiteye gönderdi beni. Rahmetli- du onlar. Arkadafl›m da eczac›yd›. “Sen onlar› tan›- nin manevi a¤›rl›¤›n›n oldu¤u nerdeyse 15 köy- yorsun, belki arac›l›k edersin oraya girerim” de- den oluflan co¤rafyada ilk üniversiteye giren kifli dim. Fakat herhalde eksik yoktu orada. Oraya so- benim. Yoktu böyle bir imkan. Büyük umutlarla kamay›nca beni “gel beraber yapal›m bu ifli” dedi. ‹stanbul’a yollad› beni üniversite okuyay›m ve döneyim, iflleri yürüteyim diye. Fakat biraz kural ve düzen tan›mayan bir kiflili¤im vard›. ‹stanbul’a gelince de kendimi ö¤renci hareketlerinin göbe¤inde buldum. Ortada durabilen biri de¤ilim, ben biraz radikalim. En uçlarda dolaflt›m. O dönemki ö¤renci hareketlerinin bili- 15 Bu çocuklar›n hepsi bir flekilde bizden bu noktada. E¤er bir servet b›rakmak motivasyon al›yor. Ad› burs olur, ad› övgü istiyorsak, kazanaca¤›z, kazanaca¤›z bir gün olur, ad› sevgi olur, bir motivasyon al›yor. ebediyete intikal edece¤iz. Geriye kalan Benim yetiflti¤im ça¤da, benim yafl›mda tapular›m›z› ve servetimizi evlad-› ayalimiz ailenin üniversiteyi bitirmifl tek ferdi bendim. paylaflacaklar. E¤er bir iflletme b›rakmak Benden sonra olanlar oldu. fiimdi bak›yorum istiyorsak, o taktirde evlad›m›z, kuzenlerimiz, herkesin bafl› yukar›da, üniversite e¤itimine ailemizi bir tarafa b›rakarak, bunu do¤ru kendilerini gelifltirmeye çal›fl›yorlar. kurallar›na göre örgütleyip kurallar›na göre Bu yap›ya dönüp bak›yorum: Evet Sinpafl ileriye do¤ru gidebilir. Sinpafl aile flirketi vasf›n› daha uzun y›llar devam ettirebilir diye umutlan›yorum inflallah. Biz flirketlerimize nas›l bakmal›y›z? Ya da biz varl›¤›m›za, yönetmeyi ve bir sistemi kal›c› hale getirmeyi hedeflemeliyiz. Planlamal›y›z. Bu gözle bak›nca, aile flirketinin devam›n› arzu ediyorsak, e¤itime yeteri kadar de¤er vermeliyiz. servetimize nas›l bakmal›y›z? Acaba biz Baz› arkadafllar›m, ben yeteri kadar önem evlatlar›m›za ve bizden sonra gelen nesillere verdim, hatta evlad›m› Amerikalarda bir servet mi b›rakmak istiyoruz, bir iflletme okuttum, ‹ngiltere’de e¤ittim olmaz dediler mi b›rakmak istiyoruz. Bana göre yol ayr›m› ama burada olmaz olan bana göre e¤itimin baflar›s›zl›¤› de¤il, seçilen yöntemin baflar›s›zl›¤›d›r. E¤itimin temeli cezaland›rarak de¤il, ödüllendirerek olursa evlad-› ayalimiz hedeflerimize do¤ru yönlendirilebilir. Tabii, e¤itimin temelinde motivasyon var. Zaman zaman flu hatay› hepimiz yap›yoruz: O¤lum ya da k›z›m. ‹flte ben geldim, gidiyorum. Her fley zaten senin. Çocuk dönüyor bak›yor, her fley babam›n. Hiçbir fley benim de¤il. Babam diyor ki her fley senin. Ama benim ne yetkim var, ne operasyon gücüm, ne de ödülüm. Ama babam dönüp, dönüp diyor ki bunlar› hepsi senin. O zaman çocuk bekleyecek bekleyecek, bir gün ben ölürsem bunlara sahip olacak. Yani ölümüm onun dünyada bekledi¤i ödüllerden bir tanesi olacak! ‹fli bu hale getirmeden e¤er çocuklar›m›z›n önüne bir hedef koyabilirsek, onlar› motive edebilirsek, çocuklar›m›z›n kendini 16 Fark yaratan fark atar Türkiye’nin en küçük ecza deposunu kurduk 80’de. Tabi para onundu, bende para yoktu. fiirketin sahibi oydu. ‹fli yürütmem için bana da hisse verdi. 13 kifli ile ifle bafllad›k. fiiflli’de Alim Efendi Sokak’ta 100 metrekare bir yer kiralad›k ve ifle bafllad›k. Herhalde o dönemde piyasan›n ihtiyac› olan fleyleri düzgün ele alm›fl›z ki beraber, k›sa zamanda benim genel müdürlü¤ünü yapt›¤›m ve hissem olan o flirket kendi alan›nda befl-alt› y›lda Türkiye’nin ilk 10’u aras›na girdi. Ülke çap›nda örgütlenmeyi düflünen yoktu. Halbuki ilaç üreticilerinin art›k ülke çap›nda örgütlenmeye ihtiyac› vard›. Çünkü 80 ile beraber ülke kapal› ekonomiden ç›km›fl, kapitalizme entegre olmufltu. Farkl› yapt›¤›m›z fley de flu idi: Bunlar rahmetli Özal’›n bafllatt›¤› hareketler. Klasik ecza depolar› ise eczac›y›, müflteriyi aya¤›na ça¤›r›yordu. Biz bu iki farkl› fleyi tespit ettik. Hizmette s›n›r›n ötesi slogan› ile yola ç›km›flt›k biz. Hatta o zamanki rakiplerimiz, “bak bunlar Güneydo¤ulu, kaçakç›l›k yapacaklar, s›n›r ötesine mal satacaklar” diye yorumlad›lar bizi. Dalgay› bilince, dalgan›n üzerine oturunca pazar sizi büyütür. Biz o sebeple büyüdük ve 87’lere geldi¤imize baya¤› ciddi bir kurum haline gelmifltik. Tabi o süreçte ben orta¤›ma flunu söyledim: “fiimdi belli bir büyüklü¤e geldik. Türkiye’nin ilk on ecza deposundan biri biziz. Fakat burada duramay›z. Pazar›n ihtiyac› ülke çap›nda örgütlenmektir. fiimdi ‹zmir’de, Karadeniz’de flubeler açal›m, büyüyelim” dedim. Orta¤›m bana dedi ki “Benim flu anda 10 milyon dolar kadar param oldu, çocuklar›m rahat geçinir bununla. Yedi sülaleme yeter bu. Sen beni maceraya itiyorsun. Ben aç›lmayaca¤›m.” Ben de kendisine dedim ki: “Ben senin küçük orta¤›n›m. Senin paran› büyütmek için ortak olmad›m. Ben dosdo¤ru iflletmeciyim. Ben büyütmek istiyorum ifli. Ben yokum dedim ve ayr›ld›m iflten.” 17 gelifltirmesine imkan sa¤layabilirsek, o taktirde iflletme ebede do¤ru gidecek profesyonel bir yöneticiye kavuflabilir diye bakmak laz›m. ‹flletmelerin temel problemlerinden bir tanesi de, ikinci kufla¤›n ifle dahil edilemeyifli meselesidir. ‹kinci kuflak, iflletmede sorumluluk almaya yanaflm›yor ço¤u zaman, e¤er yeteri kadar motivasyon, yeteri kadar e¤itim yoksa. Sorumluluk ne diye bak›nca, biz kendi aram›zda arkadafllarla konuflurken, kurumdaki sorumlulu¤u flöyle tan›ml›yoruz: Kurumdaki sorumlulu¤umuz, sermayemizi muhafaza etmek, flirketi gelifltirmekle s›n›rl› de¤il. Kurumdaki sorumlulu¤umuz, 3 bin çal›flan›m›z var, 3 bin çal›flana karfl› sorumlulu¤umuz var. Bunlar hayatlar›n› bu flirkete adam›fllar, gelecekleri bu kurumdur. E¤er biz bu çat›y› uçurursak, bu çat›y› ak›t›rsak ve biz bu çat›y› koruyamazsak önce bu 3 bin kiflinin gelece¤i tehlikeye düfler. Sonra Kemal Bey’e karfl› sorumluluklar›m›z var. Kemal (Unak›tan) Bey bizden her y›l vergi istiyor. Yani memlekete karfl› sorumlulu¤umuz var. Biz kazanmal›y›z, vergi baz› oluflturmal›y›z. Sonra tedarikçilerimize karfl› sorumlulu¤umuz var. Tedarikçimiz diyor ki, sen yafl›yorsun. Benim satt›¤›m mal ve hizmetlerin paras›n› zaman›nda ödüyorsun. Ben hayat›m› bu surette devam ettiriyorum. O zaman ona karfl› sorumlulu¤umuz var. Meseleyi böyle büyütmek, ilerletmek, çevreye karfl› sorumlulu¤umuza kadar getirmek mümkün. Ama bu sorumluluk duygusu sadece bizde kalmamal›, ikinci kuflak ve çal›flanlar›m›z›n hepsini içine alacak flekilde gelifltirilmelidir. Aile ile iflletmeyi ay›r›n ‹flletmelerimizin ölçe¤i büyüdükçe, profesyonellefltirilmesi de son derece önemli bana göre. Profesyonelleflmenin temelinde, flirkete bir vizyon koyma meselesi var. Bu flirketin vizyonu ne olacak? fiirketin gelecekle ilgili planlar› nedir? Bunlar ortaya konmal› ve birlikte çal›flt›¤›n›z arkadafllarla paylafl›lmal›d›r. Paylafl›l›rken bu paylaflman›n netlikleri ortaya konulmal› ve performans de¤erlendirmesi yap›lmal›d›r. Performans de¤erlendirmesinde patron dahil olmak 18 O s›rada ailemle de bar›flm›flt›m. Onlar›n deyimi edersen benimle hayat› paylaflan arkadafllar›m ile “elimiz ekmek tutmufltu”. Hatta iyi para var. Onlar da benimle gelebilir mi?” dedim. kazan›yorduk. Fuzuli ve lüzumsuz ifllerle “Onlar da senin gibi komünist, ben ne yapaca¤›m u¤raflm›yorduk. Yani kemale ermiflti akl›m›z. Ve onlar›” dedi. “Onlar› zaten atacakt›m” dedi. o s›rada da Do¤u’da Maocu bölücülük hareketi Onlardan 6-7 tanesi geldi. Ailenin fertleri de bafllam›flt›; Eruh ve fiemdinli olaylar›yla PKK gün kat›ld›; biraz ticaretten anlayanlar. Böylece iyi bir yüzüne ç›km›flt›. Ve fliddetli bir çat›flma ekip oluflturdum. bafllam›flt›. Orta¤›mdan ayr›ld›ktan sonra benim de ciddi bir dayana¤a ve maddi güce ihtiyac›m vard›. Rahmetli babama dedim ki “Siirt’te sen bir Kendimize rakip olduk ailesin. Bu çat›flmada tarafs›z kalamazs›n. B›rak- Bu ekiple üç farkl› alanda üç tane depo olufltur- mazlar seni. Bir yerden bir yere seni yazacaklar. duk. Biri kozmetik da¤›tacakt›. Di¤eri de ona Ve ailen s›k›nt› çekecek. Gel ‹stanbul’a tafl›n.” rakip olacakt›. O dönemde her eczane asgari üç “Ya biz 1000 kifliyiz ne yapaca¤›z ‹stanbul’da?” depo ile çal›fl›yordu. Çünkü ilaç adet olarak dedi. “Allah r›zk›m›z› verir. fiayet orada al›n›yordu. Birinde bulamad›¤›n› di¤erinden kal›rsan›z, ölürsünüz. Ölmekten iyidir.” dedim. al›yordu. Ben de birbirine rakip iki firma olursa Böylece rahmetli babam› ikna ettim ve 1000 iyi olur dedim. Bir ve ikinci depo olabiliriz. ‹ki kiflilik aile 2-3 y›l içerisinde ‹stanbul’a göç etti. farkl› depo açt›k ve yola ç›kt›k. Orada da ulusal Rahmetlinin manevi çevresi çok genifl oldu¤u için onunla beraber çevre köylüler de geldiler ‹stanbul’a. O zaman yerleflece¤i yerleri gösterdim onlara. Birçok yer önerdim. Rahmetli babam dolaflt› dolaflt›. Sonunda “Gaziosmanpafla’da oturaca¤›z, çünkü memleketimize benziyor” dedi. “Havas›, suyu, insanlar› oraya benziyor” dedi. Hakikaten oradan ev ald›k. Gerçi sonradan piflman olduk tabi. Rant olarak di¤er yerlere ra¤bet artt›. Derken onlar›n da kat›l›m›yla yeni üç tane flirket çapta örgütlenmemiz üreticilerden ciddi destek ald›. Çünkü bütünlüklü ve itibarl› bir flirket görmek istiyorlard› karfl›lar›nda. Bir farkl› fley daha yapt›k. O zamana kadar ilaç zamlar›n› depocular etiketleyip eczac›ya sat›yorlard›. Stoklar›n zam fark›n› toptanc› al›yordu. Biz dedik ki biz bunu yapmayaca¤›z. Bu bizim hakk›m›z de¤il. Bu fark› eczac›ya b›rakt›k. Biz sürümden kazanaca¤›z dedik. Eczac›lar›n bize yönelmesinin temel sebeplerinden biri bu idi. kurduk. Yaln›z Koz Ecza’da çal›fl›rken beraber Rakiplerimiz biraz toktular. Paralar› da vard›. Ve oray› infla etti¤imizde iflin hamurunu yo¤uran, o paray› da ev, arsa gibi maddi fleylere yat›rmak benimle beraber ifli oluflturan arkadafllar, iflten istiyorlard›. Tabii biz bu slogana, “o eczac›n›n ayr›ld›¤›mda benimle birlikte geldiler. Ben hakk›d›r” slogan›yla ortaya ç›k›nca birçok eczac› orta¤›ma “param› falan istemiyorum” dedim. bize yöneldi. Rakipler bunu fark edinceye kadar Zaten verecek durumu da yoktu. Beni ç›kartaca¤› geç kald›lar. Sonra onlar da bizim sisteme geçtil- da kesindi. Arkadafl›ma “Müsaade er ama geç kald›lar. ‹lk olmak her zaman için 19 üzere, aile üyeleri dahil olmak üzere bütün ald›¤›m›z hatta flirketten tamamen personel bu de¤erlendirmeden geçirilmeli, uzaklaflt›rd›¤›m›z örnekler çoktur. performans ölçümleri belli periyotlarla tepe ve ara yöneticileri taraf›ndan de¤erlendirilerek kay›t alt›na al›nmal›d›r. Böylece aile üyeleri, aile mensuplar› kendilerinin de bir ayr›cal›¤›n›n oldu¤unu düflünmeden performans de¤erlendirmelerinde kendilerini de¤erlendirme imkan› bulmal›d›rlar. hesap verme noktas›nda oldu¤unu bilmeli. Bafltan böyle yönlendirilmeli. Aile üyeleri e¤er hesap vermiyorlarsa ben burada hissedar›m, ayr›cal›kl›y›m diyorlarsa; altlar›ndaki yöneticileri do¤ru flekilde yönlendirmek mümkün olmaz. Yine aile üyeleri düflük bir performans gösteriyorlarsa Zaman zaman aile üyeleri, bir üst onlar›n rütbelerini tenzilde görev yelerini yöneticinin, profesyonel bir yöneticinin de¤ifltirmede bana göre hem profesyonel alt›nda çal›fl›yor olabilirler. Sizin alt›n›zda yöneticiler hem de tepe yöneticisi bir an bile çal›flan, üst yönetimin alt›nda çal›flan ve aile tereddüt etmeden o operasyonu yapmal›. üyelerini denetleyecek, performanslar›n› ‹flletmenin varl›¤›n› devam ettirmesini de¤erlendirecek olan yöneticiye bir sa¤lamal›d›r. Bu gözle bak›nca, aile cesaretlendirme yöntemi ile yetki iflletmeleri, aile iflletmesi olma vasf›n› devretmeliyiz. O bilmeli ki, aile üyesinin kaybediyorlar. Yani aile üyelerini siz performans› olumsuz de¤erlendirildi¤inde kollam›yorsan›z, di¤er profesyonel yöneticiler bile makam›n› koruyabilecektir. Hatta belki ile ayn› düzlemde tutuyorsan›z, takdir edilebilecektir. Bu noktadan bak›nca performanslar›n› kritize ediyorsan›z ve hesap biz biraz Sinpafl’ta ipin ucunu kaç›rm›fl›z gibi verebilir noktaya getiriyorsan›z, ortaya iflte gözüküyor. Nereye bir aile üyesini flimdi bir iflletme ç›kt› diye bakmak laz›m. göndersem, profesyonel yöneticiler onlar› en Ayr›cal›klar› olmayan, imtiyazlar› olmayan k›sa zamanda harcamaya çal›fl›yorlar. Ve aile bir iflletmeyi ortaya ç›kard›n›z demektir. Bu üyeleri bize dönüp diyorlar ki: “Biz burada iflletme ondan sonraki nesiller için de örnek asl›nda hakl›yd›k. Performans›m›z yüksekti. olarak aile üyelerini e¤er performanslar› S›rf soyad›m›z Çelik oldu¤u için eziliyoruz.” yeterli ise, e¤itimleri yeterli ise bir çat› olarak Ve biz Sinpafl’ta birlikte çal›flt›¤›m›z arkadafllarla daima flunu söyleriz: Biz aile 20 Yine aile üyeleri hissedar bile olsa kurumda kal›r ve ebede do¤ru bir kurum olarak varl›¤›n› sürdürür diye bakmak laz›m. üyelerimizin hiçbirisine ifl vermeyece¤iz. Para Dünyan›n en büyük flirketlerine bak›yorum, vermek icap ediyorsa verece¤iz, ama ifli iyi gelmeden evvel flöyle bir göz att›m. Dünyan›n yapana, performas›n› iyi gösterene, baflar›l› en eski flirketlerinden birisi bir Japon. 1400 olana verece¤iz. Bu böyle biline diyoruz. Bu y›ld›r hayatta. Geçti¤imiz y›l sat›lm›fl. 1400 yolda da bazen hakl›, bazen haks›z biçimde y›ld›r bir tek ifl yap›yor: Japonya’daki Budist soyad› Çelik veya aile üyelerinden olanlar› ve yerel dinlerin tap›naklar›n› yap›yor. k›rd›¤›m›z, makaslad›¤›m›z, görevden Sadece tap›nak infla ediyor. 1400 y›ld›r çok çok önemlidir. K›sa zamanda bu oluflturdu¤umuz kuruluflta kendi alan›nda bizden önce kurulan 40-50 y›ll›k müesseseleri de geçerek bir numaraya oturduk. 90’lar›n ortalar›na geldi¤imizde bu üç flirketin piyasa pay› ilaçta %30’lara ç›kt›. En yak›n rakibimiz 50 y›ll›k kurulufl %15’ler civar›ndayd›. Biz ikiye katlam›flt›k. Çal›flan say›s› 5 bine dayand›. Müflteri say›s› yirmi binleri buldu. Da¤›tt›¤›m›z ürün say›s› 5-6 bin çeflit ürün oldu. Pazar›n en büyük da¤›t›c›s› haline geldik. O s›rada yönetim ve ekiple beraber flunu düflünmeye bafllad›k. Bu ciddi bir katma de¤er ülke için. Çünkü bir anda üreticinin üretti¤i ilac› dört saatte tüketiciye ulaflt›r›r hale gelmifltik. Dünyan›n en h›zl› ilaç da¤›t›m flirketi haline gelmifltik. fiu anda da dünyan›n en h›zl› ilaç da¤›t›m sistemi Türkiye’de. Ve muazzam bir tasarruf sa¤lad› üreticiye. Piyasadaki stok miktar›n› neredeyse %20 seviyesine düflürdü. Bu toplam ilaç sanayi için önemli bir art› idi, bir katma de¤er idi. Ve hatta milli ekonomi için ciddi bir organizasyon haline gelmifltik. fiunlar› düflünmeye bafllad›k. Bunun gelece¤e kalmas› laz›m. Befl bin kiflinin eme¤i var. 22 bin müflteri var. Ciddi bir milli kurulufl. Bunu gelece¤e b›rakmal›y›z. Bizden sonra da bu devam etmeli. ‹kincisi, Türkiye h›zla global pazara entegre oluyor. Bu 21 iyi kârlar elde etmifl. Aile üyelerini bar›nd›rm›fllar ve iyi ifller yapm›fllar. Geçti¤imiz y›l, bir baflka toplant›n›n konusu olacak bir iflletme zaafiyeti yüzünden sat›lm›fl ve devredilmifl. Türkiye’de eski flirketlere bak›yorum, tepesinde Kurukahveci Mehmed Efendi ile fiekerci Hac›bekir Efendi var. Hac›bekir tahmin ediyorum aile üyelerinden ç›kt› ama varl›¤›n› hala devam ettiriyor. Temelinde bir üretim var. Benim burada ifade ettiklerim d›fl›nda, buradaki kardefllerim flirketlerini ikinci kuflaklata devrettiklerine göre biraz evvel masam› paylaflt›¤›m Cihan Bey’i dinlerken, babas›n› art›k istirahat makam›na getirmifl, flirketi ikinci kuflak olarak o götürüyor. Baflar›l› modeller var. O baflar›l› modellerden hepimiz istifade edece¤iz. Beni diledi¤iniz için teflekkür eder, hepinizi sayg›yla selamlar›m. Sorular ve Cevaplar Mehmet Torun Konuflman›zda baba ile evlat iliflkilerinden bahsettiniz. Bahsederken de “evlad›m ben zaten senin için çal›fl›yorum. S›ran› bekle” anlam›nda bir fleyler söylediniz. Bu mevzuu biraz açar m›s›n›z? Burada evlatlar› ile zannediyorum herkesin bir s›k›nt›s› vard›r. Hepimiz evlatlar›m›z için çal›fl›yoruz flüphesiz. Ama bu çok hassas bir mevzu, üzerinde önemle durulmas› gereken bir husus oldu¤undan, bunu biraz açman›z› rica ediyorum. Engin tecrübelerinizden yararlanmak isteriz. Sayg›lar sunuyorum. Güzel bir reklam var. Diyor ki: “Bir avuç f›nd›k iyi gelir. Yerseniz!” fiimdi biz babalar da evlatlara diyoruz: “O¤lum-k›z›m, biz sizin için çal›fl›yoruz.” Ama çocuk arkas›n› dönüyor diyor ki: Yerseniz! Bu söyledi¤imiz söz do¤ru de¤il. Yüzümüzü düzeltelim. Ruhumuzun derinli¤ine bakal›m. Biz evlatlar›m›z için mi çal›fl›yoruz? Evlatlar›m›z burada kulaklar›n› t›kas›nlar. Bir mesel anlat›l›r: Bir zat Cenab-› Allah’›n huzuruna ç›kar. Cenab› Allah Sorar: Ey Kulum Sana bir ömür verdim. Bu ömür süresince sen ne yapt›n. Bana söyle bakay›m. Yarabbi bol bol kazand›m ve senin r›zan için bol bol sadaka verdim. Bol bol hay›r yapt›m. Bol bol seni yad edecek eserler vücuda getirdim. Senin r›zan için yarabbi der. Cenab› Hak der ki: “Bu dedi¤in do¤ru de¤il. Sen o yapt›¤›n her fleyi sana cömert desinler diye yapt›n. Bunu cehenneme götürün” der. 22 alan›n devleri var. Bunlar mutlaka bu büyüyen Merkezi bir yap› oluflturacakt›k, borsaya pazarla ilgilenecekler. Türkiye ilaç pazar› 1 mil- aç›lacakt›k ve uluslar aras› bir partner yar dolardan 8 milyar dolara ç›kt›. Ülke büyüy- bulacakt›k. Bu aray›fllara bafllad›k. Almanlarla ordu çünkü. Bu pazara uluslararas› markalar görüfltük. Almanlar ilk ellimizi sat›n almak üzere alakas›z kalamazd›. Buna gireceklerdi. Geldikleri anlaflt›lar bizimle. Fakat kalkarken dediler ki, zaman da bizi bitirecekler. Onlar gelmeden biz ikinci elliyi ne zaman satars›n›z? Biz de “biz ikin- onlar› bulal›m ve ortak olal›m. Ve bu ci elliyi satmay› düflünmüyoruz” dedik. ‹flimizden oluflturdu¤umuz organizasyon art›k Türkiye’ye memnunuz, satmay› düflünmüyoruz dedik. ‹lk s›¤m›yor. Dünya çap›nda da iyi ifller yapar hale elliye verdi¤imizin üç kat›n› ikinci elliye verelim geldik. Niye çevre ülkelere biz gitmeyelim, dediler. Olmaz dedik. Almanlar›n genel zihniyeti anlay›fl›na sahip olduk. M›s›r’da bir ilaç da¤›t›m bir fley ya tam bizim olmal› ya da orada flirketi devlet taraf›ndan özellefltiriliyordu, tekel olmay›zd›r. Dikkat ederseniz uluslararas› gibi. Gidip ona talip olal›m dedik. M›s›rl›lardan piyasalarda Alman flirketler baflar›l› de¤il. Çünkü randevu istedik. Fakat pasaportumuz itibarl› hegemonik bir anlay›fla sahipler. K›sa zamanda olmad›¤› için M›s›rl›lar bizi görüflmeye bile tümünü almaya çal›fl›yorlar. O konuda en almad›lar. Orada kafam›za tak etti. fiayet ulus- geliflmifl kültüre sahip Amerikal›lard›r bana göre. lararas› pasaport bulamazsak ifl yapamay›z. ‹yi Tabi s›rayla di¤er ülkeler. yapt›¤›m›z› sand›¤›m›z bu ifli di¤er ülkelere de yapamay›z. Bu bizi uluslararas› ortak bulmaya iten bir nedendi. Almanlarla anlaflamad›k, satmay› düflünmüyorduk biz. O aray›fl devam etti. ‹ngiliz-‹talyan ortakl›¤›nda ikinci Avrupa ülkesi ile karfl›laflt›k. Mevcut aile flirketi anlay›fl› ve yap›s›yla Onlara flunu söyledik: Biz iç pazar› iyi biliyoruz uluslararas› flirketlerin karfl›s›na ç›kamazd›k. O ve ifli biz yönetece¤iz. Yüzde 50 – 50 ortak olabil- zaman flu tespiti yapt›k. Bir kurumsal yap› iriz. ‹ç pazar› biz yönetece¤iz. Bir tak›m oluflturacakt›k. Aile ile flirketin ifllerini co¤rafyalarda operasyon yetkisini bize kesinlikle birbirinden ay›racakt›k. ‹ki önemli vereceksiniz. Temel flart›m›z buydu. Bu merkez oluflturacakt›k. Biri aileyi yöneten, di¤eri konuda anlafl›r›z dediler. Gerçekten ifli yönetmek flirketleri yöneten. Orada da aç›k ve fleffaf ola- ve ifli pazarlamak konusunda ‹ngilizler ifl tut- cakt›k; her fleyi kay›t alt›na alacakt›k. Çünkü her mam›z bir buçuk y›l› buldu; iki bin fleyi kay›t alt›na al›nmam›fl bir olufluma yabanc› sayfal›k bir ortakl›k anlaflmam›z oldu. Ortakl›k gelip ortak olmaz. fieffaf, uluslararas› standartlar- anlaflmas›n›n metnini yazan avukatlara biz befl da kay›t sistemi oluflturmak durumundayd›k. milyon dolar para verdik. Onlar onbefl milyon Çünkü bekam›z› ve gelece¤e kalmam›z› ve dünya dolar verdiler. Çünkü onlar›n avukatlar› daha çap›nda o ifli yapmam›z›n temel flart› olarak bir pahal› idi. Emin olun fiyatta pazarl›k yar›m gün uluslararas ittifak yapmak ve buna ba¤l› olarak tuttu. Pardon iki oturum yapt›k. Önder arka- da sermaye oran›m›z› güçlendirmek için de bor- dafl›m›z var burada o flahittir. ‹ki oturum flundan saya aç›lmakt›. Kurallar›n› oluflturmufltuk. sürdü: Biz onlara bir fiyat söyledik, onlar kabul 23 Evlatlar›m›z kulaklar›n› t›kas›nlar. Biz onlar› kazan›r›z diye düflünüyorum. Onun için için çal›flm›yoruz. Kendimize soral›m. Biz evlatlar›n ifli sahiplenmedi¤i zaman gerçekte “kendimiz için” çal›fl›yoruz. Ama babalar›n›n “illa ifli sahipleneceksin” diye hafif bir k›r›nt› var. Evlatlar›m›z için zorlamalar›n› do¤ru ve isabetli bulmuyorum. çal›fl›yoruz dedi¤imiz fley sadece flu: “Ben bu 24 çat›y› kurdum, bu binay› yapt›m. O¤lum- Ethem Sancak Bir sonraki konuflmac› k›z›m, benden sonra siz bunu devam ettirin” benim ama dayanamad›m. Avni Bey’e bu demeye getiriyoruz. Niye? Bunu ben konuda bir katk› yapmak istiyorum. kurdu¤um için devam ettirin. Bana göre Giriflimcilerin önemli bir sorunu bence bu. durum budur. Tabii ki baflka görüfller, baflka Gelece¤e kalma konusunda, flirketlerimiz düflünceler mutlaka vard›r. Bana göre biz ikinci kufla¤a kalm›yorsa bunun bundan s›yr›lmal›y›z. Miras helal. Biz evlad-› sebeplerinden birisi de biz müteflebbisleriz. ayalimize bir servet b›rakaca¤›z. Bu kat’i. Bu da demin beyefendinin sordu¤u soruyla Onlar› sevdi¤imiz için b›rakaca¤›z. Bu ilgili. Biz kendi çocuklar›m›z› mutlak tamam. Ama evlad›m›z bunu benimsiyor, anlamda kendi mesle¤imizi icra etmeye bunu sürdürme azmini kendisinde görüyor zorluyoruz. Bu çok yanl›fl bir fley. Çünkü veya gelece¤ini planlarken bunu böyle Allah’›n herkese verdi¤i bir yetenek ve düflünüyorsa, bunu devam ettirsin. De¤ilse, meziyet var. Bunlardan birisi de evlad›m›z kendisine bir yol seçsin. O yol giriflimciliktir. Cenab› Hak bunu herkese içinde ona mutlak biçimde destek olal›m. nasib etmemifl. Kimisine müzisyenlik, ‹ki y›l evvel ‹spanya’da genç ifladamlar›n›n kimisine giriflimcilik, kimisine filozofluk. y›ll›k bir toplant›s› yap›ld›. Toplant›n›n Baflka baflka, bölük bölük yaratm›fl ve konusu flu idi: Avrupa %5 iflsizlik, %1,5 herkese bir yetenek vermifl. Biz ise kalk›nma ama Amerika co¤rafyas› %1,5 fark›nda olmadan buna müdahale edip, iflsizlik %5,5 kalk›nma. Bunun s›rr› ne idi? çocu¤umuzu da bizim mesle¤imizi devam Konferansta uzun tart›flmalar. Tart›flmalar›n ettirmeye mecbur b›rak›yoruz ve çocuklar sonunda birkaç ana nokta belirlendi. heder oluyorlar. Amerika’n›n baflar›s›na yol açan birkaç nokta Avrupa’n›n en büyük sanayicilerinden biri belirlendi: 1-Teflebbüsün önündeki engellerin Agnelli ailesidir, Fiat flirketinin kurucular›. kald›r›lmas›. Amerika teflebbüsün önündeki Tabii daha az evlat do¤urdu¤u için bat›l›lar, bütün engelleri kald›r›yordu. bir tane mirasç›ya kald›lar. Ve bu mirasç›y› 2-Toplumsal cesaretlendirme. Di¤er imparatorlu¤un bafl›na geçmesi konusunda maddeleri saym›yorum. Biz evlad›m›z› zorlad›lar. Çocuk ise sinemac› olmak yetifltirirken teflebbüsünün önündeki engelleri istiyordu. Sinema yönetmeni olmak istiyordu. kald›r›rsak, sonra da onu bu teflebbüsü Buna imkân vermediler. Güçlü bir aile. Ve en istikametinde motive ederek destekliyor sonunda 2-3 y›l önce, Mostar köprüsünden olsak, biraz da arkadan dolafl›p, kendi atlad› intihar etti çocuk ve flu anda o ailenin iflimize do¤ru motive ediyor olsak, sanki onu mirasç›s› yok. Fiat gelece¤e kalacak ama edince benim birader ucuza sat›yorsun dedi. Dolay›s›yla ç›kt›m peki kaça satay›m dedim. Dedi ki flu fiyat. Girdim dedim ki, kusura bakmay›n ailem flu fiyattan afla¤› vermiyor dedim. Birkaç görüflmeden sonra peki dediler, anlaflt›k. Biz gene mola istedik. Kardeflime sen istiyorsun dedim. Abi yine ucuza gidiyor dedi. Söyledi¤im fiyat senin söyledi¤in fiyatt› dedim. Ama hemen kabul ettiler dedi. O zaman flirketimizin de¤eri 300 milyon dolar iken flimdi 2 milyar dolar oldu. O de¤eri de bu ortakl›k katt›. Biradere de öyle diyorum. Halbuki biz evlendi¤imiz y›l kriz oldu, 2001 krizi. Anlaflma yapt›¤›m›z zaman flirketin baflkan› ile imzay› at›yor ve diyordu ki, “sizdeki krizi biliyorum. fiu anda benim ald›¤›m mal›n de¤eri biraz düfltü. Fakat ben bu flirkete güveniyorum. Ülkenizin gelece¤ine de güveniyorum!” Geçen gün uluslararas› bir forum vard› baflbakan›m›z›n yönetti¤i. O da gelmiflti. Kalkt› dedi ki, ben 18 y›ld›r Türkiye ile ifl tutuyorum. fiimdi o flirketimiz 25 milyar dolarl›k bir flirket oldu. Çok memnunum çünkü Türkler bu ifli çok iyi biliyor. Ve zaten flu anda Rusya’n›n üçüncü büyü¤üyüz. M›s›r ve Cezayir’in bir numaras›y›z. Belli ki bu ifli iyi yap›yoruz. Çevreye yay›ld›. ‹flte bu anlaflmay› kabul ettiler. Biz yeni bir yönetim oluflturduk. Buna göre hakimiyetin bizde olabilmesi için yönetim kurulu 8 kifliden olufltu. 5 kifli biziz, 3 kifli onlar. Sebebi ne? Çünkü bizim hukukumuz bir fazlay› ço¤unluk kabul etmiyor. O nedenden dolay› çift rakaml› bir yönetim sistemimiz oldu. Biz yönetiyoruz gerçekten. ‹ki y›l üst üstte. Ancak sözleflmemizi gerçeklefltiremezsek ifl de¤iflecek. Belki de onlar sizi yönetecekler. Ve ana sözleflmede de dedik ki, Do¤u Avrupa, Asya ve Afrika’daki bütün operasyonlar ‹stanbul’daki merkezden yönetilecek. Bu evlili¤i 2001 krizinde yapt›k. E¤er o evlili¤i yapmasayd›k, 2001 krizinin getirdi¤i kargafladan dolay› biz batabilirdik. Çünkü bizim sektörde itibara dayal› bir al›flverifl var. Teminat mektubu olay› yok. 25 ailenin mirasç›s› kalmad›. Dolay›s›yla bence soru çok çarp›c›yd›. Avni Bey de güzel cevap verdi ama ben biraz açmak istedim. Mutlak anlamda çocuklar›m›z› iflimizi yapmaya mecbur etmeyelim. Onlar› özgür b›rakal›m, yeteneklerini ortaya ç›kartal›m. Bu yeteneklerine özgü ifller yaps›nlar. Bunlar› flirketlerimizi istemeden yönetmek zorunda b›rak›rsak, hem onlar› kaybederiz hem flirketlerimizi. Çünkü insan sevmedi¤i iflinde baflar›l› olamaz. Sevmedi¤i iflle ve eflle yaflanmaz. Eflini ve iflini sevmelidir. O da özgür tercih ile mümkündür. Dolay›s›yla çocuklar›m›z› kendi iflimizi yapmaya mecbur etmemeliyiz diyorum. Sayg›lar sunuyorum. Bir Dinleyici Ça¤layan’da ma¤azam›z var. 25-26 kifli çal›fl›yor. Bunlar›n içinde benim bacana¤›m ve kay›nbiraderim de var. Aile kavram› ile ilgili mesela ben bir aile anlay›fl› içinde e¤er güven duyuluyorsa, tempolu ve disiplinli bir flekilde çal›fl›l›yorsa, ben bu flekilde devam›n›n do¤ru oldu¤unu düflünüyorum. Siz ne dersiniz? Akrabalardan mutlaka uzak m› durmal›y›z? Aile üyelerine biz kesinlikle yer veririz. Fakat yöneticilerimize biz flunu söyleriz: Senin yan›na verdi¤imiz aile üyesi, soyad› Çelik oldu¤u için oraya verilmemifltir. Yetene¤i senin için uygunsa, sorumluluklar›n› yeteri kadar alabiliyorsa, görevini yapabiliyor ve kendini gelifltirebiliyorsa bu flirkette çal›flacak. Yoksa çal›flmayacak. Çelik ailesinin flöyle bir genel kural› vard›r: Çelik ailesinden hiçbir kimse olumsuz bir ekonomik duruma düflmeyecektir. Bu flemsiye üzerimizde oldu¤u sürece Çelik ailesinin her birinin mutlaka bir evi olacakt›r. Bu zorunlu. Ekonomik anlamda zor durumda olamayacak. Bu zorunlu. Ama Çelik ailesinin her ferdi mutlaka Sinpafl’ta çal›flmayacakt›r. Yetene¤i müsait ise Sinpafl’ta çal›flacakt›r. 26 Biz flu anda ilaç sektörüne 1,5 milyar dolar neller var. Paray› yönetmek ayr› bir ilimdir.Para borçluyuz. Ama sürekli dönüyor. Sürekli bir bor- sahibi olmak o ilme sahip olma anlam›na gelmez. cumuz var; 3-4 ayl›k ciromuzun 3-4 kat› kadar O ciddi bir ifltir. Onun için paray› yönetirken hep borcumuz olur. Bizim de o kadar alaca¤›m›z profesyonellere b›rakmay› bileceksiniz. Hatta var piyasadan. Bir fazla alaca¤›m›z. onlara itaat edeceksiniz. Mesela en son Krizle birlikte bankalar, Hüsnü Özye¤in bey kurumun cesameti hakk›nda biraz bilgi vereyim. daha iyi bilir, hakl› olarak pazar› teminat alt›na ‹laçtaki ciromuz üç buçuk milyar dolar. ‹laçta almaya giriflirler. fiirketler ve bankalar. E¤er biz çal›flan say›s› 11 bin kifli. Toplam kurum cirosu o s›rada böyle güçlü bir orta¤a sahip olmasayd›k befl milyar dolara dayand›. Toplam çal›flan say›s› bizim yerli bankalar›m›z ve yöneticilerimiz bizi 15 bini geçti. bitirecekti. Do¤an güvensizlik ortam›ndan dolay›. Ve bu muazzam ciroyu ülke içinde yönetmek Bize has bir güvensizlik de¤il. Küresel olarak sek- üzere 32 yafl›nda profesyonel bir CEO’yu bafla töre ve piyasaya özgüdür. Dolay›s›yla o bizim getirdik. Ald›k, üç y›l yetifltirdik. Teknik Üniver- için çok ciddi bir sorun oldu. Tabii art›lar›ndan site mezunu. Sabanc›’da master yapt›. Masterini biri o idi. Küçük bir art›. Bu ortakl›k bizim yaparken bizde çal›flt›. Sonra çeflitli süreçlerden gelece¤e kalmam›z›n, dünyan›n neredeyse üçte geçirdim üç y›l. Sonra bütün ailenin kaderini, ikilik co¤rafyalar›nda operasyon yapmam›z›n gelece¤ini belirleyecek yetkiyi bu arkadafla önünü açt›. verdim. Amca çocuklar› ve biraderlerden 13 tanesi “biz buna itaat etmeyiz” dediler. Biz ser- Aile baflkad›r, flirket baflka Peki bu ortakl›¤a zemin oluflturan bizim taraf›m›z›n yap›s› ne? Yap› yine bir ortakl›k. Demin söze girerken anlatt›m, 13 amcam var ve her birinin 13 çocu¤u var ve hep bir araday›z. Orta¤›z. Tabi bu ortakl›¤› da yönetmek için mayedar›z, itaat etmeyiz dediler. Gözümüzü k›rpmadan 13’ünü de kap›n›n önüne koyduk. Verdik ellerine paralar›n›. Bu ailenin gelece¤i kurumun yaflamas›na ba¤l›d›r. Bu kurumun yaflamas› böyle bir operasyona ba¤l›d›r. Ya itaat edersiniz ya da gidersiniz dedik. orada da çok ciddi düzenlemeler yapmak zorun- Nitekim gidenler oldu. Ne oldu? Verdik da kald›k. Bir aile anayasas› yazd›k. Kurallar› ellerine paralar›n›. Küçük küçük flirketler koyduk. fiirket yönetimi ile aile yönetimini tama- kurdular. Orada da biz karl›y›z. Aile fertleri men birbirinden ay›rd›k. Bu konulara fazla farkl› alanlarda baflar›l› olacaklar. Baflka ifller girmek istemiyorum. Çünkü benden önce Avni kurdular. Belki de bat›racaklar önemli de¤il. Bir Bey zaten anlatm›flt› bunlar›. Benzer bir serüveni k›sm›n› bat›r›rlarsa biz onu amorti ederiz. Zaten biz de yaflad›k. Aileyi ciddi bir flekilde örgütledik. o ayr›lan aile flirketleri ile ilgili oturup soruyor- Ve kesinlikle merkezleri ay›rd›k. Bir de flu lar. Sen ailenin kefili misin? Kefiliyiz diyorum. anlay›fl› yerlefltirdik aileye: Para bizim olabilir. Batarlarsa yard›mlar›na gideriz. (Aman onlar Fakat paray› bizden daha iyi yönetecek profesyo- bilmesin bunu. Çünkü bilirlerse yolacaklar bizi!) 27 Sorunuzun flöyle bir boyutu var, bu da çal›flaca¤›na dair ciddi olarak aile üyeleri önemli: e¤er aile üyelerini flirketin içerisine ile görüflüyorlar ve aynen bizim anayasa ortak vs. adlar alt›nda toplamaya gibi “Aile Anayasas›” haz›rlan›yor. Yani bafll›yorsan›z, refah çok görünür. Halbuki ciddi ciddi yaz›l› bir metin. Genellikle baba flirkette sermayeye emir ve komuta eden grup vefat ettikten sonra büyük o¤ul flirketin ne kadar küçülürse, manevralar ve h›zl› karar yönetimine geçebiliyor. Ye¤enler oluyor, almalar o kadar serilefliyor. Yani aile onlar›n kardeflleri oluyor. Böyle bir üyelerinin aras›nda ekonomik bak›mdan çok sistemin Türk flirket yap›m›za ne kadar büyük uçurumlar varsa, o baflka bir uygun olabilece¤ini düflünüyorsunuz? Yani sürtüflmeye yol aç›yor. Beklentileri flirketin bir tak›m aile anayasalar›, herkesin yerini, içinde s›n›rlay›p, herkesin, çal›flan aile konumunu bildi¤i; neleri yaparsa, neler üyelerinin beklentilerinin s›n›rlar›n› olaca¤›; neleri yapmazsa nelerin belirlemek, umutlar›n› orada kesmek veya olmayaca¤› fleklinde, özellikle yeni neslin umutlar›n›n önüne hedef koymak çal›flandan motivasyonu aç›s›ndan. Bu konudaki performans al›nmas› bak›m›ndan son derece fikirlerinizi ö¤renmek istedim. Teflekkür önemlidir. Yoksa ileride birtak›m çat›flmalar ederim. ortaya ç›kabilir. Bu bak›mdan aile iliflkileri Evet çok do¤ru bir kurgu olacakt›r dediniz. esasen bu mikrofonlar arkas›na s›¤›n›lacak E¤er aile flirketi kendisini büyümeye do¤ru kadar çok genifl aynen evlilik gibi, bir hedeflemifl de, bir gün bakm›fl çok büyümüfl, evlilikte problem ç›kt›¤› zaman onun o büyüme ile birlikte arkas›ndan sorunlar çözümünü bulmak, muhatap için, araya y›¤›n› varsa tek çözüm, bir profesyonel bir girenler için, hakemler için son derece ekibe müracaat edip, bir aile anayasas›n›n zordur. ‹liflkiler son derece özeldir. Aile de oluflturulmas›n› sa¤lamak olmal›d›r. Çünkü böyle ama iflte bunun s›n›rlar›n› mümkün flirket çok büyüyüp, sorunlar› da gerisinde mertebe liderin belirleyerek çat›flmay› büyüterek ilerleyip iç çat›flmalara düflünce önleyecek bir tak›m çözümler bulmas› kendi halinde bir anayasa oluflturmas› son sorunun çözümü bak›m›ndan son derece derece zordur. önemli. Sözü Sinpafl’a getirirsek, Sinpafl’›n sermaye 28 Mehmet Yalç›ntafl Avni a¤abeyimize çok yap›s›nda biri lider olmak üzere üç kifli var. teflekkür ediyorum bu konuflmas›ndan Bu üç kiflinin kendi aras›ndaki ald›¤› kararlar dolay›. Ben yine o ikinci nesle devir böyle bir aile anayasas›n› kolayca yapmak ve konusunda bir soru sormak istiyorum. bugün yürürlü¤e koymak gibi güçlü bir Geçen sene özellikle bir iki yaz›da yapt›r›ma sahip. Sinpafl’ta yavafl yavafl bir okumufltum. Bir tak›m yönetim veya aile anayasas› oluflmaya bafll›yor. Bunun dan›flmanl›k flirketleri var Avrupa’da, kurallar›n› koyuyoruz. Amerika’da. Yönetimin profesyonellere Biraz evvel de ifade etti¤im gibi, ben devri veya aile üyelerinin flirketlerde nas›l kafamda evlatlar›ma bir servet b›rakmaktan Ama flunu kurtard›k: ana gövdeyi kaybetmedik. Ana gövde her zaman onlar› kurtar›r. Onlar›n dedi¤ine itibar etseydik biz de da¤›l›rd›k. Kurumlaflma konusunda bu tür tecrübeler geçirdik. Toplam sonuçta fluna gelece¤im: Türkiye ekonomisi, kapitalizmin abisi say›lan Amerikan ekonomisinin belki de yirmi beflte biridir. Tam bilmiyoruz. Ama herhalde o kadard›r. Emin olun flu anda klasik anlamda patron say›s› Türkiye’de Amerika’dan fazlad›r. fiöyle bir örnek vereyim: Amerika’da kifli bafl›na araba say›s› biliyorsunuz bizden hayli fazla. Neredeyse iki kifliye üç araba düflüyor. Bizde ise on kifliye bir araba düflüyor. Tabii bu arabalar›n tamir bak›m problemleri de var. Bunun için de oluflmufl organizasyonlar var. Bütün bu Amerika’n›n arabalar›n› tamir eden flirket say›s› 10’u geçmez. Araba tamircisi patron say›s› ondur. Bizde 500 binden fazlad›r. Her köfle bafl›nda dükkan. ‹çinde iki ç›rak ve bafllar›nda da bir patron. fiimdi bu bir patron enflasyonudur. Ve milli kayna¤› ufak ufak da¤›larak, verimsiz hale getirmifltir. Normal rekabette ölçe¤in önemi büyüktür. Küçük ölçekte kal›rsan›z rekabetçi global flirketler yaratamazsan›z. Dolay›s›yla bizim kaç›n›lmaz kaderimiz ortak olmay› gerektiriyor. Önce birbirimizle ortak olaca¤›z. Hatta bizim ortakl›klar›m›z yetmeyecek, bize benzer iflleri uluslararas› çapta yapan kurumlar› bulaca¤›z, onlarla ortak olaca¤›z. Baflka türlü uluslararas› markalar yaratamay›z. Aksi bir kültürü savunursak belki bu hamasi bir milliyetçilik olacak ama yutulup gidece¤iz. Ve toplam sonuçta çokuluslu flirketlerin paryas› haline gelece¤iz. E¤er onlar›n bir efliti, onlar›n bir parças›, onlar›n bir orta¤› olmak istiyorsak, kendi aram›zda ortakl›klar kurmak suretiyle kendimizi gelifltirmeliyiz. Tabii ortak olabilmek için de birinci flart kay›t alt›na girmek ve fleffaf olmakt›r. Çünkü hiç kimse ne yedi¤ini bilmedi¤i, borcunu bilmedi¤i biriyle ortak olmaz. ‹ngilizler bizimle ortak olurken dan›flmanlara sorduk: Bunlar bizimle gerçekten ortak oldular m›? Önce envanterinizdeki kay›t d›fl› mal› kay›t alt›na alacaks›n›z. Onun için de tuttuk, hani bir zamanlar vergiden kaç›ral›m veya ödemeyelim diye kaç›rd›¤›m›z envanter oyunlar›n› tekrar koymak için verece¤imiz verginin 29 çok, bir iflletme b›rakmay› do¤ru buldum. Onun ilk ad›m›n› geçti¤imiz y›l att›k. fiu anda biz borsaday›z. Gerek benim, gerek Faruk ye¤enimin, gerek Ahmet ye¤enimin ebediyete intikalimizden sonra, geriye kalan aile fertlerinin ellerinde ka¤›tlar var. Bunlar› istedikleri gün nakde çevirebilecekleri gibi, yine o ka¤›tlar›n verdi¤i güçle profesyonelce yönetilmeye bafllanm›fl bir flirketin yönetim kademelerinde performanslar› yetiyorsa, güçleri ve nefesleri yetiyorsa görev alacaklard›r. Ama demin Yalç›ntafl kardeflimin ifade etti¤i gibi, flirket kendisini büyümeye do¤ru hedefler de sorunlar› geriye do¤ru y›¤ar ve aile içi çat›flmalar›n içine düflerse bu yolda tek yap›lacak fley bir reorganizasyon çal›flmas›d›r. Bunun için dünyada kurulmufl iyi firmalar var. Bir tanesi ile (biz bu Bir anayasa, bir yönetim biçimi belirlemeye, daha profesyonelleflmeye çal›flaca¤›z. Tek çare budur. sorunlarla bo¤uflmuyor olsak bile) temas halindeyiz. Bu o kadar önemli bir hadise ki, mesela biz yeni bir binaya tafl›n›yoruz. ‹stanbul’da 6 noktada da¤›lm›fl durumda birimlerimiz. fiimdi genel müdürlü¤ümüz olacak. Bütün yöneticileri Befliktafl’ta bir binada toplayaca¤›z. Onlar› bir binada toplay›p, çat›flmay› önlemek bile önemli bir anayasa kural› gibi gözüküyor. Kim hangi kata yerleflecek? Kim yeme¤ini nerede yiyecek? Hangisi misafirini nerede a¤›rlayacak? Kimin odas› 35 metrekare, kimin odas› 40 metrekare olacak? Tren gibi, birbiri ile çok girift biçimde ba¤lant›l›. ‹flle iliflkisi olmayan, ama sonucu çat›flmaya dönüflecek unsurlar var. Onlar› mutlaka bir liderin otoritesi alt›nda çözemiyorsa o firma, o taktirde bir dan›flmanl›k flirketinin otoritesi alt›nda çözmeye çal›flmas› do¤ru olur. Hepinize teflekkür ederim. 30 üç kat›n› verdik. Çünkü adam diyor ki, ben buna ülkenin birinci s›n›f demokrasi infla etmesi de gelmem. Mesela ayn› flirket, çok uluslu yap› hala mümkün de¤ildir. Çünkü fleffaf de¤ilseniz, hesap Rusya’da organize olmad›. Dedi ki oras› fleffaf soramazs›n›z. Hesap veremeyen hesap soramaz. de¤il, ben organize olamam dedi. Ben Londra Hesap soramayan vatandafllar›n oldu¤u bir ülkede borsas›na a盤›m. Orada bir fley olursa benim demokrasi de olmaz. Bir Amerikan vatandafl›n›n can›ma okuyacaklar. Sen bizim düzenimize uy. dedi¤i gibi, “ben vergimi veriyorum, ben vatan- Asl›nda pazar büyük, do¤rudan kendisinin dafl›m!” söylemine gelinceye kadar birinci s›n›f girmesi laz›m. Hay›r diyor, ben giremem. Sen bir demokrasiyi infla etmek hayal. Birinci s›n›f yolunu bul ve gir diyor. Biz de girmiyoruz. Biz de demokrasinin inflas› için bizim ortakl›k kültürünü senin bir parçan haline geldik ve giremeyiz diy- gelifltirmemiz laz›m. Bunun için de fleffaf ve kay›t oruz. Dolay›s›yla zaten kay›ts›zl›k döneminin alt›na girmemiz gerekir. O zaman bu ülkeyi bitmesi gerekiyor. Bir zamanlar enflasyon %100 giriflimciler olarak gelece¤e tafl›yabiliriz. civar›nda iken gerçekten o enflasyonist ortamda Kurumlar›m›z da o zaman gelece¤e kalabilir. öngörülen vergi oranlar›n› verdi¤inizde göreviniz Bizden sonra da yaflayabilir ve flu söylemde de bitiyordu. Ama art›k Türkiye’de böyle bir iklim kurtuluruz: “baba giriflimci, çocuk playboy, yok çok flükür. torun ayakkab› boyac›s›.” Maalesef flimdiki tari- Dolay›s›yla bu manada zaten vatansever bir fimiz bu. Bundan kurtulmak istiyorsak, mutlak giriflimci olarak kazanc›n›z›n bir k›sm›n› bu ülk- anlamda ortakl›k kültürünü gelifltirmemiz eye vermelisiniz ki bu ülke hizmet üretebilsin, yol gerekiyor. Zaten uluslar aras› rekabet içerisinde su elektrik getirebilsin. Ve ulafl›m› infla edebilsin, büyük olmasan›z yutulursunuz. Bu da bir gerçek. pazar›n büyümesinin alt yap›s›n› kurabilsin. ‹flte Ben sözümü burada keseyim ve sorular›n›za devlet denen organizasyon da bunun için var. cevap vermeye çal›flay›m. Beni dinledi¤iniz için Dolay›s›yla böyle ilkel anlay›fllar›m›z› terk teflekkür ediyorum. etmeliyiz. Kay›t alt›na girmeliyiz. fieffaf olmal›y›z ve h›zla önce yak›n akrabalar›m›zdan bafllayarak, sonra hemflehrilerimizle, sonra di¤er yurttafllar›m›zla ortakl›klar infla edip ifli kurumsallaflt›rmal›y›z ve onunla beraber uluslararas› aray›fllar içine girmeliyiz ki ülkenin gelece¤inin inflas› buna ba¤l›d›r. fiirketleri fleffaf olmayan bir 31 Filozofsuz toplumun demircisi Mustafa ÖZEL 32 Yirminci yüzy›l Türk düflüncesi, Yusuf Avni Bey’in roman› yaz›lsa bafll›¤› mutlaka ÇATI Akçura’n›n aforizmas›yla bafllat›labilir: “Bize olmal›. K›sa konuflmas›nda en çok tekrarlad›¤› filozof de¤il demirci laz›m.” Osmanl›lara bu kelime oldu. Babalar›n çatt›¤› çat›dan, flirket Türklük bilincini afl›layan birkaç ‘filozof’tan biri çat›s›n›n iyi oturtulmas› gerekti¤inden filan söz olan Tatar düflünür, ‘demirci’ kelimesiyle ifl etti. Hikmetini sonradan anlad›m: 14 adamlar›n›, giriflimcileri kastediyordu. Çarl›k yafl›ndayken evlerinin çat›s› uçmufl ve henüz 38 sistemi Tatar burjuvazisine nefes ald›rtm›yor; yafl›nda olan babas›n› kaybetmifl. O gün bu gün Akçura da Osmanl› mülkünden medet Avni Bey, Çelik ailesinin hem temeli olmufl, hem umuyordu. çat›s›. Aradan bir as›rl›k zaman geçti. Ne Meflrutiyet bir Önderli¤in ana ilkesi, vazgeçmeyi bilmektir. filozof ç›karabildi, ne Cumhuriyet. Filozofu Çocuklu¤un tatl› rüyalar›ndan, oyunlar›ndan, olmayan toplumun demircisi felsefe yapmak hatta mühendislik hayallerinden vazgeçmifl Avni zorunda kal›r. Avni Çelik “yuvam›z› yapmakla” Çelik. Liseden vazgeçip sanat okuluna yaz›lm›fl. yetinseydi böyle bir yaz›ya konu olmayacakt›. Üniversite aflamas›nda ise, kazand›¤› halde Fakat bu alçakgönüllü giriflimci sadece betona gündüzlüden vazgeçip akflam bölümünü seçmifl. de¤il, betonlaflm›fl beyinlerimize de çivi çak›yor. Çal›flm›fl ve okumufl. Okumufl ve çal›flm›fl. O kadar a¤›r ve sükûna ermifl bir hali var ki, bu Mezuniyetten sonra hukukçu bir arkadafl›yla adam›n Türkiye’nin en önemli giriflimcilerinden Ankara’da gayr›menkul ifline bafllam›fl (1974). biri oldu¤una inanmakta zorlan›yorsunuz. “Tam 17 y›l at gözlü¤ü tak›p sadece bildi¤imiz Sinpafl önümüzdeki befl y›lda on binin üzerinde ifli yapt›k. Fakat Ankara kör noktayd›. ‹stanbul’a konut “üretecek”. (Ev art›k infla edilmiyor, gelince anlad›k ki, orada on y›lda ald›¤›m›z yolu üretiliyor. T›pk› otomobil gibi!) Bu on bin ‹stanbul’da bir y›lda alabilirdik.” Seranit ile konutun de¤eri yaklafl›k 2.5 milyar dolar. porselen seramik üretimine giren grup, bugün Türkiye ekonomisi öyle bir dönüflüm geçiriyor ki, Sinpafl Yap› ile ticarî gayr›menkul iflini dönüflümün gerçek kahramanlar› toz duman sürdürüyor; Sinpafl GYO ile de Türkiye’nin halka içinde seçilemiyor. aç›k en büyük gayr›menkul yat›r›m ortakl›¤›n› Sinpafl flirketler toplulu¤unun kurucusunu ilk kez iflletiyor. Üç fabrikalar›nda 3000’den fazla insan Kandilli Kulübünün (KK) Çarflamba çal›fl›yor. kahvalt›s›nda gördüm. Mahcup bir melami. Avni Çelik kendi deyifliyle 33 y›ld›r “inflaat de¤il Kendi tecrübesini genç giriflimcilerle paylaflmas› yuva yap›yor.” Yapt›¤› ifli biliyor ve sadece için ça¤r›ld›¤› halde söze nas›l bafllayaca¤›n›, bildi¤i ifli yap›yor. Baflar›s›n›n ilk s›rr› budur. “edep s›n›rlar› dahilinde” kendini nas›l ‹kincisi, aile de¤erlerini yaflat›yor. “‹stanbul’a ilk anlataca¤›n› bir türlü bilemedi. Gene de, geldi¤imiz y›l›n aile iftar›nda toplam 17 kifliydik. kesinlikle abartm›yorum, yar›m saat içinde Bu y›l›n iftar›nda ise sofrada 211 aile üyesi anlatt›klar›ndan bir roman ç›kabilir! vard›.” Üçüncü s›rr›, varl›¤a bak›fl›nda yat›yor ve Sorular ve Cevaplar Aile flirketlerinin profesyonelce kurumsallaflmas› çok önemli. Siz bu iflin yolunu bulmuflsunuz, çözmüfl çok güzel bir yere getirmiflsiniz. Birkaç sorum var: flu aile ba¤lar›n› nas›l toparlad›n›z, bu bir. ‹kincisi, arkay› nas›l flekillendiriyorsunuz? Üç, ortakl›¤a nas›l girdiniz, nas›l ç›k›yorsunuz? ‹lla ki yurtd›fl› deste¤i çok önemli. Ad›m ad›m çözüm ve baflar›. Bunlardan bir iki aç›l›m yaparsan›z iyi olur. Çok teflekkür ederim. Aileyi toparlamak hayli zordur. Zaten bitmemifl bir senfoni oluyor. Çünkü aile sürekli d›fl tehditlerin alt›nda. D›fl bask›lar›n alt›nda. Ve sürekli yeni fertler de kat›l›yor. Ve sürekli e¤itmek laz›m. O asl›nda ayr›ca bir toplant› konusu. Genifl bir konu. Geçen toplant›da Avni Abi de anlatt›. Aile flirketlerinde ciddi problemler var. Aflmam›z gereken, geçmiflten kalan köhne anlay›fllar var. Eksik anlay›fllar var. Bunlar› elefltirmemiz laz›m. Bir iki ipucu vereyim. Bir kere ailede kad›n› karar›n içine sokmazsan›z aileyi yaflatman›z mümkün de¤il. Kad›nlar›n›z› mutlaka dinleyeceksiniz. Tabi dediklerinin hepsini yapmak zorunda de¤ilsiniz. Dinlemek zaten her dinleneni yapmak de¤ildir. Yani mesela üniversitede profesörleri dinliyoruz. Ama her dediklerini yap›yor muyuz? Ama dinlemek ve sürece katmak çok önemli. Çünkü katmad›¤›n›z zaman ve orada fleffaf bir ortam yaratmad›¤›n›z zaman 33 bir filozof tavr›yla flunu soruyor: “Çocuklar›m›za miras olarak ne b›rakmak istiyoruz? Bir servet mi yoksa bir organizasyon mu? Benim tercihim ikincisi. Fakat bu kurals›z, ilkesiz, sistemsiz olmaz.” Bilenler bilir, yaz›lar›mda dönüp dolafl›p mülk anlay›fl›m›z› de¤ifltirmemiz gerekti¤ini söylüyorum. fiirketler mülkümüz de¤ildir. Avni Bey’in sözleri beni teyit ediyor: “Babalar, çocuklar›na dönüp: ‘Her fleyimiz sizin; ne kazand›ysak sizler için kazand›k’ diyorlar. Çocuklar diyor ki: ‘Ne karar yetkimiz var, ne operasyon kabiliyetimiz. Bizim için kazand›klar›n›z› siz öldükten sonra m› kullanabilece¤iz?” Evet, bir ifl adam› Türk toplumunda filozoflar›n soramad›¤› trajik soruyu soruyor ve cevab›n› da kendi veriyor: “Hay›r, dürüst olal›m; çocuklar›m›z için de¤il, kendimiz için çal›fl›yoruz. Onlar›n sadece bizim ortaya koydu¤umuzu, bizden sonra devam ettirmelerini istiyoruz. ‘Çat›y› çatt›m, o¤lum/k›z›m benden sonra bu ifli devam ettir, yani beni yaflat!’ demek istiyoruz. Yeni nesilleri ifle dahil etmiyoruz; yeterince motive etmiyor ve sorumluluk vermiyoruz.” Duyduklar›m do¤ruysa, bu son sözler en az Sinpafl toplulu¤u için geçerlidir. Çelik ailesinin bireyleri, e¤er çal›flmaya yatk›n iseler, belirli kademelerden ifle al›n›yorlar. Fakat tam bir profesyonel anlay›fl içinde: Her aile üyesi mutlaka ç›rakl›k evresinden geçiyor; profesyonel bir yöneticinin gözetiminde ve tarafs›z bir performans de¤erleme sistemi içinde yükseliyor. O kadar ki, baz› üyeler “keflke soyad›m›z Çelik olmasa” diyorlar. Avni Bey de bunun fark›nda: “Sinpafl’ta galiba ipin ucunu kaç›rd›k. Nereye aileden birini göndersek, profesyoneller hemen harc›yorlar!” Avni Bey’in gayesi Çelik ailesini Sinpafl ailesine dönüfltürmek. “‹mtiyazs›z, s›n›fs›z, kaynaflm›fl bir kitle” oluflturmak. Bunun için, soyad› Çelik olan hiçbir kiflinin ayr›cal›kl› muamele görmemesi laz›m. Aksi halde, ne altlar›nda kimse çal›fl›r, ne üstlerinde. Baflar›s›z aile fertlerine tenzil-i rütbe bile yap›lmal›. “Böyle olursa aile iflletmesi, iflletmeye dönüflür. Bir Japon flirketi var, tam 1400 yafl›nda. Geçen y›l el de¤ifltirdi. Bu kadar uzun süre nas›l ayakta kalabilmifl? Mutlaka bir ilkesi, bir temel de¤erler manzumesi olmal›.” Avni Bey’in sözünü etti¤i Japon flirketi, daha önce sizlere tan›tt›¤›m Kongo Gumi. Kurulufl tarihi 578. Koreli bir muhacirdi Kongo, t›pk› Çorumlu Avni gibi. Onun flirketi de 1400 y›ld›r sadece inflaat yap›yor. Sinpafl’a k›yasla söylersek, “inflaat de¤il mabet yap›yor.” Japonya’daki Budist tap›naklar›n›n önemli bir k›sm› bu flirketin eseri. Üç tür giriflimci var galiba. Birinciler, fazla düflünmeden çal›flanlar. Giriflimcilerin belki üçte ikisi bu gruba giriyor. Önlerinde haz›r bulduklar› veya tesadüfen geliflen bir ifli ite kaka götürüyorlar. ‹kinci tür, düflünerek çal›flanlar. Giriflimcilerin üçte biri de bu gruba giriyor. Bunlar haz›r bulduklar›yla veya rastlant›larla yetinmeyip, bilinçli geliflim peflindeler. Onlar için baflar›, planlamayla icatç›l›¤›n kesiflti¤i yerdedir. Üçte iki art› üçte bir, geriye kald› felsefe ile demir. Evet, üçüncü türdekiler yüzdelik hesaba girmiyor. Say›lar› o kadar az ki, ancak parmakla gösteriliyor. Bunlar sadece bilinçli geliflme peflinde koflmuyor; ayr›ca oturup niçin kofltuklar›n› da sorguluyorlar. Hem demiri dövüyor, hem demirle beraber tava geliyorlar. Kandilli Kulübü olmasayd›, ne ben filozof demirciyi tan›yacak, ne de siz bu yaz›y› okuyacakt›n›z. Yeni fiafak, 13 Ocak 2008 34 dedikoduya aç›k bir iklim olufluyor ve kad›n farz ailem üzerinde babamdan daha fazla etkiliydi. edilenden ç.ok daha fazla muhtedi. Çünkü hiçbir Dolay›s›yla bu asl›nda bir f›rsatt›r. Kad›n›m›z›n bu varl›k annesini dinledi¤i kadar dinlemez. Üzerine konumu bizim için bir f›rsat. Kanuni Sultan titredi¤iniz, gelece¤inizi b›rakaca¤›n›z Süleyman’›n arkas›nda Hürrem var. Hepimiz çocuklar›n›z› yetifltiren o. E¤iten o. Biz günün biliyoruz. Yanl›fl›n›n da arkas›nda Hürrem var, kaç saatinde çocuklarla birlikteyiz ki? O her an do¤rusunun da arkas›nda Hürrem var. Bu bir yan›nda. O nedenle çocuk daha çok onu dinliyor. gerçektir. Fatih annesinin sözünden d›flar› Dolay›s›yla ak›ll› bir iflletmeci isek, anneyi ikna ç›kmam›fl. Yani dolay›s›yla kad›n ailenin iknas› etmek zorunday›z. Ki süreçte bize yard›mc› ve gelece¤e tafl›nmas› konusunda mutlak anlam- olsun. da sürecin bir parças› olmal› ve ikna edilmelidir. Kimisi kad›n akl› ile mi ifl yapaca¤›z diyor, hafla Ben mesela ailenin erkeklerini bir noktaya ben öyle demiyorum. Kad›n akl›n›n t›bben ve getirmek istedi¤im zaman flirketimde, onlarla biyolojik olarak ispatlanm›fl ki bir erkekten üstün toplanmadan önce onarl›n eflleri ile toplant› vas›flar› var. Özellikle detay, incelik, duygu yap›yorum. Onlara diyorum ki: “Bana destek konular›nda Yaratan kad›na daha fazlas›n› verin. Kocalar›n›z› ikna etmekte flunlara flunlara vermifl. Daha duygulu, daha detay› görebiliyor, ihtiyac›m var. Ben flimdi kocalar›n›z› toplaya- daha inceyi görebiliyor. ca¤›m, bir iki saat nutuk çekece¤im. Ço¤u da pederflahi bir otoriteden dolay› evet diyecekler Çok flükür flimdi çok iyi bir organizasyonumuz bana. Beni aldatacaklar. Ama sizin yan›n›za var, aile anayasas› var. Meclis var, toplan›yoruz. geldikleri zaman gerçe¤i söyleyecekler. Lütfen bu E¤itim komisyonumuz var, kad›n komisyonumuz konuda bana yard›mc› olun.” Bunun çok iyi var. Sa¤l›k komisyonumuz var. Gelece¤in aile lid- sonuçlar›n› ald›m; ihmal etti¤im zamanlarda da erlerini yetifltirme komisyonumuz var. Böyle kaybettim. çeflitli organizasyonlar›m›z var. Uluslararas› aile flirketi dan›flmalar›ndan da ciddi destek ald›k. Tarihsel geçmiflimize bakt›¤›m›zda da böyledir. En Y›lda 100 bin dolar verdi¤imiz Amerikal› bir basitinden ortak kültürümüzü oluflturan dan›flman›m›z var. Ama onun her dedi¤ini inanc›m›z›n mimar›, benim dedem olan Hz. yapm›yoruz. Onun söyledi¤inin en fazla %30’unu Peygamber en çok kad›nlar› dinlerdi. Erkek yap›yoruz. Çünkü %70’i bize uymuyor. Ama biz sahabesinden önce kad›nlar› dinlerdi. Baflta zaten adaptasyon yapmak için soruyoruz. Taklit annenin otoritesini inkar edebilir miyiz? Veya yapmak için de¤il. ‹fl odur ki sen kendi geçmifl ve k›z›n› inkar edebilir miyiz? Bizzat kendi patronu birikiminle baflka bir tecrübeyi oluflturabilesin. ve onu yetifltiren, inkiflaf›na zemin oluflturan Hz. Bir dönem zannediyorum, ona benzer baz› fleyler Hatice hem patronu idi hem de efli idi. Bakt›¤›m›z yapt›k. ARGE’de flöyle bir fleyimiz var: bir sürü ifl zaman bizim tarihimizde bunlar›n örnekleri dolu. yap›yoruz orada. Bizim bir tane strateji direk- Bizde de perde arkas›ndaki yönetici ninemizdir. törümüz var. Çevresinde iyi bir ekip var. O Mesela itiraf edeyim, babam›n annesi olan ninem, strateji direktörünün oturdu¤u yerde 30 bin cilt 35 kitap var. Adam›n görevi, o tür ayr›nt›larla ilgili Profesyonel yöneticilikle, giriflimcilik, ifl her on befl günde bir genel kurula rapor veriyor. sahibi aras›nda bir müesseseleflme, bir Dünyada ne oluyor? Nerede ne oluyor? Ve söyle- oluflum s›k›nt›s› var. Bu konuda tecrü- di¤i her on fikrin dokuzu da saçma. Hatta baz› belerinizi ya da önerilerinizi dinleyebilir yöneticilerimiz alg›layam›yorlar. Bu gene saçmal- miyiz? ad› diyorlar. Mecburen okuyorlar o raporlar›. Ülkemizde bir patron enflasyonu var. Ben toplant›larda sorguluyorum. Bu arkadafl uçuk Türkiye’nin çok h›zl› bir flekilde patron say›s›n› bir arkadafl. Hakikaten uçuk; deli yani. ‹deal bir azaltmas› laz›m. Muazzam bir patron enflasyonu deli. Biz flansl›y›z, bu adam› bulduk. Ama flunu var. Maalesef bunu teflvik eden bir yaklafl›m var. biliyoruz ki, bütün yeni fleyler saçmal›klarda giz- “Küçük olsun, benim olsun” düflüncesi var. Bu lidir. Bütün yeniler baflta saçmad›r. Öyle bir ciddi zarar veriyor topluma. Halbuki bu toplum aray›fl›m›z var. Yeni bir ARGE grubumuz var, “büyük olsun hepimizin olsun” dedi¤i dönem- yönetim kuruluna ba¤l›. Bafl›nda da bu deli arka- lerde 600 y›l dünyay› yönetti. Bu 600 y›l boyun- dafl›m›z var. Ona bir sürü proje gelifltirtiyoruz. ca 72 millet bir arada oldular ve dünyan›n en Fikre de¤er veren, fikri maddi olarak destekleyen. büyük devleti oldular. Ne zaman ki “küçük Türkiye’nin 100 yerinde hizmet noktalar›m›z var. olsun, bizim olsun” dedi¤imiz andan itibaren de Oralarda bu fikir toplamay›, fikir sat›n almay› maalesef küçüldük. Patron say›s›n› azalt›rsak, organize eden insan kaynaklar›na ba¤l› bir birim- profesyonel üste ç›kacakt›r. Profesyonel yönetici imiz var. fiunu söylüyoruz: Önce hayal edece¤iz, ile giriflimci tamamen ayr› nitelikleri olan iki sonra da bu hayali örgütleyece¤iz. Çünkü hayal- insand›r. Ben kendi tecrübemden yola ç›karak leri örgütleyemezseniz ileriye gidemezsiniz. anlatay›m. Ben mesela 5-6 tane ifl kurdum. fiimdi Yenilik çok önemli. Yeniyi bulamazsan›z, yapa- yapt›¤›m iflten s›k›lm›fl durumday›m. ‹fl kuruyo- mazsan›z, mutlaka bulundu¤unuz mevkiyi rum. Ama kurduktan sonra yönetme baflar›s› kaybedersiniz. Tabii her buldu¤unuz yeni fley gösteremiyorum. Uzun süre kal›rsam o uygulanm›yor. Biz k›sm› çöpe kurdu¤um ifli da¤›tabilirim. Çünkü giriflimci gidiyor. maymun ifltahl›d›r; çabuk b›kar. Yapt›¤› ifli tekrarlamaya bafllad›¤› an hevesi kaçar. Onu ala- 36 Tecrübelerinizi paylaflt›¤›n›z için teflekkür caks›n›z; o baflka bir fleyin giriflimini yapacak. ediyoruz. Çok istifade ettik. Benim ö¤renmek Mesela ben üç gün öncesi itibariyle medya iflleri- istedi¤im, sizin görüflüz, aç›klaman›zla ilgili ni tamamen b›rakt›m. Üç günden bu yana, bir konu. Türkiye’de giriflimci ile profesyonel medya gündemimden ç›kt›. Profesyonellere yöneticilik çok uyumlu gözükmüyor. Yani bu b›rakt›m. Üç y›l önce hastanecilik ifline soyun- ifl bizde çok yeni. Geliflmifl ekonomilerde bu mufltum ben. O da bir yere geldi. Onu da ifl müesseseleflmifl; ileri derecelere gelmifl. Biz b›rakt›m. fiimdi bir hobi olarak devredece¤im bu iflin daha bafl›nday›z. Yapmam›z gereken birini buldu¤um zaman onu da devredece¤im. Bir çok ifl var. Burada nas›l bir yol takip çiftlik ifline bafllad›m. Ülkenin gelece¤i bence etmeliyiz? Bu mevzuda yol almam›z laz›m. tar›mdan geçiyor. Onu da yar›n öbür gün biri yetifliyor, ona b›rakaca¤›m. ‹flte Hüsnü Bey burada; o da ayn› fleyi yap›yor. Yani giriflimciyi profesyonel yöneticiden ay›rmak laz›m. E¤er giriflimci iseniz, kendinizi profesyonel yöneticili¤e mahkum ederseniz, hem ülkeye yaz›k olur hem de kendinize. Mutsuz olursunuz. Benim bir düsturum var. Bunu beraber çal›flt›¤›m arkadafllara söylüyorum: Mutlak anlamda iflinizi ve eflinizi seveceksiniz. E¤er eflinizi sevmiyor buna ra¤men iliflkinizi sürdürüyorsan›z en büyük zulüm kendinize olur. Hele ifl daha kötü. Çünkü eflinizle geçirdi¤iniz süre iflinizden daha k›sa. Evde, ailede biraz daha tahammüllü davranabilirsiniz. Ama ifl öyle de¤ildir. Tam bir iflkencedir; e¤er sevmeden yap›yorsan›z. Bu kendinize de sayg›s›zl›kt›r. Dolay›s›yla giriflimciyi ifli yönetmeye mahkum etmemek laz›m. Giriflimci vars›n gitsin; baflka ifl bulsun. Bizde patron say›s› çoktur, giriflimci say›s› azd›r. Patron say›s›n› azalt›rsan›z, patronlar›n içerisindeki o giriflimcilik ruhunu özgür b›rak›rs›n›z. Giriflimci say›s› artar. Onun için bu iki ifli mutlaka ay›rmak laz›m. Biz de bunu ay›rmaya çal›flt›k. Demin söyledi¤im musibeti onun için anlatt›m. CEO’yu getirdik 33 yafl›nda. Kendince patron ve sermayedar olan 13 aile ferdi isyan ettiler. “Biz buna itaat etmeyiz” dediler. “Siz gidersiniz” dedik. Biz e¤er onlar›n dedi¤ini yap›p, o arkadafl› gönderseydik, bu bizim sonumuz olurdu. Bu flirket biterdi kesinlikle. Ayfle Arman ile yapt›¤›n›z röportaj da hakikaten benim için çok faydal› olmufltu. ‹ki cümleniz orada çok çarp›c› idi. Bir tanesi, paray› “azg›n k›sra¤a” benzetmifltiniz. Reddettikçe gelir demifltiniz. Bugün anlad›m, kardefliniz sizi d›flar› ç›kart›p “abi az para verdiler” diyerek, reddederek bu azg›n k›sra¤›n geri dönüflünü anlatt›n›z. Onun için teflekkür ediyorum. Orada ikinci bir çarp›c› sözünüz daha vard›… 37 Orada ben “paran›n kitab›n› yazaca¤›m” demifltim. Ama bekliyorum yazm›yorum. Çünkü o ifli benden daha iyi bilen bu iflin duayenleri var Hüsnü Abi gibi. Onlar›n yazmas› gerekir dedim. Yazmazsa, ben yazaca¤›m paran›n hikayesini. Sa¤l›¤›n›z›n hikayesini de anlatt›n›z. Ondan da istifade ettik. Emin olun ki buradan ç›kan birçok arkadafl›m›z, anjiyo s›ras› alacaklar. ‹nan›n çok çarp›c› oldu ço¤umuz için. Hakikaten bunu hep arka plana at›yoruz. Röportaj›n›zda Ayfle Arman size “çok zekisiniz” diyor. “Bu kadar baflar›l› olman›z›n sebebi zeki olman›zdan kaynaklan›yor herhalde” diyor. Siz diyorsunuz ki: “Hay›r baflar›l› olmak için çok zeki olmak de¤il, sadece baflar›ya beni ulaflt›racak olan parçalar› bir araya getirip tak›m› kurmak baflar›s›na sahip olmak gerekir. Onu yapacak kadar bir zekaya sahibim.” Bu tabi bir tevazu ama ben flunu sormak istiyorum. Tevazu de¤il. Benim yöneticilerimin hepsi çok zeki arkadafllar. Ben bunu inanarak söylüyorum. Peki bu tak›m› kurmakta siz nas›l bir seçim yap›yorsunuz? Bu seçim biraz da Allah vergisi olur ama bunun ilmi bir yan› var m›, bir teknik yan› var m›, kriterleri nedir acaba? Bu tak›m› kurarken bu CEO’yu okuldan m› takip edip getirdiniz buraya kadar? Üniversitede baflar›l› ö¤rencileri bulup da m› buraya getirdiniz? Bunlara burs verip, sonras›nda tak›m›n›za m› dahil ettiniz? Bu konuda bir fleyler söylerseniz çok memnun oluruz? ‹nsan seçmek ve devflirmek apayr› bir bilim. Yetenekten de öte bir fley; yetenek yetmez buna. O kriterleri uygulamak gerekiyor. Orada da kurumlaflmak gerekiyor. Tak›m›n parças› yapt›¤›n›z insanlar›n sizden zeki olmalar›n› k›skanmayacaks›n›z. Ölçü budur arkadafllar. K›skan›rsan›z, onlarla yapamazs›n›z.Benim böyle temel bir k›stas›m var. Konuflman›z›n önemli bir bölümünü han›mlara ay›rd›n›z. Peygamber efendimizin patronundan, Hürrem Sultana kadar; oradan aile içindeki han›mlara de¤er verdiniz. Onlar› uzun süre dinledi¤inizi söylediniz. Ve baflar›n›z›n arkas›nda belli ki han›mlar var. ‹nflallah bu toplant›n›n birinde muhterem eflinizi konuk eder, baflar› hikâyenizi bir de onlardan dinleriz. Amerikanl› bir han›m yazar: “Han›mlar elbette ki hayatta erkekler kadar baflar›l› olmazlar. Çünkü onlar›n kar›lar› yoktur” diyor. Bu sözünüze de¤er kat›yor. As›l sorum ise, han›mlarla da ailenin sorunlar›n› görüflürken duygusall›klar sizi zaman zaman mahkum etmedi mi? Bu bir. ‹kincisi, aile içerisinde refah› eflit da¤›tabildiniz mi? Bu refah›n paylafl›lmas›nda sorunlar olmad› m›? Teflekkür ederim. fiimdi tabi duygusall›klar çok etkiliyor, fakat ben duygular›m›n esiri olmamak için 30 y›ld›r her gece üç saat tarih okuyorum. Zaten okuyamazsam da uyuyam›yorum. Öyle bir al›flkanl›k oldu bende. Tarih çok önemli. Mutlaka ö¤renmeliyiz bunu. Türk gençli¤ine bu de¤erleri ö¤retemezsek, ileriye gidemeyiz. 600 y›ll›k tarihi tu kaka deyip bir kenara att›k. Ola¤anüstü büyük tecrübe. Hiçbir ulusun bu kadar büyük tecrübesi yoktur. Alfabeyi de¤ifltirdik, bilmem ne yapt›k, koptuk. Kanuni Sultan Süleyman’› düflünün; ‹ran fiah›’na s›¤›nm›fl ve ona dönmek isteyen o¤lu Beyaz›t ile bir mektuplaflmas› var. O mektubu okudu¤unuz zaman o büyük dehan›n, devletin bekas› için nas›l duygular›n› ezebildi¤ini çok net görebiliyorsunuz. Onlar› da ö¤renmek laz›m. Bazen öyle olacaks›n›z. 38 Bazen yüre¤inize tafl basacaks›n›z. Ben amca çocuklar›m› flirketten uzaklaflt›r›rken üç gece a¤lad›m. Babalar› bana emanet etmiflti. Bana büyük emek veren, babam›n üç kat› bana emek veren amcamd›. Ölürken de “Çocuklar sana emanet” demiflti. Ama ben bunlar› uzaklaflt›rmasayd›m bütünlük da¤›lacakt›. fiöyle bir teselli buldum kendi kendime: “Befl-alt› y›l sonra da¤›l›rlarsa yine toparlar›m, büyürlerse yine birleflirim” dedim. “Onlar o süreci yaflas›nlar” dedim. Bazen onu yapmak laz›m. Duygu dünyas›n› aflmak laz›m. Tarihte soyut adalet yoktur. Adalet kuvvetle beraber ele al›n›r. Hesap iflidir o. Hani derler ya, do¤rucu Davutluk iyi bir fley de¤ildir. Onun gibi bir fley. Tabi adil olmad›¤›m›z zamanlar da oluyor. Ama uzun vadede adil olabilmek için bazen k›sa vadede baz› fleyleri yapmak laz›m. Baz› günahlar› ifllemek laz›m. Allah affeder; toplama bakar o. 39 Erdemli bir kulüp Fikri TÜRKEL Taksim Toplant›lar›’n› unuttuk say›l›r. Bir dönemin etkili oda¤›n›n oluflturdu¤u Büyük Kulüp de niteli¤ini de¤ifltirdi. Marmara Grubu vak›flaflt› ve kurulufl amac›ndan uzak bir çizgide. Bu tür grup ve toplant›lar, Bat›l› ifadeyle “think tank” ve “network” ihtiyac›ndan do¤uyor. Günlük kofluflturma içinde iflin felsefesini yakalama, serbest ortamda yeni fikirleri ve düflünceleri tart›flman›n yan› s›ra yeni yüzler ve kurulufllarla tan›flma f›rsat› da tan›yor. Ota¤tepe’de Can Paker’in evinde yap›lan Baflbakan Erdo¤an’›n da kat›ld›¤› yeme¤in de böyle bir ihtiyaçtan gerçekleflti¤ini düflünüyorum. Zaten Ota¤tepe’de bu tür toplant›lar neredeyse gelenekselleflecek. Geçen hafta böyle bir gruba davet edildim. Kandilli Kulübü ad›n› da ilk böyle duydum. Daveti ald›¤›mda 20-30 kiflinin kat›laca¤› bir yuvarlak masa toplant›s› beklentisindeydim. ‹TO’nun Kandilli’deki Cemil Sultan Korusu’na sabah 8’de kaç kifli gelir? Erken kalkan yol al›r, demifller. 200’e yak›n ifladam› haz›r bulundu davette. Öyle san›yorum ki bir o kadar› da ifl gezisi sebebiyle kat›lamad›¤›na üzülmüfltür. Günün konuflmac›s› Hedef Alliance flirketiyle ünlenen Ethem Sancak’t›. Star Gazetesi’ndeki hisseleri toplayan, Türkiye’nin en büyük haras›n› kuran ve Medical Park hastane zinciriyle gündemdeki yerini koruyan biri. Bir önceki konuflmac› Sinpafl’›n kurucusu Avni Çelik’mifl. Bir sonrakinin ise ‹stikbal markas›yla Anadolu’nun y›ld›z› Mustafa Boydak olmas› bekleniyor. Daha sonraki Finansbank’›n kurucusu ve son y›llarda kendinden çok bahsettiren Hüsnü Özye¤in olacak. Sancak’›n ne konufltu¤undan bahsetmeyi baflka yaz›ya b›rak›p, kulüpten bahsetmek istiyorum. Kandilli Kulübü’nün kurucular› 12 kifli. Baflkanl›¤›n› ikinci el otomobil sat›fllar›yla ünlenen ve Mates Grubu’nu kuran Onur Soysal yap›yor. Gençlerden oluflan bir grup: Enkay Grubu’ndan P›nar Topdafl, Çetinkaya Grubu’ndan Muhammet Çetinkaya, Sinpafl Grubu’ndan Faruk Çelik, Ramsey Grubu’ndan Hüseyin Do¤an, Sultanlar Tibet Grubu’ndan Mücahit Y›ld›z, Hisar Çatal Kafl›k’tan Selim Erdo¤an, ‹mar ‹nflaat’tan Serdar Y›lmaz, Kuralkan Grubu’ndan Fatih Kuralkan, Nora Enerji’den Nail Olpak, Tutal Dan›flmanl›k’tan Mehmet Tutal ve Ayd›nl› Grubu’ndan Ahmet Sait Kavurmac›. 40 1,5 y›l önce bir araya gelmeye bafllayan grup; daha etkin ve genifl bir yap› oluflturmak için çal›flmalar yap›yor. Bu 12 kiflinin içinde ifladam› olmayan bir de Mustafa Özel var. Yazar ve ekonomist özelli¤inin yan› s›ra düflünce zenginli¤i ile de dikkat çeken Özel’e karfl› grubun büyük sayg›s› var. Bir nevi felsefî mayas›n› ondan al›yorlar. Kandilli Kulübü denmesinin sebebi toplant›lar›n› burada yapmalar›ndan kaynaklan›yor. Bir de kendilerine bir s›fat eklemifller: Erdemli Giriflimci. Erdemli s›fat› da san›r›m Mustafa Özel’in tavsiyesi. Onur Soysal, etik de¤erler konusunda hassas olduklar›n› vurguluyor. Gerek davetliler gerekse konuflmac›lar›n seçiminde bu k›stasa özen gösteriliyor. 12 kiflilik kurucular 15 günde bir toplan›yor. 2-3 ayda bir genifl kat›l›ml› bir toplant› yap›l›yor. Bunun d›fl›nda 10’ar kiflilik gruplarla daha özel toplant›larla belli konular›n detayl› tart›fl›lmas› sa¤lan›yor. fiimdilik genifl kat›l›ml› toplant›lar Cemile Sultan Korusu’nda gerçeklefltirilecek. Yak›nda kendi yerine tafl›nabilir. Kulübün en önemli amaçlar›ndan biri “Devlet-i Ebed Müddet” anlay›fl›ndan yola ç›karak “fiirket-i Ebed Müddet” anlay›fl› içinde kurumsallaflmay› sa¤lamak. Bunun için kulübün kurumsallaflmas›na yönelik baflta Kuzguncuk olmak üzere 2-3 yer belirlenmifl durumda. Vak›f veya dernek yap›s› içinde faaliyetleri devam ettirme düflüncesindeler. Pek yak›nda Büyük Kulüp benzeri yeni bir tüzel kiflilik ortaya ç›kacak görünüyor. Avni Çelik’in konuflmas›n› okudum ve Ethem Sancak’› dinledim. Her ikisinden de istifade ettim. Bir sonraki konuflmac›y› hararetle bekliyorum. Ayr›ca oturup konuflmay› düflündü¤üm yeni yüzler de bu kulübün davetlileri aras›nda. Bu kulübe dikkat edin... Çok konuflulacak ifller yapacak. Zaman, 14 May›s 2008 41 Yay›n Kurulu: Onur Soysal, Dr. Mustafa Özel, P›nar Topdafl, Faruk Çelik, Hüseyin Do¤an, Nail Olpak KURUCULAR KURULU Onur Soysal (Mates Grup) P›nar Topdafl (Enkay Grup) Adres: Dereboyu Caddesi No: 303 Maslak ‹stanbul Tel: 0212. 276 38 60 Faks: 0212. 276 38 69 e-mail: [email protected] Muhammet Çetinkaya (Çetinkaya Grup) Faruk Çelik (Sinpafl Grup) Hüseyin Do¤an (Ramsey Grup) Mücahit Y›ld›z (Sultanlar Tibet Grup) Selim Erdo¤an (Hisar Çatal-Kafl›k) Tasar›m: Salih Pulcu/HAYAT 0212. 520 74 74 Bask›: Gezegen / Ulubafl Cad. No. 54 4. Levent ‹stanbul Kandilli Kulübü toplant›lar›na kat›lanlara ücretsiz da¤›t›l›r. Para ile sat›lmaz. Üç ayda bir yay›mlan›r. Kaynak gösterilerek al›nt› yap›labilir. Yaz›lar›n sorumlulu¤u yazarlara aittir. Serdar Y›lmaz (‹mar ‹nflaat) Fatih Kuralkan (Kuralkan Grup) Nail Olpak (Nora Enerji) Mehmet Tutal (Tutal Dan›flmanl›k) Ahmet Sait Kavurmac› (Ayd›nl› Grup)