OSMAN NUREOOlN ŞEMS (ö. 1883) ve MERSİVYE-[ CENA.B

Transkript

OSMAN NUREOOlN ŞEMS (ö. 1883) ve MERSİVYE-[ CENA.B
--'2A~.(>!.:i.~·l~·iı!.!..·I"""kiw:.y~at,-,A~ı~·a~~t~ır~ın~a~la~r~ı~E~ns",t'-'.itu~··s,-"ü~n~c,,-rg..,i-".!si--,S,,-,·a,,",y~ı""Z6"--"8""l"z"-',l!.!..lr,>:.u"'m""Z""O"'04"--
---".) i 9-
BİR GÖNÜL TEKKESİ ŞEVHİ SEvvİo OSMAN NUREOOlN ŞEMS
(ö. 1883) ve MERSİVYE-[ CENA.B-I SEYVİDÜ'Ş-şÜiI'EDA'SI
Selami ŞİMŞEK'
ÖZET
Bu makaleıııizde son devir K5dirı şeyhlerinden Seyyid
Osman Nureddin Şems' in hayatı, eserleri ve eserlerinden
Mersi)'ye-i
Ceniıh-ı
Seyyü/ü'ş-Şiihed(ı yeni
hartlere bazı
açıklamalarla aklarılmışlır. Osman Şeıııs Efendi, XIX. asır
ve
~fıirlerindcndi r. iR 14' le istanbul' da doğnıu)tllr. Babası Seyyid
M uhammed Efendi 'dir. Nakşibendiyye'den İsmail
Efendi,
Ha\veliyye'nin Şabaniyye kolundan Kuşadalı İbrahim Halvetı (Ci.
1848) ve Ünyeli Şeyh Abdlirrahıııı Üveysı (ö. lR56) gibi süıılerden
icazeı alıııı~tlr. Kadiriyye'nin Enveriyye kolunun kurucusu olan
son
Şeıııs'in,
"Bfi7.ll'I-Enııer"
lakabı
vardır.
Enciimen-i Şı/(ırfi'ya
katılan zatların en ileri gelenlerinden birisidir. JR93'te Üsklidar'da
vefat etmiştir.
"OfFfin ", "Bir Mektup", "Şelli '-i Şehist{ııı ",
"Ken::.ii ·1·Metinf" ve "Mersi)'ye-i ('enô!;-/ Sevyidii 'ş-şü/ı"da"
eserlerinden
bazılarıdır.
Gi.-i~
A Ahdullah ROmı (ö. J469-70) vasıtasıyla Anadolu'ya getirilıııiş ve İznik ~.
bdtılkftdir
Geylftnı (ö.
1167) ıarafından kurulan
Kiidirilik, Eşrefoi-.ı
kurduğu tekkeden yaygınlaşııııştır. istanbul'cia Kftdiriyye, lsmail ROml Efendi (ö
163 J -32) tarafından kurulan ROmiyye (İsmailiye), Mustafa Resmı Efendi (ö.
1793)'nin tesis ettiği Resmiyye, Mehmed Müştiik Efendi (ö, 1831)'ye nisbet edilen
Müştftkiyye ve Osman Şems Efendi (ö. l893)'nin kurcluğu Enveriyye (Şcııısiyye)
kolları aracılığıyla temsil edilmiştir. Randırma\ızacle, 1888 yılıncia tanıamiadığı
l
MecJ1li(clsl'nda yedisi arsa halinde olmak Uzre elli yedi Kildiri tekkes';ı;n adını
vermekteclir. Yeşilzadc Mehmcd Salih Efendi ise Rehber-i Tekdyfi'da" a!"nış seki?
K5dirlıckkesini sıralamakıadır.
X1X. aSIl'da
Kadiriliğin gelişim seyri, yeni tekkeler aracılığıyla bu dönemde
belirginleşen, modernleşme sonucu ortaya
çıkan şehrin orta ve üst tahakaları
hir zihniyeı çerçevesi içerisinde yeniden
hütünleşme çahasına parelelolarak gerçekleşmiştir. MUştakiyye, orta tabaka Doğulu
insan nüfusunu şehir kültürüyle kaynaştırken Enveriyye, aydın zümre üzerİnde
arasındaki kültüre!
kopukluğu ortak
AtalUrk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsli.
1
Bkz. Bandırmalızade A. Mlinib, Mecıııuu-ı TekDytı, Alem Matbaası,lst. 1307,3-15.
2
Bkz. Yeşilzfıde M. Salih, Rehber-i Teklivii, Süleyıııaniye Ktp., Tımovalı No: '()35, S. 3-10.
-120-S. Şimşek: Bir' Gönül Tekkesi ~eyhi Seyyil! Osman Nurerlrlin Şems
özellikle
edebı muhıtlerde
.
kendini hissettiriyordu.
işte hiz de bu atmosfer içerisinde XiX. asır Kadirıliğinin farklı ve etkili
sımalarından
ilan eden
Mer.l'iyye-i
istedik.
Enveriyye kolunun müessisi ve insanların gönüllerini "hankah- aşk"
Nureddin Şeıııs Efendi'nin hayatı, eserleri ve eserlerinden
Cenab-ı Seyyidü'ş-Şühe(/a'sını ilim ve kültür hayatımıza tanılmak
Osınan
ı. Doğum
Yeri ve Tarihi
Efendi, İstanbul'da Bab-! 511 civarında, Hoca Paşa
Mahallesi'ndeki evlerinde 1229 h. (m. 1814) i Rebıulahir Çarşamba günü saat 4'te
dünyaya gelmiştir)
2. Ailesi ve Tahsili
Seyyid Osman Şems'İn babası, Maliye Nezareli Esham Kalemi ileri
gelenlerinden ve Nakşibendı tarikatından, "Hoca Emin Efendi" diye meşhur, Seyyid
4
Muhammed Efendi (ö. i 862)'dir . Hz. Şems'in habasının veFatına düştüğü ve mezar
taşında yazılı olan manzum tarih şöyledir:
Osınan
Vfılidim
Şems
Seyyid Muhammed
nıiiştehir "fifıee Emın"
lnıivfıda g(j(Jii oldu cayı Firdevs-i barılZ
Geldi nüh-t&k-ıfelektenfevtinetôrfh-i Şem.l'
Münıe/za-yı Sidre uldu men ıi i-i ruhu 'l-Emfn s.
Annesi,
Şerife Fatıma Hanım
yanındadır. Mezarının
olup, 1874 senesinde irtihal
kitabesinde ise şunlar yazılıdır:
etmiştir.
Kabri,
eşınııı
Villidem yani Şerffe Falıma HanI/n bi-hııkkll1
Oldu bı-şek vasıi-ı rahmet bi-/ıüsn-i hatime
Jndi ızüh-tak-ı felekten leVIine tarih-i ,)'ems
,;"cvk ile Allah diyü göçıü Şerife Fatlmc/'.
) Bursalı M. Tahir, Osmanlı Müellifleri, İst. 1333, IL, 271: Hüseyiıı VassB.!'. Sefine-i Evhyô,
Osmaııiıca'dan Çevirenler: Mehmet Akku~-Ali Yılmaz, İst. 1990, I, i 54: Ahmed S5.II,
Sefıııe/ü '.ı-Stijf, Süleymaniye Ktp. NI'. 2096 (Fotokopi Nüsha), XI, ı 324; Ibnüıenıin M.
Kemal inal, Son Asır Türk Şairleri, İst. 1930, s. 1763: Kemal Edip Kürkçüoğlu, Osman
Şeıııs Dfviinı 'ııdmı Se~meler, İsı. 1996, s. ~: Abdullah Öztemiz Haeltahiroğlu, "Şeyh
Osman Şems", Diriliş, Sayı: 13, Eylül 1975, s. 2S.
4 Vassilf, (I.g.e., i 154; Kürkçüoğlu, lLge., s. 8.
s Vassar, ILge., I, 154-155; Kürkçüoğlu, a.ge., s. 34-35.
!> Vassaf, a.g.e., I, 155; Kürkçüogıu. a.g.e., s. 35.
A.Ü. Türkiyat Araslırmaian Enstitüsü Dergisi Sayı 26 Erzurum 2004
Osman Şems Efendi'nin eşi, Ayşe Hanım olup, 1880 senesinde vcmt etmiştir.
Kabri, aynı hazırededir. Müellifimizin eşiyle ilgili olarak düştüğü tarih de şöyledir:
Bu refikam Ayişe Hanım ecel dimın içüp
Gitdi ol gül-z/ıra kanda oldu" aynün cariye"
Diişdii meh burcundan {/Illl1 fevıine tarıh ,)'ems
7
Ayişe Sıddıka cennetde de oldu c{ıriye .
a.;}~I$...I.I..9\ ~~Y,ı~~
(\
nv ........ )
Çocuklarına
gelince, Servet (ö. 1859) ve Enıse (ö. 1863) adında iki kızı olup,
bunlardan Servct Hanım Bfıb-ı Ser-Askeri Ruz-namçe katiplerinden Ömer Lütfi
Bey'le evlenmiştir ve çocuğunu dünyaya getirdiği sırada vefat etmiştir. Kabirleri
yukarıda zikredilen mckandadır. Mezar taşlarında ise şunlar yazılıdır:
Firkl/ıô vftveyleı(ı
kim dııhıerim Servet Hwıtm
Vaz' -I hamI eyler iken göÇlü cihandan fth vah
Hall-ı
mu 'eemle yaz.ıldı fevline larılı Şems
rllllnln Servel dnanı ktldı nageh cilve-gfth8
Hayıflar
kim kerımem bu Enıse
Giiçüb dünyadan oldu Hak enısi
Beyan-ı./i'vline
.>ems oldu
ıarıh
Enıse Hftlllmm Hak 'tır enis;'!,
. ~I.).ıb &jL:ıı. ~\ (\ ~v'\ ........ )
Osman Şems Efendi, bir gazelinde
üzüntüsünü ise şöylc dilc getirir:
kızlarının vefatıarından duyduğu
Ah kim gerdiş-i doırıh-ı ciMn sıme-nisah
Aksine devr ile idüb yine Riilfthı serab
Itdi bu ba/idn hir serı'·i revaııım kem-yllb
üftade-i ç-[ıh-ı çem('flis({]n-ı ıürab
Ktldı
Nevh-i niUemden olub devrine z.encf,.·i Iınfıb
De/v-i çeşmim dökiilür eşk·i ıeri döne döne 11/
7
$
<)
VassM, ayl1l yer: Kürkçlioğlu.
({.\'ili
ver.
VassD.!', u.g.e., ı. 155-156; Kürkçlloğlıı. o.g.e.. s. 35-36.
Vassal'. u.g.e.. ı. 156: Kürkı,:iioğhı. (I.g.e.. s. 36.
derin
-ııı-s. ~iııışck: Biı' GönÜl Tekkesi ~cyhi Sevyid Osman Nuredelin Şeıns
.
Kaynaklarda ifade edildiğine göre Osman Şems, ilk tahsilini tamamladıktan
sonra geçimini sağlamak amacıyla Hoca Paşa'da tütün ticaretiyle uğraşmış ve bir
taraftan da tahsiline devam etmiştir. Bu sırada, bir Bektaşı derviş gelip, çubuğunu
tütün doldurmasını söylemiş; aziz. çubuğu doldurduktan başka, bir avuç tütUn de
bahş etmiş. Derviş dükkanın ne zaman açıldığını sormuş. İki-üç ay evvel açıldıj;'lnı
söylemiş. Bunun üzerine Bektaşı, "diikkal1l üç ayda küparsan zararla kapatırsm.
Allt ayda kaparsan sermayeyi tüketirsin. Bir scne devam edersen, serm({yen kadar
borca girel'sin." demiş. Osman Şems, nihayet "alıı. ayda sermayeyi tükettim"
buyurmuşlardırll.
3. Tarikata İntisabı, Seyr u Sülfiku ve Şeyhleri
Yukarıda zikrettiğimiz menkıbeden sonra Osman Şems'in fıtratında gizli olan
irfan nüru tecelli' etmeye başlamış, müeaheele yolunu ve aşka tevessülü göz önüne
alarak Nakşibendiyye'den İsmail Efendi ınerhGma intisap etmiştir. Bu dıtın
sohbetlerine 1255 (ı 839) yılına kadar devam ederek ii k sülGkunu tama mlamıştır.
İsmail Efendi'nin veratından sonra ise Ha!vetiyye'nin Şa'baniyyc kolu
büyüklerinden Kuşadalı thrahim Halvetı (ö.184R)12'ye teslim olarak bey' at etmiş ve
feyizlerine mazhar olarak yedi senede meratib'j katederek hilafet almıştırıı.
Kuşadalı'nın vefatından
sonra
ihvanların
talim ve terbiyesine
me'nıur
iken:
S&kiyft başlıı içün Ctım-t lebin sun .>'ems 'c kim
Virdi.~in şol
hdde-i lalinden nisar elvirmedi
diye, hakıkat bahrinc daIma istek ve arzusunu ızhar ederek kendisine sırdaş olacak
bir İrfiin rehberini bulmaya çalışır. Nihayet 1264/1848 senesinde Kadiriyye
l11eşfıyıhlııdan ve devrinin önde gelen sutilerinden Ünyeli Şeyh Abdlirralıım Üveysı
LO
Vassaf, a.g.e., ı, 155-156.
ii
vass1if, u.ge.. ı. 156; lbnlileıııiıı,
i,
1.1
(/.;:.1'., S.
i X62; Kürkçüoğlu, 1I.g.e., s. 8.
Kuşadalı hk. geniş bilgi için bkz. Y. Nuri Öztürk, Kuşadalı İlmıhim Halvetı, Hayaıı.
Diiş/ince/eri, Mek/tlplan, Fatih Matbaası. İst. 1982.
VassM, 1I.g.e., ı. 156; Kürkçüoğlu. Cl.;:.e., s. 9; Öztürk, (J);.e., s. 34-35; Dilaver Gürel',
Abdiilkadir GeyWnl, HayaTI, Eserleri, Gliriişleri. ist. 1999, s. 374.
A.Ü. TÜrkiyal Araslırmalan EnstitüsÜ Vergisi Sayı 26 Erzurum 2004
(ö. J856)1~'ye müliik! olur. Ünyevi. Osman Şeıııs'lc büyük isti'dad gorur. Ancak
Şems'te ciiz'! miktarda da olsa ncfs! gurur bulunduğuna muttali' olunca, "oğlum,
bizim i/~~lid dairemize dahil olmamz için oduıı yaT/cılt/tı elmek Lazım. Bunu yapabilir
misin"!" der. Osman Şems, bundaki manaya irfiinen muttali' olarak emri yerine
getirmeye hazır olduğunu arz edince, imtihan maksadınt beyiinla derhal kabul eder.
ŞCIllS, nu zfıta da yedi sene hizmet eımiş ve meratibi kaı'ederek irşada me'zun
olrnuşıurl~.
Osman Şcms, bir şiirinde. seyr u süıakuna işfıreılc şunları söyler:
ilir görüb deryô-yı vuhdefle ınevilc-ı kesreli
Erledik idrôkle esrar-ı beNi 'dan eelveli
Şiihlıesiz blıLdumfenô-yı Hak 'ıcı Strr-ı /ıCllveıi
J-I alvei1'yinı Halileli 'yim Halvelf'yinı Ha/veıı
Fevz-i envar-ı Muhammed güyiyô bir cayhlir
Cümle pırc/n-t tarıkatııı' o feyz~i ç'eşnıe-.ıftr
Pır Şo 'baıı-ı Veli 'den nisibeıim var ôşikar
fla/l'i'lı'vim Ha/ııeıı'yim Ha/ı:el1'yi177 HaLvetl
Aşk tl şevkiyle idüb :.ikr ii Hudo şôm u selıer
Sevr-i deııı/in eylaim arz lt semô ile döner
Almak iSINsen evaslUla sülı'ikumdwı haber
Ha!vetı'yimHa/veıı'yimHa/veıı'yim Ha/vetf6
4.
Tarıkatı, Meşrehi
ve Silsilesi
Osman Şcms Efendi'nin tarık,ııı, Kadiriyye'c1ir. Kfıdiriyye, Abdulk:1dir Geylanı
(ö. J 166) tarafından kurulmuştur. Kurucusunun aelımı nispetle Kildiriyye bazan da
14
AbdurriIhinı Ünycvı~ Şeyh MU~tnk-ı Kficıiı1'nin ~cyhi Hacı Hu~aıı Şirvfln'i" ni n
halilderindendir. Ünyeli'dir. BÜyük babaları Buhara'clan göç ederek buraya gelip
yerlqıııi~lerdjr. Hz. Ömer'in ~oyundan ve MÜfLizilcte hfınediinındanctır. HÜsn-i hatta nıillik
olduğu içiıı dJiımı ~ifi}-i ~erlf yazar, ınaişetlerini temin ederlermiş. ı 272/1856'da vemı
etmiştir. kabl'i. Aksaray'da Valide Call1i-i Şeri'li kar~ısında bulunan Kara Mehmet! Paşa
Camii bitişiğindeki mezarlıktactır. Osman Şeıns Efendi wrafından kabrinin Üzerine bir ıaş
konıılınu~ ve fıhiren demir parınaklıklmla çevrilmiştir. Söz konusu taş üzerinde Osman
Şems'in t5rihı manzumesi vardır: Si/k-i puk-i K&dirf'niıı bir lllU(/~Z(//1/ ıııiirşidi / Pır-i II/enzi!
1-/(/::.r('l-i Abdıırro/ı/m-i Onyel'l / Kı/dirı ıııes/ek Üveysı meşreb-i gtlvs idi killi / Ruhıilla
ItI',rm hlerdi rah-ı puk-ı Mev/evı/ Atiııı ii {irilki ıı((kd-ı h[i/i olmuşdiı (111111 / Mağz-ı Kur'[m
Li hı!ftlid-ı 11111 'nevı "ii Mesneı'ı / Şı/Iı·/ iklim-i ferıli şahenş&/ı·i nuHkoi hek& / !ıôdi11li olsu
sez& idi Em/r-i Deh!evı/ Miirşidiııı idi lCIr/k-i Hak 'la o/ merd-; J-fiidil / H(lmdiiliı/((Iı oldımı
01.1'1l/1&11-/ (L~kııı peyrevi / "İrl'iı" eıııri ile iıdi mcti-ı /(i-ıııekiin / DiLJlü 111(( 'n& ıııiilkiiııe lII/r-1
cel1lÔı-ı perlevi / f)eliiler ey Şeııı.ı' ıarihin Çıkııb isı/ii aşer / itdi seyr-i ıa-mekaıı Abdurrahfmi Oııyevl. Rkz. Vassaf. ([.g.e .. I, 157-158; Kürk<;lioğlu, (I.g.e., s. 9.
i~ Vassilt'. (tg.e., ı. 159: A.
ii>
Vas, af, o.g.e., I, 1(,4,
sari. ll.g.e.,
Xl. 1325: Kürkçüoğlu. o.~.e .. s. 10.
-124-s. Simşclc Bir Gönül Tckkcsi Serili Sevyid Osnııın Nurcelelin ~enıs
.
Geylaniyye diye anılan tarıkat, İslam dünyasının en yaygın tarıkatlarından birisidiı J7 .
-Uzak Doğu'da Endonezya'dan Kuzey Afrika'ya, Sibirya'dan Afrika içlerine kadar
yayılmıştır. Kildiriliği Anadolu'ya ilk defa getiren Hacı Bayram Velı Cö. 1429)'nin
damadı Eşrefoğlu Rumı Cö. 1470)IS'dir. Tarıkatın İstanbul'a gelişi de Tophane
Küdirlhiinesi'nin kurucusu İsmail Rumı Cö. 1631) vasıtasıyladır. Kadiriyye'nin
Eşrctiyye, Runıiyye, Hfıiisiyye, Enveriyye, Garlbiyye, Hilaliyye, Yafiiyye, Esediyye
ve Ekberiyye gibi kolları vardır.
Osman Şems Efendi, bu tarıkatın Enveriyye CŞemsiyyc) kolunun müessisidir.
Harlri7.ade M. Kemaleddin (ö. 1882) Tihyôn'da, Ahmed Sat! (ö.1926) Seflnetü'sSafi 'de, M. Sadık Vicdanı (ö. 1939) Tomiir-ı Turıık-ı Aliyye'de, böyle bir koldan
bahsetmezken, Hüseyin Vassaf, Sefine'de, Enveriyye şubesini ayrı bir başlık altında
ele nlır ve Osman Şems'in, Kadiriyye tarikatında "Enveriyye" adıyla bir şube tesis
ettiğini, Abdülkadir Geylanı (ö. i J66)'den sonra "Plr-i Sanı (İkinci Pir)"ltJ
sayıldığını ve kendisine (Büyük Pir'in "Biizu'I-Eşheb-Alaca Şahin,,211 ünvamndan
mülhem olarak" "Bazu'I-Enver-En Nurlu Şahin" denildiğini bildirınektedirll .
22
İhnülemin de aynı bilgileri Sııt)"de tekrar eder . Şcms, larikatını ve "Bazu'lEşheb" oluşunu bir gazelinde şöyle dile getirir:
Seyr-i Wfıat itmerie hem ral.-l Baz-ı E.I'heh'im
Kadirı'yim Kiidirf'yim Kôdirl'yim K(1'dirf 3
Şeylıimiz
Kadiriyye tarıkatına mensup olduğunu belirtmekle kalmayıp
17
Geylani ve Kadiriyye
hk. geniş bilgi için bkz. Harirhilde M. Kemftleddin. Tıbytll1ü
Ve.l'I/ili'I-Hakliyık, Süleyımıniye Kıp .. ibrahim Efendi, No: 432, ııl. vr. 38a; Sadık Vicdanı,
Tomfir-' 'Jim/k-ı A/iyye (Tarfkaller ve Si/sileleri), Haz. İrfan Gündüz. ist. 199'), s. 85- J48;
Hocazade Ahmed Hilnıi, Hadfkalii'l-!:;vhyfi'dal'l Si/si/etü'/-Meşfiyıhi'I-KMiriyye, İst. 1318,
s. 32 vd.; Muhammed Samı, Esmur-ı Esrfir, İst. 1316, s. 4-'); Vassaf, Cl.ge.. I, ')1-190;
Süleyman Uludağ. "Abdulkildir Geylani", DiA, I, 234-239; Osman Türcr, Anolıut/arıyla
Tasavvu/Torihi, İsl. 1998; s. 172-174; Nihat Aı.arnaı, "Kildiriyyc", DiA, XXIV, 131-136:
Dilaver Gürcr, Abdu,lkudir Geylilnı, Hayatı, Eser/eri, Görüşleri, İst. 1999.
18
Eşrefoğlu hk. geniş bilgi için bkz. Mustafa Kara, Eşrefoğlu Rumı, O.İ.B. Yay.. Ank. 1995.
Abdulkiidir Geylilni'den sonra "Plr-i Silni" ünvanı Eşretoğlu Rumi (b. 1470) ve !smail
1(31)"ye verilmiştir. Kerküklü Ziyfıeddin Halis Efcndi (ö. i 858)'ye "Pir-i Rfıbi"
denilmiştir. ~ems'e "Pır-i Sanı" denilmesi onun kemalini göstermektedir.
:0 Bazu'ı-E~lıeb (Alac? Şahin), Abdülkildir GeylanI'nin yaygın adıdır. Osman Şems mürşidi
Abdurrahim Üııyevl' ye Bilzu' I-Ebyar. (Ap-ak Şftlıin) demiş. çevresindekiler de kendisine
Rilzu'I-Enver (En Nurlu Şahin) demişlerdir. Kürkçüoğlu, aynı yer.
21 Vassilf, (l.g.e., I, 1')4, 160. Bkz. A.g.mlf., "Osman Şems Efendi", Mahfi! Mecmuası.
Rcbiu'l-Evvel 1341 (Ekim-Kasıııı 1922) Sayı: 29, s. 112-113: Kürkçlloğlu, ayı1/. yer;
Azamat. <ı.g.m .. XXIV, 13').
22 İbnOlemin, o.g.e., s. 1763.
2:1 Bkz. Vassfıf. il.g. e.. 1, i M.
1'1
Rfımi (ii.
~A"-.!,(,",L~T~ii~r~ki'-!.v.~·lt~A~I.!!·a:l.'şt~Il·-'2m~a~la'!..!.r!...1",E,-"ns?.!.·ti~tiı~·s~ii~l)::.ı:e~rg"-,i,,,si--,S~·a:.ı.Y!...12~6~F:"-,rz"".u~r-",um,,-,-,,2,,,,004=-
mezhebinin Hanefi ve meşrebinin Üveysı
24
.....;;- ı 25-
olduğunu söyler:
Aşık-ı şurideyim amma Hanefi mezhebim
Bfıde-i tevfıid ile mesıim Üveysi-meşrebim
Gönülele buldum euôr-ı Üveysı
Ovevsf'yirn OVl'vsi'yim Üvey.I·1
Ki oldımı aşkı/wı /..eyW vü Kays'ı
Üveysi'yim Üveystyim Üveysf"
Bir
başka şiirinde
de
meşrebinin Melamı olduğunu
belirtir:
Mu'tasıııı biııahız
ancak hanikah-ı dehrde
6
Mest-i gül-dırn-ı mey-i aşkız Meıarnı meşrebi/
Silsilesi ise şöyledir: Hz. Pir Abdülkadir Geyliinı, Seyyid AbdUlvehhab, Seyyid
Gavs Muhammed, Şah Muhyiddin, Seyyid Hasan, Seyyid Sfılih, Seyyid Bakır, Şeyh
Musa, Şeyh Tahir, Şeyh Hüseyin, Şeyh Ahmed, Şeyh Muhammed, Şeyh Yahya,
Şeyh Zahid, Şeyh Bekiieddin, Şeyh Muhyiddin, Şeyh Abdülvehtıab, Şeyh Hamid,
Şeyh Hasan, Şcyh Ali, Abdurrahman Mevsill, Abdülvehhab Suüdı, Abdükelil
Teblısı, Şeyh Hacı Hasan Şirvanı, Seyyid Müştak Tebllsı, Şeyh Abdürrahim Ünyevı,
Seyyid Osman Şems.
5.
Memfıriyeti
ve Seyahatleri
Osman Şems Efendi, başta baba mesleği Maliye Esham Kalemi Katipliği olmak
üzrc Bedestcn Satış Memurluğu, Darphane-i Amire Arayıcı Başılığı gibi kUçUk ve
basit memurluklarda bulunmuştur27 İbnlilemin, STA.)"de onun meşhur Ali Paşa ile
Paşa Mahallesi'nde komşuluk eııiğini bir gün Ali Paşa'nın ona "Osman Efendi sen
Maliye 'yi ıerk et! Bab-ı Ali'ye devam eı. feyz bulursun: Maliye kalemleri esnaf
~4 Üveysı meşrep.
tasavvuf lit~ratliründe iki şekilde kullanılmaktadır. L. Herhangi bir şeyhe
Hz. Peygamber'in ruhu ve maneviyfilı tarafından ir~ad ve
terbiye edilen veli, 2. Daha önce yaşaıııı~ ve ölmüş bir velinin ruhaniyeti tarafından terhiye
edilcn bıı yiizdeıı zfıhirde herhangi bir ~eyhi bıılunmayan veliler demektir. Üveysılik Veysel
Kareııı ile de ilgilidir. Veysel Karenı Hz. Peygamber'i görmemiş, fakat I-Iz. Peygamber onu
gıyfıbında ımınen terbiye etmiştir. Geni~ bilgi için bkz. Ma'sl'ıın Ali Şah, Turftik/{ '!-H(lkiJik,
Tahran 1339, II, 4R-51; Feridüddin Attfır, Tezkireıü'!-Ev!iyu, Tre. Süleyman Uludağ, İsı.
19R5, s. 2l1; A. Yaşar Ocak, Veysel Kartını ve Üveysilik, İsı. 1982.
Bkz. Vass5.f, ayllt yer.
Bkz. Vassaf, (I.g.e., I, 158,
Kürkı;üoğlu. il.g.e.. s. 13.
bağlanmadan, uoğrudan doğruya
~S
2(,
27
-lZ6-s. Simşek:
Bir Gönül Tckkcs; Şcyhi Seyyid Osman Nnreddin Şcms
.
yeridir"lR dediğini nakleder.
Halvet hülini ve <ışk erbilbını çok seven Şems, bu memuriyetlerde bulunduktan
sonra isıim ederek evine çekilmiş ve 1881 tarihine yirmi üç sene kadar inzivilcla
kalmış, bir ara Bursa'ya gidip orada olurmuş, dönüşte halifesi Şeyh İnı Efendi'nin
Osküdar'daki evinde ikamel etmiştir. 1889 tarihine kadar Bursa-istanbul arası
seyahatlar devam eımiş, aynı sene seksen iki yaşında vcfilt etmiştir.
6. Tekkesi ve Halifeleri
Şcyhi Abdurrahim Ünyevı gibi tekkesi bulunmayan Osman Şems Efendi. mürid
ve muhiblerinin gönlünü "hankiih-ı <ışk" etmiştirzv. Halifeleri şu ziltlardır:
Oskliclar'da Canbazlar Kethüdası Şükrü Efendi (ö. 1906):ıJJ, HarıL Bekir Sıddık
Ncemeddin Efendi (ö. 1924)01, ~eyhinin f)fvôfıı'nıtalik bir haLlp yazan Bursa Ahmed
Gazzı Dergahı şeyhi Ali Sırrı Efendi (ö. 19(4)'z ve Şeyh Muhammed İzzı Bedreddin
. .
Efendi (ö. 1906).
Bedreddin İzzı Efendi, son dönem meş5.yihindendiT. 1843 yılında Niğde'nin
Bereketlimaden nahiyesinde doğmuş; İstanbul'a geler.ek ta'hsilini tamamlamıştır.
Daha sonra memuriyet hayatına atılarak Erzurum, Van; Hakkari Vilayetleri Evk5.f
Muhfısebeeiliği, . Ankara Vilayeti Evrak Müdürlüğü,' Şehremaneti Meclis İdare
13aşkitübeti görevlerinde bulunmuştur. i 878'ue Osma'n Şb-l1S'e intisap etmiş ve 1881
memüriyetıen emekli olmuştur. Mürşidinin vefatından sonra Salkımsöğüt'te bulunan
dergfthı yeniden imar ve ihya ederek Cuma günleri ikindi üzeri, Ramazanlarda Cuma
geceleri turikat üyinini icra etmiştir. izzı'nin varidilt-I kalbiyyeye malik, cezbe-i
lR ibnülemin. STAŞ, s. 1763.
2~ VassM, a.1i.e., T, 160; A. S5fi, a.g.e., XL 1328; Ahmet Necdet, Tekke Şiiri. Dinı ve
Ta.l'{/vvu/"i Şiirler ilnlO/ojisi. [st. 1997. s..'D5.
'o ~ükı'li Efendi, Osman Şems'in damadı ve Sadberk Hanım'ın e~idir. Vassaf, a.g.e., ı. 169.
.' 1
:12
Ru Lat, ı KM 'te Isparta' da dOğIl1l1~tUr. On üç ya~ı nda istanhul' a geli p ve o ya~ta gördüğü bir
rüya üzerine Osman ~eıııs'i arar ve niha~el hulur, teslim olur ki ya~ı, on seki7.- on dokuf.
civarındadır. İnih51ine kadar ~eyhinjn fcyı dairesinde yetişen Neemeddin. i 8<:lO'da hiliifet
alıııl~tır. ııarlf.dır. Babası, Nakşiyye'den ve ~ems'in ıııüridlerinden Muhammed Nee5tı
Efendi'dir. İstanbul'da bulunduğu sürece bir kaç sene B5yezid'de; sonra Fatih'ıe Pekinli
Arnavud Mustafa Efendi'nin ders halkasına dahilolarak 1894'te idizet almış; azizin
irtihaliyle Isparta'ya geri dönerek burada saatçilikle iştigal etmiş ve 1924 yılında ihvanların
umumı arzusu ÜLerine İstanbul'a gelerek meşıhat vekilletini kabul etmiştir. Vassaf, (l.g.e., l,
175-176.
Ali Sırrı Efendi, Ahmed Gazzı Dergiihı'nda 1879'dan 1904 yılan kadar toplam 16 yıl
şeyhlik yapmıştır. Baba tarafından A. ('Jazzı (ö. 1737), anne tarafından EşrerL5de'lerdendir.
Ayrıca i7.lıik·le Eşrelıyye hankahında nıe~ıhaıla hizmet etmişlerdir. Osman Şems'e intisap
etmiştir. Bilfıhare Gazzı Efendi'ye yeniden hıal etmiştir. Uzun boylu, sarı sakallı, ela göılii,
ıatlı çiçek bOl.uğu yüzlü bir zattı. Hatt-I talik'te "jkinci lıııild" denilmeye layık olup bazı
caıni ve tekkelerde levhaları vardır. Vassaf, (l.g.e., l, i 74- ı 75. A-Gauı ve Dergahı lık.
geniş bilgi için bb. Mustafa Kara, Bursa'da Tarikat/ar ve Tekkeler, Bmsa i <:l93, TT, 231254.
---!..:t\!"c.U~'·:..."~I'i~ı'r~k~iy~a~t~t\c!'r.!!;aşz..!.·t.!!;lr..!!l1~ıa~la.!!;r.!..I:"E..!!ns~t..!!it.!!;iis~·i,-,iD",-e"-!r.ı;g'!:cis~i-,,S~a'ı'cyl~2~6,--,=E-,-,r7.~.u~r."-u",ın~2~()::.:O~4
Rahman sahibi,
aşık. sadık
bir zat
olduğu
rivayet edilir. 192()'de
-.:-127velfıt etmiş
ve
Hüdfıyı Asitanesi haziresine defnoJunI1ll1~tur. izmir'dc 4. Kolordu Ahz-ı Asker
Heyeti
reisliğinde
bulunan Miralay Fcthi isminde
oğlu vardır.
İbnülemin M, Kemal İnal, bir gün şeyhi ziyareti sırasında, "Kemdl Bey
('vl/idım! Devleı ve milleıin kurtuluşu için hen Fethi 'yi fedô edeyim, seli de Ilemiz
varsa fedu el" demiş. O sırada İbnLilemin evi Fransızlar tarafından işgal edilip
yağmalanTlllş, Miralay Fethi Bey'de Yunanlılar tarafından İzmir'de 72 yerinden
yanılanarak şclıid edilmiştir. Melımed Ali Aynı ele İnı' nİn hayranlarındandır.
Ayrıca Süleyman Hilmi ve Muhammcd Sa'deddin Süheyl adında halifeleri vardır.
Osman Şerns'in Divaru'nı terıib ederek mlikcmmel bir hatı-ı talikle Ali SilT!
Efendi'ye yai'.dırmışlardır. 1906 yılında vcfat eden ve Karaca Ahmed'de şeyhinin
yanımı <.ldnedilen Lu.! Efendi. IR93-191S yılları arsında Aydınoğlu Tekkesini
Envcriliğe bağlamıştırll,
7.
ŞcınıHli
ve AhvaJi
Osman Şems. "az seyrek, uzunca beyaz sakallı, uzunca leheel i, gcnellikle fes
giyer, Li/.erine yemcni sarar ve bazen tae giyer: yüzli nurlu bir pır-i 1'0 şen zat idi".14.
Vassfıl', S4'ine'de onun ahvali hakkında da.~Nez.d-i cIlilerine "({ranlar, sohheıinin
le~~eıindeıı bikmaz, u.\·{tnm(f~/({r{!I. Daima dizüslii olıırur/ar ve lisaıı-ı !ıikmeı-i
leşaıımdaıı wıdır olaıı sözler; esrar-ı Kıır'aııiyye 've ehadis-i ııebeviyyeye mü/callık
vtiridtıı-ı ilfT!ıiyye idi. Hz. ,~ey!l'iıı huzuruna girild<~i zamaıı kalbimizden musivô
kaydı ref' olur; yeriııe zikr-i Hak kftim olurdu. Ywuııda buLunduğumuz müddeıçe,
('emaline bak/ıkça bakacai~ımız gelir, yantndan ayrılmayı canmuz isıemezdi. Meclisi şerifleriiıde buluııdu/J.umıız zamarım halımsı ve bahusus, Latıf hayalleri, bir dakika
göziill/üzün önünden kayhoLmaz; huzurlannda iken. herkesin kalbinde huluııwılan
keşfeder. söyler idi. Ale 'l·ekser, hıışilan a{ilarlardı. VaricWı-ı rabbôniyyeye mulik
olduklartl/dmı, sbderi pek müessir idi. Fesalwtmdmı fidebô, l1la(irijirulelı ulema,
ıohkikôııııdoıı ehl-i felsefe, dakftvıkıııd({n bülegô. eş'ômulan şuara, !ıikmelindeıı
ukali/. adôlmıdmı fl/karu, elhôst!, her sııııf keııdine gbre, fezail ve iıiômndan ikıibus­
i fen ederlerdi. Kendilerinin, zahiri halde lıank{C/u yokıu. Fakm her müridiıı k{t!bini
hoıı!<{ıh-ı a.)k iııihaz eımiş idi, Hü/ôsa-i kclttm Centtb-ı Şeyh, ser halka-i erbab-ı
leard ve sôki-i !ııım-hune-i /evlı/d olmuş idi. Şiddel-i riylizet ve miicfthededen kemiı.l
derecede 'Z.afl halde idiler. Bellerine ba{!.ladıkları kemeri gördüm; hemen hemen bir
('ocuk kemeri kadar urak idi .. :15 ifadelerini kullanır.
.i,'
Vassflf, (I.g.e., I, 170- i 73~ 176-17X: Kürkçüoğlu, a.g.e., s. 28-29; Aydınoğlu TekkeSİ,
GülhrlOe yolu üzerinde Hlidavendigar Caddesi ile Aleındar Caddesi'nin kesiştiği köşede
bulunmaktaydı. Bkz. Mustafa Ozdumar, DeAntlılel Dergi1hlan, isı. 1994, s. 56.
VassM, (l.g.e., I, [59.
" VassM, 1I.ge.. i. 159-160.
YI
-128-s. ~imşck: Ilir Gönül Tekkesi ~eylıi Seyyid Osman Nureddin Şems
8.
Şairliği, Mahlası, Etkilediği
Asıl
adı
Osman
ve
Nürcddin
.
Etkilendiği Ş~iirler
olan
Şems
Efendi,
Fatin
Tezkiresi'nde
kaydedildiğine göre Ulu Veli' Kuşadalı İbrahim Efendi'den el aldıktan sonra
gönlündeki tlahi' aşkın uyanarak coşup taşmasıyla yanık şiirler söylemeye, önceki
"NCırı" mahlasını bırakarak artık "Şems" mahlasını kullanmaya başlamıştırvı. Bu
mahlası almalarının hikmetini Şeyh Vasll Efendi (ö. 1910)37, ye nazi're olan bir
ga7.elinin sonunda:
Pertev-i
Yadigar
zeltından
cı/dmı
beytiyle açıklarJR.
ey Şems elli{f.im-çün iklihels
bu ismi Şemsi-i Tehriz 'den
Şeyhi AbdıuTahim Ünyevı (ö.
1856)'nin veratından sonra Şems, Kiidir!
Seyyid AlıdLllkadİr Geylani' (ö. i J66)'nin r0I111nı teyzine, dolayısıyla
mfınen Üveysllik payesine niiil olmuşlardır. Artık her iki yönden, hem şiiirlikten,
hem de şeyhlikten ünü çevreye yayılmıştır. Şeyhliği şairliğine maye, şairlİğİ ele
şeyliğine siiye olmaya haşlamıştır. Hem ariflerin hem de ş5il'lcrin takdir edecekleri
beyitlerin YÜ7.!ercesini, hinlercesini yazıp sevdiklerine okumuştur.
Kaynaklarda iı~ıdc edileliğine göre Osınan Şems Efendi, 1861 yılı başlarında
büyük şair Hersekli Arif Hikmet Bey (ö. 19(3)'in Uileli Çukurçeşme semtindeki
evinelc her Salı günü yapılan toplantılara (Encümen-i Şuarii) katılan dıtların en ileri
gelenlerinden idi. Bu Encümen, Arapların Sak-ı Ukttz (Uk5z Panayırı)'na benzereli.
Üyelerin salıdan salıya hİr haftada yazdıkları nefıs şiirieri, Namık Kemal Bey
okurdu. Encümen, ancak bir yıl muntazam surette devam debilmiştir39 . Sadettin
tarıkatının pıri
Dnvud, Halimeıü'I-Eş'ar, bt. 1271, s. 424; Ayrıca bkz. Komisyon, TD f':1I , İst. 19771999, Vii, 14.'); Ahdullnh Özkan, BaşlallKII'lml Cumhuriyele Türk Şiiri AnıolojiYi, İst. 2003.
V, 1160.
.17 ~cyh Vasıı, i g51 yılındn İstnııbul'dn doğmu~tur. Babası, İstanbul Ornmmı'dnki Kefevı
Tekkesi şeylli M. Ra~id Efendi'dir. 1866'da habnsının ölümü üzerine 15 yaşıııdn iken
babasının yerine postnişın oldu. Meelis-i Me~fıyıh azalığındn bulundu. Kabri, Oraman
Cnmii Iınziresinde babasının yanındadır. Berk! mahlnsını kullandığı ~iİrler vardır. Hnyatı ve
eserleri geniş bilgi içiıı bkz. Abdülbfıki Gölpınariı, mvan Şiiri, Xx. Yüzyıl. İst. J955, s. 26;
TDEA, VIII, 513; M. Kayahan Oıgül, Arayışlar De!'ri Türk Şiiri Antolojisi, Ank. 2000, s.
246.572: Asım Bezİrci. Dünden Hugüne Türk Şiiri, İst. 1968, S. 315.
ıR Kürkçüoğlu, rı.ge., s. LO.
:l(,
F5ıin
w [lu Şuara toplnntılnrınn devnm eden ve isinılel'i tespit edilen diğer ~airler şunlardır:
Mchmcd Lebib Efendi, Koniçeli Musn Knzıın Pnşn, Hoca Salih Nail!, İhrahim H51et Bey.
Redizade Mchmed Celal, Memduh Eıik Bey, Deli Hikmet, Mustafa Refik Bey, Üsküdmlı
Hakkı Bey, Mustafa izzet Efendi, Siidullalı Rami Bey, Mustafa Eşref Paşa, irfan Pnşn,
Muslat~ı İsmet Efendi ve Ziy5 Pnşa. Eneümen-i ~uara lık. geniş bilgi için bkz. Hersek li
Arif Hikmet Bey, mvan, Ha:.:. İhnillemin M. Kemnl, İst. 1335, Hazırlayanın Girişi, s. 1822; A. Hnmdi Tnnpınar, XıX. Asır Türk Edebiyatı Tarihi, İst. 1967, s. 227-237; N. Sami
Baııarlı, RTET, İst. ı 971-1979, II, 973-975: Fevziye Abdullah Tansel, Nafiiık Kemal 'in
Mektuplart, ıst. 1967. I, 18; M. Knynhan Özgül, Hersekli Aril Hiknıel. Ank. 1987, s. 8-23;
DiA, "EncUlI1en-i Şuara" . İst. 1995, XI, ı 79-1 gl.
~A:.:..!.Ue..:.·....!T~ü!.!..r~ki~y~at!....!A:!2rC!!a~şt~lr~m~a'-"la'!.'.r-'-1",E...."ns"t'-'tu","
.i s",'ü,-,D~c-,-rg""i,,-,si,--,S,,-,'a""y-,-ı "'Z6"---"E-'-rzu""-'-r-"-u"'m'-'Z"'O""04:!..-
-----'..129-
Nüzhet Ergun'a göre Encümen'in tanınmış sımalarından olan Osman Şems, Namık
Kemal (ö. 1888) üzerinde müessir olmuştur ve bu durum vatan şarinin tasavvufi
gazellerinin tetkıkinden kolayca anlaşılmaktadır. KemaJ'in Şems Efendi'ye bir
40
takım nazıreler yazdığı Dıvan 'da mevcuttur:
Peyrev-i nev-eser-i Şeml'-i ilahfyiz biz
Ki odur ehl-i dile kaşili etvar-ı şüMid
41
beytinde onun peyrevi (izinden gideni) olduğunu açıkça belirtmiştir •
Ergun, sözlerine devam ederek şunları kaydeder: "Mamafih bu le 'sir
edebiyaııan ziyade ıasavvujta olmalıdır. Namık Kemal, ıawvvuj ceMI'si kuvveıli
olan bu ~utasavvıf şairden şübhesiz ki bir hayli istifade te 'min etti ..42., Yolları ve
mizaCıarı, telakki leri ve düşünceleri ayrı olmakla beraber, daha yaşlı ve daha kemalli
olan Osman Şems'in, eda yönilnden edebiyatta, bilhassa gazel tarzında Namık
Kemal'in gelişmesinde müessir olduğu da, olacağı da, tabiı değil midir't"
Şems, Namık Kemal'den başka Hersekli Arif Hikmet'i, Ziya Paşa (ö. 1880)'yl
da etkilemiştir ve bu şairlerin gazellerine nazIl'eleri vardır. Üç büyük şairin gazelleri
ilc Şems'inkileri karşılaştırdığımızda görülür ki üstünlük ondadır, sonra
Hersekli'dedir, sonra Namık Kemal'dcdir, daha sonra da Ziya Paşa'dadır44 .
Osman Şems'in, az olmakla beraber Türkçe gazelleri gibi Arapça ve Farsça
gazel tarzında şiirleri de vardır. Bu şiirler yazıldığı dilin üslGbuna uygun ve manaca
dolgundur. Bu bakımdan o, eski tabirle "elsine-i seluse "de üç dilde malıir bir
şairdir.
Türkçe gazellerinde gah Fuzül'i (ö. 1556) ve Nail'i (ö. 1666), giih Nabı (ö. 1712)
ve Şeyh Giilib (ö. 1799) edası rGhu okşar. Farsça şiirlerinde Şırazlı Hiifız (ö. 1380?),
Abdurrahman Cimı (ö. 1492) ve Feyzı Hindı (ö. 1595) hatıra gelir. Arapça
şiirlerinde ise İbn Farız (Ö. 1234) havası vardır. Kiidiriyye'nin Hiilisiyye kolunun
mücssisi Abdurrahman Halis Talabanı (ö. 1858)45'nin "Nig&r& mü/koi cismim kenz-i
aşkrnçün har&b ellim / Am cantm kalbden n&ib-nu>n&b ettim" matla' Iı meşhur
NaZIl'e, bir ~airin bir eserine (gazeline) ba~ka bir ~air tarafından aynı vezin ve kafiyede
üzere yapılan benzer demektir.
41 S. Nüzhet Ergun, Nfimık Kemfil-HııyClII ve Şiirleri, (Mukaddime), İsı. j 933, s. 42.
42 Ergun, ıı.g.e., s. 43-44.
4\ Kürkçüoğlu, o.ge., s. 16.
44 Kürkçüoğlu, ll.ge., s. 18-22.
4S Talabani. 1797'de Kerkük'te doğmu~tur. Babası Ahmcd Talabanı ve Şeyh Maruf
hanetlerinden hilafet alml~tlr. H. 1250'de iki defa yayımlanan Dıvan'ı ve Mevıana'nın
Mesnevf'sindcn scçilmi~ on ~ekiz bcytin ~erhindcn ibarct olan KilCibu'l-Mefirif fi Şerh-i
MI'.I'nl'vl-i Şerfladında bir eseri vardır. Ayrıca Arapça'dan Türkçe'ye çevirdiği Abdülkadir
GeylanI'nin hayatı ve eserlerini anlatan Behçeıü'l-Esrfir isimli bir tercüme eseri vardır.
Geniş bi 19i için bkz. Vassaf, il.g.e.. I, 129- J3 ı; Sadık Vicdanı, Tomar-ı TiL rak-ı Aliyye
(Tari katler ve Si Isi leleri), Haz. İrfan Gündüz, İst. 1995, i 35-143; Şeyh Muhammed
HÜ~aıneddin Ömer, Eııfasi'r-Rahnıaniyye F Silsileıi'l-Kadiriyyeıi'ı-Talobtmiyye, Kerkllk
1973; Yunus Ayten, "Ziyauddın-i Abdurrahman-ı Halis TalabanI", SGAD, ht. 1996, IX,
128-132.
40
olanık
-130-5. Şimşek;
Biı' Gönül Tekkesi Şeyhi Seyyid Osman Nureddin Şems
.
,
gazeline
nazıre
söylemiştir.
Kerbela Mersiyeleri
Koniçeli
Kazım
Paşa
(ö.
i 889)'nınkilerden iistündiir. Bunlar FuzQIl'nin Hcuiikatu's-Süedasf 'ndaki Türkçe,
Muhteşeııı-i Kaşanl' nin Farsça mersiyeleri değeri ndedir46 .
Hüseyin Vassaf Efendi, bir nıakalesinde 47 ve Bursalı Tahir Bey'in Osmanlı
48
Müellifleri 'nde Osıııan Şems' i Şuara (Şairler) faslına yazmasın i hoş görmediğin i,
onun şair olmakla beraber, irfanen daha yüksek ıııertebede bulunduğunu ve manevı
yüce ımıkamlara sahip olduğunu belirterek Sadık Vicdanl'nin de Tomilr'da Şems'ten
ve bununla ilgili olarak Şeyh Müştak'tan bahsetmemesinin bir noksanlık olduğunu
ifade eder.
9.
Vefatı
ve Türhesi
Osman Şems Efendi, h. 1311 yılı Cumade'I-Ahire ayının 18. inci (nı. 1893
Aralık ayının 27. inci) Çarşamba gecesi Üsküdar'da Selimiye semtindeki evinde
ebediyet alemine göç etmiştir. Karaca Ahmet Sultan Türbesi karşısında, İnadiye
yolu üzerindeki kabristanda aile mezarlıı':,'lnda daha önce vefat etmiş bulunan kızı
Sadberk Hanım'ın kabrine vasiyeti üzerine gömülmüştür49 . Kabri, üstüvfıne
şeklindeki mermerden yapılmış olup, baş taşı aynasında Kadirl' gülü ve altında
ortasından tek dilimli uzunca Üveysi tacı işlenmiştir. Bunun altına da istini sülüs
celısi ilc "Yil HliJ Ecille-i rical-i Kadiriyye ve Üveysiyye'den es-Seyyid eş-Şeyh
Osman Nurecldfn-i Şems (k. s) Efendi hazretlerinin kabr-i şerifleridir. Sinn-i şerifleri
82, tarih-i ve/adetleri 1229, fl gure-i Rebfu 's-Sanf, yevm-i Çarşamba, tarih-i
irtihaller~/f 18 Cumfrde'l-Ahire 1311 yevm-i Çarşamha" yazılıdırso,
Vassfıf Bey, Cafde-i Sqfiyye'deki makalesinde kabrindeki bir Icvhada onun:
Mezann ravza-i Rıdvan bulurlar
Içinde ei,ımini IUlyran hulurlar
beytiylc başlayan gazelinin sı yazılı bulunduğunu ve Seflne'de52 İzzı Efendi
tarafından bu levhanın bir sebeple kaldırıldığını belirtmekte ise de Jevha bugün
yerinde değildir. İbnülernin bu levhanın "büyük bir fırtınada düşüp kırıldığından
kaidırı ldığın i" bi ldirıııek tedir s:!.
4(,
Kürkı;üoğlu.
47
Bh. Vassar, a.g.m., Mol~/il Mecmuosı, Sayı: 32, s. 146-147.
o.R.e., s. 22-23.
Bkz. Bursalı, OM, II,
270-271.
(l.ge., s. 3 ı.
)() VassfıJ, a.ge.. 1,161; Kürkçüoğlu, o-R.e., s. 33.
4R
4~ Kürkçüoğlu,
51
52
Bu gazel, Şems'in, kızı Sadberk Hanım vemt ettiği zaman söylediği acıkıı ınanzlImedir.
Vasiyeıi iizerine onun kabrine göıniildüğl\nden ihvanı hunu bir levhaya yazdırıp yanı
ba7ln,1 koymayı uygun bUllll1l7lardır. Gazelin tamamı için bkz. Klirkçlioğlu, u.g.e., s. 301302, 109 No'lu gazeı.
Bkz. VassaL (I.g.e., I, 161.
;\ tbnlilemin, u.g.e., s. 1763, i No'lu dipnot.
~A""Ü,,-'.:....·i.!riı!!.!·r~k:.!JiYl.!'a~ı..':'A~r!!,aşz.!.I!.!.lr.!!ııı!.!:a!!.!la!.!.r.!..1~E.!!ns:!.!l.!..!il.!!cüs.!..!iı~'1!!.)e~r..6g~is~i-"S~a~yl~2:..::6:....!.'E-,-,rz",u"-r-'!.u!.!.m,-,2:..::0,,,O.::!.4
-----,,-131-
Osman Şems'in vcfallna Üsküdarlı Mevlevı şair Tal'at Bey (ö, 1926)54'in
manzQm bir tarih de vardır:
düştüğü
Şems-i devl'an mazhar-ı feyz-i tarık-i Kadirf
Yani
hem-nam-ı Cenab-ı
Cami'-i Nazm-ı Hüdtı
Eyleyince filem-i Lahata nagah intikili
Çıkdı istikbflle ervah-ı slıfUJ-ı evliya
Mutla '-i .~·ems-i hakfkat şeyh-i ruşenodil idi
Nur (ıkardı vech-i pakinden göreydin daimtı
inzivCı-gnhın ziyaret eyleyiib erbl/b-ı hal
Etmemek kabil de/?ildi
Mürşid-ifeyyaz idi
Nuzm
LI
nesrin
ihtiyar-ı
inziva
hem de sühan erbabınu
can eylerdi erbab-ı nüha
hırz-ı
Vahdete dair olan ebyatının emsali yok
Himmete dair olan asan gayet bf-riya
Eyledi hoşnüd rı/h-ı pak-ı Abdulkadir'i
Bunca demler lıimmet-i pırlinesin etti reca
Elli yıl secdide-i irşadla oldu mukfm
Eyledi telkfn-i esrar-ı tarlk-i Kihriya
Sohbetimlen fevz alanlar ol Üveysf-meşrebin
Oldular hep vasıl-ı Hak tarfk-i hu1J1J-ı sivil
Ettiler kurb-ı Ebu 'doDerda 'da tevdi' -i türab
Na ',1'-1 pnkin nakl idüb baş üzre erbab-ı vefa
takdfs ede her dem HlIdfıvend-i CaJur
Eyleye kabrin metalı kudsiyan slIbh LI mesa
S/(/'111I
.';4
Asıl adı Ahmed Tal'at'tır. IR79'da Adliye Nezareti Muhasebe Kalemi'nde memuriyete
başkatiplik ve Adliye Muhasebe Müdürlüğü'nden sonra 1909'da Bahriye
Nezareti Müsteşarlığı'na getirilıni~tir. Saadet ve ll/har gazetelerinde yazı ve şiirleri
yayımlanan Tal'at Bey'in eserleri ve bütün kitapları bir yangın sırasında yok olmuştur.
Vefatından sonra vasiyeti üzerine şair Nedim'in kabrinin yakınına defnedilmi~tir. Hk. geniş
bilgi için bkz. İbnüıemin. a.g.e.. s. i R46; İ. Alaettin Gövsa, Türk Meşhurlan Ansik/opedisi,
İsı. ı 946, s. 374; 1. Zeki Eyüboğ1Lı. Divan Şiiri, İsı. i 994, II, 572.
ba~laınJş;
-Bı-s. :;iiınşek: Bir Gönül Tekkcsi Seyhi Seyyid Osman Nureddin Sems
.
Rihlelinde Mevlevi Tal'at dedi tarihini
Eyledi Osman E/endi azm-i dergdh-ı hektl h. 1311 55
ıo.
Eserleri
Bursalı M. Tahir Bey Osmanlı Müellijleri adlı eserinde Osman Şems
Efendi'nin, tasavvuf ehli ediblerinin ululanndan, Kadir"i' tarlkat! ariflerinin
büyüklerinden bir büyük mürşid olduğunu helirterek Divanı'nın gerçekten arifane ve
şairane olduğunu, henüz basılmadl[;,'lnı kaydeder ve örnek olarak bir kaç beyit verir.
Ayrıca
"Kenzii 'l-Metlnı" ve ".)'em ii .)'ebistôn" adlarında muhakkıkane iki
'manzumelerinin de oldugunu ifade eder'('.
Osman Şems Efendi'nin eserleri hakkında en ayrıntılı bilgiyi Kemal Edip
Kürkçüoğlu'nun "Osman .5'ems Efendi Divanı'ndan Seçmeler" adlı çalışmasından
öğrenmekteyil,. Kürkçüoğlu, bu eserleri kendi özel kütüphanesinde bulunan şeyhe
ait Külliylit'a dayanarak tanltmıştır5 ? Buna göre şeyhin; "Divan", "Bir Mektup",
"Şem'-i Şehistfin", "Kenzii'l-Meani", "Adahu'l-Miirid.fi Sohheti'l-Murad", isimli
eserleri ve çeşitli tarih kayıtları hulunmaktadır. Şimdi sırasıyla rnezkur eserlerin
muhtevası hakkında bilgi vcrelim.
I. Divfin'da (s. 1-370): 27 kasıde, 574 gazeı, 3 müstczfıd gazel, 12 murabba, 4
muhammes, 6 müseddes, 6 mUsebba', 2 tahmis, 2 taştir-t<ıhmis, 4 tesdis, 3 mesnevı,
32 kıt'a, 2 tarih, i manzum tercüme vardır. Hece vezniyle iki de ilahı mevcuttur.
Abdulkildir Geylanı'nin bir Farsça gazeliyle İzzı Efendi'nin iki gazelide bu aradadır.
Dıvan, mürettep değildir, gelişi güzel sıralanmıştır.
2. Eski usluhda olan bu Mektup, (s. 371-372) iki sahifedir. Mürid ve mulüblerin
birine yazılan öğütleri ihtiva etmektedir. Şems'in bir mektuhunun slıreti de Vassaf
Be/in Seflnesi'nde mevcuttur ve tıbbı ıstılahlarla, tasavvufi remzlerlc Haydarpaşa
Hastanesi baştabibi Dr. Mehmed Paşa'ya gönderilmiştir58 .
" Vassilt'. CI.ge.. I, 162; Kürkçüoğlu, o.g.e., s. 31-32.
'I, Bursnlı. o.g.e.. II, 270-27 ı.
,7 Kiirkçlloğlu, bu eserleri elinde bulunan Külliyaı'ın fotokopisinden tanıtmıştır. Aslının ise
!z7.i Efendi'nin halifesi Feshane Fahrikası MUdUrU (bir vakitler Çifteler Harası Müdürü)
Veıeriner Alhay İbrahim Bey'den oğlu Snid Seyfi Bey'e, ondan da cni~tesi eski Maliye
Ne/.areıi Müleııişlerinden Zekeriya Bey'le Seyfi Bey'in oğlu İstanbul-Fatih Belediyesi'nde
Şube Müdür Yardımcısı Muvahhid Bey'e inıiknı elliğini kaydeder. Yine Kiiliiyl'tı'ın bir
filminin Süleymaniye Kütüphanesi'nde, bir filminin de Yeraılı Carnii İmam-Haıibi ve
Üsküdarlı Şair Tal'at Bey'in yeğeni HMız Ali Üsküdarlı üstadında olduğunu ve tam
fotokopisinn de İstanbul Dcfterdnrlığı Merkez Muhasebe Müdürlüğü'nden emekli Tevfik
Demiroğlu 'nda bulunduğunu belirtir. Edib Bey, Külliyat'ın 192. sayfasına kadarki
fotOkopiSini merhum Neyzenbaşı Halil Can Bey'den, geriye kalaııını da Tevfik
Demiroğlu'ndan tnmaınlamı:;ıtlr. Bkz. Kürkçüoğlu, a.g.e., s. 41-42.
~H Bkz. Vassaf, o./.:.e., I, 168.
----",A",.iJe..,·.,-,l,-,·ü,-,-r-",kiCLy."at,--,A...,ı,-"·a""şt.."lr-"m",a~la",-r-,-I-",E-,,,ns"-'.t'-'.itu~··s",ü,-,D",e"-rg""i",si-,S,,,a.,..y-,-ı ",26~E"-rz",u,-,-r."-un,-"ı,-,2,,,O-,,-04-,--
.133·
3. Şem' -i Şebisıan, mesnevı şeklinde manf:um tasavvufi eserdir. Eserde, ayetler,
hadisler, gazeller, muhammesler, müseddesler birteviliği gidermektedir. Külliyaı'ın
50 sayfasını doldurmaktadır. Eserin sonunda "Bizim Şem '-i ~)'ebisıanım!z" manasına
Farsça "Şem '-i Şehisıan-i ma" terkıbi yazılış tarihini göstermektedir ki h. 1264 ü
(m. 1848) bildirmektedir. Abdurrahim Ünyevl'ye intisab ettiği günlerin eseri olduğu
anlaşılmaktadır. Eser, üzerinde ayrıca durulmaya, açıklamalarıyla yayımlanmaya
değer. OM'de bu eser, Şem u Şebisıan olarak gösterilmektedir ki dalgınlık olsa
gerektirS9
4. Kenzü'l-Meanı, uzun kasıdelerle başlayan, mesnevı ile devam eden bir
tasavvurı eserdir. Birinci kısım 23, ikinci son kısım da 5 sayfadır. Kasidclerin baş
kısmının h. 21 Muh,m-em 1283'de (m. 16.05.1866); mesnevı kısmının da h. 21
Muharrem 1300 (m. 02.12.1882) tarihinde tamamlandığı altlarındaki kayıtlardan
60
anlaşılmaktadır. Eserde Muhammediye edası vardır.
5. Adabu 'l-Mürıd fi Sohbeti'l-Murad", 3 sayfalık mensur bir mukaddimeden
sonra Mevlid vezninde LO sayfalık mesnevı ile devam edip sona erer. Eserin başı:
(Ey rtzô.-cu-yı Huda-yı GirdkarlAbd-i has-! Hazret-i Perverdigiir). Eserin sonu:
(Emrinde eyle bu pendi hl'ilimelEehre olsun sana hÜ.l'n-i halime) şeklindedir. Bu son
iki eserden OM'de, tümünden STAŞ'de ve Sefine'de bahis yoktur.
Edip Kürkçüoğlu, Osman Şems'in Külliyaı'ının mezkur eserlerden ibaret
olmadığını belirterekm, Osmanlı Maaarif Nezareti erkanından Fuat Şemsi İnan'da
şeyhin defterler dolusu şiirleri bulunduğunu ve adı geçen zatın hastalığı nedeniyle
kendisini görernediğini, vefatından önce merhum tarafından muhaITİr Kadrı
Mısıroğlu'na verildiğini kaydeder. Kürkçüoğlu ayrıca elindeki Külliyflı'ın fotokopisi
ile Külliyflı'ta bulunmayan bir şiirleri ihtiva eden ve Vassat' Bey'in el yazısı ile
notlarını
içeren defteri Seçmeler'in yayımlanmasından sonra, Süleymaniye
Kütüphanesi'ne vererek ilim erbabının istifadesine arzetmek niyetinde olduğunu da
)') Bkz. BursalJ, a.g.e.. 1,271.
60
Muhammediyye, Yazıcıoğlu Mehmed (ö. XV. Asır) tarafından kaleme alınmış Türkçc
eserdir. Kiiinatııı yaratılışı, peygamberler ve hayaı hikayeleri, melekler, kıyiimet
a'liI'da Hakk'ın sözlerine dair konuları içine alır. Eser, Amil Çelebioğlu
larafından yeni harflerle neşredilıniştir. Bkz. Amil Çelebioğlu, Muhammediye, ist. L975, LmanZLım
ve
makam-ı
V.
(>i
62
Bu eserin hir kopyası özel kütüphanemizde bulunmaktadır ve eser üzerinde gerekli
inceleme-araş(ırıııaları mız dcvam etmektedir.
Mesaja, Çatalca'da Ferhat Paşa Camii'nin kuzeyindeki kabrisıanda. h. i n6 (m. 1869)' da
vefaı etmiş olan İsmail Hakkı adındaki bir şahsın mezar taşında 6 beyiılik şiiri, Padiş1ih
imtııııı ~erafeddin Efendi'nin İslanbul'da Kfıdirihiine'deki kabil' taşına yazılı tfirilıi, Rimı
şeyhlerinden Üsküdarlı Seyyid Mehmed Nuri Efendi (ö. 1856)'nin Salfıt-! Kenuıliyye
Şerhi'ne yazmış olduğu i i beyilli lakr'ı'z-ıarih, Cerıde-i Süjiyye'nin h. Lo Safer 1322 (m.
8.1.1914) tarihli nüshasındaki Na't-I Şerif ve Üsklidar Sandıkçı Ritaı Tekkesi'nin cümle
kapısı üzerindeki inşii tarihi kitiib~i bunlardan birkaçıdır. Bu şiir ve tarihler için bkz.
Seyyid Nuri Üsküdari, Sald/-ı Kenı{i/iyye !$erlıi, Şirket-i Mürettibiye Muıb., İst. 1328. s. 16;
KÜı·kçüoğlu. ((.ge.. s. 46-48.
-134-s. ~imş('k: Rir Gönül '[('kkesi
~eyhi Scyyil! Osman Nurcddi" Sems
.
söyler. SÖZ konusu Külliyilt ve buna ilave dökümanlar Süleymaniye
Kütüphanesi'nde bulunmaktır. Konuyla ilgili olarak yaptığımız teıkikat sonucunda
kütüphane yetkilileri, Külliyat'ın Kütüphane'de olduğunu ancak kayıtlara
geçilmediğini belirttiler.
6. Mersiye-i Cenah-ı Seyyidü'ş-Şühec/iı. Makalemiz.in sonunda yeni harflerle
sunacağımız eser, Osman Şems Efendi'nin, Şeyh Haynıllah Taeeddin Efendi (ö.
1954)hJ'nin mukaddimesiylc htanbul'da h. 1327 (m. 19(9)'dc basılan ve "BURün
mah-ı
Muharrem. vakt-i matemdir saFi olmaz" diye başlayan Mersiye-i
Hüseyniyesi'dir. Kürkçüoğlu'nun Seçmeler adlı eserinde yalnız üç yerde zikredilen
eser. Dıvan 'da mevcut değildir. Fakat Şems'in bu Mersiye 'den başka yine Hz.
Hasan, Hz. Hüseyin ve Kerbela ile ilgili mersiyelerinin olduğunu biliyoruz. İsmail
M
Hakkı Bursevi (ö. i 725)' nin Ristıle-i flüseyniye adlı eseri tab' edilirken sonuna
Şems'in:
Ey nı/r-ı çeşrn-i Ahmed-i Muhıar ya flüseyn
V'ey yôdiga.r-ı Hayder-i Kerrar ya Hüseyn
Tazelendi sınelerde dap.-ı hicran ya Hüseyn
Mateminle oldu lilem heyt-i ahzan yil Hüseyn
diye başlayan 45 beyitlik mersiyesi ilave edilmiştir. Bu mersiye Külliyô.t' la da
meveuttur65 .
Mehmed Hayrullah Taceddin, Miladı 1883, h. 1303 8 Saler Peı,:?cmbe gilnUne tesadüf eden
23 Teşrinievvel 1301 tarihinde İstanbul Üsküdar'da doğmuştur. Çarşamba Tekkesi
şeyhlerinden Şeyh Seyyid Mehmed Tevfik Efendi (ö. 1899)'nin oğludur. Büyük babası,
Şeyh Seyyid Melımecl NCıri Efendi (ö. 1856)'dir. "Şeyh Oğlu" namıyla lakabı ve şiirde
mahlası vardır. Şiirlerinde ayrıca "TaCı" ve "Taciya" mahlaslarını kullanmıştır. Yaiım,
babası Tevllk Efendi'nin ölümü üzerine mezkOr tekkeye şeyh olmuştur. 1954 yılında vemt
eden Taeeddin Rfendi' nin, matbu Güldesle-i Derviş(m, Gülgonca-i Aşıkan, MecmlUl-i
iltıh;yvaı, RaF?-1 Verd, Biııikiyüz Hadis-; Şerif adlı eserleri vardır. Osman Şems Efendi'nin
Mersiyye-; Seyyidü'ş-ŞühedCt isimli meşhur eserini de tab' ve nqr ettirmiştir. Taceddin
Efendi Iıakkında tarafııııızdan "SOl! nevir Türk SCifi ve Musikrşinaslarından Hayrıulah
Taceddin Yalmı Hayalı, Eserleri" adlı bir çalışma yapılmaktadır. Ayrıca bkz. Selam i
Şimşek, "Seyyid NCırl Üsküdarı ve Sali\t-ı Kem1iliyye Şerhi". Tasavvuf Derg., Sayı: i I,
Temmuz-Aralık 2003, s. 352-354.
M Risale-i llüseyniye, Hüseyin isminin ve harılerinin tasavvurılişarı yonıımı hakkındadır. 23
Ceınilziyelfilıir
I133'de tamamlanan (s. 33) risaıenin iki nilshası Süleymaniye
Kütüphanesi'ndedir: biri. Perıe v Paşa. nr. 637 (vr. 160-16R)'dedir, diğeri Muhammed Salih
Vecilıı Paşa'nın oğlu ısmail Sadık Kemal Paşa tarafından lı. 1292'de Dliğümlü Baba
ıürbesine vakredilen nüshadır ki DOğümlü Baba, No: 272/2'dedir. Eserin, yer ve zaman
belinilmeden yapılmış bir baskısı da vardır. Gu baskının az önce zikrettiğimiz tarih ve
kayıtlardan yola çıkarak ya h. ı 292(1 874)'de ya da daha önce basıldığı talımin etmekteyiz.
(,; Bkz. Osman ~cıns, Kiilliyaı, s. 34-38.
63
---,-,A,,-,.Ue..:·•....:T""ü"-rk:.::i.ı..Ya"'·l'-'.A.:..:r..::a""şl"-,lr-'.'n""la,,,la,,-,-I·-,-1""E:..::ns,-,-·li:..:;liı",,·s",ü-"D,-"e"-Jrg""i""si...,:S"",3:.ı.Y-,-12:.:6~E.:..:rzu==-r=:;un:.:.:I..:2c.::.OO"-4.:...-
-13S-
MERSİVYE-İ CENAB-l SEvvİDÜ'Ş-ŞÜHEDA66 (Metin)
MEDHAL
Allah'ın adıyla, hamd ederck, salih u selam getirerek.
Mersiyye, "hir ınerde siüıyiş kerden" malumdur ki lugat ve örfçe vefat etmiş
kişilerin iyi yönleri ve güzellikleri hakkında hüzünlü şiir okumak anlaınındadır.
HusOsi yle kurre-i çeşm-i pak-ı Peygamber ve eiğerpllre-i tabnak, seyyidü'l-beşer,
Cenllb-ı Seyyidli'ş-Şüheda İmam Hüscyin (r. a) 'Efendimiz Hazretlerinin vak'a-i
dilsOz şehadetlerini tahri'k-i hüzıı ve bükll edeceğim diye kestiydi, biçtiydi, üç gün üç
gece cenazesi bi-sır kaldıydı diye sadedin dışında kitabet ve hitahetin ildfıbına aykırı
cümleler, kelimeJer kullanılan bir takım mersiyelerin bazı yerlerde okunduğunu
tcesUfle müşahede etmekteyiz. Binaenaleyh buna benzer mersiyelerin okunması
şCrlat, tarıkat adabına aykırı olduğu gerçeği bUtün akıllarda yer etmiştir. Mersiyye-i
.)'erif yukarıda geçtiği üzre Cenab-ı SeyyidU'ş-Şüheda Efendimiz Hazretlerinin yüce
şanlarını tavsıf etmek, güzel meziyetlerini sıralamak, tarif etmekle berahcr halka
matem ayını ve bu ayda ehlullahın hallerini, Kerhela'da susuzluktan ölen şehitlcrin
çektikleri sıkıntı ve mcşakkati "KeILinıu'n-ntıse aLtı luıderi ukalihim" (insanlara
akııları seviyesinde konuşunuzr hadisi gereğince herkesin anlayacağı bir tarzda
nazmen tehl iğ ve beyan etmektir.
Çünkü "Men bekd ala Hüseyni ev tebfıka veeebe! lehü eL-Cenneh" (Kim
Hüscyn için ağlarsa yahut ağlamaya çalışırsa cennet ona vacip oJud8 hadis-i şerifi
müteallıkıııca yukarıda açıklandığı vechile şuyO'-i edebiyata muvafık, lisanımızın
fesahat ve belagatına mutahık, ez cümle daha önce yaşamış evliyalardan Hz. Hasan
Sezayı (ö. 1738/'9, Seyyid Nizam, Seyyid Seyfullah 7lI , Niyazı-i Mısrı (ö. 1693fl,
(O<,
Bu eser, Os ınan Şeıns' ili, bir nııshası da özel kütüphaneınizde bulunan ve Şeyh Hayndlah
Taceddin Efendi'nin ınukaddiınesiyle İstanbul'da h. 1327 (m. J909)'de basılan Mersiye-i
Hiiseyniyesi'dir.
67
HüsaınUddin el-Hindi, Keıızü'l-Ummal, Beynit 1979, X, 242.
c,s Kaynağına ula~anıadıın.
69
Saayi hk. geniş bilgi için bkz. Muallim Niki, Osmanlı SuiI'leri. Haz. Ceınal Kurnaz, M.
E. B. Yay., İst. 1995, s. 322; A.g.mlr., Mualliın Naci, Esumı, İst. 1308, s. J64; Selçuk
Erayelııı, Ta.ı·ovv/!!, ve Tarıkarlar, LF.A.V. Yay., ist. 1994, s. 394-395; Necati Seçkin,
Edirne Evliyuta/"{, ist. 1971, s. 72-79; Rıdvan Camın, Edirne Şairleri, Akçağ Yay. Ank.
1995.. s. 3R3-3R4; Muhittin Pekta~, Sezayı (Cabı Hasaıı Decle) Hayaıı, Eserleri, Edebı
Kişiliği ve Divanı 'nııı Tenkilli Melni, SÜSBE, Basıımaını~ Doktora Tez, Konya 1998; A.
Rıza Özuygun, Hasan Sezai'ııin Hayaıı, Edebi Kişiliği ve Divanı (İnceleme-Tenkitli Metin),
AÜSHE, Basılamamış Doktora Tezi, Erz. 1999.
-136-s. Şimşek: Bir Gönül Tekkesi Şeyhi Seyyid Osman Nureddin
Şcms
.
Yazıcızade Muhammed (ö. 1451)72, Kabulı (ö. 1829)73, Zekayı (ö. 1812)74 V.s.
evi iy5ullah-1 kiram efendi Icrimizin Iisfın-ı reşadet beyan larından sudur eden
mersiyelerin her birerleri fılhakıka halen ve zevken mertebelerinden söylenmiş birer
cdeh manzumesidir.
Şimdi neşredilmcsine cesaret eLtiğim işbu Mersiyye-i Cendb-ı Seyyidü'ş­
Şüfıedil, hundan on-onbeş sene önce ahirete irtih51 eden Kadiriyye tarıkatı
hüyüklerinden Üsküdarı Osman Şemsı Efendi merhumun nadir eserlerinden olup
mükcrrem seletin zarif eserlerinden iktim edilerek yazılmıştır. Mütalaasından dahi
anlaşılacağı vechile merhum müşarün ilcyh salihlerden, ediblerden, abid, takv5 ve
vera' sahibi, salahet-İ diniyyeye malik, mUlalaası çok, ehl-i beyt ve evliyaullah
muhihhi olan sevimli bir zftt idi. Mübalağa olarak söyleıniyoruın. MerhCımun
kaleminin mcziyetleri, güzel hasletleri, övgü ye layık ahlakı kendisini tanıyanların
tabiı malumlarıdır. Allah geniş ve büyük bir rahmetle ona rahmet etsin.
Fakir ise Allah Tefılfı'nı keremiyle; ec re nailolmak ve işbu rnersiyye-i şerlfi
samıı ihvfınlara necip mmalaaları buyuruldukça "ev tebaka" tebşirfıtından istifade
etmek ve merhCımun tayyib ruhunun rahatlatma şadı, azm-i dervişanesiyle neşr
sahasına çıkarılmasına acele ettim. Allahu veliyyü't-tevfik ve hüve ni'mc'r-refik. EIFakır: Şeyh Hayrullah Taceddin.
70
71
72
Seyyid Nizanı ve Seyyid Seyfulah aynı ki~iler olup bu zat, tasavvufı kaynaklarda her iki
adla yahut Seyyid Niı.amoğlu Seyfullah şeklinde zikredilir. Mutasavvıf şairlerdendir.
Hayatı
hakkında pek bilgi yoktur. Bkz. Abdülbaki Gölplııarll,"Seyyid
Seyfullah
(Nizamoğlu)", Türk Dili Der!!., (Tlirk Halk Edebiyatı Özel Sayısı), c. XIX, Sayı: 207,
Aralık 1968, s. 405-413; A.g.mlf" Türk Tasavvuf Şiir Antotojisi, İst. 1972, s. 78-80; Adil
Atalay, Seyyid Nizamoğlu: Haymı, Sanalı, Eserleri, İst. J976; Abdullah Uçman, "Seyyid
Nizaınoglıı Seyflıllah",SCAD, vnı, 184-187.
Mısrl lık. geniş bilgi için bkz. Mustafa Kara, Niy{izi-ı Mısri, T. D. V. Yay., Ank. 1994;
Mustafa Aşkar, Niyazi-i Mısrı Hayali, Eserleri, T{Ll"avvl~f Anlayışı, K. B. Yay., Ank. 1999;
Kenan Erdoğan, Niyazf Mısri DIvan 'ı, Akçağ Yay., Ank. J998.
Yazıcızade hk. geniş bilgi için bkz. Kemal Erasıan, "Yazıcıoğlu", İsll1m Ansiklopedisi (İA),
İst. 1988, X/li, 366 vd.; Mustafa Uzun, "YaııelOğlu Melımed", SGAD, İst. 1996, VII, 3!\4JR7.
Du zat KabCıIl Mustafa Efendi'dir. Geniş bilgi için bkz., Selarni Şimşek, Ellimeli KaMilf
Mustajtı Efendi Hayatı, Eserleri ve Tasavvujf Giiriişleri, Basılmanıış Y. Lisans Tezi, Erz.
199H.
7~ 1311 zat da Ilalvetiyye'nin Şil.baniyye kolu şeyhlerinden Mustafa Zekiıyı Efendi·dir. Hk.
geniş bilgi için bkz. Bursalı, OM, 1, 74, 233; Vassaf, Cl.g.e., IV, i J 9; Serhan Alkan, Seyh
Mustajtı Zekayi'nin Hayali, Edebi Kişiliği, Divan'ı (İneelenıe-Tcnkitli Metin), AÜSBE,
Dasılıııamış Y. Lisans Tezi, Erz. 1994.
7.1
---'CA~.U",,··.,--"l~'i~iı~·ki~·y~a~t'!cA,-,-r!!:aş~t!..!.lr.!.!m~ac!'!la!..!.r!...1~E~ns:!..!t~it~iis:!..!iı!..-'·I~)e~r..!ig~is~i-"S~a.Lyl~2~6~E~rz~u!..!.r~u~Iıı~2:::;O:.::O.::.4
-137-
Bismillahiı-rahmanirrahım
Mersiyye-i- Cenab-ı
Memllün /
Metaılün
Seyyidü'ş-Şüheda
/
Memılün
/
Mefiiılün
Bugün/ntıh-,
Muharrem vakı-i malemdir safa olmaz
dfde-i giryiin-ı gamdan ruşenu olmaz
Göniii iiyınesinde gerd-i malemden eilfı olma/5
Denın içre hüzünden gayri surel ru-nümu olmaz
MuhiM-i al'e bu malem gibi derd u belô olmaz
Füra,~-'
Gözüm kan
ağla miih-ı
malem-i al-i aha geldi
pür-cefa geldi
Zaman-ı kürheı-i Şah-ı Hüseyn-i Kerbela geldi
Bu malemle dil-i nôtan ezelden mühtela geldi
Muhibb-i til u evlad olmayanlar mübteta olmaz
Giriin-Mr-ı belalarla zaman-ı
Bil ey dil vakl-i sermestan-ı hezm-i Kerbeladır hu
,)'eb-i ser-Mh-ı çeşm-i nur-ı çeşm-i enbiyfıdır bu
Seher-gah-ı humar-ı teşne-i şfr-i Hüda'dır hu
Dem-i subh-ı sabUh-aşum-1 vasl-ı kihriyadır hu
Bu mey'den içmeyenler ehi-i heyt-i Mustafa olma.z
BiL razı duymak istersen eger sen ey dil-i dana
ldersin eür'a-i cam-ı Hüseynf'den neva peydu
Blllub bez.l11-i şehôdeııe medik-ı teşne-i yahya
Muhakkak olrnayanlar mazhar-ı esrar-ı "ma evha,,70
Dem-i raz-ı Hüseyıı-i Mücleba 'ya aşina olmaz
Hüseyn-i KerbeLa şahenşeh-i hayl-i müeyyeddir
Hüseyn-i Kerbela mişkut-l enviir-ı mümeeeeddir
Hüseyn-i Kerbelu hüsişxeh-i la'l-i Muhammeddir
Hüseyn-i Kerhela nur-ıfüruğ-ı çeşm-i Ahmeddir
Ki bil nur-ı müeessem tu 'me-i t(lt-i eefli olmaz
Jmfiııı-, din-i ekberdir Hüseyn-i KerbeWfehm et
Vasiy-yi ilm-i Hayderdir Hiiseyn-i Kerbetafehm el
Peyiimberdir Hüseyn-i Kerhelafehm el
Serir-i nür-ıızhiirdır Hüseyn-i KerheWfehm el
Serır-i nür-ıferş-i piiy-cünd bI-haya olmaz
Hem-ô,i,!,üş-,
75
76
Gcrd, toz, toprak; kürbeı, ıne~akkat; giranbar. ağır yüklü; runUma, yüz göstermek; humar,
ınalıllllırluk; ,abQh, sabah şarabı; raz, :;ır anlamına gelir.
"Bunun Uzerine Allah, kuluna valıyini bildirdi" (Necm. 53/ i O) ayetine işaret edilmektedir.
-B8-s. Şiın~ek: Bir Gönül Tekkesi ,';ieyili Seyyid Osman Nlireddin Şeııı~
o şfilııfI
\Jl1kuır-1 mlitem-engız-i makôHUı
Hılt?rl
hürmer u şim üz.re geçti hadd ıl guyllıı
idüb ra!lrlr-i kesh-i /ıüzn içün türlü iMr{)tl
Iderler Dmnile isbl1t acz. ile miicôz.fill
SeitltlH-i ilahiyyün'a böyle ijiirfi olma"
Budur laMık kim Kttjller oldu Mata meyyfil
im/im-ı Kerbelô hem elmek Üz.re Klife 'ye ikbôl
77
Bu emI' üzre olı.ındu.kç'a kadel11-ciinbfin-ı isli 'cm
Gdüb hep ehf-i Mekke eylediler 11/0 'raz.-ı amôl
Dediler girme ey şah-ı serır-i irtd) ulmuz.
o dem ndi hııôb-ı lô.-yez.a/,i k' ol /11eh-i seyyar
Seyôhat emrini·ensar u aline idI' tekrar
OllıfJ ı(;ôb-ı hükrn u ahd Li ınfsfik-ı ezel ızhfir
Civftr-ı l/i-mek/in u bf-niş/inu eYIl'ye rejifir
Ki bir .HAret ile U(qyfr-i wkdfr-i km.ô ulmaz
idiib {{lhrfk-i pa-yı elved/i' ol ş/ih-ı /ilişan
l'
~
. lut~l-on
oJer-(l-ser
(' II
i -I. B at lı a-78 Çı k il i ur f('.~yı.. ii/e
7Y
('ün erdi KNIJela 'yo rehgüz.ar-ı meııkih-i sultfm
Ni/ıaıı oldıı Hazardan ra/ı-ı Iıer ciind oldular cuyan
AlU fehm ertiler killi hükm-i BDri rdU/ümli olmuz
Kuruldu KerheW'ya huyme-i şô/ı-ıjdek-dıvôn
iMro eııi etrajin geliib ceyş-i Yezıd ol (in
Fetn-i !.tl-i Res(i/e vermeyiih su ol saf-ı nfid/in
Leb-i scr-çeşl1le-i ôb-ı hayôrı kdddar atşan
Bıı yüzden düştüler hir derde kim aslu devô u/mm.
77
Kadeııı cUnlıfın: Hızlı adım atmak.
7X
rlathfı: Mekke.
79
Mevkilı: Kati le.
.
.....!..A~.U~··:....T.!.;I~·irc..:;k~iy~a~t.!::.A~r~aş:l.!t-,-,lr-"m"-,a""la::..:t·.:..I-,,E:.:.:n~st:.:.:it",ü",siı"-.·n=cr'""g"'is"-i-'S"'a'-l.y'-'12"-'6'-...:;E"-rz"'u'-'-r-"u-'-'m'-'2"-'O"'O"'-4
Miyan-ı fıl'e düştü
K'olub
Uyun-!
izdiyad-!
aışadan
ttıs-ı fe/ek avfızıı '1- atşa
ile
hir hftl
malfımiil
nınt-i sekriin-ı şehflder ııüh-felek
emsilI
Tecellil-yı ziilal-! la 'l-i yare oldular seyyatO
Bu {{hvale muadil yak 'a-i
suzişfeza olmaz
Gelüh ol dem Yezıdan ettiler ey gül-ruh-ı kerrar
Hilafer macerasındıı Yezıd'e eyle Rel ikrô.r
Sözümüz dinler isen hep senindir ravza vü e/IMr
K i yoksa t(Çf LI arş ile sana çok eyleriz azar
His!)r-ı zulmümiizden saııa hiç rah-ı reha olmaz
Dedi ol mu 'eiz-enhaz-ı habfb-i hazret-i Bari
Bu veche ya adullah'~1 eylerim haşa ki ikriin
Susuzlukwıı çdem zan ilmeyili zinhar azan
Ve hem eııi zemııı-i haymeden ba-kudret-i Bari
Revfin hir nehr kim halet-pezfr-i inkiza olmaz
i,.işdi hizmete ol denıde kerruhir/ 2 ile hemrfiz
Feriştelıler u cinnfle,. idüIJ ol merkeze perw1z
Dediler emI' kilferman senindir bugün ey şahbaz
idelim KerIJeltl'y! menzil-i Kôrun ile demsaz
Bu ('cnada müşiibih (birl 3 gürClIı-ı bl-vefa olmaz
Dedi hen bu
kazfi-yı
Kerbela 'da eylerem seyran
Halfl-i IU/zrer·i Ralıman
ERaçi vas/inı'Z. makbüldur indirnde ey yari/n
Velf bu derd içiin bi,. kimseden etmem raleh derman
Fedllfler yolunda Hakk 'ci dohi ilrica olmaz
Diişiib eıtş areşine çün
Olub meşhnd hem şah-ı Resulu Hayder
il
Zelll/ı
imam-ı Kerbela 'ya sundular bir cam-ı piir-sahb(i 4
Dediler cantrmz soldurmasın Rili raywı ist(ğna
Bııyur enlıar-ı bağ-ı la-mekana ey gül-i ra 'nii
Leb-i la 'It na layık diyhCır-ı Kerhela olmaz
RO
Zlilill: Sar şu; la'l: yanak; seyyfıl: akıcı. akan.
Xi
Adullah: Allah dü:şmanları.
R2
Ken'übın: Melekler.
83
Yeıin gereği "bir" kelimesinin burada olmaması
84
Sahb1\: HamI', i<;ki. ıney.
~-139-
-140-s. ~;ınşek: Ilir Gönül Tekkes;
Şeyh; Seyyid Osman Nureddin Şems
.
Dedi ol can-ı alem ey sel&.ıln-i keremkarfın
Yakar uın u dilim hayli zamandır fııeş-i hicran
Firak-ı yfır ile fılfım-ı düşmen dildedir mihmiln
Bugün aış-ı cigerle anlar içün eylerem biryfın
li5
Tuııll! ma ';:.ur kimlahımde bir demdir fediı olmaz
, BiL ru:. ol rüzdtlr kim ey,lerem ıazYlf~i mihmam
BL! riiz ol ruzdur kim yare kurMm eylerem canı
Uyun-ı {deme izfuir edüb takdır-i Subhfını
Varerm mahrcf1l-sarôya ıerk edüb a 'yan u imkam
Bana kevn II mekan şimdengerü mesken-sera olmaz
olur Iıc''ıme
olur dvfth u (l 'Wme
Uruı' eımek içiin ol rtıh-ı tılemdtır-ı in 'ame
Su vechile <'f'işdi kim kaza !ıükm-i .I'ertıncame
leMn-t kilk-/ 6 ôdlib am ıapıle rıza olmaz
Egaç'i
Kerbeliı vasfında hun-eh'ôn
Kaz/i-yı nüh~felek dilıeng
irişdi emr-i "i.l'ra" çünki şah-t Kerbeta üzre
Dem-i mi'rilc geldi yani al-i enbiya üzre
Olub ziifıib relı i 'caz-ı dlh-ı Kerbelii üzre
Niimôy(1Il oldu bir i'uız kim dür-ıfcmı ü;:re
7
O rii/be kudreıe mazhar bil Kiirah-ı evliyd olmaz:
Olub mlinend-i isa kawc-i nezzarcden pinhan
Görüm/ü halka bir sarel mi.l'&li zaı-ı nur-e,/}an
Nihô/inden cüclô olmuş gibi bir gonce-i hancıtın
Ser-(1-ser dağ dağ-ıNN !ıan-ı la 'lin içre ser-galtr2nNY
90
Viicı."id-ı nôzenıni dağlardan 1.I·ıl/tı olmaz
s, I'erhunde: Mübarek.
S6 Kilk: Kamış kalem.
87
Bu beyine geçen "mazhar bir" ifadesinde geçen bir kelimesi vezni bmmaktadır. Ancak
metnin aslında olduğu için yazmak durumunda kalınml~tlr.
ss Dağ: Yanık yarası.
s'! Ser-galtan: Kopup yere yuvarlanan ba~.
'lO
Istıfa: Seçiımi~.
-",A",.U",-" '-,-,I'i",ir,-"k",iy....a.....1-"A.....r-"'aş"-'I~ır..!.!m~a,,-,ıa~r~ı ""E:!.!ns..,ı""it""üs..,·u.·..O""e""r.g.""is,,-i-"S,-"acLyl,-,2""6,---,-,E,-rzu""-,-r""u~m,--,2",,O,,,O.:!.4
'--o
irişdi hir nidfı-yı dm-giidaz. ol dem ciMn içre
f)üşiib ol hangdan bir velvele kevn ii mekan içre
Mega şah-ı niibüvvet ravz.a-i bôğ-ı cinan içre
Olurdu biilbiil-asa nağme-perdaz lişiyan içre
Der idi kim haru.ı bundan eşed cevr ü eefa olmaz.
Yl
Bugün ha)1a teessüf hatırınıda sır bedfcf2 oldu
Ki canparem Hüseynim tfğ-ı atş ile şehfd oldu
Bugün mü'minlere matem nifak ehline fcf.! oldu
Bu yüzden ol güruh-i bf-vefa benden bo 'fd oldu
Sitemklidln-ı ehl-i beyt bana hiç akraha olmaz
o b(lIlg-1 mfltemengfz ile doldu kiinbed-i ekvan
Olub gayb illeminden oldular arz u semtdar zan
GÖz.ünden çıktı arşı/I mihver-i ej7fık-1 lib-efşan
Elinden gitti fe rşin kürre-i gencine-i saman
Dediler ki yıkılsa bufenu dur-ı fena olmaz
S'irişk-i dfde-ijirkatle oldu mfıh dür-hill/
13ünindü hac/etinden vech-i neyr-i mu 'ciz-i ille
M isal-ı eşk-i çeşm-i hasret oldu çarlı-i cevvi1le
Cinib şfth-ı şehfdan matemile şeb siyeh şc1le
Dedi matem şebinde sfnede rengin kabil olmaz
4
Heva-yı
ah u dilden geldi euşiş bahr-i ummana
Fe/ek keşIfsini gark etmek içün eşk-i tılfana
Temevvüc etti bir dış oldu çıktı rtık-ı ekvana
Uyün-ı !üceeyi rel' evleyüh tii {l/:~-I rahmana
Dedi aı-; Resul'e hunea fz.a re'y-Hiida olmaz.
Doğub
evc-i şehiidet matla 'l/ulan çün mef1-i taban
Olub manerul-i neyr-i nür-ı Ahmed içre sergerdan
Ziwı-paş oldu deşr-i Kerbelfı 'ya eyledi seyrfm
Şehfden oldu ('ün ol kıble-i din vası!-ı Subhôrı
Gürüh-ı fişıkana bundan özge pf.~va olmaz
')1
-güduz: Eriten. yakan.
Beclid: A~ikar.
. Id: Bayram.
92
9'\ -
94
fiille: Ay ağılı.
~-14 ı
-
-142-s.
);nısek: nir Göulil Tekkes; Şeyh; SCyYid Osm(lıı Nureddin Şems
.
Olub bir katre dem-ciinhtm sivd-ı evc-i uıyaya
manend-i şehnem gonce-i firdevs-i {l'lôya
irüh seyrtini ahi r ddmen-i ar,y-ı mu 'allaya
Vartnca dergeh-i mahrem serdy-ı hass-ı Mevlti 'ya
f)edi kar/){ln-1 aşka senden özge mülteca olmaz
Düşüb
Dedi Huk merhabft ey gül-rııh-ı cônpôre-i dinan
5'ww mejiJ1!ıtur rna!ırem-serôy-ı Hazret-i Rahmtın
" ~ /.l arşınıı çun
.. ey.emış
i 'd"11/1 paymu puyan
, , 9'.
"enr
ldüb zfttımda{tmı<iııını ey nar-i nar-ehc/n
Se ray-ı" if ma' allu!ıi" buyur emrine tti olmaz
Dedi kim yrı llfıhf yaktr hasret sabr u samfuıım
Kaba-yı /file-veş çak eylediın çektim ~irıbclnım
Zü/rıl-ı tığ-ı aşkın/o suvardım la'l-ı atşanım
Gülistan eyledim Min-ı dilim/e cevre dômanım
brnim gibi gül-i sadhak ecü/ olmaz
Bıı giilşencle
Dedi Hak gül it/in ol dem ki sırr-ı se/n-sitan oldun
() dem bülbiil idin kim beste-i ah u figtın oldun
(larıb o/ma karıh-i aşiyôn-, lô-mekôn oldun
Görünmüştüm srninle şinuli sen bende nihlın oldun
Bu mahremgfi!ı-ı dlidir ki bun.da masiva 01111(1(96
f)rdi geç,tim Hiid!ıyô bu şe!ıadeı môcerfısrndan
Habadftnm ezeldeı! ol hica/JlIl. mtiverôsından
VeLI geçem so1inle ettigim a!ıd ikıizfisındcllı
Geçüb can LI f'i/u/ndan geçmezem ktiim paMsından
Eger ki diyetim vermez isen sana reva olmaz
Dedi Hak ey şehfd-i canfedti-yt ıd-iferdiyyet
Ne ise eyle vdzrh mukteza-yr alıd u iinsiyyet
Bu ver:he görünür kim kasd-t ahd-yr ul11hiyyet
Visal-ı M-mis/il-ı zatım olsUlı kanına diyet
Egerçi gevhrr-i gülreng kwıına paha olmaz
'IS
'J(,
Puyan: Koşan.
Samfın: Servet, zenginlik; Sireşk: Gözyaşı; Keşt: Gemi; -cünban: Sallayan, kırnıldatan;
(;irihan: Elbisc yakası; Atşfııı: Susuzluk; Serzebz: Taze, yetişmiş, yeşil, şans/ı, talilıli; Abii:
Süslü elbise: Neyyir: güneş.
.....:..A:.:..ü",,·.:..'·~r~ü.:..
.. k~i-,-y",al,-,A",-,-,n""lş""lı.:..r:.:.m:::a~lu:.:.r..:..1 ""E~n",sl.:..it""ii::.:.sı:.:.·i .,:,D""e..:..
.. g"'i"'si'---'-'S:.:.uy.ı.:I-'Z"'6'-'-'E.:..rz::.:u:.:.r..::u"'m.:..2"'O"-'O.:..4'--
Dedi ey Rabb-i alem şöyledir ıcab-ı peymanım
97
K'01ub canını sana kurban olasın canıma dinım
Bugünki KerbeW ekştinde ben IıCm. içre galtftl1lm 98
Ola hempalarım vaslında hep lIşşak-1 na/{inım
Ki an.lar matemim nc/rtndadır nare seza olmaz.
Dedi Hak eyferahbahşlı-yi bezm-i kevser-i ir/cın
Olunca meclis-i malışerde alemzar u sergerdan
Kebab etmek diler lelıs-i cigerden iileş-i nfron
Bütün uş~ii.k-ı naıanı sana bnhş eyledim ol an
Senindir anlar ev mahbab nare miibtela ulmaz
Dedi kim ey dii-ı7.lem gerd-kar merhamelkari
Dem-i rıiz-i cezada isterim cümle siyehkari
Ki yoksa başım alub destimI' I.;'iin eylerim zari
Sirişk-i hiin ile gark eyleyiib itb eylerem nliri
CeLlilll1 hazrelinden kimse me'hüz-i ceza olmaz
Dedi Hak ey Jedilf Sen ki verdin yolımza canı
Sana verdim kilicl-i düzah LL miftah-ı rtdvanı
Eger çeşmin dökerse mahşere eşk-i gül-efşal1l
Hazer kim aleş-i mhmım yakar eenntıı LI n/ronı
lJekomlıgınt!o bir cııy-i penCtIı ey melılikeı uI/1/a:'"
ilu resme eyleyüh peyman içün oL Seyyicl-i A. ."
If ma'aLLah içre oldu yar iLe hemdem
Egerçi c/in u dll7[m uLduLar hu vechiLe hurre "
Ciham tut/U amma zengbtır-ı sarsar-ı mfııelT.' <Dem-i hevl-i kıyc/mel sublıUlU/ I)ad-ı saba olma,
Seray-ı
Muhiblı-i nı LI
evWd-r Muhammed oLdular gamntık
môlem ile eııiler hayli zaman dil çuk
YezıdarH laıni la 'me-i ıığ etliler bl-pc/k
Suyl1r u IrpJar/a iıseler la ruz-i hoşr ihliik
Yine bir rnüy-ı piiki hürmeıi hakkı edo olmaz
Figol1
il
'>7
K'olub: Ki olup demektir.
'>8
Galtiln: Yuvarlanan, tekerlenen.
'I'J
Ciiy-ı peniih: Sığınılacak yer; Bekiim: Maksat ve ıneranıına ulaşan.
ilK)
Zeng: Pas, zil, çalpara; Sarsar: GlirUltlllü, sarsıntılı.
---'--143-
- 144-5. ::jimşek: Bir GÖnül Tekkesi ~eyhi Seyyid Osman Nureddin ~cms
Eya şah-, şehfd-i KerbeLlivl dü-ôhftnferma
O şelı seıı ki müseLlemdir sana dünya vü hem ııkbô.
ZülaL-ı ~e.flwtm güLbahçesidir cennetü'L-me 'vii
Na 'ıltı-i lutfc.:tin tennari oldu düz.ah u Rayya
li'mın u asuman içre sana kimler gedô. oLmaz
o şelı sen ki göründün hil'at-' Falır-i Cilıün içre
Serı
ol nür-ı mücessemsin göründün dehre kan içre
O bülhülsen ki güLhankm doludur asumtın içre
O gü/-hünsiin!O! yetişdin sahıı-ı htı,Q-l la-mekfın içre
.'''''u, ;,-:, ,,, ,,'w'ıtfeyz-i güLünden bı-ne va oLma<.
O deryas/fl ki mevcin mazhandır fılem-i imkan
mlllıiyeı-i a 'yan
O ademsin vüdidun zriLultr ser-tcl-ser-i ekvan
CiMn-ı cami '-i ekbersin oldu can sana dinan
Sana yar olmayanlar nıa/ırem-i raz-ı aba oLmaz
O neyyirsin ki zerren kevkeb-i
Olunca {ljerfni/oı rüniima lUır-ı cem(tLinden
Kesildi Mıme-i deşı-i kazô hu/d-ı nihiilinden
Midôd-/o 3 Levlı-i takdır oLdu çüııki !ıUn-ı llL 'inden
O suretle göründün meme levh-i misiilinden
Bedfıyi'de naZIl'in ey Hüseyn-i Müctehtl oLmaz
Makarn-ı
"kabe kavseyn "e işarettir be-revanln
Delil-i nokta-i vahdellir ol c/ih-ı zenahdanın
Cülistan-ı vefayet servidir kadd-i hırarn[mm
KaZa-yı Kerbeıa'ya düşdü {i/lir sayesi {inll!
EgP./'çi nu-r-ı akdes saye-endfiz-ı kazft. olmaz
Saldt-ı
Sana
bf-had oLsun
Zl/llIıa
ey Cehm!l hüddôm
tae-ı veWyeııir ser-i mes'Ctd-ı pür-ifham
Şehadetle giyüh
Şefrt 'aıle
'usta
'esra' demineLe
hil'at-ı
gü/lam
II aşıkana eyledin ikranı
şuhad-ı müddefidır hu baM çün u çira olmaz lU4
101
Gül-bün: Gül kökü, gül biıen yer.
102
Aferıni~: Yaratılış,lıilkat.
Lin
Midiid: Mürekkep_
104
Çün u çira: Niçin ve nasıL.
.
----!..lA~.()~·.,-,T!..'iı~·r~ki~·Yl.!!a!.!..t.!:!A!.!..r!!:aşl.!.h!..!.r.!..!m!.!la!.!!la!..!.r.!..1~E.!..!ns~·t.!..!it~üs~iı!...!·D!!:e!,-!r..ı;g~is!.!..i-"S~a~YJ~2::.ı;6:..2=<E.'-'rıu~r.!'.um~2::.ı;O",O::!.4
--:-ı 45-
Bize mahsustur ey ruh-ı alem minnet-i zatın
Beraber cedd-i pakinle görüb mahiyyet-i zat ın
Sali'ıt-ı bı-adedle eyleriz hem midhet-i zatın
Adlılar bilmeyüb çün kılmadllar hünnet-i zatm
Bizim w?!ara çiin la 'net-resa olmak IUltfi olmaz
Sal/a hürmet ederlerdi adalar hoş nihlid olsa
Bilürdiler Yeddıler seni Hakk 'a ıydd olsa
O denlü la 'net olsun ol gürüh üzre ki ydd olsa
Kifayet itmesün terk/mine deryd midad olsa
Tevella lt teberrd/ o5 ehliyüz bizde riya olmaz
Olanlar teşne-i zevk-i mey-i aşkıııla dem-beste
matemile gayri gamdan oldu vareste
Olub sermest-i sohbfı-yı visalm Şenıs-i dil-haste
Bilıamdilla/ı o/ubdur asitanında kemer-beste
iki Memde ey k.an-ı kerem senden cüda olmaz
Gumum-ı
Tecelfa-yı cemalinil' dilim her bar kıl pümur
Di/-i matemkeş u mahzilnum et liitjunil/ o6 mesrur
Hattı ettimse sehven dflmen-i cıfvınla kıl mestıir
Sana l!iyık degil mersiyem ey Sfihım buyur ma'zur
Senrı-yı zatile levh u kalemde ietira/ oı olmaz
10:\
lO!>
Tcvclla-Tcbcrra: Liigaltc, dost edinme-düşman bilme anlamına gclen bu i ki ıerim, ısıılahta,
ehl-i beyt'i ve onları sevcnlel'i dosı, onlara körlllük ve haksız.lık edenlcri dllşman hilmek
anlamında genellikle Bektaşılikıe kullanılmaktadır. Bazı sOtiler tarafından da tanıınlanan
tevella ve teberra mesela İbn Arahı (ii. 1240) tarafından O'ndan kendine gelmek levellCı
olarak aclcledilirken bazıları taral'ından da Hakk'ın kullarının arnellerini geri çevirmesi
teberra olarak helirtilmiştir. !smail Ankarav! de bu terimleri. mürıdin tarikata girerken
şeyhin dostlınu dost, düşmanını düşman bileceğine söz vermesi olarak açıklar. Geniş bilgi
için bkz. Ahmed Rifat Efendi, Mir'tıtll 'l-Mektısıdlf Def'i '/-Mefllsul, İst. 1293, s. 194, ıı 1ı12; İsmail Ankaravı, Minlıacu'/-Fukarô, İst. 1286, s. 34; Ltımii Çelebi. Nefahat
Tercümesi, İsı. 1289, s. 174; Y. Nuri Öztürk, Tarihi BOyUlıca Bekta.Jilik, İst. 1997, s. 25,
217.
"Et lütfunile" ifadesi asıi Illetinde "eyle lutfunla" şeklindedir. Yezin icahı bu şekilde
yazılml~lır.
107
İctirii: Cüret, cesaret.
-146-5, Siımek:
Rir GÖnül Tekkcsi Sevhi Sevyid Osman Nureddin Scms
..
BİBLİYOGRAFYA
AHMED RİF' AT EFENDi, Mil' 'dıu 'I-Mekilsıdjf Deli'I-Meıasid. İst. 1293.
AHMED SAFI. Sejfnerü'.I'-8afi, Süleymaniye Ktp, Nr. 2096 (Fotokopi Nlisha), XL, 1324.
AHM ET NECDET, Tekke Şiiri. Dini ve Tasavvı!!'i Şiirler Antolojisi. hı. 1997.
ALKAN, Serhan, Şeyh Mustafa Zekayi'nin Hayali, F:debi Kiyiliği,
Metin). AÜSRE. Basılnıamış Y. Lisans Tezi, Erz.19lJ4.
AŞKAR.
Mustafa,
Niyô,ı-i Mısri
Divan'ı (İnceleıııe-Tenkitli
I-/ayali, f:serieri, 7'asavvu!,Anlayış/. K. B. Yay., Ank. 1999.
ATALAY. Adil. Seyyid Nizmıwğ/u: Havali.t.'ser/eri, İst, 1976.
AYTEN. Yunus, "Ziyfıuddırı-i Ahdurrahmi\n-ı Hi\lis Talabanı", SGAD, İsı. ı 996, IX, ss. i n132.
AZAMAT, Nihat, "Kfıdiriyye", Dİlı, XXIV, ss. 131-136.
BAı'-.1ARLI.
N. Sami, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, I-IT, İsı. 197 ı -1 979,
BANDIRMALIZADE, Ahmed Münib, Mecmua-ı Tekôyl'i, Alem MatbaasJ. fsl. 1307,
BEZİRCt. Asım, Dünden Bugüne Türk .Yiiri. İsı. 19611,
BURSALT, M, Tahir, Osmanh Miidlijleri, I-j[],
CANıM, Rıdvan.
Edirne .yairleri,
Akçağ
Yay.
İsı.
Aıık,
1333
1995.
ÇELEBİOGLU, Anıil, Muhammediye, İsı. 1975, ı-v.
ERASLAN, Kemal, "Yazıcıoğlu". İsıam Allsiklupedisi (İA), İsı. 19118, X!IT, ss, 366,
ERAYDlN, Selçuk, Tasavvufve Tarikatlar, İ.F.A.V. Yay., İst. 1994.
ERDO(;AN, Kenan, Niyôzi Mısri Dlvaıı 'ı, Akçağ Yay., Aıık. 1998.
fRCiUN, S. Nlizhet, Nf.lllıık Kemill-Hayalı ve Şiirleri, (Mukaddime), lsı. 1933.
EYiJBOGLU, İ. Zeki, Divan Şiiri, I-II, İsı. 1994.
FATjN DAVOD. Hatimeıü'l-Eş'lir, İst. 1271.
I--'ERİDÜDDiN ATTAR, Tezkiretü'l-f:v/iytt, Tre. Süleyman Uludağ, isı. 19115.
GÖLPrNARLı,
Abdülbaki. "Seyyid Seyfullah (Nizanıoğlu)". Türk Dili Derg., (Türk Halk
Edebiyatı Özel Sayısı), e. XIX, Sayı: 207, Aralık 19611, ss. 405-413.
____, DMilı .,%,.i (XX. Yüzyıl), İst. 1955.
_ _ _ _, '1ürk T(LI'{Iı'vlı/Şiir Al1/olojisi, isı. 1972,
GÖVSA. i. Alaettin, 'Iürk Meşhurlan lIıısiklopedisi, İsı. 1946.
GÜRER, Dilaver, Abdiilkadir Geylôni, Hayal/. F:serleri, Görüşleri, İst. .1999.
A.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi Sayı 26 Erzurum 2004
HACITAHTRü0LU, Abdullah Öztemiz, "~eylı Osman Şcms", Diriliş, S<ıyl: 13, EylUl 1975,
ss. 25.
HARİRızADE, M. Keııınleddin, Tibyanü Vesaili'L·Hakiiyık, I-III, SlIleymaniye Ktp., İhrahim
Efendi, No: 432
HERSEKLİ Arif Hikmet Bey, DIvan, Haı. İbnülemin M. Kemal, İst. 1335.
HOCAZADE Ahmed Hilmi, Hcutiklııü'/-Eı'/iyf.l'dan Si/si/etü'/-Meşayıhi'I-Kadiriyye,
131S
İst.
el-HİNDi. HUsaıııUddin, Kenzü 'L- Uml1la/, ı-x, Beyrut 1979.
İNAL, ibnLilemin M. Kemal, Son Asır Türk Şairleri, lst. 1930.
ANKARAVI, İsmail, Minhacu 'I-Fukara, İst. 1286.
KARA, Mustafa, Bursa 'da Tarikotlar ve Tekkeler-II, Bursa 1993.
____, Eşrefoğlu Riimı, DJn. Yay., Ank. 1995.
_ _ _ , Niya"i-f Mısrf, T. D. V., Yay., Ank. 1994.
KOMİSYON, "Encüıııen-i ŞufırJ", DjA, İst. 1995, xı, ss. 179·181.
KOMiSYON, TDEA, İst. 1977-1998, VII, ss. 145
KOMİSYON, "Osman ~cıııs". ıDEA, VIII, ss. 5i3.
KÜRKÇÜOGLU, Kemal Edip, Osman Şems Dfvaııı'ndan Seçmeler, İst. 1996.
LAM il ÇELEBi. Ne/n/wt Tercümesi, İst. 1289.
MA' SOM ALİ ŞAH, TaraikI! '/-Hakaik, Ne~, M. Ca' fer Malıclıb, ı-ııı, Tahran 1339,
MUALLİM NACL Esı/mı, İst. 130H.
_ _ _, Osmaıı/ı Sair/eri, Haz. Cemal Kurnaz,
M. E. B. Yay.,
İst.
1995.
MUHAMMED SAMı' bmlir-ı Esrar, İst. 1316.
OCAK, A. Yaşar, Veysel Ku ranı ve Üveysflik, İst. 1982.
ÖZDAMAR, Mustafa, Dusaôdet Derııahları, İst. J 994.
ÖZGÜL, M. Kayahan, Arayışlar Devri Türk Şiiri Anıolo;isi, Ank. 2000.
OZGÜL, M. Kayalıan, Hersekli Arif Hikmet, Ank. 1987.
ÜZKAN, Abdullah, Başlmıgıçlall Cumhuriyet e Türk Şiiri Anıolojisi, ı-v, İst. 2003.
ÖZTÜRK, Y, Nuri, Kuşadalı ıbrahim Halvetı, Hayatı, Di4ünceleri, Mektupları, Fatih
Matbaası,ist. ı 982,
_ _ _, Tarihi Boyunca Bektaşilik, ist. 1997.
ÖZUYGUN, A. Rıza, Hasan Sewi'nin Hayatı, Edebi Kişiliği ve Divanı (İnceleme-Tenkitli
Metin), AÜSBE, Bası1amaınış Doktora Tezi, Erz. 1999.
-148-5. Şimşek: Bir (;önii! Tekkcsi
Şcyhi Seyyid Osman Nurcddin Şcms
.
PEKTAŞ,
Muhittin, Sezayi (cabi HasuIJ Dede) Hayuıı, &erleri, EdeM
Tenkilli Metni, SÜSBE, Basılmamı:;; Doktora Tez, Konya ı 998.
SEÇKİN,
Kişiliği
ve
Divllıll 'IJlIJ
Nedlti, &Iirne t;vliytılan, İsı. 1971.
HÜSI\MEDDİN
ÜMER. ~eytı Muhammed, t-onfasi'r-Rahml'tniyyeJf Silsileıi'i-Kfıdiriyyeli'-ı­
TalaMniyye. Kerkük 1971.
ŞİM~EK. Sel,ımi. "Seyyid Nurı Üsküdl'trı ve Salfıı-ı Kemfiliyy!! Şerhi n, Tasavvur Derg., Sayı:
i i,
Temmu7.-Aralık 2003,
_ _ _ _, Edimeli Kablili
Basılmamış Y.
TANPıNAR. A.
ss. 352-354.
Musıafa
tIendi
Hayaıı,
Eserleri ve Tasavvu(i
Görüşleri,
Lisans Tezi, Erz. 1998.
Hamdi, XiX.
A,w
Türk Edebiyatı Tarihi, İsı. 1967.
TANSEL, Fevziye Abdullah, Namık Kenlat'iıı Mekıupları. ist. 1967.
TORER, Osman, /\I1(liwllanyia Tasovvuf Tarihi, lsı. 199~L
U(:MAN, Abdullah, "Seyyid
Nizamoğlu
Seyrullah", SGAD, VIII, 1114-187.
ULUDAC;, Süleyman, "Alıdulkfidir Geylanl", DİA, ı. 234-239.
UZUN, Mustafa.
"Yazıcıoğlu
Mehmed", SGAD, lst. 1996, VII, 3114-387.
ÜSKÜDARL, Seyyid M. Nuri, Sulal-I Kemfıliyye ,5erhi, Şirket-i MÜreltibiye Matiı., isı. ı 328.
VASSAF, Hüseyin, Se.f'ine-i F:vliyô, Osmanlıca'dan Çevirenler: Mehmet Akkuş-Ali Yılmaz, I,
İst. 1990
____, "Osman Şems Efendi", Mah/iI
Sayl:29,ss.112-IIJ
Mecnıllosı.
Rebiu'I-EvveI1341
(Ekim-Kasım
1922)
viCDANı' M. Sadık, Tomar-ı Turfik-ı Aliyye (Tarikatler ve Silsileleri), Haz. İrfan Gündüz,
İsı. 1995.
YEŞİLZADE, M. Smih. Rehber'-i Tekayil. Süleymaniye Kıp., Tımovalı No: 1035.
ABSTRACT
This our study dwells on Kadiriye Sheikh Master Osman
Nureddin Şenıs (d. 111113) his life, works and Mersiye-i Cenôb-ı
Seyyidü 'ş-Şiilıedu that was works of this is studied and tlıe Turkish
version of Mersiye-i Cenôb-ı Seyyidü'ş-Şiiheda is cited wilh some
explanation. Osman Şcıns is poel and suti from nineıeenıh cenlury.
He is acguired a diplama which given by Sheik Abdurrahinı
Üveysi from Ünye (d. i 1156), Kuşadalı ibrahim Halveıi from
Şabaniye of Halveti (d. 18411) and like Nakshi bend Master
İbrahim. Osman ~ems who was founder that Enveriye branclı of
Kadiriyc is nickname or "Bazu't-Enver". !le is a person the most
important personages thaı persons was joined Acedemy of Poets.
He died on 11193 in the Usküdar. "Divan n. "A Letter", "Şem'-i
Şebisıan ",
"Kanz {f1·Maani n und "Mersiye-i
Ceııfib-ı
Seyyidü 'ş-

Benzer belgeler