Artık Daha - Wounds UK
Transkript
Artık Daha - Wounds UK
Bası ülserleri ve hidrokolloidler Artık Daha Kolay Cilt 2 | Baskı 4 | Kasım 2011 www.woundsinternational.com Giriş Hidrokolloid yara örtüsü nedir? Bası ülseri sağlık sistemleri için önemli bir sorun teşkil eder ve hastayı büyük ölçüde rahatsızlığa ve ağrıya maruz bırakırken onurunun kırılmasına da sebep olur. Bası ülserlerini engellemek için her türlü çaba harcanmaktadır, buna rağmen tümü önlenemez. Bu makalede Kategori/Evre I ve II bası ülserlerinin yönetiminde hidrokolloid yara örtülerinin rolü ele alınmaktadır (Kutu 1). Hidrokolloid yara örtüleri, yarı geçirgen film veya köpük sırta bağlı bir tabaka jel oluşturucu malzemeden oluşmaktadır. Jel tabaka, sodyum karboksimetilselüloz, pektin ve jelatin gibi emici malzemelerin bileşimini içeren yapışkan bir matriks içerir. Oluşturulan yara örtüsü, nemli koşullarda bile emici ve kendinden yapışkanlıdır8. Yazarlar: Fletcher J, Moore Z, Anderson I, Matsuzaki K. Tüm yazar ayrıntılarını Sayfa 5’te bulabilirsiniz. Sorunun Boyutu Bası ülserlerinin gerçek sıklığı ve bununla ilişkili maliyet bilinmemektedir. Avrupa’da hastanede yatan hastaların yaklaşık %18’inde bası ülseri olabileceği ileri sürülmektedir1. 2004 yılında, bası ülseri bakımı toplam maliyetinin İngiltere Ulusal Sağlık Hizmeti harcamalarının yaklaşık %4’ü olduğu tahmin edilmektedir (yaklaşık 2 milyar sterlin)2. Ayrıca, İngiltere’de 2003 ve 2008 yılları arasında, bası ülserleri doğrudan 4708 kişinin ölüm nedeni olarak atfedilmiştir3. ABD’de, hastane sektöründeki bası ülserleriyle ilişkili maliyetlerin yılda 11 milyar dolar kadar yüksek olabileceği düşünülmektedir4. Farklı hidrokolloid yara örtüleri benzer görünebilmelerine rağmen, sıvı tutma özellikleri belirgin şekilde farklı olabilir9. Çeşitli şekil, boyut ve kalınlıkta birçok hidrokolloid yara örtüsü mevcuttur. Bunlar belirli anatomik alanlar (örneğin sakrum veya topuk) için tasarlanmış ürünleri içerebilir. Bazı ürünler çok incedir veya kenarlarda kırışıklığın, buruşmanın veya toplanmanın daha az olması için ince kenarlara sahiptir. Bu daha ince olan ürünler ayrıca yara örtüsünün çıkarılmasına gerek kalmadan yaranın görünmesini sağlayacak şekilde yarı şeffaf da olabilir. Dış yüzey (en üst katman) materyallerindeki farklılıklar yara örtüsünün ‘kayganlığını’ değiştirebilir. Daha ‘kaygan’ dış yüzeye sahip yara örtüleri destek yüzeyi ve hasta arasındaki sürtünme katsayısını azaltır ve böylece altta bulunan cilde aktarılan makaslama ve sürtünme miktarı azalır. Böylece, yara örtüleri daha fazla hasar riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Bazı daha kalın yara örtüleri de dahil olmak üzere birçok yeni hidrokolloid üründe sivri kenarlar ve pürüzsüz dış yüzey birlikte kullanılmakta. Hidrokolloidler ve bası ülserleri Hidrokolloidler bası ülserlerinin yönetiminde yaygın olarak kullanılır5. Hidrokolloidler Kategori/Evre II ve III bası ülserlerinde kullanım için önerilmiştir6 ve Kategori/Evre I bası ülserlerinin yönetiminde giderek artan oranda kullanılmaktadır7. Hidrokolloid yara örtüleri nasıl işlev görür? Hidrokolloid yara örtülerinin bası ülserlerinin yönetiminde yararı Kutu 1 Bası ülseri ; tanım ve sınıflandırma6 Bası ya da makaslama ile basının bir arada sebep olduğu, genellikle kemiksi çıkıntılar üzerinde ortaya çıkan lokalize cilt ve / veya cilt altı doku hasarı. Diğer birçok eşlik eden faktör bası ülserleri ile ilişkilendirilir, ancak bunların önemi henüz aydınlatılamamıştır. NPUAP/EPUAP sınıflandırma sistemi: Kategori/Evre I: Bütünlüğü bozulmamış Kategori/Evre II: Kısmi kalınlıkta doku ciltte basmakla solmayan kızarıklık kaybı veya blister* Kategori/Evre III: Tam kalınlıkta doku kaybı (yağ dokusu görülüyor) Kategori/Evre IV: Tam kalınlıkta doku kaybı (kas/kemik dokusu görülüyor) Fotograf önceki yıllarda Southern Derbyshire Acute Hospitals NHS Trust’da görev yapan MSc, BSc(Hons) RN, Doku Viabilitesi Hemşirelik Uzmanı Dale Copson’un izni ile kullanılmıştır. Diğer fotograflar ConvaTec tarafından sağlanmıştır. Bu makale Hidrokolloidler ve bası ülserleri üzerine genel bir eğitim makalesidir. Buradaki iddaların tümü ConvaTec hidrokolloid ürünlerine atfolunamaz. 1 Bası ülserleri ve hidrokolloidler Artık Daha Kolay olan çok sayıda önemli özelliğinin olduğuna inanılmaktadır: n nemli bir yara ortamı oluşturma n eksüdanın yönetimi n otolitik debridmanı kolaylaştırma n mikroorganizmalara karşı bir bariyer oluşturma n ağrı yönetimine yardımcı olma10. Tedavi için en uygun ortamın sağlanması Hidrokolloid yara örtüleri, yaranın tedavisi için faydalı olduğu bilinen nemli bir yara ortamı sağlar11. Özellikle, hidrokolloidlerin anjiyogenezi teşvik ettiğine, dermal fibroblast sayısını artırdığına, granülasyon dokusunun üretimini uyardığına ve sentezlenen kolajen miktarını artırdığına inanılmaktadır10. Otolitik debridman Hidrokolloidlerin nem tutucu özellikleri, nekrotik doku ve balçığı nazik bir şekilde yumuşatıp rehidre ederek otolitik debridmanı kolaylaştırır. Bu sert ve biyocerrahi debridmandan (örn. larval terapi) daha uzun sürebilir fakat bazı durumlarda daha uygun olabilir. Enfeksiyon ve çapraz enfeksiyonun önlenmesi Hidrokolloidler adezif ve su geçirmezdir ve bazı hidrokolloidlerin, örtünün sağlam kalması ve sızıntı olmaması kaydıyla, viral ve bakteriyel bariyer olarak görev yaptığı gösterilmiştir (örn. metisiline dirençli Staphylococcus aureus (MRSA), hepatit B virüsü (HBV) ve insan immün yetmezlik virüsü (HIV-1))12-14. Hidrokolloid yara örtüleri bu nedenle sakrum gibi sık sık yoğun kontaminasyona maruz kalan alanlarda kullanım için avantajlı olabilir. Birçok çalışmada hidrokolloid yara örtülerinin oklüzif yapısının enfeksiyon riskini artırıp artırmadığı incelenmiştir. Ancak bu durumu düşündürecek hiçbir kanıt bulunmamıştır15, 16. Yeni oluşan cildin veya Kategori/Evre I bası ülserlerinin korunması Pürüzsüz kaygan sırtlı bir hidrokolloid yara örtüsü hasta – destek yüzeyi sürtünme katsayısını azaltır17. Sürtünmedeki azalma, hastanın destek yüzeyi üzerinde daha kolay hareket edebileceği ve örtüyle kaplı olan alanın daha düşük seviyede basınca, makaslama etkisine ve sürtünmeye maruz kalacağı7,18 anlamına gelir ve Kategori/Evre I bası ülserinin daha derin hasara doğru ilerleme riski azalır. Yarı şeffaf hidrokolloid yara örtüleri, örtü çıkarılmadan yara durumunun gözlemlenmesi mümkün olduğundan kızarık cilt (Kategori/Evre I bası ülserleri) üzerinde kullanılabilir. Ağrı yönetimi Hidrokolloid yara örtüsünün kullanımı sırasında oluşan jel, örtünün kolayca ve travmaya yol açmadan çıkarılmasını sağlar. Yara örtüsü tarafından oluşturulan nemli, oksijensiz ortamın sinir Kutu 2 Bası Ülseri değerlendirmesi için ipuçları n Gelişmenin sistematik değerlendirilmesi ve izlenmesi geçerliliği n n n n n kabul edilmiş bir yara değerlendirme aracının kullanımı yoluyla kolaylaştırılabilir6 Fotoğraf kullanımı (uygun şekilde onayı alınmış) bir referans oluşturmada ve iyileşme veya kötüleşmeyi belirlemede yardımcı olabilir19 Bası ülseri kategorizasyonu/derecelendirmesi için standartlaştırılmış bir yöntem uygulanmalıdır Yara boyutu 1-2 haftada bir kontrol edilmelidir; diğer yara karakteristikleri her yara örtüsü değişiminde izlenmelidir6 Her değerlendirme sırasında tedavi ve yara durumu ile ilgili spesifik hasta endişelerinin belirlenmesine ve giderilmesine dikkat edilmelidir6 İyileşebilir olarak tanımlanmış fakat tedavinin ilk iki haftası süresince ilerleme göstermeyen yaraların bakım planı yeniden oluşturulmalı ve hastaya özgü özelliklerdeki değişikler değerlendirilmelidir6 uçlarını koruduğu düşünülmektedir ve bu sayede yara yatağında ağrıyı azalmaya yardımcı olur20, 21. Kanıt nedir? Hidrokolloid yara örtüleri uzun yıllardır kullanılmaktadır ve çeşitli akut ve kronik yara tiplerinde yoğun olarak araştırılmıştır. Birçok çalışma hidrokolloidlerin geleneksel yara örtülerinden (gazlı bez gibi) daha etkili olduğunu doğrulamıştır10 (Tablo 1). Bası ülseri yönetim ilkeleri Etkili bir bası ülseri yönetimi için bireyin ve yaranın doğru ve sürekli olarak değerlendirmesi gereklidir22. Sağlıkla ilgili yaşam kalitesi üzerine olan olumsuz etkisi göz önünde tutulursa23, değerlendirme için sistematik bir yaklaşımı benimsemek şarttır (Kutu 2). Hastaların ve ailelerin katılımı bireysel problemlerin ve endişelerin azaltılmasının sağlanması için esastır6. Değerlendirme tüm günlük yaşam aktivitelerini içermelidir6. Ek olarak, doğru topikal yara örtüsünün/müdahalesinin seçimi tedavinin amacının net olarak anlaşılmasına bağlıdır24. Amacın gelişimi, Kategori/Evre, yer, boyut, şekil, yara yatağı durumu, eksüda seviyesi ve yoğunluğu, ağrı, kötü koku, yara çevresindeki cildin durumu, enfeksiyonun varlığı veya yokluğu dahil olmak üzere yaranın ayrıntılı olarak değerlendirilmesi aracılığıyla kolaylaştırılır6. Bası ülserinin yönetimi için hidrokolloidler ne zaman kullanılmalıdır? Bası ülserinin yönetimi birçok konuda müdahale içerir. Bunlar 2 Tablo 1 Çalışma özetleri Çalışma referansı Tedavi Dizayn Seçim kriterleri Klinik bulgular Hollisaz M, et al. BMC Dermatology 2004; 4: 1825 Hidrokolloid yara örtüsü (n=31) – gazlı bez ile fenitoin krem (n=30) – temel yara örtüsü (ıslak gazlı bez) (n=30) Randomize klinik çalışma Paraplejik erkeklerde Kategori/Evre I ve II bası ülserleri (n=83, 91 ülser) Yerleşim ve Kategorisine/Evresine bakılmaksızın hidrokolloid grubunda diğer gruplardakilerden daha fazla ülser tamamen iyileşti Chang KW, et al. Med J Malaysia 1998; 53(4): 428-3126 Hidrokolloid (Duoderm CGF (ConvaTec)) – tuzlu gazlı bez Randomize kontrollü çalışma Kategori/Evre II veya III bası ülserleri (n=34) Yara yatağına uyum, eksüda tutma, genel konfor ve örtü çıkarılması sırasında ağrı değerlendirmelerinde hidrokolloid önemli derecede avantajlıdır Yüzey alanı ölçümünde ortalama azalma hidrokolloid için %34’tü. Gazlı bez ile tedavi edilen hastalarda yüzey alanında ortalama %9 bir artış oldu Graumlich J, et al. J Am Ger Soc 2003; 51: 147-5427 Hidrokolloid – kolajen Randomize, paralel grup, tek-kör, kontrollü çalışma Kategori/Evre II (%80) veya III (%20) bası ülserleri; yaş medyan: 83,1 İyileşme oranları ve genel iyileşme süresi her iki grupta da benzer bulundu Maliyetler, 8 hafta için hasta başına, hidrokolloid için 222$ ve kolajen için 627$ olarak tahmin edildi Meaume S, et al. J Wound Care 2002; 11(6): 219-2428 Venöz bacak ülserlerinde ve bası ülserlerinde kullanılan yara örtüleri Literatür incelemesine dayalı olarak maliyetetkinlik modellerinin geliştirilmesi Modeller 12 haftalık bir süre içerisinde iyileşen ülser başına maliyetin hesaplanması için kullanıldı Fransa’da bir hidrokolloid (DuoDERM (ConvaTec)) bası ülserleri için en maliyet etkin olandı. Kerstein M, et al. Dis Manage & Health Outcomes 2001; 9(11): 651-329 Bası ülseri ve venöz bacak ülseri protokolleri Literatür incelemesindeki sonuçların kullanıldığı modelleme çalışması 12 Haftalık yara bakımının maliyeti en az 100 yaradan toplanan kanıt temelli modaliteler için modellendi İyileşen hasta başına maliyetler hidrokolloidler ile tedavi edilen bası ülserleri için en düşük ve kişi başına harcanan zaman nedeniyle salinle ıslatılmış gazlı bez ile tedavi olanlarda en yüksekti Heyneman A, et al. J Clin Nurs 2008; 17(9); 1164-7330 Hidrokolloid yara örtüleri Bası ülserlerinde hidrokolloidlerin sistematik incelemesi Bası ülserlerinin tedavisinde hidrokolloidlerin randomize kontrollü çalışmaları (toplam 28 çalışma) Hidrokolloidlerin gazlı yara örtüleriyle karşılaştırıldığında daha fazla emme kapasitesine sahip olduğu, yara örtüsü değişiminin daha kısa süre gerektirdiği ve örtü değişimi sırasında daha az acıya sebep olduğu görülmüştür Hidrokolloidlerin kolajen, salin ve povidon emdirilmiş gazlı bezden ucuz fakat hidrojel, poliüretan köpük ve kolajenazdan daha pahalı olduğu görüldü Hidrokolloidler, yara boyutlarının azaltılması için gazlı yara örtülerinden daha etkilidir fakat alginatlardan, poliüretan yara örtülerinden, topikal enzimlerden ve biyosentetik yara örtülerinden daha az etkilidir arasında beslenmenin optimize edilmesi, hastanın pozisyonunun değiştirilmesi, cilt ve kontinans bakımına ek olarak özel yatakların, şiltelerin ve yastıkların kullanılması yer alır7, 31. Basınç nedeninin ortadan kaldırılmasına ve tedavi sürecinin uzamasına sebep olabilecek beslenme gibi genel faktörlere öncelik verilmelidir. Lokal yara bakımında odak, tedaviyi kolaylaştırmak, ağrının giderilmesi ve eksüda üretiminin azaltılması gibi hasta odaklı diğer sonuçlara ulaşmak için en uygun ortamın sağlanılması olmalıdır. örtüleri Kategori/Evre II bası ülseri olan bireylerde yaygın olarak kullanılmaktadır. Halihazırda, hidrokolloid yara örtüleri Kategori/ Evre II bası ülseri olan bireylerde yaygın olarak kullanılmaktadır. Ayrıca, hidrokolloid yara örtüleri, kolay iyileşen ve yüzeyselleşmiş Kategori/Evre III ve IV bası ülserlerinin yönetiminde de birincil yara örtüleri olarak kullanılmaktadır. Hidrokolloidler, nemli bir yara-yara örtüsü ara yüzeyi oluşturur, otolizi ve granülasyon dokusu oluşumunu destekler ve bu şekilde yara iyileşmesini sağlayan optimal yara ortamı yaratır30. Hidrokolloid yara örtülerinin bası ülserlerinin yönetiminde yararı olan çok sayıda önemli özelliğinin olduğuna inanılmaktadır, örn: n yara çevresindeki cildin korunması n nekrotik doku ve balçığın uzaklaştırılması n yarayı aşırı nemlendirilmeden nemli yara yatağının sağlanması22. İnce hidrokolloid yara örtüleri (DuoDERM® SignalTM ve DuoDERM® Extra Thin) Kategori/Evre I bası ülserlerinin yönetiminde giderek artan oranda kullanılmaktadır. Kaygan dış yüzey, altta bulunan cildi daha ileri seviyede hasarlara karşı korumak için sürtünmenin veya makaslama etkisinin azaltılmasına yardımcı olur7. Literatürler içerisinde bası ülserlerindeki bu sorunların giderilmesinde özel yara örtüsü tiplerinin rolüyle ilgili olarak pek çok tartışma vardır30, 32, 33. Halihazırda, hidrokolloid yara Hidrokolloid yara örtüsü tarafından sağlanan nem kontrolünün, maserasyonu engelleyerek , doku bütünlüğünün korunmasında ve Kategori/Evre I bası ülserlerinin ilerlemesinin önlenmesinde de rolü olabilir. Emiciliğin iyi olması bası ülserinin önlenmesi amacıyla 3 kullanılan yara örtüsünün ideal bir özelliği olarak tanımlanmıştır34. Ek olarak, ince hidrokolloidlerin kendi üzerlerine katlanmaları daha az olasıdır ve bu yüzden film yara örtülerinden çok daha kolay kullanılabilirler. n İyileşme evresine bakılmaksızın hidrokolloidler, su geçirmez sırtları, kesilme ve makaslama etkisini azaltmaları nedeniyle ikincil yara örtüsü olarak da yararlıdır. Hidrokolloid ve primer kavite doldurucu arasındaki etkileşim her zaman göz önünde bulundurulmalıdır. Örneğin, bir hidrokolloid, Hydrofiber® veya alginat kavite doldurucu üzerine hidrokolloid yara örtüsü faydalı bir şekilde uygulanabilir, fakat amorf jeller hidrokolloid örtünün yönetimi için çok ıslak bir ortam üretme eğilimindedir. Otolitik debridman Yara çevresindeki cildin korunması Hidrokolloid yara örtüleri genellikle yara kenarlarını örterek sağlıklı cilde doğru uzanır ve aşağıdaki şekilde yara çevresindeki cildi korur: yara çevresindeki sağlıklı cilde koruyucu bir kapama sağlayarak n yara eksüdasını emip aşırı nemi ve potansiyel olarak zararlı proteolitik enzimleri sağlıklı ciltten uzak tutarak35. Ölü doku varlığında, hidrokolloid yara örtüleri nemli bir yara-yara örtüsü ara yüzeyi oluşturarak otolitik debridmanı kolaylaştırır10. Ancak, hidrokolloid yara örtüsü kullanımına karar verilmesi yaradaki eksüdanın seviyesine bağlıdır. Yarada azorta derecede eksüda varsa, hidrokolloid uygun bir tedavi seçimi olabilir fakat yarada yüksek seviyede eksüda varsa, daha fazla emici bir primer örtü gerekebilir9. Nemli yara tedavisi Eksüda bir hidrokolloid tarafından emildiğinde oluşan jel yara yüzeyinde sıvı birikimini önlerken nemli yara-yara örtüsü ara yüzeyini muhafaza eder. Hidrokolloidler bu nedenle temiz, yüzeysel ve granülasyon aşamasındaki bası ülserlerinin yönetiminde de önemlidir. Gerçekten de, sistematik bir incelemede hidrokolloidlerin yara iyileşmesinin sağlanması için gazlı yara örtülerinden daha fazla etkili olduğu, daha düşük ağrı seviyesiyle ilişkilendirildiği ve yara örtüsü değişim süresini azalttığı belirtilmiştir30. Pratik Bilgiler Hidrokolloid yara örtüsünün seçilmesi Kalın hidrokolloid yara örtüleri orta seviyeli eksüdalar için en uygun olandır. Tersine, eksüda seviyeleri düşükse veya yara örtüsü cilt bütünlüğünün bozulma riski olan alanlara uygulanıyorsa, ince bir yara örtüsü en uygunu olabilir. Benzer şekilde, yara ülseri iyileştiğinde ve eksüda seviyeleri düştüğünde, daha ince bir yara örtüsünün kullanılması gerekli olabilir. Hidrokolloid yara örtüleri ikincil bir yara örtüsü ile birlikte kullanım için tasarlanmamıştır. Eksüda seviyeleri yüksekse, alternatif bir yara örtüsü gerekli olabilir. Hidrokolloidler ve bası ülserleri vaka çalışması Nefes darlığı ve terminal kanser ağrısı tedavisi için hastaneye yatırılan bay I, mide kanseri ve metastasları olan 70 yaşında bir erkekti. Sakral bölgeye film yara örtüsü uygulanmasına ve gelişmiş havalı yatak kullanılmasına rağmen, hastaneye yatırıldıktan bir ay sonra sakral bölgede bası ülseri gelişti. Toplam alan 45 cm2’ydi (Kategori/Evre I: 30 cm2; Kategori/Evre II: 15 cm2) (Şekil 1). Bay I çok zayıf olduğundan, sakral alanın çevresine kemiksi çıkıntıları korumak için poliüretan sünger dolgu uygulandı. Yaraya haftada iki kez hidrokolloid yara örtüsü ile pansuman yapıldı. Kategori/Evre I bası ülseri alanı iyileştirildi ve Kategori/Evre II alanları tedaviye başlandıktan sonraki yedinci günde iyileşme belirtileri gösterdi (Şekil 2). Tedaviye başlandıktan sonraki on dördüncü günde yara örtüsü değiştirildiğinde, Kategori/Evre II alanları tamamen iyileşmişti (Şekil 3). Ne yazık ki, Bay I 17 gün sonra mide kanserinden öldü. Şekil 1: Sakral bası ülseri – Kategori/Evre I ve II Şekil 2: İnce hidrokolloid yara örtüsü ile yedi günlük tedavinin ardından Kategori/Evre I bölgesi iyileştirildi Şekil 3: 14 günlük bası ülseri tedavisinin ardından Kategori/Evre II bölgesi tamamen iyileştirildi Fotoğraflar K Matsuzaki’nin izniyle yayınlanmıştır 4 Cilt bütünlüğünün bozulma riski varsa , örn. Kategori/Evre I bası ülserlerinde, ince hidrokolloid yara örtü seçimi (DuoDERM® SignalTM veya DuoDERM® Extra Thin) kırışma, buruşma ve başka sorunlara neden olma olasılığını azaltacaktır7. Hidrokolloid yara örtülerinin uygulanması Seçilen hidrokolloid yara örtüsünün yara için uygun boyutta ve şekilde olması ve yara yatağı kenarlarından yaklaşık 3 cm (1.25 inç) kadar daha büyük olması gerekir. Hidrokolloid yara örtülerinin uygulamadan önce iki el arasında ısıtılması gerekir. Isınma örtünün yapışkanlığını ve esnek liğini artırır ve yara dış hatlarına daha iyi uymasına olanak sağlar. Genellikle, örtünün uygun olarak yapışması için zaman geçmesi adına uygulamadan sonra 20-30 dakika süresince hastanın ağırlığını örtünün üzerine vermemesi önerilir36. Örtünün herhangi bir tarafında sızıntı ya da başka bir problem olursa, problemli taraftan sağlıklı cilde daha büyük bir kısım yara örtüsü gelecek şekilde uygulama yapmayı düşünün36. Köşeli kenarlı yara örtüleri daha az kıvrılma kırışma veya buruşmaya meyillidir. Hidrokolloid yara örtüleri su geçirmezdir. Hastalar yara örtüsü üzerlerindeyken duş alabilir ve banyo yapabilirler. Yara örtüsü değişiminin sıklığı Bazı hidrokolloid yara örtüleri yedi güne kadar yerinde kalabilse de genel olarak hidrokolloid yara örtüleri her 3-5 günde bir değiştirilir. Ancak, eksüda üretimi yüksekse daha sık değişiklikler gerekebilir, örn. tedavinin başlangıcında veya enfeksiyon şüphesi varsa. bakım sağlandığını göstermek için önemlidir37. Hidrokolloid yara örtüleri bası ülserlerinin yara kapama noktasına kadar kullanılabilirler. Hidrokolloid yara örtülerinin çıkarılması Uygun Maliyet Klinik nedenlerle erken çıkarılması gerekli olmadığı sürece, oluşan jel kabarcıkları örtünün kenarına yaklaşana kadar hidrokolloid yara örtüleri yerinde kalmalıdır36. Jel, örtünün kolay ve travmaya yol açmadan çıkarılmasına olanak sağlar. Jel kabarcığı oluşmadan önce çıkarılması gerekirse, cildin nemlendirilmesi ve yara örtüsünün kenarlarından kaldırarak dikkatli bir şekilde çıkarılması önerilir36. Bazı yara örtüleri, örtü değişiminin gerekli olduğunu gösteren bir sistem içerir (örn DuoDERM® SignalTM). Hidrokolloid ne kadar süre kullanılmalıdır? Tedavi planında bir hidrokolloidin kullanımına, yara örtüsü klinik hedefleri karşıladığı sürece devam edilebilir. Her örtü değişiminde, mevcut bakım planı için ne tür ayarlamalar gerektiğini belirmek amacıyla yara ve diğer parametreler değerlendirilmelidir6. Değerlendirme için sistematik bir yaklaşımın kullanılması, tercihen bununla birlikte geçerli ve güvenilir bir değerlendirme aracının kullanılması yararlıdır6. Her zaman, hastanın ve yara durumunun dikkatli bir şekilde dökümante edilmesi, iletişimi artırmak, karar verirken gerekçe sağlamak ve yüksek kaliteli Hidrokolloidlerin, bası ülserlerinin tedavisinde gazlı bezden daha ekonomik olduğu gösterilmiştir28, 29 (Tablo 1). Bunun ana sebebinin hidrokolloid yara örtüleriyle tedavi sırasında, daha az klinik kontak gerekmesinden kaynaklandığı ortaya çıkmıştır. Yazar hakkında bilgi Fletcher J1, Moore Z2, Anderson I3, Matsuzaki K4. 1. Kıdemli Okutman, Yara İyileşmesi Bölümü, Dermatoloji ve Yara İyileşmesi Anabilim Dalı, Tıp Fakültesi, Cardiff Üniversitesi, Cardiff, Birleşik Krallık ve Akademi Üyesi, Ulusal Sağlık ve Klinik Mükemmellik Enstitüsü, İngiltere 2. EWMA Geçen Dönem Başkanı ve Yara İyileşmesi ve Doku Onarımı ve Araştırma Yöntemleri Okutmanı, Royal College of Surgeons, İrlanda 3. Asistan, Doku Viyabilitesi ve Sağlık Kurumunda Öğrenim ve Öğretim Okutmanı, Hertfordshire Üniversitesi, Hatfield, Birleşik Krallık 4. Doçent, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı, St Marianna Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı, Kawasaki Belediye Tama Hastanesi, Miyamae, Kawasaki, Japonya. ConvaTec eğitim bursuyla desteklen mektedir. ‘Artık Daha Kolay’ bölümünde ifade edilen görüşlerin ConvaTec’in görüşlerini yansıtması gerekmez. Wounds International’ın izni ile yayımlanmaktadır. (®/™ aksi belirtilmedikçe ConvaTec Inc. şirketinin ticari markası anlamındadır.) Özet Bası ülserleri yaygın bir sorundur, kaynak kullanımı açısından son derece maliyetlidir ve yaşam kalitesi üzerinde olumsuz etkiye sahiptir. Hidrokolloid yara örtüleri yaranın nemli ortamda iyileşmesini sağlar, eksüdayı yönetir, otolitik debridmana yardımcı olur ve ağrı yönetimini destekler. Ayrıca, Kategori/Evre I veya II bası ülserleri, derin olmayan Kategori/Evre III veya IV bası ülserleri ve yeni oluşan cilt için de primer yara örtüsü olarak kullanılırlar. Bazı yeni hidrokolloid yara örtülerinin parlak dış yüzeyleri ve ince kenarları, basıncın, makaslama etkisinin ve sürtünmenin etkilerini azaltarak ve kırışma, buruşma veya toparlanma olasılığını azaltarak dokuları basınçla ilişkili daha ileri hasardan korumaya yardımcı olur. Bu yayından alıntı yapmak için Fletcher J, Moore Z, Anderson I, Matsuzaki K. Hydrocolloids and pressure ulcers Made Easy. Wounds International 2011; 2(4): Şu linkten temin edilebilir: http://www.woundsinternational.com © Wounds International 2011 AP-011780-MM 5 Referanslar 1. Vanderwee K, Clark M, Dealey C, et al. Pressure ulcer prevalence in Europe: a pilot study. J Eval Clin Pract 2007; 13: 227-35. 2. Bennett G, Dealey C, Posnett J. The cost of pressure ulcers in the UK. Age Ageing 2004; 33(3): 230-35. 3. Hospitals ‘name and shamed’ on bedsores record which costs NHS £4bn a year. The Telegraph, 4 Jul 2011. Available at: http://www.telegraph.co.uk/health/ healthnews/8613764/Hospitals-namedand-shamed-on-bedsores-record-whichcosts-NHS-4bn-a-year.html (accessed 10 October 2011). 4. Bales I, Padwojski A. Reaching for the moon: achieving zero pressure ulcer prevalence. J Wound Care 2009; 18(4): 137-44. 5. Lohi J, Sipponen A, Jokinen JJ. Local dressings for pressure ulcers: what is the best tool to apply in primary and second care? J Wound Care 2010; 19(3): 123-27. 6. European Pressure Ulcer Advisory Panel and National Pressure Ulcer Advisory Panel. Treatment of pressure ulcers: Quick Reference Guide. Washington DC: National Pressure Ulcer Advisory Panel; 2009. Available at: http://www.epuap. org/guidelines/Final_Quick_Treatment. pdf (accessed 23 September 2011). 7. Wicks G. A guide to the treatment of pressure ulcers from grade 1–grade 4. Wound Essentials 2007; 2: 106-13. 8. Heenan A. Frequently asked questions: hydrocolloid dressings. World Wide Wounds, 1998. Available at: http:// www.worldwidewounds.com/1998/ april/Hydrocolloid-FAQ/hydrocolloidquestions.html (accessed 27 September 2011). 9. Thomas S, Loveless P. A comparative study of the properties of twelve hydrocolloid dressings. World Wide Wounds 1997. Available at: http:// www.worldwidewounds.com/1997/ july/Thomas-Hydronet/hydronet.html (accessed 27 September 2011). 10.Q ueen D. Technology update: Understanding hydrocolloids. Wounds International 2009; 1(1). Available at: http://www.woundsinternational.com/ article.php?issueid=1&contentid=129& articleid=229 (accessed 23 September 2011). 11.Finnie A. Hydrocolloids in wound management: pros and cons. Br J Community Nurs 2002; 7(7): 338-42. 12.Wilson P, Burroughs D, Dunn J. Methicillin-resistant Staphylococcus aureus and hydrocolloid dressings. Pharm J 1988; 243; 787-88. 13.Lawrence JC. Reducing the spread of bacteria. J Wound Care 1993; 2: 48-52. 14.Bowler PG, Delargy H, Prince D, Fondberg L. The viral barrier properties of some occlusive dressings and their role in infection control. Wounds 1993; 5(1): 1-8. 15.Knowles EA, Westwood B, Young MJ, Boulton AJM. A retrospective study of the use of Granuflex and other dressings in the treatment of diabetic foot ulcers. Proceedings of the 3rd European Conference on Advances in Wound Management; 19-22 October 1993. London: Macmillan, 1993; 117-20. 16.Boulton AJ, Meneses P, Ennis WJ. Diabetic foot ulcers: a framework for prevention and care. Wound Repair Regen 1999; 7(1): 7-16. 17.Nakagami G, Sanada H, Konya C, et al. Comparison of two pressure ulcer preventive dressings for reducing shear force on the heel. J Wound Ostomy Continence Nurs 2006; 33(3): 267-72. 18.Ohura T, Takahashi M, Ohura N Jr. Influence of external forces (pressure and shear force) on superficial layer and subcutis of porcine skin and effects of dressing materials: are dressing materials beneficial for reducing pressure and shear force in tissues? Wound Repair Regen 2008; 16(1): 102-7. 19.Localio RA, Margolis D, Kagan SH, et al. Use of photographs for the identification of pressure ulcers in elderly hospitalized patients: validity and reliability. Wound Repair Regen 2006; 14: 506-13. 20.Wyatt D, McGowan DN, Najarian MP. Comparison of a hydrocolloid dressing and silver sulfadiazine cream in the outpatient management of seconddegree burns. J Trauma 1990; 30(7): 857-65. 21.Nemeth AJ, Eaglstein WH, Taylor JR, et al. Faster healing and less pain in skin biopsy sites treated with an occlusive dressing. Arch Dermatol 1991; 127(11): 1679-83. 22.Fletcher J. Wound assessment and the TIME framework. BJN 2007; 16(8): 462-66. 23.Gorecki C, Brown JM, Nelson EA, et al. Impact of pressure ulcers on quality of life in older patients: a systematic review. J Am Geriatr Soc 2009; 57: 1175-83. 24.Gray D, White R, Cooper P, Kingsley A. Applied wound management and using the wound healing continuum in practice. Wound Essentials 2010; 5: 131-39. 25.Hollisaz MT, Khedmat H, Yari F. A randomized clinical trial comparing hydrocolloid, phenytoin and simple dressings for the treatment of pressure ulcers. BMC Dermatology 2004; 4(18):unpaginated. 26.C hang KW, Alsagoff S, Ong K, Sim PH. Pressure ulcers – randomised controlled trial comparing hydrocolloid and saline gauze dressings. Med J Malaysia 1998; 53: 428-31. 27.G raumlich JF, Blough LS, McLaughlin RG, et al. Healing pressure ulcers with collagen or hydrocolloid: a randomized, controlled trial. J Am Geriatr Soc 2003; 51(2): 147-54. 28.M eaume S, Gemmen E. Costeffectiveness and wound management in France: pressure ulcers and venous leg ulcers. J Wound Care 2002; 11(6): 219-24. 29.K erstein M, Gemmen E, van Rijswijk L, et al. Cost and cost effectiveness of venous and pressure ulcer protocols of care. Dis Manage Health Outcomes 2001; 9(11): 651-63. 30.H eyneman A, Beele H, Vanderwee K, Defloor T. A systematic review of the use of hydrocolloids in the treatment of pressure ulcers. J Clin Nurs 2008; 17: 1164-73. 31.M oore Z, Cowman S. The role of nutrition in the prevention and management of pressure ulcers. Geriatrics and Aging 2008; 11: 295-98. 32.B ouza C, Saz Z, Muñoz A, Amate J. Efficacy of advanced dressings in the treatment of pressure ulcers: a systematic review. J Wound Care 2005; 14(5): 193-99. 33.G ray M, Weir D. Prevention and treatment of moisture-associated skin damage (maceration) in the periwound skin. J Wound Ost Continence Nurs 2007; 34(2): 153-57. 34.B utcher M, Thompson G. Pressure ulcer prevention: can dressings protect from pressure ulcer damage? An advertorial. Wounds International 2009; 1(1). Available at: http://www. woundsinternational.com/article.php?c ontentid=122&articleid=8793&page=3 (accessed 21 September 2011). 35.Thomas S. The role of dressings in the treatment of moisture-related skin damage. World Wide Wounds 2008. Available at: http://www. worldwidewounds.org/2008/march/ Thomas/Maceration-and-the-role-ofdressings.html (accessed 27 September 2011). 36.Fletcher J. The benefits of using hydrocolloids. Nursing Times 2003; 99(21): 57. 37.Dimond B. Pressure ulcers and litigation. Nursing Times 2003; 99 (5): 61-63. 6