Avrupa Birliği Bütçesi Öz Kaynaklar Sistemi

Transkript

Avrupa Birliği Bütçesi Öz Kaynaklar Sistemi
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
AVRUPA BİRLİĞİ VE DIŞ İLİŞKİLER
DAİRESİ BAŞKANLIĞI
AVRUPA BİRLİĞİ BÜTÇESİ
ÖZ KAYNAKLAR SİSTEMİ
Avrupa Birliği Uzmanlık Tezi
Müge Hayriye GÜVENÇ
AB Uzman Yardımcısı
Ankara
Ekim 2008
YAZARIN ÖZGEÇMİŞİ
Müge Hayriye GÜVENÇ
1982 yılında Ankara’da doğdu. 2004 yılında Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari
Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nü birincilikle bitirdi. Aynı yıl ODTÜ Avrupa
Çalışmaları Bölümü’nde yüksek lisans öğrenimine başladı. 2005 yılının Mayıs
ayında açılan sınavla Maliye Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi
Başkanlığı’nda Avrupa Birliği Uzman Yardımcısı olarak göreve başladı. AB Uzman
Yardımcılığı süresi boyunca özellikle Avrupa Birliği bütçesi ve öz kaynaklar sistemi
ile AB’ye katılım müzakereleri çerçevesinde mali ve bütçesel hükümler mevzuatı
konusunda uzmanlaştı. Ankara Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Merkezi
(ATAUM) tarafından 2006 yılında düzenlenen “Avrupa Birliği Uzmanlık Eğitimi”
kursuna katılım sağladı. 2007 yılının Haziran ayında “Avrupa Birliği Bütçesi:
Bütçede Reform” başlıklı tez çalışmasını tamamlayarak ODTÜ Avrupa Çalışmaları
Bölümü’nden mezun oldu. İngilizce ve İtalyanca bilen yazar, halihazırda ODTÜ
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde
Doktora çalışmasını sürdürmektedir.
i
KISALTMALAR
AB
Avrupa Birliği (European Union)
ABKF
Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu (European Regional Development Fund)
ACOR
Öz Kaynaklar Danışma Komitesi / Advisory Committee on
Own Resources
AET
Avrupa Ekonomik Topluluğu (European Economic Community)
AKÇT
Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu (European Cool and
Steel Community)
ASF
Avrupa Sosyal Fonu (European Social Fund)
ATYGF
Avrupa Tarımsal Yönlendirme ve Garanti Fonu (European Agricultural
Guidance and Guarantee Fund)
CFSP
Ortak Dış ve Güvenlik Politikası / Common Foreign and Security Policy
DCI
Kalkınma İşbirliği Aracı / Development Cooperation Instrument
ENPI
Avrupa Komşuluk ve Ortaklık Enstrümanı / European Neighbourhood
and Partnership Instrument
ESA 95 Avrupa Bütünleşik Hesaplar Sistemi / European System of Integrated
Accounts
ICI
Endüstriyel Ülkeler Enstrümanı / Industrial Countries Instrument
INSC
Nükleer Güvenlik İşbirliği Enstrümanı / Instrument for Nuclear Security
Cooperation
ISPA
Katılım Öncesi Yapısal Araç / Instrument for Structural Policies for
Pre-accession
GATT
Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması / General Agreement on
Trade and Tariffs
GSMH
Gayri Safi Milli Hasıla (GNP - Gross National Product)
GSYİH
Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GDP – Gross Domestic Product)
OTP
Ortak Tarım Politikası (Common Agricultural Policy)
ii
PJCC
Adli Durumlarla İlgili Polis ve Yargı İşbirliği / Police Juridical
Cooperation in Criminal Matters
SAPARD Tarım ve Kırsal Kalkınma için Özel Katılım Programı
Special Accession Programme for Agriculture and Rural Development
TOR
Geleneksel Öz Kaynaklar / Traditional Own Resources
SWIFT
Küresel Bankalararası Finansal Telekomünikasyon Topluluğu
Society of Worldwide Interbank Financial Telecommunication
iii
İÇİNDEKİLER
YAZARIN ÖZGEÇMİŞİ ........................................................................................... i
KISALTMALAR ...................................................................................................... ii
İÇİNDEKİLER ........................................................................................................ iv
TABLO ve ŞEKİLLER ........................................................................................... vii
GİRİŞ ........................................................................................................................ 1
BİRİNCİ BÖLÜM
AVRUPA BİRLİĞİ BÜTÇESİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ
1.1 Kuruluş Dönemi (1952-1975) ........................................................................... 8
1.2 Topluluğun Mali Yapısında Kriz (1975-1988) ............................................... 12
1.3 I. Delors Paketi (1988-1992) ........................................................................... 16
1.4 II. Delors Paketi (1993-1999) ......................................................................... 20
1.5 Gündem 2000 Mali Reformları ve 2000-2006 Mali Çerçevesi ...................... 26
İKİNCİ BÖLÜM
AVRUPA BİRLİĞİ GENEL BÜTÇESİ
2.1 Bütçe İlkeleri ................................................................................................... 37
2.2 Çok Yıllı Mali Çerçeve ve Kurumlararası Anlaşma ....................................... 40
2.3 Bütçenin Oluşturulması ve Yıllık Bütçe Prosedürü ........................................ 43
2.3.1 Ek Bütçe veya Tadil Bütçesi ............................................................... 48
2.4 Bütçenin Yapısı ve Sunumu ............................................................................ 48
2.5 Bütçenin Harcama Yapısı ............................................................................... 50
2.6 Bütçe Kontrolü ................................................................................................ 57
2.7 AB Bütçesinin Ekonomi Politikası İşlevleri ................................................... 58
2.8 Bütçenin Harcama Yapısına İlişkin Sorunlar Üzerine Genel Bir
Değerlendirme ........................................................................................................ 64
iv
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
AVRUPA BİRLİĞİ BÜTÇESİ’NİN FİNANSMANI:
ÖZ KAYNAKLAR
3.1 Öz Kaynaklar ................................................................................................... 71
3.1.1 Geleneksel Öz Kaynaklar (Traditional Own Rresources -TOR) ................ 71
3.1.2 KDV payına dayalı kaynak (VAT resource) .............................................. 72
3.1.2.1 Matrahın hesaplanması...................................................................... 73
3.1.2.2 Uygulama oranı (the rate of call veya call up rate)........................... 73
3.1.2.3 KDV’ye dayalı kaynağın muhasebesi ve Komisyon’a sunulması ...... 75
3.1.3 GSMH payına dayalı kaynak (GNI resource)............................................ 76
3.1.3.1 Üye devletlerin GSMHpf’nın hesaplanması ..................................... 77
3.1.3.2 GSMHpf verilerinin Komisyon’a iletilmesi ........................................ 79
3.1.3.3 GSMHpf hesaplamasının denetlenmesi ............................................. 79
3.2 Öz Kaynaklar Tavanı ....................................................................................... 80
3.3 Birleşik Krallık İndirimi ................................................................................... 81
3.3.1 Birleşik Krallık İndiriminin hesaplanması .................................................. 82
3.3.2 Birleşik Krallık İndiriminin finansmanı ...................................................... 83
3.4 Öz Kaynakların Komisyon’un Kullanımına Hazır Hale Getirilmesi ............... 84
3.4.1 Öz Kaynakların Oluşturulması ve Hesaplara Kaydedilmesi ....................... 85
3.4.1.1 Öz kaynakların üye devletler tarafından oluşturulması ..................... 85
3.4.1.2 Öz kaynakların hesaplara kaydedilmesi ............................................ 86
3.4.2 Öz Kaynakların Komisyon’un Kullanımına Sunulması ............................. 88
3.4.3 Nakit Kaynakların Yönetimi ....................................................................... 90
3.4.3.1 Üye devletlerin Hazine/Merkez Bankası hesapları ............................ 90
3.4.3.2 Ticari banka hesapları ....................................................................... 91
3.5 Öz Kaynaklar Bütçe Süreci .............................................................................. 92
3.6 Diğer Gelirler ................................................................................................... 95
3.7 Öz Kaynaklar Sistemi’ne İlişkin Sorunlar Üzerine Genel Bir Değerlendirme 95
v
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
ADAY ÜLKELERİN AVRUPA BİRLİĞİ’NE
ÜYE OLMADAN ÖNCE ÖZ KAYNAKLAR ALANINDA YERİNE
GETİRMELERİ GEREKEN TEMEL İDARİ KOŞULLAR
4.1 Öz Kaynaklar Alanındaki Genel İdari Koşullar ............................................. 103
4.1.1 Eşgüdüm .................................................................................................... 103
4.1.2 Bilgi Transferi ........................................................................................... 104
4.1.3 Elektronik Bağlantılar ............................................................................... 104
4.1.4 Bütçe Hesaplamaları ................................................................................. 104
4.1.5 Öz Kaynaklara İlişkin Hesaplar ................................................................ 105
4.1.6 Komisyon Adına Hesap ............................................................................ 105
4.1.7 Öz Kaynakların Tahmini ........................................................................... 105
4.2 Geleneksel Öz Kaynaklar Alanındaki İdari Koşullar..................................... 106
4.3 KDV Payına Dayalı Kaynağa İlişkin İdari Koşullar ...................................... 112
4.4 GSMH Payına Dayalı Kaynağa İlişkin İdari Koşullar ................................... 115
4.5 KDV ve GSMH Payına Dayalı Kaynağın Komisyon’a Aktarılmasına İlişkin
İdari Koşullar ....................................................................................................... 120
4.6 Gecikmiş Ödeme Faizi ................................................................................... 122
4.7 Ayrıcalık ve Muafiyetlere İlişkin Protokol .................................................... 122
SONUÇ ................................................................................................................. 124
KAYNAKÇA ........................................................................................................ 130
EKLER .................................................................................................................. 136
EK I – İlgili AB Mevzuatı .................................................................................... 136
EK II – Üye Devletlerin 2007 Yılı AB Bütçesine Toplam Katkıları ve Bütçeden
Aldıkları Toplam Pay (Milyon Euro) ................................................................... 139
vi
TABLO ve ŞEKİLLER
Tablo 1.1
Birinci Mali Çerçeve (1988-1992)
Tablo 1.2
1993-1999 yıllarına ilişkin İkinci Mali Çerçeve (AB-12)
Tablo 1.3
AB Bütçesinin Harcama Yapısı
Tablo 1.4
2000-2006 Yıllarına İlişkin Mali Çerçeve (AB-21)
Tablo 1.5
2000-2006 Yıllarına İlişkin Mali Çerçeve (AB-25)
Tablo 2.1
Antlaşma’da Belirtilen Zaman Takvimi
Tablo 2.2
2007-2013 Yıllarına İlişkin Mali Çerçeve
Tablo 2.3
Bütçe Harcamalarının Dönemsel Dağılımı
Tablo 2.4
Genişleyen AB’de Harcama Dağılımı
Tablo 3.1
Öz Kaynakların Dağılımı
Tablo 3.2
Harcama Tavanları
Tablo 3.3
Geleneksel Öz Kaynak Tahmini
Tablo 3.4
KDV ve GSMH Payı Tahmini
Tablo 3.5
AB Bütçesine Net Katkı Sağlayan Üye Devletlerin Kişi Başına
GSMH’sı
Tablo 4.1
Komisyon’a Düzenli Olarak Sunulacak Bilgi
Şekil 1.1
AB Bütçesinin Gelişimi
Şekil 2.1
Mali Çerçeve başlıkları itibariyle harcamaların dağılımı
vii
GİRİŞ
Avrupa Birliği (AB) Bütçesi, Avrupa bütünleşme sürecinde oldukça önemli bir yere
sahiptir. AB bütçesinin Avrupa bütünleşme süreci içerisinde üye devletler, Birlik
kurumları ve bir çok karar alıcı açısından taşıdığı önemin pek çok sebebi
bulunmaktadır. Öncelikle, pazar bütünleşmesinin tamamlanması için gerekli olan
bütün politikalar AB bütçesi tarafından finanse edilmektedir. Avrupa bütünleşme
sürecinin hız kazandığı dönemlerde bütçenin büyüklüğünde ve yapısında bütünleşme
sürecini destekleyecek nitelikte değişiklikler yapılması bunun en büyük göstergesidir.
İkinci olarak, AB bütçesine tahsis edilen mali kaynak miktarı bir çok üye devlet
açısından oldukça önem arz etmektedir. 1971 yılında imzalanan Lüksemburg
Anlaşması ile Birliğe kazandırılan Öz Kaynaklar Sistemi, Birliğin üye ülkelerin
katkılarından bağımsız olarak kendi kaynaklarına sahip olmasının yolunu açmış ve
Birliğe finansal bir özerklik sağlamıştır. Öte yandan genişleme dalgaları ve
derinleşme süreçleri ile beraber Birliğin müdahale alanına giren politika alanlarının
artması ve Birlik çapında geçerli olan yasal düzenlemelerin sayı ve içerik
bakımından çoğalması AB bütçesine aktarılan mali kaynak miktarında da önemli
artışların yapılmasına neden olmuştur. Halihazırda bütçeye tahsis edilen maksimum
kaynak miktarı toplam AB Gayri Safi Milli Hasılası (GSMH)’nın %1,24’ü ile
sınırlandırılmıştır. AB bütçesinin kaynak miktarı üye ülkelerin ulusal bütçelerine
kıyasla her ne kadar küçük olsa da, AB bütçesi Birliğin tümü için makroekonomik
bir öneme sahip olmasının yanı sıra, Yapısal Fonlar ve Uyum Fonu aracılığıyla
kaynak transferi yapılan üye devletler için de vazgeçilmez bir öneme sahiptir.
AB bütçesini önemli yapan diğer bir neden, AB bütçesinin, ulusal bütçeler gibi,
Avrupa Birliği’nin kurumsal ve siyasi karar alma süreçlerine ışık tutması ve burada
cereyan eden iktidar ilişkilerini açıklar nitelikte olmasıdır. Bütçenin büyüklüğü, gelir
ve gider kalemlerinin yapısı ve fonların tahsisi, AB’nin kurumsal ve siyasi pek çok
sürecinin kaynağını teşkil eden çatışma ve uzlaşma alanlarını açıklayan ve Birliğin
önceliklerini tanımlayan bir özelliğe sahiptir. Bu bakımdan, AB bütçesi, bütçe
prosedürünün yapısı ve mali kaynakların dağıtımı üzerinde önemli ölçüde etkili olan
1
Avrupa Birliği’nin derinleşme ve genişleme çabalarının etkilerini gözlemlemek
açısından önemli bir araçtır.
Birlik bütçesinin gelirlerini teşkil eden öz kaynaklar, AB vatandaşları ve Birlik
arasında doğrudan bir ilişki kurduğundan, Öz Kaynaklar Sistemi’nin yapısı Avrupa
vatandaşları ile AB kurumları ve üye devletler arasında ne tür bir ilişki olduğunun
saptanması açısından da önem arzetmektedir. Nitekim, öz kaynaklar Birliğin kamu
mallarının
karşılanmasına
yönelik
kararlılığının
ve
Birlik
politikalarının
devamlılığının sağlanmasının bir göstergesi niteliğindedir. Bu nedenle, halihazırdaki
Öz Kaynaklar Sistemi’nin yapısı ve bunun ileriki yıllarda alacağı şekil Avrupa
bütünleşme sürecinin gelecekteki yapılanmasını büyük ölçüde etkileyecektir. Dahası,
Avrupa Birliği’nin gelecekte federal mi yoksa hükümetlerarası mı bir yapıya sahip
olacağı Öz Kaynaklar Sistemi’nin gelecekte alacağı şekil ile oldukça yakından
ilişkilidir.
Bu çalışmanın temel amacı Avrupa Birliği bütçesi Öz Kaynaklar Sistemi’ni
düzenleyen en güncel mali mevzuatın detaylı bir analizini yapmaktır. Bu kapsamda,
AB bütçesini düzenleyen birincil ve ikincil mevzuat ile Mali Çerçeveler ve
Kurumlararası Anlaşmalar üzerinde durulacaktır. Çalışmada, Öz Kaynaklar
Sistemi’nin üye ülkelerde halihazırdaki uygulamasının yanı sıra, bu Sistem’in etkili
bir şekilde uygulanabilmesi amacıyla aday ülkelerin Avrupa Birliği’ne üye olmadan
önce yerine getirmeleri gereken idari ve kurumsal yapılanma üzerinde de
durulacaktır. Bu amaçlar ışığında, çalışma temel olarak dört bölümden oluşmaktadır.
Çalışmanın birinci bölümünde, Avrupa Birliği bütçesinin ve Öz Kaynaklar
Sistemi’nin tarihsel gelişim süreci incelenecek ve bugüne kadarki süre içerisinde
Birlik maliyesinde yapılan reformlar ve bunların etkileri ele alınacaktır. Buradaki
temel amaç, Birlik bütçesinin gelişim sürecini Avrupa Birliği’nin tarihsel çerçevesi
içerisinde sunmaktır. Bu kapsamda, Birlik bütçesinde bütünleşme ve genişleme
sürecine paralel olarak gerçekleştirilen reformlar ile genişleme dalgalarının bütçe
üzerindeki etkileri üzerinde durulacaktır.
2
Çalışmanın ikinci bölümü, AB genel bütçesinin kapsamlı bir analizine ayrılmıştır. Bu
kapsamda, mali düzenlemeler ışığında, bütçe ilkeleri, çok yıllık mali çerçeve ve
kurumlararası anlaşma, bütçenin oluşturulması ve yıllık bütçe prosedürü, bütçenin
yapısı ve sunumu - harcama yapısı, 2007-2013 yıllarına ilişkin Mali Çerçevenin ana
hatları ve bütçe kontrolü üzerinde durulacaktır. Bölümün sonunda, AB bütçesinin
ekonomi politikası işlevleri incelenecek ve bütçenin harcama yapısına ilişkin
sorunlar ile ilgili olarak genel bir değerlendirme yapılacaktır.
Çalışmanın üçüncü bölümünde, AB bütçesinin temel gelirlerini teşkil eden öz
kaynaklar incelenecektir. Bu amaçla, temel olarak Birliğin halihazırdaki Öz
Kaynaklar Sistemi’ni düzenleyen, Avrupa Topluluklarının öz kaynaklar sistemi
hakkında 7 Haziran 2007 tarih ve 2007/436/EC, Euratom sayılı Konsey Kararı 1
olmak üzere, bu Kararın Birlik düzeyinde ve üye ülkelerde uygulanmasına yönelik
birincil ve ikincil mevzuat açıklanmaya çalışılacaktır. Genel olarak öz kaynakların
niteliği, öz kaynaklar tavanı, Birleşik Krallık indirimi, öz kaynakların Komisyon’un
kullanımına hazır hale getirilmesi ve öz kaynaklar bütçe sürecinin üzerinde durulan
bu bölümün sonunda, Öz Kaynaklar Sistemi’ne ilişkin sorunlar ile ilgili genel bir
değerlendirme yapılacaktır.
Bununla birlikte, Avrupa Birliği üye devletlerin yanı sıra, Birliğe aday ülkelerin de
üye olmadan önce öz kaynaklar alanında yerine getirmeleri gereken bir takım temel
idari koşullar belirlemiştir. Bu koşullar, genel anlamda, Birliğin mali kaynaklarının
temininde istikrar sağlanması ve mali çıkarlarının korunmasını amaçlamaktadır. Söz
konusu koşullar, Birliğe katılacak ülkede üyelik öncesinde öz kaynakların
hesaplanması, tahsilatı, kullanıma hazır hale getirilmesi ve kontrolüne ilişkin temel
idari yapıların oluşturulması ve Komisyon ile aday devletin yetkili kuruluşları
arasında gerekli eşgüdüm çalışmalarının etkin bir şekilde yerine getirilmesini
sağlayacak bağlantıların oluşturulmasına odaklanmıştır. Buradaki amaç, aday ülkenin
1
Avrupa Topluluklarının öz kaynaklar sistemi hakkında 29 Eylül 2000 tarih 2000/597/EC, Euratom
sayılı Konsey Kararı, 7 Haziran 2007 tarih ve 2007/436/EC, Euratom sayılı Konsey Kararı ile 1 Ocak
2007 tarihinden itibaren de jure değiştirilmiştir. Ancak değişikliğin de facto uygulamaya konması için
yeni Öz Kaynaklar Kararı’nın bütün üye devletlerin ulusal parlamentoları tarafından onaylanması
gerekmektedir. Bu çalışmada, en güncel mali mevzuatın incelenmesi amacıyla yeni oluşturulan Öz
Kaynaklar Kararı üzerinde durulmuştur.
3
Birliğe üye olduktan sonra öz kaynaklar sistemine sorunsuz bir geçiş sağlaması ve
üyeliğin birinci gününden itibaren ilgili mevzuat ve uygulamaları etkin bir şekilde
yerine getirebilmesidir. Bu kapsamda, çalışmanın dördüncü bölümü aday ülkelerin
Birliğe üye olmadan önce öz kaynaklar alanında yerine getirmeleri gereken temel
idari koşullar üzerinde odaklanmaktadır.
4
BİRİNCİ BÖLÜM
AVRUPA BİRLİĞİ BÜTÇESİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ
Avrupa Birliği tarihi AB bütçesinin tarihi olarak değerlendirilebilir. Bunun tersini de
söylemek mümkündür. Gerçekten de AB bütçesinin tarihsel oluşum ve gelişim süreci
incelendiğinde, Birliğin ortak politikalarının gelişim süreci ile bütçe büyüklüğü ve
yapısı arasında yakın bağlar görmek kolaylaşmaktadır. Bunun yanı sıra, AB
bütçesinin gelir ve gider kalemlerinin Birliğin ortak politikalarında, özellikle Ortak
Tarım Politikası (OTP)’nda yaşanan gelişmelere paralel olarak şekillendiği
düşünülürse, AB bütçesini Birliğin ortak politikalarıyla aynı yaşta olarak
değerlendirmek çok da yanlış olmaz. Avrupa Birliği entegrasyon süresince ne zaman
yeni bir ortak politika oluşturulsa, bütçe büyüklüğü ve bütçede yer alan harcama
kalemlerinde bununla paralel değişiklikler yapılmıştır. Bu görüş, 1962 yılında
oluşturulan Avrupa Tarımsal Yönlendirme ve Garanti Fonu’nun ve genel anlamda
Ortak Tarım Politikası’nın Birliğin mali kaynaklarının artırılması ve daha sürekli
kılınması amacıyla 1971 yılında öz kaynaklar sisteminin kurulması ile yakından ilgili
olduğu gerçeğiyle desteklenebilir.
Birliğin yetki alanına tamamen veya kısmen giren yeni bir politika alanının
oluşturulması beraberinde farklı harcama kalemlerinin oluşturulması ihtiyacını da
getirmektedir. 1970’li yıllarda İrlanda ve Birleşik Krallık gibi ekonomik açıdan daha
az kalkınmış ülkelerin Birliğe üye olması Birlik sınırları içerisinde bölgesel
gelişmişlik farklılıkları sorununun gündeme gelmesine sebep olmuştur. Bu
bölgelerdeki ekonomik geri kalmışlığın geliştirilecek yeni yatırım projeleri
vasıtasıyla azaltılması ve dolayısıyla bu projelerin mali açıdan desteklenmesi
amacıyla, 1975 yılında Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu (ABKF) adı altında yeni bir
mali araç oluşturulmuştur. Yine bu Fon’un kurulmasından önce, işgücü piyasasındaki
sorunların giderilmesi amacıyla ve özel olarak iş gücü piyasasında hareketlilik,
mesleki eğitim ve yeniden eğitim gibi faaliyetlerin desteklenmesine yönelik olarak
Avrupa Sosyal Fonu (ASF) oluşturulmuştur. Buna benzer şekilde, ekonomik açıdan
Birliğin ortalama gelişmişlik düzeyine kıyasla daha az kalkınmış ülkeler olan
İspanya, Portekiz ve Yunanistan’ın 1980’li yıllarda Akdeniz genişlemesi ile Birliğin
5
üyesi olmaları bu bölgelere aktarılacak kaynak miktarının arttırılmasının önünü
açmıştır. Bu ülkelerin kişi başına milli gelirleri Birlik ortalamasının çok altında yer
almaktaydı ve en önemlisi bu ülke ekonomilerinin ortak pazara üyelikle beraber AB
pazarındaki rekabet güçleriyle rekabet edebilirliklerinin yetersiz kalacak olmasıydı.
Söz konusu ülkelerin ortak pazara üyeliklerinin sorunsuz gerçekleşmesi için Birlik
ortalamasını yakalamaları ve dolayısıyla Birliğin mali kaynakları tarafından
desteklenmeleri gerekmekteydi. Bu amaçla 1991 yılında oluşturulan Uyum Fonu’nun
başlıca amacı bu ülkelerdeki altyapı ve ulaştırma projelerine mali kaynak sağlanması
olmuştur.
Avrupa Bölgesel Politikası kapsamında yeni yapısal fonların oluşturulması ve
izleyen yıllarda Uyum Fonu’nun kurulması Birliğin mali kaynak miktarının ve aynı
zamanda mali özerkliğinin arttırılmasını gerektirmiştir. Ekonomik açıdan geri kalmış
bölgelere yapısal fonlar adı altında aktarılan mali kaynaklar 2 ile tarımsal üretimin
yoğun olduğu ülkelere OTP aracılığıyla aktarılan mali kaynaklar3 yeni oluşturulan bu
mali araçlar tarafından finanse edilmiştir. Böylece OTP ve Yapısal Fonlar Birliğin
mali kaynaklarının aktarıldığı iki ana harcama alanı haline gelmiştir. 1970’li
yıllardan günümüze kadar geçen süre içerisinde bu iki bütçe kalemi arasında devamlı
bir rekabet görmek mümkündür.
Daha önce belirtildiği gibi, AB bütçesinin oluşum ve gelişim süreci AB tarihi
perspektifinden okunabilir. Gerçekten de Avrupa Birliği bütünleşme sürecinde hakim
olan bütünleşme teorileri AB bütçesinin gelişimini de etkilemiştir. 1970’li yılların
başlarında Avrupa bütünleşme sürecinde baskın hale gelen federalist görüş
doğrultusunda pek çok siyasi ve karar alıcı, Avrupa Topluluğu’nun daha ulus üstü bir
nitelik kazanması gerektiğini savunuyor ve bu nedenle Topluluğa daha fazla mali
özerklik verilmesini destekliyordu. Böylece Topluluğun ortak politikalarının
finansmanı üye ülkelerin karar alma süreçlerinden bağımsız hale gelecek ve bu da
Topluluk politikalarının daha etkin ve verimli bir şekilde uygulanmasını sağlayacaktı.
2
İrlanda, İspanya, Portekiz ve Yunanistan 2004 yılında gerçekleşen Merkezi ve Doğu Avrupa
Bütünleşmesi’ne kadar Yapısal Fonların ve Uyum Fonu’nun başlıca yararlanıcıları durumunda idiler.
Bu durum 2004’teki genişlemeden sonra büyük oranda değişmiştir.
3
2004 genişlemesine kadar ki süre içerisinde Fransa tarım fonlarından yararlanan başlıca ülke
konumunda idi.
6
O yıllarda beliren Topluluğun mali özerklik ihtiyacı Öz Kaynaklar Sistemi’nin
oluşturulması ile bir bakıma karşılanmış oldu. Günümüze kadarki süreçte de siyasi
alanda hakim olan görüş ve önceliklerin AB bütçesi öz kaynaklarının yapısı ve
tahsisi üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu söylenebilir. Özellikle son yirmi yılda
hakim hale gelen ve Avrupa Birliği’nin daha hükümetlerarası bir yapıya
kavuşturulmasını savunan görüşün öz kaynaklar ve bütçe süreci üzerindeki etkisini
de izlemek mümkündür.
AB bütçesinin üye ülke bütçeleriyle karşılaştırıldığı takdirde kaynak büyüklüğü
açısından küçük kaldığı ve müdahale alanının sınırlı olduğu görülmektedir. Ancak bu
durum,
Birlik
bütçesinin
üye
ülkeler
açısından
taşıdığı
siyasi
önemi
gölgelememelidir. 1971 yılında oluşturulan öz kaynaklar ve ilerleyen yıllarda
Topluluk harcamalarında meydana gelen artışlar üye ülkelerin Topluluğun mali
kaynaklarının nereye, hangi amaçla ve nasıl harcandığı konusuna daha fazla özen
göstermelerine sebep olmuştur. Üye ülkeler arasında artan bütçe tartışmaları ve
anlaşmazlıklara ek olarak Topluluğun iki temel kurumu olan Avrupa Parlamentosu
ve Konsey arasında da bir mücadelenin başladığı öne sürülebilir. 4 1975 yılından
itibaren bütçe karar alma süreçlerinde oldukça sınırlı bir yetki alanına kavuşan
Avrupa Parlamentosu’na aynı süreç içerisinde hemen hemen hiçbir yasama yetkisi
verilmemiştir. Dolayısıyla Parlamento, AB bütçesini var olan sınırlı gücünü
yansıtmak için bir araç olarak kullanmaya başlamıştır. Parlamento’nun bu tavrı o
dönemde tek yasama organı olan Konsey’in engeline takılmış ve 1980’li yıllarda
Konsey ve Parlamento arasında önemli sorunlara yol açan sürtüşmeler yaşanmasına
sebep olmuştur. Avrupa Parlamentosu 1980, 1985, 1986 ve 1988 yıllarına ait bütçe
tasarılarını reddetmiş, Adalet Divanı’nın konu hakkında karar almasına kadar geçen
beş ya da altı ay gibi süreler içerisinde geçici onikide bir düzenlemeleri uygulamaya
konulmuştur.
4
Brigid Laffan ve Michael Shackleton, “The Budget. Who Gets What, When and How,” Policy
Making in the European Union içinde, (der.) H. Wallace ve W. Wallace, 4. B., Oxford, Oxford
University Press, 2000, ss. 211-241.
7
Genel olarak bakıldığında ise oldukça tartışmalı bir bütçe sürecinden daha
kurumsallaşmış bir bütçe oluşum sürecine geçildiği gözlemlenebilir.5 Bütçe sürecine
ilişkin kurumsal ilişkilerde yaşanan bu düzelmenin en önemli sebebi Avrupa
Parlamentosu, Konsey ve Komisyon arasında yapılan görüşmeler sonucu karara
bağlanan çok yıllı mali çerçevelerdir. Çok yıllı mali çerçevelerin uygulamaya
konulmasıyla beraber, bütçe sürecinde farklı görevleri bulunan bu üç kurum bir araya
gelme ve bütçe oluşturulmadan önce tüm öncelikleri tartışarak ortak bir karara varma
fırsatı bulmuşlardır. Bu bağlamda, çok yıllı mali çerçeve ile bunlara ilişkin
kurumlararası anlaşma oldukça önemli bir tartışma ve uzlaşma zemini oluşturmuştur.
Böylece, kurumlar arasında var olan anlaşmazlık ve gerginliklerin Konsey’e kadar
taşınmasına da bir ölçüde engel olunmuştur.
Bu bölümde temel amaç Topluluk bütçesinin gelişim sürecini Avrupa Birliği’nin
tarihsel çerçevesi içerisinde sunmaktır. Bu amaçla, Topluluk bütçesinde bütünleşme
ve genişleme sürecine paralel olarak gerçekleştirilen reformlar ile genişleme
dalgalarının bütçe üzerindeki etkileri üzerinde durulacaktır. Süreci daha az karmaşık
hale getirmek amacıyla Topluluk bütçesinin kurulduğu ilk yıllardan 2007-2013 mali
çerçevesine kadar olan süreç bölümlere ayrılarak anlatılmıştır. Ancak her bir
dönemde
yaşanan
gelişmelerin
diğer
dönemler
üzerinde
etkili
olduğu
unutulmamalıdır.
1.1 Kuruluş Dönemi (1952-1975)
Avrupa Topluluğu’nun ilk yasal temellerinin atıldığı 1952-1975 yılları arasında hem
AB bütçesinin hem de Birliğin bazı ortak politikalarının ilk temelleri oluşturulmuştur.
İlk yirmi yıllık süreç içerisinde mali sistemde gözlenen başlıca gelişmeler bütçe
araçlarının gittikçe daha bütünsel hale getirilmesi, Topluluğun mali özerkliğinin
arttırılması, ortak politikaların oluşturulması ve bütçe üzerinde söz sahibi olan
kurumlar arasında denge arayışları olarak sıralanabilir.6
5
Brigid Laffan, “Finance and Budgetary Processes in the European Union,” Governing the
European Union içinde, (der.) Simon Bromley, Londra, Sage Publications Ltd., 2001, s. 195.
6
Avrupa Komisyonu, European Union Public Finance, Lüksemburg, 2002, s. 15.
8
Avrupa Birliği’ne temel teşkil eden Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu (AKÇT)’nu
kuran Paris Anlaşması (1951) idari bütçe ile işlevsel bir bütçe kurulmasına ilişkin
yasal bir çerçeve sunmaktaydı. Paris Anlaşması’nın hükümleri uyarınca Avrupa
Topluluğu’nu kuran altı üye devlet, Topluluk harcamalarını belirlenen bir Yüksek
Otorite (ve daha sonra Komisyon) tarafından toplanacak olan kömür ve çelik üretimi
üzerinden alınan vergiler aracılığıyla karşılamayı kabul etmişlerdir ve bu sistem 1957
yılında imzalanan Roma Anlaşması’na kadar devam etmiştir. Avrupa Ekonomik
Topluluğu (AET)’nu kuran Roma Anlaşması Topluluk için tek bir bütçe öngörmüş;
Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu (Euratom) Anlaşması’nda ise idari bir bütçe ile
araştırma ve yatırım bütçesinin kurulması öngörülmüştür. 1965 yılında imzalanan ve
1 Temmuz 1967 tarihinde yürürlüğe giren Füzyon Anlaşması ile AKÇT ve
Euratom’un idari bütçeleri AET bütçesi altında birleştirilmiş, 1970 yılında imzalanan
Lüksemburg Anlaşması ile de Eurotam Anlaşması dahilindeki araştırma ve yatırım
bütçesi Avrupa Topluluğu genel bütçesi kapsamına alınmıştır. Bu gelişmelerin bir
sonucu olarak Avrupa Birliği genel bütçesi ile AKÇT’nun işlevsel bütçesi olmak
üzere iki ayrı bütçe ortaya çıkmıştır. Ancak kömür ve çelik üretimi üzerinden alınan
vergilerden oluşan AKÇT işlevsel bütçesi bu vergilerin miktarı azaldıkça giderek
önemini yitirir hale gelmiştir. Nitekim AKÇT Anlaşması’nın süresi 2002 yılının
sonunda dolduğundan bu bütçe tamamen ortadan kalkmıştır.
Avrupa Sosyal Fonu ile Avrupa Yatırım Bankası’nın kuruluş hükümlerini de içeren
Roma Anlaşması, Topluluğun mali temellerinin oluşturulmasında köşe taşı olma
özelliğine sahiptir.7 Roma Anlaşması Topluluk için tek bir bütçe öngörmesinin yanı
sıra, iş gücü piyasasının sorunsuz işlemesi ve emeğin ortak pazardaki hareketliliğinin
sağlanması için mali kaynakları seferber edecek olan ASF ile Topluluğun genel refah
seviyesinin gerisinde kalmış ülkelerin ortak pazara sorunsuz entegre edilmesini
sağlamaya yönelik yatırım projelerini destekleyen Avrupa Yatırım Bankası gibi iki
önemli mali aracın yasal zeminini oluşturmuştur. Bu Anlaşma uyarınca, AET ve
Euratom bütçelerine ilişkin karar alma süreçlerinden sorumlu tek kurum Konsey
olarak atanmıştır. Uygulamada, kurumlar bütçe prosedürünün çeşitli aşamalarından
sorumlu tutulmuşlardır. Buna göre Komisyon ön bütçe taslağının oluşturulmasından
7
Laffan, op. cit., s. 196.
9
ve kabul edilen bütçenin uygulanmasından; Konsey ise Parlamento’nun onayını
aldıktan sonra bütçenin onaylanmasından ve ibra sürecinden sorumlu tutulmuştur.8
Bütçe denetim yetkisi ise özerk bir organ olan Denetim Kurulu’na verilmiştir.
1962 yılının Nisan ayında kurulmasına karar verilen Avrupa Tarımsal Yönlendirme
ve Garanti Fonu (ATYGF) ilerleyen yıllarda Topluluk bütçesi ve diğer politikaların
şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır. Böylece, Topluluğun artan mali kaynak
ihtiyacı sorunu gün yüzüne çıkmış ve daha sürdürülebilir çözümlerin üretilmesinin
önünü açmıştır. 1958 yılından 1970’e kadar ki süre içerisinde AET bütçesi ve
Euratom Bütçesi üye devletlerin katkılarından oluşan bir sistem aracılığıyla finanse
edilmiştir. 21 Nisan 1970 yılında Lüksemburg zirvesinde alınan karar ile 1971
yılından itibaren geçerli olacak bir Öz Kaynaklar Sistemi oluşturulmasına karar
verilmiştir. Bütçe Anlaşması olarak da anılan Lüksemburg Anlaşması, Topluluk için
yeni bir gelir tabanı oluşturmuş ve bu yeni gelir tabanı Öz Kaynaklar Kararı ile
somut hale getirilmiştir. Anlaşma hükümleri uyarınca oluşturulan yeni öz kaynaklar:
-
Topluluğa yapılan ithalat üzerinden alınan gümrük vergileri,
-
Topluluğa yapılan tarım ürünleri ithalatı üzerinden alınan tarım vergileri,
-
Üye ülkelerde toplanan katma değer vergisinin en fazla %1’idir.
Lüksemburg Anlaşması hükümleri uyarınca bütçe harcamaları zorunlu harcamalar ile
zorunlu olmayan harcamalar olarak ikiye ayrılmış; Avrupa Parlamentosu
Parlamento’ya ilişkin bütçenin onaylanmasında söz sahibi olurken, zorunlu olmayan
harcamaların miktar ve içeriğinin belirlenmesinde son sözü söyleme yetkisinden
muaf tutulmuştur. Bununla beraber Parlamento yıllık bütçenin onaylanmasından
sorumlu kılınmış, bütçe ibra kararı ise Konsey ve Parlamento’nun birlikte alacağı
ortak karara bağlanmıştır.9
Öz kaynaklar yukarıda belirtildiği gibi temelde üç kalemden oluşmuştur. Ancak
bunlardan yalnızca ilk ikisi hemen uygulamaya konulabilmiştir. Ortak bir katma
değer vergisi (KDV) sisteminin oluşturulmasının ve ortak bir KDV matrah tabanının
8
9
Avrupa Komisyonu (2002a), s. 18.
Ibid., s.18.
10
belirlenmesinin zor olmasından dolayı KDV’ye dayalı kaynak ancak 1979 yılından
itibaren bütçeye aktarılabilmiştir. Öz kaynakların oluşturulması o zamana kadar üye
devlet katkılarından oluşan Topluluk bütçesinin mali özerklik kazanması açısından
bir dönüm noktası olma özelliğindedir. Böylece, Topluluk ve özellikle Topluluğun
daha ulus üstü bir yapıya sahip olması gerektiğini savunan Avrupa Komisyonu, pazar
bütünleşmesi ve Avrupa’nın kamusal ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli ortak
politikaların özerk mali kaynaklar tarafından finanse edilmesi konusunda tarihsel bir
fırsat yakalamıştır. 10 Bununla beraber, mali kaynakların otomatik olarak OTP’nin
finansmanına aktarılması üzerinde anlaşmaya varılmıştır. Bunun bir sonucu olarak
OTP’nin en büyük yararlanıcısı olan Fransa en kazançlı çıkan ülkeler arasında iken
başta Topluluğa 1973 yılında üye olan Birleşik Krallık olmak üzere tarımsal üretimin
ülke ekonomisinde fazla ağırlığının olmadığı ülkeler zararlı konuma düşmüşlerdir.
Bu durum ilerde Birleşik Krallık indirimi konusu tartışılırken üzerinde durulacağı
gibi uzun yıllar boyunca bütçe sürecinin tıkanmasına yol açmış ve ancak 1984
yılında Fontainebleau Zirvesi’nde Birleşik Krallık’ın lehine bir düzeltme
mekanizmasının oluşturulması suretiyle aşılabilmiştir.11
Lüksemburg Anlaşması’nı 1975 yılında imzalanan Brüksel Anlaşması takip etmiştir.
Brüksel Anlaşması kapsamında kabul edilen pek çok kural günümüzde halen
yürürlüktedir. Anlaşma uyarınca, bütçesel konulardaki karar alma yetkisi Konsey ve
Parlamento arasında bölüştürülmüş ve bu iki kurum yetkili bütçe merciileri olarak
10
Laffan ve Shackleton’a (2000) göre yeni gelir kalemlerinin yaratılması İrlanda, Birleşik Krallık ve
Danimarka’nın Topluluğa üyeliğinden önce alınan bir önlem olarak da değerlendirilebilir. Bu
bağlamda, kurucu üye devletler Topluluğun ilk genişleme dalgasının genel bir bütçe krizine yol
açacağının farkındaydı. Bu nedenle, ekonomik açıdan zayıf olan İrlanda ve Birleşik Krallık’ın
üyeliğinden önce Topluluğun mali sistemini düzenlemek istemişlerdir. Bu amaçla Lüksemburg
anlaşmasından sadece bir yıl önce, 1969 yılının Aralık ayında düzenlenen Hague zirvesinde, bir araya
gelerek mali sistemin kuralları üzerinde anlaşmışlardır. Laffan ve Shackleton, öz kaynakların altı
kurucu üye devletin mali çıkarlarıyla uyumlu olacak şekilde oluşturulduğunu savunmaktadır.
11
Uzun yıllar devam eden bütçe tartışmalarının bir sonucu olarak Fontainebleau Zirvesi’nde alınan
karar uyarınca üye ülkeler Birleşik Krallık lehine bir düzeltme mekanizması oluşturulması üzerinde
anlaşmışlardır. Buna göre, Birleşik Krallık bütçeye aktardığı kaynak miktarı ile bütçeden kendisine
tahsis edilen miktar arasındaki farkın %66’lık kısmını geri almaya hak kazanmıştır. Ancak bu
çözümün de kısa süre içinde yetersiz kaldığı görülmüş, Birleşik Krallık’ın ve Avrupa Topluluğu’nun
değişen koşulları bu konuda yeni sorunların çıkmasına sebep olmuştur. Bu konudaki en şiddetli
tartışmalar 2000-2006 mali çerçevesi ile 2007-2013 yıllarına ilişkin mali çerçevenin karara
bağlanması süresince yaşanmıştır. Bu tartışmalar ve buna yönelik olarak alınan kararlar çalışmanın
dördüncü bölümünde ele alınacaktır.
11
atanmıştır. 12 Yeni yasal düzenleme ile zorunlu harcamalar ile zorunlu olmayan
harcamalar arasındaki ayrım yeniden belirlenmiş, Parlamento’ya zorunlu olmayan
harcamalar üzerinde son sözü söyleme, bütçeyi reddetme ve bütçenin ibra sürecinde
tek başına karar verme yetkisi verilmiştir. Bununla birlikte, Brüksel Anlaşması ile
Avrupa Sayıştay’ı kurulmuş ve bu kurum bütçenin dış denetiminden sorumlu
tutulmuştur.
1.2 Topluluğun Mali Yapısında Kriz (1975-1988)
1970’li yılların ortalarında Topluluğun mali düzenlemelerinde sağlanan yasal, siyasi
ve kurumsal denge takip eden on yıllık süre içerisinde bozulmaya başlamıştır.
Kurumlar arasında yaşanan gerginlikler, bütçe dengesizlikleri ve mali kaynakların
Topluluğun ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelmesi gibi sorunlardan ötürü 19751988 yılları arasındaki dönem oldukça sıkıntılı geçmiştir. Bunun sonucunda 19801988 yılları arasında bütçe karar alma sürecinde ciddi problemler ortaya çıkmış;
Konsey, Komisyon ya da bazı üye devletlerin talebiyle Adalet Divanı’da pek çok
dava açılmış, bütçenin kabulünde gecikmeler yaşanmış ve Parlamento pek çok
kereler bütçeyi onaylamamıştır.13 1980, 1985, 1986 ve 1988 yıllarına ilişkin bütçeler
mali yıl öncesinde onaylanmadığı için beş ya da altı aylık sürelerle geçici onikide bir
düzenlemeleri uygulamaya konulmuştur.
1971 yılında Öz Kaynaklar Sistemi’nin oluşturulmasıyla kazanılan mali bağımsızlık
uluslararası alanda meydana gelen pek çok gelişmenin Topluluğun uygulamalarına
yansıtılması ve Topluluğun iç düzenlemeleri nedeniyle azalmaya başlamış, yeni
kaynak tabanı Topluluğun giderek artan harcamalarını karşılayamaz hale gelmiştir.
Birinci ve ikinci genişleme dalgalarıyla Topluluğa üye olan ülkeler (Birleşik Krallık,
İrlanda, Portekiz, İspanya ve Yunanistan) Topluluk ortalamasının çok altında bir
gelişmişlik düzeyine sahiplerdi. Bu durum bölgesel kalkınma farklılıklarının
giderilmesi ve bu ülke ekonomilerinin ortak pazarda rekabet edebilirliklerinin
arttırılması amacıyla Topluluk politikaları aracılığıyla bu ülkelere daha fazla kaynak
12
13
Avrupa Komisyonu (2002a), s. 18.
Ibid., s. 21.
12
aktarılmasını gerektirmiştir. 14 Örneğin, Avrupa Tarımsal Yönlendirme ve Garanti
Fonu’nun Garanti Bölümüne ilişkin harcamalar 1982-1986 yılları arasında yılda
ortalama olarak %16 oranında büyüyerek ön bütçe taslağında yapılan tahminleri
aşmıştır.15
Öz Kaynaklar Sistemi içerisinde tanımlanan ve Birliğin tek gerçek öz kaynağı olarak
anılan geleneksel öz kaynaklardan tarım vergileri ve gümrük vergileri Gümrük
Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) kararları doğrultusunda azaltılmaya
başlanmış ve bu da Birlik bütçesinin önemli bir gelir kaynağını sekteye uğratmıştır.
Nitekim gümrük ve tarım vergilerinden elde edilen toplam gelir 1980 yılında
bütçenin %50’sini oluşturuyorken, bu miktar 1987 yılında % 34’e kadar düşmüştür.16
Öte yandan 1971 yılında Öz Kaynaklar Sistemi içerisinde tanımlanarak 1979 yılında
Birlik bütçesine aktarılmaya başlanan KDV’ye dayalı kaynak üzerindeki %1’lik
tavan değerinin ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığı anlaşılmış ve bunun sonucu
olarak bu limit 1987 yılında %1,4’e yükseltilmiştir. Ancak bu kaynağın doğası gereği
azalan oranlı bir yapıya sahip olması adilliğinin üye ülkeler tarafından
sorgulanmasına yol açmıştır. Buna göre, Topluluğun daha az refaha sahip olan
ülkelerinde tüketimin milli gelir içerisindeki payı yüksek olduğundan, bu ülkeler
Topluluğa üye daha zengin ülkelere kıyasla bütçeye daha fazla KDV’ye dayalı
kaynak aktarmak durumunda kalmışlardır.
17
Genel olarak Topluluğun mali
kaynakları artan harcamaları karşılayamaz hale gelmiş, bütçe dengesizlikleri baş
göstermiştir.
Mali kaynak sorunlarının yanı sıra kurumlar arasında yaşanan anlaşmazlıklar ve
yeterli kurumsallaşmanın sağlanamaması Topluluğun karar alma mekanizmasının
işleyişini yavaşlatmış ve durma noktasına getirmiştir. Parlamento ve Konsey arasında
14
Yunanistan 1981, İspanya ve Portekiz 1986 yılından itibaren Topluluk bütçesinden en çok pay alan
ülkeler durumuna gelmişlerdir. Bu ülkelerin üyelikleriyle beraber uyum tek pazar programının
uygulanmasının önünde en büyük sorun olarak belirmiş ve bu ülkelerin piyasalarının
liberalleştirilmesi için Bölgsel Politika ve Sosyal Politika kapsamında önemli miktarda mali kaynak
aktarılmıştır.
15
Ibid. s.30.
16
Tibor Palankai, “The Budget of the European Union,” Economics of European Integration içinde,
Budapeşte, Akademiai Kiado, 2003, s. 304.
17
Larry Neal ve Daniel Barbezat, “The Budget of the European Union: Accounting For Unity,” The
Economics of the European Union and the Economics of Europe içinde, Oxford, Oxford
University Press, 1998, s.91.
13
yaşanan anlaşmazlıkların başlıca sebebi bütçe harcamalarının zorunlu harcamalar ve
zorunlu olmayan harcamalar olarak ikiye ayrılmasından kaynaklanmaktadır.
Parlamento’nun son söz hakkına sahip olduğu zorunlu olmayan harcamalar,
Konsey’in son karar alma yetkisine sahip olduğu zorunlu harcamalara kıyasla
oldukça düşük çaplı harcamalardı. Bu durum Konsey’in süreç içerisinde daha ağır bir
konuma sahip olmasına neden olmuş ve antidemokratik bir karar alma süreci
oluşturmuştur. Bunun yanı sıra kurumlar arasında yaşanan anlaşmazlıkların nasıl
giderileceğine ilişkin herhangi bir kurumsal ve yasal çerçevenin bulunmaması da
anlaşmazlıkların çözülememesindeki en önemli sebeplerden biridir.
Bu dönemde Topluluğun karar alma süreçlerini ve mali sistemini olumsuz etkileyen
diğer önemli etken de Birleşik Krallık problemidir. Topluluğun Ortak Tarım
Politikası, Avrupa’da yüksek maliyetle tarım yapan çiftçilerin korunması amacıyla
Topluluğa yapılan tarım ürünleri ithalatı üzerinden ortak bir tarım vergisi alınması
konusunda bir hüküm içermekteydi. Nitekim bu vergi Topluluğun önemli gelir
kalemlerinden birini oluşturmaktaydı. Ancak bu durum gıda ihtiyacını ithalat yoluyla
karşılayan Birleşik Krallık’ın dünya fiyatlarının üzerinde bir fiyat ödemesine sebep
oluyordu. 18 Dahası, tarım sektörünün küçük olmasından dolayı OTP kapsamında
verilen geniş mali kaynaklardan yeteri kadar yararlanamıyordu. OTP’den
kaynaklanan sorunların yanı sıra KDV’ye dayalı kaynak da Birleşik Krallık için kısa
sürede bir sorun haline geldi. KDV’ye dayalı kaynak genel olarak üye devletlerin
uyumlaştırılmış KDV tabanı üzerinden hesaplanıyordu. Ancak bu uyumlaştırılmış
KDV tabanı, gerçekleşen KDV geliri değil, belirlenmiş mal ve hizmetlerin standart
oranlar üzerinden yapay olarak vergilendirilmesi aracılığıyla hesaplanıyordu.
“Birleşik Krallık özellikle gıda ve ilaçları içeren pek çok ürünü KDV matrah
tabanından muaf tuttuğu için Topluluk bütçesine yaptığı mali katkı gerçekleşen vergi
gelirlerinden daha fazla idi.”19
Birleşik Krallık üyelikle beraber hem gelir hem de harcama yönünden dezavantajlı
bir konuma düşmüştü. Bununla beraber Birleşik Krallık’ın, üyeliğinin ilk yıllarında
Topluluk ortalamasının oldukça altında bir kişi başına milli gelirle en az kalkınmış
18
19
Ibid., s.91.
Ibid. s.93. [çeviri bana ait]
14
üye devletler arasında yer aldığı göz önünde tutulursa, bu durumun Birleşik
Krallık’ın negatif bütçe dengesini daha da arttırdığı söylenebilir. 20 Komisyon’un
resmi verilerine göre, Birleşik Krallık kişi başına milli gelir sıralamasında üye
devletler arasında yedinci sırada yer almasına rağmen Topluluk bütçesine
Almanya’dan sonra en çok katkı yapan ikinci ülke durumuna geldi. 21 Böylece,
Birleşik Krallık’ın Toplulukla finansal ilişkilerindeki yapısal dengesizlik 1974
yılından itibaren önemli bir sorun olarak belirdi.22 Nitekim bu dengesizliklerin somut
bir sonucu Birleşik Krallık’ın 1975 yılında AT’ye üyeliğinin devamı konusunda bir
referanduma gitmesidir. Dönemin Birleşik Krallık Başbakanı Margaret Thatcher,
1979 yılında düzenlenen Dublin Zirvesi’nde konuyu gündeme getirerek tartışmaya
açtı.23 Amacı Birleşik Krallık’ın bütçe dengesizliğini en az %70 oranında azaltmak
olan Thatcher, bu konuda gönülsüz davranan üye devletleri ikna etmek için diğer
politikalarda veto tehdidinde bulunarak, devam eden Avrupa bütünleşmesi sürecini
tehlikeye sokmaya başladı. 24 Şiddetli geçen bütçe tartışmaları ve üye devletler
arasındaki müzakereler sonucunda konu 1984 yılının Haziran ayında düzenlenen
Fontainebleau Zirvesi’nde özellikle dönemin Fransa Cumhurbaşkanı François
Mitterrand ve Alman Şansolyesi Helmut Kohl’ün önemli katkılarıyla çözüme
bağlandı.25 Zirve’de alınan karara göre Birleşik Krallık’ın KDV ödemeleri içindeki
yüzdelik payı ile Topluluk bütçesinden kendisine tahsis edilen miktar arasında kalan
kısmın %66’sının Birleşik Krallık’ın KDV matrahında aynı miktarda yapılacak bir
indirim ile kendisine geri ödenmesi ve Birleşik Krallık’a geri ödenen bu miktarın
diğer üye devletler tarafından KDV ödemeleri içindeki paylarına göre finanse
edilmesine karar verildi.26
20
Avrupa Komisyonu (2004a), Financing the European Union: Commission Report on the
Operation of the Own Resources System, COM(2004) 505 final, Brüksel, 17.5.2005.
21
Avrupa Komisyonu, Türkiye Avrupa Birliği Mali ve Bütçesel Hükümler Tanıtıcı Tarama Toplantısı,
6 Eylül 2006, Brüksel.
22
Jorgen Rasmussen, “Britain: Aloof and Skeptical,” The European Union and the Member States
içinde, (der.) Elenaor E. Zeff ve Ellen B. Pirro, Londra, Lynne Rienner Publishers, 2001, ss. 145-175.
Üyelikten sadece bir kaç yıl sonra İngiliz Hazinesi Avrupa Topluluğu’na üye olmanın fayda-maliyet
analizini yaptırdı. Analiz sonuçlarına göre Birleşik Krallık Topluluğun vergi gelirlerinin beşte birini
karşılarken tarımsal harcamaların sadece onda birinden yararlanıyordu. Tarımsal harcamaların o
dönemde bütçenin %70’ine ulaştığı göz önünde tutulursa bu oldukça yüksek bir orandı.
23
Ibid., s.150.
24
Ibid., s.162.
25
Ibid., s. 163.
26
Avrupa Komisyonu (2002a), s. 28. Almanya bu uygulamadan muaf tutulmuş, bu ülkenin normal
ödemelerinin sadece üçte ikisi oranında bir pay ödemesine karar verilmiştir. Bu muafiyetin en önemli
15
1.3 I. Delors Paketi (1988-1992)
1986 yılında İspanya ve Portekiz’in Topluluğa üye olmasının ardından daha da
ciddileşen mali, kurumsal ve siyasi anlaşmazlıkların giderilmesi ve ortak pazar
girişiminin tamamlanması amacıyla Jacques Delors Başkanlığı’ndaki Avrupa
Komisyonu 1988 yılında Tek Avrupa Senedi’ni üye devletlerin onayına sundu. Tek
Avrupa Senedi, Avrupa bütünleşme sürecini mevcut kurumsal ve siyasi yapıda bir
takım değişiklikler yapmak ve Topluluğun yetki alanlarını rekabet, araştırma ve
geliştirme, tüketici hakları ve para politikası gibi alanları da içine alacak şekilde
genişletmek suretiyle yeniden canlandırma girişimiydi. 27 Bu amaca uygun olarak,
Topluluk bütçesinin de yeniden yapılandırılması ve yeterli mali kaynakla donatılması
gerekmekteydi. Tek Avrupa Senedi kapsamında, Şubat 1987’de Komisyon
yayınladığı iki tebliğ ile daha sonra Birinci Delors Paketi olarak anılacak geniş bir
reform paketi sundu: “Tek Senet ve Avrupa İçin Yeni Sınırlar” (COM(87) 100); ve
“Topluluk Bütçesine İlişkin Rapor” (COM(87) 101). Bunlara ek olarak, 1987 yılının
ikinci yarısında tarım politikası ve yapısal fonların yeniden yapılandırılması ile genel
bütçe ve mali çerçevede reform yapılması için (yeni öz kaynaklar, mali tüzüğün
değiştirilmesi, bütçe disiplini ve bütçe dengesizliklerinin düzeltilmesi) bir dizi öneri
paketi sunuldu. 28 Jacques Delors tek pazar programının tamamlanması ve Avrupa
Para Birliği’nin oluşturulması başta olmak üzere bahsedilen kapsamlı reform
sürecinin şüphesiz baş aktörlerinden biriydi ve ortaya koyduğu hedefler 1980’li
yılların sonu ve 1990’ların başında Topluluk bütçesi ve maliyesine büyük ölçüde
yansımıştır.29
Birinci Delors reformu kapsamında Topluluğun mali sitemine getirilen en önemli
değişiklik şüphesiz Topluluğun harcamaları ve gelirleri arasında bir dengenin
sağlanması amacıyla Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH)’ya dayalı kaynak adı altında
sebebi Almanya’nın 1981 yılından itibaren Topluluk bütçesine en çok katkı sağlayan ülke olarak
belirmesidir. Bunun sonucunda Almanya Birleşik Krallık’a yapılan geri ödemelerde kendisine bir
istisna yapılması talebinde bulunmuş ve bu talebi Fontainebleau Zirvesi’nde yerinde görülerek böyle
bir düzenlemeye gidilmiştir.
27
Desmond Dinan, Ever Closer Union: An Introduction to European Integration, 2. B., Londra,
Macmillan Press Ltd., 1999.
28
Avrupa Komisyonu (2002a), s. 33.
29
Dinan, op. cit., s.103.
16
yeni bir gelir kaynağının oluşturulması ve 1988-1992 dönemine ilişkin birinci Mali
Çerçeve’nin hazırlanmasıdır. Mali Çerçeve, Komisyon, Konsey ve Avrupa
Parlamentosu arasında imzalanan birinci Kurumlararası Anlaşma ile tamamlanmıştır.
Böylece Topluluğun beş yıllık süre içerisinde yapacağı harcamalar ve bunların tahsis
edileceği harcama alanları şimdiden belirlenerek garanti altına alınmış ve bütçe
dengesizliklerinin büyük ölçüde önüne geçilmeye çalışılmıştır. 1988-1992 dönemine
ilişkin birinci Mali Çerçeve Tablo 1.1’de gösterilmiştir. Birinci Delors Paketi’nin
başlıca özellikleri şunlardır:
- 1971 Öz Kaynaklar Kararı ile oluşturulan üç öz kaynağa ek olarak GSMH’ya dayalı
kaynak adı altında dördüncü bir gelir kaynağı oluşturulmuş ve Topluluğun mali
kaynaklarında muazzam bir artış sağlanmıştır.
- Gelirler alanında, öz kaynaklar tavanı 1988-1992 yılları arasında Topluluğun
toplam GSMH’nın % 1,15’inden %1,20’sine artacak şekilde yükseltilmiştir.
Harcamalar alanında, taahhüt ödeneklerinin toplam limiti Topluluğun toplam
GSMH’nın %1,30’u, harcama ödeneklerinin limiti ise Topluluğun toplam
GSMH’nın %1,20’si olarak belirlenmiştir.
- Giderek artmakta olan tarımsal harcamaların kontrol altına alınması ve bütçe
disiplininin sağlanması amacıyla bir ‘tarımsal klavuz’ oluşturulmuştur. Bu kapsamda,
tarımsal harcamaların yıllık artış oranının Topluluğun GSMH’nın yıllık artış
oranının %74’ünden fazla olamayacağı üzerinde anlaşılmıştır. 1988 yılındaki
tarımsal harcama miktarının hesaplamalarda taban değer olarak kullanılmasına karar
verilmiştir. Böylece, 1979 yılı bütçesinde toplam harcamaların %80’ini oluşturan ve
üye devletler arasında büyük tartışmalara yol açan tarımsal harcamaların kontrol
altına alınmasına yönelik ilk somut adım Birinci Delors Paketi ile atılmıştır.
- 1984 Fontainebleau Zirvesi’nde üzerinde anlaşılan Birleşik Krallık indiriminin
devam etmesine karar verilmiştir.
17
Tablo 1.1 Birinci Mali Çerçeve, 1988-1992 (milyon ECU, 1988 fiyatlarıyla)
18
Taahhüt Ödenekleri
1998
1989
1990
1991
1992
1. ATGYF Garanti Bölümü
2. Yapısal Fonlar
3. Çok yıllı tahsis yapılan projeler
4. Diğer politikalar
5. Yeniden Ödemeler ve yönetim
6. Parasal Yedek
27 500
7 790
1 210
2 103
5 700
1 000
27 700
9 200
1 650
2 385
4 950
1 000
28 700
10 600
1 900
2 500
4 500
1 000
29 000
12 100
2 150
2 700
4 000
1 000
29 600
13 450
2 400
2 800
3 550
1 000
Toplam
- zorunlu harcamalar
- zorunlu olmayan harcamalar
45 303
33 698
11 605
46 885
32 607
14 278
48 900
32 810
16 090
50 950
32 980
17 970
52 800
33 400
19 400
Harcama Ödenekleri
- zorunlu harcamalar
- zorunlu olmayan harcamalar
43 779
33 640
10 139
45 300
32 604
12 696
46 900
32 740
14 160
48 600
32 910
15 690
50 100
33 110
16 990
GSMH’nın % si olarak
Harcama Ödenekleri
1.12
1.14
1.15
1.16
1.17
GSMH’nın % si olarak
Öz Kaynaklar Tavanı
1.15
1.17
1.18
1.19
1.20
Kaynak: 29 Haziran 1993 tarihli Bütçe Disiplini ve Bütçe Prosedürünün Geliştirilmesine Dair Kurumlararası Anlaşma (OJ C 331, 7.12.1993).
18
- Topluluğun görece az kalkınmış bölgelerine tahsis edilen Yapısal Fon miktarı
1988-1992 döneminde iki katına çıkarılmıştır. Konsey yapısal fonlardaki artış
miktarının orta vadede garanti altına alınmasına ve 1993 yılında bu alana ayrılan
taahhüt ödeneklerinin 1987 yılındaki değerin iki katı olmasına karar vermiştir.30 Tek
Avrupa Senedi, Yapısal Fonların daha rasyonel kullanılması amacıyla ATYGF
Yönlendirme Bölümü, Sosyal Fon ve Bölgesel Fon arasında yakın koordinasyon
kurulmasını sağlamıştır. Bu amaçla, Topluluk fonlarının aşağıda belirtilen beş genel
amaç etrafında tahsis edilmesine karar verilmiştir.
Amaç 1: Az kalkınmış bölgelerde kalkınma ve yapısal uyumun teşvik edilmesi
(ABKF, ASF ve ATYGF Yönlendirme Bölümü).
Amaç 2: Endüstriyel gerilemeden ciddi biçimde etkilenen bölge, sınır bölge ya
da bölgelerin bir bölümünün (istihdam alanları ve kentsel topluluklar dahil olmak
üzere) dönüştürülmesi (ABKF ve ASF).
Amaç 3: Uzun vadeli işsizlikle mücadele (ASF).
Amaç 4: Genç nüfusun mesleki bütünleşmesinin kolaylaştırılması (ASF).
Amaç 5a ve 5b: OTP’nın yeniden yapılandırılması ışığında tarımsal yapıların
uyumunun hızlandırılması ve kırsal bölgelerin kalkınmasının teşvik edilmesi (Amaç
5a ATGYF Yönlendirme Bölümü, Amaç 5b ATYGF Yönlendirme Bölümü, ASF ve
ABKF).
1988 reformu kapsamında artırılan Yapısal Fon miktarı Topluluk bütçesinin yeniden
dağıtım işlevi ile uyum etkisini güçlendirmiştir.31 Bu artıştan en yararlı çıkan ülkeler,
iç pazarın tamamlanması ile ekonomik ve sosyal uyumun güçlendirilmesi arasında
bağ kuran Topluluğun en yoksul ülkeleri, Yunanistan, İrlanda, Portekiz ve İspanya
olmuştur. 32 Yapısal fonların yaklaşık %65’i birinci amaç için ayrılmıştır. Yapılan
değerlendirmeler sonucunda yedi üye devletin ve bilhassa Yunanistan, İrlanda ve
Portekiz’in tüm bölgelerinin, birinci amaç altındaki yapısal fonlar için uygun
olduğuna karar verilmiştir. Aynı şekilde, Birleşik Krallık indiriminin uygulanmasına
devam kararı Birleşik Krallık için bir başarı olmuştur.
30
Avrupa Komisyonu (2002a), s. 42.
Palankai, op. cit., s. 305.
32
Laffan & Shackleton, op. cit., s.220.
31
19
Tarım harcamalarında mali disiplinin sağlanması amacıyla oluşturulan ‘tarımsal
klavuz’ önemli bir ilerleme olarak görülebilir.
33
Böylece diğer Topluluk
politikalarının finansmanı için daha fazla kaynak ayrılabilmiştir. 1988 mali
reformuyla Yapısal Fonların yanı sıra eğitim ve mesleki eğitim, araştırma ve
geliştirme gibi iç politikalara ayrılan fon miktarı iki katına çıkarılmıştır. Bu tarihten
itibaren bütçe içerisindeki yapısal fon miktarı artmaya, OTP harcamaları ise yavaşça
azalmaya başlamıştır. 1988 yılında bütçe harcamalarının %60’ı OTP, %17’si Yapısal
Fonlar ve %2,5’u araştırmaya ayrılmış iken 1992 yılında bu dağılım %56 OTP, %25
Yapısal Fonlar ve %4,5 araştırma olarak gerçekleşmiştir.34
1.4 II. Delors Paketi (1993-1999)
1988-1992 Mali Çerçevesi’nin başarıyla uygulanması ve bundan önceki dönemde
karşılaşılan pek çok problemin çözüldüğünün görülmesi üzerine, mali çerçeve ve
kurumlararası anlaşmanın bir sonraki dönem için yenilenmesine ve edinilen
tecrübeler ışığında bu sürecin daha da geliştirilmesine karar verilmiştir. Bu kapsamda
öne çıkan başlıca konular: 1992 yılında başlayan OTP reformunun mali etkilerinin
göz önüne alınması; Yapısal Fonlarda yapılan reform sonuçlarının değerlendirilerek
1993 yılında sona erecek mali düzenlemenin yerine yeni bir düzenleme yapılması; ve
ortak pazarın başarılı bir şekilde işlemesi için gerekli politikaların geliştirilmesinin
garanti altına alınması ve Topluluğun yeni uluslararası yükümlülüklerini yerine
getirebilmesi için gerekli mali kaynakların temin edilmesidir.35
Birinci mali reform ile Tek Avrupa Senedi arasında kurulan bağa benzer olarak
İkinci Delors paketi kapsamında oluşturulan mali reform da Maastricht Anlaşması’na
bağlanmıştır. Öyle ki, Komisyon İkinci Delors reform önerilerini, “Tek Senetten
Maastricht’e ve Sonrası: Amaçlarımız için Araçlar”, Maastricht Anlaşması’nın
33
Ancak OTP’de kapsamlı bir reform yapılmadığından dolayı bu kısmi bir başarı olarak da
değerlendirilebilir.
34
Carlo Altomonte ve Mario Nava, Economics and Policies of an Enlarged Europe, Edward Elgar
Publishing Ltd, Glensanda House, 2005, s. 210.
35
Avrupa Komisyonu (2002a), ss. 51-52.
20
imzalanmasından sadece beş gün sonra, Şubat 1992’de Avrupa Parlamentosu’na
sunmuştur.36
1993-1999 yıllarına ilişkin yeni orta vadeli mali çerçevenin görüşülmesi sırasında
üye devletler arasında yaşanan tartışmalar birinci mali çerçeve üzerindeki
tartışmalardan daha şiddetli geçmiştir. Bu bağlamda, az kalkınmış üye devletlere
aktarılacak kaynak miktarı ile Batı Avrupa ekonomisinin genel bir resesyona
girmesini engellemeye yönelik rekabetçi politikaların içeriği iki önemli konu olarak
öne çıkmıştır.
37
11-12 Aralık 1992 tarihinde düzenlenen Edinburg Avrupa
Konseyi’nde üzerinde anlaşılan 1993-1999 yıllarına ilişkin İkinci Mali Çerçeve
Tablo 1.2’de gösterilmiştir. Zirve’de alınan kararlar ışığında İkinci Delors mali
reformunda getirilen başlıca yenilikler şunlardır:
- AB bütçesinin azami tavan değeri AB GSMH’sının %1,2’sinden %1,27’sine
çıkarılmıştır.38
- GSMH’ya dayalı kaynağın bütçe gelirleri içindeki payının arttırılmasına ve
KDV’ye dayalı kaynak üzerindeki %1,4’lük azami tavan değerinin 1995 yılına kadar
geçerli olmasına karar verilmiştir. Ancak bu kaynağın doğası gereği azalan değerli
bir yapıya sahip olması ve adilliği konusunda şüpheler bulunmasından dolayı
KDV’ye dayalı kaynak üzerindeki azami tavan değerinin 1995-1999 yılları arasında
eşit oranlarla %1,4’den %1’e indirilmesine karar verilmiştir.
- Ekonomik ve sosyal uyum için 1992 yılında 17 milyar ECU olarak belirlenen
toplam harcama miktarı %75 arttırılarak 1999 yılında 30 milyar ECU olarak
belirlenmiştir.
- İkinci mali reformun getirdiği en büyük yenilik Uyum Fonu adı altında yeni bir
mali
aracın
oluşturulmasıdır.
Uyum
36
Fonu’nun
temel
amacı,
Topluluk
Laffan & Shackleton, op. cit., s.222.
Avrupa Komisyonu (2002a), ss.52-53.
38
Delors Başkanlığındaki Komisyon’un bütçenin tavan değerine ilişkin ilk önerisi %1,37 idi. Zirve’de
alınan kararla Komisyon’un bu önerisi aşağıya çekilmiştir.
37
21
ortalamasının %90’ının altında bir kişi başı milli gelire sahip ülkelerde (Yunanistan,
İspanya, Portekiz ve İrlanda) Ekonomik ve Parasal Birliğe uyum çerçevesinde
gerçekleştirilecek altyapı, ulaşım ve çevreye yönelik yatırım projelerine mali kaynak
sağlamaktır.
- Topluluğun iç politikaları için ayrılan toplam kaynak miktarındaki artış yedi yıllık
dönem içerisinde %30 olarak sabitlenmiştir. Bu miktar Komisyon ve Parlamento’nun
önerdiği kaynak miktarının çok altındadır. Bunun en büyük sebebi üye devletlerin
araştırma ve geliştirme, trans-Avrupa şebekeleri, eğitim, endüstri ve kültür gibi iç
politika alanlarında yapılacak harcama miktarını arttırma konusunda isteksiz
olmalarıdır.
- Tarımsal kılavuza ilişkin prosedürde herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Ancak
tarımsal harcama miktarı, genişlemeden dolayı GSMH’da meydana gelen artış
miktarının %74’ü oranında arttırılmıştır.
- Mali çerçevede Başlık 4: Dış Faaliyetler adı altında yeni bir harcama kalemi ile
Başlık 6: Yedekler altında iki yeni Yedek kalemi oluşturulmuştur. Başlık 6: Parasal
Yedek dolar/ecu piyasa oranında meydana gelebilecek öngörülemeyen ve önemli
miktardaki değişimleri telafi etmek amacıyla Birinci Delors paketi kapsamında
oluşturulmuştu. İkinci Delors paketinde buna ek olarak, Birliğe üye olmayan
devletlere yönelik bir acil yardım yedeği ile üye olmayan devletlere sağlanan
kredilerin geri ödenmemesi durumunda Topluluk tarafından verilen teminatların
karşılanması amacıyla kredi garantileri yedeği oluşturulmuştur. Oluşturulan yeni
harcama kalemleri, üye devletlerin Soğuk Savaş ayrımının sona erdiğinin ve AB’nin
Doğu Avrupa ile olan ilişkilerini güçlendirmesi gerektiğinin bilincine varmış
olduklarının en büyük göstergesidir.
- Birleşik Krallık indiriminin hesaplanmasına ilişkin mekanizmanın devam etmesine
karar verilmiştir.
22
Tablo 1.2 1993-1999 yıllarına ilişkin İkinci Mali Çerçeve (AB-12), (milyon ECU, 1992 fiyatlarıyla)
23
Taahhüt Ödenekleri
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
1. OTP
2. Yapısal Fonlar
Yapısal Fon
Uyum Fonu
3. İç Politikalar
4. Dış Faaliyetler
5. Yönetim
6. Yedekler
Parasal Yedek
Dış Faaliyetler
Kredi Garantileri
Acil Yardım
35 230
21 277
19 777
1 500
3 940
3 950
3 280
1 500
1 000
35 095
21 885
20 135
1 750
4 084
4 000
3 380
1 500
1 000
35 722
23 480
21 480
2 000
4 323
4 280
3 580
1 100
500
36 364
24 990
22 740
2 250
4 520
4 560
3 690
1 100
500
37 023
26 526
24 026
2 500
4 710
4 830
3 800
1 100
500
37 697
28 240
25 690
2 550
4 910
5 180
3 850
1 100
500
39 389
30 000
27 400
2 600
5 100
5 600
3 900
1 100
500
300
200
300
200
300
300
300
300
300
300
300
300
300
300
Taahhüt Ödenekleri,
Toplam
69 177
69 944
72 485
75 224
77 789
80 977
84 089
Harcama Ödenekleri,
Toplam
65 908
67 036
69 150
71 290
74 491
77 249
80 114
Harcama Ödenekleri
1.2
1.19
1.20
1.21
1.23
1.25
1.26
GSMH’nın % si olarak
Öz Kaynaklar Tavanı
1.2
1.20
1.21
1.22
1.24
1.26
1.27
GSMH’nın % si olarak
Kaynak: 29 Ekim 1993 tarihli Bütçe Disiplini ve Bütçe Prosedürünün Geliştirilmesine Dair Kurumlararası Anlaşma (OJ L 185, 15.7.1998).
23
İkinci Delors Paketi iki önemli siyasi gelişmenin Bütçeye yansıması olarak da
değerlendirilebilir. Buna göre, mali reform mevcut AB üyesi devletlerin orta vadede
Ekonomik ve Parasal Birlik oluşturma istekleri ve Doğu Avrupa ülkelerinin AB’ye
üye olmak amacıyla ekonomi ve siyaset alanlarında gerekli orta vadeli reformları
yapma isteklerinin bir göstergesiydi. 39 Nitekim, ikinci mali çerçeve, temel olarak
aday ülkelerin idari kapasitelerinin arttırılması ve ilgili mevzuatlarının Birliğin
düzenlemeleriyle uyumlu hale getirilmesinin kolaylaştırılmasına yönelik, Dış
Faaliyetler başlığı altında bir genişleme öncesi harcama kalemini de içermiştir.
Öte yandan, Avrupa Parlamentosu’nun istekleri doğrultusunda mali çerçevede Başlık
2: Yapısal Fonlar ve Başlık 3: İç Politikalar altında yer alan tüm harcamaların
zorunlu olmayan harcamalar; devam eden mali protokollere ek olarak ATYGF
Garanti Bölümü, bazı dış harcamalar (balıkçılık anlaşmaları, uluslararası mali
kurumlara üyelik masrafları vb.) ve Toplulukta görev yapmış kamu görevlilerine ve
kurumlarda görev yapan diğer çalışanlara ödenen emeklilik maaşlarının da zorunlu
harcamalar olarak belirlenmesine karar verilmiştir. 40 Bunun yanı sıra, bütçesel
konularda kurumlararası yardımlaşmaya ilişkin yeni bir düzenleme getirilmiştir.41 Bu
yeni prosedür, kurumlar arasında bütçe önceliklerine ilişkin görüş alış verişi ve
zorunlu harcamalara ilişkin istişare olanağı sağlamıştır. Bunun sonucunda, Avrupa
Parlamentosu bütçede yer alacak zorunlu harcama miktarı üzerinde Konsey’le
görüşme yapma hakkı elde etmiştir. Ancak bu konuda son söz söyleme yetkisi
Konsey’de kalmıştır.
Birliğin ikinci mali çerçevesi Norveç, Avusturya, Finlanda ve İsveç’le yapılan üyelik
müzakereleriyle çakışmıştır. Her zaman olduğu gibi, katılım müzakerelerinin
sonlandırılmasında bütçe belirleyici bir rol oynamıştır. Refah düzeyleri göz önünde
bulundurularak, söz konusu yeni üye devletlerin Birlik bütçesine kendilerine tahsis
edilenden daha fazla kaynak aktarmaları gerektiği üzerinde anlaşmaya varılmıştır.42
Aslında, bu devletlerin Birlik bütçesine yapacakları katkı hakkında ciddi şüpheleri
39
Altomonte & Nava, op. cit., s. 210.
Avrupa Komisyonu (2002a), s. 58-59.
41
Ibid., s. 59.
42
Ibid., s. 63.
40
24
bulunmaktaydı. Bu nedenle katılım müzakereleri sırasında öz kaynaklar sistemine
aşamalı bir şekilde dahil olmayı talep etmişlerdir. Öte yandan, Birliğin
düzenlemelerine göre öz kaynaklar sistemine aşamalı bir geçiş ancak üye olacak
devletlerin gelir kaybı riski ile karşı karşıya kalmaları durumunda söz konusu
olabilirdi ve her halükarda, Birliğin genişleme tamamlandıktan sonra mali anlamda
daha kötü durumda olmaması önemliydi. Bu etkenler göz önünde bulundurularak
yeni üye devletlerin bu isteği reddedilmiş ve Birliğin öz kaynaklar sistemine üyeliğin
ilk gününden itibaren tam anlamda katkı sağlamalarına karar verilmiştir.
Buna karşılık, Birlik, bu devletlere ‘tarımsal bütçe’ 43 paketi adı altında bütçe
telafileri ödemeyi ve bu ülkelerin az kalkınmış bölgelerine yardım amacıyla Yapısal
Fonlar dahilinde yeni mali kaynaklar oluşturulmasını kabul etmiştir. Bu bağlamda,
Birliğin bölgesel politikasının ilk beş amacına ek olarak altıncı bir amaç
oluşturulmuştur. Bu amaç kapsamında nüfus yoğunluğu km2 başına sekiz kişiden
fazla olmayan bölgelere mali kaynak aktarılmasına karar verilmiştir. Özellikle,
Norveç’in nüfus dağılımının oldukça seyrek olan bölgelerine ABKF, ASF ve
ATYGF Yönlendirme Bölümü aracılığıyla destek olunması amaçlanmıştır.
Mali çerçeve genel olarak değerlendirildiğinde harcama dağılımında da değişiklikler
gözlenebilir. Tablo 1.3’de görüldüğü gibi, bütçe harcamaları içinde 1970 yılında %
92 paya sahip olan OTP harcamaları, 2000 yılında %46’ya kadar düşmüş; Yapısal
harcamalar aynı dönemde %5’ten %36 yükselmiş; iç politikalara % 6, dış
faaliyetlere %4 oranında pay ayrılmıştır.
43
Agri-butgetary.
25
Tablo 1.3 AB Bütçesinin Harcama Yapısı (%)
Yıl
1970
1980
1985
1990
1995
2000
OTP
92
69
70
58
50
46
Yapısal
İç
Dış
Yönetim Yedekler
Faaliyetler Politikalar Faaliyetler
5
16
14
24
31
36
2
3
5
6
6
3
4
3
5
4
3
5
5
5
5
5
5
4
5
3
1
Katılım
Öncesi
Yardım
2
Kaynaklar: Avrupa Ekonomisi ve Avrupa Birliği Bülteni. Avrupa Topluluklar Genel Bütçesi, AB
Genel Bütçesi, Sayıştay.
1.5 Gündem 2000 Mali Reformları ve 2000-2006 Mali Çerçevesi
Aralık 1995 tarihinde toplanan Madrid Avrupa Konseyi, Komisyon’dan, gelecek
Doğu ve Merkezi Avrupa genişlemesinin mali etkilerini de göz önünde bulundurarak
1999 sonrası döneme ilişkin mali çerçeveyi hazırlamasını istemiş ve Komisyon da
buna karşılık “Gündem 2000” tebliğini hazırlayarak Temmuz 1997 tarihinde
Konsey’e sunmuştur.44 Bu tebliği, Mart 1998 tarihinde çıkarılan ve Topluluğun bir
çok politikasında reform öngören bir dizi tasarı, Birliğe yeni üye olacak devletlerin
katılımına yönelik hazırlıklar, 1999 sonrası döneme ilişkin mali çerçeve ve Ekim
1998 tarihinde yayımlanan öz kaynaklar sisteminin işleyişine ilişkin rapor takip
etmiştir.45
44
Avrupa Komisyonu, Agenda 2000: for a stronger and wider Union. COM(97)2000. Bulletin EU,
Supplement 5/97.
45
Avrupa Komisyonu (2002a), s. 73. Komisyon tarafından Konsey’e sunulan söz konusu taslak
öneriler şunlardır: (1) 2000-06 dönemine ilişkin yeni mali çerçevenin oluşturulması hakkında
Komisyon’un Parlamento ve Konsey’e tebliği - Commission communication to Parliament and the
Council on the establishment of a new financial perspective for the period 2000-06. COM(98)164, 18.3.1998. (2) Bütçe disiplini ve bütçe prosedürünün geliştirilmesine yönelik 29 Ekim
1993 tarihli kurumlararası anlaşmanın uygulanması hakkında rapor - Report on the implementation
of the interinstitutional agreement of 29 October 1993 on budgetary discipline and improvement
of budgetary procedure. Proposals for renewal - COM(98)165, 18.3.1998. (3) Komisyon çalışma
belgesi. Bütçe disiplini ve bütçe prosedürünün iyileştirilmesi hakkında taslak kurumlararası anlaşma Commission working document. Draft interinstitutional agreement on budgetary discipline and
improvement of the budgetary procedure - SEC(1998)698, 29.4.1998. (4) Avrupa Birliği’nin
finansmanı. Öz kaynaklar sisteminin işleyişi hakkında Komisyon raporu - The financing of the
European Union. Commission report on the operation of the own resources system COM(98)560, 7.10.1998. Bulletin EU, Supplement 10/98.
26
Komisyon’un söz konusu taslak önerilerine ilişkin müzakereler 1992 yılındaki İkinci
Delors mali reformu tartışmalarından daha da çetin geçmiştir. Gelecek dönem için
bir mali çerçeve hazırlama gerekliliğinin yanı sıra, Ortak Tarım Politikası’nın ve
yapısal fonların yeniden yapılandırılması ile gelecek genişlemenin bütçesel
etkilerinin hesaplanması önemli konular olarak öne çıkmıştır. 1992-1999 mali
çerçevesine ilişkin olarak 1992 yılında gerçekleştirilen müzakereler sırasında
OTP’de MacSherry reformu çerçevesinde bir takım değişiklikler yapılmıştı. Ancak
bu değişiklikler tarımsal fon miktarlarının sınırlandırılmasına ilişkin ufak
değişikliklerden daha öteye gidememiş, OTP’nin temel ilkelerinde herhangi bir
reform gerçekleştirilememişti. Komisyon’un Gündem 2000 reformu kapsamında
önerdiği değişiklikler ise OTP başta olmak üzere Birliğin pek çok önemli
politikasında radikal değişiklikler yapılmasını öngörüyordu.46 Bu sebeplerden dolayı
söz konusu reform önerilerinin tartışılması iki seneyi bulmuş ve ancak Mart 1999
tarihinde gerçekleştirilen Berlin Avrupa Konseyi ile karara bağlanabilmiştir. 6 Mayıs
1999 tarihinde 2000-06 dönemine ilişkin mali çerçeveyi de içeren yeni kurumlararası
anlaşma imzalanmıştır. 47 OTP’nin yeniden yapılandırılması, yapısal faaliyetler ile
ilgili yeni yol haritası ve oluşturulacak yeni katılım öncesi mali araçlara ilişkin
düzenlemeler izleyen Mayıs ve Haziran aylarında kabul edilmiştir. Öte yandan, bütçe
disiplinine ilişkin yeni düzenleme ile öz kaynaklar hakkında yeni kararın Konsey
tarafından onaylanması ancak 2000 yılının Eylül ayında gerçekleşmiştir. 2000-06
dönemine ilişkin mali çerçeve Tablo 1.4’te gösterilmektedir.
46
Jacques Santer başkanlığındaki Avrupa Komisyonu 2000-06 mali çerçevesine ilişkin raporunda
OTP reformu kapsamında tarımsal harcamaların ulusal bütçe kaynaklarıyla ortak finansmanını,
yapısal harcamaların AB’nin en yoksul bölgelerine aktarılacak şekilde merkezileştirilmesini ve
uygulama kurallarının basitleştirilmesini ve katılım öncesi stratejinin 2002 yılında gerçekleşmesi
planlanan Estonya, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Slovenya ve Kıbrıs genişlemesi göz
önünde bulundurularak güçlendirilmesini önerdi.
47
Avrupa Parlamentosu, Konsey ve Komisyon arasında bütçe disiplini ve bütçe prosedürünün
geliştirilmesine yönelik 6 Mayıs 1999 tarihli kurumlararası anlaşma (OJ C 172, 18.6.1999, p.1).
27
Tablo 1.4 2000-2006 Yıllarına İlişkin Mali Çerçeve, AB-21 (Milyon Euro, 1999 fiyatlarıyla)
Taahhüt Ödenekleri
28
1. Tarım
OTP (kırsal kalkınma hariç)
Kırsal Kalkınma
2. Yapısal Faaliyetler
Yapısal Fonlar
Uyum Fonu
3. Iç Politikalar
4. Dış Faaliyetler
5. Yönetim
6. Yedekler
Parasal Yedek
Acil Yardım Yedeği
Garanti Yedeği
7. Katılım Öncesi Yardım
Tarım
Katılım öncesi yapısal araç
PHARE
8. Genişleme
Tarım
Yapısal Faaliyetler
İç Politikalar
Yönetim
Toplam Taahhüt Ödenekleri
Toplam Harcama Ödenekleri
Genişleme
2000
40 920
36 620
4 300
32 045
29 430
2 615
5 930
4 550
4 560
900
500
200
200
3 120
520
1 040
1 560
2001
42 800
38 480
4 320
31 455
28 840
2 615
6 040
4 560
4 600
900
500
200
200
3 120
520
1 040
1 560
2002
2003
2004
2005
2006
43 900
39 570
4 330
30 865
28 250
2 615
6 150
4 570
4 700
650
250
200
200
3 120
520
1 040
1 560
6 450
1 600
3 750
730
370
100 405
98 360
4 140
43 770
39 430
4 340
30 285
27 670
2 615
6 260
4 580
4 800
400
42 760
38 410
4 350
29 595
27 080
2 515
6 370
4 590
4 900
400
41 930
37 570
4 360
29 595
27 080
2 515
6 480
4 600
5 000
400
41 660
37 290
4 370
29 170
26 660
2 510
6 600
4 610
5 100
400
200
200
3 120
520
1 040
1 560
9 030
2 030
5 830
760
410
102 245
101 590
6 710
200
200
3 120
520
1 040
1 560
11 610
2 450
7 920
790
450
103 345
100 800
8 890
200
200
3 120
520
1 040
1 560
14 200
2 930
10 000
820
450
105 325
101 600
11 440
200
200
3 120
520
1 040
1 560
16 780
3 400
12 080
850
450
107 440
103 840
14 220
92 025
89 600
93 475
91 110
GSMH’nın % si olarak
Harcama Ödenekleri
1.13
1.12
1.14
1.15
1.11
1.09
1.09
Öz Kaynaklar Tavanı
1.27
1.27
1.27
1.27
1.27
1.27
1.27
Kaynak: 6 Mayıs 1999 tarihli Bütçe Disiplini ve Bütçe Prosedürünün Geliştirilmesine Dair Kurumlararası Anlaşma (OJ C 172, 18.6.1999).
28
Berlin Avrupa Konseyi’nde alınan kararlar uyarınca öz kaynaklar tavanı Birlik
GSMH’nın %1,27’si ile sınırlandırılmıştır. Böylece gelirlerde meydana gelebilecek
artışların ekonomik büyüme ile sınırlandırılmasına karar verilmiştir.48 Komisyon’un
tarım reformu önerileri başta Fransa olmak üzere tarımsal fonlardan yüklü miktarda
yararlanan diğer üye devletlerin engeline takılmış ve reformdan ziyade toplam tarım
harcamalarının azaltılmasına odaklanılmıştır. Bunun bir sonucu olarak tarımsal
harcamalar yaklaşık 2.7 milyar Euro ile bütçenin en büyük harcama kalemi olmaya
devam etmiştir. Tarımsal harcamalarda önceki mali çerçevelere oranla bir azalış
meydana gelse de çoğu Gündem 2000 reform önerisi hayata geçirilemediği için bu
azalmanın yapay olduğu üzerinde görüşler bulunmaktadır.49
2000-2006 mali çerçevesinde Yapısal Fonlar tarımsal harcamalardan sonra ikinci en
büyük bütçe harcamalarını oluşturmuştur. Yapısal Fonların işleyişi ve tahsisatında
yapılan reformlar kapsamında; Yapısal Fon ve Uyum Fonu miktarının 1999 yılında
ulaşılan değer olan Birliğin GSMH’sının %0,46’sı ile sınırlandırılmasına karar
verilmiştir. İkinci Delors mali reformu ile yediye çıkarılan fonlara erişebilirlik
kriterlerinin sayısı üçe indirilmiştir. Bunlar;
Amaç 1 (uyum): GSMH’sı Birlik ortalamasının %75’inin altında olan en
yoksul bölgeler,
Amaç 2 (rekabet edebilirlik): endüstri, hizmetler ya da balıkçılık gibi
değişim geçiren iş alanları, gerilemekte olan kırsal bölgeler ve güçlük çeken şehir
alanları ve
Amaç 3 (istihdam): eğitim, iş eğitimi ve istihdam sistemlerinin adaptasyon
ve modernizasyonunun desteklenmesi olarak belirlenmiştir.
Öte yandan, yapısal fonların en çok ihtiyacı olan bölgelere yönlendirilmesi ve
erişebilirlik kriterlerini artık taşımayan bölgelerin aşamalı bir biçimde yapısal fon
48
Palankai, op. cit., ss.306-307. Öz kaynaklar tavanının arttırılmaması, 2002 yılında gerçekleşmesi
planlanan genişlemeden kaynaklanan mali kaynak ihtiyacı ve reform önerilerine paralel olarak
Birliğin artan ihtiyaçları göz önüne alındığında Birliği mali açıdan oldukça sıkıntılı günlerin
beklediğinin bir işareti olarak algılanmıştır.
49
Jorge Nunez Ferrer ve Michael Emerson, “Goodbye Agenda 2000, Hello Agenda 2003: Effects of
the Berlin Summit on Own Resources, Expenditures and EU Net Balances,” CEPS Working
Document, No.140, 2000.
29
mekanizmalarından çıkarılması öngörülmüştür. Bunlara ek olarak, yapısal fonların
yönetimine ilişkin düzenlemelerin bürokratik yığılmaları önleyecek şekilde
basitleştirilmesi kararlaştırılmıştır. Ayrıca genişlemenin getireceği mali yük göz
önünde bulundurularak yeni üye olacak devletlere aktarılacak maksimum yapısal fon
miktarı üye devletlerin GSYİH’nın %4’ü ile sınırlandırılmıştır.50
Berlin Avrupa Konseyi Lüksemburg grubu olarak adlandırılan Polonya, Macaristan,
Çek Cumhuriyeti, Kıbrıs, Estonya ve Slovenya’nın 2002 yılında Birliğe üye
olacağını öngörerek bu ülkeler için ayrılan katılım öncesi mali yardım miktarını
arttırmaya karar vermiştir. Başlık 7: Katılım Öncesi Yardım çerçevesinde, PHARE
kapsamındaki fon miktarı arttırılarak bu fonların AB müktesebatı ile uyumunun
kolaylaştırılması amacıyla kurumsal kapasitenin geliştirilmesine odaklanmasına
karar verilmiştir. Buna ek olarak, sadece yeni üye olan ülkelere mali yardım
sağlayacak Tarım ve Kırsal Kalkınma için Özel Katılım Programı (Special Accession
Programme for Agriculture and Rural Development - SAPARD) ve Katılım Öncesi
Yapısal Araç (Instrument for Structural Policies for Pre-accession - ISPA) adlı iki
özel mali aracın oluşturulması öngörülmüştür. SAPARD’ın Merkezi ve Doğu
Avrupa ülkelerinde tarımsal gıda zincirinin modernizasyonu ve kırsal kalkınma
projelerine, ISPA’nın ise ulaştırma ve çevre sektöründeki yatırım projelerine
odaklanması öngörülmüştür.
Öte yandan, mevcut üye ülkeler için öngörülen harcamalar ile 2002 yılından sonra
Birliğe üye olacak ülkeler için ayrılan harcamaların birbirine karışmasının önlenmesi
amacıyla Başlık 8: Genişleme adı altında ayrı bir harcama kategorisi oluşturulmuş ve
50
Alan Mayhew “The Financial and Budgetary Impact of Enlargement and Accession,” Economics
of European Integration içinde, Oxford, Hart Publishing, 2004, s. 145. Yeni üye devletlere
aktarılacak yapısal fon miktarının bu ülkelerin GSYİH’sının %4’ü ile sınırlandırılması pek çok
tartışmaya yol açmıştır. Bu tartışmalar çerçevesinde, Birliğin bundan önceki genişlemeleri göz önüne
alınarak Merkezi ve Doğu Avrupa bütünleşmesinin yeni üye devletler açısından pek çok adaletsiz
düzenleme içerdiği ve bu devletlerin AB ortalamasının çok altında yer alan kişi başına milli gelirleri
ile pazar bütünleşmesi için yeterli mali kaynağa sahip olmadıkları vurgulanmıştır. Bu ülkelerin,
üyeliklerinin ilk yıllarında yapısal fon düzenlemelerinin karmaşıklığı ve mevcut idari kapasitelerinin
yetersiz olması nedeniyle bu fonların kullanımında düşük seviyelerde kalacakları belirtilmiş ve pazar
bütünleşmesi ve rekabet edebilirlik için gerekli olan yatırımların finansmanı için zaten kötü durumda
olan ulusal bütçelerinden önemli ölçüde kaynak aktarmak zorunda kalacakları vurgulanmıştır.
30
bu kategori altındaki harcamalar sınırlandırılmıştır.51 Böylece, genişleme için ayrılan
fonlar dışında başka bir harcama kategorisinde yer alan bir fonun bu başlığa transfer
edilmesi engellenmiştir.
Berlin Avrupa Konseyi’nde alınan kararlar doğrultusunda Birliğin öz kaynaklar
sisteminde de birtakım değişiklikler yapılmıştır. Buna göre, %1 olan azami KDV
oranı’nın 2002 yılında %0,75’e ve 2004 yılında %0,5’e indirilmesine karar
verilmiştir. Üye devletlerin geleneksel öz kaynaklar üzerinden aldıkları %10’luk
masraf karşılıkları %25’e yükseltilmiştir. Birleşik Krallık indiriminin birtakım ufak
değişiklikler dışında aynı şekilde hesaplanmasına devam edilmiştir. Ancak Birlik
bütçesine en çok net katkı sağlayan Avusturya, Almanya, Hollanda ve İsveç’nin
şikayetleri göz önünde bulundurularak bu ülkelerin Birleşik Krallık indiriminin
finansmanına normal paylarının %25’i oranında katkı sağlamaları kabul edilmiştir.
Son olarak, yeni üye devletlerin katılımın ilk gününden itibaren Birlik bütçesine tam
katkı sağlamaları karara bağlanmıştır.52
Yeni kurumlararası anlaşma çerçevesinde, 1993’te getirilen Avrupa Parlamentosu ve
Konsey arasındaki istişare prosedürü bütün harcamaları (zorunlu ve zorunlu olmayan
harcamalar)
kapsayacak
şekilde
genişletilmiştir.
Buna
ek
olarak,
Birlik
harcamalarının sınıflandırılmasına ilişkin ilkeler oluşturulmuştur.53
Bununla birlikte Berlin Avrupa Konseyi’nde 2002 yılında altı Merkezi ve Doğu
Avrupa ülkesinin Birliğe üye olacağı öngörülmesine rağmen, Ocak 2002 tarihinde
yayımlanan Komisyon’un Bilgilendirme Notu’nda genişlemeye dair öngörülerde
değişiklik yapılmıştır.
54
Katılım müzakerelerinde Birliğin ortak pozisyonunda
değişiklik öngören söz konusu Komisyon Bilgilendirme Notu 13 Kasım 2002
51
Luisa Giuriato, “Financing the Eastern Enlargement of the European Union,” Working Paper No.
47, Roma, 2002. Ayrıca Mayhew, 2004. Bu başlık altında yapılacak harcamaların sınırlandırılmasını
tanımlayan kelime olarak “ringfenced” kullanılmaktadır. Bunun nedeni bu sınırlandırmanın yeni üye
olacak ülkelere yapılan adaletsiz bir uygulama olduğunu vurgulama ihtiyacıdır.
52
Avrupa Komisyonu (2002a). ss. 80-87.
53
Ibid., ss. 80-87
54
Avrupa Komisyonu (2002b), Avrupa Komisyonu Bilgilendirme Notu: Katılım Müzakereleri
için 2004-2006 yıllarına ilişkin Ortak Mali Çerçeve ve bu not beraberinde yayımlanan Avrupa
Komisyonu (2002c),
Genişleme ve Tarım: Yeni Üye Devletlerin OTP’na Başarıyla
Bütünleştirilmesi, Brüksel, 30.01.2002.
31
tarihinde gerçekleştirilen Kopenhag Avrupa Konseyi’nde ele alınmıştır. Konsey
kararları doğrultusunda, Birliğe üye olacak ülke sayısı 10’a çıkarılmış (Kıbrıs, Çek
Cumhuriyeti, Estonya, Macaristan, Litvanya, Letonya, Malta, Polonya, Slovenya ve
Slovakya) ve genişleme tarihi 1 Mayıs 2004 olarak değiştirilmiştir. Doğal olarak,
Berlin’de kabul edilen mali çerçevenin bu değişikleri yansıtacak şekilde
değiştirilmesi gerekmiştir. 2004-2006 programlama döneminde kırsal kalkınma
politikasının yeni üye devletlerin ihtiyaçlarını karşılayacak en etkin biçimde
kullanılması amacıyla ATYGF Garanti Bölümü kapsamındaki kırsal kalkınma
tedbirlerinde Birliğin ortak finansman oranının %80’e çıkarılmasına ve yeni üye
devletlerin yapısal fonlardan azami derecede yararlanmaları için farklılaştırılmış
ödeneklerin kullanımının genişletilmesine karar verilmiştir. Yeni on üye ülkenin yer
aldığı 2000-2006 mali çerçevesi Tablo 1.5’te gösterilmektedir.
Bununla beraber yeni üye devletlerin sınırları dahilinde faaliyet göstermekte olan
bazı nükleer santrallerin enerji güvenliği sağlanması açısından kapatılmasına karar
verilmiştir. Slovakya’nın Bohunive nükleer enerji santrali ile Litvanya’nın Ignalina
nükleer enerji santralinin kapatılmasının çok maliyetli olmasından dolayı bu
maliyetlerin Birlik bütçesinden karşılanması öngörülmüş ve bu kapsamda Başlık 8:
Tazminatlar adı altında yeni bir harcama kategorisi oluşturulmuştur.
32
Tablo 1.5 2000-2006 Yıllarına İlişkin Mali Çerçeve AB-25 (milyon Euro, 1999 fiyatlarıyla)
33
Taahhüt Ödenekleri
2000
1. Tarım
OTP
Kırsal Kalkınma
2. Yapısal Faaliyetler
Yapısal Fonlar
Uyum Fonu
3. İç Politikalar
4. Dış Faaliyetler
5. Yönetim
6. Yedekler
Parasal Yedek
Acil Yardım Yedeği
Garanti Yedeği
7. Katılım Öncesi Strateji
Tarım
Katılım öncesi yapısal araç
PHARE
8. Tazminatlar
40 920
36 620
4 300
32 045
29 430
2 615
5 930
4 550
4 560
900
500
200
200
3 120
520
1 040
1 560
Toplam Taahhüt Ödenekleri 91 995
Toplam Harcama Ödenekleri 89 590
GSMH*’nın %’si olarak
Harcama Ödenekleri
GSMH*’nın %’si olarak
Öz kaynaklar tavanı
1,07
1,27
2001
42 800
38 480
4 320
31 455
28 840
2 615
6 040
4 560
4 600
900
500
200
200
3 120
520
1 040
1 560
2002
2003
2004
2005
2006
43 900
39 570
4 330
30 865
28 250
2 615
6 150
4 570
4 700
650
250
200
200
3 120
520
1 040
1 560
43 770
39 430
4 340
30 285
27 670
2 615
6 260
4 580
4 800
400
44 657
38 737
5 920
35 665
30 533
5 132
7 877
4 590
5 403
400
44 657
39 602
6 075
36 502
31 835
4 667
8 098
4 600
5 558
400
45 807
39 612
6 195
37 940
32 608
5 332
8 212
4 610
5 712
400
200
200
3 120
520
1 040
1 560
200
200
3 120
200
200
3 120
200
200
3 120
1 273
1 173
940
105 128
101 600
106 741
103 840
93 385
91 070
100 255
98 270
102 035
101 450
102 985
100 800
1,08
1,11
1,10
1,08
1,06
1,0
1,27
1,24
1,24
1,24
1,24
1,24
Kaynak: OJ L 147, 14.7.2003. *2000/597/EC, Euratom sayılı Öz Kaynaklar Kararı uyarınca, öz kaynaklar alanında kullanılan Gayri Safi Milli Hasıla (Gross
National Product - GNP) kavramının 2002 yılından itaberen Gayri Safi Milli Gelir (Gross National Income -GNI) kavramı ile değiştirilmesine karar verilmiştir. Bu
iki kavramın hesaplanmasında herhangi bir farklılık bulunmamaktadır. Ancak ülkemizde GSMG kavramı kullanılmadığından dolayı biz bu terimi bundan sonra
GSMH olarak adlandırmaya devam edeceğiz.
33
Avrupa Topluluğu’nun kuruluş yıllarından günümüze kadar ki süre içerisinde, tarım
politikası, Topluluğun en etkili kurucu üyelerinden olan Fransa tarafından
desteklenmesi ve yönlendirilmesi nedeniyle diğer Topluluk politikalarından daha
öncelikli bir konuma sahip olmuştur. Tarım politikasının siyasi üstünlüğünün etkisini
bütçe harcamaları içerisindeki payı üzerinde de görmek mümkündür. Ancak, tarım
harcamalarının lehine olan bu üstünlüğün son yıllarda Birlik içerisindeki bölgesel
gelişmişlik farklılıklarının giderilmesi ve uyum yönünde atılan ciddi adımlar
sonucunda az da olsa değiştiğini söyleyebiliriz. Birlik ortalamasına göre daha az
kalkınmış ülkelerin Birliğe üye olması beraberinde bu ülkelerin ortak pazara
entegrasyonunun sağlanması ve piyasa güçleriyle rekabet edebilirliklerinin
arttırılmasına yönelik mali araçların oluşturulmasını da getirmiştir. Böylece Yapısal
Fonlar ve Uyum Fonu’nun bütçe içerisindeki payı giderek daha da artmıştır. Bütçe
harcamalarının yıllar içerisindeki değişimi Şekil 1.1’de gösterilmektedir.
1,2%
1,0%
0,8%
0,6%
0,4%
0,2%
0,0%
1962
1967
1972
1977
1982
1987
1992
1997
2002
Tarım
Yapısal Eylemler
İç Politikalar
Dış Faaliyetler
Katılım Öncesi Yardım
Yönetim
2006
Kaynak: Avrupa Komisyonu Bütçe Genel Müdürlüğü, Mali ve Bütçesel Hükümler Faslı Tanıtıcı
Tarama Toplantısı, 6 Eylül 2006.
Şekil 1.1 AB Bütçesinin Gelişimi (AB GSYİH’nın % si olarak)
Bu durumun, Avrupa Birliği bütçesinin Birlik içerisindeki gelişmiş ülkelerden daha
az gelişmiş ülkelere kaynak transferi yaparak yeniden dağıtım işlevini de
güçlendirdiği söylenebilir. Bunun bir sonucu olarak, Almanya bütçeye en fazla net
katkı sağlayan devlet durumuna gelmiş ve onu Avusturya, Hollanda ve İsveç gibi
34
ülkeler takip etmiştir. Yunanistan, İrlanda, İspanya ve Portekiz de Uyum Fonu ve
Yapısal Fonların en büyük yararlanıcıları durumuna gelmişlerdir. Üye devletlerden
bazılarının Birlik bütçesine diğerlerinden daha fazla net katkı sağlamasından
kaynaklanan tartışmalar 1990’lı yıllarından ortalarından itibaren daha da ciddi bir hal
almış ve bunun sonucunda ‘net katkı sağlayıcılar sorunu’ ortaya çıkmıştır.
Dolayısıyla Öz Kaynaklar Sistemi’nin bu sorunun giderilmesine yönelik bir takım
düzenlemeler içermesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu düzenlemeler Öz Kaynaklar
Sistemi açıklanırken daha detaylı olarak ele alınacaktır.
Çalışmanın bu bölümünde AB bütçesinin Topluluğun kuruluş yıllarından 2000-2006
Mali Çerçevesine kadar olan süre içerisindeki gelişimi ele alınmış ve bu süre
içerisinde Birliğin mali sisteminde yapılan reformlar üzerinde detaylı olarak
durulmuştur. Bundan sonraki bölümde Birliğin halihazırdaki bütçe mevzuatı
üzerinde durulacak ve tartışmalara daha güncel bir boyut katılacaktır.
35
İKİNCİ BÖLÜM
AVRUPA BİRLİĞİ GENEL BÜTÇESİ
Avrupa Birliği genel bütçesi, Avrupa Topluluğu ve Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu
için gerekli olduğu düşünülen bütün gelir ve giderleri her mali yıl için tahmin eden
ve yetkilendiren araçtır.
55
Birlik bütçesinin kabulü, uygulanması ve bütçe
kapsamında yapılan işlemlerin kontrolü ile ilgili mali hükümler Avrupa Birliği’ni
Kuran
Antlaşma’nın
(Maastricht
Antlaşması)
268-280.
maddelerinde
tanımlanmaktadır. Bununla birlikte, AB bütçesini düzenleyen temel ilke ve kurallar
arasında bir hiyerarşi mevcuttur. Buna göre birincil mevzuatın altında yer alan mali
tüzük, sektörel tüzükler ve uygulama kuralları, personel düzenlemeleri gibi ikincil
mevzuat ile Mali Çerçeve ve Kurumlararası Anlaşma mali hükümlerin tanımlandığı
diğer kaynaklar arasında yer almaktadır. Maastricht Anlaşması uyarınca, Topluluğun
birinci, ikinci ve üçüncü sütununa ilişkin tüm harcamalar AB bütçesi
kapsamındadır.56 Bütçe, ayrıca, Topluluklar tarafından gerçekleştirilen borçlanma ve
borç verme işlemlerinin garantilerini ve dış faaliyetler için Garanti Fonuna yapılan
ödemeleri de kaydeder. Ancak Avrupa Kalkınma Fonu, Avrupa Küreselleşmeye
Uyum Fonu ve Birliğin 28 ajansına ilişkin harcamalar AB bütçesi kapsamında
değildir.
AB bütçesine tahsis edilen maksimum kaynak miktarını belirleyen öz kaynaklar
tavanı halihazırda Birlik GSMH’sının %1,24’üdür. Bu kuşkusuz AB bütçesinin
kaynak büyüklüğünün üye devletlerin ulusal bütçelerine kıyasla küçük olmasına yol
açmaktadır. Özellikle bundan önceki mali yıllarda, gerçekleşen harcama miktarının
belirlenen gelir tavanının altında yer alması ve kamu harcamalarının büyük
çoğunluğunu oluşturan savunma, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik vb. politikaların
55
Avrupa Topluluklarının genel bütçesine uygulanacak Mali Tüzük hakkında 25 Haziran 2002 tarih
ve 1605/2002 sayılı (AT, Eurotam) Konsey Tüzüğü, (OJ L248, 16.9.2002, 1-86). Madde 4.
56
Avrupa Birliği’ni Kuran Antlaşma olan Maastricht Antlaşması (1992), AB politikalarını üç ana
alana ya da sütuna bölmüştür. Topluluk sütunu adı altındaki birinci sütun Tek Pazar ve bu kapsamdaki
dört temel özgürlük – kişilerin, malların, hizmetlerin ve sermayenin serbest dolaşımı - ile tarım, çevre,
rekabet edebilirlik gibi politikaları içermektedir. İkinci sütun Ortak Dış ve Güvenlik Politikası’nı
(Common Foreign and Security Policy – CFSP) ve üçüncü sütun ise Adli Durumlarla İlgili Polis ve
Yargı İşbirliği’ni (Police Juridical Cooperation in Criminal Matters – PJCC) içermektedir.
36
öncelikle üye devletlerin sorumluluğu altında olması göz önüne alındığında 57 AB
bütçesinin müdahale alanının sınırlı olduğu daha anlaşılır olmaktadır. Bununla
birlikte, AB bütçesinin kaynak miktarının ve müdahale alanının sınırlı olması
bütçenin üye devletler için siyasi ve ekonomik açıdan önemsiz olduğu anlamına
gelmemektedir. Bunun en büyük göstergesi bütçe prosedürlerinin karmaşık ve
zahmetli yapısıdır.
Çalışmanın bu bölümü AB genel bütçesinin kapsamlı bir analizine ayrılmıştır. Bu
kapsamda, mali düzenlemeler ışığında, bütçe ilkeleri, çok yıllık mali çerçeve ve
kurumlararası anlaşma, bütçenin oluşturulması ve yıllık bütçe prosedürü, bütçenin
yapısı ve sunumu - harcama yapısı – 2007-2013 yıllarına ilişkin Mali Çerçevenin ana
hatları ve bütçe kontrolü açıklanmaya çalışılacaktır. Bölümün sonunda, AB
bütçesinin ekonomi politikası işlevleri üzerinde durulacak ve bütçenin harcama
yapısına ilişkin sorunlar ile ilgili olarak genel bir değerlendirme yapılacaktır.
Bütçenin gelir bölümünde yer alan öz kaynaklar, bir sonraki Avrupa Birliği Bütçesi
Öz Kaynaklar Sistemi bölümünde ayrıntılı bir biçimde inceleneceğinden dolayı bu
bölümde bu konuya değinilmeyecektir.
2.1 Bütçe İlkeleri
25 Haziran 2002 tarih ve 1605/2002 sayılı Avrupa Topluluklarının genel bütçesine
uygulanacak Konsey Tüzüğü uyarınca, bütçenin oluşturulması ve uygulanması, bütçe
kanununun dört temel ilkesi olan birlik, evrensellik, belli bir amaç için tahsis edilme
ve yıllık olma ilkesi ile bütçenin doğruluğu, denklik, hesap birimi, sağlam mali
yönetim ve şeffaflık gibi ilkeleri dikkate almalıdır. Buna göre, bütçe uygulamasına
ilişkin bütün mali düzenlemeler aşağıda açıklanan sekiz ilkeye uygun olmalıdır.
Birlik ve doğruluk ilkeleri: bu ilke uyarınca bütün Topluluk ve Avrupa Birliği
gelirleri ve harcamaları bütçeye kaydedilmelidir. Bütçede herhangi bir kaleme
kaydedilmeden Topluluk bütçesi kapsamında hiçbir gelir tahsil edilemez ve hiçbir
57
Neil Nugent, The Government and Politics of the European Union, 5. B., Durham, Duke
University Press, 2003, s. 366.
37
gider gerçekleştirilemez, izin verilen ödeneklerin dışındaki hiç bir gider işleme
konulamaz veya bu gidere izin verilemez ve gerekli olduğu düşünülen bir gider
kalemi olmadığı sürece herhangi bir ödenek bütçeye dahil edilemez.58
Yıllık olma ilkesi: Bu ilke Mali Tüzüğün 6-13. Maddeleri ile belirlenmiştir. Buna
göre, bütçeye eklenen ödenekler 1 Ocak-31 Aralık tarihleri arasındaki bir mali yıllık
süreyi kapsar. 59 Ancak bazı durumlarda çok yıllık faaliyetlere de girişilmesi
gerekebilir. Bu nedenle bütçede, taahhüt ödenekleri ve harcama ödeneklerinden
oluşan faklılaştırılmış ödenekler ile farklılaştırılmamış ödenekler oluşturulmuştur.
Faklılaştırılmamış ödeneklerde taahhüt ve ödeme aynıdır. Farklılaştırılmış ödenekler
kapsamındaki taahhüt ödenekleri mevcut mali yılda eklenen yasal taahhütlerin
toplam maliyetini; harcama ödenekleri ise mevcut cari yılda ve/veya daha önceki
mali yıllarda eklenen yasal taahhütleri yerine getirmek için yapılan harcamaları
kapsar.60 Eklendikleri mali yılın sonuna kadar kullanılmamış ödenekler iptal edilir.
Öte yandan, bütçe mali yılın başında henüz nihai olarak onaylanmamışsa, gerektiği
şekilde kabul edilen bir önceki bütçenin uygulaması kapsamında; taahhütler, her bir
başlık için, o başlığa bir önceki mali yılda tahsis edilmiş ödeneklerin toplamının en
fazla dörtte biri ile geçen her ay için bu ödenekler toplamının on ikide biri olacak
şekilde belirlenir. Harcamalar da her başlık için aylık olarak, o başlığa bir önceki
mali yılda tahsis edilen ödeneklerin en fazla on ikide biri61 olacak şekilde yapılır.
Denklik ilkesi: Avrupa Birliği’ni Kuran Antlaşma’nın 268. Maddesi uyarınca bütçe
gelir ve harcama ödenekleri birbirine denk olmalıdır. Anlaşma’nın bu Maddesi Mali
Tüzüğün 14-15 Maddelerinde daha detaylı bir şekilde açıklanmıştır. İlke uyarınca,
AB harcamalarını karşılamak amacıyla borçlanamaz. Her mali yılın sonunda kalan
bakiye, bütçe fazlası varsa gelir olarak, açık varsa da harcama ödeneği olarak bir
sonraki mali yılın bütçesine eklenir.
58
25 Haziran 2002 tarih ve 1605/2002 sayılı (AT, Eurotam) Konsey Tüzüğü, Madde 5.
1605/2002 sayılı Mali Tüzük, Madde 6.
60
1605/2002 sayılı Mali Tüzük, Madde 7.
61
Bu uygulama mali düzenlemelerde ‘provisional twelft arrangements’ olarak adlandırılmaktadır.
59
38
Genel olarak bütçenin denklik ilkesi pek çok tartışmayı da beraberinde getirmiştir.
Bir yandan, bu ilkenin bütçe disiplinini sağlamada ve harcamaları kontrol atına
tutmada yararlı olduğu kabul edilirken62, öte yandan bu kuralın harcamalar üzerinde
bir kısıt oluşturmasının bütçenin esnekliğini yitirmesine yol açtığı savunulmaktadır.
Bütçe harcama ve gelirlerdeki öngörülemeyen değişimlere cevap veremez bir
durumdadır. Dahası, bütçe etkin bir maliye politikası olma özelliğini yitirmekte ve
Keynezyen politikaların uygulanması imkansız hale gelmektedir (makroekonomik
değişimler karşısında bütçe etkili bir enstrüman olarak kullanılamamaktadır).63
Hesap birimi ilkesi: Mali Tüzüğün 16. Maddesi ile tanımlanan bu ilke uyarınca,
bütçe Euro cinsinden hazırlanır ve hesaplar Euro cinsinden sunulur.
Genellik İlkesi: Bu ilke, toplam gelirlerin toplam harcamaları karşılamasını ve
harcama ile gelirlerin bir bütün olarak, birbirlerine göre herhangi bir ayarlama
yapılmadan bütçede yer almasını gerektirir.
Belli bir amaç için tahsis edilme ilkesi: Mali Tüzüğün 21. Maddesi uyarınca, belli
amaçlar için kullanılacak olan ödenekler başlık ve bölümler olarak ayrılır, bölümler
de daha sonra madde ve kalemlere ayrılır. Komisyon dışındaki her kurum bütçenin
kendisiyle ilgili bölümü kapsamında, transferin yapıldığı satırda gösterilen yıl için
ödeneklerin %10’unu geçmeyecek şekilde bir başlıktan öbürüne, herhangi bir sınır
olmadan bir bölümden öbürüne ve bir maddeden diğerine ödenek transferi yapabilir.
Ancak başlıklar arasında yapılacak %10’u aşan transferler ‘Yetkili Bütçe Mercii’
olarak tanımlanan Avrupa Parlamentosu ve Konsey’in onayına tabidir.
Sağlam mali yönetim ilkesi: Mali Tüzüğün 27-28. Maddelerinde tanımlanan ilke
uyarınca, bütçe ödenekleri sağlam mali yönetim ilkesi yani ekonomiklik, etkililik ve
verimlilik ilkelerine uygun bir şekilde kullanılmalıdır. Ekonomiklik ilkesi, kurumlar
tarafından faaliyetlerinin devamlılığı için kullanılan kaynakların, zamanında, uygun
62
Robert Ackrill, “The European Union Budget, the Balanced Budget Rule and the Development of
Common European Policies,” Journal of Public Policy, Vol. 20, No. 2, 2000, ss. 1-19.
63
Laffan, 2001; Palankai, 2003; Jeffrey Harrop, The Political Economy of Integration in the
European Union, Cheltenham, UK, Elgar Pub., 2000.
39
miktar ve kalitede ve en iyi fiyatlarla sağlanmasını; verimlilik ilkesi, kullanılan
kaynaklar ve elde edilen sonuçlar arasında en iyi ilişkinin kurulmasını; etkililik ilkesi
ise belirlenen hedeflere ve istenilen sonuçlara ulaşılmasını gerektirir. Performans
esaslı bütçe sistemine göre, bütçenin kapsamına giren tüm faaliyet sektörleri için
belirli, ölçülebilir, ulaşılabilir, ilgili ve zamanı belirlenmiş hedefler koyulur. Bu
hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığı, her bir faaliyet için belirlenmiş performans
göstergeleri tarafından izlenir ve harcama birimleri yetkili bütçe merciine yıllık bilgi
verir.
Şeffaflık ilkesi: Mali Tüzüğün 29. Maddesi uyarınca, bütçe oluşturulması ve
uygulanması
ile
hesapların
sunumu
şeffaflık
ilkesine
uygun
olarak
gerçekleştirilmelidir. Avrupa Parlamentosu Başkanı, bütçeleri ve değişiklik yapan
bütçeleri onaylar ve nihai halleri AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanır. Bütçe nihai
olarak onaylandığının açıklanmasını takip eden üç ay içinde yayımlanır.
2.2 Çok Yıllı Mali Çerçeve ve Kurumlararası Anlaşma
Avrupa Birliği’nin bütçe öncelikleri kurumlararası anlaşmalarla belirlenmektedir.
Özellikle, Avrupa Parlamentosu, Konsey ve Komisyon bir araya gelerek bir sonraki
döneme ilişkin temel bütçe öncelikleri ve politika alanları üzerinde uzlaşırlar. Bu
kurumlar, kurumlararası anlaşmaya uygun olarak, Birliğin harcamaları için mali
çerçeve şeklinde bir kapsam oluşturular.
Genel olarak AB bütçesi yıllık olarak hazırlanır ve yıllık olarak onaylanır. Ancak,
Birliğin maksimum harcama ve gelir miktarı yıllık bütçenin onaylanmasından önce
belirlenerek AB’nin gelecek yedi yıllık dönemde hem gelir hem de harcamalarına
ilişkin bütçesel yol haritasının bir göstergesi olan Çok Yıllı Mali Çerçeve’de
gösterilir. Mali Çerçeveler ve Öz Kaynaklar Kararı birlikte Çok Yıllı Mali
Çerçevenin temelini teşkil ederler. Mali Çerçeve Birliğin gelecekteki maksimum
harcama miktarını ve içeriğini, Öz Kaynaklar Kararı ise Birliğin maksimum gelir
seviyesini gösterir.
40
Mali Çerçeve ve Öz Kaynaklar Kararı, Avrupa Parlamentosu’nun görüşü alındıktan
sonra Konsey’de oybirliği ile onaylanır. Başka deyişle, Mali Çerçeve ve Öz
Kaynaklar Kararı üzerinde ortak bir karara varmak için bütün üye devletlerin
görüşbirliği aranır. Bu anlaşma çoğunlukla uzun saatler süren tartışmalar sonucunda
sağlanır ve büyük ölçüde bir uzlaşma niteliğindedir. Avrupa Parlamentosu’nun bu
süreçteki rolü sadece danışmanlık niteliğindedir; görüşlerinin bağlayıcılığı yoktur.
Sürece herhangi bir şekilde müdahil olma ve son sözü söyleme yetkisine sahip
değildir. Dahası, Konsey üye devletlerin temsilcilerinden oluştuğu için, burada alınan
kararlar doğası gereği hükümetlerarası bir karaktere sahiptir. Bu nedenle, AB’nin
ortak çıkarlarından ziyade, sadece üye devletlerin ulusal çıkarlarını temsil eden
kararların alınması daha büyük bir olasılıktır. Açıkça görüldüğü üzere, Öz Kaynaklar
Kararı ve Çok Yıllı Mali Çerçeve’nin ancak Konsey’de oybirliği ile onaylandıktan
sonra geçerlilik kazanması ve Avrupa Parlamentosu’nun bu süreç içerisindeki sınırlı
yetkisi Birliğin demokratik karakterine zarar vermekte ve AB bütçesini ulusal
çıkarlar adına yapılan pazarlıkların bir merkezi haline getirmektedir.
Daha önce belirtildiği gibi, AB bütçesinin gelir ve giderleri denk olmalıdır. Bu
nedenle, Mali Çerçevede belirlenmiş olan maksimum harcama seviyesi Öz
Kaynaklar Kararı’nda belirtilen maksimum gelir seviyesini aşmamalıdır ve dahası
uygulamada ondan daha az bir seviyede olmalıdır. Öz Kaynaklar Kararı çalışmanın
gelecek bölümünde daha detaylı incelendiği için burada Mali Çerçeveler üzerinde
duracağız.
Mali Çerçeveler kurumlararası anlaşmada açıklanan ilke ve kurallara uygun olmalıdır.
Kurumlararası anlaşmanın EK-I’inde mali çerçeve bir tablo halinde yer almaktadır.
Mali Çerçeve tablosu gelecek yedi yıllık döneme ilişkin genel harcama kategorilerini
(başlıklar halinde) ve bunların alt bölümlerini gösterir. Bu miktarlar izin verilen
maksimum harcama miktarıdır ve gösterge niteliğindedir. Birliğin ilk Mali Çerçevesi
1988 yılında kabul edilen Birinci Delors Mali Reformu kapsamında 1988-1992
yıllarını içine alacak şekilde 5 yıllık olarak hazırlanmıştır. Bu tarihten itibaren Mali
Çerçeveler güncellenerek yenilenmiştir. Avrupa Parlamentosu, Konsey ve Komisyon
arasında Bütçe Disiplininin sağlanması ve Bütçe Prosedürünün Geliştirilmesi
41
hakkında 6 Mayıs 1999 tarihli Kurumlararası Anlaşma 2000-2006 dönemine ait yedi
yıllık mali çerçeveyi içermiştir. 2007-2013 dönemine ilişkin mali çerçeve ise Avrupa
Parlamentosu, Konsey ve Komisyon arasında 4 Nisan 2006’da üzerinde anlaşılarak
üç kurumun imzalamasının ardından 17 Mayıs 2006 tarihinde Parlamento’da kabul
edilmiştir.
Mali çerçevelerin amacı harcamalardaki toplam artış miktarını denetim altında
tutarak bütçe disiplinini sağlamak ve yıllık bütçe prosedürünün sorunsuz işlemesine
katkıda bulunmaktır. Bu amaçla harcama üzerinde iki tavan değeri koyar. Bunlardan
birisi toplam harcama miktarı üzerindeki tavan değer diğeri ise her harcama
kategorisi üzerindeki tavan değerdir.
Komisyon gelişmeler karşısında bütçe rakamlarının güncelliğinin korunması
amacıyla her yıl düzenli olarak mali çerçevede teknik düzeltmeler yapar. Mali
çerçeveler imzalandıkları yılda geçerli olan fiyat seviyesine göre düzenlendikleri için
gelecek yıllardaki enflasyon etkisinin bütçe rakamlarına yansıtılması gerekmektedir.
Öte yandan, öz kaynaklar tavan değeri Birliğin toplam GSMH’nın belli bir yüzdesi
ile tarif edildiğinden, bu tavan değerin mutlak bir rakama çevrilmesi Birliğin
GSMH’sına ilişkin en güncel verilerin sağlanmasını gerektirir.
Özet olarak, Çok Yıllı Mali Çerçevenin pek çok açıdan başarılı olduğu söylenebilir.
İlk olarak, bütçe prosedürünün sorunsuz işlemesini sağlamıştır. İkinci olarak, Birlik
harcamalarının büyümesini kontrol altında tutmuştur. Son olarak da Avrupa
Parlamentosu, Konsey ve Komisyon arasındaki anlaşmazlıkların giderilmesine
büyük katkı sağlamıştır. Gerçekten de, 1990’lı ve 2000’li yıllar 1980’li yıllara
kıyasla daha sorunsuz bütçe dönemlerine tanıklık etmiştir. Sonuç olarak her bütçe
zamanında onaylanmış ve buna paralel olarak Çok Yıllı Mali Çerçeve ilk önce
Avrupa Birliği Anayasası taslağında daha sonra da Lizbon Anlaşması’nda ‘Çok Yıllı
Mali Çerçeve’ adı altında kurumsallaştırılmıştır.
42
2.3 Bütçenin Oluşturulması ve Yıllık Bütçe Prosedürü
Avrupa Birliği bütçesi yıllık onay sürecine tabidir. Bir önceki başlıkta da belirtildiği
üzere, mali çerçeveler yıllık bütçenin genel kapsamını belirleyerek, Birliğin gelecek
harcamalarının
azami
miktarı
ve
kompozisyonunu
göstermektedir.
Bütçe
prosedüründe Avrupa Parlamentosu ve Konsey birlikte bütçenin onaylanması ve
kabulünden sorumlu ‘yetkili bütçe mercii’ olarak görev yaparlar. Buna ek olarak,
Komisyon da ön bütçe taslağını hazırlayarak sürece önemli ölçüde katkı sağlar.
Avrupa Birliği’ni Kuran Antlaşma uyarınca, Konsey ve Parlamento, Komsiyon
tarafından hazırlanan öneriler temelinde Birlik bütçesinin karara bağlanmasından
ortak olarak sorumlu tutulmuşlardır.
Genel olarak, Birliğin harcamaları Zorunlu Harcamalar ve Zorunlu Olmayan
Harcamalar olarak ikiye ayrılmıştır. Zorunlu Harcamalar, doğrudan Antlaşmadan
kaynaklanan harcamalara, Zorunlu Olmayan Harcamalar da bunların dışında kalan
harcamalara işaret etmektedir. Ortak Tarım Politikası, ATYGF’nın Garanti Bölümü
ile AB çalışanlarının emeklilik ödemelerine ilişkin harcamalar Zorunlu Harcamalar
kapsamında yer almaktadır. Yapısal Fonlar ve İç Politikalar için ayrılan harcamalar
ise Zorunlu Olmayan Harcamalardır. Konsey, Zorunlu Harcamalar üzerinde, Avrupa
Parlamentosu ise Zorunlu Olmayan Harcamalar üzerinde son sözü söyleme yetkisine
sahiptir. Harcamalar arasında yapılan bu ayrım Konsey ve Parlamento arasındaki
yetki ve güç dağılımına da işaret etmektedir. Buna göre, Antlaşma hükümlerinden
kaynaklanan harcamalar, Antlaşmanın ulusal parlamentolarda onaylanmasından
sonra doğrudan kabul edilmiş varsayılmakta ve böylece harcamalar üzerindeki yetki
paylaşımına meşru bir zemin kazandırılmaktadır.64 Zorunlu Harcamalar söz konusu
olduğunda temel ön kabul, politikaların ve politika önceliklerinin Antlaşmada
belirtilmesiyle birlikte, AB’nin bu politikalar kapsamındaki hedeflerine ulaşabilmek
için ne kadar gerekliyse o kadar harcama yapabileceğidir.65 Ancak Zorunlu Olmayan
Harcamaların durumunda, toplam harcama seviyesi sınırlandırılmış ve her yıl azami
64
65
Altomonte & Nava, op. cit., s. 215.
Ackrill, op. cit., s.2.
43
artış oranına 66 tabi tutulmuştur. Harcamalar arasındaki bu ayrımı ve buna paralel
yetki paylaşımını yıllık bütçe prosedüründe ikili inceleme mekanizması
67
çerçevesinde açıkça görmek mümkündür.
Yıllık AB bütçesinin hazırlanması ve onaylanmasını düzenleyen zaman takvimi ve
prosedüre ilişkin kesin kurallar Avrupa Birliği’ni Kuran Antlaşma’nın 272.
Maddesinde açıklanmaktadır. Bütçenin oluşturulması, yapısı ve sunulmasına ilişkin
daha detaylı düzenlemeler ise 1605/2002 sayılı Mali Tüzüğün 31-47. Maddelerinde
belirlenmiştir. Buna göre, Mali Tüzüğün 31 ve 32. Maddesi uyarınca, Avrupa
Parlamentosu, Konsey, Avrupa Toplulukları Adalet Divanı, Sayıştay, Ekonomik ve
Sosyal Komite, Bölgeler Komitesi, Ombudsman ve Avrupa Veri Koruma
Denetmeni’nin gelir ve giderlerini tahmini olarak belirlemesi ve bunları Komisyon’a
göndermesi ile birlikte yıllık bütçe prosedürü başlamış olur.
Belirtilen kurumlar n yılına ilişkin gelir ve gider tahminleri ile beraber kuruluş planı
ve çalışma programlarını her yıl n-1 yılının 1 Temmuz tarihinden önce, uygulamada
1 Nisan tarihine kadar, Komisyon’a gönderir. Bu tahminler aynı zamanda yine her
yıl 1 Temmuz tarihini geçmeyecek şekilde kurumlar tarafından bilgi için bütçe
mercii’nin iki koluna da gönderilir. Bu tahminler ışığı altında, Komisyon’un Bütçe
Komiseri ve Bütçe Genel Müdürlüğü kurumların n yılına ilişkin tahminleri ile kendi
tahminlerini içeren ön bütçe taslağını hazırlar. Ön bütçe taslağı görüşmeleri sırasında
Bütçe Komiseri ve Bütçe Genel Müdürlüğünden pek çok yetkili çeşitli resmi ve
gayriresmi toplantılar düzenleyerek, ilgili kurumların görüşlerini bir kere de yüz yüze
yapılan görüşmeler aracılığıyla alır.68 Daha önemlisi, ön bütçe taslağı üzerinde son
karara varılmadan önce Konsey, Parlamento ve Komisyon’un her yılın Mart ayında o
yıla ilişkin bütçe önceliklerini görüşmek amacıyla bir araya gelerek gerçekleştirdiği
Üçlü Görüşmeler69 sırasında belirlenen siyasi öncelikler de göz önünde bulundurulur.
Komisyon’daki tüm Komiserlerin ön bütçe taslağı üzerinde anlaşmaya varmasıyla
66
The rule of maximum rate of increase, MRI. Kabul edilen zorunlu olmayan harcamalar azami artış
oranı sadece Avrupa Parlamentosu ve Konsey’in onayı dahilinde aşılabilir. MRI, ulusal bütçelerin
ortalama varyasyonu ile AB GSMH’sına eşittir (Avrupa Birliği’ni Kuran Antlaşma, Madde 272).
67
Double reading mechanism.
68
Nugent, op. cit., s.375.
69
Trialogue meetings.
44
birlikte ön bütçe taslağı resmiyet kazanır. Kurumlar tarafından Komisyon’a bildirilen
gelir ve gider tahminlerinin konsolide edilmiş hali olan ön bütçe taslağı, Komisyon
tarafından her yıl 15 Haziran tarihinden önce Konsey’e sunulur. Toplulukların gider
ve gelirlerinin genel bir beyanını içeren ön bütçe taslağı aynı zamanda Avrupa
Parlamentosu’na da gönderilir. Komisyon ön bütçe taslağına aşağıdakileri de ekler70:
(a) bir önceki yılda gerçekleştirilen mali yönetimin bir analizi ve ödenecek olan
taahhütler,
(b) diğer kurumların farklı tahmin belirtmiş olabilecekleri tahmin belgeleri
hakkındaki görüşü ve gerekçeleri,
(c) kurumların kuruluş planları ve çeşitli kurumlara verilen hibelerle ilgili
çalışma belgeleri,
(d) faaliyet beyanları,
(e) daha önceki mali yıllarda eklenen bütçe taahhütlerini yerine getirmek için
sonraki mali yıllarda yapılacak olan ödemelerin çizelgesinin özeti.
Ön bütçe taslağının en detaylı incelemesi, Konsey’in Bütçe Komitesi’nde
gerçekleştirilir. Ulusal yetkililerden oluşan çalışma gruplarını içeren Bütçe Komitesi,
ön bütçe taslağını her açıdan, bölüm bölüm ve satır satır inceler. Konsey nitelikli
çoğunluk kararıyla üzerinde anlaşılan ön bütçe taslağını n-1 yılının en geç 5 Ekim
tarihine kadar ilk inceleme için diğer yetkili bütçe mercii olan Avrupa
Parlamentosu’na sunar.71 Avrupa Parlamentosu’nun Bütçe Komitesi, Parlamento’da
bütçe sürecinin yönetildiği merkezi komuta sistemidir.72 Bütçe Komitesi yapılan ilk
inceleme
sonucunda
Zorunlu
Olmayan
Harcamalarda
değişiklik,
Zorunlu
Harcamalarda ise sadece düzeltme yapma önerisinde bulunabilir. Öte yandan,
Parlamento uygun görmediği takdirde bütçenin tümünü de reddetme yetkisine
sahiptir. Parlamento’nun ilgili birimlerinin yapmış olduğu detaylı incelemeler
sonunda, bütçe taslağı ikinci inceleme için tekrar Konsey’e sunulur (Ekim sonu).
Konsey’in, Parlamento’nun yapmış olduğu değişiklik ve düzeltme önerilerine cevap
vermesinden önce iki kurum arasındaki mevcut görüş farklılıklarının daha detaylı bir
70
1605/2002 sayılı Mali Tüzük, Madde 33.
1605/2002 sayılı Mali Tüzük, Madde 35, ikinci fıkra.
72
Laffan, op. cit., s. 205.
71
45
analizi için Konsey ve Parlamento temsilcilerinden oluşan uzlaştırma komitesi
toplanır.73
Konsey ilgili değişiklik ve düzeltme önerilerini görüştükten sonra, taslak bütçeyi
ikinci inceleme için tekrar Parlamento’ya sunar (Kasım ortası). N-1 yılının Aralık
sonu itibariyle, Anlaşma’da öngörülen prosedür tamamlanır ve onaylanan bütçe
Avrupa Parlamentosu Başkanı tarafından kamuoyuna sunulur. Bütçenin nihai olarak
kabul edildiği açıklandıktan sonra, her üye devlet bir sonraki mali yılın 1 Ocak
tarihinden itibaren veya bütçenin nihai olarak kabul edildiği 1 Ocak tarihinden sonra
açıklanmışsa, bu açıklama tarihinden itibaren, Toplulukların Öz Kaynaklar Sistemi
hakkındaki Kararı uygulayan Konsey Tüzüğünde belirtildiği şekilde zamanı gelen
ödemeleri
Birliğe
yapmakla
yükümlüdür.
74
Antlaşma’da
belirlenen
bütçe
prosedürüne ilişkin zaman takvimi ve uygulamadaki tarihler aşağıda gösterilmektedir.
Tablo 2.1 Antlaşma’da belirtilen zaman takvimi (uygulama tarihleri)
Tüm kurumların harcama tahminleri
1 Temmuz (1 Nisan)
Ön Bütçe Taslağı
(Komisyon’dan Konsey’e)
1 Eylül (15 Haziran)
Bütçe Taslağı
(Konsey’den Parlamento’ya)
5 Ekim (Temmuz ortası)
Değiştirilmiş/ Tadil edilmiş Taslak Bütçe
(Parlamento’dan Konsey’e)
19 Kasım (+ 15 gün)
Taslak Bütçe
(Konsey’den Parlamento’ya)
4 Aralık (+ 15 gün)
Bütçenin Kabulü
19 Aralık (+ 15 gün)
Daha önce de belirtildiği gibi, Parlamento çoğunluk kararı (367/732) ya da toplam
oyların üçte ikisinin kararı ile bütçenin tümünü reddetme ve bir başka bütçe
73
74
Ibid., s. 205. ‘Conciliation Committee’.
1605/2002 sayılı Mali Tüzük, Madde 36, ikinci fıkra.
46
tasarısının hazırlanmasını talep etme yetkisine sahiptir. 75 Böyle bir durumda,
Komisyon, Konsey’in ikinci incelemesinden geçen bütçede değişiklik yapan yeni
bütçe tasarısı hazırlayarak, bu tasarısını üzerinde üçüncü bir görüşme yapılarak
karara bağlanması amacıyla yetkili bütçe merciine sunar. Parlamento’nun hazırlanan
yeni bütçe tasarısını da reddetmesi durumunda, kamu hizmetlerinin devamlılığının
sağlanması amacıyla geçici onikide bir düzenlemeleri devreye konularak, Birlik
harcamalarının aylık olarak finanse edilmesi yoluna gidilir.
Yetkili bütçe mercii tarafından onaylanan bütçe çeşitli şekillerde uygulanabilir. Bu
çerçevede, bütçe Komisyon tarafından merkeziyetçi bir temelde; üye devletlerle
birlikte ortak bir temelde; dış yardımdan yararlanan üçüncü ülkelerle merkeziyetçi
olmayan bir temelde ya da uluslararası örgütlerle ortak bir şekilde uygulanır.
Merkeziyetçi yönetimin doğrudan Komisyon’un ilgili birimleri tarafından veya
dolaylı olarak Birlik mevzuatı ya da ulusal yasalar kapsamında yetkilendirilmiş
makamlar tarafından yürütülmesi gerekmektedir. Ancak bütçe ne şekilde uygulanırsa
uygulansın nihai sorumluluk Avrupa Birliği’ni Kuran Antlaşma’nın 274. Maddesi
uyarınca Komisyon’a aittir. Bu sorumluluğun dışında, Komisyon tüm bütçe
toplantılarına katılır, kendi hazırlamış olduğu ön bütçe taslağını savunur ve yıllık
bütçe prosedürü kapsamında yapılan tüm değişiklik ve düzeltmelere ilişkin
görüşlerini bildirir.
Genel olarak, Birliğin yıllık bütçe prosedürünün belirli bir zaman tablosu
çerçevesinde başarılı bir şekilde yürütüldüğü söylenebilir. Buna ilaveten, bütçe
merciileri arasında açık bir yetki paylaşımı söz konusudur. Birliğin harcamalarının
Zorunlu Harcamalar ve Zorunlu Olmayan Harcamalar olarak ayrıştırılması bunun en
belirgin kanıtıdır. Ancak, kurumlar arasında bir güç dengesinin olduğunu söylemek
zordur. Bütçenin yarısından fazlasını oluşturan zorunlu harcamalar üzerinde son
kararı verme mercii olan Konsey, üye devletlerin temsilcilerinden oluşan bir yapıya
sahip olduğundan dolayı Birliğin en önemli politikalarına ilişkin olarak verilecek
mali kararlar üye devletlerin iradelerince belirlenmektedir. Bu da kuşkusuz, Avrupa
vatandaşlarının doğrudan temsil edildiği tek kurum olan Avrupa Parlamentosu’nun
75
AB’ni Kuran Antlaşma, Madde 272, sekizinci fıkra.
47
süreç içerisindeki hareket alanını daraltarak bütçe prosedürünün demokratik yapısına
zarar vermektedir. Öte yandan, Komisyon’un yetkisi ön bütçe taslağını hazırlamak
ve bunu yetkili bütçe merciine sunmakla sınırlıdır. Bunun dışındaki çalışmalarda
sadece danışman organ olarak görev yapabilir ve temel hizmetleri verebilir.
2.3.1 Ek Bütçe veya Tadil Bütçesi
Komisyon, öngörülemeyen, kaçınılmaz ve istisnai harcamaların oluşması durumunda
ön tadil bütçe taslağı 76 ya da ek bütçe hazırlayabilir. Ek bütçe ve tadil bütçesinin
amacı yıl içerisinde harcamalarda meydana gelen değişiklikler karşısında bütçe
tahminlerini yeniden düzenleyerek, yeterli mali kaynağın temin edilmesini
sağlamaktır. Bu iki bütçe türü şu şekilde tanımlanabilir:
-
Tadil bütçesi, kabul edilen ilk bütçede yer alan toplam harcama miktarında
bir değişiklik yapmadan ya da toplam harcama miktarını azaltarak
harcamaların dağılımını değiştirir.
-
Ek bütçe ise kabul edilen ilk bütçenin toplam harcama miktarını arttırarak
veya harcama miktarında hiç bir değişiklik yapmadan yeni bir harcama alanı
yaratır.
Tadil bütçesi ve ek bütçeler AB genel bütçesine uygulanan prosedüre tabidir. Bu
çerçevede, ön tadil bütçe taslağı kural olarak her yılın 1 Eylül tarihinden önce
Konsey’e sunulmalı ve Konsey ve Parlamento tarafından AB’ni kuran Antlaşma’nın
272. Maddesinde belirtilen tarihlere bağlı kalınarak onaylanmalıdır.
2.4 Bütçenin Yapısı ve Sunumu
AB bütçesinin yapısı ve sunumunu düzenleyen kurallar 1605/2002 sayılı Mali
Tüzüğün 40-48. Maddeleri ile 2343/2002 sayılı Komisyon Tüzüğü’nün 77 29-36.
76
Preliminary Draft Amending Budget (PDAB).
Avrupa Toplulukları genel bütçesine uygulanan Mali Tüzüğe ilişkin 1605/2002 sayılı Konsey
Tüzüğünün (EC, Euratom) 185. Maddesinde belirtilen birimler için çerçeve Mali Tüzük hakkında 19
Kasım 2002 tarihli ve 2343/2002 sayılı Komisyon Tüzüğü (EC, Euratom), (OJ L357, 31.12.2002), s.
72.
77
48
Maddelerinde tanımlanmaktadır. Buna göre, AB genel bütçesi, genel gelir ve gider
beyanı ile her bir kurum için gelir ve gider beyanları olarak ayrılmış ayrı
bölümlerden oluşur. Birliğin genel gelir ve gider beyanında;
(1) ilgili mali yılda Toplulukların tahmini geliri,
(2) bir önceki mali yılın tahmini geliri ve n-2 yılının gelirleri,
(3) ilgili mali yılın taahhüt ve harcama ödenekleri,
(4) bir önceki mali yılın taahhüt ve harcama ödenekleri,
(5) n-2 yılında taahhüt edilen ve ödenen giderler
(6) ve her bir alt bölümle ilgili uygun açıklamalar yer almaktadır.78
Bütçede gelir ve giderler 9 bölümde gösterilmiştir. Bunlar;
Bölüm I. Avrupa Parlamentosu
Bölüm II. Konsey
Bölüm III. Komisyon
Bölüm IV. Adalet Divanı
Bölüm V. Sayıştay
Bölüm VI. Ekonomik ve Sosyal Komite
Bölüm VII. Bölgeler Komitesi
Bölüm VIII. Avrupa Ombudsmanı
Bölüm IX. Avrupa Veri Koruma Denetmeni
İlgili Topluluk biriminin gelir ve gider beyanları ile Komisyon’un gelir ve gider
beyanları 1605/2002 sayılı Mali Tüzük ile 2343/2002 sayılı Komisyon Tüzüğü’nde
belirtilen hükümlere uygun olacak şekilde hazırlanır. Buna göre, “Komisyon gelirleri
ve diğer kurumların gelir ve giderleri, bütçe mercii tarafından türlerine göre veya
başlık, bölüm, madde ve kalem olarak tahsis edildikleri kullanımlarına göre
sınıflandırılır.”79 Kuruluşun faaliyetlerinin özelliği ile de gerekçelendirildiği sürece
gider beyanı, amaca yönelik bir sınıflandırmanın yapıldığı bir sınıflandırma
temelinde hazırlanır. Bu sınıflandırma Topluluk birimi tarafından kararlaştırılır ve
78
79
1605/2002 sayılı Mali Tüzük, Madde 46.
1605/2002 sayılı Mali Tüzük, Madde 41.
49
idari ödenekler ile faaliyet ödenekleri arasındaki ayrımı açıkça belirtir.80 Bütçede yer
alan bir başlık kural gereği bir politika alanına, bölüm ise bir etkinliğe karşılık
gelmektedir. Bütçedeki her başlık kapsamında, faaliyet ödenekleri ve idari ödenekler
yer alabilir. Bütçede eksi değerde gelir bulunamaz. İlgili Topluluk biriminin gelir ve
gider beyanında;
(a) ilgili mali yılda Topluluk biriminin tahmini geliri,
(b) bir önceki mali yılın ve n-2 yılının tahmini gelirleri,
(c) her gelir satırında uygun açıklamalar,
(a) ilgili mali yılın taahhüt ve harcama ödenekleri,
(b) bir önceki yılın taahhüt ve harcama ödenekleri ile n-2 yılında taahhüt edilmiş
ve ödenmiş giderler,
(c) daha önceki mali yıllarda bütçeye girilmiş taahhütlerin karşılanması için daha
sonraki mali yıllarda yapılması gereken ödemeler planının özet planı,
(d) her alt bölüm hakkında uygun açıklamalar yer almaktadır.81
2.5 Bütçenin Harcama Yapısı
Birlik kaynakları çok yıllık mali çerçevede belirtilen siyasi önceliklere uygun olacak
şekilde tahsis edilmektedir. Buna göre, Birliğin Genel Harcama Kategorileri
tanımlanır ve söz konusu harcama kategorileri kurumlararası anlaşmanın bir parçası
niteliğinde olan mali çerçevede belirtilen limit değerlerle sınırlandırılır. Genel olarak
Birliğin mali kaynakları tarım sektörü, uyum ve bütünleşmiş bir ortak pazarın
oluşturulması gibi Birlik politikalarının finansmanı ve yönetim giderlerinin
karşılanması amacıyla kullanılır. Genel Harcama Kategorileri ve bunların altında yer
alan harcamalar AB genel bütçesinin Komisyon kısmındaki gider beyanında yer
almaktadır.
Birliğin 2000-2006 yıllarına ilişkin üçüncü mali çerçevesinde bulunan sekiz harcama
kategorisi aşağıdaki gibidir:
80
81
2343/2002 Sayılı Komisyon Tüzüğü, Madde 30.
2343/2002 Sayılı Komisyon Tüzüğü, Madde 31.
50
Başlık 1: Tarım
Başlık 2: Yapısal Faaliyetler
Başlık 3: İç Politikalar
Başlık 4: Dış Faaliyetler
Başlık 5: Yönetim
Başlık 6: Yedekler
Başlık 7: Katılım Öncesi Strateji
Başlık 8: Karşılıklar
Genel olarak, Tarım Başlığı altındaki harcamalar OTP’nin ve kırsal kalkınma
politikalarının finansmanına ayrılmıştır. Yapısal Faaliyetler, Avrupa Tarımsal
Yönlendirme ve Garanti Fonu’nun Yönlendirme Bölümü, Avrupa Sosyal Fonu ve
Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu’ndan oluşan Yapısal Fonlar ile Uyum Fonu
kapsamındaki harcamaları içermektedir. Üçüncü Başlık altında yer alan İç Politikalar,
trans-Avrupa ağları, araştırma ve geliştirme, eğitim, öğretim, enerji ve küçük ve orta
ölçekli işletmelerin desteklenmesine yönelik politikaların finansmanı için ayrılan
fonları kapsamaktadır. Dış Faaliyetler Başlığı altında çoğunlukla Akdeniz, Orta
Doğu, Balkan ülkeleri gibi ülkelere sağlanan insani yardım ve kalkınma yardımları
yer almaktadır. Beşinci Başlık altındaki Yönetim Giderleri Birlik kurumlarının
faaliyetlerinin devamının sağlanmasına yönelik harcamaları kapsamaktadır. Yedekler
Başlığı altında yer alan harcamalar Birliğin maliyesinde esnekliğin sağlanmasına
yönelik olarak öngörülemeyen ve aniden ortaya çıkabilecek harcamaların finansmanı
amacıyla ayrılan fonlardan oluşmaktadır. Yedekler Başlığı altında parasal yedek82,
üye olmayan ülkeler için kredi garanti yedeği ve acil yardım yedeği83 yer almaktadır.
Başlık 7: Katılım Öncesi Strateji kapsamında 2004 yılında Birliğe üye olan Merkezi
ve Doğu Avrupa ülkelerine tarım, yapısal araçlar ve PHARE programları altında
tahsis edilen fonlar yer almaktadır. Son olarak, Başlık 8: Karşılıklar altında ise bu on
aday ülkenin geçiş sürecinde uyum politikalarına bağlı olarak ulusal bütçelerinde
oluşabilecek dengesizliklerin giderilmesi amacıyla ayrılan fonlar yer almaktadır.
82
Tarımsal harcamalarda Euro/dolar paritesinde oluşabilecek beklenmedik değişimlerin telafi
edilebilmesi amacıyla oluşturulan parasal yedek 2003 yılında kaldırılmıştır.
83
Birliğe üye olmayan ülkelerde meydana gelebilecek doğal afet, salgın hastalık vb. özel durumlarda
kullanılmak üzere oluşturulmuştur.
51
2000-2006 Mali Çerçevesi’nin 2006 yılında sona erecek olması dolayısıyla Birliğin
bir sonraki 2007-2013 Mali Çerçevesi’nin hazırlanmasına yönelik çalışmalar 2004
yılının sonundan itibaren hız kazanmıştır. Bu kapsamda, 2007 yılının ocak ayında
Bulgaristan ve Romanya’nın da üye olmasıyla beraber toplam 27 üye ülkeden
oluşacak Birlik için üç temel öncelik belirlenmiştir.84 Bu öncelikler, Sürdürülebilir
Kalkınma, Avrupa Vatandaşlığı ve Küresel Bir Aktör olarak Avrupa Birliği’dir. 2005
yılının Haziran ayında Hollanda ve Fransa’da gerçekleşen referandumlarda Avrupa
Birliği Anayasası’nın ezici çoğunlukta red oyu alması kuşkusuz Birliğin
önceliklerinin sonraki dönemlerde şekillendirilerek son halini almasında önemli rol
oynamıştır. Halkın Avrupa Birliği fikri ve kurumlarına karşı giderek yabancılaşması,
küreselleşme
ve
2004
yılının
Mayıs
ayında
gerçekleşen
Doğu
Avrupa
bütünleşmesinin beraberinde getirdiği işsizlik korkusu ve diğer sosyal kaygılar,
dünya çapında artan terör olaylarının sonucunda oluşan güvensizlik ve içe kapanma
ile tüm bunlara rağmen Birlik politikalarının muğlak alanlara yönelik olması ve
verimli sonuçlar elde edilememesi, üye ülkelerin Birliğin geleceğini sorgulamalarına
ve bunun sonucunda da bütçe başta olmak üzere çeşitli aksayan alanlarda bir adım
atmaya karar vermelerine sebep olmuştur. Nitekim, 2000-2006 yıllarına ilişkin mali
çerçevede büyük değişiklikler yapılmış, daha önce sekiz olan harcama başlığı sayısı
2007-2013 mali çerçevesinde altıya indirilmiş ve bu yolla kaynakların en çok ihtiyaç
duyulan alanlara tahsis edilmesi suretiyle daha verimli kullanımının sağlanması
amaçlanmıştır.
2007-2013 dönemine ilişkin Mali Çerçeve Tablo 2.2’de gösterilmektedir.
84
Avrupa Parlamentosu ve Konsey’e sunulan Komisyon Tebliği (2004b), Building Our Common
Future: Policy Challanges and Budgetary Means of the Enlarged Union 2007-2013, Brüksel,
26.02.2004.
52
Tablo 2.2 2007-2013 Yıllarına İlişkin Mali Çerçeve, (Milyon Euro, 2004 fiyatlarıyla)
Taahhüt Ödenekleri
53
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
Toplam
2007-2013
1. Sürdürülebilir Büyüme
Büyüme ve istihdam için rekabet
Büyüme ve istihdam için dayanışma
51 267
8 404
42 863
52 415
9 097
43 318
53 616
9 754
43 862
54 294
10 434
43 860
55 368
11 295
44 073
56 876
12 153
44 723
58 303
12 961
45 342
382 139
74 098
308 041
2. Doğal Kaynakların
Yönetimi ve Korunması
Pazara yönelik harcamalar ve
doğrudan ödemeler
54 985
54 322
53 666
53 035
52 400
51 775
51 161
371 344
43 120
42 697
42 279
41 864
41 453
41 047
40 645
293 105
3. Vatandaşlık, Özgürlük,
Güvenlik ve Adalet
Özgürlük, güvenlik ve adalet
Vatandaşlık
1 199
1 258
1 380
1 503
1 645
1 797
1 988
10 770
600
599
690
568
790
590
910
593
1 050
595
1 200
597
1 390
598
6 630
4 140
4. Küresel Bir Aktör Olarak AB
5. Yönetim
6. Karşılıklar
6 199
6 633
419
6 469
6 818
191
6 739
6 973
190
7 009
7 111
7 339
7 255
7 679
7 400
8 029
7 610
49 463
49 800
800
Toplam Taahhüt Ödenekleri
120 702
121 473
122 564
122 952
124 007
125 527
127 091
864 316
Toplam Harcama Ödenekleri
116 650
119 620
111 990
118 280
115 860
119 410
118 970
820 780
GSMH’nın % si olarak
Harcama Ödenekleri
1,06
1,06
0,97
1,00
0,96
0,97
0,94
0,99
Öz Kaynaklar Tavanı
1,24
1,24
1,24
1,24
1,24
1,24
1,24
1,24
Kaynak: 17 Mayıs 2006 tarihli Bütçe Disiplini ve İyi Mali Yönetime Dair Kurumlararası Anlaşma, (OJ C 139 of 14/06/2006).
53
Birliğin 2007-2013 yıllarına ilişkin dördüncü mali çerçevesinde yer alan altı başlık
ve bunların alt başlıkları aşağıdaki gibidir:
Başlık 1: Sürdürülebilir Büyüme
Başlık 1a: Büyüme ve istihdam için rekabet edebilirlik
Başlık 1b: Büyüme ve istihdam için dayanışma
Başlık 2: Doğal Kaynakların Yönetimi ve Korunması
Başlık 3: Vatandaşlık, Özgürlük, Güvenlik ve Adalet
Başlık 3a: Özgürlük, güvenlik ve adalet
Başlık 3b: Vatandaşlık
Başlık 4: Küresel Bir Aktör Olarak AB
Başlık 5: Yönetim Harcamaları
Başlık 6: Telafiler
2007-2013 Mali Çerçevesi’nin genel harcama kategorilerine göre dağılımı Şekil
2.1’de gösterilmiştir.
1%
5,40%
5,50% 0,40%
7,40%
35,90%
44,40%
Büyüme ve istihdam için rekabet edebilirlik
Büyüme ve istihdam için dayanışma
Doğal Kaynakların Yönetimi ve Korunması
Vatandaşlık, Özgürlük, Güvenlik ve Adalet
Küresel Bir Aktör Olarak AB
Yönetim Harcamaları
Telafiler
Kaynak: 17 Mayıs 2006 tarihli Bütçe Disiplini ve İyi Mali Yönetime Dair Kurumlararası Anlaşma,
(OJ C 139 of 14/06/2006).
Şekil 2.1 Mali Çerçeve başlıkları itibariyle harcamaların dağılımı (taahhüt
ödenekleri)
54
Birliğin son mali çerçevesinde yer alan Başlık 1a: Büyüme ve istihdam için rekabet
edebilirlik, Lizbon Stratejisi kapsamında öncelikli ve geliştirilmesi gerekli alanlar
olarak tanımlanan araştırma geliştirme, eğitim öğretim, trans Avrupa ağlarının
güvenliği ve çevresel sürdürülebilirliği, bütünleşmiş tek pazarın desteklenmesi ve
sosyal politika gündeminin uygulanması gibi alanların finansmanı için ayrılmış mali
kaynakları içerdiğinden dolayı oldukça büyük önem taşımaktadır. Başlık 1b: Büyüme
ve istihdam için dayanışma, Yapısal Fonlar, Uyum Fonu, Avrupa Bölgesel İşbirliği
ve bölgesel rekabet edebilirlik ve istihdama yönelik harcamaları içermektedir. Başlık
2: Doğal Kaynakların Yönetimi ve Korunması, OTP çerçevesindeki pazara yönelik
harcamaları ve doğrudan yardımları ve buların dışında kırsal kalkınma, çevre ve
balıkçılık ile ilgili harcamaları kapsamaktadır.
Başlık 3: Vatandaşlık, Özgürlük, Güvenlik ve Adalet, merkezi olmayan ajanslar,
temel hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi, güvenlik ve koruma, dayanışma ve göçün
yönetilmesi, Avrupa kültür ve çeşitliliğinin genişletilmesi, vatandaşların Birlik
politikalarından daha iyi haberdar edilmesi vb. alanları içermektedir. Başlık 4:
Küresel Bir Aktör Olarak AB, Avrupa Komşuluk ve Ortaklık Enstrümanı (ENPI),
Kalkınma İşbirliği Aracı (DCI), Endüstriyel Ülkeler Enstrümanı (ICI), insani yardım,
Nükleer Güvenlik İşbirliği Enstrümanı (INSC), Ortak Dış ve Güvenlik Politikası ve
İstikrar Enstrümanı gibi harcama alanlarından oluşmaktadır. Başlık 5: Yönetim
Harcamaları, büyük ölçüde Birliğin kurumlarında görev yapan çalışanlara ödenen
aylıklar ve emeklilik ödemelerini içermektedir. Başlık 6: Telafiler ise Bulgaristan ve
Romanya’ya yönelik harcamalardan oluşmaktadır.
Yeni mali perspektifin hazırlanmasına ilişkin olarak yürütülen çalışmalar süresince,
üye ülkeler bütçenin ve OTP’nin yapısal sorunlarının çözümüne yönelik kritik
reform kararları üzerinde anlaşmaya varamamışlardır. Nitekim, yeni mali perspektif
daha önceki mali perspektiflerle karşılaştırıldığı zaman harcamaların dağılımının çok
büyük oranda aynı kaldığı görülmektedir. Ancak, Birliğin Avrupa vatandaşları için
yararlı işlere imza attığı izlenimi kuvvetlendirilmeye çalışılmıştır.
55
Tablo 2.3 Bütçe Harcamalarının Dönemsel Dağılımı
Delors I
(1992)
OTP
Yapısal Harcamalar
İç Politikalar
Dış Harcamalar
%56
%25
%4,5
%3,7
Delors II
(1999)
%47
%36
%6
%7
Gündem 2000
(2006)
%43
%36
%8
%5
Son MÇ
(2013)
%40,3
%35,7
%11,8
%6,3
Kaynak: Mali Çerçevelerin derlenmesi85
Tablo 2.3’den de görüleceği üzere, Ortak Tarım Politikası ikinci harcama başlığı
altında bütçeden en büyük payı almayı sürdürmüştür. Bununla birlikte, Yapısal
Harcamalar için ayrılan toplam kaynak miktarının bir önceki mali çerçeve ile büyük
bir farklılık göstermediği gözlenmektedir. Ancak, Doğu Avrupa bütünleşmesinin
sonucunda Birliğe üye olan düşük gelirli ülkelerdeki bölgesel ekonomik ve sosyal
farklılıkların giderilmesi ve bu ülkelerin en azından Birlik ortalamasına
yaklaştırılmaları amacıyla yapısal fonların en çok ihtiyaç duyulan bölgelere tahsis
edilmesine karar verilmiştir.
Genel olarak son mali çerçevenin bir önceki döneme kıyasla daha esnek olduğu
söylenebilir. Bir önceki dönemde tanımlanan sekiz genel harcama kategorisi yerini
altı harcama kategorisine bırakmış; tarımsal harcamalar balıkçılık ve çevre ile
beraber Başlık 2 altında yer alarak, OTP’nin temel harcama alanları olan pazarla
ilgili harcama ve üreticilere doğrudan gelir ödemeleri bu başlık altında
tanımlanmıştır. Bunun fonların tahsisatında daha etkin bir yapı sağlayacağı
düşünülmüştür.
2007-2013 Mali Çerçevesi’nde taahhüt ödenekleri 864 316 milyon Euro (AB-27
GSMH’nın %1,05’i), harcama ödenekleri ise 820 780 milyon Euro (AB-27
GSMH’nın %1’i) olarak belirlenmiştir. Taahhüt ödeneklerinin 2007-2013 döneminde
yıllık olarak %0,9 oranında, harcama ödeneklerinin ise %0,4 oranında büyüyeceği
85
29 Haziran 1993 tarihli Bütçe Disiplini ve Bütçe Prosedürünün Geliştirilmesine Dair Kurumlararası
Anlaşma (OJ C 331, 7.12.1993), 29 Ekim 1993 tarihli Bütçe Disiplini ve Bütçe Prosedürünün
Geliştirilmesine Dair Kurumlararası Anlaşma (OJ L 185, 15.7.1998), 6 Mayıs 1999 tarihli Bütçe
Disiplini ve Bütçe Prosedürünün Geliştirilmesine Dair Kurumlararası Anlaşma (OJ C 172, 18.6.1999),
17 Mayıs 2006 tarihli Bütçe Disiplini ve İyi Mali Yönetime Dair Kurumlararası Anlaşma, (OJ C 139
of 14/06/2006).
56
öngörülmüştür. Toplam AB harcamalarının büyüme oranının, 2007-2013 döneminde
yıllık olarak %2,3 oranında büyüyeceği tahmin edilen AB-27 GSMH’sının büyüme
oranından düşük olacağı tahmin edilmektedir.86 Buna ek olarak, esneklik aracı, AB
Dayanışma Fonu, Acil Yardım Yedeği ve Avrupa Küreselleşmeye Uyum Fonu AB
bütçesinin dışında kalmıştır.
2.6 Bütçe Kontrolü
Avrupa Birliği’ni Kuran Antlaşma’nın 280. Maddesi uyarınca, genel olarak Avrupa
Birliği kurumları ve özel olarak üye devletler, Avrupa Birliği’nin mali çıkarlarını
olumsuz yönde etkileyen yolsuzluk ve diğer yasal olmayan kaçakçılık işlemlerini
önlemeye yönelik her türlü tedbiri almak ve bunları uygulamakla yükümlüdür. Buna
göre, AB bütçesi üzerindeki iç kontrol görevi Komisyon’un ilgili birimleri tarafından
yerine getirilir. Avrupa Komisyonu’nun Mali Kontrol Genel Müdürlüğü iç
denetimden sorumlu ana birim olarak görevlendirilmiştir. Öte yandan, AB bütçesi
üzerindeki dış denetim görevi mali saydamlığın arttırılması, hesap verebilirliğin ve
bütçe prosedürünün güçlendirilmesi amacıyla ayrı bir kuruma verilmiştir. Bu
bağlamda, Avrupa Birliği Sayıştayı bütçe uygulamasının teknik denetiminden
sorumlu kurum olarak atanmıştır.
Avrupa Birliği’ni Kuran Antlaşma’nın 276. Maddesi uyarınca, Avrupa Komisyonu,
AB bütçesinin bir önceki mali yıldaki uygulanmasına ilişkin hesapları yıllık olarak
Konsey ve Parlamentoya göndermekle yükümlü tutulmuştur. Bunun yanı sıra,
Sayıştay bütün bir mali yıl süresince bütün alanlarda yapılan AB harcamalarının
detaylı bir analizini sunan yıllık bir rapor hazırlamakla yükümlüdür. Sayıştay bu
raporunda bütçe uygulamasına ilişkin sorunlu alanlar hakkında görüşünü bildirir.
Diğer taraftan, Komisyon, Sayıştay’ın raporunda yer alan ve sorunlu olarak öne
çıkartılan iddia ve beyanlara yönelik cevap sunmak ve gerekli açıklamaları yapmakla
yükümlüdür. Söz konusu rapor, Sayıştay’ın bütçe uygulanmasına yönelik
Komisyon’a siyasi onay 87 (veya ibra kararı) verilmesi veya verilmemesini içeren
86
Avrupa Komisyonu, Türkiye Avrupa Birliği Mali ve Bütçesel Hükümler Tanıtıcı Tarama Toplantısı,
6 Eylül 2006, Brüksel.
87
political clearing.
57
görüşüyle birlikte Avrupa Parlamentosu’na gönderilir. Avrupa Parlamentosu,
Komisyon tarafından iletilen bütçe uygulamasına yönelik hesaplarla Sayıştay
raporunu birlikte inceler.
Avrupa Parlamentosu bu süreç içerisinde kritik bir role sahiptir. Parlamento’nun
siyasi sorumluluğunun bir parçası olarak vereceği bir karar, Avrupa vatandaşlarına
bütçe kaynaklarının usulüne uygun yönetildiği konusunda güvence veren bir nitelikte
olacaktır. Parlamento, Sayıştay’ın yıllık raporunda belirtilen görüşleri göz önünde
bulundurmak suretiyle, üyelerinin nitelikli çoğunluğunun kararı ile siyasi onay
verebilir ve Komisyon’un bir önceki mali yıldaki bütçe uygulamasını onaylayabilir.
Parlamento’nun üyelerinin aşırı nitelikli çoğunluk kararı88 ile siyasi onay vermemesi
durumunda ise bu Komisyon’un dağılmasına kadar giden pek çok siyasi sonuca yol
açabilir.89
2.7 AB Bütçesinin Ekonomi Politikası İşlevleri
Bütçe bir devletin iskeletidir90 ve devletin yönetim yapısı hakkında oldukça önemli
bilgiler verir. Buna benzer olarak, AB genel bütçesi ve özellikle AB bütçesinin gelir
ve gider yapısı, Birliğin pek çok sürecine ilişkin öncelik ve çatışma alanlarına ışık
tutmaktadır.
Kamu bütçelerinin makroekonomik açıdan üç temel işlevi bulunmaktadır. Birinci
olarak, ulusal bütçeler serbest piyasada üretilmeyen kamusal mal ve hizmetlerin
sunulmasına yönelik tahsis işlevini yerine getirirler. Toplumsal ihtiyaçları
karşılamaya yönelik kamusal ürün ve hizmetler en genel anlamda yol ve köprü gibi
altyapı hizmetleri ile eğitim, savunma ve sağlık gibi alanlardaki hizmetleri
içermektedir. İkinci olarak, kamu bütçeleri vergilendirme, transfer ödemeleri ve
88
Nitelikli çoğunluk kararı (qualified majority) Parlamento üyelerininin %50’sinden 1 fazlasının oyu
ile alınabilmektedir. Aşırı nitelikli çoğunluk kararı ise (overqualified majority) üye sayısının %
66’sından 1 fazlasının onayı ile alınır.
89
Avrupa Parlamentosu 1999 yılının Mart ayında yaptığı oylamada bir önceki mali yıla ilişkin
Komisyon tarafından sunulan hesapları kabul etmeyerek bütçe uygulamasına siyasi onay vermedi.
Birliğin mali kaynaklarının usulsüz olarak yönetildiğine işaret eden bu karar sonucunda Jacques
Santer Başkanlığındaki tüm Komisyon istifa etmek zorunda kaldı.
90
Joseph A., Schumpeter, The Economics and Sociology of Capitalism, Oxford, Princeton
University Press, 1991, s. 100.
58
sosyal güvenlik ağları aracılığıyla gelirin dağıtımı ve yeniden dağıtımı işlevini yerine
getirmektedir. Son olarak, kamu bütçeleri maliye politikasının etkin bir aracı olarak
ekonomik istikrarın sağlanması amacına yönelik istikrarı sağlama işlevini yerine
getirmektedir.
1977 yılının Nisan ayında yayımlanan MacDougall Raporu kamu bütçelerinin
yukarıda sıralanan işlevlerine uygun olacak şekilde, Topluluk bütçesinde izlenmesi
gereken temel ilke ve kuralları belirlemiştir. Raporda, Topluluk bütçesinin de
makroekonomik politikanın temel istikrar sağlama, tahsisat ve
görevlerini yerine getirmesi gerektiği üzerinde durulmuştur.
yeniden dağıtım
91
AB bütçesinin
tanımlanan üç işlev ışığında incelenmesi, bütçenin yıllar içerisindeki etkinliğinin
değerlendirilmesi ve MacDougall Raporu’nda tanımlanan ilke ve kurallara ne ölçüde
uyulduğunun saptanması açısından önem taşımaktadır.
Tahsis işlevi: Avrupa Birliği, son yıllarda ortak bir Avrupa güvenlik ve adalet alanı
yaratılmasına yönelik oldukça önemli adımlar atarak kamusal hizmetlerin önemli bir
parçasını oluşturan adalet ve güvenliğin sağlanması konusunda önemli bir gelişme
kaydetmiştir. Bunun yanı sıra, Birlik, Yapısal Fonlar ve Uyum Fonu aracılığıyla
Avrupa çapında bir çok altyapı hizmetinin sağlanmasını da desteklemektedir. Yapısal
Fonlar aracılığıyla finanse edilen altyapı projelerinin temel amacı pazar entegrasyonu
olsa da, bunların sonuç itibariyle bazı temel kamu mal ve hizmetlerinin sağlanmasına
katkıda bulunduğu da yadsınamaz bir gerçektir. Bu etkenler göz önüne alındığında
AB bütçesinin tahsis işlevini bir ölçüde yerine getirdiği kabul edilebilir. Ancak, öte
yandan, Birlik çapında ortak bir eğitim politikası veya standart bir sağlık sistemi de
bulunmamaktadır. Dahası, üye devletlerin bu yönde olumlu adım atacaklarına dair
hiçbir işaret bulunmamaktadır. Bu isteksizliğin büyük ölçüde kamusal ürün ve
hizmetleri sağlama görevinin ulus devlet egemenliğinin en önemli parçası sayılması
ve bunu kaybetmeme isteğinden kaynaklandığı söylenebilir. Başka bir deyişle, Birlik
politikaları hali hazırda üye devletlerin kamusal alanlarına sızamamıştır. 92 AB üye
devletlerinin ulusal bütçeleri kamusal ürün ve hizmetlerin sağlanmasına yönelik
91
92
Palankai, op. cit., s.298.
Ibid., s. 298.
59
ayrıcalığı ellerinde bulundurmaya devam etmekte ve bu konuda yakın gelecekte
herhangi bir değişme olmayacağı tahmin edilmektedir.93
Dağıtım/yeniden dağıtım işlevi: Genel olarak, vergilendirme ve telafi faaliyetleri bir
ülkedeki dağıtım/yeniden dağıtımın temel araçları olarak düşünülmektedir. AB’nin
durumunda, vergilendirme ve telafi fonksiyonlarının halen üye devletlerin ulusal
egemenlikleri altında olduğu söylenebilir. Avrupa Birliği özellikle bu alanlarda üye
devletlerde uygulanması amacıyla çok sayıda standart oluşturmuştur. Ancak üye
devletler bu standartların uygulanması konusunda tamamen serbest bırakılmıştır. AB
halihazırdaki düzenlemelere göre refah düzeyi düşük olan Avrupa vatandaşlarına
transfer etmek amacıyla ne doğrudan vergi uygulayabilir ne de sosyal güvenlik primi
toplayabilir. Buna ek olarak, Yapısal Fonlar ve Uyum Fonu’nun birincil amacı
yeniden dağıtımı sağlamak olmadığı gibi bu fonların miktarı ne üye devletlerdeki ne
de ülkeler arasındaki ekonomik eşitsizliklerin giderilmesi açısından yeterli değildir.94
Avrupa Birliği’nin merkezi bir vergi idaresi bulunmamaktadır. Ancak, Öz Kaynaklar
Kararı uyarınca, üye devletlerin tahmini katma değer vergisi gelirleri toplamının bir
bölümü istatistiksel olarak hesaplanarak Birliğe aktarılmaktadır. Öz Kaynaklar
Kararı kapsamında Birlik bütçesine aktarılmakta olan KDV’ye dayalı kaynağın
hesaplama
yöntemi
bütün
üye
devletlerde
aynıdır
ve
KDV
sistemleri
uyumlaştırılmıştır. Ancak, ulusal bütçeye aktarılan KDV’nin hesaplama yöntemi ile
AB bütçesine aktarılan KDV’nin hesaplama yöntemi birbirinden tamamen farklıdır.95
Dolayısıyla, vergi gelirlerinin hesaplanması tamamen üye devletlerin tercihleri
doğrultusunda gerçekleştirilmektedir. Bunun yanı sıra, bütün üye devletlerde geçerli
standart bir sosyal güvenlik şeması bulunmamaktadır. Örneğin, tamamen Birliğin
mali kaynakları ile finanse edilen standart bir işsizlik sigortası sistemi yoktur. Sonuç
olarak, sosyal güvenlik sistemlerinin yapısı ve kapsamı üye devletler arasında
farklılık göstermektedir.
93
Ibid., s. 298.
Edward M. Gramlich ve Paul R. Wood, “Fiscal Federalism and European Integration: Implications
for Fiscal and Monetary Policies,” International Finance Discussion Papers, No. 694, 2000.
95
Maciej Cieslukowski “A Rational System of the Own Resources for the European Community,”
The Poznan University of Economics, Vol. 5, No. 2, 2005, s. 8.
94
60
Ancak, Birlik bütçesinin Yapısal Fonlar ve OTP kapsamındaki destek ödemeleri
(doğrudan gelir desteği veya fiyat desteği) aracılığıyla yeniden dağıtım işlevini
önemli ölçüde görmekte olduğu söylenebilir. Yapısal Fonlar ve özellikle Uyum Fonu
büyük ölçüde yoksul ülkelere yönlendirilmiştir. Birliğin mali kaynakları, faydalanıcı
devletlerin kendi kaynaklarıyla finanse edemeyeceği büyük ölçekli altyapı
projelerine aktarılmaktadır. AB bütçesi mali kaynak açısından çok zengin
olmamasına rağmen, Yapısal Fonların ve tarımsal desteğin AB ortalamasının altında
gelir düzeyine sahip ülkelerdeki etkisi gözle görülür seviyededir. Buna ilaveten,
tarımsal fonlar Birliğin kuruluş yıllarında güçsüz olan tarım sektörünün modernize
edilmesine çok büyük katkı sağlamıştır. Daha önce de belirtildiği gibi, 1962 yılında
oluşturulan Avrupa Tarımsal Yönlendirme ve Garanti Fonu, çiftçilerin sübvansiyon
olanaklarından yararlanmasının önünü açmış ve kota ve tarife gibi ithalatı kısıtlayıcı
engeller aracılığıyla dış rekabetten korunmalarını sağlamıştır. Dolayısıyla, Avrupa
çapında tüketicilerden çiftçilere doğru çok büyük oranda gelirin yeniden dağıtımı söz
konusudur. Bunun sonucunda, çiftçilerin yaşam standartları önemli ölçüde artmıştır.
Öte yandan, yüksek tarifeler ve fiyat destekleri, Birleşik Krallık gibi tarım
sektörünün küçük olduğu ülkelerden Fransa gibi tarımın ekonomi içindeki payının
tarihsel olarak önemli olduğu ülkelere doğru da gelirin yeniden dağıtımına sebep
olmuştur.96
Bu çerçevede, AB bütçesinin kamu bütçelerinin yeniden dağıtım işlevini sınırlı da
olsa yerine getirdiği söylenebilir.97 Ancak, son zamanlardaki bir takım uygulamaların
bu işlev üzerindeki etkisi oldukça tartışmalıdır. Başta, AB’nin tarımı desteklemeye
devam etmesi sorgulanmaktadır. Yapısal Fonlar üye devletler arasında doğru bir
şekilde, yani gelirle ters orantılı olarak paylaştırılmaktadır. 98 Ancak, AB mali
kaynaklarının tümünün bu şekilde tahsis edildiği söylenemez. Yapısal Fonlar ve
Uyum Fonu çoğunlukla yoksul ülkelere aktarılmaktadır ancak diğer fonlar ve
özellikle OTP bu dağıtımı saptırmaktadır.
96
John S. Ambler ve M. Shawn Reichert, “France: Europeanism, Nationalism, and the Planned
Economy,” The European Union and the Member States içinde, (der.) Elenaor E. Zeff ve Ellen B.
Pirro, London, Lynne Rienner Publishers, 2001, s.45.
97
Palankai, Ackrill, ve Laffan AB bütçesinin yeniden dağıtım işlevini Yapısal Fonlar ve Uyum Fonu
aracılığıyla bir miktarda olsa yerine getirdiğini savunmaktadır.
98
Altomonte & Nava, op. cit., ss-285-319.
61
Bunun yanı sıra, Tablo 2.4’te de görüleceği üzere, 1999 yılında Berlin Avrupa
Konseyi’nde kabul edilen Birliğin 2000-2006 yıllarına ilişkin Mali Çerçevesi,
Merkezi ve Doğu Avrupa ülkelerinin eşitsiz bir uygulama ile karşı karşıya
kaldıklarının ve AB bütçesinin yeniden dağıtım işlevindeki sapmanın en büyük
göstergesidir. Buna göre, Lüksemburg grubu ülkelerinin AB’ye katılımdan sonra
toplam mali kaynakların yaklaşık olarak sadece %9’unu almaları ve buna karşılık AB
üyesi 15 ülkenin toplam kaynak miktarının yaklaşık olarak %88’ini almaya devam
etmeleri öngörülmüştü. Bununla beraber, ikinci dalga ülkeleri ise katılım öncesi mali
yardımlardan 2002-2006 yılları arasında azalan oranlarda faydalanabileceklerdi.
Tablo 2.4 Genişleyen AB’de harcama dağılımı (taahhüt ödenekleri)
2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 Toplam
AB 15
% 96 % 96
% 90
% 88
% 85
% 83
% 81
% 88
Katılım Öncesi*
%4
%4
%3
%3
%3
%3
%3
%3
-
-
%7
%9
% 12
% 14
% 16
%9
Katılım Sonrası**
* Merkezi ve Doğu Avrupa Ülkelerinden Lüksemburg Grubu için Katılım öncesi bütçede ayrılan toplam pay
** Merkezi ve Doğu Avrupa Ülkelerinden Lüksemburg Grubu için Katılım sonrası bütçede ayrılan toplam pay
Kaynak : 6 Mayıs 1999 tarihli Bütçe Disiplini ve Bütçe Prosedürünün Geliştirilmesine Dair
Kurumlararası Anlaşma (OJ C 172, 18.6.1999)
Dahası, Romanya ve Bulgaristan dahil son genişlemede Birliğe üye olan Merkezi ve
Doğu Avrupa ülkelerine aktarılmakta olan Yapısal Fon miktarı daha önceki
genişlemelerde üye olan ülkelere aktarılan kaynak miktarıyla karşılaştırıldığında, AB
bütçesinin yeniden dağıtım kapasitesinde önemli bir sapma olduğunu görmek daha
da kolaylaşmaktadır.
İstikrar sağlama işlevi: Birliğin kuruluş yıllarında AB bütçesinin sadece yönetimden
kaynaklanan ve kurumsal harcamaları finanse etmesi öngörülmüştü. Ancak, Birliğin
üye ülke sayısının artmasına ve müdahale alanına giren politikaların genişlemesine
paralel olarak AB bütçesinin büyüklüğü de artmıştır. Öte yandan, 2007-2013 Mali
Çerçevesi’nde yer alan harcama ödeneklerinin AB’nin toplam GSMH’sının %1’i ile
sınırlandırıldığı düşünülürse, AB bütçesinin mali kaynak miktarının üye devletlerin
ulusal bütçelerine kıyasla oldukça küçük olduğu söylenebilir. Buna ek olarak,
denklik ilkesinin bütçe prosedürünün temel bir ilkesi olarak benimsenmesi mali yıllar
62
arasında bütçenin açık vermesini engellemektedir. Dolayısıyla, AB bütçesi
ekonominin genişleme zamanlarında fazla veremediği gibi daralma dönemlerinde de
açık verememekte ve önemli bir maliye politikası olma özelliğini yitirmektedir.
Sonuç olarak, AB bütçesinin küçük ölçekli olması ve denklik ilkesi bütçenin
makroekonomik istikrarı sağlama görevini sağlamada etkin bir araç olarak
kullanılmasını engellemektedir.
99
Öte yandan, AB bütçesi ile ulusal bütçeler
arasındaki önemli farklardan bir tanesi AB bütçesinin muhasebe bütçesi, ulusal
bütçelerin ise işlevsel bütçeler olmasıdır. 100 Bu görüşe göre, AB bütçesi temel olarak
harcamaların dengelenmesine yönelik gelir yaratma işlevine odaklanmıştır;
dolayısıyla uzun süreli yüksek işsizlik oranını azaltmaya yönelik olarak piyasa
talebinin canlandırılması amacıyla bütçe açığı verilmesi gibi Keynezyen istikrarı
sağlama politikalarına yer yoktur.
Bir bakıma AB bütçesinin istikrarı sağlama işlevini yerine getirmesinin gerekli
olduğu savı da oldukça tartışmalıdır. Bilindiği gibi, Euro bölgesindeki üye devletler
Avrupa Para Birliği çerçevesinde ortak Para Politikası uygulamaktadır. Ancak, üye
devletler İstikrar ve Büyüme Paktı’nın gerekliliklerine uygun olacak şekilde kendi
maliye politikalarını uygulamakta özgürdürler.101 Üye devletler dışsallıkları azaltmak
99
Palankai, Ackrill, Laffan, Harrop ve Iain Begg, “Funding the European Union: A Federal Trust
Report on the European Union’s Budget”, Federal Trust, Mart 2005, AB bütçesinin makroekonomik
istikrarı sağlamadığını düşünmektedir.
100
Harrop, op. cit., s.243.
101
İstikrar ve Büyüme Paktı, Ekonomik ve Parasal Birliğin 1 Ocak 1999 tarihinden itibaren başlayan
üçüncü aşamasıyla ilgilidir. Paktın amacı, tek paraya geçilmesiyle birlikte üye ülkelerin bütçe disiplini
için gösterdikleri çabaları sürdürmelerini sağlamaktır. İstikrar ve Büyüme Paktı, Aşırı Açık Prosedürü
hakkında Antlaşma Protokolü başta olmak üzere genel olarak, bütçe pozisyonlarının denetimi ve
ekonomi politikalarının koordinasyonu ile ilgili 7 Temmuz 1997 tarihli Konsey Tüzüğü ile Protokolün
uygulanmasına ilişkin çok sayıda tüzükten oluşmaktadır. Yüksek düzeyde bütçe açıklarının
önlenmesine ilişkin Aşırı Açık Prosedürü uyarınca, üye devletlerin bütçe açıkları GSYİH’nın %3’ünü
ve kamu borçları ise GSYİH’nın %60’ını aşmamalıdır. Ayrıca, üye devletler bütçe açığı ve kamu
borçlarını Komisyon’a düzenli aralıklarla bildirmekle yükümlü tutulmuşlardır. Bununla birlikte 22-23
Mart 2005 tarihlerinde Brüksel’de gerçekleştirilen AB Zirvesi’nde Aşırı Açık Prosedürüne ilişkin yeni
kararlar alınmış ve düzenlemelerde bazı değişikliklere gidilmiştir. Bu kapsamda, bütçe açığı
için %3’lük üst sınır ile kamu borcunun GSYİH’nın en fazla %60’ı olması şeklindeki referans
değerlerinin aynen korunacağı ifade edilmiştir. Ancak, 25 üyeli bir Birlik içinde ekonomik yapı
farklılıklarının artması göz önünde bulundurularak bazı kurallarda değişiklik yapılmıştır. Orta vadede
tüm üye ülkeler için hedef, bütçelerinin dengede olması veya fazla vermesidir. Ancak, ülkelerin
borçları ve potansiyel büyüme farklılıkları göz önüne alınarak orta vade hedeflerine ilişkin olarak
farklılıklar söz konusu olabilecektir. Üye ülkelerin bütçelerine ilişkin değerlendirmeler yapılırken
potansiyel ekonomik büyüme, enflasyon, nüfusunun yaşlanma durumu vb. faktörler göz önüne
alınabilecektir. Dış Ticaret Müsteşarlığı, “22-23 Mart 2005 Tarihli Avrupa Konseyi Zirve
63
amacıyla
maliye
politikaları
arasında
önemli
ölçüde
eşgüdüm
sağlamayı
başarmışlardır. Ancak üye devletler makroekonomik istikrarı sağlamaya yönelik
faaliyetlere bireysel olarak girişmekte ve müdahalenin mali yükünü kendi ulusal
kaynaklarıyla karşılamaktadır. AB çapında uygulanmakta olan ortak bir maliye
politikası bulunmadığı için, AB bütçesinin halihazırdaki koşullarda istikrarı sağlama
işlevini yerine getirmesi uygulamada pek de gerekli görünmemektedir.
Özet olarak, üye devletlerin ulusal bütçeleri tahsis ve yeniden dağıtım işlevlerini
yerine getirmede merkezi konumdadırlar ve AB bütçesinin bu alandaki rolü sınırlıdır.
Bu açıdan, AB bütçesi dağıtım/yeniden dağıtım işlevini bir miktar da olsa yerine
getirdiğinden ve makroekonomik istikrarın sağlanmasında etkili olmadığından dolayı
doğrudan yerel bütçeler ile karşılaştırılabilir.102
2.8 Bütçenin Harcama Yapısına İlişkin Sorunlar Üzerine Genel Bir
Değerlendirme
Birliğin ekonomik ve siyasi bütünleşmesini finansal anlamda mümkün kılan ve pek
çok ulusal bütçeden yapısal olarak farklılıklar göstererek Avrupa Birliği gibi kendine
özgü bir yapıya sahip olan AB bütçesinin problemsiz işlemesi doğal olarak mümkün
değildir. Nitekim pek çok iç ve dış etken AB bütçesinin etkin bir yapıya sahip olup,
Birliğin ortak amaçlarının başarılması için faaliyet göstermesini engellemektedir.
2005 yılının Haziran ayında düzenlenen Avrupa Konsey’inde üye devletler
arasındaki bütçe anlaşmazlıklarının doruk noktasına ulaşması ve 2007-2013 Mali
Çerçevesi üzerinde bir karara varılamaması, AB bütçesinin büyüyen Birliğin
ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldiği ve bu nedenle yeniden yapılandırılmasının
gerekli olduğu üzerinde AB kamuoyunda ve üye ülkelerde büyük bir fikir birliği
oluşmasına sebep olmuştur. Bunun sonucunda, 15-16 Aralık 2005 tarihlerinde
düzenlenen Avrupa Konsey’inde, Komisyon 2008-2009 yıllarında, AB bütçe
müzakerelerinin bir çıkmaza sürüklenmesine sebep olan OTP ve Birleşik Krallık
Toplantısının
Sonuç
Bildirgesine
İlişkin
Not,”
[19.02.2009],
<www.dtm.gov.tr/dtmadmin/upload/AB/ABKurumsalDb/22-23Mart2005zirvesi.doc>.
102
Ackrill, op. cit., ss.1-19.
64
İndirimi gibi konular da dahil olmak üzere AB harcamalarının tümünü içeren bir
gözden geçirme yapmaya ve buna yönelik bir rapor oluşturmaya davet edilmiştir.
Bundan önceki bütçe müzakerelerinin çoğunlukla bütçenin ıslah edilmesinden ziyade
bütçeye en az katkı sağlama ya da bütçeden en fazla pay alma çerçevesinde
gerçekleştirildiği ve herhangi yapıcı bir sonuç elde edilemediği göz önüne alınırsa bu
fikir birliğinin oldukça önemli olduğu bir kez daha anlaşılmaktadır. Böylece, bütçe
kaynaklarının tahsis edilmesi konusunda daha önce kendi aralarında amansız bir
mücedeleye giren en büyük üye ülkelerden Fransa, Birleşik Krallık ve Almanya geri
adım atmıştır.103 2007-2013 Mali Çerçevesi görüşmelerinin tıkanmasına ve uzun bir
süre çözümsüz kalmasına sebep olan AB bütçesinin temel aksayan yönleri ve bunlara
ilişkin çözüm önerileri şu şekilde ifade edilebilir.
Bütçe kaynakları Birliğin öncelikli politika alanlarına yeterli derecede tahsis
edilmemektedir. Genel anlamda, mali kaynakların çeşitli harcama alanlarına tahsisatı
Birliğin
önceliklerini
yansıtmamaktadır.
Üye
devletler
Lizbon
Stratejisi
kapsamındaki hedeflerin başarılmasına olan bağlılıklarını pek çok kez dile getiriyor
olmalarına rağmen Birliğin öncelikli politika alanları ile bunlara tahsis edilen mali
kaynakların miktarı arasında bir uyumsuzluk gözlenmektedir. Bu durum üç şekilde
açıklanabilir. Bugün, tarım harcamaları hala bütçede önemli bir yere sahiptir. Son
mali perspektifte bütçeden %44,4 oranında pay alan “Doğal Kaynakların Yönetimi
ve Korunması” başlığı altında yer alan tarımsal harcamalara aktarılan mali kaynak
tutarı 330 085 milyon Euro’yu bularak diğer alanlara aktarılan mali kaynakları
önemli ölçüde aşmıştır.
İkinci olarak, Birliğin öncelikli hedeflerinden olan üye devletler arasında uyumun
sağlanması amacıyla Birlik bütçesinin yeniden dağıtıcı olma özelliği geliştirilmelidir.
103
Fransa, Avrupa Birliği Bütçesinden pay alan en büyük kalem olan Ortak Tarım Politikası’ndan
(%40,3) en fazla yararlanan ülkelerin başında gelmekte ve bu nedenle bütçenin herhangi bir reform
sürecinde tarım ve kırsal kalkınma alanına tahsis edilen kaynakların azalmasını istememektedir. Öte
yandan, 1984 yılında gerçekleştirilen Fontainebleau Avrupa Konseyi’nde alınan karar doğrultusunda
Birleşik Krallık’ye, bütçeye yaptığı ödemelerin ve bütçeden aldığı payların arasında kalan
tutarın %66’sı her yıl geri ödenmektedir (UK rebate). Birleşik Krallık, 2001-2004 yılları arasında
ortalama yıllık olarak aldığı 5.3 milyar Euro tutarındaki bir geri ödemeden Fransa Ortak Tarım
Politikası konusunda bir geri adım atmadığı sürece vazgeçecek gözükmemektedir. Almanya ise
bütçeye en büyük katkı yapan ülkelerin, Hollanda, İsveç ve Avusturya ile birlikte başını çekmektedir.
65
Yapısal harcamaların tahsisatında tarafgir bir eğilim gözlenmektedir. Yapılan
araştırmalar, Birliğin yapısal fonlarının önemli bir kısmının Birliğe yeni üye olan ve
refah seviyesi düşük ülkeler yerine refahı yüksek ülkelere ve imtiyazlı bölgelere104
aktarıldığını göstermektedir. Buna ilaveten, yapısal fonların bir kısmı Birliğin
uluslararası alandaki rekabet edebilirliğini olumlu etkileme potansiyeli çok düşük
olan
güncelliğini
kullanılmaktadır.
105
yitirmiş
Üçüncü
sektörlerin
olarak,
yeniden
Lizbon
Stratejisi
canlandırılması
amaçlarının
için
yerine
getirilmesiyle birebir ilişkili olan “Büyüme ve İstihdam İçin Rekabet Edebilirlik”
Başlığı son mali perspektiften sadece 83 987 milyon Euro tutarında %7’lik bir pay
almıştır. Görülmektedir ki son mali perspektif doğru yönde atılmış anlamlı
adımlardan oluşmamaktadır.106
Bu aşamada Birliği bekleyen en önemli yol ayrımı AB bütçesinin temel hedefini
belirlemektir. Birliğin mali kaynakları ortak politikaların finansmanına mı
yönlendirilmelidir yoksa üye devletler arasında kaynakların yeniden dağılımının
sağlanması amacıyla kullanılan bir mekanizma mı olmalıdır. Şimdiye kadarki
uygulamada AB bütçesi ikinci hedefe hizmet etmiştir. 107 Avrupa Birliği daha çok
istihdam ve daha geniş sosyal uyum içeren sürdürülebilir bir ekonomik kalkınma
hedefinde ciddi ise, araştırma ve geliştirme, eğitim ve kurumsal yapılanma ve dış
politikanın yeni gereklilikleri olan savunma ve iç güvenlik gibi alanlara daha çok
mali kaynak aktarmalıdır.108 Bu çerçevede, Birliğin mali kaynakları (a) işletmelerin
tam olarak bütünleşmiş tek pazar içerisinde rekabet edebilirliğinin arttırılması (b)
araştırma ve teknolojik
ilerlemenin Avrupa çapında teşvik edilmesi (c) bütün
Avrupa’yı birbirine bağlayacak ulaşım ve iletişim ağlarının inşa edilmesi (d) eğitim
104
Bavyera ve Madeira gibi Almanya’nın gelişmiş eyaletleri halen Birliğin yapısal fonlarından
yararlanmaktadır.
105
Sapir, A. et al. An Agenda for a Growing Europe: Making the EU Economic System Deliver,
the Sapir Report, Oxford, Oxford University Press, 2004.
106
Daniel Gros ve Stefano Micossi “Confronting Crisis in the European Union: A Fresh Start,” CEPS
Policy Brief, Sayı 117, 2006, ss. 1-20.
107
Bu eğilim son mali perspektifte de gözlenmektedir. 2007-2013 yıllarına ilişkin mali perspektifte
yer alan Ortak Tarım Politikası (330 085 milyon Euro) ile yapısal fonlar ve Uyum Politikası (431 401
milyon Euro) birlikte bütçenin %70’ini oluşturmaktadır. Bu durumda mali kaynakların büyük bir
çoğunluğu yeniden dağıtım amacıyla kullanılmaktadır. Sebastian Dullien ve Daniela Schwarzer
“Integrating the macro-economic dimension into the EU budgetary system: reasons, instruments and
the question of democratic legitimacy,” EU Consent Workshop “Reviewing the EU Budgetary
System”, Brüksel, 07.03.2007.
108
Gros & Micossi, op. cit., ss. 1-20.
66
ve öğretim kalitesinin arttırılması amaçlarına odaklanmalıdır. 109 Bununla birlikte
iklim değişikliğinin önlenmesi, güvenilir enerji kaynaklarının sağlanması ve
yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi gibi alanlara aktarılacak mali
kaynaklar
AB
harcamalarının
halihazırdaki
seyrini
daha
verimli
alanlara
yönlendirme potansiyeline sahiptir. Birliğin mali kaynaklarının üye devletlerin
bireysel çıkarlarını temsil eden politikalar yerine Birliğin ortak amaçları
doğrultusunda kullanılması AB vatandaşlarının da harcamalara ve genel olarak
AB’ye karşı takınmış oldukları olumsuz tavrın değiştirilmesine yardımcı olabilir.
Üye devletler arasındaki gün geçtikçe daha da artarak büyüyen refah farklılıkları
uyum sorununu da beraberinde getirmiştir. 2004 yılında Birliğe üye olan Merkezi ve
Doğu Avrupa Ülkeleri iç uyumun sağlanması açısından önemli güçlükleri de
beraberinde getirmiştir. Birliğin coğrafi alanı %34, nüfusu %28 oranında artmış
ancak GSYİH ancak %5 oranında büyümüştür. 2007 yılının başında meydana gelen
son genişleme de dikkate alındığı zaman Avrupa çapında ortalama kişi başına
GSYİH %18 oranında azalmış, 22 603 Euro’dan 18 530 Euro’ya düşmüştür.110 2005
yılında Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan Üçüncü Uyum Raporu’unda 111
kişi başına düşen GSYİH’nın Litvanya’da Birlik ortalamasının %41’i ile
Lüksemburg’da
Bulgaristan
ve
%215’i
arasında
Romanya’nın
değişmekte
kişi
başına
olduğu
düşen
belirtilmiştir. Dahası,
GSYİH’ları
Birlik
ortalamasının %75’inin de altındadır. Açıkça görülmektedir ki, yeni üye ülkelerin
büyük bir çoğunluğu yapısal fonların hali hazırdaki dağıtım kriterleri uyarınca bu
fonlardan yararlanma niteliklerini taşımaktadırlar.
Son mali perspektifte Birliğin mali kaynaklarının %36’sı “Büyüme ve İstihdam İçin
Dayanışma”ya tahsis edilmiştir. Bölgesel Politikaya aktarılan kaynak miktarı
Gündem 2000 rakamlarından çok farklı olmamasına rağmen, yeni paket söz konusu
politika alanları için daha çok mali kaynak sağlamış, daha basit ve şeffaf bir
önceliklendirme stratejisi izlemiştir.112 Birliğin en önemli önceliğinin büyüme olduğu
109
Altomonte & Nava, ss. 240-245, ss. 285-319.
Ibid., ss. 285-319.
111
Avrupa Komisyonu, Third Progress Report on Cohesion: Towards a new partnership for
growth, jobs and cohesion, COM (2005) 192 final, 17.5.2005 Brüksel.
112
Altomonte & Nava, op. cit., ss. 285-319.
110
67
düşünüldüğünde, bu hedefin istikrar ve uyum hedefleri ile birlikte tutarlı bir biçimde
hayata geçirilmesinin hayati nitelikte olduğu açıkça görülmektedir. Bu nedenle,
Uyum harcamalarının yükseltilmese dahi en azından halihazırdaki seviyede kalması
Birliğin uzun dönemdeki çıkarları açısından daha doğru olacaktır.
Tarıma ayrılan harcamaların azaltılması gerekmektedir. Geçmişte tarım alanında
yapılan pek çok reforma rağmen AB Ortak Tarım Politikası tek pazarı tahrif etmeye,
Avrupa çapında tarımın verimliliğinin azalmasına sebep olmaya ve refah düzeyi
yüksek üye devletlerdeki büyük çiftçilere fon aktarmaya devam etmektedir.113 Tarım
AB’nin rekabet edebilirliğinin arttırılmasına katkıda bulunmayan, düşmekte olan bir
sektördür. 114 Bunlar göz önüne alındığında tarım harcamalarının Avrupa çapında
gıda güvenliğinin sağlanması ve düşük gelir düzeyindeki çiftçilerin teknolojik üretim
araçlarından yararlanmalarının sağlanması ile sınırlandırılması Birliğin diğer
hedefleriyle daha tutarlı olacaktır.
Öz Kaynaklar Kararı uyarınca Mali Perspektiflerin Konsey’de oy birliği ile
onaylanması ve Avrupa Parlamentosu’nun bu süreç içerisindeki sınırlı rolü mevcut
sistemin demokratik karakterini zedelemekte ve AB Bütçesini ulusal çıkarların
müzakere edildiği bir alana dönüştürmektedir. Bununla birlikte harcamaların zorunlu
ve zorunlu olmayan harcamalar olarak sınıflandırılması Avrupa Parlamentosu ile
Konsey arasında gerginliklere yol açmaktadır. Bütçenin yarısından fazlasını
oluşturan zorunlu harcamalar üzerinde son kararı verme mercii olan Konsey, üye
devletlerin temsilcilerinden oluşan bir yapıya sahip olduğundan dolayı Birliğin en
önemli politikalarına ilişkin olarak verilecek mali kararlar üye devletlerin
iradelerince belirlenmektedir. Bu bakımdan, bütçe üzerindeki karar alma
mekanizmasının Avrupa Parlamentosu lehine değiştirilmesi gerekmektedir. Açıkca
görülmektedir ki çok yıllı mali perspektifler ve yıllık bütçe Komisyon’un bağlayıcı
olmayan bütçe taslağı doğrultusunda Konsey ve Parlamento tarafından birlikte
onaylanmadığı müddetçe Avrupa Birliği düzgün işleyen bir bütçe prosedürüne
kavuşamayacaktır.115
113
Jack Thurston, “Why Europe deserves a better farm policy,” CEPS Policy Brief, 2005.
Gros & Micossi, op. cit., ss. 1-20.
115
Ibid., ss. 1-20.
114
68
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
AVRUPA BİRLİĞİ BÜTÇESİ’NİN FİNANSMANI:
ÖZ KAYNAKLAR
Avrupa Birliği bütçesi, diğer gelirler saklı kalmak üzere, bütünüyle Toplulukların öz
kaynaklarından finanse edilir. 116 Avrupa Topluluklarının öz kaynakları, Topluluğa
bütçenin finansmanı için tahsis edilen ve ulusal otoritelerin ilave bir kararına gerek
olmadan otomatik olarak bütçeye tahakkuk eden gelir olarak tanımlanabilir.
Topluluğun öz kaynakları, öz kaynaklar sistemi kurallarına göre saptanır, tahsil edilir,
ödenir ve kontrol edilir.
Öz kaynaklar, geleneksel öz kaynaklar, KDV kaynağı ve GSMH 117 ’ya dayalı
kaynaktan oluşmaktadır. Geleneksel öz kaynaklar da tarım/gümrük vergileri ve şeker
vergilerinden oluşur. Bütçe dengesizliklerinin giderilmesi amacıyla yapılan her türlü
düzenleme öz kaynaklar sistemi içerisinde yer alır. Bu kapsamda, Birleşik Krallık’ın
AB bütçesine yapması gereken öz kaynak ödemelerini azaltarak bu miktarın diğer
üye devletler tarafından finanse edilmesini düzenleyen Birleşik Krallık İndirimi
Mekanizması Öz Kaynaklar Kararı’nda düzenlenmiştir.
Halihazırda, Öz Kaynakları Sistemi, Avrupa Topluluklarının öz kaynaklar sistemi
hakkında 7 Haziran 2007 tarih ve 2007/436/EC, Euratom sayılı Konsey Kararı
116
Avrupa Birliği’ni Kuran Antlaşma Madde 269, Avrupa Toplululuklarının öz kaynaklar sistemi
hakkında 7 Haziran 2007 tarih ve 2007/436/EC, Euratom sayılı Konsey Kararı, Madde 1. Avrupa
Birliği bütçesinin gelir kaynakları genel olarak ikiye ayrılabilir: öz kaynaklar ve diğer gelirler. Öz
kaynaklar dışındaki diğer gelirler bütçe gelirlerinin çok ufak bir bölümünü oluşturur.
117
597/2000 sayılı öz kaynaklar kararında, piyasa fiyatlarıyla gayri safi milli hasılanın (GNPmp)
piyasa fiyatlarıyla gayri safi milli gelire (GNImp) eşit olduğu kabul edilmiş ve bundan sonraki öz
kaynak hesaplamalarında GNI hesaplamasının kullanılmasına karar verilmiştir. Bu düzenleme,
Avrupa Bütünleşik Hesaplar Sistemi (ESA 95) ve Topluluk genelindeki Avrupa ulusal ve bölgesel
hesaplarına ilişkin 25 Haziran 1996 tarih ve 2223/96/EC sayılı Konsey Tüzüğü’ne uyum sağlamak
amacına yöneliktir. Nitekim, GNPmp ile GNImp arasında herhangi bir hesaplama farkı
bulunmamaktadır. Diğer bir deyişle, sadece terimsel bir değişiklik yapılmıştır. GNI teriminin Türkçe
karşılığı olan Gayri Safi Milli Gelir terimi bizim ülkemizde kullanılmadığından dolayı bu çalışmada
öz kaynaklar kararında geçen ‘GNI resource’ terimi GSMH kaynağı olarak tercüme edilmiştir.
69
tarafından düzenlenmektedir. 118 AB bütçesinin finansmanına yönelik düzenlemeler
genel olarak aşağıdakilerden oluşmaktadır:
-
Avrupa Birliği’ni Kuran Antlaşma’nın 269. Maddesi,
-
Avrupa Topluluklarının genel bütçesine uygulanacak Mali Tüzüğe ilişkin 25
Haziran 2002 tarih ve 1605/2002/EC, Euratom sayılı Konsey Tüzüğü,
-
Toplulukların öz kaynaklar sistemine ilişkin EC, Euratom 94/728/EC,
Euratom sayılı Kararın uygulanması hakkında 22 Mayıs 2000 tarih ve
1150/2000 sayılı Konsey Tüzüğü119,
-
Piyasa fiyatlarıyla gayri safi milli hasılanın derlenmesinin uyumlaştırılması
hakkında 15 Temmuz 2003 tarih ve 1287/2003/EC, Euratom sayılı Konsey
Direktifi120,
-
Katma değer vergisinden tahakkuk eden öz kaynakların tahsilatına ilişkin
tanımlayıcı yeknesak düzenlemeler hakkında 29 Mayıs 1989 tarih ve
1553/89/EC, Euratom sayılı Konsey Tüzüğü’dür.
Çalışmanın bu bölümünde temel olarak Birliğin halihazırdaki Öz Kaynaklar
Sistemi’ni düzenleyen Avrupa Topluluklarının öz kaynaklar sistemi hakkında
Haziran 2007 tarih ve 2007/436/EC, Euratom sayılı Konsey Kararı olmak üzere, bu
Kararın Birlik düzeyinde ve üye ülkelerde uygulanmasına yönelik yukarıda adı geçen
birincil ve ikincil mevzuat açıklanmaya çalışılacaktır. Bu kapsamda, öz kaynakların
niteliği, öz kaynaklar tavanı, Birleşik Krallık indirimi, öz kaynakların Komisyon’un
kullanımına hazır hale getirilmesi ve öz kaynaklar bütçe süreci üzerinde durulan
118
Avrupa Topluluklarının öz kaynaklar sistemi hakkında 29 Eylül 2000 tarih 2000/597/EC, Euratom
sayılı Konsey Kararı, 7 Haziran 2007 tarih ve 2007/436/EC, Euratom sayılı Konsey Kararı ile 1 Ocak
2007 tarihinden itibaren de jure değiştirilmiştir. Ancak değişikliğin de facto uygulamaya konması için
yeni Öz Kaynaklar Kararı’nın bütün üye devletlerin ulusal parlamentoları tarafından onaylanması
gerekmektedir. Bu çalışmada, en güncel mali mevzuatın incelenmesi amacıyla yeni oluşturulan Öz
Kaynaklar Kararı üzerinde durulmuştur.
119
Bu tüzük 16 Kasım 2004 tarih ve 2028/2004/EC, Euratom sayılı Konsey Tüzüğü ile değiştirilmiştir
(OJ L 352 of 27.11.2004).
120
Piyasa fiyatlarıyla gayri safi milli hasılanın derlenmesinin uyumlaştırılmasını düzenleyen 13 Şubat
1989 tarih ve 89/130/EEC, Euratom sayılı Konsey Tüzüğü, 597/2000 sayılı öz kaynaklar kararında
yapılan terim değişikliğini (GNP yerine GNI) yansıtmak amacıyla fiili (hukuken değil) olarak
değiştirilmiş ve yerine 2002 tarihinden itibaren piyasa fiyatlarıyla gayri safi milli hasılanın
derlenmesinin uyumlaştırılması hakkında 15 Temmuz 2003 tarih ve 1287/2003/EC, Euratom sayılı
Konsey Direktifi yürürlüğe girmiştir. Bu çalışmada, en güncel düzenlemelerin açıklanması amacıyla
1287/2003 sayılı Tüzük’te yer alan düzenlemeler üzerinde durulmaktadır.
70
temel başlıklardır. Bölüm sonunda ise Öz Kaynaklar Sistemi’ne ilişkin sorunlar ile
ilgili genel bir değerlendirme yapılacaktır.
3.1 Öz Kaynaklar
Avrupa Birliği’ni Kuran Antlaşma’nın 269. Maddesi’nde, AB bütçesinin bütünüyle
öz kaynaklardan finanse edileceği belirtilmiş ve Öz Kaynaklar Kararı’nın onay
prosedürü açıklanmıştır. Buna göre, Öz Kaynaklar Kararı, Konsey tarafından,
Komisyon’un önerisi üzerine ve Avrupa Parlamentosu’na danışılarak oybirliği ile
kabul edilir ve üye devletlerin bu kararı anayasalarının gerektirdiği şekilde
onaylaması ile uygulamaya konulur.
Avrupa Topluluklarının öz kaynakları aşağıdaki kalemlerden oluşur:
3.1.1 Geleneksel Öz Kaynaklar (Traditional Own Rresources -TOR)
Geleneksel öz kaynaklar, vergiler, primler, ek veya tazmin edici tutarlar, ek tutarlar
veya faktörler, Ortak Gümrük Tarifesi vergileri ve üye olmayan devletlerle yapılan
ticari işlemler için Topluluk kurumları tarafından belirlenen veya belirlenecek diğer
vergiler; yürürlükten kalkan Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu’nu kuran Antlaşma
kapsamındaki ürünler üzerindeki gümrük vergileri; ve ortak şeker piyasaları
çerçevesinde alınan katkılar ve diğer vergilerden oluşmaktadır.121 Gümrük vergileri
ve tarım vergileri, Topluluk gümrük mevzuatının ve üçüncü ülkelerden tarım ürünleri
ithalatına ilişkin Ortak Tarım Politikası düzenlemelerinin uygulanmasından elde
edilir. Öte yandan, şeker vergileri, şeker sektöründeki üreticilerden alınır ve o
sektördeki Topluluk harcamalarını finanse etmeyi amaçlar. 2007/436 sayılı Öz
Kaynaklar Kararı uyarınca, Dünya Ticaret Örgütü’nün çok taraflı ticaret
müzakereleri kapsamında Uruguay Görüşmeleri (Uruguay Round)’nde alınan
kararların Avrupa Birliği mevzuatına aktarılmasını takiben tarım vergileri ile gümrük
vergileri arasında herhangi bir maddi farklılık kalmayacağından dolayı bu ikisi
121
2007/436 sayılı Öz Kaynaklar Kararı, Madde 2.
71
arasındaki ayrımın Avrupa Birliği Genel Bütçesi kapsamında da kaldırılmasına karar
verilmiştir.
Geleneksel öz kaynaklardan tarım vergileri, AB bütçesinin genel gelir beyanının 10.
Bölümüne; şeker vergileri 11. Bölümüne; gümrük vergileri ise 12. Bölümüne
kaydedilir.
122
Geleneksel
öz
kaynaklar
doğrudan
Topluluk
mevzuatından
kaynaklanan saf Topluluk geliri olarak değerlendirilir. Öz Kaynaklar Kararı uyarınca,
bu kaynakların tahsil edilmesi ve Komisyon’a iletilmesinden üye devletler
sorumludur. Ancak, aynı karar uyarınca, üye devletlere topladıkları bu miktarın %
25’ini tahsilat maliyet bedeli olarak alıkoyma hakkı da verilmiştir. Üye devletlerin
alıkoyma bedelleri AB bütçesinin genel gelir beyanının 19. Bölümüne kaydedilir.
Üye devletler, bu kaynakların tahsil edilmesi sırasında Topluluk mevzuatına uygun
olarak düzenlenen ulusal yasalar ve düzenlemeler çerçevesinde hareket ederler.
Bununla beraber, Komisyon üye devletler tarafından düzenli aralıklarla kendisine
iletilen ulusal düzenlemelerin Topluluk mevzuatına uygunluk denetimini yaparak
gerekli değişiklik önerileri getirebilir.
Geleneksel öz kaynakların Komisyon’a iletilmek üzere hazır hale getirilmesine
ilişkin kurallar 1150/2000 sayılı Konsey Tüzüğü’nde açıklanmaktadır.
3.1.2 KDV payına dayalı kaynak (VAT resource)
AB bütçesinin genel gelir beyanının 13. Bölümüne kaydedilen KDV payına dayalı
kaynak, üye devletlerin Topluluk kuralları uyarınca belirlenen uyumlaştırılmış KDV
matrahlarına yine Topluluk kuralları kapsamında belirlenen ve bütün üye devletler
için geçerli olan tek bir oranın uygulanması yoluyla elde edilir. Avrupa Birliği
genelindeki uyumlaştırılmış KDV matrahı, söz konusu ülke tarafından ortak bir
katma değer vergisi sistemi hakkında 77/388 sayılı Altıncı Konsey Direktifi 123 ve
matrahın hesaplanmasına yönelik açıklayıcı hükümler içeren 1553/89 sayılı Konsey
122
Avrupa Komisyonu (2002a), ss.198-199.
Üye devletlerin muamele vergilerine ilişkin kanunlarının uyumlaştırılması – ortak katma değer
vergi sistemi: tek tip vergi matrahı hakkında 77/388/EEC sayılı ve 17 Mayıs 1977 tarihli 6. Konsey
Direktifi (OJ L 145, 13.6.1977, p.1).
123
72
Tüzüğü’nde belirtilen düzenlemeler ışığında hesaplanmaktadır. KDV payının
Komisyon’a iletilmek üzere hazır hale getirilmesine ilişkin kurallar ise 1150/2000
sayılı Konsey Tüzüğü’nde belirtilmiştir.
3.1.2.1 Matrahın hesaplanması
Uyumlaştırılmış KDV kaynağı matrahı, ilgili üye devlet tarafından ‘gelir yöntemi’
kullanılarak hesaplanmaktadır. Matrahın belirlenmesine ilişkin yapılması gerekenler
sırasıyla;
-
üye devlet tarafından tahsil edilen yıllık toplam net KDV geliri hesaplanır.
-
yıllık toplam net KDV geliri ağırlıklı ortalama KDV oranına bölünerek
ortalama matrah124 değeri bulunur. Bir üye devlette birden fazla KDV oranı
uygulanmaktaysa, KDV matrahı, belirli bir takvim yılında tahsil edilen
toplam net KDV gelirinin ağırlıklı ortalama KDV oranına bölünmesi yoluyla
hesaplanır. Tek bir KDV oranının kullanıldığı durumlarda, tahsil edilen
toplam net KDV geliri bu orana bölünür.125
-
Altıncı KDV Direktifi’nde belirtilen hükümlere uygun olması amacıyla,
ortalama matrah, ekleme ve çıkarmaların yapılması suretiyle düzeltilir ve
nihai uyumlaştırılmış KDV matrahına ulaşılır.
2007/436 sayılı Öz Kaynaklar Kararı uyarınca, herhangi bir Üye Devletin
uyumlaştırılmış KDV matrahı o devletin GSMH’sının % 50’sini aşamaz.
3.1.2.2 Uygulama oranı (the rate of call veya call up rate)126
Üye devletlerin uyumlaştırılmış KDV matrahlarına uygulanan tek oran fiili uygulama
oranı olarak adlandırılır. Fiili uygulama oranı azami oran (maximum rate of call) ile
124
Intermediate base.
Katma değer vergisinden tahakkuk eden öz kaynakların tahsilatına ilişkin tanımlayıcı yeknesak
düzenlemeler hakkında 29 Mayıs 1989 tarih ve 1553/89/EC, Euratom sayılı Konsey Tüzüğü, Madde 3.
126
Avrupa Komisyonu (2002a), ss.200-201. [çeviri bana ait]
125
73
dondurulmuş oran (frozen rate) arasındaki farktır. Dondurulmuş oran Birleşik Krallık
lehine yapılan düzeltmenin büyüklüğüne bağlı olarak değişmektedir.
2007/436 sayılı Öz Kaynaklar Kararı uyarınca, KDV matrahına uygulanan fiili
uygulama oranı şeffaflık ve basitliğin sağlanması amacıyla % 0,3 olarak
belirlenmiştir. 127 Öz Kaynaklar Kararı’nda düzenlenen Birleşik Krallık İndirimi
Mekanizmasının bir unsuru olarak, sadece 2007-2013 döneminde geçerli olmak
suretiyle, KDV matrahına uygulanan bu oranın Avusturya için %0,225, Almanya
için %0,15 ve Hollanda ile İsveç için %1 olarak sınırlandırılmasına karar verilmiştir.
Dondurulmuş oran, Birleşik Krallık lehine yapılan düzeltmenin tüm üye devletlerin
sınırlandırılmış KDV matrahlarının toplamına bölünmesi sonucunda elde edilir.
Hesaplardaki bu düzeltme, Birleşik Krallık lehine yapıldığından Birleşik Krallık söz
konusu indirim mekanizmasının finansmanına dahil edilmez. Avusturya, Almanya,
Hollanda ve İsveç’in hesaplamaları da yukarıda belirtilen oranlar üzerinden yapılır.
Bu, Birleşik Krallık indiriminin, geri kalan diğer üye devletler tarafından toplam
sınırlandırılmış KDV matrahları içerisindeki paylarına göre finanse edilmesi
anlamına gelmektedir.
Dondurulmuş oran azami orandan düşüldüğü için bu fiili uygulama oranının
azalmasına sebep olur. Dondurulmuş oranın toplam sınırlandırılmış KDV matrahı ile
çarpılması ile Birleşik Krallık lehine yapılan düzeltmenin gayri safi eşdeğerine
(gross equivalent) ulaşılır ve bu da Birleşik Krallık düzeltmesi için ayrılan toplam
sınırlandırılmış KDV matrahına denk gelir.
Üye devletlerin AB bütçesine yapacakları KDV katkısı, KDV uygulama oranı ile
sınırlandırılmış KDV matrahlarının çarpımı sonucunda elde edilir.
Kurallar uyarınca, Birleşik Krallık indiriminin karşılanmasına yönelik ödemeler üye
devletlerin KDV ve GSMH katkılarına eklenir. Buna karşılık, Birleşik Krallık’ın
127
Avrupa Topluluklarının öz kaynaklar sistemi hakkında 29 Eylül 2000 tarih 2000/597/EC, Euratom
sayılı bir önceki Konsey Kararı’nda bu oranın 2002 ve 2003 yıllarında %1’den %0,75’e indirilmesi ve
2004 yılından itibaren de %0,5 olarak uygulanmasına karar verilmişti.
74
KDV katkısı, indirim miktarı kadar azaltılır. Uygulamada, bu ödemeler farklı
aşamalarda gerçekleştirilmektedir.
3.1.2.3 KDV’ye dayalı kaynağın muhasebesi ve Komisyon’a sunulması
Üye devletler, her mali yılın 31 Temmuz tarihinden önce, 77/388 sayılı Altıncı
Konsey Direktifi ve 1553/89 sayılı Konsey Tüzüğü’nde belirtilen hükümler
çerçevesinde hesaplanan KDV matrahının toplam miktarına ilişkin beyanı
Komisyon’a göndermekle yükümlüdür.
128
Bu beyan, Komisyon’un gerekli
kontrolleri yapması için ihtiyaç duyulan bütün verileri içerir nitelikte olmalıdır. Buna
ilaveten, matrahın oluşturulmasında kullanılan veriler, beyanın hazırlandığı sürede
mevcut olan en yeni veriler olmalıdır.
1553/89 sayılı Konsey Tüzüğü’nün 11. Maddesi uyarınca, Komisyon’un KDV’ye
dayalı kaynaklar konusundaki kontrolleri, üye devletlerdeki yetkili kurumlar ile
birlikte
yürütülür.
Bu
kontroller
sırasında
Komisyon,
özellikle,
matrahın
merkezileştirilmesine ve ağırlıklı ortalama oranın ve tahsil edilen toplam net katma
değer vergisinin belirlenmesine yönelik işlemlerin doğru bir şekilde yapılmış
olmasını denetler. Buna ilaveten, verilerin usulüne uygun bir biçimde kullanılıp
kullanılmadığı ve KDV’ye dayalı kaynağın miktarının belirlenmesi amacıyla yapılan
hesaplamaların Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı da Komisyon tarafından
denetlenmektedir.
Komisyon kontrolleri sırasında, üye devletler, vergi mükelleflerini kayıt altına almak
ve KDV’yi belirlemek ve toplamak amacıyla uyguladıkları prosedürler ile KDV
kontrol sistemlerinin uygulanış şekli ve sonuçlarına ilişkin bilgileri Komisyon’a
sunarlar.
129
Kontrollerin sonucunda, Komisyon, ilgili üye devletle birlikte,
uygulanmakta olan prosedürlerin etkinliğinin arttırılmasına yönelik değişiklikler
üzerinde değerlendirmelerde bulunur ve her üç yılda bir, üye devletlerin kullanmakta
oldukları prosedürler ve değişiklik önerilerini içeren kapsamlı bir rapor hazırlar.
128
129
1553/89 sayılı Konsey Tüzüğü, Madde 7.
1553/89 sayılı Konsey Tüzüğü, Madde 12.
75
3.1.3 GSMH payına dayalı kaynak (GNI resource)
Bütün üye devletlerin GSMH’larının toplamına, diğer bütün gelirlerin toplamı
doğrultusunda, bütçe prosedürüne uygun olarak belirlenecek bir oranın uygulanması
yoluyla elde edilir. GSMH payına dayalı kaynak, herhangi bir mali yılda geleneksel
öz kaynaklar ve KDV payına dayalı kaynak toplamını aşan Birlik harcamalarını
karşılamak amacıyla kullanıldığından dolayı yıllara göre değişen miktarlarda toplanır.
GSMH uygulama oranı da bu miktara göre belirlenir. Böylece, AB bütçesinin her
zaman denk olması sağlanmış olur.
1988 yılında I. Delors Mali Reformu çerçevesinde Topluluğun öz kaynaklarına
eklenen GSMH kaynağı ‘dördüncü kaynak’ olarak da adlandırılmaktadır. GSMH
kaynağı Birliğin maliyesinin köşe taşı olarak nitelendirilmektedir. 130 Bunun en
önemli sebebi, bu kaynağın bütçe gelirlerinde orta vadede istikrar sağlanmasına
yardımcı olması ve üye devletlerin Birlik bütçesine katkı kapasitesi ile yapmış
oldukları katkı arasındaki orantıyı güçlendirlendirmesidir. Bunun yanı sıra, GSMH
payına dayalı kaynak, üye devletlerin Birlik bütçesine katkı kapasitesinin en iyi
göstergesi olarak kabul edilmektedir. Gerçekten de, bir üye devletin Birlik bütçesine
katkı kapasitesi, o ülkenin GSMH’sının Birlik GSMH’sı içindeki payı gözetilerek
hesaplandığı ve GSMH payına dayalı kaynağın da bütçe gelirlerinin %70’ine
yakınını oluşturduğu düşünülürse, bütçe katkıları ile katkı kapasitesi arasında pratikte
mükemmel bir uyum olduğu ortaya çıkmaktadır.131
Tablo 3.1’de de görüleceği gibi, öz kaynakların oldukça büyük bir miktarı GSMH
payına dayalı kaynaktan oluşmaktadır.
130
131
Avrupa Komisyonu (2002a), s.204.
Altomonte & Nava, op. cit., s.229.
76
Tablo 3.1 Öz Kaynakların Dağılımı
Gelir Türü
2007 Bütçesi
Milyon Euro
2008 Bütçesi
%
Milyon Euro
%
2 019
1,7
2 326
1,9
Gümrük vergileri
15 287
13,2
16 431
13,8
KDV kaynağı
17 827
15,4
19 095
16
GSMH kaynağı
79 152
68,5
81 077
68,1
1 209
1,0
1 209
1,0
Tarım ve şeker vergileri
Muhtelif fazla, denge
ve düzeltmeler
Kaynak: Avrupa Komisyonu132
Bütçe prosedürüne uygun olarak belirlenen GSMH uygulama oranı bütün üye
devletlerin piyasa fiyatlarıyla gayri safi milli hasılası (GSMHpf)’na uygulanmaktadır.
Ancak, halihazırdaki 2007/436 sayılı Öz Kaynaklar Kararı uyarınca, sadece 20072013 döneminde geçerli olmak suretiyle, Hollanda’nın AB bütçesine aktardığı yıllık
GSMH katkısında 605 milyon Euro, İsveç’in GSMH katkısında 150 milyon Euro
brüt indirim yapılmasına karar verilmiştir.133
Üye devletlerin AB bütçesine yapacakları GSMH katkısı iki aşamada hesaplanır.
Birinci aşamada, üye devletler GSMHpf’lerini yürürlükte olan Avrupa Bütünleşik
Hesaplar Sistemi (ESA 95)’nde belirtilen hükümlere uygun olacak şekilde hesaplar.
Hesaplamanın ikinci aşaması ise Birlik seviyesinde Komisyon tarafından
gerçekleştirilir. GSMH payına dayalı kaynağın hesaplanma prosedürü aşağıda
açıklanmaktadır.
3.1.3.1 Üye devletlerin GSMHpf’nın hesaplanması
GSMH payına dayalı kaynağın hesaplanabilmesi için ilk önce ilgili üye devletin
toplam GSMHpf’nın hesaplanması gerekmektedir. Üye devletler GSMHpf’lerini
132
Avrupa Komisyonu, General Budget of the European Union For the Financial Year 2007: The
Figures, Şubat 2007.
133
2004 fiyatlarıyla. Bu miktarların Komisyon tarafından ön bütçe tasarısının hazırlanması sırasında
en güncel GSYİH deflatörü kullanılarak güncellenmesi kararlaştırılmıştır. Bu indirimin Birleşik
Krallık İndirimi yapıldıktan sonra geriye kalan miktar üzerinden hesaplanmasına karar verilmiştir.
77
yürürlükte olan Avrupa Bütünleşik Hesaplar Sistemi (ESA 95)’nde belirtilen
hükümlere uygun olacak şekilde hesaplar. GSMHpf’ın nasıl hesaplanacağına ilişkin
açıklamalar ayrıca 1287/2003 sayılı Konsey Direktifi’nde belirtilmiştir. Ulusal
hesaplama aşamasında üye devletler kendi ulusal muhasebe ilkelerine mutabık
kalırlar. Ancak ESA 95’te tanımlanan GSMHpf tanımına uymakla yükümlüdürler.
1287/2003
sayılı Konsey Direktifi’nin 1. Maddesi uyarınca, GSMHpf, ülke
içerisindeki yerleşik üretim birimlerinden elde edilen toplam birincil geliri temsil
eder. Bu gelir, işçi ücretleri, üretim ve ithalat üzerine uygulanan vergilerden
sübvansiyonlar düşüldükten sonra geriye kalan tutar, mülkiyet gelirleri, gayri safi
çalışma fazlaları ve gayri safi karışık gelirden oluşmaktadır.
134
GSMHpf,
GSYİHpf’dan yerleşik üretim birimlerinin yerleşik olmayan üretim birimlerine
ödemesi gereken birincil gelirin çıkartılması ve buna yerleşik üretim birimlerinin
dünyanın geri kalanından alacakları birincil gelirin eklenmesi yoluyla hesaplanır.
1287/2003 sayılı Konsey Direktifi’nin 1. Maddesinde GSYİHpf’nın hesaplama
yöntemleri açıklanmaktadır. Buna göre, bir ülke içerisindeki yerleşik üretim
birimlerinin üretim faaliyetlerinin nihai değerini temsil eden GSYİHpf üç şekilde
tanımlanabilir:
1. Çıktı açısından: GSYİHpf mal ve hizmet çıktıları ile ara tüketim malları
üzerindeki KDV ve ithalata bağlı net vergiler (KDV hariç) toplamı arasındaki farktır.
2. Harcama açısından: GSYİHpf, ekonomik bölge içerisindeki kar amacı gütmeyen
özel kurumlar, hane halkı ve genel yönetimin nihai tüketimi, brüt sabit sermaye
birikimi, stoklardaki değişim ve ihracat ile ithalat arasındaki farkın toplamıdır.
3.Gelir açısından: GSYİHpf, işçi ücretleri, ekonominin brüt çalışma fazlası ile
üretim ve ithalata bağlı vergilerin toplamı ile sübvansiyonlar arasındaki farktır.
134
89/130 sayılı Konsey Tüzüğünde, GSMHpf, piyasa fiyatlarıyla gayri safi yurt içi hâsılaya
(GSYİHpf) dünyanın geri kalanından gelen işçi ücretleri ile mülkiyet ve girişim gelirlerinin eklenmesi
ve dünyanın geri kalanına yapılan ve bunlara tekabül eden ödemelerin çıkarılması yoluyla
hesaplanacağı belirtilmektedir.
78
3.1.3.2 GSMHpf verilerinin Komisyon’a iletilmesi
Üye devletlerin GSMH katkısının hesaplanmasına ilişkin ikinci aşama Birlik
seviyesinde gerçekleşir. Buna göre, üye devletler her yıl 22 Eylül tarihinden önce,
ulusal muhasebe prosedürleri çerçevesinde ve ESA 95 tanımlarına uygun olarak
hesaplamış oldukları toplam GSMHpf ve bileşenlerinin değerlerini Komisyon’un
Avrupa Toplulukları İstatistik Ofisi (Eurostat)’ne iletmekle yükümlüdürler.
135
GSYİHpf toplamı ve bileşenleri yukarıda geçen üç yöntemden herhangi birisi
kullanılarak hesaplanabilir. Hesaplamalara ilişkin rakamlar bir sonraki yıl rakamları
ile bir önceki yıla ilişkin rakamlarda yapılan değişiklikleri de kapsamalıdır.
Üye devletler, Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat)’ne, ayrıca GSMH verilerinin kalitesi
ile ilgili bir rapor sunmakla yükümlüdür. Bu rapor, toplam değerin nasıl elde
edildiğine
ilişkin
bilgileri,
kullanılan
temel
istatistiklerde
ve
muhasebe
prosedürlerinde yapılan değişiklikleri ve daha önceki GSMH tahminleri üzerinde
yapılan revizyonları içerir. Üye devletler, Avrupa İstatistik Ofisi’ne, GSMH ve
bileşenlerinin hesaplanmasında kullanılan temel istatistiklerin ve muhasebe
prosedürlerinin envanterini de sunarlar.136
3.1.3.3 GSMHpf hesaplamasının denetlenmesi
Komisyon, üye devletler tarafından kendisine iletilen GSMHpf hesaplarının güvenilir
ve karşılaştırılabilir olduğuna dair kontroller yaparken üye devlet temsilcilerinden
oluşan ve Komisyon temsilcisinin başkanlık ettiği ‘GSMH Komitesi’ tarafından
desteklenir.137 Komisyon, GSMH hesaplamalarının daha karşılaştırılabilir, güvenilir
ve ayrıntılı olmasını sağlamak amacıyla üye devletler tarafından GSMH
hesaplamasında kullanılan verilerin ve yöntemlerin doğruluğunu temin eder. 138 Söz
konusu GSMH Komitesi de, başkanının insiyatifi ya da üye devletin temsilcisinin
talebi doğrultusunda, piyasa fiyatlarıyla gayri safi milli hasıla hesaplamasının
135
1287/2003 sayılı Konsey Direktifi, Madde 2.
1287/2003 sayılı Konsey Direktifi, Madde 3.
137
1287/2003 sayılı Konsey Direktifi, Madde 4.
138
1287/2003 sayılı Konsey Direktifi, Madde 5.
136
79
uyumlaştırılması hakkında 1287/2003 sayılı Konsey Tüzüğü’nün uygulanmasına
ilişkin soruları incelemek ve yanıtlamakla yükümlüdür.
GSMH Komitesi, üye devletin GSMH hesaplamalarının daha iyi hale getirilmesi ve
bu alandaki iyi uygulamaların dağıtılması için çaba sarfetmelidir. Komite, GSMH
verilerinin gözden geçirilmesi ve ayrıntılandırılmasına ilişkin sorunlara yönelik
çalışmalar yapabilir. Komite, ayrıca gerekli gördüğü durumlarda, GSMH verilerinin
daha karşılaştırılabilir ve daha güvenilir olması amacıyla Komisyon’a çeşitli tedbir
önerileri sunabilir.
3.2 Öz Kaynaklar Tavanı
Avrupa Birliği’nin bütçe prosedüründe dört farklı maksimum harcama tavan değeri
bulunmaktadır. Bunlardan ilki öz kaynaklar tavanıdır. 2007/436 sayılı Öz Kaynaklar
Kararı uyarınca, Birlik bütçesine yıllık harcama taahhütlerini karşılamak amacıyla
tahsis edilen öz kaynakların toplam miktarı bütün üye devletlerin GSMH’larının
toplamının %1,24’ünü aşamaz. 139 Başka bir deyişle, bütçenin öz kaynaklar tavanı
Birlik GSMH’nın %1,24 ile sınırlandırılmıştır. Öte yandan, AB genel bütçesine
kaydedilen taahhüt ödeneklerinin toplam yıllık miktarı bütün üye devletlerin
GSMH’larının toplamının %1,31’ini geçmemelidir.
Yine halihazırdaki Öz Kaynaklar Kararı’nda, ESA 95 düzenlemelerinde yapılan
herhangi bir değişikliğin GSMH hesaplamasında önemli değişmelere yol açmasının
mümkün olduğu durumlarda, belirlenen harcama ödenekleri ve taahhüt ödeneklerinin
aşağıda belirtilen formul kullanılarak yeniden hesaplanmasına karar verilmiştir.
(%1,24) × (%1,31) ÷
GSMHt-2 + GSMHt-1 + GSMHt mevcut ESA
GSMHt-2 + GSMHt-1 + GSMHt değiştirilmiş ESA
139
2007/436 sayılı Öz Kaynaklar Kararı, Madde 3.
80
Bütçe prosedüründe öz kaynaklar tavanından sonra gelen ikinci tavan değer mali
çerçeve tavanıdır. Birliğin mali çerçevede tavan değer belirlediği durumlarda, öz
kaynaklar tavanının hiçbir hükmü bulunmaz. Ancak, mali çerçevede herhangi bir
harcama tavanının belirlenmediği durumlarda, öz kaynaklar tavanı önem kazanır.
Genel olarak, öz kaynaklar tavanının üye devletlerin Birlik bütçesine yapacakları
maksimum katkı miktarını belirlediğinden dolayı tanımlayıcı olduğu söylenebilir.
Bütçe prosedüründeki üçüncü tavan değer yıllık bütçede belirlenen harcama tavanıdır.
Son olarak, dördüncü tavan değer gerçekleşen harcamalara ilişkin olan gerçekleşen
harcama tavanı (outturn)’dür. Bu harcama tavanlarından her biri kendinden bir
öncekinden düşük olmalıdır. Harcama tavanları arasındaki söz konusu hiyerarşi
Tablo 3.2’de gösterilmiştir.
Tablo 3.2 Harcama Tavanları (AB GSMH’nın % si olarak)
Tavan Türü
Harcama Ödenekleri
Taahhüt Ödenekleri
2006
2013
2006
2013
Öz Kaynaklar Tavanı
1.24
1.24
1.31
1.31
Mali Çerçeve Tavanı
1.08
0.94
1.12
1.31
Bütçe
Gerçekleşen Harcama
Tavanı
1.01
-
1.09
-
0.97
-
1.05
-
Kaynak:Avrupa Komisyonu, Bütçe Genel Müdürlüğü, Mali ve Bütçesel Hükümler Faslı Tanıtıcı
Tarama Toplantısı, 6 Eylül 2006.
3.3 Birleşik Krallık İndirimi
Bütçe dengesizliklerinin giderilmesi amacıyla Birleşik Krallık lehine yapılan
düzeltme mekanizması ilk olarak Haziran 1984 tarihinde düzenlenen Fontainebleau
Avrupa Zirvesi’nde kabul edilmiş ve 7 Mayıs 1985 tarihli Öz Kaynaklar Kararı’nda
düzenlenmiştir. Bu düzeltme mekanizmasının amacı Birleşik Krallık’ın AB bütçesine
yapması gereken ödemelerde azaltma yaparak Birleşik Krallık aleyhine olan bütçe
dengesizliğinin giderilmesidir. Bütçe dengesizliği genel olarak iki aşamada
hesaplanmaktadır. İlk olarak, Birleşik Krallık’ın, AB bütçesine toplam KDV kaynağı
ödemeleri içerisindeki payı ile üye devletlere tahsis edilen Birlik harcamaları
81
içerisindeki payı arasındaki fark hesaplanmaktadır. Elde edilen sonuç, üye devletlere
tahsis edilen toplam harcama miktarı ile çarpılmaktadır. Bunun akabinde, Birleşik
Krallık’ın bütçe katkıları bütçe dengesizliğinin %66’sı oranında azaltılmaktadır.
15-16 Aralık 2005 tarihlerinde gerçekleştirilen Avrupa Konseyi’nde Birleşik Krallık
lehine düzeltme mekanizmasının uygulanmasına devam edilme kararı alınmıştır.
Ancak 2009-2011 yılları arasındaki geçiş döneminin ardından, Birleşik Krallık’ın
tarımsal doğrudan ödemeler, pazara ilişkin harcamalar ve Avrupa Tarımsal
Yönlendirme ve Garanti Fonu Garanti Bölümü’nden kaynaklanan kırsal kalkınma
harcamaları dışında kalan genişlemeden kaynaklanan tüm harcamaların finansmanına
katılmasına karar verilmiştir.
3.3.1
Birleşik Krallık İndiriminin hesaplanması
2007/436 sayılı Öz Kaynaklar Kararı uyarınca, Birleşik Krallık indirimi şu şekilde
hesaplanır140:
(a) Bir önceki mali yıla ilişkin toplam KDV matrahındaki Birleşik Krallık’ın yüzdelik
payı ile toplam harcamalardaki yüzdelik payı arasındaki fark hesaplanır;
(b) Elde edilen fark toplam harcamalar ile çarpılır;
(c) (b) bendinde elde edilen sonuç 0,66 ile çarpılır;
(d) (c) bendinde elde edilen sonuçtan, uygulama oranının sınırlandırılmamış KDV
matrahlarına uygulanması durumunda Birleşik Krallık’ın ödeyeceği GSMH ve KDV
payı ile Birleşik Krallık’ın GSMH ve KDV ödemeleri arasındaki fark çıkartılır;
(e) (d)’den elde edilen sonuçtan Birleşik Krallık’ın, Üye Devletlerin Geleneksel Öz
Kaynakların tahsilât masraflarının karşılanması amacıyla tuttukları kaynakların
yüzdesinin artmasından doğan net kazanç çıkartılır;
(f) Avrupa Birliği’nin her genişlemesinde, tazmin miktarının azaltılması amacıyla
(e)’den elde edilen sonucun yeniden düzenlenmesi ve böylece genişlemeden önce
dahil edilmeyen harcamaların genişlemeden sonra da dahil edilmemesinin
sağlanması. Bu düzenleme, tahsis edilen toplam harcamadan, üyeliğe kabul edilen
140
2007/436 sayılı Öz Kaynaklar Kararı, Madde 4 [çeviri bana ait].
82
ülkelerin katılım öncesi yıllık harcamalarına eşit bir miktarın çıkartılması yoluyla
yapılır. Hesaplanan bütün miktarlar ileriki yıllara taşınır ve Komisyon tarafından
sağlanan Euro bazlı GSMH deflatörünün uygulanması yoluyla yıllık olarak yeniden
düzenlenir.
(g) Tahsis edilen toplam harcamalardan, AB’ne 30 Nisan 2004 tarihinden sonra üye
olan devletlere tahsis edilen toplam harcamaların (tarımsal doğrudan ödemeler,
pazara ilişkin harcamalar ve Avrupa Tarımsal Yönlendirme ve Garanti Fonu Garanti
Bölümü’nden kaynaklanan kırsal kalkınma harcamaları dışında) çıkartılması ile
hesaplama düzeltilir;
Bu çıkartma işleminin aşağıda belirtilen zaman takvimi dahilinde yapılması
gerekmektedir:
Yıl içerisinde ilk defa bütçeye
kaydedilecek Birleşik Krallık indirimi
Birleşik Krallık indiriminin
hesaplanmasına dahil edilmeyecek
genişleme ile ilgili harcamanın yüzdesi
2009
20
2010
70
2011
100
Bununla birlikte, Birleşik Krallık’ın genişlemeden kaynaklanan harcamaların
finansmanına dahil olması sonucunda oluşabilecek ek harcamalarının 2007-2013
döneminde 10,5 milyar Euro’yu geçmemesi konusunda anlaşmaya varılmıştır.
3.3.2
Birleşik Krallık İndiriminin finansmanı
Birleşik Krallık İndirimi diğer üye devletler tarafından AB GSMH’sı içerisindeki
paylarıyla doğru orantılı olacak şekilde karşılanır. 2007/436 sayılı Öz Kaynaklar
Kararının 5. Maddesi uyarınca;
83
(a) Maliyet dağılımı öncelikle, Birleşik Krallık hariç olmak üzere ve Hollanda ve
İsveç’in GSMH katkılarında yapılan indirim göz önüne alınmak suretiyle, her üye
devletin, GSMH ödemelerindeki payı dikkate alınarak hesaplanır;
(b) bunun ardından maliyet dağılımı Avusturya, Almanya, Hollanda ve İsveç’in
finansman payı bu hesaplamadan doğan normal değerin dörtte biri oranıyla
sınırlandırılacak şekilde düzenlenir.
Birleşik Krallık lehine düzeltme, Birleşik Krallık’ın GSMH payına dayalı kaynak
ödemelerinin azaltılması yolu ile yapılır. Diğer üye devletler tarafından karşılanan
maliyetler, her üye devletin GSMH payına dayalı kaynak ödemelerine eklenir.
Birleşik Krallık indirimi ile diğer devletlerin buna bağlı olarak ödeyeceği tazmin
miktarları Komisyon tarafından hesaplanır.
Mali yılın başında bütçe kabul edilmemişse, Birleşik Krallık için yapılan düzeltme ve
kabul edilen son bütçeye giren diğer Üye Devletler tarafından karşılanan maliyetler
geçerliliğini sürdürür.
3.4 Öz Kaynakların Komisyon’un Kullanımına Hazır Hale Getirilmesi
Avrupa Birliği bütçesinin öz kaynakları, 1553/89 sayılı Tüzük ile 1287/2003 sayılı
Tüzüğün hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 22 Mayıs 2000 tarih ve 1150/2000 sayılı
Konsey Direktifi uygun olarak denetlenir ve Komisyon’un kullanımına sunulur.
AB bütçesinin geleneksel öz kaynakları, Birliğin kendine ait gümrük ve vergi
idarelerinin bulunmamasından dolayı, üye devletlerin idari yetkilileri tarafından,
Komisyon adına toplanır. Üye devletler, geleneksel öz kaynakların tahsilatı ve
Komisyon’un kullanımına hazır hale getirilmesi, KDV ve GSMH paylarının
hesaplanması ve bu payların ödenmesinden sorumludur.
Bu süreç içerisinde, Komisyon da; üye devletlerin KDV ve GSMH payı katkılarının
KDV uygulama oranı, GSMH uygulama oranı ve Birleşik Krallık indirimi
84
çerçevesinde hesaplanması, Birleşik Krallık indirim miktarının hesaplanması, tüm
AB harcamalarının ve harcamaların finansmanının tahminini içeren bütçe ön
taslağının hazırlanarak yetkili bütçe merciilerine sunulması ve üye devletlerin
Avrupa Birliği’nin öz kaynakları alanındaki mevzuata uygun hareket etmelerini
sağlamak için gerekli kontrollerin yapılmasından sorumludur. 141 Komisyon’un öz
kaynaklar sistemi içerisindeki temel işlevleri Öz Kaynaklar Bütçe Süreci başlığı
altında incelenmektedir.
3.4.1 Öz Kaynakların Oluşturulması ve Hesaplara Kaydedilmesi
3.4.1.1 Öz kaynakların üye devletler tarafından oluşturulması
Topluluğun geleneksel öz kaynaklar üzerinde hak sahibi olması için yetkilendirilmesi
gerekir. 1150/2000 sayılı Konsey Tüzüğü’nün 2. Maddesi, Topluluğun geleneksel öz
kaynaklar
üzerinde
hak
sahibi
olmasına
ilişkin
yetkilendirme
tarihlerini
düzenlemektedir. Bu çerçevede, Komisyon, geleneksel öz kaynaklar üzerinde
gümrük düzenlemelerinde ortaya konulan muhasebe kayıt tarihinde hak sahibi olur.
Şeker piyasasının ortak yapılandırılması ile ilgili vergi ve diğer yükümlülükler de ise
şeker düzenlemeleri kapsamındaki bildirim tarihi esas olarak alınır.
Üye devletler, 1553/89 sayılı Konsey Tüzüğü uyarınca hesapladıkları KDV’ye dayalı
kaynak miktarı ile 1287/2003 sayılı Konsey Direktifine uygun olarak hesapladıkları
GSMH’ya dayalı kaynak miktarını Komisyon’a bildirir.
Üye devletler, Birliğin öz kaynaklar üzerindeki yetkisini uygulayabilmesi için gerekli
belge ve bilgileri Komisyon’un kullanıma sunmak ve gerekli olduğu takdirde bunları
Komisyon’a iletmekle yükümlüdür. Bununla beraber, üye devletler, öz kaynakların
oluşturulması ve kullanıma sunulmasına ilişkin her türlü belgeyi, söz konusu
belgenin düzenlendiği yılın sonundan itibaren en az üç yıl saklamakla sorumlu
141
Avrupa Komisyonu, Avrupa Topluluklarının Öz Kaynakları Alanında Gerekli İdari
Koşulların güncelleştirilmiş Listesi, Brüksel, 21.06.2006.
85
tutulmuştur.
142
Üye devletlerin bildirim yükümlülüğünün çerçevesini aşağıda
belirtilen hususlar oluşturur:143
-
Öz kaynakların oluşturulması, tahsil edilmesi, kullanıma sunulması ve
denetlenmesinden sorumlu birim veya kuruluşların isimleri ve bu birim ve
kuruluşların rolü ve işleyişine ilişkin temel hükümler,
-
Kanun, tüzük veya idari düzenleme çerçevesinde ortaya konulan genel
hükümler, özellikle öz kaynakların oluşturulması, tahsil edilmesi, kullanıma
sunulması ve Komisyon tarafından denetlenmesi ile ilgili muhasebe
prosedürüne ilişkin hükümler,
-
Öz kaynak hesaplarının oluşturulmasında kullanılanlar başta olmak üzere
geleneksel öz kaynak yetkilendirmelerinin yer aldığı tüm idari kayıtlar ve
muhasebe kayıtlarının tam başlığı.
Üye devletlerin öz kaynakların oluşturulması, tahsil edilmesi, kullanıma sunulması
ve Komisyon tarafından denetlenmesi ile ilgili muhasebe prosedürlerini Komisyon’a
bildirme yükümlülüğü ile Komisyon’un özellikle yolsuzluk ve usulsüzlük
durumlarında üye devletin öz kaynakların elde edilmesine yönelik faaliyetlerini
izlemesini kolaylaştırmak amaçlanmaktadır.
3.4.1.2 Öz kaynakların hesaplara kaydedilmesi
1150/2000 sayılı Konsey Tüzüğü’nün 6. Maddesi uyarınca, öz kaynak hesapları her
ülkenin Hazine’sinde veya üye devlet tarafından görevlendirilmiş bir kuruluşta
kaynak tipine göre sınıflandırılmış olarak saklanır. Buna göre, geleneksel öz
kaynaklar en geç yetkinin verildiği ayı izleyen ikinci ayın 19. gününü takip eden ilk
iş gününe kadar hesaba kaydedilmelidir. Tespiti yapıldığı halde henüz tahsil
edilemeyen veya teminat altına alınamayan tutarlar için ayrı hesaplar tutulmalı ve bu
tutarlar yine aynı süre içinde bu hesaplarda gösterilmelidir.144
142
1150/2000 sayılı Konsey Tüzüğü, Madde 3.
1150/2000 sayılı Konsey Tüzüğü, Madde 4.
144
Tespiti yapılan ve tahsil edilen geleneksel öz kaynaklar A cetveline, tespiti yapıldığı halde tahsil
edilemediği veya teminat altına alınamadığı için A cetveline kaydedilemeyen geleneksel öz kaynaklar
ise B cetveline kaydedilir.
143
86
Bütçe dengesizliğinden kaynaklanan Birleşik Krallık indiriminin KDV’ye dayalı
kaynaklara ve GSMH kaynağına olan etkisi dikkate alınarak, KDV’ye dayalı kaynak
ile GSMH kaynağının bütçede belirtilen tutarın on ikide biri her ayın ilk çalışma
gününde hesaplara kaydedilir.145 KDV ve GSMH kaynak bakiyeleri yıl içerisindeki
gerçekleşmelere uygun olarak her yıl Aralık ayının ilk çalışma gününde düzeltilir.146
Her üye devlet, yetkinin verildiği ayı izleyen ikinci ayın 19. gününü takip eden ilk iş
gününe kadar Komisyon’a;
-
geleneksel öz kaynak yetkilendirmelerine ilişkin hesapların aylık beyanı (ve
öz kaynaklardan yapılan kesintilere ilişkin ayrıntılı belge ve beyanlar) ile
-
henüz elde edilmemiş tutarların kaydedildiği hesaplara ilişkin üç aylık beyan
(ve tazmin edilmesi olanaklı görülmeyen yetkilerin ilgili yılın 31 Aralık
gününde ayrı hesapta tutulan toplam tutarına ait tahmin) sunmakla
yükümlüdür.
Henüz elde edilmemiş tutarlara ilişkin olarak yılda dört kez gönderilecek beyanlar ile,
Komisyon’un üye devletlerin özellikle yolsuzluk ve usulsüzlük durumu karşısında,
öz kaynaklarını elde etmeye yönelik faaliyetlerini daha yakından izlemesine yardımcı
olunması amaçlanmaktadır. Üye devletler, her üç aylık beyanı takip eden iki ay
içerisinde de, 10.000 Euro’dan fazla yetkiye ilişkin yolsuzluk ve usulsüzlük tespit
edilmesi halinde bu durumlara ilişkin açıklamayı Komisyon’a iletmelidir.147
145
1150/2000 sayılı Konsey Tüzüğü, Madde 6, 10 ve 10 (a). Her mali yıla ait on ikide birliklerin
hesaplanmasında taslak bütçede öngörülen tutarlar esas alınır ve bu miktarlar bütçe yılından önceki
takvim yılının 15 Aralık gününü izleyen ilk kotasyon gününe ait kur oranından ulusal kura
dönüştürülerek yatırılır.
146
Buna göre, üye devletlerin n yılına ilişkin KDV ve GSMH katkıları n+1 yılında en güncel KDV ve
GSMH verileri ışığında tekrar gözden geçirilir. Gözden geçirme sonucunda elde edilen KDV ve
GSMH bakiyeleri hesaplara kaydedilir.
147
1150/2000 sayılı Konsey Tüzüğü, Madde 6 (5).
87
3.4.2 Öz Kaynakların Komisyon’un Kullanımına Sunulması
Üye devletler, Hazine veya görevlendirdikleri kuruluş yoluyla Komisyon adına
açılan hesaba öz kaynaklarını yatırırlar.148 Bu hesap kural gereği vergiden muaftır.
Buna göre üye devlet veya üye devlet tarafından görevlendirilmiş kuruluş öz kaynak
girişini gösteren hesap beyanının tercihen elektronik kopyasını prensip olarak girişin
yapıldığı günde olmak üzere en geç üç iş günü içerisinde Komisyon’a teslim
etmelidir. Öz kaynak hesaplarına yatırılan tutarlar AB genel bütçe ilkeleri uyarınca
Euro olarak hesaplanmalıdır.
Geleneksel öz kaynakların tahsilat maliyeti olarak %10’luk kısmı kesildikten sonra,
bu kaynakların Komisyon’a ödenmesi oluşturuldukları ayı izleyen ikinci ayın 19.
gününü takip eden ilk iş gününde gerçekleştirilir. Henüz elde edilmedikleri için farklı
hesaplarda gösterilen kaynakların ödemesi ise en geç kaynağın tazmin edildiği ayı
izleyen ikinci ayın 19. iş gününe müteakip ilk iş gününde gerçekleştirilir.
Komisyon, gerekli gördüğü durumlarda, üye devletlerden kendilerine aynı ayın
15’inde sunulan bilgiler temelinde, geleneksel öz kaynakların girişini bir ay öne
çekmelerini talep edebilir.149 Komisyon, Avrupa Tarımsal Yönlendirme ve Garanti
Fonu’nun Garanti Bölümü harcamalarının ödenmesine ilişkin özel gereksinimler için
Birleşik Krallık indiriminin kaynaklar üzerindeki etkisini dikkate alarak, GSMH ve
KDV kaynağının bütçede gösterilen tutarının on ikide birlik kısmını mali yılın ilk
çeğreğinde bir veya iki ay öne çekmelerini talep edebilir. 150 Ancak böyle bir
durumda, Komisyon talep edilen girişten en az iki hafta önce üye devleti konu
hakkında bilgilendirir.
Öz kaynak hesaplarına giriş yapılmasında herhangi bir gecikme olması halinde ilgili
üye devlet buna ilişkin gecikme faizini ödemekle yükümlü tutulmuştur.151 Bununla
148
1150/2000 sayılı Konsey Tüzüğü, Madde 9 (1). Öz kaynaklar hesabı nakit kaynakların yönetimi
başlığı altında daha ayrıntılı olarak incelenecektir.
149
1150/2000 sayılı Konsey Tüzüğü, Madde 10 (2).
150
1150/2000 sayılı Konsey Tüzüğü, Madde 10 (3).
151
“Ekonomik ve Parasal Birliğe dahil Üye Devletler durumunda faiz oranı, Avrupa Birliği Resmi
Gazetesi C Serisinde yayımlandığı üzere gecikmenin gerçekleştiği ayın ilk gününde Avrupa Merkez
88
beraber, üye devletler geleneksel öz kaynakların 1150/2000 sayılı Tüzüğe uygun
olarak Komisyon’un kullanımına sunulmasını sağlamak amacıyla gerekli her türlü
tedbiri almakla sorumludurlar. Ancak, bazı durumlarda tazmin edilemeyen
kaynaklara karşılık gelen tutarın Komisyon’un kullanımına sunulmasından muaf
tutulmuşlardır. Bu gibi durumlar mücbir sebeplere bağlı gerekçeler veya üye
devletten kaynaklanmayan diğer gerekçeleri içermektedir.152
Üye devletler, geleneksel öz kaynakların oluşturulması ve kullanıma sunulması
konusunda gerekli kontrol ve incelemeleri yapmakla yükümlüdür. Ancak, Komisyon,
gelirin yetkilendirilmesinde rol oynadığı ve yetkili bütçe merciine karşı sorumlu
olduğu için, üye devletlerin öz kaynakları Birlik kuralları doğrultusunda toplamasını
temin etmek amacıyla üye devletlerden ulusal düzeyde denetim yapmalarını ve ilave
incelemeler gerçekleştirmelerini talep edebilir.153 Böyle bir durumda, üye devletler
Komisyon’un talebi üzerine ek denetim tedbirleri yürütür ve yürütülen denetim
tedbirleri hakkında bilgi sunarlar. 154 Bunun yanı sıra, Komisyon, geleneksel öz
kaynaklara ilişkin olarak yerinde denetimler gerçekleştirebilir ve KDV matrahının
doğru bir şekilde hesaplanmasını teminen yetkili ulusal mercileri denetleyebilir. Bu
inceleme ve kontroller sırasında, Birliği Komisyon tarafından 10 Mayıs 1999 tarih ve
1026/1999 sayılı Tüzüğe155 uygun olarak yetkilendirilen görevliler temsil eder.
Bunlara ek olarak, üye devletlerin 1150/2000 sayılı Tüzüğün uygulanmasından
kaynaklanan sorun ve sorularına ilişkin çözüm bulmak amacıyla üye devlet ve
Komisyon
temsilcilerinden
oluşan
‘Öz
Kaynaklar
Danışma
Komitesi’
Bankasının kendi finansman işlemlerinde uyguladığı oranın %2 fazlasına eşittir. Bu oran, her gecikme
ayı için %0,25 oranında artar. Artan oran tüm gecikme dönemine uygulanır. Ekonomik ve Parasal
Birliğine üye olmayan Üye Devletler durumunda faiz oranı, kendi finansman işlemleri için ilgili ayın
ilk çalışma gününde Merkez Bankası tarafından uygulanan faiz oranının %2 fazlasına eşittir; Merkez
Bankası oranının uygulanmadığı ülkelerde Üye Devletin para piyasasında ilgili ayın ilk gününde
uygulanan buna en yakın oranın %2 fazlasına eşittir. Bu oran, her gecikme ayı için %0,25 oranında
artar. Artan oran tüm gecikme dönemine uygulanır.” 1150/2000 sayılı Konsey Tüzüğü, Madde 11(1)
ve (2).
152
1150/2000 sayılı Konsey Tüzüğü, Madde 17.
153
Avrupa Komisyonu (2002a), s.277.
154
1150/2000 sayılı Konsey Tüzüğü, Madde 18.
155
Topluluğun öz kaynaklarının teftişi ve kontrolüne ilişkin olarak Komisyon tarafından
yetkilendirilen görevlilerin yetki ve sorumlulukları hakkında 10 Mayıs 1999 tarih ve 1026/1999/EC,
Euratom sayılı Konsey Tüzüğü.
89
kurulmuştur. 156 Öz Kaynaklar Danışma Komitesi’nde her üye devlet en çok beş
yetkili ile temsil edilir. Komisyon temsilcisi Komite başkanı olarak görev yapar ve
Komite’nin sekreterya hizmetleri Komisyon tarafından sağlanır. Komite, genel
olarak, kendi insiyatifi ya da üye devlet temsilcisinin talebi doğrultusunda 1150/2000
sayılı Tüzüğün uygulanmasına ilişkin soruları incelemekle yükümlüdür. Komite aynı
zamanda öz kaynak tahminlerini de inceler. Başkanının talebi doğrultusunda, Komite
durumun aciliyetine bağlı olarak belirlenen süre içerisinde görüş bildirir. Komisyon,
komite tarafından bildirilen görüşü dikkate alır ve Komiteyi görüşün nasıl ele
alındığı konusunda bilgilendirir.
Öte yandan, Komisyon tarafından yürütülen inceleme sonuçları bir raporda
toplanarak ilgili üye devlete iletilir. Bu rapor, ilgili üye devletin de görüşleriyle
birlikte, Öz Kaynaklar Danışma Komitesi’ne sunulur. Bu, üye devletlerin diğer üye
devletlerde gerçekleştirilen kontrol sonuçlarını görmeleri açısından oldukça önem
taşımaktadır. Komite’de yapılan görüşmeler sonucunda, Komisyon konuyla ilgili
görüşünü nihai hale getirir ve durum normale dönünceye kadar incelemelerine
devam eder.157
3.4.3 Nakit Kaynakların Yönetimi
Komisyon’un, Avrupa Birliği’ne ait nakit halindeki öz kaynakların yönetimine
yönelik iki çeşit hesabı bulunmaktadır. Bunlar, üye devletlerin Hazine/ Merkez
Bankası hesapları ile ticari bankalar ile olan hesabıdır.
3.4.3.1 Üye devletlerin Hazine/Merkez Bankası hesapları
Öz kaynaklar hesabı, üye devlet tarafından verilen karar doğrultusunda Hazine ya da
Merkez Bankası nezdinde Komisyon adına ve ulusal para cinsinden olacak şekilde
açılır.
156
Advisory Committee on Own Resources (ACOR), 1150/2000 sayılı Konsey Tüzüğü, Madde 20.
157
Avrupa Komisyonu (2002a), s.277.
90
Üye devletlerin Hazineleri bankalar gibi işlem görmediğinden dolayı, ödemeler
Komisyon’un hesabının bulunduğu Merkez Bankaları aracılığıyla yapılmaktadır. Bu
hesaplar, ulusal para birimi Euro olan üye devletlerde Euro cinsinden, ulusal para
birimi Euro olmayan üye devletlerde ise kendi ulusal para birimleri cinsinden tutulur.
Hazine hesapları öz kaynakların toplanması ve üye devletlerin hükümetlerine yapılan
ödemelerde (özellikle Avrupa Tarımsal Yönlendirme ve Garanti Fonu ve Yapısal
Fonlar) kullanılmaktadır. Bu çerçevede, üye devletler tarafından tahsil edilen öz
kaynaklar hesabın alacak kısmına, üye devletlere yapılan ödemeler ise borç kısmına
kaydedilir.
Üye devletlerdeki Hazine hesapları faiz ve vergiden muaftır. Bu hesaplarda tutulan
Komisyon fonları yalnızca bütçe harcamalarının karşılanması amacıyla kullanılır.
Bunun bir sonucu olarak yalnızca fiili olarak gerekli olan fonlar ticari banka
hesaplarında tutulmakta ve geri kalan likidite Hazine hesabında bulundurulmaktadır.
3.4.3.2 Ticari banka hesapları
Halihazırda, her üye devlette açık ihale yöntemiyle belirlenmiş olan bir ticari banka
hesabı bulunmaktadır. Bu hesaplar, genel olarak ilgili üye devlette bulunan
faydalanıcılara yapılan ödemelerde kullanılmaktadır. Bu hesaplar gerekli olmadığı
müddetçe Euro cinsinden tutulur ve bunlar üzerinden faiz hesaplanır. Ticari
bankalarda bulunan Komisyon hesapları borçlu durumda olmamalıdır.
2001 yılının Şubat ayından itibaren Komisyon tarafından yapılan tüm ödemeler
bankalara elektronik olarak gönderilmiştir.
158
Komisyon, SWIFT (Küresel
Bankalararası Finansal Telekomünikasyon Topluluğu - Society of Worldwide
Interbank Financial Telecommunication) üyesidir ve yapılan tüm ödemelerde
SWIFT mekanizmasını kullanmaktadır. Daha küçük çaplı ödemeler ise Edifact
formatında yapılmaktadır.
158
Ibid., s. 279.
91
3.5 Öz Kaynaklar Bütçe Süreci159
Öz kaynaklara ilişkin bütçe süreci genel olarak üç aşamadan oluşmaktadır. İlk
aşamada, Komisyon gelecek mali yılın bütçesinde gösterilecek Geleneksel Öz
Kaynaklar, KDV kaynağı ve GSMH payına dayalı kaynağa ilişkin kendi tahminlerini
sunar. Komisyon bu tahminlerin hesaplanmasında eldeki veriler ışığında üye
devletler ve varsa Birliğe katılım sağlayacak devletlerin tümü için aynı yöntemi
uygulamak durumundadır. İkinci aşamada, üye devletlerin geleneksel öz kaynaklar
(varsa), KDV ve GSMH payına dayalı kaynaklara ilişkin kendi hesaplamaları
devreye girer ve bunlar üçüncü aşama olan Öz Kaynaklar Danışma Komitesi’nin
toplantıları sırasında Komisyon’un tahminleri ile karşılaştırılarak, aralarından en
uygun olanı seçilir. Son olarak, Komisyon’un görevi, söz konusu kaynaklara ilişkin
tahminler ışığında bir sonraki mali yılın ön bütçe taslağını hazırlamaktır.
Komisyon’un geleneksel öz kaynaklara ilişkin tahmin miktarı, GSMH payına dayalı
kaynağın hesaplanmasında kullanılacak uygulama oranının belirlenmesinde oldukça
önem taşımaktadır. Üye devletlerin bireysel tahminlerinin, bu aşamada geleneksel öz
kaynak ödemeleri ve GSMH payı uygulama oranı üzerinde hiç bir etkisi
bulunmamaktadır. Tahmin tamamen Birlik çapında yapılmakta ve sadece resmi
gereklilikten dolayı üye devletler arasında bölüştürülmektedir.
Bir sonraki mali yılın bütçesine kaydedilmesi gereken geleneksel öz kaynak miktarı,
geleneksel öz kaynakların net ve brüt olacak şekilde tahmin edilmesi suretiyle
hesaplanmaktadır. Buradaki brüt tahmin %25’lik tahsilat bedelinin alıkonulmasından
önceki, net tahmin ise bu bedelin alıkonulmasından sonraki miktara denk gelir.
Tarım vergileri, Komisyon’un Tarım Genel Müdürlüğü’nün (DG AGRI) AB çapında
yaptığı tahmin yoluyla hesaplanmaktadır. Burada, DG AGRI ekonomik bir tahmin
yapmaz, her ürün için fiyat ve miktar belirler. Daha sonra bu tahmin en güncel
gelirler ışığında ülkeler arasında tahsis edilir. Şeker vergileri, yine Komisyon’un
Tarım Genel Müdürlüğü tarafından her üye devlet için yapılan tahminler yoluyla
belirlenir. Burada da amaç ekonomik bir tahmin yapmak değil, her ülke ve ürün için
159
Bu bölümde, 6 Eylül 2006 tarihinde gerçekleştirilen Mali ve Bütçesel Hükümler Faslı Tanıtıcı
Tarama Toplantısında Komisyon tarafından yapılan sunum temel alınmıştır.
92
fiyat ve miktar belirlemektir. Gümrük vergileri, Komisyon’un Bütçe Genel
Müdürlüğü’nün (DG BUDG) her üye devlet için yaptığı tahminler yoluyla
belirlenmektedir.
Gümrük
vergilerinin
tahmini
miktarı,
İstatistik
Genel
Müdürlüğü’nün (DG ESTAT) ek-AB tarım dışı ithalatına ilişkin en güncel veriler,
Ekonomik ve Mali Komite Genel Müdürlüğü’nün (DG ECFIN) ek-AB ithalatının en
güncel tahmini büyüme oranı ve tahmini ortalama tarifenin çarpılması ile hesaplanır.
Komisyon’un ilgili birimleri tarafından yapılan tahminler aşağıdaki tablolarda
gösterilmektedir.
Tablo 3.3 Geleneksel Öz Kaynak Tahmini
Tahmin tabanı
Tarım Vergileri
Şeker Vergileri
Gümrük Vergileri
DG AGRI’nin AB
çapında tahmini
DG AGRI’nin her üye
devlet için tahmini
= DG ESTAT ek-AB
tarım dışı ithalatına
ilişkin en güncel veriler
* DG ECFIN ek-AB
ithalatının en güncel
tahmini büyüme oranı
* tahmini ortalama
tarife(1)
Tahsisat
(ülkeye göre)
En güncel gelirler(2)
(1) & (2) Katılım sürecinde olan ülkeler için (varsa), vekaleten (as a proxy), tahmini AB ortalama tarifesi
kullanılarak düzeltilmiştir.
(1) Her Üye Devlet için, DG ESTAT ek-AB tarımsal olmayan ithalatına ilişkin en güncel verilerin en güncel
gümrük gelirlerine bölünmesi ile hesaplanır.
Tablo 3.4 KDV & GSMH Payı Tahmini
KDV matrahı
Başlangıç matrahı
Uygulanan büyüme
oranı(2)
GSMH tabanı
En güncel simülasyon, beyan ya da tahmin(1)
Vekaletname(3) (Proxy) toplamı: Özel nihai
tüketim harcaması + genel yönetimin net ürün
ve hizmet alımları + genel yönetimin gayri
safi sabit sermaye birikimi
GSMH
(1) Katılım sürecinde olan ülkeler için (varsa) n-2 yılına ilişkin beyanname (KDV için n-1 yılının 31 Temmuz
tarihinden önce ve GSMH için n-1 yılının 22 Eylül tarihinden önce gönderilmelidir.) ya da n-1 yılına ait tahmin
(üye devletler tarafından gönüllü olarak gönderildiği takdirde)
(2) DG ECFIN’in ekonomik tahminlerine dayanarak.
(3) KDV matrahı tahminleri bulunmadığı için bir vekaletname kullanılır.
93
KDV ve GSMH payına dayalı kaynağın belirlenmesi aşamasındaki her türlü
hesaplama (KDV uygulama oranının Birleşik Krallık İndirimi’nin göz önünde
bulundurulması suretiyle üye ülkelerin tahmini KDV matrahlarına uygulanması,
GSMH uygulama oranının üye ülkelerin GSMH’larına uygulanması vb. ) Komisyon
tarafından gerçekleştirilmektedir.
DG ECFIN’in ‘Güz Ekonomik Tahminleri’ temel alınarak yapılan Komisyon
tahminlerinin ilk grubu, üye devletlere Nisan ayının ortasında gönderilir. Üye
devletler de KDV ve GSMH payları ile varsa geleneksel öz kaynaklar ödemelerine
ilişkin kendi tahminlerini ve Komisyon’un tahmini ile ilgili görüş ve önerilerini
Komisyon’un ilgili birimlerine gönderirler. Üye devletler, KDV ve GSMH paylarına
ilişkin olan verileri Nisan ayının bitiminden önce göndermelidirler.160
DG ECFIN’in ‘Bahar Ekonomik Tahminleri’ temel alınarak yapılan Komisyon
tahminlerinin ikinci grubu ise üye devletlerin tahminleri ile yapılan bir kıyaslamayı
içerecek şekilde Mayıs ayının ortasında üye devletlere gönderilir.
Komisyon tarafından bir sonraki mali yıl bütçesinde gösterilmek üzere yapılan
geleneksel öz kaynaklar, KDV ve GSMH tahminlerine ilişkin Öz Kaynaklar
Danışma Komitesi toplantısı her yılın Mayıs ayı ortasında yapılmaktadır. Toplantıya
katılım sağlayan üye devlet temsilcileri ve Komisyon yetkilileri tahminlerin detaylı
bir incelemesini yapar ve tahminler üzerine bir anlaşmaya varmaya çalışırlar.
Buradan çıkacak sonuç çoğu zaman bir uzlaşma niteliğindedir. Herhangi bir rakam
üzerinde anlaşmaya varılamadığı takdirde, bütçe ön taslağı ve kabul edilen bütçede
değişiklik yapan ön bütçe taslağı’nın sunumundan Komisyon sorumlu olduğu için
ACOR Başkanı olan Komisyon yetkilisi son kararı verme hakkına sahiptir.
Komisyon, ACOR toplantısı sırasında bütçe ön taslağı ve kabul edilen bütçede
değişiklik yapan ön bütçe taslağına dahil edilecek Birleşik Krallık indirimi
hesaplamalarını da bilgi amaçlı sunar (n+1 yılı için bütçe ön taslağı ve n yılı için
kabul edilen bütçede değişiklik yapan ön bütçe taslağı).
160
Avrupa Komisyonu, 6 Eylül 2006, Tanıtıcı Tarama Toplantısı.
94
3.6 Diğer Gelirler
AB bütçesinin öz kaynaklar dışındaki diğer gelirleri AB bütçesinin genel gelir
beyanının 4. ve 9. Başlıkları arasında gösterilir. Başlık 4 muhtelif Topluluk
vergilerinden (ücretler ve emekli aylıkları üzerinden alınan vergiler, çalışanların
emeklilik fonuna katkıları) oluşmaktadır. Başlık 5 kurumların çoğunlukla banka
faizleri gibi idari işlemlerinden kaynaklanan gelirlerini içermektedir. Başlık 6 üçüncü
taraflarca Topluluk bütçesine aktarılan katkıları kapsamaktadır. Başlık 7 geç
ödemelerden kaynaklanan faiz ve cezaları içermektedir. Başlık 8 Topluluğun ödünç
alma ve ödünç verme işlemlerinden doğan gelirleri ve son olarak da Başlık 9 diğer
muhtelif gelirleri kapsamaktadır.
3.7 Öz Kaynaklar Sistemi’ne İlişkin Sorunlar Üzerine Genel Bir Değerlendirme
Avrupa Birliği’nin mevcut öz kaynaklar sisteminin temelleri 1971 yılında imzalanan
Lüksemburg Anlaşması ile ortaya konmuş ve 2007 yılının Ocak ayında yürürlüğe
giren 2007/436 sayılı Konsey Kararı ile son şeklini almıştır. Mevcut mali sistem
kuruluşundan bu yana uygulamada düzenli ve yeterli bir gelir kaynağı
oluşturmuştur.161 En azından, Birliğin maliyesi kontrol altına alınmış ve ortak pazara
temel teşkil eden politikalara yeterli mali kaynak transferi sağlanmıştır. Ancak,
sisteme daha yakından bakıldığında bir çok aksayan yönünün bulunduğu da göz ardı
edilmemesi gereken bir konudur.
2007-2013 yıllarına ilişkin Mali Çerçeve üzerinde büyük tartışmalara sahne olan 1516 Aralık 2005 tarihli Brüksel Avrupa Konseyi ile akabinde 17 Mayıs 2006 tarihinde
imzalanan yeni Kurumlararası Anlaşma mevcut mali sistemin aksayan yönlerini
iyileştirmekten ziyade daha da kötü bir hale getirmiştir. Söz konusu Anlaşma
bütçenin gelir kalemlerinde bir çok yeni istisnalar getirmekte, gider kalemlerinde
bazı üye devletlere yeni tazmin olanakları sağlamakta ve tüm bunların yanı sıra
Trans-Avrupa Şebekeleri veya Lizbon amaçları gibi bir çok önemli alanda yapılması
gerekli faaliyetler için yeterli kaynak ihtiva etmemektedir. Bu çerçevede, halihazırda
161
Avrupa Komisyonu (2004a), s. 12.
95
bütçe üzerine odaklanan tartışmalar ışığında AB bütçesinin hem gelir hem de gider
kalemlerinde gerçekleştirilecek bir yeniden yapılandırma çalışması zorunlu hale
gelmektedir.162 Çalışmanın bu bölümünde, mevcut öz kaynaklar sisteminin aksayan
yönleri ve bunlara ilişkin reform önerileri üzerinde durulacaktır. Bu kapsamda,
Birliğin öz kaynakları alanında öne çıkan sorunlar ve bu sorunların giderilmesine
yönelik öneriler şu şekilde sıralanabilir:
Bütçenin gelir kalemlerinin dağılımına bakıldığında GSMH’ya dayalı kaynak
aracılığıyla üye devletlerden toplanan ulusal katkı paylarının bütçenin gelir
kalemlerinin büyük bir kısmını oluşturduğu ve bunun yanı sıra diğer öz kaynak
gelirlerinin üye sayısı giderek artan Birliğin çoğalan ihtiyaçlarını karşılamakta
yetersiz kaldığı gözlenmektedir. Bugün, AB bütçesinin gelirlerinin yaklaşık % 70’ini
üye devletlerin ulusal bütçelerinden doğrudan Birlik bütçesine aktarılan GSMH’ya
dayalı kaynak oluşturmaktadır. AB vatandaşlarının büyük bir çoğunluğu Birlik
bütçesine ne kadar kaynak aktardıklarını ve bu kaynakların ne için harcandığını
bilmemektedir. Bu durum mevcut sistemin izlenebilirliğini büyük ölçüde olumsuz
etkilemektedir.
163
Geleneksel
öz
kaynaklar
ise
doğrudan
Birliğin
ortak
politikalarından alınan vergileri içerdikleri için AB bütçesi ile Birlik vatandaşları
arasındaki tek doğrudan bağı oluşturmaktadırlar. Ancak, geleneksel öz kaynakların
bütçenin gelir kalemleri içerisindeki paylarına bakıldığında bu kaynakların
GSMH’ya dayalı kaynağa nazaran bütçenin sadece ufak bir bölümünü oluşturdukları
gözlenmektedir. Öyle ki bu rakam 2007 yılında sadece % 14,9 düzeyinde
gerçekleşmiştir.
Berlin Avrupa Konseyi (1999) ile Brüksel Avrupa Konseyi (2005) Kararları
GSMH’ya dayalı kaynağın bütçe gelirleri içerisindeki ağırlığını daha da arttırmış ve
geleneksel öz kaynaklar ile KDV’ye dayalı kaynağın bütçe gelirleri arasındaki payını
daha da azaltacak pek çok yeni değişiklik getirmiştir. Bütçedeki bu eğilim Birliğin
162
2007 yılında yayımlanan Lamassoure Raporu da gelir kalemlerinin yanı sıra harcamalar alanında
da bir yeniden yapılandırmanın gerçekleştirilmesi gereğini vurgulamaktadır, Avrupa Parlamentosu
Report on the Future of the European Union’s Own Resources, Bütçe Komitesi, Raportör: Alain
Lamassoure, 13.3.2007.
163
Avrupa Komisyonu (2004a), ss. 9-15.
96
mali özerkliğini büyük ölçüde tehlike altına sokacak olan ‘net katkı sağlayıcılar’164
problemini de beraberinde getirmiştir.
Lamassoure Raporu da bu konuya dikkat çekmekte ve halihazırdaki öz kaynaklar
sisteminin büyük ölçüde GSMH’ya dayalı kaynak tarafından finanse edilmesinin
genel kamuoyu açısından anti demokratik olduğunu ve adil bir durum yaratmadığını
ifade etmektedir. Rapora göre, ulusal katkı paylarının bütçede ağırlıklı olması ulusal
bütçeler üzerinde artı bir yük izlenimi yaratmakta ve bu durum da üye devletlerin
Birliğin ortak politikalarını finanse etme konusunda isteksiz olmalarına yol
açmaktadır. Aynı şekilde, üye devletlerin sadece yararlandıkları politikaları finanse
etme eğiliminde oldukları gözlenmektedir.
Avrupa
Komisyonu,
öz
kaynaklar
sisteminin
yeterli
bir
gelir
tabanı
oluşturmamasından kaynaklanan sorunları 2004 yılında yayımladığı öz kaynakların
işleyişine ilişkin raporda ele almıştır. 165 Komisyon raporda, Birlik bütçesi ile
vatandaşlar arasında doğrudan bir bağ oluşturmak ve Birlik bütçesinin ulusal bütçe
katkılarına olan bağımlılığını azaltmak amacıyla 2014 yılından itibaren yeni bir öz
kaynağın yürürlüğe girmesini önermiştir. Bu bağlamda oluşturulacak olan vergiye
dayalı yeni öz kaynağın halihazırdaki KDV’ye dayalı kaynağın yavaş yavaş yerini
alacak şekilde yürürlüğe gireceği ve aynı zamanda GSMH’ya dayalı kaynağın bütçe
gelirleri içerisindeki payının azaltılmasına katkıda bulunacağı ifade edilmiştir.
Komisyon, Avrupa entegrasyonunun gelinen mevcut aşamada tamamen vergiye
dayalı bir öz kaynağa uygun ortam oluşturmadığının ve üye devletlerin hiç birinin
böyle bir sisteme hazır olmadığının farkındadır.166 Bu çerçevede yeni mali kaynak
halihazırdaki gelir kalemlerinin yavaş yavaş yerini alacağından AB fonları açısından
nötr bir özellik taşıyacaktır.
Komisyon raporunda Birliğin mali sisteminin uzun dönemde iyileştirilmesine ilişkin
olarak üç farklı seçenek ortaya konmuştur. Bunlar; ulaşımda kullanılan motor
yağının vergilendirilmesi suretiyle enerji tüketimine ilişkin yeni bir öz kaynak,
164
Bkz. ‘net contributors’ problem’, Laffan & Shackleton, op. cit., ss.211-241.
Avrupa Komisyonu (2004a), ss. 1-87.
166
Avrupa Parlamentosu (2007), ss. 1-56.
165
97
istatistiksel olarak hesaplanan KDV’ye dayalı kaynağın yerine ulusal KDV
matrahlarına belli bir AB vergi oranının uygulanması suretiyle alınacak olan yeni bir
KDV kaynağı ve kurum gelirlerinin vergilendirilmesi suretiyle alınacak olan yeni bir
öz kaynaktır. Bu seçeneklerin ilk ikisi bir iki yıl gibi kısa bir sürede hemen
uygulanabilir nitelikte olmasına rağmen son seçenek gerekli hazırlıkların
yapılmasının ve idari yapıların kurulmasının ardından ancak beş ila yedi yıl gibi bir
sürede devreye girebilecektir.
Ancak, bütçe üzerinde dönen tartışmalar göz önüne alındığı zaman Komisyon’un bile
yeni bir öz kaynak yaratılmasına ilişkin kendi önerilerinin üye devletler tarafından
kabul edilebilirliği ve uygulanabilirliği hakkında şüpheli olduğu gözlenmektedir.
Nitekim, Mali Programlama ve Bütçe Komitesi Başkanı Grybauskaite vergilendirme
fikrinin Avrupa Birliği kamuoyunda olumsuz bir izlenim yarattığını ve bunun
verginin esasen vatandaşların üzerine yeni bir yük getireceği düşüncesinden
kaynaklandığını ifade etmiştir.167
Gerçekten, çok sayıda iktisatçı ve politikacı AB çapında bir verginin oluşturulması
gerektiği fikrine destek vermiştir. Nitekim, Avusturya Hükümeti 2008-2009
yıllarında gerçekleştirilecek olan dönem ortası bütçe gözden geçirmelerinin hava ve
deniz ulaşımı ile kısa vadeli sınır ötesi mali yatırımlarına uygulanacak olan genel bir
AB vergisinin tartışılması açısından iyi bir zemin oluşturacağını vurgulamıştır. 168
Ancak, enerji tüketimi ile mali yatırımların vergilendirilmesine ilişkin öneri
Avrupa’nın en büyük finansal merkezi olan ve yine kıtanın en işlek havalimanı ile
deniz limanlarına sahip olan Birleşik Krallık tarafından hemen reddedilmiştir.
Öte yandan, Mayhew ve Lamassoure gibi iktisatçılar halihazırdaki öz kaynaklar
sisteminin GSMH’ya dayalı bir sistem kurulması yoluyla iyileştirilebileceğine
inanmaktadırlar. 169 Bu sistemde, KDV’ye dayalı kaynak tamamen kaldırılacak ve
167
Dalia Graybauskaite “Budget plans must wait for treaty deal”, Avrupa’nın Sesi Makalesi, 7-13
Aralık 2006.
168
Iain Begg ve Friedrich Heinemann“New Budget, Old Dilemmas,” Centre for European Reform
Briefing Note, 2006.
169
Alan Mayhew “Reforming EU Policies: Looking forward to the EU Budget Review,” SEI
Conference, 15-16 Mart 2007.
98
Birliğin tüm bütçe gelirleri üye devletlerin GSMH’larının esas alınması suretiyle
hesaplanacak katkı payları ile geleneksel öz kaynaklardan sağlanacaktır. Böylece üye
devletler bütçeye ne kadar fon aktardıklarını tam olarak izleyebilecek ve sistem daha
şeffaf hale gelecektir. En azından üye devletlerin GSMH’larının esas alındığı bir
gelir sistemi daha adilane olacaktır. Lamassoure’a göre bu yeni sistem bütçenin
karmaşık yapısına son verecek ve ilerde yeni bir öz kaynağın oluşturulması açısından
uygun bir ortam hazırlayacaktır. Ancak, bu önerinin de mevcut gelir sisteminin
sorunlarının temelini teşkil eden net katkı sağlayıcılar problemini daha akut bir hale
getireceği üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur.
Halihazırdaki öz kaynaklar sisteminin temel sorunlarından bir diğeri, koşulları
2007/436 Sayılı Öz Kaynaklar Kararı’nda belirlenen Birleşik Krallık indirimidir.
Birleşik Krallık indirimi mekanizması ve bu indirimin karmaşık hesaplaması öz
kaynaklar sisteminin şeffaf yapısına zarar vermekte ve sistemi daha da karmaşık hale
getirmektedir. Bunun yanı sıra, indirim mekanizması katkı kapasitesi170 ilkesinin en
önemli istisnasını oluşturmakta ve sistemin eşitliğini doğrudan azaltmaktadır. Öz
Kaynaklar Kararı uyarınca Birleşik Krallık normalde ödemesi gereken miktardan
daha azını ödemekte, arada kalan tutar diğer üye devletlerden GSMH’larının AB
içerisindeki payları ile orantılı olacak şekilde tahsis edilmekte ve bu durum da
Birleşik Krallık dışındaki üye devletlerin bütçeye normalde olması gerekenden daha
fazla ödeme yapmalarına sebep olmaktadır.171
Ne yazık ki, 2005 yılındaki Brüksel Avrupa Konseyi Kararları ve bunun akabinde
kabul edilen 2007/436 sayılı Öz Kaynaklar Kararı Birleşik Krallık indirimini
tamamen kaldırarak daha basit ve daha şeffaf bir sistem oluşturacağı yerde Almanya,
Avusturya, Hollanda ve İsveç’in Birleşik Krallık indiriminin hesaplanmasındaki
paylarını daha da düşürerek daha ayrıcalıklı bir durum yaratmıştır. Birleşik Krallık’ın
söz konusu indirim mekanizmasının oluşturulduğu 1984 yılındaki Fontaneuble
Avrupa Konseyi zamanında diğer üye devletlerin çok gerisinde olan milli geliri
geçen zaman içerisinde azami bir şekilde artarak bir çok devleti gerisinde bırakmıştır.
170
ability to pay principle.
Almanya, Hollanda, Avusturya ve İsveç bütçeye en çok fon aktaran üye devletler olarak Birleşik
Krallık indiriminin finansmanına diğer devletlerden daha farklı bir şekilde katılmaktadırlar.
171
99
Bu durum Tablo 3.5’de gösterilmektedir. Milli gelir düzeyindeki bu artışa rağmen
Birleşik Krallık indirim mekanizmasından yararlanmaya devam etmekte ve bu da
diğer üye devletler açısından eşitsiz bir durum yaratmaktadır.172
Tablo 3.5 AB Bütçesine Net Katkı Sağlayan Üye Devletlerin Kişi Başına
GSMH’sı (PPS) (AB-15 ortalama=100)
Birleşik Krallık
Danimarka
Avusturya
Hollanda
İsveç
Fransa
Almanya
İtalya
1984
90.6
104.0
---95
---104.0
109.6
92.9
2003
111.2
111.1
109.8
106.6
104.6
104.2
98.6
97.3
Kaynak: Avrupa Komisyonu, Financing the European Union: Commission Report
on the Operation of the Own Resources System, COM (2004) 505 Final, Volumes I
and II, Brüksel, 2004.
Komisyon öz kaynakların işleyişine ilişkin yayımladığı raporda, 2007-2013
döneminde oluşturulacak bir Genel Düzeltme Mekanizması173 yoluyla sistemi kısa
vadede iyileştirme önerisinde bulunmuştur. Bu mekanizmaya göre Birlik bütçesine
GSMH’nın % 0,35’inden daha fazla fon aktaran bir üye devletin bütçeye aktardığı
fon miktarı ile bütçeden aldığı fon miktarı arasında kalan tutarın % 66’sının
kendisine geri ödenmesi kararlaştırılmıştır. Bu çerçevede, her yıl Genel Düzeltme
Mekanizması için Birlik bütçesinde 7.5 milyar Euro’luk bir miktar ayrılmış ve bu
miktarın diğer üye devletler tarafından ödenmesine karar verilmiştir. Ancak
görüldüğü üzere, önerilen bu yeni mekanizma mevcut indirim mekanizmasını
kaldırmak yerine diğer üye devletlere de yayarak genelleştirmekte ve sistemi
ayrıcalık içinde ayrıcalık içeren bir hale sokmaktadır. Bu nedenle de üye devletler
tarafından yeterince desteklenmemiş ve uygulamaya konmamıştır.
172
2007-2013 yıllarına ilişkin mali çerçeve üzerinde yapılan müzakereler sonucunda, Birliğe 2004 ve
2007 yıllarında üye olan yeni devletler de göz önünde bulundurularak genişlemeden kaynaklanan
ilave maliyetlerin Birleşik Krallık indirimine dahil olmamasına ve böylece söz konusu maliyetleri
Birleşik Krallık’ın da finanse etmesine karar verilmiştir. Buna rağmen, Birleşik Krallık bütçeye halen
aynı refah seviyesinde bulunan pek çok üye devlete kıyasla daha az katkı payı ödemektedir.
173
Generalized Correction Mechanism.
100
Bütün bunlar göz önüne alındığında açıktır ki indirim mekanizmasının öz kaynaklar
sistemi içerisinde yarattığı problemlerin çözümü bu mekanizmanın tamamen ortadan
kaldırılmasına bağlıdır. Ancak bu üye devletler arasında oluşturulan çıkar
koalisyonları göz önünde bulundurulduğunda pek de kolay gözükmemektedir. En
başta üye devletlerin karşılıklı çıkarları arasında bir denge kurulması gerekmektedir
ki bu da 27 üyeli Birlik içerisindeki çıkarların çeşitliliği düşünüldüğünde çok zor bir
iştir. Öncelikle, Birleşik Krallık’ın başını çektiği Ortak Tarım Politikası’na aktarılan
fon miktarının daha da azaltılmasını savunan üye devletlerin Fransa’yı ikna etmeleri
gerekmektedir. Ancak böylece Birleşik Krallık da bunun karşılığında indirim
mekanizmasından bir parça vazgeçebilir.
101
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
ADAY ÜLKELERİN AVRUPA BİRLİĞİ’NE
ÜYE OLMADAN ÖNCE ÖZ KAYNAKLAR ALANINDA YERİNE
GETİRMELERİ GEREKEN TEMEL İDARİ KOŞULLAR
Bir önceki bölümde de ele alındığı üzere, Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin Birliğin öz
kaynakları alanında yerine getirmeleri gereken çok sayıda düzenleme bulunmaktadır.
Üye devletler öncelikle, geleneksel öz kaynakların tahsilatı ve Komisyon’un
kullanımına hazır hale getirilmesi, uyumlaştırılmış KDV matrahı ve GSMH
miktarının hesaplanması ve Komisyon tarafından hesaplanan kesin KDV ve GSMH
payı tutarlarının
düzenlemelerde belirtilen usul ve tarihlerde Komisyon’a
ödenmesinden sorumludur. Öz kaynaklar alanında Birlik mevzuatının uygulanması
konusunda üye devletler ile Komisyon arasındaki irtibat Öz Kaynaklar Danışma
Komitesi tarafından sağlanmaktadır.
Avrupa Birliği, üye devletlerin yanı sıra, Birliğe aday ülkelerin de üye olmadan önce
öz kaynaklar alanında yerine getirmeleri gereken bir takım temel idari koşullar
belirlemiştir. Bu koşullar, genel anlamda, Birliğin mali kaynaklarının temininde
istikrar sağlanması ve mali çıkarlarının korunmasını amaçlamaktadır. Söz konusu
koşullar, Birliğe katılacak ülkede üyelik öncesinde öz kaynakların hesaplanması,
tahsilatı, kullanıma hazır hale getirilmesi ve kontrolüne ilişkin temel idari yapıların
oluşturulması ve Komisyon ile aday devletin yetkili kuruluşları arasında gerekli
eşgüdüm çalışmalarının etkin bir şekilde yerine getirilmesini sağlayacak bağlantıların
oluşturulmasına odaklanmıştır. Buradaki amaç, aday ülkenin Birliğe üye olduktan
sonra öz kaynaklar sistemine sorunsuz bir geçiş sağlaması ve üyeliğin birinci
gününden itibaren ilgili mevzuat ve uygulamaları etkin bir şekilde yerine
getirebilmesidir.
Aday ülkelerin Birliğe üye olmadan önce yerine getirmesi gereken temel idari
koşullar, bir önceki bölümde ayrıntılı bir biçimde açıklanmaya çalışılan öz kaynaklar
mevzuatının uygulamaya geçirilmesine yönelik bir takım alt yapı çalışmalarını
102
içermektedir. Çalışmanın bu bölümünde, aday ülkelerin Birliğe üye olmadan önce öz
kaynaklar alanında yerine getirmeleri gereken temel idari koşullar üzerinde
durulacaktır.174 Söz konusu idari koşullar genel olarak ele alındıktan sonra, Birliğin
tek tek öz kaynakları alanında yapılması gereken özel idari koşullar açıklanacaktır.
4.1 Öz Kaynaklar Alanındaki Genel İdari Koşullar
Öz kaynaklar alanındaki genel idari koşullar temel olarak Komisyon ile üye devlet
arasında gerekli koordinasyon yapılarının oluşturulması ve bu yapılar aracılığıyla
bilgi transferinin sağlanması, gerekli elektronik bağlantıların kurulması, bütçe
hesaplamalarının Birlik mevzuatına uygun bir şekilde yapılması, öz kaynaklara
ilişkin hesaplar ve Komisyon adına açılan hesaba ilişkin kayıtların Birlik mevzuatına
uygunluğunun sağlanması ve KDV ve GSMH kaynak tahminlerinin yine Birlik
düzenlemeleri çerçevesinde gerçekleştirilmesini içermektedir. Söz konusu genel idari
koşullar şunlardır:
4.1.1 Eşgüdüm
Birliğe katılacak ülkenin, öz kaynaklar alanında Komisyon ile koordinasyonun
sağlanmasından
sorumlu
özel
bir
Birim
oluşturması
gerekmektedir.
Koordinasyondan sorumlu bu Birim, uygulamada ilgili devletlerin Maliye
Bakanlıkları bünyesinde kurulmakta ve öz kaynakların hesaplanması, tahsili,
ödenmesi ve kontrolünü kolaylaştırmaya yönelik olarak hizmet vermektedir. Buna
ilaveten, bu hizmet birimi, AB ile bu alanda yapılacak temasların ve raporlamaların
koordinasyonunu sağlamalıdır.
174
Çalışmanın bu bölümünde, Avrupa Komisyonu tarafından 21 Haziran 2006 tarihinde yayımlanan
“Avrupa Topluluklarının Öz Kaynakları Alanında Gerekli İdari Koşulların Güncelleştirilmiş
Listesi”nin özet çevirisi yapılacak ve listede atıfta bulunulan Birlik mevzuatı daha ayrıntılı bir biçimde
ele alınacaktır. Söz konusu Liste Avrupa Komisyonu Bütçe Genel Müdürlüğü’nde oluşturulan bir
çalışma grubu tarafından aday ülkelere bu alandaki hazırlık çalışmalarına ışık tutması amacıyla
hazırlanmıştır. Söz konusu çalışma, öz kaynaklar sisteminin yanı sıra her bir kaynağa ilişkin kısa bir
tanıtımı da içermektedir.
103
Öz kaynaklar alanında Komisyon ile üye devlet arasında gerekli koordinasyonu
sağlayacak bir hizmet Biriminin oluşturulması genel idari koşullar arasında öne çıkan
en önemli hususlardan biridir.
4.1.2 Bilgi Transferi
Birliğe katılacak ülke, öz kaynakların tespiti, tahsilatı, kullanıma hazır hale
getirilmesi ve kontrol edilmesinden sorumlu birim ve dairelerin isimleri ile bu
birimlerin statüleri hakkında Komisyon’u bilgilendirmekle yükümlüdür.
175
Öte
yandan, aday ülke, Komisyon’dan öz kaynaklar sisteminin işleyişine ve Öz
Kaynaklar Danışma Komitesi’ne ilişkin bir çok belge ve dökümanın yer aldığı
CIRCA ağına erişimi sağlayacak şifreyi kullanmak ve muhafaza etmekle sorumlu bir
veya birkaç kamu görevlisi tayin etmelidir. Birliğe katılacak ülke, Komisyon’u
ayrıca, söz konusu sorumluların isimleri, telefon ve faks numaraları ve varsa e-posta
adreslerinden de haberdar etmelidir.
4.1.3 Elektronik Bağlantılar
Avrupa Birliği, Birliğe katılacak ülke ile Komisyon arasında daha iyi iletişim
sağlanması ve öz kaynaklara ilişkin belgelerin gerektiğinde daha çabuk
gönderilebilmesi amacıyla ilgili devletin elektronik bağlantılar oluşturmasını tavsiye
etmektedir.
4.1.4 Bütçe Hesaplamaları
Birliğe katılacak ülke, Bütçenin öz kaynaklar bölümündeki KDV ve GSMH payına
dayalı kaynak hesaplamalarını, Komisyon tarafından onaylanmış öz kaynaklar
tahminlerine dayanarak gerçekleştirebilecek nitelikte olmalıdır. Bu çerçevede, aday
ülkeden, KDV ve GSMH’ya tek bir oranın uygulanması ile Birleşik Krallık
indiriminin
finansmanının
hesaplanması
konusunda
yeterliğe
sahip
olması
beklenmektedir. Nitekim, bu husus, Avrupa Birliği seviyesinde gerçekleştirilecek öz
175
Avrupa Komisyonu, 2006, s.7. Söz konusu bu yükümlülük 1150/2000 sayılı Mali Tüzüğün 4(1).
Maddesinde açıklanmaktadır.
104
kaynaklara ilişkin görüşmelerde ilgili ülkenin diğer üye devletlerle eşit düzeyde
olması açısından önem taşımaktadır.
4.1.5 Öz Kaynaklara İlişkin Hesaplar
1150/2000 sayılı Mali Tüzüğün 6(1). Maddesi uyarınca öz kaynaklara ilişkin
hesaplar Birliğe üye olacak her ülkenin Hazinesi ya da ülke tarafından atanmış
kurumu nezdinde tutulmalıdır ve bu hesaplar gelir tipine göre bölümlere ayrılmış
olmalıdır.
4.1.6 Komisyon Adına Hesap
1150/2000 sayılı Tüzüğün 9(1) Maddesi uyarınca, Birliğe üye olacak ülke Hazine ya
da atadığı kurum nezdinde bir hesap açmalıdır. Ülke Birliğe katılımının ilk gününden
itibaren öz kaynakları bu hesaba yatırmalıdır. Bu hesap bedelsiz tutulmalıdır.
“Bu hesaplara ilişkin beyannameler uygun araçlarla, tercihen elektronik yolla ve
genel kural olarak öz kaynakların hesaba kaydının yapıldığı gün, ya da en geç 3 iş
günü içerisinde, Komisyon’a gönderilmelidir. İdeal olan, hesabın Merkez Bankası
nezdinde
açılması
ve
bütün
işlemlerin
SWIFT
mekanizması
yoluyla
gerçekleştirilmesidir. Bu her bir işlemin Komisyon’a beyan edilmesi anlamına
gelir.”176
4.1.7 Öz Kaynakların Tahmini
Birliğe katılacak ülke, ESA 95 kuralları uyarınca hesaplamış olduğu bir sonraki mali
yıla ilişkin KDV kaynağı matrahı ve GSMHpf resmi tahminlerini her yılın Mayıs
ayında yapılan ‘ACOR Alt Komite Tahminleri’ toplantısından önce Komisyon’a
iletmekle yükümlüdür. Söz konusu tahminler yürürlükte olan mali yılı da içermelidir.
Bir önceki yıla ilişkin yapılacak geçici tahmin, tercihen, KDV için 31 Temmuz ve
GSMH için 22 Eylül tarihine kadar sağlanacak kesin bilgiden önce iletilmelidir. Bu,
176
Avrupa Komisyonu, 2006, s. 8.
105
son tahmin rakamlarının mümkün olan en güncel verilere dayanılarak oluşturulması
için gereklidir.
‘ACOR Alt Komite Tahminleri’ toplantısında bir sonraki mali yılda bütçe ön
taslağında yer alacak geleneksel öz kaynaklar, KDV payı ve GSMH payına ilişkin
tahminler ele alınır. Bunun yanı sıra, cari mali yıla ilişkin bütçede değişiklik yapan
bütçe ön taslağında yer alacak gözden geçirilmiş gümrük vergileri, KDV ve GSMH
paylarının tahminleri de ele alınan konular arasındadır. Bu toplantılara, Komisyon
temsilcileri ile ilgili üye devlet temsilcileri katılır.
Söz konusu toplantıda, “Komisyon’un Birliğin geleneksel öz kaynaklarına ilişkin
tahminleri bir bütün olarak sunulur ve tartışılır. Öte yandan, KDV ve GSMH payları
her bir üye devlet düzeyinde tahmin edilir ve Komisyon’un tahminleri her bir üye
devletin tahminleriyle kıyaslanır. En iyi GSMH ve KDV tahminlerine ulaşmak için
rakamlar arasındaki farklılıklar tartışılır ve çözümlenir. ” 177 Bütçe ön taslağı ve
bütçede değişiklik yapan ön bütçe taslağını sunmak Komisyon’un görevi olduğu için
tahmin rakamları üzerinde herhangi bir anlaşma sağlanamadığı takdirde Komisyon
temsilcisi olan Komite Başkanı son kararı verme hakkına sahiptir.
4.2 Geleneksel Öz Kaynaklar Alanındaki İdari Koşullar
Bu alandaki mevzuat, Birliğin gümrük ve şeker alanındaki mevzuatını, 2007/436
sayılı Öz Kaynaklar Kararını ve 1150/2000 sayılı Tüzüğü içermektedir. Birliğe
katılacak ülkenin geleneksel öz kaynaklar alanında yerine getirmesi gereken koşullar
öncelikle, Birliğe üye bir devletin bu alanda yerine getirmesi gereken mevzuatın
oluşturulması ve sonra da uygulanabilmesi için gerekli idari yapıların kurulması ile
ilgilidir. Söz konusu bu mevzuat, geleneksel öz kaynaklar olan gümrük ve tarım
vergileri ile şeker vergilerinin 2007/436 sayılı Öz Kaynaklar Kararı ve 1150/2000
sayılı Mali Tüzükte belirtilen hükümlere uygun olacak şekilde tespit edilmesi,
hesaplanması, tahsil edilmesi ve Komisyon’un kullanımına hazır hale getirilmesi ile
bu vergilerin toplanmasından ve kayıt altına alınmasından sorumlu kamu kurumları
177
Avrupa Komisyonu, 2006, s. 8.
106
ve özellikle gümrük idarelerinin görevlerini usulüne uygun bir şekilde yürütmelerini
sağlayacak yeterli kontrol alt yapısına sahip olması ile ilgilidir. Bu alandaki koşullar
şunlardır:
- Birliğe katılacak ülke, geleneksel öz kaynakları öncelikle Birlik mevzuatının
gerektirdiği biçimde yeniden düzenlenen ulusal mevzuatı ve idari uygulamaları
çerçevesinde tahsil edebilmelidir. Diğer bir deyişle, Birliğe katılacak ülke geleneksel
öz kaynakların tahsil edilebilmesi için Topluluğun gümrük ve şeker mevzuatı ile
1150/2000 sayılı Tüzüğünün hükümlerine uyumlu olan gerekli ulusal mevzuat, idari
kural ve talimatların yürürlükte olmasını sağlamalıdır. 178 Birliğe üye olacak ülke,
gümrük vergilerini usulüne uygun bir şekilde tahsil etmek için gerekli kurumsal
yapıya, gümrük büroları ve genel merkez ile tesislere ve Birliğin gümrük
mevzuatının uygulanması konusunda bilgili ve eğitimli yeterli sayıda personele sahip
etkin bir gümrük kurumuna sahip olmalıdır.179
- Birliğe katılacak ülke, Birliğin gümrük düzenlemelerine uyum sağlayarak Birliğe
gönderilecek yükümlülüğü tespit edebilmelidir. Birliğe katılacak ülkenin gümrük
idareleri, gümrüğe ve tarım vergilerine tabi ithal malları tespit etmek, bu ithal
ürünlere yönelik gümrük bildirimleri talep etmek ve Topluluğun gümrük tarifeleri
uyarınca vergi hesaplamak için gerekli prosedürlere sahip olmalıdır.180
Gümrük idareleri, gümrük ofislerinin gümrük borçlarını tespit edip hesaplara doğru
bir şekilde ve zamanında, örneğin Topluluk Gümrük Kodu’ nda belirtilen zaman
sürelerine uygun olarak, kayıt yapmasını sağlamak için gerekli prosedür ve
uygulamalara sahip olmalıdır.
181
Ayrıca, Birliğe katılacak ülkenin gümrük
idarelerinin, ithalatının yapılması için başvurulmuş ithal ürünlerin gümrük
bildirimlerini yürütmek ve gümrük muhasebe sistemindeki vergi kayıtlarının
tutulmasını sağlamak için merkezi olarak yönetilen bilgisayarlı gümrükleme
(customs clearance) sistemlerine sahip olması gerekmektedir.
178
Avrupa Komisyonu, 2006, Madde 1.1.
Ibid.
180
Ibid., Madde 1.2.
181
Ibid., EEC 2913/92 sayılı Tüzük, Madde 217-220.
179
107
- Geleneksel öz kaynakların finansmanının teminat altına alınması amacıyla, Birliğe
katılacak ülkenin gümrük idaresi, gümrük prosedürüne giren mallar üzerinden
alınacak vergilerin söz konusu gümrük prosedüründe belirtilen kurallara uygun
olarak ödenmesini ya da güvence altına alınmasını sağlamak için gerekli düzenleme
ve uygulamalara sahip olmalıdır.182
- Şeker üretimi üzerindeki vergiler konusunda, bu vergilerden sorumlu daire şeker
vergilerini Topluluğun şeker mevzuatında belirtilen zaman süreleri içerisinde tespit
etmek ve hesaba geçirmek için gerekli prosedür ve uygulamaları yerine getirebilecek
yeterlilikte olmalıdır. Buna ilaveten, Birliğe katılacak ülkenin yetkili kurumları,
şeker üretimi yapan firmaların düzenleme ve kayıtlarının bu firmaların geçici ve
nihai şeker üretimlerine ilişkin güvenilir beyannameler hazırlamalarına elverişli
nitelikte olmasını güvence altına almalıdır.183
- 1150/2000 sayılı Tüzüğün 17(3) Maddesi uyarınca, Birliğe katılacak ülke,
Komisyon’a her yıl söz konusu mali yılı takip eden yılın 1 Mart tarihine kadar
geleneksel öz kaynaklar alanında yapılan teftişlerle ilgili rapor sunmalıdır. 184 Bu
çerçevede, Birliğe katılacak ülkenin gümrük idarelerinin, gümrüğe tabi ithalatın ve
tarım vergilerinin usulüne uygun olarak bildirilmesini kontrol amacıyla, fiziksel
kontrol, belge incelemesi ve gümrükleme sonrası kontroller ile gümrük yerindeki
denetimleri yapabilmek için gerekli uygun nitelikte tesislere ve iyi eğitilmiş
personele sahip olması gerekmektedir. Öte yandan, şeker üretimi yapan firmaların
şeker üretim beyannamelerinin doğruluğunu denetlemek amacıyla bu firmaların
işyerlerinde
kontrol
ve
denetim
yapmaktan
sorumlu
bir
hizmet
birimi
görevlendirilmesi gerekmektedir.
- 1150/2000 sayılı Tüzüğün 3. Maddesi uyarınca, Birliğe katılacak ülke, geleneksel
öz kaynakların oluşturulması ve kullanıma sunulmasına ilişkin kanıt niteliğindeki
belgeleri, bu belgelerin atıfta bulunduğu yılın sonundan itibaren en az üç yıl boyunca
saklanabilmeleri için gerekli tedbirleri almalıdır. Bu çerçevede, Birliğe katılacak
182
Avrupa Komisyonu, 2006, Madde 1.3.
Ibid., Madde 1.4. EC 318/2006 sayılı Konsey Tüzüğü.
184
Ibid., 2006, Madde 1.5.
183
108
ülkenin yetkili kurumları belgeleri saklamak ve daha sonra ortaya çıkabilecek
inceleme durumlarında bu belgelere yeniden erişimi sağlamak için yeterli arşivleme
düzenlemeleri ve tesislere sahip olmalıdır.185
- 1150/2000 sayılı Tüzüğün 6(1) Maddesi uyarınca, Birliğe katılacak ülke tespit
edilen geleneksel öz kaynaklara ilişkin öz kaynak hesaplarını tutmalıdır. Bu
çerçevede, ülke tespit edilen geleneksel öz kaynaklarını “A” cetveli hesaplarına en
geç yükümlülüğün tespit edilmesini izleyen ikinci ayın 19. gününü takip eden ilk iş
gününe kadar kaydetmelidir.
Tespiti yapıldığı halde tahsil edilemediği veya teminat altına alınamadığı için “A”
cetveline kaydedilemeyen geleneksel öz kaynaklar, yukarıda belirtilen aynı süre
içerisinde ayrı bir hesap olan “B” cetveline (münferit hesap) kaydedilir. Üye Devlet,
teminat altına alınmış ve tespiti yapılmış geleneksel öz kaynağa ilişkin tartışmalı bir
durum ortaya çıktığında da bu prosedürü uygulayabilir.186
Birliğe katılacak ülkenin gümrük idaresi, güvenilir muhasebe prosedürü ve
sistemlerine ve eğitimli bir muhasebe personeline sahip olmalıdır. Gümrük idaresinin,
tespit edilen vergilerin muhasebeleştirilmesini ve türlerine göre öz kaynaklar “A”
cetveli ya da “B” cetveline kaydedilmesini sağlamak için tercihen doğrudan gümrük
bildirim sistemine bağlı merkezi bir bilgisayarlı muhasebe sistemine sahip olması
gerekmektedir. “A” ve “B” hesaplarının aynı yerde tutulmadığı durumlarda, bölgesel
ve/veya yerel bazda tutulan “A” ve “B” hesaplarının merkezi bilgisayarlı muhasebe
sistemleri yardımıyla merkezileştirilmesi için gerekli prosedürler oluşturulmalıdır.
Gümrük ofislerinin ve bölgelerinin “A” cetvelindeki hesaplar için aylık, “B”
cetvelindeki hesaplar için ise üç aylık beyanname hazırlaması gerekmektedir. Şeker
vergilerini tahsil etmekten sorumlu olan daire aynı zamanda tespit edilen şeker
vergilerine ilişkin “A” ve “B” hesaplarını tutmalıdır.187
185
Ibid., Madde 1.6.
Avrupa Komisyonu, 2006, Madde 1.7. 1150/2000 sayılı Tüzük, Madde 6(3)(b).
187
Avrupa Komisyonu, 2006, Madde 1.7. 1150/2000 sayılı Tüzük, Madde 6(3)(b).
186
109
- 1150/2000 sayılı Tüzüğün 6(4)(a) Maddesi uyarınca, Birliğe katılacak ülkenin
sistemleri, “A” cetvelinin aylık bildiriminin hesaplara giriş gerçekleşmeden önce
Komisyon’a gönderilmesine imkan verir nitelikte olmalıdır.188 Bu kural gereğince,
söz konusu bildirimler en geç Komisyon adına açılan hesabın alacaklandırıldığı aynı
gün içinde gönderilmiş olmalıdır. Bununla birlikte, bildirim bu tarihten önce
gönderilmediği takdirde, hesaba girişin yapılması için izin verilen son günden en az
dört gün önce Komisyon tespit edilen toplam miktara ilişkin bilgilendirilmelidir. Öte
yandan, Birliğe katılacak ülke, çeşitli ulusal hizmet birimlerinden toplanan aylık
verilerin merkezileştirilmesinden sorumlu olacak bir hizmet birimi atamalıdır. Bu
merkezi hizmet birimi, Komisyon’a gümrük, tarım vergileri ve şeker vergilerini
içeren “A” cetveline ilişkin basit usulde konsolide edilmiş aylık bir beyanname
göndermekten de sorumlu olmalıdır.189
- 1150/2000 sayılı Tüzüğün 6(4)(b) Maddesi uyarınca, Birliğe katılacak ülke “B”
cetveline ilişkin hazırladığı beyannameyi Komisyon’a üç ayda bir belirtilen zaman
takvimi içerisinde gönderebilmelidir. 190 Kural gereği, bu beyannameler, önceki üç
aydan devreden bakiyeyi, üç aylık süre içerisinde yapılan ilave ve iptallerin yanında
üç aylık süre içerisinde tahsili yapılıp “A” cetveline kaydedilen miktarları da
gösterecek nitelikte olmalıdır. Üç ayın sonunda kalan bakiye de ayrıca belirtilmelidir.
Üye Devletler, herhangi bir yılın nihai üç aylık bildirimi ile birlikte, yeniden
tahsilatın imkansız hale geldiği yılın 31 Aralık tarihinde münferit hesapta yer alan
yükümlülüklerin toplam miktarının bir tahminini de göndermelidirler.
- Birliğe katılacak ülkenin sistemleri, “A” ve “B” hesaplarına ilişkin beyannamelerin
kabul edilmiş standart formatta hazırlanmalarına imkan verecek nitelikte olmalıdır.191
- 1150/2000 sayılı Tüzüğün 4(1)(c) Maddesi uyarınca, Birliğe katılacak ülke
Komisyon’u tespit edilen geleneksel öz kaynak miktarlarının kaydedildiği bütün idari
188
Ibid., Madde 1.8.
Ayrıca, üye ülkeler tarafından, Komisyon ile birlikte olanlar da dahil, yapılan teftişler sonucu tespit
edilen, öz kaynaklara ilişkin hesaplar ile, yetkili mercide usulsüzlüklere veya gecikmelere ilişkin olan
ve hesaplara girilen her bir miktar beyannamenin ekinde belirtilmelidir.
190
Avrupa Komisyonu, 2006, Madde 1.9.
191
Sözü edilen belgelere uygulanacak standart format 21 Mart 2006 tarih ve 2006/246 sayılı
Komisyon Kararı ile değişikliğe uğrayan 97/245 sayılı (EC, Euratom) Kararda belirtilmiştir.
189
110
ve muhasebe kayıtlarından özellikle de “A” ve “B” cetvellerini oluştururken
kullanılan kayıtlardan haberdar etmelidir.192
- 1150/2000 sayılı Tüzüğün 6(5) Maddesi uyarınca, Birliğe katılacak ülke, geleneksel
öz kaynaklarda tespit edilen 10 000 Euro’nun üzerindeki yolsuzluk ve usulsüzlüklere
ilişkin beyanı katılımdan sonraki her çeyreğin sonunu takip eden iki ay içerisinde
Komisyon’a gönderebilmelidir.
- 1150/2000 sayılı Tüzüğün 10(1) Maddesi uyarınca, Birliğe katılacak ülke, tahsilat
maliyeti olan %10’luk kesintiyi yaptıktan sonra geriye kalan geleneksel öz kaynak
miktarını en geç yükümlülüğün tespit edilmesini izleyen ikinci ayın 19. gününü takip
eden ilk iş gününe kadar Komisyon adına açılan hesaba yatırmak için gerekli
sistemlere
ve
prosedürlere
sahip
olmalıdır.
Ayrı
hesaplarda
gösterilen
yükümlülüklerin kaydı, en geç yükümlülüğün tahsil edildiği ayı izleyen ikinci ayın
19. gününü takip eden ilk işgününe kadar yapılmalıdır.
- Birliğe katılacak ülke, gereken durumlarda, Komisyon’un KDV ve GSMH
kaynaklarının aynı ayın 15’inde elindeki mevcut bilgiye dayanarak hesaplara
girilmesini bir ay öne çekmeye yönelik çağrıya cevap vermelidir.
- 1150/2000 sayılı Tüzüğün 17(1) Maddesi uyarınca, Birliğe katılacak ülke tespit
edilen geleneksel öz kaynak miktarının Komisyon’un kullanımına sunulmasını
sağlamak için gerekli tüm önlemleri almalıdır. Bu çerçevede, Birliğe katılacak ülke,
tespiti yapıldığı halde ödenmediği veya teminat altına alınmadığı için “B” cetveline
kaydedilen geleneksel öz kaynak miktarlarının yeniden tahsil edilmesi için gerekli
yasal ve idari çerçeveye sahip olmalıdır.
1150/2000 sayılı Tüzüğün 17(2) Maddesi uyarınca, bir üye devlet mücbir sebeplere
bağlı olarak tahsil edilemeyen geleneksel öz kaynak miktarını Komisyon’un
kullanımına sunma yükümlülüğünden muaf olabilir. Bunun yanı sıra, üye devlet
kendinden kaynaklanmayan sebeplerden dolayı kaynağın uzun dönemde tahsil
192
Avrupa Komisyonu, 2006, Madde 1.11.
111
edilmesinin imkansız hale geldiği durumlarda bu yükümlülüğe uymayabilir. Öte
yandan, üye devlet, 50 000 Euro’nun üzerinde bir geleneksel öz kaynak miktarını
“B” cetvelinden sildiği durumlarda bu durumu Komisyon’a rapor etmelidir.193
- 1150/2000 sayılı Tüzüğün 18(1) ve 18(2) Maddeleri uyarınca, Birliğe katılacak
ülke, geleneksel öz kaynakların tespit edilmesine ve Komisyon’un kullanımına hazır
hale getirilmesine ilişkin inceleme ve soruşturmaları yapmalıdır. Buna ilaveten, ülke,
Komisyon’un isteği üzerine ilave teftiş önlemleri alabilmeli ve yine Komisyon’un
isteği üzerine bunları Komisyon’un yürütülmekte olan teftiş önlemleriyle
ilişkilendirebilmelidir. Bununla birlikte, söz konusu iç denetim ve teftişlerin
yürütülmesi ve Komisyon’un teftişlerinin koordine edilmesinden sorumlu olacak bir
hizmet birimi kurulması ve bu birimde görev alacak ve gerekli çalışmaları yürütecek
eğitimli denetmenlerin istihdam edilmesi gerekmektedir.
- Birliğe katılacak ülke, 1150/2000 sayılı Tüzüğün 20. Maddesi uyarınca kurulan Öz
Kaynaklar Danışma Komitesi toplantılarına katılım gününden itibaren iştirak
etmelidir.
4.3 KDV Payına Dayalı Kaynağa İlişkin İdari Koşullar
Bu alandaki mevzuat uyumlaştırılmış KDV matrahının hesaplanması ile ilgili 77/388
sayılı Altıncı KDV Direktifi ve matrahın hesaplanmasına yönelik daha ayrıntılı
hükümler içeren 1553/89 sayılı Konsey Tüzüğü ile KDV payının Komisyon’a
iletilmek üzere hazır hale getirilmesine ilişkin 1150/2000 sayılı Konsey Tüzüğünü
içermektedir. Birliğe katılacak ülkenin bu alanda yerine getirmesi gereken temel idari
koşullar şunlardır:
193
Bu kural uyarınca, geleneksel öz kaynağın tahsilinin mümkün olmadığına ancak kaynak miktarının
belirlendiği yılın üzerinden 5 yıl geçmesi ya da idari veya adli bir soruşturma olayında nihai kararın
verilmesi, ilan edilmesi ya da yayımlanması durumunda karar verilebilir. Böyle bir durumda,
Komisyon, 1150/2000 sayılı Tüzüğün 17(2) Maddesine dayanarak, cetvelden silmenin haklı nedenlere
dayandığına ya da üye ülkenin hesaptan sildiği miktarı Komisyon’a iletmesinin gerekli olduğuna dair
açıklamayı yapmak için altı aya sahiptir.
112
- Öncelikle, Birliğe katılacak ülke bir takvim yılı süresince tahsil edilen toplam KDV
gelirlerine ilişkin güvenilir bilgiye sahip olmalıdır. Bu şartın yerine getirilebilmesi,
Birliğe katılacak ülkenin hesap planını, maliyet muhasebesi esaslı bir sınıflandırma
sistemini ve muhasebe verilerinin merkezileşmesini veya merkezi olmayan
hesapların 12 aylık bir takvim yılı boyunca usule uygun bir şekilde konsolide
edilmesini teminat altına alan bir düzenlemeyi içeren kurulu bir devlet muhasebesi
sistemine sahip olmasına bağlıdır.194
- 1553/89 sayılı
Tüzüğün 2. Maddesi uyarınca, Birliğe katılacak ülke, KDV
matrahını 77/388 Sayılı Direktifin 2. Maddesinde atıfta bulunulan vergiye tabi
işlemler doğrultusunda belirleyebilmelidir. Bu noktada, 77/388 sayılı Direktifte
üzerinde anlaşılan ve normalde vergiden muaf olan ya da tam tersi olması gereken
faaliyetler üzerindeki derogasyonlar Katılım Anlaşması’nda yer almalı ve ortalama
KDV matrahına yapılacak ekleme ve çıkartmaların hesaplanmasında dikkate
alınmalıdır.195
- Birliğe katılacak ülke, KDV beyannamesini oluşturan uyumlaştırılmış KDV
matrahını belirleyebilecek ağırlıklı ortalama oranı düzenlemek amacıyla gerekli
verileri derleyebilecek bir istatistik kurumuna sahip olmalıdır.
- Birliğe katılacak ülke, 1553/89 sayılı Tüzük, 2223/96 sayılı Tüzük uyarınca
ağırlıklı ortalama oranı ESA 95 uyarınca hesaplayabilmelidir. Buna ilaveten, 1553/89
sayılı Tüzüğün 4(5) Maddesi uyarınca indirilemez KDV’ye konu olan işlemlerin
tanımlanması ve KDV oranının sınıflandırılması amacıyla, üye devletler ESA’yı
tamamlayıcı kaynaklardan alınan ve uyarlanabilir verilere başvurabilirler. Bu veriler
ilk önce, yeterli sınıflandırmayı sağladıkları müddetçe ulusal hesaplardan, ya da eğer
sağlamıyorlarsa, diğer uygun kaynaktan temin edilebilir.196
194
Avrupa Komisyonu, 2006, Madde 2.1.
Avrupa Komisyonu, 2006, Madde 2.2.Bu derogasyonlar, Üye Devletin birden fazla KDV oranı
uyguladığı durumlarda ortalama matrahın hesaplanması için kullanılan ağırlıklı ortalama oranının
hesaplanmasını da etkilerler.
196
Avrupa Komisyonu, 2006, Madde 2.4.
195
113
- 1553/89 sayılı Tüzüğün 10. Maddesi uyarınca, Birliğe katılacak ülke her mali yılın
30 Nisan tarihi itibariyle, brüt KDV gelirine yapılacak düzeltmeler ve ortalama
matraha yapılacak ekleme ve çıkarmalar ile ilgili önerdiği çözüm ve değişiklikler
konusunda Komisyon’a bilgi vermelidir. Bu bilgi Birliğe katılacak ülkeden normalde
katılımdan önceki yıl içerisinde istenecektir.
- 1553/89 sayılı Tüzüğün 13. Maddesi uyarınca, Birliğe katılacak ülke yine bu
Tüzüğün 4(4) veya 6(3) Maddesinde belirtilen izne ilişkin olası taleplerini iznin
uygulanacağı mali yılın Nisan ayının 30’undan önce Komisyon’a sunmalıdır.197
- 1553/89 sayılı Tüzüğün 7. Maddesi uyarınca, Birliğe katılacak ülke katılımından
sonraki her yıl 31 Temmuzdan önce, bir önceki takvim yılına ait toplam KDV geliri
matrahının bir beyanını Komisyon’a göndermelidir. Beyan matrahın belirlenmesinde
kullanılan tüm verileri içermeli ve kullanılan veriler en güncel veriler olmalıdır.
Katılımdan sonraki ilk KDV beyanında, 2004 yılında gerçekleşen katılımlarda
olduğu gibi, yeni üye devletlerin Avrupa Birliği’ne 1 Ocak tarihinden başka bir
tarihte katılacağı durumlarda özel düzenlemeler gerekebilir. Böyle bir durumda,
KDV beyanı, ilgili devletin katılım tarihinden yıl sonuna kadar olan kısma ilişkin
KDV gelirlerini de içerecek nitelikte olmalıdır. Bu kısmi beyana ilişkin kesin
düzenlemeler, yeni üye devletle katılımından sonra yapılacak görüşmeler sonucunda
belirlenecektir.
- 1553/89 sayılı Tüzüğün 8. Maddesi uyarınca, Birliğe katılacak ülke katılımdan
sonraki her yıl 15 Nisan itibariyle
bir sonraki mali yıla ait KDV kaynakları
matrahının bir tahminini Komisyon’a gönderebilmelidir. Burada, Birliğe katılacak
ülkenin ilk tahminini katılımdan önceki yıl göndermesi bir avantaj olarak
değerlendirilmektedir.
197
Madde 4(4) n yılındaki ağırlıklı ortalama oranı hesaplamak için n-2 yılından başka bir yıla ilişkin
istatistikleri kullanma izni ile ilgilidir. Madde 6(3) ise KDV gelirleri matrahı hesaplanırken dikkate
alınmamasına izin verilen ya da bu durumlarda KDV matrahını hesaplamak için yaklaşık değerler
kullanma yoluyla alınan izin ile ilgilidir.
114
- 1553/89 sayılı Tüzüğün 11. Maddesinde, Komisyon’un KDV’ye dayalı kaynaklar
konusundaki kontrollerin üye devletlerdeki yetkili kurumlar ile birlikte yürütüleceği
belirtilmektedir. Bu çerçevede, Birliğe katılacak ülke de Komisyon’un özellikle
matrahın merkezileştirilmesine ilişkin işlemler ile ağırlıklı ortalama oran ve tahsil
edilen toplam net KDV miktarı belirlemelerinin usulune uygun olarak yapılmasını
teminat altına almak amacıyla yaptığı kontrollerde Komisyon’a yardımcı olmalıdır.
- 1553/89 sayılı Tüzüğün 12. Maddesi uyarınca, Birliğe katılacak ülke vergiye tabi
kişilerin kayıt altına alınması, KDV miktarının belirlenmesi ve tahsilatı ile KDV
kontrol sistemlerinin yöntem ve sonuçlarına ilişkin prosedürlerle ilgili bilgiyi
Komisyon’a sunar. Birinci KDV beyannamesinin gönderilmesinden önce, Birliğe
katılacak ülke KDV gelirine ilişkin kesin rakamları elde etmek, muhasebe sürecinin
denetinime izin vermek ve dolandırıcılığı önlemek amacıyla yeterli muhasebe ve
kontrol sistemlerini uygulamalıdır.
- Birliğe katılacak ülke a) KDV kaynakları matrahına ilişkin kanıt niteliğindeki
belgeleri söz konusu mali yılı takip eden dördüncü yılın 30 Eylül tarihine kadar b)
KDV payının saptanması ve Komisyon’un kullanımına uygun hale getirilmesine
ilişkin kanıt niteliğindeki belgeleri ise bu belgelerin düzenlendiği yılın sonundan
başlamak itibariyle en az üç takvim yılı boyunca saklamalıdır. Herhangi bir
düzeltmenin gerekli olduğu saptanırsa bu süreler uzatılır.
- 1150/2000 sayılı Tüzüğün 20. Maddesi ve 1553/89 sayılı Tüzüğün 13. Maddesi
uyarınca, Birliğe katılacak ülke, Birliğe üye olmasının ardından KDV alanında
yapılacak Öz Kaynaklar Danışma Komitesi’nin toplantılarına en fazla 5 kamu
görevlisi ile katılım sağlamalıdır.
4.4 GSMH Payına Dayalı Kaynağa İlişkin İdari Koşullar
Bu alandaki düzenlemeler, genel olarak, 2007/436 sayılı Öz Kaynaklar Kararı, ESA
95 hükümleri, 89/130 sayılı GSMHpf derlenmesinin uyumlaştırılmasına dair Konsey
Direktifi, 1287/2003 sayılı GSMGpf derlenmesine ilişkin Konsey Tüzüğü ve
115
1150/2000 sayılı Konsey Tüzüğünü içermektedir. Bu alandaki idari koşullar
şunlardır:
- Birliğe katılacak ülke, resmi ulusal istatistiklerin oluşturulmasından sorumlu kurum
ve kuruluşların yetkisinde yapılan GSMHpf rakamlarının oluşturulması ve bu
rakamların daha ayrıntılı hale getirilmesi çalışmalarını 1287/2003 sayılı Konsey
Tüzüğü çerçevesinde yürütmelidir.
- 1287/2003 sayılı Konsey Tüzüğü uyarınca, Birliğe katılacak ülke, toplam GSMH
hesaplamalarında kullanılan verilerin güvenilirlik ve karşılaştırılabilirlik gibi gerekli
kalite standartlarına uygunluğunu sağlamalıdır.
- Birliğe katılacak ülke toplam GSMH ve GSYİH rakamlarını Avrupa
Bütünleştirilmiş Ekonomik Hesaplar Sistemi (ESA 95)’nde belirtilen tanımlara
uygun olacak şekilde oluşturmalıdır.198 GSMH ve GSYİH tanımları, 2223/96 sayılı
Tüzükle kabul edilen ESA 95’te belirtilmektedir.
- Birliğe katılacak ülke, üye ülkelerin GSMH rakamlarının karşılaştırılmasında
önemli bir etkiye sahip olan ulusal hesaplarının belirli iki özelliğini (ayrıntılı olma ve
ara tüketim ile nihai kullanım arasındaki fark) dikkate almalıdır. Bununla birlikte,
Birliğe katılacak ülkenin, GSMH hesaplamaları kesin ve iyi belgelenmiş yöntemler
üzerine inşa edilmelidir. Verilerin güvenilir ve üye devletler arasında karşılaştırma
yapılabilmesine imkan verir nitelikte olmasını sağlamak için gerekli kontrol ve
düzenlemeler mevcut olmalıdır.
- 1287/2003 sayılı Tüzüğün 3. Maddesi uyarınca, Birliğe katılacak ülke, ESA 95’te
yer alan hükümlerin bir gereği olarak kullanılan temel istatistiklerin ve prosedürlerin
envanterini Komisyon’a göndermelidir. Bir önceki bölümde de belirtildiği üzere,
198
Bu hüküm 1287/2003 sayılı Tüzük, Piyasa Fiyatlarıyla Gayri Safi Milli Hasılanın Derlenmesinin
Uyumlaştırılması Hakkındaki Konsey Direktifinin Uygulanmasına İlişkin Tedbirler ile ilgili 22 Şubat
1994 tarih ve 94/168/EC, Euratom sayılı Komisyon Kararı, Topluluk genelindeki Avrupa ulusal ve
bölgesel hesaplarına ilişkin 25 Haziran 1996 tarih ve 2223/96/EC sayılı Konsey Tüzüğü, ve Topluluk
genelindeki Avrupa ulusal ve bölgesel hesaplarına ilişkin 2223/96/EC sayılı Konsey Tüzüğü’nün fiyat
ve miktarların ölçülmesine ilişkin A Ekini açıklayan 30 Kasım 1998 tarih ve 98/715/EC sayılı
Komisyon Kararında belirtilmektedir.
116
GSMH bileşenleri, istatistik standartları, kavramlar, tanımlar ve kurallara ilişkin
genel bir çerçeve çizen ESA 95’te tanımlanmıştır. Üye Devletlerin ESA 95
düzenlemelerini kullanmaları zorunludur. Bununla birlikte, ESA 95, 89/130 sayılı
Direktif ve 1287/2003 sayılı Tüzük aracılığıyla toplam rakamları belirlemek için
standart ilkeler getirmişse de, bu standartlar üye ülkelerin hesaplamalarında uymaları
gereken ortak bir yöntem empoze etmezler.
- 1287/2003 sayılı Tüzüğün 3. Maddesi ve 94/168 sayılı Kararın 2 ve 3. Maddeleri
uyarınca, Birliğe katılacak ülke, GSMH hesaplamalarında kullanılan yaklaşıma bağlı
olarak oluşacak doğrudan gözlemlenemeyen etkenleri dikkate almak için, gerekli
görülen tüm hesaplama ve düzeltmelerin bir tanımını hazırlamalıdır.
- 98/527 sayılı Kararın199 1 ve 2. Maddeleri uyarınca, Birliğe katılacak ülke, KDV
sahtekarlığının ulusal hesaplarda ele alınış tarzını hesaba katmalıdır.
- 1287/2003 sayılı Tüzüğün 2(2) Maddesi uyarınca, Birliğe katılacak ülke katılımdan
sonraki her yıl 22 Eylül tarihinden önce, Komisyon’u bir önceki yılın toplam GSMH
rakamlarına ilişkin bilgilendirmelidir. Üye devletler bu bilgilendirme işlemini
Standart GSMH soru formu aracılığıyla gerçekleştirir. Belirtilen tarihler içerisinde
Komisyon’a gönderilen GSMH soru formlarının doğruluğunu Avrupa İstatistik Ofisi
teyit eder. Doğruluğu teyit edilen formlar daha sonra GSMH Komitesi tarafından
Ekim ayının sonuna doğru onaylanır ve yıl sonu hesaplamalarının yapılması için
Komisyon’un Bütçe Genel Müdürlüğü’ne gönderilir.
- 1150/2000 Tüzüğün 3 ve 18(3) Maddeleri uyarınca, Birliğe katılacak ülke (a)
istatistik prosedürlerine ve matrahlara ilişkin kanıt niteliğindeki belgeleri söz konusu
mali yılı takip eden dördüncü yılın 30 Eylül tarihine kadar (b) öz kaynakların tespit
edilmesi ve hazır hale getirilmesine ilişkin kanıt niteliğindeki belgeleri ise bu
belgelerin düzenlendikleri yılın sonundan başlayarak hesaplanacak şekilde en az üç
yıl boyunca saklamalıdır. Belirlenen zaman limitleri söz konusu belgelerin
199
Ulusal hesapların güvenilirliğinin sağlanması amacıyla KDV kaçakçılığının (istatistiksel olarak
hesaplanan KDV gelirleri ile fiili KDV gelirleri arasındaki fark) önlenmesi hakkında 24 Temmuz
1998 tarih ve 98/527/EC, Euratom sayılı Komisyon Kararı.
117
incelenmesi sonucu bir düzeltme yapılması gereken durumlarda uzatılabilecektir. Bu
durumda Komisyon itiraz edilen unsur üzerine çekince koyar. Yerinde teftiş
durumlarında, Komisyon tarafından görevlendirilen memurlar söz konusu belgelere
ve bu belgelerle ilişkili diğer belgelere erişebilmelidirler.
- 1150/2000 sayılı Tüzüğün 19. Maddesi uyarınca, Birliğe katılacak ülke,
Komisyon’a sunulan toplam değerlerin (özellikle GSMH komitesine tebliğ edilen)
hatasız derlendiğine ilişkin kontrolleri Komisyon’la birlikte gerçekleştirmelidir.
Birliğe katılacak ülke Komisyon’un isteği üzerine (Komisyon ilave teftiş yapılmasına
ilişkin nedenleri isteğinde belirtmelidir) gerekli ilave teftiş önlemlerini de
yürütmelidir ve yine Komisyon’un isteği üzerine bu teftiş önlemlerinde Komisyona
eşlik etmelidir.
- 1287/2003 sayılı Tüzüğün 4. Maddesi uyarınca, Birliğe katılacak ülke katılımından
sonra gerçekleşecek GSMH Komitesi toplantılarına iştirak edebilmelidir.
Tablo 4.1’de üye devletlerin Komisyon’a düzenli olarak sunmaları gereken bilgiler
ve bunların son gönderilme tarihleri gösterilmektedir.
118
Tablo 4.1 Komisyon’a Düzenli Olarak Sunulacak Bilgi
Son Gün
Bilgi
Aylık
En geç her ayın 19. gününü takip eden ilk iş
Geleneksel Öz Kaynaklar – “A” cetvelinin
günü. Tahsil edileceği düşünülen toplam
Beyannamesi (Yerleşik Yetkililerin Beyanı)
geleneksel öz kaynak miktarı Komisyon’a 4
gün öncesinden bildirilmelidir.
Üç Ayda Bir
Belirli bir yılın 1., 2., 3. ve son çeyreğine
Geleneksel Öz Kaynaklar - “B” cetvelinin
ilişkin beyannameler sırayla aynı yılın
Beyannamesi (Münferit Hesap)
Mayıs, Ağustos ve Kasım ayları ile bir
sonraki yılın Şubat ayının 19. gününü takip
eden ilk iş günü itibariyle Komisyon’a
bildirilmelidir.
Geleneksel Öz Kaynaklar - Belirli bir yılın
31 Aralık tarihinde “B” hesabında yer alan,
yeniden tahsili mümkün olmayan toplam
yükümlülüklerin miktarına ilişkin tahminler
Yıllık
En geç bir sonraki yılın Şubat ayının 19.
gününü takip eden ilk iş günü itibariyle.
Geleneksel Öz Kaynaklarda saptanan, 10
000 Euro’nun üzerindeki dolandırıcılık ve
usulsüzlüklerin tanımı
Üç Ayda Bir
Her çeyreğin sonunu takip eden iki ay
içerisinde.
Gelecek yıla ilişkin GSMH tahmini
Tercihen Nisan ayının sonunu geçirmemek
suretiyle
Gelecek yıla ilişkin KDV matrahının Tercihen Nisan ayının sonunu geçirmemek
tahmini
suretiyle
Geleneksel öz kaynaklar ve
sonuçlarına ilişkin bilgi içeren
raporlar
teftiş Söz konusu mali yılı takip eden yılın 1 Mart
yıllık tarihi itibariyle.
50 000 Euro’nun üzerindeki geleneksel öz
Tahsil edilemeyecek borçları ilan eden
kaynakların yeniden tahsilinin mümkün
ulusal idari karardan itibaren 3 ay içerisinde
olmadığı durumlara ilişkin bilgi
Bir önceki yıla ilişkin KDV matrahının 31 Temmuzdan önce
Beyanı
Önceki yıla ilişkin GSMH rakamları
22 Eylülden önce
Kaynak: Avrupa Komisyonu, Avrupa Topluluklarının Öz Kaynakları Alanında Gerekli İdari
Koşulların Güncelleştirilmiş Listesi, Brüksel, 21.06.2006, s. 3.
119
4.5 KDV ve GSMH Payına Dayalı Kaynağın Komisyon’a Aktarılmasına İlişkin
İdari Koşullar
KDV ve GSMH payına dayalı kaynakların Komisyon’un kullanımına hazır hale
getirilmesi ile ilgili mevzuatın temelini 1150/2000 sayılı Konsey Tüzüğü
oluşturmaktadır. Buna göre, KDV ve GSMH payına dayalı kaynaklar, Komisyon
adına açılan hesabın her ay onaylanan yıllık bütçede ya da değişikliğe yol açan
bütçede belirlenen miktarın on ikide biri ile alacaklandırılması yoluyla Komisyon’a
ödenirler. 200 Bununla birlikte Birlik, Avrupa Tarımsal Yönlendirme ve Garanti
Fonu’nun Garanti bölümü harcamasının özel gereksinimlerini karşılamak amacıyla
ve Birliğin nakit pozisyonuna bağlı olarak, üye devletlerden mali yılın ilk çeyreğinde
bütçede KDV ve GSMH payına ilişkin belirtilen miktarların on ikide birinin ya da on
ikide birlik miktarın bir kısmının ödenmesini bir ya da iki ay öne almasını
isteyebilir. 201 Bu çerçevede, Birliğe katılacak ülkenin bu alanda yerine getirmesi
gereken koşullar şunlardır:
- 1150/2000 sayılı Tüzüğün 6(3)(c) Maddesi uyarınca, Birliğe katılacak ülke KDV ve
GSMH payına dayalı öz kaynak miktarlarını hesaplara kaydedecek durumda
olmalıdır. Mali yılın ilk çeyreğinde bütçede KDV ve GSMH payına ilişkin olarak
belirtilen miktarların on ikide biri her ayın birinci iş günü, KDV ve GSMH bakiyeleri
ise yıllık olarak kaydedilmelidir.
- Birliğe katılacak ülkenin sistem ve prosedürleri, belirlenen yetkililerin KDV ve
GSMH payına dayalı öz kaynak miktarlarının on ikide birlik kısmını Komisyon
adına açılan hesaba her ayın ilk iş günü giriş yapmalarına uygun nitelikte olmalıdır.
Kaynaklar gelir tiplerine göre ayrı kaydedilmelidir.
- Birliğe katılacak ülke katılımdan sonra Komisyon istediği takdirde Avrupa
Tarımsal Yönlendirme ve Garanti Fonu’nun Garanti bölümü harcamasının özel
gereksinimlerini karşılamak amacıyla ve Topluluğun nakit pozisyonuna bağlı olarak,
mali yılın ilk çeyreğinde bütçede KDV ve GSMH payına ilişkin belirtilen miktarların
200
201
1150/2000 sayılı Konsey Tüzüğü, Madde 6(c).
1150/2000 sayılı Konsey Tüzüğü, Madde 10(3).
120
on ikide birinin ya da on ikide birlik miktarın bir kısmının ödemesini bir ya da iki ay
öne almalıdır. Kredi teminatları Yedeği ve acil yardım Yedeğini içeren öz kaynaklar
kapsam dışında tutulur.
- 1150/2000 sayılı Tüzüğün 10(4) ve 10(8) Maddeleri uyarınca, Birliğe katılacak
ülkenin ilgili kurumları yıllık olarak hesaplanan KDV ve GSMH bakiyelerini Aralık
ayının ilk iş günü hesaba girecek yeterlilikte olmalıdır. Bu bakiyeler KDV matrahları
ve GSMH verilerinin güncellenmesi sonucu elde edilirler ve Komisyon tarafından
yıllık olarak hesaplanırlar. Bununla birlikte, Komisyon’un ve ilgili Üye Devletin
karşılıklı anlaştığı durumlarda belirli bir düzenleme yapılabilir.
- 1150/2000 sayılı Tüzüğün 10 (a) Maddesi uyarınca, Birliğe katılacak ülkenin ilgili
kurumları bazı üye devletlerin Birliğin bazı politikalarının ya da faaliyetlerinin
finansmanına katılmamasından kaynaklanan ve yıllık olarak hesaplanan düzeltmeleri
Aralık ayının ilk iş günü Komisyon adına açılan hesaba kaydedebilecek yeterlilikte
olmalıdır. Bu düzeltmeler özellikle Birleşik Krallık indirimi ile ilgili olarak yapılan
yeniden hesaplamalardır. Düzeltmenin miktarı, Komisyon tarafından harcama
miktarı ve üye devlete ilişkin GSMH verileri esas alınarak hesaplanır. Düzeltme
yalnızca bir kere yapılabilir ve GSMH verilerinin bir sonraki değişikliği durumunda
nihai olmalıdır.
- Birliğe katılacak ülke bütçede bir değişikliğin kabul edilmesi sonucunda
finansmanda oluşabilecek herhangi bir yeni düzenlemenin gerekliliklerini yerine
getirebilecek yeterlilikte olmalıdır. 1150/2000 sayılı Tüzüğün 10(3) Maddesi
uyarınca, bu düzenlemeler, bütçedeki değişikliğin ayın 16’sından önce nihai olarak
kabul edilmesi durumunda, bunun ardından Komisyon adına açılan hesaba ilk
girişten sonra yapılmalıdır. Aksi takdirde, nihai olarak kabul edilmesini takip eden
ikinci kayıt yapılırken tamamlanırlar.
121
4.6 Gecikmiş Ödeme Faizi
1150/2000 sayılı Tüzüğün 11. Maddesi uyarınca, geleneksel öz kaynaklar, KDV ve
GSMH payına dayalı kaynakların Komisyon adına açılan hesaba kaydedilmesinde
herhangi bir gecikme olduğu durumlarda gecikme faizi ödenir. Ekonomik ve Parasal
Birliğe üye devletler durumunda faiz oranı, Avrupa Birliği Resmi Gazetesi C
Serisinde yayımlandığı üzere gecikmenin gerçekleştiği ayın ilk gününde Avrupa
Merkez Bankası’nın kendi finansman işlemlerinde uyguladığı oranın %2 fazlasına
eşittir. Ekonomik ve Parasal Birliğe üye olmayan devletler durumunda faiz oranı,
ilgili üye devletin Merkez Bankası’nın kendi finansman işlemleri için ilgili ayın ilk
çalışma gününde uyguladığı faiz oranının %2 fazlasına eşittir. Bu oran iki durumda
da gecikilen her ay için %0,25 oranında artar ve artan oran tüm gecikme dönemine
uygulanır.
Birliğe katılacak ülke, katılımdan sonra düzenli olarak yukarıda sözü geçen geç
ödemelerde uygulanacak faiz oranlarının hesaplanması için gerekli faiz oranlarını
Komisyon’a bildirmelidir. Geç kalmış ödemelerde, Komisyon Üye Devletten faizin
belli bir tarihe kadar ödemesine ilişkin resmi bir talepte bulunur.
4.7 Ayrıcalık ve Muafiyetlere İlişkin Protokol
8 Nisan 1965 tarihli ayrıcalık ve muafiyetlere ilişkin Protokol Avrupa Topluluğunu
Kuran Antlaşma’nın bir parçasıdır ve Topluluğun (Topluluk çalışanları da dahil),
Üye Devletlerin sınırları içerisinde görevlerini yerine getirirken yararlanacağı
ayrıcalık ve muafiyetlere ilişkin koşulları açıklamaktadır. Bu koşullar, Avrupa
Birliği’ni Kuran Antlaşma’nın 291. Maddesi uyarınca, Avrupa Merkez Bankası,
Avrupa Para Enstitüsü ve Avrupa Yatırım Bankası için de geçerlidir.
Protokol, üye devletlerle Komisyon arasında yapılan anlaşmalarda yer alan uygulama
yöntemlerinin tarifini gerektirmektedir. Bu alandaki temel idari koşullar şunlardır:
122
- Birliğe katılacak ülkenin yerel KDV mevzuatı, Ayrıcalık ve Muafiyetlere İlişkin
Protokol (PPI)’ün Komisyon tarafından yapılan yerel alımlara uygulanabilmesi için
katılım gerçekleşir gerçekleşmez düzenlenmelidir.
- Birliğe katılacak ülke katılımdan önce Komisyon tarafından 6. KDV direktifinin
15(10) Maddesi doğrultusunda yapılacak alımlarda uygulanacak doğrudan KDV
muafiyetinin detayları hakkında Komisyon’u resmi olarak bilgilendirmelidir.
(Uluslararası Örgütler tarafından yapılan Topluluk-içi alımlar)
- Birliğe katılacak ülke katılımdan önce Komisyon’u KDV muafiyetinin Euro
cinsinden eşik değeri hakkında resmi olarak bilgilendirmelidir.
123
SONUÇ
Avrupa Birliği Bütçesi, Avrupa bütünleşme süreci açısından oldukça hayati bir
öneme sahiptir. Pazar bütünleşmesinin tamamlanması için gerekli olan bütün
politikalar AB bütçesi tarafından finanse edilmektedir. Avrupa bütünleşme sürecinin
hız kazandığı dönemlerde bütçenin büyüklüğünde ve yapısında bütünleşme sürecini
destekleyecek nitelikte değişiklikler yapılması bunun en büyük göstergesidir. AB
bütçesi ve Avrupa bütünleşme süreci arasındaki bu yakın ilişki Avrupa Birliği’nin
tarihi incelendiğinde daha görünür bir hal almaktadır. Örneğin, Birliğin ilk mali
çerçevesinin kapsamını ve ana hatlarını belirleyen Birinci Delors Mali Reform Paketi
1986 yılında imzalanan Tek Avrupa Senedi’nin bir parçası olarak kabul edilmiş ve
uygulamaya konulmuştur. Buna benzer şekilde, 1992 yılında imzalanan Maastricht
Antlaşması çerçevesinde kurulmasına karar verilen Ekonomik ve Parasal Birlik,
İkinci Delors Mali Reformu ile yakından ilişkilidir. Yine Birliğin 2000-2006 yıllarına
ilişkin üçüncü mali çerçevesi ve bütçe politikası, 2004 yılının Mayıs ayında
gerçekleşen Merkezi ve Doğu Avrupa genişlemesi ve bu genişleme göz önünde
bulundurularak Birliğin temel politikalarında yapılan reformlarla oldukça yakından
ilgilidir.
Avrupa Birliği bütçesinin gelirlerini temsil eden Öz Kaynaklar Sistemi, Birliğin
finansal özerkliğinin temel bir göstergesi niteliğindedir. Avrupa Topluluğu’nun
kuruluşunu temsil eden 1957 tarihli Roma Anlaşması’ndan 1971 yılına kadar geçen
süre içerisinde kömür ve çelik üretimi üzerinden alınan vergiler ile üye devletlerin
her yıl düzenli olarak aktardıkları katkılarla finanse edilen Topluluk bütçesi, 1971
yılında oluşturulan Öz Kaynaklar Sistemi ile uluslararası kuruluşların bütçelerinden
ayrılarak daha farklı bir yapıya kavuşturulmuştur. Böylece o zamana kadar üye
ülkelerin yaptıkları katkılar nedeniyle kendi ulusal çıkarlarını maksimize etmek için
bir araç olarak gördükleri bütçe kaynakları bir anlamda ülkelerin müzakere konusu
olmaktan çıkarılmış ve Birliğin ortak amaçlarının başarılmasında kullanılması için
daha üst bir seviyeye taşınmıştır.
124
Birliğin genişleme ve derinleşme dalgalarının Öz Kaynaklar Sistemi üzerinde de
etkisi olmuştur. Avrupa bütünleşmesi sürecinde yaşanan gelişmelere paralel olarak
giderek artmakta olan bütçe harcamalarının karşılanması amacıyla Öz Kaynaklar
tavanı birbirini takip eden mali reformlarla arttırılmış ve dahası etkinliği azalan
kaynakların yerini yeni oluşturulan öz kaynaklar almıştır.
Kabul etmek gerekir ki AB bütçesi, Birliğin genişleme ve derinleşme süreçleri
üzerinde hem ekonomik hem de siyasi olarak çok büyük bir önem ve etkiye sahiptir.
Bütçenin büyüklüğü, gelir ve gider kalemlerinin yapısı ve fonların tahsisi, AB’nin
kurumsal ve siyasi pek çok sürecinin kaynağını teşkil eden çatışma ve uzlaşma
alanlarını açıklayan ve Birliğin önceliklerini tanımlayan bir niteliktedir. Dahası,
bütçe politikalarının dikkatli bir değerlendirmesi ekonomik ve siyasi bütünleşme
arasındaki ilişkiye ışık tutmaktadır. 202 Bu büyük ölçüde pazar bütünleşmesi için
gerekli politikaların uygulanmasının mali kaynakların yeterliliğine bağlı olmasından
kaynaklanmaktadır.
Açıkça görüldüğü üzere, iyi işleyen bir AB bütçesi Avrupa bütünleşme süreci için
olmazsa olmaz koşullardan biridir. Ekonomik ve siyasi bütünleşme için gerekli olan
AB politikaları yalnızca AB bütçesinin yeterli mali kaynaklarla beslendiği ve uygun
prosedürlerle yönetildiği takdirde oluşturulabilir ve uygulanabilir. AB bütçesinin
ihtiva ettiği mali kaynaklar olmadığı müddetçe, AB kurumlarının ve politikalarının
herhangi bir anlamı da olmayacaktır.
Çok kısa bir süre önce, Avrupa Birliği ciddi bir bütçe krizi atlatmıştır. 17 Haziran
2005 tarihinde gerçekleştirilen Avrupa Konseyi’nde, üye devletler Birliğin 20072013 dönemine ilişkin mali çerçevesi üzerinde anlaşmaya varamamıştır. Avrupa
Konseyi zirvesinde yeni bir mali çerçeve üzerinde anlaşmaya varılamaması Avrupa
kamuoyu tarafından büyük çapta olumsuz bir tepkiyle karşılanmıştır. Daha da
önemlisi bu kriz, Avrupa Anayasası’nın 2005 yılının Haziran ayında Fransa ve
Hollanda’da gerçekleştirilen referandumlarda büyük oranlarda red oyu alması ile
zamanlama bakımından çakışmıştır. Hollanda ve Fransa’da gerçekleştirilen
202
Laffan & Shackleton, op. cit., s. 212.
125
referandumlarda Avrupa Birliği Anayasası’nın ezici çoğunlukta redoyu almasının
şüphesiz pek çok sebebi bulunmaktadır. Bunların başında, ‘Avrupa halkının’ European demos - Avrupa Birliği fikri ve kurumlarına karşı giderek yabancılaşması,
küreselleşme ve 2004 yılının Mayıs ayında gerçekleşen Merkezi ve Doğu Avrupa
bütünleşmesinin beraberinde getirdiği işsizlik korkusu ve diğer sosyal kaygılar,
dünya çapında artan terör olaylarının sonucunda oluşan güvensizlik ve içe kapanma
ile tüm bunlarla birlikte Birlik politikalarının muğlak alanlara yönelik olması ve
verimli sonuçlar elde edilememesi gibi etkenler yer almaktadır. Ancak, tüm bu
sebepler üye ülkelerin Birliğin geleceğini sorgulamalarına ve bunun sonucunda da
bütçe başta olmak üzere çeşitli aksayan alanlarda bir adım atmaya karar vermelerine
sebep olmuştur. Nitekim, 17 Mayıs 2006 tarihinde imzalanan yeni Kurumlararası
Anlaşma ile Avrupa Birliği’nin 2007-2013 dönemine ait dördüncü mali çerçevesi
kabul edilmiş ve bu kapsamda bir önceki mali çerçevede büyük değişiklikler
yapılarak, Öz Kaynaklar Sistemi’nin yapısı ve işleyişine ilişkin yeni kararlar
alınmıştır.
Bu çalışmada Avrupa Birliği’nde yaşanan güncel gelişmeler ışığında son halini alan
bütçe mevzuatı ele alınmış ve Avrupa Birliği bütçesinin Öz Kaynaklar Sistemi’ni
düzenleyen en güncel mali mevzuatın detaylı bir incelemesi yapılmıştır. Bu
kapsamda, AB bütçesini düzenleyen birincil ve ikincil mevzuat ile Mali Çerçeveler
ve Kurumlararası Anlaşmalar üzerinde durulmuştur. Buna ilaveten, Öz Kaynaklar
Sistemi’nin üye ülkelerde halihazırdaki uygulamasının yanı sıra, bu Sistem’in etkili
bir şekilde uygulanabilmesi amacıyla aday ülkelerin Avrupa Birliği’ne üye olmadan
önce yerine getirmeleri gereken idari ve kurumsal yapılanma açıklanmaya
çalışılmıştır.
Avrupa Birliği öz kaynaklar alanında üye devletlerin yanı sıra Birliğe aday ülkelerin
de üye olmadan önce yerine getirmeleri gereken bir takım temel idari koşullar
belirlemiştir. Bu koşulların temel amacı Birliğin mali kaynaklarının temininde
üyeliğin ilk gününden itibaren istikrar sağlanması ve Birliğin mali çıkarlarının orta
ve uzun vadede korunmasıdır. Söz konusu koşullar, Birliğe katılacak ülkede üyelik
öncesinde öz kaynakların hesaplanması, tahsilatı, kullanıma hazır hale getirilmesi ve
126
kontrolüne ilişkin temel idari yapıların oluşturulması ve Komisyon ile aday devletin
yetkili kuruluşları arasında gerekli eşgüdüm çalışmalarının etkin bir şekilde yerine
getirilmesini sağlayacak bağlantıların oluşturulmasına odaklanmıştır. Aday ülkenin
Birliğe üye olduktan sonra öz kaynaklar sistemine sorunsuz bir geçiş sağlaması ve
üyeliğin birinci gününden itibaren ilgili mevzuat ve uygulamaları etkin bir şekilde
yerine getirebilmesi hem aday ülke açısından hem de Avrupa Birliği açısından
oldukça önem taşımaktadır. Nihayetinde, Avrupa Birliği ve üye devlet arasındaki öz
kaynaklar amaçlı kaynak transferleri karşılıklı olarak gerçekleştirildiğinden dolayı bu
kaynakların hesaplanması ve Komisyon’a iletilmesinde yaşanacak herhangi bir sorun
her iki tarafı da etkileyecektir.
Avrupa Birliği’nin bütçe mevzuatı ve bu kapsamdaki Öz Kaynaklar Sistemi
ülkemizin Avrupa Birliği ile yürüttüğü üyelik müzakerelerinde Fasıl 33: Mali ve
Bütçesel Hükümler başlığı altında ele alınmaktadır. Bu alandaki müktesebat
doğrudan bağlayıcıdır ve ulusal hukuka aktarılması gerekmemektedir. Bununla
birlikte, Mali ve Bütçesel Hükümler Faslı Avrupa Birliği ile yürütülen üyelik
müzakerelerindeki diğer pek çok fasılla yakından ilişkilidir. AB bütçesinin gelir
tabanını oluşturan geleneksel öz kaynaklar - tarım ve gümrük vergileri – sırasıyla
Fasıl 11: Tarım ve Kırsal Kalkınma ve Fasıl 29: Gümrük Birliği başlıklarıyla,
GSMH payına dayalı kaynağın hesaplanması ve izlenmesi Fasıl 18: İstatistik ve
KDV payına dayalı kaynağın hesaplanması ise Fasıl 16: Vergilendirme başlığıyla
oldukça yakından ilgilidir. Ayrıca, Topluluğun mali çıkarlarının korunması için
alınacak önlemler Fasıl 32: Mali Kontrol başlığı altında ele alınmaktadır. Bu
bakımdan Mali ve Bütçesel Hükümler başlığı altında yürütülen müzakerelerin
başarıyla sonuçlandırılması büyük ölçüde bu başlıklar altında yapılacak çalışmaların
etkinliğine
ve
verimliliğine
bağlıdır.
Avrupa
Birliği’nin
bundan
önceki
genişlemelerinde yürütülen müzakereler incelendiğinde Mali ve Bütçesel Hükümler
Faslı’nın genellikle en son sonuçlandırılan müzakere başlığı olduğu görülmektedir.
Bunun başlıca nedeni, biraz önce belirtildiği gibi bu başlığın diğer başlıklar altında
yapılan çalışmaların bitirilmesine bağlı olduğu ve bundan da önemlisi başlığın
içeriğinin mali konular olmasından dolayı Avrupa Birliği’nin bu konuda çok titiz bir
tutum sergilemesidir.
127
Avrupa Birliği’ne aday devletlerin Mali ve Bütçesel Hükümler alanındaki öz
kaynaklarla ilgili mevzuata uyum amacıyla öz kaynakların doğru bir şekilde
hesaplanması, tahsilatı, ödenmesi, kontrolü ve yeterli derecede koordinasyonunu
sağlayacak ve AB’ye rapor verecek uygun idari kapasiteyi oluşturmaları
gerekmektedir. Söz konusu idari kapasite genel anlamda, bu çalışmanın son
bölümünde ele alınan genel idari koşullar, geleneksel öz kaynaklar alanındaki idari
koşullar, KDV ve GSMH kaynağı alanlarındaki idari koşullar ile bunların
Komisyon’a zamanında iletilmesine ilişkin idari koşullardan oluşmaktadır. Yeterli
idari kapasite oluşturulmasına ilişkin bu husus Türkiye’nin ilerleme raporlarında da
sıklıkla vurgulanmaktadır. Son olarak 2008 yılında yayımlanan İlerleme Raporu’nda
Komisyon “bu alandaki AB müktesebatı katılımla birlikte doğrudan uygulanacağından,
Türkiye’nin, öz kaynakların doğru şekilde hesaplanması, tahsilatı, ödenmesi ve
kontrolüne ilişkin koordinasyon yapıları ve uygulama kuralları ile öz kaynaklar
kurallarının uygulanmasına ilişkin AB’ye rapor verilmesinden sorumlu koordinasyon
yapılarını zamanı gelince kurması gerektiğini” vurgulamıştır.
Burada göze çarpan önemli hususlardan bir tanesi, aday devletin öz kaynaklar
alanındaki müktesebata uyum çalışmaları kapsamında Komisyon ile koordinasyonun
sağlanmasından sorumlu özel bir Birim oluşturması gerekliliğidir. Bu Birim özellikle
öz kaynakların koordinasyonu, doğru bir şekilde hesaplanması, tahsilatı, ödenmesi,
kontrolü ve öz kaynaklara ilişkin kuralların uygulanması hakkında Avrupa
Birliği’nin ilgili kurumlarına zamanında rapor verebilecek kapasitede olmalıdır.
Avrupa Birliği’nin tavsiyesi bu Birim’in Maliye Bakanlığı bünyesinde kurulması ve
öz kaynakların hesaplanması, tahsili, ödenmesi ve kontrolünün yanı sıra AB ile bu
alanda yapılacak temasların ve raporlamaların koordinasyonunu kolaylaştırmaya
yönelik olarak hizmet vermesidir. Bu çerçevede, Avrupa Birliği 2003 yılında
yayımladığı Katılım Ortaklığı Belgesi’nde ülkemizin orta vadede Öz Kaynaklar
Sistemi’ne ilişkin idari hazırlıklardan sorumlu bir koordinasyon birimini oluşturması
gerekliliğini vurgulamış ve ülkemiz de buna karşılık 2003 yılı Ulusal Programı’nda
en geç 2005 yılının dördüncü çeyreğinde olacak şekilde Maliye Bakanlığı
bünyesinde Öz Kaynaklar Sistemine ilişkin yönetsel hazırlıklardan sorumlu bir
koordinasyon birimi oluşturulacağını taahhüt etmiştir. Bununla birlikte, Ekim 2006
128
tarihinde gerçekleştirilen Mali ve Bütçesel Hükümler Faslı tarama toplantısında,
koordinasyondan sorumlu olacak bu hizmet biriminin oluşturulması için henüz erken
olduğu konusunda Komisyon’la görüş birliğine varılmıştır. Avrupa Birliği’nin 2004
yılının Mayıs ayında gerçekleştirdiği en büyük genişleme dalgasına bakıldığında da
söz konusu bu Birimin Birliğe yeni üye olan ülkelerin çoğunda Maliye Bakanlıkları
bünyesinde kurulmakla birlikte üyelikten en fazla bir ya da iki sene öncesine kadar
kurulmamış olduğu gözlenmektedir. Bu nedenle Avrupa Komisyonu Şubat 2008
tarihinde yayımladığı Türkiye’nin Güncelleştirilmiş Katılım Ortaklığı Belgesinde bu
hususa hiç yer vermemiştir. Buna paralel olarak da ülkemizin 2008 Yılı Ulusal
Programı’nda Mali ve Bütçesel Hükümler alanında bu birimin kurulmasına ilişkin bir
taahhüt yer almamıştır. Bu çerçevede, ülkemizin Mali ve Bütçesel Hükümler Faslı
altında yürütülen müzakerelerde atması gereken en önemli adımlardan bir tanesi
zamanı geldiğinde Maliye Bakanlığı bünyesinde bir Öz Kaynaklar Koordinasyon
Birimi kurulmasıdır.
129
KAYNAKÇA
MAKALE VE RAPORLAR
Ackrill, Robert, “The European Union Budget, the Balanced Budget Rule and the
Development of Common European Policies,” Journal of Public Policy, Vol. 20,
No. 2, 2000, ss.1-19.
Altomonte, Carlo ve Nava, Mario, Economics and Policies of an Enlarged Europe,
Edward Elgar Publishing Ltd, Glensanda House, 2005.
Ambler, John S. ve Reichert, M. Shawn, “France: Europeanism, Nationalism, and
the Planned Economy,” The European Union and the Member States içinde, (der.)
Elenaor E. Zeff ve Ellen B. Pirro, Londra, Lynne Rienner Publishers, 2001.
Avrupa Komisyonu, Agenda 2000: For a Stronger and Wider Union, COM (97)
2000. Bulletin EU, Supplement 5/97.
Avrupa Komisyonu (2002a), European Union Public Finance, Lüksemburg, 2002.
[02.05.2008], <http://europa.eu.int>.
Avrupa Komisyonu (2002b), Bilgilendirme Notu: Katılım Müzakereleri için
2004-2006 yıllarına ilişkin Ortak Mali Çerçeve, SEC(2002) 102 final Brüksel,
30.01.2002.
Avrupa Komisyonu (2002c), Genişleme ve Tarım: Yeni Üye Devletlerin OTP’ye
Başarıyla Bütünleştirilmesi, Brüksel, 30.01.2002.
Avrupa Komisyonu (2004a), Financing the European Union: Commission Report
on the Operation of the Own Resources System, COM (2004) 505 Final, Volumes
I and II, Brüksel, 2004.
Avrupa Parlamentosu ve Konsey’e sunulan Komisyon Tebliği (2004b), Building
Our Common Future: Policy Challanges and Budgetary Means of the Enlarged
Union 2007-2013, COM (2004) 101 final, Brüksel, 26.02.2004.
130
Avrupa Komisyonu (2004c), Facing the Challenge: the Lisbon Strategy for
Growth and Employment, Kasım 2004. [05.07.2008],
<http://europa.eu.int/comm/lisbon_strategy/index_en.html>.
Avrupa Komisyonu, Third Progress Report on Cohesion: Towards a New
Partnership For Growth, Jobs and Cohesion, COM (2005) 192 final, Brüksel,
17.05.2005.
Avrupa Komisyonu, Avrupa Topluluklarının Öz Kaynakları Alanında Gerekli
İdari Koşulların Güncelleştirilmiş Listesi, Brüksel, 21.06.2006.
Avrupa Komisyonu, Türkiye Avrupa Birliği Mali ve Bütçesel Hükümler Tanıtıcı
Tarama Toplantısı, 06.09.2006, Brüksel.
Avrupa Komisyonu, General Budget of the European Union For the Financial
Year 2007: The Figures, Şubat 2007.
Avrupa Parlamentosu, Report on the Future of the European Union’s Own
Resources, Bütçe Komitesi, Raportör: Alain Lamassoure, 13.3.2007.
Barbier, Cecile, “The Financial Perspectives and the Structural Funds,” Social
Developments in the European Union 2005 Seventh Annual Report içinde,
Brüksel, ETUI-REHS, 2006.
Begg, Iain, “Funding the European Union, A Federal Trust Report on the European
Union’s
Budget,”
Federal
Trust,
Mart
2005.
[30.06.2008],
<http://www.fedtrust.co.uk/default.asp?pageid=302&mpageid=302&groupid=6>.
Begg, Iain ve Heinemann, Friedrich, “New Budget, Old Dilemmas,” Centre for
European
Reform
Briefing
Note,
2006.
[14.07.2008],
<http://cer.org.uk/pdf/briefing_new_budget_22Feb06.pdf>.
Cieslukowski, Maciej, “A Rational System of the Own Resources for the European
Community,” The Poznan University of Economics, Vol. 5, No. 2, 2005.
[30.06.2008], <http://www.puereview.ae.poznan.pl/2005v5n2/1_cieslukowski.pdf>.
Dinan, Desmond, Ever Closer Union: An Introduction to European Integration,
2. B., Londra, Macmillan Press Ltd., 1999.
131
Dış Ticaret Müsteşarlığı, “22-23 Mart 2005 Tarihli Avrupa Konseyi Zirve
Toplantısının
Sonuç
Bildirgesine
İlişkin
Not,”
[19.02.2009],
<www.dtm.gov.tr/dtmadmin/upload/AB/ABKurumsalDb/2223Mart2005zirvesi.doc>.
Dullien, Sebastian ve Schwarzer, Daniela, “Integrating the macro-economic
dimension into the EU budgetary system: reasons, instruments and the question of
democratic legitimacy”, EU Consent Workshop “Reviewing the EU Budgetary
System”, Brüksel, 07.03.2007.
Ferrer, Jorge Nunez ve Emerson, Michael, “Goodbye Agenda 2000, Hello Agenda
2003: Effects of the Berlin Summit on Own Resources, Expenditures and EU Net
Balances,” CEPS Working Document, No.140, 2000. [15.06.2008],
<http://shop.ceps.be/BookDetail.php?item_id=50>.
Giuriato, Luisa, “Financing the Eastern Enlargement of the European Union,”
Working
Paper
No.
47,
Roma,
2002.
[11.07.2008],
<http://dep.eco.uniroma1.it/docs/working-papers/wp47.pdf>.
Gramlich, Edward M. ve Wood, Paul R., “Fiscal Federalism and European
Integration: Implications for Fiscal and Monetary Policies,” International Finance
Discussion Papers, No. 694, 2000.
Graybauskaite, Dalia, “Budget plans must wait for treaty deal,” Avrupa’nın Sesi
Makalesi, 7-13 Aralık 2006.
Gros, Daniel ve Micossi, Stefano, “A Better Budget for the European Union: More
Value for Money, More Money for Value,” CEPS Policy Brief, No. 66, 2005.
[18.07.2008], <http://shop.ceps.be/BookDetail.php?item_id=1210>.
Gros, Daniel ve Micossi, Stefano, “Confronting Crisis in the European Union: A
Fresh Start”, CEPS Policy Brief, No. 117, 2006. [25.07.2008],
<http://shop.ceps.be/BookDetail.php?item_id=1419>.
Harrop, Jeffry, The Political Economy of Integration in the European Union,
Cheltenham, UK, Elgar Pub., 2000.
Hitiris, Theo, European Union Economics, 5. B., İngiltere, Prentice Hall, ss.85-103.
132
Kernohan, David, Ferrer, Jorge Nunez ve Schneider, Andreas, “The EU Budget
Process and Internal Trade Liberalisation,” CEPS Working Document, No 230,
2005. [15.07.2008], <http://shop.ceps.be/BookDetail.php?item_id=1264>.
Laffan, Brigid ve Shackleton, Michael, “The Budget. Who Gets What, When and
How”, Policy Making in the European Union içinde, (der.) H. Wallace ve W.
Wallace, 4. B., Oxford, Oxford University Press, 2000, ss.211-241.
Laffan, Brigid, “Finance and Budgetary Processes in the European Union,”
Governing the European Union içinde, (der.) Simon Bromley, Londra, Sage
Publications Ltd., 2001, ss.191-220.
Mayhew, Alan, “The Financial and Budgetary Impact of Enlargement and
Accession,” Economics of European Integration içinde, Oxford, Hart Publishing,
2004.
Mayhew, Alan, “Reforming EU Policies: Looking forward to the EU Budget
Review,” SEI Conference, 15-16 Mart 2007.
Mrak, Mojmir, “Lessons From the 2007-2013 Financial Perspective, Negotiations
and Agreement For the Forthcoming Budget Review,” EU Consent Workshop
“Reviewing the EU Budgetary System”, Brüksel, 07.03.2007.
Neal, Larry ve Barbezat, Daniel, “The Budget of the European Union: Accounting
For Unity,” The Economics of the European Union and the Economics of Europe
içinde, Oxford, Oxford University Press, 1998, ss.88-109.
Nugent, Neil, The Government and Politics of the European Union, 5. B.,
Durham, Duke University Press, 2003, ss.366-384.
Palankai, Tibor, “The Budget of the European Union,” Economics of European
Integration içinde, Budapeşte, Akademiai Kiado, 2003.
Peet, John, “The EU Budget: A Way Forward,” Centre for European Reform
Policy Brief, 2005.
[15.05.2008],<http://cer.org.uk/pdf/policybrief_peet_budget_sept05.pdf>
133
Pezaros, Pavlos, “Agenda 2000 CAP Reform Agreement in the Light of the Future
EU Enlargement,” 1999. [15.06.2008],
<http://unpan1.un.org/intradoc/groups/public/documents/NISPAcee/UNPAN007556.
pdf>.
Rasmussen, Jorgen, “Britain: Aloof and Skeptical,” The European Union and the
Member States içinde, (der.) Elenaor E. Zeff ve Ellen B. Pirro, Londra, Lynne
Rienner Publishers, 2001, ss. 145-175.
Rollo, Jim, “Agriculture, the Structural Funds and the Budget after Enlargement,”
Sussex European Institute Working Paper, No. 68, [30.04.2008],
<http://www.sussex.ac.uk/sei/documants/wp68.pdf>.
Sapir, A. et al. An Agenda for a Growing Europe: Making the EU Economic
System Deliver, The Sapir Report, Oxford, Oxford University Press, 2004.
Schumpeter, Joseph A., The Economics and Sociology of Capitalism, Oxford,
Princeton University Press, 1991.
Thurston, Jack, “Why Europe deserves a better farm policy” CEPS Policy Brief,
2005. [15.07.2008],
<http://www.cer.org.uk/pdf/policybrief_cap_thurston_nov05.pdf>.
MEVZUAT
Avrupa Birliği’ni Kuran Antlaşma (konsolide metin) O.J. C 325, 24.12.2002.
[24.02.2008], <http://europa.eu.int/eur-lex/en/treaties/dat/EC_consol.html>.
Avrupa Topluluklarının öz kaynaklar sistemi hakkında 29 Eylül 2000 tarih
2000/597/EC, Euratom sayılı Konsey Kararı.
Avrupa Topluluklarının öz kaynaklar sistemi hakkında 7 Haziran 2007 tarih ve
2007/436/EC, Euratom sayılı Konsey Kararı.
Avrupa Topluluklarının genel bütçesine uygulanacak Mali Tüzük hakkında 25
Haziran 2002 tarih ve 1605/2002 sayılı (AT, Eurotam) Konsey Tüzüğü, OJ L248,
16.9.2002, 1-86.
134
Avrupa Topluluklarının genel bütçesine uygulanan Mali Tüzüğe ilişkin 1605/2002
sayılı Konsey Tüzüğünün (EC, Euratom) 185. Maddesinde belirtilen birimler için
çerçeve Mali Tüzük hakkında 19 Kasım 2002 tarihli ve 2343/2002 sayılı Komisyon
Tüzüğü (EC, Euratom), OJ L357, 31.12.2002.
Avrupa Topluluklarının öz kaynaklar sistemine ilişkin EC, Euratom 94/728/EC,
Euratom sayılı Kararın uygulanması hakkında 22 Mayıs 2000 tarih ve 1150/2000
sayılı Konsey Tüzüğü.
Katma değer vergisinden tahakkuk eden öz kaynakların tahsilatına ilişkin tanımlayıcı
yeknesak düzenlemeler hakkında 29 Mayıs 1989 tarih ve 1553/89/EC, Euratom sayılı
Konsey Tüzüğü.
Piyasa fiyatlarıyla gayri safi milli hasılanın derlenmesinin uyumlaştırılmasını
düzenleyen 13 Şubat 1989 tarih ve 89/130/EEC, Euratom sayılı Konsey Tüzüğü.
Piyasa fiyatlarıyla gayri safi milli hasılanın derlenmesinin uyumlaştırılması hakkında
15 Temmuz 2003 tarih ve 1287/2003/EC, Euratom sayılı Konsey Direktifi.
Üye devletlerin muamele vergilerine ilişkin kanunlarının uyumlaştırılması – ortak
katma değer vergi sistemi: tek tip vergi matrahı hakkında 77/388/EEC sayılı ve 17
Mayıs 1977 tarihli 6. Konsey Direktifi.
135
EKLER
EK I – İlgili AB Mevzuatı
Bütçe
Council Regulation (EC, Euratom) No 1605/2002 of 25 June 2002 on the Financial
Regulation applicable to the general budget of the European Communities (OJ L 248,
16.9.2002, p. 1–48). Amended by 32007R1525
Commission Regulation (EC, Euratom) No 2342/2002 of 23 December 2002 laying
down detailed rules for the implementation of Council Regulation (EC, Euratom) No
1605/2002 on the Financial Regulation applicable to the general budget of the
European Communities (OJ L 357, 31.12.2002, p. 1–71). Amended by 32007R0478
Commission Regulation (EC, Euratom) No 2343/2002 of 23 December 2002 on the
framework Financial Regulation for the bodies referred to in Article 185 of Council
Regulation (EC, Euratom) No 1605/2002 on the Financial Regulation applicable to
the general budget of the European Communities (OJ L 357, 31.12.2002, p. 72–90).
Amended by 32008R0652
Commission Decision No 2006/103/EC of 14 February 2006 adjusting the thresholds
referred to in Articles 157(b) and 158(1)(a) and (c) of Regulation (EC, Euratom)
No 2342/2002 laying down detailed rules for the implementation of the Financial
Regulation (OJ L 46, 16.2.2006, p. 52–52).
Council Regulation (EC) No 2040/2000 of 26 September 2000 on budgetary
discipline
The Interinstitutional Agreement on budgetary discipline and sound financial
management, concluded between the European Parliament, the Council and the
Commission on 17 May 2006.
Öz Kaynaklar
Council Decision No 2000/597/EC, Euratom of 29 September 2000 on the system of
the European Communities' own resources (O.J. L 253 of 7.10.2000).
136
Council Decision No 2007/436/EC, Euratom of 7 June 2007 on the system of the
European Communities' own resources (OJ L 163 of 23.6.2007).
Council Directive 89/130/EEC, Euratom of 13 February 1989 on the harmonization
of the compilation of gross national product at market prices (OJ L 49, 21.2.1989, p.
26–28). Amended by 32003R1882
Council Regulation (EC, Euratom) No 1287/2003 of 15 July 2003 on the
harmonisation of gross national income at market prices (GNI Regulation)
(OJ L 181, 19.7.2003, p. 1–3)
Council Regulation (EEC, Euratom) No 1553/89 of 29 May 1989 on the definitive
uniform arrangements for the collection of own resources accruing from value added
tax (OJ L 155, 7.6.1989, p. 9–13). Amended by 32003R0807
Council Regulation (EC) No 2223/96 of 25 June 1996 on the European system of
national and regional accounts in the Community (OJ L 310, 30.11.1996, p. 1–469).
Amended by 32007R1392
Commission Decision No 97/245/EC, Euratom of 20 March 1997 laying down the
arrangements for the transmission of information to the Commission by the Member
States under the Communities' own resources system (OJ L 97, 12.4.1997, p. 12–26).
Amended by 32006D0246
Council Regulation (EC, Euratom) No 1150/2000 of 22 May 2000 implementing
Decision 94/728/EC, Euratom on the system of the Communities' own resources (OJ
L 130, 31.5.2000, p. 1–12). Amended by 32004R2028
Council Regulation (EC, Euratom) No 1026/1999 of 10 May 1999 determining the
powers and obligations of agents authorised by the Commission to carry out controls
and inspections of the Communities' own resources.
Commission Regulation (EC) No 109/2005 of 24 January 2005 on the definition of
the economic territory of Member States for the purposes of Council Regulation (EC,
Euratom) No 1287/2003 on the harmonisation of gross national income at market
prices.
Regulation (EEC, Euratom, ECSC) No 260/68 of the Council of 29 February 1968
laying down the conditions and procedure for applying the tax for the benefit of the
European Communities. Amended by 32002R1750
137
Sixth Council Directive 77/388/EEC of 17 May 1977 on the harmonization of the
laws of the Member States relating to turnover taxes - Common system of value
added tax: uniform basis of assessment, last amended by Council Directive
2006/18/EC of 14 February 2006.
Council Regulation (EC) N° 318/2006 of 20 February 2006 on the common
organisation of the markets in the sugar sector.
Council Regulation (EEC) No 2913/92 of 12 October 1992 establishing the
Community Customs Code, last amended by Regulation (EC) No 648/2005 of the
European Parliament and of the Council.
Commission Regulation (EC) No 2454/93 of 2 July 1993 laying down provisions for
the implementation of Council Regulation (EEC) No 2913/92 establishing the
Community Customs Code, last amended by Commission Regulation (EC) No
402/2006 of 8 March 2006.
Commission Decision No 94/168/EC, Euratom of 22 February 1994 on measures to
be taken for the implementation of Council Directive 89/130/EEC, Euratom on the
harmonization of the compilation of gross national product at market prices.
Commission Decision No 98/527/EC, Euratom of 24 July 1998 on the treatment for
national accounts purposes of VAT fraud (the discrepancies between theoretical
VAT receipts and actual VAT receipts) (notified under document number C (1998)
2202).
Commission Decision No 98/715/EC of 30 November 1998 clarifying Annex a to
Council Regulation (EC) No 2223/96 on the European system of national and
regional accounts in the Community as concerns the principles for measuring prices
and volumes (notified under document number C(1998) 3685).
Protocol on the privileges and immunities of the European Communities of 8 April
1965.
138
EK II – Üye Devletlerin 2007 Yılı AB Bütçesine Toplam Katkıları ve Bütçeden
Aldıkları Toplam Pay (Milyon Euro)
Toplam
Pay
Belçika
KDV
Kaynağı
GSMH Birleşik Krallık Gel. Öz Kay.
Kaynağı
İnd.
(%75)
Toplam
Katkı
5 678
468
1 985
232
1 685
4 371
Bulgaristan
591
46
163
20
61
291
Çek Cumh.
1 721
199
703
84
179
1 267
Danimarka
1 449
332
1 394
162
330
2 219
Almanya
12 483
3 635
14 652
294
3 127
21 710
376
26
95
11
43
177
İrlanda
2 166
276
972
119
218
1 586
Yunanistan
8 429
697
1 946
145
230
3 020
İspanya
12 795
1 722
6 073
751
1 290
9 838
Fransa
13 897
3 311
11 214
1 326
1 332
16 989
İtalya
11 315
2 030
9 143
1 163
1 687
14 024
G. Kıbrıs
126
25
88
10
46
170
Litvanya
675
35
118
20
31
199
Letonya
1 043
47
158
20
45
271
Lüksemburg
1 280
53
202
21
19
296
Macaristan
2 427
137
546
75
111
870
89
9
32
4
12
57
Hollanda
1 916
936
3 400
92
1 873
6 303
Avusturya
1 598
409
1 564
43
201
2 218
Polonya
7 786
508
1 745
215
338
2 808
Portekiz
3 904
269
940
113
137
1 460
Romanya
1 602
162
681
86
159
1 089
Slovenya
390
55
198
27
82
359
Slovakya
1 082
84
302
41
90
519
Finlanda
1 423
260
1 087
132
149
1 629
İsveç
1 659
486
1 948
41
438
2 915
Birleşik Krallık 7 412
3 409
12 553
-5 189
2 657
13 429
73 914
59
16 573
109 987
Estonya
Malta
AB-27
105 324
19 440
Kaynak: Avrupa Komisyonu, General Budget of the European Union For the Financial Year 2007:
The Figures, Şubat 2007.
139

Benzer belgeler