dünyada ve ülkemizde su - Türkiye Belediyeler Birliği

Transkript

dünyada ve ülkemizde su - Türkiye Belediyeler Birliği
TÜRKİYE BELEDİYELER BİRLİĞİ
DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE SU
SU YÖNETİMİ VE MEVZUATI
Atila TÜRKYILMAZ
ANKARA - 2010
I
Dünyada ve Ülkemizde Su
ISBN: 978-975-6311-15-8
Baskı
Sarıyıldız Ofset
İvogsan Ağaç İşleri Sanayi
523.Sokak No:31 Ostim / ANKARA
Tel:(0 312) 395 99 95 - 94 * Faks:(0 312) 394 77 49
[email protected]
II
Su Yönetimi ve Mevzuatı
K
uruluşu 1945 yılına kadar dayanan Türkiye Belediyeler Birliği (TBB), bütün belediyelerin doğal üyesi olduğu kamu tüzel kişiliğine sahip ulusal düzeyde kurulan tek yerel
yönetim birliğidir.
Türkiye Belediyeler Birliğinin görevleri arasında; belediyelerin çıkarlarını korumak,
gelişmelerine yardımcı olmak, seçilmiş yöneticileri ile personeline yönelik eğitimler vermek,
ulusal ve uluslararası düzeyde belediyeler arasında yardımlaşma ve işbirliği ile her düzeyde
bilgi paylaşımını teşvik etmek, belediyecilik alanında dünyada ve Türkiye’deki iyi uygulama
örneklerinin yaygınlaşmasına yardımcı olmak ve belediyelerle ilgili yasa hazırlıklarına görüş
bildirmek yer almaktadır.
Bu kapsamda, Türkiye Belediyeler Birliği Avrupa Yerel Yönetim Özerklik Şartını esas alarak
belediyeleri ilgilendiren ve etkileyen mevzuat hazırlıklarında görüş bildirmekte ve parlamento
ve merkezi idare kuruluşları nezdinde etkili lobicilik faaliyetleri yürütmektedir. Ayrıca seminer,
panel, konferans, çalıştay, yurt-içi ve yurtdışı teknik ziyaretler düzenlemekte; aylık süreli yayını
olan bir dergi ve belediyecilik alanında çeşitli yayınlar çıkarmakta, belediyelere hukuki destek
sağlamakta, yurtiçinde ve yurtdışında bulunan yerel yönetim birlikleri ve kuruluşlarıyla ortak
projeler yürütmekte kardeş şehir ilişkilerinde koordinasyon sağlamakta ve belediyelerimizi Avrupa Birliği üyelik sürecine hazırlayarak bu yönde proje hazırlama kapasitelerini geliştirmektedir.
Türkiye Belediyeler Birliği dünyada ve Avrupa’da bir takım yerel yönetim birliklerinin üyesi olup ayrıca bazı uluslararası kuruluşlarla belediyelerimiz arasında bağlantı ve koordinasyon
sağlamaktadır. Bu kuruluşlar arasında Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı (UCLG),
Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi (CLRAE) ve Avrupa Birliği Bölgeler
Komitesi (CoR) yer almaktadır.
III
Dünyada ve Ülkemizde Su
Hoşgörü ve anlayış örneği eşim Muhterem’e
ve biricik yavrularıma...
IV
Su Yönetimi ve Mevzuatı
İÇİNDEKİLER
Tablolar Dizini .......................................................................................................................... XIV
Şekiller Dizini ............................................................................................................................ XV
Resimler Dizini ......................................................................................................................... XVI
Kısaltmalar ............................................................................................................................... XVI
Sunuş ........................................................................................................................................ XVII
Önsöz ......................................................................................................................................... XIX
Birinci Bölüm
DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE SU
1. Suyun Tarifi ............................................................................................................................3
1.1. İnsani Tüketim Amaçlı Su ........................................................................................................ 4
1.2. Kaynak Suyu............................................................................................................................. 4
1.3. İçme Suyu ................................................................................................................................. 4
1.4. İşlem Görmüş Kaynak (Memba) Suyu ..................................................................................... 5
1.5. Doğal Mineralli Su ................................................................................................................... 5
1.6. İçme Kullanma Suyu ................................................................................................................ 5
2. Suyun Özellikleri.....................................................................................................................5
3. Suyun Standartları..................................................................................................................7
3.1. Suyun Kalite Standartları.......................................................................................................... 7
3.2. İçme ve Kullanma Suyu Standartları ....................................................................................... 10
4. Suyun Önemi .........................................................................................................................13
5. Su ve Sağlık.............................................................................................................................15
5.1. Su ve İnsan............................................................................................................................... 15
5.2. Su İçmek İçin 46 Neden .......................................................................................................... 16
5.3. Suyun Sebep Olduğu Hastalıklar ............................................................................................. 18
5.4.İçmesuyu Kaynaklı Hastalıklardan Korunmak İçin Belediyeler ve Su İdareleri
Tarafından Alınacak Tedbirler......................................................................................................... 22
5.5. İçme Suyu Tesislerinde Sağlık Konusunda Alınacak Tedbirler............................................... 22
5.5.1. Kaptajlar ........................................................................................................................... 22
5.5.2. İsale Hatları ...................................................................................................................... 23
5.5.3. Arıtma Tesisleri ................................................................................................................ 23
5.5.4. Su Hazneleri ..................................................................................................................... 23
V
Dünyada ve Ülkemizde Su
5.5.5. Şebeke .............................................................................................................................. 23
5.5.6. Dezenfeksiyon .................................................................................................................. 23
5.6. Acil Durumlarda Bireysel Su Dezenfeksiyonu ........................................................................ 24
5.7. İçme ve Kullanma Sularının Kullanımında Dikkat Edilecek Hususlar .................................. 25
6. Su Çevrimi / Suyun Serüveni ................................................................................................26
7. Raporlara Göre Suyun Durumu ...................................................................................... 28
7.1. 2006 Küresel İnsani Gelişme Raporu .................................................................................. 28
7.2. Değişen Dünyada Su ............................................................................................................... 30
7.3. Küresel Eğilimler: 2025........................................................................................................... 30
7.4. Yaşayan Gezegen Raporu 2008 ............................................................................................... 31
7.4.1. Üretimin Su Ayak İzi ....................................................................................................... 31
7.4.2. Tüketimin Su Ayak İzi ..................................................................................................... 35
8. Dünyada Suyun Miktarı ve Su Kaynaklarının Dağılımı ....................................................38
9. Ülkemizde Su Kaynaklarının Miktarı .................................................................................41
9.1. Yüzeysel Su Kaynakları .......................................................................................................... 44
9.2. Yeraltı Suyu Kaynakları ........................................................................................................... 50
9.3. Jeotermal Kaynaklar ................................................................................................................ 50
10. Dünyada ve Ülkemizde Su Kaynaklarının Sektörel Kullanımı .......................................51
11. Dünyada ve Ülkemizde Su Kayıpları .................................................................................54
11.1. Su Kaybı Bileşenleri .............................................................................................................. 54
11.2. Dünyada ve Ülkemizde Su Kaybı Oranları ........................................................................... 56
11.3. Su Bütçesi Bileşenlerinin Kayıp Su Oranına Göre Tahmini Dağılımı .................................. 57
11.4. Kayıp Su Yönetimi ................................................................................................................ 58
11.5. Kayıp Su Yönetiminde Başarılı Uygulamalar ....................................................................... 59
12. Dünyada ve Ülkemizde Kişi Başına Kullanılabilir Su Miktarı .......................................61
13. Ülkemizde Su Kirliliği ve Su Kaynaklarının Kalitesi ......................................................64
13.1. Su Kirliliğinin Oluşması ........................................................................................................ 64
13.2. Su Kirliliği ve Mevzuat ......................................................................................................... 67
13.3. Su Kaynaklarının Kirlenmesine Yol Açan Unsurlar .............................................................. 68
13.4. İl Çevre Sorunları ve Öncelikleri Envanteri .......................................................................... 70
14. Ülkemizde Su Temini ve Tüketimi......................................................................................75
14.1 Belediyeler İçme Ve Kullanma Suyu Temel Göstergeleri ...................................................... 75
14.2 Sektörel Su İstatistikleri ......................................................................................................... 82
VI
Su Yönetimi ve Mevzuatı
14.3. Kişi Başına Günlük Kentsel Su Tüketimi.............................................................................. 83
14.4. İçme ve Kullanma Suyu Temel Göstergeleri ......................................................................... 84
15. Ülkemizde Kanalizasyon Şebekesi ve Atıksu Üretimi ......................................................85
15.1. Belediyeler Kanalisazyon İstatistikleri .................................................................................. 86
15.2. Sektörel Atıksu İstatistikleri .................................................................................................. 93
16. Atıksuyun Yeniden Kullanımı / Geri Kazanımı ....................................................................... 94
17. Dünyada Ve Ülkemizde Artan Su Sorunları............................................................................. 96
18. İnsan Faaliyetlerinin Tatlısu Ekositemleri Üzerine Etkileri ...........................................97
18.1. Arazilerin Dönüştürülmesi Ve Bozulma ................................................................................ 97
18.2. Baraj Yapımı .......................................................................................................................... 97
18.3. Set ve Kanal Yapımı .............................................................................................................. 98
18.4. Nehir Yataklarında Büyük Ölçekli Değişiklikler ................................................................... 98
18.5. Yeraltı Sularının Çekilmesi .................................................................................................... 98
18.6. Kontrolsüz Kirlilik ................................................................................................................. 98
18.7. İklimi Değiştiren Hava Kirleticilerin Salımı ......................................................................... 99
18.8. Egzotik Türlerin Yaygınlaşması............................................................................................. 99
18.9. Nüfus ve Tüketim Artışı ........................................................................................................ 99
19. Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi ...................................................................................99
19.1. Su Çerçeve Direktifi’nin Amacı ve Oluşum Süreci .............................................................. 99
19.2 Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi’nin Amaçları ................................................................ 100
19.3 Su Çerçeve Direktifi’nin Ana Prensipleri .............................................................................. 100
19.3.1. Suyun Adil Ücretlendirilmesi ........................................................................................ 100
19.3.2. Sürdürülebilir Su Kullanımı .......................................................................................... 100
19.3.3. Uluslararası İşbirliği ve Yeni Su Birliği ........................................................................ 100
19.3.4. Su Herkesin Konusudur ................................................................................................ 100
19.3.5. Su Hassas Bir Kaynaktır ............................................................................................... 100
19.4 Su Çerçeve Direktifi ve Türkiye ........................................................................................... 101
20.Dokuzuncu Kalkınma Planında Su Kaynaklarının Kullanımı Ve Yönetimi Konusunda
Temel Yaklaşımlar ....................................................................................................................102
21. Beşinci Dünya Su Forumu: Dünyanın En Büyük Su Zirvesi .....................................................104
21.1. Beşinci Dünya Su Forumu Yerel ve Bölgesel Hükümetler Bildirgesi ve Eylem Çağrısı ................104
21.2. Beşinci Dünya Su Forumu Yerel Ve Bölgesel Yönetimler İçin İstanbul Su Mutabakatı...................105
21.3 Beşinci Dünya Su Forumu İstanbul Su Mutabakatı Yerel ve Bölgesel Bir Eylem Planı İçin
Rehber İlkeler.................................................................................................................................................106
VII
Dünyada ve Ülkemizde Su
21.3.1. Bulgular ...........................................................................................................................................106
21.3.2. Hedefler .........................................................................................................................................106
21.3.3. Önlemler........................................................................................................................................107
22. Su Politikalarını Güncellemek İçin On İki Öncelik .........................................................108
23. İnancın Suda Yansıması..................................................................................................... 108
23.1. Musevilik ve Hıristiyanlıkta Su ............................................................................................ 108
23.2. İslamda Su ............................................................................................................................ 109
İkinci Bölüm
SU MEVZUATI
1. Su Yönetimde Hukuksal Ve Kurumsal Dağınıklık ............................................................ 115
2. Su Mevzuatı Listesi ............................................................................................................... 117
3. Su Mevzuatı Özet Bilgileri ...................................................................................................121
3.1. T.C. Anayasası ........................................................................................................................ 121
3.2. Türk Medeni Kanunu.............................................................................................................. 122
3.3. Ameliyatı İskaiye İşletme Kanunu Muvakkatı (Osmanlı Kanunu) ........................................ 124
3.4. Sular Hakkında Kanun............................................................................................................ 124
3.5. Sular Kanununun Uygulanışını Gösteren Tüzük .................................................................... 124
3.6. Yeraltı Suları Hakkında Kanun ............................................................................................... 125
3.7. Yeraltı Suları Tüzüğü .............................................................................................................. 125
3.8. Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanun ......................... 125
3.9. Belediye Teşkilatı Olan Yerleşim Yerlerinde İçme Kullanma ve Endüstri Suyu Temini
Hakkında Kanun ........................................................................................................................... 126
3.10. Belediye Kanunu .................................................................................................................. 127
3.11. Büyükşehir Belediye Kanunu ............................................................................................... 128
3.12. İl Özel İdaresi Kanunu .......................................................................................................... 129
3.13. İstanbul Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri
Hakkında Kanun ............................................................................................................................ 129
3.14. Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Teşkilat Yönetmeliği................................... 131
3.15. Tarifeler Yönetmeliği ............................................................................................................ 131
3.16. Havza Koruma Yönetmeliği ................................................................................................. 131
3.17. Yeraltı Suyunun Satışı, Taşınması, Tüketilmesi Ve Denetlenmesi Esaslarını Belirleyen
Yönetmelik ..................................................................................................................................... 132
3.18. Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik ............................................... 132
3.19. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin ..................
Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun ............................................................................................. 133
VIII
Su Yönetimi ve Mevzuatı
3.20. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik .................................................... 133
3.21. Belediye Gelirleri Kanunu .................................................................................................... 133
3.22. Belediye Gelirleri Kanununun Harcamalara Katılma Payları İle İlgili Hükümlerin ...............
Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik ................................................................................................... 135
3.23. Belediye Gelirleri Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 38) ....................................................... 135
3.24. Toplu Konut Kanunu ............................................................................................................ 135
3.25. Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun .................................... 135
3.26. Çevre Kanunu ....................................................................................................................... 138
3.27. Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde
Kararname ...................................................................................................................................... 139
3.28. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun .......... 140
3.29. Çevre Ve Ormancılık Şurası Yönetmeliği ............................................................................ 140
3.30. Çevre ve Orman Bakanlığı Mahalli Çevre Kurulları Çalışma Usul ve Esasları
Yönetmeliği .................................................................................................................................... 140
3.31. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel İhtisas Komisyonları Yönetmeliği ................................... 141
3.32. Çevre ve Orman Bakanlığı Yüksek Çevre Kurulunun Çalışma Usul ve Esaslarına
İlişkin Yönetmelik.......................................................................................................................... 141
3.33. İçmesuyu Elde Edilen veya Elde Edilmesi Planlanan Yüzeysel Suların Kalitesine Dair
Yönetmelik (79/869/AB İle 75/440/AB) ....................................................................................... 142
3.34. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği ........................................................................................ 142
3.35. Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği İdari Usuller Tebliği ........................................................ 142
3.36. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği .................................................................... 142
3.37. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Numune Alma ve Analiz Metotları Tebliği ................... 143
3.38. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Havzalarda Özel Hüküm Belirleme Çalışmalarına İlişkin
Usul ve Esaslar Tebliği .................................................................................................................. 143
3.39. Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü
Yönetmeliği (76/464/AB) .............................................................................................................. 143
3.40. Toprak Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği ............................................................................ 143
3.41. Yüzme Suyu Kalitesi Yönetmeliği (76/160/AB) .................................................................. 144
3.42. Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği.............................................................................. 144
3.43. Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği ..................................................................................... 144
3.44. Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği Hassas ve Az Hassas Su Alanları Tebliği ................... 144
3.45. Atık Yönetimi Genel Esaslarına İlişkin Yönetmelik ............................................................ 144
3.46. Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği ........................................................................ 145
3.47. Çevre Denetimi Yönetmeliği ................................................................................................ 145
IX
Dünyada ve Ülkemizde Su
3.48. Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin Ve Lisanslar Hakkında Yönetmelik ................... 145
3.49. Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ................................................................................................. 145
3.50. Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname .......... 147
3.51. Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin
Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun......................................................................................... 147
3.52. Yalova Termal Kaplıcalarının İdaresi ve İşletmesi Hakkında Kanun ................................... 148
3.53. Yalova Termal Kaplıcaları İşletme Dairesinin Çalışma Usul Ve Esasları İle İşletmeye
Dair Her Türlü Mali Ve İdari Muamelelerin Yürütülme Şekline Ve Muhasebe Usullerine Dair
Yönetmelik ............................................................................................................................................ 148
3.54. İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik ............................................................ 148
3.55. Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik ....................................................................... 149
3.56. Lağım Mecrası İnşaası Mümkün Olmayan Yerlerde Yapılacak Çukurlara Ait Yönetmelik . 149
3.57. Türkiye Cumhuriyeti Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi Teşkiline
Dair Kanun ..................................................................................................................................... 149
3.58. Çevre Sağlığı Denetimi Ve Denetçileri Hakkında Yönetmelik ............................................ 150
3.59. Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname ...................................................................................................................................... 150
3.60. Su Ürünleri Kanunu .............................................................................................................. 151
3.61. Su Ürünleri Yönetmeliği ...................................................................................................... 152
3.62. Su Ürünleri Toptan ve Perakende Satış Yerleri Yönetmeliği................................................ 152
3.63. Su Ürünleri Yetiştiriciliği Yönetmeliği ................................................................................. 153
3.64. Tarımsal Kaynaklı Nitrat Kirliliğine Karşı Suların Korunması Yönetmeliği ....................... 153
3.65. Taşkın Sulara Ve Su Baskınlarına Karşı Korunma Kanunu ................................................. 154
3.66. Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu .......................... 154
3.67. Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu Uygulama
Yönetmeliği .................................................................................................................................... 155
3.68. Çeltik Ekimi Kanunu ............................................................................................................ 155
3.69. Köy Kanunu .......................................................................................................................... 155
3.70. Köye Yönelik Hizmetler Hakkında Kanun........................................................................... 156
3.71. Köy İçme Suları Hakkında Kanun........................................................................................ 157
3.72. Kıyı Kanunu ......................................................................................................................... 157
3.73. Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik ............................................................. 157
3.74. Karasuları Kanunu ................................................................................................................ 157
3.75. Türkiye Sahillerinde Nakliyatı Bahriye (Kabotaj) Ve Limanlarla Kara Suları Dahilinde İcrayı
Sanat Ve Ticaret Hakkında Kanun ................................................................................................. 157
X
Su Yönetimi ve Mevzuatı
3.76. Denizcilik Müsteşarlığının Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
.
Kararname ...................................................................................................................................... 158
3.77. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ................ 158
3.78. Enerji Piyasası Kanunu ......................................................................................................... 159
3.79. Elektrik Piyasasında Üretim Faaliyetinde Bulunmak Üzere Su Kullanım Hakkı Anlaşması
İmzalanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ...................................................... 159
3.80. Elektrik İşleri Etüt İdaresi Teşkiline Dair Kanun ................................................................. 159
3.81. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına
.
İlişkin Kanun................................................................................................................................. 159
3.82. Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu ...................................................... 160
3.83. Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği ................ 160
3.84. Elektrik Enerjisi Üretimine Yönelik Jeotermal Kaynak Alanlarının Kullanımına Dair
Yönetmelik ..................................................................................................................................... 160
3.85. Bayındırlık ve İskan Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname ...................................................................................................................................... 160
3.86. İller Bankası Kanunu ............................................................................................................ 161
3.87. Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ............................................................................ 162
3.88. Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Tahsis ve Devri Hakkında Yönetmelik ...................... 162
3.89. Kalkınma Planları ................................................................................................................. 163
3.90. Turizmi Teşvik Kanunu ........................................................................................................ 164
3.91. İmar Kanunu ......................................................................................................................... 164
3.92. Maden Kanunu ..................................................................................................................... 165
3.93. Dışişleri Bakanlığının Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun ........................................... 165
3.94. Avrupa Birliği Genel Sekreterli Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun ............................. 166
3.95. Türkiye İstatistik Kanunu ..................................................................................................... 166
3.96. Türk Ceza Kanunu ................................................................................................................ 167
3.97. İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması
Hakkında Kanun ............................................................................................................................ 167
3.98. Başarılı Sporculara Aylık Bağlanması Ve Devlet Sporcusu Unvanı Verilmesi Hakkında
Yönetmelik ..................................................................................................................................... 167
3.99. Özel Öğretim Kurumları Kanunu ......................................................................................... 168
3.100. Kamu Kurum Ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal Ve Hizmet Tarifeleri
İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun......................................................... 168
3.101. Sanayi Ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun ........................... 168
3.102. Türk Standartları Enstitüsü Kuruluş Kanunu ..................................................................... 169
XI
Dünyada ve Ülkemizde Su
3.103. Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu .................................................................................... 169
3.104. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ........................................................................... 170
3.105. Tüketici Sözleşmelerinde Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik ....................................... 170
3.106. Ölçüler ve Ayar Kanunu ..................................................................................................... 170
3.107. Ölçü Aletleri Yönetmeliği 2004/22/AT............................................................................... 171
3.108. Ölçü ve Ölçü Aletleri Muayene Yönetmeliği ..................................................................... 171
3.109. Ölçü ve Ölçü Aletleri Tip Onay Yönetmeliği ..................................................................... 172
3.110. Ölçü Aletleri ve Metrolojik Kontrol Yöntemleri Hakkında Yönetmelik (2009/34/AT) ..... 172
3.111. Ölçü ve Ölçü Aletlerinin Tamir ve Ayarını Yapacak Kişilere Verilecek Yetki Belgesi
Hakkında Yönetmelik .................................................................................................................... 172
3.112. Ölçü ve Ölçü Aletlerinden Alınacak Muayene ve Damgalama Ücret Yönetmeliği ........... 172
3.113. Akdeniz`de Tehlikeli Atıkların Sınırötesi Hareketleri Ve Bertarafından Kaynaklanan
Kirliliğin Önlenmesi Protokol........................................................................................................ 173
3.114. Gemilerden Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesinde ve Fevkalade Hallerde Akdenizin
Kirlenmesinde Yapılacak İşbirliğine Ait Protokol ......................................................................... 173
3.115. Akdeniz’in Deniz Ortamı ve Kıyı Bölgesinin Korunması Sözleşmesi ............................... 173
3.116. Akdeniz’de Gemilerden ve Uçaklardan Boşaltma veya Denizden Yakmadan Kaynaklanan
Kirliliğin Önlenmesi ve Ortadan Kaldırılması Protokolü .............................................................. 173
3.117. Akdenizin Kara Kökenli Kaynaklardan ve Faaliyetlerden Dolayı Kirlenmeye Karşı
Korunması Protokol ....................................................................................................................... 173
3.118. Akdeniz’de Özel Koruma Alanları ve Biyolojik Çeşitliliğe İlişkin Protokolü ................... 173
3.119. Akdenizin Kirlenmeye Karşı Korunmasına Ait Sözleşme Uyarınca Akdeniz`de Özel Koruma
Alanlarına İlişkin Protokolü ........................................................................................................... 173
3.120. Akdeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi ....................................................... 173
3.121. Karadeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi ve Eki Protokolleri..................... 173
3.122. Türkiye Cumhuriyeti ile Avrupa Topluluğu Arasında Türkiye Cumhuriyeti’nin Avrupa Çevre
Ajansı ve Avrupa Bilgi ve Gözlem Ağı’na Katılımı Anlaşması ..................................................... 174
3.123. Birleşmiş Milletler Gıda Ve Tarım Teşkilatı (Fao) İle İmzalanan Su Kaynaklarının
Geliştirilmesi Ve Korunması Projesinin Çevresel Etki Değerlendirmesi (Çed) Konulu Proje
Belgesinin Onaylanması ................................................................................................................ 174
3.124. Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanların
Korunması Sözleşmesi ....................................................................................................................... 174
3.125. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ................................................ 174
3.126. Atmosferde, Feza’da ve Su Altında Nükleer Silah Denemelerinin Men’i Hakkında
Antlaşma ....................................................................................................................................... 174
3.127. Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Teşkilatının Kuruluş Ve Görevleri
Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ........................................................................................... 174
3.128. Kum Çakıl ve Benzeri Maddelerin Alınması, İşletilmesi ve Kontrolü Yönetmeliği ..........174
3.129. Avrupa Peyzaj Sözleşmesinin Onaylanması Hakkında Karar.............................................174
3.130. Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında
Sözleşme ........................................................................................................................................174
XII
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Üçüncü Bölüm
SU YÖNETİMİNDE KURUMSAL YAPI
1. Su Yönetiminde Yetkili Kurum Ve Kuruluşlar .................................................................177
2. Su Hizmetlerinde Yetkili Kurum Ve Kuruluşların Görevleri İle Yasal Dayanakları .....185
2.1. Su Kaynakları ve Atıksu Yönetimi .........................................................................................186
2.2. Havza Koruma ........................................................................................................................186
2.3. Hassas Su Alanları .................................................................................................................187
2.4. Sulak Alanlar ..........................................................................................................................187
2.5. Yeraltı Suları ...........................................................................................................................188
2.6. Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular ......................................................................188
2.7. Kaynak Suları .........................................................................................................................189
2.8. Dereler.....................................................................................................................................191
2.9. İçme ve Kullanma Suları .......................................................................................................191
2.10. İçme Suyu Temini ................................................................................................................196
2.11. Yüzme ve Rekreasyon Amaçlı Kullanılan Sular ..................................................................200
2.12. Taşkın Sular ..........................................................................................................................201
2.13. Sulu Ziraatı Yaygınlaştırma .................................................................................................201
2.14. Bataklık Arazilerin Kurutulması ..........................................................................................201
2.15. Hidroelektrik Enerji Üretme ................................................................................................202
2.16. Yağış ile İlgili Verilerin Üretilmesi, Değerlendirilmesi, Saklanması ...................................202
2.17. Çevre İstatistiklerini Derlemek ve Yayınlamak ....................................................................202
2.18. Sınır Aşan Sular ....................................................................................................................202
2.19. AB Müktesebatına Uyum ......................................................................................................203
2.20. Atıksu ....................................................................................................................................203
2.21. Atıksu Hizmetleri ..................................................................................................................210
2.22. Deniz Kirlenmesi ..................................................................................................................214
2.23. Su ve Hizmet Tarifelerinin Belirlenmesi...............................................................................214
2.24. Su Ücretinde İndirim ............................................................................................................214
2.25. Tüketici Hakları ....................................................................................................................215
2.26. Çevre Temizlik Vergisi .........................................................................................................216
2.27. Su Sayaçları ..........................................................................................................................216
2.28. Çevrenin Korunması .............................................................................................................218
EKLER
1.İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik .........................................................223
2.Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği ........................................................................................243
3.Su Kasidesi..............................................................................................................................274
Kaynakça ...................................................................................................................... 277
Web Siteleri................................................................................................................... 280
XIII
Dünyada ve Ülkemizde Su
TABLOLAR DİZİNİ
Tablo 1: Yüzeysel Suların Kategorilere Göre Kalite Standartları
Tablo 2: İçme ve Kullanma Suyu Göstergeleri
Tablo 3: Sağlıklı Suya Erişen Nüfusun Toplam Nüfusa Oranı
Tablo 4: Su ve Gıdalarla Bulaşan Hastalıkların Özellikleri ve Korunması
Tablo 5: Dünyadaki Suyun Dağılımı
Tablo 6: Küresel Su Dağılımını Gösteren Bir Tahmin
Tablo 7: Ülkemizin Su Kaynakları
Tablo 8: Türkiye’nin Genel Su Bütçesi
Tablo 9: Türkiye’nin Havza Bazında Su Potansiyeli
Tablo 10: Akarsu Havzalarında Arıtma Uygulanan ve Uygulanmayan Toplam Belediye Nüfusları
Tablo 11: Havza Önceliklendirme Tablosu
Tablo 12: Dünyada ve Ülkemizde Su Kaynaklarının Sektörel Kullanımı
Tablo 13: Türkiye’de 1990–2004 Yıllarında Sektörler Tarafından Kullanılan Su Miktarı
Tablo 14: IWA/AWWA Yöntemine Göre Su Bütçesinin Bileşenleri
Tablo 15: IWA/AWWA Yöntemine Göre Su Bütçesi Tablosu (m³/yıl)
Tablo 16: Avrupa Ülkelerindeki Ortalama Su Kayıpları Oranı
Tablo 17: Dünya’da Kişi Başına Kullanılabilir Su Potansiyeli
Tablo 18: Dünyada ve Ülkemizde Kişi Başına Düşen Kullanılabilir Su Miktarı
Tablo 19: Belediye Su İstatistikleri Temel Göstergeleri, 2008
Tablo 20: Belediye İçme ve Kullanma Suyu Temel Göstergeleri, 1994-2008
Tablo 21: Günlük Temel İçme ve Kullanma Suyu İhtiyacı
Tablo 22: Dünya’da ve Türkiye’de Kişi Başına Günlük Ortalama Kentsel Su Tüketimi
Tablo 23: TÜİK 2008 Verilerine Göre Su Verileri
Tablo 24: Belediye Atıksu Temel Göstergeleri, 2008
Tablo 25: Belediye Atıksu Temel Göstergeleri, 1994-2008
Tablo 26: Su Yönetiminde Yetkili Kurum / Kuruluşlar ve Görevleri
Tablo 27: Su Hizmetlerinde Yetkili Kurum ve Kuruluşların Görevleri İle Yasal Dayanakları
XIV
Su Yönetimi ve Mevzuatı
ŞEKİLLER DİZİNİ
Şekil 1: Çeşitli Ülkelerde Askeri, Sağlık İle Su Ve Sanitasyon Alanında Yapılan Kamu Harcamalarının
Gayri Safi Milli Hasıla İçindeki Oranı
Şekil 2: Ülkelere Göre Üretimin Toplam Su Ayak İzi 1997–2009
Şekil 3: Su Ayak İzinin Bileşenleri
Şekil 4: Ülkelere Göre Tüketimin Kişi Başı Su Ayak İzi 1997-2001
Şekil 5: Su Kaynaklarının Sektörel Kullanımın Grafikte Dağılımı
Şekil 6: 1900–2000 Yılları Arasında Su Kaynaklarının Sektörel Kullanımındaki Değişmeler
Şekil 7: Su Bütçesi Bileşenlerinin % 40 Kayıp Su Oranına Göre Tahmini Dağılımı
Şekil 8: Protein ve Kalori Sağlamak İçin Kullanılan Su
Şekil 9: Avrupa Bölgesinde Ülkelere Göre Yıllık Kişi Başına Düşen Su Miktarı
Şekil 10: Su Kirliliğinin Öncelikli Sorun Olduğu İllerin Sayısı ve Oranı (%)
Şekil 11: Kirliliğe Maruz Kalmış Yerüstü ve Yeraltı Su Kaynaklarının Kirlenme Nedenleri
Şekil 12: İl Merkezlerinde Atıksulardan Kaynaklanan Kirlenme Nedenleri
Şekil 13: İlçelerde Atıksulardan Kaynaklanan Kirlenme Nedenleri
Şekil 14: Beldelerde Atıksulardan Kaynaklanan Kirlenme Nedenleri
Şekil 15: Su Kirliliğinin Önlenmesinde il Sınırları İçerisinde Karşılaşılan En Önemli Güçlükler
Şekil 16: 2008 Yılında Belediyeler Tarafından Şebeke İle Dağıtılmak Üzere Çekilen Suyun Çekilen
Yerlere Göre Oranları
Şekil 17: 2008 Yılında Belediyelerce Temin Edilen İçme ve Kullanma Suyuna Uygulanan Arıtma
Yöntemleri Oranı
Şekil 18: İçme ve Kullanma Suyu Şebekesi İle Hizmet Verilen Belediye Sayısı (1994-2008)
Şekil 19: İçme ve Kullanma Suyu Şebekesi İle Hizmet Verilen Nüfusun Toplam Belediye Nüfusuna Oranı
(1994-2008)
Şekil 20: İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesisi Sayısı (1994-2008)
Şekil 21: İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesisi İle Hizmet Verilen Belediye Sayısı (1994-2008)
Şekil 22: İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesisi İle Hizmet Verilen Nüfusun Toplam Nüfusa Oranı (19942008)
Şekil 23: Sektörler Tarafından Doğrudan Su Kaynaklarından Çekilen Suyun Oranları
Şekil 24: Doğrudan Su Kaynaklarından Çekilen Suyun Sektörel Dağılım Oranları
Şekil 25: Kanalizasyon Şebekeleri İle Toplanan Atıksuların Deşarj Edilme Oranları
Şekil 26: Arıtılan Atıksuya Uygulanan Arıtma Yöntemi Oranları
Şekil 27: Kanalizasyon Şebekesi İle Hizmet Verilen Belediye Sayısı (1994-2008)
Şekil 28: Kanalizasyon Şebekesi İle Hizmet Verilen Nüfusun Toplam Belediye Nüfusuna Oranı (19942008)
Şekil 29: Atıksu Arıtma Tesis Sayısı (1994-2008)
Şekil 30: Atıksu Arıtma Tesisi İle Hizmet Verilen Belediye Sayısı (1994-2008)
Şekil 31: Atıksu Arıtma Tesisi İle Hizmet Verilen Nüfusun Toplam Nüfusa Oranı (1994-2008)
Şekil 32: Sektörler Tarafından Doğrudan Alıcı Ortamlara Deşarj Edilen Atıksuyun Oranları
Şekil 33: Doğrudan Alıcı Ortamlara Deşarj Edilen Atıksuyun Sektörel Dağılım Oranları
XV
Dünyada ve Ülkemizde Su
RESİMLER DİZİNİ
Resim 1: Su Çevrimi
Resim 2: Akarsu Havzaları Haritası
Resim 3: Dünya Genelinde Temiz Su Bölgeleri
Resim 4: Kirleticilerin Ortaya Çıktığı Yıllar
Resim 5: Su Kirliliği Öncelikleri Haritası
KISALTMALAR
AB: Avrupa Birliği
ABD: Amerika Birleşik Devletleri
AWWA: Amerikan Su İşleri Birliği
CBS: Coğrafi Bilgi Sistemi
DİE: Devlet İstatistik Enstitüsü
DPT: Devlet Planlama Teşkilatı
DSİ: Devlet Su İşleri
EC: Avrupa Birliği
EPA: ABD Çevre Koruma Ajansı
GFN: Küresel Ayak İzi Bağı
IWA: Uluslar arası Su Birliği
İSKİ: İstanbul Su Ve Kanalizasyon İdaresi
İSO: İstanbul Sanayi Odası
MTA: Maden Tetkik ve Arama
MWRA: Massachusetts Su Kaynakları Yönetimi
SÇD: Su Çerçeve Direktifi
TMK: Türk Medeni Kanunu
TMMOB: Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği
TS: Türk Standartları
TÜİK: Türkiye İstatistik Kurumun Başkanlığı
TÜSİAD: Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği
UFW: Hesaplanamayan Su Miktarı
USİAD: Ulusal Sanayici ve İşadamları Derneği
WHO: Dünya Sağlık Teşkilatı
WWF: Doğal Hayatı Koruma Vakfı
ZSL: Londra Zooloji Derneği
XVI
Su Yönetimi ve Mevzuatı
SUNUŞ
Nerede yaşarsak yaşayalım geçimimiz, hatta yaşamımız yeryüzünün doğal olarak verdiği hizmetlere
bağlıdır. Ne yazık ki bu hizmetlerin temelini oluşturan kaynakları çok büyük bir hızla, kendini yenileme
şansı bırakmadan tükettiğimiz görülmektedir. Şu andaki yaşam biçimlerimiz ile geleceğimizi tehlikeli hale
getirmekteyiz.
Su zengini olmayan ülkemizde; su kaynaklarımız, yanlış ve bilinçsiz kullanımlarla kirlenmekte ve hızla
azalmaktadır. Bu haliyle ülkemiz gelecekte su sıkıntısı yaşayabilecek ülkeler arasında yer almaktadır.
Mevcut su potansiyelimiz olan 112 milyar m3 suyun ancak %36’sını geliştirebilmiş durumdayız. Gelişmiş
ülkeler ise su kaynaklarının %100’e yakın bölümünü geliştirmiş durumda olup, faaliyetlerini su kirliliğinin
azaltılması konusuna yoğunlaştırmışlardır.
Temiz su tedarik etmek, atık suyu idare etmek ve temizlik/sağlık şartlarını sağlamak insani gelişmenin
en temel üç şartı olarak kabul ediliyor. Kalkınmakta olan ülkelerin büyük bir bölümünde, kirli ve mikroplu
sular insan güvenliğini silahlı çatışmalardan daha çok tehdit ediyor. Su ve temizlik alanındaki hedefler
için yatırılan her bir dolar, kazanılan zaman, artan verimlilik ve azalan sağlık harcamaları açısından
sekiz dolarlık bir ekonomik kazanç getiriyor.
O halde, özellikle ülkemizde su kaynaklarını korumayı ve geliştirmeyi, temiz su tedarik etmeyi, su
kullanımını ekonomik kılmayı, atık suyu idare etmeyi öngören su politikası ve uygulamalarına ihtiyaç
vardır.
Elinizdeki bu çalışmada su ve atıksu hizmetleri ile ilgilenen kişilerin özde bilmesi gereken temel ve
güncel bilgiler verilmeye çalışılmış, mevzuatın çokluğuna dikkat çekilerek, kanun, tüzük ve yönetmelikten
oluşan toplam yüzotuz mevzuat özet olarak ele alınmış, ayrıca su ve atıksu hizmetlerinde yetkili kurum
ve kuruluşların görevleri ile yasal dayanakları yirmisekiz ana konu ve bu konuları ilgilendiren toplam
yüzellidokuz görev / fonksiyon tablolar haline getirilmiştir.
Özellikle yerel yönetimlerin ihtiyaç duyduğu güncel konuları da içermesi nedeniyle önemli bir boşluğu
dolduracağını düşündüğüm “Dünyada ve Ülkemizde Su, Su Yönetimi ve Mevzuatı” isimli bu kitabın tüm
okuyuculara faydalı olmasını temenni eder, kitabı hazırlayan Atila TÜRKYILMAZ’ı kutlarım.
Yrd. Doç. Dr. Beril (Salman) AKIN
Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü
Çevre Bilimleri Anabilim Dalı Başkanı
XVII
Dünyada ve Ülkemizde Su
XVIII
Su Yönetimi ve Mevzuatı
ÖNSÖZ
Su, alternatifi olmayan doğal bir kaynaktır. Su, insanın temel ihtiyaçlarını karşılaması yanında;
sürdürülebilir tarım, enerji üretimi, endüstri, ulaşım, turizmin ve gelişmenin de kaynağıdır. Sosyal
ve ekonomik faaliyetlerin sürmesi büyük ölçüde temiz ve yeterli su arzına sahip olmaya bağlıdır. Su
kaynaklarının geliştirilmesi ekonomik üretkenlik ve sosyal refaha doğrudan katkı yapmaktadır. Bu
nedenlerle dünya tarihinde su kaynaklarının yönetimi uygarlıkların gelişmesinde ve çöküşlerinde her
zaman önemli roller oynamıştır.
Dünyanın yaklaşık %75’i sudur. Suyun bu kadar çok olduğuna aldanmayalım. Yeryüzündeki toplam su
kaynaklarının sadece yaklaşık % 1’i kullanılabilir durumdadır.
Kişi başına kullanılan su miktarında dünya ortalaması 7.600 m3 civarında iken, ülkemizde bu miktar
2007 verilerine göre 1.586 m3’e düşmüştür. 2030 yılı için nüfusumuzun 100 milyon olacağı öngörüsüne
göre kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının 1.120 m3 civarında olacağı söylenebilir. Ülkemizin
mevcut su potansiyeli olan 112 milyar m3 suyun da ancak %36’sını geliştirebildiğimiz görülmektedir.
Bu durumda mevcut büyüme hızı, su tüketim alışkanlıklarının değişmesi gibi faktörlerin etkisi dikkate
alındığında su kaynakları üzerinde olabilecek baskıları tahmin etmek mümkündür.
Talebin artması, su kaynaklarının kirletilmesi ve kötü yönetilmesi, suyu giderek daha da kıt bir kaynak
haline getirmektedir. Bu özelliklere, suyun yerküre üzerindeki eşitsiz dağılımı da eklendiğinde, su yönetimi
çağımızın en önemli sorunlarından birine dönüşmektedir. Bu nedenle gelecek nesillere sağlıklı ve yeterli
su bırakılması, kaynakların çok iyi korunup, akılıca kullanılmasını gerektirmektedir.
İçtiğimiz her yudum suda, yerkürenin atmosferinde binlerce, hatta on binlerce tur atmış su molekülleri
bulunmakta olup, sıvı haldeki su en az üç milyar yıldır deniz, hava ve kara arasında dolaşıp durmaktadır.
Yine çevrim sürecinde bir yağmur damlacığı yılda 40–42 kez buharlaşıp, yeniden yağış olarak yeryüzüne
dönmekte ve böylece, yaklaşık 400.000 km³ su kıtalar ile atmosfer arasında hareket etmektedir. Bu
olağanüstü çevrim nedeniyle hangi yılda, hangi ayda, bulutların nereye, ne kadar su bırakacağına hakim
olunamayacağına göre, doğanın kanunları bilinip, ona uyulmalıdır.
Yaşamsal kaynağımız olan suyun iyi yönetilmesi gerekmektedir. Burada en büyük görevde kuşkusuz bu
misyonu yüklenen kurum ve kuruluşlara düşmektedir. Bu misyona katkı sağlamak “Dünyada ve Ülkemizde
Su, Su Yönetimi ve Mevzuatı” isimli kitabımın amacını oluşturmaktadır.
Kitabımda su hizmetlerini yürüten veya ilgilenen kişilerin özde bilmesi gereken güncel bilgileri vermeye
çalıştım. Ayrıca mevzuatın çokluğuna dikkat çekerek, idarecilerin bütüne hakim olabilmelerinin veya su
mevzuatında aradıkları bir konuyu nerede bulabileceklerinin yolunu göstermeye çalıştım.
Kitabımın “Dünyada ve Ülkemizde Su” başlıklı birinci bölümünde; suyun tarifi, özellikleri, standartları,
önemi, çevrimi, miktarı, sektörlere göre dağılımı, suyun insan sağlığıyla ilişkisi su raporları, su kayıpları,
XIX
Dünyada ve Ülkemizde Su
su kirliliği, suyun temini ve tüketimi, kanalizasyon şebekesi ve atıksu üretimi, 5. Dünya Su Forumu, AB Su
çerçeve direktifi, inancın suda yansıması gibi konular hakkında kısa, öz, genel bilgiler verdim.
Yaptığım araştırmalarda su konusu ile ilgili olarak Resmi Gazete’de yayımlanmış bulunan uluslararası
anlaşma ve protokol ile kanun, kanun hükmünde kararname, yönetmelik ve tüzüklerin yüzyirmialtı
adet olduğunu gördüm. Bu sayıya ülkemizin çeşitli ülkelerin hükümetleri ile yaptığı çevre konusundaki
ikili anlaşmalar dahil değildir. Mevzuatın çokluğu bir yana ülkemizde su kaynaklarının kullanımı ve
yönetiminde birden fazla birincil ve/veya ikincil mevzuat düzenlemeleri kapsamında farklı kurum ve
kuruluşların görevlendirilmesi, hukuksal ve kurumsal dağınıklığa da sebep olmuştur. Bu nedenle kitabımın
“Su Mevzuatı” başlıklı ikinci bölümünde; “Su Yönetiminde Hukuksal ve Kurumsal Dağınıklık”, “Su
Mevzuatı Listesi” ve “Su Mevzuatı Özet Bilgileri” konularını işledim.
Kitabımın “Su Yönetiminde Kurumsal Yapı” isimli üçüncü bölümünde ise; mevzuatın çok olması ve
herkesin tüm mevzuatı gözden geçirmesinin büyük zaman alacağını dikkate alarak, okuyucularımıza
kolaylık sağlamak amacıyla ülkemizde gerek doğrudan, gerekse dolaylı olarak su ile ilgili kamu kurum
ve kuruluşları ile su konusundaki görevlerini “Su Yönetiminde Yetkili Kurum ve Kuruluşlar” başlığı
altında, su hakkında; konu, görev/fonksiyon, yetkili kurum ve kuruluşlar ile yasal dayanaklarını ise
“Su Hizmetlerinde Yetkili Kurum ve Kuruluşlar İle Yasal Dayanakları” başlığı altında tablolar haline
okuyucularıma sundum.
Ekler bölümüne ise; yerel yönetimler için çok önemli olan “İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında
Yönetmelik” ve “Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği” ile inancın suda yansımasının güzel bir örneği olan
Fuzulî’nin “Su Kasidesi”ni aldım.
Daha detaylı bilgilere ulaşmak isteyenler için kitabımda alıntı yaptığım eserlerin yaklaşık %70’inin web
adreslerini yazdım Ayrıca “Kaynakça” kısmına ileri okumalar için su hakkında internette yayımlanmış
olan yetmişin üzerinde kitabın web adreslerini verdim.
Kitap çalışması için beni yüreklendiren Türkiye Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Sayın Hayrettin
GÜNGÖR başta olmak üzere, bu eserin ortaya çıkmasında katkısı olanlara, basılmasında emeği geçenlere
teşekkürlerimi sunuyor, çalışmamın ilgililere yararlı olmasını diliyorum.
Atila TÜRKYILMAZ
XX
Birinci Bölüm
DÜNYADA VE
ÜLKEMİZDE SU
1
2
Su yönetimi ve su mevzuatı
“Yaşam suda başladı; büyük uygarlıklar, büyük suyolları kenarlarında ortaya çıktı, gelişti. Nil, Mısır
uygarlığını, Dicle ve Fırat Mezopotamya uygarlıklarını, Ganj ve İndus Hint uygarlığını, Sarı nehir Çin
uygarlığını besledi.
Antik çağ filozofları, her şeyin dört temel unsurdan meydana geldiğini söylediler: Su, Toprak, Hava ve
Ateş.
Modern çağın insanları bu söylemi aynen benimsedi; ancak, bu temel değerleri gereği gibi koruyup
yönetemedi.”1
Sesiyle huzur, gücüyle enerji veren su; içmek, yiyecek üretmek ve sağlıklı bir hayat için ilk insanlardan
günümüze kadar gelen en eski ihtiyaçlardan biri oldu.2 İnsanın dünya üzerindeki serüveninin başından bu
yana en önemli yol arkadaşı su oldu. Susuz bir yaşam mümkün değildi. Can verendi su, hayatın temeliydi.
İnsan muhtaç olduğu suya anası gibi, sevgilisi gibi bağlıydı. Suyu da kendisine bağlamalıydı. İnsanın
suya duyduğu aşk, tarih boyunca uygarlığımızı şekillendiren en önemli unsur oldu hep.3
Yaşam su üzerine yükseldi…
1. SUYUN TARİFİ
Su; Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlük’te aşağıdaki gibi tanımlanmıştır:
•
Hidrojenle oksijenden oluşan, sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız madde. “Güncel
Türkçe Sözlük”
•
Kimyasal formülü H2O olan, 4oC’de maksimum yoğunluğa ulaşan, sıvı, gaz veya buz olarak dünya
yüzeyinin % 70,8’ini kaplayan bileşik. “BSTS / Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü”
•
Formülü HOH, 17°C’deki dielektrik sabiti 81, atmosfer basıncında 4°C’deki bağıl yoğunluğu 1,00,
d.n. 0°C, 20°C’deki viskozitesi 0,01002 poise, özgül ısısı 1 cal/g, 100°C’deki buhar basıncı 760
mmHg, 20°C’deki yüzey gerilimi 73 din/cm, erime ısısı 80 cal/g, buharlaşma ısısı 540 cal/g, kırma
1
TMMOB, Su Politikaları Kongresi Bildiriler Kitabı, Ankara, 2006, Cilt 1, Sayfa III
2
Veysel Eroğlu.Su Meselesi, Sayfa 1.
http://www.veyseleroglu.com.tr/belge/su_meselesi.pdf
3
http://suyunhikayesi.com/maket/?maket=1
3
Dünyada ve Ülkemizde Su
indisi 1,333 olan, damıtma, iyon değiştirme, klorlama ve süzme ile arıtılabilen, süspansiyon yapıcı,
çözücü, endüstriyel soğutucu, nükleer reaktörlerde yavaşlatıcı ve fizyolojik bakımdan besleyici
olarak, ayrıca güç kaynağı, su buharı üretimi, kağıt kaplama, süzme, yıkama, ovalamada çok
kullanılan, renksiz, kokusuz, tatsız ve dünyada en bol bulunan bir sıvı madde. “BSTS / Kimya
Terimleri Sözlüğü (II) 2007” 4
Su, “yerine bir başka şeyin ikame edilemeyeceği bir doğal kaynak” olarak da tanımlanmaktadır. 5
İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmeliğin (İTASHY) “Tanımlar” başlıklı 5 inci maddesi ile
TS 266/Nisan 2005’e göre su ile ilgili tanımlar aşağıda sıralanmıştır: 6
1.1. İnsani Tüketim Amaçlı Su
Orijinal haliyle ya da işlendikten sonra, dağıtım ağı, tanker, şişe veya kaplar ile tüketime sunulan
içme, pişirme, gıda hazırlama ya da diğer evsel amaçlar için kullanılan bütün sular ile suyun kalitesinin,
gıda maddesinin nihai halinin sağlığa uygunluğunu etkilemeyeceği durumlar haricinde insani tüketim
amaçlı ürünlerin veya gıda maddelerinin imalatında, işlenmesinde, saklanmasında veya pazarlanmasında
kullanılan bütün sulardır (İTASHY md.5).
Orijinal haliyle veya arıtıldıktan sonra bu standartlarda belirtilen özellikleri sağlayan, gıda maddelerinin
hazırlanması (gıda maddelerinin hazırlanmasında gıda maddeleri ile doğrudan temas eden sular) vb.
amaçlar ile temizlik için kullanılan dere, nehir vb. akarsular, göl, baraj vb. durgun sular ile kaynak
(memba) sularıdır (TS 266 / Nisan 2005).
1.2. Kaynak Suyu
Jeolojik koşulları uygun jeolojik birimlerin içinde doğal olarak oluşan, bir veya daha fazla çıkış
noktasından yer yüzüne kendiliğinden çıkan veya teknik usullerle çıkartılan ve İnsani Tüketim Amaçlı
Sular Hakkında Yönetmeliğin 36. maddesinde izin verilenler dışında her hangi bir işleme tabi tutulmaksızın
yine Yönetmeliğin Ek-1’ deki nitelikleri taşıyan, etiketleme gerekliliklerini karşılayan ve satış amacı ile
ambalajlanarak piyasaya arz edilen yer altı sularıdır (İTASHY md.5).
Jeolojik koşulları uygun jeolojik birimlerin içinde doğal olarak oluşan, bir çıkış noktasından
kendiliğinden yeryüzüne çıkan veya teknik yöntemlerle yapay olarak yeryüzüne çıkarılan, bu standardında
belirtilen özellikleri orijinal hali ile sağlayan, sıcaklık, debi ve özellikleri mevsimlere göre çok az değişiklik
gösteren, yağışlar, yüzey suları ve taban suyundan büyük ölçüde etkilenmeyen, göze, pınar, kuyu, galeri
vb. yer altı kaynaklı sulardır (TS 266 / Nisan 2005).
1.3. İçme Suyu
Jeolojik koşulları uygun jeolojik birimlerin içinde doğal olarak oluşan, bir çıkış noktasından sürekli
akan veya teknik usullerle çıkarılan ve Bakanlıkça uygun görülen dezenfeksiyon, filtrasyon, çöktürme,
saflaştırma ve benzeri işlemler uygulanabilen ve parametre değerlerinin eksiltilmesi veya arttırılması
suretiyle ve İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmeliğin Ek-1’deki parametre değerleri elde
edilen, etiketleme gerekliliklerini karşılayan ve satış amacı ile ambalajlanarak piyasaya arz edilen yer altı
sularıdır (İTSHY md.5).
4
http://tdkterim.gov.tr/bts/?kategori=verilst&kelime=su&ayn=tam
5
İnşaat Mühendisleri Odası Su Çalışma Grubu Su Hakkı Raporu, Sayfa 29.
http://www.politeknik.org.tr/site/indir/IMOSuHakkiRaporu.pdf
6
http://archive.kayabek.net/standartlar/TS_266.2005.pdf
http://mevzuat.gov.tr/metin.aspx?mevzuat Kod = 7.5.75/1088 sourcexmlsearch = insan tüketim
4
Su Yönetimi ve Mevzuatı
1.4. İşlem Görmüş Kaynak (Memba) Suyu
Jeolojik koşulları uygun jeolojik birimlerin içinde doğal olarak oluşan, bir çıkış noktasından
kendiliğinden yeryüzüne çıkan veya teknik yöntemlerle yapay olarak yeryüzüne çıkarılan, TS 266/Nisan
2005 standardında belirtilen özellikleri ancak dezenfeksiyon, filtrasyon, çöktürme, saflaştırma ve benzeri
işlemler uygulandıktan sonra ya da özellik değerlerinin azaltılması veya artırılmasıyla sağlayabilen yeraltı
kaynaklı sulardır (TS 266 / Nisan 2005).
1.5. Doğal Mineralli Su
Yerkabuğunun farklı derinliklerinde, uygun jeolojik şartlarda doğal olarak oluşan bir veya daha
fazla kaynaktan yeryüzüne kendiliğinden çıkan ya da çıkartılan, mineral içeriği ve diğer bileşenleri ile
tanımlanan; tedavi, şifa amaçlarıyla da kullanılan içmece suyu, şifalı su ve benzeri adlarla anılan soğuk
ve sıcak doğal sulardır.7
1.6. İçme Kullanma Suyu
Genel olarak içme, yemek yapma, temizlik ve diğer evsel amaçlar ile, gıda maddelerinin ve diğer
insani tüketim amaçlı ürünlerin hazırlanması, işlenmesi, saklanması ve pazarlanması amacıyla kullanılan,
orjinine bakılmaksızın, orijinal haliyle ya da arıtılmış olarak ister kaynağından isterse dağıtım ağından
temin edilen ve İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmeliğin Ek-1’ deki parametre değerlerini
sağlayan ve ticari amaçlı satışa arz edilmeyen sulardır (İTSHY md.5).
Kaynağına bakılmaksızın orijinal haliyle veya arıtıldıktan sonra bu standardında belirtilen özellikleri
sağlayan, genel olarak içme, yemek yapma, gıda maddelerinin hazırlanması (gıda maddelerinin
hazırlanmasında gıda maddesi ile doğrudan temas eden sular) vb. amaçlar ile temizlik amacıyla kullanılan
sulardır (TS 266 / Nisan 2005).
2. SUYUN ÖZELLİKLERİ
İnce tabakalar halindeyken renksiz olan su, derin tabakalar halinde mavi, lacivert renklerdedir.
Bunun nedeni güneş ışığının bir kısım renklerinin su tarafından absorplanması/emilmesidir. Suyun fiziki
özelliklerinden donma ve kaynama noktası, celcius sıcaklık skalası için standart alınmıştır. Suyun donma
noktası veya buz, su ve buharın dengede bulunduğu sıcaklık 0°C veya 273.16°K (Kelvin) ve 760 mm.Hg
basınca altında suyun kaynama sıcaklığı 100°C olarak kabul edilmiştir. +3.98°C’ daki havasız bir kg
su 1 lt olarak kabul edilir. Buna göre +3.98°C sıcaklıktaki suyun yoğunluğu l gr/cm³tür. (+3.98°C da
su genleşme olarak en büyük değerini alır. Yani bu sıcaklıktaki birim hacimde suyu alır, ısıtır ya da
soğutursak diğer, örneğin +20°C’ daki birim hacimdeki sudan daha fazla oranda genleşir, hacmi artar. 1
gr suyun sıcaklığını 17°C dan 18° C a çıkarmak için verilen ısıya 1 kalori (cal) denir. Su katı, sıvı ve gaz
hallerindeyken moleküller özelliklerini korur. Bu nedenle suya belirli ve saf madde denilebilir. Su 0°C nin
altında katı 0°C ile 100°C arasında sıvı ve 100°C nin üzerinde gaz halindedir. Çözücü özelliği çok fazla
olan su temas ettiği her şeyi az çok çözer. Onlarda beraber bulunur.8
Su alındığı kaynağa bağlı olarak, insan sağlığına zararlı bakteri, virüs, parazit gibi mikroskobik
canlılar içerebilir. Özellikle çevresel yerleşime açık sular, baraj, göl, deniz suları, sanayi bölgelerine yakın
sular, su taşıma ve kanalizasyon sisteminin bozuk olduğu bölgelerdeki sular, kullanılmayan dezenfekte
edilmemiş durgun sular, insan sağlığına zararlı mikroskobik canlıların üremesi ve yayılması için uygun
ortam sağlamaktadır. Suya kanalizasyon atıklarının karışıp karışmadığının ve hastalık yapıcı canlıların
7
5686 Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu 3 maddesi. (13.6.2007 tarih ve 26551 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.)
8
http://www.ekimya.com/article.php?artid=29&action=part1
5
Dünyada ve Ülkemizde Su
(Patojenlerin), bulunup bulunmadığının anlaşılmasında koliform bakterileri gibi gösterge niteliği taşıyan
canlılara bakılır. Patojenler, eğer suda çok az miktarda bile olsa bulunuyorsa, uygun ortam bulduklarında
hızla çoğalır. Bu nedenle kullanıma verilmeden önce, şehir şebeke sularına, klorlama gibi dezenfeksiyon
(mikrop öldürme) işlemleri uygulanır. Şebeke sularında klorun olmaması, virüs, bakteri gibi sağlığa
zararlı canlıların artmasına neden olabileceği gibi, çok fazla miktarlarda olması veya uygun bir şekilde
klorlama yapılmaması da, insan sağlığını olumsuz etkileyebilir. Ayrıca her patojen üzerinde etkili olan
dezenfeksiyon yöntemleri bulunmaktadır. Örneğin, sodyum hipoklorit ile dezenfeksiyonda, işlemin
etkinliği, suyun asitliği (pH’ı ), sıcaklığı, sudaki organik maddelerin miktarı, risk derecesi gibi faktörlere
bağlıdır. İçme sularında ideal olan, suda herhangi bir patojen bulunmadığı garanti altına alındıktan
sonra, klorun bulunmamasıdır. Ne yazık ki bu garanti, suyun, arıtma tesisinden evimizdeki musluğa
kadar olan yolculuğunda, bir dezenfektan (mikrop öldürücü) olmadan tam olarak sağlanamamaktadır.
Çeşitli standartlarla, içme kullanma sularında, klorun ancak belirli limit değerlere kadar bulunmasına izin
verilir.9
•
“Su, sıvı halde daha yoğun olan ender birkaç maddeden biridir.
•
Su en yoğun haline 4oC’de ulaşır ve bu sıcaklıkta yoğunluğu 1 gr/cm³ olarak kabul edilir.
•
Su 0o C’ de donarken yoğunluğu azalır ve hacmi artar. Bu artış % 10 kadardır.
•
+ 4o C’ nin altında ise yoğunluk azalır ve suyun hacmi artar. Bunun sonucunda buz üste çıkarak
toplanır ve suyun daha fazla soğumasını önler.
•
Buzun suyun üstünde yüzmesinin sebebi hidrojen bağının varlığıdır. Buzdaki bağlar çok düzenli
olup, su molekülleri birbirlerinden belirli uzaklıkta tutulur.
•
Suyun buharlaşması basınca bağlıdır.
•
Suyun buhar basıncı sıcaklığın artması ile artar.
•
Buhar basıncı dış basınca eşit olunca su kaynamaya başlar.
•
Su deniz kenarında yani 760 mm.Hg basıncında 100o C’de kaynar.
•
Isı etkisi ile su sıvı halden gaz haline geçer.
•
Buhar halindeki suda moleküller, ısının daha da artmasıyla daha büyük hızla hareket ederler.
•
Suyun kimyasal özellikleri sıvı, katı ve gaz halinde aynıdır.
•
Suyun sıvı, katı ve gaz hali su moleküllerinin sıcaklığa bağlı olan hareketine bağlıdır.”10
•
“Suda bulanıklık; kil, şilt, ince parçalanmış organik maddeler, yosunlar, diatometreler, demir
bakterileri ve diğer mikroorganizmaların oluşturduğu bir haldir.
•
Sudaki renk çözünmüş halde bulunan maddelerin meydana getirdiği organik kaynaklı “gerçek
renk” olabileceği gibi, özellikle yüzey sularında çökebilen veya kolloidal askı maddelerden oluşan
“görünen renk” de olabilmektedir. Kısaca sularda renk; yapraklar, kozalaklı ağaç meyveleri, ağaç
ve sebze artıkları gibi organik maddelerin suyla temasında çözünmeleriyle meydana gelmektedir.
•
Suların içinde NaCl2, MgCl2, CaSO4 vb. gibi erimiş halde bulunan maddeler ve Diatome, Siyanofise,
Algler, Klorofise, Protozoa gibi organizmalar olması gereken miktardan daha fazla bulunurlarsa,
sulara özel koku ve tat vermektedirler.
•
Bakteriler, virüsler, protozoalar gibi mikroorganizmalar konvansiyonel mikroskoplarda bile
gözükmeyen son derece küçük organizmalardır. Suda bulunan bu mikroorganizmaların bazıları
hastalık yapıcıdır.
•
PH suyun asitlik ve bazlık oranını gösteren ve çözeltide bulunan hidrojen iyonu konsantrasyonun
9
http://www.sukalitesi.org/biyolojik.htm
10
www.mmf.selcuk.edu.tr/personel/fbayram/Sukimyasi/YAGMUR.doc sitesinden yararlanılmıştır.
6
Su Yönetimi ve Mevzuatı
10 tabanına göre negatif logaritmik ölçüsüdür. TS-266’ya göre içme sularındaki pH değerinin
6,5–8,5 arasında olması uygun görülmektedir.
•
Sertlik, su içinde çözünmüş (+2) değerlikli iyonların (kalsiyum, magnezyum, demir vb.) varlığının
sonucu oluşmaktadır. Sular için 5–10 Fransız sertliği (Fr) derecesi en uygun sertlik derecesidir.11
3. SUYUN STANDARTLARI
3.1. Suyun Kalite Standartları
“İçme ve kullanma amacıyla kullanılan veya kullanılması planlanan yüzeysel sular; İçmesuyu Elde
Edilen veya Elde Edilmesi Planlanan Yüzeysel Suların Kalitesine Dair Yönetmeliğin Ek-I inde yer alan
fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik özellikleri belirlenmiş 46 parametre için verilen zorunlu ve kılavuz
sınır değerlere göre üç farklı kategoriye ayrılmış ve her kategori için arıtma tipleri belirlenmiştir.
Kategori A1: Basit fiziksel arıtma ve dezenfeksiyon ile içilebilir suları,
Kategori A2: Fiziksel arıtma, kimyasal arıtma ve dezenfeksiyon ile içilebilir suları,
Kategori A3: Yoğun fiziksel ve kimyasal arıtma, ileri arıtma ve dezenfeksiyon ile içilebilir suları ifade
eder.
İçme ve kullanma amacıyla kullanılan veya kullanılması planlanan yüzeysel suların; kategorilere göre
verilmiş olan arıtma proseslerinden geçirildikten sonra nihai olarak 17/2/2005 tarih ve 25730 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanan İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik ile belirlenmiş olan içme ve
kullanma suyu standartlarını sağlaması esastır.”12
Tabiatta mevcut su kaynakları, bazı istisnalar dışında içme, kullanma ve sanayi su ihtiyaçları için
doğrudan doğruya kullanılmaya müsait değildir. bu yüzden suların bir tasfiye işleminden geçirilmesi icap
eder. İçme ve kullanma sularında istenilen ve istenmeyen vasıfları beş grupta toplamak mümkündür.13
•
Su, kokusuz, renksiz, berrak ve içimi serinletici olmalıdır.
•
Su hastalık yapan mikroorganizma ihtiva etmemelidir.
•
Suda sağlığa zararlı kimyasal maddeler bulunmamalıdır.
•
Su kullanma maksatlarına uygun olmalıdır.
•
Sular agresif olmamalıdır.14
11
Selin SARI, İçme Suyu Sektör Profili, İstanbul Ticaret Odası Etüt ve Araştırma Şubesi. Sayfa.5–12.
http://www.ito.org.tr/Dokuman/Sektor/1-44.pdf
12
İçmesuyu Elde Edilen veya Elde Edilmesi Planlanan Yüzeysel Suların Kalitesine Dair Yönetmeliğin 5. maddesi. (20.11.2005 tarih ve 25999 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanmıştır).
13
Veysel Eroğlu, Su Tasfiyesi, Çevre ve Orman Bakanlığı Yayını, Ankara 2008, Sayfa 1
http://www.veyseleroglu.com.tr/edergi/default.html
14
Suların agresifliği, serbest karbondioksit ile bikarbonat iyonunun dengede olmamasından ileri gelir. Boruların korozyonuna sebep olur.
7
Dünyada ve Ülkemizde Su
Tablo 1:Yüzeysel Suların Kategorilere Göre Kalite Standartları 15
A1
K
PARAMETRELER
1
PH
2
Renk (basit filtrasyondan
sonra)
mg/l Pt
skalası
10
3
Toplam askıda katı madde mg/l SS
25
4
Sıcaklık
22
5
İletkenlik
6
Koku
7*
Nitratlar
20 ºC’de μs/
cmˉ¹
(25 ºC’de
seyrelme
faktörü)
mg/l NO3
81
Floridler (Florür)
mg/l F
9
Toplam ayrıştırılabilir
organik klor
mg/l CI
10*
Çözünmüş demir
11*
A1
Z
6,5- 8,5
ºC
A2
K
A2
Z
5,5-9
A3
K
A3
Z
5,5-9
20 (İ)
50
100 (İ)
25 (İ)
22
25 (İ)
22
1000
1000
1000
3
10
20
25
50 (İ)
0,7-1
1,5
0,7-1,7
mg/l Fe
0,1
0,3
1
Mangan
mg/l Mn
0,05
12
Bakır
mg/l Cu
0,02
13
Çinko
mg/l Zn
0,5
14
Bor
mg/l B
1
15
Berilyum
mg/l Be
16
Kobalt
mg/l Co
17
Nikel
mg/l Ni
18
Vanadyum
mg/l V
19
Arsenik
mg/l As
0,01
0,05
20
Kadmiyum
mg/l Cd
0,001
0,005
21
Toplam krom
mg/l Cr
0,05
0,05
0,05
22
Kurşun
mg/l Pb
0,05
0,05
0,05
23
Selenyum
mg/l Se
0,01
0,01
0,01
24
Cıva
mg/l Hg
0,001
0,0005 0,001
15
8
0,0005
50 (İ)
25 (İ)
50 (İ)
0,7-1,7
2
1
0,1
1
0,05 (İ)
0,05
1
3
1
5
1
0,001
0,001
0,0005
İçmesuyu Elde Edilen veya Elde Edilmesi Planlanan Yüzeysel Suların Kalitesine Dair Yönetmelik Ek-1.
(20.11.2005 tarih ve 25999 sayılı Resmi Gazete’de yaymlanmıştır).
1
5
1
0,05
0,05
0,1
0,005
0,001
0,005
Su Yönetimi ve Mevzuatı
A1
K
PARAMETRELER
A1
Z
A2
K
A2
Z
A3
K
A3
Z
25
Baryum
mg/l Ba
0,1
1
1
26
Siyanür
mg/l Cn
0,05
0,05
0,05
27
Sülfat
mg/l SO4
150
28
Klorür
mg/l CI
200
200
200
29
Surfaktanlar (Metilen
mavisi ile reaksiyona
giren)
mg/l
(laurilsülfat)
0,2
0,2
0,5
mg/l P2 O5
0,4
0,7
0,7
30*1 Fosfatlar
31
32
33
34
35*
36*
37*
38
39
Fenoller (Fenol indeksi)
Para nitroanilin 4
aminoantipirin
Çözünmüş yada
emülsifiye olmuş
hidrokarbonlar (petrol
eteri ile ayrıştırıldıktan
sonra)
Polisiklik aromatik
hidrokarbonlar
250
mg/l C6
H5OH
0,001
mg/l
150
0,001
250 (İ)
150
0,005
0,01
0,1
0,05
0,2
0,5
1
mg/l
0,0002
0,0002
0,001
mg/l
0,001
0,0025
0,005
Toplam Pestisit
(Parathion,BHC,dieldrin)
Kimyasal oksijen ihtiyacı
(COD)
Çözünmüş oksijen
doygunluk oranı
mg/l O2
% O2
>70
>50
>30
Biyokimyasal oksijen
ihtiyacı(BOD5)
(Nitrifikasyonsuz 20
ºC’de)
mg/l O2
<3
<5
<7
mg/l N
1
2
3
mg/l NH4
0,05
1
0,1
0,2
0,5
50
5.000
50.000
Kjeldahl metodu ile
azot(Kjeldahl Azotu)
(NO3 hariç)
Amonyak
250
(İ)
40
Kloroformla
ayrıştırılabilen maddeler
mg/l SEC
41
Toplam organik karbon
mg/l C
42
Flokülasyon ve
membran(5μ)
filtrasyonundan sonra
geriye kalan organik
karbon TOC
mg/l C
43
Toplam koliformlar 37
ºC’de
/100 ml
30
1,5
2
4(İ)
9
Dünyada ve Ülkemizde Su
A1
K
PARAMETRELER
A1
Z
A2
K
A2
Z
A3
K
44
Fekal koliformlar
/100 ml
20
2.000
20.000
45
Fekal streptokok
/100 ml
20
1.000
10.000
46
Salmonella
5.000 ml
Yok
Yok
A3
Z
*1 Verilen bu değerler yıllık ortalama sıcaklık için belirlenen en yüksek limit değerlerdir. (üst ve alt)
* Sığ göller ya da durgun güney sularının içme suyu kaynağı olarak kullanımının söz konusu olması
halinde (*) yıldız işaretiyle belirlenmiş parametreler ilgili idarece askıya alınabilir.
Z= Zorunlu. K= Kılavuz. İ= İstisna iklimsel yada coğrafik şartlar
3.2. İçme ve Kullanma Suyu Standartları
İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik; Avrupa Birliğine Üye Ülkelerce esas alınan İnsani
Kullanım Amaçlı Suların Kalitesine Dair 98/83/EC sayılı Konsey Direktifi, Doğal Mineralli Suların
Çıkartılması ve Pazarlanmasına İlişkin Üye Devletlerin Kanunlarının Uyumlaştırılması Hakkındaki
15.07.1980 tarihli ve 80/777/EEC sayılı Konsey Direktifi ile Doğal Mineralli Sular İçin Konsantrasyon
Limitleri ve Etiketleme Bilgileri Hakkında Liste Oluşturulması ve Doğal Mineralli Suların ve Kaynak
Sularının Ozonla Zenginleştirilmiş Hava ile İşleme Tabi Tutulmasının Şartlarını Belirleyen 16.05.2003
tarihli ve 2003/40/EC sayılı Konsey Direktifine paralel olarak hazırlanmış, 17.12.2005 tarih ve 25730
sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, insani tüketim amaçlı suların teknik ve
hijyenik şartlara uygunluğu ile suların kalite standartlarının sağlanması, kaynak suları ve içme sularının
istihsali, ambalajlanması, etiketlenmesi, satışı, denetlenmesi ile ilgili usul ve esasları düzenlemek amacıyla
çıkarılmıştır.
Suların, sağlığa uygun ve temiz olması zorunlu olup, İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında
Yönetmeliğin asgari şartları bakımından sular; insan sağlığına potansiyel bir tehlike oluşturan miktar ve
yoğunlukta maddeler, mikro-organizmalar ve parazitler içermiyorsa, Yönetmeliğin ek-1’in de yer alan
şartlara ve İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmeliğin 7, 8, 10, 11 ve 13 üncü maddelerine
uyuyor ise sağlığa uygun ve temiz kabul edileceği (md.6) hükme bağlanmıştır.
Su ile ilgili mikrobiyolik, kimyasal gösterge ve radyoaktivite parametrelerinin TS 266 Nisan 2005,
Dünya Sağlık Örgütü (WHO 1999), ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA 2002), Avrupa Birliği (EC 1998)
ve İnsani Tüketim Amaçlı Sular Yönetmeliği İçme ve Kullanma Suyu Standartları aşağıdaki tabloda
verilmiştir. Bu tablonun hazırlanmasında ilgili yönetmelik ve İSKİ web sitesinden yararlanılmıştır.16
16
http://www.iski.gov.tr/Web/UserFiles/File/su_kalite_raporu/pdf/sukalite_aralik2007t.pdf
10
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Tablo 2: İçme ve Kullanma Suyu Göstergeleri
PARAMETRE
Bulanıklık
TS
266
Nisan
2005
DÜNYA
SAĞLIK
TEŞKİLATI
(WHO)
1999
ABD
ÇEVRE
KORUMA
AJANSI
(EPA)
2002
5 **
5
1
AVRUPA
BİRLİĞİ
(EC)
1998
İnsani Tük.
Amaçlı
Sular Hk.
Yön.
İçme/
Kullanma
Suyu
Standartları
1
*
0
0
100
10
100
10
0,20
0,01
0,005
0,05
1,5
0,01
0,001
50
0,01
0,005
-
0,20
0,01
0,005
0,05
1,5
0,01
0,001
50
0,01
0,005
-
-
-
250
2
0,2
0,05
-
250
*
2
0,2
0,05
*
-
6,5-9,5
≥6,5 ve ≥9,5
-
250
-
BİRİNCİL STANDARTLAR (Mikrobiyolojik) EMS/100 ml
Koliform Bakteri
0
0
0
BİRİNCİL STANDARTLAR (Dezenfeksiyon Yan Ürünleri) uq/l
Toplam Trihalometanlar
460
100
Bromat
10
25
10
BİRİNCİL STANDARTLAR (İnorganik Kimyasallar) mg/l
Alüminyum
0,20
0,20
0,20
Arsenik
0,01
0,05
0,01
Baryum
0,7
2
Kadmiyum
0,005
0,005
0,005
Krom (Toplam)
0,05
0,05
1
Florür
1,5
1,5
2,0
Kurşun
0,01
0,05
0,015
Civa
0,001
0,001
0,002
Nitrat (NO3-)
50
50
45
Selenyum
0,01
0,01
0,05
Gümüş
-0,1
Antimon
0,005
0,005
0,006
Berilyum
--0,004
BİRİNCİL STANDARTLAR (Radyolojik) pCi/l
Gross Alfa
0,01
Gross Beta
1
İKİNCİL STANDARTLAR (Estetik) mg/l
Klorür
250
250
250
Renk (birim)
20
15
15
Bakır
2
-1
Deterjanlar
-0,5
Demir
0,2
-0,3
Mangan
0,05
0,5
0,05
Koku Yapan
Geosmin
Maddeler
MIB
6,5PH
6,5-8,5
6,5-8,5
9,5
Sülfat
250
250
250
Toplam Çözünmüş Madde
1000
500
11
Dünyada ve Ülkemizde Su
PARAMETRE
TS
266
Nisan
2005
Çinko
İLAVE PARAMETRELER, mg/l
Kalsiyum
Sertlik (CaCO3 olarak)
Magnezyum
Potasyum
Sodyum
200
Serbest Klor
Amonyum
0,5
DÜNYA
SAĞLIK
TEŞKİLATI
(WHO)
1999
ABD
ÇEVRE
KORUMA
AJANSI
(EPA)
2002
AVRUPA
BİRLİĞİ
(EC)
1998
İnsani Tük.
Amaçlı
Sular Hk.
Yön.
İçme/
Kullanma
Suyu
Standartları
-
5
-
0,5
-500
200
5
1,5
4
-
200
0,5
200
0,50
* Tüketicilerce kabul edilebilir ve herhangi bir anormal değişim yok.
** Suyun, yüzey suyunun arıtılması ile elde edilmesi durumunda bulanıklık en çok 1,0 NTU
olmalıdır.
12
Su Yönetimi ve Mevzuatı
4. SUYUN ÖNEMİ
Su insan yaşamını ve çevreyi ayakta tutar; insanları, kültürleri ve ekonomileri birbirine bağlar. Su
her türlü ekonomik ve sosyal kalkınma, gıda güvenliği ve yoksullukla açlığın sona erdirilmesi için de
vazgeçilmez bir unsurdur.17
“Dünya tarihinde su kaynakları yönetimi uygarlıkların gelişmesinde ve hatta çöküşlerinde her zaman
önemli roller oynamıştır. Mısır, Çin, Hindistan, Mezopotamya uygarlıklarında hanedanlıkların yıkılması
ile su kaynakları yönetimleri arasında yakın ilişkiler bulunmaktaydı. Mezopotamya’da drenajın olmayışı
ya da yetersizliği, sulama suyunun alt katmanlardaki tuzu alarak bitki kök derinliğine çıkartması ve/veya
sulama suyundaki suyun bitki kök bölgesinde birikmesi sonucunda tarım alanlarında tuzlanma başlamıştı.
O çağlarda hanedanlıkların ve uygarlıkların ayakta kalabilmesinin ilk koşulu hidrolik altyapının sürekli
onarılması ve işler kılınmasıydı. Bentlerin ve sulama kanallarının kırılması, dolması, drenaj sistemlerinin
bozulması üretimin düşmesi demekti. Bu da iktidarları yıkan en temel güçtü. Binlerce yıl önce Anadolu’da
tuzlanan, elden çıkan topraklarda ilk kez nadas ve bitki rotasyonu uygulandı. Bugün, bir zamanların verimli
ay vadisi olarak tanımlanan Mezopotamya bölgesinde, toprakların % 80’i tuzlanarak elden çıkmıştır.
Dünya tarihi boyunca bu kuralın hiçbir zaman değişmediği görülmektedir. Su kaynaklarını koruyup,
iyi yöneten iktidarlar, tarımsal üretimlerini ve dolayısıyla güçlerini artırmışlardır. Tersi durumlarda da su
kaynaklarını kötü yönetenler, tarımsal üretimlerini düşürmekle kalmamışlar, su ve toprak kaynaklarını
da yitirmişlerdir. Ne yazık ki binlerce yıl önce yapılan hatalar, 21. yüzyılda halen tekrarlanmaya devam
edilmektedir.”18
Teknolojinin ilerlemesi ile sudan faydalanma şekil ve oranlarının artması, su kaynaklarının içmekullanma, sulama suyu, enerji üretimi gibi pek çok amaç için geliştirilebilmesi, ülkelerin ekonomik
kalkınmasında suyun vazgeçilmez bir yer edinmesinde büyük rol oynamıştır. Bugün “Gelişmiş Ülke”
olarak tanımlanabilen pek çok ülke bu seviyelere, ülkelerin su potansiyelinden azami faydayı sağlayarak
ulaşmışlardır.19
Günümüzde su, yaşantımızın ve küresel ekosistemin vazgeçilmez bir parçası olarak önemini giderek
arttırmaktadır. Su, insanın temel ihtiyaçlarını karşılaması yanında; sürdürebilir tarım, enerji üretimi,
endüstri, ulaşım ve turizmin yanı sıra gelişmenin de kaynağıdır.20
Talebin artması, su kaynaklarının kirletilmesi ve kötü yönetilmesi, suyu giderek daha da kıt bir kaynak
haline getirmektedir. Bu özelliklere, suyun yerküre üzerindeki eşitsiz dağılımı da eklenmekte, böylece su
yönetimi çağımızın en önemli sorun alanlarından birine dönüşmektedir.21
Diğer doğal kaynaklarımız gibi su kaynakları potansiyelimizin korunarak kullanımı ekonomik kalkınma
ve toplumsal gelişme sürecinde, son derece önemli ve belirleyicidir. Ülkelerin ekonomik gelişmesi, diğer
etkenler yanında, doğal kaynaklarının zenginliğine ve bu kaynakların ulusal politikalar doğrultusunda
17
5. Dünya Su Forumu Devlet Başkanları İstanbul Su Bildirisi. 16 Mart 2009.
http://194.242.113.59/fileadmin/WWF5/Final_Report/Istanbul_Devlet_Baskanlari_Su_Bildirisi.pdf
18
DPT, 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Su Havzaları, Kullanımı ve Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara, 2001, Sayfa 4.
http://ekutup.dpt.gov.tr/suhavza/oik571.pdf
19
Cansen Akkaya, Ayla Efeoğlu, Nedim Yeşil, Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi Ve Türkiye’de Uygulanabilirliği, TMMOB Su Politikaları Kongresi Bildiriler Kitabı, Ankara, 2006, Cilt 1, Sayfa 195
http://www.e-kutuphane.imo.org.tr/pdf/9125.pdf
20
USİAD Su Raporu. Ulusal Su Politikası İhtiyacımız, Editör, Dursun Yıldız, Hazırlayan: ADA Strateji Ankara, Ankara Ulusal Sanayici ve İşadamları Derneği Yayını, 2007, Sayfa 10.
http://www.usiad.net/images/icerik_res/haberler/raporlar/USIAD_SURAPORU.pdf
21
USİAD Su Raporu. Ulusal Su Politikası İhtiyacımız, Editör, Dursun Yıldız, Hazırlayan: ADA Strateji Ankara, Ankara Ulusal Sanayici ve İşadamları Derneği Yayını, 2007, Sayfa 16.
13
Dünyada ve Ülkemizde Su
etkin biçimde kullanılmasına da bağlıdır. Bu nedenle dünyada güç paylaşımının geçmiştekinden farklı
yöntemlerle yaşandığı küresel süreçte, doğal kaynaklardan oluşan güçlerini stratejik ağırlık merkezleri
olarak koruyabilen, geliştirebilen ve kullanabilen ülkeler, kalıcı başarı sağlayabileceklerdir. Doğal
kaynakların korunması aynı zamanda, ulusal güvenlik stratejisinin de ayrılmaz bir parçasıdır. Günümüzde
doğal kaynağı korumayı ve ondan en verimli ve sürdürülebilir şekilde ulusal çıkarları doğrultusunda
yararlanmayı öncelikleri arasına koymayan bir kalkınma-gelişme anlayışı başarılı olamayacaktır.22
Dünya şimdiye kadar görülmemiş bir hızdaki değişikliklerle karşı karşıyadır. Nüfus artışı, göç,
şehirleşme, toprak kullanımındaki değişiklikler ve iklim değişkenliği/değişikliği gibi bu değişiklikler,
su kaynaklarının gelecekte ne şekilde yönetilmesi gerekeceğini belirleyeceklerdir. Bu değişikliklerle baş
edebilmek için su politikalarının ve eylemlerinin de katkılarına ihtiyaç vardır. İklim değişikliği en çok sözü
edilen konu olmakla birlikte, ortaya çıkan diğer değişikliklerin su kaynaklarını ve hizmetlerini ve bunların
yönetimini çok daha büyük ölçüde etkilemeleri muhtemeldir. Gezegenimizin nüfusunun 2050 yılına kadar
%50 oranında, başka bir deyişle 3 milyar daha artması beklenmektedir. Dünya nüfusunun yarısından
fazlası halen kentlerde yaşamaktadır ve şehirleşme hızla devam etmektedir. Köyden kente göç ile birlikte,
nüfus artışı suya ve sanitasyonu erişim alanındaki Binyıl hedeflerine ulaşılmasını zorlaştıracak ve aynı
zamanda da kirliliği arttıracaktır. Gezegenimizde nüfus ve tüketim arttıkça, tabii kaynaklara ve enerjiye
olan talep ve muhtemelen fiyatlar yükselecektir. İnsanlar küresel sistemleri şimdiye kadar görülmemiş bir
hızla değişime uğratmaktadır. Bu olgular ve bunlara uyum sağlanmasını kısıtlayan güçlükler gelişmiş ve
gelişmekte olan ülkeleri farklı şekillerde etkilemektedir.23
Su milyonlarca yıldır yerkürenin hayat kaynağı olmuştur. Üzerinde yaşadığımız mavi gezegende susuz
bir yaşam düşünülemez. Bu gerçek 2002’de Johannesburg’da düzenlenen II. Dünya Çevre Zirvesi’nde “Su
Yok Gelecek Yok” sloganı ile vurgulanmıştır. Günümüzde tatlı su kaynakları iklim değişimi, kirlenme ve
nüfus artışı ile giderek kıt bir kaynak haline gelmektedir. “Su kaynakları üzerinde artan tüketim baskısı,
dünyayı “açlık ve susuzluk arasında” bir tercihe itmektedir” görüşü 3. Dünya Su Zirvesinde (Kyoto-2003)
ortaya çıkan sonuçların en çarpıcı olanıdır. Tatlı su kaynakları üzerindeki kullanım baskısı ve sağlıklı
suya erişim giderek ülke sınırlarını aşan küresel bir kriz olarak değerlendirilmektedir. Krizin büyüklüğünü
ve önemini ortaya koyan “mavi altın” benzetmesi ve bu yüzyılda çıkabilecek olası savaşların kaynağının
su olacağı yönündeki spekülasyonlar da dünya su kaynakları üzerinde baskının ne denli büyük olduğunu
göstermektedir.24
22
USİAD Su Raporu. Ulusal Su Politikası İhtiyacımız, Editör, Dursun Yıldız, Hazırlayan: ADA Strateji Ankara, Ankara Ulusal Sanayici ve İşadamları Derneği Yayını, 2007, Sayfa 11.
23
5. Dünya Su Forumu Bakanlar Süreci İstanbul Su Rehberi. Sh:3-4.
http://194.242.113.59/fileadmin/WWF5/Final_Report/Istanbul_Su_Rehberi.pdf
24
Nilgün Görer Tamer, Dünyada Ve Türkiye’de Su Hizmetleri Yönetim Politikalarının Değerlendirilmesi, TMMOB Su Politikaları Kongresi Bildiriler Kitabı,
İstanbul 2006, Cilt 2, Sayfa 447.
http://www.e-kutuphane.imo.org.tr/pdf/9147.pdf
14
Su Yönetimi ve Mevzuatı
5. SU ve SAĞLIK
5.1. Su ve İnsan
Su kesinlikle yaşam, sağlık ve güzellik kaynağıdır. Yaşam su içinde başlar, cenin anne karnında su
içinde büyür. Genç bir bedenin %70’i sudur. Orta yaşlarda vücuttaki su oranı %60’a iner, yaşlandıkça
%50’ye düşer. Bu oranlara bakarak, gençlik ve canlılık ile vücutaki su oranı arasındaki ilişkiyi açıkça
görebiliriz. Yani bir bakıma, vücudumuz su açısından ne kadar zenginse, o kadar genç olduğumuz
söylenebilir. Yaşlandıkça su kaybı artar, cilt ve saçlar kurumaya başlar.25
“Besin öğelerinin hücrelerde oksitlenmesi vücutta az miktarda su oluşturur. Bu iç kaynaklı suya
metabolik su ya da metabolizma suyu adı verilir. Bu su diyette enerji veren besin öğelerinin çeşit ve
miktarlarına, dolayısıyla gövdede oluşan enerji miktarına göre değişir. Yağ asitlerinin yapısında çok
hidrojen bulunduğu için su en çok bunların oksitlenmesiyle oluşur. 100 gr. yağ gövdede oksitlenince 107
gr. su oluşur. Bu değerler karbonhidratlar için 56-60 gram, proteinler için ise 34-40 gramdır. Gövdede
üretilen 100 kalorilik enerji karşılığında 10-15 ml. dolayında su oluşur.
Vücuda alınan suyun çoğu ince bağırsakta, az bir kısmı da kalın bağırsakta emilir ve vücut sıvılarına
katılır. Hücre içinde oluşan metabolik su da vücut sıvılarına geçer. Vücuttaki su sürekli olarak yenilenir.
Toplam vücut suyunun yaklaşık yarısı, ortalama 10 gün içinde, dışarıdan alınan suyla değiştirilmektedir.
Bu oran vücut suyunun sürekli yenilendiğini gösterir. Suyun gövdedeki devir hızı günde, yetişkinlerde
yaklaşık % 6, bebek ve çocuklarda ise % 15’e yakındır. Bu yüzden gövde büyüklüğü ile ters orantılı
olarak, bebek ve çocukların su gereksinimleri yetişkinlerden daha fazladır.”26
Su ihtiyacı kişiden kişiye farklı olabilir. Su kaybına bağlı olarak yaş, yaşam biçimi, mevsimler, iklim
ve daha birçok etkenle değişir. Gün boyunca ortalama 2,5 litre su kaybederiz. Bunun 1,5 litresini idrarla,
0,4 litre kadarını terleme yoluyla, gene 0,4 litre suyu da nefes verirken kaybederiz. 27
Su ihtiyacımızı belirleyen temel faktörlerden biri kullandığımız enerji miktarı. Yetişkin biri enerji
harcamasının her kalorisi başına 1–1,5 ml suya ihtiyaç duyuyor. İşte bu nedenle 1500–2000 kalori harcayan
biriyseniz günde 1,5–2 lt su içmeniz gerekiyor. Çoğumuz içtiğimiz su, diğer sulu içecekler, sıvı hatta katı
besinlerle bunu vücudumuza rahatlıkla kazandırıyoruz. Yani özel bir durum söz konusu değilse ciddi bir
su eksikliği söz konusu olmuyor. Eğer ağır egzersizler yapıyorsanız, yaptığınız iş güçlü bedensel faaliyet
gerektiriyorsa, ciddi ısı değişiklikleri ile karşı karşıyaysanız, ateş, ishal, kusma gibi anormal durumlar söz
konusuysa, idrar söktürücü haplar ya da laksatifler kullanıyorsanız su ihtiyacınız artıyor. 28
“Tükürük, gözyaşı, sümük ve idrar yollarıyla, emzirirken de sütle su kaybedilir. Günlük su kaybı
miktarı yaşa, çevre sıcaklığına, hastalıklara ve bireyin diğer özelliklerine göre değişir. İnsanda günlük
ortalama su kaybı şu yollarla gerçekleşir:
•
İdrarla su kaybı ortalama 1-1.5 litre (5-7su bardağı)
•
Solunumla su kaybı ortalama 350.ml (yaklaşık 2 su bardağı)
•
Terlemeyle su kaybı ortalama 0.1-0.4 litre,
•
Dışkı ile su kaybı ortalama 180 ml. (yaklaşık 1 su bardağı).
25
Yasemin Fatih Amato, Güzel Ol Bugün Yarın ve Daima, Cildin Doğası ve Kozmetik Olanaklar, Doğan Kitap, İstanbul, 2004, Sayfa 23.
26
Ali POLAT, Bir Damla Su “Sağlığını Seven Herkes İçin” A4 Ofset Matbaacılık, İstanbul, 2009, Sayfa 17
27
Yasemin Fatih Amato, Güzel Ol Bugün Yarın ve Daima, Cildin Doğası ve Kozmetik Olanaklar, Doğan Kitap, İstanbul, 2004, Sayfa 23.
28
Prof. Dr. Osman MÜFTÜOĞLU, Ne Kadar Su İçelim, Hürriyet Gazetesi, Kelebek, 25 Nisan 2009.
15
Dünyada ve Ülkemizde Su
Kaybedilen su diğer içeceklerle, katı besinlerle ve besin öğelerinin vücutta yanmasından oluşan suyla
ikame edilmeye çalışır. İnsanlar yedikleri katı gıdalardan gün boyunca 3-4 bardak kadar su alırlar.
Besinlerin vücutta yanması sırasında ise yaklaşık bir su bardağı kadar su oluşur. Su ve diğer içecekler
kalan su ihtiyacının karşılanmasına yardımcı olurlar. Yaşamsal faaliyetleri sürdürülebilmesi için
kaybedilen suyun gün içinde mutlaka yeniden kazanılması gerekir.”29
Kanın %92’si, kemiklerin %22’si, beynin %75’i ve kasların %75’i sudur. Su ayrıca:
•
Vücudumuzdaki bütün hücrelerin çoğunluğunu oluşturur.
•
Hücrelere besin ve oksijen taşıyarak ve atıkları uzaklaştırarak kan ve lenf sistemlerimizin en büyük
kısmını oluşturur.
•
Böbreklerimizin toksik maddelerden temizlenmesine yardımcı olur.
•
Kan basıncımızın kontrol eden elektrolitlerimizin dengelenmesine yardımcı olur.
•
Göz, ağız ve burun kanallarımızın nemlenmesine yardımcı olur.
•
Sıcak havalarda vücudumuzu serin tutar ve soğuk havalarda vücut izolasyonu sağlar.
•
Vücudun organlarına karşı darbe emici görevi yapar.
•
Eklemlerin yağlanmasına yardımcı olur ve kan, ter, gözyaşı ve tükürüğün bir parçasıdır.
•
Vücutlarımızın ihtiyaç duyduğu iz minerallerinin pek çoğunu sağlar.30
Vücutta bulunan suyun kaybedilmesi durumunda aşağıdaki durumlar gözlenir: 31
•
%1 su kaybı ile susuzluk hissi, vücut ısısında düzeninin bozulması, performans azalması görülür.
•
%2 su kaybı ile vücut ısısının artması, susuzluk hissinde artış olmaktadır.
•
%3 su kaybı ile aşırı susuzluk hissi, vücut ısı düzenin ciddi oranda bozulması meydana gelir.
•
%4 su kaybı ile fiziksel performans %20–30 oranlarında düşer.
•
%5 su kaybı ile baş ağrısı, baş dönmeleri, yorgunluk ve uyku hali, mide bulantıları görülür.
•
%6 su kaybı ile aşırı halsizlik, uyuşukluk, titreme meydana gelebilmektedir.
•
%7–8 su kaybı ile bayılmalar gerçekleşebilir.
•
%10 su kaybı ile bilinç kaybı meydana gelir.
•
%12–20 su kaybı ise hayati önem taşımakta; ölüm gerçekleşebilmektedir.
Susuzluğu ölçmenin etkili bir yolu da idrarın rengini kontrol etmektir. Koyu sarı, turuncu ya da
kahverengi olması ciddi anlamda susuz kaldığınız anlamına gelir.32
5.2. Su İçmek İçin 46 Neden
Dr. Batmanghelidj “Hasta Değil Susuzsunuz” kitabında vücudumuzun tam 46 nedenle suya ihtiyaç
duyduğunu anlatmaktadır.33
29
Ali POLAT, Bir Damla Su “Sağlığını Seven Herkes İçin” A4 Ofset Matbaacılık, İstanbul, 2009,Sayfa 21
30
http://www.espring.com/TR-TR/WaterWellness/doc8065.aspx?pgid=122
31
“Su İçmenin Sağlık Açısından Önemi Nedir?” başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt. İpek AĞACA’e aittir ve makale, yazarı tarafından http://www.
tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
http://www.tavsiyeediyorum.com/makale_1478.htm
32
Ali POLAT, Bir Damla Su “Sağlığını Seven Herkes İçin” A4 Ofset Matbaacılık, İstanbul, 2009,Sayfa 23
33
http://suvakfi.org.tr/detay.asp?id=1003&menu=sağlık
16
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Bunlar aşağıda sıralanmıştır:
1- Hiçbir canlı susuz yaşayamaz.
2- Göreceli su yetersizliği vücudun bazı fonksiyonlarını önce bastırır, sonra öldürür.
3- Su temel enerji kaynağıdır.
4- Su vücudun her hücresinde elektriksel ve manyetik enerji üretir, bize yaşam gücü verir.
5- Hücre yapısındaki maddeleri birbirine bağlayan bir yapıştırıcıdır.
6- DNA hasarını önler ve onarım mekanizmalarının daha iyi çalışmasına yardımcı olur, böylece üretilen
anormal DNA sayısı azalır.
7- Bağışıklık sisteminin (bütün mekanizmalarının) merkezi olan kemik iliğinde, bu sistemi kanser de
dahil olmak üzere, çeşitli hastalıklara karşı güçlendirir.
8- Bütün besinlerin, vitamin ve minerallerin temel çözücüsüdür. Vücutta besinleri küçük parçalara
ayırır, sindirimlerinde ve son metobolik aşamalarında görev yapar.
9- Besinlere enerji verir ve parçalanan besinler sindirim sırasında bu enerjiyi vücuda aktarır. Susuz
yenen yemeğin vücut için hiçbir enerji değeri yoktur.
10- Su, besinlerdeki gerekli öğelerin emilimini artırır.
11- Bütün öğelerin vücuda taşınmasına yardımcı olur.
12- Akciğerlerde oksijen toplayan kırmızı kan hücrelerinin çalışma verimini artırır.
13- Hücreye ulaşan su, o hücreye oksijen verir ve atık gazları vücuttan atılmaları için akciğerlere taşır.
14- Vücudun çeşitli bölgelerinden zehirli atıkları toplar ve atılmaları için karaciğer ya da böbreklere taşır.
15- Eklem boşluklarındaki temel yağlayıcı maddedir, artrit ve sırt ağrılarının oluşumunun önlenmesinde
yardımcı olur.
16- Omurgadaki diskleri “şok emici su yastıkları” na dönüştürür.
17- Bağırsakları en iyi çalıştıran yağlayıcı maddedir, kabızlığı önler.
18- Kalp krizi ve felce karşı koruyucudur.
19- Kalp ve beyin damarlarında pıhtılaşmayı önler.
20- Vücudun soğutma (terleme) ve ısıtma (elektrik) sistemleri için vazgeçilmezdir.
21- Düşünme başta olmak üzere, bütün beyin fonksiyonları için bize güç ve elektriksel enerji verir.
22- Serotonin ve diğer nörotransmitterlerin (sinir ileticileri) üretimi için vazgeçilmezdir.
23- Melatonin de dahil olmak üzere, beyinde üretilen bütün hormonların yapımı için gereklidir.
24- Çocuklarda ve yetişkinlerde dikkat yetersizliği sorununa çözüm getirir.
25- Çalışma verimini artırır ve dikkat aralığını büyütür.
26- Su dünyadaki diğer bütün içeceklerden daha kolay bulunabilir ve hiçbir yan etkisi yoktur.
27- Stres, gerginlik ve depresyonun hafiflemesine yardımcı olur.
28- Uykuyu düzenler.
29- Yorgunluğun giderilmesine yardımcı olur ve bize gençliğin enerjisini verir.
30- Cildi yumuşatır ve yaşlılık belirtilerinin azalmasına yardımcı olur.
31- Gözlere canlılık ve parlaklık verir.
32- Glokomdan korunmamıza yardım eder.
33- Kemik iliğinde kan üretim sistemlerini düzenler, lösemi ve lenfoma oluşumunun önlenmesine
yardımcı olur.
17
Dünyada ve Ülkemizde Su
34- Vücutta enfeksiyon ve kanser hücrelerinin geliştiği bölgelerde bağışıklık sistemini güçlendirmek
için çok gereklidir.
35- Kanı sulandırır ve dolaşım sırasında pıhtılaşmasını önler.
36- Kadınlarda, adet öncesi ağrıyı ve ateş basmasını hafifletir.
37- Kalp atışıyla birlikte kanı sulandırıp dalgalandırarak dolaşımdaki katı maddelerin dibe çökmesini
engeller.
38- İnsan vücudunda dehidrasyon sırasında kullanılabilecek bir su deposu yoktur. Bu nedenle gün
boyunca düzenli olarak su içmemiz gerekir.
39- Dehidrasyon cinsellik hormonunun üretimine engel olur, bu iktidarsızlık ve libido kaybının başlıca
nedenlerinden biridir.
40- Su içtiğiniz zaman susuzluk ve açlık duygularını ayırt edebilirsiniz.
41- Kilo vermenin en iyi yolu su içmektir. Düzenli aralıklarla su için ve sıkı bir rejim yapmadan
zayıflayın. Acıktığınız zaman aşırı yememeli, ama susadığınızda suyunuzu içmelisiniz.
42- Dehidrasyon doku boşlukları, eklemler, böbrekler, karaciğer, beyin ve deride zehirli çökeltilerin
birikmesine yol açar. Su bunları temizler.
43- Su, gebelikte sabah bulantılarını azaltır.
44- Zihin ve vücut fonksiyonlarını bütünleştirir. Karar verme ve hedefleri belirleme yeteneğini artırır.
45- Yaşlılıkta bellek kaybının önlenmesine yardımcı olur. Alzheimer, multipl skleroz, Parkinson ve
Lou Gehring hastalıklarının riskini azaltır.
46- Kafein, alkol ve bazı ilaçlara duyulan bağımlılığın giderilmesine yardımcı olur.
5.3. Suyun Sebep Olduğu Hastalıklar
“Suda bulunabilen bazı mikroorganizmalar çeşitli hastalıklara sebep olurlar. Bu çeşit hastalıklara
“suyun sebep olduğu hastalıklar” denir.
Sudaki zararlı mikroorganizmaları yok etmek için en müessir yol dezenfeksiyondur. Suyun bakiye
0,1–0,2 mg/lt klor kalacak şekilde ve uygun temas süresi ile klorla dezenfekte edilmesi halinde bağırsak
patojen bakterileri, 0,3–0,4 mg/lt bakiye klorla dezenfeksiyon halinde ise virüsler yok edilebilir.
E Kolinin sularda bulunması, zararlı organizmaların mevcudiyetinin bir işaretidir. Dışkının 1 gramında
108-10 9 adet E. Koli bulunur. Bu sebeple bir içme suyu kaynağı tahlil edildiğinde E. Koli bulunmuşsa, bu
kaynağın insan, memeli hayvan veya kuşların dışkılarıyla kirlendiği anlaşılır.”34
Dünya genelinde sağlıklı suya erişen nüfusun toplam nüfusa oranı %82 olup, sanayileşmiş
ülkelerde %99, Türkiye’de ise %93’dür.
34
Veysel Eroğlu, Su Tasfiyesi, Çevre ve Orman Bakanlığı Yayını, Ankara 2008, Sayfa 1-2’den özetlenerek alıntı yapılmıştır.
18
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Tablo 3: Sağlıklı Suya Erişen Nüfusun Toplam Nüfusa Oranı
Ülkeler
35
Oran (%)
Dünya geneli
82
Sanayileşmiş ülkeler
99
Gelişmekte olan ülkeler
66
Afrika ülkeleri
38
Asya ve Pasifik ülkeleri
63
Latin Amerika ve Karayip ülkeleri
77
Kuzey Afrika ve Orta Doğu ülkeleri
77
Türkiye
93
Su kirliliği ve sağlık, suyla bağlantılı enfeksiyöz hastalıkların sınıflandırılması, kimyasal kirlilikler
vb konular Ömer Faruk Tekbaş, tarafından hazırlanan “Çevre Sağlığı” isimli kitabın “Toplum Sağlığı
Yönüyle İçme ve Kullanma Suları” bölümünde detaylı bir şekilde incelenmiş olup, kitabıma su ve gıdalarla
bulaşan hastalıkların özellikleri ve korunması ile ilgili tablonun sadece su ile ilgili kısımlarının alıntısı
yapılmıştır.
35
Selim Yılmaz/Çalışma Grubu, GATS: Su Ticareti Yapılabilen Değerli Bir Metadır, İKK Ölçü Dergisi, İstanbul, Aralık 2003.
http://www.ekokent.com/cevre-ekoloji/37-cevre/372-su.html
19
Dünyada ve Ülkemizde Su
Tablo 4: Su ve Gıdalarla Bulaşan Hastalıkların Özellikleri ve Korunması 36
Hastalık
BAKTERİLER
Tifo
VİRÜS
PROTOZOLA
Rezervuar
Salmonella
typhi
Bulaşma
Şekli
Semptomların
Kısa Tanımı
Portör ya
da hastanın
gaita ve
idrarı
Su, süt, süt
ürünleri,
kabuklu deniz
ürünleri,
kontamine
gıdalar,
sinekler.
Devamlı
bir ateşle
beraber genel
enfeksiyon
belirtileri,
gövdede pembe
lekeler ve ishal.
Kuluçka
Süresi
3 – 38 gün
ortalama
7 – 14 gün.
Gastroen
terit formu
için 1-10
gün, barsak
enfeksiyonu
formu için
1-3 hafta.
Korunma
Kullanılan suyun
arıtımı, dezenfeksiyonu
ve korunması. Süt
ve süt ürünlerinin
pastörizasyonu.
Kirlenmiş suların
sağlıklı bir şekilde
izolesi. Gıda
işçilerinin eğitimi.
Gıda maddelerinin ve
kabuklu hayvanların
kontrolü. Sineklerin
yok edilmesi. Jerm
portörlerinin kontrolü.
Aşılama. Kişisel
hijyen.
Su, gıdalar, kirlenmiş
sular için tifoda
bahsedilen önlemlerin
alınması. Sütün
pastörizasyonu
(bebekler için
kaynatılması).
Sineklerin yok
edilmesi. Portörlerin
izlenmesi.
Paratifolar
Salmonella
A,B,C
Shigellozis
(Basili
dizanteri)
Sh.
Dysentherie
Sh. Flexneri
Sh. Soydil
Sh. Sonnei
Jerm
portörle
rinin ve
enfekte
kişilerin
salataları
Su, gıdalar,
süt ve
kontamine
süt ürünleri,
sinekler.
Birden bire
ishal, tenezm
ile başlangıç,
sık kanlı ve
balgamlı ishal.
1 – 7 gün,
ortalama 4
günden az.
V. Cholarae
Galita,
kusmuk,
jerm
portörleri
Su, kontamine
çiğ yiyecekler,
sinekler
Sulu ishal,
kusma,
susuzluk,
ağrılar, koma.
2-5 gün
ortalama 3
gün
Tifoda bahsedilen
önlemlerin alınması.
Aşılama. Karantina.
Hastaların izole
edilmesi.
Tularemi
Francisella
Tutarensis
Kemiriciler,
tavşan
sinekler,
tahta kenesi,
köpek, tilki,
domuz
Enfekte
tavşan eti,
kontamine
su, yabani
hayvanlarla
temas
Ani başlangıç,
ateş ağırlar vs.
1-10 gün,
ortalama 3
gün.
Gastroen
terit
Bilinmeyen
mikro
organizmalar
İnsan ve
hayvanlar
Su, gıdalar,
süt, hava
İshal, bulantı,
kusmalar,
kramplar, belki
ateş.
Tavşan etinin uzun
süre pişirilmesi. Suyun
temizlenmesi. Vahşi
hayvanlarla temasta,
korunma amacı
ile kauçuk eldiven
kullanılması
Değişik,
ortalama
8-12 saat.
Çevre sağlığı sağlık
eğitimi. Kişisel hijyen.
15-35 gün,
ortalama 25
gün.
Kirli suların izolesi.
Gıda hijyeni.
Kişisel hijyen.
Suyun koagülasyon,
dekantasyon ve
filtrasyonla arıtımı,
daha sonra litrede
0.6 ml. serbest klor
olacak şekilde klorla
dezenfeksiyonu
5 günden
birkaç
aya
değişebilir,
ortalama 3-4
hafta.
Schigellada alınan
önlemlerin aynısı.
Suyun kaynatılması
ya da uygun arıtımı.
Genelde hızlı filtrasyon
ve klorlama % 100
emin bir yöntem
değildir. Yavaş
süzme ve sonra
klorlama tercih edilen
yöntemdir.
Kolera
36
Neden Olan
Ajan
Enfeksiyöz
Hepatit
Amipli
dizanteri
Hepatit A
virüsü
Entamoaba
histolytica
Enfekte
şahısların
dışkısı
Portörlerin
ve enfekte
kişilerin
gaitaları,
belki fareler
Enfekte su
gıdalar, süt
Ateş, bulantı,
iştahsızlık,
muhtemelen
kusma,
yorgunluk, baş
ağrısı, sararma.
Su, gıdalar,
enfekte çiğ
yenen sebze
ve meyveler,
sinekler,
hamam
böcekleri
Gizli ve belirsiz
başlangıç, ishal
ya da kabız
ya da hiçbiri,
iştahsızlık,
karında
dolgunluk, kanlı
ve balgamlı
gaita.
Ömer Faruk Tekbaş, Çevre Sağlığı, Gülhane Askeri Tıp Akademisi Basımevi, Ankara, 2010, Sayfa 66-69’dan su ile ilgili kısımlarından alıntı yapılmıştır.
20
SPİROKET
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Hastalık
Neden Olan
Ajan
Rezervuar
Leptospiroz
(weil hastalığı)
Leptospira
haemorrhagiae
L.
Habddomadis,
L. Cola vb.
Fare,
domuz,
köpek, kedi,
sıçan, tilki,
koyun idrarı
ve gaitası
Ateş, titreme,
baş ağrısı,
bulantı, adale
ağrısı, kusma,
susama,
halsizlik,
sararma.
Dizanterik,
akciğer
ve karın
semptomları,
titreme,
kaşıntı,
dermatit.
Ascaris
Lumbricoides
İnsan,
goril,
maymun
kalın
barsağı
Enfekte su
ve gıdalar,
lağım suları
Gaitada
kurtlar, karın
ağrısı, deri
döküntüleri,
karın şişmesi,
bulantı, iştahın
artması.
Paragonimus
westermani,
P. Kellicotti
(akciğer
trematodu)
İnsan,
köpek,
kedi,
domuz,
fare,
kurt
Enfekte
su, tatlı su
yengeci,
kerevit
Kronik
öksürük,
boğumlu
parmaklar,
künt ağrılar,
ishal
İnsan kalın
barsağı
Parmaklar,
yumurta
ihtiva eden
tozlar,
kontamine
gıdalar ve
sular, lağım
suları
İnsanda
venöz
dolaşım,
idrar, gaita
Askariyozis
Paragonimiyazis
PARAZİTOZLAR
Oksiyur
Semptomların
Kısa Tanımı
Enfekte
olmuş su,
bu suyun
içme ve
yıkanma için
kullanılması
Schistosoma
haematobium,
S. Monsoni,
S. Japonicum
Sistozamiyazis
(bilharziose)
Bulaşma
Şekli
Gıdalar,
su, enfekte
hayvanların
gaitaları ve
idrarları ile
kirletilmiş
toprakla
temas
Enterobius
vermicularis
Burun
kaşıntısı,
pruritis, ishal
Kuluçka
Süresi
Korunma
4-19 gün,
ortalama
9-10 gün.
Farelerin imhası.
Gıdaların korunması.
Mutfak araç gerecinin
dezenfeksiyonu.
Suların kirletilmemesi.
El ve kollardaki
çatlakların tedavisi
1-3 ay ya
da daha
fazla
Enfekte sudan
sakınmak.
Suyu aşağıdaki
yöntemlerden biri
ile sağlıklı duruma
getirmek.
1) 1 saat sürede
koagülasyon ve
çöktürme, daha
sonra yavaş süzme
(saatte 1m²de,
7 m³ su) ya da
diatomitten süzme
(saatte 1m² de 12 m³
su), sonra klorlama
(1mg/L),
2) Kaynatma, bakır
sülfat ilave ederek
(16 mg/L) 48 saat
süre ile çöktürme ve
klorlama,
3) Sodyum
pentachlorophenat
ya da bakır (10
mg/L)ilave
etmek, yavaş
kum filtrelerinden
süzmek ve klorlama.
1-5 gün ve
2-4 ay
Kişisel hijyen.
Çevre sağlığı.
Endemik bölgelerde
suyu kaynatarak
içmek. İnsan dışkı
ve idrarının sağlıklı
bir şekilde izolesi.
Değişik
Endemik bölgelerde
içme suyunun
kaynatılması. Tatlı
su yengeçlerinin ve
kerevitlerinin iyice
pişirilmesi
14 gün
Heladan çıktıktan
sonra ellerin
yıkanması.
Tırnakların
kesilmesi. Yatarken
pamuklu don
giyilmesi. Hijyen
önlemleri
21
Dünyada ve Ülkemizde Su
5.4. İçmesuyu Kaynaklı Hastalıklardan Korunmak İçin Belediyeler ve Su İdareleri
Tarafından Alınacak Tedbirler
İçmesuyu kaynaklı hastalıklardan korunmak için belediyeler ve su idareleri tarafından alınacak tedbirler
aşağıda sıralanmıştır: 37
•
İçmesuyu temin edilen su kaynakları kirlenmeye karşı korunmalıdır.
* Kirletici kaynakları sürekli kontrol ve denetlenmelidir.
* Atıksu deşarjları önlenmelidir.
•
Su alma yapılarının kirlenme riski az olan noktaları seçilmeli ve bakımı yapılmalıdır.
•
İsale hatlarında onarım yapıldıktan sonra hattın tahliye vanaları açılarak yıkanmalıdır.
•
Arıtma Tesisi çıkış suyu kalitesi sürekli izlenmelidir.
•
Kirlenme ve hastalık riskinin yüksek olduğu zamanlarda dezenfeksiyon dozajı artırılmalıdır.
•
İçmesuyu şebekeleri daima atıksu kanallarında en az 0,50 metre yukarıda olacak şekilde
döşenmelidir.
•
İçmesuyu şebekeleri yenilenerek kayıp ve kaçaklar azaltılmalıdır.
•
Şebekeye sürekli su vererek içmesuyu borularının daima basınçlı çalışmaları (20m-80m su basıncı)
temin edilmelidir.
•
Şebekenin en uç noktasında bile 0,5 mg/l civarında bakiye klorun var olduğu tahkik edilmelidir.
•
Şebekelerde tamir ve bakım yapıldıktan sonra hatlar mutlaka klorlu su ile yıkanmalı ve su bilahare
kullanıma arz edilmelidir.
•
Binalardaki depoların periyodik bakımları yapılarak temiz tutulmalıdır (harici suların girmesi
önlenmeli, rüsubatı38 temizlenmeli ve depolar dezenfekte edilmelidir).
•
Şebeke haznelerinin ve terfi merkezlerinin periyodik bakımları yapılmaldır.
•
Basitte olsa bir su analizi laboratuarı kurulmalı, buna imkan yoksa su tahlilleri donanımlı
laboratuarlarda yaptırılmalıdır.
•
Kaynağı ve güvenilirliği belli olmayan sular kullanılmamalıdır.
•
Su kalitesi konusunda halk düzenli olarak bilgilendirilmelidir.
•
İçme suyu hattı Coğrafi Bilgi Sistemine (CBS) işlenmelidir.
5.5. İçme Suyu Tesislerinde Sağlık Konusunda Alınacak Tedbirler
“Halk sağlığını korumak maksadı ile içme suyu tesislerinde, suyun başlangıç noktasından tüketime
verilene kadar geçecek süreç içinde alınması gereken tedbirler ve işleri adım adım şu şekilde
sıralayabiliriz.39
5.5.1. Kaptajlar
Kaptajlar40, pınar kaptajları, kuyular, nehir kaptajları (Regülatörler), baraj ve göller (su alma yapıları)
olarak isimlendirilmektedir.
37
Veysel Eroğlu, Su Tasfiyesi, Çevre ve Orman Bakanlığı Yayını, Ankara 2008, Sayfa 365. (İfadelerde anlamı bozmayacak küçük değişiklikler yapılmıştır.)
38
Rüsubat: Çöküntüler, tortular anlamına gelmektedir.
http://www.osmanlicaturkce.com/?k=r%FCsubat&t=@
39
Veysel Eroğlu, Su Tasfiyesi, Çevre ve Orman Bakanlığı Yayını, Ankara 2008, Sayfa 365-367.
40
Kabtaj: Su alınan yer, kuyu. http://www.serki.com/index.php?bolumsec=terimler&id=5a5ara Kaptaj: Kaynak suyunun boru ve kanallarda toplanması.
http://www.dsi.gov.tr/sozlukler/hidrosozluk/index.cfm?SozcukID=1186
22
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Pınar kaptajlarında, kaptajın kapalı ve kilitli olmasına, içine hiçbir şekilde hayvan ve böcek girmeyecek
şekilde dizayn edilmesine, havalandırma borularının sineklikle teçhiz edilmesine, kaptaj sahasının asgari
50 metrelik bir koruma bölgesi oluşturulmasına, koruma bölgesine insan ve hayvanların girmemesi için
himaye çiti ile çevrilerek kapısının kilitli tutulmasına, yakın çevrede zirai faaliyetlerde ilaç ve sun’i gübre
kullandırılmamasına dikkat edilmelidir. Periyodik olarak kaptajlar kontrol edilerek gerekli bakım ve
temizliklerinin yapılması gerekmektedir.
5.5.2. İsale Hatları
Yerleşim yerlerine su taşıyan isale hatlarının periyodik olarak bakım ve onarımlarının yapılması, zaman
zaman tahliye vanalarını açmak suretiyle birikmiş olan rüsubatın temizlenmesi gerekir. Hat üzerinde
bulunan maslak odalarının mutlaka muhafazalı ve kapaklı, kilitli yapılması, havalandırma bacalarına
sineklik teli ile teçhiz edilmelidir. Maslak odasındaki su harici tesirlerden korunması gerekir. Hiçbir
şekilde insan ve hayvanların su ile temasına imkan vermeyecek tedbirlerin alınması gerekmektedir.
Maslak odalarının periyodik olarak temizliklerinin yapılması gerekmektedir.
İsale hattında kaçak, borunun patlaması veya her hangi bir arıza sebebiyle boşaltılan boru hatlarının
yeniden doldurulması esnasında boru hattının dikkatlice doldurulması vantuzlardan havanın tahliye
edilmesine itina edilmelidir. Aksi halde hattın ani yükselmesi halinde aşırı basınç yüzünden boru
kırılabilir.
5.5.3. Arıtma Tesisleri
İçmesuyu standardını sağlamayan suların iyileştirilmesi ve sağlığa zararsız hale getirilmesi için arıtım
işlemine tabi tutulması zarureti bulunmaktadır. Arıtma Tesislerinin işletilmesinde hijyenik tedbirlerin
alınması, arıtılmakta olan suyun hiçbir şekilde kirletilmemesi gerekmektedir. Arıtmaya giren suyun ön
dezenfeksiyonunun ve arıtma işlemi tamamlandıktan sonra şebekeye vermeden önce ise son dezenfeksiyon
işlemlerinin yapılması gerekmektedir. Çıkış suyu kalitesi sürekli kontrol edilmelidir. Arıtma Tesislerinin
bakım ve temizliği son derece önemlidir. Arıtma Tesislerinde hiçbir şekilde suyun harici tesirlerle
kirletilmesine sebebiyet verilmemelidir. Arıtma Tesisinin etrafı ağaçlandırılmamalıdır.
5.5.4. Su Hazneleri
Şehir şebekesini besleyen su hazneleri harici tesirlerden korunmuş olacak şekilde yapılmalı, periyodik
olarak bakım ve temizliği yapılmalı, havalandırma boruları sinekliklerle techiz edilmeli, kapı ve pencereler
sürekli kapalı tutulmalı, pencereleri de sinekliklerle teçhiz edilmelidir. Zaman zaman pencereler de biriken
tortu ve rüsubat temizlenmeli, hazneler yıkanarak dezenfekte edilmelidir.
5.5.5. Şebeke
İçme suyu şebekelerinin sürekli bakım ve onarımı yapılmalı, her tamirattan sonra devreye alınacak
kısmın dezenfeksiyonu yapılmalı, mümkün ise şebeke sürekli dolu (basınç altında) tutulmak suretiyle
şebekeye zeminden kirli suların girmesi önlenmelidir. Şebekede patlak, çatlak var ise zaman geçirmeden
derhal müdahale edilerek gerekli tamirat yapılmalıdır. Şebeke suyu harici tesirlerden korunmalıdır.
Şebekenin düşük kotlarına tahliye vanası konulmalı, zaman zaman bu tahliye vanaları açılmak suretiyle
borularda biriken rüsubat ve tortu atılmalıdır. Şebeke tamiratlarında ve abone bağlantılarında hijyenik
kurallara uyulmalıdır.
5.5.6. Dezenfeksiyon
Suda bulunan bakteri ve mikropların imhası için su kullanımdan önce mutlaka dezenfekte edilmelidir.
Dezenfekte işlemi, klor, ozon, ültraviyole ışınları gibi dezenfektanlarla yapılmalıdır. Dezenfektan olarak
insan ve hayvan sağlığına zarar vermeyecek maddeler kullanılmalıdır.
Suyun direk kaptajdan şebekeye verilmesi haklinde dezenfeksiyon işlemi kaptajlarda yapılmalıdır. Bu
işlem direkt ve endirekt klorlama cihazları ile yapılmalıdır. Suyun kaptajdan tüketiciye ulaşana kadar
23
Dünyada ve Ülkemizde Su
geçecek sürede harici kirlenmelere karşı tedbir olarak bakiye klor kalması için dezenfektan olarak klor
kullanılmalıdır.
İçmesuyu’nun şebekeye depo veya arıtma tesisinden verilmesi hallerinde dezenfeksiyon işlemi depo
veya arıtma tesisinde yapılmalıdır. Dezenfeksiyon işlemi şebekenin en uç noktasında 0,5 mg/l bakiye
klor kalacak şekil ve miktarda içmesuyu klorlanmalıdır. Çok uzun şebekelerde bunun sağlanamaması
durumunda şebekenin uygun noktalarına ara klorlama ünitelerinin yerleştirilmesi gerekmektedir.
Her halükarda ve hiçbir şekilde dezenfekte edilmeden tüketiciye içmesuyu verilmemelidir.”
5.6. Acil Durumlarda Bireysel Su Dezenfeksiyonu
Dezenfeksiyon kimyasal kirlilikle ilgili güvence sağlamaz. Ancak afet durumları da göz önüne alınarak
sınırlı miktarda içme suyu ya da meyve ve sebze yıkama suyu dezenfeksiyonuyla ilgili temel bilgiler
aşağıda verilmiştir.41
Kaynatma
En pahalı yöntemdir. Giardia lamblia ve Cryptosporodium için en etkili yöntemdir. Sınırlı miktarda
suyun arıtımı için gerekebilir. Su bulanıksa 6-8 kat tülbentten süzülür. Su fokurdamaya başladıktan sonra
en az 3 dakika kaynatılır. Suyun tadı bozulmuşsa kaptan kapa boşaltılarak lezzetli hale getirilebilir.
Klor Tabletleri
Eczanelerde klor tabletleri satılabilmektedir. Bunların ambalajlı ve şişesi üzerinde ne kadar suya atılması
gerektiği yazılıdır. Bunlar bir miktar suda çözündürüldükten sonra önerilen miktardaki suya katılır.
Kireç Kaymağı
Su dezenfeksiyonunda en çok klor kullanılmaktadır. Sahada kireç kaymağından yararlanılır. Kireç
kaymağında fabrika çıkışı %33 klor bulunmaktadır. Hesaplamalarda %25 aktif klor bulunduğu varsayılır.
Bir litre su içerisine silme iki çorba kaşığı(40 gr) kireç kaymağı katılır. Bu karışım yarım saat kadar
dinlendirilir. Altta bir çökelti oluştuğu gözlenir. Üsteki çözelti %1’lik ana çözeltidir. Bu çözelti plastik
ve damlalıklı şişelere konularak saklanabilir. Işıktan korunmalıdır. Işıktan korunursa 15 güne kadar
dayanabilir. Bu çözeltiden bir litre suyun içerisine üç damla katılır. Eğer su bulanıksa süzüldükten sonra
iki katı yani altı damla katılmalıdır. Klorun etkilemesi için yarım saat geçmelidir.
Çamaşır Suyu
Çamaşır suları da klor eriyiğidir. Ülkemizdeki çamaşır sularında genellikle %5,25 (uluslararası)
oranında, rafta çok beklemişlerse %2-4 oranında, sınırlı sayıdaki üründe %10 klor bulunur. Genellikle
rafta bekleme süresinde klor içeriğinde azalma olur. Kullanılacak çamaşır sularının içinde parfüm,
deterjan bulunmamalıdır. %5’lik çamaşır sularında bir ölçü çamaşır suyuna dört ölçü, %10’luk çamaşır
suyundan ise bir ölçü çamaşır suyuna 9 ölçü su katılarak ana çözelti hazırlanır. Genellikle ışığı geçirmeyen
vidalı kapaklı cam şişelere konulur. Bu çözelti 15 gün süre ile kullanılır. İçilecek suyun içerisine 3 damla
damlatılarak yarım saat bekletilir. Meyve sebze yıkanacak suya 20 damla damlatılarak bu suya daldırılan
meyve ve sebzeler yarım saat bekletilir.
Kalsiyum Hipoklorit Granülleri
Saf, katkısız kalsiyum hipoklorit olmalıdır. 7,5 litre suya 5 mililitre (7 gram) eklenir. Kalsiyum
hipoklorit ağırlığının %70’i kadar klor içermekte olduğundan, bu litresinde 500 miligram klor bulunduran
ana çözeltiyi oluşturur. Suyun dezenfeksiyonu için bu klor çözeltisinden bir kısım, arıtılacak sudan 100
kısım katılır. Bu 50 litre suya yarım litre katılması anlamına gelir. Klor kokusu fazlaysa kaptan kapa
boşaltılıp beklenirse fazla klor uçar.
41
Çağatay Güler, Su Kesintisi Yapılan İllerde Alınması Gereken Halk Sağlığı Önlemleri, Yazıt Yayımcılık, Ankara, 2008, Sayfa 33-34.
24
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Tentürdiyot
Tentürdiyot %2 iyot içerir. 200C bir litre suyun içerisine 5–10 damla katıldıktan sonra karışım 30
dakika bekletilmelidir. Hamilelerde dikkatli kullanılmalıdır.
İyot Tabletleri
Bazı spor mağazalarında iyot tabletleri satılmaktadır. Üzerindeki açıklamada belirtilen miktarda suya
atılır. Yarım saat beklendikten sonra içilir. Hamilelerde dikkatli kullanılmalıdır.
5.7. İçme ve Kullanma Sularının Kullanımında Dikkat Edilecek Hususlar
İçme ve kullanma sularının kullanımında yerel yönetimlerin ve tüketicilerin dikkat etmesi gereken
hususlar aşağıda sıralanmıştır:42
42
•
Su depolarının iç yüzeylerinde zaman içersinde mikrofilm tabakaları meydana gelmekte ve bu
tabakalar kimyasal ve mikrobiyolojik kirlilik kaynağı olabilmektedir. Bu nedenle apartmanlardaki
su depolarının düzenli olarak yılda en az bir kez temizlenmesi gerekmektedir.
•
Ev içinde kullanılan plastik vb. küçük depolara (100 – 500 litre) su depolamak uygun değildir.
Büyük çaplı depolar gibi kolayca temizlenemeyeceklerinden bu depolar kirlilik kaynağı haline
gelebilmektedir.
•
Sebze ve meyvelerin yıkanmasında kullanılacak suya (1 litre suya 20–25 damla) % 1’lik Aktif Klor
Solüsyonu karıştırmak ve bu suda sebze ve meyveleri 30–35 dakika bekletmek genellikle yeterli
olacaktır.
•
Ev tipi bireysel su arıtma sistemleri suyun içerisinde bulunan küçük partikül ve bazı kimyasalları
bağlayarak/tutarak suyun kalitesini iyileştirmeyi amaçlayan sistemlerdir. Dolayısı ile zaman
içinde sudan aldıkları kimyasallarla kendileri kirli hale gelecektir. Bu nedenle; ev tipi bireysel
su arıtma cihazlarının kullanımından kaçınılmalı, mutlaka kullanılacaksa kullanım talimatında
uymalı, düzenli olarak filtreleri değiştirilmeli veya temizliği yaptırılmalıdır. Temizlik yapılırken
damacana pompalarında yapıldığı gibi arıtım cihazından % 1’lik Aktif Klor Solüsyonu geçirilerek
temizlenmelidir.
•
İçme ve kullanma suları doğrudan güneş ışığına maruz kalmamalıdır. Güneş ışınları birçok
mikroorganizmanın ölmesine neden olurken, sudaki birçok mikroorganizma türünün üremesine ve
suda tehlikeli kimyasalların oluşmasına neden olabilir.
•
Suları soğuk ortamda saklamak ve hatta buz haline getirmek mikroorganizmaları öldürmez, sadece
üremelerini engeller. Bu nedenle buzdolabında bekletilen sularda da hastalık riski olabilir.
•
Damacana su satışını arttırmak amacıyla toplumu değişik çözüm arayışlarına yönelten, toplumu
paniğe iten söylentiler çıkarabilmektedir. Damacana sularında güvenli olmayabileceği bilinmeli,
hatta kötü niyetli kişiler tarafından daha kolay müdahale edilebileceğinden damacana suların
satışına izin verilirken, periyodik analiz sonuçları istenmeli ve suyu pazarlayan firmanın güvenlik
düzeyi, gerekirse damacana dolum tesisleri incelenmelidir.
•
Yapılan araştırmalarda evlerde damacanalardan su almak için kullanılan pompaların, kullanılmaya
başladıktan kısa süre sonra kirlendiği ve bu pompalar aracılığı ile alınan suların mikrobiyolojik
olarak ileri derecede kirli olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle bu tür pompalar kullanılmamalı,
kullanılacaksa düzenli aralıklar da % 1’lik Aktif Klor Solüsyonu içerisinde bekletilmeli ve
damacana pompasının içerisinden bu solüsyon geçirilip sonra durulanarak kullanılmalıdır. En
doğrusu her damacana değişiminde pompanın da temizlenmesi ihmal edilmemelidir.
Ömer Faruk Tekbaş, Çevre Sağlığı, Gülhane Askeri Tıp Akademisi Basımevi, Ankara, 2010, Sayfa 90-91.
25
Dünyada ve Ülkemizde Su
•
Damacana veya diğer ambalajlanmış suların tamamının güvenli olmayacağı dikkate alınmalıdır.
Su şişe/damacanalarının üzerindeki etiketlerde yazan değerler, son analiz bilgileri değildir. Bu
nedenle özellikle satışa sunulan veya servislerden alınan ambalajlanmış suların düzenli olarak
analiz edilip edilmediği incelenmeli ve son altı ay içinde yapılmış analiz raporunu beyan edemeyen
damacana sularının satışına izin verilmemelidir.
•
Kontrolsüz ve denetimsiz su kaynaklarından su temin edilmemelidir ( ruhsatsız su dağıtım tankerleri,
kaynağı bilinmeyen damacana suları, ruhsatsız doğal sular v.b.).
6. SU ÇEVRİMİ / SUYUN SERÜVENİ
Bu sabah içtiğiniz kahvede ve akşam yudumlayacağınız çayınızda, yerkürenin atmosferinde binlerce,
hatta on binlerce tur atmış su molekülleri bulunuyor. Sıvı haldeki su en az üç milyar yıldır deniz, hava ve
kara arasında dolaşıp duruyor. Güneşten güç alan bu döngü birçok yanılsama yaratıyor: tatlı su her yıl
gökyüzünden yere düştüğü için, sınırsız miktarda olduğu sanılıyor.43
Havada gaz halinde bulunan suyun, kullanılabilir sıvı şeklindeki su haline gelmesi, “Su Çevrimi”
veya “Hidrolojik Çevrim” olarak anılan gizemli bir süreç ile gerçekleşir. Buna “Hidrolojik Döngü” de
denmektedir.
Bu süreç, karalardaki ve denizlerdeki suyun güneş enerjisi ile buharlaşarak atmosfere karışması,
buhar halindeki suyun yağmur damlacıkları haline dönüştükten sonra, yer çekimi etkisi ile yeniden
yeryüzüne dönmesiyle gerçekleşir. Yeryüzündeki suların yeniden buharlaşmasıyla çevrim süreci yeniden
başlar. Bu olayda ilginç olan husus, bir yağmur damlacığının bir yılda 40–42 kez buharlaşıp, yeniden
yağış olarak yeryüzüne dönmesi ve böylece, yaklaşık 400.000 km³ suyun karalar ile atmosfer arasında
hareket etmesidir. Ancak bu olay sonucunda yeryüzü yılda ortalama olarak yaklaşık 1000 mm yağış alır.
Bunun yaklaşık olarak 660 mm’si karalara, geri kalanı da okyanuslara düşer. Eğer hidrolojik çevrim
olmasaydı ve atmosferdeki nem yılda bir kez yoğunlaşıp, yağış halinde yeryüzüne düşseydi bunun miktarı
24 mm/yıl olurdu. O nedenle, su ekonomisi bakımından hidrolojik çevrim son derece önemlidir. Onun
için de bu doğal sürecin insanlar tarafından herhangi bir şekilde etkilenmemesi gerekir.44
Su çevriminin başlama noktası yoktur ama, okyanuslardan başlayarak su döngüsünü anlatalım. Su
çevrimini harekete geçiren güneş, okyanuslardaki suyu ısıtır, ısınan su da atmosfere buharlaşır. Yükselen
hava akımları, su buharını atmosfer içinde yukarıya kadar taşır, orada bulunan daha soğuk hava bulutlar
içinde yoğunlaşmaya sebep olur. Hava akımları, bulutları dünya çevresinde hareket ettirir, bulut zerreleri
bir araya gelerek, büyürler ve yağış olarak gökyüzünden düşerler. Bazı yağışlar, kar olarak dünyaya
geri döner ve donmuş su kütleleri halinde binlerce yıl kalabilecek olan buz tepeleri ve buzullar şeklinde
birikebilir. Ilıman iklimlerde ilkbahar geldiğinde çoğu zaman kar örtüleri erir ve eriyen su, erimiş kar
olarak toprak yüzeyinde akışa geçer ve bazen de sellere sebep olur. Yağışın çoğu okyanuslara ya da
toprağa düşerek yerçekiminin etkisiyle yüzey akışı olarak akar. Akışın bir kısmı vadilerdeki nehirlere
karışır ve buradan da nehirler vasıtasıyla okyanuslara doğru hareket eder. Yüzey akışları ve yeraltı
menşeli kaynaklar tatlı su olarak göllerde ve nehirlerde toplanır. Bütün yüzey akışları nehirlere ulaşmaz.
Akışın çoğu sızarak yer altına geçer. Bu suyun bir kısmı yüzeye yakın kalır ve yeraltı suyu boşaltımı
olarak tekrar yüzeydeki su kütlelerine (ve okyanusa) katılır. Bazı yeraltı suları yer yüzeyinde buldukları
.
43
Sandra Postel ve Amy Vickers, Dünyanın Durumu 2004, Su Verimliliğini Artırmak, Tema Vakfı Yayınları
http://www.tema.org.tr/Sayfalar/CevreKutuphanesi/Pdf/SuKaynaklari/DD_2004SuVerimliliginiArtirmak.pdf
44
Prof. Dr. Necmettin CEPEL ve Celal ERGÜN, Suyun Önemi Ve Ekolojik Sorunları, Sayfa.5.
http://www.tema.org.tr/Sayfalar/CevreKutuphanesi/Pdf/SuKaynaklari/SuyunOnemiEkolojikSorunlar.pdf
26
Su Yönetimi ve Mevzuatı
açıklıklardan tatlı su kaynakları olarak tekrar ortaya çıkarlar. Sığ yeraltı suyu, bitki kökleri tarafından alınır
ve yaprak yüzeyinden terlemeyle atmosfere geri döner. Yeraltına sızan suyun bir kısmı daha derinlere
gider ve çok uzun zaman süresince büyük miktarda tatlı suyu depolayabilen akiferleri (suyla doymuş
yeraltı materyali) besler. Zamanla bu su da hareket eder ve bir kısmı su döngüsünün başladığı ve bittiği
okyanuslara karışır.45
Resim 1: Su Çevrimi
“Karalar üzerindeki yağış (110 bin km3), deniz-dışı bitki ve hayvan yaşamını ve bütün kara ve
tatlı su ekosistemlerini destekleyen toplam yenilenebilir su kaynağını sağlar. İki önemli kısma ayrılır.
Evapotranspirasyon (buharlaşma-terleme) ve yüzeysel akış.
Evapotranspirasyon karalarda, sularda ya da diğer yüzeylerde oluşan buharlaşmayla veya bitkiler
transpirasyonuyla suyun atmosfere dönmesidir. Karasal ekosistemlerden kaynaklanan evapotranspirasyon
(70 bin km3), ormanlar, otlaklar, yağmurla beslenen etkili alanlar ve sulama yapılmayan diğer bütün
bitkiler için yenilenebilir su sağlar.
Yüzeysel akış nehirlerden, derlerden ya da yer altı aküferlerinden denize dökülen sulardır. 40 bin
km3’lük bu su kaynağı tarımsal sulamada, sanayide, kentlerde ve nehirlere, derelere, yer altı su sistemlerine
bağımlı tüm canlıların beslenmesinde kullanılır.”46
Yağışların dünya üzerindeki dağılımı ekstrem derecede farklıdır. Örneğin, tropik yağmur ormanlarına
yılda yaklaşık 10.000 mm üzerinde yağış düştüğü halde, çöllerin birçoğu 25 mm’nin altında yağış
almaktadır.47
İnsanoğlunun su döngüsüne olan bağımlılığı kaçınılmaz. Dünyadaki sulama, sanayi ve evsel su
45
http./ga.water.usgs.gov/edu/watercycleturkish.html
46
Akıştaki değişikler yaklaşık rakamlardır; karalardaki yıllık küresel yağış tahminleri, sözgelimi 107–119 bin km3 arasındadır. Santra Postal. Suları Nasıl Tükettik.
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. Ocak 2010, İstanbul. Sh.13
47
Prof. Dr. Necmettin CEPEL ve Celal ERGÜN, Suyun Önemi Ve Ekolojik Sorunları, Sayfa.6.
http://www.tema.org.tr/Sayfalar/CevreKutuphanesi/Pdf/SuKaynaklari/SuyunOnemiEkolojikSorunlar.pdf
27
Dünyada ve Ülkemizde Su
kullanımının %99’undan fazlası doğrudan nehirler, göller ve aküferlerden geliyor. Dünyadaki su
tüketiminin %1’inin yarısından da azında tuzdan arındırma yöntemi kullanılıyor.48
Hangi yılda, hangi ayda, nereye bulutlar gelip, ne kadar su bırakacak. Bunlara hakim olunabilir mi?
Tabii ki olunamaz. O halde doğanın kanunlarını bilmeye, ona uymaya mecburuz. 49
7. RAPORLARA GÖRE SUYUN DURUMU
7.1. 2006 Küresel İnsani Gelişme Raporu
“Kıtlığın Ötesinde: Güç Dengesizliği, Yoksulluk ve Küresel Su Krizi” başlığını taşıyan “2006
Küresel İnsani Gelişme Raporu”nda bazı çarpıcı tespitler aşağıda sıralanmıştır.50
• Temiz su tedarik etmek, atık suyu idare etmek ve temizlik/sağlık koşullarını sağlamak insani
gelişmenin en temel üç şartıdır.
• Kalkınmakta olan ülkelerin büyük bir bölümünde, kirli ve mikroplu sular insan güvenliği açısından
silahlı çatışmalardan çok daha büyük bir tehdit oluşturmaktadır.
• Dünyadaki 2,6 milyarın üstünde kişi hala yeterli sağlık ve temizlik koşullarından yoksun. 1,1 milyar
kişi ise temiz suya düzenli bir şekilde ulaşamıyor. Ve sonuç olarak her yıl 1,8 milyon çocuk ishalden
ölüyor. Dünyada çocuk ölümü nedenleri arasında ishal ikinci sırada yer alıyor.
• Kalkınmakta olan ülkelerde yaşayan insanların yaklaşık yarısı, temiz su ve sağlık koşullarının
olmayışı yüzünden hastalanıyor. Bu insani zararların yanı sıra, su ve sağlık koşullan krizi nedeniyle
ekonomik büyüme engelleniyor. Güney Afrika ülkeleri her yıl Gayrisafi Yurtiçi Hasılalarının %5’ini,
(aldıkları dış yardımdan çok daha fazlasını) kaybediyor.
• Ne kadar fakirseniz, temiz su için o kadar fazla para ödüyorsunuz. El Salvador, Jamaika ve Nikaragua
gibi ülkelerde, en yoksul hane halkları gelirlerinin ortalama %10’unu suya harcıyorlar. İngiltere’de
ise, aile bütçesinin %3’ü suya harcanıyorsa, o ailenin “sıkıntı eşiğinde” olduğu anlamına geliyor.
• “Temiz suya erişememe” ifadesi, derin yoksulluğun kibarcası oluyor. İnsanların temiz su bulmak için, en
yakın su kaynağına en az bir kilometre yol yürümek zorunda kalması, ciddi hastalıklara, hatta ölüme yol
açabilecek kadar mikrop ve bakterilerle kirlenmiş dere, ve hendekden içme suyu topladıkları anlamına
geliyor.
• Suya erişimi olmayan insanların üçte biri, günde bir dolarlık mutlak yoksulluk sınırının altında yaşıyor.
Diğer üçte biri ise, günde iki dolar veya daha az parayla geçiniyor. Temizlik/sağlık koşullarında ise,
dünyanın en fakir beşte ikisini temsil eden nüfus, küresel temizlik/sağlık açığının yarısından fazlasını
oluşturuyor. Bu rakamlar gelir yoksulluğu ile su yoksunluğu arasında güçlü bir ilişki bulunduğunu
açıkça gösteriyor.
• Daha üst-gelirli kesimlerin arasında bile temizlik koşullarına erişim oranı, suya erişim oranından çok
daha düşük. Kalkınmakta olan ülkelerde yaşayan en varlıklı yüzde 20’lik kesimin dörtte biri, sağlıklı
tuvalet imkanlarına sahip değildir.
• İnsan dışkısının sağlıklı bir şekilde ortadan kaldırılması, dünya üzerinde çocuk ölümlerini önlemenin
en önemli şartlarından biridir.
•
48
Yoksulun, yaşamak için (içmek, yemek pişirmek ve yıkanmak) suya ihtiyacı olduğu kadar, besin
Santra Postal, Suları Nasıl Tükettik, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, Ocak 2010, Sayfa.14.
49
Süleyman Demirel, Sonuç Bildirisi, Açılış Konuşmaları, Çağrılı Konuşmacılar, Panel Sunumları, TMMOB, Su Politikaları Kongresi, Ankara, 2006, Sayfa
33.
50
2006 Küresel İnsani Gelişme Raporu. Kıtlığın Ötesinde: Güç Dengesizliği, Yoksulluk ve Küresel Su Krizi
http://www.elelebizbize.com/e-kutuphane/BM/2006kureselinsanigelismeraporu.pdf
28
Su Yönetimi ve Mevzuatı
üretmek ve geçimini sağlamak için de suya ihtiyacı vardır.
•
Artan sanayi talebi, şehirleşme, nüfus artışı ve çevre kirliliği su sistemleri ve tarım üzerinde eşi
görülmemiş bir baskı yaratıyor. Su üzerindeki rekabet kızıştıkça, sosyal çatışmaların da artması
bekleniyor. Ve bundan en büyük zararı görecek olanlar, en zayıf haklara sahip olan küçük çiftçiler
ile kadın üreticilerdir.
2006 Küresel İnsani Gelişme Raporu, Küresel Eylem Planı’nın yanı sıra, aşağıdaki üç temel ilkenin
gerçekleştirilmesini başarı için şart koşuyor:
I. Temiz suya sahip olmak bir insan hakkıdır.
Herkes günde en az 20 litre temiz suya sahip olmalıdır ve yoksullara bu bedava sağlanmalıdır. İngiltere
ve A.B.D.’de bir insan sadece sifonu çekmekle günde 50 litre su harcarken, milyonlarca yoksul insan günde
5 litreden az kirlenmiş suyla idare etmek zorunda.
II. Su ve temizlik koşulları için ulusal stratejiler oluşturulmalıdır.
Kalkınmış ülkeler Gayrisafi Yurtiçi Hasılalarının en az %1’ini yoksul ülkelerde temiz su ve sağlık
koşullarının iyileştirilmesi ve adil paylaşım için harcamaları gerekmektedir. Krizin baş faktörü yetersiz maddi
kaynaktır. Bu alanda yapılan kamu harcamalarının oranı Gayrisafi Yurtiçi Hasılalarının sadece %0,5’i. Bu
oran su ve temizlik harcamalarının silahlanma harcamaları yanında hiç kaldığını gösteriyor: Örneğin,
Etiyopya’nın askeri bütçesi, su ve temizlik koşulları bütçesinin 10 katı; Pakistan’dakinin 47 katı!
Şekil 1: Çeşitli Ülkelerde Askeri, Sağlık İle Su ve Sanitasyon Alanında Yapılan Kamu Harcamalarının
Gayri Safi Milli Hasıla İçindeki Oranı 51
III. Daha çok uluslararası yardım.
Her yıl 3,4 – 4 milyar dolar arasında daha fazla kaynak ayrılması gerekmektedir. Kalkınma yardımları,
son 10 yılda reel anlamda gerilemiş durumda. Ama su ve temizlik alanında Binyıl Kalkınma Hedefleri’ni
51
http://topraksuenerji.org/Az_Gelismis_Ulkeler_Su_Yerine_Silaha_Butce_Ayiriyor_[ToprakSuEnerji.org].pdf
29
Dünyada ve Ülkemizde Su
yakalayabilmek için yardım miktarının iki katına çıkartılması şart. Su ve temizlik alanındaki hedefler için
yatırılan her 1 doların, kazanılan zaman, artan verimlilik ve azalan sağlık harcamaları açısından 8 dolarlık
bir ekonomik kazanç getireceği hesaplanmaktadır.
7.2. Değişen Dünyada Su
Dünya Su Değerlendirme Programı’nın koordinasyonunu yaptığı, temiz su ve sanitasyon konuları ile
ilgilenen BM-SU’yu da kapsayan 24 Birleşmiş Milletler Ajansı tarafından derlenen “Değişen Dünyada
Su” isimli rapor, 20 farklı örnek vaka ve 25 ülkede yapılan araştırmalar sayesinde dünyanın temiz su
kaynakları sorununa bir bakış sunuyor.
Rapor sonuçlarından kısa notlar aşağıda sıralanmıştır:52
•
2015 yılına kadar dünya nüfusunun % 90’ın temiz içme suyuna sahip olacak ancak yine de
sanitasyon53 koşulları yeterli olmayacak.
•
2030 yılında dünya nüfusunun % 67’sine denk gelecek olan 5 milyar kişinin yeterli sağlıklı su
koşullarına sahip olmayacağı öngörülüyor.
•
2030 yılında dünya nüfusunun % 47’si yüksek su sıkıntısı bulunan alanlarda yaşıyor olacak.
•
Afrika’da 340 milyon kişi temiz içme suyuna ulaşmakta zorluk çekiyor ve yarım milyar kişi
yetersiz sanitasyon koşullarında yaşıyor.
•
Maddi kaynaklar ile su kaynakları arasında anlamlı bir bağlantı bulunuyor. Günde 1,25 dolardan
daha az para ile yaşayan kişilerin temiz içme suyu kaynaklarına da erişimi bulunmuyor.
•
Gelişmekte olan ülkelerde hastalıkların % 80’i su sorunları ile ilintili, bu durum da yaklaşık 3
milyon kişinin erken ölümüne sebep oluyor.
•
Günde 5.000 çocuk – her 17 saniyede bir – ishalden ölüyor.
•
Dünyadaki her 10 ölümden birisi mevcut su kaynaklarının geliştirilmesi, hijyeninin sağlanması ve
yeterli sanitasyonu yapılması ile önlenebilir.
•
6,6 Milyar olduğu tahmin edilen dünya nüfusu, her yıl yaklaşık 80 milyon kişi daha artıyor ve
nüfus ile birlikte yıllık su ihtiyacı da 64 milyar metreküp artıyor. 54
Günümüzde 40 ülkede 2 milyardan fazla insan su kıtlığı ile karşı karşıya bulunmakta, 1,2 milyar insan
yeterli içme suyuna ulaşamamakta, 2,4 milyar insan kanalizasyon hizmetinden yararlanamamaktadır. Bu
durumun sonucu olarak, hastalıklar artmakta, gıda güvenliği tehlikeye girmekte ve ülke ve bölgelerarası
paylaşım sorunları ortaya çıkmaktadır. Konu ile ilgili çalışmalarda, iyimser tahminle 2050 yılında her dört
kişiden birisinin yeterli içme suyuna ulaşamayacağı öngörülmektedir. Özellikle gelişmekte olan ülkeler
bakımından söz konusu sıkıntı daha ağır etkilere yol açacaktır. Nitekim 2020 yılına kadar gelişmekte olan
ülkelerin %60’ında su sıkıntısı yaşanacağı tahmin edilmektedir.
7.3. Küresel Eğilimler: 2025
ABD istihbarat kuruluşlarını bünyesinde toplayan Ulusal İstihbarat Konseyi, varolan ekonomik krizin
ulaşacağı boyutları da değerlendiren, ‘’Küresel Eğilimler: 2025’’ başlıklı bir analiz hazırladı. 2008 yılının
sonunda yayınlanan ve ABD istihbarat örgütlerinin uzmanlarının küresel düzeydeki araştırmalarının
ve ABD istihbarat analistlerinin belirlediği eğilimlerin yansıtıldığı raporda, gelecek 20 yılda dünyada
52
TÜSİAD, Bülent Gökdemir, Küresel Su Krizine Çözüm Arayışları: Şebeke Suyu Hizmetlerine Özel Sektör Katılımı, Dünya Örnekleri Işığında Türkiye için
Öneriler, İstanbul, 2008, Sayfa.24 http://www.tusiad.org.tr/FileArchive/sebeke_suyu.pdf
53
Sanitasyon: Çevre koşullarını sağlığa elverişli duruma getirme, sağlıklı yaşam için gerekli önlemleri alma, çevre hijyeni. (BSTS / Su Ürünleri Terimleri
Sözlüğü)
54
Birleşmiş Milletlerin 3. Dünya Su Kalkınma Raporu “Değişen Dünyada Su” isimli rapor hakkında detaylı bilgi web adresinden alınabilir.
www.unesco.org/water/wwap/wwdr/ www.content.worldwaterforum5.org/.../5dsf_undunyasukalkinmaraporu_basinbulteni_17mart2009.doc
30
Su Yönetimi ve Mevzuatı
‘’tehlikelerin üreyeceği’’ ve gıda ile su kıtlaşırken, silahın bollaşacağı öngörüsü yer aldı. Raporda, gelecek
20 yılın ‘’risklerle dolu olacağı’’ bildirildi.55
7.4. Yaşayan Gezegen Raporu 2008
WWF, Londra Zooloji Derneği (ZSL) ile Küresel Ayak İzi Bağı (GFN) yazarları tarafından hazırlanan
Yaşayan Gezegen Raporu 2008, Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı tarafından tercümesi yapılarak
okuyuculara sunulmuştur.
WWF İnternational Genel Müdürü James P. Leape Yaşayan Gezegen Raporu 2008 isimli kitabın
önsözünde vurguladığı konulardan bazıları aşağıda sıralanmıştır: 56
İster ormanın yanı başında, ister şehrin kalbinde yaşayalım geçimimiz, hatta yaşamımız yeryüzünün
doğal sistemlerinin verdiği hizmetlere bağlıdır. Yaşayan Gezegen 2008 Raporu bizlere, bu hizmetlerin
temelini oluşturan kaynakları çok büyük bir hızda, kendini yenileme şansı bırakmadan tükettiğimizi
göstermektedir. Tıpkı düşüncesizce para harcamanın ekonomik durgunluğa yol açması gibi, düşüncesiz
kaynak tüketimi de dünyanın doğal sermayesini kurutmakta ve yaşam biçimlerimiz gelecekteki esenliğimizi
tehlikeye sokmaktadır. Yaşayan Gezegen Endeksi’ne göre yalnızca son 35 yılda yeryüzündeki vahşi yaşam
popülasyonu üçte bir oranında azalmıştır.
Buna karşın, insan nüfusunun ve bireysel tüketimin hızlı artışı, sistemler üzerindeki talebimizi
çoğaltmaktadır. Artık, küresel ayak izimiz dünyanın kendini yenileme kapasitesinin yüzde 30 üzerindedir.
Gezegen üzerindeki taleplerimiz aynı hızla artarsa, 2030’lu yılların ortalarında yaşam biçimimizi
sürdürmek için iki dünyaya eşdeğer kaynağa gereksinim duyacağız.
Yaşayan Gezegen Raporu 2008; yeryüzündeki insanların dörtte üçünden fazlasının ekolojik borçlu
olduğunu, ulusal tüketimlerinin ülkelerinin biyolojik kapasitesini aştığını göstermektedir. Bir başka
deyişle, çoğumuz mevcut yaşam biçimlerimizi ve ekonomik büyümemizi dünyanın başka bölgelerindeki
ekolojik sermayeyi kullanarak destekliyoruz.
Ayak izimizi küçülterek doğal kaynaklar üzerindeki etkimizi azaltmak için, bu kaynakları sağlayan
ekosistemleri daha iyi yönetmemiz gerekiyor. Başarılı olmamız, kaynakları doğanın belirlediği oranlarda
ve onun koşullarında kullanmamıza bağlıdır. Bu, her bir sektöre, tarıma veya balıkçılığa ilişkin kararların
daha geniş ekolojik sonuçlar göz önüne alınarak verilmesi anlamına gelir. Bu aynı zamanda, mülkiyet
haklarının ve politik sınırların ötesine geçerek ekosistemi bir bütün olarak korumanın yollarını bulmamızı
gerektirir.
7.4.1. Üretimin Su Ayak İzi
“Bir ülkede, hem ülke içinde tüketilen hem de ihraç edilen mal ve hizmetleri üretmek için su gereklidir.
Üretimin su ayak izi, ürünlerin tüketildiği yere bakılmaksızın, ev içinde, endüstride ve tarımsal amaçlarla
kullanılan su miktarına karşılık gelir.
Su ayak izi; mavi, yeşil ve gri olmak üzere üç türden oluşur. Yeşil su ayak izi, toprakla depolandıktan
sonra ekili arazilerde buharlaşan yağmur suyunun hacmidir. Mavi su ayak izi, su kütlelerinden çekilerek
kullanılan ve geri dönmeyen tatlı su miktarıdır. Temel olarak ekili alanların sulanması sırasında buharlaşan
suyu ifade etmektedir. Gri su ayak izi, üretim süreci sonucunda kirletilen su miktarıdır. Kirletici maddeleri,
su kalitesi kabul edilebilir standartlara ulaşıncaya kadar seyreltmek için gereken su miktarı olarak
hesaplanır.
55
http://topraksuenerji.org/Klimatoloji_%20Az_Gelismis_Ulkeler_Su_Yerine_Silaha_Butce_Ayiriyor_[ToprakSuEnerji.org].pdf
56
WWF, Yaşayan Gezegen Raporu 2008,Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı, Sayfa 1.
http://www.wwf.org.tr/pdf/WWF-yasayan-gezegen-raporu.pdf
31
Dünyada ve Ülkemizde Su
Üretimin su ayak izi, bir ülkenin su kaynakları üzerindeki baskıyı incelemek için kullanılabilir. Mavi
su kaynakları üzerindeki baskı, üretimin toplam su ayak izinden yeşil su ayak izi çıkarıldığında kalan
değerin toplam yenilebilir su kaynaklarına bölünmesiyle elde edilir. Halihazırda, yaklaşık 50 ülke tüm yıl
boyunca orta ve şiddetli su sıkıntısı yaşarken, çok sayıda ülke yılın bir bölümünde su kıtlığı çekmektedir.
Diğer ülkelerde, mavi su kaynakları üzerinde yıl boyunca süren baskıda hafiftir. Bu durum, uygun
alanlarda sulama yoluyla tarımsal verimliliği arttırma potansiyeli olduğunu ortaya koyar. Bununla birlikte,
sürdürülebilir olmak için, ek su çekimlerinde, suyun mevsimsel miktarını ve suyun akıntı yönündeki
kullanıcılarına ve ekosistemlere potansiyel etkisini dikkate almak gerekmektedir.
Tüm dünyada, mutlak veya mevsimsel olarak su kıtlığının etkilediği insan sayısının iklim değişikliği
ve yükselen talepler nedeniyle hızla artacağı öngörülmektedir. Bu bağlamda, gıda ve elyaf üretiminin
su kaynakları üzerindeki etkisinin anlaşılması insanlar ve ekosistemler için yeterli su stoklarının
sağlanabilmesi açısından hayati önemdedir.” 57
57
WWF, Yaşayan Gezegen Raporu 2008, Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı, Sayfa 20-21.
32
33
HİNDİSTAN
ÇİN
AMERİKA BİRLEŞİK
DEVLETLERİ
ENDONEZYA
BREZİLYA
RUSYA FEDERASYONU
PAKİSTAN
NİJERYA
TAYLAND
BANGLADEŞ
MEKSİKA
VİETNAM
İRAN
FİLİPİNLER
KANADA
TÜRKİYE
FRANSA
ARJANTİN
MYANMAR
SUDAN
ALMANYA
AVUSTRALYA
UKRANYA
İTALYA
JAPONYA
İSPANYA
MISIR
MALEZYA
ÖZBEKİSTAN
FİLDİŞİ SAHİLİ
KAZAKİSTAN
IRAK
ROMANYA
ETİYOPYA
GÜNEY AFRİKA CUM.FAS
GANA
KOLOMBİYA
TANZANYA BİRLEŞİK CUM.
SURİYE
POLONYA
KONGO DEM. CUM.
SRİ LANKA
MADAGASKAR
EKVADOR
AFGANİSTAN
MALİ
KORE CUM.
KÜBA
PERU
VENEZUELA
CEZAYİR
BİRLEŞİK KRALLIK
NEPAL
TÜRKMENİSTAN
KENYA
KAMERUN
KAMBOCYA
TUNUS
YUNANİSTAN
BILGARİSTAN
MACARİSTAN
SUDİ ARABİSTAN
Tablo 7: Üretimin Toplam Su Ayak İzi, Ülkelere Göre,1997-2009
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Şekil 3: Su Ayak İzinin Bileşenleri
MOZAMBİK
KORE DEM HALK CUM.
SENEGAL
BURKİNA FASO
ÇAD
AZERBAYCAN
ZİMBABVE
ŞİLİ
PORTEKİZ
BELÇİKA VE LÜKSEMBURG
ÇEK CUM.
MALAVİ
KIRGIZİSTAN
GUATEMALA
DOMİNİK CUM.
BENİN
ANGOLA
BOLİVIA
PARAGUAY
BEYAZ RUSYA
YEMEN
DANİMARKA
LAO. DEM. HALK CUM.
HOLLANDA
MOLDOVA CUM.
ZAMBİYA
LİBYA
İSVEÇ
RUANDA
PAPUA YENİ GİNE
HONDURAS
HAİTİ
SOMALİ
BURUNDİ
KOSTA RİKA
TOGO
FİNLANDİYA
AVUSTURYA
EL SALVADOR
NİKA RAGUA
GÜRCİSTAN
SİERRA LEONE
ORTA AFRİKA CUM.
LİBERYA
MORİTANYA
GUYANA
ARNAVUTLUK
ERMENİSTAN
NORVEÇ
LİTVANYA
İSVİÇRE
PANAMA
İSRAİL
LÜBNAN
JAMAİKA
ÜRDÜN
SVAZİLAND
UMMAN
FİJİ
GAMBİYA
GABON
LİTVANYA
NAMİBYA
MAURİTUS
SURİNAM
BUTAM
TRİNİDAD VE TABAGO
BELİZ
KIBRIS
BOTSVANA
KUVEYT
CAPE VERDE
KATAR
BAHREYN
BARBADOS
İZLANDA
MALTA
34
Dünyada ve Ülkemizde Su
Su Yönetimi ve Mevzuatı
7.4.2. Tüketimin Su Ayak İzi
“Bir ülkenin su ayak izi, ülke halkının tükettiği mal ve hizmetleri üretmek için küresel olarak kullanılan
toplam su miktarıdır. Tarım, endüstri ve evsel kullanım için ırmak, göl ve su kaynaklarından (yüzey ve
yeraltı suları) çekilen suyun yanı sıra, tarım ürünleri yetiştirmek için kullanılan yağmur suyunu kapsar. Su
ayak izi, Ekolojik Ayak İzi’ne benzer: Ekolojik Ayak İzi, belirli bir insan topluluğu tarafından tüketilen
mal ve hizmetleri üretmek için gereken verimli alanı hesaplarken; su ayak izi, aynı mal ve hizmetlerin
üretimi için ihtiyaç duyulan su miktarını gösterir.
Bir ülkenin toplam su ayak izi iki bileşenden oluşur. İç su ayak izi, ülke içinde üretilip tüketilen mal ve
hizmetler için gereken su miktarıdır. Dış su ayak izi ise ithal edilen malların tüketiminden kaynaklanır;
bu da malların üretimi için ihracatçı ülkede kullanılan suyun miktarını gösterir. Bir ülkenin ihracatı, kendi
su ayak izine dahil edilmez.
Dünya genelinde dış su ayak izi, ülke içinde ülkeler arasında çok büyük bir değişkenlik gösterse de, kişi
başına düşen ayak izinin yüzde 16’sını oluşturur. Dış su ayak izi, toplam su ayak izinin yüzde 50’sinden
fazlasına karşılık gelen 27 ülke bulunmaktadır. Dünyanın ortalama kişi başı yıllık su ayak izi, olimpik bir
yüzme havuzunun yarısına eşit olan 1,24 milyon litredir.
Su ayak izinin etkisi, bütünüyle suyun nerede ve ne zaman çıkarıldığına bağlıdır. Suyun bol bulunduğu
bir alandaki kullanımın toplum ya da çevre üzerinde olumsuz etki yaratma olasılığı düşüktür. Bununla
birlikte, zaten su kıtlığı yaşanan bir bölgede aynı miktarda suyun kullanılması nehirlerin kurumasına
ve ekosistemlerin tahribine yol açarak, biyolojik çeşitliliğin ve geçim kaynaklarının kaybedilmesiyle
sonuçlanabilir.
Sınırları içinde su kıtlığı çeken bir ülkenin su ayak izini dışsallaştırması etkili bir strateji olabilir,
ancak bu aynı zamanda çevresel etkilerin de dışsallaştırması anlamına gelir. Sanal su ticareti, genellikle
ihracatçı ülkelerdeki çevresel, ekonomik ve sosyal sonuçları görmezden gelen küresel piyasaların ve
tarım politikalarının etkisindedir. Sanal su üzerinden yapılan bu ticaret, büyük nehirler, göller ve yüzlerce
akifer gibi 263 önemli su kaynağının birden fazla ülkenin sınırları içinde bulunduğu bir dünyada, su
kaynaklarının yönetiminde uluslar arası işbirliğine duyulan ihtiyacın altını çizmektedir.
Bir ürünün üretim zincirinde kullanılan toplam su miktarı, o ürünün su ayak izidir. Bu toplam miktar,
sanal su içeriği olarak da adlandırılır. Tatlı su kaynakları üzerindeki küresel baskı; et, süt ürünleri, şeker
ve pamuk gibi yoğun su kullanımı gerektiren ürünlere yönelik talep yüzünden gitgide artmaktadır.
Pamuk bir gömlek için 2.900 litre su
Dünyada tarım ve hayvancılıkta kullanılan suyun yüzde 3,7’ si pamuk üretimine gitmektedir. Bu miktar,
kişi başına günde 120 litre suyun tüketilmesine karşılık gelir.
Bir kilogram sığır eti için 15.500 litre su
Dünyada tarım ve hayvancılıkta tüketilen suyun yüzde 23’ü et, süt, deri ve diğer canlı hayvan ürünlerinde
kullanılır. Bu miktar, kişi başına günde 1.150 litreden fazla su tüketimine karşılık gelir.
Bir kilo şeker için 1.500 litre su
Bir insan günde ortalama 70 gram şeker kullanmaktadır. Bu miktar, 100 litre suya karşılık gelir.
Şekerkamışı, dünyada tarımsal üretimde kullanılan suyun yüzde 3,4’ünden sorumludur.” 58
58
WWF, Yaşayan Gezegen Raporu 2008, Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı, Sayfa 18–19.
35
36
AMERİKA BRİLEİŞK DEVLETLERİ
YUNASİTAN
MALEZYA
İTALYA
İSPANYA
PORTEKİZ
TAYLAND
SUDAN
KIBRIS
GUYUNA
LİBYA
KANADA
MALİ
PAPUA YENİ GİNE
ÇAD
NİJERYA
SENGAL
MALTA
FRANSA
RUSYA FEDERASYONU
SURİYE
BELÇİKA VE LÜKSEMBURG
FİLDİŞİ SAHİLİ
KAZAKİSTAN
KAMBOÇYA
BENİN
ROMANYA
TÜRKMENİSTAN
FİNLANDİYA
KÜBA
İSVİÇRE
BELİZ
İRAN
İSVEÇ
TÜRKİYE
AVUSTURYA
UMMAN
TUNUS
MYANMAR
ÇEK CUM.
ALMANYA
FİLİPİNLER
FAS
BURNİKA FASO
LÜBNAN
MOLDOVA CUM.
NORVEÇ
LAO DEM. HALK CUM.
MEKSİKA
DANİMARKA
GABON
ARJANTİN
İSRAİL
MORİTANYA
LİBERYA
BREZİLYA
GAMBİYA
KIRGISİZTAN
BARBADOS
MAURITIUS
IRAK
İZLANDA
VİET NAM
ENDONEZYA
UKRAYNA
ÜRDÜN
MADAGASKAR
Şekil 4: Ülkelere Göre Tüketimin Kişi Başı Su Ayak İzi 1997-2009
Dünyada ve Ülkemizde Su
37
GANA
SRİ LANKA
TOGO
MALAVİ
BEYAZ RUSYA
SUUDİ ARABİSTAN
BİRLEŞİK KRALLIK
FİJİ
DÜNYA
SURİNAM
ARNAVUTLUK
SVAZİLAND
HOLLANDA
PAKİSTAN
EKVADOR
CEZAYİR
BOLİVYA
BAHREYN
KORE CUM.
JAPONYA
KOSTA RİKA
PARAGUAY
LİTVANYA
TANZANYA BİRLEŞİK CUM.
KUVEYT
MOZAMBİK
RUANDA
POLANYA
MISIR
KAMERUN
KATAR
ORTA AFRİKA CUM.
BURUNDİ
BUTAN
TRİNIDAD VE TOBAGO
JAMAİKA
ANGOLA
CAPE VERDE
HİNDİSTAN
DOMİNİK CUM.
PANAMA
ÖZBEKİSTAN
AZERBAYCAN
ZİMBABVE
GÜNEY AFRİKA CUM.
ERMENİSTAN
BANGLADEŞ
SİERRA LEONE
VENEZUELA
EL SALVADOR
NEPAL
HAİTİ
KORE DEM. HALK CUM.
NİKARAGUA
KOLOMBİYA
ŞİLİ
GÜRCİSTAN
MACARİSTAN
HONDURAS
PERU
GUATEMALA
ZAMBİYA
KONGO DEM. CUM.
KENYA
ÇİN
LİTVANYA
NAMİBYA
ETİYOPYA
SOMALİ
AFGANSİTAN
BOTSVANA
YEMEN
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Dünyada ve Ülkemizde Su
8. DÜNYADA SUYUN MİKTARI VE SU
KAYNAKLARININ DAĞILIMI
“Mavi Gezegen” olarak adlandırılan ve dörtte üçü su ile kaplı olan dünya yüzündeki toplan suyun
% 97’si tuzlu su olup okyanuslarda bulunmaktadır. % 3 oranındaki tatlı suyun % 68,3’ü gibi önemli bir
oranı Antarktika ve Gröndland’da buz dağları ve buzullarda, %31,4’ü yeraltında, kalan kısım olan %0,04’ü
ise yüzey suyu olup, bunun %87’si göllerde, %11’i bataklıklarda ve %2’si nehirlerde bulunmaktadır.
Bu durumda yeryüzündeki toplam su kaynaklarının sadece yaklaşık % 1’i kullanılabilir durumda
bulunmaktadır.59
Tablo 5: Dünyadaki Suyun Dağılımı
Dünyadaki Su
Tatlı Su
Tatlı Yüzey Suyu
Yüzeyde, göller ve akarsularda bulunan tatlı su oranının çok düşük olması, kolaylıkla yararlanabilecek
su miktarının az olduğunu göstermektedir. Yeraltı suyu miktarı ise yüzeysel sulara oranla çok fazladır.
“Ancak, yeraltı sularının önemli bölümü çok derinde olduğundan kullanılması günümüzün teknolojik ve
ekonomik koşullarında kısıtlanmaktadır.”60
Yaşanabilecek iklim değişiklikleri dışında dünyadaki yenilebilir su kaynakları miktarı sabittir. Yenilebilir
su potansiyelinden daha fazla suyun tüketilmesi durumunda yeraltı su rezervleri tüketilmeye başlamakta
ve kullanılabilir su kaynakları azalmaktadır. Günümüzde Çin, ABD, Hindistan, Suudi Arabistan ve
Libya’da bu sorun yaşanmaktadır.61
Tüm dünya ülkelerinde sular hemen tümüyle kamu mülkiyetindedir; su kaynakları kamu kurumları
tarafından yönetilmektedir. Günümüzde su hizmetinin Asya ülkelerinde %99’u, Afrika’da %97’si, Orta
ve Doğu Avrupa ile Güney Amerika’da %96’sı, Kuzey Amerika’da %95’i, Batı Avrupa ülkelerinde %80’i
59
http./ga.water.usgs.gov/edu/watercycleturkish.html. sitesinden yararlanılmıştır.
60
TÜSİAD, Necdet Alpaslan, Ayşegül Tanık, Deniz Dölgen, Türkiye’de Su Yönetimi Sorunlar Ve Öneriler. İstanbul, Eylül 2008. Sayfa 29.
http://www.tusiad.org.tr/FileArchive/su_yonetimi.pdf
61
DPT, 9. Kalkınma Planı (2007–2013), Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara, 2007, Sayfa 6
http://ekutup.dpt.gov.tr/imalatsa/tastopra/oik671.pdf
38
Su Yönetimi ve Mevzuatı
kamu kurumları tarafından yürütülmektedir. Dünya genelinde “özel su piyasası” son derece dardır; bir
başka deyişle insanların çok küçük bir bölümü su hizmetini özel şirketlerden almaktadır.62
Toplum ciddi bir bilmeceyle karşı karşıya: Su rekabeti sadece ülkeler içinde ve arasında değil, insanlar ile
bağımlı oldukları ekosistemler arasında da artıyor. 2030 yılına kadar dünya nüfusuna eklenmesi beklenen
1,7 milyar insanın beslenmesini bugünkü ortalama su tüketimi düzeyinde (ortalama beslenme için gereken
yağış ve sulama) tutabilmek için yılda 2040 km3 su gerekecektir; bu rakam, 24 tane Nil Nehri’nin yıllık su
miktarına eşittir. Bu kadar büyük miktarda ek suyun doğal sistemlerden elde edilmesinin ekolojik değeri
ne olacaktır? Besin üretimi için yağışlardan daha fazla yararlanılması, tahıllar için yer açmak üzere daha
fazla ormanın kesilmesi demektir; daha fazla sulama yapılması ise nehirler, göller ve aküferler üzerindeki
baskının artırılması anlamına gelir. Daha da önemlisi, ekosistem hizmetlerinin tehlikeli derecede büyük
bir kısmından fedakârlık etmeden insan gereksinimlerini karşılamanın yolları var mı?63
Bolivya buzullarını inceleyen Fransız subilimci Robert Gallaire, sorunu şöyle özetliyor: “Giderek
azalan kaynakları kullanıyoruz. Bu yüzden şu soruyu sormamız gerek: 50 yıl sonra ne olacak? Bildiğimiz
gibi, 50 yıl aslında yarın demektir.”64
62
http://www.yerelnet.org.tr/yerel_hizmetler/su_atiksu/suyonetiminasilolmalidir.php
63
Santra Postal, Suları Nasıl Tükettik, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2010, Sayfa 16.
64
Santra Postal, Suları Nasıl Tükettik, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2010, Sayfa 33.
39
Dünyada ve Ülkemizde Su
Tablo 6: Küresel Su Dağılımını Gösteren Bir Tahmin 65
Su kaynağı
Kilometreküp olarak
ifade edilen su hacmi
Tatlı su yüzdesi
Toplam su yüzdesi
Okyanuslar Denizler ve
Körfezler
1,338,000,000
--
96.5
Buz tepeleri, Buzullar ve Kalıcı
24,064,000
Kar
68.7
1.74
Yer altı suyu
23,400,000
--
1.7
Tatlı
10,530,000
30.1
0.76
Tuzlu
12,870,000
--
0.94
16,500
0.05
0.001
Zemin buzu ve sürekli don olan
300,000
toprak
0.86
0.022
Göller
176,400
--
0.013
Tatlı
91,000
0.26
0.007
Tuzlu
85,400
--
0.006
Atmosfer
12,900
0.04
0.001
Bataklık suyu
11,470
0.03
0.0008
Nehirler
2,120
0.006
0.0002
Biyolojik Su
1,120
0.003
0.0001
Toplam
1,386,000,000
-
100
Toprak nemi
65
http://ga.water.usgs.gov/edu/watercyleturkis.html.
40
Su Yönetimi ve Mevzuatı
9. ÜLKEMİZDE SU KAYNAKLARININ MİKTARI
Türkiye’de yıllık ortalama yağış yaklaşık 643 mm olup, yılda ortalama 501 milyar m3 suya tekabül
etmektedir. Bu suyun 274 milyar m3’ü toprak ve su yüzeyleri ile bitkilerden olan buharlaşmalar yoluyla
atmosfere geri dönmekte, 69 milyar m3’lük kısmı yeraltı suyunu beslemekte, 158 milyar m3’lük kısmı
ise akışa geçerek çeşitli büyüklükteki akarsular vasıtasıyla denizlere ve kapalı havzalardaki göllere
boşalmaktadır. Yeraltı suyunu besleyen 69 milyar m3’lük suyun 28 milyar m3’ü pınarlar vasıtasıyla yerüstü
suyuna tekrar katılmaktadır. Ayrıca komşu ülkelerden ülkemize gelen yılda ortalama 7 milyar m3 su
bulunmaktadır. Böylece ülkemizin brüt yerüstü suyu potansiyeli 193 (158+28+7) milyar m3 olmaktadır.
Yeraltı suyunu besleyen 41 milyar m3 de dikkate alındığında, ülkemizin toplam yenilenebilir su
potansiyeli brüt 234 milyar m3 olarak hesaplanmıştır. Ancak günümüz teknik ve ekonomik şartları
çerçevesinde, çeşitli maksatlara yönelik olarak tüketilebilecek yerüstü suyu potansiyeli yurt içindeki
akarsulardan 95 milyar m3, komşu ülkelerden yurdumuza gelen akarsulardan 3 milyar m3 olmak üzere,
yılda ortalama toplam 98 milyar m3’tür. 14 milyar m3 olarak belirlenen yeraltı suyu potansiyeli ile birlikte
ülkemizin tüketilebilir yerüstü ve yer altı su potansiyeli yılda ortalama toplam 112 milyar m3 olmaktadır.66
Bu miktarın bölgesel ve mevsimsel dağılımındaki dengesizlik önemli bir sorundur. Bu suyun %35’i çeşitli
amaçlara yönelik olarak kullanıma sunulmuş, kalan %65’i ise halen kullanılmamaktadır.67
66
DSİ 2008 Faaliyet Raporu. Sayfa 50
http://www.dsi.gov.tr/faaliyet_raporlari/2008_faaliyet_raporu.pdf
67
DPT, 9. Kalkınma Planı (2007–2013), Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara, 2007, Sayfa 16.
41
Dünyada ve Ülkemizde Su
Tablo 7: Ülkemizin Su Kaynakları 68
Türkiye’nin Yüzölçümü (km2)
783.577
Ortalama Yıllık Yağış Miktarı (mm/yıl)
643
Ortalama Yıllık Yağış Miktarı (milyar m³)
501
Buharlaşma- Terleme (milyar m³)
274
Yeraltı Suyu (milyar m³)
69
Yüzey Suyu Yıllık Yüzey Akış Miktarı (milyar m³)
158
Yıllık Yağış Miktarı (milyar m³)
501
Yeraltına Sızan Su Miktarı (milyar m³)
41
Yerüstü Suyuna Katılan Yeraltı suları (milyar m³)
28
Yıllık Yeraltı Suyu Miktarı (milyar m³)
69
Yerüstü Suyuna Katılan Yeraltı suları (milyar m³)
28
Komşu Ülkelerden Gelen Akış (milyar m³)
7
Yüzey Suyu Yıllık Yüzey Akış Miktarı (milyar m³)
158
Yerüstü Suyu Potansiyeli (milyar m³)
193
Yerüstü Suyu Potansiyeli (milyar m³)
193
Yeraltına Sızan Su Miktarı (milyar m³)
41
Kullanılabilir Toplam Su Potansiyeli (milyar m3)
234
Yıllık Kullanılabilecek Yerüstü Suyu (Akarsular)
95
Yıllık Kullanılabilecek Komşu Ülke Yerüstü Suyu
3
Yıllık Kullanılabilir Yüzey Suyu Miktarı (milyar m³)
98
Yıllık kullanılabilir yüzey suyu miktarı (milyar m³)
98
Yıllık Kullanılabilir/Çekilebilir Yeraltı Suyu Miktarı (milyar m³)
14
Toplam Kullanılabilir Net Su Miktarı (milyar m³)
112
68
Bu tablonun hazırlanmasında “Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi ÖİK Raporu”, “Su Havzaları, Kullanımı ve Yönetimi ÖİK Raporu”,
“Türkiye Çevre Durum Raporu”, “Atıksu Arıtımı Eylem Planı” ve “DSİ Faaliyet Raporu”ndaki verilerden yararlanılmıştır.
42
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Tablo 8: Türkiye’nin Genel Su Bütçesi 69
69
DPT, 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı. Su Havzaları, Kullanımı ve Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Ankara, 2001, Sayfa 150. (Tüketilebilir yeraltı
suyu 14, toplam tüketilebilir su kaynakları ise 112 olarak güncellenmiştir.)
43
Dünyada ve Ülkemizde Su
Bilindiği üzere pek çok Avrupa Birliği üyesi ülke gelişmiş ülke statüsünde olup su ve toprak kaynaklarının
%100’e yakın bir bölümünü geliştirmiş durumdadırlar. Bu ülkeler su kaynaklarının geliştirilerek halkın
hizmetine sunulması ve bundan ülke kalkınmasına katkı sağlanması hususundaki faaliyetlerin büyük bir
çoğunluğunu tamamlamış olup artık diğer sektörlerdeki faaliyetlerden kaynaklanan kirliliğin azaltılması
ve giderilmesi konusuna yoğunlaşmışlardır. Oysa ülkemizde su kaynaklarının geliştirilmesinde ancak
%40’lar seviyesine gelinebilmiş olup mevcut teknik ve mali imkanlar ölçüsünden bunun kalan %60’lık
bölümünün hedeflendiği gibi 2030 yılına kadar geliştirilmesinin de zor olacağı görülmektedir. Ülkemizin
sosyo-ekonomik kalkınmasında büyük önemi olan su kaynaklarının geliştirilerek kullanıma sunulması bu
nedenle çok önemli olup geliştirme planlarının önündeki her türlü engel aşılmaya çalışılmakta, buna engel
teşkil edebilecek uluslararası sözleşmelere taraf olmaktan kaçınılmaktadır. 70
Türkiye’de su kaynakları; yüzeysel su kaynakları, yeraltı suyu kaynakları ve jeotermal kaynaklar olmak üzere üç ana başlık altında toplanmaktadır.
9.1. Yüzeysel Su Kaynakları
Türkiye’nin ortalama yıllık yağış miktarı 643 mm olup, bu miktar ortalama yılda 501 milyar m3’e
karşılık gelmektedir. Bu su miktarının 274 milyar m3’nün toprak ve su yüzeyinden ve bitkiler üzerinden
buharlaşmalar yoluyla atmosfere geri döndüğü, 69 milyar m3’nün yüzeyden meydana gelen sızmalar sonucunda yeraltı suyu rezervlerini beslediği, 158 milyar m3’nün ise çeşitli büyüklüklerde akarsular aracılığı ile denizlere ve kapalı havzalardaki göllere boşaldığı kabul edilmektedir.71
Türkiye’de dağlarda bulunan küçük göllerle birlikte 120’den fazla tabii göl ve 656 adet baraj gölü
bulunmaktadır.72
Türkiye geneli hidrolojik çalışmalar için 25 ana akarsu havzasına ayrılmıştır. Ana akarsu havzalarını
gösteren harita, Türkiye’nin Havza Bazında Su Potansiyeli, Akarsu Havzalarında Arıtma Uygulanan ve
Uygulanmayan Toplam Belediye Nüfusları ile Havza Önceliklendirme Tabloları aşağıda verilmiştir.
70
Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi Ve Türkiye’de Uygulanabilirliği. TMMOB Su Politikaları Kongresi Bildiriler Kitabı 1. Cilt Sayfa 203
71
Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Türkiye Çevre Durum Raporu, Ankara, 2007, Sayfa.62.
http://www.cedgm.gov.tr/CED/AnaSayfa/webUygulama/turkiyeCevreDurumRaporu.aspx?sflang=tr
72
DSİ Faaliyet Raporu, Sayfa 48.
44
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Resim 2: Akarsu Havzaları Haritası 73
73
Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Atıksu Arıtımı Eylem Planı (2008–2012), Ankara, Sayfa 70 http://www.cygm.gov.tr/
CYGM/Files/EylemPlan/aateylemplani.pdf
45
Dünyada ve Ülkemizde Su
Tablo 9: Türkiye’nin Havza Bazında Su Potansiyeli 74
HAVZA
NO
1
ADI
1997 YILI
NÜFUSU
HAVZADAKİ ORTALAMA SU
HAVZADA SU
DEPOSU
DEPO
BARAJ
EDİLEN
SU
YÜZ
ÖLÇÜMÜ
YILLIK
ORTALAMA
YAĞIŞ
YILLIK
HAVZA
VERİMİ
YILLIK
TOPLAM
AKIŞ
(km²)
(mm)
(l/s/km²)
(km³)
Adet
(hm³)
MERİÇ ERGENE
1 056 473
14 560
604,0
2,9
1,33
21
1 817,0
24 100
728,7
11,0
8,33
58
2 894,5
2
MARMARA
11 329 437
3
SUSURLUK
2 674 579
22 399
711,6
7,2
5,43
26
3 848,0
4
KUZEY EGE
617 011
10 003
624,2
7,4
2,09
15
797,0
5
GEDİZ
2 327 897
18 000
603,0
3,6
1,95
16
3 565,9
6
K.MENDERES
1 972 770
6 907
727,4
5,3
1,19
17
1 697,7
7
B.MENDERES
1 975 402
24 976
664,3
3,9
3,03
22
2 739,9
8
BATI AKDENİZ
890 441
20 953
875,8
12,4
8,93
25
1 830,0
9
1 558 219
19 577
1 000,4
24,2
11,06
14
2 858,0
200 200
6 374
446,3
1,8
0,50
9
161,7
11
ANTALYA
BURDUR
GÖLLER
AKARÇAY
665 447
7 605
451,8
1,9
0,49
3
172,0
12
SAKARYA
5 703 375
58 160
524,7
3,6
6,40
45
6 827,9
13
BATI K.DENİZ
1 892 776
29 598
811,0
10,6
9,93
28
2 784,0
14
YEŞİLIRMAK
2 290 024
36 114
496,5
5,1
5,80
44
6 194,9
15
KIZILIRMAK
3 963 186
78 180
446,1
2,6
6,48
78
23 774,3
16
KONYA KAPALI
2 430 709
53 850
416,8
2,5
4,52
25
2 800,8
17
DOĞU AKDENİZ
2 051 695
22 048
745,0
15,6
11,07
11
10 173,5
18
SEYHAN
1 695 572
20 450
624,0
12,3
8,01
18
6 124,5
19
ASİ
1 277 313
7 796
815,6
3,4
1,17
8
1 086,5
20
CEYHAN
1 418 391
21 982
731,6
10,7
7,18
27
8 229,3
21
7 199 119
127 304
540,1
8,3
31,61
89
112 193,2
2 494 663
24 077
1 198,2
19,5
14,90
41
1 491,6
23
FIRAT
DOĞU
KARADENİZ
ÇORUH
467 718
19 872
629,4
10,1
6,30
21
7 467,3
24
ARAS
889 157
27 548
432,4
5,3
4,63
20
4 085,2
25
VAN KAPALI
1 005 209
19 405
474,3
5,0
2,39
7
608,7
26
DİCLE
2 818 791
57 614
807,2
13,1
21,33
42
30 630,5
TOPLAM
62 865 574
779 452
642,6
209,3
186,05
730
246 853,9
(XX)
(X)
10
22
Not: (x)Ortalama değer, (xx)Akarsu havzalarının Türkiye dışındaki alanları dahil edilmemiştir.
Tabloda Fırat-Dicle Havzası ayrı ayrı gösterilmiştir.
74
DPT, 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Su Havzaları, Kullanımı ve Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara, 2001, Sayfa 153.
46
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Tablo 10: Akarsu Havzalarında Arıtma Uygulanan ve Uygulanmayan Toplam Belediye Nüfusları 75
75
Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Atıksu Arıtımı Eylem Planı (2008–2012) sh.71.
http://www.styd-cevreorman.gov.tr/DATA/aat_eylem_plani.pdf
47
Dünyada ve Ülkemizde Su
Tablo 11: Havza Önceliklendirme Tablosu 76
Su Kalitesi
Sıra
No
Havza Adı
1
Melen Alt
Havzası
2
3
4
5
6
7
Gediz
Havzası
Büyük
Menderes
Havzası
Ilısu Barajı
Alt Havzası
Puanlama
NH4/
NO3/TN
Evsel
Endüstriyel
Tarımsal
Hayvansal
Korunan
Alanlar
4
4
3
3
3
3
3
23
4
4
3
3
2
3
3
22
4
4
3
3
3
1
2
20
3
4
3
3
3
1
3
20
3
4
3
3
3
1
2
19
3
4
2
3
3
1
3
19
3
4
2
1
2
3
3
18
KOI/
BOI5
Toplam
8
Yeşilırmak
Havzası
3
4
3
2
1
3
2
18
9
Sakarya
Havzası
3
3
2
3
3
1
3
18
10
Susurluk
Havzası
3
2
3
3
3
1
3
18
3
3
3
3
2
1
3
18
3
2
3
2
3
2
3
18
3
2
3
3
3
1
2
17
2
3
1
3
3
2
3
17
11
12
13
14
76
Akarçay
Havzası
MeriçErgene
Havzası
Kızılırmak
Havzası
Baskı ve Etkileri
Marmara
Havzası
Konya
Kapalı
Havzası
Küçük
Menderes
Havzası
Seyhan
Havzası
15
Burdur
Havzası
3
2
3
2
2
1
3
16
16
Ceyhan
Havzası
1
2
3
2
3
1
3
15
17
Van Gölü
Havzası
2
2
3
2
2
2
2
15
18
Antalya (Or.
Ak.) Havzası
1
2
2
1
3
2
3
14
19
Kuzey Ege
Havzası
2
2
2
2
3
1
2
14
20
Doğu
Akdeniz
Havzası
1
2
3
2
2
1
3
14
Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Atıksu Arıtımı Eylem Planı (2008–2012), Sayfa 72-73.
http://www.styd-cevreorman.gov.tr/DATA/aat_eylem_plani.pdf
48
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Su Kalitesi
Sıra
No
Havza Adı
21
Batı
Karadeniz
Havzası
22
Baskı ve Etkileri
Puanlama
NH4/
NO3/TN
Evsel
Endüstriyel
Tarımsal
Hayvansal
Korunan
Alanlar
1
2
2
3
2
1
3
14
Fırat-Dicle
Havzası
2
2
2
1
2
1
3
13
23
Doğu
Karadeniz
Havzası
1
1
2
3
1
1
3
12
24
Hatay Suları
Havzası
1
1
2
3
2
1
2
12
25
Batı Akdeniz
Havzası
1
1
3
1
2
1
3
12
26
Çoruh
Havzası
1
2
2
2
1
1
3
12
27
Aras
Havzası
1
1
2
1
1
3
2
11
KOI/
BOI5
Toplam
Not: Melen Alt Havzası, Ilısu Barajı Alt Havzası ayrıca gösterilmiştir.
Puanlama Su Kalitesi : I. Sınıf= 1, ll. Sınıf = 2, III. Sınıf = 3, IV. Sınıf = 4
Baskı ve Etkiler: Çok Yoğun = 3, Orta Yoğun : 2, Az Yoğun = 1.
Koruma Alanlarının Sayısı ve Önemi : Çok = 3, Orta = 2, Az = 1
Türkiye, jeolojik yaş olarak oldukça genç bir ülkedir. Akarsuları, topografyasından dolayı genellikle
düzensiz rejimde akmakta olup, vahşi dere karakterindedir. Havza ortalama eğimleri yüksektir ve gerekli
düzenleme yapılmadan doğrudan su kullanımı mümkün değildir. Türkiye’de su miktarı bol gözükmesine
rağmen yer ve zaman içinde ihtiyaçlar ile uyuşmamaktadır.
Ülkemizin iç tatlı su kaynakları, arz-talep ve kalite özellikleri açısından değerlendirildiğinde, tatlı su
kaynakları bakımından varlıklı sayılabileceği görülmektedir. Bu görüşün doğruluğunu sağlayabilecek
özellikler şu şekilde sıralanabilir:
• Suyun başlıca kaynağı olan yağışların yıllık ortalama miktarı 501 milyar m3’ü bulmaktadır.
• Dağlarda bulunan küçük göller ile birlikte, 200 adet doğal gölün kapladığı alan 9000 km2’yi aşmaktadır. İnşa edilen 223 adet barajın oluşturduğu yapay göllerin alanı ise 421.600 hektar olup, bu göllerin
toplam rezervuar kapasitesi 143 milyar m3’tür.
• Yıllık yağış miktarının ortalama 183,68 milyar m3’ü, 25 akarsu havzasına dökülmektedir.
• Türkiye topraklarında, kaynak noktaları olan ve olmayan birçok akarsu denize dökülmekte olup, bu
akarsuların toplam uzunluğu 30.000 km’yi aşmaktadır.
• Türkiye’de; 579 adeti Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından, 12 adeti ise diğer kuruluşlar
tarafından yapılmış ve işletme halinde olan, toplam 591 adet baraj bulunmaktadır.
• Türkiye’de ayrıca, 138 adet hidroelektrik santrali (HES) işletme halinde bulunmaktadır. Bu santraller
12.878 MW miktarında kurulu güce ve toplam potansiyelin %36’sına karşılık gelen 46.277 GWh/yıl
ortalama üretim kapasitesine sahiptir.77
77
Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Türkiye Çevre Durum Raporu, Ankara, 2007, Sayfa.63.
49
Dünyada ve Ülkemizde Su
9.2. Yeraltı Suyu Kaynakları
Türkiye’nin ortalama yıllık yağış miktarının 41 milyar m3’ü, yeraltı suyu rezervlerini oluşturmak üzere
toprağın altına sızmaktadır. Bu su miktarının, yıllık olarak, teknik ve ekonomik açıdan kullanılabilir potansiyeli 14 milyar m3’tür.78 Bu potansiyelin 3.921 km3’ü DSİ, kamu kuruluşları ve sulama kooperatiflerine ait sulamalarda, 5.295 km3’ü içme, kullanma ve sanayi suyu ihtiyaçlarında, 2.406 km3’ü ise münferit
özel sulamalarda olmak üzere, toplam 11,62 km3’lük bölümünün tahsis işlemi gerçekleştirilmiştir. 79
Ülkemizin, teknik ve ekonomik şartları çerçevesinde, çeşitli kullanım amaçlarına yönelik olarak tüketilebilecek yüzey suyu potansiyeli; ülke içindeki akarsulardan 95 milyar m3, komşu ülkelerimizin sınırları
içinde doğan ve ülkemize gelen akarsulardan 3 milyar m3 olmak üzere ortalama yılda 98 milyar m3’tür.
Ülkemizin, 14 milyar m3 olarak belirlenen yeraltı suyu potansiyeli ile birlikte, tüketilebilir yüzey ve yeraltı
suyu potansiyeli ile ortalama yılda 112 milyar m3’tür. 80
Önümüzdeki yıllarda çevre sorunlarının giderek büyüyeceği ve buna paralel olarak yüzey sularının
daha fazla kirleneceği göz önünde bulundurulduğunda, yeraltı sularının değeri daha da artacaktır. Çünkü gelecek dönemde suyun miktarından çok, kalitesi önem kazanacaktır.81
Ülkemizde yeraltı suyu kaynaklarına ilgi her geçen gün artmakta ve kullanımı yaygınlaşmaktadır. Başta İzmir, Antalya, Şanlıurfa ve Diyarbakır olmak üzere birçok ilimizin ve irili ufaklı birçok yerleşimin
içme-kullanma suyu ihtiyacı yer altı suyundan karşılanmaktadır. Ancak bu kullanımlar bazen aşırı çekimlere ve dolayısıyla yeni problemlerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. 82
Son yıllarda, yeraltı suyu kullanımına yönelik yoğun talebin yanı sıra yağışların azlığı, gerekse kaçak
sondaj ve tahsis üzeri kullanımlar gibi yasal olmayan kullanımlara bağlı olarak, yeraltısuyu seviyeleri
aşırı düşmekte ve özellikle sahil aküferleri tuzlu su girii nedeniyle kirlenmektedir. Bu da yeraltı suyunun,
nicelik ve nitelik olarak bir darboğaza sürüklenmesine neden olmaktadır. 83
9.3. Jeotermal Kaynaklar
Ülkemiz 600’ü sıcak su tabii çıkışı olmak üzere 1000 civarında sıcak ve mineralli tabii çıkışlara sahiptir. 84
MTA Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalara ve elde edilen verilere göre Türkiye’deki jeotermal
alanların % 93’ünü düşük ve orta sıcaklıklı, geriye kalan %7 oranındaki 16 adetini ise yüksek sıcaklıklı
sahalar oluşturur.85 Türkiye’nin teorik jeotermal enerji potansiyeli 31500 MWt olarak kabul edilmektedir.
Ülkemiz bu potansiyel ile Dünyada yedinci Avrupa da ise birinci sırada yer almaktadır. Türkiye’nin bugün
jeotermal enerjiyi doğrudan kullanımı 1306 MW termaldir. Doğrudan kullanım açısından ise Dünyada
beşinci durumdadır.86
“Türkiye, içme suyu ve maden suları açısından zengin kaynaklara sahip bir ülkedir. Ülkemiz konumu
itibariyle Alp-Himalaya orajenik kuşağında bulunduğundan, maden suları açısından da büyük bir
potansiyele sahiptir. Türkiye’deki maden sularının mineral konsantrasyonları oldukça yüksektir.
78
Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Atıksu Arıtımı Eylem Planı (2008–2012), Sayfa 18.
79
Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007–2013), Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, DPT, Ankara, 2007,
Sayfa 20.Sayfa 19.
80
Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Türkiye Çevre Durum Raporu, Ankara, 2007, Sayfa.64.
81
Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Atıksu Arıtımı Eylem Planı (2008–2012), Sayfa 22.
82
TÜSİAD, Necdet Alpaslan, Ayşegül Tanık, Deniz Dölgen, Türkiye’de Su Yönetimi Sorunlar Ve Öneriler. İstanbul, Eylül 2008. Sayfa 57.
83
Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007–2013), Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, DPT, Ankara, 2007. Sayfa
20.
84
Veysel Eroğlu, Ülkemizde Termal, Maden Suları Kaynakları ve Kullanımı, DSİ, Afyon Kocatepe Üniversitesi, Termal ve Maden Suları Konferansı, Afyonkarahisar, 2008, Sayfa 5.
http://www.dsi.gov.tr/duyuru/su_forumu_dosya/bildiriler/afyon_bildiri.pdf
85
TMMOB, Küresel Su Politikaları ve Türkiye TMMOB Su Raporu, Ankara, Mart 2009. Sayfa.46.
86
Veysel EROĞLU, Ülkemizde Termal, Maden Suları Kaynakları ve Kullanımı, DSİ, Afyon Kocatepe Üniversitesi, Termal ve Maden Suları Konferansı,
Afyonkarahisar, 2008, Sayfa 5.
50
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Türkiye, kalite ve zenginlik yönünden maden suyunda dünyanın ilk on ülkesi arasındadır. Avrupa’daki
maden suyu Türkiye’ye oranla 70-80 kat daha fazladır. Türkiye’de doğal maden suyu kaynakları, yerleşim
alanlarından uzak olduğu ve yüzeysel kirlenme riski taşımadığı için temizdir. 87
Ülkemiz aslında Avrupa’nın tabii mineralli sular açısından en zengin bir coğrafyaya sahiptir. Ancak
Avrupa’da kişi başına yılda 150 litre maden suyu tüketilirken bu oran Türkiye’de 3 litrenin altında
kalmaktadır. Tabii mineralli sular ülkemizde yeterince değerlendirilememektedir. Yıllık 65 milyon litre
olan bu kaynağın sadece %1’i şişelenip, %99’u boşa akmaktadır. 88
Mineralli su kaynak ve/veya kaynak grubunun bölgesel dağılımı (Kuzey Anadolu-76, Doğu Anadolu67, İç Anadolu-51, Ege-18, Marmara-7, Akdeniz-3, Güney Doğu Anadolu-3 adet) olarak 7 bölgede
toplamda 225 adet kaynakta faaliyetini sürdürmektedir. Ülke genelinde yıllara göre madensuyu üretimi
2004 yılında 323 milyon litre, 2005 yılında 355 milyon litre, 2006 yılında 398 milyon litre ve 2007 yılında
471 milyon litredir.89
10. DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE SU
KAYNAKLARININ SEKTÖREL KULLANIMI
Dünyadaki toplam su tüketimi, çeşitli kaynaklara göre değişse de, yaklaşık %70’ tarım sektöründe
sulama, %22’si sanayi ve %8’i içme ve kullanma suyu amaçlı olarak kullanılmaktadır. Avrupa’da
sektörler itibariyle su kullanımı %33 sulama, %51sanayi, %16 içme ve kullanma amaçlıdır.90 Türkiye’de
toplam su tüketiminin %72-75’i sulama, %10-12’si sanayi ve %15-16’sı içme ve kullanma suyu amaçlı
olarak kullanılmaktadır. Temiz ve tatlı su kaynaklarının sektörel kullanımını gelişmiş ülkelerle Türkiye’yi
mukayese ettiğimizde; tarım sektöründe yüksek, sanayi sektöründe düşük, içme ve kullanma sektöründe
ise eşdeğer olduğu gözükmektedir.
87
İSO, Avrupa Birliği’ne Tam Üyelik Sürecinde İstanbul Sanayi Odası Meslek Komiteleri Sektör Stratejileri Geliştirilmesi Projesi Gıda Sektörü. İstanbul,
Nisan 2006, İstanbul Sanayi Odası Yayınları. Sayfa 257.
http://www.iso.org.tr/tr/Documents/Yayinlar/GIDA%20SEKTORU.pdf
88
Veysel Eroğlu, Ülkemizde Termal, Maden Suları Kaynakları ve Kullanımı, DSİ, Afyon Kocatepe Üniversitesi, Termal ve Maden Suları Konferansı, Afyonkarahisar, 2008, Sayfa 5.
89
TMMOB, Küresel Su Politikaları ve Türkiye TMMOB Su Raporu, Ankara, Mart 2009, Sayfa.48.
http://www.jeofizik.org.tr/pdf/tmmob_su_raporu_2009.pdf
90
Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007–2013), Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu,DPT, Ankara, 2007,
Sayfa 6.
51
Dünyada ve Ülkemizde Su
Tablo 12: Dünyada ve Ülkemizde Su Kaynaklarının Sektörel Kullanımı
Dünya
Gelişmiş
Ülkeler
Gelişmekte
Olan Ülkeler
Az
Gelişmiş
Ülkeler
Avrupa
Türkiye
Tarım
67- 70
39
52
86
33
72- 75
Sanayi
22- 23
46
38
7
51
10- 12
İçme ve
Kullanma
8- 10
15
10
7
16
15- 16
SEKTÖR
Dursun 1999, Anonymous 2003, S. YILMAZ 2003, ÇOB 2005
Şekil 5: Su Kaynaklarının Sektörel Kullanımının Grafikte Dağılımı
2004 verilerine göre; Türkiye’de, sulama sektöründe 29,6 milyar m3, içme suyu sektöründe 6,2 milyar m3
ve sanayi sektöründe ise 4,3 milyar m3 olmak üzere toplam 40,1 milyar m3 suyun tüketildiği hesaplanmıştır.
Bu durum, ülkemizin mevcut su potansiyeli olan 112 milyar m3 suyun ancak % 36’sını geliştirebildiğimizi
göstermektedir. Tabloda belirtilen veriler doğrultusunda; Türkiye’nin, önümüzdeki 25 yıl içinde ihtiyaç
duyacağı su miktarının, bugünkü ihtiyacı olan su miktarının üç katı olacağı anlaşılmaktadır.91
91
Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Atıksu Arıtımı Eylem Planı (2008–2012), Sayfa 15.
52
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Tablo 13: Türkiye’de 1990–2004 Yıllarında Sektörler Tarafından Kullanılan Su Miktarı
Yıl
Toplam Su
Tüketimi
Sektörler
Sulama
İçme-Kullanma
Sanayi
km3
%
km3
%
km3
%
km3
%
1990
30,6
28
22,0
72
5,1
17
3,4
11
2004
40,1
36
29,6
74
6,2
15
4,3
11
2030
112
100
72
64
18
16
22
20
1900–2000 yılları arasında su kaynaklarının sektörel kullanımındaki değişmeler incelendiğinde en
büyük artış tarımsal su kullanımında olmuştur. Ancak suyun küresel ölçekteki sektörel kullanımlarında
ülkelerin endüstrileşme ve gelişmişlik düzeyleri belirleyici bir özellik göstermektedir.92
Şekil 6: 1900–2000 Yılları Arasında Su Kaynaklarının Sektörel Kullanımındaki Değişmeler
Bilindiği üzere pek çok Avrupa Birliği üyesi ülke gelişmiş ülke statüsünde olup su ve toprak kaynaklarının
%100’e yakın bir bölümünü geliştirmiş durumdadırlar. Bu ülkeler su kaynaklarının geliştirilerek halkın
hizmetine sunulması ve bundan ülke kalkınmasına katkı sağlanması hususundaki faaliyetlerin büyük bir
çoğunluğunu tamamlamış olup artık diğer sektörlerdeki faaliyetlerden kaynaklanan kirliliğin azaltılması
ve giderilmesi konusuna yoğunlaşmışlardır. Oysa ülkemizde su kaynaklarının geliştirilmesinde ancak
%40’lar seviyesine gelinebilmiş olup mevcut teknik ve mali imkanlar ölçüsünden bunun kalan %60’lık
bölümünün hedeflendiği gibi 2030 yılına kadar geliştirilmesinin de zor olacağı görülmektedir. Ülkemizin
sosyo-ekonomik kalkınmasında büyük önemi olan su kaynaklarının geliştirilerek kullanıma sunulması bu
nedenle çok önemli olup geliştirme planlarının önündeki her türlü engel aşılmaya çalışılmakta, buna engel
teşkil edebilecek uluslar arası sözleşmelere taraf olmaktan kaçınılmaktadır.93
92
USİAD Su Raporu. Ulusal Su Politikası İhtiyacımız, Editör, Dursun YILDIZ, Hazırlayan: ADA Strateji Ankara, Ankara Ulusal Sanayici ve İşadamları
Derneği Yayını, 2007, Sayfa 18–19.
93
Cansen Akkaya, Ayla Efeoğlu, Nedim Yeşil, Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi Ve Türkiye’de Uygulanabilirliği, TMMOB Su Politikaları Kongresi Bildiriler Kitabı, Ankara, 2006, Cilt 1, Sayfa 203.
53
Dünyada ve Ülkemizde Su
11. DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE SU KAYIPLARI
“Sadece Avrupa’da değil aynı zamanda bütün Gezegende sağlığın, ekonomik gelişmenin ve
ekosistemlerin sürdürülebilmesini sağlayan su, her yurttaşın günlük hayatında bir mihenk taşıdır. Su
hayatımız için bu kadar değerli ve önemli olduğundan, su kaynaklarımızı akıllıca korumak ve kullanmak
hepimizin paylaştığı bir sorumluluktur.
Son yıllarda, Avrupa genelinde artan su talebinin sürdürülebilir olmadığı gerçeği büyümektedir.
Sorun anlaşıldıkça, bunun sonucu olarak, yeni kaynaklar ve aktarma programları geliştirmek vasıtasıyla
geleneksel temini arttırma yaklaşım, yerini talep yönetimine bırakmaktadır. Talep yönetimi suyun daha
verimli kullanılması, kayıpların azaltılması, daha verimli cihazlar ve suyun dönüşümüne odaklanmaktadır.
Birçok durumda yeni su arttırmak yerine su kullanım verimini arttırmak daha ucuz olmaktadır.” 94
İçme suyu gereksinimlerini karşılarken su havzalarını ve bunların sunduğu sayısız faydayı sürdürmek
için, kentsel su arzını korumaya ve daha verimli kullanmaya yönelik ortak çabaların da yürütülmesi
gerekmektedir. 95
11.1. Su Kaybı Bileşenleri
Su kaybı denildiği zaman genellikle su dağıtım sistemindeki fiziksel kayıplar düşünülür. Oysa
toplam kayıp çeşitli bileşenlerden oluşmaktadır. Su kayıpları ile ilgili terimlerin standartlaştırılması
amacıyla, Uluslararası Su Birliği (IWA) ve Amerikan Su İşleri Birliği (AWWA) su kaybını oluşturan
bileşenleri tanımlamış ve farklı su dağıtım sistemlerinin karşılaştırılabilmesi için gerekli olan performans
göstergelerini hesaplayan Su Bütçesi Yönetimini 2003 yılında önermiştir.96
http://www.e-kutuphane.imo.org.tr/pdf/9125.pdf
94
Rizhard Pilcher, Altan Dizdar, Cüneyt Dilsiz, Selçuk Toprak, Elmo De Angelis, Kylene De Angelis, Cem Koç, Fatih Dikbaş, Mahmet Fırat, Ülker Güner
Bacanlı, Su Kayıpları Nasıl Önlenir? Su Kayıplarını Azaltma Teknikleri ve Uygulamalarına Yönelik Rehber Kitap, PROWAT, Eflatun Yayınevi, Ankara, 2009,
Sayfa 3-4.
95
Santra Postal, Suları Nasıl Tükettik, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, Ocak 2010, Sayfa 43.
96
Selçuk Toprak, Abdullah Cem Koç, Ülker Güner Bacanlı, Fatih Dikbaş, Mahmut Fırat, Altan Dizdar, İçme Suyu Dağıtım Sistemlerindeki Kayıplar ve
Prowat Projesi, 5. Kentsel Altyapı Ulusal Sempozyumu Bildirisi, Sayfa 17–18.
http://www.e-kutuphane.imo.org.tr/pdf/13756.pdf
54
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Tablo 14: IWA/AWWA Yöntemine Göre Su Bütçesinin Bileşenleri
Su Bütçesi Bileşeni
Tanım
Sisteme Giren hacim
Su dağıtım sistemine yıllık giren hacim.
Yasal Tüketim
Kayıtlı kullanıcılar tarafından çekilen, ölçülmüş ve/veya ölçülmemiş yıllık su
hacmi.
Su Kayıpları
İdari/ticari kayıplar ve fiziksel kayıpların toplamından oluşan, sisteme giren
hacim ile yasal tüketim arasındaki fark.
İdari/Ticari Kayıpları
Yasadışı tüketimler, ölçüm cihazlarındaki ve okumalardaki hatalar sonucu
faturalandırılmayan su.
Fiziksel Kayıplar
Sızıntılar ve kırıklardan kaybedilen, iletim hatlarından ve depolardan
savaklanan, branşman bağlantılarından gerçekleşen, özetle tüketicinin
sayacından önceki tüm kayıpların hacmi.
Gelir Getiren Su
Sisteme giren hacmin faturalandırılan ve gelir getiren kısmı.
Gelir Getirmeyen Su
Sisteme giren hacim ve faturalandırılan tüketim arasındaki fark.
Tablo 15: IWA/AWWA Yöntemine Göre Su Bütçesi Tablosu (m³/yıl)
Faturalandırılmış Ölçülmüş Kullanım
Faturalandırılmış Yasal
Tüketim
Gelir Getiren Su
Faturalandırılmış Ölçülmemiş Kullanım
Yasal
Tüketim
Faturalandırılmamış
Yasal Tüketim
Faturalandırılmamış Ölçülmüş
Kullanım
Faturalandırılmamış Ölçülmemiş
Kullanım
Yasadışı Kullanım
Sisteme
Giren
Hacim
İdari Kayıplar
Sayaç Hatası
Gelir
Getirmeyen Su
Okuma Hatası
Su
Kayıpları
İletim ve Dağıtım Hatlarındaki
Kaçaklar
Fiziksel Kayıplar
Depolardaki Kaçak ve Savaklanan
Sayaç İle Dağıtım Borusu Arasında
Bağlantı Hatlarındaki Kaçaklar
55
Dünyada ve Ülkemizde Su
11.2. Dünyada ve Ülkemizde Su Kaybı Oranları
Su dağıtım sistemlerinde meydana gelen kayıplar su zengini olarak bilinen ülkelerde bile ciddi olarak
izlenmektedir. Genel olarak gelişmiş ülkelerde kayıplar daha azdır. Bazı Asya şehirlerindeki su kaybı;
mesela Dhaka, Bangkok ve Ulaanbaatar’da %30–40, Colombo, Delhi ve Jakarta’da %50-55, Manila’da
%60’ın üzerindedir. Bazı Avrupa ülkelerindeki kayıp su yüzdeleri ise tabloda gösterilmektedir.97
Tablo 16: Avrupa Ülkelerindeki Ortalama Su Kayıpları Oranı
Ülke
Kayıp (%)
Kaynak
Bulgaristan (1996)
50
OECD, Environmental Performance Review
Slovenya (1999)
40
Vision to Action, Central and Eastern Europe, 1999
Macaristan(1995)
35
Mountain Unlimited,1995
İrlanda (2000)
34
OECD, Environmental Performance Review,2000
Çek Cum.(2000)
32
Soe Report
Romanya (1999)
31
EEA/WHO,1999
İtalya (2001)
30
OECD, Environmental Performance Review,2001
Fransa (1997)
30
OFWAT,1997
Slovakya(1999)
27
European Environment Agency(EEA),1999
İngiltere(2000)
22
OFWAT,2000
İspanya(1999)
22
Water Statistics,İNE,1999
İsveç(2000)
17
Statistics Sweden,2000
Finlandiya(1999)
15
FEI,1999
Danimarka(1997)
10
Vangsgaard,1997
Almanya(1999)
3
Pricing Water Economics, Env. Sintral,1999
“Temin yönünden, dağıtım sistemindeki su kayıplarının, şebekelere verilen suyun yaklaşık ortalama
% 30-40’ı olduğu hesaplanmıştır. Bazı eski Doğu Avrupa ülkelerinde su kaybının, sisteme verilen
toplam suyun % 50’sini geçtiğini görmek az rastlanır bir durum değildir. Ucuz ve bol kaynaklara sahip
97
Selçuk Toprak, Abdullah Cem KOÇ, Ülker GÜNER BACANLI, Fatih DİKBAŞ, Mahmut FIRAT, Altan DİZDAR, İçme Suyu Dağıtım Sistemlerindeki
Kayıplar ve Prowat Projesi, 5. Kentsel Altyapı Ulusal Sempozyumu Bildirisi, Sayfa 26.
56
Su Yönetimi ve Mevzuatı
kamu kuruluşları çoğunlukla su kaybıyla ilgilenmek için para harcamakta isteksiz davranmışlardır. Bu
kuruluşların çoğu “pasif kaçak kontrolü” olarak ifade edilen uygulamalar yapmışlardır. Bu, genellikle,
görünür ve halk tarafından ihbar edilen sızıntıların tamir edilmesi, ancak görünmeyen veya ihbar edilmeyen
sızıntıları tespit etme politikasının bulunmadığı anlamına gelmektedir. Sonuçta, sızıntıları bulmak ve
tamir etmek yüksek maliyetlidir ve kayıpların azaltılması daha yüksek su fiyatlarına dönüşmeyeceği için,
bazı kuruluşlar kaçakları makul seviyelere düşürme düşüncesi taşımamaktadırlar.
Birçok Avrupa ülkesinde güvenilir su kullanma verimi verileri ne yazık ki bulunmamaktadır, ancak
büyük ihtimalle kullanma verimlerinde büyük farklar vardır. Örneğin, İtalya’da su kaybı seviyesi sisteme
verilen suyun % 15-60’ı arasında değişmektedir (ISTAT 2003).” 98
Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013) 2009 Yılı Programı’nın Çevrenin Korunması Ve Kentsel
Altyapının Geliştirilmesi Bölümünde; planlama, izleme, değerlendirme ve yaptırım noksanlığı,
sorumlu tek bir mercii olmaması, ortak veri tabanı ve bilgi akışı yetersizliği, kuruluşlar arası eşgüdüm
sağlanamaması ve yeterli düzeyde araştırma/geliştirme yapılmaması gibi hususların su kaynakları
yönetiminde karşılaşılan ana sorunlar olduğu, ülkemizde içme suyu kayıpları konusunda sağlıklı verilere
ulaşılamamakla birlikte, faturalandırılamayan (kayıp/kaçak dahil) su miktarının %55 civarında olduğunun
tahmin edildiği, bu nedenle, şebeke su kayıp ve kaçaklarının azaltılması çalışmalarının önem arz etmekte
olduğu belirtilmiştir.99
11.3. Su Bütçesi Bileşenlerinin Kayıp Su Oranına Göre Tahmini Dağılımı
Genel olarak toplam kayıp suyun yaklaşık %75-80’i fiziki kayıp, %20-25’si idari/ticari kayıp
olarak değerlendirilmektedir. Ülkemizde en fazla kayıp su miktarının fiziki kayıplarda olduğu dikkate
alınarak, toplam kayıp suyun en azından %80’inin fiziki kayıp, %20’sinin de idari/ticari kayıp olarak
değerlendirilmesi doğru olacaktır.
Fiziki kayıp suyun yaklaşık %65-75’inin dağıtım borusu bağlantısı (kolye) ile abone sayacı arasındaki
şube yolu veya abone servis bağlantısı dediğimiz yerlerde meydana geldiği değerlendirilmektedir.
Nitekim ülkemizde kayıp su oranının %30 ve üzerinde olan yerlerde su şebeke arızalarının %90’nı abone
hatlarındaki plastik boru, sayaç bağlantı yerleri ve abone hattı armatürlerinden kaynaklandığı dikkate
alındığında dağıtım borusu ile sayaç arasında bağlantı hatlarındaki kaçakların %24 olarak değerlendirilmesi
doğru olacaktır.
Diş çürükleri gibi, bozulan borular da bir süreliğine göz ardı edilebilir ama sonsuza kadar ihmal
edilemez. Bu sorun ne kadar uzun süre ihmal edilirse, tamiri o kadar masraflı olur. Mevcut altyapı sistemleri
suyu korumadığı sürece, su “ihtiyacını” karşılamaya yönelik büyük projeler “aldatıcı” olacaktır.100
Su depolarındaki kaçaklar ve taşmalardan kaynaklanan kayıp su için kesin bir miktar vermek zordur.
Ancak kayıp suyun fazla olduğu idarelerde genellikle su depolarının izolasyon işlemi ve SCADA ile
kontrolleri de sağlanmadığından kayıp su oranının %2 olarak değerlendirilmelidir. Bu değerlendirmelere
göre de iletim ve dağıtım hatlarındaki kaçaklar ise %6 olacaktır. Fiziki kayıp suyun yaklaşık %6-7’sinin
hatalı sayaçlardan, %1-2’sinin de aboneler veya abone olmayanlar tarafından gerek hırsızlık gerekse yasa
dışı yollarla kullanımlardan meydana geldiği değerlendirilmektedir.
Bütün bu veriler genel olarak değerlendirildiğinde aşağıdaki gibi bir tablo ortaya çıkmaktadır. Bu
tabloda idarecilerin hangi konulara ne kadar önem vermeleri gerektiği de açık bir şekilde görülmektedir.
98
Rizhard Pilcher, Altan Dizdar, Cüneyt Dilsiz, Selçuk Toprak, Elmo De Angelis, Kylene De Angelis, Cem Koç, Fatih Dikbaş, Mahmet Fırat, Ülker Güner Bacanlı,
Su Kayıpları Nasıl Önlenir? Su Kayıplarını Azaltma Teknikleri ve Uygulamalarına Yönelik Rehber Kitap, PROWAT, Eflatun Yayınevi, Ankara, 2009, Sayfa 4
99
Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013), 2009 Yılı Programı, Sayfa130.
http://ekutup.dpt.gov.tr/program/2009.pdf
100
Sandra Postel ve Amy Vickers. Dünyanın Durumu 2004. Su Verimliliğini Artırmak. Tema Vakfı Yayınları Sh.16
57
Dünyada ve Ülkemizde Su
Şekil 7: Su Bütçesi Bileşenlerinin % 40 Kayıp Su Oranına Göre Tahmini Dağılımı
Günde 500.000 m³ su verilen ve %40 kayıp su oranına sahip olan bir şehri düşündüğümüzde, bu
suyun 200.000 m³ kaybolacaktır. Bu da yıllık 73 milyon m³’dir. Suyun ortalama m³’ünü 2,00 TL’den
hesapladığımızda, kaybolan suyun değeri 146 milyon TL’dir. İdare %40 kayıp su oranını %30’a düşürmeye,
dolayısıyla %10’luk bir iyileştirmeyi başardığında günde 50.000 m³, yılda ise 18,2 milyon m³ su karşılığı
36,5 milyon TL’lik bir gelir artışına sahip olacaktır.
Yüksek oranlardaki fiziki kayıplar abonelere verilecek olan su miktarını azaltır ve idarenin işletme
maliyetleri ile yatırımlarını arttırır. İdari kayıplar ise idarenin gelir kaybına sebep olur. Aynı zamanda
su kayıplarının yüksek olması iletim ve dağıtım sistemlerinin verimsizliğini de ortaya koyar. Dolayısıyla
kayıp su miktarı idarenin şebekeye hakim olma kabiliyetini belirler.
11.4. Kayıp Su Yönetimi
Su kaybının önlenmesi ya da azaltılması ancak iyi bir “Kayıp Su Yönetimi” ile mümkün olabilir. Bunun
sonucunda kayıp su kabul edilebilir bir seviyeye düşer, basınç kontrolü sağlanır, patlama sıklığı azalır,
arızalara zamanında müdahale edilir, işletme maliyetleri azaldığı için idare gelirleri artar ve en önemlisi
de kıt kaynakların etkin ekonomik ve verimli kullanılması konusunda ciddi bir adım atılmış olur.
“Dağıtım sisteminin basınç kontrolü kayıp su (kaçak) yönetiminin temelidir:
• Kaçak debisi kabaca sistem basıncına orantılıdır, yani sistem basıncını yarıya düşürmek kaçağı da
yarıya düşürecektir.
• Patlama sıklığı sistem basıncının yaklaşık küpü kadar değişir, yani sistem basıncını iki katına
çıkarmak tipik olarak patlama oranını 8 misli yapar.
• Belirsiz kayıplar, tespit edilemeyecek kadar küçük münferit kırıklar, sadece sistem basıncı
azaltılarak azaltılabilir.
• Basınçta sık ve ani değişiklikler sistemdeki patlamaların sayısını arttırır.
• Kabul edilebilir ölçüde düşük basınca sahip alanlarda bile basınç yönetimi önemlidir, çünkü düşük
sarfiyatlı gece saatlerinde basınç büyük ölçüde yükselerek patlamaların sayısını arttırabilir.
• Eğer pompa istasyonları yakınlarında büyük patlamalardan kaçınmak gerekiyorsa, sisteme doğrudan
pompalama tasarımı ve operasyonu, sistem basıncındaki dalgalanmaları bastırmalıdır.” 101
101
Rizhard Pilcher, Altan Dizdar, Cüneyt Dilsiz, Selçuk Toprak, Elmo De Angelis, Kylene De Angelis, Cem Koç, Fatih Dikbaş, Mahmet Fırat, Ülker Güner
58
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Ülkemizde iletim ve dağıtım sistemindeki su kayıplarının şebekelere verilen suyun yaklaşık %55’si
olduğundan, birçok durumda yeni su teminini arttırmak yerine, İdareler kayıp su oranlarını kabul edilebilir
bir düzeye çekebilmek için su kayıplarının kaynakları ve çözüm yolları konusunda detaylı araştırmalar
yaparak “İçme Suyu Dağıtım Sistemlerinde Su Kaybının Azaltılması Stratejileri”ni geliştirmeleri ve
uygulamaları daha ucuz olacaktır. Hedef su kaybı oranını en azından %20 veya daha aşağı seviyelere
düşürmek olmalıdır.
“Bir su kaybı stratejisi geliştirirken dikkate alınması gereken bir dizi mali faktörler bulunmaktadır.
Bunlar:
•
Tasarruf maliyeti, suyun kendi değerini yani kaçağın ekonomik seviyesini aşmamalıdır.
•
Her su temini durumunda bir gelir getirmeyen su seviyesi vardır ve sosyal veya çevresel nedenler
olmadan bu seviyenin altına inmek ekonomik değildir.
•
Genel olarak bir müşteri sayacının değişmesi, 1–2 yıllık kısa geri ödeme dönemine sahiptir (büyük
kullanıcılar için bu daha az olabilir). Bu faaliyet şirketin (idarenin) nakit akışı üzerinde doğrudan
etkilidir.
•
Basınç yönetimi programları düşük maliyetlidir ve yıllar değil aylarla ölçülebilen kısa geri ödeme
dönemine sahip olabilir.
•
İşletme geliştirmeleri veya sistemin bölge oluşturarak veya bölgesel ölçüm yapılarak ıslahı
genellikle 2 ila 5 yıl arasında geri ödeme dönemine sahiptir.
•
Dağıtım ana hatlarının rehabilitasyonu veya değiştirilmesi için uygulanan sermaye yatırımı
programları, 10 ila 15 yıl geri ödeme dönemine sahiptir” 102
Kentler atıkları azaltıp koruma çalışmalarını destekleyerek, nehir ve göllerde daha fazla su bulunmasını
sağlayabilir, daha az sayıda ve küçük barajlar yapabilir, yeraltı sularını daha az tüketebilir, suyu arıtıp
dağıtmak için daha az enerji ve kimyasal madde kullanabilir. Fakat bu faydalara karşın kentler hala
koruma çalışmalarını su planlamasının temel bir unsuru olarak değil, kuraklığa karşı bir acil tepki olarak
algılıyor. Neyse ki bu anlayışın çok parlak istisnaları da var. Danimarka’nın başkenti Kopenhag, sadece
%3’lük kaçak ile belki de dünyanın en az su sızıntısı yaşayan kenti. Japonya‘daki Fukıoka da %5’lik
kaçak ile Kopenhag’dan geri kalmıyor. 103
11.5. Kayıp Su Yönetiminde Başarılı Uygulamalar
Son yıllarda birçok kentte ve su sistemlerinde su verimliliği programları uygulanmaya başladı ve
bunlardan bazıları çok etkileyici su ve maliyet tasarrufu sağladı:
•
Singapur hesaplanamayan su (UFW) miktarını 1989–1995 arasında %10,6’dan %6,2’ye düşürdü
ve sızıntıları tespit ve tamir ederek, boruları yenileyerek ve %100 ölçümleme (itfaiyeler de
dahil olmak üzere) yaparak tesislerin büyütülmesi sırasında gözden kaçan kayıplarda 26 milyon
dolardan fazla tasarruf sağladı. 2003 yılında UFW %5’e kadar düştü. Doğru faturalamayı sağlamak
ve ölçülemeyen su kayıplarını en az indirmek için sanayi ve ticaret tesislerindeki sayaçlar her
Bacanlı, Su Kayıpları Nasıl Önlenir? Su Kayıplarını Azaltma Teknikleri ve Uygulamalarına Yönelik Rehber Kitap, PROWAT, Eflatun Yayınevi, Ankara,
2009, Sayfa 26.
102
Rizhard Pilcher, Altan Dizdar, Cüneyt Dilsiz, Selçuk Toprak, Elmo De Angelis, Kylene De Angelis, Cem Koç, Fatih Dikbaş, Mahmet Fırat, Ülker Güner
Bacanlı, Su Kayıpları Nasıl Önlenir? Su Kayıplarını Azaltma Teknikleri ve Uygulamalarına Yönelik Rehber Kitap, PROWAT, Eflatun Yayınevi, Ankara,
009, Sayfa 27.
103
Santra Postal, Suları Nasıl Tükettik, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, Ocak 2010, Sayfa 43-44.
59
Dünyada ve Ülkemizde Su
dört yılda bir, evlerdeki sayaçlar ise yedi yılda bir değiştiriliyor. Singapur’daki su işletmecileri
ayrıca halk eğitimini, okul programlarını, su denetimlerini ve içilemez durumdaki suların sanayi
tesislerinde yeniden kullanımını teşvik ediyor. Su borularına yasadışı bağlantılar yapmak 50.000
dolar para cezası ya da üç yıl hapis ile cezalandırılıyor. 1995 yılında Singapur’da yaşayan üç
milyon kişi günde ortalama 1,2 milyon metreküp su kullanıyordu; 2003 yılında ise nüfusun %40
artışla 4,2 milyona ulaşmasına karşın, toplam su talebi yalnızca %8 arttı.
•
Su Koruma Bilincine Sahip Kent olarak tanınan Fukuoka, Japonya’daki en düşük sızıntı düzeyine
sahip sistemlerden birini kullanıyor (yaklaşık %5) ve kentte kişi başına düşen su tüketimi, aynı
büyüklükteki diğer kentlerden hemen hemen %20 daha az. Fukuoka bu su tasarrufunu etkin bir
sızıntı tespit ve tamir sistemi, gelişmiş ölçme teknikleri, yağmur suyunun toplanması, tuvaletlerde
daha önce kullanılmış suların kullanılması, evlerin %90’ından fazlasında verimli muslukların
bulunması ve su sorunlarıyla ilgili olarak halkın bilinçlendirilmesi sayesinde elde etti.
•
Boston bölgesinde 40’tan fazla kent ve kasabaya toptan su sağlayan Massachusetts Su Kaynakları
Yönetimi (MWRA) sızıntıların tamir edilmesi ve su açısından verimli tesisat malzeme ve
cihazlarının kullanılması da dahil olmak üzere geniş kapsamlı bir talep azaltma programını
uygulayarak, 1980’lerin sonlarından bu yana tüm sistem genelindeki su talebini yaklaşık %25
azalttı. Böylece, siyasi açıdan tartışmalı bir öneri olan Connecticut Nehri’ne baraj yapma planı
iptal edildi ve MWRA’nın 2,1 milyon müşterisini yalnızca sabit varlıkların satın alınması için bile
yarım milyar dolardan fazla para ödemekten kurtardı. 104
Su kaybının azaltılması ve kontrol edilmesi politikasının İdarede en üst düzeyde benimsenmesi
mücadelenin başarıya ulaşması için çok önemlidir. Ana hedef bütün şebekede su kaybını kabul edilebilir
bir sürede uygun hedefler koyarak uygulamaya geçirilmesidir. En iyi yöneticiler şehrin su kaybı oranını
kabul edilebilir seviyeye getirmek için yapılacak işlemlerin ve uygulanacak olan programların bilincinde
olanlardır. Hedef bir kez elde edildiğinde, bu seviyenin korunması için mücadeleye devam edilmelidir.
Ancak o zaman başarıya ulaşılabilir.105
104
Sandra Postel ve Amy Vickers, Dünyanın Durumu 2004, Su Verimliliğini Artırmak,. Tema Vakfı Yayınları, Sayfa 18.
105
Bu konuda daha fazla bilgi edinmek isteyen okuyucularımız “Yerel Yönetim ve Denetim Dergisi”nin Aralık 2008 ve Ocak 2009 sayılarında yayımlanan
“İçme Suyu Dağıtım Sistemlerinde Su Kaybının Azaltılması Stratejisi ve Kayıp Su Yönetimi” isimli makalemize bakabilirler.
60
Su Yönetimi ve Mevzuatı
12. DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE KİŞİ BAŞINA
KULLANILABİLİR SU MİKTARI
Ortalama bir Amerikalı sıradan bir günde 5 bin litre su tüketiyor; bu suyu elbette içerek değil, tipik
Amerikan beslenme tarzını benimseyerek kullanıyor. Buğday, pirinç, mısır ve diğer tahıllar yetişirken
doğal olarak büyük miktarda su tüketiyor. Bir kilogram tahıl üretmek için yağmurlarla, sulamayla ya da
her iki yolla birden elde edilen 1–3 bin litre arasında su gerekiyor. ABD’deki gibi beslenme biçimleri
büyük ölçüde hayvansal ürünlerden oluşuyorsa (özellikle de kalori başına buğdayın 20 katı su tüketimi
tahılla beslenmiş sığır etleri), beslenmedeki su tüketimini arttırıyor. 106
Su verimliliğini arttırmak açısından beslenme seçimleri de büyük önem taşıyor. Gıdalar hem üretimde
kullanılan su miktarı hem de sundukları besin değeri açısından büyük farklılıklar gösteriyor. Sözgelimi,
sığır etinden 10 gram protein almak için, çeltikte olduğundan 5 kat fazla su gerekiyor, 500 kalori için ise
20 kat fazla su kullanılıyor. 107
Şekil 8: Protein ve Kalori Sağlamak İçin Kullanılan Su
Kaynak: Renault ve Wallender’den uyarlanmıştır.
Not: Rakamlar, Kaliforniya’daki mahsullere ve su verimliliğine göre hesaplanmıştır.
Sulamanın verimliliğini ya da diğer etkenleri değil, sadece tahılların su gereksinimi dikkate almaktadır.
Bazı tahminler, 2025 yılından itibaren 3 milyardan fazla insanın su kıtlığı ile yüz yüze geleceğini
göstermektedir. 2050 yılında su sıkıntısı çeken ülkelerin sayısı 54’e, bu şartlarda yaşamak zorunda kalan
insanların sayısı 3,76 milyara yükselecektir. Bu durum da 2050 de 9,4 milyar olması beklenen dünya
nüfusunun %40’ının su sıkıntısı çekeceği anlamına gelecektir.108
106
Santra Postal, Suları Nasıl Tükettik, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, Ocak 2010, Sayfa 51.
107
Santra Postal, Suları Nasıl Tükettik, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, Ocak 2010, Sayfa 60–63.
108
DPT, 9. Kalkınma Planı (2007–2013), Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara, 2007, Sayfa 7.
61
Dünyada ve Ülkemizde Su
Tablo 17: Dünya’da Kişi Başına Kullanılabilir Su Potansiyeli 109
1995
Su Kaynağı
(m³/kişi)
DURUM
2025
Nüfus
(milyon)
Dünya
Nüfusuna
Oranı (%)
Nüfus
(milyon)
Dünya
Nüfusuna
Oranı (%)
Su Kıtlığı Var
<500
500- 1 000
1 077
587
19
10
1 783
624
25
9
Su Stresi Var
1 000- 1 700
669
12
1 077
15
>1700
3 091
55
3 494
48
241
4
296
4
5 665
100
7 274
100
Su Yeterli
Sınıflandırma Dışı
Toplam
FAO (2002), Crops and Drops: Making the Best Use of Water for Agriculture, Rome.
Şekil 9: Avrupa Bölgesinde Ülkelere Göre Yıllık Kişi Başına Düşen Su Miktarı110 (Su Zenginliği Düzeyi)
Malta: Malta
Cyprus:Kıprıs
Denmark: Danimarka
Czech Republic:
Belgium:Belçika
Romania: Romanya
Poland: Polanya
Germany: Almanya
Spain: İspanya
United Kingdom: Büyük Britanya
İtaly:İtalya
France: Fransa
Turkey:Türkiye
Luxembourg:Lüksemburg
Greece: Yunanistan
Lithuania: Litvanya
Portugal: Portekiz
Nietherlands: Hollanda
Slovenia: Slovenya
Austria: Avusturya
İreland: İrlanda
Hungary: Macaristan
Latvia: Letonya
Slovak Republic: Slovakya
Estonia: Estonya
Finland: Finlandiya
Sweden: İsveç
Bulgaria: Bulgaristan
Norway: Norveç
İceland: İzlanda
Su ile ilgili sorunlar en fazla azgelişmiş ülkeleri etkilemektedir. Gelişen ülkelerin toplam nüfusunun
%34’ü, orta ya da şiddetli su gerilimi altındadır. Birleşmiş Milletler değerlendirmesine göre orta gerilim,
ulaşılabilen yenilenebilir tatlı su kaynaklarının %20’sinden fazlasının insanlar tarafından tüketilmesi
109
http://www.wwf.org.tr/su/rakamlarla-su-sorunu/duenyada-su/
110
Ömer faruk Tekbaş, Çevre Sağlığı, Gülhane Askeri Tıp Akademisi Basımevi, Ankara 2010, Sayfa 51.
62
Su Yönetimi ve Mevzuatı
olarak tanımlanmıştır. Şiddetli gerilim ise %40’tan fazlasının tüketilmiş olmasıdır. Değerlendirme 2025
yılında düşük gelirli ülkelerin 2/3’ünün orta ya da şiddetli su gerilimi ile karşılaşacaklarını, tüketim
açısında gerilim altında olmayan diğer düşük gelirli ülkelerin ise kirlilik ve su kaynaklarının kullanımında
kurumsal ve teknolojik kapasitenin yokluğu yüzünden krizle karşılaşacaklarını saptamaktadır.111
Ülkelerin su varlığına göre sınıflandırılmasında ve su ile ilgili mevcut durumlarının belirlenmesinde
kullanılan birçok kriter bulunmaktadır. Bunların arasından en genel kriter kullanılarak bir sınıflandırma
yapıldığında; yılda kişi başına düşen ortalama kullanılabilir su miktarı 1.000 m3’ten az olan ülkeler “su
fakiri”, 2.000 m3’ten az olan ülkeler “su azlığı yaşayan”, 8.000 – 10.000 m3’ten fazla olan ülkeler ise “su
zengini” ülkeler olarak kabul edilmektedir.112
Türkiye su sıkıntısı yaşayabilecek ülkeler arasında yer almaktadır. Halihazırdaki içme suyu miktarı,
artan talep, kuraklık ve su toplama havzalarındaki kirlenme ile birlikte yetersiz hale gelmiştir. Planlama,
izleme, değerlendirme ve yaptırım noksanlığı ortak veri tabanı ve bilgi akışı yetersizliği, kuruluşlar arası
eşgüdüm sağlanamaması ve yeterli düzeyde araştırma-geliştirme yapılmaması gibi hususlar, su kaynakları
yönetiminde karşılaşılan ana sorunlardır.113
Yurdumuz akarsuyu bol olan ülkeler arasında sayılmaktadır. Ancak hızla kalkınmakta ve gelişmekte
olan ülkemizde, akarsularımız, göl ve denizlerimizle diğer tüm su kaynaklarımızda görülen kirlenmenin
önemi; büyüyen şehirlerin içme suyu ve gelişen endüstrinin su talebini karşılamak durumunda kalacağı
düşünüldüğünde, bir kat daha artmaktadır. Kişi başına düşen kullanılabilir suyumuz 1.735 m3 civarındadır. Türkiye kişi başına düşen kullanılabilir su varlığı bakımından diğer bazı ülkeler ve dünya ortalaması
ile karşılaştırıldığında su sıkıntısı bulunan ülkeler arasında yer aldığı görülmektedir.114
Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) 2030 yılı için nüfusumuzun 100 milyon olacağını öngörmüştür.
Bu durumda 2030 yılı için kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının 1.120 m3/yıl civarında olacağı
söylenebilir. Mevcut büyüme hızı, su tüketim alışkanlıklarının değişmesi gibi faktörlerin etkisi ile su
kaynakları üzerine olabilecek baskıları tahmin etmek mümkündür. Ayrıca bütün bu tahminler mevcut
kaynakların 2030 yılına hiç tahrip edilmeden aktarılması durumunda söz konusu olabilecektir. Dolayısıyla
Türkiye’nin gelecek nesillerine sağlıklı ve yeterli su bırakabilmesi için kaynakların çok iyi korunup,
akılcı kullanılması gerekmektedir.115
111
USİAD Su Raporu. Ulusal Su Politikası İhtiyacımız, Editör, Dursun YILDIZ, Hazırlayan: ADA Strateji Ankara, Ankara Ulusal Sanayici ve İşadamları
Derneği Yayını, 2007, Sayfa 16.
112
USİAD Su Raporu. Ulusal Su Politikası İhtiyacımız, Editör, Dursun YILDIZ, Hazırlayan: ADA Strateji Ankara, Ankara.Ulusal Sanayici ve İşadamları
Derneği Yayını, 2007, Sayfa 15.
113
DPT, 9. Kalkınma Planı 2010 Yılı Programı, Sayfa 129. (2009/15513 Bakanlar Kurulu Kararı)
http://www.dpt.gov.tr/PortalDesign/PortalControls/WebIcerikGosterim.aspx?Enc=83D5A6FF03C7B4FC2797BFDB5AF32DAE
114
Çevre Orman Bakanlığı ÇED Ve Planlama Genel Müdürlüğü, Türkiye Çevre Atlası, Ankara, 2004,Sayfa 63.
http://www.cedgm.gov.tr/CED/Files/cevreatlas%C4%B1/atlas_metni.pdf
115
DSİ 2008 Faaliyet Raporu. Sayfa 51.
63
Dünyada ve Ülkemizde Su
Tablo 18: Dünyada ve Ülkemizde Kişi Başına Düşen Kullanılabilir Su Miktarı
Bazı Ülkeler ve Kıtalar Ortalaması
Kişi Başına Düşen Su Miktarı (yıl/m³)
Irak
2.020
Lübnan
1.300
Türkiye
1.735
Suriye
1.200
Asya Ortalaması
3.000
Batı Avrupa Ortalaması
5.000
Afrika Ortalaması
7.000
Güney Amerika Ortalaması
23.000
Dünya Ortalaması
7.600
Kaynak: DPT, VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Yayın No: DPT: 2555, ÖİK:571
13. ÜLKEMİZDE SU KİRLİLİĞİ VE SU
KAYNAKLARININ KALİTESİ
13.1. Su Kirliliğinin Oluşması
“Kaynağından çıkıp kullanılacağı ana kadar en kolay ve en çok kirlenen madde sudur. Çünkü su eritir,
taşır, bırakır ve akar. Bu yüzden hemen her aşamasında kirlenmeyi engelleyecek tedbirler alınmalıdır.
Su kirliliği veya su kirlenmesi, istenmeyen zararlı maddelerin, suyun niteliğinin bozulmasına,
ölçülebilecek oranda etkileyebilecek miktar ve yoğunlukta suya karışması olayıdır. Başka bir tanımla ise;
su kirliliği, insandan kaynaklanan etkiler sonucunda ortaya çıkan, kullanımı kısıtlayan ya da tamamen
engelleyen, ekolojik dengeyi bozan nitelik değişimidir.”116
İçme ve kullanma suyu sağlama projelerinde, maliyeti birinci derecede etkileyen faktörün su kaynağının
kalitesi olduğu bilinmektedir. Yönetmeliklerin gerektirdiği düzeye kadar yapılması gereken arıtmanın
maliyeti, su kaynağındaki su kalitesine paralel olarak artmakta ya da azalmaktadır. Su kalitesini belirleyen
başlıca parametreler, nitrat, mikroorganikler, tat ve koku, demir, mangan, sertlik, renk ve patojen
organizmalardır. Bu kirleticilerin bir kısmı, suyun kullanımını sınırlarken, bir kısmı arıtma sırasında ve
dağıtım şebekesinde birtakım sorunlara neden olmaktadır.117
“Suyu, akan veya buharlaşan bir şey olarak düşünmek doğaldır. Yağmur olarak düştüğünü, nehir ve
derelerde aktığını görürüz. Ama kullandığımız tatlı suyun büyük bir bölümü göremediğimiz kaynaklardan,
yerin altındaki su havzalarından yani aküferlerden gelir. Aküferler, kum ve çakıl gibi kolayca su geçiren
maddelerden veya yeraltındaki kayalar arasındaki boşluklardan meydana gelen jeolojik oluşumlardır.
Aküferler, çok büyük miktarlarda suyu depolayabilirler; yağmur suları, taşan nehirler ve eriyen buzullarla
beslenirler. Dolayısıyla kullandığımız suyun büyük bir bölümünü yerkürenin yüzeyinde görmeyiz.
Dünyanın sıvı halde bulunan tatlı su kaynaklarının yüzde 97’si, aküferlerde depolanmıştır.
116
Ömer Faruk TEKBAŞ, Çevre Kirliliği, Ankara, 2010, Gülhane Askeri Tıp Akademisi Basımevi, Sayfa 52.
117
Ülkü YETİŞ, Filiz B. DİLEK. Su Kaynaklarında Kirlenme. Ankara 1997. Türkiye Orta Doğu Amme Enstitüsü Yayını. Sayfa 1
64
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Son elli yıl içinde küresel nüfus ve gıda talebi ikiye katlandıktan sonra, nehirler ve dereler çevre
kirliliğine maruz kaldı. Bu nedenle, içme ve sulamalı tarım için gerekli suyu sağlamak için aküferlerden
daha fazla yararlanmaya başladık; bu süreçte de aklımızı başımıza getiren bir keşif yaptık. Aküferlerin
çevre kirliliğine yol açan maddelerden korunduğuna ilişkin yaygın izlenime karşın, bilim adamları her
kıtada çiftlikler, kentler ve fabrikaların civarında yer alan aküferlerde çevre kirlililiğine ilişkin kanıtlar
bulmaya başladılar. Ayağımızın altındaki suların çevre kirliliğinden zarar görebileceğini görmekle
kalmadık, yeraltı sularının bazı açılardan yüzey sularından daha fazla kirlenebileceğini de keşfettik. Bu
keşfin çok ciddi sonuçları var. Su, dünya yüzeyinde buzullar kadar ağır hareket ettiği için, on yıllar içinde
aküferler, çevre kirleten maddelerin biriktiği dev lavabolara dönüştü. Bazı aküferler, içindeki suları
oldukça hızlı dönüştürür ve yeniler; Chalk aküferi118 gibi bazı yeraltı su havzaları ise suyu binlerce yıl
boyunca saklarlar. Ama yeraltı sularının aküferde ortalama kalış süresi yaklaşık 1,400 yıl; suyun bir
nehirde ortalama kalış süresi ise 16 gündür. Dolayısıyla denize döküldüğü veya sürekli tatlı su eklendiği
için, içindeki çevre kirletici maddelerin oranları giderek azalan nehir sularının aksine, aküferde çevre
kirletici maddeler birikmeye devam eder. Nehirlerin aksine, aküferlerde çevre kirliliği sürecini geriye
döndürmek genellikle imkansızdır.119
Yüzey sularında kirlenme, doğal ve yapay olmak üzere iki yolla oluşmaktadır. Suyun doğal kalitesi,
havzanın jeolojisine bağlı olarak değişmektedir. Örneğin; kireç taşı nitelikli ortamlar, berrak ve kalsiyum
mağnezyum açısından zengin sert sulara neden olmaktadır. Bu ortamlardan etkilenen sular, yüzey sularına
ya da yeraltı sularına ulaşabilmektedirler. Yapay kirlenme ise, bilindiği gibi tamamen insanoğlu eliyle,
birtakım aktiviteler sonucu oluşmaktadır. İnsanoğlu yaşadığı her yerde, şu veya bu biçimde bazı istenmeyen
bileşenler su döngüsüne girmektedirler. Endüstriyel deşarjlar, tarımda gübre ve ilaç kullanımı, evsel atık
sular, hepsi bir şekilde yeraltı ve yerüstü sularına karışmakta ve su kalitesini olumsuz etkilemektedirler.
Tarımsal faaliyetler daha geniş alanları etkilerken, endüstriyel faaliyetler daha dar alanları, hatta noktaları
olumsuz etkilemektedirler. Bunun sonucu olarak da, tarımsal faaliyetler, endüstriyel aktivitelere göre
zararlı çevre etkileri daha zor kontrol edilebilir faaliyetler olarak ortaya çıkmaktadırlar.120
Su, ekolojik dengeyi tamamlayan en önemli unsurlardan biridir. Yağışlarla yeryüzüne ulaşan suların
bir kısmı toprak ve bitkiler tarafından emilmekte daha sonra buharlaşarak atmosfere karışmakta, bir kısmı
akarsular vasıtasıyla deniz ve göllere karışmakta, bir kısmı ise insanoğlu tarafından tarımsal sulama,
endüstriyel faaliyetler ve günlük ihtiyaçları karşılamak amacıyla yerleşim yerlerinde tüketilmektedir.
Bu faaliyetler sonucunda ortaya çıkan atıklar ise tekrar doğaya karışmaktadır. Ancak, insanoğlunun, bu
çevrimden zamanla artan oranda su kullanması ve çevreye daha yüksek miktarda atık salması; ekolojik
denge, insan sağlığı ve ekonomik kalkınma üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. 121
Kimyasal bir maddenin yüzeyden geçip, yeraltı sularına karışması genellikle aylar veya yıllar sürdüğü
için, halihazırda aküferlere verdiğimiz zarar, onyıllar sonra ortaya çıkabilir. Dünyanın birçok bölgesinde
30–40 sene önceki uygulamaların yol açtığı çevre kirliliğinin etkilerini yeni yeni keşfediyoruz. Ortaya
çıkarılan en ciddi çevre kirliliği vakaları soğuk savaş dönemi, nükleer silah denemeleri ve silah yapımından
kaynaklanıyor. Çevreyi kirleten maddeler bir kere yeraltı sularına karıştıktan sonra, bu maddelerden
kolay kolay kurtulunamıyor. Aküferler genellikle topraktan daha az çözülmüş oksijen, mineral, mikrop ve
organik madde içerdiği için, kimyasal maddelerin çözülmesi çok daha zor oluyor.122
118
Londra’nın suyunun büyük bir bölümüne veren aküfer.
119
Payal Sampat, Dünyanın Durumu 2001, Yeraltı Sularında Kirlenme, TEMA Vakfı Yayınları, Sayfa 1.
http://www.tema.org.tr/Sayfalar/CevreKutuphanesi/Pdf/SuKaynaklari/DD_2001-2.pdf
120
Ülkü YETİŞ, Filiz B. DİLEK. Su Kaynaklarında Kirlenme. Ankara 1997. Türkiye Orta Doğu Amme Enstitüsü Yayını. Sayfa 1-2
121
TÜSİAD, Bülent Gökdemir, Küresel Su Krizine Çözüm Arayışları: Şebeke Suyu Hizmetlerine Özel Sektör Katılımı, Dünya Örnekleri Işığında Türkiye
için Öneriler, İstanbul, 2008, Sayfa.23.
122
Payal Sampat, Dünyanın Durumu 2001, Yeraltı Sularında Kirlenme, TEMA Vakfı Yayınları, Sayfa 5.
http://www.tema.org.tr/Sayfalar/CevreKutuphanesi/Pdf/SuKaynaklari/DD_2001-2.pdf
65
Dünyada ve Ülkemizde Su
Dünya; hızlı nüfus artışı, göçler, kontrolsüz ve sağlıksız şehirleşme, arazi kullanımındaki değişiklikler,
ekonomik büyüme, ticaret kalıplarındaki değişimler ve iklim değişikliği gibi su kaynakları üzerinde
doğrudan olumsuz etkilere sahip küresel değişikliklerle karşı karşıyadır. Bu küresel değişiklikler suya
erişimi ve su kalitesini ciddi anlamda tehdit etmekte ve aşırı tüketimi teşvik etmektedir. Yaşadığımız son
ekonomik ve mali kriz de dikkate alınmalı ve bu krizin suyla ilgili hizmetler ve bütüncül su kaynakları
yönetimi üzerindeki etkileri acilen değerlendirilmelidir.123
Eski bir İnka atasözünde, “Kurbağa, içinde yaşadığı gölü içip bitirmez” denir. Bu, modern çağlarda
hayati önem taşıyan bir mücadele kaynağını yansıtan, bilgece bir söz: insanlık kurumunun giderek
artan susuzluğu dindirilirken bir yandan da, suyun temel ekolojik destek işlevlerinin korunması. Daha
sürdürülebilir bir su geleceği yaratma süreci, yaşam kalitesinin ve toplulukların istikrarının geliştirilmesi
için de sayısız fırsat sunuyor.124
Ne sağlıklı su havzaları ne de modern arıtma tesisleri sudaki bütün tehlikeli maddeleri yok edebilir;
dolayısıyla öncelikle bu maddelerin doğaya karışmasını önlemek gerekiyor.125 Bu nedenle temel yaklaşımın,
“arıtma değil, kirlenmenin önlenmesi” olması gerekmektedir. Gelişmiş ülkelerde, yeraltı ve yerüstü sular
için oluşturulan koruma kuşakları ile bu sağlanmakta ya da sağlanmaya çalışılmaktadır.126
Teknolojinin ilerlemesi, su kaynaklarından azami faydanın sağlanmasına aracı olmakla birlikte, bu
ilerlemeye paralel olarak sanayileşmenin ve şehirleşmenin de artması beraberinde “Çevre Kirliliği”ni ve
özellikle “Su Kirliliği”ni gündeme getirmiştir. Su kirliliğinin giderek önemli boyutlara ulaşması, ülkelere
bu konuda ciddi önlemler almaya zorlamış, bu da bu alanda pek çok mevzuatın oluşması sonucunu
doğurmuştur. 127
“Su kirliliğini; su kaynaklarının kirlenmesi ve su dağıtım sisteminden kaynaklanan kirlilikler olmak
üzere iki ana başlık altında incelemek mümkündür.
Konutlar, sanayi kuruluşları, enerji santralleri ve buna benzer kuruluşlardan, içinde sağlığa zararlı
olan ve “atık su” olarak adlandırılan kirli sular çevreye verilmektedir. Bunlar, yüzey sularına ve yer altı
sularına karışarak su kaynaklarını kirletmektedir. Bu zararlı atık suların başlıca kaynakları birbirinden
farklı olarak endüstriyel kirlenme, evsel kirlenme, tarımsal kirlenme ve ısıl kirlenmesi gibi çeşitli su
kaynaklarının kirlenme şekilleridir.
Su arıtım ve dağıtım sisteminden kaynaklanan kirlenmenin sebebi ise, çoğunlukla eski ve hasar görmüş
şebeke sisteminden kaynaklanmaktadır. Ancak mühendislik hataları sonucu veya kullanıcı hatalarından
kaynaklanan çapraz bağlantı noktaları, geri emilime neden olarak şebeke suyunun kirlenmesine
neden olabilmektedir. Dağıtım sistemi ile ilgili kirlilik sebeblerini de aşağıdaki gibi gruplandırmak
mümkündür:
• Su ve arıtım dezenfeksiyonunda yetersizlikler.
• Şebeke yetersizlik ve hasarları
• Geri emilim
• Su depolama ve taşımadan kaynaklanan kirlilikler.”128
123 5. Dünya Su Forumu Devlet Başkanları İstanbul Su Bildirisi. 16 Mart 2009.
124
Sandra Postel, Dünyanın Durumu 1996, Sürdürülebilir Bir Su Stratejisi Yaratmak, TEMA Vakfı Yayınları, Sayfa 1.
http://www.tema.org.tr/Sayfalar/CevreKutuphanesi/Pdf/SuKaynaklari/DD_1996SuStratejisi.pdf
125
Santra Postal, Suları Nasıl Tükettik, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, Ocak 2010, Sayfa 49.
126
Ülkü YETİŞ, Filiz B. DİLEK. Su Kaynaklarında Kirlenme. Ankara 1997. Türkiye Orta Doğu Amme Enstitüsü Yayını. Sayfa 2
127
Cansen AKKAYA, Ayla EFEOĞLU, Nedim YEŞİL, Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi Ve Türkiye’de Uygulanabilirliği, TMMOB Su Politikaları Kongresi Bildiriler Kitabı, Ankara, 2006, Cilt 1, Sayfa 195.
http://www.e-kutuphane.imo.org.tr/pdf/9125.pdf
128
Ömer Faruk Tekbaş, Çevre Sağlığı, Gülhana Askeri Tıp Akademisi Basımevi, Ankara 2010, Sayfa 52-54’den özetlenerek alıntı yapılmıştır.
66
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Resim 3: Dünya Genelinde Temiz Su Bölgeleri 129
Seyrek Nufüslu Yerler
Su Verimi Açısından Riskli Bölgeler
Verimli Su Bölgeleri
Su Verimi Az Olan Bölgeler
Su Verimi Azalan Bölgeler
Su Verimi Açısınan Kriz Bölgeleri
13.2. Su Kirliliği ve Mevzuat
Çevre sorunlarına yaklaşım tarzımız Türkiye ile Avrupa Birliği arasında farkın en belirgin olduğu
karanlık alandır.Türkiye’de kirletici güçlü; denetim zayıf ve toplum umursamaz. Oysa Avrupa Birliği’nde
tam tersine kirletici uyumlu, denetim güçlü ve toplum bilinçlidir. Dolayısıyla, belgeler üzerinde şekilsel ve
siyasi bir mutabakat sağlansa bile, Türkiye’nin yakın gelecekte çevre alanında AvrupaBirliği’ni yakalaması
mümkün değil. İyimser bir tahminle en azından biz yakaladığını göremeyiz. Buna üzülmemek gerekiyor;
çünkü aynı husus gelişmiş ülkeler dışındaki yeni Avrupa Birliği üyesi ülkeler için de geçerlidir. 130
Ülkemizin yeraltı ve yerüstü su kaynakları potansiyelinin korunması ve en iyi bir biçimde
kullanımının sağlanması için, su kirlenmesinin önlenmesini sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyumlu
bir şekilde gerçekleştirmek üzere gerekli olan hukuki ve teknik esasları belirlemek, su ortamlarının
kalite sınıflandırmaları ve kullanım amaçlarını, su kalitesinin korunmasına ilişkin planlama esasları ve
yasaklarını, atıksuların boşaltım ilkelerini ve boşaltım izni esaslarını, atıksu altyapı tesisleri ile ilgili
esasları ve su kirliliğinin önlenmesi amacıyla yapılacak izleme ve denetleme usul ve esasları kapsamında
“Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği” çıkarılmıştır.
“Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği” ile su kalitesi yönetimine ilişkin kapsamlı düzenlemeler getirilmiştir. Bu Yönetmelik ile iki temel yaklaşım benimsenmiştir. Birinci yaklaşım ile su kaynaklarının ekosistem
129
http://www.aquasu.com/su4.htm
130
Derin Orhon ile Röportaj, Türkiye’de Kirletici Güçlü; Denetim Zayıf ve Toplum Umursamaz, Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi, Mart-Nisan 2010, Sayı
31, Sayfa 56.
67
Dünyada ve Ülkemizde Su
kabul edilerek mevcut kalitelerinin korunması; ikinci yaklaşım ile ise, ülke ihtiyaçlarına göre su kalitesinin geliştirilmesi hedeflenmiştir.131
İlgili yönetmelik içinde yer alan “Kıta İçi Yüzeysel Suların Sınıflandırılması”na giren yüzey
suları ve akarsular, dört temel su kalite sınıflandırması yapılarak 45 parametreye göre izlenmekte ve
değerlendirilmektedir.
Türkiye’nin önemli tarım ve endüstri merkezlerini kapsayan akarsu havzalarında yer alan su
kaynaklarının kalitesi, “Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği”nde belirtilen, “kıta içi su kaynaklarının
sınıflarına göre kalite kriterleri” sınır değerleri baz alındığında, II. Sınıf (az kirlenmiş su) ve IV. Sınıf (çok
kirlenmiş su) arasında değişmektedir.”132
Su kirliliği ile ilgili olarak; Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği, Atık Yönetimi Genel Esaslarına
İlişkin Yönetmelik, Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği, Çevre Denetimi Yönetmeliği, Tehlikeli
Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliği, Tarımsal Kaynaklı Nitrat
Kirliliğine Karşı Suların Korunması Yönetmeliği ile Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği İdari Usuller
Tebliği, Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği, Numune Alma ve Analiz Metotları Tebliği, Su Kirliliği Kontrolü
Yönetmeliği Havzalarda Özel Hüküm Belirleme Çalışmalarına İlişkin Usul ve Esaslar Tebliği, Kentsel
Atıksu Arıtımı Yönetmeliği Hassas ve Az Hassas Su Alanları Tebliği ve Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik
Usuller Tebliği yayımlanmış ve yürürlüğe girmiştir.
“Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerini kapsayan akarsu havzalarında; su kaynakları bugün için
kirli değildir. Ancak bu durumun gelecek dönemde de korunması gerekmektedir.
Sağlık Bakanlığı’ndan temin edilen su kalitesi verilerine göre; nüfusun % 80’nine su temin edilmiş il
merkezlerinde örneklerin %13’üne kadar olan kısmının standartlara uymadığı, ancak; nüfusun %60’ına
su temin eden il merkezlerinde ise örneklerin sadece %5’inin standartlara uymadığı görülmüştür. İl merkezinde yaşayan nüfusun %90’ı için standartlara uymayan numune oranı; mikrobiyolojik parametreler
için (toplam kolibasili) %23, kimyasal parametreler için %21 ve fiziksel parametreler için %10 olarak
belirlenmiştir. Bu değerler su kalitesine ilişkin sorunların en başta mikrobiyolojik kirlilikten, daha sonra
ise kimyasal kirlilikten kaynaklandığını göstermektedir.133
13.3. Su Kaynaklarının Kirlenmesine Yol Açan Unsurlar
Türkiye’de, iç tatlı su kaynaklarının kirlenmesine yol açan unsurlar şu şekilde sıralanabilir:
•
Kentsel kanalizasyon sularının arıtılmadan veya kısmen arıtılarak yüzey sularına deşarj edilmeleri,
•
Kanalizasyon sistemlerinden ve açıktaki katı atık yığınlarından kaynaklanan sızıntıların yeraltı
sularını kirletmesi,
•
Toprakta ve sulama kanallarında bulunan tarım ilacı ve kimyasal gübre kalıntılarının yüzey sularına ve akiferlere karışması,
•
Erozyonu hızlandıran, doğal göllerde ve baraj göllerinde çökelti birikimine yol açan ormansızlaşma ve yetersiz/yanlış tarımsal uygulamalar. 134
Son yıllarda; hızla artan nüfusa paralel olarak sanayinin gelişmesi, tarımsal ilaç ve gübre kullanımının kontrolsüz bir şekilde artması, turizm faaliyetlerinin yoğunlaşması, kıyı şeritlerinde inşa edilen
ikinci konut sayısında patlama düzeyinde artışlar, kırsal alandan kentlere göç nedeniyle kent yerleşim
131
Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Türkiye Çevre Durum Raporu, Ankara, 2007, Sayfa.65.
132
Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Atıksu Arıtımı Eylem Planı (2008–2012), Ankara, Sayfa 22.
133
Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Atıksu Arıtımı Eylem Planı (2008–2012), Ankara, Sayfa 27.
134
Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Türkiye Çevre Durum Raporu, Ankara, 2007, Sayfa.66.
68
Su Yönetimi ve Mevzuatı
birimlerinin plansız şekilde yeraltı suyu beslenme alanları üzerinde genişlemesi, kuraklık çekilen yıllarda
yeraltı suyu kullanımının azaltılmaması, yüzey suları kullanılan alanlarda dahi yeraltı suyu kullanılarak,
bilinçsiz bir şekilde aşırı yeraltı suyu tüketilmesi, yeraltı suyu seviyelerinde anormal düşüşlerin oluşmasına ve ileride telafisi olanaksız veya çok yüksek bedeller ödemeye sebep olabilecek şekilde yeraltı suyu
kirliliğinin artmasına yol açmaktadır.135
“Tüm doğal enerji kaynaklarında olduğu gibi jeotermal sistemlerde de devamlılık büyük bir önem taşımaktadır. Toplumsal açıdan bakıldığında, jeotermal kaynakların sürekliliğinin sağlanması bu kaynakların
korunmasına bağlıdır. Bu durumda hem jeotermal kaynağın dolayısıyla da jeotermal akışkanı bünyesinde bulunduran rezervuarın bir takım çevresel etkenlerle kirlenmesinin önlenmesi, hem de rezervuardaki
basınç ve sıcaklık koşullarında meydana gelebilecek olumsuz değişimlerin önüne geçilmesine yönelik
tedbirler alınması büyük önem taşımaktadır.
Jeotermal kaynağın kirlenmesine sebep olabilecek kirletici etkenler: Suyun kalitesini bozacak nitelikte
malzemenin kaynak çevresinde biriktirilmesi, yeraltı suyu içeren akifer formasyon üzerindeki koruyucu
tabakanın kaldırılması, maden işletmeleri, plansız yerleşim birimleri, mezarlıklar, hastaneler, yerleşim birimlerinin atık sularının taşınmasında yapılacak hatalar, havayolu ulaşımına ilişkin tesisler, askeri tesis ve
tatbikatlar, sıvı ve katı yakıt depoları, yarma kanal inşaatları, çöplükler, zehirli maddeler, arsenik, kurşun,
krom, siyanür, florür, civa ve bunların türevleri, tarım ilaçları bünyesinde bulunan kimyasal maddeler,
radyoaktif maddeler, amonyum, demir, mangan ve türevleri olarak sıralanabilir.”136
Su havzalarının koruma bantlarındaki kaçak yapılaşma ve atık suların arıtmaya tabi olmadan deşarj
edilmesi, temiz ve kullanılabilir içme suyu teminini güçleştirmektedir. Bu nedenle, su kaynaklarının her
türlü kullanım amacıyla korunması, kirlenmesinin önlenmesi, kirlenmiş olan su kaynaklarının kalitesinin
iyileştirilmesi için uzun vadeli koruma program ve tedbirlerini içeren havza koruma planları hazırlama
çalışmaları Çevre ve Orman Bakanlığınca başlatılmıştır.137
Su kalitesini bozan kirleticilerin zamana bağlı olarak değişimini göstermek için dünya genelinde yapılan
araştırmaların sonuçları grafikte gösterilmektedir. Bu kirleticilerin çoğu Türkiye için de sorun teşkil
etmektedir. Ülkemizde aşırı sulama yüzünden tuzlanma, aşırı gübre kullanımı sonucunda nitrat kirliliği
ve sanayi atıklarının neden olduğu metal kirliliği hala önüne geçilemeyen sorunlar arasındadır.138
135
Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Türkiye Çevre Durum Raporu, Ankara, 2007, Sayfa.67.
136
TMMOB, Küresel Su Politikaları ve Türkiye TMMOB Su Raporu, Ankara, Mart 2009. Sayfa.47.
137
DPT, 9. Kalkınma Planı 2010 Yılı Programı, Sayfa 129. (2009/15513 Bakanlar Kurulu Kararı)
138
Ali POLAT, Bir Damla Su “Sağlığını Seven Herkes İçin” A4 Ofset Matbaacılık, İstanbul, 2009,Sayfa 184
69
Dünyada ve Ülkemizde Su
Resim 4: Kirleticilerin Ortaya Çıktığı Yıllar
A
sit
Ya
ğ
m
ur
u
Or
ga
nik
Ki
rli
lik
---
13.4. İl Çevre Sorunları ve Öncelikleri Envanteri
İl Çevre Sorunları ve Öncelikleri Envanteri, illerimizin çevre sorunlarının ve önceliklerinin neler
olduğunu ortaya koyan, aynı zamanda bu sorunların çözümü için ne tür tedbirler alındığı ya da alınması
gerektiğini belirten önemli bir çalışmadır. İl Çevre Sorunları ve Öncelikleri Envanteri, çevre konusunda
karar vericilere ve halka çevresel bilgi sağlamakta, böylece karar verme sürecini desteklemekte ve halkın
çevresel konularda bilincini artırmaktadır.
Söz konusu envanter çalışması Hava Kirliliği, Su Kirliliği, Toprak Kirliliği, Turizm, Sanayi, Çevresel
Tahribat, Katı Atıklar, Gürültü Öncelikli Çevre Sorunları ana konu başlıklarından oluşmaktadır.
Çevre ve Orman Bakanlığı merkez ve taşra birimlerinin görüş ve önerileri ile oluşturulan İl Çevre
Sorunları ve Öncelikleri Envanteri Formatı doldurulmak üzere Çevre ve Orman Bakanlığı İl Müdürlüklerine
gönderilmekte, İl Müdürlükleri tarafından tamamlanarak Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama
Genel Müdürlüğüne gönderilen bilgiler ilgili Genel Müdürlükçe incelenip, değerlendirilerek “Türkiye
Çevre Sorunları ve Öncelikleri Envanteri” oluşturulmaktadır.139
Aşağıdaki tablolar “Türkiye Çevre Sorunları ve Öncelikleri Envanteri Değerlendirme Raporu” adlı
kitaptan alıntılanmıştır.
139
Çevre ve Orman Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi Ve Planlama Genel Müdürlüğü, Türkiye Çevre Sorunları ve Öncelikleri Envanteri Değerlendirme Raporu (2007–2008) Ankara, 2010, Sayfa 1
http://www2.cedgm.gov.tr/onceliklicevresorunlari/cevre_sorun_2007_2008.pdf
70
NOT: Sorunlarının öncelik sırası İl Çevre Orman
Müdürlüklerince belirlenmiştir.
Resim 5: Su Kirliliği Öncelikli Haritası
Su Yönetimi ve Mevzuatı
71
Dünyada ve Ülkemizde Su
Şekil 10: Su Kirliliğinin Öncelikli Sorun Olduğu İllerin Sayısı ve Oranı
Şekil 11: Su Kirliliğe Maruz Kalmış Yerüstü ve Yeraltı Su Kaynaklarının Kirlenme
Nedenleri *
72
Şekil 13: İlçelerde Atıksulardan Kaynaklanan Kirliliğinin Nedenleri *
Şekil 12: İl Merkezlerinde Atıksulardan Kaynaklanan Kirliliğinin Nedenleri *
Su Yönetimi ve Mevzuatı
73
74
Şekil 15: Su Kirliliğinin Önlenmesinde il Sınırları İçerisinde Karşılaşılan En Önemli Güçlükler
Şekil 14: Beldelerde Atıksulardan Kaynaklanan Kirliliğinin Nedenleri *
Dünyada ve Ülkemizde Su
Su Yönetimi ve Mevzuatı
14. ÜLKEMİZDE SU TEMİNİ VE TÜKETİMİ
14.1 Belediyeler İçme ve Kullanma Suyu Temel Göstergeleri
Türkiye İstatistik Kurumun Başkanlığı tarafından tüm belediyelere uygulanan 2008 yılı İçme ve
Kullanma Suyu İstatistikleri Anketi’ne göre bazı tespitler aşağıda sıralanmıştır: 140
• 3225 belediyeden 3190’ında İçme ve kullanma suyu şebekesi ile hizmet verilmektedir.
• İçme ve kullanma suyu şebekesi ile hizmet veren belediyeler tarafından 2008 yılı itibariyle şebeke
ile dağıtılmak üzere 4,56 milyar m3 su çekilmiştir. Bu suyun %40’ı barajlardan, %28’i kuyulardan,
%23’ü kaynaklardan, %4’ü akarsulardan ve %5’i göl ve göletlerden çekilmiştir.
Şekil 16: 2008 Yılında Belediyeler Tarafından Şebeke İle Dağıtılmak Üzere Çekilen Suyun
Çeklilen Yerlere Göre Oranı
•
•
Belediyelere ait 170 adet içmesuyu arıtma tesisi bulunmakta ve bu tesisler ile 434 belediyeye
hizmet verilmektedir.
Temin edilen 4,56 milyar m3 içme ve kullanma suyunun 2,13 milyar m3’ü içme ve kullanma suyu
arıtma tesislerinde arıtılmıştır. Arıtılan içme ve kullanma suyunun %2,5’ine fiziksel, %95,3’üne
konvansiyonel, %2,2’sine ise gelişmiş arıtma uygulanmıştır.
Şekil 17: 2008 Yılında Belediyelerce Temin Edilen İçme ve Kullanma Suyuna Uygulanan
Arıtma Yöntemleri Oranı
• İçme ve kullanma suyu şebekeleri ile 2,40 milyar m3 içme ve kullanma suyu dağıtılmış ve 4,8 milyar
YTL gelir elde edilmiştir.
• İçme ve kullanma suyu şebekesi ile hizmet verilen nüfusun Türkiye nüfusu içindeki payı %82, toplam
belediye nüfusu içindeki payı ise %98 olarak tespit edilmiştir.
140
TÜİK Haber Bülteni. Belediye Su İstatistikleri, 2008. 26 Nisan 2010. Sayı:72.
www. http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=6236
75
Dünyada ve Ülkemizde Su
• İçmesuyu arıtma tesisleri ile hizmet verilen belediye nüfusunun oranı Türkiye nüfusu içinde %41,
toplam belediye nüfusu içinde ise %50 olarak hesaplanmıştır.
• Belediyelerde temin edilen içme ve kullanma suyu 4,56 milyar m3, içme ve kullanma şebekesi ile
dağıtılan su miktarı ise 2,40 milyar m3 olduğu dikkate alındığında, belediyelerde kayıp su oranının
%47,4 olduğu anlaşılmaktadır.
• 2007 adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre Türkiye toplam nüfusu 70 586 256 olup, içme ve
kullanma suyu şebekesi ile hizmet verilen belediye nüfusu 58 052 383’dür.
• Kişi başı temin edilen günlük su miktarı belediyeler Türkiye ortalaması 215 litre olmasına karşılık
kayıp su nedeniyle kişi başı kullanılan günlük su miktarı belediyeler Türkiye ortalaması 102 litreye
düşmektedir.
76
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Tablo 19: Belediye Su İstatistikleri Temel Göstergeleri, 2008141
2007 Adrese Dayalı Nüfus kayıt Sistemine Göre Toplam Nüfus
70 586 256
Toplam Belediye Sayısı
Toplam Belediye Nüfusu
Anket Uygulanan Belediye Sayısı
İçme ve Kullanma Suyu Şebekesi İle Hizmet Verilen Belediye Sayısı
İçme ve Kullanma Suyu Şebekesi İle Hizmet Verilen Belediye Nüfusu
İçme ve Kullanma Suyu Şebekesi İle Hizmet Verilen Belediye Nüfusun Toplam
Nüfusa Oranı(%)
İçme ve Kullanma Suyu Şebekesi İle Hizmet Verilen Belediye Nüfusun Toplam
Belediye Nüfusuna Oranı(%)
İçme ve Kullanma Suyu Şebekesi İçin Çekilen Toplam Su(bin m3/yıl)
Baraj
Kuyu
Kaynak
Akarsu
Göl-Gölet
3 225
58 581 515
3 225
3190
58 052 383
İçme ve Kullanma Suyu Şebekesi İçin Çekilen Yüzey Suyu Miktarı (bin m3/yıl)
2 220 421
İçme ve Kullanma Suyu Şebekesi İçin Çekilen Yeraltı Suyu Miktarı (bin m3/yıl)
Kişi Başı Çekilen Günlük Su Miktarı (Litre/Kişi-Gün)
2 336 295
215
İçme ve Kullanma Suyu Şebekesi ile Dağıtılan Su Miktarı (bin m3/yıl)
2 400 522
İçme ve Kullanma Suyu arıtma Tesisi Sayısı
Fiziksel
Konvansiyonel
Gelişmiş
İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesisi Kapasitesi (bin m3/yıl)
Fiziksel
Konvansiyonel
Gelişmiş
İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesislerinde Arıtılan Su Miktarı (bin m3/yıl)
Fiziksel
Konvansiyonel
Gelişmiş
İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesisi ile Hizmet verilen Belediye Sayısı
İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesisi ile Hizmet verilen Belediye Nüfusu
İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesisi ile Hizmet verilen Nüfusun Toplam Nüfusa
Oranı(%)
İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesisi ile Hizmet verilen Nüfusun Toplam Belediye Nüfusuna Oranı(%)
82
99
4 557 074
1 820 688
1 275 691
1 060 963
173 928
225 805
170
71
84
15
4 422 745
136 743
4 166 692
119 310
2 131 061
54 425
2 030 119
46 517
434
29 074 451
41
50
141
TÜİK Haber Bülteni. Belediye Su İstatistikleri, 2008. 26 Nisan 2010. Sayı:72.
www. http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=6236
77
Dünyada ve Ülkemizde Su
Tablo 20: Belediye İçme ve Kullanma Suyu Temel Göstergeleri, 1994-2006142
1998 2001 2002
2003
2004
2 329
2 577
3 092
3 140
3 161
3 159
3167
3190
70
71
71
75
76
77
78
82
82
92
92
94
93
95
97
97
99
98
99
3 235
3 725
3 931
4 073
4 168
4 664
4 815
4 920
4 956
5 164
4557
Kişi başı çekilen günlük
su miktarı(litre/kişi-gün)
211
232
245
249
256
252
256
259
255
245
215
İçme ve kullanma suyu
arıtma tesisi sayısı
60
68
71
80
89
113
123
131
140
139
170
Fiziksel
26
29
30
34
40
57
63
69
73
69
71
Konvansiyonel
33
38
40
45
48
55
59
61
66
68
84
Gelişmiş
1
1
1
1
1
1
1
1
1
2
15
1 925
2 096
2 099
2 375
2 393
3 245
3 526
3 736
3 718
3 994
4423
138
141
142
147
160
132
149
270
274
163
137
1 786
1 954
1 957
2 227
2 233
3 113
3 376
3 466
3 444
3 830
4167
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
119
973
1 135
1 253
1 357
1 550
1 667
1 711
1 894
2 081
2 427
2131
İçme ve kullanma suyu
şebekesi ile hizmet verilen
belediye sayısı
İçme ve kullanma suyu
şebekesi ile hizmet verilen
nüfusun toplam nüfusa
oranı (%)
İçme ve kullanma suyu
şebekesi ile hizmet verilen
nüfusun toplam belediye
nüfusuna oranı (%)
Temin edilen içme ve
kullanma suyu miktarı
(milyon m3 /yıl)
İçme ve kullanma suyu
arıtma tesisi kapasitesi
(milyon m3/yıl)
Fiziksel
Konvansiyonel
Gelişmiş
İçme ve kullanma suyu
arıtma tesislerinde
arıtılan su miktarı
(milyon m3/yıl)
Fiziksel
1994
1995
1996
1 962
2 134
2 194
67
70
88
1997
2006
2008
48
57
58
64
67
34
44
103
100
64
54
925
1 078
1 195
1 292
1 483
1 633
1 668
1 791
1 981
2 362
2030
-
-
-
-
-
-
-
-
-
1
47
İçme ve kullanma suyu
arıtma tesisi ile hizmet
verilen belediye sayısı
132
143
150
166
173
236
252
303
313
413
437
İçme ve kullanma suyu
arıtma tesisi ile hizmet
verilen nüfusun toplam
nüfusa oranı (%)
23
21
21
24
27
27
29
31
34
41
41
Konvansiyonel
Gelişmiş
142
www.tuik.gov.tr/PreIstatistikTablo.do?istab_id=615
78
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Şekil 18: İçme ve Kullanma Suyu Şebekesi İle Hizmet Verilen Belediye Sayısı (1994-2008)
Şekil 19: İçme ve Kullanma Suyu Şebekesi İle Hizmet Verilen Nüfusun Toplam Belediye
Nüfusuna Oranı (1994-2008)
79
Dünyada ve Ülkemizde Su
Şekil 20: İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesisi Sayısı (1994-2008)
Şekil 21: İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesisi İle Hizmet Verilen Belediye Sayısı (1994-2008)
80
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Şekil 22: İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Tesisi İle Hizmet Verilen Nüfusun Toplam Nüfusa
Oranı (1994-2008)
81
Dünyada ve Ülkemizde Su
14.2. Sektörel Su İstatistikleri
Türkiye İstatistik Kurumu, su ve atıksu istatistikleri kapsamında belediyeler, köyler, imalat sanayi
işyerleri, termik santraller ve organize sanayi bölgelerinden veri derlemektedir. 2008 yılı için, 50 ve daha
fazla kişi çalıştıran imalat sanayi işyerleri, altyapısı tamamlanmış tüm Organize Sanayi Bölgeleri (OSB)
ve kurulu gücü 100 MW ve üzeri olan tüm termik santrallerden çekilen su ve deşarj edilen atıksu verileri
ile tüm belediye ve köylerden şebeke ile dağıtılmak üzere çekilen su ve kanalizasyon şebekesinden deşarj
edilen atıksu miktarlarına ilişkin veriler derlenmiştir.
TÜİK tarafından İlk defa yayımlanmakta olan bu bilgiler ile daha önce ayrı ayrı yayımlanmış olan
çekilen su ve deşarj edilen atıksu miktarlarına ait verilerin, sektörler arası transferleri de içerecek şekilde
tüm mevcut sektörler için kullanıcılara sunulması hedeflenmektedir.
Belediyeler, köyler, imalat sanayi işyerleri, termik santraller ve organize sanayi bölgeleri tarafından
2008 yılında 11,6 milyar m3 su doğrudan su kaynaklarından çekilerek, 140 milyon m3 su ise diğer
sektörlerden temin edilerek kullanılmıştır. Doğrudan su kaynaklarından çekilen suyun %43,6’sı denizden,
%17’si kaynaktan, %16,9’u barajlardan, %16,8’i kuyudan, %2,9’u akarsudan ve %2,7’si göl ve göletlerden
çekilmiştir. Sektörel olarak incelendiğinde doğrudan su kaynaklarından çekilen suyun %39,2’sinin
belediyeler, %39,1’inin termik santraller, %10,5’inin köyler, %10,3’ünün imalat sanayi işyerleri ve
%0,9’unun ise OSB’ler tarafından çekildiği görülmektedir.
Şekil 23: Sektörler Tarafından Doğrudan Su Kaynaklarından Çekilen Suyun Oranları
Şekil 24: Doğrudan Su Kaynaklarından Çekilen Suyun Sektörel Dağılım Oranları
143
TÜİK Haber Bülteni. Sektörel Su ve Atıksu İstatistikleri, 2008. 25 Mayıs 2010. Sayı:90.
http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=6253
82
143
Su Yönetimi ve Mevzuatı
14.3. Kişi Başına Günlük Kentsel Su Tüketimi
Bir insanın, bir günlük minimum su ihtiyacı çeşitli çalışmalarla belirlenmeye çalışılmıştır. Literatürde
bir insanın içme, yeme, banyo ve temizlik gibi temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için minimum
50 litre/gün suya ihtiyacı olduğu ifade edilmektedir. Bu rakam, içme suyu ve temizlik için Dünya Sağlık
Örgütü ve Dünya Bankası tarafından verilen 20–40 litre/kişi/gün alt sınırına yakın bir değer olan 25 litre/
kişi/gün değerine (ayrıca Birleşmiş Milletler Uluslar Arası İçmesuyu Temini ve Sanitasyon Bildirisi ve
Gündem 21 Dünya Zirvesi değerlerine de paraleldir), banyo ve yemek pişirmede kullanılan su ihtiyacı da
eklenerek, iklim, teknoloji ve kültür etkenlerinden bağımsız olarak hesaplanmıştır.144
Tablo 21: Günlük Temel İçme ve Kullanma Suyu İhtiyacı 145
İhtiyaç Türü
Lt/kişi/gün
İçme Suyu*
5
Temizlik-Hijyen
20
Banyo
15
Yemek Hazırlama ve Pişirme**
10
Toplam
50
* Ilıman iklim koşularında ve ortalama aktivite seviyesi için minimum su ihtiyacı
* Bu değerler, gıda maddesi yetiştirilmesi için gerekli suyu içermez
Kişi başına günlük ortalama kentsel su tüketim standardı; sanayileşmiş ülkeler ortalaması 266 litre,
dünya ortalaması 150 litre olup, Türkiye ortalaması 2008 verilerine göre 102 litredir. “Bu oran İstanbul
için 125 Ankara için 141 lt/gün/kişi olarak hesaplanmaktadır.” 146
144
TMMOB, Küresel Su Politikaları ve Türkiye TMMOB Su Raporu, Ankara, Mart 2009. Sayfa 13–14.
145
İklim, teknoloji ve kültürel farklılıklardan bağımsız olarak hazırlanan, insanlar için tavsiye edilen günlük temel ve kullanma suyu ihtiyaçları –GLEICK,H.
Peter.202. “The Worlds Woter 2002-2003”. The Biennial Report of Freshwoter Resources Island Pres. Washington D.C/S.S.S.2002.- Nakleden TMMOB Su
Raporu, Küresel Su Politikaları ve Türkiye. Mart 2009, Sayfa 14.
146
http://www.yerelnet.org.tr/yerel_hizmetler/su_atiksu/suyonetiminasilolmalidir.php
83
Dünyada ve Ülkemizde Su
Tablo 22: Dünya’da ve Türkiye’de Kişi Başına Günlük Ortalama Kentsel Su Tüketimi 147
Ortalama Tüketim (Litre)
Kabul edilen Dünya Ortalaması
150
Sanayileşmiş ülkeler Ortalaması
266
Afrika ülkeleri Ortalaması
67
Asya ülkeleri Ortalaması
143
Latin Amerika Ortalaması
184
Arap ülkeleri Ortalaması
158
Türkiye (Belediye Su İstatistikleri Temel Göstergeleri 2008’e Göre
Güncellenmiştir. )
102
14.4. İçme ve Kullanma Suyu Temel Göstergeleri
Tablo 23: TÜİK 2007 Verilerine Göre Su Verileri
Türkiye Nüfusu
70 586 256
Belediyeler Nüfusu
58 581 515
Belediyelerde Temin Edilen İçme/Kullanma Suyu Miktarı (milyar m3)
4,56
Belediyelerde İçme Suyu Şebekesi İle Dağıtılan Su Miktarı (milyar m3)
2,40
Belediyelerde Kayıp Su Oranı (%)
47,4
Kişi Başına Düşen Kullanılabilir Su Miktarı (m3)
1,586
Belediyelerce Temin Edilen Kişi Başına Günlük Su Miktarı Türkiye Ortalaması (lt)
215
Belediyelerce Temin Edilen Kişi Başına Kullanılan Günlük Su Miktarı Türkiye
Ortalaması (lt)
102
2008 yılı itibarıyla toplam belediye nüfusunun yüzde 98’i içme ve kullanma suyu şebekesinden, yüzde
87’si ise kanalizasyon şebekesinden yararlanmaktadır. Yerleşime yeni açılan alanlar ve mevcut şebekelerin
yenileme ve bakım çalışmaları dışında, içme suyu ve kanalizasyon şebeke inşaatı ihtiyacı azalmaktadır.
Baraj, akarsu, göl ve göletlerden alınan suyun arıtılmadan içme suyu olarak kullanılmaması, kuyu ve
kaynak sularının da giderek kirlenmesi içmesuyu arıtma tesisi ihtiyacını artırmaktadır.148
147
Selim Yılmaz/Çalışma Grubu, GATS: Su Ticareti Yapılabilen Değerli Bir Metadır, İKK Ölçü Dergisi, İstanbul, Aralık 2003.
148
DPT, 9. Kalkınma Planı 2010 Yılı Programı, Sayfa 128. (17.10.2009 tarih ve 27379 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2009/15513 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararı)
84
Su Yönetimi ve Mevzuatı
2009 TÜİK verilerine göre; Türkiye il ve ilçe merkezleri nüfusu toplamı 54.807.219, belde ve köy nüfusu
toplamı ise 17.754.093 olup Türkiye nüfusu 72.561.312’dir.149 Ülkemizde Adana, Ankara, Antalya, Bursa,
Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Mersin, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Konya, Sakarya ve
Samsun olmak üzere onaltı Su ve Kanalizasyon İdaresi bulunmakta olup, toplam nüfusu 33.102.608’dir.150
2009 TÜİK verilerine göre; Su ve Kanalizasyon İdareleri yani Büyükşehir Belediyeleri nüfusu Türkiye
nüfusunun %45,6’sını, il ve ilçe merkezleri nüfusunun ise %60,4’ünü oluşturduğu görülmektedir.
Türkiye’de içme ve kullanma suyu şebekesi yapımında kullanılan malzemelerin genel dağılımı; %45
PVC, % 41 demir, %12 asbest çimento ve %3 çelik şeklindedir. Türkiye’nin; nüfusu 150.000–500.000
arasında değişen büyük kent merkezlerinde bulunan borularının %60’ı, 25–30 yıl önce döşenmiş olup,
aynı yatırım, nüfusu 50.000–150.000 arasında değişen kent yerleşim merkezlerinde ise 15–25 yıl önce
yapılmıştır. Diğer taraftan nüfusu daha düşük olan kentlerde bulunan boru hatları ise daha yenidir.
Ortalama boru ömrünün, asbest çimento borular için 30; plastik ve demir borular için 50 yıl olduğu
düşünüldüğünde, büyük kentlerde bulunan boru hatlarının tahmini olarak %20’sinden daha azının,
ömürlerini aşmış olmalarından dolayı, değişmeleri gerekmektedir. Ancak su kalitesi verileri, bazı içme
ve kullanma suyu şebekelerinde gerçekleştirilecek iyileştirmeler ile şebekelerin garanti edilebileceğini
göstermektedir.151
15. ÜLKEMİZDE KANALİZASYON ŞEBEKESİ
VE ATIKSU ÜRETİMİ
Orta ve küçük ölçekli belediyelerin finansman ve kurumsal kapasite açısından yetersiz olmaları özellikle
atıksu açısından çözümü zorlaştırmaktadır. Tarife düzeylerinin yeterli olmayışı, toplanan gelirlerin yine
aynı hizmetlere yeterince yönlendirilememesi ve kurumsal kapasite yetersizliği, yerel idarelerin uygun
yasal ve teknik araçlarla desteklenmesi ve güçlendirilmesi gereğini ortaya koymaktadır.
Çevre konusunda yürürlükte olan bütün kanuni düzenlemelerde yasalara aykırı durumda uygulanacak
cezai işlemler tanımlanmıştır. Ancak, çevre kirliliğinin önlenmesi gayesiyle teşvik gibi ekonomik
araçlara gereği gibi yer verilmemiştir. Çevresel izinlerde sadece tesis çıkısına ait çözümlerin istenmesi
temiz üretim yaklaşımıyla örtüşmemektedir. Ancak, son yıllarda özellikle Çevre ve Orman Bakanlığınca
denetleme ve yaptırımın yanı sıra uygun teknolojilerin belirlenmesi ve kullanılması yönünde uygulamalar
hız kazanmıştır. Gerek atıksu ve gerek atık arıtımı konusunda, kirliliği kaynağında azaltma, geri kazanım,
temiz üretim ve ölçek ekonomisinin kullanılarak sistem çözümü yaklaşımları uygulanarak önemli
neticeler alınmaya başlanmıştır. Kirlilik izleme ağının yetersizliği, standartların ve akreditasyonun
sağlanamaması, verilerin çevresel göstergeleri elde edilecek şekilde derlenememesi ve sayısal ortamın
çevresel veriye ulaşmada yetersiz olması sebebiyle, hem çözüm önerilerinin oluşturulmasında hem de
uygulamada sorunların yaşanmasına neden olmaktadır. Çevre sektöründe hizmet veren mühendislikmüşavirlik firmalarının, çevre sorunlarının çözümünde daha fazla rol ve sorumluluk verilerek daha aktif
ve etkin hale gelmeleri fayda sağlayacaktır. Mevzuat ve uygulama döngüsünü güçlendirmek, kurumsal
149
http://report.tuik.gov.tr/reports/rwservlet?adnksdb2=&report=turkiye_il_koy_sehir.RDF&p_kod=1&p_yil=20 09&p_dil=1&desformat=html&ENVID
=adnksdb2Env
150
http://report.tuik.gov.tr/reports/rwservlet?adnksdb2=&report=buyukbelediye.RDF&p_kod=1&p_yil=2009&p_dil=1&desformat=html&ENVID=adnks
db2Env
151
Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Atıksu Arıtımı Eylem Planı (2008–2012), Ankara, Sayfa 28.
85
Dünyada ve Ülkemizde Su
çerçeveyi geliştirmek, gerekli kapasiteyi oluşturmak, nitelikli personel istihdamı ve ekipman tedarikini
sağlamak atıksu yönetimini güçlendirecektir.152
15.1. Belediyeler Kanalizasyon İstatistikleri
Türkiye İstatistik Kurumun Başkanlığı tarafından tüm belediyelere uygulanan 2008 yılı Belediye
Kanalizasyon İstatistikleri Anketi’ne göre bazı tespitler aşağıda sıralanmıştır:
• 3225 belediyeden 2421’ine kanalizasyon şebekesi ile hizmet verilmektedir.
• 2008 yılında kanalizasyon şebekeleri ile toplanan 3,26 milyar m3 atıksuyun %44,7’i denize,
%43,1’i akarsuya, %3,5’i baraja, %1,5’i araziye, %2,1’i göl-gölete ve %5,1’i diğer alıcı ortamlara
deşarj edilmiştir.153
Şekil 25: Kanalizasyon Şebekeleri İle Toplanan Atıksuların Deşarj Edilme Oranları
•
•
2008 yılı itibariyle belediyelere ait 236 atıksu arıtma tesisi bulunmakta ve bu tesisler ile 442
belediyeye hizmet verilmektedir.
Kanalizasyon şebekesinden deşarj edilen 3,26 milyar m3 atıksuyun 2,25 milyar m3’ü atıksu
arıtma tesislerinde arıtılmıştır. Deşarj edilen atıksuların arıtılma oranı %69’dur. Arıtılan atıksuyun
%38,3’üne biyolojik, %32,7’sine fiziksel, %28,8’sine gelişmiş ve %0,3’üne doğal arıtma
uygulanmıştır.
Şekil 26: Arıtılan Atıksuya Uygulanan Arıtma Yöntemi Oranları
152
Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Atıksu Arıtımı Eylem Planı (2008–2012), Ankara, Sayfa 43.
153
TÜİK Haber Bülteni. Belediye Atıksu İstatistikleri, 2008. 28 Mayıs 2010. Sayı:74.
http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=6238
86
Su Yönetimi ve Mevzuatı
•
•
•
•
Arıtılan atıksuyun %44,7’i denize, %2,1’i göl ve gölete, %43,1’i akarsulara, %1,5’i araziye, %3,5’i
baraja ve %5,1’i ise diğer alıcı ortamlara deşarj edilmiştir.
2008 yılında kanalizasyon şebekesi ile hizmet edilen belediye nüfusunun Türkiye nüfusu içindeki
payı %73, toplam belediye nüfusu içindeki payı ise %88 olarak tespit edilmiştir.
Atıksu arıtma tesisleri ile hizmet edilen belediye nüfusunun oranı ise Türkiye nüfusu içinde %46,
toplam belediye nüfusu içinde %56 olarak hesaplanmıştır.
Belediyelerden kanalizasyon şebekesi ile alıcı ortamlara deşarj edilen kişi başı günlük atıksu
miktarı 173 litre olduğu tespit edilmiştir.
Özellikle izin, izleme, denetim ve yaptırımlarda aynı işin farklı kurumlar tarafından mükerrer yürütülmesi
nedeniyle çevre konusunda ülke genelinde sağlıklı bir atıksu arıtımı uygulanamamaktadır.
87
Dünyada ve Ülkemizde Su
Tablo 24: Belediye Atıksu Temel Göstergeleri, 2008 154
2007 Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemine göre toplam nüfus
Toplam belediye sayısı
Toplam belediye nüfusu
Anket uygulanan belediye sayısı
Kanalizasyon şebekesi ile hizmet verilen belediye sayısı
Kanalizasyon şebekesi ile hizmet verilen belediye nüfusu
70 586 256
3 225
58 581 515
3 225
2 421
51 673 078
Kanalizasyon şebekesi ile hizmet verilen nüfusun toplam nüfusa oranı (%)
73
Kanalizasyon şebekesi ile hizmet verilen nüfusun toplam belediye nüfusuna oranı (%)
88
Alıcı ortamlara göre şebekeden deşarj edilen atıksu miktarı (bin m3/yıl)
Denize
Göle-Gölete
Akarsuya
3 261 455
1 458 461
67 193
1 404 164
Araziye
50 374
Baraja
115 405
Diğer ortamlara
165 857
Atıksu arıtma tesisi sayısı
236
Fiziksel
29
Biyolojik
158
Gelişmiş
32
Doğal
Atıksu arıtma tesisi kapasitesi (bin m3/yıl)
17
4 143 140
Fiziksel
1 537 719
Biyolojik
1 594 640
Gelişmiş
1 000 814
Doğal
Atıksu arıtma tesislerinde arıtılan atıksu miktarı (bin m3/yıl)
Fiziksel
9 967
2 251 581
735 710
Biyolojik
861 428
Gelişmiş
648 536
Doğal
Atıksu arıtma tesisi ile hizmet verilen belediye sayısı
Atıksu arıtma tesisi ile hizmet verilen belediye nüfusu
5906
442
32 518 318
Atıksu arıtma tesisi ile hizmet verilen nüfusun toplam nüfusa oranı (%)
46
Atıksu arıtma tesisi ile hizmet verilen nüfusun toplam belediye nüfusuna oranı (%)
56
Belediyelerde deşarj edilen kişi başı günlük atıksu miktarı ( litre/kişi-gün )
173
Derin deniz deşarjı yapan belediye sayısı
92
154
TÜİK Haber Bülteni. Belediye Atıksu İstatistikleri, 2008. 28 Mayıs 2010. Sayı:74.
http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=6238
88
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Tablo 25: Belediye Atıksu Temel Göstergeleri, 1994-2008 155
1994
1995
1996
1997
1998
2001
2002
2003
2004
2006
2008
Kanalizasyon şebekesi ile
hizmet verilen belediye
sayısı
1188
1347
1383
1493
1646
2003
2115
2195
2226
2321
2421
Kanalizasyon şebekesi ile
hizmet verilen nüfusun
toplam nüfusa oranı (%)
52
54
55
58
59
63
65
67
68
72
73
Kanalizasyon şebekesi ile
hizmet verilen nüfusun
toplam belediye nüfusuna
oranı (%)
69
72
72
77
78
81
83
85
86
87
88
Alıcı ortamlara göre
şebekeden deşarj edilen
atıksu miktarı(milyon m3/
yıl)
1510
1633
1679
1920
2097
2301
2498
2861
2923
3367 3261
Atıksu arıtma tesisi sayısı
41
46
55
68
80
126
145
156
172
184
236
Fiziksel
3
3
7
10
13
25
28
31
35
26
29
Biyolojik
38
43
48
58
67
98
114
121
133
135
158
3
3
4
4
23
32
Gelişmiş
-
-
-
-
-
Doğal
…
…
…
…
…
…
…
…
…
…
17
Atıksu arıtma tesisi
kapasitesi (milyon m3/yıl)
587
607
690
1246
1559
2288
2359
2805
3410
3648
4143
Fiziksel
377
377
413
641
739
770
771
1046
1385
1329
1538
Biyolojik
210
230
278
605
820
1250
1320
1484
1751
1511
1595
267
267
275
275
808
1001
Gelişmiş
-
-
-
-
-
Doğal
…
…
…
…
…
Atıksu arıtma tesislerinde
arıtılan atıksu miktarı
(milyon m3/yıl)
…
…
…
…
10
150
169
202
366
590
1194
1312
1587
1901
2140 2252
Fiziksel
78
79
90
145
281
325
345
482
599
714
736
Biyolojik
72
90
112
220
308
663
746
877
1071
927
861
206
222
227
231
500
649
Gelişmiş
-
-
-
-
-
Doğal
…
…
…
…
…
Atıksu arıtma tesisi ile
hizmet verilen belediye
sayısı
155
…
71
75
82
97
115
…
238
…
248
…
278
…
319
…
362
6
442
(www.tuik.gov.tr/PreIstatistikTablo.do?istab_id=491)
89
Dünyada ve Ülkemizde Su
1994
1995
1996
1997
1998
2001
2002
2003
2004
2006
2008
10
9
10
14
17
27
28
30
36
42
46
Belediyelerde deşarj edilen
kişi başı günlük atıksu
miktarı (litre/kişi-gün)
126
131
134
144
154
147
154
173
174
181
173
Derin deniz deşarjı yapan
belediye sayısı
…
31
32
34
34
38
59
61
73
77
92
Atıksu arıtma tesisi ile
hizmet verilen nüfusun
toplam nüfusa oranı(%)
Şekil 27: Kanalizasyon Şebekesi İle Hizmet Verilen Belediye Sayısı (1994-2008)
90
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Şekil 28: Kanalizasyon Şebekesi İle Hizmet Verilen Nüfusun Toplam Belediye Nüfusuna Oranı (1994-2008)
Şekil 29: Atıksu Arıtma Tesis Sayısı (1994-2008)
91
Dünyada ve Ülkemizde Su
Şekil 30: Atıksu Arıtma Tesisi İle Hizmet Verilen Belediye Sayısı (1994-2008)
Şekil 31: Atıksu Arıtma Tesisi İle Hizmet Verilen Nüfusun Toplam Nüfusa Oranı (1994-2008)
92
Su Yönetimi ve Mevzuatı
15.2. Sektörel Atıksu İstatistikleri
Türkiye İstatistik Kurumu, su ve atıksu istatistikleri kapsamında belediyeler, köyler, imalat sanayi
işyerleri, termik santraller ve organize sanayi bölgelerinden veri derlemektedir. 2008 yılı için, 50 ve daha
fazla kişi çalıştıran imalat sanayi işyerleri, altyapısı tamamlanmış tüm Organize Sanayi Bölgeleri (OSB)
ve kurulu gücü 100 MW ve üzeri olan tüm termik santrallerden çekilen su ve deşarj edilen atıksu verileri
ile tüm belediye ve köylerden şebeke ile dağıtılmak üzere çekilen su ve kanalizasyon şebekesinden deşarj
edilen atıksu miktarlarına ilişkin veriler derlenmiştir.
TÜİK tarafından İlk defa yayımlanmakta olan bu bilgiler ile daha önce ayrı ayrı yayımlanmış olan
çekilen su ve deşarj edilen atıksu miktarlarına ait verilerin, sektörler arası transferleri de içerecek şekilde
tüm mevcut sektörler için kullanıcılara sunulması hedeflenmektedir.
Belediyeler, köyler, imalat sanayi işyerleri, termik santraller ve organize sanayi bölgeleri tarafından
2008 yılında doğrudan alıcı ortamlara 8,7 milyar m3 atıksu deşarj edilmiş, 372 milyon m3 atıksu ise diğer
sektörlere transfer edilmiştir. Doğrudan alıcı ortamlara deşarj edilen atıksuyun %75’i denize, %20’si
akarsuya, %1,4’ü barajlara, %1,4’ü foseptiğe, %0,8’i göl ve göletlere, %0,8’i araziye ve %0,5’i ise diğer
alıcı ortamlara deşarj edilmiştir. Sektörlere göre değerlendirildiğinde doğrudan alıcı ortamlara deşarj
edilen atıksuyun %51’inin termik santraller, %35,7’sinin belediyeler, %9,6’sının imalat sanayi işyerleri,
%2,3’ünün köyler ve %1,5’inin ise OSB’ler tarafından deşarj edildiği belirlenmiştir.
Şekil 32: Sektörler Tarafından Doğrudan Alıcı Ortamlara Deşarj Edilen Atıksuyun Oranları
Şekil 33. Doğrudan Alıcı Ortamlara Deşarj Edilen Atıksuyun Sektörel Dağılım Oranları156
156
TÜİK Haber Bülteni. Sektörel Su ve Atıksu İstatistikleri, 2008. 25 Mayıs 2010. Sayı:90.
http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=6253
93
Dünyada ve Ülkemizde Su
16. ATIKSUYUN YENİDEN
KULLANIMI / GERİ KAZANIMI
Tüm dünyada sanayileşme ve hızlı nüfus artışı ve kontrolsüz kentsel büyümeyle birlikte elverişli
su kaynaklan giderek azalmakta ve artan atıksular, yetersiz su kaynaklan üzerinde büyük bir baskı
oluşturmaktadır. Bununla birlikte yaz aylarında yağış miktarındaki azalma, yüksek buharlaşma, sulama
ve turizm aktiviteleriyle bağlantılı olarak su ihtiyaçlarının önemli miktarda artışı, su temininde çeşitli
problemlerle karşılaşılmasına neden olmaktadır. Sınırlı su kaynaklan ve artan su talepleri karşısında
atıksuların geri kazanılması ve yeniden kullanılması konusu, sadece yoğun kentsel alanlarda değil, aynı
zamanda kırsal alanlarda da önem kazanarak yaygınlaşmaktadır, Dünyadaki birçok ülkede evsel ve
endüstriyel atıksuların geri kullanılabilir miktarı, oluşturulan atıksu miktarıyla kıyaslandığında çok
küçük bir parçayı oluştursa da ülkelerin bu konuya gösterdiği önem her geçen gün artmaktadır. Geri
kazanım için kullanılan sular, evsel atıksular, yağmur suyu yüzeysel akışları ve endüstriyel atık sular olarak
sınıflandırılabilir.157
Genel olarak ülkemizde atıksular ya arıtılmadan en yakın bölgedeki akarsulara veya göllere deşarj
edilmekte ya da arıtıldıktan sonra geri kazanım ve yeniden kullanım alternatifi düşünülmeden bertaraf
edilmektedir. Sınırlı ve pahalı olan suyun optimum şekilde kullanılabilmesi için atıksuların arıtıldıktan
sonra geri kazanılması ve yeniden kullanılması, su kaynaklarının korunması ve çevre kirliliğinin
önlenmesi açısından çok önemlidir. Arıtma tesislerinden çıkan atıksuların ileri arıtmaya tabi tutularak
kirlilik parametrelerinin azaltılması ile yeniden kullanımı gün geçtikçe daha fazla önem kazanmakta ve bu
konuda ülkemizde ve dünyada çeşitli çalışmalar yapılmaktadır.158
Kent nüfusunun dünya nüfusu içerisindeki payı artmaktadır. Küçük yerleşim yerleri gerekli olan su
ihtiyacını lokal olarak temin edebilirken, büyük şehirlerdeki su ihtiyacı geniş drenaj alanları ve akiferlerden,
üstelik düşük kaliteli yada uzak mesafelerden temin edilmek zorunda kalınmaktadır. Şehrin oluşan atık
suları ise genellikle bir yüzeysel su kaynağına ya da bir deniz ortamına deşarj edilmektedir. Alıcı ortamın
zarar görmemesi için suyun deşarj standart değerlerini sağlaması bunun içinde uygun bir şekilde arıtılması
gerekir. Kullanma suyu dışında kalan su ihtiyaçları da yaygın olarak kullanma suyu ile aynı kalitedeki
su ile sağlanmaktadır. Ancak sulama gibi diğer ihtiyaçların arıtılmış atık sular ile sağlanması var olan su
kaynaklarının daha geniş kitlelerin ihtiyaçlarını karşılamasını sağlayacaktır.159
Bu bağlamda “temiz su kaynaklarını korumanın ilk yolu atıksuları geri kazanma ile başlar” düşüncesi
ile arıtılmış atıksuların geri kazanımı ve birçok değişik amaçlı geri kullanımı için son yıllarda yapılan
çalışmalarda ve uygulamalarda artış gözlenmektedir. Günümüzde atıksuların geri kullanımı artık küçük
yerel ölçekli projelerden çok kullanıcılı büyük ölçekli projelere dönüşmektedir. Atıksuların geri kazanımı ile
hem tatlı su kaynaklarının tüketimi azaltılmakta hem de deşarj edilen arıtılmış atıksuların çevresel etkileri
en aza indirilmektedir.160
157
Gökhan Ekrem Üstün, Seval Kutlu Akal Solmaz, Atıksuların Geri Kazanımı Ve Tarımsal Sulama İçin Kullanımının Değerlendirilmesi, DSİ, Su Tüketimi
Arıtma Yeniden Kullanım Sempozyumu Bildiriler Kitabı, İznik-Bursa, 2008, Sayfa 340.
http://www.dsi.gov.tr/duyuru/su_forumu_dosya/bildiriler/bursa_bildiri.pdf
158
Gökhan Ekrem Üstün, Seval Kutlu Akal Solmaz, Atıksuların Geri Kazanımı Ve Tarımsal Sulama İçin Kullanımının Değerlendirilmesi. DSİ, Su Tüketimi
Arıtma Yeniden Kullanım Sempozyumu Bildiriler Kitabı, İznik-Bursa, 2008, Sayfa 364.
159
Mehmet Emin Aydın, Erol Bircan, Senar Özcan, Evsel Atıksuların Geri Kazanılarak Sulamada Kullanımı,. DSİ, Konya Kapalı Havzası Yeraltısuyu ve
Kuraklık Konferansı Bildiri Kitabı, Konya, 2008, Sayfa 17.
http://www.dsi.gov.tr/duyuru/su_forumu_dosya/bildiriler/konya_bildiri.pdf
160
Gökhan Ekrem Üstün, Seval Kutlu Akal Solmaz, Atıksuların Geri Kazanımı Ve Tarımsal Sulama İçin Kullanımının Değerlendirilmesi, DSİ, Su Tüketimi
Arıtma Yeniden Kullanım Sempozyumu Bildiriler Kitabı, İznik-Bursa, 2008, Sayfa 343
94
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Tatlı suya olan talebin yöresel bazda yoğunlaşması özellikle su kaynakları potansiyelinin bölgesel olarak büyük farklılıklar gösterdiği ülkelerde havza transferlerinin yapılmasını gündeme getirmiş bulunmaktadır. Belli yörelerde yoğunlaşan su talebinin karşılanmasına yönelik olarak büyük ölçekli projelerin geliştirilmesi ve uygulamaya koyulması zorunluluğu yatırım maliyeti çok yüksek olan bu projelere finansman
sağlanmasını güçleştirmektedir. Ayrıca, belli yörelerde yoğunlaşan içme-kullanma ve sanayi amaçlı su
kullanımları aynı yörelerde önemli miktar atık su deşarjının doğmasına neden olmaktadır. Sınırlı bir bölgede oluşan çok büyük miktarlardaki bu atık suların doğal ortamlarda kendi kendini yenileyebilme şansı
ise hemen hemen hiç bulunmamaktadır. Bu durumda, büyük kentlerdeki atık suların başta sağlık olmak
üzere diğer çevresel nedenlerle arıtılarak deşarjı edilmesi bir zorunluluk arz etmektedir. 161
Geri kazanılan atık sular kentsel, endüstriyel, tarımsal, rekreasyon, habitat restorasyonu, yer altı suyu
beslemesi gibi farklı şekilde kullanılabilir. Geri kazanılan atık suların kentsel kullanımı park, bahçe,
rekreasyon alanı, karayolu refüj alanlarının sulanması, ticari ve halk binalarındaki tuvaletlerde sifon suyu,
araçların yıkanması, yangın suyu şeklinde olabilir. Geri kazanılan atık sular pek çok endüstride özellikle
soğutma suyu, kaynatma ve besleme suyu, her zaman kullanma suyu gerektirmeyen proses suyu olarak
kullanılabilir. Geri kazanılan suyun habitat restorasyon ve rekreasyon için kullanımı peyzaj havuzları,
süs şelaleleri, doğa parkı, vahşi hayvanlara habitat olacak bataklıkların oluşturulması şeklinde olabilir.
Arıtılmış atık suyla yeraltı suyunun beslenmesi ile kıyı akiferlerden tuzlu su girişi önlenebilir, gelecekteki
kullanımlar için suyun arıtımı sağlanmış olur, akiferlerin büyümesi ve su depolanması sağlanabilir. Tarımsal
sulama kullanılan su ihtiyacının en büyük yüzdesini oluşturmaktadır. Çoğunlukla geri kazanılan atık sular
tarımsal sulamada kullanılmaktadır. Türkiye’de suyun %72’si tarım, %18’i evsel kullanımlarda ve %10’u
endüstride kullanılmaktadır. Bu nedenle bu yolla su ihtiyacının bir kısmı karşılanmış olacaktır.162
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de meydana gelen kuraklık nedeniyle en büyük su tüketicisi
konumundaki tarımsal sulamada, iyi kaliteli suların kullanılması yerine alternatif su kaynaklarının devreye
alınması son derece önemlidir. Alternatif su kaynaklarının başında atıksuların geri kazanılarak yeniden
kullanılması gelmektedir. Arıtılmış atıksular, tarımsal üretimin yaygın olduğu geri kalmış ve gelişmekte olan
ülkelerde, özellikle su kaynaklarının sınırlı olduğu yerlerde tarım alanlarının sulanmasında kullanılabilir.
Sulamada kullanılan atıksular kentsel, endüstriyel ve biyolojik olarak ileri düzeyde arıtılmış atıksulardır.
Arıtılmış atıksuyun sulama suyu sınıfı belirlenerek tarımsal amaçlı kullanımıyla, son yıllarda önemli hale
gelen su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımına önemli bir katkı sağlanacaktır.163
Ülkemizde atıksuların tarımsal sulama amaçlı tekrar kullanımı uygulamaları yeterli olmadığı gibi kurak
yaz mevsimlerinde yetersiz su kaynaklan göz önüne alındığında atıksuların geri kazanım uygulamalarının
önemi daha da belirgin bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Geri kazanılmış suyun sulama amaçlı kullanımının
birçok faydası mevcut olup aksi takdirde arıtılmış atıksuiar alıcı ortamlara deşarj edilecektir. Atıksuların
arıtıldıktan sonra geri kazanımı ile hem atıksu arıtma tesisi çıkış sularının güvenli bir şekilde tarımsal
amaçlı kullanılabilirliği sağlanacak hem de zaten kısıtlı olan su kaynaklarının ekolojik, estetik ve ekonomik
açılardan korunması temin edilecektir. Atıksuyun geri kullanım amacı önemli olduğu kadar atıksu kalitesi
de olası risklerin azaltılması açısından doğru tespit edilmelidir. Patojen ve toprak yapısına olumsuz etki
yaratabilecek iyonlar, toksik bileşikler ve ağır metaller gibi kimyasal kirleticilerin varlığı göz önünde
bulundurulması gereken konulardır. Bu faktörler arıtma ve etkili zirai yönetim uygulamaları ile kontrol
edilebilirler. Devam eden araştırmalar ve gelişmeler ile geri kazanılan suların kullanımının faydaları ve
161
DPT, 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı. Su Havzaları, Kullanımı ve Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Ankara, 2001, Sayfa 6–7.
162
Mehmet Emin Aydın, Erol Bircan, Senar Özcan, Evsel Atıksuların Geri Kazanılarak Sulamada Kullanımı, DSİ, Konya Kapalı Havzası Yeraltısuyu ve
Kuraklık Konferansı Bildiri Kitabı,. Konya, 2008, Sayfa 17.
163
Melike Yalılı Kılıç, Kadir Kestioğlu, Cumhur Aydınalp, Atıksuların Sulama Suyu Olarak Kullanım Olanaklarının Değerlendirilmesi, DSİ, Su Tüketimi Arıtma
Yeniden Kullanım Sempozyumu Bildiriler Kitabı, İznik-Bursa, 2008, Sayfa 359.
95
Su yönetimi ve su mevzuatı
potansiyel riskleri daha iyi belirlenebilecek ve tarımsal amaçlı kullanımının doğru şekilde yaygınlaşması
mümkün olabilecektir.164
Geri kazanılan suyun kalitesi yeniden kullanıldığı alanda sağlığın korunması ve çevresel bozunmanın
önlenmesi açısından önemlidir. Halk sağlığının korunması patojen bakteri, parazit ve virüslerin
kimyasallarla kontrolü ve halkın maruz kalmasının sınırlandırılması ile sağlanabilir Atık sudaki toksin
kimyasallar ve patojen mikroorganizmalar zararlı sağlık etkilerine ve hastalıkların taşınım potansiyeline
sahiptir. Yeniden kullanım kapsamında konvansiyonel atıksu arıtma prosesleri ile bu zararlı içerik kabul
edilebilir seviyelere azaltılmaktadır.165 Arıtılmış sulardan yararlanılmalı, bu amaçla özellikle, içme ve
kullanma atık sularının ileri arıtma teknikleri ile tasfiye edildikten sonra kullanılması yaygınlaştırılmalıdır. 166
17. DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE
ARTAN SU SORUNLARI
Dünya su sorununun artarak daha genel bir özellik kazanmasında temel olarak ekonomik, ekolojik
ve hidrolojik faktörlerin etkili olduğu görülmektedir. Ancak bu sorunun gelişmiş kuzey ile gelişmekte
olan güney arasında yapısal ve sosyo-ekonomik, sosyo-kültürel nedenlerle farklı karakterler taşıdığı
da görülmektedir. Temiz su kaynakları dünya genelinde aşağıda verilen ana konuların baskısı altında
bulunmaktadır. 167
Artan Nüfus ve Su Talebinin Artışı (Demografik)
Özellikle fiziksel olarak su sorunu yaşayan bölgelerdeki nüfus daha hızlı artmaktadır. Bu artış gerek
içme ve kullanma gerekse sulama suyuna olan talebi de arttırmaktadır. Bu durumda yaşanan su sorunu
da artmaktadır.
Suyun Verimsiz Kullanımı (Ekonomik)
Su kaynakları özellikle azgelişmiş ülkelerde ekonomik ve teknolojik olanaksızlıklar ve yeterli bilincin
oluşmaması nedeniyle verimsiz olarak kullanılmaktadır.
Çevresel Bozulma (Ekolojik)
Gerek iklimsel değişimler gerekse evsel ve endüstriyel kirlilik su kaynakları üzerinde en önemli
baskılardan birini oluşturmaktadır. Özellikle kirlenen yeraltı sularının temizlenmesinin güçlüğü dünyanın
özellikle içme suyu olarak yararlanabileceği avantajlı ve önemli bir potansiyelin ortadan kalkmasına neden
olmaktadır. Bunun dışında doğanın sınırları zorlanarak geliştirilen projeler su havzasındaki dengenin
bozulmasına ve su temini ile ilgili sorunların orta vadede artmasına neden olmaktadır.
Suyun Siyasallaşması (Hidro-politik)
Artan su sorunları özellikle suyun hidrolojik olarak daha kısıtlı olduğu ve sınıraşan ve sınır oluşturan
su kaynaklarının bulunduğu bölgelerde gerilimlerin artmasına neden olmaktadır. Teknolojinin sunduğu
olanaklardan da yararlanarak suyun bu ülkeler arasında en verimli şekilde kullanımı konusunda etkili
anlaşma ve işbirlikleri oluşturulamamaktadır. Bu da hem mevcut su kaynaklarında yenilenebilir sınırlarının
aşılmasına, su kalitesinin düşmesine ve suyun daha verimsiz olarak kullanılmasına neden olmaktadır.
164
Gökhan Ekrem Üstün, Seval Kutlu Akal Solmaz, Atıksuların Geri Kazanımı Ve Tarimsal Sulama İçin Kullanımının Değerlendirilmesi, DSİ, Su Tüketimi
Arıtma Yeniden Kullanım Sempozyumu Bildiriler Kitabı, İznik-Bursa, 2008, Sayfa 343.
165
Mehmet Emin Aydın, Erol Bircan, Senar Özcan, Evsel Atıksuların Geri Kazanılarak Sulamada Kullanımı, DSİ, Konya Kapalı Havzası Yeraltısuyu ve
Kuraklık Konferansı Bildiri Kitabı,. Konya, 2008, Sayfa 17-18.
166
Namık Ak, Hüseyin Özdemir, Göksel Demir, Küresel Isınma İle Kuraklık Arasındaki İlişkilerin Değerlendirilmesi Ve Geleceğe Yönelik Su Tasarrufu
Projeksiyonu, DSİ, Konya Kapalı Havzası Yeraltısuyu ve Kuraklık Konferansı Bildiri Kitabı, Konya, 2008, Sayfa 147.
167
Dursun YILDIZ, Dünya’da ve Türkiye’de Artan Su Sorunları. Sayfa 8.
http://topraksuenerji.org/Dunya_da_ve_Turkiye_de_Artan_Su_Sorunlari.pdf
96
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Suyun Ticarileşmesi
20. Yüzyılın son 20 yılı su üzerine küresel politikalar geliştirerek suyun ticarileşmesine yönelik
kurumsal ve stratejik ve politik altyapının oluşturulduğu dönem olmuştur. Dünya Bankası tarafından
su pazarının 1 trilyon dolar olarak tahmin edilmesi ulus ötesi su şirketlerinin bu pazara olan ilgisini
artırmıştır.Suyun ticarileşmesi, özellikle az gelişmiş ülkelerdeki su kaynakları üzerindeki, suyun ticari kar
amacı ile geliştirilmesinden ortaya çıkan baskıların artmasına neden olmuştur.
18. İNSAN FAALİYETLERİNİN TATLISU
EKOSİSTEMLERİ ÜZERİNE ETKİLERİ
Günümüz dünyasında elektriğin %19’u hidroelektrik santrallerden elde ediliyor. Barajlar, rezervuarlar,
kanallar ve milyonlarca su kuyusu, giderek büyümekte olan kentlere, sanayilere ve çiftçilere su sağlayarak,
1950’den bu yana küresel su tüketimini hemen hemen üç kat arttırdı. Bugün dünyadaki gıdaların %40’ı,
sulama suyunun kullanıldığı ekili arazilerin %18’inden sağlanıyor. Yüksek verimli tohumlar, kimyasal
gübreler ve sudan oluşan “yeşil devrim” paketinin yaygınlaşmasıyla, 1961–2001 yılları arasında
mühendisle ve çiftçiler sulanan arazilerin miktarını iki kat çoğalttı. Nakliye işlemlerini kolaylaştırmak
için yatakları düzleştirilen ve derinleştirilen nehirler, mahsullerin ve ürünlerin iç kesimlerden limanlara
taşınmasını kolaylaştırarak ticareti ve refahı arttırdı. Fakat bu faydaların büyük bir bedeli oldu. İnsanların
tatlı su sistemleri üzerindeki etkileri küresel boyutlara ulaştı ve pek çok değerli ekolojik hizmete zarar
verdi. 168
İnsan faaliyetleri ile bu faaliyetlerin tatlı su ekosistemlerine olan etkileri aşağıda sıralanmıştır: 169
18.1. Arazilerin Dönüştürülmesi ve Bozulma
Dünya genelinde, 106 önemli su havzasının yaklaşık üçte birindeki arazilerin yarısı ya da fazlası
tarımsal veya kentsel-endüstriyel kullanıma açıldı. Avrupa’daki 13 su havzasında doğal bitki örtüsünün
en az %90’ı yok oldu. Dünyadaki doğal sulak alanların tahminen %25-50’si tarım ya da diğer amaçlar
için kurutuldu.
Etkileri
•
Yüzeysel akış, yeraltı sularının yenilenmesi ve evapotranspirasyon arasındaki yağış dağılımını
değiştirir.
•
Su akış miktarı, niteliği ve/veya zamanlamasını etkiler.
•
Rezervuarlarda tortulaşmaya neden olur.
•
Doğal ortamların bozulmasına ve canlı türlerinin yok olmasına yol açar.
18.2. Baraj Yapımı
1950 yılında dünya genelinde nehirler üzerindeki baraj sayısı 5 000 iken, bu gün bu rakam 45 000’i
aştı (günde ortalama iki büyük baraj yapıldı). Günümüzde barajlar büyük nehir sistemlerinin yarısından
fazlasını (292 nehirden 172’si); ABD, Kanada, Avrupa ve eski Sovyetler Birliği’ndeki büyük sistemlerin
üçte ikisinden fazlasını etkiliyor.
168
Santra Postal. Suları Nasıl Tükettik, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, Ocak 2010, Sayfa 19.
169
Santra Postal. Suları Nasıl Tükettik, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İsatnbul, Ocak 2010, Sayfa 22-23.
97
Dünyada ve Ülkemizde Su
Etkileri
• Nehirleri böler ve doğal akışı değiştirir. Günümüzde barajlar ve rezervuarlar, denize dökülen
nehirlerin debisini %35 oranında azaltıyor; bu oran 1950’de %5’ti.Yıllık küresel yüzeysel akışın
%15’ini engelliyor.
•
Su sıcaklığını, besin ve tortu taşıma özelliğini değiştirir. Rezervuarlar yüz milyar tondan fazla tortu
biriktiriyor; barajlar olmasaydı bu tortular kıyı bölgelere ulaşacaktı.
•
Balıkların göçünü engeller, doğal ortamların bozulmasına ve canlı türlerinin yok olmasına yol
açar.
18.3. Set ve Kanal Yapımı
Mühendisler dünya genelinde binlerce kilometrelik nehirler üzerinde setler ve kanallar yaptı.
Etkileri
•
Nehirleri taşkın ovalarından kopararak balıklar ve diğer su canlılarının yaşam ortamını yok eder;
yeraltı sularının yenilenme oranını azaltır.
•
Taşkın ovalarında insan yerleşimlerini teşvik ederek, selden zarar görme olasılığını artırır.
18.4. Nehir Yataklarında Büyük Ölçekli Değişiklikler
Kentlere ve tarım bölgelerine su sağlamak için nehir suları çekildi. Çok sayıda büyük nehir (Kolorado,
İndüs, Nil ve Sarı Irmak da dahil) artık yılın büyük bölümünde denize ulaşamıyor.
Etkileri
•
Nehir debisini tehlikeli düzeyde azaltır.
•
Nehirlerdeki doğal ortamı bozar, balık tarlalarına zarar verir, canlıların yok olmasına yol açar.
•
Suyun niteliğini bozar.
•
Nehirlerin döküldüğü kıyı ekosistemlerinin ve göllerin yapısını değiştirir.
18.5. Yeraltı Sularının Çekilmesi
Asya, Kuzey Afrika, Ortadoğu ve ABD’ deki en önemli tarım bölgelerinde kentler, çiftçiler ve diğer
topluluklar yeraltı sularını aşırı miktarda çektiler.
Etkileri
•
Su seviyesini düşürür.
•
Su kaynaklarını ve nehir diplerindeki akışı azaltabilir ya da yok edebilir.
•
Yeraltı aküferlerini tüketebilir.
18.6 Kontrolsüz Kirlilik
Son yıllarda kimyasal gübre ve böcek ilacı sızıntıları, sanayide kullanılan sentetik kimyasalların ve
ağır metallerin nehirlere boşaltılması, enerji santrallerinden yayılan hava kirleticilerin asit oluşturması
sonucunda kirlilik arttı. Azotlu gübre kullanımı 1960’tan bu yana sekiz katı çoğaldı.
Etkileri
•
Suyun niteliği ve içme suyunun güvenliğini yok eder.
•
Doğal ortamların ve canlı türlerinin yok olmasına yol açar.
•
Ötrofikasyona (Oksijen yetmezliği sonucunda bitki ürememesi) ve oksijenin yetersiz olduğu “Ölü
bölgeler” in yayılmasına neden olur.
98
Su yönetimi ve mevzuatı
•
Nehir ve göllerin kimyasını değiştirerek doğal ortamları bozar, balıklara ve doğal yaşama zarar
verir, insan sağlığına yönelik tehditleri artırır.
18.7. İklimi Değiştiren Hava Kirleticilerin Salımı
Fosil yakıtlarının kullanılması sonucunda, 2004’te havaya 7 Milyar tondan fazla karbon salındı
(1960’taki rakamın yaklaşık üç katı). Atmosferdeki ortalama karbondioksit birikimi, sanayileşme öncesi
dönemin %35 üstüne çıktı. 1880’den bu yana kaydedilen en sıcak 10 yılın tamamı 1990’dan sonra
yaşandı.
Etkileri
•
Küresel su döngüsünü kökten değiştirebilir (yağış ve nehirlerin yüzey akışı modelleri de dahil).
•
Buzulları ve buz kütlelerini eriterek gelecekteki su kaynaklarını azaltır.
•
Balıkların ve diğer canlıların doğal ortamlarını değiştirir.
•
Sellerin ve kuraklıkların hem sayısını hem de yoğunluğunu artırabilir.
18.8. Egzotik Türlerin Yaygınlaşması
İnsanların ve ürünlerin dünya genelinde daha sık seyahat etmesi sonucunda, ekosistemleri ele geçirip
dinamiklerini değiştirebilen yabancı türlerin yayılması da arttı.
Etkileri
•
Gıda ağlarını, besin döngüsünü ve suyun niteliğini değiştirir.
•
Canlı türlerinin yok olmasına etki eder. Dünya genelinde, 10 bin tatlı su balık türünün en az y%20
’si tehlikeye girdi, tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı ya da tükendi.
18.9. Nüfus ve Tüketim Artışı
Dünya nüfusu 1950’den bu yana iki kattan fazla artarak 2004’te yaklaşık 6.4 milyara ulaştı. Bu
dönemde, küresel su tüketimi hemen hemen üç kat; ağaç tüketimi iki kattan fazla; kömür, petrol ve
doğalgaz tüketimi de neredeyse beş kat arttı.
Etkileri
•
Nehirlere giderek daha da çok sayıda baraj ve kanal yapılması, arazilerin farklı amaçlarla
kullanılması; su ve hava kirliliğinin artması, iklim değişikliği olasılığının yükselmesi nedeniyle,
hemen hemen bütün ekosistem hizmetlerini tehlikeye atar.
19. AVRUPA BİRLİĞİ SU ÇERÇEVE DİREKTİFİ
19.1. Su Çerçeve Direktifi’nin Amacı ve Oluşum Süreci
•
Avrupa Birliği’ndeki yüzey sularının %20’si ciddi kirlilik tehdidi altındadır.
•
Avrupa çapında yeraltı su kaynaklarının %65’i içmesuyu amaçlı kullanılmaktadır.
•
Avrupa şehirlerinin %60’ı kendi yeraltı su kaynaklarını aşırı kullanmışlardır.
•
Sulak alanların %50’si yeraltı sularının aşırı kullanımı ve yüzey sularının kirliliği nedeniyle tehlike
altındadır.
•
Güney Avrupa’daki sulanan alanlar 1985’den bu yana %20 artmıştır.
Su kaynakları üzerindeki artan baskılar sonucunda su kaynaklarının korunması için ciddi yasal
99
Dünyada ve Ülkemizde Su
önlemler oluşturulması ihtiyacı doğmuş, Şubat 1996’da üye ülkeler, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa
Komisyonu suyun gelecekte “bütünleşik” (entegre) olarak düşünülmesi için görüş birliğine varmışlardır.
Tüm su ile ilgili direktifler tek bir yönetmelik altında toplamak düşüncesinden yola çıkarak Su Çerçeve
Direktifi oluşturulmuştur. Su Çerçeve Direktifi (SÇD), Avrupa çapında entegre su yönetimine bir çerçeve
oluşturmak amacı ile 22 Kasım 2000 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 170
19.2 Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi’nin Amaçları
Su Çerçeve Direktifi, Avrupa Birliği su yasasını değiştirmiş ve su yönetimi konusunda yeni bir model
getirmiştir. Bu direktifin temel amaçları şunlardır:
•
Su kaynaklarını korumak ve geliştirmek, su kalitesinin daha fazla bozulmasını önlemek.
•
Su kaynaklarının uzun süreli korunmasını temel alan sürdürülebilir su kullanımını geliştirmek.
•
Sulak alanların korunmasına ve geliştirilmesine destek olmak üzere; atıkların, gazların ve öncelikli
toksik madde kaçaklarının giderek azaltılması ve tamamen ortadan kaldırılması için özel tedbirler
almak.
•
Yeraltı sularının kirlenme düzeylerini giderek azaltmak ve daha fazla kirlenmesini önlemek.
•
Sel ve kuraklık etkilerinin hafifletilmesine katkıda bulunmak.171
19.3 Su Çerçeve Direktifi’nin Ana Prensipleri
Su Çerçeve Direktifi’nin Ana Prensipleri aşağıda sıralanmıştır:172
19.3.1. Suyun adil ücretlendirilmesi (2000/60/EC-md.9)
Su diğerleri gibi bir ticari varlık değildir ve bir miras olarak görülmelidir. Ancak, su hizmetlerinin
maliyetlerinin karşılanması için ücretlendirilmesi gerekmektedir. Bu, suyun sürdürülebilir kullanımını
sağlayacaktır. Direktifin prensibi kirletenlerin ödemesidir, çünkü sonuçta birileri kirlilik için ödemek
zorunda kalmaktadır.
19.3.2. Sürdürülebilir su kullanımı (2000/60/EC-Giriş Bölümü md.18, 19, 41)
Birçok insan aktivitesi suyu etkilemektedir. Bu durum suyun korunması ve kirliliklerden kaçınılmasının
önemini göstermektedir. Suya olan ihtiyacın artıyor olması da en önemli ve dikkate alınması gereken bir
durumdur. Bu nedenle, gelecek kuşaklar için yeterli su sağlayabilmek ve suyun yüksek kalitede olması
için SÇD iyi bir şekilde uygulanmalıdır.
19.3.3. Uluslararası İşbirliği ve Yeni Su Birliği (2000/60/EC-md.3)
Su kütleleri sınırlarda durmadığı için suyu yönetmenin en iyi yolu SÇD’ne göre uluslararası işbirliğidir.
SÇD, bir havzadaki tüm ortakların yakın işbirliği içinde nehir havzalarını yönetmelerini gerektirmektedir.
Bu durum, ilgili ülkelerin verilen zaman aralıklarında, SÇD’nin net hedeflerine ulaşacak ortak bir Nehir
Havza Yönetim Planı oluşturmaları gerektiği anlamına gelmektedir.
19.3.4. Su herkesin konusudur (2000/60/EC-md.14)
Farklı ülkelerin su kaynaklarını korumak amacıyla işbirliği yapmak zorunda oldukları gibi farklı
sektörlerden aktörlerin de işbirliği yapmaları gerekmektedir. Su, evler, endüstri, tarım ve benzeri amaçlarla
kullanıldığı için tüm paydaşların yasal hedeflere katılmaları gerekmektedir.
170
WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Doğader (Doğa ve Çevreyi Koruma Derneği), Avrupa Birliği Su ve Çevre Politikaları, Sayfa 3.
171
WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Doğader (Doğa ve Çevreyi Koruma Derneği), Avrupa Birliği Su ve Çevre Politikaları, Sayfa 3.
172
Cansen Akaya, Ayla Efeoğlu, Nedim Yeşil, Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi Ve Türkiye’de Uygulanabilirliği, TMMOB Su Politikaları Kongresi Bildiriler Kitabı, Ankara, 2006, Cilt 1, Sayfa 198.
http://www.e-kutuphane.imo.org.tr/pdf/9125.pdf
100
Su yönetimi ve mevzuatı
19.3.5. Su hassas bir kaynaktır (2000/60/EC-md.4, 8, 10, 11, 16, 17)
Su kaynakları tarım, endüstri ve evsel gibi birçok kullanımdan etkilenmektedir. Esas olarak SÇD,
kirlilik kaynaklarının kaynaklarında engellenmesini ve tüm kirlilik kaynaklarının sürdürülebilir kontrolü
için bir mekanizma oluşturulmasını gerektirmektedir. Direktif, yeraltı sularını da korumakta ve kalite ve
kantitesi için kesin hedefler getirmektedir. Nehirler, göller ve kıyı suları için de kesin ekolojik hedefler
getirmektedir. Günümüzde yüzey ve yeraltı sularının birçoğu kirlenmiş olsa da, SÇD ile hepsinin 2015
yılına kadar “iyi durum”a gelmesi hedeflenmektedir.
19.4 Su Çerçeve Direktifi ve Türkiye
“Bilindiği üzere pekçok Avrupa Birliği üyesi ülke gelişmiş ülke statüsünde olup su ve toprak kaynaklarının
%100’e yakın bir bölümünü geliştirmiş durumdadırlar. Bu ülkeler su kaynaklarının geliştirilerek halkın
hizmetine sunulması ve bundan ülke kalkınmasına katkı sağlanması hususundaki faaliyetlerinin büyük bir
çoğunluğunu tamamlamış olup artık diğer sektörlerdeki faaliyetlerden kaynaklanan kirliliğin azaltılması
ve giderilmesi konusuna yoğunlaşmışlardır.
Oysa ülkemizde su kaynaklarının geliştirilmesinde ancak %40’lar seviyesine gelinebilmiş olup mevcut
teknik ve mali imkanlar ölçüsünden bunun kalan %60’lık bölümünün hedeflendiği gibi 2030 yılına kadar
geliştirilmesinin de zor olacağı görülmektedir. Ülkemizin sosyo-ekonomik kalkınmasında büyük önemi
olan su kaynaklarının geliştirilerek kullanıma sunulması bu nedenle çok önemli olup geliştirme planlarının
önündeki her türlü engel aşılmaya çalışılmakta, buna engel teşkil edebilecek uluslararası sözleşmelere
taraf olmaktan kaçınılmaktadır.
Bununla birlikte, bir yandan su kaynaklarımızı geliştirirken diğer yandan bunların kirliliğe karşı
korunması ve gelecek nesillere mümkün olduğunca temiz bir şekilde bırakılması da özel önem arz
etmektedir. Her ne kadar ülkemiz su kaynakları henüz Avrupa’daki su kaynakları kadar kirlenmemiş
olmakla birlikte Avrupa Birliği tarafından geliştirilen önlem ve uygulamalara ülkemizde de yer verilmesi
faydalı olacaktır. Benzer şekilde SÇD’nin temelini oluşturan entegre havza yönetimi kavramının da
ülkemizde yerleştirilmesi su kaynaklarımızda koruma-kullanma dengesinin etkin bir şekilde tesisi ve
sürdürülebilirliği açısından çok önemlidir. SÇD’nin özellikle sınıraşan sularla ilgili hükümleri, direktifin
ülkemizde uyumlaştırılması ve uygulanmasına yönelik olarak üzerinde önemle durulması gereken
noktaları oluşturmaktadır.” 173
Tarama süreci içerisinde son yıllarda üzerinde durulan ve Türkiye’nin adım atması beklenen konular
AB İlerleme Raporlarında dillendirilmektedir. Bu konular su yönetimi konusundaki kurumsal çerçevenin
karışıklığı ve zayıflığından hareketle Su Çerçeve Direktifi ile uyumlu bir genel çevre çerçeve kanunu,
nehir havzaları bazında örgütlenme, sınır aşan sular ile ilgili konularda komşu ülkelerle işbirliğinin
geliştirilmesi olarak sıralanabilir. 174
173
Cansen Akaya, Ayla Efeoğlu, Nedim Yeşil, Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi Ve Türkiye’de Uygulanabilirliği, TMMOB Su Politikaları Kongresi, Cilt
1, Sayfa 203.
174
TÜSİAD, Bülent Gökdemir, Küresel Su Krizine Çözüm Arayışları: Şebeke Suyu Hizmetlerine Özel Sektör Katılımı, Dünya Örnekleri Işığında Türkiye
için Öneriler, İstanbul, 2008, Sayfa 123.
101
Dünyada ve Ülkemizde Su
20. DOKUZUNCU KALKINMA PLANINDA SU
KAYNAKLARININ KULLANIMI VE YÖNETİMİ
KONUSUNDA TEMEL YAKLAŞIMLAR
Ülkemizde 1980 yılına kadar su kaynaklarının plânlanmasında temel yaklaşımlar, sektörel bazda
belli bir ihtiyacın karşılanması doğrultusunda su kaynağının geliştirilmesi ve suyun neden olduğu
zararların önlenmesine yönelik sistemlerin tasarımı şeklinde geliştirilmiştir. 1980’li yıllardan sonra ise
hızlı kentleşme ve sanayileşme sonucu su kalitesi hızla bozulmaya başlamış, kullanılabilir su kaynakları
giderek azalmıştır. Geçmişte sadece sulama amaçlı su tahsisi öncelikli iken, hızlı nüfus artışı ve sınaî
gelişime paralel olarak içme ve kullanma suyu ile sanayi suyu ihtiyacında artmalar olmuştur. Su kıtlığı,
kullanımlar arası rekabet ve su tahsisindeki sorunlar, su kaynaklarının havza bazında plânlanması
ve yönetimi, hatta havzalar arası su transferi konularını da gündeme getirmiştir. 21. yüzyılda, sosyoekonomik kalkınmada sürekliliğin sağlanması açısından, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının sahip olduğu
ekonomik potansiyelin sürdürülebilir bir yaklaşımla çevresel etkiler de dikkate alınarak geliştirilmesi
büyük önem arz etmektedir. Bu bağlamda, su arzını artıracak önlemlere ek olarak, talebin yönlendirilmesi
ve denetimi ile ilgili politikalarla birlikte su kalitesini de koruyacak köklü yapısal değişimlere yönelmek
gerekmektedir.
9. Kalkınma Plânı açısından özellikle Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi konusundaki temel
yaklaşımlar şöylece sıralanabilir:175
•
Toprak ve su kaynaklarının kullanımı ve yönetiminde gelişmiş ülkelerdeki merkezî yönetim
ağırlığının sürmesi, kaynaklara bütüncül yaklaşım zorunluluğundan kaynaklanmaktadır. Bu eğilim,
şüphesiz, ülkemiz açısından da büyük bir önem arz etmektedir.
•
Toprak ve su kaynaklarında kamu yararı kavramı tanımı yeniden ve net bir şekilde yapılmalı,
alınacak karar ve yapılacak düzenlemelerde ulusal çıkar ve güvenlik ön plânda tutulmalıdır.
•
Karar organlarının ekonomik, sosyal ve kültürel önlemleri alırken, toprak ve su kaynaklarının
korunması ve geliştirilmesi boyutunu da dikkate alması sağlanmalı, toplumun uzun süreli çıkarları
bireysel çıkarlardan üstte tutulmalıdır.
•
Toprak ve su kaynaklarına ilişkin politikalar geliştirilmesinde ve üretilmesinde geleceğe dönük
plânlamaların, varlığı koruyucu ve niteliği iyileştirici uygulamaların temel alındığı bir yaklaşım
benimsenmelidir.
•
Toprak ve su kaynaklarının kullanım ve yönetimde hukuksal ve kurumsal dağınıklık giderilmeli,
görev, yetki ve sorumluluklar açıkça belirlenmelidir.
•
Toprak ve su kaynaklarına ilişkin tüm bilgileri içerecek, güncel, hızlı ve kolayca ulaşılabilir Toprak
ve Su Kaynakları Ulusal Bilgi Sistemi oluşturulmalı, Tarım Bilgi Sistemi ve Kadastro Bilgi Sistemi
gibi diğer veri tabanları ile etkileşimi sağlanmalıdır.
•
Toprak ve su kaynakları havza bazında, plânlı bir şekilde kullanılmalı ve yönetilmelidir.
•
Toprak-su-bitki-insan arasında bozulan denge yeniden kurulmalıdır.
•
Avrupa Birliğine uyum çalışmaları kısa zamanda sonuçlandırılmalıdır.
•
AB ile devam eden üyelik müzakereleri sürecinde, ülkemizin aşağı kıyı ülkesi olarak taşkınlar ve
sınıraşan su kullanımlarındaki eşgüdümsüz kullanımlardan dolayı çoğunlukla mağdur olmaktadır.
175
DPT, 9. Kalkınma Planı (2007–2013), Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara, 2007, Sayfa
104–106.
102
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Fırat-Dicle havzalarında; ulusal çıkarlara öncelik tanıyan, ulusal politikalar çerçevesinde yapılması
gerekenlerin yeterli kaynak ayrılarak bir an önce tamamlanması hedeflenmelidir. Ülkemizin ulusal
kalkınma hedeflerinin en önemli bileşeni olan GAP’ın gelişimi ve tamamlanması, ülkemiz tatlı su
kaynaklarının yaklaşık % 28’ni oluşturması itibarıyla stratejik önemi olan Fırat-Dicle nehirlerinin
ülkemiz sınırları içinde kalan bölümlerinin geliştirilmesine bağlı bulunmaktadır. Barajı ve göleti
tamamlanmış ancak sulama şebekesi tamamlanmamış olan sulama ve enerji projeleri öncelikle
gerçekleştirilmelidir.
•
Büyük sulamaların tarlaya ulaşmasını sağlayan küçük sulamalar ve tarla içi geliştirme hizmetlerinin
tamamlanmasına öncelik verilmelidir.
•
Sulama projeleri tarla içi geliştirme hizmetleri ile eş zamanlı olarak yürütülmeli ve bunun için
yeterli kaynak sağlanmalıdır.
•
Sulamadaki suyun etkin kullanımını sağlayacak yasal, kurumsal, ekonomik, toplumsal ve teknik
önlemler alınmalıdır.
•
Hidroelektrik enerji boyutunda, ulusal politikalar çerçevesinde enerji, ekonomi ve çevre arasında
bir denge kurulmalı, enerji ve çevre politikalarının belirlenmesinde ülkemizin ulusal öncelikleri ve
özgün koşulları göz önüne alınmalıdır.
•
Tüm yerleşimlere sağlıklı ve yeterli içmesuyu sağlanmalıdır.
•
Sanayi ve içme-kullanma amaçlı su tüketiminde, su ekonomisi anlayışı doğrultusunda, kaçakların
azaltılması konusunda çalışmalar yapılmalı, tasarruflu sistemler geliştirilmeli ve bu anlayış
yaygınlaştırılmalıdır.
•
“Kullanan ve kirleten öder” prensibi benimsenmeli ve uygulanması için gerekli düzenlemeler
yapılmalıdır.
•
Su ve kanalizasyon tesislerinin işletme ve bakımı konusunda yerel yönetimlerin güçlendirilmesi
sağlanmalıdır.
•
Toprak ve su kaynaklarında, kirlenmeye karşı önlemler ve stratejiler geliştirilmesi, halkın buna
katılımının sağlanması esas olmalıdır.
•
Su israfını ve su kirliliğini önleyici eğitim programları düzenlenmeli, yaygın medya ağı daha etkin
kullanılmalıdır.
•
Öngörülen vizyonun, stratejinin ve politikaların başarılı olması için, öncelikle şu hususlara dikkat
edilmesi gerekmektedir:
o
Siyasi iradenin bu yöndeki kararlılığı ve sürekliliği olmadan bunların yaşama geçirilmesi
mümkün değildir.
o
Devletin tüm birimlerinin belirlenen strateji ve politikalara uygun çalışmalar yürütmesi
zorunludur
o
Arzu edilen geleceğin yaratılması için toplumsal algı, bilinç ve destek mutlaka ortaya
konulmalıdır.
103
Dünyada ve Ülkemizde Su
21. BEŞİNCİ DÜNYA SU FORUMU:
DÜNYANIN EN BÜYÜK SU ZİRVESİ
“Dünya su forumu, su sorunlarına çözüm bulmak için küresel işbirliğine doğru atılmış en önemli adımlardan
biridir. Forum, su topluluğunun, bakanların, yerel yöneticilerin, parlamenterlerin, bilim adamlarının ve sivil
toplum örgütlerinin bir araya gelmesini, birbirleri arasında bağ kurulmasını, tartışma ortamı yaratılmasını ve
su güvenliği sağlamaya yönelik çözümler bulunmasını amaçlamaktadır. Zira, Su Forumu’nun ana hedefi; su
konusunu siyasi gündemin üst sıralarına taşımaktır.
Dünya Su Forumu, Dünya Su Konseyi tarafından her üç yılda bir, ev sahibi ülkenin yetkilileri ile sıkı işbirliği
yaparak düzenlenmektedir.
5. Dünya Su Forumu, 16 – 22 Mart 2009 tarihleri arasında İstanbul’da başarıyla düzenlenmiş, 192
ülkeden toplam 33.058 kişi katılım göstermiştir. Bu 33.058 kişi arasında bulunanlar şu şekilde sıralanabilir:
Devlet Başkanları Zirvesi için bir araya gelen 9 prens, Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile 3 Uluslararası
Kuruluş’un Genel Sekreteri/Direktörü, 84 Bakan ve 19 Müsteşar, Hükümetlerarası Kuruluşlardan 14 üst
düzey temsilci, 250 parlamenter ve 59’u belediye başkanı olmak üzere 200 yerel idareci…” 176
21.1. Beşinci Dünya Su Forumu Yerel ve Bölgesel Hükümetler Bildirgesi ve Eylem Çağrısı
“2009’un Mart ayında İstanbul’da bir araya gelen dünyanın farklı bölgelerinden belediye başkanları ve
seçilmiş yerel/ bölgesel temsilciler olarak, küresel değişikler karşısında su yönetimi stratejileri geliştirmek amacı
ile İstanbul Su Mutabakatı’na katılıyoruz… Bu mutabakat ile kabul ediyoruz ki:
• Sağlıklı su ve sıhhi hizmetlere erişim tüm insanlar için temel haklardan biridir ve
yaşam ve geçim için, toplum sağlığının korunmasında ve yoksullukla mücadelede
zaruri bir rol oynamaktadır.
• Su bir kamu malıdır ve suyla ilgili, hizmetlerin kısmen veya tamamen özel sektöre
devredilmiş olup olmamasından bağımsız olarak kamunun sıkı kontrolü altında
olmalıdır.
• Sıhhi hizmetler su temini kadar önemlidir ve yerel, bölgesel ve ulusal hükümetlerin
siyasi gündemlerinde gerekli öneme sahip olmalıdır.
• Su ve sanitasyon hizmetlerinin temininde yerel yönetimler giderek önemi artan bir role
sahiptirler.
• Nüfus artışı,
ekonomik kalkınma,
göçler,
kentleşme,
dünya nüfusunun yarıdan
fazlasının günümüzde şehirlerde yaşıyor olması gibi hızlı küresel değişiklikler, su
kaynakları, altyapı ve vatandaşlara, iş dünyasına, sanayiye ve kuruluşlara su ve sıhhi hizmetler sağlayan
sistemler üzerinde yeni baskılar yaratmaktadır. Bu hızlı küresel değişiklikler su yemini ve sıhhi
hizmetlerle ilgili Binyıl Kalkınma Hedefleri’ne ulaşılmasındaki zorlukları arttırmaktadır.
• Kentlerin içindeki ve çevresindeki gecekondu ve kaçak yerleşim bölgeleri genişlemekte ve
yoksulluk giderek kentsel bir sorun haline gelmektedir. Bu durum su ve sıhhi hizmetlere erişim ile
iltizam arasındaki bağlantının acilen güçlendirilmesini gerekli kılmaktadır.
• İklim değişikliği vatandaşlarımızı etkileyen su döngüsünün her safhasına etki edecektir: Su kıtlığı
daha şiddetli bir hale gelecek, sel ve kuraklık gibi doğal olaylar artacak, deniz seviyesi yükselecek,
sıcaklar artacak, yağış düzenleri, yer altı sularının beslenmesi ve akarsuların akım rejimleri
değişecektir.
176
http://www.worldwaterforum5.org/index.php?id=1870&L=5
104
Su Yönetimi ve Mevzuatı
•
Bölgesel ve yerel düzeyde su kaynakları yönetimi küresel değişiklikler uyum sağlamak için araç
olabilir.
•
Su sorunlarının doğası, kapsamı ve dinamikleri gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında
farklılıklar ve benzerlikler göstermektedir. Yetersiz ve eskimiş altyapılar ikisinde de zorluk
oluştururken, finansman, kapasite artırımı ve hukuki çerçevelerin geliştirilmesi özellikle gelişmekte
olan ülkelerin esas sorunlarını teşkil etmektedir.
•
Yerel ve bölgesel düzeylerde su talebini karşılamak ve küresel değişikliklere karşı uyum ve
hafifletme önlemleri almak için yeni ve kalıcı yaklaşım gereklidir. Su kaynakları ve hizmetlerinin
hakça, optimum ve sürdürülebilir yönetimi bütüncül bir yaklaşımı, eşgüdümlü faaliyetleri ve
hükümetlerin farklı kademelerince sorumlulukların paylaşılmasını gerektirmektedir.
•
Sıhhi hizmetler yerel ve bölgesel planlama çalışmalarına dahil edilmeli, drenaj, içme suyu temini,
atıksu ve katı atık yönetimi gibi diğer alanlarla da bağlantılı hale getirilmeli, uygulanabilir olduğu
ölçüde yerinden yönetimci yaklaşımlarla sağlanmalı ve evsel hijyeni geliştirmek amaçlı halk
eğitimi ve bilinçlendirme kampanyaları ile desteklenmelidir.
•
Yerel ve bölgesel planlama ve tasarım çalışmalarında su konusuna daha hassa bir şekilde
eğilinmelidir.
•
Kamu hizmet sağlayıcıları/işletmeciler su ve sıhhi hizmetlerin temininde önemli bir role sahiptir ve
bunlar için kapasite artırımı ve işletimi güçlendirme amaçlı mevcut destek mekanizmaları yeterli
değildir.
•
Kaliteli su ve sıhhi hizmetlerin sağlanmasının bir bedeli vardır. Bununla birlikte, yeterli miktar ve
kalitede ve sürekli olarak içme suyu ve sıhhi hizmetlere erişim, makul fiyatlarla, adil bir biçimde ve
özellikle de maliyetin geri dönüşü en yoksul kitlelere göre hesaplanarak yapılmalıdır.
•
Kentsel ve kırsal alanlardaki su kullanımı birbirine son derece bağımlıdır ve yerel sürdürülebilir
su yönetimi tarımsal gıda üretiminin sağlanmasında ve kırsal nüfusun azalmasının önlenmesinde
belli başlı bir role sahiptir. Yerel yönetimler kentler için gıda sağlamakta büyük rol oynayan kırsal
tarımın öneminin bilincinde olmalıdır.”177
21.2. Beşinci Dünya Su Forumu Yerel ve Bölgesel Yönetimler için İstanbul Su Mutabakatı
“Belediye Başkanları ve seçilmiş yerel ve bölgesel temsilciler olarak “İstanbul Su Mutabakatı” yerel
ve bölgesel yönetimleri adına imzalayarak; mevcut yetkileri ve kapasiteleri dahilindeki her şeyi yapıp,
zorluklara karşı hazırlanmak için açık siyasi iradelerini beyan edip, su yönetişiminin gelişmesi için ellerinden
geleni yapacaklarını, yerel politika ve yaklaşımlarını su yönetimi ile hidrolik altyapının geliştirilmesinde
sürdürülebilirliğin artırılmasına yönlendireceklerini taahhüt etmişlerdir.
Taahhüdlerini yerine getirmek için, siyasi görevlerini sürdürülebilir su ve sıhhi hizmetler yönetimine
bütüncül ve katılımcı bir yaklaşım uygulamak ve şehir veya bölgelerindeki, “Yerel ve Bölgesel bir Eylem
Planı için Rehber İlkeler” temelinde: mutabakatta belirtilen faaliyetlerin hayata geçirilmesinde karşılaştıkları
zorlukları ve elde ettikleri ilerlemeleri, 2012 yılında düzenlenecek olan bir sonraki Dünya Su Forumu’na
rapor etmeyi ve paylaşmayı ayrıca taahhüt etmişlerdir.”178
177
5.Dünya Su Forumu Yerel ve Bölgesel Yönetimler İçin İstanbul Mutabakatı. Sh.1–2. http://content.worldwaterforum5.org/files/PoliticalProcess/Istanbul%20Su%20Mutabakati%20Final.pdf
178
5.Dünya Su Forumu Yerel ve Bölgesel Yönetimler İçin İstanbul Mutabakatı. Sh.4. http://content.worldwaterforum5.org/files/PoliticalProcess/Istanbul%20Su%20Mutabakati%20Final.pdf
105
Dünyada ve Ülkemizde Su
21.3 Beşinci Dünya Su Forumu İstanbul Su Mutabakatı Yerel ve Bölgesel Bir Eylem Planı
İçin Rehber İlkeler
Beşinci Dünya Su Forumu İstanbul Su Mutabakatı Yerel ve Bölgesel Bir Eylem Planı İçin Rehber İlkeler
aşağıda sıralanmıştır:179
21.3.1. Bulgular
Yerel ve bölgesel yönetimler, kendi su kaynakları ile su ve sıhhi hizmetlerini etkileyebilecek zorluklar
hakkında, uygulanabilir durumlarda aşağıdaki değerlendirmeleri yapmalıdır.
•
İlgili taraflarla işbirliği halinde, arazi kullanımındaki nüfusa bağlı değişimler ile ekonomik eğilimleri
ve bunların sebep olacağı su kaynakları taleplerini değerlendirmek ve sözkonusu talepleri öngörülen
kullanılabilir su kaynaklarıyla karşılaştırmak;
•
Güvenli içme suyu ve sıhhi hizmetlere erişimi bulunmayan nüfusu tespit etmek;
•
Sudan kaynaklanan sağlık sorunlarına en fazla açık nüfusu belirlemek;
•
Islah çalışmaları da dahil olmak üzere, su ve sıhhi hizmetler altyapı gereksinimleri ve bunlar için
gereken uygun finansman kaynaklarına ilişkin çalışma yapmak;
•
Sektörel baskılar da dahil olmak üzere, bütüncül yönetim karşısındaki engelleri tanımlamak;
•
Kentleri ve yerel idareleri etkileyen hidrolojik faktörlere - su kaynağından denize kadar - uygulanabilecek
mevcut en iyi iklim tahmin sistemlerini kurmak,
•
Kentin su ve sıhhi hizmetleri verme kapasitesini,
değişikliklerle ilgili ana senaryolara göre değerlendirmek;
•
Su yönetimi ile ilgili iklime bağlı diğer riskleri, muhtemel faydaları ve belirsizlikleri saptamak;
•
Kirlilik ve suya bağlı afetler konusundaki zayıf noktaları saptamak;
•
Düzenleyici çerçeveleri değerlendirmek, güçlendirmek ve uygulamaya koymak; kurumsal kapasiteyi
yükseltmek;
•
Sosyal, ekonomik (gerek tarımsal gerek sınaî), kurumsal ve çevresel gereksinimleri karşılamaya
yönelik su ihtiyaçlarını tespit etmek.
iklim
değişikliği
ve
küresel
21.3.2. Hedefler
Yerel ve bölgesel yönetimler hukuki yetkileri uyarınca ve tamamen gönüllü olarak, yerel koşullarına
uyarlanmış somut ve ölçülebilir hedefler geliştirmelidir. Bu hedefler şunlar olabilir:
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Fiziksel su kaybı miktarını x yılına kadar % x oranında azaltmak.
İnsani ihtiyaçlar için su tedarikini x yılına kadar % x oranında arttırmak.
Kişi başına düşen su temini miktarını x yılına kadar günde x litreye çıkarmak
x yılına kadar evsel su tüketiminde kişi başına % x oranında tasarruf sağlamak
x yılına kadar uluslararası kabul gören kalitede su standartlarına ulaşmak.
x yılına kadar kanalizasyon sularının % x kadarının toplanması ve % x kadarının arıtılmasını
sağlamak.
Her yıl endüstriyel atık sularının deşarj noktalarının % x kadarını denetlemek.
x yılına kadar ekosistemlerin ihtiyacı olan su miktarını sağlamak.
Suyla ilgili afetlerin verdiği zararları gayri safi milli (ve/veya bölgesel) hasılanın % x’ inden
%5’in altına indirmek.
179
5.Dünya Su Forumu Yerel ve Bölgesel Yönetimler İçin İstanbul Mutabakatı, Sayfa 5.
http://content.worldwaterforum5.org/files/PoliticalProcess/Istanbul%20Su%20Mutabakati%20Final.pdf
http://www.worldwaterforum5.org/fileadmin/WWF5/Final_Report/Istanbul_Su_Mutabakati.pdf
106
Su Yönetimi ve Mevzuatı
21.3.3. Önlemler
Yukarıda sıralananlara benzer hedefleri gerçekleştirmek için aşağıdaki önlemler göz önünde
bulundurulabilir:
•
Kentleşmeye ve küresel değişikliklerle ilgili belirsizlik ve değişkenliklere yanıt vermek üzere, kırsal
alanlardaki su teminini de göz önünde bulunduran, en gelişmiş su, sıhhi hizmetler ve yağmur suyu
yönetimi teknikleri,
•
Küresel değişikliklerin, nehir havzası bazında ve deniz seviyesiyle bağlantılı taşkın riskleri üzerindeki
etkilerini azaltmak ve ortadan kaldırmak amacıyla mekansal planlama ile ilgili uyum önlemleri
almak,
•
Gelecekteki belirsiz bir zaman için daha esneklik kazanılmasını teminen, su temini kaynaklarını,
yeni depolama tesisleri, sürdürülebilir yeraltı suyu kullanımı, su kaynaklarının korunması, suyun geri
kazanımı ve deniz suyunun arıtımı gibi yollarla çeşitlendirmek,
•
Yerel, havza bazında ve bölgesel düzeyde su yönetimi ve mali kaynakların teminiyle ilgili kararlar
alınırken, halkın katılımını sağlayacak düzenleyici önlemleri almak,
•
Sürdürülebilir altyapıya yatırımda bulunmak
•
Su kaynaklarının kentlerde yaşayan nüfusun sağlığına olumsuz etkilerini azaltmak,
•
Sucul yaşam alanları başta olmak üzere, doğal çevreyi kentsel kalkınma ve iklim değişikliğinin
kümülatif etkilerinden korumak,
•
Su kaynaklarını ve buna bağlı biyolojik çeşitliliği korumak için arazi kullanımını kısıtlamak,
•
Sanayi ve iş dünyası ile işbirliği yaparak, suyun verimliliğini, üretimde ve ürünlerde yeniden
kullanımını optimize etmek ve suyun kirlenmesini sınırlamak, yönetmek ve kontrol etmek,
•
Arıtılmış suyun yeniden kullanımı ve yağmur suyunun biriktirilmesi gibi ekonomik ve verimli su
yönetimi çözümlerini tercih etmek,
•
Suyla ilgili afetlerin zararlarını azaltmak için yapısal ve yapısal olmayan risk yönetim planları ve
önlemleri geliştirmek ve uygulamak,
•
Taşkın kontrolü, drenajın geliştirilmesi, kuraklık ve afetlere cevap verme ve deniz seviyesinin
yükselmesine hazırlıklı olmaya yönelik olarak planlar geliştirmek ve uygulamak,
•
Altyapıları, gerektiği takdirde, olağanüstü olaylara karşı koyabilecek ve değişen koşullarda
işlevlerini yerine getirebilecek şekilde yeniden tasarlamak ve geliştirmek için planlar yapmak ve
uygulamak,
•
Su kaynaklarıyla ilgili tedarik, yönetim ve bakım ile risklerin azaltılması çalışmalarına kadınları ve
gençleri dahil etmek,
•
Su ve sıhhi hizmetler şebekelerinin verimliliğini ve kapsamını arttırmak için yenilikçi ve yerel
koşullara uyumlu teknolojileri kullanmak,
•
Sürdürülebilir su yönetimleri ve ekonomik kalkınmayı sağlamak için eğitim, öğretim ve teknoloji
transferleri için teşvik unsurları sağlamak.
107
Dünyada ve Ülkemizde Su
22. SU POLİTİKALARINI
GÜNCELLEMEK İÇİN ON İKİ ÖNCELİK
Su politikalarının tatlı su ekosistemlerini bozmak yerine korumasını sağlayacak şekilde güncellenmesi
için on iki öncelikli konudan söz edebiliriz.180
•
Su havzalarını korumayı, içme suyu sağlama ve kırsal kalkınma süreçlerinin ayrılmaz bir parçası
haline getirmek.
•
Tatlı su ekosistemlerinin sağlık durumunu kaydetmek ve ekolojik hedefleri belirlemek.
•
Ekosistem hizmetlerini korumak amacıyla nehirlerin akışının değiştirilmesi, yeraltı sularının
çıkartılması, besinlerin boşaltılması ve su havzalarının bozulmasına üst sınır getirmek.
•
Yetkililere, barajları nehirlerin doğal akış rejimine benzer şekilde akışı sağlamaları çağrısında
bulunmak.
•
Su ticaretini ve ekolojik hedeflere eşit ve etkili biçimde ulaşmayı sağlayan ekosistem hizmetleri
için ödeme yapmayı teşvik etmek.
•
Sulama teşviklerini azaltıp, koruma ve verimliliği teşvik eden kademeli fiyat uygulamasını
getirmek.
•
Belediyeler, sanayi tesisleri, yeşil alanlar ve sulama yapılan alanlar için koruma ve verimlilik
standartları oluşturmak.
•
Yoksul çiftçilerin toprak ve su verimliliğini arttırmalarını sağlamak üzere, uygun maliyetli sulama
teknoloji ve yöntemlerine yapılan yatırımları arttırmak.
•
Yoksul bölgelerde yağmur suyuyla beslenen tarımı arttırmak için eğitim ve bilimsel danışmanlık
hizmetlerini yaygınlaştırmak.
•
Nehir akışlarının ve su havzalarının durumunun incelenmesini ve denetlenmesini artırmak.
•
Beslenme biçimlerinde açık hava ortamlarına kadar her türlü kişisel seçimin tatlı su ekosistemleri
üzerindeki etkilerini azaltma konusunda bireyleri eğitmek.
•
Karar alma mekanizmalarının halkı da içeren, şeffaf ve hesap verilebilir olmasını sağlamak; su
yönetimine yurttaşların da katılmasını teşvik etmek.
23. İNANCIN SUDA YANSIMASI
23.1. Musevilik ve Hıristiyanlıkta Su
“Yaşamın kaynağı olan su, her inançta değerlidir.
Dünyanın suya en muhtaç topraklarında yükselen Musevilik, Hıristiyanlık ve İslamiyet’te su; ruhsal
arınma, temizlenme ve hayır vesilesi olma gibi konularda kutsanır. Üç dinde de su, yaşamın başlangıcından
bu yana insanın en önemli yol arkadaşlarından biridir.
“Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı. Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla
kaplıydı. Tanrı’nın Ruhu suların üzerinde dalgalanıyordu.” diye başlar Kitab-ı Mukaddes. Musevilerin ve
Hıristiyanların kutsal kitapları olan Kitab-ı Mukaddes, Tanrı’nın dünyayı sulardan yarattığını anlatır.
Musevilikte, bilgelik bir çeşmeden fışkıran su ile simgeleştirilir. İlahi bilgi çeşmesinden içen kişi,
180
Santra Postal, Suları Nasıl Tükettik, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, Ocak 2010, Sayfa 79-80.
108
Su Yönetimi ve Mevzuatı
bilgeliği elde etmiş olur; ama kendine bilge derse, bilgiyi sahiplenmeye kalkışırsa o bilgiden mahrum
kılınır. Bazı kutsal törenlerde de suyun özel bir yeri vardır. Sukat bayramının son günü, yağmur duası
biçiminde olan su takdisi töreni yapılır.
Hristiyanlar için yaşamın kaynağı olan su ile arınmanın ayrı bir önemi vardır. Kişinin eski günahlı
yaşamına ölmesi, yeni ve aklanmış bir yaşama doğması vaftiz olması, yani kutsanmış suyla yıkanması
ile mümkündür ancak. Ortodoksların bir aziz ya da azizeye adanmış su kaynakları saydıkları ayazmalar
da Hristiyanlığın suya verdiği önemi gösterir. Adını, Yunancada “kutsal su” anlamına gelen “hagiasma”
sözcüğünden alan, Türkçe söylenişe ayazma olarak yerleşen bu yerler, şifalı olduğuna inanılan su
kaynaklarının üzerine yapılan kutsal mekanlardır. Bu su kaynakları üzerinde kimi zaman kiliseler, kimi
zaman da küçük, basit yapılar inşa edilmiştir.”181
23.2. İslamda Su
Kur’an-ı Kerim’de su kelimesi yalın halde ve tamlamalarıyla birlikte 63, nehir kelimesi 51, deniz
kelimesi 40, göze, su kaynağı anlamına gelen ayn kelimesi 21 ve yağmur kelimesi 18 defa geçmektedir.
Yine su ile birlikte 26 farklı fiil kullanıldığı görülmektedir. Bu kadar zengin terminolojiye sahip su kavramı
farklı yerlerde farklı amaçlarla kullanılmaktadır.182
Kur’an-ı Kerim’de su ile ilgili ayetlerden bazı örnekler aşağıda sıralanmıştır:183
•
•
•
•
•
•
•
•
181
Hayatı olan her şeyi sudan yarattık. Hâlâ inanmıyorlar mı? 184
İnsan, kendisini bir damla sudan yarattığımızı görmedi mi de, şimdi apaçık bir hasım kesildi? 185
İçtiğiniz suya baktınız mı? Buluttan onu siz mi indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz? Dileseydik
onu tuzlu yapardık. O halde şükretseniz ya! 186
Yoğunlaşmış bulutlardan şarıl şarıl bir su indirdik. 187
Bir de o insan yiyeceğine baksın. Biz o suyu bol bol döktük. Sonra toprağı nasıl da yardık. Bu
suretle orada ekinler bitirdik. Üzümler, yoncalar, zeytinlikler, hurmalıklar, iri ve sık ağaçlı bahçeler,
meyveler, çayırlar bitirdik. Siz ve hayvanlarınız faydalansın diye. 188
Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar vardır. Üzüm bağları, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar
vardır ki, hepsi bir tek su ile sulanır. Halbuki meyvelerinde birini öbürüne üstün kılıyoruz. Aklı
eren bir kavim için bunda muhakkak ibretler vardır. 189
Allah’ın gökten bir su indirip de onu bir yoluyla yeryüzündeki menbalara koyduğunu görmedin
mi? Sonra onunla türlü renklerde bir ekin çıkarır, sonra onun olgunlaşıp sarardığını görürsün.
Sonra da onu bir çöpe çevirir. Elbette bunda temiz akıllılar için bir ihtar vardır. 190
Ey Âdemoğulları! Her mescide gidişinizde güzel giysilerinizi giyin ve yiyin, için, fakat israf
etmeyin, Çünkü Allah israf edenleri sevmez. 191
http://suyunhikayesi.com/maket/?maket=14
182
Mehmet Faik YILMAZ. Kur’an’da Suya Verilen Önem. 1. Türkiye İklim Değişikliği Kongresi. Bildiri Kitabı. Tikdek 2007. Sh.421. http://www.tikdek.
itu.edu.tr/
183
Ayetlerin Türkçesinde Elmalılı M.Hamdi Yazır’ın Kur’an-ı Kerim Türkçe Meali kullanılmıştır.
http://www.kuranikerim.com/m_elmalili_index.htm
184
21 Enbiya Suresi 30
185
36 Yasin Suresi 77
186
56 Vakia Suresi 68-70
187
78 Nebe Suresi 14
188
80 Abese Suresi 24-32
189
13 Ra’d Suresi 4
190
39 Zümer Suresi21
191
7 A’raf Suresi 31
109
Dünyada ve Ülkemizde Su
•
Kötülükten sakınanlara vaad edilen cennetin durumu şöyledir: Orada bozulmayan temiz sudan
ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme
baldan ırmaklar vardır. Onlar için cennette her çeşit meyve ve Rablerinden bir bağışlanma vardır.
Bunların durumu, ateşte ebedî olarak kalacak olan ve bağırsaklarını parçalayacak kaynar su içirilen
kimsenin durumu gibi olur mu? 192
•
Allah onu, altından ırmaklar cennetlere sokar.193
Andolsun ki Nuh’u kendi kavmine gönderdik de, o dokuzyüzelli yıl onların arasında kaldı. Sonunda,
onlar zulümlerini sürdürürken tufan kendilerini yakalayıverdi. Fakat biz onu ve gemidekileri
kurtardık ve bunu âlemlere bir ibret yaptık.194
Üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki, uyarılanların o yağmuru ne kötü bir yağmurdu!195
De ki: “Baksanıza, eğer suyunuz çekilse, size kim bir akarsu getirebilir?” 196
•
•
•
“Zemzem suyu, ortaya çıkış öyküsüyle, Allah’ın iman edenlere mucizesini ve ilmini mutlaka
göstereceğini anlatır. Çölde aç ve susuz kalan Hz. Hacer tam ümidini kestiği sırada Hz. Cebrail gelmiş
ve topuğunu yere vurarak tertemiz bir su çıkarmış, onu hayata döndürmüştür. Müslümanlar her yıl, hac
ziyaretleri sırasında bu sudan içerler ve Allah’tan başka her şeyden arındıklarına inanırlar.
İman edenler, namaz kılarak Allah’ın huzuruna çıkmadan önce su ile temizlenmelidirler. Abdest
insanın hem beden hem de ruh temizliğini sağlar. Camilerin avlulularında, abdest için mutlaka bir
şadırvan inşa edilir. Günde beş kez namaz kılmadan önce temizlenmek, İslamiyetin temizliğe verdiği
önemi göstermektedir. İslamiyette temizlik, uygarlığın da göstergesidir. Hazreti Muhammed “Temizlik
imandandır” demiştir.
İslamiyette güçsüze yardım etmek ve muhtaç olanın ihtiyacını karşılamak da ibadetten sayılır. Bütün
insanların ihtiyaç duyduğu suyu onlara ulaştırmak, bu nedenle bir ibadet addedilir. Hayır işlemek isteyen
müslümanlar çeşmeler ve sebiller inşa ederler. Susuzluklarını buralarda gideren mahalle halkı ve yolcular
da suyu sağlayana hayır duaları ederler. Osmanlı hükümdarlarının fethettikleri her yere su götürmeleri,
çeşmeler inşa ettirmeleri de bu ibadetin bir parçası sayılabilir.
Bir damla suyun bile yaşamsal önem taşıdığı susuz diyarlarda doğan İslamiyette suyu israf etmeden ve
en verimli biçimde kullanmak önem taşır.” 197
Tanrı için (ya da şiirde bir “ateş deryası” haline de gelebilen Aşk için) kullanılan “derya” imgesi
genel kabul görür, Hz. Peygamber’e de, Kuran’ın, içinde değerli inciyi oluşturduğu derya denilmiştir.
Bununla birlikte Peygamber’in yağmurla bütünleştirilmesi daha yaygındır. Çünkü yağmur ölgün toprağı
titretip kabartmak için gönderilmiştir198 ve yağmura bugün hala Türk ve Fars dünyasının bazı bölgelerinde
rahmet denir. Dolayısıyla “rahmet yağmuru” ile Kuran’da rahmeten li’l- alemin, “alemlere rahmet
olarak gönderilen”199 arasında bir ilişki kurmak kolaydır. Avarifü’l-Mearif’in yazarı Ebu Hafs Ömer
Sühreverdi’nin belirttiğine göre, Hz. Muhammed de büyük bir değeri ve güzelliği olan yağmura düşkündü
ve yağmurun bereketinden yararlanabilmek için yağmura doğru yönelip, “Bu, Rabbinin katından henüz
gelmiştir” derdi.
192
47 Muhammed Suresi 15
193
48 Fetih 17
194 29 Ankebut 14-15
195
26 Şuara 173
196
67 Mülk Suresi 30
197
http://suyunhikayesi.com/maket/?maket=14
198
41 Fussilet 39
199
21 Enbiya 107
110
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Ümmetine hayat bahşeden bir mesajla gönderilen Hz. Peygamber, bereketli bir yağmura benzetilmez
mi? Bu fikir, özellikle İslam dünyasının doğusunda Peygamber’in şerefine yazılan kimi güzel kasidelerde
ilham vermiştir. Sindli mutasavvıf şair Şah Abdullatif (ölm.1752), ‘yağmur hasretiyle yanıp tutuşan
topraklar’ tasviri ile İstanbul’dan Delhi’ye, hatta daha ötelere uzanan bir yağmur bulutu olarak ortaya
çıkan Hz. Peygamber’in kendilerine ulaşması ümidini ustalıkla birleştiren Sur Sarag’ını Hz. Muhammed’e
hasretmiştir. Bir yüz yıl sonra, Delhili Mirza Galib (ölm.1869), “İnci Taşıyan Bulut” yani Peygamber
hakkında Farsça bir mesnevi yazmıştır ve Muhsin Kakurevi (ölm.1905), Peygamber’in şerefine yazdığı
ve bulut ve “rahmet yağmuru” temasını kökleri çok eskiye uzanan yerel Hint yağmur şiiriyle ustaca
birleştirdiği meşhur Urduca kasidesini terennüm etmiştir.” 200
Bu konuda asıl adı Muhammed bin Süleyman olan Fuzûlî’nin (ölm.1556 ) “Su Kasidesi”201 divan
edebiyatında en tanınmış “Na’t”dır. Bilindiği gibi “Na’t”; (I) Medih ve senâ ederek, vasıflarını göstererek
bir şeyi anlatmak, (II) Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vessalâmı medhederek yazılan kaside, anlamlarına
gelmektedir.202 “Su Kasidesi”nde her beyit bir övgü içermektedir. Her ne kadar su üzerine söylense de,
suyun yaptığı işlerin tek nedeni vardır, o da son dizelerde görüldüğü gibi Hz. Peygamberin mezarına
ulaşmaktır.
200
Annemarie Schimmel, Tanrı’nın Yeryüzündeki İşaretleri, İstanbul, 2004, Kabalcı Yayınevi, Sayfa 28.
201
Su Kasidesi’nin orijinal metni ile düzenlemesine dördüncü bölümün sonunda verilmiştir
202
http://www.osmanlicaturkce.com/?k=na%27t&t=@
.
111
112
İkinci Bölüm
SU MEVZUATI
113
114
Su
Su Yönetimi
yönetimi ve Mevzuatı
mevzuatı
1. SU YÖNETİMDE HUKUKSAL
VE KURUMSAL DAĞINIKLIK
Ülkemizde su kaynaklarının kullanımı ve yönetiminde birden fazla birincil ve/veya ikincil mevzuat
düzenlemeleri kapsamında farklı kurum ve kuruluşlar görevlendirilmiştir. Bu ise hukuksal ve kurumsal
dağınıklığa sebep olmaktadır. Kurumlar arasında koordinasyonu sağlayacak düzenlemelerin yeterli
olmaması nedeniyle de hizmetlerin sunumunda aksaklıklar oluşmaktadır.
Su ve atıksu hizmetlerinden bazılarının yerine getirilmesi görevinin birden fazla birincil ve/veya ikincil
düzenlemeler ile farklı idarelere verilmesi konusuna bir örnek olarak “İçme Suyu Temini”ni verebilirim.
Büyükşehirlere içme suyu temin etmek ve baraj yapmak, 6200 sayılı Devlet Su İşleri Umum
Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanunun 2 inci maddesi gereğince Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğü’nün, büyükşehir belediye sınırları içerisinde su hizmetlerini yürütmek, bunun için gerekli
baraj ve diğer tesisleri kurmak, kurdurmak ve işletmek 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunun 7/r
maddesi ile 2560 sayılı Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında
Kanunun 1, 2 ve ek 5 inci maddeleri gereğince Büyükşehir Belediyesi Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel
Müdürlüklerinin görevidir.
Belediye sınırları içerisinde içme, kullanma ve endüstri suyu sağlamak; bunlar için gerekli tesisleri
kurmak, kurdurmak, işletmek ve işlettirmek; 1053 sayılı Belediye Teşkilatı Olan Yerleşim Yerlerinde
İçme Kullanma ve Endüstri Suyu Temini Hakkında Kanunun 2 ve 10 uncu maddeleri, 5393 sayılı Belediye
Kanunu 15/e maddesi ve 831 sayılı Sular Hakkında Kanunun 1 inci maddesi gereğince Devlet Su İşleri
Genel Müdürlüğü ile Belediyelerin görevidir.
Köylerin içme ve kullanma suyu ihtiyacı temin ve tedarik etmek, sondaj kuyuları açmak konularında;
5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 6/b maddesi, 3202 Sayılı Köye Yönelik Hizmetler Hakkında
Kanunun 2 ve 2 inci ek maddesi, 7478 Köy İçme Suları Hakkında Kanunun 1 inci maddesi ile 831
sayılı Sular Hakkında Kanunun 1 inci maddesi gereğince Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, İstanbul
ve Kocaeli illeri dışında il özel idareleri, İstanbul ve Kocaeli illerinde il sınırları dahilinde yapılmak
üzere büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idareleri, belediye teşkilatı olmayan yerlerde de ihtiyar
meclisleri görevlidir.
115
Dünyada ve Ülkemizde Su
Nitekim bu konuda su ile ilgili kuruluş temsilcileri ve akademisyenlerin, Türkiye’deki su yönetimine
ilişkin kurumsal yapının yenilenmesi amacıyla, bu konudaki güncel bilimsel gelişmeleri de dikkate alan
ve Uluslararası yükümlülüklerimizi yerine getirmemizi kolaylaştıran kavramları içeren, yetki karmaşasını
ortadan kaldıran basit, anlaşılır, açık hükümlerden oluşacak bir su yönetiminin nasıl olması gerektiği
konusunu tartıştıkları ve DPT Müsteşarlığına bildirdikleri bir çalışmadan çıkan sonuçların özeti aşağıdadır:
203
•
Ülkemizde su yönetiminde farklı kurumların yetki ve sorumlulukları yasalar açısından
uyumsuzdur.
•
Türkiye’de su yönetimi nicelik ve nitelik olarak birbirinden ayrıdır.
•
Bölgesel düzeyde yetki ve sorumluluklar sürdürülebilir su kullanımını sağlayacak şekilde yetkili
birimlerce sağlanamamaktadır.
•
Etkin bir çevre politikası için çevresel kalitenin ve kirlilik emisyonlarının izlenmesi, standartların
oluşturulması, yeterli strateji ve önlemlerin geliştirilmesi ile üretici ve kirleticilerin kontrolü
sağlanamamaktadır.
•
Son yıllarda yönetmeliklerin gelişimi oranında yaptırım yeteri kadar gelişmemektedir.
•
Yetki ve sorumluluğa sahip personel yeterli değildir.
•
Kuruluş yasalarında yapılan değişiklikler göz önüne alınarak aynı yetki ve sorumlulukları paylaşan
diğer mevcut kurumların kuruluş yasalarında herhangi bir değişiklik, düzenleme veya güncellemeye
gidilmemiştir. Bu durum farklı kurumların benzer ve örtüşen yetkileri sahip olmalarına neden
olmaktadır.
•
Kamu kuruluşları arasında etkin bir işbirliği yoktur.
Nitekim bu konuda Dokuzuncu Kalkınma Planı Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi
Özel İhtisas Komisyonu Raporu’nda; “Toprak ve su kaynaklarının kullanım ve yönetimde hukuksal ve
kurumsal dağınıklık giderilmeli, görev, yetki ve sorumluluklar açıkça belirlenmelidir.” denilmiştir.204
Su kaynaklarının kullanımı ve yönetimi konusunda ülkemizin durumu ile yapılması gerekenler
Dokuzuncu Kalkınma Planında (2007–2013) aşağıda sıralanmıştır:205
•
Çevrenin korunması ve üretim sürecinin olumsuz etkilenmemesi açısından doğal kaynakların
sürdürülebilir kullanımı konusunda kurum ve kuruluşlar arasındaki görev ve yetki dağılımındaki
belirsizlikler yeterince giderilememiştir. (md.159)
•
Çevresel izleme, denetim ve raporlama sisteminin altyapısının geliştirilerek uygulamaların
etkinleştirilmesi, ilgili kuruluşlar arasında bilgi akışının ve paylaşımının bütüncül bir sistemle
sağlanması ihtiyacı devam etmektedir. (md.163)
•
AB’ye uyum kapsamında çevre standartları ve yönetimini belirleyen hukuki düzenlemeler
güncelleştirilirken ülke koşulları ve kamu yönetiminde etkinlik gözetilecektir. (md.455)
•
Ülkemizde su kaynaklarının tahsisi, kullanılması, geliştirilmesi ve kirlenmeye karşı korunmasıyla
ilgili hukuki düzenleme ve idari yapı oluşturulmasına yönelik olarak başlatılmış çalışmalar
tamamlanacaktır. (md.468)
•
Su kaynaklarının geliştirilmesine yönelik çalışmaların, öncelikle havza temelinde bütüncül bir
203
A. Ünal Şorman, AB Su Çerçeve Direktifi Ve Türkiye Uygulaması Hakkında Görüşler, TMMOB, Su Politikaları Kongresi Bildiriler Kitabı Ankara, 2006,
Cilt 1, Sayfa 206.
http://www.gapsel.org/condocs//ekutuphane/9126.pdf
204
Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007–2013), Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara, 2007, Sayfa
104–106.
205
Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007–2013), 01.07.2006 tarih ve 26215 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
http://ekutup.dpt.gov.tr/plan/plan9.pdf
116
Su Yönetimi ve Mevzuatı
yaklaşımla ve değişen tüketim taleplerini karşılamakta esneklik sağlayan bir şekilde planlamasınını
mümkün kılacak, ilgili kurumlar arasında güçlü ve yapısal bir eşgüdüm sağlayacak şekilde yeniden
düzenlenmiş kapsamlı bir mekanizma çerçevesinde ve suyun tasarruflu kullanımı sayesinde su
kaynaklarının etkin kullanımına önem ve öncelik verilecektir. (md.497)
Çevre Bakanlığı yönetiminin, AB ile mevzuatı uyumlu hale getirmek için birkaç yılda sergilediği çabayı
takdirle karşılamak gerektiğini vurgulayan Türkiye Bilimler Akademisi Asli Üyesi ve Su Kirlenmesi
Araştırmaları, Kontrolü Türk Milli Komitesi Eski Başkanı Prof. Dr. Derin Orhon şu yorumlarda
bulunuyor: “Gerçekten çevre mevzuatı çoğunlukla tercüme edilerek tamamlandı, ama eskisine oranla çok
daha kabarık uygulama sorunlarını da beraberinde getirdi. Şu anda yeni oluşturulan yönetmelik furyasını
en açık biçimde bir buzdağı anlatabilir: Buzdağının üstünde yönetmelikler vardır; ancak altında henüz ne
olacağı bilinmeyen teknik ve idari konular; yaptırım mekanizması, finansman ve denetim sistemi bekliyor.
Bunlar çevre gemisini batırabilir…” 206
2. SU MEVZUATI LİSTESİ
Tarafımca yapılan incelemede, su konusu ile ilgili olarak Resmi Gazete’de yayımlanmış bulunan
uluslararası anlaşma ve protokol ile kanun, kanun hükmünde kararname, yönetmelik ve tüzüklerin
yüzyirmialtı adet olduğunun tespiti yapılmıştır. Bu sayıya ülkemizin çeşitli ülkelerin hükümetleri ile
yaptığı çevre konusundaki ikili anlaşmalar dahil değildir.
Bu bölüme su ve kanalizasyon idareleri tarafından çıkarılmış olan yönetmeliklerden örnek olarak dört
adeti de alınmıştır. Belediyelerin ve/veya büyükşehir belediyeleri ile su ve kanalizasyon idarelerinin
kendi kanunlarının verdiği yetkiye göre çıkarttıkları ve yayımladıkları diğer yönetmelikler ise geneli
kapsamadığından bu ve bundan sonraki bölümlere alınmamıştır.
Mevzuatın isimleri aşağıda sıralanmıştır:
•
T.C. Anayasası
•
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu
•
1742 sayılı Ameliyatı İskaiye İşletme Kanunu Muvakkatı (Osmanlı Kanunu)
•
831 sayılı Sular Hakkında Kanun
Sular Kanununun Uygulanışını Gösteren Tüzük
•
167 sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanun
Yeraltı Suları Tüzüğü
•
6200 sayılı Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanun
•
1053 sayılı Belediye Teşkilatı Olan Yerleşim Yerlerinde İçme Kullanma ve Endüstri Suyu Temini
Hakkında Kanun
•
5393 sayılı Belediye Kanunu
•
5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu
•
5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu
•
2560 sayılı İstanbul Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında
Kanun
206
Derin Orhon ile Röportaj, Türkiye’de Kirletici Güçlü; Denetim Zayıf ve Toplum Umursamaz, Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi, Mart-Nisan 2010, Sayı
31, Sayfa 56.
117
Dünyada ve Ülkemizde Su
o
Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Teşkilat Yönetmeliği
o
Tarifeler Yönetmeliği
o
Havza Koruma Yönetmeliği
o
Yeraltı Suyunun Satışı, Taşınması, Tüketilmesi Ve Denetlenmesi Esaslarını Belirleyen
Yönetmelik
o
Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik
●
3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin
Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun
●
İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik
•
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu
o
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Harcamalara Katılma Payları İle İlgili Hükümlerin
Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik
Belediye Gelirleri Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 38)
•
2985 sayılı Toplu Konut Kanunu
•
4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
•
2872 sayılı Çevre Kanunu
•
Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname
•
3254 sayılı Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun
118
o
Çevre Ve Ormancılık Şurası Yönetmeliği
o
Çevre ve Orman Bakanlığı Mahalli Çevre Kurulları Çalışma Usul ve Esasları Yönetmeliği
o
Çevre ve Orman Bakanlığı Özel İhtisas Komisyonları Yönetmeliği
o
Çevre ve Orman Bakanlığı Yüksek Çevre Kurulunun Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin
Yönetmelik
o
İçmesuyu Elde Edilen veya Elde Edilmesi Planlanan Yüzeysel Suların Kalitesine Dair
Yönetmelik
o
Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği
Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği İdari Usuller Tebliği
Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği
Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği, Numune Alma ve Analiz Metotları Tebliği
Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Havzalarda Özel Hüküm Belirleme Çalışmalarına İlişkin
Usul ve Esaslar Tebliği
o
Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliği
o
Toprak Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği
o
Yüzme Suyu Kalitesi Yönetmeliği
o
Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği
o
Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği
Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği Hassas ve Az Hassas Su Alanları Tebliği
o
Atık Yönetimi Genel Esaslarına İlişkin Yönetmelik
o
Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği
Su Yönetimi ve Mevzuatı
o
Çevre Denetimi Yönetmeliği
o
Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin Ve Lisanslar Hakkında Yönetmelik
•
1593 sayılı Hıfzıssıhha Kanunu
•
Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname
•
5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin
Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun
•
Yalova Termal Kaplıcaların İdaresi Ve İşletilmesi Hakkıında Kanun
•
o
Yalova Termal Kaplıcaları İşletme Dairesinin Çalışma Usul ve Esasları İle İşletmeye Dair
Her Türlü Mali Ve İdari Muamelelerin Yürütülmesi Şekline Ve Muhasebe Usullerine Dair
Yönetmelik
o
İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik
o
Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik
o
Lağım Mecrası İnşaası Mümkün Olmayan Yerlerde Yapılacak Çukurlara Ait Yönetmelik
3959 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi Teşkiline Dair
Kanun
o
Çevre Sağlığı Denetimi Ve Denetçileri Hakkında Yönetmelik
•
Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname
•
1380 Su Ürünleri Kanunu
•
•
o
Su Ürünleri Yönetmeliği
o
Su Ürünleri Toptan ve Perakende Satış Yerleri Yönetmeliği
o
Su Ürünleri Yetiştiriciliği Yönetmeliği
o
Tarımsal Kaynaklı Nitrat Kirliliğine Karşı Suların Korunması Yönetmeliği
4373 Taşkın Sulara Ve Su Baskınlarına Karşı Korunma Kanunu
3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu
o
Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu Uygulama
Yönetmeliği
•
3039 sayılı Çeltik Ekimi Kanunu
•
442 sayılı Köy Kanunu
•
3202 sayılı Köye Yönelik Hizmetler Hakkında Kanun
•
7478 Köy İçme Suları Hakkında Kanun
•
3621 sayılı Kıyı Kanunu
o
Kıyı Kanununun Uygulanışına Dair Yönetmelik
•
2674 sayılı Karasuları Kanunu
•
815 sayılı Türkiye Sahillerinde Nakliyatı Bahriye (Kabotaj) Ve Limanlarla Kara Suları Dahilinde
İcrayı Sanat Ve Ticaret Hakkında Kanun
•
Denizcilik Müsteşarlığının Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname
•
3154 sayılı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bankalığının Teşkilat ve Görevleri hakkında Kanun
•
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
o
Elektrik Piyasasında Üretim Faaliyetinde Bulunmak Üzere Su Kullanım Hakkı Anlaşması
İmzalanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik
119
Dünyada ve Ülkemizde Su
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
120
2819 sayılı Elektrik Etüd İdaresi Teşkiline Dair Kanun
5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına
İlişkin Kanun
5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu
o Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği
o Elektrik Enerjisi Üretimine Yönelik Jeotermal Kaynak Alanlarının Kullanımına Dair
Yönetmelik
Bayındırlık ve İskan Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname
4759 sayılı İller Bankası Kanunu
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu
o Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Tahsis ve Devri Hakkında Yönetmelik
Kalkınma Planları
2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu
3194 sayılı İmar Kanunu
3213 sayılı Maden Kanunu
4009 sayılı Dışişleri Bakanlığının Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun
5916 Avrupa Birliği Genel Sekreterliği Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun
5429 sayılı Türkiye İstatistik Kurumu
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı
Bağlanması Hakkında Kanun
o Başarılı Sporculara Aylık Bağlanması Ve Devlet Sporcusu Ünvanı Verilmesi Hakkında
Yönetmelik
5580 Özel Öğretim Kurumları Kanunu
4736 sayılı Kamu Kurum Ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal Ve Hizmet Tarifeleri İle Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
3143 sayılı Sanayi Ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun
132 sayılı Türk Standartları Enstitüsü Kuruluş Kanunu
4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun
o Tüketici Sözleşmelerinde Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik
3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu
o Ölçü Aletleri Yönetmeliği 2004/22/AT
o Ölçü ve Ölçü Aletleri Muayene Yönetmeliği
o Ölçü ve Ölçü Aletleri Tip Onay Yönetmeliği
o Ölçü Aletleri ve Metrolojik Kontrol Yöntemleri Hakkında Yönetmelik (2009/34/AT)
o Ölçü ve Ölçü Aletlerinin Tamir ve Ayarını Yapacak Kişilere Verilecek Yetki Belgesi Hakkında
Yönetmelik
o Ölçü ve Ölçü Aletlerinden Alınacak Muayene ve Damgalama Ücret Yönetmeliği
Akdeniz`de Tehlikeli Atıkların Sınırötesi Hareketleri Ve Bertarafından Kaynaklanan Kirliliğin
Önlenmesi Protokol
Gemilerden Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesinde ve Fevkalade Hallerde Akdenizin Kirlenmesinde
Yapılacak İşbirliğine Ait Protokol
Akdeniz’in Deniz Ortamı ve Kıyı Bölgesinin Korunması Sözleşmesi
Su Yönetimi ve Mevzuatı
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Akdeniz’de Gemilerden ve Uçaklardan Boşaltma veya Denizden Yakmadan Kaynaklanan Kirliliğin
Önlenmesi ve Ortadan Kaldırılması Protokolü
Akdenizin Kara Kökenli Kaynaklardan ve Faaliyetlerden Dolayı Kirlenmeye Karşı Korunması
Protokol
Akdeniz’de Özel Koruma Alanları ve Biyolojik Çeşitliliğe İlişkin Protokolü
Akdenizin Kirlenmeye Karşı Korunmasına Ait Sözleşme Uyarınca Akdeniz`de Özel Koruma
Alanlarına İlişkin Protokol
Akdeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi
Karadeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi ve Eki Protokolleri
Türkiye Cumhuriyeti ile Avrupa Topluluğu Arasında Türkiye Cumhuriyeti’nin Avrupa Çevre
Ajansı ve Avrupa Bilgi ve Gözlem Ağı’na Katılımı Anlaşması
Birleşmiş Milletler Gıda Ve Tarım Teşkilatı (Fao) İle İmzalanan Su Kaynaklarının Geliştirilmesi
Ve Korunması Projesinin Çevresel Etki Değerlendirmesi (Çed) Konulu Proje Belgesinin
Onaylanması
Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanların Korunması
Sözleşmesi
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi
Atmosferde, Feza’da ve Su Altında Nükleer Silah Denemelerinin Men’i Hakkında Antlaşma
Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Teşkilatının Kuruluş Ve Görevleri Hakkında
Kanun Hükmünde Kararname
Kum Çakıl ve Benzeri Maddelerin Alınması, İşletilmesi ve Kontrolü Yönetmeliği
Avrupa Peyzaj Sözleşmesinin Onaylanması Hakkında Karar
Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme
3. SU MEVZUATI ÖZET BİLGİLERİ
Su konusu ile ilgili olarak Resmi Gazete’de yayımlanmış bulunan uluslararası anlaşma ve protokol ile
kanun, kanun hükmünde kararname, yönetmelik ve tüzükler ile büyükşehir belediyeleri Su ve Kanalizasyon
İdareleri tarafından çıkarılmış olan dört adet yönetmelik hakkında bilgi verilmiştir.
Mevzuat hakkında bilgi verilirken; mevzuatın adı, yayımlandığı resmi gazetenin tarih ve numarası,
yürürlük tarihi, amacı ve varsa dayanağı yazılmıştır. Mevzuatın sadece bir veya birkaç hükmü su hakkında
ise bu hükümlerin tamamı, mevzuatın tamamı su hakkında ise özet bilgi verilmiştir.
3.1. T.C. Anayasası
1982 Anayasası’nın “Tabii Servetlerin Ve Kaynakların Aranması Ve İşletilmesi” başlıklı 168 inci
maddesinde; “Tabii servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunların aranması ve
işletilmesi hakkı Devlete aittir. Devlet bu hakkını belli bir süre için, gerçek ve tüzelkişilere devredebilir.
Hangi tabii servet ve kaynağın arama ve işletmesinin, Devletin gerçek ve tüzelkişilerle ortak olarak
veya doğrudan gerçek ve tüzelkişiler eliyle yapılması, kanunun açık iznine bağlıdır. Bu durumda
gerçek ve tüzelkişilerin uyması gereken şartlar ve Devletçe yapılacak gözetim, denetim usul ve esasları
ve müeyyideler kanunda gösterilir.” denilmek suretiyle, doğal kaynak olan sular, kamunun hüküm ve
tasarrufuna bırakılmıştır.
Anayasa’nın Kişinin Dokunulmazlığı, Maddi Ve Manevi Varlığı başlıklı maddesinde; “Herkes, yaşama,
maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.” (md.17) denilmekte, Sağlık Hizmetleri
121
Dünyada ve Ülkemizde Su
Ve Çevrenin Korunması başlıklı maddesinde ise; “ Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına
sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve
vatandaşların ödevidir” (md.56) denilmektedir.
3.2. Türk Medeni Kanunu
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) 08.12.2001 tarih ve 24607 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak
01.01.2002 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, su mülkiyetine ilişkin düzenlemeler aşağıda sıralanmıştır:
•
TMK’nun “Yeni Arazi Oluşması” başlıklı maddesinde; kamuya ait suların yatağında ya da
seviyesinde değişme gibi sebeplerle sahipsiz yerlerde yeniden oluşan yararlanmaya elverişli
arazilerin Devlete ait olacağı, Devletin, bu araziyi kamusal bir sakınca bulunmadığı takdirde
öncelikle arazisi kayba uğrayana veya bitişik arazi malikine devredebileceği (md.708),
•
TMK’nun “Sahipsiz Yerler ve Yararı Kamuya Ait Mallar” başlıklı maddesinde; sahipsiz yerler
ile yararı kamuya ait malların, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu, aksi ispatlanmadıkça,
yararı kamuya ait sular ile kayalar, tepeler, dağlar, buzullar gibi tarıma elverişli olmayan yerlerin
ve bunlardan çıkan kaynakların, kimsenin mülkiyetinde olmadığı ve hiçbir şekilde özel mülkiyete
konu olamayacağı, sahipsiz yerler ile yararı kamuya ait malların kazanılması, bakımı, korunması,
işletilmesi ve kullanılmasının özel kanun hükümlerine tâbi olduğu (md.715),
•
TMK’nun “Mecralar” başlıklı maddesinde; su, gaz, elektrik ve benzerlerinin mecraları, işletmenin
bulunduğu taşınmazın dışında olsalar bile, aksine bir düzenleme olmadıkça o işletmenin eklentisi ve
işletme malikinin malı sayılacağı, komşuluk hukukunun gerektirdiği haller dışında bir taşınmazın
böyle bir mecra ile ayni hak olarak yüklenmesinin, ancak bir irtifak hakkı kurulması suretiyle
olabileceği, irtifak hakkı, mecra dışarıdan görülmüyorsa tapu kütüğüne tesciliyle, dışarıdan
görülüyorsa noterce düzenlenecek sözleşmeye dayanılarak mecranın yapılmasıyla doğacağı
(md.727),
•
TMK’nun “Doğal Olarak Akan Sular” başlıklı maddesinde; taşınmaz maliki, üst taraftaki araziden
kendi arazisine doğal olarak akan suların ve özellikle yağmur, kar ve tutulmamış kaynak sularının
akışına katlanmak zorunda olduğu, komşulardan hiçbirisinin bu suların akışını diğerinin zararına
değiştiremeyeceği, üstteki arazi malikinin, alt taraftaki taşınmaza gerekli olan suyu, ancak kendi
taşınmazı için zorunlu olduğu ölçüde tutabileceği (md.742),
•
TMK’nun “Fazla Suyun Akıtılması” başlıklı maddesinde; bir arazinin suyu öteden beri alt taraftaki
araziye doğal bir şekilde akmakta ise, alt taraftaki arazi malikinin, üst taraftaki araziden fazla suyun
boşaltılması sırasında da bu suları tazminat isteme hakkı olmaksızın kabul etmek zorunda olduğu, alt
taraftaki arazi malikinin boşaltma dolayısıyla akan sulardan zarar görmekte ise, gideri üstteki arazi
malikine ait olmak üzere, kendi arazisinde yapılacak mecrayla suyun akıtılmasını isteyebileceği,
bataklıkların kurutulması hakkındaki özel kanun hükümlerinin saklı olduğu (md.743),
•
TMK’nun “Katlanma Yükümlülüğü” başlıklı maddesinde; her taşınmaz malikinin, uğrayacağı
zararın tamamının önceden ödenmesi koşuluyla, su yolu, kurutma kanalı, gaz ve benzerlerine
ait boruların, elektrik hat ve kablolarının, başka yerden geçirilmesi olanaksız veya aşırı ölçüde
masraflı olduğu takdirde, kendi arazisinin altından veya üstünden geçirilmesine katlanmakla
yükümlü olduğu, mecra geçirilmesinin kamulaştırma kurallarına bağlı olması hâlinde, bu Kanunun
mecralara ilişkin komşuluk hükümlerinin uygulanmayacağı, mecrayı geçirme hakkı, hak sahibinin
istemi üzerine ve giderleri ödemesi koşuluyla tapu kütüğüne tescil edileceği (md.744),
•
TMK’nun Kamu Hukuku Kısıtlamaları’nın “Genel Olarak” başlıklı maddesinde; taşınmaz mülkiyeti
hakkının kamu yararı için kısıtlanması, özellikle yapı, yangın, doğal afetler ve sağlıkla ilgili kolluk
hizmetlerine; orman ve yollara, deniz ve göl kıyılarındaki ana ve tali yollara sınır işaretleri ve
nirengi noktaları konulmasına; toprağın iyileştirilmesine veya bölünmesine, tarım topraklarının
122
Su Yönetimi ve Mevzuatı
veya yapıya özgü arsaların birleştirilmesine; eski eserler, doğal güzellikler, manzaralar, seyirlik
noktaları ve ender doğa anıtları ile içmeler, ılıcalar, maden ve kaynak sularının korunmasına ilişkin
mülkiyet kısıtlamalarının, özel kanun hükümlerine tabi olduğu (md.754),
•
“Toprağın İyileştirilmesi” başlıklı maddesinde de; su yollarını düzeltme, sulama, bataklık yerlerini
kurutma, yol açma, orman yetiştirme, arazileri toplulaştırma gibi iyileştirme işleri, ancak ilgili
maliklerin ortak girişimleriyle yapılabilecekse, arazinin yarısından fazlasına sahip bulunmak
koşuluyla maliklerin üçte ikisinin bu yolda karar vermelerinin gerektiği, diğer maliklerin de bu
karara uymak zorunda oldukları, alınan kararların tapu kütüğünün beyanlar sütununda gösterileceği,
bu konulara ilişkin özel kanun hükümlerinin de saklı olduğu (md.755),
•
TMK’nun Kaynak ve Yeraltı Suları’nın “Mülkiyet Ve İrtifak Hakkı” başlıklı maddesinde; kaynaklar,
arazinin bütünleyici parçası olup, bunların mülkiyetinin ancak kaynadıkları arazinin mülkiyeti ile
birlikte kazanılabileceği, başkasının arazisinde bulunan kaynaklar üzerindeki hak, bir irtifak hakkı
olarak tapu kütüğüne tescil ile kurulacağı, yeraltı sularının, kamu yararına ait sular olduğu, arza
malik olmanın, onun altındaki yeraltı sularına da malik olmak sonucunu doğurmayacağı, arazi
maliklerinin yeraltı sularından yararlanma biçimi ve ölçüsüne ilişkin özel kanun hükümlerinin
saklı olduğu (md.756),
•
TMK’nun Kaynak ve Yeraltı Suları’nın “Kaynaklara Zarar Verilmesi” başlıklı maddesinde;
önemli ölçüde yararlanılan veya yararlanmak amacıyla suyu biriktirilen kaynakları veya kuyuları
kazı, yapı veya benzeri faaliyetler yüzünden kısmen olsun keserek ya da kirleterek malikine veya
onda hak sahibi olana zarar veren kimsenin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, zarar kasten
veya ihmal yoluyla verilmemişse ya da zarar görenin de kusuru varsa hâkim, tazminatın gerekip
gerekmediğini, gerekiyorsa miktar ve türünü takdir edeceği (md.757),
•
TMK’nun “Tazminat Durumu” başlıklı maddesinde; bir taşınmazda oturmak, onu işletmek veya
bir yerin içme ya da kullanma suyunu sağlamak için gerekli olan kaynaklar kesilir ve kirletilirse,
kaynağın olabildiği ölçüde eski duruma getirilmesinin istenebileceği, bunlar dışında eski duruma
getirmenin, ancak özel hâller haklı gösterdiği takdirde istenebileceği (md.758),
•
TMK’nun “Aynı Yataktan Beslenen Kaynaklar” başlıklı maddesinde; değişik maliklere ait komşu
kaynaklar, ortak bir ana kaynaktan beslenmekte ise maliklerden her birinin, bu kaynakların birlikte
tutulmasını ve suyun hak sahiplerine o zamana kadarki yararlanmaları oranında dağıtılmasını
isteyebileceği, hak sahiplerinin, ortak tesis masraflarını yararlanmaları oranında üstlenecekleri,
birinin karşı çıkması halinde, hak sahiplerinden her biri, diğer kaynaklardaki su azalacak olsa bile,
kendi kaynağındaki suyun tutulup akıtılması için gerekli işleri yapabileceği ve kendi kaynağına
gelen suyun miktarı bu işler sonunda çoğaldığı takdirde, ancak bu çoğalma oranında bir bedel
vermekle yükümlü olacağı (md.759),
•
TMK’nun “Özel Kanun Hükümleri Ve Yerel Adet” başlıklı maddesinde; özel mülkiyete tabi arazide
bulunan kaynak, kuyu veya derelerden komşuların ve diğer kişilerin su içme, su alma veya hayvan
sulama ya da benzer yollarla yararlanmalarının özel kanun hükümlerine tabi olduğu, özel kanun
hükmü olmaması durumunda da yerel adetlerin uygulanacağı (md.760),
•
TMK’nun “Zorunlu Su” başlıklı maddesinde; evi, arazisi veya işletmesi için gerekli sudan yoksun
olup, bunu aşırı zahmet ve gidere katlanmaksızın başka yoldan sağlayamayan taşınmaz sahibinin,
komşusundan, onun ihtiyacından fazla olan suyu tam bir bedel karşılığında almasını sağlayacak
bir irtifak kurulmasını isteyebileceği, zorunlu su irtifakının kurulmasında öncelikle kaynak
sahibinin menfaatinin gözetileceği, durum değişirse, kurulmuş irtifak hakkının değiştirilmesi veya
kaldırılması istenebileceği (md.761),
•
TMK’nun “Özel Kanun Hükümleri ve Yerel Adet” başlıklı maddesinde; tarla yolu, yaya veya araba
geçidi gibi geçit hakları ile hayvan otlatma, hayvan sulama, tarlalara veya arklara su alma hakları
123
Dünyada ve Ülkemizde Su
ve benzeri hakların kapsamını belirlemede taraflar arasındaki anlaşma veya özel kanun hükümleri,
yoksa yerel âdetin uygulanacağı (md.789),
Hükme bağlanmıştır.
3.3. Ameliyatı İskaiye İşletme Kanunu Muvakkatı (Osmanlı Kanunu)
Geçici Sulama ve Drenaj Faaliyetleri İşletme Kanunu diye tercüme edeceğimiz 1742 sayılı Ameliyatı
İskaiye İşletme Kanunu Muvakkatı 01.02.1329 tarihinde kabul edilmiş, 15.02.1329 tarihinde 1742 sayı ile
yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Halen yürürlükte olan 1742 sayılı Ameliyatı İskaiye İşletme Kanunu Muvakkatı (Osmanlı Kanunu);
tanımlar, girişimler ve kişisel yükümlülükler, işletme iş ve işlemleri ile cezalar bölümlerinden oluşmaktadır.
Özellikle su hakkı ve koruma ile ilgili hükümler ihtiva eden bir kanundur.
3.4. Sular Hakkında Kanun
831 sayılı Sular Hakkında Kanun 10.05.1926 tarih ve 368 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak
yürürlüğe girmiş olup, 23.12.1934 tarihinde çeşitli ilaveler yapılmıştır.
Sular Hakkında Kanuna göre; şehir ve kasabalarla köylerde kamunun ihtiyacını sağlamaya yönelik
suların temini ve idaresi belediye teşkilatı olan yerlerde belediyelere, olmayan yerlerde ise Köy Kanunu
gereğince ihtiyar meclislerine ait olup (md.1), suların tesis, idame masarifinin belediye ve köylerce temin
edilip, ödeneceği (md.4), bir belde veya belde halkının ortak ihtiyacına mahsus suların kaynakları belediye
sınırı dışında bulunsa bile su yollarının ve kaynaklarının bakımı, onarılması, temizlenmesi ve suyun
sıhhat şartlarına uygun bir halde bulundurulmasının belediyelere ait olduğu (ek md.1), yerleşik uygulama
kesinleştikten sonra bu işler için gerekli masrafların belediye ile hisselilere payları oranında dağıtılarak
tahsil edilerek kullanılacağı, olağanüstü durumlarda belediye önce gerekli olan tedbirleri alıp ve masrafları
yapacağı ve ilgililerden hisselerini isteyeceği (ek md.6), İçme suları kaynaklarında zarar verecek ve sıhhat
şartlarını bozacak şekilde tarla açmayı, hayvan bırakmayı ve sulamayı belediye veya ihtiyar meclislerinin
yasak edebileceği (ek md.7), kaynağı belediye sınırı dışında bulunan suların kaynak ve yollarının bakımı,
korunması, sıhhat şartlarına uygun bir halde bulundurulması ve idaresi için belediyelerin alacakları tedbir
ve kararlar ile yedinci madde hükümlerine göre yasaklarına aykırı hareket edenler hakkında belediye ceza
vermek yetkisinin, belediye sınırına bağlı olmaksızın kaynağa kadar gideceği ve birlik kurulmuş ise bu
yetkiyi birliğin kullanacağı (ek md.8) hükme bağlanmıştır.
3.5. Sular Kanununun Uygulanışını Gösteren Tüzük
Sular Kanununun Uygulanışını Gösteren Tüzük 12.08.1928 tarih ve 7044 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı
ile 29.08.1928 tarih ve 976 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Kamunun ihtiyacını sağlamaya yönelik suların temini ve idaresi belediye teşkilatı olan yerlerde
belediyelere, olmayan yerlerde ise Köy Kanunu gereğince ihtiyar meclislerine ait olduğuna göre bu
kabilden olan vakıf suları da atideki esaslar dahilinde belediyelere veya ihtiyar meclislerine devir olunacağı
(md.1), devredilecek vakıf suları başlıca dört kısma ayrılarak (md.2), bunlarla ilgili uygulamaların nasıl
olacağı (md.3,4,5), belediyelere veya ihtiyar meclislerine devirden müstesna olan suların neler olduğu
(md.6), kanunun yayımından önce mevcut olup da belediyelere veya köylere devrolunan vakıf sulardan
faydalanan vakıf hayrat ile akarların sularının, belediyelerce ve köylerce parasız olarak verileceği, eskiden
mevcut olup da vakıf sulardan faydalanmakta iken harap olan ve sonradan Vakıf İdaresince tekrar yapılan
vakıf hayrat ve akarların da aynı hükme bağlı olduğu, belediyeler veya köylerce ister değişiklik yapılmak
veya düzenlenmek suretiyle olsun, ister eskileri bırakılarak yenileri meydana getirilmek suretiyle olsun
akıtılacak sulardan tüzükteki fıkralarda yazılı vakıfların yine parasız olarak faydalanacakları (md.8)
hükme bağlanmıştır.
124
Su Yönetimi ve Mevzuatı
3.6. Yeraltı Suları Hakkında Kanun
167 sayılı Yer altı suları Kanunu 23.12.1960 tarih ve 10688 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe girmiştir. Yeraltı suları umumi sular meyanında olup Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır.
Bu suların her türlü araştırılması, kullanılması, korunması ve tescili bu kanun hükümlerine tabidir (md.1).
Bu kanun ile; yer altı suyu etüt ve araştırmaları için kuyu açmak veya açtırmak, yeraltı suyu tahsisi
yapmak, yeraltı sularının korunması ve tescilini yapmak, yeraltı suyu arama, kullanma ve ıslah-tadil
belgesini verme yetkileri Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne verilmiştir.
Yeraltı suyu işletme sahaları içinde 8 inci madde hükmüne göre belge alınarak açılması gereken kuyuların
adedi, yerleri, derinlikleri ve diğer vasıflariyle çekilecek su miktarı Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü
tarafından tayin ve tesbit edileceği, yeraltı suyu işletme sahalarında 8 inci madde şümülüne giren her
türlü yeraltı suyu tesisleri, Bayındırlık Bakanlığınca tanzim edilecek teknik talimatname hükümlerine
göre meydana getirileceği, kuyu açan kimse, bulunan suyun ancak kendi faydalı ihtiyaçlarına yetecek
miktarını kullanmaya yetkili olduğu, bu miktarı aşan sular ile sulama, kullanma ve işlenerek veya doğal
haliyle içme suyu olarak satılmak üzere çıkarılan yeraltı suları, Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin
hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki kaynak suları (mazbut vakıflara ait sular hariç), 2886 sayılı
Kanun hükümlerine uyularak il özel idarelerince kiraya verileceği, tahsil edilen kira gelirinden; yer altı
veya kaynak suyunun çıktığı yer, köy sınırları içinde ise o yerdeki köy tüzel kişiliğine %15, belediye
sınırları içinde ise ilgili belediyeye % 25 oranında pay verileceği (md.4) hükme bağlanmıştır.
Yeraltı suyu işletme sahalarının tesbit ve ilanı (md.3), İlan edilmiş yeraltı suyu işletme sahaları dışında
yeraltı suyu aranması ve kullanılması (md.5), komşu hakkı (md.6), Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğünün
yetkileri (md.7), belge alınması ve bilgi verilmesi mecburiyeti (md.8), arama belgesi (md.9), kullanma
belgesi (md.10), ıslah ve tadil belgesi (md.11) belgelerin ücret, resim ve harctan muafiyeti (md12), belge
için müracaat (md13), aynı zamanda yapılan müracaatlarda su taleplerinin emniyetli verim haddine
yaklaşması (md.14), tescil (md.15), şartların tesbiti ve kontrolü (md.16), proje ve fenni mesuliyet (md.17),
ceza hükümleri (md.18) ve istisnalar (md.19) da düzenlenmiştir.
3.7. Yeraltı Suları Tüzüğü
167 sayılı Yeraltı Suları hakkındaki Kanunun tatbikatı ile aynı kanunun 20 nci maddesi gereğince
hazırlanan Yeraltı Suları Tüzüğü 08.08.1960 tarih ve 10875 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe girmiştir.
3.8. Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanun
6200 sayılı Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanun 25.12.1953 tarih
ve 8592 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 28.02.1954 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, Devlet Su
İşleri Umum Müdürlüğü, yerüstü ve yeraltı sularının zararlarını önlemek ve bunlardan çeşitli yönden
faydalanmak maksadıyla kurulmuştur.
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 31.08.2007 tarih ve 26629 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan
Başbakanlığın teklifi ve Cumhurbaşkanlığı Makamının onayı ile Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı’ndan
ayrılarak Çevre ve Orman Bakanlığına bağlanmıştır.
Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğünün vazife ve salahiyetleri aşağıda sıralanmıştır:
•
•
•
•
Taşkın sular ve sellere karşı koruyucu tesisler meydana getirmek (md2/a).
Sulama tesislerini kurmak, sulama sahalarında mevcut parsellerin tamamını veya aksamını gösterir
harita ve planları yapmak veya yaptırmak ve icabı halinde kadastrosunu yaptırmak (md2/b).
Bataklıkları kurutmak (md2/c).
Yukarıdaki fıkralarındaki faaliyetlerle ilgili olmak şartiyle sudan ve zaruret halinde yardımcı diğer
kaynaklardan enerji istihsal etmek (md2/d).
125
Dünyada ve Ülkemizde Su
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Şehir ve kasabaların içme su ve kanalizasyon projelerini tetkik, tasdik ve murakabe etmek. Köy
içme suları için teknik organizasyon ve murakabeyi sağlamak ve bu iş için Bayındırlık Müdürlükleri
emrinde çalışacak lüzumlu bilgiye sahip elemanları yetiştirmek (md2/e).
Akar sularda ıslahat yapmak ve icap edenleri seyrüsefere elverişli hale getirmek (md2/f).
Yukardaki fıkralarda yazılı tesislerin (Çalıştırma, bakım ve onarım dahil) işletmelerini sağlamak
(md2/g).
Yukardaki fıkralarda yazılı işlerle ilgili olmak üzere rasat, tecrübe, istatistik, araştırma ve her türlü
istikşaf işlerini yapmak ve ezcümle toprağın cins ve karakterini, yetiştirilecek mahsul nevilerini
ve elde edilecek zirai, iktisadi faydaları ve verimlilik derecelerini tesbit etmek ve bu mevzularda
gerekirse ilgili vekalet ve müesseselerden faydalanmak, amenejman planları hazırlamak ve bunları,
temin edecekleri fayda ve ele alınmalarındaki zaruretlere göre seçmek, sıralamak ve Vekalete teklif
etmek (md2/h).
Yukardaki fıkralarda yazılı işlerin her türlü etüd ve projelerini yapmak veya yaptırmak (Bunlardan
d fıkrasında yazılı işlerde Elektrik İşleri Etüd İdaresi ile işbirliği yapar) (md2/i).
Tesislerin yapılması hususunda her türlü mali imkanları araştırmak ve icabı halinde ortaklıklar
kurulmasını Vekalete teklif etmek ve Maliye Vekaletinin muvafakat ve kefaleti ve İcra Vekilleri
Heyeti kararı ile uzun vadeli iç ve dış istikrazlar yapmak (md2/j).
Umum Müdürlüğün yaptığı veya devraldığı tesislerden işletmelerini bizzat deruhte etmediklerinin
işlemelerini sağlamak üzere işletmeler kurmak ya doğrudan doğruya veyahut da işletmeler
marifetiyle ortaklıklar teşkil etmek ve lüzumu halinde tesisleri hakiki ve hükmi şahıslara devretmek
üzere Vekalete teklifte bulunmak (md2/k).
Hükümet daireleriyle Hükümete bağlı müesseseler ve diğer hükmi ve hakiki şahıslar tarafından
yapılıp amme menfaati bulunan ve Umum Müdürlüğün vazifesi ile ilgili işlere ait proje ve keşif
evrakını tetkik ve tasdik etmek, inşaatın yapılmasının proje ve fenni icaplara uygunluğunu
murakabe etmek ve bu işlerin etüd ve projelerini uygun gördüğü bir ücret mukabilinde yapmak
veya yaptırmak (md2/l).
Umum Müdürlüğün yukarki fıkralarda yazılı çalışmalarının yürümesine ve gelişmesine muktazi
garaj ve atelyeleri, makine ve malzeme ambar ve depolarını, idare binalarını, servis ve akaryakıt
tesislerini, laboratuvarları, deneme istasyonlarını, işletme ve koruma emniyetlerini sağlayacak bina
ve lojmanlarla telefon şebekelerini, radyo verici istasyonlarını, Umum Müdürlüğün vazifelerinin
verimli yönetimine yarayacak diğer tesisleri yapmak veya yaptırmak, teçhiz etmek, kiralamak ve
bakımlarını temin etmek (md2/m).
Umum Müdürlüğün vazifesi içinde bulunan işlerin yapılmasına lüzumlu arazi ve gayrimenkulleri
kanunlarına göre muvakkat olarak işgal etmek veya istimlak etmek veya satın almak (md2/n).
Umum Müdürlüğün çalışma konusuna giren işleri yapmaya lüzumlu malzeme, makine, teçhizat
ve taşıtları seçmek, sağlamak, çalıştırmak ve icabında kira mukabili vermek ve bunlar için gerekli
tamir atelyeleri ile tesisleri kurmak ve işletmek (md.2/o).
3.9. Belediye Teşkilatı Olan Yerleşim Yerlerinde İçme Kullanma ve Endüstri Suyu
Temini Hakkında Kanun
1053 sayılı Ankara, İstanbul ve Nüfusu 100.000’den Büyük Şehirlere İçme Suyu Temini Hakkında Kanun
16.07.1968 tarih ve 12951 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kanun ile; baraj
ve isale hattı, su tasfiye tesisi inşaatları, su depoları yapmak görevleri Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne
verilmiş iken, 18.04.2007 tarih ve 5625 sayılı Kanun ile 1053 sayılı Kanunun 10. maddesinin değişmesi
neticesinde nüfus kriteri kaldırılarak Belediye Teşkilatı olan tüm yerleşim yerlerinin içme kullanma ve
endüstri suyu ve gerekmesi halinde atık su tesislerinin yapımında DSİ yetkili kılınmıştır.
126
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Ankara, İstanbul ve Nüfusu Yüzbinden Yukarı Olan Şehirlerde İçme, Kullanma ve Endüstri Suyu
Temini Hakkında Kanunun adı, 18.04.2007 tarihli ve 5625 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle 1053 sayılı
Belediye Teşkilatı Olan Yerleşim Yerlerinde İçme Kullanma ve Endüstri Suyu Temini Hakkında Kanun
olarak değiştirilmiştir.
Ankara ve İstanbul şehirlerinin içme, kullanma ve endüstri suyunu temin etmek için 6200 sayılı
Kanunun 37 nci maddesindeki limitler dahilinde gelecek yıllara sari taahhütlere girişmeye Devlet Su
İşleri Genel Müdürlüğü’nün yetkili olduğu (md.1), su kaynağını teşkil eden barajlar, isale hatları ve
tasfiye tesisleri Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, depo ve tevzi şebekeleri belediyelerce yapılacağı
(md.2), Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılacak işler için sarf edilecek meblağın tamamı
ile 3 üncü maddeye göre yapılacak yardımlarda ilgili belediyelerin Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne
borçlanacağı (md.4/I), borçlanma şartları, taksitlerin miktar ve süreleri ve işin yürütülmesi ve işletilmesi
ile ilgili diğer hususların İçişleri ve Maliye Bakanlıklarının uygun mütalaası alınmak suretiyle Devlet Su
İşleri Genel Müdürlüğü ile ilgili belediyeler arasında yapılacak protokollerle tespit edileceği (md.4/III),
taksit süresi, ilk ödeme tarihi tesislerinin işletmeye açılış tarihinden başlatılmak şartıyla 30 yıl olduğu
(md.4/IV), Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce meydana getirilecek isale hatları ve tasfiye tesisleri bir
protokol ile ilgili belediyelere devredileceği ve belediyelerce işletileceği, barajlara belediyelerin hisseleri
oranında ortak olacakları, barajların işletilmesi Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne ait olacağı, barajların
işletme masraflarına belediyelerin madde 4 teki oranlarda katılacakları (md.5), bu şehirlerin su tarifeleri
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca tasdik edilmek suretiyle uygulanacağı (md.7), bu kanunla ilgili
hususlarda, öteki kanunların bu Kanuna aykırı hükümlerinin uygulanmayacağı (md.9), Kamu Yatırım
Programında yer almak şartıyla belediye teşkilâtı olan yerleşim yerlerinin içme, kullanma ve endüstri
suyunun temini hizmetleri ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün sağlık ve çevre açısından acil tedbirler
alınmasını gerekli gördüğü öncelikli atık su arıtma ile ilgili yatırım hizmetleri için gelecek yıllara yaygın
yüklenmelere girişmeye Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün yetkili olduğu ve bu takdirde kanunun 4
üncü maddesinin 1 ve 3 üncü fıkraları ile 1,3 ve 6 ncı maddeleri hükümlerinin uygulanmayacağı (md.10/III), belediyelerin, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılacak işler için sarfedilecek meblağın
tamamını ve kendilerine yapılacak yardımları Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne borçlanacakları
(md.10/IV) hükme bağlanmıştır.
3.10. Belediye Kanunu
5393 sayılı Belediye Kanunu 13.07.2005 tarih ve 25874 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe
girmiş olup, belediyenin kuruluşu, organları, yönetimi, görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve
esaslarını düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
Nüfusu 5.000 ve üzerinde olan yerleşim birimlerinde belediye kurulabileceği, il ve ilçe merkezlerinde
belediye kurulmasının zorunlu olduğu (md.4/1), içme ve kullanma suyu havzaları ile sit ve diğer koruma
alanlarında ve meskun sahası kurulu bir belediyenin sınırlarına 5.000 metreden daha yakın olan yerleşim
yerlerinde belediye kurulamayacağı (md.4/II) hükme bağlanmıştır.
Mahalli müşterek nitelikte olmak şartıyla; su ve kanalizasyon gibi kentsel alt yapı; coğrafi ve kent bilgi
sistemleri; çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık; hizmetlerini yapmak veya yaptırmak Belediyenin
görev ve sorumlulukları arasındadır (md.14/a).
Müktesep haklar saklı kalmak üzere; içme, kullanma ve endüstri suyu sağlamak; atık su ve yağmur
suyunun uzaklaştırılmasını sağlamak; bunlar için gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek ve
işlettirmek; kaynak sularını işletmek veya işlettirmek (md.15/e), Belediyenin yetkileri ve imtiyazları
arasında olup, belediye, belirtilen bu hizmeti Danıştayın görüşü ve İçişleri Bakanlığının kararıyla süresi
kırkdokuz yılı geçmemek üzere imtiyaz yoluyla devredebilir (15/II).
127
Dünyada ve Ülkemizde Su
İl sınırları içinde büyükşehir belediyeleri, belediye ve mücavir alan sınırları içinde il belediyeleri ile
nüfusu 10.000’i geçen belediyeler, meclis kararıyla; turizm, sağlık, sanayi ve ticaret yatırımlarının ve
eğitim kurumlarının su, termal su, kanalizasyon, doğal gaz, yol ve aydınlatma gibi alt yapı çalışmalarını
faiz almaksızın on yıla kadar geri ödemeli veya ücretsiz olarak yapabilir veya yaptırabilir, bunun
karşılığında yapılan tesislere ortak olabilir; sağlık, eğitim, sosyal hizmet ve turizmi geliştirecek projelere
İçişleri Bakanlığının onayı ile ücretsiz veya düşük bir bedelle amacı dışında kullanılmamak kaydıyla arsa
tahsis edebilir (Md.15/III).
Belediye hizmetlerinin ciddi bir biçimde aksatıldığının ve bu durumun halkın sağlık, huzur ve
esenliğini hayati derecede olumsuz etkilediğinin İçişleri Bakanlığının talebi üzerine yetkili sulh hukuk
hakimi tarafından belirlenmesi durumunda İçişleri Bakanı, hizmetlerde meydana gelecek aksamanın
giderilmesini, hizmetin özelliğine göre makul bir süre vererek belediye başkanından isteyeceği, aksama
giderilemezse, söz konusu hizmetin yerine getirilmesini o ilin valisinden isteyeceği, bu durumda vali,
aksaklığı öncelikle belediyenin araç, gereç, personel ve diğer kaynaklarıyla gidereceği, mümkün olmadığı
takdirde diğer kamu kurum ve kuruluşlarının imkanlarını da kullanabileceği, ortaya çıkacak maliyetin
vali tarafından İller Bankasına bildirileceği ve İller Bankasınca o belediyenin müteakip ay genel bütçe
vergi gelirleri tahsilatı toplamı üzerinden belediyeye ayrılan paydan valilik emrine gönderileceği, İçişleri
Bakanlığının talebi üzerine sulh hukuk hâkimi tarafından alınan karara karşı ilgili belediyece asliye hukuk
mahkemesine itiraz edilebileceği (md.67/II) hükme bağlanmıştır.
Belediye tarafından deniz, akarsu ve gölden doldurma suretiyle kazanılan alanlar, Kıyı Kanunu ve ilgili
mevzuata uygun olarak kullanılmak şartıyla Maliye Bakanlığı tarafından belediyelerin, büyükşehirlerde
büyükşehir belediyelerinin tasarrufuna bırakılır. (md.79/II)
Bu Kanunla, belediyenin sorumlu ve yetkili kılındığı görev ve hizmetlerle sınırlı olarak; 24.04.1930
tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu… 7.05.2004 tarihli ve 5179 sayılı Gıdaların Üretimi,
Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında
Kanun… 01.05.2003 tarihli ve 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında
Kanununda bu Kanun hükümlerine aykırılık bulunması durumunda bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı
(md.84) hükme bağlanmıştır.
3.11. Büyükşehir Belediye Kanunu
5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu 23.07.2004 tarih ve 25531 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak, 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi 01.01.2005 tarihinde, aynı maddenin
ikinci fıkrası yayımını izleyen aybaşında, diğer maddeleri ise yayımı tarihinde yürürlüğe girmiş olup,
büyükşehir belediyesi yönetiminin hukuki statüsünü düzenlemek, hizmetlerin planlı, programlı, etkin,
verimli ve uyum içinde yürütülmesini sağlamak amacıyla çıkarılmıştır.
Sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak çevrenin, tarım alanlarının ve su havzalarının korunmasını
sağlamak; ağaçlandırma yapmak;… katı atıkların kaynakta toplanması ve aktarma istasyonuna kadar
taşınması hariç katı atıkların ve hafriyatın yeniden değerlendirilmesi, depolanması ve bertaraf edilmesine
ilişkin hizmetleri yerine getirmek, bu amaçla tesisler kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmek;
sanayi ve tıbbi atıklara ilişkin hizmetleri yürütmek, bunun için gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak,
işletmek veya işlettirmek; deniz araçlarının atıklarını toplamak, toplatmak, arıtmak ve bununla ilgili
gerekli düzenlemeleri yapmak (md.7/i), su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek, bunun için gerekli baraj
ve diğer tesisleri kurmak, kurdurmak ve işletmek; derelerin ıslahını yapmak; kaynak suyu veya arıtma
sonunda üretilen suları pazarlamak (md.7/r) Büyükşehir belediyesinin görev, yetki ve sorumlulukları
arasında olup, Büyükşehir belediyeleri bu görevlerden uygun gördüklerini belediye meclisi kararı ile ilçe
ve ilk kademe belediyelerine devredebilir, birlikte yapabilirler (md.7/II). 4562 sayılı Organize Sanayi
Bölgeleri Kanunuyla Sanayi ve Ticaret Bakanlığına ve organize sanayi bölgelerine tanınan yetki ve
128
Su Yönetimi ve Mevzuatı
sorumluluklar ile sivil hava ulaşımına açık havaalanları ve bu havaalanları bünyesinde yer alan tüm
tesisler bu Kanunun kapsamı dışındadır (md.7/III).
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte; büyükşehir belediye sınırları, İstanbul ve Kocaeli ilinde,
il mülki sınırı olduğu, diğer büyükşehir belediyelerinde, mevcut valilik binası merkez kabul edilmek
ve il mülki sınırları içinde kalmak şartıyla, nüfusu birmilyona kadar olan büyükşehirlerde yarıçapı
yirmi kilometre, nüfusu birmilyondan ikimilyona kadar olan büyükşehirlerde yarıçapı otuz kilometre,
nüfusu ikimilyondan fazla olan büyükşehirlerde yarıçapı elli kilometre olan dairenin sınırı büyükşehir
belediyesinin sınırını oluşturduğu, bu sınırlar içinde kalan köylerin tüzel kişiliği sona ererek mahalleye
dönüşeceği, bu şekilde oluşan mahallelerin katılacağı ilçe veya ilk kademe belediyesinin, büyükşehir
belediye meclisince belirleneceği, orman köylerinin tüzel kişiliğinin devam edeceği, ancak ormanlarla ilgili
diğer kanun hükümleri saklı kalmak üzere bu köyler imar bakımından büyükşehir belediyesinin mücavir
alanı sayılacağı, bu köylerde su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütme görev ve yetkisi ilgili büyükşehir
belediyesine bağlı su ve kanalizasyon idaresine ait olduğu (Geçici Md.2/I-II) hükme bağlanmıştır.
3.12. İl Özel İdaresi Kanunu
5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu, 04.03.2005 tarih ve 25745 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe girmiş olup, il özel idaresinin kuruluşunu, organlarını, yönetimini, görev, yetki ve sorumlulukları
ile çalışma usul ve esaslarını düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
Mahalli müşterek nitelikte olmak şartıyla; su, kanalizasyon, katı atık ve çevreye ilişkin hizmetleri
belediye sınırları dışında yapmak il özel idaresinin görev ve sorumlulukları arasındadır (md.6/b).
Bakanlıklar ve diğer merkezi idare kuruluşları; yapım, bakım ve onarım işleri, devlet ve il yolları,
içme suyu, sulama suyu, kanalizasyon, enerji nakil hattı, sağlık, eğitim, kültür, turizm, çevre, imar,
bayındırlık, iskan, gençlik ve spor gibi hizmetlere ilişkin yatırımlar ile bakanlıklar ve diğer merkezi idare
kuruluşlarının görev alanına giren diğer yatırımları, kendi bütçelerinde bu hizmetler için ayrılan ödenekleri
il özel idarelerine aktarmak suretiyle gerçekleştirebilecekleri, aktarma işleminin ilgili bakanın onayıyla
yapılacağı ve bu ödenekler tahsis amacı dışında kullanılamayacağı, işin, il özel idaresinin tabi olduğu usul
ve esaslara göre sonuçlandırılacağı, İl özel idareleri de bütçe imkanları ölçüsünde bu yatırımlara kendi
bütçesinden ödenek aktarabilecekleri, bu fıkraya göre, bakanlıklar ve diğer merkezi idare kuruluşları
tarafından aktarılacak ödenekler ile gerçekleştirilecek yatırımlar, birinci fıkrada öngörülen görev alanı
sınırlamasına tabi olmaksızın bütün il sınırları içinde yapılabileceği (md.6/I) hükme bağlanmıştır.
Hizmetlerin yerine getirilmesinde öncelik sırasının, il özel idaresinin mali durumu, hizmetin ivediliği
ve verildiği yerin gelişmişlik düzeyi dikkate alınarak belirleneceği, il özel idaresi hizmetlerinin,
vatandaşlara en yakın yerlerde ve en uygun yöntemlerle sunulacağı, hizmet sunumunda özürlü, yaşlı,
düşkün ve dar gelirlilerin durumuna uygun yöntemlerin uygulanacağı, hizmetlerin diğer mahalli idareler
ve kamu kuruluşları arasında bütünlük ve uyum içinde yürütülmesine yönelik koordinasyon o ilin valisi
tarafından sağlanacağı, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığına
ve organize sanayi bölgelerine tanınan yetki ve sorumlulukların bu Kanun kapsamı dışında olduğu (md.6/
IV,V,VI,VII) hükme bağlanmıştır.
3.13. İstanbul Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri
Hakkında Kanun
2560 sayılı İstanbul Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında
Kanun, 23.11.1981 tarih ve 17523 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gereken
her türlü tesisi kurmak, kurulu olanları devralmak ve bir elden işletmek üzere İstanbul Su ve Kanalizasyon
İdaresi Genel Müdürlüğü’nün kurulduğu, Genel Müdürlüğün hizmetinin Büyükşehir Belediyesinin görev
129
Dünyada ve Ülkemizde Su
alanı ile sınırlı olduğu, ancak, şehrin yararlandığı su kaynaklarının korunmasına ilişkin hizmetlerin,
büyükşehir belediye sınırları dışında da olsa bu kuruluş tarafından yürütüleceği, ayrıca İçişleri ile
Bayındırlık ve İskan bakanlıklarının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu anasistem ile ilgili başka belediye ve
köylerin su ve kanalizasyon işlerini de bu Genel Müdürlüğe verebileceği (md.1) ve bu Kanun’nun diğer
büyükşehir belediyelerinde de uygulanacağı (ek md.5) hükme bağlanmıştır.
Büyükşehir Belediyeleri Su ve Kanalizasyon İdarelerinin görev ve yetkileri aşağıda sıralanmıştır:
•
İçme, kullanma ve endüstri suyu ihtiyaçlarının her türlü yeraltı ve yer üstü kaynaklarından
sağlanması ve ihtiyaç sahiplerine dağıtılması için; kaynaklardan abonelere ulaşıncaya kadar her
türlü tesisin etüt ve projesini yapmak veya yaptırmak, bu projelere göre tesisleri kurmak veya
kurdurmak, kurulu olanları devralıp işletmek ve bunların bakım ve onarımını yapmak, yaptırmak
ve gerekli yenilemelere girişmek (md.2/a).
•
Kullanılmış sular ile yağış sularının toplanması, yerleşim yerlerinden uzaklaştırılması ve zararsız
bir biçimde boşaltma yerine ulaştırılması veya bu sulardan yeniden yararlanılması için abonelerden
başlanarak bu suların toplanacakları veya bırakılacakları noktaya kadar her türlü tesisin etüt ve
projesini yapmak veya yaptırmak; gerektiğinde bu projelere göre tesisleri kurmak ya da kurdurmak;
kurulu olanları devralıp işletmek ve bunların bakım ve onarımını yapmak, yaptırmak ve gerekli
yenilemelere girişmek (md.2/b).
•
Bölge içindeki su kaynaklarının, deniz, göl, akarsu kıyılarının ve yeraltı sularının kullanılmış sularla
ve endüstri artıkları ile kirletilmesini, bu kaynaklarda suların kaybına veya azalmasına yol açacak
tesis kurulmasını ve bu tür faaliyetlerde bulunulmasını önlemek, bu konuda her türlü teknik, idari
ve hukuki tedbiri almak (md.2/c).
•
Su ve kanalizasyon hizmetleri konusunda hizmet alanı içindeki belediyelere verilen görevleri
yürütmek ve bu konulardaki yetkileri kullanmak (md.2/d). 2560 sayılı İstanbul Su Ve Kanalizasyon
İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanundaki bazı maddeler aşağıda
sıralanmıştır:
•
Kanalizasyon şebekesi bulunan cadde ve sokaklardaki her taşınmazın kanalizasyona bağlanması
zorunludur. Bu bağlantılar, bedeli taşınmazın sahibinden alınmak suretiyle İSKİ tarafından yapılır
veya projesine uygun olarak yaptırılır (md.17).
•
Yapı için belediyeden ruhsat isteyen gerçek ve tüzel kişiler, daha önce İSKİ’den su ve kanalizasyon
durumu hakkında belge almak zorundadır. İSKİ o yerdeki su ve kanalizasyon şebekesine göre
su ve kanalizasyon durum belgesi verir. Yapıların durum belgesi alınmadan veya tesisatın durum
belgesine aykırı olarak yapılması hallerinde imar mevzuatının ruhsatsız yapılar hakkındaki
hükümleri uygulanır. İmar planlarının hazırlık safhasında altyapı tesisleriyle uyum yönünden
İSKİ’nin de görüşünü almak şarttır (md.18).
•
İSKİ, fabrika, hastane ve diğer özellik gösteren su tüketim yerlerinden gelen kullanılmış suların
kanalizasyon şebekesine verilmeden önce gerekiyorsa özel olarak tasfiyesini isteme hakkına
sahiptir. Bu kuruluş ve kurumlar İSKİ’ce tespit edilecek süre içinde özel tasfiyeyi yapmadıkları
takdirde, diğer kanunlardaki müeyyideler saklı kalmak üzere İSKİ gerekli tesis ve işleri yapar ve
giderlerini % 50 fazlasıyla ilgililerden tahsil eder (md.19).
•
Kanalizasyon şebekesine verilmesi sakıncalı maddeler ile içme suyu alınan havzaların korunması
için gereken tedbir ve düzenlemeler, 2872 sayılı Çevre Kanunu hükümleri çerçevesinde Çevre
ve Orman Bakanlığının uygun görüşü alınarak Genel Müdürlükçe çıkarılacak bir yönetmelikle
belirlenir (md.20/I). Bu yönetmelik hükümlerine aykırı davranışta bulunanların meydana getirdiği
zarar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun uyarınca sebep olanlara
130
Su Yönetimi ve Mevzuatı
ödettirilir ve su havzaları için zararlı tesis ve yapılar tebligat üzerine ilgisince kaldırılır. Verilen
süre içinde kaldırılmayanlar Genel Müdürlükçe kaldırılır ve giderleri ilgiliden tahsil edilir. Ayrıca,
kanalizasyon şebekesi ile içme suyu alınan havzalara zarar verenler ve bunları kirletenler hakkında
Türk Ceza Kanununun Devlet malına karşı suç işleyenlere ilişkin hükümlerince kovuşturma yapılır
(md.20/II).
•
Su satışı, kanalizasyon tesisi bulunan yerlerdeki kullanılmış suların uzaklaştırılması, septik
çukurların boşaltılması giderleri için ayrı tarifeler yapılır. Bu tarifelerin tespitinde, yönetim ve
işletme giderleri ile, amortismanları doğrudan gider yazılan (aktifleştirilmeyen) yenileme, ıslah ve
tevsi masrafları ve % 10’dan aşağı olmayacak nispetinde bir kar oranı esas alınır. Tarifelerin tespiti
ile tahsilatla ilgili usul ve esaslar bir yönetmelik ile belirlenir (md.23).
•
Şehir kanalizasyon şebekesinin henüz tesis edilmediği ve uygun bir boşaltma sağlanamayan
alanlarda kullanılmış sular, sağlık ve fenni şartlara uygun septik çukurlara verilebilir. Bunların
İSKİ’nin belirteceği esaslara uygun olarak yapılması gereklidir. Kuruluş yeri bakımından şehir
şebekesinden ayrı ve özel boşaltma tesisi yapması zorunlu bulunan, durumları özellik taşıyan
müesseseler bu tesisleri İSKİ’nin izin ve denetimi altında yaparlar (md.24).
•
Yağmur sularının uzaklaştırılması ile ilgili tesislerin yapılması veya bu tip tesislerin işletilmesi,
gerekli harcamalar ilgili belediyelerce karşılanmak şartıyla İSKİ tarafından yerine getirilir. Bu
tesislerin yapılması veya işletilmesine ilişkin harcamalar tarifelere dahil edilemez.(md.24).
Ülkemizde bulunan onaltı adet büyükşehir belediyesi 2560 sayılı İstanbul Su Ve Kanalizasyon İdaresi
Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunu emsal alarak su ve kanalizasyon faaliyetleri
hizmetleri için kendi yönetmeliklerini çıkarmışlardır. Örnek olarak dört adet yönetmelik aşağıda
sıralanmıştır:
3.14. Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Teşkilat Yönetmeliği
Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Teşkilat Yönetmeliği; Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel
Müdürlük birimlerinin görev, yetki ve sorumlulukları ile ilgili usul ve esasları düzenlemek amacıyla her
Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanarak, Genel Kurul Kararı doğrultusunda mahalli
gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmektedir.
3.15. Tarifeler Yönetmeliği
2560 Sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında
Kanunun 2 inci maddesinde belirlenen görev ve yetki alanı içerisindeki abonelere götürdüğü her türlü
hizmetin; güvence, bedel ve yaptırımları konusunda ilgili kanunun 23 üncü maddesi gereğince; su
satışı, kanalizasyon tesisi bulunan yerlerdeki kullanılmış suların uzaklaştırılması ile ilgili tarifelerin
hangi esaslara göre saptanacağını ve uygulanacağını belirlemek amacıyla her Su ve Kanalizasyon Genel
Müdürlüğü tarafından hazırlanarak, Genel Kurul Kararı doğrultusunda mahalli gazetede yayımlanarak
yürürlüğe girmektedir.207
3.16. Havza Koruma Yönetmeliği
2560 Sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında
Kanunun 3009 sayılı yasa ile değişik 20 inci maddesi, 2872 sayılı Çevre Kanunu ve 4876 sayılı Çevre
ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna dayanılarak çıkarılan “Su Kirliliği Kontrol
Yönetmeliği” ile “Sular Hakkında Kanun” hükümlerine dayanılarak hazırlanan “Havza Koruma
207
Tarifeler Yönetmeliğinin Sayıştay Daireler Kurulu tarafından onaylanması gerektiği konusu hakkında detay bilgi için Yerel Yönetim ve Denetim Dergisi,
13 üncü cilt, 10 uncu sayısında yayımlanan “Belediyeler İle Bağlı Kuruluşlarında Yönetmelik Çıkarma Usulü ve Tarifeler Yönetmeliği” isimli makaleme
bakabilirler.
131
Dünyada ve Ülkemizde Su
Yönetmeliği”; her türlü hayvancılık faaliyetlerinden kaynaklanan atık sular ile kirlenmesini önlemek için
bu kaynaklar etrafında bulunan; mutlak, kısa ve uzun mesafeli koruma alanlarında alınacak tedbirlerle, su
kaynağının ve toplum sağlığının korunması amacıyla her Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü tarafından
hazırlanarak, Genel Kurul Kararı doğrultusunda mahalli gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmekte olup,
2560 sayılı kanunda belirtilen görev, yetki ve yetki alanı içinde şehrin yararlandığı ve yararlanacağı tüm
yüzeysel ve yer altı su kaynaklarını kapsamaktadır.
3.17. Yeraltı Suyunun Satışı, Taşınması, Tüketilmesi Ve Denetlenmesi Esaslarını
Belirleyen Yönetmelik
Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nün görev ve yetki alanı içerisinde yer altı sularının
sanayi inşaat ve benzeri sektörlerde kullanılması için özel kişilerce satışı, taşınması, tüketilmesi ve
bunların denetlenmesini düzenlemek amacıyla çıkarılmaktadır.
3.18. Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik
Başbakanlık Teşkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında
Kanunun 2 nci, 8 inci ve 33 üncü maddelerine dayanılarak hazırlanan ve 17.02.2006 tarih 26083 sayılı
Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik;
Başbakanlık, bakanlıklar, bağlı, ilgili, ilişkili kurum ve kuruluşlar ile diğer kamu kurum ve kuruluşları
tarafından hazırlanacak kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik, Bakanlar Kurulu kararı
eki kararlar ve diğer düzenleyici işlemlerin taslak metinlerinin hazırlanmasına ilişkin usul ve esasları
düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
Genellikle Su ve Kanalizasyon İdarelerinde Tarifeler Yönetmeliğinin tamamı veya bir kısmı “Abonelik
Sözleşmesi” olarak kullanılmakta olup, bu yönetmelikler mali konularda birçok hükmü içermektedir.
Anayasaya göre; başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren
kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler
çıkarabilirler. Hangi yönetmeliklerin Resmî Gazete’de yayımlanacağı kanunla belirtilir (md.124). 3011
Sayılı Resmi Gazete’de Yayımlanacak Olan Yönetmelikler Hakkında Kanun’da ise; mahalli idarelerce
düzenlenen ve bu idarelerin yetki ve görev alanlarına giren yönetmeliklerin, mahallinde çıkan gazete veya
diğer yayın yolları ile ilan olunacağı belirtilmektedir (md.2).
Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğe göre; Bakanlıklar ile Sayıştayın denetimine
tâbi diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca malî konularda düzenlenecek yönetmelik taslakları hakkında
Sayıştay Başkanlığının, görüşlerinin alınması zorunlu olup, (md.6/e) Sayıştay Kanununda; Bakanlıklar
ve Sayıştayın denetimine giren diğer idare ve kurumlarca mali konularda düzenlenecek yönetmeliklerle
tüzükler, Sayıştayın istişari mütalaası alındıktan sonra yürürlüğe konulabilir denilmektedir (md.105)
Bu çerçevede yönetmelik çıkarmak veya yönetmeliklerinde değişiklik yapmak isteyen belediyeler
ve bağlı idareleri makalemizde 208 ele alınan usuller çerçevesinde malî konularda düzenleyecekleri
yönetmelikler için birimlerinin katılımı ile üst hukuk normları ve yargı kararları da dikkate almak suretiyle
“Yönetmelik Taslağı”nı hazırlamalı, Yönetim Kurulu ile Hukuk ve Tarifeler Komisyonu incelemesinden
geçen taslak, Genel Kurul tarafından kabul edilmesinden sonra İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel
Müdürlüğüne gönderilmeli, Sayıştay Daireler Kurulu tarafından onaylanması halinde de, ilgili Kurulu’nun
önerileri doğrultusunda yeniden düzenleme yapılmalı, Genel Kurul tarafından onaylanmasından sonra da
mahallinde çıkan gazete veya diğer yayın yolları ile ilan edilerek yürürlüğe konulmalıdır.
208
Konu ile ilgili detay bilgi için Yerel Yönetim ve Denetim Dergisi, C. 13, 10 uncu sayısında yayımlanan “Belediyeler İle Bağlı Kuruluşlarında Yönetmelik
Çıkarma Usulü ve Tarifeler Yönetmeliği” isimli makaleme bakabilirler.
132
Su Yönetimi ve Mevzuatı
3.19. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin
Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun
3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek
Kabulüne Dair Kanun 17.06.1989 tarih ve 20198 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş
olup, sanayi, tarım ve diğer işyerleri ile her türlü işletmeleri, işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının verilmesi
işlerinin basitleştirilmesi ve kolaylaştırılması amacıyla çıkarılmıştır.
İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatını vermeye yetkili olan mercilerin, iznin verilmesi için yapılacak
beyan ve incelemelerde; insan sağlığına zarar vermemek, çevre kirliliğine yol açmamak, yangın, patlama,
genel güvenlik, iş güvenliği, işçi sağlığı, trafik ve karayolları, imar, kat mülkiyeti ve doğanın korunması
ile ilgili düzenlemelere aykırı davranmamak genel kriterlerine göre düzenlenecek yönetmeliği esas
alacakları (md.3,4) hükme bağlanmıştır.
3.20. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik
1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu, 3572 sayılı
İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne
Dair Kanun, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu,
5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu, 5393 sayılı Belediye Kanununa dayanılarak hazırlanan İşyeri Açma ve
Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik 10.08.2005 tarih ve 25902 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe girmiş olup, işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının verilmesinde uygulanacak esas ve usulleri
düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. Bu Yönetmelik, sıhhî ve gayrisıhhî işyerleri ile umuma açık istirahat
ve eğlence yerlerinin ruhsatlandırılması ve denetlenmesine dair iş ve işlemleri kapsamaktadır.
Gayrisıhhî müessese faaliyeti sırasında çevresinde bulunanlara biyolojik, kimyasal, fiziksel, ruhsal
ve sosyal yönden az veya çok zarar veren veya vermesi muhtemel olan ya da doğal kaynakların
kirlenmesine sebep olabilecek müesseselerinin gayrisıhhi müesseseler olduğu (4/b), birinci sınıf gayrisıhhî
müesseselerden “yer seçimi ve tesis kurma” için: çevre kirlenmesini önlemek amacıyla alınacak tedbirlere
ait kirleticilerin nitelik ve niceliğine göre hazırlanmış proje ve açıklama raporları (md.22/4), ile şehir şebeke
suyu bulunmayan yerlerde içme ve kullanma suyunun hangi kaynaktan sağlandığı ile suyun bakteriyolojik
ve kimyasal analiz raporunun (md.22.a/5), ruhsat için ise; deşarj izninin (md.22.b/6) isteneceği, (a) ve (b)
bentlerinde istenilen belgelerden ÇED kapsamında hazırlanarak ilgili idareye verilenlerin ruhsatlandırma
sürecinde yeniden istenmeyeceği, gayrisıhhî müesseselerin, çevre ve toplum sağlığı açısından yetkili
idareler tarafından denetleneceği, yetkili idarenin en üst amiri veya görevlendireceği kişilerin gerekli
tedbirleri almak veya aldırmakla sorumlu (md 24) oldukları hükme bağlanmıştır.
3.21. Belediye Gelirleri Kanunu
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu 29.05.1981 tarih ve 17354 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak,
45 ile 51 inci madde hükümleri, Emlak Vergisi 1980 genel beyan dönemini izleyen ilk genel beyan
döneminin rastladığı bütçe yılının başında, diğer hükümleri 01.07.1981 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Kanunun Çevre Temizlik Vergisi ile ilgili mükerrer 44 üncü maddesinde;
“Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden
yararlanan konut, iş yeri ve diğer şekillerde kullanılan binalar çevre temizlik vergisine tabi olduğu,
Genel ve katma bütçeli idareler, il özel idareleri, belediyeler, köyler, bunların kuracakları birlikler,
darülaceze ve benzeri kuruluşlar ve üniversiteler tarafından münhasıran hizmetlerinde kullanılan binalar,
Kızılay Genel Merkezi ile şubeleri ve kampları, Kredi ve Yurtlar Kurumuna ait öğrenci yurtları ile umuma
açık ibadet yerleri, karşılıklı olmak şartıyla elçilik ve konsolosluk hizmetlerinde kullanılanlarla elçilerin
133
Dünyada ve Ülkemizde Su
ikametine mahsus olan binalar, milletlerarası kuruluşlar ve bunların temsilcilikleri tarafından kullanılan
binalar ile bunların müştemilatının vergiye tâbi olmadığı,
Verginin mükellefinin, binaları kullananlar olduğu, mükellefiyetin binanın kullanımı ile başladığı,
Konutlara ait çevre temizlik vergisi, su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle metreküp başına
büyükşehirlerde 15 YKr, diğer yerlerde 12 YKr olarak hesaplanacağı,
İşyerleri ve diğer şekilde kullanılan binalara ait Çevre Temizlik Vergisi ise 44 üncü maddede belirlenen
tarifeye göre alınacağı ve büyükşehirlerde % 25 artırımlı uygulanacağı,
Belediyenin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan ancak, su ihtiyacını belediyece tesis edilmiş su
şebekesi haricinden karşılayan konutlara ilişkin çevre temizlik vergisinin, yukarıdaki tarifenin yedinci
grubunun belediye meclisince belirlenecek derecesi üzerinden hesaplanacağı,
Su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle hesaplanan çevre temizlik vergisi, su faturasında ayrıca
gösterilmek suretiyle tahakkuk etmiş sayılacağı, bu suretle tahakkuk eden verginin, su tüketim bedeli
ile birlikte belediyelerce tahsil edileceği, su ve kanalizasyon hizmetleri ayrı bir kanunla düzenlenmiş
bulunan büyük şehir belediye sınırları ve mücavir alanlardaki çevre temizlik vergisi ise 20.11.1981 tarihli
ve 2560 sayılı Kanun hükümlerine göre kurulan su ve kanalizasyon idarelerince tahsil edileceği…
Su ve kanalizasyon idareleri büyük şehir dahilindeki her ilçe veya ilk kademe belediyesinin belediye
ve mücavir alan sınırları içinde bulunan konutlara ilişkin olarak tahsil ettiği çevre temizlik vergisi ile
bu verginin süresinde ödenmemesi nedeniyle tahsil ettiği gecikme zammının yüzde seksenini tahsilatı
takip eden ayın yirminci günü akşamına kadar bir bildirim ile ilgili belediyeye bildirerek aynı süre içinde
ödeyeceği, tahsil edilen vergi ve gecikme zammının yüzde yirmisini ise münhasıran çöp imha tesislerinin
kuruluş ve işletmelerinde kullanılmak üzere büyük şehir belediyesinin hesabına tahsilatı takip eden ayın
yirminci günü akşamına kadar aktarılacağı, büyük şehir belediye sınırları içinde bulunan belediyelerin
kendileri tarafından tahsil edilen çevre temizlik vergisinin yüzde yirmisi aynı esaslar çerçevesinde büyük
şehir belediyelerine aktarılacağı” hükme bağlanmıştır.
Özel kaplara doldurulup satılacak olan kaynak sularının (işlenmiş sular dahil) belediyelerce
denetlenerek hangi kaynaklara ait olduklarını gösterecek şekilde bu kaplara özel işaret konulmasının,
Kaynak Suları Harcına tabi olduğu (md.63), Kaynak Suları Harcını, kaynak sularını özel işaretli kaplara
doldurup satanların ödemekle mükellef olduğu, Kaynak Suları Harcı, bu suların satışa arzı için kaplara
doldurulmasını müteakip, kaplar üzerine özel işaret konulması sırasında bu işi yapan belediyeye makbuz
karşılığı peşin olarak ödeneceği (md.66) hükme bağlanmıştır.
Belediyelerce ve belediyelere bağlı müesseselerce, yeni kanalizasyon tesisi yapılması veya mevcut
tesislerin sıhhi ve fenni şartlara göre ıslah edilmesi, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden,
Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payı alınacağı, iki ve daha fazla yol kenarında bulunan
gayrimenkuller, hangi yoldaki kanalizasyona bağlanmış ise, payın hesabında o yola ait kanalizasyon
giderlerinin nazara alınacağı (md.87), yine belediyelerce veya belediyelere bağlı müesseselerce beldede
yeni içmesuyu şebeke tesisleri yapılması veya mevcut şebeke tesislerinin tevsii ve ıslahı halinde, dağıtımın
yapıldığı saha dahilindeki gayrimenkullerin sahiplerinden, Su Tesisleri Harcamalarına Katılma Payı
alınacağı, birden fazla yol kenarında bulunan gayrimenkullere ait payın hesabında, bunların yalnız suya
bağlandıkları yol üzerindeki uzunluklarının esas alınacağı (md.88) hükme bağlanmıştır.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununda, harcamalara katılma paylarının hesaplanması (md.89),
payların tahakkuk şekli (md.90), tahakkuk zamanı (md.91), payların ilanı (92), tahsil şekli (md.93) ve
yönetmelikle tespit edilecek hususlar (md.94) ilgili maddelerde düzenlenmiştir.
3.22. Belediye Gelirleri Kanununun Harcamalara Katılma Payları İle İlgili
Hükümlerin Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 94 üncü maddesi uyarınca hazırlanan, 21.08.1981 tarih ve
17435 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.07.1981 tarihinde yürürlüğe giren 2464 sayılı Belediye
134
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Gelirleri Kanununun Harcamalara Katılma Payları İle İlgili Hükümlerin Uygulanmasına İlişkin
Yönetmelik; 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun üçüncü kısmında yer alan yol, kanalizasyon
ve su tesisleri harcamalarına katılma paylarının uygulanmasına ilişkin esasları düzenlemek amacıyla
çıkarılmıştır.
3.23. Belediye Gelirleri Kanunun Genel Tebliği (Seri No: 38)
Belediye Gelirleri Kanunun Genel Tebliği (Seri No: 38) 29.12.1999 tarih ve 27447 sayılı Resmi
Gazete’de yayınlanmıştır. 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun mükerrer 44 üncü maddesinde,
belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden
yararlanan konut, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binaların çevre temizlik vergisine tabi olduğu;
konutlara ait çevre temizlik vergisinin, su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle metreküp başına
büyükşehirlerde 15 YKr, diğer yerlerde 12 YKr olarak hesaplanacağı; işyerleri ve diğer şekil de kullanılan
binalara ait çevre temizlik vergisinin maddede belirtilen tarifeye göre alınacağı ve büyükşehirlerde % 25
artırımlı uygulanacağı; bu maddede yer alan tutarların her yıl yeniden değerleme oranında artırılacağı ve
bu tutarların belirlenmesinde, vergi tutarlarının yüzde beşini aşmayan kesirlerin dikkate alınmayacağı
hüküm altına alınmıştır.
Maliye Bakanlığı 2009 yılı için yeniden değerleme oranı % 2,2 olarak tespit etmiş ve 392 Sıra No.lu
Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile ilan etmiştir. Buna göre; 01.01.2010 tarihinden itibaren konutlar ile
işyerleri ve diğer şekilde kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisi konutlarda; su tüketim miktarı esas
alınmak suretiyle metreküp başına büyükşehir belediyelerinde 20 Kuruş, diğer belediyelerde 16 Kuruş
olarak hesaplanacağı, diğer taraftan, belediyenin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan ancak, su
ihtiyacını belediyece veya büyükşehir belediyelerine bağlı su ve kanalizasyon idarelerince tesis edilmiş su
şebekesi haricinden karşılayan konutlara ilişkin çevre temizlik vergisi, tebliğde yer alan ilgili tarifelerin
yedinci grubunun belediye meclislerince en son intibak ettirilen derecelere ait tutarlar üzerinden tahakkuk
ettirileceği hükme bağlanmıştır.
3.24. Toplu Konut Kanunu
2985 sayılı Toplu Konut Kanunu, 17.03.1984 tarih ve 18344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe girmiş olup, konut ihtiyacının karşılanması konut inşaatını yapanların tabi olacağı usul ve
esasların düzenlenmesi, memleket şart ve malzemelerine uygun endüstriyel inşaat teknikleri ile araç ve
gereçlerin geliştirilmesi amacıyla çıkarılmıştır.
Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından yapılacak veya yaptırılacak her türlü alt yapı ve üst yapı
inşaatlarıyla ilgili olarak, 26.05.1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun ek 6 ncı
Maddesinde yer alan bina inşaat harcı ve 84 üncü Maddesinin (1) ve (2) numaralı bentlerinde yer alan
çeşitli harçların, Kanundaki tarifesinde belirtilen en az tutarlar üzerinden alınacağı, bu harçların dışında
her ne ad altında olursa olsun hizmet karşılığı olsa dahi başkaca bir ücret veya bedel alınamayacağı (ek
md.9) hükme bağlanmıştır.
3.25. Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun 08.05.2003 tarih ve
25102 sayılı Resmi Gazete yayınlanarak, kanunun 42 inci maddesinin (d) bendi 21.10.1010 tarihinde
diğer maddeleri ise yayımı tarihinde yürürlüğe girmiş olup, çevrenin korunması ve iyileştirilmesi, kırsal
ve kentsel alanda arazinin ve doğal kaynakların en uygun ve verimli şekilde kullanılması ve korunması,
ülkenin doğal bitki ve hayvan varlığı ile doğal zenginliklerinin korunması, geliştirilmesi ve her türlü
çevre kirliliğinin önlenmesi ile ormanların korunması, geliştirilmesi ve orman alanlarının genişletilmesi,
ormanların içinde ve bitişiğinde yaşayan köylülerin kalkındırılması ve bunun için gerekli tedbirlerin
alınması, orman ürünlerine olan ihtiyacın karşılanması ve orman ürünleri sanayinin geliştirilmesi için
135
Dünyada ve Ülkemizde Su
Çevre ve Orman Bakanlığının kurulması, teşkilat ve görevlerine ilişkin esasların düzenlemesi amacıyla
çıkarılmıştır.
Çevre ve Orman Bakanlığının su ve atıksu ile ilgili bazı görevleri aşağıda sıralanmıştır:
•
Çevrenin korunması, kirliliğinin önlenmesi ve iyileştirilmesi için prensip ve politikalar tespit
etmek, programlar hazırlamak; bu çerçevede, araştırmalar ve projeler yapmak, yaptırmak, bunların
uygulama esaslarını tespit etmek, uygulanmasını sağlayacak tedbirleri almak (md.2/a).
•
Çevrenin korunması ve kirliliğinin önlenmesi amacıyla ülke şartlarına uygun olan teknolojiyi
belirlemek, bu maksatla kurulacak tesislerin vasıflarını tespit etmek (md.2/b).
•
Ülke şartlarına uygun olan çevre standartlarını Türk Standartları Enstitüsü ile birlikte belirlemek,
uygulamak ve uygulanmasını sağlamak (md.2/c).
•
Atık ve yakıtlar ile ekolojik dengeyi bozan, havada, suda ve toprakta kalıcı özellik gösteren
kirleticilerin çevreye zarar vermeyecek şekilde bertaraf edilmesi için denetimler yapmak;
ülke genelinde tüm uygulayıcı kurum ve kuruluşların bu konudaki taleplerini değerlendirerek
sonuçlandırmak; ülkenin atık yönetimi politikasını belirlemek ve bu konuda gerekli tedbirleri
almak; tehlikeli hallerde veya gerekli durumlarda faaliyetlerin durdurulması ile ilgili usul ve
esasları yönetmelikle belirlemek (md.2/d).
•
Çevrenin korunması ve kirliliğinin önlenmesi için çevre standartları ve ekolojik kriterler esas
olmak üzere her türlü analizi, ölçüm ve kontrolleri gerçekleştirmek amacıyla laboratuvar kurmak,
kurdurmak ve denetimlerini yapmak veya mevcut kamu kurum ve kuruluşlarının laboratuvarlarından
yararlanmak (md.2/e).
•
Ülkedeki kirlenme konuları ile kirlenmenin mevcut olduğu veya olması muhtemel bölgeleri ve
sektörleri tespit etmek ve izlemek, bu problemlerin teknik, idari ve finansman bakımından çözümünü
sağlayan kaynağın bulunmasıyla ilgili çalışmaları yönetmek veya yönlendirmek (md.2/f).
•
Sürdürülebilir kalkınma ilkesi çerçevesinde, çevreye olumsuz etki yapabilecek her türlü plan, program
ve projenin, fayda ve maliyetleriyle çevresel olguların ortak bir çerçeve içinde değerlendirilmesini
gerçekleştirecek çevresel etki değerlendirmesi ve stratejik çevresel değerlendirme çalışmasının
yapılmasını sağlamak, bu çalışmaları denetlemek ve izlemek (md.2/g).
•
Dengeli ve sürekli kalkınma amacına uygun olarak ekonomik kararlarla ekolojik kararların birarada
düşünülmesine imkan veren rasyonel doğal kaynak kullanımını sağlamak üzere, kalkınma planları
ve bölge planları temel alınarak çevre düzeni planlarını hazırlamak veya hazırlatmak, onaylamak,
uygulanmasını sağlamak (md.2/h).
•
Çevre konusunda görev verilmiş olan özel kuruluşlar ile kamu kurum ve kuruluşları arasında işbirliği
ve koordinasyonu sağlamak; bu konuda faaliyette bulunan gönüllü kuruluşları yönlendirmek,
desteklemek ve bakanlıklar arası işbirliği esaslarını yönetmelikle belirlemek (2/i).
•
Çevreye olumsuz etkileri olan her türlü faaliyeti ülke bütününde izlemek ve denetlemek (md.2/j).
•
Çevre uygulamalarına etkinlik kazandırmak için başta mahalli idareler olmak üzere, sürekli
bir eğitim programı uygulamak, bu amaçla yapılan eğitim faaliyetlerini izlemek, desteklemek,
yönlendirmek, çevre bilincini geliştirmek ve çevre problemleri konusunda kamuoyu araştırmaları
yapmak (md.2/k).
Çevre ve Orman Bakanlığında sekiz ana hizmet birimi bulunmakta olup, bunlardan Çevre Yönetimi
Genel Müdürlüğü ile Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğü doğrudan su ve atıksu
ile doğrudan ilgili Genel Müdürlüklerdir.
136
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Çevre ve Orman Bakanlığının ayrıca “Yüksek Çevre Kurulu”, “Çevre ve Ormancılık Şurası” ile “
Mahalli Çevre Kurulları” (md.29) gibi sürekli kurulları ve “Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü”
ile “Özel Çevre Koruma Kurulu Başkanlığı” (md.31) gibi bağlı kuruluşları ve “Özel İhtisas Komisyonları”
(md36) bulunmaktadır.
Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğünün su ve atıksu ile ilgili bazı görevleri aşağıda sıralanmıştır:
•
Çevre kirliliği ile ilgili olarak ölçüm, tespit ve kalite kriterlerini belirlemek, uygulamak ve
uygulanmasını sağlamak; çevreyle ilgili her türlü ölçüm-izleme, analiz ve kontroller yapacak
laboratuvarlar kurmak, kurdurmak, bunların akreditasyon işlemlerini yapmak, hava, su ve toprak
konusunda ölçüm yapacak kuruluşları belirlemek, kurulacak tesisler için, alıcı ortam özelliklerine
göre çevre kirliliği yönünden görüş vermek, izlemek ve gerektiğinde müdahale etmek, mevcut ve
kurulacak tesislere emisyon ön izni ve emisyon izni vermek, emisyonları ve arıtma sistemlerini
izlemek ve denetlemek (md.9/a).
•
Serbest bölgeler de dahil olmak üzere, ülke genelinde çevreye olumsuz etkileri olan atık ve
kimyasallar ile hava kirliliği, gürültü, titreşim ve iyonlaştırıcı olmayan radyasyon ile ilgili her türlü
faaliyeti izlemek, yer üstü ve yer altı sularına, denizlere ve toprağa olumsuz etkileri olan her türlü
faaliyeti belirlemek, denetlemek, tehlikeli hallerde veya gerekli durumlarda faaliyetleri durdurmak
(md.9/d).
•
Yer üstü ve yer altı sularının, denizlerin ve toprağın korunması, kirliliğin önlenmesi veya bertaraf
edilmesi amacıyla; hedef ve ilkeleri, kirletici unsurları belirlemek, kirliliğin giderilmesi ve
kontrolüne ilişkin usul ve esasları tespit etmek, uygulanmasını sağlamak, yer üstü ve yer altı su,
deniz ve toprak kirliliğine karşı hazırlıklı olmak, müdahale ve mücadele kapasitesini artırmak için
gerekli tedbirleri almak, aldırmak, acil müdahale planları yapmak, yaptırmak; çevrenin korunması
ve yer üstü ve yer altı su, deniz ve toprak kirliliğinin önlenmesi amacıyla uygun teknolojileri
belirlemek ve bu maksatla kurulacak tesislerin vasıflarını saptamak, bu çerçevede gerekli tedbirleri
almak ve aldırmak (md.9/j).
•
Su kaynakları için koruma ve kullanma planları yapmak, kıta içi su kaynakları ile toprak kaynaklarının
havza bazında bütüncül yönetimini sağlamak için gerekli çalışmaları yapmak (md.9/k).
•
Su kaynaklarının kalite sınıflarının belirlenmesi, su kalitesinin yükseltilmesi ve en uygun
kullanımlarının sağlanması çalışmalarını yapmak ve yaptırmak (md.9/l).
•
Tesislere deşarj izni vermek, deşarjları ve arıtma sistemlerini izlemek ve denetlemek, tesisler için
kurulacak arıtım sistemlerinin projelerini onaylamak (md.9/m).
•
Mahalli çevre kurullarının çalışmalarının yönlendirilmesi ve denetimini yapmak (md.9/n).
•
Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğü’nün su ve atıksu ile ilgili bazı
görevleri aşağıda sıralanmıştır:
•
Çevresel etki değerlendirmesi ve stratejik çevresel değerlendirme çalışmalarını yapmak
(md.10/a).
•
Çevre envanterini ve çevre durum raporlarını hazırlamak (md.10/b).
•
Dengeli ve sürekli kalkınma amacına uygun olarak ekonomik kararlarla ekolojik kararların birarada
düşünülmesine imkan veren rasyonel doğal kaynak kullanımını sağlamak üzere, kalkınma planları
ve bölge planları temel alınarak çevre düzeni planlarını hazırlamak veya hazırlatmak, onaylamak,
uygulanmasını sağlamak (md.10/c).
•
Ulusal çevre stratejisi ve eylem planlarını yürütmek ve koordine etmek (md.10/d).
•
Görev alanına giren faaliyetleri izlemek ve denetlemek, uluslararası çalışmaları izlemek ve ulusal
düzeyde uygulanmasını sağlamak (md.10/e).
137
Dünyada ve Ülkemizde Su
3.26. Çevre Kanunu
2872 sayılı Çevre Kanunu, 11.08.1983 tarih ve 18132 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe
girmiş olup, bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma
ilkeleri doğrultusunda korunmasını sağlamak amacıyla çıkarılmıştır .
Kanunun su ve atıksu ile ilgili olan bazı maddeleri aşağıda sıralanmıştır:
•
Her türlü faaliyet sırasında doğal kaynakların ve enerjinin verimli bir şekilde kullanılması amacıyla
atık oluşumunu kaynağında azaltan ve atıkların geri kazanılmasını sağlayan çevre ile uyumlu
teknolojilerin kullanılması esastır (md.3/f).
•
Kirlenme ve bozulmanın önlenmesi, sınırlandırılması, giderilmesi ve çevrenin iyileştirilmesi için
yapılan harcamalar kirleten veya bozulmaya neden olan tarafından karşılanır. Kirletenin kirlenmeyi
veya bozulmayı durdurmak, gidermek veya azaltmak için gerekli önlemleri almaması veya bu
önlemlerin yetkili makamlarca doğrudan alınması nedeniyle kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan
gerekli harcamalar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine
göre kirletenden tahsil edilir (md.3/g).
•
Çevrenin korunması, çevre kirliliğinin önlenmesi ve giderilmesi için uyulması zorunlu standartlar ile
vergi, harç, katılma payı, yenilenebilir enerji kaynaklarının ve temiz teknolojilerin teşviki, emisyon
ücreti ve kirletme bedeli alınması, karbon ticareti gibi piyasaya dayalı mekanizmalar ile ekonomik
araçlar ve teşvikler kullanılır. Denizlerde yapılacak balık çiftlikleri, hassas alan niteliğindeki kapalı
koy ve körfezler ile doğal ve arkeolojik sit alanlarında kurulamaz. Alıcı su ortamlarına atıksu
deşarjlarına ilişkin usûl ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir (md.3/h).
•
Her türlü atık ve artığı, çevreye zarar verecek şekilde, ilgili yönetmeliklerde belirlenen standartlara
ve yöntemlere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama vermek, depolamak, taşımak,
uzaklaştırmak ve benzeri faaliyetlerde bulunmak yasaktır. Kirlenme ihtimalinin bulunduğu
durumlarda ilgililer kirlenmeyi önlemekle; kirlenmenin meydana geldiği hallerde kirleten,
kirlenmeyi durdurmak, kirlenmenin etkilerini gidermek veya azaltmak için gerekli tedbirleri
almakla yükümlüdürler (md.8).
•
Ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik önemi olan, çevre kirlenmeleri ve bozulmalarına duyarlı toprak
ve su alanlarını, biyolojik çeşitliliğin, doğal kaynakların ve bunlarla ilgili kültürel kaynakların
gelecek kuşaklara ulaşmasını emniyet altına almak üzere gerekli düzenlemelerin yapılabilmesi
amacıyla, Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan etmeye, bu alanlarda uygulanacak
koruma ve kullanma esasları ile plan ve projelerin hangi bakanlıkça hazırlanıp yürütüleceğini
belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir (md.9/d).
•
Bu bölgelere ilişkin plan ve projelerde; 03.05.1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 9 uncu
maddesi, 04.04.1990 tarihli ve 3621 sayılı Kıyı Kanununun plan onama yetkisini düzenleyen
hükümleri, 21.07.1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun
8 inci maddesinin tabiat varlıkları, doğal sit alanları ve bunların korunma alanlarının tespit ve
tescili dışında kalan yetkileri düzenleyen hükümleri ile aynı Kanunun 17 nci maddesinin (a) bendi
hükümleri uygulanmaz (md.9/d).
•
Sulak alanların doğal yapılarının ve ekolojik dengelerinin korunması esastır. Sulak alanların
doldurulması ve kurutulması yolu ile arazi kazanılamaz. Bu hükme aykırı olarak arazi kazanılması
halinde söz konusu alan faaliyet sahibince eski haline getirilir. Sulak alanların korunması ve
yönetimine ilişkin usul ve esaslar ilgili kurum ve kuruluşların görüşü alınarak Bakanlıkça
çıkarılacak yönetmelikle belirlenir (md.9/e).
•
Ülkenin deniz, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının ve su ürünleri istihsal alanlarının korunarak
138
Su Yönetimi ve Mevzuatı
kullanılmasının sağlanması ve kirlenmeye karşı korunması esastır. Atıksu yönetimi ile ilgili
politikaların oluşturulması ve koordinasyonunun sağlanması Bakanlığın sorumluluğundadır. Su
ürünleri istihsal alanları ile ilgili alıcı ortam standartları Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca belirlenir
(md.9/h).
•
Gerçekleştirmeyi planladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş
ve işletmeler, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlamakla
yükümlüdürler. Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı veya Çevresel Etki Değerlendirmesi
Gerekli Değildir Kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı
verilemez; proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez. Çevresel Etki Değerlendirmesine tâbi
projeler ve Stratejik Çevresel Değerlendirmeye tâbi plân ve programlar ve konuya ilişkin usûl ve
esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir (md.10).
•
Üretim, tüketim ve hizmet faaliyetleri sonucunda oluşan atıklarını alıcı ortamlara doğrudan
veya dolaylı vermeleri uygun görülmeyen tesis ve işletmeler ile yerleşim birimleri atıklarını
yönetmeliklerde belirlenen standart ve yöntemlere uygun olarak arıtmak ve bertaraf etmekle veya
ettirmekle ve öngörülen izinleri almakla yükümlüdürler (md.11/I).
•
Bu Kanun hükümlerine uyulup uyulmadığını denetleme yetkisi Bakanlığa aittir. Gerektiğinde bu
yetki, Bakanlıkça; il özel idarelerine, çevre denetim birimlerini kuran belediye başkanlıklarına,
Denizcilik Müsteşarlığına, Sahil Güvenlik Komutanlığına, 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı
Karayolları Trafik Kanununa göre belirlenen denetleme görevlilerine veya Bakanlıkça uygun
görülen diğer kurum ve kuruluşlara devredilir. Denetimler, Bakanlığın belirlediği denetim usul ve
esasları çerçevesinde yapılır (md.12/I).
•
Çevreyi kirletenler ve çevreye zarar verenler sebep oldukları kirlenme ve bozulmadan doğan
zararlardan dolayı kusur şartı aranmaksızın sorumludurlar. Kirletenin, meydana gelen zararlardan
ötürü genel hükümlere göre de tazminat sorumluluğu saklıdır. Çevreye verilen zararların tazminine
ilişkin talepler zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren beş yıl
sonra zamanaşımına uğrar (md.28).
•
Arıtma tesisi kuran, işleten ve yönetmeliklerde belirtilen yükümlülükleri yerine getiren kuruluşların
arıtma tesislerinde kullandıkları elektrik enerjisi tarifesinin, sanayi tesislerinde kullanılan enerji
tarifesinin yüzde ellisine kadar indirim uygulamaya Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu
yetkilidir (md.29/II).
3.27. Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde
Kararname
383 sayılı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname,
13.11.1989 tarih ve 20341 sayılı resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, 2872 sayılı Çevre
Kanununun 9 uncu maddesine göre “Özel Çevre Koruma Bölgesi” olarak ilan edilen ve edilecek alanların
sahip olduğu çevre değerlerini korumak ve mevcut çevre sorunlarını gidermek için tüm tedbirleri almak,
bu alanların koruma ve kullanma esaslarını belirlemek, imar planlarını yapmak, mevcut her ölçekteki plan
ve plan kararlarını revize etmek ve re’sen onaylamak üzere Çevre Bakanlığına bağlı ve Tüzel Kişiliğe
sahip Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığının kurulması ile bu Kurumun teşkilat ve görevlerine ilişkin
esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
Kurumun yönetimine ve işletilmesine dair temel ilkeler aşağıda sıralanmıştır:
Milletlerarası koruma sözleşmeleri ve Çevre Mevzuatı da dikkate alınarak Bölgedeki koruma ve
kullanma esaslarını tespit etmek ve yeni düzenlemeler yapmak (md.1/a).
139
Dünyada ve Ülkemizde Su
Bölgenin bu Kanun Hükmünde Kararnamenin amacı doğrultusunda korunması için her türlü icraatta
bulunmak, araştırma ve incelemeleri yapmak ve yaptırmak, gerektiğinde tüm kamu kurum ve kuruluşları
ile ilgili dernekler ve milletlerarası kuruluşlarla işbirliği sağlamak (md.1/b).
3.28. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
3254 sayılı Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun,
14.01.1986 tarih ve 18988 sayılı Resmi Gazetede yayımlamış olup, meteoroloji istasyonları açmak ve
çalıştırmak, hizmetlerin gerektirdiği rasatları yapmak ve değerlendirmek ve çeşitli sektörler için hava
tahminleri yapmak ve meteorolojik bilgi desteği sağlamak için Başbakanlığa bağlı Devlet Meteoroloji
İşleri Genel Müdürlüğünün kurulmasına, teşkilat ve görevlerine dair esasları düzenlemek amacıyla
çıkarılmıştır.
Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü 08.5.2003 tarih ve 25102 sayılı Resmi Gazete’de
yayınlanarak yürürlüğe giren 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında
Kanun ile bağlı olduğu Başbakanlıktan alınarak Çevre ve Orman Bakanlığına bağlanmıştır.
Su ile ilgili olarak Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünde Hava Tahminleri Dairesi Başkanlığı
(Analiz ve Tahminler Şube Müdürlüğü, Sayısal Hava Tahmini Şube Müdürlüğü) ve Zirai Meteoroloji
ve İklim Rasatları Daire Başkanlığı (Klimatoloji Şube Müdürlüğü, Hidrometeroloji Şube Müdürlüğü,
Zirai Meterooloji Şube Müdürlüğü, Çevre Etki Değerlendirme Şube Müdürlüğü, Rasat Konrol Şube
Müdürlüğü) bulunmaktadır. Bu birimleri ile Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, yağış, nem,
buharlaşma, kuraklık, güneşleme süresi ve şiddeti ve denizlerde dalga yükseklikleri gibi su kaynaklarının
planlanması ve korunması ile ilgili pek çok verimin üretilmesi, değerlendirilmesi, saklanması ve temini
konusunda çalışmaktadır.
3.29. Çevre Ve Ormancılık Şurası Yönetmeliği
4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 29 uncu maddesine
göre hazırlanan, 23.10.2004 tarih ve 25622 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Çevre
Ve Ormancılık Şurası Yönetmeliği”; Çevre ve Ormancılık Şûrasının oluşumu, çalışma usul ve esasları ile
işleyişini düzenleme amacıyla çıkarılmıştır.
3.30. Çevre ve Orman Bakanlığı Mahalli Çevre Kurulları Çalışma Usul ve Esasları
Yönetmeliği
4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 29 uncu maddesine
göre hazırlanan ve 15.04.2004 tarih 25434 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Çevre
ve Orman Bakanlığı Mahalli Çevre Kurulları Çalışma Usul ve Esasları Yönetmeliği; Mahalli Çevre
Kurullarının çalışma usul ve esaslarını belirlemek amacıyla çıkarılmıştır.
Kurulun, her ilde valinin başkanlığında, İçişleri Bakanlığı, Maliye, Milli Eğitim, Bayındırlık ve İskan,
Sağlık, Ulaştırma, Tarım ve Köyişleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Sanayi ve Ticaret, Enerji ve Tabii
Kaynaklar, Kültür ve Turizm, Çevre ve Orman bakanlıklarının il temsilcileri, il jandarma komutanlığı
temsilcisi ile ticaret ve sanayi odaları, ticaret odası, sanayi odası ve ziraat odası başkanları, büyük şehirlerde
büyükşehir belediye başkanı, diğer illerde ise belediye başkanından oluşacağı, kurul üyesi bakanlıkların
illerde teşkilatının bulunmaması halinde, bu bakanlıklar, bağlı veya ilgili kuruluşları aracılığı ile; birden
fazla bağlı ve ilgili kuruluşun bulunması durumunda toplantı gündemine göre konu ile ilgisi olan kuruluş
aracılığı ile temsil edileceği, başkanca gerekli görülmesi halinde, görüş ve önerilerini almak üzere, ilgili
kamu kurum ve kuruluşu, bilimsel kuruluş, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, özel sektör ve
gönüllü kuruluş temsilcileri ile uzman kişiler de oy hakkı olmaksızın kurul toplantılarına davet edileceği
(md.5/II) hükme bağlanmıştır.
140
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Kurulun su ve atıksu ile ilgili bazı görevleri aşağıda sıralanmıştır:
•
Çevrenin korunması ve iyileştirilmesi, kirliliğin önlenmesi amacıyla, Bakanlıkların mevzuatlarında
belirlenen esaslar çerçevesinde gerekli kararları almak (md.6/a).
•
Alınan karar ve tedbirlerin il düzeyinde uygulanması için programlar hazırlamak (md.6/c).
•
Hazırlanan programların ön görülen sürelerde uygulanmasını sağlamak (md.6/d).
•
İlde çevre kirliliğine neden olan ya da olabilecek tesis ve işletmeleri belirlemek, yapılan iş ve
işlemleri incelemek, değerlendirmek ve gerekli önlemleri almak (md.6/e).
3.31. Çevre ve Orman Bakanlığı Özel İhtisas Komisyonları Yönetmeliği
4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 36 uncu maddesine
göre hazırlanan, 12.07.2004 tarih ve 25520 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Çevre
ve Orman Bakanlığı Özel İhtisas Komisyonları Yönetmeliği; çevre ve orman ile ilgili alanlarda Özel
İhtisas Komisyonlarının kurulması ve çalışma usul ve esaslarının belirlenmesi amacıyla çıkarılmıştır.
Komisyonların geçici nitelikli olduğu, Bakanlık görevlerine ilişkin konularda özel ihtisas gerektiren
çalışmaları gerçekleştirmek üzere, Bakanlık ilgili biriminin teklifi ve Bakanın onayı ile oluşturulacağı,
komisyonlarda; alanlarında uzmanlaşmış yerli ve yabancı bilim, meslek ve mühendislik kuruluş
uzmanlarının görevlendirileceği (md.5) hükme bağlanmıştır.
3.32. Çevre ve Orman Bakanlığı Yüksek Çevre Kurulunun Çalışma Usul ve Esaslarına
İlişkin Yönetmelik
4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 29 uncu maddesine
göre hazırlanan, 18.12.2004 tarih ve 25674 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Çevre
ve Orman Bakanlığı Yüksek Çevre Kurulunun Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik; Yüksek
Çevre Kurulunun kuruluşu, görevleri ile çalışma usul ve esaslarını düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
Kurulun, Çevre ve Orman Bakanının başkanlığında; Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı,
Bakanlık Müsteşarı, Milli Savunma, İçişleri, Dışişleri, Maliye, Milli Eğitim, Bayındırlık ve İskan,
Sağlık, Ulaştırma, Tarım ve Köyişleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Sanayi ve Ticaret, Enerji ve Tabii
Kaynaklar, Kültür ve Turizm bakanlıkları Müsteşarları ile Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarı, Denizcilik
Müsteşarı, Diyanet İşleri, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu
Başkanları, üniversitelerde Yüksek Öğrenim Kurulu (YÖK) Başkanlığınca seçilen, üniversitelerin çevre
dalında çalışma yapan bir öğretim üyesi, ormancılık dalında çalışma yapan bir öğretim üyesi olmak üzere
toplam iki öğretim üyesi ile Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği
( TOBB) yönetim kurulu başkanları ile Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanından oluşacağı (md.4)
hükme bağlanmıştır.
Kurulun su ve atıksu ile ilgili bazı görevleri aşağıda sıralanmıştır:
•
Ülkenin ekonomik ve sosyal durumunu ve taraf olunan uluslar arası sözleşmelerden doğan
yükümlülükleri göz önüne alarak çevre konuları ile ilgili ilkeleri belirlemek (md.5a).
•
Uluslar arası antlaşmaları da dikkate alarak çevrenin korunmasına yönelik gerekli tedbirleri almak,
aldırtmak, yapılan çalışmaları izlemek ve karara bağlamak (md.5b).
•
Sürdürülebilir kalkınma politikalarına paralel olarak çevre kirliliğinin önlenmesi, çevrenin
iyileştirilmesi ve geliştirilmesine ve enerji verimliliğine yönelik projeleri değerlendirmek
(md.5c).
•
Çevrenin korunması ile çevre bilincinin yaygınlaştırılması amacıyla, bakanlıklar ve ilgili kuruluşlar
141
Dünyada ve Ülkemizde Su
arasında koordinasyonu sağlamak (md.5/f).
•
Ülke genelinde çevre eğitimi ile ilgili kararlar almak (md.5g).
3.33. İçmesuyu Elde Edilen veya Elde Edilmesi Planlanan Yüzeysel Suların Kalitesine
Dair Yönetmelik (79/869/AB İle 75/440/AB)
2872 sayılı Çevre Kanununun 1 ve 8 inci maddeleri ile 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat
ve Görevleri Hakkında Kanunun 9 uncu maddesi hükmüne dayanılarak hazırlanan, 20.11.2005 tarih ve
25999 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İçmesuyu Elde Edilen veya Elde Edilmesi
Planlanan Yüzeysel Suların Kalitesine Dair Yönetmelik” (79/869/AB İle 75/440/AB); içme suyu temini
amacıyla kullanılan ya da kullanılması planlanan yüzeysel sular ile ilgili esasları, kalite kriterlerini
ve bu suların içmesuyu amaçlı kullanılabilmesi için uygulanması gereken arıtma tiplerini belirlemek
için; içme suyu temini amacıyla kullanılan ya da kullanılması planlanan yüzeysel suların karakteristik
özelliklerini, suyun dahil olduğu kategoriye göre uygulanacak arıtma tiplerini ve bu sularda izlenmesi
gerekli parametreler için referans ölçüm metotları, örnek alma ve analiz sıklıklarını belirlemek amacıyla
çıkarılmıştır.
3.34. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği
2872 sayılı Çevre Kanununun 8, 9, 11, 12, 15 ve 20 nci maddeleri ile 4856 sayılı Çevre ve Orman
Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 9 uncu maddesi hükmüne dayanılarak hazırlanan,
31.12.2004 tarih ve 25687 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Su Kirliliği Kontrolü
Yönetmeliği; ülkenin yeraltı ve yerüstü su kaynakları potansiyelinin korunması ve en iyi bir biçimde
kullanımının sağlanması için, su kirlenmesinin önlenmesini sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyumlu
bir şekilde gerçekleştirmek üzere gerekli olan hukuki ve teknik esasları belirlemek, su ortamlarının
kalite sınıflandırmaları ve kullanım amaçlarını, su kalitesinin korunmasına ilişkin planlama esasları ve
yasaklarını, atıksuların boşaltım ilkelerini ve boşaltım izni esaslarını, atıksu altyapı tesisleri ile ilgili
esasları ve su kirliliğinin önlenmesi amacıyla çıkarılmıştır.
Yerel yönetimler için önemli bir yönetmelik olduğundan kitabımızın ekler bölümünde yönetmeliğin
tamamı verilecektir.
3.35. Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği İdari Usuller Tebliği
2872 sayılı Çevre Kanunu ve 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında
Kanun’un 9 uncu maddesi ve Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 37 nci maddesi hükmüne dayanılarak
hazırlanan ve Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği’nin öngördüğü sorumluluk, izin alma esasları ile ilgili
idari usul ve uygulamaları düzenlemek amacıyla çıkarılan ve alıcı ortama her türlü kentsel, evsel ve/veya
endüstriyel nitelikli atıksuların doğrudan deşarjı için izin alma esaslarını kapsayan Su Kirliliği Kontrol
Yönetmeliği İdari Usuller Tebliği, 12.03.1989 tarih ve 20106 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe girmiştir.
3.36. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği
2872 sayılı Çevre Kanunu ile mezkur kanunda ek ve değişiklik yapan kanun hükümlerine uygun
olarak hazırlanan Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği ve Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliğine dayanılarak
hazırlanan ve 20.03.2010 tarih 27527 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Atıksu Arıtma Tesisleri
Teknik Usuller Tebliği, yerleşim birimlerinden kaynaklanan atıksuların arıtılması ile ilgili atıksu arıtma
tesislerinin teknoloji seçimi, tasarım kriterleri, arıtılmış atıksuların dezenfeksiyonu, yeniden kullanımı ve
derin deniz deşarjı ile arıtma faaliyetleri esnasında ortaya çıkan çamurun bertarafı için kullanılacak temel
teknik usul ve uygulamaları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
Bu Tebliğ, atıksu arıtımı için uygulanabilir olduğu genelde kabul edilmiş metodları, atıksu arıtma
tesisi kapasitesinin belirlenmesi ve projelendirilmesine esas teşkil edecek bilgileri, atıksu toplama sistemi
142
Su Yönetimi ve Mevzuatı
bulunmayan yerleşim yerlerinin atıksu uzaklaştırmada uygulayacağı teknik esasları, atıksu toplama
sistemi bulunan yerleşim yerlerinde ise değişik nüfus aralıklarına göre uygulanabilecek teknik esasları,
dezenfeksiyon yöntemlerini, derin deniz deşarj sistemlerini, arıtma çamurlarının işlenmesi ve bertarafı ile
arıtılmış atıksuların geri kazanımı ve yeniden kullanımı ile ilgili teknik esaslarını içermektedir.
3.37. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Numune Alma ve Analiz Metotları Tebliği
Çevre Kanunu ve 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun
9 uncu maddesi ile Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 11 inci maddesine dayanılarak hazırlanan,
10.10.2009 tarih ve 27372 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Su Kirliliği Kontrolü
Yönetmeliği Numune Alma ve Analiz Metotları Tebliği, su ortamında kalitenin belirlenmesine, evsel ve
endüstriyel atık suların atık su altyapı tesislerine boşaltımında veya alıcı ortamlara deşarjda atık sulardan
ve/veya su ortamlarından sürekli ya da aralıklı olarak su numunelerinin alınmasına ve Su Kirliliği
Kontrolü Yönetmeliği ilgili hükümleri gereğince denetimi öngörülen kalite parametrelerinin ölçüm/
analiz metodlarına ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla çıkarılmış olup, numune alma ve saklama
ilkelerini, numune koruma tekniklerini, numune saklama metodlarını, atıksu analizleri için numune alma
esaslarını, yüzeysel ve yer altı suları ile denizlerden numune alma ve gemilerin sebep olduğu kirliliğin
tespiti için denizden ve gemilerden alınan numunelerin analiz esaslarını kapsamaktadır.
3.38. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Havzalarda Özel Hüküm Belirleme
Çalışmalarına İlişkin Usul ve Esaslar Tebliği
2872 sayılı Çevre Kanunu, ve 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında
Kanunun 9 uncu maddesi ile Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 16 ncı maddesine dayanılarak
hazırlanan, 30.06.2009 tarih ve 27274 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Su Kirliliği
Kontrolü Yönetmeliği Havzalarda Özel Hüküm Belirleme Çalışmalarına İlişkin Usul ve Esaslar Tebliği;
Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 16 ncı maddesi çerçevesinde havzanın fiziki ve teknik özelliklerinin
bilimsel çalışmalar ile değerlendirilmesi, koruma alanları ve koruma esaslarının belirlenmesine yönelik
yapılacak olan çalışmayı ve bu çalışmaya ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
3.39. Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü
Yönetmeliği (76/464/AB)
2872 sayılı Çevre Kanununun 8 inci maddeleri ile 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanunun 2 ve 9 uncu maddesi hükmüne dayanılarak hazırlanan, 26.11.2005 tarih ve
25005 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden
Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliği (76/464/AB); su ve çevresinde tehlikeli maddelerden kaynaklanan
kirliliğin tespiti, önlenmesi ve kademeli olarak azaltılması amacıyla çıkarılmış olup, yüzeysel sularda,
haliç sularında, bölgesel sularda kirliliğe neden olan tehlikeli maddelerin belirlenmesi, kirlilik azaltma
programlarının oluşturulması, kirliliğin önlenmesi ve izlenmesi, suya deşarj edilen tehlikeli maddelerin
envanterinin yapılması, deşarj standartları ve kalite kriterlerinin belirlenmesi ile ilgili teknik ve idari
esasların belirlenmesi ile ilgili teknik ve idari esasları kapsamaktadır.
3.40. Toprak Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği
2872 sayılı Çevre Kanununun 8 inci maddesi ve 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanun’un 2 nci ve 9 uncu maddelerine göre hazırlanan, 31.05.2005 tarih ve 25831
sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Toprak Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği; alıcı
ortam olarak toprak kirlenmesinin önlenmesi, kirliliğin giderilmesi, arıtma çamurlarının ve kompostun
toprakta kullanımında gerekli tedbirlerin alınması esaslarını sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyumlu
bir şekilde ortaya koymak amacıyla çıkarılmış olup, toprak kirliliğine neden olan faaliyetler ile tehlikeli
maddeler ve atıkların toprağa deşarjına, atılmasına, sızmasına ve evsel ve kentsel atıksuların arıtılması
sonucu ortaya çıkan arıtma çamurlarının ve kompostun; toprağa, bitkiye, hayvana ve insana zarar
143
Dünyada ve Ülkemizde Su
vermeyecek şekilde, toprakta kontrollü kullanımına ilişkin teknik, idari esasları ve cezai yaptırımları
kapsamaktadır.
3.41. Yüzme Suyu Kalitesi Yönetmeliği (76/160/AB)
2872 sayılı Çevre Kanununun 8 ve 11 inci maddeleri ile 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 9 uncu maddesi hükmüne dayanılarak hazırlanan, 09.01.2006
tarih ve 26048 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yüzme Suyu Kalitesi Yönetmeliği
(76/160/AB); insan sağlığını ve çevreyi korumak üzere, yüzme ve rekreasyon amaçlı kullanılan suların
kalitesini belirlemek ve bu suların başta mikrobiyolojik olmak üzere her türlü kirletici ile kirlenmesinin
engellenmesi amacıyla çıkarılmış olup, sağlık amacıyla kullanılan sular ile yüzme havuzlarındaki
sular haricindeki yüzme ve rekreasyonel amaçlı kullanılan sulara uygulanacak kriterlerin belirlenmesi,
izlenmesi, denetlenmesi ve raporlanması ile ilgili teknik ve idari esasları kapsamaktadır.
3.42. Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği
2872 sayılı Çevre Kanununun 9 uncu maddesi, 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanunun 13 üncü maddesi, 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanununun 4 üncü maddesine
dayanılarak hazırlanan, 17.05.2005 tarih ve 25818 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren
Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği; özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme
Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme (Ramsar Sözleşmesi)’nin uygulanmasına yönelik, uluslararası
öneme sahip olsun veya olmasın tüm sulak alanların korunması, geliştirilmesi ve bu konuda görevli kurum
ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyon esaslarını belirlemek amacıyla çıkarılmış olup, Ramsar
Sözleşmesi çerçevesinde uluslararası öneme sahip olsun veya olmasın tüm sulak alanlar ile bu alanlarla
ilişkili habitatların korunması ve akılcı kullanımı, sulak alanların yönetimi ile Ulusal ve Yerel Sulak Alan
Komisyonlarına ilişkin usul ve esasları kapsamaktadır.
3.43. Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği
2872 sayılı Çevre Kanununun 8 ve 11 inci maddeleri ile 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 9 uncu maddesi hükmüne dayanılarak hazırlanan, 08.01.2006
tarih ve 26047 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği;
kentsel atıksuların toplanması, arıtılması ve deşarjı ile belirli endüstriyel sektörlerden kaynaklanan atıksu
deşarjının olumsuz etkilerine karşı çevreyi korumak amacıyla çıkarılmış olup, kanalizasyon sistemlerine
boşaltılan kentsel ve belirli endüstriyel atıksuların toplanması, arıtılması ve deşarjı, atıksu deşarjının
izlenmesi, raporlanması ve denetlenmesi ile ilgili teknik ve idari esasları kapsamaktadır.
3.44. Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği Hassas ve Az Hassas Su Alanları Tebliği
2872 sayılı Çevre Kanunu ile Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği’nin 5, 6, 8, 11 ve 12 nci maddeleri
ile Geçici 2 nci maddesine dayanılarak hazırlanan, 27.06.2009 tarih ve 27271 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlülüğe giren Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği Hassas ve Az Hassas Su Alanları
Tebliği; Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği uyarınca hassas su alanları ve az hassas su alanlarının tespiti,
izlenmesi ile bu alanlara yapılacak kentsel atıksu deşarjlarının tabi olacağı usul ve esasları belirlemek
amacıyla çıkarılmıştır.
3.45. Atık Yönetimi Genel Esaslarına İlişkin Yönetmelik
2872 sayılı Çevre Kanununun 11 ve 12 inci maddeleri ile 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 9 uncu maddesi hükmüne dayanılarak hazırlanan, 05.07.2008
tarih ve 26947 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Atık Yönetimi Genel Esaslara
İlişkin Yönetmelik; atıkların oluşumlarından bertaraflarına kadar çevre ve insan sağlığına zarar vermeden
yönetimlerinin sağlanmasına yönelik genel esasların belirlenmesi amacıyla çıkarılmış olup, bu Yönetmelik
hükümleri, sıvı haldeki atıklar hariç atık suları, kapsamamaktadır.
144
Su Yönetimi ve Mevzuatı
3.46. Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği
2872 sayılı Çevre Kanununun 10 uncu maddesine dayanılarak hazırlanan, 17.07.2008 tarih ve 26939
sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği;
Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecinde uyulacak idari ve teknik usul ve esasları düzenlemek amacıyla
çıkarılmıştır.
3.47. Çevre Denetimi Yönetmeliği
2872 sayılı Çevre Kanununun 12 ve 15 inci maddeleri ile 2 ve 3 üncü ek maddeleri ve 4856 sayılı Çevre
ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 ve 9 uncu maddeleri hükmüne dayanılarak
hazırlanan, 21.11.2008 tarih ve 27061 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe
giren Çevre Denetimi Yönetmeliği; çevrenin korunması için tesis veya faaliyetin çalışmaya başlamasından
sona erdirilmesine kadar olan süreçte çevre denetiminin usul ve esaslarını; denetim yapacak personelin,
çevre yönetim birimi/çevre görevlisinin, çevre hizmeti konusunda yetkilendirilmiş firmaların nitelikleri
ile yükümlülüklerini düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
3.48. Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin Ve Lisanslar Hakkında Yönetmelik
2872 sayılı Çevre Kanununun 11 inci maddesine dayanılarak hazırlanan 29.04.2009 ve 27214 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.04.2010 tarihinde yürürlüğe giren Çevre Kanununca Alınması Gereken
İzin Ve Lisanslar Hakkında Yönetmelik, bu Yönetmeliğin Ek-1 ve Ek-2 listesinde yer alan faaliyet ve
tesisler tarafından 2872 sayılı Çevre Kanununa göre alınması gereken izin ve lisanslara ilişkin tüm iş ve
işlemler ile bu iş ve işlemlere ilişkin yetkili mercilerin, çevre yönetim birimlerinin ve çevre görevlilerinin
görev ve sorumlulukları ile Bakanlıkça yetkilendirilmiş çevre danışmanlık firmalarının, işletmelerin ve
işletmecilerin yükümlülüklerini belirlemek amacıyla çıkarılmıştır.
Yönetmelik kapsamında çevre iznine veya çevre izin ve lisansına tabi işletmeler, çevresel etkilerine
göre, çevreye kirletici etkisi yüksek düzeyde olan işletmeler (ek-1) ve çevreye kirletici etkisi olan işletmeler
(ek-2) olarak sınıflandırıldığı (md.4), Yönetmelik uyarınca verilecek geçici faaliyet belgesi veya çevre
izin veya çevre izin ve lisansının ek-1 listesinde belirtilen işletmelere Bakanlık, ek- 2 listesinde belirtilen
işletmelere İl Çevre ve Orman Müdürlükleri tarafından verileceği, Bakanlık, Ek-1 listesinde yer alan
işletmeler için geçici faaliyet belgesi, çevre izni ve çevre izin ve lisansı verme yetkisini İl Çevre ve Orman
Müdürlüklerine devredebileceği (md.5) hükme bağlanmıştır.
3.49. Umumi Hıfzıssıhha Kanunu
1593 sayılı Hıfzıssıhha Kanunu 06.05.1930 tarih ve 1489 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak,
yayımlandığı tarihinden altı ay sonra yürürlüğe girmiştir.
Belediyenin umumi hıfzıssıhha ve içtimai muavenete taallük eden mesailden ifasiyle mükellef oldukları
vazifeleri arasında, içilecek ve kullanılacak evsafı fenniyeyi haiz su celbi (md.20/1) ile lağım ve mecralar
tesisatı (md.20/2) da sayılmıştır.
Su ile sirayet ettiği fennen muhakkak olan hastalıklardan birinin salgın halinde hüküm sürdüğü
mahallerde veya bu mevkilerin etraf ve civarında bulunan umumi banyolar ve kuyular, aptesaneler ve şehir
ve kasaba veya köylere gelen suların ve çamaşır yıkamağa mahsus umumi mahallerin ve dere, nehir gibi
cari sularla göl sularından şüpheli olanlarının istimalinin memnu olduğu (md.79) hükme bağlanmıştır.
1593 sayılı Hıfzıssıhha Kanununun “İçilecek Ve Kullanılacak Sular” başlıklı faslında aşağıdaki
maddeler sıralanmıştır:
•
Hususi kanuna tevfikan belediyelerce idare edilen sularla işletilmesi şirketlere bırakılan suların
sıhhi hususları Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin murakabesine tabidir (md.235).
145
Dünyada ve Ülkemizde Su
•
İçilmek ve kullanılmak için getirilecek suların fennen içilmesine müsaada edilecek evsafta olması
şarttır. Olmadığı takdirde bunların fennen icap ettiği surette temizlenmesine ve evsafının ıslahına
belediyeler mecburdurlar (md.236).
•
Şehir ve kasabalarda tevzi edilmek üzere celbedilen su menbalarının etrafında behemehal bir
himaye mıntakası tesis edilmelidir. Bu mıntakaların hudutları sıhhat memurları huzuriyle ihtisas
erbabı tarafından menbaın gıda havzası üzerinde tayin edilir (md.237).
•
Himaye mıntakası olmak üzere menbalar etrafında tayin ve tahdit edilen arazi belediye mıntakası
haricinde de olsa belediye tarafından Belediye İstimlak Kanununa tevfikan istimlaki mecburi
olup bu arazinin mesken yapılmak, ekilmek ve sair her hangi hususlar için istimali memnudur
(md.238).
•
Suları içilmeğe ve ev işlerinde kullanılmağa mahsus hususi ve umumi kuyuların ve sarnıçların
televvüs eyledikleri veya televvüse maruz bulundukları takdirde bunların ıslahını takibe belediyeler
mecburdurlar. Sahipleri tarafından ıslah ve televvüs tehlikesi bertaraf edilmiyen kuyular masarifi
sahibinden Devlet emvali gibi tahsil edilmek üzere belediye tarafından ıslah edilir (md.239).
•
Umuma satılan menba suları mahalli belediyesinin sıhhi murakebesi altında bulunur. Bunlara
ve bütün içme suları nakliyatına ait kapların vasıfları ve bu kablara doldurma ve sevkleri tarzı
belediyelerce tayin olunur. Menbaların sahipleri veya müstecirleri menbaların ve su nakledenler
suların televvüsten vikayesi için gösterilecek tedbirleri tatbika mecburdur (md.240).
•
Sularının içilmesi fennen ve sıhhat için tehlikeli olan menba, kuyu, çeşme ve saire gibi mahallere
belediyece o suyun mazarratlı olduğunu gösteren ve harici tesirler ile yazıları bozulmayan levhalar
asılır (md.241).
•
Dere, nehir ve çayların ve çeşmelerin televvüsünü mucip tesisat yapılmasına veya eşhas tarafından
bu tarzda telvisat ikaına mümanaat olunur. Fabrika sularının fenni mahzurları tahakkuk eden
yerlerde mazarratı izale edilmeden nehir ve derelere dökülmesi memnudur (md.242).
•
Buz fabrikaları ve imalathaneleri sıhhi murakabe altında bulunur. Buz imal edilecek sular behemehal
236 ncı maddede zikredilen içme suları evsafını haiz olmalıdır (md.243). 1593 sayılı Hıfzıssıhha
Kanununun“Mecralar Ve Müzahrefat İmhası” başlıklı faslında aşağıdaki maddeler sıralanmıştır:
•
Mahsus kanununa tevfikan belediyelerce inşa ettirilmiş ve ettirilecek lağım ve çirkef mecralarının
fenni mahzuru olmadığı kabul ve tasdik edilmedikçe dere, çay, nehirlere akıtılması memnudur.
Fenni usul dairesinde mecralar muhteviyatının imhası için kullanılacak sahaların meskenlerden
uzak olması ve bunların istimlak edilerek başka suretle istimal edilmemesi lazımdır (md.244).
•
Mecra inşası mümkün olmayan yerlerde yapılacak çukurların fenni vasıf ve şartları Sıhhat ve
İçtimai Muavenet vekaletince tayin olunur. Bu çukurların muayyen fasılalarla temizlenmesi için
belediyelerce münasip ve sıhhi mahzurlardan salim tahliye ve nakil vasıtaları tedarik olunup ücret
mukabilinde halka tahsis edilir. Çukurlar muhteviyatının dökülmesi için madde 244 de yazılı olduğu
tarzda bir saha tahsis edilmelidir. Beşeri mevaddı gaitanın her nevi sebze ve saire zeriyatında gübre
olarak istimali memnudur (md.245).
•
Belediyelerce şehir ve kasaba dahilinde telvisata meydan vermemek üzere münasip mahallerde fenne
muvafık şekilde aptes yerleri tesis ve mevcutları ıslah olunur. Belediye teşkilatı olmayan yerlerde bu
mecburiyet köy ihtiyar heyetlerine aittir. Cadde ve sokaklarda ve meskenler kurbünde ve belediyelerce
tayin edilecek hudutlar dahilinde açıktan defihacet etmek kati surette menedilir (md.249).
3.50. Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname
181 sayılı Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 14.12.1982
tarih ve 18251 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, herkesin hayatının beden ve
146
Su Yönetimi ve Mevzuatı
ruh sağlığı içinde devamını sağlamak, ülkenin sağlık şartlarını düzeltmek, fertlerin ve cemiyetin sağlığına
zarar veren amillerle mücadele etmek ve halka sağlık hizmetlerini ulaştırmak, sağlık kuruluşlarını tek elden
planlayıp hizmet vermelerini temin etmek için Sağlık Bakanlığının kurulmasına, teşkilat ve görevlerine
ilişkin esasları düzenlemek amacı ile çıkarılmıştır.
Sağlık Bakanlığı’nın ana hizmet birimlerinde olan Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün su ve
atıksu ile ilgili bazı görevleri aşağıda sıralanmıştır:
•
Toplum sağlığını ilgilendiren her türlü koruyucu sağlık hizmetlerinin verilmesini sağlamak, bu
hizmetlere halkın katkı ve iştirakini temin etmek (md.9/a).
•
Bulaşıcı, salgın, sosyal ve dejeneratif hastalıklarla mücadele ile aşılama ve bağışıklık hizmetlerini
yürütmek (md.9/b)
•
Sağlıklı çevre temin etmek amacıyla çevre sağlığını ilgilendiren her türlü tedbiri almak ve aldırmak
ve gayrisıhhi müesseselerin halkın sağlığına zarar vermesini engellemek ve gerekli denetimlerini
yapmak (md.9/c).
•
Yenilecek ve içilecek tüm gıda maddeleri ile toplum sağlığını ilgilendiren eşya ve levazımı sağlık
yönünden kontrol ve denetimlerini yapmak ve gerekli hallerde izin vermek (md.9/d).
•
İçilecek ve kullanılacak nitelikte su temini, sıcak ve soğuk hamamlar ile içmeceler tesisi, mezbaha
inşaatı, mezarlıklar tesisatı, ölü defni ve nakli işleri ve lağım ve mecralar tesisatı ile ilgili sağlık
düzenlemeleri yapmak ve denetlemek, insan sağlığını tehlikeye düşürecek amillerle mücadele
etmek (md.9/e).
3.51. Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde
Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun
5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin
Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun, 05.06.2004 tarih 25483 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe girmiş olup, gıda güvenliğinin temini, her türlü gıda maddesinin ve gıda ile temasta bulunan
madde ve malzemelerin teknik ve hijyenik şekilde üretim, işleme, muhafaza, depolama, pazarlama ve
halkın gereği gibi beslenmesini sağlamak, üretici ve tüketici menfaatleriyle halk sağlığını korumak
üzere gıda maddelerinin üretiminde kullanılan her türlü ham, yarı mamul ve mamul gıda maddeleri
ile gıda işlemeye yardımcı maddeler ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin güvenliğine
ilişkin özelliklerinin tespit edilmesi, gıda maddeleri üreten ve satan işyerlerinin asgari teknik ve hijyenik
şartlarının belirlenmesi, gıda maddeleri ile ilgili hizmetler ile denetimine dair usul ve esasları belirlemek
amacıyla çıkarılmıştır.
Tüketici haklarının korunması amacıyla, tüketiciler; her türlü gıda maddesi ve gıda ile temasta bulunan
madde ve malzemeleri üreten, ithal eden ve satan gerçek veya tüzel kişiler tarafından bilgilendirileceği,
lüzumu halinde gıdaların içeriği ve özelliği hakkında tüketicilerin bilgi sahibi olmalarının sağlanacağı,
gıda maddeleri ile ilgili olarak tüketiciler yanıltılamayacağı ve yanlış yönlendirilemeyeceği, gıda
konusunda, tüketici haklarının korunması ve toplumun bütün kesimlerinin gıda kontrol safhalarına
katılmasını sağlayacak tedbirler ve buna ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirleneceği (md.22) hükme
bağlanmıştır.
Kanunun “Piyasa Gözetimi ve Denetimi” başlıklı maddesinde; bu Kanun ve bu Kanuna istinaden
çıkarılan mevzuatın uygulanmasına ilişkin olarak tüm gıda maddeleri ve gıda ile temas eden madde ve
malzemeleri üreten, satan işyerleri ile bu yerlerde üretilen, satılan tüm gıda maddelerinin ve gıda ile temasta
bulunan madde ve malzemelerin piyasa gözetimi ve denetimi, ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde
yapılacağı, ancak, halk sağlığını ilgilendiren acil durumlarda gerektiğinde, Sağlık Bakanlığının müdahale
hakkını saklı olduğu, gıda maddeleri satış ve toplu tüketim yerlerinin denetimini, Sağlık Bakanlığının
147
Dünyada ve Ülkemizde Su
görüşü alınarak Bakanlığın belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde ilgili mercilerce yapılacağı (md.23)
hükme bağlanmıştır.
Kanunun “Sularla İlgili Hükümler” başlıklı maddesinde ise; doğal kaynak, doğal maden, içme, tıbbî
sular ile işlenmiş içme, işlenmiş kaynak ve işlenmiş maden suyu üretimi, uygun şekilde ambalajlanması ve
satış esasları Sağlık Bakanlığınca belirleneceği, kendi doğasında bulunmayan herhangi bir katkı maddesi
ilave edilen doğal kaynak, doğal maden, içme ile işlenmiş içme, işlenmiş kaynak, işlenmiş maden suyu
ve yapay sodaların üretimi, uygun şekilde ambalajlanması ve satış esaslarının Bakanlıkça belirleneceği,
bu konudaki usul ve esasların, Bakanlık ve Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmeliklerle belirleneceği
(md.26) hükme bağlanmıştır.
3.52. Yalova Termal Kaplıcalarının İdaresi Ve İşletmesi Hakkında Kanun
3653 sayılı Yalova Termal Kaplıcalarının İdaresi Ve İşletmesi Hakkında Kanun 04.07.1939 tarih ve
4249 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Yalova İli dahilinde olup Bakanlar Kurulunca onaylanmış haritasında gösterilen sınır içindeki Devlete
ait sıcak ve soğuk su kaynakları ile kaplıcaların ve bunlara ait binaların, kaplıcalar tesisatının ve arazinin
değerlendirilmesi, intifa ve idaresi Sağlık Bakanlığına devredilmiş, Yalova Termal kaplıcaları, Bakanlıkça
teşekkül ettirilecek İşletme İdaresi marifetiyle veya usul ve esasları Maliye ve Sağlık bakanlıklarınca
müştereken çıkarılacak olan yönetmelikle belirlenmek kaydıyla gerçek kişilere veya özel hukuk tüzel
kişilerine kiralanmak ya da restore et-işlet-devret usulü ile devredilmek suretiyle işletilebileceği, Yalova
Termal kaplıcalarının kira veya işletme gelirlerinin Sağlık Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğünün
hesabına aktarılacağı, oranları işletme idaresince belirlenen miktarda Termal Belediyesi ve Yalova İl Özel
İdaresine pay aktarılacağı ve geri kalanı bütçeye gelir kaydedileceği (md.1) hükme bağlanmıştır.
3.53. Yalova Termal Kaplıcaları İşletme Dairesinin Çalışma Usul Ve Esasları İle
İşletmeye Dair Har Türlü Mali Ve İdari Muamelelerin Yürütülme Şekline Ve Muhasebe
Usullerine Dair Yönetmelik
3653 sayılı Yalova Termal Kaplıcalarının İdaresi ve İşletilmesi Hakkında Kanunun 1 inci maddesine
dayanılarak hazırlanan ve 02.05.2006 tarih 26156 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 13, 29, 31, 32,
33, 47, 48 ve 51 inci maddeleri yayımı tarihinde, diğer maddeleri yayımını takip eden otuzuncu günde
yürürlüğe giren Yalova Termal Kaplıcaları İşletme Dairesinin Çalışma Usul Ve Esasları İle İşletmeye
Dair Har Türlü Mali Ve İdari Muamelelerin Yürütülme Şekline Ve Muhasebe Usullerine Dair Yönetmelik
Yalova Termal Kaplıcaları İşletme İdaresinin kuruluşu ve yönetimi ile işletmeye dair her türlü mali ve
idari muamelelerin yürütülmesine dair usul ve esasların belirlenmesi amacıyla çıkarılmıştır.
3.54. İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik
1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 235 ve 242 nci maddeleri, ve 5179 sayılı Gıdaların Üretimi,
Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında
Kanunun 26 ncı maddesi, 181 sayılı Sağlık Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin 43 üncü maddesine dayanılarak, ayrıca, Avrupa Birliğine Üye Ülkelerce esas alınan İnsani
Kullanım Amaçlı Suların Kalitesine Dair 98/83/EC sayılı Konsey Direktifi, Doğal Mineralli Suların
Çıkartılması ve Pazarlanmasına İlişkin Üye Devletlerin Kanunlarının Uyumlaştırılması Hakkındaki
15.07.1980 tarihli ve 80/777/EEC sayılı Konsey Direktifi ile Doğal Mineralli Sular İçin Konsantrasyon
Limitleri ve Etiketleme Bilgileri Hakkında Liste Oluşturulması ve Doğal Mineralli Suların ve Kaynak
Sularının Ozonla Zenginleştirilmiş Hava ile İşleme Tabi Tutulmasının Şartlarını Belirleyen 16.05.2003
tarihli ve 2003/40/EC sayılı Konsey Direktifine paralel olarak hazırlanan, 17.12.2005 tarih ve 25730 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik; insani
148
Su Yönetimi ve Mevzuatı
tüketim amaçlı suların teknik ve hijyenik şartlara uygunluğu ile suların kalite standartlarının sağlanması,
kaynak suları ve içme sularının istihsali, ambalajlanması, etiketlenmesi, satışı, denetlenmesi ile ilgili usul
ve esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
Bu yönetmeliğin, kaynak suları, içme suları ve içme-kullanma suları ile ilgili hükümleri kapsayacağı,
ancak, doğal mineralli sular, kaplıca ve içmece suları ile tıbbi amaçlı suları kapsamayacağı hükme
bağlanmıştır.Yerel yönetimler için önemli bir yönetmelik olduğundan kitabımızın ekler bölümünde
yönetmeliğin tamamı verilecektir.
3.55. Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik
5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin
Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 26 ncı maddesi ile 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun
200, 201, 202 ve 206 ncı maddelerine dayanılarak hazırlanan, 01.12.2004 tarih ve 25657 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik; Türkiye
Cumhuriyeti topraklarında çıkan ve tüketime sunulan doğal mineralli suların teknik ve hijyenik şartlara
uygun şekilde istihsali, ambalajlanması, etiketlenmesi, satışı, denetlenmesi ve onaylanması, üçüncü
ülkelerin topraklarından çıkartılan ve ülkemize ithaline Bakanlık tarafından izin verilen doğal mineralli
suların onaylanması, satışı, denetlenmesi ve etiketlenmesi ile Avrupa Birliğine üye devletlerin yetkili
kuruluşları tarafından doğal mineralli su olarak onaylanan suların ülkemizde satışı, denetlenmesi ve
etiketlenmesi ile ilgili usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
Bu Yönetmeliğin, Türkiye Cumhuriyeti topraklarından çıkartılan doğal mineralli suların niteliklerini,
hidrojeolojik, fiziksel, kimyasal, fiziko-kimyasal, mikrobiyolojik ve tıbbi özelliklerini, kaptaj, isale,
depo, dolum yeri gibi ünitelerinin haiz olacağı teknik ve hijyenik şartlar ile onaylama, ruhsatlandırma,
ambalajlama, etiketleme, satış ve denetimini, üçüncü ülkelerin topraklarından çıkartılan Bakanlık
tarafından onaylanarak ülkemize ithaline izin verilen doğal mineralli sular ile Avrupa Birliğine üye
devletlerin yetkili kuruluşları tarafından doğal mineralli su olarak onaylanan suların ülkemizde satışı,
denetlenmesi ve etiketlenmesini kapsadığı, termal ve hidromineral tesislerde tedavi edici amaçlar için
kaynağında kullanılan mineralli ve tıbbi ürün niteliği taşıyan sulara ise bu Yönetmelik hükümlerinin
uygulanmayacağı (md.2) hükme bağlanmıştır.
3.56. Lağım Mecrası İnşaası Mümkün Olmayan Yerlerde Yapılacak Çukurlara Ait Yönetmelik
Lağım Mecrası İnşaası Mümkün Olmayan Yerlerde Yapılacak Çukurlara Ait Yönetmelik 19.03.1971 tarih
13783 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup; su, toprak ve yiyecek maddelerinin
pis sularla kirlenmesini önleyerek aile ve toplum sağlığını korumak amacıyla çıkarılmıştır.
Belediyelerce kanalizasyonu yapılmış olan yerlerdeki bütün bina ve umumi yerlerin pis sularının
bu kanallara bağlanmasının mecburi olduğu, ancak imkan bulunmayan durumlarda bu Yönetmelik
hükümlerinin uygulancağı, bu Yönetmelik toplu insan barındıran yerlerde her türlü dinlenme, eğlence ve
tedavi yerlerinde de uygulanacağı (md.2) hükme bağlanmıştır.
3.57. Türkiye Cumhuriyeti Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi Teşkiline
Dair Kanun
3959 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi Teşkiline Dair Kanun,
04.01.1941 tarih ve 4703 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, 181 sayılı Sağlık
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin geçici 6 ıncı maddesi
ile; Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Müessesesinin adı Refik Saydam Hıfzısıhha Merkezi Başkanlığı
olarak değiştirilmiş, 39 uncu madde ile de Sağlık Bakanlığına bağlanmıştır.
Hıfzıssıhha Enstitüsü ihtısas ve salahiyeti dahilindeki fenni ve sıhhi meseleler hakkında resmi daireler
ve belediyelerle hakiki ve hükmi şahıslar tarafından doğrudan doğruya vukubulacak talep ve müracaatları
149
Dünyada ve Ülkemizde Su
kabul ederek bunlar üzerine tetkikler ve icap eden tahlil ve muayeneleri yapacağı ve reyini ve mütalaasını
bildireceği (md.3), Hıfzıssıhha Enstitüsü vazifesi arasında sayılan tetkik ve muayene ve tahlillerden umumi
sıhhate taallük eden işler için resmi daireler ile belediyelerden hiçbir ücret almayacağı, umumi sıhhate
taallük etmeyen muayene, tahlil ve tetkikler için alınacak ücretler Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca
hazırlanacak bir tarifeyle tespit edileceği, sari veya salgın hastalık işleri müstesna olmak üzere hakiki ve
hükmi şahıslara ait olan muayene, tahlil ve tetkikler de aynı tarife üzerinden ücrete tabi olacağı (md.4)
hükme bağlanmıştır.
3.58. Çevre Sağlığı Denetimi Ve Denetçileri Hakkında Yönetmelik
1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 2 nci maddesi ile çevre sağlığını ilgilendiren müteakip
maddelerine, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun 3 üncü maddesine, 9 uncu maddesinin
(c) bendine ve 181 sayılı Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun Hükmünde
Kararname’nin 43 üncü maddesine dayanılarak çıkarılan ve 13.09.2002 tarih 24875 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanarak, bu Yönetmelikte öngörülüp, uygulanması Bakanlıkça yapılacak düzenlemelere
bağlı olan hususlara ilişkin hükümler, bu düzenlemelerin yapılıp, duyurulduğu tarihte, Yönetmeliğin
diğer hükümleri ise yayımı tarihinde yürürlüğe giren Çevre Sağlığı Denetimi Ve Denetçileri Hakkında
Yönetmelik çevre ve toplum sağlığının korunması, sağlığa zarar verebilecek etmenlerin yok edilmesi
veya en aza indirilmesini sağlamak için Bakanlık Merkez ve Taşra teşkilatınca yapılacak çalışma ve
denetim ilkelerinin belirlenmesi ile ilgili plan, program ve politikaların oluşturulması, denetimde
standardizasyonun sağlanması, denetçinin eğitimi, geliştirilmesi, görev, yetki ve sorumluluklarının
belirlenmesi ile değerlendirilmesini yapmak amacıyla çıkarılmıştır.
Bu Yönetmelik, meskenler, topluma doğrudan veya dolaylı olarak hizmet verilen umuma açık yerler,
sıhhi ve gayri sıhhi tüm müesseselerdeki toplum sağlığının korunması nedeniyle bu yerlerde çalışanlar
ile, bu yerlerde fert, toplum ve çevre sağlığını doğrudan etkileyen faktörleri, ham ve işlenmiş maddeler
ile bunların ambalaj ve etiketlerinin düzenlenmesini ve bu işlemlere yönelik çevre sağlığı denetiminin ve
çevre sağlığı denetçilerinin çalışma usul ve esasları ile bu Yönetmeliğin amacının gerçekleştirilmesi için
yapılması gerekli idari, hukuki ve teknik iş ve usulleri kapsamaktadır. (md2)
Denetim ekiplerinin Bakanlıkça hazırlanacak olan formlara göre; içilebilir nitelikteki su üreten
işletmelerin, içme ve kullanma suyu şebeke sistemlerinin, termal amaçlı kullanılan işletmeler ve
kaplıcaların, müstakil veya tesisler bünyesinde bulunan açık ve kapalı yüzme havuzların… denetimlerini
yapacağı (md.6/a,b,c,d) hükme bağlanmıştır.
Denetçilerin içilebilir nitelikteki suların kontrolü, ıslahı ve numune alma çalışmalarını yapmakla
(md10/a), gayri sıhhi müesseselerin izin işlemleri ve denetimini yapmakla (md10/c), gıda ve su kaynaklı
hastalık ihbarlarını değerlendirmek, epidemiyolojik çalışmalara katılmakla (md10/f), katı, sıvı ve gaz
atıkların oluştuğu, depolandığı, bertaraf ve değerlendirme yapıldığı yerlerin denetimini yapmakla
(md10/g), kaplıcaların denetimini yapmakla (md10/m), nehir, göl, deniz ve baraj sularının kontrolü,
ıslahı ve numune alma çalışmalarını yapmakla (md10/n) denetim ve hizmet ile görevli ve yetkili oldukları
hükme bağlanmıştır.
3.59. Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname
Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname,
09.08.1991 tarih ve 20955 sayılı mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, kalkınma
plan ve programları doğrultusunda, köylerin kalkındırılması, tarım ve hayvancılığın geliştirilmesini
sağlamak, görev alanına giren altyapı tesisleri ile tarımsal, sosyal ve ekonomik kamu hizmetlerinin
yürütülmesi için, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının kurulmasına, teşkilat ve görevlerine ilişkin esasları
düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
150
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Tarım ve Köyişleri Bakanlığının su ve atıksu ile ilgili bazı görevleri aşağıda sıralanmıştır:
•
Kalkınma plan ve programları doğrultusunda, kırsal bölgelerin kalkındırılması, tarım, hayvancılık
ve su ürünlerinin geliştirilmesi için politikaların tespitine yardımcı olmak ve bunlardan görev
alanına girenleri uygulamak, tarım kesimi ve kırsal bölgelerin topyekün geliştirilmesi için altyapı
tesislerini yapmak ve yaptırmak (d.2/a).
•
Kalkınmanın gereklerine ve gelişen taleplere uygun olarak üretim, tüketim ve girdi ihtiyaçları
ile toprak, su, bitki, hayvan varlığı ve benzeri tabii kaynakların korunması ve geliştirilmesi için
araştırma, inceleme, plan, program ve projeler yapmak ve yaptırmak (2b).
•
Gıda ve diğer tarım ve hayvancılık ürünlerinin kalite ve standartlara uygun olarak üretimi, işlenmesi,
korunması, pazarlanması ve değerlendirilmesini temin ve düzenlemek için gerekli kontrol sistemi
ve kuruluşlarını tesis etmek, işletmek ve bu konularda çiftçinin teşkilatlanmasında yardımcı olmak
(2/d).
•
Kırsal yerleşme birimlerinin yol, su, kanalizasyon, elektrik, iskan ihtiyaçlarını karşılamak, bunların
ekonomik ve sosyal tesislere, sağlıklı ve modern fiziki yerleşme imkanlarına kavuşmalarını
sağlayacak politikaları geliştirmek, arazi toplulaştırılması yapmak ve bunlarla ilgili araştırma,
envanter, plan, proje yapmak ve yapılmasını sağlamak (2/e).
•
Su ürünleri Kanunu ile verilen görevlerden Bakanlıkla ilgili olanları yapmak ve yaptırmak (2/s).
3.60. Su Ürünleri Kanunu
1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu, 14.04.1971 tarih ve 13799 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe girmiş olup, su ürünlerinin korunması, istihsali ve kontrolüne dair hususları düzenlemek
amacıyla çıkarılmıştır.
1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu ile getirilen bazı yasaklar aşağıda sıralanmıştır:
• Baraj göllerine veya ihdas olunacak diğer sun’i göllere su verilmeden önce su ürünleri bakımından
alınması gereken tedbirlerin tespiti için ilgililerce Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığına müracaat
olunması ve Bakanlıkça lüzum gösterilen tedbirlerin alınması gereklidir (md.8).
• İçsuların sulama, enerji istihsali gibi maksatlarla kullanılması halinde bu sularda mevcut su
ürünlerinin yaşama, üreme, muhafaza ve istihsalini zarardan koruyacak tedbirlerin ilgililer
tarafından alınması şarttır. Bu tedbirlerin nelerden ibaret olduğu Tarım Orman ve Köyişleri
Bakanlığınca tespit olunur (md.9).
• Su ürünleri veya bunları istihlak edenlerin veya kullananların sağlığına veyahut istihsal vasıtalarına
malzeme, teçhizat, alet ve edevata zarar veren maddelerin içsulara ve denizlerdeki istihsal yerlerine
veya civarlarına dökülmesi veya döküleceği şekilde tesisat yapılması yasaktır. Hangi maddelerin
dökülmesinin yasak olduğu yönetmelikte gösterilir (md.20).
• Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığının müsaadesi alınmadan akarsularda su ürünlerinin geçmesine
veya yetişmesine engel olacak şekilde ağlar kurulması, bent, çit ve benzeri engeller yapılması
yasaktır. Akarsular üzerinde kurulmuş ve kurulacak olan baraj ve regülatör gibi tesislerde su
ürünlerinin geçmesine mahsus balık geçidi veya asansörlerin yapılması ve bunların devamlı olarak
işler durumda bulundurulması mecburidir.(md.22)
1380 sayılı Su Ürünleri Kanununun “Koruma ve Kontrol” başlıklı maddesinde; Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı teşkilatında ve Bakanlığa bağlı su ürünleri ile ilgili teşekküllerde su ürünlerinin, deniz ve
içsuların koruma ve kontrolü ile görevlendirilen personel ile emniyet, jandarma, sahil güvenlik, gümrük
ve orman muhafaza teşkilatları mensupları, belediye zabıtası amir ve mensupları, kamu tüzel kişilerine
bağlı muhafız, bekçi ve korucular ile emniyet ve jandarma teşkilatının bulunmadığı yerlerde köy muhtar
ve ihtiyar heyeti üyeleri bu Kanunla ve bu Kanuna istinaden konulan yasaklardan dolayı, bu Kanun
151
Dünyada ve Ülkemizde Su
kapsamına giren suçlar hakkında zabıt varakası tutmak, suçta kullanılan istihsal vasıtalarını ve elde edilen
su ürünlerini zapt etmek ve bunları 34 üncü madde hükmü saklı kalmak şartı ile adli mercilere teslim
etmek; ek madde 3’te yer alan hükümler çerçevesinde idari para cezalarını kesmekle vazifeli ve yetkili
olduğu (md.33) hükme bağlanmıştır.
3.61. Su Ürünleri Yönetmeliği
Su Ürünleri Yönetmeliği, 1380 sayılı Su Ürünleri Kanununa dayanılarak hazırlanmış, 10.03.1995 tarih
ve 22223 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, su ürünleri stoklarını korumak ve
su ürünleri kaynaklarından ekonomik olarak yararlanmak üzere: su ürünleri ruhsat tezkereleri, sportif
amaçla yapılacak avcılık, istihsal yerlerinin değiştirilmesi, avcılıkta patlayıcı ve zararlı maddelerin
kullanılması, su ürünleri istihsal yerlerine dökülmesi yasak olan zararlı ve kirletici maddeleri, istihsal
vasıtalarının vasıf, şartlan ve bunların kullanılması, su ürünleri avcılığının düzenlenmesi, trol avcılığı,
arızi olarak istihsal edilen su ürünleri, su ürünleri sağlığı, su ürünlerinden yapılacak mamul ve yarı mamul
maddelerin üretimi, su ürünlerinin pazarlanması ile ilgili usûl, esas, yasak, sınırlama, yükümlülük, tedbir,
kontrol ve denetimine ait hususları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
Su Ürünleri Yönetmeliği ile getirilen bazı düzenlemeler aşağıda sıralanmıştır:
•
Genel, katma ve özel bütçeli idareler ile Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan su ürünleri
istihsal yerlerinin doldurulması, kurutulması, kısmen veya tamamen şeklinin değiştirilmesi ile
baraj gölü, ark, barınak,çekek yeri, barınma yeri, mendirek, set, liman, iskele, pompaj, sun’i
ada, platform gibi tesislerin yapılması, su ürünleri istihsal yerlerinden kum,çakıl, taş, maden
gibi maddelerin çıkarılması, bu yerlere taş, toprak, moloz gibi madde ve malzemeler ile araç
ve gereçlerin atılması,dökülmesi ve yerleştirilmesi hususunda ilgili kuruluşların izninden önce,
Bakanlığın olumlu görüşünün alınması zorunludur. Bakanlığın görüşü, en az ilgili üç teknik
elemandan oluşacak bir komisyonca mahallinde inceleme yapılarak belirlenir (md.7).
•
Baraj gölü, gölet, set gibi tesisler yapılırken balık geçitleri, asansörleri ve balık perdeleri yapılması
zorunludur. Doğal göl, baraj gölü, gölet, ve akarsu gibi su ürünleri istihsal yerlerinden sulama ve
diğer amaçlarla yararlanmak için, kullanılan her türlü kanal ve arkların başlangıç kısımlarına uygun
bir ızgara veya kafes konulması zorunludur. Bakanlık izni alınmadan, bu gibi yerlerde su ürünleri
geçmesine veya yetişmesine engel olacak şekilde ağ, bent, çit ve benzeri engeller kurulması yasaktır
(md.9).
•
Su ürünlerine veya bunları tüketenlerin veya kullananların sağlığına veya istihsal vasıtalarına
zarar veren maddelerin içsulara ve denizlerdeki istihsal yerlerine veya civarlarına dökülmesi ve
dökülecek şekilde tesisat yapılması yasaktır. Dökülmesi yasak olan zararlı maddeler ve alıcı ortama
ait kabul edilebilir değerler, bu yönetmeliğin 5 sayılı Ek’inde gösterilmiştir. Atıkların alıcı sudaki
zararlı etkisinin tespiti için; alıcı sudan, atıkların alıcı suya karıştığı yer merkez olmak üzere, en
çok elli metre yarıçapındaki alan içinde, alıcı su akıntılı ise akıntı doğrultusunda su numunesi
alınır. Numune alma esas ve usulleri ile analiz ve test yöntemleri Bakanlıkça belirlenir. Ek 5’de
belirtilen madde ve parametreler üzerinde Bakanlıkça değişiklikler yapılabilir. Su ürünleri istihsal
yerleri ile civarında, ilaçla zirai mücadele uygulaması Bakanlık iznine bağlıdır (md.11).
3.62. Su Ürünleri Toptan ve Perakende Satış Yerleri Yönetmeliği
Su Ürünleri Toptan ve Perakende Satış Yerleri Yönetmeliği, 1380 sayılı Su Ürünleri Kanununun 32888
sayılı Kanun ile değişik 23 ve 26 ıncı maddelerine dayanılarak hazırlanmış, 19.06.2002 tarih ve 24790
sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiş olan, su ürünlerinin hijyen, kalite ve standartlara
uygun olarak, serbest rekabet şartları içerisinde hızlı, güvenilir biçimde tüketiciye sunulmasını sağlamak
amacıyla çıkarılmıştır.
152
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Yönetmelik Belediyeler ve/veya gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan yada kurulacak olan
su ürünleri toptan satış yerlerinde uyulması gereken asgari genel, teknik, hijyenik, fiziksel ve altyapı
şartları ile bu yerlerin kurulma, çalışma, yönetim ve işleyişine, su ürünlerinin perakende satışına ve
satış yerlerinde çalışanların sahip olması gereken şartlara ilişkin usul ve esasları, kontrol ve denetime ait
hususları kapsamaktadır.
3.63. Su Ürünleri Yetiştiriciliği Yönetmeliği
Su Ürünleri Yetiştiriciliği Yönetmeliği, Su Ürünleri Kanununun değişik 13 üncü maddesine dayanılarak
hazırlanmış, 29.06.2004 tarih ve 25507 sayılı Remi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, ülkemiz
su kaynakları potansiyelinin verimli şekilde kullanılması, su ürünleri yetiştiriciliğinde sürdürülebilirliğin
sağlanması, çevrenin korunması ve kaliteli/güvenli gıda temini için, su ürünleri yetiştiriciliği ile ilgili
yatırımların, planlı bir şekilde gerçekleştirilmesi ve üretim sırasında etkin denetimin sağlanması amacıyla
çıkarılmıştır.
Bu Yönetmelik, denizlerde, iç sularda ve bunlara bağlantılı sularda yapılacak su ürünleri yetiştiriciliğine
ilişkin tesislerin kurulma yerleri, müracaat şekli ve talebin değerlendirilmesi, ön izin, proje onayı (kesin
izin), projenin iptal edilmesi, proje değişiklikleri, deneme üretimi, mecburi yer değişikliği, entegre tesis
kurulması, proje devri, orkinos yetiştiriciliği (besiciliği), organik su ürünleri yetiştiriciliği, su ürünleri
yetiştiricilik belgesi, yumurta, yavru ve damızlık materyal ithali, teknik eleman istihdamı, su ürünleri
sağlığı, çevresel etki ve koruma ve denetimle ilgili hususları kapsamaktadır.
3.64. Tarımsal Kaynaklı Nitrat Kirliliğine Karşı Suların Korunması Yönetmeliği
441 sayılı Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin 2 nci maddesinin (b) bendi ve 1380 sayılı Su Ürünleri Kanununun 20 nci maddesi uyarınca
ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 8 inci maddesi ve 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanun’un 2 nci ve 9 uncu maddeleri gereğince hazırlanmış olan Tarımsal Kaynaklı
Nitrat Kirliliğine Karşı Suların Korunması Yönetmeliği, 18.02.2004 tarih ve 25377 sayılı Resmi Gazetede
yayınlanarak yürürlüğe girmiş olup, tarımsal kaynaklı nitratın suda neden olduğu kirlenmenin tespit
edilmesi, azaltılması ve önlenmesi amacıyla çıkarılmıştır. Bu Yönetmelik, yer altı, yer üstü suları ve
topraklarda kirliliğe neden olan azot ve azot bileşiklerinin belirlenmesi, kontrolü ve kirliliğin önlenmesi
ile ilgili teknik ve idari esasları kapsamaktadır.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığınca suyun ve toprağın fiziksel ve çevresel özellikleri ile azot bileşiklerinin suda ve topraktaki
miktarları dikkate alarak; 50 mg/l den fazla nitrat içeren ve bu Yönetmeliğin 8 inci maddesine göre önlem
alınmadığı takdirde içerebilecek olan, içme suyu amacıyla kullanılan ya da kullanılabilecek kalitede olan
tüm yüzey suları ve yer altı suları, doğal tatlı su gölleri, diğer tatlı su kaynakları, haliçler, kıyı suları ve
deniz sularının ötrofik olup olmadığını ya da bu Yönetmeliğin 8 inci maddesine göre önlem alınmazsa
yakın gelecekte ötrofik hale gelip gelmeyeceğinin tespit edileceği (md.5) hükme bağlanmıştır.
Hassas bölgeler aşağıdaki şekilde belirlenir;
a) Bu Yönetmeliğin yayımlandığı tarihten itibaren iki yıllık dönem içinde ve müteakip dönemlerde
süzülerek ve taşınarak bu Yönetmeliğin 5 inci maddesine göre belirlenen sularda kirlenmeye neden olan
bütün alanlar hassas bölgeler olarak belirlenir.
b) Hassas bölgeler en az her dört yılda bir olmak üzere, önceki belirleme esnasında öngörülmeyen
değişiklikler ve faktörler de dikkate alınarak yeniden gözden geçirilir, eğer gerekirse revize edilir ya da
ilave önlemler alınır (md.6).
153
Dünyada ve Ülkemizde Su
Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren iki yıllık dönem içinde, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
koordinasyonunda ilgili kuruluşlar tarafından bütün sularda kirlenmeye karşı genel bir korunma düzeyi
sağlamak amacıyla iyi tarım uygulama esasları oluşturulur. İyi tarım uygulama esasları:
•
Gübrenin toprağa uygulanmasının uygun olmadığı dönemlerin belirlenmesini (md.7/a),
•
Eğimin çok fazla olduğu alanlarda gübre uygulanma sistemlerini (md.7/b),
•
Suyla doymuş, taşkın suları altında bulunan alanlar ile donmuş ve yüzeyi karla kaplı alanlarda
gübre uygulanış sistemlerini (md.7/c),
•
Su yatak ve kaynaklarına yakın alanlarda gübreleme koşullarını (md.7/d),
•
Hayvan gübreleri için depolama tanklarının kapasitelerinin belirlenerek inşasını, böylece de
silaj gibi bitki materyallerinden ve depolanmış hayvan gübrelerinden sızan sıvıyı içeren yüzey
sularından, yüzey akışı ve yer altına sızma şeklinde meydana gelebilecek su kirliliğini önlemeyi
(md.7/e),
•
Kimyasal ve hayvan gübrelerinin doğru uygulama miktarlarının belirlenerek, toprağa yeknesak
dağılımının sağlanmasını, böylece de topraktan yıkanarak suya karışacak miktarlarının kabul
edilebilir düzeylerde kalmasını sağlayacak uygulama yöntemlerinin belirlenmesini (md.7/f),
•
Bitki rotasyon sistemleri ile çok yıllık ve tek yıllık bitkilere ayrılan alanların oranlarını dikkate
alacak şekilde planlanacak Arazi Kulanım Yönetiminin belirlenmesini (md.7/g),
•
Yağışlı dönemlerde, nitratı bünyesine alarak, topraktan yıkanıp su kirliliğine neden olmasını
engelleyecek şekilde toprak yüzeyinde asgari bitki örtüsünün sağlanmasını (md.7/h),
•
Gübreleme planlarının çiftlik düzeyinde yapılmasını ve kayıtlarının düzenli tutulmasını (md.7/ı),
•
Sulama sistemlerin bulunduğu bölgelerde, yüzey akışlarından ve suyun bitki kök sisteminin altına
inmesinden meydana gelen su kirliliğinin önlenmesini (md.7/i) kapsar.
Çiftçiler için eğitim ve bilgilendirme sağlayacak, iyi tarım uygulama kurallarının uygulanmasının
teşvik edilmesi için gerekli olan yerlerde bu amaçla birer program oluşturulur (md.7/II).
3.65. Taşkın Sulara Ve Su Baskınlarına Karşı Korunma Kanunu
4373 Taşkın Sulara Ve Su Baskınlarına Karşı Korunma Kanunu 21.01.1943 tarih ve 5310 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Su havzalarının korunması, su alma tesislerinin hasar görmesinin önlenmesi yerleşim yerlerinin ve
tarım arazilerinin su baskınlarına uğramaması ve buna benzer hususların önlenebilmesi açısından önemli
hükümler içermektedir.
3.66. Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu
3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu, 01.12.1984 tarih ve
18592 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, sulama alanları ile Bakanlar Kurulunca
gerekli görülen alanlarda; toprağın verimli şekilde işletilmesini,işletilmesinin korunmasını, birim alandan
azami ekonomik verimin alınmasını, tarım üretiminin sürekli olarak artırılmasını, değerlendirilmesini ve
buralarda istihdam imkanlarının artırılmasını, yeterli toprağı bulunmayan ve topraksız çiftçilerin zirai
aile işletmeleri kurabilmeleri için Devletin mülkiyetinde bulunan topraklarla topraklandırılmalarını,
desteklenmelerini, eğitilmelerini, ekonomik üretime imkan vermiyecek şekilde parçalanan tarım
topraklarının gerektiğinde ve imkanlar ölçüsünde genişletilmesi suretiyle de toplulaştırılmasını, tarım
arazisinin ailenin geçimini sağlamaya ve aile iş gücünü değerlendirmeye yeterli olmayacak derecede
parçalanmasını ve küçülmesini önlemeyi, yeni yerleşme yerleri kurmayı, mevcut yerleşme yerlerine
eklemeler yapmayı, zorunluluk halinde tarım arazisinin diğer amaçlara tahsisini düzenlemeyi, dağıtılmayan
tarım arazisinin değerlendirilme şeklini belirlemeyi, Bakanlar Kurulunca gerekli görülen diğer bölgelerde
154
Su Yönetimi ve Mevzuatı
gayrimenkullerin Milli Güvenlik nedeniyle mülkiyet ve tasarruf şekillerinde ve yerleşim yerlerinde
düzenlemeler yapmayı sağlamak amacıyla çıkarılmıştır.
3.67. Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu
Uygulama Yönetmeliği
3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 25 inci maddesine uygun
olarak hazırlanan Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu Uygulama
Yönetmeliği, 29.06.1985 tarih 18796 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlülüğe girmiş olup, 3083
Sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine Dair Tarım Reformu Kanununun uygulanması ile ilgili
hususları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
3.68. Çeltik Ekimi Kanunu
3039 sayılı Çeltik Ekimi Kanunu, 23.06.1936 tarih ve 3337 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe girmiş olup, çeltik ekeceklerin kimden, nasıl izin alacakları, çeltik ekimine ayrılacak alanın
nasıl tayin edileceği ve suyun dağıtılmasının nasıl idare edileceği, mutemed heyetinin vazifeleri, çeltik
ekenlerin yapmakla mükellef oldukları hükümler ve bu hükümlere aykırı gidenlere verilecek cezalar ile
sıhhi hükümler konularında düzenlemeler getirmektedir.
3.69. Köy Kanunu
442 sayılı Köy Kanunu 07.04.1924 tarih ve 68 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
442 sayılı Köy Kanununa göre köylünün su ile ilgili bazı mecburi işleri aşağıda sıralanmıştır:
•
Köye kapalı yoldan içilecek su getirmek ve çeşme yapmak, köyün içtiği su kapalı geliyorsa
yolunda delik deşik bırakmamak ve mezarlıktan veya süprüntülük ve gübrelikten geçiyorsa yolunu
değiştirmek (13/2).
•
Köylerdeki kuyu ağızlarına bir arşın yüksekliğinde bilezik ve etrafını iki metre eninde harçlı
döşeme ile çevirmek. (13/3).
•
Köyün her evinde üstü kapalı ve kuyulu veya lağımlı bir hala yapmak ve köyün münasip bir yerinde
herkes için kuyusu kapalı veya lağımlı bir (hala) yapmak (13/5).
•
Evlerden dökülecek pis suların kuyu, çeşme, pınar sularına karışmıyarak ayrıca akıp gitmesi için
üstü kapalı akıntı yapmak. (13/6).
•
Çeşme, kuyu ve pınar başlarında gübre, süprüntü bulundurmayıp daima temiz tutmak (13/82).
•
Köyde su basması olursa birleşerek selin yolunu değiştirmek (13/24).
•
Bir adamın suda veya başka suretle başına bir felaket gelince onu kurtarmak elinde iken yardım
etmek (13/32).
Ayrıca birkaç köy arasında müşterek olan sıvat, sulak, pınar ve baltalık gibi yerler eğer bir köy sınırı
içinde kalıyorsa o köyün malı olmakla beraber diğer köyler de eskisi gibi istifade edecekleri, bu gibi
müşterek yerler bir köy sınırı içinde kalmıyorsa buralardan istifade eden köylerin müştereken malı olup her
köyün sınır kâğıdında bu hakların yazılacağı ve müştereken koruyup eskisi gibi istifade edecekleri (md.6),
köy işlerinin bir çoğunun bütün köylünün birleşerek imece ile yapılacağı (md.15), köy parası olarak ise,
çay ve nehirler üzerindeki kayık ve sallardan alınacak para ile (md.17/11) köy sınırı içindeki kaplıcalar,
maden sularının da sayıldığı (md.17/16), köyün sınırı içinde köylüye ait işleri yapmak ve yaptırmak
muhtarla onun başında bulunduğu ihtiyar meclisinin vazifesi olduğu (md.34) hükme bağlanmıştır.
3.70. Köye Yönelik Hizmetler Hakkında Kanun
3202 sayılı Köye Yönelik Hizmetler Hakkında Kanun, 22.05.1985 tarih ve 18761 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, köye ve bağlı yerleşim birimlerine yönelik hizmetleri
155
Dünyada ve Ülkemizde Su
ve bu hizmetlerin yerine getirilmesi ile ilgili esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır. Bu Kanunla
kurulan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü 5286 sayılı Kanunla kaldırılarak (ek md.1), yine bu Kanunda
belirtilen hizmetlerin, İstanbul ve Kocaeli illeri dışında il özel idarelerince, İstanbul ve Kocaeli illerinde
ise il sınırları dahilinde yapılmak üzere büyükşehir belediyelerince yerine getirilmesi hükme bağlanmıştır
(ek md.2).
Köye yönelik su ile ilgili bazı hizmetler aşağıda sıralanmıştır:
•
Kalkınma plan ve programlarında yer alan ilke ve politikalara uygun bir şekilde, toprak ve su
kaynaklarının verimli kullanılmasını, korunmasını, geliştirilmesini sağlamak, çiftçilerin hizmetine
götürmek üzere gerekli araştırma, etüt, hizmet ve yatırımlara ait program ve projeleri yapmak ve
yaptırmak, bunlardan tasvip edilenleri uygulamak ve uygulattırmak (md.2/b).
•
Baraj, havaalanı, fabrika savunma ile ilgili tesislerin ve diğer tesislerin inşaatı, tarih ve tabiat
kıymetlerinin korunması gibi amaçlarla yapılacak kamulaştırmalar ve özel kanunların uygulanması
sebebiyle yerlerini terk etmek zorunda kalanlardan geçim imkanlarını kısmen veya tamamen
kaybedecek nüfus ile göçmen ve göçebeleri ve bulunduğu yerde geliştirilmesi mümkün olmayan
orman içi köyleri, köy nüfusunun çoğunluğu tarafından istenmesi halinde köylerin mahalle, kom,
mezra gibi dağınık yerleşme yerlerini yeni bir yerleşme yerinde toplamak, tarım içi ve tarım dışı
sahalarda iskan etmek (md.2/c).
•
Köy ve bağlı yerleşim birimlerinin yol, su, elektrik, kanalizasyon tesislerinin inşaatı, bakımı,
onarımı, geliştirme ve işletme hizmetlerini düzenlemek üzere gerekli tedbirleri almak, bakım,
onarım, işletme ve geliştirme hizmetlerine ait esasları tespit etmek ve yürütmek (md.2/d).
•
Köy ve bağlı yerleşme birimlerine, askeri garnizonlara sağlıklı, yeterli içmesuyu ve kullanma
suyu tesislerini yapmak, geliştirmek ve yapımına destek olmak, sondaj kuyuları açmak, bu
maksatla umuma ait sular ile kanunlarla köye ve köylüye devir ve tahsis edilmiş veya köyün veya
köylerin eskiden beri intifaında bulunmuş olan suları; köylerin ve bağlı yerleşme birimlerinin,
askeri garnizonların ihtiyacına göre tevzi etmek, kısmen veya tamamen başka köye, köylere, bağlı
yerleşme birimlerine, askeri garnizonlara tahsis etmek ve tahsis şeklini değiştirmek (md.2/e).
•
Devletçe ikmal edilmiş sulama tesislerinden alınan veya her ne suretle olursa olsun tarım
alanlarında bulunan suyun tarımda kullanılması ile ilgili arazi tesviyesi, tarla başı kanalları, tarla
içi sulama ve drenaj tesisleri gibi tarım sulaması hizmetlerini ve bu konularda gerekli diğer işleri
yapmak, Ekonomik üretime imkan vermeyecek derecede parçalanmış, dağılmış, şekilleri bozulmuş
tarım arazilerinin teknik, ekonomik ve işletme imkanları ölçüsünde toplulaştırılmasını yapmak
(md.2/i).
•
Yağışların ve sel sularının zararlarını önleyici ve depolayıcı tarım arazileri için sulama suyu ve
hayvanlar için içme suyu sağlanmasına yönelik gölet ve diğer tesisleri yapmak ve yaptırmak.
Sulama suyu ihtiyacı saniyede 500 litreye kadar olan suların tesislerini kurmak ve işletilmelerini
sağlamak, aynı mahiyette evvelce yapılmış tesisleri ikmal, ıslah ve tevsi etmek ve işletilmelerini
sağlamak, (Baraj ve elektrik istihsaline matuf regülatör inşası bu hükmün dışındadır. Saniyedeki
sarfiyatı 500 litreden fazla olan sular üzerinde yapılacak tesisler için Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğünün muvafakatı gerekir.) Yağışların ve sel sularının zararlarını önleyici ve depolayıcı
tarım arazileri için sulama suyu ve hayvanlar için içme suyu sağlanmasına yönelik gölet ve diğer
tesisleri yapmak ve yaptırmak (md.2/j).
•
Toprak muhafaza, arazi ıslahı ve sulama gibi faaliyetlerde gerektiğinde birlikler, ortaklıklar, döner
sermayeli ve tüzelkişiliği haiz işletmeler kurmak veya döner sermayeli işletmelerini, bu işlerle
meşgul birimleri, şirketlere veya işletmelere ortak etmek, bunlarla ilgili her türlü anlaşmalar
yapmak (md.2/k).
•
Küçük akarsular ile güneş, rüzgar ve diğer enerji kaynakları ve tesislerinden faydalanılarak köylerin
156
Su Yönetimi ve Mevzuatı
elektriklendirilmesi için tesisler yapmak, yaptırmak (md.2/l).
•
İçme suyu tahlilleri ile toprak ve bitüm deneylerini yapmak, yaptırmak (md.2/ü).
•
Yerleşme birimlerinde çevre sağlığı hizmet ve düzenlemelerini gerçekleştirmek (md.2/z).
3.71. Köy İçme Suları Hakkında Kanun
7478 Köy İçme Suları Hakkında Kanun, 09.05.1960 tarih ve 10506 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe girmiştir.
Köylerin içme ve kullanma suyu ihtiyacının, Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü tarafından temin ve
tedarik edileceği, Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü kanunun 4 üncü maddesindeki programlara giren
bazı köylere ait işleri, kendi kontrol ve murakabesi altında yapılmasını ilgili vilayete bırakabileceği,
vilayete bırakılan işler için vilayete nakdi ve ayni yardım yapılacağı (md.1), Devlet Su İşleri Umum
Müdürlüğü bir veya mütaaddit köylerle birlikte, taraflar için fayda mülahaza edildiği ve kendilerine
isabet eden masrafları karşıladıkları takdirde İller Bankası ile teşriki mesai ederek mücavir belediyelerin
de su tedarik ve isale işlerini ihtiva eden müşterek tesisler yapmaya salahiyetli olduğu (md.8) hükme
bağlanmıştır.
3.72. Kıyı Kanunu
3621 sayılı Kıyı Kanunu,17.04.1990 tarih ve 20495 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe
girmiş olup, deniz, tabii ve suni göl ve akarsu kıyıları ile bu yerlerin etkisinde olan ve devamı niteliğinde
bulunan sahil şeritlerinin doğal ve kültürel özelliklerini gözeterek koruma ve toplum yararlanmasına açık,
kamu yararına kullanma esaslarını tespit etmek amacıyla düzenlenmiştir.
Bu Kanun deniz, tabii ve suni göller ve akarsu kıyıları ile deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil
şeritlerine ait düzenlemeleri ve bu yerlerden kamu yararına yararlanma imkan ve şartlarına ait esasları
kapsamaktadır.
3.73. Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik
Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik, 3621 sayılı Kıyı Kanununun 5 inci ve 16 ncı
maddeleri gereğince düzenlenerek 03.08.1990 tarih ve 20594 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe girmiş olup, deniz, tabii ve suni göller ve akarsularda kıyı kenar çizgisinin tespiti, kıyıların
kullanılması ve korunması ile kıyılarda, doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan alanlarda, deniz ve
göllerin kıyılarının devamı niteliğinde olan sahil şeritlerinde planlama ve uygulama esaslarını belirlemek
amacıyla çıkarılmıştır.
3.74. Karasuları Kanunu
2674 sayılı Karasuları Kanunu 29.05.1982 tarih ve 17798 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe girmiştir. Bu Kanunda; Türk karasularının Türkiye ülkesine dahil olup, Türk karasularının
genişliği altı deniz mili olduğu (md.1), esas hatların kara tarafında kalan sular ve körfez suları, Türk iç
suları olduğu, daimi liman tesisleri kıyının bir parçası sayılacağı ve bu tesislerden en açıkta olanlarının
kara tarafında kalan sular ve dış limanlar iç sulara dahil olduğu (md.4) hükme bağlanmıştır.
3.75. Türkiye Sahillerinde Nakliyatı Bahriye (Kabotaj) Ve Limanlarla Kara Suları
Dahilinde İcrayı Sanat Ve Ticaret Hakkında Kanun
815 sayılı Türkiye Sahillerinde Nakliyatı Bahriye (Kabotaj) Ve Limanlarla Kara Suları Dahilinde
İcrayı Sanat Ve Ticaret Hakkında Kanun, 29.04.1926 tarih ve 359 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak
yürürlüğe girmiştir.
Bu Kanun ile; Türkiye sahillerinin bir noktasından diğerine mal ve yolcu alıp nakletmek ve sahillerde
limanlar dahilinde veya beyninde cer ve kılavuzluk ve her hangi mahiyette olursa olsun bilcümle liman
157
Dünyada ve Ülkemizde Su
hidematını ifa etmek yalnız Türkiye sancağını hamil sefain ve merakibe munhasır olduğu ( md.1), nehirler
ve göller ve marmara havzasiyle boğazlarda bilumum kara sulariyle kara sularına dahil bulunan körfez,
liman koy ve sairede her nevi nakliye ile sabit ve sabih vesait bulundurmak ve bunlarla seyrüsefer ve
nakliyat icra etmek suretleriyle ticaret hakkının Türkiye tebaasına munhasır olduğu (md.2), kara suları
dahilinde balık, istridye, midye, sünger, inci, mercan, sedef ve saire saydı, kum ve çakıl ve saire ihracı ve
gerek sathı bahirde ve gerek ka’rı bahirde mevcut kazazede sefain ve merakiple enkazı metrukenin ihraç
ve tahlisi dalgıçlık, arayıcılık, kılavuzluk, deniz bakkallığı, bilcümle Türk vesait ve merakibi bahriyesi
derununda kaptanlık, çarkçılık, katiplik, tayfalık ve amelelik ve saire icrası ve iskele, rıhtım hammallığı
ve bilümum deniz esnaflığı icrasının Türkiye tebaasına munhasır olduğu (md.3) hükme bağlanmıştır.
3.76. Denizcilik Müsteşarlığının Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname
Denizcilik Müsteşarlığının Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname 19.08.1993
tarih ve 21673 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, denizcilik sistem ve
hizmetlerinin ülkenin deniz ilgi ve çıkarlarına ve ihtiyaçlarına uygun olarak tahsisi ve geliştirilmesi
için, Başbakanlığa bağlı Denizcilik Müsteşarlığının kurulmasına, teşkilat ve görevlerine ilişkin esasları
düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
Denizcilik Müsteşarlığının görevleri arasında, “Bayrak Devleti, Liman Devleti ve Kıyı Devleti
yetkilerini haiz olarak denizlerde seyir, can, mal ve çevre güvenliğini sağlamak ve deniz kirliliğini önlemek
amacıyla gerekli tedbirleri almak” (md.2/c) ve “Müsteşarlığın kendi görev ve sorumluluk alanına giren
konularda, deniz ortamının bozulmasını ve deniz kirlenmesini önlemek amacıyla her türlü tedbiri almak,
izlenmesini ve denetlenmesini sağlamak, bu konu ile ilgili diğer kuruluşlarla işbirliği yapmak (md.2/h)”
da sayılmıştır.
Deniz ekolojisini bozacak ve deniz kirlenmesine neden olacak her türlü faaliyetin izlenmesini ve
denetlenmesini yapmak, bu konuda diğer kuruluşlarla işbirliğinde bulunmak, gerekli tedbirleri almak
(md.7/f) görevini Denizcilik Müsteşarlığı ana hizmet birimlerinden olan Deniz Ulaştırma Genel Müdürlüğü
yürütmektedir.
Türk boğazlar bölgesinde ve diğer kıyılarımızda; gemiler, tankerler ve her türlü deniz aracı ile tersaneler
ve kıyı tesislerinde meydana gelen yangın ve kaza halleri ile doğal afetlerde denizde seyir güvenliğini
sağlamak ve çevre kirliliğini önlemek, bu hallerin karada sebep olabileceği yıkım ve zararları engellemek
amacıyla; deniz ulaştırması, liman ve tersane hizmetlerinin planlanmasına yönelik faaliyet gösteren tüm
kamu kuruluşları ile özel kuruluşların faaliyetlerinin düzenlenmesi, koordinasyonu, sevk ve idaresinin,
krize neden olan olayların başlangıcından neticelerinin ortadan kalktığının idarece belirlenmesine kadar
geçecek süre içerisinde Denizcilik Müsteşarlığının görev ve yetkisinde olduğu (ek md.4/I) hükme
bağlanmıştır.
3.77. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
01.03.1985 tarih ve 18681 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 3154 sayılı Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun; enerji ve tabii kaynaklarla ilgili
hedef ve politikaların, ülkenin savunması, güvenliği ve refahı, milli ekonominin gelişmesi ve güçlenmesi
doğrultusunda tespitine yardımcı olmak, enerji ve tabii kaynakların bu hedef ve politikalara uygun olarak
araştırılmasını, geliştirilmesini, üretilmesini ve tüketilmesini sağlamak için Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığının kurulmasına, teşkilat ve görevlerine ilişkin esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının görevleri ilgili Kanunlarda piyasada faaliyet gösteren kurum ve
kuruluşlara bırakılmadığı takdirde ve ölçüde bazı görevleri aşağıda sıralanmıştır.
•
158
Enerji ve tabii kaynakların ülke yararına, teknik icaplara ve ekonomik gelişmelere uygun olarak
araştırılması, işletilmesi, geliştirilmesi, değerlendirilmesi, kontrolü ve korunması amacıyla genel
Su Yönetimi ve Mevzuatı
politika esaslarının tespit ve tayinine yardımcı olmak, gerekli programları yapmak, plan ve projeleri
hazırlamak veya hazırlatmak (md.2/b).
•
Bu kaynakların değerlendirilmesine yönelik arama, tesis kurma, işletme ve faydalanma haklarını
vermek, gerektiğinde bu hakların devir, intikal, iptal işlemlerini yapmak, ipotek, istimlak ve diğer
takyit edici hakları tesis etmek, bunların sicillerini tutmak ve muhafaza etmek (md.2/c).
•
Kamu ihtiyaç,güvenlik ve yararına uygun olarak enerji ve tabii kaynaklar ile enerjinin üretim,ileti
m,dağıtım,tesislerinin etüt,kuruluş,işletme ve devam ettirme hizmetlerinin genel politikasını tespit
çalışmalarının koordinasyonunu temin etmek ve denetlemek (md.2/d).
3.78. Enerji Piyasası Kanunu
4628 sayılı Yasa ile Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu kurulmuş, daha sonra 4646 sayılı Doğal
Gaz Piyasası Kanunu ile de Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu adını almıştır. Kuruma, 5015 Sayılı
Petrol Piyasası Kanunu ile petrol piyasasını, 5307 Sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası
Kanunu ile de sıvılaştırılmış petrol gazları piyasasını düzenleme ve denetleme görevleri verilmiştir. Enerji
Piyasası Düzenleme Kurulu 19.11.2001 tarihinde görevine başlamıştır.
Bu Kanunların amacı; elektriğin, doğal gazın, petrolün ve LPG’nin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük
maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında
özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösterebilecek, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir enerji
piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin sağlanmasıdır. 209
3.79. Elektrik Piyasasında Üretim Faaliyetinde Bulunmak Üzere Su Kullanım Hakkı
Anlaşması İmzalanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik
6200 sayılı Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanun, 3154 sayılı
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 4628 sayılı Elektrik Piyasası
Kanunu hükümlerine dayanılarak hazırlanan Elektrik Piyasasında Üretim Faaliyetinde Bulunmak Üzere
Su Kullanım Hakkı Anlaşması İmzalanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik, 26.06.2003
tarih 25150 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, 4628 sayılı Elektrik Piyasası
Kanunu hükümleri çerçevesinde halen piyasada faaliyet gösteren veya gösterecek tüzel kişiler tarafından
hidroelektrik enerji üretim tesisleri kurulması ve işletilmesine ilişkin üretim, otoprodüktör, otoprodüktör
grubu lisansları için Devlet Su İşleri ve tüzel kişiler arasında düzenlenecek Su Kullanım Hakkı Anlaşması
imzalanması işlemlerinde uygulanacak usul ve esasları belirlemek amacıyla çıkarılmıştır.
3.80. Elektrik İşleri Etüt İdaresi Teşkiline Dair Kanun
2819 sayılı Elektrik İşleri Etüd İdaresi Teşkiline Dair Kanun; 24.06.1935 tarih ve 3036 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Ülkenin hidrolik, rüzgâr, jeotermal, güneş, biyokütle ve diğer yenilenebilir enerji kaynakları öncelikli
olmak üzere tüm enerji kaynaklarının değerlendirilmesine yönelik ölçümler yapmak, fizibilite ve örnek
uygulama projeleri hazırlamak; araştırma kurumları, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları ile
işbirliği yaparak pilot sistemler geliştirmek, tanıtım ve danışmanlık faaliyetleri yürütmek (2/a) ile yerli
ve yenilenebilir enerji kaynaklarının değerlendirilmesine ve enerji verimliliğinin artırılmasına yönelik
projeksiyonlar ve öneriler geliştirmek (2/g) Elektrik İşleri Etüd İdaresinin görevleri arasındadır.
3.81. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı
Kullanımına İlişkin Kanun
5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin
Kanun, 18.05.2005 tarih ve 25819 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup,
yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik enerjisi üretimi amaçlı kullanımının yaygınlaştırılması, bu
209
http://www.epdk.gov.tr/
159
Dünyada ve Ülkemizde Su
kaynakların güvenilir, ekonomik ve kaliteli biçimde ekonomiye kazandırılması, kaynak çeşitliliğinin
artırılması, sera gazı emisyonlarının azaltılması, atıkların değerlendirilmesi, çevrenin korunması ve bu
amaçların gerçekleştirilmesinde ihtiyaç duyulan imalat sektörünün geliştirilmesi amacıyla çıkarılmıştır.
Bu Kanun yenilenebilir enerji kaynak alanlarının korunması, bu kaynaklardan elde edilen elektrik
enerjisinin belgelendirilmesi ve bu kaynakların kullanımına ilişkin usul ve esasları kapsamaktadır.
3.82. Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu
5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu, 13.06.2007 tarih ve 26551 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, jeotermal ve doğal mineralli su kaynaklarının
etkin bir şekilde aranması, araştırılması, geliştirilmesi, üretilmesi, korunması, bu kaynaklar üzerinde hak
sahibi olunması ve hakların devredilmesi, çevre ile uyumlu olarak ekonomik şekilde değerlendirilmesi ve
terk edilmesi ile ilgili usûl ve esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
Bu Kanun, belirlenmiş veya belirlenecek jeotermal ve doğal mineralli su kaynakları ile jeotermal
kökenli gazların arama ve işletme dönemlerinde, kaynaklar üzerinde hak sahibi olunması, devredilmesi,
terk edilmesi, kaynak kullanımının ihale edilmesi, sona erdirilmesi, denetlenmesi, kaynak ve kaptajın
korunması ile ilgili usûl ve esaslar ile yaptırımları kapsamaktadır.
3.83. Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği
Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği; 5886 sayılı Jeotermal
Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanununun 20 inci maddesine dayanılarak hazırlanmış ve 11.12.2007
tarih 26727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar
ve Doğal Mineralli Sular Kanununun uygulanması ile ilgili usul ve esasları düzenlemek amacıyla
çıkarılmıştır.
Bu yönetmelik belirlenmiş ve belirlenecek jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile jeotermal
kökenli gazların aranması ve işletilmesi için ruhsat verilmesi, ruhsatın devredilmesi, faaliyetlerin, kaynağın
ve çevrenin denetlenmesi, ruhsatın sona erdirilmesi, kaynak ve kaptajın korunması, ruhsat alanının terk
edilmesi ile ilgili usul, esas ve yaptırımları kapsamaktadır (md.2).
3.84. Elektrik Enerjisi Üretimine Yönelik Jeotermal Kaynak Alanlarının Kullanımına
Dair Yönetmelik
5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Üretimi Amaçlı Kullanılmasına İlişkin Kanunun
4 üncü maddesi ile Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanununa dayanılarak hazırlanan Elektrik
Enerjisi Üretimine Yönelik Jeotermal Kaynak Alanlarının Kullanımına Dair Yönetmelik, 14.10.2008 tarih
27024 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, elektrik enerjisi üretimine uygun
jeotermal kaynak alanlarının kullanımına ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
3.85. Bayındırlık ve İskan Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname
Bayındırlık ve İskan Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname,
14.12.1983 tarih ve 18251 sayılı mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ülkenin
alt yapı ihtiyacını karşılamak üzere, kamu yapılarının inşaatı ile esaslı onarımlarının yapılması veya
yaptırılması, yapı malzemesi, deprem araştırma, afet uygulaması hizmetleri ile inşaatlarının ve bağlı ve
ilgili kuruluşlara kendi kuruluş kanunları ile verilmiş iş ve hizmetlerin yürütülebilmesi, İçin Bayındırlık ve
İskan Bakanlığının kurulmasına, teşkilat ve görevlerine ait esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığının bazı görevleri aşağıda sıralanmıştır:
•
160
Deprem, yangın, su baskını, yer kayması, kaya düşmesi, çığ ve benzeri afetlerden evvel ve sonra
Su Yönetimi ve Mevzuatı
meskün alanlarda alınacak tedbirlerle yapılacak yardımları tesbit etmek ve bunların uygulanmasını
sağlamak, bu konularda ilgili bakanlıklar ve kamu kurum ve kuruluşlarıyla işbirliği yapmak
(md.2/g).
•
Ülkenin şart ve imkanlarına göre, en gerekli ve faydalı yapı malzemesinin ekonomik ve standartlara
uygun imalini ve kullanılmasını sağlayacak tedbirleri almak, aldırmak (md.2/f)
•
İl Özel İdarelerine ait yapı ve tesisleri yapmak veya yaptırmak (md.2/h).
•
Bir kamu hizmetinin görülmesi amacı ile resmi bina ve tesisler için imar planlarında yer ayrılması
veya bu amaçla değişiklik yapılması gerektiği takdirde, Valilik kanalı ile ilgili belediyeye talimat
vermek ve gerçekleştirilmesini sağlamak (md.2/k).
•
Bu işlerle ilgili tüzük, yönetmelik, tip sözleşme, şartname, rayiç, fiyat analizleri ve birim fiyatları
hazırlamak ve yayınlamak (md.2/n)
•
Belediyelere ve İl Özel idarelerine genel bütçe vergi gelirlerinden pay verilmesi hakkındaki mevzuat
uyarınca tesis edilen Belediyeler Ortak Fonundaki paylarının İller Bankasının yıllık programa giren
yatırımları için dağıtımını onaylamak ve izlemek (md.2/o).
Kamu kurum ve kuruluşları; katma bütçeli daireler, il özel idareleri, belediyeler; 2 nci maddenin (n)
bendinde belirtilen tüzük, yönetmelik, tip sözleşme, şartname, rayiç, fiyat analizleri ve birim fiyatlarına
uymak ve uygulamakla yükümlü oldukları (md.32) hükme bağlanmıştır.
3.86. İller Bankası Kanunu
4759 sayılı İller Bankası Kanunu, 23.06.1945 tarih ve 6039 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe girmiştir.
İl özel idareleriyle belediye ve köy idarelerinin ve bu idarelerin kuracakları birliklerle adı geçen
idarelere bağlı, tüzel kişiliği haiz olan veya olmıyan ve katma bütçeli idare ve kurumların imar işleriyle
ilgili konularla uğraşmak ve bütün işlemlerinde özel hukuk hükümleriyle bu kanuna bağlı olmak üzere
İller Bankası adiyle tüzel kişiliği haiz bir banka kurulmuş olup, Bankanın merkezi Ankara’dır.
İller Bankasının bazı görevleri aşağıda sıralanmıştır:
•
Birinci maddede gösterilen idare ve kurumların yapacakları mahalli kamu hizmetleriyle ilgili
tesisler, yapılar ve diğer işler vücude getirmelerini kolaylaştırmak. Şehir, kasaba ve köylerin kuruluş
ve imarı yolundaki plan ve programların gerçekleştirilmesini desteklemek amacıyla bunlara, kendi
tüzüğünde yazılı esas ve şartlara göre kredi sağlamak (md.7/a).
•
13.07.1972 tarihli 1609 sayılı Kanun hükümleri saklı kalmak şartıyla, bu idare ve kurumların
istemleri üzerine harita, plan, proje, keşif ve etütleri yapmak veya yaptırmak, idare ve kurumların
vücuda getirecekleri tesis ve yapılardan mahallince yaptırılmasına imkan olmayan veya Banka
tarafından toplu olarak yapılmasında fayda bulunanları, yatırım programları içinde meydana
getirmek, idare ve kurumların istemleri aranmaksızın bunların Banka yatırım programında yer alan
işlerinden hibe veya fon yardımlarının katkısıyla gerçekleştirecek olanları Banka eliyle yapmak
veya yaptırmak (md.7/b).
•
Bankadan alınan kredilerle yapılan işlerden 13.07.1972 tarihli 1609 sayılı Kanunla yapım ve
denetlemeleri Bayındırlık Bakanlığına verilenler dışında kalanların isteme ve imkana göre fenni
nezaret ve denetlenmesini üzerine almak (md.7/c).
•
Birinci maddede gösterilen idare ve kurumlara gerekli olacak makine, aletler ve edevat, gereç ve
eşyadan temin edebileceklerini bu idare ve kurumlara satmak veya kiralamak (md.7/d).
•
Yukarda yazılı ödevleri yapmak üzere her türlü araç ve malzeme temin etmek ve bu işler için
161
Dünyada ve Ülkemizde Su
gerekli tesisleri doğrudan doğruya veya ortaklık suretiyle vücude getirmek, bu konuda yapılacak
işlere, gerekli görülürse ortaklık etmek (md.7/g).
3.87. Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu; 24.12.2003 tarih ve 25326 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak bazı maddeleri farklı tarihlerde yürürlüğe girmiş olup, kalkınma planları ve programlarda
yer alan politika ve hedefler doğrultusunda kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde
elde edilmesi ve kullanılmasını, hesap verebilirliği ve mali saydamlığı sağlamak üzere, kamu mali
yönetiminin yapısını ve işleyişini, kamu bütçelerinin hazırlanmasını, uygulanmasını, tüm mali işlemlerin
muhasebeleştirilmesini, raporlanmasını ve mali kontrolü düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
Üst yöneticilerin, idarelerinin stratejik planlarının ve bütçelerinin kalkınma planına, yıllık programlara,
kurumun stratejik plan ve performans hedefleri ile hizmet gereklerine uygun olarak hazırlanması ve
uygulanmasından, sorumlulukları altındaki kaynakların etkili, ekonomik ve verimli şekilde elde edilmesi
ve kullanımını sağlamaktan, kayıp ve kötüye kullanımının önlenmesinden mali yönetim ve kontrol
sisteminin işleyişinin gözetilmesi, izlenmesi ve bu Kanunda belirtilen görev ve sorumlulukların yerine
getirilmesinden Bakana; mahalli idarelerde ise meclislerine karşı sorumlu olduğu, üst yöneticiler, bu
sorumluluğun gereklerini harcama yetkilileri, mali hizmetler birimi ve iç denetçiler aracılığıyla yerine
getirecekleri (md.11/I) hükme bağlanmıştır.
Maliye Bakanlığının, merkezi yönetim bütçe kanunu tasarısının hazırlanmasından ve bu amaçla ilgili
kamu idareleri arasında koordinasyonun sağlanmasından sorumlu olduğu, merkezi yönetim bütçesinin
hazırlanma sürecinin, Bakanlar Kurulunun Mayıs ayının sonuna kadar toplanarak kalkınma planları,
stratejik planlar ve genel ekonomik koşulların gerekleri doğrultusunda makro politikaları, ilkeleri, hedef
ve gösterge niteliğindeki temel ekonomik büyüklükleri de kapsayacak şekilde Devlet Planlama Teşkilatı
Müsteşarlığınca hazırlanan orta vadeli programı kabul etmesiyle başladığı, orta vadeli program, aynı süre
içinde Resmi Gazetede yayımlanacağı, orta vadeli program ile uyumlu olmak üzere, gelecek üç yıla ilişkin
toplam gelir ve gider tahminleri ile birlikte hedef açık ve borçlanma durumu ile kamu idarelerinin ödenek
teklif tavanlarını içeren ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan orta vadeli mali plan, Haziran ayının
onbeşine kadar Yüksek Planlama Kurulu tarafından karara bağlanıp, Resmi Gazetede yayımlanacağı, bu
doğrultuda, kamu idarelerinin bütçe tekliflerini ve yatırım programını hazırlama sürecini yönlendirmek
üzere; Bütçe Çağrısı ve eki Bütçe Hazırlama Rehberi Maliye Bakanlığınca, Yatırım Genelgesi ve eki
Yatırım Programı Hazırlama Rehberi ise Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığınca hazırlanarak Haziran
ayının sonuna kadar Resmi Gazetede yayımlanacağı, Bütçe Hazırlama Rehberi ile Yatırım Programı
Hazırlama Rehberi, bütçe tekliflerinin hazırlanmasına esas olmak üzere, kamu idarelerince uyulması
gereken genel ilkeleri, nesnel ve ölçülebilir standartları, hesaplama yöntemlerini, bunlara ilişkin olarak
kullanılacak cetvel ve tablo örneklerini ve diğer bilgileri içereceği (md.16) hükme bağlanmıştır.
3.88. Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Tahsis ve Devri Hakkında Yönetmelik
5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 45, 47 ve geçici 12 nci maddeleri ile
13/12/1983 tarihli ve 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin 13 üncü maddesine dayanılarak hazırlanan Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Tahsis Ve
Devri Hakkında Yönetmelik, 10.10.2006 tarih ve 26315 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe
girmiş olup, kamu idarelerinin mülkiyetlerindeki taşınmazların birbirlerine bedelsiz olarak tahsis ve devri
ile; Hazineye ait taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin kamu idarelerine tahsis ve
devir işlemlerinin usul ve esaslarını belirlemek amacıyla çıkarılmıştır.
3202 sayılı Köye Yönelik Hizmetler Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin (e) bendi gereğince,
köylere ve askerî garnizonlara su tahsisine İstanbul İlinde İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı,
162
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Kocaeli İlinde İzmit Büyük Şehir Belediye Başkanlığı, diğer illerde ise İl Özel İdarelerinin yetkili olduğu
(md.4/9), hazineye ait taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden çıkan kaynak suları
ile umuma ait suların belediyelere tahsisine Bakanlığın yetkili olduğu (md.4/9) hükme bağlanmış olup, su
tahsisi taleplerinde gönderilecek bilgi ve belgeler yönetmeliğin 17 inci maddesinde düzenlenmiştir.
3.89. Kalkınma Planları
Genel prensipleri, yatırım önceliklerini, orta ve uzun dönem teknik, çevresel, sosyal ve kültürel
politikaları içeren “Kalkınma Planları” Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından yapılmaktadır.
Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007–2013) 01.07.2006 tarih ve 26215 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak 2007 yılında başlaması kararlaştırılmış olup, Çevrenin Korunması ve Kentsel Altyapının
Geliştirilmesi başlığı altında aşağıdaki maddeler sıralanmıştır:
•
Gelecek kuşakların, ihtiyaçlarını gözeterek, doğal kaynakların koruma ve kullanma koşulları
belirlenecek ve bu kaynaklardan herkesin adil biçimde yararlanmasını sağlayacak şekilde çevre
yönetim sistemleri oluşturulacaktır (md.453).
•
Tüm sektörlerde yatırım, üretim ve tüketim aşamalarında kirleten ve kullanan öder ilkelerini
dikkate alan araçlar etkili bir biçimde kullanılacaktır. AB’ye uyum kapsamında çevre standartları ve
yönetimini belirleyen hukuki düzenlemeler güncelleştirilirken ülke koşulları ve kamu yönetiminde
etkinlik gözetilecektir (md.455).
•
Çevresel altyapı yatırımlarının yapılmasında ve iletilmesinde ölçek ekonomisinin faydalarından
yararlanmak için yerel yönetimler arasındaki işbirliği ve eşgüdüm geliştirilecek, bu kapsamda
mahalli idare birliklerinin kurulması desteklenecektir (md.457).
•
Kentsel altyapı yatırımlarının gerçekleştirilmesinde belediyelere verilecek mali ve teknik
danışmanlık hizmetleri etkinleştirilecektir (md.464).
•
Ülke genelinde çevre korumaya yönelik kentsel altyapı ihtiyacının belirlenmesi için belediyelerin
içme suyu, kanalizasyon, atıksu arıtma tesisi ve katı atık bertaraf tesisi gibi altyapı ihtiyaçlarını
belirleyecek kentsel altyapı ana planı ve finansman stratejisi hazırlanacaktır (md.465).
•
Su, atıksu, katı atık gibi çevre korumaya yönelik altyapı tesislerinin yapılmasında, bakımında ve
işletilmesinde ülke şartlarına en uygun sistem ve teknolojiler tercih edilecektir ( md.466).
•
Mevcut su sağlama tesislerinde kayıp ve kaçaklar azaltılarak ülke su kaynaklarının etkin kullanımı
sağlanacaktır ( md.467).
•
Ülkemizde su kaynaklarının tahsisi, kullanılması, geliştirilmesi ve kirlenmeye karşı korunmasıyla
ilgili hukuki düzenleme ve idari yapı oluşturulmasına yönelik olarak başlatılmış çalışmalar
tamamlanacaktır ( md.468).
•
Yer altı ve yerüstü su kaynaklarının kirlenmeden korunması sağlanacak ve atık suların arıtıldıktan
sonra tarım ve sanayide kullanılması teşvik edilecektir ( md.469).
•
Evsel nitelikli katı atık yönetiminde kaynakta ayrıştırma, toplama, taşıma, geri kazanım ve bertaraf
safhaları teknik ve mali yönden bir bütün olarak değerlendirilecek; yatırım ve işletme maliyetleri
düşük ve ülke şartlarına en uygun katı atık bertaraf teknolojisi olan düzenli depolama yöntemi
tercih edilecektir ( md.470).
•
Çevre yatırımlarının yapılması ve işletilmesinde özel sektörün katılımı dahil yeni finansman
yöntemleri geliştirilecektir ( md.472).
•
Çevresel altyapı hizmetlerinin planlanması, projelendirilmesi, uygulanması ve iletilmesine ilişkin
belediyelerin kapasiteleri geliştirilecektir ( md.473).
•
Çevre bilincinin geliştirilmesine yönelik eğitim ve kamuoyu bilgilendirme çalışmaları yapılacaktır
(md.474).
163
Dünyada ve Ülkemizde Su
Kurumlar Arası Yetki ve Sorumlulukların Rasyonelleştirilmesi başlıklı maddesinde; “Merkezi
yönetimden yerel yönetimlere yetki ve görev aktarımı, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartında
getirilen ilkeler dikkate alınarak sağlanacaktır. Ancak, yetki ve görev aktarımı yapılmadan önce yerel
yönetimleri yönetsel ve mali açıdan güçlendirecek önlemler alınacaktır ( md.689). Yerel yönetimlerin
sundukları hizmetler için ülke çapında asgari hizmet standartları belirlenecek; standartlara uygunluk
denetimi merkezi idare tarafından yapılacaktır” ( md.691) denilmektedir.
Tarımsal Yapının Etkinleştirilmesi başlıklı maddesinde; “Su kaynaklarının geliştirilmesine yönelik
çalışmaların, öncelikle havza temelinde bütüncül bir yaklaşımla ve değişen tüketim taleplerini
karşılamakta esneklik sağlayan bir şekilde planlamasını mümkün kılacak, ilgili kurumlar arasında güçlü
ve yapısal bir eşgüdüm sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmiş kapsamlı bir mekanizma çerçevesinde
ve suyun tasarruflu kullanımı sayesinde su kaynaklarının etkin kullanımına önem ve öncelik verilecektir
( md.497). Tarımsal üretimin rekabet gücüne doğrudan katkıda bulunacak şekilde; yüksek üretim değeri
bulunan tarım ürünleri üretiminin artırılması amacıyla maliyet etkin bir biçimde sulama yatırımları ve
tarım işletmelerinde gözlenen arazi parçalılığı sorununun hafifletilmesine yönelik olarak toplulaştırma
yatırımları yaygınlaştırılacaktır ( md.498)” denilmektedir.
Kırsal Kesimde Kalkınmanın Sağlanması başlıklı maddesinde ise; “Sulama altyapısının işletme
ve yönetiminin katılımcı mekanizmalarla gerçekleştirilmesi sağlanacak, toprak ve su kaynaklarının
etkin ve sürdürülebilir kullanımı için üreticilere yönelik programlar uygulamaya konulacaktır (676)”
denilmektedir.
3.90. Turizmi Teşvik Kanunu
2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu,16.03.1982 tarih ve 17635 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe girmiş olup, turizm sektörünü düzenleyecek, geliştirecek, dinamik bir yapı ve işleyişe
kavuşturacak tertip ve tedbirlerin alınmasını sağlamak amacıyla çıkarılmıştır.
Deniz, göl ve akarsular ile kıyıların, özelliklerini bozucu ve yıpratıcı şekilde kullanılamayacağı (md.6/
III), kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinde Bakanlıkça yapılacak alt
yapı ve planlama işlemlerine esas olmak üzere diğer kamu kurum ve kuruluşlarından istenilen bilgi,
belge ve görüşlerin 3 ay içinde verileceği, bu süre sonunda istenilen bilgi, belge ve görüşün verilmemesi
durumunda ilgili iş ve işlemler Bakanlıkça resen tesis edilebileceği (md.7/II), kültür ve turizm koruma ve
gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinin yol, su, kanalizasyon, elektrik ve telekomünikasyon gibi altyapı
ihtiyaçlarının ilgili kamu kuruluşlarınca öncelikle tamamlanmasının zorunlu olduğu, bu maksatla ilgili
Bakanlık ve kuruluşlara tahsis edilen ödeneklerin Bakanlığın uygun görüşü alınmadan başka maksatla
kullanılamayacağı (md.9/a) hükme bağlanmıştır.
3.91. İmar Kanunu
3194 sayılı İmar Kanunu, 09.05.1985 tarih ve 18749 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, Kanunun
43/b, c, d, e; 46, 47 ve 48 inci maddeleri ile geçici 7 nci maddesi yayımı tarihinde; diğer maddeleri
yayımını takiben 6 ay sonra yürürlüğe girmiş olup, yerleşme yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların; plan,
fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamak amacıyla düzenlenmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun “Kullanma İzni Alınmamış Yapılar” başlıklı maddesinde; inşaatın bitme
gününün, kullanma izninin verildiği tarih olduğu, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılarda izin
alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmayacağı, ancak,
kullanma izni alan bağımsız bölümler bu hizmetlerden istifade ettirileceği (md.31) hükme bağlanmıştır.
3194 sayılı İmar Kanununa 08.03.2002 tarih ve 4736 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle eklenen ve
19.01.2002 tarihinden geçerli olarak yürürlüğe giren geçici 10 uncu madde ile; kullanma izni verilmeyen
164
Su yönetimi ve mevzuatı
ve alınmayan yapılara belediyelerce yol, su, kanalizasyon, doğalgaz gibi alt yapı hizmetlerinin birinin
veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi halinde ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin
yerine getirilmiş olması ve bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içerisinde başvurulması üzerine
kullanma izni alınıncaya kadar geçici olarak elektrik, su ve/veya telefon bağlanabileceği, bu madde
kapsamında elektrik, su ve/veya telefon bağlanması herhangi bir kazanılmış hak teşkil etmeyeceği hükme
bağlanmıştır.
3194 sayılı İmar Kanununa 26.07.2008 tarih ve 26948 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5784 sayılı
Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 25 inci maddesi ile
İmar Kanununa eklenenen geçici 11 inci madde de; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapı (inşaat)
ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara; yol, elektrik,
su, telefon, kanalizasyon, doğal gaz gibi alt yapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün
belgelenmesi halinde, ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu
maddenin yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar ilgili mevzuatta
tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su ve/veya elektrik bağlanabileceği,
bu kapsamda, ilgili belediyeden dağıtım şirketlerine elektriğin kesilmesi talebinin söz konusu olması
halinde aboneliği iptal edileceğinden, su ve/veya elektrik bağlanması herhangi bir kazanılmış hak teşkil
etmeyeceği, ancak, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartı 12.10.2004 tarihinden
önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmayacağı, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce
yapılan abonelikler de ait olduğu gruba dönüştürüleceği hükme bağlanmıştır.
3.92. Maden Kanunu
3213 sayılı Maden Kanunu, 15.06.1985 tarih ve 18785 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe
girmiş olup, madenlerin aranması, işletilmesi, üzerinde hak sahibi olunması ve terk edilmesi ile ilgili esas
ve usulleri düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
Yer kabuğunda ve su kaynaklarında tabii olarak bulunan, ekonomik ve ticarî değeri olan petrol, doğal
gaz, jeotermal ve su kaynakları dışında kalan her türlü madde bu Kanuna göre maden kabul edilmek
olduğu (md.2), ancak orman, muhafaza ormanı, ağaçlandırma alanları, kara avcılığı alanları, özel koruma
bölgeleri, milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtı, tabiatı koruma alanı, tarım, mera, sit alanları, su
havzaları, kıyı alanları ve sahil şeritleri, karasuları, turizm bölgeleri, alanları ve merkezleri ile kültür ve
turizm koruma ve gelişim bölgeleri, askerî yasak bölgeler ve imar alanları ile mücavir alanlarda madencilik
faaliyetlerinin çevresel etki değerlendirmesi, gayri sıhhî müesseseler ile ilgili hususlar dahil hangi
esaslara göre yürütüleceği ilgili bakanlıkların görüşü alınarak Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak bir
yönetmelikle belirleneceği (md.7/I), maden işletme faaliyeti ile Devlet ve il yolları, havaalanı, liman ve
baraj gibi kamu yatırımlarının birbirlerini engellemesi, kamu kurum ve kuruluşlarının uygulamalarından
dolayı maden işletme faaliyetinin yapılamaz hale gelmesi, kamu ve özel yatırım için başka alternatif
alanların bulunamaması durumunda, madencilik faaliyeti ve yatırımla ilgili karar, Başbakanlık Müsteşarı
başkanlığında oluşturulacak bir kurul tarafından verileceği (md.7/VIII) hükme bağlanmıştır.
3.93. Dışişleri Bakanlığının Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun
4009 sayılı Dışişleri Bakanlığının Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun 06.07.1994 tarih ve 21982
sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, Dışişleri Bakanlığının kuruluş, görev ve
teşkilatına ilişkin esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
Dışişleri Bakanlığının görev ve yetkilerinden bazıları aşağıda sıralanmıştır:
• Hükümetçe tayin ve tespit edilecek esaslara göre dış politikayı uygulamak ve Türkiye Cumhuriyetinin
yabancı devletler ve uluslararası kuruluşlarla ilişkilerini yürütmek (md.2/a).
• Türkiye Cumhuriyetinin dış politikasının tespiti için hazırlık çalışmaları yapmak ve tekliflerde
165
Dünyada ve Ülkemizde Su
•
•
•
bulunmak,tespit edilecek dış politikayı yürütmek ve koordine etmek (md.2b).
T.C. uyruklu gerçek ve tüzel kişilerin yabancı devletler ve uluslararası kuruluşlar karşısındaki
hak ve menfaatlerini korumak,geliştirmek ve bu alanlarda diplomasi ve konsolosluk himayesini
sağlamak (md.2/c).
Diğer bakanlık ve kuruluşların dış politikayı etkileyen faaliyet ve temaslarının devletin dış
politikasına uygunluğunu sağlamak,bu kuruluşların uluslararası kuruluşlar ve yabancı kamu ve
özel kuruluşlarıyla kendi görev alanlarına giren temaslarının koordinasyonunu sağlamak ve bunlara
katılmak (md.2/e).
Mali, iktisadi ve diğer teknik konularda ilgili kurum ve kuruluşlarca yürütülmesi gereken veya
statülerinde, üyelerinin ve ortaklarının belli Bakanlık veya merci vasıtasıyla işlem yapacağı
belirtilen milletlerarası kuruluşlarla yürütülecek dış temas ve müzakerelerin dış politikaya uygun
olarak yürütülmelerini gözetmek, gerekirse bunlara katılmak (md.2/f).
3.94. Avrupa Birliği Genel Sekreterliği Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun
5916 sayılı Avrupa Birliği Genel Sekreterliği Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun 09.07.2009 tarih ve
27283 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olup, Başbakanlığa bağlı Avrupa Birliği Genel Sekreterliğinin
kuruluş ve teşkilatı ile görev ve yetkilerini düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
Avrupa Birliği Genel Sekreterliğinin görevi, 1173 sayılı Milletlerarası Münasebetlerin Yürütülmesi ve
Koordinasyonu Hakkında Kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine
hazırlanmasına yönelik yapılacak çalışmaların yönlendirilmesi, izlenmesi ve koordinasyonu ile üyelik
sonrası çalışmaların koordinasyonunu yürütmektir.
Taşımacılık, çevre, enerji ve trans –Avrupa şebekeleri konularında kamu kurum ve kuruluşlarınca
yürütülen Avrupa Birliği müktesebatına uyum çalışmalarını izlemek ve koordine etmek (md.6/1-a) Siyasi
İşler Başkanlığının görevleri arasında sayılmaktadır.
3.95. Türkiye İstatistik Kanunu
5429 sayılı Türkiye İstatistik Kanunu 18.11.2005 tarih ve 25997 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe girmiş olup, resmî istatistiklerin üretimine ve organizasyonuna ilişkin temel ilkeleri ve standartları
belirlemek; ülkenin ihtiyaç duyduğu alanlarda veri ve bilgilerin derlenmesini, değerlendirilmesini, gerekli
istatistiklerin üretilmesini, yayımlanmasını, dağıtımını ve Resmî İstatistik Programında istatistik sürecine
dâhil kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere, Türkiye İstatistik Kurumunun kuruluş,
görev ve yetkilerine ilişkin esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
Resmî İstatistik Programının, ulusal ve uluslararası düzeyde ihtiyaç duyulan konularda üretilecek resmî
istatistiklere ilişkin çerçeveyi oluşturduğu, sayım ve araştırmaların Program çerçevesinde yapılacağı,
programın; mevcut kaynakları, cevap verenlerin üzerindeki yükü, fayda-maliyet ilişkisini göz önüne alarak,
ülkenin ekonomi, sosyal, demografi, kültür, çevre, bilim, teknoloji ve ihtiyaç duyduğu diğer alanlardaki
durumunun tespit edilmesi ve izlenmesi için gereken istatistikleri kapsayacağı, programın, Konseyin
istişarî görüşleri doğrultusunda Başkanlık tarafından beş yıllık olarak hazırlanacağı ve Bakanlar Kuruluna
sunulacağı, programın, Bakanlar Kurulu kararının Resmî Gazetede yayımlanmasıyla yürürlüğe gireceği,
gerekli hâllerde Programda değişikliğin, ilgili kuruluşların görüşü alınarak Başkanlığın teklifi üzerine
Bakanlar Kurulu kararı ile yapılacağı ve Resmî Gazetede yayımlanacağı, programın yürütülmesinden
de Başkanlığın sorumlu olduğu, Başkanlığın, Programın uygulanması konusunda Konseye sunulmak
üzere Yıllık İzleme Raporları hazırlayacağı ve uygun araçlarla kamuoyuna duyuracağı (md.3) hükme
bağlanmıştır.
3.96. Türk Ceza Kanunu
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 12.09.2004 tarih 25611 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe
166
Su yönetimi ve mevzuatı
girmiş olup, kişi hak ve özgürlüklerini, kamu düzen ve güvenliğini, hukuk devletini, kamu sağlığını
ve çevreyi, toplum barışını korumak, suç işlenmesini önlemek amacını gerçekleştirilmesi için ceza
sorumluluğunun temel esasları ile suçlar, ceza ve güvenlik tedbirlerinin türleri düzenlenmiştir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu “İmar Kirliliğine Neden Olma” olma başlıklı maddesinde; yapı ruhsatiyesi
alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis
cezası ile cezalandırılacağı (md.184/1), yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan
şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne
göre cezalandırılacağı (md.184/2), yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin
icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı (md.184/3), üçüncü
fıkra hariç, bu madde hükümleri ancak belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde
uygulanacağı (md.184/4), kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar
planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası
açılmayacağı, açılmış olan kamu davasının düşeceği, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan
kalkacağı (md.184/5), ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapılmış yapılarla
ilgili olarak uygulanmayacağı (md.184/6) hükme bağlanmıştır.
3.97. İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı
Bağlanması Hakkında Kanun
1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması
Hakkında Kanun, 24.02.1968 tarih ve 12835 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, yayımlandığı tarihi
takip eden mali yılbaşından itibaren yürürlüğe girmiştir.
Bu Kanunun 1 inci maddesine göre kendilerine aylık bağlanan dul eşler ile şehitlerin, sosyal güvenlik
kuruluşlarından yetim aylığı dışında aylık veya gelir almayan ve bu kuruluşlara tâbi olarak çalışmayan
çocuklarının, şehit olan anne ve babalarından dolayı yetim aylığı aldıkları müddetçe bu haklardan
yararlanacakları (md.2), bu Kanun ve 28.05.1986 tarihli ve 3292 sayılı Vatani Hizmet Tertibi Aylıklarının
Bağlanması Hakkında Kanun kapsamında vatanî hizmet tertibinden aylık bağlananlar ile malûl gazi
olarak aylık bağlanmış olanların ve şehit dul ve yetimi sıfatıyla aylık veya gelir bağlanmış bulunanların;
belediyelerce tahakkuk ettirilecek su ücretinin % 50’den az indirim içermemek üzere belediye meclisleri
tarafından belirlenecek tarife üzerinden alınacağı (Ek Madde.1) hükme bağlanmıştır.
3.98. Başarılı Sporculara Aylık Bağlanması Ve Devlet Sporcusu Unvanı Verilmesi
Hakkında Yönetmelik
5774 sayılı Başarılı Sporculara Aylık Bağlanması ile Devlet Sporcusu Unvanı Verilmesi Hakkında
Kanunun 9 uncu maddesine dayanılarak hazırlanan Başarılı Sporculara Aylık Bağlanması Ve Devlet
Sporcusu unvanı Verilmesi Hakkında Yönetmelik, 28.05.2009 tarih 27241 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, Türk vatandaşlarından uluslararası düzeyde üstün başarı kazanmış
amatör sporcular ve bunların ölümü halinde bakmakla yükümlü oldukları eş ve çocukları ile takım halinde
olimpiyat veya dünya şampiyonu olmuş amatör sporcuların, milli takım teknik direktör ve antrenörlerine
aylık bağlanması, uluslararası düzeyde üstün başarı kazanmış sporculara “Devlet Sporcusu” unvanı
verilerek, bu başarılarının taltif edilmesi suretiyle Türk vatandaşlarının spora özendirilmesi, Devlet
Sporcusu unvanı verilmesine ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla çıkarılmıştır.
5774 sayılı Kanun gereğince aylık bağlanan amatör sporculardan, belediyelerce tahakkuk ettirilecek su
ücreti %50’den az indirim içermemek üzere belediye meclisleri tarafından belirlenecek tarife üzerinden
alınacağı (md.17/4) hükme bağlanmıştır.
3.99. Özel Öğretim Kurumları Kanunu
5580 Özel Öğretim Kurumları Kanunu,14.02.2007 tarih ve 26434 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak
167
Dünyada ve Ülkemizde Su
yürürlüğe girmiş olup, Türkiye Cumhuriyeti uyruklu gerçek kişiler, özel hukuk tüzel kişileri veya özel
hukuk hükümlerine göre yönetilen tüzel kişiler tarafından açılacak özel öğretim kurumlarına kurum
açma izni verilmesi, kurumun nakli, devri, personel çalıştırılması, kurumlara yapılacak malî destek ve bu
kurumların eğitim-öğretim, yönetim, denetim ve gözetimi ile yabancılar tarafından açılmış bulunan özel
öğretim kurumlarının; eğitim-öğretim, yönetim, denetim, gözetim ve personel çalıştırılmasına ilişkin usûl
ve esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
Bu Kanun, Türkiye Cumhuriyeti uyruklu gerçek kişiler, özel hukuk tüzel kişileri veya özel hukuk
hükümlerine göre yönetilen tüzel kişilerce açılan özel öğretim kurumları ile yabancılar tarafından açılmış
bulunan özel öğretim kurumlarını kapsamaktadır.
Okulların su, doğal gaz ve elektrik ücretlendirilmesinin, resmî okullara uygulanan tarife üzerinden
uygulanacağı (md.12/II) hükme bağlanmıştır.
3.100. Kamu Kurum Ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal Ve Hizmet Tarifeleri İle Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
4736 sayılı Kamu Kurum Ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal Ve Hizmet Tarifeleri İle Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, 19.01.2002 tarih ve 24645 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe girmiştir.
Bu kanuna göre; kamu kurum ve kuruluşlarınca üretilen mal ve hizmet bedellerinde işletmecilik
gereği yapılması gereken ticarî indirimler hariç herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz veya indirimli
tarife uygulanmayacağı, belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, toplu taşım
hizmetlerinde malûl, yaşlı, öğrenci ve basın kimlik kartı sahiplerine indirim uygulamaya yetkili oldukları,
1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması
Hakkında Kanun 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ve 3713 sayılı
Terörle Mücadele Kanununun ücretsiz veya indirimli tarife uygulanması ile ilgili hükümlerin saklı
olduğu, Bakanlar Kurulu kanunun birinci fıkra hükmünden muaf tutulacak kişi veya kurumları tespit
etmeye yetkili olduğu, bu Kanunun yayımı tarihinden önce üçüncü fıkrasında belirtilen kanunlar dışında;
kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik, genelge ve benzeri düzenleyici işlemler ile diğer
idari işlemlerle tesis edilmiş bulunan ücretsiz veya indirimli tarife uygulamalarına 31.12.2001 tarihinden
itibaren son verileceği hükme bağlanmıştır (md.1).
Ancak 08.02.2002 tarih ve 24665 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 28.01.2002 tarihli ve 2002/3654
sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmetlerden Ücretsiz veya İndirimli Olarak
Faydalanacakların Tespitine İlişkin Karar gereğince; gaziler, şehit ve gazi, dul ve yetimleri, özürlüler,
öğrenciler ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık
Bağlanması Hakkında Kanun kapsamındaki kişilerin 4736 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci
fıkrası hükmünden muaf tutulması hükme bağlanmıştır.
3.101. Sanayi Ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun
3143 sayılı Sanayi Ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun 18.01.1985 tarih ve
18639 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, ülkenin sanayi politikasının günün
şartlarına ve teknolojinin gereklerine göre tespitine yardımcı olmak, kalkınma plan ve programlarında
yer alan ilke ve hedefler doğrultusunda sanayinin dengeli ve süratli şekilde gelişmesini sağlamak ve
teşvik etmek, milli kalkınma plan ve programları doğrultusunda, iç ticaret hizmetlerine ilişkin anahedef
ve politikaların belirlenmesine yardımcı olmak, bu politikalar doğrultusunda faaliyetlerin düzenlenmesi,
uygulanması ve geliştirilmesini sağlamak için, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının kurulmasına, teşkilat ve
görevlerine dair esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
168
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Sanayi ve Ticaret Bakanlığının bazı görevleri aşağıda sıralanmıştır:
•
Sanayi bölge ve sitelerinin kurulmasına izin vermek, bu kuruluşları desteklemek ve denetlemek,
bu konularda ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak ve gerekli mevzuatı hazırlamak, küçük
sanayi ve el sanatları ile ilgili her türlü araştırma, geliştirme ve koordinasyon hizmetlerini yürütmek,
organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin kurulması ile ilgili bütün faaliyetlerin
koordinasyonunu sağlamak (md.2/d).
•
3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanununda belirtilen ölçüler ve ayar hizmetleri kapsamına dahil
bulunan hizmetleri yürütmek (md.2/l).
•
Evrensel kabul görmüş tüketici haklarının sağlanması ve korunmasına yönelik hukuki ve idari
tedbirleri almak, tüketicinin korunmasını sağlayıcı inceleme, araştırma ve düzenlemelerde
bulunmak (md.2/s).
3.102. Türk Standartları Enstitüsü Kuruluş Kanunu
132 sayılı Türk Standartları Enstitüsü Kuruluş Kanunu 22.11.1960 tarih ve 10661 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Her türlü madde ve mamulleri ile usul ve hizmet standartlarını yapmak
gayesiyle “Türk Standartları Enstitüsü” kurulmuştur.
Enstitü, tüzelkişiliği haiz, özel hukuk hükümlerine göre yönetilen bir Kamu Kurumu olup kısa adı
ve markasının “TSE” olduğu, bu marka çeşitli şekillerde gösterildiği, Türk Standartları Enstitüsünün
müsaadesi olmadan bu marka hiçbir şekil ve şart altında kullanılamayacağı, yalnız Türk Standartları
Enstitüsü tarafından kabul edilen standartların”Türk Standardı” adını alacağı, bu Standartların ihtiyari
olup; standardın ilgili olduğu Bakanlığın onayı ile mecburi kılınabileceği, bir standardın mecburi
kılınabilmesi için “Türk Standardı” olmasının şart olduğu, mecburi kılınan standartların ise Resmi
Gazetede yayımlanacağı (md.1), her türlü standardları hazırlamak veya hazırlatmak, enstitü bünyesinde
veya hariçte hazırlanan standardları tetkik ve uygun bulduğu takdirde Türk Standartları olarak kabul
etmek, kabul edilen standartları, yayınlamak ve ihtiyari olarak uygulanmalarını teşvik etmek, mecburi
olarak yürürlüğe konmalarında fayda görülenleri, ilgili bakanlığın onayına sunmanın Türk Standardları
Enstitüsünün görevleri arasında sayıldığı (md.2) hükme bağlanmıştır.
Bu kapsamda TS 266 2005 Standardı (Sular – İnsani Tüketim Amaçlı Sular), insani tüketim amaçlı
suların tarifine, sınıflandırma ve özelliklerine, numune alma, muayene ve deneyleri ile piyasaya arz
şekline dairdir. Standardın hazırlanmasında 98/83/EC sayılı Direktif, Guidelines for Drinking Water
Quality, WHO World Health Organization, Geneva, 1993 ve İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında
Yönetmelikten yararlanılmıştır. Mecburi bir standart değildir.
3.103. Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu
4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu;15.04.2000 tarih ve 24021 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, organize sanayi bölgelerinin kuruluş, yapım ve işletilmesi esaslarını
düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
Organize Sanayi Bölgelerinin (OSB)’ ihtiyacı olan elektrik, su, kanalizasyon, doğalgaz, arıtma tesisi,
yol, haberleşme, spor tesisleri gibi alt yapı ve genel hizmet tesislerini kurma ve işletme, kamu ve özel
kuruluşlardan satın alarak dağıtım ve satışını yapma, üretim tesisleri kurma ve işletme hakkı sadece
OSB’nin yetki ve sorumluluğunda olduğu, ancak, atıkların ortak arıtma tesisinin kabul edebileceği
standartlara düşürülmesi amacıyla münferiden ön arıtma tesisi yapılmasının gerektiği, OSB’de yer
alan kuruluşlar, alt yapı ihtiyaçlarını OSB’nin tesislerinden karşılamak zorunda oldukları, OSB’nin
izni olmaksızın alt yapı ihtiyaçları başka bir yerden karşılanamayacağı ve bu amaçla münferiden tesis
kurulamayacağı, bu kuruluşlar kendilerine tahsis edilen alt yapı kullanma hakkını başka kuruluşlara devir
169
Dünyada ve Ülkemizde Su
ve temlik edemeyecekleri ve başkalarının istifadesine tahsis edemeyecekleri (md.20), OSB tüzel kişiliği,
bu Kanunun uygulanması ile ilgili işlemlerde her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu, atıksu arıtma
tesisi işleten bölgelerden, belediyelerce atıksu bedeli alınmayacağı (md.21) hükme bağlanmıştır.
3.104. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, 08.03.1995 tarih ve 22221 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak 6 ay sonra yürürlüğe girmiş olup, kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği
ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden
korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek
ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları
düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
Bilindiği gibi vatandaşların su ve kanalizasyon hizmetlerinden yararlanabilmeleri ilgili belediyeye veya
su ve kanalizasyon idaresine su ve atık su abonesi olması ile mümkün olmaktadır. Su ve kanalizasyon
hizmetleri kapsamındaki abonelik sözleşmelerini; tekel durumunda olan kamu idarelerinin birden çok
kişiye belirli veya belirsiz bir süre içerisinde su ve atık su konularında mal veya hizmet temin etme
görevini yerine getirme karşılığında, tüketicilerin belli bir bedeli peşin ya da dönemler halinde ödeme
zorunluluğunda oldukları, ancak hizmetten yararlanan kişi veya kişilerin sözleşmeyi idareyle birlikte
düzenlemesi yerine ancak katılımının söz konusu olduğu tip sözleşmeler olarak tarif edebiliriz. 210
Kanunun kapsamına; yukarıda belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan
birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemin girdiği (md.2) hususu açıkça belirtilmiştir. Kanunda
Sözleşmedeki Haksız Şartlar (md.6) ve Abonelik Sözleşmeleri (md.11) ayrı başlıklar altında ele
alınmıştır.
3.105. Tüketici Sözleşmelerinde Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 31 inci ve 4822 sayılı Kanunla değişik 6 ıncı
maddelerine dayanılarak hazırlanan Tüketici Sözleşmelerinde Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik,
13.06.2003 tarih 25137 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, tüketici
sözleşmelerinde yer alan, tüketici aleyhine haksız şartların tespitini ve bu şartların tüketiciyi korumaya
yönelik olarak denetlenmesini sağlamak amacıyla çıkarılmıştır.
Bu Yönetmelik, taraflardan birisini tüketicinin oluşturduğu tüketici sözleşmelerinde satıcı, sağlayıcı
veya kredi veren tarafından tek taraflı olarak ve dürüstlük kurallarına aykırı biçimde konulmuş her türlü
haksız şartı kapsamaktadır.
Yönetmelikte haksız şart (md.5), sözleşme şartlarının haksızlığının değerlendirilmesi (md.6), haksız
sözleşme şartları karşısında tüketicinin hakları (md.7) ve yargısal denetim (md.8) başlıklı maddeleri ele
alınmış ve Yönetmeliğin ekinde beşinci maddenin son fıkrasında anılan türden toplam on yedi adet haksız
şart sayılmıştır.
3.106. Ölçüler ve Ayar Kanunu
3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu, 21.01.1989 tarih ve 20056 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak
5, 6, 12, 14, 15, 16 ve Geçici 2 nci maddeleri Kanunun yayımı tarihinden bir yıl sonra, diğer maddeleri
yayımı tarihinde yürürlüğe girmiş olup, milli ekonominin ve ticaretin gereklerine ve kamu yararına uygun
olarak Türkiye hudutları içinde her türlü ölçü ve ölçü aletlerinin doğru ayarlı ve uluslararası birimler
sistemine uygun olarak imalini ve kullanılmasını sağlamak amacıyla çıkarılmıştır.
210
Konu ile ilgili detay bilgi için İller ve Belediyeler Dergisi Haziran-Temmuz 2009. 734–735 sayısında yayımlanan “Su Ve Kanalizasyon Hizmetleri Kapsamında Abonelik Sözleşmelerinin Durumu” ile İller ve Belediyeler Dergisi Ekim-Kasım 2009 738-739 sayısında yayımlanan “Su Abonelik Sözleşmeleri
Uyuşmazlıklarında İzlenecek Yöntem İle Görevli Ve Yetkili Mahkemeler” isimli makalelerime bakılabilir.
170
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Ölçü ve ölçü aletlerinin; ilk muayene, periyodik muayene, ani muayene, şikayet muayenesi ve stok
muayenesine tabi tutuldukları (md.9) elektrik, su, doğalgaz ve havagazı sayaçlarının tamir ve ayar
ücretlerinin Bakanlıkça her yıl Ocak ayında tespit edilerek ilan edildiği (md.11), doğru olmadığı açıkça belli
olan ölçü ve ölçü aletleri ile veya bu aletlerin ayarı bozulmak suretiyle ölçme yapılması veya bunların alım
satım yerlerinde bulundurulmasının (md14/c), damgası kopmuş, bozulmuş, periyodik muayene zamanında
müracaat edilmemiş veya damga süresi geçirilmiş veya damgaları iptal edilmiş ölçü ve ölçü aletlerinin
kullanılmasının, satışa arzı veya satılmasının, alım satım yerlerinde bulundurulmasının, damgaları iptal
edilmiş ölçü ve ölçü aletlerinin, tamirlerinden sonra tekrar muayene ve damga yaptırılmadan sahiplerine
tesliminin (md14/d), bakanlıkça tespit edilen tarifeler üstünde ücret talep etmenin veya almanın yasak
olduğu (md14/g), damgası kopmuş, bozulmuş, damga süresi dolmuş ölçü aletini kullanan kişiye, bin
Türk Lirası idarî para cezası verileceği, ayrıca bu ölçü aletlerine el konularak mülkiyetinin kamuya
geçirilmesine karar verileceği (md.15/c), ayarının doğru olmadığını bildiği aletle ölçü yapan ve bu suretle
haksız menfaat temin eden kişi, Türk Ceza Kanununun dolandırıcılık suçuna ilişkin hükümlerine göre
cezalandırılacağı (md.16/III) hükme bağlanmıştır.
3.107. Ölçü Aletleri Yönetmeliği 2004/22/AT
3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu ile 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve
Uygulanmasına Dair Kanuna dayanılarak, ve 2004/22/EC sayılı Ölçü Aletleri Direktifine paralel olarak
hazırlanan Ölçü Aletleri Yönetmeliği 2004/22/AT, 07.08.2008 tarih ve 26960 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak 21 inci maddesi 01.01.2009 tarihinde, diğer maddeleri ise yayımı tarihinde yürürlüğe girmiş
olup, su sayaçları (MI-001), gaz sayaçları ve hacim dönüştürme cihazları (MI-002), aktif elektrik enerji
sayaçları (MI-003), ısı sayaçları (MI-004), su haricindeki sıvıların miktarlarını sürekli ve dinamik ölçen
ölçme sistemleri (MI-005), otomatik tartı aletleri (MI-006), taksimetreler (MI-007), malzeme ölçerler
(MI-008), boyutsal ölçüm cihazları (MI-009) ve egzoz gazı analiz cihazları (MI-010) ile ilgili cihaz ve
sistemlerin; bu yönetmeliğin 4 üncü maddesinde belirtilen öncelikler çerçevesinde piyasaya arz edilmesi
ve/veya kullanıma sunulması halinde, taşıması gereken şartları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
Yönetmelik ekinde EK MI – 001’ de Su Sayaçları ile ilgili hükümler düzenlenmiştir.
3.108. Ölçü ve Ölçü Aletleri Muayene Yönetmeliği
3516 Sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu’nun 9 uncu maddesi gereğince hazırlanan Ölçü ve Ölçü Aletleri
Muayene Yönetmeliği, 24.07.1994 tarih ve 22000 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe
girmiş olup, 3516 Sayılı “Ölçüler ve Ayar Kanunu”nun 9 uncu maddesinde gösterilen ilk, periyodik
ve ani muayenelerle şikayet ve stok muayenelerinin usul ve esaslarının tespiti ve bunların kimler
tarafından, ne şekil ve ne suretle yapılacaklarını ve muayeneye tabi ölçü ve ölçü aletleri sahiplerini veya
bunları kullananların görev ve sorumlulukları ile tabi olacakları yükümlülükleri belirlemek amacıyla
çıkarılmıştır.
Periyodik muayenelerin yaptırılması sorumluluğunun su sayaçlarında; bu sayaçları dağıtım ağında
kullanan dağıtım şirketine veya dağıtımından sorumlu işletmeye, dağıtım ağı dışında kullanılanların ise
kullanıcıya ait olduğu (md.6) su sayaçlarının periyodik muayenelerinin 10 yılda bir yaptırılmasının zorunlu
olduğu (md.9/b) şikayet muayenesinin, ölçü ve ölçü aletlerinin doğru çalışıp çalışmadığının tespit edilmesi
için, ölçü ve ölçü aleti sahibi veya diğer bir kişi veya kuruluşun yazılı müracaatı üzerine yapılan muayene
olduğu, şikayet konusu olan ölçü ve ölçü aletinin durumunda hiçbir değişiklik yapılmadan en kısa sürede
muayenenin yapılması ve neticenin bir raporla müracaat eden kişi veya ilgili kuruluşa bildirilmesinin
gerektiği ancak, taşınamayacak olan bir şikayetli ölçü ve ölçü aletinin muayenesinin yerinde yapılması
gerektiği (md.18), ani muayeneler sonucunda hatalı çalıştığı veya ayarının bozuk olduğu tespit edilen
ölçü ve ölçü aletlerinin damgaları iptal edilerek; ayarları yapılıncaya kadar kullanılmamaları şartıyla bir
telle bağlanıp tamir müsaade fişi ile yetki belgesine sahip tamircilere sevk edileceği, ayrıca bu ölçü aletler
171
Dünyada ve Ülkemizde Su
için ölçü aleti başına uygulanmak üzere, ayarı doğru olmayan ölçü aleti kullanmak fiilinden dolayı 3516
sayılı Kanun hükümlerine göre idari ve cezai işlem uygulanacağı, tamir ve ayar işlemi için sevk edilen
ölçü ve ölçü aletlerinden, tamir ve ayarı yapıldıktan sonra geçici damgası yapılan ve 160 ıncı maddede
belirtilen ölçü aletlerinin geçici damga süresinin on beş gün olduğu, bu şekilde geçici damgalanan ölçü
ve ölçü aletlerinin damga süresi dolmuş kabul edileceği, geçici damga süresi içinde ölçü aleti kullanıcıları
tarafından Bakanlık Ölçüler ve Ayar Teşkilatına muayene ve damgalama için müracaat edilmesinin zorunlu
olduğu, bu süre içerisinde müracaat etmeyen kullanıcılara damga süresi dolmuş ölçü aletini kullanma
fiilinden dolayı 3516 sayılı Kanuna göre idari ve cezai işlemler uygulanacağı (md.22) 1.1.2000 tarfından
önce piyavaya arz edilen ve halen kullanımda olan veya stokta bulunan su sayaçlarından periyodik
muayenesi yapılmayanların en son periyodik muayene yapılma tarihinin 30.6.2011 olduğu bu sayaçların
listesinin 2010 Şubat ayı sonuna kadar Bakanlık Ölçüler ve Ayar Teşkilatına başvurularak muayenelerinin
yapılmasının zorunlu olduğu, belirtilen tarihe kadar Bakanlık Ölçüler ve Ayar Teşkilatlarına başvurularak
müracaat etmeyen veya 30.06.2011 tarihine kadar periyodik muayeneyi yaptırmayan sayaç ilgilileri
hakkında damga süresi dolmuş ölçü aleti kullanma fiilinden dolayı 3516 sayılı Kanun hükümlerine göre
ödenir ve cezai işlemler yapılacağı (geçici md.1) hükme bağlanmıştır.
3.109. Ölçü ve Ölçü Aletleri Tip Onay Yönetmeliği
3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu ile 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması
ve Uygulanmasına Dair Kanuna dayanılarak hazırlanan Ölçü ve Ölçü Aletleri Tip Onay Yönetmeliği,
17.10.2008 tarih ve 27027 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, ölçü ve ölçü
aletlerinin tip onay işlemlerine dair usul ve esasları belirlemek amacıyla çıkarılmıştır.
3.110. Ölçü Aletleri ve Metrolojik Kontrol Yöntemleri Hakkında Yönetmelik
(2009/34/AT)
3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu, 3143 sayılı Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri
Hakkında Kanun ve 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair
Kanun ile 2009/34/EC sayılı Ölçü Aletleri ve Metrolojik Kontroller İçin Genel Esaslara Dair Direktife
ve 2007/C 270/06 sayılı AB Komisyonu Bildirimine paralel olarak hazırlanan Ölçü Aletleri ve Metrolojik
Kontrol Yöntemleri Hakkında Yönetmelik (2009/34/AT), 11.01.2010 tarih ve 27459 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, amacı, ölçü aletlerinin tasarımı, çalışması, doğruluk sınıfı, kontrol
ve muayene yöntemleri ve tip onayları ile ilgili usul ve esasları belirlemek amacıyla çıkarılmıştır.
3.111. Ölçü ve Ölçü Aletlerinin Tamir ve Ayarını Yapacak Kişilere Verilecek Yetki
Belgesi Hakkında Yönetmelik
3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanununun 10 uncu maddesine istinaden hazırlanan Ölçü ve Ölçü
Aletlerinin Tamir ve Ayarını Yapacak Kişilere Verilecek Yetki Belgesi Hakkında Yönetmelik, 05.06.2002
tarih ve 24776 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar
Kanunu kapsamında bulunan ölçü ve ölçü aletlerinin tamir ve ayarını yapacak kişilere verilecek Yetki
Belgesi ile ilgili usul ve esasları belirlemek amacıyla çıkarılmıştır.
3.112. Ölçü ve Ölçü Aletlerinden Alınacak Muayene ve Damgalama Ücret Yönetmeliği
3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanununun 17 nci maddesi uyarınca hazırlanan Ölçü Ve Ölçü Aletlerinden
Alınacak Muayene Ve Damgalama Ücret Yönetmeliği, 08.02.1989 tarih ve 20074 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, ilk, periyodik ve stok muayeneleri yapılan ölçü ve ölçü aletlerinden
alınacak muayene ve damgalama ücretlerinin belirlenmesi amacıyla çıkarılmıştır.
3.113. Akdeniz`de Tehlikeli Atıkların Sınırötesi Hareketleri Ve Bertarafından
Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesi Protokol
Akdeniz`de Tehlikeli Atıkların Sınırötesi Hareketleri Ve Bertarafından Kaynaklanan Kirliliğin
Önlenmesi Protokolü Bakanlar Kurulunun 05.01.2004 tarihinde (2004/6713) kararlaştırılarak 14.01.2004
tarih ve 25346 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
172
Su Yönetimi ve Mevzuatı
3.114. Gemilerden Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesinde ve Fevkalade Hallerde
Akdenizin Kirlenmesinde Yapılacak İşbirliğine Ait Protokol
“Gemilerden Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesinde ve Fevkalade Hallerde Akdenizin Kirlenmesinde
Yapılacak İşbirliğine Ait Protokol”e işlik çekince ile katılmamız Bakanlar Kurulun’ca 03.05.2003
tarihinde (2003/5584) kararlaştırılarak 20 Mayıs 2003 tarih ve 25113 sayılı resmi gazetede yayımlanarak
yürürlüğe girmiştir.
3.115. Akdeniz’in Deniz Ortamı ve Kıyı Bölgesinin Korunması Sözleşmesi
Akdeniz’in Deniz Ortamı ve Kıyı Bölgesinin Korunması Sözleşmesi Bakanlar Kurulu’nca 22.07.2002
tarihinde (2002/4545) kararlaştırılmış, 22 Ağustos 2002 tarih ve 24854 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak
18 Eylül 2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
3.116. Akdeniz’de Gemilerden ve Uçaklardan Boşaltma veya Denizden Yakmadan
Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesi ve Ortadan Kaldırılması Protokolü
Akdeniz’de Gemilerden ve Uçaklardan Boşaltma veya Denizden Yakmadan Kaynaklanan Kirliliğin
Önlenmesi ve Ortadan Kaldırılması Protokolü Bakanlar Kurulu’nca 22.07.2002 tarihinde (2002/4545)
kararlaştırılmış, 22 Ağustos 2002 tarih ve 24854 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 18 Eylül 2002
tarihinde yürürlüğe girmiştir.
3.117. Akdenizin Kara Kökenli Kaynaklardan ve Faaliyetlerden Dolayı Kirlenmeye
Karşı Korunması Protokol
Akdenizin Kara Kökenli Kaynaklardan ve Faaliyetlerden Dolayı Kirlenmeye Karşı Korunması
Protokolü Bakanlar Kurulu’nca 22.07.2002 tarihinde (2002/4545) kararlaştırılmış, 22 Ağustos 2002 tarih
ve 24854 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 18 Mayıs 2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
3.118. Akdeniz’de Özel Koruma Alanları ve Biyolojik Çeşitliliğe İlişkin Protokolü
Akdeniz’de Özel Koruma Alanları ve Biyolojik Çeşitliliğe İlişkin Protokolü Bakanlar Kurulu’nca
22.07.2002 tarihinde (2002/4545) kararlaştırılmış 22 Ağustos 2002 tarih ve 24854 sayılı Resmi Gazetede
yayımlanarak 18 Mayıs 2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
3.119. Akdenizin Kirlenmeye Karşı Korunmasına Ait Sözleşme Uyarınca Akdeniz`de
Özel Koruma Alanlarına İlişkin Protokol
Akdenizin Kirlenmeye Karşı Korunmasına Ait Sözleşme Uyarınca Akdeniz`de Özel Koruma Alanlarına
İlişkin Protokol 23.10.1988 tarih ve 19968 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
3.120. Akdeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi
Akdeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi
yayımlanmıştır.
31 Ekim 1980 tarihli Resmi Gazete’de
3.121. Karadeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi ve Eki Protokolleri
Karadeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi ve Eki Protokolleri 15 Ocak 1994 tarihinde
yayımlanarak 6 Mart 1994 tarihinde yürürlüğe girmiştir
3.122. Türkiye Cumhuriyeti ile Avrupa Topluluğu Arasında Türkiye Cumhuriyeti’nin
Avrupa Çevre Ajansı ve Avrupa Bilgi ve Gözlem Ağı’na Katılımı Anlaşması
Türkiye Cumhuriyeti ile Avrupa Topluluğu Arasında Türkiye Cumhuriyeti’nin Avrupa Çevre Ajansı
ve Avrupa Bilgi ve Gözlem Ağı’na Katılımı Anlaşması Bakanlar Kurulu’nca 25.02.2003 tarihinde
(2003/5325) kararlaştırılmış, 18.03.2003 tarih ve 25052 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 1 Mayıs
2003 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
173
Dünyada ve Ülkemizde Su
3.123. Birleşmiş Milletler Gıda Ve Tarım Teşkilatı (Fao) İle İmzalanan Su
Kaynaklarının Geliştirilmesi Ve Korunması Projesinin Çevresel Etki Değerlendirmesi
(Çed) Konulu Proje Belgesinin Onaylanması
Birleşmiş Milletler Gıda Ve Tarım Teşkilatı (Fao) İle İmzalanan Su Kaynaklarının Geliştirilmesi Ve
Korunması Projesinin Çevresel Etki Değerlendirmesi (Çed) Konulu Proje Belgesinin Onaylanması
17.12.1992 tarih ve 21438 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
3.124. Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak
Alanların Korunması Sözleşmesi
Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanların Korunması
Sözleşmesi 28.12.1993 ve 22155 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 17 Mayıs 1994 tarihinde yürürlüğe
girmiştir
3.125. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Bakanlar Kurulu’nca 11.11.2003 tarihinde
(2003/6458) kararlaştırılmış, 18 Aralık 2003 tarih ve 25320 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır 24
Mayıs 2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir
3.126. Atmosferde, Feza’da ve Su Altında Nükleer Silah Denemelerinin Men’i
Hakkında Antlaşma
Atmosferde, Feza’da ve Su Altında Nükleer Silah Denemelerinin Men’i Hakkında Antlaşma 13 Mayıs
1965 tarih ve 1997 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
3.127. Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Teşkilatının Kuruluş Ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname
Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Teşkilatının Kuruluş Ve Görevleri Hakkında
Kanun Hükmünde Kararname 06.11.1989 tarih ve 20334 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe
girmiş olup, Güneydoğu Anadolu Projesi kapsamına giren yörelerin süratle kalkındırılması, yatırımların
gerçekleştirilmesi için plan, altyapı, ruhsat, konut, sanayi, maden, tarım, enerji, ulaştırma ve diğer
hizmetleri yapmak veya yaptırmak, yöre halkının eğitim düzeyini yükseltmek için gerekli tedbiri almak
veya aldırmak, kurum ve kuruluşlar arasındaki koordinasyonu sağlamak üzere, Başbakanlığa bağlı tüzel
kişiliğe sahip ve 23 yıl süreli Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Teşkilatının kuruluş ve
görevlerine ilişkin esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmıştır.
3.128. Kum Çakıl ve Benzeri Maddelerin Alınması, İşletilmesi ve Kontrolü
Yönetmeliği
Orman sayılan alanların dışındaki yerlerin kum, çakıl vb. maddelerin çevreye ve insan sağlığına zarar
vermiyecek şekilde alınması, işletilmesi ve kontrolü ile ilgili esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmış
olup, 08.12.2007 tarih ve 26724 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
3.129. Avrupa Peyzaj Sözleşmesinin Onaylanması Hakkında Karar
Peyzaj korunmasını, yönetimini ve planlanmasını geliştirmek ve peyzaj konularında Avrupa
işbirliğini düzenlemek amacıyla çaıkarılmış olup, 27.7.2003 tarih ve 25181 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanmıştır.
3.130. Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar
Hakkında Sözleşme
15.03.1994 tarih ve 94/5434 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanarak 14.05.1994 tarih 21937
sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
174
Üçüncü Bölüm
SU YÖNETİMİNDE
KURUMSAL YAPI
175
176
Su Yönetimi ve Mevzuatı
1. SU YÖNETİMİNDE YETKİLİ
KURUM VE KURULUŞLAR
Ülkemizde su hizmetlerinin tarihsel gelişimi özetle aşağıda sıralanmıştır. 211
Osmanlı döneminde su üzerinde özel bir mülkiyetin söz konusu olmaması ve kişilerin ancak kullanma
hakkına sahip olabilmesi nedeniyle, suyun idaresi devlet tarafından yürütülmüştür. Eskiden gelen
kullanımlara saygılı olunmuştur. Bu hak kullanım düzeyinde kalmakla birlikte, devlet izni ile verilmiş ve
fetvalarla devredilmiştir.
Osmanlının batılı anlamda düzenlediği ilk kanun 1856’da Islahat Fermanı’yla ortaya çıkmıştır. İslam
hukuku, örf ve adetlerin bir nizama konulmasıyla oluşturulan bu kanun “Mecelle”, yeraltı ve yerüstü
sularını kamu malı saymakla beraber, su mülkiyetini de benimsemiştir. Doğal kaynaklardan fırsat
eşitliğince yararlanmayı emek ve çalışma esasına göre düzenlemiştir. Mecelle 1879 ile 1926 arasında
yürürlükte kalmıştır.
Tarımla dolayısıyla sulamayla ilgili bazı hizmetleri yürütmek üzere kurulan ilk teşkilat 1838 yılında
Mustafa Reşit Paşa’nın Dışişleri Bakanlığı zamanında bu Bakanlığa bağlı olarak çalışan “Ziraat ve Sanayi
Meclisi”dir.
Su kaynaklarının sistemli bir şekilde ele alınması, 1914 de Nafia nezaretinin yeniden düzenlenmesiyle
oluşturulan, başlıca sulama, kurutma, taşkın koruma, nehir ulaşımı su sağlanması ve dağıtımı görevleri
verilen “ Umuru Nafia Müdürüyeti Umumiyesi”yle başladığı kabul edilmektedir.
Halkın su ihtiyacı, kaynaklardan elde edilen suların derlenip çeşme, kışla ve saraylara verilmesiyle
sağlanmış (Vakıf Suları), bunun yanında, yetersiz kalan su ihtiyacının karşılanması ve modern binalara su
sağlamak amacıyla 1868 yılında Sultan Abdülaziz tarafından, Islahat Fermanı’nın da etkisiyle Fransızlara
imtiyazlar verilerek Dersaadet şirketi (Terkos şirketi) kurulmuştur. Bu şirket 1883’te Terkos gölü yanında
terfi merkezi ve 1888’te göl seviyesini yükseltecek bir bağlama yaparak, Üsküdar-Kadıköy su şirketi
211
Ceyhun ÖZÇELİK, Türkiye’de Su Hizmetlerinin ve Su Hukukunun Gelişimi, DSİ Teknik Bülten, Sayı 103, Ocak
2008. (Makaleden özetle alıntı yapılmıştır.)
177
Dünyada ve Ülkemizde Su
ise 1893 de Elmalı deresi üzerine Elmalı-1 barajını inşa edip şehre su sağlama işlemini yerine getirerek,
içme suyu inşaatının çözümünde cumhuriyetin ilk yılarına kadar rol oynayacak su şirketlerine öncülük
etmişdir.
1867 yılında, günümüze kadar ayakta kalan tek rasathane olan Rasathane-i Amire adı ile göreve
başlayan kandili rasathanesi kurulmuştur.
1925 yılında “Su idarelerini taksimat teşkilat ve vezaifi hakkında talimat”la Nafia Müdüriyeti
Umumiyesine bağlı Sular Fen Heyeti Müdürlüğü kurulmuş ve Türkiye oniki daireye bölünmüştür. Bu
tarih Cumhuriyet dönemi için su işlerinin başlangıç noktası olarak kabul edilmektedir. Birinci Su İşleri
Dairesi Bursa’da kurulmuş, ancak ödenek eksikliği nedeniyle, istenilen verim elde edilememiş, 1929’ a
kadar ise ancak yedi tanesi faaliyete geçebilmiştir.
17 Şubat 1926 tarihinde Medeni Kanun’un kabulüyle birlikte, su hukukunda da yeni bir dönem
başlamıştır.
1926 yılında 831 sayılı “Sular Hakkında Kanun” çıkarılmıştır.
1929 yılında, 12 yılda harcanmak üzere yaklaşık 120 milyon $ ödenek ayrılmıştır. Bu ödenekle,
Çubuk l barajı, Ankara ovası sulaması, bursa sulaması, Nazilli ovası ana kanal açılması, Cellat gölünün
kurutulması, Tarsus (Aynaz) bataklığının kurutulması işleri yürütülmüştür. Onbeş köy öğretmeni gözlemler
için görevlendirilerek ölçüm defterleri tutulmaya başlanmıştır.
Cumhuriyetin ilk Barajı olan Çubuk barajı ise 1936 yılında tamamlanmıştır.
1932 yılında Terkos su şirketi, 1937 yılında Üsküdar ve Kadıköy su şirketleri satın alınarak İstanbul
Sular İdaresine (dolayısıyla belediyelere), İzmir su şirketi 1944’te satın alınarak İzmir Sular İdaresine
devredilmiş, Ankara’da da Ankara Sular İdaresi oluşturulmuştur. Bu üç kurumda, özel hukuk hükümlerine
tabi, tüzel kişiliğe haiz kurumlar olarak benzer yapı ve statüye kavuşturulmuştur. Böylece, Osmanlı’nın
son elli yılı ile Cumhuriyet döneminin ilk on yılını kapsayan İmtiyazlar dönemine son verilerek, 1930’lu
yıllardan 1980’li yıllara kadar sürecek olan bir kamusal örgütlenme dönemi başlamıştır.
1933 yılında içme suyu, kanalizasyon ve kullanma suyu temininde belediyelere yardım amacıyla
belediyeler bankası kurulmuştur. Bu kuruluş, daha sonra adını 1945 de İller Bankası olarak
değiştirmiştir.
Enerji üretimine yönelik su kaynakları planlanması ve sistematik akım ölçümleri için 1935 yılında
2819 sayılı kanun ile Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü (EİE) kurulmuştur.
1937 yılında Sular Umum Müdürlüğü adını, personel ücret politikası nedeniyle, Su İşleri Reisliği
olarak değiştirmiştir.
1943 yılında 4373 sayılı “Taşkın Koruma Yasası” ile birlikte taşkın alanların Nafia Vekaletince, icra
vekilleri heyetinin kararı ile belirleneceği belirtilmiş, taşkın durumlarda meydana gelebilecek hak ve
taşkın sonrası görev ve sorumlulukları belirten bir takım düzenlemeler getirilmiştir.
1937 yılından sonra 3127 sayılı kanunla Başbakanlığa bağlı Devlet Meteoroloji Umum Müdürlüğü
kurulmuştur.
5516 sayılı “Bataklıkların Kurutulması ve Bundan Elde Edilecek Topraklar Hakkında Kanun (Sıtma
Kanunu)” un yürürlüğe girmesiyle bataklık kurutulma projelerinde karar merci Bayındırlık Bakanlığı olarak
belirlenmiş ve su hukukundaki bir boşluk doldurularak, bataklıkların kurutulması teşvik edilmiştir.
178
Su Yönetimi ve Mevzuatı
1953 yılında yürürlüğe giren 6200 sayılı “Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri
Hakkında Kanun” ile, su kaynaklarının değerlendirilmesinde DSİ’yi egemen kılan yeni bir dönem
başlamıştır.
Gündeme gelen havza planlaması esasları ışığında, Türkiye yirmialtı havzaya ayrılmıştır.
Neredeyse tamamı yerli iş gücüyle, Almus (1958-1966), Kesik Köprü (1956-1966), barajı inşa
edilmiştir.
1963 yılında 4951 sayılı yasa ile Köy İşleri ve Kooperatifler Bakanlığı kurulmuş, 1965 yılında Yol Su
Elektrik (YSE) ve Toprak Su Genel Müdürlükleri bu Bakanlığa bağlanmıştır.
1968 yılında “Ankara, İstanbul ve Nüfusu Yüzbinden Yukarı Olan Şehirlerde İçme, Kullanma ve
Endüstri Suyu Temini Hakkında Kanun” çıkarılmıştır. Bu kanun 6200 sayılı kanunu tamamlayıcı nitelikte
olup, söz konusu şehirlerin suyunun temininde DSİ yetkili kılınmıştır.
1969 yılında 1595 sayılı Orman Bakanlığı kurulmuş, aynı yıl Ağaçlandırma ve Erozyon Genel
Müdürlüğü faaliyete geçerek, erozyonla mücadele işlerine yönelinmiştir.
1970’li yıllarda çok amaçlı projeler ağırlığını hissettirmiş, kısıtlı olan su kaynaklarının etkin şekilde
kullanımı ve optimizasyon yaklaşımı geçerlilik kazanmaya başlamıştır.
1974 tarihinde adını “Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı” olarak değiştiren Tarım Bakanlığı 1981 de
Orman Bakanlığıyla birleşerek “Tarım ve Orman Bakanlığı” adını almıştır.
1983 yılında Köy işleri ve Kooperatifler Bakanlığı da bu birleşmeye dahil edilmiştir ve “Tarım Orman
ve Köy İşleri Bakanlığı” adını almıştır.
70’li yıllarda daha çok hidrolik çalışmalara ağırlık verilmiş, hatta bu dönem Hidroloji On yılı olarak
nitelendirilmiştir. Türkiye’de de Üniversiteler, DSİ ve EİE gibi hidrolojiyle ilgilenen kurumlar ortak bir
“Türkiye Hidroloji Komisyonu” oluşturmuşlardır.
Merkezi tanımının sınırlı oluşu, kanalizasyon işlerinin su temini işlerinden ayrı olarak yürütülmesi, sular
idaresinin; belediyeye bağlı bir kuruluş olması, mali özerkliğe sahip olmaması, gelirlerinin belediyeye
aktarılabilmesi, doğrudan borçlanma yetkisinin olmayışı, tarife belirleme yetkisinin mülki amir onayına
bağlı olması, kar amacının olmaması, işi bizzat yerine getirme zorunluluğunun olması, su kaynakları
konusunda şehrin dışına çıkma gereksinmesi vb. nedenlerinden dolayı, sular idaresi tipi geçerliliğini
yitirmeye başlamış ve dünya bankası kredisinin de etkisiyle İSKİ tipi kurumlaşma gündeme gelmiştir.
1981 yılında 2560 sayılı “İstanbul Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında
Kanun” ile yeni bir dönem başlamıştır.
İSKİ modeli 1986 yılında tüm büyükşehir belediyeleri için geçerli kılınmıştır. Böylelikle, 1980’lere
kadar devam eden İller Bankası odaklı model değişerek, sektörün doğrudan belediyeler bırakıldığı dış
kredi imkanlarına yönelimler başlamıştır.
Anayasaya göre yerel yönetimler kendi aralarında, Bakanlar Kurulu’nun izni ile su hizmetlerini yerine
getirdikleri bir örgütlenme modeli olarak hizmet vermişlerdir. Yasal temelleri ise 1926 tarihli Sular
Hakkında Kanun, Köy İçmesuları Hakkında Kanun, İl İdaresi Kanunu ve 1580 sayılı Belediye Kanununa
dayandırılmıştır.
1983 tarihinde 2872 sayılı Çevre Kanunu çıkarılarak, çevre korunmasının bu bütünlük (Entegre
Yaklaşım) içinde yapılması, “ekolojik dengenin korunması, havada, suda, toprakta kirlilik ve bozulmaların
önlenmesi ve çevrenin iyileştirilmesi için yapılan çalışmaların bütünüdür” maddesiyle yasal açıdan
vurgulanmıştır.
179
Dünyada ve Ülkemizde Su
1978 de “Başbakanlık Çevre Örgütlenme Biçimi ve Görevlerine İlişkin Karar” uyarınca kurulan Çevre
Müsteşarlığı, 8.6.1984 tarih ve 222 sayılı kanun hükmünde kararname ile Başbakanlık Çevre Genel
Müdürlüğü haline dönüştürülmüştür.
8/6/1984 tarih ve 228 sayılı Kanun hükmünde kararname ile sonrada 8/1/1986 tarih ve 3254 sayılı
kanun ile “Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun” yeniden
düzenlenmiştir.
1984 de 3202 sayılı Yasa ile Topraksu, Yol Su Elektrik (YSE) ve Toprak İskan Genel Müdürlükleri lağv
edilerek Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü (KHGM) oluşturulmuştur.
1985 yılı 3161 sayılı kanun ile “Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görev Kanun”
yürürlüğe girmiştir. Ancak 1991 de politik sebeplerle Orman Bakanlığı ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
ikinci kez ayrılmıştır.
Entegre yaklaşımın da etkileriyle, 1986 yılında Güneydoğu Anadolu Projesi bölgesel planlama
çerçevesinde ele alınması düşünülmüş, bölge faaliyetlerinin planlanması ve koordinasyonu Devlet
Planlama Teşkilatına (DPT) verilmiştir. Fırat ve Dicle sularını değerlendirilmesiyle, 13 büyük proje
oluşturulmuştur. Başlangıçta, su ve toprak kaynaklarının değerlendirilmesine yönelik olan bu proje, 1989
yılında tamamlanan GAP mastır planı ile bölgenin; tarım, enerji, alt yapı, konut, sanayi, eğitim, ulaşım vb.
yönden ferahlamasını sağlayacak, çok yönlü entegre bölgesel kalkınma projesine dönüşmüştür.
1991’de“Çevre Bakanlığı’nın Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” yürürlüğe
girmiş, 1 Mayıs 2003 tarihinde Çevre ve Orman Bakanlıkları yeniden birleştirilmiştir.
Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü (KHGM) 5286 sayılı kanunla kapatılmıştır. Bu kanunla 3202
sayılı “Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun” adını “Köye Yönelik
Hizmetler Hakkında Kanun” olarak değiştirilmiştir. KHGM’nin taşra teşkilatlarınca yürütülen hizmetlerin
il özel idarelerince, iskan konularına ilişkin hizmetlerin ise Bayındırlık Bakanlığı’nca yürütüleceği
belirtilmiştir.
Avrupa Birliği’ne tam üyelik sürecinde ilerlemekte olduğumuz şu günlerde, su yönetimi konusunda
kurumlar arası koordinasyon eksikliği ve görev karmaşasına çözüm bulmak amacıyla DSİ tarafından
çalışmalar başlatılmıştır. Ayrıca, su kaynakları yönetimi, idari yapılanma ve su hukuku konusunda mevcut
yasal boşlukları gidermek için AB Su Çerçeve Direktif ve Kalkınma (7,8,9) Plan Hedefleri doğrultusunda
“Su Yasası” hazırlama çalışmaları başlatılmıştır.
“Ülkemizde toprak ve su kaynaklarının yönetiminde, yönetim ve kullanım planlamalarının yapılmasında,
iyileştirme ve geliştirme çalışmalarında, koruma önlemlerinin belirlenmesinde ve denetiminde kamu
ağırlıklı bir yapı mevcuttur.
Dünya genelinde toprak ve su kaynakları ulusal veri tabanlarını oluşturmak, kaynak planlaması ve
tahsisi görevlerini yapmak, altyapı yatırımlarını gerçekleştirmek, ölçeği ve işlevi gereği merkezi yönetimin
görevidir. Ülkemizde de, kamu yönetimi içinde merkezi yönetimin ağırlığı söz konusu olup, merkezi
yönetim-yerel yönetim işbirliği, merkezi politikalarının uygulanması aşamasında gerçekleşmektedir.
Köy içme suları, tarımsal küçük sulamalar ve toprak koruma, arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme
hizmetlerini yürüten KHGM ’nin 2005’de kapatılması ile görevlerinin yerel yönetimlere bırakılması
sonucu, özellikle bu alanlarda yerel yönetimlerin yetkisi artmıştır” 212
212 Su Kaynakları Bakanlığı Kuruluş Kanunu Tasarı Taslağı Önerisi, Ulusal Sanayici ve İşadamları Derneği, 10 Mart 2010, Sayfa 17.
180
Su Yönetimi ve Mevzuatı
20. yüzyıldaki hızlı gelişmeler su yönetimini tek başına bir mühendislik anlayışıyla değil, çevre İnsan
bütünü içerisinde değerlendirme gereğini getirmiştir. Bu yüz yılın son çeyreğinde de bu doğrultuda
politikalar izlenmeye başlanmış. Kısmen gelişmeler olmuş ancak, su yönetimi ve su yasaları istenilen
düzeye getirilememiştir.Ülkemizde gerek doğrudan, gerekse dolaylı olarak su ile ilgili birçok kamu
kurum ve kuruluşu bulunmaktadır. Bu kurum ve kuruluşların adı ile su konusundaki görevleri çok kısa bir
açıklama ile aşağıdaki tabloda verilmiştir.213
213
Tablonun hazırlanmasında kurumların web siteleri ile “Dokuzuncu Kalkınma Planı 2007–2013 Toprak Ve Su Kaynaklarının Kullanımı Ve Yönetimi ÖİK.
Raporu”, “Türkiye’de Su Yönetimi Sorunlar Ve Öneriler, Küresel Su Krizine Çözüm Arayışları” ile “Şebeke Suyu Hizmetlerine Özel Sektör Katılımı” kitapları ve “Türkiye’deki Su Kaynakları Yönetimine İlişkin Sorunlar Ve Çözüm Önerileri” isimli makaleden yararlanılmıştır.
181
Dünyada ve Ülkemizde Su
Tablo 26: Su Yönetiminde Yetkili Kurum / Kuruluşlar ve Görevleri
No
Kurumun Adı
Görevi
Bayındırlık ve İskan
Bakanlığı
İçilebilir su kaynaklarının belirlenmesi, kullanıma sunulması,
su kaynaklarının korunması için kanalizasyon ve arıtma
tesislerinin projelendirilmesi, yapılması ya da yaptırılması
gibi alt yapı hizmetlerinin sürdürülmesinde yerel yönetimlere
destek olmak.
İller Bankası Genel
Müdürlüğü
Belediyeler, belediye birlikleri ve il özel idarelerinin kamu
kullanımı niteliği taşıyan hertürlü altyapı hizmetleri ile ilgili
edüt, plan ve proje hazırlamak, bu konularda danışmanlık
ve kontrollük hizmetleri vermek ve söz konusu yatırımların
gerçekleşmesi için kredi sağlamak.
3
Çevre ve Orman Bakanlığı
Çevre yönetimiyle ilgili başlıca koordinatör konumunda olup,
su hizmetlerinin çevresel dışsallıklarının denetimini üstlenmek,
su kaynaklarının korunması ile çevre politikasının uygulanması
ve geliştirilmesine yönelik çalışmaları yürütmek.
4
Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğü
Baraj yapmak, su kaynaklarını planlamak, yönetmek,
geliştirmek ve işletmek, taşkınlardan korumak, sulu ziraatı
yaygınlaştırmak ve hidroelektrik enerji üretmek ile içme suyu
temin etmek.
5
Devlet Meteoroloji İşleri
Genel Müdürlüğü
Su kaynaklarının planlanması ve korunması ile ilgili yağış,
nem, buharlaşma, kuraklık gibi pek çok verinin üretilmesi,
değerlendirilmesi, saklanması ve temin edilmesi işlemlerini
yürütmek.
6
Özel Çevre Koruma
Kurumu Başkanlığı
Doğanın ve çevresel değerlerin korunması amacıyla, özel çevre
koruma bölgelerini yönetmek.
7
Dışişleri Bakanlığı
Çevre ve sınır aşan sular konularında izlenecek dış politikanın;
diğer ilgili bakanlık, kurum ve kuruluşlar ile eşgüdüm halinde
belirlemek, uluslar arası ve bölgesel örgütlerde savunmak.
8
Enerji ve Tabi Kaynaklar
Bakanlığı
Yüzey ve yeraltı su kaynaklarını planlamak, yönetmek,
geliştirmek, işletmek, su kaynaklarından enerji üretmek,
jeotermal su kaynaklarını belirlemek ve değerlendirilmesi
çalışmalarını yürütmek.
9
Enerji Piyasası Düzenleme
Kurulu
Hidroelektrik santrallerinin kurulması aşamamasında
santrallere lisans izni vermek ve denetlemek.
10
Elektrik İşleri Etüt İdaresi
Genel Müdürlüğü
Su kaynaklarından elektrik enerjisi üretimine elverişli olanları
saptamak ve bunlarla ilgili hidrolojik, jeoteknik araştırma ve
etüt ile baraj ve hidroelektrik santrallerin master plan, etüt,
proje ve mühendislik hizmetlerini yürütmek.
11
Maden Tetkik ve Arama
Genel Müdürlüğü
Jeotermal ve mineral su kaynaklarının araştırılması
çalışmalarını yürütmek.
1
2
182
Su Yönetimi ve Mevzuatı
No
Kurumun Adı
Görevi
12
İçişleri Bakanlığı
Mahalli en büyük mülki amirleri illerde Devletin ve Hükümetin
temsilcisi, ayrı ayrı her bakanın mümessili, bunların idari ve
siyasi yürütme vasıtası olarak ve yerel yönetimler üzerindeki
vesayet yetkisi gereğince de yüklenen genel sorumlulukları
yerine getirmek ve yaptırıma yönelik cezaları onaylamak.
13
Büyükşehir Belediyeleri Su
ve Kanalizasyon İdareleri
Genel Müdürlükleri
Büyükşehirlerin su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek
ve bu amaçla gereken her türlü tesisi kurmak, kurulu olanları
devralmak ve bir elden işletmek, su kaynakları havzalarını
denetlemek.
Belediyeler
İçme, kullanma ve endüstri suyu sağlamak; atık su ve yağmur
suyunun uzaklaştırılmasını sağlamak; bunlar için gerekli
tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek ve işlettirmek; kaynak
sularını işletmek veya işlettirmek.
İl Özel İdareleri
Belediye sınırları dışında su ve kanalizasyon hizmetlerini
yapmak veya yaptırmak, su kaynakları ve çevre kalitesinin
korunmasını sağlamak, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli
sular kaynağına ilişkin arama ruhsatı ile İşletme ruhsatı vermek
ve denetlemek.
16
Hazine Müsteşarlığı
Su ile ilgili büyük tutarlı yatırımlar için temin edilen dış
finansman imkanlarını veya hibeleri kullandırmak, bu
finansman imkanlarına Hazine garantisi vermek, Hazine
garantisiz yurtdışı finansmanlarına izin vermek, su ürünleri
yetiştiriciliği ile jeotermal enerji gibi alanlarda yatırım teşvik
belgesi vermek suretiyle teşvik unsurlarından yararlandırmak.
17
Kültür ve Turizm Bakanlığı
Kültür ve turizm koruma ve gelişme bölgeleri ile turizm
merkezlerinin su ve kanalizasyon altyapı yatırımlarını
yönlendirmek, koordine etmek.
18
Maliye Bakanlığı
Hazineye ait taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu
altındaki yerlerden çıkan kaynak suları ile umuma ait suların
belediyelere tahsisini yapmak.
19
Sağlık Bakanlığı
Toplum sağlığını korumak amacıyla halka su dağıtımından
sorumlu olan kamu idarelerinin dağıtımı yaptığı, özel sektörün
ise sattığı suların içme suyu kalitesinde olup olmadığı ve
zorunlu olan kalite standartlarına uyup uymadığını sürekli
olarak izlemek ve kontrolünü yapmak.
20
Refik Saydam Hıfzıssıhha
Merkezi Başkanlığı
Çevre kirlenmesine yönelik kontrol, izleme ve analiz
faaliyetlerini sürdürmek, su kirliliğine yol açan mikrobiyolojik
etkenleri belirlemek ve bunların sağlık üzerine etkilerini
inceleme çalışmalar yapmak.
21
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
Su sayaçlarının muayenesi yapmak ve denetimlerini yürütmek.
14
15
183
Dünyada ve Ülkemizde Su
No
Kurumun Adı
Görevi
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
Su ürünleri üretilen suların korunması ve buraya yapılacak
deşarjların kontrolünü yapmak, kırsal alanlardaki arazi
kullanımı ile su kaynaklarının geliştirilmesini sağlamak, su ve
kanalizasyon ihtiyaçlarını karşılamak ve tarım arazilerindeki
yüzey sularını nitrat ve tarım ilaçlarının suya karışması ile
ortaya çıkan kirliliği izlemek.
23
Devlet Planlama Teşkilatı
Su kaynakları ve atık su arıtma tesislerinin geliştirilmesi ile
ilgili olarak, hükümete yıllık ve beş yıllık programlar sunmak,
rasyonel ve tutarlı yatırım programlarının hazırlanmasını
sağlamak ve kurumlar arasında eşgüdüm görevini yürütmek.
Ayrıca, finansman ya da dış borç gerektiren projeler de dahil
olmak üzere, kamu sektörü yatırımlarını onaylamak.
24
Avrupa Birliği Genel
Sekreterliği
Çevre, enerji konularında kamu kurum ve kuruluşlarınca
yürütülen Avrupa Birliği müktesebatına uyum çalışmalarını
izlemek ve koordine etmek.
25
Güneydoğu Anadolu Projesi
Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlığı
Güneydoğu Anadolu Projesi kapsamına giren yörelerin
altyapı, hizmetleri yapmak veya yaptırmak, kurum ve
kuruluşlar arasındaki koordinasyonu sağlamak.
26
Türkiye İstatistik Kurumu
Başkanlığı
Su ve çevre verileri dahil, çeşitli veri ve bilgileri toplamak,
işlemek ve analiz etmek.
27
Denizcilik Müsteşarlığı
Deniz ortamının gördüğü zararın ve kirlenmesinin önlenmesi
amacıyla her türlü tedbiri almak, izlemek ve denetlenmek.
Türk Standartları Enstitüsü
Su kaynakları kalite standartları, içme ve kullanma suyu
standartları, su analiz yöntemleri standartları, su dağıtım
sistemleri ile yağmur suyu ve atıksu toplama sistemleri
(borular, bağlantı elemanları vb.) standartları ve atıksulardaki
kirletici sınır değerlerine ilişkin standartları oluşturmak.
29
Organize Sanayi Bölgesi
Yönetimi
Organize sanayi bölgelerinin ihtiyacı olan su, kanalizasyon
tesislerini kurmak ve işletmek, kamu ve özel kuruluşlardan
satın alarak dağıtım ve satışını yapmak ile atıkların ortak
arıtma tesisinin kabul edebileceği standartlara düşürülmesi
amacıyla münferiden ön arıtma tesislerini yapmak.
30
Üniversiteler
Üniversitelerin Çevre Müh. Ziraat Müh.Orman Müh. Meteroloji
Müh. Jeoloji Müh. Hidrojeoleji Müh. Uluslararası İlişkiler vb.
bölümlerinde su ile ilgili bilimsel çalışmaları yürütmek.
Meslek Örgütleri ile Sivil
Toplum Kuruluşları
Tüketici haklarının ile su kaynaklarının korunması ve
geliştirilmesine yönelik kamuoyu oluşturma, baskı gücünü
kullanma ve uygulama projeleri kapsamında kamu kurumları
ile halk arasında uzmanlık alanları kapsamında işlevsel rol
üstlenmek.
22
28
31
Not: Bakanlıklar isim baş harflerine göre sıralanmış, bakanlığa bağlı idareler ise o bakanlığın altına
yazılmış olup, bakanlığın teşkilat şemasındaki genel müdürlükler listeye alınmamıştır.
184
Su Yönetimi ve Mevzuatı
2. SU HİZMETLERİNDE YETKİLİ KURUM VE
KURULUŞLARIN GÖREVLERİ İLE YASAL
DAYANAKLARI
Mevzuatın çok olması ve herkesin tüm mevzuatı gözden geçirmesinin büyük zaman alacağı dikkate
alınarak, okuyucularımıza kolaylık sağlamak amacıyla su hakkında; konu, görev/fonksiyon, yetkili kurum
ve kuruluşlar ile yasal dayanakları tablolar halinde düzenlenmiştir.
Tablolarda kamu kurumlarının birbirleri arasında yetki, görev ve sorumluluk karmaşasından
kaynaklanan ihtilaflı meseleler ile yargıya intikal edip sonuçlanmayan konular ele alınmamış olup,
mevzuattaki hükümler zorunlu durumlar haricinde aynen yazılmıştır.
Tablolara aşağıda sıralanan 28 ana konu ve bu konuları ilgilendiren toplam 159 görev/fonksiyon
yazılmıştır.
1. Su Kaynakları ve Atıksu Yönetimi
2. Havza Koruma
3. Hassas Su Alanları
4. Sulak Alanlar
5. Yeraltı Suları
6. Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular
7. Kaynak Suları
8. Dereler
9. İçme ve Kullanma Suları
10. İçme Suyu Temini
11. Yüzme ve Rekreasyon Amaçlı Kullanılan Sular
12. Taşkın Sular
13. Sulu Ziraatı Yaygınlaştırma
14. Bataklık Arazilerin Kurutulması
15. Hidroelektrik Enerji Üretme
16. Yağış ile İlgili Verilerin Üretilmesi, Değerlendirilmesi, Saklanması
17. Çevre İstatistiklerini Derlemek ve Yayınlamak
18. Sınır Aşan Sular
19. AB Müktesebatına Uyum
20. Atıksu
21. Atıksu Hizmetleri
22. Deniz Kirlenmesi
23. Su ve Hizmet Tarifelerinin Belirlenmesi
24. Su Ücretinde İndirim
25. Çevre Temizlik Vergisi
26. Su Sayaçları
27. Tüketici Hakları
28. Çevrenin Korunması
Su mevzuatı konusunda bu formatta yapılan ilk çalışma olduğundan, eksikliklerin ve hataların olmasının
kaçınılmaz olduğunu düşünerek, okuyucularımız hoşgörülerine sığınarak, düzeltme ve önerilere her
zaman açık olduğumun bilinmesini isterim.
185
Dünyada ve Ülkemizde Su
Tablo 27: Su Hizmetlerinde Yetkili Kurum ve Kuruluşların görevleri İle Yasal Dayanakları
KONU
Su Kaynakları
ve Atıksuyun
Yönetimi
Havza Koruma
186
GÖREV / FONKSİYON
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
Su kaynaklarını plânlamak,
yönetmek, geliştirmek ve
işletmek.
Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğü
6200 sayılı Devlet Su İşleri
Umum Müdürlüğü Teşkilat
ve Vazifeleri Hakkında
Kanunun 2 inci maddesi. 167
sayılı Yeraltı Suları Hakkında
Kanunun4, 8, 9 ve 10 uncu
maddeleri. 1053 sayılı Ankara
İstanbul Nüfusu Yüzbinden
Yukarı Olan Şehirlerde içme,
Kullanma ve Endüstri Suyu
Temini Hakkında Kanunun 1
ve 2 inci maddeleri
Su kaynaklarının kalite
sınıflarını belirlemek, su
kalitesinin yükseltilmesi ve
en uygun kullanımlarının
sağlanması çalışmalarını
yapmak ve yaptırmak.
Çevre ve Orman
Bakanlığı
4856 sayılı Çevre ve Orman
Bakanlığı Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanunun
9/l maddesi.
Atıksu yönetimi ile ilgili
politikalarını oluşturmak ve
koordinasyonunu sağlamak.
Çevre ve Orman
Bakanlığı
2872 sayılı Çevre Kanunun
9/h maddesi.
Kıta içi su kaynaklarının
mevcut kalitesinin kullanım
alanları için gerekli kalite
kriterlerine uygunluğunun
tespitini ve havza planının
ilgili kurumların görüşünü
alarak yapmak.
Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğü
Su Kirliliği Kontrolü
Yönetmeliğinin 5 inci
maddesi.
Havza koruma planını
Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğü ve ilgili
kuruluşların görüşleri alarak
yapmak veya yaptırmak.
Çevre ve Orman
Bakanlığı
Su Kirliliği Kontrolü
Yönetmeliğinin 5 inci
maddesi.
Su kaynakları için
koruma ve kullanma
planları yapmak, kıta içi
su kaynakları ile toprak
kaynaklarının havza bazında
bütüncül yönetimini
sağlamak için gerekli
çalışmaları yapmak.
Çevre ve Orman
Bakanlığı
4856 sayılı Çevre ve Orman
Bakanlığı Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanunun
9/k maddesi.
Su Yönetimi ve Mevzuatı
KONU
GÖREV / FONKSİYON
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
Havzalarda özel hüküm
belirleme çalışması yapmak
veya yaptırmak.
Bakanlıkça veya
Bakanlıkla koordineli
olarak Valiliklerce
Büyükşehir
Belediyelerine
içme ve kullanma
suyu temin
edilen havzalarda
Bakanlıkça
veya Bakanlığın
koordinasyonunda
Büyükşehir
Belediyesi Su
ve Kanalizasyon
İdaresi Genel
Müdürlüklerince
Su Kirliliği Kontrolü
Yönetmeliği Havzalarda
Özel Hüküm Belirleme
Çalışmalarına İlişkin Usul
ve Esaslar Tebliğinin 5 ve 19
uncu maddeleri.
Büyükşehirlere içme ve
kullanma suyu temin
edilen kıta içi yüzeysel
su kaynakları havzalarını
denetlemek.
Büyükşehir
Belediyeleri Su Ve
Kanalizasyon İdaresi
Genel Müdürlükleri
2560 sayılı İstanbul Su ve
Kanalizasyon İdaresi Genel
Müdürlüğü Kuruluş ve
Görevleri Hakkında Kanunun
2/c ve 20 inci maddeleri
ile Su Kirliliği Kontrolü
Yönetmeliğinin 51 inci.
Maddesi.
Büyükşehir Belediyeleri
haricindeki yerleşimlere
içme ve kullanma suyu
temin edilen su havzalarını
denetlemek.
Çevre ve Orman
Bakanlığı
Bu yetki taşrada İl
Çevre ve Orman
Müdürlüklerince
kullanılır
Çevre Kanunun 12 inci
maddesi, Su Kirliliği
Kontrolü Yönetmeliğinin 51
inci maddesi.
Hassas su alanlarını ve
az hassas su alanlarını
yönetmelikte yer alan
kriterlere göre belirlemek.
Çevre ve Orman
Bakanlığı
Kentsel Atıksu Arıtımı
Yönetmeliğinin 6/e maddesi.
Sulak alanlara ait mutlak
koruma bölgelerini, sulak
alan bölgelerini, ekolojik
etkilenme bölgelerini ve
tampon bölgelerini tespit
etmek ve onaylamak
Bakanlığın
koordinasyonunda
Komisyon tarafından
belirlenecek kurum
ve kuruluşların
uzmanlarınca arazide
yapılan inceleme ve
değerlendirmelerle
tespit edilir.
Komisyonun uygun
görüşü alındıktan
sonra Çevre ve
Orman Bakanlığınca
onaylanır, ilgili
bakanlık ve valilere
bildirilir
Sulak Alanların Korunması
Yönetmeliğinin 17 inci
maddesi.
Havza Koruma
Hassas Su
Alanları
Sulak Alanlar
187
Dünyada ve Ülkemizde Su
KONU
Sulak Alanlar
Yeraltı Suları
Jeotermal
Kaynaklar ve
Doğal Mineralli
Sular
188
GÖREV / FONKSİYON
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
Uluslararası öneme sahip
sulak alanlardan Ramsar
listesine dahil edilecek
alanları belirlemek ve
onaylamak.
Ramsar alanlarının
sınırları Komisyon
tarafından
belirlenecek kurum
ve kuruluşların
uzmanlarınca arazide
yapılan inceleme ve
değerlendirmelerle
tespit edilir.
Ulusal Sulak Alan
Komisyonun uygun
görüş alındıktan sonra
Bakanlıkça onaylanır
ve Resmi Gazete’de
yayımlanır.
Sulak Alanların Korunması
Yönetmeliğinin 25 ve 27 inci
maddeleri.
Sınırları ve yapısal
özellikleri belirlendikçe
yeraltı suyu işletme
alanlarını kabul ve ilan
etmek.
Devlet Su İşleri
Genel Müdürlüğünün
teklifi üzerine, ilgili
bakanlık
167 sayılı Yeraltı Suları
Hakkında Kanunun 3 üncü
maddesi.
Yer altı suyu etüt ve
araştırmaları için kuyu
açmak veya açtırmak,
yeraltı suyu tahsisi yapmak,
yeraltı sularının korunması
ve tescilini yapmak, yeraltı
suyu arama, kullanma ve
ıslah-tadil belgesini vermek.
Devlet Su İşleri
Umum Müdürlüğü
167 sayılı Yeraltı Suları
Hakkında Kanunun 4, 8, 9 ve
10 uncu maddeleri.
Tarımsal kaynaklı
nitratın sularda yarattığı
kirlenmenin boyutunu
belirleyebilmek için seçilmiş
ölçüm noktalarında yeraltı
sularındaki nitrat miktarını
izlemek.
Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı
koordinasyonunda
Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı, Çevre ve
Orman Bakanlığı,
Sağlık Bakanlığı
ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı
Tarımsal Kaynaklı Nitrat
Kirliliğine Karşı Suların
Korunması Yönetmeliğinin
10 uncu maddesi.
İl Özel İdareleri
5686 Jeotermal Kaynaklar
ve Doğal Mineralli Sular
Kanununun 3, 4, 5, 8 ve 11
inci maddeleri ile Jeotermal
Kaynaklar ve Doğal Mineralli
Sular Yönetmeliğinin 4, 5, 6,
9 ve 12 inci maddeleri.
Jeotermal kaynaklar ve
doğal mineralli sular
kaynağına ilişkin arama
ruhsatı ile İşletme ruhsatı
vermek ve denetlemek.
Su Yönetimi ve Mevzuatı
KONU
Jeotermal
Kaynaklar ve
Doğal Mineralli
Sular
Kaynak Suları
GÖREV / FONKSİYON
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
Doğal mineralli suların
jeolojik ve hidrojeolojik,
fiziksel, kimyasal, fizikokimyasal ve mikrobiyolojik
yönden yönetmelik ek:I’de
belirtilen kriterlere göre
değerlendirilmek ve
onaylanmak.
Sağlık Bakanlığınca
oluşturulacak bilimsel
değerlendirme
komisyonunca
incelenir ve
komisyonun görüşü
dikkate alınarak
Sağlık Bakanlığınca
onaylanır.
Doğal Mineralli Sular
Hakkında Yönetmeliğin 8 inci
maddesi.
Onaylanmış doğal mineralli
sular için önce tesis izni,
sonra da işletme izni
vermek.
Valilik
Doğal Mineralli Sular
Hakkında Yönetmeliğin 9
uncu maddesi.
İzinli doğal mineralli
suya ait bütün tesisleri
denetlemek.
Sağlık Bakanlığı ile İl
Sağlık Müdürlüğü.
Doğal Mineralli Sular
Hakkında Yönetmeliğin 38
inci maddesi.
Doğal mineralli suların bu
Yönetmelikte belirtilen
hükümleri taşımadığının
veya bir veya daha fazla üye
ülkelerde serbestçe tüketime
sunulsa dahi, halkın
sağlığını tehdit ettiğinin
tespit edilmesi halinde,
bu doğal mineralli suyun
satışını ve tüketimini geçici
olarak durdurmak ve bu
konuda Komisyon ile diğer
üye ülkeleri gerekçeleri ile
birlikte Başbakanlık Dış
Ticaret Müsteşarlığı aracılığı
ile bilgilendirmek.
Sağlık Bakanlığı
Doğal Mineralli Sular
Hakkında Yönetmeliğinin 4
ve 40 ıncı maddeleri.
Hazinenin mülkiyetinde
veya Devletin hüküm ve
tasarrufu altında bulunan
yerlerdeki kaynak suları
(mazbut vakıflara ait sular
hariç) kiraya vermek.
İl Özel İdareleri
167 sayılı Yeraltı Suları
Hakkında Kanunun 4 üncü
maddesi.
Müktesep haklar saklı
kalmak üzere; kaynak
sularını veya arıtma sonunda
üretilen suları işletmek veya
işlettirmek, pazarlamak.
Büyükşehir
Belediyesi
Belediyeler
5212 sayılı Büyükşehir
Belediyesi Kanunu 7/r
maddesi, 5393 sayılı Belediye
Kanunu 15/e maddesi.
Kaynak sularını işletmek
isteyenlere tesis ve işletme
izni vermek.
Sağlık Bakanlığı
İnsani Tüketim Amaçlı Sular
Hakkında Yönetmeliğin 17,
22 ve 23 üncü maddeleri.
189
Dünyada ve Ülkemizde Su
KONU
Kaynak Suları
GÖREV / FONKSİYON
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
Doğal kaynak, doğal maden,
içme, tıbbî sular işlenmiş
içme, işlenmiş kaynak
ve işlenmiş maden suyu
üretimi, ile uygun şekilde
ambalajlanmalarını ve satış
esaslarını belirlemek.
Sağlık Bakanlığı
5179 sayılı Gıdaların Üretimi,
Tüketimi ve Denetlenmesine
Dair Kanun Hükmünde
Kararnamenin Değiştirilerek
Kabulü Hakkında Kanunun
26 inci maddesi.
Su kaynaklarının kalite
sınıflarının belirlenmesi, su
kalitesinin yükseltilmesi ve
en uygun kullanımlarının
sağlanması çalışmalarını
yapmak ve yaptırmak.
Çevre ve Orman
Bakanlığı
4856 sayılı Çevre ve Orman
Bakanlığı Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanunun
9/l maddesi.
Kaynak sularına ait tesisleri
denetlemek.
Sağlık Bakanlığı
(senede bir defa)
İl Sağlık
Müdürlükleri (üçer
aylık periyotlarla)
İnsani Tüketim Amaçlı Sular
Hakkında Yönetmeliğin 46
ıncı maddesi.
Maliye Bakanlığı
Kamu İdarelerine Ait
Taşınmazların Tahsis ve Devri
Hakkında Yönetmeliğin 4/10
maddesi.
Hazineye ait taşınmazlar ile
Devletin hüküm ve tasarrufu
altındaki yerlerden çıkan
kaynak suları ile umuma ait
suların belediyelere tahsisini
yapmak.
Tüm gıda maddeleri ve gıda
ile temas eden madde ve
malzemeleri üreten, satan
işyerleri ile bu yerlerde
üretilen, satılan tüm gıda
maddelerinin ve gıda ile
temasta bulunan madde ve
malzemelerin piyasasını
gözetimi ve denetimini,
ilgili kurum ve kuruluşlarla
işbirliği içinde yapmak,
ayrıca gıda maddeleri satış
ve toplu tüketim yerlerini
denetlemek
190
Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı
5179 sayılı Gıdaların Üretimi,
Tüketimi ve Denetlenmesine
Dair Kanun Hükmünde
Kararnamenin Değiştirilerek
Kabulü Hakkında Kanunun
23 üncü maddesi.
Su Yönetimi ve Mevzuatı
KONU
GÖREV / FONKSİYON
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
Kaynak Suları
Özel kaplara doldurulup
satılacak olan kaynak
suları (işlenmiş sular
dahil) denetlenerek hangi
kaynaklara ait olduklarını
gösterecek şekilde
bu kaplara özel işaret
konulmasını sağlamak ve
Kaynak Suları Harcını
almak.
Belediyeler
2464 sayılı Belediye Gelirleri
Kanunu 63, 64 ve 65 inci
maddeleri.
Dereler
Akarsuların, derelerin
ıslahını yapmak
Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğü
Büyükşehir
Belediyesi
6200 sayılı Devlet Su İşleri
Umum Müdürlüğü Teşkilat ve
Vazifeleri Hakkında Kanunun
2/f maddesi, 5216 Büyükşehir
Belediyesi Kanunu 7/r
maddesi, 2560 sayılı İSKİ
Genel Müdürlüğü Kuruluş ve
Görevleri Hakkında Kanunun
2/b maddesi.
İçme ve
Kullanma
Suları
50 mg/l den fazla nitrat
içeren ve bu Yönetmeliğin
8 inci maddesine göre
önlem alınmadığı takdirde
içerebilecek olan, içme suyu
amacıyla kullanılan ya da
kullanılabilecek kalitede
olan tüm yüzey suları ve
yer altı suları ile doğal tatlı
su gölleri, diğer tatlı su
kaynakları, haliçler, kıyı
suları ve deniz sularının
ötrofik olup olmadığını
ya da bu Yönetmeliğin
8 inci maddesine göre
önlem alınmazsa yakın
gelecekte ötrofik hale gelip
gelmeyeceğini tespit etmek.
Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı, Çevre ve
Orman Bakanlığı,
Sağlık Bakanlığı
ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı
Tarımsal Kaynaklı Nitrat
Kirliliğine Karşı Suların
Korunması Yönetmeliğinin 5
inci maddesi.
191
Dünyada ve Ülkemizde Su
KONU
İçme ve
Kullanma
Suları
192
GÖREV / FONKSİYON
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
Bu Yönetmeliğin
yayımlandığı tarihten
itibaren iki yıllık dönem
içinde ve müteakip
dönemlerde süzülerek ve
taşınarak bu Yönetmeliğin
5 inci maddesine göre
belirlenen sularda
kirlenmeye neden olan
bütün alanları hassas
bölgeler olarak belirlemek
ve hassas bölgeler en az her
dört yılda bir olmak üzere,
önceki belirleme esnasında
öngörülmeyen değişiklikler
ve faktörler de dikkate
alınarak yeniden gözden
geçirmek, gerekirse revize
etmek ya da ilave önlemler
almak.
Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı, Çevre ve
Orman Bakanlığı,
Sağlık Bakanlığı
ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı
Tarımsal Kaynaklı Nitrat
Kirliliğine Karşı Suların
Korunması Yönetmeliğinin 6
ıncı maddesi.
Tarımsal kaynaklı nitratın
suda neden olduğu
kirlenmenin tespit edilmesi,
azaltılması ve önlenmesi
amacıyla farklı hassas
bölgelere ilişkin farklı eylem
programları oluşturmak.
Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı
Tarımsal Kaynaklı Nitrat
Kirliliğine Karşı Suların
Korunması Yönetmeliğinin 8
inci maddesi.
Kıta içi su kaynaklarının
mevcut kalitesinin kullanım
alanları için gerekli kalite
kriterlerine uygunluğunu
tespit etmek.
Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğü
Su Kirliliği Kontrolü
Yönetmeliğinin 5 inci
maddesi.
Kıta içi yüzeysel suların,
yeraltı sularının ve
deniz sularının çeşitli
kullanım amaçlarına
göre sınıflandırılmasını
sağlayacak su kalite
kriterleri çerçevesinde
su kirliliğinin en yoğun
olduğu bölgeleri saptamak,
su kaynaklarının en uygun
kullanımlarının sağlanması
çalışmalarını yapmak/
yaptırmak ve alınacak
tedbirlerin önceliklerinin
belirlenmek.
Çevre ve Orman
Bakanlığı
Su Kirliliği Kontrolü
Yönetmeliğinin 4 üncü
maddesi.
Su Yönetimi ve Mevzuatı
KONU
GÖREV / FONKSİYON
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
Deniz ve kıyı sularının
kalite kriterleri ve kirliliğini
izlemek.
Çevre ve Orman
Bakanlığı
Su Kirliliği Kontrolü
Yönetmeliğinin 15inci,
maddesi.
Bu Yönetmeliğin yayımı
tarihinden itibaren iki yıllık
dönem içinde, bütün sularda
kirlenmeye karşı genel bir
korunma düzeyi sağlamak
amacıyla iyi tarım uygulama
esaslarının oluşturmak.
Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı
koordinasyonunda
ilgili kuruluşlar
Tarımsal Kaynaklı Nitrat
Kirliliğine Karşı Suların
Korunması Yönetmeliğinin 7
inci maddesi.
Tarımsal kaynaklı nitratın
sularda yarattığı kirlenmenin
boyutunu belirleyebilmek
için seçilmiş ölçüm
noktalarında yer üstü ve
yer altı sularındaki nitrat
miktarını izlemek
Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı
koordinasyonunda
Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı, Çevre ve
Orman Bakanlığı,
Sağlık Bakanlığı
ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı
Tarımsal Kaynaklı Nitrat
Kirliliğine Karşı Suların
Korunması Yönetmeliğinin
10 inci maddesi.
Nüfusu yüzbinden
fazla olan yerler
için, Devlet Su İşleri
Genel Müdürlüğü
belediye başkanlıkları
ile büyükşehir su ve
kanalizasyon işleri
genel müdürlükleri
Nüfusu yüzbinden
az olan yerler için,
İller Bankası Genel
Müdürlüğü, şehir
belediye başkanlıkları
Köy statüsüne giren
yerlerde il özel idaresi
6200 sayılı DSİ Umum
Müdürlüğü Teşkilat ve
Vazifeleri Hakkında Kanun,
1053 sayılı Ankara İstanbul
Nüfusu Yüzbinden Yukarı
Olan Şehirlerde içme,
Kullanma ve Endüstri Suyu
Temini Hakkında Kanun,
2560 sayılı İski Genel
Müdürlüğü Kuruluş ve
Görevleri Hakkında Kanun,
5216 sayılı Büyükşehir
Belediye Kanunu, 4759 sayılı
İller Bankası Kanunu, 5393
sayılı Belediye Kanunu, 5302
sayılı İl Özel İdaresi Kanunu
ile İçme suyu Elde Edilen
veya Elde Edilmesi Planlanan
Yüzeysel Suların Kalitesine
Dair Yönetmeliğin 4 ve 9/a
maddeleri.
İçme ve
Kullanma
Suları
İçme suyu amacıyla
kullanılan veya kullanılması
planlanan yüzeysel suların
yönetmelikte belirlenen
değerlere ve esaslara
uymasını sağlamak amacıyla
bütün gerekli önlemleri
almak.
193
Dünyada ve Ülkemizde Su
KONU
İçme ve
Kullanma
Suları
194
GÖREV / FONKSİYON
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
İçme ve kullanma suyu
rezervuarları ve benzeri su
kaynaklarının korunmasında,
her kaynak ve havzasına
ilişkin özel hükümler
getirmek.
Çevre ve Orman
Bakanlığı veya
Bakanlıkla koordineli
olarak Valilikler
Büyükşehir
Belediyelerine
içme ve kullanma
suyu temin
edilen havzalarda
Büyükşehir
Belediyesi Su ve
Kanalizasyon İdaresi
Genel Müdürlükleri
Su Kirliliği Kontrolü
Yönetmeliği 16 ıncı maddesi.
İnsani Tüketim Amaçlı Sular
Hakkında Yönetmelikte
belirtilen esaslara uygun
içme sularını için tesis ve
işletme izni vermek.
Sağlık Bakanlığı
İnsani Tüketim Amaçlı Sular
Hakkında Yönetmeliğin 17 ve
23 inci maddesi.
Sağlık Bakanlığı
5179 sayılı Gıdaların Üretimi,
Tüketimi ve Denetlenmesine
Dair Kanun Hükmünde
Kararnamenin Değiştirilerek
Kabulü Hakkında Kanunun
26 ıncı maddesi.
Kendi doğasında
bulunmayan herhangi bir
katkı maddesi ilave edilen
doğal kaynak, doğal maden,
içme ile işlenmiş içme,
işlenmiş kaynak, işlenmiş
maden suyu ve yapay
sodaların üretimi ile uygun
şekilde ambalajlanması ve
satış esaslarını belirlemek.
Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı
5179 sayılı Gıdaların Üretimi,
Tüketimi ve Denetlenmesine
Dair Kanun Hükmünde
Kararnamenin Değiştirilerek
Kabulü Hakkında Kanunun
26 ıncı maddesi.
Umuma satılan menba suları
kontrolü ile bunlara ve bütün
içme suları nakliyatına ait
kapların vasıfları ve bu
kablara doldurma ve sevkleri
tarzını tayin etmek.
Belediyeler
1593 sayılı Hıfzıssıhha
Kanununun 240 ıncı maddesi.
Su kaynaklarının kalite
sınıflarının belirlenmesi, su
kalitesinin yükseltilmesi ve
en uygun kullanımlarının
sağlanması çalışmalarını
yapmak ve yaptırmak.
Çevre ve Orman
Bakanlığı
4856 sayılı Çevre ve Orman
Bakanlığı Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanunun
9/l maddesi.
Doğal kaynak, doğal maden,
içme, tıbbî sular ile işlenmiş
içme, işlenmiş kaynak
ve işlenmiş maden suyu
üretimi, ile uygun şekilde
ambalajlanmasını ve satış
esaslarını belirlemek.
Su Yönetimi ve Mevzuatı
KONU
İçme ve
Kullanma
Suları
GÖREV / FONKSİYON
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
Belediyelerce idare edilen
sularla işletilmesi şirketlere
bırakılan suların sıhhi
hususlarını denetlemek.
Sağlık Bakanlığı
1593 sayılı Hıfzıssıhha
Kanununun 235 inci maddesi.
İçilecek ve kullanılacak
nitelikte su temini, sıcak
ve soğuk hamamlar ile
içmeceler tesisi ile ilgili
sağlık düzenlemeleri
yapmak ve denetlemek,
insan sağlığını tehlikeye
düşürecek amillerle
mücadele etmek.
Sağlık Bakanlığı
Sağlık Bakanlığının Teşkilat
ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamenin 9/e
maddesi.
İçme sularına ait tesisleri
denetlemek.
Sağlık Bakanlığı
(senede bir defa)
İl Sağlık Müdürlüğü
(üçer aylık
periyotlarla)
İnsani Tüketim Amaçlı Sular
Hakkında Yönetmeliğin 46
ıncı maddesi
Yenilecek ve içilecek tüm
gıda maddelerinin sağlık
yönünden kontrol ve
denetimlerini yapmak ve
gerekli hallerde izin vermek.
Sağlık Bakanlığı
181 sayılı Sağlık Bakanlığının
Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin 9/d maddesi.
Çevre ve Orman Bakanlığı
tarafından hazırlanan
formlara göre; içilebilir
nitelikteki su üreten
işletmeleri, içme ve
kullanma suyu şebeke
sistemlerini, termal amaçlı
kullanılan işletmeler ve
kaplıcaları, müstakil veya
tesisler bünyesinde bulunan
açık ve kapalı yüzme
havuzlarını denetlemek.
Çevre Sağlığı
Denetçileri
Çevre Sağlığı Denetimi
ve Denetçileri Hakkında
Yönetmeliğin 6/a,b,c,d
maddeleri.
Tüm gıda maddeleri ve gıda
ile temas eden madde ve
malzemeleri üreten, satan
işyerleri ile bu yerlerde
üretilen, satılan tüm gıda
maddelerinin ve gıda ile
temasta bulunan madde
ve malzemelerin piyasa
gözetimi ve denetimini,
ilgili kurum ve kuruluşlarla
işbirliği içinde yapmak
Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı
5179 sayılı Gıdaların Üretimi,
Tüketimi ve Denetlenmesine
Dair Kanun Hükmünde
Kararnamenin Değiştirilerek
Kabulü Hakkında Kanunun
23 ncü maddesi.
Gıda maddeleri satış ve
toplu tüketim yerlerinin
denetimini yapmak
Sağlık Bakanlığının
görüşü alınarak
Bakanlığın
belirleyeceği usul ve
esaslar çerçevesinde
ilgili merciler
5179 sayılı Gıdaların Üretimi,
Tüketimi ve Denetlenmesine
Dair Kanun Hükmünde
Kararnamenin Değiştirilerek
Kabulü Hakkında Kanunun
23 ncü maddesi.
195
Dünyada ve Ülkemizde Su
KONU
İçme ve
Kullanma
Suları
GÖREV / FONKSİYON
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
İhtisas ve salahiyeti
dahilindeki fenni ve sıhhi
meseleler hakkında tetkikler
ile icap eden tahlil ve
muayeneleri yapmak, reyini
ve mütalaasını bildirmek.
Refik Saydam
Hıfzıssıhha Merkezi
Başkanlığı
3959 sayılı T.C. Refik
Saydam Merkez Hıfzıssıhha
Müessesesi Teşkiline Dair
Kanunun 3 üncü maddesi.
Yüzey alanını çok büyük
olan göllerde yöre halkının;
güvenlik, toplu taşıma,
su ürünleri çıkarılması
gibi gerekli ihtiyaçlarını
karşılamak amacıyla,
akaryakıt ile çalışacak su
araçlarının kullanılmasına
izin vermek.
Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğü
Su Kirliliği Kontrolü
Yönetmeliğinin 16/c maddesi.
Şehir ve kasabaların içme su
projelerini tetkik, tasdik ve
murakabe etmek.
Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğü
6200 sayılı Devlet Su İşleri
Umum Müdürlüğü Teşkilat ve
Vazifeleri Hakkında Kanunun
2/e maddesi
Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğü
1053 sayılı Belediye Teşkilatı
Olan Yerleşim Yerlerinde
İçme Kullanma ve Endüstri
Suyu Temini Hakkında
Kanunun 2 inci maddesi.
Belediyeler
1053 sayılı Belediye Teşkilatı
Olan Yerleşim Yerlerinde
İçme Kullanma ve Endüstri
Suyu Temini Hakkında
Kanunun 2 maddesi.
Büyükşehir
Belediyesi Su Ve
Kanalizasyon İdaresi
Genel Müdürlükleri
5216 sayılı Büyükşehir
Belediye Kanunun 7/r
maddesi 2560 sayılı Su Ve
Kanalizasyon İdaresi Genel
Müdürlüğü Kuruluş ve
Görevleri Hakkında Kanunun
1,2/a ve ek 5 inci maddeleri.
Devlet Su İşleri
Genel Müdürlüğü
Belediyeler
1053 sayılı Belediye Teşkilatı
Olan Yerleşim Yerlerinde
İçme Kullanma ve Endüstri
Suyu Temini Hakkında
Kanunun 2 ve 10. maddeleri.
5393 sayılı Belediye Kanunu
15/e maddesi. 831 sayılı
Sular Hakkında Kanunun 1.
maddesi.
Belediye teşkilatı olan
yerlere su kaynağını teşkil
eden barajlar, isale hatları ve
tasfiye tesisleri yapmak.
Belediye teşkilatı olan
yerlerde su deposu ve tevzi
şebekeleri yapmak.
İçme Suyu
Temini
Büyükşehir belediye sınırları
içerisinde su hizmetlerini
yürütmek, bunun için gerekli
baraj ve diğer tesisleri
kurmak, kurdurmak ve
işletmek.
Müktesep haklar saklı
kalmak üzere; belediye
teşkilâtı olan yerleşim
yerlerinde içme, kullanma
ve endüstri suyu sağlamak;
bunlar için gerekli tesisleri
kurmak, kurdurmak,
işletmek ve işlettirmek.
196
Su Yönetimi ve Mevzuatı
KONU
İçme Suyu
Temini
GÖREV / FONKSİYON
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
İçilmek ve kullanılmak
için getirilecek suları İçme
suyu Elde Edilen veya
Elde Edilmesi Planlanan
Yüzeysel Suların Kalitesine
Dair Yönetmelikte yer
alan kalite parametreleri
ve standartları ile referans
ölçüm metotları, tespit
sınır değerleri, hassasiyet
değerleri ve doğruluk
değerleri göz önünde
bulundurularak kategorileri
belirlenmiş olan ve içme
suyu temini amacıyla
kullanılan ya da kullanılması
planlanan yüzeysel suların
belirlenmiş kategorilere göre
bu yönetmelikte belirtildiği
şekilde arıtmak.
Belediyeler
1593 sayılı Hıfzıssıhha
Kanununun 236 ıncı maddesi.
831 sayılı Sular Hakkında
Kanunun ek 1 inci maddesi.
İçme suyu Elde Edilen veya
Elde Edilmesi Planlanan
Yüzeysel Suların Kalitesine
Dair Yönetmeliğin 5 ve 6 ıncı
maddeleri.
Suların kaynakları belediye
sınırı dışında bulunsa bile
su yolları ve kaynaklarına
bakmak, onarmak,
temizlemek.
Belediyeler
831 sayılı Sular Hakkında
Kanunun ek 1 inci maddesi.
Suyun temini ve idaresi için
gerekli tedbir ve kararları
almak.
Belediyeler veya
ihtiyar meclisleri
831 sayılı Sular Hakkında
Kanunun ek 7 inci maddesi.
OSB’lerin ihtiyacı olan
su ve arıtma tesisi gibi alt
yapı tesislerini kurmak ve
işletmek, kamu ve özel
kuruluşlardan satın alarak
dağıtım ve satışını yapmak.
Organize Sanayi
Bölgesi Yönetimi
4562 sayılı Organize Sanayi
Bölgeleri Kanununun 20 inci
maddesi
Kullanma izni verilmeyen
ve alınmayan yapılara
izin alınıncaya kadar
su hizmetlerinden
ve tesislerinden
faydalandırmamak.
Büyükşehir
Belediyesi Su Ve
Kanalizasyon İdaresi
Genel Müdürlükleri
Belediyeler
3194 sayılı İmar Kanununun
31 inci maddesi ile 5237
sayılı Türk Ceza Kanununun
184 üncü maddesi.
197
Dünyada ve Ülkemizde Su
KONU
İçme Suyu
Temini
198
GÖREV / FONKSİYON
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
26.07.2008 tarihine
kadar kullanma izni
verilmeyen ve alınmayan
yapılara belediyelerce
yol, su, kanalizasyon,
doğalgaz gibi alt yapı
hizmetlerinin birinin veya
birkaçının götürüldüğünün
belgelenmesi halinde ilgili
yönetmelikler doğrultusunda
fenni gereklerin yerine
getirilmiş olması ve bu
Kanunun yayımı tarihinden
itibaren başvurulması
üzerine kullanma izni
alınıncaya kadar geçici
olarak, su bağlayabilmek,
ancak, yapı (inşaat)
ruhsatı alınmış ve buna
göre yapılmış olma şartı
12.10.2004 tarihinden önce
yapılmış olan yapılarla ilgili
olarak uygulanmamak.
Büyükşehir
Belediyesi Su Ve
Kanalizasyon İdaresi
Genel Müdürlükleri
Belediyeler
3194 sayılı İmar Kanununun
geçici 10 ve 11 inci
maddeleri.
Kültür ve turizm koruma ve
gelişim bölgeleri ve turizm
merkezlerinin su altyapı
ihtiyaçlarını öncelikle
tamamlamak, bu maksatla
ilgili Bakanlık ve kuruluşlara
tahsis edilen ödenekleri
Bakanlığın uygun görüşünü
almadan başka maksatla
kullanmamak.
İlgili kamu kuruluşları
Belediyelerin sınırları
dışında bulunan yerlerin
(köy ve bağlı yerleşim
birimlerinin) içme ve
kullanma suyu
Tesislerinin inşaatı,
bakımı, onarımı, geliştirme
ve işletme hizmetlerini
düzenlemek üzere gerekli
tedbirleri almak, içme ve
kullanma suyu ihtiyacı temin
ve tedarik etmek, sondaj
kuyuları açmak.
Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğü
İstanbul ve Kocaeli
illeri dışında il özel
idareleri
İstanbul ve Kocaeli
illerinde il sınırları
dahilinde yapılmak
üzere büyükşehir
belediyeleri
Belediye teşkilatı
olmayan yerlerde
ihtiyar meclisleri
2634 Sayılı Turizmi Teşvik
Kanununun 9/a maddesi.
5302 sayılı İl Özel İdaresi
Kanununun 6/b maddesi.
3202 Sayılı Köye Yönelik
Hizmetler Hakkında Kanunun
2 ve 2 inci ek maddesi. 7478
Köy İçme Suları Hakkında
Kanunun 1 inci maddesi.
831 sayılı Sular Hakkında
Kanunun 1 inci maddesi.
Su Yönetimi ve Mevzuatı
KONU
İçme Suyu
Temini
GÖREV / FONKSİYON
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
Askeri garnizonlara
sağlıklı, yeterli içmesuyu
ve kullanma suyu tesislerini
yapmak, geliştirmek ve
yapımına destek olmak.
İstanbul ve Kocaeli
illeri dışında il özel
İdareleri
İstanbul ve Kocaeli
illerinde il sınırları
dahilinde yapılmak
üzere büyükşehir
belediyeleri
3202 Sayılı Köye Yönelik
Hizmetler Hakkında Kanunun
2 ve 2 inci ek maddesi.
Köyün tesis edilen su
kullanım düzenini bozanlara
veya yetkili mercilerce
alınan kararlara uymayanlara
idarî para cezası vermek.
Mahalli mülki amir
7478 Köy İçme Suları
Hakkında Kanunun 16 ıncı
maddesi.
İl özel idareleriyle belediye
ve köy idarelerinin ve
bu idarelerin kuracakları
birliklerle adı geçen
idarelere bağlı kurumların
yapacakları mahalli kamu
hizmetleriyle ilgili tesislerin
yapılmasına kredi sağlamak,
mahallince yaptırılmasına
imkan olmayan veya
Banka tarafından toplu
olarak yapılmasında fayda
bulunanlara, Banka yatırım
programında yer alan
işlerinden hibe veya fon
yardımlarının katkısıyla
gerçekleştirecek olanları
Banka eliyle yapmak veya
yaptırmak.
İller Bankası
4759 sayılı İller Bankası
Kanununun 7/a ve b
maddeleri.
Su Tesisleri Harcamalarına
Katılma Payını almak
Büyükşehir
Belediyesi Su Ve
Kanalizasyon İdaresi
Genel Müdürlükleri
Belediyeler
5216 sayılı Büyükşehir
Belediye Kanununun 23/g
maddesi 5393 sayılı Belediye
Kanununun 59/a maddesi.
2464 sayılı Belediye Gelirleri
Kanununun 88 inci maddesi.
Adıyaman, Diyarbakır,
Gaziantep, Mardin, Siirt,
Şanlıurfa, Şırnak, Batman
ve Kilis illerini içine alan
GAP bölgesinin su ve
kanalizasyon hizmetlerini
yürütmek.
Güneydoğu Anadolu
Projesi Bölge
Kalkınma İdaresi
Başkanlığı
Güneydoğu Anadolu Projesi
Bölge Kalkınma İdaresi
Teşkilatının Kuruluş Ve
Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamenin 2/e
maddesi.
199
Dünyada ve Ülkemizde Su
KONU
GÖREV / FONKSİYON
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
İçme Suyu
Temini
İnsani tüketim amaçlı suların
tarifi, sınıflandırılması ve
özellikleri, numune alma,
muayene ve deneyleri ile
piyasaya arz şekli konusunda
standartları belirlemek.
Türk Standartları
Enstitüsü
132 sayılı Türk Standartları
Enstitüsü Kuruluş Kanununun
2 inci maddesi.
Yüzme ve rekreasyon amaçlı
kullanılan sulardaki izleme
çalışmalarını yapmak.
Sağlık Bakanlığı
Çevre ve Orman
Bakanlığının izleme
çalışmaları yapma
yetkisi saklıdır
Yüzme Suyu Kalitesi
Yönetmeliğinin 14 üncü
maddesi.
Yüzme ve rekreasyon
sularında yapılan izleme
sonucunda elde edilen
değerlerin yönetmelikte
verilen değerleri aştığı
hallerde, kirliliği
kaynağında durdurmak için
gerekli denetimleri yapmak.
Çevre ve Orman
Bakanlığı
Yüzme Suyu Kalitesi
Yönetmeliğinin 13 üncü
maddesi.
Yüzme ve rekreasyon
sularında muhtemel kirliliği
önlemek için gerekli
tedbirleri almak veya
aldırmak.
Sağlık Bakanlığı,
Kültür ve Turizm
Bakanlığı, Tarım ve
Köyişleri Bakanlığı,
Büyükşehir
Belediyeleri Su
ve Kanalizasyon
İdareleri, mahallin en
büyük mülki amiri
(kendi yetki ve
sorumlulukları
çerçevesinde)
Yüzme Suyu Kalitesi
Yönetmeliğinin 4 ve 13 üncü
maddeleri.
Taşkın sular ve sellere karşı
koruyucu tesisler meydana
getirmek.
Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğü
6200 sayılı Devlet Su İşleri
Umum Müdürlüğü Teşkilat ve
Vazifeleri Hakkında Kanunun
2/a maddesi.
Yağışların ve sel sularının
zararlarını önlemeye ve
depolamaya yönelik gölet
ve diğer tesisleri yapmak ve
yaptırmak.
İstanbul ve Kocaeli
illeri dışında il özel
idareleri
İstanbul ve Kocaeli
illerinde il sınırları
dahilinde yapılmak
üzere büyükşehir
belediyeleri.
3202 Sayılı Köye Yönelik
Hizmetler Hakkında Kanunun
2/j ve 2 inci ek maddesi.
Yüzme ve
Rekreasyon
Amaçlı
Kullanılan
Sular
Taşkın Sular
200
Su Yönetimi ve Mevzuatı
KONU
Taşkın Sular
GÖREV / FONKSİYON
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
Yüksek seviye gösteren
umumi ve hususi, kapalı
veya akarsuların taşmasıyla
su altında kalan veya su
baskınlarına uğrayabilecek
olan sahaların sınırlarını
tespit ve ilan etmek.
Bayındırlık
Bakanlığının teklifi
üzerine Bakanlar
Kurulu kararı
4373 Sayılı Taşkın Sulara
Ve Su Baskınlarına Karşı
Korunma Kanununun 1 inci
maddesi.
İzin istihsal edilmeden
yapılan ve suyun akmasına
veya su seviyesinin
yükselmesine tesiri olan
tesisat, inşaat veya tadilat ile
dikilen fidan veya ağaçları
yıktırmak ya da kaldırmak
ve bu hususta yapılan
masrafları sahiplerinden
almak.
Mahalli Su İşleri
Müdürünün, yoksa
Nafıa Müdürünün
teklifi üzerine Valinin
kararıyla
4373 Sayılı Taşkın Sulara
Ve Su Baskınlarına Karşı
Korunma Kanununun 3 inci
maddesi.
Sulama tesislerini kurmak,
sulama sahalarında mevcut
parsellerin tamamını veya
aksamını gösterir harita
ve planları yapmak veya
yaptırmak ve icabı halinde
kadastrosunu yaptırmak.
Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğü
6200 sayılı Devlet Su İşleri
Umum Müdürlüğü Teşkilat ve
Vazifeleri Hakkında Kanunun
2/b maddesi.
Tarım arazileri için sulama
suyu ve hayvanlar için içme
suyu sağlanmasına yönelik
gölet ve diğer tesisleri
yapmak ve yaptırmak.
İstanbul ve Kocaeli
illeri dışında il
özel idareleri,
İstanbul ve Kocaeli
illerinde il sınırları
dahilinde yapılmak
üzere büyükşehir
belediyelerince yerine
getirilir.
3202 Sayılı Köye Yönelik
Hizmetler Hakkında Kanunun
2/j ve 2 inci ek maddesi.
Bataklıkları kurutmak
Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğü
6200 sayılı Devlet Su İşleri
Umum Müdürlüğü Teşkilat ve
Vazifeleri Hakkında Kanunun
2/c inci maddesi.
Sulu Ziraatı
Yaygınlaştırma
Bataklık
Arazilerin
Kurutulması
201
Dünyada ve Ülkemizde Su
KONU
GÖREV / FONKSİYON
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
Hidroelektrik
Enerji Üretme
Taşkın sular ve sellere karşı
koruyucu tesisler meydana
getirmek, sulama tesislerini
kurmak, bataklıkları
kurutmak, faaliyetlerle ilgili
olmak şartıyla sudan ve
zaruret halinde yardımcı
diğer kaynaklardan enerji
istihsal etmek.
Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğü
6200 sayılı Devlet Su İşleri
Umum Müdürlüğü Teşkilat ve
Vazifeleri Hakkında Kanunun
2/d maddesi.
Yağış ile İlgili
Verilerin
Üretilmesi
Değerlen
dirilmesi
Saklanması
Meteorolojik hizmetlerin
gerektirdiği rasatları yapmak
ve diğer sektörler için hava
tahminleri yapmak, Tarım,
orman, turizm, ulaştırma,
bayındırlık, enerji, sağlık,
çevre, silahlı kuvvetler ve
gerekli görülen kurum ve
kuruluşlar için meteorolojik
destek sağlamak, meteoroloji
ile ilgili konularda etüd
ve araştırmalar yapmak,
Türkiye’nin iklim
özelliklerini tespit amacıyla
çalışma ve incelemeler
yaparak elde edilen bilgileri
arşivlemek ve yayınlamak.
Devlet Meteoroloji
İşleri Genel
Müdürlüğü
3254 Sayılı Devlet
Meteoroloji İşleri Genel
Müdürlüğü Teşkilat Ve
Görevleri Hakkında Kanunun
2/b, 2/d ve 2/g maddeleri.
Çevre
İstatistiklerini
Derlemek
Yayınlamak
Ülkenin ihtiyaç duyduğu
alanlarda (çevre) veri ve
bilgilerin derlenmesini,
değerlendirilmesini, gerekli
istatistiklerin üretilmesini,
yayımlanmasını, dağıtımını
ve Resmî İstatistik
Programında istatistik
sürecine dâhil kurum
ve kuruluşlar arasında
koordinasyonu sağlamak.
Türkiye İstatistik
Kurumu
5429 sayılı Türkiye İstatistik
Kanununun 3 üncü maddesi.
Sınır Aşan
Sular
Çevre ve sınır aşan sular
konularında izlenecek
dış politikanın; diğer
ilgili bakanlık, kurum ve
kuruluşlar ile eşgüdüm
halinde belirlemek, uluslar
arası ve bölgesel örgütlerde
savunmak.
202
Dışişleri Bakanlığının
4009 sayılı Dışişleri
Bakanlığının Kuruluş Ve
Görevleri Hakkında Kanunun
2 inci maddesi.
Su Yönetimi ve Mevzuatı
KONU
GÖREV / FONKSİYON
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
AB
Müktesebatına
Uyum
Çevre, enerji
konularında kamu
kurum ve kuruluşlarınca
yürütülen Avrupa Birliği
müktesebatına uyum
çalışmalarını izlemek ve
koordine etmek.
Avrupa Birliği Genel
Sekreterliği
5916 sayılı Avrupa Birliği
Genel Sekreterli Teşkilat
Ve Görevleri Hakkında
Kanunun(md.6/1-a maddesi.
Çevre ve Orman
Bakanlığı
2872 sayılı Çevre Kanununun
12 inci maddesi. 4856 sayılı
Çevre ve Orman Bakanlığı
Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanunun 2/d ve 2/j
maddeleri.
Atık ve yakıtlar ile ekolojik
dengeyi bozan, havada,
suda, toprakta kalıcı özellik
gösteren kirleticilerin
çevreye zarar vermeyecek
şekilde bertaraf edilmesi için
denetimler yapmak, çevreye
olumsuz etkileri olan her
türlü faaliyeti izlemek ve
denetlemek.
Atıksu
Alıcı ortama atıksu deşarj
izni ile derin deniz deşarj
izni vermek.
İlgili Yönetmeliğin
Ek-1 listesinde
belirtilen işletmeler
için Çevre ve Orman
Bakanlığı
İlgili Yönetmeliğin
Ek-2 listesinde
belirtilen işletmeler
için İl Çevre ve
Orman Müdürlüğü
Su Kirliliği Kontrolü
Yönetmeliğinin 3, 37 ve
42 inci maddeleri ile Çevre
Kanununca Alınması Gereken
İzin Ve Lisanslar Hakkında
Yönetmeliğin 5 inci maddesi.
Deşarj izni ve derin deniz
deşarj izni belgesinde
belirtilen hükümlere uyulup
uyulmadığını denetlemek.
İl Çevre ve Orman
Müdürlüğü
Su Kirliliği Kontrolü
Yönetmeliği 51. maddesi.
Alıcı ortama her türlü atıksu
deşarjını denetlemek.
Çevre ve Orman
Bakanlığı
Bu yetki taşrada İl
Çevre ve Orman
Müdürlüklerince
kullanılır
2872 sayılı Çevre Kanunu 12
inci madde, 4856 sayılı Çevre
ve Orman Bakanlığı Teşkilat
ve Görevleri Hakkında
Kanunun 2 inci maddesi
ile Su Kirliliği Kontrolü
Yönetmeliği 51 inci maddesi.
203
Dünyada ve Ülkemizde Su
KONU
Atıksu
204
GÖREV / FONKSİYON
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
Çevre Kanunu ve bu Kanun
uyarınca yayımlanan
yönetmeliklere aykırı
davrananların söz konusu
aykırı faaliyetlerinin
durdurmak.
Çevre ve Orman
Bakanlığı
Gerektiğinde bu
yetki, Bakanlıkça; il
özel idarelerine, çevre
denetim birimlerini
kuran belediye
başkanlıklarına,
Denizcilik
Müsteşarlığına,
Sahil Güvenlik
Komutanlığına,
Karayolları Trafik
Kanununa göre
belirlenen denetleme
görevlilerine
devredilir
Çevre Kanunun 12 ve15 inci
maddeleri ile Su Kirliliği
Kontrolü Yönetmeliğinin 55
inci maddesi.
Tesislere deşarj izni
vermek, deşarjları ve
arıtma sistemlerini izlemek
ve denetlemek, tesisler
için kurulacak arıtım
sistemlerinin projelerini
onaylamak.
Çevre ve Orman
Bakanlığı
4856 sayılı Çevre ve Orman
Bakanlığı Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanunun
9/m maddesi
Endüstriyel atıksuyun,
kanalizasyon sistemine
bağlantısı ile atıksuyun
alıcı ortama deşarjı için,
kanalizasyon bağlantı izni
ve/veya deşarj izni vermek.
Mahalli çevre
kurullarının alacağı
karar ve görüşler
doğrultusunda
büyükşehir belediye
hudutları içerisinde ve
dışında mahallin en
büyük mülki amiri
Kentsel Atıksu Arıtımı
Yönetmeliğinin 4 ve 5/c
maddeleri.
Kentsel atıksu arıtma
tesislerine bağlı olmayan ve
biyolojik olarak ayrışabilen
endüstriyel atıksulara sahip
yönetmelikte yer alan
endüstriyel sektörlerde
oluşan atıksuyun alıcı su
ortamlarına deşarj izni
vermek.
Mahalli çevre
kurullarının alacağı
karar ve görüşler
doğrultusunda
büyükşehir belediye
hudutları içerisinde ve
dışında mahallin en
büyük mülki amiri
Kentsel Atıksu Arıtımı
Yönetmeliğinin 5/d maddesi.
Su Yönetimi ve Mevzuatı
KONU
GÖREV / FONKSİYON
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
Kentsel atıksu arıtma
tesislerinden yapılan
deşarjların, yönetmelik
ek: II’de getirilen kontrol
prosedürüne uygun olarak
ilgili deşarj kriterlerine
uygunluğunu izlemek.
Turizmi Teşvik
Kanununa göre
Kültür ve Turizm
Bakanlığını, 5442
sayılı İl İdaresi
Kanunu, 5216
sayılı Büyükşehir
Belediyesi Kanunu
ve 2560 sayılı
İstanbul Su ve
Kanalizasyon İdaresi
Genel Müdürlüğü
Kuruluş ve
Görevleri Hakkında
Kanunla kurulan
su ve kanalizasyon
idareleri, 5393 sayılı
Belediye Kanununun
verdiği yetkiler
doğrultusunda mülki
amirleri, büyükşehir
ve şehir belediye
başkanlıklarını,
Kentsel Atıksu Arıtımı
Yönetmeliğinin 4 ve 14/a
maddeleri.
Kentsel Atıksu Arıtımı
Yönetmeliği ekinde yeralan
endüstrilerden alıcı ortama
yapılan atıksu deşarjlarını,
yönetmelik ek:III’de yeralan
deşarj kriterlerine göre
izlemek.
Mahallin en büyük
mülki amiri
Kentsel Atıksu Arıtımı
Yönetmeliğinin14/b maddesi.
Atıksu
205
Dünyada ve Ülkemizde Su
KONU
GÖREV / FONKSİYON
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
Atıksu Altyapı
tesisleri Yönetimi
Mahallin en büyük
mülki amirinin bilgi,
denetim ve gözetimi
altında atıksu
altyapı tesislerinin
inşası, bakımı ve
işletilmesinden
sorumlu olan, büyük
şehirlerde büyükşehir
belediyeleri su
ve kanalizasyon
idareleri; belediye
ve mücavir alan
sınırları içinde
belediyeler, organize
sanayi bölgelerinde
organize sanayi
bölgesi yönetimi,
küçük sanayi
sitelerinde kooperatif
başkanlıkları; serbest
ve/veya endüstri
bölgelerinde bölge
müdürlükleri; kültür
ve turizm koruma ve
gelişme bölgelerinde,
turizm merkezlerinde
Kültür ve Turizm
Bakanlığı veya yetkili
kıldığı birimler,
mevcut yerleşim
alanlarından kopuk
olarak münferit
yapılmış tatil köyü,
tatil sitesi, turizm
tesis alanlarında site
yönetimleri veya tesis
işletmecileri,
Su Kirliliği Kontrolü
Yönetmeliğinin 3 ve 51 inci
maddeleri.
Sulama suyu kalite
kriterlerini sağlayacak
derecede arıtılmış
atıksuların, sulama suyu
olarak kullanımlara
uygunluğu belirlemek .
Valilikçe il çevre ve
orman müdürlüğü,
il tarım müdürlüğü
ve devlet su işleri
bölge müdürlüğünden
oluşturulacak
komisyon
Su Kirliliği Kontrolü
Yönetmeliğinin 28 inci
maddesi.
Mecra inşası mümkün
olmayan yerlerde yapılacak
çukurların fenni vasıf ve
şartlarını tayin etmek.
Sağlık Bakanlığı
1593 sayılı Hıfzıssıhha
Kanununun 245 inci maddesi.
Atıksu arıtma tesisi
mevcut olan, atıksu altyapı
tesisi yönetimlerine ait
kanalizasyon sistemlerine
her türlü atıksu deşarjı ve
denetimini;
kanalizasyon sistemi arıtma
tesisi ile sonuçlanmayan, İş
Termin Planı uygun olan ve
taahhütlerine uyan atıksu
altyapı tesisi yönetimlerine
ait kanalizasyon sistemlerine
her türlü atıksu deşarjı ve
denetimini;
kanalizasyona bağlantı
izni ile bağlantı kalite
kontrol izni belgesinde
belirtilen hükümlere uyulup
uyulmadığı denetimi
yapmak
Atıksu
206
Su Yönetimi ve Mevzuatı
KONU
Atıksu
GÖREV / FONKSİYON
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
Su Kirliliği Kontrolü
Yönetmeliği çerçevesinde,
tesisler için kurulacak atıksu
arıtım sistemleri projelerini
onaylamak.
Çevre ve Orman
Bakanlığı
Su Kirliliği Kontrolü
Yönetmeliğinin 53 üncü
maddesi.
Tehlikeli Maddelerin Su
ve Çevresinde Neden
Olduğu Kirliliğin Kontrolü
Yönetmeliği ekinde yer
alan tehlikeli maddelerin
kanalizasyona deşarjında;
“Bağlantı Kalite Kontrol
İzin Belgesi” düzenlemek.
Büyükşehir
Belediyeleri
Belediye
Başkanlıkları
Tehlikeli Maddelerin Su
ve Çevresinde Neden
Olduğu Kirliliğin Kontrolü
Yönetmeliğinin 10/a maddesi.
İlgili idarece düzenlenen
izin belgelerinin detayları,
izin verilen deşarjın kontrol
sonuçları ile alıcı ortam
kalite kriterlerine ilişkin
izleme sonuçları, tehlikeli
maddeler konusunda
ülkede düzenli bir envanter
tutmak ve veri tabanının
oluşturulması için her yıl
düzenli olarak Bakanlığa
göndermek.
Büyükşehir Belediye
Başkanlıkları
Belediye
Başkanlıkları
Tehlikeli Maddelerin Su
ve Çevresinde Neden
Olduğu Kirliliğin Kontrolü
Yönetmeliğinin 10/b maddesi.
Kanalizasyon sistemi
çıkışında deşarj edilen
ve atıksu özellikleri bu
Yönetmelikte belirtilen
deşarj limitleri ile alıcı
ortam kalite kriterlerinin
sağlanamayacağı yerlerde
kanalizasyona deşarj;
alıcı ortama deşarj gibi
kabul ederek, yönetmelik
hükümleri kapsamında
gerekli olan standartların
sağlanması ilgili idarece
gerçek ve tüzel kişilerden
istemek.
Büyükşehir Belediye
Başkanlıkları
Belediye
Başkanlıkları
Tehlikeli Maddelerin Su
ve Çevresinde Neden
Olduğu Kirliliğin Kontrolü
Yönetmeliğinin 10/c maddesi.
Mahallin En Büyük
Mülki Amiri
Tehlikeli Maddelerin Su
ve Çevresinde Neden
Olduğu Kirliliğin Kontrolü
Yönetmeliğinin 4 ve 11 inci
maddeleri.
Alıcı ortama doğrudan
deşark konusu ise;
atıksularında tehlikeli madde
bulunduran sektörlere
Tehlikeli Madde Deşarj İzin
Belgesini düzenlemek ve
verilen izinlerin kontrolü ile
denetimini yapmak.
207
Dünyada ve Ülkemizde Su
KONU
GÖREV / FONKSİYON
Bu Yönetmeliğin Ek:2’sinde
yer alan tehlikeli maddelerin
neden olduğu kirliğin
kademeli olarak azaltılması
amacıyla hazırlanacak
olan kirlilik azaltma
programlarını oluşturmak ve
uygulanmasını sağlamak.
Belediye sınırları içinde
inşaat ruhsatı isteğinde
bulunacak taşınmaz mal
sahipleri, düzenletecekleri
projeleri fenni ve sıhhi
yönlerden tasdik etmek.
Atıksu
Kurum, kuruluş ve
işletmelere işletme ve
kullanım izni vermek,
denetlemek
208
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
Çevre ve Orman
Bakanlığı
Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı
Tehlikeli Maddelerin Su
ve Çevresinde Neden
Olduğu Kirliliğin Kontrolü
Yönetmeliğinin 4, 6 ve 8 inci
maddeleri.
Belediye sınırları
içinde Belediyeler
Belediye sınırları
dışında Sağlık
Bakanlığı Teşkilatı.
Lağım Mecrası İnşası
Mümkün Olmayan Yerlerde
Yapılacak Çukurlara Ait
Yönetmeliğin 4 ve 7 inci
maddeleri.
1593 sayılı Umumi
Hıfzıssıhha
Kanununun 268-275
inci maddelerine göre
Sağlık Bakanlığı,
2634 sayılı Turizmi
Teşvik Kanununa
göre Kültür ve
Turizm Bakanlığı,
3143 sayılı Sanayi ve
Ticaret Bakanlığının
Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanuna
göre Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı ile diğer
kurum ve kuruluşları,
5442 sayılı İl İdaresi
Kanunu, 5216
sayılı Büyükşehir
Belediyesi Kanunu,
Belediye Kanununun
verdiği yetkiler
doğrultusunda mülki
amirler büyükşehir
ve şehir belediye
başkanlıkları.
2872 sayılı Çevre Kanununun
11. maddesi. Su Kirliliği
Kontrolü Yönetmeliği 37 ve
48 inci maddesi.
Su Yönetimi ve Mevzuatı
KONU
GÖREV / FONKSİYON
Atıksu arıtma tesisi
mevcut olan, atıksu altyapı
tesisi yönetimlerine ait
kanalizasyon sistemlerine
her türlü atıksu deşarjını
denetlemek.
Kanalizasyon sistemi arıtma
tesisi ile sonuçlanmayan, İş
Termin Planı uygun olan ve
taahhütlerine uyan atıksu
altyapı tesisi yönetimlerine
ait kanalizasyon sistemlerine
her türlü atıksu deşarjını
denetlemek.
Kanalizasyona bağlantı
izni ile bağlantı kalite
kontrol izni belgesinde
belirtilen hükümlere uyulup
uyulmadığını denetlemek.
Atıksu
YETKİLİ KURUM
İlgili atıksu altyapı
tesisi yönetimleri
MEVZUAT
Su Kirliliği Kontrolü
Yönetmeliğinin 3 ve 51 inci
maddeleri
İş Termin Planını süresi
içinde vermeyen veya İş
Termin Planında taahhüt
ettikleri işleri yerine
getirmeyen atıksu altyapı
yönetimlerinin kanalizasyon
deşarj standartlarında
Mahalli Çevre Kurulunca
kısıtlama yapılması
durumunda, atıksu altyapı
sistemini kısıtlama
kapsamında denetlemek.
İl Çevre ve Orman
Müdürlüğü
Su Kirliliği Kontrolü
Yönetmeliği 51 inci maddesi.
Kirlenme ve bozulmanın
önlenmesi, sınırlandırılması,
giderilmesi ve çevrenin
iyileştirilmesi için yapılan
harcamaları, kirleten veya
bozulmaya neden olan
tarafından karşılanmasını
sağlamak.
Büyükşehir
Belediyelerinde
Büyükşehir Su
ve Kanalizasyon
İdareleri
Büyükşehir
Belediyeleri haricinde
İl Çevre ve Orman
Müdürlükleri
2872 sayılı Çevre Kanunun
3/g maddesi, 2560 sayılı
İstanbul Su ve Kanalizasyon
İdaresi Genel Müdürlüğü
Kuruluş ve Görevleri
Hakkında Kanunun 2/c ve 20
inci maddeleri ile Su Kirliliği
Kontrolü Yönetmeliğinin 51
inci. Maddesi.
Su ürünleri istihsal alanları
ile ilgili alıcı ortam
standartlarını belirlemek.
Lağım ve mecralar
tesisatı ile ilgili sağlık
düzenlemelerini yapmak
ve denetlemek, insan
sağlığını tehlikeye düşürecek
amillerle mücadele etmek.
Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı
Sağlık Bakanlığı
2872 sayılı Çevre Kanunun
9/h maddesi.
181 sayılı Sağlık Bakanlığının
Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin 9/e maddesi.
209
Dünyada ve Ülkemizde Su
KONU
Atıksu
Atıksu
Hizmetleri
GÖREV / FONKSİYON
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
Bölge içindeki su
kaynaklarının, deniz, göl,
akarsu kıyılarının ve yeraltı
sularının kullanılmış sularla
ve endüstri artıkları ile
kirletilmesini önlemek
konularında her türlü teknik,
idari ve hukuki tedbiri
almak.
Büyükşehir
Belediyeleri Su Ve
Kanalizasyon İdaresi
Genel Müdürlükleri
2560 sayılı İstanbul Su Ve
Kanalizasyon İdaresi Genel
Müdürlüğü Kuruluş ve
Görevleri Hakkında Kanunun
2/c maddesi.
Şehir ve kasabaların
kanalizasyon projelerini
tetkik, tasdik ve murakabe
etmek.
Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğü
6200 sayılı Devlet Su İşleri
Umum Müdürlüğü Teşkilat ve
Vazifeleri Hakkında Kanunun
2/e maddesi
Müktesep haklar saklı
kalmak üzere; Belediye
sınırları içerisinde atık
su ve yağmur suyunun
uzaklaştırılmasını sağlamak;
bunlar için gerekli tesisleri
kurmak, kurdurmak,
işletmek ve işlettirmek.
Belediyeler
5393 sayılı Belediye Kanunu
15/e maddesi.
Adıyaman, Diyarbakır,
Gaziantep, Mardin, Siirt,
Şanlıurfa, Şırnak, Batman ve
Kilis illerini içine alan GAP
bölgesinin kanalizasyon
hizmetlerini yürütmek.
Güneydoğu Anadolu
Projesi Bölge
Kalkınma İdaresi
Başkanlığı
Güneydoğu Anadolu Projesi
Bölge Kalkınma İdaresi
Teşkilatının Kuruluş Ve
Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamenin 2/e
maddesi.
Büyükşehir
Belediyeleri Su Ve
Kanalizasyon İdaresi
Genel Müdürlükleri
5216 sayılı Büyükşehir
Belediye Kanunun 7/r
maddesi. 2560 sayılı İstanbul
Su Ve Kanalizasyon İdaresi
Genel Müdürlüğü Kuruluş ve
Görevleri Hakkında Kanunun
1, 2/b, 2/d ve ek 5 inci
maddeleri.
Büyükşehir Belediye
sınırları içerisinde
kanalizasyon hizmetlerini
yürütmek, bunun için tesisler
kurmak, kurdurmak ve
işletmek.
210
Su Yönetimi ve Mevzuatı
KONU
Atıksu
Hizmetleri
GÖREV / FONKSİYON
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
Atıksu altyapı tesislerini
yönetmek. (atıksu altyapı
tesislerinin inşası, bakımı ,
onarımı ıslahı ve işletilmesi).
Atıksu toplamak, iletmek ve
bertaraf etmek.
Atıksu bağlantı izni ile
bağlantı kalite kontrol izin
belgesini vermek.
Küçük atıksu kaynakları
tanımına giren endüstri atık
sularından yönetmelikte
verilen standart değerleri
aşanların atıksu altyapı
tesislerine doğrudan
bağlamak.
Mahallin en büyük
mülki amirinin bilgi,
denetim ve gözetimi
altında
Büyükşehirlerde
büyükşehir
belediyeleri su
ve kanalizasyon
idareleri.
Belediye ve mücavir
alan sınırları içinde
belediyeler.
Organize sanayi
bölgelerinde organize
sanayi bölgesi
yönetimi.
Küçük sanayi
sitelerinde kooperatif
başkanlıkları.
Serbest ve/veya
endüstri bölgelerinde
bölge müdürlükleri.
Kültür ve turizm
koruma ve gelişme
bölgelerinde, turizm
merkezlerinde Kültür
ve Turizm Bakanlığını
veya yetkili kıldığı
birimleri.
Mevcut yerleşim
alanlarından kopuk
olarak münferit
yapılmış tatil köyü,
tatil sitesi, turizm
tesis alanlarında site
yönetimleri veya tesis
işletmecileri.
Su Kirliliği Kontrolü
Yönetmeliğinin 3 inci
maddesi ve Çevre
Kanununun 11 inci maddesi
ile Su Kirliliği Kontrolü
Yönetmeliğinin 3, 43 ve 47
inci maddeleri.
211
Dünyada ve Ülkemizde Su
KONU
Atıksu
Hizmetleri
GÖREV / FONKSİYON
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
Kentsel atıksu arıtma
tesislerinin normal yerel
iklim şartları altında yeterli
performansla çalışabilecek
şekilde tasarlanmasını, inşa
edilmesini, işletilmesini
ve bakımının yapılmasını
sağlamak.
E.N. 2000’den fazla toplama
alanlarının kanalizasyon
sistemiyle donatılmış
olmasını sağlamak. Ancak
kanalizasyon sistemi
kurulmasının herhangi bir
çevresel yarar sağlamaması
ya da teknik ve ekonomik
açıdan mümkün olmayan
durumlarda, aynı düzeyde
çevresel koruma sağlayan
bireysel sistemler ya da
diğer uygun sistemler
kullanmak.
2000’den az E.N.’ye sahip
toplama alanlarından tatlı su
ve haliçlere yapılan deşarjlar
ile 10000’den az E.N.’ye
sahip toplama alanlarından
kıyı sularına yapılacak
deşarjlar için kanalizasyon
sistemine giren kentsel
atıksuların uygun arıtmaya
tabi olmasını sağlamak.
Kanalizasyon sistemine
giren kentsel atıksuyun
2000-10000 E.N. arasındaki
toplama alanlarından tatlı
sulara ve haliçlere yapılan
deşarjlar ile 10000 E.N.’den
fazla toplama alanlarından
yapılan bütün deşarjlar için
ikincil arıtma ya da eşdeğer
bir arıtmaya tabi tutulmasını
sağlamak.
Turizmi Teşvik
Kanununa göre
Kültür ve Turizm
Bakanlığını, 5442
sayılı İl İdaresi
Kanunu, 5216
sayılı Büyükşehir
Belediyesi Kanunu
ve 2560 sayılı
İstanbul Su ve
Kanalizasyon İdaresi
Genel Müdürlüğü
Kuruluş ve
Görevleri Hakkında
Kanunla kurulan
su ve kanalizasyon
idareleri, 5393 sayılı
Belediye Kanununun
verdiği yetkiler
doğrultusunda mülki
amirleri, büyükşehir
ve şehir belediye
başkanlıklarını,
Kentsel Atıksu Arıtımı
Yönetmeliğinin 4 ve 6 ıncı
maddeleri.
Belediyelerin sınırları
dışında bulunan yerlerin
(köy ve bağlı yerleşim
birimlerinin) kanalizasyon
tesislerinin inşaatı, bakımı,
onarımı, geliştirme ve
işletme hizmetlerini
düzenlemek üzere gerekli
tedbirleri almak ve
yürütmek,
212
İstanbul ve Kocaeli
illeri dışında il özel
idareleri
İstanbul ve Kocaeli
illerinde il sınırları
dahilinde yapılmak
üzere büyükşehir
belediyeleri
5302 sayılı İl Özel İdaresi
Kanunun 6/b maddesi.
3202 Sayılı Köye Yönelik
Hizmetler Hakkında Kanunun
2 ve 2 inci ek maddesi.
Su Yönetimi ve Mevzuatı
KONU
GÖREV / FONKSİYON
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
Kültür ve turizm koruma ve
gelişim bölgeleri ve turizm
merkezlerinin kanalizasyon
altyapı ihtiyaçlarını
öncelikle tamamlamak, bu
maksatla ilgili Bakanlık ve
kuruluşlara tahsis edilen
ödenekleri Bakanlığın uygun
görüşünü almadan başka
maksatla kullanmamak.
İlgili kamu kuruluşları
2634 Sayılı Turizmi Teşvik
Kanununun 9/a maddesi.
OSB’lerin ihtiyacı olan
kanalizasyon alt yapı
tesislerini kurmak ve
işletmek.
Atıksu
Hizmetleri
Organize Sanayi
Bölgesi Yönetimi
4562 sayılı Organize Sanayi
Bölgeleri Kanununun 20 inci
maddesi
İhtisas ve salahiyeti
dahilindeki fenni ve sıhhi
meseleler hakkında tetkikler
ile icap eden tahlil ve
muayeneleri yapmak, reyini
ve mütalaasını bildirmek.
Refik Saydam
Hıfzıssıhha Merkezi
Başkanlığı
3959 sayılı T.C. Refik
Saydam Merkez Hıfzıssıhha
Müessesesi Teşkiline Dair
Kanunun 3 üncü maddesi.
İl özel idareleriyle belediye
ve köy idarelerinin ve
bu idarelerin kuracakları
birliklerle adı geçen
idarelere bağlı kurumların
yapacakları mahalli kamu
hizmetleriyle ilgili tesislerin
yapılmasına kredi sağlamak,
mahallince yaptırılmasına
imkan olmayan veya
Banka tarafından toplu
olarak yapılmasında fayda
bulunanlara, Banka yatırım
programında yer alan
işlerinden hibe veya fon
yardımlarının katkısıyla
gerçekleştirecek olanları
Banka eliyle yapmak veya
yaptırmak.
İller Bankası
Kanalizasyon Harcamalarına
Katılma Payını almak
Büyükşehir
Belediyeleri Su Ve
Kanalizasyon İdaresi
Genel Müdürlükleri
Belediyeler
4759 sayılı İller Bankası
Kanununun 7/a ve b
maddeleri.
5216 sayılı Büyükşehir
Belediye Kanunu 23/g
maddesi 5393 sayılı Belediye
Kanununun 59/a maddesi
2464 sayılı Belediye Gelirleri
Kanununun 87 inci maddesi.
213
Dünyada ve Ülkemizde Su
KONU
GÖREV / FONKSİYON
Deniz
Kirlenmesi
Deniz ekolojisini bozacak
ve deniz kirlenmesine
neden olacak her türlü
faaliyetin izlenmesini ve
denetlenmesini yapmak, bu
konuda diğer kuruluşlarla
işbirliğinde bulunmak,
gerekli tedbirleri almak.
Su ve Hizmet
Tarifelerinin
Belirlenmesi
Büyükşehir belediyelerinde
su ve atık su ile ilgililerin
isteğine bağlı hizmetler
için uygulanacak ücret
tarifelerini belirlemek.
Kanunlarda vergi, resim,
harç ve katılma payı konusu
yapılmayan ve ilgililerin
isteğine bağlı hizmetler için
uygulanacak ücret tarifesini
belirlemek.
5774 sayılı Kanun gereğince
aylık bağlanan amatör
sporculara, belediyelerce
tahakkuk ettirilecek su
ücretinde en az %50 indirim
yapmak.
Su Ücretinde
İndirim
214
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
Denizcilik
Müsteşarlığı
Denizcilik Müsteşarlığının
Kuruluş Ve Görevleri
Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin 7/f ve 4/I ek
maddeleri.
Büyükşehir Belediye
Meclisi
5216 sayılı Büyükşehir
Belediye Kanununun 23/m,
23/o maddeleri ve 5393
sayılı Belediye Kanununun
18/f ve 59/e maddeleri ile
2560 sayılı yasanın 6/f , 13/a,
13/f ve 23 üncü maddeleri.
Belediye Meclisi
5393 sayılı Belediye
Kanununun 18/f ve 59/e
maddeleri.
Belediye Meclisi
Başarılı Sporculara Aylık
Bağlanması Ve Devlet
Sporcusu Unvanı Verilmesi
Hakkında Yönetmeliğin 17/4
maddesi.
3292 sayılı Vatani Hizmet
Tertibi Aylıklarının
Bağlanması Hakkında
Kanun kapsamında vatanî
hizmet tertibinden aylık
bağlananlar ile malûl gazi
olarak aylık bağlanmış
olanlar ve şehit dul ve yetimi
sıfatıyla aylık veya gelir
bağlanmış bulunanlara;
belediyelerce tahakkuk
ettirilecek su ücretinde en az
% 50 indirim yapmak.
Belediye Meclisi
1005 Sayılı İstiklal Madalyası
Verilmiş Bulunanlara Vatani
Hizmet Tertibinden Şeref
Aylığı Bağlanması Hakkında
Kanunun ek 1 inci maddesi.
Okul öncesi eğitim,
ilköğretim, özel eğitim ve
ortaöğretim özel okullarına
su ücretlendirilmesini resmî
okullara uygulanan tarife
üzerinden yapmak.
Belediye Meclisi
5580 Sayılı Özel Öğretim
Kurumları Kanunu’nun 2/c
ve12 inci maddeleri.
Su Yönetimi ve Mevzuatı
KONU
Su Ücretinde
İndirim
GÖREV / FONKSİYON
Gazilere, şehitler ve
gazi, dul ve yetimlerine,
özürlülere, öğrencilere, 2022
sayılı 65 Yaşını Doldurmuş
Muhtaç, Üssüz ve Kimsesiz
Türk Vatndaşlarına Aylık
Bağlanması Hakkında
Kanun kapsamındaki
kişilere kamu kurum ve
kuruluşlarının ürettiği mal
ve hizmet tarifelerinden
ücretsiz veya indirimli tarife
olarak yararlandırabilnmek.
Turizm belgeli yatırım ve
işletmelere, su ücretlerini,
o bölgedeki sanayi ve
meskenlere uygulanan
tarifelerin en düşüğü
üzerinden uygulamak.
Sayıştayın denetimine
tâbi kamu kurum ve
kuruluşlarınca mali
konularda düzenlenecek
(Belediyeler ve bağlı
idareleri tarafından
çıkarılacak olan mali
konuları kapsayan)
yönetmelik taslakları
hakkında görüş vermek.
Tüketici
Hakları
YETKİLİ KURUM
Mal ve Hizmet
Tarifelerini Tespite
Yetkili Kurum veya
Birimler
MEVZUAT
Kamu Kurum ve
Kuruluşlarının Ürettikleri
Mal ve Hizmetlerden Ücretsiz
veya İndirimli Olarak
Yararlanacakların Tespitine
İlişkin 28.01.2002 tarih
2002/3654 sayılı Bakanlar
Kurulu Kararı.
Su Ücretlerini
Uygulayan Yetkili
Kurum veya Birimler
Turizm Teşvik Kanunun 16
ıncı maddesi.
Sayıştay Başkanlığı
Mevzuat Hazırlama Usul
Ve Esasları Hakkında
Yönetmeliğin 6/e maddesi.
Tüketiciye sunulan mal ve
hizmetlerin Resmi Gazetede
yayımlanarak mecburi
uygulamaya konulan
standartlar dahil olmak üzere
uyulması zorunlu olan teknik
düzenlemeye uygunluğunun
denetim yapmak veya
yaptırmak.
Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı
4077 sayılı Tüketicinin
Korunması Hakkında
Kanunun 19. maddesi.
İl ve ilçe merkezlerinde,
4077 sayılı Tüketicinin
Korunması Hakkında
Kanunun uygulamasından
doğan uyuşmazlıklara
çözüm bulmak amacıyla
en az bir tüketici sorunları
hakem heyeti oluşturmak.
Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı
4077 sayılı Tüketicinin
Korunması Hakkında
Kanunun 22. maddesi
215
Dünyada ve Ülkemizde Su
KONU
GÖREV / FONKSİYON
Çevre Temizlik
Vergisi
Belediye sınırları ve mücavir
alanlar içinde bulunan
ve belediyelerin çevre
temizlik hizmetlerinden
yararlanan konut, işyeri ve
diğer şekillerde kullanılan
binalardan çevre temizlik
vergisi almak, konutların
Çevre Tüketim Vergisini
su faturalarında göstermek
suretiyle, su tüketim bedeli
ile birlikte tahsil etmek.
Büyükşehir
Belediyesi Su
ve Kanalizasyon
İdareleri
Belediyeler
2464 sayılı Belediye Gelirleri
Kanununun 44. maddesi.
Su sayaçlarının tamir ve
ayar ücretlerini her yıl Ocak
ayında tespit ederek ilan
etmek.
Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı
3516 sayılı Ölçüler ve Ayar
Kanununun 11. maddesi.
Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı
3516 sayılı Ölçüler ve
Ayar Kanununun 10.
maddesi ile Ölçü ve Ölçü
Aletlerinin Tamir ve Ayarını
Yapacak Kişilere Verilecek
Yetki Belgesi Hakkında
Yönetmeliğinin 5. maddesi.
Sayaç ayar istasyonları
ile ölçü ve ölçü aletleri
tamir ve ayar atölyelerinde
çalışanlara yetki belgesi
vermek.
Su Sayaçları
216
Ölçü ve ölçü aletlerinin
muayene ve ayar işleri için
resmi ve özel kuruluşlara
ait laboratuvar, ayar
istasyonları ve atölyelerden
faydalanmak.
YETKİLİ KURUM
Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı
Gerekli görülen hallerde,
Yetki Belgesi veya İşyeri
Uygunluk Belgesi ile ilgili
denetim ve kontrolleri
yapmak.
Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı
Su sayaçlarının ilk, 10 yılda
bir periyodik, ani, stok
ve istek halinde şikâyetli
muayenelerini yapmak,
ölçü ve ölçü aletlerine
ait bilumum işlerini bu
Kanunun uygulanması
bakımından kontrol etmek
Bakanlık Ölçüler
ve Ayar Teşkilatı
memurları
Belediye ölçüler ve
ayar memurları
MEVZUAT
3516 sayılı Ölçüler ve Ayar
Kanununun 10 uncu maddesi.
Ölçü ve Ölçü Aletlerinin
Tamir ve Ayarını Yapacak
Kişilere Verilecek
Yetki Belgesi Hakkında
Yönetmeliğin 14 üncü
maddesi.
3516 sayılı Ölçüler ve Ayar
Kanununun 9/b, 9/c 9/d ve 9/e
ile 20. maddesi
Su Yönetimi ve Mevzuatı
KONU
GÖREV / FONKSİYON
Su sayaçlarının tamir
ve ayarının yapıldığı
iş yerlerinde, “Ayar
İstasyonları” kurmak
zorunlu olup, bu ayar
istasyonları ve sistemlerinde
bulunan etalonlar,
Bakanlıkça uygun görülen
laboratuvarlar tarafından
kalibre edilmiş olmalı
ve Ölçü ve Ölçü Aletleri
Muayene Yönetmeliğinde
belirtilen şartları yerine
getirmelidir.
Su Sayaçları
Ölçü ve ölçü aletlerinin
tamir ve ayarlarının yapıldığı
işyerleri için, Uygunluk
Belgesi vermek.
YETKİLİ KURUM
Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı
Ölçü ve Ölçü Aletlerinin
Tamir ve Ayarını Yapacak
Kişilere Verilecek
Yetki Belgesi Hakkında
Yönetmeliğin 6. maddesi.
Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı
Ölçü ve Ölçü Aletlerinin
Tamir ve Ayarını Yapacak
Kişilere Verilecek
Yetki Belgesi Hakkında
Yönetmeliğin 8. maddesi.
Metrolojik kontrole tabi
olan ancak Ölçü Aletleri
Yönetmeliğe uygun olmayan
ölçü aletlerinin piyasadan
toplatılmasına, piyasaya arz
edilmesine ve kullanıma
sunulmasını yasaklamak
veya sınırlandırılması için
gerekli tedbirleri almak.
1.1.2000 tarihlerinden önce
piyasaya arz edilen ve halen
kullanılan su sayaçlarının
periyodik muayenelerini
yaptırmak
MEVZUAT
Ölçü Aletleri Yönetmeliğinin
17, 18 ve 20. maddeleri
Su sayaçlarımn
dağılım ağında
kullanan dağılım
şirketi veya
dağıtılımında sorumlu
işletme, dağılım ağı
dışında ise kullanıcı
Ölçü ve ölçü aletleri muayene
Yönetmeliğinin 6’ncı ve
gecici 1’nci maddeleri.
217
Dünyada ve Ülkemizde Su
KONU
GÖREV / FONKSİYON
Çevrenin
Korunması
Çevrenin korunması ve
iyileştirilmesi, kırsal
ve kentsel alanda doğal
kaynakların en uygun ve
verimli şekilde kullanılması
ve korunması, ve her türlü
çevre kirliliğinin önlenmesi
için prensip ve politikalar
tespit etmek.
Ülke şartlarına uygun olan
teknolojiyi belirlemek, bu
maksatla kurulacak tesislerin
vasıflarını tespit etmek.
Suda kalıcı özellik gösteren
kirleticilerin çevreye zarar
vermeyecek şekilde bertaraf
edilmesi için denetimler
yapmak.
Her türlü analizi, ölçüm ve
kontrolleri gerçekleştirmek
amacıyla laboratuvar
kurmak, kurdurmak ve
denetimlerini yapmak.
Ülkedeki kirlenme konuları
ile kirlenmenin mevcut
olduğu veya olması
muhtemel bölgeleri ve
sektörleri tespit etmek
ve izlemek çevresel etki
değerlendirmesi ve stratejik
çevresel değerlendirme
çalışmasının yapılmasını
sağlamak, bu çalışmaları
denetlemek ve izlemek.
Çevresel etki
değerlendirmesi ve stratejik
çevresel değerlendirme
çalışmasının yapılmasını
sağlamak, bu çalışmaları
denetlemek ve izlemek.
Çevreye olumsuz etkileri
olan her türlü faaliyeti
ülke bütününde izlemek ve
denetlemek.
Yer üstü ve yer altı sularının,
denizlerin ve toprağın
korunması, kirliliğin
önlenmesi veya bertaraf
edilmesi amacıyla; gerekli
tedbirleri almak, aldırmak.
Çevre envanterini ve
çevre durum raporlarını
hazırlamak.
218
YETKİLİ KURUM
Çevre ve Orman
Bakanlığı
MEVZUAT
4856 sayılı Çevre ve Orman
Bakanlığı Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanunun
2,9 ve 10 uncu maddeleri.
Su Yönetimi ve Mevzuatı
KONU
Çevrenin
Korunması
GÖREV / FONKSİYON
Özel Çevre Koruma
Bölgesi olarak ilan edilen
alanların doğal güzellikleri
ve tarihi kalıntılarının
ekolojik dengesinin
korunması hususunda
her türlü araştırma ve
incelemeleri yaptırarak,
gerekli tedbirleri almak veya
aldırmak, bölge ile ilgili
her ölçekteki yeni plan ve
projeyi re’sen onaylamak,
Kurulca belirlenen esaslar
doğrultusunda hangi
çeşit tesislerin nerelerde
yapılacağına ilişkin kararları
almak ve uygulanmasını
sağlamak, bölgelerde
Devletin hüküm ve
tasarrufu altındaki yerlerin
kiralanması ve bu yerler
için gerekli görülen hallerde
kullanma izni vermek,
işletilmesi, işlettirilmesi
ve diğer tasarruf haklarını
kullanmak.
Özel Koruma Bölgesinin
özelliklerine göre kirlenme
standartlarını belirlemek.
Özel Koruma Bölgelerinde
yapılacak her türlü yapı
ve tesise izin vermek ve
denetlemek.
Çevrenin korunması ve
iyileştirilmesi, kirliliğin
önlenmesi amacıyla gerekli
kararları almak, alınan karar
ve tedbirlerin il düzeyinde
uygulanması için programlar
hazırlamak, hazırlanan
programların ön görülen
sürelerde uygulanmasını
sağlamak.
İlde çevre kirliliğine neden
olan ya da olabilecek tesis
ve işletmeleri belirlemek,
yapılan iş ve işlemleri
incelemek, değerlendirmek
ve gerekli önlemleri almak.
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
Özel Çevre Koruma
Kurumu Başkanlığı
Özel Çevre Koruma Kurumu
Başkanlığı Kurulmasına
Dair Kanun Hükmünde
Kararnamenin 10 uncu
maddesi.
Özel Çevre Koruma
Kurumu Başkanlığı
Özel Çevre Koruma Kurumu
Başkanlığı Kurulmasına
Dair Kanun Hükmünde
Kararnamenin 13/e ve 19
uncu maddeleri.
Mahalli Çevre Kurulu
Çevre ve Orman Bakanlığı
Mahalli Çevre Kurulları
Çalışma Usul ve Esasları
Yönetmeliği 6/a,c ve d
maddeleri.
Mahalli Çevre Kurulu
Çevre ve Orman Bakanlığı
Mahalli Çevre Kurulları
Çalışma Usul ve Esasları
Yönetmeliği 6/e maddeleri.
219
Dünyada ve Ülkemizde Su
KONU
GÖREV / FONKSİYON
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
Yüksek Çevre Kurulu
Çevre ve Orman Bakanlığı
Yüksek Çevre Kurulunun
Çalışma Usul ve Esaslarına
İlişkin Yönetmeliğin 5/a ve
5/b maddeleri.
Yüksek Çevre Kurulu
Çevre ve Orman Bakanlığı
Yüksek Çevre Kurulunun
Çalışma Usul ve Esaslarına
İlişkin Yönetmeliğin 5/c
maddesi.
Çevrenin korunması
ile çevre bilincinin
yaygınlaştırılması
amacıyla, bakanlıklar ve
ilgili kuruluşlar arasında
koordinasyonu sağlamak.
Yüksek Çevre Kurulu
Çevre ve Orman Bakanlığı
Yüksek Çevre Kurulunun
Çalışma Usul ve Esaslarına
İlişkin Yönetmeliğin 5/f
maddesi.
Çevresel Etki
Değerlendirmesi
Yönetmeliğine tabi projeler
hakkında “Çevresel
Etki Değerlendirmesi
Olumlu”, “Çevresel
Etki Değerlendirmesi
Olumsuz”, “Çevresel Etki
Değerlendirmesi Gereklidir”
veya “Çevresel Etki
Değerlendirmesi Gerekli
Değildir” kararlarını vermek.
Çevre ve Orman
Bakanlığı
(Bakanlık gerekli
gördüğü durumlarda
“Çevresel Etki
Değerlendirmesi
Gereklidir” veya
“Çevresel Etki
Değerlendirmesi
Gerekli Değildir”
kararının verilmesi
konusundaki
yetkisini, sınırlarını
belirleyerek
Valiliklere
devredebilir.)
Çevresel Etki
Değerlendirmesi
Yönetmeliğinin 5 inci
maddesi.
Birden fazla mülki idareyi
içine alan havza kapsamında
oluşturulması gereği
duyulduğu takdirde Çevre
yönetim planını yapmak.
Çevre ve Orman
Bakanlığı
Su Kirliliği Kontrolü
Yönetmeliğinin 3 üncü
maddesi.
Ülkenin ekonomik ve sosyal
durumunu ve taraf olunan
uluslar arası sözleşmelerden
doğan yükümlülükleri göz
önüne alarak çevre konuları
ile ilgili ilkeleri belirlemek,
uluslar arası antlaşmaları
da dikkate alarak çevrenin
korunmasına yönelik gerekli
tedbirleri almak, aldırtmak,
yapılan çalışmaları izlemek
ve karara bağlamak.
Sürdürülebilir kalkınma
politikalarına paralel olarak
çevre kirliliğinin önlenmesi,
çevrenin iyileştirilmesi ve
geliştirilmesine ve enerji
verimliliğine yönelik
projeleri değerlendirmek.
Çevrenin
Korunması
220
Su Yönetimi ve Mevzuatı
KONU
Çevrenin
Korunması
GÖREV / FONKSİYON
YETKİLİ KURUM
Belediyeler, atıksu arıtma,
katı atık bertaraf, asfalt
üretimi gibi çevreye etkisi
olan tesislerini ve Bakanlar
Kurulu kararıyla kurulan
mahalli idare birlikleri, kendi
bünyelerinde işlettikleri
çevresel etkiye sahip
tesislerini çevresel açıdan
yönetmek üzere; çevre
yönetim birimi kurmak veya
çevre görevlisi çalıştırmak
ya da yetkilendirilmiş çevre
danışmanlık firmalarından
çevresel faaliyetlerin
yürütülmesi hususunda çevre
yönetimi hizmeti almak.
Belediyeler
Bakanlar Kurulu
kararıyla kurulan
mahalli idare
birlikleri
Kıyı Kanunu kapsamında
kalan (deniz, tabii ve suni
göl ve akarsu kıyıları ile bu
yerlerin etkisinde olan ve
devamı niteliğinde bulunan
sahil şeritleri) alanlardaki
uygulamaları kontrol etmek.
Belediye ve mücavir
alan sınırları içinde
belediye
Belediye ve mücavir
alan sınırları dışında
valilik
Çeltik ekimi yapmak için
izin almak
Çeltik Komisyonu
Köye kapalı yoldan
içilecek su getirmek ve
çeşme yapmak, köylerdeki
kuyu ağızlarına bir arşın
yüksekliğinde bilezik ve
etrafını iki metre eninde
harçlı döşeme ile çevirmek,
köyün her evinde üstü kapalı
ve kuyulu veya lağımlı
bir hala yapmak ve köyün
münasip bir yerinde herkes
için kuyusu kapalı veya
lağımlı bir (hala) yapmak,
evlerden dökülecek pis
suların kuyu, çeşme, pınar
sularına karışmayarak ayrıca
akıp gitmesi için üstü kapalı
akıntı yapmak, çeşme, kuyu
ve pınar başlarında gübre,
süprüntü bulundurmayıp
daima temiz tutmak, köyde
su basması olursa birleşerek
selin yolunu değiştirmek.
bir adamın suda veya başka
suretle başına bir felaket
gelince onu kurtarmak elinde
iken yardım etmek.
Muhtar ve ihtiyar
meclisi
MEVZUAT
Çevre Denetimi
Yönetmeliğinin 11/1 maddesi.
3621 sayılı Kıyı Kanununun
13 inci maddesi.
3039 sayılı Çeltik Ekimi
Kanununun 2 inci maddesi.
442 sayılı Köy Kanununun
13/2, 13/3, 13/5, 13/6, 13/8,
13/24 ve 13/32 maddeleri.
221
Dünyada ve Ülkemizde Su
KONU
GÖREV / FONKSİYON
İdarelerinin stratejik
planlarını ve bütçelerini
kalkınma planına, yıllık
programlara, kurumun
stratejik plan ve performans
hedefleri ile hizmet
gereklerine uygun olarak
hazırlanmak ve uygulamak.
Üst yöneticiler
Gayrisıhhî müesseseleri
çevre ve toplum sağlığı
açısından denetlemek,
gerekli tedbirleri almak veya
aldırmak.
Belediye sınırları
ve mücavir alanlar
dışı ile kanunlarda
münhasıran il özel
idaresine yetki verilen
hususlarda il özel
idaresi; büyükşehir
belediyesi sınırları
ve mücavir alanlar
içinde büyükşehir
belediyesinin yetkili
olduğu konularda
büyükşehir belediyesi,
bunların dışında kalan
hususlarda büyükşehir
ilçe veya ilk
kademe belediyesi;
belediye sınırları
ve mücavir alanlar
içinde belediye ve
organize sanayi
bölgesi sınırları
içinde organize sanayi
bölgesi tüzel kişiliği
Çevrenin
Korunması
222
YETKİLİ KURUM
MEVZUAT
5018 sayılı Kamu Mali
Yönetimi ve Kontrol Kanunu
11 inci maddesi.
İşyeri Açma ve Çalışma
Ruhsatlarına İlişkin
Yönetmeliğin 4/a maddesi
Su Yönetimi ve Mevzuatı
EKLER
İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik 214
BİRİNCİ KISIM
Genel Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Madde 0001: Amaç
Bu Yönetmeliğin amacı, insani tüketim amaçlı suların teknik ve hijyenik şartlara uygunluğu ile suların
kalite standartlarının sağlanması, kaynak suları ve içme sularının istihsali, ambalajlanması, etiketlenmesi,
satışı, denetlenmesi ile ilgili usul ve esasları düzenlemektir.
Madde 0002: Kapsam
Bu Yönetmelik, kaynak suları, içme suları ve içme-kullanma suları ile ilgili hükümleri kapsar. Ancak,
doğal mineralli sular, kaplıca ve içmece suları ile tıbbi amaçlı suları kapsamaz.
Madde 0003: İstisnalar
Bu Yönetmelik hükümleri;
a.
Yetkili mercilerce suyun kalitesinin doğrudan ya da dolaylı olarak tüketici sağlığını etkilemediğinin
tespit edildiği durumlarda kullanılan sulara,
b. Günlük ortalama 10 m³ den az su sağlayan veya 50 den az kişi tarafından kullanılabilecek müstakil su
kaynağından temin edilen suya, bu suyun ticari ya da kamusal faaliyet için temin edilmesi hali hariç,
uygulanmaz.
Bu maddenin (b) bendinde belirtilen istisnai hallerde, suyun herhangi bir şekilde kirlenmesi sonucunda
veya suyun niteliği nedeniyle oluşabilecek olumsuz etkiler hakkında tüketici nüfus haberdar edilerek
insan sağlığının korunmasını sağlayacak tavsiyelerde bulunulur ve gerekli önlemler alınır.
Madde 0004: Dayanak
Bu Yönetmelik, 24.04.1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 235 ve 242 nci
maddeleri, 27.05.2004 tarihli ve 5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun
Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 26 ncı maddesi, 13.12.1983 tarihli
ve 181 sayılı Sağlık Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 43 üncü
maddesine dayanılarak,
Ayrıca, Avrupa Birliğine Üye Ülkelerce esas alınan İnsani Kullanım Amaçlı Suların Kalitesine Dair
98/83/EC sayılı Konsey Direktifi, Doğal Mineralli Suların Çıkartılması ve Pazarlanmasına İlişkin Üye
Devletlerin Kanunlarının Uyumlaştırılması Hakkındaki 15.07.1980 tarihli ve 80/777/EEC sayılı Konsey
Direktifi ile Doğal Mineralli Sular İçin Konsantrasyon Limitleri ve Etiketleme Bilgileri Hakkında Liste
Oluşturulması ve Doğal Mineralli Suların ve Kaynak Sularının Ozonla Zenginleştirilmiş Hava ile İşleme
Tabi Tutulmasının Şartlarını Belirleyen 16.05.2003 tarihli ve 2003/40/EC sayılı Konsey Direktifine paralel
olarak, hazırlanmıştır.
214
Yönetmelik 17.02.2005 tarih ve 25730 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Ekler için ilgili gazeteye veya aşağıdaki siteye başvurunuz.
http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=7.5.7510&MevzuatIliski=0&sourceXmlSearch=insani
223
Dünyada ve Ülkemizde Su
Madde 0005: Tanımlar
Bu Yönetmelikte geçen:
a. Bakanlık: Sağlık Bakanlığını,
b. Komisyon: Avrupa Birliği Komisyonunu,
c. Müsteşarlık: Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığını,
d. Müdürlük: İl Sağlık Müdürlüğünü,
e. İnsani Tüketim Amaçlı Su: Orijinal haliyle ya da işlendikten sonra, dağıtım ağı, tanker, şişe veya
kaplar ile tüketime sunulan içme, pişirme, gıda hazırlama ya da diğer evsel amaçlar için kullanılan bütün
sular ile suyun kalitesinin, gıda maddesinin nihai halinin sağlığa uygunluğunu etkilemeyeceği durumlar
haricinde insani tüketim amaçlı ürünlerin veya gıda maddelerinin imalatında, işlenmesinde, saklanmasında
veya pazarlanmasında kullanılan bütün suları,
f. Kaynak Suyu: Jeolojik koşulları uygun jeolojik birimlerin içinde doğal olarak oluşan, bir veya daha
fazla çıkış noktasından yer yüzüne kendiliğinden çıkan veya teknik usullerle çıkartılan ve bu Yönetmeliğin
36 ncı maddesinde izin verilenler dışında her hangi bir işleme tabi tutulmaksızın Ek-1’ deki nitelikleri
taşıyan, etiketleme gerekliliklerini karşılayan ve satış amacı ile ambalajlanarak piyasaya arz edilen yer
altı sularını,
g. İçme Suyu: Jeolojik koşulları uygun jeolojik birimlerin içinde doğal olarak oluşan, bir çıkış
noktasından sürekli akan veya teknik usullerle çıkarılan ve Bakanlıkça uygun görülen dezenfeksiyon,
filtrasyon, çöktürme, saflaştırma ve benzeri işlemler uygulanabilen ve parametre değerlerinin eksiltilmesi
veya arttırılması suretiyle Ek-1’deki parametre değerleri elde edilen, etiketleme gerekliliklerini karşılayan
ve satış amacı ile ambalajlanarak piyasaya arz edilen yer altı sularını,
h. İçme-Kullanma Suyu: Genel olarak içme, yemek yapma, temizlik ve diğer evsel amaçlar ile, gıda
maddelerinin ve diğer insani tüketim amaçlı ürünlerin hazırlanması, işlenmesi, saklanması ve pazarlanması
amacıyla kullanılan, orjinine bakılmaksızın, orijinal haliyle ya da arıtılmış olarak ister kaynağından isterse
dağıtım ağından temin edilen ve Ek-1’ deki parametre değerlerini sağlayan ve ticari amaçlı satışa arz
edilmeyen suları,
ı. Dış Şebeke Sistemi: İnsani tüketime yönelik suları kullanıcılara ulaştırmak amacı ile iç şebeke
dağıtım sistemine kadar olan borular, bağlantılar, aletlerden oluşan dağıtım ağını,
i. İç Şebeke Sistemi: İnsani tüketime yönelik suları kullanıcılara ulaştırmak amacı ile dış şebeke
sistemi ile musluklar arasında kurulmuş olan ve ilgili ulusal yasa uyarınca su tedarikçisinin yetkisi ve
sorumluluğu altında olmayan borular, bağlantılar ve aletlerden oluşan bina içi dağıtım sistemini,
j. Kurul: Kaynak suları ve içme sularını incelemek üzere her ilde Sağlık Müdürünün teklifi ve Valiliğin
onayı ile oluşturulan inceleme kurulunu,
k. Tesis İzni: Kaynak suyu ve içme suyu işletmelerinin inşası için bu Yönetmelik uyarınca verilen izni,
l. İşletme İzni: Kaynak suyu ve içme suyu işletmelerine bu Yönetmelik uyarınca verilen işletme
belgesini,
m. Otomatik Makine: İmlahanede yer alan, yıkama, doldurma ve kapaklama işlemlerini el değmeden
otomatik olarak yapan makineyi,
n. Otomatik Sistem: İşletmede üretimi yapılan ambalajın temizlenmesi, dolum ve kapaklama
işlemlerini el değmeden otomatik olarak uyum içinde yapan sistemi,
o. Geri Dönüşlü Kap: Kaynak suyu ve içme suyu dolumunda bir defadan fazla kullanılan ve su ile
etkileşim yapmayan cam, metal, krom-nikel, polikarbonat ve benzeri kapları,
224
Su Yönetimi ve Mevzuatı
ö. Geri Dönüşsüz Kap: Su dolumunda bir defadan fazla kullanılmayacak pet, cam, metal, krom-nikel
ve benzeri kapları,
p. Kurul Ön Raporu: bu Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda suyun kaynağı, çıkış
noktası ve tesis yeri ile ilgili olarak Kurulca hazırlanan kaynak veya içme suları hakkında ilk raporu,
r. Kurul Son Raporu: Tesis izni aşamasında sunulan projelere ve bu Yönetmelik esaslarına göre su
tesisinin tamamının inşa edilip tamamlandığına dair Kurul tarafından hazırlanan kaynak veya içme suları
hakkında son raporu,
s. Üye Ülke: Avrupa Birliği üyesi olan ülkeleri,
ş. Üçüncü Ülkeler: Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkeleri, ifade eder.
Madde 0006: Genel Esaslar
Suların, sağlığa uygun ve temiz olması zorunludur.
Bu Yönetmeliğin asgari şartları bakımından sular;
a.
İnsan sağlığına potansiyel bir tehlike oluşturan miktar ve yoğunlukta maddeler, mikro-organizmalar
ve parazitler içermiyorsa,
b. Ek-1’de yer alan şartlara ve bu Yönetmeliğin 7, 8, 10, 11 ve 13 üncü maddelerine uyuyor ise, sağlığa
uygun ve temiz kabul edilir.
Bu Yönetmeliğin uygulanması sırasında insan sağlığını korumak amacıyla alınan önlemler, bu
Yönetmelikte belirtilen suların fiziksel, kimyasal, radyoaktif ve mikrobiyolojik parametre değerlerinin
aşılmasına, suyun kalite standartlarının dışına çıkılmasına veya suların kirlenmesinde herhangi bir artışa
neden olmamalıdır.
Madde 0007: Kalite Standartları
Suyun kalite standartları Ek-1’ de belirlenen parametre değerlerini içerir.
Ek-1 (c) ve (d)’de belirlenen parametre değerleri, suyun izlenmesi ve düzeltici önlemler ile kullanım
sınırlamalarına ilişkin 11 inci maddede belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesi amacıyla kullanılır.
İnsan sağlığının korunmasının gerektirdiği hallerde Ek-1’de yer almayan parametreler de ilave edilebilir.
İlave edilecek parametreler, en azından suyun mikro organizmalardan, parazitlerden ve insan sağlığına
potansiyel bir tehlike oluşturan miktarlarda herhangi bir maddeden yoksun olmasını sağlamalıdır.
Madde 0008: Kalite Standartlarının Aranacağı Noktalar
7 nci maddede yer alan parametreler;
a.
Suyun bir şebeke aracılığı ile temin edilmesi halinde, bina ya da bir kuruluşta, suyun insani tüketim
için kullanılmak üzere musluklardan akıtıldığı,
b. Suyun tankerden alınması halinde, tankerden alındığı,
c.
Suyun satılmak üzere şişelere ya da ambalajlara doldurulması halinde, şişelere ya da ambalajlara
doldurulduğu,
d. Suyun gıda üretiminde kullanılması halinde, suyun üretimde kullanıldığı, noktalarda aranır.
Suyun, toplu kullanıma sunulduğu tesisler ve kuruluşlar dışındaki noktalarda kalite standartlarına
uymadığının tespit edilmesi ve bu durumun, iç şebeke sisteminden ya da bakım veya onarımdan
kaynaklandığının belirlenmesi durumunda, bu Yönetmelik hükümlerine uyulmuş kabul edilir.
Şebeke aracılığıyla temin edilen sular için bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen durumun geçerli
olması halinde, yetkili merciler, mülkiyet sahiplerince alınabilecek mümkün olan her tür düzeltici
225
Dünyada ve Ülkemizde Su
önlem hakkında mülkiyet sahiplerine tavsiyelerde bulunma da dahil olmak üzere, parametrik değerlere
uyumsuzluk riskini azaltacak veya ortadan kaldıracak her tür önlemi alır. Bunların dışında suyun
kullanıma açılmasından önceki yapısının ve özelliğinin değiştirilmesi yoluyla, kullanıma açıldıktan
sonraki parametrik değerlerle uyumsuzluk riskinin azaltılmasını ya da ortadan kaldırılmasını temin eden
uygun işleme teknikleri gibi diğer önlemler de yetkili mercilerce alınır ve ilgili nüfusa gerekli tavsiyelerde
bulunarak, taraflarınca alınması gereken ilave tedbirler hakkında bilgi verilir.
Madde 0009: Yönetmelik Hükümlerine Uyum İçin Zaman Çizelgesi
Suların kalitesinin bu Yönetmeliğe uyması için gerekli önlemler, bu Yönetmeliğin yürürlüğe giriş
tarihinden itibaren üç yıl içinde alınır.
Ancak;
a.
Mümkün olan hallerde, dezenfeksiyondan ödün vermemek kaydıyla Bromat için Ek-1 (b)’de belirtilen
parametre değerinden daha düşük bir değer elde etmek hedeflenir. 8 inci maddenin (a), (b) ve (d)
bentlerinde atıfta bulunulan sular için, bromatla ilgili Ek-1 (b)’de belirtilen parametrik değere bu
Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç beş yıl içinde ulaşılması sağlanır. Bu sular
için, bromatın parametrik değeri bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ilk üç yıl için 25
μg/L olarak uygulanır.
b. 8 inci maddenin (a), (b) ve (d) bentlerinde atıfta bulunulan sular için Kurşunla ilgili Ek-1 (b)’de
belirtilen parametrik değere bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç onbeş yıl
içerisinde uyulması sağlanır. Bu sular için, kurşunun parametrik değeri bu Yönetmeliğin yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren ilk sekiz yıl için 25 μg/L olarak uygulanır.
Kurşun parametresi için belirtilen değerlere uyum sağlamak amacı ile verilen süre boyunca insani
tüketim amaçlı suların kurşun miktarını mümkün olduğu kadar azaltmak için bütün tedbirlerin
alınması sağlanır.
Bu değere uyumun sağlanmasına yönelik önlemlerin alınması sırasında, Bakanlık insani tüketim
amaçlı sularda kurşun miktarının en yüksek olduğu yerlere öncelik vermelidir.
c.
Mümkün olan hallerde, dezenfeksiyondan ödün vermemek kaydıyla trihalometanlar için Ek-1 (b)’de
belirtilen parametre değerinden daha düşük bir değer elde etmek hedeflenir. 8 inci maddenin (a), (b)
ve (d) bentlerinde atıfta bulunulan sular için, trihalometanlarla ilgili Ek-1 (b)’de belirtilen parametrik
değere bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç on yıl içinde ulaşılması sağlanır.
Toplam trihalometanlar için parametrik değer bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ilk
sekiz yıl için 150 μg/L’dir.
226
Su Yönetimi ve Mevzuatı
İKİNCİ KISIM
İçme-Kullanma Suları
BİRİNCİ BÖLÜM
İçme-Kullanma Sularına Ait Hükümler
Madde 0010: İzleme, Dezenfeksiyon ve Analiz Özellikleri
Tüketime sunulan içme-kullanma suları Ek-2 Tablo B1’de belirtilen sıklıklarda denetleme izlemesi
ve kontrol izlemesine tabi tutulur. Ek-2 Tablo B1’de belirtilen asgari şartlara uygun izleme programları
hazırlanır. Numune alma noktaları, Ek-2’deki gereklilikleri karşılayacak şekilde yetkili mercilerce
belirlenir. Numuneler, yıl boyu tüketilen suyun kalitesini yansıtacak şekilde alınır. Ancak suların, Ek-1
(a) ve (b)’ de belirtilen parametre değerleri ile, 7 nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca belirlenen parametre
değerlerine uyumsuzluğunun tespit edilmesi halinde, kirliliğin boyutlarının ve düzeltici önlemlerin
etkinliğinin tespiti amacıyla, 11 inci madde uyarınca izleme programı dışında ilave denetleme izlemesi
talep edilebilir.
Denetleme izlemesinin amacı; Yönetmelik Ek-1 (a) ve (b)’ deki bütün parametrik değerlere uyulup
uyulmadığını belirlemek için gerekli verileri temin etmektir. Sular EK -1 (a) ve (b)’de belirtilen parametreler
ile 7 nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca belirlenen bütün parametreler denetleme izlemesine tabi tutulur.
Bakanlık gerekli gördüğü taktirde Ek-1 (c) ve (d)’ de yer alan parametreleri de denetleme izlemesine dahil
edebilir.
Kontrol izlemesinin amacı, içme-kullanma suyunun Ek-2 Tablo A’da sayılan parametrelerin Ek- 1’de
yer alan değerlerine uyup uymadığını belirlemek amacıyla, suyun organoleptik ve mikrobiyolojik kalitesi
ve aynı zamanda içme suyu arıtımının yapılması durumunda, bu arıtımın (özellikle dezenfeksiyon) etkili
olup olmadığı hakkında düzenli bilgi sağlamaktır.
İçme-kullanma sularına dezenfeksiyon gerekmesi halinde, dezenfeksiyonun etkinliği doğrulanır. Yan
ürünlerden kaynaklanan kirlenmenin önlenmesi için; dezenfeksiyondan taviz verilmeksizin dezenfeksiyon
dozu düşük tutulur ve gerekli bütün tedbirler alınır.
İçme-kullanma sularının dezenfeksiyonunda klor kullanılması halinde uç noktalardan alınan
numunelerde serbest bakiye klor miktarı en fazla 0.5 mg/L olmalıdır.
İçme-kullanma sularından numune alma noktaları 8 inci maddede belirtilen noktalardır. Bu noktalardan
alınacak numunelerde ve analizlerde, analizi yapılacak parametreler ile numune alma ve analiz sıklığı
Ek-2 Tablo B 1’ e göre belirlenir.
Parametrelerin analiz özellikleri için Ek-3’te belirtilen şartlara uyulur.
Ek-3 (1)’ de belirtilen metotlardan farklı bir metot kullanılması durumunda, sonuçları Ek-3 (1)’ de
belirlenen metotlarla elde edilenler kadar güvenilir olmalıdır. Söz konusu metot ve eşdeğerliği hakkında
Bakanlığın bilgilendirilmesi ve onayı gerekir. Bu madde uyarınca farklı metot kullanılması halinde
Komisyona bilgi verilir.
Ek-3 (2) veya (3)’de yer alan parametreler için söz konusu bölümlerde belirlenen gerekliliklere uymak
şartıyla herhangi bir metot kullanılabilir. Ek-3 (2)’de yer alan parametrelerin analizi için kullanılan analiz
metotlarının performans karakteristikleri bu bölümde yer alan performans karakteristiklerine uymalıdır.
İçme-kullanma sularının bu Yönetmelikte yer almayan parametreler yönünden kirlenmesinin ve
bu kirlenmenin insan sağlığına potansiyel bir tehlike oluşturmasının muhtemel olması halinde, bu
Yönetmelikte bulunmayan maddeler ve mikroorganizmalar için ayrı izleme yapılır, izleme sonuçlarına
göre gerekli tedbirler alınır.
227
Dünyada ve Ülkemizde Su
(Ek fıkra:RG - 31/7/2009-27305) Bu madde kapsamında yapılan her türlü analin ücretleri, belediye
yerleşim yerlerinde belediyelere, köylere ise İl Özel İdaresince ödenir.
Madde 0011: Düzeltici Önlemler ve Kullanım Sınırlamaları
Bu Yönetmeliğin Ek-1 (a) ve (b)’ de belirlenen parametre değerleri ile 7 nci maddenin ikinci fıkrası
uyarınca belirlenen parametre değerlerinin herhangi bir ihlali durumunda, bu ihlalin nedenlerini belirlemek
amacıyla gerekli incelemeler yapılır.
Şebekeden sağlanan sular, bu Yönetmeliğin 3 üncü maddesindeki yükümlülüklere uymak için alınan
tedbirlere rağmen, bu Yönetmeliğin Ek-1 (a) ve (b)’ deki belirtilen parametre değerleri ile 7 nci maddenin
ikinci fıkrası uyarınca belirlenen parametre değerlerine uymuyorsa ve bu sulardaki uyumsuzluk iç şebeke
sisteminden, bakım veya onarımdan kaynaklanıyorsa, yetkili merciler, suyun kalitesinin iyileştirilmesi için
düzeltici önlemleri en kısa sürede alır ve ilgili parametrik değerin ne derecede aşıldığı veya uyumsuzluğun
insan sağlığına ne derecede bir tehdit oluşturduğu gibi hususları dikkate alarak zorlayıcı tedbirlere öncelik
verir.
Herhangi bir parametre değerinin ihlali durumunda, gerekli görülürse sular, izleme programı dışında
ilave denetleme izlemesine tabi tutulabilir, herhangi bir parametre ihlali olmasa dahi insan sağlığı için
potansiyel tehlike oluşturan içme-kullanma suyunun kullanımı yasaklanabilir ya da sınırlanabilir veya
insan sağlığını korumak için gerekli diğer önlemler alınır. Hangi önlemlerin alınacağına, içme-kullanma
sularının kullanımının sınırlanmasının veya temininin durdurulmasının insan sağlığı açısından neden
olacağı riskler de dikkate alınarak karar verilir. Böyle bir durumda tüketiciler bilgilendirilerek gerekli
uyarılar yapılır. Yetkili mercilerce alınan önlemler hakkında rehberler hazırlanabilir.
Denetleme izlemelerinde Ek-1 (c) ve (d)’de yer alan parametre değerlerinin ya da şartlarının ihlali
halinde, bu ihlalin insan sağlığı için herhangi bir risk oluşturup oluşturmayacağı değerlendirilir. İnsan
sağlığını korumak amacıyla gerekli olması halinde su kalitesini iyileştirmek için gerekli düzeltici önlemler
alınır.
Düzeltici önlemlerin alınmasını gerektiren ihlalin ciddi boyutlarda olması durumunda tüketiciler
bilgilendirilir.
Madde 0012: Muafiyetler
Hiç bir muafiyetin insan sağlığına yönelik potansiyel bir tehlike oluşturmaması esastır. Ancak bölgede
içme-kullanma suyu tedarikinin sürdürülebileceği başka makul yolların bulunmaması halinde, Ek-1
(b)’de ya da 7 nci maddenin ikinci fıkrasına uygun olarak belirlenen parametre değerlerinden, yetkili
mercice, belirlenecek bir maksimum değere kadar muafiyet verilebilir. Muafiyetler kısa süreli olur ve
maksimum üç yılı geçemez. Bu sürenin sonuna doğru yeterli ilerleme sağlanıp sağlanmadığını belirlemek
için bir değerlendirme yapılır. İkinci bir muafiyet verilmesi halinde, buna ilişkin değerlendirme sonuçları
ikinci muafiyet verilmesinin bütün gerekçeleriyle birlikte Komisyona gönderilir. İkinci muafiyetin süresi
üç yılı aşamaz. Ancak, istisnai hallerde Komisyondan üç yılı aşmayan üçüncü bir muafiyet dönemi talep
edilebilir. Verilen herhangi bir muafiyette aşağıda yer alan hususlar belirtilir;
a.
Muafiyetin gerekçeleri,
b. Parametrenin adı, önceki izleme sonuçları ve muafiyette izin verilebilecek maksimum değer,
c.
Coğrafi bölge, temin edilen günlük su miktarı, ilgili nüfus ve herhangi bir gıda üretim faaliyetinin
etkilenip etkilenmeyeceği,
d. Gerekli olan yerlerde artırılmış izleme sıklığı içeren uygun bir izleme planı,
e.
Gerekli düzeltici faaliyetlerin planının bir özeti, çalışma zaman çizelgesi, gider tahmini ve gözden
geçirmeye ilişkin düzenlemeler,
f.
Talep edilen muafiyet süresi.
228
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Eğer parametre değerinin ihlalinin önemsiz olduğu değerlendirilir ve 11 inci maddenin ikinci fıkrasına
uygun olarak alınan düzeltici tedbirler, sorunun 30 gün içinde çözülmesi için yeterli ise ikinci fıkrada
listelenen şartlar uygulanmaz. Bu durumda, yalnızca ilgili parametre için izin verilebilecek maksimum
değer ve sorunun çözümü için izin verilecek süre belirlenir.
Eğer herhangi bir su tedariki için bir parametre değerinin ihlali geçen 12 aylık süre içinde toplam 30
günü aşmışsa bir önceki fıkraya başvurulamaz.
Bu maddede belirtilen muafiyetlere başvurulması halinde, ilgili nüfus bilgilendirilir. Ayrıca, gerektiğinde,
muafiyetin özel risk oluşturabileceği nüfus gruplarına tavsiyede bulunulur. Bu yükümlülükler, aksine
karar verilmedikçe, bu maddenin üçüncü fıkrasında tarif edilen durumlarda uygulanmaz.
Üçüncü fıkraya uygun olarak verilen muafiyetler hariç olmak üzere, günde ortalama 1000 m³’ü aşan
miktarda su tedarik eden ya da 5.000’den fazla insanın yararlandığı müstakil bir su kaynağına ilişkin
herhangi bir muafiyet konusunda Komisyon, ikinci fıkrada belirlenen bilgiler dahil, iki ay içinde
bilgilendirilir.
Bu madde şişelerde ya da kaplarda satışa sunulan kaynak suları ile içme sularına uygulanmaz.
Madde 0013: Arıtma, Ekipman ve Materyallerin Kalitesinin Güvenceye Alınması
İçme-kullanma sularının hazırlanması, dağıtımı ve yeni yapılacak tesisatta kullanılan madde veya
materyallerden kaynaklanan kirliliğin, kullanım için gerekli olan yoğunluktan daha yüksek olmaması ve
doğrudan ya da dolaylı olarak, insan sağlığına yönelik bir risk oluşturmaması için gerekli bütün önlemler
alınır. Suyun tüketime sunulduğu noktaya kadar her aşamada su ile temas eden veya etmesi muhtemel
olan bütün yüzeyler ile yine su ile temas edecek şekilde kullanılacak alet ve cihazlar, suyun niteliğini
bozmayacak ve sağlığa zarar vermeyecek özelliklere haiz malzemeden yapılır.
Madde 0014: Bilgilendirme ve Rapor Etme
Yetkili mercilerce içme-kullanma sularına ilişkin olarak tüketicilere yeterli ve güncel bilgiler sağlanır
ve bu doğrultuda Bakanlık bilgilendirilir.
Suların kalitesi hakkında, tüketicileri bilgilendirmek için üç yılda bir rapor yayınlanır. Rapor, en azından
günde ortalama 1000 m³’ü aşan ya da 5000’den fazla kişiye hizmet eden bütün müstakil su kaynaklarıyla
ilgili bilgileri içerir. Rapor üç takvim yılını kapsar ve bu dönemin sonundan itibaren bir takvim yılı içinde
yayınlanır. Bu raporlar yayınlanmasından itibaren iki ay içinde Komisyona gönderilir.
Raporların hazırlanmasında, 3 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi, 7 nci maddenin ikinci ve
üçüncü fıkrası, 10 uncu maddenin birinci fıkrası, 11 inci madde, 12 nci maddenin beşinci fıkrası ile altıncı
fıkrası ve 15 inci maddenin birinci fıkrasında yer alan hükümler dikkate alınır.
Ayrıca, hazırlanan raporla birlikte, 11 inci maddenin birinci fıkrası ile üçüncü fıkrası ve 9 uncu
maddenin (c) bendine uygun olarak alınan ya da alınacak önlemler hakkında rapor hazırlanır ve Komisyon’
a sunulur.
Madde 0015: Yönetmelik Hükümlerine Uymak için Zaman Çizelgesiyle ilgili İstisnai Haller
9 uncu madde hükümlerine uymak için zaman çizelgesiyle ilgili olarak, istisnai hallerde ve coğrafi
olarak tanımlanmış alanlarda, Komisyona 9 uncu maddede yer alan süreden daha uzun bir süre tanınması
için özel bir talepte bulunulabilir. Bu ilave süre üç yılı aşamaz ve sürenin sonuna doğru bir gözden
geçirme yapılır ve sonucu Komisyona iletilir. Komisyondan bu gözden geçirmeye dayalı olarak üç yıla
kadar uzayan ikinci bir ilave süre talep edilebilir. Bu hüküm şişelerde ya da kaplarda satışa sunulan sulara
uygulanmaz.
229
Dünyada ve Ülkemizde Su
Gerekçeleri bildirilen böyle bir talep, karşılaşılan güçlükleri belirleyecek ve en azından 12 nci maddenin
ikinci fıkrasında öngörülen bütün bilgileri içerecektir.
Yetkili merci bu maddeyi uyguladığında talepten etkilenecek nüfusun, talebin sonucu hakkında uygun
bir yolla hemen bilgilendirilmesini ve gerekli olan hallerde, bu talebin özel bir risk oluşturabileceği özel
nüfus gruplarına uyarılarda bulunulmasını sağlar.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Kaynak Suları ve İçme Suları
BİRİNCİ BÖLÜM
Kaynak Suları ve İçme Sularının İzne Bağlanması ile İlgili Hükümler
Madde 0016: İzinsiz Kaynak Suları ve İçme Sularının Satış Yasağı
İzinsiz kaynak suları ve içme sularının satış yasağı ile ilgili hükümler aşağıda belirtilmiştir:
a.
Bu Yönetmelikte belirtilen tanım ve niteliklere uygun olsa dahi, bu Yönetmelik hükümlerine göre
izin alınmamış kaynak ve içme sularının pazara arzı, satışı ve tüketime sunulması yasaktır.
b. Dere, göl, nehir gibi yüzeysel suların satışı yasaktır.
c.
Kaynak suları ve içme sularında aynı kaynak birden fazla gerçek veya tüzel kişilerce kullanılamaz.
d. İzinli suların, işletme ruhsatında yer alan ticari isminden farklı bir isim altında satışı yasaktır. Ancak,
Bakanlığın özel izni ile izinli sulardan üçüncü ülkelere ihracat amacı ile kendi adına veya başka firma
adına farklı bir ticari isim ile dolum yapılabilir. Bu madde uyarınca dolum yapacak üreticilerin Ek-6’
da yer alan form doğrultusunda Bakanlığa bildirimde bulunarak izin alması zorunludur.
e.
Bu Yönetmeliğe göre izne bağlanmış olan kaynak ve içme suları, tüketim yerlerine nakil ve tüketim
yerindeki depolama işinde kullanılacak taşıt, tank ve depoların Bakanlıkça hijyenik şartlara sahip
olması ve bu öngörülen usul ve esaslar çerçevesinde ayrıca izin alınması kaydı ile toplu olarak yemek
ve sair gıda maddesi hazırlamak veya istihdam ettiği elemanların ya da hizmet sunduğu kişilerin
su ihtiyacını karşılamak veya endüstride herhangi bir maddenin üretiminde kullanmak için Ek-1’
de nitelikleri belirtilen kaynak veya içme sularını tercih eden kuruluş ve işletmelerden günde 500
litreden fazla ihtiyacı olanlara bu sular temin edilebilir. Bu sular başkalarına satılamaz.
f.
Belediye mücavir alanı dışında olup fenni su şebekesi bulunmayan veya sıhhi içme-kullanma suyu
yeterli olmayan, toplu yaşanılan ve günde 500 litreden fazla zaruri su ihtiyacı bulunan yerlerdeki
kişilerin su ihtiyacının karşılanması için, bu fıkranın (e) bendi uyarınca su temin edilebilir . Bu sular
başkalarına satılamaz.
Madde 0017: İzin Alma Mecburiyeti
Bu Yönetmelikte belirtilen esaslara uygun kaynak ve içme sularını işletmek isteyenler, (Değişik:RG
31/7/2009-27303) Valilikten tesis ve işletme izni almak zorundadır.
Bu Yönetmeliğe göre verilen izin, yürürlükteki mevzuat uyarınca diğer kuruluşlardan izin alma
zorunluluğunu ortadan kaldırmaz.
Madde 0018: İlk Başvuru, İnceleme ve Analiz
Bu Yönetmelikte belirtilen kaynak ve içme sularını işletmek isteyen gerçek veya tüzel kişiler, kaynakta
veya çıkış noktasında hiçbir işlem yapmadan, kaynağın veya çıkış noktasının yerini tereddütlere meydan
vermeyecek şekilde belirleyen plan veya kroki ile birlikte Valiliğe müracaat ederler.
230
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Başvurunun Müdürlüğe intikali üzerine; suların kaynağı veya çıkış noktası, müdürlük elamanları
kontrolünde numune alınacak şekle getirtilir. Kurul, kaynağı veya çıkış noktası ve tesis yerini mahallinde
tetkik eder. Yapılan tetkikler sonucunda, kaynağın veya çıkış noktasının tanımına uygunluğunun tespit
edilmesi halinde, sağlık teşkilatı, kaynağından tekniğine uygun olarak gerekli numuneleri alır; debi
ve sıcaklık gibi mahallinde yapılması gereken ölçümleri yapar, kaptajın yeri ve kaynağın veya çıkış
noktasının etrafında bırakılacak koruma alanı mesafesi ve gerekli olan diğer hususlara da yer verilerek ön
raporu detaylı şekilde hazırlar.
Alınan numuneler, tercihen akredite olmuş ve analitik kontrol sistemine sahip, denetim yetkileri yetkili
kuruluşlarca onaylanmış bağımsız kişi veya kurumlarca belirli aralıklarla denetlenen laboratuvarlar
arasından, Bakanlıkça yetki verilecek laboratuvarlarda analiz ettirilir.
Tesis izni ve işletme izni için yaptırılan analizler ile Kurul üyelerinin yolluklarının yürürlükteki
mevzuata uygun olarak ödenmesinden su işletmecisi sorumludur.
Madde 0019: Kurul
Kurul; İl sağlık müdürünün veya görevlendireceği müdür yardımcısının başkanlığında aşağıdaki
üyelerden teşkil edilir:
a.
Gıda ve çevre kontrol şube müdürü,
b. Kimya mühendisi veya kimyager veya gıda mühendisi veya biyolog,
c.
Jeoloji mühendisi veya hidro-jeoloji mühendisi,
d. Makine mühendisi,
e.
İnşaat mühendisi,
f.
Tıbbi teknolog veya sağlık memuru veya çevre sağlık teknisyeni,
g. İlgili imar müdürlüğünü temsilen bir yetkili.
Tesis izni aşamasında Kurul, bu maddenin birinci fıkrasının (a), (c), (e), (f) ve (g) bentlerinde sayılan
gruplara dahil üyelerden her bir gruptan en az bir üyenin katılımı ile mahallinde toplanır.
İşletme izni aşamasında ise, bu maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (d), (e) ve (f) bentlerinde sayılan
gruplara dahil üyelerden her bir gruptan en az bir üyenin katılımı ile mahallinde toplanır.
Gerekli görülür ise, diğer ilgili teknik elemanlar da kurula dahil edilir. Ayrıca, Kurula konusunda
uzman ilgili sivil toplum örgütü temsilcisi gözlemci olarak katılabilir. Söz konusu temsilcinin Kurula
katılımı zorunlu değildir.
Kurul üyelerinin görüşleri arasında ihtilaf doğması halinde (Değişik İbare=RG-31-7/2009-27305)
Valilik konu ile ilgili uzmanın görüşünü dikkate alabilir veya yeniden Kurul oluşturabilir.
Madde 0020: Projelerin Hazırlanması
Kurulun olumlu ön raporundan sonra işletmeye ait suyun çıkış noktası ve kaynağı, kaptajı ve koruma
bölgesi, isale hattı, toplama odası, depo, imlahane ve diğer sosyal tesislere ait ünitelerin projeleri işletmeci
tarafından aşağıda belirtilen ölçeklerde yetkili mühendislere hazırlattırılır.
a.
1/100 veya 1/1000 ölçekli koruma bölgesini gösterecek biçimde kaynak yeri plan koteleri,
b. 1/20 - 1/50 ölçekli kaptaj projesi,
c.
Kaynağın veya çıkış noktasının bağlantılarını, toplama odasını ve maslak gibi üniteleri de gösteren
1/200 -1/2000 ölçekli isale plan ve profili,
d. Kanalizasyon bulunmayan yerlerde 1/20 - 1/50 ölçekli fosseptik projesi ve açıklama raporu,
231
Dünyada ve Ülkemizde Su
e.
Depo kullanılacak ise 1/50-1/100 ölçekli depo projesi,
f.
1/50-1/500 ölçekli imlahane projesi, (Uygulanacak prosese bağlı olarak, işletmede imal edilmesi
gereken dönüşsüz ambalajlar için imal yeri ile kirli ve dolu kap bekletme yeri, yıkama, doldurma ve
kapaklama yeri ve diğer ilgili üniteleri birlikte gösterir.)
g. Makine yerleşimi ile iş akımını gösterir şema ve açıklama raporu,
h. Sosyal tesis ile diğer yardımcı üniteleri gösterir 1/50-1/500 ölçekli proje,
i.
Bütün üniteler ile kaynak koruma alanını da gösterecek şekilde hazırlanmış genel vaziyet planı.
Madde 0021: Dosya Tanzimi
Tesis izni için üç nüsha olarak tanzim edilecek olan dosyada aşağıda belirtilen bilgi ve belgeler
bulunur;
a. Dilekçe,
b. 20 nci maddede belirtilen projeler,
c. Suyun kaynağından veya kaynaklarından, çıkış noktası veya noktalarından alınacak numunelerin Ek1’de yer alan parametrelere ait tam analiz raporları,
d. Su ile ilgili Kurul ön raporu,
e. Ek-4’de yer alan Tesis İznine Esas Değerlendirme Formu,
f. (Mulga=RG-317/7/2009-27305)
g. Suyun imla şekli ile ilgili açıklama raporu,
h. Hidrojeolojik inceleme raporu,
ı. Suyun bulunduğu arazinin, Kurulca belirlenen koruma alanını da kapsayacak şekilde tapusu, yer
başka gerçek veya tüzel kişiye ait ise noter onaylı anlaşma örneği, hisseli tapularda diğer hissedarların
noter onaylı muvafakatı veya ilgili mahkemeden alınacak karar,
i. Suya uygulanacak üretim proseslerine ilişkin bilgi ve belgeler,
j. Teknik usullerle yer altından çıkartılan ve çıkış noktası kuyu olan içme sularında Devlet Su İşleri
Genel Müdürlüğünden alınacak İçme Amaçlı Yer Altı Suyu Kullanım Belgesi,
k. Teknik usullerle yer altından çıkartılan içme sularının ilgili mevzuatına uygun olarak İl Özel
İdaresi’nden kiralandığına dair sözleşme,
l. İsale hattında kullanılacak malzemelere ait bilgi ve belgeler,
m. Var ise ilgili mevzuatı doğrultusunda alınmış diğer kuruluşlara ait görüş yazıları.
(Mülga İkinci fıkra:RG-31/7/2009-27309)
Ek fıkra:RG-31/7/2009-27305 Hazırlanan dosyalar müdürlükçe incelenir ve uygun görülmesi halinde
onaylanır ve tesis izni verilir. Bakanlığa ve işletmeye tesisi izni verildiği yazı ile bildirilir.
(Ek fıkra:RG-31/7/2009-27305) Su sahipleri veya işletmecileri Valilikten tesis izni olmadan inşa
ettikleri yapılardan dolayı hak talep edemezler). (Ek fıkra=RG-31/7/2009-27305) verilen tesis izni uç yıl
için geçerlidir.Tesisin bu süre içinde inşa edilememesi ve işletme sahibinin Valilikten ek süre talebinde
bulunması halinde bu süre en fazla iki yıl uzatabilir.
Madde 0022: (Mulga=RG-31/7/2009-27305)
Madde 0023: İşletme İzni
Tesis izni alanlar, uygun görülen projeleri ve bu Yönetmelikte istenilen hususları tam olarak yerine
getirmek suretiyle bütün tesisleri inşa ederek tamamladıktan sonra, bir dilekçe ile Valiliğe başvurarak
işletme izni talebinde bulunurlar.
232
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Kurulca, tesislerin mahallinde incelenmesi sonucu, bu Yönetmelik hükümlerine ve projelerine
uygunluğunun anlaşılması halinde, ruhsata esas olmak üzere suyun tüketime sunulacağı en son nokta
olan nihai dolum yerinden su örnekleri alınarak Ek-1’ de yer alan tüm parametreler yönünden analizleri
yaptırılır. Suların etiket bilgisinde de bu analiz sonuçları esas alınır.
(Değişik üçüncü fıkra=RG-31/7/2009-27305) Kurul son raporu, suyun tam analiz raporları, firma imzası
ve kaşesini taşıyan üç adet etiket örneği Kaynak ve İçme Suları İçin İşletme İznine Esas Değerlendirme
Formunun incelenmesi sonucu dosya muhtevuyatı uygun ise Valilikçe işletme izni verilir ve Bakanlığa
bildirilir.
(Değişik dördüncü fıkra=RG-31/7/2009-27305)Tesis izni alınmadan inşa edilmiş tesislerin projelerine
uygun olması halinde; Ek- 4’de yer alan formlara göre İl Sağlık Müdürlüklerince bir değerlendirmede
bulunulur ve herhangi bir olumsuzluk yok Valilikçe tesis izni ile işletme izni aynı anda verilir.
(Mülga besinci fıkra:RG-31/7/2009-27309)
İKİNCİ BÖLÜM
Tesislere Ait Hükümler
Madde 0024: Kaynak Koruma Alanı
Kaynak koruma alanı, Kurul tarafından kaynağın yer aldığı jeolojik formasyon, topoğrafik ve
hidrojeolojik şartlar göz önüne alınarak tayin edilir.
Koruma alanı ile ilgili hususlar projesinde gösterilir ve gerekçesi ayrıntılı olarak Kurul ön raporunda
belirtilir.
Koruma alanına insan, hayvan, sel ve diğer suların girmesi önlenerek her türlü kirlenmeye karşı
tedbirler alınır. Bu bölgede suyun niteliğini etkileyecek faaliyetlere izin verilmez.
Madde 0025: Kaptaj
Teknik usullerle çıkartılmayıp yeryüzüne kendiliğinden çıkan suların kaptaja alınması şarttır. Kaptaj,
suyun çıkış noktasından sağlıklı şekilde alınarak isaleye hazır duruma getirilip, her türlü kirlenmeye mani
olacak ve dışardan içine hiçbir şey sızmayacak tarzda inşa edilir. Kaptaj, suyun çıkış noktasına gelecek
şekilde yapılır.
Kaptaj, camdan veya suyun niteliğini bozmayacak malzemeden yapılmış açılır kapanır şekilde ayrılmış,
biri suların toplandığı oda ve diğeri manevra odası olmak üzere iki bölümden oluşur.
Kaptajın manevra odasında, suyun isalesi, su kaynağını tamamen ortaya çıkaracak şekilde tahliyesi,
numune alınması, debisinin ölçülmesi ve manevra odasına dökülecek suların boşaltılması için gerekli
tertibat yer alır. Ayrıca, her iki bölümün birlikte veya ayrı ayrı havalandırılması için, suyun dışardan
kirlenmesini önleyecek şekilde gerekli tertibat yapılır. Bu özellikler, toplama odası ile benzeri yapılarda
da göz önünde bulundurulur ve bu gibi ünitelerin tahliye uçlarına uygun tertibat konur.
Ayrı kaptajda toplanan aynı nitelikteki sular için tek manevra odası yapılabilir.
Madde 0026: İsale
Suyu depoya akıtmak için kurulan isale hattı, suyun fiziksel ve kimyasal niteliklerini bozmayacak bir
maddeden yapılır.
İsale projesi, isale hattı borusunda daima basınçlı su bulunacak şekilde tanzim edilir.
Su kaptajdan depoya, gerekli sıhhi ve teknik tedbirler alınarak cazibe ile akıtılır. Topoğrafik bakımdan
233
Dünyada ve Ülkemizde Su
buna imkan olmayan hallerde, suyun özelliklerini bozmayacak nitelikte pompa kullanılarak ve su terfi
edilerek isale sağlanabilir.
Madde 0027: Depo
Depo, aşağıda belirtilen özellikleri taşır;
a.
Depo iç yüzeyleri fayans veya suyun niteliğini bozmayacak bir madde ile kaplanacak, en az iki göz
oda ile bir manevra odasından oluşur.
b. Depo gözlerinin içine girişler manevra odasından veya manevraya müsaade eden vana gruplarından
yapılır ve depo içine sabit merdiven konmaz.
c.
Depoya giren ve çıkan sudan numune almak ve giren suyun debisini ölçmek için gerekli tertibat
bulunur.
d. Depo, herhangi bir bina ile bitişik yapılmaz ve çatısı bulunmaz. Ancak, gerekli durumlarda imlahane
ile bitişik olabilir.
e.
Depo gözlerinin havalandırılmasının sağlanması ve dışarıdan su ve başka maddelerin girmesinin
önlenmesi için uygun bir havalandırma bacası bulunur.
f.
Depoya su girişi yapan, imlahaneye veren ve tahliyede kullanılan borular, depo içinde, su ile temas
etmeyecek şekilde düzenlenir.
g. Depo manevra odasında, depo gözlerine giren ve çıkan borular ve bunların birbiri ile olan bağlantıları
bir şemada gösterilir ve bu şema manevra odasının görülebilir bir yerine asılır.
h. Ayrıca suların niteliklerini değiştirmeyecek paslanmaz çelik ve benzeri maddeler ile yapılmış depolar
ile su ile temas eden yüzeylerin epoksi gibi maddelerle kaplı çelik tanklar da kullanılabilir.
Madde 0028: İmlahane
İmlahane aşağıdaki bölümleri kapsar:
a.
Dönüşlü cam ve izin verilen diğer kaplara dolum yapmak için,
1. Boş kapların depolandığı bölüm,
2. Doldurulmuş kapların depolandığı bölüm.
b. İşletmede üretilen dönüşsüz kaplara dolum için;
1. Hammaddelerin depolandığı bölüm,
2. Doldurulmuş kapların depolandığı bölüm.
İmlahane tabanı, kir tutmayan yıkanabilir bir malzeme ile döşenir ve her bölüm tabanında kanalizasyona,
kanalizasyon bulunmayan yerlerde septik çukurlara bağlı, sifonlu, ızgaralı tertibat bulunur. Bütün
bölümlerin tabanları, suların çabuk ve kolay akabileceği şekilde sifon tertibatına doğru eğimli olur.
Yapılacak septik çukurlar, hela çukurlarından ayrı olup, suların kirlenmesine neden olmayacak şekilde
ve 19.03.1971 tarihli ve 13783 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Lağım Mecrası İnşaası Mümkün
Olmayan Yerlerde Yapılacak Çukurlara Ait Yönetmeliğe uygun olarak ayrı bir yerde yapılır.
İmlahane duvarlarının iç yüzeyleri tabandan itibaren en az iki metre yükseklikte fayans gibi kolay
temizlenebilir sıhhi malzeme ile döşenir.
İmlahane içindeki bölme duvarları ise fayans kaplı duvar olabileceği gibi, paslanmaz çelik veya camdan
yapılabilir. Bu bölmelerin asgari iki metre yükseklikte olması şarttır.
İmlahane, gündüz ışığı alabilecek şekilde inşa edilmiş ve yeterli büyüklükte pencere ile donatılmış
olarak, daima temiz bulundurulur. Temizlik, sıhhi ve teknik usullerle yapılır.
234
Su Yönetimi ve Mevzuatı
İmlahane içinde bulundurulan her türlü araç ve gereçler kolay temizlenebilir maddeden yapılmış
olacaktır. Temizlik için kullanılan çöp kabı ve diğer temizlik malzemesi suyu kirletmeyecek bir yerde
bulundurulur. Genel temizlik, çalışma saatleri dışında yapılır. Çalışmanın devamlı olduğu hallerde ise
çalışma durdurularak yapılır.
İmlahaneye her türlü haşere ve kemiricilerin girmesini önleyecek sıhhi ve fenni tedbirler alınır. Tesiste,
gerektiğinde tekniğine ve usulüne uygun olarak yetkili personel tarafından ilaçlı mücadele yapılır.
İlaçlamada yetkili makamlarca izne bağlanmış ürünler kullanılır ve bunlar imlahanede bulundurulamaz.
İmlahanede, personelin şahsi temizliğini yapması, kap, kapak ve benzeri malzemelerin özel bölümleri
dışında depolanması, kedi, köpek, kümes hayvanları ile benzerlerinin beslenmesi ve bulundurulması
yasaktır. Sosyal tesislere ait kapılar doğrudan imlahaneye açılamaz.
Aynı imlahanede, aynı dolum hattı ve makinesi kullanılarak ilgili kurumundan izin alınması şartı ile
diğer su ve sulu içeceklerin dolumu yapılabilir.
Madde 0029: Sosyal Tesisler
Tesiste, çalışanların sosyal ihtiyaçlarını karşılamak üzere, yemekhane, soyunma-giyinme ve dinlenme
yeri, duş, tuvalet, lavabo, gerektiğinde yatakhane gibi sosyal tesisler ihtiyaca cevap verecek özellik ve
sayıda uygun sıhhi niteliklerde yapılır.
Madde 0030: Su ile Temas Eden Yüzeyler
Çıkış noktasından doluma kadar su ile temas eden veya etmesi muhtemel olan bütün yüzeyler ile yine
su ile temas edecek şekilde kullanılacak alet ve cihazlar, suyun niteliğini bozmayacak ve sağlığa zarar
vermeyecek özellikleri haiz malzemeden yapılır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Kaplar, Kapaklar ve Etiketler
Madde 0031: Kaplar
Suyun dolumunda kullanılacak kaplar ilgili Bakanlığın iznine tabidir. Bu kaplar, suyun niteliğini
değiştirmeyecek ve su ile etkileşmeyecek, izin alınmış bir maddeden yapılır.
Ambalajda cam dışındaki malzemeden yapılmış kapların kullanılması halinde, bu kapların sağlık
açısından sakıncalı olmadığına, kullanım ve üretimine ilişkin bilgi ve belgeler ilgili Bakanlığa ibraz
edilerek izne bağlanır.
Suyun dolumunda kullanılan kaplar, geri dönüşlü ve geri dönüşsüz olmak üzere iki ayrı grupta
değerlendirilir:
a.
Geri dönüşlü kaplar: En az 55-70 °C sıcaklıktaki su ve uygun temizlik maddesi ile tam otomatik
olarak el değmeden yıkanabilecek ve ayrıca kullanımı ve yıkama sonucu herhangi bir deformasyona
uğramayacak nitelikte olur. Bu kapların dedektör ve benzeri sistemle niteliğinin değişmediğinin kontrol
edilmesi gerekir.
Geri dönüşlü polikarbonat damacanalarda suyun adı ve/veya şirket ismi ve/veya tescilli amblemi veya
logosu kabartma şeklinde kap üzerine yazılır ve bu kaplara farklı su dolumu yapılamaz. Geri dönüşlü
kaplarda tutma yerleri kabın iç hacmine dahil olmamalıdır.
b.
Geri dönüşsüz kaplar: Su dolumunda, cam ve metal dışında malzemeden yapılmış kapların
kullanılması halinde, bu kaplar imlahanenin ilgili bölümlerinde otomatik olarak hammaddeden ve
preformdan hareketle imal edilir. Kaplar dolumdan önce basınçlı su ve hava ile temizlenir, el değmeden
otomatik sistemle doluma alınır.
235
Dünyada ve Ülkemizde Su
Suyun dolumunda cam, polietilen (PET) ve polivinilklorür (PVC) gibi geri dönüşsüz kapların dışında
alüminyum folyodan otomatik olarak üretilen geri dönüşsüz ambalajlarda kullanılabilir.
Madde 0032: Kapaklar
Su kaplarında kullanılacak kapaklar için ilgili Bakanlıktan izin alınması ve bu kapakların aşağıdaki
özelliklere sahip olması şarttır.
a.
Kapaklar su ile etkileşmeyen ve insan sağlığına zarar vermeyen plastik veya metalden yapılır ve
imlahanede bulunan otomatik kapaklama makinesinde, yırtılmadan veya bozulmadan açılmayacak
şekilde kapatılır.
b. Suların bardak şeklindeki kaplara dolumunda, yapıştırıcı kullanılmaksızın bardak ağzını tamamen
kapatacak şekilde, tekniğine uygun kapaklar kullanılır. Bu kapaklarda, kolay açılabilmesi için açma
uzantısı bulunur. Kapaklar, imlahanede hijyenik şartlarda muhafaza edilir.
Kullanılmış veya bozulmuş kapakların kullanılması yasaktır.
Madde 0033: Kapların Yıkanması, Doldurulması ve Kapaklanması
Kapların yıkanması, doldurulması ve kapaklanması el değmeden otomatik makine veya otomatik
sistemle yapılır. Geri dönüşlü kaplar her seferinde dolumdan önce yıkanır. Otomatik yıkama ünitelerinde
yıkama işlemi, uygun teknoloji ve malzeme ile yapılır.
Yıkama suyunda kullanılan ürünün aktivitesinin devamlılığı sağlanır.
Temizlikte Bakanlıktan izinli ürünler kullanılır. İşlem dosyasında temizleyici ile ilgili bilgiler yer alır.
Tesisteki yıkama suyu hijyenik yıkamaya imkan vermeyecek derecede kirlendiğinde değiştirilir.
Dolum yerinde dolum yapılan ve kapların yıkanmasında kullanılan su dışında başka su bulundurmak
yasaktır.
Madde 0034: Etiket Bilgileri
Suların etiketinde; suyun adı, cinsi, imla edildiği yerin adresi, (Değişik ibare=RG-317/2009-27305)
verilen iznin tarih ve sayısı, (Değişik ibare=RG-31/7/2009-27305) Valiliğin uygun gördüğü uyarılar,
ayırma işlemi gibi Valiliğin izni ile suya uygulanan işlemler ve suyun sahip olduğu parametreler yer
alır. İmal ve son kullanma tarihi ile parti ve seri numarası etiket üzerine yazılabileceği gibi kap veya
kapak üzerine görünür bir şekilde yazılır. Kaynak sularının ticari tanımlaması, kaynağın ismini veya
kaynağın bulunduğu yerin ismini yansıtmıyorsa, kaynağın ismi veya kaynağın bulunduğu yerin ismi,
bu ticari tanımlama için kullanılan puntonun bir buçuk kat büyüklüğünde puntoyla yazılır. Suyun cinsi,
adının hemen altında okunabilecek şekilde yazılır ve bu yazı sembollerle kapatılamaz. Etiket üzerinde yer
alması gerekli görülen bilgiler, fırınlanmış veya kabartma veya baskı şeklinde olabileceği gibi kağıt etiket
şeklinde de olabilir.
Kağıt etiketin, suyun tüketiciye ulaşıncaya kadar ambalaj üzerinde kalmasını sağlayıcı, bozulmasını
ve düşmesini önleyici her türlü tedbir işletmeci tarafından alınır. Suyun adı mutlaka kapak üzerine de
yazılır.
Kap, kapak ve etiketlerde tüketiciyi yanıltıcı bilgi ve sembollere yer verilemez. Tüketicinin yanıltılması
ve aldatılmasını önlemek, ürün güvenliğini sağlamak için; işleticilerce polikarbonat damacana gibi
kaplarda, kap ve kapak üzerine gelecek ve hava ve su sızdırmayacak şekilde shiring uygulanır. Shiring
üzerine okunacak şekilde suyun adı ve cinsi yazılır.
Etiketlerin düzenlenmesinde;
a.
Etiket zemini Ek-1 c’de yer alan gösterge parametrelerini kapsayacak şekilde doğal kaynak sularında
236
Su Yönetimi ve Mevzuatı
mavi ve tonları; içme sularında kahverengi ve tonları olacak şekilde; tamamen tarif edilen renkte
olabileceği gibi;
b. Etiketin alt ve üst kenarlarına su cinsine uyan, yukarıda belirtilen renklerde bantlar konulmak sureti
ile, etiketin diğer yerlerinde istenilen renkler kullanılabilir. Bu bende uyan etiketlerde şu ölçüler
uygulanır:
1. 8 litre ve üzeri ambalajlarda asgari 1.5 cm. bant genişliği uygulanır ve bandın içine suyun cinsi en
az 18 punto ile yazılır.
2. 1 litre hariç olmak üzere 1 ile 8 litre arası ambalajlarda asgari 1 cm. bant genişliği uygulanır ve
bandın içine suyun cinsi en az 14 punto ile yazılır.
3. 1 litre ve altındaki ambalajlarda asgari 0.5 cm. bant genişliği uygulanır ve suyun cinsi en az 12
punto ile yazılır. Hazırlanan etiketler işletme ruhsatı aşamasında (Değişik ibare=RG-31/7/200927305) Valilikçe onaylanır.
Etiket zemini üzerinde, gösterge parametrelerinde yer alan kimyasal parametreler okunabilecek şekilde
yer alır.
Üçüncü ülkelere ihracat amacı ile dolumu yapılan suların etiket düzenlemelerinde bu Yönetmelikte
geçen hükümler uygulanmaz.
İçme sularında suyun fiziksel ve kimyasal niteliklerini değiştirici ters osmoz, filtrasyon ve benzeri
işlemler ile kaynak sularında ozonla zenginleştirilmiş hava kullanılarak ayrıştırma işlemi yapılması
halinde etiket üzerinde belirtilmesi zorunludur.
İkram maksadıyla kullanılmak üzere belirli kişi veya kuruluşlar adına üretim yapılan hallerde
yukarıdaki fıkralarda belirtilen bilgilere ek olarak, adına üretim yapılan kişinin veya kuruluşun logosuna,
adına veya unvanına etiket üzerinde yer verilebilir. Bu ürünler, üretimi yaptıran kişi veya kuruluşlarca
başkalarına satılamaz. Bu tür üretimler, adına üretim yapılacak kişinin veya kuruluşun adı veya unvanı,
etiket örneği ve üretim miktarı da belirtilerek her üretim partisinden önce (Değişik ibare=RG-31/7/200927305) Valiliğe bildirilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Kaynak Suları ve İçme Sularıyla İlgili Çeşitli Hükümler
Madde 0035: Mesul Müdür
Su tesislerinde, devamlı olarak mesul müdür bulundurulması zorunludur. Mesul müdüre ait bilgi ve
belgeler sağlık müdürlüğüne yazılı olarak bildirilir. Müdürlükçe uygun görülürse mesul müdür belgesi
düzenlenir.
Mesul müdür, sağlık, gıda, biyoloji, kimya veya çevre alanında eğitim almış lisans ve ön lisans
mezunlarından olur.
Mesul müdür görevlendirilmesi işletmecinin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
Madde 0036: Dezenfeksiyon, Ayrıştırma ve Filtrasyon
Kaynak sularının yer yüzüne çıktığı ve kullanıma arz edildiği noktada mikrobiyolojik açıdan
temiz olması esastır. Kaynak sularına kendisine karakteristik özellik veren önemli elementlere ilişkin
suyun kaynağındaki niteliğini değiştirmemek kaydıyla uygulanan, muhtemelen oksijenlemeyi takiben
demir ve kükürt gibi kalıcı olmayan elementlerin filtrasyon ve boşaltma yoluyla ayrıştırılması, ozonla
zenginleştirilmiş hava kullanılarak demir, mangan, kükürt ve arseniğin ayrıştırılması ve tamamen fiziksel
237
Dünyada ve Ülkemizde Su
yollarla serbest karbondioksidin kısmen veya tamamen ayrıştırılması işlemleri ile kaynak suyunun
kimyasal ve mikrobiyolojik niteliklerini değiştirmeyecek tarzda suda asılı kalan çözülmemiş partikülleri
uzaklaştırmaya yönelik filtrasyon işlemleri dışında herhangi bir işlem uygulanmaması esastır. Kaynak
sularında dezenfeksiyona yönelik herhangi bir işlem yapılamaz Ancak savaş, deprem ve sel gibi doğal
afetlerde (Değişik ibare=RG-31/7/2009-27305) Valiliğin özel izni ve uygun göreceği usul ve teknikler ile
diğer işlemlere tabi tutulabilir.
Ayırma işleminde ozonla zenginleştirilmiş havanın kullanılması halinde;
a.
(Değişik ibare=RG-31/7/2009-27305) Valilik önceden bilgilendirilir,
b.
Ayırım işleminde ayırım işleminin etkinliğinin sağlanması, zararlı etkilerinin önlenmesi ve suyun
fiziksel ve kimyasal bileşimlerinin değişmemesi esas alınır,
c.
(Değişik ibare=RG-31/7/2009-27305) Ayırma işleminden önce kaynak suyu, bu Yönetmeliğin
6 ncı maddesinin (a) bendinde belirtilen mikrobiyolojik kriterleri sağlamalıdır. Ozonla zenginleştirilmiş
hava kullanımı ile işleme tabi tutulmuş kaynak sularının kontrol izlemesine ozon, bromat ve bromoform
da dahil edilir ve işlem sonucundaki kalıntılar için maksimum limit değeri ozon için 50 mg/L, bromat için
3.0 μg/L ve bromoform için ise 1.0 mg/L, olarak belirlenir. Ozan hızlı şekilde ortamdan uzaklaştığı için
bu parametrenin ölçümü mg sahada su tüketime sunulmadan yapılmalıdır.
İçme sularında dezenfeksiyon, çöktürme, filtrasyon gibi hazırlama işlemleri uygulanabilir. Bu sulara
ayrıca deiyonizasyon, ters osmoz, elektrodiyaliz ve benzeri işlemler uygulanır.
İçme sularında dezenfeksiyon; ozonlama, ultraviole ve benzeri metotlar ile yapılabilir.
Madde 0037: Personele Ait Kıyafet ve Sağlık Kontrolleri
İmlahanede çalışan personel, uygun iş elbisesi ve başlık giymek, dolum makinelerinin başında duranlar
ağız ve burunlarına maske takmak zorundadırlar.
İşyerinde çalışan personelin temizliğine dikkat edilir. 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 126
ncı maddesi gereğince çalışanların sağlık kontrolleri ve portör muayeneleri yapılarak sağlık karnelerine
işlenir. Bu işlemden işveren ve mesul müdür sorumludur.
Madde 0038: İşletmeci Tarafından Yaptırılacak Analizler
İşletmeciler, kaynak ve içme sularının denetim ve kontrol izlemeleri için Müdürlük tarafından alınacak
su numunelerinin analizlerini 18 inci maddede belirtilen laboratuvarlarda yaptırmak ve alacakları raporları
her yıl için ayrı dosyalarda saklamak ve analiz sonuçlarını Müdürlük kanalıyla Bakanlığa bildirmek
zorundadır.
Madde 0039: İşletmede Bulundurulacak Belgeler
İşletmede (Değişik ibare=RG-31/7/2009-27305) Valilikçe verilen işletme izni belgesi, mesul müdüre
ait fotoğraflı ve valilikçe onaylı belge, yaprakları numaralanmış ve sonu sağlık müdürlüğünce onaylanmış
denetleme defteri, işçilere ait sağlık karneleri ve portör muayenesi raporları ile 38 inci maddeye göre
işletmeci tarafından yaptırılmış analizlerin sonuç raporları bulundurulur. Ayrıca, suların üçüncü ülkelere
ihracatı amacıyla 16 ncı madde uyarınca (Değişik ibare=RG-31/7/2009-27305) Valilikten izin alınmışsa,
alınan izin belgesi de işletmede bulundurulur.
Madde 0040: İznin Geçerliliği, İzin Belgesinin Kaybolması veya Tahrip Olması
İzin, kimin adına ve hangi su için alınmış ise o gerçek veya tüzel kişi ve su için geçerlidir. İzin
belgesinde belirtilen hususlar esas olup; bu hususlardan herhangi birinin değişmesi veya işletme izni
belgesinin kaybolması, okunamayacak ve yanlış anlamalara sebep olacak şekilde bozulması halinde, su
238
Su Yönetimi ve Mevzuatı
sahibi veya işletmecisince bir dilekçe ile valiliğe müracaat edilir. Dilekçeye değişiklik ile ilgili belge ve
bilgiler veya kayıp ilanı verilmiş gazete veya bozulan izin belgesinin aslı ilave edilir.
(Değişik ibare=RG-31/7/2009-27305) Müracaat üzerine müdürlükçe gerekli inceleme yapılır ve tesiste
iznin verildiği şartlarda bir değişiklik olmadığının tespit edilmesi halinde, gerekli düzeltme yapılır veya
eski tarih ve sayı ile yeniden izin belgesi tanzim edilir ve gerekli açıklama yapılarak onaylanır.
İzin verme sırasındaki mevcut şartlarını kaybettiği 46 ncı madde uyarınca tespit edilen işletmeler
ile ruhsatlandırma sürecinin herhangi bir aşamasında sahte ve yanıltıcı belge ibraz ettiği tespit edilen
işletmecilerin adlarına düzenlenen izinler iptal edilir. Ayrıca yapılan denetimlerde faaliyet göstermediği
tespit edilen ve tespit tarihinden itibaren bir yıl içinde faaliyete geçmeyen tesislerin işletmecilerinin
adlarına düzenlenen izinler iptal edilir.
Madde 0041: Tesiste Yapılacak İlave veya Değişiklik
Yeni kaynak ilave edilmek veya tesiste fiziksel yapıyı değiştirecek şekilde tadilat veya ilave yapılmak
istenmesi halinde, 22 ve 23 üncü maddeler doğrultusunda (Değişik ibare=RG-31/7/2009-27305) Valilikten
izin alınması şarttır.
Yeni kaynak ilave edilmesi suretiyle suyun izninde belirtilen niteliğinin değişmesi halinde, mevcut izin
iptal edilerek yeni tarih ve sayı ile izin belgesi tanzim edilir.
Madde 0042: İthal ve İhraç İzni
Bu Yönetmelikte belirtilen hüküm ve şartlara uygun olan kaynak ve içme sularının ithalinde ve ihracında,
bu konulardaki düzenlemelere göre hareket edilir. Ancak, bu Yönetmelik hükümlerine uymayan kaynak
ve içme sularının ithaline, yurtiçinde satışına ve tüketime sunulmasına izin verilmez.
Bu Yönetmeliğin 16 ncı maddesi gereği birden fazla ticari isim ile aynı kaynaktan su dolumu
yapılmaması esastır. Ancak, Bakanlığın özel izni ile izinli sulardan üçüncü ülkelere ihracat amacı ile
kendi adına veya başka firma adına farklı bir ticari isim ile dolum yapılabilir. Bu madde uyarınca dolum
yapacak üreticilerin Ek-6 da yer alan form doğrultusunda (Değişik ibare=RG-31/7/2009-27305) Valiliğe
bildirimde bulunarak izin alması zorunludur.
Madde 0043: İsim Karışıklığının Önlenmesi
Kaynak ve içme sularının kontrollerinde herhangi bir karışıklığa meydan vermemek ve tüketicinin
yanılmasını veya aldatılmasını önlemek için; ayrı işletmelerden elde edilen kaynak ve içme sularına aynı
isim altında satış izni verilmemesi esastır. Ancak aynı işletmeci tarafından ayrı yerlerde üretilen kaynak
ve içme sularına tek bir ticari isim ile satış izni talep edilirse etiket üzerinde suyun ismine, üretildiği yerin
veya kaynağın ismini yansıtan bir ticari tanımlama eklenmesi veya 34 üncü madde uyarınca kaynağın
isminin veya çıkartıldığı yerin isminin, suyun ticari tanımlamasının en az bir buçuk kat büyüklüğünde
yazılması şartı ile izin verilebilir.
İsim karışıklığının önlenmesi için suyun adıyla ilgili olarak marka tescil belgesi, marka tescil belgesi
yok ise Türk Patent Enstitüsü Başkanlığına müracaatına dair belgenin noter onaylı suretinin işletme izni
aşamasında ibrazı gerekir.
Madde 0044: Tesislerin Dezenfeksiyonu
Su tesislerinin genel hijyen kaidelerine uyması esas olup, gerekli dezenfeksiyonun işletmecilerce
Bakanlıktan izinli dezenfektanlar kullanılarak yaptırılması zorunludur. Gerekli görülürse mahalli sağlık
teşkilatının gözetiminde tesisler dezenfekte ettirilir.
Madde 0045: Ambalaj Atıkları
Su dolumunda kullanılan kap ve kapakların atıkları bağımsız bir ünitede muhafaza edilir.
239
Dünyada ve Ülkemizde Su
Plastik ve benzeri dönüşsüz kaplara dolum yapılan işletmelerde, kullanılmış kapların bulundurulması
ve depolanması yasaktır.
Her ne amaçla olursa olsun, imlahanede kullanılmış kapak bulundurulamaz.
Madde 0046: Denetim ve İzleme
Kaynak ve içme sularına ait tesisler senede bir defa Bakanlıkça, üçer aylık periyotlarla da Müdürlükçe
denetlenir. Bakanlıkça yapılan denetimler sonucu eksiklikleri tespit edilen tesislere eksikliklerinin
giderilmesi için en az onbeş gün süre verilir. Bu süre sonunda gerekli şartları sağlamayan tesisler hakkında
yasal işlem yapılır. Tüketime sunulan kaynak ve içme suları ise denetim izlemesine, kontrol izlemesine ve
piyasa kontrolüne tabi tutulur.
Numuneler, nihai dolum yerinden alınır. Ancak herhangi bir kontaminasyonun olması durumunda
dolum yerinin dışındaki noktalardan da gerekli önlemler aldırılarak numuneler alınabilir.
Piyasaya arz edilen suların tüp, otogaz, petrol ve petrol ürünleri ile bir arada dağıtımı ve satışı
yapılamaz.
İşletmeciler, yıllık üretim miktarlarını, takip eden yılın ilk ayında İl Sağlık Müdürlükleri kanalıyla
Bakanlığa bildirmek zorundadır. Suların denetim izlemeleri ile kontrol izlemeleri bu bildirimler
doğrultusunda Bakanlıkça Ek-2 Tablo B2 uyarınca programlanır.
Denetleme izlemesinin amacı; bu Yönetmeliğin Ek-1 (a) ve (b)’ deki bütün parametrik değerlere
uyulup uyulmadığını belirlemek için gerekli verileri temin etmektir. Sular Ek -1 (a) ve (b)’ de belirtilen
parametreler ile 7 nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca belirlenen bütün parametreler denetleme izlemesine
tabi tutulur. Bakanlık gerekli gördüğü taktirde Ek-1 (c) ve (d)’ de yer alan parametreleri de denetleme
izlemesine dahil edebilir.
Denetleme izlemesi için belirlenen program doğrultusunda müdürlük tarafından numune alınarak
analizleri yapılmak üzere 18 inci maddede belirtilen laboratuvarlara gönderilir. Analiz ücretlerinin
ödenmesi 38 inci madde gereği işletmecinin sorumluğundadır.
Kontrol izlemesinin amacı; kaynak suları ve içme sularının Ek-2 Tablo A’da sayılan parametrelerin Ek1’de yer alan değerlerine uyup uymadığını belirlemek amacıyla, suyun organoleptik ve mikrobiyolojik
kalitesi ve aynı zamanda içme sularında dezenfeksiyon yapılması durumunda, bu dezenfeksiyonun
etkili olup olmadığı hakkında düzenli bilgi sağlamaktır. Bakanlıkça hazırlanan program gereği kontrol
izlemelerinde Müdürlükce suyun nihai tüketime sunulacağı dolum yerinden numune alınarak Ek-2 Tablo
A’da yer alan parametreler için analizler yaptırılarak analiz sonuçları Bakanlığa bildirilir.
Kontrol izlemesi için belirlenen program doğrultusunda Müdürlük tarafından numune alınarak analizleri
yapılmak üzere 18 inci maddede belirtilen laboratuvarlara gönderilir. Analiz ücretlerinin ödenmesi 38 inci
madde gereği işletmecinin sorumluğundadır.
(Ek fıkra :RG-31/7/2009-27305) Denetim ve Kontrol işlemlerine yönelik analizler için Bakanlığın kendi
laboratuvarları dışında aynı laboratuara hem kontrol izleme, hemde denetim izleme yetkisi verilmez.
Numuneler, yıl boyu tüketilen suyun kalitesini yansıtacak şekilde alınır. Ancak suların, Ek-1 (a) ve (b)’de
belirtilen parametre değerleri ile 7 nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca belirlenen parametre değerlerine
uyumsuzluğunun tespit edilmesi halinde, kirliliğin boyutlarının ve düzeltici önlemlerin etkinliğinin tespiti
amacıyla, 11 inci madde uyarınca izleme programı dışında ilave denetleme izlemesi talep edilebilir. Bu
madde gereği uygun çıkmayan sular 48 inci madde uyarınca takibe alınır.
Kaynak sularının ve içme sularının bu Yönetmelikte yer almayan parametreler yönünden kirlenmesinin
ve bu kirlenmenin insan sağlığına potansiyel bir tehlike oluşturmasının muhtemel olması halinde, bu
Yönetmelikte bulunmayan maddeler ve mikroorganizmalar için ayrı izleme yapılır; izleme sonuçlarına
göre gerekli tedbirler alınır.
240
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Lüzumu halinde, piyasaya sunulan kaynak suları ve içme sularından numuneler alınarak gerekli görülen
parametreler açısından Ek-1’de yer alan parametrik değerlere göre piyasa kontrolü yapılır.
İçme sularında dezenfeksiyon yapılması halinde, dezenfeksiyonun etkinliği doğrulanır. Yan ürünlerden
kaynaklanan kirlenmenin önlenmesi için; dezenfeksiyondan taviz verilmeksizin dezenfeksiyon dozu
düşük tutulur ve gerekli bütün tedbirler alınır.
Parametrelerin analiz özellikleri için Ek-3’te belirtilen şartlara uyulur.
Ek-3 (1)’de belirtilen metotlardan farklı bir metot kullanılması durumunda, sonuçları Ek-3 (1)’de
belirlenen metotlarla elde edilenler kadar güvenilir olmalıdır; söz konusu metot ve eşdeğerliği hakkında
Bakanlığın bilgilendirilmesi ve onayı gerekir. Bu madde uyarınca farklı metot kullanılması halinde
Komisyona bilgi verilir.
Ek-3 (2) veya (3)’de yer alan parametreler için söz konusu bölümlerde belirlenen gerekliliklere uymak
şartıyla herhangi bir metot kullanılabilir. Ek- 3 (2)’de yer alan parametrelerin analizi için kullanılan analiz
metotlarının performans karakteristikleri bu bölümde yer alan performans karakteristiklerine uymalıdır.
Her ne suretle olursa olsun, belirli bir isim altında ruhsat almış bir suya başka bir su veya niteliği
dışındaki suları kattıkları tespit edilenlerin izinleri geri alınır.
Madde 0047: Laboratuvar
Kaynak suyu ve içme suyu tesislerinde dolumu yapılan suyun günlük analizini yapmak amacıyla, su
analizi yapabilen laboratuvar teknisyeni veya laboratuvar konusunda eğitim almış ön lisans veya lisans
düzeyinde bir teknik elamanın sorumluğunda total jerm, koliform, F. koliform, E. coli, nitrat, nitrit,
amonyak ve pH parametreleri yönünden analizleri yapılacak bir laboratuvar bulunmalıdır. İşletmeciler
kaynak suları ve içme sularına ait analiz raporlarını her parti için dosyalarda saklamakla mükelleftir.
Üretilen parti miktarı işletmeciler tarafından kayıt altına alınır.
Bu laboratuvarda günlük analizleri kaydetmek üzere müdürlükçe mühürlenmiş ve onaylanmış bir
defter bulundurulur.
Yapılan denetimlerde bu defter incelenir ve ruhsata esas analiz sonuçları ile günlük analiz sonuçları
karşılaştırılır.
Madde 0048: Uygun Çıkmayan Suların Takibi
Denetim izlemelerinde Ek-1 (a) ve (b)’de yer alan parametre değerleri ya da şartlarının ihlali halinde
düzeltici önlemlerin işletmecilerce alınması derhal sağlanır.
Ek-1 (c)’ de yer alan parametreler ile Ek-1 (d)’de yer alan “toplam gösterge dozu” ve “trityum”
parametrelerinin değerlerinin ya da şartlarının ihlali halinde, bu ihlalin insan sağlığı için herhangi bir risk
oluşturup oluşturmayacağı değerlendirilir. İnsan sağlığını korumak amacıyla gerekli olması halinde su
kalitesini iyileştirmek için gerekli düzeltici önlemlerin işletmecilerce alınması sağlanır.
Denetim ve kontrol izlemelerinde suların 18 inci maddede belirtilen laboratuvarlarda yapılan
analizlerinde bu Yönetmelikte öngörülen parametrelerdeki sınırların dışına çıkıldığının görülmesi
halinde, işletme uyarılır. Bir hafta içinde tekrar su numunesi alınır; bu numunenin analizinde de aykırılık
bulunması halinde tesisin faaliyeti uygun çıkıncaya kadar durdurulur ve gerekli tedbirler aldırılır. Alınan
tedbirler sonunda tekrar alınan numunenin bu Yönetmeliğe uygun olması halinde üretime izin verilir ve
bir ay süre ile haftalık izlemeye alınır. Dört defa yapılan denetim ve analiz sonuçlarının bu Yönetmeliğe
uygun olması halinde, normal izleme periyoduna dönülür.
Bu Yönetmelik uyarınca ruhsat verilmiş suların kimyasal, fiziksel veya mikrobiyolojik niteliklerini
kesinlikle ve sürekli olarak kaybettiği, 18 inci maddede belirtilen laboratuvarların raporu ile tevsik
edildiğinde, verilen izin geri alınır ve tesis kapatılır.
Tesis sahipleri, aykırılık tespit edilen aynı seri numaralı sularını toplatıp sağlık teşkilatının denetiminde
imha etmekle yükümlüdür.
241
Dünyada ve Ülkemizde Su
DÖRDÜNCÜ KISIM
Düzenleme Yetkisi, Müeyyideler ve Son Hükümler
Madde 0049: Düzenleme Yetkisi
Başlığı ile birlikte değişik:RG-15/09/2006-26290) Bakanlık bu Yönetmeliğin uygulanmasını sağlamak
üzere her türlü alt düzenlemeyi yapmaya yetkilidir.
Bu Yönetmelikte Bakanlıkça yapılması öngörülen iş ve işlemlerle ilgili yetkiler Müdürlüklere
devredilebilir.
Madde 0050: Müeyyideler
Bu Yönetmelik hükümlerine aykırı hareket eden içme-kullanma suyu temin edicileri, kaynak suyu ve
içme suyu işletmeleri ile sahip ve mesul müdürleri hakkında; 5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve
Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun, 1593
sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve
Uygulanmasına Dair Kanun ve diğer ilgili mevzuat ile öngörülen müeyyideler uygulanır.
Madde 0051: Yürürlükten Kaldırılan Mevzuat
18.10.1997 tarihli ve 23144 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İçilebilir Nitelikteki Suların İstihsali,
Ambalajlanması, Satışı ve Denetlenmesi Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.
Geçici Madde 0001:
18.10.1997 tarihli ve 23144 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İçilebilir Nitelikteki Suların İstihsali,
Ambalajlanması, Satışı ve Denetlenmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri doğrultusunda doğal kaynak
sularına ve içme sularına verilen fason dolum izinleri bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
1 yıl sonra iptal edilmiş sayılır.
Geçici Madde 0002:
İnsani Kullanım Amaçlı Suların Kalitesine Dair 98/83/EC sayılı Konsey Direktifi ile Doğal Mineralli
Sular İçin Konsantrasyon Limitleri ve Etiketleme Bilgileri Hakkında Liste Oluşturulması ve Doğal Mineralli
Suların ve Kaynak Sularının Ozonla Zenginleştirilmiş Hava İle İşleme Tabi Tutulmasının Şartlarını
Belirleyen 16.05.2003 tarihli ve 2003/40/EC Sayılı Konsey Direktifine paralel olarak uyumlaştırılması
yapılan parametreler için uyum süresi 31.12. 2006 tarihine kadar uzatılmıştır.
Geçici Madde 0003:
18.10.1997 tarihli ve 23144 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İçilebilir Nitelikteki Suların İstihsali,
Ambalajlanması, Satışı ve Denetlenmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri doğrultusunda izin verilen
kaynak, içme, işlenmiş içme ve işlenmiş kaynak suyu işletmecileri, izinlerini 31.12.2007 tarihine kadar
uyumlaştırmak zorundadır.
Geçici Madde 0004:
(Ek:RG-31/7/2009-27305) Bu madde yürürlüğe girmeden önce alınan tesis izinleri geçerlidir. İşletme
Ruhsatları ve etiketleri bir yıl içerisinde bir değere mahsus olmak üzere ücretsiz olarak valiliklere müracaat
edilerek değiştirilir.
Madde 0052: Yürürlük
Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Madde 0053: Yürütme
Bu Yönetmelik hükümlerini Sağlık Bakanı yürütür.
242
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği215
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar
Madde 0001: Amaç ve Kapsam
Bu Yönetmeliğin amacı, Ülkenin yeraltı ve yerüstü su kaynakları potansiyelinin korunması ve en iyi bir
biçimde kullanımının sağlanması için, su kirlenmesinin önlenmesini sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle
uyumlu bir şekilde gerçekleştirmek üzere gerekli olan hukuki ve teknik esasları belirlemektir.
Bu Yönetmelik su ortamlarının kalite sınıflandırmaları ve kullanım amaçlarını, su kalitesinin
korunmasına ilişkin planlama esasları ve yasaklarını, atıksuların boşaltım ilkelerini ve boşaltım izni
esaslarını, atıksu altyapı tesisleri ile ilgili esasları ve su kirliliğinin önlenmesi amacıyla yapılacak izleme
ve denetleme usul ve esaslarını kapsar.
Madde 0002: Hukuki Dayanak (Değişik:RG-13/02/2008-26786)
Bu Yönetmelik, 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 8, 9, 11, 12, 15 ve 20 nci maddeleri
ile 1/5/2003 tarihli ve 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 9
uncu maddesi hükmüne dayanılarak hazırlanmıştır.
Madde 0003: Tanımlar
Bu Yönetmelikte geçen;
Bakanlık: Çevre ve Orman Bakanlığını,
(Değişik:RG-13/02/2008-26786) Alıcı ortam: Atıksuların deşarj edildiği veya dolaylı olarak karıştığı
göl, akarsu, kıyı ve deniz suları ile yeraltı suları gibi yakın veya uzak çevreyi,
Atık: Her türlü üretim ve tüketim faaliyetleri sonunda, fiziksel, kimyasal ve bakteriyolojik özellikleriyle
karıştıkları alıcı ortamların doğal bileşim ve özelliklerinin değişmesine yol açarak dolaylı veya doğrudan
zararlara yol açabilen ve ortamın kullanım potansiyelini etkileyen katı, sıvı veya gaz halindeki maddelerle
atık enerjiyi,
Atıksu: Evsel, endüstriyel, tarımsal ve diğer kullanımlar sonucunda kirlenmiş veya özellikleri kısmen
veya tamamen değişmiş sular ile maden ocakları ve cevher hazırlama tesislerinden kaynaklanan sular ve
yapılaşmış kaplamalı ve kaplamasız şehir bölgelerinden cadde, otopark ve benzeri alanlardan yağışların
yüzey veya yüzeyaltı akışa dönüşmesi sonucunda gelen suları,
Atıksu altyapı tesisleri: Evsel ve/veya endüstriyel atıksuları toplayan kanalizasyon sistemi ile atıksuların
arıtıldığı ve arıtılmış atıksuların nihai bertarafının sağlandığı sistem ve tesislerin tamamını,
Atıksu altyapı tesisleri yönetimi: Mahallin en büyük mülki amirinin bilgi, denetim ve gözetimi altında
atıksu altyapı tesislerinin inşası, bakımı ve işletilmesinden sorumlu olan, büyük şehirlerde büyükşehir
belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerini; belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeleri,
organize sanayi bölgelerinde organize sanayi bölgesi yönetimini, küçük sanayi sitelerinde kooperatif
başkanlıklarını; serbest ve/veya endüstri bölgelerinde bölge müdürlüklerini; kültür ve turizm koruma ve
gelişme bölgelerinde, turizm merkezlerinde Kültür ve Turizm Bakanlığını veya yetkili kıldığı birimleri,
mevcut yerleşim alanlarından kopuk olarak münferit yapılmış tatil köyü, tatil sitesi, turizm tesis alanlarında
site yönetimlerini veya tesis işletmecilerini,
215
Not: Yönetmelik 31.12.2004 tarih ve 25687 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Ekler için ilgili gazeteye veya aşağıdaki siteye başvurunuz.
http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=7.5.7221&MevzuatIliski=0&sourceXmlSearch=kirliliği
243
Dünyada ve Ülkemizde Su
Atıksu arıtımı: Suların çeşitli kullanımlar sonucunda atıksu haline dönüşerek yitirdikleri fiziksel, kimyasal
ve bakteriyolojik özelliklerinin bir kısmını veya tamamını tekrar kazandırabilmek ve/veya boşaldıkları
alıcı ortamın doğal fiziksel, kimyasal, bakteriyolojik ve ekolojik özelliklerini değiştirmeyecek hale
getirebilmek için uygulanan fiziksel, kimyasal ve biyolojik arıtma işlemlerinin birini veya birkaçını,
Atıksu kaynakları: Faaliyet ve üretimleri nedeniyle atıksuların oluşumuna yolaçan konutlar, ticari binalar,
endüstri kuruluşları, maden ocakları, cevher yıkama ve zenginleştirme tesisleri, kentsel bölgeler, tarımsal
alanlar, sanayi bölgeleri, tamirhaneler, atölyeler, hastaneler ve benzeri kurum, kuruluş ve işletmeler ve
alanlardır. Bunlardan;
a.
Her atıksu havzasında, atıksu debisi veya herhangi bir kirlilik parametresi itibariyle (kg/gün) veya
başka uygun bir birim cinsinden ifade edilen kirletici yükü o havzada kanalizasyon sisteminin taşıdığı
toplam debi ve kirletici yükünün % 1 inden fazla olan veya endüstriyel atıksularda günlük debisi 50
m³ den daha fazla olan veya tehlikeli ve zararlı atıklar içeren endüstriyel atıksu kaynakları önemli
kirletici atıksu kaynaklarını,
b. Atıksu debisi 50 m³/gün den daha düşük olan ve içerdiği herhangi bir kirlilik parametresinin türü
ve miktarı itibariyle önemli kirletici kaynak özelliğini taşımayan atıksu kaynakları ise küçük atıksu
kaynaklarını,
Atıksu toplama havzası: Atıksuların alıcı ortamlara verilmeden önce, ilgili mühendislik çalışmalarında
belirlenen sınırlar dahilinde toplandıkları alanların toplamını,
Bağlantı kanalı: Atıksu kaynağının atıksularını kanalizasyon sistemine ileten, parsel bacası ile atıksu
kanalı arasında yer alan, mülk sahibine ait kanalı,
Balık biyodeneyi: Atıksuların indikatör organizma olarak kullanılan türden balıklar üzerindeki zehirlilik
etkisini saptamaya yarayan, atıksuların değişik seyreltilerinde 48 saat, 72 saat, 96 saat gibi belirli süreler
sonunda balıkların sağ kalma yüzdelerinin belirlenerek; zehirliliğin, seyrelti oranları ile ilişkili olarak
ifade edilmesini sağlayan standart bir deneyi,
Debi: Bir akım kesitinden birim zamanda geçen suyun hacmini,
Deşarj: Arıtılmış olsun olmasın, atıksuların doğrudan veya dolaylı olarak alıcı ortama (sulamadan dönen
drenaj sularının kıyıdan veya uygun mühendislik yapıları kullanılarak toprağa sızdırılması hariç) veya
sistemli bir şekilde yeraltına boşaltılmasını,
Derin deniz deşarjı: Yeterli arıtma kapasitesine sahip olduğu mühendislik çalışmaları ile tespit edilen
alıcı ortamlarda denizin seyreltme ve doğal arıtma süreçlerinden faydalanmak amacıyla atık suların
sahillerden belirli uzaklıklarda deniz dibine boru ve difüzörlerle deşarj edilmesini,
Difüzör: Derin deniz deşarjlarında, alıcı ortamlara verilen atıksu bulutunun seyreltile-bilmesi amacıyla
atıksu borusunun ucuna eklenen ve çoklu bir jet akımı sağlayarak birinci seyrelme (S1) değerinin
öngörülen 40-100 veya daha büyük değerler almasını ve atıksuların alıcı ortama çıkışı sırasındaki akım
özelliklerini kontrollu bir biçimde sağlayan özel bir donanımı,
Ekonomik uygulanabilirliği ispatlanmış ileri arıtma teknolojileri: Sürekli işletilmesinde başarısı
tecrübeyle sabit olan, mukayese edilebilir metodlar, düzenekler ve işletme şekilleriyle kontrolları
yapılabilen, alıcı ortamlara ve atıksu altyapı tesislerine deşarj kısıtlarını sağlayıcı tedbirleri pratikleştiren
ve kullanışlı hale getiren, ileri ve ülke şartlarında uygulanabilir teknolojik metodlar, düzenekler, işletme
biçimleri ve arıtma metodlarını,
(Değişik:RG-13/02/2008-26786) Endüstriyel atıksu:Herhangi bir ticari veya endüstriyel faaliyetin
yürütüldüğü alanlardan, evsel atıksu ve yağmur suyu dışında oluşan atıksuları,
244
Su Yönetimi ve Mevzuatı
(Değişik:RG-13/02/2008-26786) Evsel atıksu: Yaygın olarak yerleşim bölgelerinden ve çoğunlukla
evsel faaliyetler ile insanların günlük yaşam faaliyetlerinin yer aldığı okul, hastane, otel gibi hizmet
sektörlerinden kaynaklanan atıksuları,
Fekal atıklar: Bir su kütlesinin özellikle bakteriyolojik açıdan kirlenmesine neden olan, insan veya sıcak
kanlı hayvanların idrar, dışkı ve kalıntılarını,
Haliç: Bir nehir ağzındaki tatlı su ile deniz kıyı suyu arasındaki geçiş bölgesini,
Havza: Bir akarsu, göl, baraj rezervuarı veya yeraltı suyu haznesi gibi bir su kaynağını besleyen yeraltı
ve yüzeysel suların toplandığı bölgenin tamamını,
(Değişik RG-13/2/2008-26786) Havza koruma planları: Su kaynakları potansiyelinin her türlü kullanım
amacıyla korunması, en iyi bir biçimde kullanımının sağlanması, kirlenmesinin önlenmesi ve kirlenmiş
olan su kaynaklarının su kalitesinin iyileştirilmesi amacıyla yapılan çalışmaların bütününü içeren su kalite
koruma planını,
Havza planları: Su kaynaklarından etkin bir biçimde yararlanılabilmesi için bu kaynakların sulama,
taşkın kontrolü, nehir ulaşımı, içme ve kullanma suyu temini, hidroelektrik enerji üretimi, drenaj, akarsu
havzası ıslahı ve benzeri amaçlarla yapılan çalışmaların bütününü içeren su kullanım planını,
(Değişik RG-13/2/2008-26786) İçme ve kullanma suyu: İnsanların günlük faaliyetlerinde içme, yıkanma,
temizlik ve bu gibi ihtiyaçları için kullandıkları, sağlaması gereken özellikleri 17/2/2005 tarihli ve 25730
sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren insani tüketim amaçlı sular hakıında yönetmelik ile
belirlenmiş olan, bir toplu su temini sistemi aracılığıyla çok sayıda tüketicinin ortak kullanımına sunulan
suları,
İçme ve kullanma suyu rezervuarı: İnsanların günlük faaliyetlerinde içme, yıkanma, temizlik ve bu
gibi ihtiyaçları için kullandıkları, sağlaması gereken özellikleri 17/2/2005 tarihli ve 25730 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik ile belirlenmiş
olan, bir toplu su temini sistemi aracılığıyla çok sayıda tüketicinin ortak kullanımına sunulan suları,
İş termin planı: Atıksu kaynaklarının yönetmelikte belirtilen alıcı ortam deşarj standartlarını sağlamak
için yapmaları gereken atıksu arıtma tesisi ve/veya kanalizasyon gibi altyapı tesislerinin gerçekleştirilmesi
sürecinde yer alan yer seçimi, proje, ihale, inşaat, işletmeye alma gibi işlerin zamanlamasını gösteren
planı,
İdare: Yönetmelikte adı geçen idare,
a.
2872 sayılı Çevre Kanununun 12 nci maddesi ve 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin (d) ve (j) bentleri uyarınca, atık, artık ve yakıtların
arıtılması, uzaklaştırılması, zararsız hale getirilmesi ve ithali ile ilgili denetimlerde ve çevreye olumsuz
etkileri olan her türlü faaliyetin izlenmesi ve denetlenmesinde Çevre ve Orman Bakanlığını,
b. Kurum, kuruluş ve işletmelere işletme ve kullanım izni verilmesi ve denetim görevinin ifasında
yetkili olmak üzere; 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 268-275 inci maddelerine göre
Sağlık Bakanlığını, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununa göre Kültür ve Turizm Bakanlığını, 3143
sayılı Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna göre Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı ile diğer kurum ve kuruluşları, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu, 5216 sayılı Büyükşehir
Belediyesi Kanunu, 1580 sayılı Belediye Kanununun verdiği yetkiler doğrultusunda mülki amirleri,
büyükşehir ve şehir belediye başkanlıklarını,
c.
Atıksu altyapı tesislerinin bulunduğu yörelerde bağlantı izni ile bağlantı kalite kontrol izin belgelerini
veren ve kontrol eden atıksu altyapı tesisleri yönetimini,
245
Dünyada ve Ülkemizde Su
d. (Değişik RG-30/03/2010-27537) 29/4/2009 tarihli ve 27214 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin ve Lisanslar Hakkında Yönetmelik uyarınca, alıcı ortama
yapılacak deşarj ile derin deniz deşarjı konulu çevre izinlerinde;
1. Ek-1 listesinde belirtilen işletmeler için Bakanlığı,
2. Ek-2 listesinde belirtilen işletmeler için İl Çevre ve Orman Müdürlüğünü,
e.
(Mülga: RG-30/03/2010-27537)
f.
Yeraltı sularının kullanılması ve korunmasında 167 sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanun ve 6200
sayılı Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanun uyarınca yetkili
kılınan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünü,
g. (Değişik:RG-13/02/2008-26786) 2872 sayılı Çevre Kanununun 15 inci maddesinde söz edilen
faaliyetlerin durdurulması hâllerinde Çevre ve Orman Bakanlığını, Sağlık Bakanlığını ve mahallin
en büyük mülki amirlerini,
h. (Değişik:RG-13/02/2008-26786) 2872 sayılı Çevre Kanununun 20 nci ve 23 üncü maddelerinde
belirtilen idari nitelikteki cezaların verilmesinde mezkûr Kanunun 24 üncü maddesinde yetkili kılınan
kamu kurum ve kuruluşlarını,
i.
Bir çevre yönetim planının birden fazla mülki idareyi içine alan havza kapsamında oluşturulması
gereği duyulduğu takdirde Çevre ve Orman Bakanlığını,
Kirli balast:Gemiden suya bırakıldığında su üstünde veya bitişik sahil hattında petrol, petrol türevi veya
yağ izlerinin görülmesine neden olan veya su üstünde ya da su altında renk değişikliği oluşturan veya
askıda katı madde/emülsiyon hâlinde maddelerin birikmesine yol açan denge suyunu,
(Değişik:RG-13/02/2008-26786) Kanalizasyon sistemi: Ayrık sistemde evsel ve/veya endüstriyel
atıksuları ayrı, yağmur sularını ayrı; bileşik sistemde ise bütün atıksuları birlikte toplamaya, uzaklaştırmaya
ve arıtma tesislerine iletmeye yarayan birbirleriyle bağlantılı boru ya da kanallardan oluşan sistemi,
Kıtaiçi su kaynağı: Karalarda bütün yapay ve doğal yeraltı ve yüzeysel suları, denizle bağlantısı olan su
kaynaklarında ise, tatlı su sınır noktasına kadar olan suları,
Kıyı çizgisi: Deniz, tabii, suni göl, baraj rezervuarları ve akarsularda taşkın durumları dışında, suyun
karayla temas ettiği noktaların birleşmesinden oluşan çizgiyi,
Kıyı koruma bölgesi: Deniz ve göllerin kıyı sularının, plaj olarak veya benzeri bir amaçla kullanılmaları
durumunda, kirlenme riski açısından korumaya alınması gereken bölümlerini,
Kompozit numune: Evsel ve endüstriyel atıksularda belirli zaman aralıklarında atıksu debisiyle orantılı
olarak alınan karışık numuneyi,
Koy ve körfezler: Açık denizle kütlesel su alışverişinin boğaz veya daha geniş bir açıklık aracılığıyla
engellenmiş olarak sağlanabildiği ve kıyı çizgisinin girintili (içbükey) olduğu deniz bölümlerini,
Kuşaklama kanalı: Baraj, göl ve körfezleri korumak amacıyla inşa edilen ve çevreden gelen atıksuların
kıyı boyunca toplandığı atıksu kanalını,
Numune alma noktası: Atıksu numune alma noktası, atıksuların toplanıp şehir atıksu sistemine veya
alıcı ortamlara boşaltım noktasını; alıcı ortam numune alma noktası ise, atıksuyun alıcı ortama deşarj
edilerek alıcı ortamla tam olarak karıştıktan sonra numunenin alındığı noktayı,
Oluşan atıksu miktarı: Belirli bir oluşum periyodu için ölçümlerle veya su tüketiminden hareketle
yapılan hesaplamalarla belirlenen atıksu miktarını,
246
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Organik atık: Karıştıkları su ortamında biyokimsayal olarak parçalanarak oksijen tüketimine yolaçan
organik maddeleri,
Ön arıtma tesisi: Atıksularının özellikleri nedeni ile;
a.
Kanalizasyon sistemi yardımıyla toplanan atıksular için bu sisteme kabul edilebilme sınırlarını
sağlamak,
b. Atıksuların herhangi bir diğer taşıma aracı ile tekil, ortak, organize sanayi bölgesine veya kamuya ait
atıksu arıtma ve bertaraf tesisine kabulü için, bu işletmelerin giriş suları için öngörülen sınır değerlere
uymak,
c.
Derin deniz deşarjı ile alıcı ortamlara doğrudan yapılan atıksuların boşaltımından önce, bu konu ile
ilgili öngörülen sınır değerlere kadar arıtmayı sağlamak, amacıyla yapılması istenen arıtma tesisini,
(Değişik:RG-13/02/2008-26786) Ötrofikasyon: Suların besi maddelerince özellikle azot ve/veya fosfor
bileşiklerince; alg ve daha yüksek yapılı bitkilerin üremesini hızlandıracak, böylece sudaki canlıların
dengesini bozacak ve su kalitesinde istenmeyen bozulmalara yol açacak şekilde zenginleşmesini,
Özel çevre koruma bölgesi: Ülkenin doğal zenginlikleriyle tanınan özel bazı yörelerinde mevcut
ekolojik dengenin korunması ve gelecek nesillere bozulmadan intikal ettirilebilmesi için ayrılmış ve 2872
sayılı Çevre Kanununun 03.03.1988 tarihli ve 3416 sayılı Kanunla değişik 9 uncu maddesi gereğince
belirlenmiş özel alanları,
Parsel bacası: Parsel bağlantı kanalının başında numune almak, ölçüm yapmak, atıksu akımını izlemek
için, içine girilebilen ve özel tipleri İller Bankasınca belirlenmiş bacaları,
Parsel atıksu drenaj tesisi: Atıksuların parsel içinde toplanması, ön işlemi, kontrolu ve şehir
kanalizasyonuna bağlantısını sağlayan sistemi,
Rezervuar: Doğal gölleri veya suyun bir sedde yapısı arkasında biriktirilmesi ile oluşturulan su
hacmini,
Sanayi bölgesi: Belirli üretim alanlarında çalışan organize sanayi bölgelerini; esnaf ve sanatkar siteleri,
küçük sanayi bölgeleri ve kooperatif şeklinde üretim yapan benzeri tüzel kişiliğe sahip kuruluşları
kapsayan çeşitli küçük ve büyük sanayi kuruluşlarının toplu halde bulundukları ve atıksularını ortak bir
sistem ile toplayarak bertaraf ettikleri bölgeleri,
Seyrelme: Bir alıcı ortama deşarj edilen atıksuyun içerdiği bir kirletici parametrenin atıksudaki
konsantrasyonunun deşarj sonucunda alıcı ortamda oluşan fiziksel, hidrodinamik olaylar veya çeşitli
fiziksel, kimyasal ve biyokimsayal reaksiyonlar sonucunda azalmasını ve atıksuyun alıcı ortama deşarj
şekli ve alıcı ortamın taşıdığı özelliklere bağlı olarak hesaplanabilen bir büyüklüğü,
(Değişik:RG-13/02/2008-26786) Slaç: Gemilerin makine dairelerinde, yakıt tanklarında veya petrol
tankerlerinin kargo tanklarında tortu ve/veya yağ çökeltilerinden oluşan çamuru,
(Değişik:RG-13/02/2008-26786) Slop: Gemilerde kargo tanklarının yıkanması sonucu oluşan tank
yıkama suları dâhil, slop tanklarında biriken yağlı su artıklarını,
(Değişik:RG-13/02/2008-26786) Sintine suyu:Sintinede biriken sıvıları,
Su kalitesi karakteristik değeri: Ortam kalitesini belirlemek üzere alınan su numunelerinde herhangi bir
parametre için yapılan ölçümlere ait % 90 yüzdelik değerini,
Su kalitesi kriterleri: Kullanım amaçlarının belirlenmiş olup olmadığına bakılmaksızın bütün su
kaynaklarının dengeli ve sağlıklı ortamlar olarak muhafazası esasına göre, su kaynaklarının korunmasına
247
Dünyada ve Ülkemizde Su
ve kullanım planlanmasına temel teşkil etmek üzere, yapılmış veya yapılacak kullanım sınıflarına
uygunluk açısından su kaynaklarından beklenen fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri,
Su kirliliği: Su kaynağının kimyasal, fiziksel, bakteriyolojik, radyoaktif ve ekolojik özelliklerinin
olumsuz yönde değişmesi şeklinde gözlenen ve doğrudan veya dolaylı yoldan biyolojik kaynaklarda, insan
sağlığında, balıkçılıkta, su kalitesinde ve suyun diğer amaçlarla kullanılmasında engelleyici bozulmalar
yaratacak madde veya enerji atıklarının boşaltılmasını,
Su kirliliği kontrol standartları: Belirli bir amaçla kullanımı planlanan su kütlelerinin mevcut su kalite
kriterleri uyarınca kalite denetimine tabi tutulabilmesi ve daha fazla kalite kaybının önlenmesi için
konulmuş sınır değerlerini ve bu sınır değerlerinden;
a.
Atıksu boşaltımı dolayısı ile alıcı ortam sayılan su kütlelerinin kalite özelliklerini bozmasını
engellemek üzere konulmuş olanları, alıcı ortam standartlarını,
b. Aynı amaçla, boşaltılan atıksuların kalite özelliklerini kısıtlayanları ise deşarj standartlarını,
Su toplama havzası: Göllerde ve rezervuarlarda bu su kaynağını besleyen yeraltı ve yüzeysel suların
toplandığı bölgenin tamamını; bir akarsu parçasında ise belirli bir kesiti besleyen bölgenin memba
kesimini,
T90 - değeri: Fekal kaynaklı indikatör mikroorganizmaların, deniz ve kıyı sularındaki ortam şartlarında,
hidrodinamik ve dispersiv seyrelme şartları sabit tutulmak kaydıyla, ilk konsantrasyonlarının % 10 una
düşünceye kadar geçecek süreyi,
Tabakalaşma: Haliçler, koy ve körfezler başta olmak üzere, kıyı ve açık deniz bölümlerinde ve göllerde
derinlik boyunca sıcaklık, tuzluluk ve bunlara bağlı yoğunluk farklılaşmasının aniden büyük değerler
göstermesi sebebiyle, farklı özelliklerde birden fazla su kütlesinin bulunabilmesini,
Tam karışım noktası: Atıksuyun alıcı ortamda dağılıp yeknesak bir konsantrasyona ulaştığı deşarj
noktasına en yakın noktayı,
Tatlı su sınır noktası: Denizle bağlantısı olan kıtaiçi su kaynaklarında tuzluluk derecesinin hissedilir
derecede arttığı ve tespitinde klorür iyonları konsantrasyonunun 250 mg/L olarak kabul edildiği noktayı,
(Değişik:RG-13/02/2008-26786) Tehlikeli Maddeler:Su ve çevresi için önemli risk teşkil eden, zehirlilik,
kalıcılık ve biyolojik birikme özelliğinde olan madde ve madde gruplarını,
Üretkenlik (prodüktivite): Brüt (gros) birincil üretkenlik, deniz ve göl gibi su kütlelerinde anorganik
karbonun birim zaman ve yüzey alanı başına organik ürünlere dönüştürülerek, organizma bünyesine
alınan miktarını; net birincil üretkenlik ise iç solunum ve diğer enerji kayıpları düşüldükten sonra kalan
birincil üretkenlik miktarını,
Yağmur suyu kanalı: Ayrık sistem kanalizasyon yapılarında yağış suları, yüzeysel sular, drenaj sularını
taşıyan kanalları,
Yeraltı suları (YAS): Toprak yüzeyinin altında, durgun veya hareket halinde olan bütün suları,
Zehirlilik (toksisite): Zehirli olarak tanımlanan bir maddenin belirli bir konsantrasyondan fazla olarak
su ortamında bulunmasıyla insan sağlığının, çeşitli indikatör organizmaların sağlığının ve ekosistem
dengesinin tehdit edilmesini; akut veya kronik hastalıklara, teratojenik, genetik bozulmalara ve ölümlere
yol açması özelliğini,
ZSF (zehirlilik seyrelme faktörü): Atıksuların zehirlilik derecesini belirlemede kullanılan bir birimi,
ifade eder.
(Ek:RG-13/02/2008-26786) Gemi: Kullanma amacı ne olursa olsun, denizde ve iç sularda kürekten
248
Su Yönetimi ve Mevzuatı
başka bir aygıtla yola çıkabilen tüm deniz araçları, hava yastıklı tekneler, hidrofil botlar, platformlar ve
denizaltılar gibi her türlü yapı ve tipteki tekneyi,
(Ek:RG-13/02/2008-26786) Hassas su alanı: Ötrofik olduğu belirlenen veya gerekli önlemler alınmazsa
yakın gelecekte ötrofik hale gelebilecek doğal tatlı su gölleri, diğer tatlı su kaynakları, haliçler ve kıyı
suları, önlem alınmaması hâlinde yüksek nitrat konsantrasyonları içerebilecek içme suyu temini amaçlanan
yüzeysel tatlı sular ve daha ileri arıtma gerektiren alanları,
(Ek:RG-13/02/2008-26786) Kentsel atıksu: Evsel atıksu ya da evsel atıksuyun endüstriyel atıksu ve/
veya yağmur suyu ile karışımını,
(Ek:RG-13/02/2008-26786) Rekreasyon alanları: Plaj olarak kullanılan kıyı suları ile temas
gerektirmesine bakılmaksızın sportif amaçla kullanılan akarsu, göl, baraj gölü ve deniz sularını,
(Ek:RG-13/02/2008-26786) Sintine:Gemilerin makine ve yardımcı makine alt tankları, koferdamlar,
ambarlar veya benzer bölümlerinde oluşan sızıntı su ve yağlı atık suların biriktiği bölümleri,
(Ek:RG-13/02/2008-26786) Yüzme suyu: Yetkili mercilerce yüzmeye izin verilen veya yüzmenin
yasaklanmadığı ve geleneksel olarak çok sayıda insanın yüzdüğü akarsu, göl, baraj gölü ve deniz suyunu,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
İlkeler
Madde 0004: Suların Korunması ile İlgili Esaslar
Suların korunması ve kirlenmesinin önlenmesinde;
a.
Su kirliliği kontrolu açısından her tür kirletici kaynağın bir izin belgesine bağlanması,
b. Evsel kaynaklı atıksular için, konuta giren temiz su miktarının atıksuya eşit olması,
c.
Kıta içi yüzeysel suların, yeraltı sularının ve deniz sularının çeşitli kullanım amaçlarına göre
sınıflandırılmasını sağlayacak su kalite kriterleri çerçevesinde su kirliliğinin en yoğun olduğu
bölgelerin saptanması, su kaynaklarının en uygun kullanımlarının sağlanması çalışmalarını yapmak/
yaptırmak ve alınacak tedbirlerin önceliklerinin belirlenmesi,
d. Atıksu miktarını ve atık sudaki atık konsantrasyonunu en aza indirerek kirliliği kaynağında önleyecek
teknoloji ile üretim yapılması,
e.
Atık su arıtımında teknik ve ekonomik açıdan uygun arıtma yöntemlerinin seçilmesi,
f.
Benzer nitelikte atıksu üreten endüstriler ve yerleşimler için ortak atıksu arıtma tesisi kurulması,
g. (Değişik:RG-13/02/2008-26786) Gtrofik olduğu belirlenen veya ötrofikasyon riski olan ve yapay
göl, gölet, koy, körfez gibi hassas su alanlarına yapılacak deşarjlarda azot veya fosfor gideriminin
yapılması,
h. Su ürünleri istihsal alanlarının korunması için gerekli tedbirlerin alınması,
i.
Bu Yönetmelikte tanımı yapılmış olan özel çevre koruma bölgeleri için standart listelerinde ayrıca
alıcı ortam standardı verilmemiş olmakla beraber; Yönetmelikte verilmiş olan su ortamları kalite
sınıflandırma listelerinde her grup için ayrı ayrı olmak üzere en yüksek kaliteli sulara ait kalite
parametrelerine uyulması ve özel tedbirler alınması.
Madde 0005: Havza Planı, Havza Koruma Planı
Kıta içi su kaynaklarının mevcut kalitesinin kullanım alanları için gerekli kalite kriterlerine
uygunluğunun tespitinin ve havza planının ilgili kurumların görüşünü alarak Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğünce yapılması esastır.
249
Dünyada ve Ülkemizde Su
Kıta içi su kaynaklarının her türlü kullanım amacıyla korunması, kirlenmesinin önlenmesi ve kirlenmiş
olan su kaynaklarının su kalitesinin iyileştirilmesi amacıyla havzanın özelliklerinin de dikkate alındığı
bir havza koruma planı yapılması esastır. Yapılan havza koruma planı sonucunda uzun vadeli bir koruma
programı ve koruma tedbirleri belirlenir. Bu yolla hazırlanacak koruyucu plana uyulması esastır.
Havza koruma planı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve ilgili kuruluşların görüşleri alınarak
Bakanlıkça yapılır ve/veya yaptırılır.
Madde 0006: Suların Korunacağı Kirletici Etkenler
Alıcı su ortamlarında evsel, endüstriyel, tarımsal, deniz trafiği ve benzeri kaynaklardan dolayı
kirlenmeye neden olan başlıca etkenler aşağıda belirtilmiştir.
a.
Fekal atıklar,
b. Organik atıklar,
c.
Kimyasal Atıklar,
d. Aşırı üretim artışına neden olan besin maddelerinin, alıcı ortamın dengesini bozacak şekilde aşırı
boşaltımı,
e.
Atık ısı,
f.
Radyoaktif atıklar,
g. (Değişik:RG-13/02/2008-26786) Deniz dibinden taranan malzeme, çamur, çöp ve hafriyat artıklarının
ve benzeri atıkların boşaltımı,
h. (Değişik:RG-13/02/2008-26786) Gemilerden kaynaklanan petrol türevli katı ve sıvı atıklar (sintine
suyu, kirli balast, slaç, slop, yağ ve benzeri atıklar),
i.
(Değişik:RG-13/02/2008-26786) Yukarıda sayılanların dışında kalan 31/12/2005 tarihli ve 26040
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin
Kontrolü Yönetmelik eklerinde belirtilen maddeler.
j.
(Ek:RG-13/02/2008-26786) Atık sularının arıtılmadan alıcı ortama verilmesi yasak olup, arıtılmış
atık suyun verileceği alıcı ortam için belirlenmiş kalite standartlarının olumsuz yönde etkilenmemesi
esastır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Su Ortamlarının Kalite Sınıflandırılması
Madde 0007: Kıtaiçi Yüzeysel Suların Sınıflandırılması
Kıtaiçi yüzeysel suların kalitelerine göre yapılan sınıflama aşağıda verilmiştir.
Sınıf I: Yüksek kaliteli su,
Sınıf II: Az kirlenmiş su,
Sınıf III: Kirli su,
Sınıf IV: Çok kirlenmiş su.
Tablo 1 de sınıflandırma için geçerli su kalite parametreleri ve bunlara ait sınır değerleri Sınıf I, II, III
ve IV için ayrı ayrı verilmiştir. Bir su kaynağının bu sınıflardan herhangi birine dahil edilebilmesi için
bütün parametre değerleri, o sınıf için verilen parametre değerleriyle uyum halinde bulunmalıdır.
Yukarıda belirtilen kalite sınıflarına karşılık gelen suların, aşağıdaki su kullanım alanları için uygun
olduğu kabul edilir.
250
Su Yönetimi ve Mevzuatı
a.
Sınıf I - Yüksek kaliteli su;
1. (Değişik:RG-13/02/2008-26786) İçme suyu olma potansiyeli yüksek olan yüzeysel sular,
2. Rekreasyonel amaçları (yüzme gibi vucüt teması gerektirenler dahil)
3. Alabalık üretimi,
4. Hayvan üretimi ve çiftlik ihtiyacı,
5. Diğer amaçlar.
b. Sınıf II - Az kirlenmiş su;
1. (Değişik:RG-13/02/2008-26786) İçme suyu olma potansiyeli olan yüzeysel sular,
2. Rekreasyonel amaçlar,
3. Alabalık dışında balık üretimi,
4. Teknik Usuller Tebliği’nde verilmiş olan sulama suyu kalite kriterlerini sağlamak şartıyla sulama
suyu olarak,
5. Sınıf I dışındaki diğer bütün kullanımlar.
c.
Sınıf III - Kirlenmiş su; gıda, tekstil gibi kaliteli su gerektiren endüstriler hariç olmak üzere uygun bir
arıtmadan sonra endüstriyel su temininde kullanılabilir.
d. Sınıf IV - Çok kirlenmiş su; Sınıf III için verilen kalite parametrelerinden daha düşük kalitede olan
ve üst kalite sınıfına iyileştirilerek kullanılabilecek yüzeysel sulardır.
Madde 0008: Su Kalite Sınıfının Belirlenmesi
Su kaynağından alınan numuneler üzerinde yapılan analiz sonuçlarına göre Tablo 1 de görülen
her parametre grubu için (A,B,C,D) ayrı ayrı kalite sınıfı tespit edilir. Ayrıca o grup içindeki her bir
parametreye göre belirlenir. Bir gruba ait en düşük kalite sınıfı o grubun sınıfını belirler. Ölçülen kirlilik
parametrelerinin değerlerinden hareketle karakteristik değeri bulabilmek için ortalama, standart sapma
ve gerekli istatistiki parametreler hesaplanır. Uygun olasılık dağılım tablosunda 0.90 olasılık değerine
karşı gelen değişken değerine eşit standardize değişken veren parametre değeri karakteristik değeri ifade
eder. Karakteristik değerin belirlenmesinde kaza sonunda oluşan durumları yansıtan ve bariz analiz
hataları sonucu ortaya çıkan sonuçlar dikkate alınmaz. Herhangi bir su kütlesinin bir noktasında ölçülen
kıyaslama parametresinin belirlenecek karakteristik değeri, Tablo 1 de verilen üst sınırlara göre, hangi su
kalite sınıfının üst değerinden daha küçük ise, numune alma noktası o sınıfa aittir.
Kıyaslama; pH için o sınıfa ait aralık içinde kalınacağı, çözünmüş oksijen konsantrasyonu ve doygunluk
yüzdesi için ise o sınıfta verilen sayılar alt sınır değer olacağı kabul edilerek yapılır.
Madde 0009: Göl Sularının Kalite Sınıflandırılması
Çeşitli amaçlarla kullanılan göl, gölet ve baraj rezervuarlarının kalite özellikleri ve sınıflandırılması 7
nci ve 8 inci maddede açıklanan şekilde Tablo 1 gereğince yapılır. Ancak, göller ve baraj rezervuarları için
Tablo 1 de verilen çözünmüş oksijen konsantrasyonları ve oksijen doygunluk yüzdeleri sınıflandırmaya
esas alınmaz.
Madde 0010: Göllerde Ötrofikasyon Kontrolü
Göl, gölet ve baraj rezervuarlarının ötrofikasyon kontrolü bakımından Tablo 2 de yer alan alıcı ortam
standartlarına uyulması zorunludur. Ötrofikasyon riski olan bu tür kıtaiçi yüzeysel sularda su ürünleri
üretimi söz konusu ise Bakanlık, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile koordineli çalışır.
251
Dünyada ve Ülkemizde Su
a.
b.
c.
d.
e.
f.
g.
h.
i.
Madde 0011: Kıta içi yüzeysel Suların Kalitesine İlişkin Planlama Esasları
Kıtaiçi yüzeysel suların kalite sınıflarının tespiti aşağıdaki işlemler sonucunda yapılır.
Yüzeysel suyun yan kol bağlantıları ve atıksu deşarj noktaları işaretlenir. Numune alma noktaları
buna göre belirlenir. Numune alma noktası tespiti sırasında akım koşullarındaki sürekliliği bozan
coğrafi ve hidrolojik olgular dikkate alınır.
Numune alma sıklığı, minimum süresi ve numunelere uygulanacak analizler Su Kirliliği Kontrolü
Yönetmeliği Numune Alma ve Analiz Metodları Tebliğine göre yapılır.
Yapılan analizler sonucunda numuneyi temsil edecek karakteristik değerler belirlenir.
Alınan su numunelerinde yapılan analizler A, B, C, D parametre gruplarına göre sınıflandırılır.
Numunenin A, B, C, D gruplarına göre seçilen kalite parametresine ait bulunan karakteristik değerleri
Tablo 1 A, B, C, D gruplarında verilen sınır değerlerle kıyaslanır. Bu kıyaslamalardan sonra numunenin
alındığı noktanın sınıfı (I, II, III, IV) belirlenir.
Bir yüzeysel su ortamının çeşitli numune alma noktaları için belirlenen kalite sınıfları tablolar halinde
veya harita ve plan üzerinde kalite sınıflarını işaretleyerek gösterilir. Bu işaretlemeden hareketle
akarsu parçası veya durgun su alanının kalite sınıfları belirlenir.
Su potansiyelini korumak amacıyla, Sınıf I suların su toplama havzalarında, halen söz konusu
su kaynağından herhangi bir biçimde içme suyu temin edilip edilmediğine bakılmaksızın, bu
Yönetmeliğin 20 nci maddesinin (b) bendinde belirlenen önlemler alınır. Sınıf II sulardan içme ve
kullanma suyu olarak yararlanma imkanı bulunanların, su alma noktası menbaına atık veya atıksu
boşaltımı yapılmaması esastır. Bunun dışında kalan amaçlarla, Sınıf II sularda mevcut kaliteyi
korumak; teknik ve ekonomik açıdan tutarlı ise, Sınıf III sularda kaliteyi iyileştirmeye çalışmak
esastır. Sınıf IV sularda ise amaç, uzun vadeli bir havza koruma planı çerçevesinde mevcut kaliteyi
iyileştirmektir.
Buraya kadar belirtilen kalite sınıfı belirleme çalışmaları zaman alacağından, bu süre içinde İdare,
atık veya arıtılmış veya doğrudan atıksu boşaltımı söz konusu olan sularda, (g) bendinde amaçlanan
hedeflerin zedelendiği kanaatine varırsa Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün görüşüne başvurarak
bilimsel kuruluş ve/veya uzman kişilere bir tespit yaptırabilir.
İçme ve kullanma suyu temin edilmesi planlanan yüzeysel su havzalarında, bu Yönetmelik hükümleri,
su temin projesinin yatırım programına alınması ile birlikte uygulanmaya başlanır.
Madde 0012: Yeraltı Sularının Sınıflandırılması
Yeraltı sularının kalitelerine göre tanımlanan sınıflar aşağıda verilmiştir.
Sınıf YAS I: Yüksek kaliteli yeraltı suları,
Sınıf YAS II: Orta kaliteli yeraltı suları,
Sınıf YAS III: Düşük kaliteli yeraltı suları.
a.
Sınıf YAS I - Yüksek kaliteli yeraltı suları;
Sınıf YAS I sular içme suyunda ve gıda sanayiinde kullanılabilen yeraltı sularıdır. Bu sınıfa giren
yeraltı suları diğer her türlü kullanma amacına uygundur. Sınıf YAS I suları, gerektiğinde uygun bir
dezenfeksiyon işleminden sonra içme suyu olarak kullanılabilirler. Sadece havalandırma ile gerekli
oksijenin sağlanması şartıyla, Sınıf I yüzeysel sulara ait kalite parametrelerini sağlayan yeraltı suları Sınıf
YAS I sular olarak kabul edilir.
b. Sınıf YAS II - Orta kaliteli yeraltı suları;
Sınıf YAS II sular, bir arıtma işleminden sonra içme suyu olarak kullanılabilecek sulardır. Bu sular
tarımsal su ve hayvan sulama suyu veya sanayide soğutma suyu olarak herhangi bir arıtma işlemine gerek
duyulmadan kullanılabilir. Sınıf II yüzeysel sulara ait kalite parametrelerini sağlayan sular, Sınıf YAS II
252
Su Yönetimi ve Mevzuatı
sular olarak kabul edilir. Ancak demir, amonyum, mangan ve çözünmüş oksijen için konulmuş sınırların
bu sınıfa giren sularda sağlanması gerekli değildir.
c.
Sınıf YAS III - Düşük kaliteli yeraltı suları;
Sınıf YAS III sular (a) ve (b) bentlerindeki kalite parametreleri karşılamayan sulardır. Bu suların
kullanım yeri, ekonomik, teknolojik ve sağlık açısından sağlanabilecek arıtma derecesi ile belirlenir.
Madde 0013: Yeraltı Sularının Sınıflarının Belirlenmesi
Numune alma noktalarının sınıflarının belirlenmesi aşağıdaki şekilde yapılır;
a.
Yeraltı sularının sınıflandırılması için numune alma noktalarının seçimi yapılır. Bu belirleme işlemi
yapılıncaya kadar, yeraltı suyu çekilen bütün kuyular numune alma noktalarıdır. Numune alma sıklığı,
minimum süresi, uygulanacak analizler ve karakteristik değer belirlemesi, Numune Alma ve Analiz
Metodları Tebliğine göre yapılır.
b. Numune alma noktalarının sınıflandırılmasında, yalnızca üç sınıf (YAS I, YAS II, YAS III) göz önüne
alınır.
Madde 0014: Deniz ve Kıyı Sularının Sınıflandırılması
(Değişik:RG-13/02/2008-26786) Deniz ve kıyı suları kullanım amaçlarına göre aşağıdaki sınıflamaya
tabi tutulur;
Sınıf D I: Su ürünleri üretimi alanları,
Sınıf D II: Yüzme suyu ve rekreasyon alanları,
Sınıf D III: Ticari, endüstriyel ve diğer kullanımlar sonucu etkilenen alanlar.
Yukarıda verilen sınıflamaya göre deniz suyu kullanım alanları ve özellikleri aşağıda belirlenmiştir;
a) Sınıf D I: Su ürünleri üretimi alanları;
1. Yoğun ticari balıkçılık, su ürünleri avcılığı yapılan açık denizler,
2. Yoğun kıyı balıkçılığı ve kabuklu su ürünleri yetiştirme alanları,
3. Dalyancılık alanları.
Bu alanlardan beklenen deniz ve kıyı suları kalitesi için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından
belirlenen alıcı ortam standartlarına uyulur.
b) Sınıf D II: Yüzme Suyu ve Rekreasyon alanları;
Bu sınıfta yüzme suları da dâhil olmak üzere plaj olarak kullanılan kıyı suları ile temas gerektirmesine
bakılmaksızın sportif amaçla kullanılan deniz suları için gerekli deniz ve kıyı sularının sağlanması gereken
standart değerler 9/1/2006 tarihli ve 26048 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yüzme
Suyu Kalitesi Yönetmeliği, Yüzme ve Rekreasyon Amacıyla Kullanılan Suların Sağlaması Gereken Kalite
Kriterleri Tablosu’nda düzenlenmiştir.
c) Sınıf D III: Gemiler ile ticari, endüstriyel ve diğer kullanımlar sonucu etkilenen alanlar.
Bu sularda genelde Tablo 4’teki kalite kriterleri aranırsa da bu kalitenin altına düşülmesiyle bu sınıftaki
kullanım imkânı aksamaz. Bununla beraber bu sularda kalite düşmesine sebep olanlar dahi kirletme yasağı
nedeniyle takibe alınır ve 2872 sayılı Çevre Kanunundaki müeyyidelere tabi tutulurlar.
Madde 0015: Deniz ve Kıyı Sularının Kalite Kriterleri
(Değişik:RG-13/02/2008-26786) Herhangi bir amaçla kullanım açısından sınıflamaya alınmış olsun ya
da olmasın tüm kıyı ve deniz sularının sağlıklı bir ortam hâlinde muhafazası için, deniz sularının genel
kalite kriterlerine uymak esastır. Bu kriterler bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Tablo 4’te verilmiştir. Su
253
Dünyada ve Ülkemizde Su
ürünleri üretimi yapılan deniz ve kıyı sularının alıcı ortam standartları Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca
belirlenen standartlara uygun olmalıdır. Sağlık amacıyla kullanılan sular ile yüzme havuzlarındaki
sular haricindeki yüzme ve rekreasyonel amaçlı kullanılan sulara uygulanacak kriterler 9/1/2006 tarihli
ve 26048 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yüzme Suyu Kalitesi Yönetmeliğinde
düzenlenmiştir.
Deniz ve kıyı sularının kalite kriterleri ve kirliliğin izlenmesi Bakanlıkça gerekli görülen alanlarda
yapılır ve/veya yaptırılır.
Su ürünleri üretimi alanları alıcı ortam standartları ile bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Tablo 4 ve
Yüzme Suyu Kalitesi Yönetmeliği Yüzme ve Rekreasyon Amacıyla Kullanılan Suların Sağlaması Gereken
Kalite Kriterleri Tablosu’nda yer alan değerlerin bozulmasına neden olan faaliyetlere Çevre Kanununun
ilgili maddeleri gereğince yaptırım uygulanır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Su Kalitesine İlişkin Planlama Esasları ve Yasaklar
Madde 0016: İçme ve Kullanma Suyu Temin Edilen Kıtaiçi Yüzeysel Sularla İlgili Kirletme
Yasakları
(Değişik birinci paragraf:RG-13/02/2008-26786) İçme ve kullanma suyu rezervuarları ve benzeri su
kaynaklarının korunmasında, kaynağın ve havzasının özellikleri bilimsel çalışmalar ile değerlendirilerek,
koruma alanlarının tanımı ve koruma esasları ile ilgili olarak her kaynak ve havzasına ilişkin özel
hükümler getirilinceye kadar aşağıda verilen genel ilkeler ve koruma alanları geçerlidir. Özel hükümler
Bakanlıkça veya Bakanlıkla koordineli olarak Valiliklerce, Büyükşehir Belediyelerine içme ve kullanma
suyu temin edilen havzalarda Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüklerince
yapılır/yaptırılır. Özel hükümlerin ilgili imar planlarında ve çevre düzeni planında aynen yer alması ve
idare tarafından uygulanması esastır.
a.
(Değişik:RG-13/02/2008-26786) Arıtılsa dahi içme ve kullanma suyu rezervuarına atıksuların
deşarjına izin verilmez.
b. Her türlü katı atık ve artıklar bu tür su kaynaklarına atılamaz ve atılmasına izin verilemez.
c.
Akaryakıt ile çalışan kayık, motor ve benzeri araçların kullanılmasına izin verilmez. Yelkenli, kürekli
veya akümülatör ile çalışan vasıtalara ve sallara izin verilebilir.
Ancak, göl yüzey alanının çok büyük olması nedeniyle yöre halkının; güvenlik, toplu taşıma, su
ürünleri çıkarılması gibi gerekli ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, akaryakıt ile çalışacak su araçlarının
kullanılmasına su alma yapısına 300 metreden daha yakın olmamak şartıyla Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğünce izin verilebilir. Bu amaçla kullanılacak araçlarda oluşabilecek her türlü atıksu ve sintine
suyunun arıtıldıktan sonra bile içme ve kullanma suyu rezervuarına boşaltılması yasaktır.
d. İçme ve kullanma suyu rezervuarlarının su toplama havzaları içinde bulunan devlete, belediyelere ve
kamuya ait araziler koruma alanları için verilen kısıtlamalara tabidir.
Ancak askeri tesisler için bu kısıtlamalar, Milli Savunma Bakanlığı ile Bakanlıkça ayrıca belirlenir.
e.
Yüzme, balık tutma, avlanma, piknik yapmaya, su alma noktasına 300 metreden daha yakın olan
yerlerde izin verilemez.
f.
(Değişik:RG-13/02/2008-26786) İçme ve kullanma suyu temin edilen rezervuarlarda su ürünleri
avcılığı ve yetiştiriciliğinin yapılması yasaktır. Ancak Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce ekonomik
bölge oluşturulan rezervuarlarda, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile müştereken belirlenen uygulama
254
Su Yönetimi ve Mevzuatı
esasları çerçevesinde Bakanlıktan olumlu görüş almak kaydıyla su ürünleri avcılığına ve maksimum
su seviyesindeki göl alanı 75.000 ha’dan büyük baraj göllerinde minimum su kotundaki rezervuar
alanının %0,1’ine kadar alanda su ürünleri yetiştiriciliğine izin verilebilir. İçme suyu alma yapısına
en az 1000 metreden daha yakın olan alanlarda ve bu yapıların bulunduğu koylarda su ürünleri
yetiştiriciliği yapılamaz.
g. Derelerden kum ve çakıl çıkarılması amacıyla kum ocağı açılmasına izin verilmez.
Madde 0017: Mutlak Koruma Alanı
(Değişik birinci parağraf: RG-13/02/2008-26786) Mutlak koruma alanı, içme ve kullanma suyu
rezervuarının maksimum su seviyesinden itibaren 300 metre genişliğindeki şerittir. Söz konusu alanın
sınırının su toplama havzası sınırını aşması hâlinde, mutlak koruma alanı havza sınırında son bulur. Bu
alanda aşağıda belirtilen koruma tedbirleri alınır,
a.
(Değişik:RG-13/02/2008-26786) Maksimum su seviyesinden itibaren 300 metre genişliğindeki
şerit kamulaştırılır. Kamulaştırma suyu kullanan idare veya idarelerce yapılır. Ancak 1988 yılı veya
su temin projesinin yatırım programına alındığı tarih itibarıyla mevcut olan yapılarda bu alanda
kamulaştırma yapılıncaya kadar, yapı inşaat alanında değişiklik yapmamak ve kullanım maksadını
değiştirmemek şartıyla gerekli bakım onarım yapılabilir.
b. İçme ve kullanma suyu projesine ve mevcut yapıların kanalizasyon sistemlerine ait mecburi
teknik tesisler hariç olmak üzere, bu alanda hiçbir yapı yapılamaz. Bu alanda kalan mevcut yapılar
dondurulmuştur.
c.
Çevre düzeni planına uyularak, bu alan içinde gölden faydalanma, piknik, yüzme, balık tutma ve
avlanma ihtiyaçları için cepler teşkil edilir. Bu cepler su alma yapısına 300 metreden daha yakın
olamaz.
d. Kamulaştırmayı yapan idarece gerekli görülen yerlerde alan çitle çevrilir veya koruma alanı teşkil
edilir.
Madde 0018: Kısa Mesafeli Koruma Alanı
(Değişik birinci parağraf: RG-13/02/2008-26786) Kısa mesafeli koruma alanı, içme ve kullanma suyu
rezervuarlarının mutlak koruma alanı sınırından itibaren 700 m genişliğindeki şerittir. Söz konusu alan
sınırının, su toplama havzası sınırını aşması halinde, kısa mesafeli koruma alanı havza sınırında son bulur.
Kısa mesafeli koruma alanı içinde;
a. Turizm, iskan ve sanayi yerleşmelerine izin verilemez.
b. Her türlü katı atık ve artıkların depolanmasına ve atılmasına izin verilemez.
c. Bu Yönetmeliğin 17 nci maddesinin (b) bendinde anılan mecburi teknik tesisler ile 2863 sayılı Kültür
ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamına giren uygulamalar dışında hafriyat yapılamaz.
d. (Değişik:RG-13/02/2008-26786) Sıvı ve katı yakıt depolarına izin verilemez. Bu alanda kalan mevcut
yapılar dondurulmuştur. Dondurulan binalarda mevcut oturma alanında değişiklik yapmamak ve
kullanım maksadını değiştirmemek yapı inşaat şartıyla gerekli tadilat ve bakım yapılabilir.
e. Bu alanın rekreasyon ve piknik amacıyla kullanılmasına dönük kamu yararlı ve günü birlik turizm
ihtiyacına cevap verecek, sökülüp takılabilir elemanlardan meydana gelen, geçici nitelikte kır
kahvesi, büfe gibi yapılara, suyu kullanan idarece onanmış çevre düzeni ve uygulama planlarına ve
plan kararlarına uygun olarak izin verilebilir.
f. Bu alanda yapılacak ifrazlardan sonra elde edilecek her parsel 10000 m² den küçük olamaz. (e)
bendinde belirtilen nitelikteki yapıların kapalı kısımlarının toplam alanı her parselde 100 m² yi
geçemez.
g. (e) bendinde belirtilen yapıların atık suları, Sağlık Bakanlığının 13.03.1971 tarihli ve 13783
255
Dünyada ve Ülkemizde Su
sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, Lağım Mecrası İnşaası Mümkün Olmayan
Yerlerde Yapılacak Çukurlara Ait Yönetmelik hükümlerine göre yapılacak olan sızdırmaz nitelikteki
fosseptiklerde toplanır ve atıksu altyapı tesisine verilir.
h. Suni gübre ve tarım ilaçları kullanmamak şartıyla, hayvancılık ile ilgili yapılar hariç olmak üzere
kontrollü otlatmaya ve diğer tarımsal faaliyetlere Tarım ve Köyişleri Bakanlığının kontrol ve
denetiminde izin verilir. Ayrıca erozyonu azaltıcı metodların uygulanması esastır.
i. Zorunlu hallerde, imar planı gereği yapılacak yolların bu alandan geçecek olan kısımlarında sadece
ulaşımla ilgili işlevlerine gerekli tedbirlerin alınması şartı ile izin verilebilir. Dinlenme tesisi, akaryakıt
istasyonu ve benzeri tesisler yapılamaz.
j. Bu alanda 04.09.1988 tarihinden veya kaynağın içme ve kullanma suyu kapsamına alındığı tarihten
önce mevcut olan yerleşim ve sanayi tesislerinden kaynaklanan atık suların havza dışına çıkartılması
esastır.
Madde 0019: Orta Mesafeli Koruma Alanı
Orta mesafeli koruma alanı içme ve kullanma suyu rezervuarlarının kısa mesafeli koruma alanı
sınırından itibaren 1 kilometre genişliğindeki şerittir. Söz konusu alan sınırının su toplama havzası sınırını
aşması halinde, orta mesafeli koruma alanı havza sınırında son bulur. Bu alandaki koruma tedbirleri
aşağıda belirtilmiştir;
a.
Bu alanda hiçbir sanayi kuruluşuna ve iskana izin verilemez.
b. Bu alanda yapılacak ifrazlardan sonra elde edilecek her parsel 5000 m² den küçük olamaz. Bu
parsellerin tapu ve kadastro veya tapulama haritasında bulunan bir yola, yapılan ifrazdan sonra en az
25 metre cephesi bulunması mecburidir.
c.
Bu alanda bulunan parsellerde sıhhi ve estetik mahzur bulunmadığı takdirde; parsel sathının %5 inden
fazla yer işgal etmemek, inşaat alanları toplamı 2 katta 250 m² yi, saçak seviyelerinin tabii zeminden
yüksekliği h = 6.50 metreyi aşmamak, yola ve parsel sınırlarına 5 metreden fazla yaklaşmamak şartı
ile, bir ailenin oturmasına mahsus bağ veya sayfiye evleri yapılmasına izin verilebilir.
Bu alanda ayrıca, yerleşik halkın ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla entegre tesis niteliğinde olmayan
mandıra, kümes, ahır, ağıl, su ve yem depoları, hububat depoları, gübre ve silaj çukurları, arıhaneler ve
un değirmenleri gibi konut dışı yapılara, mahreç aldığı yola 10 metreden, parsel hudutlarına 5 metreden
fazla yaklaşmamak ve inşaat alanı kat sayısı % 40 ı ve yapı yüksekliği h = 6.50 metreyi geçmemek şartı ile
suyu kullanan idarece izin verilebilir. Beton temel ve çelik seralar yaklaşma mesafelerine uyulmak şartı
ile inşaat alanı katsayısına tabi değildir.
Beton temel ve çelik çatı dışındaki basit örtü mahiyetindeki seralar ise yukarıda belirtilen çekme
mesafeleri ve inşaat alanı katsayısına tabi değildir. Bu tesisler hakkında başka bir amaçla kullanılmayacağı
hususunda tesis sahiplerince Valiliğe noter tasdikli yazılı taahhütte bulunulması ve uygun görüşünün
alınması gerekmektedir. Bu maddede anılan yapılar ilgili Bakanlık ve kuruluşlarca hazırlanmış bulunan
1/50 veya 1/100 ölçekli tip projeler üzerinden yapılabilir. Ayrıca tüm yapıların imar mevzuatına uygun
olarak yapılması gerekir.
(Ek Parağraf: RG-13/02/2008-26786) Bu alandaki köylerin 1/1000 ölçekli uygulama imar planları
yapılıncaya kadar köy yerleşik alan sınırları içinde yapılaşmaya izin verilmez. Ancak, 1/1000 ölçekli
uygulama imar planları yapımından sonra köy yerleşik alan sınırları içinde yapılacak yapılara, taban alanı
katsayısı 0.40, toplam inşaat alanı 200 metre kare, yükseklik 6.50 metreden fazla olmamak koşuluyla,
ilgili idarece izin verilebilir. Bu alanlarda minimum ifraz 300 metre kare olup, ifraz suretiyle sokak ihdas
edilemez ve kadastroda mevcut yol dışında yeni yol oluşturacak ifraza izin verilmez.
d. (c) bendinde belirtilen tesislerin atıksuları, ancak teknik usuller tebliğinde verilen sulama suyu kalite
kriterlerine uygun olarak arıtıldıktan sonra sulamada kullanılabilir.
256
Su Yönetimi ve Mevzuatı
e.
(Değişik: RG-13/02/2008-26786) Hiçbir şekilde maden ocağı açılmasına ve işletilmesine izin
verilmez.
f.
Bu alanda suni gübre ve tarım ilaçları kullanılamaz.
g. Bu alanda hiçbir surette katı atık ve artıkların depolanmasına ve atılmasına izin verilemez.
h. İmar planı gereği yapılacak yolların bu alandan geçirilecek kısımlarında sadece ulaşımla ilgili
fonksiyonlarına izin verilir. Akaryakıt istasyonu yapılamaz.
i.
Bu alanda 04.09.1988 tarihinden veya kaynağın içme ve kullanma suyu kapsamına alındığı tarihten
önce mevcut olan yerleşim ve sanayi tesislerinden kaynaklanan atık suların havza dışına çıkartılması
esastır.
Madde 0020: Uzun Mesafeli Koruma Alanı
İçme ve kullanma suyu rezervuarının yukarıda tanımlanan koruma alanlarının dışında kalan su toplama
havzasının tümü uzun mesafeli koruma alanıdır. Bu alanda aşağıda belirtilen tedbirler alınır.
a.
Bu alanın, orta mesafeli koruma alanı sınırından itibaren yatay olarak 3 kilometre genişliğindeki
kısmında tamamen kuru tipte çalışan, tehlikeli atık üretmeyen ve endüstriyel atıksu oluşturmayan
sanayi kuruluşlarına izin verilebilir. Bu tesislerden kaynaklanacak katı atık ve hava emisyonunun
rezervuarın kalitesini etkilemeyecek ölçüde ve şekilde uygun bertarafının sağlanması gerekir.
Çöp depolama alanlarına ve bertaraf tesislerine izin verilmez. Turizm ve iskana 19 uncu maddede
belirlendiği şekilde izin verilir.
Bu alanda galeri yöntemi patlatmalar, kimyasal ve metalurjik zenginleştirme işlemileri yapılamaz.
Madenlerin çıkarılmasına; sağlık açısından sakınca bulunmaması, mevcut su kalitesini bozmayacak
şekilde çıkartılması, faaliyet sonunda arazinin doğaya geri kazandırılarak terk edileceği hususunda faaliyet
sahiplerince Bakanlığa noter tasdikli yazılı taahhütte bulunulması şartları ile izin verilebilir.
(Değişik son parağraf: RG-13/02/2008-26786) Bu alandaki faaliyetlerden oluşan atıksuların; bu
Yönetmelikte belirtilen ilgili sektörün alıcı ortama deşarj standartlarını sağlayarak havza dışına çıkartılması
ya da geri dönüşümlü olarak kullanılması zorunludur.
b. (Değişik: RG-13/02/2008-26786) (a) bendinde belirtilen alanın bittiği yerden itibaren su toplama
havzasının sınırına kadar olan alandaki faaliyetlerden kaynaklanan atıksuların, Yönetmelikteki
Tablo 5’ten Tablo 21’e kadar olan deşarj standartlarını sağlayarak havza dışına çıkarılması veya geri
dönüşümlü olarak kullanılması zorunludur.
Ancak, 4/9/1988 tarihinden veya kaynağın içme ve kullanma suyu kapsamına alındığı tarihten önce
bu alanda mevcut olup, uzun mesafeli koruma alanında kalan tesislerden sıvı, gaz ve katı atıklarını ilgili
idare tarafından uygun görülen ekonomik uygulanabilirliği ispatlanmış ileri teknoloji seviyesinde arıtma
ve bertaraf teknikleri ile uzaklaştırılmasını sağlayanlarda bu esaslar aranmaz.
Bu alanda çöp depolama ve bertaraf alanları Bakanlığın uygun görüşü alınarak yapılabilir.
Madde 0021: Göllerle İlgili Kirletme Yasakları
İçme ve kullanma suyu temini dışındaki amaçlarla yapılmış olan rezervuarlar ile bu amaçlar dışında
kullanılan göl ve göletlere, arıtılmamış evsel ve endüstriyel nitelikli atıksular verilemez.
Ayrıca, göllere atıksu deşarjı ile ilgili olarak bu Yönetmeliğin 33, 34 ve 35 inci maddelerinde belirtilen
esaslar uyarınca derin deniz deşarjı kriterleri uygulanamaz.
(Değişik üçüncü fıkra:RG-13/02/2008-26786) Arıtılmış evsel atıksuların tam arıtma ilkelerine göre
sağlamaları gereken deşarj standartları, bu Yönetmeliğin 32 nci maddesinde verilmiştir. Ayrıca toplam
257
Dünyada ve Ülkemizde Su
koliform ve ötrofikasyona yol açan azot ve fosfor elementlerinin alıcı göl ortamındaki tolere edilebilen
sınırlara uyması esastır. Bakanlık, özellikle kirlilik ve ötrofikasyon kontrolü açısından göllere verilecek
evsel ve endüstriyel atıksuların bu Yönetmeliğin 31 inci ve 32 nci maddeleri uyarınca gerekli deşarj
standartlarını sağlamak amacıyla 8/1/2006 tarihli ve 26047 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kentsel
Atıksu Arıtımı Yönetmeliği’nde belirtilen deşarj standartlarını sağlayacak bir ileri arıtma tesisinde
arıtıldıktan sonra göllere ve/veya bu kaynakları besleyen akarsulara deşarj edilmesini ister. Bu konuda
yapılacak yatırımların çok yüksek bulunması hâlinde, ekonomik kıyaslaması yapılmak kaydıyla,
atıksuların söz konusu gölün su toplama havzası dışına kollektör veya kapalı kanal sistemleriyle tahliyesi
yapılır. Alınan bütün bu tedbirlere rağmen, alıcı ortam olarak göl sularının kalitesi bu Yönetmeliğin ekinde
yer alan Tablo 2’de istenen düzeylere ulaşmadığı takdirde, su kalitesinin düzenlenmesi amacıyla bir havza
koruma planı hazırlanır. Bu yolla hazırlanacak koruyucu plana uyulması esastır.
Madde 0022: Yeraltı Suları ile İlgili Kirletme Yasakları ve Düzenlemeler
Yeraltı sularının kullanılması ve korunmasına ilişkin 16 Aralık 1960 tarihli ve 167 sayılı Yeraltı Suları
Hakkında Kanun ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne verilen yetki ve sorumluluklar saklı kalmak
üzere, yeraltı suyu korunmasına ilişkin özel planlama esasları getirilinceye kadar aşağıda söz edilen
yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerekir;
a.
Yeraltı suyu hangi sınıftan olursa olsun, kalitesinde meydana gelen değişiklik ve bozulmalarda,
kirletici kaynak belirlenir ve kirleticilere 2872 sayılı Kanunun 20, 21 ve 23 üncü maddeleri uyarınca
cezai işlem yapılır.
b. Bütün deniz kıyısı bölgelerinde, yeraltı suyu kalitesinin korunması amacıyla, tuzlu su girişimini
önleyecek emniyetli çekim tesbitlerinin yapılması gereklidir. Emniyetli çekim değerinin aşılmasına
yolaçan kaçak kuyular, İdare tarafından belirlenerek kapatılır. Bu işlemi yapan gerçek ve tüzel
kişilerin eylemi kirletme yasağı kapsamına girer.
c.
(Değişik: RG-13/02/2008-26786) Kalıcı nitelikteki kirleticilerin yer altı sularının kalitesini bozacak
şekilde yüzeysel sulardan süzülme yolu ile kuyu ve drenlerden ortaya çıktığı veya çıkması muhtemel
olduğu durumlarda Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü
Yönetmeliğinde yer alan deşarj limitlerinde kısıtlamaya gidilebilir.
d. Sınıf YAS I ve Sınıf YAS II grubu yeraltı sularının alındığı kuyu, pınar ve infiltrasyon galerilerinin
toplu içme suyu temini amacıyla kullanılanların, 50 metreden daha yakın mesafelerde hiçbir yapıya,
katı ve sıvı atık boşaltımına ve geçişe izin verilmez. Bu koruma tedbirini uygulayabilmek için yeraltı
suyu kaynağının 50 metre çevresi dikenli tel ile çevrilir.
e. Koruma alanının büyüklüğü yerel şartlar dikkate alınarak idarece azaltılabilir ya da arttırılabilir.
Gerektiği hallerde ikinci bir koruma bandı oluşturularak, bu alanın yapılaşmaya izin verilmeksizin
yalnızca geçiş, rekreasyon gibi amaçlarla kullanımına izin verilebilir.
f. Koruma bantlarının oluşturulmasına halihazırdaki durum, yukarıda (a), (b), (c), (d) ve (e) bentlerinde
belirtilen tedbirlerin uygulanmasına izin vermiyorsa, bu durumda yapıların kamulaştırılmasına
çalışılır. Bunun mümkün olmaması halinde, koruma alanı içinde atık boşaltımını engelleyecek
tedbirler alınır.
g. Atıksularla veya yağmur suları ile çözünerek yeraltı suyuna taşınabilecek nitelikteki maddeler yeraltı
suyu besleme havzası içerisinde zeminde doğrudan depolanamaz.
h. (Değişik: RG-13/02/2008-26786) İçme ve kullanma suyu temin edilen Sınıf YAS I ve Sınıf YAS II
grubu yeraltı sularının alındığı kuyuların etrafında oluşturulan 50 metrelik koruma alanı tapu kaydına
işlenir.
i. Yeraltı sularının kirlenmemesi için tedbir almak amacıyla her türlü kimyasal madde, proses ve arıtma
258
Su Yönetimi ve Mevzuatı
j.
k.
l.
m.
n.
o.
p.
çamurları ve çöp çürütme tankları özel atıklar ve benzeri maddelerin depolama tankları sızdırmaz
nitelikli olarak yapılır.
Atıksularla sulama yapıldığı takdirde, sulama suyu miktarı ve sulama programı bu suların yeraltı
suyuna sızarak kalıcı bir kirlenmeye yol açma tehlikesini en aza indirecek şekilde düzenlenir.
Özellikle yeraltı sularının içme suyu amacıyla kullanıldığı yörelerde, kullanılan tarım ilaçlarının
doğal şartlarda parçalanabilir ve canlılarda uzun süreli birikim yapmayacak türden olması gerekir.
Bunların kullanımı konusunda, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının ilgili birimlerinden izin alınır.
Gübrelemede, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının ilgili birimlerince gerekli miktar hesapları detaylı
olarak belirlenir ve fazla gübre kullanılmamasına ilişkin denetlemeler yapılır.
Radyoaktif izleyiciler kullanılması gerektiğinde, su kirlenmesine neden olmayacak izleyiciler
kullanılır.
(Değişik: RG-13/02/2008-26786) Tehlikeli maddelerin kullanıldığı faaliyetler sırasında, kaza ihtimali
göz önüne alınarak, yeraltı suyu kirlenmesine engel olacak tedbirler alınır.
Yer altı suyu rezervlerine haiz akifer karakterindeki her türlü formasyonlardan malzeme temini
yasaktır. Ancak Yer altı suyu beslenme havzalarından malzeme teminine Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğünün uygun görüşü alınarak izin verilebilir.
Yeraltı suyuna arıtılmış dahi olsa doğrudan atık su deşarjı yapılamaz. Yeraltı suyuna yapay besleme,
yeraltı sularına ilişkin mevzuat hükümlerine göre yapılır.
Madde 0023: Denizlerle İlgili Kirletme Yasakları
Bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde verilen kirletici etkileri doğuran her türlü deniz ve kıyı suyu
kullanımı ile boşaltımlar tamamen yasaklanmış veya izne bağlanmıştır. Türkiye’nin karasularına doğrudan
yapılacak deşarj ve atık boşaltımlarının izinsiz yapılmasına getirilen yasaklama hükümleri, ülkenin
ekonomik kullanım hakkı olan sulara dışardan gelecek dolaylı etkileri de ihtiva eder. Bu tür durumlarda
İdare, bu etkileri yaratan veya yaratma tehdidini oluşturanlara karşı gerekli tedbirleri alır. Buna göre;
a.
Hiç kimse gerekli izni almadıkça yukarıda belirlenmiş sulara veya bu suları etkileyebilecek yakın
sulara yasaklanmış veya izne tabi kılınmış maddeleri, Türkiye’den veya Türkiye dışından getirerek
boşaltamaz ve atamaz.
b. (Değişik: RG-13/02/2008-26786) Türkiye’nin hükümranlık bölgesine giren denizlerde; gemilerden
çöp, petrol ve petrol türevleri ile bunlarla bulaşık sintine suları, kirli balast suları, slaç, slop, yağ ve
benzeri katı ve sıvı atıkların, her türlü kargo artıklarının ve bu denizler üzerindeki hava sahasında
seyreden uçakların atıklarının boşaltılması yasaktır. Gemilerden kaynaklanan atıklar lisanslı atık
kabul tesislerine ve/veya lisanslı atık alma gemilerine verilir. Gemilerden evsel nitelikli atıksu
boşaltımı tüm gemiler için 24/6/1990 tarihli ve 20558 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Denizlerin
Gemiler Tarafından Kirletilmesinin Önlenmesine Ait Uluslararası Sözleşmenin Ek-IV hükümlerine
tabidir. Hassas alan niteliğindeki koy ve körfezlerde, gemide arıtma cihazı olsa dahi gemilerden evsel
nitelikli atıksu boşaltımı yasaktır.
c.
(Değişik: RG-13/02/2008-26786) Yüzme ve rekreasyon amacıyla kullanılan kıyı sularının
kirlenmesinin önlenmesi için sahillerin kum bandı üzerinde veya burayı etkileyecek yakınlıkta
inşa edilen fosseptiklerin sızdırmasız olması ve oluşan atıksuyun arıtma tesisi ya da kanalizasyon
sistemine verilmesi gereklidir.
d. (Değişik: RG-13/02/2008-26786) Petrol ve türevlerini işleyen, doldurup boşaltan depolayan işletmeler
kaza sonucu ve istenmeyen özel durumlar nedeniyle su ortamlarına petrol boşalması ihtimali göz
önünde bulundurularak, gerekli acil müdahale planlarını yapmakla, personel, ekipman ve malzemeyi
heran hazır bulundurmakla hükümlüdür.
e.
Heran kaza nedeniyle yangın tehlikesinin bulunduğu durumlar hariç olmak üzere, Bakanlığın
259
Dünyada ve Ülkemizde Su
uygun görüşü alınmadan su ortamına dağılmış petrolün dibe çöktürülmesi veya kimyasal dispersant
kullanılarak seyreltilmesi yasaktır.
f.
Hafriyat artıkları, moloz, arıtma ve proses artığı çamurlar ve benzeri atıkların bertaraf amacıyla deniz
ve kıyı sularına boşaltımı yasaktır.
g. Balıkçılıkla ilgili olarak yapılan, su ürünleri ekimi ve balık, sünger ve diğer su ürünleri kalıntılarının
geri boşaltımı ve buna benzer işlemlerin liman, koy ve körfezlerde Bakanlığın uygun görüşü alınmadan
yapılması yasaktır.
h. (Değişik: RG-13/02/2008-26786) Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen, kıyı ve
açık denizlerde su ürünleri yetiştiriciliği amacıyla yapılan potansiyel alan belirleme çalışmalarında
Bakanlığın görüşünün alınması zorunludur.
Madde 0024: Deniz Dibi Tarama Faaliyetlerinin Kontrolü
(Değişiklik: RG-13/02/2008-26786) Deniz dibi taraması ve buna bağlı olarak taramadan çıkarılacak
malzemenin denize dökülmesi faaliyetine ilişkin olarak Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği
kapsamı dışında kalan faaliyetler için Bakanlığın görüşünün alınması zorunludur.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Atıksuların Boşaltım İlkeleri
Madde 0025: Kanalizasyon Sistemlerine Boşaltım
Kanalizasyon sistemlerine atıksu boşaltımı için uygulanacak temel ilkeler şunlardır;
a.
Kanalizasyon sistemi bulunan yerlerde her türlü atıksuların kanalizasyon şebekesine bağlanması, ilke
olarak bir hak ve mecburiyettir.
b. Kanalizasyon sistemleri tahrip edilemez ve kullanım amaçları değiştirilemez.
c.
Atıksu oluşumuna sebep olan gerçek ve tüzel kişiler, kanalizasyon sisteminden, arıtma ve/veya bertaraf
amacıyla kurulmuş arıtma ve deşarj tesislerinden yararlanmalarının doğuracağı bütün harcamaları
karşılamakla yükümlüdür.
d. Atıksu miktarının belirlenmesi için, içme suyu şebekesi haricinden su temin edenler, temin ettiği
su miktarını alt yapı tesisleri yönetimine belgelemek ve bedeli karşılığında kanalizasyon sistemine
bağlanmak zorundadır.
e.
Bir endüstriyel atıksuyun kanalizasyon sistemine doğrudan bağlanabilmesi, ya da vidanjör veya
benzeri bir taşıma aracı ile taşınarak boşaltılabilmesi için;
1. Kanalizasyon sisteminin yapısına ve çalışmasına zarar verip engel olmaması,
2. Çalışan personel ve civar halkı için sağlık sakıncası yaratmaması,
3. Kanalizasyon sisteminin bağlandığı arıtma tesisinin çalışmasını ve verimini olumsuz yönde
etkilememesi,
4. Biyolojik arıtma tesisinde arıtılamayacak maddeler içermemesi,
5. Atıksu arıtma tesisinde oluşacak çamur ve benzeri artıkların uzaklaştırılmasını, kullanılmasını
zorlaştırmaması ve çevre kirlenmesine yol açacak nitelik kazanmalarına neden olmaması,
6. (EK: RG-13/02/2008-26786)Endüstriyel Atık sularını sızdırmaz nitelikteki fosseptikte toplayan
ve vidanjör vasıtası ile atıksu altyapı tesislerine veren atıksu kaynakları, atıksu yönetimleriyle
yaptıkları protokolü ve vidanjörle atıksu bertarafı sonucunda aldıkları belgeleri beş yıl süreyle
saklamak ve denetimler sırasında görevlilere beyan etmesi, gerekir.
260
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Madde 0026: Alıcı ortama doğrudan boşaltım esasları
(Başlığıyla birlikte değişerek : RG-13/02/2008-26786) Atıksuların nitelik ve niceliklerinin kontrolu,
kirliliğin azaltılması ve arıtılması, verilen atıksu deşarj standartlarına uyulup uyulmadığı hususunun uygun
aralıklarla ve düzenli bir biçimde gözlenmesi ve belgelenmesi kirletenin sorumluluk ve yükümlülüğündedir.
Standartlara uyumun kontrolü açısından, kirleten tarafından yaptırılan bu ölçümler beş yıl süreyle saklanır.
İdare, bu yükümlülüğün yerine getirilip getirilmediğini, gerekiyorsa kendi ölçümleriyle denetler. İdare
tarafından denetim amacıyla yapılan ölçümlerin masrafı kirleten tarafından karşılanır.
Alıcı ortamlarda kirlenmenin önlenebilmesi için yapılacak uygulamalarda aşağıdaki genel esaslar
geçerlidir.
a)
Atıksu altyapı tesisi bulunan yörelerde endüstri kuruluşları kanalizasyon sistemine bağlantı esaslarına
uyulmak şartıyla, atıksularını kentsel kanalizasyon sistemine deşarj edebilirler. Kent dışında kalan
ve doğrudan alıcı ortama deşarj yapan atıksu kaynakları için münferit veya ortak arıtma tesisleri
yapılarak bunların atıksularının arıtılması gereklidir. Kent içinde veya dışında bulunan ve benzer
nitelikte atıksu üreten endüstriler için ortak atıksu altyapı tesisi kurularak ortak arıtma imkânları
incelenir ve değerlendirilir.
b)
Deşarj standartlarının sağlanması amacıyla, atıksuların yağmur suları, soğutma suları, az kirli yıkama
suları ve buna benzer az kirli sularla seyreltilmesi yasaktır.
c) Bu Yönetmeliğin 31 inci maddesinde yer alan sektörlerden atık sularında tehlikeli madde bulunanlar,
Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliği hükümleri
kapsamında Tehlikeli Madde Deşarj İzin Belgesi için ilgili idareye başvururlar.
d) Her türlü katı atık ve artıklarla, arıtma çamurları ve fosseptik çamurlarının alıcı su ortamlarına
boşaltılmaları yasaktır.
e) Gerçek veya tüzel kişiler, faaliyet türlerine göre, alıcı ortama verdikleri atıksular için bu
Yönetmeliğin ekinde yer alan Tablo 5’ten Tablo 21’e kadar konulan deşarj standartlarını sağlamakla
yükümlüdürler.
f)
Aynı sanayi kuruluşu içinde birden fazla sektörün bulunması ya da aynı sektörün alt sektörlerinin
bulunması hâlinde, endüstriyel nitelikli atık su debisi en yüksek olan sektörün alıcı ortama deşarj
standartlarının verildiği tablodaki parametre değerleri esas alınır. Ancak atıksu debisi düşük olan
sektör için Yönetmelikte verilen parametrelerden her hangi biri alıcı ortama deşarj için esas alınan
tabloda bulunmuyor ise, bulunmayan parametreler deşarj iznine esas olan tabloya ilave edilir.
Sanayi kuruluşlarının endüstriyel nitelikli atıksuları, bu kuruluşa ait evsel nitelikli atıksularla birlikte
arıtılıyorsa; evsel nitelikli atıksuyun miktarına bakılmaksızın, ilgili sanayi kuruluşu için verilen deşarj
standartları uygulanır.
g) Sulama kanallarına arıtılmış atıksu deşarjında, alıcı ortama doğrudan boşaltımda uygulanan
hükümler aynen geçerlidir. Ancak, sulama kanallarına arıtılmış atık su deşarjında Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğünün uygun görüşünün alınması gereklidir.
Madde 0027: Alıcı ortama doğrudan boşaltım (Madde başlığı değişik : RG-13/02/2008-26786)
Türkiye’de kurulu halde bulunan endüstri tipleri, küçük sanayi bölgeleri, organize sanayi bölgeleri ve
diğer küçük işletmeler gözönüne alınarak, standartlar endüstri bazında ayrı ayrı hazırlanmıştır. Çeşitli
endüstriyel atıksular karışımı ise, karışık endüstriler sektörü olarak ayrıca grup standartlarıyla temsil
edilmektedir.
Evsel nitelikli atıksuların alıcı su ortamlarına deşarjlarında uyulması gereken standart değerler de Tablo
21 de verilmiştir.
261
Dünyada ve Ülkemizde Su
Doğal olarak kendiliğinden çıkan sıcak ve mineralli sulardan veya herhangi bir su ortamından alarak
kullandıkları suyun kalitesini hiçbir şekilde değiştirmeden aynı su ortamına deşarj ettiklerini belgeleyen
kurum, kuruluş ve işletmeler, bu kapsama giren su miktarı için deşarj standartlarını ihlal etmemiş sayılırlar.
Ancak bu işletmelerin yukarıda belirtilenden başka kalitede ayrı bir su kaynağını kullanmaları veya atıksu
üretmeleri halinde bu istisna hükmü, kalitesi değiştirilerek atılan miktardaki sular için geçersizdir.
Kurum, kuruluş ve işletmeler, kendi gruplarına ait deşarj standartlarına kıyasla daha kirli suları alıp
kullandıklarında, boşalttıkları atıksuyun kullanıma aldıkları sudan daha kirli olmamasını sağlamakla
yükümlü tutulurlar.
(Değişik son fıkra : RG-13/02/2008-26786) Yeraltından çıkarılarak enerji üretme ve ısıtma gibi
çeşitli amaçlarla kullanılan jeotermal kaynak sularının debisi 10 L/sn ve üzerinde ise suyun alındığı
formasyona reenjeksiyon ile bertaraf edilmesi zorunludur. Reenjeksiyon ile bertaraf etmeyenlere işletme
ruhsatı verilemez. Ancak, reenjeksiyonun mümkün olmadığının bilimsel olarak ispatlanması hâlinde;
alıcı ortama deşarj edilecek olan suların içerisinde çözülmüş hâlde bulunan mineral ve elementlerin
miktarlarının belirlenmesi için yapılacak jeokimyasal analizlerin sonucuna göre Bakanlıkça belirlenecek
deşarj standartları esas alınarak izin verilebilir.
Madde 0028: Arıtılmış Atıksuların Sulamada Kullanımı
Sulama suyunun kıt olduğu ve ekonomik değer taşıdığı yörelerde, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği
Teknik Usuller Tebliğinde verilen sulama suyu kalite kriterlerini sağlayacak derecede arıtılmış atıksuların,
sulama suyu olarak kullanılması teşvik edilir. Bu amaçla uygulanacak ön işlemler ve yapılması gereken
incelemeler Teknik Usuller Tebliğine göre yapılır. Bir atıksu kütlesinin bu tür kullanımlara uygunluğu,
valilikçe il çevre ve orman müdürlüğü, il tarım müdürlüğü ve devlet su işleri bölge müdürlüğünden
oluşturulacak komisyonca belirlenir.
Madde 0029: Kompozit Numunelerin Alınma ve Değerlendirilme Esasları
(Değişik birinci fıkra: RG-13/02/2008-26786) Atıksuların alıcı ortamlara doğrudan deşarjı ile ilgili
olarak bu Yönetmelikte getirilmiş olan standart değerler, alınan kompozit atıksu numunelerinde aşılmaması
gereken sınır değerleri ifade etmektedir.
Atıksu kaynakları gerekli deşarj standartlarını sağlamak için arıtma tesislerinin çıkış sularını deşarj
izin belgesinde belirtilen aralıklarla numune almak, ölçüm ve analiz yapmak suretiyle kontrol etmek, atık
suların özellikleri ve miktarlarına ilişkin bilgileri belirlemek, belgelemek ve denetimlerde beyan etmekle
yükümlüdürler. İdare, bu yükümlülüğün yerine getirilip getirilmediğini, gerekiyorsa kendi ölçümleriyle
denetler. İdare tarafından yapılan bu ölçümlerin masrafı kirleten tarafından karşılanır.
(Değişik üçüncü fıkra: RG-13/02/2008-26786) Alıcı ortama atıksu deşarj standartları için üç ayrı sınır
verilmiştir. Bunlar; anlık, iki saatlik ve yirmi dört saatlik kompozit çıkış suyu numunelerinden elde edilen
konsantrasyonları ifade etmektedir.
Denetlemelerde normal işletme şartlarına ait iki saatlik kompozit numuneler ve bunlara ait sınır
değerler esas alınır. Ancak iki saatlik kompozit numune alınması mümkün olmayan, arıtılmış atık sularını
iki saatten daha kısa sürede alıcı ortama deşarj eden atıksu arıtma tesislerinde, arıtılmış atık su deşarjının
devam ettiği süre içerisinde alınan kompozit numune değeri iki saatlik kompozit numune değeri ile
kıyaslanarak denetleme yapılır.
(Değişik beşinci fıkra: RG-13/02/2008-26786) Alıcı ortam deşarj standartlarının belirtildiği tablolarda
anlık numune parametresi bulunmayan sektörlerle ilgili idare tarafından yapılacak denetlemelerde,
alınacak anlık numuneler kontrol amacıyla kullanılabilir. Bu durumda alınan anlık numune değeri iki
saatlik kompozit numune için verilen standart değerden %20 daha fazla çıkması durumunda cezai işleme
esas olmak üzere değerlendirme yapılır.
262
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Denetlemelerde Balık Biyodeneyi (ZSF) parametresine ilgili idare tarafından gerekli görülmesi
durumunda bakılır.
Atıksu arıtma tesislerinin tasarımında BOİ5 parametresi dikkate alınır.
Özellikle kurulacak arıtma tesislerinin tasarımında, işletilmesinde ve deşarj izni verilmesinde iki veya
yirmidört saatlik kompozit numuneler için verilen standartlar esas alınmalıdır. İki saatlik çalışma düzeni
bulunmayan tesislerde, deşarj süresi boyunca alınan kompozit numune, iki saatlik kompozit için verilen
standartla kıyaslanır.
(Değişik dokuzuncu fıkra: RG-13/02/2008-26786) Atık su debisi 500 m3/gün üzerinde olan işletmelerin
atıksu arıtma tesisi çıkış noktasında numune alma bacası, otomatik numune alma ve debi ölçme cihazı
bulundurması zorunludur. Atık su debisi 200-500 m3/gün arasında olan işletmelerin atıksu arıtma tesisi
çıkış noktasında numune alma bacası ve otomatik numune alma cihazı bulundurması zorunludur.
Atık sular veya arıtılmış sulardan numune alınması Numune Alma ve Analiz Metodları Tebliğine göre
yapılır.
(Ek fıkra: RG-13/02/2008-26786) Derin deniz deşarjı ile sonuçlanan bütün atıksu arıtma veya ön arıtma
tesislerinin çıkış noktasında numune alma bacası, atıksu debisi 1000 m3/gün üzerinde olan tesislerin ise,
ayrıca otomatik numune alma ve debi ölçme cihazlarını bulundurmaları zorunludur.
Madde 0030: Atıksu Miktarını ve Zararlarını Azaltmak için Alınabilecek Tedbirler
(Değişik: RG-13/02/2008-26786) Atıksu arıtımı için uygulanabilir olduğu genelde kabul edilmiş
metodlar, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Teknik Usuller Tebliğinde tanımlanır. Atıksu arıtım metodları
seçilirken, alıcı ortam dışında kalan hava kirlenmesi, toprak kirlenmesi, katı artıklar gibi çevre sorunlarına
neden olmamak üzere gerekli tedbirler alınır.
Madde 0031: Endüstriyel Atıksu Deşarj Standartları
Endüstriler üretim tiplerine göre gruplandırılmış ve onaltı tane sektör oluşturulmuştur. Bu sektörlere
giren tesislerden tamamen kuru tipte çalışanlar için Tablo 5-20 arasındaki atıksu standartları uygulanmaz.
Bu sektörler ve sektörlerin içerdiği endüstri tipleri aşağıda verilmiştir;
a.
Gıda sanayii sektörü; un fabrikaları, makarna fabrikaları, maya sanayii, süt ve süt ürünleri, yağlı
tohumlardan yağ çıkarılması ve sıvı yağ rafinasyonu, zeytin yağı ve sabun üretimi, katı yağ rafinasyonu,
mezbahalar ve entegre et tesisleri, balık ve kemik unu üretimi, havyan kesimi yan ürünleri işleme,
sebze ve meyve yıkama ve işleme, bitki işleme, şeker sanayii, tuz işletmeleri, tarla balıkçılığı, su
ürünleri değerlendirme ve buna benzer sanayi kuruluşları.
b. İçki sanayii sektörü; alkolsüz içkiler (meşrubat) sanayii, alkol ve alkollü içki sanayi, bira ve malt
üretimi, melastan alkol üretimi.
c.
Maden sanayii sektörü; demir ve demir dışı metal cevherleri, kömür üretimi ve nakli, bor cevheri,
seramik ve toprak sanayii, çimento, taş kırma, toprak sanayii ve buna benzer sanayi kuruluşları.
d. Cam sanayii sektörü; cam eşya, düz cam ve pencere camı imali, cam yünü hazırlama, gümüş kaplamalı
ve kaplamasız ayna imali.
e.
Kömür hazırlama işleme ve enerji üretimi sektörü; taş kömürü ve linyit kömürü hazırlama, kok ve
havagazı üretimi, termik santraller, nükleer santraller, jeotermal santraller, soğutma suyu ve benzerleri,
kapalı devre çalışan endüstriyel soğutma suları, fuel-oil ve kömürle çalışan buhar kazanları ve benzeri
tesisler.
f.
Tekstil sanayii sektörü; açık elyaf, iplik üretimi ve terbiyesi, dokunmuş kumaş terbiyesi, pamuklu
tekstil ve benzerleri, çırçır sanayii, yün yıkama, terbiye, dokuma ve benzerleri, örgü kumaş terbiyesi
ve benzerleri, halı terbiyesi ve benzerleri, sentetik tekstil terbiyesi ve benzerleri.
263
Dünyada ve Ülkemizde Su
g. Petrol sanayii sektörü; petrol rafinerileri, petrol dolum tesisleri ve benzerleri.
h. Deri ve deri mamülleri sanayi.
i.
Selüloz, kağıt, karton sanayii sektörü; yarı selüloz üretimi, ağartılmamış selüloz üretimi, ağartılmış
selüloz üretimi, saf selüloz üretimi, nişasta katkısız kağıt üretimi, nişasta katkılı kağıt üretimi, saf
selülozdan elde edilen çok ince dokulu kağıt üretimi, yüzey kaplamalı-dolgulu kağıt üretimi, kırpıntı
kağıt yüzdesi yüksek olmayan kağıt üretimi, kırpıntı kağıttan kağıt üretimi, parşömen kağıdı üretimi
ve benzerleri.
j.
Kimya sanayii sektörü; klor alkali sanayii, perborat ve diğer bor ürünleri sanayii; zırnık üretimi ve
benzerleri, boya ve mürekkep sanayii; boya ham madde ve yardımcı madde sanayii; ilaç sanayii;
gübre sanayii; plastik sanayii; boru, film, hortum, kauçuk sanayii; taşıt lastiği ve lastik kaplamacılığı,
tıbbi ve zirai müstahzarat sanayii (laboratuvarlar, tanenli maddeler, kozmetik); deterjan sanayii;
petrokimya ve hidrokarbon üretim tesisleri, soda üretimi, karpit üretimi, baryum bileşikleri üretimi,
dispers oksitler üretimi ve benzerleri.
k. Metal sanayii sektörü; demir çelik işleme tesisleri, genelde metal hazırlama ve işleme, galvanizleme,
dağlama, elektrolitik kaplama, metal renklendirme, çinko kaplama, su verme-sertleştirme, iletken
plaka imalatı, akü imalatı, emayeleme, sırlama, mineleme tesisleri, metal taşlama ve zımparalama
tesisleri, metal cilalama ve vernikleme tesisleri, laklama-boyama, demir dışı metal üretimi, alüminyum
oksit ve alüminyum izabesi, demir ve demir dışı dökümhane ve metal şekillendirme ve benzerleri.
l.
Ağaç mamülleri ve mobilya sanayii sektörü; kereste ve doğrama, sunta, kutu, ambalaj, mekik, duralit
ve benzerleri.
m. Seri makina imalatı, elektrik makinaları ve teçhizatı, yedek parça sanayii sektörü.
n. Taşıt fabrikaları ve tamirhaneleri sanayi; motorlu ve motorsuz taşıt tamirhaneleri, otomobil, kamyon,
traktör, minibüs, bisiklet, motosiklet ve benzeri taşıt aracı üreten fabrikalar, tersaneler ve gemi söküm
tesisleri.
o. Karışık endüstriler; büyük ve küçük organize sanayi bölgeleri ve sektör belirlemesi yapılamayan
diğer sanayiler.
p. (Değişik: RG-13/02/2008-26786) Endüstriyel nitelikli atıksu üreten diğer tesisler; içme suyu
filtrelerinin geri yıkama suları, endüstriyel soğutma suları, hava kirliliği kontrol amacıyla kullanılan
filtre su ve çamurları, benzin istasyonları, yer ve taşıt yıkama atıksuları, katı artık değerlendirme ve
bertaraf tesislerinden gelen atıksular, benzin istasyonlarından gelen atıksular, tutkal ve zamk üretimi
atıksuları, su yumuşatma, demineralizasyon ve rejenerasyon, aktif karbon yıkama, rejenerasyon ve
Biodizel tesisleri.
Yukarıda verilen endüstriyel atıksu kaynakları için belirlenen atıksu deşarj standartları Tablo 5 ten
Tablo 20 ye kadar düzenlenmiştir. Bu Yönetmelikte yer almayan endüstri tipleri için işletmenin proses
türü, kullanılan hammaddeler, kimyasallar ve benzeri hususlar dikkate alınarak deşarj parametreleri ve bu
parametreler için benzer sektörler ve Tablo 19 esas alınarak deşarj standartları ilgili idarece belirlendikten
sonra Bakanlığın uygun görüşü alınarak uygulanır.
Madde 0032: Evsel Nitelikli Atıksular İçin Deşarj Standartları
(Değişik: RG-13/02/2008-26786) Evsel nitelikli atıksu kaynaklarından doğrudan ve/veya kentsel
arıtma tesislerinden arıtılmış olarak çıkan suların alıcı ortama deşarjında istenen standart değerler bu
Yönetmeliğin ekinde yer alan Tablo 21’de verilmiştir.
Evsel nitelikli atıksular kirlilik yüklerine göre aşağıdaki şekilde sınıflandırılır.
a) Kirlilik yükü ham BOİ5 olarak 5-120 kg/gün arasında (Eşdeğer nüfus 84 - 2000 arasında).
b) Kirlilik yükü ham BOİ5 olarak 120-600 kg/gün (Eşdeğer nüfus 2000 -10 000 arasında).
264
Su Yönetimi ve Mevzuatı
c)
Kirlilik yükü ham BOİ5 olarak 600-6000 kg/gün (Eşdeğer nüfus 10 000-100 000 arasında).
d)
Kirlilik yükü ham BOİ5 olarak 6000 kg/gün’den büyük (Eşdeğer nüfus 100 000 veya daha fazla).
Nüfusu 2000’den az olan yerleşim yerlerinin; otel, motel, tatil köyü, tatil sitesi, yazlık siteler ve
sanayi tesislerinin evsel atıksuları hariç, evsel nitelikli atıksuları için, yerleşim yerinin çevresel ve
sosyoekonomik özellikleri dikkate alınarak çevre ve insan sağlığına zarar vermeyecek ve bu Yönetmeliğin
ilgili hükümlerini karşılayacak şekilde İl Çevre ve Orman Müdürlüğünce uygun görülecek arıtma ve/veya
bertaraf yöntemleri uygulanır.
Nüfusu 84 kişinin altında olan otel, motel, tatil köyü, tatil sitesi ve yazlık siteler ve sanayi tesislerinin
evsel atık suları 19/3/1971 tarihli ve 13783 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Lağım Mecrası İnşaası
Mümkün Olmayan Yerlerde Yapılacak Çukurlara Ait Yönetmelik hükümlerine göre yapılacak olan
sızdırmaz nitelikteki fosseptikte toplanır ve vidanjör vasıtası ile atıksu altyapı tesislerine verilir.
Evsel Atık sularını sızdırmaz nitelikteki fosseptikte toplayan ve vidanjör vasıtası ile atıksu altyapı
tesislerine veren atıksu kaynakları, Atıksu Yönetimleriyle yaptıkları protokolü ve vidanjörle atıksu
bertarafı sonucunda aldıkları belgeleri beş yıl süreyle saklamak ve denetimler sırasında görevlilere beyan
etmek zorundadırlar.
Madde 0033: Derin Deniz Deşarjlarıyla Alıcı Ortamlara Boşaltım
(Değişik: RG-13/02/2008-26786) Denize kıyısı olan yerleşimler ve kıyı bölgelerinde bulunan endüstriler
için, alıcı ortamda yeterli seyreltme kapasitesinin bulunduğunun ayrıntılı mühendislik çalışmaları
sonucunda kanıtlanması hâlinde, atıksuların ve soğutma sularının derin deniz deşarjlarıyla bertarafına
izin verilir. Bu durumlarda evsel ve endüstriyel atıksular için alıcı ortama doğrudan deşarj için belirlenmiş
olan deşarj standartları uygulanmaz. Arıtılmamış evsel nitelikli atıksuların ve soğutma sularının değişim
ve seyreltme potansiyeli düşük olan yarı kapalı koy ve körfezlere, Coğrafi şartlar nedeniyle derin deniz
deşarjı yapılması zorunlu olursa, yapılacak deşarjın alıcı ortamdaki ekolojik dengeleri bozmayacağı ve
özellikle Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliğinde
belirtilen maddelerin birikim yapmayacağı, bir çevresel etki değerlendirme çalışması ile ispat edilirse, bu
Yönetmeliğin 42 nci maddesi uyarınca izin verilir.
Madde 0034: Derin Deniz Deşarjına İzin Verilebilecek Atıksuların Özellikleri
Derin deniz deşarjından önce sadece sınırlı düzeyde bir arıtma yapıldığı için, deniz ortamının
korunabilmesi amacıyla, derin deniz deşarjıyla alıcı ortama verilebilecek atıksu özellikleri sınırlandırılmıştır.
Bu sınırlandırmalar aşağıda belirtilmektedir;
a.
(Değişik: RG-13/02/2008-26786) Alıcı sulara derin deniz deşarjının yapılabilmesi için atıksuların
Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliğinde belirtilen
sınır değerleri sağlaması gerekmektedir.
b. Derin deniz deşarjına 33 üncü madde uyarınca izin verilebilecek atıksuların özellikleri Tablo 22
de verilmiştir. Bu tablodaki sınır değerlerden fazla kirletici özellikler ihtiva eden suların denize
boşaltımına izin verilmez.
Madde 0035: Derin Deniz Deşarj Kriterleri
Atıksuların derin deniz deşarjlarıyla bertaraf edilmesi durumunda, alıcı ortamlar için uygulanacak olan
derin deniz deşarj kriterleri Tablo 23 te düzenlenmiştir. Deşarj sistemlerinin tasarımında ayrıca aşağıdaki
hususlar dikkate alınmalıdır;
a.
Denize bu Yönetmelikle verilebileceği kabul edilen atıksuların deşarj edilebilmesi için projedeki ilk
seyrelme S1 değeri 40 ın altında bulunmamalı, tercihen S1 = 100 olmalıdır. Bu seyrelmelerin tesbiti
Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Teknik Usuller Tebliğine göre yapılır.
265
Dünyada ve Ülkemizde Su
b. (Değişik: RG-13/02/2008-26786) Minimum deşarj derinliği 20 metre olmalı, eğer 20 metre derinliğe
inmek ekonomik olarak mümkün değilse, difüzör hariç deşarj boru boyu ortalama kıyı çizgisinden
itibaren bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Tablo 24’te gösterilenden az olmamalıdır. Tablodaki nüfus
değerlerinden daha büyük yerleşim yerleri, “önemli kirletici kaynak” sınıfına giren faaliyetler ve
sanayi kuruluşları için deşarj boru boyu, ön veya tam arıtma alternatifleri ile birlikte ele alınarak
belirlenir.
c.
(Değişik: RG-13/02/2008-26786) Yaz aylarında T90 değeri Ege ve Akdeniz’de en az 1 saat,
Karadeniz’de 2 saat Marmara Denizinde ise 1,5 saat alınmalıdır. Kış aylarında ise T90 değeri daha
yüksek olacağı için bu değer ortalama 3-5 saat arasında alınmalıdır.
Madde 0036: İstisna Hükümleri
(Değişik: RG-30/03/2010-27537) İdare tarafından, belirli bir deniz ortamına deşarj yapmış olan ve
yapabilecek diğer atıksu kaynaklarının topluca deniz suyu kalitesi üzerinde olumsuz etkileri göz önüne
alınarak izin için gerektiğinde 35 inci maddede öngörülenden daha sıkı kriterler ve tedbirler aldırılabilir.
Derin deniz deşarjına 33 üncü madde uyarınca izin verilebilecek atıksuların özellikleri Tablo 22
de verilmiştir. Bu tabloda verilen parametrelerin dışında kirletici özellikler ihtiva eden suların denize
boşaltımına, yapılacak deşarjın alıcı ortamdaki ekolojik dengeleri bozmayacağı ayrıntılı bilimsel
çalışmalar ile kanıtlandığı taktirde izin verilebilir.
(Ek fıkra: RG-13/02/2008-26786) Yüzme ve Rekreasyon amacıyla kullanılan sulara yapılacak derin
deniz deşarjının mümkün olmadığı hâllerde atık suların arıtılmasında azot ve fosfor giderimi ile birlikte
dezenfeksiyon işlemi yapılır ve deşarj, söz konusu su ortamlarının kalitesini bozmayacak şekilde
gerçekleştirilir.
ALTINCI BÖLÜM
(Değişik Bölüm Başlığı: RG-30/03/2010-27537)
Çevre İzni Alınması ile İlgili Hükümler
Madde 0037: Alıcı ortama atıksu deşarjı olan kurum, kuruluş ve işletmeler için çevre izni
(Başlığıyla birlikte değişik: RG-30/03/2010-27537) Her atıksu deşarjı için bu Yönetmelik çerçevesinde
idarenin istediği çıkış suyu kalitesinin ve diğer şartların sağlanması koşuluyla, alıcı ortama her türlü evsel
ve/veya endüstriyel nitelikli atıksuların doğrudan deşarjı için idareden çevre izni alınması mecburidir.
Çevre izni alınması işlemlerinde Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin ve Lisanslar Hakkında
Yönetmelik hükümleri uygulanır. Söz konusu Yönetmeliğin Ek-3C’sinde yer alan “Atıksu Deşarjı Teknik
Bilgiler Listesi”, bu Yönetmelik uyarınca çıkarılan tebliğde belirtilen usule göre doldurulur.
Madde 0038: Alıcı ortama atıksu deşarjı konusunda çevre iznine tabi işletmeler için genel
hükümler
(Başlığıyla birlikte değişik: RG-30/03/2010-27537) İşletmenin Çevre İzin başvurusunda bulunabilmesi
için bir adet yirmi dört saatlik kompozit atıksu numune sonucunun veya en az üç adet iki saatlik kompozit
atık su numunesi analiz sonuçlarının aritmetik ortalamasının bu Yönetmelikte belirtilen standartları
sağlaması gerekmektedir.
İşletmelerin Çevre İzni işlemlerinde gerekli olan atıksu analizlerinin, Bakanlıktan Çevre Analizleri Ön
Yeterlilik/Yeterlilik Belgesi almış laboratuarlarda yapılması zorunludur.
Alıcı ortamın çok yoğun bir şekilde kirletilmiş olduğu yörelerde alıcı ortam deşarj standartları, yer ve
sınır belirlemeleri ve uygulanacak diğer işlemlerin, havza koruma planı ile tespit edilmesi esastır.
266
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Bakanlıkça bir alıcı ortamın, mevcut kullanım amaçlarının olumsuz yönde etkilenmesini önlemek
veya kalitesini düzeltmek amacı ile alıcı ortama, bilimsel çalışmalar sonucu oluşturulan Havza Koruma
Planı çalışması yapılıncaya kadar alıcı ortamdaki su kaynaklarının minimum debileri ve kirlilik seviyesi
dikkate alınarak mevcut atıksu deşarjlarında bu Yönetmelikte öngörülen sınırların ötesinde kısıtlamalar
yapılabilir. Bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Tablo 1’deki limit değerler dikkate alınarak yapılacak
hesaplamalar sonucunda atıksu deşarj limitlerinde gerekli oranda kısıtlama yapılır. Yapılan kısıtlamalar
tebliği tarihinden itibaren oniki ay içerisinde faaliyet sahibi tarafından gerçekleştirilir.
Alıcı ortamda renk parametresi 300 birimden (Pt-Co) fazla ölçülürse ortama deşarj yapan ilgili
işletmelerin sektör tablolarındaki analizler yeniden yapılır. Yapılan analiz sonucunda sektör tablosunda
belirtilen parametrelerde istenilen limitlerin sağlanmaması hâlinde gerekli işlem yapılır.
Çevre izninin verildiği şekilde kullanımı esnasında alıcı ortamın mevcut veya ileriye yönelik kullanım
amaçlarına olumsuz etkiler yaptığı tespit edildiğinde deşarj limitleri sınırlandırılır veya atıksuyun
arıtıldıktan sonra geri dönüşümlü olarak kullanılması Bakanlıkça istenebilir.
Madde 0039: Alıcı ortama atıksu deşarjı olan kurum, kuruluş ve işletmeler için çevre iznine itiraz
(Başlığıyla birlikte değişik: RG-30/03/2010-27537) Bir alıcı ortama atıksu deşarjından dolayı bazı
olumsuz etkilerin oluştuğunun belirlenmesi hâlinde veya bu deşarjdan dolayı zarar gören veya zarar
görmesi muhtemel olan üçüncü kişiler, izni veren idareye delilleriyle birlikte başvurarak, alıcı ortama atıksu
deşarjı olan kurum, kuruluş ve işletmeler için çevre iznine itiraz etme hakkına sahiptirler. Bu itirazların
uygun bulunması hâlinde, deşarjı yapanlar gerekli iyileştirme tedbirlerini almak mecburiyetindedirler.
Madde 0040: Deşarj ön izin işlemi ve deşarj izin işlemi
(Mülga: RG-30/03/2010-27537)
Madde 0041: Kirlenmeye karşı tedbir yükümlülüğü
(Başlığıyla birlikte değişik: RG-30/3/2010-27537) Atıksu altyapı tesisleri yönetimleri ile alıcı ortama
atıksu deşarjı ve/veya derin deniz deşarjı konularında çevre izni alan kurum, kuruluş ve işletmeler,
tesislerini kurup işletmeye aldıktan sonra da çevre izin belgesinde öngörülenin ötesinde kirletici atmamakla
ve gerek alıcı ortam, gerekse deşarj standartlarını aşmamakla yükümlüdürler.
Madde 0042: Derin deniz deşarjı olan kurum, kuruluş ve işletmeler için çevre izni
(Başlığıyla birlikte değişik: RG-30/3/2010-27537) Derin deniz deşarjı olan kurum, kuruluş ve işletmeler
için idareden çevre izni alınması mecburidir. Çevre izni alınması işlemlerinde Çevre Kanununca Alınması
Gereken İzin ve Lisanslar Hakkında Yönetmelik hükümleri uygulanır. Söz konusu Yönetmeliğin Ek3C’sinde yer alan “Derin Deniz Deşarjı Teknik Bilgiler Listesi”, bu Yönetmelik uyarınca çıkarılan tebliğde
belirtilen usule göre doldurularak izleme sonuçları ile birlikte idareye sunulur.
Madde 0043: Atıksu Toplama ve Bertaraf Yükümlülüğü
(Başlığıyla birlikte değişik: RG-30/3/2010-27537) Atıksu altyapı tesisleri yönetimleri, Çevre
Kanununun 11 inci maddesi uyarınca, sorumluluk bölgelerinde oluşan atıksuların toplanması, iletilmesi
ve bertaraf edilmesi işlemlerini yerine getirirler. Bu yönetimler, toplanan atıksuların bu Yönetmelikte
belirtilen esaslar çerçevesinde bertarafı ile yükümlüdür.
Atıksu altyapı tesisleri yönetimleri, yetki sınırları içindeki kanalizasyon sistemleri ile toplanan
atıksuları, bertaraf etmek amacıyla atıksu arıtma tesislerini Çevre Kanununda öngörülen sürelerde, kurmak
zorundadırlar. Atıksu altyapı tesisleri yönetimleri, Bakanlığa sunulan İş Termin Planının uygulanmasıyla
ilgili gelişmeleri bildirmek mecburiyetindedirler. İlgili başvuru atıksu arıtma tesisi ile ilgili iş termin planı
hazırladıktan sonra mülki amir kanalıyla yapılır.
267
Dünyada ve Ülkemizde Su
Atıksuyunda, Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliğinin
ekinde yer alan Ek-1’de belirtilen maddeleri bulunduran faaliyetler İş Termin Planı kapsamında
değerlendirilemez, bu tür faaliyetler derhâl gerekli tedbirleri almakla yükümlüdürler.
Belediyeler atık su arıtma tesisinin kurulmasıyla ilgili iş termin planındaki taahhütlerini mücbir
sebepler dışında yerine getirmedikleri takdirde belediye başkanları hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç
duyurusunda bulunulur.
İş Termin Planını süresi içerisinde vermeyen ve/veya İş Termin Planındaki taahhüt ettikleri işleri yerine
getirmeyen atıksu alt yapı yönetimi kanalizasyonuna deşarj ile ilgili olarak, Bakanlık bu Yönetmeliğin 45
inci maddesinin (h) ve (ı) bentlerini uygulamaya yetkilidir.
Bu yönetimlerin yetki sınırları içindeki taşınmaz mal sahipleri için atıksularını bu tür ortak atıksu
altyapı tesislerine bağlamak ve bu tesisleri kullanmak bir hak ve mecburiyettir.
Madde 0044: Atıksu Bağlantı İzni ve Belgesi
Bir şehir ve/veya sanayi bölgesinde parsellerin, kurum, kuruluş ve işletmelerin atıksularını atıksu
altyapı tesislerine bağlayabilmeleri, atıksu altyapı tesisleri yönetimince verilecek olan atıksu bağlantı
iznine tabidir. Atıksu bağlantı izni, evsel atıksuların yazılı bir belge karşılığında; endüstriyel ve karışık
atıksuların ise düzenlenecek bağlantı kalite kontrol izin belgesindeki koşulları sağlaması halinde, atıksu
altyapı tesisleri yönetimi tarafından verilen izindir. Bağlantı kalite kontrol izni; atıksu altyapı tesisleri
yönetimi tarafından, endüstriyel atıksuların kanalizasyon sistemine bağlantı şartlarını belirleyen bağlantı
kalite kontrol izin belgesi ile verilir. Bu izin ve belgeler 45, 46, 47 ve 48 inci maddelerde açıklanan
hususlara uyulması şartıyla verilir.
Madde 0045: Kanalizasyon Sistemine Bağlantı Kısıtları
Atıksu altyapı tesisleri kapsamında inşa edilen ve işletilen kanalizasyon sistemlerine yapılacak
bağlantılar aşağıdaki kısıtlamalara tabidir;
a.
Kanalizasyonun ayrık sistemde olması halinde, yağmur suları ve kirli olmayan diğer drenaj suları,
kanalizasyona bağlanamaz.
b. Birleşik ve ayrık sistemlerde, izne esas olacak atıksu miktarları ve özellikleri yağışsız havalarda
belirlenir.
c.
Kesikli çalışan işletmeler, kanalizasyon sistemine bağlantı yapmadan önce ön arıtma tesislerinin
gerekli olup olmadığına bakılmaksızın, dengeleme havuzu inşa etmek mecburiyetindedirler. Bu
işletmelerin atıksu debileri ve kaliteleri bu dengeleme havuzu çıkışında belirlenir. Dengeleme havuzu
bulundurmayan tesislerde izne esas olacak atıksu miktarları ve kirlilik yükleri, tesisten çıkacak
maksimum atıksu miktar ve kalitesi dikkate alınarak tespit edilir.
d. Kirletici maddeler ihtiva etmeyen soğutma sularının, yetkili atıksu altyapı tesisleri yönetiminin özel
onayı olmadan kanalizasyon sistemine bağlanması yasaktır.
e.
Endüstriyel atıksular ön arıtma gereğini ortadan kaldırmak üzere kirletilmemiş sularla seyreltilerek
kanalizasyon sistemine verilemez.
f.
Atıksu altyapı tesislerine deşarj edilmiş olan atıksular, atıksu altyapı tesisleri yönetimlerinin yazılı
izni olmadıkça herhangi bir amaç için kullanılamaz.
g. Kanalizasyon sisteminin arıtma ile sonlanmasına bakılmaksızın evsel atık sular kanalizasyon sistemine
belediyenin izni ile bağlantı yapabilir.
h. (Değişik: RG-13/02/2008-26786) Endüstriyel nitelikli küçük atık su kaynaklarının, sonu arıtma tesisi
ile sonuçlanmayan kanalizasyon sistemine doğrudan veya kısıtlama yaparak bu Yönetmeliğin ekinde
yer alan Tablo 25’te verilen standart değerleri sağlayarak bağlanıp bağlanamayacağına toplam kirlilik
268
Su Yönetimi ve Mevzuatı
yükleri ve alıcı ortam özellikleri dikkate alınarak, Mahalli Çevre Kurulu tarafından karar verilir.
i.
(Değişik: RG-13/02/2008-26786) Tehlikeli madde içermeyen, ancak kanalizasyon sisteminin
taşıdığı toplam debi ve kirletici yükünün %1’inden fazla olan endüstriyel atıksu niteliğindeki atıksu
kaynaklarının, sonu arıtma tesisi ile sonuçlanmayan kanalizasyon sistemine bu Yönetmeliğin ekinde
yer alan Tablo 25’te verilen standart değerleri veya kısıtlama yaparak alıcı ortam deşarj standartlarını
sağlayarak bağlanıp bağlanamayacağına toplam kirlilik yükleri ve alıcı ortam özellikleri dikkate
alınarak, Mahalli Çevre Kurulu tarafından karar verilir.
Madde 0046: Atıksu Toplama Sistemine Verilemeyecek Maddeler
Arıtma tesisinin arıtma verimini, çamur tesislerinin işletilmesini, çamur bertarafını veya çamur
değerlendirilmesini olumsuz yönde etkileyen maddeler; atıksu tesislerini tahrip eden, fonkisyonlarını
ve bakımlarını engelleyen, zorlaştıran, tehlikeye sokan veya tesislerde çalışan personele zarar veren
maddelerin atıksu altyapı tesislerine verilmesi yasaktır. Sanayi ve endüstri tesislerinde çöp ve katı
maddelerin öğütülerek kanalizasyona verilmesini sağlayan çöp öğütücülerinin kullanılması yasaktır.
Konut, işyeri ve sanayii tesislerinde kullanılan bitkisel ve madeni atık yağların kanalizasyona verilmesi
yasaktır.
Madde 0047: Atıksu Altyapı Tesislerine Bağlanabilecek Atıksuların Özellikleri
Önemli kirletici atıksu kaynağı tanımına giren endüstri atık sularının atıksu altyapı tesislerine kabul
edilmesi için Tablo 25 te verilen standart değerlere uyum göstermesi şarttır.
Küçük atıksu kaynakları tanımına giren endüstri atık sularından Tablo 25 te verilen standart değerleri
aşanların atıksu altyapı tesislerine doğrudan bağlanabilmesi, atıksu altyapı yönetimlerinin iznine
bağlıdır.
Madde 0048: Ön Arıtma Tesisleri
Atıksularının özellikleri nedeni ile, atıksu altyapı tesisine doğrudan bağlantıları, atıksu altyapı tesisleri
yönetimleri tarafından uygun görülmeyen endüstriler; kuruluş, işletme, bakım, kontrol ve belgeleme
harcamaları kendilerine ait olmak üzere, bu Yönetmelikte tanımı yapılmış olan bir ön arıtma sistemini
kurmak ve işletmek yükümlülüğündedirler.
(Değişik ikinci fıkra: RG-13/02/2008-26786) Ayrıca ilgililer, herhangi bir atıksu toplama alanında atıksu
debisi veya ilgili sanayi sektörüne ait bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Tablo 5 ilâ Tablo 20 arasındaki
grup standartlarında verilen her bir parametre itibarıyla kirlenme yükü, o kanalizasyon sisteminin taşıdığı
toplam debi ve kirletici yükünün %10’undan fazla olan endüstriyel atıksu kaynaklarında, teknik özellikleri
bağlantı kalite kontrol izin belgesinde belirtilen ve Çevre Kanununun 11 inci maddesinde tanımlanan
esaslar çerçevesinde bir özel arıtma tesisini kurmak ve işletmekle yükümlü tutulurlar. Bu durumda alıcı
ortama doğrudan boşaltım ilkesi ve atıksu standartları geçerlidir ve ayrıca bu Yönetmeliğin 37 nci maddesi
uyarınca taşınmaz mal sahibi ilgili idareden izin alır.
Madde 0049: Kanalizasyon Sistemine Bağlantı ve Boşaltımların Kontrol Düzeni
Atıksu üreten kurum, kuruluş ve işletmelerin kanalizasyon sistemine atıksu bağlantısının yapıldığı
yerde veya ön arıtma tesisi çıkışında kolayca ulaşılabilen ve çalışmaya müsait bir kontrol bacası inşa
edilir. Kontrol bacasının projesi ve tipi bir plan üzerinde gösterilerek ilgili atıksu altyapı tesisleri
yönetiminin bilgisine sunulur. Yönetimin gerekli gördüğü kurum, kuruluş ve işletmelerin bağlantı yerinde
veya ön arıtma tesisi çıkışında, atıksuların özelliklerinin tespiti, bu Yönetmeliğin 29 uncu maddesinde
tanımlandığı şekilde yapılır. Kontrol düzeninin tesbit edemeyeceği ani dökülme ve deşarjların olabileceği
kaynaklar için atıksu altyapı tesisleri yönetimi ilave tedbirler belirtir. Bu tedbirlere ilişkin detaylı bilgi,
bağlantı kalite kontrol izin belgesinde yer alır.
269
Dünyada ve Ülkemizde Su
Madde 0050: Atıksu Altyapı Tesisleri Kullanımı Çevresinde Yönetmeliğin ihlali Kapsamına
Giren Davranışlar
(Değişik: RG-13/02/2008-26786) Atıksu altyapı tesisleri kullanımı çerçevesinde, Yönetmeliğin ihlali
kapsamına giren davranışlar aşağıda belirtilmiştir.
a) Bağlantı ile ilgili kısıtlamalar ve bununla ilgili yasaklara ilişkin 44, 45 ve 46 ncı maddelerdeki
hükümlerin aksine, bağlantısı yasaklanan atıksular veya maddeler atıksu sistemine boşaltılıyorsa
veya atıksu bağlantı kalite kontrol izin belgesinde öngörülen sınır değerler aşılıyorsa,
b) Atıksular, bağlantı sınırlamaları ile ilgili 47 ve 48 inci maddelerin aksine, ön arıtmasız olarak atıksu
altyapı sistemine veriliyorsa,
c) Yeraltı suyu veya arıtılmasına gerek ve mecburiyet olmayan sular, bağlantı ile ilgili kısıtlamaları
belirleyen 45 inci maddenin (d) bendinin aksine, onay alınmadan atıksu altyapı tesisine veriliyorsa,
d) Kontrol ve belgeleme yükümlülüğüne ilişkin 49 uncu maddenin aksine, atıksu miktarları ve
özelliklerini ölçebilmek amacıyla gerekli ölçüm düzenekleri ve kontrol bacaları tesis çıkışında
kurulmamışsa, uygun yere konulmamışsa veya çalıştırılamıyorsa, bakımı yapılmıyorsa, uygun ve
sorumlu bir personel tayin edilmemişse veya kayıt defteri beş yıl boyunca saklanmamışsa ya da
resmen denetimle görevli kişinin talebine rağmen ibraz edilmemişse,
e) Kontrol düzeni ile ilgili 49 uncu maddenin aksine, parsel atıksu sisteminin veya atıksuyun
incelenmesine müsaade edilmemişse, yukarıdaki davranışları gerçekleştiren gerçek ve tüzel kişiler
hakkında ilgili idare kendi mevzuatı çerçevesinde gerekli işlemleri yapar.
Ayrıca, Atıksu alt yapı sistemi sonunda alıcı ortamda kirliliğin tespit edilmesi hâlinde 2872 sayılı Çevre
Kanunu çerçevesinde ilgili atıksu altyapı yönetimine gerekli işlem uygulanır.
Taşınmaz mal sahibi, atıksu altyapı tesislerinden yararlanma şartlarına ilişkin 43 üncü maddedeki
yükümlülüklere rağmen, verilen süre içinde şehir atıksu sistemine bağlantı yapmaması nedeni ile Alıcı
Ortamda Kirliliğe neden olması ve yönetmelik hükümlerine aykırı davranması nedeniyle 2872 sayılı
Çevre Kanunu çerçevesinde gerekli işlem yapılır.
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Madde 0051: Denetim
(Değişik: RG-13/02/2008-26786) Bu Yönetmelik uyarınca;
Alıcı ortama her türlü atıksu deşarj denetiminde Çevre Kanunu ve Çevre ve Orman Bakanlığı
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun uyarınca Bakanlık yetkilidir. Bu yetki taşrada İl Çevre ve Orman
Müdürlüklerince kullanılır.
Büyükşehirlere içme ve kullanma suyu temin edilen kıta içi yüzeysel su kaynakları havzalarındaki
denetim faaliyetlerinden 2560 sayılı Kanun çerçevesinde Büyükşehir Belediyeleri sorumludur.
Çevre Kanunu çerçevesinde Büyükşehir Belediyeleri haricindeki yerleşimlere içme ve kullanma suyu
temin edilen su havzalarındaki denetim faaliyetlerinden İl Çevre ve Orman Müdürlüğü sorumludur.
(Değişik: RG-13/02/2008-26786) Alıcı ortama atıksu deşarjı olan kurum, kuruluş ve işletmeler için
çevre izin belgesi ile derin deniz deşarjı olan kurum, kuruluş ve işletmeler için çevre izin belgesinde
belirtilen hükümlere uyulup uyulmadığının denetiminden; Ek-1 listesinde belirtilen işletmeler için
Bakanlık, Ek-2 listesinde belirtilen işletmeler için il çevre ve orman müdürlüğü sorumludur.
270
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Atıksu arıtma tesisi mevcut olan, atıksu altyapı tesisi yönetimlerine ait kanalizasyon sistemlerine her
türlü atıksu deşarjı ve denetiminde ilgili atıksu altyapı tesisi yönetimleri mevzuatlarında belirlenen usul
ve esaslar çerçevesinde yetkilidir.
Kanalizasyon sistemi arıtma tesisi ile sonuçlanmayan, İş Termin Planı uygun olan ve taahhütlerine uyan
atıksu altyapı tesisi yönetimlerine ait kanalizasyon sistemlerine her türlü atıksu deşarjı ve denetiminde
ilgili atıksu altyapı tesisi yönetimleri yetkilidir.
İş Termin Planını süresi içinde vermeyen veya İş Termin Planında taahhüt ettikleri işleri yerine
getirmeyen atıksu altyapı yönetimlerinin kanalizasyon deşarj standartlarında Mahalli Çevre Kurulunca bu
Yönetmeliğin 45 inci maddesinin (h) ve (ı) bentlerine göre kısıtlama yapılması durumunda, atıksu altyapı
sisteminin kısıtlama kapsamındaki denetimi İl Çevre ve Orman Müdürlüklerince gerçekleştirilebilir.
Kanalizasyona bağlantı izni ile bağlantı kalite kontrol izni belgesinde belirtilen hükümlere uyulup
uyulmadığının denetiminden atıksu altyapı tesisleri yönetimleri sorumludur. Çevre Kanununun 15 inci
maddesinde söz edilen faaliyetlerin durdurulması işlemi Bakanlıkça veya Bakanlık tarafından yetki devri
yapılan kurum ve mercilerce gerçekleştirilir.
Madde 0052: Haber Verme Yükümlülüğü
Atıksu kaynakları mevzuatta öngörülen arıtma tesis veya sistemlerini müstakil veya ortak olarak kurmak
ve atık sularını deşarj standartlarını sağlayacak şekilde arıtmak zorundadırlar. Arıtma tesisi olmayanlar,
arızalananlar, çalıştığı halde standartları sağlayamayanlar, faaliyetinde kapasite artırımına gidenler,
faaliyetlerini geçici veya sürekli olarak durduranlar ilgili idareye derhal haber vermekle yükümlüdürler.
Madde 0053: Atıksu Arıtma Tesisi Proje Onayı
Bu Yönetmelik çerçevesinde, tesisler için kurulacak atıksu arıtım sistemleri projelerinin onaylanmasında
Bakanlık yetkilidir. Atıksu arıtma tesisi proje onaylanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkca
belirlenir.
Derin deniz deşarjı ile sonuçlanan atıksu arıtma tesisi projeleri Bakanlık tarafından onaylanır. Arıtma
sistemi, derin deniz deşarjı ile sonuçlanıyor ise 34 ve 35 inci maddelerde belirtilen derin deniz deşarjına
izin verilebilecek atıksuların özellikleri ve derin deniz deşarjı kriterleri ile 42 nci maddenin (a) bendinde
belirtilen hususlar dikkate alınarak ilgili kurum, kuruluş ve işletmeler etüd ve tatbikat projelerini Bakanlığa
sunmakla yükümlüdürler.
Madde 0054: İzleme
Atıksu arıtma tesisi işletmecileri, arıtma tesislerinin verimli olarak çalıştığının izlenmesinden ve
kayıtlarının tutulmasından sorumludur. Atıksuların özellikleri ve miktarları düzenli olarak Bakanlıkca
belirlenecek bir formatta ve dijital ortamda kaydedilir. İşletmeler atıksularının çıkış sularında deşarj izin
belgesinde belirtilen aralıklarla numune almakla, ölçüm ve analiz yapmak suretiyle kontrol etmekle,
atıksuların özellikleri ve miktarlarına ilişkin bilgileri belirlemek, belgelemek ve denetimlerde beyan
etmekle yükümlüdürler. (Değişik son cümle: RG-13/02/2008-26786) İşletmeciler tarafından yapılan
ölçüm ve analizlerin sonuçları raporların asılları ile birlikte dijital ortamda da en az beş yıl süreyle
saklanmak zorundadır.
(Değişik: RG-30/03/2010-27537) Derin deniz deşarjı için çevre izni alan kurum, kuruluş ve işletmeler,
Bakanlıkça belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde izleme yaparak, Çevre Kanununca Alınması
Gereken İzin ve Lisanslar Hakkında Yönetmeliğin Ek-1 listesinde belirtilen işletmeler için Bakanlığa,
Ek-2 listesinde belirtilen işletmeler için il çevre ve orman müdürlüğüne rapor etmekle yükümlüdürler.
İdarece gerekli görülen durumlarda izleme sıklığında değişikliğe gidilebilir.
(Değişik üçüncü fıkra: RG-13/02/2008-26786) Göl, kıyı ve açık denizlerde su ürünleri üretimi yapacak
gerçek ve tüzel kişiler tesis kurulmadan önce su kalitesi ile ilgili ölçümleri yapmakla yükümlüdür. Bu
271
Dünyada ve Ülkemizde Su
işletmeler işletme aşamasından itibaren, kirliliğin izlenmesi amacıyla, Bakanlıkça belirlenecek kriterler
çerçevesinde izleme yaparak İl Çevre ve Orman Müdürlüğüne rapor etmekle yükümlüdürler.
Madde 0055: Yaptırım
(Değişik: RG-13/02/2008-26786) Bu Yönetmelikteki yasaklara aykırı hareket edenler ve belirtilen
yükümlülükleri yerine getirmeyenlere; ek süre verilmesi ve bu süre sonunda da yerine getirmediği takdirde
faaliyetlerinin kısmen veya tamamen durdurulması Çevre Kanununun 15 inci maddesinde belirtilen
makamlar tarafından, aynı Kanunun 20 nci ve 23 üncü maddelerinde belirtilen idari nitelikteki cezalar ise
yine aynı Kanunun 24 üncü maddesinde belirtilen yetkili merciler tarafından verilir.
Madde 0056: Yürürlükten Kaldırılan Hükümler
04.09.1988 tarihli ve 19919 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği
yürürlükten kaldırılmıştır.
Ek Madde 1001-(EK: RG-13/02/2008-26786) Bakanlık ihtiyaç duyulması bu yönetmeliğin
uygulanması ile ilgili olarak tebliğ çıkartabilir.
Geçici Madde 0001:
04.09.1988 tarihli ve 19919 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Su Kirliliği Kontrolü
Yönetmeliğine dayanılarak çıkarılan ve aşağıda isimleri verilen tebliğlerin yenileri çıkartılıncaya kadar
uygulanmasına devam edilir.
a.
Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Numune Alma ve Analiz Metodları Tebliği
b. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Teknik Usuller Tebliği
c.
Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği İdari Usuller Tebliği
d. (Mulga: RG-13/02/2008-26786)
Geçici Madde 0002:
Atık su debisi 500 m³ /gün üzerinde olan işletmeler, 29 uncu madde de öngörülen atıksu arıtma tesisi
çıkış noktasında numune alma bacası, otomatik numune alma ve debi ölçme cihazlarını bu Yönetmeliğin
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren oniki ay içerisinde kurmakla yükümlüdür.
Geçici Madde 0003:
Derin deniz deşarjı ile sonuçlanan bütün atıksu arıtma tesislerinin çıkış noktasında numune alma
bacası, atıksu debisi 1000 m³ /gün üzerinde olan işletmeler, ayrıca otomatik numune alma ve debi ölçme
cihazlarını bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren oniki ay içerisinde kurmakla yükümlüdür.
Geçici Madde 0004:
Belediye ve organize sanayi bölgeleri alt yapı yönetimleri atıksu arıtma tesisi iş termin planlarını
bu yönetmelik yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde hazırlayarak mülki amir kanalıyla
Bakanlığa sunmak zorundadırlar. Arıtma tesisi olmayan ve inşaatına başlanmayan mevcut organize sanayi
bölgeleri alt yapı yönetimleri ortak arıtma tesislerini iş termin planı onay tarihinden itibaren en geç bir
yıl içerisinde arıtma tesisi inşaat ihalesini gerçekleştirmek ve takip eden üç yıl içerisinde de işletmeye
almakla yükümlüdürler. Organize sanayii bölgesi içerisinde tehlikeli ve zararlı maddeler içeren atıksu
deşarj eden tesisler derhal gerekli tedbirleri almakla yükümlüdürler.
Atıksu arıtma tesisi olmayan ve inşaatına başlamayan belediyeler; iş termin planı ve atık su arıtma
tesislerini bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yapmakla yükümlü oldukları süreler aşağıda
verilmiştir.
272
Su Yönetimi ve Mevzuatı
İş termin planı hazırlanması ve atıksu arıtma tesisi işletmeye alma için aşılmaması gereken süreler
Nüfus
İş termin planı hazırlama
süresi
Atıksu arıtma tesisi işletmeye alma
süresi
Toplam süre
>100 000
1 yıl
3 yıl
4 yıl
100 000 - 50 000
1 yıl
4 yıl
5 yıl
50 000 - 0 000
1 yıl
5 yıl
6 yıl
10 000 - 2000
1 yıl
6 yıl
7 yıl
Geçici Madde 0005:
(EK: RG-13/02/2008/26786) Bu yönetmeliğin 32’nci maddesinin ikinci fıkrasının (b), (c) ve (d)
bentleri ile bu yönetmeliğin ekinde yer alan Tablo 21.2, Tablo 21.3 ve Tablo 21.4, 21/12/2014 tarihine
kadar uygulanır. Bu tarihten sonra söz konusu hükümler yerine, Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliğinin
hükümleri uygulanır.
Geçici Madde 0006:
(EK: RG-13/02/2008/26786) 31/12/2004 tarihinden önce onaylanmış derin deniz deşarjı projeleri bu
yönetmeliğin proje onayı hükmünden muaf tutulur. Mevcut Projelerinde revizyona gidilecek faaliyet
sahipleri, projelerini bu yönetmelik gerekliliklerine göre hazlırlanarak Bakanlığın onayına sunarlar.
Geçici Madde 0007:
(EK: RG-13/02/2008/26786) Atık su debisi 200-500 m3/ gün arasında olan işletmeler, bu yönetmeliğin
29’ncu maddesinde özgörülen atıksu arıtma tesisi çıkış noktasında numune alana bacası ve otomatik
numune alma cihazlarını bu yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren oniki ay içerisinde kurmakla
yükümlüdür.
Madde 0057: Yürürlük
Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Madde 0058: Yürütme
Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre ve Orman Bakanı yürütür.
273
Dünyada ve Ülkemizde Su
KASÎDE DER NA’T-I
HAZRET-İ NEBEVÎ 216
SU KASİDESİ 217
Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su
Kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çâre su
Saçma ey göz, gözyaşımdan gönlümdeki ateşe su
Çünki bu denli tutuşan ateşe olmaz çâre su
Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem
Yâ muhît olmış gözümden günbed-i devvâra su
Bu renk gök kubbenin rengi mi bilemem
Yoksa akan gözyaşlarımın rengi mi bu su
Zevk-ı tîğundan aceb yoh olsa gönlüm çâk çâk
Kim mürûr ilen bırağur rahneler dîvâra su
Keskin bakışlarından gönlüm olsa parça parça
Çünki zamanla parçalar yarar taşı bile su
Vehm ilen söyler dil-i mecrûh peykânun sözin
ıhtiyât ilen içer her kimde olsa yara su
Korkuyla söyler gönül, ok kirpiklerinin sözünü
İhtiyât ile içer her kimde olsa yara su
Suya virsün bâğ-bân gül-zârı zahmet çekmesün
Bir gül açılmaz yüzün tek virse min gül-zâra su
Bahçıvan sulamak için gülşeni çekmesin zahmet
Bir gül açılmaz yüzün gibi, bin güle verse su
Ohşadabilmez gubârını muharrir hattuna
Hâme tek bahmahdan inse gözlerine kara su
Senin yüzüne benzer bir hat çizemez hattat
Kağıda bakmaktan inse gözlerine kara su
Ârızun yâdıyla nem-nâk olsa müjgânum n’ola
Zayi olmaz gül temennâsıyla virmek hâra su
Yanağını hatırlarken kirpiklerim ıslansa ne olur
Boşa değil gül temennisiyle dikene vermek su
Gam güni itme dil-i bîmârdan tîgun dirîğ
Hayrdur virmek karanu gicede bîmâra su
Gam günü esirgeme hasta gönlüme bakışlarını
Sevapdır vermek karanlık gecede hastaya su
İste peykânın gönül hecrinde şevkum sâkin it
Susuzam bir kez bu sahrâda menüm-çün ara su
Gönül! Bir bakışınla, dindir ayrılık hasretimi
Susuzum bir kez bu sahrâda benim için ara su
Men lebün müştâkıyam zühhâd kevser tâlibi
Nitekim meste mey içmek hoş gelür hûş-yâra su
Zahidler Kevseri arzular, ben senin dudağını
Sarhoşa şarab içmek hoş gelir ayığa su
Ravza-i kûyuna her dem durmayup eyler güzâr
Âşık olmış galibâ ol serv-i hoş-reftâra su
Senin Ravzana her dem durmadan akmakta
Âşık olmuş galibâ o hoş endamlı dosta su
Su yolın ol kûydan toprağ olup dutsam gerek
Çün rakîbümdür dahı ol kûya koyman vara su
Toprak olup su yolunu tutsam Ravza’ndan
Çünkü rakîbimdir orası akmasın o yana su
Dest-bûsı ârzûsıyla ger ölsem dostlar
Kûze eylen toprağum sunun anunla yâra su
Onun elini öpemeden ölürsem eğer dostlar
Testi yapın toprağımı sunun onunla yâra su
216
217
http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp?sair=1100&siir=940441
&order=oto
http://www.uludagsozluk.com/k/su-kasidesi/
274
.
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Serv ser-keşlük kılur kumrî niyâzından meger
Dâmenin duta ayağına düşe yalvara su
Servi serkeşlik ederse kumrunun niyazına
Gidip ayağına vazgeçirsin yalvararak su
İçmek ister bülbülün kanın meger bir reng ile
Gül budağınun mizâcına gire kurtara su
İçmek ister bülbülün kanını meğer bir hile ile
Gül budağının mizacına girip de kurtara su
Tıynet-i pâkini rûşen kılmış ehl-i âleme
ıktidâ kılmış târîk-i Ahmed-i Muhtâr’a su
Pak fıtratını aşikar kılmış ehl-i âleme
Tâbi olmuş Ahmed-i Muhtâr’ın yoluna su
Seyyid-i nev-i beşer deryâ-ı dürr-i ıstıfâ
Kim sepüpdür mucizâtı âteş-i eşrâra su
İnsanlığın gerçek efendisi seçkin inci deryası
Onun mucizeleri kötülerin ateşine döker su
Kılmağ içün tâze gül-zârı nübüvvet revnakın
Mu’cizinden eylemiş izhâr seng-i hâra su
Kılmak için tâze o nübüvvet gül bahçesini
Mucizendendir ki akıtılmış sert taştan su
Mu’cizi bir bahr-ı bî-pâyân imiş âlemde kim
Yetmiş andan min min âteş-hâne-i küffara su
Mucizen bir sonsuz derya imiş bu alemde
Yetmiş ondan binlerce âteşperst hanesine su
Hayret ilen barmağın dişler kim itse istimâ
Barmağından virdügin şiddet günü Ensâr’a su
Hayret ile parmağın ısırır kim işitse bunu
Parmağından verdiğin şiddet günü Ensâr’a su
Dostı ger zehr-i mâr içse olur âb-ı hayât
Hasmı su içse döner elbette zehr-i mâra su
Dostu yılan zehiri içse olur ona âb-ı hayât
Düşmanı su içse yılan zehrine döner su
Eylemiş her katreden min bahr-ı rahmet mevc-hîz
El sunup urgaç vuzû içün gül-i ruhsâra su
Değince damlası, dalgalanır bin rahmet deryası
Abdest almak için serpilince gül yanağa su
Hâk-i pâyine yetem dir ömrlerdür muttasıl
Başını daşdan daşa urup gezer âvâre su
Ayağının tozuna varmak için hiç durmadan
Başını taşdan taşa vurup gezer âvâre su
Zerre zerre hâk-i dergâhına ister sala nûr
Dönmez ol dergâhdan ger olsa pâre pâre su
Zerre zerre eşiğinin toprağına ister salmak nûr
Dönmez ol dergâhdan olsa bile paramparça su
Zikr-i na’tün virdini dermân bilür ehl-i hatâ
Eyle kim def-i humâr içün içer mey-hâra su
Zikri na’tının tekrarını dermân bilir günahkâr
Kimi sarhoş ayılmak için yüzüne serper su
Yâ Habîballah yâ Hayre’l beşer müştakunam
Eyle kim leb-teşneler yanup diler hemvâra su
Yâ Habîballah yâ Hayru’l beşer âşıkınım
Yanıp dudağı kurumuşlar ister bir damla su
Sensen ol bahr-ı kerâmet kim şeb-i Mi’râc’da
şebnem-i feyzün yetürmiş sâbit ü seyyâra su
Sensin o Mirac gecesinde keramet deryası
Feyzinin damlası yetermiş sabit ve seyyara su
275
Dünyada ve Ülkemizde Su
Çeşme-i hurşîdden her dem zülâl-i feyz iner
Hâcet olsa merkadün tecdîd iden mimâra su
Güneş çeşmesinden halka halka feyz iner
Lazım olsa kabrini tazeleyen mimâra su
Bîm-i dûzah nâr-ı gam salmış dil-i sûzânuma
Var ümîdüm ebr-i ihsânun sepe ol nâra su
Korku salmış cehennem ateşi yanık gönlüme
Var ümîdim ihsan bulutundan serpe o nâra su
Yümn-i na’tünden güher olmış Fuzûlî sözleri
Ebr-i nîsândan dönen tek lü’lü şeh-vâra su
Seni överek inciye dönmüş Fuzûlî sözleri
Nisan yağmurundan olmuş birer inci su
Hâb-ı gafletden olan bîdâr olanda rûz-ı haşr
Eşk-i hasretden tökende dîde-i bîdâra su
Mahşer günü gaflet uykusundan uyanıp
Gözyaşına hasret uykusuz göz dökünce su
Umduğum oldur ki rûz-ı haşr mahrûm olmayam
Çeşm-i vaslun vire men teşne-i dîdâra su
Ümidim odur ki mahrum olmayım mahşerde
Vuslat çeşmesinden vere susamış bana su
Fuzuli
Düzenleme: Osman Gerçek.
276
Su Yönetimi ve Mevzuatı
KAYNAKÇA
1. 2006 Küresel İnsani Gelişme Raporu. Kıtlığın Ötesinde: Güç Dengesizliği, Yoksulluk ve Küresel
Su Krizi
2. 5. Dünya Su Forumu Bakanlar Süreci İstanbul Su Rehberi.
3. 5.Dünya Su Forumu Yerel ve Bölgesel Yönetimler İçin İstanbul Mutabakatı.
4. Annemarie Schimmel, Tanrı’nın Yeryüzündeki İşaretleri, İstanbul, 2004, Kabalcı Yayınevi.
5. A.Ünal Şorman, AB Su Çerçeve Direktifi Ve Türkiye Uygulaması Hakkında Görüşler, TMMOB, Su
Politikaları Kongresi Bildiriler Kitabı Ankara, 2006, Cilt 1.
6. Ali POLAT, Bir Damla Su “Sağlığını Seven Herkes İçin” A4 Ofset Matbaacılık, İstanbul, 2009,
7. Atila Türkyılmaz, Belediyeler İle Bağlı Kuruluşlarında Yönetmelik Çıkarma Usulü ve Tarifeler
Yönetmeliği, Yerel Yönetim ve Denetim Dergisi, C. 13, Sayı 10.
8. Atila Türkyılmaz, Su Abonelik Sözleşmleri Uyuşmazlıklarında İzlenecek Yöntem İle Görevli Ve
Yetkili Mahkemeler, İller ve Belediyeler Dergisi Ekim-Kasım 2009.
9. Atila Türkyılmaz, Su Ve Kanalizasyon Hizmetleri Kapsamında Abonelik Sözleşmelerinin Durumu,
İller ve Belediyeler Dergisi Haziran-Temmuz 2009.
10. Atila Türkyılmaz, İçme Suyu Dağıtım Sistemlerinde Su Kaybının Azaltılması Stratejisi ve Kayıp Su
Yönetim, Yerel Yönetim ve Denetim Dergisi, Aralık 2008 ve Ocak 2009.
11. Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi Ve Türkiye’de Uygulanabilirliği. TMMOB Su Politikaları
Kongresi Bildiriler Kitabı, Cilt 1.
12. Birleşmiş Milletlerin 3. Dünya Su Kalkınma Raporu “Değişen Dünyada Su”.
13. Çağatay Güler, Su Kesintisi Yapılan İllerde Alınması Gereken Halk Sağlığı Önlemleri, Yazıt Yayımcılık,
Ankara, 2008.
14. Cansen AKKAYA, Ayla EFEOĞLU, Nedim YEŞİL, Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi Ve Türkiye’de
Uygulanabilirliği, TMMOB Su Politikaları Kongresi Bildiriler Kitabı, Ankara, 2006
15. Ceyhun ÖZÇELİK, Türkiye’de Su Hizmetlerinin ve Su Hukukunun Gelişimi, DSİ Teknik Bülten,
Sayı 103, Ocak 2008
16. Çevre Orman Bakanlığı Çevra Etki Değerlendirmesi Ve Planlama Genel Müdürlüğü, Türkiye Çevre
Atlası, Ankara, 2004.
17. Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Atıksu Arıtımı Eylem Planı (2008–
2012), Ankara, Sayfa 70.
18. Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Türkiye Çevre Durum Raporu, Ankara,
2007.
19. Çevre ve Orman Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi Ve Planlama Genel Müdürlüğü, Türkiye
Çevre Sorunları ve Öncelikleri Envanteri Değerlendirme Raporu (2005–2006) Ankara, 2008.
20. Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007–2013), 2009 Yılı Programı
21. Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007–2013), Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi Özel
İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara, 2007.
277
Dünyada ve Ülkemizde Su
22. Derin Orhon ile Röportaj, Türkiye’de Kirletici Güçlü; Denetim Zayıf ve Toplum Umursamaz, Su ve
Çevre Teknolojileri Dergisi, Mart-Nisan 2010.
23. Devlet Su İşleri 2008 Faaliyet Raporu.
24. Dursun YILDIZ, Dünya’da ve Türkiye’de Artan Su Sorunları.
25. Dursun YILDIZ, Su’dan Sorulara Yanıtlar!
26. Elmalılı M.Hamdi Yazır, Kur’an-ı Kerim Meali, Sadeleştiren Lütfullah Müftüoğlu, Pusula Yayım
Dağıtım, İstanbul, 2006.
27. Gökhan Ekrem Üstün, Seval Kutlu Akal Solmaz, Atıksuların Geri Kazanımı Ve Tarımsal Sulama İçin
Kullanımının Değerlendirilmesi, DSİ, Su Tüketimi Arıtma Yeniden Kullanım Sempozyumu Bildiriler
Kitabı.
28. İnşaat Mühendisleri Odası Su Çalışma Grubu, Su Hakkı Raporu.
29. İSO, Avrupa Birliği’ne Tam Üyelik Sürecinde İstanbul Sanayi Odası Meslek Komiteleri Sektör
Stratejileri Geliştirilmesi Projesi Gıda Sektörü. İstanbul, Nisan 2006, İstanbul Sanayi Odası
Yayınları.
30. Mehmet Emin Aydın, Erol Bircan, Senar Özcan, Evsel Atıksuların Geri Kazanılarak Sulamada
Kullanımı,. DSİ, Konya Kapalı Havzası Yeraltısuyu ve Kuraklık Konferansı Bildiri Kitabı, Konya,
2008.
31. Mehmet Faik YILMAZ, Kur’an’da Suya Verilen Önem, 1. Türkiye İklim Değişikliği Kongresi. Bildiri
Kitabı, Tikdek İstanbul, 2007.
32. Melike YALILI KILIÇ. Kadir KESTİOĞLU, Cumhur AYD1NALP, Atıksuların Sulama Suyu Olarak
Kullanım Olanaklarının Değerlendirilmesi, DSİ, Su Tüketimi Arıtma Yeniden Kullanım Sempozyumu
Bildiriler Kitabı.
33. Namık Ak, Hüseyin Özdemir, Göksel Demir, Küresel Isınma İle Kuraklık Arasındaki İlişkilerin
Değerlendirilmesi Ve Geleceğe Yönelik Su Tasarrufu Projeksiyonu, DSİ, Konya Kapalı Havzası
Yeraltısuyu ve Kuraklık Konferansı Bildiri Kitabı, Konya, 2008.
34. Nilgün Görer Tamer, Dünyada Ve Türkiye’de Su Hizmetleri Yönetim Politikalarının Değerlendirilmesi,
TMMOB Su Politikaları Kongresi Bildiriler Kitabı, İstanbul 2006, Cilt 2.
35. Osman MÜFTÜOĞLU, Ne Kadar Su İçelim, Hürriyet Gazetesi, Kelebek, 25 Nisan 2009.
36. Ömer Faruk TEKBAŞ, Çevre Kirliliği, Ankara, 2010, Gülhane Askeri Tıp Akademisi Basımevi.
37. Payal Sampat, Dünyanın Durumu 2001, Yeraltı Sularında Kirlenme, TEMA Vakfı Yayınları
38. Prof. Dr. Necmettin CEPEL ve Celal ERGÜN, Suyun Önemi Ve Ekolojik Sorunları.
39. Rizhard Pilcher, Altan Dizdar, Cüneyt Dilsiz, Selçuk Toprak, Elmo De Angelis, Kylene De Angelis,
Cem Koç, Fatih Dikbaş, Mahmet Fırat, Ülker Güner Bacanlı, Su Kayıpları Nasıl Önlenir? Su Kayıplarını
Azaltma Teknikleri ve Uygulamalarına Yönelik Rehber Kitap, PROWAT, Eflatun Yayınevi, Ankara,
2009.
40. Sandra Postel ve Amy Vickers, Dünyanın Durumu 2004, Su Verimliliğini Artırmak, Tema Vakfı
Yayınları.
41. Sandra Postel, Dünyanın Durumu 1996, Sürdürülebilir Bir Su Stratejisi Yaratmak, TEMA Vakfı
Yayınları.
278
Su Yönetimi ve Mevzuatı
42. Santra Postal, Suları Nasıl Tükettik, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, Ocak 2010.
43. Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı. Su Havzaları, Kullanımı ve Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu
Raporu. Ankara, 2001.
44. Selçuk Toprak, Abdullah Cem KOÇ, Ülker GÜNER BACANLI, Fatih DİKBAŞ, Mahmut FIRAT,
Altan DİZDAR, İçme Suyu Dağıtım Sistemlerindeki Kayıplar ve Prowat Projesi, 5. Kentsel Altyapı
Ulusal Sempozyumu Bildirisi.
45. Selim Yılmaz/Çalışma Grubu, GATS: Su Ticareti Yapılabilen Değerli Bir Metadır, İKK Ölçü Dergisi,
İstanbul, Aralık 2003.
46. Selin SARI, İçme Suyu Sektör Profili, İstanbul Ticaret Odası Etüt ve Araştırma Şubesi.
47. TMMOB, Küresel Su Politikaları ve Türkiye TMMOB Su Raporu, Ankara, Mart 2009.
48. TMMOB, Su Politikaları Kongresi Bildiriler Kitabı, Ankara, 2006, Cilt 1.
49. TÜSİAD, Bülent Gökdemir, Küresel Su Krizine Çözüm Arayışları: Şebeke Suyu Hizmetlerine Özel
Sektör Katılımı, Dünya Örnekleri Işığında Türkiye için Öneriler, İstanbul, 2008.
50. TÜSİAD, Necdet Alparslan, Ayşegül Tanık, Deniz Dölgen, Türkiye’de Su Yönetimi Sorunlar Ve
Öneriler. İstanbul, Eylül 2008.
51. Ülkü YETİŞ, Filiz B. DİLEK. Su Kaynaklarında Kirlenme. Ankara 1997. Türkiye Orta Doğu Amme
Enstitüsü Yayını. Sayfa 1
52. USİAD Su Raporu. Ulusal Su Politikası İhtiyacımız, Editör, Dursun YILDIZ, Hazırlayan: ADA Strateji
Ankara, Ankara Ulusal Sanayici ve İşadamları Derneği Yayını, 2007.
53. Veysel Eroğlu, Su Tasfiyesi, Çevre ve Orman Bakanlığı Yayını, Ankara 2008.
54. Veysel Eroğlu, Ülkemizde Termal, Maden Suları Kaynakları ve Kullanımı, DSİ, Afyon Kocatepe
Üniversitesi, Termal ve Maden Suları Konferansı, Afyonkarahisar, 2008.
55. Veysel Eroğlu, Su Meselesi.
56. WWF, Yaşayan Gezegen 2008 Raporu, Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı.
57. WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Doğader (Doğa ve Çevreyi Koruma Derneği), Avrupa
Birliği Su ve Çevre Politikaları.
58. Yasemin Fatih Amato, Güzel Ol Bugün Yarın ve Daima, Cildin Doğası ve Kozmetik Olanaklar, Doğan
Kitap, İstanbul, 2004.
279
Dünyada ve Ülkemizde Su
Web Siteleri
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr
http://www.espring.com
http://rega.basbakanlik.gov.tr
http://www.dpt.gov.tr
http://www.dsi.gov.tr
http://ekutup.dpt.gov.tr
http://www.tusiad.org.tr
http://www.yerelnet.org.tr
http://www.iso.org.tr
http://www.wwf.org.tr
http://www.tmmob.org.tr
http://www.gapsel.org
http://www.sumikrobiyolojisi.org.tr
http://www.sukalitesi.org.tr
http://topraksuenerji.org.tr
http://www.unesco.org.tr
http://www.ito.org.tr
http://www.tema.org.tr
http://www.korhek.org.tr
http://www.e-kutuphane.imo.org.tr
http://www.worldwaterforum5.org
www.content.worldwaterforum5.org
http://kutuphane.tbmm.gov.tr
http://www.cedgm.gov.tr
http://www.cygm.gov.tr
http./ga.water.usgs.gov
http://tdkterim.gov.tr
http://www.mevzuat.adalet.gov.tr
http://www.iski.gov.tr
http://ekutup.dpt.gov.tr
http://www.usiad.net
http://archive.kayabek.net
www.mmf.selcuk.edu.tr
http://www.tikdek.itu.edu.tr
http://dis.fatih.edu.tr
http://www.ekokent.com
http://suyunhikayesi.com
http://www.ekimya.com
280
http://www.elelebizbize.com
http://www.osmanlicaturkce.com
http://www.veyseleroglu.com
http://www.kuranikerim.com
http://www.uludagsozluk.com
http://www.antoloji.com
Alıntı yapılan web adreslerine
erişim tarihi:01.04.2010
Su Yönetimi ve Mevzuatı
Su Hakkında Kitap Yayımlayan Web Siteleri
Su hakkında araştırma yapmak veya daha detaylı bilgi edinmek isteyenler, aşağıdaki web adreslerinden,
isimleri yazılı olan eserlere ulaşabilirler.
http://ekutup.dpt.gov.tr
Su Ürünleri ve Su Ürünleri Sanayi Özel İhtisas Komisyonu Raporu
Su Havzaları, Kullanımı ve Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu
İçme Suyu, Kanalizasyon, Arıtma Sistemleri ve Katı Atık Denetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu
http://www.cedgm.gov.tr
Türkiye Çevre Durum Raporu
İl Çevre Durum Raporları
Türkiye Çevre Sorunları ve Öncelikleri Envanteri
Türkiye Çevre Atlası
http://www.cevreorman.gov.tr/COB/Files belgeler/cg2008.pdf
Çevresel Göstergeler
Kuraklık ve Su Yönetimi Toplantısı , Ankara
Karst Hidrolojisi Konferansı, Antalya
Sulama ve Tuzlanma Konferansı , Şanlıurfa
Taşkın Konferansı , Edirne
Havza Kirliliği Konferansı , İzmir
http://www.dsi.gov.tr/su_forumu_duyuru.htm
Tarihi Su Yapıları Konferansı , İzmir
Sulak Alanlar Konferansı , Kayseri
Sel,Taşkın ve Heyelan Konferansları, Samsun
Taşkın Heyelan ve Dere Yataklarının Korunması Konferansı , Trabzon
Van Gölü Hidrolojisi ve Kirliliği Konferansı ,Van
Su Tüketimi - Arıtma - Yeniden Kullanım Sempozyumu, Bursa
Konya Kapalı Havzası Yeraltısuyu ve Kuraklık Konferansı , Konya
Su ve Enerji Konferansı , Artvin)
Termal ve Maden Suları Konferansı , Afyonkarahisar
Sulama - Drenaj Konferansı , Adana
Kar Hidrolojisi Konferansı ve Sonuçları , Erzurum
2. Ulusal Taşkın Sempozyumu Panel Sunuları Ve Tebliğler Kitabı
DSİ Faaliyet Raporu
http://www.e-kutuphane.imo.org.tr
TMMOB Su Politikaları Kongresi
TMMOB Su Politikaları Kongresi (1. Cilt)
TMMOB Su Politikaları Kongresi (2. Cilt)
TMMOB 2. Su Politikaları Kongresi (1. Cilt)
281
Dünyada ve Ülkemizde Su
TMMOB 2. Su Politikaları Kongresi (2. Cilt)
Ortadoğu Su Kaynaklarının Geleceği
Yapılarda Isı-Su Yalıtımları
Güney Asya Depremi Ve Depreşim Dalgası (tsunami), Küresel İklim Değişikliği Ve Türkiye’ye Olası
Etkileri
Türkiye’de Su Sorunu
Akdeniz Havzası’nda Su Sorunları Ve Türkiye
Çağlar Boyunca Anadolu’da Su Mühendisliği, Prof. Dr. Ünal Öziş,
Su Yapıları
Temel ve Vazgeçilmez İnsan Hakkı Olarak Su (Dergi)
http://www.tusiad.org.tr/
Türkiye’de Su Yönetimi : Sorunlar ve Öneriler
Küresel Su Krizine Çözüm Arayışları: Şebeke Suyu Hizmetlerine Özel Sektör Katılımı, Dünya Örnekleri
Işığında Türkiye için Öneriler
http://www.usiad.net
USİAD Su Raporu
USİAD Su ve Toprak Raporu
USİAD Su Kaynakları Bakanlığı Kuruluş Kanunu Tasarı Taslağı Önerisi
http://topraksuenerji.org/
Çerçeve Su yasası mı? Su Kaynakları Bakanlığı Yasası mı?
Edirne Taşkınları
BM Avrupa İktisadi Komisyonu Sınıraşan Taşkın Risk Yönetim Raporu
BM Dünya Su Gelişim Raporu
Hidropolitik ve Su Kaynakları
Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi
Su Havzalarının Kullanımı ve Yönetimi
http://www.tema.org.tr
Dünyanın Durumu 1993, Susuzluk Sorunu
Dünyanın Durumu 1996, Sürdürülebilir Bir Su Stratejisi Yaratmak
Dünyanın Durumu 1996, Sürdürülebilir Tatlı Su Ekosistemleri
Dünyanın Durumu 1999, Su: Büyümeyi Etkileyen Kısıtlama
Dünyanın Durumu 2000, Sulu Tarımı Yeniden Canlandırmak
Dünyanın Durumu 2001, Yer altı Sularında Kirlenme
Dünyanın Durumu 2004, Su Verimliliğini Arttırmak
Stres Belirtileri: İklim Ve Su
Yer altı Suları (Dergi)
Su Kaynakları
Su Çalıştayı Raporu
282
Su Yönetimi ve Mevzuatı
http://www.elelebizbize.com/e-kutuphane/
2006 Küresel İnsani Gelişme Raporu. Kıtlığın Ötesinde: Güç Dengesizliği, Yoksulluk ve Küresel Su
Krizi
Binyıl Kalkınma Hedefleri Türkiye 2005
http://www.iso.org.tr
Gıda Sektörü
Firmam Çevre Mevzuatına Ne Kadar Uyumlu Projesi Değerlendirme Raporu Ve İhtiyaç Analizi
Çevre Yönetim Sistemi Rehberi
Sanayide Atık Yönetiminde Karşılaşılan Sorunlar
Sanayide Atık Yönetimi: Atıkların Azaltılması, Geri Kazanımı, Bertarafı
Çevreye Duyarlı İşletmecilik Ve Türk Sanayinde Çevre Yönetim Sistemi Uygulamaları
http://www.veyseleroglu.com.tr
Su Tasfiyesi
http://www.tikdek.itu.edu.tr/
1. Türkiye İklim Değişikliği Kongresi – TİKDEK 2007
283

Benzer belgeler