DIE LINKE SEçIm ProgramI - DIE LINKE. Kreisverband Essen
Transkript
DIE LINKE SEçIm ProgramI - DIE LINKE. Kreisverband Essen
DIE LINKE Seçim Programı harcamalarında radikal kısıtlama yapmaları şartına bağlandı. Biz DIE LINKE olarak, yerel yönetimlerin eyaletin vergi gelirlerinden aldığı payın adım adım artırılmasından yanayız. Buna ek olarak, belediyelerin eyalete olan borçları kısmen silinmelidir. IRKÇILIKLA MÜCADELE EDILMELI, DEMOKRASI GÜÇLENDIRILMELI DIE LINKE, halkın demokratik haklarının genişletilerek, kararlara ve yönetime katılım olanaklarının artırılması için mücadele ediyor. Eyalet meclisinde, belediye başkanlarının seçimle görevden alınmalarının yolunu açtık ve yerel düzeyde halkoylamaları yapılmasını kolaylaştırdık. Belediyelerde daha fazla dolaysız demokrasi olanakları sunulmasından, kişiye özel bilgilerin daha iyi korunmasından, kendi kararlarını kendilerinin almalarının yolunun açılmasından yanayız. DIE LINKE, devletin ve özel işletmelerin muhbirler görevlendirmesine karşı çıkmaktadır. NRW‘de bir nazi problemi vardır. Gerek NSU adındaki terör çetesinin işlediği cinayetler, gerekse de nazilerin gerçekleştirdiği gösteriler ve gömenlerle farklı düşünenlere karşı yaptığı saldırılar bir kez daha göstermiştir. Ama aynı zamanda nazilerin göçmenlere, solculara ve onlara karşı çıkan siyasi çevrelere karşı savurduğu, ardı arkası kesilmeyen tehditler de, bu gerçeği gözler önüne seriyor. DIE LINKE, insanların nazi örgütlenmelerine karşı gerçekleştirdiği gösterileri desteklemektedir. Çünkü bu mücadele, çoğu zaman tehlikeyi göremeyen resmi makamlara bırakılamaz. Nazi gösterilerinin olduğu her yerde karşı gösteriler de vardır ve biz DIE LINKE olarak onların yanında yerimizi alıyoruz. Irkçılığın her biçimine kararlı bir şekilde karşı çıkıyoruz. YENILENEBILIR ENERJI KABUL EDILMELI, NRW EKOLOJIK TARZDA YENIDEN YAPILANDIRILMALI Bütün nükleer santrallerin derhal kapatılmasını, Castor transportlarının durdurulmasını ve Gronau‘daki uranyum zenginleştirmeye son verilmesini talep ediyoruz. Almanya‘daki enerji harcamalarında liste başı olan NRW eyaletinde enerjide bir dönüşüm gerekiyor. Biz yeni kömür santrallerinin yapılmasına karşıyız. Enerji ihtiyacının tümünün b,r an önce yenilenebilir kaynaklardan karşılanabilmesi için, RWE ve E.ON‘un elinde bulundurduğu merkeziyetçi yapı ve iktidar demokratik yöntemle dağıtılmalıdır. Enerji ağları kamunun malı olmalıdır. Eyalet anayasasının 27. maddesi de, tekel konumunda sahip şirketlerin toplumsallaştırmasını öngörmektedir. Temel ihtiyaç düzeyindeki elektrik ve doğal gaz tüketimi ücretsiz olmalıdır. Bunun finansmanı ise, temel ihtiyacın ötesinde fazla yakıt harcayanların daha fazla ödemesiyle sağlanabilir. Enerjide dönüşüm için bir temel plan oluşturulmak, bir geleceğe yatırım programı hazırlanmak zorundadır. Ekolojik ve sosyal ihtiyaçların gözetildiği yeniden yapılandırmayı hedefleyen bu programda, ayrıca çalışanların ihtiyaçlarını karşılayanların hangi çerçevede teşvik edileceği yer almalıdır. Bugün petrol devlerinin istediği gerçekleşecek olursa, NRW eyaletinin yarısında doğal gaz çıkarılacaktır. Buna ve bu yolda ilk numunelerin alınmasına kesinlikle karşı çıkan tek parti DIE LINKE‘dir. Özel kanalizasyon borularının özel şirketlerce denetlenmesini savunan SPE ve Yeşiller‘in bu adaletten uzak isteklerini de biz engelledik. Ayrıca, sanayi ve tarımın çevreyi kirletmesine karşı taviz vermeden mücadele edilmesini talep ediyoruz. SATILMIS SIYASETE KARSI Bugün şirketler partilere bağışta bulunursa, bunun karşılığını da bekliyorlar. DIE LINKE, siyasi kararlar üzerinde bu yolla etkili olunmasını kınıyor. Siyaset bağımsız olmalıdır. Eğer seçilenler, aldıkları kararların ve attıkları adımların bu şekilde büyük şirketler ve servet sahipleri tarafından belirlenmesine izin verirse, seçimlerin bir anlamı kalmaz. Bu yüzden biz, şirketlerin siyasi partilere bağışta bulunmasını yasaklamak istiyoruz. Parlamenterler, büyük şirketlerin ve sermaye kuruluşlarının maaşlı elemanı olmamalıdır. Burada söz konusu olan, parlamentoların bağımsızlığı ve demokrasinin korunması meselesidir. DIE LINKE, parlamenter maaşlarına zam yapılmasını reddeder. Kısa bir süre önce SPD, CDU ve Yeşiller‘in oylarıyla kabul edilen ve milletvekili emekli maaşına 500 Euro zam yapılmasını öngören teklife karşı çıktık. Hartz IV yardımlarına 2011‘de 5 Euro zam yapılmıştı. Bugün hazine iyice boşalırken, öte yanda siyasiler özel sponsorların peşinden koşuyor. Bu, siyasetin satılık hale gelmesinin ve karşılıklı olarak çıkarlarını gözetmelerinin yolunu açar. Bugün özel şirketler, fahiş fiyatlara hükümet adına etkinlikleri organize ediyor. SPD‘li Eyalet Başbakanı Kraft, kendi ve partisinin reklamını yapmak için vatandaşın vergisini çarçur ediyor. HERKESE ESIT HAKLAR DIE LINKE, göçmen kökenli bütün insanlara eşit haklarla katılım olanağı verilmesinden ve gerçek eşitliğin sağlanmasından yanadır. Bunun önkoşulu da, bütün ayrımcı ve dışlayıcı yapılarla yasaların ortadan kaldırılmasıdır. NRW‘de yaşayan her insana, seçme ve seçilme hakkı verilmesini talep ediyoruz. DIE LINKE, insani bir sığınma siyaseti izlenmesinden yanadır ve takibata uğramış, sömürülmüş ve baskı görmüş sığınmacıların sınırdışı edilerek belirsiz bir geleceğe gönderilmesini değil, güvenli bir oturum iznine kavuşturulmasını talep eder. DIE LINKE için hala geçerli olan bir gerçek vardır: Hiçbir insan illegal değildir! SAVAS DEGIL, BARIS Almanya Anayasası‘na göre federal ordunun görevi, sadece ülke savunmasıdır. Ama günümüzde Almanya dünyanın dört bir köşesinde müdahalelerde bulunur hale geldi. Başka ülkelere askeri müdahale edilmesine karşı çıkan tek parti biziz. Burada, Kuzeyren Vestfalya‘da, eyalet polisine ait birliklerin savaş bölgesi Afganistan‘dan çekilmesini talep ediyoruz. Genç insanları kandırarak orduya katılmaları ve savaşa gitmeleri için çaba gösteren federal ordu subaylarının okullarda işi olamaz. Kapatılmış kışlaların, başka amaçlarla kullanılmak üzere yerel yönetimlere ücretsiz devredilmesi gerekir. Das Langwahlprogramm steht zum Download unter www.dielinke-nrw.de zur Verfügung. DIE LINKE. Nordrhein-Westfalen Kortumstr. 106–108, 44787 Bochum Telefon: 0234/417 479 14 E-Mail: [email protected] www.dielinke-nrw.de V. i. S. d. P.: Sylvia Gabelmann, Hubertus Zdebel Fotos: Björn Kietzmann (1, 6, 7), Roland Geisheimer/attenzione (3, 4), Archiv www.dielinke-nrw.de NRW‘nin temel bir politika değişikliğine ihtiyacı var. Eyaletimizde yaşayan geniş çoğunluğun çıkarları, bunu gerektiriyor. Bu kısa seçim programımız, bu yönde atılması gereken adımları gösteriyor. NRW‘de gerçek anlamda bir politika değişikliği olacaksa, bu sadece DIE LINKE ile mümkündür. Son yıllarda bunun sayısız kanıtını yaşayarak gördük. Biz DIE LINKE olarak, kıvırmalara karşı olduğumuz için 2012 bütçesini reddettik. 4,1 milyar Euro tutarındaki vergi fazlasıyla, sosyal bilet, belediyelerin kasalarına daha fazla kaynak aktarılması, kreşlerde çocuklarımıza daha iyi olanaklar sunulması, sosyal konutların sayısının artırılması gibi birçok ihtiyacı karşılamak mümkündü. Ama SPD ve Yeşiller buna yanaşmadı. Tavizsiz, içten ve dürüst davranarak, hedeflerimiz doğrultusunda hem eyalet meclisinde, hem de meclis dışında eyaletimizde yaşayan insanlarla birlikte çalışmak istiyoruz. DIE LINKE, seçmenlerin güvenebileceği, başkalarını taklit etmeyen sosyal bir partidir. DIE LINKE sözünden dönmez, seçim gününden sonra da söylediklerine sadık kalır! BiZCE BORÇLANMA SINIRI, MiLYONER VERGiSi OLMALI Bugüne kadar bütün federal hükümetler, zenginlere ve tekellere vergi kıyağı dağıttı ve hazineyi boşalttı. Sadece NRW‘nin eyalet bütçesi, yılda 5 milyar Euro açık veriyor. Bu ise, 2012 için planlanan borçlanmadan daha yüksek bir miktar. Altyapı tesisleri çürüyor, belediyeler iflasa sürükleniyor. 13 Mayıs seçimleri, eyaletimizin nereye gideceği kararının verileceği bir seçim. Ya kısıtlamalar acımasızca devam edecek, ya da vergi gelirleri artırılacak. DIE LINKE diyor ki: Kamu bütçelerine ayrılan kaynaklar, yapısal olarak hep düşük tutuluyor. NRW‘de de durum farklı değil. Bütçenin düzlüğe çıkarılmasının tek yolu, yüksek gelirlerin ve servetin vergilendirilmesinden geçiyor. Bu yolla halkın ihtiyaçlarının karşılanması, bütçenin dengelenmesi mümkün olacaktır. DIE LINKE bunun için Federal Konsey‘de bir girişimde bulunarak, yıllık 1 milyonun üzerindeki gelirlerin yüzde beş oranında vergilendirilmesini istiyor. Bu gerçekleşirse, NRW‘nin yıllık vergi geliri 16 milyar Euro artacaktır. Bununla da geleceğe yönelik yatırımlar da artırılabilir, borçlanma da düşürülebilir. Şimdi kararlaştırılmış olan borçlanmayı sınırlandırma hayata geçirilirse, NRW tasarruf yoluyla iflasa sürüklenecektir. DIE LINKE olarak biz, banka sektörünün kurallaştırılmasını ve patronlara ek prim ödemelerinin yasaklanmasını istiyoruz. Alacaklı konumundaki özel şahıslar kendi paylarına düşeni ödemedikleri ve çalışanların işyeri güvence altına alınmadığı sürece, bütçeden eyalet bankası WestLB‘ye yeniden milyarlarca Euro tutarında kaynak aktarılmasını reddediyoruz. Sparkasse‘lerin yerel ekonominin temel dayanağı olmaları için güçlendirilmelerini, zorda kalmış belediyelere ödeme yapma zorunda bırakılmalarını engellemek istiyoruz. ÜCRETLER ARTIRILSIN, KiRALIK ISÇILIK YASAKLANSIN Kriz karşısında insafsız bir tasarruf politikası yerine, insanların çoğunluğunun çıkarları doğrultusunda akılcı bir yatırım politikası izlenmelidir. Bugün birçok insan çalışmasına rağmen, aldıkları ücret yetmediği için yoksulluk çekiyor. Düşük ücretli iş sektörünün, kiralık işçiliğin ve özellikle kadınların çalışmak zorunda olduğu güvencesiz işlerin yaygınlaştırılması, çalışanlar üzerindeki sömürüyü derinleştirdi. DIE LINKE, 10 Euro tutarında asgari ücret ödenmesi ve kiralık işçiliğin yasaklanması için mücadele ediyor. Yeni çıkarılacak Toplusözleşmeye Bağlılık ve İhale Yasası‘nda, kamu ihalelerinin 10 Euro asgari ücret şartına bağlanması gerekir. DIE LINKE, bütün NRW‘yi kapsayacak bir asgari ücret yasasının çıkarılmasını, kamu işvereninin de bu yasaya tabi olmasını talep ediyor. Son yıllarda ortaya çıkan reel ücret kayıpları nedeniyle, çalışanların ücretlerine zam yapılması gerekir. Biz onların ücret zammı talebiyle sürdürdükleri mücadelenin yanındayız. DIE LINKE, mağazaların açılış-kapanış saatlerini düzenleyen yeni bir yasanın çıkarılmasından yanadır. Mağazaların günde 24 saat açık olması, sadece büyük tekellerin işine yarar. Buralarda çalışanlar ise emeklerinin karşılığını alamazlar. Pazar günleri alışveriş değil, kültürel ihtiyaçları gidermeye ve dinlenmeye hizmet eden bir gündür. YOKSULLARLA DEGIL, YOKSULLUKLA MÜCADELE EDILSIN: NRW‘DE YENI KONUTLAR YAPILMALI, SOSYAL BILET UYGULAMASINA GEÇILMELIDIR Günümüzde sadece NRW‘de, yaklaşık 1,6 milyon insan Hartz IV yardımına muhtaç. Her üç-dört çocuktan biri yoksulluk içinde yaşıyor. Bu çocuklar için kreşlerde ücretsiz öğle yemeği sunulmalı, çocuklar için ödenen yardım miktarı artırılmalı ve yoksullukla mücadele için bir eylem planı hazırlanmalı. DIE LINKE olarak eyalet meclisinde gerekli girişimleri başlatarak Hartz IV uygulamasına ve insan onuruna yakışmayan sonuçlarına bir son verecektir. 1 Euro’luk işlere derhal son verilerek, onun yerine insan onurunun gerektirdiği işlerde istihdamın sağlanmasını talep ediyoruz. İnsanlar, kombi ücret modeli veya kiralık iş değil, sosyal güvenceli ve toplu sözleşmelerle belirlenmiş ücretlerin ödendiği işlerde çalışmak istiyor. Yardım alanlara uygulanan yaptırımların, yardımlarını kesme, taşınmaya zorlama, elektrik ve sularının kesilmesi gibi uygulamalara derhal son verilmesini talep ediyoruz. Rahat ve fahiş kiraların ödenmediği bir evde oturmak, insan onuruna yakışır bir yaşamın ayrılmaz parçasıdır. Biz DIE LINKE olarak, kirası düşük, enerji ihtiyacı düşük, engellilerin de rahatça kullanabileceği konutların artırılmasını talep ediyoruz. SPDYeşiller hükümeti döneminde sosyal konut alanında yapılan kısıtlamaların derhal iptal edilmesini ve teşvik bütçesinin tekrar 1 milyar Euro’ya çıkarılmasını talep ediyoruz. Toplu taşıma araçlarından yararlanmak, Hartz IV yardımıyla geçinenlerin ve düşük ücretlilerin önemli bölümünün kullanamadığı bir insan hakkıdır. SPD ve Yeşiller, eyalet meclisinde herkesin ödeyebileceği bir sosyal bilet uygulamasına karşı çıktılar. Biz, dargelirliler için eyalet çapında aylık 15 Euro’ya sosyal bilet uygulamasına geçilmesini istiyoruz. Daha ilerideki dönemde, herkesin ücretsiz toplu taşıma araçlarından yararlanabilmesinden yanayız. EGITIM META DEGILDIR – ÇOCUKLARA VE GENÇLERE IYI BIR GELECEK PERSPEKTIFI SUNULMALI Eğitim, anaokulundan üniversiteye kadar ücretsiz olmalıdır. Çünkü eğitim bir insan hakkıdır ve velilerin cüzdanına bağlı olamaz. Bugün kreşlerde 100.000 üç yaş altı çocuk için yer eksik ve biz bu eksikliğin derhal giderilmesini istiyoruz. Bizim için okul öncesi eğitimin ve küçük çocukların bakımının güvence altına alınması demek, Çocuk Eğitim Yasası‘nın (KiBiz) yerine, bütün çocuklara iyi bir eğitim ve eğitimcilere iyi bir istihdam olanağı sunan yeni bir kreş yasası çıkarılması demektir. Çocuklara, gençlere ve sosyal olanakların yetersiz olduğu semtlerde yaşayan ailelere daha iyi olanaklar sunulmalı, buralardaki sosyal altyapı düzeltilmelidir. 2010 yılından bu yana atılan, üniversite harçlarının ve kafa notlarının iptal edilmesi gibi adımlar, DIE LINKE‘nin baskısı sayesinde ve onun oylarıyla gerçekleşmiştir. Bugün üniversitelerde derslikler dolup taşmaktadır. Ama SPD ve Yeşiller buna rağmen üniversitelere daha fazla kaynağın ayrılmasına karşı çıkıyor. Yeni ve demokratik bir üniversite yasasının çıkarılmasını, Bachelor diplomalı öğrencilere yüksek lisans eğitim hakkı tanınmasını istiyoruz. SPD, okul eğitimi alanında CDU ile birlikte feci bir uzlaşma yaparak seçim vaadini çiğnemiştir. Sadece biz DIE LINKE olarak, 10. sınıfa dek bütün öğrencilerin ortak eğitim gördüğü, her öğrencinin ihtiyaçları doğrultusunda teşvik edildiği, sınıfların kalabalık olmadığı, okul malzemelerinin ücretsiz olduğu, öğrencilere sağlıklı yemeklerin verildiği eğitim sistemini tavizsiz savunduk. Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Konvansiyonu‘nda, engellilerin yaşama katılmalarının önündeki her türlü engelin kaldırılması öngörülmüştür. Bu hak yaşamın her alanında hayata geçirilmelidir. NRW eyaleti, gençlerin iyi bir meslek eğitimi görebilmeleri için gerekli yatırımları yapmalı, bekleme listelerinin dolmasını engellemeli, meslek eğitim olanağı sunmayan işletmelerden mali kaynak almalıdır. Çıraklar, meslek eğitimini tamamladıktan sonra süresiz iş sözleşmesiyle işe alınmalıdır. KAMU HiZMETLERI GÜÇLENDiRiLMELi, BELEDiYELERiN SUNDUgU SOSYAL OLANAKLAR ARTIRILMALIDIR DIE LINKE, kamu işletmelerinin ve varlıklarının özelleştirilmesine karşı ve belediyelerin sunduğu sosyal olanaklarla kamu hizmetlerinin güçlendirilmesi için mücadele ediyor. Bugün NRW‘deki 400 belediyeden sadece sekiz tanesinde bütçe dengesi var. İzlenen vergi politikalarının bir sonucu olan bu durumdan kurtulmanın yolu, daha fazla tasarruf etmekten geçmez. Buna rağmen SPD, Yeşiller ve FDP, biz karşı çıkmış olsak da, ‚Güçlendirme Sözleşmesi‘ni karar altına aldılar. »Yunanistan yardımı« benzeri bir uygulamayla belediyelere ek kaynak ödenmesi, sosyal ve kültürel