kalpazanlar - Chantier Films

Transkript

kalpazanlar - Chantier Films
B
A
S
I
N
B
Ü
L
T
E
N
İ
2008 OSCAR ÖDÜLÜ – EN İYİ YABANCI FİLM
KALPAZANLAR
“The Counterfeiters”
Oyuncular: KARL MARKOVICS AUGUST DIEHL DEVID STRIESOW MARIE BAUMER MARTIN BRAMBACH DOLORES
CHAPLIN LENN KUDRJAWIZKI TILO PRUCKNER ANDREAS SCHMIDT VEIT STUBNER SEBASTIAN URZNDOWSKY AUGUST
ZIRNER
Aichholzer Film ve Magnolia Filmproduktion yapımı. Studio Babelsberg Motion Pictures/Babelsberg Film ve ZDF’nin
katkılarıyla. Kasting HETA MANTSCHEFF Set Tasarım ISIDOR WIMMER Kostüm NICOLE FISCHNALLER Makyaj WALDEMAR
POKROMSKI Müzik MARIUS RUHLAND Kurgu BRITTA NAHLER Ses TORSTEN HEINEMANN TATJANA JAKOB TOBIAS FLEIG
Görüntü Yönetmeni BENEDICT NEUENFELS AAC/BVK Yapım Yönetmeni MONIKA MARUSCHKO CHRISTIAN SPRINGER
Yazar/Yönetmen STEFAN RUZOWITZKY Ortak Yapımcı CAROLINE VON SENDEN HENNING MOLFENTER DR. CARL L.
WOEBCKEN Yapımcılar JOSEF AICHHOLZER NINA BOHLMANN BABETTE SCHRODER
www.chantierfilms.com - http://www.thecounterfeitersfilm.com/
SİNOPSİS
Usta bir kalpazan olan Salomon Sorowitsch’in gerçek hikayesini anlatan film, savaştan kısa bir süre sonra,
kumarbazların cenneti, görkemli Monte-Carlo’da başlar. Yıpranmış, eski püskü bir pardesü giydiği halde
elinde para dolu bir çantayla sahilde oturan adam Salomon Sorowitch’in ta kendisidir. Geçmişine ait en
büyük iz de kolundaki işarettir...
1936 Berlin. Dolanbazların, jigoloların ve kolay kadınların dünyasında barınan “Kalpazanlar Kralı” Salomon
Sorowitsch için hayat, para gerektiren bir oyundur. Bunun için ihtiyaç duyduğu parayı kendi basar.
Pragmatizmi ve yaratıcılığı sayesinde hayatın renkli – ve güvenli – tarafında kalmayı becermektedir, belki de
bunu sadece görünüşte başarıyordur...
Güzel Aglaia’nın gülümsemesine karşı koyamayan Sorowitsch’in Berlin’de bir gece daha kalması onu felakete
sürükler. Müfettiş Herzog tarafından tutuklanır. Diğer birçok profesyonel suçlu gibi, Sorowitsch de toplama
kampına yollanır. Mauthausen’in normal bir hapishane olmadığının kısa sürede farkına varır; burada
mahkumlar sistematik olarak öldürülmektedirler. Hayatta kalma içgüdüsü ve sanatsal mahareti sayesinde
diğerlerinden ayrılır ve naziler için önemli bir işte görevlendirilir.
Sorowitsch, onu tutuklayan ve bu sayede terfi edip, özel ve gizli bir komando timinin başına getirilmiş Herzog
tarafından karşılandığı Sachsenhausen’e nakledilir. Nazilerin paraya ihtiyacı vardır ve burada, diğerlerinden
itinayla ayrılmış iki barakada büyük çapta sahte para basılmaya başlanacaktır. Bu “altın kafeste” hayat
şartları kampın geri kalanına kıyasla neredeyse cennetliktir: Temiz, iyi düzenlenmiş, arka planda müzik çalan,
yumuşak yataklı atölyeler ve iyi yemekler...Herzog, seçilmiş işçilerini, iyi muameleyle motive etmeye ve
onlardan en üst düzeyde verim elde etmeye çalışmaktadır. Gene de kesin olan bir şey vardır: Eğer iş başarıya
ulaşmazsa, işçiler gaz odasına gönderilecektir. Sorowitsch ve mahkum arkadaşları, toplama kampının
korkunçluğunu sadece, işkence görenlerin seslerini duvarların arkasından duyarak ve gaz odasında idam
edilmiş yahudilerin isim kartlarını görerek anlarlar.
Sorowitsch her zaman yaptığı gibi, hiçbir şeyin değiştirilemeyeceğini gördüğünde bakışlarını kaçırır. Yeteneği
sayesinde gerçekten de kusursuz sahte paralar basmayı başarır. Herzog bu durumdan çok memnundur.
Sorowitsch’in arkadaşı Burger’sa sahte para basarak nazilerin savaşını finans etmelerini yanlış bulur ve işi
sabote etmeye çalışır. Sadece bir gün dahi daha fazla bile olsa hayatta kalmayı ve iyi yaşamayı amaçlayan
Sorowitsch içinse bu sabotaj olası bir şey değildir. Ancak tüberküloz hastası Kolya’nin bir muhafız tarafından
öldürülmesi kalpazanlar kralını vicdanı ile karşı karşıya getirir.
Sorowitsch sonunda, bu durumla uyum içinde olmaktan vicdan azabi duymaya başlar. Savaş sona erip naziler
kamptan bir gecede kaçınca, mahkum kalpazanların hayatı kurtulur, ancak kamp dehşetinin gerçekliğiyle de
yüzleşmek zorunda kalırlar. Sorowitsch, her şey bitmiş olmasına rağmen –belki tam da bu yüzden- diğer
mahkumlara ve etrafına bakmak zorunda kalır. Gördüğü manzara, işkenceye uğramış insanların zorlukla
tanınabildiği, ceset yığınları arasında dolaşan umarsız bir topluluktur.
SENARİST-YÖNETMEN STEFAN RUZOWITZKY
1961 Viyana doğumlu olan Ruzowitzky, tiyatro ve tarih üzerine eğitim aldı. Önceleri Avusturya’da bir radyo
için tiyatrolar yazıp yönetti. Daha sonra televizyon için reklam ve müzik videolarının yönetmenliğini yaptı.
1996’da Max Ophuls Ödülünü kazandığı “Tempo” adlı ilk uzun filmini çekti.
İkinci film ise 50 ülkeye satılan ve dünyada birçok festivalde yer alan ve ödül kazanan “The Inheritors”
filmidir. Ayrıca bu film 1999 yılında Avusturya’nın Oscar adayı olarak gösterildi.
“Anatomy”, “All the Queen’s Men” ve “Anatomy 2” filmleriyle Avrupa’nın önemli yönetmenleri arasında
yerini aldı.
STEFAN RUZOWITZKY İLE FİLM HAKKINDA
Mr. Ruzowitzky, daha önceki tüm filmlerinizin tek bir ortak yönü vardı: hepsi birbirinden tümüyle farklı.
KALPAZANLAR’sa tüm öncülerinden tamamen farklı.
Belki ilk bakışta öyle ama aslında ben tüm filmlerindeki ana konuyu yine en önde tuttum: idealizm. “Tempo”da,
“The Inheritors”da, “Anatomy”de tüm filmlerimde genç kahramanlar vardı. Tüm filmlerimde idealizmle dolu
olarak yeni bir dünyaya giren, ancak karşılaştıkları ahlaksızlıklar yüzünden dünya görüşlerini yeniden gözden
geçirmek zorundan kalan genç kahramanlar vardır. Kalpazanlar değişik bir yaklaşımda bulunuyor. İdealizm ve
pragmatizm arasındaki gerginliği, daha önce hiç bu denli dramatik ve varoluşçu bir çerçevede irdeleme imkanım
olmamıştı.
Kalpazanlar nasıl ortaya çıktı? Filmin kaynağı nedir?
Konu kendiliğinden bana geldi. İki hafta içinde, birbirinden farklı iki prodüksiyon şirketi, bana bu konuyu
sundular. Kaderin bir cilvesi.
Adolf Burger ile olan irtibatınız nasıl gerçekleşti?
Benim için filmin en etkileyici anı: Bu gerçek olayın son hayatta kalan kahramanları, Burger ve Plapper’ın sette
oldukları an.
O zaman fark ettim ki; bu yaptığımız sadece bir film değil, bu tarih, gerçekten olmuş olaylar.
Sete giderken 90 yaşındaki bu iki kahraman, kalpazanlık atölyesinin kumandanı olan S.S. subayının aslında bir
kurtarıcı mı, yoksa bir katil mi olduğunu tartıştılar. Kendi kendime dedim ki, bu tam da filmin odak noktası
olacak.
Niye filminiz bu denli uzlaştırıcı bir şekilde bitiyor? Bu, seyirci zevklerine tanınmış bir ayrıcalık mıdır?
Burger ve Sorowitsch’in –diğer tüm sağ kalan toplama kampı mağdurları gibi- bu acı dolu deneyimle ve neden
hayatta kaldıkları, neden o kadar çok insanın ölmesi gerektiği, ve bunun önlemek için neden daha fazlasını
yapmadıkları veya yapamadıkları sorularıyla, hayatlarının geri kalanı boyunca başa çıkmaları gerektiği açıkça
ortada. Bir yönetmen olarak, filmin kahramanı Sorowitsch’in 6 sene boyunca bir toplama kampında kalıp da
hayatta kalabilmiş olmasını kınamak gibi bir hakkım yok, öyle yapmam gayri ahlaki olurdu. Film bu yüzden
uzlaşıcı bir şekilde bitiyor.
OYUNCULAR
Karl Markovics - Salomon Sorowitsch
Karl Markovics dünya çapında bilinen “Rex – A Cop's Best Friend” adlı televizyon dizisi ile adını duyurdu.
Aralarında Helmut Dietl’in yönettiği “Late Show”un ve Stefan Ruzowitzky’ın yönetmenliğini yaptığı “All the
Queen’s Men” filmlerininde olduğu 14 filmde rol aldı.
Filmografisi














2006 DIE FÄLSCHER
2005 Mein Mörder (TV)
2004 Die Schrift des Freundes (TV)
2004 Familie auf Bestellung (TV)
2002 Andreas Hofer – Freiheit des Adlers (TV)
2001 Die Männer ihrer Majestät
2000 Komm, süßer Tod
1999 Geboren in Absurdistan
1998 Late Show
1998 Drei Herren
1998 Der Strand von Trouville
1995-1996 Stockinger (TV)
1994-1996 Kommissar Rex (TV)
1994 Indien
August Diehl – Burger
August Diehl, hem sahnede hem de beyazperdede sergilediği oyunculuğuyla bugün Almanya’nın en önemli
aktörlerinden biri.
Filmografisi












2006 DIE FÄLSCHER
2006 Nichts als Gespenster
2006 Slumming
2006 Ich bin die Andere
2005 Kabale und Liebe
2004 Der neunte Tag
2003 Was nützt die Liebe in Gedanken
2003 Anatomie 2
2002 Lichter
2002 Tattoo
2001 Love the hard way
2000 Kalt ist der Abendhauch
Marie Bäumer – Aglaia
Marie Bäumer Detlev Buck’ın başarılı komedisi "Jailbirds" de yer almadan önce televizyon dünyasının
tanınan bir ismiydi. Dünya çapında isminin duyurduğu film ise Oscar Roehler’in yönetmenliğini yaptığı
“Angst” oldu.
Filmografi








2006
DIE FÄLSCHER
Muttis Liebling
Dresden (TV)
2005
Nachtschicht – Tod im Supermarkt (TV)
2004
Ein toter Bruder
2003
Der alte Affe Angst
2002
Poppitz
2002
Napoléon (TV)
2001
Der Schuh des Manitu
1995
Männerpension

Benzer belgeler