karadeniz teknik üniversitesi fen bilimleri enstitüsü inşaat
Transkript
karadeniz teknik üniversitesi fen bilimleri enstitüsü inşaat
KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI AYAKLI DEPOLARIN SIVI-YAPI-ZEMİN ETKİLEŞİMLERİ DİKKATE ALINARAK DEPREM DAVRANIŞLARININ İNCELENMESİ İnş. Yük. Müh. Ramazan LİVAOĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünce "Doktor" Unvanı Verilmesi İçin Kabul Edilen Tezdir. Tezin Enstitüye Verildiği Tarih : 15.02.2005 Tezin Savunma Tarihi : 28.03.2005 Tez Danışmanı : Doç. Dr. Adem DOĞANGÜN Jüri Üyesi : Prof.Dr. Yusuf AYVAZ Jüri Üyesi : Doç.Dr. Hasan SOFUOĞLU Jüri Üyesi : Prof.Dr. Ahmet DURMUŞ Jüri Üyesi : Prof.Dr. Kadir GÜLER Enstitü Müdürü : Prof. Dr. Emin Zeki BAŞKENT Trabzon 2005 ÖNSÖZ “Ayaklı Depoların Sıvı-Yapı-Zemin Etkileşimleri Dikkate Alınarak Deprem Davranışlarının İncelenmesi” adlı Doktora tez çalışmamın her aşamasında hiçbir fedakarlıktan kaçınmayarak, sıra dışı kişiliği ve akademisyenliği ile araştırmaya ışık tutan değerli hocam ve tez danışmanım Sayın Doç. Dr. Adem DOĞANGÜN’e, dört yıl önce gerçekleştirdiğim yüksek lisans çalışmasının sonunda olduğu gibi, bugün de aynı duygular içerisinde sonsuz şükran ve saygılarımı sunarım. Başta tez izleme komitesi üyeleri Sayın Prof. Dr. Yusuf AYVAZ ve Doç. Dr. Hasan SOFUOĞLU’na olmak üzere, değerli vakitlerini harcayıp tezimi inceleme nezaketini gösteren Sayın Prof.Dr. Ing. Ahmet DURMUŞ ile Prof.Dr. Kadir GÜLER’e ve öğrenimim süresince bana emeği geçen tüm hocalarıma ve tüm çalışma arkadaşlarıma, ayrıca çalışmada gerçekleştirilen bazı modellerin çözümlemelerinde kullandığımız ANSYS programının koşturulmasındaki için sağladıkları imkanlardan ötürü Sayın Doç.Dr. Yusuf CELAYIR, ve University of Western Ontario’da bulunan Araş.Gör. Alper TURAN’a teşekkürlerimi sunarım. Çalışmalarım boyunca fedakar, adilane tutumlarıyla bana teşvikkar, muafi ve anlayışlı bir şekilde desteklerini esirgemeyen dost ve tüm aile fertlerime minnettarlığımı belirtir, bu çalışmanın ülkemizin ve insanlığın yararına olmasını dilerim. Ramazan LİVAOĞLU Trabzon 2005 II İÇİNDEKİLER Sayfa No İÇİNDEKİLER.................................................................................................................... III ÖZET .......................................................................................................................... VI SUMMARY .......................................................................................................................VII ŞEKİLLER DİZİNİ .......................................................................................................... VIII TABLOLAR DİZİNİ........................................................................................................ XXI SEMBOLLER DİZİNİ ................................................................................................. XXIII 1. GENEL BİLGİLER............................................................................................ 1 1.1. Sıvı Depoları....................................................................................................... 1 1.2. Zeminlerin Özellik ve Davranışları .................................................................... 3 1.3. Deprem Dalgaları ............................................................................................. 12 1.4. Literatür Araştırması ........................................................................................ 15 1.5. Çalışmanın Amacı ve Kapsamı ........................................................................ 20 2. YAPILAN ÇALIŞMALAR BULGULAR VE İRDELEME ........................... 23 2.1. Yapı-Zemin Etkileşiminin Değerlendirilmesi .................................................. 23 2.1.1. Yapı-Zemin Etkileşim Mekanizması................................................................ 24 2.1.2. Yapı-Zemin Etkileşimi Hesap Yöntemleri ....................................................... 32 2.1.2.1. Yapı-Temel-Zemin Sistemi Hareket Denklemlerinin Çözümlenmesi ............. 40 2.1.2.2. Değiştirme Yöntemleri ..................................................................................... 44 2.1.2.2.1. Veletsos Yaklaşımı ........................................................................................... 44 2.1.2.2.2. NEHRP 2001 Yaklaşımı................................................................................... 48 2.1.2.3. Alt Sistem Çözüm Yöntemleri ......................................................................... 53 2.1.2.4. Doğrudan Çözüm Yöntemleri .......................................................................... 63 2.1.2.4.1. Kütlesiz Temel Yaklaşımı ................................................................................ 65 2.1.2.4.2. Sonlu Eleman Modelleriyle Sanal Sınırların Kullanılması .............................. 69 2.1.3. Zeminin Malzeme Bakımından Doğrusal Olmayan Davranışı ........................ 73 2.2. Depolar İçin Sıvı-Yapı Etkileşiminin Değerlendirilmesi ................................. 80 2.2.1. Analitik Yaklaşımlar ........................................................................................ 82 2.2.1.1. Tek Kütleli Sistem ............................................................................................ 82 2.2.1.2. Çok Kütleli Sistem ........................................................................................... 84 2.2.1.2.1. Housner’in İki Kütleli Sistem Yaklaşımı ......................................................... 86 2.2.1.2.2. Bauer Çok Kütleli Sistem Yaklaşımı ............................................................... 87 2.2.1.2.3. Eurocode 8’de Önerilen Çok Kütleli Sistem Yaklaşımı................................... 88 2.2.2. Sayısal Yöntemlerle Kullanılan Yaklaşımlar ................................................... 91 2.2.2.1. Kütle Ekleme Yaklaşımı................................................................................... 91 2.2.2.2. Euler Yaklaşımı ................................................................................................ 94 2.2.2.3. Langrange Yaklaşımı........................................................................................ 96 2.3. Depolar İçin Sıvı-Yapı-Zemin Etkileşiminin Değerlendirilmesi ..................... 99 2.4. Oluşturulan Modeller ve Bunların Örnek Depolara Uygulanması................. 101 2.4.1. Model-1: Sıvı İçin Tek Kütlenin, Zemin İçin İki Farklı Rijitliğin, Yapı İçin İse Mekanik Modelin Kullanıldığı Sıvı-Yapı-Zemin Modeli .............................. 103 2.4.2. Model 2: Sıvı İçin Tek Kütlelinin Zemin İçin Frekans Bağımlı Rijitlik ve Sönümlerin Yapı İçin ise Mekanik Modellerin Kullanıldığı Sıvı-Yapı-Zemin Modeli............................................................................................................. 113 2.4.3. Model-3: Sıvı İçin İki Kütlenin, Zemin İçin İki Farklı Rijitliğin, Yapı İçin İse Mekanik Modellerin Kullanıldığı Sıvı-Yapı-Zemin Modeli .......................... 123 2.4.4. Model-4: Sıvının Çok Kütleli Zeminin Frekans Bağımlı Rijitlik ve Sönümlerle Tanımlandığı Yapı İçin ise Mekanik Modellerin Kullanıldığı Sıvı-Yapı-Zemin Modeli............................................................................................................. 136 2.4.5. Model-5: Sıvı İçin Çok Kütleli Eklenmiş Kütle Yaklaşımının; Zemin İçin Statik Rijitliklerin Kullanıldığı Ayaklı Deponun Sıvı-Yapı-Zemin Modeli .. 149 2.4.6. Model-6: Sıvı İçin Eklenmiş Kütle Yaklaşımının Zemin İçin Kütlesiz Temel Yaklaşımının Kullanıldığı Sıvı-Yapı-Zemin Modeli ..................................... 166 2.4.7. Model-7: Sıvı İçin Sonlu Eleman Yaklaşımının Zemin İçin Kütlesiz Temel Yaklaşımının Kullanıldığı Ayaklı Depo Sıvı-Yapı-Zemin Modeli................ 180 IV 2.4.8. Model-8: Sıvı İçin Sonlu Eleman Yaklaşımının Zemin İçin Kütlesiz Temel Yaklaşımının ve Sanal Sınırların Kullanıldığı Sıvı-Yapı -Zemin Modeli..... 194 2.5. Bulguların Genel Değerlendirilmesi............................................................... 208 2.5.1. Modellerin Sistem Davranışını Temsilinin Değerlendirilmesi....................... 208 2.5.2. Zeminin Sistem Davranışı Üzerindeki Etkilerinin Değerlendirilmesi ........... 219 2.5.3. Sıvının Sistem Davranışı Üzerindeki Etkilerinin Değerlendirilmesi ............. 223 2.5.4. Taşıyıcı Sistem Etkilerinin Değerlendirilmesi ............................................... 227 2.5.5. Doğrusal Olmayan Davranış Etkilerinin Değerlendirilmesi .......................... 232 3. SONUÇLAR VE ÖNERİLER ....................................................................... 238 4. KAYNAKLAR............................................................................................... 244 5. EKLER ........................................................................................................... 264 EK-1 Model-1 İçın Gelıştırılen Program Kodu................................................................. 264 EK-2 Model-2 İçin Geliştirilen Program Kodu................................................................. 267 EK-3 Model-3 İçin Geliştirilen Program Kodu................................................................. 270 EK-4 Model-4 İçin Geliştirilen Program Kodu................................................................. 272 Ek-5 Kullanılan Alt Program Kodları ............................................................................... 279 ÖZGEÇMİŞ....................................................................................................................... 282 V ÖZET İşlevsel olarak birçok amaca hizmet edebilen depoların statik davranışlarının belirlenmesi yanında, dinamik davranışlarının belirlenmesi de önemli olmaktadır. Dinamik yükler etkisindeki ayaklı depolarda, birçok yapı sisteminden farklı olarak, yapısal kısmının sıvıyla ve zeminle olan etkileşimleri de depo davranışını belirlemede etkili olmaktadır. Dolayısıyla deprem gibi dinamik yükler etkisindeki ayaklı depoların davranışlarının belirlenebilmesi için etkileşim etkilerinin gerçekçi bir şekilde dikkate alınması gerekmektedir. Yapılan literatür araştırmalarında, ayaklı depolar için bu etkileşimlerin ve bunlar üzerinde etkili olan parametrelerin değişimleri hakkında oldukça kısıtlı çalışmaya rastlanmıştır. Bu çalışmanın başlıca amacı, literatürde genel sıvı ve zemin etkileşimlerini dikkate almada kullanılan yaklaşımların ayaklı depolar için etkinliklerini irdelemek, bu sayede bunların depoların dinamik davranışları üzerindeki etkilerini incelemek ve söz konusu etkileşimlerin pratik olarak nasıl dikkate alınabileceklerini uygulamaya sunmaktır. Bu amaçla gerçekleştirilen çalışma üç asıl ve bir ek bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, sıvı depoları, zeminlerin özellik ve davranışları, deprem dalgaları, literatür araştırması, çalışmanın amaç ve kapsamı gibi bilgiler sunulmaktadır. İkinci bölümde genel olarak yapı-zemin ve yapı-sıvı etkileşim problemleri için geliştirilen temel yaklaşımlar tanıtılmakta ve bunların ayaklı depolar için uygulanabilirlikleri değerlendirilmektedir. Bu yaklaşımlardan yararlanarak, ayaklı depolar için sıvı-depozemin etkileşimleri için sekiz farklı model oluşturulmakta ve bunlardan elde edilen bulgular karşılaştırılarak irdelenmektedir. Üçüncü bölüm sonuç ve öneriler bölümü olup bu bölümü kaynaklar listesi ve program listelerinin verildiği ek bölümü izlemektedir. Sonuç olarak bu çalışmada; zeminin, sıvının, taşıyıcı sistemin ve zeminin doğrusal olmayan davranışının deponun deprem davranışı üzerindeki etkileri ortaya konulmuş, etkileşimler için geliştirilen bazı analitik yaklaşımların, sayısal yaklaşımlar kadar gerçekçi sonuçlar üretebildikleri, bazı zemin sistemlerinin davranış üzerinde etkilerinin ihmal edilebilecek düzeyde kaldığı görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Ayaklı Depolar, Deprem Hesabı, Sıvı-Yapı-Zemin Etkileşimi, Koni Modeli, Sanal Sınırlar, EC-8, FEMA, Langrange Yaklaşımı, Malzeme Bakımından Doğrusal Olmayan Davranış. VI SUMMARY Investigation of the Earthquake Behavior of Elevated Tanks Considering FluidStructure-Soil Interactions In addition to the determination of static behavior, determination of the dynamic behavior of tanks which used for many engineering fields is also important. Soil-structure and fluid-structure interactions that are not important for ordinary structures as to be for tanks are effective for estimation of dynamic behavior of elevated tanks subjected to dynamic loads. Thus it is necessary to consider the interaction effects correctly for elevated tanks subjected to dynamic loads like earthquake. It is seen from literature survey that very few studies have been carried out for elevated tanks considering interaction effects and related parameters. The main purpose of this study is to evaluate effectiveness of general soil–structure and fluid-structure interaction approaches given in the literature for elevated tanks, thus to investigate the effects of these interactions on the dynamic behavior of the tanks and to present how these interactions can be considered practically. This study carried out for this purpose consists of three main chapters and one appendix. Information related to tanks, mechanical properties and behavior of soils, earthquake waves, literature survey and purpose and content of this study are given in Chapter 1. General soil-structure and fluid-structure approaches are introduced and they are evaluated for elevated tanks. Eight models for fluid-structure-soil interaction were constituted and discussions of results obtained from these models are also given in this chapter. Conclusions drawn from the study are presented and some recommendations for future studies are made in Chapter 3. This chapter is followed by the list of references and an appendix. Finally, in this study, effects of soil, fluid, structural system and nonlinear behavior of soil on the dynamic behaviour of elevated tanks were exhibited, some analytical methods developed for the interaction problems can produce results like obtained from numerical methods, and the effect of soil on the behaviour of the tanks may be negligible for some soil types. Key Words: Elevated Tanks, Earthquake Analysis, Fluid-Structure-Soil Interaction, Cone Model, Artificial Boundaries, EC-8, FEMA, Langrange Approach, Nonlinear Material Behavior VII ŞEKİLLER DİZİNİ Sayfa No Şekil 1. Depoların sınıflandırılması (Doğangün, 1989)..................................................... 1 Şekil 2. Çerçeve taşıyıcı sisteme (a) ve silindirik kabuk taşıyıcı sisteme sahip (b) ayaklı depoların şematik düşey kesitleri ......................................................................... 2 Şekil 3. Dünyanın değişik bölgelerinde uygulanan farklı taşıyıcı sisteme ve hazne tipine sahip ayaklı depo görünümleri. ............................................................................ 2 Şekil 4. Türkiye’de uygulanan bazı ayaklı depolardan görünümler.................................. 3 Şekil 5. USCS’de verilen zemin gruplandırma (sınıflandırma) sistemi (Coduto, 2000; Aytekin, 2000)...................................................................................................... 5 Şekil 6. Doğal ortamında zemin ve zeminde oluşan gerilmeler. ....................................... 7 Şekil 7. a) Harmonik tekrarlı yük etkisindeki zemin b) Eliptik tekrarlı döngü kabulüyle gerilme şekildeğiştirme arasındaki ilişki ve tekrarlı yükler etkisi altındaki viskoz sönüm kabulüyle sönüm oranının tespiti c) kayma gerilmesi ile şekildeğişitirme ilişkisi ile teğet ve sekant modüllerinin belirlenmesi. ........................................ 10 Şekil 8. a)Tekrarlı yük etkisi altında kayma gerilmesinin zamana bağlı değişimi ile buna bağlı kayma gerilmesi şekildeğiştirme ilişkisi b)Tekrarlı yük etkisi için gerilme şekildeğiştirme ilişkisi ile en büyük ve sekant kayma modülünün belirlenmesi c) kayma modülünün artan şekildeğiştirme ile azalması........................................ 12 Şekil 9. Sonsuz büyük kabul edilen bir ortamda P ve S dalgalarının yerdeğiştirme ve yayılma doğrultuları (Celep ve Kumbasar, 2004). ............................................. 13 Şekil 10. Elastik ortamda dalga türleri ve yayılma özellikleri........................................... 14 Şekil 11. a)1960 Şili depreminde yıkılmış betonarme ve çelik ayaklı depo görünümleri. b)2001 Bhuj depreminde betonarme kabuk taşıyıcı sisteme sahip 500 m3 eğilmeye bağlı çatlaklar oluşmuş ayaklı depo (merkeze 80 km mesafede), 265 m3 yıkılmış aynı tipte bir ayaklı depo (merkeze 20 km). ................................... 22 Şekil 12. (a) Serbest alan ve kontrol noktası ile (b) deprem hareketine maruz bir depo içi yapı-zemin etkileşiminin şematik gösterimi....................................................... 25 Şekil 13. Kinematik ve eylemsizliğe bağlı etkileşimin şematik gösterimi (Youseff, 1998; Stewart, 1999). ................................................................................................... 26 Şekil 14. Eğimli bir şekilde ilerleyen kayma dalgasına maruz rijit bir temel sisteminde kinematik etkileşim için meydan gelen değişimler. ........................................... 27 Şekil 15. Elsabee ve Morray’e göre (1977) tabaka kalınlığı (H=2,5r) olan elastik ortama gömülü rijit silindirik temelin transfer fonksiyonuna ait büyütme katsayılarının değişimi (Hallabian, 2001). ................................................................................ 29 Şekil 16. Day’e göre (1977) elastik ortama gömülü rijit silindirik temelin transfer fonksiyonuna ait büyütme katsayılarının değişimi (Stewart, 1996; Hallabian, 2001)................................................................................................................... 29 VIII Şekil 17. Eylemsizliğe bağlı etkileşim için yatayda ötelenme ve dönme serbestliklerini içeren basitleştirilmiş bir mekanik model........................................................... 30 Şekil 18. Boussinesq teorisine göre elastik bir ortam (Poisson oranı υ = 1/3) üzerinde statik olarak yüklü bir diskin ortamda oluşturduğu yerdeğiştirmelerin yüzeydeki yerdeğiştirmeye göre derinliğe bağlı değişimleri. .............................................. 34 Şekil 19. Çeşitli serbestlik dereceleri için kabul edilen koni modelleri, bu modellere ait tepe açısı şekilleri, serbestlik dereceleri için dalga yayılma doğrultuları ve zeminde oluşan gerilme şekilleri (Wolf, 1994). ................................................. 35 Şekil 20. a) Zeminin yatay ve dönme serbestlik dereceleri için rijitliklerle tanımlanması (alt sistem yaklaşımı) b) Zeminin sonlu eleman kullanılarak modellenmiş sıvıayaklı depo-temel/zemin’e ait bir sonlu eleman modeli (Doğrudan çözüm yaklaşımı). .......................................................................................................... 37 Şekil 21. Veletsos yaklaşımına ait mekanik model (Veletsos vd., 1988; Kumar, 1996). . 44 Şekil 22. Temel-zemin sistemi sönüm oranının ( ζ ) periyot oranıyla (T T ) değişimi (Veletsos,1988)................................................................................................... 46 Şekil 23. Tek serbestlik dereceli (υ = 0.45, ζ= 5%, γ = 0.15,) elastik ortam üzerinde bulunan bir temel sistemi (e/r0=0) ile gömülü (e/r0=1) bir temel-zemin sistemi için yapı zemin etkileşiminin dikkate alındığı durumdaki periyottaki değişim ile ( T T ) ve temel-zemin sisteminin sönümü ( ζ (%) ) (Stewart, 1996; Stewart vd., 1998; 1999a)....................................................................................................... 48 Şekil 24. Temel-zemin sistemi sönüm katsayısının periyot oranıyla değişimi (FEMA 368, 2001)........................................................................................................... 50 Şekil 25. Değiştirme yöntemlerine ait akış diyagramı....................................................... 52 Şekil 26. Yapı-zemin etkileşiminin çözümlenmesinde alt sistem yaklaşımı çözüm adımları (1) sisteme etkiyen yer hareketinin kinematik etkileşime bağlı olarak belirlenmesi (2) temel ve zemin sistemine bağlı olarak sistemin dinamik rijitliklerin (empedans fonksiyonlarının) belirlenmesi (3) yapıya etkiyen yer hareketinin ve fiziksel özellikleri belirlenmiş yapı-zemin-temel sisteminin çözümü. .............................................................................................................. 54 Şekil 27. Çalışmada dikkate alınan (a) zeminin statik yatay ötelenme ve dönme rijitlikleri ile ifade edildiği sistem (b) zeminin frekans bağımlı yatay ötelenme ve dönme rijitlikleri ve sönümleri ile ifade edildiği sistem................................................. 55 Şekil 28. Tek kütleli sisteme ait dönme ve yatay ötelenme serbestlik derecelerini içeren alt sistem yaklaşımı modeli (Wolf 1994). .......................................................... 56 Şekil 29. Homojen bir zemin sistemi üzerindeki ayaklı depolar için yatay ve dönme serbestliklerinin dikkate alındığı alt sistem yaklaşımı........................................ 58 Şekil 30. Yatay ve dönme serbestlikleri için çift koni modelleri. ..................................... 61 Şekil 31. Homojen bir zemin sistemi üzerindeki gömülü temel sistemine sahip yapı sistemi için yatay ve dönme serbestliklerinin dikkate alındığı alt sistem yaklaşımı. ........................................................................................................... 63 Şekil 32. Kütlesiz temel yaklaşımı için yapı-temel/zemin etkileşim modeli..................... 66 IX Şekil 33. Kütlesiz temel yaklaşımıyla elde edilmiş ayaklı depo-temel/zemin etkileşimine ait sonlu eleman modeli...................................................................................... 68 Şekil 34. Yayılma durumunu ifade etmek için kullanılan birim küpe etkiyen kuvvetler.. 70 Şekil 35. Sonlu eleman ağında sanal sınırın uygulaması................................................... 72 Şekil 36. Katı cisim için şematik gerilme şekildeğiştirme eğrisi ...................................... 74 Şekil 37. Çeşitli malzemeler için şekildeğiştirme türleri .................................................. 75 Şekil 38. Bazı ideal malzeme davranışları......................................................................... 76 Şekil 39. Farklı kırılma kriterleri için asal gerilme uzayında izotropik akma yüzeyleri ... 77 Şekil 40. İki boyutlu asal gerilme düzleminde akma yüzeyi ve akma kuralı (diklik şartı) 77 Şekil 41. İki ve üç boyutlu asal gerilme uzayında Drucker-Prager akma yüzeyi ve düzlemi ............................................................................................................... 80 Şekil 42. Analitik yaklaşımlarla yapı sonlu elemanların birlikte kullanıldığı model. ....... 81 Şekil 43. Ayaklı depolara ait tek kütleli mekanik model (a) betonarme silindirik kabuk taşıyıcı sisteme sahip depo, (b) betonarme çerçeve taşıyıcı sisteme sahip depo, (c) çelik kafes ya da betonarme çaprazlı çerçeve taşıyıcı sistemli depo, (d) yığma taşıyıcı sisteme sahip depo, (e) tek kütleli mekanik model. .................... 83 Şekil 44. Kütle-yay modeli ile sıvı davranışının mekanik olarak tanımlanması. .............. 85 Şekil 45. Ayaklı depo-sıvı sistemine ait eşdeğer mekanik modelle, iki kütleli model yaklaşımı. ........................................................................................................... 87 Şekil 46. Eurocede-8’de verilen iki kütleli modele ait katsayıların ve oranlarının sıvı yüksekliğinin hazne yarıçapına oranına (h/R) bağlı olarak değişimleri. ............ 89 Şekil 47. Eklenmiş kütle yaklaşımının ayaklı bir depoya uygulanması. ........................... 91 Şekil 48. İmpuls moduna ait normalleştirilmiş ( pi ( ρ Rag ) ) hidrodinamik basıncın h R katsayısına bağlı olarak (a) hazne duvarında yükseklik boyunca (b) tabanda yarıçapa bağlı olarak değişimi (EC-8 Part-4, 2003)........................................... 93 Şekil 49. (a) İlk iki salınım moduna ait normalleştirilmiş hidrodinamik basınçların derinlikle değişimi ve (b). modlara ait salınım frekansların h/R oranına bağlı olarak değişimi. .................................................................................................. 94 Şekil 50. Sıvı-ayaklı depo-zemin sisteminde yapısal kısım, temel/zemin kısmı ve sıvı için kullanılabilecek model yaklaşımlarından bazıları. ........................................... 100 Şekil 51. Uygulamaya konu olan çerçeve taşıyıcı sisteme sahip 895 m3 lük ayaklı depo. .......................................................................................................................... 101 Şekil 52. 17 Ağustos 1999 Kocaeli depremi Yarımca ivme kaydı Kuzey-Güney bileşeni. .......................................................................................................................... 102 Şekil 53. Model 1: Sıvı için tek kütlenin, zemin için iki farklı rijitliğin, yapı için ise mekanik modelin kullanıldığı sıvı-yapı-zemin modeli..................................... 103 Şekil 54. Model-1’de S1 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 105 Şekil 55. Model-1’de S2 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 106 Şekil 56. Model-1’de S3 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 106 X Şekil 57. Model-1’de S4 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 106 Şekil 58. Model-1’de S5 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 107 Şekil 59. Model-1’de S6 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 107 Şekil 60. Model-1’de S1 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 108 Şekil 61. Model-1’de S2 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 108 Şekil 62. Model-1’de S3 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 109 Şekil 63. Model-1’de S4 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 109 Şekil 64. Model-1’de S5 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 109 Şekil 65. Model-1’de S6 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 110 Şekil 66. Model-1’de S1 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 111 Şekil 67. Model-1’de S2 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 111 Şekil 68. Model-1’de S3 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 112 Şekil 69. Model-1’de S4 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 112 Şekil 70. Model-1’de S5 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 112 Şekil 71. Model-1’de S6 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 113 Şekil 72. Model 2: Sıvı için tek kütlelinin, zemin için frekans bağımlı rijitlik ve sönümlerin, yapı için ise mekanik modellerin kullanıldığı sıvı-yapı-zemin modeli. .............................................................................................................. 114 Şekil 73. Model-2’de S1 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 116 Şekil 74. Model-2’de S2 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri .116 Şekil 75. Model-2’de S3 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 117 Şekil 76. Model-2’de S4 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 117 Şekil 77. Model-2’de S5 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 117 Şekil 78. Model-2’de S6 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 118 Şekil 79. Model-2’de S1 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 119 Şekil 80. Model-2’de S2 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 119 Şekil 81. Model-2’de S3 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 119 Şekil 82. Model-2’de S4 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 120 Şekil 83. Model-2’de S5 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 120 Şekil 84. Model-2’de S6 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 120 Şekil 85. Model-2’de S1 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 121 Şekil 86. Model-2’de S2 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 122 Şekil 87. Model-2’de S3 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 122 Şekil 88. Model-2’de S4 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 122 Şekil 89. Model-2’de S5 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 123 XI Şekil 90. Model-2’de S6 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 123 Şekil 91. Model 3: Sıvı için iki kütlenin, zemin için iki farklı rijitliğin, yapı için ise mekanik modellerin kullanıldığı sıvı-yapı-zemin modeli. ............................... 124 Şekil 92. Model-3’de S1 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 127 Şekil 93. Model-3’de S2 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 127 Şekil 94. Model-3’de S3 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 127 Şekil 95. Model-3’de S4 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 128 Şekil 96. Model-3’de S5 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 128 Şekil 97. Model-3’de S6 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 128 Şekil 98. Model-3’de S1 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 129 Şekil 99. Model-3’de S2 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 130 Şekil 100. Model-3’de S3 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 130 Şekil 101. Model-3’de S4 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 130 Şekil 102. Model-3’de S5 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 131 Şekil 103. Model-3’de S6 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 131 Şekil 104. Model-3’de S1 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 132 Şekil 105. Model-3’de S2 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 132 Şekil 106. Model-3’de S3 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 133 Şekil 107. Model-3’de S4 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 133 Şekil 108. Model-3’de S5 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 133 Şekil 109. Model-3’de S6 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 134 Şekil 110. Model-3’de S1 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 134 Şekil 111. Model-3’de S2 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 135 Şekil 112. Model-3’de S3 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 135 Şekil 113. Model-3’de S4 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 135 Şekil 114. Model-3’de S5 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 136 Şekil 115. Model-3’de S6 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 136 Şekil 116. Model 4:Sıvının çok kütleli, zeminin frekans bağımlı rijitlik ve sönümlerle tanımlandığı yapı için ise mekanik modellerin kullanıldığı sıvı-yapı-zemin modeli. .............................................................................................................. 137 Şekil 117. Model-4’de S1 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 139 XII Şekil 118. Model-4’de S2 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 139 Şekil 119. Model-4’de S3 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 140 Şekil 120. Model-4’de S4 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 140 Şekil 121. Model-4’de S5 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 140 Şekil 122. Model-4’de S6 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 141 Şekil 123. Model-4’de S1 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 142 Şekil 124. Model-4’de S2 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 142 Şekil 125. Model-4’de S3 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 143 Şekil 126. Model-4’de S4 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 143 Şekil 127. Model-4’de S5 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 143 Şekil 128. Model-4’de S6 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 144 Şekil 129. Model-4’de S1 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 145 Şekil 130. Model-4’de S2 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 145 Şekil 131. Model-4’de S3 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 145 Şekil 132. Model-4’de S4 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 146 Şekil 133. Model-4’de S5 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 146 Şekil 134. Model-4’de S6 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 146 Şekil 135. Model-4’de S1 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 147 Şekil 136. Model-4’de S2 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 147 Şekil 137. Model-4’de S3 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 148 Şekil 138. Model-4’de S4 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 148 Şekil 139. Model-4’de S5 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 148 Şekil 140. Model-4’de S6 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 149 Şekil 141. Model 5; Sıvı için çok kütleli eklenmiş kütle yaklaşımının; zemin için statik rijitliklerin, kullanıldığı ayaklı deponun sıvı-yapı-zemin modeli..................... 150 Şekil 142. Model-5’e ait yatay yerdeğiştirmelerin, S1, S3 ve S6 zemin türleri için ayaklı depo yüksekliği boyunca gömülmeye bağlı olarak değişimleri. ...................... 154 Şekil 143. Model-5’e ait en büyük yerdeğiştirmelerin, bütün zemin sistemleri için ayaklı depo yüksekliği boyunca değişimlerinin karşılaştırmaları. .............................. 155 Şekil 144. Model-5’de S1 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 155 Şekil 145. Model-5’de S2 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 156 XIII Şekil 146. Model-5’de S3 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 156 Şekil 147. Model-5’de S4 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 156 Şekil 148. Model-5’de S5 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 157 Şekil 149. Model-5’de S6 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 157 Şekil 150. Model-5’de S1 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 158 Şekil 151. Model-5’de S2 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 158 Şekil 152. Model-5’de S3 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 159 Şekil 153. Model-5’de S4 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 159 Şekil 154. Model-5’de S5 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 159 Şekil 155. Model-5’de S6 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 160 Şekil 156. Model-5’de S1 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 161 Şekil 157. Model-5’de S2 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 161 Şekil 158. Model-5’de S3 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 162 Şekil 159. Model-5’de S4 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 162 Şekil 160. Model-5’de S5 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 162 Şekil 161. Model-5’de S6 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 163 Şekil 162. Model-5’de S1 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 163 Şekil 163. Model-5’de S2 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 164 Şekil 164. Model-5’de S3 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 164 Şekil 165. Model-5’de S4 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 164 Şekil 166. Model-5’de S5 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 165 Şekil 167. Model-5’de S6 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 165 Şekil 168. Model 6; Sıvı için eklenmiş kütle yaklaşımının; zemin için kütlesiz temel yaklaşımının (solid tipte sonlu elemanla), kullanıldığı sıvı-yapı-zemin modeli. .......................................................................................................................... 166 Şekil 169. Model-6’ya ait en büyük yerdeğiştirmelerin, S1, S3 ve S6 zemin türleri için ayaklı depo yüksekliği boyunca gömülme olup olmamasına göre değişimleri. .......................................................................................................................... 169 Şekil 170. Model-6’ya ait en büyük yerdeğiştirmelerin, bütün zemin türleri için ayaklı depo yüksekliği boyunca değişimlerinin karşılaştırmaları........................................ 170 Şekil 171. Model-6’da S1 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 171 Şekil 172. Model-6’da S2 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 171 XIV Şekil 173. Model-6’da S3 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 171 Şekil 174. Model-6’da S4 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 172 Şekil 175. Model-6’da S5 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 172 Şekil 176. Model-6’da S6 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 172 Şekil 177. Model-6’da S1 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 173 Şekil 178. Model-6’da S2 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 174 Şekil 179. Model-6’da S3 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 174 Şekil 180. Model-6’da S4 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 174 Şekil 181. Model-6’da S5 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 175 Şekil 182. Model-6’da S6 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 175 Şekil 183. Model-6’da S1 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 176 Şekil 184. Model-6’da S2 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 176 Şekil 185. Model-6’da S3 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 176 Şekil 186. Model-6’da S4 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 177 Şekil 187. Model-6’da S5 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 177 Şekil 188. Model-6’da S6 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 177 Şekil 189. Model-6’da S1 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 178 Şekil 190. Model-6’de S2 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 178 Şekil 191. Model-6’de S3 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 179 Şekil 192. Model-6’de S4 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 179 Şekil 193. Model-6’de S5 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 179 Şekil 194. Model-6’de S6 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri . .......................................................................................................................... 180 Şekil 195. Model 7; Sıvı için sonlu eleman yaklaşımının, zemin için kütlesiz temel yaklaşımının (solid tipte sonlu elemanla), kullanıldığı ayaklı depo sıvı-yapızemin modeli. ................................................................................................... 181 Şekil 196. Model-7’ye ait en büyük yerdeğiştirmelerin, S1, S3 ve S6 zemin türleri için ayaklı depo yüksekliği boyunca gömülme olup olmamasına göre değişimleri. .......................................................................................................................... 183 Şekil 197. Model-7’ye ait en büyük yerdeğiştirmelerin, bütün zemin türleri için ayaklı depo yüksekliği boyunca değişimlerinin karşılaştırmaları........................................ 184 Şekil 198. Model-7’de S1 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 184 Şekil 199. Model-7’de S2 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 185 XV Şekil 200. Model-7’de S3 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 185 Şekil 201. Model-7’de S4 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 185 Şekil 202. Model-7’de S5 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 186 Şekil 203. Model-7’de S6 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 186 Şekil 204. Model-7’de S1 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 187 Şekil 205. Model-7’de S2 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 187 Şekil 206. Model-7’de S3 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 187 Şekil 207. Model-7’de S4 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 188 Şekil 208. Model-7’de S5 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 188 Şekil 209. Model-7’de S6 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 188 Şekil 210. Model-7’de S1 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 189 Şekil 211. Model-7’de S2 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 189 Şekil 212. Model-7’de S3 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 190 Şekil 213. Model-7’de S4 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 190 Şekil 214. Model-7’de S5 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 190 Şekil 215. Model-7’de S6 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 191 Şekil 216. Model-7’de S1 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 191 Şekil 217. Model-7’de S2 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 192 Şekil 218. Model-7’de S3 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 192 Şekil 219. Model-7’de S4 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 192 Şekil 220. Model-7’de S5 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 193 Şekil 221. Model-7’e ait salınım yer değiştirmenin S6 için zamanla değişimleri............. 193 Şekil 222. Model 7; Sıvı için sonlu eleman yaklaşımının, zemin için kütlesiz temel yaklaşımının ve sanal sınırların kullanıldığı sıvı-yapı-zemin modeli. ............. 195 Şekil 223. Model-8’e ait en büyük yerdeğiştirmelerin, S1, S3 ve S6 zemin türleri için ayaklı depo yüksekliği boyunca gömülme olup olmamasına göre değişimleri. .......................................................................................................................... 197 Şekil 224. Model-8’e ait en büyük yerdeğiştirmelerin, bütün zemin türleri için ayaklı depo yüksekliği boyunca değişimlerinin karşılaştırmaları........................................ 197 Şekil 225. Model-8’de S1 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 198 Şekil 226. Model-8’de S2 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 199 Şekil 227. Model-8’de S3 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 199 XVI Şekil 228. Model-8’de S4 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 199 Şekil 229. Model-8’de S5 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 200 Şekil 230. Model-8’de S6 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 200 Şekil 231. Model-8’de S1 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 201 Şekil 232. Model-8’de S2 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 201 Şekil 233. Model-8’de S3 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 201 Şekil 234. Model-8’de S4 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 202 Şekil 235. Model-8’de S5 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 202 Şekil 236. Model-8’de S6 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. .... 202 Şekil 237. Model-8’de S1 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 203 Şekil 238. Model-8’de S2 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 203 Şekil 239. Model-8’de S3 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 204 Şekil 240. Model-8’de S4 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 204 Şekil 241. Model-8’de S5 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 204 Şekil 242. Model-8’de S6 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri....... 205 Şekil 243. Model-8’de S1 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 205 Şekil 244. . Model-8’de S2 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 206 Şekil 245. Model-8’de S3 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 206 Şekil 246. Model-8’de S4 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 206 Şekil 247. . Model-8’de S5 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 207 Şekil 248. Model-8’de S6 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri .......................................................................................................................... 207 Şekil 249. S1 zemin sistemi için gömülmenin olduğu ve olmadığı durumda bütün modeller için en büyük yatay yerdeğiştirmeler. .............................................................. 208 Şekil 250. S6 zemin sistemi için gömülmenin olduğu ve olmadığı durum da bütün modeller için en büyük yatay yerdeğiştirmeler. .............................................................. 209 Şekil 251. S1 zemin sistemi için (e/r0=0) ve (e/r0=1) durumlarında hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin depo yüksekliği boyunca değişimi. ...................................... 210 Şekil 252. S3 zemin sistemi için (e/r0=0) ve (e/r0=1) durumlarında hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin depo yüksekliği boyunca değişimi. ...................................... 211 Şekil 253. S6 zemin sistemi için (e/r0=0) ve (e/r0=1) durumlarında hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin depo yüksekliği boyunca değişimi. ...................................... 212 XVII Şekil 254. Gömülmenin olmadığı (e/r0=0) durumda S1 zemin sistemi için Model-4 ve Model-8’e ait yatay yerdeğiştirmelerin zamanla değişimleri........................... 213 Şekil 255. Gömülmenin olmadığı (e/r0=0) durumda S6 zemin sistemi için Model-4 ve Model-7’ye ait yatay yerdeğiştirmelerin zamanla değişimleri......................... 213 Şekil 256. S1 zemin sistemi için gömülmenin olduğu ve olmadığı durumda bütün modellerden elde edilen en büyük kesme kuvvetleri. ...................................... 214 Şekil 257. S6 zemin sistemi için gömülmenin olduğu ve olmadığı durumda bütün modeller elde edilen en en büyük kesme kuvvetleri........................................................ 214 Şekil 258. S1 zemin sistemi için gömülmenin olduğu ve olmadığı durumda bütün modellerden elde edilen en büyük eğilme momentleri..................................... 215 Şekil 259. S6 zemin sistemi için gömülmenin olduğu ve olmadığı durumda bütün modellerden elde edilen en büyük eğilme momentleri..................................... 216 Şekil 260. S1 zemin sistemi için gömülmenin olduğu ve olmadığı durumda modellerden elde edilen en büyük salınım yerdeğiştirmeleri................................................ 216 Şekil 261. S6 zemin sistemi için gömülmenin olduğu ve olmadığı durumda modellerden elde edilen en büyük salınım yerdeğiştirmeleri................................................ 217 Şekil 262. Gömülmenin olmadığı S6 türü zemin sistemi için analitik yöntemlerin salınım yerdeğiştirmesi tepkilerinin zamanla değişimlerinin karşılaştırılması. ............ 217 Şekil 263. Gömülmenin olmadığı S6 türü zemin sistemi için sayısal yöntemlerin salınım yerdeğiştirmesi tepkilerinin zamanla değişimlerinin karşılaştırılması. ............ 218 Şekil 264. Gömülmenin olmadığı S6 türü zemin sistemi için Model-4 ile Model-7 salınım yerdeğiştirmesi tepkilerinin zamanla değişimlerinin karşılaştırılması. ............ 219 Şekil 265. Gömülmenin olmadığı durumda (e/r0=0) bütün modeller için yatay yerdeğiştirmelerin zemin sistemine bağlı değişimleri...................................... 220 Şekil 266. Gömülmenin olduğu (e/r0=1) durumda bütün modeller için yatay yerdeğiştirmelerin zemin sistemine bağlı değişimleri...................................... 220 Şekil 267. Gömülmenin olmadığı durumda (e/r0=0) bütün modeller için kesme kuvvetinin zemin sistemine bağlı değişimleri. ................................................................... 221 Şekil 268. Gömülmenin olduğu durumda (e/r0=1) bütün modeller için kesme kuvvetinin zemin sistemine bağlı değişimleri. ................................................................... 221 Şekil 269. Gömülmenin olmadığı durumda (e/r0=0) bütün modeller için salınım yerdeğiştirmesinin zemin sistemine bağlı değişimleri. .................................... 222 Şekil 270. Gömülmenin olduğu durumda (e/r0=1) bütün modeller için salınım yerdeğiştirmesinin zemin sistemine bağlı değişimleri. .................................... 223 Şekil 271. Gömülmenin olmadığı (e/r0=0) durumda S1 zemin sistemi için, salınımın dikkate alındığı (Model-8) ve alınmadığı çözümlemelerden elde edilen yatay yerdeğiştirmelerin zamanla değişimleri . ......................................................... 224 Şekil 272. Gömülmenin olmadığı (e/r0=0) durumda S6 zemin sistemi için, salınımın dikkate alındığı ve alınmadığı çözümlemelerden elde edilen yatay yerdeğiştirmelerin zamanla değişimleri. .......................................................... 225 XVIII Şekil 273. Gömülmenin olduğu (e/r0=1) durumda S6 zemin sistemi için, salınımın dikkate alındığı ve alınmadığı çözümlemelerden elde edilen yatay yerdeğiştirmelerin zamanla değişimleri.......................................................................................... 225 Şekil 274. Gömülmenin olmadığı (e/r0=0) durumda S6 zemin sistemi için, salınımın dikkate alındığı ve alınmadığı çözümlemelerden elde edilen kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri.......................................................................................... 226 Şekil 275. Gömülmenin olduğu (e/r0=1) durumda S6 zemin sistemi için, salınımın dikkate alındığı ve alınmadığı çözümlemelerden elde edilen kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. ......................................................................................... 226 Şekil 276. Kabuk taşyıcı sisteme sahip ayaklı deponun sonlu eleman modeli.................. 227 Şekil 277. Farklı taşıyıcı sistemlerde üç farklı zemin sistemi için gömülmenin olmadığı (e/ro=0) ve olduğu (e/ro=1) durumlarda elde edilen en büyük yatay yerdeğiştirmeler................................................................................................ 228 Şekil 278. Farklı taşıyıcı sistemlerde üç farklı zemin sistemi için gömülmenin olmadığı (e/ro=0) ve olduğu (e/ro=1) durumlarda elde edilen en büyük salınım yerdeğiştirmeleri............................................................................................... 229 Şekil 279. S1 zemin sisteminde (e/r0=0) ve (e/r0=1) durumlarında kabuk ve çerçeve taşıyıcı sistemler için yatay yerdeğiştirmenin depo yüksekliği boyunca değişimleri. ....................................................................................................... 230 Şekil 280. S3 zemin sisteminde (e/r0=0) ve (e/r0=1) durumlarında kabuk ve çerçeve taşıyıcı sistemler için yatay yerdeğiştirmenin depo yüksekliği boyunca değişimleri. ....................................................................................................... 230 Şekil 281. S6 zemin sisteminde (e/r0=0) ve (e/r0=1) durumlarında kabuk ve çerçeve taşıyıcı sistemler için yatay yerdeğiştirmenin depo yüksekliği boyunca değişimleri. ....................................................................................................... 231 Şekil 282. Doğrusal olmayan ve olan davranışın dikkate alındığı çözümlemelerden, gömülmenin olmadığı (e/r0=0) durumda elde edilen yatay yerdeğiştirmelerin zemin sistemine bağlı değişimleri .................................................................... 233 Şekil 283. Doğrusal olmayan ve olan davranışın dikkate alındığı çözümlemelerden, gömülmenin olduğu (e/r0=1) durumda elde edilen yatay yerdeğiştirmelerin zemin sistemine bağlı değişimleri .................................................................... 233 Şekil 284. S5 zemin sistemi için doğrusal ve doğrusal olmayan davranışın dikkate alındığı durumlarda yatay yerdeğiştirmenin ayaklı depo yüksekliği boyunca değişimleri .......................................................................................................................... 234 Şekil 285. S6 zemin sistemi için doğrusal ve doğrusal olmayan davranışın dikkate alındığı durumlarda yatay yerdeğiştirmenin ayaklı depo yüksekliği boyunca değişimleri .......................................................................................................................... 235 Şekil 286. Doğrusal olmayan ve olan davranışın dikkate alındığı çözümlemelerden, gömülmenin olmadığı (e/r0=0) durumda elde edilen kesme kuvvetlerinin zemin sistemine bağlı değişimleri ............................................................................... 235 Şekil 287. Doğrusal olmayan ve olan davranışın dikkate alındığı çözümlemelerden, gömülmenin olduğu (e/r0=1) durumda elde edilen kesme kuvvetlerinin zemin sistemine bağlı değişimleri ............................................................................... 236 XIX Şekil 288. Doğrusal olmayan ve olan davranışın dikkate alındığı çözümlemelerden, gömülmenin olmadığı (e/r0=0) durumda elde edilen salınım yerdeğiştirmelerinin zemin sistemine bağlı değişimleri. ................................................................... 237 Şekil 289. Doğrusal olmayan ve olan davranışın dikkate alındığı çözümlemelerden, gömülmenin olduğu (e/r0=1) durumda elde edilen salınım yerdeğiştirmelerinin zemin sistemine bağlı değişimleri. ................................................................... 237 XX TABLOLAR DİZİNİ Sayfa No Tablo 1. Türk Deprem Yönetmeliğinde (TDY) tanımlanan zemin grupları...................... 4 Tablo 2. TDY (1998) Eurocode–8, (2003) ve Uniform Building Code-(1997)’de tanımlanan zemin sınıfları (Doğangün ve Livaoğlu, 2002; UBC, 1997;EC-8, Part I 2003; ABYYHY, 1998)............................................................................. 6 Tablo 3. Farklı zemin grupları için önerilen yaklaşık Poisson oranları (υ) (Bardet, 1997). ................................................................................................................... 8 Tablo 4. Farklı zemin grupları için önerilen yaklaşık elastisite modülleri (MPa) (Bardet, 1997) ................................................................................................................... 8 Tablo 5. Çeşitli kaya türleri için önerilen yaklaşık elastisite modülü ile poisson oranı değerleri............................................................................................................... 9 Tablo 6. Yapı-zemin etkileşimindeki hesap yöntemleri. ................................................. 33 Tablo 7. Koni modeli ile elde edilmiş temel-zemin sisteminin özellikleri (Wolf, 1994).35 Tablo 8. Koni (z0/r0) oranının poisson oranına göre değişimi (Wolf, 1994). .................. 36 Tablo 10. Dairesel, dikdörtgen ve farklı geometriye sahip temel sistemleri için statik rijitlik değerleri.................................................................................................. 37 Tablo 11. G/go ve vs/vso değerlerinin yer ivmesi tepkisiyle değişimi. ............................... 49 Tablo 12. Dönmeye ait dinamik faktör değerleri (e/r0 < 0,5) (Fema 368, 2001). ............. 50 Tablo 13. Housner ve bauer yaklaşımlarına ait bağıntılar. ................................................ 88 Tablo 14. Eurocede-8’de verilen iki kütleli modele ait katsayılar ve oranlar.................... 89 Tablo 15. Uygulamaya konu olan zemin sistemlerine ait mekanik özellikler................. 103 Tablo 17. Model 1 için gömülmenin olduğu (e/ro=1) durumda elde edilen en büyük yerdeğiştirme ve iç kuvvet değerleriyle bunların gerçekleşme zamanları. ..... 105 Tablo 19. Model 2 için gömülmenin olduğu (e/ro=1) durumda elde edilen en büyük yerdeğiştirme ve iç kuvvet değerleriyle bunların gerçekleşme zamanları. ..... 115 Tablo 20. Housner ve ec-8 çok kütleli sistem yaklaşımlarının kullanıldığı modellerden dört farklı zemin sınıfı için elde edilen değerler ve bunların karşılaştırılması.125 Tablo 21. Model 3 için gömülmenin olmadığı (e/ro=0) durumda elde edilen en büyük yerdeğiştirme ve iç kuvvet değerleriyle bunların gerçekleşme zamanları. ..... 126 Tablo 22. Model 3 için gömülmenin olduğu (e/ro=1) durumda elde edilen en büyük değerler ve bunların gerçekleşme zamanları, .................................................. 126 Tablo 24. Model 4 için gömülmenin olduğu (e/ro=1) durumda elde edilen en büyük değerler ve bunların gerçekleşme zamanları, .................................................. 138 Tablo 25. Model 5 için eklenmiş kütle yaklaşımının iki farklı şekilde kullanılmasıyla dört farklı zemin için elde edilen sonuçlar ve bunların karşılaştırılması. ............... 151 XXI Tablo 26. Model 5 için gömülmenin söz konusu olmadığı (e/ro=0) durumda elde edilen en büyük değerler ve bunların gerçekleşme zamanları. ....................................... 153 Tablo 27. Model 5 için gömülmenin olduğu (e/ro=1) durumda elde edilen en büyük değerler ve bunların gerçekleşme zamanları, .................................................. 153 Tablo 29. Model 6 için gömülmenin olduğu (e/ro=1) durumda elde edilen en büyük değerler ve bunların gerçekleşme zamanları. .................................................. 168 Tablo 30. Model-7 için gömülmenin söz konusu olmadığı (e/ro=0) durumda elde edilen en büyük yerdeğiştirme ve iç kuvvet değerleriyle bunların gerçekleşme zamanları. ............................................................................................................... 182 Tablo 31. Model-7 için gömülmenin olduğu (e/ro=1) durumda elde edilen en büyük değerler ve bunların gerçekleşme zamanları. .................................................. 182 Tablo 32. Model 8 için gömülmenin söz konusu olmadığı (e/ro=0) durumda elde edilen en büyük değerler ve bunların gerçekleşme zamanları. ....................................... 196 Tablo 35. Zemin sistemleri için dikkate alınan elastisite modulü (e), poisson oranı ( υ ), birim ağırlığı (γ), kohezyon (c) ve içsel sürtünme açıları ( φ )......................... 232 XXII SEMBOLLER DİZİNİ A0 : Temel sistemi eşdeğer alanı Ag (t ) : Depo tabanındaki yer hareketi ivmesinin zamanla değişimi Aloop : Tekrarlı yüklemede döngünün alanı An(t) : n. moda ait tepki spektrumu değeri At1, At2 : Viskoz sönümleyicilerin kullanıldığı sınırdaki elemanın alanları a, b : Dikdörtgen temel büyük ve küçük kenar boyutları a0 : Boyutsuz frekans as : Zemine ait boyutsuz harmonik kesme titreşim frekansı C : Sistem sönüm matrisi C* : Temel-zemin sistemine ait özel sönüm matrisi ep Cijkl : Elasto-plastik rijitlik tansörü C s : Zemin etkileşiminin dikkate alındığı sistemin tasarım spektrumu ordinatını Cs : Ankastre sistemin tasarım spektrumu ordinatı Ci, Cc : EC-8’ e göre impuls ve salınıma ait periyotları belirlemek için boyutsuz ve boyutlu (s/m1/2) katsayılar c : Sistemde meydana gelen dalganın yataydaki hızını ya da zemine ait kohezyon c1 , c2 : İki kütleli sisteme ait sönümleri Ds : Rijit bir tabaka üzerindeki zemin yüksekliği E11, E22, E33, : Sırasıyla x, y ve z eksenleri doğrultuları için kısıtlama parametreleri Eb : Kirişe ait elastisite modülü Ecl, : Taşıyıcı sistemde kolona ait elastisite modülü Ec : Hacimsel elastisite modülü e : Temel gömülme derinliği, F : Euler yaklaşımında sıvı için özel bir sönüm matrisi Fi : Genelleştirilmiş i nolu yerdeğiştirme bileşenine karşılık gelen dış yük f : Frekans f() : Akma fonksiyonu Gmax : En büyük kayma modulü Gsec : Sekant modulü Gtan : Teğet kayma modülü g : Yerçekimi ivmesi H : Zemin derinliği H : Euler yaklaşımında sıvı için kullanılan rijitlik matrisi h : Sıvı yüksekliği h1, h2 : İki kütleli sistem için toplanmış kütlelerin tabandan yükseklikleri hc : Salınım kütlesinin depo tabanından yüksekliği hcl : Ayak sisteminin net yüksekliği hn* : n. moda ait etkin yükseklik hi : İmpuls kütlesinin depo tabanından yüksekliği hi′ , hc′ : Temel tabanında meydana gelen devirici momentin hesabı için kullanılan sırasıyla impuls ve salınım kütlesinin hazne tabanına olan sanal yükseklikleri I0 : Statik eylemsizlik momenti I1 ( ) , I1′ ( ) : Sırasıyla birinci mertebeden değiştirilmiş Bessel fonksiyonunu ve bunun türevi I1 , I2 , I3 : Gerilme tansörünün invaryantları (değişmezleri) Ib : Kirişe ait eylemsizlik momenti Ic : Taşıyıcı sistrme ait eylemsizlik momenti Icl : Bir kolona ait eylemsizlik momenti XXIV i : Kompleks sayı J1, J2, J3 : Deviatör gerilme bileşenin invaryantları K : Sistem rijitlik matrisi KH : Temel zemin sistemi statik yatay rijitliği KR : Temel zemin sistemi statik dönme rijitliği KT : Temel zemin sistemi statik burulma rijitliği Ku : FEMA’ya göre değiştiriliş temel zemin sistemi statik yatay rijitliği KV : Temel zemin sistemi statik düşey rijitliği Kθ : FEMA’ya göre değiştiriliş temel zemin sistemi statik dönme rijitliği K H* KV* Kθ* KT* : Gömülmenin olduğu temel zemin sistemi için yönlere bağlı statik rijitlikler K∞, C∞ : Temel-zemin sistemine ait rijitlik ve sönüm matrisleri k1,k2 : İki kütleli sisteme ait rijitlikler. kb : Sıkışamazlık modülü kci : i. salınım rijitliği, k H (a0 ) , cH (a0 ) : Yatay ötelenme için dinamik rijitlik ve sönüm katsayıları k H ζ g , cH ζ g : Malzeme sönümünün de dikkate alındığı yatay ötelenme serbestlik derecesinin zemine ait frekans bağımlı rijitlik ve sönüm ks ,cS : Taşıyıcı sisteme ait rijitlik ve sönüm kV (a0 ) , cV (a0 ) : Düşey ötelenme için dinamik rijitlik ve sönüm katsayıları kθζ g , cθζ g : Malzeme sönümünün de dikkate alındığı dönme serbestlik derecesinin zemine ait frekans bağımlı rijitlik ve sönüm kθ T (a0 ) , cθ T (a0 ) : Burulma için dinamik rijitlik ve sönüm katsayıları kθθ (a0 ) , cθθ (a0 ) : Dönme için dinamik rijitlik ve sönüm katsayıları L : Euler yaklaşımında sıvı elemanların enterpolasyon fonksiyonlarına bağlı olarak sıvı ortamında ve yüzeyinde integral alınmak suretiyle belirlenen bir matrisi, XXV L : Her bir panelde bulunan kiriş açıklığı lcg : Haznede bulunan sıvının ağırlık merkezinden taşıyıcı sistemin mesnetlendiği temel sistemine olan mesafe M : Sistem kütle matrisi M′ : Temel plağı alt seviyesinde bulunan devirici moment Ma : Eklenmiş kütle matrisi M* (=M+Ma) : Toplam kütle matrisi Mmax : Ayaklı depo tabanındaki bulunan elemanlarda oluşan en büyük eğilme momenti M 0 (ω ) : Tek kütleli sistem için tabanda meydana gelen frekansa bağlı eğilme momenti Mo : En büyük eleman eğilme momenti, Mb , : Taban eğilme momenti M n* : n. moda ait etkin kütle m1, m2 : İki kütleli sistem için uygun seviyelerde toplanmış kütleler mci : i. salınım kütlesi mi : İmpuls kütlesi mss : Taşıyıcı sistem kütlesi mv : Boş hazne kütlesi mw : Sıvı toplam kütlesi Ncl : Toplam kolon sayısı Np : Taşıyıcı sistemi çerçeve olan depodaki panel sayısı n, t : Sanal sınırdaki doğrultuları ifade eden indisler P0(t) : Yapıya temel-zemin sistemi sebebiyle uygulanacak zamanla değişen bir kuvvet P0 (ω ) : Tek kütleli sistem için tabanda meydana gelen kesme kuvvetinin frekansla değişimi PI : Plastisite indisi XXVI PSA (T , ζ 0 ) : Belirli bir periyot ve sönüm değeri için ivme spektrumu tepkisi p : Basınç pc : Salınım moduna ait hidrodinamik basınç pi : İmpuls moduna ait hidrodinamik basınç pxr, pyr ,pzr : Dönme basınçları R : Deponun yarıçapı {R(t )} : Zamana bağlı dış yük vektörü Rs : Ortalama ayak yarıçapı r0 : Temel yarıçapı veya eşdeğer yarıçap ru , rӨ : Ötelenmede ve dönmede eşdeğer yarıçaplar S(ω ) : Dinamik rijitlik matrisi SDS : (1 s) den az periyota sahip sistemler için spektrum ivme katsayısı Se (Timp) : İmpuls modu için %5 tepki spektrumu değeri Se (Tc) : Salınım modu için % 0,5 sönüm değerine karşılık tepki spektrumu değeri S Hζ g : Ötelenmeye bağlı zemin sönümünü de içeren dinamik rijitlik Sθζ g : Dönmeye bağlı zemin sönümünü de içeren dinamik rijitlik s : Hazne duvarı eşdeğer kalınlığı sij : Deviator gerilme bileşeni ss, sb, bb : Sırasıyla yapıya, yapı-temel ara yüzüne ve temel-zemin sistemine ait özellikleri ifade eden indisler T : Yapı-temel/zemin sistemine ait eşdeğer periyot ya da değiştirilmiş periyot Tc : Salınım moduna ait periyot Timp : İmpuls moduna ait periyot U : Toplam potansiyel enerji u : Eylemsizliğe bağlı yerdeğiştirme XXVII uf, : Kinematik etkileşime ait yerdeğiştirme u fım , u fım , ufım : Rijit dairesel temel sisteminin maruz kaldığı kinematik yerdeğiştirme hız ve ivme {u g (ω )} : Frekans ortamında yer hareketinin açısal frekansla değişimi {u (t )} : Zaman ortamında yer hareketinin zamanla değişimi u g , u g ug : Kontrol noktasında kaydedilen yerdeğiştirme, hız ve ivme ugx (t ) , : Serbest alan hareketinin x doğrultusu için ivme bileşeni umax : En büyük yatay yerdeğiştirme us : Sıvı serbest yüzeyindeki düşey sıvı yerdeğiştirmesi usmax : Sıvı serbest yüzeyindeki en büyük düşey sıvı yerdeğiştirmesi uθ fım uθ fım uθ fım : Rijit dairesel temel sisteminde dönmeye bağlı oluşan kinematik g yerdeğiştirme, hız ve ivmeler V : Taban kesme kuvveti Vmax : Tabanda bulunan elemanlarda oluşan toplam kesme kuvveti νk : Kinematik viskozite vp : p dalgası hızı vs : Kayma (s) dalgası hızı vs0: G0 : Küçük şekildeğiştirme değerleri (<10-3) için elde edilmiş kayma dalgası hızı ve modülü vx, vy, vz : Sırasıyla sıvının x, y ve z eksenleri doğrultularındaki hızları W* : Tek kütleli sistemin eşdeğer ağırlığı W : Tek kütleli olarak değerlendirilen sistemin (moda ait) ağırlığının %70 i WD : Tekrarlı yüklemede tüketilen enerji miktarı Ws : Tekrarlı yüklemede en büyük şekildeğitirme enerji miktarı WD : Zeminin harmonik tekrarlı yükleme etkisinde gerilme birim şekildeğiştirme grafiğinde devirler arasındaki alan XXVIII Ws : En büyük şekildeğiştirme enerjisi (gerilme-birim şekildeğiştirme grafiğinde en büyük gerilme ve birim şekildeğiştirme değerlerinin orijinle birleştirilmesiyle elde edilen üçgenin alanını) WL : Tek kütleli sistemin; hazne ağırlığının tümünü, taşıyıcı sisteminin ağırlığının %66’sını ve sıvı toplam ağırlığını tümünü içeren ağırlık Ww : Yapı ağırlığı, sıvı ağırlığı ve varsa hareketli yüklerin %25’inin toplamı Y, O : Euler yaklaşımında yapı–sıvı ara yüzey etkileşimi ile doğan kuvvetlere ilişkin matrisler z0/r0 : Koni modeli için tepe oranı φ : İçsel sürtünme açısı α : Deprem dalgalarının yayılma doğrultularının düşeyle yaptıkları açı αu, αӨ : Temel zemin ve yapı dinamik davranışına bağlı katsayılar γ : Zemine ait birim hacim ağırlığını ΔM , ΔM θ : Ötelenme ve dönme için ek kütleler δ : Zeminin histerik ya da malzeme sönüm kapasitesi δ ij : Kroncker deltası δst : Yapı sistemine ait yapı m kütlesinin yatay yük olarak sisteme uygulanması durumunda meydana gelecek yatay yerdeğiştirme ε ij : Toplam şekildeğiştirme εe : Elastik şekildeğiştirme εp : Plastik şekildeğiştirme єv : Birim hacim değişimini єx, єy, єz : Sırasıyla x, y ve z eksenleri doğrultularındaki şekildeğiştirmeleri ya da sıvı için birim boy değişimleri ζ : Taşıyıcı sistem sönüm oranı ζ0 : Eşdeğer sönüm oranı ζ : Temel-zemin sistemi sönüm oranı ζ h (a0 ) , ζ θ (a0 ) : Yatay ötelenme dönme serbestlik dereceleri için radyasyonel sönümler XXIX ζg : Zemin sistemin sönüm oranı κ : İsotropik pekleşme κ : Kinematik pekleşme λ : Dalga boyu ya da mazlemeye bağlı skaler bir fonksiyon (plastik çarpan) λn : Birinci mertebeden birinci türde Bessel fonksiyonun kökleri μ , μθ : Sırasıyla ötelenme ve dönme ek kütleleri için katsayılar Пε : Şekildeğiştirme enerjisi Пs : Yüzey elemanları şekildeğiştirme enerjisi ρ : Yoğunluk σij : Gerilme tansörü σ, γ : Yapı ve zemin özelliklerine bağlı katsayılar σ1 σ2 σ3 : Asal gerilmeler τ : Kayma gerilmesi τ* : Temel yarıçapı ve zemine ait kayma dalgası hızına bağlı bir katsayı θb : Tabanda meydana gelen dönme ψx, ψy, ψz : Sırasıyla x, y ve z eksenleri doğrultuları için kısıtlama parametresi katsayıları ω : Açısal frekans ωci : i. salınım frekansı ωsn2 : Sıvının n. salınım moduna ait açısal frekans XXX 1. GENEL BİLGİLER 1.1. Sıvı Depoları Sıvı depoları; içme, kullanım sularını, araçlar için akaryakıtları, enerji üretimi ve sanayi için gerekli çeşitli sıvıları depolamada kullanılmaktadır. Suyu muhafaza etmek için kullanılan depolar, genellikle kaynaktan alınan suyun debisiyle, işletme debileri arasına bir denge sağlamak ya da bu debinin sağlanabilmesi için belirli bir yükseklikte suyu depolamak için kullanılan ara sistemler olarak nitelendirilebilir. Depoları kullanım amaçlarına, kullanılan malzemeye, plan geometrilerine ve zemindeki konumlarına göre sınıflandırmak mümkündür. Bu bağlamda yapılan bir sınıflandırma Şekil 1’deki şemada görülmektedir. Burada sunulan depo sınıflarından çerçeve ve silindirik kabuk ayak taşıyıcı sistemlere sahip ayaklı depolar seçilmiştir. Bu çalışma kapsamında, uygulamada yaygın olarak kullanılan çerçeve ve silindirik kabuk taşıyıcı sistem ve bunun üzerine mesnetlenen kesik koniye oturan silindirik hazneye sahip ayaklı depolar dikkate alınmıştır. DEPOLARIN SINIFLANDIRILMASI Depolanan maddeye göre Su depoları Akaryakıt depoları d l Sıvılaştırılmış gaz depoları Şekil 1. • Malzemeye göre Zemine nazaran konumlarına göre Hazne geometrisine göre Taşıyıcı sisteme göre Betonarme Gömme Dikdörtgen Çerçeve Çelik Yer üstü Silindirik Kafes Öngerilmeli beton Ayaklı Konik Kabuk Yığma Depoların sınıflandırılması (Doğangün, 1989). AYAKLI DEPOLAR Ayaklı depolar ayak adı verilen taşıyıcı bir sistem ile bu sistemin üstüne yerleştirilen bir hazneden ibarettir (Şekil 2). Ayaklı depoların hazneleri için çok farklı mimari tasarımlarla karşılaşmak mümkündür. Örnek olarak silindirik, konik, küresel ve küp şeklinde düzenlenmiş hazne tasarımları verilebilir (Şekil 3). Haznenin mesnetlendiği 2 taşıyıcı sistem için de farklı uygulamalarla karşılaşılmaktadır. Hazne, çerçeve sistem, silindirik kabuk, eğik elemanlı çerçeve ya da uzay çerçeve gibi taşıyıcı sistemlere mesnetlenebildiği gibi (Şekil 3 ve 4), bazen bina türü bir yapıya da mesnetlenebilmektedir. Dolayısıyla çok farklı taşıyıcı sisteme sahip ayaklı depoların özellikle deprem etkisinde her bir sistemin rijitlik ve süneklik gibi dinamik özellikleri birbirlerinden farklı olacağından dinamik davranışları da çok farklı olacaktır. Hazne Hazne Kubbe Hazne Kuşak Kesik koni Çerçeve taşıyıcı sistem Dairesel kiriş Dairesel kiriş (a) Şekil 2. Silindirik kabuk taşıyıcı sistem Hazne mesnet kirişi (b) Çerçeve taşıyıcı sisteme (a) ve silindirik kabuk taşıyıcı sisteme sahip (b) ayaklı depoların şematik düşey kesitleri a) Betonarme çerçeve taşıyıcı sistem ve dikdörtgen hazneye sahip betonarme ayaklı depo b) Çelik çaprazlarla bağlı çelik taşıyıcı sisteme sahip ayaklı depo. c) Silindir kabuk taşıyıcı sistem ve d) Betonarme silindir kabuk taşıyıcı sistem e) Çelik silindir kabuk taşıyıcı sistem ve hazneye sahip betonarme ayaklı depo. ve konik hazneye sahip ayaklı depo. küre hazneye sahip ayaklı depo. Şekil 3. Dünyanın değişik bölgelerinde uygulanan farklı taşıyıcı sisteme ve hazne tipine sahip ayaklı depo görünümleri 3 a) 100 m3 lük çerçeve taşıyıcı sistem ve silindirik hazneye sahip ayaklı depo (Bingöl 2003). b) 100 m3 lük çerçeve taşıyıcı sistem ve silindirik hazneye sahip ayaklı depo (Zincirlikuyu, İstanbul 2003). c) 1000 m3 lük çerçeve taşıyıcı sistem ve silindirik hazneye sahip ayaklı depo (4.Levent, İstanbul 2003). Şekil 4. Türkiye’de uygulanan bazı ayaklı depolardan görünümler 1.2. Zeminlerin Özellik ve Davranışları Bilindiği gibi statik yükler, makine, rüzgar ve diğer titreşim yükleri yapıya etkidiğinde yapı taşıyıcı sistemi temelleri aracılığıyla bu yükleri zemine aktarmaktadır. Mesnet çökmeleri ve sismik yer hareketleri nedeniyle oluşan etkiler ise zeminden temel sistemi vasıtasıyla yapıya aktarılmaktadır. Her iki durum için de zeminin davranışı üst 4 yapının davranışında etkili olmaktadır. Diğer taraftan, ayaklı depolarda ağırlık merkezinin zemin seviyesinden belirli bir yükseklikte toplanması ve yüklerin nispeten küçük bir alanda zemine aktarılması, bu depolar için zeminin önemini daha da artırmaktadır. Dolayısıyla çalışmaya konu olan ayaklı depoların da çeşitli yüklemeler altında gerçek davranışlarını ortaya koyabilmek için statik ve dinamik yükler altındaki tepkilerinin de gerçekçi birşekilde bilinmesi gerekmektedir. Bu bağlamda çalışmanın kapsamı içinde zeminlere ilişkin dikkate alınan parametrelere esas olarak öz bilgiler aşağıda sunulmaktadır. Bu konuya ilişkin daha ayrıntılı bilgiler zemin mekaniği ve zemin dinamiği ile ilgili yayınlarda verilmektedir. Zeminlerin sınıflandırılması genellikle dayanımı, sıkışabilirliği, geçirgenliği, tane boyutu ve bunlar gibi özelliklerine bağlı olarak yapılmaktadır. BSSC (British Soil Classification System), USCS (Unified Soil Classification System) ve AASHTO (American Assoc of State Highway & Transportation Officials) sistemleri olarak zemin sınıfı belirlemede kullanılan sistemlerden bazılarıdır. Bunlar arasında yaygın olarak kullanılması nedeniyle USCS sınıflandırma sistemi Şekil 5‘de verilmektedir. Çalışmanın kapsamı içerisinde dikkate alınacak zeminlerin belirlenmesinde de esas alınan yönetmeliklerden olan Türk Deprem Yönetmeliği’nde öngörülen sınıflandırmalar ise Tablo 1 ve Tablo 2’de verilmektedir. Tablo 1. Türk Deprem Yönetmeliğinde (TDY) tanımlanan zemin grupları Zemin Grubu (A) (B) (C) (D) Zemin Grubu Tanımı 1. Masif volkanik kayaçlar ve ayrışmamış sağlam metamorfik kayaçlar, sert çimentolu tortul kayaçlar.... 2. Çok sıkı kum, çakıl......... 3. Sert kil ve siltli kil........... 1. Tüf ve aglomera gibi gevşek volkanik kayaçlar, süreksizlik düzlemleri bulunan ayrışmış çimentolu tortul kayaçlar.................... 2. Sıkı kum, çakıl............... 3. Çok katı kil ve siltli kil.... 1.Yumuşak süreksizlik düzlemleri bulunan çok ayrışmış metamorfik kayaçlar ve çimentolu tortul kayaçlar................……….. 2. Orta sıkı kum, çakıl........ 3. Katı kil ve siltli kil.......... 1.Yeraltı su seviyesinin yüksek olduğu yumuşak, kalın alüvyon tabakaları..... 2. Gevşek kum................... 3. Yumuşak kil, siltli kil...... Stand. Penetr. (N/30) Relatif Sıkılık (%) Serbest Basınç Direnci (kPa) Kayma Dalgası Hızı (m/s) ── > 50 > 32 ── 85─100 ── > 1000 ── > 400 > 1000 > 700 > 700 ── 30─50 16─32 ── 65─85 ── 500─1000 ── 200─400 700─1000 400─700 300─700 ── 10─30 8─16 ── 35─65 ── < 500 ── 100─200 400─700 200─400 200─300 ── < 10 <8 ── < 35 ── ── ── < 100 < 200 < 200 < 200 5 Grup sembolü <5% #200 Düzgün dane dağılımlı GW Üniform dane dağılımlı GP Düzgün dane dağılımlı GW-GM Killi GW-GC < 5 ~12% #200 Üniform dane dağılımlı Siltli GP-GM Killi GP-GC GM Siltli > 12% #200 KABA DANELİ <50% #200 GC-GM Siltli-Killi (%50 sinden daha az miktar 200 numaralı elekten geçmiş) GC Killi < 5% #200 < 5 ~12% #200 Düzgün dane dağılımlı SW Üniform dane dağılımlı SP Düzgün dane dağılımlı Siltli SW-SM Killi SW-SC Üniform dane dağılımlı Siltli SP-SM Killi SP-SC SM Siltli > 12% #200 Siltli-Killi DÜŞÜK PLAST KİL CL Siltli-KİL CL-ML SİLT İNCE DANELİ ≥50% #200 (%50 den büyük veya eşit miktar 200 numaralı elekten geçmiş) LL≥50 ELASTİK SİLT Şekil 5. CH MH LL<50 ORGANİK KİL YADA SİLT OL LL≥50 ORGANİK KİL YADA SİLT OH Organik Aşırı Organik (Turba) YAĞLI KİL ML SİLTLER ve KİLLER İnorganik SC-SM SC Killi LL<50 KUM % Kum ≥ % Çakıl ÇAKIL % Çakıl > % Kum Siltli Pt USCS’de verilen zemin gruplandırma (sınıflandırma) sistemi (Coduto, 2000; Aytekin, 2000). Türk Deprem Yönetmeliğinde tanımlanan zemin sınıfları ile ülkemizi de ilgilendiren Birleşik Avrupa (Eurocode–8) ve USA’daki yönetmeliklerle ülkemizde verilen sınıflar 6 arasındaki farklılıkları görmek amacıyla karşılaştırma yapılarak söz konusu sınıflandırmalar Tablo 2’ de verilmektedir. Tablo 2. TDY-98 (1998) Eurocode–8, (2003) ve Uniform Building Code-(1997)’de tanımlanan zemin sınıfları (Doğangün ve Livaoğlu, 2002; UBC, 1997; EC-8, Part I 2003; ABYYHY, 1998). TDY-98 Zemin sınıfı - Masif volkanik kayaçlar ve ayrışmamış sağlam metamorfik kayaçlar, sert çimentolu tortul kayaçlar vs > 1000 Çok sıkı kum, çakıl vs >700.Sert kil ve siltli kil vs > 700 h1≤15 m Zemin sınıflarının tanımları Tüf ve aglomera gibi gevşek volkanik kayaçlar, süreksizlik düzlemleri bulunan ayrışmış çimentolu tortul kayaçlar. vs ≈700~1000, Sıkı kum, çakıl vs ≈400~700; Çok katı kil ve siltli kil vs ≈300─700 - h1≤15 m 15m<h1≤50m Yumuşak süreksizlik düzlemleri bulunan çok ayrışmış metamorfik kayaçlar ve çimentolu tortul kayaçlar vs ≈400~700, Orta sıkı kum, çakıl, vs ≈200~400, Katı kil ve siltli kil vs ≈200~300 h1≤10m Z4 Yumuşak süreksizlik düzlemleri bulunan çok ayrışmış metamorfik kayaçlar ve çimentolu tortul kayaçlar vs ≈400~700, Orta sıkı kum, çakıl, vs ≈200~400, Katı kil ve siltli kil vs ≈200~300 Yeraltı su seviyesinin yüksek olduğu yumuşak, kalın alüvyon tabakaları. Vs < 200, Gevşek kum.. Vs <200, Yumuşak kil, siltli kil. Vs < 200. h1>50m Z3 Tüf ve aglomera gibi gevşek volkanik kayaçlar, süreksizlik düzlemleri bulunan ayrışmış çimentolu tortul kayaçlar vs ≈700~ 1000, Sıkı kum, çakıl vs ≈ 400~700, .Çok katı kil ve siltli kil vs ≈300~700 Yumuşak süreksizlik düzlemleri bulunan çok ayrışmış metamorfik kayaçlar ve çimentolu tortul kayaçlar vs ≈400~700, Orta sıkı kum, çakıl, vs ≈200~400, Katı kil ve siltli kil vs ≈200~300 h1>10m Z2 h1>15 m Z1 Yeraltı su seviyesinin yüksek olduğu yumuşak, kalın alüvyon tabakaları. Vs < 200, Gevşek kum.. Vs <200, Yumuşak kil, siltli kil. Vs < 200. Bütün deprem bölgelerinde, yeraltı su seviyesinin zemin yüzeyinden itibaren 10 metre içinde olduğu durumlarda, Yeraltı su seviyesinin yüksek olduğu yumuşak, kalın alüvyon tabakaları. Vs < 200, Gevşek kum.. Vs <200, Yumuşak kil, siltli kil. Vs < 200 diğer bir ifadeyle (D) grubuna giren zeminlerde Sıvılaşma Potansiyeli’nin bulunup bulunmadığının, saha ve laboratuar deneylerine dayanan uygun analiz yöntemleri ile incelenmesi ve sonuçların belgelenmesi zorunludur. UBC-97 (IBC) Zemin sınıfı Tanım SA Sağlam kayaçlar vs >1500 EC-8-03 Zemin sınıfı A Tanım Kayma dalgası hızı 800 m/s den daha büyük en az 5 m lik kaya ya da kayaya benzer jeolojik formasyonlar. vs,30 >800 SB Kayaç vs≈760~1500 SC Çok sıkı ya da sert zemin B veya gevşek kayaçlar vs ≈360~760 SD Sıkı ya da sert zemin C vs ≈180~360 Kalınlığı birkaç on metreden yüzlerce metye ulaşan yoğun veya ortalama yoğunlukta kum, çakıl ya da rijit kil. vs,30 ≈180~360 SE Yumuşak ya da gevşek zemin vs <180 D Gevşek ya da ortalama kohezyonsuz zeminler (bir kısım koheyonlu zemin tabakası içerebilir) veya genelde gevşek olan fakat bir miktar sıkı kohezyonlu zemin içeren zeminler.vs,30 <180 SF Özel değerlendirme E gereken zemin sınıfları Alivyonlu tabaka içeren zeminler, vs,30>800 m/s olan bir tabaka üzerinde C ve D sınıfı 5~20 m lik zemin tabakası olan zeminler. S1 -- -- S2 Mekanik özellikleri derinlikle artan en az birkaç on metre kalınlığında Çok yoğun kum, çakıl veya çok rijit kil, vs,30 ≈360~ 800 10 m den daha düşük bir kalınlıklta be plastisite indeksi yumuşak kil/silt tabakası içeren plastisite indeksi (PI>40) ve su içeriği yüksek olan zeminler Özel killer, sıvılaşma potansiyeli olan zeminler veya diğer sınıflara girmeyen zeminler. 7 • Zeminlerin mekanik özellikleri Birçok heterojen malzeme gibi zemin de karmaşık mekanik özelliklere sahiptir. Yükleme türüne bağlı olarak mekanik özellikler farklı karakter gösterebilir. Zemin doğal halde üç eksenli basınç etkisinde olduğundan zeminin bu durumdaki dayanım ve şekildeğiştirme karakterlerinin belirlenmesi zeminin davranışı açısından yol gösterici olmaktadır (Şekil 6). Bilindiği gibi zeminin kesme dayanımı ve birim şekildeğiştirme ilişkisi zeminlerin en önemli mekanik özelliğidir. Bu sebeple zeminlerin davranışları kesme dayanımlarına bağlı olarak ifade edilmektedir (Kramer, 1996). Zeminin bu mekanik özelliklerini dikkate alırken boşluk suyu basıncı, zeminin boşluk oranı, doygunluk derecesi, vb diğer geoteknik parametrelerin de dikkate alıması gerekmektedir. Yük σz σz= Düşey gerilme σy σx σy Şekil 6. σy θ σy σx = Yatay gerilme σz σz Doğal ortamında zemin ve zeminde oluşan gerilmeler Çeşitli araştırmacıların değişik zemin türleri için yaptıkları deneysel çalışmalardan elde ettikleri Poisson oranları ve elastisite modülleri Tablo 3 ve 4’te kaya türleri için ise Tablo 5’de verilmektedir. 8 Tablo 3. Farklı zemin grupları için önerilen yaklaşık Poisson oranları (υ) (Bardet, 1997). Zemin Grubu Kil Zemin tipi Yumuşak (Soft) Orta Sert(Medium) Sert (Hard) Rijit plastik (Stiff plastic) Doygun (Saturated) Doygun olmayan (Unsaturated) Yumuşak normal konsolide Sert aşırı konsolide Kumlu Silt Bowles (1988) --------0,40~0,50 0,10~0,30 ----0,20~0,30 Cernica (1995) 0,40 0,30 0,25 ----------0,25 Converse (1962) ------0,40~0,45 ----------- Hunt (1986) ------------------- Poulos (1975) --0,30~0,35 --------0,35~0,45 0,10~0,30 --- 0,30~0,35 --- --- 0,30~0,35 --- Kum Gevşek Orta sıkı Sıkı ----0,30~0,40 0,20 --0,30 ----0,30~0,36 0,20~0,35 --0,30~0,40 0,35~0,40 0,30~0,35 0,25~0,30 Çakıl Gevşek Sıkı ----- 0,20 0,30 ----- ----- ----- Tablo 4. Farklı zemin grupları için önerilen elastisite modülleri (MPa) (Bardet, 1997). Zemin Grubu Zemin tipi Organik Bataklık çamuru (muck) Zeminl Bataklık kömürü (peat) er Kil Silt Kum Çakıl Çakıl Çok Gevşek Gevşek Orta sert Sert Zayıf plastik Sert plastik Yarı-Pekleşmiş Yarı-Katı Pekleşmiş Kumlu Katı Silt Yumuşak, az miktarda kill deniz silti Yumuşak, çok miktarda killi Yumuşak Yarı sert Gevşek Orta Sıkı Sıkı Siltli Gevşek Sıkı Kumsuz Kaba, Keskin uçlu Lös Buzul Gevşek Orta sıkı tili Sıkı Bowles (1988) Cernica (1995) Converse (1962) Hallam et.al. (1978) Hunt (1986) ------- ------- 0,5~3,5 ----- --0,4~1 0,8~2 ------- 2~15 2~25 15~50 ----------50~100 25~250 --2~20 --------10~25 --50~81 5~20 50~150 100~200 ----14~60 10~150 150~720 500~1440 --3 7 ----------14 36 ------------15 --80 --100 150 ------------- --------1,4~4 4,2~8 --6,9~14 ----------------10~21 --52~83 ----102~204 ------------- --1~3 --2,5~5 ----5~10 ------30~100 3~10 2~5 0,5~3 4~8 5~20 20~80 50~150 49~78 ------100~200 150~300 --------- --2~4 --8~19 ----------8~19 --2~19 --------10~29 29~48 48~77 --29~77 96~192 ----14~58 ------- 9 Tablo 5. Çeşitli kaya türleri için önerilen yaklaşık elastisite modülü ile Poisson oranı değerleri Kayaç Türü Granit Kısmen ayrışmış granit Kireç Taşı Bozulmamış volkanik ve metamorfik, Bozulmamış kumtaşı ve kireçtaşı Bozulmamış killi şist (shale), Kömür • Converse (1962) E (GPa) υ 31~57 0,15~0,24 7~14 0,15~0,24 21~48 0,16~0,23 ----------------- Hunt (1986) E (GPa) υ ------------57~96 0,25~0,33 38~76 0,25~0,33 10~40 0,25~0,33 10~20 --- Zeminlerin Dinamik Özellikleri Statik yükleme durumunda bile, heterojen bir malzeme olması ve davranışını çok sayıda parametrenin etkilenmesi nedeniyle zeminlerin mekanik özelliklerini belirlemek kolay olmamaktadır. Buna ek olarak sismik hareket etkisinde bulunan zeminlerin davranışlarının gerçekçi olarak belirlenmesi ise daha zor olmaktadır. Deprem etkisinde kalmış olan yapıların hasar durumları incelendiğinde, hasarlara neden olan en önemli etkenlerden birinin tekrarlı ve dinamik yük etkisinde kalmış zemin etkisinin olduğu ortaya çıkmıştır (Kramer, 1996). Farklı karaktere sahip yüklerin etkisinde zemin farklı özellikler sergilemektedir. Bu durum özellikle deprem gibi dinamik yükler etkisinde kalan zeminlerin özellik ve davranışlarının belirlenmesine ne kadar dikkat edilmesi gerektiğini göstermektedir. Zemine ait dinamik özelliklerin belirlenmesiyle ilgili olarak birbirine göre çeşitli üstünlüklere sahip birçok yöntem literatürde bulunmaktadır. Bu yöntemler daha çok iki ana başlık altında incelenebilmektedir. Bunlardan birincisi sismik yöntemler olarak adlandırılmakta olup, bu yöntemler küçük şekildeğiştirme durumunda kullanılabildiği gibi, numune alınmasında güçlüklerle karşılaşılabilecek derinliklerdeki zemin davranışlarını incelemede tercih edilmektedir. İkincisi ise Geoteknik yöntemler olarak adlandırılmakta olup bu yöntemler zemin numuneleri üzerinde uygulanabilecek birçok deneyle, zemine ait mekanik özelliklerin hem küçük hem de büyük şekildeğiştirme durumlarında etkin olarak kullanılmaktadır (Kramer, 1996; Coduto, 2001; Barnes, 2000). Rijitlik, sönüm, Poisson oranı ve yoğunluk gibi zemin özelliklerinden rijitlik ve sönüm gibi parametreler diğerlerine nazaran daha büyük öneme sahiptir (Kramer, 1996). Elastisite modülü (Tablo 4) düşük zeminlerin küçük şekildeğiştirmelere maruz kaldığı durum ile büyük şekildeğiştirmelere maruz kaldığı durumlar arasında önemli farklılıklar olduğu ve zeminin davranışının doğrusal kabul edilmesinin hatalara yol açabileceği 10 bilinmektedir (Borja vd., 1999; Chao, 1996). Deneysel sonuçlar zeminin doğrusal şekildeğiştirme sınırının, şekildeğiştirme eşiğinin ancak 1/30’na karşılık geldiğini bu bölümden sonraki davranışın doğrusal olmadığını göstermektedir (Kramer,1996). Bu nedenle zeminlerin mekanik özelliklerinin hem doğrusal hem de doğrusal olmayan durumlar için ayrı ayrı belirlenmesinin gerekliliği açıktır. Zemin yatay ya da düşey, statik ya da dinamik kuvvetler etkisi altında benzer göçme mekanizmalarına sahiptir. Kaya sistemleri haricindeki zemin sistemleri taneli bir yapıya sahip olduklarından, göçme büyük ekseriyetle tanelerin dayanım kaybını yitirmesiyle değil, tane arasındaki sürtünme, kohezyon gibi kuvvetlerin aşılmasıyla oluşmaktadır. Dolayısıyla zeminlerin, doğrusal ve doğrusal olmayan davranışları için en belirleyici parametre kesme dayanımları olmaktadır (Coduto, 2001). Simetrik tekrarlı yükler etkisinde yer seviyesindeki bir zemin numunesi için kayma gerilmesi (τ) birim şekildeğiştirme ilişkisi (γ) Şekil 7’de verilmektedir. (a) u(t2) u(0) u(t1) (b) u(t)=u0 sin(ωt) F ku0 σ1(t) F (t ) = ku (t ) + cωu (t ) cωu0 -u0 u0 1 Ws = ku02 2 σ2(t) t0 + Aloop = WD = σ3(t) ∫ F du dt = π cωu02 dt Gsec τc c= Gtan γc Şekil 7. ω t0 τ (c) 2π u γ 2W WD k = 2s 2 u0 πωu0 ζ = ωc 2k = WD 1 Aloop = 4π Ws 2π Gsecγ c2 a) Harmonik tekrarlı yük etkisindeki zemin b) Eliptik tekrarlı döngü kabulüyle gerilme şekildeğiştirme arasındaki ilişki ve tekrarlı yükler etkisi altındaki viskoz sönüm kabulüyle sönüm oranının tespiti c) kayma gerilmesi ile şekildeğişitirme ilişkisi ile teğet ve sekant modüllerinin belirlenmesi 11 Şekildeki grafikten görülebileceği gibi davranış açısından eğrinin eğimi ve döngünün genişliği önemli olmaktadır. Bu eğrinin eğimi ise kayma modüllerinin belirlenmesinde kullanılmaktadır. Grafik üzerinde herhangi bir gerilme seviyesindeki teğetin eğimi teğet kayma modülünü (Gtan) ve bunların ortalaması ise sekant kayma modülünü (Gsec) ifade etmektedir. Döngünün genişliği tüketilen enerji ile ilişkilidir. Burada Aloop döngünün alanını, WD tüketilen enerji miktarını, Ws ise en büyük şekildeğiştirme enerji miktarını göstermektedir. Böylece deneysel olarak tekrarlı yük etkisi için elde edilen bu grafik yardımıyla zeminlere ait sönüm oranları belirlenebilmektedir. Ek olarak sönüm değerleri zeminlerin konsolidasyon özelliklerine ve plastisite indisine (PI) bağlı olarak ifade edilebilmektedir (Kramer, 1996). Gerçek durumda tekrarlı yükler etkisindeki bir zeminde zamana bağlı değişim ve buna bağlı olarak kayma gerilmesi ile açısal şekildeğiştirme arasındaki ilişki Şekil 8’dekine benzer olmaktadır. Bu durum için eşdeğer doğrusal bir model kullanılırsa literatürde sıkça karşılaşılan omurga (Backbone) eğrisi tanımlanmaktadır (Kramer, 1996). Daha önce de belirtildiği gibi sismik yöntemlerle gerilme şekildeğiştirme ilişkilerinin belirlenmesi ancak çok küçük şekildeğiştirme mertebeleri (%3x10-4) için geçerli olmaktadır. Bu durumda davranış tamamen doğrusal olduğundan tekrarlı yük etkisi altında (Şekil 8b) kayma gerilmesi ile açısal birim şekildeğiştirme arasındaki ilişki için belirlenecek kayma modülü en büyük kayma modülü (Gmax =ρvs2) olarak bilinmektedir (Şekil 8b). Fakat tekrarlı yük etkisi arttıkça buna bağlı birim şekildeğiştirme artmakta, kayma modülü ise artan yük etkisi ile azalmaktadır. Bu azalma grafik olarak Şekil 8c’ de verilmektedir. 12 τ τ F B F Omurga (Backbone) eğrisi E E H A A Zaman C B H γ C G G D D (a) G Gmax τ Gmax 1,0 Gsec Gsec Gmax γ γc γc Omurga (Backbone) eğrisi Şekil 8. (b) log(γ) (c) a) Tekrarlı yük etkisi altında kayma gerilmesinin zamana bağlı değişimi ile buna bağlı kayma gerilmesi şekildeğiştirme ilişkisi b) tekrarlı yük etkisi için gerilme şekildeğiştirme ilişkisi ile en büyük ve sekant kayma modülünün belirlenmesi c) kayma modülünün artan şekildeğiştirme ile azalması 1.3. Deprem Dalgaları Elastik bir ortamda dinamik bir hareketin yayılması dalga hareketi şeklinde olmaktadır. Sınırsız olarak kabul edilecek bir homojen ortamda iki tür dalga hareketi mümkündür. Bunlardan en hızlı olanı (primary wave) P-dalgası olarak nitelendirilen boyuna hareketle, ses dalgalarına benzer olarak ortamda zamana bağlı hacimsel (basınççekme sonucu) değişikliğe sebep olan dalgalardır. Ana dalga veya basınç-çekme dalgası olarak da nitelendirilen bu dalga hareketinde, yayılma doğrultusunda ve ona dik doğrultuda yerdeğiştirmeler ve normal gerilmeler meydana gelir (Şekil 9). Hızı daha düşük olan ve Sdalgası (Secondary wave) olarak bilinen ikinci tür dalgada, ortamda hacim değişikliği olmadan biçim değişikliği meydana gelir. Bu durumda dalga yayılma doğrultusuyla belirli bir açı yapmakta ve daha düşük bir hızla yayılmaktadır (Şekil 9). Bu sebeple yatayda kayma dalgası (SH), düşeyde kayma dalgası (SV) olarak da iki şekilde bilinmektedir (Şekil 9). Kayma dalgası sıvılarda yayılmadığından sıvılarda yalnızca P-dalgaları yayılabilir, S 13 dalgalarının yalnızca sıvılaşma özelliği bulunan zeminlerde de yayılma kabiliyetleri oldukça düşüktür. z z yer değiştirme doğrultusu y y t x SH-Dalgası x P-Dalgası y t t SV-Dalgası x Şekil 9. yer değiştirme doğrultusu z Sonsuz büyük kabul edilen bir ortamda P ve S dalgalarının yerdeğiştirme ve yayılma doğrultuları (Celep ve Kumbasar, 2004). Deprem esnasında yapıya ilk olarak P-dalgası ulaşır, ses bombasına benzer bir etki göstererek ilk olarak bir çarpma hissi uyandırır. Birkaç saniye içersinde ise S-dalgaları birbirlerine dik düşey ve yatay doğrultularda zeminde biçim değişikliklerine yol açarak yapıya ulaşır ve asıl yıkıcı etkiyi yapı üzerinde gösterir (Bolt, 2001). P-dalgasının ve S-dalgasının hızları (vp ve vs), sıkışmazlık modülü (kb), hacimsel elastisite modülü (Bulk modülü) (Ec), Poisson oranı (υ), kayma modülü (G) ve yoğunluk (ρ) gibi parametrelerle ifade edilebilir. E 1 − 2υ G= c 2 1−υ vp = kb + ρ 4G 3 ; vs = G ρ (1) 14 P dalgası ve S dalgası yanında, yeryüzüne yakın olarak yayılan ortamın bir sınır yüzeye sahip olması nedeniyle ortaya çıkan daha başka dalga türleri de mevcuttur. Bunlar yüzey dalgaları olarak nitelendirilir (Şekil 10). λ sıkıştırma a) P-Dalgası 2xg Yer değiştirme doğrultusu genişleme Yer değiştirme doğrultusu enl d a lg i k a bo yu ilerleme yönü ilerleme yönü b) S-Dalgası λ λ ilerleme yönü ilerleme yönü c) Love Dalgası Yer değiştirme doğrultusu Yer değiştirme yörüngesi d) Rayleigh Dalgası Şekil 10. Elastik ortamda dalga türleri ve yayılma özellikleri Şekil 10’da görülen Rayleigh ve Love dalgaları bu tür dalgalardır. Rayleigh dalgasında yerdeğiştirmeler serbest düzeyden derinlere indikçe azalmaktadır. Yerdeğiştirmeler ilerleme doğrultusunu içeren düzlemlerde bulunur. Yüzey dalgaları ise elips üzerinde hareket eder. İlerleme doğrultusuna dik bir yer değiştirme bileşeni mevcut değildir. Rayleigh dalgasının hızı, kayma dalgasının hızına (vs) ve Poisson oranına (υ) bağlıdır. Deprem dalgalarının incelenmesi sonucu bunların yayılma doğrultusuna dik yer değiştirme bileşenleri bulunan, SH-dalgasına benzetilebilecek türden dalgaları da içerdiği görülmüştür. Yapılan araştırmalar bu tür dalgaların yarı sonsuz homojen ortamın üstünde bir elastik tabaka bulunması durumunda meydana gelebileceğini ortaya çıkarmıştır (Celep 15 ve Kumbasar, 2004). Love dalgası olarak bilinen bu tür dalgalar kayma dalgasının üstteki tabaka içinde yansıması sonucu ortaya çıkmaktadır. Dalga hareketi dalga kılavuzu olarak nitelendirilebilecek tabaka içinde yayılırken, dalganın enerjisi bu tabaka içinde kalır. Diğer dalga çeşitlerinden farklı olarak, Love dalgasının hızı dalga boyuna bağlı olup, değeri üst tabaka ile altta bulunan ortamın kayma dalgası hızları arasında bulunur. 1.4. Literatür Araştırması Teknik literatüre göre 1800'lerin son yarısından itibaren depolar hakkında çalışmalar yapılmaya başlanmış ve günümüze kadar da devam etmiştir (Doğangün, 1995). Depoların çeşitli yüklemeler altındaki davranışları; zemine göre konumlarına (gömme, yerüstü ve ayaklı), plandaki şekillerine (dairesel, dikdörtgen vb.) ve mesnetlendikleri zemin durumlarına göre değişmektedir. Bu tez kapsamına giren konularla ilgili yapılmış olan çalışmalar genel olarak sınıflandırılmakta ve aşağıda guruplar halinde sunulmaktadır. • Yerüstü silindirik depolara ilişkin yapılan çalışmalar: ¾ Depo-Sıvı etkileşiminin dikkate alındığı çalışmalar (Veletsos ve Yang, 1976; Fischer, 1979; Fujita, 1981. Gedikli, 1996; Saatçi, 1998; Hosseini ve Mohojer, 2000). ¾ Depo-Zemin etkileşiminin dikkate alındığı çalışmalar (Fujita, 1982; Baysal ve Nash, 1984; Yamamoto vd., 1984; Haroun, ve Abdel-Hafiz, 1986; Zaman ve Mahmood, 1988; Veletsos ve Tang, 1990; Chatterjee-Basu, 2001, Shrimali ve Jangid, 2002). ¾ Sıvı-Depo-Zemin etkileşimlerinin dikkate alındığı çalışmalar (Seeber vd., 1990; El- Zeiny, 1995; El-Zeiny, 2002; Cho vd., 2005). ¾ Depoda meydana gelebilecek salınım hareketinin dikkate alındığı çalışmalar (Housner, 1963; Bauer, 1964; Bauer, ve Siekmann, 1971; Aslam ve Godden, 1979; Fujita, 1981; Housner ve Haroun, 1980; Malhotra vd., 2000). ¾ Depo mesnet koşullarına bağlı olarak tabandaki kalkmaları dikkate alan çalışmalar (Arros ve Sogabe, 1984; Borton ve Parker, 1987; El-Zeiny, 1995; 2002; Meler, 2002) 16 ¾ Depremin düşey bileşeninin dikkate alındığı çalışmalar (Marchaj, 1979; Veletsos ve Kumar, 1984). ¾ Depoların dinamik özelliklerinin deneysel olarak belirlendiği çalışmalar (Haroun, 1983; Minowa, 1984; Hamdan, 2000). • Yerüstü dikdörtgen depolara ilişkin yapılan çalışmalar: ¾ Depo duvarına etkiyen hidrodinamik basıncı belirlemeye yönelik çalışmalar (Hoskins ve Jacobsen, 1934; Housner, 1957; Doğangün ve Livaoğlu, 2004). ¾ Kütle-yay (Toplanmış Kütle) modellemesiyle depoların pratik deprem hesabına yönelik çalışmalar (Graham ve Rodriquez, 1952; Housner, 1963; Chen ve Barber, 1976) . ¾ Duvar esnekliğinin dikkate alındığı çalışmalar (Priestley vd., 1986; Haroun ve Chen, 1989; Doğangün, 1995; Doğangün vd., 1997; Koh vd., 1998). ¾ Depo-zemin etkileşiminin dikkate alındığı çalışmalar (Doğangün, 1995; Kim vd., 1996; 1998; Doğangün vd., 1997; Koh vd., 1998). ¾ Depoda meydana gelen salınım hareketinin dikkate alındığı çalışmalar (Bauer ve Eidel, 1987; Haroun ve Chen, 1989). ¾ Depoda taban izolasyonunun dikkate alındığı çalışmalar (Park vd., 2000) ¾ Deneysel çalışmalar (Koh vd., 1998). • Yapı-zemin etkileşimine ilişkin yapılan çalışmalar: Yapı zemin etkileşimi farklı disiplinlerde çalışan araştırmacıların çalışmalarına konu olmuş ve bu konuda çok sayıda araştırma yapılmıştır. Bunları değişik şekillerde gruplamak mümkündür. Aşağıda bunlardan başlıcaları sunulmaktadır. ¾ Yapı zemin etkileşimi için analitik ve sayısal yöntemlerin geliştirildiği ve incelendiği temel çalışmalar (Lysmer ve Kuhlmeyer, 1969, Veletsos ve Wei, 1971; Bielak, 1971; Veletsos ve Meek, 1974; Wong, 1975; Wong ve Luco, 1978; Dobry, ve Gazetas, 1984; Luco vd., 1986; Gazetas ve Tassoulas 1986a; 1986b; Veletsos vd., 1988; Wolf 1994; 1997; Wu ve Smith, 1995; Mylonakis ve Gazetas, 2000; Wu ve Chen, 2001). 17 ¾ Kinematik etkileşimin incelendiği çalışmalar (Veletsos vd., 1988; Youssef, 1998; Stewart, 1996; Werkle, 1984; Lee, 1980; Lin, 1984; Inoue ve Kawano, 1984; Mendelson ve Alpan, 1976; Zhao, 1998; Aviles ve Perez-Rocha, 1998; Aviles ve Suarez, 2002). ¾ Eylemsizliğe bağlı etkileşimin dikkate alındığı temel çalışmalar (Veletsos vd., 1988; Youssef, 1998; Chao, 1996; Duan, 1999; Chuanromance, 1995; Wolf 1994 Halabian, 2001; Kumar, 1996; Stewart vd., 2003). ¾ Etkileşimde temelin gömülme etkisinin incelendiği çalışmalar (Lee, 1980; Lin, 1984; Inoue ve Kawano, 1984; Apsel ve Luco, 1987; Luco ve Wong, 1987; Stewart, 1996; Aviles ve Perez-Rocha, 1998; Youssef, 1998; Stewart vd., 1998; Aviles ve Perez-Rocha, 1998; Aviles ve Suarez, 2002). ¾ Temel sisteminin özel bir geometrik şekle sahip olmadığı sistemlere ilişkin temel yaklaşımların sunulduğu çalışmalar (Wong, 1975; Dobry ve Gazetas, 1977). ¾ Temel sisteminin kare ya da dikdörtgen plan geometrisine sahip olduğu durumlara ilişkin yaklaşımların sunulduğu çalışmalar (Wong ve Luco, 1978; Wolf., 1996; Gazetas ve Tassoulas, 1986a; 1986b). ¾ Temel sisteminin esnek olması durumunun irdelendiği çalışmalar (Warburton 1984; Novak ve El-Hifnawy 1984; Yamamoto vd 1984; Ambrosini vd., 2000; Kim, 2001). ¾ Temel sisteminin rijit bir zemin tabakasına oturan zemin sistemi üzerinde olduğu durumlara ilişkin yaklaşımların sunulduğu çalışmalar (Wolf, 1985; 1994). ¾ Zemin sisteminin düşeyde tabakalı olduğu durumların da hesaba katıldığı yaklaşımların sunulduğu çalışmalar (Mendelson ve Alpan., 1976; Yasui, 1980; Werkle, 1984; Sasaki vd., 1984; Inoue ve Kawano, 1984; Zhao, 1997; Kim, 2001). ¾ Zemin sisteminin yatayda tabakalı olduğu durumların da hesaba katıldığı yaklaşımların sunulduğu çalışmalar. (Dotson ve Velotsos, 1987; Veletsos ve Dotson, 1987). ¾ Yatayda tabakalı zeminlerin davranışlarının incelendiği çalışmalar (Dotson ve Veletsos, 1987; Apsel ve Luco, 1987; Veletsos ve Tang, 1990). ¾ Düşeyde tabakalı zeminlerin davranışlarının incelendiği çalışmalar (Mendelson ve Alpan, 1976; Yasui, 1980; Sasaki, 1984; Inoue ve Kawano, 1984; Werkle, 1984; Luco ve Wong, 1987; Zhao, 1997). 18 ¾ Alt sistem yaklaşımlarından koni modelinin geliştirildiği ve değişik alanlara uyguladığı çalışmalar (Wolf ve Meek, 1992; 1993; 1994; Meek ve Wolf, 1994; Wolf ve Preisig, 2003; Takewaki vd., 2004). ¾ Etkileşiminde zemin için sonlu elemanların kullanıldığı çalışmalar (Kuhlameyer ve Lysmer, 1973; Hadjian vd., 1974a; 1974b; Luco ve Hadjian, 1974; Luco vd., 1974; Aydınoğlu, 1977; Youssef, 1988; Takewaki, 1998b; Wilson, 2002; Halabian ve El Naggar, 2002). ¾ Etkileşiminde zemin için sonlu ve sonsuz elemanların birlikte kullanıldığı çalışma (Yerli, 1998). ¾ Etkileşiminde zemin için sonlu elemanların ve sınırlar için sanal sınırlar kullanıldığı çalışmalar (Johnson vd., 1976; Kausel ve Roesset, 1978; Dumanoğlu, 1978; 1979; Nofal, 1988, Wolf ve Song, 1996; Pker ve Pender, 2000; Çakıroğlu, 2001; Shakib, 2003; Shakib ve Fuladgar, 2004). ¾ Yapı-zemin etkileşiminin bina türü yapıların ek dış merkezliliğinin ve burulma davranışının üzerindeki etkilerinin incelendiği çalışmalar (Shakib, 2004, Shakib ve Fuladgar, 2004). ¾ Genleşme ve sıvılaşma özelliğine sahip zemin ortamının davranışının incelendiği çalışma (Yang, 1999). ¾ Zemin ile kazıklı temel arasındaki doğrusal olmayan davranış da dikkate alınarak etkileşimin incelendiği çalışma (Nofal, 1999). ¾ Sanal sınırlarla birlikte geçirgen sınırların kullanıldığı çalışmalar (Kausel ve Roesset 1975; Dumanoğlu, 1978;1979; Çakıroğlu, 2001). ¾ Etkileşimin birleşik (Hybrid) yöntemlerle incelendiği çalışmalar (Youssef, 1988; Eltaher, 1998). ¾ Yapı-zemin sisteminin lineer olmayan davranışının incelendiği çalışmalar (Bielak, 1971; Jennings ve Bielak, 1972; Chao, 1996; Kumar, 1996; Takewaki, 1998a; 1998b; Halabian, 2001, Halabian ve El-Naggar, 2002). ¾ Etkileşimde analitik yöntemlerin etkinliğinin deneysel olarak incelendiği çalışmalar (Chao, 1996; Stewart, 1996; Stewart vd., 1998; Kim, 2001). ¾ Etkileşimde frekans bağımsız yaklaşım kullanarak analitik yöntemlerin etkiliğinin incelendiği çalışmalar (Tsai vd., 1974; Wolf ve Somaini, 1986; Wolf, 1991a;1991b). 19 ¾ Yapı için tek kütleli modelin kullanıldığı, zemin için ise çekme almayan Winkler zemin modeli kullanıldığı çalışmalar (Celep ve Güler 1990, Güler, 1992). ¾ Reaktör, viyadük ve köprü gibi özel sistemlerde yapı zemin etkileşimini inceleyen çalışmalar (Somaini, 1984; Endres vd., 1984; Elaidi, 1998; Halbritter vd., 2000; Mylonakis ve Gazetas, 2000; Wu ve Wang, 2001; Spyrakos ve Loannidis, 2003). • Ayaklı depolarla ilgili yapılan çalışmalar : ¾ Ayaklı depoların statik tasarımına ilişkin olarak gerçekleştirilen çalışmalar (Gamphir, 1986, Allen vd., 1990; Dias ve Hattiarachchi, 1992; Jain ve Sameer, 1993). ¾ Ayak sisteminin davranışının ve bu sistemlerin rijitliklerin incelendiği çalışmalar (Dutta vd., 2000a; 2000b; 2001). ¾ Tek kütleli sistem kullanılarak salınımın ihmal edildiği çalışmalar (Chandrasekaran ve Krishna, 1954; Sonobe ve Nishikawa, 1969; Resheidat ve Suna, 1990; Haroun ve Temraz, 1992; Rai, 2002). ¾ Çok kütleli sistem yaklaşımı kullanılarak salınımın da dikkate alındığı çalışmalar (Housner, 1963; Shepherd, 1972; Dieterman, 1986; 1988; 1993; Durmuş ve Doğangün, 1992; Livaoğlu ve Doğangün, 2003) ¾ Eklenmiş kütle yaklaşımının kullanıldığı çalışmalar (Doğangün vd., 1997; Asthana, ve Sridhar 1997). ¾ Sıvı için tek kütleli sistem yaklaşımı ile zemin için standart alt sistem yaklaşımının kullanıldığı çalışmalar (Haroun ve Temraz, 1992; Galswarthy ve El-Naggar, 2000). ¾ Sıvının iki kütle, zeminin ise statik rijitliklerle tanımlandığı çalışmalar (Haroun ve Ellaithy, 1985). ¾ Stokastik yaklaşımlar kullanılarak ayaklı depoların deprem davranışlarının incelendiği çalışma (Tung, 1989). ¾ Taban izolasyonun kullanıldığı çalışmalar (Haroun ve Temraz, 1992; Shenton ve Hampton, 1999; Shrimali ve Jangid, 2003). ¾ Depo-sıvı-zemin etkileşiminin analitik olarak dikkate alındığı çalışmalar (Dieterman, 1986; 1988; 1993, Dutta vd., 2004). ¾ Depoların dinamik özelliklerinin deneysel olarak belirlendiği çalışma (Marashi ve Shakib, 1997). 20 Yukarıda sınıflandırılmış çalışmalar irdelendiğinde ayaklı depolar için gerek sayısal olarak sıvı-depo etkileşiminin, gerekse de sıvı-depo-zemin etkileşiminin incelendiği çalışmalar için literatürde bir boşluğun olduğu görülmektedir. • Depolarla ilgili standart ve yönetmelikler Depolarla ilgili yapılan birçok bilimsel çalışmadan ve hasar görmüş çok sayıda depo için yapılan gözlemlerden yararlanarak çeşitli ülke ve kuruluşlar depoların hesap ve tasarımı ile ilgili yönetmelik ve standartları hazırlamışlardır. Bunlardan başlıcaları aşağıda sunulmaktadır: ¾ Depoların tasarımının tanımlandığı yönetmelikleri bulunan ülke ve topluluklar: ABD (Veletsos, 1984; ACI 371R-98, 1998; FEMA 368, 2001; FEMA 369, 2001). Avusturya (Fischer vd., 1991), Yeni Zelanda (Priestley vd., 1986), Japonya (AEDCHP, 1981) ve Avrupa Topluluğu (EC-8 Part 4, 2003). ¾ Ayaklı Depoların depreme göre tasarımını kapsayan yönetmelikleri bulunan ülke ve topluluklar: Yeni Zelanda (Priestley vd., 1986), ABD (ACI 371R-98, 1998, ACI 350.3, 2001), Avrupa Topluluğu (EC-8 Part 4, 2003). 1.5. Çalışmanın Amacı ve Kapsamı Teknik literatürde gömme, yerüstü, ve ayaklı depoların, statik ve betonarme hesaplarıyla, öngerilmeli betonarme depoların hesap ve inşa teknikleri için bir takım çalışmalar mevcuttur. Dolayısıyla literatürde depoların statik hesaplarıyla ilgili önemli bir eksiklik görülmemektedir. Ancak nadiren de olsa statik yükler etkisinde depolar hasar görebilmekte ya da yıkılabilmektedir. Bunlara örnek olarak Bursa DSİ 1. Bölge tesislerinde 50 tonluk 25 metre yüksekliğinde deponun rüzgar sebebiyle yapım aşamasında tamamen göçmesi (Ermutlu, 1964), Kanada’nın New-Brunswick şehrinde bir ayaklı deponun ilk kullanımda göçmesi (Lee ve Dawe, 1996) gibi örnekler verilebilir. Statik yükler etkisinde nadiren görülen bu hasar ve göçme durumlarıyla, dinamik yüklemeler için sıkça karşılaşılmaktadır. Bunlara örnek olarak 1960 Şili depreminde (Steinbrugge ve Rodrigo, 1963) (Şekil 11), 1978 İzu-Oshima ve Miyagi depremlerinde (Minowa, 1980), 1971 San Fernando, 1987 Whittier (Knoy, 1995), 2001 El-Salvador 21 (Duran ve Miyajima, 2001) ve 2001 Bhuj (Hindistan) (Rai 2002) depremlerinde oluşan depo hasarları verilebilir. Depoların depremlerde hasar görmelerinin yanında depremden sonra işlevlerini yerine getirebilmesi de son derece önemlidir. Zira 1964 Niigata ve Alaska (El-Zeiny, 1995), 1933 Long Beach, 1971 San Fernando (El-Zeiny, 2002) ve 2001 Bhuj (Hindistan) (Rai 2002) depremlerinde depoların hasar görmeleri nedeniyle, deprem sonrası işlevlerini yerine getirememeleri sonucunda yangınların söndürülememesi, gerekli içme ve kullanma suyunun temin edilememesi gibi etkenler bu felaketin boyutlarını artırmıştır. Dolayısıyla yapım ve fonksiyonları yönünden özellik arz eden ayaklı depoların depremden sonra da görevini yerine getirebilmesi için depreme dayanıklı olarak yapılması gereği açıktır. Görüldüğü gibi, sıvı depolarının depremlerden sonra da görevlerini yerine getirebilmesi insan ve çevre sağlığı açısından son derece önemlidir. Hızlı kentleşme sürecine girmiş bulunan Türkiye’de içme ve kullanma sularını depolamak için bu tür yapılara duyulan ihtiyacın giderek arttığı da bir gerçektir. Diğer taraftan ayaklı depoların dinamik davranışlarını belirlemeye yönelik çalışmaların yerüstü depoları ile karşılaştırıldığında yok denecek kadar az olup, yönetmeliklerde de ayaklı depolar için depreme göre tasarım bazen birkaç tanımla bazen de birkaç cümleyle geçiştirilmiştir. Dolayısıyla da ayaklı depoların depreme göre hesap ve tasarımı ile ilgili literatürde genel olarak bir eksiklik bulunmaktadır. Ancak bu konuların hepsini incelemek ve sonuçlandırmak çalışmanın kapsamını aşırı derecede artıracağından esas olarak, sıvı-ayaklı depo-zemin etkileşiminin deponun dinamik davranışları üzerindeki etkilerini incelemeye yönelinmiştir. Sıvı-ayaklı depo-zemin etkileşimi konusunda daha önce de belirtildiği gibi çeşitli araştırmacılar tarafından bazı çalışmalar yapılmıştır. Bunlardan, Dieterman (1986; 1988; 1993) tarafından yapılan çalışmalarda gerek depo ayak sistemi, gerekse de sıvı ve zemin analitik olarak modellenmiştir. Sözkonusu çalışmada statik rijilikler ile zemin etkileşimi dikkate alınmaya çalışılmaktadır. Haroun ve Ellaithy (1985) tarafından yapılan çalışmada ise sıvı etkileşimi analitik olarak iki kütleli modelle dikkate alınırken, zemin ötelenme ve dönme serbestlikleri için statik rijitlikler vasıtasıyla modellenmiştir. Haroun ve Temraz (1992) ise salınımın ihmal edildiği iki boyutlu bir model üzerinde ayaklı depoların elastik olmayan davranışlarını incelemişlerdir. Son olarak Dutta vd., (2004) tarafından yapılan çalışmada ise çeşitli ayak sistemlerine sahip depolar için zemin statik rijitliklerle modellenmiş sıvı ise iki kütleli olarak dikkate alınmıştır. Durum böyle olunca; ayaklı 22 depoların deprem davranışlarının sıvı-yapı-zemin etkileşiminin gerek analitik gerekse de sayısal yöntemler aracılığıyla zeminin doğrusal olmayan davranışlarının da gerçekçi olarak dikkate alındığı çalışmalara ihtiyaç duyulduğu literatür araştırmasından ortaya çıkan bir gerçektir. Bu çalışmada, literatürde genel sıvı ve zemin etkileşimlerini dikkate almada kullanılan yaklaşımların ayaklı depolar için etkinliklerini irdelemek, bu sayede bunların depoların dinamik davranışları üzerindeki etkilerini geliştirilen modeller yardımıyla incelemek ve sözkonusu etkileşimlerin pratik olarak nasıl dikkate alınabileceklerini uygulamaya sunmak amaçlanmaktadır. Bu nedenle geliştirilen modellerin çözümlemeleri zaman ve frekans ortamında çeşitli analitik yöntemler ve sayısal yöntemlerden sonlu elemanlar yöntemi kullanılarak gerçekleştirilmektedir. (a) (b) Şekil 11. a)1960 Şili depreminde yıkılmış betonarme ve çelik ayaklı depo görünümleri. b)2001 Bhuj depreminde betonarme kabuk taşıyıcı sisteme sahip 500 m3 eğilmeye bağlı çatlaklar oluşmuş ayaklı depo (merkeze 80 km mesafede), 265 m3 yıkılmış aynı tipte bir ayaklı depo (merkeze 20 km) 2. YAPILAN ÇALIŞMALAR BULGULAR VE İRDELEME Yapı-zemin ve yapı-sıvı etkileşimleri bir çok yapı türü için söz konusu olduğundan çok farklı özelliklere sahip yapılar için bu etkileşimler gerçekleştirilmiş çalışmalarla incelenmiştir. Bu bölümde literatürde yapı-zemin ve yapı-sıvı etkileşimi için önerilen temel yaklaşımlardan yararlanılarak bunların ayaklı depolara uyarlanması sunulmaktadır. Bunun için yapı-zemin ve yapı-sıvı etkileşimleri ayrı ayrı başlıklar altında irdelenmektedir. Her bir etkileşim için çalışmanın kapsamı içinde kalınarak, yaklaşımlara ilişkin yöntem ve bağıntılar irdelenmekte ve ayaklı depolar için dikkate alınacak modeller tanıtılmaktadır. 2.1. Yapı-Zemin Etkileşiminin Değerlendirilmesi Yapı-Zemin etkileşimi problemi için ilk çalışmalar 1904’lerde Lamb tarafından gerçekleştirilenlere kadar uzanmaktadır (Filho, 1997). Bu çalışmadan yararlanarak Reissner 1936’da elastik homojen ve izotrop yarısonsuz ortam üzerinde bulunan dairesel rijit temel sisteminin hormonik yükleme altında etkileşimini incelemiştir (Filho, 1997). Daha sonra Merit ve Housner’în 1957’de temellerini attığı ve 1970’lere kadar süren dönemde hafif ve esnek yapılar için yapı-zemin etkileşiminin yapının dinamik davranışı üzerindeki etkisi incelemiştir. 1970’lerin başlarından itibaren gerçekleştirilen benzer çalışmalarda, konut, nükleer reaktör ve sıvı yapıları gibi ağır ve rijit yapılar üzerinde yapızemin etkileşiminin ne kadar etkili olduğu incelenmiştir (Youssef, 1998; Halbritter vd., 1998). Yapı- temel/zemin etkileşimi konusundaki çalışmalar, günümüze kadar çeşitli yapı ve temel/zemin sitemleri için devam etmiştir (Veletsos ve Wei, 1971; Jennings ve Bielak, 1971; 1972; Luco vd., 1974; 1986; Hadjian vd; 1974; Bielak, 1977; Dobry ve Gazetas, 1984; Gazetas ve Tassoulas, 1986a, 1986b; Veletsos vd., 1988; Veletsos ve Tang, 1990; Wolf, 1985; 1994; Wolf ve Song 1996.a; 2002) Bina türü yapıların statik ve dinamik davranışları incelendiğinde uygulamada geleneksel olarak yapı ile temel-zemin sistemi arasında meydana gelen etkileşim ihmal edilmektedir. Geleneksel yaklaşımda yapının temel sistemi vasıtasıyla zemine ankastre olarak mesnetlendiği kabul edilmektedir. Bu yaklaşım tarzı çok rijit karaktere sahip zemin türleri için temelin ankrajının da mükemmel derecede sağlanması durumunda gerçekçi 24 olabilir. Ancak kaya türü çok rijit zeminler haricindeki diğer zeminler (kil, kum, ayrışmış kayaçlar vb..) üzerine inşa edilmiş yapılarda bu kabul geçerliliğini yitirmektedir. Yapı ile zemin arasındaki etkileşimin dikkate alındığı bu tür zemin sistemlerinde yapının periyodunda uzama, yapıda iç kuvvetlerde azalma, yerdeğiştirmeler de ise artma eğilimi gözlenmektedir. Dolayısıyla artan yerdeğiştirmelerden dolayı ikinci mertebe etkileri de önemli olabilmektedir. Burada ikinci mertebe etkilerini önleyecek şekilde yerdeğiştirmelerin kontrolü durumunda, yapıda oluşacak iç kuvvetlerin azalması nedeniyle davranış oldukça değişebilmektedir (Livaoğlu, 2003; 2004). Bütün bu iç kuvvelerin olumlu yönde değişimlerine ek olarak zeminin dikkate alınması sebebiyle ankastre kabulde ortaya çıkmayan davranış şekilleri de ortaya çıkabilmektedir. Sonuç olarak, zeminin ve temel sisteminin yapı davranışına olan etkilerinin dikkate alındığı yaklaşımlardan elde edilen sonuçlar arasında oldukça önemli farklılıklar bulunmaktadır. (Veletsos, 1988; Stewart, 1996; Youssef, 1998). Yapı-Temel-Zemin etkileşimiyle amaçlanan, bu bileşik sistemin davranışının statik etkiye, serbest yer hareketine ya da zamana bağlı değişen herhangi bir etkiye karşı göstereceği tepkinin incelenmesidir. 2.1.1. Yapı-Zemin Etkileşim Mekanizması Yapı zemin etkileşiminde ilk olarak serbest alandaki yer hareketi ortam parametrelerinden bağımsız olarak belirlenmektedir. Bu hareketin karakterinin belirlenmesi kontrol noktası (Şekil 12) olarak bilinen ve etkileşimin dikkate alınılacağı ortamın geoteknik karakteristiklerini yansıtan uygun bir nokta seçilerek başlanmaktadır. Daha sonra yapı-zemin sistemine etkiyen zamana bağlı yük geçmişi bu nokta vasıtasıyla uygun şekilde tanımlanmaktadır. Kontrol noktasında kaydedilen yer hareketinin zemin ve temel sistemine bağlı olarak değişim (kinematik etkileşim) etkilerinin de hesaba katılması gerekebilmektedir. Zamana bağlı belirlenen yük geçmişi, yapı-zemin sisteminin eylemsizlik karakteristiklerine bağlı olarak yapıda ve zeminde çeşitli iç kuvvetlere, ötelenmelere ve dönmelere neden olmaktadır. Burada oluşacak olan iç kuvvet, ötelenme ve dönmeler belirlendikten sonra etkileşim tamamlanmış olmaktadır. Özellikle sığ küçük ve rijit temel sistemleri için kinematik etkileşimin serbest alan hareketini oldukça az değiştirdiği, bu nedenle söz konusu değişim etkilerinin ihmal edilebilir düzeyde kaldığı belirtilmektedir (Veletsos vd., 1988). Yer hareketinin ve dalgaların yayılmasıyla ilgili daha 25 ayrıntılı bilgi için bu konudaki kaynaklara başvurulabilir. (Wolf, 1985; Oshaki, 1991; Pınar, 1995; Chopra, 2000; Livaoğlu, 2001; Celep ve Kumbasar, 2004). Serbest alan için yer hareketi birçok parametreye bağlı olmakla birlikte düzgün yayılan formda da değildir. Bu nedenle zamanla değişen herhangi bir hareketin serbest alandaki karakterleri ile, yapı-zemin etkileşim yüzeyindeki karakterleri birbirine göre farklılıklar göstermektedir (Şekil 12, 13). Deprem dalgaları kaynaktan yayılmaya başladıktan sonra çok daha farklı bir anda, farklı bir açıyla ve formda temel sistemine ulaşmaktadır. Dalgalar yayıldıkları farklı fiziksel ortamlardan geçerken dalga şiddeti ve faz açıları gibi karakterleri değişikliğe uğramaktadır. Özel olarak deprem kayıtlarının temel sistemleri veya farklı ortamlarda meydana gelmesi durumunda, buralardaki hareket ile serbest alandaki yer hareketi arasında çeşitli faktörler sebebiyle yer hareketi uyumsuzluk etkileri (incoherence effect) ortaya çıkmaktadır. Serbest alan Kontrol noktası Yapı-zemin etkileşim yüzeyi Kontrol noktası deprem hareketi YZE Deprem Dalgaları Zemin Serbest Alan Ortam değişikline bağlı değişim Kaya Şekil 12. (a) Serbest alan ve kontrol noktası ile (b) deprem hareketine maruz bir depo içi yapı-zemin etkileşiminin şematik gösterimi Yapı sisteminin herhangi bir noktasında meydana gelen iç kuvvetlerin, birbirine çeşitli şekillerde bağlı yapı, temel ve zemin elemanlarının her birinin ve birleşim ara yüzeyinin özelliklerine göre farklı şekillerde etkilenebilecekleri daha önce de ifade edilmişti. Yapı-temel/zemin sisteminin birlikte çalışması temelde fiziksel olarak iki etkileşime ayrılabilir. Bunlar eylemsizliğe bağlı etkileşim (inertial interaction) ve kinematik etkileşim (kinematic interaction) olarak ifade edilmektedir (Şekil 13). 26 Hareketsiz Zemin t=t1 anında serbest alan t=t0 anında serbest alan Deprem Dalgaları Kütlesiz Kütle Kütlesiz Rijit çubuk Rijit çubuk Belirli bir rjitliğe sahip çubuk Deprem Hareketinin değişiminde ara yüzeyin rijitliğinin etkisi (temel derinliği, malzeme, geometri vb.) Kinematik Etkileşim Eylemsizliğe Bağlı kuvvetler sebebiyle ara yüzeyde oluşan ek hareket Eylemsizliğe Bağlı Etkileşim Şekil 13. Kinematik ve eylemsizliğe bağlı etkileşimin şematik gösterimi (Youseff, 1998; Stewart, 1999). • Kinematik Etkileşim Kinematik etkileşim serbest alan hareketinin çeşitli sebeplerle, temel-zemin ara yüzeyinde bulunan her bir noktada farklı özellik göstermesi olarak ifade edilebilir. Serbest alan hareketinin değişkenlik göstermesine neden olan bu etkiler, genellikle temel sisteminin rijitliği ve geometrisi ile bu sistemin ve ortam özelliklerinin değişkenliği sebebiyle deprem dalgalarının dağılmasından (wave scattering) kaynaklandığı söylenebilir. Örneğin gömülü bir temel sistemi düşeyde yayılan SH-dalgasına maruz kaldığında, temel sisteminin içersindeki herhangi bir noktayla, serbest alan üzerindeki herhangi bir noktanın hareketinin karakterleri arasında farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Serbest alandaki herhangi bir kontrol noktasında elde edilen hareket ile temel-zemin sistemi etkileşim yüzeyinde herhangi bir noktadaki hareket arasındaki bu fark kinematik etkileşim nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla temel boyutlarının büyük olması, temel gömülme oranının büyük ya da temel sisteminin esnek olması gibi durumlarda bu etkileşim önemli olabilmektedir (Halabian, 2001). Harmonik bir dinamik kuvvet etkisindeki rijit dairesel temel sisteminin kinematik yerdeğiştirme ( u fım ), hız ( u fım ) ve ivmelerinin ( ufım ) kontrol noktası (CPM) kaydedilen yerdeğiştirme ( u g ), hız ( u g ) ve ivmeleriyle ( ug ) değişimi Şekil 14a’da görülmektedir. 27 Burada (Ө) indisi temel sisteminde meydana gelen dönme hareketini ifade etmektedir. Benzer değişim 1940 El-Centro depremi dikkate alınarak ta Şekil 14b’de verilmektedir (Mizuno, 1980; Veletsos, 1988). Yapı temelinin maruz kaldığı yüksek frekanslı dalgalar, daha düşük frekanslı dalgalara göre farklı kinematik etkileşime sebep olmaktadır. Bu tür dinamik hareketlere en iyi örnek olarak deprem hareketi verilebilir. Kuvvetli yer hareketinde bulunan yüksek frekanslı dalgalar temel tarafından etkin bir şekilde filtre edilerek dalgaların temel sisteminin maruz kaldığı hareketin değişmesindeki rolünü diğer bir ifadeyle kinematik etkileşimin artmasını sağlamaktadır. Şekil 14b’de de görülebileceği gibi kontrol noktasındaki ivme kaydının temel sisteminin maruz kaldığı harekete göre değişim çok daha etkin görünürken bu durum hız değişiminde daha az etkili, yerdeğiştirme değişiminde ise hemen hemen ihmal edilebilir düzeyde kaldığı görülmektedir (Lee, 1980; Inoue ve Kawano, 1984; Veletsos vd., 1988). Burada a0 boyutsuz frekansı, vs kayma dalgası hızını, α deprem dalgalarının yayılma doğrultularının düşeyle yaptıkları açıyı, c sistemde meydana gelen dalganın yataydaki hızını ve r0 dairesel rijit temelin yarıçapını göstermek üzere aşağıdaki ifadeler yazılabilir. c= a0 = vs r τ= 0 sin α vs ωr vs τ* = r0 r0 = sin α = τ sin α c vs a*0 = ωτ * = a0 sin α (3) 1,2 1,2 u fım ug Hareketin değişimi 0,8 uθ fım 0,6 ug = uθ fım uθ fım = u g ug 0,4 0,2 0 u fım ug 1,0 u u = fım = fım u g ug Hareketin maksimum değerleri 1,0 0,0 (2) 5 a*=a0sin α a) Harmonik hareket 10 u fım u g ufım ug 0,8 0,6 uθ fım ug 0,4 uθ fım u g 0,2 uθ fım ug 0,0 0 0,05 0,1 τ*=τ sin α (s) b) El Centro deprem hareketi Şekil 14. Eğimli bir şekilde ilerleyen kayma dalgasına maruz rijit bir temel sisteminde kinematik etkileşim için meydan gelen değişimler 28 Yapı-zemin etkileşiminde, kinematik etkileşimin hangi parametreler üzerinde etkili olduğunu belirlemeye yönelik birçok araştırma bugüne kadar yapılmıştır. Bunlardan sıkça karşılaşılanı temel gömülme derinliğinin kinematik yerdeğiştirmeye etkisidir. Roesset’e (1980) göre e temel gömülme derinliğini, r0 temel yarıçapını (ya da eşdeğer yarıçapı) göstermek üzere, gömülme oranının e/r0<0,5 olduğu durumlarda kinematik etkileşimden kaynaklanan etkilerin ihmal edilebileceği, bu orandan daha büyük oranlarda ise kinematik etkileşimin hesaba katılması gerektiği ifade edilmektedir (Halabian, 2001). Kinematik etkileşim sebebiyle yapı temel sisteminde meydana gelen yer hareketinin analitik olarak ifade edilebilmesi için birçok çalışma gerçekleştirilmiştir. Bunlardan Luco (1969) ve Elsabee (1977) gibi araştırmacıların yaptığı çalışmalarda; gömülme derinliğine bağlı olarak harmonik eğimli düşey SV dalgasına maruz temel sistemlerinde, büyütme fonksiyonlarının ötelenme ve dönme hareketleri için aşağıdaki bağıntılarla belirlenebileceği ifade edilmektedir. ⎧ ⎧ 2 0, 257 ⎡ ⎛H ⎞ ⎛H ⎞⎤ 1 − cos ⎜ a0 ⎟ ⎥ ⎪a0 ≤ as için ⎪⎪a0 ≤ 3 as için cos ⎜ r a0 ⎟ ⎢ r ⎣ ⎝ ⎠ I (ω ) = ⎪ ⎝ r ⎠⎦ I u (ω ) = ⎨ ⎨ θ ⎪a > 2 a ⎪a > a için 0, 257 için 0, 453 s ⎪⎩ 0 3 s ⎪⎩ 0 r (4) Burada H zemin derinliğini, (as) (as =πr/2e) zemine ait boyutsuz harmonik kesme titreşim frekansını göstermektedir (Halabian, 2001). Temel gömülme derinliği konusunda deprem hareketi için kinematik etkileşimin nasıl değiştiğine ilişkin çalışmalar da literatürde mevcuttur. Bu çalışmalardan Elsabee ve Morray (1977) düşey olarak yayılan SH dalgalarının kütlesiz rijit temeldeki kinematik etkileşimi ortaya koyabilmek için transfer fonksiyonunu büyütme katsayılarının boyutsuz frekansla değişimini belirlemeye çalışmışlardır. Temelin gömülü olduğu, zeminin viskoelastik olarak kabul edildiği, tabaka kalınlığının temel yarıçapının 2,5 katı olarak dikkate alındığı model üzerinde hem ötelenme hem de dönme serbestlik dereceleri için transfer fonksiyonu büyütmelerini gömülme oranları 0,5 ve 1,0 için belirlemişlerdir (Şekil 15). Benzer bir çalışmada ise Day (1977) tarafından elastik yarısonsuz ortamda üç farklı derinlikte gömülü silindirik rijit temeller sonlu elemanlarla modellenerek serbest alan hareketine göre temel hareketinin değişimi incelenmeye çalışılmış, elde edilen transfer fonksiyonuna ait değişimler Şekil 16’da verilen formda ortaya çıkmıştır. Bu grafiklerde 29 verilen düşey eksen transfer fonksiyonu büyütme katsayılarını yatay eksen ise boyutsuz frekans değerlerini (a0) göstermektedir (Stewart, 1996; Hallabian, 1998). 1,2 1,2 Yatay Yerdeğiştirme e/r =1 1,0 u I u = kin ug Dönme e/r =0,5 1,0 0,8 rθ kin ug 0,6 0,6 0,4 0,2 0,2 0,0 0 2 a0=ωr/vs 6 4 e/r =0,5 0,8 0,4 0,0 e/r =1 0 2 a0=ωr/vs 4 6 Şekil 15. Elsabee ve Morray’e göre (1977) tabaka kalınlığı (H=2,5r) olan elastik ortama gömülü rijit silindirik temelin transfer fonksiyonuna ait büyütme katsayılarının değişimi (Hallabian, 2001). 1,2 1,2 Yatay Yerdeğiştirme e/r =2 1,0 Dönme e/r =2 1,0 e/r =1 e/r =1 e/r =0,5 Iu = ukin ug e/r =0,5 0,8 rθ kin ug 0,6 0,8 0,6 0,4 0,4 0,2 0,2 0,0 0 0,0 2 a0=ωr/vs 4 6 0 2 a0=ωr/vs 4 6 Şekil 16. Day’e göre (1977) elastik ortama gömülü rijit silindirik temelin transfer fonksiyonuna ait büyütme katsayılarının değişimi (Stewart, 1996; Hallabian, 2001). Rijit temel sistemine sahip bir yapı sisteminin zemin içinde ya da üstünde bulunmasının serbest alan hareketinin değişimine sebep olacağı daha önce de belirtilmişti. Bunlara ek olarak temel sisteminin tabakalı zemin sistemi üzerinde olmasının kinematik etkileşim açısından göz önüne alınması gereken bir etki olmadığı bilinmektedir (Werkle, 30 1984). Temel-zemin sisteminin boyutu ile maruz kaldığı dinamik etkinin dalga boyuna oranın 1 den çok küçük olduğu durumlarda kinematik etkileşimin etkilerinin ihmal edilebileceği bilinmektedir (Trifunac, 2000). Kısaca kinematik etkileşim serbest alan hareketinin yapı sisteminin rijitliğine bağlı olarak değişimi ile ifade edildiğinden, bu olayı potansiyel olarak etkileyen parametreler aşağıda sıralanmaktadır. ¾ ¾ ¾ Taban plağı rijitliği ve düzlemi ( Mendelson ve Alpan, 1976). Temelin zemine gömülme şekli ve derinliği (Lee, 1980; Lin, 1984; Inoue ve Kawano, 1984; Werkle, 1984). Dalgaların saçılması ya da dağılması ( Inoue ve Kawano, 1984). • Eylemsizliğe Bağlı Etkileşim Eylemsizliğe bağlı etkileşim, yapıda titreşimlere bağlı olarak oluşan eylemsizlik kuvvetleri sebebiyle meydana gelen taban kesme kuvveti ve taban eğilme momentlerinin, yapı sisteminin temel-zemin ara yüzeyinde, serbest alana göre dönme, yatay ve düşey yerdeğiştirme ile burulma serbestlikleri doğrultularında rölatif yerdeğiştirmelere sebep olmasıyla ortaya çıkmaktadır (Şekil 17). Bu tür serbestlik derecelerinin de yapı serbestliklerine eklenmesiyle yapı taşıyıcı sistemi ile temel-zemin sistemi arasındaki eylemsizliğe bağlı etkileşim de dikkate alınmış olacaktır. Eylemsizliğe bağlı etkileşim bütün yapılar üzerinde etkili olmasına rağmen daha çok narin ve/veya yüksek yapılar üzerinde önemli ölçüde etkili olabilmektedir (Halabian, 2001; Livaoğlu 2003). ug u hθ f u m2 ug, uf , u θ h1, h2 k2 ,c2 m1 θ h k1 ,c1 ku h1 :Yer hareketine ait yerdeğiştirme :Kinematik etkileşime ait yerdeğiştirme :Eylemsizliğe bağlı yerdeğiştirme :Temel zemin sistemindeki dönme :Uygun seviyelerde toplanmış kütlelerin tabandan yükseklikler m1, m2 :Uygun seviyelerde toplanmış kütleler k1,k2 :Sisteme ait rijitlikler c1, c2 : Sisteme ait sönümler ku, kθ :Zemine ait dinamik ötelenme ve dönme rijitlikler kθ Şekil 17. Eylemsizliğe bağlı etkileşim için yatayda ötelenme ve dönme serbestliklerini içeren basitleştirilmiş bir mekanik model 31 Kinematik etkileşim temel sistemi çok büyük, esnek ve derin olmayan bir çok yapı sisteminde ihmal edilebilmektedir. Bu tür sistemlerde en önemli etkileşim parametresinin eylemsizliğe bağlı olduğu yapılan teorik ve uygulamalı çalışmalarda ortaya konulmuştur (Stewart, 1996; Stewart vd., 1999a; 1999b; Chao, 1996). • Yönetmeliklerde Yapı-Zemin Etkileşimi Yapı-zemin etkileşimine ait ilk çalışmalar 1900’lü yılların başlarına kadar ulaşmasına rağmen günümüzde kullanılan yöntemlere ilişkin ilk çalışmalara 1950’lerin sonlarında rastlanmaktadır. ATC (Applied Technology Council) tarafından 1971’de SanFernado depreminden sonra yapı-zemin etkileşiminin yapılar için dikkate alınması maksadıyla standartlarda uygulanabilecek ilk çalışmalar başlatılmıştır. Bu dönemdeki çalışmalar sonucu, Veletsos ve ekibinin geliştirmiş olduğu modal analiz sonuçlarının değiştirilerek kullanıldığı bir yöntem ATC 3-06, 1978 “Tentative provision for the Development of Seismic Regulation for Buildings” yönetmeliğinde önerilmiştir. ABD’de yaygın olarak kullanılan ve ilk olarak 1991’de uygulamaya giren NEHRP (National Earthquake Hazard Reduction Program) yönetmeliğinde yine ATC3-06’da önerilen yöntem, bina türü yapılarda zemin etkileşiminin hesaba katılması için önerilmektedir. 1991 de uygulamaya başlatılan “Uniform Building Code” (UBC, 1991) yönetmeliğinde ise S4 sınıfı üzerinde inşa edilen ve 0,7 s den daha yüksek titreşim periyoduna sahip yapılarda yapı-zemin etkileşiminin dikkate alınmasının gerekliliği belirtilmiş olmasına karşın, herhangi bir matematik model ya da yöntem önerilmemiştir. Gerek ATC-1978 gerekse NEHRP (FEMA, 2001) de yapı zemin etkileşimi için sadece eylemsizliğe bağlı etkileşim dikkate alınmakta kinematik etkileşim etkileri ise bu yönetmeliklerde ihmal edilmektedir (Kumar, 1996; Stewart vd., 2003). Meksika için hazırlanan deprem yönetmeliğinde ise Veletsos’a ait çözüm yöntemi kullanılmaktadır (Rodriguez, 2000). Avrupa Birliği için 1994’de yürürlüğe giren Eurocode 8’de de temelini Veletsos ve ekibinin attığı bir yöntemle yapı-zemin etkileşiminin aşağıdaki durumlarda dikkate alınması gerektiği ifade edilmektedir (EC-8, 2003). • İkinci mertebe etkilerinin söz konusu olduğu yapılarda • Silolar, köprüler ve deniz yapıları gibi ağır ya da derin temel sistemlerine sahip yapılarda • Kuleler ve bacalar gibi narin yapılarda 32 • Ortalama kayma dalgası hızı vs=100 m/s olan, çok az rijitliğe sahip zeminler üzerinde inşa edilen yapılarda • Düşük kayma dalgası hızlarına sahip S1 ve S2 gibi zemin sınıfları (bkz Tablo 2.) üzerinde inşa edilen yapılarda (EC-8, 2003) • Temel sistemlerinin deformasyon yapabilme riskinin bulunması durumunda Türkiye için 1998’de yürürlüğe giren “Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar hakkında Yönetmelikte” ise yapı-zemin etkileşimine ilişkin herhangi bir kısıtlama ya da yönlendirme bulunmamaktadır (ABYYHY, 1998). 2.1.2. Yapı-Zemin Etkileşimi Hesap Yöntemleri Yapı sistemlerinin hesabında geleneksel olarak temel sistemi ile zemin sistemi arasındaki ilişkinin oldukça rijit olduğu, bu sebeple bu noktadaki yapı sisteminin temelzemin sistemine göre rölatif olarak yerdeğiştirme yapmadığı, diğer bir ifadeyle yapı-temel sisteminin zemine ankastre olarak bağlı olduğu kabul edilmektedir. Fakat zemine ait dayanımın düşük değerler alması veya zeminin esnekliğinin artması, temel sisteminin yeterince rijit olmaması ya da çok büyük olması gibi koşullarda bu kabul gerçek durumdan uzaklaşmaktadır. Bu gibi koşullarda temel-zemin sisteminin yapıya olan etkisinin dikkate alınması, yapı sisteminin ankastre olarak zemine bağlandığı duruma göre elde edilen iç kuvvet ve yerdeğiştirme değerlerinde oldukça farklı sonuçlar vermektedir. Örnek olarak Mexico City (1985) depreminin özellikle 10~12 katlı yapılar üzerinde etkili olduğunu, bu yapıların ankastre olarak çözümünde doğal titreşim periyotlarının 1,0 s civarında olmasına karşın bir çok yapının etkileşim sebebiyle periyotlarının 2,0 s civarına kadar uzadığı ve bu nedenle büyük kayıpların yaşandığı bilinmektedir (Mylonakis ve Gazetas, 2000). Yine Adana-Ceyhan depreminde zemin etkileşiminin önemli rol oynadığı (Çelebi, 1998) ve son olarak ise 1999 Kocaeli depreminde birçok bölgede bu durumla karşı karşıya kalındığı bilinmektedir. Etkileşim mekanizmasının çözümü için genel olarak yöntemleri ikiye ayırmak mümkündür. Bunlardan ilki, zeminin ve yapının ayrı ayrı alt sistemler olarak düşünülüp, zemine ait rijitlik ve sönüm mekanizmalarının belirlenerek zeminin mevcudiyetinin üst yapıya etkisinin incelendiği alt sistem yaklaşımlarıdır. Burada alt sistem mantığıyla aynı olmakla birlikte zeminin ankastre olduğu durumda elde edilmiş değerleri, zemin sisteminin rijit ve sönüm mekanizmasına bağlı olarak modal değerlerin değiştirilmesiyle, yapı-zemin 33 etkileşiminin dikkate alındığı değiştirme yöntemlerinden de bahsetmek uygun olmaktadır. Bu yöntemlerden ikincisi ise her iki sistemin de birlikte düşünülerek etkileşimin hesaba katıldığı doğrudan çözüm yöntemleridir (Tablo 6). Buradaki yöntemlerle etkileşime bağlı davranışları statik ve dinamik yükleme durumları için ayrı ayrı incelemek daha uygun olmaktadır. Yukarıda ifade edilen her iki çözüm yaklaşımının birbirine göre üstünlükleri ve zayıflıkları bulunmaktadır. Örnek olarak alt sistem yaklaşımlarının en önemli üstünlüklerinden biri temel-zemin sisteminin birkaç yay ve sönümle ifade edilerek sistemin çözümü için gerekli işlemlerin kısaltılması dolayısıyla hesapta basitlik sağlanmasıdır (Johnson vd., 1976, Wolf ve Song, 2002). Doğrudan çözüm yöntemlerinin üstün yönleri arasında ise zemin davranışını daha gerçekçi olarak temsil edebilmesi, zeminde oluşan gerilme dağılımın kolaylıkla belirlenebilmesi ve zeminin doğrusal olmayan davranışını da dikkate alınabilmesi gösterilebilir (Luco vd., 1974; Hadjian vd., 1974; Wolf, 1996; Borja vd., 1999). Bu yöntemlerden doğrudan çözüm yöntemleriyle çözümleme frekans ve zaman ortamında yapılabileceği gibi, her iki ortamda kolaylık sağladıkları durumlar için kullanıldıkları birleşik (Hybrid) yaklaşımlar da bulunmaktadır. Burada ifade edilen çözüm yöntemleri ve sınırlılıkları Tablo 6’da verilmektedir. Tablo 6. Yapı-zemin etkileşimindeki hesap yöntemleri Metot Yapı Doğrusal Değiştirilme Yöntemleri Zemin Doğrusal Doğrusal olmayan Çözümleme Prosedürü Zaman ortamı Tepki spektrumu Tepki spektrumu Doğrusal Alt Sistem Yaklaşımları Doğrusal Doğrusal olmayan Doğrusal olmayan Zaman ortamı Frekans ortamı Tepki spektrumu Doğrusal Doğrudan (Direkt) Çözüm Yöntemler Doğrusal Doğrusal olmayan Doğrusal olmayan Zaman ortamı Birleşik (HYBRID) yaklaşımlar Frekans ortamı Tepki spektrumu Zeminin statik yükler altında gösterdiği davranışın, dinamik yükler altındakine göre çok farklı olduğu daha önce de belirtilmişti. Ancak dinamik davranışın yorumlanabilmesi için statik davranışın bilinmesi gerekli olmaktadır. Bu nedenle etkileşim statik ve dinamik olmak üzere aşağıda iki başlık halinde sunulmaktadır. 34 • STATİK ETKİLEŞİM Yapı-temel sistemlerin zeminle statik olarak etkileşimlerinin hesaba katılması Winkler’in ortaya koyduğu yöntemle yaygın şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Bu yaklaşımda zemin taşıma gücüne bağlı olarak sadece düşeyde yaylarla temsil edilmeye çalışılmıştır. Sözkonusu yaklaşımda temel sisteminin yataydaki yerdeğiştirmesini ihmal etmesi ve temel sistemi altında her noktanın eşit rijitlikle ifade edilmesi gibi zayıf yönleri bulunmaktadır. Bu eksiklikler daha sonra yapılan çalışmalarla giderilmeye çalışılmış ve bu konuda yeni yaklaşımlar önerilmiştir (Coduto, 2001). Ancak temelde Winkler teorisi zeminin temel sistemine karşı düşey tepkisi üzerine inşa edildiğinden, bu yöntem zemin sisteminin statik tepkisini tam olarak yansıtmadığı gibi, dinamik etkileşime kaynak olabilmesi için de önemli eksiklikler içermektedir (Resheidat, 1984). Alt sistem yaklaşımı düşünüldüğünde yapı temelinin üzerinde bulunduğu zeminin statik haldeki rijitlik değerlerinin bilinmesi gerekir. Herhangi bir yarı sonsuz elastik ortam üzerinde bir disk düşeyde statik bir yük etkisinde kalırsa elastik ortamda düşey yerdeğişmelerin derinlikle değişimi birçok teoriyle ifade edilmeye çalışılmıştır. Temel olarak teoriler arasında büyük farklılıklar olmamakla beraber bu durum Boussinesq teorisine göre Şekil 18’deki gibi ifade edilebilir (Wolf, 1994). Teoriye göre elastik ortamın rijitlik karakteristiğini ifade edebilmek için taralı alan içerisinde kalan koninin rijitliği Tepe açısı 1.00 0.95 r0 0.85 0.95 0.95 0.90 0.90 0.85 0.85 0.80 0.75 2r0 r0 0 r0 2r0 0.80 0.75 r0 r0 0.75 r0 Yüzey yerdeğiştirmesine göre oransal değişim r0 z0=2,094r0 sistemin statik olarak düşey serbestlik derecesi için düşey rijitliği olarak kabul edilebilir. Şekil 18. Boussinesq teorisine göre elastik bir ortam (Poisson oranı υ = 1/3) üzerinde statik olarak yüklü bir diskin ortamda oluşturduğu yerdeğiştirmelerin yüzeydeki yerdeğiştirmeye göre derinliğe bağlı değişimleri 35 Benzer şekilde yatay ve düşey ötelenme ile dönme ve burulma serbestlik dereceleri için yapılacak olan yüklemelerde meydana gelecek konik etki alanları Şekil 19’da gösterildiği gibidir (Wolf, 1994). ÖTELENME Düşey DÖNME Yatay Dönme (Rocking) r0 r0 z0 Burulma u0 r0 u0 u vs z0 u vp Normal gerilme z0 θθ0 r0 θt0 θt vs z0 θθ vp Kayma Gerilmesi Normal gerilme Kayma Gerilmesi Şekil 19. Çeşitli serbestlik dereceleri için kabul edilen koni modelleri, bu modellere ait tepe açısı şekilleri, serbestlik dereceleri için dalga yayılma doğrultuları ve zeminde oluşan gerilme şekilleri (Wolf, 1994). Burada koni şeklindeki zemin kısımlarının rijitlik özelliklerinin belirlenmesinde, disk yarıçapı (r0), uygulanan kuvvetin ya da hareketin doğrultusu, zeminin mekanik özellikleri gibi parametreler etkili olmaktadır. Her bir hareket ya da kuvvet doğrultusu ile mekanik özelliklere göre Şekil 19’da verilen konilerin, eşdeğer yarıçapları ve bunlara bağlı olarak dikkate alınması gereken ek kütleler Tablo 7’de verilmektedir. (z0/r0) oranının çeşitli Poisson oranları için aldığı değerler ise Tablo 8’de verilmektedir. Tablo 7. Koni modeli ile elde edilmiş temel-zemin sisteminin özellikleri (Wolf, 1994). Koni tipi Hareket Ötelenme K = ρ v 2 A0 / z0 C = ρ A0 Dönel Kθ = 3ρ v I 0 / z0 2 Cθ = ρ vI 0 M θ = ρ I 0 z0 Yatay Düşey Buruluma Dönme z0 oranı r0 Eşdeğer yarıçap (r0) A0 π π 8 A0 π 2I 0 π 4I0 π (2 − υ ) ⎛v⎞ (1 − υ ) ⎜ ⎟ 4 ⎝ vs ⎠ π 2 9π 32 ⎛v⎞ 9π (1 − υ ) ⎜ ⎟ 32 ⎝ vs ⎠ 2 Poisson oranı ( υ ) Dalga hızı v Ek kütle Her (υ ) için vs 0 υ ≤1 3 vp 0 1 3 <υ ≤1 2 2vs 2, 4 (υ − 1 3) ρ A0 r0 Her (υ ) için vs 0 vp 0 2vs 1, 2 (υ − 1 3) ρ I 0 r0 1 3 1 3 <υ ≤1 2 υ≤ ΔM 36 Tablo 8. Koni (z0/r0) oranının Poisson oranına göre değişimi (Wolf, 1994). υ =0 Hareket Yatay Düşey Burulma Dönme υ= 1 4 υ= = 0, 785 7π = 0, 687 32 = 1,571 2 9π = 1, 767 16 9π = 0,884 32 9π = 1, 767 16 81π = 1,988 128 9π = 0,884 32 π 4 π 1 3 υ = 0, 4 υ = 0, 45 5π = 0, 654 24 π = 0, 654 31π = 0, 609 160 2π = 2, 094 3 81π = 1,988 128 9π = 0,884 32 3π = 1,885 5 3π = 2,356 4 9π = 0,884 32 11π = 1, 728 20 27π = 2,121 40 9π = 0,884 32 5 υ= 1 2 3π = 0, 609 16 π = 1,571 2 9π = 1, 767 16 9π = 0,884 32 Tablo 9. Rijit dairesel temel zemin sistemlerinin, yüzeysel, gömülü ve rijit bir tabaka üzerindeki zemin sistemleri için karşılaştırmalı statik rijitlikler (Livaoğlu ve Doğangün, 2004). Rijitlik Yüzeysel temel kabulü Yatay (KH ) 8Gr0 2 −υ Düşey (Kv ) 4Gr0 1−υ Dönme (KR ) 8Gr03 3 (1 − υ ) Burulma (KT ) 16Gr03 3 Dönme ile yatay serbestlik arasındaki etkileşim Gömülü Temel Kabulü 8Gr0 ⎛ 1 r0 1+ 2 − υ ⎜⎝ 2 d 4Gr0 1−υ r0 ⎛ ⎜ 1 + 1.3 d ⎝ e ⎞⎛ ⎟ ⎜1 + 0.54 r ⎠⎝ 0 8Gr03 ⎛ 1 r0 1+ 3 (1 − υ ) ⎜⎝ 6 d e ⎞⎛ ⎟ ⎜1 + r ⎠⎝ 0 ⎞⎛ e⎞ ⎟ ⎜1 + ⎟ ⎠⎝ d ⎠ ⎞⎛ ⎛ e ⎟ ⎜⎜ 1 + ⎜ 0.85 − 0.28 r0 ⎠⎝ ⎝ ⎞ ed ⎞ ⎟⎟ ⎟ ⎠2−e d ⎠ 3 ⎛ e ⎞ ⎤⎛ e e⎞ ⎞⎡ ⎟ ⎢1 + 2.3 r + 0.58 ⎜ r ⎟ ⎥ ⎜1 + 0.7 d ⎟ ⎠ ⎠ ⎢⎣ 0 ⎝ 0 ⎠ ⎥⎦ ⎝ 16Gr03 ⎛ 1 r0 1+ ⎜ 3 ⎝ 10 d e⎞ ⎞⎛ ⎟ ⎜1 + 2.67 r ⎟ ⎠⎝ 0 ⎠ e K HR = K H 3 Burada;G: Kayma modülü , r0: dairesel temel yarıçapı, υ: Poisson oranı, d: rijit bir tabaka üzerindeki zemin yüksekliği, e: temelin gömülme derinliğidir. 37 Tablo 10. Dairesel, dikdörtgen ve farklı geometriye sahip temel sistemleri için statik rijitlik değerleri Yatay (KV ) Düşey (KH ) Dönme (KR ) Burulma (KT ) 8Gr0 2 −υ 4Gr0 1−υ 8Gr03 3 (1 − υ ) 16Gr03 3 (2b≤2a) 2b doğ 2a doğ Farklı geometri (2b≤2a) Dikdörtgen Dairesel (r0) Gb 2 −υ ⎡ ⎛ a ⎞0,65 ⎤ a ⎢ 6,8 ⎜ ⎟ + 0,8 + 1, 6 ⎥ b ⎣⎢ ⎝ b ⎠ ⎦⎥ 0,65 ⎤ Gb ⎡ ⎛ a ⎞ ⎢6,8 ⎜ ⎟ + 2, 4 ⎥ 2 − υ ⎣⎢ ⎝ b ⎠ ⎦⎥ 2Ga ⎡ ⎛ A ⎞ ⎢2 + 2,5⎜ 02 ⎟ 2 −υ ⎣⎢ ⎝ 4a ⎠ 0,85 2b doğ 2a doğ KH = KH − 0, 2Ga 0, 75 − υ ⎤ a + 0,8 +1,6⎥ b ⎦⎥ ⎡ b⎤ ⎢1 − a ⎥ ⎣ ⎦ 2,4 ⎤ Gb3 ⎡ ⎛a⎞ ⎢3, 73 ⎜ ⎟ + 0, 27 ⎥ 1 − υ ⎣⎢ b ⎝ ⎠ ⎦⎥ 0,75 ⎤ Gb ⎡ ⎛ a ⎞ ⎢3,1⎜ ⎟ + 1, 6 ⎥ 1 − υ ⎣⎢ ⎝ b ⎠ ⎦⎥ 2Ga ⎡ ⎛ A ⎞ ⎢ 0, 73 + 1,54 ⎜ 02 ⎟ 1 − υ ⎣⎢ ⎝ 4a ⎠ 0,75 ⎤ ⎥ ⎦⎥ Gb3 ⎡ a ⎤ 3, 2 + 0,8⎥ 1 − υ ⎢⎣ b ⎦ 2,9G 0,75 ⎛ a ⎞ I 0b ⎜ ⎟ 1 −υ ⎝b⎠ G 0,75 ⎛ a ⎞ I 0a ⎜ ⎟ 1−υ ⎝b⎠ 0,25 2,45 ⎡ ⎤ ⎛a⎞ Gb3 ⎢ 4, 25 ⎜ ⎟ + 4, 06 ⎥ ⎝b⎠ ⎢⎣ ⎥⎦ 0,15 b⎤ ⎡ ⎢ 2, 4 + 0,5 a ⎥ ⎣ ⎦ ⎛b⎞ 3,5GI 00,75 ⎜ ⎟ ⎝a⎠ 0,4 ⎛ I0 ⎞ ⎜ b4 ⎟ ⎝ ⎠ 0,2 Statik olarak tüm bunlar belirlendiğinde alt sistem yaklaşımı için zemin rijitlikleri belirlenmiş olmaktadır. Doğrudan çözüm yöntemleri açısından bakıldığında ise yarı sonsuz elastik ortam katı cisim mekaniğinden faydalanılarak modellenebilmektedir. Örnek olarak sonlu elemanlar yöntemi yardımıyla zemin sistemi katı ortam olarak modellenebilir (Şekil 20) ve bu sayede malzemenin doğrusal ya da doğrusal olmayan halleri için gerek zeminde, gerekse yapı sisteminde oluşan tüm iç kuvvetler kolaylıkla elde edilebilir. (a) (b) Şekil 20. a) Zeminin yatay ve dönme serbestlik dereceleri için rijitliklerle tanımlanması (alt sistem yaklaşımı) b) Zeminin sonlu eleman kullanılarak modellenmiş sıvı-ayaklı depo-temel/zemin’e ait bir sonlu eleman modeli (Doğrudan çözüm yaklaşımı) 38 • DİNAMİK ETKİLEŞİM Dinamik etkileşimde statik etkileşimden farklı bir şekilde rijitliklere ek olarak sistemin sönüm karakteristiğinin de dikkate alınması gerekmektedir. Bu duruma ek olarak yükleme frekansına ve temel sistemine bağlı olarak ortamın, rijitlik ve sönüm gibi sismik özellikleri değişkenlik gösterdiğinden bu değişimin de dikkate alınması gerekmektedir (Veletsos ve Wei, 1971; Dobry ve Gazetas, 1984; Wolf, 1985). Genel durumda sistemin hareket denklemi aşağıdaki gibi yazılabilir. [ M ]{u(t )} + [ C]{u (t )} + [ K ]{u (t )} = {R(t )} (5) Burada [M] sistemin kütle matrisini, [C] sistemin sönüm matrisini ve [K] sistemin rijitlik matrisini, {u(t )} , {u (t )} , {u (t )} ve { R(t )} sırasıyla zamana bağlı değişen ivme, hız, yerdeğiştirme ve yük vektörlerini göstermektedir. Klasik olarak (5) bağıntısıyla tanımlanmış sistemde sönüm sadece [C] malzeme sönümünden ibarettir. Dinamik bir yük etkisindeki elastik bir ortamda yayılan dalgaların yayılmaya bağlı olarak enerjisinin kaybını ifade eden radyasyonel sönüm (5) bağıntısıyla ifade edilen hareket denkleminde içerilmemektedir. Gerek rijitlik gerekse de sönüm frekansla değişkenlik gösterdiğinden etkileşimin gerçekçi bir şekilde dikkate alınabilmesi için sistemin hareket denkleminin frekans ortamında ya da frekansla değişkenlik gösteren ifadelerlerin dikkate alındığı zaman ortamında yazılması gerekli olmaktadır. Frekans ortamında (5) ifadesi (8) bağıntısında olduğu gibi yazılabilmektedir. Burada her bir frekans bağımlı değer için Fourier ve Laplace gibi dönüşüm tekniklerinden herhangi biri kullanılarak zaman ortamındaki bağıntının çözümlenmesi ile de sonuca ulaşmanın mümkün olduğunu belirtmek uygun olmaktadır. Frekans ortamında hareket denkleminin yazılabilmesi için zaman ortamındaki hareket denklemi yer hareketine ait ivmenin Fourier yöntemiyle (6) ve (7) bağıntıları yardımıyla frekans ortamına dönüştürülerek genel hareket denklemi (8) bağıntısında olduğu gibi frekans ortamında yazılabilir. {ug (ω )} = ∞ ∫ {u (t )} exp(ω )dt g −∞ (6) 39 {R(ω )} = [M]{ug (ω )} (7) [ M ]{u(ω )} + [ C]{u (ω )} + [ K ]{u (ω )} = {R(ω )} (8) (8) bağıntısında verilen frekans ortamındaki hareket denkleminde ivme ve hız yerdeğiştirme cinsinden sistemin hareket denklemi yazılmak istenirse (9) bağıntısı elde edilebilir. -[M]ω 2u (ω ) + [C]ωu (ω ) i + [K]u (ω ) = { R (ω )} (9) Bu bağıntıda sistemin yerdeğiştirmeleri ile tepkileri arasındaki ilişki dinamik rijitlik [ S (ω )] matrisi ile aşağıda bağıntıyla ifade edilebilir. [ S (ω )] u(ω ) = {R(ω )} (10) Dinamik rijitlik matrisi (9) ve (10) bağıntılarından kompleks formda (11) bağıntısında verilen şekilde yazılabilir. [ S (ω )] u (ω ) = ([K]+iω[C]-[M]ω 2 ) u (ω ) [ S (ω )] = [K]+iω[C]-[M]ω 2 [ S (ω )] = [K](1+i 2ζ )-[M]ω 2 (11) Bu aşamadan sonra yapılacak işlem statik halde mekanik özellikleri belirlenmiş, dinamik davranışı ifade edilmiş zemin sistemi ile yapı sistemi arasındaki etkileşimi çeşitli yöntemlerle çözümlemektir. 40 2.1.2.1. Yapı-Temel-Zemin Sistemi Hareket Denklemlerinin Çözümlenmesi Yapı-temel-zemin sistemine ait hareket denklemi yaygın olarak bilindiği gibi zaman ortamında (5) bağıntısında olduğu gibi ya da açık formda aşağıdaki bağıntılarla ifade edilmektedir. ⎡[ M ss ] ⎢ ⎣[ M bs ] [ M sb ]⎤ ⎧⎪{uss (t )} ⎫⎪ + ⎡[Css ] [ M bb ]⎥⎦ ⎨⎪⎩{ubb (t )}⎬⎪⎭ ⎢⎣[Cbs ] ⎡[ K ] + ⎢ ss ⎣[ K bs ] [Csb ]⎤ ⎧⎪{uss (t )} ⎫⎪ [Cbb ]⎥⎦ ⎨⎪⎩{ubb (t )}⎬⎪⎭ [ K sb ]⎤ ⎧⎪{uss (t )} ⎫⎪ = ⎪⎧ {0} ⎪⎫ [ Kbb ]⎥⎦ ⎨⎩⎪{ubb (t )}⎭⎪⎬ ⎨⎪⎩− {P0 ( t )}⎬⎭⎪ (12) Burada [M], [C] ve [K] sırasıyla sisteme ait kütle, sönüm ve rijitlik matrislerini ss, sb, ve bb indisleri ise sırasıyla yapıya, yapı-temel ara yüzeyine ve temel-zemin sistemine ait özellikleri ifade etmektedir. uss (t ) , uss (t ) , uss (t ) ve R (t ) ise zamana bağlı olarak yapı sistemi üzerindeki söz konusu noktanın toplam ivme, hız ve yerdeğiştirmesi ile bu noktaya uygulanan zamana bağlı yük ifadesini göstermektedir (örnek olarak Şekil 27’deki sistemde uss (t ) = u g (t ) + ub (t ) + u0 (t ) + hT θ ) ve ubb (t ) = u g (t ) + ub (t ) ). (12) bağıntısında (P0(t)) ile yapıya temel-zemin sistemi vasıtasıyla uygulanacak zamanla değişen bir kuvvet ifade edilmektedir. Sözü edilen bu kuvvet daha önce de bahsedildiği gibi yükleme frekansına bağlı olarak temel-zemin sistemi rijitlik ve sönüm mekanizmasında değişikliklere yol açmaktadır. Bu nedenle yapı/temel zemin sistemine ait hareket denklemi zemin sisteminin frekans bağımlı rijitlik ve sönümlerinin dikkate alınması durumunda (12) bağıntısı aşağıdaki hale getirilebilir. ⎡[ M ss ] ⎢ ⎣[ M bs ] [ M sb ]⎤ ⎪⎧{uss (t )} ⎪⎫ + ⎡[Css ] [Csb ]⎤ ⎪⎧{uss (t )} ⎪⎫ + ⎡[ K ss ] [ K sb ]⎤ ⎪⎧{uss (t )} ⎪⎫ [ M bb ]⎥⎦ ⎨⎩⎪{ubb (t )}⎬⎭⎪ ⎢⎣[Cbs ] [Cbb ]⎥⎦ ⎨⎩⎪{ubb (t )}⎬⎭⎪ ⎢⎣[ Kbs ] [ Kbb ]⎥⎦ ⎨⎩⎪{ubb (t )}⎬⎭⎪ ⎫ {0} ⎧ ⎪ ⎪ t =⎨ ⎧ ⎫⎬ ⎪ − ⎨[ K ∞ ]ub (t ) + [C∞ ]ub (t ) + ∫ S (t − τ )ub (τ )dτ ⎬ ⎪ 0 ⎭⎭ ⎩ ⎩ (13) 41 Burada K∞ ve C∞ temel-zemin sistemine ait rijitlik ve sönüm ifadelerini, göstermektedir. (13) bağıntısı frekans ortamında dinamik rijitlikle aşağıdaki gibi ifade edilebilir. S (ω ) = [ Sbb (ω )] − [ K ∞ ] − iω[C∞ ] S (t ) = 1 2π ∞ ∫ [S (ω )] e iωt dω (14) (15) −∞ Burada Sbb zemin sistemine ait dinamik rijitlik ifadesini göstermektedir. Temel-zemin sistemi dinamik rijitliğinin frekansla değişimlerinin zaman ortamındaki dönüşümünü ifade eden S(t-τ) ise Sbb’ye bağlı olarak frekans ortamından zaman ortamına Fourier dönüşümü ile (14) ve (15) bağıntılarında olduğu gibi dönüştürülebilir. Hareket denkleminin frekans ortamında aşağıdaki gibi ifade edilmesi durumunda her Δt zaman artımı için frekans bağımlı hesaplanarak zaman ortamına dönüştürülmesi gereken rijitlik ve sönüm değerleri belirlenmeyecek dolayısıyla da bir işlem kolaylığı sağlanmış olacaktır. ⎡[ M ] − ⎢ ss ⎣[ M bs ] [ M sb ]⎤ ω 2 ⎧⎪{uss (ω )} ⎫⎪ + ⎡[Css ] [Csb ]⎤ iω ⎧⎪{uss (ω )} ⎫⎪ [ M bb ]⎥⎦ ⎨⎪⎩{ubb (ω )}⎬⎪⎭ ⎢⎣[Cbs ] [Cbb ]⎥⎦ ⎨⎪⎩{ubb (ω )}⎬⎪⎭ ⎡[ K ] [ K sb ]⎤ ⎧⎪{uss (ω )} ⎫⎪ ⎪⎧ {0} ⎪⎫ + ⎢ ss ⎬=⎨ ⎬ ⎥⎨ ⎣[ K bs ] [ K bb ]⎦ ⎪⎩{ubb (ω )}⎪⎭ ⎪⎩− { P0 (ω )}⎭⎪ (16) Şekil 27’de görülen tek kütleli sistem temel-zemin sisteminin ötelenme ve dönme serbestlik dereceleri dikkate alınarak frekans ortamında çözülmek istenirse her serbestlik derecesi için aşağıdaki bağıntılar sırasıyla yazılabilir. − mω 2 [u (ω ) + ub (ω ) + hT θb (ω )] + k s (1 + 2iζ )u (ω ) = mω 2u g (ω ) (17) − mω 2 [u (ω ) + ub (ω ) + hT θb (ω )] + S H ζ g (a0 )ub (ω ) = mω 2u g (ω ) (18) − mhω 2 [u (ω ) + ub (ω ) + hT θb (ω )] + Sθζ g (a0 )θb (ω ) = mhT ω 2u g (ω ) (19) 42 Yukarıdaki (17) ve (18) bağıntılarının her iki tarafı da mω 2 ile, (19) bağıntısı ise mhω 2 ile bölünürse aşağıdaki bağıntılar elde edilebilir. ⎛ k (1 + 2iζ )u (ω ) ωs2 ⎞ −u (ω ) − ub (ω ) − hT θb (ω ) + ⎜ s = 2 (1 + 2iζ )u (ω ) ⎟ = u g (ω ) 2 mω ω ⎝ ⎠ −u (ω ) − ub (ω ) − hT θb (ω ) + −u (ω ) − ub (ω ) − hT θb (ω ) + S H ζ g (a0 )ub (ω ) mω 2 Sθζ g (a0 )θb (ω ) mhω 2 (20) = u g (ω ) (21) = u g (ω ) (22) Bu (20), (21) ve (22) ile verilen üç bağıntı katsayılar matrisi ile aşağıdaki şekilde ifade edilebilir. ⎡ ωs2 ⎤ −1 −1 ⎢ 2 (1 + 2iζ ) − 1 ⎥ ⎢ω ⎥ ⎧ u (ω ) ⎫ ⎧1⎫ S H ζ g (a0 ) ⎢ ⎥⎪ ⎪ ⎪⎪ −1 −1 −1 ⎢ ⎥ ⎨ ub (ω ) ⎬ = ⎨1⎬ u g (ω ) 2 mω ⎢ ⎥ ⎪h θ (ω ) ⎪ ⎪1⎪ ⎭ ⎩⎭ Sϑζ g (a0 ) ⎥ ⎩ T b ⎢ 1 1 1 − − − ⎢ ⎥ mh 2ω 2 ⎣ ⎦ (23) ub (ω ) ve hT θb (ω ) , yukarıdaki bağıntıdan, u (ω ) cinsinden ifade edilmek istenirse aşağıdaki bağıntılar elde edilebilir. ub (ω ) = ωs2 (1 + 2iζ ) S H ζ g (a0 ) m u (ω ) hθb (ω ) = ωs2 (1 + 2iζ ) Sθζ g (a0 ) u (ω ) (24) mh 2 Sonuç olarak tek kütleli sisteme ait yatay yerdeğiştirme aşağıdaki şekilde genel halde yazılabilir. 43 u (ω ) = 1 ⎡ 1 ⎤ M ω M h 1 − − 2 ⎢ 2− ⎥ (1 + 2iζ )ωsn2 S H ζ g (a0 ) Sθζ g (a0 ) ωsn (1 + 2iζ ) ⎦⎥ ⎣⎢ ω * n 2 * *2 n n u g (ω ) (25) Temel-zemin sistemi için ek kütlenin dikkate alınması durumunda (23~25) denklemleri aşağıdaki şekli almaktadırlar. ⎡ω2 ⎤ −1 −1 ⎢ sn2 (1 + 2iζ ) −1 ⎥ ⎢ω ⎥ ⎧ u(ω) ⎫ ⎧ug (ω)⎫ ⎢ ⎥ SHζ g (a0 ) ⎪ ⎪ ⎪ ⎪ ⎢ ⎥ ⎨ ub (ω) ⎬ = ⎨ug (ω)⎬ −1 −1 −1 * 2 M nω ⎢ ⎥⎪ * 2 ⎪ ⎪ ⎪ ⎩(hn ) θb (ω)⎭ ⎩ug (ω)⎭ ⎢ ⎥ Sϑζ g (a0 ) ΔM ⎢ −1 −1 − * θ* 2 −1⎥ * * 2 2 ⎢⎣ ⎥⎦ M n (hn ) ω M n (hn ) (26) ub (ω ) ve (hn* ) 2 θb (ω ) , yukarıdaki ifadelerden çekilerek, u (ω ) cinsinden ifade edilmek suretiyle ek kütlenin dikkate alınması durumunda tek kütleli sisteme ait yatay yerdeğiştirme aşağıdaki bağıntılar yardımıyla belirlenebilir. ub (ω ) = ωsn2 (1 + 2iζ ) S H ζ g (a0 ) M n* u (ω ) = u (ω ) hn*θb (ω ) = ωsn2 (1 + 2iζ ) Sϑζ g (a0 ) M n* ( hn* ) 2 − u (ω ) ΔM θ M n* ( hn* ) 2 ω (27) 2 u g (ω ) ⎡ ⎤ ⎢ ⎥ * Mn 1 1 1 2 ⎢ ⎥ ωsn (1 + 2iζ ) 2 − 2 − − ⎢ ω ωsn (1 + 2iζ ) S H ζ g (a0 ) Sϑζ g (a0 ) ⎥ ΔM θ − * * 2 ω2 ⎥ ⎢ * * 2 M n (hn ) M n (hn ) ⎣ ⎦ (28) Modal analiz yardımıyla ayrıklaştırılarak tek kütleli sistemler haline getirilen çok serbestlik dereceli sistemlerin çözümü yukarıda ifade edilen bağıntılar yardımıyla gerek zaman gerekse de frekans ortamında geçekleştirilebilir. 44 2.1.2.2. Değiştirme Yöntemleri Yapı-Zemin etkileşim yöntemlerinin uygulama güçlükleri sebebiyle hem bilinen hesap yöntemleriyle kullanılabilecek hem de karmaşıklıktan uzak olacak bir hesap yönteminin geliştirilmesi, etkileşimin dikkate alınmasını kolaylaştıracaktır. Bu sebeple temelde bir alt sistem yaklaşımı olarak kabul edilebilen değiştirme yöntemleri Veletsos ve ekibi tarafından yapılan çalışmalar neticesinde ortaya konmuştur. Daha sonra bu yöntem küçük farklılıklarla ATC, FEMA ve EC-8 gibi yönetmeliklerde de yerini almıştır (Stewart, 1999; FEMA 368-369, 2001; EC-8, 2003). 2.1.2.2.1. Veletsos Yaklaşımı Veletsos yaklaşımında, Şekil 21’de görüldüğü gibi düşey olarak temel sistemine belli bir açıyla gelen SH dalgasına maruz, kütlesiz yüzeysel dairesel ya da eşdeğer dairesel rijit temel sisteminin zamana bağlı olarak hem yatay hem de dönme serbestlik dereceleri doğrultularında hareket edebildikleri kabulleri yapılmaktadır (Veletsos ve Melek, 1974). Bu yöntem esas olarak tek kütleli bir sistemin hesabı için düşünüldüğünde iki adımda açıklanabilmektedir. Bunlardan ilki, bahsedilen harekete karşı temel-zemin sisteminin tepkilerini belirlemek, ikincisi ise yapı-temel-zemin sisteminin eşdeğer sönüm değerlerini belirlemektir. u m m h* k, cs ya da ζs k, ζs Ku mb θ (t) r Kθ c0 ya da ζ0 Ku ve Kθ gerçel Ug (t) Şekil 21. Veletsos yaklaşımına ait mekanik model (Veletsos vd., 1988; Kumar, 1996). 45 Bu yaklaşımda yapıya ait periyot değeri artırılarak temel-zemin sisteminin esnekliği dikkate alınmakta, sönüm değerinin artırılmasıyla da yayılma (radiation) ve tekrarlı yükleme (material ya da hysteretic ) etkisine bağlı harcanan enerji dikkate alınmaya çalışılmaktadır (Veletsos vd., 1988; Kumar, 1996; FEMA 368-369, 2001). Temel-zemin sisteminin kütleleri ihmal edilerek zemine elastik olarak mesnetli tek kütleli sistemin periyodu, T harmonik zorlanmaya maruz tek kütleli sisteme ait periyodu, δst yapı sistemine ait m kütlesinin yatay yük olarak sisteme uygulanması durumunda meydana gelecek yatay yerdeğiştirmeyi, hn* tek kütleli sistemin eşdeğer yüksekliğini, Wn* tek kütleli sistemin eşdeğer ağırlığını, g yerçekimi ivmesini k, Ku ve Kr sırasıyla sistemin eşdeğer rijitliğini, temel zemin sisteminin ötelenme rijitliğini ve temel zemin sisteminin dönme rijitliğini göstermek üzere bu sisteme ait periyot (T ) aşağıdaki bağıntıda olduğu gibi belirlenebilir (Şekil 21). δ st = δ T = st = g Wn* Wn* Wn* (hn* ) 2 + + kn* K u Kr M n* M n* M n* (hn* ) 2 kn* kn* (hn* ) 2 kn* k (hn* ) 2 m (1 + ) = T (1 + ) + + = + + kn* Ku Kr kn* Ku Kr Ku Kr Ku h2 k T = T (1 + (1 + ) Ku Kr (29) (30) (31) (31) bağıntısıyla yapı-temel-zemin sistemine ait değiştirilmiş periyot, ankastre sistemin periyoduna göre elde edildikten sonra, sistemin dinamik tepkisini elde etmek için eşdeğer sistemin sönüm değerini belirlemek gerekmektedir. Bu amaçla iki farklı yol izlenmektedir. Bunlardan ilkiyle zemin sisteminin sönümü, harmonik tekrarlı yük etkisinde zeminine ait kayma gerilmesi-şekildeğiştirme ilişkisinden zeminin histerisis ya da malzeme (hysteretic ya da material) sönüm kapasitesi (δ) aşağıdaki bağıntıyla elde edilebilmektedir. tan δ = 1 WD 2π Ws (32) 46 Burada WD, zeminin harmonik tekrarlı yükleme etkisinde gerilme şekildeğiştirme grafiğinde devirler arasındaki alanı, Ws ise en büyük şekildeğiştirme enerjisini göstermektedir (gerilme-şekildeğiştirme grafiğinde en büyük gerilme ve şekildeğiştirme değerlerinin orijinle birleştirilmesiyle elde edilen üçgenin alanıyla elde edilmektedir) (bkz Şekil 8). Temel-zemin sistemine ait sönüm oranı ζ ; zemin histerik sönüm kapasitesine, yapı sisteminin yüksekliğinin yarıçapına oranına (hT/r0) ve değiştirilmiş periyodun ankastre kabulle belirlenen yapı periyoduna oranına T T bağlı olarak Şekil 22’de verilmektedir (Veletsos vd., 1988). Çoğu durumda zemin sistemi ile ilgili sönüm kapasitesini belirlemek kolay olmaz. Bu güçlük zemine ait kayma dalgası hızına (vs), tek kütleli sisteme ait doğal titreşim periyoduna (T), ve tek kütleli sistemin yüksekliğine (hT) bağlı olarak Veletsos, Nair ve Bielak tarafından 1975’te yapılan çalışmalarla aşılmaya çalışılmıştır (Stewart vd., 1998). Yapı sistemi ile zemin-temel sistemi arasındaki ilişkileri ifade eden (33) ve (34) bağıntılarıyla elde edilebilen σ ve γ katsayıları yardımıyla gerek periyot değerindeki değişim, gerekse de zemin sisteminin sönüm değerleri Şekil 23 yardımıyla belirlenebilir. σ = vsT / h (33) m ρπ r 2 h (34) 0,25 tan δ = 0,00 tan δ = 0,10 0,20 Temel-zemin sistemi sönüm oranı γ= hT ≤1 r0 0,15 hT = 1,5 r0 0,10 hT = 2, 0 r0 0,05 hT =5 r0 0,00 1,0 1,2 1,4 1,6 1,8 2,0 T T veya 1 T T1 Şekil 22. Temel-zemin sistemi sönüm oranının ( ζ ) periyot oranıyla (T T ) değişimi (Veletsos,1988). 47 Sonuç olarak yapı-temel sistemine ait eşdeğer sönüm değeri ζ 0 Şekil 22 ve 23’den uygun olanından alınan temel-zemin sönümü ( ζ ) ve yapı sistemi sönümüne ( ζ ) bağlı olarak (35) bağıntısından elde edilebilir. ζ ζ 0 = ζ + 3 (T T ) (35) Yapı-temel-zemin sistemine ait eşdeğer periyot (T ) ve sönüm ( ζ 0 ) değerleri elde edildikten sonra doğrudan ya da tepki spektrumu çözümü yardımıyla sisteme ait iç kuvvet ve yerdeğiştirme değerleri elde edilebilir. Yapıda oluşan kuvvetler ve en büyük yerdeğiştirmeler; V tek kütleli sistemin kütle seviyesindeki kesme kuvvetini, M b taban eğilme momentini, u tek kütleli sistemin kütle seviyesindeki yerdeğiştirmeyi ve PSA belirtilen periyot ve sönüm değerlerine bağlı ivme spektrumu fonksiyonunu göstermek üzere, tepki spektrumu çözümüyle aşağıdaki şekilde elde edilebilirler. V = m ⋅ PSA (T , ζ 0 ) (36) * = m ⋅ PSA (T , ζ ) ⋅ h* M b = Vh 0 *2 V Vh u= + k Kr (37) (38) Eğer çok serbestlik dereceli bir sistemin hesabı yapılmak isteniyorsa aşağıdaki yaklaşımlar uygulanabilir. • Çok serbestlik dereceli bir sistem için temel-zemin sisteminin serbestlik derecelerinin tümünün tutulduğu kabulüyle elde edilen modal analiz sonuçlarının, her moda ait periyot (T) ve sönüm (ζ) değerleri temel sisteminin serbestlikleri dikkate alınarak değiştirilebileceği ve bu doğrultuda yapı zemin etkileşimin dikkate alınabilir (Veletsos, 1988). • Yapı sistemi için dikkate alınan rijitlik ve sönüm değerleri temel-zemin sisteminin serbestlikleri de dikkate alınarak eşdeğer rijitlik ve sönüm değerleri ile benzer modal analiz yaklaşımı ve tepki spektrumu yöntemi kullanılarak sonuca ulaşılabilir (Veletsos, 1988). 48 Gömülme oranı (e/r0) =0 2,0 T T 20 Veletsos&Nair, 1975 hT /r0=5 Bielak, 1975 Veletsos&Nair, 1975 Bielak, 1975 ζ 0 (%) 10 1,5 hT /r0=2 hT /r0=2 0,0 0,1 0,2 0,3 1/ σ = hT /(vs / T ) 0,0 0,4 hT /r0=5 0,1 Gömülme oranı (e/r0) =1 2,0 T T 0,3 1/ σ = hT /(vs / T ) 20 Veletsos&Nair, 1975 Bielak, 1975 0,2 0,4 Veletsos&Nair, 1975 Bielak, 1975 ζ 0 (%) 1,5 10 hT /r0=5 hT /r0=2 hT /r0=2 0,0 0,1 0,2 0,3 1/ σ = hT /(vs / T ) 0,4 hT /r0=5 0,0 0,1 0,2 0,3 1/ σ = hT /(vs / T ) 0,4 Şekil 23. Tek serbestlik dereceli (υ = 0.45, ζ= 5%, γ = 0.15,) elastik ortam üzerinde bulunan bir temel sistemi (e/r0=0) ile gömülü (e/r0=1) bir temel-zemin sistemi için yapı zemin etkileşiminin dikkate alındığı durumdaki periyottaki değişim ile ( T T ) ve temel-zemin sisteminin sönümü ( ζ (%) ) (Stewart, 1996; Stewart vd., 1998; 1999a). 2.1.2.2.2. NEHRP 2001 Yaklaşımı NEHRP 2001 (National Earthquake Hazards Reduction Program) ya da BSSC 2000 (Building Seismic Safety Council) olarak bilinen ve Amerika Birleşik Devletlerinde birçok eyalette bağlayıcılığı olan bu yönetmeliklerde değiştirme yöntemi bir yapı zemin etkileşim prosedürü olarak kullanılmaktadır. Bu yaklaşım tarzının özünü Veletsos’un çalışmaları oluşturmakla beraber, literatürdeki birçok çalışmadan elde edilen kazanımlar da burada içerilmektedir (Kumar, 1996; Stewart, 1996; 1998; FEMA 368; 369, 2001; Stewart vd., 2003). 49 Yönetmelik tarafından önerilen bu yöntem dairesel temel sistemleri için verilmiş olmasına rağmen aşağıdaki bağıntılarla elde edilen eşdeğer yarıçaplar yardımıyla, diğer geometrik tipte temel sistemlerine de uygulanabilmektedir. ru = A0 π ; rθ = 4 4I0 π ; α= W γ A0 h* (39) Burada ru ötelenmede ve rӨ dönmede eşdeğer yarıçapları, A0 temel sisteminin alanını, I0 statik eylemsizlik momentini, h* tek kütleli sistemin (moda ait) yüksekliğini, α göreli yapı zemin ağırlığını, γ zemine ait birim hacim ağırlığını ve W tek kütleli olarak değerlendirilen sistemin (moda ait) ağırlığının %70’ni ifade etmektedir. Sismik yöntemlerle küçük şekildeğiştirme değerleri (<10-3) için elde edilmiş (vs0) kayma dalgası hızı ile buna bağlı elde edilen kayma modülü (G0=γv2s0/g ) değerleri yardımıyla hesaplarda kullanılacak olan (vs) kayma dalgası hızı ve (G) kayma modülü Tablo 11 den en büyük yer ivmesine göre belirlenmektedir. Tablo 11. G/Go ve vs/vso değerlerinin yer ivmesi tepkisiyle değişimi En büyük yer ivmesi (g) G/Go vs/vso • ≤ 0,10 0,81 ≤0,15 0,64 0,20 >0,30 0,49 0,42 0,90 0,80 0,70 0,65 Dönme (KӨ) ve yatay ötelenme (KU) rijitlikleri gerçekte frekans bağımlı olduğundan, FEMA 368-369’da bu rijitlikler αu=1 ve αӨ gibi temel zemin ve yapı dinamik davranışına bağlı olarak aşağıdaki bağıtılarla belirlenebilmektedir. KU = α u 8 Gru = α u K H 2 −υ Kθ = αθ 8 Grθ3 = αθ K R 3(1 − υ ) (40) Burada αu ve αθ, sırasıyla periyoda ya da frekansa bağlı ötelenme ve dönme rijitliklerine ait dinamik faktörleri göstermektedir. αu pratik kullanımlar için yaklaşık 1 kabul edilmektedir. αθ ise Tablo 12 de verilen dinamik faktörlere bağlı olarak gömülme oranı e/r0 < 0,5 değeri için belirlenmektedir.. Veletsos yaklaşımının ilk halinde ise dönme rijitliğinde böyle bir azalma öngörülmemektedir. 50 Tablo 12. Dönmeye ait dinamik faktör değerleri (e/r0 < 0,5) (FEMA 368, 2001). ( r / vs ) T α θ, <0,05 0,15 0,35 0,50 1,00 0,85 0,70 0,60 Temel zemin sisteminde gömülme oranının büyük olduğu durumlarda (e/r0 > 0,5) ise gömülme etkileri temel-zemin sisteminin davranışını önemi oranda etkilemektedir. Bu durum için gerek statik gerekse de dinamik rijitlik değerlerinin tekrar belirlenmesi gerekmektedir. Bu değerler ve rijit bir ortam üzerinde bulunan tabakalı zeminlere ait temel-zemin sistemlerine ilişkin statik rijitlik değerleri daha önce Tablo 9’da verilmişti. Dinamik rijitliklerin değişimleri ise alt sistem yöntemleri başlığı altında irdelenecektir. Temel-Zemin sistemine ait sönüm ( ζ ) birçok faktörün etkisini birleştiren bir katsayıdır. Temel-zemin sistemi içerisinde dalgaların yayılması (radyosyenel ya da geometrik sönüm), histerik ya da elastik olmayan davranış (hysteretic ya da malzeme sönümü) gibi birçok parametrenin bu faktörü etkilediği daha önce de ifade edilmişti. Bu katsayı Veletsos yaklaşımından farklı olarak sisteme ait tepki spektrumu değeri, yapı esnekliği ve değiştirilmiş periyodun ankastre sistemin periyoduna oranına bağlı olarak Şekil 24 yardımıyla belirlenmektedir. 0,25 SDS ≥ 0,5 SDS ≤ 0,25 0,20 Temel-zemin sistemi sönüm oranı • hT ≤1 r0 hT = 1,5 r0 0,15 0,10 hT = 2, 0 r0 0,05 hT =5 r0 0,00 1,0 1,2 1,4 1,6 1,8 2,0 T T veya 1 T T1 Şekil 24. Temel-zemin sistemi sönüm katsayısının periyot oranıyla değişimi (FEMA 368, 2001). 51 ζ = f ( S DS , h* T , ) r T (41) Burada (SDS) periyodu (1 s) den az olan sistemlerin spektrum ivme katsayısını, T T ’değiştirilmiş periyodun ankastre sistemin periyoduna oranını, hT r 0 ise tek kütleli sistemin (moda ait) yüksekliğinin temel yarıçapına oranını göstermektedir. • Velesos yaklaşımından farklı olarak sistemin ankastre olarak çözümlemesinden elde edilecek taban kesme kuvveti (V), yapı zemin etkileşiminin hesaba katılması ile elde ediilen kesme kuvveti (V ) değerleri aşağıdaki bağıntılarla belirlenebilir. Söz konusu yönetmelik etkileşim dikkate alınarak elde edilmiş taban kesme kuvvetinin ankastre çözümden elde edilenin %70’inden daha az olamayacağını öngörmektedir. ⎡ ⎛ 0.05 ⎞ ⎤ ΔV = ⎢Cs − C s ⎜ ⎟⎥ W ⎝ ζ ⎠⎦ ⎣ V = (V − ΔV ) > 0.7V (42) Burada ( C s ) zemin etkileşimini dikkate alındığı sistemin ( Cs ) ise ankastre sistemin tasarım spektrumu ordinatını göstermektedir. FEMA’da (2001) yapı–zemin etkileşimine ilişkin önerilen ve burada verilenler dışındaki işlevler ve yaklaşımların temeli Veletsos yaklaşımıyla aynıdır. Her iki yaklaşımda Şekil 25’de özetlenmektedir. 52 BİLİNENLER ω, k, m, ζ, e, r0,Ds, G, υ , h* EYLEMSİZLİĞE BAĞLI ETKİLEŞİM KİNEMATİK ETKİLEŞİM Yüzeysel temel kabulü (e/r<0.5) Gömülü temel kabulü Üniform zemin tabakası üzerinde (Kausel,1974) 8α u Gru 2 −υ 8αθ Kr = Grθ3 3(1 − υ ) Ku = Ku = 8Gru ⎡ ⎛ 2 ⎞ ⎛ e ⎞ ⎤ ⎢1 + ⎜ ⎟ ⎜ ⎟ ⎥ 2 − υ ⎣⎢ ⎝ 3 ⎠ ⎝ r0 ⎠ ⎦⎥ Kr = 8Grθ3αθ 3(1 − υ ) ⎡ ⎛e ⎢1 + 2 ⎜ ⎢⎣ ⎝ r0 Kendisinden iki kat büyük kayma dalgası hızına sahip bir tabaka üzerindeki zemin tabakası üzerinde (Wallace vd.,1999) ⎞⎤ ⎟⎥ ⎠ ⎦⎥ Ku = 8Gru ⎡ ⎛ 2 ⎞ ⎛ e ⎢1 + ⎜ ⎟ ⎜ 2 − υ ⎣⎢ ⎝ 3 ⎠ ⎝ r0 ⎞ ⎤ ⎡ ⎛ 1 ⎞ ⎛ r0 ⎟ ⎥ ⎢1 + ⎜ ⎟ ⎜ ⎠ ⎦⎥ ⎣⎢ ⎝ 2 ⎠ ⎝ Ds ⎞ ⎤ ⎡ ⎛ 5 ⎞⎛ e ⎟ ⎥ ⎢1 + ⎜ ⎟ ⎜ ⎠ ⎦⎥ ⎣⎢ ⎝ 4 ⎠ ⎝ Ds Kr = ⎛e 8Grθ3αθ ⎡ ⎢1 + 2 ⎜ 3(1 − υ ) ⎢⎣ ⎝ r0 ⎞ ⎤ ⎡ ⎛ 1 ⎞ ⎛ r0 ⎟ ⎥ ⎢1 + ⎜ ⎟ ⎜ ⎠ ⎦⎥ ⎣⎢ ⎝ 6 ⎠ ⎝ Ds ⎞ ⎤⎡ ⎛ e ⎟ ⎥ ⎢1 + 0, 7 ⎜ ⎠ ⎦⎥ ⎣⎢ ⎝ Ds k ⎛ K u ( h* ) 2 ⎞ T = T 1 + ⎜1 + ⎟ Ku ⎝ Kθ ⎠ VELETSOS 1988 tan δ = NEHRP, 2001 1 WD 2π Ws α W γ A0 h ; ra = A0 π ; rm = 4 4I0 π Şekil 22 veya 23’den, Şekil 24’den ζ = f (δ , h* / r0 , ) ζ 0 = f ( Sdi , h* / r0 , ) T T ζ 0 = ζ + T T ζ (T T )3 V = m ⋅ PSA (T , ζ ) (Veletsos yaklaşımına göre) ⎡ ⎛ 0.05 ⎞ ⎤ ΔV = ⎢Cs − C s ⎜ ⎟ ⎥ W (FEMA ya da NEHRP’ye göre) ⎝ ζ ⎠⎦ ⎣ V = (V − ΔV ) > 0.7V * = m ⋅ PSA (T , ζ ) ⋅ h M b = Vh V V (h* ) 2 u= + k ku Şekil 25. Değiştirme yöntemlerine ait akış diyagramı ⎞⎤ ⎟⎥ ⎠ ⎥⎦ ⎞⎤ ⎟⎥ ⎠ ⎦⎥ 53 2.1.2.3. Alt Sistem Çözüm Yöntemleri Yapı-zemin etkileşim problemlerinin çözümünde gerek basitliği gerekse de fiziksel olarak etkileşimi büyük bir yaklaşıklıkla ortaya koyabilmesi sebebiyle en sık kullanılan hesap yöntemleridir. Alt sistem yaklaşımları, tabanı ankastre olarak düşünülen geleneksel yaklaşım tarzına ek olarak çeşitli yöntemler vasıtasıyla temel zemin sistemlerinin rijitlik, kütle ve sönüm gibi fiziksel parametrelere bağlı modellendiği bir yaklaşım tarzı şeklinde özetlenebilir. Geleneksel olarak temelde tutulan serbestlik dereceleri yerine temel zemin sisteminin davranışını karakterize eden serbestlik dereceleri eklenmesi ile tüm sistemin Şekil 26’da gösterilen mekanik modelle ifade edilebilmesi bu yaklaşımın tercih edilmesinde en büyük etkendir. Burada üzerinde durulması gereken bir diğer husus da geleneksel olarak yapı-zemin etkileşim mekanizmasında tanımlanan fiziksel değişkenlerin yükleme frekansına bağlı olarak değişkenlik göstermesi sebebiyle, bu tür problemlerin çözümlerinin frekans ortamında gerçekleştirilmesi zaman ortamına göre daha kolay olduğudur. Alt sitem yaklaşımlarına ilişkin olarak yapılan kabuller aşağıda sıralanmaktadır. 1. 2. 3. 4. Yapı sistemi altında bulunan zemin homejen ve elastik bir ortamdır. Yapı temel sistemi rijit ve daireseldir. Düzlem kesitler şekildeğiştirmeden sonra da düzlem kalırlar Yapı temel sistemi altında bulunan elastik ortam ötelenme veya dönmeye bağlı idealleştirilmiş koni şeklinde bir zemin parçası olarak dikkate alınmaktadır (koni modeli için) ( bkz.Şekil 19). 5. Deformasyon, dönme ve yatay ötelenme hareketi için kayma gerilmelerine, düşey ötelenme ve burulma hareketleri için ise eksenel gerilmelere bağlı olarak gerçekleşir. Alt sistem yaklaşımlarının basitlik ve gerçeğe yakın sonuç vermesinin yanında, bu tür çözüm yaklaşımlarının özellikle doğrusal ve elastik olmayan davranışların dikkate alındığı durumlarda sistemin fiziksel özelliklerin belirlenmesinde ve çözümün frekans ortamında gerçekleştirilmesinde birçok güçlükle karşılaşılmaktadır. Özellikle deprem gibi dinamik bir yük etkisinde kalan sistemlerde yapı-zemin etkileşiminin etkin olduğu zemin sistemlerinin çoğu kez doğrusal olmayan tarzda bir davranış gösterip göstermeyeceklerinin araştırılması gerekliliği açıktır. Bu sebeple örnek olarak şekildeğiştirmeye bağlı doğrusal olmayan davranış dikkate alınmak istendiğinde şekildeğiştirmenin değişimlerinin zaman tanım alanında göz önüne alınması, frekans ortamında tanımlanmasına göre oldukça 54 kolaylıklar içerdiğinden, bu tür durumlarda doğrudan çözüm yöntemlerinin kullanılması daha uygun olmaktadır. Bunlara ek olarak alt sistem yaklaşımları düşük ve orta dereceli yükleme frekansında gerçeğe yakın sonuç verirken, yüksek frekanslı yüklemelerde ise sonuçlar gerçekten uzaklaşabilmektedir (Wolf, 1985; 1994; Wu, 1997). Ug (t) ζg θFIM (t) uFIM (t) Etkileşim Problemi S H ζ g (a0 ) S H ζ g (a0 ) Sθζ g (a0 ) (1) Kinematik Etkileşim, kinematik yerdeğiştirmenin belirlenmesi (2) Empedans fonksiyonun belirlenmesi θFIM (t) uFIM (t) Sθζ g (a0 ) (3) Kinematik etkileşim dikkate alındığı yer hareketi etkisindeki sistemin yapısal çözümlemesi Şekil 26. Yapı-zemin etkileşiminin çözümlenmesinde alt sistem yaklaşımı çözüm adımları (1) sisteme etkiyen yer hareketinin kinematik etkileşime bağlı olarak belirlenmesi (2) temel ve zemin sistemine bağlı olarak sistemin dinamik rijitliklerin (empedans fonksiyonlarının) belirlenmesi (3) yapıya etkiyen yer hareketinin ve fiziksel özellikleri belirlenmiş yapı-zemin-temel sisteminin çözümü Genel olarak literatür incelendiğinde temel zemin sisteminin çeşitli serbestlik dereceleri kullanılarak alt sistem yaklaşımı ile modellenilmeye çalışıldığı birçok çalışma bulunmaktadır. Bunların birçoğunda temel-zemin sistemine ait rijitlikler statik rijitliklere eşit kabul edilerek, hem zeminin en önemli özelliklerinden radyasyonel sönüm hem de sistemin rijitliklerinin frekansla değişiminin ihmal edildiği yaklaşımlar kullanılmaktadır (Ramey vd., 1984; Haroun ve Ellaithy, 1985; Spyrakos ve Loannidis, 2003; Tongaonkar ve Jangid, 2003; Bhattacharya ve Dutta, 2004; Bhattacharya vd., 2004). Zeminin frekans bağımlı fiziksel özelliklerinin tespit edildiği ve bu özelliklerin dikkate alınabildiği analitik yöntemlerin önerildiği çalışmalar da bulunmaktadır (Bielak, 1971; Jennings ve Bielak, 1972; Veletsos ve Wei, 1971; Luco vd., 1986; Wong ve Luco, 1975; Wolf, 1994; 1997; 55 Wolf ve Song, 2002). Bunlara ek olarak alt sistem yaklaşımlarının kullanılmasında ortamın karakteristiklerinin sonlu elemanlar veya sınır elemanlar gibi sayısal yöntemler yardımıyla özel olarak belirlendiği çalışmalar da mevcuttur (Zhao, 1997; Jeremic vd., 2004). Burada gerek deneysel çalışmalardan gerekse de gerçekleşmiş depremlerden elde edilen kayıtlar incelendiğinde, alt sistem yaklaşımlarının oldukça gerçekçi sonuçlar vererebildiklerini ifade etmek uygun olmaktadır ( Bielak, 1971; Luco vd.; 1986; Stewart, 1996; Chao, 1998). Alt sistem yaklaşımları genel olarak; temel geometrisine, zemine gömülme oranına, zeminin tabakalı yapısına ya da zemin sisteminin rijit bir tabaka üzerinde bulunup bulunmamasına bağlı olarak ayrı ayrı değerlendirilmektedir. Bu çalışma kapsamında dikkate alınan ayaklı depolar için zeminin elastik ve tabakasız bir ortam olduğu kabul edilmektedir. Ayaklı depoya ait temel sisteminin rijit ve dairesel radye olduğu ve söz konusu temel sisteminin gömülü ve yüzeysel olması durumları ayrı ayrı dikkate alınmaktadır. Bu kabuller doğrultusunda alt sistem yaklaşımıyla depo-zemin etkileşiminin dikkate alınacağı modeller Şekil 27’de gösterilmektedir. Burada kullanılan frekans bağımlı modeldeki gerekli rijitlik, sönüm ve ek kütleler yüzeysel ve gömülü temel duruları için Wolf (1985; 1994; 1997), Wolf ve Song (1997) tarafından yapılan çalışmalardan uyarlanarak elde edilmektedir. Temel sistemlerinin dairesel olmama durumu için de bu yaklaşımın eşdeğer temel yarıçapları kullanılarak belirli bir yaklaşıklıkla kullanılabilir. k2 hc mi mc hi k1 k1 kθ Mekanik model k2 mi hc (b) mc hi (a) kθ Matematik model Mekanik model Matematik model Şekil 27. Çalışmada dikkate alınan (a) zeminin statik yatay ötelenme ve dönme rijitlikleri ile ifade edildiği sistem (b) zeminin frekans bağımlı yatay ötelenme ve dönme rijitlikleri ve sönümleri ile ifade edildiği sistem 56 • Yarı Sonsuz Elastik Ortam Üzerinde Bulunan Temel Sistemi İçin Frekans Bağımlı Alt Sistem Yaklaşımı Şekil 28’de görülen alt sisteme ait mekanik model irdelendiğinde, temel zemin sistemi yatay ötelenme ve dönme serbestlik dereceleri dikkate alınarak tabanda meydana gelen kesme kuvvetinin frekansla değişimi için (43) ifadesi tabanda meydana gelen eğilme momentini frekansla değişimi için ise (44) bağıntı yazılabilir. P0 (ω ) = K H k H ζ g (a0 )uo (ω ) + r0 K H cH ζ g (a0 )uo′ (ω ) = S H ζ g (a0 )uo (ω ) vs (43) M 0 (ω ) = Kθ kθζ g (a0 )θb (ω ) + r0 Kθ cθζ g (a0 )θb′ (ω ) = Sθζ g (a0 )θb (ω ) vs (44) Burada k H ζ g (a0 ) ve cH ζ g (a0 ) yatay ötelenme serbestlik derecesinin zemine ait malzeme sönümünün de dikkate alındığı frekans bağımlı rijitlik ve sönümü, kθζ g (a0 ) ve cθζ g (a0 ) dönme serbestlik derecesi için zemine ait malzeme sönümünün de dikkate alındığı frekans bağımlı rijitlik ve sönümlerini göstermektedir. ug hθ ub u0 m kS ,cS m h* ks cS θ CH c(a0)=(r0/vS) KH c(a0) KH k(a0) Cθ c(a0)=(r0/vS) Kθ cθ (a0) Kθ kθ (a0) Şekil 28. Tek kütleli sisteme ait dönme ve yatay ötelenme serbestlik derecelerini içeren alt sistem yaklaşımı modeli (Wolf 1994). 57 Yaklaşık olarak ötelenme ve dönme dinamik rijitlikleri ( S H ζ g (a0 ) , Sθζ g (a0 ) ) malzeme ( ζ g ) ve radyasyonel sönümü de ( ζ h (a0 ) , ζ θ (a0 ) ) içerecek şekilde aşağıdaki gibi bağıntılar yardımıyla belirlenmektedir. S H ζ g (a0 ) = K H k H ζ g (a0 ) (1 + 2iζ h (a0 ) + 2iζ g ) (45) Sθζ g (a0 ) = Kθ kθζ g (a0 ) (1 + 2iζ θ (a0 ) + 2iζ g ) (46) Burada ζ H (a0 ) , ζ θ (a0 ) ötelenme ve dönme için radyasyonel sönüm değerlerinin boyutsuz frekansla değişimlerini göstermektedir. Bu sönüm değerleri aşağıdaki bağıntılar yardımıyla elde edilebilir. ζ H (a0 ) = a0 cH (a0 ) 2k H (a0 ) ζ θ (a0 ) = a0 cθ (a0 ) 2kθ (a0 ) (47) Temelde koni modellerinden (bkz Şekil 19) faydalanarak gerek ötelenme gerekse de dönme hareketleri için homojen bir zemin ortamı üzerinde bulunan temel sistemine ait (Şekil 29) frekans bağımlı (boyutsuz frekans a0=ωr0/vs) sönümsüz sisteme ait rijitlik ve sönüm ifadeleri ayrı ayrı elde edilebilir. Bu hareketlerden ötelenme için dinamik rijitlik ve sönüm katsayıları için (48) ve (49) bağıntıları yazılabilir. k (a0 ) = 1 − c(a0 ) = μ z0 vs2 2 a π r0 v 2 0 z0 vs r0 v (48) (49) 58 m m ks , ζ ks , ζ CH c(a0) r0 vs , ρ , ζ g KH k(a0) ∞ ∞ CH c(a0) Cθ c(a0) Kθ kθ (a0) υ <1 3 Kθ kθ (a0) Cθ c(a0) ΔMθ 1 3 ≤υ <1 2 Şekil 29. Homojen bir zemin sistemi üzerindeki ayaklı depolar için yatay ve dönme serbestliklerinin dikkate alındığı alt sistem yaklaşımı Yatayda ötelenme hareketine maruz koni modeli için hız, kayma dalgası hızına (v=vs), μ katsayısı ise bütün υ değerleri için sıfıra eşittir. Düşey doğrultuda hareket için ise υ < 1 3 durumunda hız, boyuna dalga hızına (v=vp), μ katsayısı ise sıfıra eşittir. Yaklaşık olarak zeminin sıkışamaz kabul edildiği 1 3 ≤ υ < 1 2 aralığında ise hız kayma dalgası hızının iki katına (v=2vs) eşittir. μ katsayısı ve buna bağlı belirlenen ΔM ek kütlesi ise bu durumda aşağıdaki bağıntılardan hesaplanmaktadır. ⎛ ⎝ 1⎞ μ = 2, 4π ⎜υ − ⎟ 3 ⎠ ; ΔM = μρ r03 (50) Düşey ve yatay serbestlik derecelerini içeren ötelenme türü hareket için dinamik rijitlik ve sönüm katsayıları aşağıdaki gibi belirlenebilir. Yatay serbestlik derecesi için frekans bağımlı yatayda dinamik rijitlik kH (a0) ve sönüm cH (a0) katsayıları koni (z0/r0) oranı (bkz Tablo 7) ve zemin ortamı kayma dalgası hızına (vs) bağlı olarak zemine ait her Poisson oranı (υ) için aşağıdaki bağıntılar yardımıyla elde edilebilir. k H (a0 ) = 1 cH (a0 ) = π 8 (51) (2 − υ ) (52) 59 Düşey serbestlik derecesi için ise düşeyde dinamik rijitlik kv (a0) ve sönüm cv (a0) katsayıları, zemine ait Poisson oranın υ < 1 3 olduğu durumda; μ =0 ise aşağıdaki bağıntılar yardımıyla belirlenebilir. kV (a0 ) = 1 cv (a0 ) = (53) ⎛v ⎞ (1 − υ ) ⎜ P ⎟ 4 ⎝ vs ⎠ π (54) Zemine ait Poisson oranının 1 3 ≤ υ < 1 2 aralığında ya da başka bir değişle zeminin yaklaşık olarak sıkışabilir kabul edilebildiği durumda Düşey serbestlik derecesi için dinamik rijitlik ve sönüm katsayıları aşağıdaki bağıntılarla elde edilebilir. ⎛ 1⎞⎞ ⎛ ⎜ 2, 4π ⎜ υ − 3 ⎟ ⎟ π ⎝ ⎠ ⎟ (1 − υ )a 2 kV (a0 ) = 1 − ⎜ 0 π ⎜ ⎟2 ⎜ ⎟ ⎝ ⎠ cv (a0 ) = π 2 (1 − υ ) (55) (56) Dönme ve burulma serbestlik derecelerini içeren dönme durumu için dinamik rijitlik ve sönüm katsayılarının genel ifadeleri;. kθ (a0 ) = 1 − cθ (a0 ) = a02 4 μθ z0 vs2 2 1 a − 0 3 π r0 v 2 3 ⎛ r v ⎞2 2 0 ⎜ ⎟ + a0 ⎝ z0 vs ⎠ z0 vs a02 3r0 v ⎛ r v ⎞ 2 2 0 ⎜ ⎟ + a0 z v ⎝ 0 s⎠ (57) (58) bağıntılarıyla belirlenebilir. Burulma serbestlik derecesi için koni modelinin hızı, kayma dalgası hızına (v=vs), μθ katsayısı ise bütün υ değerleri için sıfıra eşittir. Dönme hareketinde υ < 1 3 aralığında hız, boyuna dalga hızına (v=vp), μθ katsayısı ise sıfıra şittir. 60 Yaklaşık olarak zeminin sıkışamaz kabul edildiği 1 3 ≤ υ < 1 2 aralığında ise v=2vs, μθ katsayısı ve buna bağlı dönme serbestliği için hesaba katılacak ΔM θ ek kütlesi aşağıdaki bağıntılarla belirlenebilir. ⎛ ⎝ 1⎞ μθ = 0,3π ⎜υ − ⎟ 3 ⎠ ΔM θ = μθ ρ r05 (59) Burulma serbestlik derecesi için frekans bağımlı burulma dinamik rijitlik kθT(a0) ve sönüm cθT (a0) katsayıları; koni oranı (z0/r0) (bkz Tablo 7) ve zemin ortamı kayma dalgası hızına (vs) bağlı olarak zemine ait her Poisson oranı (υ) için aşağıdaki bağıntılar yardımıyla elde edilebilir. a02 1 kθ T (a0 ) = 1 − 3 ⎛ 9π ⎞ 2 2 ⎜ ⎟ + a0 32 ⎝ ⎠ cθ T (a0 ) = a02 3π 32 ⎛ 9π ⎞ 2 2 ⎜ ⎟ + a0 ⎝ 32 ⎠ (60) (61) Dönme serbestlik derecesi için Poisson oranın υ < 1 3 olduğu durumda; μθ katsayısı sıfırdır. Dönme dinamik rijitlik kθθ (a0) ve sönüm cθθ (a0) katsayıları aşağıdaki gibi belirlenebilir. kθθ (a0 ) = 1 − cθθ (a0 ) = a02 1 3 2 3⎛ ⎛ vp ⎞ ⎞ 9π ⎜ (1 − υ ) ⎜ ⎟ ⎟ + a02 ⎜ 32 ⎝ vs ⎠ ⎟⎠ ⎝ ⎛ vp 3π (1 − υ ) ⎜ 32 ⎝ vs ⎞ a02 ⎟ 3 2 ⎠ ⎛ 9π ⎛ vp ⎞ ⎞ ⎜ (1 − υ ) ⎜ ⎟ ⎟ + a02 ⎜ 32 ⎝ vs ⎠ ⎟⎠ ⎝ (62) (63) 61 Zemine ait Poisson oranının 1 3 ≤ υ < 1 2 aralığında olması başka bir deyişle zeminin yaklaşık olarak sıkışabilir kabul edildiği durumda dönme serbestlik derecesi için dinamik rijitlik ve sönüm katsayıları aşağıdaki bağıntılar yardımıyla belirlenebilir. 1⎞ ⎛ 0,3π ⎜υ − ⎟ a02 1 3⎠ ⎝ (1 − υ )a02 − kθθ (a0 ) = 1 − 3 2 8 3 ⎛ 9π ⎞ (1 − υ ) ⎟ + a02 ⎜ ⎝ 4 ⎠ cθθ (a0 ) = • (64) a02 3π (1 − υ ) 2 16 ⎛ 9π ⎞ (1 − υ ) ⎟ + a02 ⎜ 4 ⎝ ⎠ (65) Yarı Sonsuz Elastik Ortama Gömülü Olan Temel Sistemi İçin Alt Sistem Yaklaşımı Elastik bir yarı sonsuz ortam üzerinde bulunan temel sistemini karakterize eden koni modeli benzer şekilde gömülü temeller için de kullanılabilmektedir. Burada en önemli fark Şekil 30’da görüldüğü gibi yüzeysel temel sistemlerindeki tek koniden farklı olarak yeterli derinliğe sahip bir temel sistemi için çift koniden bahsedilebileceğidir. Burada temel-zemin sisteminin rijitliğindeki zemin rijitliğinin iki kat daha arttığı açıkça gözükmektedir. Koni en boy oranı ve bunların serbestlik derecelerine göre değişimleri ise yaklaşık olarak tek koni modeli ile aynıdır. Yatay Ötelenme Dönme r0 r0 e z0 z0 z0 θθ0 z0 θθ vp u0 u vs Kayma Gerilmesi 2K 2K Normal Gerilmeler Şekil 30. Yatay ve dönme serbestlikleri için çift koni modelleri 62 Çift koni modeline ait statik rijitlikler (2K) ile birçok deneysel ve teorik çalışmadan elde edilen rijitlikler arasında kurulan oransal ilişkiler aşağıdaki bağıntılar yardımıyla elde edilmektedir. 2K H 7 − 8υ = * KH 4(2 − υ )(1 − υ ) (70) 2 KV 3 − 4υ = * KV 4(1 − υ ) 2 (71) 2 Kθ 3 − 4υ = 2 * Kθ 4 (1 − 4υ ) (72) 2 KT =1 KT* (73) Burada Poisson oranının 0.5’e eşit olması durumunda çift koni modelinin deneysel ve teorik çalışmadan elde edilen rijitliğe oranının 1 olduğu aşağıdaki ifadelerden gözükmektedir. Apsel ve Luco (1987) tarafından önerilen aşağıdaki bağıntılar ise ancak e/r0<2 olduğu durumlarda rijitliğin derinlikle değişimini de hesaba katabilmek amacıyla kullanılmaktadır. KH = 8Gr0 ⎛ e⎞ ⎜1 + ⎟ 2 − υ ⎝ r0 ⎠ (74) KV = 4Gr0 ⎛ e⎞ ⎜1 + 0.54 ⎟ r0 ⎠ 1−υ ⎝ (75) 3 ⎛e⎞ ⎤ 8Gr03 ⎡ e ⎢1 + 2.3 + 0.58 ⎜ ⎟ ⎥ Kθ = 3 (1 − υ ) ⎢ r0 ⎝ r0 ⎠ ⎥⎦ ⎣ KT = 16Gr03 ⎛ e⎞ ⎜ 1 + 2.67 ⎟ 3 ⎝ r0 ⎠ (76) (77) 63 Bu şekilde elde edilebilecek mekanik model yüzeysel modele benzer şekilde Şekil 31’deki gibi ifade edilebilir. m m ks , ζ CH c(a0) e r0 ∞ vs , ρ , ζ g CH c(a0) Cθ c(a0) KH k(a0) ∞ ks , ζ Cθ c(a0) Kθ kθ (a0) υ <1 3 ΔMθ Kθ kθ (a0) 1 3 ≤υ <1 2 Şekil 31. Homojen bir zemin sistemi üzerindeki gömülü temel sistemine sahip yapı sistemi için yatay ve dönme serbestliklerinin dikkate alındığı alt sistem yaklaşımı 2.1.2.4. Doğrudan Çözüm Yöntemleri Yapı zemin etkileşiminin dikkate alınması amacıyla literatürde önerilen diğer bir çözüm yaklaşımıdır. Burada zemin ve yapı sistemi doğrudan sayısal yöntemler yardımıyla modellenerek bir yapı-zemin sistemi modeli oluşturulmaktadır. Sonlu farklar, sonlu elemanlar ve sınır elemanlar gibi literatürde bilinen sayısal yöntemler yardımıyla oluşturulan modellere etkiyen dış yükler ve bu yüklere göre yapının davranışı ve sistemin bütün fiziksel özellikleri sayısal olarak ifade edilerek çözüm gerçekleştirilmektedir. Alt sistem yaklaşımlarının basit olmaları rağmen doğrudan çözüm yöntemleri bu yöntemlere göre birçok üstünlüğe sahiptir. Adı geçen sayısal yöntemler vasıtasıyla gerçekleştirilen modeller yapı-zemin davranışını yeterli bir duyarlılıkta temsil etmesinin yanında gerek zemin gerekse de yapının herhangi bir noktasında oluşan iç kuvvetlerin elde edilmesi ve bunların yüklemeye bağlı değişimlerinin gözlenebilmesi imkanını da sağlamaktadırlar. Doğrudan çözüm yöntemlerinin diğer bir üstünlüğü de gerek zemin gerekse de yapının doğrusal ve elastik olmayan davranışlarının dikkate alınabilmesine imkan sağlamasıdır. Doğrudan çözüm yöntemlerini de kendi aralarında sınıflandırmak mümkündür. Bunlardan sınır elemanlar yönteminde sistem için zemin ortamı ve sınırlarda süreklilik sağlayacak bir matematik modelle sonuca gitmek amaçlanmaktadır. Burada zemin 64 sistemine ait sınır durumlar ve frekans bağımlı değişkenlerin ifadesi büyük bir duyarlılıkla yapılabilmektedir. Bu sebeple doğrudan çözüm yöntemleri sürekli yöntemler olarak da nitelendirilmektedir. Sonlu farklar ve sonlu elemanlar yöntemleri ise zemin sisteminin modellenmesi ayrı ayrı tanımlanmış çeşitli tipte elemanlar ve bunlara ait malzeme özellikleriyle gerçekleştirmek hedeflendiğinden bu tür yöntemler ayrık yöntemler olarak da adlandırılmaktadır (Chao, 1996). Yapı zemin etkileşiminde, modellenmesi hedeflenen zemin ortamı genel olarak yarı sonsuz bir ortamdır. Yarı-sonsuz bu ortam sayısal yöntemlerle modellenirken iki parçaya ayrılarak modellenmektedir. Burada yarı sonsuz ortamı, yapıya yakın bölgelerde zemininin doğrusal olmayan davranışının daha etkin olduğu, temel-zemin arasındaki sürtünme taban kalkması ve bunlar gibi birçok özel durumun oluşabildiği “yakın bölge” ve daha çok zemininin doğrusal bir davranış sergilediği “uzak bölge” olarak adlandırılan iki bölgeye ayırmak mümkündür (Wolf ve Song 1996.a; 1996.b). Genel olarak burada belirtilen yakın bölge zemini her durumda sayısal olarak modellenmektedir. Uzak bölge zemini için ise iki seçenek bulunmaktadır. Bunlardan ilki için etkileşim hareketin etkilediği bütün zemin parçasını içerecek kadar bir kısmı sonlu elemanlar ile modellemektir. Bu durumda oluşturulan zemin modelinin sınırında etkileşim sebebiyle oluşan yerdeğiştirmelerin sıfıra eşit olması ya da yakınsaması gerekmektedir. İkinci olarak yakın bölgeyle birlikte sanal sınırlar kullanmak literatürde sıkça karşılaşılan bir diğer yaklaşımdır. Bu durumda zemine ait yayılmaya bağlı sönüm ve yansıma gibi etkilerin dikkate alınabilmesi mümkün olmaktadır. Genel olarak sanal sınır yaklaşımlarının kullanılması, dikkate alınacak zemin boyutlarını küçülttüğünden işlem kolaylığı sağlamakta ve bu bölgedeki etkilerin daha gerçekçi bir şekilde dikkate alınması imkan tanımaktadır. Burada zemin modeli büyülterek zemin sınırındaki yerdeğiştirmeyi sıfırlamak suretiyle, her ne kadar doğru çözüme ulaşılacak olsa da gerçekleştirilen bu modelini pratik amaçlar için kullanmak oldukça güç olabilmektedir (Nofal, 1998). Genel olarak doğrudan çözüm yöntemleri ile alt sistem yaklaşımları birbirleriyle uyumlu sonuçlar vermektedir (Chao, 1996). Sonlu elemanlar gibi doğrudan çözüm yöntemleri kullanıldığında eleman tipi, sonlu eleman ağı, deprem etkisi için yükleme aralığı ve özel enterpolasyon tekniklerinde yapılacak hatalardan kurtulmak için sonuçların alt sistem yaklaşımlarındaki sonuçlarla karşılaştırılması faydalı olmaktadır. Bu sebeple bu çalışma kapsamında incelenecek olan ayaklı depo modelleri için bu husus dikkate alınmıştır. 65 2.1.2.4.1. Kütlesiz Temel Yaklaşımı Yapı-zemin etkileşiminin sonlu elemanlar gibi sayısal yöntemlerle incelendiği durumlarda yaygın olarak kullanılan yaklaşım “Kütlesiz Temel” ya da “Eklenmiş Hareket” olarak adlandırılan yaklaşımdır (Clough ve Penzien, 1993; Wilson, 2002). Bu yaklaşıma ait ifadeler matematiksel olarak basit, teorik olarak doğru ve genel amaçlı yapısal analiz programları içerisinde rahatlıkla kullanılabilecek formdadır. Bunlara ek olarak verilen bağıntılar sadece bir kaynağa bağlı yayılan deprem etkisi altında değil, her türlü kaynaktan yayılan deprem dalgaları için geçerli bir şekilde kullanılabilmektedir (Wilson, 2002). Bu yöntem için öncelikli olarak yapı-temel/zemin sisteminin temel seviyesinde meydana gelen yer hareketinin doğrudan serbest alan hareketi ya da kinematik etkileşimin de dikkate alındığı yer hareketinin belirlenmesi ile başlanmaktadır. Buradan Şekil 32’de gösterilen sistemin istenen doğrultu ve/veya doğrultularda hesaplanan bu hareket etkisinde olduğundan hareketle çözüme gidilmektedir. Şekil 32’de gösterilen sistemin sayısal olarak eklenmiş hareket yaklaşımıyla modellenmesinde yapı-temel/zemin sistemi üç farklı ortam olarak ifade edilmektedir. Bu modelde yapıya ait noktalar “s” ile, temel/zemin sistemine ait noktalar, “f” ile ve yapıtemel/zemin sistemi etkileşim yüzeyinde bulunan noktalar ise “c” ile gösterilmektedir. Bu ifadelere bağlı olarak Şekil 31’de verilen sisteme ait sönümsüz hareket denklemi doğrudan rijitliklere bağlı olarak, (U) toplam yerdeğiştirmeleri göstermek üzere, ⎡ M ss ⎢ ⎢ 0 ⎢ 0 ⎣ 0 M cc 0 0 ⎤ ⎡Us ⎤ ⎡ K ss ⎥⎢ ⎥ ⎢ 0 ⎥ ⎢Uc ⎥ + ⎢ K cf M ff ⎥⎦ ⎢⎣U f ⎥⎦ ⎢⎣ 0 K sf K cc K fc 0 ⎤ ⎡U s ⎤ ⎡0 ⎤ ⎥⎢ ⎥ K cf ⎥ ⎢U c ⎥ = ⎢⎢0 ⎥⎥ K ff ⎥⎦ ⎢⎣U f ⎥⎦ ⎢⎣0 ⎥⎦ (78) bağıntıları yardımıyla yazılabilir. Burada yapı-temel/zemin sistemi ara yüzey kütlesi (Mcc) ve rijitlikleri (Kcc) M cc = M cc( s ) + M cc( f ) K cc = K cc( s ) + K cc( f ) (79) bağıntılarıyla belirlenebilir. Burada “s” üst indisi etkileşim yüzeyinde bulunan ortak noktalar yapıya ait olanları, “f” üst indisi ise temel/zemine ait olanları göstermektedir. (78) bağıntısında toplam yerdeğiştirmeye göre hareket denkleminin elde edilmiş olması 66 sebebiyle sistem üzerine etkiyen bir dış kuvvet yoktur. Burada kinematik etkileşimin dikkate alındığı yer hareketi, yapı sisteminin olmadığı sadece temel/zemin sistemine ait modelden serbest alan hareketi yardımıyla elde edilebilir. Kinematik etkileşimin çok büyük temel sistemleri veya derin temel sistemlerinde etkin olduğunun, diğer sistemler için ihmal edilebilecek bir düzeyde kaldığını belirtmekte yarar görülmektedir. Yapı (s) Ortak noktalar (c) Temel–Zemin sistemi (f) U= v + u U: Toplam yerdeğiştirme v : Serbest alan yerdeğiştirmesi u : Eklenmiş yerdeğiştirme u=0 Şekil 32. Kütlesiz temel yaklaşımı için yapı-temel/zemin etkileşim modeli Yukarıdaki bağıntılardan hareketle üç boyutlu ortama ait toplam hareket, serbest alan hareketine ( u * , u * , u* ), ve temel/zemin siteminin serbest alan hareketine rölatif olarak meydana gelen harekete ( u, u , u ), bağlı olarak aşağıdaki bağıntılar yardımıyla ifade edilebilir. ⎡U s ⎤ ⎡ us ⎤ ⎡ us* ⎤ ⎢ ⎥ ⎢ ⎥ ⎢ *⎥ ⎢ U c ⎥ = ⎢ uc ⎥ + ⎢ uc ⎥ ⎢U f ⎥ ⎢u f ⎥ ⎢u *f ⎥ ⎣ ⎦ ⎣ ⎦ ⎣ ⎦ ⎡U s ⎤ ⎡ us ⎤ ⎡ us* ⎤ ⎢ ⎥ ⎢ ⎥ ⎢ *⎥ ⎢U c ⎥ = ⎢ uc ⎥ + ⎢ uc ⎥ ⎢U f ⎥ ⎢u f ⎥ ⎢u *f ⎥ ⎣ ⎦ ⎣ ⎦ ⎣ ⎦ (80) bağıntısı (78) bağıntısında yerine yazılırsa ⎡Us ⎤ ⎡ us ⎤ ⎡ us* ⎤ ⎢ ⎥ ⎢ ⎥ ⎢ * ⎥ ⎢U c ⎥ = ⎢ uc ⎥ + ⎢ uc ⎥ ⎢U f ⎥ ⎢uf ⎥ ⎢u*f ⎥ ⎣ ⎦ ⎣ ⎦ ⎣ ⎦ (80) 67 ⎡ M ss ⎢ ⎢ 0 ⎢ 0 ⎣ 0 ⎤ ⎡ us ⎤ ⎡ K ss ⎥⎢ ⎥ ⎢ 0 ⎥ ⎢ uc ⎥ + ⎢ K cf M ff ⎥⎦ ⎢⎣uf ⎥⎦ ⎢⎣ 0 0 M cc 0 ⎡ M ss ⎢ −⎢ 0 ⎢ 0 ⎣ 0 M cc 0 K sf K cc K fc 0 ⎤ ⎡ us ⎤ ⎥⎢ ⎥ K cf ⎥ ⎢ uc ⎥ = K ff ⎥⎦ ⎢⎣u f ⎥⎦ 0 ⎤ ⎡ us* ⎤ ⎡ K ss ⎥⎢ ⎥ ⎢ 0 ⎥ ⎢ uc* ⎥ − ⎢ K cf M ff ⎥⎦ ⎢⎣u*f ⎥⎦ ⎢⎣ 0 K sf K cc K fc 0 ⎤ ⎡ us* ⎤ ⎥⎢ ⎥ K cf ⎥ ⎢ uc* ⎥ = R K ff ⎥⎦ ⎢⎣u *f ⎥⎦ (81) bağıntısı elde edilir. Eğer serbest alan hareketine bağlı yerdeğiştirme ( uc* ) sabit ise veya diğer bir ifadeyle yükleme statik ise yapıda meydana gelen yerdeğiştirmeyi de eylemsizliğe bağlı olarak ( uc* ) ile ifade etmek mümkündür. Bu durumda basitleştirilmiş (81) bağıntısı statik hal için aşağıdaki şekilde yazılabilir. ⎡ K ss ⎢K ⎣ cs K sc ⎤ ⎡us* ⎤ ⎡ 0 ⎤ ⎢ ⎥= K cc ⎥⎦ ⎣uc* ⎦ ⎢⎣ 0 ⎥⎦ (82) Burada temel/zemin sistemine ait hareket denklemi ise ⎡ M cc( f ) ⎢ ⎢⎣ 0 0 ⎤ ⎡ uc* ⎤ ⎡ K cc( f ) ⎥⎢ ⎥+⎢ M ff ⎥⎦ ⎢⎣u*f ⎥⎦ ⎢⎣ K cf K cf ⎤ ⎡ uc* ⎤ ⎡0 ⎤ ⎥⎢ ⎥ = K ff ⎥⎦ ⎢⎣u*f ⎥⎦ ⎢⎣0 ⎥⎦ (83) şeklindedir. Bu bağıntıda temel zemin sisteminde yapının olmadığı durum göz önüne alındığından hareket denkleminin sağ tarafı sıfıra eşittir. (81) bağıntısının sağ tarafı ve ya sisteme ait yük vektörü (R) yalnızca yapı ve yapı-temel/zemin etkileşim yüzeyinde yapı sistemine ait olan noktalardaki kütleler yardımıyla ⎡ M ss R = ⎢⎢ 0 ⎢⎣ 0 0 (s) cc M 0 0 ⎤ ⎡ vs ⎤ 0 ⎥⎥ ⎢⎢vc ⎥⎥ 0 ⎥⎦ ⎢⎣ 0 ⎥⎦ (85) 68 şekilde yazılabilir. Bu sebeple (81) eşitliğinin sağ tarafı zemin sistemine ait kütleleri içermediğinden, üç boyutlu yapı-temel/zemin sistemine ait hareket denklemi, sönümünde hesaba katıldığı şekliyle aşağıdaki gibi yazılabilir. Mu + Cu + Ku = −m xugx (t ) − m y ugy (t ) − m z ugz (t ) (86) Burada M, C ve K yapı-temel/zemin sistemine ait kütle, rijitlik ve sönüm matrislerini ugx (t ) , ugy (t ) ve ugz (t ) serbest alan hareketinin her bir boyut için ivme bileşenlerini göstermektedir. Uygun sonlu eleman modeline karar verebilmek için bu yaklaşımda temelzemin sistemi sınırlarında rölatif yerdeğiştirmelerin (u) sıfıra eşit olması gerekmektedir. Aksi durumda sistem sınırları adeta birer yansıtıcı olarak çalışmakta ve sonsuza yayılması gereken dalgalar bu sınırlardan yansıyarak yapıya geri dönmekte bu nedenle gerçekte olmayan etkiler doğmaktadır. Genel amaçlı yapısal analiz programlarında burada verilen yaklaşım rahatlıkla kullanılabilmektedir (Şekil 33). Bu programlar yapıya etkiyen dinamik yükleri tüm noktalara uyguladıklarından burada bu yaklaşımın uygulanabilmesi için zemin elemanlarına ait kütlelerin ihmal edilmesi gerekmektedir. u=0 Şekil 33. Kütlesiz temel yaklaşımıyla elde edilmiş ayaklı depotemel/zemin etkileşimine ait sonlu eleman modeli 69 2.1.2.4.2. Sonlu Eleman Modelleriyle Sanal Sınırların Kullanılması Yarı sonsuz ortamların çeşitli tipte deprem dalgalarına karşı dinamik davranışlarının belirlenebilmesi için doğrudan çözüm yöntemleri ile modellemenin birçok üstünlüğünden daha önce de bahsedilmişti. Bir yapı için düşünüldüğünde yarı sonsuz ortamın yapıyı etkileyen kısmının boyutlarının oldukça büyük olması gerekmektedir. Bu durumda sonlu elemanlar yöntemiyle modellenecek zemin, çözümü hesap zamanı açısından güçleştirmekte, buna ek olarak doğrusal olmayan davranışının dikkate alınması da zorlaşmaktadır. Bu tür zorlukların üstesinden gelebilmek maksadıyla, zemin kısmını zeminin doğrusal davranmadığı ve doğrusal davrandığı iki bölümde incelemek daha önce de ifade edildiği gibi mümkündür. Doğrusal davranmayan (yakın bölge) kısmın yapıyla birlikte modellenmesi durumunda bu alan içersinde yayılan dalgaların gerçekte sonsuza yayılmalarından meydana gelen yayılmaya bağlı (radiational) sönüm etkilerinin ihmal edilmesine ve buna ek olarak sonsuz bir ortamda yayılmaları durumunda oluşmayacak yansıma etkilerinin doğmasına sebep olmaktadır. Yakın bölge zemini ile yapı modelinde sanal sınırların tanımlanması, bu tür etkilerin önlenmesine ve yayılmaya bağlı sönüm etkilerinin dikkate alınmasına olanak tanımaktadır. Genel olarak burada ifade edilen sanal sınırların yükleme frekansına bağlı olmaları, bu tür çözümlemelerin frekans ortamında gerçekleşmesini daha kolaylaştırmasına karşın zaman ortamında çözümlemede de bu tür sınırlar kullanılabilmektedir. Bu nedenle birçok sanal sınır modeli geliştirilmiştir. Bunlardan ilki gerek P gerekse de S dalgalarının yarı sonsuz ortam içerisindeki etkileri dikkate alınarak geliştirilen ve model zemin sınırlarında tanımlanan yansıtmayan sınırlardır (Lysmer ve Kuhlmeyer, 1969). Daha sonraları gerek zaman gerekse de frekans ortamında kullanılabilen Sönüm-Çözücü Yayılma metodu (Damping-Solvent Extraction Method) (Song ve Wolf, 1994; Wolf ve Song, 1996b), çift asimptotik çok yönlü geçirgen (DoublyAsymptotic Multi Directional Transmiting Boundary) sınır yaklaşımı (Wolf ve Song, 1995; Wolf ve Song, 1996b), eksene yakın (Paraxial Boundary) sınır yaklaşımı (Wolf, 1988; Andrande, 1999) ve zaman ortamında kullanılabilen ve doygun zeminlerdeki boşluk suyu basıncının da dikkate alındığı direne edilmiş viskoz sınır (Drained Viscous Boundary) yaklaşımı (Zerfa ve Loret, 2004) gibi yaklaşımlar da literatürde bulunmaktadır. 70 • Yansıtmayan Sınırlar Deprem dalgalarının yarısonsuz bir ortam içerisinde yayılmaları durumunda dalganın ortamda oluştuğu noktadan başlayarak sonsuza yayılması gerekmektedir. Bu nedenle yarı sonsuz ortamların modellenmesinde ya oldukça büyük sonlu eleman modelleri kullanılarak dalganın ortamın boyutuna bağlı sönümlenmesi sağlanmalı ya da belirli bir noktada varsayılan sınır için uygun sınır şartları dikkate alınmalıdır. Bu sınır şartlarının sınıra gelen dalga enerjisini tekrar ortam içerisine yansıtmayacak ve bu noktada dalgayı sönümleyecek bir nitelikte olması gerekmektedir. Bu durum aşağıdaki ifadeler yardımıyla özetlenebilir. Yayılma durumunda, zamana bağlı kuvvetler Şekil 34’de görülen birim küp içerisinde dalga yayılımına sebep olmaktadır. Bu küp için denge bağıntısı kurulmak istenirse ρ d 2u dσ x − =0 dt 2 dx (87) ifadesi elde edilir. Burada σ x gerilmesi, Ec hacimsel elastisite modülünü, ε x x doğrultusundaki şekildeğiştirmeyi göstermek üzere Ecε x ile belirlenebilir. Buradan hareketle bilinen dalga denklemi ifadesi v p = Ec ρ olmak üzere aşağıdaki şekilde elde edilebilir. d 2u 2 d 2u x − cp =0 dt 2 dx 2 (88) σx + σx ρ dσ x dx d 2u dt 2 Şekil 34. Yayılma durumunu ifade etmek için kullanılan birim küpe etkiyen kuvvetler 71 Burada x doğrultusunda hareket eden harmonik bir dalgaya ait yerdeğiştirme ( u (t , x) ) ve hız ( u (t , x) ); fonksiyonları için ⎡ ⎛ ⎛ ωx ⎞ ω x ⎞⎤ u (t , x) = U ⎢sin ⎜ ωt − + cos ⎜ ωt − ⎟ ⎟⎥ ⎜ v p ⎟⎠ v p ⎟⎠ ⎥⎦ ⎢⎣ ⎜⎝ ⎝ (89) ⎡ ⎛ ⎛ ωx ⎞ ω x ⎞⎤ u (t , x) = U ω ⎢cos ⎜ ωt − − sin ⎜ ωt − ⎟ ⎟⎥ ⎜ ⎜ v p ⎟⎠ v p ⎟⎠ ⎦⎥ ⎝ ⎣⎢ ⎝ (90) ifadeleri yazılabilir. Aynı doğrultudaki şekildeğiştirme ve gerilme zamana bağlı olarak ε (t , x) = du u ( x, t ) =− dx vp (91) σ x = Ecε (t , x) = − ρ v p u ( x, t ) (92) bağıntılarıyla belirlenebilir. Böylece sınır ortamında birim alanda boyuna dalga hareketi ile oluşacak gerilme miktarı (92) bağıntısıyla elde edilebilir (Wilson, 2002). Lysmer ve Kuhlmeyer (1969) sonsuz ortamda yayılan P ve S dalgalarının ortamın sınırlı bir ortam olarak modellenmesi durumunda sınırların nasıl modelleneceğine yönelik iki boyutlu dalga denklemini ele alarak, yukarıda elde edilen bağıntılara benzer bir yaklaşım izlemişlerdir. Her iki doğrultuda da bu dalgaların enerjilerinin sönümlenmesi ve bu yolla sınırdaki yansıma etkilerinin giderilmesi amaçlanmaktadır. Bu sayede her bir doğrultu için sınır yüzeyde oluşan gerilmeler σ n + ρ v p un = 0 τ t1 + ρ vs un = 0 τ t 2 + ρ vs ut 2 = 0 (93) bağıntılarıyla ifade edilmiştir. Burada ρ ve v p ve vs dikkate alınan ortama ait yoğunluğu ve boyuna dalga ve kayma dalgası hızını ifade etmektedir. n ve t indisleri ise sanal sınırdaki doğrultularını, σ ve τ sınırda oluşan normal ve kayma gerilmelerini, u ise hız 72 vektörünü göstermektedir (Şekil 35). Burada An, At1 ve At2 sırasıyla Şekil 35’deki sonlu eleman ağında gösterilen taralı alanları göstermektedir. N n = Anσ n ; N t1 = At1τ t1 ; N t 2 = At 2τ t 2 N n + Cnun = 0 N t1 + Ct1ut1 = 0 N t 2 + Ct 2ut 2 = 0 Ct2 At2 Ct1 Nn Nt1 At1 Cn Nt2 An Şekil 35. Sonlu eleman ağında sanal sınırın uygulaması Şekil 35’den de görüleceği gibi sistemde sanal sınırların kullanılmasıyla sistem hareket denklemine özel bir sönüm matrisi dahil edilmektedir. Bu sebeple genel hareket denklemi aşağıdaki şekli alacaktır. [M ]{u(t )} + [C]{u (t )} + ⎡⎣C* ⎤⎦ {u (t )} + [ K ]{u (t )} = {R(t )} (94) Burada C* sisteme ait özel sönüm matrisini ifade etmek üzere bir serbestlik derecesi için aşağıdaki bağıntıda olduğu gibi yazılabilir. ⎡ An ρ v p ⎡⎣C ⎤⎦ = ⎢ 0 ⎢ ⎢⎣ 0 * • 0 At1 ρ vs 0 ⎤ 0 ⎥⎥ At 2 ρ vs ⎥⎦ 0 (95) Sanal sınırların yerlerinin belirlenmesi Sanal sınır temel sisteminden ne kadar uzakta yerleştirilirse etkileşimde doğacak olan kusurlar o kadar giderilmiş dolayısıyla da model duyarlılığı artırılmış olacaktır (Wolf, 73 1988). Sanal sınırın yerinin belirlenmesine yönelik yapılan çalışmalarda, sınırın yerinin zemin sistemin sönüm mekanizması, ortamdaki dalga frekansı ve hızı gibi birçok parametreye göre değiştiği görülmüştür. Bu çalışmalarda sınırın ¾ ila 1 tam Rayleigh dalga boyu kadar temel sisteminden uzakta olması gerektiği ifade edilmektedir (Lysmer ve Kuhlmeyer, 1969). Buna ek olarak Hadjian vd., (1974) zeminin doğrusal olmayan davranışını inceledikleri çalışmada sanal sınırlar kullanmaksızın zemin sınırlarını yapı temel sisteminin yarıçapının altı katı mesafede oluşturmuştur. • Sonlu eleman ağının seçilmesi Sonlu eleman ağının seçilmesinde ortamda yayılan dalgaların sonlu eleman içerisinde gerçeğe yakın bir şekilde yayılmasına olanak sağlayacak bir modelin oluşturulması gerekmektedir. Aksi taktirde sonlu eleman dalgayı filtre ederek dalga formatını bozacağı için büyük hatalar meydana gelebilmektedir (Kuhlmeyer ve Lysmer, 1973). Bu sebeple sonlu eleman ağında kullanılan en küçük eleman boyutunun dikkate alınan en büyük frekansa sahip dalga boyuna oranın uygun şekilde seçilmesi gerekmektedir. Bu konuda yapılan çalışmalarda temel zemin sisteminin üç boyutlu olarak modellenmesi gerektiği ve iki boyutlu modellerle sistemin temsil edilemeyeceği ortaya konmuştur (Luco ve Hadjian 1974). Bütün bunlar irdelendiğinde seçilen eleman boyutunun 3 boyutlu 8 noktalı izoparametrik olması durumunda elemanın en kısa boyutunun dalga boyutuna olan oranının dikkate alınmak istenen en büyük frekansındaki dalga boyuna oranın 1/10 dan küçük olması gerekmektedir. Bu oranın Kuhlameyer ve Lysmer (1973) tarafından tabakalı zeminlerde 1/8, tabakasız zeminlerde ise 1/5 den daha büyük alınmaması gerektiği, aksi takdirde hataların %15 in üzerine çıkacağı ifade edilmektedir. Bu oranın 1/12 civarında seçilmesi durumunda ise sonuçların doğruluğunun üst seviyelerde gerçekleşeceği hatanın ise %1 seviyelerine kadar çekilebileceği ifade edilmektedir (Lysmer ve Kuhlmeyer, 1969). 2.1.3. Zeminin Malzeme Bakımından Doğrusal Olmayan Davranışı Yapı mühendisliğinde, bir yapının analizini gerçekleştirirken, genellikle çeşitli etkiler altında sistemde oluşan şekildeğiştirmeler yapının boyutlarına oranla çok küçük bir değer olarak kabul edilir ve denge denklemleri şekildeğiştirmemiş sisteme göre yazılır. 74 Uygunluk denklemlerinde de, ikinci derece momentlerinin etkisi dikkate alınmamaktadır. Ancak bazı durumlarda, yapıda oluşan şekildeğiştirmeler, yapının boyutlarına oranla ihmal edilemeyecek değerlere ulaşabilir, bu durumda denge denklemleri yapının şekil değiştirmiş geometrisine göre yazılmalıdır. Bunlara ek olarak yapı malzemesi gerilme şekildeğiştirme ilişkisi ise farklı yükleme durumları için çeşitli davranışlar sergilemektedir. Bu nedenlerle teorik olarak artan yükler altında her sistem doğrusal davranıştan uzaklaşma eğilimindedir. Mühendislikte statik yükler etkisindeki bir sistemin davranışının elastik sınırlar içerisinde kalması beklenebilir. Ancak dinamik etkiler söz konusu olduğunda, geometrik ya da malzemeye bağlı doğrusal olmayan davranış göstermesi olasılığı artmaktadır. Durum böyle olunca sisteme ait elemanların doğrusal olmayan davranış göstermeleri ve plastikleşen kesitlerin oluşmasının sistem davranışını değiştireceği açıktır. Şekil 36’da tekrarlı yük etkisindeki bir katı cisim için yükleme (OA) ve boşaltma (BO) eğrileri şematik olarak görülmektedir. Burada malzeme, yükleme eğrisinde orantılılık sınırı içerisinde lineer bir davranış göstermekte bu noktadan sonra kesit akma sınırına (σy-εy) ulaşmaktadır. Akma olayının başlamasını takiben cisimde plastik şekildeğiştirmeler oluşmakta, cisme etkiyen yüklerin kaldırılması durumda ise elastik şekildeğiştirmeler (εe) geri dönerken (tersinir deformasyon) akmadan sonra meydana gelen plastik şekildeğiştirmeler (kalıcı deformasyon) geri dönmemektedir. Burada belirtilmesi gereken önemli bir husus ise genellikle orantılık sınırı ile akma sınırı arasındaki kısmın çok küçük olduğu, bu nedenle de her iki sınırın çoğu zaman çakıştığının kabul edildiğidir. σ εe εp2 A εp1 Boşaltma Eğrisi σy B Yükleme Eğrisi O εy ε Şekil 36. Katı cisim için şematik gerilme şekildeğiştirme eğrisi Yükleme ve boşaltma eğrileri çeşitli malzemeler için farklılıklar gösterebilmektedir. Örnek olarak Şekil 37a ve b’de görüldüğü gibi davranışı tamamen elastik sınırlar içerisinde 75 kalan bir malzeme için yükleme ve boşaltma eğrileri çakışarak malzeme elastik davranış göstermektedir. Yine aynı şekillerden görüldüğü gibi gerilme ile şekildeğiştirme arasında doğrusal ya da doğrusal olmayan bir ilişki oluşabilmektedir. Şekil 37c’de iç sürtünmeli elastik malzemeyi temsil eden gerilme şekildeğiştirme ilişkisi görülmektedir. Burada yükleme ve boşaltma oluşmamaktadır. eğrileri Yükleme ve çakışmamakla boşaltma birlikte eğrilerinin kalıcı aynı şekildeğiştirmeler olmamasıyla birlikte şekildeğiştirmelerin tamamıyla geri dönmedikleri plastik malzemeler Şekil 37d’de, yüklemenin tamamıyla ortadan kalkmasına karşın geri dönmeyen şekildeğiştirmelerin zamanla tamamen geri döndüğü visko-elastik ya da kısmen geri döndüğü visko-plastik malzeme davranışları ise sırasıyla Şekil 37 e ve f’de görülmektedir. Burada εp plastik (kalıcı) şekildeğiştirmeyi εv ise viskoelastik şekildeğiştirmeyi temsil etmektedir. σ σ σ ε a) Doğrusal olmayan elastik malzeme ε εp ε εv e) Viskoelastik malzeme d) Plastik malzeme c)İç sürtünmeli elastik malzeme σ σ σ ε ε b) Doğrusal elastik malzeme εp εv ε f) Viskoplastik malzeme Şekil 37. Çeşitli malzemeler için şekildeğiştirme türleri Yukarıdaki şekillerden de görüldüğü gibi malzeme davranışlarını çeşitli başlıklar altında toplamak mümkündür. Bunların matematik modellerle birlikte doğrudan kullanılmasının yarattığı çeşitli zorlukların üstesinden gelebilmek için, bazı idealleştirmeler yapılmaktadır. Yapı sistemlerinde kullanılan gerçek malzemelerin 76 şekildeğiştirme özellikleri üzerinde bazı idealleştirmeler yaparak doğrusal, doğrusal olmayan elastik, ideal ve pekleşen elasto-plastik, rijit plastik gibi bazı idealleştirilmiş malzemeler elde edilmektedir. Bu ideal malzemelerin yük yerdeğiştirme eğrilerinden bazıları Şekil 38’de görülmektedir (Çakıroğlu ve Özer, 1980, Özer, 2005). P P P ∞ Δl a)İdeal elastoplastik malzeme ∞ Δl Δl b)Pekleşen ideal elastoplastik malzeme c) Rijit plastik malzeme Şekil 38. Bazı ideal malzeme davranışları Bir boyutlu durum için Şekil 38’deki gibi ifade edilen yük yerdeğiştirme ilişkileri, iki ve üç boyutlu gerilme durumda ise kırılma hipotezleri ile ifade edilebilmektedir. Kırılma hipotezleri ile malzemelerin hangi gerilme durumlarında kırılma ya da plastikleşme safhasına eriştiği bazı araştırmacılar tarafından çeşitli hipotezler ortaya atılarak tanımlanmaya çalışılmıştır. Bu hipotezlerden başlıcaları gerilme, şekildeğiştirme ya da enerjiye bağlı olarak sınıflandırılabilirler. Genel halde bütün bu yaklaşımlar gerlemeye bağlı olarak da elde edilebilirler. Literatürde sıkça kullanılan gerilemeye bağlı yaklaşımlardan başlıcaları maksimum normal ve kayma gerilemesi hipotezleri, Mohr-Coulomb kayma gerilemesi hipotezi ve Drucker-Prager hipotezidir (Şekil 39). Bunlardan elde edilen değerlerle çeşitli deneysel araştırmalardan elde edilenler karşılaştırıldığında bazı malzemeler için bu hipotezlerin gerçeğe yakın sonuçlar vedikleri görülmüştür (Koçak, 1999). Bu nedenle bütün malzemeler için her hipotezin aynı duyarlılıkta sonuç üretmesi beklenmemelidir. Bu noktadan hareketle malzeme türüne ve yükleme tipine bağlı olarak uygun akma kriterinin seçimi, doğru sonuca ulaşmak için son derece önemli olmaktadır. 77 Mohr-Coulomb Drucker-Prager -σ3 φ >0 σ1 = σ2 = σ3 -σ3 φ >0 Tresca Von Mises φ =0 3c cot φ σ1 = σ2 = σ3 φ =0 3c cot φ -σ2 -σ2 -σ1 -σ1 Şekil 39. Farklı kırılma kriterleri için asal gerilme uzayında izotropik akma yüzeyleri Kırılma ya da plastikleşme olayı en genel halde, σ bütün gerilme bileşenlerini içeren gerilme tansörünü, κ kinematik pekleşmeyi, κ ise izotropik pekleşmeyi göstermek üzere aşağıdaki şekilde yazılabilir. f ( σ, κ , κ ) = 0 (96) Çeşitli hipotezler için kırılma yüzeyi farklı kriterlere bağlı olarak elde edilmektedir. Örneğin izotropik pekleşmeye ve gerilmeye bağlı olarak akma yüzeyi genel halde iki boyutlu asal gerilme düzleminde Şekil 40’daki gibi gösterilebilir. σ2 (ε2) Akma yüzeyi Elastik davranış dεp f (σ 1 , σ 2 , κ ) σ1 (ε1) Şekil 40. İki boyutlu asal gerilme düzleminde akma yüzeyi ve akma kuralı (diklik şartı) 78 Yukarıdaki şekilden de görülebileceği gibi elasto-plastik bir malzemede meydana gelen toplam şekildeğiştirme ( ε ij ) elastik ( ε e ) ve plastik şekildeğiştirme ( ε p ) bileşenlerine sahiptir. Bu nedenle toplam şekildeğiştirme aşağıdaki gibi yazılabilir. ε ij = ε ije + ε ijp (97) Bu tür malzemelerde elastik sınırlar içerisinde Hooke kanunun geçerli olduğu ve şekildeğiştirmelerin buna bağlı elde edilebileceği bilinmektedir. Ancak elastik davranışın bittiği ve plastik davranışın başladığı noktada davranış daha farklı olmaktadır. Çeşitli araştırmacılar yaptıkları deneysel çalışmalarda akma olayının akma yüzeyine bağlı geliştiğini tespit etmişlerdir. Bu noktadan hareketle, çeşitli yaklaşımlarda sıklıkla plastik şekildeğiştirmenin akma yüzeyine dik olarak geliştiği kabulü kullanılmaktadır (Zienkiewicz ve Taylor, 2000.). Bu olay akma kuralı (diklik şartı) olarak bilinmekte ve aşağıdaki bağıntıyla ifade edilmektedir. ε ijp = λ ∂F ∂σ ij (98) Burada λ malzemeye bağlı skaler bir fonksiyonu (plastik çarpan) göstermektedir, pozitif olduğunda yükleme negatif olduğunda ise boşaltma durumunu ifade etmektedir, F deviatorik gerilme bileşeninin ikinci (J2) ve üçüncü (J3) invaryantlarına bağlı olarak gerilme ve pekleşme durumlarına da ifade edebilen plastik potansiyel fonksiyonunu göstermektedir. Bu fonksiyonun akma fonksiyonu (f)’e eşit olması durumunda çakışık tipte malzeme (birleşik akma kuralı), olmaması durumunda ise çakışık olmayan tipte malzeme davranışını göstermektedir. Çakışık tipte elasto-plastik bir malzeme için genel halde gerilme şekildeğiştirme ilişkisi aşağıdaki gibi yazılabilir (Chen ve Mizuno, 1990). ep p dσ ij = Cijkl ε kl ep Burada elasto-plastik rijitlik tansörü ( Cijkl ) (99) 79 ep Cijkl = 2Gδ ik δ jl + ( K − 2 3 G )δ ik δ jl − 1 H ij H kl H (100) şeklinde elde edilebilmektedir. H ve Hij H = 9 KA2 + 4GJ 2 B 2 + 12GJ 3 BC + 2G ( sik skj sil slj − 4 3 J 22 )C 2 (101) H ij = 3KAδ ij + 2G ( Bsij + Ctij ) (102) ifadeleriyle, bu bağıntılardaki A, B, C ve tij ise A= ∂f ∂f ∂f ; B= ; C= ; tij = sik skj − 2 3 J 2δ ij ∂I1 ∂J 2 ∂J 3 (103) bağıntılarıyla belirlenmektedir. Burada, sij deviatorik gerilme bileşenini, δ ij Kroncker deltasını, I1, I2, ve I3 gerilme tansörünün inveryantlarını, J1, J2, ve J3 ise deviatorik gerilme bileşeninin inveryantlarını göstermektedir. Zeminin genellikle yapı sistemine nazaran daha hassas bir karaktere sahip olduğu, bu nedenle yapı-zemin etkileşimi açısından düşünüldüğünde doğrusal olmayan davranışın dikkate alınmasının oldukça önemli olabildiği bilinmektedir (Chen ve Mizuno, 1990). Zeminin diğer malzemelere göre davranışının farklı olması, gerilme düzeyine bağlı olarak kayma dayanımının artması, ve çekme gerilmelerine karşı gösterdiği davranışın basınç durumundan oldukça farklı olması, bu kriterleri kapsayacak bir akma kriterinin dikkate alınmasını gerekli kılmaktadır. Literatürde gerek beton (Akköse, 2000; Celayır, 2004) gerekse de zemin için Drucker-Prager elastoplastik malzeme yaklaşımı sıklıkla kullanılmakta ve yukarıda ifade edilen koşullara cevap verebilmektedir (Chen ve Mizuno 1990; Bathe 1996). Bu nedenle bu çalışmada zeminin doğrusal olmayan davranışı bu yaklaşımla ifade edilmektedir (Şekil 41). 80 -σ3 σ1 = σ2 = σ3 -σ2 3c cot φ -σ1 -σ1 Şekil 41. İki ve üç boyutlu asal gerilme uzayında Drucker-Prager akma yüzeyi ve düzlemi Drucker-Prager akma kriterine göre akma yüzeyi (f) aşağıdaki şekilde elde edilmektedir. f ( I1 , J 2 ) = α I1 + J 2 − k = 0 (104) Burada α ve k malzemeye bağlı katsayılar olup kohezyon (c) ve içsel sürtünme açısına ( φ ) bağlı olarak aşağıdaki bağıntılar yarımıyla elde edilebilir. α= 2 sin φ 6c cos φ 2sin φ 6c cos φ k= veya α = k= 3 ( 3 − sin φ ) 3 ( 3 − sin φ ) 3 ( 3 + sin φ ) 3 ( 3 + sin φ ) (105) 2.2. Depolar İçin Sıvı-Yapı Etkileşiminin Değerlendirilmesi Sıvı depolamak için ya da çeşitli nedenlerle inşa edilmelerine rağmen yapılarında büyük sıvı kütlelerini de bulunduran sistemler, gerek statik olarak gerekse de dinamik olarak sıvı sebebiyle ek yüklerin etkisinde kalmaktadır. Statik olarak durum yaygın olarak bilinen şekliyle hidrostatik basınçlardan ibaret iken, dinamik halde sıvının ve deponun geometrik ve mekanik özelliklerine bağlı olarak çeşitli şekillerde etkileşimin ortaya çıkması muhtemeldir. Örneğin sıvının geometrik olarak sınırlarına, sıkışabilirlik durumuna ve viskozite gibi özelliklerine bağlı olarak etkileşimde çeşitli farklılıklar oluşabilmektedir. Depo-sıvı sistemlerinin dinamik bir etki altında kaldığı durumlarda davranışlarında başlıca iki hareketten söz edilebilir. Bunlardan ilki depo ile birlikte hareket eden sıvı 81 kütlesi (impuls kütlesi) ve bunlardan bağımsız olarak hareket eden ve impuls kütlesine nazaran değişik periyotlarla salınım yapan sıvı kütleleri (salınım kütleleri) olarak iki kısımda tanımlanabilmektedir. Genel olarak literatürde bulunan ilk çalışmalar, Westergaard (1931) tarafından yapılanlarda da olduğu gibi hazne duvarına etkiyen impuls kütlesine bağlı hidrodinamik basıncın belirlenmesine yönelik olarak başlatılmıştır. Daha sonra, Abramson (1966), Bauer (1971; 1972; 1992), Housner (1957; 1963) ve Veletsos (1976; 1984) tarafından geliştirilen analitik yöntemlerle salınım kütlesinin etkilerinin de hesaba katılabildiği farklı yaklaşımlar geliştirilmiştir. Bu çalışmalara ek olarak Dieterman ayaklı depoların hazne kısmındaki bacanın da hesaba katıldığı bir modeli Bauer’in kullandığı yaklaşımdan faydalanarak geliştirmiştir (Dieterman 1986; 1988; 1993). Bu sebeple temel olarak geliştirilen analitik yöntemler tek kütleli, iki kütleli ve çok kütleli sistemler olarak sınıflandırılabilirler. Bu tür analitik yaklaşımlar genelde pratik çözümlemelerde kullanılmıştır. Bu tez kapsamında bu yaklaşımların analitik olarak kullanılabilecekleri gibi sonlu elemanlar yaklaşımı ile birlikte de kullanılabilecekleri geliştirilen modellerle gösterilmektedir. Şekil 42’de bu tez kapsamında kullanılan yöntemlerden biri görülmektedir. Haznedeki, sıvının iki kütleli modeli Şekil 42. Analitik yaklaşımlarla yapı sonlu elemanların birlikte kullanıldığı model Modelde sıvı kütlesi salınım ve impuls kütlesi olarak ikiye ayrılmaktadır. Bunlardan impuls kütlesi hesaplanan yükseklikte hazne sonlu elemanına uygun şekilde eklenerek, salınım kütlesi ise hesaplanan salınım rijitliğiyle uygun yükseklikte depo haznesine bağlanarak sıvı analitik modeli yapı sonlu eleman modeli ile birleştirmektedir. Burada bu modelin zemin etkileşimini dikkate alarak, sıvı etkileşiminde kullanılan kütle ekleme yaklaşımından da yararlanmak için oluşturulan değişik modellerde kullanıldığını belirtmek uygun olmaktadır. 82 Analitik yöntemlere ek olarak literatürde bugüne kadar sayısal yöntemlerle birlikte kullanılabilen kütle ekleme yaklaşımlarının kullanıldığı (Borton ve Parker, 1987; Doğangün vd., 1996), Euler yaklaşımının kullanıldığı (Zienkiewicz, 1978) ve Langrange yaklaşımının (Wilson ve Khalvati, 1983; Olson ve Bathe 1983; Doğangün, 1995; Doğangün vd., 1996; Doğangün ve Livaoğlu, 2004) kullanıldığı çalışmalar ve EulerLangrange yaklaşımının (Donea vd., 1982) kullanıldığı bazı çalışmalar bulunmaktadır. Bu yaklaşımlar aşağıdaki başlıklar altında açıklanmaktadır. 2.2.1. Analitik Yaklaşımlar 2.2.1.1. Tek Kütleli Sistem Ayaklı depoların deprem davranışlarına ilişkin ilk çalışmalar 1950’lerin başlarında geliştirilen tek kütleli sistem yaklaşımı ile gerçekleştirilmiştir (Chandrasekaran ve Krishna, 1954). Bu yaklaşıma göre çeşitli taşıyıcı sistemlere sahip ayaklı depolar ve seçilen mekanik model Şekil 43’de verilmektedir. Burada temel olarak iki önemli konu ortaya çıkmaktadır. Bunlardan ilki sıvının davranışıyla ilgilidir. Eğer hazne tamamen su ile dolu ve sıvı hiçbir şekilde salınım yapmıyorsa sıvının tüm kütlesini hazne kütlesi ile beraber göz önüne alıp bütün sistemi tek kütleli bir sistem gibi düşünmek mümkün ve gerçekcidir. Buna karşın hazne içerisinde bulunan sıvı salınım yapıyorsa, bütün sıvı kütlesinin yapıyla birlikte hareket ettiği kabulü gerçekten uzak sonuçlar elde edilmesine neden olabilmektedir. İkinci önemli konu ise taşıyıcı sistemin şeklidir ki, bu durum rijitliğin sürekliliği, taşıyıcı sisteme ait sönüm ve süneklik karakteristikleri gibi parametreleri etkilendiğinden tüm sitemin davranışını olumlu ya da olumsuz şekilde değiştirebilmektedir. Genel olarak standartlarda kullanılan bu yaklaşım tarzı özellikle kabuk taşıyıcı sisteme ait rijitliğin bütün yükseklik boyunca sürekli olması durumunda, diğer taşıyıcı sistemlere göre daha etkili olarak uygulanabilir. Mekanik modellerde kullanılacak değişik türde ayak taşıyıcılarının rijitliklerinin belirlenmesine yönelik çalışmalar da gerçekleştirilmiştir. Dutta ve çalışma arkadaşları tarafından çerçeve taşıyıcı sisteme sahip ayak için düşey, yatay ve burulma rijitliklerini belirlenmiştir (Dutta vd., 2000a; 2000b; 2001). Bu rijitliklerden çerçeve taşıyıcı sisteme sahip ayak için yatay rijitlik aşağıdaki bağıntıyla belirlenebilmektedir. 83 ⎡ ⎢ 12 ⋅ Ecl ⋅ I cl ⋅ N cl ⎢ 1 ks = 3 2 ⎢ 2 ⋅ I N (4 N − 1) hcl E I /h cl p p ⎢ + N p + 2( N p − 1) cl cl cl 2 ⎢⎣ Eb I b / L Ac Rs ⎤ ⎥ ⎥ ⎥ ⎥ ⎥⎦ (106) Burada Ecl, hcl, Icl ve Ncl sırasıyla taşıyıcı sistemde kolon malzemesine ait Elastisite modülünü, ayak sisteminin net yüksekliğini, bir kolona ait eylemsizlik momentlerini ve sayısını, Eb, L ve Ib ise her bir panelde bulunan sırasıyla kirişe ait Elastisite modülünü kiriş açıklığını ve kirişe ait eylemsizliği, Np ayakta kullanılan panel sayısını ve Rs ise ortalama ayak yarıçapını göstermektedir. Taşıyıcı Sistem ks lcg m1 Hazne Temel (e) Toplanmış tek Kütleli sistem Zemin (a) (b) (c) (d) Şekil 43. Ayaklı depolara ait tek kütleli mekanik model (a) betonarme silindirik kabuk taşıyıcı sisteme sahip depo, (b) betonarme çerçeve taşıyıcı sisteme sahip depo, (c) çelik kafes ya da betonarme çaprazlı çerçeve taşıyıcı sistemli depo, (d) yığma taşıyıcı sisteme sahip depo, (e) tek kütleli mekanik model Bu şekilde tek kütleli mekanik model yaklaşımı değişik standartlarda önerilmekle birlikte, bazı yönetmeliklerde kullanılabilmesi için kısıtlamalar mevcuttur. Örneğin Hindistan’a ait deprem yönetmeliğinde (IS:1893-1984) haznede bulunan bütün sıvı kütlesinin impuls kütlesi olarak yapıyla birlikte hareket edeceğinin her koşulda düşünebileceği ifade edilmektedir (Rai, 2002). Hazne derinliğinin yarıçapına oranının 4’ten küçük olduğu çok sığ depo haznesine sahip ayaklı depolar için salınım kütlesinin etkilerinin önemli olduğu düşünülürse, bu kabulün her durumda gerçekçi sonuçlar üretmeyeceği söylenebilir. Bu yönetmeliğe benzer şekilde American Concrete Institute (ACI 371R-98, 1998) tarafından önerilen ve halen uygulamada olan bir diğer yaklaşım tarzı daha mevcuttur. Bu yaklaşım tarzında su ağırlığının (Ww), yapı ağırlığı, su ağırlığı ve 84 varsa hareketli yüklerin %25’inin toplamını ifade eden (WG) ağırlığına oranın % 80 den fazla olduğu durumlarda tek kütleli yaklaşımın aşağıdaki verildiği şekliyle uygulanabileceği ifade edilmektedir (ACI 371R-98, 1998). Bu yaklaşıma göre sistem yatayda (Ic) eylemsizliğine ve (kc) rijitliğine sahip bir kiriş gibi düşünülmektedir. Bu sistemin yatay rijitliği (ks) aşağıdaki bağıntıyla belirlenebilir (ACI 371R-98, 1998). ks = 3EI c 3 lcg (107) Burada lcg haznede bulunan sıvının ağırlık merkezinden taşıyıcı sistemin mesnetlendiği temel sistemine olan mesafeyi, E ayağa ait Elastisite Modülünü, Ic ise betonarme taşıyıcı sistemler için donatının eylemsizliğinin ihmal edildiği kesit merkezine göre ayak taşıyıcı sisteminin eylemsizliğini göstermektedir. Kabuk türü ayak taşıyıcı sistemine sahip depolar için bu eylemsizliğin belirlenmesinde herhangi bir güçlük bulunmazken çerçeve taşıyıcı sisteme sahip ayaklı depolarda ise durum böyle değildir. Bu sebeple çerçeve taşıyıcı sistemler için yatay rijitlik (ks) birçok parametreye bağlı olarak (106) bağıntısıyla hesaplanabilmektedir. Bu sistemin doğal titreşim periyodu (T) için aşağıdaki bağıntı önerilmektedir. T = 2π WL g ⋅ ks (108) Burada g yer çekimi ivmesini, WL göz önüne alınan tek kütleli sistemin; hazne ağırlığının tümünü, taşıyıcı sisteminin ağırlığının %66’sını ve sıvı toplam ağırlığını tümünü içeren ağırlık değerini göstermektedir. 2.2.1.2. Çok Kütleli Sistem Silindirik bir hazne içerisinde bulunan sıvının dinamik davranışını ifade etmek (Şekil 44) için Bauer, Housner ve Veletsos gibi araştırmacılar salınımın da hesaba katılabildiği 85 kütle-yay modellerini önermişlerdir. Sıvının dinamik davranışı düşünüldüğünde impuls kütlesine (mi) ek olarak değişik frekans değerlerine sahip birden çok salınım kütlelerini de (mci) tanımlamak mümkündür. Bu sebeple impuls kütlesinin hazne ile beraber hareket etmesi, belirlenen kütlenin hazne duvarına rijit bir şekilde bağlı olduğunu düşündürmektedir. Salınım kütlelerinin her birinin ise salınım frekanslarına bağlı olarak (109) bağıntısından belirlenecek bir rijitlikle hazne duvarına, salınım yapan sıvı seviyesinde bağlı oldukları kabul edilmektedir (Şekil 44). ωc21 = g 1.84 ⋅ h 1.84 th ; kci = mciωci2 R R (109) Burada mci, ωci kci sırasıyla i. salınım kütlesini, açısal frekansını ve rijitliğini göstermektedir. Su yüzeyi kcn/2 mc1 hc2 h kc1/2 mcn hc1 kc1/2 mc mi h hci hi R kci :Salınım kütlesi :İmpuls kütlesi :Sıvı yüksekliği :Salınım kütlelerinin yükseklikleri :İmpuls kütlesinin yüksekliği :Deponun yarıcapı :Salınım kütlelerinin rijitlikleri hi 2R mi kcn/2 Şekil 44. Kütle-yay modeli ile sıvı davranışının mekanik olarak tanımlanması Yapılan araştırmaların bir kısmında pratik amaçlar için söz konusu salınım kütlelerinin bir tanesinin dikkate alınması, diğer kütlelerin ise ihmal edilebileceği belirtilmiştir (Housner, 1963; Shepherd, 1972). Burada belirtilen analitik modeller genellikle depoların pratik hesaplarında kullanıldıklarından ilk salınım kütlesinin hesaba katılmasının yeterli olduğu diğerlerinin yapı üzerinde önemli bir etkilerinin olmadığı literatürde yapılan çalışmalardan bilinmektedir (Haroun ve Ellaithy, 1985). Bu yöntemlere ek olarak Bauer ve Siekmann (1971) ve Haroun ve Housner (1981) silindirik yer üstü sıvı depoları için duvar esnekliğinin de hesaba katıldığı çalışmalar sonucu çok kütleli mekanik modeller de önermişlerdir. Bu çalışma kapsamında betonarme ayaklı sıvı depolarında haznedeki duvar rijitliklerinin yeterli olması sebebiyle duvarın esnekliğinden kaynaklanan eşdeğer kütle dikkate alınmamıştır. 86 Bu çalışma kapsamında bulunan silindirik depolara ilişkin literatürde sıkça kullanılan başlıca yaklaşımlar aşağıda özetlenmektedir. 2.2.1.2.1. Housner’in İki Kütleli Sistem Yaklaşımı Housner (1963) silindirik depolar için; Hazne duvarının sıvıyla temasta bulunan yüzeyininin düşey ve düz olduğu, Hazne duvarının rijit olduğu, Sıvının sıkışmaz, viskositesiz olduğu, Sıvının salınımından doğan yerdeğiştirmelerin küçük olduğu, Sıvının dönmesiz olduğu, Sıvının yatayda bir dinamik etkiye maruz kaldığında düşey membranlar arasında hareket ettiği, 7. Hareket esnasında düşey membranlar arasında olan su sıkışmayacağından yükselme eğilimi gösterdiği, 1. 2. 3. 4. 5. 6. kabullerini yaparak pratik bir deprem hesabı önermektedir. Bu yöntemle Tablo 13’de sunulan bağıntılar yardımıyla impuls ve salınım kütlelerinin toplam sıvı kütlesine olan oranları, salınım kütlesi frekansı ile bu kütlelerin etkime yükseklikleri ve bunlara bağlı hesaplanan hidrodinamik basınçlar, taban kesme ve taban eğilme momentleri belirlenebilmektedir. Bunları belirleyebilmek için basitleştirilmiş bir yaklaşım ortaya konmuştur. Bu mekanik modelde m1 için impuls kütlesine ilave olarak boş hazne kütlesinin ve ayak kütlesinin belirli bir kısmı dikkate alınmaktadır. Dikkate alınacak ayak kütlesi için ACI 371R-98’de (1998) ayak kütlesinin %66’sının dikkate alınması önerilmektedir. Priestley vd., (1986) ayak kütlesinin tamamının dikkate alınmasını önermektedir. Modeldeki mi kütlesi ise salınım kütlesinden oluşmaktadır (Şekil 45). Bu yöntem 1960’lardan bu güne kadar birçok uygulamada kullanılmış olup, Epstein (1976) tarafından bazı katkılar yapılarak tekrar düzenlenmiştir. Bu çalışma kapsamında da Housner yönteminin Epstein tarafından düzenlenmiş hali kullanılmaktadır. 87 mc kc /2 hc mi hi h kc /2 m2=mc kc m1= mi + mv + 0.66 mss R hT ks a)Ayaklı depo-sıvı sistemine ait mekanik model mv mss ks kc :Boş hazne kütlesi :Taşıyıcı sistem ağırlığı :Taşıyıcı sistem yatay rijitliği :Salınım kütlesine ait rijitlik b) Eşdeğer iki kütleli model Şekil 45. Ayaklı depo-sıvı sistemine ait eşdeğer mekanik modelle, iki kütleli model yaklaşımı 2.2.1.2.2. Bauer Çok Kütleli Sistem Yaklaşımı Housner yaklaşımından farklı olarak birden fazla salınım kütlesinin de dikkate alınabildiği bir diğer yaklaşım da Bauer tarafından gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda ortaya konulmuştur. Bu yöntem 1964’den bu güne kadar birçok uygulamada kullanılmış olmakla beraber, Housner yaklaşımındaki 6.ve 7. kabuller dışındaki bütün kabulleri içermektedir. Farklı olarak eksen takımının sıvı geometrik merkezinde olduğu ve sıvı belirli yüksekliklerde ayrılarak bunlardan taban seviyesindeki kütlenin salınım yapmadığı diğer seviyelerdeki sıvıların ise ayrı ayrı salınım yapan sıvı kütleleri oldukları kabul edilmiştir. Bu yönteme ilişkin bağıntılar Housner yöntemiyle beraber Tablo 13’de verilmektedir. Bu tabloda mw sıvı toplam kütlesini, λn birinci mertebeden birinci tipte Bessel fonksiyonun köklerini göstermektedir ( λ1=1,8112; λ2=5,3314; λ3=8,5363). Eğer birden fazla salınım kütlesinin hesaba katılmak istenirse Tablo 13’de bulunan bağıntılar yardımıyla her bir salınım modu için uygun Bessel fonksiyonu bağıntılarda yerine konarak bu işlem gerçekleştirilebilir. 88 Tablo 13. Housner ve Bauer yaklaşımlarına ait bağıntılar Bauer modeli Salınım frekansı (ω2) Housner modeli (Epstein, 1976) g ⎛ h⎞ λn tanh ⎜ λn ⎟ R ⎝ R⎠ g ⎛ h⎞ = mcn λn tanh ⎜ λn ⎟ R ⎝ R⎠ ωn 2 = ω2 = g h⎞ ⎛ 1.84 tanh ⎜1.84 ⎟ R R⎠ ⎝ Salınım kütlesi rijitliği (kcn) kcn Salınım kütlesi (mcm) ⎛ h⎞ 2 tanh ⎜ λn ⎟ ⎝ R⎠ mcn = mw λn ( h R ) λn2 − 1 İmpuls kütlesi (mi) ∞ ⎛ m ⎞ mi = mw ⎜1 − ∑ cn ⎟ ⎝ m=0 mw ⎠ Salınım kütlesi yüksekliği (hcm) ⎡1 4 h ⎞⎤ ⎛ tanh ⎜ λn hcn = h ⎢ − ⎟⎥ ⎝ 2R ⎠⎦ ⎣ 2 λn ( h R ) ⎡ cosh (1.84 h R ) − 1 ⎤ hc = ⎢1 − ⎥h ⎣ 1.84 h R sinh (1.84 h R ) ⎦ İmpuls kütlesi yüksekliği (hi) ∞ ⎛ ⎡1 mm ⎞ ⎛ hm ⎞ ⎤ 1 hi = h ⎢ + ⎜ ⎟ ⎜ ⎟⎥ ∑ ⎣⎢ 2 ( mi mw ) m =0 ⎝ mw ⎠ ⎝ h ⎠ ⎦⎥ 3 hi = h 8 ( kc = mc g 1.84 ⋅ h 1.84 tanh R R mc = mw ⋅ 0.318 ) mi = mw R tanh (1.84 h R ) h tanh (1.74 R h ) (1.74 R h ) 2.2.1.2.3. Eurocode 8’de Önerilen Çok Kütleli Sistem Yaklaşımı Benzer çok kütleli bir model çalışmaları da Veletsos ve ekibi tarafından gerçekleştirilmiştir (Veletsos, 1984; Veletsos ve Tang, 1990). Bu çalışmada da öncelikli olarak kullanılan bu yaklaşım gerek Amerika’da gerekse Avrupa’da birçok yönetmelikte kullanılmaktadır (Malhotra, 2000; EC-8 Part-4, 2003). Temel olarak yöntem Bauer’in yaklaşımına benzer şekildeki kabullerle dikkate alınarak elde edilmiş bir analitik yöntemdir. Bu yaklaşım diğer yaklaşımlardan farklı olarak yapı-sıvı sisteminde yer hareketinin dönme etkileri de hesaba katacak şekilde tasarlanmış olup, Malhotra (1997) tarafından geliştirilerek pratik kullanıma sunulmuştur. Yöntemin kullanılabilmesi için gerekli katsayılar Tablo 14’de sunulmaktadır. Bu katsayıların (h/r) ile değişimleri ise Şekil 46’da verilmektedir. Burada Ci boyutsuz ve Cc boyutu (s/m1/2) olan ve sıvı seviyesinin hazne yarıçapına oranına (h/R) bağlı olarak değişen katsayıları, hi′ ve hc′ ise temel tabanında meydana gelen devirici momentin hesabı için kullanılan sırasıyla impuls ve salınım kütlesinin hazne tabanına olan sanal mesafelerini göstermektedir. Kullanılan diğer semboller Bauer ve Housner yaklaşımındakilerle aynıdır. 89 10 0.9 9 0.8 8 7 m c /m w 0.7 Ci m i /m w 0.6 6 0.5 5 0.4 4 3 0.3 Cc 2 1 0.1 0 0 0 1 h/R 2 m c1 /m w 0.2 3 m c1 /m w 0 0.2 0.4 0.6 0.8 1 1.2 1.4 1.6 1.8 h/R 2 2.2 2.4 2.6 2.8 3 3.5 0.9 0.8 3 0.7 2.5 h c /h 0.6 0.5 2 0.4 1.5 0.3 1 h i /h 0.2 h c ' /h h i ' /h 0.5 0.1 0 0 0 0.2 0.4 0.6 0.8 1 1.2 1.4 1.6 1.8 2 2.2 2.4 2.6 2.8 3 0 0.2 0.4 0.6 0.8 1 1.2 1.4 1.6 1.8 2 h/R 2.2 2.4 2.6 2.8 3 h/R Şekil 46. Eurocede-8’de verilen iki kütleli modele ait katsayıların ve oranlarının sıvı yüksekliğinin hazne yarıçapına oranına (h/R) bağlı olarak değişimleri Tablo 14. Eurocede-8’de verilen iki kütleli modele ait katsayılar ve oranlar h/R Ci Cc mi /mw mc /mw hi /h hc /h hi’/h hc’/h 0.3 0.5 0.7 9,28 7,74 6,97 2,09 1,74 1,60 0,176 0,300 0,414 0,824 0,700 0,586 0,400 0,400 0,401 0,521 0,543 0,571 2,640 1,460 1,009 3,414 1,517 1,011 1.0 6,36 1,52 0,548 0,452 0,419 0,616 0,721 0,785 1.5 2.0 2.5 3.0 6,06 6,21 6,56 7,03 1,48 1,48 1,48 1,48 0,686 0,763 0,810 0,842 0,314 0,237 0,190 0,158 0,439 0,448 0,452 0,453 0,690 0,751 0,794 0,825 0,555 0,500 0,480 0,472 0,734 0,764 0,796 0,825 EC-8 de verilen bu yaklaşımla impuls moduna ait periyot değeri aşağıdaki bağıntılar yardımıyla belirlenebilir. 90 Timp = Ci h ρ s/R E (110) Burada s, ρ ve E sırasıyla hazne duvarı eşdeğer kalınlığını, sıvı birim kütlesini ve depo malzemesine ait elastisite modülünü göstermektedir. Benzer şekilde salınım moduna ait periyot ise, Tc = Cc R (111) bağıntısıyla belirlenebilir. Buradan tabanda oluşan taban kesme kuvveti tepki spektrumu çözümlemesine bağlı olarak hesaplanmak istenirse aşağıdaki bağıntıdan yararlanılabilir (EC-8 Part-4, 2003). Q = (m1 ) Se (Timp ) + (m2 ) Se (Tc ) (112) Burada Se (Timp) betonarme depolara ait impuls modu için %5 ve Se (Tc) ise salınım modu için % 0,5 sönüm değerlerine bağlı olarak elde edilen tepki spektrumu değerlerini göstermektedir. Temel plağı üst seviyesinde bulunan devirici moment (M) ve temel plağı alt seviyesinde bulunan devirici moment ( M ′ ) ise ayaklı depolar için Eurocode 8’de verilen yaklaşım uyarlanarak aşağıdaki ifadeler yardımıyla elde edilebilir (bkz Şekil 45). M = m1 (hi + hT ) Se (Timp ) + m2 (hc + hT ) Se (Tc ) (113) M ′ = m1 (hi′ + hT ) Se (Timp ) + m2 (hc′ + hT ) Se (Tc ) (114) Burada, tekil temel ya da halka sisteminin kullanıldığı ayaklı depolar için depo tabanında göz önüne alınması gereken devirici momentin her durumda (M) olarak dikkate alınması gerektiğini belirtmek uygun olmaktadır (EC-8 Part-4, 2003). 91 2.2.2. Sayısal Yöntemlerle Kullanılan Yaklaşımlar 2.2.2.1. Kütle Ekleme Yaklaşımı İlk olarak Westergaard (1931) tarafından barajların deprem davranışlarının incelenmesi için kullanılan bir yaklaşımdır. Bu yaklaşımda temel felsefe, hidrodinamik basınç dağılımına göre sıvı kütlesinin uygun yüksekliklerde depo duvarına eklenerek çözüme gidilmesidir (Şekil 47). Bu maksatla sönümlü zorlanmış bir sistemin hareket denklemi, ug ( t ) yer hareketi ivmesini göstermek üzere aşağıdaki şekilde elde edilebilir M ⋅ u( t ) + C ⋅ u ( t ) + K ⋅ u ( t ) = − M ⋅ ug ( t ) (115) Kütle ekleme yaklaşımında bu hareket denklemi, Ma eklenmiş kütle matrisini ve M* (=M+Ma) toplam kütle matrisini göstermek üzere; M * ⋅ u + C ⋅ u + K ⋅ u = − M * ⋅ ug (116) şeklini almaktadır. Bu yaklaşımda Ma kütlesinin yapıyla eşzamanlı olarak hareket ettiği ve sıvıdan dolayı sadece hareket denkleminde kütlenin arttığı rijitlik ve sönümün ise değişmediği öngörülmektedir. z :sıvı derinliği z Haznedeki, sıvının iki kütleli modeli Hidrodinamik basınç dağılımına göre sıvı kütlesinin depo duvarına eklenmesi için göz önüne alınan dağılım Eklenmiş kütle Şekil 47. Eklenmiş kütle yaklaşımının ayaklı bir depoya uygulanması 92 Eklenmiş kütle yaklaşımının kullanılabilmesi için hidrodinamik basıncın değişimlerinin tespit edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle hidrodinamik basıncın belirlenmesine yönelik birçok metodun literatürde bulunduğunu belirtmek uygun olmaktadır. Eurocode 8’de hidrodinamik basıncın tabanda veya depo duvarı yüksekliği boyunca değişimin belirlenebilmesi için aşağıdaki yaklaşım önerilmektedir. Bu yönetmelikte impuls moduna ait hidrodinamik basınç (pi) pi (ξ , ζ , θ , t ) = Ci (ξ , ζ ) ⋅ ρ ⋅ h ⋅ Ag (t ) ⋅ cos θ (117) bağıntısı yardımıyla belirlenebilir. Burada h sıvı yüksekliğini, ρ ve Ag (t ) ise sıvıya ait birim hacim kütlesini ve depoya ait yer hareketinin zamanla değişimini göstermektedir. Ci (ξ , ζ ) ise aşağıdaki bağıntı yardımıyla R depo yarıçapını göstermek üzere, hesaplanmaktadır. ⎛ v ⎞ (−1) n ⋅ cos ( vnζ ) I1 ⎜⎜ n ξ ⎟⎟ 2 n = 0 I1′ ( vn ( h R ) ) vn ⎝ (h R) ⎠ ∞ Ci (ξ , ζ ) = ∑ Burada I1 ( ) ve I1′ ( ) (118) sırasıyla birinci mertebeden değiştirilmiş Bessel fonksiyonunu ve bunun türevini göstermektedir. vn , ξ ve ζ katsayıları ise aşağıdaki bağıntılar yardımıyla belirlenmektedir. vn = 2n + 1 π ; 2 ξ= r z ; ζ = R h (119) Yukarıda verilen ifadeler kullanılarak üç farklı (h/R) oranı için impuls moduna ait hidrodinamik basıncın gerek duvar yüksekliği boyunca, gerekse de tabandaki yarıçapa bağlı olarak değişimleri Şekil 48’deki gibi elde edilmektedir. 93 1,0 1,0 h =3 R 0,8 0,8 h =3 R h = 1, 0 R z ζ = h 0,6 0,4 pi ( ρ Rag ) h = 0,5 R 0,2 0,6 0,4 h = 1, 0 R 0,2 h = 0,5 R 0,0 0,0 0,2 0,4 0,6 0,8 1,0 pi ( ρ Rag ) 0,0 0,0 0,2 0,4 0,6 0,8 1,0 ξ =r R (a) (b) Şekil 48. İmpuls moduna ait normalleştirilmiş ( pi ( ρ Rag ) ) hidrodinamik basıncın h R katsayısına bağlı olarak (a) hazne duvarında yükseklik boyunca (b) tabanda yarıçapa bağlı olarak değişimi (EC-8 Part-4, 2003). Benzer şekilde salınım modlarına ait hidrodinamik basınç (pc) ise aşağıdaki ifade yardımıyla belirlenmektedir. ∞ ⎛ h ⎞ pc (ξ , ζ ,θ , t ) = ρ ∑ψ n cosh ⎜ λn ζ ⎟ J1 ( λnξ ) cos (θ ) An (t ) ⎝ R ⎠ n =1 (120) Burada ψ n ψn = 2R ( λn2 ) ⎛ h⎞ − 1 J1 ( λn ) cosh ⎜ λn ⎟ ⎝ R⎠ ifadesiyle belirlenir. Burada J1 ( ) (121) birinci mertebeden birinci türde Bessel fonksiyonu, λn ise bu fonksiyonun köklerini ifade etmektedir ( λ1=1,8112; λ2=5,3314; λ3=8,5363). An(t) ise 2 n. salınım frekansına sahip ( ωcn = ( g R ) λn tanh ( λn h R ) ) moda ait tepki spektrumu değerini ifade etmektedir. Yukarıda verilen ifadeler kullanılarak üç farklı (h/R) oranı için 94 salınım moduna ait hidrodinamik basıncın gerek duvar yüksekliği boyunca değişimi gerekse de 1. ve 2. modlara ait frekansın depo (h/R) oranına bağlı olarak değişimleri Şekil 49’da verildiği gibi elde edilmektedir. 1,0 1,0 2. mod h R = 1, 0 0,8 ω cn2 R g 1. mod 0,4 0,2 0,0 0,8 h R = 0,5 0,6 z ζ = h 2. mod h R = 3, 0 0,6 1. mod 0,4 0,2 0,0 0,2 0,4 0,6 0,8 1,0 0,0 0,0 pc ( ρ RAn (t )) (a) 0,5 1,0 1,5 2,0 2,5 3,0 h R (b) Şekil 49. (a) İlk iki salınım moduna ait normalleştirilmiş hidrodinamik basınçların derinlikle değişimi ve (b). modlara ait salınım frekansların h/R oranına bağlı olarak değişimi 2.2.2.2. Euler Yaklaşımı Sıvı gerçek hareketinin süreklilik ve Navier-Stokes denklemleriyle ifade edildiği bilinmektedir. Sıkışabilir bir sıvı için süreklilik denklemi vx, vy, ve vz sırasıyla sıvının x, y ve z eksenleri doğrultularındaki hızlarını göstermek üzere, ∂v x ∂v y ∂v z 1 ∂p + + =− ⋅ ∂x ∂y ∂x E v ∂t (122) şeklindedir. Navier-Stokes denklemleri kinematik viskozitenin sıfır olması halinde (νk=0) 95 ∂vx ∂v ∂v ∂v 1 ∂p + v x ⋅ x + v y ⋅ x + vz ⋅ x = − ⋅ + X ρ ∂x ∂t ∂x ∂y ∂z ∂v y ∂t + vx ⋅ ∂v y ∂x + vy ⋅ ∂v y ∂y + vz ⋅ (123) ∂v y 1 ∂p =− ⋅ +Y ρ ∂y ∂z (124) ∂vz ∂v ∂v ∂v 1 ∂p + vx ⋅ z + v y ⋅ z + vz ⋅ z = − ⋅ + Z ∂t ∂x ∂y ∂z ρ ∂z (125) şeklindeki Euler denklemlerine dönüşmektedir. Doğrusal olmayan Euler kısmi diferansiyel denklem takımı çok hızlı değişen sıvı genliklerinin küçük olması halinde konvektif ivmeler ihmal edildiğinde doğrusal hale dönüşmektedir. Kütle kuvvetlerinin de ihmal edilmesi halinde Euler denklemleri aşağıdaki hali almaktadır. ρ⋅ ∂vx ∂p =− ∂t ∂x ρ⋅ ∂v y ∂t =− ∂p ∂y ρ⋅ ∂vz ∂p =− ∂t ∂z (126) Bu bağıntılar ve süreklilik denklemi arasında vx, vy ve vz’nin yok edilmesi suretiyle basınca bağlı dalga denklemi aşağıdaki gibi yazılabilir: ∂2 p ∂2 p ∂2 p 1 ∂2 p + + = ⋅ ∂x 2 ∂y 2 ∂z 2 Vs 2 ∂t 2 (127) Dalga denkleminin sağ tarafının sıfıra eşit olması halinde ise ∇ 2 p = 0 Laplace denklemi elde edilmektedir. Euler yaklaşımı sonlu elemanlar yöntemiyle yapı-sıvı etkileşiminin incelenmesinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Aşağıda Zienkiewicz ve ekibinin Euler yaklaşımıyla gerçekleştirmiş oldukları çalışmalar sonucunda dikkate aldıkları hareket denklemi verilmektedir (Zienkiewicz ve Bettes, 1978). ⎡M ⎢ T ⎣Y O ⎤ ⎧ u ⎫ ⎡ C O ⎤ ⎧ u ⎫ ⎡K Y ⎤ ⎧ u ⎫ ⎧ f 0 ⎫ ⋅⎨ ⎬+ ⋅⎨ ⎬ = ⎨ ⎬ ⎥⋅⎨ ⎬+ ⎢ p ⎭ ⎣O F ⎦⎥ ⎩ p ⎭ ⎣⎢ O H ⎦⎥ ⎩ p ⎭ ⎩ h0 ⎭ L ⎦ ⎩ (128) 96 Bu denklemde H sıvı için kullanılan rijitlik matrisini, F özel bir sönüm matrisini, L sıvı elemanların enterpolasyon fonksiyonlarına bağlı olarak sıvı ortamında ve yüzeyinde integral alınmak suretiyle belirlenen bir matrisi, Y ve O yapı–sıvı ara yüzey etkileşimi ile doğan kuvvetlerle ilgili matrisleri, f0 ve h0 ise söz konusu ara yüzeydeki dış kuvvetleri göstermektedir. Bu hareket denkleminden görüldüğü gibi bilinmeyenler yapıda yerdeğiştirmeler, sıvıda ise basınçlar olduğundan ortaya simetrik olmayan bir denklem takımı çıkmaktadır. Oysa Lagrange yaklaşımında böyle bir durum söz konusu değildir (Doğangün, 1995). 2.2.2.3. Langrange Yaklaşımı Lagrange yaklaşımında çoğunlukla sıvının, sıkışabilir olduğu ve doğrusal elastik davrandığı, viskozite etkilerinin ihmal edilebilir olduğu, dönmesiz olduğu kabulleri yapılmaktadır (Wilson ve Khavati 1983). Sıkışabilir ve doğrusal elastik kabulüyle sıvıda meydana gelen şekildeğiştirmelerin Hooke kanununa uyduğu kabul edilmiş olmaktadır. Üç boyutlu bir model için єv birim hacim değişimini, ux, uy, uz sırasıyla x, y, z eksenleri doğrultularındaki sıvı yerdeğiştirmelerini, єx, єy, єz ise aynı doğrultudaki birim boy değişimini göstermek üzere hacimsel şekildeğiştirme εv = ε x + ε y + ε z = ∂u x ∂u y ∂u z + + ∂x ∂y ∂z (129) şeklinde ifade edilmektedir. Bu durumda basınçla şekildeğiştirme arasındaki kabule göre basınç şekildeğiştirme bağıntısı p = Ev ⋅ ε v (130) şeklinde yazılmaktadır. Sıvı tutucu yapılarda genellikle viskozite etkisi önemli olmadığından ihmal edilmektedir. Gerçekten 1 m çapında silindirik bir depo için yapılan sarsma tablası deneyinde sudan 2000 kez daha viskoz bir sıvı (kalorifer yakıtı) kullanılarak iki sıvının davranışları arasındaki farkın önemli olmadığı ve yüksek viskoziteli sıvının salınım 97 genliklerinin diğerininkinden çok az miktarda küçük kaldığı gözlenmiştir (Priestley vd., 1986). Diğer taraftan depo boyutları arttıkça viskozite etkileri de azalmaktadır. Sıvının dönmesiz olduğu üçüncü kabul ise akışkanlar mekaniği ile ilgili kaynaklarda ayrıntılı olarak irdelenmekte ve sıvı elemanlarının yapmış oldukları dönme hareketinin açısal hızı ise çevrinti olarak tanımlanmaktadır (Doğangün, 1995). Üç boyutlu durumda, dönme kısıtlamalarının sağlanabilmesi için gerekli olan x, y ve z eksenleri etrafındaki dönmeler sırasıyla, 1 ⎡ du z du y ⎤ − ⎥ dz ⎦ 2 ⎣ dy ε xr = ⎢ 1 ⎡ du (131) du ⎤ ε yr = ⎢ x − z ⎥ 2 ⎣ dz dx ⎦ (132) 1 ⎡ du y du x ⎤ − ⎥ dy ⎦ 2 ⎣ dx (133) ε zr = ⎢ şeklinde ifade edilmektedir. Bu dönmeler eleman şekildeğiştirmesi olarak düşünülürse pxr, pyr ve pzr dönme basınçları; ψx, ψy ve ψz sırasıyla x, y ve z eksenleri doğrultuları için kısıtlama parametresi katsayılarını ve E22 = ψ x Ev ; E33 = ψ y Ev ; E44 = ψ z Ev (134) kısıtlama parametrelerini göstermek üzere; pxr = E22ε xr ; pzr = E33ε yr ; pzr = E44ε zr (135) bağıntıları yardımıyla elde edilmektedir. Buna göre sıvı sistemin şekildeğiştirme enerjisine (Пε) ait temel bağıntı; elastisite (gerilme-şekildeğiştirme) matrisi (E) ve şekildeğiştirme vektörüne (ε) bağlı olarak 98 Πε = 1 T ε Eε dv 2∫ (136) şeklinde sıvı serbest yüzeyinden doğan salınımlar sebebiyle doğan potansiyel enerji (Пs) ise, us serbest yüzeydeki düşey sıvı yerdeğiştirmesini göstermek üzere, Πs = 1 u ρ g ( h + us ) dv 2∫ s (137) şeklinde ya da açık formda Πs = 1 1 us ρ ghdv + ∫ us ρ gus dv ∫ 2 2 (138) şeklinde ifade edilmektedir. Bu durumda sıvının toplam potansiyel enerjisi ise (U); U = Πε + Π s →U = 1 T 1 ε Eε dv + ∫ us ρ g ( h + us ) dv ∫ 2 2 (139) bağıntısıyla kinetik enerjisi ise, v kartezyen koordinat sistemindeki hız vektörünü göstermek üzere aşağıdaki bağıntıyla belirlenebilir. T= 1 ρ v T v dv ∫ 2 (140) Yukarıdaki ifadeler yardımıyla Lagrange denklemi; ui genelleştirilmiş i nolu yerdeğiştirme bileşenini, Fi bu bileşene karşılık gelen dış yükü ve t de zamanı göstermek üzere aşağıdaki gibi yazılabilir: 99 d ⎛ ∂T ⋅⎜ dt ⎝ ∂ui ⎞ ∂T ∂U + = Fi ⎟− ∂ u ∂ u i i ⎠ (141) Davranışları doğrusal ya da doğrusal olmayan sistemler için bu bağıntı kullanılabilmektedir. Bu çalışma kapsamında da sıvı için Langrange Yaklaşımı kullanılmaktadır. Sayısal modeller için salınımının dikkate alınmasında kullanılabilecek bir diğer yaklaşım ise sıvı yüzeyinde kullanılacak rijitliklerdir. Düşeyde meydana gelen salınım hareketi sıvının alt yüzeyi için tanımlanan negatif değere sahip rijitliklerle sıvı üst yüzeyinde ise pozitif rijitliklerle dengelenmektedir. Bu yaklaşımda sıvı yüzeyinde kullanılan her bir sonlu elemana ait noktada ayrı ayrı tanımlanan rijitlik değerleri (Ks): Af yüzeydeki sonlu elemanın alanını, g, i yönündeki ivmeyi, Ci yüzey normalinin i doğrultusundaki bileşenini göstermek üzere aşağıdaki şekilde belirlenebilir (Ansys, 1994). ( K s = ρ A f g xCx + g yC y + g z Cz ) (142) 2.3. Depolar İçin Sıvı-Yapı-Zemin Etkileşiminin Değerlendirilmesi Sıvı-yapı etkileşimi bütün depoların dinamik davranışları üzerinde etkili olmaktadır. Ancak yapı-zemin etkileşimi özellikle ayaklı depoların dinamik davranışları üzerinde daha etkili olabilmektedir. Çünkü hazne doğrudan zemine oturmadığından hazne ile zemin arasında belirli rijitliğe sahip taşıyıcı bir sistem bulunmaktadır. Yükler bu sistemin temelleri vasıtasıyla nispeten küçük sayılabilecek bir alanda zemine aktarılmaktadır. Temel sisteminin gömülme oranı da söz konusu etkileşim üzerinde etkili olmaktadır. Dolayısıyla bu tez kapsamında dikkate alınan modellerde yüzeysel ve belirli bir derinliğe sahip radye temel sistemleri dikkate alınarak temel gömülme oranlarının ayaklı depoların dinamik davranışları üzerindeki etkileri de araştırılmaktadır. Literatür incelendiğinde daha önce de belirtildiği gibi, genel olarak depolar için sadece sıvı-yapı ya da sadece yapı-zemin etkileşiminin incelendiği çalışmalar bulunmaktadır. Ancak ayaklı depolar için sıvı-yapızemin etkileşiminin birlikte dikkate alınarak bu tür yapıların depreme göre tasarımına esas teşkil edecek dinamik davranışın incelendiği çalışmalara rastlanmamıştır. Bu sebeple, gerek yapı-sıvı etkileşimi başlığında gerekse de yapı-zemin etkileşimi başlığı altında 100 mekanik ve sayısal yöntemlerin birlikte kullanıldığı yâda sadece sayısal yöntemlerin kullanıldığı sıvı-yapı-zemin etkileşimi için yeni modeller oluşturulmaktadır. Sıvı-yapızemin etkileşimi için kullanılacak modellere esas teşkil edecek olan yaklaşımlar Şekil 50’deki şemada özetlenmektedir. Bu kısım yapısal olarak hazne ve haznenin mesnetlendiği taşıyııcı sistemden oluşmaktadır.Bilinen tekniklerle sayısal ve analitik olarak modlenebilir. Gömülü Temel YAPISAL KISIM Statik rijiliklerle Yüzeysel Temel MEKANİK Yüzeysel Temel Frekans bağımlı rijitlik ve sönümlerle TEMEL/ZEMİN KISMI Gömülü Temel Eklenmiş Hareket Yaklaşımı SONLU ELEMANLAR Sanal Sınır Yaklaşımı Tek kütleli model Housner modeli MEKANİK Bauer modeli EC-8 (Veletsos) modeli SIVI KISMI Eklenmiş Kütle (Westergaard) Yaklaşımı Euler Yaklaşımı SONLU ELEMANLAR Langrange Yaklaşımı Euler-Langrange Yaklaşımı Şekil 50. Sıvı-ayaklı depo-zemin sisteminde yapısal kısım, temel/zemin kısmı ve sıvı için kullanılabilecek model yaklaşımlarından bazıları Bu şekilden görüldüğü gibi sıvı, yapı ve zemin için birçok yaklaşım bulunmaktadır. Bunların tamamını dikkate alacak şekilde çok sayıda model üretmek mümkündür. Bunlara göre çalışma açıklanmaktadır. kapsamında dikkate alınan modeller takip eden başlık altında 101 2.4. Oluşturulan Modeller ve Bunların Örnek Depolara Uygulanması Farklı fiziksel özelliklere sahip ortamlara ve bunların temasını sağlayan ara yüzeylere sahip bir sistemin modellenerek çözümlenmesi, oldukça karmaşık ifadelerin ve hesap yöntemlerinin kullanmasını gerekli kılmaktadır. Çalışma kapsamındaki ayaklı depoların modellenmesinde ve çözümlenmesinde de sıvı, yapı ve zemin gibi birbirinden çok farklı fiziksel ortamlar ve bunların ara yüzeyleri söz konusu olmaktadır. Dolayısıyla bu tür yapıların modellenmesinde ve çözümlenmesinde, etkileşimin söz konusu olmadığı yapılara göre, daha öncede ifade edildiği gibi, bir takım güçlüklerle karşılaşılmaktadır. Modellerin uygulanması için Türkiye’de İller Bankası tarafından tip proje olarak uygulanmış 895 m3 hazne hacmine sahip ayaklı depo dikkate alınmaktadır (Şekil 51). 32.30 m 30.60 m 51. Şekil Kubbe (Kapak ) 0.1 m 30.,00 m 0.5 m 0.5 m Kuşak kirişi 0.1m 5.45 m 24.15m 0.2 m 0.5 m 6.0 m Baca 0.6 m Kuşak kirişi 0.40 m 21.20 m 20.00 m Kesik koni 4.30 m Hazne mesnet kirişi 14.0 m Gövde kirişi-14 m 7.0 m Gövde kirişi -7 m 0.0m 6,375 m Radye temel r0 = 9.0 m Şekil 52. Uygulamaya konu olan çerçeve taşıyıcı sisteme sahip 895 m3 lük ayaklı depo 102 Bu başlık altında çalışma kapsamında dikkate alınan ayaklı depolar için sıvı ve zemin ortamlarına ilişkin olarak literatürde önerilen yaklaşımlardan da yararlanılarak toplam sekiz model oluşturulmaktadır. Her bir modelde dikkate alınabilecek sıvı, yapısal kısım temel-zemin sistemleri için kullanılan model ve yaklaşımlar tanıtılmakta ve bu modelin örnek depoya uygulanması sunulmaktadır. Burada modellerin tanıtımını yaparken temellerin zeminle birlikte “temel/zemin sistemi” olarak değerlendirilmesi nedeniyle yapısal kısım olarak boş haznenin ve bunun mesnetlendiği ayak taşıyıcı sisteminin dikkate alındığını belirtmek uygun olmaktadır. Gerek zaman oramında gerekse de frekans ortamında gerçekleştirilen bütün çözümlemelerde deprem kaydı olarak 17 Ağustos 1999 Kocaeli depreminin Yarımca’da kaydedilen Kuzey-Güney bileşeni kullanılmaktadır (Şekil 52). 4 Yer ivmesi (m/s2) 3 2 1 0 -1 -2 amax=3,22 m/s2 -3 -4 0 2.5 5 7.5 10 12.5 15 17.5 20 22.5 25 27.5 30 32.5 35 37.5 40 Zaman (s) Şekil 53. 17 Ağustos 1999 Kocaeli depremi Yarımca ivme kaydı Kuzey-Güney bileşeni Çalışma kapsamında altı farklı zemin sınıfı dikkate alınmaktadır. Temelin zemine göre konumu için gömülmenin olmadığı (e/r0 = 0) ve gömülmenin dikkate alındığı (e/r0=1) iki farklı çözümleme gerçekleştirilmektedir. Zemin sınıfların seçiminde Türk Deprem Yönetmeliğinde ve diğer ülkelerin ilgili yönetmeliklerinde tanımlanan zemin sınıfları ve bunlar için önerilen değerlerden yararlanılmıştır. Sözkonusu zeminler için kullanılan mekanik özelliklerin belirlenmesinde ise çeşitli kaynaklarda ifade edilen deneysel çalışma sonuçlarından faydalanılmıştır (Bardet, 1997; Barnes, 2000; Coduto, 2000 ). Dikkate alınan zemin sınıfları ve bunlara ilişkin özellikler Tablo 15‘de verilmektedir. Bu tabloda ξ0, ξ 0mod1 ve ξ 0mod 2 sistemin dikkate alınan moda göre eşdeğer sönümlerini γ, υ, vs ve vp zemine ait birim ağırlığı, Poisson oranını, kayma dalgası hızını ve boyuna dalga hızına, KU ve Kθ 103 statik rijitliklere bağlı olarak belirlenmiş temel zemin sistemine ait değiştirilmiş yatay ötelenme ve dönme rijitliklerini, e ve r ise yapı temeline ait gömülme yüksekliğini ve yarı çapı göstermektedir. Tablo 15. Uygulamaya konu olan zemin sistemlerine ait mekanik özellikler (e/r0) S1 S2 S3 S4 S5 S6 0 1 0 1 0 1 0 1 0 1 0 1 γ υ ξ0 ξ0mod1 ξ0mod2 (kN/m 3 ) 0 0 0 0 1 0 4 2 5 2,5 6 3,5 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 2,5 0 5 2 7 3 E G Ec (kN/m2) (kN/m2) (kN/m3) vs (m/s) vp (m/s) 20 0,30 7000000 2692310 9423077 1149,1 2149,8 20 0,30 2000000 769230 2692308 614,25 1149,1 19 0,35 500000 192310 673077 309,22 643,6 19 0,35 150000 57690 201923 169,36 352,5 18 0,40 75000 26790 160714 120,82 295,9 18 0,40 35000 12500 202,1 75000 82,54 KU (kN/m) 4,788E+7 9,576E+7 1,367E+7 2,730E+7 3,390E+6 6,790E+6 1,014E+6 2,027E+6 4,990E+5 9,980E+5 2,390E+5 4,780E+5 Kθ (kNm) 3,139E+9 1,21E+10 8,522E+8 3,300E+9 1,950E+8 7,560E+8 5,110E+7 1,986E+8 2,340E+7 9,070E+7 1,032E+7 4,004E+7 2.4.1. Model-1: Sıvı İçin Tek Kütlenin, Zemin İçin İki Farklı Rijitliğin, Yapı İçin İse Mekanik Modelin Kullanıldığı Sıvı-Yapı-Zemin Modeli Ayaklı depo-zemin sistemi ve bunun için dikkate alınan Model–1 Şekil 53’de görülmektedir. Bu model tek kütleli modellerden biridir. Söz konusu kütle; sıvı kütlesi, haznenin boş kütlesi ve ayak kütlesinin bir kısmından oluşmaktadır (dikkate alınacak ayak kütlesi için ACI 371R-98’de kütlenin 2/3’ünün; Yeni Zelanda yönetmeliğinde ise tamamının dikkat alınması öngörülmektedir). Bu çalışmada ACI tarafından öngörülen tek kütle dikkate alınmaktadır. ML =1584000 kg ht=27 m h/2 h=8m mw KH k1 =3,29x105 N/m KU KR (a) Mekanik model Kθ (b) Matematik model Şekil 54. Model 1: Sıvı için tek kütlenin, zemin için iki farklı rijitliğin, yapı için ise mekanik modelin kullanıldığı sıvı-yapı-zemin modeli 104 ¾ Sıvı: Burada ACI 371R-98 tarafından önerilen tek kütleli yaklaşım seçildiğinden bu yaklaşıma göre sıvının sadece toplam kütlesi işlemlere girmektedir. Bunun dışında sıvı için herhangi bir modelleme yapılmamaktadır. ¾ Yapısal kısım: Haznenin boş kütlesinin tamamı ve bunun mesnetlendiği taşıyıcı sistemin kütlesinin 2/3’ü modeldeki tek kütleye eklenmektedir. Söz konusu taşıyıcı sistemin eğilme rijitliği (k1) çerçeve sistem için (106) bağıntısıyla, silindirik kabuk taşıyıcı sistem olması durumunda ise (107) bağıntısı yardımıyla belirlenebilir. ¾ Temel/zemin sistemi: Zeminin etkisini dikkate almak için ötelenme ve dönme rijitlikleri dikkate alınmaktadır. Bu rijitlikler taşıyıcı sistemin mesnetlendiği temel sisteminin merkezinde tanımlanan bir noktaya uygulanmaktadır. Bu modelde temel/zemin sistemi için yüzeysel ve gömülü temel durumları da ayrı ayrı incelenebilmektedir. Modelin Uygulanması Bu model için çözüm zaman ve frekans ortamlarında gerçekleştirilebilir. Çözüm yöntemi olarak, değiştirme yöntemleri ya da alt sistem yaklaşımlarından faydalanılabilmektedir. Bu yaklaşımlarla oluşturulan hareket denklemleri için tepki spektrumu ya da doğrudan çözüm tekniklerinden herhangi biri kullanılabilir. Burada dikkate alınan ayaklı depo zemin sistemi için hareket denklemi zaman ortamında doğrudan çözümlenmektedir. Bu model için hazırlanan bilgisayar programı EK-1 de sunulmaktadır. Model-1 yardımıyla gömülmenin olduğu ve olmadığı (e/r0=0 ve 1) durumların her biri için altı farklı zemin sistemi dikkate alınarak toplam oniki çözümleme gerçekleştirilmektedir. Bu çözümlemelerden elde edilen en büyük yatay yerdeğiştirme, kesme kuvveti ve tabanda bir kolonda meydana gelen eğilme momenti değerleri ile bunların gerçekleşme zamanları gömülmenin olmadığı durum (e/r0=0) için Tablo 16’da, gömülmenin söz konusu olması durumunda (e/r0=1) ise Tablo 17’de sunulmaktadır. Tablo 16. Model-1 için gömülmenin olmadığı (e/ro=0) durumda elde edilen en büyük yerdeğiştirme ve iç kuvvet değerleriyle bunların gerçekleşme zamanları En büyük yatay yerdeğiştirme, u zaman (s) değer (m) S1 S2 S3 S4 S5 S6 10,37 10,40 10,50 8,62 5,67 5,80 0,31 0,32 0,32 0,25 0,23 0,27 En büyük taban kesme En büyük eleman eğilme kuvveti, V momenti, Mo zaman (s) değer (kN) zaman (s) Değer (kNm) 8,97 8,97 10,54 10,54 6,55 4,89 11497,00 11444,00 10140,00 7256,70 6474,80 5986,80 8,97 8,97 10,54 8,68 6,55 4,89 -3880,25 -3862,25 -3422,38 2449,13 -2185,25 -2020,50 105 Tablo 17. Model 1 için gömülmenin olduğu (e/ro=1) durumda elde edilen en büyük yerdeğiştirme ve iç kuvvet değerleriyle bunların gerçekleşme zamanları En büyük yatay yerdeğiştirme, u zaman (s) değer (m) S1 S2 S3 S4 S5 S6 10,37 10,37 10,41 10,55 8,59 8,70 En büyük taban kesme En büyük eleman eğilme kuvveti, V momenti, Mo zaman (s) değer (kN) zaman (s) değer (kNm) 8,97 8,97 8,97 8,97 8,50 6,55 11498,00 11497,00 10918,00 9588,30 6954,60 7167,90 8,97 8,97 8,97 8,97 8,50 6,55 -3880,38 -3880,25 -3685,00 -3236,00 2347,13 2419,13 0,31 0,31 0,30 0,29 0,22 0,25 Bu tablolarda verilen yatay yerdeğiştirme (A), kesme kuvveti (B) ve eğilme momentinin (C) en büyük değerlerinin yanında bunların zamanla değişimleri de belirlenmiş olup bunlara ilişkin grafik ve bulgular aşağıda ayrı ayrı sunulmaktadır. A-Yatay Yerdeğiştirme Model-1 dikkate alınarak gömülme olmadığı ve gömülme oranının bire eşit olduğu durumlarda altı zemin sistemi için hesaplanan yatay yerdeğiştirmelerin zamanla değişimi Şekil 54-59’ da verilmektedir. Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 S1 ve e/r0 = 0 S1 and e/r0=0 S1 ve e/r0 = 1 S1 and e/r0=1 t=10,37s umax=0,31 m (e/r0=0) t=10,37s umax=0,31 m (e/r0=1) 0,20 0,10 0,00 -0,10 -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s ) Zaman (s) Şekil 55. Model-1’de S1 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri 106 Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 t=10.40s umax=0,32 m (e/r0=0) t=10,37s umax=0,31 m (e/r0=1) 0,20 S2 ve ee/r0=0 /r0 = 0 S2 and S2 ve ee/r0=1 /r0 = 1 S2 and 0,10 0,00 -0,10 -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 Time (s ) Zaman (s) 25 30 35 40 Şekil 56. Model-1’de S2 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 t=10,50s umax=0,32 m (e/r0=0) t=10,41s umax=0,30 m (e/r0=1) 0,20 S3 ve e/r = 0 1 0 S3 and e/r0=0 S3 ve e/r0 = S3 and e/r0=1 0,10 0,00 -0,10 -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s ) Zaman (s) Şekil 57. Model-1’de S3 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 e/r0 S4 S4 and ve e/r0=0 e/r0 S4 S4 and ve e/r0=1 t=10,55s umax=0,29 m (e/r0=0) 0,20 t=8,62 s umax=0,30 m (e/r0=1) =0 =1 0,10 0,00 -0,10 -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s ) Zaman (s) Şekil 58. Model-1’de S4 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri 107 Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 S5 ve e/r0 = 0 S5 and e/r0=0 S5 ve e/r0 = 1 0,20 S5 and e/r0=1 0,10 0,00 -0,10 t=8,59 s umax=0,22 m (e/r0=1) -0,20 t=5,67 s umax=0,23 m (e/r0=1) -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 T ime (s ) Zaman (s) Şekil 59. Model-1’de S5 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 vee/r0=0 e/r0 = S6S6 and vee/r0=1 e/r0 = S6S6 and 0,20 0 1 0,10 0,00 -0,10 -0,20 t=8,7 s umax=0,25 m (e/r0=1) t=5,67 s umax=0,27 m (e/r0=0) -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s ) Zaman (s) Şekil 60. Model-1’de S6 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri Burada Model-1 için verilen yatay yerdeğiştirme grafiklerinden görüldüğü gibi yerdeğiştirmeler S1~S4 için (e/r0 = 0) ve (e/r0 = 1) gömülme durumlarında en büyük değerine 9~10 s civarında 0,25~0,32 m olarak ulaşmaktadır. Benzer durum S5 ve S6 için incelendiğinde ise en büyük yatay yerdeğiştirmenin gömülü olmayan sistem için 5~6 s civarında 0,22~0,27 m seviyelerine kadar düştüğü görülmektedir. Oysa S5 ve S6 için gömülmenin dikkate alındığı durumda hesaplanan tepkiler S1~S4 için elde edilenlere benzemektedir. Diğer taraftan S5 ve S6 için gömülmenin dikkate alındığı durumda (e/r0 = 1) hesaplanan yerdeğiştirme değerlerinde, alınmadığı duruma göre (e/r0 = 0) %14’lere varan azalmalar görülmüştür. Ayrıca bu zemin sistemleri için (e/r0 = 0) ve (e/r0 = 1) durumlarında yerdeğiştirmelerin zamanla değişim izleri de birbirinden uzaklaşmaktadır. Dolayısıyla zemin sistemi rijitliğinin azalması, gömülme etkisinin daha belirgin olarak 108 ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Yüksek rijitliğe sahip zemin sistemlerinde ise gömülmenin etkisi hemen hemen ortadan kalkmaktadır. Farklı zemin sistemlerine göre yatay yerdeğiştirme açısından bir karşılaştırma yapıldığında S6 için elde edilen değer S1 için hesaplanana göre gömülmenin olduğu durumda %28, olmadığı durumda ise %22 daha küçük kalmıştır. Diğer taraftan S6 zemin sistemi için yerdeğiştirmenin zamanla değişim grafiğinde 20 s civarında da büyük genlikler meydana gelmiştir. Buradan da rijitlikleri birbirinde oldukça uzak olan zeminler için yerdeğiştirmelerin zamanla değişim izlerinin birbirinden farklı olabileceği belirtilebilir. B-Kesme Kuvveti Model-1 dikkate alınarak gömülme oranının (e/r0=0) ve (e/r0=1) olduğu durumlarda altı sınıf zemin sistemi için tabanda bulunan elemanlarda oluşan toplam kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri Şekil 60~65’de verilmektedir. 12500 S1 ve e/r0=0 e/r0 = 0 S1 and S1 ve e/r0=1 e/r0 = 1 S1 and Kesme kuvveti (kN) 10000 7500 5000 2500 0 -2500 -5000 -7500 t=8,97 s Vmax=11497,00 kN (e/r0=0) t=8,97 s Vmax=11497,00 kN (e/r0=1) -10000 -12500 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 61. Model-1’de S1 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri 12500 S2S2ve e/r0 = 0 and e/r0=0 S2S2ve e/r0 = 1 and e/r0=1 Kesme kuvveti (kN) 10000 7500 5000 2500 0 -2500 -5000 -7500 t=8,97 s Vmax=11444,00 kN (e/r0=0) t=8,97 s Vmax=11497,00 kN (e/r0=1) -10000 -12500 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 62. Model-1’de S2 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri 109 12500 S3S3ve r0 = 0 ande/e/r0=0 S3S3ve r0 = 1 ande/e/r0=1 Kesme kuvveti (kN) 10000 7500 5000 2500 0 -2500 -5000 -7500 t=8,97 s Vmax=10140,00 kN (e/r0=0) t=8,97 s Vmax=10918,00 kN (e/r0=1) -10000 -12500 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 63. Model-1’de S3 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. 12500 S4S4ve /r0 = 0 andee/r0=0 S4S4ve /r0 = 1 andee/r0=1 Kesme kuvveti (kN) 10000 7500 5000 2500 0 -2500 -5000 t=10,54 s Vmax=7276,30 kN (e/r0=0) -7500 t=8,97 s Vmax=9588,30 kN (e/r0=1) -10000 -12500 0 5 10 15 20 25 30 35 40 ZamanTime (s)(s) Şekil 64. Model-1’de S4 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri 12500 S5S5ve /r0 = 0 andee/r0=0 S5S5ve /r0 = 1 andee/r0=1 Kesme kuvveti (kN) 10000 7500 5000 2500 0 -2500 -5000 t=8,50 s Vmax=9588,30 kN (e/r0=1) -7500 t=6,55 s Vmax=6474,80 kN (e/r0=0) -10000 -12500 0 5 10 15 20 25 30 35 40 ZamanTime (s)(s) Şekil 65. Model-1’de S5 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri 110 12500 S6 ve e/r0=0 e/r0 = 0 S6 and S6 ve e/r0=1 e/r0 = 1 S6 and Kesme kuvveti (kN) 10000 7500 5000 2500 0 -2500 -5000 t=6,55 s Vmax=7167,90 kN (e/r0=1) -7500 t=4,89 s Vmax=5986,80 kN (e/r0=0) -10000 -12500 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 66. Model-1’de S6 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri Yukarıdaki şekillerden görüldüğü gibi toplam kesme kuvveti S1~S4 zemin sistemleri için (e/r0 = 0) ve (e/r0 = 1) durumlarında en büyük değerlerine 9~10 s civarında 7256~11498 kN olarak ulaşmaktadır (Şekil 60~63). Benzer durumun S5 ve S6 için gömülü olmayan durumda 5~6 s de 5986~6474 kN seviyelerinde oluştuğu görülmektedir (Şekil 64, 65). Bu zemin sistemlerine ilişkin kesme kuvveti değerleri gömülme durumunda S1~S4 zemin sistemlerine benzer davranış göstermektedirler. Şekil 60~63’ de verilen grafikler incelendiğinde ilk üç zemin sınıfı için (e/r0 = 0) ve (e/r0 = 1) durumlarının her ikisi için de hesaplanan en büyük kesme kuvveti değerleri ve bunların oluşma zamanlarının hemen hemen aynı olduğu görülmektedir. Ancak son üç zemin sistemi (S4~S6) için ise tepkilerin en büyük değerleri ve bunların oluşma zamanları birbirinden farklı olmaktadır. Rijit zeminden yumuşak zemine doğru gidildikçe (e/r0= 0) durumunda kesme kuvvetlerinde genelde bir azalma gerçekleşmiş, ancak S5 ve S6 için bu azalma gerçekleşmemiştir. Gömülme durumunda (e/r0 = 1) bütün zemin sınıfları için taban kesme kuvvetlerinde gömülmenin olmadığı duruma göre bir artış gözlenmiş ve bu artışın oranı yumuşak zeminlerde %29'lara ulaşmıştır. Diğer bir ifadeyle zemin sistemin rijitliğinin artması temel sisteminin gömülmesinin tabanda oluşan kesme kuvveti üzerindeki etkisini ortadan kaldırırken, bunun tam tersine zemin sistemindeki rijitlik azalmaları ise gömülmenin etkinliğini arttırmaktadır. Kesme kuvveti için verilen grafiklerden görüldüğü gibi S1 ve S6 zemin sistemlerinde gömülmenin olmadığı durum irdelenecek olursa her iki zemin sisteminde de birbirlerinden oldukça farklı tepkiler oluşmaktadır. Bu sebeple S1 zemin sistemi için elde edilen taban kesme kuvveti tepkisi ile S6 zemin sistemi arasında %48’e varan bir azalmanın olduğu, gömülme olmadığı durumda ise bu azalmanın %37’lerde kaldığı görülmektedir. Bu 111 noktadan hareketle iki zemin sistemi arasında ötelenme ve dönme rijitliklerindeki değişimlere ek olarak sistemin bütününün periyodundaki uzamanın da sistem davranışını değiştirdiği ve bu sayede deprem tepkilerinin değiştiği söylenebilir. C-Eğilme Momenti Model-1 dikkate alınarak gömülme oranının (e/r0=0) ve (e/r0=1) olduğu durumlarda altı farklı sınıf zemin sistemi için tabanda bulunan bir elemanda oluşan eğilme momentlerinin zamanla değişimleri Şekil 66~71 de verilmektedir. Eğilme momenti (kNm) 3000 S1 /r0 = 0 S1ve andee/r0=0 S1 /r0 = 1 S1ve andee/r0=1 2000 1000 0 -1000 -2000 t=8,97 s Mmax=3880,25 kNm (e/r0=0) t=8,97 s Mmax=3880,32 kNm (e/r0=1) -3000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 67. Model-1’de S1 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri Eğilme momenti (kNm) 3000 S2S2ve r0 = 0 ande/e/r0=0 S2S2ve r0 = 1 ande/e/r0=1 2000 1000 0 -1000 -2000 t=8,97 s Mmax=3862,25 kNm (e/r0=0) t=8,97 s Mmax=3880,25 kNm (e/r0=1) -3000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 ZamanTime (s)(s) Şekil 68. Model-1’de S2 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri 112 Eğilme momenti (kNm) 3000 S3S3ve /r0 = 0 andee/r0=0 S3S3ve /r0 = 1 andee/r0=1 2000 1000 0 -1000 t=8,97 s Mmax=3362,00 kNm (e/r0=1) -2000 t=10,54 s Mmax=3422,38 kNm (e/r0=0) -3000 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 69. Model-1’de S3 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri Eğilme momenti (kNm) 3000 S4 ve e/r0 = 0 S4 and e/r0=0 S4 ve e/r0 = 1 S4 and e/r0=1 t=8,68 s Mmax=2449,13 kNm (e/r0=0) 2000 1000 0 -1000 -2000 t=8,97 s Mmax=3236,00 kNm (e/r0=1) -3000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 ZamanTime (s)(s) Şekil 70. Model-1’de S4 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri Eğilme momenti (kNm) 3000 t=8,78 s Mmax=2347,13 kNm (e/r0=1) S5 /r0 = 0 S5ve andee/r0=0 S5 /r0 = 1 S5ve andee/r0=1 2000 1000 0 -1000 -2000 t=6,55 s Mmax=2185,25 kNm (e/r0=0) -3000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 ZamanTime (s)(s) Şekil 71. Model-1’de S5 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri 113 Eğilme momenti (kNm) 3000 t=8,78 s Mmax=2419,13 kNm (e/r0=1) S6 ve e/r0 = 0 S6 and e/r0=0 S6 ve e/r0 = 1 S6 and e/r0=1 2000 1000 0 -1000 -2000 t=4,89 s Mmax=2020,50 kNm (e/r0=0) -3000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 ZamanTime (s)(s) Şekil 72. Model-1’de S6 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri Depo tabanındaki bir elemanda oluşan eğilme momenti bakımından yukarıda verilen grafikler incelendiğinde S1~S4 zemin sistemleri için en büyük eğilme momentlerinin 9~10 s civarında 3236~3880 kNm olarak gerçekleştiği görülmektedir (Şekil 66~69). Benzer durum S5 ve S6’lar için incelendiğinde ise en büyük eğilme momentlerine ait tepkilerin gömülü olmayan temel sistemleri için 5~6 s de 2020~2419 kNm seviyelerine kadar düştüğü görülmektedir (Şekil 70, 71). S5 ve S6 sistemleri için gömülmenin olduğu durumda ise davranış S1~S4 zemin sistemlerine benzer şekilde gerçekleşmektedir (Şekil 70, 71). Kesme kuvvetindeki değişimlere benzer olarak eğilme momentleri için de son üç zemin sınıfında gömülme olmadığı (e/r0=0) ve olduğu (e/r0=1) durumları için hesaplanan en büyük eğilme momentinin değerleri ve oluşma zamanları birbirinden farklı olarak gerçekleşmektedir. 2.4.2. Model 2: Sıvı İçin Tek Kütlelinin Zemin İçin Frekans Bağımlı Rijitlik ve Sönümlerin Yapı İçin ise Mekanik Modellerin Kullanıldığı Sıvı-YapıZemin Modeli Model 2 olarak adlandırılan sıvı-yapı-zemin sistemine ilişkin model Şekil 72’de görülmektedir. Bu model de tek kütleli olarak adlandırılan modellerden biri olup Model-1 den farkı zemin için rijitliklere ilave olarak sönümlerin ve bunların frekans bağımlılıklarının da dikkate alınmasıdır. 114 mw h/2 h=8m ML =1584000 kg k1 =3,29x105 N/m CH c(a0) KH k(a0) Cθ c(a0) ΔMθ KR kR (a0) (a) Mekanik model (b) Matematik model Şekil 73. Model 2: Sıvı için tek kütlelinin, zemin için frekans bağımlı rijitlik ve sönümlerin, yapı için ise mekanik modellerin kullanıldığı sıvı-yapı-zemin modeli ¾ Sıvı: Burada ACI 371R-98 tarafından önerilen tek kütleli yaklaşım seçildiğinden bu yaklaşıma göre sıvının sadece toplam kütlesi işlemlere girmektedir. ¾ Yapısal kısım: Haznenin boş kütlesinin tamamı ve bunun mesnetlendiği taşıyıcı sistemin kütlesinin 2/3’ü modeldeki tek kütleye eklenmektedir. Söz konusu taşıyıcı sistemin eğilme rijitliği (k1) çerçeve sistem için (106) bağıntısı, silindirik kabuk taşıyıcı sistem olması durumunda ise (107) bağıntısı yardımıyla belirlenebilir. ¾ Temel/zemin sistemi: Zeminin etkisini dikkate almak için frekans bağımlı ötelenme ve dönme rijitliklerine ilave olarak sönüm mekanizmaları da dikkate alınmaktadır. Bu yaklaşım zemin sistemine ait gerek malzeme gerekse de yayılmaya bağlı sönüm değerlerinin göz önüne alınabilmesine imkan vermektedir. Bu modelde temel/zemin sistemi için yüzeysel ve gömülü temel durumları da ayrı ayrı incelenebilmektedir. Burada zemin sistemlerinin Poisson oranlarının 1/3 den küçük olması durumunda Şekil 72’de görünen ek kütlelerin dikkate alınmadığını belirtmek uygun olmaktadır. Modelin Uygulanması Bu model için çözüm frekans ortamında gerçekleştirilebilir. Bu çalışmada da Model2 ye ait çözüm frekans ortamında hareket denkleminin doğrudan çözümlenmesi ile elde 115 edilmektedir. Çözüm yöntemi olarak, alt sistem yaklaşımları kullanılabilir. Burada alt sistem yaklaşımlarından Koni modeli seçilmiştir. Zemine ait dinamik rijitliklerin frekans bağımlı olması nedeniyle bu modelin hareket denkleminin zaman ortamında çözümü oldukça zorlaşmaktadır. Zaman ortamında çözüm gerçekleştirilmek istenirse (13) bağıntısından faydalanılabilir. Burada ifade edilmesi gereken bir diğer husus da, gerek yer hareketine ait zaman ortamındaki verinin frekans ortamına çevrilmesinde, gerekse de çözüm sonucu frekans ortamında elde edilen bulguların zaman ortamında ifadesi için Fourier gibi dönüşüm tekniklerinden birinin kullanılması gerekliliğidir. Bu model için hazırlanan bilgisayar programı EK-2 de sunulmaktadır. Model-2 için gerçekleştirilen toplam 12 adet çözümlemeden elde edilen en büyük yatay yerdeğiştirme, tabanda bulunan elemanlardaki toplam kesme kuvveti ve tabanda bir elemanda oluşan eğilme momentine ait en büyük değerler ve bunların geçekleşme zamanları gömülmenin olduğu durum için Tablo 18’de, olmadığı durum için ise Tablo 19’da verilmektedir. Tablo 18. Model 2 için gömülmenin olmadığı (e/ro=0) durumda elde edilen en büyük yerdeğiştirme ve iç kuvvet değerleriyle bunların gerçekleşme zamanları En büyük yatay yerdeğiştirme, u zaman (s) değer (m) S1 S2 S3 S4 S5 S6 10,41 10,42 10,50 8,75 8,60 8,62 0,1534 0,1534 0,1460 -0,1126 -0,1299 -0,1251 En büyük taban kesme En büyük eleman eğilme kuvveti, V momenti, Mo zaman (s) değer (kN) 8,97 8,97 8,97 4,89 4,89 4,89 7894,80 7833,80 7105,40 5652,90 5853,00 5797,50 zaman (s) değer (kNm) 8,97 8,97 8,97 4,89 4,89 4,89 2664,50 2643,88 2398,13 1907,87 1975,38 1956,63 Tablo 19. Model 2 için gömülmenin olduğu (e/ro=1) durumda elde edilen en büyük yerdeğiştirme ve iç kuvvet değerleriyle bunların gerçekleşme zamanları En büyük yatay zemin yerdeğiştirme, u zaman (s) değer (m) S1 S2 S3 S4 S5 S6 10,41 10,41 10,43 10,48 9,86 8,56 0,1530 0,1534 0,1530 0,1469 -0,1248 -0,1257 En büyük taban kesme En büyük eleman eğilme kuvveti, V momenti, Mo zaman (s) değer (kN) zaman (s) değer (kNm) 8,97 8,97 8,97 8,97 8,97 4,89 7911,50 7895,90 7747,90 7197,50 6209,10 5860,10 8,97 8,97 8,97 8,97 8,97 4,89 2670,13 2664,88 2614,88 2429,13 2095,63 1977,75 116 Tablo 18 ve 19 da verilen yatay yerdeğiştirme (A), kesme kuvveti (B) ve eğilme momentinin (C) en büyük değerlerinin yanında bunların zamanla değişimleri de belirlenmiş olup bunlara ilişkin grafik ve bulgular aşağıda ayrı ayrı sunulmaktadır. A-Yatay Yerdeğiştirme Model-2 dikkate alınarak gömülmenin olmadığı ve olmadığı durumlarda altı zemin sistemi için hesaplanan yatay yerdeğiştirmelerin zamanla değişimi Şekil 73~78’ de verilmektedir. e/r0 S1S1 andve e/r0=0 e/r0 S1S1 andve e/r0=1 t=10.41s umax=0.15 m (e/r0=0) t=10.41 s umax=0.15 m (e/r0=1) 0,20 =0 =1 0,10 0,00 p ( ) Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 -0,10 -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 74.Model-2’de S1 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri S2 ve ee/r0=0 /r0 = 0 S2 and S2 ve e/r0 = 1 S2 and e/r0=1 t=10.42s umax=0.15 m (e/r0=0) t=10.41s umax=0.15 m (e/r0=1) 0,20 0,10 0,00 p Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 -0,10 -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 Zaman Time (s) (s) 25 30 35 40 Şekil 75.Model-2’de S2 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri . 117 Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 S3 ve e/r0 = 0 S3 and e/r0=0 S3 ve e/r0 = 1 S3 and e/r0=1 t=10.50 s umax=0.14 m (e/r0=0) t=10.43 s umax=0.15 m (e/r0=1) 0,20 0,10 0,00 -0,10 -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 76. Model-2’de S3 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 e/r0 S4 S4 and ve e/r0=0 e/r0 S4 S4 and ve e/r0=1 t=10,48 s umax=0,15 m (e/r0=1) 0,20 =0 =1 0,10 0,00 -0,10 t=8,75 s umax=0,11 m (e/r0=0) -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 Time (s) Zaman (s) 25 30 35 40 Şekil 77. Model-2’de S4 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri S5 ve e/r0 = 0 S5 and e/r0=0 S5 ve e/r0 = 1 ( ) 0,20 S5 and e/r0=1 0,10 0,00 p Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 -0,10 t=9,86 s umax=0.12 m (e/r0=1) -0,20 t=8,60 s umax=0.13 m (e/r0=0) -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s ) Zaman (s) Şekil 78. Model-2’de S5 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri 118 Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 S6 ve e/r0 = 0 S6 and e/r0=0 S6 ve e/r0 = 1 S6 and e/r0=1 0,20 0,10 0,00 -0,10 t=8,60 s umax=0.13 m (e/r0=0) t=8,56 s umax=0.13 m (e/r0=1) -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 79. Model-2’de S6 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri Yatay yerdeğiştirmeler için verilen şekiller (Şekil 67~72) gömülme durumları için irdelendiğinde bütün zemin sistemleri için en büyük yerdeğiştirmeler yaklaşık 9~10 s de 0,11~0,15 m olarak gerçekleşmektedir. Gömülme durumuna göre irdelendiğinde ise S4 ve S5 dışındaki zemin sistemleri için en büyük yerdeğiştirmenin değeri ve oluş zamanı üzerinde hemen hemen etkisinin olmadığı söylenebilir. Bu gömülme etkisiyle yatay yerdeğiştirmelerde azalmalardan en büyüğü S4 için %21’olarak gerçekleşmektedir. Farklı zemin türleri için yatay yerdeğiştirmelerin zamanla değişimleri karşılaştırıldığında, S1 ve S6 zemin sistemlerinde gömülmenin olmadığı durum irdelendiğinde her iki durumun birbirinden farklı tepkiler verdiği görülmektedir. Bu durumda S1 zemin sistemi için elde edilen çatı yerdeğiştirmesinde S6 zemin sistemine göre %18’e varan bir azalma gerçekleşmektedir. B-Kesme Kuvveti Model-2 dikkate alınarak gömülmenin söz konusu olmadığı ve gömülmenin olduğu durumlarda altı sınıf zemin sistemi için tabanda bulunan elemanlarda oluşan toplam kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri Şekil 79~84 verilmektedir. 119 Kesme kuvveti (kN) 7500 t=8,97 s Vmax=7894,80 kN (e/r0=0) t=8,97 s Vmax=7911,50 kN (e/r0=1) 5000 S1 S1and vee/r0=0 e/r0 = S1 S1and vee/r0=1 e/r0 = 0 1 2500 0 -2500 -5000 -7500 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 80. Model-2’de S1 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri Kesme kuvveti (kN) 7500 t=8,97 s Vmax=7833,80 kN (e/r0=0) t=8,97 s Vmax=7895,90 kN (e/r0=1) 5000 S2S2ve /r0 = 0 andee/r0=0 S2S2ve /r0 = 1 andee/r0=1 2500 0 -2500 -5000 -7500 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 81. Model-2’de S2 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. Kesme kuvveti (kN) 7500 t=8,97 s Vmax=7105,40 kN (e/r0=0) t=8,97 s Vmax=7747,90 kN (e/r0=1) 5000 S3 /r0 = 0 S3ve andee/r0=0 S3 /r0 = 1 S3ve andee/r0=1 2500 0 -2500 -5000 -7500 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 82. Model-2’de S3 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri 120 7500 S4S4ve r0 = 0 ande/e/r0=0 S4S4ve r0 = 1 ande/e/r0=1 Kesme kuvveti ( ) (kN) t=4,89 s Vmax=5652, 90 kN (e/r0=0) 5000 t=8,97 s Vmax=7197,50 kN (e/r0=1) 2500 0 -2500 -5000 -7500 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 83. Model-2’de S4 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri Kesme kuvveti (kN) 7500 t=4,89 s Vmax=5853,00 kN (e/r0=0) t=4,89 s Vmax=6209,10 kN (e/r0=1) 5000 S5S5ve /r0 = 0 andee/r0=0 S5S5ve /r0 = 1 andee/r0=1 2500 0 -2500 -5000 -7500 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 84. Model-2’de S5 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. Kesme kuvveti (kN) 7500 S6S6ve r0 = 0 ande/e/r0=0 S6S6ve r0 = 1 ande/e/r0=1 t=4,89 s Vmax=5853,00 kN (e/r0=0) t=4,89 s Vmax=6209,10 kN (e/r0=1) 5000 2500 0 -2500 -5000 -7500 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 85. Model-2’de S6 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri Tabanda bulunan elemanlarda oluşan toplam kesme kuvveti için çizilen grafikler incelendiğinde S1~S3 zemin sistemleri için en büyük taban kesme kuvvetlerinin yaklaşık 9 s de 6209~7911 kN olarak gerçekleştiği görülmektedir. Benzer durum S4~S6’lar için 121 incelendiğinde en büyük taban kesme kuvvetine ait tepkilerin ise gömülü olmayan temel sistemleri için 5 s de 5652~5853 kN seviyelerine kadar düşebildiği görülmektedir. S4 ve S5 sistemleri için gömülmenin olduğu durumda ise davranış zemin türlerine benzer olarak aynı zaman diliminde en büyük tepkileri verecek şekilde gerçekleşmektedir. İncelenilen model gömülme durumu bakımından irdelendiğinde S1~S3 sistemleri için gömülmenin kayda değer etkisinin olmadığı görülmektedir. Diğer zemin türleri için bu durum incelendiğinde ise gömülmenin taban kesme kuvvetlerinde %21 lere varan artımlara neden olabilemektedir. Diğer bir ifadeyle zemin sistemi rijitliğinin artması, temel sistemi gömülmesinin tabanda oluşan kesme kuvveti üzerindeki etkisini ortadan kaldırırken, bunun tam tersine zemin sistemindeki rijitlik azalmaları ise gömülmenin etkinliğini bu model için de artırmaktadır. Farklı zemin sistemleri için tabanda oluşan kesme kuvvetlerinin toplamının zamanla değişimleri karşılaştırıldığında, S1 ve S6 zemin sistemlerinde gömülmenin olmadığı durumda her iki zemin sisteminin de birbirinden oldukça farklı tepkiler verdikleri görülmektedir. Bu sebeple S6 zemin sistemi için elde edilen taban kesme kuvveti tepkisinde S1 zemin sisteminde elde edilene göre %26’ya varan bir azalma gerçekleşmiştir. Burada zemin sistemleri arasında ötelenme ve dönme rijitliklerindeki değişimlere ek olarak sistemin periyodundaki uzamanın da sistem davranışını değiştirdiğinden söz edilebilir. C-Eğilme Momenti Model-2 dikkate alınarak gömülme olmadığı (e/r0=0) ve olduğu (e/r0=1) durumlarda altı sınıf zemin sistemi için tabanda bulunan bir elemanda oluşan eğilme momentlerinin zamanla değişimleri Şekil 85~90‘da verilmektedir. Eğilme momenti (kNm) 3000 t=8,97 s Mmax=2664,50 kNm (e/r0=0) t=8,97 s Mmax=2670,13 kNm (e/r0=1) 2000 S1 0=0 S1 ve ande/r e/r0=0 S1 0=1 S1 ve ande/r e/r0=1 1000 0 -1000 -2000 -3000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 86. Model-2’de S1 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri 122 Eğilme momenti (kNm) 3000 t=8,97 s Mmax=2643,88 kNm (e/r0=0) t=8,97 s Mmax=2664,88 kNm (e/r0=1) 2000 S2 /r0 = 0 S2ve andee/r0=0 S2 /r0 = 1 S2ve andee/r0=1 1000 0 -1000 -2000 -3000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 87. Model-2’de S2 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri Eğilme momenti (kNm) 3000 t=8,97 s Mmax=2398,13 kNm (e/r0=0) t=8,97 s Mmax=2614,88 kNm (e/r0=1) 2000 S3 /r0 = 0 S3ve andee/r0=0 S3 /r0 = 1 S3ve andee/r0=1 1000 0 -1000 -2000 -3000 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 88. Model-2’de S3 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri. Eğilme momenti (kNm) 3000 t=4,89 s Mmax=1907,87 kNm (e/r0=0) 2000 S4S4veande/e/r0=0 r0 = 0 S4S4veande/e/r0=1 r0 = 1 t=8,97 s Mmax=2429,13 kNm (e/r0=1) 1000 0 -1000 -2000 -3000 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 89. Model-2’de S4 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri 123 Eğilme momenti (kNm) 3000 t=4,89 s Mmax=1975,38 kNm (e/r0=0) 2000 S5 /r0 = 0 S5ve andee/r0=0 S5 /r0 = 1 S5ve andee/r0=1 t=8,97 s Mmax=2095,63 kNm (e/r0=1) 1000 0 -1000 -2000 -3000 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 90. Model-2’de S5 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri Eğilme momenti (kNm) 3000 S6 /r0 = 0 S6ve andee/r0=0 S6 /r0 = 1 S6ve andee/r0=1 t=4,89 s Mmax=1956,63 kNm (e/r0=0) t=4,89 s Mmax=1977,75 kNm (e/r0=1) 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 91. Model-2’de S6 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri Tabandaki bir elemanda oluşan eğilme momenti bakımından yukarıdaki şekiller incelendiğinde S1~S3 zemin sistemleri için en büyük eğilme momentlerinin yaklaşık 9 s civarında 1907~2670 kNm olarak gerçekleştikleri görülmektedir. Benzer durum S4~S6’lar için en büyük eğilme momentlerine tepkiler ise gömülü olmayan temel sistemleri için 5 s de 1956~2429 kNm seviyelerinde kadar düşebilmektedir. S4 ve S5 sistemleri için gömülmenin olduğu durumda ise davranışın diğer zemin türlerine benzer şekilde aynı zaman diliminde en büyük tepkileri verdikleri görülmektedir. 2.4.3. Model-3: Sıvı İçin İki Kütlenin, Zemin İçin İki Farklı Rijitliğin, Yapı İçin İse Mekanik Modellerin Kullanıldığı Sıvı-Yapı-Zemin Modeli İki kütleli sistem olarak adlandırılan ve burada Model 3 olarak oluşturulan sıvı-depozemin sistemine ilişkin model Şekil 91’de görülmektedir. 124 m2 = 281000kg h=8m mc k2 = 846000 N/m mi KH 27 m 29,6 m m m1 = 1298000kg k1 =32900000 N/m KU KR (a) Mekanik model Kθ (b) Matematik model Şekil 92. Model 3: Sıvı için iki kütlenin, zemin için iki farklı rijitliğin, yapı için ise mekanik modellerin kullanıldığı sıvı-yapı-zemin modeli Bu modelde: ¾ Sıvı: Burada sıvı için sunulan matematik modelde, çok kütleli sistem yaklaşımıyla belirlenen (mi) impuls kütlesi doğrudan ayak için belirlenen (k1) rijitliği ile, (mc) salınım kütlesi ise (k2) ile gösterilen salınım rijitliği ile sisteme bağlanmaktadır. Burada m1 ile gösterilen kütle sıvı için belirlenen impuls kütlesini içermektedir. Sıvı için literatürde çeşitli araştırmacılar tarafından çok kütleli farklı modeller önerilmektedir. Sıvı-yapı etkileşimi için bu tez kapsamında verilen çok kütleli sistem yaklaşımları incelendiğinde kullanılabilecek üç yaklaşımdan bahsedilebilir. Sonuçların belirli bir akıcılıkta sunulabilmesi için bu yaklaşımlardan elde edilenler kendi aralarında karşılaştırarak uygulamalarda bu bunlardan hangisinin kullanılacağına karar verilmiştir. Bauer tarafından önerilen ve EC-8 de sunulan yaklaşımların kütle ve rijitlik ifadelerinde benzer sonuçlar üretmesi nedeniyle karşılaştırmalarda bunlardan sadece EC-8 kullanılmaktadır. Bu bağlamda yüzeysel temel sistemlerine sahip ayaklı depo için oluşturulan Model 3’le Housner ve EC-8 yaklaşımlarıyla gerçekleştirilen çözümlerden elde edilen sonuçlar karşılaştırmalı olarak Tablo 20’de sunulmaktadır. 125 Tablo 20. Housner ve EC-8 çok kütleli sistem yaklaşımlarının kullanıldığı modellerden dört farklı zemin sınıfı için elde edilen değerler ve bunların karşılaştırılması Housner modeli Eurocode-8 modeli % değişim Zemin sınıfı Tc (s) A B D E A B D E 3,690 3,690 3,690 3,690 3,674 3,674 3,674 3,674 -0,43 -0,43 -0,43 -0,43 Ti (s) 1,166 1,166 1,166 1,166 1,172 1,172 1,172 1,172 0,51 0,51 0,51 0,51 V (kN) 2439 3670 6594 4273 2471 3688 6625 4291 1,33 0,49 0,48 0,47 Mo (kNm) 64730 97425 175080 113424 66003 98213 176406 114269 1,97 0,81 0,76 0,75 A B D E Yukarıdaki tabloda, Tc ve Ti salınım ve impuls modlarına ait periyotları, V ve M0 ise ayaklı depo taban kesme ve devirici momentleri göstermektedir. Görüldüğü gibi her iki yaklaşımın kullanılmasıyla elde edilen sonuçlar arasındaki değişim en az %0,43 en çok ise %2 mertebesindedir. Bu nedenle bu yaklaşımların birine göre belirgin bir farklılığa sahip olduklarından bahsedebilmiz de mümkün olmamaktadır. Burada Model 3 için EC-8 yaklaşımının kullanılması gerek yönetmeliğin güncel olması, gerekse de bu yaklaşımın ileride ifade edilecek modellerde kullanılan hidrodinamik basınçların belirlenmesinde temel teşkil etmesi nedeniyle uygun görülmüştür. ¾ Yapısal kısım: Haznenin boş kütlesinin tamamı ve bunun mesnetlendiği taşıyıcı sistemin kütlesinin uygun bir bölümünü (ACI 371R-98 ye göre 2/3’ü; Yeni Zelanda yönetmeliğine göre tamamı) modeldeki m1 kütlesine eklenmektedir. Uygulamada ACI 318 tarafından önerilen oran dikkate alınmaktadır. Söz konusu taşıyıcı sistemin eğilme rijitliği (k1) çerçeve sistem için (106) bağıntısıyla, silindirik kabuk taşıyıcı sistem olması durumunda ise (107) bağıntısı yardımıyla belirlenebilir. ¾ Temel/zemin sistemi: Bu modelde yapı-zemin etkileşimi için, Model 1’e benzer olarak, ötelenme ve dönme rijitlikleri dikkate alınmaktadır. Modelin Uygulanması Model-3 için çözüm zaman ve frekans ortamlarında gerçekleştirilebilir. Çözüm yöntemi olarak, değiştirme yöntemleri ya da alt sistem yaklaşımları kullanılabilir. Bu yaklaşımlarla oluşturulan hareket denklemleri için modal çözümleme yöntemlerinden tepki spektrumu ve zaman tanım alanında çözüm teknikleri veya doğrudan çözüm teknikleri kullanılabilir. Bu çalışmada Model-3 için çözüm, zaman ortamında hareket denkleminin modal analiz tekniği ile ayrıklaştırılarak çözümlemesi ile elde edilmektedir. Bu modelle ayaklı depoların dinamik hesaplarını yapabilmek için kodlanan bilgisayar programı EK-3 de sunulmaktadır. 126 Model-3 için gerçekleştirilen toplam 12 adet çözümlemeden elde edilen en büyük yatay yerdeğiştirme, tabanda bulunan elemanlardaki toplam kesme kuvveti, tabandaki bir kolonda oluşan eğilme momenti ve salınım yerdeğiştirmesi değerleri ve bunların geçekleşme zamanları gömülmenin olmadığı durum için Tablo 21’de, olduğu durum için ise Tablo 22’de verilmektedir. Tablo 21. Model 3 için gömülmenin söz konusu olmadığı (e/ro=0) durumda elde edilen en büyük yerdeğiştirme ve iç kuvvet değerleriyle bunların gerçekleşme zamanları En büyük yatay yerdeğiştirme, u zaman (s) S1 S2 S3 S4 S5 S6 12,64 12,64 10,29 10,51 8,67 5,72 En büyük taban kesme kuvveti, V En büyük eleman eğilme momenti, Mo En büyük salınım yerdeğiştirmesi, us değer (m) zaman (s) değer (kN) zaman (s) değer (kNm) zaman (s) değer (m) 0,17323 0,17616 0,23031 0,30937 -0,24561 0,23648 -1,0219 -1,0225 -1,0251 -1,0338 -1,0459 -1,0674 8,97 8,97 8,97 8,97 4,89 8,97 -6538,9 -6744,7 -7748,1 -7842,5 -5850,9 -6032,5 8,97 8,97 8,97 8,97 4,89 8,97 -2215,3 -2283,8 -2617,3 -2649,1 -1993,3 -2048,5 10,06 10,06 10,05 10,07 10,08 10,13 Tablo 22. Model 3 için gömülmenin olduğu (e/ro=1) durumda elde edilen en büyük değerler ve bunların gerçekleşme zamanları En büyük yatay yerdeğiştirme, u zaman (s) S1 S2 S3 S4 S5 S6 12,64 12,64 10,26 10,29 10,38 10,59 En büyük taban kesme kuvveti, V En büyük eleman eğilme momenti, Mo En büyük salınım yerdeğiştirmesi, us değer (m) zaman (s) değer (kN) zaman (s) değer (kNm) zaman (s) 0,1725 0,1732 0,1776 0,2295 0,2781 0,2807 8,97 8,97 8,97 8,97 8,97 9,90 -6485,9 -6537,0 -6771,8 -7423,5 -8462,3 6667,1 8,97 8,97 8,97 8,97 8,97 9,90 -2197,6 -2214,6 -2292,8 -2612,6 -2854,8 2263,5 10,05 10,05 10,07 10,05 10,05 10,07 değer (m) -1,0218 -1,0219 -1,0226 -1,0251 -1,0289 -1,0375 Bu tablolarda verilen yatay yerdeğiştirme (A), kesme kuvveti (B), eğilme momenti (C) ve salınım yerdeğiştirmesinin (D) zamanla değişimleri de belirlenmiş olup bunlara ilişkin grafik ve bulgular aşağıda ayrı ayrı sunulmaktadır. A-Yatay Yerdeğiştirme Model-3 dikkate alınarak gömülme olmadığı ve gömülmenin olduğu durumlarda altı zemin sistemi için hesaplanan yatay yerdeğiştirmelerin zamanla değişimi Şekil 92~97’de verilmektedir. 127 Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 S1and vee/r0=0 e/r0 = S1 S1and vee/r0=1 e/r0 = S1 0,20 t=12,64 s umax=0,17 m (e/r0=0) t=12,64 s umax=0,17 m (e/r0=1) 0,10 0 1 0,00 -0,10 -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s ) Zaman (s) Şekil 93. Model-3’de S1 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 0,20 t=12,64 s umax=0,18 m (e/r0=0) t=12,64 s umax=0,17 m (e/r0=1) 0,10 S2 ve e/r0 = 0 S2 and e/r0=0 S2 ve e/r0 = 1 S2 and e/r0=1 0,00 -0,10 -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 94. Model-3’de S2 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 t=10,26 s umax=0,18 m (e/r0=0) t=10,29 s umax=0,23 m (e/r0=1) 0,20 S3 ve e/r0 = 0 S3 and e/r0=0 S3 ve e/r0 = 1 S3 and e/r0=1 0,10 0,00 -0,10 -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 95. Model-3’de S3 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 128 Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 t=10,51 s umax=0,31 m (e/r0=0) 0,20 e/r0 S4S4 andve e/r0=0 e/r0 S4S4 andve e/r0=1 t=10,29 s umax=0,23 m (e/r0=1) =0 =1 0,10 0,00 -0,10 -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 96. Model-3’de S4 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 t=10,38 s umax=0,28 m (e/r0=1) S5 and e/r0=0 S5 and e/r0=1 0,20 0,10 0,00 -0,10 -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 97.Model-3’de S5 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 S6 ve e/r0 = 0 =1 t=10,59 s umax=0,28 m (e/r0=1) S6 and e/r0=0 S6 ve e/r0 S6 and e/r0=1 0,20 0,10 0,00 -0,10 -0,20 t=5.72 s umax=0,24 m (e/r0=0) -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 98. Model-3’de S6 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri Model-3 için elde edilen yerdeğiştirme grafiklerinden görüldüğü gibi S1~S5 zemin sistemleri için en büyük yerdeğiştirmeler 10~12.5 s civarında 0,17~0,31 m olarak 129 gerçekleşmektedir. Aynı durum S6 için incelendiğinde en büyük yatay yerdeğiştirmenin gömülü olmayan temel sisteminde 5,72 s de 0,24 m seviyelerinde meydana gelmektedir. S5 ve S6 sistemleri için gömülmenin olduğu durumda ise davranışın diğer zemin türlerine benzer şekilde aynı zaman diliminde en büyük tepkileri verdikleri görülmektedir. Burada incelenilen model gömülme durumuna göre irdelendiğinde S1~S2 sistemleri için gömülmenin hemen hemen etkisinin olmadığı görülmektedir. Diğer zemin türleri için bu durum incelendiğinde ise gömülmenin yatay yerdeğiştirmeler için %26’lara varan azalmalara neden olabildiği tespit edilmiştir. Bunlara ek olarak diğer bütün zemin sistemlerinde aynı olmasına rağmen S5 ve S6 zemin sistemleri için gömülmenin sistemin tepkisinin zamanla değişimleri üzerindeki etkisi de Şekil 96 ve 97’den açıkça görülmektedir. Farklı zemin türleri için yatay yerdeğiştirmelerin zamanla değişimleri karşılaştırıldığında S1 zemin sistemi için elde edilen çatı yerdeğiştirmesinde S6 zemin sistemine göre %38’e varan bir azalmanın olduğu, gömülme olmadığı durumda ise değişimlerin %44’lere ulaştığı görülmektedir. Diğer taraftan birbirine rijitlik olarak yakın zemin sistemlerinde, gerek en büyük tepkilerin gerçekleşme zamanı gerekse de değerleri arasında kayda değer farklılıkların olmadığı çalışmaya konu olan en zayıf zeminler için dahi tespit edilmiştir. B-Kesme Kuvveti Model-3 dikkate alınarak gömülme oranının (e/r0=0) ve (e/r0=1) olduğu durumlarda altı sınıf zemin sistemi için tabanda bulunan elemanlarda oluşan toplam kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri Şekil 98~103’de verilmektedir. Kesme kuvveti (kN) 7500 S1and vee/r0=0 e/r0 = S1 S1and vee/r0=1 e/r0 = S1 5000 0 1 2500 0 -2500 -5000 t=8,97 s Vmax=6538,9 kN e/r0 = 0 t=8,97 s Vmax=6485,9 kN e/r0 = 1 -7500 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 99. Model-3’de S1 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri 130 Kesme kuvveti (kN) 7500 S2 /r0 = 0 S2 ve andee/r0=0 S2 /r0 = 1 S2 ve andee/r0=1 5000 2500 0 -2500 -5000 t=8,97 s Vmax=6744,7 kN e/r0 = 0 t=8,97 s Vmax=6537,0 kN e/r0 = 1 -7500 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 100. Model-3’de S2 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri Kesme kuvveti (kN) 7500 S3S3ve /r0 = 0 andee/r0=0 S3S3ve /r0 = 1 andee/r0=1 5000 2500 0 -2500 -5000 t=8,97 s Vmax=7748,1 kN e/r0 = 0 t=8,97 s Vmax=6771,8 kN e/r0 = 1 -7500 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 101. Model-3’de S3 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri Kesme kuvveti ( ) (kN) 7500 S4 /r0 = 0 S4ve andee/r0=0 S4 /r0 = 1 S4ve andee/r0=1 5000 2500 0 -2500 -5000 t=8,97 s Vmax=7842,5 kN e/r0 = 0 t=8,97 s Vmax=7423,5 kN e/r0 = 1 -7500 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 102. Model-3’de S4 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri 131 Kesme kuvveti (kN) 7500 S5S5veande/e/r0=0 r0 = 0 S5S5veande/e/r0=1 r0 = 1 5000 2500 0 -2500 t=4,89 s Vmax=5850,9 kN e/r0 = 0 -5000 t=8,97 s Vmax=8462,3 kN e/r0 = 1 -7500 0 5 10 15 20 Zaman Time (s)(s) 25 30 35 40 Şekil 103. Model-3’de S5 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri Kesme kuvveti (kN) 7500 S6 ve ee/r0=0 /r0 = 0 S6 and S6 ve ee/r0=1 /r0 = 1 S6 and t=9,90 s Vmax=6667,1 kN e/r0 = 1 5000 2500 0 -2500 t=8,97 s Vmax=6032,5 kN e/r0 = 0 -5000 -7500 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 104. Model-3’de S6 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri Yukarıda verilen grafiklerden tabanda bulunan elemanlarda oluşan toplam kesme kuvvetleri S5 haricindeki tüm sistemlerde en büyük değerini 9 s de 6032~8462 kN olarak almaktadır. S5 için gömülmenin olmadığı durumda 4,89 s de 5850 kN seviyelerine kadar düşmektedir. Burada ifade edilmesi gereken bir diğer husus ise, gömülme ilk üç zemin türü için etkili olmazken diğer zemin sistemlerinde davranışı belirgin bir şekilde etkilemektedir. Özellikle S5 sistemi için gömülmenin etkisiyle taban kesme kuvvetinin %30’lara varan oranlarda değişmesi dikkat çekicidir. Burada sisteme ait kesme kuvvetinin değişiminde yalnızca gömülmenin tabanda oluşan ötelenmeleri önlemesi değil, sistemin yer hareketine olan tepkisinin de değişik karakter göstermesinin de etkin olduğu görülmektedir. Bu kadar belirgin olmamakla beraber benzer durum S6 için de söz konusudur. Farklı zemin türleri için tabanda oluşan kesme kuvvetlerinin toplamının zamanla değişimleri karşılaştırıldığında S1’de oluşan kesme kuvveti değerinin S6’da oluşana 132 nazaran (e/r0=0) için %8, (e/r0=1) için ise %2 daha fazla olduğu görülmektedir. Buna karşın birbirine yakın karakterdeki zemin sistemleri arasında ötelenme ve dönme rijitliği yüksek olanlarda büyük farklılıkların olmadığı, davranışın da buna bağlı olarak benzer olduğu söylenebilir. Bununla beraber nispeten daha az rijitlik değerlerine sahip zemin sistemlerinin davranışlarında farklılıkların gözlenmesi mümkün olabilmektedir. C-Eğilme Momenti Model-3 dikkate alınarak gömülme oranının (e/r0=0) ve (e/r0=1) olduğu durumlarda altı sınıf zemin sistemi için tabanda bulunan elemanda oluşan eğilme momentlerinin zamanla değişimleri Şekil 104~109’da verilmektedir. Eğilme momenti (kNm) 3000 S1S1ve e/r0 = 0 and e/r0=0 S1S1ve e/r0 = 1 and e/r0=1 2000 1000 0 -1000 t=8,97 s Mmax=2215,30 kNm (e/r0=0) t=8,97 s Mmax=2197,60 kNm (e/r0=1) -2000 -3000 0 5 10 15 20 ZamanTime (s)(s) 25 30 35 40 Şekil 105. Model-3’de S1 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri Eğilme momenti (kNm) 3000 S2S2ve /r0 = 0 andee/r0=0 S2S2ve /r0 = 1 andee/r0=1 2000 1000 0 -1000 t=8,97 s Mmax=2283,80 kNm (e/r0=0) t=8,97 s Mmax=2214,60 kNm (e/r0=1) -2000 -3000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 ZamanTime (s)(s) Şekil 106. Model-3’de S2 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri 133 Eğilme momenti (kNm) 3000 S3S3ve r0 = 0 ande/e/r0=0 S3S3ve r0 = 1 ande/e/r0=1 2000 1000 0 -1000 -2000 t=8,97 s Mmax=2617,30 kNm (e/r0=0) t=8,97 s Mmax=2292,80 kNm (e/r0=1) -3000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time Zaman (s)(s) Şekil 107. Model-3’de S3 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri. Eğilme momenti (kNm) 3000 S4S4veande/e/r0=0 r0 = 0 S4S4veande/e/r0=1 r0 = 1 2000 1000 0 -1000 -2000 t=8,97 s Mmax=2649,10 kNm (e/r0=0) t=8,97 s Mmax=2212,60 kNm (e/r0=1) -3000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 ZamanTime (s)(s) Şekil 108. Model-3’de S4 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri Eğilme gmomenti (kNm) ( ) 3000 S5 ve e/r0 = 0 S5 and e/r0=0 S5 ve e/r0 = 1 2000 S5 and e/r0=1 1000 0 -1000 t=4,89 s Mmax=1993,3 kNm e/r0 = 0 -2000 t=8,97 s Mmax=2854,8 kNm e/r0 = 1 -3000 0 5 10 15 20 Time (s) (s) Zaman 25 30 35 40 Şekil 109. Model-3’de S5 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri 134 Eğilme momenti (kNm) 3000 2000 S6S6ve /r0 = 0 andee/r0=0 S6S6ve /r0 = 1 andee/r0=1 t=9,90 s Mmax=2048,5 kNm e/r0 = 1 1000 0 -1000 t=8,97 s Mmax=2263,5 kNm e/r0 = 0 -2000 -3000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time Zaman (s)(s) Şekil 110. Model-3’de S6 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri S1~S3 zemin sistemleri için tabandaki bir elemanda oluşan eğilme momentlerinin en büyük değerleri 9 s civarında 2197~2617 kNm olarak gerçekleşmektedir. Benzer durum S4~S6 zemin sistemleri için incelendiğinde en büyük eğilme momentlerine ait tepkilerin ise gömülü olmayan temel sistemleri için 5s de 1993~2854 kNm değerlerine düşmektedir. D-Salınım Yerdeğiştirmesi Model-3 dikkate alınarak gömülme oranının (e/r0=0) ve (e/r0=1) olduğu durumlarda altı sınıf zemin sistemi için sıvıda oluşan salınım yerdeğiştirmelerinin zamanla değişimleri Şekil 110~115’de verilmektedir. S1 ve e/r0 = 0 S1 and e/r0=0 S1 ve e/r0 = 1 S1 and e/r0=1 1,00 0,80 0,60 0,40 p 0,20 0,00 g ( ) Salınım yerdeğiştirmesi(m) 1,20 -0,20 -0,40 -0,60 -0,80 t=10,06 s usmax=1,02 m (e/r0=0) t=10,05 s usmax=1,02 m (e/r0=1) -1,00 -1,20 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s ) Zaman (s) Şekil 111. Model-3’de S1 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri Salınım yerdeğiştirmesi(m) 135 1,20 S2and vee/r0=0 e/r0 S2 1,00 S2and vee/r0=1 e/r0 S2 0,80 =0 =1 0,60 0,40 0,20 0,00 -0,20 -0,40 -0,60 -0,80 t=10,06 s usmax=1,02 m (e/r0=0) t=10,05 s usmax=1,02 m (e/r0=1) -1,00 -1,20 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Salınım yerdeğiştirmesi(m) Şekil 112. Model-3’de S2 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri 1,20 S3and vee/r0=0 e/r0 S3 1,00 S3and vee/r0=1 e/r0 S3 0,80 =0 =1 0,60 0,40 0,20 0,00 -0,20 -0,40 -0,60 -0,80 t=10,05 s usmax=1,03 m (e/r0=0) t=10,07 s usmax=1,02 m (e/r0=1) -1,00 -1,20 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 113. Model-3’de S3 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri Salınım yerdeğiştirmesi(m) 1,20 e/r0 S4S4 andve e/r0=0 1,00 e/r0 S4S4 andve e/r0=1 0,80 =0 =1 0,60 0,40 0,20 0,00 -0,20 -0,40 -0,60 -0,80 t=10,07 s usmax=1,03 m (e/r0=0) t=10,05 s usmax=1,03 m (e/r0=1) -1,00 -1,20 0 5 10 15 20 Time (s) Zaman (s) 25 30 35 40 Şekil 114. Model-3’de S4 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri Salınım yerdeğiştirmesi(m) 136 1,20 S5and vee/r0=0 e/r0 S5 1,00 S5and vee/r0=1 e/r0 S5 0,80 =0 =1 0,60 0,40 0,20 0,00 -0,20 -0,40 -0,60 -0,80 t=10,08 s usmax=1,05 m (e/r0=0) t=10,05 s usmax=1,03 m (e/r0=1) -1,00 -1,20 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Salınım yerdeğiştirmesi(m) Şekil 115. Model-3’de S5 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri 1,20 1,00 e/r0 S6S6 and ve e/r0=0 e/r0 S6S6 and ve e/r0=1 0,80 0,60 =0 =1 0,40 0,20 0,00 -0,20 -0,40 -0,60 -0,80 t=10,13 s usmax=1,07 m (e/r0=0) t=10,07 s usmax=1,04 m (e/r0=1) -1,00 -1,20 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s ) Zaman (s) Şekil 116. Model-3’de S6 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri Yukarıdaki şekillerden görüldüğü gibi S1~S6 zemin sistemleri için en büyük salınım yerdeğiştirmeleri yaklaşık 10 s’de 1,02~1,07 m olarak gerçekleşmektedir. Buradan çıkartılabilecek önemli neticelerden biri salınım yerdeğiştirmesinin gömülme durumundan önemli derecede etkilenmediğidir. En büyük fark S6 zemin sistemi için %2 mertebelerinde kalmaktadır. Zemin sistemine bağlı olarak salınım yerdeğiştirmelerinin zamanla değişimleri karşılaştırıldığında S1 ve S6 zemin sistemleri arasındaki fark gömülmenin olduğu durum için %4, olmadığı durumda ise %2 mertebelerinde gerçekleşmektedir. 2.4.4. Model-4: Sıvının Çok Kütleli Zeminin Frekans Bağımlı Rijitlik ve Sönümlerle Tanımlandığı Yapı İçin ise Mekanik Modellerin Kullanıldığı Sıvı-Yapı-Zemin Modeli. Bu başlık altında oluşturulan ve Model-4 olarak adlandırılan sıvı-yapı-zemin sistemine ilişkin modelin şematik görünüşleri Şekil 116’da verilmektedir. Bu modelin Model-3 den farkı zemin için frekans bağımlı rijitlik ve sönümlerin de dikkate alınmasıdır. 137 ¾ Sıvı: Bu modelde sıvı için Model-3’de olduğu gibi iki kütleli yaklaşım kullanılmaktadır. Daha önce de belirtildiği gibi, çok kütleli sistem yaklaşımıyla belirlenen (mi) impuls kütlesi doğrudan ayak için belirlenen (k1) rijitliği ile, (mc) salınım kütlesi ise (k2) ile gösterilen salınım rijitliği ile sisteme bağlanmaktadırlar. Burada m1 ile gösterilen kütle sıvı için belirlenen impuls kütlesini içermektedir. Sıvı için literatürde çeşitli araştırmacılar tarafından çok kütleli farklı modeller önerilmekte olup, bu modelin uygulanmasında EC-8 tarafından önerilen yaklaşım kullanılmaktadır. Bunun seçilme nedenleri daha önce Model-3 de açıklanmıştı. ¾ Yapısal kısım: Haznenin boş kütlesinin tamamı ve bunun mesnetlendiği taşıyıcı sistemin kütlesinin uygun bir bölümünü (ACI 371R-98 ye göre 2/3’ü; Yeni Zelanda yönetmeliğine göre tamamı) modeldeki m1 kütlesine eklenmektedir. Uygulamada ACI tarafından önerilen oran dikkate alınmaktadır. Söz konusu taşıyıcı sistemin eğilme rijitliği (k1) çerçeve sistem için (106) bağıntısıyla, silindirik kabuk taşıyıcı sistem olması durumunda ise (107) bağıntısı yardımıyla belirlenebilir. ¾ Temel/zemin sistemi: Bu modelde yapı-zemin etkileşimi için frekans bağımlı temel/zemin rijitlik ve sönüm mekanizmalarını dikkate alan yaklaşım kullanılmaktadır. Bu yaklaşım zemin sistemine ait gerek malzeme gerekse de yayılmaya bağlı radyasyon sönümünün dikkate alınabilmesine imkan tanımaktadır. Bu modelde temel/zemin sistemi için yüzeysel ve gömülü temel durumları ayrı ayrı incelenebilmektedir. m2 = 281000kg k2 = 846000 N/m mi 27 m m1 = 1298000kg 29,6 m m h=8m mc k1 =32900000N/m CH c(a0) KH k(a0) (a) Mekanik model CR c(a0) ΔMθ KR kR (a0) (b) matematik model Şekil 117. Model 4:Sıvının çok kütleli, zeminin frekans bağımlı rijitlik ve sönümlerle tanımlandığı yapı için ise mekanik modellerin kullanıldığı sıvı-yapı-zemin modeli 138 Modelin Uygulanması Bu model için çözüm frekans ortamlarında gerçekleştirilebilir. Zemine ait dinamik rijitliklerin frekans bağımlı olması nedeniyle hareket denkleminin zaman ortamında çözümü oldukça zor olmaktadır. Zaman ortamında çözüm gerçekleştirilmek istenirse (13) bağıntısından faydalanılabilir. Çözüm yöntemi olarak, alt sistem yaklaşımları kullanılabilir. Bunlardan söz konusu modelin uygulamasında Koni modeli seçilmektedir. Bu yaklaşımlarla oluşturulan hareket denklemleri için modal çözümleme yöntemleri ya da doğrudan çözüm teknikleri kullanılabilir. Bu modelle ayaklı depoların dinamik hesaplarını yapabilmek için kodlanan bilgisayar programı EK-4 de sunulmaktadır. Şekil 116’da verilen model dikkate alınarak 6 farklı zemin sistemi için elde edilen en büyük yatay yerdeğiştirme, tabanda bulunan elemanlardaki toplam kesme kuvveti, tabanda bir elemanda oluşan eğilme momenti ve salınım yerdeğiştirmesi değerleri ve bunların geçekleşme zamanları gömülme durumlarına bağlı olarak Tablo 23-24’de verilmektedir. Tablo 23. Model 4 için gömülmenin olmadığı (e/ro=0) durumda elde edilen en büyük yerdeğiştirme ve iç kuvvet değerleriyle bunların gerçekleşme zamanları En büyük yatay yerdeğiştirme, u zaman (s) S1 S2 S3 S4 S5 S6 5,38 9,49 9,52 9,60 9,73 7,82 En büyük taban kesme kuvveti, V En büyük eleman eğilme momenti, Mo En büyük salınım yerdeğiştirmesi, us değer (m) zaman (s) değer (kN) zaman (s) değer (kNm) zaman (s) 0,098 0,116 0,104 0,127 -0,148 0,155 4,89 4,89 4,89 4,89 4,89 4,89 -4697,6 -4692,7 -4672,9 -4605,3 -4510,5 -4337,7 4,89 4,89 4,89 4,89 4,89 4,89 -1501,9 -1500,1 -1493,0 -1469,0 -1435,6 -1377,9 22,21 22,21 22,22 22,26 22,33 20,85 değer (m) -1,108 -1,127 -1,153 -1,282 -1,489 1,812 Tablo 24. Model 4 için gömülmenin olduğu (e/ro=1) durumda elde edilen en büyük değerler ve bunların gerçekleşme zamanları En büyük yatay yerdeğiştirme, u zaman (s) S1 S2 S3 S4 S5 S6 5,37 5,38 9,50 9,52 9,55 9,63 En büyük taban kesme kuvveti, V En büyük eleman eğilme momenti, Mo En büyük salınım yerdeğiştirmesi, us değer (m) zaman (s) değer (kN) zaman (s) değer (kNm) zaman (s) 0,094 0,098 0,095 0,103 0,113 0,129 4,89 -4691,9 4,89 4,89 4,89 4,89 4,89 4,89 -4673,3 -4594,3 -4359,1 -4182,6 -4579,0 4,89 4,89 4,89 4,89 4,89 -1499,9 -1493,3 -1465,1 -1384,0 -1347,4 -1628,6 22,21 22,21 22,21 22,22 22,24 22,27 değer (m) -1,103 -1,107 -1,114 -1,147 -1,192 -1,308 139 Yukarıdaki tablolarda verilen en büyük değerleri verilen, yatay yerdeğiştirme (A), kesme kuvveti (B), eğilme momenti (C) ve salınım yerdeğiştirmesinin (D) zamanla değişimleri de belirlenmiş olup bunlara ilişkin grafik ve bulgular aşağıda ayrı ayrı sunulmaktadır. A-Yatay Yerdeğiştirme Model-4 dikkate alınarak gömülmenin olmadığı ve söz konusu olduğu durumlarda altı zemin sistemi için hesaplanan yatay yerdeğiştirmelerin zamanla değişimi Şekil 117~122’de verilmektedir. Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 0,20 S1 ve e/r0=0 e/r0 = 0 S1 and S1 ve e/r0=1 e/r0 = 1 S1 and t=5,37 s umax=0,10 m (e/r0=0) t=5,37 s umax=0,09 m (e/r0=1) 0,10 0,00 -0,10 -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 Zaman (s) 25 30 35 40 Şekil 118. Model-4’de S1 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 0,20 S2 ve e/r0 = 0 S2 and e/r0=0 S2 ve e/r0 = 1 S2 and e/r0=1 t=5,38 s umax=0,10 m (e/r0=1) t=9,49 s umax=0,12 m (e/r0=1) 0,10 0,00 -0,10 -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 119. Model-4’de S2 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. 140 Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 S3 ve e/r0 = 0 S3 and e/r0=0 S3 ve e/r0 = 1 t=9,52 s umax=0,10 m (e/r0=0) t=9,500 s umax=0,10 m (e/r0=1) 0,20 S3 and e/r0=1 0,10 0,00 -0,10 -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 120. Model-4’de S3 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 0,20 S4 ve e/r = 0 =1 S4 and e/r0=00 S4 ve e/r S4 and e/r0=10 t=9,60 s umax=0,13 m (e/r0=0) t=9,52 s umax=0,10 m (e/r0=1) 0,10 0,00 -0,10 -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s ) Zaman (s) Şekil 121. Model-4’de S4 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 S5 ve e/r0 = 0 S5 and e/r0=0 S5 ve e/r0 = 1 t=9,73 s umax=0,15 m (e/r0=0) t=9,55 s umax=0,11 m (e/r0=1) 0,20 S5 and e/r0=1 0,10 0,00 -0,10 -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 122. Model-4’de S5 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri 141 Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 0,20 S6andvee/r0=0 e/r0 = S6 S6andvee/r0=1 e/r0 = S6 t=9,63 s umax=0,13 m (e/r0=1) 0 1 0,10 0,00 -0,10 -0,20 t=7,82 s umax=0,16 m (e/r0=0) -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 123. Model-4’de S6 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri Yukarıda sunulan şekillerden görüldüğü gibi en büyük yerdeğiştirmeler 5~10 s aralığında gerçekleşmektedir. Bunların değeri ise 0,09~0,16 m civarında elde edilmektedir. Burada incelenilen model gömülmeye göre irdelendiğinde ilk üç zemin sistemin için (S1~S3) gömülmenin kayda değer etkisinin olmadığı görülmektedir. Diğer zemin sistemleri için bu durum incelendiğinde ise gömülmenin yatay yerdeğiştirmeler için %24’lere varan azalmalara neden olduğu görülmektedir. Diğer zeminlerde önemli bir etki açıkça gözükmemesine karşın S5 ve S6 zemin sistemleri için gömülmenin sistemin tepkisinin değişimi üzerinde nispeten etkin olduğu belirtilebilir. Yatay yerdeğiştirmelerinin zamanla değişimleri farklı zemin türleri için karşılaştırıldığında, S1 ve S6 zemin sistemlerinde gömülmenin olmadığı ve olduğu her iki durumun da birbirinden oldukça farklı tepkiler verdiği açıkça görülebilir. Bu olay gömülmenin olduğu durumda da benzer şekilde gerçekleşmektedir. S1 zemin sistemi için elde edilen çatı yerdeğiştirmesinde S6 zemin sistemine göre gömülmenin olduğu durumda %27’e varan oranda azaldığı, gömülme olmadığı durumda ise değişimlerin %37’lere ulaştığı görülmektedir. Birbirine rijitlik olarak yakın zemin sistemleri gerek en büyük tepkilerin gerçekleşme zamanı, gerekse de değerlerin büyüklükleri arasında kayda değer farklılıkların olmadığı, çalışmaya konu olan en zayıf zeminler (S5 ve S6 ) için dahi görülebilmektedir. Oransal olarak karşılaştırma yapıldığında ise nispeten rijit zemin sistemleri olarak adlandırılabilecek S2 ve S3 türü zemin sistemlerindeki karşılaştırmalarda bu oranın sıfıra yakın olduğu, daha zayıf zemin 142 sistemleri olarak adlandırılabilecek olan S5 ve S6 zemin sistemlerinde ise oran ancak %12 mertebesine yükselmektedir. B-Kesme Kuvveti Model-4 dikkate alınarak gömülme olmadığı (e/r0=0) ve gömülmenin olduğu (e/r0=1) durumlarda altı farklı sınıf zemin sistemi için tabanda bulunan elemanlarda oluşan toplam kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri Şekil 123~128’de verilmektedir. Kesme kuvveti (kN) ( ) 7500 S1and vee/r0=0 e/r0 = S1 S1and vee/r0=1 e/r0 = S1 5000 0 1 2500 0 -2500 t=4,89 s Vmax=4691,9 kN e/r0 = 0 t=4,89 s Vmax=4697,0 kN e/r0 = 1 -5000 -7500 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 124. Model-4’de S1 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri Kesme kuvveti ( ) (kN) 7500 S2 ve ee/r0=0 /r0 = 0 S2 and S2 ve ee/r0=1 /r0 = 1 S2 and 5000 2500 0 -2500 t=4,89 s Vmax=4691,9 kN e/r0 = 0 t=4,89 s Vmax=4697,0 kN e/r0 = 1 -5000 -7500 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 125. Model-4’de S2 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri 143 Kesme kuvveti ( ) (kN) 7500 S3 /r0 = 0 S3 ve and ee/r0=0 S3 /r0 = 1 S3 ve and ee/r0=1 5000 2500 0 -2500 t=4,89 s Vmax=4594,3 kN e/r0 = 0 t=4,89 s Vmax=4672,0 kN e/r0 = 1 -5000 -7500 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 126. Model-4’de S3 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. Kesme kuvveti (kN) 7500 S4S4ve e/r0 = 0 and e/r0=0 S4S4ve e/r0 = 1 and e/r0=1 5000 2500 0 -2500 t=4,89 s Vmax=4359,1 kN e/r0 = 0 t=4,89 s Vmax=4605,0 kN e/r0 = 1 -5000 -7500 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 127. Model-4’de S4 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri Kesme kuvveti (kN) 7500 S5 /r0 = 0 S5 ve andee/r0=0 S5 /r0 = 1 S5 ve andee/r0=1 5000 2500 0 -2500 t=4,89 s Vmax=4182,0 kN e/r0 = 0 t=4,89 s Vmax=4510,0 kN e/r0 = 1 -5000 -7500 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 128. Model-4’de S5 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri 144 Kesme kuvveti (kN) 7500 S6S6veande/e/r0=0 r0 = 0 S6S6veande/e/r0=1 r0 = 1 5000 2500 0 -2500 t=4,89 s Vmax=4579,0 kN e/r0 = 0 t=4,89 s Vmax=4337,0 kN e/r0 = 1 -5000 -7500 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 129. Model-4’de S6 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri Tabanda bulunan elemanlarda oluşan toplam kesme kuvveti elde edilen bulgular bakımından incelendiğinde tüm sistemlerde en büyük taban kesme kuvvetlerinin yaklaşık 4,89 s de 4182~4697 kN olarak gerçekleştiği görülmektedir. Gömülme ilk üç zemin türü için en büyük kesme kuvvetinin değerinde önemli değişikliklere sebep olmazken, diğer zemin sistemlerinde en büyük kesme kuvvetleri arasında nispeten farklılıkların doğmasına neden olmuştur. Özellikle S5 zemin sistemi için gömülme taban kesme kuvvetinde %8 oranında azalmaya, S6 türü zemin sisteminde ise bu oranın %5 oranında artmaya neden olması dikkat çekicidir. Farklı zemin türleri için tabanda oluşan kesme kuvvetlerinin toplamının zamanla değişimleri karşılaştırıldığında, S1 ve S6 zemin sistemlerinde gömülmenin olmadığı durum irdelendiğinde her iki zemin sisteminin taban kesme kuvvetinin zamanla değişimleri açısından birbirinden kısmen davranış olarak farklı oldukları, en büyük kesme kuvveti açısındab ise önemli bir farklılığın olmadığı görülmektedir. Bu duruma ek olarak gerçekleşme zamanları aynı olmasını karşın gömülme durumunda S1 için oluşan kesme kuvveti değeri S6 için oluşana nazaran %2 daha fazladır. Bu durum gömülmenin olması halinde benzer özellikler göstermesine ek olarak, S1 ile S6 arasındaki kesme kuvvetleri açısından fark ise %8 mertebesine ulaşmaktadır. Burada zemin sisteminde radyasyonel sönümün ve dinamik rijitliklerdeki azalmanın, düşen zemin rijitliğine bağlı olarak toplam taban kesme kuvvetinin zamanla değişimini de etkilendiği görülmektedir. Bu nedenle zemin tepkisindeki düşen zemin rijitliğiyle beklenen taban kesme kuvvetindeki azalma gerçekleşmeyerek aksine artabilmektedir. Buna karşın birbirine yakın karakterdeki zemin sistemleri arasında ötelenme ve dönme rijitliği yüksek olanlarda büyük farklılıklar olmamakta davranışları da benzer olmaktadır. 145 C-Eğilme Momenti Model-4 dikkate alınarak gömülme oranının (e/r0=0) ve (e/r0=1) olduğu durumlarda altı sınıf zemin sistemi için tabandaki kolonların bir tanesinde oluşan eğilme momentlerinin zamanla değişimleri Şekil 129~134’de verilmektedir. Eğilme momenti (kNm) 3000 S1S1veande/e/r0=0 r0 = 0 S1S1veande/e/r0=1 r0 = 1 2000 1000 0 -1000 t=4,89 s Mmax=1499,0 kNm (e/r0=0) t=4,89 s Mmax=1501,0 kNm (e/r0=1) -2000 -3000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 ZamanTime (s)(s) Şekil 130. Model-4’de S1 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri Eğilme momenti (kNm) 3000 S2 /r0 = 0 S2 ve and ee/r0=0 S2 /r0 = 1 S2 ve and ee/r0=1 2000 1000 0 -1000 t=4,89 s Mmax=1493,0 kNm (e/r0=0) t=4,89 s Mmax=1500,0 kNm (e/r0=1) -2000 -3000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 ZamanTime (s)(s) Şekil 131. Model-4’de S2 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri Eğilme momenti (kNm) 3000 S3 /r0 = 0 S3ve andee/r0=0 S3 /r0 = 1 S3ve andee/r0=1 2000 1000 0 -1000 t=4,89 s Mmax=1465,0 kNm (e/r0=0) t=4,89 s Mmax=1493,0 kNm (e/r0=1) -2000 -3000 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 132. Model-4’de S3 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri 146 Eğilme momenti (kNm) 3000 S4 /r0 = 0 S4ve andee/r0=0 S4 /r0 = 1 S4ve andee/r0=1 2000 1000 0 -1000 t=4,89 s Mmax=1384,0 kNm (e/r0=0) t=4,89 s Mmax=1469,0 kNm (e/r0=1) -2000 -3000 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 133. Model-4’de S4 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri Eğilme momenti (kNm) 3000 S5S5ve /r0 = 0 andee/r0=0 S5S5ve /r0 = 1 andee/r0=1 2000 1000 0 -1000 t=4,89 s Mmax=1347,0 kNm (e/r0=0) t=4,89 s Mmax=1435,0 kNm (e/r0=1) -2000 -3000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 ZamanTime (s)(s) Şekil 134. Model-4’de S5 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri. Eğilme momenti (kNm) 3000 S6 ve e/r0 = 0 S6 and e/r0=0 S6 ve e/r0 = 1 2000 S6 and e/r0=1 1000 0 -1000 t=4,89 s Mmax=1628,0 kNm (e/r0=0) t=4,89 s Mmax=1377,0 kNm (e/r0=1) -2000 -3000 0 5 10 15 20 ZamanTime (s)(s) 25 30 35 40 Şekil 135. Model-4’de S6 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri Tabandaki bir elemanda oluşan eğilme momenti bakımından grafikler S1~S3 ler için en büyük eğilme momentleri yaklaşık 4,89 s de 1347~1628 kNm olarak gerçekleştiği 147 görülmektedir. Zemin sistemlerinde oluşan eğilme momenti üzerinde gömülmenin etkisi incelenecek olursa, ilk üç zemin sistemi için (S1~S3) etkinin kayda değer olmadığı, diğer zemin sistemlerinden S4 için gömülmenin %6, S5 için %7 oranında artıma, S6 için ise %15 lere varan azalmalara neden olduğu görülmektedir. Burada zemine ait sönümün ve dinamik rijitliklerdeki azalmanın düşen zemin rijitliğine bağlı olarak eğilme momentindeki zamanla değişimin de etkilendiği belirtilebilir. Bu nedenle zemin tepkisindeki düşen zemin rijitliğiyle beklenen eğilme momentindeki azalma gerçekleşmeyerek aksine artabilmektedir. D-Salınım Yerdeğiştirmesi Model-4 dikkate alınarak gömülme olmadığı (e/r0=0) ve olduğu (e/r0=1) durumlarda altı sınıf zemin sistemi için sıvıda meydana gelen salınım yerdeğiştirmelerinin zamanla Salınım yerdeğiştirmesi(m) değişimleri Şekil 135~140’da verilmektedir. 2,00 S1 ve e/r0 = 0 1 S1 and e/r0=0 S1 ve e/r0 = S1 and e/r0=1 1,00 0,00 -1,00 t=22,21 s usmax=1,11 m (e/r0=0) t=22,21 s usmax=1,10 m (e/r0=1) -2,00 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 136. Model-4’de S1 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri Salınım yerdeğiştirmesi(m) 2,00 S2S2veande/e/r0=0 r0 = 0 S2S2veande/e/r0=1 r0 = 1 1,00 0,00 -1,00 t=22,21 s usmax=1,13 m (e/r0=0) t=22,21 s usmax=1,11 m (e/r0=1) -2,00 0 5 10 15 20 Time (s ) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 137. Model-4’de S2 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri 148 Salınım yerdeğiştirmesi(m) 2,00 S3 S3 veand e/re/r0=0 0 =0 S3 S3 veand e/re/r0=1 0 =1 1,00 0,00 -1,00 t=22,22 s usmax=1,15 m (e/r0=0) t=22,21 s usmax=1,11 m (e/r0=1) -2,00 0 5 10 15 20 Time (s ) 25 30 35 40 Zaman (s) Salınım yerdeğiştirmesi(m) g p ( ) Şekil 138. Model-4’de S3 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri 2,00 S4S4ve /r0 = 0 andee/r0=0 S4S4ve /r0 = 1 andee/r0=1 1,00 0,00 -1,00 t=22,22 s usmax=1,15 m (e/r0=1) t=22,26 s usmax=1,28 m (e/r0=0) -2,00 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Salınım yerdeğiştirmesi(m) Şekil 139. Model-4’de S4 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri S5 ve e/r0 = 0 S5S5veande/e/r0=0 r0 = 1 2,00 S5 and e/r0=1 1,00 0,00 -1,00 t=22,24 s usmax=1,19 m (e/r0=1) t=22,33 s usmax=1,45 m (e/r0=0) -2,00 0 5 10 15 20 Time (s ) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 140. Model-4’de S5 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri 149 S6 ve e/r0 = 0 andee/r0=0 S6S6ve /r0 = 1 0,00 g ( ) S6 and e/r0=1 1,00 p Salınım yerdeğiştirmesi(m) 2,00 -1,00 t=22,27 s usmax=1,31 m (e/r0=1) -2,00 0 5 10 15 20 Zaman (s) t=20,85 s usmax=1,81 m (e/r0=0) 25 30 35 40 Şekil 141. Model-4’de S6 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri Elde edilen bulgular salınım yerdeğiştirmeleri bakımından incelendiğinde S1~S3 zemin sistemleri için en büyük yerdeğiştirmelerin yaklaşık 22 s de 1,10~1,15 m, S4~S6 için ise 20~22 s de 1,15~1,81 m olarak gerçekleştiği görülmektedir. Burada incelenilen modellerin bütünü gömülme oranlarına göre irdelendiğinde salınım yerdeğiştirmesinin ilk üç zemin sisteminin gömülmeden kayda değer bir şekilde etkilenmediği görülmektedir. S4~S6 türü zemin sistemleri için aynı durum düşünüldüğünde, zemin sistemindeki rijitlik azalmalarına bağlı olarak salınım yerdeğiştimesinin önemli ölçüde etkilendiği görülmektedir. Etkilenme oranı ise S4 türü zemin sistemi için %11 mertebesinde S6 türü zemin sistemi için ise %28 mertebesinde olmaktadır. Zemin sistemine bağlı olarak salınım yerdeğiştirmelerinin zamanla değişimleri açısından S1 ve S6 zemin sistemlerinde gömülmenin olmadığı durum irdelendiğinde her iki durumda salınım yerdeğiştirmesinin gerek zamanla değişimi gerekse de büyüklüğü açısından %39 civarında farklılıklar olduğu görülmektedir. Gömülme halinde ise değişimin daha az farklılıklara neden olduğu ortaya çıkmaktadır. Diğer bir ifadeyle gömülme durumunda bu değişimin %16 mertebelerinde kaldığı görülmektedir. 2.4.5. Model-5: Sıvı İçin Çok Kütleli Eklenmiş Kütle Yaklaşımının; Zemin İçin Statik Rijitliklerin Kullanıldığı Ayaklı Deponun Sıvı-Yapı-Zemin Modeli Çalışma kapsamında sayısal yöntemler kullanılarak oluşturulan ilk model olan ve Model 5 olarak adlandırılan sıvı-yapı-zemin sistemine ilişkin model Şekil 141’de görülmektedir. Bu modelde: 150 ¾ Sıvı: Sıvı için dikkate alınacak kütlelerin belirlenmesinde EC-8’de tanımlanan çok kütleli yaklaşım dikkate alınmaktadır. Bu yaklaşımla belirlenen impuls (mi) ve salınım (mc) kütleleri sonlu eleman modeli içerisinde çeşitli şekillerde temsil edilebilmektedir. Salınım kütlesinin belirli bir rijitlikle yapı içerisinde hesaba katılması gerekmektedir. Bu yüzden salınım kütlesi hazne içerisinde EC-8 yaklaşımına göre belirlenen yükseklikteki sonlu elemanlara ait noktalarda birbirine dik iki doğrultuda salınım rijitliğine bağlı belirlenen yaylarla ya da yalnız eksenel rijitliğe sahip olan elemanlarla modellenebilir. Eklenmiş kütle mc hi hc mi KH Eksene göre simetrik en büyük eğilme momentinin oluştuğu elemanlardan biri Kθ Şekil 142. Model 5; Sıvı için çok kütleli eklenmiş kütle yaklaşımının; zemin için statik rijitliklerin, kullanıldığı ayaklı deponun sıvı-yapı-zemin modeli İmpuls kütlesinin sonlu eleman modeline dahil edilebilmesi için üç farklı yaklaşımdan bahsedilebilir. Bunlardan birinci yaklaşımda salınım kütlesine benzer olarak EC-8 yaklaşımına göre belirlenen yükseklikte hazne merkezinde tanımlanan rijit elemanlarla, ya da ek kütle olarak yapı sonlu eleman modeli içine eklenmesiyle gerçekleştirilebilir. İkinci yaklaşımda impuls kütlesi haznenin sonlu elemanlarına bunların birim ağırlıkları eşit olarak artırılmak suretiyle eklenmektedir (ikinci tür yaklaşım). Üçüncü yaklaşımda ise EC-8 de tanımlanan impuls moduna ait hidrodinamik basıncın hazne duvarındaki dağılımına bağlı olarak bu kütle depo duvarına eklenmektedir (üçüncü tür yaklaşım). 151 Yukarıda ifade edilen birinci yaklaşımın sonlu eleman modeli içerisinde tanımlanması çoğu zaman gerekmez. Çünkü impuls kütlesi depo haznesiyle beraber hareket ettiği kabul edilen, dolayısıyla kendi içerisinde salınım yapmayan sıvı kısmını temsil etmektedir. Bu nedenle ikinci ve üçüncü yaklaşımların kullanılması daha gerçekçi olmaktadır. Burada ifade edilen ikinci ve üçüncü tür yaklaşımların Model 5’le birlikte kullanılmaları durumunda sonuçların nasıl değiştiği Tablo 25’de sunulmaktadır. Bunlardan birinin seçilmesiyle modellerin sunumunun daha kolay olması amaçlanmaktadır. Tablo 25. Model 5 için eklenmiş kütle yaklaşımının iki farklı şekilde kullanılmasıyla dört farklı zemin için elde edilen sonuçlar ve bunların karşılaştırılması İmpuls kütlesinin tanımlanan sonlu elemanlara eşit olarak eklenmesi (ikinci yaklaşım) EC-8 de verilen Zemin Sınıfı Tc (s) Ti (s) V (kN) Mo (kNm) umax (mm) A B D E 3.668 3.668 3.668 3.668 1.061 1.061 1.061 1.061 2716 4052 4651 4723 60850 90501 103777 105455 59 88 101 102 İmpuls kütlesini hidrodinamik basınca bağlı olarak hazne duvarına eklenmesi (üçüncü yaklaşım) A 3.663 1.036 2706 63370 58 B D E % değişim A B D E 3.663 3.663 3.663 -0.13 -0.13 -0.13 -0.13 1.036 1.036 1.036 -2.35 -2.35 -2.35 -2.35 4038 4635 4708 -0.3 -0.3 -0.3 -0.3 94393 108276 110022 4.1 4.2 4.9 4.3 86 99 101 -1.7 -2.2 -1.9 -0.9 Burada Tc ve Ti salınım ve impuls modlarına ait periyotları, V ve M0 ise ayaklı depo taban kesme ve devirici momentleri, umax ise yatay yerdeğiştirmeyi göstermektedir. Görüldüğü gibi her iki yaklaşımın kullanılmasıyla elde edilen sonuçlar arasındaki değişim en az %0,13 en çok ise %4,9 dur. Sıvının davranışının hidrodinamik basınca bağlı olduğu bilindiğinden bu tez kapsamında Model 5 için hidrodinamik basınca göre dağılımın dikkate alındığı üçüncü tür yaklaşım tercih edilmektedir. Yapı-Sıvı etkileşiminin dikkate alınmasında kullanılan impuls kütlesi Westergaard tarafından önerilen eklenmiş kütle yaklaşımı, EC-8’de verilen hidrodinamik basınç dağılımına göre, hazne duvarı yüksekliği boyunca tanımlamış elemanlara uygulanmaktadır. Diğer taraftan yine aynı yöntemle, belirlenen salınım kütlesi hesaplanan yükseklikte depo tabanına paralel düzlemde birbirine dik doğrultularda ötelenme serbestliklerine sahip olabilecek şekilde tanımlanan yaylarla hazne duvarına bağlanmaktadır. 152 ¾ Yapısal kısım: Ayak taşıyıcı sisteminin modellenmesinde sonlu elemanlar yöntemi kullanılmaktadır. Bu model için ayak taşıyıcı sistemi çerçeve sisteminin modellenmesinde ve her düğüm noktasında altı serbestlik derecesi bulunan iki düğüm noktalı çerçeve (Frame) eleman, hazne ve radye temel sistemi için ise her noktasında altı serbestlik derecesi bulunan dört noktalı kabuk (Shell) eleman tipi kullanılmıştır ¾ Temel/zemin sistemi: Çalışmada dikkate alınan radye temel sistemi sonlu elemanlar yöntemiyle modellenmektedir. Zemin sistemi için ötelenme ve dönme rijitliklerini dikkate alan yaklaşım kullanılmaktadır. Bu modelde temel/zemin sistemi için yüzeysel ve gömülü temel durumları da ayrı ayrı incelenebilmektedir. Bu modelde yapızemin etkileşiminin dikkate alınmasında değiştirme yöntemlerinden FEMA yaklaşımı ile elde edilen değiştirilmiş rijitlikler kullanılmaktadır. Bu yaklaşım sayısal modelde ötelenme ve dönme serbestliği dikkate alınarak Şekil 135’de gösterildiği gibi uygulanmaktadır. Modelin Uygulanması Bu model için çözüm frekans ya da zaman ortamlarında gerçekleştirilebilir. Çözüm yöntemi olarak, alt sistem yaklaşımlarıyla doğrudan çözüm teknikleri birlikte kullanılmaktadır. Bu yaklaşımlarla oluşturulan hareket denklemleri için modal çözümleme yöntemleriyle tepki spektrumu ya da zaman tanım alanında çözüm teknikleri ve ya doğrudan çözüm teknikleri kullanılabilir.Burada oluşturulan sayısal modele ait hareket denkleminin çözümünde zaman ortamında doğrudan integrasyon yöntemlerinden Newmark yaklaşımı (α=0,50, β=0,25) kullanılmaktadır. Bu çözümlemede dikkate alınacak sönüm matrisi için ise Rayleigh sönümü seçilmiştir. Bu nedenle dikkate alınan kütle matrisi çarpanı (αr=0,04) rijitlik matrisi çarpanı ise (βr=0,009) olarak hesaplanmaktadır. Bütün bu sistemlerin çözümünde SAP2000 paket programından faydalanılmaktadır. Model-5 dikkate alınarak iki farklı gömülme oranının (e/r0=0 ve 1) her biri için altı farklı zemin sistemi dikkate alınarak toplam on iki çözümleme gerçekleştirilmektedir. Bu çözümlemelerden elde edilen en büyük yatay yerdeğiştirme, kesme kuvveti, eğilme momenti ve salınım yerdeğiştirmesi değerleri ile bunların gerçekleşme zamanları gömülmenin olmadığı durum (e/r0=0) için Tablo 26’da gömülmenin söz konusu olduğu durumda (e/r0=1) ise Tablo 27’de sunulmaktadır. 153 Tablo 26. Model 5 için gömülmenin söz konusu olmadığı (e/ro=0) durumda elde edilen en büyük değerler ve bunların gerçekleşme zamanları En büyük yatay yerdeğiştirme, u zaman (s) S1 S2 S3 S4 S5 S6 En büyük taban kesme kuvveti, V En büyük eleman eğilme momenti, Mo En büyük salınım yerdeğiştirmesi, us değer (m) zaman (s) değer (kN) zaman (s) değer (kNm) zaman (s) 9,45 12,45 12,50 11,55 9,95 5,70 0,1660 9,45 -3351,33 9,45 0,1740 -0,2026 -0,2854 0,4487 0,3052 12,45 12,50 9,55 9,95 5,70 3413,67 3755,21 -3977,68 -4146,89 -1689,01 13,00 12,50 9,55 9,95 5,70 3270,11 3320,94 -3671,25 -3914,18 4086,40 1649,45 11,80 11,80 11,80 10,10 11,80 10,20 değer (m) -1,3440 -1,3478 -1,3572 1,4012 -1,4628 1,7077 Tablo 27. Model 5 için gömülmenin olduğu (e/ro=1) durumda elde edilen en büyük değerler ve bunların gerçekleşme zamanları En büyük çatı yer değiştrimesi, u zaman (s) S1 S2 S3 S4 S5 S6 En büyük Salınım yerdeğiştirmesi, us değer (m) zaman (s) değer (m) 9,45 9,45 13,00 12,50 12,60 9,70 0,1680 0,1662 0,1770 -0,2064 -0,2179 0,3902 9,45 9,45 12,45 12,50 12,60 9,60 -3375,57 -3350,93 3466,98 3727,44 3469,86 -4817,18 En büyük Taban Kesme Kuvveti, V En büyük eleman eğilme momenti, Mo zaman (s) değer (kN) zaman (s) değer (kNm) 9,45 9,45 13,00 12,50 13,20 9,60 3293,74 3269,66 3370,25 -3655,13 3391,82 4694,74 11,80 11,80 11,80 10,10 11,85 10,15 -1,3442 -1,3440 -1,3486 1,3604 -1,3796 1,4259 Bu tablolarda verilen yatay yerdeğiştirme (A), kesme kuvveti (B), eğilme momenti (C) ve salınım yerdeğiştirmesinin (D) zamanla değişimleri de belirlenmiş olup bunlara ilişkin grafik ve bulgular aşağıda ayrı ayrı sunulmaktadır. A-Yatay Yerdeğiştirme Analitik yöntemlerden farklı olarak sayısal yöntemlerde yapı taşıyıcı sistemine ait herhangi bir noktadaki yerdeğiştirme değerini elde etmek mümkün olabilmektedir. Bu sayede Model-5 için yapılan bu çözümlemelerden elde edilen yatay yerdeğiştirme değerlerinin, depo yüksekliği boyunca değişimleri Şekil 142 ve 143’de verilmektedir. Buradan da görülebileceği gibi Şekil 142’de örnek olarak S1, S3 ve S6 zemin sistemleri için gömülmeye bağlı değişimler verilmektedir. Temel-zemin sistemi için rijitlik olarak en büyük değere sahip bulunan S1 zemin sistemi için gömülmenin yükseklik boyunca yerdeğiştirmenin değişiminde hemen hemen hiçbir etkisinin olmadığı açıkça görülmektedir. Rijitlik olarak orta düzeyde bir değere sahip olan S3 zemin sistemi için ise gömülme etkisi yerdeğiştirme %13 azalırken, S6 için söz konusu etki %22 azalmaktadır. 154 Şekil 142 ve 143’den görülebileceği gibi temel-zemin rijitliklerindeki azalmalar en büyük yerdeğiştirmelerin gerçekleşme yüksekliklerini değiştirebilmektedir. Örnek olarak en büyük yerdeğiştirme gömülmenin olmadığı S1~S3 zemin sistemleri ile gömülmenin olduğu S1~S5 zemin sistemleri için 21 m seviyelerinde, diğer sistemlerde ise 32,5 m seviyesinde gerçekleşmektedir. Bu tür bir yapı sisteminde kritik olan yerdeğiştirmenin sıvı kütlesinin toplandığı yükseklikte ya da daha yüksek bir seviyede gerçekleşmesi, taşıyıcı sistemde oluşabilecek ikinci mertebe etkileri üzerinde ve bu sayede yapının stabilitesinin bozulmasında önemli bir etken olabilecekdir. Bu nedenle yapıda oluşacak olan yerdeğiştirme değerlerinin mertebesinin yanında meydana geldiği nokta da önemli olmaktadır. Burada yapıda oluşan en büyük yerdeğiştirmelerin yapının uygulanabilirliği 32,5 32,5 30,0 30,0 30,0 27,5 27,5 27,5 25,0 22,5 20,0 17,5 15,0 12,5 10,0 7,5 S1 veS1 e/r 0=0 e/r0=0 S1 veS1 e/r 0=1 e/r0=1 5,0 2,5 Ayaklı depo yüksekliği (m) 32,5 Ayaklı depo yüksekliği (m) Ayaklı depo yüksekliği (m) açısından irdelenmesinin daha sonraki başlıklarda bütün modeller için yapılacaktır. 25,0 22,5 20,0 17,5 15,0 12,5 10,0 7,5 5,0 S3 ve e/r0 = 0 S3 e/r0=0 S3 ve e/r0 = 1 S3 e/r0=1 2,5 0,0 0,0 0 0,1 0,2 0,3 0,4 Yatay yerdeğiştirme (m) 25,0 22,5 20,0 17,5 15,0 12,5 10,0 7,5 S6 ve e/r0 = 0 S6 e/r0=0 S6 ve e/r0 = 1 5,0 2,5 S6 e/r0=1 0,0 0 0,1 0,2 0,3 0,4 Yatay yerdeğiştirme (m) 0 0,1 0,2 0,3 0,4 0,5 Yatay yerdeğiştirme (m) Şekil 143. Model-5’e ait yatay yerdeğiştirmelerin, S1, S3 ve S6 zemin türleri için ayaklı depo yüksekliği boyunca gömülmeye bağlı olarak değişimleri Yapı yüksekliği boyunca verilen yerdeğiştirmelerin en büyük tepkileri zemin sistemlerine göre karşılaştırıldığında en az, gömülmenin olmadığı durumda, %5 (S1↔S2) olduğu durumda ise %1 (S1↔S2) olarak gerçekleştiği görülmektedir. Benzer durum en büyük değerler bakımından irdelendiğinde ise, zemin sistemleri için gömülmenin olmadığı durumda %170 (S1↔S5), olduğu durumda ise %132 (S1↔S6) oranında farka ulaşmaktadır. 32,5 32.5 30,0 30.0 27,5 27.5 25,0 25.0 Ayaklı depo yüksekliği (m) Ayaklı depo yüksekliği (m) 155 22,5 20,0 17,5 15,0 12,5 S1 ve /r0 = 0 S1 e e/r0=0 S2 ve e/r0 = 0 S2 e e/r0=0 S3 ve /r0 = 0 S3 e e/r0=0 S4 ve /r0 = 0 S5 ve /r0 = 0 S4 e e/r0=0 S6 ve e/r0 = 0 10,0 7,5 5,0 S5 e/r0=0 2,5 22.5 20.0 17.5 15.0 12.5 S1 ve e/r0 = 1 S1 e/r0=1 S2 ve e/r0 = 1 S2 e/r0=1 S3 ve e/r0 = 1 S4 ve e/r0 = 1 S3 e/r0=1 S5 ve e/r0 = 1 S4 e/r0=1 S6 ve e/r0 = 1 10.0 7.5 5.0 S5 e/r0=1 2.5 S6 e/r0=0 0,0 S6 e/r0=1 0.0 0 0,1 0,2 0,3 0,4 Yatay yerdeğiştirme (m) 0,5 0 0.1 0.2 0.3 0.4 0.5 Yatay yerdeğiştirme (m) Şekil 144. Model-5’e ait en büyük yerdeğiştirmelerin, bütün zemin sistemleri için ayaklı depo yüksekliği boyunca değişimlerinin karşılaştırmaları. Model-5 dikkate alınarak gömülmenin olmadığı ve söz konusu olduğu durumlarda altı zemin sistemi için hesaplanan yatay yerdeğiştirmelerin zamanla değişimi Şekil 144149’da verilmektedir. Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 S1 ve e/r = 0 =1 S1 and e/r0=0 0 S1 ve e/r S1 and e/r0=1 0 t=9,45 s umax=0,17 m (e/r0=0) t=9,45 s umax=0,17 m (e/r0=1) 0,20 0,10 0,00 -0,10 -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 25 Time (s) (s) Zaman 30 35 40 Şekil 145. Model-5’de S1 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri 156 Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 t=9,45 s umax=0,17 m (e/r0=1) t=12,45 s umax=0,17 m (e/r0=0) 0,20 S2 ve e/r0 = 0 =1 S2 and e/r0=0 S2 ve e/r0 S2 and e/r0=1 0,10 0,00 -0,10 -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 25 30 Time (s) (s) Zaman 35 40 Şekil 146. Model-5’de S2 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 S3 ve e/r = 0 1 t=13,00 s umax=0,18 m (e/r0=1) S3 and e/r0=00 S3 ve e/r = S3 and e/r0=10 0,20 0,10 0,00 -0,10 -0,20 t=12,50 s umax=0,20 m (e/r0=0) -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 147. Model-5’de S3 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri. Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 t=11,55 s umax=0,29 m (e/r0=0) e/r0 S4S4 andve e/r0=0 e/r0 S4S4 andve e/r0=1 0,20 =0 =1 0,10 0,00 -0,10 -0,20 t=12,50 s umax=0,21 m (e/r0=1) -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 148. Model-5’de S4 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri 157 Yatay yerdeğiştirme (m) 0,40 t=9,95 s umax=0,45 m (e/r0=0) S5andvee/r0=0 e/r0 = S5 S5andvee/r0=1 e/r0 = S5 0,30 0 1 0,20 0,10 0,00 -0,10 -0,20 t=12,60 s umax=0,22 m (e/r0=1) -0,30 -0,40 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 149. Model-5’de S5 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri Yatay yerdeğiştirme (m) 0,40 S6 ve e/r = 0 1 t=9,70 s umax=0,39 m (e/r0=0) t=5,70 s umax=0,31 m (e/r0=0) 0,30 S6 and e/r0=00 S6 ve e/r = S6 and e/r0=10 0,20 0,10 0,00 -0,10 -0,20 -0,30 -0,40 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 150. Model-5’de S6 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri Elde edilen bulgular yatay yerdeğiştirmeler bakımından incelendiğinde S1~S5 ler için en büyük yerdeğiştirmeler yaklaşık 10~12,5 s de 0,17~0,45 m olarak gerçekleştiği görülmektedir. Benzer durum gömülmenin olmadığı S6 zemin sistemi için incelendiğinde ise en büyük yatay yerdeğiştirmeye ait tepkilerin 5,70 s de 0,31 m seviyelerinde gerçekleştiği tespit edilmektedir. Burada incelenilen model için gömülme oranının etkisi irdelendiğinde, elde edilen bulgulardan S1~S3 zemin sistemleri için önemli bir etkinin olmadığı görülmektedir. Diğer zemin türleri için bu durum incelendiğinde ise özellikle S5 zemin sistemi için %50 lere varan azalmalar gerçekleşmektedir. Diğer taraftan zemin sisteminde gerçekleşen rijitlik azalmalarına bağlı olarak davranışın gerek en büyük tepkinin gerçekleşme zamanı, gerekse de sistemin yer 158 hareketine olan tepkisi açısından önemli farklılıklara neden olduğu da görülmektedir. Bu durum belirgin bir şekilde S6 zemin sistemi için açıkça gerçekleşmektedir. B-Kesme Kuvveti Model-5 dikkate alınarak gömülme oranının (e/r0=0) ve (e/r0=1) olduğu durumlarda altı sınıf zemin sistemi için tabanda bulunan elemanlarda oluşan toplam kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri Şekil 150~155’de verilmektedir. 5000 S1and vee/r0=0 e/r0 = S1 S1and vee/r0=1 e/r0 = S1 Kesme kuvveti (kN) 4000 3000 0 1 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 t=9,45 s Vmax=3351,33 kN (e/r0=0) t=9,45 s Vmax=3375,57 kN (e/r0=1) -4000 -5000 0 5 10 15 20 25 Time (s) (s) Zaman 30 35 40 Şekil 151. Model-5’de S1 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri 5000 Kesme kuvveti (kN) S2 ve e/r0 = 0 S2 and e/r0=0 S2 ve e/r0 = 1 S2 and e/r0=1 t=9,45 s Vmax=3413,67 kN (e/r0=0) 4000 3000 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 -4000 t=9,45 s Vmax=3350,93 kN (e/r0=1) -5000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 152. Model-5’de S2 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri 159 5000 t=12,50 s Vmax=3755,21 kN (e/r0=0) t=12,45 s Vmax=3466,98 kN (e/r0=1) Kesme kuvveti (kN) 4000 S3 ve e/r0 = 0 S3 and e/r0=0 S3 ve e/r0 = 1 S3 and e/r0=1 3000 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 -4000 -5000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 153. Model-5’de S3 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri 5000 t=12,50 s Vmax=3727,44 kN (e/r0=1) Kesme kuvveti (kN) 4000 S4 vee/r0=0 e/r0 = 0 S4 and S4 vee/r0=1 e/r0 = 1 S4 and 3000 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 -4000 t=9,55 s Vmax=3977,68 kN (e/r0=0) -5000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 154. Model-5’de S4 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri Kesme kuvveti (kN) 5000 S5 ve e/r0 = 0 S5 and e/r0=0 S5 ve e/r0 = 1 S5 and e/r0=1 t=12,50 s Vmax=3469,86 kN (e/r0=1) 4000 3000 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 t=9,95 s Vmax=4817,18 kN (e/r0=0) -4000 -5000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Ti me (s) Zaman (s) Şekil 155. Model-5’de S5 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri 160 Kesme kuvveti (kN) 5000 S6 ve e/r0 = 0 S6 and e/r0=0 S6 ve /r0 = 1 S6 and e e/r0=1 4000 3000 2000 1000 0 -1000 -2000 t=5,70 s Vmax=1689,01 kN (e/r0=0) -3000 t=9,60 s Vmax=4817,18 kN (e/r0=1) -4000 -5000 0 5 10 15 20 Time (s) Zaman (s) 25 30 35 40 Şekil 156. Model-5’de S6 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri Yukarıda verilen şekillerden görüldüğü gibi tabanda bulunan elemanlarda oluşan toplam kesme kuvveti incelendiğinde S1~S5 zemin sistemleri için en büyük değerler yaklaşık 10~13 s de 3351~4817 kN olarak gerçekleşmektedir. Benzer durumda gömülmenin olmadığı S6 türü zemin sistemi için en büyük taban kesme kuvveti 5,70 s de 1689 kN olarak gerçekleşmektedir. Burada ifade edilmesi gereken bir diğer husus, gömülmenin ilk üç zemin sistemi için önemli derecede etkili olmazken diğer zemin sistemlerinde davranışı belirgin bir şekilde etkilemesidir. Özellikle S6 zemin sistemi için gömülmenin olmadığı sistemdeki gerçekleşen kesme değeri, olduğu sisteme göre %65 oranında azalmıştır. Bu durumun nedeni olarak sadece gömülme etkisini görmek, sistemin diğer zemin sistemlerden oldukça farklı tepkisinin önemli ölçüde etkin olduğu gibi bir gerçeği göz ardı etmemize neden olabilir. Bu durum benzer şekilde gerek salınım gerekse de sistemdeki diğer iç kuvvet etkileri için de görülmektedir. Farklı zemin türleri için tabanda oluşan kesme kuvvetlerinin toplamının zamanla değişimleri karşılaştırıldığı zaman S1 ve S6 zemin sistemlerinde gömülmenin olduğu durum irdelendiğinde her iki zemin sisteminin taban kesme kuvvetinin zamanla değişimleri açısından birbirinden farklı oldukları görülmektedir. Bu farklılıkların en büyük kesme kuvvetinin gerçekleşme zamanı ve her iki zemin sisteminin tepkisinden kaynaklandığı belirtilebilir. S6’da oluşan kesme kuvveti değeri S1’de oluşan kesme kuvvetine göre %30 daha büyüktür. Benzer karşılaştırma gömülmenin olmadığı durum için gerçekleştirilirse, S1’de oluşan kesme kuvveti değerinin S6’da oluşana nazaran %98 daha fazla olduğu görülmektedir. Buna karşın birbirine yakın karakterdeki zemin sistemleri arasında ötelenme ve dönme rijitliği yüksek olanlarda büyük farklılıkların olmadığı davranışın da buna bağlı olarak benzer olduğu görülmektedir. Burada tabandaki elemanlarda oluşan 161 toplam kesme kuvvetlerinin azalan zemin rijitliğine bağlı olarak artan bir karaktere sahip olması dikkat çekici olan bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. C-Eğilme Momenti Sayısal modellerin analitik modellere göre bazı üstünlüklerinin olduğundan daha önce de bahsedilmişti. Burada analitik modellerden elde edilen sonuçlardan farklı olarak herhangi bir iç kuvvetin hangi elemanda en büyük değerini aldığı ya da yerdeğiştirmenin hangi seviyede ne kadar gerçekleştiği gibi ayrıntıları da belirleyebilmek mümkün olmaktadır. Buradan hareketle elde edilen bulgular bakımından tabandaki elemanlarda oluşan eğilme momentlerinin en büyüğünün hangi elemanlarda oluştuğu Şekil 141’de verilmektedir. Bu elemanlara ait değerlerin zamanla değişimleri ise Şekil 156~161’de görüldüğü gibidir. Eğilme momenti (kNm) 5000 t=9,45 s Mmax=3270,11 kNm (e/r0=0) t=9,45 s Mmax=3293,74 kNm (e/r0=1) 4000 3000 S1 ve e/r0 = 0 S1S1veande/e/r0=0 r0 = 1 S1 and e/r0=1 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 -4000 -5000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 157. Model-5’de S1 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri Eğilme momenti (kNm) 5000 4000 S2 ve e/r0 = 0 S2 and e/r0=0 S2 ve e/r0 = 1 S2 and e/r0=1 t=9,45 s Mmax=3269,66 kNm (e/r0=1) 3000 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 t=13,00 s Mmax=3320,94 kNm (e/r0=0) -4000 -5000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 158. Model-5’de S2 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri 162 Eğilme momenti (kNm) 5000 t=12,50 s Mmax=3671,25 kNm (e/r0=0) 4000 e/r0 S3S3 and ve e/r0=0 e/r0 S3S3 and ve e/r0=1 3000 =0 =1 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 t=13,00 s Mmax=3370,25 kNm (e/r0=1) -4000 -5000 0 5 10 15 20 Time (s) Zaman (s) 25 30 35 40 Şekil 159. Model-5’de S3 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri Eğilme momenti (kNm) 5000 4000 S4andvee/r0=0 e/r0 S4 3000 S4 S4andvee/r0=1 e/r0 =0 =1 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 t=12,50 s Mmax=3655,13 kNm (e/r0=1) -4000 t=11,55 s Mmax=3914,18 kNm (e/r0=0) -5000 0 5 10 15 20 Time (s) Zaman (s) 25 30 35 40 Şekil 160. Model-5’de S4 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri Eğilme momenti ( ) (kNm) 5000 t=9,95 s Mmax=4086,40 kNm (e/r0=0) t=13,20 s Mmax=3391,82 kNm (e/r0=1) 4000 3000 S5e/r0=0 ve e/r0 S5 and S5e/r0=1 ve e/r0 S5 and =0 =1 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 -4000 -5000 0 5 10 15 20 Time (s) Zaman (s) 25 30 35 40 Şekil 161. Model-5’de S5 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri. 163 Eğilme momenti ( )(kNm) 5000 S6 S6 veand e/re/r0=0 0 =0 S6 S6 veand e/re/r0=1 0 =1 t=9,60 s Mmax=4694,74 kNm (e/r0=1) 4000 t=5,70 s Mmax=1649,45 kNm (e/r0=0) 3000 2000 1000 0 -1000 2 -2000 -3000 -4000 -5000 0 5 10 15 20 25 Time (s) Zaman (s) 30 35 40 Şekil 162. Model-5’de S6 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri Oluşan en büyük eğilme momentleri incelendiğinde S1~S5 zemin sistemleri için en büyük değerler yaklaşık 10~13 s de 3270~4694 kNm olarak gerçekleştiği görülmektedir. Benzer durumda gömülmenin olmadığı S6 zemin sistemi için en büyük taban kesme kuvveti 5,70 s de 1649,45 kNm olarak düşük seviyede gerçekleşmektedir. Burada ifade edilmesi gereken bir diğer husus, gömülme ilk üç zemin türü için etkili olmazken, diğer zemin sistemleri için davranışı belirgin bir şekilde etkilemektedir. Buna örnek olarak özellikle S6 zemin sistemleri için gömülmenin olmadığı durumda gerçekleşen eğilme momenti değerinin, olduğu sisteme göre %65 oranında azalması verilebilir. D-Salınım Yerdeğiştirmesi Model-5 dikkate alınarak gömülme oranının (e/r0=0) ve (e/r0=1) olduğu durumlarda altı sınıf zemin sistemi için sıvıda oluşan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri Şekil 162~167 de verilmektedir. Salınım yerdeğiştirmesi(m) 2,50 2,00 e/r0 S1S1 andve e/r0=0 1,50 =0 S1 ve e/r0 = 1 S1 and e/r0=1 1,00 0,50 0,00 -0,50 -1,00 t=11,80 s usmax=1,34 m (e/r0=0) t=11,80 s usmax=1,34 m (e/r0=1) -1,50 -2,00 -2,50 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 163. Model-5’de S1 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri 164 Salınım yerdeğiştirmesi(m) 2,50 S2 ve e/r = 0 S2 ve e/r0 = 1 2,00 0 S2 and e/r0=0 1,50 S2 and e/r0=1 1,00 0,50 0,00 -0,50 -1,00 t=11,80 s usmax=1,35 m (e/r0=0) t=11,80 s usmax=1,34 m (e/r0=1) -1,50 -2,00 -2,50 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 164. Model-5’de S2 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri ( ) 2,00 S3andvee/r0=0 e/r0 = S3 1,50 0 S3 ve e/r0 = 1 S3 and e/r0=1 1,00 p 0,50 0,00 g Salınım yerdeğiştirmesi(m) 2,50 -0,50 -1,00 t=11,80 s usmax=1,36 m (e/r0=0) t=11,80 s usmax=1,35 m (e/r0=1) -1,50 -2,00 -2,50 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 165. Model-5’de S3 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri 2,00 ( ) S4andvee/r0=0 e/r0 = S4 0 S4 ve e/r0 = 1 t=10,10 s usmax=1,40 m (e/r0=0) t=10,10 s usmax=1,37 m (e/r0=1) 1,50 S4 and e/r0=1 1,00 p 0,50 0,00 g Salınım yerdeğiştirmesi(m) 2,50 -0,50 -1,00 -1,50 -2,00 -2,50 0 5 10 15 20 Time (s) Zaman (s) 25 30 35 40 Şekil 166. Model-5’de S4 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri 165 Salınım yerdeğiştirmesi(m) 2,50 S5 ve e/r0 = 0 S5 and e/r0=0 S5 ve e/r0 = 1 S5 and e/r0=1 2,00 1,50 1,00 0,50 0,00 -0,50 -1,00 t=11,80 s usmax=1,46 m (e/r0=0) t=11,85 s usmax=1,38 m (e/r0=1) -1,50 -2,00 -2,50 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 167. Model-5’de S5 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri Salınım yerdeğiştirmesi(m) 2,50 t=10,20 s usmax=1,71 m (e/r0=0) t=10,15 s usmax=1,43 m (e/r0=1) 2,00 1,50 vee/r0=0 e/r0 = S6S6 and 0 S6 ve e/r0 = 1 S6 and e/r0=1 1,00 0,50 0,00 -0,50 -1,00 -1,50 -2,00 -2,50 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 168. Model-5’de S6 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri Yukarıdaki şekillerden S6 zemin sistemi haricindeki S1~S5 sistemleri için en büyük salınım yerdeğiştirmelerinin yaklaşık 11,80 s de 1,34~1,71 m olarak gerçekleştiği görülmektedir. Diğer taraftan salınım yerdeğiştirmesinin gömülmeden kayda değer bir şekilde etkilenmediği de belirtilebilir. Örneğin S5 zemin sistemi için %6 mertebesinde bir etkilenme olmuştur. Ancak S6 zemin sistemi incelendiğinde gömülmenin çok daha önemli oranlarda etikisinin olabildiği görülmektedir. Burada S6 zemin sistemi için yapı davranışının olduğu kadar sıvı davranışının da diğer zemin sistemlerine nazaran farklılıklar sergilediği görülmektedir. Oransal olarak bu karşılaştırma gerçekleştirildiğinde ise S6 zemin sistemi için gömülmenin salınım yerdeğiştirmesinde %17’lere varan azalmalara neden olduğu söylenebilir. 166 Zemin sistemine bağlı olarak salınım yerdeğiştirmelerinin zamanla değişimleri karşılaştırıldığında S1 ve S6 zemin sistemlerinde gerek salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri gerekse de en büyük değer açısından belirgin bir farklılığın olduğu açıkça görülmektedir. S6 zemin sistemi için elde edilen salınım yerdeğiştirmesi S1 zemin sistemine ilişkin salınım yerdeğiştirmesine göre %28 daha büyük gerçekleşmiştir. 2.4.6. Model-6: Sıvı İçin Eklenmiş Kütle Yaklaşımının Zemin İçin Kütlesiz Temel Yaklaşımının Kullanıldığı Sıvı-Yapı-Zemin Modeli Sayısal yöntemler kullanılarak oluşturulan ikinci model olan ve Model 6 olarak adlandırılan sıvı-yapı-zemin sistemine ilişkin model Şekil 168’de görülmektedir. Bu modelin Model 5’den farkı zeminin de sonlu elemanlar yöntemiyle modellenmesidir. Bu modelde: ¾Sıvı: Yapı-Sıvı etkileşiminin dikkate alınmasında kullanılan impuls kütlesi Westergaard tarafından önerilen eklenmiş kütle yaklaşımı, EC-8’de verilen hidrodinamik basınç dağılımına göre, hazne duvarı yüksekliği boyunca tanımlamış elemanlara uygulamak suretiyle gerçekleştirilmektedir. Bu yaklaşımla ilgili bilgiler Model-5’de verilmişti. Eklenmiş kütle mc m Eksene göre simetrik en büyük eğilme momentinin oluştuğu elemanlardan biri 20 m 50 m Şekil 169. Model 6; Sıvı için eklenmiş kütle yaklaşımının; zemin için kütlesiz temel yaklaşımının (solid tipte sonlu elemanla), kullanıldığı sıvı-yapı-zemin modeli 167 ¾ Yapısal kısım: Bu model için dikkate alınan yapısal kısım Model-5’dekine benzer olup haznenin sonlu eleman modelinde ise kabuk (shell) tipinde sonlu eleman kullanılmaktadır. Bu model için ayak taşıyıcı sistemi çerçeve sisteminin modellenmesinde her düğüm noktasında altı serbestlik derecesi bulunan iki düğüm noktalı çerçeve (Frame) eleman, hazne ve radye temel sistemi için ise her noktasında altı serbestlik derecesi bulunan dört noktalı kabuk (Shell) eleman tipi kullanılmıştır ¾ Temel/zemin sistemi: Bu model için zemin ortamı Şekil 168’den de görülebileceği gibi yeterli genişlikte üç boyutlu katı eleman (solid), temel sistemi ise kabuk (shell) tipinde sonlu elemanla modellenmektedir. Yeterli genişlik almaktan amaç, burada dikkate alınan zeminin yarı sonsuz bir elastik ortam olması nedeniyle her üç doğrultuda da yayılan dalgaların zemin sınırlarında yansımalarının önüne geçmektir. Bu nedenle bu modelin uygun boyutlarına karar verirken parametrik çalışma gerçekleştirilmelidir. İlk olarak değişik sonlu eleman ağları arasından uygun olanına karar verilmeli daha sonrada bu sonlu eleman modeli boyutları zemin sınırında dinamik çözümlemelerden elde edilen yerdeğiştirmeler sıfıra eşitlenene kadar genişletilmelidir. Sonuç olarak elde edilen zemin sonlu eleman modeli için kütlesiz temel kabulüyle çözüme gidilebilir. Bu model için de yapı-zemin etkileşiminin dikkate alınmasıyla kütlesiz temel yaklaşımı sonlu elemanlar yöntemiyle birlikte kullanılmaktadır. Kütlesiz temel yaklaşımın kullanılması için zemin sisteminin sınırlarının yapıya ait eylemsizlik etkilerinden etkilenmeyecek bir uzaklıkta olması gerektiği daha önce de bu konuyla ilgili olarak ifade edilmişti. Bu sebeple bu tez kapsamında temel-zemin sisteminin boyutlarına karar verebilmek için yapıya yakın bir sınırdan başlayıp adım adım zemin modelini genişletmek suretiyle parametrik bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Sonuç olarak karar verilen sonlu eleman boyutlarında sonlu elemanlara ait ağın da sistem tepkilerini değiştirmediği yapılan üç farklı uygulamayla denetlenerek modelde kullanılan sonlu elemanlar ağına karar verilmiştir. Modelin Uygulanması Bu model için çözüm frekans ya da zaman ortamında gerçekleştirilebilir. Çözüm yöntemi olarak, doğrudan çözüm teknikleri kullanılmaktadır. Bu yaklaşımlarla oluşturulan hareket denklemleri için modal çözümleme yöntemleriyle tepki spektrumu, zaman tanım alanında çözüm teknikleri ya da doğrudan çözüm teknikleri kullanılabilir. 168 Burada oluşturulan sayısal modele ait hareket denkleminin çözümünde zaman ortamında doğrudan integrasyon yöntemlerinden Newmark yaklaşımı (α=0,50, β=0,25) ve sönüm matrisi için ise Rayleigh sönümü kullanılmaktadır. Bu nedenle dikkate alınan kütle matrisi çarpanı (αr=0,04) rijitlik matrisi çarpanı ise (βr = 0,009) olarak hesaplanmaktadır. Bütün bu sistemlerin çözümünde SAP2000 paket programından faydalanılmaktadır. Model-6 kullanılarak iki farklı gömülme oranının (e/r0=0 ve 1) her biri için altı farklı zemin sistemiyle toplam oniki çözümleme gerçekleştirilmektedir. Bu çözümlemelerden elde edilen en büyük yatay yerdeğiştirme, kesme kuvveti, eğilme momenti ve salınım yerdeğiştirmesi değerleri ile bunların gerçekleşme zamanları gömülmenin olmadığı durum (e/r0=0) için Tablo 28’de gömülmenin söz konusu olduğu durumunda (e/r0=1) ise Tablo 29’da sunulmaktadır. Tablo 28. Model 6 için gömülmenin olmadığı (e/ro=0) durumda elde edilen en büyük yerdeğiştirme ve iç kuvvet değerleriyle bunların gerçekleşme zamanları En büyük yatay yerdeğiştirme, u zaman (s) S1 S2 S3 S4 S5 S6 12,45 12,45 12,50 12,55 12,65 9,70 En büyük taban kesme kuvveti, V En büyük eleman eğilme momenti, Mo En büyük salınım yerdeğiştirmesi, us değer (m) zaman (s) Değer (kN) zaman (s) değer (kNm) zaman (s) -0,1795 -0,1862 -0,2008 -0,2086 -0,2323 0,3932 12,45 12,45 12,50 12,55 12,65 9,70 3523,13 3617,77 3755,21 3557,54 3612,07 -4872,05 12,45 12,45 12,50 12,55 12,65 9,70 3377,25 3466,29 3616,68 3451,68 3509,30 -4718,10 11,80 11,80 11,80 11,80 11,85 11,85 değer (m) -1,3481 -1,3490 -1,3554 -1,3670 -1,3863 1,4265 Tablo 29. Model 6 için gömülmenin olduğu (e/ro=1) durumda elde edilen en büyük değerler ve bunların gerçekleşme zamanları zemin En büyük yatay yerdeğiştirme, u zaman (s) S1 S2 S3 S4 S5 S6 9,45 12,40 12,45 12,50 12,50 12,60 En büyük taban kesme kuvveti, V En büyük eleman eğilme momenti, Mo En büyük salınım yerdeğiştirmesi, us değer (m) zaman (s) Değer (kN) zaman (s) değer (kNm) zaman (s) değer (m) -0,1638 -0,1658 -0,1740 -0,2068 -0,2072 -0,2161 -1,3442 -1,3448 -1,3472 -1,3598 -1,3599 -1,3762 12,40 12,40 12,45 12,50 12,50 12,60 -3354,80 -3338,78 3442,83 3745,76 3760,42 3508,45 9,45 9,45 12,45 12,50 12,50 12,60 -3273,13 -3257,40 3367,25 3652,90 3685,89 3449,19 11,80 11,80 11,80 11,80 11,80 11,85 169 Tablo 28 ve 29’da enbüyük değerleri verilen yatay yerdeğiştirme (A), kesme kuvveti (B), eğilme momenti (C) ve salınım yerdeğiştirmesinin (D) zamanla değişimleri de belirlenmiş olup bunlara ilişkin grafik ve bulgular aşağıda ayrı ayrı sunulmaktadır. A-Yatay Yerdeğiştirme Model-6 için yapılan çözümlemelerden elde edilen yatay yerdeğiştirme değerlerinin depo yüksekliği boyunca en büyük değerlerine ait elde edilen değişimler Şekil 169 ve 170’de verilmektedir. Şekil 169’da örnek olarak seçilen S1, S3 ve S6 zemin sistemleri için gömülmeye bağlı değişimler görülmektedir. Bu şekilden temel-zemin sistemi için rijitlik olarak en büyük değere sahip bulunan S1 sistemi için gömülmenin yükseklik boyunca yerdeğiştirmenin değişiminde hemen hemen hiçbir etkisinin olmadığı açıkça tespit edilebilir. Rijitlik olarak orta düzeyde bir değere sahip olan S3 sistemi için ise gömülmenin %13 mertebesinde bir azalmaya sebep olabileceği, benzer durumun S6 zemin sistemi için incelenmesi durumunda ise bu oranın %47’lere ulaşabildiği görülebilmektedir. Aşağıdaki şekilden görülebileceği gibi gerek gömülmenin olduğu gerekse de olmadığı durumlarda yükseklik boyunca en büyük yerdeğiştirmenin değişimi benzer karakter sergilemektedir. Buradan da görülebileceği gibi sistemlerde temel-zemin rijitliklerindeki azalmalar en büyük yerdeğiştirmelerin gerçekleşme yüksekliklerini değiştirebilmektedir. Örnek olarak en büyük yerdeğiştirme gömülmenin olmadığı S1~S4 sistemleri ile gömülmenin olduğu tüm sistemlerde 21 m seviyelerinde, diğer iki sistemde 32,5 32,5 30,0 30,0 30,0 27,5 27,5 27,5 25,0 22,5 20,0 17,5 15,0 12,5 10,0 7,5 S1 veS1ee/r0=0 /r0 = 0 S1 veS1ee/r0=1 /r0 = 1 5,0 2,5 0,0 25,0 22,5 20,0 17,5 15,0 12,5 10,0 7,5 S3 ve e/r0 = 0 S3 e/r0=0 S3 ve e/r0 = 1 5,0 2,5 S3 e/r0=1 0,0 0 0,05 0,1 0,15 0,2 Yatay yerdeğiştirme (m) Ayaklı depo yüksekliği (m) 32,5 Ayaklı depo yüksekliği (m) Ayaklı depo yüksekliği (m) ise 32,5 m seviyesinde gerçekleşmektedir. 25,0 22,5 20,0 17,5 15,0 12,5 10,0 7,5 S6 ve e/r0 = 0 S6 e/r0=0 S6 ve e/r0 = 1 5,0 2,5 S6 e/r0=1 0,0 0 0,05 0,1 0,15 0,2 Yatay yerdeğiştirme (m) 0 0,05 0,1 0,15 0,2 Yatay yerdeğiştirme (m) Şekil 170. Model-6’ya ait en büyük yerdeğiştirmelerin, S1, S3 ve S6 zemin türleri için ayaklı depo yüksekliği boyunca gömülme olup olmamasına göre değişimleri 32,5 32,5 30,0 30,0 27,5 27,5 25,0 25,0 22,5 20,0 17,5 15,0 12,5 S1 ve /r0 = 0 S1 e e/r0=0 S2 ve e /r0 = 0 S2 e/r0=0 S3 ve e/r0 = 0 S3 e e/r0=0 S4 ve /r0 = 0 S5 ve /r0 = 0 S4 e e/r0=0 S6 ve /r0 = 0 S5 e e/r0=0 10,0 7,5 5,0 2,5 S6 e/r0=0 0,0 Ayaklı depo yüksekliği (m) Ayaklı depo yüksekliği (m) 170 22,5 20,0 17,5 15,0 12,5 S1 ve e/r0 = 1 S1 e/r0=1 S2 ve e/r0 = 1 S2 ee/r0=1 S3 ve /r0 = 1 S4 ve /r0 = 1 S3 ee/r0=1 S5 ve e /r0 = 1 S4 e/r0=1 S6 ve e/r0 = 1 10,0 7,5 5,0 S5 e/r0=1 2,5 S6 e/r0=1 0,0 0 0,05 0,1 0,15 Yatay yerdeğiştirme (m) 0,2 0 0,05 0,1 0,15 0,2 Yatay yerdeğiştirme (m) Şekil 171. Model-6’ya ait en büyük yerdeğiştirmelerin, bütün zemin türleri için ayaklı depo yüksekliği boyunca değişimlerinin karşılaştırmaları Yapı yüksekliği boyunca verilen yerdeğiştirmelerin en büyük tepkileri zemin sistemlerine göre karşılaştırıldığında en az, gömülmenin olmadığı durumda, %4 (S1↔S2) olduğu durumda ise %1 (S1↔S2) olarak gerçekleştiği tespit edilmektedir. Benzer durum en büyük değişimler bakımında irdelendiğinde ise, zemin sisteminin gömülmenin olmadığı durumda %119 (S1↔S6) oranında, olduğu durumda ise %32 (S1↔S6) oranında artıma sebep olabildiği görülmektedir. Bu karşılaştırmalar, yukarıdan da açıkça görülebileceği gibi, gömülmenin sistemin zemindeki rijitlik azalmalarından kaynaklanabilecek etkiler üzerinde ne ölçüde etkin olabileceği hakkında önemli bir fikir vermektedir. Model-6 dikkate alınarak gömülmenin olmadığı ve söz konusu olduğu durumlarda altı zemin sistemi için hesaplanan yatay yerdeğiştirmelerin zamanla değişimi Şekil 171~176’ da verilmektedir. 171 Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 S1 ve e/r0 = 0 S1 and e/r0=0 S1 ve e/r0 = 1 S1 and e/r0=1 t=9,45 s umax=0,16 m (e/r0=1) 0,20 0,10 0,00 -0,10 -0,20 t=12,45 s umax=0,18 m (e/r0=0) -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 172. Model-6’da S1 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 S2 ve e/r0 = 0 S2 ve and ee/r0=0 S2 /r0 = 1 0,20 S2 and e/r0=1 0,10 0,00 -0,10 t=12,40 s umax=0,17 m (e/r0=1) t=12,45 s umax=0,18 m (e/r0=0) -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Yatay yerdeğiştirme (m) Şekil 173. Model-6’da S2 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri 0,30 S3 ve e/r0 = 0 1 S3 and e/r0=0 S3 ve e/r0 = S3 and e/r0=1 0,20 0,10 0,00 -0,10 t=12,45 s umax=0,17 m (e/r0=1) -0,20 t=12,50 s umax=0,20 m (e/r0=0) -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 174. Model-6’da S3 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri 172 Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 S4 ve e/r = 0 0 S4 and e/r0=0 S4 ve e/r0 = 1 S4 and e/r0=1 0,20 0,10 0,00 -0,10 t=12,55 s umax=0,21 m (e/r0=0) t=12,50 s umax=0,21 m (e/r0=1) -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 Zaman Time (s) (s) 25 30 35 40 Şekil 175. Model-6’da S4 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri Yatay yerdeğiştirme (m) 0,40 S5 ve e/r = 0 0 S5 and e/r0=0 S5 ve e/r0 = 1 S5 and e/r0=1 0,30 0,20 0,10 0,00 -0,10 -0,20 t=12,60 s umax=0,21 m (e/r0=1) t=12,65 s umax=0,23 m (e/r0=0) -0,30 -0,40 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) (s) Zaman Şekil 176. Model-6’da S5 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri Yatay yerdeğiştirme (m) 0,40 S6 ve e/r0 = 0 S6 and e/r0=0 S6 ve e/r0 = 1 t=9,70 s umax=0,39 m (e/r0=0) 0,30 S6 and e/r0=1 0,20 0,10 0,00 -0,10 -0,20 t=12,60 s umax=0,22 m (e/r0=1) -0,30 -0,40 0 5 10 15 20 Time (s)(s) Zaman 25 30 35 40 Şekil 177. Model-6’da S6 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri 173 Yukarıda verilen şekillerden de görülebileceği gibi S1~S5 zemin sistemleri için en büyük yerdeğiştirmeler 10~12,5 s civarında 0,16~0,39 m olarak gerçekleşmektedir. Burada incelenilen model gömülmeye göre irdelendiğinde, S1~S3 sistemleri için gömülmenin kayda değer etkisinin olmadığı görülmektedir. Diğer zemin türleri için bu durum incelendiğinde ise özellikle S6 zemin sistemi için gerek en büyük tepkinin gerçekleşme zamanı, gerekse de tepkinin zamanla değişimindeki farklılıklar dikkat çekicidir. Buradan hareketle S5 sistemi için gömülmenin yerdeğiştirmeyi %11, S6 sistemi için ise %45 oranında azaltabildiği belirtilebilir. Diğer taraftan zemin sisteminde gerçekleşen rijilik azalmalarına bağlı olarak davranışın gerek en büyük tepkinin gerçekleşme zamanı gerekse de sistemin yer hareketine olan tepkisi açısından önemli farklılıklara neden olduğu belirtilebilir. Örnek olarak en büyük tepkinin değerinde önemli bir farklılık olmamasına karşın tepkinin zamanla değişimi arasındaki farklılıklar S4 zemin sistemi ve daha az rijit bütün zemin sistemlerinde görülmektedir. Gömülmeye bağlı olarak S6 sistemi için ise en büyük tepkinin gerçekleşme zamanı, değeri ve tepkinin zamanla değişiminin gömülmeden belirgin bir şekilde etkilendiği söylenebilir. B-Kesme Kuvveti Model-6 dikkate alınarak gömülme oranının (e/r0=0) ve (e/r0=1) olduğu durumlarda altı sınıf zemin sistemi için tabanda bulunan elemanlarda oluşan toplam kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri Şekil 177~182’de verilmektedir. 5000 S1and vee/r0=0 e/r0 = S1 S1and vee/r0=1 e/r0 = S1 Kesme kuvveti (kN) 4000 3000 0 1 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 t=12,45 s Vmax=3523,13 kN (e/r0=0) t=12,40 s Vmax=3354,80 kN (e/r0=1) -4000 -5000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Ti me (s) Zaman (s) Şekil 178. Model-6’da S1 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri 174 5000 S2 ve e/r0 = 0 S2 and e/r0=0 S2 ve e/r0 = 1 Kesme kuvveti (kN) 4000 S2 and e/r0=1 3000 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 t=12,45 s Vmax=3617,77 kN (e/r0=0) t=12,40 s Vmax=3338,78 kN (e/r0=1) -4000 -5000 0 5 10 15 20 Time (s) (s) Zaman 25 30 35 40 Şekil 179. Model-6’da S2 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri 5000 S3and vee/r0=0 e/r0 = S3 S3and vee/r0=1 e/r0 = S3 Kesme kuvveti (kN) 4000 3000 0 1 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 t=12,50 s Vmax=3755,21 kN (e/r0=0) t=12,45 s Vmax=3442,83 kN (e/r0=1) -4000 -5000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 180. Model-6’da S3 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri 5000 S4and vee/r0=0 e/r0 = S4 S4and vee/r0=1 e/r0 = S4 Kesme kuvveti (kN) 4000 3000 0 1 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 t=12,55 s Vmax=3557,54 kN (e/r0=0) t=12,50 s Vmax=3745,76 kN (e/r0=1) -4000 -5000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 181. Model-6’da S4 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. 175 5000 S5 ve e/r0 = 0 S5 and e/r0=0 S5 ve e/r0 = 1 S5 and e/r0=1 Kesme kuvveti (kN) 4000 3000 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 t=12,65 s Vmax=3612,07 kN (e/r0=0) t=12,50 s Vmax=3760,42 kN (e/r0=1) -4000 -5000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Ti me (s) Zaman (s) Şekil 182. Model-6’da S5 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri Kesme kuvveti (kN) 5000 S6and vee/r0=0 e/r0 = S6 S6and vee/r0=1 e/r0 = S6 4000 0 1 3000 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 t=12,60 s Vmax=3508,45 kN (e/r0=1) t=9,70 s Vmax=4872,05 kN (e/r0=0) -4000 -5000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 183. Model-6’da S6 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. Yukarıdaki şekillerden görüldüğü gibi S1~S6 zemin sistemleri için en büyük kesme kuvveti değerlerinin yaklaşık 10~12,5 s de 3354~4872 kN olarak gerçekleştiği görülmektedir. Burada ifade edilen şekillerden, gömülme ilk üç zemin türü için (Şekil 177, 178, 179) etkili olmazken, S3 den sonra tanımlanan zemin sistemlerinde davranışı belirgin bir şekilde etkilemiştir. Özellikle S6 zemin sistemi için gömülmenin olmadığı sistemdeki gerçekleşen kesme değerinin, olduğu sisteme göre %28 oranında azaldığı belirtilebilir. Farklı zemin türleri için tabanda oluşan kesme kuvvetlerinin toplamının zamanla değişimleri karşılaştırıldığında S1 ve S6 zemin sistemlerinde gömülmenin olduğu durumda her iki zemin sistemi taban kesme kuvvetinin zamanla değişimleri açısından birbirinden farklı oldukları görülmektedir. Bu durumda S6’da oluşan kesme kuvveti değeri S1’de oluşana nazaran %5 daha fazla olmaktadır. Benzer karşılaştırma gömülmenin olmadığı durum için gerçekleştirilirse S6’da oluşan kesme kuvveti değerinin S1’de oluşana nazaran %38 daha fazla olduğu tespit edilebilir. 176 C-Eğilme Momenti Eğilme momentinin en büyük değeri aldığı elemanda, zamanla değişimleri aşağıdaki şekillerde zemin sistemlerine göre sırasıyla verilmektedir (Şekil 183~188). Eğilme momenti (kNm) 5000 S1 ve e/r0=0 e/r0 = 0 S1 and S1 ve e/r0=1 e/r0 = 1 S1 and t=9,45 s Mmax=3273,13 kNm (e/r0=1) 4000 3000 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 t=12,45 s Mmax=3377,25kNm (e/r0=0) -4000 -5000 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 184. Model-6’da S1 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri Eğilme momenti (kNm) 5000 4000 S2 ve e/r0 = 0 S2 and e/r0=0 S2 ve e/r0=1 e/r0 = 1 S2 and t=9,45 s Mmax=3257,40kNm (e/r0=1) 3000 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 t=12,45 s Mmax=3466,29 kNm (e/r0=0) -4000 -5000 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 185. Model-6’da S2 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri Eğilme momenti (kNm) 5000 S3 ve e/r0 = 0 S3 ve e/r0 = 1 4000 S3 and e/r0=0 3000 S3 and e/r0=1 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 t=12,50 s Mmax=3616,68 kNm (e/r0=0) t=12,45 s Mmax=3367,25 kNm (e/r0=1) -4000 -5000 0 5 10 15 20 Time (s) Zaman (s) 25 30 35 40 Şekil 186. Model-6’da S3 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri 177 Eğilme momenti (kNm) 5000 S4andvee/r0=0 e/r0 S4 4000 S4andvee/r0=1 e/r0 S4 3000 =0 =1 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 t=12,55 s Mmax=3451,68 kNm (e/r0=0) t=12,50 s Mmax=3652,90 kNm (e/r0=1) -4000 -5000 0 5 10 15 20 Time (s) Zaman (s) 25 30 35 40 Şekil 187. Model-6’da S4 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri Eğilme momenti (kNm) 5000 S5 ve e/r0 = 0 S5 ve e/r0 = 1 4000 S5 and e/r0=0 3000 S5 and e/r0=1 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 t=12,65 s Mmax=3509,20 kNm (e/r0=0) t=12,50 s Mmax=3685,89 kNm (e/r0=1) -4000 -5000 0 5 10 15 20 Time (s) Zaman (s) 25 30 35 40 Şekil 188. Model-6’da S5 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri Eğilme momenti (kNm) 5000 S6S6 andve e/r0=0 e/r0 t=9,75 s Mmax=4718,10 kNm (e/r0=0) 4000 S6S6 andve e/r0=1 e/r0 =0 =1 3000 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 -4000 t=12,60 s Mmax=3449,19 kNm (e/r0=1) -5000 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 189. Model-6’da S6 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri. 178 Oluşan en büyük eğilme momentleri incelendiğinde S1~S6 zemin sistemleri için değerler yaklaşık 10~12,5 s de 3257~4718 kNm olarak gerçekleşmektedir. Bu model için, gömülme ilk üç zemin sistemi için etkili olmazken, diğer zemin sistemlerinin davranışı belirgin bir şekilde etkilenmiştir. Özellikle S6 zemin sistemi için gömülmenin olmadığı sistemdeki gerçekleşen eğilme momenti değeri, olduğu sisteme göre %27 oranında daha küçük olarak gerçekleşmiştir. D-Salınım Yerdeğiştirmesi Model-6 dikkate alınarak gömülme oranının (e/r0=0) ve (e/r0=1) olduğu durumlarda altı sınıf zemin sistemi için sıvıda meydana gelen salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri Şekil 189~194’de verilmektedir. Salınım yerdeğiştirmesi(m) 2,50 S1and vee/r0=0 e/r0 = S1 2,00 S1and vee/r0=1 e/r0 = S1 1,50 0 1 1,00 0,50 0,00 -0,50 -1,00 t=11,80 s usmax=1,35 m (e/r0=0) t=11,80 s usmax=1,34 m (e/r0=1) -1,50 -2,00 -2,50 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 190. Model-6’da S1 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri Salınım yerdeğiştirmesi(m) 2,50 S2 ve e/r0 = 0 S2 and e/r0=0 S2 ve e/r0 = 1 2,00 S2 and e/r0=1 1,50 1,00 0,50 0,00 -0,50 -1,00 t=11,80 s usmax=1,35 m (e/r0=0) t=11,80 s usmax=1,35 m (e/r0=1) -1,50 -2,00 -2,50 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 191. Model-6’de S2 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri 179 Salınım yerdeğiştirmesi(m) 2,50 S3and vee/r0=0 e/r0 = S3 0 S3 ve e / r = 1 0 S3 and e/r0=1 2,00 1,50 1,00 0,50 0,00 -0,50 -1,00 t=11,80 s usmax=1,36 m (e/r0=0) t=11,80 s usmax=1,35 m (e/r0=1) -1,50 -2,00 -2,50 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 192. Model-6’de S3 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri Salınım yerdeğiştirmesi(m) 2,50 S4 ve e/r0 = 0 S4 ve e/r0 = 1 2,00 S4 and e/r0=0 1,50 S4 and e/r0=1 1,00 0,50 0,00 -0,50 -1,00 t=11,80 s usmax=1,37 m (e/r0=0) t=11,80 s usmax=1,36 m (e/r0=1) -1,50 -2,00 -2,50 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 193. Model-6’de S4 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri Salınım yerdeğiştirmesi(m) 2,50 S5and vee/r0=0 e/r0 = 0 S5 S5and vee/r0=1 e/r0 = 1 S5 2,00 1,50 1,00 0,50 0,00 -0,50 -1,00 t=11,85 s usmax=1,39 m (e/r0=0) t=11,80 s usmax=1,36 m (e/r0=1) -1,50 -2,00 -2,50 0 5 10 15 20 Time (s) Zaman (s) 25 30 35 40 Şekil 194. Model-6’de S5 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri 180 2,50 vee/r0=0 e/r0 = 0 S6S6 and Salınım yerdeğiştirmesi(m) 2,00 S6 ve e/r = 0 0 S6 and e/r0=1 1,50 1,00 0,50 0,00 -0,50 -1,00 t=11,85 s usmax=1,43 m (e/r0=0) t=11,85 s usmax=1,38 m (e/r0=1) -1,50 -2,00 -2,50 0 5 10 15 20 Time (s) Zaman (s) 25 30 35 40 Şekil 195. Model-6’de S6 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri Elde edilen bulgular salınım yerdeğiştirmeleri bakımından incelendiğinde S1~S6 sistemleri için en büyük yerdeğiştirmeler yaklaşık 11,80 s de 1,34~1,43 m olarak gerçekleştiği görülmektedir. Buradaki model için elde edilen değerler gömülme oranlarına göre salınım yerdeğiştirmesinin genelde gömülmeden kayda değer bir şekilde etkilenmediği, en büyük oran S6 için %4 olarak gerçekleştiği tespit edilmiştir. Zemin sistemine bağlı olarak salınım yerdeğiştirmelerinin zamanla değişimleri karşılaştırıldığında en küçük salınım yerdeğiştirmesinin S1, en büyüğünün de S6 için oluşmasına rağmen bu iki sistem arasındaki değişimin küçüğüne göre % 7 oranında gerçekleştiği görülmektedir. Benzer durum gömülmenin olması halinde ise zemin sistemlerine göre ancak %2 oranında kalmaktadır. 2.4.7. Model-7: Sıvı İçin Sonlu Eleman Yaklaşımının Zemin İçin Kütlesiz Temel Yaklaşımının Kullanıldığı Ayaklı Depo Sıvı-Yapı-Zemin Modeli Sıvı için de sonlu elemanların kullanıldığı ve Model 7 olarak adlandırılan sıvı-yapızemin sistemine ilişkin görünüm Şekil 195’de verilmektedir. ¾ Sıvı: Bu modelde sıvı davranışını dikkate almada Langrange yaklaşımı kullanılmaktadır. Langrange yaklaşımına uygun şekilde sıvı ile hazne duvarı için aynı koordinatlara sahip noktaların radyal serbestlikleri bağımlı hale getirilmiştir. Bu ifadeden de anlaşılabileceği gibi sıvı elemanlar ile hazne elemanları herhangi bir ortak noktaya sahip değildir. Sıvının sonlu elemanla modellenmesinde her düğüm noktasında üç serbestlik derecesine sahip (ux, uy, uz,) 8 düğüm noktalı sıvı eleman (Fluid80) kullanılmaktadır. Bu 181 elemana ait mekanik özellikler için ise birim hacim ağırlığı ρ=1000 kg/m3 hacimsel elastisite modülü Ec=2,07x109 N/m2, sönüm oranı ise ζs =%0,5 olarak dikkate alınmaktadır. Bunlara ek olarak sıvı eleman haznenin serbest yüzeyinde meydana gelen salınım etkilerini de dikkate alacak şekilde tasarlanmıştır. ¾ Yapısal kısım: Bu model için Ayak taşıyıcı sistemi çerçeve sisteminin modellenmesinde her düğüm noktasında altı serbestlik derecesi bulunan iki düğüm noktalı çubuk (Beam 4) eleman, hazne ve radye temel sistemi için ise her noktasında altı serbestlik derecesi bulunan dört noktalı kabuk (Shell 163) elemanı seçilmiştir. ¾ Temel/zemin sistemi: Yapı-zemin etkileşimini dikkate alabilmek için kütlesiz temel yaklaşımı sonlu elemanlar yöntemiyle birlikte kullanılmaktadır. Şekil 195’den de gözükeceği gibi zemin yeterli genişlikte üç boyutlu katı (solid), temel sistemi ise kabuk (shell) tipinde sonlu elemanla modellenmektedir. Zeminin modellenmesinde her bir noktasında üç adet serbestlik içeren (ux, uy, uz,) 6 noktalı pirizmatik solid eleman kullanılmıştır. Benzer şekilde gerek temel sisteminin modellenmesinde gerekse de haznenin modellenmesinde her noktada 6 serbestliğe sahip 4 noktalı kabuk eleman kullanılmıştır. Burada sonlu eleman tipi ve modelinin belirlenmesinde Model-6’de ifade edilen prosedür aynı şekilde takip edilmiştir. 20 m 50 m Şekil 196. Model 7; Sıvı için sonlu eleman yaklaşımının, zemin için kütlesiz temel yaklaşımının (solid tipte sonlu elemanla), kullanıldığı ayaklı depo sıvı-yapızemin modeli 182 Modelin Uygulanması Oluşturulan sayısal modele ait hareket denkleminin çözümünde zaman ortamında doğrudan integrasyon yöntemlerinden Newmark yaklaşımı sönüm için ise Rayleigh sönümü kullanılmaktadır. Bu nedenle dikkate alınan kütle matrisi çarpanı (αr=0,04) rijitlik matrisi çarpanı ise (βr = 0,009) olarak hesaplanmaktadır. Bütün bu modellerin gerçekleştirilmesinde ANSYS paket programından faydalanılmaktadır. Model-7 için gerçekleştirilen toplam 12 adet çözümlemeden elde edilen en büyük yatay yerdeğiştirme, kesme kuvveti, eğilme momenti ve salınım yerdeğiştirmesi değerleri ile bunların gerçekleşme zamanları gömülmenin olmadığı durum (e/r0=0) için Tablo 30’da gömülmenin söz konusu olduğu durumda (e/r0=1) ise Tablo 31’de sunulmaktadır. Tablo 30. Model-7 için gömülmenin söz konusu olmadığı (e/ro=0) durumda elde edilen en büyük yerdeğiştirme ve iç kuvvet değerleriyle bunların gerçekleşme zamanları zemin En büyük yatay yerdeğiştirme, u zaman (s) S1 S2 S3 S4 S5 S6 En büyük taban kesme kuvveti, V En büyük eleman eğilme momenti, Mo En büyük salınım yerdeğiştirmesi, us değer (m) zaman (s) değer (kN) Zaman (s) değer (kNm) zaman (s) 9,45 9,45 0,1048 0,1048 9,45 9,55 9,60 9,75 0,1091 0,1203 0,1363 0,1847 9,40 9,40 9,40 9,45 9,55 9,65 3999,56 3999,50 4001,09 4081,77 4236,07 4569,43 9,40 9,40 9,40 9,45 9,55 9,65 1890,24 1870,20 1835,78 1829,51 1870,99 1997,21 10,10 10,10 10,15 10,15 10,15 10,25 değer (m) 1,9702 1,9700 -1,9897 2,0457 2,1000 2,1836 Tablo 31. Model-7 için gömülmenin olduğu (e/ro=1) durumda elde edilen en büyük değerler ve bunların gerçekleşme zamanları zemin En büyük yatay yerdeğiştirme, u zaman (s) S1 S2 S3 S4 S5 S6 9,45 9,45 9,45 9,50 9,50 9,55 En büyük taban kesme kuvveti, V En büyük eleman eğilme momenti, Mo En büyük salınım yerdeğiştirmesi, us değer (m) zaman (s) değer (kN) Zaman (s) değer (kNm) zaman (s) 0,1021 0,1025 0,1037 0,1078 0,1140 0,1296 9,40 9,40 9,40 9,40 9,45 10,15 3986,23 3988,66 3996,00 4005,51 4050,24 4184,84 9,40 9,40 9,40 9,40 9,45 9,50 1909,36 1910,40 1913,61 1917,10 1934,92 1993,73 10,10 10,10 10,10 10,10 10,20 9,50 değer (m) -1,9576 -1,9595 -1,9662 -1,9854 -2,0140 -2,0769 183 Yukarıda verilen tablolarda yatay yerdeğiştirme (A), kesme kuvveti (B), eğilme momenti (C) ve salınım yerdeğiştirmesinin (D) zamanla değişimleri de belirlenmiş olup bunlara ilişkin grafik ve bulgular aşağıda ayrı ayrı sunulmaktadır. A-Yatay Yerdeğiştirme Model-7 için yapılan bu çözümlemelerden elde edilen yatay yerdeğiştirme değerlerinin depo yüksekliği boyunca değişimleri Şekil 196 ve 197’de verilmektedir. Aşağıda verilen şekillerden görüldüğü gibi, temel-zemin sistemi için rijitlik olarak en büyük değere sahip bulunan S1 sistemi için gömülmenin, yükseklik boyunca yerdeğiştirmenin değişiminde hemen hemen hiçbir etkisinin olmadığı açıkça görülmektedir. Rijitlik olarak orta düzeyde bir değere sahip olan S3 sistemi için ise gömülmenin %5 mertebesinde bir azalmaya sebep olabileceği, benzer durumun S6 zemin sistemi için incelenmesi durumunda ise bu oranın tersine %30’lara ulaşabildiği görülmektedir. Burada S6 için yükseklik boyunca değişimin gömülmeden oldukça fazla etkilendiği söylenebilir. En büyük yerdeğiştirme diğer zemin sistemleri için hazne seviyesinden daha aşağıda gerçekleşmektedir. S6 zemin sisteminde ise gömülme olmaması durumunda en büyük yerdeğiştirme hazne kubbesi seviyesinde meydana gelmektedir. Bununla ilgili irdeleme bir önceki Model-6’da yapılmış olduğundan burada tekrarlanmayacaktır. 30,0 27,5 27,5 27,5 25,0 22,5 20,0 17,5 15,0 12,5 10,0 7,5 S1 veS1ee/r0=0 /r0 = 0 S1 veS1ee/r0=1 /r0 = 1 5,0 2,5 0,0 25,0 22,5 20,0 17,5 15,0 12,5 10,0 7,5 5,0 S3 ve e/r0 = 0 S3 e/r0=0 S3 ve e/r0 = 1 2,5 S3 e/r0=1 0,0 0 0,05 0,1 0,15 0,2 Yatay yerdeğiştirme (m) Ayaklı depo yüksekliği (m) 32,5 30,0 Ayaklı depo yüksekliği (m) 32,5 30,0 Ayaklı depo yüksekliği (m) 32,5 25,0 22,5 20,0 17,5 15,0 12,5 10,0 7,5 5,0 S6 ve e/r0 = 0 S6 e/r0=0 S6 ve e/r0 = 1 S6 e/r0=1 2,5 0,0 0 0,05 0,1 0,15 0,2 0,25 Yatay yerdeğiştirme (m) 0 0,05 0,1 0,15 0,2 Yatay yerdeğiştirme (m) Şekil 197. Model-7’ye ait en büyük yerdeğiştirmelerin, S1, S3 ve S6 zemin türleri için ayaklı depo yüksekliği boyunca gömülme olup olmamasına göre değişimleri 32,5 32,5 30,0 30,0 27,5 27,5 25,0 25,0 22,5 20,0 17,5 15,0 12,5 S1 ve e/r0 = 0 S1 e/r0=0 S2 ve e/r0 = 0 S2 e/r0=0 S3 ve e/r0 = 0 S3 e/r0=0 S4 ve e/r0 = 0 S5 ve e/r0 = 0 S4 e/r0=0 S6 ve e/r0 = 0 S5 e/r0=0 10,0 7,5 5,0 2,5 Ayaklı depo yüksekliği (m) Ayaklı depo yüksekliği (m) 184 22,5 20,0 17,5 15,0 12,5 S1 ve e/r0 = 1 S1 e/r0=1 S2 ve e/r0 = 1 S2 e/r e/r0=1 S3 ve 0=1 S4 ve S3 e/r e/r0=1 0=1 S5 ve e/r0 = 1 S4 e/r0=1 S6 ve e/r0 = 1 10,0 7,5 5,0 S5 e/r0=1 2,5 S6 e/r0=0 0,0 S6 e/r0=1 0,0 0 0,05 0,1 0,15 0,2 0 Yatay yerdeğiştirme (m) 0,05 0,1 0,15 0,2 Yatay yerdeğiştirme (m) Şekil 198. Model-7’ye ait en büyük yerdeğiştirmelerin, bütün zemin türleri için ayaklı depo yüksekliği boyunca değişimlerinin karşılaştırmaları Yapı yüksekliği boyunca verilen yerdeğiştirmelerin en büyük tepkileri zemin sistemlerine göre karşılaştırıldığında gerek gömülmenin olmadığı durumda, gerekse de olduğu durumda en az S1↔S2 arasında gerçekleşmekte, bu sistemler için eğriler hemen hemen çakışmaktadır. Benzer durum en büyük değişimler bakımında irdelendiğinde ise, S1↔S6 arasında gömülmenin olmadığı durumda %76, olduğu durumda ise %27 oranında artımlar gerçekleşmektedir. Bu karşılaştırmalar, yukarıdan da açıkça görülebileceği gibi, gömülmenin sistemin zemindeki rijitlik azalmalardan kaynaklanabilecek etkilerin üzerinde ne ölçüde etkin olabileceği hakkında önemli bir fikir vermektedir. Model-7 dikkate alınarak gömülmenin olmadığı ve söz konusu olduğu durumlarda hesaplanan yatay yerdeğiştirmelerin zamanla değişimi Şekil 198~203’de verilmektedir. Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 S1 ve e/r = 0 1 0 S1 and e/r0=0 S1 ve e/r0 = S1 and e/r0=1 t=9,45 s umax=0,10 m (e/r0=0) t=9,45 s umax=0,10 m (e/r0=1) 0,20 0,10 0,00 -0,10 -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 Time (s) (s) Zaman 25 30 35 40 Şekil 199. Model-7’de S1 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri 185 Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 S2 ve e/r0 = 0 S2 and e/r0=0 S2 ve e/r0=1 e/r0 = 1 S2 and t=9,45 s umax=0,10 m (e/r0=0) t=9,45 s umax=0,10 m (e/r0=1) 0,20 0,10 0,00 -0,10 -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 200. Model-7’de S2 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 S3 ve e/r0 = 0 S3 and e/r0=0 S3 ve e/r0 = 1 S3 and e/r0=1 t=9,45 s umax=0,11 m (e/r0=0) t=9,45 s umax=0,10 m (e/r0=1) 0,20 0,10 0,00 -0,10 -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 201. Model-7’de S3 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 S4 ve e/r = 0 0 S4 and e/r0=0 S4 ve e/r0 = 1 S4 and e/r0=1 t=9,55 s umax=0,12 m (e/r0=0) t=9,50 s umax=0,10 m (e/r0=1) 0,20 0,10 0,00 -0,10 -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 202. Model-7’de S4 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri 186 Yatay yerdeğiştirme (m) 0,40 S5 ve e/r0 = 0 0,30 S5 and e/r0=0 S5 ve e/r0 = 1 S5 and e/r0=1 t=9,60 s umax=0,15 m (e/r0=0) t=9,50s umax=0,11 m (e/r0=1) 0,20 0,10 0,00 -0,10 -0,20 -0,30 -0,40 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s)(s) Zaman Şekil 203. Model-7’de S5 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri Yatay yerdeğiştirme (m) 0,40 0,30 t=9,75 s umax=0,18 m (e/r0=0) 0,20 t=9,55 s umax=0,13 m (e/r0=0) S6 ve e/r0 = 0 S6 and e/r0=0 S6 ve e/r0 = 1 S6 and e/r0=1 0,10 0,00 -0,10 -0,20 -0,30 -0,40 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 204. Model-7’de S6 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri Yukarıdaki şekillerden de görüldüğü gibi S1~S6 sistemleri için en büyük yatay yerdeğiştirmeler yaklaşık 9,5 s de 0,10~0,18 m olarak gerçekleşmektedir. Burada incelenilen model gömülme oranlarına göre irdelendiğinde, elde edilen bulgulardan S1~S3 sistemleri için gömülmenin kayda değer etkisinin olmadığı yorumu çıkartılabilir. Diğer zemin sistemleri için bu durum incelendiğinde özellikle S6 zemin sistemi için gerek en büyük tepkinin gerçekleşme zamanı, gerekse de büyüklüğünün %30 oranında azalması dikkat çekicidir. Bu grafiklerden de görülebileceği gibi sistemde oluşan yerdeğiştirmeler azalan temel-zemin rijitliğiyle önemli ölçüde artmaktadır. B-Kesme Kuvveti Model-7 dikkate alınarak gömülme oranının (e/r0=0) ve (e/r0=1) olduğu durumlarda altı sınıf zemin sistemi için tabanda bulunan elemanlarda oluşan toplam kesme 187 kuvvetlerinin zamanla değişimleri Şekil 204~209’de verilmektedir. Bu şekillerden görüldüğü gibi, tabanda bulunan elemanlarda oluşan toplam kesme kuvveti incelendiğinde S1~S6 zemin sistemleri için en büyük değerler yaklaşık 9,5 s de 3986~4569 kN olarak gerçekleşmektedir. 5000 t=9,40 s Vmax=3999,56 kN (e/r0 = 0) t=9,40 s Vmax=3986,23 kN (e/r0 = 1) Kesme kuvveti (kN) 4000 3000 S1 ve e/r = 0 =1 S1 and e/r0=00 S1 ve e/r S1 and e/r0=10 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 -4000 -5000 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 205. Model-7’de S1 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri 5000 t=9,40 s Vmax=3999,50 kN (e/r0 = 0) t=9,40 s Vmax=3988,66 kN (e/r0 = 1) Kesme kuvveti (kN) 4000 3000 S2 /r0 = 0 S2ve andee/r0=0 S2 /r0 = 1 S2ve andee/r0=1 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 -4000 -5000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 206. Model-7’de S2 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri 5000 t=9,40 s Vmax=4001,09 kN (e/r0 = 0) t=9,40 s Vmax=3996,00 kN (e/r0 = 1) Kesme kuvveti (kN) 4000 3000 S3 ve e/r0=0 e/r0 = 0 S3 and S3 ve e/r0=1 e/r0 = 1 S3 and 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 -4000 -5000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 207. Model-7’de S3 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri 188 5000 t=9,45 s Vmax=4081,77 kN (e/r0 = 0) t=9,40 s Vmax=4005,51 kN (e/r0 = 1) Kesme kuvveti (kN) 4000 3000 S4and vee/r0=0 e/r0 = S4 S4and vee/r0=1 e/r0 = S4 0 1 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 -4000 -5000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 208. Model-7’de S4 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. 5000 Kesme kuvveti ( )(kN) S5 ve e/r0 = 0 S5 ve e/r0 = 1 t=9,55 s Vmax=4236,07 kN (e/r0 = 0) t=9,45 s Vmax=4050,24 kN (e/r0 = 1) 4000 3000 S5 and e/r0=0 S5 and e/r0=1 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 -4000 -5000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 209. Model-7’de S5 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri 5000 t=9,65 s Vmax=4569,43 kN (e/r0 = 0) t=9,50 s Vmax=4184,84 kN (e/r0 = 1) Kesme kuvveti (kN) 4000 S6 ve e/r0 = 0 S6 and e/r0=0 S6 ve e/r0 = 1 3000 S6 and e/r0=1 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 -4000 -5000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 210. Model-7’de S6 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri Burada ifade edilmesi gereken bir diğer husus ise, gömülmenin hemen hemen bütün zemin sistemleri için önemli sayılabilecek derecede etkili olmadığıdır. S6 zemin sistemi için gömülmenin olmadığı sistemde gerçekleşen kesme değerinin, olduğu sisteme göre %8 oranında azalmıştır. 189 Farklı zemin türleri için tabanda oluşan kesme kuvvetlerinin toplamının zamanla değişimleri karşılaştırıldığında S1 ve S6 zemin sistemlerinde gömülmenin olmadığı durumda, her iki zemin sisteminin taban kesme kuvvetinin zamanla değişimleri açısından birbirinden önemli farklılıklarının olmadığı görülmektedir. Bu durumda S6 için oluşan kesme kuvveti değeri, S1 için oluşana nazaran gömülmenin olmadığı durumda %14, gömülmenin olduğu durumda ise %5 daha fazla olmaktadır. Buna karşın birbirine yakın karakterdeki zemin sistemlerinde, yüksek rijitliğe sahip olanları için farklılıkların daha da az, davranışın da buna bağlı olarak benzer olduğu, rijitliği daha az olanlarda ise (S5 ve S6) ise farklılığın %8 oranına kadar çıkabildiği görülmektedir. C-Eğilme Momenti Seçilen elemanda eğilme momentinin zamanla değişimleri aşağıdaki şekillerde zemin sistemlerine göre sırasıyla verilmektedir (Şekil 210~215). Eğilme momenti (kNm) 3000000 3000 S1 ve e/r S1 and e/r0=0 0 t=9,40 s Mmax=1890,24 kNm (e/r0 = 0) t=9,40 s Mmax=1909,36 kNm (e/r0 = 1) 2000000 2000 S1 ve e/r S1 and e/r0=1 0 =0 =1 1000000 1000 00 -1000000 -1000 -2000000 -2000 -3000000 -3000 0 5 10 15 20 Time (s)(s) Zaman 25 30 35 40 Şekil 211. Model-7’de S1 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri Eğilme momenti (kNm) 3000000 3000 S2 ve e/r0 = 0 S2 ve e/r0 = 1 t=9,40 s Mmax=1870,20 kNm (e/r0 = 0) t=9,40 s Mmax=1910,40 kNm (e/r0 = 1) 2000 2000000 S2 and e/r0=0 S2 and e/r0=1 1000000 1000 00 -1000000 -1000 -2000000 -2000 -3000000 -3000 0 5 10 15 20 Time (s) (s) Zaman 25 30 35 40 Şekil 212. Model-7’de S2 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri 190 Eğilme momenti (kNm) 3000000 3000 S3 ve e/r0 = 0 S3 ve e/r0 = 1 t=9,40 s Mmax=1835,78 kNm (e/r0 = 0) t=9,40 s Mmax=1913,61 kNm (e/r0 = 1) 2000000 2000 S3 and e/r0=0 S3 and e/r0=1 1000000 1000 00 -1000000 -1000 -2000000 -2000 -3000000 -3000 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 213. Model-7’de S3 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri Eğilme momenti ( ) (kNm) 3000 3000000 S4 ve e/r0 = 0 S4 and e/r0=0 S4 ve e/r0 = 1 S4 and e/r0=1 t=9,45 s Mmax=1829,51 kNm (e/r0 = 0) t=9,40 s Mmax=1917,10 kNm (e/r0 = 1) 2000 2000000 1000000 1000 0 -1000000 -1000 -2000000 -2000 -3000000 -3000 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 214. Model-7’de S4 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri Eğilme momenti (kNm) 3000 3000000 t=9,55 s Mmax=1870,99 kNm (e/r0 = 0) t=9,45 s Mmax=1934,92 kNm (e/r0 = 1) 2000 2000000 S5 ve e/r0 = 0 S5 and e/r0=0 S5 ve e/r0 = 1 S5 and e/r0=1 1000 1000000 00 -1000000 -1000 -2000000 -2000 -3000000 -3000 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 215. Model-7’de S5 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri 191 Eğilme momenti (kNm) 3000000 3000 S6and vee/r0=0 e/r0 = S6 t=9,65 s Mmax=1997,21 kNm (e/r0 = 0) t=9,50 s Mmax=1993,73 kNm (e/r0 = 1) 2000000 2000 S6and vee/r0=1 e/r0 = S6 0 1 1000000 1000 00 -1000000 -1000 -2000000 -2000 -3000 -3000000 0 5 10 15 20 Time (s) Zaman (s) 25 30 35 40 Şekil 216. Model-7’de S6 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri Oluşan en büyük eğilme momentleri incelendiğinde S1~S6 zemin sistemleri için değerler yaklaşık 9,5 s de 1890~1997 kNm olarak gerçekleştiği görülmektedir (Şekil 210215). Burada ifade edilmesi gereken bir diğer husus ise, gömülmenin bütün zeminler için önemli bir değişime sebep olmadığıdır. Keza S6 zemin sistemi için dahi gömülmenin etkisi yaklaşık olarak sıfırdır. D-Salınım Yerdeğiştirmesi Model-7 dikkate alınarak gömülme oranının (e/r0=0) ve (e/r0=1) olduğu durumlarda altı sınıf zemin sistemi için salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri Şekil 216~221’de verilmektedir. Salınım yerdeğiştirmesi(m) 2,50 S1 ve e/r0 = 0 S1 ve e/r0 = 1 2,00 S1 and e/r0=0 1,50 S1 and e/r0=1 1,00 0,50 0,00 -0,50 -1,00 -1,50 t=10,10 s usmax=1,97 m (e/r0=0) t=10,10 s usmax=1,96 m (e/r0=1) -2,00 -2,50 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s)(s) Zaman Şekil 217. Model-7’de S1 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri 192 Salınım yerdeğiştirmesi(m) 2,50 S2S2ve e/r0 = 0 and e/r0=0 S2S2ve /r0 = 1 andee/r0=1 2,00 1,50 1,00 0,50 0,00 -0,50 -1,00 -1,50 t=10,10 s usmax=1,97 m (e/r0=0) t=10,10 s usmax=1,96 m (e/r0=1) -2,00 -2,50 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 218. Model-7’de S2 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri Salınım yerdeğiştirmesi(m) g p ( ) 2,50 S3 ve e/r = 0 2,00 0 S3 and e/r0=0 S3 ve e/r0 = 1 S3 and e/r0=1 1,50 1,00 0,50 0,00 -0,50 -1,00 -1,50 t=10,15 s usmax=1,99 m (e/r0=0) t=10,10 s usmax=1,97 m (e/r0=1) -2,00 -2,50 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 219. Model-7’de S3 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri Salınım yerdeğiştirmesi(m) 2,50 e/r0 = 0 S4S4 andve e/r0=0 e/r0 = 1 S4S4 andve e/r0=1 2,00 1,50 1,00 0,50 0,00 -0,50 -1,00 -1,50 t=10,15 s usmax=2,01 m (e/r0=0) t=10,10 s usmax=1,99 m (e/r0=1) -2,00 -2,50 0 5 10 15 20 Time (s) Zaman (s) 25 30 35 40 Şekil 220. Model-7’de S4 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri 193 Salınım yerdeğiştirmesi(m) 2,50 S5 ve e/r0 = 0 2,00 S5 and e/r0=0 S5 ve e/r0 = 1 S5 and e/r0=1 1,50 1,00 0,50 0,00 -0,50 -1,00 -1,50 t=10,15 s usmax=2,01 m (e/r0=0) t=10,20 s usmax=2,10 m (e/r0=1) -2,00 -2,50 0 5 10 15 20 Time (s) Zaman (s) 25 30 35 40 Şekil 221. Model-7’de S5 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri 2,50 e/r0 = S6S6 andve e/r0=0 e/r0 = S6S6 andve e/r0=1 Salınım yerdeğiştirmesi(m) 2,00 1,50 0 1 1,00 0,50 0,00 -0,50 -1,00 -1,50 t=10,25 s usmax=2,18 m (e/r0=0) t=10,15 s usmax=2,08 m (e/r0=1) -2,00 -2,50 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 222. Model-7’e ait salınım yer değiştirmenin S6 için zamanla değişimleri Elde edilen bulgular salınım yerdeğiştirmeleri bakımından incelendiğinde S1~S6 sistemleri için en büyük yerdeğiştirmeler yaklaşık 10 s de 1,96~2,18 m olarak gerçekleştiği görülmektedir. Buradaki modeller gömülme oranlarına göre irdelendiğinde ise salınım yerdeğiştirmesinin gömülmeden kayda değer bir şekilde etkilenmediği söylenebilir. Etkilenme oranı bu sistemler için irdelenmek istendiğinde değişimin en fazla S6 zemin sistemi için %4 mertebelerinde kaldığı tespit edilebilmektedir. Zemin sistemine bağlı olarak salınım yerdeğiştirmelerinin zamanla değişimleri karşılaştırıldığında en küçük salınım yerdeğiştirmesinin S1, en büyüğünün de S6 için oluşmasına rağmen bu iki sistem arasındaki değişim gömülmenin olmadığı durum için % 11, gömülme durumunda ise %6 oranında gerçekleşmiştir. Bu oranlar yapıya ait 194 yerdeğiştirmelerin değişimleriyle karşılaştırıldığında küçük seviyelerde kaldığı görülmektedir. 2.4.8. Model-8: Sıvı İçin Sonlu Eleman Yaklaşımının Zemin İçin Kütlesiz Temel Yaklaşımının ve Sanal Sınırların Kullanıldığı Sıvı-Yapı -Zemin Modeli Zemin modelinde sanal sınırların da kullanıldığı ve Model 8 olarak adlandırılan sıvıyapı-zemin sistemine ilişkin model Şekil 222’de görülmektedir. ¾ Sıvı: Bu modelde sıvı-yapı etkileşimi için dikkate alınan yaklaşım Model-7’de dikkate alınan yaklaşımın aynıdır. ¾ Yapısal kısım: Yapısal kısmın modellenmesinde kullanılan yaklaşım da Model- 7’de dikkate alınanla aynıdır. ¾ Temel/zemin sistemi: Temel/zemin sistemi için Şekil 222’den de gözükeceği gibi zemin yeterli genişlikte üç boyutlu katı eleman (solid), temel sistemi ise kabuk (shell) tipinde sonlu elemanla modellenmektedir. Zeminin modellenmesinde her bir noktasında üç adet serbestlik içeren (ux, uy, uz,) 6 noktalı pirizmatik katı eleman (solid) eleman kullanılmıştır. Benzer şekilde gerek temel sisteminin modellenmesinde, gerekse de haznenin modellenmesinde her noktada 6 serbestliğe sahip 4 noktalı kabul (shell) eleman kullanılmıştır. Bu modelde sonsuz zemin ortamının gerçekçi bir şekilde modellenebilmesi için sanal viskoz sınırlar kullanılmıştır. Sönümleyiciler model sınırlarına kartezyen koordinat sisteminde her bir doğrultuda yerleştirilmiştir. Sonlu eleman ağının genişliğinin belirlenmesinde ve eleman boyutlarının seçiminde Madde 2.1.2.4.2’de verilen kurallara uyulmaktadır. Modelin Uygulanması Sanal sınır yaklaşımı için, sınırların belirlenmesinde zemin sisteminin maruz kaldığı etkinin frekans içeriği elde edilerek (bu içerikte en büyük frekans 4,5 Hz dikkate alınarak) Madde 2.1.2.4.2’de açıklanan kriterlere uygun hareket edilmiştir. Sonuç olarak karar verilen sonlu eleman boyutlarında sonlu elemanlara ait ağın da sistem tepkilerini değiştirmediği yapılan üç farklı uygulamayla denetlenerek Şekil 222’deki modele karar verilmiştir. Bütün bu modellerin gerçekleştirilmesinde ANSYS paket programından faydalanılmaktadır. 195 20 m 40 m 40 m Şekil 223. Model 7; Sıvı için sonlu eleman yaklaşımının, zemin için kütlesiz temel yaklaşımının ve sanal sınırların kullanıldığı sıvı-yapı-zemin modeli Model-8 için gerçekleştirilen toplam 12 adet çözümlemeden elde edilen en büyük yatay yerdeğiştirme, kesme kuvveti, eğilme momenti ve salınım yerdeğiştirmesi değerleri ile bunların gerçekleşme zamanları, gömülmenin olmadığı durum (e/r0=0) için Tablo 32’de gömülmenin söz konusu olduğu durumunda (e/r0=1) ise Tablo 33’de sunulmaktadır. 196 Tablo 32. Model 8 için gömülmenin söz konusu olmadığı (e/ro=0) durumda elde edilen en büyük değerler ve bunların gerçekleşme zamanları zemin En büyük yatay yerdeğiştirme, u zaman (s) S1 S2 S3 S4 S5 S6 En büyük taban kesme kuvveti, V En büyük eleman eğilme momenti, Mo En büyük salınım yerdeğiştirmesi, us değer (m) zaman (s) değer (kN) zaman (s) değer (kNm) zaman (s) 9,45 9,45 0,1040 0,1066 9,50 9,55 9,60 9,80 0,1157 0,1414 0,1708 0,2465 9,40 9,40 9,45 9,50 9,55 9,75 4010,13 4051,34 4168,45 4525,44 4846,50 5309,26 9,40 9,45 9,40 9,50 9,55 9,75 1904,80 1954,88 1918,15 2087,85 2212,09 2440,98 10,10 10,10 10,15 10,15 10,20 10,35 değer (m) -1,9642 -1,9766 -2,0182 -2,1433 -2,2625 -2,4179 Tablo 33. Model 8 için gömülmenin olduğu (e/ro=1) durumda elde edilen en büyük değerler ve bunların gerçekleşme zamanları Zemin S1 S2 S3 S4 S5 S6 En büyük yatay yerdeğiştirme, u zaman (s) değer (m) 9,45 9,45 9,45 9,50 9,50 9,70 0,1025 0,1041 0,1096 0,1260 0,1427 0,1771 En büyük taban kesme kuvveti, V En büyük eleman eğilme momenti, Mo zaman (s) değer (kN) zaman (s) değer (kNm) 9,40 9,40 9,40 9,45 9,50 9,50 3998,28 4032,10 4136,43 4388,66 4546,50 4672,04 9,40 9,40 9,40 9,45 9,50 9,60 Tablo 32 ve 33’de en büyük değerleri verilen 1915,83 1932,15 1982,77 2101,51 2172,96 2224,06 En büyük salınım yerdeğiştirmesi, us zaman (s) değer (m) 10,10 10,10 10,10 10,15 10,15 10,25 -1,9589 -1,9663 -1,9925 -2,0742 -2,1549 -2,3071 yatay yerdeğiştirme (A), kesme kuvveti (B), eğilme momenti (C) ve salınım yerdeğiştirmesinin (D) zamanla değişimleri de belirlenmiş olup bunlara ilişkin grafik ve bulgular aşağıda ayrı ayrı sunulmaktadır. A-Yatay Yerdeğiştirme Model-8 için yapılan bu çözümlemelerden elde edilen yatay yerdeğiştirme değerlerinin depo yüksekliği boyunca değişimleri Şekil 223 ve 224’de verilmektedir. 32,5 32,5 30,0 30,0 30,0 27,5 27,5 27,5 25,0 22,5 20,0 17,5 15,0 12,5 10,0 7,5 S1 ve e/r0 = 0 S1 e/r0=0 S1 ve e/r0 = 1 5,0 2,5 Ayaklı depo yüksekliği (m) 32,5 Ayaklı depo yüksekliği (m) Ayaklı depo yüksekliği (m) 197 25,0 22,5 20,0 17,5 15,0 12,5 10,0 7,5 S3 veS3 ee/r0=0 /r0 = 0 S3 ve e/r0 = 1 5,0 S1 e/r0=1 2,5 0,0 0,05 0,1 0,15 0,2 0,25 22,5 20,0 17,5 15,0 12,5 10,0 7,5 5,0 0,0 0 0,05 0,1 0,15 0,2 0 0,25 Yatay yerdeğiştirme (m) Yatay yerdeğiştirme (m) S6 veS6ee/r0=0 /r0 = 0 S6 veS6ee/r0=1 /r0 = 1 2,5 S3 e/r0=1 0,0 0 25,0 0,05 0,1 0,15 0,2 0,25 Yatay yerdeğiştirme (m) Şekil 224. Model-8’e ait en büyük yerdeğiştirmelerin, S1, S3 ve S6 zemin türleri için ayaklı depo yüksekliği boyunca gömülme olup olmamasına göre değişimleri Yukarıdaki şekilden görüldüğü gibi temel-zemin sistemi için rijitlik olarak en büyük değere sahip bulunan S1 sistemi için gömülmenin, yükseklik boyunca yerdeğiştirmenin değişiminde hemen hemen hiçbir etkisinin olmadığı açıkça görülmektedir. Rijitlik olarak orta düzeyde bir değere sahip olan S3 sistemi için ise gömülmenin %5 mertebesinde bir azalmaya sebep olabileceği, benzer durumun S6 zemin sistemi için incelenmesi durumunda ise bu oranın tersine %28’lere ulaşabildiği görülebilmektedir. Burada S6 zemin 32,5 32,5 30,0 30,0 27,5 27,5 25,0 25,0 22,5 22,5 20,0 17,5 15,0 12,5 S1 ve e/r0 = 0 S1 e/r0=0 S2 ve e/r0 = 0 S2 e/r0=0 S3 ve e/r0 = 0 S3 e/r0=0 S4 ve e/r0 = 0 S5 ve e/r0 = 0 S4 e/r0=0 S6 ve e/r0 = 0 S5 e/r0=0 10,0 7,5 5,0 2,5 0,05 0,1 0,15 0,2 Yatay yerdeğiştirme (m) 20,0 17,5 15,0 12,5 S1 e/r e/r0=1 S1 ve 0 = 1 S2 ve 0 = 1 S2 e/r e/r0=1 S3 ve e/r0 = 1 S3 e/r0=1 S4 ve e/r0 = 1 S4 e/r e/r0=1 S5 ve 0 = 1 S6 ve 0 = 1 S5 e/r e/r0=1 10,0 7,5 5,0 2,5 S6 e/r0=0 0,0 0 Ayaklı depo yüksekliği (m) Ayaklı depo yüksekliği (m) sistemi için yükseklik boyunca değişimi gömülmeden oldukça fazla etkilenmektedir. 0,25 S6 e/r0=1 0,0 0 0,05 0,1 0,15 0,2 0,25 Yatay yerdeğiştirme (m) Şekil 225. Model-8’e ait en büyük yerdeğiştirmelerin, bütün zemin türleri için ayaklı depo yüksekliği boyunca değişimlerinin karşılaştırmaları 198 Yukarıdaki şekilden görülebileceği gibi temel-zemin rijitliklerindeki azalmalar en büyük yerdeğiştirmelerin gerçekleşme yüksekliklerini değiştirebilmektedir. Örnek olarak en büyük yerdeğiştirme gömülmenin olmadığı S1~S5 sistemleri ile gömülmenin olduğu tüm sistemlerde 21 m seviyelerinde, diğer sistemlerde ise 32,5 m seviyesinde gerçekleşmektedir. Bu tür bir yapı sisteminde kritik olan yerdeğiştirmenin sıvı kütlesinin toplandığı yükseklikte ya da daha yüksek bir seviyede gerçeklemesinin taşıyıcı sisteminde ne tür sakıncalar doğuracağı daha önce de ifade edilmişti. Yapı yüksekliği boyunca verilen yerdeğiştirmelerin en büyük tepkileri zemin sistemlerine göre karşılaştırıldığında gerek gömülmenin olmadığı durumda, gerekse de olduğu durumda en az fark S1↔S2 sistemleri için gerçekleşmiş olup bunların eğrileri hemen hemen üst üste çakışmaktadır. Benzer durum en büyük değişimler için incelendiğinde ise, zemin sisteminin S1↔S6 arasında gömülme olmadığı durumda %137, olduğu durumda ise %73 oranıda yatay yerdeğiştirmelerin arttığı tesit edilmektedir. Model-8 için zemine ait kütlenin de hesaba katılması zeminde kütleye bağlı ötelenmelerin de oluşmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle sistemde zemine göre göreli ötelemelere bağlı karşılaştırmalar daha iyi fikir verecektir. Bu şekilde karşılaştırmalar yapılmak istendiğinde ilk durumdaki oran %93 ikincisinde ise %35 olarak hesaplanmaktadır. Model-8 dikkate alınarak gömülmenin olmadığı ve söz konusu olduğu durumlarda hesaplanan yatay yerdeğiştirmelerin zamanla değişimleri Şekil 225~230’ da verilmektedir. Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 S1 e/r0=0 ve e/r0 S1 and S1 e/r0=1 ve e/r0 S1 and t=9,45 s umax=0,10 m (e/r0=0) t=9,45 s umax=0,10 m (e/r0=1) 0,20 =0 =1 0,10 0,00 -0,10 -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 226. Model-8’de S1 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri 199 p ( ) Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 S2 ve e/r0 = 0 =1 S2 and e/r0=0 S2 ve e/r0 S2 and e/r0=1 t=9,45 s umax=0,11 m (e/r0=0) t=9,45 s umax=0,10 m (e/r0=1) 0,20 0,10 0,00 -0,10 -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) (s) Zaman Şekil 227. Model-8’de S2 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 S3 ve e/r = 0 S3 and e/r0=00 S3 ve e/r0 = 1 S3 and e/r0=1 t=9,50 s umax=0,12 m (e/r0=0) t=9,45 s umax=0,11 m (e/r0=1) 0,20 0,10 0,00 -0,10 -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 Time (s) Zaman (s) 25 30 35 40 Şekil 228. Model-8’de S3 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 S4 ve e/r0 = 0 t=9,55 s umax=0,14 m (e/r0=0) t=9,50 s umax=0,13 m (e/r0=1) 0,20 S4 and e/r0=0 S4 ve e/r0 = 1 S4 and e/r0=1 0,10 0,00 -0,10 -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s)(s) Zaman Şekil 229. Model-8’de S4 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri 200 Yatay yerdeğiştirme (m) 0,30 t=9,60 s umax=0,17 m (e/r0=0) t=9,50 s umax=0,14 m (e/r0=1) 0,20 S5 ve e/r = 0 S5 and e/r0=00 S5 ve e/r = 1 S5 and e/r0=10 0,10 0,00 -0,10 -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 230. Model-8’de S5 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri Yatay yerdeğiştirme (m) p 0,30 S6 ve e/r = 0 0 S6 and e/r0=0 S6 ve e/r0 = 1 S6 and e/r0=1 t=9,80 s umax=0,25 m (e/r0=0) t=9,70 s umax=0,18 m (e/r0=1) 0,20 0,10 0,00 -0,10 -0,20 -0,30 0 5 10 15 20 Time (s) Zaman (s) 25 30 35 40 Şekil 231. Model-8’de S6 için hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişimleri Bu model için elde edilen bulgular S1~S6 zemin sistemleri için en büyük yerdeğiştirmelerin 9,5s civarında 0,10~0,25 m olarak gerçekleştiğini göstermektedir. Gömülme oranlarına göre irdelendiğinde, elde edilen bulgulardan S1~S3 sistemleri için gömülmenin kayda değer etkisinin olmadığı görülmektedir. Diğer zemin türleri için bu durum incelendiğinde, özellikle S6 zemin sistemi için en büyük tepkinin gerek gerçekleşme zamanı gerekse de büyüklüğündeki farklılıklar dikkat çekicidir. Örneğin, S5 sistemi için gömülmenin yerdeğiştirmeyi %16 oranında, S6 sistemi için ise %28 oranında azaltabildiği görülmektedir. Bunlardan da görülebileceği gibi sistemde oluşan yerdeğiştirmeler azalan temel-zemin rijitliğiyle önemli ölçüde artmaktadır. B-Kesme Kuvveti Model–8 dikkate alınarak gömülme oranının (e/r0=0) ve (e/r0=1) olduğu durumlarda altı sınıf zemin sistemi için tabanda bulunan elemanlarda oluşan toplam kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri Şekil 231~236’da verilmektedir. 201 5000 Kesme kuvveti (kN) S1and vee/r0=0 e/r0 = S1 S1and vee/r0=1 e/r0 = S1 t=9,40 s Vmax=4010,13 kN (e/r0 = 0) t=9,40 s Vmax=3998,28 kN (e/r0 = 1) 4000 3000 0 1 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 -4000 -5000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Ti me (s) Zaman (s) Şekil 232. Model-8’de S1 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri 5000 Kesme kuvveti (kN) S2 ve e/r0 = 0 S2 and e/r0=0 S2 ve e/r0 = 1 S2 and e/r0=1 t=9,40 s Vmax=4051,13 kN (e/r0 = 0) t=9,40 s Vmax=4032,10 kN (e/r0 = 1) 4000 3000 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 -4000 -5000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 233. Model-8’de S2 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri 5000 t=9,45 s Vmax=4168,45 kN (e/r0 = 0) t=9,40 s Vmax=4136,43 kN (e/r0 = 1) Kesme kuvveti (kN) 4000 3000 S3 ve e/r0 = 0 S3 and e/r0=0 S3 ve e/r0 = 1 S3 and e/r0=1 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 -4000 -5000 0 5 10 15 20 25 30 35 Time (s) Zaman (s) Şekil 234. Model-8’de S3 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. 40 202 5000 t=9,50 s Vmax=4255,44 kN (e/r0 = 0) t=9,45 s Vmax=4338,66 kN (e/r0 = 1) Kesme kuvveti (kN) 4000 S4 ve e/r = 0 1 0 S4 and e/r0=0 S4 ve e/r0 = S4 and e/r0=1 3000 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 -4000 -5000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 235. Model-8’de S4 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri 5000 t=9,55 s Vmax=4846,50 kN (e/r0 = 0) t=9,50 s Vmax=4546,50 kN (e/r0 = 1) Kesme kuvveti (kN) 4000 S5 ve e/r = 0 1 0 S5 and e/r0=0 S5 ve e/r0 = S5 and e/r0=1 3000 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 -4000 -5000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman Zaman (s) (s) Şekil 236. Model-8’de S5 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. Kesme kuvveti (kN) 5000 t=9,75 s Vmax=5309,26 kN (e/r0 = 0) t=9,50 s Vmax=4672,04 kN (e/r0 = 1) 4000 S6 ve e/r0=0 e/r0 = 0 S6 and S6 ve e/r0=1 e/r0 = 1 S6 and 3000 2000 1000 0 -1000 -2000 -3000 -4000 -5000 0 5 10 15 20 Time (s) Zaman (s) 25 30 35 40 Şekil 237. Model-8’de S6 için hesaplanan kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri Yukarıdaki şekillerden görüldüğü gibi S1~S6 zemin sistemleri için en büyük yerdeğiştirme değerleri 9,5 s civarında 3998~5309 kN olarak gerçekleşmektedir. Burada 203 ifade edilmesi gereken bir diğer husus ise, gömülmenin S6 zemin sistemi dışındaki sistemlerde en fazla %6 oranında kesme kuvvetlerinin azalmasına neden olduğudur. S6 zemin sistemi için gömülmenin olmadığı sistemdeki gerçekleşen kesme değerinin, olduğu sisteme göre %12 oranında azalabildiği görülmektedir. Farklı zemin türleri için tabanda oluşan kesme kuvvetlerinin toplamının zamanla değişimleri, en fazla fark için, karşılaştırıldığında S6 için hesaplanan kesme kuvveti değerinin, S1 için hesaplanana göre gömülmenin olmadığı durumda %32, gömülme olduğunda durumda ise%17 daha fazla olduğu görülmektedir. C-Eğilme Momenti Ayaklı depo taşıyıcı sisteminde tabanda en büyük eğilme momentinin meydana geldiği elemanda eğilme momentinin zamanla değişimleri aşağıdaki şekillerde zemin sistemlerine göre sırasıyla verilmektedir (Şekil 237~242). Eğilme momenti (kNm) 3000000 3000 e/r0 S1S1 andve e/r0=0 e/r0 S1S1 andve e/r0=1 t=9,40 s Mmax=1904,80 kNm (e/r0 = 0) t=9,40 s Mmax=1915,83 kNm (e/r0 = 1) 2000000 2000 =0 =1 1000000 1000 00 -1000000 -1000 -2000000 -2000 -3000 -3000000 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 238. Model-8’de S1 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri Eğilme momenti (kNm) 3000000 3000 S2S2 veand e/re/r0=0 0 =0 S2S2 veand e/re/r0=1 0 =1 t=9,45 s Mmax=1954,88 kNm (e/r0 = 0) t=9,40 s Mmax=1932,15 kNm (e/r0 = 1) 2000000 2000 1000000 1000 00 -1000000 -1000 -2000000 -2000 -3000000 -3000 0 5 10 15 20 Time (s) (s) Zaman 25 30 35 40 Şekil 239. Model-8’de S2 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri 204 Eğilme momenti (kNm) 3000000 3000 S3 ve e/r0 = 0 S3 and e/r0=0 S3 ve e/r0 = 1 t=9,40 s Mmax=1918,15 kNm (e/r0 = 0) t=9,40 s Mmax=1982,77 kNm (e/r0 = 1) 2000000 2000 S3 and e/r0=1 1000000 1000 00 -1000000 -1000 -2000000 -2000 -3000000 -3000 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 240. Model-8’de S3 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri. Eğilme momenti (kNm) 3000 3000000 t=9,40 s Mmax=2087,85 kNm (e/r0 = 0) t=9,40 s Mmax=2101,51 kNm (e/r0 = 1) 2000 2000000 S4 ve e/r0=0 e/r0 = 0 S4 and S4 ve e/r0=1 e/r0 = 1 S4 and 1000000 1000 00 -1000000 -1000 -2000000 -2000 -3000000 -3000 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 241. Model-8’de S4 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri Eğilme momenti (kNm) 3000000 3000 t=9,55 s Mmax=2212,09 kNm (e/r0 = 0) t=9,50 s Mmax=2172,96 kNm (e/r0 = 1) 2000 2000000 S5 ve e/r = 0 =1 S5 and e/r0=0 0 S5andvee/r0=1 e/r0 S5 1000000 1000 00 -1000000 -1000 -2000000 -2000 -3000000 -3000 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 242. Model-8’de S5 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri 205 Eğilme momenti (kNm) 3000000 3000 t=9,75 s Mmax=2440,98 kNm (e/r0 = 0) t=9,60 s Mmax=2224,06 kNm (e/r0 = 1) 2000000 2000 S6andve e/r0 S6 e/r0=0 S6andve e/r0 S6 e/r0=1 =0 =1 1000000 1000 00 -1000000 -1000 -2000000 -2000 -3000000 -3000 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 243. Model-8’de S6 için hesaplanan eğilme momentinin zamanla değişimleri Eğilme momentleri için yukarıdaki şekiller incelendiğinde S1~S6 zemin sistemleri için değerlerin yaklaşık 9,5 s de 1904~2440 kNm olarak gerçekleştiği görülmektedir. Burada ifade edilmesi gereken bir diğer husus ise, gömülmenin bütün zeminler için önemli bir değişime sebep olmamasıdır. Keza kesme kuvvetindeki gömülmeye bağlı azalma S5 için %6, S6 zemin sistemi için ise %12 oranında kalmaktadır. D-Salınım Yerdeğiştirmesi Model-8 dikkate alınarak gömülme oranının (e/r0=0) ve (e/r0=1) olduğu durumlarda altı sınıf zemin sistemi için sıvıda meydana gelen salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri Şekil 243~248‘de verilmektedir. Salınım yerdeğiştirmesi(m) 2,50 e/r0 S1S1 andve e/r0=0 e/r0 S1S1 andve e/r0=1 2,00 1,50 =0 =1 1,00 0,50 0,00 -0,50 -1,00 -1,50 t=10,10 s usmax=1,96 m (e/r0=0) t=10,10 s usmax=1,96 m (e/r0=1) -2,00 -2,50 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s)(s) Zaman Şekil 244. Model-8’de S1 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri 206 Salınım yerdeğiştirmesi(m) 2,50 2,00 S2 ve e/r0 = 0 1 S2 and e/r0=0 S2 ve e/r = S2 and e/r0=10 1,50 1,00 0,50 0,00 -0,50 -1,00 -1,50 t=10,10 s usmax=1,98 m (e/r0=0) t=10,10 s usmax=1,97 m (e/r0=1) -2,00 -2,50 0 5 10 15 20 25 30 35 40 ZamanTime (s)(s) Şekil 245. Model-8’de S2 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri Salınım yerdeğiştirmesi(m) 2,50 S3 ve e/r0 = 0 S3 and e/r0=0 S3 ve ee/r0=1 /r0 = 1 S3 and 2,00 1,50 1,00 0,50 0,00 -0,50 -1,00 -1,50 t=10,15 s usmax=2,02 m (e/r0=0) t=10,10 s usmax=1,99 m (e/r0=1) -2,00 -2,50 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 246. Model-8’de S3 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri Salınım yerdeğiştirmesi(m) 2,50 2,00 vee/r0=0 e/r0 = 0 S4S4and 1,50 0 S4 and e/r0=1 S4 ve e/r = 1 1,00 0,50 0,00 -0,50 -1,00 -1,50 t=10,15 s usmax=2,14 m (e/r0=0) t=10,15 s usmax=2,07m (e/r0=1) -2,00 -2,50 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 247. Model-8’de S4 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri 207 S5 ve ee/r0=0 /r0 = 0 S5 and S5 ve ee/r0=1 /r0 = 1 S5 and 2,00 1,50 1,00 p 0,50 0,00 g ( ) Salınım yerdeğiştirmesi(m) 2,50 -0,50 -1,00 -1,50 t=10,20 s usmax=2,26 m (e/r0=0) t=10,15 s usmax=2,15 m (e/r0=1) -2,00 -2,50 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 248. Model-8’de S5 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri Salınım yerdeğiştirmesi(m) 2,50 e/r0 = 0 S6 S6 andve e/r0=0 2,00 S6 ve e/r = 1 S6 and e/r0=10 1,50 1,00 0,50 0,00 -0,50 -1,00 -1,50 t=10,20 s usmax=2,42 m (e/r0=0) t=10,15 s usmax=2,31 m (e/r0=1) -2,00 -2,50 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 249. Model-8’de S6 için hesaplanan salınım yerdeğiştirmesinin zamanla değişimleri Elde edilen bulgular salınım yerdeğiştirmeleri bakımından incelendiğinde S1~S6 sistemleri için en büyük salınım yerdeğiştirmeleri yaklaşık 10 s de 1,96~2,42 m olarak gerçekleşmektedir. Buradaki ilk dört model gömülme oranlarına göre irdelendiğinde ise salınım yerdeğiştirmesinin gömülmeden kayda değer bir şekilde etkilenmediği, gömülmeye göre etkinin en çok %3 mertebesinde kaldığı görülmektedir. Etkilenme oranı S5 ve S6 zemin sistemleri için ise %5 mertebelerinde kalmaktadır. Zemin sistemine bağlı olarak salınım yerdeğiştirmelerinin zamanla değişimleri karşılaştırıldığında en küçük salınım yerdeğiştirmesinin S1, en büyüğünün de S6 için oluşması nedeniyle bu iki zemin sistemi karşılaştırıldığında, temel-zemin sistemindeki rijitlik artmasına bağlı gömülmenin olmadığı durumda salınımın % 23, olduğu durumda ise %18 oranında değiştiği söylenebilir. 208 2.5. Bulguların Genel Değerlendirilmesi Her bir model için elde edilen bulgular ilgili oldukları başlıklar altında daha önce Madde 2.4’de sunulmuş ve irdelenmiştir. Bu başlık altında ise modellerin tamamından elde edilen bulguların karşılaştırmalı olarak genel değerlendirmeleri yapılmaktadır. Bu genel değerlendirmeler modeller, zemin, sıvı, taşıyıcı sistem ve zeminin doğrusal olmayan davranışı gibi parametrelerin, depo dinamik davranışına etkileri bakımından aşağıdaki alt başlıklarda yapılmaktadır. 2.5.1. Modellerin Sistem Davranışını Temsilinin Değerlendirilmesi Çalışma kapsamında toplam sekiz model dikkate alınmış olup, bunlardan ilk dördü analitik, son dördü ise ağırlıklı olarak sayısal yöntemlerin kullanıldığı modellerdir. Karşılaştırmalar Madde 2.2’de yapılanlara benzer olarak yatay yerdeğiştirmeler, taban kesme kuvvetleri, eğilme momentleri ve salınım yerdeğiştirmeleri üzerinden gerçekleştirilmektedir. A-Yatay Yerdeğiştirme Oluşturulan bütün modeller için elde edilen en büyük yatay yerdeğiştirme değerleri gömülme durumuna da bağlı olarak S1 zemin sistemi için Şekil 249’da, S6 zemin sistemi için ise Şekil 250’de karşılaştırmalı olarak verilmektedir. Yatay yerdeğişrirme umax (m) S1 vee/r0=1 e/r0=1 S1 İÇİN Uma S1 vee/r0=0 e/r0=0 S1 İÇİN Uma 0,31 0.4 0.35 0,31 0.3 0.25 0.2 0,17 0,15 0.31 0,17 0,15 0.15 0,10 0,17 0.17 0.15 0,18 0,17 0,16 0.17 0,09 0.10 0.1 0,10 0,10 0,100.10 0,10 0.10 0.18 0.05 0 1 2 3 4 5 Modeller 6 7 8 Şekil 250. S1 zemin sistemi için gömülmenin olduğu ve olmadığı durumda bütün modeller için en büyük yatay yerdeğiştirmeler 209 Şekil 249’dan da görüldüğü gibi S1 zemin sistemi için en büyük yatay yerdeğiştirme değerini Model-1, en küçük değeri ise Model-4 vermektedir. Değer olarak karşılaştırıldığında Model-1, Model-4’e göre %70 daha büyük bir değere sahiptir. Yatay yerdeğişrirme umax (m) 0,39 0,39 0,4 0,31 0,27 0,35 0,3 S6 ve e/r0=1 S6 İÇİN Uma e/r0=1 S6 ve e/r0=0 S6 İÇİN Uma e/r0=0 0,25 0,24 0,28 0,25 0,18 0,25 0,16 0,22 0,13 0,2 0,15 0,18 0,13 0,13 0,13 0,1 0,05 0 1 2 3 4 5 6 7 8 Modeller Şekil 251. S6 zemin sistemi için gömülmenin olduğu ve olmadığı durum da bütün modeller için en büyük yatay yerdeğiştirmeler Şekil 250’den görüldüğü gibi S6 zemin sistemi için en büyük yerdeğiştirmenin modellere göre değişiminin karşılaştırılması S1 için olandan daha karmaşıktır. En büyük yerdeğiştirme değerini Model-1 değil gömülme durumunda Model-5, gömülmenin olmadığı durumda ise Model-6 vermektedir. Modeller arasında en büyük fark Model-5 ile Model-2 arasında %68 olarak gerçekleşmektedir. Buradaki modeller arasındaki farklılıkların temel-zemin ve yapı-sıvı sistemleri için kullanılan yaklaşımlardaki kabullerden kaynaklandığı söylenbilir. Burada analitik yöntemlerde kullanılan modellerle ilgili olarak frekans bağımlı modellerin S1 ve S2 gibi rijit sistemlerde aşırı sönüm üretemesine bağlı tepkilerin siddetlerinde azalmaların gerçekleştiğini belirtmek uygun olmaktadır. Bu durum azalan zemin rijitliği ve boyutsuz frekanstaki artmaya bağlı olarak ortadan kalkmaktadır. Sayısal yöntemlerde yatay yerdeğiştirmenin depo yüksekliği boyunca değişimini belirleme imkanı bulunmaktadır. Şekil 251~253’de gömülmenin olmadığı ve olduğu durumda S1, S3 ve S6 zemin sistemleri için sayısal modellerden elde edilen değerler karşılaştırılmaktadır. Burada kullanılan dört modelden S1 sistemi için yapılan karşılaştırmalarda gömülmenin olduğu durumda, Model-5 ile Model-6’nın benzer sonuçlar 210 verdiği, Model-7 ile Model-8’in ise her iki durumda da sonuçlarının çakıştıkları görülmektedir. Gömülmenin olmadığı durumda ise S1~S3 zemin sistemleri için elde edilen değerlerin Model-5 ve Model-6 için elde edilen değerler birbirine oldukça yakın olmaktadır. Bu durum gömülmenin olduğu hemen hemen bütün sistemlerde de benzer şekilde gerçekleşmektedir. Gömülmenin olmadığı S4~S6 zemin sistemleri için ise Model-5 ile Model-6’nın verdiği değerler arasındaki farklılıklar dikkat çekicidir. Burada Model-5 için elde edilen ötelenme ve dönme rijitliklerinin Model-6’da zemin sonlu eleman modelinin ürettiğine göre çok daha az oldukları yargısı çıkmaktadır. e/r0=0 30.0 30.0 27.5 27.5 25.0 22.5 20.0 17.5 15.0 12.5 10.0 7.5 2.5 25.0 22.5 20.0 17.5 15.0 12.5 10.0 7.5 Model-5 Model-5 S1 Model-6 Model-6 S1 Model-7 Model-7 S1 Model-8 Model-8 S1 5.0 e/r0=1 32.5 Ayaklı depo yüksekliği (m) Ayaklı depo yüksekliği (m) 32.5 Model-5 Model-5 S1 Model-6 Model-6 S1 Model-7 Model-7 S1 Model-8 5.0 2.5 0.0 Model-8 S1 0.0 0 0.05 0.1 0.15 0.2 0.25 0.3 0 0.05 Yatay yerdeğiştirme (m) 0.1 0.15 0.2 0.25 0.3 Yatay yerdeğiştirme (m) Şekil 252. S1 zemin sistemi için (e/r0=0) ve (e/r0=1) durumlarında hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin depo yüksekliği boyunca değişimi Model 7 ve 8 için durum irdelendiğinde ise S1 için elde edilen yerdeğiştirmelerin çakıştıkları, S3 için farklılıkların oluşmaya başladığı, S6 zemin sistemi için ise yerdeğiştirme tepkilerinin Model-8 için daha büyük olduğu görülmektedir. Bu durum temel seviyesine göre göreli yerdeğiştirmeler cinsinden irdelendiğinde ise durumun gerek 211 S3, gerekse de S6 için böyle olmadığı, Model 7 ve Model-8 için bütün sonuçların belirli bir yaklaşıkla çakıştıkları tespit edilmektedir. Buradan hareketle Model-8’de Model-7’den farklı olarak zemin sisteminin kütlesinin dikkate alınabiliyor olması, bu kütle sebebiyle temel sisteminde meydana gelen ötelenmelerin belirlemesine imkan verdiği görülmektedir. Ancak incelenilen temel sistemleri açısından düşünüldüğünde temel-zemin sisteminin eylemsizliğini dikkate alarak gerçekleştirilen kütlesiz temel yaklaşımının kullanıldığı Model-7 nin Model-8’le çok yakın sonuçlar ürettiği görülmektedir. Örnek olarak Model-7 ile Model-8 arasında temel seviyesine nazaran göreli yerdeğiştirmeler, gömülmenin olmadığı durumda S1~S3 için yaklaşık olarak çakışmakta, S4 için %6, S5 ve S6 için ise en fazla %8 oranında değişmekte, gömülmenin olduğu durumda ise bu oran en fazla %6 olarak gerçekleşmektedir Model-5 ve Model-6 ile Model-7 ve Model-8 arasındaki yerdeğiştirme farkının bu denli olmasının sıvının sönümleyici etkisinden kaynaklandığı söylenebilir. Bu kısım Madde 2.5.3’de daha ayrıntılı irdelenmektedir. e/r0=0 30.0 30.0 27.5 27.5 25.0 25.0 22.5 20.0 17.5 15.0 12.5 10.0 Model-5 Model-5 S3 Model-6 Model-6 S3 Model-7 Model-7 S3 Model-8 7.5 5.0 2.5 e/r0=1 32.5 Ayaklı depo yüksekliği (m) Ayaklı depo yüksekliği (m) 32.5 22.5 20.0 17.5 15.0 12.5 10.0 7.5 Model-5 Model-5 S3 Model-6 Model-6 S3 Model-7 Model-7 S3 Model-8 5.0 2.5 Model-8 S3 Model-8 S3 0.0 0.0 0 0.1 0.2 Yatay yerdeğiştirme (m) 0.3 0 0.1 0.2 Yatay yerdeğiştirme (m) Şekil 253. S3 zemin sistemi için (e/r0=0) ve (e/r0=1) durumlarında hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin depo yüksekliği boyunca değişimi. 0.3 212 e/r0=0 e/r0=1 32.5 30.0 30.0 27.5 27.5 25.0 25.0 Ayaklı depo yüksekliği (m) Ayaklı depo yüksekliği (m) 32.5 22.5 20.0 17.5 15.0 12.5 10.0 7.5 Model-5 Model-5 S6 Model-6 Model-6 S6 Model-7 Model-7 S6 Model-8 5.0 2.5 22.5 20.0 17.5 15.0 12.5 10.0 7.5 Model-5 Model-5 S6 Model-6 Model-6 S6 Model-7 Model-7 S6 Model-8 5.0 2.5 Model-8 S6 Model-8 S6 0.0 0.0 0 0.1 0.2 0.3 0.4 Yatay yerdeğiştirme (m) 0.5 0 0.1 0.2 0.3 0.4 0.5 Yatay yerdeğiştirme (m) Şekil 254. S6 zemin sistemi için (e/r0=0) ve (e/r0=1) durumlarında hesaplanan yatay yerdeğiştirmenin depo yüksekliği boyunca değişimi Burada ifade edilmesi gereken bir diğer husus, bu tür bir yapı sistemi için en büyük göreli ötelenmenin Türk Deprem Yönetmeliğine göre (∆imax/h ≤ 0, 0035) şartını sağlaması gerektiğidir. Bu durumda söz konusu yapı için en büyük göreli ötelenmenin 0.114 m değerini aşmaması gerekmektedir. Bu açıdan modeller değerlendirildiğinde Model-3, 7 ve 8 dışındaki bütün modellerde hiçbir temel-zemin sistemi için bu şartın sağlanmadığı görülmektedir. Gömülmenin olmadığı durumda Model 3, 7 ve 8 için S1, S2 ve S3 zemin sistemlerinde sınırın aşılmadığı, gömülmenin olduğu durumda ise Model 3 ve 7 için S1~S5 zemin sistemlerinde, Model 8 için ise ilk dört zemin sisteminde sınırın aşılmadığı görülmektedir. Bu çalışma kapsamında analitik ve sayısal yöntemler kullanılarak oluşturulan modellerin bazıları için yatay yerdeğiştirmelerin zamanla değişimlerinin karşılaştırılmasında yarar bulunmaktadır. Bu bağlamda Şekil 254‘de Model-4 ve Model-8 dikkate alınarak S1 zemin sistemi için gömülmenin olmadığı ve Şekil 255’de Model-4 ve Model-7 dikkate alınarak S6 zemin sistemi için gömülmenin olmadığı durumlarda elde edilen yerdeğiştirmelerin değişimleri karşılaştırılmaktadır. Bu şekillerden görüldüğü gibi her iki karşılaştırmada da model ve gömülme durumu için hesaplanan yerdeğiştirmenin en büyük değerleri ve zamanla değişimleri hemen hemen aynı olmaktadır. 213 Yatay yerdeğiştirme (m) 0 .2 0 Model-4 M o de l-8 Model-8 M o de l-4 0 .1 5 S1 S1 0 .1 0 0 .0 5 0 .0 0 -0 .0 5 -0 .1 0 -0 .1 5 -0 .2 0 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 255. Gömülmenin olmadığı (e/r0=0) durumda S1 zemin sistemi için Model-4 ve Model-8’e ait yatay yerdeğiştirmelerin zamanla değişimleri Burada verilen değerler karşılaştırılmak istendiğinde, Model-4’te S1 türü zemin için gömülmenin olmadığı durumda elde edilen en büyük değerin 0,10 m, Model-8 için ise 0,10 m olarak gerçekleştiği, gömülmenin olduğu durumda ise bu değerlerin sırasıyla 0.09 m ve 0,10 m olarak gerçekleştiği görülmektedir. Bu durum S6 türü zemin sistemi için yapılan karşılaştırmalarda ise Model-4’de gömülmenin olmadığı durumda elde edilen en büyük Model-7 için ise 0,18 m olarak gerçekleştiği, gömülmenin olduğu değerin 0,16 m, durumda ise bu değerlerin de 0.13 m olarak gerçekleştiği görülmektedir. Bu karşılaştırmalardan da görülebileceği gibi elde edilen sonuçlar birbiriyle oldukça uyum içerisindedir. Yatay yerdeğiştirme (m) 0.20 Model-4 Model-4 S6 Model-7 Model-7 S6 0.15 0.10 0.05 0.00 -0.05 -0.10 -0.15 -0.20 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 256. Gömülmenin olmadığı (e/r0=0) durumda S6 zemin sistemi için Model-4 ve Model-7’ye ait yatay yerdeğiştirmelerin zamanla değişimleri 214 Sayısal ve analitik yöntemlerden olan Model-3 ile Model-6 karşılaştırıldığında ise durum yukarıda ifade edilenlerden farklıdır. Burada her iki modelde gerek S5 türü zemin sistemi için gömülmenin olduğu, gerekse de olmadığı durumda farklı karakter sergilemektedirler. Model-2 için ise tek kütleli modelin dikkate alınmış olması Model-4, Model-7 ve Model-8 gibi modellere göre daha fazla bir etkinin doğmasına neden olmaktadır. B-Kesme Kuvveti Çalışma kapsamında gerçekleştirilen modellerde S1 ve S6 zemin sistemleri için elde edilenen en büyük taban kesme kuvvetleri karşılaştırmalı olarak Şekil 256 ve 257’de sunulmaktadır. e/r0e/r0=1 =1 S1 İÇİN Vmax S1 İÇİN Vmax e/r0e/r0=0 =0 Kesm kuvveti Vmax (kN) 11497 11498 12000 7895 10000 6538 7912 8000 6486 4698 6000 3376 4000 3999 3523 3351 4692 3986 3355 4010 3998 2000 0 1 2 3 4 5 6 Modeller 7 8 Şekil 257. S1 zemin sistemi için gömülmenin olduğu ve olmadığı durumda bütün modellerden elde edilen en büyük kesme kuvvetleri e/r0e/r0=1 =1 S6 İÇİN Vmax e/r0e/r0=0 =0 S6 İÇİN Vmax Kesm kuvveti Vmax (kN) 12000 10000 8000 5987 6033 5798 7167 5309 4872 4338 6667 4569 5860 6000 5987 6033 5798 4817 4579 1689 4338 4000 4672 5309 4185 4872 4569 3508 1689 2000 0 1 2 3 4 5 Modeller 6 7 8 Şekil 258. S6 zemin sistemi için gömülmenin olduğu ve olmadığı durumda bütün modeller elde edilen en en büyük kesme kuvvetleri 215 Şekillerden görüldüğü gibi taban kesme kuvveti, S1 zemin sistemi için analitik modellerden Model-1‘de diğerlerine göre en büyük değeri vermektedir. Burada en büyük kesme kuvveti değerini ise Model-1 gömülme durumu için vermektedir. Sayısal yöntemlerden elde edilen taban kesme kuvvetleri bazı durumlar için karşılaştırmak istendiğinde, bunlara örnek olarak gömülmenin olmadığı S1 ve S6 zemin sistemleri için elde edilenlerin Model-7 ile Model-8 için benzer olduğu görülmektedir. Model-5 ve Model-6 ise temel-zemin rijitliğinin yüksek olduğu durumlarda benzer sonuçlar üretmektedir. Taban kesme kuvvetleri için gömülmenin olmadığı durum irdelendiğinde diğer karşılaştırmalara benzer şekilde Model-5 ile Model-6 arasındaki farklılaşmanın azalan temel-zemin rijitliğine bağlı olarak arttığı da bu karşılaştırmalardan elde edilen bir diğer bulgudur. C-Eğilme Momenti Çalışma kapsamında gerçekleştirilen modellerde elde edilen en büyük eğilme momentinin S1 ve S6 zemin sistemleri için karşılaştırması Şekil 258 ve 259’da sunulmaktadır. Bu şekillerden görüldüğü gibi eğilme momenti, S1 zemin sistemi için analitik modellerden Model-1‘de en büyük değerine ulaşmaktadır. S6 zemin sistemi için ise en büyük eğilme momentlerini Model-5 ve Model-6 verirken diğer bütün modeller biribirine benzer sonuçlar üretmektedir. Sayısal yöntemlerden elde edilen taban kesme kuvvetleri bazı durumlar için karşılaştırmak istendiğinde, eğilme momentleri için gömülmenin olmadığı durumda diğer karşılaştırmalara benzer şekilde Model-5 ile 6 arasındaki farklılaşmanın azalan temel-zemin rijitliğine bağlı olarak arttığı da bu karşılaştırmalardan elde edilen bir diğer bulgudur. Eğilme momenti Mmax (kN) S1 İÇİN Mmax S6 vee/r0=1 e/r0=1 S1 İÇİN Mmax S6 vee/r0=0 e/r0=0 5000 4500 4000 3880 3377 3270 3880 2664 3500 3000 3294 3273 2215 1501 2198 2500 2000 1904 1890 2670 1909 1916 1500 1500 1000 500 0 1 2 3 4 5 Modeller 6 7 8 Şekil 259. S1 zemin sistemi için gömülmenin olduğu ve olmadığı durumda bütün modellerden elde edilen en büyük eğilme momentleri 216 S6 vee/r0=1 e/r0=1 S6 İÇİN Mmax S6 vee/r0=0 e/r0=0 S6 İÇİN Mmax 4718 4695 Eğilme momenti Mmax (kN) 5000 4500 4000 3449 3500 3000 2021 2419 2500 2441 2049 1957 1997 2264 2224 1649 1978 2000 1994 1629 1500 1000 500 0 1 2 3 4 5 6 Modeller 7 8 Şekil 260. S6 zemin sistemi için gömülmenin olduğu ve olmadığı durumda bütün modellerden elde edilen en büyük eğilme momentleri. D-Salınım Yerdeğiştirmesi Modellerden elde edilen en büyük sıvı salınım yerdeğiştirmesinin S1 ve S6 zemin sistemleri için karşılaştırılması Şekil 260 ve 261’de verilmektedir. Model-1 ve Model-2’de salınım dikkate alınmadığından bu modeller karşılaştırmalarda kullanılmamaktadır. Bu şekillerden görüldüğü gibi en büyük salınım yerdeğiştirmeleri S1 ve S6 zemin Salınım Yerdeğiştirmesi Usmax (m) sistemlerinde her durumda Model-7 ve Model-8 de oluşmaktadır. S1 İÇİN USmax S1 ve e/r0=1 e/r0=1 S1 İÇİN Usmax S1 vee/r0=0 e/r0=0 1,96 1,97 2.50 1,96 2.00 1,34 1,11 1,02 1.50 1,96 1,35 1,34 1,34 1,10 1,02 1.00 0.50 0.00 1 2 3 4 5 Modeller 6 7 8 Şekil 261. S1 zemin sistemi için gömülmenin olduğu ve olmadığı durumda modellerden elde edilen en büyük salınım yerdeğiştirmeleri Salınım Yerdeğiştirmesi Usmax (m) 217 S6 vee/r0=1 e/r0=1 S6 İÇİN Usmax S6 İÇİN Usmax S6 vee/r0=0 e/r0=0 2,42 2,18 2,5 2,31 1,81 1,71 2,08 2 1,43 1,07 1,5 1,43 1,31 1,38 1,04 1 0,5 0 1 2 3 4 5 6 7 8 Modeller Şekil 262. S6 zemin sistemi için gömülmenin olduğu ve olmadığı durumda modellerden elde edilen en büyük salınım yerdeğiştirmeleri Salınım yerdeğiştirmelerinin zamanla değişimlerinin verilmesi yöntemler arasındaki farklılıkları ortaya koymak açısından da yararlı olacaktır. Şekil 262’de Model-3 ve 4 için elde edilen salınım yerdeğiştirmelerin zamanla değişimleri verilmektedir. Buradan Model 4’e ait salınım yerdeğiştirmesinin değişiminin, Model-3’e göre oldukça farklı olması bu modellerin davranışlarının birbirlerinden uzak olduğunu göstermektedir. Model-3 için en büyük salınım yerdeğiştirmesi, gömülmenin olmadığı S6 zemin sistemi için 10.15 s’de 1,07 m olarak, Model-4’te ise 20,85 s’de 1,81 m olarak gerçekleşmektedir. Diğer zemin sistemleri ve gömülme durumlarına göre yapılan karşılaştırmalarda da bu kadar belirgin olmamakla beraber, benzer sonuçlarla karşılaşılmaktadır Salınım yerdeğiştirmesi(m) 2.00 Model-3 S6 Model-3 Model-4 S6 Model-4 0.00 -2.00 0 5 10 15 20 Time (s) Zaman (s) 25 30 35 40 Şekil 263. Gömülmenin olmadığı S6 türü zemin sistemi için analitik yöntemlerin salınım yerdeğiştirmesi tepkilerinin zamanla değişimlerinin karşılaştırılması 218 Sayısal modeller salınım yerdeğiştirmesi açısından karşılaştırıldıklarında bundan önce yapılan karşılaştırmalara benzer şekilde, burada da Model-5 ile 6’nın ve Model-7 ile 8’in birbirlerine yakın sonuçlar ürettikleri bununla beraber çoğu durumda da çakıştıkları görülmektedir (Şekil 263). Buna karşın en büyük yerdeğişirmelerin gerçekleşme zamanlarının son dört model için sırasıyla 10,20 s’de 1,71 m, 11,85 s’de 1,43 m, 10,25 s’de 2,18 m ve 10,35 s’de 2,42 m olarak belirlenmiş olması etkilerin gerçekleşme zamanlarının da oldukça yakın olduğunu göstermektedir. En büyük tepkilerin şiddetleri açısından bütün modeller karşılaştırıldığında Model-5 ile Model-6’nın ve Model-7 ile Model-8’in yakın değerler verdikleri, ancak bu değerlerin azalan temel-zemin rijitliği ile birbirinden Salınım yerdeğiştirmesi(m) uzaklaşma eğiliminde oldukları görülmektedir 2.50 Model-5 Model-5 S6 Model-6 S6 Model-6 Model-7 S6 Model-7 Model 8 S6 Model-8 2.00 1.50 1.00 0.50 0.00 -0.50 -1.00 -1.50 -2.00 -2.50 0 5 10 15 20 Ti me (s) Zaman (s) 25 30 35 40 Şekil 264. Gömülmenin olmadığı S6 türü zemin sistemi için sayısal yöntemlerin salınım yerdeğiştirmesi tepkilerinin zamanla değişimlerinin karşılaştırılması. Analitik yöntemlerlerle sayısal yöntemler arasındaki karşılaştırmalara örnek olarak Şekil 264’de Model-4 ile Model-7’nin karşılaştırılması verilmektedir. Buradan analitik modellerden Model-4’ün belirli bir yaklaşıklıkla sayısal modellere benzer sonuç verdiği gerek zamanla değişim, gerekse de en büyük salınım değerleri açısından bu şekilden görülmektedir. Salınım yerdeğiştirmesi(m) 219 2.50 Model-4 Model-7 S6 Model-7 Model-4 S6 2.00 1.50 1.00 0.50 0.00 -0.50 -1.00 -1.50 -2.00 -2.50 0 5 10 15 20 Ti me (s) Zaman (s) 25 30 35 40 Şekil 265. Gömülmenin olmadığı S6 türü zemin sistemi için Model-4 ile Model-7 salınım yerdeğiştirmesi tepkilerinin zamanla değişimlerinin karşılaştırılması 2.5.2. Zeminin Sistem Davranışı Üzerindeki Etkilerinin Değerlendirilmesi Bu başlık altında çalışma kapsamında oluşturulan modellerden elde edilen değerler sadece zemin sistemlerine bağlı olarak irdelenmektedir. Bu nedenle burada her model için zemin sistemlerine göre verilen değişimler ve irdelemeler tekrarlanmayarak genel bir değerlendirme yapılmaktadır. Burada ifade edilmesi gereken bir diğer önemli husus ankastre çözümlerden elde edilen bulguların S1 zemin sistemi için elde edilenlerle örtüşmesi sebebiyle karşılaştırmalarda kullanılmamasıdır. A- Yatay Yerdeğiştirme Bütün modeller dikkate alınarak gömülme olmadığı (e/ro) e olduğu durumlarda altı zemin sistemi için hesaplanan yatay yerdeğiştirmelerin zemin sistemine ve modellere bağlı olarak değişimleri Şekil 265 ve 266’ da verilmektedir. Aşağıdaki grafiklerden de görülebileceği gibi gerek gömülmenin olduğu gerekse de olmadığı durumda Model-1 ve 2 dışında hemen hemen bütün modellerde azalan zemin rijitliğine bağlı olarak yatay yerdeğiştirmelerde artışlar gerçekleşmektedir. Bu artışlar gömülmenin olmadığı durumda daha belirgin bir şekilde gerçekleşirken, olduğu durumda ise geçişler daha yumuşak olmaktadır. Burada Model-1 ve 2 için gömülmenin olduğu ve olmadığı durumların her ikisinde de yatay yerdeğiştirmelerin daha az rijiliğe sahip zemin sistemlerinde daha düşük değerler verdikleri görülmektedir. Bu tür bir davranışın zemin sistemi rijitliğine bağlı olarak gerçekleşmesi ancak dikkate alınan sistemlerin biribirinden 220 çok farklı dinamik karakteristiğe sahip olması ile mümkün olabilmektedir. Bu nedenle modellerin zemine bağlı olarak değişmesi beklenen davranışları yansıtmayacakları grafiklerden tespit edilebilmektedir. Yapılan bu karşılaştırmalardan söylenebilecek bir diğer husus ise, yapıya etkiyen söz konusu kuvvetin deprem olması durumunda, yapıda oluşacak etkilerin zemin sistemi rijitliyle birlikte yapının dinamik karakteristiklerine bağlı olarak deprem hareketine karşı gösterdikleri tepkinin de önemli olduğudur. Örneğin dikkate alınanan sıvı-ayaklı depo-zemin sistemine ait periyotta gerek temel-zemin, gerekse de sıvı sistemleri büyük artışlara neden olarak yapınının maruz kalacağı ivme tepkisinin oldukça azalmasına neden olabilmektedir. Bu nedenlede azalan zemin rijitliğine bağlı olarak, yapıda oluşan yatay yerdeğiştirmelerin de beklenenden farklı bir şekilde azalabilmeleri teorik olarak mümkün gözükmektedir. b) Sayısal Modeller 0,45 0,4 0,35 Model-1 0,3 0 0,25 Model-2 ma e/r0=0 Model-3 /r0=0 0,2 0,15 0,1 0,05 Model-4 N Uma e/r0=0 0 1 S1 2 S2 3 S3 4 S4 5 S5 Yatay yerdeğiştirme (m) Yatay yerdeğiştirme (m) a) Analitik Modeller 0,45 0,40 0,35 0,30 0,25 0,20 0,15 0,10 0,05 0,00 0,45 0,40 0,35 0,30 0,25 0,20 0,15 0,10 0,05 0,00 0,45 0,4 0,35 Model-5=0 e/r0=0 Model-6 ma e/r0=0 Model-7 İN Uma e/r0=0 Model-8 6 0,3 0,25 0,2 0,15 0,1 0,05 0 1 S1 S6 2 S2 3 S3 4 S4 5 S5 6 S6 Şekil 266. Gömülmenin olmadığı durumda (e/r0=0) bütün modeller için yatay yerdeğiştirmelerin zemin sistemine bağlı değişimleri b) Sayısal Modeller 0,4 0,35 0,3 Model-1=1 Yatay yerdeğiştirme (m) Yatay yerdeğiştirme (m) a) Analitik Modeller 0,40 0,35 0,30 0,25 0,20 0,15 0,10 0,05 0,00 0,40 0,35 0,30 0,25 0,20 0,15 0,10 0,05 0,00 0,4 0,35 0,3 Model-5 1 0,2 /r0=1 Model-6 0,15 ma e/r0=1 0,1 Model-7 0,05 N Uma e/r0=1 Model-8 0 0,25 e/r0=1 Model-2 ma e/r0=1 Model-3 N Uma e/r0=1 Model-4 1 S1 2 S2 3 S3 4 S4 5 S5 6 S6 0,25 0,2 0,15 0,1 0,05 0 1 S1 2 S2 3 S3 4 S4 Şekil 267. Gömülmenin olduğu (e/r0=1) durumda bütün modeller için yatay yerdeğiştirmelerin zemin sistemine bağlı değişimleri 5 S5 6 S6 221 Burada bütün modeller için ayrı ayrı yapılan değerlendirmelerden de görülebileceği gibi, ayaklı deponun davranışını zeminden dolayı ilk üç zemin sisteminde önemli derecede etkilenmemekte, buna karşın son üç zemin sisteminde ise önemli oranlarda etkilenmeler ortaya çıkmaktadır. B- Taban Kesme Kuvveti Gömülme oranınıın (e/ro) sıfıra ve bire eşit olduğu bütün modeller dikkate alınarak altı zemin sistemi için hesaplanan taban kesme kuvvetlerinin zemin sistemine ve modellere bağlı olarak değişimleri Şekil 267 ve 268’de verilmektedir. b) Sayısal Modeller a) Analitik Modeller 12000 10000 8000 6000 4000 12000 2000 10000 0 8000 Model-1=0 6000 e/r0=0 Model-2 max e/r0=0 Model-3 4000 2000 N Vmax e/r0=0 Model-4 0 1 S1 2 S2 3 S3 4 S4 5 S5 Kesme Kuvveti (kN) Kesme Kuvveti (kN) 12000 10000 8000 6000 4000 12000 2000 10000 0 8000 Model-50 /r0=0 Model-6 ax e/r0=0 Model-7 Vmax e/r0=0 Model-8 6000 4000 2000 0 1 6 S1 S6 2 S2 3 S3 4 S4 5 S5 6 S6 Şekil 268. Gömülmenin olmadığı durumda (e/r0=0) bütün modeller için kesme kuvvetinin zemin sistemine bağlı değişimleri b) Sayısal Modeller 12000 8000 6000 4000 12000 2000 10000 0 8000 =1 Model-1 6000 e/r0=1 Model-2 max e/r0=1 Model-3 4000 2000 N Vmax e/r0=1 Model-4 0 1 S1 2 S2 3 S3 4 S4 5 S5 6 S6 Kesme Kuvveti (kN) Kesme Kuvveti (kN) a) Analitik Modeller 12000 10000 10000 8000 6000 4000 12000 2000 0 10000 8000 1 Model-5 /r0=1 Model-6 ax e/r0=1 Model-7 Vmax e/r0=1 Model-8 6000 4000 2000 0 S1 1 2 S2 3 S3 4 S4 5 S5 6 S6 Şekil 269. Gömülmenin olduğu durumda (e/r0=1) bütün modeller için kesme kuvvetinin zemin sistemine bağlı değişimleri. 222 Yukarıdaki grafiklerden de görüldüğü gibi gerek gömülmenin olduğu gerekse de olmadığı durumda Model-1 ve Model-2 dışında hemen hemen bütün modellerde azalan zemin rijitliğine bağlı olarak kesme kuvvetlerinde artışlar gözlenmektedir. Bu artışlar gömülmenin olmadığı durum için özellikle analitik modellerde daha belirgin gerçekleşirken sayısal modellerde durum böyle değildir. Bu modeller için gerçekleşen artışların zemin sistemine bağlı olarak gömülmenin olmadığı durumda önemli derece değişmediği, olduğu durumda ise analitik modellere nazaran daha az bir değişim gösterdikleri grafiklerden görülmektedir. Yatay yerdeğişitirmedekine benzer şekilde kesme kuvvetleri için de bütün modellerde ilk üç zemin için ayaklı deponun davranışında önemli ölçüde etkilenme olmadığı, son üç zemin sisteminde ise değişimin arttığı tespit edilmektedir. C- Eğilme Momenti Çalışma kapsamında eğilme momentleri için elde edilen değişimler kesme kuvvetine benzerlik gösterdiklerinden burada bir karşılaştırmaya gerek duyulmamıştır. D-Salınım Yerdeğiştirmesi Bütün modeller dikkate alınarak gömülme oranınıın (e/ro) sıfıra ve bire eşit olduğu durumlarda altı zemin sistemi için hesaplanan salınım yerdeğiştirmelerinin zemin sistemine ve modellere bağlı olarak değişimleri Şekil 269 ve 270’de verilmektedir. b) Sayısal Modeller 2,5 2,0 1,5 1,0 2,5 0,5 2 0 Model-4 0 1,5 /r0=0 Model-3 ax e/r0=0 Model-2 1 0,5 Usmax e/r0=0 Model-1 0 1 S1 2 S2 3 S3 4 S4 5 S5 6 S6 Salınım yerdeğiştirmesi (m) Salınım yerdeğiştirmesi (m) a) Analitik Modeller 2,5 2,0 1,5 1,0 2,5 0,5 2 0 Model-80 r0=0 Model-7 ax e/r0=0 Model-6 smax e/r0=0 Model-5 1,5 1 0,5 0 1 S1 2 S2 3 S3 4 S4 5 S5 Şekil 270. Gömülmenin olmadığı durumda (e/r0=0) bütün modeller için salınım yerdeğiştirmesinin zemin sistemine bağlı değişimleri 6 S6 a) Analitik Modeller 2,5 2,0 1,5 1,0 2,5 0,5 2 0 Model-4 1 1,5 /r0=1 Model-3 ax e/r0=1 Model-2 1 0,5 Usmax e/r0=1 Model-1 0 1 S1 2 S2 3 S3 4 S4 5 S5 6 S6 Salınım yerdeğiştirmesi (m) Salınım yerdeğiştirmesi (m) 223 2,5 b) Sayısal Modeller 2,0 1,5 1,0 2,5 0,5 2 0 Model-51 /r0=1 Model-6 ax e/r0=1 Model-7 Usmax e/r0=1 Model-8 1,5 1 0,5 0 1 S1 2 S2 3 S3 4 S4 5 S5 6 S6 Şekil 271. Gömülmenin olduğu durumda (e/r0=1) bütün modeller için salınım yerdeğiştirmesinin zemin sistemine bağlı değişimleri Yukarıdaki şekillerden de görüldüğü gibi sıvı için iki kütleli analitik modellerin kullanıldığı Model-3, Model-5, ve Model-6’dan sıvı salınımının zemin sistemlerindeki değişimlerden önemli ölçüde etkilenmediği görülmektedir. Sıvının sonlu eleman modelinin kullanıldığı ve zeminin de sayısal olarak modellendiği Model-7 ve Model-8 için ise zemin sisteminde azalan rijitliğin sıvının salınımına etkisinin kayda değer ölçüde olduğu grafiklerden görülmektedir. Fakat bu durumun daha önceki karşılaştırmalarda olduğu gibi son üç zemin sistemi için daha belirgin olduğu da söylenebilir. Diğer taraftan e/r0=1 olduğu durumda salınım yerdeğiştirmesinin e/r0=0 durumuna göre daha az etkilendiği de belirtilebilir. 2.5.3. Sıvının Sistem Davranışı Üzerindeki Etkilerinin Değerlendirilmesi Modellerin genel olarak irdelendiği başlık altında gerçekleştirilen karşılaştırmalarda sıvının salınım etkisinin yapının davranışı üzerinde etkin olduğu görülmüştü. Bu nedenle burada, sıvının iki kütleli analitik modelleri ile (Model-5 ve 6) sayısal olarak modellendiği (Model 7 ve 8) durumlar arasındaki bu farkı daha da açık bir şekilde ortaya koymak amaçlanmaktadır. Bu amaçla Model-8’de yalnızca sıvının Westergaard kütle ekleme yaklaşımı kullanılarak depo duvarına eklenmek suretiyle modellendiği ve bu sayede salınım etkilerinden tamamen arındırıldığı model kullanılmıştır. Burada gömülmenin olmadığı S1 ve gömülme için her iki durumun da dikkate alındığı S6 zemin sistemi için salınımın dikkate alındığı ve alınmadığı sistemlerden elde 224 edilen yatay yerdeğiştirmelerin zamanla değişimleri Şekil 271~273’de karşılaştırmalı olarak sunulmaktadır. Yatay yerdeğiştirme (m) 0.20 0.10 Salınım yok Salınım var t=10,35 s umax=0,14 m West t=9,45 s umax=0,10 m S1 and e/r0=0 0.00 -0.10 -0.20 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 272. Gömülmenin olmadığı (e/r0=0) durumda S1 zemin sistemi için, salınımın dikkate alındığı (Model-8) ve alınmadığı çözümlemelerden elde edilen yatay yerdeğiştirmelerin zamanla değişimleri Gömülmenin olmadığı S1 zemin sistemi için yapılan karşılaştırmalardan sıvının gerçekçi bir şekilde dikkate alınmasının sistemde oluşacak yatay yerdeğiştirmelerin zamanla değişimindeki farklılıklara ek olarak, sıvının yapı yatay yerdeğiştirmesini ne ölçüde azalttığı da görülmektedir (Şekil 271). Buradan haraketle sıvının dikkate alınmasının yapının yatay yerdeğiştirmesini %29 oranında azalttığı, buna ek olarak yatay yerdeğiştirmenin zamanla değişiminde de sıvının adeta bir sönümleyici etkisi gösterdiği rahatlıkla tespit edilebilmektedir. Burada dikkate alınması gereken bir diğer husus ise daha önce de belirtildiği gibi yapıda oluşabilecek en büyük ötelenmenin (0,11 m) sıvı salınımın dikkate alınmadığı durumda aşılmasıdır. S6 türü zemin sistemi için sıvının salınımnın yapı davranışı üzerindeki etkileri dikkate alındığında, S1 zemin sistemine göre tepkilerin şiddeti üzerindeki etkisinin daha az olduğu, buna karşın sistemin davranışının etkilendiği görülmektedir. Gömülmenin olmadığı ve olduğu durumlar karşılaştırıldığında ise sıvının temel-zemin sistemi rijitliğinin artmasına bağlı olarak yatay yerdeğiştirme tepkilerini daha fazla azalttığı, buna ek olarak zemin sistemindeki rijitliğin azalmasıyla sistemi etkileyen en önemli faktörün salınımdan ziyade zemin rijitliği olduğu görülmektedir. 225 Yatay yerdeğiştirme (m) 0.40 t=5,60 s umax=0,25 m t=9,80 s umax=0,25 m 0.30 Salınım yok S6 _ we st ve e /r0 = 0 Salınım var S6 and e /r0 = 0 0.20 0.10 0.00 -0.10 -0.20 -0.30 -0.40 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Tim e ( s ) Zaman (s) Şekil 273. Gömülmenin olmadığı (e/r0=0) durumda S6 zemin sistemi için, salınımın dikkate alındığı ve alınmadığı çözümlemelerden elde edilen yatay yerdeğiştirmelerin zamanla değişimleri Yatay yerdeğiştirme (m) 0.40 S6 Salınım _ we s t ve yok e /r0 = 1 Salınım var S6 and e/r0 = 0 0.30 t=9,70 s umax=0,17 m 0.20 0.10 0.00 - 0.10 - 0.20 t=7,75 s umax=0,21 m - 0.30 - 0.40 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Tim e ( s ) Zaman (s) Şekil 274. Gömülmenin olduğu (e/r0=1) durumda S6 zemin sistemi için, salınımın dikkate alındığı ve alınmadığı çözümlemelerden elde edilen yatay yerdeğiştirmelerin zamanla değişimleri Gömülmenin her iki durumunda S6 zemin sistemi için salınımın dikkate alındığı ve alınmadığı sistemlerden elde edilen kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri Şekil 274~275’de karşılaştırmalı olarak sunulmaktadır. 226 Kesme kuvveti (kN) 7500 S4 yok ve e/r0 = 0 Salınım Model-W S6 west e/r0=0 S4var ve e/r0 = 1 Salınım Model-8 S6 e/r0=0 t=8,65 s Vmax=5957,22 kN t=9,75 s Vmax=5309,26 kN 5000 2500 0 -2500 -5000 -7500 0 5 10 15 20 Time (s) 25 30 35 40 Zaman (s) Şekil 275. Gömülmenin olmadığı (e/r0=0) durumda S6 zemin sistemi için, salınımın dikkate alındığı ve alınmadığı çözümlemelerden elde edilen kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri Kesme kuvveti (kN) 7500 S6 west e/r0=1yok Salınım S6 Salınım e/r0=1 var 5000 t=9,50 s Vmax=4672,04 kN 2500 0 -2500 -5000 t=10,50 s Vmax=5882,37 kN -7500 0 5 10 15 20 25 30 35 40 Time (s) Zaman (s) Şekil 276. Gömülmenin olduğu (e/r0=1) durumda S6 zemin sistemi için, salınımın dikkate alındığı ve alınmadığı çözümlemelerden elde edilen kesme kuvvetlerinin zamanla değişimleri. Yukarıdaki grafiklerden görüldüğü gibi sıvının dikkate alındığı modellerle alınmadığı modeller arasında kesme kuvvetlerinin değişimleri açısından da yatay yerdeğiştirmeye benzer şekilde önemli farklılıkların ortaya çıkabildiği görülmektedir. Buradan haraketle sıvının davranışını ifade edebilmek için seçilmiş bu karşılaştırmalarda S6 zemin sistemi için gömülmenin olmadığı durumda kesme kuvvetinin sıvının etkisine bağlı olarak %11 oranında azalabildiği, gömülmenin olduğu durumda ise bu oranın artarak %21 lere çıkabildiği tesbit edilmektedir. Bu oran gömülmenin olmadığı S1 zemin sistemi için ise %26 lara ulaşmaktadır. Bu durum yine bu başlık altında yatay yerdeğiştirmelere göre yapılan karşılaştırmalarda olduğu gibi, temel-zemin sisteminin rijiliğinin büyük 227 değerler alması halinde sıvının davranışının yapı sistemi üzerinde daha etkili olduğu bulgulardan elde edilen bir diğer neticedir. 2.5.4. Taşıyıcı Sistem Etkilerinin Değerlendirilmesi Çalışma kapsamında dikkate alınan iki farklı taşıyıcı sistemi karşılaştırabilmek maksadıyla çerçeve sistemli depolara ilave olarak silindirik kabuk taşıyıcı sisteme sahip ayaklı depo da dikkate alınmaktadır. Bu karşılaştırmalar Şekil 276’da görülen Model-8 kullanılarak gerçekleştirlmiştir. Şekil 277. Kabuk taşyıcı sisteme sahip ayaklı deponun sonlu eleman modeli Kabuk taşıyıcı sisteme sahip bu model için çözümlemeler gömülmenin olduğu (e/r0 = 1) ve olmadığı (e/r0 = 0) durumlarda gerçekleştirilmiştir. Örnek olması için S1, S3 ve S6 zemin sistemlerine ait çözümlemelerden elde edilen en büyük yatay ve salınım yerdeğiştirmeleri ve bunların gerçekleşme zamanları kabuk ve çerçeve taşıyıcı sistem için karşılaştrımalı olarak Tablo 34’de verilmektedir. 228 Tablo 34. Farklı taşıyıcı sistemler için gömülmenin olmadığı ve olduğu durumlarda elde edilen en büyük yerdeğiştirme değerleriyle bunların gerçekleşme zamanları Zemin Çerçeve Taşıyıcı Sistem e/r0=1 e/r0=0 S1 S3 S6 S1 S3 S6 En büyük yatay yerdeğiştirme, u Kabuk Taşıyıcı Sistem En büyük salınım yerdeğiştirmesi, us En büyük yatay yerdeğiştirme, u zaman (s) değer (m) zaman (s) değer (m) zaman (s) değer (m) En büyük salınım yerdeğiştirmesi, us zaman (s) değer (m) 9.45 9.50 9.80 0.1040 0.1157 0.2465 10.10 10.15 10.35 -1.9642 -2.0182 -2.4179 5.00 9.20 9.60 0.0176 0.0392 0.1873 10.10 10.10 10.20 -1.7353 -1.7950 -2.3223 9.45 9.45 9.70 0.1025 0.1096 0.1771 10.10 10.10 10.25 -1.9589 -1.9925 -2.3071 5.00 9.10 9.35 0.0165 0.0223 0.0908 10.05 10.05 10.15 -1.7279 -1.7527 -1.9772 Kabuk taşıyıcı sisteme sahip depo için elde edilen en büyük yatay yerdeğiştirme değerleri, gömülme durumuna ve zemin sistemlerine (S1, S3, S6) bağlı olarak çerçeve sistem değerleriyle karşılaştırmalı olarak Şekil 277’de verilmektedir. Benzer kaşılaştırma işlemi salınım yerdeğiştirmeleri için ise Şekil 278’de sunulmaktadır. 0,25 0,25 Yatay yerdeğiştirme (m) 0,20 0,19 0.25 0.2 0,10 0,18 0,12 0,10 0,05 0.15 0,11 0,10 0,09 0,04 0.1 0,02 0.05 e/r0=1 0 S32 Çerçeve Taşıyıcı Sistem S63 4 S1 0,00 e/r0=0 0,02 0,02 1 S1 0,15 S35 S66 Kabuk Taşıyıcı sistem Şekil 278. Farklı taşıyıcı sistemlerde üç farklı zemin sistemi için gömülmenin olmadığı (e/ro=0) ve olduğu (e/ro=1) durumlarda elde edilen en büyük yatay yerdeğiştirmeler 229 2,50 2,42 1,96 Salınım yerdeğiştirmesi (m) 2,32 2,00 2,02 2,31 2.5 1,50 1,80 1,74 1,99 1,96 1,98 2 1,00 1,75 1,73 1.5 0,50 1 0,00 e/r0=0 0.5 e/r0=1 0 1 S1 S32 Çerçeve Taşıyıcı Sistem S63 S14 S35 S66 Kabuk Taşıyıcı sistem Şekil 279. Farklı taşıyıcı sistemlerde üç farklı zemin sistemi için gömülmenin olmadığı (e/ro=0) ve olduğu (e/ro=1) durumlarda elde edilen en büyük salınım yerdeğiştirmeleri Yukarıdaki her iki şekilden de görülebileceği gibi iki taşıyıcı sistem için en büyük yerdeğiştirmeler S6 zemin sisteminde gerçekleşmek te olup artan zemin riitliğine bağlı olarak yerdeğiştirmelerde bir azalış görünmektedir. Bu azalmanın kabuk taşıyıcı sistemde diğer taşıyıcı sisteme göre yatay yerdeğiştirmenin karşılaştırılmasında daha belirgin, salınım yerdeğiştirmesi için ise daha az belirgin olduğu Şekil 277 ve 278’den görülmektedir. Keza salınım yerdeğiştirmesi seçilen taşıyıcı sistemlere bağlı olarak gömülmenin olduğu durumda 0,33 m, olmadığı durumda ise 0,10 m azalmaktadır. Bu durum oransal olarak incelendiğinde ise salınım yerdeğiştirmesinin en büyüğüne göre %14 azalabildiğini göstermektedir. Kabuk ve çerçeve taşıyıcı sistemler için yatay yerdeğiştirmenin depo yüksekliği boyunca değişimleri gömülmenin olmadığı ve olduğu durumda S1, S3 ve S6 zemin sistemleri için Şekil 279~281’de karşılaştırılmaktadır. 32.5 30.0 30.0 27.5 27.5 25.0 22.5 20.0 17.5 15.0 c 12.5 10.0 7.5 5.0 32.5 e/r0=0 27.5 25.0 22.5 20.0 17.5 15.0 12.5 10.0 7.5 2.5 0.0 0 0.02 0.04 0.06 0.08 Kabuk S6 kabuk S6 çerçeve Çerçeve 2.5 0.0 0.1 0 Yatay yerdeğiştirme (m) 25.0 22.5 20.0 17.5 15.0 12.5 10.0 7.5 5.0 5.0 Kabuk S6 (e/r 0=0) e/r0=0 e/r0=1 Kabuk S6 (e/r 0=1) e/r0=1 30.0 Ayaklı depo yüksekliği (m) 32.5 Ayaklı depo yüksekliği (m) Ayaklı depo yüksekliği (m) 230 0.03 0.06 0.09 0.12 Kabuk S6 kabuk S6 çerçeve Çerçeve 2.5 0.0 0 0.15 0.03 0.06 0.09 0.12 0.15 Yatay yerdeğiştirme (m) Yatay yerdeğiştirme (m) 32.5 30.0 30.0 27.5 27.5 25.0 22.5 20.0 17.5 15.0 12.5 10.0 7.5 5.0 2.5 25.0 22.5 20.0 17.5 15.0 12.5 10.0 7.5 0.0 0 0.03 0.06 0.09 0.12 0.15 Yatay yerdeğiştirme (m) 25.0 22.5 20.0 17.5 15.0 12.5 10.0 7.5 5.0 S6 kabuk Kabuk S6 çerçeve Çerçeve 2.5 0.0 e/r0=1 30.0 27.5 5.0 Kabuk (e/r 0=0) S6 e/r0=0 S6 e/r0=1 Kabuk (e/r 0=1) 32.5 e/r0=0 Ayaklı depo yüksekliği (m) 32.5 Ayaklı depo yüksekliği (m) Ayaklı depo yüksekliği (m) Şekil 280. S1 zemin sisteminde (e/r0=0) ve (e/r0=1) durumlarında kabuk ve çerçeve taşıyıcı sistemler için yatay yerdeğiştirmenin depo yüksekliği boyunca değişimleri 0 0.03 0.06 0.09 0.12 Kabuk S6 kabuk S6 çerçeve Çerçeve 2.5 0.0 0.15 Yatay yerdeğiştirme (m) 0 0.03 0.06 0.09 0.12 0.15 Yatay yerdeğiştirme (m) Şekil 281. S3 zemin sisteminde (e/r0=0) ve (e/r0=1) durumlarında kabuk ve çerçeve taşıyıcı sistemler için yatay yerdeğiştirmenin depo yüksekliği boyunca değişimleri 32.5 30.0 30.0 27.5 27.5 25.0 22.5 20.0 17.5 15.0 12.5 10.0 7.5 5.0 25.0 22.5 20.0 17.5 15.0 12.5 10.0 7.5 0.05 0.1 0.15 0.2 0.25 Yatay yerdeğiştirme (m) 25.0 22.5 20.0 17.5 15.0 12.5 10.0 7.5 S6 çerçeve Kabuk S6 kabuk Çerçeve 2.5 0.0 0 27.5 5.0 Kabuk S6 çerçeve S6 kabuk Çerçeve 2.5 0.0 e/r0=1 30.0 5.0 e/r0=0 Kabuk S6 (e/r 0=0) S6 e/r0=1 Kabuk (e/r0=1) 2.5 32.5 e/r0=0 Ayaklı depo yüksekliği (m) 32.5 Ayaklı depo yüksekliği (m) Ayaklı depo yüksekliği (m) 231 0.0 0 0.05 0.1 0.15 0.2 0.25 Yatay yerdeğiştirme (m) 0 0.05 0.1 0.15 0.2 0.25 Yatay yerdeğiştirme (m) Şekil 282. S6 zemin sisteminde (e/r0=0) ve (e/r0=1) durumlarında kabuk ve çerçeve taşıyıcı sistemler için yatay yerdeğiştirmenin depo yüksekliği boyunca değişimleri Kabuk ve çerçeve taşıyıcı sistem için elde edilen yatay yerdeğiştirmelerin yüksekliğe bağlı değişimlerinden de görülebileceği gibi kabuk taşıyıcı sistem konsol davranışı sergilemektedir. Buraya kadar yapılan karşılaştırmalara benzer şekilde yüksek rijitliğe sahip S1 türü zemin sistemi için kabuk taşıyıcı sistemde elde edilen yerdeğiştirmelerin gömülmeye bağlı olarak değişmediği söylenebilir. Buna karşın zemin rijitliğindeki azalmalara bağlı olarak kabuk taşıyıcı sistem için elde edilen yatay yerdeğiştirmelerin azaldığı yukarıdaki grafiklerden tespit edilebilen bir diğer husustur. Elde edilen yerdeğiştirmelerin en fazla S6 zemin sistemi için gömülmeye bağlı olarak %52 oranında azalabildiği, bu oranın diğer zemin sistemleri için ise sırasıyla %43 (S3) ve %6 (S1) olarak gerçekleştiği tespit edilmektedir. Taşıyıcı sistem açısından meydana gelen yatay yerdeğiştirmelerin yükseklik boyunca değişimleri farklılıklar görülemktedir. Çerçeve taşıyıcı sistemde hazne seviyesinde meydana gelen yerdeğişitirmelerin kabuk sistemden farklı olarak taşıyıcıdan bağımsız bir hareket sergiledikleri görülmektedir. Burada dikkate alınan sistemler karşılaştırıldığında S1 türü zemin sisteminde yatay yerdeğiştirme gömülme olmadığı durumda %82, olduğu durumda ise %84 oranlarında azaldıkları tespit edilmiştir. Benzer durum S6 zemin sistemi için incelendiğinde ise bu oranların sırasıyla %25 ve %48 oldukları görülmüştür. Yapılan çözümlemelerden rijitliğin azalmasına bağlı olarak taşıyıcı 232 sistemin gömülme durumunda daha etkin, gömülmenin olmadığı durumda ise bu denli etkin olmadığı görülmektedir. Burada ifade edilmesi gereken bir diğer husus, kabuk taşıyıcı sistemi için en büyük göreli ötelenmenin Türk Deprem Yönetmeliğine göre (∆imax/h ≤ 0, 0035) şartını sağlaması gerektiğidir. Bu durumda taşıyıcı sistemi kabuk olanların çerçeve olanlara göre bir üstünlüklerinden bahsedilebilir. Depo için en büyük göreli ötelenmenin S6 zemin sistemi haricindeki bütün durumlarda yeterli rijitlik şartını sağlaması (<0,114 m) dikkat çekicidir. Bu durum çerçeve sistem için değerlendirildiğinde ise birçok sistemin bu koşulu sağlamadıkları daha önce de ifade edilmişti. 2.5.5. Doğrusal Olmayan Davranış Etkilerinin Değerlendirilmesi Çalışmada daha önce gerçekleştirilen bütün çözümlemelerde zeminin doğrusal bir davranış gösterdiği kabul edilmişti. Tez kapsamında zeminin doğrusal olmayan davranışının dikkate alınmasının, depoların dinamik davranışlarına etkilerini incelemek amacıyla da çözümlemeler gerçekleştirilmektedir. Sözkonusu çözümlemeler için çalışma kapsamında oluşturulan Model-8 seçilmiştir. Çözümlemelerde kullanılarak zemin için dikkate alınan elastisite modülü, kohezyon ve içsel sürtünme açısı için Bardet (1997), Coduto (2000) ve Goodman (2003) referanslarında önerilen değerler dikkate alınmıştır (Tablo 35). Zemininin bu doğrusal olmayan davranışını dikkate almak için literatürde önerilen Drucker-Prager yaklaşımından (Chen ve Mizuno, 1990 ) faydalanılmıştır. Burada zemin için Tablo 35’de verilen kohezyon (c) ve içsel sürtünme açısının ( φ ) zemine ait çeşitli değişkenlere bağlı olarak çok geniş bir aralıkta değişebildiği, dolayısıyla da ifade edilen değerlerin aynı zemin sistemleri için farklı değerler alabileceğini vurgulamak uygun olmaktadır. Tablo 35. Zemin sistemleri için dikkate alınan elastisite modulü (E), Poisson oranı ( υ ), birim ağırlığı (γ), kohezyon (c) ve içsel sürtünme açıları ( φ ) S1 S2 S3 S4 S5 S6 E (kPa) υ γ(kN/m3) c (kPa) φ 7000000 2000000 500000 150000 75000 35000 0,30 0,30 0,35 0,35 0,40 0,40 20 20 19 19 18 18 1750 1250 750 250 150 100 40,0 37,5 35,0 32,5 30,0 25,0 233 Zeminin doğrusal olmayan davranışı dikkate alınarak altı zemin sistemi için gömülme oranının sıfır ve bir olduğu durumlarda yapısal çözümler gerçekleştirilmiştir. Bu çözümlemelerden elde edilen yatay yerdeğiştirme, kesme kuvveti, eğilme momenti ve salınım yerdeğiştirmesi değerleri doğrusal davranış durumuna göre elde edilenlerle karşılaştırılmalı olarak aşağıda sunulmaktadır. A- Yatay Yerdeğiştirme Zeminin doğrusal olmayan ve doğrusal olan davranışının dikkate alındığı durumlarda elde edilen yatay yerdeğiştirmeler farklı zemin sistemlerine bağlı olarak gömülmenin olmadığı durum da Şekil 282’de, olduğu durum için ise 283’de verilmektedir. Yatay yerdeğiştirme (m) 0.3 0.25 0,26 0.3 0,18 0.25 0.2 0,25 0.1 0,17 0.05 0.15 0 0.1 Doğrusal olmayan 0.05 0 0.2 0.15 1 S1 2 S2 3 S3 4 S4 5 Doğrusal 6 S5 S6 Şekil 283. Doğrusal olmayan ve olan davranışın dikkate alındığı çözümlemelerden, gömülmenin olmadığı (e/r0=0) durumda elde edilen yatay yerdeğiştirmelerin zemin sistemine bağlı değişimleri Yatay yerdeğiştirme (m) 0.3 0.25 0.2 0.3 0,18 0.25 0,15 0,17 0.2 0,14 0.15 0.15 0.1 0.05 0 0.1 Doğrusal olmayan 0.05 0 Doğrusal S11 S22 S33 S44 S55 S66 Şekil 284. Doğrusal olmayan ve olan davranışın dikkate alındığı çözümlemelerden, gömülmenin olduğu (e/r0=1) durumda elde edilen yatay yerdeğiştirmelerin zemin sistemine bağlı değişimleri 234 Bu şekillerden de görüldüğü gibi doğrusal olmayan davranışın dikkate alınmasının ilk dört zemin sistemi için depoda yatay yerdeğiştirmeler açısından herhangi bir değişime neden olmadıkları tespit edilmiştir. S5 ve S6 zemin sistemleri için ise sözkonusu yatay yerdeğiştirmelerin, plastik şekildeğiştirmelerin oluşmasına bağlı olarak, arttığı görülmüştür. Bir başka ifadeyle dikkate alınan zeminin mekanik özeliklerine bağlı olarak ilk dört zemin sistemi, yükleme etkisinde doğrusal davranmış, diğer iki zemin sistemi (S5,S6) ise doğrusal davranıştan uzaklaşmıştır. S5 ve S6 zemin sistemleri dikkate alınarak gerçekleştirilen çözümlemelerden elde edilen yatay yerdeğiştirmelerin depo yüksekliği boyunca değişimleri S5 için Şekil 284’de, S6 için ise Şekil 285’de verilmektedir. Şekillerde sunulan yerdeğiştirmeler karşılaştırıldığında gömülmenin olduğu durumda S5 zemin sistemi için doğrusal olmayan davranışın dikkate alınmasının, 32.5 m seviyesindeki yatay yerdeğiştirmenin % 8,5 artımına neden olduğu, bu oranın gömülmenin olduğu durumda ise 21 m seviyesinde sadece %1,2 olarak gerçekleştiği tespit edilmiştir. Bu durum S6 zemin sistemi için irdelendiğinde ise sözkonusu artış, gömülmenin olmadığı durumda %4 olarak , olduğu durumda ise % 2,4 olarak gerçekleşmektedir. Buna göre gömülmenin olduğu durumda zeminin doğrusal olmayan davranışının etkisinin tez kapsamında dikkate alınan zemin sistemleri için ihmal edilebilecek düzeyde kaldığı söylenebilir. 32.5 27.5 27.5 25.0 25.0 22.5 20.0 17.5 15.0 12.5 10.0 7.5 5.0 Doğrusal S5 Noolmayan n-lineer Doğrusal e/r0 =0 2.5 e/r0=1 30.0 Ayaklı depo yüksekliği (m) Ayaklı depo yüksekliği (m) 32.5 e/r0=0 30.0 S5 lin eer 22.5 20.0 17.5 15.0 12.5 10.0 7.5 5.0 Doğrusal S5 N oolmayan n -lin eer Doğrusal e/r0 =1 2.5 S5 lin eer 0.0 0.0 00 00.05 .05 0.1 5 00.2 .2 0.25 0.1 0.1 0.15 0.25 Yatay yerdeğiştirme (m) 0 0.05 0.1 0.15 0.2 0.25 Yatay yerdeğiştirme (m) Şekil 285. S5 zemin sistemi için doğrusal ve doğrusal olmayan davranışın dikkate alındığı durumlarda yatay yerdeğiştirmenin ayaklı depo yüksekliği boyunca değişimleri 235 32.5 32.5 e/r0=0 e/r0=1 30.0 27.5 27.5 25.0 25.0 22.5 22.5 Ayaklı depo yüksekliği (m) Ayaklı depo yüksekliği (m) 30.0 20.0 17.5 15.0 12.5 10.0 7.5 5.0 0.0 17.5 15.0 12.5 10.0 7.5 5.0 Doğrusal olmayan S5 Non-lineer Doğrusal e/r0=0 S5 lineer 2.5 20.0 Doğrusal olmayan S6 Non-lineer Doğrusal e/r0=1 S6 lineer 2.5 0.0 0 0.05 0.1 0.15 0.2 0.25 Yatay yerdeğiştirme (m) 0 0.05 0.1 0.15 0.2 0.25 Yatay yerdeğiştirme (m) Şekil 286. S6 zemin sistemi için doğrusal ve doğrusal olmayan davranışın dikkate alındığı durumlarda yatay yerdeğiştirmenin ayaklı depo yüksekliği boyunca değişimleri B- Taban Kesme Kuvveti Çalışma kapsamında farklı zemin sistemleri için doğrusal ve doğrusal olmayan davranışlar dikkate alınarak gerçekleştirilen çözümlemelerden elde edilen kesme kuvvetleri, gömülmenin olmadığı durum için Şekil 285’de, olduğu durum için ise Şekil 286’da karşılaştırmalı olarak verilmektedir. 6000 5000 Kesme Kuvveti (kN) 4021 4463 6000 4847 5000 5309 4000 3000 2000 4000 1000 3000 0 2000 Doğrusal olmayan 1000 0 Doğrusal 1 S1 2 S2 3 S3 4 S4 5 S5 6 S6 Şekil 287. Doğrusal olmayan ve olan davranışın dikkate alındığı çözümlemelerden, gömülmenin olmadığı (e/r0=0) durumda elde edilen kesme kuvvetlerinin zemin sistemine bağlı değişimleri 236 6000 Kesme Kuvveti (kN) 5000 4672 4547 6000 4651 5000 4000 4032.1 3998.28 3000 4672.04 4546.5 4388.66 4136.43 4874 3000 2000 1000 0 2000 Doğrusal olmayan 1000 0 4000 Doğrusal 1 S1 2 S2 3 S3 S4 4 S5 5 S6 6 Şekil 288. Doğrusal olmayan ve olan davranışın dikkate alındığı çözümlemelerden, gömülmenin olduğu (e/r0=1) durumda elde edilen kesme kuvvetlerinin zemin sistemine bağlı değişimleri Şekillerden görüldüğü ve yatay yerdeğiştirmeler için daha önce de ifade edildiği gibi kesme kuvvetleri için de ilk dört zemin sisteminde doğrusal olmayan davranışın dikkate alınması, doğrusal duruma göre herhangi bir farklılığa yol açmamıştır. Ancak S5 ve S6 zemin sistemleri için doğrusal olmayan davranışın dikkate alınması kesme kuvvetlerinde azalmaya sebep olmaktadır. Azalmanın değeri gömülmenin olmadığı durumda S5 zemin sistemi için % 8, S6 zemin sistemi için ise %24 olarak gerçekleşmektedir. Gömülmenin olduğu durumda ise bu oran, S5 zemin sistemi için % 2,3 S6 zemin sistemi için ise %4 olarak gerçekleşmiştir. Gömülmenin artmasıyla kesme kuvveti üzerindeki değişimin doğrusal olmayan davranışın dikkate alınmasından daha az etkilendiğini ve burada dikkate alınan zemin sistemlerinde ise bunun göz ardı edilebilecek mertebede olduğu görülmektedir. C- Eğilme Momenti Ayaklı depo taşıyıcı sistemlerinde doğrusal davranışın dikkate alındığı durumlarda olduğu gibi, doğrusal olmayan davranışın dikkate alınması da en büyük eğilme momentinin gerçekleştiği elemanın değişmesine neden olmamaktadır. Yapılan çözümlemer sonucunda eğilme momentleri için elde edilen değişimlerin kesme kuvveti değişimlerine benzerlik gösterdiklerinden bunlar için grafikleri vermeye gerek duyulmamıştır. D-Salınım Yerdeğiştirmesi Bu çalışmada doğrusal olan ve olmayan zemin davranışı dikkate alarak gerçekleştirilen çözümlemelerden elde edilen salınım yerdeğiştirmeleri farklı zemin 237 sistemlerine bağlı olarak Şekil 288 ve 289’da verilmektedir. Şekil 288’de gömülmenin olmadığı durum, Şekil 289’da ise gömülmenin olduğu durumdaki sonuçlar görülmektedir. Salınım yerdeğiştimesi(m) 2.5 2,31 2,26 2.5 2,42 2,26 2 1.5 2 1 1.5 0.5 1 0 Doğrusal olmayan 0.5 0 1 S1 2 S2 3 S3 4 S4 5 Doğrusal 6 S5 S6 Şekil 289. Doğrusal olmayan ve olan davranışın dikkate alındığı çözümlemelerden, gömülmenin olmadığı (e/r0=0) durumda elde edilen salınım yerdeğiştirmelerinin zemin sistemine bağlı değişimleri Salınım yerdeğiştimesi(m) 2.5 2,24 2,14 2.5 2,15 2,31 2 1.5 2 1 1.5 0.5 0 1 Doğrusal olmayan 0.5 0 Doğrusal S1 S2 S3 S4 S5 S6 Şekil 290. Doğrusal olmayan ve olan davranışın dikkate alındığı çözümlemelerden, gömülmenin olduğu (e/r0=1) durumda elde edilen salınım yerdeğiştirmelerinin zemin sistemine bağlı değişimleri Yukarıdaki grafiklerden de görüldüğü gibi salınım yerdeğiştirmesi değişimleri arasındaki farklılıklar, kesme kuvveti ve yatay yerdeğiştirmede oluşan farklılıklar kadar belirgin değildir. Bu şekillerden de anlaşılabileceği gibi, zemin için doğrusal olmayan davranışın dikkate alınmasının salınım yerdeğiştirmesinin S6 zemin sistemi için gömülmenin olmadığı durumda % 4,5, olduğu durumda ise %3 oranında azalmasına neden olmaktadır. S5 zemin sistemi için ise her iki durumda da salınım yerdeğiştirmesinin yaklaşık olarak değişmediği kabul edilebilir. 3. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Gerçekleştirilmiş olan bu çalışmanın tümünden çıkartılabilecek bazı sonuç ve öneriler aşağıda maddeler halinde sunulmaktadır. 11.. Ayaklı depo sistemi için yapı-temel/zemin etkileşiminin dikkate alınması, yapının davranışını önemli ölçüde etkilemektedir. Söz konusu etkilenme yerdeğiştirmeler açısından değerlendirildiğinde en fazla depo yatay yerdeğiştirmesinde, en az ise sıvıdaki salınım yerdeğiştirmesinde gerçekleşmektedir. 22.. Zemin sisteminde rijitliğin azalmasına bağlı olarak tepkinin maksimum değerlerinde önemli farklılıklar oluşmaktadır. Bu farklılıklar çalışmada dikkate alınan S3’den daha küçük rijitliğe sahip zemin sistemlerinde bariz bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Diğer taraftan çok farklı rijitlik değerlerine sahip zemin sistemleri için de birbirine oldukça yakın tepki değerleri elde edilebilmektedir. Bu nedenle sadece tepkilerin en büyük değerlerinin karşılaştırılmasının, depo davranışının yorumlanması açısından yeterli olmayacağı söylenebilir. Dolayısıyla deponun depremde gerçek davrnışını belirleyebilmek için, tepkinin zamanla değişiminin de dikkate alınmasında yarar bulunmaktadır. 33.. Zemin sistemine bağlı olarak elde edilen iç kuvvet tepkileri değerlendirildiğinde, bu tepkiler azalan zemin rijitliği ile mutlaka azalma şeklinde ortaya çıkmamaktadır. Dolayısıyla da zemin rijitliği azaldıkça iç kuvvetlerin mutlaka azalacağı şeklinde bir yaklaşım ortaya koyan tasarım spektrumuyla çözümleme yanıltıcı sonuçlar üretebilmektedir. 44.. Temel sistemindeki gömülmenin yapı davranışları üzerindeki etkileri incelendiğinde, bunun zemin sisteminin rijit olduğu durumlarda önemli bir etkiye sahip olmadığı, zeminin rijitliğinin azalmasına bağlı olarak etkisinin arttığı görülmüştür. Sözkonusu gömülme oranı iç kuvvetleri de etkilemekle birlikte en fazla yatay yerdeğiştirme üzerinde etkili olmaktadır. 239 55.. Yapı-sıvı etkileşimi de zemin etkileşiminde olduğu gibi ayaklı deponun dinamik davranışını etkilemektedir. Ancak sıvı etkileşimi ayaklı depo sisteminin davranışını zemin etkileşiminin tersine bir şekilde rijit zeminlerde daha fazla etkilemekte, azalan temel/zemin rijitliği ile etkisi azalmaktadır. Diğer taraftan söz konusu etkileşim, temel sistemi için gömülü durumda, gömülü olmadığı duruma göre daha fazla etkili olmaktadır. 66.. Bu çalışma kapsamında dikkate alınan ilk üç zemin sisteminin yapının davranışını önemli ölçüde etkilemediği, diğer zemin sistemlerinin ise yapı davranışında kayda değer değişikliklere sebep olduğu görülmektedir. Bu nedenle çalışmaya konu olan depolar için, Türk Deprem Yönetmeliğinde tanımlanan Z1 ve Z2 türü zemin sistemlerinde yapı zemin etkileşiminin dikkate alınmayabileceği, Z3 ve Z4 türü zemin sistemleri için ise zemin etkileşiminin dikkate alınması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. 77.. Sıvı etkileşiminin dikkate alınması yapıda sönümleyici etki oluşturarak yatay yerdeğiştirmeleri önemli ölçüde azaltmaktadır. Bu etkileşim aynı oranda olmasa da iç kuvvetlerin de azalmasına neden olmaktadır. Ancak salınımın sönümleyici etkisinin sayısal modellerde meydana geldiği ölçüde iki kütleli yaklaşımda ortaya çıkmaması, gerek yatay yerdeğiştirmelerdeki gerekse de iç kuvvetlerdeki değerlerin daha büyük olarak belirlenmesi sonucunu ortaya koymaktadır. 88.. Gerek sıvı gerekse de zemin etkileşiminin dikkate alınmasının yapı sisteminin periyodunu uzattığı, ayrıca zeminin dikkate alınmasının sistemin davranışındaki baskın karakterli hareketleri değiştirebildiği görülmektedir. Bu durum çalışma kapsamında gerçekleştirilen modal analiz çözümlemelerinde sisteme ait modların sıralarının, zemin sistemindeki rijitlik azalmalarına bağlı olarak değişmesiyle de görülmüştür. 99.. Model-1 için yatay yerdeğiştirmelerde zemin sisteminin rijitliğinin azalmasına bağlı olarak, diğer modellerden farklı bir şekilde, herhangi bir azalma 240 gerçekleşmemiştir. Dolayısıyla bu durum, modelin sıvı-yapı-zemin etkileşimini dikkate almada yeterli olmadığını göstermektedir. 1100.. Model-1 ve 2’de sıvı için yürürlükteki bazı yönetmeliklerde tek kütleli model önerilmektedir. Çalışma kapsamında bu yaklaşımın dikkate alındığı Model 1 ve 2 için aşırı iç kuvvet değerleri hesaplanmıştır. Dolayısıyla sıvı için ayaklı depolarda tek kütleli yaklaşımın kullanılmasının ekonomik açıdan uygun olmayacağı söylenebilir. Diğer taraftan sıvı için tek kütleli modelin kullanılması deponun sıvı etkileşiminin yanında zemin etkileşiminin de gerçekçi bir şekilde dikkate alınmasını engellemektedir. 1111.. Model 2 ve 4 gibi frekans bağımlı yaklaşımların kullanıldığı modellerde rijit temel zemin sistemleri için yöntemin aşırı radyasyonel sönüm üretmesi nedeniyle, yerdeğiştirme ve iç kuvvet tepkilerinde azalmalar görülmektedir. Bu durumun temel zemin sistemindeki rijitliklerin azalmasına bağlı olarak ortadan kalktığı ve modelin etkileşimi daha gerçekçi bir şekilde yansıttığı tespit edilmiştir. 1122.. FEMA tarafından önerilen değiştirme yönteminin kullanıldığı durumlarda temelzemin rijitliğindeki önemli azalmalar sebebiyle yapı davranışlarında sayısal ve frekans bağımlı analitik modellere göre farklılıkların ortaya çıktığı görülmektedir. Buradan hareketle temel-zemin rijitliğinin düşük olduğu sistemlerde FEMA tarafından önerilen ötelenme ve dönme rijitliklerinde önemli ölçüde azalmalar gerçekleştiği söylenebilir. Nitekim Model 5 te kullanılan FEMA yöntemindeki aşırı rijitlik azalmasına bağlı olarak büyük yerdeğiştirmeler ortaya çıkmıştır. Bu durum emniyet açısından olumlu olarak karşılanabilir. Ancak bu durumda gerçekten daha küçük iç kuvvet değerlerinin elde edilebileceği hususunın da göz ardı edilmemesi gerekmektedir. 1133.. Yükseklik boyunca yatay yerdeğiştirmelerin değişimi sayısal modellerle incelendiğinde, sistemde azalan zemin rijitliği ile önemli etkilerin oluştuğu ve hazne seviyesindeki yerdeğiştirmelerin ayak taşıyıcı sistemdeki yerdeğiştirmeleri de aşarak kritik bir seviyeye ulaşabildikleri görülmektedir. Bu davranış çerçeve 241 taşıyıcı sisteme sahip bütün modellerde karşılaşılan bir olay olmakla birlikte, Model 7 ve 8 için genel olarak temel zemin rijitliğindeki önemli derecedeki azalmalara bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Benzer etkilerin kabuk taşıyıcı sistem için nadiren görülmemesi bu sistem için bir üstünlüktür. Burada bu tür etkilerin yapıda ikinci mertebe etkilerinin oluşmasına ve stabilitenin bozulmasına da neden olabileceğini belirtmek uygun olmaktadır. 1144.. Temel-zemin sisteminin eylemsizliğini dikkate alarak gerçekleştirilen kütlesiz temel yaklaşımının kullanıldığı Model-7 ile Model-8 arasında temel seviyesine göre göreli yerdeğiştirmelerin hemen her durumda örtüştükleri ve iç kuvvetler için yeterli derecede birbirine yakın sonuçlar ürettikleri görülmüştür. Dolayısıyla dikkate alınan şekliyle kütlesiz temel yaklaşımının bu çalışmadaki zemin sistemleri için yeterli duyarlılıkta sonuç verebildiği söylenebilir. 1155.. İncelenen zemin sistemleri için zemin rijitliği azaldıkça zeminin bir kısım kütlesi de ek bir ötelenmenin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu davranış sıkışmaz zemin kabulüyle zeminin bir kısmının yapıyla birlikte hareket ettiği varsayımı kullanan Model 4’de de dikkate alınmaktadır. Buna ek olarak zemin sistemi için frekans bağımlı rijitlik ve radyasyonel sönümlerin de dikkate alınıyor olması Model 4 ile 8 arasındaki sonuçların birbirine yakın elde edilmesini sağlamaktadır. Söz konusu tabandaki ötelenmelerin sayısal modellerde salınımı artırıcı yönde etkilediği, aynı etkilerin analitik modelde bu denli ortaya çıkmadığı görülmektedir. 1166.. Tasarım açsından düşünüldüğünde yatay ötelenmelerin (∆imax ≤ 0.114 m) şartını sağlaması gerekmektedir. Sıvı ve zemin etkileşimlerinin dikkate alınmadığı kabaca yapılan hesaplarda çerçeve sistemli ayaklı depolar için bu sınır kolaylıkla aşılabilmektedir. Ancak aşılan ötelenme değerinin sınır değere yakın olması durumunda sıvı ve zemin etkileşimlerini dikkate alarak gerçekleştirilen çözümlemeler sonucunda bu sınırın aşılmadığı durumlarla da karşılaşılmaktadır. Dolayısıyla depoların yatay ötelenmelerinin aşılıp aşılmadığına karar verilirken etkileşimlerin gerçekçi olarak dikkate alınması son derece önemli olmaktadır. 242 Çalışma kapsamında dikkate alınan kabuk taşıyıcı sisteme sahip ayaklı depolar için gerçekleştirilen çözümlemeler sonucunda sadece S6 zemin sistemi için söz konusu sınır aşılmıştır. Dolayısıyla da yatay yerdeğiştirmeler açısından silindirik kabuk taşıyıcı sisteme sahip depolar çerçeve sistemli depolara göre daha üstün durumdadır. Ancak bu tür sistemlerin yüksek rijitliğe sahip zemin sistemleri için, kabuk taşıyıcı sistem ve çerçeve taşıyıcı sistem arasında bir tercih yapabilmek için ekonomik açıdan değerlendirmekte yarar bulunmaktadır. 1177.. Zeminin doğrusal olmayan davranışın dikkate alınması, çalışmada kapsamındaki yükleme durumunda, ilk dört zemin sistemi için depo dinamik davranışı üzerinde etkili olmamıştır. Ancak son iki zemin sistemi (S5 ve S6) için ise zeminde meydana gelen plastik şekildeğiştirmelere bağlı söz konusu davranış da değişikler ortaya çıkmıştır. Bu davranış yerdeğiştirme tepkilerinde artışa, iç kuvvet değerlerinde ise azalma şeklinde ortaya çıkmıştır. 1188.. Azalan zemin rijitliğine bağlı olarak Model-7 ve 8 arasındaki farklılıkların artıp artmayacağını dolayısıyla kütlesiz temel yaklaşımının etkinliğini belirleyebilmek için, bu çalışma kapsamında olmayan daha düşük rijitlikteki zemin sistemleri için de benzer çözümlemelerin gerçekleştirilmesinde yarar bulunmaktadır. 1199.. Farklı temel sistemleri ve gömülme oranları dikkate alınarak bu tür yapı sistemleri üzerinde gömülme oranlarının etkisi daha ayrıntılı olarak araştırılabilir. 2200.. Ayaklı depo sisteminin özelliği nedeniyle bazı durumlarda stabilite probleminin ortaya çıkabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle P-∆ etkilerinin hesaba katılması gerekliliği ortaya çıkabilir. Buna ek olarak sıvının geometrik olarak doğrusal olmayan davranış gerek bu davranış gerekse de yapı sisteminin diğer davranışı üzerinde ne ölçüde etkili olduğu incelenebilir. 2211.. Bu çalışmada, zeminin doğrusal olmayan davranışın ilk dört zemin sistemi için depo dinamik davranışı üzerinde etkili olmaması, farklı deprem kayıtları için de böyle gerçekleşeceği anlamı taşımamaktadır. Dolayısıyla farklı yüklemeler ve 243 farklı mekanik özellikler için de doğrusal olmayan davranışın incelendiği benzer çalışmalar gerçekleştirilebilir. 2222.. Farklı depremlerde ve farklı zemin ortamlarında alınmış kayıtlara göre de çözümler, çalışma kapsamı oldukça artacağından, burada gerçekleştirilmemiştir. Bunların gerçekleştirilmesi sonuçların genellenmesi açısından bu konuya katkıda bulanacaktır. Bunun için çalışmada oluşturulan modeller kullanılarak farklı kayıtlar için de çözümlemeler gerçekleştirilip sonuçlar daha da genelleştirilebilir. 2233.. Depoların deprem hesabına ilişkin henüz bir Türk standardı bulunmaktadır, burada sunulan Model-4 ayaklı depoların sıvı-yapı-zemin etkileşimlerini de dikkate alarak deprem hesabının yapılması için önerilebilir. 4. KAYNAKLAR ABYYHY, 1998. Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik, İMO İzmir Şubesi Yayını, No:25. Abramson, N.N., The Dynamic Behavior of Liquids in Moving Containers Report No:NASA-SP-106, 1966. AEDCHP, 1981. Institute of Industrial Science, University of Tokyo, Draft of AntiEarthquake Design Code for High Pressure Manufacturing Facilities. ACI 371R-98, 1998. American Concrete Institute (ACI), Guide to the Analysis Design and Construction of Concrete-Pedestal Water Tower, MCP-2002. ACI 350.3-01, 2001. Seismic Design of Liquid-Containing Concrete Structures (ACI 350.3-01) and Commentary (350.3R-01), MCP-2002. Akköse, M., 2003. Langrange Yaklaşımı ile Kemer Baraj-Su-Zemin Sistemlerinin Malzeme Bakımından Lineer ve Lineer Olmayan Dinamik Analizi, Doktora Tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Trabzon. Allen, L.R., Hutchinson, G.L., Stevens, L.K., 1990. Buckling considerations in the design of elevated steel water tanks, Thin-Walled Structures, v.9, No: 1-4, Special Volume, 389-406. Ambrosini, R.D., Riera, J.D., Danesi, R.F., 2000. On The Influence Of Foundation Flexibility On The Seismic Response Of Structures, Computers and Geotechnics, v.27 179-197. Anrade, W.P., 1999. Implementation of Second Order Absorbing Boundary Condition ın Fruquency Domain Computations, PhD Thesis, The University of Texas of Austin, Texas. ANSYS, 1994. Theory Manuel; Edited by Peter Kohnke, Twelfth Edition . SAS IP, Inc, 1266. Apsel, R.J., Luco, J.E., 1987. Impedance Functions for Foundations Embedded in a Layered Medium: An Integral Equation Approach, Earthquake Engineering & Structural Dynamic, v.15, 213-231. Arros, J., Sogabe, K., 1984. Behavior of Liquid Storage Tanks Under Earthquake Loading, The 8th World Conference on Earthquake Engineering, v.8, 385-388, San Francisco. 245 Aslam, M., Godden, W.G., 1979. Earthquake Sloshing in Annular and Cylindrical Tanks, Journal of Engineering Mechanics Division, 105, 371-379. Asthana, A., Sridhar, P, 1997. Earthquake Analysis of Elevated Water Tanks Using SESAM, 4th International Conference on civil Engineering, 449-457. Aviles, J., Perez-Rocha, E.L., 1998. Effect of Foundation Embedment During BuildingSoil Structure Interaction, Earthquake Engineering & Structural Dynamics, 27: 1523–1540. Aviles, J., Suarez, M., 2002. Effective Periods and Damping of Building-Foundation Systems Including Seismic Wave Effects, Engineering Structures, 24, 553-562. Aydınoğlu, N,M., 1977. Üstyapı-Zemin Ortak Sisteminin Deprem Hesabı, Doçentlik Tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul. Aytekin, M., 2000. Deneysel Zemin Mekaniği, Akademi Yayınevi, 264s. Bardet, P.J., 1997. Experimental Soil Mechanics, Prentice Hall, Upper Saddle River New Jersey 07458, ISBN: 0-13-374935-5, 583s. Barnes, E.G., 2000. Soil Mechanics: Principles and Practices, Second Edition, Macmillan Press Ltd, 493 s. Bathe, J.K, 1996. Finite Element Procedures, Prentice Hall, Upper Saddle River, New Jersey, 1050 s. Baysal, H, Nash, A.W., 1984. Soil-Structure Interaction Effects on the Seismic Behavior of Cylindrical Liquid Storage Tanks, The 8th World Conference on Earthquake Engineering, v3 223-229, San Francisco. Bauer, H.F., 1964. Fluid Oscillations in The Containers of a Space Vehicle and Their Influence upon Stability, Report NASA TR R-187. Bauer, H.F., Siekmann, J., 1971. Dynamic Interaction of a Liquid with the Elastic Structure of Circular Cylindrical Container, Ingenieur Archiv 49, 8 266-280. Bauer, H.F., 1972. On the Destabilizing Effect of Liquids in Various Vehicles (Part 1), Vehicles System Dynamics, 1, 227-260, Bauer, H.F., Eidel, W., 1987. Non-linear Hydroelastic Vibrations in Rectangular Containers, Institut für Raumfahrttechnik, Forschungsbericht: LRT-WE-9-FB-7. 246 Bauer, H.F., 1992. Coupled Frequencies of A Liquid ın Circular Cylindirical Container with Elastic Liquid Surface Cover, Report No:LRT-WE-9-FB-9, Universitat Der Bundeswehr Munchen. Bhattacharya, K., Dutta, S.C., 2004. Assessing Lateral Period of Building Frames Incorporating Soil-Flexibility, Journal of Sound and Vibration, 269, 795–821.. Bhattacharya, K., Dutta, S.C., Dasgupta, S., 2004. Effect of Soil-Flexibility on Dynamic Behaviour of Building Frames on Raft Foundation, Journal of Sound and Vibration V.274, Issues 1-2, 111-135. Bielak, J., 1971. Earthquake Response of Building-Structure Systems, PhD. Thesis, California Institute of Technology, Pasadena, California. Bielak, J., 1977. Modal Analysis for Building-Soil Interaction, Journal of The Engineering Mechanics Division, Vol.102, No:EM5, 771-786. Bolt, A.B., Naeim, F (ed.)., 2001. Chapter 1: The Nature Of Earthquake Ground Motion: The Seismic Design Handbook, 2nd Edition, Kluwer Academic Publishers, . Borton, C.D., Parker, V.J., 1987. Finite Element Analysis of The Seismic Response of Anchored and Unanchored Liquid Storage Tanks, Earthquake Engineering & Structural Dynamics, vol. 15, 299-322. Borja, I.R., Chao, Y.H., Monta, J.F., Lin, H.C., 1999. SSI Effects on Ground Motion at Lotung LSST Site, Journal of Geotechnical and Geoenvironmental Engineering, Vol. 125, 760-770. Celep, Z., Güler, K., 1990. Harmonic and Seismic Response of a Plate-Column Systems on a Tensionless Foundation, The 9th World Conference on Earthquake Engineering, vol. III, 13-22, Moscow. Celep, Z., Kumbasar, N., 2004. Deprem Mühendisliğine Giriş ve Depreme Dayanıklı Yapı Tasarımı, Beta Dağıtım, İstanbul, 596 s.. Celayır, Y., Karaton, M., 2004, Kemer Barajların Drucker-Prager Yaklaşımı Kullanılarak Lineer Olmayan Dinamik Analizi, İMO Teknik Dergi, 3085-3103, Yazı 207. Chandrasekaran, A.R., Krishna, J.,1954. Water Towers in Seismic Zones, Proceedings of the Third World Conference on Earthquake Engineering, New Zealand, :IV, 161171. Chatterjee-Basu, B., 2001. Nan-Stationary Seismic Response of Tanks with Soil Structure Interaction by Wavelets, Earthquake Engineering & Structural Dynamics, 30,14191437. 247 Chao, Y.H., 1996. Nonlinear Dynamic Soil-Structure Interaction Analysis and Application to Lotung Problem, PhD Dissertation, Department of Civil Engineering, Stanford University. Chen, C.P., Barber, R.B., 1976. Seismic Design of Liquid Storage Tanks on Earthquakes, International Symposium on Earthquake Structural Engineering, St. Louis Missouri v.II 1231-1247. Chen, W.F., Mizuno, E., 1990. Nonlinear Analysis of Soil Mechanics, Elsevier Science Publisher, Amsterdam, 661 s. Cho, K.H., Kim, K.M., Lim, Y.M., Cho, S.Y., Seismic Response of Base-Isolated Liquid Storage Tanks Considering Fluid–Structure–Soil Interaction in Time Domain, Soil Dynamics and Earthquake Engineering, v.24 839-852, 2004. Chopra, K.A., 2000. Dynamics of Structures: Theory and Applications to Earthquake Engineering, Prentice-Hall International Inc, 844 s. Chuanromance, O., 1995 The influence of Soil-Structure Interaction on the Seismic Response of Structures with High Damping, PhD Dissertation, Department of Civil Engineering, University of Michigan. Clough, R Penzien, J.,. Dynamics of Structures, Second Edition, McGraw-Hill, Inc., ISBN 0-07-011394-7, 1993. Coduto, P.D., 2001. Foundation Design: Principles and Practices, Second Edition, Prentice Hall, Upper Saddle River, New Jersey, 883 s. Çakıroğlu, A., Özer, E., 1980. Malzeme ve Geometri Değişimi Bakımından Lineer Olmayan Sistemler I, Matbaa Teknisyenler Basımevi, İstanbul, 215s. Çakıroğlu, E., 2001. Zemine Kısmen Gömülü Ağır Yapıların Geçirgen Sınırlar Kullanılarak İki Boyutu Lineer Olmayan Analizi, Yüksek Lisans Tezi, Karadeniz Teknik Ünivesitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Trabzon. Çelebi, M., 1998. Turkish Earthquakes: Two Reports. Lessons from the Adana-Ceyhan Quake and the Dinar Aftershock EERI Newsletter 32(9), 8. Dias., W.P.S., Hattiarachchi., M.T.P., 1992. A cost Comparison Of Elevated Water Tank Forms, Indıan Concrete Journal, 43-50. Dieterman, H.A. 1986. An Analytically Derived Lumped Impedance Model for Dynamic Behavior of a Water Tower, Ingenieur Archiv, Cilt: 56, 265-280. 248 Dieterman, H.A., 1988. Dynamics of Tower, Liquid-Structure-Foundation Interaction, PhD. Thesis, TU Delft, Netherlands. Dieterman, H.A, 1993. Liquid-Structure Foundation Interaction of Slender Water Towers, Archive of Applied Mechanics, v: 63,, No: 3, 176-188. Dobry, R., Gazetas, G., 1984. Dynamic Response of Arbitrary Shaped Foundations, Journal of Geotechnical Engineering, v.112, No:2, 109-135. Doğangün, A., 1989. Betonarme Sıvı Depoları ve Projelendirme İlkeleri, Yüksek Lisans Tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Trabzon. Doğangün, A., 1995. Dikdörtgen Kesitli Su Depolarının Sonlu Elemanlar Yöntemiyle Depo-Sıvı-Zemin Etkileşimini Dikkate Alarak Analitik Yöntemlerle Karşılaştırmalı Deprem Hesabı, Doktora .Tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Trabzon. Dogangün, A., Durmus, A., Ayvaz, Y., 1996. Finite Element Analysis of Seismic Response of Rectangular Tanks Using Added Mass and Lagrangian Approach, Proceedings of the 2nd International Conference on Civil Engineering Computer Applications Research and Practice, Bahrain, I; 371-379. April 6-8. Doğangün, A., Durmuş, A., Ayvaz, Y., 1997. Earthquake Analysis of Flexible Rectangular Tanks Using the Lagrangian Fluid Finite Element, European Journal of Mechanicsand Solids, 16, 1,165 -182. Doğangün, A., Ayvaz, Y., Durmuş, A., 1997. Earthquake Analysis of Water Towers, 4th International Conference on Civil Engineering, May 4-6. Doğangün, A., Livaoğlu, R., 2004. Hydrodynamic Pressures Acting on The Walls of Rectangular Fluid Containers, Structural Engineering and Mechanics. An International Journal, vol.17, No. 2, 203-214. Donea, J., Gıuliani, S., Halleux, J.P, 1982. An Arbitrary Lagrangian-Eulerian Finite Element Method for Transient Dynamic Fluid-Structure Interaction, Computer Methods in Applied Mechanics and Engineering, 33: 689-723. Dotson, W.K., Veletsos, S.A., 1987. Vertical And Torsional Impedances For Radially Inhomogeneous Viscoelastic Soil Layers, National Center For Earthquake Engineering Research, Technical Report NCEER-87-0024. Duan, X., 1999. A Soil Structure-Interaction Analysis of Tall Buildings, PhD Dissertation, Faculty of the Graduate School, University of Southern California. Dumanoğlu, A.A., 1978. Ağır Yapıların Dinamik Hesabı, Doçentlik Tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Trabzon. 249 Dumanoğlu, A.A., 1979. Yansıtmayan Viskoz ve Geçrigen Sınırları Ağır Yapıların Dinamik Analize Uygulanışı, Deprem Araştırma Enstitüsü Bülteni, 7 16-27. Duran, F.C., Miyajima, M., 2001. Lifelines and Critical Facilities: Earthquake Report of The January 13, 2001 Off the Coast of El Salvador Earthquake, Japan Society of Civil Engineering, 89-100. Durmuş, A., Doğangün, A., 1992. Türkiye'de İnşa Edilen Betonarme Ayaklı Su Depolarının Deprem Emniyeti, Prefabrik Birliği Yayın Organı, sayı:22, sayfa:17-24, Nisan. Dutta S.C., Jain S.K, Murty C.V.R., 2000a. Alternate Tank Staging Configurations With Reduced Torsional Vulnerability, Soil Dynamics and Earthquake Engineering, 19, 199–215. Dutta S,C., Jain S.K, Murty C.V.R., 2000b. Assessing The Seismic Torsional Vulnerability of Elevated Tanks with RC Frame-Type Staging, Soil Dynamics and Earthquake Engineering, 19, 183–197. Dutta, S.C., Jain S.K., Murty C.V.R., 2001. Inelastic Seismic Torsional Behavior of Elevated Tanks, Journal of Sound and Vibration, 242(1): 151-167. Dutta, S., Mandal, A., Dutta S.C., 2004. Soil–Structure Interaction In Dynamic Behaviour Of Elevated Tanks With Alternate Frame Staging Configurations, Journal of Sound and Vibration, v.277, Issues 7-8,654-664. Elaidi, M.B., Eissa, A.M., 1998. Soil Structure Interaction in Fuel Handling Building, Nuclear Engineering and Design, 181, 145-156. Eltaher, M.H.A., 1998. Hybrid FE-BE Formulation for Coupled Dynamic PoroElastoplastic Analyses of Soil-Structure Systems, PhD Dissertation, Department of Civil Engineering, Rice University, Houston, Texas. El-Damatty, A.A., Korol, M.R., Mirza, A.F., 1997. Stability of Elevated Liquid-Filled Conical Tanks under Seismic Loading, Part-1-Theory, Earthquake Engineering & Structural Dynamics, vol. 26, 1191-1208. El-Zeiny A., 1995. Nonlinear Time-Dependent Seismic Response of Unanchored Liquid Storage Tank, PhD Dissertation, Department of Civil Environmental Engineering University of California, Irvine. El-Zeiny, A., 2002. Study of Factors Affecting the Seismic Response of Unanchored Tanks 15th ASCE Engineering Mechanics Conference June 2-5, Colombia University, New York. 250 Endres, A., Arnold, J.P., Roesset, J.M., 1984. Soil-Structure Response Using Fixed Base Structural Modes, The 8th World Conference on Earthquake Engineering, v3 937943, San Francisco. Epstein H.I., 1976. Seismic Design of Liquid-Storage Tanks,. Journal of Structural Division, 102;1659-1673. Ermutlu, E. H., 1964. Dört Ayaklı Su Kulesi Taşıyıcı Sistemi Üzerine Model Denemeleri, DSİ Teknik Bülteni, 31-54. Eurocode-8., 2003. Design of Structures for Earthquake Resistance-Part 1, European Committee for Standardization 225s. Eurocode-8, 2003. Design of Structures for Earthquake Resistance-Part 4: Silos, Tanks and Pipelines, European Committee for Standardization, 65 s, FEMA 368, 2001. The 2001 NEHRP Recommended Provisions For New Buildings And Other Structures Part 1: Provision, NEHRP, Washington DC. FEMA 369, 2001. The 2001 NEHRP Recommended Provisions For New Buildings And Other Structures Part 2: Commentary NEHRP, Washington DC. Filho, F.V., De Barros F.C.P., Almeida, M.C.F., Ferreira, W.G., 1997. Soil-Structure Interaction Analysis of NPP Containments: Substructures and Frequency Domain Methods, Nuclear Engineering and Design, 174, 165-176. Fischer, F.D., 1979. Dynamic Fluid Effects in Liquid –Filled Flexible Cylindrical Tanks Earthquake Engineering & Structural Dynamics, 7, 587-601. Fischer, F.D., Rammerstorfer, F.G., 1980. Stability of Liquid Storage Tanks Under Earthquake Excitation Journal of Pressure Vessel Technology, 109, 374-380. Fischer, F.D., Rammerstorfer, F.G., Scharf, K., 1991. Earthquake Resistant Design of Anchored and Unanchored Liquid Storage Tanks Under Three Dimensional Earthquake Excitation, Structural Dynamic-Recent Advances, Ed. :G.I. Schuellor, 317-370, Springer Verlag. Fujita, K., 1981. A Seismic Response Analysis of a Cylindrical Liquid Storage Tanks, Bulletin of JSME, 24, 1029-1036. Fujita, K., 1981. A Seismic Response Analysis of Cylindrical Liquid Storage Tanks Including Effects of Sloshing, Bulletin of JSME, 24, 1634-1641. Fujita, K., 1982. A Seismic Response Analysis of a Cylindrical Liquid Storage Tanks on Elastic Foundations, Bulletin of JSME, 25. 1977-1984. 251 Galswarthy, K.T., El-Naggar, H.M., 2000. Effect of Foundation Flexibility on the Across Wind Response of Reinforced Concrete Chimneys with Free-Standing Liners, Canadian Geotechnique J, 4, 676-6880. Gamphir, M.L., 1986. Reinforced Concrete Water Tanks with Vertical Walls Subjected to Compression,.Indian Concrete Journal, 103-108 April. Gazetas, G., Tassoulas, L.J., 1986a. Horizontal Damping of Arbitrarily Shaped Embedded Foundation, Journal of Geotechnical Engineering, V.113, No:5, 458-475. Gazetas, G., Tassoulas, L.J., 1986b. Horizontal Stiffness of Arbitrarily Shaped Embedded Foundations, Journal of Geotechnical Engineering, Vol.113, No:5, 440-457. Gedikli, A., 1996. Silindirik Tanklarda Varyasyonel Sınır Eleman Sonlu Eleman Yöntemi ile Sıvı-Yapı Etkileşimi, Doktora .Tezi, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul. Graham, E.M., Rodriquez, A.M., 1952. Characteristics of Fuel Motion Which Affects Airplane Dynamics, Journal of Applied Mechanics, 19, 381-388. Goto, Y., Shirasuna, T., 1980. Studies on Earthquake Response of Grouped Underground Tanks in Soft Ground, The 7th World Conference on Earthquake Engineering, 173180, Istanbul. Goodman, R.S., (çev Kayabalı, K)., 2003. Kaya Mekaniğine Giriş, 2.Baskı Gazi Kitapevi, Ankara. Güler, K., 1992. Kule Türü Yapıların Deprem Davranışlarının Zemin-Yapı Etkileşimi Göz Önüne Alınarak İncelenmesi, Doktora .Tezi, İTU Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul. Hadjian, H.A., Luco, E.J., Tsai, C.N., 1974a. Soil-Structure Interaction: Continuum or Finite Element, Nuclear Engineering and Design, 31, 151-167. Hadjian, H.A., Niehoff, D., Guss, J., 1974b. Simpliefied Soil-Structure Interaction Analysis with Strain Dependent Soil Properties, Nuclear Engineering and Design v.31, 218-233. Halabian, M.A., 2001. Dynamic Behavior of Tall Slender Structures on Flexible Foundations Subjected to Extreme Events, PhD Dissertation, Faculty of Engineering Science Department of Civil and Environmental Engineering, The University of Western Ontoria, London, Ontoria. Halabian, M.A., El-Naggar, H.M., 2002. Effect of Non-linear Soil-Structure Interaction on Seismic Response of Tall Slender Structures, Soil Dynamics and Earthquake Engineering, 22, 639-658. 252 Halbritter, L.A., Krutzik, J.A., Boyadjiev, Z., Katona, T., 1998. Dynamic Analysis of VVER Type Nuclear Power Plants Using Different Procedures for Consideration of Soil-Structure Interaction Effects, Nuclear Engineering and Design, 182, 73–92. Hamada, M., Izumi, H., Omeri, K., 1975. Behavior of Underground Tanks During Earthquakes, The 5th European Conference on Earthquake Engineering, 1-5, Istanbul. Hamdan, H.F., 2000. Seismic Behavior of Cylindrical Steel Liquid Storage Tanks, Journal of Constructional Steel Resarch, 53, 307-333. Haroun, M.A., 1983. Vibration Studies and Test of Liquid Storage Tanks, Earthquake Engineering & Structural Dynamics, vol. 11, 179-206. Haroun, M.A., 1984. Stress Analysis of Rectangular Walls Under Seismically Induced Hydrodynamic Loads, Bull. Seism. Soc. Am, 74, 1031-1041. Haroun, M.A., Ellaithy, M.H., 1985. Seismically Induced Fluid Forces on Elevated Tanks Journal of Technical Topics in Civil Engineering, 111 (1), 1-15. Haroun, M.A., Abdel-Hafiz, E.A., 1986. A Simplified Seismic Analysis of Rigid Base Liquid Storage Tanks under Vertical Excitations with Soil-Structure Interaction, International Journal of Soil Dynamics and Earthquake Engineering, 5(4), 217-225, 1986, Haroun, M.A., Chen, W., 1989. Seismic Large Amplitude Liquid Sloshing Theory, Proceedings of the Sessions Related to Seismic Engng. Al Structures Congree 89, 418-427, 1989. Haroun, M.A., Abou-Izzeddine, W., 1992. Parametric Study of Seismic Soil-Tank Interaction, Journal of Structural Engineering, 118(3), 783-812. Haroun, M.A., Temraz, M.K., 1992. Effects of Soil-Structure Interaction on Seismic Response Of Elevated Tanks, Soil Dynamics and Earthquake Engineering, 11(2), 73-86. Haroun, M.A., Housner, G.W., 1981. Seismic Design of Liquid Storage Tanks. J.Tech.Councils. ASCE, 107(1):191-207. Hoskins, L.M., Jacobsen, L., 1934. Water Pressure in a Tank Caused by Simulated Earthquake, Bulletin of the Seismological Society of the America, 24, 1-32. Hosseini, M., Mohojer, M., 2000. Effects of Foundation Geometry on the Natural Periods of Cylindrical Tank-Liquid-Soil Systems, Journal of Seismology and Earthquake Engineering (JSEE), v.2, No:4, 43-50. 253 Housner, G.W., 1957. Dynamic Pressure on Accelerated Fluid Containers, Bulletin of the Seismological Society of the America, 47, 15-35. Housner, G.W., 1963. Dynamic Behavior of Water Tanks, Bulletin of the Seismological Society of the America, 53, 381-387. Housner, W.G., Haroun, A.M., 1980. Dynamic Analysis of Liquid Storage Tanks, The 7th World Conference on Earthquake Engineering, v.8, 431-438, Istanbul. Inoue, Y., Kawano, M., 1984. Dynamic Response of an elastic Foundation Embedded in a Layered Medium, The 8th World Conference on Earthquake Engineering, v3, 753759, San Francisco. Iwatate, T., Kokusho, T., Oooku, S., 1980. Seismic Stability Embedded Tanks, The 7th World Conference on Earthquake Engineering, 173-180, Istanbul. Jain, S.K., Sameer, U.S., 1993. A Review Of Requirements In Indian Codes for a Seismic Design of Elevated Water Tanks, Bridge and Struct. Engr., 23 (1), 1-16. Jennings, C.P., Bielak, J., 1972. Dynamics of Buildings-Soil Interaction, California Institute of Technology-Earthquake Engineering Research Laboratory, Report No:EERL 72-01. Jeremic, B., Kunnath, X.F., 2004. Influence of Soil–Foundation–Structure Interaction on Seismic Response of the I-880 Viaduct, Engineering Structures, 26, 391–402. Johnson, R.G., Epstein, I.H., Christiano, P., 1976. Some Comparisons of Dynamic SoilStructure Analsysis, International Symposium on Earthquake Structural Engineering, v.I 199-214, Missouri. Ouchi, H., Toshikazu, T., 1985. Analytical Study of Ultimate Behavior of Underground LNG Storage Tanks Subjected to Both Thermal and Seismic Earth Pressure Load, Finite Element Analysis of Reinforced Concrete Structures, Seminar Proceedings, 645-655 Tokyo, May 21-24. Resheidat, R.M., 1984. Soil Foundation Interaction of Framed Structures, The 8th World Conference on Earthquake Engineering, v3.777-783, San Francisco. Kausel, E., Roesset, J.M., 1975. Dynamic Stiffness of Circular Foundations, Journal of the Engineering Mechanics Division, v.101;No:EM6, 771-785. Kim, J.K., Koh, H.M., Kwahk, I.J., 1996. Dynamic Response of Rectangular Flexible Fluid Containers, J. Engng. Mech. ASCE, 122, 807-817. 254 Kim, J.K., Park, J.Y., Jin, B.M., 1998. The Effects of Soil Structure Interaction on The Dynamics of 3-D Flexible Rectangular Tanks, Proceedings of the 6th East AsiaPacific Conf.on Struc. Engng. & Construction, January 14-16, Taipei, Taiwan. Kim, S., 2001. Calibration of Simple Models for Seismic Soil-Structure Interaction from Field Performance Data, PhD Dissertation, Civil Engineering, The University of California, Los Angeles. Knoy, C.E., 1995. Performance of Elevated Tanks During Recent California Seismic Events, AWWA Annual Conference & Exhibition. Kramer, S.L. 1996. Geotechnical Earthquake Engineering. Prentice-Hall, Englewood Cliffs, N.J, 653 s. Koh, H.M., Kim, J.K., Park, J.H., 1998. Fluid-Structure Interaction Analysis of 3-D Rectangular Tanks by A Variationally Coupled BEM-FEM and Comparison with Test Results, Earthquake Engineering & Structural Dynamics, 27, 109-124. Koçak, A., 1999. Tarihi Yapıların Statik ve Dinamik Yükler Altında Lineer ve Non-Lineer Analizi: Küçük Ayasofya Camii Örneği, Doktora Tezi, Yıldız Teknik Ünivesitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul. Kuhlameyer, L.R., Lysmer, J., 1973. Finite Element Method Accuracy for Wave Propagation Problems, Journal of Soil Mechanics and Foundation Division, Proceedings of the ASCE, v. 99, No:SM5 421-427. Kumar, S., 1996. Dynamic Response of Low-Rise Buildings Subjected to Ground Motion Considering Nonlinear Soil Properties and Frequency Dependent Foundation Parameters, PhD Dissertation, Faculty of Graduate of the University of MissouriRolla. Lee, W.V., 1980. Effect of Foundation Embedment on Soil-Structure Interaction, The 7th World Conference on Earthquake Engineering, 225-228, İstanbul. Lee, S.T.P., Dawe, L.J., 1996. Collapse of Single Pedestal Elevated Water Tank, Proceedings of the 2nd International Conference in Civil Engineering on Computer Applications, Research and Practice, 275-284, Bahrain, April. Lin, N.A., 1984. Measured Effect of Foundation Embedment on Response, The 8th World Conference on Earthquake Engineering, v3, 841-847, San Francisco. Livaoğlu, R., 2001. Yapıların Deprem Hesabında Burulma Düzensizliğinin ve Hesap Yöntemlerinin Etkinliğinin İncelenmesi, KTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Trabzon. 255 Livaoğlu, R., Doğangün, A., 2003. Farklı Taşıyıcı Sisteme Sahip Ayaklı Depoların Zemin Sınıflarına Göre Dinamik Davranışlarının İrdelenmesi, Sakarya Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisi, cilt:7 sayı:3, 70-77. Livaoğlu, R., Doğangün, A. 2004. A Simple Seismic Analysis Procedure for FluidElevated Tank-Foundation/Soil Systems, 6th International Congress on Advances in Civil Engineering, 6-8 October 2004 Bogazici University, Istanbul. Luco, E.J., Hadjian, H.A., 1974. Two Dimensional Approximations to the Three Dimensional Soil-Structure Interaction Problem, Nuclear Engineering and Design, 31, 195-203, Luco, E.J., Hadjian, H.A., Bos, D.H., 1974. The Dynamic Modeling of The Half-Plane by Finite Elements, Nuclear Engineering and Design, 31, 184-194. Luco, E.J., Wong, L.H., Trifunac, D.M., 1986. Soil-Structure Interaction Effects on Forced Vibration Tests, University of Southern California (USC), Report EERL-86-05. Luco, J.E., Wong, H.L., 1987. Seismic Response of Foundations Embedded in a Layered Half-Space, Earthquake Engineering & Structural Dynamic, v.15, 233-247. Lysmer, J., Kuhlmeyer R.L., 1969. Finite Dynamic Model for Infinite Media, ASCE. Engineering Mechanics Division Journal, v.95, 859-877. Malhotra, P.K., Wenk, T., Weiland, M., 2000. Simple Procedure of Seismic Analysis of Liquid-Storage Tanks, J. Struct. Eng. Int., IABSE,10 (3), 197–201. Marashi, E.S., Shakib, H., 1997. Evaluations of Dynamic Characteristics of Elevated Water Tanks by Ambient Vibration Tests, 4th International Conference on civil Engineering, May 4-6. Marchaj, A.S., 1979. Importance of Vertical Acceleration in the Design of Liquid Containing Tanks, Proceedings of the 2nd US National Conference on Earthquake Engineering, Stanford, 146-155, 22-24,August. Meek, J.W., Wolf, J.P., 1994. Cone Models for Embedded Foundation, Journal of Geotechnical Engineering, ASCE, 120(1):60-80. Mendelson, E., Alpan, I., 1976. The Effect of Foundation Compliance on The Fundamental Periods of Multi-Storey Buildings, International Symposium on Earthquake Structural Engineering, v.I, 127-145, St.Louis, Missouri, USA, August. Meler, S., 2002. Upcoming Changes to Seismic Design Criteria, 2000, www. Tankindustry.com/paper, 15-11-2002. 256 Minowa, C., 1980. Dynamic Analysis for Rectangular Water Tanks, Recent Advances in Lifeline Earthquake Engineering in Japan, 135-142. Minowa, C., 1984. Experimental Studies of A seismic Properties of Various Tanks, The 8th World Conference on Earthquake Engineering, San Francisco, vol. VII, 945-952. Mizuno, H., 1980. Effects of Structure-Soil-Structure Interaction During Various Excitations The 7th World Conference on Earthquake Engineering, v.5, 149-156, Istanbul. Mylonakis, G., Gazetas, G., 2000. Seismic Soil-Structure Interaction: Beneficial or Detrimental, Journal of Earthquake Engineering, Vol.4 No:3, 277-301. Nofal, E.M.H., 1998. Analysis of Non-linear Soil-Pile Interaction under Dynamic Lateral Loading, PhD Thesis, University Of California Irvine. Novak, M., El-Hifnawy., 1984. Effect of Foundations Flexibility on Dynamic Behavior of Buildings, The 8th World Conference on Earthquake Engineering, v3 721-727, San Francisco. Olson, L.G., Bathe, K.J., 1983. A Study of Displacement-Based Fluid Finite Elements for Calculating Frequencies of Fluid And Fluid-Structure Systems, Nuclear Engineering and Design; 76: 137-151. Oshaki, Y., (Çev, İpek, M.,) 1991. Deprem Dalgasının Spektral Analizine Giriş, TMMOB, İnşaat Mühendisleri Odası, İstanbul Şubesi. Özer, E., 2005 Yapı Sistemlerinin Lineer Olmayan Analizi, http://www.ins.itu.edu.tr/ eozer/ders_notlari.htm, 10.Şubat.2005. Park, J.H., Koh, H.M., Kim, J.K., 2000. Seismic Isolation of Pool-Type Tanks for the Storage of Nuclear Spent Fuel Assemblies, Nuclear Engng. Design, 199, 143-154. Pecker, A., Pender, M,J., 2000. Earthquake Resistant Design of Foundation: New Construction, GeoEng2000 Conference, vol.1, (invited lecturer), Melbourne. Pınar, R., Akçığ, Z., 1995. Jeofizikte Sinyal Kuramı ve Dönüşümler, TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası Eğitim Yayınları, 405s. Priestley, M.J.N., Davidson, B.J., Honey, G.D., Hopkins, D.C., Martin R.J., Ramsey, G., Vessey, J.V., Wood, J.H., 1986. Seismic Design of Storage Tanks, Recommendations of Study Group of the New Zealand National Society for Earthquake Engineering, New Zealand. 257 Rai D.C., 2002. Seismic Retrofitting of R/C Shaft Support of Elevated Tanks, Earthquake Spectra, 18, 745-760. Ramey, E.G., Yoo, H.C., Moore, K.R., Bush, D.T., Stallings, M.J., 1984. Lumped Parameter Modeling and Dynamic Response Evaluations of Soil-Structure Systems, The 8th World Conference on Earthquake Engineering, v.3 977-984, San Francisco. Resheidat, R.M., Sunna, H., 1990. Behavior of Elevated Storage Tanks During Earthquakes, Proceedings of the 3 th World Conference on Earthquake Engineering vol. II, 13, 22, Moscow. Rodriguez, M,E., Montes, R., 2000. Seismic Response and Damage Analysis of Buildings Supported on Flexible Soils, Earthquake Engineering & Structural Dynamics, v.29: 647-665. Saatçi, M., 1998. Sismik Yükler Etkisindeki Silindirik Tanklarda Mod Süper pozisyonu ile Sıvı-Yapı Etkileşimi Problemlerinin Çözümü, Yüksek Lisans Tezi, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul. SAP2000, Integrated Software for Structural Analysis & Design, Computers and Structures Inc., Berkeley, California. Sasaki, F., Outa, T., Masuda, K., Miura, M., 1984. Response Analysis of an Elastic Flexible Base Mat Resting on the Surface of Multi Layered Strata, The 8th World Conference on Earthquake Engineering, v3 785-792, San Francisco. Seeber, R., Fischer, F.D., Rammerstorfer, F.G., 1990. Analysis of Three Dimensional – Tank-Liquid Soil Interaction Problem, Journal of Pressure Vessel Technology, 112, 28-33. Shakib, H., Fuladgar, A., 2004. Dynamic Soil-Structure Interaction Effects on the Seismic Response of Asymmetric Buildings, Soil Dynamics and Earthquake Engineering, 24, 379-388. Shakib, H., 2004. Evaluation of Dynamic Eccentricity by Considering Soil-Structure Interaction: A proposal for Seismic Design Codes, Soil Dynamics and Earthqake Engineering, 24, 379-388. Shenton, W.H., Hampton, P.F., 1999. Seismic Response of Isolated Elevated Water Tanks, Journal of Structural Engineering, 965-976, September. Shepherd, R., 1972. Two Mass Representation of a Water Tower Structure, Journal of Sound and Vibration, 24 (4), 391-396. 258 Shrimali, J., Jangid, S.R., 2000. Earthquake Response of Liquid Storage Tanks with Sliding System, JSEE, vol. 4, No 283, 51-61. Shrimali, M.K., Jangid, R.S., 2003. The Seismic Response of Elevated Liquid Storage Tanks Isolated by Lead-Rubber Bearings, Bulletin of the New Zealand Society for Earthquake Engineering, 36(3), 141-164. Shirasuna, T., Goto, Y., 1984. Studies on Earthquake-Resistant Design of Groped Underground Tanks in Soft Ground, The 8th World Conference on Earthquake Engineering, 413-420, San Francisco. Somaini, D.R., 1984. Parametric Study on Soil-Structure Interaction of Bridges with Shallow Foundations, The 8th World Conference on Earthquake Engineering, v3.785-792, San Francisco. Song, C., Wolf, J.P., 1994. Dynamic Stiffness of unbounded medium based on solvent damping extraction method, Earthquake Engineering & Structural Dynamics, v.23, 1073-1086. Sonobe, Y., Nishikawa, T., 1969. Study on the Earthquake Proof Design of Elevated Tanks, Proceedings of the Fourth World Conference on Earthquake Engineering, Chile, 11-24. Steinbrugge, K.V., Rodrigo, F.A., 1963. The Chilean Earthquakes of May 1960: A Structural Engineering Viewpoint, Bulletin of the Seismological of America, V.53 No. 2 225-307. Stewart, P, J., 1996. An Empirical Assessment of Soil-Structure Interaction Effects on the Seismic Response of Structures, PhD Dissertation, Department of Civil Engineering, University of California, Berkeley. Stewart, P,J., Seed, B,R., Fenves L,G., 1998. Empirical Evaluation of Inertial SoilStructure Interaction Effects Pacific Earthquake Engineering Research Center, University of California, Berkeley (PEER), Technical Report EERL-1998-07. Stewart, P,J., Fenves, G,L., Seed, R.B., 1999a. Seismic Soil-Structure Interaction in Buildings. I: Analytical Methods, Journal of Geotechnical and Geoenvironmental Engineering, V. 125, No. 1, 26–37. Stewart, P.J., Seed, R.B., Fenves, G.L., 1999b. Seismic Soil-Structure Interaction in Buildings. II: Empirical Findings, Journal of Geotechnical and Geoenvironmental Engineering, V. 125, No. 1, 38–48. Stewart, P.J., Kim, S., Bielak, J., Dobry, R., Power, S.M., 2003. Revisions to SoilStructure Interaction Procedures in NEHRP Design Provisions, Earthquake Spectra, V.19, No. 3, 677–696. 259 Spyrakos, C., Loannidis, G., 2003. Seismic Behavior of a Post-Tensioned Integral Bridge Including Soil–Structure Interaction (SSI), Soil Dynamics and Earthquake Engineering, v.23, 53-63. Takewaki, I., 1998a. Equivalent Linear Ductility Design of Soil-Structure Interaction, Engineering Structures, 20,655-662 Takewaki, I., 1998b. Remarkable Response Amplification of Building Frames Due To Resonance with Surface Ground, Soil Dynamics and Earthquake Engineering, 17, 211-218 Takewaki, I., Takeda, N., Uetani, K., 2003. Fast Practical Evaluation of Soil-Structure Interaction of Embedded Structure, Soil Dynamics and Earthquake Engineering, 23,195-202. Tongaonkar, N.P., Jangid, R.S., 2003. Seismic Response of Isolated Bridges with Soil– Structure Interaction, Soil Dynamics and Earthquake Engineering v.23 287–302. Trifunac, M.D., 2000. Discussion to Seismic Soil-Structure Interaction in Buildings. I: Analytical Methods and Seismic Soil-Structure Interaction in Buildings. II: Empirical Findings , Journal of Geotechnical and Geoenvironmental Engineering, 668-669, July. Tsai, N.C., Niehoff, D., Swatta, M., Hadjian, A.H., 1974. The Use of FrequencyIndependent Soil-Structure Interaction Parameters, Nuclear Engineering and Design, 31, 168-183. Tung, Y.T.A., 1989. Methods of Seismic Reliability Analysis for Elevated Spherical Tanks, Stanford University, PhD Thesis, March. UBC-97., 1997. International Conference of Building Officials, Uniform Building Code, Whittier, CA. Warburton, B, G., 1984. A Simple Model to Illustrate the Significance of Foundation Flexibility in Soil Structure Interaction Problem, The 8th World Conference on Earthquake Engineering, v.3 729-735, San Francisco. Werkle, H., 1984. Kinematic Interaction of Rigid Circular Foundations on Layered Soil under Surface Wave Excitations, 8th World Conference on Earthquake Engineering, v3, 945-951, San Francisco. Westergaard, H.M., 1931. Water pressures on dams during earthquakes, Proceedings of the ASCE,; v.57, 1303. 260 Wilson E.L., Khalvati, M., 1983. Finite Elements for the Dynamic Analysis of Fluid-Solid Systems, International Journal of Numerical Methods in Engineering; 19: 16571668. Wilson E.L., 2002. Three-dimensional static and dynamic analysis of structures- a physical approach with emphasis on earthquake engineering, Computers and Structures, Inc. Berkeley, California, USA, Third Edition, 423 s. Wolf, J.P., 1985. Dynamic Soil-Structure Interaction, Prentice-Hall, Englewood Cliffs, 466s. Wolf, J.P., 1991a. Consistent Lumped-Parameter Models for Unbounded Soil: Physical Representation, Earthquake Engineering and Structural Dynamics. v.20:11-32. Wolf, J.P., 1991b. Consistent Lumped-Parameter Models for Unbounded Soil: Frequency Independent Stiffness, Damping and Mass Matrices, Earthquake Engineering and Structural Dynamics. v.20:33-41. Wolf, J.P., 1994. Foundation Vibration Analysis Using Simple Physical Models, PrenticeHall, Englewood, .423 s. Wolf, J.P., 1997. Spring Dashpot-Mass Models For Foundation Vibrations, Earthquake Engineering and Structural Dynamics. v.26:931-949. Wolf, J.P., Meek, J.W., 1992. Cone Models for Homogeneous Soil, Journal of Geotechnical Engineering, ASCE, 118: 686-703. Wolf, J.P., Meek, J.W., 1993. Cone Models for a Soil Layer on a Flexible Rock HalfSpace, Earthquake Engineering & Structural Dynamic, v.22:185-193. Wolf, J.P., Meek, J.W., 1994. Dynamic Stiffness of Foundation on Layered Soil HalfSpace using Cone Frustum, Earthquake Engineering and Structural Dynamics. v.23:1079-1095. Wolf, J.P., Preisig, M., 2003. Dynamic Stiffness of Foundation Embedded in Layered Halfspace Based on Wave Propagation in Cones, Earthquake Engineering & Structural Dynamics, v.32:1075-1098. Wolf, J.P., Somaini, D.R., 1986. Approximate Dynamic Model of Embedded Foundation in Time Domain, Earthquake Engineering & Structural Dynamics,. v.14: 683-703. Wolf, J.P., Song, C., 1995. Doubly Asymptotic Multi-Directional Transmitting Boundary for Dynamic Unbounded Medium-Structure-Interaction Analysis, Earthquake Engineering & Structural Dynamics, 24(2), 175–188. 261 Wolf, J.P., Song, C., 1996. Consistent Infinitesimal Finite Element Cell Method a Boundary Finite-Element Procedure, Third Assian-Pasific Conference on Computational Mechanics, Soul, Korea, 16-18 September. Wolf J.P, Song C.H., 1996a. Finite-Element Modeling of Unbounded Media, Chichester: John Wiley & Sons, 331 s. Wolf, J.P., Song, C.H., 1996b. Finite Element Modeling Unbounded Media, the 11th World Conference on Earthquake Engineering, paper no: 70, 1-9, San Francisco. Wolf, J.P, Song C.H., 2002. Some Cornerstone of Dynamic Soil-Structure Interaction, Engineering Structure, 24, 13-28. Wong, L, Luco, E., 1978. Tables of Impedances Functions and Input Motion for Rectangular Foundations, University of Southern California Department Of Civil Engineering (USC), Report EERl-78-15. Wong, L., 1975. Dynamics Soil-Structure Interaction, PhD. Thesis, California Institute of Technology, Pasadena, California. Wu, W.H., 1997. Equivalent Fixed Base Models for Soil-Structure Interaction Systems, Soil Dynamics and Earthquake Engineering, v.16, 323-336. Wu, W.H., Smith, A., 1995. Efficient Modal Analysis for Structures with Soil-Structure Interaction, Earthquake Engineering &Structural Dynamics, 24:283–289. Wu, W.H., Chen, C.Y., 2001. An Effective Fixed-Base Model with Classical Normal Modes for Soil-Structure Interaction Systems, Soil Dynamics and Earthquake Engineering, 21, 689-698. Wu, W.H., Wang, J.W., 2001. Systematic Assessment of the Irregular Building Soil Interaction Using Efficient Modal Analysis, Earthquake Engineering and Structural Dynamic, 30; 573-594. Veletsos, A.S., 1984. Seismic Response and Design of Liquid Storage Tanks, Guidelines for the Seismic Design of Oil and Gas Pipeline Systems, ASCE, New York, 255461. Veletsos, A:S., Dotson, W.K., 1987. Vertical and Torsional Vibration of Foundation in Inhomogeneous Media, National Center for Earthquake Engineering Research, Technical Report NCEER-87-0010. Veletsos, A.S., Kumar, A., 1984. Dynamic Response of Vertically Excited Liquid Storage Tanks, the 8th World Conference on Earthquake Engineering, San Francisco v. VII 453-460. 262 Veletsos, A.S. Meek, J.M., 1974. Dynamics of Behavior of Building -Foundation Systems Earthquake Engineering & Structural Dynamics, 3:121–138. Veletsos, A.S., Prasad, M.A., Tang, Y., 1988. Design Approaches for Soil Structure Interaction, National Center for Earthquake Engineering Research, Technical Report NCEER-88-00331. Veletsos, A.S., Tang, Y., 1990. Soil-Structure Interaction Effects Laterally Excited Liquid Storage Tanks, Earthquake Engineering & Structural Dynamic, 19, 473-496. Veletsos, A.S., Wei, T.Y., 1971. Lateral and Rocking Vibration of Footings, Journal of The Soil Mechanics and Foundations Division, v.97, No:SM9, 1227-1248. Veletsos, A.S., Yang, J.Y., 1976. Dynamics of Fixed-Base Liquid Storage Tanks, Proceedings of USA-Japan Seminar for Earthquake Engineering Research with ,Emphasis on Lifeline System, 317-341, Tokyo. Yamamoto, S., Kawano, K., Shimizu, N., Umebayashi, S., Yamagata, M., 1984. Radiation Damping of Cylindrical Liquid Storage Tank Resting on Elastic Body, the 8th World Conference on Earthquake Engineering, v.5 231-238, San Francisco. Yang, Z., 1999. Numerical modeling of Earthquake Site Responce Including Dilatation and Liquefaction, PhD Thesis, Columbia University. Yasui, Y., 1980. A Simplified Analysis Method on Interaction System about StructureFoundation-Soil Surface Layer, 7th World Conference on Earthquake Engineering, v5. 225-228, Istanbul. Yerli, R.H., 1998. İki ve Üç Boyutlu Dinamik Yapı Zemin Etkileşimi Problemlerinin Sonlu ve Sonsuz Elemanlar Kullanarak Analizi, Doktora .Tezi, Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Adana. Youssef, A., 1998. Seismic Response of Inelastic Structures on Compliant Foundations, PhD Thesis, Department of Civil and Environmental Engineering, Northeastern University Boston, Massachusetts. Zaman, M.M., Mahmood, I.E., 1988. Analysis of Cylindrical Storage Tanks-Foundations Interaction Using Finite Element Method, Indian Geotechnical Journal, 18, 4, 354384. Zerfa, Z., Loret, B., 2004. A Viscous Boundary for Transient Analyses of Saturated Porous Media, Earthquake Engineering & Structural Dynamic, v.110, 33-89. Zhao, J.X., 1997. Effects of Frequency Dependent Foundation-Soil Compliance on Building Vertical Responses Identified from Earthquake Records, Soil Dynamics and Earthquake Engineering, v.16, 273-284. 263 Zhao, J.Z., 1998. Estimating Kinematic Interaction of The Raft Foundations From Earthquake Records and Its Effects on Structural Response, Soil Dynamics and Earthquake Engineering, v.17, 73-88. Zienkiewicz O.C., Bettes, P., 1978. Fluid-Structure Dynamic Interaction and Wave Forces; an Introduction To Numerical Treatment, International Journal of Numerical Methods in Engineering, 13: 1-16. Zienkiewicz, O.C., Taylor, R.L., 2000. The Finite Element Method. Solid Mechanics v.2, Butterworth-Heinemann Publishing Ltd, Wildwood Avenue, Woburn, 450 s. 5. EKLER EK-1 Model-1 İçın Gelıştırılen Program Kodu global hi hc mi mc ki kc e ro r0 son_su son_zem son_yap pois vp vs ro=20/9.81; r0=9; e=9; % r_temel yarıçapı ya da eşdeğer yarıçap (m) e temel gömülme derinliği pois=0.4; % poisson oranı vs=1149; son_temzem = 0.0; % grafikten alınan ZEMINE AIT SONUM h=27; %salınım ve impuls kütlelerinin (m) yüksekliği mw=900; ms=282; mh=496; ro_s=1 son_yap = 0.05; agmax=0.35 % dikkate alınan deprem kaydındaki g cinsinden max yer ivmesi M=mw+ms*2/3+mh k=32900; % kN/m % ki impuls kütlesinin bağlı lfuğu rijitlik + ayak rijitliği pi=3.1453; vsmax=vs; Gmax=ro*vs^2 %G kayma modulu if (agmax<=0.1) Gazalt = (1-0.81)/(0.1-0)*(0.1-agmax)+0.81; Vazalt = (1-0.81)/(0.1-0)*(0.1-agmax)+0.90; elseif (agmax<=0.15) Gazalt = (0.81-0.64)/(0.15-0.1)*(0.15-agmax)+0.64; Vazalt = (0.81-0.64)/(0.15-0.1)*(0.15-agmax)+0.80; elseif (agmax<=0.20) Gazalt = (0.64-0.49)/(0.20-0.15)*(0.20-agmax)+0.49; Vazalt = (0.64-0.49)/(0.20-0.15)*(0.20-agmax)+0.70; elseif (agmax<=0.30) Gazalt = (0.49-0.42)/(0.30-0.20)*(0.30-agmax)+0.42; Vazalt = (0.49-0.42)/(0.30-0.20)*(0.30-agmax)+0.65; else Gazalt = 0.42; Vazalt = 0.65; end vs=Vazalt*vsmax G=Gazalt*Gmax Ec=2*G*(1-pois)/(1-2*pois); %Ec_bulk modülü E=2*G*(1+pois); %E_elastisite modülü Kh=((8*G*r0)/(2-pois))*(1+e/r0) %Kh yatay statik rijitliği 265 EK-1’in devamı Kr=(8*G*r0^3)/(3*(1-pois))*(1+2.3*e/r0+0.58*(e/r0)^3) %Kr dönme statik rijitliği W=sqrt(k/M); f=W/(2*pi); T=1/f kont=(r0/vs)*T % azaltma katsayısının belirlenmesi için gereklı katsayı if (kont<0.05) gamaQ = 1; elseif (kont<0.15) gamaQ = (1.0-0.85)/(0.15-0.05)*(0.15-kont)+0.85; elseif (kont<0.35) gamaQ = (0.85-0.70)/(0.35-0.15)*(0.35-kont)+0.70; elseif (kont<0.50) gamaQ = (0.70-0.60)/(0.50-0.35)*(0.50-kont)+0.60; else gamaQ = 0.60; end Kr=gamaQ*Kr %_____AZALTILMIŞ DÖNME RİJİTLİĞİ %________________________EŞDEĞER SİSTEMİN PERİYODU TESD=T*sqrt(1+k/Kh*(1+Kh*h^2/Kr)) disp('Tesd/T Degerine Bagli Olarak Grafikten Deger Alinrak Son_Temzem Yerine Yaz = ') ORAN = TESD/T esdson = son_temzem + son_yap/(TESD/T)^3; if (esdson<0.05) esdson = 0.05; else esdson = son_temzem + son_yap/(TESD/T)^3; end disp('ESEGER PERIYOT = '); TESD disp('ESEGER SONUM = '); esdson [interval,ivme] = izmyarkay_FEMA; ag=ivme/100; kesd=M*4*pi^2/TESD^2 [U,hiz,a] = newmark_FEMA(kesd,M,esdson,ag,interval); VTABAN = M*a; %femaya gre burada hesaplanan taban kesme ve devirici kuvvetleri %ankastre sisteminkinin %70 inden az olamaz MTABAN = VTABAN*h; figure(1) t = 0:interval:(length(ag)-1)*interval; plot(t,U) 266 EK-1’in devamı ylabel('Yerdegıstırme (m)'), xlabel('Zaman (s)'), grid on title('YERDEGISTIRMENIN ZAMANLA DEGISIMI'); figure(2) t = 0:interval:(length(ag)-1)*interval; plot(t,VTABAN) ylabel('TABAN KESME (kN)'), xlabel('Zaman (s)'), grid on title('TABAN KESME KUVVETININ ZAMANLA DEGISIMI'); figure(3) t = 0:interval:(length(ag)-1)*interval; plot(t,MTABAN) ylabel('DEVIRICI MOMENT (kNm)'), xlabel('Zaman (s)'), grid on title('DEVIRICI MOMENTIN ZAMANLA DEGISIMI'); 267 EK-2 Model-2 İçin Geliştirilen Program Kodu %%%%%__________AYAKLI DEPOLA İLGİLİ ÖZELLİKLER________________%%%%%% global hi hc mi mc ki kc e ro r0 son_su son_zem son_yap pois vp vs ro=18/9.81; r0=9; e=9; %r_temel yarıçapı ya da eşdeğer yarıçap (m) e temel gömülme derinliği pois=0.4; % poisson oranı vp=202.19; %Boyuna dalga hızı vs=82.54; % Kayma Dalgası Hızu h=27; %Salınım ve impuls kütlelerinin (m) yüksekliği mw=900; ms=282; mh=496; ro_s=1 %R tank yarıçapı %H sıvı yüksekliği %g yerçekimi ivmesi mw= su kütlesi %ms ayak kütlesi %mh hazne kütlesi ro_s:vı yoğunluğu son_yap = 0.05; % Yapiya ait sonum son_zem = 0.05; % Zemine ait sonum agmax=0.35 % dikkate alınan deprem kaydındaki g cinsinden max yer ivmesi M=mw+ms*2/3+mh k=32900; w01=sqrt(k/M); %Tek kütleli sistemin açisal frekansi format short g; [fftdata,interval,yerd,ivme] = izmyarkay; for i=1:1 pi=3.1453; pois(i)=pois; vp(i)=vp; vs(i)=vs; G(i)=ro*vs(:,i)^2 %G kayma modulu Ec(i)=2*G(:,i)*(1-pois(:,i))/(1-2*pois(:,i)) %Ec_bulk modülü E(i)=2*G(:,i)*(1+pois(:,i)) %E_elastisite modülü Kh(i)=((8*G(:,i)*r0)/(2-pois(:,i)))*(1+e/r0) %Kh yatay statik rijitliği Kv(i)=(4*G(:,i)*r0)/(1-pois(:,i)); %Kv düşey statik rijitliği Kr(i)=(8*G(:,i)*r0^3)/(3*(1-pois(:,i)))*(1+2.3*e/r0+0.58*(e/r0)^3 %Kr dönme statik Kt(i)=(16*G(:,i)*r0^3)/(3); %Kt burulma statik rijitliği freq = (0:length(fftdata)-1)/(length(fftdata)*interval); fftivme = fft((ivme/100)); for w=1:length(fftdata) a(w) = r0*((2*pi*freq(:,w))/vs(:,i)); %boyutsuz frekans; if(pois<=(1/3)) %_________________________YATAY RİJİTLİK VE SÖNÜM KATSAYISI 268 EK-2’nin devamı kh=1 ; ch=((pi/8)*(2-pois(:,i))); %_________________________DÜŞEY RİJİTLİK VE SÖNÜM KATSAYISI %kv=1 ; cv=((pi/4)*(1-pois(:,i)))*(vp(:,i)/vs(:,i)); %_________________________ROCKİNG RİJİTLİK VE SÖNÜM KATSAYISI kr(w) = 1-(1/3)*a(:,w)^2/((9*pi/32*(1-pois(:,i))*(vp(:,i)/vs(:,i))^3)^2+(a(:,w))^2); cr(w)=(3*pi/32)*(1-pois(:,i))*(vp(:,i)/vs(:,i))*(a(:,w))^2/(((9*pi/32)*(1pois(:,i))*(vp(:,i)/vs(:,i))^3)^2+(a(:,w))^2); %_________________________ BURULMA RİJİTLİK VE SÖNÜM KATSAYISI kt(w)=1-1/3*a(:,w)^2/((9*pi/32)^2+a(:,w)^2); ct(w)=(3*pi/32)*a(:,w)^2/((9*pi/32)^2+a(:,w)^2); else mu(i)=0.3*pi*(pois(:,i)-1/3);% dönme için deltaM=mu(:,i)*ro*r0^5; % dönme için end %---------------------------------------------MATERYAL VE RADYASYONEL SONUMLER cirw (:,w) = 2*pi*freq(:,w); son_rad_H(w)= a(:,w)*ch/(2*kh); %zeminin hareket şekline göre radyasyonel sönümleri son_rad_R(w)= a(:,w)*cr(:,w)/(2*kr(:,w)); %--------------------------------------------DİNAMİK RİJİTLİKLER Sh(:,w) = Kh*kh*(1+2i*son_zem)*(1+2*1i*son_rad_H(:,w)+2*1i*son_zem); Sr(:,w) = Kr*kr(:,w)*(1+2i*son_zem)*(1+2*1i*son_rad_R(:,w)+2*1i*son_zem); if(pois<=(1/3)) %-------------------------------------------------------------------------Q_1(w,:)=w01^2*(1+2i*son_yap)*((1/cirw(:,w)^2)-1/((w01^2)*(1+2i*son_yap))-M/Sh(:,w)(M*h^2)/Sr(:,w)); Q_1(1,:) = 0; A_1(w,:) = k*(1+2i*son_yap)*(1/(M*cirw(:,w)^2)-1/(k*(1+2i*son_yap))-1/Sh(:,w)-(h^2)/Sr(:,w)); A_1(1,:) = 0; Ak1(w,:) = fftivme(w,:)/Q_1(w,:); Ab1(w,:) = Ak1(w,:)*k*(1+2i*son_yap)/Sh(:,w); hQAb1(:,w) = Ak1(w,:)*k*h^2*(1+2i*son_yap)/Sr(:,w); Uk1(:,w) = fftivme(w,:)/(cirw(:,w)^2*Q_1(w,:)); UB1(:,w) = Uk1(:,w)*w01^2*(1+2i*son_yap)*M/Sh(:,w); hQb1(:,w) =Uk1(:,w)*w01^2*(1+2i*son_yap)*M*h^2/Sr(:,w); U1(:,w) = Uk1(:,w);%+UB1(:,w)+hQb1(:,w); 269 EK-2’nin devamı U1(:,1) = 0; A1(:,w)=Ak1(w,:);%+Ab1(w,:)+h*hQAb1(:,w); A1(:,1)=0; else Sr(:,w) = Kr*kr(:,w)*(1+2i*son_zem)*(1+2*1i*son_rad_R(:,w)+2*1i*son_zem)+deltaM*cirw(:,w)^2; Q_1(w,:)=w01^2*(1+2i*son_yap)*((1/cirw(:,w)^2)-1/((w01^2)*(1+2i*son_yap))-M/Sh(:,w)1/((Sr(:,w)/((deltaM+M)*h^2))+(deltaM/M)*cirw(:,w)^2)); Q_1(1,:)=0; Uk1(:,w) = fftivme(w,:)/(cirw(:,w)^2*Q_1(w,:)); %ivme ye baplı yerdeğiştirmeler ivme/w^2 ile ifade edildi UB1(:,w) = w01^2*(1+2i*son_yap)*M/Sh(:,w); %temeldeki ötelenme sebebiyle çatıda oluşan yerdeğiştirme hQb1(:,w) =w01^2*(1+2i*son_yap)*M*h^2/Sr(:,w); %temeldeki dönme sebiyle oluşan yerdeğiştirme U1(:,w) = Uk1(:,w)+UB1(:,w)+hQb1(:,w); U1(:,1)=0; A1(:,w)=fftivme(w,:)/Q_1(w,:);%+hQb1(:,w)*cirw(:,w)^2+UB1(:,w)*cirw(:,w)^2; A1(:,1)=0; end end len = length(freq); t = 0:interval:(len-1)*interval; hesapifft_U1 = ifft(U1); hesapifft_A1 = ifft(A1); for k = 1:len; U(k,:)=real(hesapifft_U1(k)); VTABAN(k,:)=M*real(hesapifft_A1(k)); end MTABAN=VTABAN*h; end 270 EK-3 Model-3 İçin Geliştirilen Program Kodu global hi hc mi mc ki kc e ro r0 son_su son_zem son_yap pois vp vs ro=20/9.81 ; r0=9; e=0; %pois_poisson oranı ro_zeminin birim kütlesi (kN/g/m3) r_temel yarıçapı ya da eşdeğer yarıçap (m) e temel gömülme derinliği pois=0.3; % poisson oranı vs=1150; agmax=0.35 % dikkate alınan deprem kaydındaki g cinsinden max yer ivmesi hi = 27; hc=29.6; %salınım ve impuls kütlelerinin (m) yüksekliği H=8; R=6; g=9.81; ms=282; mh=496; ro_s=1 %R tank yarıçapı %H sıvı yüksekliği %g yerçekimi ivmesi %ms AYAK KÜTLESİ %mh HAZNE KÜTLESİ ro_s:vı yoğunluğu son_su = 0.005 ; %0.5 suya ait sönüm son_yap = 0.05; % yapiya ait sonum %------------------------------------------------------------mw=900; mi=614+ms*2/3+mh mc=281 ki=32900; % kN/m ki impuls kütlesinin bağlı rijitlik + ayak rijitliği kc=846; %-------------------------------------------------------------------------[a_1,a_2,RN1,RN2,etkinm_1,etkinm_2,etkink_1,etkink_2,etkinh_1,etkinh_2,w01,w02] = modal_anal(ki, kc, mi, mc, hi, hc) %-------------------------------------------------------------------------son_temzem1=0.0 % grafikten ORAN1 İÇİN alınan ZEMINE AIT SONUM son_temzem2=0.0 % grafikten ORAN2 İÇİN alınan ZEMINE AIT SONUM %-------------------------------------------------------------------------[U1,hiz,A1,TESD1,ORAN1]=FEMA_ikikutle(ro,r0,e,pois,vs,son_temzem1,son_yap,etkink_1,etkinm_1,etkinh _1,agmax); [U2,hiz,A2,TESD2,ORAN2]=FEMA_ikikutle(ro,r0,e,pois,vs,son_temzem2,son_su,etkink_2,etkinm_2,etkinh _2,agmax); for k = 1:length(U1); U11(k,:)=RN1*a_1(1,1)*U1(k); U21(k,:)=RN1*a_1(2,1)*U1(k); U12(k,:)=RN2*a_2(1,1)*U2(k); U22(k,:)=RN2*a_2(2,1)*U2(k); V11(k,:)=etkinm_1*RN1*a_1(1,1)*A1(k); V21(k,:)=etkinm_1*RN1*a_1(2,1)*A1(k); V12(k,:)=etkinm_2*RN2*a_2(1,1)*A2(k); 271 EK-3’ün devamı V22(k,:)=etkinm_2*RN2*a_2(2,1)*A2(k); end u1=U11+U12; u2=U21+U22; V1=V11+V12; V2=V21+V22; VTABAN=V1+V2; MTABAN=V1*etkinh_1+V2*etkinh_2; 272 EK-4 Model-4 İçin Geliştirilen Program Kodu %%%%%__________AYAKLI DEPOLA İLGİLİ ÖZELLİKLER________________%%%%%% global hi hc mi mc ki kc e ro r0 son_su son_zem son_yap pois vp vs ro=18/9.81 ; r0=9; e=9 %pois_poisson oranı ro_zeminin birim kütlesi (kN/g/m3) %r_temel yarıçapı ya da eşdeğer yarıçap (m) e temel gömülme derinliği hi = 27, hc=29.6; %salınım ve impuls kütlelerinin (m) yüksekliği H=8; R=6; g=9.81; ms=282; mh=496; ro_s=1 %R tank yarıçapı %H sıvı yüksekliği %g yerçekimi ivmesi %ms ayak kütlesi %mh hazne kütlesi ro_s:vı yoğunluğu son_su = 0.005 ; %0.5 suya ait sönüm son_zem = 0.05; % zemine ait sonum son_yap = 0.05; % yapiya ait sonum pois=0.4; % poisson oranı vp=202.18; % boyuna dalga hızı (m/s) vs=82.54; % kayma dalgası hızı (m/s) %-----------------------------------------------------------mw=900; mi=614+ms*2/3+mh; mc=281 ki=32900; % kN/m %ki impuls kütlesinin bağlı rijitlik + ayak rijitliği kc=846; %mc*g/R*1.84*tanh(1.84*H/R) %bu formul housner için, kullanılan veletsosdan hesaplanan %kc salınım kütlesinin bağlı olduğu ayak rijitliği clc format short g; %%%%%__________YAPIYLA İLGİLİ ÖZELLİKLER________________%%%%%% %burada koni modeline ait statik rijitlikler ile bu modelin dinamik davranişi enasinida daki rijiliğindeki %değişimi nitelendiren yatay düşey dönme ve burulma rijitlikleri belirlenmektedir. posisson oraninin 1/3 den %büyük olduğu durumlarda zeminin sikişmaz kabulu göz önüne alinmaktadir. %%%%%_____________________________________________________%%%%% [a_1,a_2,RN1,RN2,etkinm_1,etkinm_2,etkink_1,etkink_2,etkinh_1,etkinh_2,w01,w02] = modal_anal(ki, kc, mi, mc, hi, hc) %%%%%__________ZEMİNLE İLGİLİ ÖZELLİKLER________________%%%%%% [fftdata,interval,yerd,ivme] = izmyarkay; for i=1:1 pi=3.1453; pois(i)=pois; vp(i)=vp; 273 EK-4’ün devamı vs(i)=vs; G(i)=ro*vs(:,i)^2; %G kayma modulu %-------------------------------------------------------------------------Ec(i)=2*G(:,i)*(1-pois(:,i))/(1-2*pois(:,i)) %Ec_bulk modülü E(i)=2*G(:,i)*(1+pois(:,i)) %E_elastisite modülü Kh(i)=((8*G(:,i)*r0)/(2-pois(:,i)))*(1+e/r0) %Kh yatay statik rijitliği Kv(i)=(4*G(:,i)*r0)/(1-pois(:,i)); %Kv düşey statik rijitliği Kr(i)=(8*G(:,i)*r0^3)/(3*(1-pois(:,i)))*(1+2.3*e/r0+0.58*(e/r0)^3)%Kr dönme statik rijitliği Kt(i)=(16*G(:,i)*r0^3)/(3); %Kt burulma statik rijitliği %-------------------------------------------------------------------------freq = (0:length(fftdata)-1)/(length(fftdata)*interval); fftivme = fft((ivme/100)); for w=2:length(fftdata) a(1) = 0; a(:,w) = r0*((2*pi*freq(:,w))/vs(:,i)); %boyutsuz frekans if(pois<=(1/3)) %_________________________YATAY DİNAMİK RİJİTLİK VE SÖNÜM KATSAYISI kh=1 ; ch=((pi/8)*(2-pois(:,i))); %_________________________DÜŞEY DİNAMİK RİJİTLİK VE SÖNÜM KATSAYISI %kv=1 ; cv=((pi/4)*(1-pois(:,i)))*(vp(:,i)/vs(:,i)); %_________________________ROCKİNG DİNAMİK RİJİTLİK VE SÖNÜM KATSAYISI kr(1)=1; kr(:,w) = 1-(1/3)*a(:,w)^2/((9*pi/32*(1-pois(:,i))*(vp(:,i)/vs(:,i))^3)^2+(a(:,w))^2); krbak(w,:) = kr(:,w); cr(1)=0; cr(:,w)=(3*pi/32)*(1-pois(:,i))*(vp(:,i)/vs(:,i))*(a(:,w))^2/(((9*pi/32)*(1pois(:,i))*(vp(:,i)/vs(:,i))^3)^2+(a(:,w))^2); crbak(w,:) = cr(:,w); %_________________________ BURULMA DİNAMİK RİJİTLİK VE SÖNÜM KATSAYISI kt(:,w)=1-1/3*a(:,w)^2/((9*pi/32)^2+a(:,w)^2); ct(:,w)=(3*pi/32)*a(:,w)^2/((9*pi/32)^2+a(:,w)^2); else mu(i)=0.3*pi*(pois(:,i)-1/3);% dönme için deltaM = mu(:,i)*ro*r0^5; end % dönme için 274 EK-4’ün devamı %---------------------------------------------MATERYAL VE RADYASYONEL SONUMLER cirw (:,w) = 2*pi*freq(:,w); cirw (:,1) = 0; son_rad_H(:,w) = a(:,w)*ch/(2*kh); %zeminin hareket şekline göre radyasyonel sönümleri son_rad_R(:,w) = a(:,w)*cr(:,w)/(2*kr(:,w)); son_rad_H(:,1) = 0; son_rad_R(:,1) = 0; %--------------------------------------------DİNAMİK RİJİTLİKLER (ötelenme ve dönme için) Sh(:,1) = Kh*kh*(1+2i*son_zem)*(1+2i*son_rad_H(:,1)+2i*son_zem); Sh(:,w) = Kh*kh*(1+2i*son_zem)*(1+2i*son_rad_H(:,w)+2i*son_zem); Sr(:,1) = Kr; Sr(:,w) = Kr*kr(:,w)*(1+2i*son_zem)*(1+2i*son_rad_R(:,w)+2i*son_zem); if(pois<=(1/3)) fftyerd(w,:) = fftivme(w,:)/cirw(:,w)^2; fftyerd(1,:) = 0; mat11 = (w01^2/cirw(:,w)^2)*(1+2i*son_yap)-1; mat22 = Sh(:,w)/(etkinm_1*cirw(:,w)^2)-1; mat33 = Sr(:,w)/(etkinh_1^2*cirw(:,w)^2*etkinm_1)-1; mat=[mat11,-1,-1 -1,mat22,-1 -1,-1,mat33]; ag=fftivme(w,:)*[1 1 1]; AA=inv(mat)*ag; Ak1(w,:) = AA(1,:); Ab1(w,:) = AA(2,:); hQAb1(w,:) = AA(3,:); Ug=(fftivme(w,:)/cirw(:,w)^2)*[1 1 1]; UU=inv(mat)*Ug; Uk1(:,w) = UU(1,:); Ub1(:,w) = UU(2,:); hQb1(:,w) = UU(3,:); 275 %--------------------------------------------------------------------------mat11 = (w02^2/cirw(:,w)^2)*(1+2i*son_su)-1; mat22 = Sh(:,w)/(etkinm_2*cirw(:,w)^2)-1; mat33 = Sr(:,w)/(etkinh_2^2*cirw(:,w)^2*etkinm_2)-1; mat=[mat11,-1,-1 -1,mat22,-1 -1,-1,mat33]; ag=fftivme(w,:)*[1 1 1]; AA=inv(mat)*ag; Ak2(w,:) = AA(1,:); Ab2(w,:) = AA(2,:); hQAb2(w,:) = AA(3,:); Ug=(fftivme(w,:)/cirw(:,w)^2)*[1 1 1]; UU=inv(mat)*Ug ; Uk2(:,w) = UU(1,:); Ub2(:,w) = UU(2,:); hQb2(:,w) = UU(3,:); %------------------------------------------------------------------------Uk1(:,1) = 0; Ub1(:,1) = 0; hQb1(:,1) = 0; U1(:,1) = 0; U1(:,w) = Uk1(:,w)+Ub1(:,w)+etkinh_1*hQb1(:,w); Ak1(1,:) = 0; Ab1(1,:) = 0; hQAb1(1,:) = 0; A1(:,1)=0; A1(:,w)=Ak1(w,:);%+Ab1(w,:)+hQAb1(w,:); Uk2(:,1) = 0; Ub2(:,1) = 0; hQb2(:,1) = 0; U2(:,1)=0; U2(:,w) = Uk2(:,w)+Ub2(:,w)+etkinh_2*hQb2(:,w); Ak1(1,:) = 0; Ab1(1,:) = 0; hQAb1(1,:) = 0; A2(:,1)=0; A2(:,w)=Ak2(w,:);%+Ab2(w,:)+hQAb2(w,:); vb1(w,:)=Sh(:,w)*(Ub1(:,w)); mb1(w,:)=Sr(:,w)*(hQb1(:,w)); vb2(w,:)=Sh(:,w)*(Ub2(:,w)); mb2(w,:)=Sr(:,w)*(hQb2(:,w)); else fftyerd(w,:)=fftivme(w,:)/cirw(:,w); fftyerd(1,:) = 0; %-------------------------------------------------------------------------mat11 = (w01^2/cirw(:,w)^2)*(1+2i*son_yap)-1; 276 EK-4’ün devamı mat22 = Sh(:,w)/(etkinm_1*cirw(:,w)^2)-1; mat33=(Sr(:,w)-etkinm_1*etkinh_1^2*cirw(:,w)^2-deltaM*cirw(:,w)^2)/(etkinm_1*etkinh_1^2*cirw(:,w)^2); mat=[mat11,-1,-1 -1,mat22,-1 -1,-1,mat33]; ag=fftivme(w,:)*[1 1 1]; AA=inv(mat)*ag; Ak1(w,:) = AA(1,:); Ab1(w,:) = AA(2,:); hQAb1(w,:) = AA(3,:); Ug=(fftivme(w,:)/cirw(:,w)^2)*[1 1 1]; UU=inv(mat)*Ug; Uk1(:,w) = UU(1,:); Ub1(:,w) = UU(2,:); hQb1(:,w) = UU(3,:); %--------------------------------------------------------------------------mat11 = (w02^2/cirw(:,w)^2)*(1+2i*son_su)-1; mat22 = Sh(:,w)/(etkinm_2*cirw(:,w)^2)-1; mat33=(Sr(:,w)-etkinm_2*etkinh_2^2*cirw(:,w)^2-eltaM*cirw(:,w)^2)/(etkinm_2*etkinh_2^2*cirw(:,w)^2); mat=[mat11,-1,-1 -1,mat22,-1 -1,-1,mat33]; ag=fftivme(w,:)*[1 1 1]; AA=inv(mat)*ag; Ak2(w,:) = AA(1,:); Ab2(w,:) = AA(2,:); hQAb2(w,:) = AA(3,:); Ug=(fftivme(w,:)/cirw(:,w)^2)*[1 1 1]; UU=inv(mat)*Ug; Uk2(:,w) = UU(1,:); 277 EK-4’ün devamı Ub2(:,w) = UU(2,:); hQb2(:,w) = UU(3,:); %------------------------------------------------------------------------Uk1(:,1) = 0; Ub1(:,1) = 0; hQb1(:,1) = 0; U1(:,1) = 0; U1(:,w) = Uk1(:,w)+Ub1(:,w)+hQb1(:,w); Ak1(1,:) = 0; Ab1(1,:) = 0; hQAb1(1,:) = 0; A1(:,1)=0; A1(:,w)=Ak1(w,:);%+Ab1(w,:)+hQAb1(w,:); Uk2(:,1) = 0; Ub2(:,1) = 0; hQb2(:,1) = 0; U2(:,1)=0; U2(:,w) = Uk2(:,w)+Ub2(:,w)+hQb2(:,w); Ak1(1,:) = 0; Ab1(1,:) = 0; hQAb1(1,:) = 0; A2(:,1)=0; A2(:,w)=Ak2(w,:);%+Ab2(w,:)+hQAb2(w,:); vb1(w,:)=Sh(:,w)*(Ub1(:,w)); mb1(w,:)=Sr(:,w)*(hQb1(:,w))-deltaM*hQAb1(w,:)/etkinh_1; vb2(w,:)=Sh(:,w)*(Ub2(:,w)); mb2(w,:)=Sr(:,w)*(hQb2(:,w))-deltaM*hQAb2(w,:)/etkinh_2; end end len = length(freq); t = 0:interval:(len-1)*interval; hesapifft_U1 = real(ifft(U1)); hesapifft_U2 = real(ifft(U2)); hesapifft_A1 = real(ifft(A1)); hesapifft_A2 = real(ifft(A2)); VB1=real(ifft(vb1)); MB1=real(ifft(mb1))/etkinh_1; VB2=real(ifft(vb2)); MB2=real(ifft(mb2))/etkinh_2; for k = 1:len; U11(k,:)=RN1*a_1(1,1)*real(hesapifft_U1(k)); U21(k,:)=RN1*a_1(2,1)*real(hesapifft_U1(k)); U12(k,:)=RN2*a_2(1,1)*real(hesapifft_U2(k)); U22(k,:)=RN2*a_2(2,1)*real(hesapifft_U2(k)); V11(k,:)=etkinm_1*RN1*a_1(1,1)*real(hesapifft_A1(k)); V21(k,:)=etkinm_1*RN1*a_1(2,1)*real(hesapifft_A1(k)); V12(k,:)=etkinm_2*RN2*a_2(1,1)*real(hesapifft_A2(k)); 278 EK-4’ün devamı V22(k,:)=etkinm_2*RN2*a_2(2,1)*real(hesapifft_A2(k)); M11(k,:)=etkinm_1*etkinh_1*RN1*a_1(1,1)*real(hesapifft_A1(k)); M21(k,:)=etkinm_1*etkinh_1*RN1*a_1(2,1)*real(hesapifft_A1(k)); M12(k,:)=etkinm_2*etkinh_2*RN2*a_2(1,1)*real(hesapifft_A2(k)); M22(k,:)=etkinm_2*etkinh_2*RN2*a_2(2,1)*real(hesapifft_A2(k)); end u1=-(U11+U12); u2=-(U21+U22); V1=V11+V12; V2=V12+V22; M1=M11+M12; M2=M21+M22; Vtaban=-((V1+V2)-VB1*(etkinm_1/(etkinm_2+etkinm_1))-VB2*(etkinm_2/(etkinm_2+etkinm_1))); Mtaban=-((M1+M2)-MB1*(etkinm_1/(etkinm_2+etkinm_1))+MB2*(etkinm_2/(etkinm_2+etkinm_1))); end 279 Ek-5 Kullanılan Alt Program Kodları function [U,hiz,a,TESD,ORAN] = FEMA_ikikutle(ro,r0,e,pois,vs,son_temzem,son_yap,k,M,h,agmax) pi=3.1453; vsmax=vs; Gmax=ro*vs^2 %G kayma modulu %_________FEMA YA GÖRE KAYMA MODULU VE KAYMA DALGASI HIZLARINDAKİ AZALMALAR if (agmax<=0.1) Gazalt = (1-0.81)/(0.1-0)*(0.1-agmax)+0.81; Vazalt = (1-0.81)/(0.1-0)*(0.1-agmax)+0.90; elseif (agmax<=0.15) Gazalt = (0.81-0.64)/(0.15-0.1)*(0.15-agmax)+0.64; Vazalt = (0.81-0.64)/(0.15-0.1)*(0.15-agmax)+0.80; elseif (agmax<=0.20) Gazalt = (0.64-0.49)/(0.20-0.15)*(0.20-agmax)+0.49; Vazalt = (0.64-0.49)/(0.20-0.15)*(0.20-agmax)+0.70; elseif (agmax<=0.30) Gazalt = (0.49-0.42)/(0.30-0.20)*(0.30-agmax)+0.42; Vazalt = (0.49-0.42)/(0.30-0.20)*(0.30-agmax)+0.65; else Gazalt = 0.42; Vazalt = 0.65; end vs=Vazalt*vsmax G=Gazalt*Gmax Ec=2*G*(1-pois)/(1-2*pois); %Ec_bulk modülü E=2*G*(1+pois); %E_elastisite modülü Kh=((8*G*r0)/(2-pois))*(1+e/r0) %Kh yatay statik rijitliği Kr=(8*G*r0^3)/(3*(1-pois))*(1+2.3*e/r0+0.58*(e/r0)^3); %Kr dönme statik rijitliği W=sqrt(k/M); f=W/(2*pi); T=1/f % %_______________FEMA YA GÖRE TEMEL-ZEMİN SİSTEMİ DÖNME RİJİTLİĞİ AZALTMA KATSAYISI kont=(r0/vs)*T % azaltma katsayısının belirlenmesi için gereklı katsayı if (kont<0.05) gamaQ = 1; elseif (kont<0.15) gamaQ = (1.0-0.85)/(0.15-0.05)*(0.15-kont)+0.85; elseif (kont<0.35) gamaQ = (0.85-0.70)/(0.35-0.15)*(0.35-kont)+0.70; elseif (kont<0.50) 280 EK-5’in devamı gamaQ = (0.70-0.60)/(0.50-0.35)*(0.50-kont)+0.60; else gamaQ = 0.60; end Kr=gamaQ*Kr %_____AZALTILMIŞ DÖNME RİJİTLİĞİ %________________________EŞDEĞER SİSTEMİN PERİYODU TESD=T*sqrt(1+k/Kh*(1+Kh*h^2/Kr)) disp('Tesd/T Degerıne Baglı Olarak Grafıkten Deger Alınrak Son_Temzem Yerıne Yaz = ') ORAN = TESD/T esdson = son_temzem + son_yap/(TESD/T)^3; if (esdson<0.05) esdson = 0.05; else esdson = son_temzem + son_yap/(TESD/T)^3; end disp('ESEGER PERIYOT = '); TESD disp('ESEGER SONUM = '); esdson [interval,ivme] = izmyarkay_FEMA; ag=ivme/100; kesd=M*4*pi^2/TESD^2 [U,hiz,a] = newmark_FEMA(kesd,M,esdson,ag,interval); 281 EK-5’in devamı function[a_1,a_2,RN1,RN2,etkinm_1,etkinm_2,etkink_1,etkink_2,etkinh_1,etkinh_2,w01,w02]=modal_anal(k i, kc, mi, mc, hi, hc) %disp('----SİSTEMİN RİJİTLİK MATRİSİ----') k=[ki+kc,-(kc) -(kc),kc]; %disp('----sistemin sigma matrisi----') s=inv(k) %disp('SİSTEMİN KÜTLE MATRSİSİ') m=[mi,0 0,mc]; %disp('sistemin c(fiktiv yerdeğiştirmeler) matrisi') c=s*m; [a,l]=eig(c); %disp('—sistemin özdeğerleri) lamda1=l(1,1); lamda2=l(2,2); %disp('----sitemin dairesel frekansları----') w02=sqrt(1/lamda2); w01=sqrt(1/lamda1); %disp('----sistemin peryotları----') t02=2*3.141592654/w02 t01=2*3.141592654/w01 %_________________________MOD VEKTÖRLERİ a_1=[a(1,1);a(2,1)]; a_2=[a(1,2);a(2,2)]; %_________________________ETKİN KÜTLE VE RİJİTLİKLER Ln1 = mi*a_1(1,1)+mc*a_1(2,1) Ln2 = mi*a_2(1,1)+mc*a_2(2,1) Lh1 = hi*mi*a_1(1,1)+hc*mc*a_1(2,1) Lh2 = hi*mi*a_2(1,1)+hc*mc*a_2(2,1) M1 = mi*a_1(1,1)^2+mc*a_1(2,1)^2 M2 = mi*a_2(1,1)^2+mc*a_2(2,1)^2 RN1=Ln1/M1; RN2=Ln2/M2; etkinm_1 = (Ln1)^2/M1; etkink_1 = w01^2*etkinm_1; etkinm_2 = (Ln2)^2/M2; etkink_2 = w02^2*etkinm_2; etkinh_1 = Lh1/Ln1; etkinh_2 = Lh2/Ln2 ÖZGEÇMİŞ Ramazan LİVAOĞLU 1977 yılında Samsun’da doğdu. Lise öğrenimini Samsun Ondokuz Mayıs Lisesinde tamamladı. 1993-1994 öğretim yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’ne girdi. 1997-1998 öğretim yılında bölüm üçüncüsü olarak mezun oldu. Aynı yıl girdiği sınavı kazanarak Karadeniz Teknik Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalı’nda yüksek lisans öğrenimine başladı. 1998-1999 öğretim yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi Sürmene Nazmi Kalafatoğlu Eğitim Merkezi’ndeki İngilizce hazırlık sınıfını başarıyla bitirdi. Aralık 2000’de KTÜ Gümüşhane Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümünün açtığı sınavı kazanarak Ocak 2001’de bu bölümün Yapı Anabilim Dalı’na Öğretim Görevlisi olarak atandı. 2000-2001 öğretim yılında “Yapıların Deprem Hesabında Burulma Düzensizliğinin ve Hesap Yöntemlerinin Etkinliğinin İncelenmesi” başlıklı yüksek lisans tezini vererek yüksek lisans eğitimini başarıyla tamamladı. Ramazan LİVAOĞLU İngilizce bilmekte ve halen KTÜ Gümüşhane Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Yapı Anabilim Dalında Öğretim Görevliliğini sürdürmektedir.