Cetelem Gözlemevi 2013

Transkript

Cetelem Gözlemevi 2013
Cetelem Gözlemevi
2013 Sonuçları
C
M
Y
CM
Avrupa’da
otomotİv
sektörünün
yükselİşİ İçİn
C
M
Y
CM
MY
MY
CY CMY
CY CMY
K
K
5 kaldıraç
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
editoryal 1
bir bakışta rapor neler söylüyor? 2
I. avrupalılar ve otomotiv : bağlam ve envanter
1. Avrupa’daki bozulma belirtileri 2. Otomotiv pazarı neden bu kadar sıkıntılı görünüyor?
17
18
22
II. sıçrama için hangi kaldıraçlar gerekli?
1. Fiyatı yükselten gereksiz yeniliklerden vazgeçip, müşteriye kaçınılmaz yenilikler sunulmalı
2. Müşterinin ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak
3. Müşterinin duygusal ihtiyaçlarını karşılamak
4. Pazarlama yöntemlerini yeniden düşünmek
5. İlgili hizmetleri geliştirmek ve yenilemeyi hızlandırmak için kiralama yöntemi
43
47
53
61
67
86
ekler
99
2012 yılında dünya çapında, yeni bir
rekor olarak kabul edilecek, 80 milyon yeni
otomobil satıldı. Rakamlar otomotiv
sektörünün dünya genelinde büyüdüğünü
gösteriyor. 2012 yılında ABD, Çin ve
Japonya pazarları otomotivde büyürken,
Avrupa geride kaldı. 27 ülkenin ortalaması alındığında
eski kıtada yaşanan düşüş, ortalama da %7’yi buldu.
2013 otomotiv üretimi, büyük avrupa pazarları için
kompleks sayılabilecek gelişmeler ve önde gelen araç
üreticileri arasında beklenmedik performanslar göstermektedir.
Önceki yıla gore, yılın ilk yarısında taşıt satışlarında gerçekleşen
%14’lük büyüme ile Türkiye Avrupalı komşularına gore görece
daha iyi performans göstermekte ve tüm küresel otomobil
markaları için öncelikli ülke olmaya devam etmektedir.
Avrupa’da yapılan geniş istatistik çalışmalarına göre 14
milyonluk satış sınırının altında kalan yeni binek ve hafif ticari
otomobil satış rakamları piyasada olumsuz bir görünüm
sergilemeye devam ediyor.
Sektörün mevcut sorunlarının ekonomide yarattığı negatif
baskıya kimsenin kayıtsız kalamayacağı öngörüsünden
hareket edilerek otomotiv sanayi için bir bütün halinde
aşağıdaki sorunlar üzerinde odaklandı. Avrupa otomotiv
sektörü yıllarca büyüme olmadan yaşayabilir mi?
Satışları canlandırmak mümkün müdür?
Eğer mümkün ise hangi koşullarla mümkündür?
Bu hedef çerçevesinde gerçekleştirilen Cetelem Gözlemevi
Araştırması, bu hedefe ulaşmak için toplumun gerek üreticilerden gerek sektörden kaldıraç görevi görecek 5 farklı beklentisinin olduğunu bu çalışmada tespit etmiş ve bütün detayları ile
bizimle paylaşmış
durumda. Avrupa’daki
otomobil satışlarının
artabilmesi için sekiz
ülkede yapılan
araştırmalar sonucunda aşağıdaki beş
kaldıraç belirlenmiştir:
1-Bütçeye hitap eden yeni
bir fiyatlama anlayışı
2-Yeni dağıtım çözümleri; internet
ve @ business
3-Sadece yenilik değil, faydalı yenilikçilik
anlayışı
4-Düşük fiyat ve tatmin edici tasarım
5-Maliyeti düşük ve uzun döneme yayılmış farklı
finansal çözümler
Gerek üretim gerekse dağıtım tarafında; yukarıdaki
beklentiler karşılanamaz ise, on binlerce çalışanın işinin
tehlikede olduğunu ve üreticilerin sürücülerinin beklentileriyle
uyum yeteneklerinin büyük ölçüde önemli olduğunu söylemek
yanlış olmayacaktır.
Bu kapsamda bir değişim hiç kimse için kolay değil ama
sıçrama her zaman mümkündür.
Türk otomotiv sektörünün bu değişikliklerden faydalanacağına ve daha kaliteli dağıtım kanalları ile katma değeri yüksek
yenilikler aracılığıyla endüstri standartlarının değişmesine
liderlik edeceğine inanıyoruz.
İyi okumalar, Saygılarımla
Paul L.F.M Milcent / CEO
TEB Tüketici Finansmanı A.Ş
yöntem
Bu rapor Fransız BIPE (Bureau d’Information et de Previsions Economiques) -İnformasyon ve Ekonomik Tahminler Dairesi- ile birlikte
Mayıs ve Haziran 2012’de Almanya, Belçika, İspanya, Fransa, Portekiz,
İngiltere ve Türkiye’de yine bir araştırma kuruluşu olan TNS Sofres
tarafından toplam 4 bin 830 kişiyle görüşülerek hazırlanmıştır.
1
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
Avrupa pİyasalarında
GERİLEME belİrtİlerİ
Avrupa otomotiv sektörü 2007 yılının son rakamlarına göre 2012 yılında 13.7 milyon adetlik satış rakamı ile yüzde %23 oranında
küçüldü ve gerilemeye başladı.
Araştırmalar da gösteriyor ki, bundan sonra otomotiv sektöründeki büyüme ne es-
kiden Avrupa’da olduğu gibi ne de diğer
gelişmiş ülkelerdeki gibi olacak. Eğer otomotiv sektöründe ilgili büyüme kolları belirlenmez ve müşterilerin yeniden otomobillerle ilgilenmesi sağlanamazsa 2015
yılında, krizden önceki son yıl, yani 2007
yılında satılan 17.7 milyon araca karşın,
sadece 15 milyon adet araç satılması
bekleniyor. Otomobil ekosisteme geçişi
sağlayacak sal hareketin bir hızlandırıcısı değil sadece geçişi sağlayacak yardımcısı olacaktır. 2010 yılında Çin’den sonra
Amerika Birleşik Devletleri de satış rakamlarıyla Avrupa’yı geride bıraktı.
2003 ve 2015 yılları arasında dünyada kayıtlı bİnek otomobİller
(milyon)
ABD
Avrupa’da 27 ülke
Çin
Türkiye
Brezilya
Hindistan
Rusya
Tahmini
25
20
15
10
5
0
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
Kaynak: BIPE Bureau d’Information et de Prévisions Economiques (İnformasyon ve Ekonomik Tahminler Dairesi) tahminleri.
2
2014
2015
w Otomobİl parkındakİ doygunluk:
Araç sahİplİğİ sayısı değİşmedİ
2000 ve 2017 yılları arasında otomobİl sahİplİk oranlarının gelİşİmİ
(1000 vatandaş için binek araç)
2000
2010
2017
700
600
500
400
624 607 613
300
200
472 514
520
455
493 507
433
481 480
475 497 500
422 430
462
504 495
348
100
110
66 92
0
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
Kaynak: BIPE tahminleri
w GelİŞmİŞ Ülke PAZARLARININ EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ
GSYH’NİN BÜYÜMESİ
(%)
2012
2013
2014
2015
0,2 %
0,5 %
0,9 %
1,3 %
- 2,0 %
- 0,4 %
2,7 %
1,7 %
0,9 %
1,1 %
1,5 %
1,5 %
Birleşik Krallık
- 0,5 %
0,9 %
1,5 %
1,8 %
İspanya
- 1,6 %
- 1,7 %
1,7 %
1,9 %
Polonya
2,5 %
2,9 %
4,0 %
3,8 %
Portekiz
- 3,3 %
0,3 %
0,4 %
1,2 %
2,2 %
3,4 %
3,8 %
4,1 %
- 0,5 %
0,4 %
1,7 %
1,6 %
Fransa
İtalya
Almanya
Türkiye (kaynak FMI)
Kaynak: BIPE tahminleri
Sektörü hareketlendirmek için bulunan kısa vadeli çözümler ekonomik bağlamda yetersiz kalıyor. Bu
türden ekonomik büyüme çoğu Avrupa
ülkesinde işsizliğin artması gibi kötü so-
nuçlara da sebep oluyor. İş alanının önündeki bu zorluklar doğrudan tüketicinin
güvenini etkiliyor ve yeni harcamalar yapma isteğini köreltiyor. Bunun faturası da
bireysel kullanıcıya satış yapan satıcılara
çıkıyor. Kurumsal tarafta ise bu durum
biraz daha iyi görünüyor. Ancak yine de
özellikle Avrupalı KOBİ’ler eskiye göre
daha az sipariş aldıkları için filolarını
yenilemek için acele etmiyorlar.
3
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
w ÇEVRE
DOSTU KÜÇÜK BİR FAYDA:
ENERJİ FİYATLARINDAKİ ARTIŞ, CO2 EMİSYONUNun
DÜŞÜRÜLMESİ VE YEREL ÇEVRE KİRLİLİĞİ
Ardarda gelen petrol şokları devletin, şirketlerin ve halkın faturalarına yansımasıyla son buldu.
Bunun sonucunda, 2011 ve 2012
yıllarında pompa fiyatları görülmemiş seviyelere ulaştı. 2008’in
aksine, varil fiyatlarındaki patlama aşağı yönlü hareket eden
Euro döviz kuruyla birlikte en
yüksek seviyelere yükseldi. Avrupa otomotiv pazarı üzerindeki olumsuz
bir başka faktör de, Avrupalıların bir
süreden beri otomobili, şehir hayatını
ve çevreyi kirleten unsurlardan biri olarak görmeye başlaması oldu. Bu da
otomobil imajının tüketicilerin çevre
bilinçleri ve Avrupalı hükümetlerin koyduğu çevreye ilişkin kurallar tarafından
belirlenmesi sonucunu doğurdu. Gelişen kalkınma kavramı bizim yaşam
biçimimizi ve tüketim alanlarını etkiliyor.
Bu bağlamda çevre kirliliğine karşı mücadelede otomobiller anahtar gibi gözüküyor.
w EKONOMİK BASKI: DARALAN BÜTÇE, KARARI ETKİLİYOR
Tüketicilerin “otomobiller artık daha pahalı” şeklindeki şikayetini ciddiye almak
gerekiyor. Çünkü satın alma fiyatı öyle
olmasa bile, sahipliği sürdürmenin ve
araçları yürütmenin, yani yakıtın fiyatı çok
yüksek. Satın alma gücü kısıtlı olan tüketici bu duruma bir çare arayışı içinde.
Bulunan bu çarelerin de kullanımına ve
satışına kalıcı olarak etki ettiği kesin.
Şöyle ki; Avrupalıların %54’ü kendi
otomobillerini daha az kullanmaya
başladıklarını belirtiyorlar.
« ZAMAN İÇİNDE OTOMOBİLİNİZİ DAHA AZ KULLANMAYA BAŞLADINIZ MI? »
(% olarak otomobil sahipleri)
Evet
Hayır
100
80
47
45
37
47
49
42
44
58
46 %
60
40
63
53
20
55
53
58
51
56
42
0
8 ÜLKE ORTALAMASI
DE
BE
ES
FR
IT
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
4
54 %
PT
UK
TR
YÜKSELME İÇİN
KALDIRAÇ
5 KALDIRAC
w 1.
fiyatı yükselten gEREKSİZ YENİLİKTEN FAYDALI
YENİLİĞE VE KAÇINILMAZ YENİLİĞE GEÇİŞ
BAŞLANGIÇ, KAÇINILMAZ YENİLİKLER…
Üreticilerin otomobillerin güvenliğini arttırmak ve egzoz emisyonlarını düşürmek için
sürekli çaba içinde oldular. Bu sayede otomobiller gün geçtikçe daha güvenli ve çev-
reci oldu, doğayı daha az kirletir hale geldiler. Üreticilerin de bu iki alandaki sıkı
düzenlemelere uyum sağlamalarından
başka seçenekleri yok. Avrupa’da CO2
emisyonlarının azaltılması üzerine ciddi çalışmalar yapılıyor. Ancak tüm bu yenilik çalışmalarının satış dinamikleri üzerinde etkisi
olduğunu söylemek pek mümkün değil.
AVRUPA’DA SATILAN YENİ OTOMOBİLLERİN CO2 EMİSYONLARININ GELİŞİMİ
(en g CO2/km)
AB Ortalaması
Portekiz
İspanya
Birleşik Krallık
İtalya
Fransa
Almanya
200
190
180
170
160
150
140
130
120
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı 2010 – BIPE tahminleri, Araştırma şirketi Ademe’in sonuçları
5
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
...TÜKETİCİ BAZI YENİLİKLERİ GEREKSİZ, BAZILARINI İSE AŞIRI LÜKS BULUYOR
Üreticiler eskiden isteğe bağlı olarak
otomobile eklenen ve düne göre yeni
sayılan kimi ekipmanları bugün standart donanım sunuyorlar. Özellikle
elektronik yeniliklerin eskisine oranla
daha iyi bir sürüş konforu sağladığı
yadsınamaz. Ancak otomobillerin fiyatını artıran bu yeniliklerin satış adetlerini de artırdığını söylemek pek
mümkün değil. 2010’da yayınlanan
“Otomobil: düşük maliyetli tutum?”
başlıklı Cetelem Gözlemevi raporu
da, açıkça gösteriyor ki Avrupa bu
donanım bolluğuna aldırış etmeden
öncelikle tasarrufla ilgileniyor.
« BİR OTOMOBİLİ DAHA UYGUN FİYATA ALABİLMEK İÇİN NE GİBİ KRİTERLERİNİZDEN VAZGEÇEBİLİRSİNİZ? »
(% olarak en iyi eşleşen üç ana kriterlere göre)
FR
DE
UK
IT
ES
PT
6 ülkenin
ort.
Bilgi, navigasyon ve iletişim sistemi
55
52
57
51
53
69
56
Görüntü, konfor
57
55
51
58
52
60
56
Aktif ve hayırif güvenlik
(Süspyaşiyon, ABS, hava yastığı)
4
7
5
5
9
2
6
Kontrol, yol tutuşu ve sürüş kalitesi
(yol tutuşu, kolay manevra)
3
6
6
6
6
4
5
Sağlamlık ve güvenilirlik
3
7
5
5
7
2
5
Kaynak: Cetelem Otomobil Gözlem 2010 – BIPE
FAYDALI BİR YENİLİKLE YÜKSELMEYE GEÇİŞ
Gereksiz yeniliğin başaramadığı satış
artışını, yararlı yeniliklerle birlikte sunulan
“kaçınılmaz” yenilikler sağlayacaktır. Ancak bu yenilik türü de her ne kadar ger-
çek teknolojik yenilikler için bir potansiyel
taşısa da, üreticiler için maliyet ve risk
anlamına geliyor. Çünkü tüketiciler özellikle yeni motorların yakıt tüketimi ve per-
formanslarıyla ilgileniyor. Tüm bu yararlı
yenilikler sürücülerin tasarruf yapmasına
ve uzun yıllar gelişme sağlayabilecek bir
teknolojik atılıma olanak sağlayacaktır.
BATI AVRUPA’DA SATILAN YENİ OTOMOBİLLERİN
ortalama bİrİm yakıt tüketİmİnİn gelİşİmİ
(L/100 km)
8,0
7,5
7,0
6,5
6,0
5,5
5,0
2000
2001
2002
2003
Kaynak: BIPE tahminleri, Ademe/ CCFA göre
6
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
w 2. TÜKETİCİNİN EKONOMİK BEKLENTİLERİNE UYGUNLUK
Ekonomik koşullar otomobil sürücülerinin satın alma koşullarını ezici bir şekilde
belirliyor. Hatta temel olan güvenlik, tasarım ve konfor gibi kriterler bile ekonomik koşullar söz konusu olduğunda
ikinci plana düşebiliyor. Avrupalı otomobil sürücüleri artık uygun bir fiyata kaliteli bir otomobil bekliyor. Avrupalılar
teknolojik gelişmeleri yakından izliyor ve
sahip olmayı da istiyor ama kampanya
ve indirimler söz konusu olduğunda,
buna daha fazla ilgi gösteriyor. İspatı
için sadece hurda otomobil takas miktarlarına bakmak yeterli olacaktır. İki yıl
içinde yaklaşık 500 bin otomobilin satılabilmesi için hurda teşvikleri 500 den
1000 avroya çıkarıldı. Ancak otomobillerin büyük promosyonlarla satılabildiği
bir dönemde bu artışın hiç bir şey ifade
etmediği de bir gerçek. Satın alma fiyatı ve işletme maliyetleri otomobil seçiminde artık en önemli iki kriter haline
geldi. Avrupalıların %62’si pazarlık ederken ortalama %11 indirim aldı. Otomobilin üretildiği ülkeise neredeyse kimsenin umurunda değil. (Avrupalıların
sadece %5’i buna önem veriyor.)
SİZİN İÇİN ÖNEMİNE GÖRE OTOMOBİL SEÇİMİNDE DEĞİŞTİRİLEBİLİR KRİTERLERİ SIRALAYIN
(% toplam cevaplar- sıra 1,2 veya 3 – satın alma ve araç sahipleri verilerine göre)
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
6 ülkenin ort.
Satın alma fiyatı
72
81
71
82
75
73
74
61
74
Kullanma maliyeti
63
62
52
60
57
66
68
54
60
Teknik özellikleri/ Güvenlik
51
45
62
48
63
52
34
68
53
Modeli/ Tasarımı/ Konforu/
Ergonomi
30
37
48
44
46
39
41
45
41
Kullanım için uygunluk, ihtiyaçları
52
30
40
26
25
35
40
26
34
Marka
17
20
10
20
11
12
17
18
16
Sürüş keyfi
11
15
9
11
14
9
18
14
13
Üretim yeri/ montaj
4
5
4
6
6
7
3
7
5
Otomobilin görüntüsü
1
4
5
3
3
7
5
7
4
Okuma notu: Verilerin %74’ünde satış fiyatı bir otomobil seçmek için kriter sıralamasında birinci, ikinci ve üçüncü sırada yer aldı.
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
7
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
YENİ MÜŞTERİ ÇEKMEK İÇİN CAZİP FİYATLAR
Avrupa’da ikinci el otomobil pazarı çok önemli. Peki, sürücülerin çoğu neden ikinci el satın alıyor? Avrupalıların %66’sı ve
Fransızların % 74’ü mali kaynaklarının sınırlı olmasından ötürü ikinci el tercih ettiklerini belirtiyor.
« NEDEN YENİ BİR OTOMOBİL YERİNE İKİNCİ EL BİR OTOMOBİL ALDINIZ? »
(% olarak ikinci el otomobil sahipleri- olası cevaplar)
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
6 ülkenin ort.
Vasıta/ bütçe yetersizliği
60
61
57
74
46
72
68
72
66
Kullanım amacına uygunluk
47
35
39
30
32
28
38
42
36
Ben otomobile çok
önem vermiyorum
8
15
7
8
10
5
8
5
8
Eski otomobiller daha güvenilir
7
6
1
5
6
2
3
4
5
Yeni modeller bana cazip gelmiyor
5
4
2
3
6
1
3
3
3
Eski otomobillerin
kullanımı daha kolay
3
2
2
4
2
0
6
5
3
Diğer
12
17
12
12
17
10
14
1
12
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
Genç müşteriler yeni bir otomobil satın almak istedikleri halde bunu yapamıyor.
DÜŞÜK MALİYET
Piyasaya sürülen düşük maliyetli modeller ticareti hareketlendiriyor. Sıradan olmayan basit bir tasarıma sahip makul fiyatlı, işlevsel
bir otomobil, yeni bir otomobil alma imkanı olmayan orta sınıf için oldukça çekici olabiliyor. Buna ek olarak, alt segment toplam
satış miktarı son on yılda önemli ölçüde arttı.
8
7 ülkenİn alt segment paylarındakİ ortalama DEĞİŞİKLİKLER
(% olarak)
44
42
40
38
36
42
40
34
32
41
35
40
37
30
2000
2004
2008
2010
2011
2012
Kaynak: BIPE tahminleri, otomobil sendikacıları odasına göre
w 3. TÜKETİCİNİN DUYGUSAL İHTİYAÇLARINI KARŞILAMAK
Ekonomik faktörlere rağmen halkın
otomobil satın alma arzusu her zaman canlılığını koruyor. Bazı Avrupalı otomobil sürücüleri için otomobil sade-
ce seyahat etme aracı değil aynı
zamanda eğlence aracıdır ki bu kriz dönemlerinde bile ispatlanmış bir gerçektir.
“Harcamaları azaltmaya evet, zevkten
mahrum kalmaya, hayır!” Gerçekten de
“zevk” Avrupalıların satın alma gerekçeleri arasında %20 ile “yenileme” ihtiyacının
hemen arkasında ikinci sırada yer alıyor.
« neden bir otomobil SATIN ALDIĞINIZ/ ALACAksınız? »
(% olarak iki yıl içinde otomobil sahipleri ve satın alma amaçları)
20 %
Zevkim için
41 %
16 %
Statü değİşİklİğİ
Yenİleme
İhtİyacı
SATIN ALMA AMACI
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
9
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
Avrupalıların otomobil kullanım oranı
düşerken, yenileme süreleri de giderek
uzuyor. Tüketicilerin otomobil yenileme hızı ve pazarının canlılığını arttırmak
için çekici modeller sunmak ise büyük
ölçüde otomobil üreticilerinin yetene-
ğine bağlı. Otomobil yenileme hızını
arttırmak için yenilikçi ve modern olmak gerekiyor. Tüketicilere yüksek
aralıktaki rüya modelleri sunmak muhtemelen Avrupa otomobil üreticilerinin
gelecekteki başarısı için bir anahtar ve
bir o kadarda belirleyici olacaktır.
Öte yandan «Premium» araçlara
olan ilgi ve otomobili zevk için satın alanların varlığını koruması Avrupa’da durumun hala olumlu olduğunu gösteriyor.
2001 VE 2012 YILLARI ARASINDA ÖNEMLİ MARKALARIN BATI AVRUPA’DAKİ PAZAR PAYI GELİŞİMİ
(% olarak toplam kayıtlı VPN)
20
19
18
17
16
15
14
13
12
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
Kaynak: ACEA’ya göre BIPE
Okuma notu: 2011 yılında Audi, BMW, Mercedes, Lexus, Infiniti, Volvo, MINI, Smart,
Aston Martin, Jaguar ve Porsche pazar payı Batı Avrupa’da% 18.1 idi.
10
2008
2009
2010
2011
2012
(İlk 3 ay)
w 4. PAZARLAMA YÖNTEMLERİNİ GÖZDEN GEÇİRMEK
MÜŞTERİYE ULAŞMA ARACI OLARAK iNTERNET
İnternet, otomobil satıcıları tarafından tüketiciyi daha hızlı bilgilendiren ve satın alma kararını etkileyen bir araç olarak görülüyor.
Bununla birlikte internet, günümüzde otomotiv endüstrisi tarafından sanıldığı kadar verimli kullanılamıyor.
« OTOMOBİLİNİZİ İNTERNET ÜZERİNDEN SATIN ALMAYA
VE ÖDEMESİNİ YAPMAYA HAZIR MISINIZ? »
(% olarak satın alma niyeti)
Kesinlikle
Muhtemelen hayır
Muhtemelen
Kesinlikle hayır
100
24
30
80
33
30
28
35
37
43
24
38
52
60
38
45
40
40
0
26
12
DE
12
23
25
3
4
9
BE
ES
FR
30
24
26
8
5
3
6
IT
PT
UK
TR
21
38 %
33
33
20
32 %
24 %
6 %
8 ÜLKE ORTALAMASI
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
Tüketicilerin otomobil sahibi olma aşamasında kullandıkları bilgi kaynaklarına
her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Böylece satın alma eylemi hızlı bir şekilde
gerçekleşmiş oluyor. Bu sayede Avrupalıların %30’u otomobillerini in-
ternetten almaya ve ödemelerini
de internet üzerinden yapmaya
hazırlar. Fakat tüketicilerin büyük bir
kısmı otomobillerini bir galeriden almaya
daha yakınlar (katılımcıların %77’si) ve
Avrupalıların %60’ı kendilerine otomobil
alırken daha uygun bir fiyat bulabilmek
için yüzlerce kilometre uzağa gitmekten
çekinmiyorlar. Sonuçta üreticiler ile dağıtıcılar arasındaki ilişkiyi yeniden dengelemek tüketicinin beklentilerini karşılayabilmek için kaçınılmaz gözüküyor.
11
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
SATICI, TÜM İMKANLARINI SUNarak, SATIN ALMAYI KOLAYLAŞTIRMALI
İnternet her ne kadar hızlı ve kolay bir ulaşım sağlıyorsa da, Avrupa’daki satışları
canlandırmak için tek başına yeterli değil.
Yeniden canlandırma çabasında bayilerin
ve satıcıların rolü çok önemlidir. Olumsuz
olarak algılanabilecek en küçük bir dav-
ranış, zaten ürkek olan tüketiciyi kaçırmak
için yeterlidir. Ayrıca tüketiciler test sürüşlerinde ve satış işlemleri sırasında da beklentilerinin karşılanmasını her zamankinden daha fazla istiyorlar. Öte yandan
satıcının müşteri üzerindeki etkisi de sınır-
lıdır. Katılımcıların %41’i otomobil
alım sırasında satıcının hemen hemen hiçbir etkisinin olmadığını belirtti. Sürücüleri daha talepkar olmaya iten
bir ortamda satış eğitimleri perakende satıcılar için önemli bir konu haline gelmiştir.
« BU BAYİDEKİ SATICININ ETKİSİNİ SÖYLEYEBİLİR MİSİNİZ? »
(% olarak profesyonel distribütörlerden satın alan alıcılar)
Kesinlikle etkili
Yeterli oranda etkili
100
15
80
11
11
27
7
16
Neredeyse etkisi yok
3
14
7
21
29
32
60
28 %
35
36
61
64
40
46 %
49
37
32
5
DE
18
13
8
BE
ES
FR
13
IT
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
12
45
41
36
0
13 %
30
36
20
Hiç etkisi yok
22
19
7
PT
UK
13 %
8 ÜLKE ORTALAMASI
TR
w 5. YENİLEME PAZARINI HIZLANDIRMAK İÇİN EN İYİ YOL: KİRALAMA
OTOMOTİV ENDÜSTRİSİ İÇİN GEREKLİ OLAN FON
Otomobil satın alırken kredi ya da leasing gibi yöntemler Avrupalılara iyi çözümler gibi gözüküyor. Hatta bu tip finansman imkânı bazı kesimler için
otomobile sahip olmanın tek yolu, satıcılar için de daha yüksek satış rakamlara ulaşabilmek için bir fırsat olabilir. Bu
araştırma Avrupalıların %59’unun
bir sonraki otomobillerini alırken
de kredi veya leasing tekliflerini
değerlendirmeyi düşündüğünü
ortaya koydu.
« SATIN ALMANIZI NASIL FİNANSE ETMEYİ DÜŞÜNÜYORSUNUZ? »
(% olarak iki yıl içinde yeni veya ikinci el otomobil satın alma niyeti)
%100 nakit
100
9
Kredi (bütün olarak veya kısmen)
5
3
9
4
9
Satın alma seçeneği olmadan kira kontratı ile (satın alma opsiyonu ile
kiralama/ uzun vadeli kiralama)
9
38
80
39
55
60
3
59
51
65
52
53 %
70
40
59
52
20
42
32
40
6 %
41 %
44
30
21
0
8 ÜLKE ORTALAMASI
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
BİREYLER İÇİN KİRALAMA, YENİLENME İÇİN GÜÇLÜ FAKTÖR
Eğer kiralama yöntemi sürücüler için hala çekici değilse bu yöntemin geliştirme potansiyeli önemlidir. Katılımcıların yaklaşık
üçte biri ‘satın alma opsiyonu ile kiralama/ uzun vadeli kiralama’ gibi kiralama şekillerinin önemli olduğunu
söylüyor).
13
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
UVK
« AŞAĞIDA BELİRTİLEN HİZMETLERLE ŞAHSEN İLGİLENDİĞİNİZ OLDU MU? »
(% olarak)
50
26 %
40
30
43
20
10 19
26
20 27
25
29
42
37
29
26
25
O
PK
49
46
24 26
35 %
0
UVK OPK UVK OPK
DE
BE
UVK OPK
UVK OPK
UVK OPK
ES
FR
IT
UVK OPK UVK OPK
PT
UK
UVK OPK
TR
* UVK (uzun vadeli kiralama) – OPK(satın alma opsiyonlu kiralama)
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
Çeşitli kiralama seçenekleri büyük
filolaların yenilenme hızını arttırma
avantajına sahiptir. Distribütörler
için bu aynı zamanda kira sözleş-
14
mesine otomobil bakım paketi
eklemenin bir yoludur. Otomobil
kiralama miktarındaki artış finansal kurumlar, distribütörler ve üre-
ORTALAMA 8 ÜLKEDE
ticilerin birlikte çalışmasını sağlar.
Başarılı olmak bu ürünleri sunan
kişinin alıcıya gösterdiği ilgiyle
bağlantılıdır.
UZMAN GÖRÜŞLERİ
Zafer ÇAĞLAYAN
EKONOMİ BAKANI
w G
elecek 5 yılda en büyük atağı Otomotİv AR-GE’sİnde yapacağız
Gelecek beş yılda Türk otomotiv
sanayi bugün bulunduğu noktaya
göre ne kadar yol kat etmiş
olacaktır. Bu yolda endüstriyi motive
edecek olan teşvikler neler
olacaktır?
Türk otomotiv sanayi 1960’lı yılların
başından itibaren büyük bir gelişim
göstermeye başlayarak üretim, istihdam
ve ihracat açısından bugünkü tarihi
noktaya geldi. 2012 yılı itibarıyla, 580 bini
otomobil olmak üzere 1 milyonun
üzerinde taşıt aracı üreterek ve bunun
413 bini otomobil olmak üzere 730 binini
ihraç ettik. Sektör, yaklaşık % 13’lük pay
ile ihracatımızda ilk sırada yer aldı. 2012
yılında üretimimizin % 68’ini ihraç ettik.
19,2 milyar dolar düzeyinde gerçekleşen
bu ihracatın yaklaşık % 69’unu Avrupa
Birliği (AB) ülkelerine yaptık.
2012 dünya ihracat sıralamasında, hafif
ticari araçta 6., binek otomobilde
15.,otobüste ise 5. büyük
ihracatçıyız.2023 için belirlediğimiz 500
milyar dolar ihracat hedefine uzanan
süreçte, birim fiyatlarımızı yükseltmek
için daha fazla Ar-Ge, daha yüksek
katma değer ve markalaşmaya
ihtiyacımız olduğunun bilincindeyiz.
Çalışmalarımızı hep bu bilinçle
yürütüyoruz. Nitekim yeni teşvik
sistemimiz de bilhassa yüksek
teknolojiyi, yüksek katma değeri,
inovasyonu, Ar-Ge’yi, tasarımı, markayı
öne alan ve yalnızca bunlara destek
veren bir yapıya kavuştu. Bu nedenle,
gelecek beş yılda, sektörün çok daha
ileri bir teknolojik seviyeye ulaşacağı,
sektörde lider ülkeler ortalamasına yakın
Ar-Ge yatırımına sahip olacağını
düşünüyorum.
Hükümetin özellikle AR-GE’ye
verdiği teşviklerin somut
yansımalarını ne zaman görmeye
başlayacağız?
Bugün oto ana sanayiinde 12, yan
sanayiinde ise 37 adet olmak üzere
toplam sayısı 49 olan ve Ar-Ge Merkezi
unvanı almış durumda olan firma
sayısının da katlanarak artacağına
inanıyorum. Önümüzdeki yıllar
içerisinde, tasarım, markalaşma, Ar-Ge
ve inovasyon kültürünün giderek çok
daha fazla benimsendiği bir ortamda,
sektördeki üretim, yatırım ve ihracat
rakamlarının da hızla artacağı ve
sektörün ihracatımızdaki lider
konumunu devam ettirerek, genel
ihracatımızdan aldığı payın bugünkü
%13’lük oranın üzerine çıkacağını
öngörüyorum.
Türkiye gelecek 5 yılda otomotiv
sektöründe küresel rekabetin
neresinde olacaktır?
Rekabetin en yoğun yaşandığı
sektörlerin başında yer alan otomotiv
sektöründe, önümüzdeki beş yıl da,
ülkemiz açısından, yakalanan rekabet
gücünün küresel anlamda
sürdürülebilirlik mücadelesinin
verileceği bir dönem olacaktır. Bu
mücadele bilim ve teknoloji ile
inovasyonla, değişimle ve sektörün
kendini sürekli geliştirmesi ile
kazanılacaktır. Önümüzdeki beş yılda
küresel üretimde yavaşlayan bir artış
yaşanacağı öngörüsü çerçevesinde,
bahse konu artışın üretim koşulları
rekabetçi olmaktan çıkmış, maliyetlerin
yüksek olduğu Amerika, Japonya ve
AB gibi klasik üreticilerden
ziyade,Türkiye’nin de aralarında
bulunduğu son yıllarda yükselen
pazarlardan kaynaklanacağına
inanıyorum. 2018 yılına kadar ÇHC,
Hindistan ve Rusya dışında İran,
Tayland ve Türkiye’nin en hızlı büyüyen
pazarlar olacağı şeklindeki uluslar arası
beklentiler de bu öngörümü destekler
nitelikte.
Sonuç olarak, Türk otomotiv sektörü
yakaladığı yüksek verimliliğe dayalı
maliyet avantajı ile gerek ana sanayi
gerekse yan sanayi üretimi ve ihracatı
açısından önemli bir küresel merkez
olma özelliğini güçlendirerek
sürdürecektir. Önümüzdeki beş yılın
sonunda, 2023 hedefine giden yolun
yarısına gelindiğinde; ana ve yan
sanayisi ile birlikte sektörde bölgesel
güç konumunda; özgün tasarımlı,
katma değeri yüksek, ileri teknoloji
ürünler geliştiren, dünya otomotiv
liginde lider ülkeler arasında ülkemizin
de sayılacağına olan inancım tamdır.
Temmuz ayı başında TBMM Genel
Kurulunda onuncu kalkınma planını
kabul ettik. Bu kalkınma planında onayladığımız rakamlar, artık toplumun
bütün kesimleri tarafından kabul edilen
2023 hedefleriyle de bire bir
örtüşmektedir. Biz bir gayeye; bir plan
ve program çerçevesinde, üzerinde
mesai harcanarak ulaşılabileceğine
inanmaktayız.
Bir otomotiv ihracat ülkesi olarak
küresel rekabet içindeyiz. Ama aynı
zamanda ülkeye yatırım çekmek
için uğraşıyorsunuz. Türkiye’nin
sunduğu avantajlar yatırımcılar
için yeterince cazip mi?
15
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
Otomotiv sektörünü, Türkiye’nin
gelişimini sağlayacak lokomotif
sektörlerden biri olarak görmekteyiz
ve yakın zamanda tüm değer zincirini
dikkate aldığımızda otomotiv
sektörünün Türkiye’nin Gayrisafi Milli
Hasılasının çok daha önemli bir
bölümünü oluşturacağına
inanmaktayız.
Otomotiv sektöründe
faaliyet gösteren firmaları
desteklemek ve yatırımcılarımızın
yönünü bu sektöre çevirmek
adına, 15 Şubat 2013
tarihinde yatırım teşvik sisteminde
önemli bir revizyon gerçekleştirdik.
Buna göre;
n Asgari 300 milyon TL tutarındaki
ana sanayi yatırımları,
n Asgari 75 milyon TL tutarındaki
motor yatırımları,
n Asgari 20 milyon TL tutarındaki
motor aksamları, aktarma
organları ve bunların aksamları ile
otomotiv elektroniğine yönelik
yatırımlar “öncelikli yatırımlar”
kapsamına alınmış, söz konusu
yatırımların 5. Bölgede uygulanan
desteklerden faydalanmalarına
imkan sağlanmıştır.
16
Böylelikle söz konusu yatırımların;
n KDV İstisnası,
n Gümrük Vergisi Muafiyeti,
n 7 yıl süreyle Sigorta Primi İşveren
Hissesi Desteği,
n %40 Yatırıma Katkı Oranı ile %80
Oranında Vergi İndirimi,
n Azami 700 Bin TL’ye kadar Faiz
Desteği ve
n Yatırım Yeri Tahsisi
İle desteklenme imkânı sağlanmıştır.
Ayrıca, yatırıma katkı oranının %50’sinin
yatırım döneminde kullanabilme imkânı
da mümkün kılınmıştır. Şunu gönül
rahatlığıyla ifade edebilirim ki, şu an
yürürlükte bulunan teşvik sistemi,
Cumhuriyet tarihinin gelmiş geçmiş en
cömert ve yatırımcı açısından en fazla
fırsat içeren teşvik sistemidir. Otomotiv
sektörü ise, bu teşvik sisteminin en
önemli destek unsurları ve en yüksek
destek oranlarıyla desteklenmektedir.
İşte bu nedenledir ki, otomotiv
endüstrisine yatırım yapılmasına yönelik
her koşul bugün olgunlaşmış
durumdadır.
Türkiye’nin gelmeye karar vermesi
halinde, yeni ‘sıfırdan binek otomobil’
yatırımlarına, mevcutlar dışında
vereceği başka teşvikler var mıdır?
Yeni bir yatırımın Türkiye’ye gelmesi
durumunda, yukarıda bahsettiğim
destek unsurları aynen geçerlidir. Yani,
yatırımcı ister yeni bir yatırım yapmak
istiyor olsun, isterse mevcut yatırımını
genişletmek istiyor olsun, yukarıdaki
teşvikler olduğu gibi geçerlidir. Biz
yatırımcının veya yatırımın yeni veya eski
olmasına ya da yerli veya yabancı
olmasına değil, yukarıda belirttiğimiz
konulardaki yatırım karakteristiklerine
uyup uymamasına bakıyoruz. Bu
kriterleri sağlayan yatırımcılarımız,
bahsettiğimiz yüksek destek
unsurlarından faydalanabilirler. Son
olarak, günümüz ekonomik
koşullarında ve özelikle ülkemiz
ekonomik yapısında; devlet olarak
Otomotiv sektörüne planlama,
yönlendirme ve teşvikler bazında
destek vermekteyiz. Yani, devlet bir
anlamda sessiz sermayedar olarak
sektörü desteklemektedir. Sektörün
gereksinimlerini yakından takip ediyor
ve bizi amaçlarımıza götürecek
taleplerine de ivedilikle cevap veriyoruz.
Teşvik sistemimizin de yardımıyla, 2023
yılı hedeflerimize ulaşacağımıza canı
gönülden inanıyorum.
AVRUPALILAR VE OTOMOTİV:
BAĞLAM
VE
ENVANTER
1. Avrupa’daki
2. Otomotiv
gerileme belirtileri pazarı neden sıkıntılı görünüyor?
18
22
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
Avrupa
pİyasalarıNDAKİ
GERİLEME
belİrtİlerİ
w ekonomilerin lokomotifi otomotiv sanayi
2010 yılında Avrupa otomotiv endüstrisinin cirosu 536 milyar avroya ulaştı.
Bu üretim rakamları, ciro ve özellikle iş
imkânlarıyla da otomotiv Avrupa’nın
en önemli sektörlerinden biri haline
geldi. ACEA* verilerine göre Avrupa
otomotiv endüstrisi (27 Avrupa ülkesi)
15.1 milyon adetlik üretimle, küresel
üretiminin %26’sını gerçekleştirdi.
13,4 milyon adetlik satış ile de Avrupa
Birliği, küresel binek otomobil satışlarının %24’ünü gerçekleştirdi. Otomotiv
sektörünün iş gücü piyasası üzerindeki katkısı da genel ekonomi açısından
çok önemli. Otomotiv sektörü 12,4
milyon doğrudan istihdam ve 10,3 milyon dolaylı istihdam ile yaklaşık 12,6
milyon Avrupalıya iş imkânı sağladı. Bu
da Avrupa’daki iş olanaklarının
%5,6’sına karşılık geliyor. Aslında otomotiv sektöründeki her doğrudan istihdam Avrupa’daki en az beş iş koluyla bağlantılı. Bütün bu rakamlar
otomotiv sektöründeki en küçük bir
olumsuz harekete neden herkesin bu
kadar duyarlı olduğunu daha da anlaşılır hale getiriyor.
*ACEA (Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği) Cep Rehberi
2011
2010 YILINDA AVRUPA BİRLİĞİNDE DOĞRUDAN İSTİHDAM
(iş sayısı içinde)
Firmalar > 20 ücretli çalışan
UE 27
DE
BE
Doğrudan iş
2 420 000 798 000
43 000
• Motorlu araçların imalatı
1 000 000 482 000
24 000
• Kaporta ve treyler imalatı
• Otomotiv
ekipmanları imalatı
199 000
ES
FR
164 000 260 000 184 000
PT
UK
TR
6
ülkeden
gelen (1)
23 000
177 000
300
576 000
70 000 150 000
69 000
-
77 000
-
185 000
47 000
7 000
15 000
28 000
17 000
-
24 000
-
-
1 147 000 269 000
11 000
80 000
82 000
98 000
-
76 000
-
391 000
1.En önemli altı yeni girişimci: Macaristan, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Romanya, Slovakya ve Slovenya.
Kaynak: BIPE, 2011 CCFA Analizi ve İstatistiklerine göre ve 2011 ACEA Cep Rehberi
18
IT
w otomotivin geleceğiyle ilgili tahminler neler?
Yöntem: Uzun vadeli doğru tahmin
Uzmanların sektörün içinde bulunduğu
durumu doğru analiz etmeleri,
yaşananların normal ve geçici mi, yoksa
kalıcı bir tutum değişikliği mi olduğunu
anlamaları için otomotiv piyasasına ilişkin
tahminlerin iki üç yıl gibi kısa vadeli değil,
daha çok beş, on yıl gibi süreleri göz
önüne alarak yapmaları gerekiyor.
OTOMOBİL sahipliği İLE ZENGİNLİK ARASINDA doğrudan BİR BAĞLANTI VAR
Orta ve uzun vadede piyasaların nasıl
olacağını anlayabilmek için modelleme
ler da yapıyabilir. Tarih bize bir ülkenin
zenginliği ile motorlu taşıt sahipliği ilişkisi arasında her zaman doğrudan bir
ilişki olduğunu hep gösterdi. Bir sonra-
ki sayfada yer alan grafik de bu ilişkiyi
açıkça ortaya koyuyor. Yıllar içinde
zenginleşen bir ülkede otomotiv sahipliği oranı da artmaktadır. Grafikte yatay
eksende gösterilen kişi başına geliri
temsil eğri yükseldikçe, dikey eksen
üzerindeki otomobil sayısının da artmış
olduğu görülür. Örneğin 990 ve 2011
yılları arasında Portekiz’de kişi başına
elde edilen gelir %40 artış gösterdi ve
harcama bütçeleri de ikiye katlandı.
PİYASALARIN GELECEĞİNİ ÖNGÖREBİLMEK İÇİN satış miktarlarını TAHMİN ETMEK
Uzmanlar çeşitli projeksiyonlarla gelecekteki araç sahiplikleri hakkında çeşitli tahminler yapabilirler. Demografik
tahminlerine bakılarak bugünkü ve
gelecekteki toplam otomobil parkı arasındaki değişimler tahmin edilebilir ve
bu tahminler göz önünde bulundurularak mekanik olarak gelecekteki park
büyüklükleri de belirlenebilir. Araç parkındaki yukarı doğru bir gelişim ise
ancak yeni müşterilerin pazara girmesiyle mümkün olacaktır. Bunu da yeni
otomobillerle veya yurtdışından getirttikleri ikinci el otomobillerle sağlayabilirler. Sonuç olarak park büyüme hedeflerini belirleyebilmek için trafiğe bir
yıl içinde çıkan araç sayısının bilinmesi
gerekir. Girişlerin “istikrarlı” bir pazar
olarak kabul edilebilmesi için sorgulamaya olanak sağlamalı, kısa vadeli
projeksiyonlar iyileştirilmeli, tüketiciye
orta vadede iş imkanı, satın alma gücünün artırılması ya da faiz oranlarının
düşürülmesi gibi daha fazla ekonomik
koşulların sağlandığı bir piyasa oluşmalı ve tüketicilerin güveni kazanılmalıdır. Yeni modellerin tanıtım ve lansmanları gibi etkinlikler ilgi çekici
biçimde artırılmalıdır. Gelir artışına ek
olarak; satış miktarının tespiti ile birlikte parktaki hedef doygunluk düzeyi de
mutlaka hesaplanmalıdır. Ayrıca kentsel yoğunluk gibi toplumsal faktörlerin
etkileri, altyapının geliştirilmesi, çevresel kısıtlamalar ve planlama gibi faktörler de dikkate alınmak zorundadır.
19
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
w AV
RUPa, eski başarılarını yeniden
yakalama konusunda çok zorlanacak
Avrupa otomobil pazarı 2012 yılını 13,7
milyon adetlik bir satış rakamıyla kapatabilecekken, satışların tavan yaptığı
2007’nin tam yüzde 23 altına düşerek
krize girdi ve yılı bu şekilde kapattı. Avrupa pazarına yakından bakan analistler, pazarın artık ne eski yıllardaki gibi,
ne de bugünün gözde pazarları gelişmekte ülkeler gibi olabileceğini söylüyorlar. Eğer Avrupa otomotiv sanayi
büyütmeyi sağlayacak ve müşterileri
geri kazandıracak kaldıraçları tespit
edemezse, krize girmeden önceki en
başarılı yıl 2007’deki 17,7 milyon adetlik satışın 2.7 milyon adet altına inecek
ve 2015 yılında “ancak” 15 milyon
adete ulaşabilecek. Otomobil ekosisteme geçişi sağlayacak yapısal hareketin bir hızlandırıcısı değil sadece
geçişi sağlayacak yardımcısı olabilir.
“BRIC” (Brezilya, Rusya, Hindistan ve
Çin); bu ülkeler gelişmekte olan, geçiş
yaşayan ve otomotiv sanayinin büyüme temellerini öğrenerek ünlenecek
ülkelerdir. Bu ülkelerdeki kayıtlı otomobil sayısı Avrupa’daki 27 ülkede bulunan kayıtlı otomobil sayısına göre,
2007 yılında sadece 0,8 ve 2011 yılında 1,8 oranında iken, 2015 yılında bu
oranların 2.6 katına çıkması bekleniyor.
2003-2015 YILLARINDA DÜNYADA KAYITLI BİNEK OTOMOBİL
(milyon)
ABD
Avrupa’da 27 ülke
Çin
Türkiye
Brezilya
Hindistan
Rusya
Tahmini
25
20
15
10
5
0
2003
2004
Kaynak: BIPE tahminleri
20
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2015
Otomobil piyasası gelişmekte olan
dünyada patlama yaşarken Avrupa
piyasaları duraklama yaşıyor. Bu
duraklamanın sebebi nedir?
Avrupa’da ülke ekonomilerinin büyümeleri
yavaşlamasına bağlı olarak otomotiv sektörünün düşüşü de hızlanıyor. 2012 yılınd
gerçekleyen satışlara bakıldığında Avrupa
nüfusunun sadece %3.35’inin yeni bir otomobil satın aldığı görülüyor. Bu oran Belçika ve Lüksemburg’da ortalamanın üstündeyken, Portekiz’de ise altında kalmış.
SEKİZ ÜLKEDE VATANDAŞIN SATIN ALMA ORANI1
2012 yılında
trafiğe çıkan
araç sayısı
Şahısların
payı
Şirketlerin
payı
Şahıs
kayıtları
Tüketici
sayısı
Tüketicinin
satın alma
oranı
Fransa
1 950
55 %
45 %
1 073
27 150 500
4,0 %
İtalya
1 475
63 %
37 %
929
24 257 900
3,8 %
İspanya
750
43 %
57 %
323
16 700 200
1,9 %
Portekiz
105
44 %
56 %
46
3 891 700
1,2 %
Almanya
3 160
40 %
60 %
1 248
39 646 600
3,1 %
Birleşik Krallık
1 985
44 %
56 %
873
26 545 300
3,3 %
535
54 %
46 %
289
4 698 900
6,1 %
9 960
48 %
52 %
4 781
142 891 100
3,35 %
Belçika- Lüksemburg
Toplam
1. Hesaplama kesinlikle hedef kitle vatandaş kayıtları alınarak yapılmaktadır.
Kaynak: ACEA, CCFA, Cetelem Gözlem ve BIPE
21
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
NEDEN
PİYASALARIN
sıkıntılı BİR
GÖRÜNÜMÜ
VAR?
w OTOMOBİL PİYASALARINDA DOYGUNLUK
TÜRKİYE DIŞINDA OTOMOBİL SAHİPLİĞİ ORANINDA İLERLEME YOK
1000 kişiye 500 otomobilin düştüğü
İngiltere’de uygulanan çevresel tedbirler birçok sürücünün gözünü korkuttu
ve bu durum 2008 yılından itibaren
satışların görece düşmesine neden
oldu. Fransa’da daha az kalabalık bölgelere göre göçten kaynaklı yığılma
problemi yaşayan Paris’te ulaşım aracı sahipliği oranlarıyla birlikte zamanla
otomobilin de olması gereken yere
Otomobil satışları ile piyasa seviyeleri
arasında doğrudan bir bağlantı olduğunu biliyoruz. Eğer otomobil satışlarının sıkıntılı ve karamsar bir görünümü
varsa bunun aynı zamanda Avrupa’daki otomobil sahipliği oranlarının
çeşitli seviyelerdeki doygunluğuyla ilgili bir durum olduğunu da anlaşılıyor.
1000 kişi başına 600’den fazla taşıt
sayısı ile İtalya hala en gelişmiş ülke.
ulaşması bekleniyor. Cetelem Gözlem’in birlikte çalıştığı sekiz ülkeye
göre 2011 yılında 1000 kişiye düşen
100 otomobil sayısıyla Batı standartlarına ulaşamasa da sadece Türkiye
gerçek büyüme potansiyeline sahip.
Türkiye’de yolculukların %60’ı “dolmuş” (minibüs) ile yapılıyor. Ancak bu
oran nüfusun yavaş yavaş otomobil
keyfini keşfetmesiyle azalabilir.
2000 VE 2017 YILLARI ARASINDA OTOMOBİL SAHİPLİK ORANLARININ GELİŞİMİ
(1000 kişiye düşen binek otomobil sayısı)
2000
2010
2017
700
600
500
400
624
300
200
514
472
520
493
455
507
433
481
480
475
497
500
607
613
504
422
430
462
495
348
100
66
0
DE
Kaynak: BIPE tahminleri
22
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
92
110
AVRUPA’DA EN FAZLA TÜRKLER ZEVK İÇİN ARAÇ SATIN ALIYOR
Avrupalıların %45’i otomobil satın
alma nedenleri sorulduğunda yenileme ihtiyaçları ve kazaları ilk sıralarda
söylüyorlar. Otomobili zevk için aldı-
ğını söyleyenlerin oranı ise yüzde 13
seviyesinde.Türkiye’de ise bu oranlar pazarın henüz doygunluk seviyesine ulaşmamış olması ve “zevk” için
otomobil satın aldığını söyleyenlerin
fazlalığından ötürü diğer Avrupa ülkelerine göre oldukça farklı görünüyor.
« BİR OTOMOBİL SATIN ALMANIZIN TEMEL NEDENİ NEDİR?»
(Zaten bir otomobil satın almış olanların % olarak oranı)
Durum değişikliği
İyi pazarlık
Yenileme ihtiyacı
Diğer
Zevk için
100
80
13
12
6
10
15
13
12
8
11
11
17
8
11
14
15
11
11
20
11
15
14
15
15
15
13
6
60
19
41
40
52
49
49
47
52
45
44
28
20
15
17
22
17
14
18
14
18
17
0
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
Ortalama
8 ülke
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
ÖZET OLARAK
Avrupa otomobil piyasası zirveye ulaştı ve yenileme amaçlı alımlarının çoğunluğunun temelini oluşturdu. Doygunluk
seviyesine ulaşmış olması nasıl açıklanabilir? Nüfus yapısının değişmesi, enerji maliyetleri, ekonomik kısıtlamalar,
çevre düzenlemeleri, kentsel doygunluk ve alternatif ulaşım imkanları otomotiv sektörünün doygunluğa ulaşmasına
neden olan faktörlerdir.
23
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
w DEMOGRAFİK YAPI ALDATICI GÖZÜKEBİLİR
OTOMOBİL KULLANIMInın YAŞ VE FAALİYETLE İLİŞKİLİ
Yaşamımız boyunca otomobil kullanım sürelerimiz eşit dağılımlı olmamıştır. Günlük
yaşam döngümüz ile otomobil kullanma döngümüz arasında bir bağlantı vardır.
GÜNLÜK YAŞAM DÖNGÜMÜZDEN FARKLI BÖLÜM ŞEMALARI
Ölüm
Doğum
0
Bakıma Muhtaçlık 75
Yaşlılık
Çocukluk
15
Üretim
Aktif
Emeklilik
Emeklilik
60
Özgürlük
Gençlik
Bakıma Muhtaçlık
Yetişkinlik
Aile Kurma
30 Annelik/
Babalık
45
« Yaşam Ortası »
Kaynak: BIPE
Ehliyet almadan önce yani erken çocukluk döneminde, çocuk seyahatlerde ailesine veya yanında olduğu kişiye
bağlıdır. Ehliyet aldıktan sonra genç
yetişkin özgürlüğünü kazanır fakat bu
kez de kendi otomobiline sahip olamaz. Yetişkinlik çağına gelindiğinde
ise hem özel hem de profesyonel hayatıında pek çok değişiklik meydana
gelir ve otomobil birden hayatının en
önemli araçlarından biri haline gelir.
24
Aktif olarak hayata başlamak, çift
olma, (evlenme), “aile kurma” aşamasında da bir çocuğun dünyaya gelmesiyle birlikte otomobil kullanımı artar ve
yeni ihtiyaçlar da ortaya çıkar. Bir süre
sonra çocuklar büyür ve yavaş yavaş
kendi evlerine gitmek isterler. Bu durumda da ihtiyaçlar yeniden değişir.
Emeklilik dönemi, hatta daha sonrasındaki bakıma muhtaçlık döneminde
bile otomobil kullanımı azalma eğili-
minde olsa dahi bireyler şahsi otomobillerinden vazgeçmek istemiyorlar.
Bu durum da yaşlı otomobillerin sahipleriyle birlikte hala yollarda olduğunu gösteriyor. Günümüz gençlerinin
ise bu döngüye uymayan bir tutumları var. Çünkü bugün büyük şehirlerde
yaşayan ve otuzlu yaşlarında olan
gençlerin sürücü belgesi sahipliği 10
yıl öncesinin gençliğiyle kıyaslandığında oldukça düşük seviyelerde.
TEORİK OLARAK BİREYLERİN YAŞLARINA GÖRE OTOMOBİL KULLANIMI VE SAHİPLİĞİ
80
70
60
50
40
30
20
10
0
18-24 yaş
25-34 yaş
35-44 yaş
45-54 yaş
55-64 yaş
65 yaş ve üzeri
Kaynak: BIPE
Avrupalıların %17’si otomobil satın almak için kişisel veya profesyonel hayatlarındaki değişiklikleri neden gösterirken %45’i zaten
yenileme ihtiyacı olduğunu belirtiyor. Kişisel kriterler profesyonel kriterlerden daha önceliklidir. Avrupalıların %11’i kişisel koşullarının
değişmesinden dolayı otomobil satın alırken %6’sı sadece profesyonel hayatındaki değişiklikler nedeniyle otomobil satın almaktadır.
25
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
«HAYATINIZDAKİ DEĞİŞİKLİKLER NE SEBEPLE OLdu? »
(Anketin yapıldığı sekiz ülkedeki Avrupalıların %’si)
KİŞİSEL
DURUMLARDA DEĞİŞME
11%
1 %
1 %
ÇİFT
OLMAK
BOŞANMA/AYRILMA
4 %
BİR ÇOCUĞUN
KATILIMI
DİĞER : 5 %
KİŞİSEL DURUMLARDAKİ
DEĞİŞMELERİN SEBEPLERİ
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
« PROFESYONEL HAYATINIZDAKİ DEĞİŞİKLİKLER NE SEBEPLE OLMUŞTUR? »
(Anketin yapıldığı sekiz ülkedeki Avrupalıların %’si)
PROFESYONEL
DURUMUN
DEĞİŞİKLİĞİ
6%
0,5 %
EMEKLİLİK
2 %
AKTİF
HAYATA GİRİŞ
2 %
İŞ
DEĞİŞİKLİĞİ
DİĞER : 1 %
PROFESYONEL HAYATTAKİ
DEĞİŞİKLİKLERİN SEBEPLERİ
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
26
AVRUPA YAŞLANIYOR…
Avrupa nüfusunun yaşlandığı bir
sır değil. Yukarıda tartıştığımız
konuların ışığında bu durum oto-
motiv piyasası için hiç de iyi bir
haber değil. Cetelem Gözlem’in
yaptığı araştırmaya katılan ülkeler
içinde Türkiye’nin 2020 yılında
65 yaş ve üzeri nüfusu, toplam
nüfusunun %10’u olacaktır.
YAŞ GRUPLARINA GÖRE NÜFUSUN GELİŞİMİ > 15 YAŞ
(toplam nüfusun %’si)
15-24 yaş
25-64 yaş
65 yaş ve üzeri
100
80
16
17 19
21 23
17
17 19
19
16
18
20 22
17
18 21
16
17 20
16
19
7
9
5
60
40
57
55
55
47 60
54 58
52
56
58
52
56
50
56
56
54
56
53
55
53
44
52
50
53
20
11
0
11 10
2000 2010 2020
DE
14 12
11
15
11 10
2000 2010 2020 2000 2010 2020
BE
ES
13
12 12
2000 2010 2020
10 10
15 11
11
2000 2010 2020
2000 2010 2020
12
FR
IT
PT
12
13
20
11
17 16
2000 2010 2020 2000 2010 2020
UK
TR
Kaynak: Eurostat ve ONU’ya göre BIPE
... AMA HALA OTOMOBİL KULLANIYORLAR VE KULLANACAKLAR!
Avrupa otomotiv piyasası için var olan
umut ışığını tehlikeye sokan, yukarıda da
belirtildiği gibi otomobil kullanma yaşı
geçmiş olan nesiller ve miadını doldur-
muş otomobillerin piyasada kalması. Öte
yandan, onlar kendi sürüş alışkanlıklarını
otomobillerinde devam ettirmeliler. Yaşlı nüfusun artık daha az otomobil kullan-
dığı iddia edilse de hala kullanmaya devam etmelerinin olumlu olduğunu da
unutmamak gerekir.
27
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
w E
NERJİ KRİZİ VE ÇEVRE
DÜZENLEMELERİNDE SIKILAŞTIRMA
ENERJİ FİYATLARINDAKİ YÜKSELME
Seri halindeki petrol şokları devletin, şirketlerin ve halkın faturalarına dengesiz bir
şekilde yansıdı. 2011 ve 2012 yılında pompa fiyatları rekor seviyelere ulaşmıştı
2008’in aksine, varil fiyatlarındaki patlama
aşağı yönlü hareket eden avro döviz ku-
ruyla birlikte en üst seviyesine yükseldi. Bu
akaryakıt fiyatlarından sonra Avrupalılar
bütçelerini koruyabilmek için kendi otomobilllerini kullanmayı azalttılar. Birçoğunun
bundan başka seçeneği de yoktu. Halkın
bisiklet kullanmak ve yürümek dışındaki
ulaşım imkânlarından sonra, ortak otomobil kullanımı ve toplu taşıma seçeneklerine
yönelmesi enerji fiyatlarının aşırı yükselmesine bir tepki olarak çıktı. Bütün bunlar
otomotiv pazarındaki düşüşleri de açıklamaktadır.
CO2 EMİSYONLU OTOMOBİLLER VE YEREL ÇEVRE KİRLİLİĞİ
Avrupa piyasaları üzerinde rol oynayan
bir başka olumsuz faktör ise otomobilin şehirdeki yeri oldu. Birçok ülkede
otomobiller için yapılan şehir düzenlemeleri hayatı olumsuz etkilemektedir.
Öte yandan artık otomobillerin neye
benzeyeceğini de tüketicilerin çevre
bilinci ve Avrupalı liderler belirler hale
geldi. Gelişen kalkınma kavramı yaşam biçimimizi ve tüketim alanlarımızı
da etkiliyor. Bu bağlamda çevre kirliliğine karşı mücadelede otomobiller
önemli bir düzenleyici unsur olarak
gözüküyor.
Sağlığımızı tehlikeye atan faktörlerden biri de emisyonlar
Hava kirliliğinde iki çeşit emisyon; karbondioksit (CO2) ve azot oksitler
(NOx) ile ince partiküller (PM10 ve
PM2,5) gibi yerel kirleticiler dikkat çekiyor.
Karbondioksit iklim değişikliğine neden olan en önemli sera gazıdır. 1990
ve 2010 yılları arasında dünya çapında
CO2 emisyonu %40 oranında arttı.
Artışın aynı hızla devam etmesi bekleniyor. Uluslararası Enerji Ajansı da bugüne göre 2035 yılında dünyadaki
CO2 emisyonlarında %20 oranında
artış olacağını belirtiyor. 1
Dünya çapında ulaşımdan kaynaklanan CO2 emisyonu ve ince partiküller
oldukça fazla. Küresel karbondioksit
28
emisyonlarının ortalama %24’ü insanların ve malların ulaşımı sırasında kullanılan yakıtın yanması sırasında ortaya çıkıyor.2 Avrupa Birliği düzeyindeki
ülkelerde karayolu taşımacılığında
yaklaşık olarak dünyadaki CO2 emisyonlarının beşte biri üretiliyor. Binek
otomobiller bu üretimin yaklaşık olarak
%12’sinden sorumlular. Havada bulunan bu ince partiküller ve CO2 emisyonları sağlığımız için birer risk faktörüdür.
İki aşamalı kontrol: Avrupa
Birliğinden destek, devlet
düzeyine geçirilmesi
Avrupa Komisyonu ve hükümetlere
yapılan baskılar insan sağlığı ve çevreye verilen hasarların sonuçlarını “ödetmek” için pek çok düzenlemenin zorunlu hale getirilmesini sağladı.
Baskılar emisyon standartlarını oldukça katı ve bağlayıcı bir duruma getirdi.
Avrupa ülkelerinde emisyon eşiklerine
kesin uyum şartları arandı, bu şartları
yerine getiremeyen marka ve modellerin satış ve tanıtımının yapılması, trafiğe çıkması engellendi. Avrupa Komisyonu tarafından otomobillerden
kaynaklanan CO2 emisyonları için
2015 yılı hedefi (yeni kayıt yaptıran
otomobiller için) 130gr Co2/km ve
2020 yılı hedefi 95gr CO2/km olarak
belirlenirken, ince partiküller için Euro
5 standartlarına göre bir limit belirlendi. Avrupa Birliği tarafından desteklenen bu çabaya paralel olarak, ülkeler
de otomobillerin neden olduğu hava
kirliliğine karşı mücadeleyi güçlendirmek için ulusal stratejiler geliştirmeye
başladılar. Ulusal politikalar çevre kirliliğine daha fazla neden olan otomobillere cezalandırıcı bir vergilendirme
(CO2 emisyonuna dayalı vergilendirme) ve çevre dostu otomobiller için
çeşitli vergi avantajları sağlayan teşvikler uygulanmaya başlandı. Ancak çevrenin daha az kirlenmesini sağlayacak
donanıma sahip otomobiller kirliliğinin
azalmasına yardımcı olurken, tüketiciler için pahalı olmaya başladılar.
Start&Stop sistemi veya partikül filtresi gibi donanımlar otomobillerin satış
fiyatlarının en az 150-200 avro daha
artmasına neden oldu. Ancak Avrupa
Birliğine bağlı 19 ülkede binek otomobiller için kısmen veya tamamen CO2
emisyonlarına bağlı bir vergilendirme
düzeni geldi. Cetelem Gözlem’in çalışma yaptığı sekiz ülke arasından Almanya, Belçika, İspanya, Fransa, Portekiz ve İngiltere çevre kirliliğine en
fazla neden olan otomobiller için yüksek vergi sistemini seçti.3
1. 9 Kasım 2011 Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) yıllık
raporu.
2. 2007 Ulaşım Bakanları Avrupa Konferansı (UBAK)
tarafından 2005 Uluslar arası Enerji Ajansı
3. 2012 ACEA Vergi Rehberi ve AB’nin CO2
Tabanlı Otomobil Vergilerine Genel Bakış, ACEA,
29/03/2012.
yerel yönetimlerin aldığı önlemler VE DÜŞÜK EMİSYON ALANLARININ ÇOĞALTILMASI
Avrupa’da otomobillerden kaynaklanan
hava kirliliğini azaltmak için, düşük emisyon bölgeleri ve belediye harçları gibi yerel
insiyatifler ortaya çıktı.
Belediye harçları 1990 yılında Oslo’da,
2003 yılında Londra’da, 2005 yılında Stockholm’da ve 2012 yılında Milano’da kullanılmaya başlandı. Öncelikli olarak şehir
merkezlerindeki kirliliği ve sıkışıklığı azaltmak için belediye harçları tüm sürücülere
şehir girişlerinde ortalama beş avro ila dokuz avro arasında bir ödemeyi zorunlu
kıldı. Bu sistemle aynı zamanda sürücülere bazı sınırlamalar getirildi ve kentsel alanlarda şahsi otomobil kullanımını azaltma
yönünde caydırıcı önlemler alınabildi. Kirliliği ve trafik sorunlarını azaltmak için bazı
bölgeler emisyondan arındırılmış bölgeler
olarak seçildi. Son on yıl içerisinde birçok
Avrupa kentinde uygulanan yöntem oldukça basit bir prensibe dayanıyor; şehrin
içine ya da şehrin bir alanına hava kirliliğine
olumsuz katkıda bulunan otomobillerin
girişlerinin sınırlandırılması veya yasaklanması. Bu kısıtlayıcı önlemler kapsamında
(Avrupa standartlarına göre) kamyonlar,
otobüsler, büyük yolcu otobüsleri, büyük
kamyonetler ve minibüsler dahil edildi. Binek otomobiller ve motosikletler de Almanya’da olduğu gibi yakında bu uygulamadan etkilenebilecekler. Çare olarak
görülen bu önlemler ekonomik olarak
imkanı olmayan sürücülerin eski otomobilini artık neredeyse hiç kullanamayacağı
yenisiyle değiştirmesini de neredeyse imkansız hale getirdi. Bugün Avrupa’da trafikte olan otomobillerin neredeyse üçte biri
on yaşından büyük ve yapılan bu uygulamadan potansiyel olarak yüksek vergi cezalarıyla karşı karşıya kalma ihtimalleri var.
Araştırma kuruluşu Ademe’in bir çalışmasına göre1 Avrupa’daki dokuz ülkede
(Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Danimarka,
Almanya, İtalya, Hollanda, İsveç, İngiltere
ve Portekiz) 180 adet emisyondan arındırılmış ya da düşük emisyonlu bölge var.
Özellikle PM10 emisyonlarının azaltılmasıyla ilgili yapılan deneylerin sonuçları genelde
olumlu.2 2013 yılında Fransa’da da “hava
için öncelikli eylem alanları” test bölgeleri
oluşturulmaya başlandı.
1. Ademe, Mayıs 2012, Devlet Sanat: Avrupa genelinde Sıfır Emisyon Bölgeleri (Düşük
Emisyon Bölgeleri): dağıtım, geri bildirim, sistem etki ve etkinliğinin değerlendirilmesi
2. Ibid.
ORTA VADELİ ÇÖZÜM… HİBRİT VE ELEKTRİKLİ OTOMOBİLLER
İçten yanmalı motorları olan araçların kent
içlerine girmeleri giderek zorlaşırken, daha
az kirlilik yaratan hibrit ve sıfır emisyonlu
elektrikli otomobiller, kentsel hava kalite
kontrollerinden geçme avantajına sahipler.
Bu otomobillerin şehirler için kullanışlı olduğu kesin ama uzun mesafeli seyahatlerde hala menzil sıkıntıları yaşadıkları da
bir gerçek. Ancak öyle görünüyor ki tüketiciler sonunda kullanım amaçları ve hedefleri doğrultusunda farklı otomobil türlerini
kullanmaya alışmak zorunda kalacaklardır.
Öte yandan bu tür otomobillerin fiyatları
tüketicilerin karşısında hala aşılması gereken bir engel olarak duruyor. Caydırıcı bir
başka neden ise şarj altyapısının henüz
yeterince yaygınlaşmamış olması. Toyoto
Yaris hibrit ve sıfır emisyonlu Renault ZOE)
gibi yeni modellerin piyasaya girmesi ve
popülerleşmesiyle birlikte diğer otomobillerde tamamen veya kısmen elektrikli hale
gelip yaygınlaşacak. Ancak bu tür otomobilleri yollarda iyice çoğaldığını görmek için
daha uzun yıllar beklemek gerekecek.
ÖZET OLARAK
Avrupa standartlarının giderek artan talepleri ve yürütülen havayı kirleten otomobil avı, sürücülerin
otomobil kullanımını daha kısıtlayıcı hale getirdi. Benzinli ve dizel otomobillerin çevre normlarına uyum
zorunluluğundan ötürü yükselen fiyatları, otomotiv piyasası ve otomobilin toplumdaki yeri için zor bir
tablo çiziyor. Alternatif enerji ve itiş güçlü otomobillerin gerçek bir çözüm olduğu gerçek. Ancak bu tür
otomobillere geçebilmenin daha birkaç yıl süreceğini anlaşılıyor.
29
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
w EKONOMİK
BASKI
TÜKETİCİLERİN ÖNCELİĞİNİ DEĞİŞTİRDİ
TÜKETİCİ HARCAMALARI her geçen gün kısılıyor
Otomobil için yapılan harcamanın gelişmesini anlamak için kişilerin genel harcamalarını incelemek gerekiyor. Gerçekten
de gelen birçok mesaja göre konut, sağlık, eğitim ve sigorta gibi zorunlu harcamaların artışı ile tüketicilerin önceliklerini
değiştirmekten başka seçeneğinin kalmadığı anlaşılıyor.
Emlak piyasası ve artan enerji fiyatlarının
etkisi altında konut ile ilgili harcamalar
son yıllarda giderek daha fazla artıyor. Bu
artışlardan sonra Avrupalılar bütçelerinin
yaklaşık beşte birini ihtiyacı için kullanmaya başladı. Sağlık harcamalarının benzer
bir şekilde artması Avrupa’da nüfusun
giderek yaşlandığının da ipuçlarını veriyor. Öte yandan hükümetlerin kamu maliyesini dengelemek için sağlık harcama-
larında sürekli kısıtlamaya gitmeleri,
kişilerin sağlık için ayırdıkları paranın daha
da artmasına neden oluyor. Vatandaşın
satın alma gücünün tehlikede olduğu ve
zorunlu harcamaların bütçelerde yarattığı sıkıntıya engel olmak için nihayet ulaşım giderlerinde şaşırtıcı da olsa biraz
durgunluk hatta küçük bir erozyon bile
görüldü.
1998 VE 2010 YILLARI ARASINDA TÜKETİCİ HARCAMALARI YAPISINDAKİ DEĞİŞİMLER
(% olarak toplam tüketici harcamalarında)
80
Gıda ve alkolsüz içecekler
Sağlık
Ulaşım
Konut, su, elektrik, gaz ve diğer yakıtlar
Eğlence ve kültür
70
60
4
9
10
9
9
14
40
4
13
12
5
5
12
14
14
7
6
13
6
4
3
4
15
3
3
14
13
16
18
11
11
14
4
3
12
4
30
20
8
12
5
7
7
8
50
6
8
9
15
2
3
19
11
2
23
25
24
23
14
20
25
24
22
18
14
16
23
18
30
10
12
11
14
14
17
14
14
13
16
14
18
26
17
10
9
0
1998
2010
DE
1998
2010
BE
Kaynak: Eurostat’a göre BIPE
30
1998
ES
2010
1998
FR
2010
1998
2010
IT
1998
2010
PT
1998
UK
2010
1998
TR
2010
ULAŞIM İÇİN EN EKONOMİK YOL HANGİSİYSE O SEÇİLİYOR
Yükselen petrol fiyatı otomobil fiyatlarını
da doğrudan etkiliyor. Tüketicinin yarı
yarıya düşen satın alma gücüne karşın
çevre normlarına uymak zorunda kalan
otomobillerin fiyatı giderek artıyor.
Alım fiyatları giderek artıyor
2000 ve 2010 yılları arasında otomobil
fiyatları (indirim ve promosyonlar hariç)
Cetelem Gözlem’in kapsadığı coğrafi
alan üzerinde (Türkiye hariç) ortalama
%6.1 artış gösterdi. Hammadde maliye-
tindeki artış, teknolojik yenilikler ve vergi
değişiklikleri bu genel eğilimi açıklayan
etkilerdir. Araç fiyatları sadece İngiltere
de (€/£) kurunun avantajlarından ötürü
bir miktar geriledi.
2000 VE 2010 YILLARI ARASINDA Avro OLARAK KDV VE GENEL ENFLASYONa bağlı
olarak liste FİYATLARINDAKİ* ORTALAMA değişim ORANI
(% olarak)
Ortalama liste fiyatları (2000-2010)
Ortalama enflasyon (2000-2010)
3
2,5
2
1,5
2,9
2,9
1
2,2
2,4
1,5
0,5
2,1
2,0
1,7
2,1
1,5
2,5
1,4
1,6
1,2
1,6
0,0
0
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
7 ülkenin
ort.
* Pazar segmenti yapısına göre ağırlıklı ortalama hesaplanan fiyat evrimi
Kaynak: Avrupa komisyonuna göre BIPE
31
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
“Portekizliler ve İngilizler vazgeçti ama otomobil Almanlar için hala kutsal!
Avrupalıların yarısından fazlası şahsi otomobil kullanımlarını azalttıklarını belirtiyorlar. Bu en çok yapanlar Portekizler ve İngilizlerken,
Almanlar için otomobil hala kutsallığını muhafaza ediyor!
« ZAMAN İÇİNDE OTOMOBİLİNİZİ DAHA AZ KULLANMAYA
BAŞLADIĞINIZI SÖYLEYEBİLİR MİSİNİZ?»
(% olarak otomobil sahipleri)
Evet
Hayır
100
80
37
45
47
47
49
42
44
46
56
54
58
60
40
63
55
53
20
53
58
51
42
0
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
Ortalama
8 ülke
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
Yukarıdaki grafikteki mavi alanlar ülkelerdeki yıllık otomobil kullanım miktarının azalmaya devam ettiğini gösteriyor. Otomobilini
eskisine göre daha az kullandığını söyleyenler Almanya dışındaki Avrupa ülkelerinde büyük bir hızla artıyor.
32
2000 YILINDAN bu yana YILda ORTALAMA KATEDİLEN KİLOMETREnin GELİŞİMİ
(2000 yılında 100 temel)
DE
BE
ES
FR
IT
UK
106
104
102
100
98
96
94
92
90
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
Kaynak: Enerdata, INSEE ve Feblac’a göre BIPE tahminleri
Yapılan kilometre azaldıkça
pazarın niteliği de değişiyor. Yenilemeler erteleniyor, daha küçük
otomobiller ya da ikinci el araçlar
tercih ediliyor ve pahalı araçlar
kesin olarak kaçınılıyor.
Otomobil satın alımlarında yükselen
maliyetleri aşmak için sürücüler davranışlarını değiştirmeye başladılar. Örneğin otomobillerini artık daha uzun aralıklarda yeniliyor, daha küçük ve ucuz
otomobillere veya ikinci el otomobillere
yöneliyorlar. Avrupalıların %73’ü ileride
alacakları otomobillerini sadece kullanımına uygun veya masraf yapmaya değecek modeller arasından seçmek istiyorlar. Bu da ekonomik baskının ne
kadar fazla olduğunu gösteriyor.
33
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
« YAKIN ZAMANDA BİR OTOMOBİL SATIN ALMAYI DÜŞÜNMENİZİ ENGELLEYEN TEMEL NEDEN NEDİR? »
(önümüzdeki iki yıl içerisinde satın alma niyetleri %’si)
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
6 ülkenin ort.
Mevcut otomobilimi
tutmayı tercih ediyorum
49
63
44
60
42
33
48
24
45
Şu anda bu masrafa giremem
26
15
32
18
34
44
29
32
28
Enteresan bir fiyat/ promosyon/
teklif bekliyorum
5
4
5
5
6
5
5
12
6
Kredi çok pahalı/ Kredi
alamıyorum
3
5
3
3
2
6
2
8
4
Otomobille seyahatlerimi azaltmayı
düşünüyorum
2
1
1
2
3
2
2
8
3
Çekici yeni bir model bulamıyorum
4
0
3
0
2
0
0
5
2
Uzun zamanlı bir otomobil
kiralamayı tercih ediyorum
1
0
0
1
1
0
3
1
1
Otomobile ihtiyacım yok
1
1
0
1
0
0
1
2
1
Diğer
9
11
12
10
10
10
10
8
10
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
Hurda ve eski otomobillerin değiştirilmesi için çeşitli teşvikler verilmesine rağmen otomobillerin geç yenilenmesi, Avrupa otomobil
parkını giderek daha yaşlı hale getiriyor.
34
2000, 2008 VE 2011 YILLARINDA FİLOLARIN ORTALAMA YAŞLARI
12
10
8
12,0
6
11,5
9,4
4
8,0
7,9
8,5
7,0
9,3
8,2
8,2
8,9
8,9
9,5
7,8
9,8
8,1 8,6
7,0
7,6
7,3
7,3
6,8
2
0
2000 2008 2011
DE
2000 2008 2011 2000 2008 2011
BE
ES
2000 2008 2011
FR
2000 2008 2011
2000 2008 2011
IT
PT
2000 2008 2011 2000 2008 2011
UK
TR
Kaynak: ACEA, CCFA, JATO, ANFIA, FEBIAC, TSKB’ye göre BIPE
Başka bir strateji ise küçük segmentten
bir otomobil seçmek. Geçen yıllarda orta
segment piyasası genel olarak ekonomik
sıkıntılar yüzünden değer kaybetti ve mali
açıdan daha cazip olan küçük otomobiller
daha çekici hale geldi. Avrupa’da hemen
her yerde, segment yapısı biraz bozulmuş
olan Portekiz hariç, alt segmentlerin kul-
lanılırlığı uzun vadede arttı. İngiltere’de ise
kurumsal alımlarda (filolarda) üst segment
tercihine geri dönüldü.
35
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
TRAFİĞE KAYDOLAN BİNEK OTOMOBİLLERİN SEGMENT YAPISINA GÖRE GELİŞİMİ
(% olarak)
Alt aralık
Orta aralık
Üst aralık
100
18
25
18
21
7
13
15
8
10
5
6
8
7
8
9
11
14
49
52
63
46
60
59
50
44
31
33
39
54
6
28
80
60
6
8
46
46
51
38
50
56
53
54
53
40
57
50
20
28
21
41
36
30
30
26
30
63
59
54
48
42
33
45
41
36
33
19
0
2000
2008
2011
2000
DE
2008
2011
2000
BE
2008
2011
2000
ES
2008
2011
2000
FR
2008
2011
2000
IT
2008
2011
2000
2008
PT
UK
Kaynak: COFA’ya göre BIPE
Sonuç olarak otomobilin beklentiyi karşılayamaması nedeni ile değil ama esas olarak maddi nedenlerden dolayı tüketici ikinci el
piyasasına yönelme eğilimindedir.
« NEDEN YENİ BİR OTOMOBİL ALMAK YERİNE KULLANILMIŞ BİR OTOMOBİL ALMAYI TERCİH ETTİNİZ?” »
(% olarak ikinci el otomobil sahipleri – birden fazla olası cevaplar)
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
6 ülkenin ort.
Kaynak/ bütçe eksikliği
60
61
57
74
46
72
68
72
66
Amaçlanan kullanım için yeterlilik
47
35
39
30
32
28
38
42
36
Otomobillere az önem veririm
8
15
7
8
10
5
8
5
8
Eski otomobiller daha güvenilir
7
6
1
5
6
2
3
4
5
Yeni modeller bana çekici gelmiyor
5
4
2
3
6
1
3
3
3
Eski otomobillerin kullanımı
daha kolay
3
2
2
4
2
0
6
5
3
Diğer
12
17
12
12
17
10
14
1
12
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
36
2011
“Yeni otomobil kayıtları/ kullanılmış otomobil kayıtları” oranına bakıldığında büyük bir ikinci el pazar fırsatı olduğu ortaya
çıkıyor. Bu durum da yeni otomobil piyasasındaki bilinen düş kırıklığının nedenini açıklamış oluyor. İkinci el piyasasındaki Türkiye istatistikleri tam olarak bilinmese de biz yeni otomobil piyasasıyla ikinci el ithal otomobil piyasasının sert bir
rekabet içinde olduğunu biliyoruz.
2003 VE 2011 YILLARI ARASINDA YENİ OTOMOBİL
KAYITLARI İLE İKİNCİ EL OTOMOBİL KAYITLARI ORANI GELİŞİMİ
3,5
3
2,5
2
3,5
3,1
1,5
2,6
1
2,1
2,0
2,1
2,7
1,4
1,2
1,3
2,6
2,8
2,9
2,0
1,8
2,1
0,5
2,6
2,5
2,9
1,3
1,0
0
2003 2007 2011
2003 2007 2011
DE
BE
2003 2007 2011
ES
2003 2007 2011
FR
2003 2007 2011
IT
2003 2007 2011
PT
2003 2007 2011
UK
Kaynak: CCFA, KBA,VDA, FEBIAC, ANFIA, ANFAC, ACAP, SMMT’ye göre BIPE tahminleri
Halkın ulaşım bütçesinde kullanım
durumuna göre satın alma payı
düşüyor.
Avrupalılar ulaşım için bütçelerinin aşağı
yukarı %13,5’ini kullanıyor. Eğer başka
çareleri yoksa, zorunlu seyahatleri için otomobil kullanımlarını, yakıt fiyatları dahil ol-
mak üzere kullanım masraflarını da nasıl
daha aza indirebileceklerini düşünüyorlar.
Bu durumda da kullanmadıkları araçları
için ödedikleri vergileri fazla buluyorlar.
Yüksek hızlı tren ya da düşük fiyatlı havayollarına olan talebin artması ve bunun
bireysel seyahati beraberinde getirmesi
ulaşım hizmetleri üzerindeki baskıyı da artırdı. Ancak Avrupalılar yine de uzun vadede toplu taşımayı daha ekonomik buluyor.
Yeni bir otomobil ya da ikinci el otomobil
alımını erteleyerek edecekleri tasarrufla da
bir aile otomobili satın almayı düşünüyorlar.
37
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
1995 VE 2010 YILLARI ARASINDA HALKIN ULAŞIM HARCAMALARINDAKİ GELİŞİMİ
(Türkiye hariç ortalama yedi ülkedeki toplam tüketici harcamaları %’si)
Otomobil satın alımı
Şahsi otomobil kullanımı
Ulaşım hizmetleri
16
14
2,2
12
2,2
2,2
2,3
2,3
2,4
2,3
2,3
2,3
2,4
2,3
2,4
2,5
2,5
2,4
7,2
6,9
2,4
10
8
6,7
6,8
6,8
6,8
6,7
7,0
6,9
6,8
6,8
6,9
7,0
7,0
7,0
7,1
6
4
4,6
2
4,8
4,9
5,1
5,2
4,9
4,9
4,8
4,6
4,7
4,6
4,5
4,4
4,0
4,2
3,8
0
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
Kaynak: Eurostat’a göre BIPE
w 10 avrupalıdan 9’u otomobilde belli bir lüks arıyor
Avrupalıların otomobilleriyle ilişkilerinde
belirleyici olan ne? Avrupalılar her şeye
rağmen otomobil satın alırken belli ölçüde ‘lüks’ arıyor.
Avrupalıların neredeyse onda dokuzu
için satın alma nedenleri tutkuları ile bağlantılı. Tüketicilerin %89’u bakım ve işletme maliyetlerinin aslında güvenlik için
38
olduğunu söylüyor. Avrupa’daki tüketicilerin %60’ından fazlası için otomobilin
sadece yardımcı özelliği var. Onların gözünde otomobil her şeyden önce ucuz
bir ulaşım yolu olmalıdır.
Avrupalıların %59’u için otomobil hala bir
tutkudur. Otomobil kullanmaya aşık
olanlar otomotiv piyasasındaki yenilikleri
ve modelleri de gayet iyi biliyorlar, otomobilin performansının yanı sıra markalara ve ekipmanlarına da bağlılar.
Sadece bir iki Avrupalı için otomobil bir
moda öğesi olarak kabul ediliyor. Tüketicilerin %48’i otomobillerini seçerken
estetiğe ve görünüşe duyarlı olduğunu
söylüyor.
«AŞAĞIDAKİ CÜMLELERDEN HANGİSİNE NE ÖLÇÜDE KATILIYORSUNUZ?»
Mak
ul
(toplam cevaplardan “kesinlikle katılıyorum” ve “kısmen katılıyorum” olanlarının %’si)
mobil
oto
“Benim için otomobilimde sorun olmaması önemlidir.”
“Bir otomobil için güvenlik en önce gelmeli.”
“Bakım masraflarında hassasım.”
“Kullanım masraflarında hassasım.”
“Çevre dostu bir otomobil seçmeyi tercih ederim.”
“Hız sınırlamaları göz önüne bulundurulduğunda yüksek performansa sahip bir otomobile sahip
olmayı gereksiz görüyorum.”
Kulla
nış
89 %
tomobil
lı o
“Benim için otomobil bir ulaşım aracından başka bir şey değil.”
“Öncelikle ucuz otomobillerle ilgileniyorum.”
Tutku
lu
63 %
bil
omo
ot
“Otomobil kullanmaya bayılıyorum.”
“Benim için donanım seviyesi önemlidir.”
“Bazı otomobil markalarına bağlıyım.”
“Benim için güçlü bir motora sahip olması en önemlisidir.”
“Piyasadaki yeni modellerle, seçeneklerle ilgileniyor ve biliyorum.”
u olan otom
on
il
ob
Moda
ik
59 %
“Otomobilimin çizgisi ve estetiğiyle çok ilgiliyim.”
“Bazen sokaktayken bir otomobil dikkatimi çeker.”
“Benim için otomobilimin kişiliğimi ve yaşam tarzımı yansıtması çok önemlidir.”
“Sık sık otomobil değiştirmeyi seviyorum.”
“İnsanların otomobilime bakması hoşuma gidiyor.”
48 %
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
39
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
AVRUPALILARIN OTOMOBİLE KARŞI TUTUMLARI
(katılımcıların “kesinlikle katılıyorum” ve “kısmen katılıyorum” cevaplarının %’si)
Makul otomobil
Kullanışlı otomobil
Tutkulu otomobil
Moda ikonu olan otomobil
100
80
60
93
40
83
69
59
20
56
41
68
54
58
53
40
91
89
90
89
89
40
85
55
52 54
45
73 72
75
65
57
56
62
67
49
42
0
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
Ülkelere detaylı bakıldığında Portekiz
ve Türkiye’nin biraz durgun olduğu
görülüyor. Portekiz, “tutkulu otomobil” konusunda Avrupa ortalamasının
üzerinde olan tek ülke. Portekizlilerin
%75’i otomobil ve tutkuyu bir arada
anıyor. Aynı zamanda ne çelişkidir ki
“makul otomobil” oranlarında da
40
(%93) Avrupa ortalamasının üzerinde
değerlere sahipler. Türkler de, hazırlanan rapora göre, Avrupa ortalamasından daha yüksek oranda (%91 ile)
otomobilden ayrı olarak otomotiv ilişkilerine de aynı derecede önem veriyor. Türklerin %73’ü “kullanışlı otomobil”, %72’si “tutkulu otomobil” ve
%67’si “moda ikonu otomobil” diyor.
Otomotivde, tutku, kullanışlılık ve
güncel olmanın keyfini bir araya getirmek oldukça karmaşık ama bir o kadar da kolay bir iştir. Çünkü kafası
karışık sürücüler, kalplerini çalacak bir
modelle karşılaştıklarında daha fazla
bütçeyi de gözden çıkarabiliyorlar.
FRANSIZLAR HALA DAHA AKILCILAR
Bir otomobilin tüketici gözünde aynı
anda hem tutku, hem kullanışlılık hem de
moda kavramlarını karşılaması, üreticilerin dikkate alması gereken bir gerçeğe
işaret ediyor. Ancak bu rapor da gösteriyor ki tüketiciler ağırlıklı olarak makul ve
kullanışlı otomobiller istiyorlar. Raporda
her ne kadar moda ikonu ve tutkulu
araçlar öne çıkmasa da tüketicinin gözünde hala çok büyük değerleri var.
Örneğin 2005 ve 2013 yılları arasında
Fransız tüketicilerin şu eğilimleri göstermişler: 2005 yılında kullanışlılık son sırada gelirken bugün ikinci sırada yer
alıyor. Makul otomobiller ise ilk sıradaki
yerlerini korurken tutkulu otomobiller ile
moda ikonu otomobiller yerlerini kaybetmişler. 2005 yılında Fransızların %68’i
otomobil tutkusuna önem verirken,
2013 yılında bunu önemseyenlerin oranı %55’e gerilemiş durumda.
2005 VE 2013 YILLARI ARASINDA FRANSIZLARIN OTOMOBİLLERE KARŞI TUTUMLARI
(% olarak)
Makul otomobil
Kullanışlı otomobil
Tutkulu otomobil
Moda ikonu olmuş otomobil
100
80
60
89
40
90
58
41
20
68
49
55
45
0
2005
2012
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
ÖZET OLARAK
Zor bir ekonomik ortamda sürücüler de davranışlarını değiştirdiler. İyi bir fırsat ve “iyi fiyat” arayışı içine girip, yeni
bir araç yerine az kullanılmış ikinci el satın alanlar oldu. Yeni bir otomobil almayı seçenler ise kullanım masraflarını
kısabilmek için daha ekonomik motor seçeneklerine yöneldiler. Bazıları da yenileme ihtiyaçlarını tamamen erteleyip,
yolculuklarını daha hesaplı buldukları kitle ulaşım araçlarıyla yapmayı seçtiler.
41
SIÇRAMA
İÇİN HANGİ
KALDIRAÇLAR?
1. Kaçınılmaz yenilik yoluyla, gereksiz yeniliklerden faydalı yeniliklere
47
2. Müşterilerin ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak
53
3. Müşterilerin duygusal gereksinimlerini karşılamak
61
4. Pazarlama yöntemlerini yeniden düşünmek
67
5. İlgili hizmetleri geliştirmek ve yenilenmeyi hızlandırmak için kiralama yöntemi
86
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
Cetelem Gözlemle birlikte araştırmaya katılan ortalama sekiz ülkede
tüketicilerin %38’i önümüzdeki iki yıl
Genel sıkıntılı görünüm içinde
rüya otomobiller yine de umut
vaat ediyor.
içerisinde nispeten durgunlaşan piyasada otomobillerini yenilemeyi
planlıyorlar.
«BİR OTOMOBİL SATIN ALMAYI DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ? »
(% olarak)
Önümüzdeki iki yıl içerisinde düşünenler
İki yıldan daha fazla bir sürede düşünenler
Düşünmeyenler
100
14
40
80
33
29
28
29
28
21
28
32
33
60
34
40
32
35
33
34
35
40
54
20
37
28
37
38
37
46
38
27
0
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
Orta.
8 ülke
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
Tüketicilerin otomotiv pazarına karşı pek
de sıcak olmayan tutumlarına karşın, pek
çoğunun yeni bir otomobil hayali kurduğunu söylemesi pazarın geleceği açısından küçümsenmeyecek bir umut ışığı.
44
Ekonomik krize rağmen Avrupalı tüketicilerin yeni otomobil satın alma niyetleri ve
yeni otomobillerin baştan çıkarıcı güçlerine karşı koyamamaları aslında direncin bir
miktar kırıldığını da gösteriyor. Belçika ve
İtalya dışında çoğu Avrupa ülkesinde gelecekte yeni otomobil satın almayı düşünenlerinin oranının, geçmişte almış olanlardan daha yüksek çıkması buna bir kanıt
olarak gösterilebilir.
« BİR OTOMOBİL SATIN ALDINIZ MI/ ALACAK MISINIZ?... »
(% olarak otomobil sahipleri - geçmişte satın almış - ve % olarak iki yıl içerisinde satın alma niyeti olanlar – gelecek -)
Yeni
İkinci el
100
37
32
29
30
38
80
58
31
39
48
49
60
55
63
66
60
40
70
63
20
42
71
68
50
62
46
68
69
61
54
62
51
40
52
45
34
37
32
50
38
0
Geçmişte Gelecekte
satın alma satın alma
Geçmişte Gelecekte
satın alma satın alma
Geçmişte Gelecekte
satın alma satın alma
Geçmişte Gelecekte
satın alma satın alma
Geçmişte Gelecekte
satın alma satın alma
DE
BE
ES
FR
IT
Geçmişte Gelecekte
satın alma satın alma
PT
Geçmişte Gelecekte
satın alma satın alma
UK
Geçmişte Gelecekte
satın alma satın alma
TR
Geçmişte Gelecekte
satın alma satın alma
Ortalama
8 ülke
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
Müşterinin satın almaktan vazgeçmesi her zaman mümkündür. Örneğin İki aylık bir bekleme
süresi satın alma kararından vazgeçilmesine
neden olabilir. Avrupalıların dörtte birinden bi-
raz daha fazlası yeni bir otomobil almaya karar
verdikten bir-iki hafta sonra satın alıyorlar.
45
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
KARAR VERME VE SATIN ALMA AŞAMALARI ARASINDA GEÇEN SÜRE
(Satın alma kararı kaç haftada hayata geçiyor?)
15
12
9
13,1
6
10,4
10,5
10,1
9,6
7,2
6,7
3
9,6
9
0
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
Ortalama
8 ülke
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
Üretici, distribütör, yetkili servis ve diğer
hizmet sağlayıcıları gün geçtikçe daha
bilgili ve sofistike olan tüketici tipine cevap verebilmek için bu yeni piyasaya
sıçramalarla uyum sağlamak zorunda
kalıyorlar. Müşteri çekebilmek için satıcıların ürettiği teklifler sadece ihtiyaca
46
en uygun araçla sınırlı kalmayıp, keyif
unsurları ve ekonomik çözümler de
içermeli. Tüketicinin zaten showroomlardan uzak kalmasına neden olan pek
çok ‘vazgeçirici’ neden de göz önünde
bulundurularak, tüketici ile satıcı arasında her seferinde yeniden yazılması ge-
reken ‘kurallar’ olduğunu kabul etmek
gerekir. Son olarak tüketicilerin hangi
olaylar karşısında ne tip davranışlar sergilediklerini izlemek ve beklentilerini her
dönemde karşılayabilmek için yeni hizmetleri takip etmek gerektiği de unutulmamalıdır.
fiyatı yükselten Gereksiz
yeniliklerden vazgeçip
müşteriye
Kaçınılmaz
yenİlİkler
yenİlİklersunulmalı
sunulmalı
Yenilikler labirenti içinde yollarını bulabilmeleri ve doğru otomobili seçip satın
alabilmeleri için tüketicilere eşlik edilmesi ve yardımcı olunması gerekir. Tarihsel olarak bakıldığında yeniliklerin;
otomobilin gelişimi, dağıtımı ve kullanımı konusundaki pek çok gelişmeyi hızlandırdıkları, pazarı geliştiren dinamik-
lerin başında geldiği görülür. Ancak
çoğu zaman pazarı olumlu anlamda
uyarıp, hareket getiren yeniliklerin aynı
zamanda pazara ilk sürüldükleri dönemde ürün fiyatlarını yukarı doğru
baskıladığını ve kimi müşterilerin bu
yüzden satın alma kararından vazgeçtiğini, söz konusu yeniliğin fiyatının her-
kes tarafından kabul edilecek seviyeye
inmesi için belli bir sürenin geçmesi
gerektiğini unutmamak gerekir. Ekonomik veya toplumsal etkenlerin tüketicinin satın alma tavrı üzerinde belirleyici
olduğu dönemlerde fiyatı yükselten
yeni donanımlar sadece ‘hedef gruplara’ sunulmalıdır.
w BAŞLANGIÇTA KAÇINILMAZ YENİLİKLER….
Otomotiv sektörü 1970’lerden itibaren
önce araç güvenliğini artırmak için emniyet
kemeri, koltuk kafalığı ve hava yastığı gibi
yenilikleri çıkardı. Ardından araçların çevreyi ve solunan havayı kirlettiklerinin konu-
şulmaya başlanmasıyla katalitik konvertör,
partikül filtresi gibi standartları geliştirdi.
Yenilikler bazen gözle görülen, çoğu zaman da araçların görünmez yerlerinde
geliştirilse de, otomobilin zaman içinde bir
yaşam tarzı olduğunun kabul edilmesini
kolaylaştırdılar. Çevre duyarlılığından ötürü
getirilen kısıtlamalar ise daha tutumlu ve
enerji tasarruf eden otomobillerin geliştirilmesi sonucunu doğurdu.
47
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
AVRUPA’DA SATILAN YENİ OTOMOBİLLERİN CO2 EMİSYONU GELİŞİMİ
(en g CO2/km)
AB Ortalaması
Portekiz
İspanya
Birleşik Krallık
İtalya
Fransa
Almanya
200
190
180
170
160
150
140
130
120
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
Kaynak: Ademe’e göre BIPE tahminleri, 2010 Cetelem Gözlem
Güvenlik ve konfor ürünlerindeki artış
otomotiv piyasası için yeni müşterilerin
katılımını hızlandırdı. Örneğin hidrolik direksiyon kadınların katılımını kolaylaştırdı,
engelli sürücüler ergonomik tasarımlar-
dan yararlandı. Otomotiv piyasası ayrıca
giderek yaşlanan Avrupa’da üst düzey
ve yaşça daha büyük olan müşterileri
ellerinde tutabilmek için daha fazla ilerleme kaydetmek zorunda. Benzer şekilde
güvenlik ekipmanları da vazgeçilmez
hale geldi. Günümüzde yeni binek otomobillerin yarısından fazlasında, aracın
savrulmasını önleyen ESP (elektronik
stabilite programı) standart hale geldi.
2008 YILINDA AVRUPA’DA (ALMANYA, FRANSA, İSPANYA, İTALYA, İNGİLTERE)
TRAFİĞE YENİ ÇIKAN OTOMOBİLLERİN donanım SEVİYELERİ
(% olarak)
100
80
60
40
84
98
100
100
20
0
20
Mini
23
Küçük
Kompakt
Kaynak: Bosh’a göre BIPE tahminleri, 2010 Cetelem Gözlem
48
Orta
Üst
Premium
2012
w …
BUGÜN AŞIRI SAYILABİLECEK, hatta
GEREKSİZ GÖRÜLEN YENİLİKLER
Yeni araçların kimi özellikleri aynı zamanda motorlarının ağırlaşmalarına bu nedenle de yakıt tüketiminin artmasına neden
olabilmektedirler. Aşırı gelişmiş sürücü
yardımcıları bazen gereksiz olarak algılanabiliyor. Hatta kimi sürücüler elektronik
cihazları birçok hatanın sorumlusu olarak
görüyor. Ayrıca bu türden sofistike yenilikler pahalı bakım ve onarım masraflarıyla da tüketicilerin canını sıkabiliyor. Bu
türden yenilikler artık tüketicilere dayatılmak yerine opsiyon olarak sunuluyor. Öte
yandan konuyla ilgili yapılan bin ankete
göre katılımcıların %5’inden daha azı hız-
lı bir bilgisayar tarafından desteklenen bir
otomobili tercih ediyor. Tüketici bakış
açısına göre aşırı elektronik ve yapılan
diğer tüm yenilikler otomobillerin maliyetlerini arttırmaktan başka işe yaramıyor.
Bu yenilikler abartılı olmasa bile piyasada
gereksiz olarak görülüyor. Park sensoru,
yağmur sensoru, gece sensoru gibi yenilikler kullanımı hoş ama eski otomobile
sahip bir sürücünün satın alma eylemini
tetiklemek için yetersiz kalabiliyor. Daha
kötüsü tüm bu seçenekler opsiyon olmaktan çıkıp, standart hale gelince de
otomobillerin fiyatlarını yükseltiyor.
2010 yılında “Otomobil: düşük maliyetli
tutum?” başlıklı Cetelem Gözlem’de de
Avrupalıların ekipman tasarrufunda oldukça kararlı olduğu açıkça ortaya konmuştu. Avrupalılar araç satın alırken faturalarını düşürmek için daha en başta,
elektronik bilgi ekranı, iletişim ve navigasyon gibi sistemleri eliyorlar. Bunu, aracın
maliyetini yukarı çeken görsel elamanlar
izliyor. Bu durum da gösteriyor ki, tüketicinin ekonomik rasyonellik kriterleri,
üreticilerin bazı yenilikleri standart olarak
sunma hedeflerini gerçekleştirme yönünde önemli bir engel oluşturuyor.
«YENİ BİR OTOMOBİL SATIN ALIRKEN FİYAT İNDİRİMİNDEN YARARLANABİLMEK
İÇİN HANGİ DONAMIMLARDAN VAZGEÇMEYİ GÖZE ALABİLİRSİNİZ?»
(% olarak, üç ana kritere göre daha iyi yansıtacak olan)
FR
DE
UK
IT
ES
PT
6 ülke
Ort.
Navigasyon ve iletişim bilgi sistemi
55
52
57
51
53
69
56
Görünüş, duruş
57
55
51
58
52
60
56
Aktif ve pasif güvenlik sistemleri
(Şok direnci, ABS, hava yastıkları)
4
7
5
5
9
2
6
Sürüş, yol tutuş ve kontrol kalitesi
(Manevra kolaylığı, yol tutuş)
3
6
6
6
6
4
5
Dayanıklılık ve güvenilirlilik
3
7
5
5
7
2
5
Kaynak: BIPE – 2010 Cetelem Otomobil Gözlem
Satın alma etrafında gelişen hizmetler
ve otomobil kullanımı da potansiyel
alıcıları etkiliyor olabilir. Söz konusu
satın alınabilir halde “paketlenmiş”
hizmetler (garanti, finansman, sigor-
ta) karışık veya çok kısıtlayıcı taahhütler şartlarıyla vatandaşı sakinleştirmek yerine bunaltabilir. Aynı
güvenlik ekipmanları ile ilgili yenilikler
arasında kaza durumunda otomatik
olarak bir uyarı tetikleyecek “e-çağrı”
sistemi de yer almaktadır. Bu sistem
“donanım yarışı”nın henüz bitmediğini ve daha da bitmeyeceğini göstermektedir…
49
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
w SIÇRAMA YARARLI BİR YENİLİK İLE OLACAK
Araç kullanımını kolaylaştırdığı halde, tüketici tarafından pek de gerekli görülmeyen kimi yeniliklerin satışlar üzerinde kaçınılmaz yenilik kadar bir etkisi olduğu
söylenemez. Üstelik bu tür gerçek teknolojik devrimler büyük riskler içerir ve sadece güçlü üreticiler tarafından geliştirilirler.
Sürücülerin son yıllarda en fazla ilgisini
çeken yeniliklerse hiç şüphesiz performansı düşürmeden yakıt tüketimini aşağıya çekenler oldu. Öte yandan alternatif
yakıtlar ya da motor türleriyle çalışan araçların yaygın olarak kullanılması da, içten
yanmalılar için bir bitiş değil, bir fırsat olarak görülmeye başlandı. Bazı durumlarda
hibrit otomobiller ve henüz yaygın olmayan % 100 elektrikli otomobiller bile avantajlı olarak görülür oldu. Buradan da anlaşılıyor ki, tüketiciler gelecekte sadece
daha tutumlu seçeneklerle ilgilenecekler.
Yani tasarruf sağlayan yenilik ya da “daha
fazla insan için daha az para”. Kabul edi-
lebilir bir maliyetle yarın üreticiler 100
km’de 2 litre tüketen otomobilleri üretebilirlerse, şu açıktır 10,12 yaşında bir otomobilin sahibi 8 ila 10 litre tüketim farkından ötürü otomobilimi değiştirmeli miyim
sorusunu kendine sormaya başlayacaktır. Sadece büyük teknolojik atılımlar birkaç yıldır büyük pazarlarda gelişme imkanı bulabilmektedir. Üstelik artık 100
km’de 3 litre tüketen hibrit otomobilleri
yollarda sıkça görebiliyoruz.
BATI AVRUPA’DA SATILAN YENİ OTOMOBİLLERİN ORTALAMA TÜKETİM DEĞERLERİNİN GELİŞİMİ
(L/100 km)
8,0
7,5
7,0
6,5
6,0
5,5
5,0
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
Kaynak: Ademe/ CCFA’ya göre BIPE tahminleri
Konuya ilişkin bir başka çarpıcı örnek de
Renault’nun yüzde 100 elektrikli küçük şehir
aracı Twizy’dir. Bu iki koltuklu küçük şehir
aracı ne kadar geniş bir kullanım alanına sahip olunabileceğinin de bir örneğidir. Çünkü
Twizy, güvenliği, konforu, yükleme kapasitesi, sürüş zevki ile kompakt bir sürüşü garanti ettiği gibi, özellikle şehir içi kullanımında
tüm dört tekerlekli araçlarla iki tekerlekli motosikletlere karşı ciddi bir rakip olarak çıkıyor
karşımıza . Üstelik toplam maliyeti de klasik
bir otomobilin sadece kullanım masrafları
kadar bir rakama karşılık geliyor.
Geleneksel olarak, inovasyon, şirketlerin Ar-
50
Ge departmanları tarafından başlatıldı ve
yürütüldü. Ama artık araç üzerinde sunulan
ve satış getirmesi istenen teknolojik donanımdan çok, yepyeni ‘kavram’lar sunan
araçlar ilgi çekmeye başladı. Hele kriz dönemlerinde, premium araç müşterilerini
daha araç almaya ikna etmek bu kadar zorlaşmışken, daha fazla donanımla daha çok
müşteriye ulaşılacağını sanmak artık eski bir
fikir haline geldi. Ama uyku alarmı sistemi,
gece görüş geliştirme, otomatik far/ aydınlatma sistemi ve engelleri tespit gibi sistemlerin nasıl standart hale getirileceğine ilişkin
maliyet hesaplarının da yapılmaya devam
edilmesinde yarar olduğu da bir gerçek. Tüketici satın almayı düşündüğü aracın fiyatını
çok yukarılara çekmediği sürece teknoljik
yeniliklerle ilgileniyor ve kullanmayı istiyor.
Sürücülerin giderek sofistike, rasyonel ve
organize olduğu bu dönemde üreticiler ve
tedarikçileri “pazar çekimi” adı verilen yenilik
talebi ile ilgilenmek zorundalar.
Yani araçlarda sunacakları ve müşterilerin
ilgisini gerçekten çekecek yeniliklerin, tıpkı
bugün artık vazgeçilmez hale gelen, hava
yastığı, hidrolik direksiyon gibi özelikler olması için çalışmalı ve bu türden yenilikleri
standart hale getirmeliler.
UZMAN GÖRÜŞLERİ
Mustafa BAYRAKTAR
OTOMOTİV DİSTRİBÜTÖRLERİ DERNEĞİ BAŞKANI
w TÜ
RKİYE’DE OTOMOTİVİN ÖNÜ YENİ VERGİ DÜZENİYLE AÇILIR
Türkiye Otomotiv Sektörünü
bugünkü görüntüsüyle nasıl
tanımlarsınız?
Türkiye otomotiv pazarı maalesef gerçek
potansiyelinin hala çok gerisinde
bulunuyor. Örneğin otomobil sahipliği
Avrupa ülkelerinin oldukça gerisinde.
Son verilere göre Batı Avrupa’da
otomobil sahipliği oranı bin kişide 613,
Doğu Avrupa’da 328 adet
seviyesindeyken, Türkiye’de bin kişide
151 adet seviyesinde.Gelişmekte olan
ekonomiler arasında yer alan ülkemizde,
ekonomik göstergelerdeki seyrin olumlu
yönde sürdürülebilirliği açısından iç
tüketim dinamiklerini harekete
geçirmenin önemini bir kez daha
vurgulamakta yarar var.
Ama Türkiye’nin bir de 2023 hedefi
ve bu hedefe ulaşmak için atmaya
karar verdiği adımlar var...
Ülkemizin lokomotif sektörü
konumundaki otomotiv sektörü için bu
hedeflerin büyük önem taşıdığını
görüyoruz. 2023 için Türkiye’nin makro
hedeflerini; dünyanın ilk 10 ekonomisi
arasında yer almak, 2 trilyon dolar
GSYİH’ya ve 500 milyar dolar ihracat
rakamına ulaşmak ve orta ve ileri
teknoloji sektörlerde Avrasya’nın üretim
üssü olmak olarak sıralayabilirim. 2023
Otomotiv İhracat Stratejisinde ise, 75
milyar $ ihracat, 4 milyon adet üretim ve
3 milyon adet ihracat hedefi yer alıyor.
Ancak yine de 2023 yılı hedeflerine
ulaşmak istiyorsak, güçlü bir iç pazara
ihtiyacımız olduğu gerçeğini
unutmamalıyız.
Peki, iç pazarın büyütülmesi için
neler yapılmalı, derneğinizin bu
konuda yaptığı çalışmalar var mı?
Derneğimiz tarafından çok değerli
akademisyenlere hazırlatılan ve 2012
yılında yenilenen, Otomotiv Ticaretinde
Yol Haritası Talep Tahmini çalışmasına
göre 2018 yılında yaklaşık 1,5 milyon
adetlik bir toplam iç pazar
öngörmekteyiz. Bugün 2012 verilerine
göre dünya sıralamasında satışta
19’uncu, Avrupa sıralamasında ise 5’nci
sıradayız. Yılda yaklaşık 19,3 milyar dolar
ile Türkiye’de ihracat yapan sektörler
arasında yine ilk sırada yer aldık. 400 bin
kişilik istihdam yaratıyoruz. Raporda,
sektörün geleceğine ışık tutacak öneriler
ve tespitler yer alıyor.Raporda da açıkça
vurgulandığı gibi, öncelikli olarak ele
alınması gereken konuların başında,
vergi oranlarının yüksekliği geliyor.
Özellikle ÖTV oranları, talep artışını
önemli ölçüde engelliyor. Eklenmesi
gereken diğer bir konu da ülkemizde
yaşlı araç parkının gençleştirilmesi
gerektiğidir. Sektör için önem taşıyan
pazarda 1 milyon adetlik eşiğin de 2014
yılında aşılacağını düşünüyoruz.
Sizce nasıl bir vergilendirme sistemi,
pazarın dinamiklerini harekete
geçirip, Türkiye’nin hedeflerine
ulaşmasını hızlandırır?
Son dönemde gündemde olan, Maliye
Bakanlığımızın çevreyi daha az kirleten
araçlardan daha düşük vergi alınması ile
ilgili bir hazırlık çalışması yürütmesini de
olumlu bir adım olarak değerlendiriyoruz.
Ayrıca Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
Sayın Nihat Ergün de, hurda teşviği
kapsamına alınması planlanan 20 yaş
üzeri araç sayısının Türkiye’de 2 milyon
civarında olduğunu, çevreci olmayan
araçların Motorlu Taşıtlar Vergisi’ni (MTV)
yükselten ve çevreci araçların ise
vergisini düşüren bir yol
izleyebileceklerini, teşvik edici sistem
kapsamında ise hurda araçlara bir bedel
ödeyeceklerini belirttiler.
Öncelikle hurda araçlarını teslim
edenlerin birikmiş vergilerinin affı
gerekiyor ki bu adım atıldı. Maliye
Bakanlığı hurda araçlarını teslim
edenlere vergi affı uyguluyor ancak bu
yeterli olmuyor. İkinci olarak Motorlu
Taşıtlar Vergisi’nin, karbondioksit salınım
seviyesi veya benzer kapsamda çevresel
etkiler göz önünde bulundurularak
yeniden değerlendirilmesi gerekiyor.
Sisteme işlerlik ancak, hurda aracını
getirip teslim edenlere aracın ekonomik
bedeli gözetilerek bir bedel ödenmesi ile
kazandırılabilir.
Bugünden geleceğe baktığınzda
sektörde hangi yeni gelişmeler
belirleyici olacaktır?
Tüm dünyada otomobillerle entegre
olabilen yeni teknolojiler, akıllı
telefonunuzun otomobilinize
entegrasyonu ve benzeri gelişmeler
sektörün yeni sınırlarını oluşturuyor.
Endüstrimizde meydana gelecek önemli
ilerlemeler olacağını düşünüyorum.
51
VATANDAŞIN
EKONOMİK
İHTİYAÇLARINI
KARŞILAMAK
KARSILAMAK
Üreticilerin dar bir bütçe ile zor bir denklemi çözme görevi var: Tüketicinin ekonomik ihtiyaçlarını ele alırken duygusal ihtiyaçlarının
da karşılanması gerektiğini unutmamak gerekir.
w İLK
TERCİH KRİTERLERİ:
OTOMOBİL FİYATLARI VE KULLANIM MASRAFLARI
Maliyet, sürücülerin satın alma kararlarında ezici bir güç halini aldı. Güvenlik,
tasarım ve konfor gibi ‘temel’ kabul edilmeyen kriterler ise zaman içinde ikinci
planda kaldılar. Satın alma fiyatı ve işlet-
me maliyeti Avrupa’nın tüm ülkelerinde,
teknik özellikleri hala olgunluk düzeyine
ulaşamamış Türkiye pazarı hariç, tercih
edilen iki ana kriter. Fransız ve Belçikalılar nasıl genellikle satın alma fiyatlarına
atıfta bulunuyorsa, İngiliz ve Portekizliler
de kullanım masraflarına aynı önemi
gösteriyor. Bu durum ekonomik kriterlerin seçim yapma sırasını etkilediğini
kabul etmeyi zorunlu hale getiriyor.
53
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
OTOMOBİL SEÇerken ÖNCELİKleriniz nelerdir?
(otomobil sahipleri ve otomobil satın alma niyetinde olanların toplam cevaplarının – 1, 2 ve 3. Sırada yer alan cevapların - %’si)
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
8 ülkenin ort.
Satın alma fiyatı
72
81
71
82
75
73
74
61
74
Kullanma masrafları
63
62
52
60
57
66
68
54
60
Teknik özellikleri/ Güvenlik
51
45
62
48
63
52
34
68
53
Model/ tasarım/ konfor/ ergonomi
30
37
48
44
46
39
41
45
41
Kullanıma, amaca uygunluk
52
30
40
26
25
35
40
26
34
Marka
17
20
10
20
11
12
17
18
16
Sürüş keyfi
11
15
9
11
14
9
18
14
13
Üretim/ montaj yeri
4
5
4
6
6
7
3
7
5
Otomobilin görüntüsü
1
4
5
3
3
7
5
7
4
Okuma notu: Araştırmaların %74’ünde otomobil satın alırken tercih sebepleri arasında satın alma fiyatı ilk 3 sırada yer aldı.
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
Avrupalı katılımcıların %18’inin seçimini üç
ana kriter belirlerken, güvenlik ve teknik
özellikler genel sıralamada üçüncü sırada
yer aldı. Bu durum Akdeniz ülkeleri için
daha fazla önem taşımaktaydı. İlk sırada
Türkiye, ikinci İspanya ve İtalya bu kriterleri daha yüksek seviyelerde tutuyorlar.
Daha az önem gösteren İngilizler bile bu
konuda dikkatliler. Otomobilin modeli (tasarım, konfor, ergonomi) satın almada
54
kararını dördüncü sırada etkiliyor. Bu faktör Almanya’da ise beşinci sırada yer alıyor.
Marka, sürüş keyfi ve otomobilin görünüşü
gibi daha duygusal kriterlere gelindiğinde
bir Avrupalı için sıralamada on üzerinden
ilk üçe bile gelemiyorlar. Belçika, Fransa,
Birleşik Krallık ve Türkiye’nin bu konulara
öncelik verme ihtimali daha yüksektir.
Bu otomobillerin hem beğenilen tasarım-
ları hem de güçlü motorları, yenilikçi ekipmanları ve kusursuz konforları olacak mı?
Devlet muhtemelen kalite konusunda her
hangi bir teşvik vermeyi görmezden gelecektir. Ancak öte yandan Avrupalıların
kaliteli bir otomobili uygun bir fiyata satın
alma arzusuna rağmen, markaların hem
güvenli hem de teknolojik açıdan gelişmiş
otomobilleri ‘karsız’ olması nedeniyle üretmesi mümkün değildir.
w TÜK
ETİCİ ARTIK FİYATLARI
MİKROSKOP ALTINDA İNCELİYOR
Araştırmalar tüketicilerin kriz sonrasında
otomobil satın alma davranışlarında çok
büyük değişiklikler olduğunu ortaya çıkarıyor. İndirim kampanyaları, eski bir otomobilin gerçek değerini belirsizleştiren
takas teklifleri, tüketicinin zihnini bulandı-
rıyor. Ama tüketiciler çabuk ikna olmuyor, tartışıyor, hesaplıyor, en ince detaylarına kadar araştırıyor. Herhangi ek bir
donanımı bile dikkatle analiz ediyorlar.
Yani bir aracın, tüketici tarafından kabul
edilebilir gerçek fiyatı, oldukça detaylı bir
incelemeden sonra ortaya çıkıyor. Avrupalıların dörtte biri (%27), ‘modellerin
önerilen fiyat aralıkları standart, indirim
veya ilginç finansal teklifler de sunulmuyorsa satın almaya ancak çok yetenekli
bir satıcı tarafından ikna edilirim’ diyor.
« SATIN ALMA FİYATINDA SİZİN İÇİN EN ÖNEMLİ OLAN ŞEY NEDİR? »
(satın alma fiyatı gibi ilk üç kriterde yer alanların %’si)
Fiyat
Satın alırkenki indirimler/ promosyonlar
100
Finansman teklifi
4
5
11
8
14
18
8
19
25
15
22
12
9
12
25
80
3
9
26
60
88
40
78
70
67
79
71
73
67
62
20
0
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
Ortalama
8 ülke
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
Finansal teklifler özellikle İspanyollar
için önemli. İspanyolların %14’ü satın
alma maliyetleri toplamında en önemli unsur olarak bu teklifleri dikkate alı-
yor. Bunun yanısıra Türklerin %12’si,
Almanların %11’i, İngilizlerin %3’ü ve
Fransızların %4’ü buna önem veriyor.
İndirim ve diğer promosyonlara gelin-
diğinde ise Türklerin %26’sı, İtalyanların %25’i, Belçikalıların %25’i pazarlığa önce kendileri girmeye özen
gösteriyor.
55
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
w FİYATTA PAZARLIK HALA SÖZ KONUSU
Ortalama üç Avrupalı otomobil
sürücüsünden ikisi (%62) yeni bir
otomobili satın alma sırasında otomobillerin fiyatları için pazarlık
ediyorlar. Portekiz (%74) ve Fransa’da (%68) ise satın alma işlemi
sırasında pazarlık etmek geleneksel hale gelmiştir. İtalyanlar ve
İspanyollar için daha az yaygın
görülen bu yöntemin küçülen
bütçeleri güçlendirmek için zorunlu
hale geldiği anlaşılıyor.
« EN SON YENİ BİR OTOMOBİL SATIN ALIRKEN FİYATINDA PAZARLIK YAPTINIZ MI? »
(internet dışında profesyonel bir satıcıdan yeni bir otomobil satın alanların %’si)
Evet, fiyatta pazarlık yaptım
Hayır, bu beni rahatsız ediyor
Hayır, piyasayı yeterince bilmiyorum
Hayır, gerekli değildi
100
20
27
80
19
23
10
9
6
60
11
13
56
55
17
6
4
15
23
5
4
5
20
21
10
6
3
9
5
8
11
17
40
65
68
66
74
57
70
62
20
0
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
Ort. 8
ülke
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
Bununla birlikte otomobilimi satın
alırken pazarlık etmedim diyenler de
olduğunu unutmayalım. Bu cevabı
verenlerin veya pazarlıkta acemi
olanların neredeyse yarısı kendilerini
56
‘mahcup’ hissettiklerini söylüyorlar.
İspanya ve İtalya’da alıcılar pazarlık
için bütün kartlarını oynamaya hazırdırlar. Avrupa ortalaması, ankete katılan ülkeler arasında nispeten homo-
jen bir rakam, bu pazarlık
yöntemleriyle otomobil fiyatlarında
%11’e varan indirimler elde ediyorlar
(indirim oranı %8 olan Türkiye dışında).
« TÜRKLER PAZARLIKTAN KÂRLI ÇIKMIYOR MU? »
(% olarak kazanılan indirim – yeni otomobil alırken pazarlık yapan alıcılar baz alındı)
12
10
8
6
12
11
11
11
12
11
12
11
4
8
2
0
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
Ort. 8
ülke
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
Satın alma aşamasında fiyat konusunda tartışmaya gidileceği anlaşılınca alıcıya önemli bir indirim sağlanır.
w DÜŞÜK FİYATLI (LOW COST) OTOMOBİLLER
Yakın geçmişte piyasaya çıkartılan düşük
fiyatlı modeller bu avantajlarından yararlanmış gözüküyor. Kendilerine yeni bir otomobil almak isteyen en mütevazı aileleri
baştan çıkartmaya yetecek sade bir tasarıma, ancak sade olduğu kadar düşük bir
fiyata sahip bu otomobiller pazarın büyüyen yeni oyuncuları olmayı başardılar. Üre-
tim maliyetleri genelikle üretildikleri bölgelerden kaynaklanan bu otomobiller kalite
ve güvenlik gibi önemli noktalardan taviz
vermeden çekici fiyatlar sunabiliyorlar. Yakın geçmişte Doğu Avrupa pazarlarında
ortaya çıkan, Renault gurubunun düşük
maliyetli markasının sembolü olan Dacia
daha şimdiden pazarın neredeyse %2’sini
ele geçirmiş durumda. Sırrı mı? Asgariye
indirilmiş üretim maliyetleri! Örneğin Logan, Renault Clio’dan alınma çok sayıda
parçayla (platform, süspansiyon, motor,…) Romanya’da üretiliyor. Üstelik bu
model başlangıçta Batının olgun piyasalarına yönelik değilken, zamanla kendine bir
alıcı kitlesi yaratmakta da çok gecikmedi.
57
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
ORTALAMA YEDİ ÜLKEDEKİ ALT SEGMENT GELİŞİMİ
(% olarak)
44
42
40
38
36
41
42
40
40
34
37
35
32
30
2000
2004
2008
2010
2011
2012
Kaynak: Otomobil ve şoförler odasına göre BIPE
Bu yeni pazarın sağlam duruşu ailelerin
satın alma kararlarında fiyat kriterinin
ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
2008 yılından beri, pek çok marka bu
talebi görüp, Avrupa piyasasına da ulaşılabilir fiyatlı otomobiller sundular. Bu
araçların talep görmesi, Avrupalı aileler
için düşük maliyetli yeni bir aracın, rahatlıkla ikinci bir aracın alternatifi haline
58
gelebildiğini de gösterdi. İkinci el bir
otomobil fiyatına yeni bir otomobile
sahip olma fikri giderek daha fazla Avrupalı tarafından akılcı yol olarak görülmeye başlandı. Varlıklı görünme ve
gösterişi pek de önemsenmeyen modern değerlere sahip aileler de artık bu
tür otomobiller kullanıyor ve üreticiler
de bunu gayet iyi anlamış durumda.
Büyük dört kapılılar, stationlar ve
SUV’larla anılan üreticiler bile mütevazı tavırlı ve makul fiyatlı aile otomobilleri sunulabileceğini kanıtladılar.
Düşük maliyetli otomobil sadece
“yararlı bir otomobil” değil aynı zamanda gelecekte pazarın nasıl sürdürüleceğini gösteren ilginç bir pazarlama
kavramıdır.
UZMAN GÖRÜŞLERİ
H. Şükrü ILISAL
OYDER-OTOMOTİV YETKİLİ SATICILARI DERNEĞİ BAŞKANI
w G
ELECEKTE TÜKETİCİLERİN KARARINI YAKIT VERİMLİLİĞİ BELİRLEYECEK
Gelecek 5 yıl içinde otomotiv
sektörünü etkileyeceğini
düşündüğünüz gelişmeler sizce neler
olacaktır?
Önümüzdeki 5 yıllık süreçte, yakıt
ekonomisi, güvenlik, emisyon ve
inovasyon açısından çok önemli,
gelişmeler kaydedilecek. Bu dönemde
Türkiye’deki otomotiv sektörünün öncelikli
konularını ise ‘Otomotiv satış vergilerinin
yeniden düzenlenmesi’, ‘Avrupa krizinin
etkileri’ ve ‘Aşırı fiyat rekabeti’
oluşturacaktır. Dünyada tüketen fosil
yakıtların ardından yönünü alternatif
yakıtlara çeviren otomotiv endüstrisinin
önümüzdeki 5 yıllık süreçte en önemli
gündem maddesi ‘yakıt verimliliği’ olacak.
Daha çok tüketici odaklı bir yapıya
kavuşarak, teknolojik anlamda beklentileri
karşılamak için internet üzerinden
birbirleriyle iletişim kurabilen, hatta
sürücüsüz yol alabilen otomobiller
üretmeye hazırlanan dev markalar,
önümüzdeki 5 yıl içinde bir dönem hayal
olan bu yenilikleri de müşterilerin
kullanımına sunacak.
Bununla birlikte alternatif enerjileri
kullanan araçlara olan ilgi de
artacak mı?
Teknolojik gelişmeler doğrultusunda
kısalan Ar-Ge süreçleri doğrultusunda
yenilikleri çok daha hızlı bir şekilde hayata
geçirecek olan firmalar, önümüzdeki 5 yıllık
süreçte ağırlığı yakıt ekonomisine verecek.
Bundan 10 yıl öncesine göre yakıt tüketimi
yüzde 20 oranında gerileyen içten yanmalı
motorların, hala yüzde 50 oranında
potansiyelini verimli oranda
kullanamadığını savunan otomotiv
mühendisleri, önümüzdeki dönemde
daha az yakıt tüketen dolayısıyla
kullanımda daha ekonomik motorlara
sahip modelleri yollarla buluşturacak.
Diğer bir değişle 5 yıl içinde hibrit, elektrik,
hidrojen ve güneş enerjisiyle çalışan
araçlar, çok iddialı olmamakla birlikte
pazarda kendilerine yeraçmaya
başlayacak. Ayrıca yeni platformlar,
materyaller ve motor üniteleri sayesinde
araçlar hafifleyecek, dizel ve benzin
teknolojisi de birbirine yaklaşarak ekonomi
tasarruf konusunda önemli destek
sağlanacak.
Yani sektör daha çok teknoloji yatırımı
mı yapacak?
Evet, otomotiv üreticileri önümüzdeki 5
yıllık süreçte, başta Avrupa olmak üzere
baskısını her geçen gün üzerlerinde daha
fazla hissettikleri global krizi yeni
teknolojilere yatırım yapmaya odaklanarak
aşacak. Böylece yeni model ve ürün
geliştirerek az yakıt tüketen, maliyeti
düşük araç karşılamaya yönelecek olan
sektörde, kâr oranlarının artması
beklenmiyor ancak inovasyon yapan
firmaların kârlarının artması öngörülüyor.
Diğer taraftan dünya çapında araç
satışının çok yavaş büyüyeceği, Çin,
Hindistan ve Ortadoğu pazarının ise hızlı
büyüyenleri temsil etmesi bekleniyor.
Sektörün içinde bulunduğu kötü
ekonomik gidişat, tüm dünyada otomotiv
ihracat hedeflerini de geriletecek. Ancak
Çinli otomobil üreticilerinin satışlarda
alacağı pay ise artacak.
Gelecek 5 yılı Türkiye açısından
değerlendirdiğinizde ne gibi
gelişmeler öngörüyorsunuz?
Otomotiv sektörü, söz konusu süreç
içinde hem Türkiye’de hem küresel
ölçekte önemli belirsizlikler ile karşı
karşıya. Bir yandan üretim miktarları ve
satış beklentileri daralıyor, diğer yandan
önemli teknik yeniliklere gidiliyor. Bu
ortamda Türkiye’deki otomotiv
sektörünün öncelikli beklentilerini
‘Otomotiv satış vergilerinin yeniden düzenlenmesi’, ‘Avrupa krizinin etkileri’ ve ‘Aşırı
fiyat rekabeti’ oluşturuyor. Çevre dostu
araçların pazar payının artması,
karbondioksit emisyon mevzuatı
uygulamaları ve yatırımları teşvik politikaları
ise ikincil öncelikteki konular olarak
sıralanıyor.
Peki gelecek otomotiv yetkili bayileri
açısından nasıl görünüyor?
Türkiye’de, genç nüfusuna ve nüfus
artışına karşın pazarda kişi başına düşen
araç sayısının dünya ortalamasına göre
düşük bir seviyede olması da
önümüzdeki 5 yıllık dönemde sektörün
her şeye rağmen beklentisini yüksek
tutmasını sağlıyor. 2003 yılında
Türkiye’de 1000 kişiye 95 araç
düşerken, son 10 yılda görülen
büyümeyle birlikte 2012 yılının verilerine
göre 1000 kişiye 151 araç düşüyor.
Türkiye’deki otomotiv sektöründe
önümüzdeki 5 yıl içinde yüzde 20’nin
üzerinde büyüme bekleniyor. 2011
yılında 910 bin olan pazar büyüklüğünün
ise 5 yıl sonra 1 milyon 100 binin üzerine
çıkacağı tahmin ediliyor. Öte yandan
yan sanayide konsolidasyonun artması,
sıfır km araç satışında bayi kârlarının
yükseleceği öngörülüyor.
59
Tüketİcİlerİn
duygusal
İhtİyaçlarını
karşılamak
karSılamak
Ekonomik endişeler ailelerin satın alma ve
kullanma kararlarında mutlaka ağır basıyor. Düşük maliyetli otomobiller de işte bu
avantajdan yararlanıyor. Bununla birlikte,
otomobil artık hayal kurdurmuyor mu?
Neyse ki kurduruyor! Bir otomobil satılırken
her zaman özel bir duygusal ortamdan
yararlanır. Otomobil hala tüketim malları
arasında en masraflı ve duygularla yakın-
dan ilgili alımlardan biri olmaya devam
ediyor. Dolayısıyla tüketici tarafından zor
bir karar gibi görünüyor. Avrupalı otomobil
sahiplerinin bir kısmı için, otomobil sadece
bir ulaşım aracı olmayıp, aynı zamanda
keyif unsurudur ve bu fikir kriz zamanlarında bile geçerliliğini korur. Masrafları kısmaya evet, keyiften vazgeçmeye hayır!
Bazı özellikler fiyattan etkilenerek ikinci
plana atılırken, teknik özellikler, marka imajı, üretim ülkesi gibi temel kriterler ön sıralarda kalmaya devam ederler.
Zengin toplumlarda ve otomobilin genelde
basit bir hareket aracı olduğu orta sınıflarda, duygusal boyutlar hala güçlü köklere
sahiptir: Avrupa da dahil, “Premium” pazarının krize rağmen iyi tutunması bunun
en çarpıcı örneğidir.
61
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
w SAD
ECE ZEVKİM İÇİN SATIN ALIRIM DİYENLER
İKİNCİ BÜYÜK GRUBU OLUŞTURUYOR
Yakın zamanda satın alınan otomobiller bakımından, satın alma sebeplerinin çoğu ya yenileme ihtiyacına ya da durum değişikliğine bağlıdır.
Yine de, satın alma niyetlerindeki keyif nosyonu üçüncü sıradan ikinci sıraya atlamış, bu da keyifin rolünün olduğunu göstermektedir.
BİR OTOMOBİL SATIN ALDIĞINIZDA/ ALACAK İKEN TEMEL NEDENİNİZ NEDİR?
(iki yıl içinde otomobil satın almaya niyeti olanlar ve otomobili olanların %’si)
17 %
Durum
değİşİklİğİ
45 %
13 %
keyİF İçİN
satın alma
20 %
keyİF İçİN
satın alma
Yenİleme
İhtiyacı
41 %
16 %
durum
değİşİklİğİ
yenİleme İhtİyacı
SATIN ALMIŞ OLANLAR
GELECEKTE ALACAK OLANLAR
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
Ailelerin giderek daha az donanım istemeleri, bu alandaki doygunluk ve otomobillerin
ömrünün uzaması dikkate alındığında, Batı
Avrupa pazarının dayanması büyük ölçüde
yenileme hızını arttırmak için üreticilerin çe-
kici, yenilikçi ve modern modeller sunmasına bağlı. Avrupalı üreticilerin gelecekte
başarılarını sıradan ve birbirine benzeyen
araçlar sunmak yerine sıra dışı modeller
sunarak tüketicinin hayal kurmasını sağla-
maları belirleyecek gibi görünüyor. Bu,
keyif satın almanın sembolleri olan “Premium” otomobillerin Avrupalı tüketiciler tarafından hala çok olumlu olarak değerlendirilmesinden de anlaşılıyor zaten.
w PREMİUM MARKALARIN DİRENİŞİ İLHAM VERİYOR
“Premium” markalar 2009 yılında belirgin
bir gerileme ile krize şahit olmalarına rağmen (hurda indirimleri o yıllarda daha çok
küçük otomobil alımlarını teşvik etmişti) o
zamandan bu yana Avrupa’da muhteşem
62
bir sıçrama göstermeyi başardılar.
2012 yılında yapılan tescillerin %20’sine
yakınını oluşturarak, global pazar tekrar
canlanmakta zorlanırken tereyağından kıl
çeker gibi aradan sıyrıldılar. Diğer imalat-
çılar gibi “Premium” markalar da gelişen
pazarlarda en yüksek büyüme potansiyellerini gösteriyorlarsa da, olgun Avrupa
pazarlarındaki başarıları düşük maliyetli
markalardan daha fazla oldu.
2001 VE 2012 YILLARI ARASINDA BATI AVRUPA’DA
“PREMIUM” MARKALARIN PAZAR PAYI GELİŞİMİ
(Batı Avrupa’da VPN’ye kayıtlı otomobillerin %’si)
20
19
18
17
16
15
14
13
12
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
(İlk 3 ay)
Okuma notu: 2011 yılında Audi, BMW, Mercedes, Lexus, Infiniti, Volvo, MINI, Smart, Aston Martin, Jaguar ve Porsche markalarının Batı
Avrupa’daki pazar payı %18.1 oldu.
Kaynak: ACEA’ya göre BIPE
Premium markalar büyümelerini muhafaza etmek için, bir taraftan doğal
olarak krize çok daha iyi dayanan üst
kategorideki varlıklı aileler ve diğer
taraftan imajlarının ve iş ortaklarının
değerini yükseltme endişesinde olan
işletmelerden oluşan hedef kitlelerini
korumayı bildiler. Müşterilerine hitap
eden temalar üzerinde konumlanan
“Premium” segmentin Alman markaları alıcıların seçiminde duygusal boyutun daima var olduğunu kanıtladılar. Düşük maliyetli araçlar satın
almada fayda gözetenler tarafından
çokça tercih edilse bile, “Premium”
keyif alıcılar daha fazladır.
Birkaç sene önce geçerli olan piramit
dağılımı, iki uç segmentin, düşük maliyetli ve “Premium” hakimiyetiyle kutuplaşmış, ancak tamamlayıcı olarak
ve günümüz otomobil müşterilerinin
özlem ve sıkıntıları ile uyum içerisinde, kademeli olarak bir kum saati
dağılımına dönüşmüştür.
63
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
w TASARIM FARK YARATABİLİR
Bazı üreticiler yenilikçi ve cesurca tasarlanmış otomobiller sayesinde ürün planlarını dinamikleştirdiler: yeni MİNİ, yeni
Fiat 500, C3 Pluriel, Nissan Juke, Audi
A1 iyi tasarlanmış ve iyi doğmuş bir modelin satış hacimlerini nasıl yaratabildiği-
nin örnekleridir. Benzer türden bir başarıyı Dacia’nın düşük maliyetli MPV’si
Lodgy, yeni Mercedes A Sınıfı ve Peugeot 208 de gösterme potansiyeli taşıyorlar. Yenilik büyümeyi taşıyabilir ama yine
de doğru hedeflemek gerekir. Ama bir
gerçek var ki o da, aslında pek de pazardaki ihtiyaca hitap etmedikleri halde bazı
fark yaratan modeller, tasarımcılarının
cüreti, yaratıcılığı ve distribütörlerinin performansı sayesinde başarılı ürünler olabilmişlerdir.
ÖZET OLARAK
Günümüz eğilimi, çıkmazda kalmayı önlemek için otomobil alımını ve kullanımını rasyonalize etmek olduğundan,
üreticiler bugün yeni modellerinin gelişiminde riskler alarak cüretkârlıklarını kanıtlamak zorundadır. Ancak dağıtımın da
bunda rol oynaması gerekir.
64
UZMAN GÖRÜŞLERİ
Tolga ATMACA
CHEVROLET TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ
w Tüketİcİnİn öncelİklerİ yakıt tüketİmİ ve güvenlİk
Chevrolet krize rağmen Avrupa’da
büyüyen markalardan biri. Buradan
hareketle Avrupa ve Türkiye
pazarlarının bugünü ve geleceğini
değerlendirir misiniz?
Otomotiv sektörü Avrupa pazarlarında
son 2 yıldır çok ciddi bir testten geçiyor.
Daralan pazarlar, kızışan rekabetler
sektör dinamiklerini yeniden
şekillendiriyor ve önümüzdeki yılların yol
haritasını yeniden çizdiriyor . Avrupa
ekonomisinin sağlıklı bir şekilde stabil
duruma gelmesi ve büyüme trendinin
başlaması, otomotiv sektörünün de
doğru orantılı olarak büyümesine yol
açacaktır. Avrupa ekonomisinin
iyileşmesine paralel Türkiye otomotiv
sektöründe de hareketlenmeler
başlayacaktır. Ancak gerçek ivmenin
başlaması ve pazarımızın 1 milyon
bandını geçmesi için , araçlar üzerindeki
vergi sisteminin Avrupa standartlarına
getirilmesi çok önemlidir. ÖTV ve KDV
oranlarında yapılacak değişiklikler ,
emisyon bazlı vergi sistemi , 10-15 yaş
üstü trafikte bulunan araçlar için
yapılacak programlar , pazarımızı çok
hızlı bir şekilde 1-1.5 milyon bandına
getirecektir.
getireceği marka sadakati, Chevrolet
Markasının pazar payını arttırmasında
en büyük silahlar olacaktır. Türkiye;
Chevrolet Avrupa’nın en önem verdiği
pazarlardan biri. Chevrolet Türkiye
organizasyonu olarak Avrupa’da en
fazla satış adedi gerçekleştiren 4.
pazarıyız ve önümüzdeki yıllarda
markanın Avrupa’daki büyümesinde
büyük pay sahibi olmaya devam
edeceğiz. Chevrolet markası dünyada,
Avrupa’da ve Türkiye’de gelecek 5 yıla
nasıl bakıyor, neler yapılması halinde
sektörün bugün bulunduğu durumdan
daha iyi durama geleceğine inanıyor?
Otomotiv sektörü tüm ülke ekonomileri
için lokomotif görevi görüyor ve
ekonominin gidişatından en hızlı
etkilenen sektörlerin başında geliyor .
Avrupa ekonomisindeki değişimlerine
bağlı olarak, Chevrolet markamız da
son yıllarda büyüyen pazar payını, daha
da yukarılara çıkaracaktır. GM’un global
markası olarak konumlandırılan
Chevrolet, ürün yelpazesine çevreci
teknolojiye ve güvenliğe yapacağı
yatırımları sürdürmeye devam ederek,
hem Avrupa hem de Türkiye pazarının
önemli oyuncularından biri olacaktır .
Gelecek 5 yıla baktığınzda
markanızı nerede görüyorsunuz?
GM’un global markası olan Chevrolet
Türkiye olarak Avrupa pazarında son 5
yıl boyunca büyüyen pazar payımızın,
önümüzdeki yıllarda da büyümesine
devam etmesini bekliyoruz.Yeni
modellerin pazara girmesi , ürün
yelpazemizin genişlemesi, müşteri
beklentilerinin üzerinde hizmet ve bunun
Tüketicinin ilgisi hangi tip
otomobillere yoğunlaşıyor?
Önümüzde dönem otomotiv satın alma
aşamasında belirleyici etkenlerde en
önemlisi yakıt verimliliği olacak. Bunun
ardında hem yükselen petrol fiyatları
hem de çevrecilik konusuna verilen
önem yatıyor. Yakıttan sonra ise
güvenlik, araç tasarım özellikleri
ergonomi, konfor ve rahatlık gelecek.
Chevrolet olarak yakıt tüketimi ve
güvenlik bizim de en çok önem
verdiğimiz konuların başında geliyor. Şu
anda satışta olan modellerimizin hemen
hepsi Euro NCAP’ten aldıkları yüksek
puanlar ile öne çıkıyorlar. Tüm bunlara
ek olarak “Küçük SUV” dediğimiz sınıfın
daha da büyüyeceğine inanıyorum.
Mesela geçtiğimiz aylarda pazara tanıttığımız Chevrolet Trax sürücülere tam
kapsamlı bir SUV’nin birçok özelliğini,
küçük otomobillerin sürüş dinamikleri ve
yakıt ekonomisi ile birleştirerek sunuyor.
Bu araçları alacak olanlar şehirde
yaşayan, genel olarak imajına önem
veren, sosyal bir yaşantısı olan bireyler...
Bu kesimin büyük çoğunluğu da
özgürlüklerine düşkün, bireysel yaşam
tarzlarına uygun araçlar tercih ediyor.
Küçük SUV’ler de bu kullanıcılar için en
ideal çözümü sunuyor. Trax gibi
araçlara olan ilginin önümüzdeki dönem
daha da artacağına eminim.
İnternet yeni otomobil kararındaki
önemli kaldıraçlardan biri olabilir
mi?
İnternetin alım karar aşamasındaki
önemi her yıl giderek artıyor. Müşteriler,
farklı siteler ve sosyal medya üzerinden
modelleri daha showroom’a gelmeden
sanal dünyada inceleme şansına sahip
oluyorlar. Müşterilerin araçların
özelliklerini öğrenmeleri için
showroom’da geçirdikleri zaman,
internet kullanımının artması ile giderek
daha da kısalıyor. İleriki yıllarda hem
birinci, hem de ikinci el piyasasında
İnternet’ten satış oranlarının artması
kaçınılmaz olacak diye düşünüyorum.
65
PAZARLAMA
YÖNTEMLERİNİ
YENİDEN
DÜSÜNMEK
DÜŞÜNMEK
Hem içinde bulunulan dönem, hem de
tüketicilerin beklentileri göz önüne alındığında otomobil satış ağının da acilen yeniden tanımlanması gerekiyor. Şimdiki
otomobil dağıtımı üreticiler ile satıcılar
arasındaki bir takım karmaşık ve organize
ilişkilere dayanmaktadır. Üretici, satış ağını çeşitli zorunluluklar, stok, satış bölgelerinin büyüklüğü ve düzenlenmesi, teşvikler, ücretlendirme sistemi, satış hacmi
olarak hedeflerin tutturulması şartına
bağlı primler sistemi sayesinde yönetiyor.
Hâlbuki üreticiler tarafından hayata geçirilen sistem, satıcıları öncelikle bu model-
ler hakkında müşterileri bilgilendirerek ve
bazı indirimler vererek, ilk önce stokların
eritilmesine itecektir. Olası sapma, tüketicinin çıkarını tam olarak dikkate almamak olacaktır. Bayi “Show-room”ları
geçmişe göre daha düşük olduğu kabul
edilen vergi öncesi yüzde 1’lere düşen
kâr marjlarına karşın oldukça yüksek maliyetli olduklarından, bu sapma otomobil
piyasasının şu andaki krizi içerisinde çok
daha “kritik” hale gelmektedir.1
Otomobil dağıtımının yeniden yaratılması,
bu “klasik” düzenden çıkıp, tüketicilerin
beklediği gibi, fiyatları düşürme ve mem-
nuniyeti arttırma imkânı verecek yeni bir
satış sistemine doğru yönelmeyi ifade
eder. Düşük maliyetli dağıtım ile “Premium” dağıtım arasına bir nevi, dengeyi
bulmaktır.
Bunu başarmak için iki yol öncelik kazanmakta. Her şeyden önce, İnternetin bütün kaynaklarını otomobil alımının gerçek
bir hızlandırıcısı olarak kullanmak. Sonra,
talebi anlamak, yönlendirmek ve yakalamak için distribütör ve satıcıları daima
müşterilerin daha yakınına doğru geliştirerek otomobil alımını yeniden canlandırmak
1. 29/04/2012’de Le Figaro’da yayınlanan bayilerde
birleşme rüzgarı haberinden alıntı.
w MÜŞTERİYE ULAŞMA ARACI OLARAK İNTERNETİN KULLANILMASI
İnternet müşterinin bilgiye hızlı ulaşması için oldukça etkili bir araç. Ancak gelecekte müşterinin satın alma kararında ve satın aldığı
araca ulaşabilmesi için de geliştirilmesi gereken bir araç olarak düşünülmeli.
67
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
İNTERNET, TÜKETİCİ TARAFINDA BİLGİ EDİNİLMESİNDE
GİDEREK DAHA DA VAZGEÇİLMEZ OLAN BİR ARAÇ
İnternetin yakaladığı tüketiciler
diğer kaynaklara sırt çeviriyor
Avrupalı tüketicinin otomobil seçimini
yönlendirmek için sayısız bilgi kaynağına
erişimi vardır: ürün katalogları, uzmanlaşmış basın ve dergiler, üretici siteleri, bayi
ziyaretleri, vs. Hâlbuki tüketiciler, Fransız
tüketicilerin 2005 ile 2013 yılları arasındaki davranışlarının gelişiminin de kanıtladığı
gibi, giderek daha az kaynağı incelemektedirler.
3-4 : 2005 yılında Fransa’da satın
almadan önce kullanılan bilgi kaynaklarının ortalama sayısı1.
2012 yılında Fransa’da satın almadan
önce kullanılan bilgi kaynaklarının ortalama
sayısı.
2 :
İnternetin gelişimi bu düşüşte önemli bir
rol oynamaktadır. Nitekim tüketici için
bu kaynak bilgi akışını yönlendirmek için
bir imkanı temsil etmektedir. Tüketici,
Web üzenden, bedava bir şekilde ve
tek bir noktadan, marka katalogları,
profesyonellerin tavsiyeleri gibi eskiden
kullanılan çok sayıda kaynağa erişmektedir. İnternet tüketiciye pek çok bilgiye
kolayca ulaşma imkânı verirken, ciddi
bir zaman tasarrufu da sağlamaktadır.
Marka Web sitesi: Tüketicilerin
gözünde zorunlu bir vitrin!
Bir vaka üreticilerin dikkatini mutlaka
çekecektir. Otomobil seçimlerini yönlendirmek için, Avrupalı tüketiciler büyük bir
çoğunlukla otomobil markalarının sitelerini incelemeyi düşünmektedirler (sekiz
ülke ortalaması %61). Tüketicilerin bu
yarı iradi refleksi otomobil üreticilerinin
adresine pozitif bir sinyal göndermektedir. Buradan Web sitelerinin müşterilerin
gözünde prestijli ve güvenilir kaynaklar
olduğunu da çıkarmak gerekir. Tüketicilerin bu alandaki diğer öncelikleri ise
bayilerin siteleri (%55) ve diğer internet
gezginlerinin modeller hakkındaki düşüncelerini ifade ettikleri forumlar olarak
belirtiliyor (%43).
Bir bayinin sitesini inceleme eğilimi Almanlarda, Portekizlilerde ve Türklerde,
temsilcilerin siteleri ikinci derecede bilgi
kaynağı olarak görülen diğer ülkelerde
olduğundan çok daha güçlüdür. Yani,
her iki Almandan biri bunları incelemeyi
düşünürken Avrupa’da ortalama sadece dört kişiden birine ulaşabilmektedir.
Bu kolayca açıklanabilir: bir otomobil
alımı sırasında bayilere başvurulması bu
ülkelerin tüketicilerinde daha alışılmış bir
uygulamadır.
1.Cetelem Gözlemevi 2005
SİZİN İÇİN ÖNEM DERECESİNE GÖRE BİR OTOMOBİL
SEÇİMİNDE ETKİSİ OLABİLECEK KRİTERLERİ SIRALAYINIZ
(Otomobil sahipleri tarafından verilen cevapların – 1,2 veya 3. Sıra - ve satın alma niyetlerinin %si olarak)
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
8 ülkenin ort.
Markaların siteleri
56
74
60
50
59
67
49
71
61
Bayilerin siteleri
41
61
52
54
43
60
65
56
55
İnternet gezginlerinin
düşünceleri/forumlar
40
32
40
42
39
39
36
61
43
Uzmanlaşmış basın siteleri
44
39
40
44
36
34
31
18
34
Temsilcilerin siteleri
50
10
17
26
8
37
20
37
26
Bloglar
11
8
21
10
17
22
14
40
20
Sosyal ağlar
11
9
18
8
22
18
13
30
17
Diğerleri
15
4
6
9
5
13
6
5
7
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
68
İnternet, geleceğin kesinlikle
kaçınılmaz bilgi platformu
Bilgi edinmede internete başvuru
hâlâ doruğunda değil. Bütün Avru-
pa ülkelerinde İnternet gelecek iki
yıl içerisinde her iki kişiden biri tarafından bilgi kaynağı olarak kullanılacak. Yani tüketiciler otomobil
seçimlerini yönlendirmek için giderek daha fazla İnternette gezinecek
ve kullanımını satın alma eylemine
kadar hızla uzatabilecekler.
« BİLGİLENMEK İÇİN İNTERNETİ KULLANMAYI DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ (İKİ SENEYE KADAR)? »
(iki yıl içindeki satın alma niyetlerinin %si olarak)
Evet
Hayır
100
24
32
31
80
39
35
31
39
45
45
60
40
69
68
65
55
55
61
61
69
76
20
0
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
Ortalama
8 ülke
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
69
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
AVRUPALILARIN %30’U DAHA ŞİMDİDEN İNTERNETİ
GERÇEK BİR SANAL OTOMOBİL SATIŞ KANALI YAPMAYA HAZIR
Gelecekteki iki yıl içinde, internet kendini gerçek bir sanal otomobil satış kanalı olarak kanıtlayabilir: daha şimdiden
Avrupalıların %30’u Web üzerinden otomobil satın almaya hazır olduklarını söylüyor. Bazı ülkeler bu konuda diğerlerinden daha da ileri görünüyor: Almanların
%38’i ve Türklerin %36’sı İnternet üzerinden otomobil satın almayı düşünüyor.
Diğer ülkelerde de bu oran çok düşük
değil: İtalyanların %33’ü ve Fransızların
%32’si ile İngilizlerin ve Portekizlilerin
%29’u İnternet seçeneğine katılıyor. Bunun aksine, Belçikalı ve İspanyol tüketi-
ciler otomobil e-ticaretine hala mesafeliler. Örneğin Belçikalıların %85’i
otomobillerini Web üzerinden satın almayı düşünmüyor.
Ancak bugün internet üzerinden yapılan
arzın, tüketicilerin bu kanaldan ortaya
koydukları taleplerinin çok üzerinde olduğunu da belirtmek gerekir. Bu nedenle, genel sitelerin yanı sıra (eBay-automobile.fr gibi) uzmanlaşmış siteler
özellikle otomobil küçük ilanlarında ağırlıklarını koymuşlardır: Fransa’da Aramis
Auto, Auto-IES, Elite-Auto, Centrale/
Caradisiac, Birleşik Krallıkta Auto-quake
veya Almanya’da MeinAuto. Müşteriye
bir modeli arama, ayırtma ve sipariş
etme imkanı veren Peugeot webStore,
RenaultShop,fr, Ford Direct UK ya da
G2 Les Grandes Occasions (Opel) gibi
üretici sitelerini de unutmamak gerekir.
Birkaç rakam bunların potansiyelinin ölçüsünü veriyor: lacentrale.fr ayda 11
milyon ziyaretçi çekerken, Peugeot
webStore ayda 350 bin tekil ziyaretçisinin %16 ila 18’inden otomobil siparişi
alabiliyor. Aramis’in ise 2010 yılında
Web üzerinden 14 binden fazla otomobil
sattığı biliniyor.
« OTOMOBİLİNİZİ INTERNET ÜZERİNDEN SATIN ALIR VE ÖDEmesİnİ YAPAR MIYDINIZ? »
(satın alma niyetlerinin %’si olarak)
Kesinlikle
Muhtemelen hayır
Muhtemelen
Kesinlikle hayır
100
24
30
80
30
33
24
28
32
38
52
60
38
40
37
43
35
45
38
33
40
26
33
20
23
25
21
24
30
26
24
12
12
DE
BE
ES
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
70
8
9
4
3
0
FR
IT
5
PT
6
3
UK
TR
6
Ort.
8 ülke
İnternetin artan kullanımı, seçilen otomobil için ısrarla en düşük fiyat araştırması ile at başı gitmektedir. Aslında
İnternet tüketiciye satışa sunulan modelleri birçok kritere göre karşılaştıra-
rak satın alma projesini oluşturma imkanı vermektedir. Kırılmış fiyatların
çekiciliği bu girişimde çok önemlidir.
Mantıksal sonuç tüketiciye bu rekabetçi fiyat araştırmasına uygun bir dağılım
sunmak olmalıdır. Özet olarak, Web
üzerinden otomobil satın alma eğilimi
aynı zamanda düşük maliyet dağılımına doğru bir hareketi de beraberinde
getirebilir.
FİYATIN ÇEKİCİLİĞİ: Dört AVRUPALIDAN üçü ‘PLAZALAR OLMASA DA OLUR’ DİYOR
Fiyat, otomobil dağıtımının yeni çerçevelerinin tanımında temel bir araçtır.
Dört Avrupalıdan üçünden fazlası otomobillerini çekici bir fiyat karşılığında basit bir
depodan veya bir fabrika stokundan al-
maya hazır olduklarını söylüyor. Alman,
Portekizli ve İspanyol tüketiciler bu düşük
maliyetli çözümü seçmeye en çok meyilli olanlardır (sırasıyla %86, 85 ve 80).
Belçikalı müşteri, yine de böyle bir sis-
teme başvurmayı düşünen tüketicilerin
%61’i ile daha tutucudur: bu şüphesiz
markanın onların gözünde indirimli
dağıtıma pek uymayan lüks bir ürün
olmasındandır.
« OTOMOBİLİNİZİ ÇEKİCİ BİR FİYAT KARŞILIĞINDA
BASİT BİR DEPODAN VEYA BİR ÜRETİM STOĞUNDAN TESLİM ALIR MIYDINIZ?” »
(satın alma niyetlerinin %si olarak)
Evet
Hayır
100
14
15
20
23
27
80
21
28
23
39
60
40
85
80
86
79
77
73
77
72
61
20
0
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
Ortalama
8 ülke
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
71
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
Düşük maliyetli bir dağıtım ihtiyacı Avrupalı
tüketicilerin otomobillerini teslim almak için
sarf etmeye hazır oldukları çabada da (zaman ve kilometre olarak) kendisini göstermektedir. Otomobili daha iyi bir fiyata alabil-
mek için yüzlerce kilometre uzağa gitmeyi
göze alacaklarını söyleyenlerin sayısı hiç de
az değil. Ankete katılanların %60’ı buna
hazır olduklarını söylüyor! Burada yine Almanlar ile Portekizliler, sırasıyla %69 ve %68
ile komşularından daha kararlı görünüyorlar.
Bunun tersine, daha düşük bir fiyat için düşük maliyetli bir satış teşkilatı çözümüne
sıcak bakmayan Belçikalı müşteri için bu
kriter de yeterince ikna edici değil ( %42).
« EĞER FİYATI DAHA DÜŞÜK OLSAYDI OTOMOBİLİNİZİ ALMAYA
YÜZLERCE KİLOMETRE UZAĞA GİDER MİYDİNİZ? »
(satın alma eğilimlerinin %si olarak)
Evet
Hayır
100
80
31
37
38
34
32
40
40
48
58
60
40
69
62
63
68
60
66
60
52
42
20
0
DE
BE
ES
FR
IT
PT
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
Ülkeler arasındaki bu birkaç farklılığa rağmen, düşük maliyetli bir dağıtım yolu
otomobil satıcıları ve bayilerince asla ihmal edilmemelidir. Ayrıca distribütörlere,
tüketiciler için çekici satın alma fiyatları
teklif ederken aynı zamanda kabul yerleri masraflarını (Show room’lar imalatçıların şart koştuğu sunum normları sebebiyle pahalıya mal olmaktadır) da en aza
72
indirme avantajı da sunan bu depo satışı
tipindeki dağıtımın gerçekten de müşterisi var. Otomobil dağıtımındaki yeniden
sıçrama mecburen bilgi edinmede, dolayısıyla satın alma karar mekanizmasında
giderek daha fazla alıcıyı yakalayan İnternetten geçecektir. İnternet geleneksel
otomobil satış ağları için bir tehdit olarak
değil, gerçek bir otomobil satın alma hız-
UK
TR
Ortalama
8 ülke
landırıcısı olarak görülmelidir.
Diğer bir kilit nokta: İnternet satın alma
fiyatı sorusunu otomobil dağıtımının üstesinden gelmesi gereken sorunların tam
ortasına koymaktadır. Tüketici artık kırılmış fiyatlar için pusuda beklemektedir ve
geleneksel dağıtım kanalları bu yeni veri
ile uyum sağlamayı öğrenmek zorundadırlar.
w BAYİLER
VE SATICILAR OTOMOBİL SATIN ALMAYI YENİDEN
CAZİp HALE GETİRMEK ZORUNdalar
İnternetin sunduğu tepki verebilme ve
çabukluk otomobil dağıtımına tek başına
yeniden dinamizm kazandırmaya yeterli
değildir. Otomobil dağıtımının yeniden
tanımında, bayilerin ve satıcıların hala oynayacak rolleri vardır. Satın alma eyleminde bundan vazgeçilebileceğini iddia et-
mek mantıksız olur.
Nitekim, tüketicilerin destek beklentisi
her geçen gün artıyor. Sürücüler hem
otomobili test ederken hem de satın
alma işlemleri sırasında yanlarında bayi
ve satıcı desteği olmasını arzu ediyorlar.
Otomobil alıcıları tavsiyeye açtır ve bayi-
lerin ve satıcıların üstesinden gelmek
zorunda oldukları güçlük, müşterilere
akıllıca daha çok hizmet ve destek sunmak için geleneksel ağların yakınlığına
dayanarak otomobil alımını yeniden arttırmayı bilmektir.
OTOMOBİLİ DENEMEK, BENİMSEMEKTİR!
Avrupalıların üçte ikisinden fazlası bir denemeden yararlandı.
Otomobilin satın almadan önce denenmesi İngilizlerde ve Almanlarda neredeyse sistematik iken (sırasıyla %83 ve 82 bundan yararlanmıştır) Belçikalılarda ve İtalyanlarda bu uygulama daha az gerçekleşmektedir.
« SATIN ALMADAN ÖNCE OTOMOBİLİ DENEYEBİLDİNİZ Mİ? »
(otomobil alıcılarının %’si)
Evet
Hayır
100
17
18
33
80
29
32
28
30
43
41
60
83
40
82
67
57
68
71
72
70
59
20
0
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
Ortalama
8 ülke
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
73
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
… Sadece birkaç saat
Araştırmalar deneme sürelerinin giderek daha kısaldığını ortaya koyuyor. Alıcıların sadece %6’sı otomobili bir gün boyunca
test edebilmişlerdir. 2005 yılında test sürüşleri Fransızların %81 1’i için bir ya da iki saat sürmekteydi, bugün ise bu oranın
yüzde 91 seviyesine ulaştığı görülüyor.
1.Cetelem Gözlemevi
« NE TİP BİR test sürüşüydü? »
(satın almadan önce otomobili deneyen alıcıların %si olarak)
Bir veya iki saatlik bir deneme
100
5
7
Bir veya daha fazla gün deneme
Yarım günlük deneme
3
7
6
6
6
7
5
4
9
9
2
9
8
8
6
7
80
60
93
40
84
89
91
84
90
85
87
83
20
0
DE
BE
ES
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
74
FR
IT
PT
UK
TR
Ortalama
8 ülke
« TEST SüRüşü SİZCE Ne KADAR ETKİLİ? »
(satın almadan önce otomobili deneyen tüketicilerin %’si)
Kesinlikle etkili
100
Yeterli oranda etkili
13
2
4
6
Neredeyse etkisi yok
3
5
11
13
Hiç etkisi yok
1
13
13
23
3
5
5
12
16
80
48
60
47
43
55
56
52
57
47
57
40
20
47
39
38
32
29
25
26
32
22
0
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
Ortalama
8 ülke
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
Birkaç saatlik deneme on alıcıdan sekizinden fazlasının otomobil seçimi hakkında karar vermelerini sağlayabiliyor. Test
sürüşü Avrupalıların üçte birine yakını
üzerinde belirleyici olabiliyor.
2005 yılında, Fransızların %20’si1 otomobilin denenmesinin satın alma eylemini
başlattığını düşünmekteydi.
Bugün Fransızların %39’u satın almalarında denemelerin tamamen belirleyici
olduğunu düşünüyorlar.
Otomobil severler nezdinde satın alma
eylemini yeniden ateşleyebilmek için burada bayiler ile satıcılar tarafından yakalanması gereken ve her şeyin ötesinde
çok düşük bir masrafla, güçlü bir potan-
siyel olduğu hissediliyor. Otomobil denemesini tüketicinin gözünde eşsiz ve özel
bir deneyim haline getirmek bayilerin ve
satıcıların marifetine kalmış ama bunu
beceren için başarının garanti olduğu
söylenebilir!
1. Cetelem Gözlemevi Araştırma Departmanı
75
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
OTOMOBİL SATIN ALMA ARZUSUNUN SOMUTLAŞTIĞI YER SHOW-ROOM’DUR
Alıcı tarafından otomobilin fiziksel olarak denenme ihtiyacı bayilerin hala
otomobil satın alma eyleminde işgal
ettikleri yer ile anlaşılabilir.
Cetelem Gözlem’de incelenen 8 ülkede, otomobil alıcılarının %67’si bunu
bayilerde yapmıştır; Belçika, İspanya
ve İtalya’da, bayi, sırasıyla %82, 78 ve
84 ile neredeyse vazgeçilmezdir.1 Bunun sebebi, otomobili görme ve de-
neme temel ihtiyacının dışında, şüphesiz otomobil satın alma eylemi
sırasında belirli bir uzmanlık ve güven
arayışıdır.
Ortalama olarak, otomobil alıcılarının
sadece %8’i bir marka temsilcisine
başvurmuştur. Almanya ve Portekiz’de, tüketiciler bunlara daha fazla
rağbet etmektedirler (sırasıyla %19 ve
16)2. Bir marka temsilcisine başvuru
daha çok fiyat endişelerine cevap vermektedir: temsilci tarafından önerilen
tasarruf bazen yeni bir otomobilin fiyatında %40’lara ulaşabilmektedir.
Özel şahıslardan otomobil alımı, bir
ülkeden diğerine hassas değişimlerle
ortalama olarak %19’u buluyor. İtalyan alıcıların sadece %10’u bunu uygulamakta iken Türkiye’de oran
%34’tür.
1. Cetelem Gözlem 2005
2. İkinci el ve yeni otomobilleri uygun fiyata kullanabilen profesyonel bir galeri.
« OTOMOBİLİNİZİ NE TİP BİR SATICIDAN ALDINIZ? »
(otomobil alıcıları %’si)
Acenta
Temsilci
Özel
100
2
19
4
1
13
4
4
Başka bir distribütör
3
3
8
10
7
14
12
80
16
6
5
6
6
6
8
20
22
19
34
17
60
26
40
82
84
78
68
63
62
46
20
67
55
0
DE
BE
ES
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
76
FR
IT
PT
UK
TR
Ortalama
8 ülke
Bayilik her şeyden önce bir
markanın vitrinidir, ancak satıcının
ilişkisi de satış yerinin seçiminde
hesaba katılır.
Satıcının bir otomobil alımı sırasındaki bu
önemli rolünün belirgin özelliği olan alıcı
ile bayi arasında kurulan güven ve sadakat ilişkisi bayi seçimini etkileyen kriterlerin ilk 3’ü içerisinde ortaya çıkmaktadır.
Öncelikle bayi tarafından teklif edilen
otomobilin markası tüketiciyi bu satış
yerini özellikle seçmeye itmiştir. Sonra
bayi tarafından sunulan teklif ve indirimler gelir, fiyat şartlarının Avrupalı tüketicilerin gözünde bir otomobil alımı sırasında esas olduklarının yeni bir kanıtı
(özellikle İspanya, İtalya, Türkiye ve
Fransa’da).
« OTOMOBİLİNİZİ SATIN ALDIĞINIZ DİSTRİBÜTÖR SEÇİMİNİZİ ETKİLEYEN ÜÇ TEMEL KRİTER NELERDİR?” »
(profesyonel bir bayi, seçen otomobil sahiplerinin %si olarak – en çok üç cevap)
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
8 ülkenin ort.
Otomobilin markası
47
51
54
59
47
49
63
69
54
Önerilen teklifler ve indirimler
41
40
48
43
50
31
32
53
42
Sadakat, güven
40
46
36
32
26
39
22
30
34
Coğrafi yakınlık
45
36
24
31
26
29
34
20
31
Eski otomobilin takas şartları
24
30
16
29
26
30
31
18
25
İlk temasın kalites
8
15
22
16
18
18
19
15
17
Teslim/kullanıma verme süresi
18
15
13
15
27
14
10
16
16
Eş-dost tavsiyesi
6
10
12
9
9
15
10
11
10
Teklif edilen modellerdeki
geniş seçim
7
3
7
7
10
6
16
18
9
Diğer sebepler
13
7
7
6
4
7
10
2
7
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
Ya 2005’de?
Bayi seçiminin sebepleri 2005 Cetelem Gözlem’den beri aynı kalmıştır. Otomobilin toplam fiyatı üzerinden yapılan indirim iyi bir
yer işgal etmektedir (Fransızların %49’u, (Bu oran 2005’de %43 idi) bunu 1 numaralı tercih sebebi olarak gösteriyorlar). Coğrafi yakınlık yine de daha çok geçerli olmaktadır (2005’de %42’ye karşın 2013’de %31).
Sadakat ve güven ilişkisi üçüncü sırada gelmektedir (alıcıların %40’ı 2005 yılında satın aldıkları otomobilin satış noktasını daha
önce tanıyorlardı.)
77
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
SATIŞIN GERÇEK TEŞVİKÇİSİ VE KOLAYLAŞTIRICISI SATICIDIR
İnternette yapılan araştırmalar sayesinde satın almak istediği otomobil hakkında daha iyi bilgilenen tüketici, satın alma
sırasında da tavsiye almayı ister. Satıcının söylemi tüketicilerin çoğunluğu için
önemlidir: Cetelem Gözlem’de araştırılan sekiz ülkedeki otomobil alıcılarının
%59’u satıcı ile yaptıkları konuşmaların
satın alma eylemlerinde belirleyici olduğunu kabul etmektedir.
Bu bakımdan, Portekizliler (%83’ü satı-
cının satın alma sırasında olumlu bir
etkisi olduğunu kabul etmektedir) ile
İtalyanlar (%77) satıcı tarafından yapılan
söylemi algılamaya daha açık görünüyorlar. Bu kuvvetli oran satın alma sırasında bir güvence, emniyet ihtiyacını
ortaya koymaktadır. Tüketici kendi tercihini profesyonellerin fikirleriyle güçlendirmek istemektedir.
Bunun tersine, Alman ve İngiliz tüketiciler satıcının gerekçelerine karşı daha az
hassas görünüyorlar: Almanlar sadece
%37’si ve Birleşik Krallıktaki müşterilerin
sadece %44’ü satıcının satın alma kararları üzerinde bir etkisi olduğunu düşünüyorlar. Bu rakamlar satın alma kararlarının satıcı ile ilk konuşmalarından
önce alınmış olduğunu gösteriyor. Bu
sebepten, satış noktasına ne alacagını
bilerek gelen tuketiciye teşvik edici olmak yerine işini kolaylaştırıcı davranmak
gerekiyor.
« BAYİDE KARŞILAŞTIĞINIZ SATICININ ETKİSİNİN NE OLDUĞUNU SÖYLEYEBİLİRSİNİZ? »
(profesyonel bir distribütör karşısında otomobil alıcılarının %si olarak)
Tam olarak belirleyici
Oldukça belirleyici
Daha ziyade etkisiz
Hiç etkisiz
100
15
11
3
7
11
7
21
27
13
16
80
29
32
30
28
36
35
60
36
61
40
49
64
41
45
46
36
20
37
32
DE
BE
ES
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
78
FR
19
13
8
5
0
22
18
13
IT
7
PT
UK
TR
13
Ortalama
8 ülke
Satıcı öncelikle tüketiciyi bir
otomobil seçimine yönlendirir
Rolü öncelikle alıcıya seçilen otomobil
hakkında tavsiyelerde bulunmak ve rahatlatmaktır. Satıcı tarafından tüketiciye
yapılan konuşmanın temeli aslında teknik özellikleri, tüketim, donanım ve sunulan opsiyonlar yelpazesi gibi, otomobil ile ilgilidir (sekiz ülkenin
ortalamasında %74):
Yine de İngiliz, İtalyan ve Portekizli tüketiciler, satıcılar konuşmalarında bu
argümanlara özel bir yer verdiklerinden,
yan hizmetlerle komşularından daha
fazla ilgileniyor gibiler (Birleşik Krallık
için %41 ve diğer ülkeler için %30). Yan
hizmetler kartını oynayarak satıcı kendisini satın alma eylemini kolaylaştırıcı
bir konuma koymakta: alıcıya otomobilini satın alma eylemi esnasında finansman veya sigorta etme imkanı veren bir
paket teklif eden kişi olmaktadır.
Gelecekte, bayiler ve satıcılar tarafından oynanan bu kolaylaştırıcı rolün
önemi, tüketiciler tarafından giderek
artan kendilerine yol gösterilmesi talebinin gösterdiği gibi, şüphesiz daha
büyük boyutlara ulaşacaktır.
Satıcı otomobil alıcısına satın alma
eyleminin güçlüklerini aşmasını
sağlamayı da bilmelidir
Satın alma eylemini tekrar canlandırılması hiç şüphesiz, bayilerin ve satıcıların otomobilin alınması anında ve otomobil sahibine bu alım sırasında yol
gösterme konusunda gösterdikleri güç
ve yetenekle ilgili olacaktır. Avrupalı
tüketiciler otomobillerini teslim alma ve
kullanmadan daha çok, yardım almalarına imkan sağlayan çeşitli alım opsiyonları ile çok ilgili görünüyorlar.
Otomobil satın alma imajını yenden par-
« SATICI SİZE EN ÇOK NELER HAKKINDA TAVSİYEDE BULUNDU? »
(profesyonel bir distribütör karşısında otomobil alıcılarının %si olarak)
Otomobilin kendisi hakkında
Yan hizmetler hakkında (finansman, sigorta,…)
100
22
16
16
25
30
30
80
26
26
74
74
41
60
84
40
84
78
75
70
70
59
20
0
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
Ortalama
8 ülke
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
79
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
latmak her şeyden önce, tüketiciye bir
otomobil satın almanın getirdiği güçlükleri aştırmayı gerektirir. Müşteriler aslında
evlerinden hiç çıkmadan kendileri ile ilgilenilmesi konusunda büyük beklentiler
içindedirler (otomobilin onarım veya bakım işlemleri için konutlarından alınması,
eski otomobilin yenisi ile takas edilmesi).
Aynı “sıfır dert, sıfır güçlük” düşüncesi içerisinde, Avrupalı tüketicilerin %79’u bayi
tarafından teknik kontrol hatırlatması gön-
derilmesini istemektedirler. Oldukça ciddi
olan bu talep İPhone’un sesli komut asistanı, Siri’yi öven son reklamlarının da kanıtladığı gibi, zamanımızda iyice yerleşmiş
olan bir yardım talebine ilişkin ruh halini
açıkça ortaya koymaktadır. Burada da
bayilerin ve satıcıların tahmin edip işlemekte yararları olacak olan müşteri ilişkilerinin
güçlü bir gelişim potansiyeli vardır. Yol
gösterme aynı zamanda bir takip ve kişisel
bir ilişki talebinden de geçmektedir: Avru-
palı tüketicilerin %63’ü bayilerinin kendilerini etkinliklere davet etmelerini beklemektedir. Bu türden davetler Türklerin %85’i,
İspanyolların %66’sı ve Portekizlilerin
%64’ü tarafından beklenmektedir.
“Birinci Sınıf” bir dağıtım önermek otomobil alımına tekrar dinamizm katabilecek
olası araçlardan biridir. Tüketicileri memnun etmek için hizmet yelpazelerini genişletmeyi bilmek bayilere ve satıcılara düşmektedir.
ÇEŞİTLİ SATIN ALMA OPSİYONLARINDAKİ ÇIKAR (satın alma niyetlerinin – ilgilenenlerin dip toplamı % olarak)
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
8 ülkenin ort.
Bayi tarafından teknik kontrol
hatırlatması gönderilmesi
73
66
83
79
86
82
72
91
79
Otomobilin onarımlar için
bayi tarafından evden
/ işyerinden alınması
77
73
79
74
78
79
80
91
79
Otomobilin bakım işlemleri
için bayi tarafından evden
/ işyerinden alınması
77
70
81
71
73
78
79
91
78
Otomobilin eve teslimi
73
61
70
71
70
74
82
89
74
Eski otomobilin
evden teslim alınması
65
59
73
68
67
65
71
84
70
Bayideki etkinliklere davet edilmek
55
62
66
57
61
64
52
85
63
Bayi tarafından senede iki defa
bana uygun olabilecek yeni modelleri tanıtan mektup gönderilmesi
39
43
52
38
50
53
41
77
50
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
SATIŞ SONRASI: “DOĞRU” MALİYET İDDİASININ KARŞILANMASI
Bir otomobil satın alımının yarattığı birçok güçlüğü aşmak isteyen Avrupalı
tüketiciler için bakım/onarım konusu
zaman ve para güçlüğünü temsil eden
kritik bir yüktür. Bakım ve onarım har-
80
camaları bir otomobilin ömrü süresince üstlenilen maliyetin %40’ından fazlasını temsil etmektedir: otomobil
sahipleri cüzdanlarına etkisini azaltmaya çalışırken bundan daha şaşırtıcı ne
olabilir?
Bayilerin en büyük yükü sundukları hizmetin optimal olduğunu kanıtlamak ve
mümkün olan en iyi fiyata mükemmel
hizmeti sunmak zorunda olmalarıdır.
Bayi otomobilin bakımını yapmak
için hala yasal hizmet sağlayıcıdır
Her iki Avrupalıdan biri otomobilinin bakımını hala otomobili kendisine satan
bayide yaptırmaktadır. Bu oran Belçikalılarda %70’e ve Türklerde %59’a ulaşmaktadır. Dolayısıyla bayi otomobilin
bakımını yapmak için çoğunlukla en
uygun ve yasal hizmet sunucu olarak
görülmektedir. Bu ağırlıklı pozisyon büyük oranda geçmişte üretici garantisini
muhafaza etmek için otomobilin üretici
ağı içinde bakımını yaptırmayı zorunlu
kılan garanti sözleşmelerinin varlığı ile
açıklanabilir. Bu maddeler 1400/2002/
CE1 No.lu Avrupa tebliği ile ortadan kaldırılmıştır. Bununla birlikte otomobilinin
bakım ve onarımını bir yetkili servise
vermek otomobil sahibinin inisiyatifinde
kalmaktadır. Bu konudaki psikolojik bir
fren bu kriz dönemlerinde katlanan eko-
nomik güçlüklerin etkisi ile kalkmaktadır.
Bağımsız aktörlerin, otomobil onarım
merkezlerinin, hızlı onarımcıların, hipermarketlerin ve Webteki bazı onarım alternatiflerinin iletişimi ve fiyat rekabeti
giderek daha sıklıkla otomobil sahiplerinin dikkatini çekmektedir.
veya tercihen bir tamirciye veren tüketicilerin hiç de ihmal edilmeyecek olan
kısmı bu daha düşük fiyat arayışının çok
belirgin bir göstergesidir. Dolayısıyla, Avrupalıların ortalama %18’i otomobillerinin
bakımı ve onarımı için bu iki opsiyonu
seçmektedir.
Tüketici otomobil bakımı için
giderek daha fazla seçenek
arayışındadır
Genel olarak zaten çok pahalı olan otomobil onarım maliyetleri son yıllarda yükselmeye devam etti. Böylece, Fransa’da, otomobil bakım ve onarım hizmetleri fiyatları 2000
ile 2010 arasında reel olarak %28 ve yedek
parça fiyatları %13 artış gösterdi2.
Bu bakım için ayrılmak zorunda kalınan
bütçe sürekli arttığından, tüketiciler de otomobil bakımı için farklı arayışlar içine girdi.
Otomobillerinin bakımını kendi yapan
1. İmalatçı garantisi bu süre içinde revizyonlar nerede
yapılırsa yapılsın artık muhafaza edilmektedir.
2. Le Monde, 04/07/2011.
« OTOMOBİLİNİZİN ONARIMINI/BAKIMINI OTOMOBİLİ SİZE SATAN BAYİDE Mİ YAPTIRIYORSUNUZ?” »
(otomobilini bayiden satın alanların %si olarak)
Evet
Hayır
100
30
80
41
41
47
59
53
49
50
52
57
58
60
40
70
59
48
20
51
50
43
42
0
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
Ortalama
8 ülke
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
81
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
Daha gelişmiş ve teknoloji ile daha çok
donatılmış otomobillere rağmen Do It
Yourself (kendin yap/bir tanıdığa yaptır)
bakım tüketicilerin Belçika’da %13’ünü,
Portekiz’de %12’sini ve Türkiye’de
%11’ini cezbetmektedir. Do It Yourself’in satış sonrası pazarında değer
olarak payı 2008 yılında Fransa’da %15,
Birleşik Krallık’ta %10 ve Almanya’da
%9’a1 ulaşmış olup, “kendin yap” müşterisinin otomobil bakım piyasasında
yakalanacak gerçek bir kanal olduğunun işaretidir.
Oto merkezlerine gelince, bunlar Fransız
ve İtalyan tüketicileri çekmektedir (sıra-
sıyla %17 ve %14). Uzmanlaşmış oto
merkezlerinin başarısı büyük oranda bir
hizmet üzerinden (yağ değiştirme, fren
bakımı, lastik, vs…) götürü veya promosyon şeklinde sundukları çekici fiyatlarla açıklanabilir. Götürü diğer taraftan
müşteriye otomobilinin onarımının tutarını anında değerlendirme imkanı veren
fiyatta bir şeffaflık da getirmektedir.
Bağımsız tamirhanelerin ağırlığı otomobil onarım ve bakım maliyetini düşürmek
için müşterilerin alternatifler araması ile
aynı mantık içerisinde yer almaktadır.
Avrupalı tüketicilerin ortalama %42’si
bakım ve onarım işini bağımsız bir tamir-
haneye vermektedir. ‘UFC Birliği – Ne
Seçmeli’ tarafından 2009 yılında Fransa’daki 3500 atölyede yapılan bir anket,
bakım olarak bağımsız tamirhanelerin
fiyatlarının “resmi” tamirhaneler tarafından uygulananlardan %33 daha düşük
olduğunu göstermiştir.
Çekici fiyatlar ve bakım ve onarım tarifelerinin okunaklı oluşu, çözüm arayışında olan tüketici nezdinde satış sonrasının başarısını garanti eden iki
anahtardır.
1.BIPE, Le Journal de l’Automobile’e (Otomobil
günlüğü) göre
« OTOMOBİLİNİZİN BAKIMINI / ONARIMINI NEREDE YAPTIRIYORSUNUZ? »
(bir bayiden satın alma yapan ve otomobillerinin bakımını başka yerde yaptıran alıcıların %si olarak)
Bağımsız bir tamirciye gidiyorum
Başka yere gidiyorum
Aynı markanın bir bayisine gidiyorum
Bir otomobil merkezine gidiyorum
Kendim yapıyorum / bir tanıdığa yaptırıyorum
100
4
7
6
13
80
5
9
17
8
15
8
9
11
9
8
12
11
10
29
14
33
60
6
8
14
23
20
19
20
31
20
16
10
20
20
40
34
11
23
51
44
20
44
51
44
42
36
33
22
0
DE
BE
ES
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
82
FR
IT
PT
UK
TR
Ortalama
8 ülke
Otomobil bakım harcamalarını azaltmak
için, Avrupalı tüketiciler orijinal bir çareye
başvurmayı da düşünüyorlar: yedek parçalar ile işçiliği ayrı ayrı satın almak. Her
on Avrupalıdan yaklaşık sekizi tamircinin
sadece işçiliğini satın almaya hazır olduklarını söylüyor. Dolayısıyla çevrim için
otomobil yedek parça ve aksesuar piyasasının önünde daha çok güzel günler
var. Fransa’da dört ticaret sitesinin hakim olduğu (allopneus.com, 123pneus.
fr, pneusonline.fr ve popgom.fr) İnternet
üzerinden lastik satışı buna iyi bir örnek
teşkil etmektedir: Netten yapılan bu alımlar yakın zamana kadar %3-4’e1 karşın,
bugün toplam işlem hacminin %7’sini
temsil etmekte. Yedek parça maliyeti ile
işçilik maliyetinin birbirinden ayrılması,
burada da maliyetleri rasyonalize etme
mantığını ortaya koymaktadır: satış sonrası tercihlerini daha çok cüzdanını kollayarak yapan tüketiciyi memnun etmek
için “doğru” fiyat iddiasını ortaya koymalıdır.
1. E-commerce N0.30, 01/06/2011, “Auto: hız kazanan
bir sektör”.
« EĞER PARÇALARI ALABİLSEYDİNİZ TAMİRCİNİN
YALNIZCA İŞÇİLİĞİNİ SATIN ALMAYA HAZIR MISINIZ? »
(otomobil sahiplerinin ve alma niyetinde olanların %si olarak)
Evet, kesinlikle
Evet, muhtemelen
100
9
Hayır, muhtemelen hayır
5
9
Hayır, kesinlikle hayır
4
8
5
4
26
15
52
43
56
60
41
48
45
40
6
20
22
50
7
10
17
80
3
8
49
48
43
20
39
29
17
34
34
23
24
31
0
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
Ortalama
8 ülke
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
ÖZET OLARAK
Krizin etkisi altında, tüketici davranışlarında bazı rasyonalizasyonlar görülmektedir. Onarım ve bakımda daha iyi planlara doğru bir yarışın vurguladığı bu kaçınılmaz rasyonalizasyon yine de müşterilerin bayiler ve satıcılar tarafından
kendilerine hizmet verilmesi ve refakat edilmesi konusundaki çok güçlü beklentilerini gizlememelidir.
Otomobil dağıtımındaki sıçrama bayilerin ve satıcıların sadece satın almaya teşvik edici olmayıp, özellikle bir otomobil satın alma ve kullanmaya bağlı güçlükleri hala aşmaya çalışan müşteriler nezdinde kolaylaştırıcı olma yeteneklerinden geçecektir.
83
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
UZMAN GÖRÜŞLERİ
Ümit KARAARSLAN
HYUNDAI-ASSAN GENEL MÜDÜRÜ
w BİNEK OTOMOBİL ÜRETİMİNİN ÖNÜNÜN AÇILMASI GEREKİYOR
Türkiye’de sektörün kaldıraçları
neler olabilir
Türkiyede otomobil satışlarını etkileyen
ana kaldıraçlar; kişibaşı gelir seviyesi,
araç fiyatları ve tüketici kredisi faiz
oranları olarak özetlenebilir. Bu
doğrultuda ekonomik ve politik
istikrarın devamlılığı, dengeli büyüme ve
cari açık yönetimi önemli göstergeler
olmaktadır.
Doğrudan yabancı sermaye
yatırımlarının artışı, yeni iş imkanlarının
yaratılması, ihracatın ithalatı karşılama
oranının artışı gibi dış etkenlerin ve
petrol fiyatlarının seyri de önemli
etkenler olarak kabul edilebilir.
Sektörün önemli oyuncularından
Hyundai geleceğe nasıl bakıyor
Hyundai’nin denizaşırı ülkelerdeki ilk
fabrika yatırımı Türkiye’de
gerçekleştirildi. Tarihten gelen Kore ile
dostluğumuzun yanı sıra, ülkemizin
potansiyeli ve konumu bu kararın
alınmasında büyük önem taşıdı. Yatırım
ilk kez 1995’teki temel atma ile başladı
ve 1997’de de seri üretime geçildi. O
günden bu yana Hyundai Assan İzmit
Fabrikası’nda sürekli olarak geliştirme
ve iyileştirmeler yapıldı ve toplamda 1
milyar Euro’dan fazla yatırım
gerçekleştirilmiş oldu.
Ancak Türkiye’deki tarihimizin en
önemli dönüm noktası, şüphesiz ki
84
kapasitemizi ikiye katlayıp 200 bin
adedin üzerine çıkaracak yeni yatırım
kararı ve şu anki i20 modelimizin yanı
sıra i10 modelinin üretimi oldu. Toplam
475 milyon Euro tutarındaki bu yatırım
sayesinde Hyundai’nin Avrupa’daki
toplam üretim hacmi Çek fabrikası
dahil olmak üzere 500 bin adede
çıkıyor. Böylece Hyundai’nin Avrupa’da
sattığı araçların yüzde 90’ı Avrupa’daki
fabrikalarda üretilip yollara çıkacak.
Aynen i20 modelimiz gibi i10 modelimiz
de Avrupa yollarında dolaşan, Türk
işçisinin emeğiyle en yüksek kalitede
üretilen gururumuz olacak. Biz de yeni
kapasite artışımızla birlikte yan sanayi
firmaları dahil olmak üzere 2 bin
800’den fazla yeni istihdam yaratıp üretimin tamamını kullandığımızda da
yüzde 90’lık bölümü olan 180 bin adedi
Avrupa’ya ihraç edeceğiz ve Türkiye
ekonomisine büyük katkı sağlamış
olacağız.
Hükümetin alacağı ne türden
önlemler sektöre kaldıraç etkisi yapar
Türkiyede hükümetin bu yıl devreye
aldığı yeni teşvik sistemi itici gücün
başlangıcı olarak değerlendirilmektedir.
Otomotiv sektörünün katma değer
artışı sağlayan sektör olması için
Türkiye’de otomobil üretiminin artması
ve yeni üreticilerin katılması gerekiyor.
Bunun için hafif ticari araçlarda
uygulanan yüzde 15’lik ÖTV’nin binek
araçlara da uygulanması, yeni yatırımların ve mevcut otomobil üretim
kapasitelerinin artışına yol açacaktır.
Kapasitelerin artışıyla birlikte motor ve
aktarma organları üretimi de artarak dış
ticaret dengesi olumlu yönde
gelişecektir.
Türkiye gelecekte yeni ‘sıfırdan
otomotiv yatırımları’ alabilir mi?
Güncel ÖTV oranları, otomobil
aleyhine yüzde 25’ten yüzde 125’lere
kadar adil olmayan farklılık
yaratmaktadır. Böyle olunca yeni
üreticilerin gelmesi engellenmektedir.
Otomobil, yüksek teknolojisi
sayesinde sürüş güvenliği , yakıt
ekonomisi ve çevre kirliliğini azaltıcı
teknolojıye sahip olup yerli yan sanayi
yatırımlarını da artıracaktır.Teşvik
sistemindeki iyileştirmeler, enerji
teşvikleri ve lojistik iyileştirmeler önemli
yan konular olmakla birlikte ÖTV
uygulamasındaki adil olmayan yüzde
25’lik fark, üretici firmaları ihracata
yönelik ürün geliştirmeye
yönlendirmektedir. Bu da iç pazarda
ithalatı gereksiz olarak artırmaktadır.
Hyundai’nin ülkemize olan güveni
artarak sürmektedir. Bu sayede yeni
i10’un üretimi bu ay başlayacaktır.
Önümüzdeki dönemler için de
çalışmalar sürdürülmektedir.
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
YENİLEMEYİ
HIZLANDIRMAK İÇİN
YAN HİZMETLERİ VE
KİRALAMAYI
GELİŞTİRMEK
w MÜŞTERİYİ RAHATLATMAK VE SADAKAT
İÇİN GENİŞLETİLMİŞ GARANTİLER
Otomobil alımı özel olarak düşünülmüş değerlendirme süreçlerini gerektiren bir eylemdir. Aileler için bu yatırımın temsil ettiği önem karşısında
alıcılara satın almanın ve otomobili
teslim almanın ötesinde refakat emek
kaçınılmaz görünmektedir. Tekliflerin
daha çok sayıda ve daha az okunur
yapıldığı bu kapsamda, rahatlatma bir
müşteriyi ikna etme sırasında yadsına-
maz bir araçtır. Satış müdürleri satıcının işlemdeki rolünün önemini ve bu
rolün müşteri ile markanın kendisi arasında özel bir ilişki ile eşleşmesi gerektiğini bilmektedirler.
ÜRETİCİ GARANTİSİ, KAFA RAHATLIĞI İÇİN MARKANIN GÜÇLÜ TAAHHÜDÜ
Üretici ile tüketici ilişkişi, daha ilk başta
satılan ürünün kalitesi ilk kullanma yıllarının teminat altına alınması ve markanın bu konudaki taahhüdünü temsil
eden ‘üretici garantisi’ aracılığı ile kurulur. Üretici garantisinin uzatılması artık
sadece basit bir satış argümanı değil
otomobil alımının olmazsa olmaz bir
şartıdır: Avrupalıların %78’i üreticiı garantisinin beş seneye ve %75’i on seneye uzatılması, yani neredeyse otomobilin elde bulundurulma süresinin
tamamı kapsaması ile ilgilenmektedir.
Bu ilgi tüketicilerin hem otomobile
mantıklı yaklaşımlarını hem de güçlükleri aşma ihtiyaçlarını betimlemektedir:
otomobillerinin yıpranmasına bağlı so-
86
runlarla uğraşmak zorunda kalmamak
her şeyin üzerinde prim yapmaktadır.
Üreticiler için, bu tür teklifler aynı zamanda müşteriyi satış sonrası ihtiyaçları hakkında sadıklaştırma ve yetkili
servislerin gelecekle ilgili planlarını yapabilmeleri açısından kaçınılmaz bir
mekanizmadır. Bu garantilerin uzatılması, daha uzun vadede, ürün ömrünün uzatılması ve otomobil parkının
yaşlanması dikkate alındığında, bir sadıklaştırma fırsatıdır da. Koreli üretici
KIA 2006 yılından itibaren bazı modellerde yedi yıl veya 150.000 kilometre
garanti veren ve sonrasında 2010 yılında bunu bütün seriye yayan ilk markalardan biri olmuştur. Opel 2012 Hazi-
ranında bütün Astra modellerinde
sekiz yıl veya 150.000 km garantiyi
lanse etmiştir.
Bütün bir otomobil döngüsü süresince
bir kafa rahatlığından emin olmak, sigortayı mali bir kayıp olarak gören Avrupalıların üçte ikisine yakınının de hedefidir. (GAP): bu tür bir sigorta aslında,
otomobilin çalınması veya tamamen
pert olması durumunda, ana sigortacının ödemesini otomobilin satın alış fiyatı limitinde tamamlamaktır. Otomobil
ve kredi profesyonelleri bu taşıyıcı araca yapışmalıdırlar: tüketicilerin %47’si
bayi nezdinde yapılan bir sigorta ile ve
%39’u kredi kuruluşları nezdinde yapılan bir sigorta ile ilgilenmektedir.
ÇEŞİTLİ GARANTİLERE İLGİ (satın alma niyetlerinin – ilgilenenlerin alt toplamı %si olarak)
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
6 ülkenin ort.
İmalatçı garantisinin
beş seneye uzatılması
72
81
82
66
81
81
71
92
78
İmalatçı garantisinin
on seneye uzatılması
66
75
78
61
80
83
64
92
75
GAP sigortası
49
63
71
50
71
77
45
90
65
İmalatçı nezdinde yaptırılan
otomobil sigortası
30
37
58
30
58
55
43
89
51
Bayi nezdinde yatırılan
otomobil sigortası
30
30
48
23
57
49
38
88
47
Kredi kuruluşu nezdinde
yaptırılan otomobil sigortası
18
32
41
19
43
40
32
79
39
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
UZUN SüRELİ BİR KATMA DEğER İçİN UZATILMIş GARANTİ
İkinci olarak, bir müşterinin bir marka ile
ilişkisi, otomobil sahibine bütün bir satış
sonrası dönemi için, bütçesinin ihmal edilemeyecek bir kısmını temsil ettiği bilinen,
otomobilin bakımı için kalitesi garantili bir
servis imkanı veren bakım sözleşmeleri
aracılığı ile güçlendirilebilir. Geri alma taahhütleri de özellikle çekici avantajlar sunarak
son tereddütleri ortadan kaldırmak için
kullanılan ticari kozları oluşturmaktadır.
Aynı şekilde otomobilin artık değerini önceden tespit etme imkanı veren ve böylece
tüketicilere otomobilin yıpranması hakkında daha iyi bir vizyon sağlayan teklifler de
vardır. Bu öğeler otomobile sahip olma ile
ilgili maliyetlerin tamamını dikkate alarak
daha rasyonel bir fiyat değerlendirmesi
yapma imkanı sağlamaktadır.
87
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
w SATIN ALMAYI KOLAYLAŞTIRICI KREDİ SEÇENEKLERİ
DEĞİŞİK BORÇLANMA PROFİLLERİ
İngilizler gelirlerinin %143’üne karşılık gelen bir aile borçlanma oranı ile araştırılan
yedi ülke arasında en çok borçlananlardır
(ancak Hollanda, Danimarka, İrlanda
veya Norveç gibi ülkelere göre daha az
seviyede). İber yarım adasındakiler de
(Portekiz %130 ve İspanya %128) kullanılabilir brüt gelir seviyelerinin üzerinde
krediye başvurmaktadırlar (yani borçlanma oranları %100’ü aşmaktadır). Bunun
tersine, Fransa’da (%80) ve İtalya’da
(%65) aileler daha az borçlanmaktadır.
AİLELERİN BRÜT BORÇLANMA ORANLARI
(gelirlerinin %si olarak)
150
125
100
75
143
128
130
50
99
89
80
84
65
25
0
DE
Kaynak: Eurostat’a göre BIPE
88
BE
ES
FR
IT
PT
UK
Avro
Bölgesi
GELECEKTE DE OTOMOBİL SATIN ALIRKEN KREDİ TERCİH EDİLECEK
Bir otomobili finanse etmek için krediye veya kiralamaya başvurmak Avrupalıların gözüne ilgi çekici çözümler
olarak görünmektedir. Bu finansman
modelleri bazı aileler için bir otomobile
ulaşmanın tek yoludur; başkaları için
bu belki model yükseltmenin, yeni otomobil piyasasında denge kurmanın,
bir alımı daha erken gerçekleştirme ya
da sadece vadeli ve gelir getirici bir
tasarrufa yönelmeyi önlemenin bir yoludur.
Gelecekte de otomobil satın alırken
Avrupalıların %53’ü bir kredi talebinde
bulunmayı ve %6’sı bir kiralama teklifini, uzun süreli kiralama (UVK) veya
satın alma opsiyonlu kiralama (OPK)
düşünmektedir. Yani otomobillerine
peşin para ödemeyi düşünenler ancak
beşte ikidir.
Dolayısıyla ister yeni ister ikinci el olsun, gelecekte de alımı kolaylaştırıcı
olarak algılanan, kredi ve kiralamaya
bakış açısı olumludur. Hızla gelişen
yeni otomobillerdeki kiralama teklifleri
de ailelerin aklına yatmaya başlamıştır.
Yine de, ülkeden ülkeye değişen bir
görüş, burada da zıt sonuçlar vermektedir: İtalya’da, potansiyel alıcılar kiralama tekliflerine (%9) veya kredi tekliflerine (%39) başvurma niyetinde
olduklarını beyan edenler iki kişiden
birisinden daha azdır. Kredi şartları
sıkılaştığından, aileler ileride zorunlu
olacak olan otomobil veya öncelikli
alımları garanti altına almak için tasarruflarını azaltmayı öngörmektedirler.
Bunların Akdenizli komşuları krediye
veya kiralamaya başvuru konusunda
daha iyimser değiller: Türklerin %41’i,
Portekizlilerin %56’sı ve İspanyolların
%58’i bu iki hizmetten birisine başvurmayı düşünürken (Avrupa’da ortalama
%59’a karşın) Belçikalılar (%70) ve
Almanlar (%68, bunun %9’u kiralama)
bunda bir sakınca görmemekteler.
Birleşik Krallıkta, finansal kiralamanın
şirket filolarında büyük ölçüde yol kat
ettiği bir kültürde, kredi ile finansman
(niyetlerin %70’i) ve kiralama (%9) iştahını teyit etmektedir.
« ALIMINIZI NASIL FİNANSE ETMEYİ DÜŞÜNÜYORSUNUZ? »
(İki yıl içerisinde satın alma niyetlerinin %si olarak)
%100 nakit
Kredi ile (tamamen veya kısmen)
100
3
5
9
Satın alma opsiyonlu veya opsiyonsuz kiralama sözleşmesi ile
4
9
9
3
9
80
6
38
55
39
51
59
60
52
53
65
70
40
59
52
20
32
42
30
40
44
41
21
0
DE
BE
ES
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
FR
IT
PT
UK
TR
Ortalama
8 ülke
89
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
Kiralama, otomobile erişmenin
orijinal bir şekli
UVK – OPK: bu nedir?
Uzun vadeli kiralama (UVK) belirli bir süre
üzerinden aylık ödemeler karşılığında
yeni bir otomobilin kullanıma verilmesini
ifade eder (sözleşme sonunda otomobil
geri verilir). Satın alma opsiyonlu kiralama
(OPK) yine belirli bir süre üzerinden aylık
ödemeler karşılığında yeni bir otomobilin
kullanıma verilmesini ifade eder, ancak
gilenmekte, dörtte birinden fazlası da
OPK ile ilgilenmektedir. Bu çözümler
Türkiye’de, İspanya’da ve Portekiz’de
daha olumlu yankı bulmakta iken Almanlar ile Belçikalılar otomobil sahibi
olmaya daha çok bağlı görünmektedirler. Zaten, ilgi duyanlarla adım atanlar
arasında her yerde görülen farklılık, bir
otomobil sahibi olmanın Avrupalıların
tamamının paylaştığı bir değer olarak
kaldığını kanıtlamaktadır.
otomobil bu süre içerisinde herhangi bir
zamanda satın alınabilir.
UVK ve OPK, Avrupalıların ilgisini
çeken hizmetler
Uzun vadeli veya satın alma opsiyonlu
kiralama hizmetlerinin başlıca avantajı,
ailenin ilk yatırımın yüksek maliyetini üstlenmek mecburiyetinde olmamasıdır.
Bu hizmetlerden halen yararlanan çok
az sayıda kişi olmasına rağmen, Avrupalıların üçte ikisinden fazlası UVK ile il-
« AŞAĞIDAKİ HİZMETLERE ŞAHSEN İLGİ GÖSTERİRİ MİYDİNİZ? »
(sorgulanan Avrupalıların toplam %si olarak)
Kullanıcılar
İlgilenenler
60
50
40
30
42
46
43
20
26
10
19
3
0
UVK
2
OPK
DE
2
UVK
29
25
2
1
OPK
BE
UVK
29
2
1
OPK
ES
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
90
35
37
27
20
49
UVK
26
3
3
OPK
FR
25
26
UVK
IT
OPK
UVK
24
OPK
PT
UVK
5
2
2
2
1
2
26
OPK
UK
UVK
4
OPK
TR
3
UVK
2
OPK
Ortalama 8
ülke
avrupalı müşterilerin yüzde 47’si kredisini bayiden kullanmayı seçiyor
Avrupalıların %58’i kredilerini bir bankadan veya uzman bir kuruluştan alıyor.
Türkler (%78) ile Fransızlar (%79) gerçek
kredi profesyonelleri olarak gördüklerine
güveniyorlar.
Yine de, satış yerinde (bayide) finansman
Avrupalı müşterinin %47’sini yakalıyor.
Muhatabın pratikliği ve tek oluşu alıcı için
yadsınamaz avantajlar olduğu doğru.
Almanlar ile İtalyanlar her üç vakadan
ikisinden fazlasında (%68) finansman
sözleşmesini bayide imzalıyor.
« KREDİ SÖZLEŞMESİNİ NEREDE YAPTINIZ? »
(kredi kullanan alıcıların %si olarak)
Bayide
Başka yerde: banka, uzman bir kuruluşta
100
32
32
80
46
49
46
53
59
60
78
79
40
68
68
51
20
54
54
41
47
22
21
0
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
Ortalama
8 ülke
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
91
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
…ÖNEMLİ ÖLÇÜDE BÜYÜMESİ GEREKEN BİR ORAN
Satın alma niyetlerinde, uzman kuruluşlar
tarafından kullandırılan krediler 10
puanlık artışla %53’den %63’e yükseldi.
Fransa ve Türkiye’de bu eğilim kendini
kanıtlamıştır. Buna karşın, Almanlar,
Belçikalılar, İtalyanlar, Portekizliler ile
İngilizlerin gelecekte bu tür kuruluşlara
başvuracak olanların sayısı çok daha
fazla olacaktır.
« BÜYÜK OLASILIKLA KREDİNİZİ NEREDEN ALMAYI DÜŞÜNÜYORSUNUZ? »
(gelecek iki yıl içinde kredili alım niyetlerinin %si olarak)
Bir bayiden
Başka yerden: banka, uzman kuruluş,…
100
80
44
53
55
63
56
62
68
60
74
81
40
56
20
47
45
44
38
32
26
37
19
0
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
Ortalama
8 ülke
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
Buna rağmen dikkat, bunlar alım
sırasında mutlaka gerçekleşecek olmayan niyetlerdir. Nitekim biliyoruz ki
bayide finansman tamamen beklenmedik yani önceden tasarlanmamış bir
eylemdir. Olası bir gelecekteki finans-
92
mana atıfta bulunulduğunda, niyetlenenler önce özel bir ilişki içerisinde oldukları
kendi
bankalarını
düşünme
eğilimindedirler. Ancak satış noktasında
bulunan uzman finansmancıların
sunabileceği avantajlar özellikle otomobil
tutkunları için cezp edici olabilir. Otomobil tutkunları rekabetçi finansman paketleri ve kredi oranlarına duyarlı satın alma
grubunu oluştururlar. İyi bir teklif,
hesaplarında olmayan bir otomobili satın
almak için onları baştan çıkarabilir.
OTOMOBİL KREDİSİ: HER ŞEYDEN ÖNCE ÇEKİCİ BİR FAİZ ORANI
Avrupalı alıcıların %28’i finansman
projelerini Büyüteç altında incelenen
ve finansman kuruluşunun seçiminde
gelecekte daha da belirleyici olacak
olan faiz oranı üzerine bina etmişlerdir.
Bununla ilgilendiğini söyleyenlerin
oranı %40’ıseviyesindedir. Fransızlar,
Belçikalılar ve İtalyanlar teklif edilen
orana daha dikkatlidirler. Yaklaşık
yarısı için bir sonraki alımlarında bu
belirleyici olacaktır. Buna karşın, kredi
seçeneğini kullanan İspanyollar (%32)
ile Almanlar (%27) finansmanlarını
seçmek için başka kriterleri de hesaba
katacaklardır.
« BİR FİNANSMAN KURULUŞUNU SEÇMEK İÇİN TEMEL KRİTERİNİZ FAİZ ORANI MIDIR?” »
(bir kredi kullanmış olan alıcıların %si – geçmiş - ve iki yıl içerisinde kredili alım yapma niyetlerinin %si –gelecek- olarak)
Geçmiş alım
Gelecek alım
60
50
40
30
50
48
47
20
10
25
29
27
30
44
40
39
31
32
40
29
32
27
28
22
0
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
Ortalama 8
ülke
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı
93
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
…TÜKETİCİ TARAFINDAN OKUNABİLİR OLMASI ŞARTIYLA!
Her türlü finansman tekliflerinin çoğaldığı
bir kontekst içerisinde (UVK, OPK, paket
finansman teklifi), krediye erişim şartlarının okunabilirliğine dikkat ederek alıcıyı
rahatlatma görevi kredi uzmanlarına aittir. Kredi şartlarının tamamı üzerinde şeffaflığı garanti etmek (faiz oranı, hatta
ödeme süresi, dosya masrafı, …) çeşitli
çözümlerin sunduğu avantajları karşılaştırmayı kolaylaştırmak için çok önemlidir.
Bu paket teklifler hem tasarruf etmek
hem de müşteri sadakatini sağlamak için
iyi bir araç gibi görünse de dikkatli olmak
gerekir.
Pazarın yeniden ele geçirilmesi esas olarak kredi profesyonellerinin avantajlı fiyattan ve tam şeffaf bir kredi önerme
yeteneğinden geçecektir.
w Y
ENİ MÜŞTERİLERİ YAKALAMAK
İÇİN YENİ MOBİLİTE HİZMETLERİ
“Otomobilin finansmanında veya
sigorta­sında geleneksel refakat hizmetlerinin ötesinde, imalatçıların yeni mobil
hizmetleri sunmalarında fayda var gözükmektedir. Bugüne kadar, finans sorunları nedeniy­le ya da bir otomobil sahibi olmanın ge­r ektirdiği sayısız
zorunluluklarla otomobil arzularını frenlemiş olan; bir otomobile sahip olmak
yerine ihtiyaçları doğrultu­sunda bunu
emaneten kullanan basit bir sürücü
olan, otomobil sahibi olmamış yeni müşterileri yakalamak amacıyla ya­pılmalıdır.
94
Otomobil paylaşım fikri bazı müşteriler
nezdinde kendini kanıtlamış bir kavram.
Farklı mobilite (hareketlilik) anlaşmaları
otomobilin satın alınması veya uzun va­
deli kiralanmasını tamamlamak için gün
yüzüne çıkmaktadır. Bu anlaşmalar hafta sonu tatiline çıkmak, yaz tatili veya
özel vesilelerle (taşınma, aile toplantısı)
talep üzerine her tip otomobilin (küçük
şehir otomobilleri, tek kişilikler, motorlu
iki tekerlekliler, bisikletler) kiralanmasına
imkân sağlamaktadır. Peugeot’nun MU
servisi bunu önermektedir. Citroen’in
Multicity’si gibi bazı hizmetlere tren veya
uçakla seyahatleri de dahil etmek müm­
kün. Halen az kullanılan bu seçenekler
otomobil üreticileri tarafından ihmal edilmemelidir. Örneğin, elektrikli otomo­
billerin paylaşılması otomobil sahiplerinin
bu teknolojiye aşina olmalarını ve son
satın alma engellerini kaldırmalarını sağ­
lamalıdır. Almanlar ve daha çok İngilizler
oto­mobil kullanımının bu çeşitli hizmetleri karşısında kuşkulu kalsalar dahi,
Avru­palıların üçte biri bu sistemlere belirgin bir ilgi göstermektedir.
« AŞAĞIDAKİ HİZMETLER HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ? »
(Sorgulanan toplam Avrupalıların %si olarak)
Müşterek
otomobil
Paylaşımlı
otomobil
Hareketlilik
anlaşması
DE
BE
ES
FR
IT
PT
UK
TR
6 ülkenin ort.
Kullanıcı
6
4
4
9
4
6
3
3
5
İlgilenen
30
34
30
42
29
43
23
30
33
Kullanıcı
1
1
2
1
1
1
2
6
2
İlgilenen
25
23
27
30
39
36
19
44
30
Kullanıcı
0
1
2
2
1
0
1
4
1
İlgilenen
23
27
34
33
36
33
17
47
31
Otomobili ve yolculuk masraflarını paylaşarak aile dışından kişilerle organize
olarak yolculuk yapmak, Portekizlilerin
%43, Fransızların ise %42’sinin ilgisini
çekiyor.
Arada sırada veya kısa süreli bir otomo-
bile self-servis olarak 24 saat ücretli
erişim sağlayan türden bir otomobil
paylaşımı ise Avrupalıların %30’unu çekiyor. Türkler (%44) ile İtalyanlar (%39)
bu hizmete başvurmaya daha meyilliler.
Hareketlilik sözleşmesi, bir abonelik kar-
şılığında ihtiyaca göre her türlü aracı
hizmete sunmayı içeren bir sistem. Avrupalıların %31’inin ve özellikle Türklerin
(%47), İtalyanların (%36) ve İspanyolların (%34) ilgisini çekiyor.
ÖZET OLARAK
Her şey kaybedilmiş değil: otomobil piyasalarında tekrar sıçramak için hala kaldıraçlar var. Ürün arzı ile dağıtımın hem ‘düşük
fiyata’ ve ‘lüks segmente duyarlı’ iki farklı hedef kitleye oynayacak kartları var. Otomobil ile bağlantılı hizmetlerin de kendilerini
ortaya çıkartacak kozları var. Sadece tatmin olmak isteyen bir tüketiciye refakat etmek ve satın almaya doğru adım atmasında
yardımcı olmak yeterli.
95
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
Almanya
Otomobil Pazarı
Özellikle hurda teşvikiyle pazarın 2009’da uçmasından sonra (+%23), Alman pazarı
2010 yılında ciddi şekilde geriledi (-%23) ve 2011 yılında 2007 – 2008 yıllarındaki (zayıf) seviyeleri
tekrar buldu. Her şeye rağmen 2011 yılında en iyi direnen ülkelerden biri oldu ve 2012 yılı ise bir
pekiştirme yılı oldu.
Almanlar otomobilin ihtiyaçlara uygun olmasına en çok bağlı olanlardandır; buna karşın, şüphesiz
temsilcilere başvuru oranının yüksekliği sebebiyle, satın alma fiyatı kriterine daha az hassas
Ürün ve Dağıtım görünmekteler. Paradoksal olarak, “Premium” otomobil ülkesinde minimalist bir dağıtım korkutucu
olmuyor. İnternet üzerinden otomobil alımından otomobilin basit bir depoda veya stoktan teslim
edilmesine kadar aracı sayısını azaltma isteği çarpıcıdır.
Bağlantılı
Hizmetler
Alman tüketicisi üretici tarafından desteklenme (garanti) ihtiyacını Avrupalı
komşularından daha az hissediyor. Buna karşın kredi, bayinin finansman teklifi ile
özellikle ilgilenen ve Avrupa ortalamasından daha az borçlanan tüketicilerde iyi bir satın alma kaldıracını
oluşturabilir.
Belçika
Uzun vadede, sadece 2009 krizi ile ve 2012 yılında yeniden aksayan
Belçika pazarı, devamlı yükselme eğiliminde görünüyor. 2012’nin ilk yarısında sektör,
Otomobil Pazarı CO2 primlerinin kaldırılması ile bir karşı darbe aldı. Şirket otomobilleri piyasasının iyi tutunması bunun
sonuçlarını hafifletme imkanı sağladı.
Belçikalılar, indirimlere ve promosyonlara dikkat çekici bir hassasiyetle, satın alma fiyatının ve kullanım
maliyetinin başlıca seçim kriterleri olduğunu söyleyen Avrupalıların başında gelmektedirler. Bu
şüphesiz, bir kere satın alma girişiminde bulunduktan sonra pazarlık etme ihtiyacını duymamalarının
Ürün ve Dağıtım
sebebidir. Şaşırtıcı bir şekilde düşük fiyatlı bir dağıtımı (İnternet üzerinden satın alma, otomobilin bir
fabrika stokundan veya birkaç yüz kilometre öteden teslim alınması) seçmeye hazır değiller ve bayiden satın almayı ve bakım yaptırmayı öncelikli kılmaya devam ediyorlar.
Bağlantılı
Hizmetler
Belçikalılar temel olarak uzmanlaşmış profesyonellerden aldıkları kredi ile otomobil satın alma ile ilgili
olarak İngilizlerden sonra ikinci sırada gelmektedirler.
İspanya
Uzun bir rahatlık ve aşırı ısınma döneminden sonra, pazarın balonu gayrimenkul ile birlikte patladı.
Otomobil Pazarı 2007 ile 2012 arasında pazar %54 geriledi.
İspanyollar her ne kadar fiyat kriterine (alma, kullanma) göreceli olarak az önem verseler de, otomobilin niteliklerine ve de kendilerine yapılabilecek finansman tekliflerine özel olarak hassas kalmaktadırlar.
Ürün ve Dağıtım Nitekim, İspanyollar Avrupalı komşularından daha az pazarlık etmekte ve İnternet üzerinden satın
almanın bir faydasını görmemektedir.
Bağlantılı
Hizmetler
96
Buna karşın, üreticiler İspanyollara garanti uzatmaları sunarak olumlu bir yankı bulabiliyorlar. Yüksek
borçlanma oranlarına rağmen, daha ziyade bayide yapacakları sözleşme ile kredili finansmandan
vazgeçmiyorlar.
Fransa
Otomobil Pazarı
2009-2010 yıllarında verilen hurda teşviki piyasayı uzun süre üst seviyelerde tutma imkanı vermedi.
2011’de %2’lik bir gerilemeden sonra 2012 perspektifleri özellikle ortada, satışlar %12 düştü.
Fransızlar pazarlıkta tereddüt etmedikleri satın alma fiyatına en bağlı olanların arasında bulunuyorlar.
Ülkede İnternet üzerinden araç satın almaya hazır küçümsenmeyecek kitle var. Otomobilin bakımını
Ürün ve Dağıtım
oto merkezlerinde veya daha avantajlı fiyatlarla yaptırma eğiliminin kuvvetle yaygınlaşması bu ülkede
dikkat çekiyor.
Bağlantılı
Hizmetler
Fransız krediye başvurduğunda, bayi yerine finans kuruluşlarına yönelmeyi tercih ediyor. Her zaman iyi
plan arayışında olan Fransızlar, otomobil paylaşımı konusunda da öncülük ediyorlar.
İtalya
İtalyan pazar seviyeleri sürekli indirimler, bitmeyen hurda teşvikleri ve tüketicilerin düşük fiyatlı küçük
Otomobil Pazarı segmentlere yönelmesi sebebiyle anormal derecede yükselmişti. 2010 yılından beri, İtalyan pazarı
gerilemekte, 2012 yılında 1,5 milyon adetin altına düştü.
Sıkı bütçe konteksti içinde, üreticilerin İtalyanların indirim ve promosyon
olarak kuvvetli bekleyişlerine cevap vermekten başka çareleri yok.
Ürün ve Dağıtım Çoğunlukla, tüketiciler ile üreticiler, etkileyici konuşması ile tek
satıcılı bayilerde uzlaşacaklardır. İtalyanlar için satış sonrasında tasarruf
yapmaya en fazla eğilimi olanlar.
Bağlantılı
Hizmetler
Pazar diliminin yapısından kaynaklanan ve toplumsal sebeplerle (özellikle anne baba ile uzun süre
beraber oturma) peşin ödeme gelecekte de önemini koruyacaktır. Krediyi tercih edenler için, bayiler
burada da önemli bir rol oynayacaktır.Otomobilin kral olduğu bu ülkede, yeni otomobil paylaşma
hizmetleri ve hareketlilik sözleşmeleri yakında alıcı bulacaktır.
Portekiz
Otomobil pazarı 2009 yılındaki ciddi düşüşten sonra (- %25) her ne kadar 2010 yılında tekrar
Otomobil Pazarı sıçramayı bildiyse (+ %39) 2012 yılında sadece 100.000 tescil ile, yani 1985 yılından beri piyasanın
şahit olmadığı bir seviye ile 2011 yılında başlayan düşüşü sürdürdü.
Satın alma fiyatına ve bilhassa kullanım maliyetine dikkat eden Portekizliler bayide pazarlık yapmaktan
çekinmezler. Daha avantajlı bir fiyat elde etmek için otomobillerini basit bir satış deposundan teslim
almakta veya yüzlerce kilometre yapmaya kararlılar. Bayiden satın almaya komşularından daha az
Ürün ve Dağıtım bağlı olup aynı zamanda da otomobilin bakımı konusunda bayiyi seçmede de azınlıktalar. Her zaman
tasarruf mantığı içinde olan Portekizliler, yedek parçaları ayrı ve tamircininse sadece işçiliğini satın
almaya hazır olduklarını ilk beyan edenlerden.
Bağlantılı
Hizmetler
Portekiz tüketicisi üretici tarafından özellikle garanti ve sigorta konularında geniş bir destek beklentisi
içinde. Her zaman tasarruf arayışında olan Portekizliler ortak otomobil, paylaşımlı otomobil veya mobilite sözleşmesi tipinde yeni çözümleri de olumlu karşılıyorlar.
97
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
Birleşik Krallık
İngiliz piyasası krizi çok şiddetli hissetti ve 2007 ile 2009 arasında %20’ye yakın geriledi. O zamandan
Otomobil Pazarı beri, 1995’ler seviyesine bir dönüşle, iki milyon civarında tescil ile fena tutunmuyor. Yine de, 2012
yılında pozitif bir büyüme kaydeden tek Batı Avrupa ülkesi oldular.
Otomobilin kullanıma ve ihtiyaçlara uygunluğuna ve de otomobilin verdiği imaja çok bağlı olan İngilizler,
yine de kullanım maliyetine çok bakarlar. Buna rağmen, aracın bakımı için bayi ile diğer profesyonelleri
Ürün ve Dağıtım
rekabet içine sokmalarına rağmen düşük fiyatlı dağıtım kavramına karşı komşularından daha az
kabullenici bakmaktadırlar.
Bağlantılı
Hizmetler
İngiliz tüketicisi Avrupalı komşularından daha az bayi desteğine (garanti) ihtiyaç duyuyor. Yüksek
borçlanma oranlarının da kanıtladığı gibi, İngilizler bayide kredi sözleşmesi yapan tüketiciler olarak kredi
ile satın almaya büyük bir ilgi gösteriyorlar.
Türkiye
Günümüzde Türkiye esas olarak bir otomobil üretim ülkesidir. Binek otomobil satışları yıllık 550.000
Otomobil Pazarı adet seviyesinde dalgalanıyor. Taşıyıcı ekonomik büyümenin orta vadede desteklediği yurt içi talep
pazarın uçmasına imkan sağlayacaktır.
Avrupalıların aksine, teknik özellikler ve güvenlik, satın alma fiyatı ve kullanım kriterlerinin üzerinde
prim yapmaktadır. Her şeye rağmen çeşitli indirimlere ve promosyonlara dikkat ediyor ve yeterli
Ürün ve Dağıtım olmadığında pazarlık yapmakta tereddüt etmiyorlar. İnternet üzerinden alım yapmak Türkler için bir
engel değil ve daha basit bir yetkili satıcılık sistemi, bakımı hala bayiye yaptırmalarına rağmen, olumlu
bir yankı bulabilir.
Bağlantılı
Hizmetler
98
Türkler garanti ve sigorta konusunda bayiden güçlü bir destek bekliyorlar. Buna karşın, finansman
tarafında, tercihleri peşin alımlardan yanadır. Krediyi tercih edenler öncelikle bankalara ve uzmanlaşmış
kuruluşlara başvuruyorlar. Yeni hareketlilik, oto-paylaşım hizmetleri ve özellikle hareketlilik sözleşmeleri,
hala toparlanma aşamasında olan bir ülkede otomobile erişimi kolaylaştıracaktır.
EKLER
İstatistikler: Pazar rakamları
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
w İSTATİSTİKLER
YENİ BİNEK OTOMOBİLİ PAZARI
(tescil adedi olarak)
2010
2011
Varyasyon
2011/2012
20131
Varyasyon
2012/2013
Fransa
2 252 000
2 207 000
1 920 000
- 12,94 %
1 975 000
2,86 %
İtalya
1 960 000
1 744 000
1 430 000
- 15,42 %
1 530 000
3,73 %
İspanya
982 000
810 000
750 000
- 7,41 %
785 000
4,67 %
Portekiz
223 000
153 000
105 000
- 31,37 %
100 000
- 4,76 %
Belçika- Lüksemburg
597 000
622 000
535 000
- 13,99 %
540 000
0,93 %
Birleşik Krallık
2 031 000
1 941 000
1 985 000
2,27 %
2 060 000
3,78 %
Almanya
2 916 000
3 174 000
3 140 000
- 0,44 %
3 200 000
1,27 %
Hollanda
483 000
556 000
530 000
- 10,07 %
495 000
1,00 %
Polonya
334 000
320 000
294 000
- 8,13 %
305 000
3,74 %
Çek Cumhuriyeti
169 000
171 000
174 000
1,75 %
180 000
3,45 %
Slovakya
64 000
68 000
60 000
- 11,76 %
62 000
3,33 %
Macaristan
45 000
72 000
43 000
- 40,69 %
50 000
17,10 %
Toplam 13 ülke
12 056 000
11 838 000
11 031 000
- 6,82 %
11 297 000
2,41 %
Avrupa 272
13 783 000
13 636 000
12 680 000
- 7,01 %
12 950 000
2,13 %
4 198 000
3 507 000
4 250 000
21,19 %
4 200 000
- 1,18 %
Amerika Birleşik Devletleri
11 563 000
12 748 000
14 100 000
10,61 %
15 000 000
6,38 %
Çin
11 934 000
13 074 000
14 500 000
10,91 %
16 000 000
10,34 %
2 667 000
2 704 000
2 718 000
0,52 %
3 065 000
12,77 %
Japonya
Brezilya
1. BIPE tahminleri
2. Avrupa’daki 27 ülke (Kıbrıs ve Malta hariç) + Norveç, İsviçre ve İzlanda
Kaynak: BIPE; ACEA, CCFA, INSEE, Cetelem Gözlem’e göre
100
20121
2012 YILINDA AVRUPA’DA1 YENİ BİNEK OTOMOBİLLERİ TESCİLLERİ
Diğer
17 %
Fransa
15 %
Hollanda
4 %
BelçikaLuxembourg
5 %
İtalya
11 %
İspanya
6 %
Birleşik Krallık
16 %
Polonya
2 %
Almanya
24 %
Toplam Avrupa1 12 680 000
1. Avrupa’daki 27 ülke (Kıbrıs ve Malta hariç) + Norveç, İsviçre ve İzlanda
Kaynak: ACEA, CCFA, BNP Paribas, Cetelem, Jama’ya göre BIPE
SEKİZ ÜLKEDEKİ AİLELERİN SATIN ALMA ORANLARI
Hesaplamalar ailelerin kesin kayıtları baz alınarak yapılmaktadır.
2012 yılında
toplam binek
otomobil kayıtları
Bireylerin
payı
Şirketlerin
payı
Bireysel
kayıtlar
Hane sayısı
Ailelerin
satın alma
oranları
Fransa
1 950 000
55 %
45 %
1 073 000
27 150 500
4,0 %
İtalya
1 475 000
63 %
37 %
929 000
24 257 900
3,8 %
İspanya
750 000
43 %
57 %
323 000
16 700 200
1,9 %
Portekiz
105 000
44 %
56 %
46 000
3 891 700
1,2 %
Almanya
3 160 000
40 %
60 %
1 248 000
39 646 600
3,1 %
Birleşik Krallık
1 985 000
44 %
56 %
873 000
26 545 300
3,3 %
535 000
54 %
46 %
289 000
4 698 900
6,1 %
9 960 000
48 %
52 %
4 781 000
142 891 100
3,35 %
Belçika- Lüksemburg
Toplam
Kaynak: ACEA, CCFA, Cetelem Gözlem’e göre BIPE
101
Avrupa’da otomotİv sektörünün yükselİşİ İçİn 5 kaldıraç
AVRUPA’NIN BAŞLICA MARKALARI
MARKALARIN TOP 3’Ü
(% olarak)
2012 yılının ilk altı aydaki pazar payı
2011 Ocak2012 OcakHaziran Avrupa Haziran Avrupa
pazar payı
pazar payı
VOLKSWAGEN
12,0
12,7
FORD
8,0
7,7
OPEL/VAUXHALL
7,5
6,8
RENAULT
7,8
6,7
PEUGEOT
7,1
6,4
CITROËN
5,9
5,6
AUDI
4,9
5,5
BMW
4,6
4,9
FIAT
5,4
4,8
MERCEDES
4,1
4,5
ŠKODA
3,6
3,9
NISSAN
3,3
3,5
HYUNDAI
2,8
3,4
KIA
1,9
2,5
SEAT
2,2
2,0
VOLVO
1,9
1,8
DACIA
1,8
1,8
CHEVROLET
1,3
1,5
MINI
1,2
1,2
HONDA
1,1
1,1
MAZDA
1,1
1,0
LAND ROVER
0,5
0,8
SMART
0,6
0,6
TOYOTA
3,9
0,4
LEXUS
0,2
0,2
JEEP
0,1
0,2
JAGUAR
0,2
0,2
SUZUKI
1,3
0,1
LANCIA/CHRYSLER
0,8
0,1
ALFA ROMEO
1,1
0,1
MITSUBISHI
0,9
0,0
2
1
3
Ford
Volkswagen
Opel/Vauxhall
7,7 %
12,7 %
Kaynak: BIPE, basına göre uzmanlaşmış
GRUPLARIN TOP 3’Ü
İlk altı aydaki pazar payı
2
1
2
PSA
Groupe VW
12,0 %
24,1 %
FRANSA YENİ OTOMOBİL PAZARI
(kayıt sayısı)
VPN (yeni binek otomobil)
VUL (hafif ticari araç)
1. Cetelem Gözlemevi tahminleri
Kaynak: CCFA
102
2009
Groupe Renault
(Renault, Nissan, Dacia)
Kaynak: BIPE, basına göre uzmanlaşmış
Kaynak : ACEA.
2008
6,8 %
2010
2011
20121
2 043 000
2 252 000
2 253 000
2 205 000
1 920 000
460 000
374 000
418 000
429 000
420 000
12,0 %
FRANSA YENİ BİNEK OTOMOBİLİ PAZARININ YAPISI
(%)
şirketler
39
şirketler
45
Özel
61
Özel
55
2012
2002
Kaynak: CCFA’ya göre BIPE tahminleri
YBO PAZARI SEKİZGENİ İÇİNDEKİ FRANSIZ MARKALARININ PAZAR PAYI
(%)
54
52
2006
2007
53
54
2008
55
2009
2010
52
2011
50
2012
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı tahminleri
FRANSA İKİNCİ EL OTOMOBİL PAZARI
(kayıt sayısı)
2012 ilk altı ay
2011/2012 değişim
2012 tahminleri2
Bir yaşından küçük ikinci el otomobiller1
225 278
- 7,2 %
432 000
Beş yaşında olan ikinci el otomobiller1
768 436
- 2,4 %
1 566 000
1 744 584
0,1 %
3 402 000
2 738 298
- 1,2 %
5 400 000
Beş yaşından büyük ikinci el otomobiller1
Toplam ikinci el
otomobiller1
1. İkinci el araçlar
2. Cetelem Gözlem tahminleri.
Kaynak: Autoactu’ya göre BIPE
2012 YILINDA FRANSA İKİNCİ EL OTOMOBİL PAZARININ YAPISI
(%)
1 yaşından küçük araçlar
8 5 yaşından küçük araçlar
29
5 yaşından büyük araçlar
63
Kaynak: Cetelem Gözlem Araştırma Departmanı tahminleri
NOTLAR
NOTLAR

Benzer belgeler