türk metal - Türk Metal Sendikası

Transkript

türk metal - Türk Metal Sendikası
TÜRK METAL SENDİKASI GENEL
MERKEZİ AYLIK YAYIN ORGANI
TÜRK
ARALIK 2012 | SAYI: 161
METAL
ÜRETMEK, KAZANMAK, KAZANDIRMAK İSTİYORUZ
TÜRKMETAL
ARALIK 2012 - SAYI: 161
İşimiz metal,
gücümüz
EDİTÖRDEN
OYUNCULAR VE
SEYİRCİLER
EmEkçilErin, dolayısıyla sendikaların iki muhatabı vardır; biri işverenler, diğeri
hükümetler. Medya da iki kesimin elinde; biri işveren-sermaye kesimi, diğeri ise devlet.
Bir de sosyal medya çıktı ki, buna daha önce değinmiştik; o şimdilik halkın elinde olan bir
güç... Ama hakim olan medya klasik medyadır ve bugün özellikle sermayenin elindedir.
Sermayenin elinde olan bir medyadan çalışanların lehine bir yayın bekleyemezsiniz.
Çünkü, sermaye kendi kalesine gol atmak istemez. Kendi eliyle kendini vurmasını
beklemek gülünç olur. Hem medya patronu olan hem de binlerce işçi çalıştıran bir kimse,
işçilerin sorunlarından bahsedip, çözüm için yayın yapmaz. İş kolu farklı olsa bile, bir
medya patronu tekstil işvereni olmasa bile, tekstil işçilerinin sorunlarını haber yapmaktan
çekinir. Çünkü bütün işçiler aşağı yukarı aynı talepleri dillendirmektedir; düşük ücret,
taşeronlaşma, işsizlik, kıdem tazminatı gibi... Arada, büyük kitlesel gösteriler, üstü kapalı
şekilde -gösterilerin nedeni olan taleplere değinilmeden- haber yapılır, ancak bunlar
da, haber değeri olduğu için verilir. Yani, yüz bin kişi piknik yapmak için de bir araya
gelse, bunun bir haber değeri vardır ve görmezden gelinemez. İşçi eylemlerinin haber
yapılmasının mantığı da budur.
Türkiye’de 80 sonrası maalesef haber merkezlerinde çalışma hayatı ile ilgili birimler
kaldırılmış durumda. Önceden gazetelerin sadece çalışma hayatı ve sendikalar ile ilgili
uzman muhabirleri olurdu. Bugün tanınmış pek çok köşe yazarı da bu alanlardan yetişip
gelmekte. Günümüzde bu alanların kalkmış olması ile birlikte, çalışma hayatı ile ilgili en
önemli haberler de yayınlanmaz oldu.
Bu eleştiriyi medya yöneticilerine yönelttiğimiz zaman, işçi haberlerinin çok rağbet
görmediğini dile getirirler, ancak bugün haber portallarında en çok okunan haberler, her
zaman çalışanları ilgilendiren haberleridir.
Türk Metal, bugün MESS ile 130 bin metal işçisini ilgilendiren bir sözleşme için
görüşmelere başlamış durumda. Bütün basın-yayın kuruluşları bunu bilmesine rağmen,
bu gelişme, ulusal düzeyde birkaç ufak haber olmaktan öteye geçemedi. Aklınıza
gelebilecek en değersiz konular bile çeyrek sayfa, yarım sayfa haber olurken, doğrudan
halkı ilgilendiren bu sözleşme, yukarıda özetlediğimiz sebepler yüzünden haber
yapılmadı.
Neyse ki, bugün Türkiye’nin en çok basılan aylık dergilerinden biri Türk Metal
Dergisi. Aynı zamanda 3000 kişilik özel dağıtım ağıyla bütün kişi ve kurumlara
ulaşmaktadır. Türk Metal Dergisi, hem çalışma hayatının en temel sorunlarını, hem de
metal işçilerinin sorunlarını dile getirmekte, metal işçilerinin gür ve samimi sesi olmaya
devam etmektedir. Hem yazılı basın olarak, hem de turkmetaldergi.com sitesi olarak.
Medyanın iki temel işlevinden biri, halk adına halkın sözcülüğünü yapmaktır. Ama,
maalesef halkın sözcülüğünden uzak duruşa sahip medyamız; sendikacıları eleştirmek
konusunda asla taviz vermemektedir. Bugün sendikaların içinde bulunduğu bu hazin
durumda böyle yayınların da payı vardır.
İşin özü şudur, bu ülkede sendikalar kadar işçilerin hakkını savunmak durumunda
olan kurumların başında medya gelmektedir. Sahada top koşturan halk namına gol atması
gereken medya, tribünlerde seyirci olarak durmaktadır. İşçinin takımını tutuyormuş
gibi görünse de, o tribünde oturarak, elindeki gücü kullanmayarak, aslında karşı takımı
tutuyor olmaktadır.
Bizler Türk Metal Dergisi olarak, metal işçilerinin verdiği güçle bildiğimizden
şaşmayacağız, seyirci kalmayacağız…
çtürk
Ertan Gtuen
.tr
rkmetal.org
urk@
ertangenct
İÇİNDEKİLER
4
12
TÜRK METAL SENDİKASI
AYLIK YAYIN ORGANI
Aralık 2012 | Sayı: 161
YAYIN SAHİBİ
Türk Metal Sendikası
Adına
Pevrul KAVLAK
SORUMLU YAZI İŞLERİ
MÜDÜRÜ
Bekir EROĞLU
HABER MÜDÜRÜ
Ertan GENÇTÜRK
METAL
ARAŞTIRMA
M. KEMAL ŞEN
TÜRK
2
YÖNETİM MERKEZİ
Türk Metal Sendikası Genel
Merkezi Basın Müşavirliği
Beştepe Mahallesi
Yaşam Caddesi 1. Sokak
No:7/A 06520
Söğütözü/ANKARA
Telefon: 0312 292 64 00
Faks: 0312 284 40 18
14
17
18
22
[email protected]
www.turkmetal.org.tr
www.turkmetaldergi.com
PRODÜKSİYON
CTCP REPROTEK
BASKI
Ziraat Gurup
Matbaacılık A.Ş.
Ziraat Bankası
Tesisleri İstanbul
Yolu Trafo Karşısı
Varlık - ANKARA
Tel: 0 (312) 384 73 44 - 45
YAYIN TARİHİ: 30 / 12 / 2012
YAYININ TÜRÜ: Yaygın süreli
YAYIN ARALIĞI: BİR (1) AY
YAYIN DİLİ: TÜRKÇE
Dergimiz basın ahlak yasasına
uyar. Ayda bir yayımlanır ve
üyelerimize ücretsiz dağıtılır.
Bu ayın öne
çıkanları
Bursa’da
teşkilatlanma
eğitimleri
düzenlendi
SAYFA 33
Prof. Dr. Serpil Aytaç
/ Örgüt Sağlığı ve
Çalışan Açısından
Önemi
SAYFA 40
Dr. Naci Önsal /
İşyerinin Devri
SAYFA 46
Devrim Duman /
Uluslararası Sendikal
Hareket / 2012
SAYFA 54
ENGELLERİ HEP
BİRLİKTE AŞTIK
SAYFA 36
ERKEN YAŞTA
EVLİLİK NEDENLERİ
VE ÇÖZÜM
ÖNERİLERİ
SAYFA 50
3
TÜRK
Şube uzmanlarımız ve
sekreterlerimiz eğitim
için Ankara’da
6 Köprü ve otoyollar 25 yıllığına satıldı
8 Dünyadan haberler
10 Sektörden haberler
11 İş kolları yönetmeliği yayımlandı
16 Çorlu şubemiz Trakya’ya güç katacak
19 Nursan emekçileri “Hoşgeldiniz”
21 Zafer Micha emekçilerinin
30 Sendikalar ve dijital medya
34 Bursa’da İş Sağlığı ve Güvenliği semineri
35 Borusan Holding yasta...
49 Emekçinin Not Defteri
56 Türk Metal/MESS Ortak Eğitim Projesi devam ediyor
59 KKTC’li Sendikacılar eğitim için UAMİF’te
60 Kitap-Sinema
62 Ceviz yemek için 9 nedeniniz var
65 Bizden haberler
METAL
SAYFA 32
SÖZÜN ÖZÜ...
Şu an karşımızda bir takım yeni
hükümlerle süslenmiş eski bir
kanun var. Bu kanunun bir kısım
hükümleri yeni olmakla birlikte,
kanunun çatısı eski. Çatı eski olunca,
eleştirilerin esası da eski oluyor.
METAL
6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu 7 Kasım
2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Ama
tartışması bitmedi. Geneli itibari ile bu kanun ülkemiz sendikal
hareketini ileri taşıyacak yeterliğe sahip değil.
TÜRK
4
Pevrul KavlaK
Türk-İş Genel Sekreteri
Türk Metal Sendikası Genel Başkanı
[email protected]
twitter.com/KavlakPevrul
Uzun yıllardan beri üzerinde çalışılan bu yeni kanundan bizim
işçi tarafı olarak beklentimiz; kanunun reform niteliğinde olması,
mevcut sorunları ortadan kaldırması, bunu yaparken de yeni sorunlu
alanlar yaratmaması idi. Maalesef bu beklentimiz yerine gelmedi. Evet,
belki bazı sorunlu alanlar çözüldü gibi görünüyor ama bütüne ilişkin
engelleyici ve yasakçı anlayış sorunu devam ediyor. Sözün özü; şu an
karşımızda bir takım yeni hükümlerle süslenmiş eski bir kanun var. Bu
kanunun bir kısım hükümleri yeni olmakla birlikte, kanunun çatısı eski.
Çatı eski olunca, eleştirilerin esası da eski oluyor.
Bunu sadece biz söylemiyoruz, bağlantılı olduğumuz uluslararası
kuruluşlar da aynı kanıda. Örneğin, 2012 yılı Avrupa Birliği (AB)
İlerleme Raporu, işçi hakları ve sendikal haklar noktasında eleştirilerle
dolu. Keza, Küresel Sendikalar Konseyi ve Avrupa Sendikalar
Konfederasyonu’nun (ETUC) Sayın Cumhurbaşkanı’na yazdığı
mektup var. Bu mektupta, 2821 ve 2822 sayılı Kanunların AB ve
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) standartlarını karşılamadığı, yeni
kanunun da aynı eleştirilere muhatap kalacağı belirtilmekte.
2013 yılına geldik, hala işçilerimiz kendilerine tanınan -sınırlı
haklardan- bile tam olarak yararlanamıyorlar. Sendika üyeliği nedeniyle
işçilerin işten çıkarılıyor olması, hala çok büyük bir sorun. 6356 sayılı
Kanun, bu sorunu ortadan kaldırmak yerine, otuz ve daha az işçi
çalıştıran işyerleri bakımından iş sözleşmesinin sendikal nedenle feshi
halinde, “sendikal tazminat alma” hakkını dahi yok ederek, bu sorunu
derinleştirdi. Yani, bu nasıl bir anlayış ki, yeni bir hakkı teslim etmek
bir yana, mevcut bir hakkı da ortadan kaldırıyor.
Bununla da yetinilmiyor. 6356 sayılı Kanun yayımlandıktan sadece
53 gün sonra, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 137’inci
maddesi ile borsalarda grev yasağı getirildi. Diğer bir ifade ile, 6356
sayılı Kanunda yapılamayan bir düzenleme, bir başka kanun içinde bir
Biz, -özetle- sendikal örgütlenme
önündeki fiili ve kanuni engellerin
kaldırılmasını, mevcut kanunların
uluslararası normlar seviyesine
gelmesini; başta Anayasa olmak üzere,
iç hukukumuzda yer almakla birlikte,
uluslararası normlarla çatışan tüm
hüküm ve aykırılıkların giderilmesini,
toplu pazarlık hakkını sınırlandıran
kısıtlamaların ortadan kaldırılmasını,
güçlü sendikacılığın geliştirilmesini ve
sendikaların iç işleyişlerinde serbest
bırakılmalarını istiyorduk. Görüyoruz
ki, 6356 sayılı Kanun bu taleplerimize
karşılık vermiyor.
Tabi, şu hususun da bilincindeyiz.
Önemli olan kanun yapmak değil,
yapılan kanunu uygulayabilmek.
Metnin iyi ya da kötü yazılmış olması
çok sorun değil. Ancak, o metnin
uygulamada karşımıza ne çıkaracağını
bilememek; işte o sorun. Zaten, bu
nedenle deneme süreleri ve geçiş
hükümleri konuluyor. Örneğin,
6356 sayılı Kanunla gelen sendikaya
üye olma veya üyelikten çekilmede
e-Devlet modelini ele alalım. Biz, daha
kanun tasarı taslağı halindeyken, eğer
böyle bir düzenleme yapılacaksa, en
azından üyelikten çekilmede noter
koşulu ve e-Devlet’in iki yıl süreyle
birlikte uygulanması gerekliliğini ısrarla
savunduk. Ama kabul ettiremedik.
Şimdi uygulamanın ne olacağını
birlikte göreceğiz. Bir geçiş dönemi
yapılabilse idi, kanımızca sorunlar en az
olacaktı.
Kanunun sorunlu alanları -özellikle
yönetmelikle düzenleneceği belirtilenler
başta olmak üzere- saymakla bitecek
gibi değil, ama bunun yanı sıra iyi
oldu diyebileceğimiz bazı noktaları
da var. Örneğin, bu kanun, önceki
Sendikalar Kanunundan farklı olarak,
sendikaların iç işleyişleri noktasında bir
serbesti alanı yarattı gibi görünüyor.
6356 sayılı kanunda düzenleme
yapılan bir diğer önemli nokta,
sendikaların yetki tespitinde
karşılaştıkları sorunların aşılması
amacıyla işkolu değişikliğine yönelik
tespit davalarının bekletici mesele
yapılmasının önüne geçilmesi. Ancak
bizim temennimiz, yetkiye yönelik
her türlü aşamanın tarafsız ve özerk
bir yapıda çözülmesi noktasındadır.
İşkolunun belirlenmesi sorunun
sadece bir kısmıdır. Asıl sorun, yetkili
sendikanın belirlenmesi sürecindedir.
Önümüzdeki yıl elektronik üyelikle
beraber, bu sorunun nasıl bir hal
alacağını, çözülüp çözülmediğini
yakından görebileceğiz.
Toplu pazarlık haklarında ise
olumlu bir takım düzenlemeler olmakla
birlikte, konunun esasına yönelik
olarak, başta grev hakkı olmak üzere,
kilit konularda ileri adımlar atılmadı.
Diğer bir ifadeyle, kolektif sosyal
hakların bir bütün olduğu gerçeği
göz ardı edildi. Evet, sendikaların
kuruluşu, organları, faaliyetleri ve
işleyişleri noktasında belli düzenlemeler
yapıldı; toplu iş sözleşmesinin düzeyi,
toplu pazarlık, toplu iş sözleşmesinin
bağıtlanması vs. konularda yeterli
olmasa da, eski sistemin unsurları
belli birkaç değişiklikle yer aldı.
Ancak, uyuşmazlıkların eylemli
çözümü noktasında hiçbir ilerleme
sağlanamadı. Yani, sendikal hakların
en önemli kısmı olan toplu eylem
hakları gereğince düzenlenmedi. Toplu
sözleşme hakkının kullanılabilir bir hak
olmasının yegâne aracı, grev hakkıdır.
6356 sayılı Kanunda da bu hak, tıpkı
yerini aldığı 2822 sayılı Kanunda
olduğu gibi, hakkın kullanımını
sınırlayan ve zorlaştıran hükümlerle
çevrili bırakıldı.
Öte yandan, daha önce
yargı kararları ile uygulama
alanı bulan grup
toplu iş sözleşmesi,
kanunda tanımlandı. Bu olumlu bir
gelişmedir. Ancak, bir diğer yeni
müessese olarak tanımlanan çerçeve
sözleşmenin ise içi boş bırakıldı. Bu
yeni sözleşme türünün uygulamasının
nasıl olacağı, hatta olup olmayacağı
bile belli değildir. Çünkü, isteğe bağlı
bir sözleşmedir, taraflardan biri kabul
etmediğinde hayata geçemeyecektir.
Kanunda bunu zorlayacak bir yaptırım
hükmü de bulunmamaktadır.
Bir diğer olumlu düzenleme,
Toplu iş sözleşmesinden yararlanma
noktasında yapılmıştır. Toplu iş
sözleşmesinin imza tarihi ile yürürlük
tarihi arasında iş sözleşmesi sona eren
üyeler, iş sözleşmelerinin sona erdiği
tarihe kadar toplu iş sözleşmesinden
yararlanacaklardır. Dayanışma
aidatı ödemek suretiyle toplu iş
sözleşmesinden yararlanacak olanların
ise, sözleşmenin imza tarihinden önce
talepte bulunulmaları halinde, bu
talepleri imza tarihi itibariyle hüküm
doğuracaktır.
Sonuç olarak, elbette ki 6356 sayılı
Kanunun olumlu ve olumsuz yanları
zaman içinde net bir şekilde ortaya
çıkacaktır. Bunların hangisinin daha
ağır basacağını şimdiden söylemek
kolay değildir. Ancak, daha ilk bakışta
görünen, bu kanunun, çağımızın
değerleri ve sorunlarını tam olarak
yakalayamadığıdır. Bu bağlamda,
Türk endüstri ilişkileri sistemini
geliştireceğini ileri sürmek pek
mümkün görünmemektedir. Bilakis,
bu kanunun çalışma hayatına ilişkin
sorunlara köklü çözüm getirmediğini
-hatta bazı noktalardan geriye
götürdüğünü- ise rahatlıkla söylemek
mümkündür.
Sözün özü; bu kanun, tarafımızdan
reform niteliğinde bir kanun olarak
algılanmamaktadır...
METAL
Örneklerden de görüleceği
üzere, kanun çıkmadan evvel yapılan
müdahaleler yeterli gelmedi ki, hala
devam ediyor. Bu nedenle, bizim daha
önceki 2821 ve 2822 sayılı Kanunlara
yönelik temel eleştirilerimiz büyük
ölçüde 6356 sayılı Kanunun için de
geçerli olmaya başladı.
Önümüzdeki günlerde sendikalar,
başta faaliyetleri olmak üzere, pek çok
konuyu tüzükleri ile düzenleyecek
ve tüzüklerinde belirttikleri amaç
ve faaliyetlerini serbestçe yerine
getirecekler. Bu, aslında sendikalar için
bir nevi çalışma programı hazırlama
işlevini de yerine getirmiş olacak. Yani,
sendikalar bakış açılarını geliştirecekler.
Bu önemli ve olumlu bir adım.
5
TÜRK
ara hüküm olarak ortaya çıktı. Böyle
bir düzenlemenin yapılabilmiş olması,
sosyal diyaloga da büyük bir darbedir.
A
S
I
K
A
KIS
Köprü ve otoyollar
25 yıllığına satıldı
METAL
Sigortasız
şoför, trafik
cezasından
bulunacak
TÜRK
6
TürkiyE tarihinin en büyük
ikinci özelleştirmesi, köprü ve otoyolların satılması ile gerçekleşti. İhaleyi en yüksek teklifi veren Koç-ÜlkerUEM ortaklığı kazandı. Otoyolların
ve köprülerin işletmesine 25 yıllığına sahip olacak ortaklık, 5 milyar 720
milyon dolarlık özelleştirme bedelinin %30’unu peşin, kalanını da 4 yılda ödeyecek.
SoSyal Güvenlik Kurumu
(SGK), kayıtdışı istihdam ile mücadelede kapsamında, Emniyet Genel
Müdürlüğü ile bir protokol imzalayacak. Emniyet Genel Müdürlüğü, yaptığı kontrol ve denetimlerde adlarına
trafik cezası kesilen ticari araç sahipleri ve şoförlerinin bilgilerini SGK’ya
gönderecek. SGK, Emniyet Genel
Müdürlüğü’nden gelen bilgilerle kendi
kayıtlarını karşılaştırarak, ticari araç sahipleri ile şoförlerinin kayıtdışı çalışıp
çalışmadığını kontrol edecek.
2012 yılında 867
işçi kazada öldü
İstanbul İşçi Sağlığı ve Güvenliği
Meclisi tarafından yayınlanan
rapora göre, 2012 yılında 867 işçi,
gerçekleşen iş kazalarında hayatını
kaybetti. Raporda inşaat, tarım,
maden ve enerji sektörlerinde
ağırlıkta olmak üzere, hemen
hemen aynı tür iş kazalarında
ölümlerin yaşandığı ifade edildi.
Raporda, il bazında ise en çok
ölümlerin, sırasıyla İstanbul, İzmir,
Ankara, Adana, Konya, Bursa ve
Gaziantep’te gerçekleştiği belirtildi.
avrupalı çalışanların çoğu,
şirketlerinin önemli kararları zamanında alamadığını düşünüyor, Türkiye’de
ise çalışanların %62’si işyerinin karar süreçlerinden memnun. Hay
Gorup’un, dünyanın 66 ülkesinde 351
şirketten elde edilen ve dünya çapında
5.5 milyon çalışandan toplanan bilgileri içeren araştırmasına göre, Avrupalı
çalışanların %53’ü, şirketlerinin
zamanında karar alamadığından yakınıyor. Avrupalı çalışanların %36’sı
da, şirketlerinin değişen iş ortamına
uyum sağlayamadığını ifade ediyor.
Türkiye’de ise çalışanların %62’si şirketlerinin iş ortamındaki değişimlere
etkili bir şekilde uyum sağladığını düşünürken, %49’u da, şirketlerinde kararların gecikme olmadan alınabildiği
görüşünde.
Otomobil ihracatı altını solladı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, dış ticaret açığı Ocak-Kasım döneminde %21,5 azalarak, 76.77 milyar dolar oldu. İhracat Kasım’da %24,8 artarak 13.83 milyar dolar, Ocak-Kasım döneminde de %14,3 artarak
139,98 milyar dolar olarak gerçekleşti. İthalat ise Kasım’da %12,5 artarak 20.99 milyar dolar, Ocak-Kasım döneminde ise %1,6 azalarak
216,75 milyar dolar oldu. Kasım ayında fasıllar
düzeyinde en büyük ihracat kalemi, 1.35 milyar
dolar ile motorlu kara taşıtları ve aksam parçaları olurken, bu fasılı 1.2 milyar dolar ile kıymetli taşlar ve metaller izledi. Böylece, İran’a
yönelik satışların etkisiyle, bu yıl Türkiye’nin
en büyük ihracat kalemi haline gelen altın,
Kasım’da ikinci sıraya geriledi.
7
TÜRK
Türkiye’de çalışanların
%66.2’si işyerinin
karar süreçlerinden
memnun
Türkiye’de, emeklilik yaşının
yükseltilmesinin, sosyal güvenlik
açıklarını kapatmaya yetmeyeceği
belirtildi. Tüsiad tarafından hazırlanan, “2050’ye Doğru Nüfusbilim
ve Yönetimi” raporunda, 2010 yılında 13 milyon 382 bin olan aktif çalışan sayısının, 2050’de 34,6 - 38,1
milyon arasında olacağı kaydedildi. Rapora göre, yine 2010 yılında
6,1 milyon olan emekli sayısı ise,
2050’de 16,8 - 17,9 milyon aralığına
yükselecek. Raporun değerlendirme bölümünde, Türkiye’nin nüfusundaki yaşlanma nedeniyle emeklilik sistemini sorunlu bir geleceğin
beklediği vurgulandı. Emeklilik yaşındaki olası yükseltmeye rağmen
2050’de emekli gelir-giderinin 2010
yılındaki koşullarına benzer bir durum ortaya çıkacağı da, raporda yer
alan tespitler arasında.
METAL
Sosyal
güvenlik açığı
kapatılamaz
METAL
TÜRK
8
Çin’de akraba ziyareti
işçi hakkı oldu
Çin’de, ayrı yaşayan aile üyelerinin, yaşlı ebeveynlerini ya
da akrabalarını sıklıkla ziyaret etmesini öngören kanun tasarısı yasalaştı.
Kanuna göre, aile üyeleri yaşlı ebeveynlerinin ruhsal ihtiyaçlarını gidermekle yükümlü hale gelecek ve yaşlı-
ların duygularını görmezden gelen ya
da onlara soğuk davrananlar yargılanabilecek. Yasa uyarınca işverenler
de, çalışanlarının ailelerindeki yaşlıları ziyaret etmesi için izin verecek ve
işçilerin bu hakkı devlet güvencesi altına alınacak.
Pakistan’da şurup dehşeti
pakiSTan’ın Pencap eyaletinde öksürük şurubunun yol açtığı ölümlerin sayısı
36’ya yükseldi. Pakistan sağlık bakanlığı yetkilileri, ölümlere yol açtığı belirlenen ve eczanelerde reçetesiz satılan öksürük şurubunun toplatılması için güvenlik birimlerine talimat verildiğini açıkladı. Pakistan’ın Pencap
eyaletinde geçen ay da, yüksek oranda alkol
içeren öksürük şurubu yüzünden 29 kişi yaşamını yitirmişti.
Hindistan’da
öfkeli işçiler
patronun evini
ateşe verdi
HindiSTan’daki bir çay
tarlasında çalışan 700’den fazla
işçi, arazi sahibinin evini yaktı. Ülkenin
kuzeydoğusundaki Assam eyaletinde, işçilerin ücretlerini alamadıkları patronlarının köşkünü sardığı, bu sırada içerden
ateş açılması üzerine de evin ateşe verildiği belirtildi. Assam eyaleti, ülkenin çay
üretimi ve ihracatında önemli yere sahip.
mEkSika’nın başkenti Meksiko City’de trafik
ve basın-yayın hizmetlerini düzenleyen Meksika İletişim ve Ulaşım Sekreterliği’ne ait gökdelende kötü çalışma koşulları grev getirdi. Greve 400’e yakın kamu işçisi katıldı.
METAL
Gökdelende
grev yaptılar
TÜRK
9
Berlusconi 4
milyon dolar
nafaka verecek
Nijerya’da grev 7. ayında
Batı Afrika ülkelerinden
Nijerya’nın Plateau eyaletinde,
yerel hükümet çalışanlarının grevi yedinci ayı doldurdu. Maaşları ödenmediği için greve başlayan çalışanlar,
eyalet hükümetinin, maaşların yalnızca %55’inin ödenmesi teklifini kabul etmiyorlar. Grev nedeniyle, eyalette okullar, 2012 yılının Mayıs ayından beri kapalı durumda.
iTalya’nın eski
Başbakanı Silvio
Berlusconi’nin, boşandığı karısı
Veronica Lario’ya ayda 4 milyon
dolar nafaka ödeyeceği bildirildi. Yapılan boşanma anlaşmasına
göre, Berlusconi gayrimenkullerini eski karısıyla paylaşmak zorunda kalmayacak. Veronica Lario,
genç kadınlarla ilişkileri sebebiyle,
2009’da 20 yıllık eşini terk etmişti. Çiftin 3 çocukları vardı.
N
E
D
R
Ö
T
K
SE
Ford Otosan’da
dümene Ali Koç geçti
METAL
CMS’ye
Avrupa’dan
Mükemmel
lik
Ödülü
TÜRK
10
TürkiyE’nin en büyük otomotiv şirketi olan Ford Otosan’ın
kuruluşunda bizzat görev alan ve
Otosan’ın, Türkiye’nin önde gelen
otomotiv üreticisi haline getirilmesin-
de büyük rol oynayan Rahmi Koç, 40
yıldır yürüttüğü Yönetim Kurulu Başkanlığını, oğlu Ali Koç’a bıraktı. Rahmi Koç ise, bundan böyle şirkette yönetim kurulu üyesi olarak kalacak.
TürkiyE’nin lider,
Avrupa’nın önde gelen alüminyum
jant üreticisi CMS Jant ve Makine Sanayi A.Ş, Honda Access Europe tarafından Mükemmel Performans Ödülü’ne layık görüldü.
Türk otomotiv yan sanayinin en büyük ilk 10 üreticisi arasında yer alan
CMS’nin en fazla jant ihraç ettiği ülkelerin başında, otomotiv endüstrisinin kalbinin attığı Almanya,
Fransa ve İtalya gibi ülkeler yer alıyor. AMG (Mercedes), Mini (Bmw
Grubu), VW AG (Audi, Bentley,
Seat ve Volkswagen), Toyota, Fiat
Grubu (Alfa Romeo, Fiat ve Lancia) ve Renault gibi markalar için
ihracat odaklı üretim gerçekleştiren CMS, Türkiye’de ise yine üretici firmalar Toyota, Renault, Fiat ve
Honda markaları için jant üretiyor.
‘Türkiye’de sanayinin yapısı değişiyor’
TürkiyE İşveren Sendikaları
Konfederasyonu’nun (TİSK) araştırmasına göre, son 10 yılda motorlu kara taşıtlarının sanayi sektörleri içindeki payı
yükselirken, tekstil sektörünün payı
azaldı. TİSK’in “Türkiye’nin Büyüme
Stratejisi: Yapısal Analiz ve Politikalar”
başlıklı araştırmasında, Türk sanayinin
1980 sonrası gelişimi ele alındı. Araştırmanın sonuçlarına göre, son 10 yıl içinde motorlu kara taşıtlarının sanayi sektörleri içindeki payı yükselirken, tekstil
sektörünün payı azaldı. Tekstil ve giyim
ile kimya, ilaç, kömür ve petrol ürünleri alt sektörlerinin imalat sanayindeki
payları, 2008’de, geçmişe göre gerileme
gösterdi. Özellikle, kimya, ilaç, kömür
ve petrol ürünleri sanayinin nispi payındaki azalma çarpıcı oranlarda. 1980’de
söz konusu sektörün %27 olan nispi
payı, 2008’de %17’ye düştü. Bu azalmada en önemli etken, kömür ve petrol
ürünleri alt sektörünün payının 1980’de
yaklaşık %18 iken, 2008’de %6’ya gerilemiş olması. Tekstil sanayinin payındaki gerilemeye karşılık, giyim eşyası üretiminin payı arttı. Araştırmaya göre,
metal eşya ve makine-teçhizat sektörü,
bu dönemde yapısal değişime damgasını
vuran sektör oldu.
İş kolları
yönetmeliği
yayımlandı
METAL
Yönetmelikte yer verilen
işkolları şöyle sıralandı:
1. Avcılık, balıkçılık,
tarım ve ormancılık
2. Gıda sanayi
3. Madencilik ve taş
ocakları
4. Petrol, kimya, lastik,
plastik ve ilaç
5. Dokuma, hazır giyim
ve deri
6. Ağaç ve kâğıt
7. İletişim
8. Basın, yayın ve
gazetecilik
9. Banka, finans ve
sigorta
10. Ticaret, büro, eğitim
ve güzel sanatlar
11. Çimento, toprak ve
cam
12. Metal
13. İnşaat
14. Enerji
15. Taşımacılık
16. Gemi yapımı ve
deniz taşımacılığı,
ardiye ve antrepoculuk
17. Sağlık ve sosyal
hizmetler
18. Konaklama ve
eğlence işleri
19. Savunma ve
güvenlik
20. Genel işler
HABER |
11
TÜRK
İş kolları
listesinde daha
önce 28 işkolu
bulunurken, bu
sayı yeni yasayla
birlikte 20 iş
koluna indirildi.
Türk Metal’in
içinde bulunduğu
iş kolu olan
Metal, 12. Sırada
yer alıyor.
Ç
alışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı’nın, 18/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 4 üncü maddesinde sayılan işkollarına hangi işlerin gireceğini tespit eden
“İŞKOLLARI YÖNETMELİĞİ” Resmi Gazete’nin 19 Aralık 2012 tarihli ve
28502 sayılı nüshasında yayımlandı.
Yönetmeliğin Amaç bölümünün 1.
maddesinde, “Bu Yönetmeliğin amacı
18/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu-
nun 4 üncü maddesinde sayılan işkollarına hangi işlerin gireceğini tespit etmektir” denildi. İşkollarına giren işler olarak MADDE 2’de, “Her bir işkoluna giren işlerin neler olduğu, ekonomik faaliyetlerin sınıflandırılmasına ilişkin uluslararası norm ve standartlar göz
önünde bulundurularak düzenlenen işkolları listesi EK-1’de gösterilmiştir”
denilirken, Asıl işe yardımcı işler olarak
MADDE 3’te, “Bir işyerinde yürütülen
asıl işe yardımcı işler de, asıl işin girdiği
işkolundan sayılır,” ifadesine yer verildi.
| KONFEDERASYON’DAN
METAL
Türk-İş, Asgari
Ücret kararına
muhalefet
şerhi koydu
TÜRK
12
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun işveren-devlet
kesimi temsilcileri, 16 yaşını doldurmuş işçilerin bir
aylık asgari ücretini, 1 Ocak - 30 Haziran 2013 tarihleri
arasında brüt 978,60 ve net 773,97 lira (asgari geçim
indirimi dahil), 1 Temmuz - 31 Aralık 2013 tarihleri
arasında ise, brüt 1.021,50 lira ve net 804,69 lira (asgari
geçim indirimi dahil) olarak oy çokluğuyla belirledi
komiSyonda işçi kesimi adına
görev yapan Türk-İş temsilcileri karara muhalif kaldı ve çoğunluk görüşüne,
aşağıdaki gerekçeyle katılmadı:
Asgari Ücret, Pazarlık
ücreti değildir
“Asgari ücret, işçi ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına
göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak, bilimsel, objektif yöntemler ve güvenilir
verilerle tespit edilen taban ücretidir.
Asgari Ücret, Çalışanların
Durumu Gözetilerek Belirlenmeli
Anayasanın 55 inci maddesinde ‘asgari ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur’ denilmektedir. Asgari ücretin belirlenmesi çalışmalarında göz önünde tutulması gereken öncelikli husus, çalışanların
karşı karşıya bulundukları geçim koşullarıdır.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu
çalışmalarında yer alan işçi kesimi temsilcileri olarak, yapılacak çalışmalarda
şu unsurların temel alınması savunulmuştur:
n Anayasa’da yer alan ‘geçim şartları’ yaklaşımının dikkate alınması;
n İşçinin ailesi ile birlikte günün
ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir tutarın
esas olması;
n İşçinin ve ailesinin harcama kalıbının esas alınması ve hesaplamalarda
Türkiye İstatistik Kurumu verilerinin
kullanılması;
n Bilimsel verilerle hesaplanan net
tutarın işçinin eline geçmesinin sağlanması;
n Sanayi/tarım veya bölge, yaş, cinsiyet ayırımı yapılmadan asgari ücretin
ulusal düzeyde tek tutar olması;
n İşçilerin arasında nitelik, kıdem,
işin mahiyeti gibi ekonomik amaçlı değerlendirmelerin tümünden bağımsız
olarak ele alınması, ekonomik ölçülerin
ötesinde sosyal ve ‘insan onuruna
yaraşır’ bir ücret olarak kabul edilmesi;
n İşçinin satın alma gücünün ileriye dönük olarak korunabilmesi için gerekli bir iyileştirmenin ayrıca TÜİK tarafından bilimsel olarak belirlenecek tutara ilave edilmesi;
n Belirleme yapılırken en düşük
devlet memuru maaşının dikkate alınması;
n Gelir dağılımında adaleti sağlamaya yönelik olarak ayrıca refahtan pay
içermesi.
Türk-İş’in, asgari ücret belirleme çalışmalarında savunduğu bu görüşleri
Komisyon çalışmalarında yeterince dikkate alınmamıştır. Bu ilkeler temel alınmadan belirlenen asgari ücret düzeyinin
yeterli ve ‘insan onuruna yaraşır bir yaşam düzeyi’ sağlamadığı açıktır. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun işverendevlet kesimi temsilcilerinin oy çoğunluğuyla belirlenen asgari ücrete, gerek
miktar ve gerek belirleme yöntemi açısından yukarıda sıraladığımız gerekçelerle katılmıyoruz ve işçi kesimi olarak
muhalif kalıyoruz.”
| HABER
Genç İşçiler Projesi
METAL
Avrasya’da hayat buluyor
TÜRK
14
Uluslararası Avrasya
Metal İşçileri
Federasyonu (UAMİF)
34. Merkez Komite
Toplantısı, “Genç İşçiler”
özel gündem maddesi
ile İstanbul’da yapıldı.
Avrasya ile bir projeye
daha start verilirken,
Genel Başkanımız
Pevrul Kavlak
“projenin
kendi çapında
dünyada bir
ilk olduğunu”
dile getirdi.
U
HABER |
Projesinin, yine genç işçiler tarafından yönetilmesi kararı da
alındı.
Toplantıda, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Kadriye Bakırcı, “Genç İşçiler” konulu bir seminer verdi.
Seminerde genç işçilere yönelik tehditler ve genç işçilerin sendikalaşması konusuna değinildi. Söz alan Avrasyalı sendika
başkanlarının soruları cevaplandırıldı.
Genç İşçiler Projesi’nin tanıtımının yapıldığı sunumda,
UAMİF’in sosyal medyada aktif olarak yer alacağı belirtildi ve
UAMİF’in sosyal medya hesapları tanıtıldı. facebook.com/iemif.uamif ile twitter.com/iemf_uamif adresleri ile Genç İşçiler Projesi’nin yürütülmesinde iletişim ağı oluşturuldu.
Kabul edilen Genç İşçileri Projesi 3 aşamalı bir faaliyetler
bütününü kapsıyor. Yüzbinlerce genç işçiyi ilgilendiren proje,
19 Avrasya ülkesinde uygulanacak. Genç işçiler için eğitim,
akademik çalışma ve festivalleri kapsayan proje 2013 yılı başından itibaren hayata geçirilecek.
34. Merkez Komite Toplantısı’na Türk-İş’e bağlı Toleyis Genel Başkanı Cemail Bakındı, UAMİF Genel Sekreteri
Mehmet Soyupek, Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım ve İstanbul Şube Başkanımız Murat Salar
da katıldı.
METAL
luslararası Avrasya Metal İşçileri Federasyonu (UAMİF) 34. Merkez Komite Toplantısı, 30 Sendika Başkanı ve yöneticisinin katılımı ve “Genç İşçiler” özel
gündem maddesi ile İstanbul’da gerçekleştirildi. Toplantıda
ele alınan “Genç İşçiler Projesi” Merkez Komite’nin oy birliği ile kabul edildi.
UAMİF Genel Başkanı olarak toplantının açılış konuşmasını yapan Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, sendikal hareketin mücadele için ihtiyaç duyduğu enerjinin gençlerde bulunduğunu belirterek, bu enerjinin sendikal bilinçle donatılması
ve sendikalaşma yönüne kanalize edilmesi gerektiğini belirtti.
Kavlak, “Sendikalarımıza üye genç işçilerin katılacağı etkinliklerle, bu enerjinin tüm Avrasya ülkelerine yayılmasını sağlamamız mümkündür. Bu nedenle Merkez Komitemiz, bu toplantısında da ‘Genç İşçiler’ konusuna ağırlık verecektir” diye
konuştu.
Federasyona bağlı 30 Sendikanın Genel başkanı ve yöneticisinin katıldığı toplantıda, proje hakkında tek tek federasyona bağlı sendika başkanlarının görüşlerini alan Genel Başkanımız Kavlak, projenin sadece 2014 yılı UAMİF 20. Kuruluş Yıl Dönümü için değil, tüm zamanları da kapsaması gerektiği konusunda sendikaların görüşlerini de teyit etti. Toplantıda projenin detayları da görüşüldü. Ardından, proje, oy
birliği ile kabul edildi. Genç İşçiler
TÜRK
15
Kabul edilen Genç İşçileri Projesi
3 aşamalı bir faaliyetler bütününü
kapsıyor. Yüzbinlerce genç işçiyi ilgilendiren
proje, 19 Avrasya ülkesinde uygulanacak.
METAL
| HABER
TÜRK
16
Çorlu Şubemiz
Trakya’ya güç katacak
Bütün metal işçilerini çatısı altında toplamaya devam eden
Türk Metal Sendikası’nın 31. şubesi olan Çorlu Şubesi de
hizmete girdi. Metal işçilerine hayırlı, uğurlu olsun…
T
ürk Metal Sendikası’nın
bölgede örgütlenmiş
olduğu iş yerleri, daha önce
Çerkezköy şubemize bağlı olarak
faaliyetlerini sürdürüyorlardı.
Ancak, örgütlü iş yerleri ve üye
sayısındaki artış, Çorlu’da bir
şube açmamızı zorunlu hale
getirdi. Tekirdağ, Silivri, Çorlu,
Lüleburgaz bölgelerindeki metal
işçisi üyelerimiz, artık Çorlu
Şubemizin bünyesinde olacak.
Çorlu Şubemizin açılışı
dolayısıyla, Çerkezköy’de
Genişletilmiş Temsilciler Meclisi
Toplantısı düzenlendi. Toplantıya,
Genel Başkanımız Pevrul Kavlak,
Genel Başkan Yardımcımız
Süleyman Yıldırım, Çerkezköy
Şube Başkanımız Murat Koçak,
Çorlu Şubesi Müteşebbis olarak
belirlenen yönetimde Şube Başkanı
Baki Polat ve Çorlu şubemize bağlı
iş yerlerinin temsilcileri katıldı.
Toplantıda bir konuşma yapan
Genel Başkanımız Pevrul Kavlak,
“Çorlu Şubesi ile artık Trakya
yarımadasında daha güçlü ve daha
büyük olacağız. Metal işçilerinin
umudu ve güvencesi Türk Metal,
Çorlu bölgesindeki metal işçilerinin
tek çatısı olacak. Şubemiz bütün
metal işçileri ve çalışma hayatına
hayırlı uğurlu olsun” dedi.
HABER |
Eylemler etkili oldu
BMC’de hayat normale döndü
4 otobüs ile İstanbul’da bulunan Çukurova Holding’e gitmek üzere hareket ettiler.
1 kasım’da İstanbul’daki Çukurova Holding binası önünde Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım’ın
yaptığı basın açıklamasının ardından,
emekçiler, tüm gün alkış ve sloganlı gösterilerle, işvereni protesto etti. Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım ve Şube Başkanımız Tosun, işyeri sahibi Mehmet Emin Karamehmet ile
görüştüler.
2 kasım’da İzmir’e dönüldü.
Yapılan eylemler ve üyelerimiz ile
sergilediğimiz kararlı ve dik duruş sonuç verdi. İşveren, bankalarla yaptığı anlaşma doğrultusunda maaşları ödemeye başladı. Yan sanayiye yapılan
ödemeler sonucu da, parça temin edildi ve 3 Kasım’dan itibarden de fabrikada üretime başlandı.
METAL
vereni alkışlı protesto eylemi gerçekleştirildi.
26 Eylü’de Şube Başkanımız Halil
İbrahim Tosun tarafından işyeri bahçesinde, tüm üyelerimizin katıldığı bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına Türk-İş Bölge Temsilcisi Hasan Hüseyin Karakoç ile Türk-İş’e bağlı sendikaların şube başkanları da katılarak destek verdiler.
8 Ekim’de Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım tarafından, işyeri bahçesinde bir basın açıklaması yapıldı.
31 Ekim’de işyerinde toplanan
üyelerimiz, Çalışma ve İş Kurumu İl
Müdürlüğü önüne gitti. Şube Başkanımız Halil İbrahim Tosun tarafından
yapılan basın açıklamasının ardından,
Şube Başkanımız ve üyelerimizi temsilen 10 işçi arkadaşımız, İl Müdürünün
makamına çıkarak dilekçe verdiler.
Aynı gün akşam saatlerinde üyelerimiz,
17
TÜRK
B
MC, Mayıs ayında, içine düştüğü
finansal kriz sonucu, yan sanayiden malzeme alamadığı için üretimini yavaşlatmak zorunda kaldı. Şirket, 1500’ü sendikalı olmak üzere, toplam 2500 çalışanına da ücret veremez
hale geldi. Bu noktada, çalışanlarını ücretli izine çıkardı. Teslimat yapamadığı
için kazandığı bazı ihaleler iptal edildi.
İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Halil
İbrahim Tosun, Eylül ayına kadar işverenle çeşitli tarihlerde yaptığı görüşmelerde, sabırla işveren vekillerinin taahhüt ettiği ve protokole dökülen sözlerin yerine getirilmesini bekledi. Ancak,
BMC yetkilileri, verdikleri sözleri yerine
getirmediler.
14 Eylül 2012 tarihinde, işyerinde
bulunan üyelerimiz, öğle saatinden itibaren Şube Başkanımız Halil İbrahim
Tosun öncülüğünde, akşam mesai bitimine kadar iş bırakma eylemi yaptılar.
18 Eylü’de işyerinde bulunan
çalışanlarla, çoğu ücretli izinde olan
üyelerimizin tümünün katılımıyla, iş-
Yapılan eylemler ve üyelerimiz ile sergilediğimiz kararlı
duruş sonrası işveren, bankalarla yaptığı anlaşma
doğrultusunda maaşları ödemeye başladı. Yan sanayiye
yapılan ödemeler sonucu da, parça temin edildi ve 3
Kasım’dan itibaren de fabrikada üretime başlandı
| HABER
METAL
Engel tanımayan
tiyatro gösterisi
TÜRK
18
Ford Otosan Engel Tanımaz Tiyatro Kulübü’nün sunduğu “Ferhad ile Şirin”
oyunu, izleyenlerden büyük ilgi gördü. Engelli işçilerin gösterisi hayatın
hiçbir alanında engel tanınmaması gerektiğini bir kez daha kanıtladı
F
ord Otosan Engel Tanımaz
Tiyatro Kulübü, Ankara Büyük Anadolu Otel’de “Ferhad
ile Şirin” oyununu sergiledi. Veysel
Berikan tarafından uyarlanan ve yönetilen, Ford Otosan’da çalışan işitme engelli Türk Metal üyeleri tarafından sergilenen oyun büyük alkış topladı. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle Büyük
Anadolu Oteli’nde düzenlenen
toplantıya, Genel Sekreterimiz
Yücel Yücel, Gölcük şube Başkanımız Mehmet Şener, Ankara 1 Nolu Şube Başkanımız Nihat
Zengin, Ford Otosan İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Direktörü Nursel Ölmez Ateş ve
Koç Vakfı Ford Otosan Kültür
Merkezi Müdürü Pınar Çimen
katıldı. Genel Sekreterimiz Yücel
Yücel açılış konuşmasına, Genel
başkanımız Pevrul Kavlak’ın 3
Aralık Dünya Engelliler Günü
mesajını okuyarak başladı. Böyle bir organizasyonunun hem
bir sanat gösterisi hem de çok
ince mesajlar içerdiğini ifade eden
Yücel, emeği geçen herkese teşekkür etti. Engelleri kaldırmanın zamanının çoktan geçtiğini, hayata
herkesin ortakça katıldığını ve herkese sorumluluk düştüğünü hatırlatan Yücel, bu tür gösterilerin devam edeceğinin müjdesini de verdi.
Konuşmaların ardından, “Ferhad
İle Şirin” oyunu sahnelendi. Oyunda rol alan engelli oyuncular, hayatın hiçbir alanında engel tanınmaması gerektiğini bir kez daha kanıtladılar. Oyunun ardından konuşan
Ford Otosan İnsan Kaynakları ve
Kurumsal İletişim Direktörü Nursel Ölmez Ateş, “bu benim üçüncü
kez aynı oyunu, aynı oyunculardan
izleyişim, ama her seferinde duygulanarak izliyorum, emeği geçen bütün arkadaşlara teşekkür ediyorum”
dedi. Gösteri sonrası, Gölcük Şube
Başkanımız Mehmet Şener, yönetmen Veysel Berikan’a çiçek verdi, Türk Metal 50. Yıl plaketini ise
Nursel Ölmez Ateş takdim etti.
HABER |
Nursan emekçileri
HOŞGELDİNİZ
19
Nolu Şube Başkanımız Murat Salar,
Bozüyük Şube Başkanımız Cemal
Güney, Nursan çalışanı üyelerimizle bir
araya geldi. İşyerinde tek tek tezgahları
gezen Genel Sekreterimiz Yücel ve
şube başkanlarımız, hayırlı olsun
dileğinde bulundu. Nursan çalışanı
üye arkadaşımız, tercihlerini Türk
Metal’den yana yapmanın, teşkilatımızın
çatısı altında toplanmanın mutluluğunu
yaşadılar. Türk Metal Sendikası da,
örgütlü bulunduğu bölgeler içine,
İç Ege’deki Kütahya Tavşanlı’yı
katmanın sevincini yaşadı. Nursan
emekçilerine dergimiz aracılığıyla tekrar
“HoŞGEldiniZ” diyoruz…
TÜRK
İ
stanbul’da bulunan Nursan
Elektrik Donanım San. Tic. A.Ş
işyerinin Kütahya Tavşanlı’daki
kolu, Nursan Kablo Donanımları
A.Ş fabrikası çalışanları, 10 Aralık
-13 Aralık tarihlerinde örgütlenerek
Türk Metal çatısı altına girdi. Genel
Sekreterimiz Yücel Yücel, İstanbul 1
METAL
Kütahya
Tavşanlı’da
bulunan Nursan
emekçileri,
tercihlerini Türk
Metal’den yana
kullanarak, bu
büyük aileye
katılmanın
mutluluğunu
yaşadılar.
| HABER
ÖNCE YÜZDE
42’LER İÇİN
HELALLEŞİN !
METAL
Sendikamız Genel Yönetim Kurulu’nun, Yargıtay’ın Kardemir
kararı ile ilgili olarak 12 Aralık’ta yaptığı açıklama şöyle:
TÜRK
20
“Kardemir’de yaklaşık 2 yıldan bu yana devam eden ‘Yargı Sürecinde’ bugün gelinen nokta kafalarda ve vicdanlarda soru işareti bırakmıştır. Yüce Türk Yargısı tarafından verilen her karara sonsuz saygımız olmakla birlikte, aşağıdaki açıklamayı yapma zarureti doğmuştur.
‘Kardemir emekçilerine yetki anasının ak sütü gibi helal olsun’ diyenlere sesleniyoruz;
Yüksek Mahkemece verilen karar, maalesef Kardemir emekçilerinin haklı taleplerini karşılamamıştır. Zonguldak 3. İş Mahkemesi’nin kararı adalet duygusunun tecellisi adına bizleri umutlandırmış olsa da, bu son karar ile yasal taleplerin karşılanması bir yana, Bakanlık Müfettişlerinin ve Yerel Mahkemenin yapmış olduğu tüm tespitler ve en
önemlisi iki yıllık yargılama süreci yok sayılmıştır.
Yüksek Mahkemenin kararı, Kardemir Emekçilerini işverenle işbirliği içerisinde
sömüren teslimiyetçi sendika lehine görünse de, kamuoyu ve işçi nezdinde sendikal tercihin Türk Metal’den yana olduğu herkesin malumudur.
Bilinmelidir ki, tüm hukuk yolları henüz kapanmış değildir. Ulusal ve uluslararası hak arama yolları sonuna kadar kullanılacaktır. Yargıtay’ın vermiş olduğu karar henüz sendikamıza resmi olarak tebliğ edilmediğinden, tebligatın ulaşması ile birlikte
zaman kaybetmeden gerekli diğer hukuki girişimlerde bulunulacaktır.
Ayrıca, geçtiğimiz hafta içerisinde Çelik-İş Başkanı tarafından Yüksek Mahkemenin vermiş olduğu kararın, henüz daha açıklanmadan kamuoyu ile paylaşılması da vicdanlarda, yaşanan süreçle ilgili olarak tereddütler doğmasına sebebiyet vermiştir. Dolayısıyla, gelişmeleri dikkate alarak gereken hukuki başvuruda bulunduğumuzu bir kez
daha belirtmek isteriz.
Tüm bunlar bir yana, Türk Metal Sendikası olarak maddi kayıplara uğramasını istemediğimiz
Kardemir emekçilerinin, yetkili olduğu ilan edilen sendikaya üyelikleri konusunda özgür iradeleri ile hareket etmelerinin doğru olacağını düşünüyoruz. Çünkü, biz Kardemir’de sendikal mücadeleyi sürdürdüğümüz 2,5 yıllık süreç içerisinde dayanışmanın en güzel örneğini sergilemiş büyük bir aileyiz. Üzerlerinde her türlü baskı ve tehdidin denendiği Kardemir emekçilerinin bu süreçte daha fazla zarar görmelerini istemiyoruz.
SON SÖZ ÇELİK-İŞ’E;
‘Yetki Kardemir emekçilerine anasının ak sütü gibi helal olsun’ diyerek sanki bir lütufta bulunanlar, önce yüzde
42’nin hesabını vermelidir. Bunu yapmadıkları takdirde, Kardemir emekçileri ne yetkiyi ne de yüzde 42’leri sizlere helal etmeyecektir. Kimse unutmasın ki, Türk Metal olarak, Kardemir emekçileri adına bu kaybın telafisi yolunda atılacak adımların ısrarla ve inatla takipçisi olacağız. Bu vesileyle şan ve şeref dolu mücadelenizden dolayı minnet ve
şükranlarımızı arz eder, bu onurlu mücadelenin tüm kahramanlarını saygı ile selamlarız.”
Türk Metal Sendikası
Genel Yönetim Kurulu
HABER |
Zafer MİCHA
emekçilerinin...
Micha iş yerindeki örgütlenme mücadelemiz, emekçilerin
sabrı ve direnişi ile zafere ulaştı. Micha emekçileri hem
işlerine geri döndüler, hem de Türk Metal’i kabul ettirdiler
METAL
1
21
li toplantılarda baskı ve tehditlerde de
bulunuldu. Anayasal haklarını kullanmaktan geri durmayan Micha emekçileri ise, mücadelelerini sürdüreceklerini ilan ettiler.
Bu süreçte sendikamız Türk Metal
Micha emekçilerini hiç yalnız bırakmadı. Micha emekçilerine gereken her türlü destek sağlandı, birlik ve beraberlikten asla ödün verilmedi. Türk-İş ve diğer sivil toplum örgütleri de, Micha
emekçilerinin yanında oldu.
Sürecin sonunda, yapılan çoğunluk tespit yazısına itiraz etmeyen işveren,
sonunda sendikayı da kabul etti. Süreç
Micha emekçilerinin lehine sonuçlandı.
İşten atılan işçiler işe alınırken, kadrolarını da kazanmış oldular. Sıra artık toplu
sözleşmede... Türk Metal, işe halen alınmayan 8 işçinin de geri dönmesi için çabalarını sürdürecek... Micha emekçileri
yılmadı, bıkmadı, Türk Metal ile birlikte
zafere ulaşmış oldu. Bütün Micha emekçileri için hayırlı uğurlu olsun…
TÜRK
Mayıs tarihinden itibaren İzmir
Aliağa bölgesindeki Micha işyerinde teşkilatlanma çalışmalarımız
başlatılmıştı. Ancak Micha yönetimi, taşeron firmalarında çalışan işçileri işten
atarak sendikalaşmaya karşı çıkmıştı.
Micha ve Micha’ya bağlı olan Gündüz Çelik ve Fırat Gül taşeron firmalarında sürdürülen örgütlenme çalışmalarının tamamlanması sonucu yeterli çoğunluğa ulaşarak, 9 Mayıs 2012
tarihinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvurup, yetki tespiti talebinde bulunduk. Micha yönetimi, sendikamızın faaliyetlerini engellemek amacıyla, Gündüz Çelik bölümünü fesh etti ve 10 Mayıs 2012 tarihinde toplu çıkış gerçekleştirdi. Aynı gün,
Micha bünyesinde ve Fırat Gül bünyesinde işten çıkarmalar devam etti. Toplam 125 arkadaşımızın iş akdini fesih ederek içerideki üyelerimize büyük baskı uygulanmaya çalışıldı. Çalışanlara, Sendikamızdan istifa etmeleri için, fabrika içerisinde yapılan çeşit-
METAL
| HABER
TÜRK
22
Türk Metal Sendikası
kuruluşundan itibaren,
“insana sevgi, emeğe saygı” prensibiyle
hareket ederek bugünlere gelmiş ve
Türkiye’nin en büyük ve en güçlü sendikası olmuştur.
Türk Metal, kuruluşunun 50. Yılını kutlayacağı
2013 yılında da, metal işçisini yine en iyi sözleşmeyle
taçlandıracak ve taşıdığı sosyal sendikacılık misyonu ile
metal işçilerine, eşlerine ve çocuklarına en iyi hizmet
vermeye devam edecektir. 2012 yılında Türk Metal’in
teşkilatlanma çalışmaları yine ön planda oldu. Bursa’da,
İzmir’de, Samsun’da, Kütahya’da ve Türkiye’nin birçok
bölgesinde yine Türk Metal’in sesi vardı. 2012 yılında
18 tane şubemizin Genel Kurulu yapılırken, Genel
Merkezimizin 14. Olağan Genel Kurulu yapıldı. Yeni
kadrolarla daha güçlü ve daha dinamik bir ekiple yola
devam eden sendikamıza üç yeni şube de katıldı. 29.
Şubemiz Balıkesir’de, 30. Şubemiz Bursa’da, 31. Şubemiz
Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde açıldı. Sosyal Sendikacılık
anlayışı ile sendikacılıkta yeni bir sayfa açan Türk Metal,
2012 yılında da gerçekleştirdiği Kadın, Aile ve Çocuk
Kurultayları, üye çocukları için yurt içinde ve yurtdışında
gerçekleştirdiği programlarla, düzenlediği eğitim ve
kurslarla liderliğini ve öncülüğünü üstlendiği sosyal
sendikacılık misyonunu da fazlasıyla yerine getirdi.
HABER |
METAL
Emeğin de
Emekçinin de
Teminatı Biziz…
25-28
Aralık 20
11
Türk Metal Sendikası Başkanlar Kurulu, 2011 yılının masaya
yatırıldığı toplantıyı 25-28 Aralık tarihleri arasında KKTC’de
gerçekleştirdi. Toplantıda 2012 yılı hedef ve yol haritası çizildi.
23
TÜRK
TARİH
TARİH
| HABER
29 Aralık
2011
3 Ocak 2012
Bursa’da faaliyet
gösteren Beyçelik
Gestamp, Çimtaş
Çelik, İstanbul
Anadolu
Yakasında faaliyet
gösteren Baymak
işçileri Türk Metal’in
yeni yıldaki ilk
üyeleri oldu.
TARİH
METAL
5 Şubat
2012
TARİH
TÜRK
24
Çimtaş Çelik çalışanları,
5 Şubat akşamı Genel
Başkanımız Pevrul Kavlak’la
bir araya geldiler. Sendika
tercihlerini Türk Metal’den
yana kullan Çimtaş
çalışanları için düzenlenen
dayanışma gecesinde
coşku ve heyecan en üst
noktadaydı.
19 Şubat
2012
TARİH
1 Mayıs
2012
1 Mayıs’ı Türk-İş’in
kurulduğu kent olan
Bursa’da kutladık.
Onbinlerce metal işçisi 1
Mayıs’ı Bursa’da tek bilek
tek yürek olarak kutladı.
Türk-İş organizasyonuyla
gerçekleştirilen kutlamalarda,
en önde ve en kalabalık grubu
Türk Metal oluşturdu.
Bursalı metal işçileri 19 Şubat
akşamı Bursa Atatürk Spor
Salonu’nda Genel Başkanımız
Pevrul Kavlak’la bir araya
geldi. Salonda bulunan 4 bin
metal işçisi, Genel Başkanımızın
konuşmasını ilgi ile dinlerken,
toplantıya çok sayıda işveren
temsilcisi de katıldı.
TARİH
MayısKasım
2012
Micha iş yerindeki
örgütlenme
mücadelemiz Micha’lı
emekçilerimizin sabrı ve
direnişi ile birlikte zafere
ulaştı. İşten çıkarılan
Micha emekçileri hem
işlerine geri döndüler,
hem de Türk Metal’i
kabul ettirdiler.
TARİH
14 Haziran
METAL
2012
25
TARİH
15-17
Haziran 2
012
TARİH
12 Temmuz
2012
14. Olağan Genel
Kurul sonrası ilk
Başkanlar Kurulu
toplantımız, Azerbaycan’ın
başkenti Bakü’de yapıldı.
Yeni dönem ile plan ve
projeler masaya yatırıldı.
TÜRK
Genel Başkanlığını
sendikamızın da
Genel Başkanlığını
yürüten Pevrul Kavlak’ın
yaptığı Uluslararası
Avrasya Metal İşçileri
Federasyonu’nun 33.
Merkez Komite toplantısı
Ankara’da yapıldı.
Türk Metal Sendikası 14. Olağan
Genel Kurulu 15-17 Haziran tarihleri
arasında Ankara Büyük Anadolu
Termal Otel’de yapıldı. Genel
Başkanımız Pevrul Kavlak’ın yeniden
bu görevi üstlendiği genel kurulda,
Muharrem Aslıyüce, Süleyman
Yıldırım, Mesut Gezer Genel Başkan
yardımcılığına, Yücel Yücel Genel
Sekreterliğe ve İsmail Dursun da Genel
Mali Sekreterlik görevine seçildi.
TARİH
| HABER
25 Eylül
2012
Genel Başkanımız
Pevrul Kavlak, kısa
adı ITUC olan,
Uluslararası Sendikalar
Konfederasyonu’nca
düzenlenen toplantıda
Birleşmiş Milletler’e
çağrıda bulunarak,
“yaşam koşullarının
iyileştirilmesi ve
yoksulluğun bitirilmesini”
istedi.
TARİH
METAL
9 Kasım
2012
TARİH
TÜRK
26
114 bin metal işçisini
ilgilendiren ve 2012-2014
yıllarını kapsayan MESS
sözleşme taslağımız Eskişehir,
İzmir, Bursa ve Gebze’de aynı
anda yapılan dört toplantı
ile duyuruldu. Metal işçileri
tarafından sevinçle karşılan
taslağın görüşmeleri 2013
yılında başlayacak.
29 Kasım
2012
Kısa adı MESS olan
Türkiye Metal Sanayicileri
Sendikası ile birlikte
organize ettiğimiz Ecbohs (İş
Sağlığı ve Güvenliği için
Avrupa İşbirliği Köprüleri
Projesi) kapanışı, 29 Kasım’da
Ankara’da yapıldı.
TARİH
10-13
Kütahya’nın Tavşanlı
Aralık 2012
ilçesinde bulunan
Nursan emekçileri,
tercihlerini Türk Metal’den
yana kullanarak bu büyük
ailenin içine katılmanın
mutluluğunu yaşadılar.
TARİH
20-21
Aralık 20
12
Genel Başkanlığını
sendikamızın da
Genel Başkanlığını
yürüten Pevrul
Kavlak’ın yaptığı
Uluslararası Avrasya
Metal İşçileri
Federasyonunun
34. Merkez Komite
toplantısı İstanbul’da
yapıldı.
TARİH
2
7
Aralık
METAL
2012
Şube Genel Kurulları
Türk Metal Sendikası bu yıl 18 şubesinin genel kurulunu yaptı. 11 Şubat Manisa, 12 Şubat İzmir 2, 18 Şubat İzmir 1, 25 Şubat Eskişehir, 26 Şubat Bozüyük, 3
Mart Bolu, 4 Mart Sakarya, 10 Mart Çankırı, 11 Mart Kayseri, 17 Mart Gebze Dilovası, 18 Mart Kocaeli, 24 Mart Gölcük, 25 Mart İstanbul, 31 Mart Çerkezköy,
7 Nisan Ankara 2 Nolu, 8 Nisan Kırıkkale, 2 Eylül Balıkesir ve 22 Eylül Bursa 1
Nolu şubelerimizin genel kurulları yapıldı.
Bosch işçileri
tuzağa düşmedi
BMC, Eti ve Teknorot
işçilerinin sesini tüm
Türkiye duydu
Yıllardır sendikamız bünyesinde örgütlü olan ve
Bursa’da faaliyet gösteren Bosch işçileri, kendilerine kurulan tuzağa düşmedi ve Türk Metal’le yola devam dedi.
Ücretleri ödenmeyen BMC işçilerinin İzmir’de ve
İstanbul’da düzenledikleri eylemler, anasal haklarını kullanarak sendikalı olan Düzce’deki Teknorot işçileri ile
Samsun’da işverene karşı direnen Et Bakır işçilerinin
sesi tüm Türkiye’de yankı buldu.
27
TÜRK
Bölge temsilcilerinin
de katıldığı Başkanlar
Kurulumuz 2012’nin
değerlendirilmesi,
2013’ün projelerinin ve yol
haritasının daha detaylı
görüşülmesi amacıyla Genel
Merkezimizde toplandı.
| HABER
Türk MetalMESS Ortak Eğitim
MESS ile ortaklaşa
düzenlediğimiz ortak eğitim
projesine bu yıl 9 bine yakın
üyemiz katıldı. 2001 yılından
itibaren aralıksız sürdürülen
eğitimlere katılan işçi sayısı
ise yüzbinlere yaklaştı.
Türk Metal sadece gerçekleştirdiği
eğitimlerle değil, çıkardığı yayınlarla da,
metal işçisinin en doğru ve en güvenilir
bilgi kaynağı olmayı hedefliyor. 2012
yılında Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın
konuşmalarının yer aldığı “Sosyal
Sendikacılık Kitabı, “Kadın İşçiler 17.
Büyük Kurultayı” ve “Türk Metal Sendikası
14. Olağan Genel Kurulu” kitapları ile,
“Metal Sektöründe İş Değerlendirmesi
ve Uygulamalarının Analizi” kitabı,
Türk Metal Yayınlarının metal işçilerine
sunduğu yayınlar oldu.
TÜRK
METAL
Türk Metal Yayınları
Uluslararası İlişkiler
Türk Metal Sendikası 2012
yılında dünyanın birçok
bölgesinden sendikacıları misafir
etti. Avrupa’nın, Amerika’nın,
Avrasya’nın ve Uzak Doğu’nun
birçok bölgesinden sendikacılar,
ikili ilişkilerin geliştirilmesi
amacıyla Türkiye’ye geldi.
Kadın İşçiler 17.
Büyük Kurultayı
Kadın İşçiler kurultaylarının 17.’si, Ankara
Büyük Anadolu Termal Otel’de toplandı.
Çok sayıda davetlinin katıldığı toplantıda,
bölgelerden gelen yüzlerde kadın delege
yer aldı. Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın
kadınlar için söylediği, “böyle gelmiş
ama böyle gitmeyecek” sözleri salonda
bulunan konuklar ve delegeler tarafından
dakikalarca ayakta alkışlandı.
Türk Metal
Sendikası 2. Aile
Kurultayı
2011 yılında ilki yapılan
Aile Kurultayının ikincisi
bu yıl da gerçekleştirildi.
Kurultaya, 5 haftada üye eş
ve çocuklarından oluşan
2 bin 500 kişi katıldı.
Metal Çocuk Arkadaş
Kulübü 13. Çocuk Meclisi
www.turkmetal.org.tr
Sendikamızın resmi web
sitesi turkmetal.org.tr sürekli
yenilenen ve güncellenen
yapısıyla Türkiye’de en
zengin içeriğe sahip ve en
çok takip edilen sendika
sitesi oldu.
Türk Metal Dergisi’nin
artık bir web sayfası var
Türk Metal, Youtube’da
Türk Metal Sendikası’nın programları, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın konuşma videoları, tanıtım filmleri, etkinlikler ve Türk Metal’e ait diğer videoları Youtube
sayfamızdan izleyebilirsiniz. Youtube Adresimiz:
http://www.youtube.com/turkmetalsendikasi
Türk Metal Dergisi’nin artık bir web sitesi var. Türk Metal dergisi web sitesinde, dergimizde yer alan bütün haber ve
yorumları daha erken ve daha hızlı bir şekilde bulabilirsiniz.
turkmetaldergi.com sitesinde ayrıca, çalışma hayatının anlık
gelişmelerini, sendikamızın yaptığı faaliyetlerin anlık duyurusunu ve önemli gelişmeleri de takip edebilirsiniz.
TÜRK
METAL
Sendikamız bünyesinde
faaliyet gösteren Metal Çocuk
Arkadaş Kulübü 13. Çocuk
Meclisi Ankara’da toplandı.
Yurt içi ve yurt dışından
yüzlerce çocuğun katıldığı
program 1 hafta sürdü.
| HABER
METAL
Sendikalar ve
Dijital
Medya
TÜRK
30
Teknoloji öylesine bir hızda
ilerliyor ki, bırakın ona ayak
uydurmayı, takip edebilmek
bile artık ayrı bir meziyet
gerektiriyor. Özellikle, dünyanın
kuzey batısı ile güney doğusu
teknolojiyi ellerinde bulundurarak,
hayatın her alanına hükmeder
duruma geldiler. Bizi ilgilendiren nokta
ise, dijitalleşen çağımızda üyelerle
sendikaların arasındaki iletişimdir
B
irleşmiş Milletler’e bağlı Dünya
Entelektüel Mülkiyet Örgütü, kağıt
gazetelerin Türkiye’de 2040 yılında
ortadan kalkacağı tahminini yaptı. Bize
göre bu süreç, 2040 yılını beklemeyecek.
2023 yılına kadar Türkiye’de kağıt
kullanımı neredeyse bütünüyle kalkacak.
Çünkü gelişmeler bu yönde. Newsweek
dergisi, basımı durdurarak, tamamen
dijitale geçti. Türkiye’de bazı dergiler de
aynı kararı aldılar. Hatta, dergi mezarlığına
dönen Türkiye’de yeni dergiler artık kağıt
basım olarak değil, tamamen dijital olarak
yayın hayatına başlıyor. Newsweek dergisi
son kapağında sosyal medyaya dönüşün
sinyalini verdi. Newsweek, “değişmek bazen
iyi değil, ama zorunlu bir şeydir” türünden
bir açıklama da yaptı.
Teknoloji öylesine bir hızda ilerliyor
ki, bırakın ona ayak uydurmayı, takip
edebilmek bile artık ayrı bir meziyet
gerektiriyor. Özellikle, dünyanın kuzey
batısı ile güney doğusu teknolojiyi ellerinde
bulundurarak, hayatın her alanına
hükmeder duruma geldiler. Bizi
ilgilendiren nokta ise, dijitalleşen
çağımızda üyelerle sendikaların
arasındaki iletişimdir.
Kürselleşme ve geçim
şartlarının gittikçe zorlaşması
durumunda, insanlar artık
ekmeğinin derdine düşerek,
farklı ilgi alanlarına
yönelerek, birlikte
mücadele etme, haklarını
arama gibi bir anlayıştan uzak
durmaya başladılar. Bu durum,
zamanın zorunlu bir sonucu ise de,
buna karşı önlem almak yine çalışanların,
yani sendikaların elindedir. Sendikalar,
üyeleri ile yönetimleri arasındaki ilişkileri
geliştirmek ve ilerletmek için alternatif
yollara yönelmek zorunda.
İşte böylesine bir dönemde, halkın
medyası, yeni medya, sosyal medya ya
da 5. Kuvvet olarak adlandırılan iletişim
HABER |
31
TÜRK
araçları ortaya çıktı... Sosyal medya da
küreselleşmenin, kapitalizmin bir sonucu.
Fakat kullanılabilir ve lehimize çevirilebilir
bir araç. Sosyal medyayı sendikaların lehine
çevirmesi için, 3 temel üzerinde hareket etmesi
gerekiyor. Birincisi, sosyal medyada
var olması yani paylaşım ve iletişim.
İkincisi kendisi hakkında konuşulanlardan
haberdar olacak bir mekanizmayla, sosyal
medya analizinin yapılması. Üçüncüsü
ise, kurumsallaşma için sosyal medyayı
kullanması. Geleneksel medyanın sermayenin
kontrolünde olması, bazı yayınların ise çeşitli
siyasal grupların kontrolünde olması dolayısıyla,
işçilerin sesini duyurabilmeleri için, sosyal
medya artık bir zorunluluk haline geldi. Sosyal
medya adı verilen olayı açalım önce; Sosyal medya,
internet kullanıcılarının bire bir ya da toplu şekilde
içerik paylaşmasıdır. Sosyal medya çok sayıda platformda
yürütülüyor. Bunları önem derecesiyle sıralarsak; Facebook,
Twitter, Youtube, bloglar, sözlükler ve forumlar.
Düşünün ki, Türkiye’de 35 milyon Facebook hesabı var.
Dünyada en fazla facebook’a giriş yapan 4. ülkeyiz. Twitter’da
4 milyon Türk hesabı var. Ayrıca, yapılan araştırmalara göre
Türkiye, blog, forum ve sözlüklerde ileri bir noktada.
Türkiye’de ve dünyada böylesine kağıttan dijitale
dönüşümün yaşandığı bir süreçte, Türk Metal, bu gelişmeye
bugünden kendini hazırlamış durumda.
Bu alanlarda söz sahibi olmak, öncelikle bir kuruluş için
ciddiyet ve özveri ister. Türk Metal bu sosyal paylaşım sitelerinin
hepsinde var. Son derece profesyonel bir anlayışla bu mecrada yer
alıyor. Hatta, Türk Metal kadar sosyal medyayı aktif olarak kullanan
başka bir sendika yok. Çünkü, yüzlerce hesapla ilerleyen ve yüzbinlerce
kişiye ulaşabilen bir organizasyona sahip.
Türk Metal Sendikası, yapısı ve işleyişi bakımından bütünlüğe
ve birlikteliğe önem veren bir sendika. Gerek eğitimlerle, gerek
kurultaylarla, gerekse kurslarıyla sosyal sendikacılık prensipleri
doğrultusunda sürekli üyeleri ile birlikte ve iletişim halinde. Üyelerinin
hak ve çıkarlarını sözde savunan bir kısım sendikalara, fildişi kulelerine
çekilerek üyeleri ile aralarına mesafe koyan bir anlayışa karşılık Türk
Metal, her zaman üyeleriyle buluşabilen bir sendika.
Her fırsatta üyeleri ile bir araya gelebilen bir kuruluş olarak Türk
Metal, üyelerinin ilgi, beklenti ve taleplerini değerlendiren ve bu
konuda strateji geliştiren bir sendika.
Çağın gereklerine uygun olarak, ama asla işçilerin hak ve
çıkarlarından taviz vermeyen Türk Metal, dijital platformda da
büyüklüğünü ve gücünü gösteriyor.
METAL
Türkiye’de ve dünyada, böylesine kağıttan
dijitale dönüşümün yaşandığı bir
süreç yaşanırken, Türk Metal, bu
gelişmeye bugünden
kendini hazırlamış durumda
| HABER
METAL
Türk Metal
Sendikası Bursa
3 Nolu Şubesince
düzenlenen
“Teşkilatlanma
Ekip Liderliği
Projesi”, 26
Kasım - 15 Aralık
tarihleri arasında
şube binasında
gerçekleştirildi
Bursa’da teşkilatlanma
eğitimleri düzenlendi
TÜRK
T
32
abana daha hızlı ve akıcı yayılmak,
geleceğin yönetici ve temsilci kadrolarını yetiştirmek amacıyla başlatılan proje kapsamında, 142 teşkilatlanma ekip lideri adayına eğitim verildi.
Eğitimlere, Tofaş, Delphi, Matay,
Orda, Ormetal, Sıla Teknik, STG Otomotiv, Teknik Malzeme, Tiberina Otomotiv, Çelikpan ve Emarc Çelik işyerlerinden 142 kursiyerin katıldığı eğitimler üç hafta devam etti. Eğitimlerde, Türk Metal Sendikası Sosyal Politika Uzmanı Bahri Topçu “Teşkilatlanmanın Temel Prensipleri ve Sendikacılığın Tarihsel Gelişimi”, Türk Büro-Sen
Sendikası Bursa Şube Başkanı İbrahim
Bulut “Sosyal Güvenlikle İlgili Rapor
Paraları-İstirahatlar-İşsizlik Ödeneği”,
Tüketici Hakları Derneği Bursa Başkanı
Sıtkı Yılmaz “Tüketici Hakları”, Bursa
3 Nolu Şube Uzmanımız Cihat Ali Demir de “Toplu Sözleşme ve Sendikalar
Kanunu” konulu seminerler verdi.
“Teşkilatlanma Ekip Liderliği Projesi” eğitimlerinin kapanışına Genel Başkan Yardımcımız Mesut Gezer ve Bursa 3 Nolu Şube Başkanımız Zafer Öztürk de katıldı. Genel Başkan Yardımcımız Gezer, kursiyerlere hitaben yaptığı
konuşmada, Türk Metal Sendikası’nın
eğitimlere verdiği öneme değindi. Gezer, “Türk Metal Sendikası Ankara’da
ve bölgelerde yıl boyunca düzenlediği eğitimler, seminerler ve kurultaylarla eğitime ne kadar önem verdiğini yıllardır gösteren bir sendikadır. Üç hafta boyunca düzenlenen eğitimler sendikamızın yıllardır bölgelerde uyguladığı
ve birçok genç ve yeni sendikacıyı bünyemize kattığımız eğitimlere bir örnektir. Bu eğitim ayı, teşkilatımız ve birlik
beraberlik adına bizleri çok önemli bir
döneme sokmuştur. Teşkilatçılığın daha
canlı tutulması amacıyla gerçekleştirilen bu projede emeği geçen herkese teşekkür ediyor, Türk İşçi Hareketi adına
ve sendikamız adına hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Şube uzmanlarımız
ve sekreterlerimiz
eğitim için Ankara’da
Sendikamız
şubelerinde
görev yapan şube
uzmanı ile şube
sekreterlerinden
oluşan 60 kişilik
grup, eğitim için
Ankara’ya geldi
Eğitim
programının
açılışını Genel
Sekreterimiz
Yücel Yücel
yaptı.
33
TÜRK
A
nkara Büyük Anadolu Termal
Otel’de yapılan ve şube personelinin
daha iyi hizmet verebilmesi, şube iç
dinamiklerinin harekete geçirilmesi ve şubelerle genel merkez arasındaki bilgi akışının daha kolay, daha hızlı ve daha güvenilir
hale getirilmesini hedefleyen eğitim 28-29
Aralık tarihlerinde gerçekleştirildi.
Eğitim programının açılışını Genel Sekreterimiz Yücel Yücel yaptı. Enformasyon
çağında bilginin sahibi olan ve bilginin akışını kullanan kurumların ayakta kalabileceğini belirten Yücel, “21 yüzyıl enformasyon
çağında, yalnızca bilginin sahibi olan ve bilginin akışına yön veren kurum ve kuruluşların ayakta kalabileceği bu çağda, biz de
Türk Metal Sendikası olarak, sendikamızın
birer aynası olarak gördüğümüz, 31 Şube
ve 7 Bölge Temsilciliği noktasında bizleri
temsil eden siz değerli çalışanlarımızın enformasyon çağında daha etkin bilgi ile kuşanmanız için bu eğitim programını düzenledik. Umuyorum burada iki gün boyunca
alacağınız eğitimler, siz değerli çalışanlarımızın şubelerinizde ve bölgelerinde, bizleri temsil ederken daha rahat çalışabilmesini sağlayacaktır” dedi. Yücel konuşmasında, şube ve bölge çalışanlarına daha önce
eğitim verdiklerini, fakat tüm personelin
ilk defa bir arada eğitimlere katıldığının
altını çizerek, “umarım tüm çalışanlarımız arasında iyi bir sinerji yaratıp, şubeler arasındaki bilgi akışını da daha ilerilere taşıyabiliriz” dedi.
METAL
HABER |
Çeşitli konularda eğitim
Eğitimlerde şube uzmanları ve şube sekreterleri iki grup halinde, Psikolog Ferda
Kaya’dan “etkili iletişim”, “beden dili”, “kendini ifade edebilme” ve “empati”, İletişim
Uzmanı Mete Muyan ve Kameraman Hayri Çölaşan’dan, “sendika içi haber oluşturma”
“temel fotoğraf ve video çekim ilkeleri”, Uzman Filiz Erduran’dan da “Yönetici Sekreter
Eğitimi”, konularında eğitimler aldı.
METAL
| HABER
TÜRK
34
Bu tür seminerlerin iş kazalarını
önemli ölçüde azaltacağını
ifade eden katılımcılar,
programın hazırlanmasında
emeği geçenlere teşekkür etti.
Türk-İş ve kısa adı
Çasgem olan Çalışma
ve Sosyal Güvenlik
Eğitim ve Araştırma
Merkezi işbirliğiyle
düzenlenen, “Metal
İşkolunda Çalışan
İşçilerin Sağlık ve
Güvenlik Bilincinin
Araştırılmasına
Yönelik Eğitim ve
Araştırma Projesi”
çerçevesinde, 17
Aralık’ta Türk Metal
Sendikası Bursa 3
Nolu Şube binamızda,
40 kişilik bir gruba
eğitim verildi.
Bursa’da İş Sağlığı ve
Güvenliği Semineri
Seminerin açılışında konuşan
Genel Başkan Yardımcımız
Mesut Gezer, metal iş
kolundaki iş kazalarının
azaltılması ve iş güvenliği
önlemlerinin arttırılması
konusunda işverenlerin ve
işçinin daha duyarlı olması
gerektiğini belirtti. Türk-İş
8. Bölge Temsilcisi Sabri
Özdemir’in konuşmasının
ardından, Türk-İş Eğitim
Uzmanı Özcan Karabulut ve
Çasgem uzmanları, sunumlar
yaptı, katılımcılara teknik
bilgiler verdi. Seminer,
katılımcılardan tam not aldı.
BORUSAN HOlDİNG YASTA…
HABER |
METAL
Asım Kocabıyık, koca
eserler bırakarak
aramızdan ayrıldı
Borusan Holding’in kurucusu ve
Onursal Başkanı Asım Kocabıyık, 30
Aralık 2012 sabahı, tedavi görmekte
olduğu hastanede hayatını kaybetti.
1924 yılında Afyon’un Tazlar Köyü’nde doğan ve
babasına ait İstikbal Ticaret Şirketi’nde işe başlayarak
ticarete atılan Asım Kocabıyık, Türk sanayisine hizmet
vermeye, 1958 yılında Borusan Boru Sanayi Şirketini
kurarak başladı.
1972 yılında Borusan Holding’i kuran Kocabıyık,
kurucusu olduğu bu şirketin, kısa zaman içinde 6 bin
kişinin çalıştığı, çelik, distribütörlük, lojistik ve enerji
alanlarında faaliyet gösteren bir dünya şirketi haline
gelmesini sağladı.
Borusan Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı
süresince, Türk ekonomisi ve sanayisinin gelişmesinde,
dışa açılmasında önemli misyonlar üstlenen Asım
Kocabıyık, 2001 yılında bu görevi oğlu Ahmet
Kocabıyık’a devrederek, Holdingin Onursal Başkanı oldu.
Cumhuriyet döneminin ilk sanayici kuşağının önemli
temsilcilerinden biri olan Asım Kocabıyık, Borusan
Kocabıyık Vakfı aracılığıyla eğitim, kültür ve sanat
alanlarında toplumun gelişimini destekleyecek projeleri
de hayata geçirdi.
“Toplumdan kazandığını, topluma verme” gibi
saygın bir ilkeyi benimseyen Asım Kocabıyık, hayatı
boyunca, ülkesine hizmet olarak gördüğü sosyal
sorumluluk çalışmaları ve hayırseverliğiyle ilköğretim,
lise, yüksekokul, fakülte ve öğretmen evi gibi sayısız
eğitim kurumları yaptırarak, Milli Eğitim Bakanlığı’nın
hizmetine sundu. Devlet Üstün Hizmet Madalyası sahibi
olan Asım Kocabıyık, aynı zamanda İstanbul, Uludağ,
Kocaeli ve Erzurum Atatürk Üniversiteleri tarafından
Fahri Doktorluk ünvanına layık görüldü.
Türk Metal Ailesi olarak, Türk sanayine büyük
hizmetleri geçen Merhum Asım Kocabıyık’a Allah’tan
rahmet, Borusan Holding camiasına, ailesine ve
yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyoruz…
35
TÜRK
Genel Başkanımız Pevrul
Kavlak Asım Kocabıyık’ın cenaze
törenine katılarak, yakınlarına ve
dostlarına Tüm Türk Metal teşkilatı
adına başsağlığı diledi…
İŞTE HAYATIMIZ
RÖPORTAJ: UĞUR POlAT
[email protected]
METAL
İşte Hayatımız’da bu ay İskenderun’dayız… Yazıcı
Demir Çelik işyerinde çalışan Cengiz Akman ve
ailesi bu ayki sayfalarımızın konuğu oldu
TÜRK
36
ENGELLERi HEP
BiRLiKTE AŞTIK
Çalışma hayatında büyük
zorluklar yaşadığını dile
getiren Cengiz Akman,
yaşadığı zorlukları
ailesi, işyeri ve
çalışma
arkadaşları ile
hep birlikte
aştıklarını
söylüyor
METAL
İŞTE HAYATIMIZ |
TÜRK
37
‘Geçirdiğim o talihsiz kaza benden ayağımın birini
aldı ama bana kazandırdıkları daha çok oldu’
C
engiz Akman, Yazıcı Demir Çelik işyerinde taşeron
olarak işe başlamış ve 1995 yılında kadroya geçmiş.
Ancak, kadroya geçtiği yıl, talihsiz bir kaza geçirmiş
ve bir ayağını kaybetmiş. “1992 yılında askerlik görevini tamamladıktan sonra Yazıcı Demir Çelik için faaliyet gösteren bir taşeron firmada işçi olarak çalışmaya başladım. 1995
yılına kadar taşeron işçi olarak çalıştıktan sonra, Yazıcı işyerinde kadrolu olarak işe başladım. İşe başladıktan 3 ay sonra geçirdiğim talihsiz bir kaza sonucunda ise ayağımın birini
kaybettim. Tarihler 26 Kasım 1995’i gösterdiğinde geçirdiğim o talihsiz kaza benden ayağımın birini aldı, ama
bana kazandırdıkları daha çok oldu. 1993 yılında evlenmiştim eşimle. Evliliğimizin ilk iki yılı çok huzurlu ve mutlu geçmişti. Ama bizi birbirimize bağlayan, bugünlere getiren, eşimin kazadan sonra bana yaklaşımı yani sevgisi oldu.
Onun manevi desteği, o an dünyadaki hiçbir şeye değişilmezdi. Yine aynı şekilde uzun dönem işe gidemememe rağmen, bir an olsun beni yalnız bırakmayan fabrikamızın değerli sahipleri ve yöneticileri ile çalışma arkadaşlarımın maddi ve manevi her türlü desteği beni hayata, aileme ve işime
yeniden bağlanmamı sağladı. Bu nedenle hepsinin bendeki
yeri sevgisi ayrıdır.”
Bizi birbirimize bağlayan, bugünlere getiren, eşimin
kazadan sonra bana yaklaşımı yani sevgisi oldu. Onun
manevi desteği, o an dünyadaki hiçbir şeye değişilmezdi.
| İŞTE HAYATIMIZ
Bir peçete kağıdı ile başlayan
sonsuz beraberlik ve mutluluk
anlatıyor. “Gençlik döneminde bir kızla beraber
olmak her gencin çevresinden etkilendiği veya
özendiği bir olaydı. Eşim Habibe’yi ise bir arkadaşım vasıtasıyla gördüm ve tanıştım. O dönemler bir kıza Adana gibi bir yerde açılmak
hiç de kolay değildi. Habibe ise sekiz kardeşti
yani kısacası ağabeyleri vardı. Her şeye rağmen
bir peçete kâğıdına mektup yazarak gönderdim.
Cevap ise hiç kolay gelmedi. Tam sekiz ay geçti.
Ama beklediğime değdi. 1993 yılına kadar birlikte olduğumuzdan ailelerimizin haberi olmadı. Daha sonra aileme Habibe’yi istettim. Altı
ay sonra ise sözlendik.”
METAL
HayaTa sımsıkı bağlı ve gözlerinin içi
gülen Cengiz Akman’la ilk karşılaştığımızda biz
de çok şaşırdık. Geçirdiği o talihsiz kazayı gülerek ve eğlenerek anlatışı, protez ayakla halı sahaya gidişini yorumlaması, işyerinde hala ayakta
çalışabildiğini söylemesi ve en önemlisi bunları
yaparken çok eğlendiğini ve fazla yorulmadığını belirtmesi… Bütün bunlar, Akman’ın hayata
nasıl bağlandığının birer göstergesi...
Akman çiftinin, Enes ve Emre adlı iki erkek,
Mehtap adında bir de kız çocukları var. Cengiz
Akman, eşi Habibe Hanım’la 1987 yılında tanıştığını ve 1993 yılında dünya evine girdiğini
TÜRK
38
‘Allah, eşimden razı olsun’
EŞi Habibe Akman ile çok zor günler geçirdiğini defalarca tekrarlayan Cengiz Akman, en güzel
dönemlerinde, en zor günleri yaşadıklarını söylüyor. “Habibe ile beş yıllık gizli bir ilişkiden sonra
bir araya geldik. Evliliğimizin ikinci yılında talihsiz
bir olay yaşadık ve günlerimiz hastanelerde geçmeye başladı. O kötü günleri düşmanımın bile yaşamasını istemem. Fakat, o zor günlerde yanımdan
bir an olsun bile ayrılmayan, beni bir an olsun yalnız bırakmayan eşime büyük şükran borçluyum.
Benim onda hakkım çok az ama onun bende hakkı çok... Allah ondan binlerce kez razı olsun. Yine
aynı şekilde, Allah, 21 yıldır ekmeğini yediğim
işyerimin yokluğunu da vermesin. Onların verdiği desteği de hiçbir zaman unutamam. Onlar bana
sahip çıktı ben ekmeğime sahip çıktım. Hiçbir zaman işyerime dava açmak gibi niyetim olmadı.”
Hayatla barışık ve yaşamaktan duyduğu mutluluğu röportajımızın her anında hissettiren Akman, işyerinde ayağının birinin olmayışının çalışmasını hiç engellemediğini ve tersine daha fazla motive ettiğini söylüyor. En az normal bir insan kadar çalıştığını sözlerine ekleyen Akman, bu
mağduriyetini ailesine hiç hissettirmeye çalıştığını
ve çocuklarının mutluluğu için elinden geleni yaptığını ifade ediyor.
İŞTE HAYATIMIZ |
CENGİZ Akman, geçirdiği talihsiz kazayı
ve kaza sonrası çevresindeki insanlara
duyduğu minnettarlığı, röportajımız boyunca
defalarca tekrarlıyor. Ancak Akman
ailesinin, o tatsız olay dışında da ilginç anıları
var. Cengiz Akman anlatıyor. “Habibe’yi
istemeye gittiğimiz gün tatlıları yedik ve sıra
küpe takma faslına geldi. Bizim buralarda
söz kesildiğine damat adayı gelin adayına
küpe takar. O anın heyecanından küpenin
vidasını düşürdüm ve bir türlü bulamadım.
O an Habibe’yle yaşadığımız heyecanın
dozunu anlatmaya tarifler yetmez.” Akman
ailesinde her iki taraf da Adanalı. Buna
rağmen ailece Trabzonsporlular ve ve
Trabzonspor’un Gaziantepspor’la yaptığı
her maç için Antep’e gittiklerini söylüyorlar.
Trabzonspor’un şampiyonluk yıllarında
futbola merak duyduğunu dile getiren
Cengiz Akman, çocuklarının da kendisinden
etkilendiği belirtiyor.
“Sendikamız en güvenilir dostumuz”
Türk Metal Sendikası ile 2006 yılında
tanıştığı anlatan Cengiz Akman, sendikanın
ne olduğunu ne iş yaptığını daha önce
bilmediklerini söylüyor. “Sendika ile 2006
yılında tanıştık. İlk zamanlar sendikanın
ne olduğunu amacını ve görev alanlarının
ve sorumluluklarını neler olduklarını
bilmiyorduk. Fakat o günden bugüne
işyerimde benim de, tüm arkadaşlarımın
da en büyük ve en güvenilir dostu
oldu diyebilirim. Allah birliğimiz ve
beraberliğimizi hiçbir zaman bozmasın.”
Bizler de röportajımızın sonunda, Akman
ailesine, bizleri evlerinde kabul ettikleri
için teşekkürlerimizi bir kez de dergimiz
vasıtası ile iletmek istiyoruz. Yine Akman
ailesini ziyaretimiz sırasında bizleri yalnız
bırakmayan İskenderun 1 No’lu Şube Mali
Sekreterimiz Murat Tankut Cevrioğlu’na bir
kez daha teşekkür ediyoruz.
“Gençlik döneminde bir kızla beraber olmak her gencin çevresinden etkilendiği
veya özendiği bir olaydı. Eşim Habibe’yi ise bir arkadaşım vasıtasıyla gördüm
ve tanıştım. O dönemler bir kıza Adana gibi bir yerde açılmak hiç de kolay
değildi. Habibe ise sekiz kardeşti yani kısacası ağabeyleri vardı.”
39
TÜRK
Adanalı, İskenderun’da yaşayan
koyu Trabzonsporlu bir aile
METAL
Hayata nasıl sımsıkı bağlı ve gözlerinin içi gülen Cengiz Akman’la ilk
karşılaştığımızda biz de çok şaşırdık. Geçirdiği o talihsiz kazayı gülerek
ve eğlenerek anlatışı, protez ayakla halı sahaya gidişini yorumlaması,
işyerinde hala ayakta çalışabildiğini söylemesi ve en önemlisi bunları
yaparken çok eğlendiğini ve fazla yorulmadığını belirtmesi… Bütün
bunlar, Akman’ın hayata nasıl bağlandığının birer göstergesi...
MAKAlE
PROF. DR.
SERPİl AYTAÇ
METAL
Uludağ Üniversitesi İİBF,
Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü,
Yönetim ve Çalışma Psikolojisi Anabilim Dalı
İnsanlar örgütlerin vazgeçilmez
unsurlarıdır. Tüm insanların kişisel
amaçları vardır. Örgütler hem bu
amaçların sonucudur ve hem de bu
amaçlara ulaşmak için birer araçtırlar.
Bunun için örgütlerde insan davranışları
çok karmaşık, çok yönlü ve çok
nedenlidir. Birey-örgüt etkileşimin
niteliği ile örgütsel etkinlik arasında
yakın bir ilişki bulunduğu söylenebilir
TÜRK
40
Örgüt Sağlığı
ve Çalışan
*
Açısından Önemi
*
YAzArın nOtu
Bu makale, 27.07.2003 tarihli, İş-Güç Endüstri İlişkileri
ve İnsan Kaynakları Dergisi Cilt 4, Sayı 7 de, “Çalışma
Psikolojisinde Yeni Bir Yaklaşım: Örgütsel sağlık” başlıklı
yayımlanmış olan makalemden revize edilmiştir.
GiriŞ
gibi gören ve iş verimliliği üzerinde yoğunlaşan bir yönetim yaklaşımı üzerine odaklanmış idi. 1900’lü yılların başında kişisel tavırlar, davranışlar ve grup
hareketleri, “Davranışsal Yönetim teorisi” ile açıklanmaya çalışılmış, böylece “Örgütsel Davranış” çalışmasının çıkış noktasını oluşturmuştur. 1920’lerde
yönetimde insan unsurunun öneminin
artması araştırmacıları, insanları yönetmede yeni araçlar ve yöntemler bulmaya teşvik etmiştir (Sherman, Bohlander,
Chruden;1988). Elton Mayo öncülüğünde çalışma koşullarının işçi üretkenliğini nasıl etkilediğini belirlemek üzere
1927 yılında başlayan Hawthorne araştırmaları, örgütlerde insanla ilgili yönetimsel yaklaşımların gelişmesine yardım
etmiş, daha katılımcı ve insan odaklı bu
yaklaşım, grup ilişkileri ve sosyal ihtiyaçların karşılanmasının, örgütteki birçok sorunun çözümüne temel teşkil ettiği yönünde (Griffin,1993) sonuçlar
ortaya koymuştur. Ancak bu çalışmalarda iş çevresinin düzeltilmesi vurgulansa
da, yine de iş tatmini ve işçi
verimliliğinin ihmal edildiği görülmüştür (Carrell; Kuzmits; Elbert;
1992). 1950’lerden itibaren günümüze de damgasını vuran Mc Gregor’un
X ve Y teorisi, Likert’in “sistem 4” ve
Herzberg’in “Çift Faktör” gibi yaklaşımları ise örgütlerin insan boyutu üzerinde yoğunlaşarak, bireysel ihtiyaçlar,
çalışma gruplarının özellikleri, yönetim ve işyerinin doğası konularına dikkat çekmişlerdir. Böylece insan odaklı
yönetim modeli tüm örgütlerce benimsenmiştir. Örgüt sağlığı kavramı da bu
doğrultuda örgütsel davranış ve çalışma
psikolojisi alanında örgüt iklimi, örgütsel etkileşim, örgütsel bağlılık ve örgüt
kültürü kavramlarıyla iç içe kullanılmaya başlanmıştır.
Örgüt sağlığı kavramını ilk etapta daha çok eğitimciler, okulların yönetimi, etkinliği, kültürü ve iklimi çerçevesinde kullanarak, çalışan-çalıştıran,
bir diğer ifade ile öğretmen-öğrenciyönetim arasındaki uyum ve bunun sonucu ortaya çıkan verimlilik olarak
kullanmışlardır(Tsui, Cheng; 1999).
METAL
Bir bedenin sağlıklı olması için tüm
uzuvların uyum içinde olması ve
mükemmel çalışması gereklidir. Benzer
şekilde örgütün de sağlıklı olması için tüm
alt sistemlerin uyumlu ve düzenli olması
gerekmektedir. Örneğin işçi ve işveren
arasındaki uyumun var olması gibi
41
TÜRK
S
on yıllarda adı sıkça duyulmaya
başlanan “örgüt sağlığı” veya “örgütsel sağlık” kavramı, hem teorisyenler hem de pratisyenler tarafından kabul gören bir yaklaşım olmuştur.
Bir örgütün yoğun rekabet ortamında ayakta kalabilmesi ve gelişen teknoloji sebebiyle yaşanan değişime ayak uydurabilmesi, ancak sağlıklı bir örgüt yapısı ile mümkündür. Örgüt sağlığı kavramı ilk olarak 1969 yılında Mathews
Miles tarafından eğitim kurumlarından
olan okulların doğasının analizi için kullanılmıştır. Miles’e göre sağlıklı bir örgüt, sadece çevresinde yaşamını sürdürmekle kalmayan, bununla beraber, uzun
sürede devamlı olarak gelişen, baş etme
ve yaşama yeteneklerini geliştiren bir
örgüttür (Miles’dan akt. Altun, 2001).
Miles’in bu yaklaşımı örgütsel davranış
alanında da benimsenmiş ve bu konuda
araştırmalara başlangıç olmuştur (Miller, Griffin, Hart, 1999).
Örgütlerde geçerli olarak kullanılan
birçok strateji ve yöntemler, aslında eski
yaklaşımların bir sentezidir. Bu yaklaşımlar kavramlaştırıldığında ve uygulama için bir çerçeveye oturtulduğunda,
teoriler olarak ifade edilmektedir (Steers
& Porter, 1983). Yönetim teorisyenleri
ve uygulamacılar tarafından ortaya konan teorilerin incelenmesi, yöneticilere
karar vermede ve diğer yönetimle ilgili
faaliyetlerde yardımcı olabilir.
Yönetim biliminin günümüze kadar gelişen süreci dikkate alındığında, Taylor’la başlayan, Fayol, Weber ve Gullick’le devam eden klasik örgüt kuramının özü, insanı makine
| MAKAlE
METAL
Sağlıkcılar ise örgüt sağlığı kavramından bireylerin işyerlerindeki fiziki
ve ruh sağlığını ön plana çıkartarak, işyerinin sağlık ve güvenliğe uygunluğunu, fiziki koşulların bireye uygunluğunu irdelemişlerdir.
Örgütsel davranışla ilgilenenler ise;
çalışan-çalıştıran, yöneten ya da yönetilen, bir diğer ifade ile işçi-işveren arasındaki uyum, işbirliği ve tarafların birbirlerine olan davranışlarının örgüt sağlığını vurguladığı görüşündedirler.
Cooper’e göre (1994) çalışanlar işyerlerine gelirler, ancak işyerlerindeki stres ve örgüt ikliminin sağlıksız yönlerinden dolayı örgüte katkı sağlamaz
ya da çok az katkı sağlarlar. Bu da onların sırf orada bulunmuş olmaları için
bulunduklarını gösterir (Prasenteeism).
Böylece bu tip örgütler sağlıksız olarak
adlandırılır (Akt. Altun,2001).
TÜRK
42
KAVRAMSAL ÇERÇEVE
Literatür tarandığında örgüt sağlığına ilişkin değişik görüşler dikkati çekmektedir. Bunlardan ilki ve en önemlisi
Miles’in Örgüt Sağlığı Teorisidir.
Miles 1969 yılında örgüt sağlığı için
bir model geliştirmiş ve sağlıklı örgütü, sadece bulunduğu ortamda yaşamını sürdürmekle kalmayan, uzun dönemde de devamlı gelişen, başetme ve yaşama yeteneğini geliştiren bir örgüt olarak tanımlamıştır. Miles, sağlıklı örgütün 3 temel boyutu olduğundan sözetmiş ve bu boyutları aşağıdaki gibi açıklamıştır (Hoy ve Feldman, 1987: 30;
Altun,2001) Miles’in bu boyutlarının
Motivasyon kuramcılarından Alderferin
ERG modelini anımsattığı dikkati çekmektedir.
1. Görev İhtiyaçları
n Amaç odaklı. Amaçlar üyeler için
açık, kabul edilebilir ve başarılabilirdir.
n İletişim yeterliliği. Bütün yönlere
açık serbest bir iletişim, iç gerginliklerin
hissedilmesini iyi ve çabuk sağlar.
n Erk eşitliği uygunluğu . Etkinin dağılımı nispeten eşit, astlar üstlerini etkileyebilirler ve onlar da patronlarını üstlerini etkileyen birisi olarak görmek isterler.
2. Yaşam Sürdürme İhtiyacı
n Kaynakların kullanımı. Personele etkili olarak kullanılır. Ne aşırı başları
boştur, ne de aşırı derecede baskı altındadırlar. İhtiyaçlar ve istemler arasında
uygunluk vardır.
n Yanaşıklık. Üyeler örgüte hayranlık duyarlar, örgütte kalmak isterler ve
örgütten etkilenirler.
n Moral. Örgütün genel olarak iyi
olma duygularını ve grup doyumunu
gösterir.
3. Büyüme ve Gelişme İhtiyacı
n Yenileşme. Örgüt yeni hedeflere
doğru hareket eder ve yeni süreçlere yatırım yapar.
n Özerklik. Örgüt çevreye pasif olarak tepkide bulunmaz, çevreden bazı
bağımsızlıklar gösterir.
n Uyum. Örgüt büyüme ve gelişme
için düzeltici değişiklikleri getirme yeteneğine sahiptir.
n Problem çözme yeterliği. Problemler en düşük seviyedeki enerjiyle çözülür ve problem çözme mekanizması
zayıflatılmaz.
Miles’e göre bu teori sadece eğitim alanı için geçerlidir. Ancak bu teorinin endüstrideki örgütler ya da işçi
örgütleri için de kullanılabileceği açıktır. Özellikle günümüzdeki İnsan Kaynakları Yönetim modelinde örgüt iklimi, Örgütsel kimlik, örgüt kültürü, örgütsel etkileşim, Örgütsel liderlik, örgütsel bağlılık ve örgütsel bütünlük kavramlarıyla özdeşleşen örgüt sağlığı üzerinde hala çalışmaların devam ettiği görülmektedir. Bazı teorisyenler de örgütü bir insana benzeterek bireyin hasta ve sağlıklı olabileceği gibi örgütün de
hasta ve sağlıklı olabileceğini ileri sürmüşlerdir. Bir bedenin sağlıklı olması için tüm uzuvların uyum içinde olması ve mükemmel çalışması gereklidir. Benzer şekilde örgütün de sağlıklı olması için tüm alt sistemlerin uyumlu ve düzenli olması gerekmektedir. Örneğin işçi ve işveren arasındaki uyumun
var olması gibi. Sağlıklı örgüt işlevseldir, düzenli işler, ürün ve hizmetlerini
etkili verebilir.
Çalışanlar mutlu ve huzurludur. İşyerinde stres azalmış, motivasyon yükselmiştir. Örgütün sağlık düzeyi, onun
araç ve hedeflerini gerçekleştirme yeteneği ile ilgilidir.(Altun,2001)
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ise
örgüt sağlığı boyutlarını 4 başlıkta incelemektedir. Bunlar,
n Çevresel faktörler. İşyerinin fiziki
ortamı, gürültü, ısı, ışık, tehlikeli maddeler, makineler gibi çalışma alanı.
n Fiziksel Sağlık. Örgütte çalışan
bireylerin fiziki sağlığı, hastalık, yaralanma, ilaçla tedaviyi kapsar.
n Psikolojik Sağlık. Çalışanların
kendine güven, stres, depresyon, kaygı
ve davranış stilleri ile ilgilidir. Kısaca çalışanın ruh sağlığını kapsar.
n Sosyal Sağlık. İşyerindeki arkadaşlıklar, sosyal destek, sendikaya güven, işyeri ilişkileri ve iş dışındaki ilgilerle ilgilidir.
Dünya Sağlık Teşkilatına göre bu
faktörler arasında kesin çizgiler olmayıp, bu 4 boyut arasında ilişkiler vardır.
Bu görüşe göre çalışanların sadece fiziki
ve ruhsal sağlıklarıyla ilgilenilmekte, yönetsel ve örgütsel çıktı boyutlarına yer
verilmemektedir. Bu yaklaşımı benimseyen Pigors ve Myers’e göre (1981)
örgüt sağlığının belirlenmesinde işyerindeki rasyolar esas alınmalı, işe geç
gelme veya işe gelmeme, işten ayrılma,
kaza raporları, yakınmalar, dedikodular,
iç hareketler örgüt sağlığının belirleyicileri olarak değerlendirilmelidir.
Cooper ve William (1994) Dünya Sağlık Örgütü’nün, örgüt sağlığı boyutlarını bir şema çerçevesinde ortaya
koyarak Maslow’un ihtiyaçlar teorisiyle
benzerlik gösterdiğini ifade etmişlerdir.
Aşağıdaki tabloda da görüldüğü gibi, çevresel ve fiziksel elementler
Maslow’un temel fizyolojik ve güvenlik ihtiyacına karşılık gelmekte olup örgütsel sağlık için önce çevresel etkenlerin düzeltilmesi, daha sonra da diğer ihtiyaçların giderilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
MAKAlE |
METAL
Örgüt Sağlığını etkileyen bir çok faktör bulunmaktadır. Bunları içsel
ve dışsal faktörler olarak iki başlık altında incelemek de mümkündür.
Yukarıdaki şekilde de görüldüğü gibi,
toplumdan aileye, diğer organizasyonlardan hükümet politikalarına kadar örgütü etkileyen dış çevre faktörleri, örgütün
sağlığına da etkide bulunmaktadır. Diğer
taraftan çalışanların bireysel
karakteristikleri ve örgütün yapısı, kültürü, çalışan doyumunu, dolayısıyla örgüt
performansını ortaya çıkarmaktadır. Bir
diğer ifade ile, aşağıdaki şemada olduğu
gibi, örgüt sağlığının anahtarları olarak
bireysel ve örgütsel karakteristik
özellikler, bireysel ve örgütsel performansın artışına veya azalışına yol açmakta, bu da örgütün sağlıklı olup olmadığını ortaya koyan ve çalışma yaşamının kalitesini belirleyen göstergeler (Shoaf et al,
2005) olarak karşımıza çıkmaktadır.
Şekil 3. Örgüt Sağlığının belirleyicilerinin Bireysel ve Örgütsel Etkisi
Yapılan araştırmalar, örgüt sağlığı ile bireysel ve
örgütsel yapının etkisiyle ortaya çıkan ve işyerlerinde
çalışanlar arasında gerçekleşen mobing (psikolojik
yıldırma) davranışı arasındaki ilişkinin varlığına
dikkat çekmekte ve bu durumun çalışanlar arasında
huzursuzluk, tatminsizlik ve iş stresi yaratarak
örgüt iklimi hakkında fikir verdiğini açıklamaktadır
(Cemaloğlu, 2007; Emhan, 2005; Yıldırım, 2006)
43
TÜRK
Şekil 2. Örgüt Sağlığını Etkileyen Faktörler (Peter Hart “Leadership And Its Effect On School Climate” http://www.insightsrc.com.au)
| MAKAlE
METAL
ÖrGÜt İKLİMİ VE ÖrGÜt KÜLtÜrÜnÜn
ÖrGÜt SAĞLıĞı İLE İLİŞKİSİ
TÜRK
44
Başta da açıklandığı gibi, Örgüt
Sağlığı kavramının işyerinin doğası, örgüt iklimi ve örgüt kültürü kavramlarıyla ilişkili olduğu belirtilmektedir.(Altun 2001)
Örgütün psikolojik ortamına Örgüt
İklimi denmektedir. 1950’li yıllarda örgüt psikologları tarafından ortaya atılan bu kavramı Hoy ve Michel (1982)
örgütün kişiliği, Gordon (1988) örgütteki kişiler ve gruplararası ilişkilerin
bir sonucu, Güçlüol (1979) güven, doyum, planlılık ve demokratiklik, Altun
(2001) ise örgütün insanlarca hissettikleri duyguları ve algıları olarak tanımlamaktadırlar.
Kişilerin güdülenmesi, önderlik
tarzları, örgütsel iletişim ve bu üç temel
işlevden doğan;
n İş grupları,
n Örgütün özellikleri,
n Gözetim ve yönetim gibi etmenler, örgütün iklimini belirleyen temel
güçlerdir.
Örgüt iklimi çeşitli bakımlardan sınıflandırılabilir. Davranış bilimcilerinin
üzerinde en çok durdukları ve taraftar
oldukları örgüt iklimi açık ya da katılmayı teşvik eden iklimdir.
Bir örgütte çalışan ya da üye olan
bireyin işletmenin ya da örgütün amaçlarını benimsemesi, değer yargılarını
kabullenmesi, inanç ve normlara uygun
ilişkilerde bulunması ve beklenen davranışları göstermesi örgüt iklimi kapsamındadır. Bir örgütü diğerlerinden ayıran ve çalışanların davranışlarını etkileyen iç özellikler dizisi, örgüt iklimi olarak tanımlanmaktadır. Örgüt iklimi,
sosyal bir sistemin örgütsel ve
bireysel boyutlarını dengelemeye çalışan işci ve yönetici grubun oluşturduğu
bir sonuçtur. Bu sonuç paylaşılan değerleri, sosyal inançları ve sosyal standartları kapsamaktadır. Yakın zamana
kadar birçok yönetim bilimci, örgüt iklimini örgüt kültürüyle birlikte ele almıştır. Katz ve Kahn “her örgüt, kültürünü ve iklimini kendisi geliştirir” demektedirler. Örgütler kendi kültür ve
iklimini geliştirirken de bazı yasaklardan, geleneklerden ve ahlak kurallarından yararlanırlar. Bir örgütün iklimi ve
kültürü hem formal örgütün değerlerini ve davranış kalıplarını hem de bunların doğal örgütteki yorumları yansıtır. Nasıl ki toplumun bir kültür mirası varsa, sosyal örgütlerde de yeni örgüt
üyelerine bırakılan örgütsel norm ve
değer kalıpları vardır (Ertekin, 1978).
Örgüt kültürü kavramı 1980’lerde Amerikan işletme yönetimi bilim
adamlarının kaleme aldıkları bir kavram olarak yönetim literatürüne girmiş
olmasına karşın, örgütsel iklim kavramı, 25 veya daha fazla yıl önce yönetim literatürüne girmiştir. Örgüt iklimi hemen hemen işletmenin bir kişiliği
olarak görülebilir. Bir başka deyişle örgüt iklimi, işletmenin bireysel kişiliğidir
(Atay,2009). Örgüt iklimi sağlıklı olan
organizasyonlarda örgütsel sağlığın yerinde olduğunu söylemek mümkündür.
Açık iklim, örgüt üyelerinin ileri ölçüde bir birlik duygusuna sahip oldukları bir örgütsel durumu belirtmektedir. Böyle bir örgütte insan ilişkileri istenen düzeydedir. Yöneticinin yönetim
politikası, çalışanın görevini başarmasını kolaylaştırıcı niteliktedir. Açık iklim-
de çalışanlar arasındaki samimi ilişkiler
doyumun artmasını sağlar. Ancak kapalı iklime sahip örgütlerde çalışanların
iş doyumu ve motivasyonları düşüktür.
Böyle bir durumda örgütsel bağlılıktan
da söz etmek mümkün değildir.
Örgüt kültürünün örgüt iklimi ile
benzeştiği ifade edilmesine karşın, örgütsel iklim ile örgütsel kültür arasında bazı farklılıklar vardır. İklim; işçilerin davranışsal ve tutumsal özelliklerini sergilemektedir ve daha çok deneysel ve dış gözlemlere dayanmaktadır.
İklim, grup üyelerinin örgütsel yapının
özelliklerine ilişkin bireysel algılarını ve
doyum düzeylerini yansıtmaktadır Kültür ise, daha çok örgütün ortak düşünüş, inanç ve davranış biçimlerini yansıtırken, görünen öğelerini ortaya koymaktadır. Örgütsel kültür, temel grupsal değerleri ve mesajları kapsar; grup
üyelerine mecazi ve paylaşılmış örgütsel
düşünce ve duyguları sunar. Bu durum
örgütün dışındakiler tarafından kolayca anlaşılamaz. Kavram olarak örgütsel kültür ve iklim arasında farklılık olmakla birlikte, yakın bir ilişki de vardır.
Kültür ve iklimin örgütün temel değerleri ve normları üzerinde büyük etkisi
de vardır. Örgütsel kültür, eylemlerde
süreklilik, örgütsel davranışlarda uyum
sağlar, böylece örgütsel iklimin ortaya
çıkmasında önemli rol oynar (Moran
ve Volkwein, 1992).
Örgüt iklimi ve örgüt kültürü kavramları arasındaki ayrım çok açık değildir. Aşağıdaki tabloda ikisi arasındaki temel farklılıklar ortaya konmaya
çalışılmıştır(Altun,2001).
Tablo 1. Örgüt İklimi, Örgüt Kültürü ve Örgüt Sağlığı Algılanmalarının Karşılaştırılması
MAKAlE |
Örgütsel davranış, insan doğası ile örgütün yapısının etrafını çevrelemiş olan bir takım temel kavramları kapsar. İnsan davranışlarının yapıları aşağı
yukarı aynı olmasına karşın, farklı istek ve görüşler,
birbirinden farklı olan birçok değişik amaçlara ulaşması için ayrı yolların kullanılmasını gerektirir. Ancak iş doyumunu sağlamak, örgütsel bağlılığı oluşturmak, dolayısıyla bireysel performans artışı sonrası
örgütsel performansı yükseltmek için çalışanların insanca ihtiyaçlarının tatmin edilmesi gerekmektedir.
Bunun için de gerekli olan örgüt ikliminin, çatışmadan uzak ılıman- sıcak bir atmosfer içinde olması ve
böylece işgörenlerin sağlıklı, mutlu ve huzur içinde
insanca çalışma ilişkilerinin kurulduğu bir ortamda
çalışıyor olmalarıdır.
İnsanlar örgütlerin vazgeçilmez unsurlarıdır.
Tüm insanların kişisel amaçları vardır. Örgütler
hem bu amaçların sonucudur ve hem de bu amaçlara ulaşmak için birer araçtırlar. Bunun için örgütlerde insan davranışları çok karmaşık, çok yönlü ve çok
nedenlidir. Birey-örgüt etkileşimin niteliği ile örgütsel etkinlik arasında yakın bir ilişki bulunduğu söylenebilir. Söz konusu etkileşimin niteliği geliştirilerek
örgütsel etkililiğin gerçekleştirebileceği ileri sürülebilir. Bireysel ve örgütsel ihtiyaçları tatmin edilmiş, çalışan ve çalıştıran arasında uyum ve işbirliğinin olduğu örgütlerin sağlıklı olduğu söylenebilir.
Örgüt sağlığı, işletmelerin sahip oldukları iklimi, kültürü ve etkililiği yansıtması bakımından yöneticilere örgütlerine yönelik bilgi verebilmesi açısından önemlidir. Ayrıca, hem örgütsel performansı arttırmak ve hem de işgören tatminini sağlayarak
motivasyonu yükseltmek bu anlamda örgütü sağlıklı bir yapıya kavuşturmakla ilgilidir. Bu nedenle, yöneticiler zaman zaman örgütlerinin sağlıklarına bakıp, işlemeyen alt sistemleri görüp onları geliştirmeye çalışabilir.
Sonuç olarak, Örgüt iklimi, örgütsel bağlılık ve
örgüt kültürü çalışmaları bir tarafa bırakılırsa, örgütleri bütüncül açıdan ve özellikle de örgüt sağlığı açısından değerlendiren Türkçe çalışmaların sayısı oldukça azdır. İşçi refahı ve örgütsel etkinlik kavramlarını bütüncül bir bakış açısı ile inceleyen örgüt sağlığı konusunun araştırmacılar tarafından çalışılması;
bu kavramın insan kaynakları yönetimi, endüstri ilişkileri, endüstriyel davranış ve çalışma psikolojisi literatürüne kazandırılması bakımından önemli olduğu
düşünülmektedir.
KAYNAKLAR
Alesina ALTUN S.A.; (2001) Örgüt Sağlığı, Nobel Yayın
Dağıtım, Ankara
ATAY, Osman “Örgüt Kültürü ve Süreci” (Erişim Tarihi, 21
09. 2009) http://iktisat.uludag.edu.tr/dergi/3/atay/atay2.html
BAŞARAN, İ.E., (1982) Örgütsel Davranış, Ankara
Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Ankara,
BOZKURT, T., (1996).İşletme Kültürü, Endüstri ve Örgüt
Psikolojisi ve Türk Psikologlar Derneği Yayını,
CARRELL,M.; KUZMITS, F.; ELBERT, N.; (1992). Personnel/
Human Resource Management, 4.th. Edt. Macmillan Publ. Co,
NewYork,
CEMALOGLU, N. (2007), “The Relationship Between
Organizational Health and Bullying That Teachers Experience
in Primary Schools in Turkey”, Educational Research Quarterly,
31(2), 3-29.
EMHAN, A. (2005), “Organizasyon Sağlığı ve İş Örgütlerinde
Bir Uygulama”, Yayınlanmamıs Doktora Tezi, Selçuk
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya.
ERTEKİN, Yücel, (1978). Örgüt İklimi, Amme İdaresi dergisi,
Cilt II, Sayı: 2, Ankara,.
GRIFFIN, Ricky W; (1993) Management, 4th Edt., Texas ,
USA,.
HART Peter “Leadership And Its Effect On School Climate”
(Erişim Tarihi,08-03-2010) http://www.insightsrc.com.au
MİLLER R.;GRİFFİN M.; HART P.; (1999) Personality and
Organizational Health: The Role of Conscientiousness, Work
&Stress, , Vol 13. no.17-19
MORAN, E.T., VOKWEİN, J.F., (1992).The Cultural Appoach
to the Formation of Organizational Climate, Humman Relations
Vol 45, No: 1,.
POLATCI Sema, Kadir ARDIÇ, Adem KAYA (2008) Akademik
Kurumlarda Örgüt Sağlığı ve Örgüt Sağlığını Etkileyen
Değişkenlerin Analizi, Yönetim ve Ekonomi Dergisi, Yıl:2008
Cilt:15 Sayı:2 Manisa,
SCHEİN, H.Edgar, (1976) Örgütsel Psikoloji, Eskişehir
İ.T.İ.A.Yay., No:167, Eskişehir,.
SHERMAN,A.W;BOHLANDER,G.;CHRUDEN,H., (1988)
Managing Human Resource, 8.th. Edt. South Western
Publishing Co, Cincinnati,
SHOAF, C., A. GENALDY, W. KARWOWSKI ve S. H. HUANG,
(2004), “Improving Performance and Quality of Working
Life: A Model for Organizational Health Assessment in
Emerging Enterprises”, Human Factors and Ergonomics in
Manufacturing, 14(1), 81-95.
STEERS,R;PORTER,L., (1983) Motivation and Work
Behavior. McGraw Hill, NewYork,
TSUİ, KWOK TUNG & CHENG, YİN CHEONG; (1999).
School Organizational Health and Teacher Commitment; A
Contingency Study with Multi-Level Analysis, Educational
Research and Evaluation, Vol.5,No.3, pp.249-268
YILDIRIM, C. (2006), “Okul Müdürlerinin Liderlik Stillerinin
Örgütsel Saglık Üzerindeki Etkisi”, Yayınlanmamıs Yüksek
Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü,
Ankara.
METAL
ÇALIŞAN AÇISINDAN ÖRGÜT
SAĞLIĞININ ÖNEMİ
YARARLANILAN
45
TÜRK
Saglıklı örgüt yapısını oluşturmak ancak; bireysel gelişim konusunda tüm işgörenlerin katkısı, iletişime önem verme, bilgi akışını güçlendirme, değişime açık örgüt kültürü oluşturma ve uzman desteğine basvurma konularında tepe yönetimin isteği ve örgüt yapısında gerekli değişimin yapılması ile
mümkündür (Polatcı, Ardınç, Kaya, 2008).
MAKAlE
DR. NACİ ÖNSAl
Türk-İş Genel Sekreter Yardımcısı
METAL
İŞYERİNİN DEVRİ
TÜRK
46
İş hukukunun
genel kabul
görmüş kuralları
çerçevesinde,
işyerinin tamamının
ya da bir bölümünün
devredilmesi
durumunda, o
işyerinde ya da bir
bölümünde çalışan
işçilerin, hiçbir itiraz
şansları olmadan,
devralan işverenin
işçisi sayılmaları,
bana serfleri
hatırlatmaktadır
A
vrupa tarihinde Orta Çağ;
Batı Roma İmparatorluğu’nun
çöküşü ile başlayan, Bizans’ın
çöküşü ile biten yaklaşık 950 yıllık
bir dönemdir. Bu dönemde, asil
sınıfın mülkü sayılan topraklar
üzerinde çalışan, ürettiğinin bir
kısmını kullanan, çoğunu efendisine
veren, efendisi tarafından başkalarına
verilebilen, efendisinin izni olmadan
evlenemeyen, çocukları efendisinin
malı sayılan, ölmeleri halinde
mirasları efendilerine kalan, üzerinde
çalıştıkları toprak ile birlikte alınıp
satılan köylülere serf denilmektedir.
Efendisi tarafından korunma
karşılığında, hür insanların dışında
tutulan, sahibi olmadığı bir toprak
üzerinde boğaz tokluğuna çalışan, bir
meta gibi, üzerinde çalıştığı toprakla
birlikte alınıp satılan serflerin hikâyesi
beni daima olumsuz etkilemiştir. Ne
yazık ki, insanlık, köleliğin insanlık ile
bağdaşmadığını çok geç anlamıştır.
Günümüzde, iş hukukunun
genel kabul görmüş kuralları
çerçevesinde işyerinin tamamının
ya da bir bölümünün devredilmesi
durumunda, o işyerinde ya da bir
bölümünde çalışan işçilerin, hiçbir
itiraz şansları olmadan, devralan
işverenin işçisi sayılmaları, bana
serfleri hatırlatmaktadır. Uluslar arası
şirketlerin varlığını, hisse senetleri
borsalarda alınıp satılan şirketleri vb.
biliyorum. Bu örneklerde, çalışanların
işvereni tanımaları mümkün dahi
olmayabilir. İşçiler, ancak kısım
yöneticileri ve insan kaynakları
biriminin elemanları ile muhatap
olabilmektedirler. Bu örneklerde,
işçi bakımından da işverenin kim
olduğunun önemi olmayabilir.
Ancak, küçük işyerlerinde, özellikle
işverenin de işçileriyle birlikte
çalıştığı, birbirlerini tanıdıkları küçük
ve orta boy işletmelerde de durum
aynı mıdır? Devralan işvereni de
tanıma olasılığı olan, kendince haklı
nedenlerle bu işverenle çalışmak
istemeyen işçi, ancak, ihbar önellerine
uyarak ve kıdem tazminatını da
işverene armağan ederek işten
ayrılabilecektir.
4856 sayılı İş Kanunu, işyeri
veya işyerinin bir bölümünün
hukuki bir işleme dayalı olarak
devredilebileceğini; devir tarihinde
işyerinde veya bir bölümünde mevcut
olan iş sözleşmelerinin bütün hak
ve borçları ile birlikte devralan
işverene geçeceğini düzenlemiştir.
“Bu düzenleme, Avrupa Birliği’nin
77/187, 98/50, 2001/23 sayılı
yönerge hükümlerine genellikle
uygundur. Ne var ki, 2001/23sayılı
yönergenin 7. Maddesinde
öngörülen, hem devreden hem
devralan işverenin işçi temsilcilerini,
onların bulunmadığı hallerde ise
işçileri, devir günü, devrin nedenleri,
hukuki, ekonomik, sosyal sonuçları
hususunda bilgilendirme ve işçi
temsilcilerine bu konuda danışma
yükümlülüklerine Kanunda yer
verilmemiştir.” (1)
Devralan işveren, işçinin hizmet
süresinin esas alındığı haklarda,
işçinin, devreden işveren yanında işe
başladığı tarihe göre işlem yapmakla
METAL
4856 sayılı İş Kanunu, işyeri veya işyerinin bir bölümünün hukuki bir
işleme dayalı olarak devredilebileceğini; devir tarihinde işyerinde
veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve
borçları ile birlikte devralan işverene geçeceğini düzenlemiştir
TÜRK
47
yükümlüdür. Devirden önce doğmuş
olan ve devir tarihinde ödenmesi
gereken borçlardan, devreden ve
devralan işveren birlikte sorumludur.
Ancak, bu yükümlülüklerden, devreden
işverenin sorumluluğu, devir tarihinden
itibaren iki yıl ile sınırlıdır.
Devreden veya devralan işveren
iş sözleşmesini sırf işyerinin veya iş
yerinin bir bölümünün devrinden
dolayı feshedemez. Ancak, devreden
veya devralan işverenin ekonomik
ve teknolojik sebeplerin, yahut iş
organizasyonu değişikliğinin gerekli
kıldığı fesih hakları saklıdır.
Yukarıdaki fıkranın ikinci
cümlesi, işverenlere iş sözleşmesini,
feshetme hakkını geniş bir biçimde
vermekte ve birinci cümleyi anlamsız
kılmaktadır. Buna karşılık Kanun,
işyerinin veya işyerinin bir bölümünün
devredilmesinin işçi bakımından haklı
fesih nedeni olamayacağını açıkça
düzenlemiştir. İşyerinin tamamının
veya bir bölümünün devri, Türk
Borçlar Kanununun 428. Maddesinde
de aşağıdaki şekliyle düzenlenmiştir.
“İşyerinin tamamı veya bir bölümü
hukuki bir işlemle başkasına
devredildiğinde, devir tarihinde
işyerinde veya bir bölümünde mevcut
olan hizmet sözleşmeleri, bütün hak ve
borçları ile birlikte devralana geçer.
İşçinin hizmet süresine bağlı hakları
bakımından, onun devreden işveren
yanında işe başladığı tarih esas alınır.
Yukarıdaki hükümlere göre devir
halinde, devirden önce doğmuş olan
ve devir tarihinde ödenmesi gereken
borçlardan, devreden ve devralan
işveren müteselsilen sorumludurlar.
Ancak, devreden işverenin bu
yükümlülüklerden doğan sorumluluğu,
devir tarihinden itibaren iki yıl ile
sınırlıdır.”
METAL
| MAKAlE
TÜRK
48
Görüldüğü gibi, Borçlar
Kanununun düzenlemesi İş Kanununa
paraleldir. Dikkat çeken bir husus
da, İş Kanununun ”iş sözleşmesi”
ifadesini tercih etmesine karşın,
Borçlar Kanununun “hizmet
sözleşmesi” ifadesini tercih etmiş
olmasıdır. İşyerinin tamamının veya
bir bölümünün devri, Türk Ticaret
Kanununda da düzenlenmiştir.
Kanunun178. Maddesi, “tam veya
kısmi bölünmede, işçilerle yapılan
hizmet sözleşmeleri, işçi itiraz etmediği
takdirde, devir gününe kadar bu
sözleşmeden doğan bütün hak ve
borçlarla devralana geçer” demektedir.
İşçi itiraz ederse, iş sözleşmesi kanunun
işten çıkarma süresinin sonunda sona
erecektir.
Yani işçi ihbar önelini kullanacak
ve kıdem tazminatını alacaktır. Ancak,
burada karşımıza iki kanun arasında
farklı düzenleme ( çatışma ) olması
halinde, “hangi kanun uygulanır?”
sorusu çıkmaktadır. Acaba, 1 Temmuz
2012 tarihinde yürürlüğe giren Türk
Ticaret Kanunun mu, yoksa 10 Haziran
2003 tarihinde yürürlüğe giren İş
Kanunu mu? Yasa koyucunun tarihi
daha eski olan İş Kanununu bilmediği
düşünülemez. O halde, tarihi yeni olan
kanun, ”bilerek normu değiştirmiştir”
şeklinde düşünülebilir.
Ancak, hukuk yöntembiliminde,
“genel kural sonradan çıkarılmış
olsa da, aksi yolda açık bir hüküm
olmadıkça, özelin genele üstünlük
taşıması gereği kabul edilmektedir.”
(2)
Yeni Türk Ticaret Kanununun
yürürlüğe girmesinden sonra da
durum değişmeyecek ve işçinin
onayı işyeri devirlerinde, birleşme
ve bölünmelerinde aranmayacaktır.
(3)
Unutulmamalıdır ki, bu kural İş
Kanunu kapsamındaki işçiler için
geçerli olacaktır. İş Kanununun 4.
maddesinde Kanunun uygulanmayacağı
işler sayılmıştır. Bu işlerde çalışan
işçiler, Türk Ticaret Kanununun
işçi lehine olan düzenlemesinden
yararlanabileceklerdir. “İşçiyi
koruma amacına uygun olarak İş
Kanununun 6. Maddesi’nin ve Türk
Borçlar Kanununun 428. maddesinin
hükümlerinin işçiye itiraz hakkını ve
itirazın sonuçlarını düzenleyecek şekilde
yeniden ele alınmasının” (4) gerektiği
görüşü de ağırlık kazanmaktadır.
İşçinin hizmet
süresine bağlı hakları
bakımından, onun
devreden işveren
yanında işe başladığı
tarih esas alınır
YARARLANILAN
KAYNAKLAR
(1) Süzek, Sarper; İş Hukuku, Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş, İstanbul,
2012.
(2) Sözer, Ali Nazım; Hukukta Yöntembilim, Beta Basım A.Ş, İstanbul,
2011
(3) Eras, Ertürk; İşyeri Devrinde Sorumlulukların Dağılımı, Peryön
Dergisi, Eylül-Ekim, 2012
(4) Alp, Mustafa; Yeni Türk Ticaret Kanunu’na Göre Bölünme, Birleşme
ve Tür Değiştirmenin İş İlişkilerine Etkisi, Çalışma ve Toplum Dergisi,2012/1
METAL
EMEKÇİNİN NOT DEFTERİ |
n Grev esnasında doğan zararlar:
Grev esnasında greve katılan işçilerin ve
sendikanın kasıtlı veya kusurlu hareketleri sonucu, grev uygulanan işyerinde
sebep oldukları zararlar.
n Grev Gözcüleri: Kanuni bir grev
kararına uyulmasını sağlamak için cebir
ve şiddet kullanmaksızın ve tehditte bulunmaksızın, kendi üyelerinin grev kararına uyup uymadıklarını denetlemek
amacıyla, işyerinde grev ilan etmiş olan
işçi sendikasının, işyerinin giriş ve çıkış
yerlerine, kendi üyeleri arasından en çok
dörder kişi olmak üzere görevlendirdiği üye işçiler.
n Grev Hakkı ve lokavt: Toplu iş
sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçilerin işi durdurma hakkı. İşverenler de grev kararı karşısında lokavt uygulayabilir. Grev
hakkı ve lokavt, iyi niyet kurallarına aykırı tarzda, toplum zararına ve milli serveti tahrip edecek şekilde kullanılamaz.
n Grev Hakkı ve lokavtın Teminatı: İş sözleşmelerine, grev hakkı ve lokavttan vazgeçilmesine veya bunların kısıtlanmasına ilişkin hüküm konulamaması.
n Grev Hakkının ve lokavtın
kötüye kullanılması: Grev hakkı ve
lokavt, iyi niyet kurallarına aykırı tarzda, toplum zararına ve milli serveti tahrip edecek şekilde kullanılamaz. Bu kurala aykırı olarak uygulanan grev veya
lokavt, bir tarafın veya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın başvurusu üzerine yetkili iş mahkemesi kararı ile durdurulabilir. Kanuni bir lokavtın işyerini temelli olarak kapalı tutmak amacıyla
yapıldığı, kesinleşmiş mahkeme kararıyla sabit olursa, mahkeme kararının lokavt
yapmış işverene veya işveren sendikasına
bildirilmesi ile birlikte lokavt durulur.
n Grev kararı: Arabulucu tutanağının tebliği tarihinden sonra, işçi sendikası tarafından işyerinde faaliyeti durdurmak veya işin niteliğine göre önemli
ölçüde aksatmak amacıyla alınan karar.
n Grev kararının Tebliği: Grev
kararının, karşı tarafa tebliğ edilmek
üzere notere tevdi edilmesi. Kararın bir
örneği de görevli makama verilir. Ayrıca karar işyerinde derhal ilan edilir.
n Grev kırıcılığı: Yapılmasına karar verilen veya yapılmakta olan bir grevin etkisinin azaltılması veya engellenmesi için girişilen eylem.
Terimlerin tanımları, Dr. Naci Önsal’ın Türk-İş Yayınları tarafından yayımlanan
“Endüstriyel İlişkiler Sözlüğü” adlı kitabından alınmıştır.
TÜRK
n amele-i osmani Cemiyeti:
1894-1895 yıllarında İstanbul’da Tophane Fabrikası’nda gizli olarak kurulan,
1908’den sonra Osmanlı Terakki-i Sanayi Cemiyeti, daha sonra da Osmanlı
Sanatkaran Cemiyeti adlarıyla legal olarak faaliyet gösteren işçi örgütü.
n amele-i Siyanet Cemiyeti:
1921 ilkbaharında, İstanbul’da Tramvay Şirketi işçilerine, Türkiye Sosyalist
Fırkası’nın işçi hareketi lideri Hüseyin
Hilmi’nin, işçiler üzerindeki etkinliğini
kırmak üzere kurdurulan dernek.
n ameleperver Cemiyeti: 1866’da
İstanbul’da kurulmuş Türkiye’nin ilk
işçi örgütü olarak kabul edilmiş, daha
sonra işçilerle alakası olmayan bir hayır derneği olduğu anlaşılan ve içinde
Türkler olmakla birlikte çoğunluğunu
azınlıkların oluşturduğu örgüt.
n Grev: İşçilerin, topluca çalışmamak suretiyle işyerinde faaliyeti durdurmak veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmak amacıyla aralarında anlaşarak veya bir kuruluşun aynı amaçla
topluca çalışmamaları için verdiği karara
uyarak işi bırakmaları.
49
MAKAlE
HÜlYA UZUNER
DURANSOY
METAL
Türk-İş Kadın İşçiler Bürosu Uzmanı
TÜRK
50
ERKEN YAŞTA
EVlİlİK
NEDENlERİ
VE ÇÖZÜM
ÖNERİlERİ
Az gelişmiş ve gelişmekte olan
ülkelerde eğitimin niteliksiz ve
yetersiz oluşu, dayatmacı ataerkil
yapı, toplumsal değerler, gelenek
görenekler, işsizlik ve yoksulluk
gibi nedenler kız çocuklarının
erken yaşta evlenmelerine neden
olmaktadır. Kız çocuklarının erken
yaşta evlenmeleri farklı sorunları
da beraberinde getirmektedir.
nerek, önceki Anayasalarda yer alan cinsiyetçi tutum kaldırılmıştır.
Ancak, ulusal mevzuat ve taraf olunan uluslararası sözleşmeler, kadın ve kız
çocuklarının ayrımcılığa uğramasına engel olamamaktadır. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde eğitimin niteliksiz
ve yetersiz oluşu, dayatmacı ataerkil yapı,
toplumsal değerler, gelenek görenekler,
işsizlik ve yoksulluk gibi nedenler kız çocuklarının erken yaşta evlenmelerine neden olmaktadır. Kız çocuklarının erken
yaşta evlenmeleri farklı sorunları da beraberinde getirmektedir.
Uluslararası Stratejik Araştırmalar
Kurumu (USAK) Sosyal Araştırmalar
Merkezinin, “Evlilik mi Evcilik mi?” başlıklı çalışmasında, uluslararası anlaşmalarda on sekiz yaşın altında yapılan her evliliğin erken evlilik; evlendirilen kız çocuklarını çocuk gelin ve bireyin ruhsal ve fiziksel gelişimini tamamlamadan yaptığı evlilikleri erken evlilik olarak tanımlanmaktadır.
Araştırmada, erken ve zorla evliliklerin, hem erkek hem de kız çocuğu için
çocuk hakları ihlali olduğu ifadesi yer almakla beraber, özellikle kız çocuklarının
erkeklere göre çok daha erken yaşta evlendirilmeleri ve bu evliliklerin kız çocukları açısından daha ciddi sorunlar yaratıyor olması nedeniyle, erken evliliklere yönelik yapılan çalışmaların daha çok kız
çocukları üzerine yoğunlaşmasına sebep
olduğu belirtilmektedir.
Erken yaşta evliliklerin, insan haklarını ihlal etmesinin yanı sıra, cinsel istismara da neden olduğu bilinmektedir. Kendi rızası olmaksızın, aile baskısıyla zorla
yaptırılan evlilikler, kız çocuklarına yapılan şiddeti gözler önüne sermektedir. Ülkemizde, kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmeleri, özellikle feodal toplum yapısının egemenliğini hissettirdiği bölgelerde daha sık görülmektedir.
Söz konusu bölgelerde kız çocuklarının eğitimine daha az önem verildiği bilinmektedir. Kız çocuklarının eğitime
yönlendirilmesi yerine ergenlik dönemlerinde evlendirmesinin, ailelerin eğitim
masraflarını ortadan kaldırdığı ve başlık parası ile ekonomik olarak rahatlamalarına yardımcı olduğu düşünülmektedir.
Bununla beraber, çocuk sayısının yüksekliği de aileleri, çocuklarını erken yaşta evlendirmeye sevk etmektedir. Karar verecek yaşta ya da karar verme yetkisi olmayan kız çocukları, oyun çağlarında çocukluklarını yaşayamadan yuva kurmak zorunda bırakılmaktadır.
Kız çocuklarının erken evlendirilmesinde karşımıza çıkan bir diğer husus
“namus” kavramıdır. Kız çocuklarının
okumasının, onların namusuna halel getireceğini düşünen ebeveynler, çözüm olarak yine erken yaşta evliliği öngörmektedir. Ancak, çocuk yaşta evlendiği için evliliğini yürütemeyen çoğu kız çocuğu ne
51
TÜRK
K
ız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesi, kadınların toplumda yerinin olmadığının da bir kanıtıdır. Her zaman mevcut olan, ancak günümüzde daha çok gündeme gelen cinsel, fiziksel ve psikolojik şiddet olayları,
erken yaşta evlilikle daha da artmaktadır.
Çocuklar, ebeveynleri arasında yaşanan
şiddeti kendi kurdukları aile birliğinde de
uygulamaktadır.
Dünyanın pek çok ülkesinde sosyo kültürel yapılar, toplumun her katmanında kadın ve erkeğe farklı roller biçilmesine neden olmaktadır. Kadın, kendine biçilen rollerle, toplum nezdinde ve çalışma
hayatında ayrımcılığa maruz kalmaktadır.
Kadın ve kız çocuklarının toplum ve çalışma hayatında yaşadığı sorunlar, sadece “İnsan Hakları” kavramının değil, aynı
zamanda “Kadının İnsan Hakları” kavramının da önem kazanmasını sağlamıştır.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, temel insan haklarına, insan kişiliğinin onur ve değerine, erkeklerle kadınların hak eşitliğine ve daha
geniş bir özgürlük içinde toplumsal gelişmeye ve daha iyi bir yaşam düzeyi sağlanmasına yer vermiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, kadın erkek eşitliğinin sağlanmasına yönelik yeni düzenlemede eşitlik ilkesi başlıklı 10. Maddede “cinsiyet, dil vs… ayrımı
gözetilmemesi” yer alırken, “kadınlar ve
erkekler eşit haklara sahiptir” ibaresi ekle-
METAL
MAKAlE |
| MAKAlE
METAL
Kız çocuklarının erken evlendirilmesinde karşımıza çıkan bir
diğer husus “namus” kavramıdır. Kız çocuklarının okumasının
onların namusuna halel getireceğini düşünen ebeveynler,
çözüm olarak yine erken yaşta evliliği öngörmektedir
TÜRK
52
ailesine geri dönebilmekte ne de kendilerine sığınacak bir başka yer bulabilmektedir. Bu koşullar içerisinde yaşayan kızlar
ya intiharı ya da ailesinden kaçmayı tercih
etmektedir. Kız çocukları her iki koşulda
da bunu canlarıyla ödemek zorunda bırakılabilmektedir. İşte burada töre cinayetleri karşımıza çıkmaktadır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, yeni
düzenlemelerle kadınların bedensel bütünlüğünü ve cinselliğini korumaya çalışmaktadır. Yeni düzenleme ile kadın bir
birey olarak görülmekte ve beden bütünlüğü korunmaktadır. Bazı bölgelerimizde töre cinayetleri (namus cinayetleri) yaşanması nedeniyle, Türk Ceza Kanununa
“töre saikiyle” ifadesi eklenerek, töre cinayetlerinin önüne geçilmeye çalışılmıştır. Ancak, namus gerekçesi ile öldürülen
kız çocukları ve kadınlara yönelik istatistiklerin yetersizliği ya da mevcut istatistiklere yansımayan ve aynı zamanda intihar süsü verilen namus cinayetlerinin olduğu da belirtilmektedir.
Bir diğer konu ise “beşik
kertmesi”dir. Aileler, beşik kertmesi olarak bilinen yöntemle çocuklarının geleceğini önceden belirleme lüksüne sahip olabilmektedir. Ebeveynler, çocuklarının eş
seçimlerini onların ellerinden alarak, baskı yoluyla erken yaşta evlenmelerine neden olabilmektedir. Beşik kertmesi yapılan çocuklara hiçbir koşulda kendi hayatlarını yaşama ve seçme hakkı tanınmamaktadır. Öte yandan, ülkemizde dini
nikâh uygulamasının yaygınlığının, erken yaşta evliliğin daha kolay gerçekleştirilmesine neden olduğu da göz ardı edilmemelidir.
Bu arada, erken evlendirilip eş olma
sorumluluğu yüklenen kız çocuklarının çocuk sahibi olmaları da ayrı bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Henüz genç kızlığa erişimi tamamlanmadan
bebek sahibi olan küçük anne ve bebeklerinin sağlığı riske atılmaktadır. Bu durum, anne ve bebek ölümlerinin artmasına da neden olmaktadır. Henüz kendisi
oyun çağında olan küçük kadınlar, hamilelik dönemlerini bilinçsiz bir şekilde ya-
şayıp çocuk sahibi olmaktadır. Çocuk sahibi olan küçük kadınların evdeki sorumlulukları arttığından, psikolojik baskı altında tek başlarına yaşam mücadelesi vermektedir.
Bir başka erken yaşta evlenme nedeni ise, ebeveynlerden birinin kaybıdır.
Üvey anne ya da baba ile aralarında çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle kız çocukları erken yaşta evlenmekte ya da evlendirilmektedir.
Kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesi, kadınların toplumda yerinin olmadığının da bir kanıtıdır. Her zaman
mevcut olan, ancak günümüzde daha çok
gündeme gelen cinsel, fiziksel ve psikolojik şiddet olayları erken yaşta evlilikle
daha da artmaktadır. Çocuklar, ebeveynleri arasında yaşanan şiddeti kendi kurdukları aile birliğinde de uygulamaktadır.
Bazı toplumlarda küçük yaşta yapılan evlilikle kocaya itaatin ve yeni yuvaya
uyumun daha kolay sağlanacağına yönelik bir inanış hakimdir. Erkek aileleri de
kendilerine uyumu daha kolay olsun diye
mümkün olduğunca küçük yaşta gelin almak istemektedir. Aile içi şiddet, geçimsizlik, baskı ve çocuk sevgisinin yokluğu
erken yaşta evliliklere yol açmaktadır.
Sonuç olarak, erken yaşta yapılan evlilikler, toplumda kadına karşı yapılan ayrımcılığın ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin boyutlarını gözler önüne sermektedir.
Kız çocuklarının geleceğe dair beklentilerini köreltmekte ve hayata dair bir bakış
açılarının oluşamamasına yol açmaktadır.
Buradan hareketle, erken yaşta evliliklerin önüne geçilmesi için öncelikle, kız
çocuklarının eğitimine önem vermeyen
ve eğitim ve öğretimini yarıda kesen ailelere yönelik özel yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Ebeveynlere, erken yaşta evliliklerin, çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimlerini olumsuz yönde etkilediği konusunda eğitimler verilmelidir. İşsizlik nedeniyle kız çocuklarının erken yaşta evlenmesine neden olan ebeveynlere istihdam alanları yaratılmalı ve yoksulların yaşam düzeyi geliştirilmelidir. “Kocasına daha iyi itaat eder” düşüncesi ile kız çocuklarını erken yaşta evlendiren zihniyetin değişim
ve dönüşümünü sağlamak amacıyla konu
ile ilgili kurum ve kuruluşlar ortak çalışmalar yaparak gerekli önlemleri almalıdır.
Yanlış din algılarının değişimi için Diyanet İşleri Başkanlığı halkı bilinçlendirme
çalışmaları yapmalıdır.
Çocuk sayısının yoğun olduğu bölgelere aile planlaması ve doğum kontrol
yöntemleri hakkında yapılan çalışmalar
artırılmalıdır. Aynı zamanda, akraba evlilikleri ve erken yaşta evliliklerin risklerine yönelik eğitimler verilmelidir. Eğitim,
çalışma ve yaşama hakları çocukların elinden alınmamalıdır. Onların alacağı eğitim, bilinçli yetiştirecekleri çocuklar, ülkelerin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimine katkı sağlayacaktır.
www.turkmetal.org.tr
| MAKAlE
DEVRİM DUMAN
Türk Metal Sendikası Dış İlişkiler Sorumlusu
[email protected]
UlUSlARARASI
SENDİKAl
HAREKET-2012
METAL
Haber Özetleri
TÜRK
54
n Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), ekonomik sıkıntıların sadece avro bölgesiyle sınırlı kalmayıp, küresel ekonominin tamamının tehlike altında
olduğu uyarısında bulundu. ILO, hükümetleri yeni
kemer sıkma önlemleri değil, istihdam ve büyüme
yaratan politikaları benimsemeye çağırdı. Örgüt, AB
hükümetlerinin kemer sıkma önlemlerini devam ettirmesi halinde, 4,5 milyon kişinin daha işsiz kalacağı ve AB’deki işsiz sayısının 22 milyona çıkacağı
uyarısında bulundu.
n ABD’de Wall Street işgalinin birinci yıldönümünde sokağa dökülen göstericiler, Zuccotti Park’ta
yeniden işgal eylemleri düzenledi. Ekonomik krizin
derinleşmesi ve hayat standartlarının düşmesinin ardından çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu gruplar,
2011 yılı Eylül ayında New York’ta bulunan Zuccotti Park’ta bir eylem düzenlemişti. Düzenlenen eylemde göstericiler, Wall Street’te Amerikan küresel
sermayesinin önemli şirketlerinin binalarını işgal etmişler ve buralarda fakirliğin, gelir eşitsizliğinin düzeltilmesi talepleriyle eylem düzenlemişlerdi. İşgal
grupları, bu taleplerinin ardından seslerini, kendilerine buldukları “biz yüzde 99’uz” sloganıyla duyurmayı başardılar.
n Amerika Otomobil İşçileri Sendikası
UAW’nin Nissan’da örgütlenme çalışmaları devam
ediyor. Nissan Missisipi fabrika yönetimi, iş yerinde
söz sahibi olmak için sendikalaşmak isteyen
çalışanlarına karşı saldırgan ve ileri düzeyde bir sendika karşıtı kampanya yürütüyor. İşçilerin adil ve demokratik seçim isteklerini inkâr eden Nissan, çalışanlarına kurulacak sendikanın işlerini kaybetmelerine
neden olabileceği şeklinde açık bir mesaj göndermişti.
n İtalya’da IndustriALL’un kardeş örgütü IndustriALL Avrupa, Eylül’de Fiat önünde 400 kişinin katılımı ile bir eylem düzenledi. Göstericiler,
Fiat’ın otobüs ve kamyon üreticisi IVECO’ya önerilen ve Avrupa’da 1000’i aşkın çalışanın işini tehdit eden yeniden yapılanma planını kınadı. IndustriALL Avrupa bayrağı Polonya, Avusturya, Almanya,
Fransa ve İtalya Fiat ve Iveco sendikacıları tarafından Turin’e taşındı. Fiat İveco’nun yeniden yapılanma planı, Fransa, Avusturya ve Almanya’da beş fabrikanın kapatılmasını gündeme getiriyor.
n Ekonomik krizin yaşandığı İspanya, demokrasi tarihinde ilk defa, 2012 yılında biri iktidara
karşı iki kez genel greve gitti. Ülkede işsizlik oranı %25’in, genç nüfusta ise %50’nin üzerine yükseldi. Halk, işçi ve kamu çalışanları konfederasyonlarının çağrısıyla, ekonomik krizin yükünü emekçilere ve yoksullara yüklemek isteyen hükümete karşı
Temmuz ayında 80 kentte sokağa çıktı. İspanya’nın
durumu hakkında yılsonu değerlendirmesi yapan ülkenin iki büyük işçi sendikası CCOO ve UGT’nin liderleri, ‘’İspanya, sadece bir 21. yüzyıl Marshall Planı ile mevcut krizden çıkabilir’’ açıklamasında bulundu. Sendika liderleri, mevcut hükümeti ‘’diyalogdan
kaçmakla’’ suçlayarak, ‘’Bunun böyle devam etmesi
halinde, istemesek de kalıcı bir sosyal çatışma ortamı doğacaktır. Eğer iktidar dramatik hatalarında ısrarcı olmayı sürdürürse, vatandaşların meşru savunma hakları unutulmamalıdır. Toplum, 2012’de olduğu gibi 2013 yılında da kendini gösterecektir’’ ifadelerini kullandı.
n Yunanistan’da kamu ve özel sektör çalışanları,
ülkenin iki büyük sendikası olan Yunanistan Kamu
Çalışanları Konfederasyonu (ADEDY) ve
çekildi. Ancak gözlemciler, koalisyonun parlamentodaki çoğunluğunun hemen tehlikeye girmeyeceğini belirtiyor.
Hindistan’daki küçük işletmeler ve ticari birlikler, büyük yabancı süpermarket zincirlerinin perakende piyasasına girişine izin
verilmesine karşı çıkıyor.
n Ekim ayında Hindistan Hyundai’de başlayan ve 20 işçinin sözleşmelerinin askıya alınması ile sonuçlanan grev, gerçekleştirilen üçlü görüşmeler sonucunda sona erdi. Hindistan
Hyundai Motor İşçileri Sendikası (HMIEU), yönetim tarafından önerilen ücret uzlaşmasını kabul etti. Grevdeki işçiler Kasım ayı başı itibari ile iş başı yaptılar.
n Portekiz’de başkent Lizbon’da mali krizi bahane eden hükümetin kemer sıkma politikalarına, sosyal güvenlik kesintisini %11’den 18’e çıkartmasına karşı geniş katılımlı bir protesto
gösterisi düzenledi. Başkent meydanlarını dolduran Portekizliler, yeni vergi paketini de protesto etti. Eylemler sürerken, Portekiz hükümeti, halkın giderek artan tepkisi üzerine kemer sıkma politikalarını gevşetebileceğini açıkladı. Protesto gösterilerinin giderek sertleşmesinin ardından basına bir açıklama yapan
Başbakan Pedro Passos Coelho, ağır vergi paketinde iyileştirme
yapabileceklerini duyurdu.
n Bangladeş’in başkenti Dakka’da Kasım ayında, bir hazır giyim fabrikasında çıkan yangında
en az 112 kişinin öldüğü açıklandı. Bu acı
olayın ardından yangında 100’den fazla işçinin yanarak ölmesine tepki gösteren binlerce tekstil işçisi Dakka’da
alanlara çıktı. İşçiler insanca çalışma koşulları istedi. Bangladeş’te
2006 yılından bu yana tekstil fabrikalarında çıkan yangınlarda 600
işçi öldü.
Yunanistan’da
kamu ve özel sektör
çalışanları, hükümetin yeni
tasarruf paketini protesto
etmek amacıyla başkent
Atina başta olmak üzere,
ülke genelindeki 70
şehirde gösteriler
düzenledi.
KaynaKlar
1. IndustriALL websitesihttp:// HYPERLINK “http://www.industriall-union.org/” \t “_blank” www.industriall-union.org
2. Basın İş Sendikası Çalışma Hayatı Raporu
55
TÜRK
Yunanistan İşçi Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısı üzerine
hükümetin yeni tasarruf paketini protesto etmek amacıyla başkent Atina başta olmak üzere, ülke genelindeki 70 şehirde gösteriler düzenledi.
n Brezilya’da San Jose dos Campos’taki General Motor fabrikasında çalışan binlerce işçi, Temmuz’da iş bıraktı. Grev, bazı
üretim birimlerinde yapılması planlanan işçi çıkartmaları engellemek için gerçekleştirildi. Küresel durgunluk Arjantin’deki araç
satışlarını da vurdu. Satışlar geçen yıla oranla %1,2, üretim de
%9,4 oranında düştü.
n İsviçre’nin başkenti Bern’de, dört yerel sendika, toplu
sözleşmelerin güçlendirilmesi ve iş güvencesi talebiyle, sanayi
sektörünü korumak için binlerce işçisiyle eylemler yaptı. Bern’in
merkezi Federal Meydan’da düzenlenen mitingi IndustriALL
Küresel Sendikası’nın İsviçre’den üyesi UNIA ile birlikte Syndicom, Association du personnel de la Confederation (APC) ve
yerel nakliyat sendikası (SEV) düzenledi. Sendikalar, yetkilileri
“bankaların isteklerine boyun eğmek” yerine sanayi sektörünü
kurtarmak için harekete geçmeye çağırdı.
n Ukrayna’da Metalurji ve Maden ve Sanayii İşçileri
Birliği’ne bağlı yerel sendika, Doğu Ukrayna’da ArcelorMittal Kryvyi Rih çelik tesisi yönetiminin 446 işçiyi işten
çıkaracağını duyurması üzerine Aralık ayında
3000 işçinin katıldığı bir miting düzenledi.
n Hindistan’da hükümetin açıkladığı ekonomik reformlara karşı eylemler
yapıldı. Muhalefet partilerinin ve işçi
sendikalarının da yer aldığı greve
yaklaşık 50 milyon kişi katıldı. İktidardaki koalisyonun önemli ortaklarından biri, planları protesto
etmek amacıyla hükümetten
METAL
MAKAlE |
TÜRK METAL/MESS
ORTAK EĞİTİM PROJESİ
2012 yılında Ankara Büyük Anadolu Otel’de
gerçekleştirilen eğitimlere katılan işçi sayımız:
8 4 0 7
Türk Metal-MESS Ortak Eğitim Projesi
ve Teşkilatlandırma Eğitimi
26 Kasım-26 Aralık tarihleri arasına Ankara Büyük Anadolu Otel’de
yapılan, teşkilatlandırma ve ortak eğitimlere 841 üyemiz katıldı.
METAL
Çerkezköy Şubesi
TÜRK
56
Çerkezköy Şubemizden 104 üyemizin katıldığı eğitim semineri, 26-28 Kasım tarihlerinde
gerçekleştirildi. Seminerin açılışı Genel Başkan Yardımcımız Muharrem Aslıyüce tarafından yapıldı.
i
İzmir 1, İzmir 2, Manisa 1 nolu şubeler
İzmir 1, İzmir 2, Manisa 1 Nolu Şubelerimizden 72 üyemizin katıldığı
eğitim semineri, 29 Kasım - 1 Aralık tarihlerinde gerçekleştirildi. Seminerin
açılışı Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım tarafından yapıldı.
MKE çalışanı
üyelerimiz ve
Samsun bölge
temsilciğilimiz
MKE çalışanı ve
Samsun Bölge
Temsilciliği’nden
toplam 24
üyemizin katıldığı
Türk Metal –
MESS ortak
eğitim semineri
14-16 Aralık
tarihleri arasında
gerçekleştirildi.
TÜRK METAL/MESS
ORTAK EĞİTİM PROJESİ
Kocaeli, Gölcük, Çayırova, Dilovası, Gebze 1, Gemlik, Bursa Nilüfer, Osmanga
zi,
Pendik, Aksaray, Bolu şubeleri engelli üyelerimiz için eğitim semineri
3 Aralık Dünya
Engelliler Günü
dolayısıyla düzenlenen
eğitim seminerine, çeşitli
şubelerimizden 174
engelli üyemiz katıldı.
3 - 5 Aralık tarihlerinde
gerçekleştirilen eğitim
seminerinin açılışı Genel
Başkan Yardımcımız
Muharrem Aslıyüce
tarafından yapıldı.
Eskişehir Şubesi
METAL
İstanbul 1, İstanbul
Anadolu Yakası şubeleri
İstanbul 1, İstanbul Anadolu Yakası Şubelerinden
72 üyemizin katıldığı eğitim semineri 1012 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirildi.
Seminerin açılışı Genel Başkan Yardımcımız
Muharrem Aslıyüce tarafından yapıldı.
TÜRK
57
Eskişehir Şubemizden 74 üyemizin katıldığı
Türk Metal – MESS eğitim semineri, 6 - 8
Aralık tarihlerinde gerçekleştirildi. Eğitim
programının açılışı Genel Başkan Yardımcımız
Muharrem Aslıyüce tarafından yapıldı.
Ankara, Aksaray, Kayseri, İskenderun şubeleri
Ankara, Aksaray, Kayseri,
İskenderun Şubelerimizden 84
üyemizin katıldığı Türk Metal
- MESS eğitim semineri 13-15
Aralık tarihlerinde gerçekleşti.
Eğitim programının açılışı Genel
Başkan Yardımcımız Muharrem
Aslıyüce tarafından yapıldı.
TÜRK METAL/MESS
ORTAK EĞİTİM PROJESİ
Bursa Nilüfer, Osmangazi,
Biga 1 şubeleri
Bursa Nilüfer, Osmangazi, Biga 1 Nolu
şubelerimizden 89 üyemizin katıldığı Türk
Metal – MESS Ortak Eğitim Semineri 17-19
Aralık tarihleri arasında gerçekleşti. Eğitim
programının açılışı Genel Başkan Yardımcımız
Muharrem Aslıyüce tarafından yapıldı.
METAL
Eskişehir, Bozüyük, Bolu,
Sakarya, Kocaeli şubeleri
TÜRK
58
Eskişehir, Bozüyük, Bolu, Sakarya,
Kocaeli şubelerimizden 76 üyemizin
katıldığı Türk Metal - MESS Ortak
Eğitim Semineri 20-22 Aralık tarihleri
arasında gerçekleştirildi. Eğitim
programının açılışı Genel Başkan
Yardımcımız Muharrem Aslıyüce
tarafından yapıldı.
İzmir 1, İzmir 2, Manisa 1 nolu şubeleri
İzmir 1, İzmir 2, Manisa 1 Nolu
Şubelerimizden 72 üyemizin
katıldığı Türk Metal - MESS
Ortak Eğitim Semineri 2426 Aralık tarihleri arasında
gerçekleştirildi. Eğitim
programının açılışı Genel Başkan
Yardımcılarımız Muharrem
Aslıyüce ve Süleyman Yıldırım
tarafından yapıldı.
Anıtkabir ve Kurtuluş Savaşı
Müzesi gezileri düzenlendi
Açılış programlarında Genel Başkanımızın
üyelerimize yönelik anlamlı mesajlarını içeren
film büyük bir dikkat ve ilgi ile izlendi. Ülkemizde
ve dünyada işçi hakları ve sendikal mücadele
konularına ilişkin hususların da değerlendirildiği
açılış programları, üyelerimiz tarafından ilgiyle
takip edildi, soru ve yorumlarla da katkı sağlandı.
Eğitim programı çeşitli konularda işlenen dersler,
sosyal ve etkinliklerle devam etti. Eğitimin son günü
yapılan gala programlarında üyelerimiz doyasıya
eğlenme imkanı buldu. Programlar, Anıtkabir ve
Kurtuluş Savaşı Müzesi gezileri ile tamamlandı.
UAMİF |
Genel Sekreterimiz Yücel Yücel KKTC’li Delegasyonla Birlikte…
K
KTC’den gelen ilk grup, 3-8 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilen eğitim programına katıldı.
Eğitim programının açılışını, Uluslararası Avrasya Metal İşçileri Federasyonu Genel Merkezinde, sendikamız Genel Sekreteri Yücel Yücel yaptı. Konuşmasında, toplam 34 kişiden oluşan grubu Türkiye’de görmekten mutluluk duyduğunu belirten Yücel, şöyle devam etti: “UAMİF bünyesinde gerçekleştirilen eğitimler, üye ülkeler arasındaki birlik ve dayanışmayı güçlendirirken, hem mücadelemizi uluslararası boyuta çıkartıyor hem de birbirimizi daha iyi tanımazı sağlıyor. Hepinize Türkiye’de olduğunuz için tekrardan teşekkür ediyorum. İyi ve yararlı bir eğitim dönemi geçirmenizi diliyorum” dedi. KKTC grubu, eğitimin tamamlanmasının ardından Genel Merkezimizi de ziyaret etti ve Genel
Sekreterimiz Yücel ile bir haftalık eğitim programı hakkında genel değerlendirme yaptı.
UAMİF Genel Sekreteri Mehmet Soyupek KKTC’li Delegasyonla Birlikte…
‘Uluslararası dayanışma
eskisinden daha önemli’
KKTC’den gelen, yine 34 kişilik sendikacı grup da, 10-15
Aralık tarihleri arasında düzenlenen eğitime katıldı. İkinci
grubun eğitim açılışını, UAMİF Genel Sekreteri Mehmet Soyupek yaptı. Soyupek, kadın sendikacılardan oluşan delegasyonun, kadınların da sendikal faaliyetlerde kendilerini
göstermesi açısından önemli bir adım olduğunu söyledi. Soyupek, konuşmasında, “Hızla küreselleşen ve değişen dünyada, sendikaların ayakta kalması için uluslararası dayanışmanın yeri ve önemi artık eskisinden de daha önemli bir hal
aldı. Bu nedenle, UAMİF bünyesinde gerçekleştirilen eğitimler, üye 21 ülke arasındaki birliği ve dayanışmayı en üst noktaya çıkarması açısından çok önemli bir rol üstlenmektedir.
Bir haftalık eğitim programımızı en iyi şekilde tamamlamanızı temenni ediyorum”
dedi. Genel Sekreterimiz Yücel Yücel,
eğitim grubunun kapanışında 34 kişilik
KKTC delegasyonunu Türk Metal Sendikası Genel Merkezinde misafir etti.
Eğitim programı hakkında genel değerlendirmelerin yapıldığı görüşmede, konuk heyet üyeleri, eğitim programı süresinde gösterilen ilgiden dolayı, Genel Sekreterimiz Yücel Yücel’e
Genel Sekreterimiz Yücel Yücel KKTC’li Delegasyonla Birlikte…
teşekkür etti.
59
TÜRK
Uluslararası Avrasya Metal
İşçileri Federasyonu bünyesinde
gerçekleştirilen ve üye ülkelerden
gelen sendikacılara verilen
eğitimler, Aralık ayında Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden
gelen iki grup ile devam etti.
METAL
KKTC’li Sendikacılar
eğitim için UAMİF’te
KİTAP
EDİTÖR: ASLI BAŞARAN
ÇIPLAK KANSER
Oya Kozlu
Yayınevi: Remzi Kitabevi
Türü: Ev, Aile, Toplum
Baskı Yılı: 2012
Sayfa Sayısı: 136
Bir direnç ve umut öyküsü
METAL
Son yıllarda hemen hemen her bireyin korkulu rüyası
kanser… Sık sık duyuyoruz, uzaktan da olsa bir tanıdığımızın
kanser olduğu haberini. Bir arkadaşımız, ailemizden biri, hatta
kendimiz bile kanser teşhisi alabiliriz... En kötüsü ise, kansere
yakalanmada yaş ortalamasının giderek düşmesi. Ne yazık ki, her
an başımıza gelebilecek bir kabus kanser. Çıplak Kanser kitabı,
kanserle ilgili tüm yaşananları bire bir anlatıyor bize. Hastalık
karşısında hayata tutunmanın, kendi gücünü keşfetmenin,
iyileşmede sorumluluk almanın, olgunlaşmanın, yaşam sevincini
korumanın hikâyesi Çıplak Kanser... Altı yıldan bu yana
kanserle yaşayan Oya Kozlu, tedavi sürecinden yola çıkarak,
hastaların yakınlarından ne beklediği, hangi davranışların onlara
güç verdiği gibi konularda deneyim kazandı. Yazar bu kitapta,
kronik hastalıklarla yaşayan kişilere ve onların yakınlarına
yararlı olacak bu deneyimlerini de paylaşıyor. Hepimizin
kütüphanesinde bulunması bir paylaşım...
TÜRK
60
ÖFKE
KONTROLÜ
Mehtap Kayaoğlu
Yayınevi: Nesil
Türü: Psikoloji, İnceleme
Baskı Yılı: 2012
Sayfa Sayısı: 216
Hapı yutma, öfkeni yut!
HanGimiZ öfke sahibi değiliz ki? Yoğun çalışma temposu, zamlar, geçim sıkıntısı, kişisel sorunlar ve daha bir çok sebep. Bu öfke, stres
yüzünden çevremizi, yakınlarımızı kırdığımız kadar kendimizi de kırmıyor muyuz aslında? Maalesef, öfke hayatın bir gerçeği. Sonuçları ne olursa olsun, öfkeleniyoruz. Öfkeli olmak veya öfkeli kalmak bir alın yazısı mıdır? Yoksa, tüm yan etkilere rağmen, öfkeyi yönetmek mümkün müdür?
Bu kitap, öfkenizi tüm yönleriyle tanıyabilmeniz, altında yatan nedenleri keşfedebilmeniz ve bu nedenlerden yola çıkarak, öfkenizi kontrol altına alabilmeniz için bir fırsat. Örnek olaylardan ve profesyonel öfke kontrolü eğitimlerinden esinlenerek yazılan bu kitabı okuduğunuzda, öfkenin
olumsuz sonuçlarından ve sizi tırmalayan yanlarından uzaklaşabilmenin
hafifliğini ve huzurunu yaşayacaksınız...
ROMANTİK
KOMEDİ-2
2010’da vizyona giren Romantik Komedi filmi, 14 Şubat
2013’de ikincisiyle karşımızda. Esra evlilik hazırlıklarına hız
verirken, Didem grupta henüz evlenmemiş tek kız olarak
kaldığını fark eder. Panikleyen Didem, sevgilisi Cem’i bir
punduna getirip evlenmeye ikna etmeye çalışır. Fakat
Didem’in bu hallerinden habersiz olan Cem yeni bir filmin
hazırlıklarına başlar ve başrolü paylaştığı Gözde adında bir
kadınla tanışır; tamamen işine konsantre olur. Her şey üst
üste gelince, Didem kıskançlık krizine girer ve Cem’e belli
etmeden onu izlemeye alır ve ekibin erkeklerinin Antalya’da
bekarlığa veda partisi yaptıklarını öğrenir.
FİLMİN KÜNYESİ
Vizyon Tarihi: 14 Şubat 2013
Yönetmen: Erol Özlevi
Oyuncular: Cemal Hünal, Sedef Avcı,
Sinem Kobal, Engin Altan Düzyatan,
Tür: Romantik, Komedi
Vizyon Tarihi: 1 Şubat 2013
Yönetmen: Tommy Wirkola
Oyuncular: Jeremy Renner, Gemma Arterton,
Famke Janssen, Zoe Bell, Peter Stormare,
Tür: Aksiyon, Komedi, Korku
METAL
Aslında neredeyse hepimiz yakından tanıyoruz bu filmin kahramanlarını. Ekmek kırıntıları, pastalardan yapılmış bir ev, iki kardeş ve orman, birşeyler anımsattı değil
mi? Onlar klasik bir çocuk masalının baş kahramanı olan
Hansel ve Gretel kardeşler. Ormanda yollarını kaybettikten sonra bir cadının şeker ve çikolata kaplı evinde tuzağa
düşen kardeşler. Akşam yemeği olmaktan son anda kurtulurlar ve işbirliği yaparak cadıyı kendi tuzağına düşürürler. Ancak, bu noktada bizim okuyarak büyüdüğümüz hikaye değişiyor. Bu ilk avlarından sonra hiç ayrılmadan beraber yola devam eden Hansel ve Gretel, gittikleri her kasabada, her orman derinliğinde acımasız cadıları avlamakta ustalaşırlar. Fakat geldikleri son kasabada yaşanan
çocuk kaçırma olaylarında, her zamankinden farklı bir gariplik vardır. Kısa süre içinde kasabanın çocukları tek tek
kaybolur ve cadı avcısı ikili, kendilerini daha önce karşılaşmadıkları kadar büyük bir cadı kaosunun içinde bulurlar...
61
TÜRK
FİLMİN KÜNYESİ
HANSEL VE GRETEL:
CADI AVCILARI
| FAYDAlI BİlGİlER
Ceviz yemek için
Cevizde bulunan yüksek orandaki omega-3 yağ asitleri,
kalp hastalıklarını, inmeyi, diyabeti, yüksek kan basıncını
ve klinik depresyonu azaltıyor. İşte cevizin yararları:
METAL
9
nedeniniz var
TÜRK
62
1
Cevizde bulunan yüksek orandaki
omega-3 yağ asitleri, kalp
hastalıklarını, inmeyi, diyabeti, yüksek
kan basıncını ve klinik depresyonu
azaltıyor. Ceviz tüketimi kandaki
kolesterol seviyesini düşürüyor, kalp
atışlarında düzensizliği önlüyor.
Ceviz kanserden korunma sağlıyor,
bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
Ceviz, damarlarda daha az
pıhtılaşma özelliği olan kan tipinin
üretimine ve iyi kolesterol oranının
artmasına yardım ediyor.
Cevizdeki L-Arginin kan
damarlarının iç tarafının pürüzsüz
ve düzgün olmasını sağlayarak kan-
2
3
4
damar sisteminin rahatlamasını
sağlıyor. Cevizdeki yağ asitlerinin kalp
hastalıklarını önleme etkileri var.
.eviz, kavrama ve anlamayı
geliştiriyor. Asya’da ceviz hâlâ
beyin gıdası olarak kabul ediliyor,
bu ülkelerde öğrenciler, sınavlardan
önce ceviz yiyerek notlarını
yükseltebileceklerine inanıyor.
Omega-3 yağ oranı düşük çocuklarda
daha yüksek hiperaktif olma
özelliği, daha fazla öğrenim ve davranış
bozuklukları, daha fazla huysuzluk ve
uyku düzensizlikleri gözlemleniyor.
Ceviz, bu sorunları önleyen omega-3
bakımından çok zengin.
5
6
7
8
Safra taşı oluşumunun önüne
geçiyor.
Cevizdeki melatonin, beyin bezesi
tarafından salgılanan melatoninin
insan vücudunun kullanıma hazır
formunu içeriyor. Melatonin, gece
çalışan, zaman farkından uyku
düzensizliği çeken kişilerde
uyuma rahatsızlıklarını ortadan
kaldırabiliyor.
Cevizin, antioksidan özelliği
dolayısıyla kardiyovasküler ve sinir
sistemine zarar veren parkinson ve
alzheimer gibi hastalıkların gelişimini
erteleyebiliyor. Ceviz, manganez ve
bakır içeriyor.
9
HAZIRLAYAN: ASLI BAŞARAN
Çalışan anne ve çocuk
Sebze yemek istemeyen
çocuğunuzla inatlaşmayın
Çocuğunuzun sadece dersleri
ile ilgilenmeyin
Çalışan anne, gün boyu iş ortamında olduğu için çocuğuyla yeterince vakit
geçirememenin sıkıntısını yaşıyor olabilir. Bu sıkıntı zamanla yerini suçluluk
duygusuna bırakır. Bu duyguyla birlikte, anne kendini iyi hissetmek için doğal
olmayan ilgi gösterilerinde bulunabilir ve çocuğa gereksiz hediyeler vermeye başlayabilir. Bu durum çocuğun kafasını bulandırır, “Galiba bir şeyler yolunda gitmiyor” şeklinde bir sorgulama
yaşamasına neden olur. Eksiklik ve telafi
duygusuyla yaklaşılan çocuk, kızgınlıkla
problemli davranış sergileyebilir. Oysa
çocuk kadar ebeveynin de iyi zaman geçirmeye, ilişkilerinden keyif almaya ihtiyacı vardır.
Çalışan annelerin en büyük hataları,
zamanın sınırlı olmasına takılıp, yapılması gerekenleri aceleyle halletmek istemelerinden kaynaklanır. İş yaşamında
aktif rol alan anneler vakitsizlikten dolayı, belirledikleri şablonlara aile üyelerinin o zaman çerçevesinde uymasını beklerler. Oysa, sebze yemek istemeyen çocuğa illa ki o akşam sebze yedirmeye çalışmak, inatlaşmak ve tartışmak yerine,
hoşgörüyle yaklaşıp, keyifli vakit geçirmek çocuk için daha doyurucudur. Hafta sonları çocuğun ilgi alanına giren aktiveleri beraber gerçekleştirmek de çocuğu mutlu edecektir.
Anne bir taraftan yemeği hazırlarken bir taraftan çocuğunun hatırını sorabilir. Bu anda “ne” sorduğunuzdan çok,
“nasıl” sorduğunuz önemlidir. Çocuk ile
konuşulurken diyaloğu aceleye getirerek, tüm gün okulda yaptıklarının raporunu almak doğru bir ilişki şekli değildir.
Çocuğa kendi durumunu da anlatmak,
iş yerindeki yaşantılarını paylaşmak, karşılıklı etkileşim halini oluşturabilmek
önemlidir. Böylece bir arada geçirilen
tüm zamanlar kıymetli hale gelir.
Sorumluluklarınızı görev
olarak algılamayın
Yoğun iş temposundan sonra eve
gelen anneyi, ev işleri, yemek hazırlığı, çocuğuyla güzel kaliteli zaman geçirmek, kadın olduğu için kişisel bakımını yapmak gibi pek çok görev bekler.
Burada sorun, sorumlulukların “görev”
olarak algılanmasıdır. Özellikle “çocuk
istiyor” diye bir aktivitenin yapılması
zorunluluğu, bu duygunun çocuğa geçmesi, çocukta sıkıntılı bir süreç oluşturur. Çocukların en temel ihtiyaçları sevgi ve ilgidir. Ancak bunun doğal şekilde
verilmesi, karşılığında da alınması anne
çocuk ilişkisinde temel güveni oluşturur, sürdürülürse de pekiştirir.
Çocuğunuzun oyun isteğini
gönülsüzce kabul etmeyin
Eve geldiğinizde kendinizi yorgun hissediyorsanız sadece çocuğunuz
oyun oynamak istiyor diye, onu kırmamak için isteksizce kabul etmek yerine, çocuğunuza durumunuzu anlatıp, dinlenme isteğinizden bahsedebilmelisiniz. İlk başlarda
bu durumu kavrayamasa da,
annesi ile keyifli ilişkisi olan
çocuklar bu hayal kırıklığını
kabullenip beklemeyi becerebilecektir.
63
TÜRK
Doğal olmayan ilgi
gösterilerinde bulunmayın
METAL
Hem çalışıp, hem de çocuğunuzla sağlıklı ilişki kurmanın yolları
var mı? Elbette var, sizin için araştırdık. İşte bazı öneriler:
E Ğ L E N C E
METAL
SAYI YERLEŞTİRME
TÜRK
64
5
8
5
2
9
1
4
6
9
4
8
9
2
4
4
3
2
6
8
6
8
8
5
4
9
6
7
2
SUDOKU BULMACA
3
AKSARAY ŞUBE
Niğde Ditaş’a ziyaret
Şube Başkanımız
Muhterem Taşdemir,
Niğde Ditaş işyerini
25 Kasım’da ziyaret
etti. Başkan Taşdemir
ziyarette, çalışan
üyelerimizle tezgahları
başında sohbet etti ve
toplu sözleşme taslağı
hakkında bilgi verdi,
soruları cevaplandırdı.
METAL
‘Sanat Engel Tanımaz’ sergisi
TÜRK
66
3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde bir ailenin çocuğuna tekerlekli sandalye hediye edildi.
AksArAy Belediyesi Meslek
Edindirme Kursları (AKMEK)
bünyesindeki Engelliler Sanat
Atölyesi kursiyerlerince üretilen
el ürünleri sergisi açıldı. Açılışa,
il protokolü ve Şube Başkanımız
Muhterem Taşdemir de katıldı.
Bu arada, Mercedes Benz Türk
A.Ş.’de çalışan üyelerimizden
Mahmiri Gündüz, Kezban Çal
ve Musa Örün öncülüğünde
yürütülen mavi kapak kampanyası
ile edinilen bedensel engelli
arabası, 3 Aralık Dünya Engelliler
Günü’nde, kentimizdeki bir
ailenin engelli çocuğuna hediye
edildi.
Mercedes Benz Türk A.Ş. jübile gecesi
Mercedes Benz Türk
geleneksel jubile gecesi, 25 Kasım’da,
Kamyon Müşteri Merkezi’nde
gerçekleştirildi. Toplam 400 kişinin
katıldığı yemekli ve müzikli gecede,
Kamyon Üretim Direktörü Gerald
Jank, 20. ve 25. yılını dolduran
arkadaşlarımıza plaket verdi.
AKKİF 2012 gerçekleştirildi
İŞkur Aksaray İl müdürlüğü tarafından
organize edilen Aksaray Kariyer ve İstihdam Günü
(AKKİG 2012) 13 Aralık’ta Kültür Merkezi’nde
gerçekleştirildi. Etkinliğe şubemiz de açtığı bir
standla katıldı. Şube Başkanımız Muhterem
Taşdemir, katılımcılara, sendika, sendikacılık ve
sendikamızın faaliyetleri hakkında bilgi verdi.
BİGA ŞUBESİ
Değerlendirme toplantısı
Yetkİ belgelerinin gelmesi,
sözleşme sürecinin yaklaşması
ve işyerindeki gelişmeler, Şube
Başkanımız Osman Akkurt
başkanlığında 4 Aralık’ta
şubemizde yapılan toplantıda
ele alındı. Başkan Akkurt, kurul
üyeleri ve diğer katılımcılara, süreç
hakkında bilgi verdi.
Kaymakam Fatih Osman Akkurt’tan
Genel’e ziyaret geçmiş olsun ziyareti
Şube Başkanımız Osman Akkurt, “Yılın
Kaymakamı” seçilen Biga Kaymakamı Fatih Genel’i
3 Aralık’ta makamında ziyaret ederek kutladı.
Başkan Akkurt ziyarette, Kaymakam Genel’e,
Sendikamızın bakır işlemeli amblemini sundu.
Şube Başkanımız Osman Akkurt, Şube Sekreterimiz
Rahmi Kocaoğlu ve İşyeri Baş temsilcimiz Nail Ayyıldız,
10 Aralık’ta İçdaş A.Ş. işyerinde bir iş kazası geçiren üyemiz
Sabri Akyıldız’ı evinde ziyaret etti. Başkan Akkurt ve
beraberindekiler, Akyıldız’a geçmiş olsun dileklerini iletti.
İçdaş çalışanlarından şubemize ziyaret
İçdaŞ A.Ş. işyerinde Çelikhane,
Vinç, Forklift ve Scheuerle operatörleri
çalışanlarından bir grup üyemiz, 15
Aralık’ta şubemizi ziyaret etti. Şube
Başkanımız Osman Akkurt, üyelerimize
sözleşme süreci hakkında bilgi verdi.
67
TÜRK
Şube Başkanımız Osman
Akkurt 7 Aralık’ta İçdaş A.Ş.’yi
ziyaret etti. Ziyarette ilk olarak,
Tesisler Direktörü Fuat Erkan
Tekin ve İdari İşler ve Personel
Müdürü Zafer Gökhan Aydoğan’la
görüşen Başkan Akkurt, ardından
da çalışan üyelerimizle bir araya
gelerek sohbet etti, sözleşme süreci
hakkında bilgi verdi.
METAL
İşyeri ziyaretleri devam ediyor
BURSA 3 NOLU ŞUBE
Matay’dan şubemize ziyaret
MataY Otomotiv A.Ş. çalışanı
üyelerimiz, 23 Kasım’da şubemizi
ziyaret etti. Şube Başkanımız Zafer
Öztürk, Şube Sekreterimiz Adem
Yılmaz ve Şube Mali Sekreterimiz
İsmail Türk, üyelerimize toplu
sözleşme süreci hakkında bilgi verdi,
soruları yanıtladı.
Facebook kullanıcıları ile toplantı
METAL
sosyAl medyanın şubemiz ve
fabrikalarımız tarafından daha etkin, doğru
ve hızlı kullanılmasını sağlamak amacıyla, 24
Kasım’da şubemizde bir toplantı gerçekleştirildi.
Şube Sekreterimiz Adem Yılmaz ve Şube
Mali Sekreterimiz İsmail Türk’ün de katıldığı
toplantıda, yetkili olduğumuz her fabrikadan,
facebook hesabını kullanacak birer temsilci
belirlendi. Şube uzmanımız, paylaşımlarda özen
gösterilmesi gereken hususları, daha yoğun
kitlelere ulaşmak için neler yapılabileceğini
temsilci arkadaşlarımıza aktardı. İşyerleri
arasında bir ağ kuruldu. Böylece, üyelerimizin
tüm şeffaflığı ile fabrikalarımızın ve şubemizin
hesaplarına ulaşabilecekleri, soru ve isteklerini
yöneticilerimize ulaştırabilecekleri sistemin
tanıtımı sağlandı.
TÜRK
68
Geçmiş olsun ziyareti
Şube Başkanımız
Zafer Öztürk, Şube
Sekreterimiz Adem
Yılmaz ve Şube Mali
Sekreterimiz İsmail
Türk, Tofaş işyerinde iş
kazası geçiren üyemiz
Cem Ayaz’ı ziyaret
ederek geçmiş olsun
dileğinde bulundu.
İndirim protokolü imzalandı
ŞubeMİz ile özel Hayat
Hastanesi arasında, 14 Aralık’ta
bir protokol imzalandı. Şube
Başkanımız Zafer Öztürk ile Hayat
Hastanesi Başhekimi Uzman Dr.
Ahmet Özkul tarafından imzalanan
protokol, üyelerimize sağlık
hizmetlerinde çeşitli oranlarda
indirim öngörüyor.
BOLU ŞUBESİ
IR Emniyet çalışanlarından ziyaret
IR Emniyet ve
Güvenlik Sistemleri A.Ş.
çalışanları, 8 Aralık’ta
şubemizi ziyaret etti.
Şube Başkanımız Özgür
Elçi, Şube sekreteri
Hakan Gülen ve Şube
Mali Sekreteri Vedat
Ateş, üyelerimize,
yaklaşan sözleşme süreci
ve güncel konulara ilişkin
bilgi verdi, soruları
cevapladı.
Boluspor’a destek ziyareti
METAL
Şube Başkanımız
Özgür Elçi ve Şube
Yöneticisi Fatih Gündüz,
Boluspor Başkanı Abdullah
Abat’ı ziyaret etti. Başkan
Elçi ziyarette, şube olarak
her zaman Boluspor’un
yanında olduklarını belirtti.
SAKARYA ŞUBESİ
Üyelerimizden Filistin’e destek
türk-İş’e bağlı sendikaların Sakarya Şubeleri,
Filistin halkı ile dayanışma ve Gazze’ye yapılan
saldırıları kınayan bir basın açıklaması düzenledi.
Şubemizin de destek verdiği etkinlikte konuşan Türkİş İl Temsilcisi Cemal Yaman, Filistin’de uygulanan
zulmün şiddetle ve nefretle kınandığını belirtti.
TÜRK
69
BURSA NİLÜFER ŞUBESİ
Şubemize ziyaretler
ŞubeMİz yetkisindeki
Coşkunöz Metal A.Ş. çalışanı
üyelerimiz 22 Kasım’da, Oyak
Renault A.Ş. çalışanı üyelerimiz
de 29 Kasım’da şubemizi ziyaret
etti. Şube Başkanımız Ruhi Biçer
ve Şube Sekreterimiz Yılmaz
Özlütürk,
üyelerimize,
toplu sözleşme
taslağı hakkında
bilgi verdi
ve soruları
cevaplandırdı.
Üyelerimiz aileleriyle birlikte tiyatroda
METAL
Oyak Renault
A.Ş. işyerinde çalışan
üye ve temsilcilerimiz,
22 Kasım’da
aileleriyle birlikte,
Bursa Ahmet Vefik
Paşa Tiyatrosu’nda
sahnelenen,
“Kuzguncuklu
Fazilet” isimli oyunu
izledi.
TÜRK
70
İşyeri ziyaretleri devam ediyor
Şube Sekreterimiz Yılmaz
Özlütürk, 6 Aralık’ta Beta Seals A.Ş.
ve Coşkunöz Radyatör A.Ş. işyerlerini
ziyaret etti. Özlütürk ziyaretlerde,
toplu sözleşme süreci hakkında bilgi
verdi, soruları cevapladı.
Başkandan geçmiş olsun ziyareti
Şube Başkanımız Ruhi Biçer,
Oyak Renault A.Ş. işyerinde iş kazası
geçiren üyemiz Sadettin Uslu’yu
8 Aralık’ta evinde ziyaret ederek,
geçmiş olsun dileğinde bulundu.
ÇERKEZKÖY ŞUBESİ
Arçelik’e ziyaret
Şube Başkanımız Murat
Koçak, 27 Kasım’da Arçelik
A.Ş. işyerini ziyaret etti.
İlk olarak İnsan Kaynakları
Yöneticisi Erdoğan Kocagil
ile görüşen Başkan Koçak,
ardından da, çalışan
üyelerimizle tezgahları başında
bir araya gelerek sohbet etti.
Başkan Koçak, yemekte de
üyelerimizle birlikte oldu.
GEBZE 1 NOLU ŞUBE
Pür Mak Makine’den ziyaret
ŞubeMİz yetkisindeki
Pür Mak Makina’da çalışan
üyelerimiz, 16 Kasım’da
vardiya çıkışında şubemizi
ziyaret etti. Şube Başkanımız
Şeref Özcan, üyelerimize
Toplu İş Sözleşme Taslağı
hakkında bilgi verdi.
İşyeri ziyaretleri sürüyor
Şube Başkanımız Şeref Özcan, 12 Kasım’da Hp
Pelzer Pimsa, 15 Kasım’da Aygaz A.Ş. 21 Kasım’da
Pür Mak Makina,Pür Metal, Pür Kompozit, Pür
Form, Pür Trim işyerlerini, 23 Kasım’da da Alarko
Carrier işyerlerini ziyaret etti. Başkan Özcan
ziyaretlerde üyelerimizle tezgahları başında bir araya
gelerek sohbet etti ve sözleşme taslağı hakkında bilgi
verdi, soruları yanıtladı.
71
TÜRK
ŞubeMİz
yetkisindeki BSH Ev
Aletleri işyerinde çalışan
üyemiz Ersan Kaplan’ın kızı
Dilara Kaplan, Çorlu’da 24
Kasım Öğretmenler Günü
dolayısıyla düzenlenen
resim yarışmasında birinci
oldu. Başkan Koçak,
şubemizi ziyaret eden
Dilara’yı kutladı ve Genel
Başkanımız Pevrul Kavlak
adına hediyeler verdi.
METAL
Resim yarışmasının birincisine ödül
GEBZE DİLOVASI
Zf Sachs çalışanları
şubemizi ziyaret etti
Şube başkanımız
seminere katıldı
Şube Başkanımız Uysal
Altundağ, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı’nın 81 ilde
İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası
tanıtım seminerlerinin Kocaeli
ayağına katıldı. 5 Aralık’taki
seminere, Gebze 1 Nolu Şube
Başkanımız Şeref Özcan,
Kocaeli Şube Başkanımız Yakup
Yıldız da katıldı.
METAL
zF Sachs çalışanları 28 Kasım’da guruplar halinde şubemizi ziyaret etti.
Şube Başkanımız Uysal Altundağ, üyelerimize, toplu sözleşme süreci ve
çalışma hayatına ilişkin ayrıntılı bilgi verdi.
TÜRK
72
Ersem Genel Müdürü ziyareti
erseM (Ereğli Çelik Servis Merkezi) Genel Müdürü Burak Büyükfırat ile İnsan Kaynakları Yöneticisi Neslihan Torun, 4 Aralık’ta, Şube Başkanımız Uysal Altundağ’ı ziyaret etti. Ziyarette çalışma hayatı ve işyeriyle ilgili konular ele alındı.
Zf Sachs takımı
çeyrek finalde
ŞubeMİz yetkisindeki
Zf Sachs Takımı, GOSBSAD
futbol turnuvasında, Grundfos
ile yaptığı karşılaşmayı 2-1
kazanarak çeyrek finale yükseldi.
Karşılaşmayı, Şube Başkanımız
Uysal Altundağ, Zf Sachs
İnsan Kaynakları Müdürü Neşe
Kayacı ile Üretim Müdürü Can
Aydoğan da izledi. Bu arada,
Zf Sachs futbol takımı şubemizi
ziyaret etti.
İşyeri ziyaretleri sürüyor
Şube Başkanımız
Uysal Altundağ,
29 Kasım’da Altaş
Alüminyum, 4 Aralık’ta
da Kabel Kablo işyerlerini
ziyaret etti. Başkan
Altundağ ziyaretlerde,
çalışan üyelerimizle
tezgahları başında bir araya
geldi ve sözleşme taslağı
hakkında bilgi verdi,
soruları cevaplandırdı.
1. Dostluk
Turnuvası başladı
ŞubeMİz yetkisindeki
işyerlerinin katılacağı, şubemizce
düzenlenen “1.Dostluk
Futbol Turnuvası 25 Aralık’ta
başladı. Toplam 12 işyerinden
takımların katılacağı turnuvada,
2 ayda 32 maç oynanacak.
GÖLCÜK ŞUBESİ
Kocaeli Emniyet Müdürü’ne ziyaret
Şube
Başkanımız
Mehmet Şener
ve Kocaeli’ndeki
Türk-İş‘e bağlı
sendika yöneticileri,
27 Kasım’da,
görevine yeni
atanan İl Emniyet
Müdürü Hulusi
Çelik’i makamında
ziyaret ederek, yeni
görevinde başarılar
diledi.
Geçmiş olsun
METAL
Esnaf Sanatkarlar
odası ziyareti
Ford Otosan açık kapı toplantısı
Ford Otomotiv’de her yıl düzenlenen ‘Açık Kapı
Toplantısı’ 5 Aralık’ta gerçekleştirildi. Üyelerimizin,
işyeri ve sendikamızdan beklentilerini dile getirdiği
Açık Kapı Toplantısında, fabrika yöneticileri, 2012 yılı
değerlendirilmesini yaptı ve 2013 yılı hedeflerini anlattı.
Toplantıya katılan Şube Başkanımız Mehmet Şener de,
Toplu İş Sözleşmesi süreci hakkında üyelerimize bilgi
verdi.
73
TÜRK
Şube Başkanımız Mehmet Şener, Ford
Otomotiv işyerinde bir iş kazası geçiren üyemiz
Durmuş Polat’ı, tedavi gördüğü hastanede
ziyaret ederek geçmiş olsun dileğinde bulundu.
Şube Başkanımız Mehmet Şener, Şube Mali
Sekreterimiz Ömer Kayal ve Yönetim Kurulu
üyelerimizden Bektaş Aktaş, Soner Bagdu, 29 Kasım’da
Gölcük Esnaf Sanatkarlar Odası Başkanı Necmi Kocaman’ı
makamında ziyaret ederek, yeni hizmet binalarının hayırlı
olması dileğinde bulundular.
İSTANBUL ANADOLU YAKASI ŞUBESİ
Ümran Çelik Boru
TİS taslak çalışması
Şube Başkanımız Halil
Faki Erdal, 26 Kasım’da
İstanbul’da ve Akçakoca’da
bulunan Ümran Çelik Boru
TİS taslak çalışması için
Bolu Şubemizdeki toplantıya
katıldı. Toplantıda işyeri
temsilcilerimiz tarafından
üyelerimizden alınan öneri ve
düşünceler görüşüldü.
METAL
Şubemize ziyaretler
TÜRK
74
elMek işyeri çalışanı
yaklaşık 80 üyemiz 23 Kasım’da,
Thyssenkrupp işyeri çalışanları da
28 Kasım’da şubemizi ziyaret etti.
Şube Başkanımız Halil Faki Erdal,
TİS öncesi taslak çalışması için
üyelerimizin görüş ve önerilerini
aldı, sözleşme prosedürü hakkında
bilgi verdi. Taslak açıklaması sonrası
21-23-27 Aralık’ta gruplar halinde
şubemizi ziyaret eden Siemens
çalışanı üyelerimiz de, sözleşme
İşyeri ziyaretleri
Şube Başkanımız Halil
Faki Erdal, 5 Aralık’ta Nexans
işyerini, 10 Aralık’ta da Arçelik
işyerini ziyaret etti. Başkan
Erdal ziyaretlerde, çalışan
üyelerimizle yemek ve çay
saatinde bir araya gelerek sohbet
etti ve sorunlarını dinledi.
Mahle’ye ziyaret
sürecinde Türk Metal Sendikasının
ve Şube Başkanımız Halil Faki
Erdal’ın yanında olduklarını dile
getirdiler.
Arçelik’te final maçı
Şube Başkanımız Halil
Faki Erdal, Avukat Neslihan
Erdem’le beraber, 6 Aralık’ta
şubemizin örgütlü olduğu
Mahle işyerini ziyaret etti.
Başkan Erdal ve Erdem,
üyelerimize mahkeme süreci
ve işkolu yetki tespiti hakkında
ayrıntılı bilgi verdi.
Ford’da açık
kapı toplantısı
ŞubeMİzİn örgütlü olduğu
Arçelik işletmesinde Ekim ayında
başlayan bölümler arası futbol
turnuvasında şampiyonluğu
Y-25 bandı elde etti. Turnuvanın
5 Aralık’ta oynanan final
karşılaşmasını Şube Başkanımız
Halil Faki Erdal da üyelerimizle
birlikte izledi ve şampiyon takıma
kupasını verdi.
Örgütlü olduğumuz
işyerlerinden Ford Yedek
Parça Deposunda, 6 Aralık’ta
Açık Kapı toplantısı yapıldı.
Fabrikanın genel durumunun
ele alındığı toplantıya, Şube
Başkanımız Halil Faki Erdal da
katıldı.
KARADENİZ EREĞLİ ŞUBESİ
Taşeronlaşma protesto edildi
erdeMİr’İn bazı bölümlerinde taşeronlaşma
girişimlerini protesto amacıyla, 23 Kasım’da bir
günlük yemek boykotu gerçekleştirildi. Gündüz
vardiyalarındaki yaklaşık 2 bin üyemiz, öğle ve
akşam yemeğine girmedi ve gruplar halinde sloganlar
atarak Çelikhane Yemekhanesi’nin bulunduğu alanda
toplandı. Şube Başkanımız Yusuf Ziya Odabaş,
burada yaptığı açıklamaya, telefonla görüştüğü Genel
Başkan Pevrul Kavlak’ın selamını ileterek başladı.
Odabaş, şirket içindeki taşeronlaşma girişimlerine
karşı duracaklarını da vurguladı.
Demokrat Yayın Grubu’na ziyaret
karadenİz Ereğli Fiziksel Engelliler
Derneği Başkanı İsmail Şentürk, Türk Metal
Sendikası ile Erdemir çalışanlarına özel teşekkür
etti. Ereğli Fiziksel Engelliler Derneği, bazı
üyelerine bot, tekerlekli sandalye dağıtımı ile
dernek bünyesindeki kursları tamamlayan engelli
kursiyerlere sertifikalarının verilmesi amacıyla
tören düzenledi. Şube Başkanımız Yusuf Ziya
Odabaş’ın da katıldığı törende konuşan Dernek
Başkanı Şentürk, derneğe sağlanan katkılardan
dolayı şubemize teşekkür etti.
Atelyeler bakım çalışanları bir aradaydı
erdeMİr Atelyeler Bakım Baş
Müdürlüğü’nde çalışan üyelerimiz 15
Aralık’ta kaynaşma gecesi düzenledi.
Büyük Anadolu Ereğli Hotel’de gerçekleştirilen geceye, Genel Sekreterimiz
Yücel Yücel, Şube Başkanımız Yusuf
Ziya Odabaş, Bolu Şube Başkanımız
Özgür Elçi, şube yöneticileri ile üyelerimiz katıldı. Genel Sekreterimiz Yücel,
yaptığı konuşmada, Erdemir’deki işçilerin birlik ve beraberliğinin örnek teşkil
ettiğini, katıldığı her etkinlikte bunun
daha üst noktalar çıktığına tanık olduğunu ifade etti.
Dr. Nevzat Çimenoğlu’ndan ziyaret
zonguldak’ın Alaplı İlçesi
Belediye Başkanı Dr. Nevzat Çimenoğlu,
şubemizi ziyaret ederek, Şube Başkanımız
Yusuf Ziya Odabaş’la görüştü. Görüşmede
yerel ve genel sorunlar ele alındı.
75
TÜRK
Engelli dostlarımızdan özel teşekkür aldık
METAL
Şube Sekreterimiz Metin Ercan ile Şube Mali
Sekreterimiz Sedat Taşdelen, Ereğli’de faaliyet
gösteren, Demokrat Yayın Grubu ile Değişim
Medya’yı, taşındığı yeni binalarında ziyaret etti. Ercan
ve Taşdelen ziyarette, Demokrat Gazetesi Yazı İşleri
Müdürü Hüseyin Aksakal veDeğişim Medya Grubu
Yönetim Kurulu Başkanı Semih Çolak’la görüştü.
MANİSA 1 NOLU ŞUBE
Fabrika ziyaretleri
Şube Başkanımız Hüseyin Özben, Şube Sekreterimiz Nihat Gülserliler ve Mali Sekreterimiz Ercan Dereli, 26
Kasım’da Valfsel Merkez ve Valfsel işyerini, 27 Kasım’da Elba ve Elba işyeri
San. A.Ş ve Kerim Çelik Fabrikalarını, 29
Kasım’da İndesit Company San. A.Ş işyerini, 6 Aralık’ta da, Componenta San.A.Ş ve
Olgun Çelik San. A.Ş fabrikalarını ziyaret
etti. Başkan Özben ziyaretlerde çalışan üyelerimizle bir araya geldi ve sözleşme süreci
hakkında bilgi verdi.
BOZÜYÜK ŞUBESİ
METAL
Akut’tan şubemize ziyaret
TÜRK
76
ArAmA Kurtarma
ekibi Akut yetkililerinden
Serdar Çaldemir ve
Muharrem Öz, 10 Aralık’ta
şubemizi ziyaret etti. Şube
Başkanımız Cemal Güney
ve Akut yetkilileri, güncel ve
yerel konuları görüştü.
OSMANGAZİ ŞUBESİ
İstanbul gezisi
ŞubeMİz yetkisindeki
Chassıs Brakes Internatıonal
çalışanı üyelerimiz, 2
Aralık’ta aileleriyle birlikte bir
İstanbul gezisi gerçekleştirdi.
Gezi çerçevesinde Rahmi
Koç Müzesi’ni ziyaret eden
ekip, boğazda keyifli bir
tekne turu yaptıktan sonra,
Yerebatan Sarnıcı ve Topkapı
Sarayını da gezdi.
Valeo ve Grammer ödül aldı
sanaYİ devleri şampiyonlar ligi futbol
turnuvası ödülleri 15 Aralık’ta sahiplerini
buldu. Turnuva final maçlarında, şubemiz
yetkisindeki Valeo Otomotiv takımı dördüncü
olurken, Gramer takımı da, en centilmen takım
ödülünü aldı. Arkadaşlarımızı başarılarından
dolayı kutlarız.
İSKENDERUN ŞUBESİ
Harran Üniversitesi’ni ziyaret
Şube Başkanımız Çakır Varan, 6
Aralık’ta Harran Üniversitesi Rektörü
Prof.Dr. İbrahim Halil Mutlu’yu ziyaret
etti. Görüşmede güncel gelişmeler
ele alındı Başkan Varan, Harran
Üniversitesi’nde çalışan üyelerimizle de
bir araya gelerek sohbet etti.
Payas Belediye Başkanı’ndan ziyaret
Şube Başkanımız Çakır Varan, 12 Aralık’ta Yazıcı Aş. Çelikhane,
Çelikhane Mak.Bak. Çelikhane Elktrik Bakım, Reflekter,Pota Hazırlama,
Haddehane, Haddehane Elektrik Bakımı işyerlerini, 17 Aralık’ta
Adana’da bulunan Arçelik A.Ş ve Adana Emniyet Kademe Amirliği
işyerlerini, 18 Aralık’ta Noksel A.Ş işyerini, 20 Aralık’ta da Adana
Renault Mais A.Ş işyerlerini ziyaret etti. Başkan Varan ziyaretlerde,
çalışan üyelerimizle bir araya gelerek sohbet etti, soruları cevapladı.
İSTANBUL 1 NOLU ŞUBE
Kor Metal ziyareti
Şube Başkanımız Murat Salar, 28 Kasım’da,
Kor Metal A.Ş işyerini ziyaret etti. Başkan Salar
ziyarette ilk olarak şirket sahibi Orhan Otur ve
Genel Müdür Ali Toloğlu ile görüştü. Görüşmede
fabrikanın genel konuları ele alındı. Başkan
Salar ardından da, üretim birimlerinde çalışan
üyelerimizle bir araya gelerek sohbet etti ve
problemlerini dinledi, sorularını cevapladı.
Mercedes-Benz Türk A.Ş. jübile töreni
Mercedes - Benz Türk A.Ş geleneksel
Jübile töreni, 2 Aralık akşamı yapıldı. Geceye katılan
Şube Başkanımız Murat Salar, törende MercedesBenz A.Ş’nin tüm yöneticileriyle görüştü. Törende,
40.yılını Türk Metal ve Mercedes’te tamamlayan Şube
Sekreterimiz Hasan Coşkun da ödül aldı.
77
TÜRK
İşyeri ziyaretleri devam ediyor
METAL
HataY’ın Dörtyol
İlçesi’ne bağlı Payas
beldesi Belediye Başkanı
Bekir Altan, 6 Aralık’ta
Genel Başkanımız Pevrul
Kavlak’ı makamında
ziyaret etti. Ziyarete Şube
Başkanımız Çakır Varan
da bulundu.
KIRIKKALE ŞUBESİ
Masa tenisi turnuvası
ŞubeMİz yetkisindeki Ağır Silah
ve Çelik Fabrikası’nda düzenlenen
Masa Tenisi Turnuvası, 13 Aralık’taki
final maçı ile sona erdi. Toplam 22
arkadaşımızın katıldığı turnuvada
birinciliği, Top İmalat Atölyesi’nden
Abdurrahman Bulut, ikinciliği yine
aynı birimden Muhammet Ahmet
Çekirdek kazandı.
METAL
Kırıkkale Valisi Ali Kolat şubemizi ziyaret etti
Genel Başkanınız Pevrul Kavlak’ın girişimiyle
şubemizce eğitime yapılan katkılar dolayısıyla
teşekkür eden Vali Kolat, sendikamızın faaliyetlerini
memnuniyetle izlediğini dile getirdi.
TÜRK
78
kırıkkale Valisi
Ali Kolat, 18 Aralık’ta
şubemizi ziyaret etti.
Şube Başkanımız Mürsel
Öcal, Şube Sekreterimiz
Cihan Yaka, Şube Mali
Sekreterimiz Ercan Uğur,
Şube Teşkilatlanma
Sekreterimiz Bahtiyar
Polat tarafından ağırlanan
Vali Kolat, şube hizmet
binamızın çeşitli
birimlerini gezerek bilgi
aldı.
İZMİR 1 NOLU ŞUBE
Direnişe destek
türk-İş’e bağlı Selüloz-İş
Sendikası üyelerinin, Alkım Kâğıt
işyerinde işten çıkarılan işçiler için
başlattığı direniş devam ediyor.
Türk Metal Sendikası İzmir 1 ve
2 Nolu Şube Yönetim Kurulu
üyeleri, 5 Aralık’ta, işyeri önünde
kurulan direniş çadırını ziyaret
ederek, desteklerini iletti.
Grev kararı işyerine asıldı
İzMİr 1 Nolu Şubemizin örgütlendiği
Amros Makina Ambalaj İnş. San. Tic.
Ltd. Şti. işyerinde Toplu İş Sözleşmesi
görüşmelerinin uyuşmazlıkla sonuçlanması
üzerine, Sendikamız Genel Yönetim
Kurulunca 4 Aralık’ta grev kararı alındı.
Alınan grev kararı 7 Aralık’ta, Şube
Başkanımız Halil İbrahim Tosun tarafından,
işyerine üyelerimizle birlikte asıldı.
ANKARA 2 NOLU ŞUBE
Emniyet işyerlerine ziyaret
Şube Başkanımız Halil İbrahim
Alpoğlu ve Şube Sekreterimiz Sinan Kılınç,
28 Kasım’da, Emniyet Genel Müdürlüğü ve
Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün şubemiz
yetkisindeki fabrikalarını ziyaret etti.
Ziyarette çalışan üyelerimizle sohbet eden
Başkan Alpoğlu ve Kılınç, Ankara Emniyet
Müdürlüğü Ulaştırma Şubesi Müdürlüğüne
yeni atanan Cihat Şerolar’la da görüşerek,
hayırlı olsun dileğinde bulundu.
ANKARA 3 NOLU ŞUBE
İşyeri ziyaretleri sürüyor
METAL
Şube Başkanımız
Nihat Zengin, 4
Aralık’ta ADDS
Dişli Dövme işyerini,
7 Aralık’ta Erkunt
Sanayi A.Ş. işyerini,
18 Aralık’ta da,
Polatlı’daki Ortadoğu
Rulman işyerini ziyaret
etti. Başkan Zengin
ziyaretlerde çalışan
üyelerimizle bir araya
gelerek sohbet etti,
toplu sözleşme süreci
hakkında bilgi verdi.
TÜRK
79
BALIKESİR ŞUBESİ
Şampiyon OSB ELM oldu
ŞubeMİz yetkisindeki Best A.Ş’de Ekim ayında başlayan futbol turnuvasında şampiyonluğu, OSB ELM takımı elde etti. Turnuvanın 29 Kasım’da oynanan final karşılaşmasını üyelerimizle birlikte
izleyen Şube Başkanımız Nedim Veske ve Best A.Ş Genel Müdürü
Haydar Sargın, başarılı olan takımlara kupalarını verdi.
İşyeri ziyaretleri devam ediyor
Şube Başkanımız Nedim Veske,
14 Kasım’da Best A.Ş işyerini ziyaret
etti. Başkan Veske ziyarette, çalışan
üyelerimizle bir araya gelerek sohbet
etti, yaklaşan sözleşme dönemi
hakkında bilgi verdi.
GEMLİK ŞUBESİ
İZMİR 2 NOLU ŞUBE
İzmir Demir
Çelik’e ziyaret
Aşure ve
Kurban Günü
Şube Başkanımız Hayrettin Çakmak, Şube
Sekreterimiz Ali Akyüz, Şube Mali Sekreterimiz
Hacı Kılıç, 27 Kasım’da İzmir Demir Çelik İşyerini
ziyaret etti. Başkan Çakmak ve beraberindekiler,
çalışan üyelerimizle tezgahları başında bir araya
gelerek sohbet etti.
METAL
geMlİk Hünkâr Hacı Bektaş Veli
Derneği’nde 29 Kasım’da geleneksel aşure ve kurban
günü düzenlendi. Gemlik Cemevinde yapılan etkinliğe, Kaymakam Cahit Işık, Belediye Başkanvekili Refik Yılmaz, Cumhuriyet Başsavcısı Zekeriya Beyazıt,
Şube Başkanımız Kemal Durmaz, Nilüfer Şube Başkanımız Ruhi Biçer, Osmangazi Şube Başkanımız
Y.İsmail Cirit, Ak Parti, CHP, MHP ilçe yönetim
kurulu üyeleri ve vatandaşlar katıldı.
TÜRK
80
VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
AYDIN SINMAZ
Biga Şubemizin yetkili olduğu İçdaş A.Ş. çalışanı üyemiz Aydın
Sınmaz, 19 Aralık’ta geçirdiği bir trafik kazası sonucu hayatını
kaybetti. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesi ve yakınlarına,
mesai arkadaşların baş sağlığı dileriz.
HASAN GÖL
Bolu Şubemizin yetkisindeki IR Emniyet ve Güvenlik Sistemleri
A.Ş. fabrikası çalışanlarından üyemiz Hasan Göl, geçirdiği trafik
kazası sonucu hayatını kaybetti. Merhuma Allah’tan rahmet,
ailesi ve tüm çalışma arkadaşlarına baş sağlığı dileriz.
KADİR ŞİMŞEK
Manisa 1 Nolu Şubemiz yetkisindeki Componenta SAN.
AŞ işyerinde çalışan üyemiz Ataman Şimşek’in oğlu, 1997
doğumlu Kadir Şimşek, yakalandığı amansız hastalık sonucu
16 Aralık’ta hayatını kaybetti. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesi
ve yakınlarına başsağlığı dileriz.
Türk Metal olarak, hayatını kaybeden üyelerimize
Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz.
Bu dergi, sendikalı işçiler tarafından basılmıştır.
TÜRKMETAL
ARALIK 2012 - SAYI: 161

Benzer belgeler