Full Text

Transkript

Full Text
Ajans 2015; 3(4): 177-182
ORIGINAL ARTICLE
Erektil Disfonksiyonlu Hastalarda Nöropsikiyatrik Bozukluklar
Neuropsychiatric Disorders in Erectile Dysfunction Patients
E. Yuvanc1, D. Tuglu1, Y. Turkel2, E. Dag2
Received: 02 July 2015 / Accepted: 14 November 2015 / Published online: 15 December 2015
©Copyright 2015 by AKONDER
Özet
Amaç: Bu çalışmada Erektil disfonksiyonlu (ED) hastalarda nöropsikiyatrik bozukluklar araştırıldı.
Materyal ve Metod: Bu çalışmaya 20 ED hastası ve 20 sağlıklı gönüllü alındı. Gönüllülerin erektil fonksiyonları
Uluslararası Cinsel İşlev İndeksi (IIEF) ile değerlendirildi. Tüm gönüllülere mini Mental durum Muayene
(MMDM) testi, Hastane Anksiyete Depresyon Skalası (HADS), kısa form (36) (SF-36) ölçeği ve Mini Uyku
anketi (MUA) uygulandı.
Bulgular: IIEF ortalama skoru hasta grubunda 5.85 ± 2.81, kontrol grubunda 27.10 ± 2.48 idi. Her iki grup
arasında IIEF skorları açısından istatistiksel olarak belirgin fark vardı (P=0.001). MMDM ortalama test skoru
hasta grubunda 25.60±1.98, kontrol grubunda 29.15±1.26 idi. Her iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı
fark vardı (p=0.001). SF-36 fiziksel komponent skoru ve mental komponent skorları hasta grubunda kontrol
grubuna göre anlamlı düşüktü ( sırasıyla; p=0.001, p=0.001). HADS-A ve HADS-D skorları hasta grubunda
kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksekti (sırasıyla; p=0.001, p=0.001). MUA tüm alt skorlarının puanları
hasta grubunda kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksekti.
Sonuç: ED’li hastaların takibinde nöropsikiyatrik semptomların sorgulanması prognoz ve yaşam kalitesi
açısından önemli katkılar sağlayacaktır.
Anahtar Kelimeler: Erektil disfonksiyon, Mini Mental Durum Muayene Testi, Hastane Anksiyete Depresyon
Skalası, Kısa form (36) ölçeği, Mini Uyku Anketi
Abstract
Objective: Neuropsychiatric disorders in Erectile Dysfunction (ED) patients were investigateded in this study.
Materials and Methods: Twenty ED patients and 20 healthy volunteers were enrolled in this study. Erectil
function of subjects were evaluated with International Index of Erectile Function erectile function (IIEF). MiniMental Status Examination (MMSE) test, Hospital Anxiety and Depression Scale (HADS), short form (36) (SF36) scale and Mini Sleep Questionnaire (MSQ) were applied to all subjects
Results: The average IIEF test score was 5.85 ± 2.81 in patients, was 27.10 ± 2.48 in the control group. There was
a statistically significant difference between the two groups in terms of the IIEF score (P = 0.001). The average
MMSE test score was 25.60 ± 1.98 in patients, was 29.15 ± 1.26 in the control group. There was a statistically
significant difference between two groups (p = 0.001). The SF-36 physical component and mental component
scores were lower in the patients. (respectively, p=0.001, p=0.001). The HADS anxiety and depression scores
were higher in the patients (respectively, p=0.001, p=0.001). All subscores of MSQ were significantly higher
compared in the patients.
Conclusion: The questioning of neuropsychiatric symptoms in the management of patients with ED will make
a significant contribution in terms of prognosis and quality of life.
Keywords: Erectil dysfunction, Mini-Mental Status Examination test, Hospital Anxiety and Depression Scale,
Short form (36) (SF-36) scale, Mini Sleep Questionnaire
Kırıkkale University, Medical Faculty, Department of Urology, Kırıkkale
Kırıkkale University, Medical Faculty, Department of Neurology,
Kırıkkale
e-mail: [email protected]
1
2
177
Ajans 2015; 3(4): 177-182
Giriş
Erektil disfonksiyon (ED) 40 yaş üzerindeki
erkeklerde sık görülen bir hastalıktır. ED seksüel
aktivite için yeterli ereksiyonu sağlayamamak
ya da sürdürememek olarak tanımlanır (1).
ED psikojenik, organik (nörojenik, hormonal,
arteriel, kavernozal veya ilaçların indüklediği) ya
da bu iki durumun katkısı ile ortaya çıkabilir.
Genellikle de organik ve psikojenik etkenlerin
birlikte etkilediği karma tipte karşımıza çıkar (2).
ED’li hastalarda yaşam kalitesi olumsuz
etkilenebilir. Bu durum ED’nin prognozunu
kötüleştirir (3,4).
ED’li erkeklerde depresyon ve anksiyete
bozuklukları yaygın olarak birlikte bulunmaktadır.
Buna rağmen bu tanılar sıklıkla göz ardı
edildiğinden tedavi de edilmezler (5). Alzheimer
ve Alzheimer dışı demans sıklığı, ED’li hastaların
sonraki yaşamlarında yüksek bulunmuştur. Bu
açıdan araştırmacılar ED’nin demans açısından
prediktif olabileceğini öne sürmüşlerdir (6).
Yaşlı erkeklerde daha sık olmakla birlikte;
gençlerde de ED ve uyku bozuklukları sık ve
ilişkili görülmektedir. Araştırmacılar uyku
apne sendromu başta olmak üzere diğer uyku
bozukluklarının da ED ile birlikte yaygın olarak
görüldüğü ve sorgulanması gerektiği sonucuna
varmışlardır (7).
Biz bu çalışmada, ED’li hastalarda nöropsikiyatrik
bozuklukların sıklığını araştırmayı amaçladık.
Materyal ve Metod
Bu çalışmaya 20 ED hastası ve 20 sağlıklı gönüllü
alındı. Gönüllülerin eğitim düzeyi ve vücut kitle
indeksi (VKİ), hastalık süresi ve evlilik süresi
kaydedildi. Çalışma lokal etik komite tarafından
onaylandı. Gönüllülerin erektil fonksiyonları
178
Y. Turkel et al.
Uluslararası Cinsel İşlev İndeksi (IIEF)
ile değerlendirildi. IIEF, Rosen tarafından
geliştirilen ve günümüzde cinsel yakınmalarla
başvuran erkeklerde en yaygın kullanılan
formlardan birisidir. Bu anket formu, erkek
hastalarda cinsel işlev bozuklukları ile ilgili
5 konuyu sorgulamaktadır. Hastanın cinsel
fonksiyon için yeterli bir ereksiyona erişme
ve sürdürme yeteneğini, tatmin derecesini
ve belirli bir tedavinin güvenilirliğini yeterli
şekilde yansıtmaktadır. Buradaki 6 sorudan
oluşan erektil fonksiyon alanının (1,2,3,4,5
ve 15. sorular) ED’nin ağırlığını hafif, orta ya
da ağır olarak sınıflandırmada güvenilir bir
ölçüt olduğu gösterilmiştir. Bu sorulara verilen
yanıtlar puanlanarak (“hiç ya da hemen hemen
hiç”: 1 puan, “nadiren”: 2 puan, “bazen”: 3 puan,
“çoğunlukla”: 4 puan ve “her zaman”: 5 puan
olacak şekilde), toplamları alınır ve 6-10 puan
ağır, 11-16 puan orta, 17-25 puan hafif ED ve 2630 puan ED yok olarak değerlendirilir (8).
Tüm gönüllülere nöropsikiyatrik değerlendirme
için, Mini Mental Durum Muayene (MMDM)
testi, Hastane Anksiyete Depresyon Skalası
(HADS), Kısa form (36) (SF-36) ölçeği ve Mini
Uyku Anketi (MUA) uygulandı. MMDM;
1975 yılında Folstein ve arkadaşları tarafından
geliştirilen bu kısa tarama testi demans taraması
için en sık kullanılan testtir. On bir sorudan
oluşur ve 30 puan üzerinden değerlendirilir.
Tamamlanması yaklaşık 10 dakika sürer. Yirmi
dört-otuz puan arası normal, 18-23 puan arası
hafif demans, 17 puan ve altı ciddi demansla
uyumludur. Oryantasyon, hafıza, dikkat,
hesaplama, hatırlama, lisan, motor fonksiyon ve
algılama, visiospasiyel yetenekleri test eder. Kolay
ve hızlı uygulanabilir oluşu en büyük avantajıdır.
Yalancı negatif ve yalancı pozitif olduğu
durumları bilmek gereklidir. Hafif kognitif
bozukluk, ilerlemiş kognitif bozukluk, frontal lob
Erectile Dysfunction and Neuropsychiatry
Ajans 2015; 3(4): 177-182
demansı, eğitim düzeyi düşük olanlar ve iyi dil
bilmeyenlerde yalancı pozitif sonuç; eğitim düzeyi
yüksek olanlarda yalancı negatif sonuç alınabilir
(9). HADS; hastada anksiyete ve depresyon
yönünden riski belirlemek, düzeyini ve şiddet
değişimini ölçmek amacıyla kullanılmaktadır.
Anksiyete (HADS-A) ve depresyonu (HADS-D)
ayrı değerlendiren iki alt ölçeği vardır. Ölçeğin
Türkçe formunun kesme puanları anksiyete alt
ölçeği için 10, depresyon alt ölçeği için yedi olarak
saptanmıştır (10). SF-36 tıbbi alanda yaygın
kullanılan yaşam kalitesi ölçeği olup fiziksel ve
mental yönden sağlığı değerlendiren toplam 36
maddelik sekiz alt skaladan oluşmaktadır. Bu alt
skalalar, fiziksel fonksiyon, fiziksel sağlık, ağrı,
İstatistiksel Analiz
genel sağlık, enerji/yorgunluk, sosyal fonksiyon,
emosyonel yönden rol kısıtlılığı ve mental
sağlıktır. Türk toplumu için uyarlanması yapılmış,
osteoartrit ve kronik bel ağrılı hastalarda
geçerli ve güvenilir bulunmuştur. Puanlar 0-100
arasında değişmekte olup 100 puan en iyi sağlık
durumunu, 0 puan en kötü sağlık durumunu
göstermektedir. Ölçeğin çok sayıdaki bulguyla
ilişkilendirilmesini kolaylaştırmak amacıyla,
genel nüfusun normal verileri ile özel bir
hesaplama yöntemi kullanılarak, ilk dört alt
ölçeğin puanlarıyla Fiziksel Komponent Skoru
(FBÖ), son dört alt ölçeğin puanlarıyla da Mental
Komponent Skoru hesaplandı. Bu şekilde fiziksel
ve mental yaşam kalitesi puanlarına ulaşıldı
(11,12).
Gönüllülerin demografik verileri Tablo 1’ de
belirtildi. Buna göre her iki grup arasında yaş,
eğitim düzeyi, VKİ ve evlilik süresi açısından fark
yoktu. Ancak her iki grup arasında İİEF skorları
açısından istatistiksel olarak belirgin fark vardı
(P=0.001).
MUA uyku ile ilgili patolojiyi 10 skalada
değerlendirmektedir. Bu 10 skala; uykuya
dalmada güçlük (SD), uyku bölünmesi (SA),
uyku ilacı kullanma (SM), gün içi uykululuk (DS),
sabah yorgunluğu (MF), horlama alışkanlığı
(HS), erken uyuma (MA), sabah başağrısı (MH),
kronik yorgunluk (CF), huzursuz uyku
(RS). Her bir skala şu şekilde puanlanır;
asla:1,
bazen:4,
daima:7
puan
(13).
Çalışma verileri değerlendirilirken tanımlayıcı
istatistiksel metodların (ortalama, standart sapma)
yanı sıra niceliksel verilerin karşılaştırılmasında
iki grup arası karşılaştırmalarında student-t testi
kullanıldı. Değişkenlerin birbirleriyle korelasyonu
için Sperman korelasyon analizi kullanıldı. P
<0.05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Bu
araştırmanın tüm istatistiksel analizleri Statistical
Package for Social Sciences (SPSS) 16.0 versiyonu
paket programı kullanılarak değerlendirildi.
Sonuçlar
MMDM ortalama test skoru hasta grubunda
25.60±1.98, kontrol grubunda 29.15±1.26 idi.
Her iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı
fark vardı (p=0.001). SF-36 fiziksel komponent
skoru ve mental komponent skorları hasta
grubunda kontrol grubuna göre anlamlı düşüktü
( sırasıyla; p=0.001, p=0.001) (Tablo2). HADS-A
ve HADS-D skorları hasta grubunda kontrol
grubuna göre anlamlı olarak yüksekti (sırasıyla;
p=0.001, p=0.001) (Tablo 3).
MUA tüm alt skorlarının puanları hasta grubunda
kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksekti
(Tablo 4). IIEF skorları ile HADS-A ve HADS-D
skorları arasında negatif korelasyon, SF-36 fiziksel
komponent skoru ve mental komponent skorları
arasında pozitif korelasyon vardı (Tablo 5). IIEF
skorları ile DS, MF, HS, MA, MH, CF, RS skorları
arasında negatif korelasyon vardı (Tablo 6).
179
Ajans 2015; 3(4): 177-182
Y. Turkel et al.
Tablo 1. Hasta ve kontrollerin demografik özellikleri
Değişken
Hasta
(n=20)
Kontrol
(n=20)
Yaş (yıl) ort ±SD
52.15±8.97
47.50±5.85*
8
7
4
5**
9
6
VKİ (kg/m2) ort ±SD
30.01±3.95
28.78±3.37***
Hastalık süresi ort ±SD
2.60 ± 2.58
IIEF
5.85 ± 2.81
27.10 ± 2.48****
Evlilik süresi ort ±SD
30.45±11.27
25.40±7.76*****
Eğitim
İlköğretim
Lise
Üniversite
Tablo 5 . IIEF ile HADS-A, HADS-D, SF-36 F, SF-36 M,
MMDM arasındaki korelasyon
HADS-A
HADS-D SF-36 F
SF-36 M
MMDM
rp
rp
rp
rp
p
p
rp
p
p
p
IIEF -0.79 0.001 -0.65 0.001 0,79 0.001 0,70 0.001 0,73 0.001
*p=0.06, **p=0.11, ***p=0.001, ****p=0.29, *****p=0.10
VKİ: Vücut kitle indeksi, IIEF: Uluslararası Cinsel İşlev
İndeksi
IIEF: Uluslararası cinsel işlev indeksi
HADS-A: Hastane Anksiyete Depresyon Skalası-Anksiyete,
HADS-D: Hastane Anksiyete Depresyon Skalası-Depresyon,
SF-36 F: kısa form 36 fiziksel komponent skoru
SF-36 M: Kısa form 36 mental komponent skoru,
MMDM: Minimental durum muayenesi
Tablo 6 . IIEF ile MUA skorları arasındaki korelasyon
SD
rp
SA
p
rp
SM
p
rp
DS
p
rp
MF
p
rp
p
IIEF -0.13 0.42 -0.20 0.20 -0,31 0.05 -0.46 0.003 -0.50 0.001
Tablo 2. SF-36 skorlarının karşılaştırılması
SF-36
Hasta
(n=20)
Kontrol
(n=20)
ort ±SD
ort ±SD
p
HS
SF-36 Fiziksel komponent
63.67±19.09 86.23±11.44 0.001
SF-36 Mental komponent
53.93±17.05 83.61±11.62 0.001
SF-36: Kısa form 36
Tablo 3. HADS skorlarının karşılaştırılması
HADS
Hasta
(n=20)
Kontrol
(n=20)
ort ±SD
ort ±SD
HADS-Anksiyete
10.2 ± 2.23
4.8 ± 1.78
0.001
HADS-Depresyon
8.7 ± 3.54
4.3 ± 1.71
0.001
p
HADS: Hastane anksiyete depresyon skalası
Hasta
(n=20)
Kontrol
(n=20)
ort ±SD
ort ±SD
p
Uykuya dalmada güçlük (SD) 4.15±1.18
3.25±1.33 0.03
Uyku bölünmesi (SA)
4.15±1.18
3.10±1.41 0.02
Uyku ilacı kullanma (SM)
1.60±1.23
1.00±0.00 0.03
Gün içi uykululuk (DS)
4.15±1.18
3.40±1.56 0.002
Sabah yorgunluğu (MF)
4.45±1.09
3.10±1.41 0.002
Horlama alışkanlığı (HS)
5.20±1.50
3.70±0.92 0.001
Erken Uyanma (MA)
4.00±0.97
2.65±1.53 0.002
Sabah başağrısı (MH)
4.15±0.67
2.35±1.53 0.001
Kronik yorgunluk (CF)
4.45±1.09
2.95±1.46 0.001
Huzursuz uyku (RS)
3.85±0.67
2.20±1.50 0.001
MUA: Mini uyku anketi
180
rp
MA
p
rp
MH
p
rp
CF
p
rp
RS
p
rp
p
IIEF -0.54 0,001 -0.36 0.02 -0.60 0.001-0.51 0.001 -0.55 0.001
IIEF: Uluslararası cinsel işlev indeksi,
MUA: Mini uyku anketi,
SD: Uykuya dalmada güçlük,
SA: Uyku bölünmesi,
SM: Uyku ilacı kullanma,
DS: Gün içi uykululuk,
MF: Sabah yorgunluğu,
HS: Horlama alışkanlığı,
MA: Erken uyuma,
MH: Sabah başağrısı,
CF: Kronik yorgunluk,
RS: Huzursuz uyku.
Tartışma
Tablo 4. MUA skorlarının karşılaştırılması
MUA
Tablo 6 (devamı) . IIEF ile MUA skorları arasındaki
korelasyon
ED erişkin erkeklerde yaygın görülen bir
sorundur. ED yaşamı tehdit eden bir sorun
olmasa da; yaşam kalitesine olan etkisi nedeniyle
önemli bir hastalıktır. Toplumda yaygın olarak
görülen nöropsikiyatrik bozukluklar ve ED sık
olarak birliktelik gösterirler. Nöropsikiyatrik
bozukluklar ED’li hastalarda gerektiği şekilde
araştırılmaz ve tedavi edilmezlerse prognozu
olumsuz etkilerler. Biz bu çalışmada önemli
gördüğümüz için ve az sayıda araştırma yapılan
ED’li hastalarda nöropsikiyatrik bozuklukları
araştırmayı amaçladık. ED ve demans
kardiyovasküler risk faktörleri ile yakından
Erectile Dysfunction and Neuropsychiatry
ilişkili hastalıklardır. Bu sebeple yapılan az sayıda
çalışmada ED’ li hastalarda bilişsel fonksiyonların
olumsuz etkilendiği sonuçlarına varılmıştır.
Bunlar arasında özellikle dikkat ve yürütücü
işlev fonksiyonları daha sık etkilenmiştir. ED’li
hastaların sonraki yaşamlarında demans görülme
sıklığı da arttığı için ED’nin demans açısından
prediktif olabileceği araştırmacılar tarafından
öne sürülmüştür. (6,14,15). Bizim çalışmamızda
literatür ile uyumlu olarak ED’li hastalarda
MMDM test skorları kontrol grubuna oranla
düşük bulundu.
ED yaşam kalitesi üzerinde olumsuz etkilere
neden
olmaktadır.
Çalışmaların
büyük
çoğunluğunda emosyonel komponentlerin daha
fazla etkilendiği sonuçlarına varılmıştır (3). Daha
az sayıda çalışmada ED’nin fiziksel sağlık üzerine
de olumsuz etkileri olduğu ortaya konulmuştur.
Bizim çalışmamızda hem fiziksel hem de mental
komponent kontrol grubuna göre anlamlı düşük
bulunmuştur. Bu nedenle ED’li hastalar başta
emosyonel komponentler olmakla birlikte yaşam
kalitesi açısından takip edilmelidirler.
Depresyon ve anksiyete gibi psikiyatrik hastalıklar
ED riskini artırabilirler. Buna ilaveten ED’nin
depresyon semptomlarını şiddetlendirebileceği
bilinmektedir. Az sayıda yapılan çalışmalar
arasında özellikle tanı konulduktan sonraki ilk
yıl içinde depresyon riskindeki artış dikkat çekici
bulunmuştur (16). Bununla birlikte bu iki hastalık
arasındaki nedensel ilişki tartışmalı olup yeterince
aydınlatılamamıştır. Yaş ve hastalık süresi önemli
unsurlar olarak görülmektedir. ED’li hastalarda
depresyon sıklığındaki artışın nedeni olarak
hormonal faktörlerin önemli etkileri olduğu
gözlenmektedir. Bunlar arasında, testesteron
seviyesindeki düşüklük ve hipoprolaktinemi en
önemli nedenlerdir. Dahası; ED ve depresyon
komormidite ve hipertansiyon, hiperlipidemi,
Ajans 2015; 3(4): 177-182
diabet gibi hastalıklar açısından ortak özellikler
bulundurmaktadırlar.
Yaygın anksiyete bozukluğu, sosyal fobi, panik
bozukluk gibi anksiyete bozuklukları ED ile
ilişkili bulunmuştur (17,18) Bizim çalışmamızda
da ED’li bireylerde kontrol grubuna göre
HADS-A ve HADS-D skorları anlamlı düzeyde
yüksek bulundu. Bizim toplumumuzda yapılan
bir çalışma olması sebebiyle literatürle uyumlu
olması açısından önemli bir gözlemdir. Anksiyete
bozuklukları, seksüel performansı spesifik olarak
kötüleştirmektedirler. Bununla birlikte hem
depresyon hem de anksiyete bozukluları sıklıkla
tanı almaz ve bu nedenle de tedavi edilmezler.
Çalışmamızda MUA tüm alt skorlarının puanları
hasta grubunda kontrol grubuna göre anlamlı
olarak yüksekti. ED’nin yanı sıra; insomnia,
erken uyanma, huzursuz bacaklar sendromu ve
uyku apne sendromu gibi uyku bozuklukları da
yaşlı erkeklerde yaygın olarak görülmektedir.
Özellikle ED ve uyku apne sendromu, orta yaş
ve yaşlı erkeklerde yüksek oranda bulunur (7).
Bu farkındalık olursa emosyonel olumsuzluklar
ve aterosklerozun olası geç dönemde
komplikasyonları önlenmiş olacaktır.
Sonuçta bizim çalışmamız başta örneklem
grubunun az sayıda olması gibi nedenlerle
kısıtlılıklar içerse de literatürde az sayıda yapılmış
olan nöropsikiyatrik bozuklukları birlikte
değerlendirildiği; bizim toplumumuzda olan
önemli bir çalışmadır. ED’li hastaların takibinde
nöropsikiyatrik semptomların sorgulanması
ve bir bozukluk saptanması durumunda tedavi
edilmesi prognoz ve yaşam kalitesi açısından
önemli katkılar sağlayacaktır.
Çıkar Çatışması
Yazarlar çıkar çatışması bildirmemiştir
181
Ajans 2015; 3(4): 177-182
Kaynaklar
Y. Turkel et al.
A. Validity and reliability of Turkish version of Short
form 36: A study of a patients with romatoid disorder.
1. Kushiro T, Takahashi A, Saito F, et al. Definitions/
İlaç ve Tedavi Dergisi 1999;12:102-6.
epidemiology/risk factors for sexual dysfunction. J
12. Ware JE Jr, Gandek B. Overview of the SF-36
Sex Med 2010;7: 1598–607
Health Survey and the International Quality of Life
2. Shamloul R, Ghanem H. Erectile dysfunction.
Assessment (IQOLA) Project. J Clin Epidemiol
Lancet. 2013;381:153-6.
1998;51:903-12.
3. Litwin MS, Nied RJ, Dhanani N. Health-related
13. Alster J, Shemesh Z, Ornan M, Attias J. Sleep
quality of life in men with erectile dysfunction. J Gen
disturbance associated with chronic tinnitus. Biol
Intern Med. 1998;13(3):159-66.
Psychiatry 1993;34:84-90.
4. Mark S. Litwin, MD, MPH, Robert J. Nied, MD,
14. Dourado M, Finamore C, Barroso MF, et al. Sexual
Nasreen Dhanani. Health-Related Quality of Life in
satisfaction in dementia: perspectives of patients and
Men with Erectile Dysfunction. J Gen Intern Med
spouses. Sexuality Disability. 2010;28:195–203.
1998;13:159–66.
15. Moore CS, Grant MD, Zink TA, et al. Erectile
5. Ravi Philip Rajkumar, Arun Kumar Kumaran.
dysfunction, vascular risk, and cognitive performance
Depression and anxiety in men with sexual
in late middle age. Psychol Aging. 2014;29:163–72.
dysfunction: a retrospective study. Comprehensive
16. Ping-Song Chou, Wei-Po Chou, Ming-Chao Chen,
Psychiatry 2015;60: 114–8.
et al. Newly Diagnosed Erectile Dysfunction and Risk
6. Chun-Ming Yang, Yuan-Chi Shen, Shih-Feng
of Depression: A Population-Based 5-year Follow-Up
Weng, Jhi-Joung Wang, Kai-Jen Tien. Increased Risk
Study in Taiwan. J Sex Med 2015;12:804–12.
of Dementia in Patients with Erectile Dysfunction.
17. Figueira I, Possidente E, Marques C, Hayes K.
Medicine 2015;94(24):e990.
Sexual dysfunction: a neglected complication of
7. Rafi Heruti, Tzipi Shochat, Dorit Tekes-Manova,
panic disorder and social phobia. Arch Sex Behav
Itschak Ashkenazi, Dan Justo. Association between
2001;30:369-77.
erectile dysfunction and sleep disorders measured
18. Kendurkar A, Kaur B.Major depressive disorder,
by self-assessment questionnaires in adult men. J Sex
obsessive–compulsive disorder, and generalized
Med 2005;2:543–50.
anxiety disorder: do the sexual dysfunctions differ? Prim
8. Rosen RC, Cappelleri JC, Smith MD, Lipsky J, Pena
Care Companion J Clin Psychiatry 2008;10:299-305.
BM. Development and evaluation of an abridged,
5-item version of the International Index of Erectile
Function (IIEF-5) as a diagnostic tool for erectile
dysfunction. Int J Impot Res 1999;11:319–26.
9.
Folstein MF, Folstein JE, McHugh PR. “Mini
Mental State” a practical method for grading the
cognitive state of patients for the clinician. J Psychiatr
Res 1975;12:189-98.
10. Aydemir Ö, Güvenir T, Küey L ve Kültür S. Hastane
anksiyete ve depresyon ölçeği Türkçe formunun
geçerlilik ve güvenilirliği. Türk Psikiyatri Dergisi
1977;8:280-87
11. Kocyigit H, Aydemir O, Fisek G, Olmez N, Memis
182