Şubemize Ait Haber Bültenlerimiz Sayı 4
Transkript
Şubemize Ait Haber Bültenlerimiz Sayı 4
4 ENVER ÜÇ AYLIK HABER BÜLTENİ • AĞUSTOS - EKİM 2012 • YIL 01 • SAYI 04 • www.enverdenizli.org.tr ENVERDER’in katkıda bulunduğu “Enerji Hanım” projesi ile enerji seferberliği ENVERDER’in katkı verdiği “Enerji Hanım” projesi, “Bilinçlenme önce ailede başlar” düsturuyla hareket ediyor ve muhatap olarak önce evin kadınlarını alıyor. Fazlası detaylarda… KYOTO PROTOKOLÜ 8 Denizli Çevre ve Şehircilik Müdürü İbrahim Özsoy ile Denizli, enerji, çevre ekseninde röportaj. Enerji verimliliği daha az enerji kullanan hedeflenen amaca ulaşmamızı sağlayacaktır... 10 ENVERDER Denizli Şubesinin Kahvaltı Buluşması Yaklaşık 200 ülkenin onayını alan karar uyarınca "Kyoto Protokolü", küresel ısınmayla mücadelede yasal bakımdan bağlayıcı "tek plan" olarak yürürlükte kalmaya devam edecek. Türkiye'nin 2009'da kabul ettiği Kyoto Protokolü, A'dan Z'ye tüm sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin enerji verimliliği için harekete geçmesini gerektiriyor. Bu alandaki yatırımlar ilk sıralar maliyetli olsa da, uzun vadede sektörlere artı değer olarak dönecek. Enerji Verimliliği konusunda çalışmalarına hızla devam eden ve buldukları her fırsatta üyeleri ile birlikte yapacak oldukları çalışmalar hakkında görüş alış verişinde bulunan Enerji Verimliliği Derneği Denizli Şubesi üyeleri son olarak Şiir Otelde düzenledikleri kahvaltıda bir araya geldiler. 16 ENVERDER’den Geleceğin Öğretmen Adaylarına Enerji Verimliliği Dersi Denizli ENVER-Der, Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencilerine yönelik �"Topluma Hizmet Uygulamaları"� kapsamında ilgili dinleyici kitlesi karşısında gönüllü seminer düzenledi. 17 Elektrik Faturasında Yeni Düzenleme 2 Enerji verimliliği, son yıllarda iklimde görülen tehlikeli dalgalanmalarla çok daha önemli hale geldi. Su baskınları, kavuran aşırı sıcaklıklar, tsunamiler bu tehlikenin işaretleri olarak sadece bilim insanlarının değil, artık sıradan pek çok insanın farkına vardığı gerçeklerdir. Pek çok devletin bir araya gelerek bu konuda gösterdiği tek anlaşma olan Kyoto Protokolündeki amaç, atmosferdeki sera gazı yoğunluğunun, iklime tehlikeli etki yapmayacak seviyelerde dengede kalmasını sağlamaktır. Kyoto protokolü nedir, neyi öngörür? Ayrıntılarda ... 2 ENERJİ VERİMLİLİĞİ DERNEĞİ DENİZLİ ŞUBESİ •YIL 01• SAYI-3 • MAYIS-TEMMUZ-2012 KYOTO PROTOKOLÜ NEDİR? Kyoto Protokolü, sanayileşmiş ülkelerin sera etkisine yol açan karbon salınımını azaltmasını öngören 1997 tarihli anlaşmayı ifade ediyor. Ancak bu anlaşmanın yürürlüğe girebilmesi neredeyse 10 yılı buldu ve nihayet 2005’te uygulamaya konabildi. Bu protokol, sanayi ülkelerini, karbondioksit ve metan gazları başta olmak üzere önemli sera gazlarının atmosfere salınımını 1990 yılına kıyasla en az yüzde 5 oranında azalt- Enerji Verimliliği Derneği Denizli Şubesi Adına Sahibi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akgün İklim değişikliği ile mücadelede daha sert önlemler alınmazsa, 2060 yılına kadar sıcaklığın dört derece artabileceği belirtiliyor. Bu durum bilinen tedbirlerin yanı sıra, "enerji verimliliği" bilincinin daha da yaygınlaşmasını önemli kılıyor." makla yükümlü kılıyordu. Bu hedefe 2012 yılına kadar ulaşılması gerekmekteydi. Türkiye de Kyoto Protokolü’nü 2009’un ikinci ayında kabul etti. Atmosferi en çok kirleten ülkelerden ABD ise, 1997 tarihli asıl protokolü hiçbir zaman onaylamadı. Protokolün Öngördüğü Tedbirler · Kyoto Prokolü’nün sera gazı salınımını azaltmak dışındaki diğer tedbirleri ise şöyle sıralanabilir: Genel Yayın Yönetmeni Doç. Dr. Süleyman İnan Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Sevda Arda Editör Mümin İnan BU BÜLTEN MALZEMELERİNDE DOĞAYA DÖNÜŞÜMLÜ KAĞIT KULLANILMIŞTIR. · Sanayiden, motorlu taşıtlardan, ısıtmadan kaynaklanan sera gazı miktarını azaltmaya yönelik mevzuat yeniden düzenlenecek, · Daha az enerji ile ısınma, daha az enerji tüketen araçlarla uzun yol alma, daha az enerji tüketen teknoloji sistemlerini endüstriye yerleştirme sağlanacak, ulaşımda, çöp depolamada çevrecilik temel ilke olacak, · Atmosfere bırakılan metan ve karbondioksit oranının düşürülmesi için Yayın Danışma Kurulu Mehmet Akgün Selami Kesler Ufuk Aras Yusuf Argüden Şener Arslan alternatif enerji kaynaklarına yönelinecek, · Fosil yakıtlar yerine örneğin bio-dizel yakıt kullanılacak, · Çimento, demir-çelik ve kireç fabrikaları gibi yüksek enerji tüketen işletmelerde ‘atık işlemleri’ yeniden düzenlenecek, · Termik santrallerde daha az karbon çıkartan sistemler, teknolojiler devreye sokulacak, · Güneş enerjisinin önü açılacak, nükleer enerjide Bülten Tasarımı MacArt Ekibi Fotoğraflar Osman Ünal Baskı Şendur Ofset Denizli karbon sıfır olduğu için dünyada bu enerji ön plana çıkarılacak, · Fazla yakıt tüketen ve fazla karbon üretenden daha fazla vergi alınacaktır. Doha’daki İklim Konferansı Kyoto Protokolünün mühleti, 31 Aralık’ta ‘yani 2012 yılının sonunda- dolacaktı. Katar’ın başkenti Doha’da 26 Kasım-15 Aralık 2012 tarihlerinde yapılan İklim Değişikliği Konferansı, heyetler arasındaki görüş İletişim T. 0258 264 66 62 F. 0258 265 66 62 Adres Enerji Verimliliği Derneği Denizli Şubesi Sırakapılar Mh. 1521 sk. www.enver.org.tr Türkmen İşmerkezi www.enverdenizli.org.tr No: 30 K:1 D:3 Denizli [email protected] Yayın Türü Yerel Süreli Yayın 3 aylık Bülten Yazılar, yazarların yasal sorumluluğu altındadır. Yayılanmak üzere göderilen yazılar iade edilemez. Bültende Yayılanan yazı ve dökümanların tamamının veya bir kısmının yeniden yayımlanması için izin gerekmektedir. ENERJİ VERİMLİLİĞİ DERNEĞİ DENİZLİ ŞUBESİ •YIL 01• SAYI-4 • AĞUSTOS-ARALIK-2012 Kyoto Protokolü 2020’ye kadar uzatıldı Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) İklim değişikliği konferansı sona ererken 2012 yılı itibariyle geçerliliğini yitirecek olan Kyoto Protokolü’nün ikinci taahhüt döneminin 2020’ye kadar uzatılmasına karar verildi. Kanada, Yeni Zelanda, Japonya ve Rusya’nın protokolden çekilmesi nedeniyle emisyon azaltımı gerektiği gibi gerçekleşemeyecek. ayrılıklarına rağmen sözü geçen protokolün devamına karar verdi. Bu konferansta, gelişmekte olan ülkeler sanayileşmiş ülkelerin 2020’ye kadar yapacakları yıllık yardımların miktarını yükseltmeleri konusunda daha somut taahhüt arayışındaydı. Yoksul ülkeler de kendilerine tazminat ödenmesinde ısrarcıydı. Sanayileşmiş ülkeler yaklaşık üç yıl önce bu tür genel bir vaatte bulunmuştu. Ancak zengin ülkeler, küresel mali kriz ve bütçe sorunları nedeniyle yardımlar konusunda kesin bir taahhüde girme konusunda isteksizdi. Konferans, 27 üyeli Avrupa Birliği’yle, Avustralya ve diğer birçok sanayileşmiş ülkenin, karbondioksit salımlarında 2020’ye dek Yaklaşık iki haftadır devam eden ve cuma günü bitmesi planlanan konferans, yaşanan görüş ayrılıkları sebebiyle cumartesi akşam saatlerinde sonuçlanabildi. Öte yandan ikinci protokol döneminin özellikle sera gazı salınımının azaltılmasına yönelik kayda değer bir adımı öngörmediği ifade ediliyor. Kanada, Yeni Zelanda, Japonya ve Rusya'nın protokolden çekilmesi, emisyon azaltımının olması gerektiği oranda gerçekleşmeyeceğini gösteriyor. Zira ikinci taahhüt dönemine katılmayı kabul eden ülkelerin atmosfere yaydığı toplam emisyon oranının yalnızca yüzde 15 olduğu belirtiliyor. Varılan anlaşma gelişmiş ülkelerin, iklim değişikliği ile mücadelede gelişmekte olan ülkelere finansman desteği sağlamasını da içeriyor ancak anlaşma metninde ayrılacak bütçenin miktarına dair herhangi bir detay yer almıyor. Bu durum, iki haftadır devam eden konferansın bir diğer başarısızlığı olarak yorumlanıyor. kesinti yapmaları öngören maddeyi kabul etmeleriyle, anlaşmaya varıldı. Böylelikle Kyoto Protokolü, 2020 yılına kadar uzamış oldu. Ancak protokolde ABD, Çin ve Hindistan gibi atmosferi en çok kirleten ülkelerin imzası bulunmuyor. Kyoto Protokolü Hakkında Daha Fazla Bilgi İçin OKUMA TAVSİYELERİ: • Küresel Isınma ve Kyoto Protokolü & İklim Değişikliğinin Bilimsel, Ekonomik ve Politik Analizi, BAĞLAM YAYINCILIK, Kolektif 2008; 376 sayfa. • http://unfccc.int/kyoto_protocol/items/2830.php • http://www.carbonify.com/articles/kyoto-protocol.htm Kyoto Neresi? Doğu Asya'nın ada ülkesi olan Japonya'nın 1,5 milyonluk nüfusa sahip şehirlerinden biri. Ülkenin neredeyse tam ortasında yer alıyor. Konumu, bu yüzden Ankara'ya benzetilebilir. Zaten imparatorluk dönemlerinde uzun bir süre başkentlik yapmış. Dahası şehrin adı, Japon dilinde "başkentlerin başkenti" anlamına geliyor. Türkiye'de Konya ve Adana illeriyle kardeş şehir. 3 4 ENERJİ VERİMLİLİĞİ DERNEĞİ DENİZLİ ŞUBESİ •YIL 01• SAYI-4 • AĞUSTOS-ARALIK-2012 ENVERDER'İN KATKIDA BULUNDUĞU "ENERJİ HANIM" PROJESİ İLE ENERJİ SEFERBERLİĞİ Enerji Bakanlığı’nın yanı sıra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Enerji Verimliliği Derneği (ENVER) işbirliğiyle başlatılan “Enerji Hanım” projesi kapsamında 21 ilde ev kadınlarına eğitim verilecek. Bu kampanya ile verilecek eğitimler sonucunda 2023 yılına kadar yüzde 20'lik (yılda 4 milyar TL) tasarruf oranlarına ulaşılması hedefliniyor. Bu kapsamda, enerji verimliliği konusunda bilinçlendirilmesi gereken en önemli hedef kitle kadınlar olarak görünüyor. “Enerji Hanım” projesi, esasında enerji ve su kaynaklarının tüketiminde rol oynayan en önemli tüketici gruplarından biri aileye ulaşmayı amaç ediniyor. Zira, ısınma, aydınlatma, temizlik, kişisel bakım gibi faaliyetlerin yürütülmesinde aileler büyük ölçüde enerji tüketmektedirler. Ailede günlük faaliyetlerin sürdürülmesinde ve tüketiminde karar verici kişi olarak ise kadınların önemli bir rolü bulunuyor. Hükümet Tedbirleri Tasarruf planları kapsamında 151 kamu binasında da 48 milyon TL'lik yatırım yapılacak ve 3 yılda geri dönüşüm sağlanacak. Enerji tasarrufu kapsamında eski konutlara yalıtım zorunluluğu getirilecek. 17 milyon hanenin yüzde 80'inin eski binalardan oluştuğu Türkiye’de, yalı- tım yapılabilmesi için bankalar ile birlikte bir köprü kredi geliştirebilecek. 21 İl Gezilecek “Kendiniz İçin küçük Türkiye için büyük bir adım” sloganı ile ortaya konulan proje kapsamında gezilecek iller arasında Denizli de var. Eğitim verilecek diğer iller ise şunlar: Adana, Ankara, Bursa, İstanbul, İzmir, Diyarbakır, Van, Hakkari, Konya, Malatya, Sinop, Kars, Mersin, Kocaeli, Kars ve Şanlıurfa. Projenin Hedefi Sadece Ev Ekonomisi Değil, Ülke Ekonomisine Katkı “Enerji Hanım” Projesin- de enerji verimliliği çalışmalarına vurgu yapılarak, başta evlerde olmak üzere ülke genelinde kadınların, enerjiyi verimli kullanmayı öğrenmesi ve bu yolla önce ev ekonomisine, sonra ülke ekonomisine katkıda bulunmasının sağlanması projenin ana temasını oluşturmaktadır. Diğer Hedefler -Kadınların enerji verimliliği ve tasarrufu konusunda toplumda söz sahibi olması, -Kadınların enerji verimliliğinin gelecek kuşaklara anlatılmasında etkin rol üstlenmesinin sağlanması, -Enerji Verimliliği Bilincinin ülke genelinde veri bazlı ve sistematik bir yaklaşımla ölçülmesi, araştırılması, raporlanması, -Enerji Verimliliği Bilincinin sistematik bir şekilde, ülkenin tüm kesimlerine anlatılması için net bir eylem planı oluşturulması ise başlıca hedefler. Bu hedeflere ulaşmak için ise kampanya kapsamında 20 ilde 20 bin kadına ulaşılarak, on binlerce kadının bilinçlendirilmesi ve evlerdeki enerji tüketiminin azaltılması sağlanacaktır. Not: ENVERDER’in katkı verdiği bu proje hakkında geniş bilgi için şu web sayfasını ziyaret ediniz: http://www.enerjihanim.com ENERJİ VERİMLİLİĞİ İÇİN EVİMİZDEKİ BASİT TASARRUF ÖNLEMLERİ: ise gerektiği zamanlarda kullanabiliriz. Evimizin yalıtımını iyi yapalım: Evlerdeki ısı kaçaklarını önlemlerini alalım. - Doğru oda sıcaklığı: Çalışma ve yaşama alanları için ortalama sıcaklık 20-21 derecedir. Bu değerlerden aşağı bir derecede yüzde 6 oranında ısınma giderlerinde tasarruf edilir. Gece düşürülen ısı da aynı yönde etkili olacaktır. Üşüyünce her zaman biraz daha fazla giyinebiliriz! - Kullandığımız odalan ısıtalım: Sürekli oturmadığımız odaların ısıtıcılarını kapatabilir, daha az kullanılan yatak odası, misafir odası ve banyolardaki ısıtıcıları - Havalandırma az ve öz olmalı: Bütün gün yarı açık bir pencere ve çalışan bir radyatör, oda kullanmadığınız zamana kapalı konumda olduğundan emin olalım. - Eski buzdolaplanmızı yenileriyle değiştirelim: On yıl önce üretilen buzdolapları bugünkü modellerden yüzde 40 daha fazla enerji tüketirler, bu miktar da evimizin üç aylık aydınlanma tüketimine eşdeğer gelebilir. - Kapatalm: Bilgisayarlarınızı, müzik sistemlerinizi, televizyonlarınızı uyur konumda bırakmayalım. Kumandadan kapatılmış televizyonlar açık konumda oldukları kadar enerji harcarlar. - Geceleri panjurları, perdeleri, storları kapatalım:Tek camlı pencerelerimizi şeffaf izolasyon folyosuyla kaplayabiliriz, ucuzdur ve yüzde 6-10 enerji giderlerini azaltır. - Elektrikli ısıtıcıları asgari düzeyde kullanalım: Elektikli radyatörler ancak acil durumlarda, kısa süreli kullanalım. Her türlü elektrikli ısıtıcı yoğun enerji tüketir. - Genel bakım:Isıtma sistemlerinin birkaç yılda bir bakırnları, temizliği yapılmalı, havaları alınmalı. Bakımı yapılmış sıstemler yüzde 10 civarında enerji tasarrufu sağlar. - Kapı ve pencerelerimizi yalıtalım: Bu yöntem de azımsanmayacak enerji tasarrufu sağlar. - Ekonomik ayar: Su ısıtıcıların derecelerini bir iki derece indirebilir eger varsa enerjı tasarrufu ayarına getirebiliriz. Ayrıca, gece kapatıp sabah biz uyanmadan çalıştıracak bir zamanlama aleti koyabiliriz. - Yalıtım yapalım: Sıcak su borularını hırdavatçıdan alacağımız yalıtım malzemesiyle kapatabiliriz. - Isıyı azaltalım: Çamaşırlanmızı kaynar su yerine ılık suda yıkayalım. Aynı temizlikte yüzde 50 enerji tasarrufu sağlamış oluruz. - Makineleri daha az kullanalım: Evimizdeki, sıcak su ısıtıcıları, bulaşık, çamaşır ve kurutma makineleri de enerji kullanır. Birkaç bulaşığı elde yıkarsak, makineyi daha az kullanmış oluruz. - Bekleyelim: Bulaşık makinesi doluncaya kadar bekleyelim. Makineye bulaşıkları koymadan önce çalkalamayalım, bırakalım doğru şeçtiğimiz ekolojik deterjanlar işlerini yapsın! - Tasarruf ampulleri kullanalım: Akkor ampulleri tasarruf ampulleriyle değiştirelim. Tasarruf ampulleri %80. daha az enerji harcar, daha çok ışık verir ve 10 misli uzun ömürlüdür. - Emin olalım: Elektrikli aletlerin kapatıldığından emin olallım. 6 ENERJİ VERİMLİLİĞİ DERNEĞİ DENİZLİ ŞUBESİ •YIL 01• SAYI-4 • AĞUSTOS-ARALIK-2012 Yılmaz Elektrik Necati Ergün Türkiye’ nin birçok il, ilçe ve köylerinde elektrik taahhüt işleri yapmaktasınız. Yılmaz Elektrik’in gelecekteki hedefleri nelerdir? Ne yazık ki dünyamız da enerji kaynakları kısıtlı. Enerji kaynaklarını etkin kullanmak bugün bütün insanlık için en önemli faktör. Yenilenebilir enerji ise bize kısıtlı enerji kaynaklarını etkin kullanma fırsatı vermektedir. Enerji bundan 40-50 sene öncesine kadar zorunlu bir ihtiyaç olarak yer almamakta idi. Gelişen teknoloji hem vatandaşları hem de firmaları elektriğe bağımlı hale getirdi. Bu sebeple Yılmaz Elektrik olarak yakın gelecekteki hedeflerimiz arasında bu güzel ülkemizin her köşesine kaliteli, güvenilir ve uzun ömürlü hizmeti götürebilmektir. Uzun vadeli planlarımız arasında ise öncelikle Türkiye’de hizmet vermediğimiz illerdeki kurum ve dolaylı olarak vatandaşlarımıza kaliteli ve uzun ömürlü hizmeti sunabilmek sonrasında da uluslararası bu hizmeti sağlayan bir marka olabilmek. Yılmaz Elektrik olarak 1992 yılından bugüne kadar, Alçak, Orta ve Yüksek gerilim şebeke hizmetleri veriyorsunuz. Yılmaz Elektrik yenilenebilir enerji kaynaklarının önemini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu konuda ki yatırımlarınız; ileriye yönelik projeleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Evet, Yılmaz Elektrik olarak 1992 yılından itibaren alçak, orta ve yüksek ge- rilim şebeke hizmeti vermekteyiz. Şu konu unutulmamalıdır ki Şebeke hizmeti elektrik sektöründe bir mağazanın vitrini gibidir. Yenilenebilir enerji konusunda ise özellikle artan nüfus, şehirleşme ve endüstrileşme; yakıtlarla karşılanan enerji gereksiniminin daha da artmasına neden olmaktadır. Bu yakıtların yanmaları sonucu çevreye verdikleri zararlar ve insan sağlığı üzerindeki etkileri önemli bir gerçektir. Bu nedenle, son yıllarda dünyada, güneş ve rüzgâr enerjisi gibi yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklarının önemi artmaktadır. Ne yazık ki dünyamız da enerji kaynakları kısıtlı. Kısıtlı olan enerji kaynaklarını etkin kullanmak bugün bütün insanlık için en önemli faktör. Yenilenebilir enerji ise bize kısıtlı enerji kaynaklarını etkin kullanma fırsatı vermektedir. ENERJİ VERİMLİLİĞİ DERNEĞİ DENİZLİ ŞUBESİ •YIL 01• SAYI-4 • AĞUSTOS-ARALIK-2012 Geçmişten günümüze kadar dünya genelinde meydana gelen teknolojik değişim ve gelişmeler yenilebilir enerji kavramını çok önemli bir noktaya taşımaktadır. Yılmaz Elektrik olarak sizinde belirttiğiniz gibi şebeke hizmeti sağlamaktayız. Yakın gelecekte Yılmaz Elektrik yenilebilir enerji kaynakları konusunda şirket bünyesinde değerlendirme çalışmalarını başlatıp ülkemize ve halkımıza daha kaliteli hizmet vermeye çalışacağız. Sektörünüz ne durumda? Enerji sektörü yakın geçmişte önemli gelişmeler ve değişimler sağlayarak bugün dünyada en çok ihtiyaç duyulan bir piyasa haline geldi. Böyle bir gelişme doğal olarak piyasa içinde hareketlilikler ve rekabet ortaya çıkardı. Ülkemiz de son yıllarda enerji sektöründe yapılan özelleştirmeler piyasa içinde hareketlilik ve rekabet getirmiştir. Bu rekabet ve hareketlilik sonucu daha iyi ve daha hızlı hizmeti sunabilmek adına kendilerini yeniliklere açık birer firma haline getirip kaliteli ve teknolojik hizmetler sunulmaya başlanmıştır. meler yapılarak kaliteyi sağlayabiliyor olmak bu sebeple biraz zahmetli oluyor. Yeni yapılandırılmalar ve kentsel dönüşüm çalışmalarında günü kurtaran planlamalardan ziyade ileriye dönük projeler yapılabilir. Enerji sektörü bugün olduğu gibi gelecek yıllarda da vazgeçilmezler arasında olacaktır. Yılmaz Elektrik’te bu yeni yapılandırmalar ve gelişmelere katkı sağlayacak firmalar arasında olup, enerji sektöründe büyümeye devam edecektir. Enerji verimliliği sektörü, ülkemizde yakın gelecekte ekonomik, siyasi ve kültürel öneme sahip bir faaliyet alanı olacaktır. Sizin bu konuda görüşlerinizi alabilirmiyiz? Türkiye elektrik sistemine entegrasyonu neden bu kadar zor ve bu durumu optimize etmek için ne tür çalışmalar yapılabilir? Türkiye’de enerji sektörü ilk yapılandırılmalar yapılır iken çok fazla öngörülemediği için alt yapı çok sağlıklı sağlanmamış. Yapılmış olan alt yapı üzerinden revize ve iyileştir- Kısıtlı imkânlarla üretilen ve yakın gelecekte zaten yeterli olmayacak olan enerjinin, verimli kullanılması gerçekten çok önemli bir konu. Milli servetimizin çok önemli bir kısmı elektrik üretim kaynaklarından son kullanıcıya iletilirken kaybolmakta. Son kullanıcılar olarak da mevcut enerjiyi çok verimli kullanamamaktayız. Bu konular ile alakalı global çözümlerin yurdumuzda uygulanması konusunda geliştirilen projelere sonuna kadar destek vermeye hazırız. Son olarak Türkiye de yenilenebilir enerji yatırımlarına yönelik ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Yenilenebilir enerji kaynakları hem insanlığın hem de dünyanın sağlıklı geleceği için oldukça önemli bir konu. Yenilenebilir enerji sektörü önümüzdeki yılların en hızlı yükselen sektörü olmaya aday. Hatta bazı ekonomistler, bu sektöre yapılacak yatırımların mevcut finans krizinden çıkmakta önemli rol üstleneceğini ifade ediyorlar. Türkiye’nin enerji kaynaklarına bakıldığında, en büyük doğal enerji potansiyelini yenilenebilir enerjilerin oluşturduğu dikkat çekiyor. Özel sektör de Türkiye'nin yenilenebilir enerjiler potansiyelinin farkında. Bu ilginin özellikle piyasa dostu, şeffaf düzenlemeler ile desteklenmesi gerekiyor. Milli servetimizin çok önemli bir kısmı elektrik üretim kaynaklarından son kullanıcıya iletilirken kaybolmakta. Son kullanıcılar olarak da mevcut enerjiyi çok verimli kullanamamaktayız. 7 8 ENERJİ VERİMLİLİĞİ DERNEĞİ DENİZLİ ŞUBESİ •YIL 01• SAYI-4 • AĞUSTOS-ARALIK-2012 Denizli Çevre Şehircilik Müdürü İbrahim ÖZSOY Denizli'ye geldiğinizden bu ları, yaya üst geçitlerini, yana faaliyetlerinizi kısaca pazaryerlerini gördükçe bu şehir için ne büyük işanlatır mısınız? 16 yılın 5 yılı Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü'nde lisans ve yüksek lisans programlarında öğrenci olarak geçti. Kalan 11 yılı ise bu şehir için bize düşen görevlerin hakkını verme uğraşı ile geçti. 4 yıl üniversitede Araştırma Görevlisi, 2,5 yıl Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü'nde Mühendis, 3,5 yıl Denizli Belediyesi'nde Fen İşleri Müdürü olarak çalıştım. Son 1 yıldır da Çevre ve Şehircilik İl Müdürü olarak Ege'nin en güzel şehri olduğuna inandığım Denizli'ye hizmet etmeye çalışıyorum. Bu şehirde ciddi değişim ve gelişimlerin yaşandığı bir dönemde, bu değişim ve gelişimleri planlayan ve hayata geçiren ekibin bir parçası olarak bu şehre hizmet etmiş olmanın gururunu yaşıyorum. Fen İşleri Müdürü olarak hizmet verdiğim dönemde yapılan köprülü kavşak- ler yaptığımızı, ne büyük sorumlulukları yüklendiğimizi daha iyi anlıyorum. Sabahları işe giderken Pamukkale Tüp Geçidinden geçiyorum ve Pamukkale Kavşağının daha önceki hali gözümde canlanıyor. İnşaatı sırasında yaşanan sıkıntıları hatırlıyorum. Bir de şimdiki haline bakıyorum ve çekilen sıkıntılara değdiğinin ifadesi olarak yüzümde bir tebessüm oluşuyor. Daha da önemlisi bu şehirde yaşlı ve özürlülerin kullanımına uygun, insana saygının göstergesi, modernliğin ifadesi olan yol ve kaldım çalışmaları. Üstyapı çalışmalarının tamamlanmadığı sokaklardan geçerken ya da bir başka şehre gittiğimde Denizli'de yapmış olduğumuz üstyapı çalışmalarının ne derece başarılı ve ne derece doğru uygulamalar olduğunu daha iyi anlıyorum. İşte tüm bunlar yani bu şehre verdiğimiz hizmet mutluluğumuzun temel kaynağını oluşturuyor. Çevre ve şehircilik alanındaki hizmetlerinizden ve yatırımlarınızdan bahsederek orta ve uzun vade de hedeflerinizi anlatır mısınız? Eskiden Bayındırlık ve İskan Bakanlığı denince akla yatırımcı bir bakanlık gelirdi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı denince ise artık akla yatırımcıdan çok düzenleyici ve denetleyici bir bakanlık geliyor. Biz, daha temiz bir çevrenin, daha sağlıklı yapıların ve şehirlerin oluşturulması için kriterleri belirleyen, kurulları koyan ve gerekli denetimleri yapan bir bakanlığın taşra teşkilatı olduğumuzun farkındayız. Bu farkındalığın göstergesi olarak bize düşen görevleri eksiksiz yerine getirme çabası içerisindeyiz. Hedefimiz daha temiz, daha güzel ve daha sağlıklı bir Denizli'nin hayat bulması. Türkiye'de çevre ve şehircilik çalışmaları ne durumda? Çevre ve şehircilik projele- rinin Türkiye'nin geleceğine olası etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizlerinde basından takip ettiğiniz üzere Bakanlığımızın son dönemde en çok üzerinde durduğu konu Kentsel Dönüşüm. Kentsel bir dönüşümün yaşanması, bu ülke için önemli bir zorunluluk olarak karşımızda durmakta. Ülkemizde 15.000 km'si ana aks olmak üzere 24.500 km deprem doğuran canlı fay hattının varlığı biliniyor. Yine ülkemizde 1903 yılından günümüze (110 yılda) hasar oluşturan 130 depremin yaşandığı kayıtlarda mevcut. Yılda ortalama 1 diyebiliriz. Bu ülkede, deprem hasarları ile yaklaşık 100 bin can kaybı, 2 milyon ev kaybı yaşanmıştır. Mevcut yapılarımızın durumu da, pek iç açıcı değildir. Yaklaşık 19 milyon konut sayımızın olduğu tahmin ediliyor. Bunların %55'i ruhsatsız ve kaçak, %60'ı 20 yaş ve üzeri yani daha önceki, kriterleri daha düşük olan yönetmeliklere göre yapılmış veya hiçbir mühendislik hizmeti almadan inşa edilmiş binalar. 5 milyon konutun sağlam, dayanıklı ve sağlıklı olduğu düşünülmekte. Dolayısıyla elden geçirilmesi gereken 14 milyon konutumuz var ve bunların en az yarısı 7 milyon adedinin yenilenmesi gerekmekte. Bilmiyorum çok mu karamsar bir tablo çizdim. Kentsel Dönüşüm çalışmaları belli bir ivme yakaladı ve inşallah hızını kesmeden de devam edecektir. Kanuni düzenlemeler yapıldı ve artık uygulama aşamasına gelindi. Ancak şunu bilmek gerekiyor ki, büyük değişimler sancılı olur ve zaman alır. 7 milyon konutun yenilenmesinin, hem maddi olarak hem de yasal olarak bir anda gerçekleşmesinin imkanı yoktur. Bu nedenle zaten Bakanlığımızın ön gördüğü süre 20 yıldır. Türkiye'yi nasıl etkileyecek kısmına gelince, bahsettiğimiz rakamlar yani 7 milyon konut toplam konut stoğumuzun %36'sına ENERJİ VERİMLİLİĞİ DERNEĞİ DENİZLİ ŞUBESİ •YIL 01• SAYI-4 • AĞUSTOS-ARALIK-2012 99 Kentsel Dönüşüm çalışmaları belli bir ivme yakaladı ve inşallah hızını kesmeden de devam edecektir. Kanuni düzenlemeler yapıldı ve artık uygulama aşamasına gelindi. karşılık gelmektedir. Denizli ölçeğinde düşünürseniz, şehirdeki toplam konut sayısının 3'te 1'inin yenilenmesi demektir bu. Böyle bir yenilenme ne kadar büyük bir değişim olur Denizli için. İşte, bu çapta bir değişimin ülke ölçeğinde yaşanabilmesi muhteşem bir olay. Hele bir de bu denli büyük bir değişim, şehir planlarını da etkileyerek yaşanabilirse, yani küçük parseller birleştirilerek daha büyük uygulama parselleri oluşturulursa ve bu sayede dar sokaklar genişletilebilirse yerleşim alanlarımızın hayranlık duyduğumuz gelişmiş ülkelerin şehirlerinden bir farkı kalmayacaktır. İyi değerlendirilebilirse, kentsel dönüşüm uygulamalarının, ulaşım sorunlarına, otopark sorunlarına, yeşil alan sorunlarına çözüm olabilecek bir uygulama olması hiç de zor olmayacaktır. Çevre ve şehircilik alanında zorluklardan ve çözüm önerilerinizden bahseder misiniz? Gerek çevre gerekse de şehircilik alanında karşılaşılan temel sorunların, bürokratik ve yasal engeller, süreçlerin çok uzun zaman alması, uygun olmayan kriterlerin belirlenmiş olması olduğunu düşünüyorum. Çevre ve şehircilik çalışmalarına Denizli halkı destek veriyor mu? Denizli halkı oldukça duyarlı ve hakkını aramayı bilen bir halk. Kendisine ve çevreye rahatsızlık veren bir olay veya işletme ile karşılaştığında gerekli tedbirlerin alınması için yasal haklarını kullanmayı biliyor. Ancak çevre bilinci kısa sürede oluşacak bir bilinç değil ve bu bilincin oluşmasında etkili olan pek çok unsur var. Kış aylarındayız, şehrimizin coğrafi konumunun da etkisiyle bazı günler hava kirliliği ciddi boyutlara ulaşmakta. Sokakta yürürken aldığımız nefesten rahatsız olduğumuz zamanlar olabiliyor. Katı yakıt kullanıldığı sürece bu şehirde ısınmadan kaynaklı hava kirliliği yaşanması kaçınılmaz bir durumdur. Bacasından çıkan gazın başkalarının yaşam hakkını zora soktuğu bilincini insanımıza kazandırmamız gerekiyor. Bu bilinci kazandırmakta tek başına yeterli gelmiyor. Çünkü katı yakıt kullanan pek çok insanımız bunu maddi imkansızlıkları nedeniyle bir zorunluluk olarak kullanmaktadır. Yoksa hiç kimse kombisinin ayarını yapıp oturmak yerine kovasına kömür doldurmayı yada kalorifer kazanına kömür atmayı istemez. İnsanımızın refah seviyesini de yeterli düzeyde artırabildiğimiz gün çevre bilincini kazandırmamız daha kolay olacaktır. 'Denizli için şu konuda geç kaldık' diyebileceğiniz bir durum oldu mu? Denizli gelişim sürecini çok hızlı sürdüren nadir illerden birisi. Bu hızlı gelişim süreci içinde gerek kamu gerek özel sektör içinde bir geç kalınmışlık olduğunu düşünmüyorum. Aksine pek çok ilin önünde giden, öncülük eden bir yapısı var. Bir küçük parantez açarak belirtmek gerekirse, geç kalınmışlı- ğın olmadığını ancak geç kalınmak üzereliğin olduğunu düşündüğün bir konu var. O da Kentsel Dönüşüm konusu. Enerji verimliliği 2023 Türkiye'sinde ne durumda olur? 2023 Türkiye'si için enerji verimliliği konusundaki hedef tüketilen enerji miktarının azaltılmasıdır. Daha az enerji kullanan yani enerji verimliliği yüksek üretim araçlarının kullanılması, enerji verimliliği yüksek tüketim araçlarının kullanılması hedeflenen amaca ulaşmamızı sağlayacaktır diye düşünüyorum. Bu konuda da toplum olarak her bir ferdimize görev düşmektedir. Öncelikle herkes bu konuda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Evlerimizde daha az elektrik tüketen cihazlarla ilgili dönüşümleri tamamlamalıyız. Konutlarımızda enerji kayıplarını azaltmak için gerekli tedbirleri almalıyız. Özellikle binalarımızın ısı yalıtımlarını tamamlayarak hem kendi bütçemize hem de ulusal servete katkıda bulunabiliriz. Aynı şekilde yakıt tasarrufu yüksek olan araçlar kullanmak verimlilik hedefine ulaşmamızı kolaylaştıracaktır. Diğer taraftan tüm dünya yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmekte, Türkiye olarak biz bu sürece sonradan dahil olma çabasındayız. Yurtdışında değişik ülkelerde rüzgar santralleri, güneş paneli tarlaları veya bina çatı uygulamalarında güneş panellerinin kullanılması yaygın bir uygulama olarak karşımıza çıkmakta ve işin ilginç tarafı bu uygulamaların yoğun kullanıldığı ülkeler bizim coğrafyamız kadar güneş gören bir coğrafyaya sahip değiller. Artık ülkemizde farkındalıkların düzeyi arttı. Girişimci ruhumuzda var, bu ülkeyi sürükleyecek genç nüfusumuzda var. İnanıyorum ki, 2023 Türkiye'sinde enerji verimliliğinde dünya ile yarışır bir konumda olacak ve hedeflerine ulaşacaktır. Devlet üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmekte, gerekli yasal düzenlemeleri yapmakta, enerji yatırımlarına teşvikler vermekte, özel sektör de bu düzenleme ve teşvikleri fırsata dönüştürmek için çaba sarf etmektedir. Eğer görürsek o günleri hep birlikte, 2023 Türkiye'sinin dünyada parmakla gösterilecek bir ülke olduğuna şahit olacağız inşallah. Ülkelerde rüzgar santralleri, güneş paneli tarlaları veya bina çatı uygulamalarında güneş panellerinin kullanılması yaygın bir uygulama olarak karşımıza çıkmakta ve işin ilginç tarafı bu uygulamaların yoğun kullanıldığı ülkeler bizim coğrafyamız kadar güneş gören bir coğrafyaya sahip değiller. 10 10 ENERJİ VERİMLİLİĞİ DERNEĞİ DENİZLİ ŞUBESİ •YIL 01• SAYI-3 • MAYIS-TEMMUZ-2012 rulda ENVER Derneği'nin 2012 yılında gerçekleştirmek istediği projeler hakkında bilgi verdi. Ülkesini seven herkesi, enerji verimliliği hareketini başlatmaya davet eden Mazlum, bu hedef için kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarını buluşturmayı amaçladıklarını söyledi. ENVER DERNEĞİ İSTANBUL ŞUBESİ PİLOT BÖLGELER SEÇİP, KADIN VE ÇOCUKLARA ENERJİ BİLİNCİ KAZANDIRACAK Enerji verimliliği konusunda Türkiye'de farkındalık oluşturmayı amaçlayan Enerji Verimliliği Derneği'nin (ENVER) İstanbul Şubesi, 1'inci Olağan Genel Kurul Toplantısı'nı gerçekleştirdi. Derneğin Mart ayında hizmete giren İstanbul Şubesi'nin yeni dönem Yönetim Kurulu, yapılan oylama sonucunda belirlendi. Toplantıya ENVER Derneği Genel Başkanı Erkan Gürkan, Başkan Vekilleri Adnan Ersoy Ulubaş, İbrahim Çağlar, Hazim Sesli ile Yö- ENERJİ VERİMLİLİĞİ DERNEĞİ DENİZLİ ŞUBESİ ÜYELERİ İLE BİRLİKTE KAHVALTIDA BULUŞTU netim Kurulu Üyesi Oğuz Satıcı da katıldı. Yapılan oylamada Erkan Gürkan'ın genel başkanı olduğu ENVER Derneği'nin İstanbul Şubesi Başkanlığına Rasim Mazlum yeniden seçildi. Rasim Mazlum, genel ku- Enerji Verimliliği konusunda çalışmalarına hızla devam eden ve buldukları her fırsatta üyeleri ile birlikte yapacak oldukları çalışmalar hakkında görüş alış verişinde bulunan Enerji Verimliliği Derneği Denizli Şubesi üyeleri son olarak Şiir Otelde düzenledikleri kahvaltıda bir araya geldiler. Enerji Verimliliği Derneği Genel Başkanı Erkan Gürkan’ın da katıldığı kahvaltıda üyeler, hem birbirleri ile kaynaştılar hem de yapılacak olan yeni çalışmalar hakkında görüştüler. Denizli’nin Enerji Verimliliği konusunda yapmış olduğu faaliyetlerden dolayı tebrik eden Başkan Erkan Gürkan; “Geleceğimiz için dünyamız için büyük bir önem taşıyan Enerji Verimliliği konusunda hepimize büyük sorumluluklar düş- arasında yer alıyor. Kamu kurumları ve dağıtım şirketleri enerji verimliliği çalışmalarında daha katılımcı ve aktif hale gelmelidir' diye konuştu. ENERJİ VERİMLİLİĞİ YÜKSEK ÜRÜNLER KULLANALIM Mazlum, enerjiyi israf etKAMU ALIMLARI ENERJİ meden verimli kullanmak VERİMLİLİĞİNE UYGUN için bireylere de önemli görevler düştüğünü kayOLMALI detti. Mazlum, 'Dernek olarak enerji verimliliği konu- Mazlum, şunları söyledi: sunda kamu görevlilerinin 'Evlerimizde enerji vebilinçlendirilmesine bü- rimliliği yüksek ürünler yük önem veriyoruz. Kamu kullanmalıyız. Ayrıca bialımlarının enerji verim- nalarda yalıtım ve ısı ile liliğine uygun yapılarak ilgili tedbirlerin alınması, tasarrufa yönlendirilmesi gereksiz su israfının önTürkiye'ye büyük kazanç lenmesi gibi birçok konuya ENVER Derneği İstansağlayacaktır' dedi. bul Şubesi olarak destek Mazlum, kamu personeline veriyoruz. Yeni dönem günlük hayatta enerji ve- çalışmalarımızda özellikle rimliliği iç eğitimleri vere- kadın ve çocuklara yönelik ceklerini söyledi. Mazlum, eğitim ve bilinçlendirme 'Kamu kuruluşlarına yöne- çalışmalarına özel bir yer lik enerji verimliliği çalış- ayıracağız. Pilot bölgeler maları yaptırılması, önem- seçip okullarda enerji veli gündem maddelerimiz rimliliği eğitimi vereceğiz.' mektedir. Yapacak olduğumuz çok basit önlemler ile büyük tasarruflar elde etmek mümkün. Enerji Bakanlığımız, Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı ve derneğimizin işbirliği ile çalışmalarına başladığımız Enerji Hanım Projes (bilgi için sayfa 4’e gidiniz) de bu küçük tasarrufların büyük kazançlara dönüşeceğinin işaretçisi. Birçok ilk de olduğu gibi Denizli’nin bu projede de ilk ve örnek olacağına inanıyorum” dedi. Yaptıkları her çalışmanın geleceğimiz ve ülkemiz için olduğunu dile getiren Enerji Verimliliği Derneği Denizli Şube Başkanı Mehmet Akgün; “ Üyelerimiz ile bulduğumuz her fırsatta toplanarak yaptığımız ve yapacak olduğumuz çalışmalar hakkında görüşüyor değerlendirmeler yapıyoruz. Son olarak düzenledi- ğimiz kahvaltı ile de hem kaynaşma hem de Enerji Hanım Projesine Denizli olarak ne gibi katkılar sağlayabiliriz konusunda görüş alışverişinde bulunduk. Tasarruf ilk olarak evde başlar, bu yüzden bayanlarımıza tasarruf konusunda büyük sorumluluklar düşüyor. Biz dernek olarak oluşturacağımız Kadın Komisyonlarımızla Enerji Hanım Projesine destek olacak ve tüm bayanlarımız bu konuda bilinçlendireceğiz” dedi. Kahvaltı sonunda dernek üyeleri genel Başkan Erkan Gürkan ile birlikte Zihin Mentörü Enver Nugay tarafından verilen “Niçin Varız? Neler Yapmalıyız?” Konulu seminere katıldı. ENERJİ VERİMLİLİĞİ DERNEĞİ DENİZLİ ŞUBESİ •YIL 01• SAYI-3 • MAYIS-TEMMUZ-2012 ONUR KURULUMUZA VE ARAMIZA YENİ KATILAN ÜYELERİMİZE BELGELERİNİ TAKDİM ETTİK Güçlü kadrosuna her geçen gün yeni isimler ekleyen derneğimize son katılan üyelerimize dernek büromuzda üyelik belgelerini takdim ettik. Derneğimizin ilk kuruluşundan itibaren desteklerini esirgemeyen ve her çalışmamızda yanımızda yer alarak bizlere büyük bir güç veren Aydem Edaş Yönetim Kurulu Başkanı Ceyhan Saldanlı’yı makamında ziyaret ederek Onur Kurulu Üyelik Belgesini takdim ettik. Enerji Verimliliği Derneği Denizli Şube Başkanımız Mehmet Akgün, Yönetim Kurulu Üyemiz Mahmud Güngör ve Şener Arslan’ın katıldığı ziyarette Ceyhan Saldanlı ve Aydem Edaş Sistem İşletme Müdürü Çağlar İlhan ile birlikte Enerji Verimliliği konusunda yapılacak çalışmalar ve projeler ile ilgili görüşmeler gerçekleştirildi. Görüşmelerin sonunda Enerji Verimliliği Derneği Denizli Şubesine yaptıkları maddi ve manevi desteklerden dolayı teşekkürlerini belirten Başkan Mehmet Akgün; “Derneğimizin ilk kuruluşundan bu yana bizlere verdiği destek ile çalışmalarımıza büyük güç katan Aydem Elektrik Dağıtım Şirketine ve çalışanlarına çok teşekkür ederiz. Ülkemiz ve geleceğimiz için yapacak olduğumuz çalışmalarımızda Aydem gibi güçlü bir kuruluş ile güç birliği içerisinde olmamız hedeflerimize daha çabuk ulaşmamızı sağlayacaktır. Ceyhan Bey ve Çağlar Bey’e derneğimize katkılarından dolayı üyelik belgelerini vermekten onur duyuyorum.” dedi. Yapılan ziyaretten memnuniyetlerini dile getiren Ceyhan Saldanlı, “Ülkemiz ve geleceğimiz için çok önemli olan Enerji Verimliliği konusunda, toplumumuzu bilgilendirmek ve bilinçlendirmek hepimizin görevi. Biz Aydem olarak Enerji Verimliliği Derneğinin bu konudaki çalışmalarına her zaman destek olacağız” dedi. Güçlü kadrosuna her geçen gün yeni isimler ekleyen derneğimize son katılan üyelerimize dernek büromuzda üyelik belgelerini takdim ettik. İşte Enerji Verimliliği Derneği Denizli Şubesinin yeni üyeleri; İbrahim Özsoy Denizli Çevre Ve Şehircilik İl Müdürlüğü Mustafa Kaygın (Dosbil Bilgisayar) Aykut Baybaş (Sekon Elektrik Elektronik Makine Otomasyon ve Bilşim San ve Tic. Ltd. Şti.) Osman Kabalay (Aktive Bilişim) 11 ENERJİ VERİMLİLİĞİ DERNEĞİ DENİZLİ ŞUBESİ •YIL 01• SAYI-4 • AĞUSTOS-ARALIK-2012 HACİVAT KARAGÖZ ENERJİ VERİMLİLİĞİNİ ANLATIYOR Aydem, unutulmaya yüz tutmuş geleneksel Türk gölge oyunu olan Hacivat ve Karagöz ile öğrencilere enerji tasarrufu konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapıyor. Aydem, unutulmaya yüz tutmuş geleneksel Türk gölge oyunu olan Hacivat ve Karagöz ile öğrencilere enerji tasarrufu konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapıyor. Enerji Verimliliği Haftası kapsamında, Aydem’in katkılarıyla Kültür Bakanlığı sanatçısı Hayali Uğur Demirezen tarafından ha- zırlanan “Hacivat Karagöz Enerji Verimliliğini Anlatıyor” adlı gösteri Aydem Fen Lisesi öğrencilerinin büyük ilgisiyle karşılandı. Aydem’in desteğiyle düzenlenen bu gösterinin unutulmaya yüz tutmuş geleneksel kültürümüzün vazgeçilmez değerlerinden biri olan gölge oyunumuzun tanıtılması adına önemli olduğunu ifade eden Karagöz oynatıcısı Hayali Uğur Demirezen, “ Günümüzden yüz yıllarca önce ortaya çıkmış, insanları eğlendirirken düşündürmüş, zaman zaman toplumsal bilinç oluşmasında öncü bir rol oynayan Karagöz ve Hacivat, bugün enerji verimliliği konusunda misyonunu sürdürüyor.” dedi. Bu etkinliği düzenlemekteki amaçlarının, hem Geleneksel Türk kültürünün yapı taşlarından biri olan Hacivat Karagöz’ü yeni nesle tanıtmak, hem de öğrencileri eğlendirirken enerji tasarrufu hakkında bilinç oluşmasına katkı sağlamak olduğunu söyleyen Aydem Genel Müdürü Mesut Güzel, “Şirket olarak, elektrik enerjisini müşterilerimize kaliteli, güvenli ve sürekli olarak sunarken çevre, eğitim, kültür ve sanat adına yürüttüğümüz projelerle de topluma katkı sağlamayı hedefleyen bir kurum kültürüyle faaliyetlerimize devam edeceğiz.” dedi. 9 Mart 2013 (EGS) Denizli Kültür Merkezi Vali Münir Güney Salonu'nda buluşalım ENERJİ VERİMLİLİĞİ DERNEĞİ DENİZLİ ŞUBESİ •YIL 01• SAYI-4 • AĞUSTOS-ARALIK-2012 Serdar Ekiz Atom Mühendisi [email protected] TÜRKİYE’DE ENERJİ İSTATİSTİKLER DOĞALGAZ EN BÜYÜK ENERJİ KAYNAĞIMIZ Elektrik tüketimine kaynak bazında baktığınızda 2011 yılı sonu itibariyle elektriğimizin yarısı doğalgazdan üretilmektedir. Son 10 yılın tüketim oranı ise % 50’ye yakındır. Doğalgaz K aynaklı E lektrik Ü retimi T ablos u 60% 49,6% 50% 49,7% 49,3% 45,8% 45,3% 45,2% 40,4% 46,5% 45,4% TÜRKİYE’NİN SON 10 YILDA ELEKTRİK TÜKETİMİ 2 KAT ARTTI. 2002 yılı sonunda Türkiye’nin tek parti iktidarı ile tanışması ve dünya’da başlayan hızlı sermaye hareketi, Türkiye’yi Çin’den sonra en fazla elektrik tüketen ülke durumuna getirdi. 2009 yılına kadar elektrik tüketimi her sene ortalama % 7 artan Türkiye, bu büyümenin getirisi olarak dünyada hatırı sayılır bir enerji ithalatçısı durumuna düştü. Y ıllık E lek trik Ü retimi (G W h) 41,3% 40,6% 40% 240.000 239. 076 229. 395 30% 220.000 211. 208 20% 200.000 198. 418 191. 558 10% 180.000 0% 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 194. 813 176. 300 2011 161. 956 160.000 150. 698 DOĞALGAZ FİYATLARI SON 3 YILDA 2 KAT ARTTI Doğalgazımızın % 98’i yurtdışından ithal edilmektedir. İthalat yapılan ülkelerin başında da % 58 ile Rusya Federasyonu gelmektedir. Bunu % 19’la İran, % 9 ile Azerbaycan geri kalanı % 14 ise LNG denilen gemiyle taşınan doğalgaz gelmektedir. Fiyat bazında Rusya’dan 1000 m3’ü 450 $’a alınan doğalgaz, Azerbaycan’dan 330$’a alınmaktadır. 140. 581 140.000 129. 400 120.000 100.000 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 SON 2 SENEDİR ELEKTRİK FİYATLARIMIZ AVRUPA ORTALAMASINI YAKALADI. Avrupa EU 27 listesine baktığınızda Türkiye 2011 yılına kadar Avrupa’nın en ucuz elektrik kullanan ülkeleri arasındaydı. Son iki senedeki artışlarla sanayi tarifesinde en ucuz 22. ülke konumundan 8. pahalı duruma gelmiştir. €/kwh Avrupa E lektrik F iyatları (2012) 0,18 0,16 0,14 0,12 0,10 0,08 0,06 0,04 0,02 S ANAYİ Ç İF T T E R İM T AR İF E F İYAT D E ĞİŞ İMİ 20 16,88 18 (T L /kwh) 10,97 10,27 10,27 10,27 10 8,19 13,37 12,80 8 9,08 6 8 4 6 4 2 2 -‐ -‐ 01-‐2003 01-‐2004 01-‐2005 01-‐2006 01-‐2007 01-‐2008 01-‐2009 01-‐2010 01-‐2011 07-‐2012 10-‐2012 ak ia rm a L it ny hu an 9-‐ C z 8-‐ T ia ur ec k iy h e Re 1 0 pub -‐ D li en c 1 1 ma r k -‐ B el g iu 12 m -‐ S pa 13 14 in -‐ P -‐ U or nit e d tug al K in gd 1 5 om 16 -‐ L -‐ N at v ia et he rla 1 7 nds -‐ Ir 18 e la n -‐ H d un g 1 9 a ry -‐ P 2 0 ol a n -‐ S lo d v 21 e n ia -‐ G r e 22 ec -‐ S we e de 23 -‐ F n ra nc 2 e 25 4-‐ F inl -‐ L a ux e m nd b 2 6 our g -‐ E 27 s ton -‐ R i om a a 28 -‐ B ni a ul ga ria 6-‐ Ge ov Ita ly st ria Au Sl ta us pr M al Cy 1-‐ 3-‐ 4-‐ 5-‐ 7-‐ CARİ AÇIĞIN SEBEBİ ENERJİ Enerji harcamalarındak rakamlar da enerji ithalatındaki dramatik artışı göz önüne seriyor: Son 10 yılda enerjinin toplam ithalattaki oranı % 16,7’den % 25’e çıkmış durumda. 12 ($-‐c ent/kwh) 13,59 14 12 17,56 10 16 0,00 2-‐ ELEKTRİK FİYATLARI SON 5 YILDA % 114 ARTTI. Elektrik fiyatları da 2007 yılından bu yana yüksek oranda artmaktadır. 5 yıldaki artış TL bazında % 114, dolar bazında % 40 olarak gerçekleşmiştir. Tüm yukarıda paylaşılan grafiklerden de görüleceği üzere doğalgaz’a bağımlılık sürdüğü sürece elektrik fiyatları doğalgaz’a endeksli olarak devam edecektir. TÜKETİM ORTALAMAMIZ HIZLA YÜKSELİYOR 2012 yılı sonu itibariyle kişi başına yapılan elektrik tüketiminde 3100 kwh’e ulaştık fakat Avrupa ve OECD ülkelerinin tüketimlerinden çok gerilerdeyiz. Her ne kadar bu verinin yerine enerji yoğunluğu (kwh/$) daha geçerli olsa da hala kapatmamız gereken büyük bir boşluk olduğu da kesin. YIL Sonuç olarak bu değerlendirmeler ışığında yapmamız gereken doğalgazdan bağımsız çözüm yolları araştırmamız gerektiğidir. Başta güneş olmak üzere tüm yenilenebilir enerji kaynaklarını azami ölçüde kullanmak ve enerji verimliliğini bir ulusal mücadele gibi değerlendirmek en önemli stratejimiz olmalıdır. Tüm bu verilerin bize söylediğini özetleyecek olursak: • Enerji tüketimimiz sürekli artıyor. • Türkiye kişi başına elektrik tüketimi Avrupa ve OECD ülkelerinin çok gerisinde. Daha kısa süre önce dünya ortalamasını yakalayabildi. • Elektrik enerjisinde doğalgaz en büyük girdi ve bu girdinin % 98’i ithal. • Rusya Federasyonu en büyük doğalgaz tedarikçimiz. • Doğalgaz fiyatları sürekli artıyor dolayısıyla elektrik fiyatlarımız artıyor. • Türkiyenin cari açığının en büyük sebebi ise bu ithalat. Cari açık da Türkiye ekonomisinin en büyük sorunu. • Elektrik fiyatımız son 2 senede Avrupa ortalamasını yakaladı 13 14 ENERJİ VERİMLİLİĞİ DERNEĞİ DENİZLİ ŞUBESİ •YIL 01• SAYI-4 • AĞUSTOS-ARALIK-2012 Aydem YATIRIMDA HIZ KESMİYOR Türkiye'de elektrik dağıtımında öncü rolünü üstlenen AYDEM, bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün önemli şirketlerinden NETAŞ ile işbirliği yaparak, yaklaşık 5 milyon dolara Otomatik Sayaç Okuma Sistemi (OSOS) kuruyor. Elektrik dağıtım sektöründe faaliyet gösteren lisanslı ilk özel elektrik dağıtım ve perakende satış şirketi olan Aydem Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin, Denizli, Aydın ve Muğla illerinde, yaklaşık 1 mil- yon 600 bin müşterisini kapsayan dağıtım bölgesindeki otomatik sayaç okuma sisteminin birinci etap kurulumunu, NETAŞ gerçekleştirecek. Aydem Yönetim Kurulu Başkanı Ceyhan SALDANLI ile NETAŞ CEO’su Müjdat Altay tarafından imzalanan sözleşmeye göre, proje 12 ayda tamamlanacak ve toplam maliyeti yaklaşık 5 Milyon Amerikan Doları olacak. Otomatik Sayaç Okuma Sistemi’nin (OSOS) ku- rulmasına yönelik imza töreninde Aydem Yönetim Kurulu Başkanı Ceyhan Saldanlı, “Elektrik piyasasının rekabete açılmasında sayaçların anlık okunması ve değerlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bölgemizdeki elektrik sayaçları büyük tüketicilerden başlanarak belli bir program dahilinde uzaktan okunacaktır. Aynı zamanda bölgemizdeki dağıtım trafolarımızın tüketim ve yük profilleri ile sokak aydınlatma tüketimine ait sayaçlar anlık olarak uzaktan okunarak izlenecektir. ENERJİ VERİMLİLİĞİ DERNEĞİ DENİZLİ ŞUBESİ •YIL 01• SAYI-4 • AĞUSTOS-ARALIK-2012 Müşterilerimize özel, bilgi ve iletişim altyapı çözümleri sunmanın gururunu yaşıyoruz. Bu programın başlatılabilmesi için uzun zamandan beri hazırlıklar yapılmıştır. NETAŞ ile yaptığımız işbirliği sonucunda bu alanda kısa sürede önemli gelişmeler bekliyoruz. Her iki şirket bakımından, yapılacak çalışmaların başarılı olmasını diliyorum.” dedi. NETAŞ CEO’su Müjdat Altay’da, “Türkiye’nin en önemli elektrik dağıtım ve satış şirketlerinden Aydem için gerçekleştireceğimiz proje, müşterilerine yeni iş fırsatları yaratma ve değer katma vizyonuyla hareket eden Netaş’ın, Türkiye’nin lider sistem entegratörü olarak ulaştığı seviyenin güzel bir göstergesi. Otomatik Sayaç Okuma Sistemi projesi, enerji sektöründe hayata geçireceğimiz bir “M2M“ uygulaması (Machine to Machine Communication – makinadan makinaya iletişim). Aydem’in ihtiyaçları doğrultusunda, tamamıyla NE- TAŞ mühendislerinin bilgi birikimi ve tecrübesiyle hayata geçecektir. Sahip olduğumuz yetkinlikler ve ArGe tecrübemizle, hemen her sektörde, ihtiyaçları en doğru şekilde analiz ederek, müşterilerimize özel bilgi ve iletişim altyapı çözümleri sunmanın gururunu yaşıyoruz. Üzerinde çalıştığımız yeni teknolojilerle de, birçok alanda önemli çözümlerin geliştirilmesine katkı sağlayacak ve sektörümüzde değer yaratmaya devam edeceğiz.” dedi. Otomatik Sayaç Okuma Sistemi Nedir? Otomatik Sayaç Okuma Sistemi’nin (OSOS), sayaç verilerinin otomatik olarak uzaktan okunabilmesi, verilerin merkezi bir sisteme aktarılması, ilgili taraflara istenen formatta sunulması gibi özellikleri bulunuyor. NETAŞ’ın hayata geçireceği proje, sistem için gerekli yazılım, donanım ve iletişim altyapısının bütününü kapsıyor. OSOS sisteminin kurulmasıyla sayaçlara ait kimlik bilgileri, tahakkuk ve faturalamaya ilişkin veriler, gövde açılma uyarısı gibi sayaç durum bilgileri Aydem ana kontrol merkezine sisteme eş zamanlı olarak gönderilecek. Ölçüm noktalarının doğru şekilde izlenmesi de sağlanacağı gibi Aydem müşterileri kendi tüketimlerini sistemle online izleme olanağını bulacaklar. Hizmet kalitesinin artması, kayıp ve kaçağın azaltılmasında büyük faydalar sağlayacak proje hayata geçtiğinde sayaçların yanına monte edilecek haberleşme üniteleriyle trafolardan enerji kesildi bilgisi online olarak alınacak ve bu şekilde elektrik şebekesindeki arızalara en hızlı şekilde müdahale edilebilecek. Türkiye’de elektrik dağıtımında öncü rolünü üstlenen AYDEM, bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün önemli şirketlerinden NETAŞ ile işbirliği yaparak, yaklaşık 5 milyon dolara Otomatik Sayaç Okuma Sistemi kuruyor. Elektrik dağıtım sektöründe faaliyet gösteren lisanslı ilk özel elektrik dağıtım ve perakende satış şirketi olan Aydem Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin, Denizli, Aydın ve Muğla illerinde, yaklaşık 1 milyon 600 bin müşterisini kapsayan dağıtım bölgesindeki otomatik sayaç okuma sisteminin birinci etap kurulumunu, NETAŞ gerçekleştirecek 15 16 ENERJİ VERİMLİLİĞİ DERNEĞİ DENİZLİ ŞUBESİ •YIL 01• SAYI-4 • AĞUSTOS-ARALIK-2012 ENERJİ VERİMLİLİĞİ DERNEĞİ DENİZLİ ŞUBESİNDEN GELECEĞİN ÖĞRETMEN ADAYLARINA ENERJİ VERİMLİLİĞİ DERSİ Enerji Verimliliği Derneği yaptığı etkinlikler ve düzenledikleri seminer ile günümüzün ve dünyamızın en önemli konusu olan enerji ve enerji tasarrufu konusunda çalışmalarına devam ediyor. Günümüzün ve dünyamızın en önemli gündem konusu olan enerji verimliliği konusunda toplumu bilinçlendirmek ve bilgilendirmek için çalışmalarına hızla devam eden Enerji Verimliliği Derneği Denizli Şubesi, Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretmenlik Bölümü öğrencilerine Enerji Verimliliği konulu konferans verdi. Enerji Verimliliğinin önemini vurgulamak ve bu konuda toplumu bilinçlendirmek hedefinde olan Enerji Verimliliği Derneği yaptığı etkinlikler ve düzenledikleri seminer ile günümüzün ve dünyamızın en önemli konusu olan enerji ve enerji tasarrufu konusunda çalışmalarına devam ediyor. Son olarak Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencilerine enerji verimliliği konulu konferans veren Enerji Verimliliği Derneği Denizli Şubesi, geleceğin öğretmen adaylarına Ener- ji Verimliliğinin önemini ve bu konuda yapılabilecekleri anlattı. Dernek üyelerinden Nükleer Enerji Mühendisi Serdar Ekiz’in hazırladığı “Miras Aldığımız Dünyamızı Yaşanabilir Bir Halde Bırakmak İçin Enerji Verimliliği” ve Makine Mühendisi Ayfer Aracı’nın “Enerji Verimliliği” konulu sunumlarla yapılan konuşmalara öğrencilerin ilgisi oldukça yoğundu. Enerji Verimliliği Derneği Denizli Şube Başkanı Mehmet Akgün; Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği öğrencilerinin Enerji Verimliliği konusunda kendilerini bilgilendirmelerini ve bu konuda okullarında bir konferans düzenlemek istediklerini belirttiklerini ileten Akgün; “İlk olarak gençlerimizi bu konudaki duyarlılığından dolayı tebrik ediyorum. Gençlerimiz bize böyle bir teklif ile geldiğinde dernek yönetimi olarak hiç düşün- meden kabul ettik. Gelecek nesilleri yetiştirecek öğretmen adaylarımızın enerji verimliliği konusundaki duyarlılığı bizleri çok mutlu etmiştir. Biz Enerji Verimliliği Derneği olarak bu konuda yapılacak tüm çalışmalarda üyelerimiz ile birlikte üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazırız.” dedi. ENERJİ VERİMLİLİĞİ DERNEĞİ DENİZLİ ŞUBESİ •YIL 01• SAYI-4 • AĞUSTOS-ARALIK-2012 ELEKTRİK FATURASINDA YENİ DÜZENLEME Elektrik Enerjisi Birim Fiyatı Bileşenleri Ocak 2013’te yürürlüğe girmesi ilan edilen yeni düzenleme ile serbest tüketiciler dağıtım bölgesine dönmeleri halinde mevcut durumda olduğu gibi tarifedeki sabit birim fiyatlardan yararlanamayacaklar, fiyatlama gün öncesi piyasasını baz alan bir formülle hesaplanacak. Brüt Kar Marjı Tavanı (BKMT) Gün Öncesi Fiyatı (GÖP) Sıfır Bakiye Düzeltme Tutarı (SBDT) Geçmişe Dönük Düzeltme Kalemi (GDDK) Piyasa İşletim Ücreti (PİÜ) İletim Ek Ücreti Süresinde Ödenmeyen Alacaklar Payı EPDK Tarifeler Dairesinin yaptığı ve 2013 Ocak’ta yürürlüğe girecek bir düzenleme elektrik toptan ve perakende satış piyasasını yakından ilgilendirmekte. 20 Eylül tarihli Kurul Kararı, esas olarak Serbest Tüketicilik hakkını kullanırken tedarikçisinin portföyden çıkartması sonucu başka bir tedarikçi ile anlaşmayarak veya anlaşamayarak dağıtım bölgesine geri dönen elektrik abonelerini yakından ilgilendirmekte. Bildiğimiz gibi, bazı elektrik enerjisi satış şirketleri stratejik olarak mevsimsel bir satış stili takip ediyordu. Bu firmalar serbest bir hal almasına yol açıyordu. Geçen senenin iskonto oranları ile konuşursak, elektrik enerjisi satış şirketleri yüzde 20-30 arası bir iskonto ile müşterileri bahar aylarında alırken, zarardan kaçınmak için yaz aylarında bu şirketleri dağıtım şirketlerine bırakıyorlardı. tüketicilerini gün öncesi piyasa fiyatlarının düştüğü bahar aylarında alıyor ve fiyatların en yüksek seviyeye ulaştığı yaz aylarında ise portföyden çıkarıyordu. Bu durum dağıtım şirketlerinin aleyhine bir sonuç oluşturduğu gibi esas olarak elektrik enerjisi satış piyasasının da düzensiz Ocak 2013’te yürürlüğe girmesi ilan edilen yeni düzenleme ile serbest tüketiciler dağıtım bölgesine dönmeleri halinde mevcut durumda olduğu gibi tarifedeki sabit birim fiyatlardan yararlanamayacaklar, fiyatlama gün öncesi piyasasını baz alan bir formülle hesaplanacak. Şöyle ki; Gün Öncesi Fiyatına Brüt Kar Marjı Tavanı eklenerek hesaplanan tutar + Sıfır Bakiye Düzeltme Tutarı, geçmişe dönük düzeltme kalemi, piyasa işletim ücreti, iletim ek ücreti, süresinde ödenmeyen alacaklar payı ve YEKDEM kapsamında yansıtılan net bedel tutarlarından tüketimleri oranında ilgili tüketicilere düşen pay toplamı ile oluşan bedel söz konusu tüketiciye uygulanacak elektrik enerjisi satış fiyatı olacak. Müşteri yani halen serbest tüketici olan ve aday serbest tüketiciler açısından bakacak olur isek uzun vadeli ve sürdürülebilir tedarikçi adayları ile iş ilişkisi olmayı tercih edecekler ve sözleşmelerin dönemsel ceza şartlarından uzak olacak şekilde yıllık olmasını talep edeceklerdir. Ticari şartlar açısından bakılacak olur ise de elektrik enerjisi satış iskontolarının daha gerçekçi seviyelere geleceği düşünülebilir. Bu durumda hali hazırda düşüş trendinde olan iskontoların daha düşük seviyelere ineceği varsayımında bulunabiliriz. 17 18 ENERJİ VERİMLİLİĞİ DERNEĞİ DENİZLİ ŞUBESİ •YIL 01• SAYI-4 • AĞUSTOS-ARALIK-2012 İklim değişikliğinin insan sağlığına olumsuz etkileri var. Son yıllarındaki aşırı sıcaklar çok sayıda insanın tansiyon ve kalp yetmezliğinden ölmesine sebep oluyor. İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ SAĞLIĞA ZARAR VERİYOR İklim değişikliğinin insan sağlığına olumsuz etkileri var. Son yıllardaki aşırı sıcaklar çok sayıda insanın tansiyon ve kalp yetmezliğinden ölmesine sebep oldu. Alman çevre örgütü Germanwatch’ın 3 Aralık’ta Birleşmiş Milletler Cancun İklim Zirvesi’nde açıkladığı Küresel İklim Risk Raporu’nun verilerine göre, son 20 yılda kaydedilen aşırı hava durumu 650 bin can aldı. Bu olağanüstü hava koşulları Almanya’nın Bonn kentinde Almanya Çevre Bakanlığı, Federal Çevre Dairesi ve Alman Hava ve Devlet Meteoroloji Genel Müdürlüğü uzmanlarınca mercek altına alındı. İklim değişikliğinin insan sağlığı üzerinde çok olumsuz etkileri olduğuna yönelik görüşler var. Federal Almanya Cumhuriyeti Çevre Bakanlığı’ndan Jürgen Becker, Almanya’nın olağanüstü hava koşullarına kendisinin hazırlıklı olması gereken ülkeler arasında yer aldığını söylüyor ve ekliyor: “Beni, sıcak hava dalgaları endişelendiriyor. son yıllarındaki aşırı sıcaklar çok sayıdaki kişiyi tansiyon ve kalp yetmezliğine yenik düşürdü. Sel felaketleri de bizi endişelendiriyor. Bir yandan can kaybına neden olurken, diğer yandan bulaşıcı hastalıklar ve salgınlara yol açıp, evlerde rutubete neden oluyor. Buna karşı önlem alınmalı.” Çevre felaketleri Alman Meteoroloji Genel Müdürü Paul Becker, çevre felaketlerinin başlıca nedeninin, iklim değişikliği olduğunu söylüyor. Becker, “İkisinin arasında mutlak bir bağlantı var. Almanya, hatta tüm dünyada aşırı sıcaklar daha sık görülmeye başlandı. Bu durumda sıcak geçen gece ve gündüzler artıyor ve sıcaklık 20 derecenin altına düşmüyor. Biz buna tropikal hava şartları da diyoruz. Bu hava insan vücudunu olumsuz etkiliyor” şeklinde konuşuyor. Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bürosu’ndan Srdan Matic, iklim değişikliğinin insan sağlığına verdiği dolaylı ve dolaysız zararlardan endişe duyduklarını söyledi. Matic, “2003 yılında Avrupa’yı etkisi altına alan sıcak hava dalgasında 70 bin kişi hayatını kaybetmişti. Bunların arasında yaşlılar, çocuklar ve mekansızlar çoğunluktaydı. Rusya Federasyonu’nda da aşırı sıcaklar ve tarım alanlarındaki anız yangınlarından dolayı ölü sayısı arttı. Tahminlere göre aşırı sıcaklardan iki hafta içinde 10 ila 20 bin kişi öldü” dedi. Vücudun susuz kalması Aşırı sıcaklar orta ve uzun vadede vücudun susuz kalmasına ve dolayısıyla sağlık problemlerine yol açabiliyor. Meteoroloji Uzmanı Paul Becker çözüm olarak küresel iklim değişikliğine uyum stratejileri geliştirilmesini öneriyor. Hızlı iletişim ve tehlikeli hava koşulları karşısında halkı zamanında uyaracak erken uyarı sistemleri yer alıyor. Becker, “Isı Sağlığı Gözlem Uyarı Sistemleri, iklim değişikliğine uyum sağlamada etkili bir yöntem. Bu yöntemle vatandaşlarımızı iş işten geçmeden bilgilendirip gerekli önlemleri almalarını sağlayabiliyoruz. Almanya’nın karşı karşıya kaldığı başka bir tehlike de akarsu ve nehirlerde su seviyesinin yükselmesi. Buna karşı da önlem alınması şart. Baden-Württemberg ve Bavyera Eyaletlerinde su taşkınlarının zararını önleme çalışmaları uzun zaman önce tamamlandı” ifadelerini kullanıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nden Srdan Matic, insanların küresel iklim değişikliğinden kaynaklanan bu gibi felaketlere her zaman hazırlıklı olmaları gerektiğini söylüyor. Matic, “Esnek olmalıyız, evlerimizi iklim koşullarına uygun inşa etmeliyiz. Ayrıca kalorifer ile soğutma sistemlerimiz de şartlara uygun olmalı. Verebileceğimiz en önemli mesaj şu: İklimi değiştiremeyeceğinize göre, kendinizi değişen iklime uydurun” şeklinde konuşuyor. Kaynak: http://www.ekoloji.biz (Aralık 2012)