Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Transkript

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Edirne Trakya Üniversitesi’nden Kosova’ya Büyük Destek
Edirne Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Enver DURAN: “Bu
yardýmlar burada bitmeyecek. Kosova bizim gönlümüzde, Kosova Türk
toplumuna ve tüm Kosovalýlara desteðimiz devam ediyor” dedi.
E
Mehmet Bütüç
SNAF ÝE Derneði organizasyonunda Kosova’ya iki günlük
bir ziyarette bulunan Edirne
Trakya Üniversitesi Öðretim üyeleri
baþta Rektör Prof. Dr. Enver Duran,
Rektör Yardýmcýsý Prof. Dr. Beyhan
Kahramanlýoðlu, Eðitim Fakültesi
Dekaný Prof. Dr. Hilmi Ýbar, Prof. Dr.
Halim Orta ve beraberce ziyarette
bulunan üniversite heyeti Prizren
halkýnýn büyük ilgisini çekti.
ESNAF ÝE Derneði Baþkaný Cemil
Luma’dan aldýðýmýz bilgilere göre,
ziyaretin ilk gününde Edirne Trakya
Üniversitesi heyetini Kosova Türk
Taburu Görev Kuvvet Komutanlýðý
Komutaný Yarbay Mehmet Partigöç
kabul etti. Görüþmeler esnasýnda
Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Enver Duran, “Prizren’de bulunmamýzýn sebebi, ESNAF Derneði ve
üniversitemiz arasýnda yýllardýr var
olan olumlu ve baþarýlý iliþkilerimizin neticesinde ve akýþýnda,
beraberce yürüttüðümüz projenin, üniversitemizin Eðitim
Araþtýrma ve Uygulama
Hastanesi’nde eðitim gören
Kosovalý doktorlara uzman
kurslarý sertifikalarýnýn verilmesidir. Kosovalýlara bu tür desteklerimiz devam edecektir” dedi.
Tabur Komutaný ile yapýlan
görüþme çok sýcak ve dostça bir
ortamda gerçekleþti. Komutan
Partigöç de bu tür faaliyetleri
destekleyeceðini ifade etti.
d e v a mý s a y f a 6 ’ d a
KOSOVA TÜRKLERÝ`NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Mehmetçik komutayý devraldý
SAYI: 379
YIL: 9
Perþembe, 31 Mayýs 2007
Fiyatý: 0.50
Baðýmsýzlýk için BM Güvenlik Konseyi’nden gelecek kararý bekleyen Kosova’da TSK
önemli bir görev üstlendi. Tugay Komutaný Alman General Erich Pfeffer, görevini
Tuðgeneral Uður Tarçýn’a devrederken, törene yerel ve uluslar arasý çok sayýda davetli
katýldý. Tuðgeneral Uður Tarçýn “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün de
dediði gibi ‘Yurtta barýþ dünyada barýþ’ ilkesi parolamýz olacaktýr” dedi.
Taner GÜÇLÜTÜRK
29 Mayýs Pazartesi günü Çokuluslu Güney
Tugayýnda düzenlenen devir teslim töreniyle
tugay komutanlýðý Türk askerine geçti.
NATO askerlerinin Kosova’ya intikalinden
bu yana Çokuluslu Güney Tugayýnda görev
yapan Türk askerleri ilk defa tugay komutanlýðýný devraldý. Törene KFOR Komutaný
General Roland Kather, UNMIK Yöneticisi
Yoakim Rüker, Kosova Baþbakaný Agim Çeku,
Kosova Hükümeti temsilcileri, milletvekilleri,
yerel ve uluslar arasý çok sayýda kuruluþ temsilcisi katýldý.
Askerlerin tören geçiþi ardýndan Tugay
Komutaný Alman General Erich Pfeffer, veda
konuþmasýnda, Kosova halkýndan görmüþ
olduklarý yakýnlýk ve iþbirliðinin görevini daha
kolay ve baþarýlý kýldýðýný vurguladý. Görevi
süresince katkýsý geçen herkese teþekkürlerini
ileten Alman General, Kosova halkýnýn
Avrupa’yla ortak ve olumlu bir gelecek için
þiddetin bir seçenek olmadýðýný, bu ülkenin
zenginliðinin içerdiði kültürel, etnik, dinsel
çeþitlilikte yattýðýný, hukuk kurallarýna, ekono-
mi, eðitim, idari ve soysal kalkýnmaya öncelik
verilmesi gerektiðini anladýklarýný vurguladý.
General Pfeffer, konuþmasýnýn son kýsmýný
görev icra ettiði KFOR’daki silah arkadaþlarýna minnet borcunu dile getirmek için ayýrdý.
KFOR Komutaný Korgeneral Roland
Kather de, konuþmasýnda Tuðgeneral Frönlih’e
ve Tuðgeneral Fefer’e, görevlerini etkin ve
üstün baþarýyla gerçekleþtirdikleri için teþekkür
etti. Güvenliði tehdide sürükleyecek durumlarda KFOR’un þiddete müdahale etmeye hazýr
olduðunu vurgulayan Kather,
görevi devralacak Tuðgeneral
Tarçýn’a baþarýlar diledi.
Korgeneral Kather,
“Tuðgeneral Tarçýn, aramýza
hoþ geldiniz. Kosova Güney
Kuvvetleri Komutanlýðý sorumluluk bölgesinde iþimiz henüz
bitmedi. Halen birçok iþ yapýlmayý bekliyor. Bu görev, kritik
zamanda ilerlerken þimdi liderlik görevini üstlenmek elinizde”
dedi.
Çokuluslu Güney
Tugayýndaki güvenlik ve
istikrarýn devamýnýn
Türkiye’nin komutanlýðýný
devraldýðý dönemde de süreceðine inancýnýn tam olduðunu vurgulayan
Tuðgeneral Uður Tarçýn, Türk Ordusunun
uluslar arasý düzeydeki görevlerinden bahsetti
ve “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu
Atatürk’ün de dediði gibi ‘Yurtta barýþ dünyada barýþ’ ilkesi parolamýz olacaktýr” dedi.
Tuðgeneral Tarçýn da, bu görevi devralmanýn kendisi için büyük bir gurur olduðunu
belirterek, “Görevimizi ilgili BM Güvenlik
Konseyi kararlarýna ve NATO’nun talimatlarýna uygun þekilde, uluslararasý hukuk ve yerel
kurallara baðlý kalarak ve ayný zamanda
Kosova halkýný destekleyerek gerçekleþtirmeye
devam edeceðiz” dedi.
d e v a mý sa y f a 7 ’d e
Edirne Trakya Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Enver DURAN
“Trakya Gençlik Ateþi”
Kosovalýlarý coþturdu
“Esnaf” Ýþadamlarý Derneði organizasyonuyla Trakya
Üniversitesi “Trakya Gençlik Ateþi” Grubu Prizren ve
Priþtine’de konser sundu. “Trakya Gençlik Ateþi” Grubu,
Priþtine’nin “Gerçek” Kültür Sanat ve Spor Derneði ile
TÜMED- Priþtine Þubesi organizasyonuyla Priþtine’de
düzenlenen konserlerle Kosovalýlarýn gönlünü
fethetmeye baþardý.
C
Taner Güçlütürk
umartesi
akþamý
Prizren
Kültür evi salonunda
Trakya Üniversitesinden gelen
Saðlýk Kültür ve
Spor Daire
Baþkanlýðý “Trakya
Gençlik Ateþi” Grubu Balkan ülkeleri geleneklerinden
seçilmiþ folklor ve Kýrkpýnar güreþ gösterilerini sundu.
Reçana’da “Azýnlýklar
ve Seçimler” tartýþýldý
d e v a m ý sa y f a 6 ’ d a
Toplantýda hazýrlanan yeni seçim yasa tasarýsý, Ahtisari’nin
paketine göre seçim düzenlemeleri, seçimler ve etnik topluluklara mensup siyasi partilerin katýlýmý, sorunlarý ve istemleri
masaya yatýrýldý. Yeni seçim düzenlemelerine göre önümüzdeki
dönemde Kosova Türklerini önemli geliþmeler beklerken,
davet edilmelerine raðmen böyle önemli bir toplantýya sadece
Türk Sivil Toplum Kuruluþlarý ile KDTP yetkililer
inin katýlmamasý dikkat çekiciydi.
K
Taner Güçlütürk
osova Etnik Topluluklar Entegrasyonu Merkezi
tarafýndan hafta sonunda Reçana’da “Azýnlýklar ve
Seçimler” konulu toplantý düzenlendi. Amerikan Ofisi
tarafýndan desteklenen toplantýya
Milletvekili
Sadik Ýdrizi,
Seçim
Komisyonu
Merkezi Baþkaný
Mazlum Baraliu,
Boþnak, Goralý,
Rom topluluðu
temsilcileri, sivil
toplum kuruluþ yetkilileri ve çok sayýda davetli katýldý.
Toplantýya yeni seçim yasa tasarýsý ve önümüzdeki seçimlerde
yürürlüðe girecek yeni kurallar damgasýný vurdu. Seçim hazýrlýklarý ve yeni seçim yasa tasarýsý üzerine konuþan Seçim
Komisyonu Merkezi Baþkaný Mazlum Baraliu, gelen istemler
üzerine gelecek seçimlerin açýk liste ve yüzdelik sistemine
göre yapýlacaðýný bildirdi.
d e v a mý sa y fa 7 ’d e
Kosova
Sembollerde anlaþmazlýk derinleþiyor
K
osova statü sürecinde bugünlere son tango
oynanýp dursun Kosovalý siyasi liderler
arasýnda özellikle yeni kurulacak devletin
sembolleri ile ilgili fikir ayrýlýðý sürmeye devam
ediyor. LDK, Rugova’nýn hazýrlatmýþ olduðu sembollerin Kosova’nýn yeni sembolleri olmasý için
baský yaparken, diðer parti liderleri ise bunu kabul
etmeye yanaþmýyorlar ve sorun gün geçtikçe daha da
büyümeye aday.
Kosova Baþ müzakere heyeti düzenlediði son
toplantýsýnýn gündemimi Kosova devlet sembolleri
oluþturdu. Müzakere ekibi üyeleri arasýnda birliði
simgelemesi açýsýndan imzaladýklarý Pacanticos
anlaþmasýndan sonra heyet içinde ilk defa derin
anlaþmazlýklar baþ gösterdi. Toplantýda Baþkan
Seydiu ile ORA Baþkaný Veton Surroi arasýnda sembollerin kabul prosedürü için farklý tutumlar takýnmalarý toplantýya damgasýný vurdu. Seydiu, sembollerin kabulü için kararýn oy çoðunluðu ile alýnmasýný
ýsrar ederken, ORA Baþkaný Surroi ise kararýn oybirliði ile alýnmasýnda ýsrar etti. Baþkan Seydiu toplantýda Surroi’nin Kosova vatandaþlarýna geçici seyahat
belgeleri verilmesi önerisini kabul etmeye yanaþmadýðý iddia edildi. Express gazetesi, Veton
Surroi’nin bu hareket sonrasý toplantýyý terk etmek
istediðini ileri sürdü.
Kosova baþ müzakere ekibi, Kosova Meclisi
Baþkanlýk divaný üyeleri ile ortaklaþa bir toplantý
düzenledi. Bu görüþme öncesi Kosova Baþ müzakere
heyeti üyeleri basýna kapalý bir toplantýda bir araya
geldiler. Toplantý ile ilgili bizlere ulaþan bilgilere
göre Kosova baþ müzakere heyeti üyelerinin devlet
sembolleri ile ilgili bir anlaþmaya varamadýklarý ve
bu konuyla ilgili ilerleyen günlerde yine bir araya
gelecekleri duyuruldu.
Baþkan Seydiu, Kosova Meclisi Baþkanlýk
divaný üyeleri ile yaptýklarý görüþme ardýndan yaptýðý
açýklamada Kosova’nýn benliðini temsil edecek olan
devlet sembollerinin, Kosova bayraðý ile milli marþý
gibi konularý masaya yatýrdýklarýný söyledi. Seydiu,
Kosova’da þu anda geçerli olan UNMIK seyahat
evraklarýnýn yürürlükten kalkmasý ve Kosova vatandaþlarýnýn seyahat belgesi ile diðer evraklarýn oluþturulmasý konusunun da görüþüldüðünü belirtti.
Seydiu, Kosova Baþ müzakere heyeti ile Kosova
Meclisi baþkanlýk divanýnýn bu konu ile ilgili karara
alýncaya kadar çalýþmalarýna devam edeceðini ifade
etti. Seydiu, “Bu konu ile ilgili kimse somut bir
öneride bulunmadý. Kimi siyasi partiler bu konu ile
ilgili kendi önerilerini verebilirler. Biz resmi olarak
þu ana kadar hiçbir öneride bulunmadýk” dedi.
Seydiu, Kosova devlet sembolleri ile ilgili Kosova
baþ müzakerecisi Marthi Ahtisaari’nin Kosova
çözüm öneri paketinde yer alan kriterler
çerçevesinde çalýþmalarýn yürütülmesinin gerekliliðine iþaret etti.
Görüþme sonrasý gazetecilerin karþýsýna çýkan
Baþbakan Çeku, Kosova Baþ müzakere heyetinin
çalýþmalarýna deðinirken, heyetin devlet sembolleri
için ortak bir karar alýnmasý tutumunu benimsediðini
ifade etti. Kosova sembolleri için yayýnlanacak olan
konkurda bu konu ile ilgili kriterlerin saptanmasý
gerekliliðine vurgu yapan Baþbakan Çeku, devlet
sembollerin bu günkü sembollerden farklý olmasý
gerektiðini ifade etti. Kosova’nýn devlet sembollerinin belirlenmesi için bir prosedürün gerektiðini
belirten Çeku, sembollerle ilgili Kosova Meclisi
baþkanlýk divaný tarafýndan konkurun yayýnlanacaðýný belirtti.
Kosova sembollerinin geç kabulünün olumsuz
D’Alema’dan
Kosova’ya inciler
D’Alema, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn artýk kaçýnýlmaz
olduðunu ifade ederken, Güvenlik Konseyi’nin
önümüzdeki hafta içinde Kosova ile ilgili yeni kararýný
kabul etmeye hazýrlandýðý müjdesini verdi.
Ý
talya Dýþiþleri Bakaný Masimo D’Alema, Bari’de yaptýðý
bir konuþmada BM Güvenlik Konseyi’nin önümüzdeki
hafta içinde Kosova ile ilgili yeni bir karar kabul edeceðini ifade etti. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn kaçýnýlmaz olduðunu
belirten D’Alema, baðýmsýz Kosova’nýn bölgede istikrarý
saðlayacaðýný dile getirdi. Sýrbistan yönetiminin bu yönde bir
kararý kabullenmesinin zor olacaðýnýn belirten D’Alema, bu
gerçeðin er yada geç kabul edileceðini belirtti. Kosova sorununun artýk acil çözülmesi gereken bir soruna tekabül ettiðini
belirten D’Alema, 90. yýllarda Sýrbistan liderlerinin yürütmüþ
olduklarý politikalardan dolayý Kosova sorunu tarihi bir olay
olduðunu belirtti.
Almanya’nýn Postdam kentinde düzenlenecek olan G-8
toplantýsýna da deðinen D’Alema, BM Güvenlik Konseyi’nin
Kosova ile ilgili alacaðý yeni kararýna sonuna kadar destek
sunacaðýný belirti. D’Alema, Postdam’da düzenlenecek olan
G-8 ülkeleri bakanlarý toplantýsýnýn BM Güvenlik
Konseyi’nde Kosova ile ilgili yeni kararýnýn kabul edilesi için
büyük önem arz edeceðini belirtti.
Ayný tas, ayný hamam
K
osova statüsünün çözüme kavuþturulmasý için diplomasi
trafiði üst düzeye çýkmýþ durumda. ABD ve AB,
Ahtisaari’nin çözüm öneri paketini desteklerken, Rusya ve
Sýrbistan bu öneriyi kabul edilmez olarak nitelendirirken, sürekli
olarak taraflara arasýnda görüþmelerin devamý için ýsrarlarýný
sürdürüyorlar.
BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisaari, Kosova ile
ilgili çözüm öneri paketini açýkladýðý günden bu yana geçen süreç
içinde Sýrbistan ve Rusya’nýn tutumlarýnda bir deðiþme görünmezken, sürecin baltalanmasý için ellerinden geleni yapmakta
direniyorlar.
Perþembe, 31 Mayýs 2007
2
izler býrakabileceðinin altýný çizen Çeku, “Bugün bir
sorunla karþý karþýya kaldýðýmýz açýktýr. Sembollerle
ilgili prosedürü bu gün baþlatabiliriz. Prosedürün
iþlemeye baþlamasýndan sonra bu konuda mecliste
nihai kararýmýzý verebiliriz. Ama bu sorunu bu süreç
içinde çözmeyi baþaramayýp da Kosova statüsünün
belirlenmesinden sonraya býrakýrsak bu konu ile
ilgili kararý uluslararasý toplum temsilcisi verebilecektir” dedi.
Kosova sembollerini kabul edilmesinin BM
Güvenlik Konseyi kararýna baðlý olduðunu hatýrlatan
Baþbakan Çeku, tüm evrak, semboller gibi diðer
konularla ilgili kararýn Kosova’da görev yapacak
olan Uluslararasý Sivil Bürosu yöneticisi tarafýndan
alacaðýný söyledi.
Kosova sembollerini parti sembolleri olmasýna
karþý olduðunu belirten PDK Baþkaný Haþim Thaçi,
Kosova sembollerinin için oy birliði ile karar alýnmasý gerektiðini ifade etti. Thaçi, “Bu konuda karar
oybirliði ile alýnmalýdýr. Baþ müzakere heyeti
üyelerinin bu konuda veto kullanma gibi bir haklarý
yoktur. Bu konuda bir kararýn oy çokluðu ile kabul
edilemez” dedi.
ORA Baþkaný Veton Surroi, Kosova devletinin
semboller ile ilgili kriterleri belli olmadan sembollerle ilgili bir önerinin söz konusu olamayacaðýný ifade
etti. Surroi, “Meclis Baþkanlýk divaný tarafýndan
semboller ile ilgili konkurun yayýnlanmasý memnun
edicidir. Bu, yönde alýnmýþ olan karar siyasi iradeyi
yansýtan bir karar hüviyetindedir. Prosedürle ilgili bir
çok öneri ortaya atýldý. Þimdi sadece bu konu ile
ilgili bir siyasi kararýn alýnmasý gerekmektedir” dedi.
Kosova baþ müzakere heyetinin diðer üyeleri de
konu ile ilgili yaptýklarý açýklamalarda Kosova devlet
sembollerine sahip olacaðýný ifade ederken, arada bir
boþluðun yaþanmayacaðýný ifade ettiler.
Koþtuniça: “Bize saldýrý yapýlýyor”
S
ýrbistan Baþbakaný
Voyislav Koþtuniça, Fon
Net ajansýna verdiði
demeçte “Sýrbistan hükümeti
topraklarýnda kurulacak diðer bir
devlet eylemini kabul etmeyeceðini” söyledi. ABD tarafýndan
hazýrlanan Kosova kararýnýn BM
Beyannamesi ve uluslararasý
hukuka aykýrý olduðunu belirten
Koþtuniça, BM Güvenlik
Konseyi’nin Sýrbistan’ýn %15
topraklarýný kendilerinden
koparma kararýný düþünmeden
iptal etmesi gerektiðini söyledi. Güvenlik
Konseyi’nin daimi üyelerinden biri olan
Rusya’nýn kendileri ile ayný
tutumu benimsemiþ olduðunu
belirten Koþtuniça, “BM
örgütü üyesi olan bir devletin,
iradesi dýþýnda bir karar alýnarak sýnýrlarýnýn deðiþtirilme
çabasý o devlete yapýlan bir
saldýrý niteliði taþýmaktadýr”
dedi. Sýrbistan’ýn her zaman
bölgesel iþbirliðinden yana
olduðunu hatýrlatan
Koþtuniça, Sýrbistan’ýn bölge
ülkelerinin toprak bütünlüðüne saygýlý olduðunu belirtirken, bundan dolayý da herkesin kendi sýnýrlarýna saygýlý göstermesi gerektiðini ifade etti.
3
Kosova
Putin: “Görüþmelerin
Mert olmayan bir insanla iþe baþlamak, sonu gelmeyecek, ya da kötü
devamýndan yanayýz”
bitecek bir yola çýkmak demektir.
Perþembe, 31 Mayýs 2007
Güzel sözler
R
usya Baþkaný Vladimir Putin,
Avusturya Baþkaný Heinz
Fischer ile yaptýðý görüþme
ardýndan yaptýðý açýklamada
Rusya’nýn taraflar arasýnda
görüþmelerin devam etmesinden yana
olduðu tutumunu tekrarladý. Belgrat
ile Priþtine arasýnda görüþmelerin
devam etmesinin gerekliliðine iþaret
eden Putin, Kosova sorununun BM
1244 sayýlý kararý çerçevesinde
çözülmesinin en iyi yol olacaðýný ifade
etti. Putin, “Biz uluslararasý ilkeler
arasýnda bulunan, bir devletin toprak
bütünlüðüne saygýlý davranýlmasýndan
yana olduðumuzu sürekli dile getiriy-
S
oruz. Kosova’nýn Sýrbistan’a ait bir
bölge olduðunu kabul eden BM 1244
sayýlý karara da herkesin saygý göstermesini istiyoruz” dedi.
Kosova sorununda zoraki bir
çözüme karþý olduklarýný ifade ebem
Putin, kendilerinin iki taraf arasýnda
imzalanacak olan bir anlaþma ile
çözümden yana olduklarýný belirtti.
Putin, “Eðer taraflar anlaþarak bir
sonuca varýrsalar, biz buna karþý
gelmeyiz. Biz sadece her tür zoraki
çözüme karþý olduðumuzu ifade ediyoruz. Bir defa daha ifade etmekte
yarar var; taraflar arasýnda var olacak
her tür çözümü destekliyoruz” dedi.
Osoyani Priþtine’ye
kapýlarýný kapattý
on günlerde uluslararasý ve
yerli yetkililer, Sýrplarýn
yaþadýklarý bölgeleri ziyaret
ederek yöre sakinlerinin bir yanda
sorunlarýný dinlerken diðer taraftan
da onarlý statü süreci ile bilgilendirdikleri çalýþmalara hýz
verdiler. Bu çalýþmalar
çerçevesinde yetkililer Ýstok
belediyesine baðlý bulunan Osoyani
köyünü ziyaret ettiler ama köy
sakinlerinin protestosu ile karþý
karþýya kaldýlar. Görüþmeye az
sayýda köy sakini katýlýrken, yetkililer bu görüþmeden mutsuz bir
þekilde ayrýldýlar
Kosova UNMIK Yöneticisi
Yoakim Rüker, Rusya Priþtine
Eþgüdüm büro þefi Andrey Dronov,
Dönüþ ve Mülteciler Bakaný
Branislav Grbiç, Baþbakanlýk
danýþmaný Ram Arifay, Batý Çok
uluslu barýþ gücü Komutaný
General Antonio Venci, Ýstok
Belediye Baþkaný Fadil Ferati’den
oluþan bir heyet Sýrplarýn yaþadýklarý Osoyani köyünü ziyaret ettiler.
Osoyani köyü temsilcileri,
baþta Kosova yerli ve uluslararasý
temsilcileri ile görüþmeyi kabul
etmezken, köy okulda yapýlmasý
planlanan görüþme ancak Osoyani
restoranýnda ancak gerçekleþebildi.
Kosova’da Sýrplarýn sorunlarýný ele
almak için köye gelen Kosova üst
düzey yetkilileri, Sýrplarla bir saat
kadar görüþebildiler.
Kosova UNMIK Yöneticisi
Yoakim Rüker, Osoyani köyü
sakinlerinin toplantýya katýlmalarýnýn kimileri tarafýndan engellendiðini ifade etti. Osoyani
Sýrplarýnýn karþýlaþtýklarý sorunlar
dinlemek ve onlarý statü süreci ile
bilgilendirmek için buralara kadar
geldiklerini belirten Rüker, bu
olaydan büyük üzüntü duyduðunu
dile getirdi. Rüker, “Su tesisatý,
ekonomik projeleri yaný sýra köy
sakilerinin karþýlaþtýklarý diðer
sorunlarý dinlemek için burada
bulunuyoruz. Osoyani köyü bir ada
deðildir. Bu yüzden de insanlarýn
özgür yaþayacaklarý ve parlak bir
geleceðe sahip olacaklar
Kosova’nýn bir parçasýdýr” dedi.
Rusya Priþtine Eþgüdüm
Bürosu þefi Andrey Dronov yaptýðý
açýklamada bu tür görüþmelerin
önemine vurgu yaparken, köy
sakinlerinin karþýlaþtýklarý sorunlarý
ilk elden kendilerine ulaþtýrma
þanslarýný geri teptiklerini ifade
etti. Dronov, “Bugün burada yapýcý
bir görüþme için ortam kurulamadý.
Ama kýsa bir zaman içinde bunu
gerçekleþtireceðimize inanýyorum”
dedi. Dronov restoranda bulunan
Sýrplarýn yönettikleri sorularý da
cevaplandýrdý. Kosova için alýnacak
olan yeni kararla ilgili soruya
Dronov, New York’ta insanlarý bu
konuda iþlerini yapmalarý için
onlarýn rahat býrakýlmasý gerektiðini dile getirirdi.
Kosova Dönüþ ve Mülteciler
Bakaný Branislav Grbiç ise toplantýnýn planlandýðý þekilde yapýlmasý
nedenlerini yorumlamazken, þunlarý
ifade etti : “Burada birkaç Sýrp
sakini ile görüþtüðümüz doðru.
Karþýlaþtýklarý sorunlarý dinleme
fýrsatýmýz oldu. Bakan olarak
onlarýn su sorununun çözümü, mültecilerin evlerine dönmeleri gibi
sorunlarýn çözüme kavuþturulasý
isteklerini anlayýþla karþýlaþýyoruz.
Bu yönde yardýmlarýmýzý sunmak
için elimizden geleni yapacaðýz”
dedi.
Ýstok Belediye Baþkaný Fadil
Ferati, Osoyan Sýrplarý ile bir
görüþme planlandýðýný ama bu
görüþmenin planlandýðý þekilde
yapýlamadýðýný ifade etti.
Toplantýya birkaç Osoyan köyü
sakininin katýldýðýný belirten
Baþkan Ferati, onlarýn karþý karþýya
kalmýþ olduklarý sorunlarý dinlediklerini belirtti.
(MONTESQUÝE)
Vnendt, hoþgörü istedi
V
nendt, Kosova’nýn geleceðinin
çok uluslu bir toplumda
olduðunu dile getirirken, dini
objelerin korunmasý gerekliliðine
iþaret ederken bunlarýn Kosova’nýn
doðal zenginliði olduðunu ifade etti.
karar alma yetkim bulunmamaktadýr.
Ama bu çözülmesi gereken bir soruna
tekabül etmektedir. Kosova için dini
objeler ile alanlarýnýn korunmasý çok
önemli bir görevdir. Kosova’nýn geleceði Avrupa’da olmalýdýr. Bunu
AGÝT Kosova misyonu þefi Verner
Vnendt, Ýpek ve Deçan’ý ziyaret etti.
Vnendt, Ýpek belediye yetkilileri ile
yaptýðý görüþme ardýndan Ýpek
patrikhanesini de ziyaret etti. AGÝT
Kosova misyonu þefi Ýpek ve Deçan
belediye yetkilileri ile yaptýðý
görüþmede Avrupa Birliði’ne üye
olmak için tek þartýn etnik gruplar
arasýnda hoþgörünün kurulmasý
olduðunu dile getirdi.
AGÝT Kosova misyonu þefi
Vnendt Ýpek belediye yetkilileri ile
yaptýðý görüþmede Ýpek
Patrikhanesi’nin çevre duvarlarýný
inþasýnda belediye ile çýkan sorunu ele
aldý. Görüþme ardýndan gazetecilere
açýklamada bulunan Vnendt, Ýpek
Patrikhanesi duvarlarýnýn inþasý ile
ortaya çýkan soruna arabuluculuk
yapma durumunda olmadýðýný söyledi.
Vnend, “Belediye ve Patrikhane
arasýnda patlak veren sorun hakkýnda
gerçekleþtirmek için ortaklaþa anlayýþ,
iþbirliði ve anlaþmalarýn yapýlmasý
gerekiyor” dedi.
Ýpek belediye Baþkaný Ali Layçi
görüþme ardýndan gazetecilere yaptýðý
açýklamada din objelerinin korunmasýnýn belediye yetkisinde bulunduðunu belirtirken, bütün dini
objelerin Kosova’nýn zenginliðinin
ifadesi olduðuna vurgu yaparken,
“Patrikhane dün Ýpek’in idi, bugünde
Ýpek’in, yarýnda Ýpek’in kalacaktýr”
dedi. AGÝT ile iliþkilerini örneksel bir
seviyede olduðunu dile getiren Layçi,
“AGÝT ile bir daha iyi iliþkilerimizin
varlýðýnýn kanýtladýk” dedi.
Vnendt, Deçan’a yaptýðý ziyaret
sýrasýnda Kosova’nýn geleceðinin çok
uluslu bir toplumda olduðunu dile
getirdi. Sýrp belediyesi Gorajdece yaptýðý ziyaret sýrasýnda köy öðrencilerini
taþýyacak bir okul minibüsü hediye
etti.
Kosova
LDK’nýn gündemi semboller
B
aðýmsýzlýk sonrasý Kosova’yý
temsil edecek olan sembolleri
ile ilgili bir anlaþmaya
varýlamýyor. LDK partisinin kimi temsilcileri Rugova’nýn ölmeden önce
hazýrlatmýþ olduðu sembollerin Kosova
devletinin resmi sembolleri olmasýný
sürekli dile getirirken, parti içinde bu
konuda farklý sesler yükselmeye
baþladý. Yani parti içinde bu konuda bir
mutabakata varýlamýyor.
Baðýmsýz bir devlet olma yolunda
emin adýmlarla ilerleyen Kosova, ister
istemez bu süreçte azý sorunlarla da
karþý karþýya kalýyor. Bu sorunlarýn
baþýný yeni devletin sembollerinin seçimi çekmektedir. Kosova baþ müzakere
heyetinin LDK üyeleri merhum baþkan
Ýbrahim Rugova’nýn ölümünden önce
hazýrlatmýþ olduðu bayrak ile diðer
sembollerin Kosova’nýn resmi sembolleri olmasý için çaba harcamaktadýrlar.
Baþkan Fatmir Seydiu bu öneriyi
gerçekleþtirdikleri toplantýlarda her
zaman dile getirmeye çalýþýrken, diðer
üyelerin de öneriyi kabul etmekleri
için baský yapmaktadýr. Ama Baþ
müzakere heyeti içinde bulunan diðer
siyasi liderler bu öneriyi kabul
etmemekte direnirken, bu konu LDK
partisinin gündeminde bir türlü
düþmek bilmiyor.
LDK parti Baþkanlýðýnda düzenlenen son toplantýda bu konuyu tekrar
masaya yatýrýldý. LDK partisinin birinci baþkaný Eçrem Krüeziu’nin baþkanlýðýnda gerçekleþen ve iki saat süren
toplantýda, semboller konusu masaya
yatýrýlýrken, sembollerle ilgili kesin bir
karar alýnmadý. Toplantý ardýndan
gazetecilerin sorularýný yanýtlayan
Krüeziu, LDK’nýn merhum Baþkan
Ýbrahim Rugova tarafýndan hazýrlatýlan
sembollerin Kosova’nýn yeni devlet
sembolleri olmasýndan yana olduklarýný dile getirirken, yerli ve uluslararasý yetkililerin sembollerin belirlenme sürecinde iþbirliðinde bulunmalarýnýn gerekliliðine iþaret etti.
LDK üyelerinin merhum baþkan
Rugova tarafýndan hazýrlatýlan sembollerinin Kosova devletinin sembolleri
Yaðcýlar, Anayasa
yapým sürecinde
K
osova’nýn yeni
anayasasýný hazýrlayacak olan komisyon
Seydiu tarafýndan seçildi.
Hayredin Kuçi baþkanlýðýnda
oluþturulan Anayasa
Komisyonu’nda Kosova
Demokratik Türk Partisi
Baþkaný Mahir Yaðcýlar da
yer alýrken, komisyonun
hazýrlayacaðý tasarýyý
görüþülmek için meclise havale edecek.
Baþkan Fatmir Seydiu, Kosova baþ müzakere heyeti
üyeleri, Kosova Meclis Baþkanlýk divaný üyeleri ile yaptýðý
görüþmeler ardýndan Kosova’nýn yeni anayasasýný hazýrlayacak Anayasa Komisyonu üyelerini seçti. Komisyon yeni
anayasa tasarýsýný hazýrladýktan sonra, tasarýnýn görüþmesi için
tasarýyý Kosova Meclisi’ne gönderecekler.
Hayredin Kuçi baþkanlýðýnda oluþturulan Anayasa
Komisyonu, Kosova Baþkaný Fatmir Seydiu tarafýndan
denetlenecek. Komisyon, Hayredin Kuçi (PDK), Nekibe
Kelmendi (LDK), Eçrem Krüeziu (LDK), Arsim Bayrami
(PDK), Ram Manay (LDK), Ýlyaz Ramayliu (LDK), Kadri
Krüeziu (AAK), Fatmir Fehmiu (ORA), Blerim Þala (Siyasi
stratejik gurubu), Skender Hüseni (LDK), Yakup Krasniçi
(PDK), Ardiana Cinai (AAK), Ülber Hüsa (ORA), Lirie
Osmani (Sivil kuruluþlar), Cülyeta Muþkolay (Sivil topluluklar), Mahir Yaðcýlar (Türk topluluk temsilci), Bayram Latifi
(topluluk temsilcisi) ve Cevdet Neziri (topluluk temsilcisi).
Sýrplarýn üç temsilci ile Anayasa Komisyonu’na katýlmasý
beklenirken, Sýrp tarafýný kimlerin temsil edileceði hakkýnda
herhangi bir bilgi verilmedi.
: 3 79
ý
y
a
S
KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Haftalýk gazete
Sahibi ve Genel Müdürü:
Mehmet BÜTÜÇ
Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO
Kültür: Ýskender MUZBEG
Perþembe, 31 Mayýs 2007
ile ilgili gösterdikleri tepkileri normal
karþýladýklarýný ifade eden Krüeziu,
LDK Baþkanlýk divanýnýn bu konu ile
ilgili kesin bir karar almadýðýný belirtti.
Krüeziu, “Baþkanlýk divanýnýn bu
konuya ne zamana karþý geleceðini
bilmiyorum. Bizim için önem arz eden
þey, merhum baþkanýmýn Rugova’nýn
hazýrlatmýþ olduðu Kosova bayraðý ve
diðer devlet sembollerinin kabulüdür”
dedi.
LDK Baþkanlýk divaný son toplantýsýnda sembollerle ilgili kesin karar
almazken, LDK partisi mensubu
Kosova Spor ve Gençlik Bakaný Astrit
Haraçiya, merhum baþkan Ýbrahim
Rugova tarafýndan tasarlanan antik
Dardania bayraðý ile diðer sembollerin
Marthi Ahtisaari’nin hazýrlamýþ olduðu
Kosova çözüm öneri paketine aykýrýlýk
teþkil ettiðinden dolayý bunlarýn kabul
görmeyeceðini ifade etti. Haraçiya,
Rugova’nýn kullandýðý bayraðýn
baþkanlýðýn bayraðý olmasýný ama
Kosova devletin bayraðýnýn ise farklý
olmasý gerektiðini ifade etti.
Bakan Haraçiya Expres gazetesine
verdiði demeçte gazetecilere yapmýþ
4
olduðu açýklamanýn arkasýnda
olduðunu tekrarladý. Haraçiya, “Ben
siyasi puan kazanmak için bu yönde
herhangi bir konuþmada bulunmadým.
Ben gerçekçi ve pragmatik bir kiþiyim.
Benim için devletimin çýkarlarý her
þeyden önemlidir” dedi. Merhum
baþkan Ýbrahim Rugova’nýn ailesinden
bir gün önce yapmýþ olduðu açýklamalardan tepki almadýðýnýn altýný çizen
Haraçiya, “Rugova’nýn ailesi ile sürekli temas halindeyim. Bu konuda herhangi bir görüþmemiz olmamýþtýr”
dedi.
Kosova Baþ müzakere heyeti
içinde sembollerin belirlenmesi ile
ilgili tartýþmalar bir türlü son bulmuyor. Önümüzdeki günlerde de yapýlmasý
beklenen toplantýlarda konunun tekrar
alýnmasý beklenmektedir. Geçtiðimiz
günlerde Kosova Kamu Hizmetler
Bakaný Kosova’da sembollerin kullanýmý için gerekli olan yasayý imzaladý. Yasanýn Kosova Meclisi’nde
görüþülüp kabul edilmesi gerekmektedir. Meclis kararýndan sonra son sözü
tabi ki uluslararasý toplum yetkilileri
verecektir.
Bild: “Kosova özel bir
durumdur”
Son günlerde en tartýþmalý konular arasýnda bulunan Kosova’nýn bir özel duruma tekabül edip etmediði konusu güncelliði korumaya devam ediyor. Bild, Kosova’nýn diðer
sorunlu bölgelere nazaran özel bir konuma tekabül ettiðini belirtirken, bu sorunun
diðer sorunlu bölgelerle karýþtýrýlmamasý gerektiðini üstüne basa basa vurguladý.
Ý
sveç Dýþiþleri Bakaný Karl Bild,
Rusya’da yayýnlanan “Vremya
Novostey” gazetesine verdiði demeçte
“BM Güvenlik Konseyi’nin Kosova ile ilgili
bir an önce karar almasý gerektiðini belirtirken, bu kararýn ertelenmesinin yeni
tehditlere yol açacaðýna inandýðýný dile
getirdi. Kosova’da olduðu gibi dünyanýn bir
çok bölgelerinde halklarýn bölücü eylemlerde bulunduklarýný hatýrlatan Bild,
Sovyetlerin yýkýlmasý sonrasý oluþan döneminde çok sayýda halklarýn da bunu talep
edebileceðini ifade etti. Bild “Normal olarak
onlar da bu özel durumdan yararlanma
isteyeceklerdir. Bundan dolayý da uluslararasý toplum Kosova sorununun tek taraflý
tanýmalarla çözüme kavuþturulmasýný deðil
de, uluslararasý toplumun alacaðý karar ile
baðýmsýzlýðýný kazanmasýný istiyoruz” dedi.
Kosova sorunu, Gürcistan’ýn Abhasya
sorunu arasýnda de tür bir farký var sorusuna
Bild, “Kosova’da Arnavutlar ezici bir
çoðunluðu oluþturmaktadýrlar. Abhaslar ise
90. yýllarda çatýþmalar baþlayana kadar
çoðunluðu oluþturmuyordu. Bu yüzden
Kosova ile Abhazya ayný soruna tekabül
Balkan ve Ankara Muhabiri:
Erhan TÜRBEDAR
Muhabirler:
Taner GÜÇLÜTÜRK
Enis TABAK
Yüksel POMAK
Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA
Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK
Kadýn: Sezen HASKUKA
Gençlik: Sinem ÞÝÞKO
Çocuk Sayfasý: Eda BÜTÜÇ
Spor: Ýsmail MAKASÇÝ
Luan MORÝNA
Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ
Yazýlarda ortaya atýlan
fikirler, yazarlara
aittir. Gazetemizin resmi
görüþü deðildir.
Yazýlarýn sorumluluðu
yazarlara aittir.
e-mail:
[email protected]
[email protected]
Adres: Adem Yaþari No: 8,
Prizren/Kosova
Tel. 029 623 503
Fax: + 381 (0)29 623 503
etmemektedir” dedi.
90. yýllarda AB Balkan özel temsilcisi
görevinde bulunan Bild, herkesin Kosova
statüsünün çözümüne odaklandýðýný hatýrlatýrken Arnavutlarda Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn tanýnmasýnýn tüm sorunlar ortadan
kaldýracaðý düþüncesinin hakim olduðunu
ifade etti. Bild, “Bu tamam deðildir. Bazý
sorunlar, çözülürken baþka sorunlar ortaya
çýkacaktýr. Beni Kosova’nýn ekonomik ve
sosyal sorunlarý düþündürüyor. Ben, Kosova
kurumlarýnýn sorumluluk almasýndan yana
olduðumu sürekli dile getiriyorum. Artýk
onlar ellerini taþýn altýna sokmalýdýrlar”
dedi.
BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi
Ahtisaari’nin Kosova paket önerisini deðerlendiren Bild, “Ahtisaari’nin hazýrladýðý
çözüm öneri paketinde 120 günlük geçiþ
döneminde anayasa ile ilgili ciddi
deðiþmelerin yapýlmasýný gerekmektedir.
Bundan sonra da Arnavutlar kendi temsilcilerini özgür seçimler ile seçeceklerdir.
Bizler sadece onlarý denetleyeceðiz ve
sorumluluk almalarýný isteyeceðiz” dedi.
Banka:
Raiffeisen Bank
Yeni Dönem
Hesap No:
1502001000171635
Baský:
“SIPRINT” basýmevi
Prizren
“Yeni Dönem”
Kosova Türk Medyasý
yayýnýdýr.
Yeni Dönem KTM Þirketi
Danýþma Kurulu:
Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý)
Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk
Uzmaný)
Cemil Luma (Esnaf ÝE Derneði
Baþkaný)
Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi
Sahibi)
Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu
Avukatý)
Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný)
Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni)
5
ABD’nin dersi
KOSOVA
Perþembe, 31 Mayýs 2007
Kosova
Baðýmsýz Kosova’nýn en büyük destekçilerinin baþýnda bulunan ABD,
Kosova sorununun çözümü için çalýþmalarýna tam gaz devam ediyor.
Kosova sorununun çözümünde Marthi Ahtisaari tarafýndan hazýrlanan
Kosova çözüm önerisi çerçevesinde çözülmesinden yana olduðunu
sürekli dile getiren ABD, bu konuda Rusya’yý ikna etme
çalýþmalarýna aðýrlýk verdi.
A
BD Dýþiþleri bakanlýðý basýn
sözcüsü Sean Mackornmak
gazetecilere düzenlediði son
basýn toplantýsýnda ABD ve AB’nin,
Kosova statü sürecinin BM Kosova
Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisaari
tarafýndan hazýrlanan çözüm önerisi
çerçevesinde çözülmesi için Sýrbistan
ve Rusya’yý ikna etme çalýþmalarýný
sürdürdüðünü ifade etti. Kosova’da
statükonun devamýnýn ABD için kabul
edilemez olduðuna vurgu yapan Sözcü
Mackornmak, Kosova statüsünün ertelenmesi durumunda bölgede tansiyonun atmasýndan ve bölgede çatýþmalarýn çýkmasýndan dolayý endiþeli
olduklarýný ifade etti.
Sözcü Mackornmak, “Kosova’da
eðer statükonun sürmesi durumunda
bölgede þiddetin cereyan göstermesinden korkmaktayýz. Bütün dünya artýk
Balkanlarýn istikrara kavuþmuþ bir
bölge olduðunu görmek istemektedirler. Yani Batý Balkanlarý Avrupa’ya
entegre olmuþ bir bölge olmasý bizim
tek temennimizdir” dedi. Rusya ile
Sýrbistan’ýn Marthi Ahtisaari’nin
hazýrlamýþ olduðu Kosova çözüm
öneri paketine karþý olduklarýný
belirten Sözcü Mackornmak, “Rusya
ile Sýrbistan’ýn Ahtisaari’nin planýndan memnun olmadýklarýný biliyoruz.
Biz uluslararasý toplumun bir kanadý
olarak Rusya ve Sýrbistan’ýn bu planý
kabulü etmeleri için çaba sarf ediyoruz” dedi.
ABD Dýþiþleri Bakaný Condeliza
Rice’nin Rusya’ya gerçekleþtirmiþ
olduðu ziyaret ile ilgili de bilgi veren
Mackornmak, Moskova’nýn Rice’den
Marthi Ahtisaari’nin çözüm öneri
paketinde bazý deðiþiklikler yapýlmasýnýn istendiðini ifade etti.
Mackornmak, “Biz bu önerileri göz
önünde bulundurmaktayýz. Ama bizim
için Ahtisaari’nin Kosova ilgili yürütmüþ olduðu çalýþmalarýn özü çok
önemlidir. Ahtisaari çözüm öneri
paketi çerçevesinde BM Güvenlik
Konseyi tarafýndan alýnacak karar ile
sürecin tamamlanmasý bizler açýsýndan
önem arz etmektedir” dedi.
Marthi Ahtisaari geçenlerde yaptýðý bir açýklamada çözüm öneri
paketinde yapýlacak her hangi bir
deðiþikliðin Pandora kutusunun açýlmasýna yol açacaðýný ileri sürdü.
Öneride deðiþiklik yok
Vizner, Kosova statüsünde son dönemece girildiðini belirtirken, Ahtisaari
çözüm önerisinde herhangi bir deðiþikliðin olmayacaðýný ve yeni kararýn
bu öneri çerçevesinde alýnacaðýný ifade etti.
ABD Kosova Baþ müzakerecisi Büyükelçi Frank Wisner
“Koha Ditore” gazetesine
verdiði demeçte Kosova
statüsü ile diðer güncel
geliþmelerle ilgili çarpýcý açýklamalarda bulundu.
BM Güvenlik Konseyi’nde
Kosova için yeni kararýn
kabul edilmesinde son aþamada bulunduklarýný belirten
Wisner, kararýn kýsa bir zaman
içinde alýnacaðýný belirtti. Wisner, “Bu
konuda kesin bir tarih veremem.
Görüþmelerin ne kadar daha süreceðini tahmin etmek zor. Ama oyunun
sonunda olduðumuzu söyleyebilirim”
dedi. BM Güvenlik Konseyi üyeleri
arasýnda yapýlan görüþmeleri “teknik”
olarak deðerlendiren Büyükelçi
Wisner, “Bu görüþmelerin konsey
içinde bir süre daha yürütülecektir.
Fransýzlarla, Britanyalýlarla, Ýtalyan ve
Belçikalýlarla Marthi Ahtisaari çözüm
öneri çerçevesinde yeni bir kararýn
kabul edilmesi için çalýþmalarýmýzý
sürdürüyoruz” dedi. Rusya’nýn
Ahtisaari’nin planýnýn bazý noktalarýný
kabul edip etmediði sorusuna Wisner,
“Detaylar hakkýnda pek bilgi sahibi
deðilim. Yeni karar için görüþmeler
daha tamamlanmýþ deðildir, aksine
görüþmeler sürmektedir” dedi.
Görüþmeler sýrasýnda Marthi
Ahtisaari’nin planýnda deðiþmelerin
yapýlmayacaðýný belirten Wisner, planda deðiþmelerin yapýlmamasý için
çalýþmalar yürüttüklerini belirtti.
Kosova parçalanýp, parçalanmayacaðý sorununa Büyükelçi, “ABD,
Temas Artý gurubu ve Rusya
baþlangýçtan beri Kosova’nýn
parçalanmayacaðýný dile getirmiþti. Bu
yüzden Kosova’nýn parçalanmasý olasý
deðildir” dedi.
Kosova silahsýzlandýrýlýyor
Kosova savaþý öncesi ve sonrasý yasa dýþý yollarla edinilen silahlarýn
toplanmasýna start verildi. Kosova Polis birliklerinin çalýþmalarý sonucu
ele geçirilen 7.000 kadar silah düzenlenen törenle edildi. Törene katýlan
yetkililer bu eylemi Kosova’sý geleceðin için önemli bir adým olarak
deðerlendirdiler.
K
osova savaþý tamamlanmasýndan sonra Kosova’nýn farklý
bölgelerinde el koyulan
silahlarýn imha edilmesine baþlandý.
KFOR’un “Viktoria” askeri kampýnda
cuma günü gerçekleþtirilen eylem
sýrasýnda 7.000 kadar farklý silahlar
imha edildiði bildirildi. KFOR
“Viktoria” askeri kampýnda silahlarýn
imha edilme eyleminde Baþbakan Agim
Çeku, Büyük Britanya Eþgüdüm
Bürosu þefi David Blunt, AB Kosova
özel temsilcisi Toybyorn Solstrom,
UNDP Kosova þefi Frode Mauring,
Ýsveçli Genaral Brendt Grundevik,
Kosova Polis birlikleri temsilcileri
hazýr bulundular.
Ýsveçli General Brendt Grundevik
silahlarýn imha edilmesini olumlu bir
eylem olarak yorumlarken, bu adýmýn
parlak bir geleceðin iþareti olduðunu
ifade etti.
UNDP Kosova þefi Frode Mauring
Ýpek’te 2007 yeni yýl kutlamalarý
çerçevesinde 12 yaþýnda bir çocuðun
hayatýna mal olan silahlardan birinin
imha edilmesinin önemine vurgu yaptý.
Baþbakan Agim Çeku silahlarýn
imha edilmesi eylemini selamlarken,
Kosova Polis birliklerinin silahlarýn
toplanmasýnda göstermiþ olduðu üstün
çalýþmalardan dolayý kendilerini kutladý. Çeku, “Silahlarýn imha edilmesi
Kosova’nýn geleceðe olumlu adýmlar
attýðýnýn açýk bir göstergesidir” dedi.
UNDP, Kosova Polis birlikleri
tarafýndan el koyulan silahlarýn imha
edilmesi ile ilgili 45 polisi eðiteceðini
ve silahlarý imha edilesi için gereken
malzemelerin temin edilmesinde
yardým edeceðinin sözünü verdi.
Kosova Polis birlikleri Komutaný
Albay Þpend Macuni, polis birliklerini
ilerideki çalýþmalarýnda da silah toplamaya devam edeceðini ifade etti.
usya Dýþiþleri Bakaný Sergey
Lavrov, Sýrbistan’daki Tanyug
ajansýna verdiði demeçte
Kosova için her tür ivedi çözümün
bölgede istikrarý körüklemeye aday
olduðunu ileri sürdü. Lavrov,
“Uluslararasý hukuka aykýrý Kosova
statüsü ile ilgili alýnacak her tür ivedi
çözümün Kosova’da durumu daha da
kötüleþtirecektir” dedi. AGÝT tarafýndan Kosova ile ilgili desteklenen ilkeler hakkýnda da açýklamalarda bulunan
Lavrov, uluslararasý hukukun her bir
devlete kendini yönetme hakký
tanýdýðýnýn doðru olduðunu belirtirken,
çifte standart kullanýlarak bu hakkýn
Sýrbistan’a tanýmadýðýný ifade etti.
Rusya Dýþiþleri Bakaný Sergey
Lavrov, Azerbaycan Dýþiþleri Bakaný
Elmar Mamedyarov ile yaptýðý
görüþme ardýndan Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna karþý olduðunu söyledi. Kosova
sorununun özel bir durum olmadýðýný
belirten Lavrov, bu sorunun çözüme
kavuþturulmasý, dünyanýn birçok bölgelerinde bulunan sorunlu bölgeyi
olumsuz etkileyeceðini ifade ederken,
Kosova sorunun çözüme kavuþturulmasýnýn belirtildiðinin aksine istikrarý
deðil de bölücülüðü teþvik edeceðini
belirtti.
Lavrov, acele iþ istemiyor
R
Tadiç: “Kosova’yý
korumaya çalýþacaðýz”
S
ýrbistan Cumhurbaþkaný Boris
Tadiç “Veçernye Novosti”
gazetesine verdiði demeçte BM
Güvenlik Konseyi kararýnýn Sýrbistan
aleyhine olmasý durumunda, Kosova’yý
geri almalarýnýn kendilerinin
doðal hakký olduðunu ve bu
yönde çalýþmalar yürüteceklerini ifade etti. Bati ile Rusya
arasýnda Kosova ile ilgili
yaþanan uzlaþmazlýða da deðinen Tadiç, büyük güçler
arasýnda iliþkilerin
soðuduðunu belirtirken,
“Bununla ilgili yanýlsamanýn
olmamasý gerekir. Ýki taraf
arasýnda iliþkilerin soðumasýna
Sýrbistan deðil, diðer küresel
sorunlar etki etmiþtir” dedi.
Kosova sorunu nasýl çözülecek
sorusuna Tadiç, “Kimse sorunun tam
olarak nasýl çözüleceðini bilmiyor, ama
baðýmsýzlýk senaryolarýnýn hayata
geçirilmemesi için sonuna kadar
mücadelede bulunacaðýz” dedi. Tadiç,
“Kimse benden ve Baþbakan
Koþtuniça’dan Avrupa’ya girmek için
Kosova’yý feda etmemizi beklemesin.
Sýrbistan, Avrupa Birliði’ne üye olmak
için kendi topraklarýndan vazgeçmeyecektir” dedi.
Kosova
Perþembe, 31 Mayýs 2007
Edirne Trakya Üniversitesi’nden Kosova’ya Büyük Destek
A
kþam saatlerinde Yeni Dönem
Kosova Türk Medyasýný
ziyaret eden heyet, Yeni
Dönem gazetesi, radyosu ve televizyonu konusunda bilgiler aldý. Ondan
sonra Gülay Krasniç’in “Gönül
Bahçesi” programýna katýlan konuklar, bir saatlik canlý yayýnda Edirne
Trakya Üniversitesi hakkýnda bilgiler
sunulurken, daha detaylý bir þekilde
ESNAF ÝE Derneðiyle beraberce
yürütülen proje hakkýnda ve bu projenin çok baþarýlý bir þekilde gerçekleþtiði de vurgulandý. Her yanlý
desteklerin devam edeceðini vurgulayan cihazlarýn onarýmý ve servislerini de
yapabilme gücünde olmadýklarýný vurRektör Prof. Dr. Enver Duran, bundan
gulayarak, daha önce
böyle de böyle projeleri
bu servisleri yaptýklarý
gerçekleþtireceklerini
merkezlerle iliþkilerin
dile getirdi.
kesilmesiyle, hastaYeni Dönem telenenin bu konuda da
vizyonundaki canlý
sorunlarý artmýþtýr ve
yayýndan sonra, Þar
bunlarý gidermek için,
restoranýnda Prizren
Edirne Trakya ÜniverBelediye Yürütme Þefi
sitesinde var olan
Mübera Mustafa davuzman ekipleri tarafýnetlisi olarak, Edirne
dan Prizren Hastanesi
Trakya Üniversitesi
ESNAF ÝE Derneði
teknisyenlerinin eðiheyetine akþam yemeði
Baþkaný Cemil LUMA
tilmesi de istendi.
verdi. Akþam
Edirne
Trakya Üniveryemeðinde Edirne Trakya Üniversitesi
Rektörü
Prof.
Dr.
Enver Duran ve
sitesinin Kosovalýlara dolayýsýyla
Rektör Yardýmcýsý Prof. Dr. Beyhan
Prizren doktorlarýna eðitim konusunda
sunmuþ olduklarý destekler için Rektör
Prof. Dr. Enver Duran’a en derin
saygýlarýný ve teþekkürlerini iletti.
Ziyaretin ikinci gününde Prizren
Hastanesini ziyaret eden heyet, Prizren
Hastanesi Müdürü Müzafer Kalenderi
tarafýnca kabul gördü. Görüþme
esnasýnda Hastane Müdürü Kalenderi,
doktorlarýn uzmansal kurslarý eðitimi
yaný sýra, hastanede þu anda var olan
çaðdaþ teknoloji ve cihazlarýn kullanma
konusunda teknisyenlerin yetersiz bilgiKaramanlýoðlu, Prizren Hastanesine
leri olduðunu dile getirirken, onlarýn
doktorlara ve hemþirelere uzmansal
eðitimi talebinde bulundu. Özellikle bu
6
Türkiye Mezunlar Derneði’ne bir bilkurslar yaný sýra hasgisayar hediye edeceklerini de bildirdi.
tane servis teknisyenEdirne Trakya Üniversitesi
lerine de cihaz kulRektörlüðü ile Kosova Prizren ESNAF
laným ve servis
Ýþadamlarý ve Esnaflar Derneði ile
kurslarýný da
gerçekleþtirilen ortaklaþa proje sonudestekleyeceklerini
dile getirirken, “Sizlere cunda, akþam saatlerinde Reçana
köyündeki “Fuat” restoranýnda,
bu her yanlý
desteðimiz, 2008 yýlýn- Üniversitenin Eðitim Araþtýrma ve
Uygulama Hastanesi’nde eðitim gören
da da devam edecekKosovalý doktorlara Rektör Prof. Dr.
tir” ifade ettiler.
Enver DURAN, Rektör Yardýmcýsý
Görüþmeler sonunda
Edirne Trakya Üniver- Prof. Dr. Beyhan KARAMANLIOÐLU
sitesi Rektörü Prof. Dr. ve Dernek Baþkaný Cemil LUMA
Enver Duran Prizren Hastanesi Müdürü tarafýndan törenli bir þekilde sertifikalar
daðýtýldý.
Müzafer Kalenderi’yi Edirne
Törende
Trakya Üniversitesi’ne misRektör Prof. Dr.
afir olarak davet etti.
Enver DURAN
Görüþmelerden sonra Prizren
doktorlarý
Hastanesi Müdürü konuklara
baþarýlarýndan
“Ambiyent” restoranýnda
dolayý tebrik
öðlen yemeði verdi.
ederek, Trakya
Yemekten sonra konuk heyet
Üniversitesi’nin
Türkiye Mezunlar
yürüttüðü bilimsel
Derneði’ni ziyaret etti.
Dernekteki görüþmelerde
Edirne Trakya Üniversitesi ve kültürel iþbirliði
çalýþmalarýnýn
Türkiye’de mezun olan
Rektör Yardýmcýsý
esasýnda Balkan
gençlerimize Rektör Prof.
Prof. Dr. Beyhan
ülkelerindeki soyDr. Enver Duran, “Sizler
Karamanlýoðlu
daþlarýmýza
Kosova toplumunun geleceðine katký sunabilecek ve daha iyi bir gereken desteði vermek olduðunu
belirtti. Bu desteklerin önümüzdeki yýlyaþam saðlayabilecek güce sahipsiniz.
larda da devam edeceðini vurguladý.
Her konuda aktif
Dernek Baþkaný Cemil LUMA
olmanýz, bununla
“Trakya Üniversitesi’nin Sayýn
beraber Kosova
Rektörü’nün ve deðerli yöneticilerin
makamlarýnýn her
kademesine de entegre Balkanlar’daki soydaþlarýmýza göstermiþ olduðu özverili yaklaþým, bizleri
olmanýz gerekmektehem duygulandýrdý, hem de mutlu etti.
dir. Çünkü Kosova
toplumunun size ihtiy- Trakya Üniversitesi’nin bilimsel ve
kültürel anlamda verdiði desteklerin
acý var. Edirne Trakya
devam etmesini diliyoruz” dedi.
Üniversitesi uzaktan
Konuþmalarýn ardýndan doktorlara
eðitimi saðlamýþtýr.
sertifikalar verildi. Ertesi sabah Edirne
Sizlerin de bu imkanTrakya Üniversitesi heyeti Prizren’den
lardan yararlanmanýzý istiyorum.” dedi.
Bu iþlerin kolaylaþmasýný saðlamak için ve Kosova’dan ayrýldý.
“Trakya Gençlik Ateþi” Kosovalýlarý coþturdu
K
onser
öncesinde
konuþma yapan
“Esnaf” Ýþadamlarý
Derneði Baþkaný Cemil
Luma, Esnaf
Derneðinin Türkiye ile
iþbirliði çerçevesinde
yapýlan faaliyetlerden
kýsaca bilgi verdi.
Balkan-Rumeli
Dernekleri
Konfederasyon Baþkan
Vekili Ýzzet Altuntaþ
sayesinde baþlatýlan
iþbirliði çerçevesinde bugüne kadar
Türkiye’ye mesleki ara eðitim kurslarýna
18-25 yaþ arasýnda 300 kadar gencin gittiðini vurgulayan Luma, Trakya Üniversitesi iþbirliði sayesinde de 50 doktorun
uzmansal ihtisas için Türkiye’ye gittiðini
ve bu yýl da 50’nin üzerinde doktorun
gitmesinin beklendiðini bildirdi. Luma,
Türkiye desteðinin ileride de devam edeceðini ve bu desteðin daha iyi deðerlendirilmesi gerektiðini söyledi.
Trakya Üniversitesi Rektör
Yardýmcýsý Timur Kýrgýz,
üniversitenin 25. kuruluþ
yýldönümünü kutladýðýný bildirdi ve kýsaca üniversite ve
“Trakya Gençlik Ateþi”
grubunu tanýttý. Samsun’dan
gelen Balkan-Rumeli
Dernekleri Konfederasyonu
Genel Baþkan Vekili Ýzzet
Altuntaþ ise konuþmasýnda
þimdiye kadar yapýlan iþbirliðinden memnuniyetini dile
getirdi ve “Türk þuuru
içerisinde Türk kültürünü yansýtan herkese” teþekkür etti.
Konuþmalardan sonra Balkan ülkeleri ve
akraba topluluk öðrencilerinden oluþan
“Trakya Gençlik Ateþi” Grubu’nun folklor
gösterisi ilgi ve beðeniyle izlendi.
Konserde geleneksel yaðlý güreþ temsili
seyircilerin alkýþýný topladý. Edirne Trakya
Üniversite Saðlýk Kültür ve Spor Dairesi
Baþkanlýðý bünyesinde faaliyet gösteren
Halk Oyunlarý Topluluðu ile Yabancý ve
Türk Öðrenciler Topluluðu tarafýndan
organizasyonunda “Trakya
Gençlik Ateþi”, 23-25
Mayýs 2007 tarihlerinde
Makedonya ve Kosova’da
gerçekleþtirdikleri gösterilerle Balkan ülkelerinde
yaþayan soydaþlarýmýzýn da
büyük beðenisini kazandý.
Üniversitemiz Rektörü
Prof. Dr. Enver DURAN
Baþkanlýðý’nda Rektör
Yardýmcýlarý Prof. Dr. Timur KIRGIZ ve
Prof. Dr. Beyhan KARAMANLIOÐLU,
Eðitim Fakültesi Dekaný Prof. Dr. Hilmi
ÝBAR’dan oluþan Üniversite Heyeti,
Trakya Gençlik Ateþi ekibini gösterimleri
sýrasýnda yalnýz býrakmadý. 23 Mayýs’ta
Makedonya’nýn Gostivar, 24 Mayýs’ta
Kosova’nýn Prizren, 25 Mayýs’ta da
Kosova’nýn Priþtine kentlerinde yaptýklarý
gösteriler öncesinde Rektör Yardýmcýsý
Prof. Dr. Timur KIRGIZ da Üniversite
Trakya Gençlik Ateþi ekibinin önemini
dile getirdi:
“Üniversitemiz Saðlýk Kültür ve Spor
Dairesi Baþkanlýðý bünyesinde faaliyet
gösteren Halk Oyunlarý Topluluðu ile
Yabancý ve Türk Öðrenciler Topluluðu
tarafýndan organizasyon çalýþmalarý
tamamlanarak geçtiðimiz yýl hayata
geçirilen “Trakya Gençlik Ateþi”, halk
oyunlarý ve modern dans motiflerinin
buluþtuðu otantik figürleri ile hem
Üniversitemizin kültürel - sanatsal
faaliyetlerine ayrý bir renk kazandýrmakta,
hem de ülkemizin ve Balkan ülkelerinin
ortak tarihi yapýsýný yansýtan özgün gösterileri ile bir döneme ýþýk tutmaktadýrlar” dedi. Trakya Gençlik Ateþi’nin gösterilerini izleyenler de zaman zaman
müzikle birlikte coþtular ve ekibin güzel
gösterilerinden dolayý tebrik ettiler.
Kosova
Mehmetçik komutayý devraldý
7
Perþembe, 31 Mayýs 2007
T
ürkiye’nin Kosova’ya
1999 yýlýnda asker gönderdiðini ve Kosova’ya
desteðini sürekli olduðunu hatýrlatan Tuðgeneral Tarçýn, Türk
birliklerinin, 1999
Temmuz’undan itibaren diðer
ülkelerin birlikleriyle yakýn bir
iþbirliði içinde, kendisine verilen
görevleri baþarýyla gerçekleþtirdiðini belirtti. Tuðgeneral
1960 Sivas doðumlu
Tuðgeneral Tarçýn, evli ve
iki çocuk babasý. Tarçýn,
bugüne kadar Türkiye ve
dýþýndaki birçok askeri
görevini baþarýyla icra etti.
Tarçýn, Kore Savaþý’ndan beri
barýþý destekleme operasyonlarý içerisinde yer alan ve þu
anda da Balkanlar, Afganistan
ve Lübnan’da bu görevi icra
etmekte olan Türkiye’nin, bu
defa da Çok Uluslu Görev
Kuvveti Güney Komutanlýðý
bölgesinde, yeni
görevlendirilen ek birliklerin
de katýlýmýyla 1 yýl süreyle
liderlik görevini yürüteceðini
kaydetti. Konuþmalarýn ardýndan, KFOR Komutaný
Korgeneral Roland Kather,
Kosova Çokuluslu Güney
Görev Kuvvet Komutanlýðý’ný
temsil eden NATO bayraðýný
Alman Tuðgeneral Erich
Pfeffer’den alarak Tuðgeneral
Tarçýn’a teslim etti.
Devir teslim sýrasýnda Harbiye
ve Ýzmir Marþý çalýnýrken, Çokuluslu Güney Görev Kuvvet
Komutaný Tuðgeneral Tarçýn ve
diðer Türk askerleri de Marþa
eþlik ettiler. Düzenlenen basýn
toplantýsýnda gazetecilerin sorularýný yanýtlayan generaller,
ardýndan da verilen kokteyle
katýlarak davetlilerle bir araya
geldiler. Komutayý bir yýl sonra
Avusturya’nýn devralacaðý Çoku-
luslu Güney Görev Kuvvet
Komutanlýðý’nda Almanya,
Avusturya, Ýsviçre, Türkiye,
Azerbaycan ve Gürcistan askerleri görev yapýyor. 300 personelden oluþan bir birlikle takviye
edilen Kosova’daki Türk
askerinin sayýsý 757’ye yükseldi.
Türkiye’nin komutasý süresince
kullanýlacak 3 adet UH-1 tipi
genel maksat helikopteri de
Kosova’ya ulaþtý. Devir teslim
törenini Türk Silahlý Kuvvetleri 3
generali ve beraberlerindeki
Türkiye medyasýndan 35 basýn
mensubu da izledi.
Y
Reçana’da “Azýnlýklar
ve Seçimler” tartýþýldý
erel seçimlerde her
belediye birer seçim
merkezi, genel seçimlerde
ise tek merkezi seçim biriminin
oluþturulacaðýný kaydeden
Baþkan Baraliu, Kosova’nýn üç
büyük partisi tarafýndan seçimlerde oy barajý olarak %3’ü
önerdiðini, diðer küçük partilerin
ve etnik topluluklarýn bu orana
karþý çýktýklarýný ve oy oraný
barajýnýn düþürülmesi talebinde
bulunduklarýný ifade etti.
Yerel seçimlerde artýk belediye
baþkanýný da vatandaþýn seçeceðini kaydeden Seçim
Komisyonu Merkezi Baþkaný,
yurt dýþýndaki seçmenlere oy kullanma hakký sunabilmek için
çalýþmalarýn devam ettiðini ifade
etti. Seçimlerin, ademi
merkeziyet süreci tamamlandýktan ve belediye sýnýrlarý kesinleþtikten sonra yapýlacaðýný kaydeden yetkililer, bu çerçevede
Mamuþa Belediyesi oylarýnýn
artýk Prizren Belediyesi oylarýna
dahil edilmeyeceðini vurguladýlar. Önümüzdeki genel seçimlerde yaþanacak bir yeniliðe daha
dikkati çeken Seçim Komisyonu
Merkezi yetkilileri, Ahtisaari
paketine göre, alýnan oylarýn
etnik topluluklara garanti edilen
koltuk sayýsýný deðiþtirmeyeceðinin altýný çizdiler. Ahtisaari
paketiyle Kosova Türk
Toplumuna 2 koltuk garanti
ediliyor. Savaþtan sonra yaklaþýk
7 bin ila 8 bin arasýnda oy
çýkaran Kosovalý Türkler, bu
oylar sayesinde çýkardýklarý 1
milletvekile, garanti edilen 2
kontenjan daha dahil ediliyordu.
Dolayýsýyla Kosova meclisinde 3
milletvekiliyle temsil edilen
Kosova Türklerinin sahip olduðu
bu imkan 2 dönem daha devam
edecek. Çünkü Kosova Meclisine
üç milletvekili koltuðuna sahip
olabilmek için artýk o kadar oy
çýkarmak gerekecek. Öyle ki 2
dönemden sonra Kosova Türk
Toplumunu sadece garanti edilen
2 milletvekilli bir gelecek bekliyor. Mamuþa oylarýnýn da Prizren
Belediyesinde dahil edilmemesi,
KDTP’nin Prizren’de iktidara
gelebilmesindeki kilit rolünü
iyice zorlaþtýracaðý gözüküyor.
Kosova Türk Toplumunu siyasi
olarak böyle önemli geliþmelerin
beklediði, seçim yasa tasarýsýnýn
hazýrlandýðý ve “Seçimler ile
Azýnlýklar” gibi önemli bir konularýn görüþüldüðü bir dönemde,
davet edilmelerine raðmen
toplantýya sadece Türk Sivil
Toplum Kuruluþlarý ve KDTP
yetkililerinin katýlmamasý dikkat
çekiciydi.
Baþbakan Çeku: “En Kýsa Zamanda Baðýmsýzlýða Kavuþacaðýz”
Kosova Baþbakaný Agim Çeku, UNMÝK Þefi Yoachim Rücker ve Avrupa Birliði Kosova Özel temsilcisi Torbyorn Sohlstrom Prizren Belediyesi Baþkaný Eçrem Krüeziu 23 Mayýs Çarþamba günü
AGÝT organizasyonunda “Cemayli Beriþa” Kültür evi salonunda halkla bir araya gelerek vatandaþlarý Kosova statüsünün gerçekleþmesi sonucunda var olan sorumluluklarý konusunda bilgilendirirken, kendilerine yöneltilen sorularý da cevapladýlar.
K
Yüksel POMAK
osova Baþbakaný Agim
Çeku, UNMÝK Þefi
Yoachim Rücker, AB
Ortak Dýþ siyaset ve Güvenlik
yüksek temsilcisi Haviyer
Solana’nýn Kosova Özel
Temsilcisi Torbyorn Sohlstrom 23
Mayýs Çarþamba günü Prizren’i
ziyaret ederek Prizren, Mamuþa.
Rahovça , Dragaþ bölgeleri yetkilileri ve vatandaþlarla bir araya
geldi.
Kosova Baþbakaný Agim Çeku Prizren “Cemayli
Beriþa” Kültür evinde vatandaþlarla bir araya gelerek yaptýðý konuþmasýnda Prizren’in Kosova’da
þimdiye dek Birlik ve beraberliðin saðlanmasýnda
yapýlmýþ olan geliþmelerin en iyi örneðini oluþturduðunu belirtti. Baþbakan Çeku “ Prizren birlik ve
beraberlik içinde ortak yaþam ve standartlarýn
gerçekleþtirilmesi konusunda en iyi örneði oluþturuyor. Hepimiz Kosova’nýn en kýsa zamanda baðýmsýzlýðýna kavuþacaðý beklentisindeyiz. Dolayýsýyla
bunun gerçekleþmesi için tek engel Rusyadýr. Fakat
Rusya’dan da veto kelimesi kullanýlmadýðna göre
bunun en kýsa zamanda kabul edileceði inancýndayýz.
Bunun için hazýrlýklý olmalýyýz” dedi.
UNMÝK yetkilerinin Kosova yetkililerine
devredilmesine deðinen Baþbakan Çeku Kosova
temsilcileri ve halkýnýn her konuda hazýrlýklý olmasý
gerekliliðini, yaný sýra bunun için istikrar, hoþgörü
ve beraberliðin saðlanmasýnýn temel unsurlarý
olduðunu ileri sürdü.
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna
kavuþtuktan sonra tüm sorunlarý
çözmeye çalýþacaklarýný belirten
Baþbakan Çeku
bunun kýsa bir
zaman içerisinde
gerçekleþeceðini
belirtti. Baþbakaný
Agim Çeku “
Baðýmsýzlýk uluslar
arasý toplumun
bize verdiði bir
hediye deðil,
aksine, Kosova
halkýnýn uzun yýllardan bu yana,
savaþýp kazandýðý, hak ettiðidir.
Ayrýca baðýmsýzlýk son aþama deðil,
asýl Kosova’nýn geliþmesi için
gereken ilk adýmý oluþturmaktadýr” ifadesini kullandý.
UNMÝK Þefi Yoachim Rücker ve AB Ortak Dýþ
Siyaset ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Haviyer
Solana’nýn Kosova Özel Temsilcisi Torbyorn
Sohlstrom’da vatandaþlarý Kosova’nýn baðýmsýzlýða
hazýrlýklý olmalarý talebinde bulundu. UNMÝK yetkilerinin Kosova’lýlara devreteceklerini belirten
Sohlstrom “Kosova yetkililerine ve halkýna büyük
sorumluluklar düþecektir” dedi.
Kosova’nýn ekonomi sorunlarýna deðinen
Sohlstrom “Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna kavuþmasýyla
ekonominin kalkýnmasý için dýþ yatýrýmlara ihtiyaç
duyduðunu” söyledi. Kosova’nýn multi etnik bir
toplum olacaðýný belirten Sohlstrom bu toplumda
topluluklarýn haklarýnýn göz ardý edilmeyeceðini
söyledi.
Kosova’nýn geliþmesi, kalkýnmasý ve multi etnik bir
bölge olmasý konusunda görüþlerini sunan UNMÝK
Þefi Yoachim Rücker toplantýya katýlanlarý
Türkçe’nin bu belediyede resmi olduðunu unutarak
Ýngilizce, Arnavutça ve Sýrpça olmak üzere 3 dilde
selamladý.
Kosova Statüsünün belirlenmesine deðinen
UNMÝK Þefi Yoachim Rücker, “Kosova statüsü
sürecinde geliþmelerin saðlandýðý, zirveye ulaþmanýn
son aþamasýnda
olup, hedefimize
çok yakýnýz” dedi.
Kosova’nýn multi
etnik yapýsýnýn
korunmasý gereðine
iþaret eden Rücker,
Kosova ve Sýrbistan
arasýnda ki mal varlýðýnýn da ayrýlmasý
konusunun
görüþülmesi
gerekliliðini dile
getirdi.
Kosova ve uluslar
arasý yetkililer
konuþmalarýný tamamladýktan sonra Prizren vatandaþlarýnýn sorularýný yanýtladýlar. Yetkililer vatandaþlarýn sorularýný yanýtlarken, bazý konularda kendilerine haksýzlýk edildiðini fakat herþeye raðmen
eleþtirelere açýk olduklarýný vurguladýlar. Marti
Ahtisari’nin Kosova Paket önerisiyle ilgili vatandaþýn
sorusunu yanýtlayan Sohlstrom Ahtisari paketinin en
uygun çözüm olduðunu belirti. Kosova’da görevde
bulunacak olan Avrupa Birliði Misyonuna deðinen
Sohlstrom AB’nin Kosova’da etkin bir rölü
üstleneceðini söyledi. Sohlstrom AB Kosova’da
adalet ve güvenlik alanýnda yetkileri almaya hazýr
olduðunu belirtti. Sohlstrom konuþmasýnýn devamýnda AB’nin Kosova statüsünün belirlenmesi ardýndan
Kosova’ya 200 milyon Avro yardým yapmaya hazýr
olduðunu vurguladý.
Güncel
Perþembe, 31 Mayýs 2007
Fahri Kaya Türk Dünyasýna Hizmet Ödülüne Sahip Oldu
Türk Dünyasý Sanatçýlar ve Yazarlar Vakfý — TÜRKSAV tarafýndan
daðýtýlan 2006 yýlýnda Türk dünyasýna hizmet ödülleri daðýtýldý.
Makedonyalý deðerli yazarýmýz Fahri Kaya da Türk Dünyasýna
hizmet edenler arasýnda yer aldý.
D
emirel, ‘’90’larýn baþýnda heyecanla birbirimize koþtuk. ‘Kardeþ
olarak ne yapabiliriz, bu ülkelere
nasýl yardým edebiliriz’ dedik. Bu ülkelerin
baþlarýnda çok dirayetli insanlar vardý.
Ayakta durmayý baþardýlar, bizim hedefimiz de buydu’’ diye konuþtu. Söz konusu
devletlerin baðýmsýzlýklarýný kazanmalarýnýn ardýndan Sovyetler Birliði’nin
‘arka bahçesi’ olmadýklarýný gösterdiklerini
anlatan Demirel, ‘’100 yýllýk baþka bir
idare bizim medeniyetimizi, bizim dilimizi
ortadan kaldýrmamýþ. Dil, kültür duruyor
ama birbirimizi tanýmýyorduk’’ dedi.
Devletler arasýndaki iþbirliðinin
hükümetlere deðil, halklara dayandýðýný da
vurgulayan Süleyman Demirel, tarihten,
kültürden ve manevi deðerlerden güç alan
bu birliðin duracaðýný düþünenlerin
yanýldýklarýna iþaret etti. Demirel, birlik,
beraberlik ve yardýmlaþmanýn devamýný
saðlama konusunda gönüllü kuruluþlara
büyük görevler düþtüðünü dile getirerek,
‘’Sanatçýlar birliðimizin sembolü’’
görüþünü belirtti. Törende konuþan
Azerbaycan Baþbakan Yardýmcýsý Elçin
Efendiyev de 15 yýl önce Birleþmiþ
Milletler’in önünde sadece Türkiye
Cumhuriyeti’nin bayraðýnýn dalgalandýðýný
dile getirerek, ‘’Þimdi 5-6 Türk
Cumhuriyetinin bayraða dalgalanýyor.
Daha da çok bayrak dalgalanacak. Bunu
savaþla deðil, kültürle baþaracaðýz.
Eðitimle, medeniyet ve maneviyatýn yüksekliðiyle baþaracaðýz’’ diye konuþtu. Eski
Kültür Bakaný Namýk Kemal Zeybek de
Türk dünyasý denince siyaset planýnda
yedi cumhuriyetin düþünülmesi gerektiðini
söyleyerek, kültür ve inanç alanýnda bu
sayýnýn daha geniþ olduðunu, ancak siyasi
olarak bu cumhuriyetlerden fazlasýný dile
getirmenin yanlýþ olacaðýný ifade etti.
Zeybek, ‘’Mesele bu yedi cumhuriyetin
güç birliðini saðlamaktýr. Diðer
devletlerdeki kardeþlerimiz o devletlerle
bizler arasýndaki altýn köprülerdir. Onlar o
cumhuriyetlerin vatandaþlarýdýr. Baþka
türlü düþünmek yanlýþ olur’’ dedi.
Deðerli Yazarýmýz Fahri Kaya Türk
Dünyasýna Hizmet Edenler Arasýnda
Konuþmalarýn ardýndan 9. Cumhurbaþkaný
Süleyman Demirel, ödülleri sahiplerine
verdi. 2006 yýlýnýn ödüle deðer bulunan
Kosova ve Makedonya
Türkçe Basýn-Yayýný
Ýzmit’te Tanýtýldý
Ýletiþim fakültesi öðrencilerinin büyük
ilgi gösterdiði konferans üç bölümden
oluþtu. Birinci bölümde Makedonya’dan
Fahri Kaya, “Eski Yugoslavya’da
Doðrusu
Makedonya
ve
Kosova’da
Dünden
Bugüne
Türkçe
Yayýn-Basýn”
konusunda
bilgi verdi ve
bu bölgede
yayýnlanmýþ
ve þu anda
yayýnlanan
gazete ve dergiler hakkýnda geniþ bilgi
verdi. Ardýndan þair-yazar Ýskender
Muzbeg, “Birlik Gazetesinin Yayýn
Hayatýna Girmesi ile Canlanan
Makedonya ve Kosova Basýn ve
Yayýncýlýðýnýn Geleceði” konulu tebliði
öðrencilerle paylaþtý. Kosova Türk
Gazetecileri Cemiyeti Baþkaný Ýbrahim
Aslan da “Kosova ve Makedonya’da
Türkçe Basýn Yayýnýn
ve Çalýþanlarýnýn
Görev, Sorumluluk ve
Misyonu” konusunda
bilgi verdi.
“Makedonya ve
Kosova’da Dergicilik”
isimli tebliði sunan
þair-yazar Zeynel
Beksaç, bölgede
yayýnlanmýþ ve yayýnlanan Türkçe dergilerden bahsedip, bu
dergilerin Türk edebiyatýna saðladýðý
desteði vurguladý. Gazeteci-Yazar Avni
Engüllü, “Balkanlar’ýn Türkçe Yayýn
Yapan Ýlk Radyosu ve Dünyanýn Türkçe
Yayýn Yapan ilk Televizyonu:
Üsküp Radyo Televizyonu” konuþmasýnda, MTV Türkçe Yayýnlarýnýn
kuruluþu ve çalýþmalarý hakkýnda
geniþ bilgi verdi. Son olarak da
Filiz Nezir “Makedonya ve Kosova
Türkçe Basýnýnda Ýnternet
Yayýncýlýðý — Bugünü ve Geleceði”
isimli konuþmasýnda bölge haberleri ile ilgili web siteleri ile elektronik posta gruplarý, çalýþmalarý ve
belli istatistikleri hakkýnda bilgi
verdi. Programýn ikinci bölümünde
Fahri Kaya, Ýskender Muzbeg,
Zeynel Beksaç, Avni Engüllü ve Leyla
Þerif’in katýlýmýyla Edebiyat Buluþmasý
gerçekleþtirildi. Deðerli þairlerimiz
deðerli þiirlerini okuyarak, izleyicilere
güzel dakikalar yaþattýlar.Program, Ýkinci dünya savaþý sonrasýnda kurulan
Yugoslavya’da doðrusu Makedonya ve
Kosova’da Türkçe yayýnlanan gazete,
dergi ve kitaplar sergisi ile tamamlandý.
isimleri þöyle: Makedonya’dan;
Makedonya’daki kültür varlýðý ile ilgili
çalýþma ve araþtýrmalarýndan dolayý þairyazar Fahri Kaya, Azerbaycan’dan
Baþbakan Yardýmcýsý ve yazar Elçin
Efendiyev, Kazakistan’dan akademisyen
ve tiyatro sanatçýsý Prof. Dr. Raimbek
Saytmatov, Romanya’dan Prof. Dr.
Mustafa Ali Mehmet, Türkiye’den
‘Asya’nýn Kandilleri’, ‘Tarihin
Tanýklýðýnda Türk-Ermeni Meselesi’,
‘Bosna’da Bir Horasan Ereni’ isimli belgesellerden dolayý TRT, ‘Seyfullah Türksoy
ile Ýpek Yolu’ programý dolayýsýyla Kanal
8
7, piyanist Tuluyhan Uðurlu, edebiyatçý
Aþýk Sefai, Sarýkamýþ Harekatý þehitleri
konusundaki çalýþmalarý nedeniyle Prof.
Dr. Bingür Sönmez ve kardeþ belediye
statüsüyle iþbirliði içinde olduðu Fransýz
kentindeki Ermeni lobisine karþý yürüttüðü
çalýþmalar nedeniyle Kayseri Develi
Belediyesi. Törenin ardýndan, piyanist
Tuluyhan Uðurlu yeni eseri ‘’Konçerto
Türk’’ü seslendirdi. Törenin ardýndan
aldýðýödülle ilgili deðerli yazarýmýz Fahri
Kaya: “Ödüle elbette sevindim. Bu ödülü
ilerideki çalýþmalarým için bir isteklendirme ya da yüreklendirmekten çok,
bugüne kadar yaptýklarým için bir takdir
olarak algýladým. Beni, yaratýcýlýðýmda ve
kültür alanýndaki çalýþmalarýmda yüreklendiren soydaþlarým oldu. Aklýmda,
ödüller deðil hep halkýma yararlý olmak
düþüncesi vardý. Özveri olunca ödüller de
er geç gelir. TÜRKSAV ödülünün,
Balkanlarda Türk Kültürüne hizmet edenler için bir ayrýcalýðý olsa gerek; çünkü
burada bir azýnlýk olan yazar çizerler, Türk
Devletlerinde yaþayanlardan farklý olarak,
ülkelerinde verilen ödüllere çok zor sahip
olabiliyor.” Dedi ve ödülün çok önemli
olduðunu vurgulayýp, öneminin büyük
olduðu için daha sesli olmasý gerektiðini
savundu.
Ahþapla resmin
bütünleþtiði an...
Filiz NEZIR
Bugünlerde Priþtine’de Kosova Güzel Sanatlar Galerisini Ýstanbullu sanatçý
Doç. Dr. Caner Karavit’in eserleri süslüyor. Geçen Cuma açýlýþý gerçekleþtirilen sergi yerel ve uluslararasý düzeyde çok sayýda davetlinin büyük
ilgisini topladý. Günlük yaþam konularý eserlerine yansýtarak birer mesaj
vermeye çalýþtýðýný kaydeden sanatçý, Kosova’daki bu ilk sergisi ardýndan
ikincisini çok yakýnda Prizren Hamamýnda açmayý hedefliyor.
G
eçen Cuma akþamý
Priþtine’de Kosova
Güzel Sanatlar
Galerisinde, Mimar Sinan
Güzel Sanatlar Üniversitesi
Güzel Sanatlar Fakültesi
Temel Eðitim Bölümü
Baþkaný Doç. Dr. Caner
Karavit’in kiþisel sergisi
açýldý. Ýki bölümden oluþan
sergide özgün baský seri
grafik tekniði ile sanatçýnýn
2000 yýlýndan sonra yapýlan
ahþap oyma çalýþmalarý yer
alýyor. Günlük yaþam konularý eserlerine yansýtan sanatçýnýn Kosova’daki sergi açýlýþýna Kosova Türk
Eþgüdüm Bürosu Müsteþarý Volkan Türk Vural, Priþtine Üniversitesi Güzel Sanatlar
Fakültesi öðretim görevlileri ve öðrencileri ile çok sayýda basýn mensubu ve davetli
katýldý. Eserleriyle birer mesaj vermeye çalýþtýðýný kaydeden sanatçý, Kosova’daki
bu ilk sergisi ardýndan
ikincisini çok yakýnda
Prizren Hamamýnda da
açmayý hedefliyor.
Bugüne kadar yerel ve
uluslararasý düzeyde çok
sayýda kiþisel sergiler açan
ve gurup sergilere katýlan
Kerevit’in çalýþmalarý, 13
Mayýs tarihine kadar
Kosova Güzel Sanatlar
Galerisinde sanat severlerin gezisine açýk kalacak.
9
Balkan
Hýrvat lider Mesiç ile
anlaþmazlýk çözüldü
Perþembe, 31 Mayýs 2007
C
umhurbaþkaný Giorgio Napolitano, Hýrvat mevkidaþý Stipe Mesiç ile
son dönemde yaþanan anlaþmazlýðýn, Çek Cumhuriyeti’nde düzenlenen bölgesel zirve toplantýsýnýn oturum aralarýnda yapýlan görüþme
sonrasýnda tamamen çözüldüðünü söyledi. Napolitano, hafta sonu Ýtalyan
RAI televizyonuna verdiði demeçte, kendisi ve Mesiç’in görüþ alýþveriþinde
bulunduðunu ve meseleyi geride býrakmayý kararlaþtýrdýðýný söyledi. Þubat
ayýnda, Napolitano’nun Titocu partizanlarýn 2. Dünya Savaþý sýrasýnda
Ýtalyanlara karþý iþlediði suçlara atýfta bulunmasý sonrasýnda ikili iliþkiler gerilmiþti. Mesiç de buna karþýlýk Napolitano’yu ýrkçýlýkla suçlamýþtý. Kýsa süren
bir gerginlik sonrasýnda iki taraf sakinleþti ve savaþ suçlarý ve iki ülke arasýndaki ilgili olaylarla ilgili bütün sorunlarý gideren 2. Dünya Savaþý sonrasý
anlaþmalarý gözden geçirmeyeceðini açýkladý. Zagreb ve Roma, gerek siyasi
gerekse ekonomik alanda diyalog ve ortaklýðý sürdürmeye hazýr olduklarýný
da ifade ettiler.
Romen yönetmen Cannes’da
büyük ödülü kazandý
R
omen yönetmen Cristian
Mungiu, komünist dönem
Romanya’sýnda bir arkadaþýnýn
yasadýþý olarak kürtaj yaptýrmasýna
yardým eden bir öðrencinin hikayesini
anlatan “Dört Ay, Üç Hafta, Ýki Gün”
adlý filmiyle 27 Mayýs Pazar günü
Cannes Film Festivali’nde büyük
ödülü kazandý. Düþük bütçeli film,
büyük ödül olan Altýn Palmiye için
yarýþan 22 filmden biriydi. Cannes’ýn
büyük ödülünü kazanan ilk Romen
olan 39 yaþýndaki Mungiu, “Herkesin
dinleyeceði bir hikaye anlatmak için
ille büyük bir bütçe ve büyük yýldýzlara ihtiyacýnýz yok.” dedi.
Karadað anayasa
tartýþýlmasý sona eriyor
Ü
lkenin anayasa tasarýsýný kamuoyunda tartýþma süreci 28 Mayýs
Pazartesi günü sona erdi. Parlamentonun anayasa komitesi sekreteri
Slobodan Dragoviç’e göre, tartýþmanýn baþladýðý 4 Nisan’dan bu yana
yaklaþýk 70 þahýs ve kurum deðiþiklik önerisinde bulundu. Kamuoyu tartýþmasýndan sonra, komite yeni anayasayla ilgili nihai öneriyi hazýrlayacak ve
bu öneri de 15 gün içinde Parlamentoda bir kez daha oylamaya sunulacak.
Anayasanýn hazýrlanmasý, cumhuriyetin geçen yaz baðýmsýzlýk ilan etmesinden bu yana yerine getirilmesi gereken önemli bir görevdi. Diðer yandan
Savunma Bakaný Boro Vuciniç Pazar günü yaptýðý duyuruda, bakanlýðýnýn
yeni bir savunma stratejisinin de yer aldýðý önemli bir tasarý paketini hükümet
onayýna sunacaðýný açýkladý. Vuciniç, ordunun ülkenin Avrupa-Atlantik üyelik
hedefine uygun þekilde dönüþümden geçirilmesinin þart olduðunu söyledi.
DPA Makedon iktidar
koalisyonundan ayrýldý
K
üçük iktidar koalisyonu ortaðý Arnavut Demokrat Partisi (DPA) genel
baþkan yardýmcýsý Menduh Thaci 26 Mayýs Cumartesi günü yaptýðý
açýklamada, DPA’nýn hükümetten ayrýlma kararý aldýðýný duyurdu.
Thaci, iktidar koalisyonu içindeki diyalog seviyesinin düþük olduðunu ve iktidardaki VMRO-DPMNE partisinin DPA’ya etnik Arnavutlarýn haklarýyla ilgili
verdiði sözleri yerine getirmediðini söyledi. DPA’nýn duyurusu, bir diðer etnik
Arnavut partisi, Demokratik Refah Partisi’nin hükümete katýlacaðýný duyurmasýndan bir hafta sonra geldi. Bu arada, VMRO-DPMNE ve en büyük etnik
Arnavut partisi olan Demokratik Bütünleþme Birliði de anlaþmaya yakýn
olduklarýný açýkladýlar. Thaci, DPA’nýn kararýnýn kýsmen bu geliþmelerden
kaynaklandýðýný kabul etti.
E RH A N
T ÜR B E DA R
Ankara
Mektubu
E-posta:[email protected]
Karadeniz’in Deðiþen Dinamiði - II
G
eçen hafta Karadeniz bölgesine
yönelik Amerika’nýn yeni stratejisine ve bu çerçevede
Bulgaristan ve Romanya’nýn rollerinin
ne olduðuna deðinmiþtim. Þimdi ayný
konuya Avrupa Birliði (AB) perspektifinden bakalým.
AB, baþlangýçtan beri hiçbir zaman
kendi içine kapalý kalmamýþ ve üçüncü
ülkelerle iliþkilerini geliþtirmiþtir.
Karadeniz bölgesine bakýldýðý zaman,
Amerika kadar olmazsa bile, AB’nin de
bu bölgeye ilgi duyduðu ortadadýr.
Mayýs 2004’teki büyük geniþlemesinden
sonra, AB’nin sýnýrlarý Karadeniz bölgesinin kalbine kadar uzanmýþtýr. 1 Ocak
2007 tarihli Bulgaristan ve Romanya’nýn
AB üyeliðinden sonra ise, Karadeniz’in
batý kýyýsý, AB’nin de yeni sýnýrý oldu.
Dolayýsýyla, sýnýrlarý deðiþtiði için, AB
açýsýndan Karadeniz bölgesine iliþkin
yeni kaygýlar ve yeni fýrsatlar da ortaya
çýktý.
Karadeniz bölgesinin temel özellikleri arasýnda, kýrýlgan yönetimlerin varlýðý, tamamlanmamýþ demokratikleþme,
ekonomik az geliþmiþlik ve dondurulmuþ sorunlarýn varlýðý yer alýyor. Bu
özellikler ise, AB’nin güvenliðine etki
eden bazý istikrarsýzlýk faktörlerini
besliyor. Hatýrlatmak gerekirse, 12
Aralýk 2003’te kabul edilen “Avrupa
Güvenlik Stratejisi”nde AB’ye yönelik
beþ temel tehditten söz ediliyor. Bunlar
terörizm, kitle imha silahlarý, bölgesel
çatýþmalar, saydam olmayan devletlerin
varlýðý ve organize suçlardýr. Bütün bu
unsurlar bir þekilde Karadeniz bölgesinde mevcuttur. Karadeniz bölgesi
özellikle deðiþik organize suçlarýn
önemli transit yolarýndan biridir.
Uyuþturucu ve insan kaçakçýlýðý gibi
suçlarda kullanýlan kanallar ise, kitle
imha silahlarýnýn kaçakçýlýðýnda da kullanýlabilir. Diðer taraftan, Transdniestr,
Abhazya, Güney Osetya ve Karabað,
Karadeniz bölgesindeki temel dondurulmuþ sorunlardýr. Bu bölgelerin organize
suçlar için birer “liman” olarak da kullanýldýklarý biliniyor. Kýsaca, günümüzde
AB’nin Karadeniz bölgesinden bazý
tehdit algýlamalarý bulunuyor.
Geliþtirilen “Avrupa Komþuluk
Politikasý”nýn temel amacý ise, Birliðe
komþu bölgelerden kaynaklanan tehdit
algýlayýþlarýna çözüm üretmek olduðu
söylenebilir.
Karadeniz bölgesindeki istikrarsýzlýklardan etkileniyor olmasý dýþýnda, AB,
enerji güvenliði açýsýndan da
Karadeniz’i önemsiyor. 2020 yýlýnda
enerji ihtiyacýnýn yüzde 70’ini ithal
etmek durumunda kalacaðý öngörülen
Avrupa’nýn, enerji güvenliði açýsýndan
da ister istemez Karadeniz’de daha aktif
roller üstlenmek durumunda kalacaðý
söylenebilir.
Avrupa Komisyonu’nun, Avrupa
Komþuluk Politikasý’nýn güçlendirilmesi
üzerine 4 Aralýk 2006 tarihli raporunda,
Birliðin 1 Ocak 2007 tarihli geniþleme
dalgasýndan sonra, Karadeniz bölgesine
yönelik güçlendirilmiþ bölgesel yaklaþýmýn, Avrupa Komþuluk Politikasý’nýn
önemli bir parçasý haline getirileceði
belirtiliyor. Avrupa Komisyonu’nun 11
Nisan 2007’de yayýnlanan “Karadeniz
Sinerjisi-Yeni Bölgesel Ýþbirliði Ýnisiyatifi” adlý baþka bir raporunda ise, ayrýntýlý
bir þekilde Karadeniz için bölgesel bir
giriþimin gerekli olduðuna iþaret ediliyor, bu giriþimin Karadeniz halklarý
kadar, AB’nin refah düzeyine ve
istikrarýna da katký yapacaðý belirtiliyor.
Raporda, Karadeniz Sinerjisi’nin aktörleri ise Romanya, Bulgaristan, Rusya
Federasyonu, Türkiye, Ukrayna,
Yunanistan, Azerbaycan, Ermenistan,
Gürcistan ve Moldova olarak açýklanýyor.
“Karadeniz Sinerjisi-Yeni Bölgesel
Ýþbirliði Ýnisiyatifi” adlý belgeyle AB’nin
Karadeniz bölgesine yönelik baðlýlýðýný
ve bölgeye yönelik daha koordineli politikalar izleyeceðini göstermesiyle birlikte, Bulgaristan, AB adýna bu konuda
önemli rol üstlenmeye hazýr olduðunu
duyurdu. Ancak, dýþ politikasýnda daha
pasif olan Bulgaristan’ýn bu konudaki
ciddi rakibi Romanya’dýr. Çünkü,
Romanya, sadece Amerika’nýn deðil,
son zamanlarda AB’nin de Karadeniz’de
etkisinin artýrýlmasý üzerine ciddi çabalar
sarf ediyor. Bulgaristan ile Romanya,
genel olarak Karadeniz’de bölgesel
bütünleþmeye gidilmesi üzerine çabalayan ülkeler olarak biliniyor. Ancak,
bazý çalýþmalarda, sahip olduðu
kusurlarýna raðmen, AB’nin Karadeniz
politikasýnda Bulgaristan’dan ziyade,
Romanya’nýn daha ön plana çýkabileceði
izlenimleri veriliyor. Romanya açýk
olarak, AB’nin Karadeniz bölgesinde
daha çok rol almasýný istiyor ve bunu
deðiþik platformlarda dile getiriyor.
Karadeniz bölgesiyle ilgili meselelerin
bölgesel baðlamda tartýþýlmasý için ise,
Romanya KEÝ, GUAM, Karadeniz
Forumu gibi platformlarý önemsiyor.
Ancak yine de, Romanya, KEÝ’nin varlýðýna raðmen, bölgesel iktisadi iþbirliðini canlandýrmayý hedefleyen bir
“Karadeniz Avrupa Bölgesi”nin oluþturulmasý için de çabalýyor. Kýsaca,
Romanya, Brüksel tarafýndan resmi
olarak görevlendirilmemiþ olsa da, bir
bakýmdan Karadeniz’de AB adýna bölgesel giriþimlerin arayýþý içinde olduðu
söylenebilir.
Kuþkusuz, AB’yi Karadeniz’e çekmekle, hem Bulgaristan’ýn, hem de
Romanya’nýn bazý beklentileri bulunuyor. AB’nin giriþimleriyle Karadeniz bölgesinde barýþ ve istikrar ortamý pekiþtiði
sürece, baþlý baþýna her iki ülkeye olumlu siyasi, ekonomik ve güvenlik yansýmalarý olacak.
SÜRECEK
Dünya
ABD-Ýran Baðdat’ta Buluþtu
A
merika Birleþik
Devletleri ve Ýran, 28
yýl aradan sonra ilk üst
düzey diplomatik temasý Irak
konusunda gerçekleþtiriyor.
1979’daki Ýran Ýslam
Devrimi’nin ardýndan diplomatik iliþkileri kesilen iki
ülkenin Irak büyükelçileri
Ryan Crocker ve Hasan
Kazými Kumi Baðdat’ta
biraraya geldi. Tek gündem
maddesi Irak’ta istikrar ve
güvenlik olan görüþme,
Baþbakan Nuri El Maliki’nin
ofisinde yapýlýyor. Görüþmelerde Irak’ý ise
Ulusal Güvenlik Danýþmaný Muvaffak el Rubai
temsil ediyor. Tahran yönetiminin, Ýran’da
karýþýklýk çýkarmayý hedefleyen bir Amerikan
casusluk þebekesini ortaya çýkardýðýný iddia
etmesinin ve Ýran kökenli bazý Amerikalýlarý
casusluk faaliyeti iddiasýyla tutuklamasýnýn,
görüþmelere gölge düþürmesinden endiþe
ediliyor. Ýran Dýþiþleri Bakaný Manuçehr
Mutteki de görüþmelerin baþarýlý olmasýnýn,
Amerikan yönetiminin politikalarýnda deðiþikliðe gitmesine baðlý olduðunu söyledi.
6 Bin euro verelim ülkenize dönün
F
Fransa’da çoðunluðu
Kuzey ve Sahra
Afrika’sýndan olmak
üzere 2 milyona
yakýn göçmen yaþýyor. 2005 yýlýnda bu
göçmenlerin isyaný
nedeniyle çok sayýda
þiddet olayý yaþanmýþ,
özellikle Paris banliyölerinde yüzlerce
araç yakýlmýþtý.
Nicholas
Sarkozy’nin, Ýçiþleri
Bakaný olduðu sýrada
yaþanan bu olaylara sert tepki göstermiþ ve
isyan eden göçmenlere “çöplük” dediði için
eleþtirilere maruz kalmýþtý. Sarkozy, seçim
öncesi çalýþmalarýnda da “kontrollü göçmenlik” ilkesi üzerinde durmuþtu.
ransa’da Nicholas
Sarkozy’nin cumhurbaþkaný seçilmesinin
ardýndan göçmenlere yönelik
ilk adým geldi. Sarkozy’nin
yakýn arkadaþý olduðu bilinen
yeni Fransýz Göçmenlik
Bakaný Brice Hortefeux,
ülkelerine dönecek bütün göçmen ailelere 6 bin Euro teklif
etti. Yeni kurulan Göçmenlik
ve Ulusal Kimlik Bakanlýðý,
ilk olarak göçmenleri
Fransa’da uzaklaþtýrmak için
çalýþmalara baþladý. Fransýz
Göçmenlik ve Ulusal Kimlik Bakaný Brice
Hortefeux, ilk ülkelerine gönüllü olarak dönmek isteyen Fransýz göçmenleri mali açýdan
olarak destekleyeceklerini söyledi. Hortefeux,
Fransa’yý terk etmek isteyen iki çocuklu bir
aileye 6 bin Euro vereceklerini açýkladý.
Japonya güzeli Kainat Güzeli seçildi
M
eksika’nýn baþkenti Mexico’da
yapýlan 2007 Kainat Güzeli yarýþmasýnda Japon güzeli Riyo Mori
kainat güzeli seçildi. Dansöz olan ve bir gün
uluslararasý bir dans okulu açmayý istediðini
söyleyen 20 yaþýndaki Mori’nin kainat güzelinin ilan edileceði anlarda heyecanýný
gizleyemediði gözlendi. Brezilya güzeli Natalia
Guimaraes’in ikinci olduðu yarýþmada,
üçüncülüðü Venezüella güzeli Ly Jonaitis,
dördüncülüðü ise Kore güzeli Honey Lee
kazandý.
Þiddetin Adresi Yine Irak
Irak’taki þiddet olaylarýnda 3’ü polis
36 kiþi öldü. Saldýrýlarýn en þiddetlisi
Baðdat’ta meydana geldi. Baðdat’ta
Sinak sanayi bölgesinde bomba yüklü
araçla düzenlenen intihar saldýrýsýnda
en az 19 kiþi öldü, 46 kiþi yaralandý.
Ramadi’deki bir pazar yerinde de
bomba yüklü araçla düzenlenen
saldýrýda 7 kiþi hayatýný kaybetti.
Saldýrýda 3’ü polis, biri çocuk 12 kiþi
de yaralandý. Baðdat’ta yola yerleþtirilen bombanýn patlamasý sonucu bir
kiþi öldü, 9 kiþi de yaralandý. Kentte
iki otobüste seyahat eden 15 Þii yolcuyu kaçýran Sünni direniþçiler, çýkan
çatýþmada 3 polisi öldürdü. Baþkentin
diðer kesimlerindeki saldýrýlarda ise 6
kiþi öldü.
Ukrayna’da Seçim Tarihi
Belli Oldu
Ukrayna’da Batý yanlýsý Devlet
Baþkaný Viktor Yuþçenko ile Moskova
yanlýsý Baþbakan Viktor Yanukoviç
Perþembe, 31 Mayýs 2007
Rumlarý tuttum
çok piþmaným
10
Y
unanistan ve Kýbrýs
Rum yönetiminde,
’Bizden’ diye tabir
edilen ve Türkiye’ye karþý
Kýbrýs konusunda en sert
eleþtirileri yönelten Avrupa
Parlamentosu’nun eski milletvekillerinden Alman
Mechtild Rothe, “Rumlarla
birlikte çok yanlýþ yaptým.
Papadopulos’a inanmýþtým.
Þimdi Kýbrýs zaman zaman
Avrupa’nýn baþaðrýsý” dedi.
Rum Alithia gazetesinin manþetten verdiði habere göre,
Rothe, “Kýbrýs’ýn iþgal altýnda olduðunu, Türkiye’nin adadan
çekilmesi gerektiðini ve çözümün Ankara’nýn elinde olduðunu
ve sorunun Denktaþ ve Türkiye’nin olumsuz tavrý nedeniyle
engellendiðini AP milletvekilliðini yürüttüðüm 23 yýl boyunca
savundum. Ama artýk öyle düþünmüyorum” diye konuþtu.
Rothe þöyle devam etti: “Kýbrýs için, üyelik ve çözüm için 20
yýldan fazla Tasos Papadopulos’la birlikte çalýþtým. Yoðun,
sýký ve dostane bir iþbirliðimiz vardý. Cumhurbaþkaný
seçildiðinde gazeteciler bana ’Çok katý, bir çözüm için çalýþabilir mi?’ diye sordular. Verdiðim yanýt ’Evet, çok akýllý.
Ada’nýn yeniden birleþmesi için çalýþacak’ þeklindeydi. Þimdi
ise kuþkuluyum. Kýbrýs’taki bölünmüþlüðün daha da derinleþmesinden endiþe ediyorum. Bugün iki toplum arasýnda,
birkaç yýl öncesine göre daha az temas var. Kýbrýslý Türklerin
izolasyonunu kaldýrmalýyýz. Avrupa’daki bizlerin; Avrupa
hatýrýna Annan planýna ’evet’ diyen Kýbrýslý Türklerin büyük
çoðunluðuna sýrtýmýzý dönmememiz ve yardým etmemiz
önemlidir “ dedi.
Ýspanya’da yerel seçimlerin
galibi Halk Partisi
Ý
spanya’da yaklaþýk 35 milyon seçmenin kayýtlý olduðu
13 özerk yönetim ve 8111
belediyeyi ilgilendiren dünkü
yerel seçimlerin galibi ana
muhalefet Halk Partisi (PP)
oldu. Katlýmýn bir önceki
seçimlere oranla yüzde 4
oranýnda düþerek yüzde
63düzeyinde kaldýðý seçimlerin
açýklanan resmi sonuçlarýna
göre, Ýspanyagenelinde oylarýn yüzde 35,65’ini PP, yüzde
34,93’ünü iktidardakiSosyalist Ýþçi Partisi (PSOE) alýrken, yüzde
5,49’luk oranla komünist görüþlü Birleþik Sol (IU) üçüncü sýrada
yer aldý. Madrid’deki özerk yönetim ve belediye baþkanlýðýný
yüzde 55’e yakýn oy alarak elinden býrakmayan PP, burada “tarihi
bir baþarý” elde etti. Madrid’deki parti genel merkezi binasýnda
partililere seslenenPP’nin lideri Mariano Rajoy, “7 yýl aradan
sonra yeniden Ýspanya’nýnbirinci partisi olduk” diyerek, “zafer”
ilan etti. Bu arada, seçimlerin en çarpýcý sonuçlarýndan biri, Bask
bölgesinde yasa dýþý Batasuna partisinin desteklediði Milliyetçi
Bask Hareketi’nin (ANV) 30’a yakýn belediyeyi kazanmasý oldu.
arasýnda aylardýr süren ve þiddet olaylarýna da yol açan siyasi mücadelenin
sona erdirilmesi yönünde önemli bir
adým atýldý. Ýki lider, 30 Eylül’de
erken seçim yapýlmasý konusunda
anlaþtý. Yuþçenko, Yanukoviç’in Nisan
ayýndaki seçim zaferinin ardýndan,
baþkanlýk yetkilerinin tehlikeye girdiði
gerekçesiyle parlamentoyu feshetmiþti.
O günden bu yana derinleþen siyasi
kriz, Yuþçenko’nun Ýçiþleri
Bakanlýðý’na ait 32 bin askeri doðrudan kendine baðlamasý kararý, Ýçiþleri
Bakaný’nýn bu karara direnmesi ve
Düny a Turu
Yuþçenko yanlýsý askerlerin baþkent
Kiev’e hareketlenmesi üzerine doruk
noktasýna ulaþmýþtý. Yuþçenko,
Yanukoviç ile yaptýðý ve sabahýn erken
saatlerine dek süren görüþmenin ardýndan, Ukrayna’daki siyasi krizin artýk
sona erdiðini açýkladý. Baþbakan
Yanukoviç ise “yaþananlardan ders
aldýklarýný” söyledi. Ülkedeki siyasi
gözlemcilere göre ise, erken seçim
kararýna raðmen krize yol açan ana
sorunlar hala ortada duruyor.
11
Perþembe, 31 Mayýs 2007
Türkiye
Siyasetin Zirvesi TOBB’da Buluþtu
S
eçim yaklaþýrken iktidar ve muhalefet Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliði Genel Kurulu’nda
biraraya geldi. Baþbakan ve muhalefet liderlerinin konuþmalarý, cumhurbaþkaný seçim
sürecinde yaþananlara odaklandý. Egemenliðin millete ait olduðunu vurgulayan Erdoðan þöyle konuþtu: “Egemenliði baþka yerde arayanlara 22
Temmuz’da halkýmýz en güzel cevabý verecektir.
Hiç telaþa gerek yoktur. Bunu bazý kurum ve kuruluþlara tevdi edenlere de gerekli hesabý 22
Temmuz’da sandýkta soracaktýr.” Erdoðan, istikrarýn
olmadýðý bir ülkede geliþmenin yaþanmayacaðýný
kaydederek, “Bu yola taþ koyanlar,millet iradesinin
önüne de taþ koymuþtur”dedi. Cumhuriyet Halk
Partisi Genel Baþkaný Deniz Baykal da; “Türkiye
bugün bir siyasi gerilim içine girdiyse, bunun
sorumlusu Cumhurbaþkaný seçim sürecini yönetemeyen Baþbakan’dýr” sözleriyle Erdoðan’a yanýt
verdi. Baykal, “Boþ milli irade hamasetiyle aldýðýn
yetkiyle eline palayý alacaksýn, devletin organlarýna,
kurullarýna savaþ ilan edeceksin, sonra da aman
istikrarý bozmayýn diye iþ adamlarýna yalvaracaksýn.
Sen bozma istikrarý sen.” diye konuþtu. Doðru Yol
Partisi Genel Baþkaný Mehmet Aðar ise,
Baþbakan’ýn ifadelerini; “Tarihte ilk defa bir parti
Cumhurbaþkaný seçimini dayatma haline
dönüþtürmeye çalýþmýþtýr” sözleriyle yanýtladý.
Aðar, “Türkiye’de iktidarý ve güçlü anlamda,
siyasal anlamda belki deðil sayýsal anlamda güçlü
olan iktidar makamlarýný maðduriyet haline çeviren
bir siyasi iktidarý ilk defa görüyoruz. Ýnþallah bir
daha da görmeyeceðiz.” diye konuþtu. Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliði Baþkaný Rifat
Hisarcýklýoðlu da, siyasette bir zihniyet
dönüþümüne ihtiyaç duyulduðunu, bu çerçevede
Anayasa ve siyasi partiler yasasýnýn acilen deðiþtirilmesi gerektiðini kaydetti. “Vatandaþýn gerçek gündemi iþsizliktir” diyen Hisarcýklýoðlu, istihdam
üzerindeki yüklerin kaldýrýlmasýný, iþ yaþamýnýn
ihtiyaçlarýna uygun bir eðitim reformunun gerçekleþtirilmesini istedi. “
Anafartalar Çarþýsý Yeniden Açýldý
A
nafartalar Çarþýsý, Salý günkü patlamanýn
ardýndan yeniden açýldý. Ankara’nýn yanýsýra
birçok kentten törene katýlan vatandaþlar
esnafa destek verdi, terörü lanetledi. Patlamanýn
hemen ertesinde olduðu gibi Anafartalar Çarþýsý
yine Türk bayraklarý ile donatýldý. Yalnýz
Ankaralýlar deðil, Ýstanbul ve Bursa gibi birçok
kentten vatandaþ, ellerinde Türk bayraklarý ile
Anafartalar Çarþýsý’na destek için Ulus’taydý.
Törene, Devlet Bakanlarý Beþir Atalay ve Ali
Babacan da katýldý. Atalay, “Biz esnafýmýza destek
olarak ve terör odaklarýna bizim yýlmayacaðýmýzý,
sonuna kadar mücadele edeceðimizi ve bunlarýn
bizi zayýflatmayacaðýný göstermek için biraradayýz
ve anafartalar çarþýsýný daha güçlü biçimde hizmete
sokuyoruz...” dedi. Devlet Bakaný Beþir Atalay,
F
Ankaralýlarýn alýþveriþ yaparak Çarþý esnafýna
destek olmalarýný istedi.
Sarkozy özel temsilcisini
Ankara’ya gönderdi
ransa’da yayýmlanan Le Figaro
gazetesi, Cumhurbaþkaný Nicolas
Sarkzoy’nin, AB’nin haziran ayýnda Türkiye ile üç fasýlda daha müzakerelere baþlamasýný veto etmeyeceðini
yazdý. Gazete, Sarkozy’nin özel temsilcisi, eski ABD Büyükelçisi Jean David
Levitte’i, Türkiye ile iliþkilerde yeni bir
yol bulmak amacýyla iki gün önce
Ankara’ya gönderdiðini bildirdi. Le
Figaro, Sarkozy’nin, “Türk-Fransýz iliþkilerinin
bozulmasýný önlemek ve AB’nin ikiye bölünmesini engellemek amacýyla özel temsilcinini
Türkiye’ye gönderdiði” yorumunu yaptý.
Fransa’nýn, 26 Haziranda Türkiye ile müzakerelerin üç fasýlda daha baþlamasýný veto etmeyeceðini yazan gazete, þimdilik Türkiye konusunda
kriz istemeyen Sarkozy’nin, öncelikle AB
anayasasý ile ilgili krizi aþmak istediðini bildirdi.
Gazete, AB anayasasý ile yeni baþlayacak
görüþmelerle, Türkiye konusunu birbirine karýþtýr-
mamak için Sarkozy’nin þimdilik böyle bir yol
izlemeyi tercih ettiðini belirtti. Türkiye’de yapýlacak seçimleri ve Türkiye’nin iç politikasýný
engellememek için de Sarkozy’nin, þimdilik
müzakerelerin durdurulmasýna yanaþmayacaðýný
yazan gazete, bununla birlikte, Fransa cumhurbaþkanýnýn, tam üyelik yerine Türkiye’yi Akdeniz
ülkeleri içinde kurulacak birlikte görmek istediði
ve bu konudaki fikrini deðiþtirmediði yorumunda
bulundu. Bu arada Dýþiþleri Bakanlýðý yetkilileri,
Fransa’nýn özel temsilcisinin Ankara’ya gelerek
temaslarda bulunduðunu doðruladý.
Daðýlmýþ pazar
yerleri gibi...
G
ülemiyorsun ya, gülmek/ Bir halk gülüyorsa
gülmektir. Ne kadar benziyoruz Türkiye’ye
Ahmet Abi...” diyen Edip Cansever’i 21.
ölüm yýldönümünde andýk dün...
“Mendilimde Kan Sesleri” ile... gülemediðimiz bu
günlerde... Üstadýn dediði gibi “Daðýlmýþ pazar yerlerine benziyor þimdi memleket... gelmiyor içimizden hüzünlenmek bile...”
Anafartalar’ý bilirim.
Çocukluðumun Ankara’sýnda Ulus heykelinin çevresiydi alýþveriþ merkezi...
Oralardan giyindim; o duraklarda çok otobüs
bekledim. Anafartalar Çarþýsý’ný saðýnýza alýp kaleye
doðru yürürseniz, soldan inen yol sizi Ýsmet Paþa’ya,
Altýndað’ýn yoksul gecekondularýna götürür.
Rahmetli anneannemin gecekondusu oradaydý. O
gecekondularý severim. Tanýrým insanlarýný, kâh
yamalý ceketlerinden, kâh pençeli pabuçlarýndan,
ama çokça yýlgýn, dalgýn bakýþlarýndan... Çarþý
önünde sigara satýp çocuk büyüten 32 yaþýndaki
Serdar, Balalýymýþ. Hemþerim sayýlýr.
Çarþýya, iki gün sonraki düðünü için damatlýk
almaya giden Muzaffer’le de tanýþ gibiyim.
Alçak bir saldýrýda aileden birilerini kaybetmiþ
kadar kederliyim. Zor bundan sonrasýný yazmak; o
yüzden bir hafta bekledim. Oralarý, oranýn insanlarýný bildiðimden, o masum canlara kýyan Güven’e
de aþinayým. Güven’in ailesi Zara’dan kalkýp ekmek
uðruna, Ýstanbul’un Altýndað’larýna göçmüþ. 4
çocuk, tek maaþ... Anneleri 1991’de ölmüþ.
92’de, babalarý ilaçla intihar etmiþ. Aðabey yanýna
sýðýnmýþ Güven...2001’de bu kez aðabeyleri iple
asmýþ kendisini...2002’de amcalarý Laleli’de bir
otelden atlayýp ölmüþ.
Güven evi terk ederken “Ben yokum artýk” diye not
býrakmýþ.
Sonra, Rakel Dink’in tarifiyle “bir bebekten bir katil
yaratan karanlýk” devreye girmiþ.
Güven’in kumaþýndan bir cani dikmiþ. Þimdi
yeni Güven’lerin haberleri geliyor her bir
yandan...Yeni intihar komandolarý, amacýný bile açýklamadýklarý eylemlerde, meçhul idealler uðruna,
“beyhude” bedenlerini “berhava” etmek için sýra
bekliyorlar.
Biz ise Anafartalar’a bayrak asýyoruz, terörü lanetleyen nutuklar atýyoruz, sýnýr ötesi operasyonlar
planlýyoruz, demokratikleþme uðruna polisten
aldýðýmýz yetkileri ona iade ediyoruz; Güven gibileri
gördükleri yerde vurabilsinler diye...”Þahin devlet”
politikasýna geri dönüyoruz.
Bütün bunlar bana, çocuk terbiyesinden sadece
dayaðý anlayan bir babayý anýmsatýyor.
Bu yöntemin Madrid’de, Belfast’ta bombalý sabotajlarý, Tel Aviv’de, Baðdat’ta intihar saldýrýlarýný
önleyemediðini biliyoruz. Ölümü göze almýþ bir
insana karþý yapýlabilecek bir þey yok; ancak ona
ölümü göze aldýran karanlýkla savaþabiliriz.Eli
titremeden bunca masumun canýna kýyabilen bir
caniyi yetiþtiren o karanlýðý sorgulayabiliriz. O
karanlýkta vicdanýmýzý yitirdik biz kardeþler; o vicdaný nasýl yeniden yerine koyabileceðimizi düþünmeliyiz.Aklý sadece þiddete eren, çözümü ancak
silahta gören bir anlayýþý reddetmeden, canlý bombalar üreten sefalet ve cehalet iklimini yenmeden, bu
kaný durduramayacaðýmýzý görmeliyiz.
Cansever’in anýsýna, onun sorusuyla noktalayalým
yine:
“Bir mendil niye kanar?
Diþ deðil, týrnak deðil, bir mendil niye kanar/
Mendilimde kan sesleri...”
(Can Dündar’ýn Milliyet’ten alýnan yazýsýdýr)
Kültür
Gelenek ve Göreneklerimiz
Bahar Törenleri ve Geleneklerinden
Cemre kor anlamýna gelen Arapça
bir kelimedir. Birinci cemre 20
Þubata havaya, ikinci cemre 27
Þubata suya ve üçüncü cemre 5 Marta
yere düþer. Cemrelerin düþmesi
halkýmýz tarafýndan kýþýn soðuk günlerini arkada býraktýðýmýz anlamýna
gelmektedir ve cemreler insanýmýza
girdiðimiz yýlýn ilk umudunu oluþturur. Yani cemreler düþtükten sonra
bütün doða ve canlýlar þenlenir.
Havalar ýsýnmaða, göçmen kuþlarý
dönmeye, çayýrlar, ovalar yeþermeye,
dað tepelerindeki karlar erimeðe,
kardelen çiçekleri boy vermeðe baþlar.
Cemrelerin düþmesiyle, Prizren
evlerinde temizleme iþleri baþlar.
Ýnsanlar neþeli görünür, çiftçi ise tarlasýnda çalýþmasý için hazýrlýklarýna
baþlar. Birinci cemrenin düþmesiyle
ilgili Prizren halkýnda ”Yüz on tarlaya
kon” diye bir deyim vardýr.
Cemrelerden sonra, Prizren
halký Daltulum gününü de bir bahar
bayramý olarak kabul edip kutlamaktadýr. Daltulum günü 14 Mart’a rastlar. Bundan önce ise Mart ayýnýn 11inde Kocakarý Soðuðu baþlar ve bir
hafta süren bu günlerde halk bahar
havasý içinde yaþar. Kocakarý Soðuðu
günleri geçtikten sonra, halkýn büyük
istekle ve sevgiyle beklediði Nevruz
bahar bayramý gelir. Mart aynýn 22
gününde Nevruz, Prizren halkýnda
yerini almýþ en önemli bahar bayramlarýndan biri sayýlmaktadýr.
Prizren halkýnda Bahar
Bayramlarýnýn kutlanmasý devamlý
olarak yýllarca sürüp gitmiþtir. Halk bu
günlere büyük önem verdiði için özel
hazýrlýklarý yapar, kýr gezintilerine ve
belli mesire yerlerine gider ve bu günleri topluca kutlarlar. Gençlerden fazla
yaþlýlar da Bahar Bayramlarýna
sevinirler. Bahar bayramlarýn kutlama
geleneði ve adetleri bizlere ta eski
çaðlardan beri Ecdadýmýz tarafýndan
bütün yaþam tarzýmýzla, örf, adet,
gelenek, görenek, dil, din, folklor,
masal, ninni, türkü, inançlarýmýzla
buralara taþýnarak bu günlere kadar
ulaþabilmiþtir.
Prizren halký bahar bayramlarýnýn ilkini her yýl Dal-tulum denilen
günde ve mesire yerinde 14 Marta
yani 22 Marta kutlanan Nevruz
Bayramýndan bir hafta önce kutlar.
Uzun yýllar öncesine Daltulum
bahar bayramýn nasýl kutlandýðýný ve o
günde nelerin yapýldýðýný öðrenmek
için biz 13. Mart gününde Kurila semtini ziyaret ettik orada bazý yaþlý semt
sakinleriyle DALTULUM bahar
bayramýyla ilgili bildiklerini öðrenmeye çalýþtýk.
Adnan Nurko: Daltulum kutlamalarý ve orada yapýlan inançlar ve
adaklarýn dinle bir alakasýnýn
olmadýðýný hem söylemem gerekir.
Daltulum kutlamalarý bir gelenek ve
adettir ve bu adedi Prizren halký yýllardýr kendine has özelikleriyle ve
þartlarla kutlamaktadýr. Daltulum
denilen yerde Prizren halký bundan
25-30 yýl öncesine çýkardý ve orada bir
günlüðüne kadar erzak alarak bu günü
çeþitli oyun, þarký ve diðer eðlencelerle geçirirdi. Alýnan erzaklarda mutlaka
ekmek, sarýmsak ve kaynýnmýþ yumurta bulunmaktadýr.
Burada yapýlan
adetlerden biri
çocuklarýn yere
yatmasý tesliça
denilen keser ile
yerler çapalanýp
insan þeklinin
yapýlmasýdýr ve o
kesilen çimenlerin
yerine sarýmsaðýn
atýlmasýdýr. Ben de
bir kurilalý
olduðumdan dolayý
buraya çocukken
annemle birlikte
geliyordum ve burada bütün gün
kalarak diðer çocuklarla eðlenirdim.
Uzun yýllardýr artýk dal tuluma kalabalýk bir þekilde çýkýlmamaktadýr.
Ayþe Bütüç: Ben Hoça mahalleliyim, fakat Kurilaya evlendiðimde
genç gelin olarak ben de kaynanamla
ve diðer ev çocuklarýyla birlikte her
yýl 14 Marta Daltuluma çýkardýk ve
orada bütün gün kalýrdýk. Daltuluma
çýkanlar yanlarýna Allah’ ne verdiyse
içecek ve erzak alýp orada kaldýklarý
bütün gün içinde onlarý yer içerlerdi
ve eðlenirlerdi. Çocuklara oyuncaklar
satýn alýnýrdý ve çocuklar bildikleri
bütün oyunlarý oynarlardý. Çalgýlar
eþliðinde burada bulunanlar Prizren
oyunlarýný da oynanýrdý. Kadýnlar
burada çocuklarýna kýz beðenirlerdi.
Evden alýnan yumurtalar burada
Perþembe, 31 Mayýs 2007
Tefrika (4)
“Daltulum” (2)
tokuþturulurdu ve ondan sonra yenilirdi. Çocuklar yere yatýrýlýp keser ile
izleri çizilirdi ve o yerlere sarýmsak
atýlýrdý. Daltulumda çýkan insanlar
baharýn geldiðini kutlardý. Bizim
zamanýmýzda büyük kýþlar olurdu ve
bir metreye kadar kar yaðardý, çoðu
aileler sadece tarýmcýlýkla uðraþtýklarý
için bütün kýþ evde kapanýp baharýn
gelmesini beklerdi. Baharýn gelmesi o
dönemlerde Prizren halkýnda bir
bayram olarak kutlanýrdý, çünkü
havalar ýsýnýp insanlar kýrlarda- tarlalarda ekmek parasý kazanmak için
çalýþmaya baþlamalarýndan dolayý
buna sevinip daltulum gününü baharýn
ilk bayramý olarak kutlardý. Benim þu
anda 73 yaþým vardýr ve ben gün
bugün hala çocuk, gelin ve torunlarýmý
alýp biraz da olsa her yýl bu bayýra
çýkýp eski adetlerimizi yapmaya özen
göstermekteyim.
Dal tulum Osmanlýca bir
anlam taþýmaktadýr. Dal genel anlamý
dýþýnda, arka veya sýrt anlamý ve
çýplak ya da yalýn anlamýný da taþýmaktadýr. Dal vermek dayanmak
demektir Dolayýsýyla dal-tulumun
anlamý da Prizrenlilerin bildiði sýrtla
deðil tulumla yere dayanmak anlamýný
taþýmaktadýr. Prizren halkýnda daltulumla ilgili çok güzel bir mani vardýr
bülü
Belirdi mi Daltulum günü
Baþlar açmaya Prizren’in süm-
Havanýn ýsýnmasýný muþtular
Göçmen kuþlarýn leyleði bülbülü (A.Ýðciler)
Daltulum Prizren’in Maraþ
semti ve Aciza Baba Türbesi karþýsýnda uzanan bir bayýrdýr. Buradan bütün
Prizren ve Kurila semti görülmektedir.
Önceleri bu bayýr yanýndan Kasým
baba Deresi geçmekteydi. Daltulum
Kurila Mahallesinin çok deðerli bir
öðesini oluþturur, çünkü havalar ýsýnmaya baþlayýnca kurula sakinleri
oraya çýkmaya baþlarlar ve buradan
Prizreni ve semtlerini en iyi bir þekilde seyrederler
Bir bahar bayramý olarak kutlanan Daltuluma çok eskilerden çok
sayýda insan gelirdi Çocuklar için
çeþitli oyuncaklarýn, yiyeceklerin satýlmasý ayrý bir zevki verirdi. Herkes
baharýn geliþine sevindiði için daha
www.yenidonem.org
12
neþeli
görünürdü,
içtenli
Prizren
þarký
türkülerini
söyledi.
Adak için
gelenlerin
sayýsý çok
RAÝF VIRMÝÇA
olurdu.
Hele oðluna kýz seçmek isteyen
anneleri ayrý bir telaþ alýrdý. Çünkü
Daltulumda kýz beðenilir ve ona göre
karar verilirdi. Kýzlar iyice süslenmiþ,
Daltulumda adeta defile yaparlardý.
Hovarda genç erkekler de onlardan
uzak kalmaz, kýzlara beyitler atar,
etraflarýnda dolanýrlardý.
Daltuluma gidenler, tam bir
bahar sevincini hisseder, baþka türlü
soluk alýrdý. Aðýr kýþ günlerinden kurtulan insanlar, Daltuluma gitmek için
önceden hazýrlanýrlardý. Genç kýz ve
erkekler ise bu hazýrlýklarýný birkaç
gün önce tamamlardý.
Daltulumda geleneksel adaklar da yapýlýrdý. Adaðý yerine gelmesi
için oraya giden ana babalarýn çoðu,
yanlarýna bir keser ve bol miktarda
sarýmsak alýrdý. Adaðý gerçekleþmesini
isteyen kiþi, yere sýrt üstü yatýr, el ve
ayaklarýný açardý. Onun annesi ya da
babasý, vücut kenarlarýyla keserle
çimenleri çapalar, kesilen yerlere birer
diþ sarýmsak eker ve genelde þu
maniyi okurlardý.
Sarýmsak sarýmsak sal da git
Varsa kýzýmýn(oðlumun)
hastalýðýný al da git
Sarýmsak sarýmsak sal da gel
Yoksa kýzýmýn(oðlumun)
saðlýðýný ver da gel (A.Ýðciler)
Daltulum’a gidenler, yanlarýna
evlerde kaynatýlmýþ yumurtalarý da
alýrlardý. Yemek zamaný gelince, ilkin
yumurtalar bahis koymak üzere tokuþturulurdu. Kýrýlmayan kaynatýlmýþ
yumurtalar ise Daltulum’un daha yüksek yerinden aþaðýlara koyuverirdi ve
bu adet te Daltulum’un en önemli
geleneksel edinimlerinden biri sayýlmaktaydý. Daltuluma insanlar çoðunlukla ailece giderdi. Her aile kendine
göre birer gölgeli yer seçerek orda
otururdu ve eðlence yapardý. Öbek
öbek oturmuþ insanlar birbirine
Daltulum bahar bayramýný kutlar,
dargýnlar barýþýr ve topluca þarký türkü
söylenirdi oyunlar oynanýrdý. Âþýklarýn oturduklarý yerler ise, seyirci ve
dinleyiciler tarafýndan sarýlarak söylenilen türküler ilgiyle dinlenirdi ve
bütün türkü ve þarkýlara eþlik edilirdi.
Daltulumdaki bahar þenlikleri
akþama kadar sürerdi ve akþam
baþlayýnca herkes evine giderdi.
Daltulumda asýrlar boyunca yaþanýlan
bahar þenlikleri artýk unuturlarda
kaldý. Buraya bugün çok sayýda insanlar gitmiyor. Eski kalabalýktan,
eðlence ve zevklerden hiçbir iz
kalmamýþtýr. Sadece tek tük kiþiler
veya aileler gelmektedir.
(Sürecek)
13
Perþembe, 31 Mayýs 2007
Kültür
ÝZLENÝMLER
Þairlerimizin Mevlana’lý
Þiirleri — Fahri Mermer
UNESCO’nun 2007 yýlýný Dünya’da
Mevlana Hoþgörü Yýlý olarak kutlama kararý Mevlana’nýn, dolayýsýyla
Türk kültürünün dünyada tanýtýlmasý için önemli bir fýrsattýr.
Hoþgörüye muhtaç dünyamýzda
Mevlana hoþgörüsünün - Mevlana
felsefesinden yayýlan huzur verici
aydýnlýðýn paslanmýþ kalplere, hýrslý
beyinlere yeni, 21. yüzyýla özgü bir
biçimde hitap etmesinin çok yönlü
yararlarý olacaktýr.
Kosova Türk aydýnlarý, dernekleri
ve kuruluþlarý olarak bu Mevlana
Hoþgörü Yýlý’nda etkinliklerimizi
Mevlana’nýn kendi aramýzda olduðu
gibi, iç içe yaþadýðýmýz diðer
toplumlar arasýnda da tanýtýlmasý
alanýnda çalýþmalýyýz.
2001 yýlý mayýs ayýnda bu hayata
gözerini yuman gazeteci ve þair
Fahri Mermer’in bende Mevlana’ya
sunulmuþ ve þairimizin kendi eliyle
(el yazýsýyla) yazýlmýþ bir þiiri
vardýr.
Fahri Mermer’in bu þiirini aþaðýda
sizlerle paylaþmak istiyorum.
Bundan önce burada bir parantez
açarak biraz Fahri Mermer’den söz
etmek istiyorum:
Kosova Türklerinin ender aydýnlarýndan biri sayýlan Fahri
Mermer’in ölümünden bir veya iki
ay önce “Türkçem” yayýnlarýnda
çýkan “Üç Ýnci” þiir kitabýna
yazdýðým bir deðerlendirme yazýmda bu þairimizin þiirlerinde zengin
kültürümüzün yansýmalarýnýn bulunduðu, iþlenen konular çerçevesinde
yer yer yabancýlaþmanýn þiir tablolarýnýn var olduðu, özlü, güçlü, usa
dayanan dizelerin arý Türkçe’yle,
deyimlerimizle ve diðer ulusal
deðerlerimizle süslendiðini dile
getirmiþtim.
2001 yýlý þubat ayýnda birkaç
arkadaþýmla birlikte Fahri Mermer’i
evinde ziyaret etmiþtim. Hasta
olduðunu biliyordu, bunun yaný sýra,
aydýnlýk kiþiliði sayesinde, kendi
hayat görgüsünü, kültür birikimini
ve dil zenginliðini dizelere yansý-
Mehmet Âkif’te “Medeniyet” (10)
Büyüklerimiz
Osmanlý’nýn en buhranlý yýllarýnda
yetiþmiþ, çekilen sýkýntýlarý yakýndan
görmüþ ve bizzat yaþamýþ, yaþanan
hadiseleri de tahlil ederek kurtuluþ
reçeteleri sunmuþ olan M. Akif
Ersoy, “medeniyet” hususunda son
derece tutarlý, akýlcý ve tarihi gerçeklerle örtüþen þuurlu bir çizgide durmuþtur. Genel bir bakýþla, M. Akif’in
ilerleme, yükselme olarak gördüðü
medeniyeti yücelttiði, ona sahip çýktýðý ve onun elde edilmesi gerektiði
söylenebilir. Bu da ilim, fen, sanayi
gibi unsurlarla mümkündür. Batý bu
unsurlara sahiptir. Bunlar Avrupa’da
da olsa alýnmalýdýr. Ancak, Akif’in
karþý çýktýðý medeniyet, Batý
medeniyetinin ikinci yüzünü oluþturan, parçalayýcý, zalim, vahþî, hak
tanýmaz taraflarýdýr. M. Akif’in
medeniyet düþmaný olduðu zannýný
verdiren de Akif’in Batý’nýn bu
yüzünü ortaya koyduðu þiirleridir.
Sonuçta Ýstiklâl Marþý þairimiz, her
yönüyle ilerleme, yükselme, geliþme
taraftarý olan, insan haklarýna, uluslar
arasý hukuka saygýlý, kuvvet yerine
hakký üstün tutan, insanlýða ve insânî
deðerlere önem veren fâzýl
medeniyetin taraftarýdýr ve o
medeniyetin aþýðýdýr.
_____________________________
Kaynaklar:
Ali Nazima, (1318): Mükemmel
Osmanlý Lügatý, Dersaadet.
Caným, Rýdvan-Çalýk, Etem (1995):
Mehmet Akif ve Ýstiklâl Marþý, Yedi
Ýklim Yay., Ýstanbul.
Devellioðlu Ferit, (1993):
Osmanlýca-Türkçe Ansiklopedik
Lügat, Aydýn Kitabevi Yayýnlarý,
Ankara.
Düzdað, M. Ertuðrul (1998): Mehmet
Akif Ersoy, Kültür Bakanlýðý Yay.,
Ankara.
Ersoy, Mehmet Akif, (1990): Safahat
(Edisyon kritik), haz: M Ertuðrul
Düzdað, Kültür Bak. Yay., Ankara.
Ersoy, Mehmet Akif (1327):
Edebiyat Bahisleri, Sýrat- ý
Müstakim, c. 6, no: 147.
Ersoy, Mehmet Akif, (1336):
Nasrullah Kürsüsünden, Sebilü’rReþad, c. 18, no: 464.
ÝS KE N DE R MU Z BE G
tarak yeni bir þiir kitabý hazýrlamakta kararlý olduðunu bize anlatýyordu.
...Ve Fahri Mermer “Üç Ýnci”nin
yayýnlanmasýnýn ardýndan bu hayata
gözlerini yumdu.
Fahri Mermer her yýl ölüm
yýldönümünde Prizren’de törenle
anýlmaktadýr. Ben bu yýl Prizren’de
düzenlenen Fahri Mermer’i ölüm
yýldönümünde anma toplantýsýna
katýlamadým çünkü Prizren’in dýþýndaydým. Fahri Mermer’in ölüm
yýldönümünde ben Ýzmit’te Kocaeli
Üniversitesi Yurtdýþýnda Yaþayan
Türklerin Sorunlarýný Araþtýrma ve
Uygulama Merkezi’nce düzenlenen
bir konferansa katýlmak üzere
Ýzmit’teydim.
Bu konferansýn Fahri Mermer’le ne
ilgisi mi vardýr?
Anlatayým: Bu konferans etkinlikleri çerçevesinde Kocaeli Üniversitesi’nde 22 Mayýs 2007’de düzenlenen Þiir Buluþmasý’nda Fahri
Mermer de, kýsa bir törenle 6. ölüm
yýldönümünde anýldý: Bu þiir buluþmasýnda þiirlerini okuyan Fahri
Kaya, Avni Engüllü, Zeynel Beksaç,
Ýskender Muzbeg, Leyla Þerif, Filiz
Nezir gibi Kosovalý ve Makedonyalý
þairler yaný sýra Fahri Mermer de
kendi þiiriyle temsil edildi — bu þiir
buluþmasýnda Fahri Mermer’in hay-
atýndan kýsa bilgiler ve þiirinden
örnekler þiir severlere sunuldu.
Fahri Mermer’i ölümünün altýncý
yýlýnda hürmetle anýyor, onun
“Gel” baþlýklý þiirini sizinle paylaþmak istiyorum.
Fahri Mermer
GEL
Ýnat etme gel
Yüzünde iyilik izi
Gözünde güzellik gülü
Solmadan gel.
Sonra doðarsa güneþ
Önce eserse yel
Zaman geç olur
Sen geç kalma gel.
Aldýrma gel
Onu bunu dinleme
Uzat elini bekleme
Bir an önce gel.
Ýnat etme gel
Yüzünde iyilik izi
Gözünde güzellik gülü
Solmadan gel.
Prizren, 18.02.1985, saat 00,04
Gökalp, Z. (1992): Türkleþmek,
Ýslamlaþmak, Muasýrlaþmak,
Toker Yay., Ýstanbul.
Gökalp, Z.(1994): Türkçülüðün
Esaslarý, Ýnkýlap Kitabevi, Ýstanbul.
Muallim Naci, (1995): Lügat-ý
Naci, Çaðrý Yay., Ýstanbul.
Risale-i Nur Enstitüsü, (2001):
Osmanlýca-Türkçe Lügat, Yeni
Asya Neþriyat, Ýstanbul.
Özön, Mustafa Nihat, (1997):
Osmanlýca-Türkçe Sözlük,
Ýnkýlap Kitabevi, Ýstanbul.
Said Halim Paþa, (1993):
Buhranlarýmýz ve Son Eserleri, haz.
M. Ertuðrul Düzdað, Ýz Yay., Ýstanbul.
Nursi, Bediüzzaman Said, (2001):
Mektubat, Yeni Asya Neþriyat, Ýstanbul.
Nursi, Bediüzzaman Said, (1993):
Hutbe-i Þamiye, Yeni Asya Neþriyat,
Ýstanbul.
Þemseddin, Sami (1989): Kâmûs-i
Türkî, Çaðrý Yayýnlarý, Ýstanbul.
Þengüler, Ý. H. (1990): Açýklamalý
Mehmed Akif Külliyatý, C: 5-6,
Hikmet Neþriyat, Ýstanbul.
Timurtaþ, F. Kadri (1987): Mehmet
Akif ve Cemiyetimiz, Kültür
Bakanlýðý Yay., Ankara.
Türk Dili Kurumu, (1988): Türkçe
Sözlük, Türk Tarih Kurumu
Basýmevi, Ankara.
(SON)
Tiyatro Günlüðü (2)
Röportaj
Tiyatro Yapmanýn Koþullarý
“Tiyatroyu dört duvar arasý perdelerle kýsýtlamak doðru deðildir, tiyatro
her yerde yapýlýr” diyordu Nafis Gürcüali, ama gel gör ki her yer tiyatro
yapmaya izin vermiyordu. Yani tiyatro her yerde ve her koþulda yapýlabiliyordu ama her yer ve her koþul tiyatronun yapýlmasýna izin vermiyordu. Bugüne gelen, azimle direnen bir tiyatrocu neslin üründür.
D
sunda Türkçe, Arnavutça ve Sýrpça
tiyatrolar sahneleniyor. Ve Türk tiyatrosu o dönemde orada etkinliklerine devam ediyor; çünkü þartlar
daha iyi. Tiyatro kopuþlar da
gösterse aslýnda çok büyük bir kopmalar deðil bunlar, çeþitli yerlerde
skeçler, ufak oyunlar ile hep
süreðenliðini korumuþtur...”
Gönlünün hâlâ tiyatroda olmasýna raðbir þal ile oluyormuþ, karton ve saire men tiyatrodan kopan sanatçýlardan
eneyimli tiyatrocularýmýzdan
Hayrullah Þkurtak ile konuþuy- kullanýlmýþ. Günümüze kýyasla daha Mehmet Bütüç ise þunlarý anlatýyor
düþük bir þartlar varmýþ o zaman.
oruz; diyor ki: “Tiyatro yaptiyatronun geliþmesi sürecinde: “1951
Ama bugünü de bugünün
maya imkan tanýnýyor tabi ama
yýlýnda Doðru Yol derneðinin kurulkoþullarýnda deðerlendirdiðimiz
bizim kültür evinde sadece biz
masýyla ilk olarak resmi bir biçimde
deðiliz; yani sadece
baþlýyor tiyatro
Türk tiyatrosu
kolu. Ondan sonra
çalýþmýyor. Kültür Evi
Sendika Birliði
çerçevesinde Arnavut
binasýnda Þehir
tiyatrosu ve Rom tiyaTiyatrosu baþlýyor
trosu da var. Ayrýca
1956’lý yýllarda.
Kültür Evi sadece tiyaÝkinci dünya
tro için kullanýlan bir
savaþýndan sonra
mekan deðil.
kendi binasýyla,
Konserler de veriliyor,
kendi tiyatro
baþka amaçlar için de
salonuyla ve resmi
kullanýlýyor.”
olarak ilk kuþaðýn
Ne demek istiyordu
bu döneme ait
Hayrullah Þkurtak:
olduðunu bu
Kýsýtlý þartlara ve
dönemde
mekana sýkýþtýrýlmýþtý
baþladýðýný
tiyatro ve bu þartlarda
söyleyebilirim.
bir þeyler yapýlmaya
Türk tiyatrosunda
çalýþýlýyordu.
ister Türkiye’den
Sahnelenen bir oyunun
Tiyatro sokakta da oynanabiliyordu. Seyircileri içine katarak... yazarlarýn oyunarkasýnda bir dizi emek
larý ister yerli
ve azim vardý ama bir
yazarlar veya eski Yugoslavya
zaman bizim þartlarýmýz gene yok.
dizi engel de eksik olmuyordu.
yazarlarýn tiyatro oyunlarý
Dekor kostüm þartlarý gene yok.
Hayrullah þöyle özetleyip somutTürkçe’ye çevrilerek sahnelenmiþtir.
Dekoru, kostümü bize gene kimse
laþtýrýyor çekilen sýkýntýlarý: “Her
60’lý yýllara kadar Hüda Leskovçalý,
yapmýyor biz kendimiz yapýyoruz.
zaman oyunlar Nisan-MayýsAziz Buþ, Durmiþ Selina, Ýzzet Kiser
Ve kendi þartlarýmýzý kendimiz
Haziran’a denk gelir. Tabi Arnavut
gibi bir nesil yetiþmiþtir.
yaratýyoruz.”
tiyatrosu da oyunlarýný o tarihlere
denk getiriyor. Rom tiyatrosu da.
Yönetmen ve tiyatrocu Nafis Gürcüali
Tiyatro kendi þartlarýný yaratmýþtý.
Bir bakýyorsun bir ay içinde sahne
de, Bütüç’ü destekler nitelikte anlatýyprovasý için sadece 10-12 günlük bir Tiyatrocular ekip olmayý becereor kendi bildiklerini yazýlmayan tiyazaman kalýyor. Çünkü diðer gruplar bilmiþti ve bu beceriyi sürekli kýlmayý tro tarihinde... “1950’li yýllarda
da. Deniz Dadale, tiyatroda çok zor
da prova yapacak. Bu konularda
Sendika Binasý varmýþ. Orada Aziz
þartlarýn var olduðunu söylüyor. Ama
bazen problemler de yaþadýk.
Buþ, Cemal Kýlýç, Hüda Leskovçalý,
kendi içlerindeki azmin gücü olsa
Geçen sene Tarla Kuþuydu
Durmiþ Selina, bunlar orada sahgerek bu zoru bugüne kadar aþmayý
Juliyet’in genel provalarýna
nenin üzerinde perdesi olan bir
baþarabildiler.
baþlamýþtýk; bir baktýk ki havalar
mekanda kendi oyunlarýný sah“Tiyatroda çok zor koþullar var.
bozuldu yaðmurlar yaðdý ve dýþarýnelemiþler. Oyunlarý kendileri de
Bazý zamanlar oldu, evimizden
da yapýlmasý planlanan bir folklor
yazmýþlar ve oynamýþlar. Dünya
dekor, kostüm bile getirdik. Bazý
festivali Kültür Evine alýndý.
yazarlarýnýn bazý oyunlarýný da
zamanlar arkadaþlarýmýzýn da
Böylece bir hafta boyunca biz
oynamýþlar. Benim gördüðüm
yardýmý ile sponsorlar buluyoruz
kaldýk. Ýþte bütün bu sebeplerden
kadarýyla Gogol’un Müfettiþ’ini
ama çok az ve zor gidiyor. Yani çok
dolayý aslýnda tiyatro yapmanýn
oynamýþlar. Bura halký için tanýdýk
zor koþullarda çalýþýyoruz ama zor
imkanlarý kýsýtlý. Biz sadece metin
olan bazý yazarlarýn da oyunlarýný
olaný da baþarýyoruz.”
provasý yapmýyoruz, sahneye de
oynamýþlar. Benim hatýrladýðým
ihtiyacýmýz var. Ama bunun için
kadarýyla o dönemlerde perdeli
Kosova’da Türk tiyatrosu tarihinin
yeterli imkanlara sahip deðiliz.
oyunlar oynanmaya baþlamýþ.”
hiçbir zamanýnda geniþ imkanlara,
Keþke bir sahne daha olsaydý.”
mükemmel þartlara kavuþamadý.
Gürcüali devam ediyor anlatýþýna:
Onlarýn yaptýðý tek mükemmellik, kýt
Etem Kazaz ise daha farklý bir per“Daha sonralarý Üsküp’ten de tiyaspektiften bakýyor tiyatro þartlarýna ve imkanlara raðmen çok büyük oyunlarý trolar gelmeye baþlamýþ ve Kültür
günümüzden bugüne geçen bir süreçte sahneleyebilmekti.
Evi Binasý inþa edilmiþ ve hizmete
tiyatro yapmanýn koþullarýný kýsaca
girmiþ. Bu Kültür Evi binasýnda ben
Rumeli Türk Tiyatro Sanatçýlarý
deðerlendirmesini isteyiþime þu yanýtý
çocukluðumda Üsküp’ten gelen bir
Derneði Baþkaný Etem Kazaz, tiyatroveriyor: “O dönemi düþünmeden
Türk tiyatrosunu izlemiþtim. Daha
nun kýpýrtýlarýný basitçe hazýrlanan
sadece bu dönemi düþünsek þartlar
sonra iþte bizim yüksek pedagoji
skeçlere kadar uzatýyor ve þöyle
pek deðiþmiyor Türkler için... O
okulu dediðimiz okuldaki gençler
anlatýyor: “1930’lu yýllarda orda
zamanda da þartlar yokmuþ, bu
çok aktifti ben onlarýn da hazýrdönemde de þartlarýmýz yok. Teknik burada çeþitli skeçler sahneleniyor.
ladýðý oyunlarý izlemiþtim.”
1935 yýlýna gelindiðinde bir þenlik
olarak ise þartlarý düþünürsek, tabi
toplantýsýnda tam bir tiyatro oyunu
ki 70 sene önceye göre imkanlar
Bu döneme kadar ufak aralýklý veya
sahneleniyor. Ve aralýklarla bu
daha iyi. O zamanlarda ýþýklandýrimkanlara göre kopuklu kopuklu
devam ediyor. 1960’lý yýllarda
ma, geniþ sahne gibi imkanlar yokoyunlar veya skeçler hazýrlanmýþ.
Prizren Kültür Evi çerçevesinde o
muþ þimdi bunlar var. Dekoru
Doðru Yol Derneði bünyesindeki tiyazamanlar Branislav Nuþiç tiyatrokostümü o zaman bir þalvar, baþýna
tro kolu çerçevesinde oyunlar veya
Perþembe, 31 Mayýs 2007
14
skeçler hazýrlanmýþ. Skeçler
ekseriyetle Doðru Yol Derneði’nin
konserlerinde sunulmuþ. Bu skeçlerin
efsanevi ismi de kuþkusuz Bekir
Hocalar’dýr. Bakýn Bekir Hocalar nasýl
anlatýyor bu durumu: “Ben konserlerde skeçler yaparak oyunlara
baþladým. Bütün metinleri kendim
yazardým ve hazýrlardým. Tabi ben
güncel olaylarý ele alarak, eðitici bir
þeyler vermek, yanlýþlýklarý ortaya
atmak için çýktým ortaya. Birilerini
küçümsemek için deðil. Bugün o
nesil insanlar beni nerede görseler
baðýrlarýna basarlar. Ben hep iyi bir
þeyler yapmaya çalýþtým. Skeç
hazýrlamak da o kadar kolay
deðildir. Bir güldürücü olarak senin
gülmemen lazým ki baþkalarýný
güldürebilesin... o biraz zor ama
bana Allah vergisi bir þeydir ben
kolay gülmem. Bir tarihte benim
üzerime bahse girdiler. Bekir’i
güldürebilirsen þu kadar para veririm diye, ben o kadar gülmeyi
beceremem.” Ama güldürmeyi kesin
olarak becerebiliyordu usta tiyatrocu
Bekir Hocalar...
Nafis Gürcüali noktayý koyuyor,
bugün kendi adýný taþýyan Kültür Evi
çerçevesindeki Türk tiyatrosu
1978’den itibaren aktif bir biçimde ve
bugüne kadar duraksamadan
faaliyetine baþlamýþtý. Tek cümleyle
þöyle diyor Gürcüali: “1978’den
itibaren Kültür Evi çerçevesinde
Türk tiyatrosu yeniden aktif bir
biçimde çalýþmaya baþladý.” Etem
Kazaz da görüþtüðümüz diðer tiyatro
sanatçýlarý da bu konuda hemfikirler.
1978 yýlý, tiyatro için bir milattý. Etem
Kazaz þöyle geçiyor konuya, “Daha
sonra kültür evinde istikrarlý bir
döneme girildi. Ýlk oyunu 1978 yýlýnda oynadýk.” Mehmet Bütüç ise
“1978 yýlýnda Prizren’de yeniden
amatör Türk tiyatrosu canlanmaya
baþladý” diyor.
Nafis Gürcüali’nin “Türk tiyatrosu
yeniden aktif bir biçimde çalýþmaya
baþladý”, Etem Kazaz’ýn “Ýstikrarlý
bir döneme girildi”, Mehmet
Bütüç’ün ise “1978 yýlýnda
Prizren’de yeniden amatör Türk tiyatrosu canlanmaya baþladý” dediði
bu dönemin arkasýnda eski Yugoslavya
çapýnda birincilikler ve nice nice tiyatro ödülleri yatýyordu.
Ta ki birilerini rahatsýz etmeye
baþlayýncaya kadar. Bu göreli istikrarlý
ve rahat koþullar kendisi gene sorunlara ve aþýlmaz engellere býraktý.
Etem Kazaz þöyle feryat ediyordu:
“Türk tiyatrosu ne zaman ki büyük
baþarýlara imza atmaya baþladý, o
zaman problemler de ortaya çýkmaya baþladý. Bu gerçekten böyledir
ve her zaman böyle olmuþtur, bugün
de bu böyledir. Biz Türk tiyatrosu
olarak ne zaman büyük baþarýlar
elde edersek hemen Türk tiyatrosuna bütçe kýsýtlanýrdý. Günümüzde
de öyledir.”
Haftaya:
Kaldýðýmýz
Yerden
Devam
Edeceðiz
15
Perþembe, 31 Mayýs 2007
Türkçenin Kosova’sý
29 MAYIS 1453
Bin atlý, akýnlarda çocuklar gibi þendik;
Bin atlý o gün dev gibi bir orduyu yendik!
Ak tolgalý beylerbeyi haykýrdý: Ýlerle!
Bir yaz günü geçtik Tuna’dan kafilelerle...
Þimþek gibi bir semte atýldýk yedi koldan.
Þimþek gibi Türk atlarýnýn geçtiði yoldan.
Bir gün doludizgin boþanan atlarýmýzla
Yerden yedi kat arþa kanatlandýk o hýzla...
Cennette bugün gülleri açmýþ görürüz de
Hâlâ o kýzýl hatýra titrer gözümüzde!
Bin atlý akýnlarda çocuklar gibi þendik;
Bin atlý o gün dev gibi bir orduyu yendik!
Bilinen ilk zamanlardan beri Türkler açýsýndan
fetih önemli bir durum olmuþtur. Türklerde dünyaya
yayýlmak, dünyayý yönetmek anlayýþý her dönem için
söz konusudur. Tabii, bazý dönemlerde fetihlerle açýlan
yeni ülkelerin bereketi söz konusu iken bazý dönemlerde
fetihlerin aksine toprak ve can kayýplarý söz konusu
olmuþtur. Bu durum, Türklerin dünyadaki rolleriyle de
doðru orantýlýdýr. Yönetmeye ve büyük devletler kurmaya alýþkýn bir halk için zaferler ne kadar büyükse,
kayýplar da o kadar büyük olabilmiþtir.
Türklerin ve Müslümanlarýn en önemli devletlerinin
baþýnda gelen Osmanlý Ýmparatorluðu, hem muazzam
ilerlemeleri hem de inanýlmaz kayýplarýyla
hatýralarýmýzda. On üçüncü yüzyýlýn sonlarýnda baþlayan
Osmanlý fütuhatý, yýllar ve yüzyýllar boyu artarak sürdü.
Müslümanlýðýn harmanladýðý Osmanlý sancaðýný o
günkü dünyanýn yönetim bölgelerinin hepsine taþýyan
bir devletti o.
Bu sayfada Osmanlý’nýn adýna sýkça rastlamýþsýnýzdýr. Geride kalan bir durumun bu kadar anýlmasýný belki de gereksiz bulanlarýnýz olmuþtur. Ancak,
ben herkese Osmanlý’nýn iyi anlaþýlmasý gerektiðini
söylüyorum ve söyleyeceðim de. Küçücük Osmanlý
Beyliði’nden dev Osmanlý Ýmparatorluðu’na dek geçen
sürede yaþananlar büyük dersler içermektedir. Osmanlý
denilen þey sadece bir devlet veya hanedan adý deðildi.
Osmanlý, bir medeniyetin de adýydý. Öyle bir
medeniyetti ki Osmanlý Devleti yýkýldýktan sonra, o
medeniyet çizgisine ulaþmak dünya için mümkün
olmadý. Ne Avrupa ne Asya, ne de Amerika kýtasýnda bu
medeniyet çizgisi ve yaþam tarzý oluþturulabildi. Bunu
Osmanlý halký baþardý; Türk’üyle, Arnavut’uyla,
Fars’ýyla; Müslümanýyla, Hristiyanýyla... Ýþte, o büyük
Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka
Güncel
Alpay
ÝÐCÝ
dünya devletini ve medeniyetini yaratan Osmanlý
Ýmparatorluðu’nun baþkentinden bahsedeceðim bugün.
Dünya baþkenti, Türklerin en büyük þehri; Ýstanbul.
29 Mayýs 1453’ten sonsuza dek önce Türklerin ve
Müslümanlarýn, sonra da üzerinde yaþayan diðer halklarýn þehri olan bu büyük þehir için neler yazýlmadý ki!
Ne görkemli bir fetihle baþlamýþtý Ýstanbul’un son ve en
büyük hikâyesi!
Dönem 15. yüzyýl. Fatih Sultan Mehmet, fetih öncesi
Bizans’ýn en önemli kuvvet ve ikmal yolu olan deniz
yolunu, Osmanlý kontrolu altýna almak maksadýyla;
Anadolu Hisarý’nýn karþýsýna keþfini bizzat kendisinin
yaptýðý Rumeli (Boðazkesen) Hisarý’nýn yapýmýný
baþlatmýþtý. Anadolu Hisarý da tamir edilip, hisara top
yerleþtirilmiþti.
Firuz Aða kumandasýnda dört yüz kiþilik muhafaza
kuvveti ve devrin en güçlü ateþli silahý olan toplarýn
yerleþtirildiði Rumeli Hisarý’nýn tamamlanmasýyla,
Boðaz’ýn trafiði kontrol altýna alýnýp, Sultan Mehmet
Han’ýn ýyla da, geçiþ talimatý yayýnlanmýþtý. Fermana
göre; “Boðaz’dan her geçen gemi, kaleye belli mesafe
yaklaþtýðýnda yelkenlerini indirerek, Hisar komutanýna,
nereden gelip nereye gittiðini, yükünün özelliðini
bildirecek, belli miktar vergi verecek, sonra geçmesine
müsaade edilecek, aksi þekilde hareket edenler batýrýlacaktý”. Bu talimata uymak istemeyen bir Venedik
gemisi, topçu ateþiyle batýrýlýnca, iþin ciddiyeti herkes
tarafýndan anlaþýldý.
Osmanlý sultaný; Mora’dan gelecek kuvvetlere karþý
Turhan Bey’i, Avrupa’dan gelecek kuvvetlere karþý da
akýncýlarý vazifelendirmiþti. 1452—1453 kýþý, Edirne’de
kuþatma hazýrlýklarý içinde geçti. Büyük toplar dökülüp
tecrübe atýþlarý yapýldý. Büyük fethe hazýrlanýlýyordu. O
dönem dünyasýnýn en önemli þehri Osmanlý’nýn
olmalýydý. Osmanlý sultaný, kuþatma hazýrlýklarý içinde
iken, Bizans ?mparatoru Konstantin, devletlerine elçiler yollayarak onlar? durumdan haberdar ediyor ve
yard?m istiyordu. Bizans’a Karadeniz’den Venedik larý,
Cenovalý kaptan Gianni Giustiniani Langus, Sakýzlý
Maurise Cantaneo yardýma gelmiþti. Bizans imparatoru
þehrin savunmasýný Cenevizli kaptan Giustiniani’ye vermiþti. Surun kenarlarýnda bulunan dolu vaziyetteki hendekler açýlýp, yenileri kazýldý. Haliç’teki meþhur zincir
Venediklilere gerdirilerek þehir, deniz saldýrýsýndan
korunmaya çalýþýldý. Adalarýn tahkimi ve þehre erzak
yýðmakla, Bizanslýlar, kuþatmaya karþý son savunma
hazýrlýklarýný yaptýlar.
Aslýnda, Bizans ordusu karmakarýþýk bir yapýya
sahipti. Bulgar, Ýtalyan, Fransýz, Moralý, Giritli, Alman
ve Ýngiliz ücretli askerlerinden oluþuyordu. Osmanlý
kuþatma harekâtý baþladýðýnda, ?ehrin nüfusu yetmiþ bin
civarýnda olup, Bizans ordusu, ücretli asker ve yardýma
gelen Haçlý kuvvetleriyle yirmi bin kadar asker ile elli
gemiden oluþuyordu. Osmanlý ordusu, bütün sefer
hazýrlýklarýný tamamladýktan sonra 1453 yýlý Þubat ayýnda aðýr topçu grubu eþliðinde baþkent Edirne’den yola
çýkarýldý. Anadolu ve Rumeli’deki bütün silahlý
kuvvetler, Türk-Ýslam âleminin her tarafýndan gelen
þeyh, tarikat pirleri ve derviþleri ile Aydýnoðlu,
Karamanoðlu gönüllü kuvvetleri ve Osmanlý
hoþgörüsüne hayran Macar, Ulah, Alman, Latin, Rum
askerlerden meydana gelen Osmanlý ordusunun
mevcudu, 125.000 civarýndaydý.
Osmanlý topçusunun atýþlarýyla 6 Nisan Cuma (6
Nisan Osmanlýlar için önemli bir tarih olup bu tarihte
çok sayýda sefere baþlanýlmýþtýr. Bursa’nýn alýnýþý bu tarihte gerçekleþmiþtir) günü baþlayan savaþ, 29 Mayýs
sabahý Osmanlý askerlerinin “Allah Allah” nidalarýyla
son taarruza geçmeleriyle son buldu. Fatih Sultan
Mehmet, 29 Mayýs Salý günü öðleye doðru, kýr atýnýn
üstünde, yanýnda hocalarý ve ordu kumandanlarý ile
beraber muhteþem bir alayla Topkapý’dan
Konstantinopolis yani yeni ve ebedî ismiyle Ýstanbul’a
girdi. Bizans yönetiminde fakirleþip güçsüzleþen bu
þehir Türklerin yönetiminde büyüyüp geliþtikçe geliþti.
Yazýma Yahya Kemal’in Akýncý adlý þiiriyle baþlamak istedim. Yahya Kemal, Osmanlý’yý ve onun
hatýrasýný güzelce anlatýr þiirlerinde. Fatih Sultan
Mehmet’e ve fethin Osmanlý ordusundaki her ferdine
tek tek rahmetler okuyorum. Onlar ne büyük insanlardý!
Ýstanbul’un deðerini sadece Türkler deðil, bütün
Müslümanlar çok iyi bilmelidir. O þehir, týpký
Osmanlý’nýn diðer þehirleri gibi, büyük bir tarihin
yadigârýdýr. Güzel günlerin hatýrlatýcýlarýyla, zor günlerin ibretlikleriyle dolu þehir. 20. yüzyýlýn baþlarýnda
Batý’nýn iþgalini de yaþayan bu þehirden çýkarýlacak çok
ders vardýr. Bu dersi hem Prizrenli hem Erzurumlu hem
Aþkabatlý hem Þamlý çýkarmalýdýr.
Ýstanbul Fethini Gören Üsküdar
Üsküdar, bir ulu rüyayý görenler þehri!
Seni gýptayla hatýrlar vatanýn her þehri,
Hepsi der: “Hangi þehir görmüþ onun gördüðünü?
Bizim Ýstanbul’u fethettiðimiz mutlu günü!”
Elli üç gün ne mehabetli temaþa idi o!
Sanki halkýn uyanýk gördüðü rüya idi o!
Þimdi beþ yüz sene geçmiþ o büyük hatýradan;
Elli üç günde o hengâme görülmüþ buradan;
Canlanýr levhasý hâlâ beþer ettikçe hayal;
O zaman ortada, her saniye, gerçek hâl.
Gürlemiþ Topkapý’dan bir yeni þiddetle daha
Þanlý namýyle “Büyük Top” denilen ejderha.
Sarf edilmiþ nice kol kuvveti gündüz ve gece,
Karadan sevk edilen yüz gemi geçmiþ Haliç’e;
Son günün cengi olurken ne þafakmýþ o þafak,
Üsküdar, gözleri dolmuþ, tepelerden bakarak,
Görmüþ Ýstanbul’a yüz bin meleðin uçtuðunu;
Saklamýþ durmuþ, asýrlarca, hayalinde bunu.
Yahya Kemal
Soldan Saða
(Horizontal)
1. Eskilerden beri uyulan kural —
Kosova’da barýþ gücü
2. Prizren’de çýkan ve yayýnlanan Türkçe
gazete
3. Evde sinema seyretmek için gereken
cihaz — Ozon — Boksör Muhhamed
4. Oksijenin kýsaltmasý — Dünyada ilk
yaratýlan canlý — Kino
5. Alfabenin dokuz ve onikinci harfi —
Atletik’in kýsaltmasý — Argon
6. Duðalarýn arasýnda ve sonunda okunur
— Iþýk, fotoðraf
7. Bayan ses sanatçýsý Karaböcek —
Ürdünün baþkenti
Yukarýdan aþaðýya
1. Kadýn sinema sanatçýsý Oya....
2. Korkunç çok iri masal yaratýðý —
Boþnakça isminiz
3. Latin Amerikalý þarkýcý Garcia — Bir
deðer, yaratan emek
4. Titan — Büyük anne, nine
5. Akraba, ahbap
6. Yaz NÖ — Yunan alfabesinin ilk harfi
7. B.M eski genel sekreteri Kofie —
Elektrik direnç birimi
8. Telegraf kelimesinin kýsaltmasý —
Dedeler, büyük babalar
9. Bir kol saat makinesi
Bulmacanýn çözümü
NO:3
Tank, Ýngiltere, Ta, Mia, CL, Ans, R,
Kas, N, Adana, E, Ýade, Araf, Krem, Lale
To p l u m
Din ve Toplum
[email protected]
[email protected]
M.Tevfik Yücesoy
Ý
ÝSTANBUL’UN FETÝH YIL
DÖNÜMÜ (29 Mayýs)
stanbul mutlaka fethedilecektir. O’nu
fetheden komutan ne güzel komutan
ve O’nu fetheden asker ne güzel
askerdir”[ Ahmet b. Hanbel, Müsned IV,
325]
Ýstanbul, Asya ile Avrupa kýtalarý arasýnda
yer alan doðal güzellikleriyle ünlü bir
kenttir. Tarihi M.Ö. yedinci yüzyýla kadar
uzanýr. Þehir, M.Ö. 657 yýlýnda
Megaralýlar tarafýndan kurulmuþtur.
Devletin Byzas adlý komutanýnýn adýndan
dolayý þehre, Byzantion adý verilmiþi.
M.Ö. altýncý yüzyýlda Perelerin eline
geçen Byzantion için, Atinalýlar ve
Ispartalýlar da savaþmýþ. M.Ö. dördüncü
yüzyýlda Ýskender tarafýndan fethedilen
þehir M.Ö. üçüncü yüzyýlda Roma
Ýmparatorluðu tarafýndan alýnmýþ. M.Ö.
330 yýlýnda Ýmparatorluðun baþkenti olan
Byzantion’a, bu kez de Konstantinapolis
adý verilir. M.Ö. 395 yýlýnda Roma
Ýmparatorluðu ikiye ayrýlýnca
Konstantinapolis, Doðu Roma Ýmparatorluðu’nun baþkenti olur.
Stratejik önemi ve tabi güzellikleriyle
herkesin dikkatini çeken þehir, Gotlar,
Ostrogotlar ve Bulgarlar tarafýndan
defalarca kuþatýldý, fakat alýnamadý. Bu
yoðun saldýrýlar üzerine, Ýmparator
Anastasiyanus, Silivri’den baþlayarak
Karadeniz’e kadar uzayan surlarý yaptýrdý.
Buna karþýn saldýrýlar devam etti. M.S. 7.
ve 8. yüzyýllarda Araplar tarafýndan da
kuþatýldý. Fakat bu kuþatmalar da sonuçsuz kaldý.
1203 yýlýnda Haçlý ordularý tarafýndan
zapt edilerek 1261 yýlýna kadar Haçlýlarýn
elinde kaldý. Bu tarihten sonra tekrar
Bizanslýlarýn eline geçti.
1299 yýlýnda kurulan Osmanlý Devleti,
yavaþ yavaþ büyüyerek geliþti. Anadolu ve
Rumeli’de geniþlemeye devam etti.
Anadolu ve Rumeli’deki topraklarýmýzýn
arasýnda kalan Bizans, mutlaka alýnmalýydý. Bu amaçla þehir, Osmanlýlar tarafýndan
birkaç defa kuþatýldý. Ama alýnamadý.
1453 yýlýnda, Padiþah II. Mehmet, hocasý
Akþemsettin’in de teþvikiyle Ýstanbul’a
yeni bir saldýrý düzenlemeye karar verdi.
Önce, Yýldýrým Beyazýt tarafýndan yaptýrýlan Anadolu Hisan’nýn karþýsýna
Rumelihisan’ný yaptýrdý. Edirne’de döktürdüðü balyemez adý verilen büyük
toplarla savaþa hazýrlandý.6 Nisan 1453
günü, Osmanlý ordusu Bizans surlarý
önüne geldi. Bizans Ýmparatoru
Konstantin, Haliç’i zincirle kapatarak
Osmanlý Ordusu’nun þehre denizden
girmesini önledi. 11 Nisan günü kuþatma
tamamlandý ve top ateþi baþladý. Yirmi
gün süren top ateþinden kesin bir sonuç
alýnamadý. Þehrin denizden de kuþatýlmasý
gerektiðini düþünen II. Mehmet, bir gece
yetmiþ parça gemiyi karadan yürüterek
Haliç’e indirdi.
Bizanslýlar, sabahleyin Osmanlý
Donanmasý’ný Haliç’te görünce büyük bir
korkuya ve paniðe kapýldýlar. Haliç’ten ve
karadan yapýlan top atýþlarýyla surlarda
gedikler açýldý. Bunun üzerine, 29 Mayýs
günü bir genel saldýrý düzenlenmesine
karar verildi. Hocasý Akþemsettin II.
Mehmet’e cesaret veriyor; Hz.
Peygamberin, “Konstantin elbet fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne iyi
komutan ve onun askerleri ne güzel askerlerdir” sözüyle müjdelenen komutanýn
kendisi olduðunu söylüyordu. Bu inançla
29 Mayýs günü son taarruz baþladý. Çok
kanlý ve zorlu bir savaþtan sonra birçok
þehit verildi. Bu þehitler arasýnda, Bizans
surlarýna Türk bayraðýný diken Ulubatlý
Hasan da vardý. Nihayet, Mayýs 1453 Salý
günü, Ýstanbul fethedildi.
Ýstanbul’un fethi, hem Türk tarihi için
hem de dünya tarihi için önemli bir olaydýr. Türk tarihi için önemi Ýstanbul’un
fethiyle, Osmanlýlarýn, Balkanlardaki ilerlemelerine engel olacak hiçbir gücün
kalmamasýdýr Avrupa’da ilerleyiþini
sürdüren Osmanlý Devleti, büyük bir
imparatorluk haline gelmiþtir. Dünya tarihi bakýmýndan ise, Ýstanbul’un fethi, Orta
Çað’ýn kapanýp Yeni Çað’ýn açýlmasýna
sebep olmasýndandýr.
Ýstanbul, 29 Mayýs 1453 tarihinden 23
Nisan 1920 tarihine kadar Osmanlý
Devleti ’nin baþkenti olmuþtur. Bu nedenle Türk ve Dünya tarihini etkileyen bu
önemli fethi, her yýlýn 29 Mayýs günü,
ayný coþku ve sevinçle kutluyoruz.
Hýzýr Neþo
Aramýzdan ayrýlalý 4 yýl geçti
Dualarýmýz seninle. Ruhun þad,
mekanýn Cennet olsun.
Acýyanlar:
Eþi: Çamile, Kýzý: Ganimet, Oðullarý:
Naser, Buyar, Ýliyaz, Afrim, Gelinleri:
Merita, Safete, Mirdita, Behare,
Damadý: Ýliyaz, Torunlarý: Cihangir,
Çýnar, Enis, Emel, Mamet, Elif ve
Vatan.
C
Perþembe, 31 Mayýs 2007
Taþ Köprüsü...
Susarsan Takarlar...
16
Alev SÜLEYMAN
uma gecesi, bu haftaki yazýmýn
konusunu düþünürken, e-postama
baktým. Bir çok grupta deðiþik kiþilerden gelen e-postalar dikkatimi çekti. Konu
Üsküp’ün mihrapsýz Taþ Köprüsüydü.
Yýllardýr onarýmýný beklediðimiz Taþ
Köprünün Mihrabý onarýlmadan, Köprünün
çarþý tarafý giriþinde, Osmanlý yönetimi
tarafýndan idam edilen Karpoþ isimli bir
isyankarýn anýsýna bir levha takýlacakmýþ.
Söz konusu isyankarýn levhasý konusunda
Bakanlar kurulu kararýnýn çýktýðýný ve
maddi desteðin Makedonya Cumhuriyeti
Kültür Bakanlýðýna ait olup projeyi de
Üsküp Merkez Belediyesi üstlenecekmiþ.
Mihrabýn yerine konulmasý konusunda,
yýkýldýðý günden bu yana yýllardýr deðiþik
geliþmeler oldu. Bu yýl bitecek, haftaya
proje baþlayacak gibi hikayeler dinledik.
Biz bize hep Osmanlý eserlerine yönelik
tahribatlarý anlattýk durduk. Ama hiç kimse
ciddi bir adýmý üstlenmedi. En büyük tepkimiz Köprü derneðinin yayýmladýðý Köprü
dergisinin kapaðýnda, her sayýsýnda
mihrabýn yerinde olmadýðýný hatýrlatmasýyla
oldu.
Mihrap konusunu hep Türkiye’ye
havale ettik. Birileri yaptýklarýmýzý dýþardan
izlemiþ olsaydý nerdeyse mihrabýn Osmanlý
döneminde yýkýldýðý düþünebilirdi.
Türkiye’den gelen istisnasýz her heyete “bak
mihrap yerinde yok, hadi bunun yapýmýný
üstlenin” dedik durduk. Aslýnda, biz her
Osmanlý eserine yapýlan tahribatlara, hep
ayný cevabý vermeye çalýþtýk, hep ayný
hareketi yaptýk. Yanlýþ hareketi. Aramýzda
aðladýk. Acilen konuyu (topu) Türkiye ‘ye
attýk. Ondan sonra Makedonya Türklerine
has hareketle kendimizi susma moduna alýp,
sanki Kanuni Sultan Süleyman’ýn yapamadýðýný yapmýþ gibi ortalýkta böbürlene
böbürlene dolaþtýk. Sözde çok elde sýfýr.
Mihrap yýkýlýrken, Taþ köprüye-Fatih
Sultan Mehmet Köprüsüne Yustiniyan
köprüsü denilirken, Üsküp’ün tepesine haç
takýlýrken, Üsküp’ün Türk Çarþýsýna bir
Katolik’in büstü hem de atýyla birlikte
konulurken, saat kulelerine haçlar takýlýrken,
Hanlara papazlarýn isimlerini verirken,
Kale’de Osmanlý esreleri üzerine Amerikan
elçiliði yapýlýrken, belediyelerimiz elden tek
tek giderken, susuyorsan, Taþ köprüsüne
takýlacak bir levha parçasý mý zorumuza
gidecek. Hem de yýllardýr var olan Karpoþ
büstünün yanýna. Çok mu? Konulsa ne olur
konulmasa ne olur?!
Bizler tepkiyi sadece tepki vermek için
düþündüðümüz için baþaramýyoruz. Her
zaman söylediðim sadece faaliyet raporlarýmýz dolgun sayfalar olmasý için törenler
yaptýðýmýzdan dolayý asýl amacýn ne
olduðunu hep unuttuk. Þimdi yine tepki
zamaný. Ama nasýl? Mektup yaz, bildiri
gönder, elektronik posta yoluyla gruplarda
dertleþ, basýn yayýn ve medya aracýlýðýyla
özelliklede Türk medyasý aracýlýðýyla
yapýlacak iþ deðil bu. Söz konusu yollara
baþvurmak gücü deðil acizliði gösterir. Bu
yollar taþlýdýr, pek hýzlanamazsýnýz. Hiç
aðlamaya gerek yok. Söz geçirme aðlayarak
deðil karþýndakini aðlatarak yapýlýr.
Gelin öncelikle Taþ Köprünün önünde
baþlayarak Kültür Bakanlýðýnýn önüne kadar
bir yürüyüþ yapalým. Olumlu cevap alamýyorsak geriye tek bir yol kalýyor. Levhanýn
takýldýðý gün yerinden sökülmesi. Ne var
þaþýrdýnýz mý? O levha takýlacaksa tarafýmýzdan da sökülecek bu kadar basit. Gece yarýsý
deðil orta günde hep birlikte gidip sökeceðiz. Bir tepkim sýrasýnda bir arkadaþým
gazeteye uðrayýp bize þunu söylemiþti:
“yahu tepki vermiþsiniz yalnýz haberiniz ola
tepki zamaný deðil”. Biz 50 yýldýr hep
susuyoruz hep zamaný deðil diye o zamaný
bekliyoruz. Þimdi bir kez daha Makedonya
Türklerinin birlikte hareket edemediklerini
göreceðiz. Ortalýkta biz Türk milleti için
hizmet ediyoruz diyenlerin sesi bir kes daha
kýsýlacak. Olan yazý yazana düþüncesini
belirtene olacak.
Eðer ki bu seferde susacaksak vallahi
bundan sonra artýk nereye ne takarlar bilemem.
Yardým Kampanyasý
Sevgili Okurlarýmýz,
Bugünlerde Ýstanbul’da tedavi görmekte olan yardýma muhtaç bir
Prizrenli hemþehrimizin acil olarak maddi yardýma ihtiyacý bulunmaktadýr.
Baþlatýlan yardým kampanyasý çerçevesinde “Procredit” Bankasý Prizren
Þubesinde Skender Qurqiali (Çurçiali) adýna açýlan 1120154825000104
cari hesabýna da yardýmlarýnýzý iletebilirsiniz.
Yardýmlarýnýzý banka hesabý dýþýnda þu adrese de ulaþtýrabilirsiniz:
Tel: 044-144-261
Adres: Fehmi Ladrovci, No: 77, Prizren
Esirgemeyeceðiniz destek bir hayat kurtaracaktýr.
Deðerli Hacýanamýz
Hacý Þefkat Bütüç’ü
Ölümünün 6. ayýnda rahmetle anýyoruz.
Bütüç ailesi
17
3
Ta n ý t ý m
Kosova’da ilk defa Sanat Hayatý ve
Satançý için yazýlan çok deðerli iki kitap
Perþembe, 31 Mayýs 2007
RAÝF VIRMÝÇA
Mayýs 2007 Prizren Gazi
Mehmet Paþa Hamamýnda
geleneksel Sanatla Uyanmak
Þöleninde görkemli bir biçimde
Kosova’da gelmiþ geçmiþ deðerli ve
ender sanatçýlardan Sayýn Baþkim
Çabratýn sanatla 45 çalýþmalarýnýn
tanýtýmý görkemli bir þekilde tanýtýlýp
kutlanmýþtýr.
Bu tanýtýmýn görev olarak bana þayan
görülmesinde, tanýtýmda bu deðerli
sanatçýmýzýn hakkýnda istediðimizi
deðil onunla mütedair hakikatleri
aksettirmeye çalýþtýk. O akþam bu
þölende ilk defa Kosova’da yetiþen bir
sanatçýnýn 45 yýllýk sanat tanýtýmý
yapýlýrken bir ilke imza atýlmýþtýr. Bu
tanýtým muhtevasýnda, Çabrat’ýn sanat
kiþiliði, sanat anlayýþý ve Kosova Türk
halk, Türk Sanat ve Türk Tasavvuf
müziðine sunmuþ olduðu yazýlý ve
görsel katkýlarý yanýnda, bütün bu etkilikleri ihtiva eden çok deðerli iki
kitap tanýtýmý da yapýlmýþtýr.
Baþkim Çabrat’ýn 45. sanat yýldönümü
kutlamalarýyla ilgili, baþta Doðru Yol
Derneði olmak üzere çoðu yakýn
sanatçý ve diðer arkadaþlarý da kendileriyle mütedair mütalaa ve görüþlerini muhtelif beyanatlarýyla, bazýlarý da
özel yayýn ve kitaplar hazýrlayarak
karþýmýza çýkmýþlardýr. Ýþte o arkadaþ
ve yazarlarýmýzdan biri de Sayýn Vahit
Ergin’dir. Ergin bu kitabýnda, Baþkim
Çabrat’ýn hüviyet, yaþamý ve sanatýyla
mütedair bütün malumat ve hususiyetleri geniþ kamuoyuna bütün yönleriyle
tanýtmaya çalýþmamktadýr..
Ergin bu kitabýnda Baþkim Çabratýn
bugüne kadar meçhul olmayan çoðu
yanlarýný psikolojik bir yöntemle dile
getirmeye çalýþýlmýþtýr. Bunun yanýnda
Çabratýn gerçek yönleri ve faaliyetleri
dile getirilirken, yazar bunlarý güzel
bir yazý üslubuyla sekiz ayrý bölümde
teþhir etmektedir: Birinci bölümde
Çabrat’ýn kökeni, ikinci, bölümde
çocukluðu, üçüncü bölümde de doðasý
ve iç dünyasý iþlenirken, Çabratýn hayatta iþlerin, olaylarýn ve yargýlarýn
dizginlerini hep elinde tutmak ve
onlarý idare etmek istemi dile getirilirken, her konuda öncelliði eline
alýp, sorumluluðu yüklenir ve çoðu sorunlarýn
kolayca halletmesini
becerme yanýnda her
zaman kendine ilgi ve
takdir toplama
hususiyetleri teþhir
edilmeye çalýþmýþtýr.
Sanat dünyasý iþlenen
dördüncü bölümde
Çabratýn musiki dalýnda
verebileceði emeðin
sonuna gelmediði, çalýþmalarýnýn devam ettiði
ve yeni yeni projelerle
hep yaratýcýlýða eðilim
göstermesi tefhim
edilirken, bu faaliyetlerin ve projelerin
numuneleri verilmektedir. Beþinci bölümde
Çabrat’ýn sanattaki
emeði ve bu emeðin
sonsuzluðu ve örnekleri
sergilenirken, Çabrat’ýn
büyük bir sanatçý olma
niteliði de vurgulanmakta. Tabi ki bu
faaliyetler muhtevasýnda has
kabiliyetini ihtiva eden tasavvuf
faaliyetleri ve çalýþmalarý da altýncý
bölümde titizlikle iþlenmiþtir. Yedinci
bölümde Kosova müziðinin variyetliði
ve muhtevasý dile getirilirken bu
muhtevada Çabrat’ýn yeri de tasrih
edilerek numuneleri teþhir edilmiþtir.
Bu mertebede müellif, Çabrat’ýn ayný
zamanda musikiye hevesi olan genç
adaylara da destek olmasý yanýnda
onlarý teþvik etmesi yönünde
geliþmelerinin yollarýný tefhim etmektedir. Sekizinci bölümde Çabratla
ilgili muhtelif malumatlar teþhir
edilirken Çabrat’ýn meçhul yönleri ve
faaliyetleri de dile getirilmeye
çalýþýlmýþtýr. Kitabýn son bölümünde
Baþkim Çabrat’ýn hüviyetiyle ve
sanatýyla mütedair sanatçý ve diðer
arkadaþlarýnýn da çok ehemmiyetli
mütalaa ve görüþlerine yer verilmiþtir.
Görüldüðü üzere kitapta, müellifin de
ifade etmiþ olduðu gibi, temel aðýrlýk
psikolojiye dayanan mütalaa ve
görüþlere verilerek, bu mevzunun da
Çabratýn hayatýný devamlý meþgul
eden biri olmakla derin düþüncelerinin
bir mahsulü olduðu ileri sürülmektedir.
Kitapta Baþkim Çabrat gibi
deðerli bir sanatçýmýz için teþhir etmiþ
olduðu bu malumatlar için yazar
arkadaþýmýz Sayýn Vahit Ergin’i kutluyorum ve çalýþmalarýnda baþarýlar
diliyorum.
Ýkinci kitaba gelince onun kendine has
bir öyküsü vardýr. 1997 yýlýnda
Baþkim Çabrat’ýn 35. sanat yýldönümü
ile mütedair uzun bir zaman kendisinin talebi üzere otobiyografisini ve
sanat çalýþmalarýný muhteva edecek
bir çalýþma, yazar arkadaþýmýz Sayýn
Þecaattin Koka kalemiyle hazýrlanmýþtý. Bu çalýþma 1997/8 yýllarýnda
sanatçýnýn bizzat vermiþ olduðu
malumatlarla oluþturulmaya
çalýþýlmýþtýr. Lakin sanatçýnýn kesif
iþleri nedeniyle zaman darlýðýndan
kitapta kaydedilecek daha çok
malumatlarýn yazýlmadýðý yanýnda
diðer boþluklarýn da olduðu farkýna
varýlmýþtýr.
Dolayýsýyla kitabýn bir yandan istenilen bir dönemde hazýr olmadýðýndan
ve gereken hedefe ulaþýlmadýðýndan
dolayý Baþkim Çabrat, kitabýn yayýnlanmasýný, kitapta mevcut olan boþluklarýn doldurulmasý ve yeni malumatlarýn takviye edilmesinden sonra
þayeste bir döneme ihmal etmiþtir.
Öyle ki kitabýn bugün yarýn basýlmasý
için iyi bir zamanýn
gelmesi beklenince
aradan 10 yýl geçti ve
Baþkim Çabrat’ýn 2007
yýlýnda yapýlacak olan
45. sanat yýldönümü
kutlamalarý muhtevasýnda bu kitap yine gündeme alýnýyor ve
yayýmlanmasý için kitaba sanatçýnýn bu 10 yýl
içinde ulaþtýðý en ehemmiyetli baþarýlarýnýn da
eklenmesi üzere yayýnlanmasýna karar veriliyor.
210 sayfayý içeren bu
kitap iki bölümden
oluþmaktadýr. Kitabýn
birinci bölümü
sanatçýmýzýn 35
yýldönümüne aittir. Bu
bölümde sanatçýmýzýn
yaþam öyküsü, sanata
geçiþi, konser, radyo
vb. müzik faaliyetleri,
kazanmýþ olduðu ergilik, ödül ve takdir belgeleri yanýnda sanatçýyla alakalý basýnýn getirdikleri, sanatçý
arkadaþlarýnýn mütalaa ve görüþleri,
35 yýldönümü jübile konseri ve diðer
faaliyetleriyle mütedair malumatlara
yer verilmiþtir.
Kitabýn ikinci bölümünde
sanatçýmýzýn 1997 yýlýndan baþlayarak
2007 yýlýna kadar yapmýþ olduðu
umumi faaliyetlerini deðil ama büyük
bir kýsmýnýn muhteva etmesine çaba
sarf edilmiþtir. Kitabýn bu bölümünde
Baþkim Çabrat’ýn 45 yýllýk sanat
faaliyetleri muhtevasýnda müzik ve
sanat anlayýþý dile getirilirken, bu
sanatýn zirvesine ulaþma yönleri teþhir
edilmeye çalýþýlmýþtýr. Tabi ki bunu
yapmak için sanatçýnýn kiþiliðini ve
sanatýný tanýmak yanýnda, sanata karþý
hýsýný ve müziðe olan sevdasýnýn
pekiþtirilme yönlerini de aksettirmek
gerekiyordu. Bunu yaptýðýmýzda
Çabratýn müziðe karþý anlayýþýnýn ve
sevdasýnýn, kalbinde hissetmiþ olduðu
duygusuyla pekiþtirerek zirveye ulaþma sýrlarýný da öðrenmiþ olduk ve sýrlarý kitapta aksettirmeye çalýþtýk. Tabi
ki bu baþarýnýn doruðunda sanatçýnýn
da tasrih ettiði gibi devamlý çalýþmak
ve müzikle iç içe olmak yanýnda
büyük isteðin, olanaklarýn ve aile
desteðinin olmasý þart olarak ortaya
çýkmaktadýr.
Kitabýn bu bölümünde Çabrat’ýn,
Doðru Yol derneðiyle mütedair vermiþ
olduðu malumat ve açýklamalarýnda
büyük ölçüde Doðru Yolun derneðinin
faaliyetleri dile getirilmekte ve bu
faaliyetler þamilinde diðer dernek
sanatçýlarýn katkýlarý büyük bir hünerle ve iyi bir tebliðle yansýtýlmaya
çalýþýlmýþtýr.
Çabratýn, kitapta kendisiyle alakalý
vermiþ olduðu beyanatlarýn özünde,
hiçbir yerde kendisini ehemmiyetli bir
sanatçý olarak diðer sanatçý
arkadaþlarýndan üstün ve ön plana
atmadýðý yanýnda arkadaþlarýný hep
gerçekçi ifadelerle dile getirmeye
çalýþtýðý malumdur.
Kitapta Çabrat’la ilgili bütün bu
durumlar ve vakalar yaný sýra sanat ve
müzik etkinlikleri, sanat anlayýþý,
sanatçý kiþiliði, Doðru Yol derneðine
ve Kosova müziðine katkýlarý özel
bölümlerde teferruatlý bir biçimde
teþhir edilmeye çalýþýlmýþtýr. Özel
olarak da kitabýn bu bölümünde
Çabrat’ýn derlemiþ ve bestelemiþ
olduðu çalýþmalarýna da yer verilmiþtir.
Bir daha Baþkim Çabrat’ýn 45. Sanat
yýldönümünü kutlar ve Kosova Türk
yazýnýna sunulan bu iki önemli kitap
için teþekkür eder, çalýþmalarýnda
baþarýlar dilerim.
18
Gençlik
Dengeli Beslenerek Zayýflamak ister misiniz???
Dengeli Beslenmenin Önemi…
Perþembe, 31 Mayýs 2007
B
eslenme, tüm canlýlarýn en temel
gereksinimlerinden biridir ve gýda
ile saðlýk arasýndaki köprüdür.
Ýnsanlar iyi beslenmedikleri zaman
büyüyemezler, saðlýklarýný sürdüremezler,
mutlu ve baþarýlý bir yaþama ulaþamazlar
ve üreyip kendilerinden sonraki kuþaklan
dünyaya getiremezler. Nitekim, kiþiden
kiþiye deðiþmekle birlikte yaklaþýk bir ay
süresince hiç gýda alýnmamasý ölümle
sonuçlanýr.
Yetersiz beslenmenin tersine aþýrý beslenme, yani gereðinden fazla gýda tüketimi de
özellikle çaðýmýzýn yaygýn hastalýklarý
olarak bilinen þiþmanlýk, kalp hastalýðý,
kanser, þeker hastalýðý gibi önemli saðlýk
sorunlarýna ve sonuçta ölümlere yol
açmaktadýr.
Saðlýklý ve uzun bir yaþam sürdürmek
herkesin ideali olduðu halde, bunu gerçekleþtirebilmek için, ozan düþünürümüz
Yunus Emre’nin “ilim kendini bilmektir”
sözünde olduðu gibi bireyin önce kendi
vücudunu çok iyi tanýmasý ve kendisini
beslenme ve saðlýk konusunda eðitmesi
gerekmektedir. Ailemizden bize geçen
kalýtsal özelliklerimizi, genlerimizi ve
çevremizi kendimizin kontrol etmesi her
zaman mümkün olmasa da, bilinçli bir
beslenmeyle daha saðlýklý, mutlu, verimli
ve uzun bir yaþama adýmýmýzý atabiliriz.
Saðlýklý Yaþam Ne Demektir?
Saðlýklý yaþam, kiþilerin ciddi ve tedavisi
zor hastalýklara yakalanmadan, hem
bedensel hem de ruhsal yönlerden üstün
durumda, uzun yýllar zevk alarak yaþamlarýný sürdürmeleri demektir. Birey olarak
saðlýklý bir yaþam amacýmýz olmalýdýr.
Saðlýklý bir yaþamýn sürdürülmesinde
Y
kalýtým, çevresel etmenler, gelir düzeyi,
yaþam biçimi ve beslenme alýþkanlýklarý
etkili olmaktadýr.
Çok küçük yaþlardan baþlayarak oluþan
beslenme alýþkanlýklarý kiþilerin saðlýðýný
belirleyen en önemli etmenlerden biridir.
Ancak, saðlýklý yaþam için yalnýzca saðlýða
yararlý gýdalarýn tüketilmesi yeterli
deðildir. Ýyi beslenmenin yanýsýra aktif
olmak, egzersiz yapmak, sigara, aþýrý alkol
ve stresten uzak bir yaþam sürdürmek
saðlýklý olmanýn ön koþullarýndandýr.
Saðlýklý bir yaþamýnýz olup olmadýðýný
belirlemek için önce kendinize þu sorularý
sormalýsýnýz:
Saðlýklý besleniyor muyum?
Vücudumu sürekli iþler durumda tutuyor
muyum, yani hareketli miyim ve belirli
egzersizleri yapmaya zaman ayýrýyor
muyum?
Stres yönetimini biliyor muyum, yani
kendime fiziksel (çevre, hava, gürültü
kirliliði de stres örneklendir) ve psikolojik
olarak aþýrý stres yükleyebileceðim durumlardan kaçýnabiliyor muyum ya da stresimi
azaltma yeteneðim var mý?
Ailemde bazý hastalýklar sýk görülüyor
mu? Bu sorulara vereceðiniz yanýtlara göre
saðlýðýnýzý belirleyen etmenlerden hangisini düzeltmeniz ve hangi konuda daha çok
bilgi edinmeniz gerektiðine karar verebilirsiniz.
Beslenme Ne Demektir?
Beslenme büyümek, vücut iþlemlerini
gerçekleþtirmek, yaþamý saðlýklý ve mutlu
olarak sürdürebilmek amacýyla vücudun
alýnan gýdalardan yararlanmasýdýr.
Besin Öðesi Nedir?
Aþka tat kat!
aþadýðýn tatsýz iliþkilere bir nokta koyup, aþk
hayatýnda filmi baþa sarmaya ne dersin? Ama
önce þeker gibi tatlý bir kýz olmayý becermelisin. Hazýr mýsýn? O zaman söz vermeye baþla!
‘’Sabýrlý olacaðým’’
Kesinlikle! Biz kýzlar, erkeklerden çok þey bekleriz,
ama sabýrlý olmayý beceremezsek de havamýzý alýrýz.
Daha iliþkinin baþlarýnda ``seni seviyorum’’ kelimelerini duymayý, daha fazla ilgi görmeyi, beraber daha çok
vakit geçirmeyi isteriz. Ýsteriz de isteriz... Oysaki, onlar
genellikle duygularýný açýklama konusunu biraz aðýrdan
alýrlar. Ayrýca, arkadaþlarýyla, aileleriyle de senden
fazla vakit geçirebilirler. Onu sýkboðaz etme ve sabret.
Sabrýn sonu selamet!
``Onu olduðu gibi seveceðim!’’
Dünya üzerindeki her kýz, koluna takýp gezmekten
gurur duyacaðý biriyle beraber olmak ister. Zeki,
yakýþýklý, tatlý, sempatik... Ama kimse mükemmel deðil
iþte. Herkesin bir kusuru var. Kabul et, senin de!
Öyleyse sevgilini, fiziksel özellikleri ya da seninle
uyuþmayan, sana ters gelen kiþisel özellikleri nedeniyle
yargýlamamalýsýn. Baþkalarýyla karþýlaþtýrýp, ``benim
sevgilim çirkin’’, ``espri yapmaktan aciz’’ diye düþünmemelisin. Eðer aþýksan, iyi vakit geçiriyorsan, insanlarýn ne diyeceðine aldýrma, ufak tefek sorunlarý kafana
takma. ``Ona güvenmeyi öðreneceðim’’
Þüphe insanýn içini kurt gibi kemirir, derler. Çok doðru.
Eðer sürekli sevgilinin seni aldatýp aldatmadýðýný
düþünür, her an telefonla arayýp ne yaptýðýný sorar, her
konuþtuðu kýzý kýskanarak sorun çýkarýrsan, dolu dizgin
Besin öðeleri,
yediðimiz ve içtiðimiz
tüm gýdalarda bulunan,bir kýsmý yapay
olarak da üretilebilen,
insanlarýn yaþamsal
iþlevleri için gereksinim duyduðu kimyasal
maddelerdir.
Bu kimyasal maddeleri
teker teker saydýðýmýz
zaman insanlarýn kýrkýn
üzerinde besin öðesine gereksinim duyduðunu görürüz.
Besin öðelerini baþlýca altý grupta sýralayabiliriz:
Proteinler
Yaðlar
Mineraller
Karbonhidratlar
Vitaminler
Su
Saðlýklý bir yaþamýn
sürdürülebilmesi için insanýn
gereksinim duyduðu bu besin
öðelerinin tümünün günlük
diyetimizde bulunmasý gerekir.
Saðlýklý Beslenme Nedir?
Saðlýklý beslenmeyi dört ana
kavramla açýklayabiliriz:
Dengeli beslenmek
Çeþitli gýdalarý yemek
Gýdalarý kararýnca tüketmek
Saðlýða zararlý gýdalardan kaçýnmak
Dengeli Beslenmek
Her bir gýdanýn besleyici özellikleri
birbirinden farklý olduðu için hep-
yaþanan bir aþký bir hiç yüzünden noktalayabilirsin.
Eðer bunlarý onun güvenilmez biri olduðunu
düþündüðün için yaptýðýný savunuyorsan, belki de çýkmaya deðmeyecek biridir, ne dersin?
``Kendim olacaðým’’
Ona kendini beðendirmek için, rol yapman gerekmiyor.
Örneðin, onunla çok iyi bir çift olabileceðinizi ispatlamak için, onun sevdiði her þeyi sevmek durumunda
deðilsin. Kim, her dediðini ``Bence de’’ ``Ben de’’ diye
onaylayan biriyle birlikte olmak ister ki?
Lahana dolmasýna bayýlýrým.
- Ben de!
- Tarkan’ýn ne müziði, ne kendisi, ne de saç kesimi
bence beþ para etmez.
- Bence de!
çýkça yalan söylüyorsun iþte! Üstelik, bu rutinlikte
devam eden bir konuþma da, son derece can sýkýcý.
Senin de kendine ait fikirlerin, kendi sevdiðin þeyler
olmalý. Bunlarý ona açýkça söyle. Unutma, sevgi anlaþmak deðildir!
``Önyargýlý olmayacaðým’’
Kendine partner olarak, mükemmel bir erkeði
yakýþtýrýyor olman çok normal. Ama, onun þusu, bunun
busu derken, belki de yaþanmasý muhtemel olan pek
çok aþký kaçýrýyorsun. Seçici olmayý býrakýp, senden
hoþlananlara þans tanýmalýsýn. Etrafýna bir göz at.
Mahallede senden hoþlanan sessiz çocuðun, sana
mükemmel bir aþk yaþatmayacaðýndan nasýl bu kadar
emin olabiliyorsun ki! Hayalindeki prensi unut ve kurbaðalardan birini öpmeye koyul!
sinden ayrý
ayrý yararlanmamýz
gerekir. Hiçbir
gýda, hatta
mükemmele
en yakýn
sayýlan anne
sütü bile,
insanlarýn
gereksinim
duyduðu tüm
besin öðelerini
karþýlayamaz. Bebekler, besin öðelerinin
çoðu vücutlarýnda depolanmýþ olarak doðduklarýndan 4 ile 6 aya kadar anne sütüyle
beslenebilirler. Daha sonra anne sütünün
yanýsýra ek gýdalara baþlamak gerekir.
Demek ki, insanoðlu saðlýðýný sürdürebilmek için çok küçük yaþlardan itibaren
çeþitli gýdalara gereksinim duymaktadýr.
21 Mart - 20 Nisan
Bu hafta aþma, savaþma ve de baþarma
isteðin insanlarla iliþki kurarken seni biraz
zorlayabilir. Anlaþmazlýklar ve de tartýþmalar canýný sýkabilir. Yerinde zor durabilirsin, çabuk öfkelenebilirsin.
Bu hafta hayatýna daha fazla iletiþim, haberleþme getirmeye baþlayacak. Parasal konularla
ilgili geliþmeler ve kararlar seni biraz huzursuz ve gergin tutabilir. Ýç dünyanda, geçmiþte
olaylara takýlý kalmamanda fayda var.
21 Mayýs - 21 Haziran
Baðlýlýk ve güven bu hafta senin için daha
fazla önem kazanmaya baþlayacak. Özellikle parasal konularda pratik çözümlere,
akýlcý yöntemlere baþvurman gerektiðini
kavrayabilirsin.
Bulunacaðýn sosyal ortamlar ve iþ hayatýn bu
hafta seni biraz yorabilir. Özellikle içsel açýdan huzursuz olman özel bir insanla iletiþim
kurmaya seni zorlayabilir. Gereksiz risklerden kaçýnmakta fayda var.
23 Temmuz - 22 Aðustos
21 Nisan - 20 Mayýs
22 Haziran - 22 Temmuz
Bazý planlarý gerçekleþtirme aþamasýna gelmen bu hafta senin aklýný karýþtýrabilir. Bazý
insanlarla fikir ayrýlýklarý yaþamak iletiþim
kurarken seni zorlayabilir. Hayatýný ve de
arkadaþlarýnla iliþkilerini canlý tutabilirsin.
Bu hafta iþ hayatýn veya bir insanla iliþkin
seni biraz gergin ve heyecanlý tutabilir.
Kendini güvensiz ve de cesaretsiz hissedebilirsin. Fakat yapýlmasý gereken iþler seni
bekliyor olacak.
23 Aðustos - 22 Eylül
23 Eylül - 22 Ekim
Bu hafta iþ hayatýna hareket, canlýlýk getirebilir. Ýletiþim trafiðinin yoðunlaþmasý, iliþkiler ve anlaþmalar için çok daha fazla çaba
sarf etmene neden olabilir. Özel bir insana
odaklý kalmak seni zorlayabilir.
22 Kasým - 20 Aralýk
Þans bizden mi yana? Bu hafta nerede durduðunu, nasýl bir þanssa sahip olduðunu görmek
isteyebilirsin. Özellikle bir insanla iliþkin seni
çok daha duyarlý ve hassas yapabilir. Yeni kararlar alýp uygulamaya geçebilirsin.
20 Ocak - 18 Þubat
Bu hafta alacaðýn kararlar sevdiklerinle
baðlantýlý veya yaratýcýlýk içerikli olabilir.
Kendini duygusal açýdan gergin hissedebilirsin. Bir insanla iletiþim kurmak veya bir
iþi takip etmek seni karýþýklýða sürükleyebilir.
Bu hafta senin için hareketli ve de heyecanlý
baþlayabilir. Belki çalýþma hayatýn veya
saðlýðýn seni biraz zorlayabilir ama pozitif
enerjinin yüksek olmasý engelleri aþmaný ve
verimli kalmaný saðlayacaktýr.
Çalýþma hayatýndaki geliþmeler seni fiziksel
açýdan yormaya baþlayabilir, iþleri yoluna
koymak için sürekli hareket etmek durumunda
kalabilirsin. Ýnsanlarla iletiþim kurmak aþk ve
iþ hayatýnda çok daha fazla yer kaplayacak.
Ýnsanlarýn ve de olaylarýn etkisi altýnda kalabilirsin. Parasal konularda risk almak seni zorlayabilir, sabýrlý olmakta fayda var. Aþk hayatýnda iletiþim kurmak, duygularýný dile
getirmek senin için kolaylaþacak.
23 Ekim - 21 Kasým
21 Aralýk - 19 Ocak
19 Þubat - 20 Mart
19
B
Perþembe, 31 Mayýs 2007
Padiþah ve Ýhtiyar Çiftçi
ir gün padiþahlar padiþahý av için þehirden uzaklaþmýþ. Yolda giderken pek çok
insanýn çalýþtýðý bir tarla görmüþ. Merak
edip yanlarýna yaklaþmýþ.
- Fakat sen çok ihtiyarsýn. Þurada iki günlük
ömrün kalmýþ. Neden uðraþýrsýn? demiþ.
Padiþah:
Padiþah bu cevabý çok beðenmiþ. Hemen
yanýndaki adamýna dönerek:
Oradaki insanlarýn arasýnda yaþý doksaný
geçkin bir ihtiyar varmýþ. Bu ihtiyar topraða
bir þeyler ekiyormuþ.
- Ne ekiyorsun ihtiyar? diye sormuþ.
Ýhtiyar çiftçi baþýný bile kaldýrmadan cevap
vermiþ:
- Baharda yeþermesi için ceviz dikiyorum.
Padiþah kahkahayla gülmüþ.
D
Bunun üzerine ihtiyar baþýný kaldýrmýþ:
- Ýnsanlar ekip dikmekle zarar etmezler.
Baþkalarý ektiler; biz yedik. Þimdi de biz ekelim; baþkalarý yesin, demiþ.
- Bu ihtiyara bir kese altýn verin, diye emretmiþ.
Ýhtiyar altýnlarý almýþ ve:
- Gördünüz mü? demiþ, benim aðacým daha
büyümeden meyve verdi!
Diþlerimiz Nasýl Çürüyor
iþlerimizi neden fýrçalýyoruz?
En iyi fýrça hangisidir? Diþ
fýrçalamak diþlerde bulunan
plakanýn temizlenmesi için en iyi
yoldur. Sizin düþündüðünüzün tersine
yumuþak kýllý bir fýrçayla diþ fýrçalamak sert kýllý bir fýrçayla yapýlacak
temizleme kadar etkilidir hem de daha
az zarar verir. Diþ minelerimiz oldukça
incedir. Yýllarca süren sert þekildeki
fýrçalama diþ minelerimizin hassaslaþmasýna neden olur. Sert bir fýrçalama
diþ etlerimizde zarar verir.
ÇÜRÜÐE SEBEP OLAN NE?
Aðzýnýz meþgul bir yerdir. Bakteriler
plaðýn içinde üretilir ve tükürükle
kolayca temizlenmez. Asit diþ
minenizi sert tutan mineralleri eritir. Diþ minesinin yüzeyinde
minik delikler açýlýr. Bir süre
sonra asit diþ minesindeki küçük
deliðin büyümesine sebep olur.
Bu çürüktür. Bu yüzden çürük
oluþmadan doktorunuzu
görmelisiniz.
AÐRININ OLUÞMASI
er þekeri bir çeþit yapýþkana çevirir ve
kendilerini diþ yüzeyine yapýþtýrmak için kullanýrlar. Bu bakterilerin tükürüðünüzle yýkanmasýný
zorlaþtýrýr.
PLAK
sürekli olarak diþlerinizde, dudaklarýnýzda ve dilinizde hareket
halindedirler. Aðzýnýzda bakteri olmasý
normal bir durumdur. Bazý bakteriler
zararlý olabilirken birçoðu deðildir
hatta yararlýdýr... Bazý bakteri türleri
diþ minesi gibi sert yüzeylere yapýþýrlar. Eðer temizlenmezlerse koloni
oluþturana kadar çoðalýrlar. Farklý türlerdeki bakteriler diþ minesinde geliþen
bu koloniye katýlýr. Tükürüðünüzde
bulunan proteinler bu koloniye karýþýr
ve bakteriler diþinizde beyazýmsý bir
tabakaya dönüþür. Bu tabakaya plak
denir ve bu çürüðe sebep olur.
Þeker diþ çürüðünde zararlý bir rol
oynar. Birlikte plaða dönüþen bakteriler þekeri bir çeþit enerji olarak kullanýrlar. Böylece daha hýzlý geliþirler ve
plak boyut olarak büyür. Bazý bakteril-
Diþinizin dýþ yüzeyini kaplayan
sert þeye diþ minesi denir. Diþ
minesi kalsiyum gibi dayanýklý
mineral tuzlarý içerdiði için çok
serttir. Tükürüðünüzdeki mineral
tuzlar diþinizdeki sertliðe yardýmcý
olur. Bununla birlikte mineral tuzlar
asit saldýrýlarýna karþý dayanýksýzdýr.
Asit onlarýn bozulmasýna sebep olur.
Þekerle karýþýp tükürük yada fýrçayla
temizlenmeyen plak asit üretir. Asit
Diþlerinizi önden temizlemek sadece
Sinirler diþ minenizde bulunmabir elinizi yýkamaya benzer.
zlar. Asit diþ minenize zarar
verirken hiç birþey hisset5) Diþlerinizin ýsýrmak için kulmezsiniz. Asit diþinizde çürük oluþtur- landýðýnýz üst kýsýmlarýný fýrçalamaya baþladýðýnda sinirler sinyal verir- malýsýnýz. Böylece yüzeyde kalan
ler. Fakat o zaman da artýk diþ
yemek artýklarýndan arýndýrmýþ olurçürüðünüz oluþmuþtur. Bu yüzden
sunuz.
düzenli olarak diþ kontrolü yaptýrmak
6) Her üç ayda bir yeni bir diþ fýrçasý
önemlidir. Diþiniz aðrýyana kadar bek- almalýsýnýz.
lemeyin! Diþlerinizi fýrçalamak hiçte
zor bir iþ deðil. Diþlerini ne
kadar çabuk doðru fýrçalamayý
öðrenirsen o kadar çabuk hayat
boyu parlak ve saðlýklý diþlere
sahip olabilirsin. Ýþte bunu nasýl
yapacaðýn:
Bir kilo limonda,
bir kilo çilekten
1)Aðzýn için doðru büyüklükte daha fazla þeker
bir diþ fýrçasý seçmelisin.
vardýr.
Küçük bir fýrça yeterince etkili
olmazken büyük bir fýrça ise
Yataktan düþerek
aðzýna zarar verebilir. Ayrýca
ölme olasýlýðý iki
yumuþak kýllý bir fýrça seçmeyi milyonda birdir.
unutma. Birçok diþ fýrçasý
paketinde yaþ belirtilmiþtir.
Salatalýðýn yüzde
96’sý sudur.
2) Fýrçayý diþ etlerinize karþý
dik gelecek þekilde tutun
Yarým kilo bal yapabilmek için arýlar iki
böylece plaklarýn oluþtuðu
milyondan fazla çiçekten bitki özü toplamak
yerin temizlenmesine yardým
zorundadýr.
etmiþ olursunuz.
Deðerli taþlarýn çoðu birkaç elementten oluþur,
3) Fýrçayý sanki her bir diþi
sadece pýrlanta tamamen karbondan oluþur.
teker teker temizlermiþ gibi
Kereviz yerken harcanan kalori, kerevizin içinküçük daireler þeklinde haraket deki kaloriden daha fazladýr.
ettirin.
Meþe aðaçlarý elli yaþýna gelmeden meþe pala4) Diþlerinizin iç kýsýmlarýný da mudu üretmez.
temizlemeyi unutmamalýsýnýz.
Bunlarý Biliyor
Musunuz?
Rüþtü ile ipler
koptu
Þampiyonluk kutlamalarýna katýlmayarak büyük tepki
toplayan Fenerbahçe kalecisi Rüþtü Reçber, artýk SarýLacivertliler’e geri dönüþün olmadýðýný söyledi. Þu an milli
takým kampýnda bulunan tecrübeli file bekçisi “Benim ne
kadar iyi bir Fenerbahçeli olduðumu herkes bilir. Ancak, ben
ayný zamanda da çok
iyi bir profesyonelim.
Þu ana
kadar gelen
bir çok teklif var, fakat
Galatasaray
ile görüþmedim. Yakýnda kararýmý vereceðim’’ diye konuþtu.
Lampard nereye
gidiyor?
C
helsea’nin orta saha
yýldýzý Lampard yeni
sezon için takýmýyla
kontrat üzerinde uzlaþamayýnca
hangi takýma transfer olacaðý
söylentileri yayýlmaya baþladý.
Chelsea kulübünden bir köstebeðin konuyla igili olarak bir
Ýngiliz gazetesinde yaptýðý açýklama bu söylentilere son noktayý koydu. Chelsea’den
istemeden ayýlmak zorunda
kalan Lampard’ýn Barcelona,
Real Madrid veya Juventus
takýmlarýndan birine transfer
olacaðýný belirten köstebek sözlerine þöyle devam etti: ‘Chelsea Frank’i tutmak için beklenmedik bir atak yapmazsa yýldýz futbolcuyla Chelsea’nin yollarý ayrýlacak gibi gözüküyor.”
Ý
Ýþte yýlýn
futbolcularý !
þte yýlýn futbolcularýFutbol Plus dergisi okurlarýnýn seçtiði
yýlýn futbol adamlarý, ödüllerini düzenlenen törenle aldý.29
Mayýs 2007 11:18Polat Renaissance Otel’de gerçekleþtirilen törende,
yýlýn futbol
oskarlarýna
layýk görülen
Kayserispor
Teknik
Direktörü
Ertuðrul
Saðlam,
Beþiktaþlý
kaleci Runje,
Galatasaray’a
transfer olan
Sivassporlu Servet Çetin, Kayserisporlu futbolcu Mehmet
Topuz, Fenerbahçeli futbolcu Tuncay Þanlý ve Galatasaraylý
futbolcu Arda Turan’a, ödülleri verildi.
Fonex’in sponsorluðundaki törende, Milli Takýmlar Teknik
Direktörü Fatih Terim, Kayseri Erciyesspor Teknik Direktörü
Bülent Korkmaz ve Konyaspor Kulübü Baþkaný Ahmet Can
ve Gençlerbirliði OFTAÞ Spor Kulübü Baþkaný Turgay
Kalemci’ye de özel ödül sunuldu.
Spor
F
En iyi Teklif
Olympiyakos’tan geldi
enerbahçe’nuin milli
futbolcusu Tuncay
Þanlý, transferi
konusunda en iyi teklifin
Yunanistan’ýn Pire
Olympiyakos takýmýndan
geldiðini söyledi. Atina’da
yayýmlanan günlük spor
gazetesi Protahlitis’e demeç
veren Tuncay,
Fenerbahçe’deki geliþmeler
ve Olimpiyakos’un kendisini
transfer etme isteðine yönelik
haberlere deðinerek, kariyeri
konusundaki düþüncelerini
dile getirdi. Tuncay, ‘’Teklifin
ekonomik ayrýntýlarýna
girmek istemiyorum.
Perþembe, 31 Mayýs 2007
Sözleþmemin yenilenmesi
konusunda ne negatif ne de pozitif düþünüyorum. Benim için þu
aþamada öncelikli konu Türk
Mili Takýmý’nýn oynayacaðý
karþýlaþmalara odaklanmak’’
dedi. Olympiyakos Takýmý’nýn
kendisine olan yakýn ilgisinden
haberdar olduðunu ve eline
ulaþan en iyi teklifin de Yunan
kulübünden geldiðini ifade eden
Tuncay, ‘’Yunan takýmýnda
forma giymemek için herhangi
bir nedenim yok. Ancak þu anda
söz konusu takýmda forma giyip
giymeyeceði konusunda açýk bir
cevap verebilecek durumda
deðilim’’ diye konuþtu.
Kayseri Eerciyesspor ve
Antalyaspor Düþtü
T
urkcell Süper Lig’de bugün oynanan 6
karþýlaþma sonucunda ligden düþen 3
takým da belli oldu.
Puan tablosunda son sýrada bulunan
Sakaryaspor’un haftalar öncesinden düþtüðü
ligde, lige veda eden diðer iki takým ise Kayseri
Erciyesspor ile Antalyaspor oldu. Sahasýnda
K
ligin rahat takýmlarýndan Gençlerbirliði’ni aðýrlayan Antalyaspor, sahadan 3-1 yenik ayrýldý ve
Turkcell Süper Lig’e veda etti.
Sivasspor maçý öncesi 37 puana sahip
Kayseri Erciyesspor ise son dakikalarda yediði
2 golle 2-1 yenildi ve Süper Lig’den düþtü.
Besa ile Trepçe 89
liderliklerini sürdürüyor
osova futbol þampiyonasý 26.hafta
maçlarý ev sahiplerin galibiyetleri ile
sonuçlanýrken, deplasmanda Trepça 89,
Kosova (V)’i yenmeye baþardý. Kosova Futbol
disiplin kurulu tarafýndan Ferizovik takýmýný
maçlardan yarýþmama kararý ardýndan, Besa
takýmý serbest idi.
Kosova Futbol þampiyonasý 26.hafta
maçlarýnda ev takýmlarý 19 gol atarken, konuk
takýmlar ise deplasmanda 8 gol atmayý
baþardýlar. Geçen haftalara kýyasla hiç bir maç
berabere sonuçlanmadý. Deplasmanda baþarýyý
yakalayan tek takým Trepça 89, Besa takýmýyla
liderliklerini sürdürmeye baþardý.
Hüsi — Liria
1:0
Flamurtari — Drenica
3:2
Kosova (V) - Trepça 89 2:3
Vlaznimi — Besiana
6:0
Trepça - Kosova (P)
4:0
Þçiponya — Gilan
5:3
Priþtine - KEK
maç yapýlmadý
Besa serbest
1. Besa
2. Trepça 89
3. Priþtine
4. Flamurtari
5. Dreniça
6. Kosova (V)
7. Trepça
8. Besiana
9. Þçiponya
10. KEK
11. Hüsi
12. Gilan
13. Vlaznimi
14. Liria
15. Ferizovik
16. Kosova (P)
52
52
48
39
37
36
36
36
34
34
34
34
32
29 (-3)
28
6
2 ile 3 Aðustosta oynanýlacak 27. hafta maçlarý:
Besa — Flamurtari
Dreniça — Kosova (V)
Trepça 89 — Vlaznimi
Besiana — Trepça
Kosova (P) — Þçiponya
Gilan — Hüsi
Liria - KEK
Priþtine serbest

Benzer belgeler