v..12..,

Transkript

v..12..,
~
ERXWEBU
i JI SERXWEBÜN
~;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;:'~~!!!!!!!!!!!!!!!!!!~~~!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Vd10/
ü AZADIYE BI RÜMETTIR TIŞTEK NIN E
i
sııyı 112/ NI_n 1991/3.- DM
Kürdistan devrimi tamponlanamaz!
Halkımızın seçeneği, Kürdistan Halk Cumhuriyetidir!
Kürt meselesine emperyalizmin çözülOO,
işbirtitçilerin himaye edilmesine dayalı bir tamponlamadm
PKK Genel Sekreteri Abdullah
ÖCALAN değerlendiriyor:
ıV. Kongre çizgisinde özgürlük
yürüyüşünü zaferle taçlandıralıml
liyetçi ve reformist güçlerin elinde
25 Mart'ta başlayan Irak saldırısıyla
bozguna, kaçışa, rnen:ilerin da{ııl·
Kürdistan'ın eski Kürdistan OL· çin belirledikleri politika nedir(?},
masına dönüştü. Özal'ın ABD'de
maktan çıktı!)ı, yönetenlerin eskisi
Kürdistan adına hareket etme iddia·
Bush'la görüştüğll gI6ıIerde, Irak
gibi yönetemez. Kı.! halkının eskisi
sındaki ilkel milliyetçi ve burjuva· ABD'nin verdiQi onayIa uçaklannı
gibi yönetilmeyi kabul etmez hale reformist önderliklerin politikalan
havalandınyor ve kara gilCOnll de
geldiQi koşullarda, Kürdistan ilze- nedir(?); Kürdistan halkının tercihi
harekete geçirerek bOyllk bir göç
akınını başlatıyordu. Daha önce kur'
rinde yeni bir hesaplaşma sürecinin
nedir(?), soruları son bir aylık geliş'
yıışaııacaOı bilinen bir gerçekti. ~.
melerde bilün açıklığyla ~ir.
tanıdığı söylenen bazı kentler 28·
nan. özgürlüQe yUrüyen ve bu yüKörfez Savaşı bitti denildiOi nok·
29 Mart'da el ~ve
saddam
rilyüşünde zaferde kararlı olan KUr· tada, savaşın yeni bir boyut kazandı'
gOçlerinin denetimine geçiyordu.
distan, sadece yeni bir KUrdistan QI görüldü. Bu noktadan sonra dik·
27·30 Mart tarihlerinde ise. Türk
ordusu da Güney Kürdistan'a giredeQil, aynı zamanda yeni bir Orta·
katler artık bilOnüyle
KUrdis'
rek PKK kamplannı hedefleyen,
doOu demekti. Bölge halklannın tan'a yöneldi. Herkes KUrdistan'ı
özgüriii<. şafa{p. an karanlık noktada
'1u.rtMyor"du! önce. KOrdistanicepama kendisi açısından bozgunla
sonuçlanan
bir saldırıya girişiyordu.
sökecekti. Bu açıdan. KUrdistan he'nin 'klJ'lancıhQl"na tanık olundu.
Vani GOneYKürdistan böylece hem
devriminin yol açtı,," gelişmeler sa- Bunlara göre, ABD göz kırptığına
dece kendisiyle sınırlı olamazdı.
göre özerklik için beslenen unıutla· kuzeyden. hem de güneyden iki ayn
sömOrgeci gllcün askeri saldınsı
1991'e Körfez Kriziyle girildi.
nn gerçekleşme saati gelmişti.
altına alınmış oluyordu.
Bütün dünya bununla ""raştı; sava· ABD ve Türkiye ile yapılan görllş'
Nisan ayı başında, dünyanın öşa dönüşen bu kriz. aylarca dünya melerde alınan ve verilen gOYencegündeminin baş 'maddesi oldu. An· ler temelinde, Güney KUrdistan'lı
nünde bOyil<. bir insanlık trajedisi
cak, başlangıçta gösterilen hedefe
örgüt liderlerinin muzaffer komutan
yaşanıyordu. On binler ve yilzbinler·
raQmen. savaşın rotaaı kısa zaman: edasıyla KUrdistan kentlerinde söy.
ce insan kentlerden daOlara çeki·
da deQilJli; daha doOrusu gerçek
levierine tanık olundu. Bunlar öyle- Iiyordu Bu insaıılann hiç bir hazırlık·
rotasına girdi, bu açığa çıktı. Savaş, sine bOyil<.konuşuyorlardı ki, adeta ian yoktu. ÇOOU yaşl~ çocuk ve
KUrdistan
ilzerinde
yer
kap- her gün yeni bir kent klJ'lıiuyordu.
kadınlardan oluşan yüzbinler, Sad·
ma ve KürI halkını denetim altına Ancak, bu fazla uzun sürmedi. 2 dam'ın kimyasal silahlarından gele'
alma savaşı olarak netleşti.
Mart'da başlayan halk ayaklanması, cek bir ölümden kaçarken. başka
00Qa1 ki, böyle bir savaşta, ulus· sarfedilen büyük sözlere r&Ornen. ölOnılerin tuzaOına itiliyordu. Daoıar
lararası, bölgesel ve Kürdistan'a ait 'kı.ıtancılık" iddiasındaki ilkel mil·
Devamı 2. sııyfade
tOPImıııeI gUçIerin ııomiı bir anııIiZi
yaşanacaktı. Gelinen aşamada teorik belirlemelerirrizin pratikte bilü••• IV.
nüyle do!jrUandıoını görmekteyiz.
Herşey öylesine açık ve net olarak
ortaya çıkmıştır k~ kimin ne olduğu.
Politik Rapor
Sayfa 16-26'da
ne istediği ve ne yaptı!)ı soruları
görselolarak da cevaplanmıştır.
Sayfa 14-1S'de
Başta ABD olmak ilzere emper·
yalist devletlerin KUrdistan'a ve böl·
Kongre kararları
Sayfa 27-28'de
gemize yönelik politikaları nedir{?},
başta Türk SÖlTÜ'geciliOi olmak üzere KUrdistan ilzerindeki sömUr·
özeleştiriler
sayfa 29-30'de
geciliı)i yöneten devletlerin mevclA
dlJ'Ul11Uve çıkmazdan kırtulmak i·
uıusaı.ong ••••••••••••.•••••• n
Botan Eyalet Raporu ..:
TCÇÖKÜŞSÜREC~E~N
.
DAYATıLMASı GEREKEN DEVRIMDmı
Devrimleri belirleyen. rmtıtev881 kadar, hedef teşkil ederi düşman
varlıQIntn da niteliğidir. Bir devrimin başan şansını belirleyen. devrimi
isteyen ve devrimde hayati çıkan blAunan yığınlar kadar, karşısındaki
gücüı yaşama silrecinin neresinde olduğu. •
çöküş sOrecindeyse
çökenin ne ve kimler oId""u; böylesine bir çöküş sürecine dayatılan
devrimde zafere ~
kalkanıarın bilinçli ve örgütlü yaşam t.akulan
ve savaş tanlarıdır.
Şu çok açık ki, halkımız yaşam t!Akusunu özg!6 temellerde geliş·
tirmek istediOini gUıim.ize doOru geldiijimizde kesin bir biçimde gös.
termektedir. Bunun kadar di{ıer bir gerçek de. baş düşman TC'nin en
bunalımlı döneminde, çöküş sUrecinde olmasıdır. TC'nin bastırmaya
çalıştığı, halkımızın hayati yaşam unı!Alan ve çıkarlandır. Kurtarmak: is·
tediOi ise. hiçbir gerekçeyle yaşanmaması gereken ve ancak işkencey'
le yaşat~abilen kendi çıkarlandır.
Kongre çizgisinde özgüriii<. hamlemiz halkın serihildanlarıyla, öncü savaş gücümüzün örgütl~üQünde gerçek bir halk savaşına doQru
yürürken, e{ıer herşey sıralarıdıQt gibi olgun ve yetkin adımlarla. vıruş
tsrzıyta yOrOOlIürsesonuçta kazanılacak oları zaferdir. Her dönemin
mutlaka sahip çıkılması gereken görevleri vardır. Bu görevler belirlenir'
ken, hem düşman cephesi ve hem de devrim cephesinin dı.n.munun
doQru konıAması gerekir. Düşmanı bütün yönleriyle tanımayan. kendini
de bütün yönleriyle de{ıerfendiremeyen bir devrimci hareket çok hata
yapar ve yenilgiler bundan doQar. Başından beri hareketimizin ortaya
ÇıkıŞkoşullarInt bu nedenle deQOOendiriyoruz.
Ulusal kurtuluş hareketimizin dönemsel çıkışlanna göz attı!)ımızda
göreceğiz ki, aralannda önemli farklılıklar var. 70'Ierin çıkışındayapılma·
sı gereken, düşmanın ve halkın durumunun doOru tespitidir. 70'Ierde,
vazgeçilen bir kimlik ve herşeyte kendini egemen kılan bir düşman
sözkonusudlJ'. Burada yapılması gereken, dlJ'Ul11 deQerlendirmesi,
kimliQe sahip çıkması gerekenlere kimliOini doOru belletme, tam başan
çizgisinde ~
düşmanı da doQru tanımlamadır. Bu yılların temel
görevi buydu ve bu, d~
yakın olarak başanlmıştır.
TC gerçeQi. bununla baQlantılı KUrdistan gerc;ekliQi, tarihi ve güıcei
somıı dlJ'Ul11ana hattanyla belirleniyor. Bu bir propaganda gerekçesi
kılınarak, iddiayla 'ortaya çıkmaya yol açıyor. Hareketimizin iddiada
oldukça rBXevazi, ama ısrar edilirse sonuç alınacak ilk dönemi
yaııanmaya ~.
R6portaJ dizisi - i
Abd:ıdlah ÖCALAN:
"Diri bir Kürt
halkının
yaratılması
bir savaş
destamdır"
rı.
Vazısı 12. _yfada
Devriminiize Y&ıeIik
~bOıIa
Çlkaralıml
"GINenIik Şeridif'ni
direniş şeridine
dönilıIIIftIiml
v..12..,...
1 Mayıa
kutlu oIsunl
Kürdistan halkı
dünya işçi sınıfını
devrimi yükselterek
seiamiıyor'
VaZlSl11. sııyfııda
Direnlş
şehltlerimlzl
saygıyla
8lUJonız...
yalın
10011• ..,falllda
,...,1111
(~
Kürdistan devrimi tamponlanamaz!
Halkımızın seçeneği, Kürdistan Halk Cumhuriyetidiri
ea ••••.afı 1. sayfD·
henUz karlıydı. bannma ve beslen·
me olanakları yoktu TC sınırlarına
doQru hızlanan akın Türk askerinin
ateşiyle karşılaşıyor, adeta iki taraf·
tan bir sürek avı gibi bir taktikle
kitleler önceden planlanmış çitlerin
arasına sıkıştınlmaya çallŞllıyordLL
Dünya basın ve yayın organları·
nın haberlerinde ilk sıraya geçen
KÜ"distan. ~lmlZın
derin çelitıki·
lerIe örOIü gerçegni yansıtan, yargı'
layan bir zemindi. Kürdistan'da ya·
şananlar dünya insanııoında bir şok
etkisi yaratıyordLL ÇOnkU bu'ada,
iddia edildiOi gibi ~ın
gelişen
yUzU de(ıil, ~ımızda
geride kaldı·
asla yaşanmayaceoı
sanılan
ölüm ve bir halkın bu ölUme karşı
kendi varlı{ıını koruma çabası sergileniyordLL Halkın daha ileri bir demokrasi istemi bir yana, fiziki yaşamı sürdürebilınesi
için en doQal
ihtiyaçlara ıjaşması noktasında olması dlfiJftlU vardı. Şiiphesiz buıda
gerçeklik payı bıjuıuyordu; ancak
KÜ"distan sorunuıuı
bu noktayı
çoktan aştı{ıı, yaşanan bUyUk traje·
dinin halkın istemi ve gerçeijinin
gerisine dUşen mesajlara zemin yarattı{jı ve buıuı bilinçli yaratıldıQının
göriıınesi bu noktada bUyOk önem
taşıyordLL
Gelişmeler bu olguyu giderek
daha da netleştirdi. Ortada çok
sinsi ve alçakça bir politikanın uygulanışı ve kitlelerin bu politikaya mahkum edilmek istenmesi durumu vardı. Egemen gUçler tarafından tarih
boyuıca uygıjanan bir politika vardır. Bu politika, ezilenlerin ileri hedeflere varmasını önlemek için, onlan sürekli yaşamın sınırlarına itme
politikasıdır. Bu durumda kitleler,
daha ileri bir yaşam hedefini önterine koyamazlar. O zeminde, demokrasi, ba(ılmslZlık, sosyalizm gibi hedefler bir yana, fiziki varlı"ın koruıması sorunu ve bunun için muhtaç edilme konumu yaşanır. Bu,
iradenin felç edilmesi ve varlı"ın
teslim alınması politikasıdır. Kürdistan'da yaşanan son gelişmeler, dürıya insanlığına işte bu gerçeoi anlatmaktadır.
Bında kavranması gereken en
önemli nokta şudur: Emperyalizm,
özgUr1Uklıamlesini kesrnek için Kürdistan'ı çok geri taleplere sürOklemeye çalışmıştır. Yaşanan bUyOk
insanlık trajedisi bu politikanın ürünüdür. Eğer bu görOIernezse, yaşanan acılann anlamı, emperyalizmin
sözde yardın1arınn arkasındaki gerçek ve yapımak istenenler de görülemez.
DlfiJftlU daha somut görmek açısından, son bir ayın gelişmelerine
göz atmak yetecektir.
Mart ayında Kuzey ve Güney'i ile
KÜ"distan bUyOk bir coşkuyu, atılımı
yaşamaktaydı. Kuzey Kürdistan'da
seribildanlar dönemi yaşanıyor, Güney'de ise kitleler daha özlJl' nefes
alma yollannı açmak için Saddam
rejimine karşı ayaklanmış bıjuıuyorlardı. Kuzey'dekinin tersine Güney'deki ayaklanma önderlikten yoksuı ve örgUlsUzdil Ancak, kitlelerin
bu ayaklanmasının Kürdistan üzerindeki Irak sömürgeci otoritesini
yerle bir edeceQi, meVW boşluktan
devrimin gelişece!ji. Güney'in Kuzey için eoIuklanma olanaklannı artıraca", görOIÜYOrdLLABD de başlangıçta kitlelerin ayaklanmasını ister ve teşvik eder bir pozisyonu
sergiliyordLL Saddam rejiminin gUçten düşüriıi4> köşEıye iyice sıkıştırılması amacına hizmet etti{li ölçOde,
ABD yaşanan gelişmeleri açıktan
"i,
ve dolaylı olarak destekledi. Zaten
bu, teslim alma politikasının bir gere(ıi idi. Ortado{ju'da gUçleri denetim altına almak, sarsılan dengeleri'
emperyalizm lehine oturtmak bölgedeki bUtun gUçleri emperyalizme
muhtaç hale getirmekle mii-nkürıdil
Emperyalizmi Ortado{ju'ya yeni bir
müdahalede bıjunmaya zorlayan olgu ortadan kaldınlmalıydı. Eski durumurı aşılması söz konusuydu Arap dürıyasında ortaya Çıkan potansiyel güçlenme, Arap birliOinin gerçekleşme olanaklan emperyalizmin
korkusuıun bir nedeni iken; Kürdistan ıjusal kurtıjuş savaşının gelişimi ve doğuraca"ı sonuçlar da müdahaleyi zorlayan di{jer etkendi.
Emperyalizm açısından bu iki olgunuı mutlaka yok edilmesi gerekiyordLL Nitekim, Körfez kriziyle
başlayan savaş bu iki olgu Uzerinde
derinleşti.
Emperyalizm, güçleri birbirine
tükettirme ve buılar Uzerinde hOkmetme politikasını izledi. Her türlü
donanım emperyalizm tarafından
i sa{jlanan Saddam
rejimi, Arap birli{Jlne yönelik emperyalist hedeflerin
gerçekleştirilmesinde
en zayıf halkayı oIuşturUYOrdLL Emperyalizm bu
nokta Uzerine yUklendi. KUrdistan'a
yönelik emperyalist hedeflerin gerçekleşmesi açısından ise, Güney
KUrdistan zayıf halkaydı ve burada
da bu halkaya yüklenilerek sonuca
gidilmek istendi. Ilkel milliyetçi ve
reformist K!i1 örgütlerinin öne Çıkanlma çabası, bunlara yakılan yeşil
ışık, Kürdistan'da daha ileri bir yaşam için çözüme ıjaşmanın de(ıil,
biraz güçlenen Kürdistan'ı yeniden
gilçsUzleştirme politikasının bir. gere{Ji idi.
Barzani ve Talabani, ayaklanma
günlerinde 'ABD'den gerekli deste(ıi aldıklann~ artık özerkliğin garanti oldu{juıu ve hatta federasyonuı bile gerçekleşme şansının arttı",nı' ilan ediyorlardı. Ancak bu sözlerin Uzerinden daha bir hafta bile
geçmeden, vaadedilen yardımlann
gelmeyişinden bahseder oIdUar. Yardım bir yana, o gUne kadar ABD
tehditiyte kalkamayan Irak uçaklan
kalkar ve Güney KÜ"distan'l bombalar duruma geliyordLL Kendilerini
emperyalizmin iradesine teslim etmiş olan bu gUçler, halkın mücadelesine ve gUcüne inançslZlıklan ve
kurtuluşu dışardan bekleme politikalarıyla, doğacak sonucu daha baştan hazırlemış durumdaydılar. Nitekim, beklenen dış destek gelmeyince bu gUçler, ayaklanan kitleleri
bUyUk bir panii)e ve dtizensiz bir geri çekilişe ittiler, buna mahkum ettiler. Önce ele geçirildiQi söyfenen
bir çok kent direnınesiz terkedildi.
Kabaran büyOk coşku yerine, bu kez
tam tersi bir biçimde derin bir umutsuzlu(ıa bırakma tehlikesi geçti.
6 Nisan'da, BM GUvenlik Kon'
seyi 15 üyeden 1O üyenin oyuyla
Irak'ı kınıyordLL BütUn dünya televizyonlan, dağlara doğru göç eden
kitlelerin sefaletini, acısın~ dramını
sergileyen
görUnliıerle
dOıuydLL
Herkes Kürdistan'da yaşanan insanlık dramından söz ediyor, K!i1!ere yardım gereğinden bahsediliyor ve en başta da ABD 'K!i1
halkına yardım adına askeri müdahalenin gere(ıi'ni dayatıyordLL Bir!eşilen veya en azından karşı çıkılmayan genel kanıya göre, 'ABD'nin
kurtanCllıQı'na ihtiyaç vardıl
ABD Dışişleri Bakanı Baker,
"K!i1 mOOecilerin acılarını paylaşmak ve soruılannı dinlemek' gerekçesiyle Kürdistan'ı görme, gazme, insanlarla ~onuşma 'büyOkıügü'nü bile gösteriyordLL Baker ve
Alpternuçin helikopterlerte sınır hattını keşfediyor, yeni yerleşim alanları
tespit ediyor, bir tampon bölgenin
gere(ıinden söz ediyorlardı. Zaten
hemen bir 'tampon bölge' meselesi
gIrıdeme geldi. hna bu tampon bölge, lrak'la Kürdistan arasına de(ıil,
Kürdistan'ı ayıran sınır üzerinde düşUniıüyordLL Bunuı adına "Huzur
Bölgesi', buıu gerçekleştirmek için
yapılacak askeri harekata da "Huzur Bölgesi Operasyonu' adı veriliyordu. ABD asker eevkiyatını hızlandırdı. 20 Nisan'a gelindiClinde,
Kürdistan'da resmi açıklamalara göre 22 bin ABD askeri bıjuıuYOrdLL
sorurıu görüşen Avrupa Parlamentosu'da bir yaklaşım geliştirmeye çalıştı. 1g Nisan'daki Strasbourg toplantısında, soruna siyasal
çözüm zoruılulu{ju vurgulanarak
zerklijlin en uyguı çözUm oldu{ju
sonucuna vanldı", ilan edildi. Ancak, Avrupa bu karannda bile tutarlı
olma gUcUnü göeteremeyerek, aradan bir kaç gün geçmeden ABD
planına yattı_ Buna rağmen Iwrupa'nın bazı girişimleri yine de sürdil
Türkiye ve iran, K!i1 sı{ıınmacılan
kabıj eden l»keler olarak yoğuı bir
diplomatik trafjoe tanık oIdLL Fransa ve Almanya Iran Uzerinde dururken, ABD ve Ingikere'niri Türkiye
ayağına a{jırlık verdikleri görüldil
Bayan Mitterand, sı"'MIIlCılann koşıjlannı yerinde görmek için Iran'a
kadar gitti. IngiHere'de kendi8ini
Denizaşın Topraklar Kalkınma Bakanı Lynda Chalker ile temsil ettirdi.
Aynı gmierde Özal, Genscher'le
görüşüyordLL Stl)ınmacılann koşUlannı yerinde gö{mek için Almanya
di{jer bazı poIitikacılannı da göncIernişti. BUıIardan Blım, AImarrfa'ö-
ya dÖııUıjUıde yaşanan insanlık <iramına dikkat çekiyor ve adeta şoke
oIdu{junu SöylüyordLL Şiiphesiz bu
türden sözler önemliydi ama, buıun
timsahın QÖZYaşlan olup oImadlOını
yaşanan gUnler gösterecekti.
Burıca diplomatik trafik, askeri
yı",nak ve buıca söz hangi çözümU
hedefliyordLL Resmi rakamlara göre her gün 1500 kişi soğuktan,
hastalıktan ve açlıktan ÖıüyordLL
Kuzey Kürdistan'da cephe komitelerinin topladıQo yardımlar önleniyor,
el konıjuyor, halka ulaştırılmıyordLL
Güney Kürdistan'da göçe zorlanan
halk rehin alınmıştı. Yaşamları ABD
uçaklanndan atılacak yardımlara ba·
{jImlı hale getirilen kitlelerin, örgUlienmemesi, birbirlerine dUşmanlaşması, yağma, taian ve Ç8p\Auı geliştirilmesi için ne minıkUnse o yaplıyordLL Söınürgeci Türk ordusu,
sözde yardım adı altında egemenlik
sahasını genişletiyor, PKK kampianna yönelik operasyonlara girişiyordLL Adeta sUrek avıyla çiller arasına sıkıştırılan kitlelerin bir sürU
gibi göriımesi ve dipçik ve namlularIe 'terbiye edilmesi' durumu yaşanıyordLL TV ekranlarına yansıyan
görUntiıer bu ölçüde insanlık adına
utanç vericiydL
Türk sömürgecileri, K!i1 halkını
bir sürü gibi de(ıerlendirdiklerini en
yetkili resmi ağızlar tarafından da
ilan ediyorlardı. Özal, yaptı'" açıklamalarda, "K!i1lerin devlet kuramayacaWnl, devlet olmanın kültUr işi
oiduQurıu, eoer kuracak oIsaydılar
Kuzey lrak'da kuracaklanno, oradaki
gelifımeIerin bunırı miı\i(Un OLmadıjjını ortaya koydu{juıu'
söylüyordLL Türk sömUrgecilerine göre,
K!i11er idare ed~meye alışmışlard~
hatta idare edilmeseler birbirlerini
yerlerdi, işte sı{ıınmacılann durumu
buıu gösteriyordLL Bu dilşiinceyi
yaymak ve hakim kılmak için Türk
basını olal)an!islü bir çaba sarfetti.
Gazete başlıklanna yansıyan 'K!i1ler patatese bu'uı kıvırdı', 'açlık
de(ıil aç gözliıOk var', 'ellerine geçse askerimizin tayınını da taian
ederler" türtlnden haberter bu amaçlıydı. Türk sömürgeci yaklaşımı
öylesine boyutlara ulaştı ki, yaşam
mücadeleei veren kamplardaki Güney1ihalkımız Türk askeriyle boQuşmak zoruıda kaldı. 22 Nisan tarihli
gazeteler, "Yardımda çatışma, 1 ölü
8 yaralı' başlı",nı atıyorlardı. Aynı
gün, ABD askerleri Habı.-'dan Güney Kürdistan'a girdiler. Olaylı kampın (Işıkveren) yönetimini de devraldılar. Böylece ABD, Türk ve Irak
sömUrgeciliı)nin tOkendiOi noktada
KUrdistan'ı doQrudan idare etmeye
girişen, ama buıu 'kurtarıcılık' adına yapan sözde "yeni" bir gUç
olarak beliriyordLL
ABD askerleri hemen kamplar
oluşturmaya başladılar. ÖZelikle gerillanın hareket alanı Uzerine üslenmeyi seçtiler. ABD adım edım ileri&me taktiQini izliyordLL Silopi, Cizre
ve Siirt'teki kamplara K!i1 aşiret
reislerinin ve çevrelerinin yerleştiril·
mesi işine çoktan başlanmıştı. Güney'de de aynı biçimde işbirlikçi liQin yeniden palazlanması ve ayakta
tutıjrnasına yönelik girişimlere hız
verildi. Bu, aynı zamanda Türkiye'nin de politikasıydı. Kürdistan devrimine karşı geliştirilen korucıjuk
sieteminin, daha da boyutIandınlması, ilkel milliyetçilijlin vurucu milis
gUç olarak devrimin karşısına çıkanlması, yeni oImamakla birlikte artık
daha de aQIrtlk verilen bir yaklaşım
oIuyordLL Türk ordusuıuı
gerilla
ı.an,ıııınna aaldırdı(jı gi)ıierde. KOP-
nin de Uçü bayan altı gerillayı katietmes~ çeşitli komplolar ve pusular
hazırlaması çarpıcı bir örnekti.
ABD, Güney Kürdistan Uzerinde
adım adım yerleşirken, Saddam
K!i1 liderleri görüşmeye çajjırdı.
Buna göre, 1970 anlaşması temel
alınacaktı. Talabani, Mesut Barzani'nin ye(ıeni Neşirvan Barzani, Demokratik Halk Cephesi temsilcisi
sami Abdıjrahman
ve Kürdistan
Sosyalist Parti temsilcisi Resıj Mamand'dan oluşan heyet, BaQdat'da
Saddarn'la görüıımeiere başladı Talabani'nin bu görüşme esnasında
Saddam'la kucaklaşması, görüşme'
nin kamuoyu vicdanında en çok
tepki yaratan yanıydı. Ancak, heyet
sözellsU bu görüşmenin, BM Güvenlik Koneeyi'nin 5 daimi üyesi
ABD, SSCB, Çin, ingiHere ve Fransa'nın giNenCeSi Uzerine gerçekieştirildiOini açıklıyordLL KOşeye sıkışmış olan Saddam, bu'uılannı s!i1tııı:jüne inandıQı K!i1liderleriyle anlaşmaya vararak kendi egemenligni
korumak do",,jtusuıda
yeni bir
manevra yapmak isteyebilirdi. An·
cak, onuı bu yaklaşımı gerçekte
emperyalizmin lrak'a yönelik poIitikasıyia da çelişmiyordLL Güçlen
dlişrnüş ve halklar karşısında suç
bataQlna saplanmış bir Irak, zaten
emperyalizmin yaratmayı hedefledi{ii bir Irak'tı. Bunuı K!i1 işbirlikçiliIliYle dengelenmesi,
ilk bakışta
ABD ve TÜ"kiye'nin geliştirmek iatedi{ji tampon bölge uygulamasıyla
çelişiyor gÖMSe de, özünde uyguıluk arzediyordu Türkiye, PKK'nin Güney Kürdistan'da banndınlmaması koşıjuyla özerk K!i1 bölgesine ve Saddam'lı bir lrak'a çoktan
razı oIdu{ıuıu zaten ortaya koymuştu TC'nin Kürdistan Uzerinde her
hangi bir inisiyatifi kalmamıştı ve
onuı başlıca arzusu Kürdistan'daki
devrim belasının ABD glicüne dayalı otarak ezilmesi ve tasfıye edilmesiydi.
Talabani, 20 Nisan'da yaptıQobir
açıklamada, 'hayalperest oImadıQon~ Irak'ın sınırlannı deijiştirmeden
otonom bir Kürdistan iddialannı
sürdürebilmek için göç eden halk,n
evlerine dönmesi gerekti{jini, KOr!lerden yoksuı bir k!i1 bölgesinde,
hiç bir hak iddia ademeyeceklerini'
söyfüyordLL Kürdistan'ın K!i1lerden
boşaııııması, halkın kendi iıkesinde
mültecileştirilmesi ve rehin alınmasının, siyasal çözüm iddiasını ortadan kaldırdlOını görmek. bu güçler
aÇıSından ileri bir adım olabilir, ancak şüphesiz ki a{jır tarihi sonmIulu{ıu asla hafifletmaz. Işte zaten
amaçlanan empeıyalist politika da
bu idi. Ne var ki, bu noktadan
itibaren de K!i1 gUçleri açısından
doğru bir yaklaşıma gelindigi söylenemez. Önce nasıl ki, ABD politikasına yatarak sonuç alınmak ister>diyse, Saddam'la görüşUrken de
aynı politikanın yarattıQo zemin Uzerinde hareket edilmiş, halkın iradesini temsil etmeyen görüşmelerie 2
Mart öncesi durırna gelinmesi hedeflenmiştir. Yani gerçekte tek bir
ileri adım söz konusu olmadığı gibi,
K!i1 sorunuıu emperyalizmin çizdicli sınırlar içerisinde ve emperyalizmin gUçleri vuruşturma taktiOinin
aleti olarak çözme politikasına yatılmıştır. Halkın özgücüne dayanan
örgijlenmesi ve temsili, ıjusal gUçlerin birlijli ve buıuıla sonuca gitme
yolu, bu gUçler için tercih edilen
deo;ı kaçılan ve ürküfen bir yol
olarak görOImUştUr. ÇOnkü bu'ada
devrimin yIlkseIişi vardır. O nedenle .
( s.rx-bOn
Ni•••• 1•• 1
ki, sınıfsal çıkarlar halkın genel çıkarlarının önüne geçirilerek ve hatta
halkın çıkarlarının k~ısına
geçiriIerek belli sonuçlara ulaşma hedeflenmektedir_ Bu noktada. sınıf güçlerinin ulusal irade ve çıkarlar ~isındaki dlKımları daha da netleşmektedir. KOPnin Kürdistan devrimi karşısında fiilen bir milis güç
olarak yer almaya yönelmesi, KYB'nin cami ile kilise arasında gidip
gelmesi ve sözde denge politikası
onların sınıf gerçeklijjinden kaynaklanan yaklaşımlar olmaktadır.
PKK Genel Sekreteri öcalan,
gazetemizin bu sayısında yer alan
bir dejjerlendirmesinde,
Kürdistan
halk devrimi içinde işbirlikçilerin bir
araya getirilip bir bölgede himaye
edilmesi temelinde Kürdistan üzerindeki egemenlijjin sürd~meye
çalışılması politikasından
bahsetmektedir. Aşiretçi-feodal güçlerden
Oıı.,ILI'UIan tampon böigeyie. Kürdistan devriminin frenlenmek istendi(Jini; ama bunı.ı yanısıra genelde
Arapları ve özelde Irak'ı temponlamak için Kürt bölgelerinin kullanılmak istendi(Jini belirtmektedir. '
Buadan c;ıkaraca(Jımız sonuç ~
dur: Kürdistarı'ın ikili rolü görülmek
zoruıdadır, ÖZgürlük için aya(Ja kal,kan bir Kürdistan bölgede ulusal ve
demokratik biltün sorunların çözümüne kapıyı açacak, bölgede halklar kardeşli(Jinin gerçekleşme zemini olacaktır, Daha şimdiden bile,
Kürdistan, aşiretçi-feodal
gericili(lin, dinin olumsuz ve çarpık kullanılışının, diktatörlüklerin ve diktatörlük taslaklannın yaşam oIanaklannl
daraltmakta, özgürlük, demokrasi
ve kardeşlik e(Jilimlerini bölgeye
yaymaktadır. işte, Kürdistan'a tanındı(jı söylenen 'yeni" statü buna
alternatif statUdür, Ölüm sessizlig;
içindeki sömürge Kürdistan, Ortado(Ju'da emperyalist, sömürgeci politikaların ve her türfü ça(JdIŞI yapının yaıııınmasını sağlayan bir gericilik merkeziydi. Ancak bu etkin bir
biçimde de{jil, konumu itibariyle
böyleydi. Şimdi halk gilcUnün uyanması, devrime yönelmesi, bu gericilijjin etkin bir biçimde faaliyete geçirilmesini zorunlu kılıyor. Ve bu
gericilik en başta Kürdistan devrimine karşı yöneltilmek isteniyor. Bu.
öncelikle koruculuk sistemiyle TC
içinde gerçekleştirilmeye
çalışıldı.
Ancak gelişmenin boyutları TCyi
aştı ve KUrdistan'da kabaran devrim dalgası emperyalizmin Ortadojju'daki çıkarlarınıtehdit
eder noktaya ulaştı. işte bu noktada. emperyalizm destekli Kürt gericiliğini bir
milis güç olarak devreye sokma
kaçınılmaz hale geldi. ABD, bu nedenle Kürdistan'a yerleşme gere{jini duymaktadır. BlKada. emperyalizm sınırları dahilinde de olsa KUrdistan sorınuna çözüm de{ıil, Kürdistan ve bölge devrimlerine yönelik içten kama sakma politikası uygulanmaktadır. Bınll'ıla TC kll'larılmak, bölge gericilig; ayakta tutulmak, başta petrololmak üzere bölgenin zenginlikleri
emperyalizmin,
denetiminde tutulmak istenmektedir. Avrupa'nın 'özerklik kararı'ndan
bile geri adım atması, ABD'nin sorunu sözde 'insan hakları" derekesine düşüren yaklaşlmtna yatılması
ve başta ABD olmak üzere emperyalist devletlerin Kürdistan üzerinde askeri güç yıjjmaları ve üstelik
ian basının sayfalarına yansıyor ve
genel bir aftan bahsedilir oluyordu
Özal, Kürtlerin harnili!jini TC'nin yapacajjını söyleyerek, Güney Kürdistanlı Kürt liderlere ça!jnlar yapıyor
du. Nitekim, KOP ve KYB temsilcileri Ankara'da
Türk yetkililerle
,gör/jşme de yaptılar. Şüphesiz bu
görüşme ve ilişkiler yeni de{jildi,
ama ilk kez resmen açıklanıyordu.
Güney KUrdistan'da 'KUrtlere özerklik, form~üne ve hatta federasyona TC, PKK'nin tasfiyesi temelinde 'evet" diyor ve Güneyfi Kürt
örgütlerine bu şartla güvence veriyordu Talabani, TC'nin bu şarth
anlaşma formülünü basın önünde
açıkladı ve böyle bir şartı kabul
etmedilerini söyledi. Ancak TC'mn
övgü ve güvenine mazhar olan KOPnin, bu şarta nasıl yaklaşlı!jı daha
sonraki gır.Ierde ARGK'nın altı geriltasını katledişleıinde açıkça görüldü
Yapılan şu idi: PKK önderli!jindeki Kürdistan devriminin gelişme-
burada verildi. Çıkarı karar tek bir
cümlede özetlenebilirdi: "PKK'ye af
yokl'
PKK için zaten 'af edilme" gibi
bir sorın da yoktu.
TC, çıkardıjjı yeni yasayla bir
taşla iki kuş vurmak istiyordu Birincisi. zaten uzın yıllar hukuk dışı
yollarla cezaevlerinde tutulmuş insanlan daha fazla tutma imkarıı kalmamıştı. Bu insanların cezaevlerinde bu biçimde kalması, cezaevlerini
devrimci bir mılıalefet oda!jı olarak
sürekli canlı tutuyor ve bu, devlete
büyük bir siyasal yük olUŞIlKLJYordu
Bından kendi lehine sonuçlar elde
ederek kurtulmaya çalıştı, ikincisi;
devrimci tutsaklara 'özgürlOı)ünUz
PKK'nin elinde, e(Jer özgür olmak
istiyorsanız ya PKK'ye ~i
çıkacak
ya da onu çizgisinden vazgeçireceksiniz'
dayatmasında bulındu Yani, bu dayatmayı farklı bir
dönemde 'ılımiı PKK' yaratma amacıyla bir kez daha cezaevlerinden
başlattı. 1983'lerde de farklı biçimiyle de olsa yapılan buydu Ama o
zaman, KUrt sorlI'lınun inkarı temelinde bir yaklaşım söz konusuydu
Şimdi, KUrt işbirlikçilijjinin örgütiendirilmesine, yeniden hayat buldll'ulmasına dayanan bir yaklaşım söz
konusu::IlI'. Bu. biraz da emperyalizmin Kürdistan'a ilişkin poI~ikasına
denk düşen bir yaklaşım olmaktadır.
Yasanın en küçük bir c:fen'ıokr8.
!eşme izi bile taşımadıjjını ••Türkiye'li
huku<çular SÖYlernekteler. 26 Nısan 1991 tarihli ClI'nhuriyet gazetesinde Halit Çelenk (Hukukçu) ••
de{jerlendirmeyi yapıyor:
ceza hukıJcU/'l(l/ ana kırallanni alt
OSt etmiş. savunma haJ<klfla JfII'II
kısıtlamalar getirmiş, anayasantn ""
akemiz tarafından ontıy{anatı •.•.•.
fararası antfaşmalann 'eşitlilc' iiic_
ni çiğnemiş ve basın lJzgiifliı)tiıe
yeni bir darbe vurmuştır. Anti·terlY
y_
bu nitelikleriyle siyasal ikt1-
"Bu,...
bunu BM'in şemsiyesi altında yap'
maları, KUrdistan'a ilişkin yeni politi,
kanın aşılan eskinin yırtıklannın yamanması, devrirrin yarıırtıvıaca(ı boşlukların doldurulması ve KUrdistan'ın gericilijjin aktif bir üssü haline
getirilmesi politikası oldu!jll'lu fazla
söze gerek olmaksızın ortaya koymaktadır.
Anti-terör yasası sömürgeci terör
ve devrimi tasfiye planmın diğer adıdır
Kürdistan devrimini tamponlama
politikası cezaevleri üzerinde de,
geçmiş deneyimlerden
çıkarılan
dersler temelinde daha kapsamlı
olarak uygulamaya konuldu
141-142 ve 163, maddelerin
kaldırılmasına yönelik girişimler öteden beri sürüyor ve bu, TC'yi
özellikle Avrupa ~/Sında
zor duruma sokuyordu
Çıkarılan "antiterör" yasasıyl!l bu sorın da halledilmek istendi.
TC'nin cezaevleri üzerindeki poI~ikası ve uygulamaların~ devrimin
genel dun.mll'l8 ba!jlı olarak de{jerlendirmek gerekiyor. 12 Eylül sonrasında. cezaevleri pişmanlık ve
ihanet odakları haline getirilmek
istenmişti. O günkü koşullarda. dışarda devrimci hareketler önemli
bir dajjınıkhjjı yaşıyorlardı ve devletin yo!jın baskıları altına alınan kitlelerde inançsızlık ve umutsuzIU< e{jilimi a(ıır basıyordu BUlün dış ortamdan tecrit edilmiş devrimci tutsakların kendi inançlarına ihanet
ettirilmeleri, bu amaçla günlük işkence uygulamalan, askeri-faşist
ClI'lIanın başlıca poIitikasıydl. 01şardaki da!jınıklı(Ja paralel olarak
zindanlann teslim alınması, o koşullarda devrimin bUtünllyle tasfiyesi
için temel bir halka oluyordu Bu
nedenle ki, bUtün ııı)ıtIıOızindana
içiçe örülmeye çalışılıyordu.
Devrimin gelişmesi, 1987'lerde
sömUrgecili(Jin bu politikasını öylesine glldük bir ~ı-devrim
takti!ji
haline getirdi ki, sömürgeciler bunın kapsamını genişletmek zoruıluluğınu gördüler. 141-142 ve 163.
ceza maddelerinin yoğli'ı bir biçimde tartışma gündemine girmesi ve
TKPye yeşil ışık yakılması bu zemin
üzerinde gerçekleşti, SoI'dan tasfiye hareketinin devrime ve topluma dayatılmasının bir aracı olarak
TKP liderlerine davetiyeler çıkardılar. Ancak bınların Türkiye'ye dönüşü için koyduldarı tek bir şart vardr,
o da, devrime baraj oluşturma görevini /lUiak SlI'eIIe başarmalarıyılı.
TBKP bu görevi başaramadıjjı için,
liderleri cezaevine konuldular ve
genel kabul görmüş haliyle TöBeKP haline gelinceye kadar içerde tutuldular. Artık blI'lların hiç bir
işlevi kalmamtştı. Düzenin basit bir
eklentisi bile olamayacak kadar dü-
verdiler. Yıllarca sUren vahşet poIitikasıyla bu sonuca ulaşmaya çalıştılar. 1984 IS Ajjustos Atılımt, bir
çok hesabı olduğu gibi zindanlar
üzerindeki bu hesabı da temelden
bozdu Zindan direnişi tecıitten kurtulmuş ve gerilla deste{Jine kavuşmuştu. Bu aşamadan sonra Türk
sömürgecileri, a!jırlıjjı devrimin ana
halkası olan da!j direnişinin tasfiye
edilmesi ve ezilmesi amacına verdiler. Nitekim bu tarihten itibaren zindanlar üzerindeki baskılar da hafifled~ belli bir nefes alma oIana!jı
do!jdu
Gerilla hareketini içten dajjıtmak
amacıyla 1985'de "Pişmanlık Yasası"nı çıkardılar. Bu yasa, tümüyle
dajj direnişinin tasfiye edilmesine
yönelikti. Yasaya göre, işledi!ji suçlar ne oil1'S8 olsll'1 birlijjinden kopan, arkadaşlarım ele veren, silahıyta teslim olan ve pişmanlık gö&terdi!jini söyleyen herkes yasadan
yaralanabilecekti. Kararsız, kaypak
ve korkak uns...ıara. düzenle be{jlarını koparmamış olanlara bir ça!jrı
nitelijjini taşıyan bu yasa, ihanetçilere her türlü yaşam güvencesini de
veriyordu Aynı tarihte geliştirilmeye
başlanan "koruculu<' sistemi ise,
bırnrı di!jer bir yüzünü oiUŞ1ı.ntyordu Gerilla lıarekaIi içinde boz.
gın:&Üve •••.•••••••••
şürülmüş bir dlKım arzediyorlardı.
1987-88 devrime karşı büyük
komplonı.ı uluslararası boyutlarda
dayalıldıjjı yıllar oldu PKK hareketinin ve önderli!jinin
tasfiyesi için
içten ve dıştan alçakça provokasyonlar dayatıldı. PKK-Almanya .davası da bu kapsamda gündeme
geldi. Artık. Kürt meselesini inkar
etmek hiç kimse için mümkün oImadıjjından, Kürt sorınunu PKK'nin
imhası temelinde kaIıU etme tutımu
seçildi ve bu, emperyalist sistemin
ortak tutumu olarak kaIıU gördü
Kürdistan'da kı~
alanı boşaltma, şehirlere zorınlu göç vb. uygulamalarla gerillanın halk tabanı da(ııtılmaya çalışılırken, kontra saldırılanyia da gerilla imha edilmeye çalışıldı. Önderleri imha etmeye yönelik
sinsi planlar uygulamaya konuldu
,a,..rupa'da ~
bir provokasyon hareketi geliştirildi.
Ancak
1 989-90 atılımı bu hesapları da
bozdu ve direniş kitlesel boyutlarda
yükselişe geçti. '90 sen"ildanı en
az 1984 1S A!justos Atılımı kadar
önem taşıyan bir gelişmeyd~ milcadelede bir dönüm noktasını ifade
ediyordu
Zaten bunun hemen ardından.
bölgeye emperyalist askeri müdahale gündeme geldi. Köriez savaşı
ile emperyalist devletler bölgeye
askeri olarak da yerleştiler. ABD
bölgeden çıkmayaca!jını daha Körfez savaşı günleri içinde söylemekteydi. TC ise, ÖzaI'ln sözcülU!jünde
ABD'nin kalıcı askeri gilcOne ihtiyaç
oIdu!jll'lu yine aynı günlerde itiraf
elmekteydi.
Körfez Savaşı günlerinde ilginç
gelişmelere tanık oIlI'ldu Türk sömÜrgeCiIeri ilk kez,
KIlrdi8tan gıırçeOinden 1ıIIıIediyor. "Kc.t
.-ı
diline MItıeIIIik" ,..
CIııMıIIllllih •••
~.
IRtI••••••••••
dam demokrtllilc/sfm8
.."."
içtenliktM uzak oIdubflıu bir kN
daha ortaya koymuştır.'
3713 sayılı karıuna göre, "lesine paralel olarak ~ı-devrim
de
rör'e şu tanım getiriliyor. "MADDE
kendi ittifak zeminini genişletmek
1- Teror; basıCı, cebir ve ŞiddBI.
ve görevti kılmak zorınlu!junu hiskorkıAfI'IfI, yıldırma. sindirme veya
setmekteydi. Bının bir ucının cetehdit y(JntemIerinden biriyle. Anızaevlerine yansıtılması ise, beldeyasa'da belirtilen CımIıUriYetin ninen ve kaçınılmaz bir gelişmeydi.
teliklerini,
siyasi, hukıJci, sosyal. /alır,
Şartlı salıverme ve anti-terör yasası
ekonomik düzenini cf8ğiştirrrıek. Oböyle gündeme geldi.
letin akesi ve milleti ile lXiliiımer
Bu yasa, hayatları rehin alınan
biJtiiılülJUıü bOZ[J'Iak. Türk Devlet;insanların yaşamını devrimden vaznin ve Cunhuriyetinin varlığım tehligeçme koşuluna ba!i1ayan bir özel
keye düşürmele, devlet otO/ite$rıı
savaş uygulamasıdır. Özü itibarıyle,
zaafa uğratmak veya yıkmak veya
Güney Kürdistan'da geliştirilen duele geçirmelc, temel hak ve hiJrriytItrumdan farklı de{j~dir. Nasıl ki, oleri yol< etmek. Devletin iç ve dış
rada halk yaşam sınınna çekilmiş ve
giJvenliğini, kamu dllzenini veya gebu noktada 9Unlük ihtiyaçların karnel SağI~ baZmaIC amBCJyla bir
şılanması bile devrime ~ıt
bir
lirgilte mensı.p kişi veya kişiler
pozisyonda tutulmaya ba!i11 kılınmışsa; bu yasa ile cezaevlerinde de . tarafından girişilecek he, tiifü ~.
lemIerdi,,"
devrimci tutsaklar aynı biçimde
Bına göre, Kürdistan'ın adından
devrime ~i
çıkarılmak, yani cebahsetmek bile bir "terör' suçuefll'.
zaevleri devrimi barajlamanın alanı
Bir hu<u<çu olarak yasayı yorumlarhaline getirilmek istenmektedir.
ken Halit Çelenk, 141-142-163.
Tecil ve anti-terör yasası yilrürfümaddelerin de kaidınimış sayılma~ girmeden önce, bilindi!ji gibi
yaca!jtnı belirtmektedir.
madçeşitli yöntemlerle PKK yoklanmadeler TCrden
kaldırılrmş, ancaJc
ya çalışıldı. Silahlı milcadeleden
daha da ağtrlaştınlaralc antioteriJr
vazgeçme koşulu ile "Apa'yu da
yasasına yerleştirilmiştir" diyen Çekapsayacak bir genel Bf'dan sözeIenk, şöyle devam ediyor. "Maddedilmekteydi. Bu. 1983'den buyana
de silahlı eylemden SIJZ edilmediğisüre gelen 'ılımiı PKK - Demokratik
ne gCJre. hangi SIJZ yada d8V1'llfllşta,
PKK" dayatmalarının en üst dOzeyeylemde, 'korlcutma; 'yıldırma; 'sinde bir halkası oluyordu
dirmeamaCl var sayılacaktır? 'QmPKK sürece çok bilinçli yaklaştı.
hıxiyetin... siyas~ hukıJci, sosya/,
PKK. e{jer TC demokratikleşme
ekonomik düzeni' ne demektir?
konusında
inandırıcı olmak isHangi slJz ya da davranışlar bu
tiyorsa adımı kendisinden başlatdlJzeni değiştirme amacına y(JneIik
mak zorında oIduğınlJ, cezaevterini boşaltmak, koruculu!ju da!jıtsaytlacaktır? Hangi slJz ya da ~lemIer 'devletin iç ve dış giJvenli~'
mak, özel savaşa son vermek Sll'ebozma niteliğinde
göriJecekti,?
tiyie bli'lu kanıtlayabilece{Jini söyle'Kamu dllzeni' ne zaman bozıimuş
dl Çünkü saldında olan TC, savınsayılacaktır?
mada olan ise Kürdistan halkı ve
GiJrliOyor ki bu madCIe, 14 1onoo önc08ü idi.
142. maddeierden
çoic daha yoru~enaon
Milli GOVenIik
_ .",...
her YiJne ÇtJkiIIIbiItJn.
Kın6INft
•••••••Dıı._
"Bu
••••••••
,...
-
biçim
1••
'ıııııdııdıısJıitıı1r~duf-
( SerıcwebOn
Nisan 1991
turulmasma olanak veren bi, d(izenieme getirmiştir." ,
"Anti-terör" yasasının 8. maddesine göre: "Hangi ylintem, maksat
ve düşiJnceyle olursa olsun TiJrlciye
Cumhıriyeti Devletinin ülkesi ve
rriUeüjIe b6/InmeZ bO/inIiJ{Jiiıü bazmayı hedef alan yazılı ve slJzlü
propaganda ile toplantı, pteri
ve
yüro/üş yaptlamaz. Yapanla,hakkmda 2 yıldan 9 yıla kada, ağt' hapis
ve elli milyon li,adan yiiz milyon
liraya kadar ağ" para cezası hükmolunır. "Bı.rııı göre bOtün gazete
ve dergiler yaptıkları yayınlarla her
an bir terör suçlusu konumuna düşebilirler.
"Anti-terör" yasası, işkeneecilerin korunmasını da yasa gOvencesi
a~ına almakta ve "terör suçlularına"
yönelik her türden işkenceye onay
vermektedir.
Yasa, "suçlan" "terör" kapsamına
giren tutukluların cezalannın nasıl
infaz edilecejjini de belirlemektedir.
"MADDE 16: Bu kanun kapsamına
Herşey ayağa kalan halkllTlZln
giren suçlardan mahkum olanlann
yürüyüşteki zaferi için!
C8ZlIlarl, tek kişilik veya üç kişilik
Kürdistan halkı, tarihinde ilk kez
tan'da lislendirilmeye çalışılan, emoda sistemine g(Jre inşa edilen tJZeI
kendisi için bir kuvvet haline gelıriş'
peryalizmin imha kuvvetleridir. Bu
infaz kurumlarında infaz edilir.
tir.
Bu
noktadan
sonra,
Kürdistan'·
kuvvetler;
stratejik savunma diJneBu kurumlarda aÇik g(JrOŞyaptıda tarihin yeniden tersine çevrilmeminde deği~ dengenin başta ABD
nlmaz. Hükümlülerin birbiriyle irfisi mümkün değildir.
olmak (izere emperyalizm aleyhine
batına ve diğer hükümlülerin haberÖzel savaşın bu kapsamda geliş'
d(jnmeye başladığı, nihai bir savaş
laşmesine engel olunur.
dlineminde; kuklayiinetimlerin 8Şl1·
Bu kurumlarda cezasmm üçte tirilmesi, açık ki halkımızın gelişen
mücadelesiyle
bağlantılıdır. Artık
dığı ve devrilmeye yiiz tuttuğu bi,
birini iyi halle geçiren hükümlüleranda ABD 'nin ilerici ve devrimci
den şartla tahliye/erine 3yıldan az son bir hesaplaşma noktası yaşagüçlere karşt piyasaya süreceği iş·
kalmış ·oIanlar. diğer kapalı infaz nıyor.
"Kürdistan'da Zor'un Rolü" adlı
yal kuvvetleridir.
kurumlanna nakledi/ebilirler.
kitapta "KUrdistan Devrimci Savaşı'
ABD emperyalistleri, b(J/gede iş·
Bu kanun kapsamina giren suçnın Rolü ve Önemi" başlığı altında
gsli giJze almtşlardır. Ancak lXiyfe
lardan tutuklananlar da birinci fıkra'
şunlar yazılılıyor:
bir girişim için, nihai savaş zamamm
da g(Jsterilen şekilde inşa edilmiş
"Savaş, bi, ülkenin ekonomik ve beklemektedirier. ABD, t:ızeIlikles6tutticevlerinde mtiıafaza edilirler.
toplumsal güçlerini sınar. Kürdistan
milrgeci·faşist Türk y(Jnetimini tah·
ikinci fıkra hükümleri tutukklar hak·
devrimci savaşı da. Kürdistanın ekim edip. 'Çevik Kuvvetler~ 1Jze/likle
kmda da Vf9Iiamr."
konomik
ve
toplumsal
güçlerini
sı'
burada geliştirerek; bi, yandan bu
19 Nisan tarihli Cumhuriyet ganayacak;
yaşama
güçlerinin
olup
y(Jnetimi,
(jfe yandan lXJIgedeki di·
zetesinde Çıkan habere göre Oltan
oImadığtro pterecek,
yaşamaya
ğer kticla ylJnelimleri kll18rmak iSungurlu, "terörist tipi cezaevi" için
hakkıvegOcüolanlaolmayanıbirbi'
çin, başta Kürdistsndski ıiussl Di·
üç yıldır süren bir çalışma içinde
rinden ayıracak, eskiyi. çiiümüşi.i
reniş Savaş",a karşı olmak üzere
olduklannı, Avrupa ve Amerika'daki
çağ dışı ola", mezara gömerken,
bölgedeki tüm ulusal ve sosyal kur·
bir çok cezaevini incelediklerini sfJ;'
yeniyi, sağlamt, çağdaş olanı gelişti·
tu/uş güçlerine karşı basıırma ve
IOyor. DGM'lerin oldı-"ıu merkezler'
recek, Kürdistan halkm", gerçek
işgal hareketlerine hazırlanmakta·
de 40-50'şer
kişilik bu tip özel
klllıiuşa, ıiussl bağtmstzltk,cJemok· dır ve buna girişecektir.
cezaevleri yapılmasının düşünüldürasi ve sosyalizme gitmesine hizmet
Bu durumu bilen askeri·faşist
ğünü anlatıyor. ESkişehir cezaevi
edecektir. Kürdistan'da yüzyıllardan
Türky(Jnetimi programt'" yürütmek.
zaten bu amaçla inşa edilmişti.
beri süren yabafICI egemenlik ve te, açıklamalanndan da anlaşılabileGörilIdüğü gibi buna yenilerinin ek·
halkı karanltkla, içinde Man feodal
ceği gibi; kendisini daha şimdiden
lenmesi düşünülOyor.
gericilik, ancak halk'" atılacağı devlXJyIebir nihai hesaplaşmaya hazır'
TC, bu yasa ile gerçekte yeni bir
rimci
savaş
ile
yıkılacaktır.
Kürdis'
lamaktadır.
batağa girdi. Kendisinin ve emper·
tan devrimci Savaşı,halk", her tilrlü
Ancak bu durumda Kürdistan
yalist devletlerin tecrübelerini topulusal ve toplumsal gelişmesini dur'
için de tarihi bir ftrsat doğacakllr.
layarak ulaştığı "anti·terör" yasası
duran karşı·devrimci zor sistemini
Herşeyden (jnce, bölge ve dünya
da TC'yi kurtarmaya yetmeyecektir.
parçalayacak, halk lizerindeki köleilerici ve devrimci güçleriyle, daha
Tersine, bu yasa onun insan haklan
lik zincirlerini kıracak ve böylece
şimdiden açılmış bliunan ilişki ve
ve demokrasi olgusu karşısında ne
Kürdistan toprağ",a IJzgürlük todaya",şma imkanları b(jyle bir duölçüde iki yüzlü bir konumda olduhı.mian", saçacaktır. NastI ki, Kürdis·
rumda daha da yaygmlaşacak, Kir·
, ğunun, resmi bir kanrtı olmuştur.
tan halk",,,, s(Jmürgeci ve feodal
distan hallem", yüzyıllardan beridir
En vahşi işkenceler a1bnda yıllar'
egemenlikten kurtıimas/, onun için
biriken kin ve (ilkesi bir patlamaya
dır siyasi kişiliklerinden
taviz ver·
her tirlü gelişme yolunun açtıması d(jnüşecek veya koşullar bunıiı için
meyen devrimci tutsakları, "anti·teancak ıJusal kurtıiuş devriminin
son derece elverişli ve olgun bir
rör" yasasıyla yıldırmak ve teslim
gerçekleşmesiyle mümkürıse,My/e
hale gelecektir."
almak asla mümkün değildir. Zaten
bir devrimin zafere ulaşması ve bu
Yukarıdaki
bu satırlar Kasım
bu noktadaki amaç da, bundan öte,
t1Jrgelişmelere yol açması da 8ilCak
1981-Mart 1982 tarihleri arasında
şartlı sallVerilenlerin devrime bulaşmuzaffer bi, halk savaşı",n verilmeyazıldı. Bu satırlarda, insan adeta bu
masını önlemek, onlan geri çekmek
siyie milmkiiı olacaktır. KIS8CB,Kir·
günleri görOyor.
ve hatta oIabilirse devrimin başına
distan'da
gelişecek
devrimci
savaş,
Başkan Apo, "tarihin bu kavşak
bela etmektir. Içerde tutulanıar için
halk
sav~
Kürdistan
halkm",
tsrinoktasında doğtv slogan. halkın
düşündüklerini ise, 16. madde yehinde yeni bir çağm açılması, s(j·
IJzgürlük ylJro/iişiJne kalkması deterince anlatmaktadır.
mürgecilik ve gerici egemenlik ça'
ğil. IJzgürlük yiiro/üşiiıde
zafere
PKK davasında "şartlı salıverğt",n kapanması, ıiusal bağtmslZlık
gitmesidir" diyor. Çünkü halkımız
me" yasasından yararlanan hiç bir
ve IJzgürlük çağt"'n, sosyalizm ça(jı.
zaten özgürlük yürüyüşü içindedir.
tutuklu olmadı. Bırakılanlar, cezalan·
mn başlaması olacaktır.'
Kendisine dayatılan köleliği kabul
nı zaten doldurmuş olanlar, ya da
Aynı kitabın 305. sayfasında ise
etmemekte, Kürdistan Halk Cumcezalan çok kısa bir süre sonra
şu satırları okuyoruz: 'Stratejik den·
huriyeti'ne doğru yürümektedir. Sal·
bitecek olanlardı. Eğer, bu yasa
ge ve 1Jze/liklestratejik saldırı sşadınlar ne ölçüde büyük olursa olkapsamı içinde bırakılanlar olsa bimasında gündeme girmesi kesin
sun, koşullar bunun için son derele, burada önemli olan bu yasayı
saytlabilecek ve hazırlıklan bugiiıcede elverişlidir. Önemli olan, 'aya'
boşa çıkaracak bır pratiğe yönel·
den başlatılmtş bulunan bir başka
ğa kalkan gücümüıu doğru yürtll·
mektir. Serbest kalan devrimci tut·
mesini bilmek ve zafere göz dik·
saklann, acılı yıllann hesabını görme . lJnemIi etkenden slJz etmek gerek.
mektedir. Bilindiği 9ibi bu, ABD
mektir. PKK önderliğinde savaşan
amacıyla da olsa devrimci görev'
Tirk
ikili
anlaşma/an
ile
Kürdistan'·
halkımız gözünü zafere dikmiştir. O
lere daha sıkı sarılmalan kendilerin'
da üs/Jendirilmekteolan Çevik Kuv·
nedenle ki artık, her şey: Ayağa
den beklenen ve kendilerine en
vet'lerdir. Bu güç, ABD emperyalistkalkan halkımızın yürOyüşteki zaleri
layık olan tutumdur. TC'nin cezaev·
lerinin T98D'lerden beri Vf9Iia·
için, diyoruz.
leri cephesinden devrimi tamponlamaya koydticlan, yeni dünya ve
Özgürlük için savaşan Kürdistan
ma planı bizzat cezaevlerinde olan
Ortadoğu politikalann", bir ÜriiniJıw-cakbr
ve onun zaferi u.n
ve Çıkan devrimciler tarafından bodii. 'Çevik Kuvvetler' K(Jrfez ilkefe.
bölge hııIkIannm ortak zaferi ve
zulmalı, bu yasa ona pahalıya ödetil·
n; Mısır ve Türftiye'de i8B Kürdisbayramı olacaktır.
mefjdir.
Ordistan Halk Kll'luluş Ordusu'nun kahraman gerillaları artık
sadece kırsal alanda deOil, şehirferde de sömOrgecil;oe vlldukları
dıııtıeIerini sOreklileoıtiriyoriar. DÜljmanın aldıijo tom önlemlere
raomen ARGK gerillaları, son bir ay içinde çeşiUi merkezlere
baskınlar dUzenlediler ve farklı odaklara yönelik eylemlerde bir çok azgın
SÖmOrgeCiyönetici ve işbirlikçiyi hakettikleri cezaiaıa çarplırdılar. Son bir ayda
gerçekleoıtirilen eylemlerin bilançosu şöyledir.
1- 27 Mart günU Nurhak Daglarında ARGK gerillaları ile ~geci
gUçIer
arasında meydana gelen çarpışmada 6 dÜljman askeri öldlJrllldU, çok sayıde
asker de yaralandı.
2- 31 Mart'ta ARGK gerillaları D6rika Çiysy6 Mazi (Derik) ilçe merkezine bir
baskın dUzenledi. Ilçe dört saat boyunca gerillaların denetiminde kaldı. 120
civannda gerillanın gerçekleQtirdi\li bu baskın sırasında kısa sIlren çatışmalar
da oldu. Hızla etkisizleştirilen dllljman gUçlerinden kayıpların olup oImadıol
!lOrenilernedi.
3- 1 Nisan gl6ıU Nurhak ilçesi merkez karakolu ARGK birliklerinee basıldı.
Karakolun aQtr hasar gördUOUbaskında, en az 1 asker OldllrOldU.
4- 2 Nisan'da ARGK gerillalan Nurhak'ın güneyindeki Engizek Dagları
mevkiinde bulunan Umutlu koyU Çatalardıç mazl88lnı basarak Mustafa Vural
edlı ajanı ölUmIe cezalandırdılar.
5- Nisan ayı başlarında GI6ıeY KOrdistan'ln Zaxo ilçesi yakınlarındaki
Çiyaytı soran monlıleasındaARGK gerillaları ile Irak SÖmOrgeCigüçleri arasınde
çıkan çarpışmada 140 Irak askeri öldlJrllldU, 90'1 da esir alındı.
5- 5 Nisan güntl Bazid (DOOıA:ıeYaz~)'eba(ılı Heclı koyu ciYannda
sOmOrgeci ordu birlikleri ile ARGK gerillaları arasında Çıkan çarpışmada 2
dllşman askeri öldllrtlldU.
7- 5 Nisan Nis6bin(Nusaybin)'eııaoıılinal6
(Kıııutıey) koyuyolundaARGK
gerillalann döşediği mayına bir askeri araç çarptı. Biri assubay toplam 11
dllljman askeri patlama sonucunda ölli'ken, geriye kalan tümO de aQtr
yaralandı.
8- MArdin (Mardin)'e ba(ılı KeraiYan koyU muhtart uzun bir sOredir dÜljmana
ajanlık yapmaktaydı. Nisan başlarında ARGK gerillaları gerçekleştirdikeri bir
eylemde bu haini öll6ı1te cezalandırdılar.
9- Nisan ayı ~a
Basan (GIlçlükonak)'a lıaOIı Geliy6 z-tı (Damla·
t~) l<öyUndemeydana gelen ve sonuı;lan öğrenilerneyen bir çarpıtmada 5 veya 6 ARGK gerillasının de şehit dUştUOObildirildi. Şehitlerimizden Şükril
BEDIR <Ha•• n), Zeki KILIÇ (All), Zeynep .,. ve Leyta •.• yoIdaııların kimlik·
leri tespit edilebildi.
10- Nisan ayı başlarında TC ordu biı1ikleıinin GI6ıeY KınIistan'. yapiıkian sal·
dınlar _nda
lıaziln!'le ugradıkları öğrenildi. Şemzinan (Şemdinli), Oilalıan
(Uludere) ve Çel (Çukurca)'dan GI6ıey'e giren TC birliklerinin 1OO'eyakın kayıp
verdikleri ve aynca koruculardan da öldürilfenlerin oldugu öğrenildi. Çıkan
çarpışmalarda Zeki DEMIR CErdaO adlı bir ARGK gerillası da şeh~ dOştll.
11- Nisan ayının ilk haftatıınde özeltimler pasür (KUıpl'a baO~bir köyde bir
~
evine rokel saldınsında bulundular. Evde bulunanlardan ikisi
yaşamını yitirdi, bazııan da yaralandı. Saldınyı gerçekleştiren akip daha sonra
PasOrve Farqin (Silvan) arasında ARGK gerillalarının pususuna dOştll. Pusuda
dÜljmanın agır kayıplar verdiQi bildirildi.
12- 7 Nisan akşamı Şimeıı (Şırnak) merkezinde gerillalar özeltim ekibine
saldırdı. 2 özel tim eleıTenl öldU, birkaçı da yaralandı.
13- Çewlik (Bingöl), Müş ve Amed (Diyarbakır) llı;geninde yogun çar'
pışmalar oldu. 10 Nisan'de PasOr, Zengok-Kerran Ye Bongı1an (Solhen)
ilçaterinin daglık kesimlerinde çıkan çarpışmalarda en az 3 subaıı 2 özel tim
eleman~ 1 korucu ve çok sayıda asker öldllrWll
t4- 10·11 Nisan gUnIeri Elbistan ilçe merkezinde bir askeri karakola saldın
dllzenlandi. 4 dllljman askeri öldllrWU, birçoğu de yaralandı.
15- 11 Nisan güntl ARGK gerillaları cunek (Yay1adere)ilçesi Çem6 Zeyni
(SlrnıeIikoç) koyUyakınında bir dllljman birlillini pusuya dOş1lrd1l 60 civannda
asker öldllrWU, bir bölOmU de kayboldu. Çıkan çarpışmada henUZ kimlillini
!lOrenemediğimiz bir ARGK gerillast da şeh~ dÜljlIl
16- 11 Nisan gOnU de ARGK gerillaları Zaxo merkezine bir operasyon
dllzenlediler. Toplam 136 Irak askeri öldllrtlldU, 37'si de esir alındı. Çok sayıda
silah ele geçirildi. Bu çarpışmada Salih .,. edında bir milis de şehit dOştll.
17- 11 Nisan'da Cunek'de jandarma karakoluna ARGK gerillalan bir baskın
dUzenledi. 9 asker öldllrOldU, birçoğu da yaralandı.
18- 15 Nisan'da ARGK birlikleri Midyad ilçesini bastı. 4 PO~8 ile 5 i~rlikçi
&jan öldilrl»dU. Iıçe polis karakoluna yapıları roketli saldınde 2 polis ve 1 bekçi
de yaralandı. ÖId!iülen &jan Ekremlı Mitirb'ın evine yaptıklan baakında ele
geçirdikleri 2 işbirlikçiyi gerillalar birlikte götIlrdl»er.
19- 15 Nisan'da ARGK gerillaları Elbistan ilçesi Karahasanuşagı kOYU
çetelerine saldırdı. 4 çete öldllrWu, ınıdahaIe etmek isteyen iki kişi daha
öldtlriXli'ken birkaç kişide yaralandı.
20- 17 Nisan'da Gumgunı (Varto) ilçesi deOhk kesimlerinde başlayan ve uç
gün silren şiddet~ çarpışmalarda 50 civannda dÜljl118naskeri öldlJrllldU.
21- Çewlik'e ııaoıı Germev (HamamIar) kOYUyakınlarında 19 Nisan günU
çıkan çarpışmalarda 24 SÖmOrgeCiaskerin öldlJrllldUOU bildirildi.
22- Xo<ıkar(Sancak) alanında ARGK gerilalan ile dÜljman gUçleri arasında
yer yer çarpışmalar oldu, ancak sonuı;lan !lOrenilemedi. Ayrıca 20·21 Nisan
gecesi Dare H_
(Genç) ilçesi 8ı.ıan (SeM) tıUCaOı yakınlarında de
çarpışmalar meydana geldi ve dÜljman güçlerine agır kayıplar verdirildi.
23- 22 Nisan günU PasOr'da bir dllljman birliQi ARGK pususuna dllljlU,ı
toplam 12 asker öldllrWll
24- uclı ilçesi kırsal kesiminde 22 Nisan gOnU&ömilrgeci birlikler ARGK
gerillalarını pusuya dllljOrmek istedi. Şeqlat (ŞekIand) kOYU yakınlannda
meydana gelen bu çerpşmade 4 özel tim elemanı, 2 uzman çavuş ve 1 assubay
öldllrWU, 20'ye yakın dÜljman askeri de yaralandı.
25- 24 Nisan'da ARGK gerillaları Amed·Uciı karayolunu birkaç sasııi\line
denetim ~ına aldılar.
26- 28 Nisan güntl ARGK birlikleri çeşitli kollardan BOngiIan (Solhan) ilçe
merkezine girdiler. Başta kaymakamlık kurumu oImek Ilzere Ç8Ş~li sömürgeci
kurumlara saldınlar dUzenlediler. Memurtar IokaIinde toplantı halinde bulunan
kaymakam ElSin Ateş, Savci Mehmet TIi'kaever, orman Işletme şefi Ahmet
Yener v. adı öljrenilemeyen bir ormın mUVıfaZa memuru öldllrtlldll Aralannda
emniyet rıö!ıırtı, hakimler, daire emirleri ve polislerin de bulundugu çok sayıda
TC temeiIeiSi ysraIandt.
27- PKK
UIUIaI Kongresı'nin C;ıkardıOı.Af Y__
na uyarak, Htızex
••••• bIQIı LGNbt Neripn (repekGıyl'da 20 konıcu, 22 Niean'da ailah bırakb.
ıv.