Alman Federal Milletvekillerinden Ortak Açıklama: Türk hükümeti

Transkript

Alman Federal Milletvekillerinden Ortak Açıklama: Türk hükümeti
Alman Federal Milletvekillerinden Ortak Açıklama: Türk hükümeti insan haklarına bağlılık ve
demokratik hakları korumakla sorumludur!
İki haftadır Türkiye‘de son yılların en yoğun eylemleri yaşanıyor. Herşey İstanbul Taksim’deki Gezi
Parkı’na yapılacak bir imar projesini engellemek adına başladı. Toplumun farklı kesimlerinden oluşan
bir grup Gezi Parkı’nı korumak için bir eylem başlattı. Barışcıl biçimde tepkilerini ortaya koyan
eylemcilere polis 31 Mayıs sabahında gözyaşartıcı gaz ve biber gazı kullanarak şiddetli bir biçimde
müdahele etti.
Protestolar bunun ardından hükümet karşıtı bir hal alarak tüm Türkiye’ye yayıldı. Eylemlerin yapıldığı
neredeyse tüm kentlerde polis eylemcilere karşı gözyaşartıcı gazlar (CR- und CS-tipi), tazyikli su ve yer
yer plastik mermi kullanmıştır.
Türk Tabipler Birliği’nden edinilen bilgilere göre şuana kadar dört kişi eylemlerde hayatını
kaybetmiştir.
Başbakan Erdoğan polisin „aşırı“ müdahelesini kabul etmekle birlikte güvenlik görevlilerini eylemleri
kontrol altına almak için gerekirse zor kullanmaları konusunda yetkilendirildiklerini belirtmiştir.
Eylemciler tarafından otoriter bir siyasi tavır güttüğü ifade edilen Başbakan Erdoğan olayların
ardından, Gezi Parkı’na imardan vazgeçilmediğini hatta Taksim‘e bir de camii yapılacağını
duyurmuştur. Alacağı kararları ne muhalefete ne de ‚bir kaç çapulcuya‘ sorma gereği duymadığını
içeren ifadeleriyse halk arasında yeniden rahatsızlık yaratmıştır. Yurtdışı seyahatinden önce
eylemcileri engellemek üzere sabırsızlanan seçmenini güçlükle evde tuttuğuna dair sözleriyle de
toplumu gererek bölünmelere yol açan açıklamalarına bir yenisi eklenmiştir.
Başbakan Erdoğan ve hükümeti Türkiye’de gerçekleştirilen eylemlerin sadece bir park için olduğu
izlenimi yaratmaya çalışmaktadır. Oysa eylemler artık Erdoğan’ın otoriter olarak adledilen siyasetine
ve 11 yıldır ülkeyi yöneten partisine yönelmiştir.
Demokrasi ancak fikirlerin hür ifade edilebildiği bir ortamda yaşatılabilir. Bireyler fikirlerini kamuya
açık alanlarda dile getirebilecekleri gibi bu görüşler hükümete karşı eleştirel nitelikte de olabilir.
Demokratik meşruiyeti bulunan her hükümetin en sert eleştirileri bile sağduyuyla karşılaması,
kamunun ve bireylerin güvenliğini insan haklarına uygun bir biçimde güvence altına alması gerekir.
Türk hükümeti kendi anayasal düzeninin gerekli kıldığı gibi demokratik haklara, fikir ve ifade
özgürlüğüne ve toplanma özgürlüğüne saygı göstermeli ve bu hakları güvence altına almalıdır.
Biz aşağıda isimleri bulunan milletvekilleri, olarak Türk hükümetini şu ortak çağrıda bulunuyoruz:


Hükümet kendi halkına karşı şiddet kullanmaktan vazgeçmelidir. Barışcıl biçimde demokratik
haklarını kullanan eylemcilere karşı ve hatta kapalı mekanların içine sıkılan göz yaşartıcı gazlar
yalnızca eylemcilerin sağlıklarını tehlikeye atmakla kalmamakta aynı zamanda evrensel insan
haklarına da aykırılık teşkil etmektedir.
Hükümet yetkilileri ve Başbakan Erdoğan eylemcilerle diyalog zemini arayarak gerinliğin
azaltılması için çaba göstermelidir.




Güvenlik güçlerinin aşırı şiddete başvurduğu haller ivedilikle ve şeffaf bir biçimde hukuk
devletinin olanakları dahilinde araştırılmalı ve gerekli yaptırımlar uygulanmalıdır.
Tüm tartışmalı ve ekolojik açıdan endişe uyandıran projeler, örneğin nükleer santraller veya
Ilısu Barajı, doğrudan etkilenecek olan yurttaşlarla diyalog içersinde geliştirilmeli ve bölge
sakinlerinin endişeleri ciddiye alınmalıdır.
Yeni anayasa hazırlık çalışmaları geniş bir tabanda ve sivil toplumun yoğun katılımıyla
gerçekleştirilmelidir. Tüm yurttaşların imkanları doğrultusunda bu gibi tartışmalara katılımı
imkanı en temel demokratik haklar arasındadır.
Hükümet, halkının büyük bir çoğunluğunun destek verdiği Avrupa Birliği’ne katılım sürecini
yapıcı bir biçimde sürdürmeli ve AB’ye katılım perspektifini popülist ve ayrımcı öğeler taşıyan
bir siyaset tarzına kurban etmemelidir.
Milletvekilleri (alfabetik sırayla):
1. Agnes Krumwiede, BÜNDNIS 90/ DIE GRÜNEN
2. Angelika Graf, SPD
3. Arfst Wagner, BÜNDNIS 90/ DIE GRÜNEN
4. Beate Walter-Rosenheimer, BÜNDNIS 90/ DIE GRÜNEN
5. Britta Haßelmann, BÜNDNIS 90/ DIE GRÜNEN
6. Christoph Strässer, SPD
7. Claudia Roth, BÜNDNIS 90/ DIE GRÜNEN
8. Daniela Wagner, BÜNDNIS 90/ DIE GRÜNEN
9. Dorothea Steiner, BÜNDNIS 90/ DIE GRÜNEN
10. Dr. Anton Hofreiter, BÜNDNIS 90/ DIE GRÜNEN
11. Dr. Frithjof Schmidt, BÜNDNIS 90/ DIE GRÜNEN
12. Dr. Harald Terpe, BÜNDNIS 90/ DIE GRÜNEN
13. Dr. Hermann E. Ott, BÜNDNIS 90/ DIE GRÜNEN
14. Ekin Deligöz, BÜNDNIS 90/ DIE GRÜNEN
15. Gernot Erler, SPD
16. Günter Gloser, SPD
17. Johannes Kahrs, SPD
18. Josef Winkler, BÜNDNIS 90/ DIE GRÜNEN
19. Jürgen Trittin, BÜNDNIS 90/ DIE GRÜNEN
20. Katja Dörner, BÜNDNIS 90/ DIE GRÜNEN
21. Katrin Göring-Eckardt, BÜNDNIS 90/ DIE GRÜNEN
22. Kerstin Andreae, BÜNDNIS 90/ DIE GRÜNEN
23. Konstantin von Notz, BÜNDNIS 90/ DIE GRÜNEN
24. Manfred Nink, SPD
25. Memet Kilic, BÜNDNIS 90/ DIE GRÜNEN
26. Monika Lazar, BÜNDNIS 90/ DIE GRÜNEN
27. Stefan Liebich, Die LINKE
28. Steffen-Claudio Lemme, SPD
29. Susanne Kieckbusch, BÜNDNIS 90/ DIE GRÜNEN
30. Swen Schulz, SPD
31. Tabea Rößner, BÜNDNIS 90/ DIE GRÜNEN
32. Tom Koenigs, BÜNDNIS 90/ DIE GRÜNEN
33. Ulrich Schneider, BÜNDNIS 90/ DIE GRÜNEN
34.
35.
36.
37.
Uta Zapf, SPD
Uwe Kekeritz, BÜNDNIS 90/ DIE GRÜNEN
Viola von Cramon, BÜNDNIS 90/ DIE GRÜNEN
Volker Beck, BÜNDNIS 90/ DIE GRÜNEN

Benzer belgeler