7---Biyolojik, Sosyo-Demografik.FH10

Transkript

7---Biyolojik, Sosyo-Demografik.FH10
ARAÞTIRMALAR (Research Reports)
Biyolojik, Sosyo-Demografik ve Nutrisyonel
Faktörlerin Dismenore Prevalansýna Etkisi
The Impact of Some Biological, Socio-Demographic and Nutritional
Factors on the Prevalence of Dysmenorrhoea
Mualla Aykut,
PhD.,
Department of Public Health,
Erciyes University Medical Faculty
[email protected]
Osman Günay,
MD.,
Department of Public Health,
Erciyes University Medical Faculty
[email protected]
Ýskender Gün,
MD.,
Department of Public Health,
Erciyes University Medical Faculty
[email protected]
Rukiye Tuna,
Özet
Amaç: Bu çalýþma, Kayseri il merkezindeki 10–50 yaþ grubu kadýnlarda dismenore prevalansýný
ve çeþitli faktörlerin dismenore görülme sýklýðýna etkisini belirlemek amacýyla yapýlmýþtýr.
Gereç ve Yöntemler: Kayseri il merkezindeki 10–50 yaþ grubu kadýnlardan rasgele küme
örnekleme yöntemiyle seçilen 1200 kadýndan 1193’ü ile görüþülerek, 40 sorudan oluþan anket
formu uygulandý. Ayrýca, boy ve aðýrlýk ölçümleri yapýldý. Çeþitli biyolojik, sosyodemografik
ve nutrisyonel faktörlerin dismenore görülme sýklýðýna etkisi ki kare testi ve logistik regresyon
analizi ile incelendi.
Bulgular: Araþtýrma grubunda dismenore görülme sýklýðý %70,3 olarak bulundu. Genç yaþta,
henüz doðum yapmamýþ ve çikolata tüketen kadýnlarda dismenore prevalansý daha yüksek
bulundu. Ýlk adetinde anormal duygular yaþayan kadýnlarda da dismenore prevalansý daha
yüksekti. Buna karþýlýk, meslek, evlilik durumu, öðrenim düzeyi, menarþ yaþý, adet düzensizliði,
menarþdan önce adet hakkýnda bilgi alma, çay, kahve, kola, süt ve süt ürünleri tüketimi ve
þiþmanlýðýn dismenore görülme sýklýðýna önemli bir etkisi bulunamadý.
Sonuç: Araþtýrma bölgesindeki kadýnlarda dismenore görülme sýklýðý %70 dolayýndadýr.
Dismenore prevalansý, yaþ, parite, çikolata tüketimi ve menarþdaki tepki ile iliþkilidir.
Anahtar Sözcükler: Beslenme; Demografik faktörler; Dismenore; Prevalans.
MSc.,
Ýncesu State Hospital
[email protected]
Elçin Balcý,
MD.,
Department of Public Health,
Erciyes University Medical Faculty
[email protected]
Murat Özdemir,
MD.,
Department of Public Health,
Erciyes University Medical Faculty
[email protected]
Yusuf Öztürk,
MD.,
Department of Public Health,
Erciyes University Medical Faculty
[email protected]
This manuscript can be downloaded from the webpage:
http://tipdergisi.erciyes.edu.tr/project6/2007;29(5)393-402.pdf
Submitted
Revised
Accepted
: January 23, 2007
: May 03, 2007
: June 06, 2007
Abstract
Purpose:This investigation was carried out in order to determine the prevalence of
dysmenorrhoea among the women in the 10–50 age group in Kayseri and the impact of some
factors on the prevalence of dysmenorrhoea.
Material and Methods: A total of 1200 women in the 10–50 age group were selected
randomly. The women were visited at home and a questionnaire including 40 questions was
administered via a face to face interviewing method. Additionally, height and weight,
measurements were taken. Chi square test and logistic regression analysis were used to
investigate the impacts of various biological, socio-demographic and nutritional factors on the
prevalence of dysmenorrhoea.
Results: The prevalence of dysmenorrhoea was 70.3%. Dysmenorrhoea was more prevalent
among in the younger women, nullipare and those who ate chocolate. The women who had
abnormal feelings at menarche had higher prevalence. The impacts of a job, marital status,
educational level, age at menarche, menstrual irregularity, having information about menstruation
prior to menarche and the consumption of tea, coffee, cola and diary products, and overweight
on the prevalence of dysmenorrhoea were not significant.
Conclusion: The prevalence of dysmenorrhoea was approximately 70%. Age, parity,
consumption of chocolate and abnormal feelings at menarche were found to be significant
predictors of the prevalence of dysmenorrhoea.
Key Words: Demographic factors; Dysmenorrhea; Nutrients; Prevalence.
Corresponding Author:
Mualla Aykut,
Department of Public Health,
Erciyes University Medical Faculty
Kayseri, Turkey
Telephone
E-mail
: +90- 352- 4374901-23731
: [email protected]
Erciyes Týp Dergisi (Erciyes Medical Journal) 2007;29(5):393-402
393
Biyolojik, Sosyo-Demografik ve Nutrisyonel Faktörlerin Dismenore Prevalansýna Etkisi
Giriþ
Adet döneminin ilk günlerinde karnýn alt bölümünde
kramp tarzýnda aðrý ile kendini gösteren dismenore önemli
kadýn saðlýðý sorunlarýndan biridir. Dismenore, kadýnlarýn
yaþam kalitesini önemli ölçüde etkileyen, onlarý sýklýkla
okuldan veya iþten alýkoyan bir durumdur (1). Dismenore
vakalarý, primer ve sekonder dismenore olmak üzere iki
grupta deðerlendirilir (2). Primer dismenore, belli bir
pelvik patolojiye baðlý deðildir ve menarþý izleyen ilk
yýllarda ortaya çýkar. Primer dismenorenin,
prostoglandinlerin uterus kasýnda kontraksiyona yol
açmasýna baðlý olduðu ileri sürülmekle birlikte, etiyolojisi
henüz yeterince anlaþýlamamýþtýr (1,2). Buna karþýlýk
sekonder dismenore, endometriosis gibi bir pelvik patoloji
ile iliþkilidir ( 2 ).
Dismenore vakalarýnýn çoðunluðunu primer dismenore
oluþturur. Dismenore sýklýðýný belirlemek amacýyla yapýlan
çalýþmalarda birbirinden çok farklý sonuçlar elde edilmekte
ve %90’a kadar yüksek prevalans hýzlarý rapor edilmektedir
(3-6). Bu farklýlýklar toplumlar arasýndaki farklýlýklara ya
da araþtýrmalarda uygulanan yöntemlerin farklýlýðýna baðlý
olabilir.
Primer dismenore, genç yaþta ve henüz doðum yapmamýþ
kadýnlarda daha sýktýr (1,3,4,7). Yaþ ve parite dýþýnda;
menarþ yaþý, adet süresi, ekonomik durum, öðrenim düzeyi,
þiþmanlýk ve çeþitli yiyecek–içeceklerin dismenore
görülme sýklýðýna etkisini inceleyen araþtýrmalar vardýr
(4,5,8,9). Bu araþtýrmalarda elde edilen sonuçlar da
birbirinden büyük ölçüde farklýdýr.
Dismenore prevalansýna etki edebileceði düþünülen
deðiþkenler arasýnda çeþitli etkileþimler bulunduðundan,
bu faktörlerden herbirinin baðýmsýz etkisinin belirlenmesi
gerekir. Örneðin, yaþ ilerledikçe parite artmaktadýr. Bu
durumda parite arttýkça dismenore sýklýðýndaki azalmanýn,
yaþýn ilerlemesine mi yoksa paritenin baðýmsýz etkisine
mi baðlý olduðu analiz edilmelidir. Öte yandan, dismenoresi
olan bazý kadýnlar, fiziksel egzersizin ya da bazý
yiyeceklerden kaçýnmanýn dismenore ile ilgili yakýnmalarý
azaltabileceðini düþündüðü için, daha fazla fiziksel egzersiz
yapmaya ya da bazý yiyeceklerden kaçýnmaya
yönelebilmektedir. Bu durumda, söz konusu faktörlerle
dismenore arasýndaki iliþki gözden kaçabilmektedir.
Bu çalýþma; Kayseri il merkezinde adet görmekte olan
kadýnlarda dismenore görülme sýklýðýný belirlemek ve
çeþitli biyolojik, sosyodemografik ve nutrisyonel
faktörlerin dismenore görülme sýklýðýna etkisini incelemek
amacýyla yapýlmýþtýr.
394
Gereç ve Yöntem
Bu araþtýrma Erciye Üniversitesi Týp Fakültesi Etik
Kurulunun onayý ile gerçekleþtirildi.
Araþtýrma 2005 yýlýnda Kayseri il merkezindeki 10 – 50
yaþ grubu kadýnlar üzerinde yapýldý. Araþtýrma bölgesinde
dismenore görülme sýklýðýnýn %60 dolayýnda olacaðý
varsayýldý. Tolerans deðeri 0.04, güven düzeyi %95 alýnarak,
gerekli örneklem büyüklüðü 576 olarak hesaplandý. Küme
örnekleme yöntemi uygulanmasý düþünüldüðü için, desen
etkisi iki olarak alýndý. Bu nedenle 1200 kadýnýn örneklem
grubuna alýnmasý planlandý.
Örneklem grubunu belirlemek için çok aþamalý küme
örnekleme yöntemi uygulandý. Ýlk aþamada; Kayseri il
merkezindeki 25 saðlýk ocaðýndan 7’si rasgele seçildi.
Ýkinci aþamada; saðlýk ocaðý bölgelerinin nüfuslarý dikkate
alýnarak, her saðlýk ocaðýndan alýnmasý gereken kadýn
sayýlarý belirlendi. Daha sonra Ev Halký Tespit Fiþlerinden
yararlanýlarak, toplam 30 hane küme baþlangýcý olarak
seçildi. Her haneden baþlanmak ve hane numarasý izlenmek
üzere, 10–50 yaþ grubunda adet görmekte olan 40 kadýn
örneklem grubuna alýndý. Böylece, 1200 kadýn örneklem
grubuna alýnmýþ oldu.
Veri toplama aracý olarak, kadýnlarýn sosyodemografik
özellikleri, doðurganlýk ve menstruayon özellikleri, genel
saðlýk durumu ve beslenme özellikleri ilgili 42 soru içeren
ve araþtýrmacýlar tarafýndan hazýrlanan bir anket formu
kullanýldý.
Örnekleme alýnan kadýnlar evlerinde ziyaret edilerek,
yüzyüze görüþme yöntemiyle anket formu uygulandý.
Ayrýca, dijital yer baskülü ile aðýrlýk ve mezuro ile boy,
bel çevresi ve kalça çevresi ölçümleri yapýldý. Ýlk ziyarette
bulunamayan kadýnlar bir hafta sonra yeniden ziyaret
edildi. Ýkinci ziyarette de bulunamayan kadýnlarýn aile
bireylerinden ya da komþularýndan telefon numaralarý
alýndý. Bu kadýnlar telefonla aranarak, saðlýk ocaðýna davet
edildi. Böylece, örnekleme alýnan kadýnlarýn 1198’ine
ulaþýldý. Ulaþýlan kadýnlardan anketi cevaplamayý reddeden
olmadý. Beþ kadýnla ilgili veriler yetersiz olduðu için
deðerlendirilmeden çýkarýldý. Sonuçta, 1193 (%99,4) kadýnla
ilgili veriler deðerlendirmeye alýndý.
Adet döneminde karýn aðrýsý olmasý dismenore olarak
kabul edildi. Primer ve sekonder dismenore vakalarýnýn
ayýrýmý yapýlmadý.
Aðýrlýk ve boy ölçüm deðerleri kullanýlarak BKÝ (beden
kitle indeksi) deðerleri hesaplandý ve NCHS (National
Center for Health Statistics) persentil cetvelleri kullanýlarak,
Erciyes Týp Dergisi (Erciyes Medical Journal) 2007;29(5):393-402
Mualla Aykut, Osman Günay, Ýskender Gün, Rukiye Tuna, Elçin Balcý, Murat Özdemir, Yusuf Öztürk
85. persentilin üstünde olanlar “þiþman” olarak kabul
edildi (10).
Süt ve süt ürünleri tüketimi deðerlendirilirken, 10 – 18
yaþ grubu için günde en az üç bardak, daha büyükler için
günde en az iki bardak süt veya eþdeðeri süt ürünü alýnmasý
yeterli kabul edildi (11).
Kola, kahve ve çikolata tüketimi deðerlendirilirken; her
hafta en az bir kez tükettiðini ifade edenler, “tüketen”
olarak kabul edildi. Daha seyrek tüketenler ise hiç
tüketmeyenlerle birlikte “tüketmeyen” olarak
deðerlendirildi. Çay içme durumu deðerlendirilirken,
günde beþ bardaktan az içenlerle, beþ bardak ve üzerinde
içenler ayrý gruplar olarak deðerlendirildi.
Veriler bilgisayar ortamýnda deðerlendirildi. Aritmetik
ortalama deðerleri standart sapma ile birlikte gösterildi.
Gruplarýn dismenore sýklýðý açýsýndan karþýlaþtýrýlmasý
için Pearson Ki Kare Testi kullanýldý. Çeþitli baðýmsýz
deðiþkenlerin dismenore görülme sýklýðýna etkisini birlikte
deðerlendirmek için Logistik Regresyon Analizi uygulandý.
Tüm analizlerde, p<0,05 deðerleri anlamlý kabul edildi
Bulgular
Araþtýrma grubundaki kadýnlarýn çeþitli özellikleri Tablo
I’de gösterilmiþtir. Araþtýrma grubundaki kadýnlarýn yaþ
ortalamasý 30,4 ± 9,8 olup, büyük çoðunluðu evlidir ve
doðum yapmýþtýr. Araþtýrma grubunun yaklaþýk dörtte
üçü ev hanýmýdýr. Kadýnlarýn %58’i her adetinde aðrý
olduðunu, %12,3’ü ise bazý adetlerinde aðrý olduðunu
ifade etti. Bu vakalarýn tamamý dismenore olarak kabul
edildi. Böylece, araþtýrma grubunda dismenore görülme
sýklýðý %70,3 olarak bulundu.
Tablo I. Araþtýrma Grubundaki Kadýnlarýn Çeþitli
Özellikleri
Özellikler (n=1193)
Sayý %
Yaþ (X ± SD)
30,4 ± 9,8
Adet Süresi (gün) (X ± SD)
5,7 ± 1,9
Adetler Arasý Süre (gün) (X ± SD)
27,7 ± 7,6
Öðrenim Düzeyi (Ortaokul ve Üzeri) (sayý - %)
554 (46,4)
Meslek (Ev Hanýmý) (sayý - %)
915 (76,7)
Medeni Durum (Evli) (sayý - %)
930 (78,0)
Doðum Yapan (sayý - %)
856 (71,5)
Oral Kontraseptif Kullanan (sayý - %)
112 (9,3)
Adet Düzensizliði (sayý - %)
264 (22,1)
Dismenore (sayý - %)
839 (70,3)
Sigara içen (sayý - %)
339 (28,4)
Spor Yapan (sayý - %)
194 (16,3)
Çikolata Tüketen (sayý - %)
549 (46,0)
Çay içen (5 bardak ve üzeri) (Sayý - %)
623 (52,2)
Kahve içen (sayý - %)
485 (40,9)
Kola içen (sayý - %)
552 (46,3)
Süt ve Süt Ürünlerini Yeterli Tüketen (sayý - %)
258 (21,6)
Þiþmanlýk (sayý - %)
280 (23,5)
Kadýnlarýn bazý sosyo demografik özelliklerine göre
dismenore görülme sýklýðý Tablo II’te gösterilmiþtir.
Tabloda görüldüðü gibi, dismenore görülme sýklýðý;
kadýnlarýn yaþ, öðrenim düzeyi, meslek ve evlilik durumlarý
ile iliþkili bulunmuþtur. Genel olarak yaþ ilerledikçe,
dismenore görülme sýklýðý azalmaktadýr. Özellikle 30
yaþýndan sonra dismenore sýklýðýnda belirgin bir azalma
vardýr.
Dismenore görülme sýklýðý, ev dýþýnda çalýþan ve öðrenci
olan kadýnlarda ev kadýnlarýna göre, ortaokul ve üzeri
öðrenim gören kadýnlarda ilkokul ve altý öðrenim
düzeyinde olanlara göre, bekar olanlarda ise evli ve dul
olanlara göre daha yüksektir.
Dismenoresi olan kadýnlarýn %58,4’ü, dismenoresi
olmayanlarýn ise %32,4’ü annesinde ve/veya kýz kardeþinde
dismenore olduðunu ifade etmiþtir. Akraba öyküsü
açýsýndan gruplar arasýndaki fark istatistiksel açýdan önemli
bulunmuþtur (X2=86,26; p<0,001).
Erciyes Týp Dergisi (Erciyes Medical Journal) 2007;29(5):393-402
395
Biyolojik, Sosyo-Demografik ve Nutrisyonel Faktörlerin Dismenore Prevalansýna Etkisi
Tablo II. Araþtýrma Grubundaki Kadýnlarýn Çeþitli Sosyo Demografik Özelliklerine Göre Dismenore
Görülme Sýklýðý
Dismenore
Var
Özellikler
Yaþ
Yok
Sayý
%
Sayý
%
Toplam
10 – 19*
140
74,9
47
25,1
187
20 – 29*
297
77,5
86
22,5
383
30 – 39
244
67,4
118
32,6
362
40 – 50
158
60,5
103
39,5
261
lkokul ve altý
428
67,0
211
33,0
639
411
74,2
143
25,8
554
Ev hanýmý
623
68,1
292
31,9
915
Diðer**
216
77,7
62
22,3
278
Bekar
208
79,1
55
20.9
263
Evli*
611
67,7
292
32,3
903
Dul
20
74,1
7
25,9
27
839
70,3
354
29,7
1193
X
2
24,882
Öðrenim
P
<0,001
Düzeyi
Ortaokul
ve
Üzeri
Meslek
Medeni
Durum
Toplam
7,388
<0,05
9,437
<0,01
12,924
<0,01
* Diðer gruplardan farklý (p<0,05)
** Ev dýþýnda çalýþanlar ve öðrenciler
Kadýnlarýn doðurganlýk ve menstruasyonla ilgili
özelliklerinin dismenore görülme sýklýðýna etkisi Tablo
III’de gösterilmiþtir. Görüldüðü gibi, doðum yapmýþ olan
kadýnlarda dismenore görülme sýklýðý doðum yapmamýþ
olanlardan önemli ölçüde düþüktür.
396
Öte yandan, ilk adet gördüðünde korkma, utanma, tiksinme
gibi anormal duygular yaþadýðýný belirten kadýnlarda
dismenore görülme sýklýðý ilk adetini normal
karþýlayanlardan daha yüksektir. Buna karþýlýk; oral
kontraseptif kullanma, ilk adet yaþý, ilk adetini görmeden
önce adet hakkýnda bilgi alma ve adet düzensizliðinin
dismenore görülme sýklýðýna önemli bir etkisi
bulunamamýþtýr. Tablo IV’te görüldüðü gibi, sigara içme
ve spor yapmanýn dismenore görülme sýklýðýna etkisi
önemli bulunmamýþtýr.
Erciyes Týp Dergisi (Erciyes Medical Journal) 2007;29(5):393-402
Mualla Aykut, Osman Günay, Ýskender Gün, Rukiye Tuna, Elçin Balcý, Murat Özdemir, Yusuf Öztürk
Tablo III. Araþtýrma Grubundaki Kadýnlarýn Doðurganlýk ve Menstruasyonla Ýliþkili Özelliklerine Göre
Dismenore Görülme Sýklýðý
Dismenore
Özellikler
Doðum Yapma
Oral
Var
Yapmamýþ
Yok
Sayý
%
270
80,1
Sayý
%
Toplam
67
19,9
337
Yapmýþ
569
66,5
287
33,5
856
Kullanmayan
760
70,3
321
29,7
1081
Kontraseptif
Menarþ Yaþý
Adet Hakkýnda
Kullanan
79
70,5
33
29,5
112
13 ve altý
528
71,8
207
28,2
735
14 ve üzeri
312
68,1
146
31,9
458
Var
436
72,1
168
27,9
605
Yok
402
68,4
186
31,6
588
Normal
260
65,8
135
34,2
395
Bilgi
Menarþdaki
Tepkisi
Adet Düzeni
Normal Deðil
579
72,6
219
27,4
798
Düzenli
655
70,5
274
29,5
929
Düzensiz
Toplam
184
69,7
80
30,3
264
839
70,3
354
29,7
1193
Araþtýrma grubundaki kadýnlarýn çeþitli beslenme
özellikleri ile dismenore görülme sýklýðý arasýndaki iliþki
Tablo V’de gösterilmiþtir. Haftada en az bir kez çikolata
yediðini ifade eden kadýnlarda dismenore görülme sýklýðý,
haftada bir kereden daha seyrek çikolata yiyen ve hiç
yemeyen kadýnlardan önemli ölçüde yüksek bulunmuþtur.
Buna karþýlýk, kola, çay ve kahve içme, süt ve süt ürünlerini
yeterli tüketme, þiþmanlýk gibi beslenme ile iliþkili
özelliklerin dismenore görülme sýklýðýna önemli bir etkisi
bulunamamýþtýr.
Erciyes Týp Dergisi (Erciyes Medical Journal) 2007;29(5):393-402
X2
P
21,579
<0,001
0,03
>0,05
1,955
>0,05
2,083
>0,05
5,741
<0,05
0,064
>0,05
Yaþ, öðrenim durumu, meslek, evlilik, doðum yapma,
oral konraseptif kullanma, ilk adet yaþý, adet görmeden
önce adet hakkýnda bilgi almýþ olma, ilk adet gördüðündeki
tepkisi, adet düzensizliði, spor yapma, sigara içme, çikolata,
kola, kahve, çay, süt ve süt ürünleri tüketimi, þiþmanlýk
gibi çeþitli baðýmsýz deðiþkenlerin dismenore sýklýðýna
etkisini deðerlendirmek için logistik regresyon analizi
uygulandý. Logistik regresyon analizi sonuçlarý Tablo
VI’da gösterildi.
397
Biyolojik, Sosyo-Demografik ve Nutrisyonel Faktörlerin Dismenore Prevalansýna Etkisi
Tablo IV. Araþtýrma Grubundaki Kadýnlarýn Sigara Kullanma ve Spor Yapma Durumuna Göre Dismenore
Görülme Sýklýðý
Dismenore
Özellikler
Fiziksel
Egzersiz
Sigara
Var
Yapmýyor
Yok
Sayý
%
Toplam
Sayý
%
704
70,5
295
29,5
999
Yapýyor
135
69,6
59
30,4
194
içmiyor
593
69,4
261
30,6
854
içiyor
246
72,6
93
27,4
339
839
70,3
354
29,7
1193
Toplam
2
X
P
0,061
>0,05
1,138
>0,05
Tablo V. Araþtýrma Grubundaki Kadýnlarýn Beslenmeye Ýliþkin Bazý Özelliklerine Göre Dismenore Görülme
Durumu
Dismenore
Var
Özellikler
Kola
Çikolata
Kahve
Çay
Süt ve
Süt Ürünleri
Þiþmanlýk
Sayý
%
içmeyen
442
69,0
199
içen
397
71,9
155
28,1
552
Tüketmeyen
417
64,8
227
35,2
644
Tüketen
422
76,9
127
23,1
549
içmeyen
482
68,4
223
31,6
705
içen
355
72,8
133
27,2
488
0 – 4 bardak
415
72,8
155
27,2
570
5 + bardak
424
68,1
199
31,9
623
Yeterli
185
71,7
73
28,3
258
498
Sayý
%
Toplam
31,0
641
Yetersiz
654
69,9
281
30,1
935
Yok
645
70,6
268
29,4
913
Var
Toplam
Yok
194
69,3
839
70,3
86
354
30,7
280
29,7
1193
2
X
P
1,250
>0,05
20,846
<0,001
2,767
>0,05
3,217
>0,05
0,300
>0,05
0,190
>0,05
Erciyes Týp Dergisi (Erciyes Medical Journal) 2007;29(5):393-402
Mualla Aykut, Osman Günay, Ýskender Gün, Rukiye Tuna, Elçin Balcý, Murat Özdemir, Yusuf Öztürk
Tablo VI. Araþtýrma Grubunda Çeþitli Faktörlerin Dismenore Görülme Sýklýðýna Etkisi (Logistik Regresyon
Analizi Sonuçlarý)
Baðýmsýz Deðiþkenler
N
Dismenore
Sayý
%
Adjusted OR (%95 CI)
Yaþ
10 – 29
570
437
76.7
1.00
30 – 50
Öðrenim Durumu
Ýlkokul ve altý
623
639
402
428
64.5
67.0
0.71 (0.51 – 0.98)*
1.00
Ortaokul ve üzeri
554
411
Ev hanýmý
915
623
Diðer
278
216
74.2
68.1
77.7
1.09 (0.79 – 1.50)
1.00
1.13 (0.72 – 1.77)
Evli
930
631
67.8
1.00
Evli deðil
263
208
79.1
1.47 (0.71 – 3.07)
Yapmayan
856
569
80.1
1.00
Yapan
337
270
66.5
0.47 (0.25 – 0.89)*
Kullanmayan
112
79
70.5
1.00
Kullanan
1081
735
760
528
70.3
71.8
1.28 (0.82 – 1.99)
1.00
Almýþ
458
605
312
436
68.1
72.1
0.86 (0.66 – 1.12)
1.00
Almamýþ
588
402
68.4
0.99 (0.74 – 1.35)
Doðal
395
798
929
260
579
655
65.8
72.6
70.5
1.00
1.52 (1.15 – 2.03)*
1.00
Yapmayan
264
194
184
135
69.7
69.6
0.96 (0.70 – 1.32)
1.00
Yapan
999
704
70.5
0.81 (0.57 – 1.17)
Ýçmeyen
854
593
69.4
1.00
Ýçen
Tüketmeyen
339
246
72.6
1.21 (0.90 – 1.63)
Ýçmeyen
644
549
641
417
422
442
64.8
76.9
69.0
1.00
1.55 (1.16 – 2.01)*
1.00
Ýçen
552
397
71.9
0.87 (0.66 – 1.14)
Ýçmeyen
0 – 4 Bardak
705
488
570
482
355
415
68.4
72.8
72.8
1.00
1.17 (0.89 – 1.54)
1.00
5 + Bardak
623
424
68.1
0.98 (0.75 – 1.29)
Yeterli
258
935
185
654
71.7
69.9
1.00
0.87 (0.64 – 1.20)
913
280
645
194
70.6
69.3
1.00
1.12 (0.82 – 1.53)
Meslek
Evlilik Durumu
Doðum
Oral Kontraseptif
Menarþ Yaþý
Adetle Ýlgili Bilgi
13 ve altý
14 ve üzeri
Menarþdaki Tepkisi
Doðal Deðil
Adet düzeni
Düzenli
Düzensiz
Fiziksel egzersiz
Sigara
Çikolata
Kola
Kahve
Çay
Süt ve Süt Ürünleri
Þiþmanlýk
Tüketen
Ýçen
Yetersiz
Yok
Var
* p<0,05.
Erciyes Týp Dergisi (Erciyes Medical Journal) 2007;29(5):393-402
399
Biyolojik, Sosyo-Demografik ve Nutrisyonel Faktörlerin Dismenore Prevalansýna Etkisi
Tartýþma
Araþtýrma grubunda dismenore görülme sýklýðý %70.3’tür.
Amerika Birleþik Devletleri’nde %90, Ýsveç’te %67,
Kanada’da %60, Yeni Zelanda’da %53, Meksika’da %28
dolayýnda prevalans hýzlarý rapor edilmiþtir. (3,6,12–14).
Türkiye’de yapýlan çalýþmalarda ise; Kayseri’de iki
hastanenin kadýn hastalýklarý ve doðum polikliniklerine
baþvuran hastalarda %58.6, Ankara’da üniversite
öðrencilerinde %69 oranýnda dismenore saptanmýþtýr
(4,13). Görüldüðü gibi, araþtýrmalarda bulunan prevalans
deðerleri birbirinden çok farklýdýr. Araþtýrma grubumuzda
bulunan %70.3 deðeri, araþtýrmalarýn çoðunda bulunan
deðerlere yakýndýr.
Tablo II ve Tablo VI’da görüldüðü gibi, gerek ki kare
testi ve gerekse logistik regresyon analizi sonuçlarýna
göre, dismenore prevalansý yaþla birlikte azalmaktadýr.
Primer dismenorenin, genel olarak genç kadýnlarda daha
sýk görüldüðü ve yaþla birlikte azaldýðý bilinmektedir.
Nitekim birçok araþtýrma, dismenorenin yaþla birlikte
azaldýðýný göstermektedir. Kanada, Hindistan, Yeni Zelanda
ve Türkiye’de yapýlan araþtýrmalarda, yaþ ilerledikçe
dismenore prevalansýnýn azaldýðý belirlenmiþtir
(4,13,14,16). Buna karþýlýk, Amerika Birleþik
Devletleri’nde yapýlan bir araþtýrmada, yaþýn dismenore
prevalansýna önemli bir etkisi bulunmamýþtýr (6).
Öte yandan, ev dýþýnda çalýþan ve öðrenci olan kadýnlarda
dismenore prevalansýnýn ev kadýnlarýndan, ortaokul ve
üzeri öðrenim gören kadýnlarda ilkokul ve altý öðrenim
görenlerden, bekarlarda evli ve dul olanlardan daha yüksek
olduðu görülmektedir (Tablo II). Ancak, logistik regreyon
analizinde; meslek, öðrenim düzeyi ve evlilik durumunun
dismenore sýklýðýna etkisi önemli bulunmamýþtýr. Bu
deðiþkenlerin etkisinin, tek deðiþkenli analizlerde önemli
bulunurken, logistik regresyon analizinde önemli
bulunmamasý, bu faktörlerin etkisinin yaþa baðlý olduðunu
düþündürmektedir. Ev dýþýnda çalýþan ve öðrenci olan
kadýnlarýn ev kadýnlarýna göre, ortaokul ve üzeri öðrenim
görenlerin daha düþük öðrenim düzeylilere göre, bekar
olanlarýn ise evli ve dullara göre daha genç olmasý beklenir.
Bu nedenle, yaþýn etkisi kontrol altýna alýndýðýnda, meslek,
öðrenim düzeyi ve evlilik durumunun etkisi ortadan
kalkmaktadýr. Amerika Birleþik Devletleri’nde yapýlan
bir araþtýrmada, öðrenim düzeyi ve evlilik durumunun
dismenore prevalansýna etkisi önemli bulunmamýþtýr (6).
Hem ki kare analizinde (Tablo III) hem de logistik
regresyon analizinde paritenin dismenore prevalansýna
etkisi önemli bulunmuþtur (Tablo VI). Diðer faktörlerin
etkisi ortadan kaldýrýldýðýnda, hiç doðum yapmayanlarda
400
dismenore olasýlýðý, doðum yapanlarýn iki katý kadardýr.
Yani paritenin dismenore sýklýðýna etkisi yaþtan
baðýmsýzdýr. Hindistan’da yapýlan araþtýrmada, paritenin
dismenore prevalansýný azaltýcý etkisi olduðu belirlenmiþtir
( 16 ). Öztürk (4) tarafýndan Kayseri’de yapýlan bir
araþtýrmada da, doðum yapmamýþ kadýnlarda dismenore
sýklýðý daha yüksek bulunmuþtur. Buna karþýlýk, Amerika
Birleþik Devletleri, Kanada ve Yeni Zelanda’da yapýlan
araþtýrmalarda, paritenin dismenore sýklýðýna önemli bir
etkisi bulunmamýþtýr (6, 13, 14).
Tablo III’te görüldüðü gibi, oral kontraseptif kullanýmý,
ilk adet yaþý, menarþdan önce adet hakkýnda bilgi alma
ve adet düzensizliðinin dismenore sýklýðýna önemli bir
etkisi bulunmamýþtýr. Logistik regresyon analizinde de
bu faktörlerin etkisi önemli bulunmamýþtýr. Kanada’da
yapýlan bir araþtýrmada, oral kontraseptif kullanan
kadýnlarda dismenore sýklýðýnýn ve þiddetinin daha hafif
olduðu, fakat menarþ yaþýnýn dismenore prevalansýný
etkilemediði saptanmýþtýr (13). Buna karþýlýk, Yeni
Zelanda’da yapýlan araþtýrmada, oral kontreseptif
kullanýmýnýn önemli bir etkisi bulunmamýþtýr (14).
Hindistan’da yapýlan bir araþtýrmada ise, menarþ yaþýnýn
14 ve üzerinde olmasý durumunda, dismenore sýklýðýnýn
daha düþük olduðu belirlenmiþtir ( 16 ).
Hem ki kare analizinde, hem de logistik regresyon
analizinde, ilk adet gördüðündeki tepkisinin normal olup
olmamasý, dismenore prevalansý ile iliþkili bulunmuþtur.
Bu durum, kadýnlarýn adet görmeye baþladýðýndaki
duygusal durumunun ve olumsuz etkilenmenin, yaþam
boyu devam edebilecek dismenore yakýnmalarýnýn temel
kaynaðý olduðunu düþündürmektedir. Ancak, kadýnýn
menarþdan önce adet hakkýnda bilgi almýþ olmasý,
dismenore görülme sýklýðýný etkilememiþtir. Bu verilere
göre, menarþ öncesi dönemde genç kýzlara verilen eðitimin
yeterli olmadýðý, ilk adet sýrasýndaki olumsuz
duygulanmayý önlemediði, bu nedenle dismenore sýklýðýný
da etkilemediði düþünülebilir.
Tablo IV’te görüldüðü gibi, fiziksel egzersiz yapma ve
sigara içmenin dismenore prevalansýna önemli bir etkisi
bulunmamýþtýr. Kanada, Yeni Zelanda ve Ýsveç’te yapýlan
araþtýrmalarda, sigara içen kadýnlarda dismenore
prevalansýnýn daha yüksek ve semptomlarýn daha þiddetli
olduðu belirlenmiþtir (12–14) . Ýsveç’teki araþtýrmada,
fiziksel egzersizin dismenore þiddeti ile iliþkili olmadýðý
saptanmýþtýr (12 ). Sioban ve arkadaþlarý (5) tarafýndan
yapýlan bir araþtýrmada da benzer sonuçlar bulunmuþtur.
Beslenme ile iliþkili çeþitli faktörlerin dismenore görülme
Erciyes Týp Dergisi (Erciyes Medical Journal) 2007;29(5):393-402
Mualla Aykut, Osman Günay, Ýskender Gün, Rukiye Tuna, Elçin Balcý, Murat Özdemir, Yusuf Öztürk
sýklýðýna etkisi Tablo V’te gösterilmiþtir. Tabloda görüldüðü
gibi, incelemeye alýnan deðiþkenlerden sadece çikolata
tüketimi dismenore ile iliþkili bulunmuþtur. Haftada en
az bir kere çikolata yediðini ifade eden kadýnlarda
dismenore prevalansý haftada bir kereden daha seyrek
tüketen ve hiç tüketmeyen kadýnlardan daha yüksektir.
Çikolata tüketiminin bu etkisi logistik regresyon analizinde
de önemli bulunmuþtur. Buna göre, haftada en az bir kere
çikolata tüketen kadýnlarda dismenore olasýlýðý diðer
kadýnlarýn yaklaþýk bir buçuk katýdýr. Kola, çay, süt ve
süt ürünleri tüketimi ile þiþmanlýðýn dismenore prevalansýna
etkisi ise önemli bulunmamýþtýr. Bazý araþtýrmalar
þiþmanlýkla dismenore prevalansý arasýnda iliþki olduðunu
göstermektedir (5,8,9). Buna karþýlýk, Ýsveç’te yapýlan
araþtýrmada, dismenore prevalansýnýn vücut aðýrlýðý ile
bir iliþkisi bulunmamýþtýr (12). Türkiye’de üniversite
öðrencileri üzerinde yapýlan iki ayrý araþtýrmada da,
dismenore prevalansý ile þiþmanlýk arasýnda bir iliþki
bulunmamýþtýr (13,17) .
Sonuç olarak, Kayseri il merkezindeki adet görmekte olan
kadýnlarýn %70.3’ünde dismenore saptanmýþtýr. Genç
yaþta, henüz doðum yapmamýþ ve daha sýk çikolata tüketen
kadýnlarda dismenore daha sýktýr. Ýlk adetinde; korku,
utanma, tiksinme gibi olumsuz duygular yaþayan
kadýnlarda dismenore görülme sýklýðý ilk adetini normal
karþýlayanlardan daha yüksektir. Ancak, kadýnlarýn
menarþdan önce adet hakkýnda bilgi almýþ olmasýnýn
dismenore prevalansýna önemli bir etkisi bulunmamýþtýr.
Bu çalýþmanýn çeþitli kýsýtlýlýklarý vardýr. Birincisi,
çalýþmanýn kesitsel yaklaþýmla yapýlmýþ olmasýdýr. Çeþitli
faktörlerle dismenore arasýndaki neden–sonuç iliþkilerini
daha doðru belirleyebilmek için longitudinal çalýþmalara
ihtiyaç vardýr. Ýkincisi, bu çalýþmanýn kentsel bölgede
yaþayan kadýnlar üzerinde yapýlmýþ olmasýdýr. Kýrsal
bölgelerde menarþ dönemindeki olumsuz duygulanmalarýn
daha sýk olabileceði ve buna baðlý olarak özellikle primer
dismenore sýklýðýnýn daha yüksek olabileceði düþünülebilir.
Ancak burada incelenen baðýmsýz deðiþkenlerin kýrsal
bölgelerde yaþayan kadýnlardaki etkisini tahmin etmek
mümkün deðildir. Bu nedenle benzer çalýþmalarýn kýrsal
nüfusu kapsayacak þekilde tekrarlanmasý yararlý olabilir.
Erciyes Týp Dergisi (Erciyes Medical Journal) 2007;29(5):393-402
401
Biyolojik, Sosyo-Demografik ve Nutrisyonel Faktörlerin Dismenore Prevalansýna Etkisi
Kaynaklar
1. French L. Dysmenorrhea. Am Fam Physician.2005;
71: 285 – 291.
11. T.C. Saðlýk Bakanlýðý Temel Saðlýk Hizmetleri Genel
Müdürlüðü. Türkiye’ye Özgü Beslenme Rehberi. Ankara
2004, ss 16 – 17.
2. Jones HW, Wentz AC, Burnet LS. Novak’s Texbook of
Gynecology. 11 ed. Williams Wilkins. Baltimore 1988, pp
240 – 251.
12. Sundell G, Milsom I, Andersch B. Factors influencing
the prevalence and severity of dysmenorrhoea in young
women.. Br J Obstet Gynaecol 1990 Jul;97(7):588 – 594.
3. Pawlowski B. Prevalence of menstrual pain in relation
to the reproductive life history of women from the Mayan
rural community. Ann Hum Biol 2004; 31: 1 – 8.
13. Burnett MA, Antao V, Black A. Prevalence of primary
dysmenorrhea in Canada. J Obstet Gynaecol Can 2005;
27(8):765 – 70.
4. Öztürk A. Kadýn Hastalýklarý ve Doðum Polikliniklerine
Baþvuran Kadýnlarda Dismenore Sýklýðý ve Etkileyen
Faktörler. MN Klinik Bilimler Doktor 2004; 2: 208 –
213.
14. Pullon S, Reinken J, Sparrow M. Prevalence of
dysmenorrhoea in Wellington women. New Zeal Med J
1988; 10;101(839):52 – 54.
5. Siobán D. Harlow, Meekyong Park A longitudinal
study of risk factors for the occurrence, duration and
severity of menstrual cramps in a cohort of college women.
BJOG-Int J Obstet Gy 1995; 103:1134.
6.Jamieson DJ and Steege JF. The prevalence of
dysmenorrhea, dyspareunia, pelvic pain, and irritable
bowel syndrome in primary care practices. Obstet Gynecol
1996;87:55 – 58.
7. Juang CM, Yen MS, Twu NF, Horng HC, Yu HC, Chen
CY. Impact of pregnancy on primary dysmenorrhea. Int
J Gynaecol Obstet 2006; 92: 221 – 227.
15. Kamacý M, Önder Y, Akman N. Adolesanlardaki
Primer Dismenorenin Vücut Kütle Ýndeksi ile Ýliþkisi. Van
Týp Dergisi 1997; 4(3): 154 – 157.
16. Patel V, Tanksale V, Sahasrabhojanee M, Gupte S,
Nevrekar P. The burden and determinants of
dysmenorrhoea: a population-based survey of 2262 women
in Goa, India. BJOG-Int J Obstet Gy 2006; 113(4): 453
– 463.
17. Gürel H, Gürel SA, Kamacý M, Bulut E. Bekar Genç
Kýzlarda Dismenore Sýklýðý ve Etkili Sosyodemografik
Faktörler. Türk Fertilite Dergisi 1997; 5(2): 107 – 111.
8. Coco AS. Primary Dismenorrhea. Am Fam Physician
1999; 60: 489 – 496.
9. Tangchai K, Titapant V, Boriboonhirunsarn D.
Dysmenorrhea in Thai adolescents: Prevalence, impact
and knowledge of treatment. J Med Assoc Thai 2004;87
(Suppl 3):69 – 73.
10. Pekcan G. Hastanýn Beslenme Durumunun
Deðerlendirilmesi.. Ýçinde: Baysal A, Aksoy M, Bozkurt
N ve ark. Diyet El Kitabý. Hatipoðlu Yayýnevi, Ankara
2002, ss 65 – 114.
402
Erciyes Týp Dergisi (Erciyes Medical Journal) 2007;29(5):393-402

Benzer belgeler