Medea

Transkript

Medea
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
---
Medeia Mitosu Olaylar Örgüsü +
Euripides ve Seneca’nın Medeia’sı
Medeia’nın İfade Ettikleri
Oyunlar Hakkında
3 Oyun (Mediha+, Medeia , Kurban)
Olaylar Örgüsü
Mitostan Farkları
Oyunların Dramatik Yapısı
Kişiler
Yazarların Üslupları
Hangi Amaçla Değiştirildiği
Oyunların Karşılaştırmaları
MEDEİA MİTOSU VE TÜRK YAZININDAN ÜÇ OYUN
İNCELEMESİ
Medeia Mitosu
Argonaut’lar serüvenini ve Medeia mitosunu tüm olarak İ.Ö. 3. yy.da yaşayan
Rodoslu Apollonios anlatmıştır. Bu konuyu önce Dor şairi Pindaros, daha sonra da
Apollodoros işlemiştir. Mitos kısaca şöyledir:
İason babasının tahtını ele geçiren amcası Pelias’tan tahtı geri almak isteyince Pelias
ondan Kolkhis’teki Altın Post’u kendisine getirmesini ister. Bunun üzerine de İason
adamlarıyla Argos adlı bir ustanın yaptığı “hızlı” anlamına gelen Argo adlı gemiye binerek
postun peşine düşer. Altın Post’lu Koç, Phriksos ve kardeşi Helle’yi Karadeniz üzerinden
Kolkhis’e sırtında taşımış, sonraları Phriksos bu koçu Zeus’a kurban ederek postunu da
Kolkhis Kralı Aietes’e armağan etmiştir. Aietes de bu postu Ares’e adanmış bir korulukta
saklamaktadır.
Gemilerinin adından dolayı Argonaut’lar olarak anılmaya başlanan adamları ve İason,
yazının konusu kapsamına girmeyen maceralı bir yolculuktan sonra Kolkhis’e varıp kralın
karşısına çıktıklarında, kralın kızı Medeia, İason’u görür ve ona aşık olur. İason kraldan postu
istediğinde ise kral karşısına bazı şartlar sürer. Bir ejderin öldürülmesi, tunç ayaklı iki
boğanın boyunduruğa koşulup ejderden sökülen dişlerin toprağa ekilmesi bu şartların
kapsamındadır. Medeia bu istekleri çaresiz kabul eden İason’un yanına gelerek aşkına karşılık
vermesi halinde ona yardım edeceğini söyler. Sonra da ona büyülü bir merhem hazırlar.
Büyülü merhemin etkisiyle İason görevleri yerine getirmeye başarır ama kral yine de postu
ona vermeyi kabul etmez. Gemiyi yakmaya ve Argonaut’ları öldürmeye çalışsa da kızı
Medeia daha hızlı davranarak İason’la işbirliği yapmış ve postu alıp Argo gemisine
kaçmışlardır. Yola çıkan gemiyi takip etmek zorlaşsın diye Medeia korkunç bir çareye
başvurarak gemiye getirdiği kardeşi Apsyrtos’u kesip doğrar ve parçalarını yol boyunca
serperek Aietes’le adamlarını yavaşlatır.
Yine yazının kapsamına girmeyen maceralı bir dönüş yolculuğundan sonra postu
vermek için Pelias’ın karşısına çıktıklarında İason babasının öldüğü haberini alır, üstelik
Pelias da tahtı teslim etmeye yanaşmaz. Medeia Pelias’ın kızlarına bir oyun oynayarak onlara
babalarını gençleştirebileceklerini söyler. Bir koyunu keser ve kaynayan kazana atar,
kazandan körpe bir kuzunun çıktığını gösterir. Buna inanan kızlar babalarını öldürür ve
dirilmediğini görüp çıldırırlar. İason’la Medeia da yurtlarından kovulurlar. Korinthos’ta kral
Kreon onları iyi karşılar bir süre alıkoyduktan sonra Medeia’yı uzaklaştırmak ister. İason da
sürekli suçlar işlemiş karısından sıkılmış olacak ki Kreon’un kızı Kreusa ile evlenmek üzere
Medeia’yı boşamaya ve onu geri göndermeye karar verir. Medeia ise ömrünün en korkunç
suçunu işler; Kreusa’ya evlenme hediyesi olarak bir elbise gönderir, kız onu giyer giymez
yanmaya başlar, daha sonra da İason’dan olan iki oğlunu boğar ve babalarına çocukların
ölülerini gösterir. Daha sonra atası Helios’un kendisine gönderdiği bir uçan arabayla Atina’ya
gider, orada Aigeus onunla evlenirse kendisine çocuk doğuracağını söyler. Daha sonra
işlediği bazı suçlardan dolayı Atina’dan da sürülür. Rivayete göre sonraları Kolkhis’e dönmüş
ve babası Aietes’le barışmıştır.
Euripides ve Seneca’nın Medeia’sı
EURİPİDES-MEDEİA
Euripides oyununu mitosun Yunan karasında geçen kısmında sözü edilen bütün
karakterleriyle ve onu pek az değiştirerek almıştır. Bunlara ek olarak oyunda Sütnine ve Lala
adlı oyun kişileri de vardır. Seneca’nın Medeia’sı ile karşılaştırıldığında buradaki sütninenin
görevi daha azdır. Oyunda Kreon çocuklarıyla birlikte Medeia’yı uzaklaştırmak ister ve
onlara ertesi güne kadar bir süre tanır. Medeia ise Kralı, kızını ve İason’u öldürmeye karar
verir. Daha sonra sahneye giren İason, kralın kızı ile olan evliliğini çocuklarının ve
Medeia’nın geleceğini sağlama almak için planladığını söyler. İason’un sahneden
ayrılmasından sonra Medeia sahneye gelen Aigeus’a kendisine yardım ederse onunla
evlenebileceğini ve ona çocuk doğurabileceğini söyler. Aigeus yardım etmeyi kabul ederek
sahneden ayrılır.
Medeia artık cinayet işlemeyi kafasına koymuştur, hatta İason’u öldürmekten
vazgeçerek şiddetini çocuklarına yöneltir. Oyun boyunca Medeia’nın tarafında gördüğümüz
koro ona şiddete başvurmamasını, bu meselenin farklı yollardan da çözülebileceğini öğütlese
de Medeia bundan vazgeçmeyecektir. Yanına gelen İason’dan az önceki davranışı için özür
diler ve kralın kızına hediye olarak elbiselerinden birini gönderdiğini söyler. İason’dan da
çocukları yanına almasını ister. Aslında Medeia içten içe bu ayrılıktan sonra çocuklarının
hayatlarının artık altüst olacağını düşünmektedir.
Medeia yalnız kaldığında önce içeri gelen Lala’dan çocuklarının kral tarafından kabul
gördüğünü öğrenir, daha sonra ise sahneye gelen ulak Medeia’nın verdiği hediyeyle önce
kızının sonra da kralın feci şekilde can verdiğini anlatır. Bunları öğrenmesinin ardından
Medeia çocuklarını öldürür. İason büyük bir hiddetle sahneye gelir ve Medeia’yı lanetler.
Aralarındaki çatışmada sürekli birbirlerini suçlarlar. Sonunda Medeia kanatlı arabaya binerek
uzaklaşır.
SENECA-MEDEİA
Oyun başladığında Medeia yalnızdır ve konuşmaktadır. Kendi kendine cinayetle
geldiği bu evi cinayetle terk etmesi için telkinler vermektedir. Koronun ise Medeia’nın
yanında olduğu görülür. Tanrılara Medeia’nın bütün engelleri yenmesi için dua ederler.
Medeia kendisine bütün kötülüklerin Kreon’dan geldiğini düşündüğünden asıl yıkımı
yaşaması gerekenin o olduğunu düşünür. Sütnine onu sakinleştirmeye çalışır ve buradan
kaçması için ikna etmeye çalışır. Sahneye gelen Kreon, Medeia’yı öldürmeyişinin sebebinin
İason olduğunu söyler. Medeia’ya hemen gitmesi gerektiğini söyler. Medeia Kolkhis’ten
dönerken Akhai ırkının şanlı gençlerini kurtardığını bu yüzden şimdi kendisine böyle
davranılmasının bir haksızlık olduğunu belirtir ve Kreon’dan çocukları için merhamet diler.
Kreon ise Medeia’nın çocuklarını kendi evlatları gibi sahipleneceğine söz verir. Kreon’un
sahneden ayrılışının ardından Sütnine, Medeia’yı ölçülü olmaya çağırsa da Medeia hiçbir
şeyin intikamına engel olamayacağını ima eder. İason sahneye geldiğinde Medeia’ya acır bir
haldedir, O’na yalvarak yaklaşır ve gitmesini ister. Medeia ise, kendi işlediği bütün suçların
ortağı olarak gördüğü İason’u kendiyle kaçması için ikna etmeye çabalar. Fakat bu
uyarlamada İason bu evliliği yapmaya mecburdur; bu oyunda Kreon’un kızıyla olan evliliği
bir stratejik ortaklıktır. Medeia çocuklarını da yanına almak için ısrar etse de İason bunu
kabul etmez. Sütnine’nin Medeia’nın hazırlıklarını anlatan konuşmasının ardından Medeia
Kreusa’yı öldürmek için yaptığı hazırlıkları anlatan uzun bir konuşma yapar. Sonraki sahnede
Medeia çocukları aracılığıyla hediyeyi gönderir ve hemen sonra Sütnine gelerek Kreusa’nun
felaketini anlatır. Medeia geçirdiği bir bocalamanın ardından oğullarından birini öldürür.
Sahneye gelen ve çocukları için merhamet dileyen İason’un gözü önünde ikinci çocuğunu da
öldürür ve kaçar.
Seneca’nın Medeia’sında Medeia çocuklarını öldürmekte tereddüt etse de onlara
Euripides’in Medeia’sı kadar bağlı değildir ve bu uyarlamada Aigeus yoktur.
Üç Türk Oyunu ve Mitolojik Kökenleri
A-) Yüksel Pazarkaya ve Mediha
Yüksel Pazarkaya 1940 yılında İzmir’de doğdu. Yüksek öğrenimini Stuttgart
Üniversitesi’nde tamamladı ve kimya mühendisi oldu. Ancak mesleğini sürdürmedi ve aynı
üniversitenin edebiyat- tiyatro bölümünde asistan olarak göreve başladı. Bu görevdeyken
“Almanya’daki Türk Edebiyatı” konusunda araştırma yaptı. Anadil adlı bir edebiyat dergisi
çıkardı. Türk edebiyatının Almanya’da tanıtılmasında hizmetleri oldu. Çeşitli çeviriler yaptı,
etkinlikler düzenledi. Kimi şiirlerini de seslendirerek kitap-kaset biçiminde sundu.
Eserleri:
Aya Uçan Minare, Aynı Gökyüzü-Die Naemliche Erde, Ben Aranıyor, Kemal ile Burak
Cennet Ülkesine Yolculuk, Mutluluk Şiirleri, Somut Şiir
MEDİHA
Yüksel PAZARKAYA, Antik Yunan oyun yazarlarından Euripides’in
“Medeia” adli oyunu ile koşutluklar kurarak kaleme aldığı kuma konusunu işlediği Mediha
adli oyununda, Almanya’daki Türk işçilerinin ve kadınlarının durumuna dikkat çekmiştir.
Oyun Almanya’ya göçerek yeni ve bilmediği bir ortama giren, kaçak yaşayıp, kaçak çalışmak
zorunda kalan Türk işçilerinin ve eşlerinin karşı karşıya oldukları tehlikeleri işler.
Almanya’da uzun yıllar yaşayan Pazarkaya’nın pek çok konuyu aynı anda ele almak istemesi
ve dramatik yapıyı tam olarak kavrayamayışı yüzünden aksak yönleri olan bir oyundur:
- Yazar, oyunda açtığı çemberleri kapatmayı unutmuştur. Tercüman’ın ilk perdede Lotto’dan
bahsetmesi, kendisine verilen cep saatinin sonunun belirsizliği, Tercüman’ın Mediha’ya olan
ilgisinin hiçbir yere bağlanmıyor oluşu, Mediha’nın yaptığı büyünün sonuçsuz kalışı,
kapatılması unutulan çemberlerden bazılarıdır.
- Ayrıca, polisler tarafından götürülen Mediha’nın nasıl olup da geri döndüğü, Mediha’nın
evine Tercüman’ın birdenbire nasıl girebildiği seyirciye açıklanmaz.
- Oyunda Antik Yunan korolarına benzeyen kadınlar grubu, oyunun başında her şeyi biliyor
gibidir, Mediha’nın neden gelmediğini sorarlar. Oyunun sonunda koronun durumunda ani bir
değişim olur; zaman kavramı onların kontrolünden çıkar, bu olayları sanki şimdiki zamanda
yaşıyor gibi davranmaya başlarlar. Bu yazarın göz ardı ettiği bir ayrıntıdır.
- Oyunun kurgusuyla bağlantısı olmayan ya da çok zayıf olan bir çok gereksiz bölüm vardır.
- Oyun yaklaşık üç kriz noktası barındırır.
1.
Perde
Mekan
Kişiler
1.
Sahne
Kadın
Danışman
sığınma evi Kadın, 1.
Kadın, 2.
Kadın,
Alman
Kadın,
Genç Kız
2.
Sahne
Mediha ve
Hasan’ın
evi
Mediha,
Hasan
Mitos
Mediha:
Olay/Durum ve Dramatik
Olanaklar
- Öykü
Durum: Kadınlar toplanmış
güncelleştirildiğinden
konuşmaktadır. Hepsi erkekler
karakterlerin tamamen
tarafından ezildiklerini belirtir.
değiştiği belirtilmelidir.
Medeia’nın durumunun
Medeia bir Kafkas
Mediha’ya çok uyduğunun
prensesiyken Mediha
söylenmesi üzerine Danışman
köylü bir kadındır. İason
Kadın Mediha’nın öyküsünü
ise bir tahtın varisi bir
anlatır.
prensken şimdi
Serim: Mediha’nın Hasan’la
Almanya’da bir kaçak
birlikte olmasına Mediha’nın
işçidir.
ailesi karşı çıkınca Hasan
- Mediha da Hasan da
Mediha’yı kaçırmıştır.
Korinthos topraklarında
Mediha’nın ailesi buna
yurtlarından uzakta olan
sinirlenerek ikisinin de peşine
İason ve Medeia’yı
düşünce Hasan ve Mediha
çağrıştırır. Gerçi İason
İstanbul’a giderler. Ardından
yine bir Yunanlıdır.
Hasan Mediha’yı yanına daha
- Medeia’nın da İason’la
sonra aldırmak üzere
birlikteliği babasının
Almanya’ya kaçak işçi olarak
rızası dışındadır. Farklı
gider ve bu durumundan
olarak Mediha,
kurtulmak için bir Alman
Medeia’nın yaptığı gibi
kadınla evlenmeye karar verir.
kaçarken kardeşini
Danışman Kadın Alman
doğramaz.
kadının Hasan’ı elde etmek
- Medeia’nın büyücülük
istediğini anlamıştır. Bu
yeteneği mitosun başından evliliğin gerçekleşmesi için
beri vurgulanırken
Hasan’ın Mediha ile
Mediha oyunda ancak
boşanması gerektiğinden
sonlara doğru, o da
Mediha Almanya’ya getirilir.
yetenek değildir, ortaya
çıkar.
- Mitosta İason’un Kreusa
ile evlenme sebebi açık
seçik verilmez.
Euripides’te İason Medea
ve çocuklarının geleceği
için evlenmektedir.
- Mitosta ve Euripides’te
Medeia İason’a bir şey
vermez.
- Euripides’in Medeia’sı
da kocasının evlenmesini
istemez.
- Mitosta İason’un Kreusa
ile evlenme sebebi açık
Olay: Mediha Hasan’a
kayınvalidesinin hediyesi olan
cebeyi verir( cebe: zırh, silah –
TDK sözlüğü, oyunda bilezik)
Çatışma: Mediha Hasan’ı
Alman kadınla yapacağı
evlilikten vazgeçirmeye çalışır.
Serim: Hasan çocuklarının ve
1.
Perde
Mekan
Kişiler
seçik verilmez.
Euripides’te İason Medea
ve çocuklarının geleceği
için evlenmektedir.
Mediha’nın geleceği için
evlenmeyi düşündüğünü
söyler.
Mitos
Mediha:
3.
Sahne
Claudia’nın Claudia,
evi
Hasan
-Mitosta ve Euripides’te
Kreusa görünmez.
4.
Sahne
Kadın
Danışman
sığınma evi Kadın,
Diğer
Kadınlar,
Hasan
- Mitosta ve Euripides’te
yoktur
5.
Sahne
Mediha’nın Kadınlar,
evi
Mediha
- Euripides’te koronun
Medeia’yı ikna etme
çabaların vardır ama o
hiçbirini dikkate almaz
6.
Sahne
Meyhane
Tercüman, - Mitosta ve Euripides’te
Hasan,
yoktur
Meyhane
Müzikçisi,
Konuklar,
Seyyar
Satıcılar,
Gül
Satıcısı
Olay/Durum ve Dramatik
Olanaklar
Durum: Claudia telefonda
başka bir erkekle flört
etmektedir.
Olay: Hasan Claudia’ya
cebeyi verir.
Serim: Cebe hakkında serim.
Seyirciye cebenin çok değerli
olduğu anlatılır.
Çatışma: Claudia Hasan’ı
evlilik için ikna etmeye çalışır.
Olay: Claudia’nın kur
yapmasıyla Hasan gönlünü ona
kaptırır.
Durum: Hasan ve Danışman
Kadın konuşurlar.
Serim: Hasan gönlünü
Claudia’ya kaptırdığını anlatır.
Olay: Danışman Kadın Hasan
ile ayrılma konusunu
Mediha’ya açacağını söyler.
Hasan bu evliliğin sadece bir
formalite olduğu konusunda
söz verir. İmza atar.
Durum: Mediha ve Kadınlar
konuşmaktadır.
Çatışma: Kadınlar Mediha’yı
Hasan’dan ayrılması için ikna
etmeye çalışırlar.
Önseme: Kadınlar
Almanya’nın Mediha’ya iyi
gelmeyeceğini söyler.
Durum: Hasan ve Tercüman
konuşmaktadır.
Serim: Tercüman’ın hayat
felsefesi hakkında. Tercüman
Hasan’ı da kendi gibi yapmak
istemektedir.
Serim: Tercüman kadınlara
nasıl davranılması gerektiği
konusunda bilgi veriyor.
1.
Perde
Mekan
Kişiler
Mitos
7.
Sahne
Mediha’nın Hasan,
evi
Mediha
- Mitosta ve Euripides’te
yoktur
8.
Sahne
Aynı
Kadınlar,
Mediha
- Mitosta ve Euripides’te
yoktur
9.
Sahne
Meyhane
Tercüman, - Mitosta ve Euripides’te
Hasan
yoktur
2.Perde
1.
Karnaval
Sahne
Yeri
Kadınlar,
Mediha,
Claudia
- Mitosta ve Euripides’te
yoktur
Mediha:
Olay/Durum ve Dramatik
Olanaklar
Durum: Hasan eve gelir,
Mediha’yı cinsel ilişkiye
zorlar.
Çatışma: Hasan Mediha’ya
tecavüz eder. Mediha Hasan
gittikten sonra çocukları alıp
gitmeyi düşünür.
Durum: Kadınlar Mediha’yı
evde tecavüz edilmiş bir halde
bulurlar.
Çatışma: Mediha Türkiye’ye
dönmek istediğini söylese de
kadınlar bunun doru bir karar
olmayacağını söyleyip burada
kalması tavsiyesini verirler.
Mediha ikna olur.
Durum: Hasan ve arkadaşı
meyhanede konuşmaktadır.
Serim: Hasan yapmayı
planladıklarını arkadaşına
anlatır. Mediha’yı kuması
yapmak istemektedir.
Serim: Hasan Claudia’ya
verdiği cebenin özelliklerini
Tercümana hastalıklı bir
şekilde anlatmaya başlar. Cebe
bitince cebindeki köstekli
saatin özelliklerini aynı
konuşmada 6 kere “dede”
deyip, kakofoni oluşturmak
suretiyle anlatır.
Düğüm: İçeri polis girer.
Çözüm: Tercüman Hasan’a
pasaportunu vererek onu
tutuklanmaktan kurtarır.
Durum: Kadınlar, Claudia ve
Mediha karnavalda
eğlenmektedir. Bir köy seyirlik
örneği. Claudia yeni gelen
baharı, Mediha ise giden kışı
temsil eden maskeler takarlar.
Oyunun dramatik yapısıyla
hiçbir bağlantısı yoktur.
2.
Perde
Mekan
Kişiler
2.
Sahne
Aynı
Polisler,
Mediha
3.
Sahne
Mediha’nın Kadınlar
evi
4.
Sahne
Aynı
Kadınlar,
Tercüman
5.
Sahne
Aynı
Mediha,
Kadınlar,
Tercüman
6.
Sahne
Aynı
Mediha
Mitos
Mediha:
Olay/Durum ve Dramatik
Olanaklar
- Mitosta ve Euripides’te
Durum: Polisler gelir ve
yoktur
Mediha’yı sorgularlar.
Kimliksiz olduğu ortaya
çıkınca da alıp götürürler.
- Mitosta ve Euripides’te
Durum: Kadınlar kadın
yoktur
hakları üzerine son derece
didaktik bir konuşmaya
dalarlar. Uyku getirici
ilaçlardan, gençlikte
katıldıkları karnavallardan
bahsederler. Oyunun kurgusu
ile alakası yoktur.
- Mitosta ve Euripides’te
Durum: Hasan’ın arkadaşı
yoktur
Tercüman girer. Burası
Mediha’nın evi olmasına
karşın nasıl böyle kahveye
girer gibi girebilmiştir, bu
tartışmaya deymeyecek bir
hatadır.
- Mitos’ta İason’un nasıl
Olay: Polis tarafından
davrandığını bilemiyoruz götürülen Mediha odasından
ancak Euripides’te İason
çıkar. Tercüman Mediha’yı
bir arkadaşını göndermez. çok beğenir ama yazar gerisini
Dolayısıyla söz konusu
getirmeyerek çemberi açık
olmayan arkadaşın
bırakır.Mediha Tercüman’dan
Medeia sulanması da söz
Hasan’ı çağırmasını ister.
konusu değildir. Medeia
Mediha fikrini değiştirmiştir,
Euripides’te doğrudan
Hasan’ın haklı olduğunu
İason’dan özür diler.
düşünmektedir. Tabii bu
Mediha’nın gerçek düşüncesi
değildir.
Düğüm: Acaba Mediha’nın
planı nedir?
-Euripides’te Medeia
Çatışma: Mediha yalnızdır.
İason’u çağırdığında zaten Yaşadığı iç çatışmada
çocuklarını öldürmeyi
çocuklarını çok sevdiğini ve
kafasına koymuştur.
onları babalarına bırakmaya
Medeia’nın yaptığı büyü
çekindiğini öğreniriz. Mediha
Kreusa’yı hedefler,
bu aşamada Hasan ve
maksadı öldürmektir ve
Claudia’yı öldürmeyi
seyirci büyünün yapılışını planlamaktadır. Sonra planını
görmez.
değiştirir Hasan’ı iktidarsız
hale getirmek için büyü
yapmaya karar verir. Böylece
Claudia onu evden atacaktır.
Bu arada bu planın daha önce
2.
Perde
Mekan
Kişiler
Mitos
7.
Sahne
Aynı
Hasan,
Claudia,
Mediha
-Euripides’te İason ve
Kreusa Mediha’yı ziyaret
etmezler. Hediyenin
verilişi de böyle olmaz.
8.
Sahne
Aynı
Kadınlar,
Mediha
- Mitosta ve Euripides’te
yoktur
9.
Sahne
Aynı
Hasan,
Kadınlar,
Mediha
- Euripides’in
Medeia’sında Medeia bu
kadar gecikmeden öldürür
çocuklarını
ninesi tarafından test edilmiş
bir plan olduğu gereksiz
bilgisini de ediniriz.
Durum: Mediha büyü yapar.
Ardından da gelinliğini
çıkartıp Claudia’ya kefen
olması temennisiyle ona
Mediha:
Olay/Durum ve Dramatik
Olanaklar
vermek için, bıçağı da içine
koyarak, hazırlar.
Düğüm: Acaba şimdi ne
olacak?
Olay: Mediha boşanmayı
kabul ettiğine dair kağıt
imzalar.Mediha Claudia’ya
gelinliğini hediye eder.
Çatışma: Hasan çocukları
görmek istediğini söylediğinde
Mediha izin vermez.
Kriz: Mediha bıçak çekerek
Hasan’ın odaya girmesini
engellemeye çalışır. Seyirci
cinayetin gerçekleşmesini
bekler.
Çözüm: Mediha odasına
kapanır, Hasan ve Claudia
giderler.
Durum: Kadınlar gelir Mediha
içerden çıkar.
Olay: Kadınlar Mediha’yı
kiliseye götürme ihtiyacı
hissederler.
Önseme: Mediha çocuklarını
öldüreceğini söyler.
Çatışma: Mediha çocuklarını
öldüreceğini söyleyince
kadınlar karşı çıkarlar.
Çatışma: Hasan gelir,
çocuklarını almak için kapıyı
açmak isteyince kadınlar ona
engel olur.
Kriz: Oyunda kriz tabir
uygunsa “yalama” olur.
Mediha içerden çocuklarının
ölülerini alması için Hasan’ı
davet eder ama çocukları yine
10.
Sahne
Perdenin
önü
Kadınlar
11.
Sahne
Kilise
Muhterem
Peder,
Polis,
Hasan,
Claudia,
Kadınlar
öldürmez.
-Mitosta ve Euripides’te
Serim: Kadınlar Hasan’ın
yoktur.
polisle geldiğini ve Mediha’nın
kiliseye götürüldüğünü
konuşurlar.
-Medeia Euripides’te de
Çatışma: Peder, Claudia ve
çocuklarını içerde öldürür. Hasan, Mediha ile çatışırlar.
Fakat kendinden başka
Kriz: Mediha dışarı çıkmayı
kimseyle çatışmaz.
kabul etmez.
Oyunun sonunda ise
Doruk: Mediha çocuklarını
kaçmayı başarır.
öldürür.
b) Güngör Dilmen ve Kurban
Güngör Dilmen [Kalyoncu] , 1930Tekirdağ'da doğdu. Edebiyat Fakültesi'ni bitirdi. ABD'de Yale ve Washington
Üniversitelerinde eğitim gördü. Dönüşünde Şehir Tiyatroları'nda yönetmenlik görevine
başladı.
Daha
sonra
İstanbul
Radyosu'nda
danışman
olarak
bulundu.
Bir süre yurt dışına giderek İngiltere'de Durkheim Üniversitesi'nde Türkçe derslerine
girdi.
Dönüşünde Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğretim üyesi oldu.
Konularını genellikle Türk tarihi ve Antik Yunan efsanelerinden alan eserler yazdı.
Eserleri:
Canlı Maymun Lokantası, Kuyruklu Masallar, Kurban, Bağdat Hatun, Deli Dumrul Akad'ın Yayı, Ak Tanrılar, Mavi Orman, Aşkımız Aksaray'ın En Büyük Yangını,
Hakimiyet-i Milliye Aşevi, Osmanlı Dram Kumpanyası.
KURBAN
Güngör Dilmen, bu eserin malzemesini mitolojiden almışsa da, oyuna Türk
yaşayışının özelliklerini de katarak oyunu günümüze uyarlamıştır. Bu oldukça yol zoru seçen
yazar, amacına büyük ölçüde ulaşmıştır; önümüzde bütünlüklü, özgün ve diğer uyarlamalara
benzemeyen bir örnek vardır.
Oyunun kurgusunun üzerinde büyük bir incelikle duran Dilmen,karakterleri
yöreselleştirirken oldukça başarılıdr. Dört ana karakter Zehra, Mahmut, Mirza ve Gülsüm
oyunun gelişmesine büyük katkılar sağlar. Bu kişileri gruplayarak inceleyecek olursak
karşımıza kadın ve erkek olgusu ve bu olgunun işlenişi çıkar.
Oyunda Zehra tipik bir Anadolu köylüsü ve anadır. Sevecen, koruyucu bir annedir.
Her iki çocuğunun da üzerlerine titrer. Mahmut’un imam nikahlı karısıdır. Bu yönüyle de
yıllardır süregelmiş Anadolu kadınının yazgısını yaşamaktadır; yaşı ilerlemiştir, artık
hastalanmya başlamıştır. Kocasını sever ancak onun karşısında eziktir, suskundur. Zehra’nın
asıl gücünü oyunun sonunda görürüz. Yasaya, törelere ve haksızlığa baş kaldırır. Üzerine
getirilen kumayı kabul etmez. Kendi kararını kendisi vererek finalde hem çocuklarını hem de
kendini öldürür. Bu yönüyle Zehra hem ecrensel bir kadının trajedisinin baş kahramaınıdr
hem de bir Anadolu kadınının dramını yaşamaktadır. Onun karşısındaki Gülsüm ise
Zehra’nın tam zıttı biçimde çizilmiştir. Gençtir, yaşamın başındadır, güzeldir ve bakiredir.
Zehra’nın kocası Mahmut, karısını ve çocuklarını seven, onların hakkını gözeten bir
koca ve babadır. Karısıyla birlikte çalışıp çabalayarak bu günlere gelmiştir. İyi niyetlidir
ancak, Gülsüm’e duyduğu arzunun kurbanı olur. Mirza ise Mahmut’un çalışkanlığının aksine
çıkarcıdır. Mahmut’un durumundan faydalanarak koparabildiği en yüksek başlığı ister.
Mahmut’u kışkırtır, sürekli kardeşinin güzelliğini, gençliğini ve el değmemişliğini över. Bu
aslında Anadolu töresine uymaz.
Oyunun aksiyonu da düzgün bir biçimde ilerler. Serimler tek yerde verilmemiş,
metnin içine yedirilmiştir. Aksiyon doğru yerlere koyulan çatışmalar, düğümler ve
önsemelerle finale doğru aksamadan akar.
Yazar metnin kimi yerinde temasına yönelik repliklerle seyircilerine ulaşmayı
amaçlar. Ne de olsa, finalde görecekleri kıyım acımasızdır.
Oyunda Halime ve Kadınlar Antik yazarların koro ve koro başına denk düşer. Oyunun
kimi yerlerinde Zehra’nın kaderine üzülürken kimi yerlerde de bunun yıllardır böyle
sürdüğünü, boyun eğmek gerektiğini dile getirirler. Finalde ise iki bölüme ayrılırlar. Halime,
aklı başında yaşlı bir kadının öğütlerini tekrarlarken Kadınlar, Zehra’nın acısını anlar ve onu
kışkırtırlar. Böylece, hem Anadolu Kadını’nın ezilmişliğini verirler hem de bu yazgıya baş
kaldırmaktan geri durmayan kişiler haline gelirler.
1.
Perde
1.
Sahne
Mekan
Karacaören
Köyü
Mahmut’un
evi, akşam
Kişiler
Mahmut,
Murat,
Zeynep
(konuşmaz),
Mirza ,
Zehra
Mitos
-Mitos’ta
İason’un
çocuklarına
duyduğu sevgi
açıklanmaz. Fakat
Euripides’te
İason’un Kreusa
ile evlenmesinin
nedenlerinden biri
de çocuklarının
geleceğini
sağlama almaktır.
- Mitos’ta ve
Euripides’te
kurban izleği
yoktur.
-oyunda Kreon
yerine
geçebilecek bir
karakter yoktur.
Kurban
Olay/durum ve dramatik
olanaklar
Serim: Babanın çocuklarını olan
sevgisi, Zeynep’in hiç
konuşmadığı,
Gülsüm’ün eve geleceği, Zehra’nın
bunu onaylamadığı anlatılır.
Düğüm: Koç(Gülsüm gelince
kurban edilecektir) çemberi açılır.
Önseme: Hz. İbrahim’in hikayesi
oyun içinde oyun olarak baba oğul
tarafından oynanır, çocukların
öleceklerine dair hazırlık yapılır.
2.
sahne
Aynı
Mahmut,
Mirza,
Murat,
Zeynep,
Zehra
3.
Sahne
Aynı
Zehra,
Murat,
Halime,
Kadınlar
- Mitos’ta ve
Euripides’te
Kreusa’nın
güzelliğiyle ilgili
bir yorum
yapılmaz.
- İkisinde de
başlık parası
üzerine bir
çatışma yoktur
-Mitosta,
Medea’nın oğlu
her hangi bir düş
görmez.
- Diğer
Medealarda da
kadınlar korosu
vardır. Ancak,
buradaki koro,
değişkendir. Önce
Mahmut’un
kararına
sevinirken daha
sonra yazgının
bozulmayacağını
söyleyerek yanlış
akıl verdiklerine
karar verirler.
Serim: Gülsüm’ün güzelliği, iyi
ahlakı,
hamaratlığı,
gençliği
övülür, Mahmut’un Zehra’yı da
önemsediği
anlatılır.
Ayrıca
Zehra’nın hasta olduğu açıklanır.
Bu hastalık sebebiyle Mahmut,
Zehra’yı hala hanımın yanına
göndermek niyetindedir. Bir başka
serim de, Mirza’nın istediklerinin
azına kardeşini vermeyeceğidir.
Önseme: Yarın gelin gelince
kurban
adanması
gerektiği
açıklanır. Bir diğer önseme de
Zehra’nın ağzından yapılır; Zehra
Gülsüm’ü
çocuklarına
dokundurtmayacağını söyler.
Çatışma: Mahmut’la Mirza, başlık
olarak
verileceklerin
miktarı
üzerine tartışırlar, hatta sahnenin
sonunda
Mahmut,
Mirza’yı
gönderir. Bir diğer çatışma da
Zehra ile Mirza’nın arasındadır;
Mirza’yla konuşmaz Zehra.
Önseme: Murat, düşünde kötü
olduğu anlaşılan bir şeyler görürür,
irkilerek Zehra’yı iter: “ Sen
miydin Ana? Bir şey sandım...”
der. İkinci önseme de, Halime’nin
ağzından yapılır: “Bu evin dirliği
yıkıldı artık.”
Bu sahnede oyuna giren kadınlar,
koro işlevindedirler.
Düğüm: Gelinlik çemberi açılır:
Zehra, Mahmut’la ilk günlerine
dönmek için gelinliğini giyer.
4.
sahne
Mahmut,
Halime,
Kadınlar
Sahnenin ön
tarafındaki
evin önü,
yol üstü
- Mitos’ta
İason’un kararını
değiştirdiği,
Kreusa’yla
evlenmekten
vazgeçtiği bir
bölüm yoktur.
Önseme: Mahmut, kadınlara
“yanlış bir iş yapıyorduk değil
mi?” diyerek başına gelecek
felaketi sezmiş gibidir.
Mahmut, bu sahnede Kadınlar’a
kara cadılar diye seslenir.
Düğüm: Mahmut, yaptığının
yanlış olduğuna, koçun
salınmasına karar verir.
5.
Sahne
Mahmut,
Zehra,
Murat
Evin içi
-Mitos’ta
İason’un
çocuklarına
duyduğu sevginin
altı çizilmez
-Mitosta tarla ya
da başlık parası
gibi bir tartışma
geçmez.
-Mitosta, düğün
günü bir adak
adanacağına dair
bir işaret yoktur.
-Mitosta İason bir
karasızlığından
dolayı bir iç
çatışma yaşamaz.
Serim: Mahmut, Karacaören’in
gizlisinin saklısın Halime ve
Kadınlar’dan sorulduğunu
söyleyerek onların oyundaki
yerinin altını çizer ve onlara tekrar
kara kuşlar diye hitab eder. Ayrıca,
Mahmut, Mirza’yla konuşurken
(söz konusu Gülsüm olduğu
zaman) başka bir adam haline
geldiğini itiraf eder. Bir diğer
serim de Mahmut’la Zehra’ın ilk
yıllarına, gerdek gecelerine ve
Mirza’nın istediği tarlanın nasıl
düzenlendiğine dairdir.
Düğüm: Gelinlik çemberine bir
anıştırma daha yapılır. Mahmut,
Zehra’yı gelinliğiyle görünce biraz
daha sağlıklı, biraz daha genç
göründüğünü söyler. Ancak bu işe
yaramayacaktır. Bir başka düğüm
de Mahmut kararını değiştirince
atılır, Mahmut ve Zehra tartışırlar.
Ayrıca, Mahmut yarın koçu
keseceklerini, hayvanı yarın dışarı
çıkarmamalarını söylerken bıçağını
bilemektedir. Geline bir kurban
adanacağı kesindir.
- bolluk?
Çatışma: Mahmut’un Gülsüm’ün
sevdası yüzünden Mirza’ya dönüp
dönmeyeceği hakkındaki iç
çatışması, karasızlığı verilir. (
Mirzaya ikisi de saydırıyor.bu
çatışma olur mu?)
Önseme: Mahmut, “o köye gitmez
olaydım” diyerek sanki başına
geleceklerinin sebebini bulup
çıkarmış gibidir. Ayrıca, yarın
Gülsüm’ün geleceğini kesin olarak
söyler Mahmut. Bunun üzerine
Zehra, “Koymam onu eve” der.
Tam anlamıyla böyle olacaktır.
Zehra, uyuklayarak gelen Murat’ın
“alnını aalın yazısını silmek ister
gibi” oğuşturur.
2.
Perde
Mekan
Kişiler
Mitos
Kurban
Olay/durum ve dramatik
olanaklar
1.
sahne
Evin içi
Zehra,
Halime,
Kadınlar,
Gülsüm
(konuşmaz),
Mahmut,
Mirza,
Düğün
Alayı
-Euripides ve
Seneca’da düş
sahnesi bulunmaz.
-Ne mitosta ne de
Antik yazarlarda
“gelinin alın akı”
diye bir kavram
yoktur, bu
geleneksel bir
öğedir.
-Mitosta
Medea’nın
nikahının
niteliğine dair bir
belirti yoktur,
imama nikahı,
İslami bir
kavramdır.
-Mitosta Medea
şehirden
uzaklaştırılacaktır
oyunda ise bu
konu, halanın
yanına gitmek
olarak verilir.
-Mitosta ve Antik
yazarlarda koro,
kadının yazgısına
boyun eğmesini
öğütlemez. Bu da
yöresel bir
olgudur.
-Euripides’te
evlenmesinin
sebebini
çocuklarının
Serim: Halime ve Kadınlar,
yüzlerinde maskelerle, mavi ışıkla
aydınlanmış sahneye girerler. Bu
bir düş sahnesidir.
Bunu Halime “ Bu gece bütün
kapılar açılır bize.” diyerek daha
da belirginleştirir. Daha sonra
Halime ve Kadınlar uzunca, uyaklı
sözlerle Gülsüm’ün gençliğini,
güzelliğini, hamaratlığını överler.
Daha sonraki kısımlarda, koro
işlevi gören Kadınlar, birden tavır
değiştirirler; Halime Zehra’ya “Sen
de işitmemeiş ol kızım, ilk günler
biraz sabret. Sonra her şey iyiye
varır.” der. Kadınlar da “En iyisi
alışmak diyerek” bu görüşe
katılırlar. Bir diğer serim de
Zehra’nın korkuları üzerine yapılır
bu düş sahnesinde; hem yatağını,
ocağını
başka
bir
kadınla
paylaşmaktan, hem hala hanımın
yanına
gönderilmekten
korkuyordur.
Önseme: oyunun bu bölümünde,
düşün içinde pek çok önseme
yapılır. Bu önsemeler genellikle
Zehra’ya Gülsüm’ü eve sokarsa
başına neler geleceğini anlatır.bu
önsemelerin ilki sahnenin
başlarında Kadınlar tarafından
yapılır: “Bizim kanımız ağır, bizim
kanımız bayat. Yakında seninki de
öyle olacak.” Daha onra da
Gülsüm’ün ölüsüne bakarak
Kadınlar bunu hak ettiğini
geleceği olarak
gösterir İason.
Seneca’da ise bu
stratejik bir
anlaşmadır.
Oyunda ise,
Mahmut,
Gülsüm’e arzu
duymaktadır.
söyleyerek başka bir önseme
yaparlar. Sahnenin ortalarında
Mirza da Mahmut’un Gülsüm’e
belediye nikahı kıydıracağını
söyler: “Ama yarın sabah Mahmut
Eniştem gelsin, nikah defterine bir
imza çaksın.” En önemli önseme
de yine Kadınlar tarafından
Zehra’ya bir öğüt verirken yapılır:
“Eve hiç sokmayacaktın O’nu.” Bu
düş üzerine Zehra, 3. Perde’de
Gülsüm’ü ne pahasına olursa olsun
eve sokmama kararı alacaktır.
İroni: Bu sahne düş olduğu için
pek çok ironiye yer verilmiştir.
İlki, Zehra gördüğünün düş
olduğunu hissetmesi üzerine
Halime tarafından yapılır: “Ne
düşü kızım, gerçek.” Daha sonra
yine Halime, Gülsüm’ün ölü
olduğunu bile bile “Gel aç yeni
gelinin yüzünü.” der. Mirza, düğün
alayı ile birlikte gelince kardeşinin
yüzünün soluk olduğunu görüp
sebebini sorar. Bunun üzerine
Kadınlar “Ay ışığından.” Diyerek
başka bir ironi yaparlar.
Sürpriz: Düşün ortalarına doğru,
Halime ve Kadınlar’ın öldürdüğü
Gülsüm dirilir.
Temaya yönelik söyleyişler: bu
sahnede Güngör Dilmen, oyunun
anlatmak istediklerini çeşitli
repliklerle verir. Bunlardan ilki,
Mirza’nın repliğindedir: “Eskiden
di o, şimdi imam nikahı battal,
artık kız tarafının da hakkı hukuku
var.” Bir diğerini ise Kadınlar
söyler: “Zehra’nın üstüne kuma
gelir mi?”
Bu sahnede ayrıca kurban izleği bir
kere daha işlenir. Ufak bir
eğretileme yapılır. Gülsüm’un
boynundaki çürükten “kızın
boynundaki mosmor gerdanlık”
diye bahsedilir.
3.
Perde
Mekan
Kişiler
Mitos
Kurban
Olay/durum ve Dramatik
olanaklar
1.
Sahne
Evin içi,
gündüz
Halime ve
Kadınlar
-Antik yazarlarda
koro, Medea’nın
öfkesini kontrol
almaya çalışsa da,
duruma alışmasını
öğütlemez.
-Mitosta Medea,
gelinliğine cinayet
işlemek için büyü
yapar
-Antik yazarlarda
koro, Medea’ya
ne ilk ne son
örnek olduğunu
söylemezler.
Düğüm: Bu sahnede oyunu finale
doğru götüren pek çok düğüm
vardır. Öncelikle sahne açıldığında
Halime havanda kararlılıkla bir
şeyler dövmektedir. Halime ve
Kadınlar gelip çocukları sorarlar.
Zehra, onlara koçu çayıra
salmalarını söylemiştir. Böylece
zincirleme olaylar başlar. Daha
sonra, Mahmut’un kararının
değiştiğini söyler Zehra böylece
aksiyonun yönü belirlenir:
“Değirmenli tarlayı,
Kaçibayırı’ndaki tarlayı, atları,
davarları, birikmiş paramızı,
hepsini hepsini... Ne soruyorsunuz
daha?” ayrıca, Zehra, gördüğü
düşü unutmamaıştır, bu kararını
vermesinde etkili olmuştur:
“Gözümü iyice açtınız dün gece
düşümde, sağ olun...” Bundan
sonra Kadınlar, Zehra’ya bu yeni
duruma alışmasının iyi olacağını
söylediklerinde, Zehra bir başka
düğüm atar: “Bunun alışması olur
mu?... Onsuz yapamam ben!”
Önseme: Zehra, artık
kafasındakileri oturtmaya
başlamıştır. Bunun için çocukların
bir an önce dönmelerini ister:
“Dönsünler artık Murat’la
Zeynep...” bir başka önseme de
yine Zehra’nın ağzından, Kadınlar
ona, bu yasanın erkeklerce böyle
kurulduğunu söylediklerinde
yapılır: “Başka bir yasa var benim
yüreğimde, onu izleyeceğim.”
Bunun üzerine Halime de oyunun
sonuna ilişkin bir tahminde
bulunur: “Bugün bir şeyler olacak
öyleyse. Bin, bin yıldır Anadolu
kadınının sustuğu çığlık belki senin
yüreğinden fışkırır.” Tam
anlamıyla böyle olacaktır.
İroni: Zehra, bir ara dalgın dalgın
söylenir: “Gelin elimi öper, ben de
onun saçlarını okşarım.” Halbuki
hiç bir zaman böyle bir karara
varmaz Zehra.
Çember: Gelinlik çemberi
kapatılır bu sahnede: “... Büyü
tutmadı, nar çiçeği gelinliğim bizi
ilk geceye götürmedi, üşüyüp
kaldık...” Ayrıca bu sahnede gelin
taşı çemberi açılır. Bu, eskiden
üzerine kuma getirilen bir kadının
acısını anlatan bir öyküdür.
Sonunda gelin ve düğün alayı taş
kesilmişlerdir.
2.
Sahne
Aynı
Zehra,
Halime,
Kadınlar,
Murat,
Zeynep
-Mitosta Medea
çocuklarını,
hayatlarını böyle
bir yerde
geçirmelerini
istemediği için
tamamen intikam
için öldürür.
-Antik yazarlarda,
finalden önce
Medea ve
çocuklarının
konuştuğu böyle
bir sahne yoktur.
Bu sahnede yine kurban izleği
vardır.
Önseme: Bu sahnede pek çok
önseme yapılır. İlki, murat koçu
saldıklarını söyleyince Halime’nin
ağzından duyulur: “(kendi kendine)
Ya düğün kurbanı?” Daha sonra
Murat saldıkları koça yrın beni
ahrette gözetirsin dediğini söyler,
düşündüğü ölüm, çok çabuk
gelecektir. Bir diğer önseme de
Mahmut’un kararına ilişkindir.
Zehra “Gelin, Murat’ından,
Zeynep’inden daha mı önemli?”
der. Mahmut, bu tutkudan
zamanında vazgeçemediği için
ikisini de yitirecektir. Ayrıca
Zehra, azat edilmiş kurbanlardan
bahsederken Murat’ı alnından
öper: “ Gece olsun, gündüz olsun,
alnında bir yıldız parlar onun. Bu
yıldızı görenler korkuyla
çekilirler.” Bunun üzerine Murat
da bilmeden gerçeğe yönelik bir laf
eder: “Bir daha hiç göremeyecek
miyim onu?” Zehra onlarla
oynamaya başlar ve koçu
yansılarken artık açık bir önseme
yapar: “Murat, Zeynep, sizi
götürmeye geldim. Tanrı babanın
bayramına hazır mısınız?”
Sahnenin son önsemesinde artık
kararlıdır Zehra: “Batası
Karacaören’de işiniz yok sizin...”
3.
Sahne
Evin içi ve
yol
Halime,
Kadınlar
- Mitosta ve Antik
yazarlarda yapılan
düğün hakkında
hiçbir serim
bulunmaz.
Serim: Bu sahnede gelin alayı
yaklaşmaktadır. Halime ve
Kadınlar, Gülsüm’ün atın
üzerindeki görünüşünü, güzelliğini,
genç yaşını överler ama
yüreğinden de taş diye bahsederler.
Önseme: Halime, olacakları iyiden
iyiye sezmiştir artık: “İçimde öyle
bir inanç var ki kızlar tasvirli
kayalarda uyuyan masal bugün
gerçekleşebilir...
Gerçekleşecektir.”
4.
Sahne
Aynı
Halime,
Kadınlar,
Mirza,
Mahmut,
Gülsüm,
Köylüler
-Mitosta böyle bir
düğün alayı
yoktur. Medea
evine girip kapıyı
açmayacağına
dair bir karar
almaz.
- Mitosta ve Antik
yazarlarda böyle
bir sahne yoktur.
Olaylar çok hızlı
gelişir.
Düğüm: Oyunu sonuna doğru
götüren bu sahnede, krize doğru
evrilecek pek çok düğüm vardır.
Öncelikle Mahmut ve düğün alayı
gelir. Kapının açılması ve koçun
kesilmesi gereklidir. Mahmut ağıla
gider, koçu bulamaz. Kapı da
kilitlidir. Halime’ye danışan
Mahmut ve Köylüler bir sonuç
alamazlar. Ortam gerilmeye
başlamaktadır. Mahmut sinirlenir
eve doğru Zehra’ya, Murat’a,
Zeynep’e seslenir.
Çatışma: Bu beklenmedik durum
karşısında Mahmut telaşlanır ve
utanır. Köylülerse hoşnutsuz bir
şekilde imalı laflar ederler. Mirza
bu durumdan hiç hoşlanmamıştır.
Mahmut’a baskı yapmaya başlar.
Kapının kırılması gerektiği fikrini
ortaya atar.
İroni: Bu durumdan faydalanarak
Mahmut’u iğneleyen Köylüler,
Zehra’nın komşuya gitmiş
olabileceği kendilerine söylenince
alay ederler: “ Kurban da mı
komşuya gitmiş?”
Önseme: Zehra kapı zorlanınca
çaresiz dışarı seslenir. Ancak
dışardakiler Zehra’nın durumunda
bir tuhaflık olduğunu
sezinlemişlerdir. “Bir acayip çıktı
sesi.”
5.
Sahne
Aynı
Zehra,
Mahmut,
Mirza,
Köylüler,
Muhtar
-Bu sahnede
Zehra, yasayla ve
töreyle
çatışmaktadır.
Bunlar,
geleneksel
ögelerdir. Mitosta
hiç birisi
bulunmaz.
-Mitosta ve Antik
yazarlarda Muhtar
(dolayısıyla
muhtarın sebep
olduğu töre,
kadınlık gururu
ikilemi) yoktur.
Çatışma: bu noktaya gelindiğinde
Zehra, Mahmut’la konuşmaya
başlar. Mahmut, Zehra’ya niye
kendilerini böyle karşıladıklarını
sorar. Zehra, kapıyı açmamaya
karalıdır. Düğün alayının geri
dönmesini ister, Mahmut, Mirza
sinirlenir.bunun üzerine Zehra,
çocuklara koçu salmalarını,
çocukların da bunu uyguladıklarını
söyleyince, dışarıda huzursuzluk
ve gerginlik tırmanır.
Önseme: Mahmut çocuklara
seslenince, Zehra, bağıramamsını,
çocukların çaylarına biraz afyon
kattığını söyler. Devam eden
tartışma üzerine bir köylü, bu
ikisinin geçiminin zor olacağını
dile getirir. Daha sonra Zehra
kapıyı açmayacağını söyler ve açık
bir önseme yapar: “İyi düşünen
kapımdan çekilip gider.” Muhtar
araya girip Zehra’yı yumuşatmaya
çalışır ancak Zehra kararlıdır:
“Alınyazımız o, düşmanlık. İleri
varırsanız...” Mirza sinirlenir ve
kapıyı kıracaklarını söyleyince
Zehra sert bir karşılık verir: “benim
de yapacağım tek şey kalır gelin
ayağını eşikten atarken içeri.”
Bunun üzerine Mahmut telaşlanır:
“Üstüne varmayalım, gözlerinde
donuk ir ışık var.” Muhtar,
durumun yasaya ve töreye uygun
olduğunu anlatmaya devam eder ve
Zehra kapıyı açmadığı takdirde
olacakları söyler: “...Gel sen
elceğizinle aç, yoksa tehdit de
etsen biz açmak zorunda
kalacağız.” Sahnenin son
önsemesini yien bir köylü yapar:
“Çocukları bir kurtarabilsek
elinden.”
Düğüm: Oyunun bu bölümünde
Zehra’nın çözüm önerileriyle
kararlarında direten Mahmut,
Mirza ve Köylülerin ısrarı sürekli
çatışır. Bu çatışma pek çok sayıda
düğümle adım adım finale doğru
gider. İlk olarak Mahmut sabrının
taştığını söyleyince Zehra kararlı
bir şekilde açmayacağını anlatır.
Zehra, Mahmut’un yanındakileri
savmasını, tek başına gelmesini
ister. Çözüm önerisi budur. Bu
öneri, karşı taraftan kabul görmez.
Muhtar Gülsüm’ün resmi nikahlı
olduğunu söyleyince Zehra
yasalara da lanet eder: “İki çocuklu
kadının evine zorla girmek için mi
kanun çıkarmış hükümet?” daha
sonra da net bir şekilde muhtara
kararını bildirir; yazgısına boyun
eğmeyecektir. Bu kızın üstüne
kuma gelmesini kabul
etmeyecektir. Eğer diretirlerse
“salıverdiğimiz koçun yerine çifte
kurban” sunacaktır geline. Artık bu
dar evde kendi hükmü geçerlidir.
Çatışma, krize doğru evriliyordur.
Zehra çözüm önerisini yineler;
düğün bozulmalı, herkes evine
gitmelidir. Düğün alayı ve Muhtar
ayak direr. Zehra, gelinin ölüsünü
bile eve almayacağını söyleyince
Mirza iyice sinirlenir: “Daha
konuşacak mıyız, yürüyün be.”
Mahmut yavaş yavaş olacakları
sezmeye başlar: “Susmaya
başlaması kötüdür onun.” Bu hem
oyunda önemli bir düğüm hem de
önsemedir. Muhtar töreyi yineler
ve erkeğin gücü yettiğince kadın
alabileceğini söyler. Zehra yine
töreyle çatışır: “Desene asıl bizim
birleşmenin bir hükmü yok.”
İroni: Zehra, kendi nikahının
geçersiz olduğunu fark edince
ironik sözler söyler: “...Ve bu kız
göğsünü gere gere bu eve
girebilir.” Aslında bu düşünceye
başından beri karşıdır.
6.
Sahne
Aynı
Zehra,
Mahmut,
Mirza,
Köylüler,
Muhtar
-Mitosta ve Antik
yazarlarda İason
ve Medeia
arasındaki
çatışmalar
çocuklar öldükten
sonra da devam
eder.
Sürpriz: Zehra düğün alayını
oyuna getirir. Önce kızın
güzelliğinin, gençliğinin, kendi
düğününün serimini yapar ardından
da gelinden oynamasını ister
Çatışma: Mirza kardeşinin
oynamasına karşı çıkınca Zehra
Mahmut’u Mirza’ya karşı kışkırtır:
“Kız ağasının buyruğundan çıkıp
kocasının buyruğuna girmedi mi
daha?”
Düğüm: Zehra yeni gelin
oynayınca elalemin içinde oynayan
kadına çocuklarını emanet
edemeyeceğini söyleyerek kapıyı
açmayı reddeder. Bunun üzerine
Mirza öfkelenir ve kızı vermekten
vaz geçer,köyüne dönmeye karar
verir. Zehra amacına ulaştığını
sanır kısa bir süre. Bu arada
zalimleşmekten de çekinmez, kızın
köyüne dönmeden önce Mahmut’a
kendisini sunmasının bir sakıncası
olmadığını söyler. Bunun üzerine
Mirza kararını kesinleştirir: “Artık
bizim dönüşümüz yok, çocuklar.”
Bunu bir adım sonrası krizdir.
7.
Sahne
Aynı
Zehra,
Halime,
Kadınlar,
Mirza,
Mahmut,
Köylüler,
Muhtar
8.
Sahne
Aynı
Zehra,
Mahmut,
Mirza,
Köylüler,
Muhtar,
Halime,
Kadınlar
Bu sahnede Halime ve Kadınlar
ayrılır. Halime, Zehra’nın öfkesini
yatıştırmaya çalışırken sadece
Zehra’nın duyduğu Kadınlar,
verdiği kararı uygulaması için
Zehra’yı kışkırtmaktadırlar.
Çatışma: Kadınlar’ın kışkırttığı
Zehra kararını verir, gelinin
ayağını eşikten attırmayacaktır,
attırırsa neler olacağını düşünde
görmüştür. Bu düğünü Mahmut’a
zehir edecektir. Mirza da bu işi
dava edindiklerini, geri adım
atmayacaklarını yineler.
Önseme: Kararını kesin olarak
veren Zehra, inleyerek son kez
çocuklarının adını anar:
“Murat’ım, Zeynep’im.”
Temaya yönelik söyleyişler:
Aksiyonun gidişatı belli olmuştur.
Zehra, aldığı kararın sebebini bir
kez daha anlatır
okuyucuya/izleyiciye: “Erkeklik
öyle aşağılandı ki Karacaören’de,
öyle örneksiz kaldı ki Zeynep’im
kadın olmamalı. Murat’ım,
kurbanlık koça acıyan Murat’ım
erkek olmamalı. Gelişmemiş iki
yıldız gibi kalmalı onlar Tanrının
mavi bağrında.
Kriz: Mahmut Zehra’nın
tehditlerine aldırmayarak büyük bir
hata yapıp kararını son kez söyler;
gelin eve girecektir. Mirza ve
Köylüler kapıyı kırmak için öne
atılırlar. Zehra karrını uygulamaya
koyar.
- Mitosta ve Antik Serim: Zehra, çocuklarını öldürüp
yazarlarda Medeia bu düğünü zehir edecek, Mahmut’u
ölmez. Atasının
ölene dek vicdan azabı içinde
gönderdiği bir
bırakacaktır. Bu noktada yazar,
arabayla Atina’ya Zehra’nın yaptıklarının
kaçar.
acımasızlığını hafifletmek için bir
- Mitos’ta ve
çılgınlık verir. Uzun tiradında
Euripides’te
Zehra, bu çılgınlığı serimler: “
Aigeus vardır.
tanrı doluyor içime, artık korkum
Oyunda ise bu
mu var sizden?... Görmüyor
karakterin yerine
musunuz Tanrının körleri tepeden
geçecek kimse
ayağa ışık kesildiğimi?...”
bulunmaz.
Zehra’nın halini gören Mahmut
son çabasını gösterir, vaz geçtiğini,
düğünün dağılmasını söyler ya
artık çok geçtir, kapı kırılmıştır.
Zehra, çocukların uyuduğu odaya
girmiştir bile.
Çember: içeri girenler korku ve
dehşetle geri çekilirler, Mahmut
yıkılır. Bunun üzerine kadınlar son
sözü söylerken gelin taşı çemberini
kapatırlar: “kapıda taşan lanetle taş
kesildi düğün alayı işte, katıldı
gelin ve çevresindeki köylüler
esrik.”
c) Munis Faik Ozansoy ve Medea
Munis Faik Ozansoy , 1911-1975
Cumhuriyet dönemi şair ve yazarlarından olan Munis Faik Ozansoy, Midilli'de doğdu.
Şair Faik Ali Ozansoy'un oğludur.
AÜ Hukuk Fakültesi'ni bitirdi (1935). Okulu bitirince İş Bankası’nda çalışmaya
başladı. Daha sonra Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri oldu. Başbakanlık Müsteşarlığı,
UNESCO Daimi Temsilciliği görevlerinde bulundu.
İlk şiiri 1930 yılında henüz lise Öğrencisiyken çıktı. Yazdığı şiirler, Şark, Çığır, Millet,
Bayrak, Hisar dergilerinde basıldı. Hisar Dergisi çevresine girerek burada başyazılar
yazdı.
Bir duygu şairi olarak, Yahya Kemal Beyatlı ve Ahmet Hamdi Tanpınar'daki şiir
zevkini yakalamaya çalıştı.
Eserleri:
Büyük Mabedin Eşiğinde, Hayal Ettiğim Gibi, Yakarış, Bir Daha, Zaman Saati ,
Yakınma, Kaybolan Dünya , Düşündüğün Gibi,
MEDEA
Ozansoy bu oyunda Antik yazarların manzum yazım biçimini korumuş ve olay
örgüsünü olduğu gibi mitostan alarak kullanmıştır. Mekan ve kişiler aynıdır.
Euripides’in ve Seneca’nın Medeia’sından farklı olarak Ozansoy kişileştirmede
başarılı değildir. Medea’nın çocuklarına olan sevgisi yansıtılmaz. Euripides’te olduğu gibi
çocuklarını babalarının yanında bırakmanın verdiği endişeyi taşımaz. Maksadı Jazon’a
tattırabileceği en büyük acıyı tattırmaktır. Kreusa’ya tül duvak ve altın taç gönderen Medea,
Antik yazarlarda elbise ve taç göndermektedir. Ozansoy’un Medea’sında içeri giren Kreon’un
adamları Jazon’u tutuklarlar. Oyunun sonunda Medea kaçmaz, balkondan içeri girer.
Munis Faik Ozansoy biçimselliğe takılıp kimi sahnelerde uyakların uyumu adına
dramatik yapıyı zedelemiştir.
Oyunlara Genel Bakış
Güngör Dilmen Kurban oyununa mitolojik öğeleri eklemekle kalmamış, yöresel
motifleri de kullanarak, manzum biçimi de koruyarak ortaya bütünlüklü yeni bir eser
meydana getirmiştir. Oyun hem evrensel hem de yöresel özellikler gösterir. Bu yönüyle hem
Türk kadının yazgısını dile getirir hem de tüm dünyadaki kadın sorununa eğilir. Oyunun
çetrefilli bir yanı da seyircinin evrensel bir tragedya ve yöresel bir dramı aynı anda
izlemesidir. Bu denge olması gerektiği gibi kurulmadığı takdirde istenen etki elde edilemez
ve oyunun mesajı tam anlamıyla verilemez. Güngör Dilmen bu eserinde, diğer yazarların
aksine, başarılı ve özgün bir oyun ortaya çıkararak uyarlamanın ötesine geçip Türk
Tiyatrosuna yeni ufuklar açar. Dramatik kurgu iyi kurulmuştur ve gerilim kesintiye
uğramadan finale kadar ulaşır. Seyirciyi içine çekebilir ve toplumsal mesajı iyi yedirilmiştir.
Yüksel Pazarkaya ise Mediha oyununu uyarlarken geleneksel motifleri kullanmaz.
Oyun mitosun güncelleştirilmesiyle meydana getirilmiştir. Oyuna yerleştirilen ve koro işlevi
gören kadınların içinde bir Alman’ın da bulunması durumu evrensel boyuta taşır. Bu tüm
kadınların ortak sorunu haline gelir. Oyunun kurgusu Pazarkaya’nın tecrübesizliği sebebiyle
boşluklar ve aksaklıklar içerir. Oyunun finali ise başlı başına bir sorundur. Bir çok doruk
barındıran oyun, gerilimin tavsamasına yol açarak mesajını tam iletemez. Yazar mitosa bağlı
kalmak isteğiyle bir çok yerde kurgunun bütünlüğünden taviz vermiştir. Kişiler karakter
özelliği gösterememiş ve çoğu kez durumlarına aykırı düşerek mesajı yazarın ağzından
iletmişlerdir.
Munis Faik Ozansoy ise bu ikisinden ayrı ele alınmalıdır. Diğer yazarlar gibi mitosu
güncele taşımak kaygısı içinde değildir. Antik Yunan yazarlarının yolundan giderek aynı
konuyu aynı biçim ve üslupla ele almış, ortaya özgün bir yaratı çıkarmamıştır. Zaten bir şair
olan Ozansoy daha çok retorik bir tutum içindedir. Oyunun özünden, vermek istediği
mesajdan çok biçimine dahil olan uyaklarla meşgul olmuştur. Buradan hareketle yazarın
özgün bir metin ortaya koymak amacında olmadığı nettir. Oyun daha çok opereti
andırmaktadır.
Eren Buğlalılar & Irmak Bahçeci
Tiyatro
Dramatik
Kuram
Yazarlık

Benzer belgeler