Yazının orjinal hali
Transkript
Yazının orjinal hali
Cumhu Yayın Tarihi : 24.11.1991 Sayfa : 1 KURUCUSU. YUNUS NADİ (1924-19451SAŞYAZARI NAOİR NADİ (1945-1991) 52 GÜNLÜK İTTİFAK Başbuğ Erbakan, Mücahit Türkeş Uçlü ittifakın ilk tohumlan 1987'nin nisan ayında atılmıştı. Dönemin Genel Başkanı Ahmet Tekdal, MÇP'den genel başkanlığa yeniden seçilmiş olan Abdülkerim Doğru'ya yaptığı kutlama ziyaretinden sonra "inananlann tek parti çatısı altında birleşmesi"ni temenni ettiklerini söylemişti. Zaten Doğru, MÇP'nin manevi lideri Türkeş'ten de icazet almıştı. Ama olmadı... RUŞEN ÇAKIR'ın yazı dizisi 7. Sayfada Orijinal Boyut : 24 * 13 cm CUMHURİYET/7 DİZİ-RÖPORTAJ Yayın Tarihi : 24.11.1991 Sayfa : 7 KASIM 1991 52Gt3MA3K SI/3VUS Kirte partiierinin dışında kalan sağ oluşumlara genellikle üç tarzda yaklaşitıyor: Yok sayma; varlıklanm kabul edip güç ve öntemlerini küçümseme; attıklan her adımı aşın ölçüde benimseyip, bunlardan felaket uyanları üretme. RP-MÇP-1DP ittifakını ele aian bu yazı dizisinde mümkun olduğu kadar bu önyargılı yaklaşımlardan uzak durulmaya çahşüdı. Bu amaçla RUŞEN ÇAK1R yalnızca ittifak olayında şu ya da bu biçimde ju ya da bu tarafta yer aümş kişilerle görüşüldü. R.Ç. BaşbuğErbakan,MücahitTürkeş l ÇP Genel Merkez telefonu 24 eylül günü sabah saat 03.30'da çaldı. Refah Partisi MKYK üyesi Hasan Hüseyin Ceylan, MÇP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent YahnicVye "birlikte tost yemeyi" teklif ediyordu. İTJ JL A er şey bittV derken gelen telefon tabii ki tost yemek için değildi. MÇP ve Islahatçı Demokrasi Partisi (JDP) ile işbirliğine gitme konusunda büyük kararsızlık yaşayan RP üst yönetimi son anda karannı "ittifak"tan yana vermişti. A ydınlar Ocağı üyesi Ayhan Songar, Tûrkiye gazetesindeki köşesinde "Göf maya tutuyor" başhğmı attu Partilerin tabamnın alabüdiğine kaynaştığım, hatta "Başbuğ Erbakan, Mücahit Türkeş" esprisinin yapıldığım yazdı. _ı Miüıyetçi Çalışma Partisi (MÇP) Genel Merkezi'nin telefonu 24 Eylül 1991 Salı gilnu sabah saat 3.30'da çaldı. Refah Partisi (RP) MKYK uyesi Hasan Httseyin CeyUn, MÇP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent YahnJd'ye biriikte tost yemeyi' teklif etti. O esnada MÇP yöneticileri, saat 17.00'ye kadar Yüksek Seçım Kurulu'na tcslim etmeleri gereken mületvekili aday listelehni hazırlamakla meşguldüler. 23 eylül günü saat 17.00'de yapmayı planladıklan toplantıyı saat 22.00'ye kaydırmışlardı, çünkü sabah saatlerinde 'secim ittifakı* üzerine görüştükleri ama göriışmeleri hiçbir şey soylemeden terk eden RP yöneticilerinin yeniden arayacaklannı umuyorlardı. 'Her şey htttf derken gelen telefon tabii ki tost yemek için değildi. MÇP ve Islahatçı Demokrasi Partisi (İDP) ile seçim işbirliğine gitme konusunda büyük bir kararsızlık yaşayan RP üst yönetimi, en son anda karannı 'tttifak'tan yana vermişti. Boylece üç partinin yonetcileri sabaha karşı ortak liste belirlemeye başladılar ve inananlar Refab'ta Mrleşti." 20 Ekim 1991 erken genel seçimleri için gerçekleştirilen üçlü ittifakın ilk tohumlan 1987'nin nisan ayında atılmışü. Donemin Genel Başkanı Ahmet Tekdal, MÇP'de genel başkanlığa yeru seçilmiş olan Abdülkerlm Dogru'ya yaptığı kutlama ziyaretinden sonra basın mensuplanna "inananlann tek parti çatısj albnda birieşmesi"ni temenni ettikkrinı söylemişti. Zaten Doğru da MÇP'nin genel başkanı olması yolunda partinin manevi lideri olan Alpaslan Tiirkeş'in önerisini, benzer bir niyetle kabul etmiş, Türkeş'ten de icazet almıştı. Ama olmadı. Tekdal, partisinın etkili çevrelerinden gelen baskılar sonucu geri adım attı. Birleşme yolunda başlatılan çahşmalar daha başında kesildi. 1989 mart ayındaki yerel seçimlerden ANAP'ın büyük bir mağlubiyetle çıkmasıyla ülkenin içine girdığı erken seçim havası üç parti- nel sekreterlen Oguzhan Asltürk ve Devnin birleşmesi yolundaki niyetleri yeniden let Bahçeli tarafından göruşmelerın başgün ışığına çıkaraı. Artık RP ve MÇP'nin latılması karan alındı. Fakat olaya sonradan dahil olan IDP başlannda asli liderleri vardı. IDP, böylesi bir gelişmeye fazlasıyla raaydı. tnisi- dışında iki partide de muhtemel bir ittiyatif ise MÇP'den geldi. MÇP yöneticile- faka sıcak bakmayan etkili kişi ve grupri, çeşitli vesüelerle ziyaret ettikleri RP, lar mçvcuttu. MÇP'de, RP'ye daha yakın IDP ve hatta DSP'nin genel sekreterleri- gözüken, eski Ûlku Ocakları Başkanı ne, üderlerine iletilmesi için Türkeş'in yaz- Mahsin Yaaeıoflu'nun başım çektiği dığı mektuplan taşıdılar. Turkeş'in mek- 'Türk-tslam Ülkucükri' böylesi bir geliştuplanndaki ana tema, özellikle belli bir menin, partinin icinde gıderek güç kazanoy oranının altındaki partileri tehdit eden malan sürccini sekteye uğratmasından enseçim yasasındaki anti-demokratik husus- dişeleniyorlardı. Devlet Bahçeli, Muharlan aşma yolunda biriikte çözumler ara- rem Şemsek gibı isimlerin temsil etuği ma önerisiydi. Ancak somut hıçbir geliş- 'devJetçi' çizgi ise RP'nin rejim aleyhtarı me yaşanmadı. Daha sonra Türkeş, biz- radikal cıkışlannın kendilerini zor durumzat Necmettin Erbakan'ı ziyaret edip öne- da bırakacagAnı düşünüyorlardı. Ama burisini tekrarladı. Yine hiçbir şey olmadı. tun itirazcılar Başbuğ'un tercihini çok iyi bildikleri için seslerini fazla yükseltmedi<5nce iç ittifaklar ~ ler. Nitekim ilk ve son sözü söyleyen AN AP Genel Başkanı ve Başbakan Me- Alpaslan Türkeş oldu: Hareket mutlaka sut Yümaz, erken genel seçimlere hazır ol- Meclis'e taşınmahydı. MÇP'nin daha fazla duklannı söyleyip TBMM'de secimlerin 20 televizyondan, basmdan yararlanma imEkim 1991'de yapılmasının kararlaştınldığı kâmna sahip olmamaya; devlet yardımıntarihinden sonra bu kez Erbakan Türkeş'i dan mahrumiyete; ülke yönetiminden ziyaret etti. 'Seçim batakhfcı'nı biriikte aş- uzak kalmaya tahammülü yoktu. Aynı mayı önerdi. Türkeş tabii ki bu öneriyi te- MÇP'nin tek başına yüzde lffluk ülke bareddütsüz kabul etti. Hemen partilerin ge- rajırtı geçme gücü de yoktu. Üçlü ittifakın ilk tohumlan 1987'nin nisan ayında atılmıştı. OöneminRP Genel Başkanı Ahmet Tekdal MÇP'den genel başkanlığa yeniden seçilmiş olan Abdülkerim Dogru'ya yaptığı kutiama ziyaretinden sonra basına (iinananlartn tek parti çatısı altında birleşmesi" ni temenni ettiklerini söylemişti. Zaten Doğru, MÇP'nin manevi lideri Türkeş'ten de icazet almıştı. Ama olmadı... Orijinal Boyut : 36 * 38 cm RP içindeki sorunlar ise çok daha vahimdi. Partinin en önemli kadro ve oy kaynağı olan Kürtleri 'ırkçt-şoven' MÇP ile işbirliğine ikna etmek çok zordu. Aynı şekude son on yılda daha yoğun ve bilinçli bk şekilde Islama düşünceyi benimseyen, dolayısıyla ümmetçi perspektin netleşen parti tabanını milüyetçiliği hoş görmeye sevk etmek de çok zordu. Aynca RP ülke barajını aşamama endişesinden de epey uzaktı, çünkü yerel seçimleTde ulaşılan yuzde 9.8'lik oran az bir gayretle yuzde 10'a çıkarülabilirdi. ö t e yandan muhtemel bir ittifakın, seçim sistemüün anti-demokratik yönlerinin de sayesinde, özellikle İç Anadolu'da çok sayıda mılletvekili kazandıracağı kesindi. Şansın yaver gitmesi, DYP, ANAP ve SHP'nin birbirleriyle kıran kırana yarışıp birçok seçim bölgesinde barajı geçememesi durumunda 100-150 milletvekiline ulaşmanın bile mümkün olduğu hesaplan yapıhyordu. ANAP ve DYP'nin büyük bir hızla vitrinlerini Hberalkştinneleri'ne tepki duyan milliyetçı muhafazakâr seçmenler için ne RP ne MÇP ne de IDP tek başlanna cazipti. Fakat üçlu bir ittifak, bu kişiler için bir çekün merkezi olabilirdi. İttifakın getirecekleri ve götürecekleri üzerine yapüan hesaplar kısa süre içinde RP'de tartışmalara, çatışmalara, kamplaşmaiara, hatta kavgalara yol açtı. Oguzhan Asfltürk, Recai Kutan, Hasan HUseyin Ceylan, Zekeriya Kahraman gibi isimler ittifakın gerçekleşmesi için ellerinden geleni yaparken, Fehim Adak, Fuat Fırat, Batari Zengin gibi üst düzey yöneticileri bunu engelleme yolunda yoğun bir gayret gösterdiler. Bu arada Halkın Emek Partisi (HEP) ile ittifak yapılması gündeme geldi. RP'den Şımak adaylıgı için başvuran eski Baymdırhk Bakanı Şerafetün Elçi'in arabuluculuğunu yapmaya calıştığı bu işbirliğine RP'nin Istanbul, Ankara, tç Anadolu ve Karadeniz örgütlerinden, aynca 'dışandan' gelen tepküer nedeniyle bu fikirden hemen vazgeçildL Zaten HEP üst düzey yöneticileri de RP'yi •gerici' olarak niteleyip aynı tavn almıştı. Anahtar hiç kuşkusuz Necmettin Erbakan'daydı, ama o da hangi kapıyı açacağmdan sonuna kadar tereddüt etti. İttifakın en büyük ısrarcısı olan IDP Genel Başkanı Aykut Edibali'ye "Slz bayrun gelin, ama Türkeşie bu iş olmaz" dedi. B\. arada, somut bir ilerleme katetmeksizirı kesintili olarak süren görüşmelerde MÇP tarafı anayasa ile seçim yasasımn doğurduğu engelleri tumüyle bertaraf edebilecek şu formulü önerdiler: "MÇP ve IDP seçimkre katıimama karan alsin. Bu par tilerden isüfa edecek kişUer RP listesin den aday olsunlar." RP bu öneriyı Turkeş'in RP listesi dışında bağımsız aday olması durumunda kabul etti. Başbuğlanm daha işin başında mahkûm eden böyle bir teklifı MÇP'liler hemen reddettiler. tttifak oldu-bitti Eylül ayırun ortalarına doğıu ittifak yanlısı ve karşıü RP'üler alınacak kararda belirleyici olmak için Ankara'da kamp kurdular. özellikle partinin Kürt kökenli üyeleri muazzam bir kulis faaliyeti yürüttü. MÇP ile işbirliği yapılması halinde RP'nin Güneydoğu örgüüenmesinin çökeceği basına sızdınldı. Gunlerce sabahlara kadar süren toplantüar yapıldı. Sonunda 19 Eylul günü yapılan MKYK toplantısında 30 üyenin kararıyla MÇP ve IDP ile yapılraası duşünulen seçim işbirliği anayasaya ve mevcut yasalara aykın olduğu gerekçesiyle reddedildi. 23 eylül pa - zartesi günü Erbakan milletvekili aday listelerini bizzat saptadı. Ancak geceyansı çok sayıda eksikle yeniden toplanan MKYK, sabaha doğru ittifaka •evef dedi. Daha önceden yapüan aritmetik çıkar hesaplarına bu kez yeni unsurlar eklenmiştı. Örneğin RP "ÖzelUkle tç Anadolııdaki zaten tslami egilimleri giderek öne çıkan MÇP tabanına bn sayedc ulaşabilecek"ü. MÇP'lüer ittifakın gerçekleşmesine bel bağladıklan ve yeterince maddi imkâna sahip olmadıklan için seçim kampanyasında etkili olamayacaklardı. Halbuki RP kampanya için epey mali kaynak biriktinnişti. Birkaç reklam şirketıyle bırden temasa geçmişü; bunlardan Anajans oldukça çarpıcı bir kampanya hanrlamıştı. öte yandan Soleyman Karagulle, Doc. Süleyman Akdemir, Doç. Arif Ersay gibı isimlerin çahşmalan temelinde geliştirilen 'Adil Duzen' programı RP'nin ittifak içinde 'prognunatik' üstünlüğünün garantisiydi... • MÇP'de sorunlar, daha düğüm hahni almadan Türkeş tarafından çözülmüştü. RP'deki kördüğumü ise görünürde Erbakan çözdü. İttifakın oluşturulmasında her üç partiden de bazı isimler önemli rol oynaddar. Fakat İttifakın mimanıjı' payesini gerçek anlamda hak eden "milliyetçi-muhafazakar oldu. Türk-lslam Sentezi'ni formttle eden Aydınlar Ocağı, eski Mtlli Türk Talebe Birliği (MTTB) üyelerinin oluşturduğu Birlik Vakfı, bazı sağcı işadamlanmn kurduğu İş Dünyası Vakfı, yıllardan beri bir RP-MÇPIDP (hatta ANAP-DYP de dahil) ittifakı gibi faaliyet gösteren Türkiye Yazarlar Birliği, erken seçim karanyla biriikte itüfakm gerçekleşmesi içi vargüçleriyle calıştılar. Somruann kaynağı olan RP uzerinde muazzam bir baskı kurdular. Bu kunıluşlann çabaları başta Türkiye ve Zaman gazetesi olmak üzere bazı basın kuruluşları tarafından da desteklendi. Müliyetçi-muhafazakâr güç odaklan ittifakı başanh küıp kendüerine artık itibar etmez olan; "prafmatizmi her şeyin önöne gecirip rafli ve manevi deferieri yok sayan, bu deferterin temsildlerini tasfiye eden" ANAP ve DYP'ye esaslı bir ders vermek istiyorlardı. MÇP'nin silinip gitmesine gönülleri razı değildi. RP'nin rejim karşıtı radikal bir tslama çizgide yol almasım arzulamıyorlardı. Karşıkğında hatın sayılır bir destek; devlet ve etkili güç odaklan nezdinde meşrutiyet ve iktidar ortaklığı vaat ediyorlardı. 24 eylül salı gunü sabah 02.30'da ne olduysa oldu, Necmettin Erbakan 'in*nanlann' RP'de birleşmesine onay verdi. Aydınlar Ocağı üyesi, ittifak ve özellikle Turkeş'e övgüler düzen Ayhan Songar, Türkiye gazetesindeki köşesine 'Göl Maya Ttatuyor" başhğmı attı. Partilerin tabamnın alabildiğine kaynaştığuu, hatta 'Başbuğ Erbakan, Mücahit Türkeş' esprisinin yapüdığını yazdı. Yann: Bozkurtların Ergenekon'dan çıkışı