nizami gencevi`de ideal toplum - Journals of Qafqaz University

Transkript

nizami gencevi`de ideal toplum - Journals of Qafqaz University
 NİZAMİ GENCEVİ’DE İDEAL TOPLUM ‐ İDEAL YÖNETİM ANLAYIŞI Reha YILMAZ Qafqaz Üniversitesi, Hukuk Fakültesi Bakü / AZERBAYCAN [email protected]
ÖZET Azerbaycan’ın Gence şehrinde 1141 yılında dünyaya gelen Nizami Gencevi, sanatı felsefesi ve bedii muhteşemliğiyle sadece Türk medeniyetinde değil, aynı zamanda dünya medeniyetinde de önemli bir yere sahiptir. Eserlerinde ele aldığı ideal insan, ideal toplum ve ideal devlet konularıyla, dünya medeniyetinin zenginleştirilmesine önemli katkıları olmuştur. Nizami’nin dünya görüşü her türlü çirkinlikten uzak durma üzerine kurulmuştur. O, temiz insan hayatı, kamil şahsiyet ve kamil toplum arayışındadır. Onun eserlerinde devamlı bu kamilliği elde etmenin yolları araştırılmakta, sorgulanmaktadır. Nizami, eserlerinde dolaylı ya da doğrudan ideal toplumu ele almakta, ideal toplumun esaslarını irdelemekte ve gerekli unsurları bazen tarihi kahramanlarının, bazen de sıradan insanların diliğle ortaya koymaktadır. Gencevî’nin ideal insanı, kemâlat hamuruyla yoğrulan, ilmi, adaleti, cömertliği, infak etmeyi kendisine rehber edinen, toplum menfaatini ve en önemlisi Allah’a itaati hayatın gâyesi gören bir karaktere sahiptir. Bu özelliklere sahip insanlardan oluşan toplum, ideal toplumu ve Mutluluklar Ülkesi’ni kuracaktır. Buradaki yöneticiler toplumda varlıkları hissedilmeyecek kadar hassas, dünya ve ahiret dengesini, makama, sıfata bakılmaksızın dengede tutacak kadar bilge, halkını maddî, mânevî düşmanlardan koruyacak kadar güçlü ve dirayetlidir. Gencevî’nin düşünce dünyasında tasvir edilen ideal fert, toplum ve devlet anlayışı birçok yönüyle günümüz toplum ve devlet anlayışının fevkindedir. Nizamî Gencevî örneği, göstermektedir ki, Türk topluluklarının düşünce ve sanat adamları, asırlar öncesinde ideal toplum ve devlet anlayışını tartışmış, incelemiş, esaslarını koymuş ve belli ölçülerde uygulamaya muvaffak olmuştur. Anahtar kelimeler: Azerbaycan, Nizami Gencevi, ideal yönetici, ideal toplum THE UNDERSTANDING OF IDEAL SOCIETY – IDEAL ADMINISTRATION IN NIZAMI GANJAVI’S WORKS SUMMARY Nizami Gencevi who was born in 1141, Ganja, has an important place not only in Turkish culture but in the same time in world culture with his literary and philosophical spirit of art. He had a great role in enrichment of world culture where he analyzed the ideal human, the ideal society and the ideal government in his works. His world view was based on keeping away from “ugliness”. He was on search of perfect human life, perfect man and perfect society. He continuously searched and questioned in his works how to get the ways of perfection. He directly or indirectly worked on ideal society ,analyzed the foundations of ideal society and sometimes he expresses the necessary points with the language of great historical heroes, sometimes with the expression of nation. Genjevi’s ideal man has to have these characters such as wisdom, science, justice, showing benovalance to needy people, not thinking only for his or her benefits and regard the obeying God as the aim of his or her life. 26 Journal of Qafqaz University
Nizami Gencevi’de İdeal Toplum ‐ İdeal Yönetim Anlayışı Society having these characters was going to establish ideal society and happy country. And the governors in this country have to be so sensitive that their existense are not felt, they have to be so clever that they can know the world and the hereafter limits without respecting peoples jobs and ranks, and they have to be very strong and durable to protect their nation from material and moral hospitality. The government concept, society and ideal personaliy depicted by Nizami Genjevi’s thought world is above the recent government and society concept. This example of Nizami shows that scientists and artists of the turkish people has always discussed, analyzed, laid foundation about ideal personality and goverment concept and succeded in some subjects. Key words: Azerbaijan, Nizami Gencevi, ideal administration, ideal society Giriş Azerbaycan’ın Gence şehrinde 1141 yı‐
lında dünyaya gelen Nizami Gencevi, sa‐
natı felsefesi ve bedii muhteşemliğiyle sa‐
dece Türk medeniyetinde değil, aynı za‐
manda dünya medeniyetinde de önemli bir yere sahiptir. Eserlerinde ele aldığı ideal insan, ideal toplum ve ideal devlet konularıyla, dünya medeniyetinin zengin‐
leştirilmesine önemli katkıları olmuştur1. Nizami’nin dünya görüşü her türlü çir‐
kinlikten uzak durma üzerine kurulmuş‐
tur. O, temiz insan hayatı, kamil şahsiyet ve kamil toplum arayışındadır. Onun eserlerinde devamlı bu kamilliği elde et‐
menin yolları araştırılmakta, sorgulan‐
maktadır. Nizami, eserlerinde dolaylı ya da doğrudan ideal toplumu ele almakta, ideal toplumun esaslarını irdelemekte ve gerekli unsurları bazen tarihi kahraman‐
larının, bazen de sıradan insanların diliğ‐
le ortaya koymaktadır. Bu anlayış Nizami Gencevi’nin hususen “Hamse” adlı eserinde açık şekilde gö‐
rülmektedir. Hamse’nin üçüncü bölümü‐
nü oluşturan “İskendername”de Büyük İskender’in şahsında, Azerbaycan’ı mane‐
vi açıdan temsil eden “Nüşabe” adındaki bir kadın tiplemesinde ideal toplum, ideal Nizami Gencevi, Seçilmiş Eserleri, Bakü: Azerbaycan Devlet yayınevi, 1989, s. 5. 1
Number 20, 2007 yönetici arayışı ele alınmaktadır. Büyük İskender kendisini insanlığa hak ve ada‐
leti, nizam ve ahlakı getirecek, ahlak düze‐
nini sağlayacak bir manevi lider olarak O, büyük seferlere çıkmakta ve ülke ülke dolaştırılarak, bu ülkelerin her birinde insanlığın maddi manevi problemlerine çözümler bulmaktadır. Ancak Nizami “İskendername”de böylesi büyük bir kahramanı zıddiyetler kavşa‐
ğında ele alarak, onun yanlış ve haksız hareketler de yapabileceğini ortaya koy‐
maktadır. Onun savaşları tek yönlü ele alınmayarak bazen zulmet ve şer güçlerin ortaya çıkışının kaynağı olarak kabul edil‐
mekte, bazen de “Büyük Cihad” anlamın‐
da nefisle verilen bir mücadeleyi temsil etmektedir. Nizaminin Mekadonyalı İskender’i bile bu tür hatalar yapan bir hükümdar olarak göstermesinin altında hiç şüphe yok ki döneminin Azerbaycanında tezatlarla dolu bir tarihi süreç yaşanmasının da büyük payı vardır. İnsanda insanlık öldüğünden beri, Yitirilmiş insanlığın parlak gövheri. İnsanlık nakışını okusan bir bir, Bilirsin insanlık nedir bu gün. Bebeğin kapağı niçin karadır? İnsanlık ölmüş, matem tutmaktadır2. Gencevi, “Şerefname”, İskendername, Bakü: Çaşıoğlu, 2004, s. 131. 2
27
Reha Yılmaz Bu ifadelerde 12 yy. Azerbaycanının sos‐
yal ve siyasi yapısını görmek mümkün‐
dür. Zira o dönemde Azerbaycan’da bir taraftan kanlı baskınlar, yağmalamalar, iç karışıklıklar, siyasi entrikalar; diğer taraf‐
tan dış baskılar toplumun üzerinde bü‐
yük bir baskı oluşturmuş ve insanlar ma‐
nevi değerlerden uzaklaşarak kendi men‐
faatleri için yaşar hale gelmiştir3. İdeal toplum arayışındaki Nizaminin böyle bir durumda topluma rehberlik eden bir ay‐
dın olarak, doğruyu göstermek adına ön‐
celikle bu başarısızlıkların arkasında za‐
lim, gaddar ve başarısız yöneticilerin ol‐
duğunu göstermesi ve bunu, herkesin bilebileceği bir kahraman olan Mekadon‐
yalı İskenderle temsil etmesi son derece anlamlıdır. Zira böylelikle yöneticilere doğrudan bir ithamda bulunmadan, İskenderin şahsında onlara eksikliklerini rahatça gösterebilme imkanına kavuşmuş‐
tur. Nitekim bu metot yoluyla hep uzak durduğu saray ve yönetim sınıfına ver‐
mek istediği mesajları rahatlıkla ulaştır‐
mayı başarmıştır. O dönem Makedonyaʹsının baş şehri olan Pellaʹda, M.Ö. 356 yılında doğan ve Helen Medeniyetinin tarihi kahramanlarından biri olan İskender, ahlaki bozukluk ve başıboşluk içindeki toplumunu belli bir ideal altında birleştirebilmiş, Perslere kar‐
şı olan yılgınlığın ortadan kaldırılmasını sağlayarak, Adriyatikten Himalayalara kadar uzanan bir devlet kurmayı başar‐
mıştır. Bu büyük devlet adamı, devlet idareciliği ve komutanlık becerisi yanında toplumun bir araya getirilmesi ve ilerle‐
mesi adına önemli adımlar atmıştır. An‐
cak yapmış olduğu tarihi hatalar hem genç yaşta ölümüne sebep olmuş, hem de kurmuş olduğu devletin ondan sonra da‐
ğılmasına sebep olmuştur. Nizami’de eser‐
lerinde buna vurgu yaparak en büyük devlet idarecilerinin bile hatalar yapabi‐
leceğini ifade etmekten geri kalmamıştır. Ancak bu hatalar, ideal ve hakikat peşin‐
de koşan İskender için, bu yolda önemli kırılma noktaları olmuştur. Hatta bu ha‐
talar onun müspet manada gelişimini ta‐
mamlamasına ve ideale biraz daha yak‐
laşmasını sağlamıştır. Bu örneklerde Niza‐
minin hataları ve yanlışlıkları ideale giden yolda, manevi temizlenme adına bir vasıta olarak kabul ettiği görülmektedir4. Hatalardan yola çıkarak ideal yönetici, ideal toplum arayışında olan Nizaminin çağdaşı olan birçok aydından etkilendi‐
ğini söylemek mümkündür. Zira aynı dönemde Behmenyar, Hakan‐i Şirvani, Katran Tebrizi, Ebul‐Ala Gencevi, Feleki Şirvani, Müyir ad‐din Baylagani gibi bir çok alim Nizamiyle aynı okulun temsil‐
cileri olup, Yakın ve Orta Doğunun birçok ülkesinde tıp, hukuk, felsefe, edebiyat, müzik gibi bir çok ilim sahasında tesirli olmuşlardır5. İdeal İnsan Anlayışı Genel bir bakışla Nizami’nin ideal insanı, ideal devlet ve ideal toplumla beraber, kamillik fikirlerini kapsayan bir anlayış olarak kendini göstermektedir. Bu anla‐
yış, kendince oluşturduğu İskender tiple‐
mesinde ifadesini bulmakta, öncelikle fa‐
tih ruhu ön plana çıkartılarak, düzen ve Azade Rüstemova, “Önsöz ”, İskendername, Bakü: Çaşıoğlu, 2004, s. 6. 4
Z. Bünyatov, Azerbaycan vı Epohı Nizami (Nizami Döneminde Azerbaycan), Baku: Elm, 1991, s. 3 vd. 3
28 Chingiz Gajar, The famous Sons of Ancient and Medieval Azerbaijan, Baku, 2004, s. 5
Journal of Qafqaz University Nizami Gencevi’de İdeal Toplum ‐ İdeal Yönetim Anlayışı istikrarın temini amaçlanmaktadır. Bun‐
dan sonraki aşamada ise, insanların ve toplumun adım adım ideale doğru iler‐
lemesi için uğraşılmaktadır. Bu hususu İslam anlayışında var olan büyük cihat ve küçük cihat unsurlarının farklı bir yansı‐
ması olarak kabul etmek mümkündür. Bu amaçla kahramanın şahsında yöneti‐
ciler, manevi inkişafını tamamlamaya ka‐
mil yönetici olmaya zorlanmaktadır. Bu‐
nun için bazen hikmetli sosyal olaylara, bazen tecrübeli alimlere müracaat edil‐
mekte ve kamilleşme için ilmin önemi ka‐
dar tecrübenin de ehemmiyetine vurgu yapılmaktadır6. İbretli hikayeler (İskender’‐
le Çoban7, Yoksul Çörekçi8, Sokrat Hika‐
yesi9, Hürmüz’ün Hikayesi10 vb.) İsken‐
der’in manevi olgunlaşmasını tamamla‐
maktadırlar. Bu olgunlaşma bazen halkın eliyle, bazen de Hintli ve Yunanlı alim‐
lerin öncülüğünde gerçekleştirilmekte, akıl ve idrakle beraber toplumun kamil‐
leşmesi adına halkın tecrübesine de bü‐
yük önem verilmektedir11. Bunlarla bir‐
likte yaratılış, ölüm, kader gibi manevi unsurlar da ideal yöneticiyi temsil eden İskender’in olgunlaşmasının zirvesini teş‐
kil etmektedir. İskender o günkü kamilliğe ulaştı, Onun tarihine nakışlar vuruldu. Dine yol gösteren bir hikmet oldu, Dünyada mübarek bir devlet oldu. Din için etti çok deliller icad, Bu dünya yüzünü eyledi abad12. Gencevi, İskendername, Bakü: Çaşıoğlu 2004, s. 329 vd. 7 Gencevi, İkbalname, s.351. 8 Gencevi, a.g.e., s.365. 9 Gencevi, a.g.e., s.380 10 Gencevi, a.g.e., s.381 11 Nizami Gencevi 850, Bakü: Işık yayınları, 1991, s.5. 12 Gencevi, Şerefname, 47. 6
Number 20, 2007 Birçok savaş, çatışma, baskın ve istila so‐
nucunda oldukça zor geçen bir süreç so‐
nunda (Küçük Cihat) İskender kamilliğe ulaşmış ve hak ile batılı tanzimlemek için ikinci bir sefere (Büyük Cihat) hazırlan‐
mıştır. Bu seferin amacı, ülkeleri istila et‐
mekten ziyade ülkelere hakkı getirmek, hakkın batıla galip gelmesini temin et‐
mektir. İskender bu seferle halkları akıl ve idrak yoluyla manevi inkişafa ulaştırmayı hedeflemektedir. Aslında o, olayın kahramanı İskenderin şahsında dönemin yöneticilerinden: Bütün uyuyanları uykudan uyandır, Aklın yüzündeki perdeyi kaldır13, diye‐
rek, bu sefer sırasında kamilliği, geçtiği her yere taşımalarını, kamil toplum için gereken her şeyi yapmalarını talep etmek‐
tedir. Ona göre böylelikle yöneticiler, uyuşmuş fikirleri canlandırmakta, taşlaş‐
mış beyinleri silkelemekte, insanlara ilmi ve hayati bilgileri vermekte, her yere ken‐
dinin bilge ve kamillik sıfatlarının izlerini koymaktadır. Ve nihayetinde Nizami bu mücadele so‐
nucunda ideal topluma ulaşılabileceğini ve bu durumda artık toplumun yönetici olmadan da kendini yönetebilecek bilge‐
liğe ve kamilliğe ulaşabileceğini ifade et‐
mektedir. Onun canlandırdığı kahraman Mutluluklar ülkesini gördükten sonra, burada kendisinin temsil ettiği bir ideal yöneticiye ihtiyaç olmadığına kanaat ge‐
tirmiştir. Bu ülke kahramanı sarsmıştır. Zira mevcut olmadığını düşündüğü ve dünyada hakim kılmak istediği, bu ne‐
denle hep peşinde koştuğu değerlerin bu‐
rada yaşandığını görmüştür. 13
Gencevi, a.g.e, s. 403 29
Reha Yılmaz İdeal Toplum Anlayışı Nizaminin ideal devlet anlayışı, “Mutlu‐
luklar Ülkesi” denilen ülke ile gerçek an‐
lamına kavuşmuştur. Bu ülkede herkes bolluk içinde yaşamasına karşın kıs‐
kançlık yoktur. Dağ tepe besili hayvan‐
larla dolu olsa da çobana ihtiyaç yoktur. Toplumun bütün fertleri makam ve sıfat‐
larına bakmaksızın eşittir ve sınıf ayrımı yoktur. Burada herkes mutlu ve özgür‐
dür, herkes toplum menfaati için çalış‐
maktadır. Burada insanlar yalan söyleme‐
mekte, zulme yönelmemekte, adalet, itaat ve Allah’a olan inançlarıyla sınırsız bir saadet içerisinde yaşamaktadırlar. Bu ül‐
kede altın veya başka bir değerli eşya para karşılığı bir değerli vasıta olarak kul‐
lanılmamaktadır, değeri de yoktur. Ölüm burada hiç de korkutucu değildir. Nizami bu ülkeyi şu şekilde özetlemektedir: Öyle bil, dünyayı yaradan Allah, Bu mert insanlar için varetmiş. Bunlar şövket vermiş aleme, Muhtemelen sütunu bunlardır alemin14. Mutluluklar Ülkesi Nizami Gencevi’nin, insanlık için çarpan, Rönesans düşünce‐
siyle yoğrulmuş ideal hayat tarzı hakkın‐
daki endişeleri ve düşüncelerinin roman‐
tik mahsulü olan bir sosyalist ütopya ol‐
duğu özellikle Sovyet alimlerce dile geti‐
rilmiştir. Ancak bu düşünceler komüniz‐
me tarihi temel bulma telaşından başka bir anlam taşımamaktadır. Zira Nizami iyi bir dindar olup, Ahi şeyhliğine kadar yükselen bir dini bilgeliğe sahiptir. Onun için Nizami çok iyi bildiği Asr‐ı Saadet dönemini her yönüyle ele almakta ve o dönemi halkı için yaşanmaz hale getiren yöneticilere usulüne uygun bir şekilde İkbalname, a.g.e , s. 461. 14
30 çıkış yolu olarak göstermektedir. Bundan dolayı Nizami’de hakikat, manevi güzel‐
lik ve ahenk arayışında zirveye ulaşmış‐
tır. İdeal toplum peşindeki İskender Mut‐
luluklar ülkesini gördükten sonra: Yol buysa, peki nedir başka ayinler? Biz kimiz, peki insan bunlarsa eğer? Bunları önceden görseydim eğer, Dünyayı bu kadar gezmezdim heder15, diyerek şaşkınlığını açıkça ifade etmiş ve bunca zamandır arayışının boşuna oldu‐
ğunu, bu arayışın gereksizliğini ortaya koymuştur. O, farklı usul ve sistemlerde aranan ideal toplum ve yöneticiliğin as‐
lında varolduğunu, tarihen yaşandığını, ilke ve prensiplerinin belirli olduğunu açıkca ifade etmektedir. İlginç olanı ise İskender’in bu ülkede yaşayanlarla görüş‐
tükten sonra kamil toplum adına çıktığı seferi sona erdirmesi ve Mekodonya’ya geri dönmesidir. Nizami’nin ortaya koy‐
duğu bu düşünceyle Asr‐ı Saadeti yaşa‐
yan İslam toplumunun başka bir arayışa girmesinin yanlışlığını açık bir şekilde vurgulamaktadır. Nizami’nin ideal toplum anlayışının teme‐
lini demokrasi anlayışı oluşturmaktadır. XII yy’da Onun kadar halkı seven, yöne‐
tici gruba karşı onları savunan ve onların haklarını müdafaa eden başka bir şaire rastlamak mümkün değildir. Allahın mutlu bir hayat için yarattıklarının, insan eliyle bela ve musibete tabi tutulmasını bir türlü kabul edememiş ve sanatının bütün gü‐
cüyle bununla mücadele etmiştir. Allahın yarattığı insanları çeşitli karakter giydire‐
rek bazısını çoban, bazısını bahçıvan kis‐
vesinde ibretli dersler veren birer kahra‐
man olarak ortaya koymuştur. Buna ör‐
nek verecek olursak: 15
Gencevi, İkbalname, a.g.e, s. 461 Journal of Qafqaz University Nizami Gencevi’de İdeal Toplum ‐ İdeal Yönetim Anlayışı Padişah çölleri seyrettiği zaman, Göründü gözüne onun bir çoban. Müdrik bir yaşlıydı, nurlu, akıllı, Gafur gibi ak idi saçı sakalı16. Şair, eserlerinde özellikle “Hamse”de adaletli yönetici karakterini ele almıştır. Hiç şüphesiz bu yöneliş şairin dönemin‐
dekı adaletli yöneticilerle görüşmesi, istişare etmesi olduğu kadar, kötü yöne‐
ticileri daha doğrusu kötü yönetimleri ve onların kötü sonuçlarını görmesinde bul‐
mak mümkündür. Nitekim bu görüşme‐
ler eserlerine yansımış, bazen ideal yöne‐
tici, bazen ise gaddar ve zalim idareci kisvesi, onun beyitlerinde canlandırılmış‐
tır. Bu iki hususa verilecek en güzel ör‐
nekleri Nizaminin İskendername eserinde bulmak mümkündür. Eserde İskender’in takdirini toplamış ka‐
dın yönetici “Nüşabe” iyi bir idareciyi temsil etmektedir. İskender’in diliyle: Düşündü: “Kadında olsa bu salar, Yüreği bir erkek aklıyla parlar. Bak, böyle işleri gören kadına Melekler aferin der adına17. Kötü idareci tiplemesinde ise çeşitlilik vardır. Bazen büyük ülkelerin, bazen kü‐
çük ülkelerin idarecileri farklı birer kötü‐
lüğü temsil etmektedir. Doğup büyüdüğü ve öldüğü Gence şehri 12. yy.da Azerbaycan Atabeylerinin baş‐
kentlerinden biriydi. Atabeylerin ikamet‐
gahı olup, devlet idarelerinin çoğu bu şehirde idi18. Kendi dönemi şairlerinden farklı olarak Nizami saraydan ve yöneti‐
Gencevi, a.g.e, s. 352. 16
cilerden uzak durmuştur. Ancak Nizami’ nin bu uzaklığı beraberinde yönetim ve yöneticiye tarafsız bakabilme yeteneğini getirmiştir. O ideal devlet konusunda yazdığı birçok eserini saraya göndererek yöneticilere ulaştırmış ve olması gereken idare konusunda onlara ışık tutmuştur. Hatta bu sadece Gence, dolayısıyla Azer‐
baycan Atebeyleriyle sınırlı kalmamış, dönemin diğer komşu Müslüman hü‐
kümdarlarına da bu konuda tesiri olmuş‐
tur. Nizami’nin bu yönünü eserlerinin girişinde “Eserin yazılma sebebi” veya “Padişaha Hitap” bölümünde bulmak mümkündür. O, bu bölümlerde genellikle eseri kimin adına yazmışsa, o şahsın iyi ve kötü yönlerini söz ustalığıyla ifade ederek, sanatının bütün inceliklerini kul‐
lanıp o şahsı iyiliğe ve doğruluğa davet etmektedir. Sana bu şahlığı bahşeden kimse Vermiştir yüreğin ne istemişse. Şahlık et, verilmiş sana ülkeler, Yardımcı ol, halklara adalet et19. O yazdığı eserleriyle yöneticileri hakka ve hakikata davet etmiş, adaletli olmalarının önemini vurgulamıştır. O eserlerinde gö‐
zünde hayır ve şerri, güzelliklerle birlikte kötülükleri ve adaletle eşitsizlikleri katık‐
sız olarak ortaya koymuştur. Bu kavram‐
lar Onun belagatıyla işlenmiş, tatlı birer hikaye haline dönüştürülmüş ve sarayla‐
ra gönderilmiştir. Nizami’nin her biri birer selamlama hüviyeti taşıyan eseri aslında adına gönderilen hükümdara birer hiciv niteliği taşımaktadır20. Nizami’nin ideal toplum anlayışında hü‐
kümdar kadar, sınıf ve mevkiine, maka‐
Gencevi, Şerefname, s. 177. 17
G. M. Ahmedov, Goroda Azerbaycana Epohi Nizami (Nizami Dönemi Azerbaycan Şehirleri), Bakü: Elm, 1991, s. 3. 18
Number 20, 2007 19
Gencevi, Şerefname, s. 44. 20
Rüstemova, “Ölümsüz Söz Ustası”, Sırlar Hazinesi, Bakü: Çaşıoğlu 2004, s. 6. 31
Reha Yılmaz mına bakmaksızın toplumun tamamına görev düşmektedir. Zira ona göre ideal toplum için sadece maneviyatı güçlü hü‐
kümdar yeterli değildir. Toplumun tama‐
mı devletin başı, veziri, komutanı kadar, işçisiyle köylüsüyle, askeriyle tüm vatan‐
daşlarında manen sağlam olması gerek‐
mektedir. O bunu: Fakir bir tayfayız, hem de dindar, Doğruluktan asla vazgeçmeyiz tüy kadar. …. Yalan dolanmaz dilimizde, Ayrı rüya görünmez gözümüze. …. Bizde beraberdir herkesin malı, Eşit böleriz bütün malları. ….. Bizde yüksek değil hiç kimse bir diğerinden, Bizde ağlayana gülmez hiç kimse . … Dedikodu nedir bilmez bir insanımız, Hata edenin ayıbına göz yumarız biz. …… Dertlinin derdine oluruz şerik, Mutlu olsa, onunla mutlu oluruz. Altına gümüşe aldanmaz hiç kimse, Bunlar bizim ülkede bir şeye değmez21. … Yüzüne söylenmeyen bir sözü, Bizde kuraldır, arkadan da söylemez hiç kimse, gibi beyitlerle ifade etmiş ve ideal toplum için mutlaka olması gereken pren‐
sipleri burada vurgulamıştır. Nizami eserlerinde ideal toplumun şek‐
lini çizerken, Doğu Batı düşünce tarzı ve geleneklerinin ustaca analizini yapmış, ideal devletin ona kadar örneği olmayan, tekrarı bulunmayan bir maketini hazırla‐
mıştır. Nizami Gencevi’nin ısrarla üzerin‐
de durduğu bu kamil toplum anlayışı, gerçekte son derece bağlı olduğu İslam hayat tarzından başka bir şey değildir. Onun tefekküründe ideal toplum anlayışı, ondan önceki dönemlerde yaşamış Platon, Farabi gibi düşünürlerinkinden farklıdır22. Onun ideal toplum anlayışının temelinde manevi olgunluk yatmaktadır. İstesen Allahtan merhamet, yardım, Kötülüğü kökünden atsan gerek! Kötülerle felek de eder kötü muamele, İyilik görür daima iyiler. Daima dünyada iyilik ara, İyi ad almada ebediyet var!23 Beyitleriyle Nizami, İkbalname adlı ese‐
rinde, devlet yöneticilerine aslında önemli bir ikazda bulunulmaktadır. O, zulm ede‐
rek makam ve servete sahip olanların ölümle yanlarında hiçbir şey götüreme‐
diklerini ifade ederek, sadece iyiliklerle ebedilik kazanılabileceğini vurgulamak‐
tadır. Halkı kötü yollardan et hakka davet, Onlarda Allah’a etsin itaat. Yenile kökünden eski binayı, Temizle gafletten bütün dünyayı24. Mısralarında da yöneticilere, adaleti ve cömertliği kendine rehber edinmeleri, halkı hayır ve refaha kavuşturmayı amaç edinmeleri öğütlemektedir. Sonuç Nizaminin ideal insanı, kamillik maya‐
sıyla yoğrulan, ilmi, adaleti, cömertliği, paylaşımcılığı kendisine rehber edinen, Rüstemova, “Önsöz”, İskendername, s.8. Gencevi, İkbalname 407. 24 Gencevi, a.g.e, 403. 22
23
Gencevi, İkbalname, 459, 460. 21
32 Journal of Qafqaz University Nizami Gencevi’de İdeal Toplum ‐ İdeal Yönetim Anlayışı toplumsal menfaati ve en önemlisi Allah’a itaati hayatın gayesi gören bir yapıya sa‐
hiptir. Bu özelliklere sahip insanlardan oluşan toplum, ideal toplumu oluşturacak ve mutluluklar ülkesini kuracaktır. Bu ülkede düşmanlık, servet düşkünlüğü, adaletsizlik olmayacak. Burada makama, sıfata bakılmaksızın eşitlik, bolluk, de‐
mokrasi ve ideal yönetim tarzı ile halkın refahı temin edilecektir. Bu ülke, adaleti, halkın refahını, huzuru‐
nu, güvenliğini düşünen, yeri geldiğinde fatih, yeri geldiğinde peygamberlik mes‐
leğini icra eden ideal yöneticilerle idare edilecektir. Bu yöneticiler toplumda var‐
lıkları hissedilmeyecek kadar hassas, dün‐
ya ve ahiret dengesini, makama, sıfata ba‐
kılmaksızın dengede tutacak kadar bilge, halkını maddi, manevi düşmanlardan ko‐
ruyacak kadar güçlü ve dirayetli olma‐
lıdır. ƒ
Gencevi, İkbalname, İskendername, Bakü: Çaşıoğlu 2004. ƒ
Gencevi, Nizami, Seçilmiş Eserleri, Bakü: Azer‐
baycan Devlet yayınevi, 1989. ƒ
Nizami Gencevi 850, Bakü: Işık yayınları, 1991. ƒ
Pamatniki Materialnoy Kulturı Azerbaycana Epoxi Nizami (Nizami Dönemi Azerbaycan Kültürü Materyalleri Dağarcığı), Bakü: Elm, 1991. ƒ
Rüstemova, Azade “Ölümsüz Söz Ustası”, Sırlar Hazinesi, Bakü: Çaşıoğlu 2004. ƒ
Rüstemova, Azade, “Önsöz ”, İskendername, Bakü: Çaşıoğlu, 2004.
Onun tefekküründe canlanan bu ideal toplum ve devlet anlayışı birçok yönüyle günümüz toplum ve devlet anlayışının fevkinde, bugün ulaşılmak istenenden çok daha idealisttir. Buda göstermektedir ki, Türk medeniyetinin devlet ve toplum kültürü asırlar öncesinde ideal toplum ve devlet anlayışını tartışmış, incelemiş, esaslarını koymuş ve birçok örneğiyle de uygulamaya muvaffak olmuştur. KAYNAKÇA ƒ
Ahmedov, G. M. Goroda Azerbaycana Epohi Nizami (Nizami Dönemi Azerbaycan Şehirleri), Bakü: Elm, 1991. ƒ
Bünyatov, Azerbaycan VI Epohu Nizami (Niza‐
mi Dönemi Azerbaycanı), Baku: Elm, 1991. ƒ
Gajar, Chingiz, The famous Sons of Ancient and Medieval Azerbaijan, Baku, 2004. ƒ
Gencevi Nizami, “Şerefname”, İskendername, Bakü: Çaşıoğlu, 2004. Number 20, 2007 33