DEVRjMCj HALK KURTULU$ PARTjSj

Transkript

DEVRjMCj HALK KURTULU$ PARTjSj
DEVRjMCj HALK KURTULU$ PARTjSj
.
.
I
-
--
I.n~[ij}fiooQ(@jk.,,"
W@fioo
',.. ~ @fi@[JiJ
'
..
.
..
.
.
~
-
Uzun biTytirliyii§. Uzun ve zorlu.
Uzun, zorlu ve 0 kadarda onurlu.
26 aydJrbu onuru ta§lYOruz.
Katliamlar, ku§atmalar,yalrnz blfak11malar
biikemedi bilegimizi. Biikemez.
Emperyalizmve halklar arasmda21. Yiizy1lm ba§mdakibu en zorlu ~at1§malardan
birinde tarihsel
biTmisyon iistlendik. fJstlendigimizzorlugunve
sorumlulugunalt1ndankalkacaga.
Uzun ve zorlu ytirliyii§iimiiz devamediyor.
Kimileri "blfakma"nm gerek~elerini,"giindem" diye diye bu zorlu giindemdenk~manm teorilerini,
direni§inm§mdaolmanmveya biTnoktasmdam§mdakalmanmbahanelerinihazlflarken,biTkararl111kilam dahayapllm zulmiin F tiplerinden:
Tutsakyolda§Iar1m1Z,
30 KaslIn'da, "Zebra Kulak-
Devrimci
So117.SaYI
...
SlZ
aliim OrucuEkibi, 9. Ekibimiz olarak 30 Ka-
SlID'da aliim orucuna b8§laInl§tJr."diye a~lk1ad1lar.
Aylar ve aylar oncesoyledikleri sozii hatlrlattllar:
"dedit ki; $ehiderimizinsaYISldahada artabilir,
aylann iistiine aylar eklenebilir,direnecegiz..."Ve
eklediler:"Saziimiiz, bugiin if in de geferlidir... biz
kazanacaiJZ. "
F tiplerinde direnenyolda§larImJZ1a,
bu zorlu,
onurlu yUriiyii§iinsava§~Ilanylaonur ve gurur duyuyoruz.
Diinya halklanmn onuru ve gururuduronlar.
Onlann bayraglnldalgalandlracaWz
Tiirkiye'nin
her yerinde.Biz de tarihi soziimiizii hatlrlanyoruz:
0 bayrak,zaferinbayra~ olacak.
.c.c.c
ICINDEKILER
Segimdegil devrim
3-11
Birlik ihtiyacive somut bir oneri: Halklniktidarl igin halklncephesi
12-19
28 $ubat'ln urunuAKPve Laiklik-$eriatglilkgatl~masl
20-24
Parti'den...
25-28
Cephe'den...
29-33
Direni~gelecegimizdir
Aydlnlar,sol ve segimler
34-41
Halkguglerinegagrlmlzdlr
48-49
42-47
3
3 Kaslffi 2002 se~imleri, halkm memnuniyetsizliginin en fist boyutlarda oldugu bit donemde yapl1dl. Ancak bulla ragmen, geni~ kitleler i~in, oy verirkenki dti§iince, tepki ve taleplerini kar~tlayacak biT
sonu~ ortaya ~tkrnaJD1~tlr.<:-'tkrnaslda mtimkiin degildi elbette. OligaT§inin demokrasicilik oyunu htikmiinti siirdiirmu~tur.
Se~imlerdenAKP'nin veya CHP'nin birinci parti olarak ~tkrnasl, demokrasicilik oyununun niteligi
a~lsmdantemel bit farkltllk arzetmemektedir. Aynca deginecegirniz gibi, bu ikisi arasmda, ozellikle
egemen smlflar a~lsmdanbelirli farklar olsa da, sisternin devamltligi ve se~im sonu~larmm balk a~lsmdan aniami bakImmdan fark ozde degildir.
KIsacasI, sistem a~lsmdan degi§en b:r §ey yoktur. Dfizen partilerinin biri gitrni§, oteki gelmi~tir.
Bu nedenle bizim a~lffilzdan esasolan se~irnin balk
ve sol a~lsmdan degerlendirilmesidir.
3 KaSlm se~imlerinin belirleyici ozelligi, halkm
a~hga ve zulme kar§l tepkisini, bugune kadarki bir
"B8§arlslzllk", halka s6yleyecek
sozlerinin olmaYl§mdao,halka
soylediklerinin halkm tepkisinin,
taleplerinin ifadesi olamaYI§ma,
orgiitsiizliik ger~egininortaya
~lkmasmdanhalktao kopuklugun
belgelenmesinekadar
bir ~ok olguda kendini gOsteriyor.
~ok se<;imderastlanmayan ol~iide ortaya koymu§
olmasldIr. DSP-MHP-ANAP koalisyon hiikiimetinin tUrn ortaklarmm sandlga gomiilmesi, a~llga ve
zulme kar§l biT tavIrdIr.
Devrimciler a~lsmdan bu se~imin en dikkate deger yanIanndan biri budur. iktidann "feror demagojilen'" ve "kareselle!jmenin dl§mda ya!jayamaYlz,
IMF'ye mecbuTUz" propagandalan etkisiz kalml§tlr. Halk, a~lIk ve zuIiim politikalarma onay vermerni§tir. 0 a~l1kve zultim politikalarmmuzun bir donem boyunca burjuva medyada aIIanlp pullanmasl
da bu sonucu degi§tiremerni§tir. Burada §u sonuca
da dikkat ~ekmekte yarar var; evet, burjuva medya,
oligar§inin politikalarmm "millet i~in" olduguna
dair yanllsamaYl yaratmakta, halkIn mticadelesini
karalamakta ve etkisizIe§tirmekte onemli gti~lerden
biridir, ama; se~im sonu~lan medYanIn giiciiniin
~ok fazIa da abartllmamasl gerektiginin gostergesidir. Son tahlilde beIirIeyici olan kitlelerin i~inde buIunduklan durum ve kendi ~Ikar ve taiepleridir. A~Ilk ve zuliim 0 boyutlara tIrmanml§tIr ki, hi~ biT kar§l propaganda ve yonlendirme, haIkm tepkisini (bu
bi~imiyle sandlkta gostermek §eklinde de olsa) engelleyememi§tir.
Bu tepkinin, DSP, MHP ve ANAP'l sandlga gomerken, oziinde bu partilerden farklan olmayan
AKP'yi (ve kIsmen de CHP'yi) ytikseltmesi ise,
esas olarak devrimci miicadelenin ve solun durumuntin bir sonucudur.
Halkm memnuniyetsizliginin devrimci milcadeleye yoneltilemedigi noktada, oligar§i bu memnuniyetsizIigi dtizen i~i kanallara akItabilecek gii~ ve
imkanlara sahiptir hentiz. Bu se~imlerde de olan bu-
4
duro Devrim mticadelesinin demokrasicilik oyununu fIilen bozacak gti~ ve a§amayaula§masmdanonceki se~imler, kah islamcI, kah laik~i, kah muhafazakar, kah reformist partiler one ~Iksa da, genel olarat bu ~er~evedestirecektir. Oemokrasicilik oyununun s~im donemlerinde, kitleler, oylarIyla ger~ekten biT ~ok §eyi (en azmdan iktidan) degi§tirdiklerine inandmltrlar. Btittin bu a~llardan se~im oyunu,
her seferinde birbirinin benzeri sahneler §eklinde
ya§anlr.
Devrimci se~impolitikasmm
odagmda ~im oyununu
reddetmek olmalldlr!
Halkm memnuniyetsizliginin had safuaya ula§ugt, oligar~inin kitleleri dlizen i'r'inde tutabilmek i'r'in
"demokrasicilik vitrinini" olduk'r'a geni~ tuttugu,
kitlelerin dlizene kar~l tepkisinin akabilecegi devrimci biT altematifm gli'r'lli biT bi9imde siyaset arenasmda yeT almadlgl, bulla kaf§ll1k sol'dan sag'a
biT ~ok dlizen partisinin, reformist partinin halkm
tepkisini istismar ederek oligar~inin dlizeninde yeT
alma hesabl yapugl biT donemde, dogru taVlT,se'r'im
oyununun reddedilmesiydi. Cephe, 3 Kaslffi 2002
s~imlerinde bu tavn aldt.
Se'r'im oyununun reddedilmesi, i.ilkenin ko~ul1an, siyasi arenadaki gti~lerin durumu ve devrimci
hareketin gtictine bagh olarak 'r'°k ge~itli bi~imlerde ger'r'ekle~ebilir. Pasif veya dogrudan silahlt mtidahaleyle uygulanabilecek boykot bunlardan biridir. Siyasi biT te~hir kampanyasl bi~iminde kitlelerin dtizen partilerine oy vermemeye 'r'agnlmasl da
s~im oyununun reddedilmesinin bi9imlerinden bi-
ridir.3 KaSlm se~imlerinde esasolarak bu tavn harata ge~irirken, KUrt halkmm ulusal demokratik taleplerini file getiren biT olu§um olarak, heT§eyeragmen oy venneyi dii§iinen kesimlere de Dehap' a oy
venneyi onerdik.
Reformist solun ve Dnaozenenlerin se~im konusundaki temel yanh§l, parlamentoyu ara~ olmaktan
~1karIpama~la§tumasl,diizenin se~im sahnesini ve
parlamentosunu kullanma tavrllll "kullanllmaya"
~evirmesidir. Demokrasinin devrim sorunu oldugunu bilen, ger~ek anlamda halkm iktidarIm hedeflleyen biT hareket, parlamentoyu biT ara~ olarak kullamltrken bile, se~im oyununu reddeden siyasi yakla§lmmdan vazg~mez. Parlamento kUrsUsiinii siyasi
te§hir i~in kullanabilir, se~ildigi halde adaylarml
parlamentoya gondenneyebilir, ama hi~ biT ko§ulda
kitlelerin parlamentoyu biT "~oziim yeri" olarak
gonnesine hizmet edemez. Bunu yaptl~ noktada,
diizenin s~im oyununun biT par~asl haline gelmi§,
demokrasicilik oyununun, rani oligar§inin iktidarlnm omriinii uzatml§ olur.
HedeflIniz halk iktidandu. Baglffislzltk, demokrasi ancak boyle biT iktidarda miimkiin olacaksa, bu
iktidarm "diizenin parlamentosunda" oy hesablyla
kurulamayaca~ tarihsel olarak sabittir. S~im taktiginin ~u vera bu bi~imde olmasmdan daha onemli
alan, bu nedehle parlamenter hayallerin mi yoksa
devrimin mi biiyiitiildiigiidiir. Reformizmle devrimciligi se~im konusunda ayudeden budur.
Oligar§inin hesaplan a~lsmdan se~imler, oncelikli tercihleri dogrultusunda sonu~lanmI§ olmasa
da, ne emperyalist cephede,ne de oligar§ik cephede
herhangi bir tela§ gorulmemi§tir. Tersine, Avrupa
emperyalistlerinin
ve i~birlik~i
TUSiAD'm,
endekslenmi§politikalar,
bagianml§ ~oziimler,
koltuk saYlsmm
olarak ger~ekle§ecekbir iktidar,
degn, diizen i~idir!
5
AKP'yi sahiplenmekte olduk~a rnzlI davranmalan
da gosteriyor ki, onlann temel ~1karlarl ve politikaIan a~lsmdan biT sorun yoktur. Onlann ~arklarl,
AKP iktidarmda da donmeye devarn edecektir.
AKP farkll bazl dinarnikleri i~inde banndlfsa da,
esas olarak oligar§inin §ekillendirdigi bit partidir;
emperyalizrnin ve oligar§inin dtizeniyle temelden
biT ~eli§kisi-~atl§masl yoktur.
Ortaya ~1kanse~im sonucunun geni§ kitleler i~in
anlaInl ise; IMF politikalannm ve basklnm stirecek
olrnasldlf. AKP emperyalizme ve oligaf§iye daha iktidara gelmeden bu gtivenceyi venni§tir. 'AB'ye
uyum' manevralan, 'a~lara yardlIll' §ovlan, a~lIk ve
zulrntin lizerinde en fazla till perde olabilir, ama daha fazlasl olarnayacaktlr. DolaYlslyla, hemen her se~im doneminin oligar§i i~in ge~ici biT nefes aldmna
ozelligi olmasma kaf§ll1k, bu kez nefes alma stiresi
~ok uzun olamayacak, onmilyonlann ya§atn1llldogrudan etkileyen a~lIk, emperyalizme baglIllltlIk ve
baskllar nedeniyle, yeni biT htiktimetin varlIg., halkin ekonomik, demokratik haklan dogrultusundaki
mlicadeleyi gtindemden kaldmm§ olmayacaktlf.
reformist hayaIler
Se~irnin iizerinde durulmaSl gereken diger
onernli biT yam, halkm rnemnuniyetsizligininhad
safuadaolu§una,"sol" goriiniirnlii CHP geleneginin
son30 Yllhk tarihinin "soldan en uzak" konumunda olrnasmaragmen,parlarnenterzernindebelli biT
iddiayla ortaya~lkan so] partilerin ba~anslzhgldlf.
Reformizmin, varllk nedeni olan tUrn teori, ongorii ve iddialar, bu se~irnlerdekesin biT bi~irnde
Tiirkiye gergegine 9arparak tuz buz olmu§tur.
Biz "ba§anslzllk"tan sozederken, sadece "alamadlklan" oy oranlanm ol9ti almlyoruz, oy miktan
ba§anslzltgm sadece biT yanldlr ve biT anlamda da
sonu9tur. "Ba§anslzltk", halka soyleyecek sozlerinin olmayt§mdan, halka soylediklerinin halkm tepkisinin, taleplerinin ifadesi olamayt§ma, orgiitstizliik gergeginin ortaya 9lkrnasmdan halktan kopuklugun belgelenmesine kadar biT 90k olguda kendini
gosteriyor. Arna biitiin bunlarm toplam biT sonucu
VaTki; bu se9imden 9Ikan sonu91armen onemlisidir: Bu sonu9, parlamenter hayallere, diizen i9i hesaplara dayanan biT politikanm 90kti~tidtir. Bu politikaya gore §ekillenen orgill, miicadele bi9imi ve
9alt§ma tarzlanrun iflastdlr.
Reformist partilerde ba~ansIZl1gm"nicelikleri"
birbirinden farkhdlf. Bunlardan ODP ve TKP, adeta hezimet denilecek sonu9lar allrken, "Emek Ban~
ve Demokrasi" bloku olarak DEHAP 9atlsl alttnda
se9ime kattlan kesimler ise, nicelik anlamda digerlerinden 0lduk9a farkll biiyiikliikte bir oy alml~ 01salar da, onlarm ba§artSlzltklan, kendi slDlrlannm
dqma ~kamamakta somutlandl. Nicelik farkilitga
kar§m, her iki kesim a91smdanda se9imlerin temeldeki sonucu degi~miyor; reformist, dtizen i9i politikalannm iflasl!
Ulkemizdeki reforrnizm bugiin iki ana grup halindedir. Birinci kesirni, TiP, TKP geleneginin devamctlan ve DY, TDKP, KSD, TKEP gibi siyasi
hareketlerin legal particiligiyle ortaya 9Ikan gruplar
olu~turuyor. ikinci kesim ise, esas olarak Kiirt rnilliyet9iligidir. Reformizm i9in karakteristik olan hemen her~ey iki kesim i9in de gegerli olmasma kar§m, gerek reformizme g~i~leri, gerek olu§tuklan
ban§,
uzla§1na
politikalannm,
inkarclllgm, devrim ve
vazg~i§in iiriinii olan
hayalleri degn;
demokrasi ve sosyalizmin
yolo olan devrimi biiyiitelim!
6
stire~ler a~lsmdan farkhhklar i~ennesi nedeniyle,
bu iki kesimin yeTyeTde ayn ele almmasmda yarar
vardu.
Birinci kesim nezdinde se~imlerin ortaya ~lkardlgl sonu~; 12 Eyltil'lin ortaya ~lkardlgl orgiit ve
mucadele bi9mlerinin iflasldIr.
Bu nedenle, ba§ta OOP-OY olmak iizere, reformizmin se~im muhasebesi kesinlikle "sefimlerde
nasIl biT fah§ma yiiriittiik, hangi sloganIan kullandlk, adaylan In1 dogru tesbit edemedik..." tarzmda
biT tartl§madan ~ok daha derinlere ve de eskilere
uzanmak zorundadu. Bu iflasm kokleri, legal particiligi, dlizen i~iligin hapishanelerdeve dl~anda mayalandmldlgl doneme ve 0 zamanki teorilere uzanil.
1980'lerin ikinci yansmda devrimci hareketin
onderliginde ba§ta gen't'lik, gecekondular ve i§'t'i
memur hareketi olmak tizere hayatm her alanmda
mticadele geli§irken, aym donem, yeni biT anlaYl§m
da §ekillenme donemiydi.
12 Eyltil Cuntasl kar§lsmda dl§anda ve hapishanelerde direnmeyen 't'e§itli gruplar, artIk arenaya
't'lkmanm ko§ullanmn az 't'ok olu§tugunu gordtiklerinde, arenaya biT daha "eski riskleri tistlenmeyecekleri" biT bi't'imde 't'lkmanm araYl§magirdiler.
Tabii araYI§lanmn nedenini boyle ifade edemezlerdi. Onun yerine ba§ka iddialarl vardl.
Eski ve mevcut tarzla kitlelere ula§mak mtimktin
degildi. Legal paTti kurulmahydl, kaba solculuk terkedilmeliydi, katl orgtit anlaYI§1terkedilmeliydi, sol
ahlak zabItahglill blfakmahydl, oncti soylemi terkedilmeliydi, "Stalinist" disiplin yerine birey ozgtirltigti ge't'irilmeliydi, birey olamayan zaten biz olamazdl... vs. vs. Boyle yapIlInca gericilerin ve fa§istlerin
etkisi altmdaki gecekondu semtlerindeki kitleleri
orglitleyecekler, kau, sect,~aU§macl,militan soldan
uzak duran, "orgtit"lerden korkan kitleler onlara ko§acaktl...
~imdi bunlarl hatirlaYlp sormak zamamdlr;
De oDgoriiImti§t1i, De oldu?
1987' de ba~layanlegal paTti tartl~rnalan bu minvalde uzun biT donern stirdli. inkarcll1gm ve tasfiyeciligin en koklli bi~irnde ya~andlgl hareket alan
Devrimci Yol'daki tartl~rna, en uzun stireniydi.
Ge~mi~edair ne varsa inkar ediliyordu, kolay degndi, kitleyi, tartl~rna gorlinttisti altmda ah~tlra all~tlTa
ikna etrnek gerekiyordu. Haklanm teslirn etmek gecelli; DY'nin inkar ve tasfiyecilikte tecrlibeli onderligi bu slireci bliylik biT ba§anyla tamamladl!
Aym donern, TKP, KSD, TKEP gibi ~e§itli orglitlerin de tartl§rna ve devrirn-orgtit tizerine tlirn eski gorli§lerini tasfiye ederek legal particilige ge~i§
slirecidir. Bu kesirnler nisbeten uzun "tartl§rna slire~leri"nin sonundalegal particilige evrilirken, bunlardan epey biT stire soma ge~rni§in Halkm Kurtulu§u olarak tanman grubu da olduk~a hIzll bir donti§Ie bu slireci ya§adl. Onun gelenegine aykm degildi
bu "hlZh" ge~i§. Legal particiligi en yogun ve kokten biT bi~irnde ele§tirenlerden biri alan bu hareket,
biTanda{'ij.f"i SllJIfiIIIII lIe eme'kfUeliJIlellll JNUti
illdyllClJII"ke~fetti ve legal partisini kurdu.
Klsacasl, legal particilik, yakla§Ik 8-9 Ylldlr ~e§itli partiler arac1l1g1ylastirliyor.
-5irndi yukanda da ozetlenen iddialanm yeniden
haurlayahm. NeIer iddia edilrni§, neler ongorlilmti§tU ve ne oldu?
inas, reformizmin kutsal
ittifaklnln iftasldlr
ideolojik anlamda "kokenine" daha bagh gibi
duran EMEP reforrnizmiyle, ODP refoffilizmi, soylemlerindeki bu farkllhga ragmen, smlf1ar mUcadelesinin ger~ek arenasmda,btitUn bu y1l1arboyunca
birbirlerinden farkslZ bir seyir izlediler. Bu kervana
KUrt milliyet~iliginin ate~kes-barl§ve nihayetinde
silahll mUcadeleyi blfakmaslyla peki~tirdigi reformizmm ifadesi alan HADEP ve TUrkiye solundaki
en eski parlamentoculugun marjinalle§mi§ hali alan
7
siP de dahildir.
..
of
Kendilerinin de hi~ bir itirazlanmn olmadlgl
"HADEP, EMEP, ODP, sjp..."fiili bloku, bu aymla~mamn ifadesinden ba§ka biT ~ey degildi zaten.
Bu, reformizmin kutsal ittifakIydl. Aralanndaki rekabet ne kadar bUyUk olursa olsun, devrimci hareket kaf§lsmda, ka~ Ylldtr hi~ "bozulmayan, dagllmayan"(!) biT ittifak olagelmi~tir bu.
3 Kastm se~imlerinde neden bozuldu oyleyse bu
ittifak?
TUrkiye solunun legal particilige donU~enkesimiyle, KUrtrnilliyet~iligin silahll mUcadeledendUzen i~i kulvara kaYl~l, bu se~imde bir kez daha bulu~tu. bDP ve HADEP'in birlikte girememesi, bu
bulu~manm ger~ekle~medigi anlamma gelmiyor.
Esasmda se~im politikalart aymdlr. AynlIk farkll
noktalardadlr.
bDP-DY'de somutlanan reformizm, hapishanelerdeki teslimiyetin dl~an ta~lnmI~ halidir. Bu kesirnin 12 EylUI sonraSIbir direni~ ve mUcadele~izgisi olmaml§ttr. Bu nedenle, onlann reformistligi daha net gortilUr biT olguyken, KUrt milliyet~i hareketinin reformistle~mesi, giderek dl1zen i~ile~mesi,
kendini ~u veya bu noktada gizleyebilmekte, dahaSI, KUrt rnilliyet~i hareket, reformist politikalarda
bop reforrnizmiyle bUyUk ol~Ude paralel hale gelse de, hala ~ok daha farkll demokratik, devrimci dinamikleri de i~inde banndmnaktadtr.
bDP ve HADEP ~izgisi, AB'ciligiyle, icazetciligiyle, "fark koyma" anlaYl~lyla, emperyalizmin tefor demagojisi kaf§lsmdaki tutumlartyla, TUrkiye
solunda birbirine en yakm iki ~izgi durumundadtr;
ama biT ba~kayanlan daha birbirine ~ok benzer 01dugu i~in biT araya gelememektedirler. Birbirlerine
benzedikleri diger yan, benmerkezcllikleridir.
bop, ge9mi~te "solun babaSI" rub halinde alan
ve i~ine dU~ti.igUyenilgilere, sapmalararagmen burnundan kII aldmnaYlp kendini hala oyle sanan biT
siyasi hareketin devaInldtr. KUrt milliyet~iligi ise,
"Kiirdistan bizden sorulul'dan soma, "Tiirkiye de
bizden sorulur' havasmayillar once girmi§, "TUrkiyelile~me" politikasl da esas olarak bundan soma
onlar i~in belirleyici biT gUndem haline gelmi~,
"TUrk solu"nun beceremedigi TUrkiye devrimi i9in
orgtit kunnayakadaruzanml§lardlr.Onlartnyeralacagl birliklerde, herkesonlaratabi olmaltdlr. i§tebu
benmerkezcilikve dtizen i~ile§meyeyonelik farkll
hesapve taktikler, onlarm bu se~imlerdebiT araya
gelmesineengel olmu§tur. Engel, politikada vera
programdaaynhk degildir.
Fakat,se~imlereayn ayn ginni§ olmalan,politikalannm ifla.,;mlpayla§malannaengel olmaml§tlf.
Aym nedenler,se~irnlereayn girseler de arm sonu~lanvenni§tir.
Reformizm, halkm otkesinin,
tepkisinin taleplerinin sozciisii
olamaml§tlr .
Sandlga gomiilen duzen partileri, uyguladlklan
a~llk ve zuliim politikalannm faturasml ooediler.
Peki reformist sol, neyin faturas1lll odedi? Bunun
cevabl da aym zemindedir. Reformist sol, a~lIkve
zultim politikalan kar§lsmdaki tavlIslzlIf;1run faturasml ooemi§tir. (Bu Doktada,peki AKP, CHP, GP,
a~lIga zulme kar§l taVlT ml alml§tl da bu kadar oy
alabildiler diyenler olabilir. ikisi farklldlI; onlar biT
diizen partisi olarak halkm oylanna talip oluyorlar.
DolaYlslyla onlara oy verenler de farkh beklenti ve
ili§kiler i~inde oy vermektedir. Ama sol, devrimci,
dtizene kaT§1biT kimlikle ortaya ~Ikan partilerden
kitlelerin bekledigi farklI olacaktlI. Onlan daha
farkll biT terazide tartacaklardlT. i§te 0 terazide "hafif' ~ekrni§tir reformist partiler.)
Reformist partilerin son biT ka9 yIllIk pratigini
8
belirleyen belli ba§l1tavlr ve politikalar ortaya konuldugunda, bu sonu~ daha iyi anla§llacaktlr.
"Devlete gUven verme" politikasl: Bu politikaYI adh admca telaffuz eden Kiirt rnilliyet~iligidir.
"Silahll giiciin" Tiirkiye oligar§isine kar§l biT tehdit
unsuru olu§turmadl~, hatta rnevcut diizende "giivenlik giicii" olrnaya aday oldugu vurgulanmI§tlr.
ODP'nin izledigi politikaya, ooyle biT ad konulrnasa da, izlenen politika tarn taInlna budur. Bu taraflrnlzdan daha once de dile getirilrni~tir.
HADEP'in ~e§itli engellerneler kar§lsmda kendi
kitlesinin tepkisini, gosterilerini engellernesiyle,
ODP'nin "sokaga ~lkrnaym" genelgeleri aym kafa
yaplsmm iiriiniidiir.
PKK'nm 19 Arahk katliammm ertesinde devletten ~ok devrirncileri su~lamaslyla, ODP'nin katliama kar§l yapllan feda eylernini su~larnakta neredeyse diizen gii~lerinden daha hlZh davranrnasl, aym politikanm iiriiniidiir. Bu kafa yaplsl, Gazi ayaklanrnasl slrasmda, rnernurlann eylernlerini "sagduyu" adma iptal eden veya katliarncllar devrirncilere
saldlrlrken "biz yokuz binba~lrn" diyen, kogu~lar1m
bo§altan kafa yaplsldu.
Teror demagojisine ortak olma: Son iki YII, iilkernizde "hapishaneler sorunu" ve 19 AralIk katliamI, diinya ~aplnda i~e 11 Eyliil somaSI itibarlyla,
teror dernagojisine belki de en yogun bi~irnde ba~vurulan biT donern olrnu§tur. Ve i~te tarn da ooyle
biT donernde, Kiirt rnil1iyet~iligi a~1ktan,reformist
legal partiler ise "her tiirlii §iddete kar!jl <;Ikma"adlna teror dernagojisine alenen ortak olmu~lardu.
KADEK, bu tavnm "terore kaT!jlYlZ... terore kar§l
"Parlamenter zeminde" dahi, genel
olarak korolo dt1zenleoyomlo, ORa
oymaYl vaadedenlerdegil, kurolo
diizenle "~atl§mah" bir goriiniim
verenler, memnoniyetsizligin
yoneldigi kanal olmo§lardlr. AKP
ve Gen~Parti'nin Oylarl daha ~ok
bo nitelikteki oylardlr.
i(jbirligine hazmz" ~eklinde programma koymaya
kadar gottirmti~tiir.
KADEK, daha kurulu~ a~Iklama.~llll yaparken
"terore ka£§lY1Z"diyerek, emperyalizmin ve oligar~inin duymak istedigini soyledi. Legal particiligin
"kor teror" soylemleri de, "her tiirlti ~iddet kar~lth~" da, emperyalizm ve oligaf§iyIe arm soylemi benimsemektir.
Reformist partilerin (ve onlarm yonlendirmesi
aItmdaki sendika ve odalarm) esnaf eylemleri kaf§lsmdaki tavn bu a~ldan son derece karakteristiktir.
A~Ik~a bu eylemler kar~lsmda "diizen" tavn koymu~lardlf. Esnafm taleplerini, eylemini desteklemek, eylernlere polis saldmsl ve provokasyonuna
kaf§l ~Ikmak refine, esnafa da "sagduyu" onermi~,
onlara tam bit siyasi basiretsizIik omegi olarak
"Emek Platformu 'nun yapacagl yasal mitingi" bekIemelerini onermi~lerdir.
i§te bu iki noktada somutl~an politikalann sonucunda, reforrnizm, s~im ortammda bile "besap
soracailZ!" demekten tirken, Susurluk gibi "netameli" konulan fazia anmamaya ozen gosteren bit
propaganda ytirtiUti. Boyle yaptIklan noktada ise,
ofkesinin, tepkisinin terctimanl oiabilecekleri ~e~itIi halk kesirnlerinin oylanm da kendilerine ~ekemediler.
"Pariamenter zeminde" dahi, genel olarak kurulu dtizenle uyumlu, Dna uymaYI vaadedenler degil,
kurulu dtizenle "\"8tJ§mal1" bit gortintim verenler,
memnuniyetsizligin yoneidigi kanal olmu~lardlf.
AKP ve Gen~ Parti' Din oy Ian daha ~ok bu nitelikteki oylardlf.
ittas; "devrimci hareketin
yokolmasl" iizerine yapllan
politik ve orgiitsel hesaplarm da
iflasldlr
Ulkemizdeki haliyle legal particilik, en ozet tarumlyla, inan~1ZIIgm ve giivensizligin iiriintidiir.
Devrime, sosyalizme inanllmamakta, halka gtivenilrnemektedir. Devrimin ara~lan (ba~ta devrimci
biT orgill), devrimin temel yolu (balk sava~l, SilaWl
miicadele veya ayaklanma) bundan dolaYl reddedil-
~
mi§tir.
inegalite temelindedevrimci bir orgtittin varolabilecegine,boyle bir orgiittin diizene kar§l silahlt
vera silahslz (uzla§maclolmayan)miicadeleyi siirekli ktlabilecegine, inanmamaktadlrlar.inanmaymca bu ara91arlyaratmaya,bu yolda yiiriimeye de
gerekyoktur.
12 Eyliil yenilgisi bu inan9slZhglortaya 9tkarffi1§,hapishanelerdekiteslimiyet politikalarl da bunu peki§tinni§tir. Sosyalist iilkelerdeki kar§l-devrimIer ve kapitalizmin restorasyonuinan9slzltklanrn dahada biiyiitmii§ttir. Legal particilige kesin kafar verdikleri donemise, iilkemizdeinfazlar ve faili
m~hullerin en yogun ya§andlgldonemdir.Oligar§i
devrimci orgtitlerekar§l a9lk9aimha politikasl uygulamaktadlr.
inan9s1zolduklan i9in, 0 ko§ullardadevrimci bir
orgiittin Ya§ayabilecegine
de inanmazlar.Boyle 01dugu i9in, oligar§inin devrimci hareketevurdugu
darbelerin ardmdanyapngl "beyinlerini daglttlk,
koklerini kazIdtk" a91klamalannaherkestenonce
onlar inarur. Ve herkestenonce onlar, bunu yazlp
9izerler (nitekim hattrlanacaglgibi 19 Araltk'ta da
aynenooyle olmu§tur).Diyebiliriz ki, iilkemizdelegal particiligin teorile§tirilmesindeve legal partili
mticadeleninbir "strateji" ve "tek ara9" haliDegelmesinde,her zamandevrimci hareketinyokedilecegi hesablda belirleyici bir etkenolmu§tur.
Bu konudabir 90k kez YanIldllar.Ama yanIlglIan da onlann bu hesabllll degi§tirmedi.Degi§tirmedigini 19 AralIk' ta tekrar gordtik.
KUrt rnilliyet9iligi a9tk9a tasfiye oldugumuzu,
arttk kendirnizitoparlamamlzmzor oldugunuyazdI.
TKP (siP), daha operasyondadoktilen kanlanmlz
kurumadan,duyduklan sevinci gizlemeyebile gerek duymadandevrimci demokrasinintasfiye oldugunu ilan etti. ODP ve EMEP reformizmi bu kadar
a9lk bir "vefat ilarn" yazmasalarda, "intihar 9izgisi" deyi§lerindenoDlanDda yokoldugumuz vera
yokolocaglmlz konusunda aym fIkirde olduklarl
a9lktl.
Sadecebu olgu bile, reformizrnin devrimden,
devrimcilikten ve Tiirkiye devrimci hareketigergegindenruhen,siyaseten,kiilttirel ve bilimsel olarak
9
ne kadar uzaga dii§tUgiinii gostenneye yeter. Tiirkiye devrimci hareketinin giiciinii artlk i~lerinde duyrnad1klaTlgibi, tesbit edebilecek kadar bile yakImnda degillerdi. Bu nedenle yanl1§ tesbit ve tahliller
yaptllar. Yanll§ beklentilere girdiler.
Burjuvazi, oligar§i, tUrn tarihsel tecriibesine ragmen, halkm rniicadelesini, devrimin ko§ullarml ve
gii~lerini tUrniiyle yokederneyecegini bilir ama SImfsal kiniyle yoketrne operasyonlanna giri§rnekten
geri dunnaz. Slk slk devrirnci hareketlerin kokiiniin
kazmdIgmdan, beyninin dag.tIldlg.ndan sozeder.
Arna devrirnciler boyle biT propagandaya nasII inamr? Dahasl, kendileri nasIl bunun propagandas1ll1
yapar hale dii§er?
Devrirnci harekete §u veya bu bi~irnde darbeler
vuruldugu her donernin ertesinde "refonnizmin
oniiniin aflldlgl" varsayIllf. Genel olarak yanl1§da
degildir. Arna iilkernizdeki refonnizrn boyle biT
"bo§lugu" degerlendirebilecek bir dinamizrnden,
ciddiyetten ve siyasi cesarettende UZaktlf. Hesaplanm fa§izrne ragmen "dev/ete giiven venne" ve
"devrimci haraketin, miicadelenin yokolmasl" iizefine kunnu~lardlr.Boyle biT hesabIn tutrnasl rniirnkiln degildi ve tutrnaInl§tlf. Devrimci hareketin en
zor donernlerinde, dolaYlslyla siyasi arenada belli
biT "bo§lugun" da oldugu donernlerde bile, reforrnizrn ciddi biTgeli§rnegosterernedi.<;iinkU geli§ebilecegi yerlerde yoklardl. <;iinkii geli§ebilecekleri
biT pratigin i~inde degillerdi. Halkm a~IIga, zulme
kar~l rniicadelesinin, a¥lIk ve zuliirn i¥indeki saYIsIz
dertlerinin yantnda olmaYlp, kendi "gUndern'lerine
"Devrimci harekete §u veya bu
bi~imde darbeler vuruldugu her
donemin ertesinde "refo!/miZlllin
oniiniin Of/lillii" varsayllJr. Genel
olarak yanll§ da degildir. Ama
iilkemizdeki reformizm boyle bir
"bo§lugu" degerlendirebilecekbir
dinamizmden, ciddiyetten ve siyasi
cesarettende uzaktlr.
10
ve kendi "bolgelerine" kapanml§lardl.
KUrt milliyet~iliginin gtindemi, aslmda dil sorununa indirgenmi§, uyum yasalannm ~Ikmaslyla da
"yasalann pratikle§tirilmesi" talebiyle smlrlanml§
biT "KUrt sorunu"ndan ibaretti. "Kendi bolgesi" ise,
ancak milliyet~ilik duygulannm belirleyici oldugu
Ktirtlerle smlrllydl. Ulkede "kriz" ya§anlyormu§,
halk yiizde kIrk yoksull~ml§, cumhuriyet tarihinde
ilk kez esnaf meydanlardaY1ll1§,devrimciler hapishanelerde katledilmi§, bunlann hi~biri onun i~in
"oncelik" ta§lmadl; 0 dtinya ylkllsa da "en ba§ta
Kiln sorunu"diyor, ba~ka biT §ey demiyordu.
Reformizmin gtindemi ise, teorik olarak (daha
dogrusu, sozde) biT ~ok §eyi kapslyor gibiydi, ama
pratiklerine baktlgmlzda, bu gUndemlerin pratiklerinde yeT almadlgml, pratiklerinin daha ~ok oligar§iyle ~atl~maya yola~mayacak, istanbul bogazlmn
gtivenligi, ~evre sorunlart, marjinal kesimlerin talepleri, baz istasyonlan ~er~evesindedola§lyor, i§~i
ve memur sendikalanmn pe§inde kendilerini varetmeye ~alt~lyorlardl. "Kendi bolgeleri" de buna uygun olarak, yoksul halktan uzak, kU~Uk-burjuva kesimler ve i§~i-memur sendika bUrokrasisiyle smlrhydl.
Politik ve pratik olarak boyle §ekillenmi~ partileTin geli§me saglamasl, yoksul balk kitleleri i~in biT
~ekim merkezi olmasl mtimktin mtiydti?
3 Kaslffi bunun mtimktin olmadlglll1ll teyid tescil
edilmesidir .
"Devrimci tom degerlerin, fedakarIlk yapan kadrolarm, bedel Odeyen,
risk alan devrimciligin "tukaka"
edildigi, emek~iIigin degil tembeUigin adeta kutsandlg., "dozen i~inde
bir yerlere" gelmenin oviinillecek
bir marifet olarak onaylandlil bir
yapIda, tabii gUn gelmi§,partinin
kIasik faaliyetlerini yiiriitecek adam
bulunamaz hale gelinmi§tir.
mas, sadecereformist
politikalarm degil, bu
politikalara gore §ekillen.en
"orgiit"lerin, "kadro"lar.m da
it1asldlr
ODP'den EMEP'e, TKP'den HADEP'e, bu partiler, geldikleri nokta itibanyla, reformizmin tiirn
karakteristik ozelliklerini ta§lffiaktadmar. Reforrnizmin (ve revizyonizrnin) tarihsel olarak da ~ok
kez tamk olundugu gibi, dayandlgl asll kesim ~
aristokrasisidir. ODP ve EMEP de, asIl olarak birka~ i§~i sendikasmdaki, memur sendikalanndaki,
meslek odalanndaki "list yonetirnlerdeki" etkinliklerine dayanarak vardlrlar. Sozkonusu aristokrasinin kendi tabanlarmdan bile ne kadar koptuklannl
bu se~imler ~lplak olarak gosterdi. Bu aristokra."iye
clayananbiT orgill yaplsmm farkll biT varhk gostermesi rniimkiin degildir.
Devrimci tiirn degerlerin, fedakarl1k yapan kadrolarm, bedel odeyen, risk alan devrimciligin "tukaka" edildigi, emek~iligin degil tembelligin adeta
kutsandli!;1, "diizen i~inde biT yerlere" gelmenin
oviiniilecek biT marifet olarak onayland1i!;1biT yap1da, tabii giin gelmi§, partinin klasik faaliyetlerini
ytirlitecek adam bulunamaz hale gelinrni§tir.
"OzglirllikC;ii sosyalizm", ODP'nin alameti farikalarmdandu. Arna bunda da biT ozglinllik yoktur.
Reforrnizm ve revizyonizm, ta Bernstein'lardan,
Kautsky'lerden bu yana "proletarya diktatorliigU"nlin reddedili§iyle tarif edilir. "Ozgiirliikfii 505yaliznl" de bunun "c;agda§"tarifinden ibarettir. Kiirt
milliyetc;iligi de "reel sosyalizm" diyerek sosyalizme clair her§eyi ktilliyen mahkum etmi~tir. Ocalan
buakm sosyalizmi, "iktidar" diye bir hedef ve kavramm dahi, artlk literatiirden ~lkarlhp yerine "li~lincli alan" diye adland1rd1g1,
bildigimiz sivil toplumculugun konulmasml ongormektedir. Diizen i~ile§me politikasl derinle§tik~e, Kurt milliyet~iliginin
legal partisinde octa kesimlerin, sendika, oda aristokrasilerinin aglrhgl one ~1krn1~,
bUlla gore yeni biT
yonetici kadro tipi olu~rnu~tur.
Gorlildugli gibi, biT orgiitte, her~ey (politikalar,
kadrolar, orgiit bi~imleri...) birbirine baglI olarak
II
§ekillenmektedir. Birindeki ~iiriime, savrulrna, otekileri de ka~mllmaz olarak aym ~ilriimenin, savrulmanm i~ine ~ekmektedir. Bu nedenle, en ba§ta, legal particiligin seyim muhasebesinin sadece§u veya bu noktayla smlflanma.<;mmmilmkiln olmayacaglnt yazdtk. Mesela, sadece "ko§turacak yeterince
adam seferber edemedik" tesbitini yapmak dahi,
ciddi biT muhasebe yapant, "peki neden?" diyerek
ta en ba§a,kadro politikasma, dilzen iyiligin tercihine kadar gotilrecektir. Gotilrmek de zorundadlr. Bu
sonucu yaratan nedenlerin kokenine inmeyen biT
muhasebe,reformizm i~in her§eyi yarm yine tekrar
edecegi anlamma gelir.
Dayanl§ma, dostluk
kiiltiirtiniin, iIkelerin
yokedilmesi... Sola bencilligin,
~IkarClllglD hakim klllDmasl...
Aym ovgtiler, "dtizene gtiven venne" adllnlanm
attlk~a Ktirt milliyet~iligine de yapllml§tlT. Burjuvazi Ktirt milliyet~iligine alenen yol gosterrni§ ve onlar da 0 yolu izlemekte biT sakmca gonnemi§lerdir.
Oligaf§i reforrnizmi i§te boyle koriiklUyor, bOyIe
yonlendiriyor. Arna reforrnizrnin bu noktada anlamadlgl §udur; §u veya bu noktada dtizene muhalefetleri sUrdtigu mtiddet~e, oligaf§inin yoketrnek istedigi degerleri, §u veya bu bi~imde dile getinneye
devam ettik~e, verdikleri tavizler, inkar ettikleri, hi~
biT zaman oligaf§i i~in yeterli olmayacak, oligar§i
hep daha inkarl dayatacaktlr. Bugtine kadar ki stire~
de bOyle geli§mi§tir. Son ~arplcl omek, F tipleri konusudur. Herhangi biT refonnist partinin, en azmdan kendi refonn mUcadelesidogrultusunda duyar-
SlZ,ilgisiz kalamayacag. bu konuda, oligaf§i, onlardan bunu da yapmamalanm istemi§tir. Bu kadar
aleni biT zulme dahi kar§l ~tkmamalarml dayatrnl§tIT. Refonnizm bu dayatmaYl da kabul edip, oligarDevrimcilerden uzak durulursa, direni~ten, <r'at.I~§inin daha fazla icazetine mazhar olurken, onYlllarmadan, dayanl§madan uzak durulursa, oligar~inin
dIT zulmUn ~ok ~e§itli bi~imlerini ya§ayanhalkm da
kendi onlerini a~acagllll, ooiillendireceklerini du~uovgtistinti kazanmamt§lardlf tabii ki. Boyle biT zulnuyorlardl. Evet, biT anlarnda ortada bir ooul vardIr.
me maruz kalanlart yalrnz bITakanlartnhalka gtiven
"Odtil", hapishanelerdebiT tek ODP'1inin, EMEP'livennesi, zulme kaf§l olanlarm destegini kazanmasl
nin, TKP'linin olmarnasldu. (Ger~ekt.en gariptir;
mUmkUnmtiydti?
komunist suatllll, devrimci slfatIm ta~lyorlar, em3 Kas11llbunun da mUmkUn olmadlgmm tesciliperyalizme, somurgecilige, olig~ik duzene kar~l
mucade]eettiklerini soyluyorlar, arna i~ride "onlardir.
dan" kirnse yak! Bir gariplik, a<r'lklanmaslgereken
biT ~li§ki var. Ya onlaflll komtinistliginde, devrim"Hedetimiz balk iktidarldlr.
ciliginde, verdiklerini iddia ettik]eri mucadelede biT
BaglmslZllk, demokrasi ancak boyle
yanl1~hkvar, ya da bu tilkedeki rejimin f~izm olmabir iktidarda miimkiin olacaksa,bu
Sl, oligar~ik diktatorltik olmasmda biT yanh§lIk val!)
ODP siyaset sahnesine 91kugmda, hatIrlanacaktu, burjuva medyada btiytik biT ovgti ve sahiplenmeyle kar§llandl. ODP Genel Ba~kanl, bu "tuhat'"
durumu, "burjuva basmdabulunan kendi/erine sempati duyan arkada§laila a91klamaya9al1~uken,hi9
ku~kusuz meselenin oztinu gizlemeye <r'al]~maktaydl. 0 da ~ok iyi bi]iyordu ki, burjuva medya, devrimden vazg~,
diizene lltihak edt,i aIkl§byordUo Dtintin "illegal" orgtitlerinin, silahll mucadele
veren, halk sava~m]savunan orgtitlerin ~imdi adeta
bunlara "tovbe" etmi~ olmalanru alkI§JJyordu.
iktidarm "diizenin parlamentosunda" oy besablyla kurulamayacag.
tarihsel olarak sabittir. Se~imtaktiginin §u veya bu bi~imde olmasmdaD daha onemli olan, bu nedenle
parlamenter bayallerin mi yoksa
devrimin mi biiyiitiildiigudiir.
Reformizmle devrimciligi se~im
konusunda ayIrdeden budur.
12
Tiirkiye solu, her ne kadar ovUnillebilecek biT
§ey olmasa da "birlik olamamamn tarihini" yazlyor.
1980'lerin sonlarmdan bugUne, infazlar doneminden Susurluk donemine, 1996 saldmlaTlndan ~ubat
krizine, IMP talimatlanmn biT biT uygulanI§mdan F
tipi saldmsma... solun birliginin, orgtitlti halk gU~lerinin birliginin 4"~m~
zonllllll, lICiI..." 01dugu biT ~ok donem Ya§andl.Ama tUrn bu donemlerde, sol, ka~lmlmaz olandan ka~mmaYl, acil olanl
belirsiz geleceklere ertelemeyi ba§ardl!
Bu arada ~e§itli birliktelikler olmadl degil, oldu.
Ama hi~biri ihtiyaca cevap olamadl.
Se~imler birlik tartl~malarlnl yeniden yogunla§tlfdl. Tartl§maYI yeniden gtincelle§tiren nedenin
"se~im" olmasl, ba§tan biT eksiklige de i§aret edirOT; ama gelinen nokta itibanyla onemli olan, tartl§maYl "setillle elllleb/i oilllll.Ymlw lJil'li/e" yoneltebilmektir.
S~imi
hedeflemeyecekse, neyi hedefleyecek?
Bunun da cevabl, hem genel siyasi tabloda, hem de
bizzat 3 Kas1ms~im sonu~land1r.Sol adma se~ime
katllanlarm se~im ba§ar1s1zl1glnlnbiT ~ok nedeni
vardtr; bunlar tart1§llabilir, ama §u tartl§llmazdlr;
ba§ans1zhgmtemel nedenlerinden biri, kitlelerin taleplerinin kuc;aklanamamasl,halkm a~hga ve fa§izme kaf§l mUcadelesininin orgiltleyicisi olunamamaSl, oldugu kadarlyla da bu mticadelelerinin i~inde
yeTahnmamaSldlr.Solun tarihsel misyonu a~lsmdan
da, gtincel gorevleri a~lsmdanda bu noktada btiytik
biT bo§luk vardu. 0 halde birligin oncelikle Ustlenmesi gereken rol de bu bo§lugun doldurulmasldu.
Ttim dti§tince, parlamentoda, belediyelerde koltuk kazanmaya yonelik biT birlige yonelirse, koltuk
hesabl yapanlar da dahil, kimse bundan kazan~l1~1kmayacaktu. BUttin olarak sola kaybettirilmi§ olunacakt1r. Parlamentoya yonlendirilen bo§ umutlar1 degil, her alanda halkm mUcadelesinive orgtitlenmesini btiytitmeye ihtiyaclmlz VaT.Birlige de bunun i~in
ihtiya~ vaT. Politikada, pratikte, kitle orgtitlenmelerinde, sloganlannda boltik por~tik olmu§, etkisizle§mi§ ve bulla ragmen bjraraya gelmesini beceremeyen biT sol, emperyalizmin ve oligaT§inin avantajl
halindedir. Oljgar§j, bu avantajilll tepe tepe kul1an1yor. IMF, bu durumu tepe tepe kullanlyor. A~, bask! altmda ve ofkelj, tepkili halk, ofkesini ortaya koyacagl biTara~,a~l1gazulme dur diyecegi biT yol bulalnlyor. Halka boyle biT yol a~abjlecekbirligi olu§turmak, tUrn sol gU~lerin halka kaT§l sorumlulugudur. Bu sorumluluk, tUrn hesaplarm ve kaygllarm
tizerinde olmahdu. A~larm derdini ya§amayan ve
duymayan, oltimlerin aC1Sillli~inde hissetmeyen bjr
sol olamaz. Bu ac1Ylduyanlarm ise, bu noktada sorumsuz, dUYarslZdavranmaya hakkl olamaz.
3 KaS1mmardmdan "sefimlerde solun silindigi,
13
~
eridigi..." Uzerine bir ~ok §ey soylendi, buradan hareketle degerlendirmeler yapIldl. DUzenin biT par~aSl olmaYI reddeden solun tek degerlendirme kIstasl
"se~im sandlgl" olamaz. Zaten solun durumunun
gortilmesi i~in ilIa se~ime bakmaya da gerek yoktur. Bir "etkisizle§me" oldugu a~lktlf. Bu, IMF politikalarIrun film ekonomik, sosyal sonu~lartna kar§l, zulme kar§l, meydanlarda, hayatm ~e§itli alanlanuda orgiitlenemeyen direDL,lerde a~lga ~lkan biT
etkisizle§medir. Sandlkta gorillen bunun sonu~lanndan biridir. Bu anlamda, solun tartl§masl gereken
"sandlktaki ba§artSIZllk" degil, hayatm her alanmdaki, miicadelenin her bi~imindeki yetersizliklerdir.
Bizim tartl§maInlZ, kitleleri niye se~im sandlgma
ta§lyamadlglffilZ degil, kitleleri niye fa§izmin kaf§lsma ~lkaramadlg1ffilZOlmalldIr. Eger parlamento da
biT ara~ olarak kullanIlacaksa, bunda ba§artll olmanm yolu da fa§izme kar§l milcadeledeki ba§artmIZdan, etkinligimizden ge~er. Sol, halkm dUzenekar§l devrimci, demokratik mUcadelesini orgUtler.
TUrn rnilcadele bi~im ve ara~lanm da bu dogrultuda
kullanIr. Sonu~ olarak, tartl§mamlz, sandIkta nasII
daha "ba§anh" oluruz tartI§masI degil, halkm devrimci, demokratik milcadelesini nasll geli§tiririz tartI§masldlf. Parlamenterist zeminle, devrimci zemini
aYIrdedenbudur.
Miimkiin
olan nedir?
Bugiin hemrlkir olunmasl gereken
ve hemfikir olabilecegimiz birligin
muhtevasl
I'Wol:lor PCozgOr/Okier mO-
code/esiniorglJt/emel:ifin /Jir~tir.
Otince.} olarak solun ontindeki gorevin, hayatm
her alanmda haklar ve ozgtirltikIer rnticadelesini orgtitlernek oldugu konusunda, hernen herkes hernfikirdir. FarkIl kavrarnlar kullamlsa da, reformist
devrirnci ttirn siyasi hareketlerin, mrn kitle orgtitlerinin a~lklamalannda bu goriiltiyor. Daha biiytik
gorevlerin ba§anlabilrnesinin, veya "stratejik" hedeflere dogru ytiriintilrnesinin de bugtin buradan
ge~tigi, tartl§llamayacak kadar a~lktlr. Daha a~lk~aSl, bu gtincel gorev yerine getirilmeden, ne parlamenteristler gelecek se~imler i~in bir umut duyabilir, ne de devrimci mticadeleyi geli§tirmeyi hedefle-
yenler stratejik adlmlar atabilirler.
Halkm silahh SaVa§InIgeli§tirrneye ~all§mak da,
gelecek se~imlere hazlflanmak da, farkll strateji ve
politikalara sahip siyasi hareketlerin hakkIdlf. Kimse, birbirini bunlardan ahkoyarnaz. Arna yine kirnse, solu birle§tirmesi gereken biT birligin, ne birincisine, ne de ikincisine tabi klhnrnaSInI dayatamaz.
Arna her iki anlaYI§1savunanlar da haklar ve ozgUrlUkler mUcadelesinigeli§tirmekte biT araya gelebilirler. "Hemfikir Olabilecegimiz" zemin budur.
Bu aym zamanda "hemfikir olmamlz lereken"
zernindir. Ba§ta i§aret ettigirniz gibi, bu gUncel gorev yerine getirilernedigi stirece, daha bUyUk adlrnlar atIlamaz.
Oligar§inin kesintisiz bi~imde stirdtirdtigti ve sadece devrirnci hareketi kapsamaYlp derece derece
tUrn solu hedefleyen imha, tecrit ve tasfiye politikaSImn ba§arISI,biT yerde, bizim, kitlelerin haklar ve
ozgtirllikler rnticadelesini orgtitleyip orgtitleyernernernize bagh olarak §ekilleniyor. HayatIn i~inde bu
noktada varltk gosterernedigimizde, oligar§inin ku§atmaSlnInher gtin daha da sIkIla§acagl,her talebin,
her kazanlffiIn ~ok daha bUytik bedelleri gerektirecegi a~tktlf.
"Tosfiye etJllek ifiII once tecrll ell" Oligar§i bu
politikayt uyguluyor. Tecrit etrnenin en onemli
ayaklartndan biri de, sol, devrirnci, dernokrat gti~leri birbirinden uzakla§tlflllaktlf. "Teror" dernagoji-
14
siyle bunda olduk~a mesafe katettigi ortadadlr.
Arna mesele sadece"teror demagojisi" de degildir.
Silahll miicadeleyi savunan devrimci hareketlerle
bit araya gelmeyenler, kendi aralannda da daha
ba§ka nedenlerle ciddi, giincel gorevleri iistlenebilecek biT birlik olu§turamaml§lardlr. Sonu~ta, solun
biT ~ok bOllimii, oligar§inin dayatmalanyla kendi
i~ine kapanffil§ adaclklara donmii§tUr. Zaman zaman 40, 50 hatta daha fazla imzal1 ortak a~lklamalac yaptlml§ olmasl kimseyi yanlltmasm; bunlar imza saytlarmdaki kalabaltkltga kar§m ciddi biT muhalefet giicii olamaIn1§,bu tabloyu degi~tirecek, oligaf§inin bu oyununu bozacak biT rot oynamaml§lardlr. Bu tUr a~tklamalar da daha ~ok solun kendi i~ine kapantkllglnm sonucunda geli§mi§ bit tarzdtf.
Meydanlara ~tkrnayan, direni§ orgiitlemeyen, fa§izmle kendi ~izgisinde ~att§maYl gaze alamayan
kurumlar, bOyle 40'1, 50'si biT araya gelip bit a~Iklama yapmca ortalIk ayaga kalkacak, iktidarlar sarsllacak santyorlar. "Normal" olarak bOyle Olmasl
gerekir tabii. Dii§iiniin iilkemizin hemen tiim sendikalarl, tUrn meslek odalan biT araya gelmi§ bit §ey
soylliyor. Bu tabii onemli, ama demokrasilerde!
Oysa Tiirkiye'de fa§izm vaT. Bu ger~ekten ka~lldlgl i~in, bu "muhalefet" tarzlmn etkisizligi, yanlt§ltgl, i~inin bo§lugu defalarca goriilmii~ olga da, oyun
si.iriip gidiyor. Oligar§i de bunlan kaale almlyor.
Bugiin ihtiya~ duyulan, sozu
edilen gorevi yerine getirebilecek bir
olu§umun niteligi, anti-emperyalist,
anti-f8§ist olmalldlr. Neden ozellikle
bunu vurguiuyoruz; ~unku sol kaybettigi nirengi noktalarma yeniden
donmelidir. Anti-emperyalist olunmadan, anti-f8§ist olunmadan sol olunmaz. Legal particiligin on fIll ve 3
Kaslm ~imleri, bunun olabilecegine
dair yapllan teorilerin de, ongorulerin
de
iOasmmg6stergesidir.
Daha once olu~turulmu~~e~itli platforrnJar,birlik bi~imleri, ah~tlagelrni~"ortak" harekettarzlarI
~Ik]~noktarnlZolmamahdlf.Biz, pratik olarak hakJar ve ozgtirltikJer mticadelesiniorgtitleyecek biT
birlik yaratmakdurumundaylZ.
anti-f8§ist olmabdlr!
Aoti-emperyalist, aoti-fa§ist 0100Madan sol oloomaz; Anti-emperyalist,
anti-fqist olmayan bir birlik, halkm
ekooomik, demokratik miicadelesioi
orgiitleyemez!
Birlik denilince tabii hemen ardmdan "nasd bir
birlik?" sorusu geliyor. ~ok soru]mu§ ve \ok da \e§itli cevaplar verilmi~ biT sorudur. Bu nederueburada ayrmtiya girnleyecegiz.
Bugtin ihtiya\ duyulan, sozti edilen gorevi yerine getirebilecek biT olu~umun niteligi, anti-emperyallst, anti-fa§ist olmaltdlf. Neden ozcllikle bunu
vurguluyoruz; <.'UnkUsol kaybettigi nirengi noktalarma yeniden donmelidir. Anti-emperyalist
olunmadan, anti-fa§ist olunmadan sol olunmaz.
Legal particiligin on rIll ve 3 Kaslm ser;;imleri,bunun olabilecegine clair yapilan teorilerin de, ongorulerin de iflaslflln gostergesidir.
"Blok" da, ODP de i\inde olmak Uzere, reformist legal partiler, ~oztimti, umudu soldan bekleyenler i~in bile \ekim noktasl olamadllar; \ilnkti
"sol" olup olmadlklarl tartl§lllf haldeydiler. Antiemperyalistlikleri de, anti-fa§istlikleri de muallaktaydi. Ne lMF'ye meydan okuma vardl, ne NATO'ya, ne ABD'ye ve Avrupa'ya. Artlk oruara
meydan okunabilecek biT donemde olunmadlgma
ikna olmu~lardl sanki. IMP politikalarma bile aleni
kar§1 r;;.JkamaYlp
"bor\larm ertelenmesinden" sozedebiliyorlardl ancak. Fa§izmin infazlanm, kat]iamlanm, i~kence]erini ve hesap sormaYl da s]oganl~tlrmadllar. AB, TUsiAD gibi gti~ler, "solun bu hali"ne memnun olmu~lar, bu solu "ger~ek~i" bulmu§lardlf. Ama bu "ger\ek\ilik", halkm a~hk ve
zulilm kaf§lSmdaki duygularlna uymaInl~tlf. Evet,
..lIPn~3p
30UOS
.llq Z1SW~'Bq U'Bpuoq 3P IS3WJ3 3P'BJI
3P.l3fl.l'Bd U'Bd'BAISlfo8'BW3P ]fn,,13
-J3AlIlJUI" '(~3P 'BP(OSIUIPU3]f 'UJ.l3(
- PId3J 1§.I'B]f3.13pSI[8A.l3dW~ .lQ§IW[8
.
-RPUruoz )[~WS~P~U RPR})[OU nq S~)[J~q '~J~Zn )feW
-10 !UJZ!WJOj~J dOg
'~![!:)1~A!U!W
:IJ'D)l R}SRg
"J~Il!P~PU!:)! !1~SRA!SRuwI
-RAO ~A RW1RPIR 'J~[U~A!P zrununARS "ZRUW[nUnARS
J~I)[mJn'azQ ~A JePfRq !SRA!S '~WOUO)[~
URpRwIDf
-I:) ISJe)[ ~UJZ![Rf..JadW~ :Jnpns )[~:)J~'a 'ISR:)RSI)l "JQ
'I!~~P 1J!1~W'D:}f'Dq
nq RA~A ns 'uR[dsR'a )[Rt{ [~Jm[JPI
'1.I'B(1UO}O} U'B.I'BA
-)fe:)R)[I:) JeJUDq RZIUISJe)[ 'RPZIUI~Q)[I:) ISJe)[ ~wInz
.JlpldsR'a unun:}f°lq !sJe'a!IO-UJZ!fRf..Joow~
'BUQ[8 .m(~A'B IUIS'B.lIW (3SqJ.l
-'B:JJSJ('BA.l3dW3-pU'B UOUO(OS3API.I~J.
~A R~IJ:)V
~A I)[SRq U!U!sJe'ano 'Rp UR1RJeAI~IJ:)R RpUWJUR)[!W
-3my UIU~ln3J3A!I(JUI J.I~~ 'J.l3W}UU.I
-~8 lI§lp !I31 3(AIWZJ[8A.l3dW3 'BdO.lAV
'[RASOS ')[!1RJ)[OW~P '){!Wouo:}f3
"l!P!WZ!fRf..J~dw~
UR)f!J~WV ~A RdruA V RP URJnp RpUISR:}fJeununWJnz
'BA'BW'B(A'BUO
3nq m~IIU'B8.1lp[8s
"UI.I'B(D3(OS"
U'B]fI.l
}[8.I'B(O (3U3D
-ouo:}f~ !PJU'D:j .JIPZRWIIUI:)R)[ Z!U~W!~ ~[~pR:)nW IS
-Je)[ ~WZ![Rf..Joow~ 'Z!U~S){~:)~J~A !S~I~pR:)nW J~Pfm
-In'azQ ~A JR[:}fRq ~PU!S~A!)[Jfi.L unun'anq J~~3 '.IIIJ
-~(D(Un.IOZ
-~~" U!:)! ~W'RW'Rl~n
~wye
emwSIq U!U';}ZDPzDpddDP eA~A
!U!~~ze:)! U!U!l~[W!S~){
m~
U!U~P
':'{em
-eW){1:) ISJe){ ~U!w!){ dI){1:) ISJe){ ~U!W!){ dUIAe ~1~J!l
-O~~te){ ~A!P" ooolSm)(lJ.I1?[I:JWll[S!nq" '"nsoll~1JP U!U
-!)(~1.Q~[1~[A~P nq" ',,[!:j~p
-Ies U!WZ!Sed °llplse:)led
ISm)( lJUl!q nq" muelll1P
l!q U!u~I~pe:)Dw
ISJe){ ~W
-Z!SeJ U!:)! [OS 'DJQ1~~~A DfSRq ){!I~UQA ~U!W!S~){ l~q
UI){1RQU!WZ!Sed °l!~I~pe:)Dw
ISJe){ ~WZ!SeJ 'IoS
"lI~~:)eAeW){1:)
~A 11~SIW
-eW){1:) u~wyo
UJZ!SeJ 'wz!seJ '~IA,,!S~WY!l!~S~I
-){!~eJd" UllefBSRA ° 'eIA"llefBSRA wnAn aA,gy"
°l!pal';}ZD ){~WU!I
-!S ~SA~~l~U
.qq ~...d
RpURUWZ IUAR '[!~~P t{!:)J~1
l!q )[!rOIO~P! ~:)~pRS ng "JlpI[RW[O
!lms!I8l.Jadma
-pUB '!J!q U~PU!J~[)[!I~1!U I~W~1 1J!~!Il!q l!q URlrum
-sn[o ~J~Zn )[~W~pn'aJQ !U!S~I~pR:)'Dm J~PffiIJfi'aZQ ~A
JePfRq UDffRq '!)f JIpIAR[OP U~pJ~[U~P~U nq umng
.J!P[!~~P :)nuos J!q ZISWI~Rq
URpunq ~p !S~W1~ ~pRj! ~PJ~I!1Jed URdRA !S!rO'aRW~p
)[!I"!:)1~A!ffiW,,
'I!~~P RP[OS !U!PU~)[ 'u!J~I!)[d~
U11IeAewsnuo){ eIJeIdlfB){
o~p l~Il!I!qeAeW'RIue
efB){dd nz
ISJe)[
~J~ps![Rf..J~dw3.JQSIWIR RUQfR JePfRAR IUISRJ!W
[~st{!.ffi:) 1S!fRf..J~w~-!1UR ununIos ~A!)[J'D.L 'UR[Wm
-m URJeA RARUWIARUO~I!q IUI~I[UR'aJIPfRS UR)f!J~WV
U!U!~m:)1~A!U!W
-Z![Rf..Jadw~
:IJ'D)l '!J~[mut1JQ'a I[STp !I:)! ~IA!W
RdruAV
"UIJeIn:)Ios"
)feJeIo I~u~D
U~P1D~eJ~~!I~p ,,~I~pe:)Dw ISJe){ ~WZ!S
-eJ '){!I~S!SeJ-!~ue" 'eulpe
'WlfBAeW[O l:)ue~oIS
"JI1)fe:)
-R[O JOATII1R{UR.""!~!PI~'a RUIurn{UR !SRJ)[OW~p U!:)!
U!UJZ!IRf..J~w~
euueJUlAeA U!UJZ!uuoJ~"M "lnpnSnUo){zQs ap U!:)! ~I
~A!)fJn.L U!U,!~nJ!g RdnlAY 'n~npIo !q!qt?s U!UI~1S!S
!SRA!S )[~1 U~J!1S!I~'a "I~I{URSIJ!" ~A !J~I:)n'a !:)!1~J'D
-nwn~npIo
~P~)[ID l!q U~I!~~UQA ~IWZ!SeJ 'JeJue~q
-~pe:)Dw ISJe){ ~wZ!seJ ){![Z!Sl![aq
mAe 'eS){OA JeISDf
-I:) ISJe){ ![~~D:) ~A ){1:)e aUJZ!fBfJ~dw~
°llp~W'RW'RIO
'!){ lIseN
~~u ISJe){ ~WZ!SeJ '~WZ!fBfJ~dw~
'~I~s~W l!~~P ~!seq Jepe){ nq ~U~I3
ll!P!W
-){~ l!q U!l~[U~~DJDA luueIepue~edold
){![Z!S~~U~P l!q
!){~PU!S~~l!P[!q
!~!P[!S
w!:)as 'l!P!W
W!:)~S '~I~S~W
llmsnwIO
~[
'!~!1S!~~P JepR:}f ~U U!WZ![Rf..Jadw~
'fRW!1~ )ffiAnq ~p ~pJ~A :)R:}fJ!q ZIUT~R:)RARpSR~":}f~J
-~'a ZIURWRJRR[WnW !U!s~wn~:}f mz!IRf..Jadm~ 'uoreq
RUUR[UR'aO[S'RUURIIZRA U!U,dOg
'lJ!,d30VH
RWY
"J!1S!WS~IS~PZQ RUOS 'IUR'aO[S ,,!WZ![Rf..J~w3
-!J~WV
UnS[Olt{R)l"
UR:}f
"!PJ!I~'a wZ!fRf..Jadw~-!1UR RPfR
~:)U![!U~P J~[!:)W!JA~p '~:)umu~p
[OS '~p~)[ln
ng
1nwn unIos
-W~-!1UR '!S~WI!qRIo
-Ul![UlUOS .l~:j!P U1:¥[f!1[lJpmSlp nulUOS J.l1J)[ unJfo[H"
~)feWJo
nq RUTSRq)[~.L .J~'a
-em !l~I~AD ){O[q '"I:jIP[f!)( Z!S.I~l~A~JJf~WU~[S~S
lJU
.J!PU!S~)[ I~
-R:JRARuwunIo 1nwn UIZIS:}fRW[O Je[unq RUW Z~W!~A
-AQq u~p~u !){~d "lnpn~[O l!q U~[!.l!~~~ ~[!P ep uepmJ
'U~){JffiJ!Pu~pa~~p
lleI:)nuos
W!:)~S 'U!~~WQ
°llp
(!:)W!JA~p
1S!SRj-!1UR'1S![Rf..J~d
'UI[R ZIURSJI[R ~I~
J~1S! 'J~1U~UW[JRd J~1S!) ~PU!W~Z !'aURq
~
Sf
'l!~PI~Wl!:)~~
~Iuq Z~UI~U!I!q 1UI~U;)U){I3 lIS
-ell 1rnUIISm){ UImA UISIAeJIm nq 'ISUUleUISI:)m:) 'IseUI
-uweln~los )femlo !SUA!S lulmISIAem ){eJ!U! ~lA!l~I!:)
-led u~DP !S~;)uQ Ul!~S '~I!q U!U!S!){ l!q U~Pl~I!3:)~A
-eA S! ~A U~A~IS!'IJqe)[ JIPJt!IIIA 1?punlos~A!)[ln.L
.lBPfBJm! 3A 'DI.I!q
ualoq "'ap
U3.IJ:JSal.IJH
-!ffiUI :tlD)I u~JUq 'U~){SIUleUIJU){ A~S l!q 3~ U~UI~q
){!P~UII!U!~~P
-~IZ! !~Z!3 l!q
eulpe
!S~Wl!pu~IJ~~~P
0010 epulSIAem
"luIseUI~:)
Ul!3~S 'l!:)S!U1
){eJ!U! ~IA!zeAn.fJnq
){~SJ!P" eIIos
'~:)){!Il!q
eIAlm1
°l!PI!~~Pun~nw ep )[eWJmI
n~Ioseueq
'~p ~~uraf1JnA!A~[~pe~nW nq ~[A!l~I§!A~P" "'Z!f!g~p
-epulUoz ~~UUQ~ ~p !ll!~~;)gA~w~I!l~A epm§lp U!U!~
-e){!:)!Iod slmq-S~){S~:)u '!~m3t~A!II!UI
1J11)I 'l!PI~~P
uruos J!q "I~sUI~uQP" ~~pes nq '~P ~SUDJQ~!q~ nu
18.mJf~A,afIV
'U~~lruO){
-O){ J!q ooAeUIJO ~PUI~PUD~ nq ~IA!U~P~U ISUUIlo S!U1
-~~ U!J~IUl!3~s epoo ns 'l~IJ!P!I~UJJ~A deA~;) l!q :)~u
uunsruos
"iJflJJ!JJ! !W ~/.l~/:)n3 lJAn[.lnq !ll!S;):) 'JflJJ
-!JJ! lW lJIIOS" etsuq U~ J~IUl!s~){ nq '!q!~ D~DP[DJQ~
e3){I3u eqep ){o3 ~PU!;)~lDS Ul!3~s uos ~!SPDJ.IJ8
.JQSllmfRJlq zns3nuos 'S!UI~[[~~U~ !U!Ul!S
-~
){!ll!q
'~!Il!q
~IA!UIZ!teUI~eJd
-l!q" oooopnwos
){o3l!q
'e[AlmlSIAem
Imloo{U elA~uew
nunwnWqe1
}(~UI
unlos l~~3
!U~A ~A!sm~!IO '~ll!S~UI
~A f'Isuq U!U!sm~nO 'l!~~P ~U
Z!q 'z~~p
1S.Jl?Jf
~A,BV Z!fI" 'l'eplP
-Z!?>l!q 1S!§ej-!1ue'1S!JeAJ~W~-!1ue U!u~I~pe~nw nq
'l'e[esAql'ele~ ~A !W!illeS ~puy~pgq ,~.(~
U'"
-1omap" '"I.I8pP1! 1I8q" !l~[)[!U~ZQSe~)[o?>~PU!~~J
-nS W!?>~S
'eSJepOA!1S!)[~lU1f1JnA~I~pe~nw l!q epuns
-fi1[~OP
!J~Id~Je1~!1el)[OW~p"'I!W°UO)[~wm UDfieq
l~~~ 'eSl'epOA!1S!!U!~!Il!q unIos l~~~ 'l~IW!S~~ ng
°llpepunwrunp
!3! u~znp ~A
'~IA!~!l!;)Z~}(l~UIU~
'ISIAUIOO ,,){!I
~P ,dOQ ~A !~!I!3:)~A!II!UI :tln)I
"llpepunwrunp
-S~~~P slAeloo nq '~sJ~p~q l!q !~!Il!q
"lQSIUleUAO lOJ l!q
9391gq uPloS 'SIAUIOO oom){I3 UAe:)lO !A~Sq){ ng
!~!U~ t~WZ!q
.Jlpepe:)lo
umsuwII3u
-l!:)S!}(~
-!S~I~pU;)nUI !SUDJow~p "ll!~!:))fet" ng 'mlnpJntsnlo
~U!J~
UUJtnt uAe U~Pl~I!;)W!JA~P d~q !u!l~f!pU~){
)[elU[O 1S!§ej-!1ue
e)[e[1nlU )[!Il!q l!q ,,)[~;)gJ!1§n~~')[~~~A~[1n~JQ!ll!s~I
-~pe~nlU J~p(npn~ZQ ~A Je[)[eq" ~JU~p~unq ~§J
'zeweJ11el'eA,,!J~J~ll?qnw Jf1t'q '!J~Jfanll{
Jflt?q" l!q e[AISl?>e§1)[1?qng 'l!P[!~~P ISI?>e§1)[1?q!~
-Ul!lA~p ng 'l!P~[AQq e~eqe)[ nlUrunp unIos tS!UUOj
-~J 'W!)[~t!N
0JI[e~
,1J'atm.l1}hJf!
eA~A ',lJamJl.t.lJ~f!
ad .fDII".&I8JI.I1JX"
ad .fDIf 1l!.I8J1S!II/JO/U" e[
-~S~W '~A!l~~ U~p"J~p(mJn~ZQ ~A )[ell" uewez 0
°lnIo u~pgu ~ll!S
-~lUU~[~~P~A ~u~znp '~ll!S~WJ!l!1§~[![II~ 'emsewueI
-e?>l'eddnumQq unIos 'lUfi1fi1 nq '!q!~ l~e~eAelU§ep
')[eUJUMes ~PU!?>!l'eIllUlS ~!Pz!?> ll!ll~znp ~I!q "IU
-){~W~ oopmIslAuw
I 'IUImJU){!:)!lod '!U!l~I!){Sm 'Jnp
-nq ~Pl~w~ uaJ!:)~~ eAem l!q ImJUO 'l!:)S!UIU~II!}(~S
-~eg 'zew§ep~eq ~IA!S~I~pe~nw l§Ie~ ~WZ!§ej un[os
mpe){
~U!S~I~S~w !l~Id!:)
~ '~ll!S~I~pU;)nW
U!J~f!3
~JQ~ ~l~IIuAuq l~:)U~Ulepud UpOOUleZ lUAU '){emlo
-1l'ePJeq ueSU!" ')[eweW)Jlj
I§Je~ ,,~ll!S!rO~ew~p
1QJ
DJ
-nquz~:) l!q U!~!I!;):)~ze;)! '){uJ!U! :)s!llJJ°J~J ~I!Y ng
~U{J
?OlD"
)(Umlo
"l!P!I~UI~WIDJnpJDS ~A!P ~
l:)m UA~A "~oI8,,
~p !PW!S
'!S~S!PI
".."JfS ~U{J ~a.wa ~aOYH" UDUDG
.JlPJUI){e;)UIO
nsnlwruos
mueUIlo
I~~U~ ~~!P!q
'J~JU~nplDs
DAm
ng 'l!PI~W~p !S~UJJns unwnJnp :)n;)A~W up eIAISIA
-elop ~A IWUA~p UImIU){!:)nod !;)t~ZU;)! :)n;)A~W 'UAe:)
mn~A~UIJ~~
eOOAOOA ulmJUnq
'UISUWIO mluns
'l!P[~3J~~ mpe){ 0 l!q up n~npllQsnlO
JUS:)ffi[" m~pu e;)unAoq
ewy
"mpnJ~op
~JnS nq umnq
~Ipuwelrumsnlo
,,)feJ!U! l!q
ll!WZ!llJJ°J~l
J~I){!I~:)){!ll!q
.Z3W3Up3
Ioq8')( ISUWIQ8A8P 3'!I.qq
-3p~.lq
luIS3I3P~tlW
.llq ')(3~A
.l3P1t1I.lfJJzq
3A
.I8PJBQ3A ')(838A8Sd8~IUJ.l3I~~ 1II'8Q
wtI} 'lsuwp§l185 3A3WII.qU3 UlUA3p
uouoq 'U3~.I
8ulsuwIo SJUI}3SUUI
8IAIUlUfUB W'8'.JUJU3W!I3')(
8P, WISU~ £ '8,)(!}!IOd U'BIoq IUIS3P8JI
3P3IwtI~ u8A8IS8q 3AIP ,,3.1aztl ~wIo
'8'.JS8qOUD.lOS}.ltI:}I" 'ISJ~UI~
ood
91
17
~
Ktirt milliyet~iligi literattirtinde, ge~mi§ten beri
sol ""ikindl ittifaklarm ikindl balkasl"" olarak
saYllagelmi§tir. Birinci, hazen diger par~alardaki
KUrt milliyet~i hareketler, hazen "ilerici burjuva
~evreleri" olmu§, ama biT ttirlti sol OlmamI§tlf. 3
Kaslm se~imlerinde de, sol, ikincil, otekiler olmazsa -mecburiyetten- tercih edilecek biT ittifak gticti
olarak gortildu. Ama tersinden bakIldlgmda gortiltir
ki, Tiirkiye solu, her zaman (yeterliligi-yetersizligi
aynca tartl§llsa da) dtizen kaf§lsmda PKK'run, Ktirt
milliyet~iliginin diger orgtitlenmelerinin yanmda
olrnu§tur.
ikincisi, "Ktirt sorunu ba§ta olmak tizere" diye
ba§layan ctimlede ifadesini bulan politika, 3 Ka-
slrn' da kelirnenintam anlamlylaiflas etmi§olmasl-
na ragmen, bunun jdevam ettirilmeye ~all§llmasI,
ttirn halk gti~lerini kapsayacak ve haklar ve ozgtirltikler mticadelesini orgtitleyecek biT birlige dayatIlmasl kabul edilemez.
iJ~cUsU, fiili olarak hef§eyin merkezinde 01mak dayatmasl kabul edilemez. Benrnerkezciligin
hem siyasi, hem orgtitsel her bi~imine tanIk olduk
btittin bu yillar boyunca. Benrnerkezciligin hakim
oldugu yerde ise, hi~ biT birlik ya§amaml§tlf. Benzer biT "son"u ya§amakyeni biT birlik i~in sozkonusu olmamahdlf.
Ttirkiye solunun birlik konusunda haddinden
fazla "olumsuz tecrtibesi" vardlr. PKK'run hemen
tUrn ili§kilerinde "kullanma"YI dti§tinmesi, biT gti~
olamayan ~e§itli sol kesimlerin KUrt milliyet~iligi
ile ittifaka sadece"bir guce yaslanmak" zihniyetiyIe bakmasl, kimse i~in sir degildir. Bugtinkti
"Blok"ta da benzer bakI§ a~ISlll1ll oldugunu kim
reddedebilir? Peki ne ~Ikml§tlf bunlardan? Bu ciddi
biT rnuhasebedersidir. Pratik olarak oftadadIT;Ktirt
milliyet~iligi ile yapilan birlik giri§imlerinde hi~ biT
sol orgill gu~lenmemi§tir. 80'lerin oftalarmdan bu
yana, ~ok btiytik iddialarla olu§turulan PKK'h ittifaklan hatlrlaym. <;ogu bugun siyasi arenadan silinmi§lerdir. Gte yandan, PKK da bu birliklerden
biT sonu~ elde edememi§tir. Bu ittifaklar, ne
PKK'YI "Ttirkiyelile§tirrni§", ne de ana "Ttirkiye'nin onderligini" kazand1ffill§tlf. Bo§ hesaplar
tizerine yapIlan ittifaklardaki hesaplarm tutrnasl
Onerdigimiz baklar ve ozgiirliikler
mocadelesiniorgiitleyecek bir BALK
CEPHESi' dir. Tiirkiye
solunda birliklerin isimleri kendilerinden ~ok tartl§lldlg. i~in, bazl noktaIarI
oncelikIe belirtelim. (BirlikIerin mubtevasmdan~ok admm tartI§llmasl,
esasolarak bir niyet ifadesi olarak da
goriilebilir. Niyeti olmayan, BasIl yapabiliriz diye
degn, neresindenkar§l ~lkaYlln
diye bakar soruna.) Onerdigimiz,
muhtevasl itibarlyla bomn balk gii~lerini bir araya getirmeyi, bi~imi itibanyla katllan tom gii~lerin soz,karar
hakkmm oldugu, asgari dozeydekendi kurumlarma ve aIt orgiitlenmelerine sahip cephetarZI bir orgiitlenmedir. Onerdigimiz
demokratik bir cephedir.
mtimktin degildir.
Solun birlik pratigindeki olumsuzluklannhepsini buradaslfalayamaYlzelbette.Arna yeni biTbirligi, gtincel, ka~In1lmazbiT sorumlulugutartl§lfken,
bunlannhatmanmasl§arttlf.
Onerdigimiz, iktidar bedefti
demokratik bir cephedir
-5imdi ontimtizdeki soru §udur: Mevcut kO§uIlarda mevcut gUc;ier ~r~vesinde, ihtiyaca BasIl
bir cevap verilebilir?
Bu konuda, hayallerimiz olsa da, hayalci olamaYlZ. Ger~ek~i olmak durumundaylZ. Mevcut sol
gii~lerin ne bile§irni, ne ~izgileri, ne de sol i~i ili§kileT konusundaki gelenekler, bugtinden yanna degi§ecekdegildir. Ama hi~ biT §ey degi§medende, bugiine kadarkinden farkll biT §ey yapamayacagllTUZ
da a~lktlr. 0 halde, bugiinden yanna degi§mesede,
18
de~mesi dogrultusunda adlmlar atllmasl §arttu.
Birlik i~in biT araya geli§, oncelikle boyle biT ad1m
olma ozelligi ta§lyacaktu. Birligin stirekliligi, hayatiyeti, etkisi, bu ad1llllarm ne kadar stirekli kllmdlgIna, birlik i~inde birlikte ne kadar degi§ip donti§ebilindigine bagll olacaktu.
belirlenernez. Birlik
Onerdigimiz haklar ve OzgiirIUkler miicadelesini orgiitleyecek bir BALK CEPllESi' dir. Ttirkiye solunda birliklerin isirnleri kendilerinden ~ok
tartl§lldlgl i~in, bazl noktalan oncelikle belirtelim.
(Birliklerin muhtevasmdan ~ok admm tartl§1lmasl,
esas olarak biT niyet ifadesi olarak da gorillebilir.
Niyeti olmayan, nasll yapabiliriz diye degil, neresinden kaT§1~1kaYllndiye bakar soruna.) Onerdigimiz, muhtevasl itibanyla bilttin halk gil~lerini biT
araya getirmeyi, bi~irni itibanyla katllan tUrn gil~lerill soz, karaThakkmm oldugu, asgari dtizeyde kendi kurumlanna ve all orgtitlenmelerine sahip cephe
tarzl biT orgtitlenmedir. Onerdigimiz demokratik
bir cephedir.
veya ayn~mz. Biz ~ogunluk itibarlyla birincisinin
Onerdigimiz Parti-Cephe btittinltigti i~indeki bir
Cephe degildir. Devrimci Halk Kurtulu§ Cephesi,
"Emperyalizm ve oligaT§iyle feli§kisi olan biitiin
halt SInl! ve tabakalanmn, anti-emperyalist, yu11seveT, namuslu ve onurlu herkesin, DeYrillld 804
1k1iIIIII.,'m bInJI6k 4"iII S6JIOjIUl orgiitiidiir.
i~inde yeT alan tUrn gti~ler, el-
bette kendi stratejik ~izgileri dogrultusundaki
cadeleyi geli§tirdikleri
rnti-
ol~ilde, birligi de ayru yonde
etkilerneye ~all§acak1ardlf. Devrimci
Balk iktida-
n hedefmde bugiln i~in hernfIkir olunmayabilir.
rnilcadeleye girildiginde,
Bu
bu yol bizi oraya gotilrilr
ger~ekle§ecegine inaruyoruz. Arna bu yanrun sorunudur. Bugtiniln degil.
Bu tilkedeki tilrn devrimcilere, baglrnslzlIktan,
dernokrasiden yana olan her kururna ve kesime,
"parlamenter
telim!"
bO§ hayalleri
degil, devrimi
~agnsl yaplyoruz. BaglmslZlIk
rasi de devrim
mticadelesini
biiyii-
da, dernok-
sorunudur. Haklar ve ozgtirltikler
geli§tirirken
perspektiflffiiz
yine hal-
kIn devrimci iktidan rnticadelesini, yam devrimi ge-
li§tirmektir
iktidar
.
hedefi olmayan her rnuhalefet hareketi,
eninde sonunda dtizen i~ile§rnekten ka~mamaz.
Balk muhalefetini orgtitlerken, 0 rnuhalefetin siyasi hedefleri arasmda halkln iktidan hedefi olmaII. Bu, sornut, gilncel biT hedef olrnayabilir;
ancak
halktn utkunun dtizen i~i iyile§rnelerle, solun utkunun "protestoyla"
slnIrlanrnasml engeller.
"Halkm iktidan"
hedefi, reformist, devrimci tUrn
II
Sozti edilen cephe ise, her§eyden once sava§an
biT orgill degil, dernokratik alanda milcadele stirdilrecek biT orgilttilr.
Bu birligin yarm nasll biT bi~im alaca'gl, hedefinin hangi yonde darahp geni~leyecegi, bugtinden
gti~lerin ittifak smtrlanru da ~izer. Birlik, fa§izrne,
ernperyalizrne kar§1 olan veya onlarla ~eli§kisi olan
tUrn gti~leri birle§tirme bak1§ a~lslyla hareket eder.
Birlik
dl§mda olup da fa§izmle degi§ik dtizeylerde
~eli§kiler
ya§ayan kesimleri
hedetler. Arna bu dilzen i~i gti~lere yedeklenrneyi
getirmernelidir.
Fa§izrne kar§l demokrasi rnticade-
lerniz, "A vrupa
Do birligin ilk adlml, Tiirkiye
~pmda boron sol groplarl, demokratit gii~leri bir araya getirecek bir
meclis olabilir. Do meclis, mocadeleDin, orgiitlenmenin ~er~evesinibelirleyecek ve 0 ~er~evebir kez belirlendikten sonra, 0 ~er~evei~inde, herkes 0
meclisin iradesine, korumlarma tabi
olacaktlr.
de tarafslzla§tlrmaYI
demokrasisi"
i~
miicadele
de-
giIdir .
Muhtevasl,
oynayacagl rol konusunda ~ok net
§eyler soyltiyoruz. Arna ortaya, kirnine geni§, kimine dar gelecek bir kallp da koyrnadIk. TartI§maya
biT kallpla ba§larnak, daha ba§tan daraltlcl, dl§laYICI olacaktl ~tinkti.
<;agnrnlz, tUrn devrimci siyasi hareketlere, legal
partilere,
dernokratik
ve aydmlarlffilZadlf.
kitle orgtitlerine,
Onerdigimiz
gti~lerin i~inde yer alabilecegi
demeklere
cephe tUrn bu
ve kendini
edebilecegi biT cephedir. Hem politikalan,
ternsil
hem bir-
19
lit anlaYI~lan baklrnmdan ele~tirilerimizin odagma
koydugurnuz Kurt rnilliyet'r'i hareketi ve ODP'yi de,
2 yllllk F tiplerine kaT§lrnucadeledeolurnsuz biT Slnav veren kitle orgutlerini de i'r'eren bir ¥agrldlr.
Cephe tarzmda biT araya geli~imiz, gu~suzliikten,
kendine gUvensizlikten kaynaklanan savrulrnalann
da onUnUkesecektir. Keza bu ~er~evede¥agnrnlz
"Ernek ban~ dernokrasi bloku"nu da i¥ermektedir.
Boyle biT birlikte blok olarak da, tek tek blok Uyeleri olarak da yeralabilirler bizce. Kendi tercihleridir.
Blok, en azmdan se~im konusunda benzer ama¥lara
sahip ~e~itli sol gU¥leri birle~tirmesi yanlyla birlik
dogrultusunda atllml~ olurnlu bir adlrn olarak degerlendirilebilir. Arna tUrn blok Uyeleri, bu blogun
geni~letilmesi zorunlulugundan sozediyorsa, geni~Ierne tartl~rnasmm,birlikte olunrnak istenenlerle yapllrnasl gerektigi a¥lktlr. Keza blokun geni~letilrnesi, "sefim ifin degil, haIkm muhalefetini orgiitlemet ifin" isteniyorsa, bu rnuhalefette yeT alrnasl
rnuhternel turn gu'r'leri i~ine alabilecek biT geni~lernenin hedeflenrnesi gerektigi de a~tktlf. "WizkllrIlIIk, geUn k8IIIuI" gibi, solun tanlk oldugu en klasit birlik rnanevrasma bir kez daha b~VUrulmasl,
birligi ve geni~lerneyi isternernekle aym ~eydir. 0
zaman "blok" da yeni biT tekke olur ve solun "herkes kendi tekkesinde mutlu" gelenegi bozulrnaz!
Dileyen se~ime yonelik ¥all~rnalarml devam ettirir; ama ~u an tartl~tIglll11Zve acilliginde herkesin
hernflkir oldugu birlik, haklar ve ozgUrliikler rnUcadelesini orgutleyecek, ekmek, baglrnslzllk ve dernokrasi talebini yiikseltecek bir birliktir.
Bu birligin ilk adlrnl, Tlirkiye ~pmda biitiin
sol grupian, demokratik gii~leri bir araya getirecek bir meclis olabilir. Bu rneclis, rnticadelenin,
orgUtlenrnenin ~er'r'evesinibelirleyecek ve 0 'r'er~eve bir kez belirlendikten sonra, 0 ~er'r'evei~inde,
herkes 0 rneclisin iradesine, kururnlanna tabi olaCaktlf.
Burokratik degil, katllan tUrn gu~lerin dinarnizmini harekete ge¥irecek, organize edecek biT yaplya
sahip olrnahdlf.
BUttin bunlara, 'r'ok 'r'e~itli bi~irnler ve adlar verilebilir; yasalltgm ve rne~rulugun ~e~itli bi~irnleri
kullamlabilir; zor olan biraraya gelmenin bi~imi-
ni bulmak degil, bir araya gelmeye karar ver.
mektir .
Oligar~i, me§rulugunu hakl111g1ndan,
gtictinti orgtitltilUgtinden alan bir gtice engel olamaz. Elbette
bu, bOyle bir cephenin hi~ bir engelle, basklyla kar§lla§mayacai?;1,
bedel odemeyecegi, hi~ bir riskin 01mayacag1anlamma gelmiyor. Boyle bir "gtivence"
verebilmek i~in Ttirkiye gergeginin degi~mi§ olmaSl gerekir. Degi§medigine gore, bu birligi emperyalizme ve fa§izme kaf§l orgtitledigimize gore, elbette basblar olacak, bedeller odenecek. Fa§izm ko§ullarmda ba§ka ttirlti demokrasi mticadelesi vermek, hak ve ozgUrlUkler kazanrnak mtimktin degildir. "Halkm mUcadelesini geli~tirme" gibi bir sorumluluk duyanlar, bu sorumlulugun getirdigi bedelleri elbette gaze alml§ olacaktlr.
Ufkumuz daha geni§, amaClmlZ daha sat ve yaltn 01mal1dlr. Ba§tan bildik manevralart ve kti~tik
hesaplan devre dl§1 blraklp, "Neden olmasm, niye
ba~aramayal1m'?"sorusuyla yola ~.]kmallYlz. Ytizlerce sorun ~lkacakt1f. <;;tksm.Ugra§maya deger.
Fazla zamammlz yak. Bu SOl, emperyalizmin ve
fa§izmin tahakktimtinti, a~ltgm ve zulmtin htikmtinti
slirdtirdtigti her donem i~in soylenebilir belli; ancak
yine de daha once soylenmi§ benzeri sozlerin, buglinle ktyaslanmasl zordur. Halkm ekonomik, demokratik, ulusal talepleri do{j;rultusundakibir mticadelenin orglitlenmesinde, sol tarihimizin en etkisiz
donernlerinden birini ya§amaktad1r.Boyle bir ad1mm anlamadlgl noktada, bu durumun a~11mas1
da
daha uzun bir zamana yaYl1acaknr.Eninde sonunda
bu durum a§Ilrnasmaa§llacaknr. Ama birligin saglayacagl irnkan ve yararlar, bu stireci klsalnr.
Ufkumuz dabs geni§, amaClmlZ dabs
sac ve yahn olmahdlr.
Bqtan
bildik manevralarl
ve
kii~iik hesaplarl devre dl§l blraklp,
"Neden olmasm, niye b8§&ramaya-
11m?', sorusuyla yola ~lkmahYlZ. Y oz-
lercesorun ~lkacaktlr.<;lksm.UgrqMayadeger.
20
AKP,MGK'nln28$ubatoperasyonunun
uruniidur
veRefah~izgisinizaYlflatmak
i~inAKP'yiIe.
lipiren de oliga~idir. Amaegemenslnlllann siyasetemudahalesi,kesinbir duzenliliki~inde,
sadeceegemenslnlflannplanlnauygungeli§lnez.Hermudahale,ka~lt ball dinamikleride i~in.
de ta§lr, 0 dinamlklerihareketege~irir.AKPorneilndede boyleolmupur.Amaoliga~i, vinede
bu operasyondan
"zararh"~Ikml§saYllmaz.
Yokedemeyeceiini
bildigi bir potansiyelidozen.bu.
yuk ol~udeuyumluhalegetirilmi§bir partite kanalizeetmipir.
AKP'nin htiktimet olmasmm hemen ardmdan
beklendigi ve kimilerinin de ozellikle olmasml istedigi gibi laiklik-~eriat~ll1k tartl~masl gtindemde belli bir aglTIIk kazanmaya b~ladl. Bu "~atl~ma"rnn
ne kadar on plana ~1karIlacagl,ne kadar zamanayaYllacagl ve hangi bi~imleri alacagl, esasolarak krizin boyutuna ve oligaf§i i~i ili~ki ve ~eli~kilere gore bi~imlenecektir.
fah'm kapatllmaslnm ardmdan Fazilet'te kalanlar
ve Tayyip Erdogancllar adetaIMF'ye, MGK 'ya gtiyen verme YarI~mdaydllar. MGK hem bOlmti~,hem
de ikisini de kendisine daha uyumlu hale getirmi~tir.) AKP, bu iki par~adandtizene daha uyumlu olam, ba~tan siyaset sahnesine torpUlenmi~ olarak ~lkamdlr. Ama "torpUleme" operasyonu nihayete ermi~ de degildir.
Hem AKP'yi, hem bu ~eli~kiyi dogru degerlendirmek, halk hareketinin geli~imi a~lsmdanonemlidir. Sorun elbette AKP'nin "hangi safta" oldugunu
tesbit etmek degildir; bu a~1ktlT.Bu anlamda devrimci hareketin ittifaklarI, halk gti~lerinin birligi
a~lsmdan da AKP'nin ozel biT yeri yoktur. Fakat
haklar ve ozgUrltikler mticadelesinin geli~imi a~lsmdan, daha da onemlisi, oligar~i i~i ~eli~kiler kar~lsmda dogru biT tutum takmllmasl a~lsmdan
AKP'nin ne olup olmadlg1ll1dogru tesbit etmek gereklidir.
28 ~ubat donerninde Refah Partisi 'ni bOlme ope-
islamCI parti
AKP, 28 -5ubatmildahalesininilrilnil olan biT
partidir. Bir ba§kadeyi§le,AKP, 28 -5ubat'mba§ansldlr. islamcl dilzen partisi, oligar§inin mildahale
ve operasyonlansonucundakafasl govdesiyleboydan boya ikiye aynlml§ ve her iki par~amnda sivri
yanlan biTpar~adahatorpillenmi§tir.(Saadetparrisi, 3 KaSlmse9imlerindeeski soylemlerinebir donti§ yapml§ olga da' bu se~imlik biT donti§ttir, Re-
rasyonu stirdtirtiltirken, "yenilik~i", "~agda~" dire
ovUlen, te~vik edilen, kI§kIrtllan Tayyip Erdogan ve
ekibi, bOlUnmenin ardmdan, oligar~inin istediginin
otesinde biT gti~ kazamnca yeniden bir "hizaya sokma" operasyonunamaruz kaldl. "Deii.1tigini kamtIa!" soylemi e§liginde stirdtirtilen bu operasyonla,
AKP, iyice emperyalizmin ve MGK'mn <r'izdigiSlnITlarayakla§unldl.
28 ~ubat tabii ki, sadeceislamcl partiye yonelik
de degildi. Esas olarak tUrn dtizen partilerine bir ~eki dtizen verilmesi ve ttim muhalif gti~Iere verilen
bir mesajdlf. 28 ~ubatla mevcut dtizen i~inde htiktimet olabilmenin ko~ullan ortaya konulmu§tur.
BtitUn bu geli§me stirecinin gosterdigi ~udur;
AKP, MGK'nm 28 ~ubat operasyonunun tirtintidtir
ve Refah ~izgisini zaYlfIatmak i~in AKP'yi geli~tifen de oligaT§idir. Ama egemen smlfIann siyasete
mtidahalesi, kesin biT dtizenlilik i<r'inde,sadeceegemen smlfIann planma uygun geli§mez. Her mtidahale, kar~lt bazl dinamikleri de i~inde ta~lr, 0 dinamikleri harekete ge~irir. AKP omeginde de boyle
.
21
laytstyla, AKP yonetimi de hesabakatmadtklani~
dinamiklerin,oy aldlklart halk kesimlerinintepki ve
taleplerinin ve temnsilcisi olmaya soyundugusermare gruplanrnnba..,klSI
altmdakalacakttr.
olmu~tur. Tayyip Erdogan liderligindeki "dizene
daha UyumlU islamCI parti", oligar~inin ongordtigtintin otesinde biT geli~me gostermi§tir.
Ama oligar§i, yine de bu operasyondan "zararh"
~lkrnl§ saYllmaz. Yokedemeyecegini bildigi bir potansiyeli dtizene btiytik ol<j:tideuyumlu hale getirilmi§ biT partiye kanalize etmi§tir.
AKP yoneticilerinin bazllannm kokeninin yoksuI halk olmast, AKP'nin biT egemensmlf partisi
oldugu ger~egini degi§tirmez. AKP i~inde ~e§itli
burjuvakesimler,toprak agalan,a§iretreisleri ~ok~adlT.Ama bundandahaonemlisi,AKP'nin programma yazdlgl ve uygulamayaba§ladtgtpolitikalar,
egemensmn politikalandlT. Halkm ekonomik demokratik hak ve ozgtirltiklerineili~kin uygulayaca~ politikalar ise, esasolarak, kendindenonceki iktidarlardaoldugu gibi, "halkm isyanml, sosyalpatlamayt" onlemeye,devrimci mticadeleningeli§imine engellemeyeyonelik "g~lci" onlemlerdenibaret
AKP, diizen partisidir
Se9irn sonra...mdabiT 90k kesirnin dile getirdigi
gibi, AKP'ye verilen oylar, halktaki yaygm rnernnuniyetsizligin oylarldlr. Olig~inin dernokrasicilik oyununun "bapnsl" da buradadlr. Otizene kar§l rnernnuniyetsizligin akrnasl gereken dogal rnecra,
devrirndir. Ancak devrimin gti9stiz oldugu durumda, oligar§i halkm rnernnuniyetsizligini dtizen i9i
kanallara akltabilecek rnanevra irnkanlanm bulur.
AKP de bu anlarnda tepkilerin dtizen i9ine aktt11dlgl bir kanal olrnu§tur. Bu YanIyla olig~inin dtizenine gti9 veren biT siyasi olu§urn oldugu tartl§rnaslzdlr.
Kitlelerin a911ga,fa§izrne kaf§l tepkilerini gerici
biT kanala gekme gibi bir rol
oynamanIn otesinde de, AKP
dtizeni ttirn ternel politika ve
kurumlanyla savunanbiT partidir. Kapitalizrne hi9 biT itirazl
yoktur.
Ernperyalizrne
baglrn11l1gaitirazl
yoktur. Fa§izme
de itirazl yoktur. Btittin bu ko-
nu1arda
dtizen1e
ternelbiT ge1i§kisinden sozedi1ernez.
Bundan sonraslrun na...11
§ekillenecegi, AKP'nin ernperyalizrne ve oligar§iye hizrnetini nasll stirdtirecegine bag11
olacaktlf. Yukaflda i§aret ettigimiz gibi, AKP olig~inin ve
bizzat AKP yonetirninin de
AKP'ye verilen
kalacaktlT .
AKP'nin ekonomiden sorumlu bakanlan, Kemal
Dervi~ ' in roliinli listleneceklerdir. AKP iktidan bu
rolii listlenmekte ayak slirlirse, i<;eridenveya dl~andan yeni bir Dervi~ bulunup Bakanlar Kurulu masasmda aralanna oturtulacagml iyi biliyorlar. Arada
baZl bakanlar, MHP'li bakanla. nn yaptlgl gibi IMF po]itikala0'
vlar,
halktakl
nm uygulamakta isteksiz o]abi.
yaygln memnuni~'etsizligin OJ.
landlr.
.
Oligar§ini
liT, onlann b~lna ge]ecek olan
da MHP']i bakan]ann b~ma
n demokrasi.ge]endir.IMF ta]imatlanmyecilik oyununun' 'bapnsl" da Tinegetirmeyen]er gider, yerine
daha "uyum"lular gelir.
buradadlr. Diizen k
e ar,1 mem.
nunlyetslzllglRakmaslgereken
"Uyum"
daha buglinden
AKP iktidarmm simgesel bir
dogalmecra,devrimdir. Ancak
tarnml
devrimin giiQsiiz
lMF'ye uYUm,AB'ye uyum,
.
. ."'.
...
oldugu du.
rumda, oligar§i hialkln memnu.
:
niyetsizligini diiz en
i~i kanal.
lara akltabilecek manevraim.
beklediginin otesinde biT geli§me gosterrni§tir. Bu geli§rneyIe birlikte, AKP i9ine hornojen
kanlannl bulur. A~KPde bu an.
olrnayan biT 90k egilim ve 91tar gevreleri yerle§rni§tir. 00-
akltlldlgl
. .
lamda tepkllenn dOzeni~ine
bir kaRt II olmu,tur.
MGK'ya
kalartnln
olmaya
adaydlr.
uYUm, AKP politi-
temel <;izgileridir.
Bu "uyum" politikasmm temelinde de, islamcl kesimin tabanda da, tavanda da bliylik 0]<;lide dlizen tarafmdan "kazam]ml~" o]masl vardu. TBMM
Ba~karuBlilent Arm<;'m,Sezer'i ugurlamaya tlirbanlt e~iyIe gitmesinin, bizzat islamcl
22
tarikatlann talepleri temelinde ~e§itli ~eli§ki ve ~a-
kesimler tarafmdanele§tirilmesi, islamCIaydmlann, politikaCIlarmnasil pasifize edildiginin, dtizenin stattikolanrunnasil beyinlerine yerle§tirildiginin ve bu kesimlerin nasil ~1karcl1a§tlginm
ifadesidir.
AKP, btittin olarak "doktriner" biTpaTtidegildir.
MSP-RP~izgisinegore,"doktriner" yam iyice geriletilmi§tir. AKP, "ideolojik" planda,islamclllgl emperyalistsistemlebtittinle§tirmeyesoyunmu§tur,Slmfsal anlamdaise, ozti itibartyla emperyalizminve
oligar§inin partisidir. Tekellerin programml ve ~Ikarlanm savunmaktadlr.Fiili olarak, zamanzaman
"Anadolu sermayesi"dire nitelenentarikat sermayeleriyle palazlanantekelci burjuvazinin alt kesimleri, tticcar, tefeci kesimi ve toprak agalarlyladaha
yakm bit ili§ki i~indeolmasl, bu niteligini degi§tirmiyor. Zaten hlzla tekelci burjuvazinin btiyiik kesimleriyle de organik ili§kilerini geli§tirdigi de gortilmektedir.KlsacaslAKP, yoksul halkln memnuniyetsizlik oylartyla iktidar olmu§tur;fakat, egemen SlmfIann taleplerini kar§llayarak iktidarml
tl§malar~ok uzak ihtimal degildir
0
IMF politikalan uygulanmaya devam ettigi mUddet~e, ekonomik kriz hem egemen s1D1flan,hem
halka etkilemeyedevam edecektir DolaYlslyla siyasi kriz de slirecektir Keza,AKP'nin IMF ve TU0
0
SiAD'm istekleri dogrultusunda bir ekonomik
program1 tamamen uygulamasl durumunda bile, siyasi, sosyal alanda krizler ya§anmasl da mlimkiindUroBunda AKP'nin tabanInm onemli biT boltimtinUn "islamcl" niteligi, devletin mevcut MGK belirleyiciligindeki yaplsl gibi ~ok ~e§itli etkenler de rol
oynayacaktlfo AKP emperyalizmin isteklerini harfiyen yerine getirdigi stirece oligar§i i~i biT kriz 01maz diye dU§Unmekyanh§tlf.
Emperyalist yagma ve talan bUyUdtik~e,i~birlik~i smlflar a~lsmdan somUrliden pay kapma kavgasl
daha da klzl~acak, TfJSiAD, MGK, orta burjuva
kesimler, tticcarlar, toprak agalan, iktidar i~indeki
ekonomik ve siyasi konumlanm korumak i~in daha
serf bir ~atl~mayagireceklerdir. Bu kriz, halkm mticadelesinin yUkseldigi biT durumda ise, daha da de-
stirdtirebilecektir .
rinle~ecektir
0
(}ntimtizdeki stire9te,AKP
iktidanyla genelkurmay ve
sermayenindegi§ik kesimleri
arasmda~§it1i geli§ki1erya§anmasl da muhtemeldir.
Ozellikle burjuva medyaYl
elinde bulunduran veya yonlendiren kesimlerin 9Ikarlanna, taleplerine aykm kararlar
a1mmasldurumunda,IMF'nin
tekelle§mepolitikalanna ragmen orta sermayekesimlerine
bazl avantajlartanmmayakalkl§llmaSl durumunda, keza
ekonomidenttimtiyle baglmslz
olmayanama yine de kendi i9
dinamiklerine sahip siyaset
alamnda,ozellikle "islami ya§amtarZl", islamci vakIflarm,
Egemen slruflar arasmdaki hemen her ~atl~mada
oldugu gibi, taraflar, kitleleri, gUncel deyimle "kamuoyunu" kendi yanlanna ~ekebilmek i~in bu ~lkar
Kitlelerin
a~llga,
kar$1 tepkilerini
fa$izme
gerici bir ka-
nala ~ekme gibi bir rol oynamanln otesinde de AKP diize-
. ..
nl tum
.'.
temel
rumlanyla
dir. Kapitalizme
yoktur.
lardlfo Bu noktada ~eli~ki, laik-
pollhka
savunan
ve kubir parti-
de itirazl
yoktur.
yoktur.
bag 1mFa$izme
Biitiin
bu ko-
nularda diizenle temel bir ~eli$kisinden
lik-~eriat kavgasl gorunUmtinU
alacaktlf.
hi~ bir itirazl
Emperyalizme
1IIIga itirazl
~atl~masml ~e~itli ideolojik
motiflerle gerek~elendirecekler, fa~izm, "cu~uriyeti koruma kollama", lslamcllar "hat
ve ozgiirliikler" noktasmda bir
mevzi olu§turmaya ~all~acak-
sozedilemez.
MGK'cdik olamaz
Sol, bu a~ldan,daha ba§mdan net ve dogru biT tutum takInmak durumundadlf.28 ~ubat stireci, ozellikle reformist
solun, adeta MGK 'ya yedeklendigi, bu ~at.I§maya,genel-
23
vera bu bi9imde bu politikalara angaje olamazlar.
kurmay saflanndankatlldlgl biTdonemolarakhafizalanmlzdadlr.Bu sonucunortaya~tkmasmdakitek
Devrimciler, AKP iktidarma kar§l hak ve ozgtirneden,solun refonnist kesimlerininlaiklik-~eriat~l- ltik mticadelesini geli§tirirken, mticadeleyi "§eriatIlk ~eli§kisiillyanll§degerlendirmesidegildir. ODP, 911Iga,yobazlIga" kar§l degil, IMF'ye, fa§izmin zulTKP ba§taolmak tizere reformist sol, bu ~eli§kiyi mtine kar§l yonlendirmek durumundadlr. AKP tabiT "flfSat!" olarak kullanmak istemi~,dtizenlebtibanrna yonelik AKP dl§mdan -MGK'dan, polis ve
ttinle~menin,dtizeni~i siyasettekendilerinebiTyeT ordudan- gelecek baskIlara, anti-demokratik diger
a~manm araCI olarak kullanmaya ~ah~D1l~lardtr. uygulamalara kaf§l da, haklar ve ozgtirltiklerin saAma elde ettikleri tek sonu~, "kullarulma"dtr.
vunucusu olunmalIdlr.
MGK tarafmdan,burjuva medya tarafmdankullaDtizenin dti§tince ve inan~lar tizerindeki, orgtitmlml~lardlr. ODP'nin 28 -5ubatparalelindeyaptl~
lenme tizerindeki bask! ve yasaklanna kar§l ~Ik1§1mitinglerin, TKP'nin yine aym paraleldeyaptlgt biT ffilZ net olmalIdlf.
ka~ ki~ilik ~eriatkar~ltl "eylem"lerin burjuva medDevrimciler inan~ ve dti§Unce ozgtirltigtinti kayada nasll one ~1kanldlgl hattrlanacakttr. Aym
rarlIllkla savunacaktlf. TUrban yasagrna kar§l diremedya,bu konudarefonnist solu yeterincekullannenler, bask!ya, zulme kar§l mticadele verdikleri
dtktan sanTa,bu kesimlereaym "ilgiyi" gosterrnestirece (ideolojilerindeki gerici yanlara, zulme kaf§l
mi~tir.
mticadeleyi sadecekendi ozgtirltikleri bi9iminde ele
Reformistsol, 28 -5ubatdonemindekipoljtika ve
alan 9arplkllklarma ragmen) oligar§iye kar§l muhapratigiyle, biT degil, biT ka~ yanlt~mbirden i~inde lefetin bir par~asldIrlar. anlara kaf§l ideolojik mtiolmu~tur. MGK'mn "Susurluk'un tisttinti ortme"
cadeleaynca ytirtittiltir ~ bunlar birbirinin kaf§lSma
operasyonunayardtmct olmu~, halkm tepki ve ta~lkarIlacaktavIrlar degildir. "islamcIlar" §eklindeki
leplerinin dtizenin kendisine degil, farkll yonlere bir genellemeninher zamanyeterli olmadlg. da bikanalizeedilmesineyonelik egemensmtf politikalinmek durumundadlf.Dtizen islamcllIgl ve bunun
lanna alet olmu~lardtr.
dl§mdaorgtitlenmeye~al1§ange§itli islamcl gevreHangi gerek~eyleolursaolsun, MGK solculugu, ler arasmdapratigeyanslyanfarklIlIklar ortaya91kdlizenegli~ verir. 28 -5ubatdotlgmda, devrimci hareketbunneminin gosterdigien a~1kso- Devrimciler, AKP iktidarlna
lara uygun politikalar da geli§nu~ budur.
kar,1 hat ve ozgiirliik miica- tirmek durumundadlr. islamClMGK, MGK solculart,sen..
o.
0
00
lar i9inde dUzenkar§liliglrun
deleslnl
gell,tlrlrken,
mucabtiytimesi
oligar§iyi zaYlflatlr.
dikactlan, aydmlan, "~eriatt"
hedefekoyaraknastlbiT~arptt- deleyi ",eriatQlllga, yobazllislamcllann
dti§tince
ve
ma yaptyorlarsa,islamcJlarda ga" kar,1 deDit IMF'ye fa,izinan9 ozgtirltikleri sozkonusu
'
00'
0
oldugunda, bUlla destek ver"laikligi" hedefekoyarak aym
~arpltmaytyaptyorlar. Her iki min zulmunekar,1 yonlendlr- mek AKP'yi gti~lendirir dire
durumda gozlerden gizlenen, met durumundadlr.AKPta- dti~tintilmemelidir. Boyle bir
gericiligin, bask! ve zulmlin b
00 lok
AKP d I'ln d an
goriintim yanIltlcldlf. AKP de
anlna
yone
I
neticede,fa§izmin bask! ve taasil kaynaildlr. Her iki durumdadlizenekar~l olmasl ge- MGK'dan, polis ve ordudan- hakktim politikasffil stirdtirecek
rekentepkiler, ba§kanoktalara gelecek baskllara anti-de- bir partidir. Kendi tabanmm biyoneltilmi~olmaktadtr.ill po0
. -'
Ie hat ve ozgtirltik taleplerini
litika da netice itibartyla "dli- mokratlk dlger uygulamalara kar§Ilayamaz. Bizim bu noktazeni koruyan biT muhteva"ya kar$1 da, haklar ve ozgiirliikda yapmarruz gereken RP, SP,
sahiptir.
..
lerin savunuc
DolaYlslyla, devnmciler ~u
0
00
-
24
inan~lan yasaklananlara gostennek, bu kesimi kendi i~inde ayn§tlnnaya ~all§rnaktlf.
Ne MGK'mn "anti-§eriat", ne de islarncllann
"anti-laik" politikalanna yedeklenilrnesi sozkonusu
olarnaz. Biz oligaf§iye, f~izrne kar§l haklar ve ozgtirltikler rnUcadelesinigeli§tirdigimizde, tUrn ~eli§kiler bizirn rnUcadelemizetabi olacaktlr. Bu nedenIe bizim asll dti§tinmemiz, hedeflernerniz gereken
budur.
AKP, halktan yanayun diyorsa, demokrasideDyanayun diyorsa, hat ve ozgtirliikleri
eksiksiz uygulayacaitz diyorsa, a~hga son
verecegizdiyorsa,
yapmasl gereken AciL i§ler a~lktlr.
- A~hg.n ve yoksullugun kaynag. duromundaki tiim IMF anlqmalarl iptal edilmeIi, IMF ve Diinya Bankasmdan ~lkllmahdlr.
-
Sadakadaittmakla, a~llk,i§Sizliksorunu
~oziilmez. Bunlara temelden ~oziim bulunmahdtr. Temelden ~oziim, yagmaya, talana,
soygunason verilmeden miimkiin degildir.
AKP'nin niteligi hakkmda fazla bilinmeyen bit
- A\; i§siz insanlarlmlz i~in, hi~ gecikilyan yoktur. Bu anlamda "bekleyelimgorelim"denilecek biT durum da yoktur.
meksizin sigorta, i§sizlik maa§l gibi uygulamalar yiiriirliige konulmalldlr.
AKP, ortaya koydugumuz gibi, dtizen partisidir.
- Tiim anti-demokratik yasalar iptal edilOligar~inin partisidir. TabanI ve kadrolannm bir
k1sm1nedeniyle, dtizenle kimi ~eli~kilerinin varolmelidir.
maS1,emperyalizm ve oligar~inin AKP'yi sonuna
- Haklar ve ozgiirliikler konusundaki en
kadar kullanmayacag1 anlamma gelmiyor. Emperonemli ol~ii, F tipi hapishaneler konusundayalizmin isteklerini yerine getirdikleri, kitlelerin
ki taVir olacaktlr. F tiplerinde tecrite derhal
tepkilerini bastlTabildikleri veya farkl1 kanal1ara
son verilmeli, tutsaklarm
yonlendirebildikleri
stirece,
.
talepleri kabul edilmeli, F
oligar~i AKP'yi kullanmaya
Tabanl ve kadIrolarlnln blr kls- tipleri kapatllmalldlr.
devam edecektir. AKP de kulml nedeniyle,
duzenle kimi ~e- Tiim i§kencelerin, inlamlmaya dtinden haz1rd1r.
. . ..
fazlarm,
kaybetmelerini,
Kendini dtizenekabul ettir- II,kllerlnln V~IrolmaSI
.
.. ' emper,.
falli me~huUerin
hesabl so-
AKP ' ye ~gnm1ZdIr!
mek, kanItlamaki~in yapmayacaf?;1
~eyyoktur.Bu anlamda
gerek emperyalizminyagma
ve talanpolitikalanm,gerekse
de oligaT~inin
bask1 ve zultim
politikalanmhayatag~irmek-
yalizm ve 01Igar~lnln AKP YI
son una kadar kullanmayacagl
yacagml soylemek bugtinden
bastlrabildikl
te 57. htiktimetten geri kalina-
konuda
yetennce
.
ftkir
.
ver-
yeni i§kence, in-
fazlar engeUenmelidir.
"i§anlamlna gel Imiyor. Emperya- kenceyeslflr tolerans", i§...
.
kenceciler,oliim mangalarl
lizmin istekle rlnl verine getlr- cezalandlrllmadanbo§ soz
dikleri
' kitle lerin tepkilerini olarak kalmaya mahkum-
mtimktindtir. AKP'nin i~ba~1- kanallara
na getirdigi bakanlann niteligi,..
bu
rulmall,
surece
leri veya farkll
I"
YOI11endirebildikleri
'~i AKP'yi kullandevam edecektir. AKP
,
0
Igar
mektedir.
maya
Ancak, her siyasi partinin
oldugu gibi, AKP'nin de bel]i
iddialan vardlT. Bu iddialanm
de kullanllma
drr Kendini
kanItlamasllli istemek, onlara
tirmek,
kaf§1 mticadelenin ve te~hirin
de geregidir.
mayacagl ,ey yoktur.
"
kanrt
ya dunden hazlrI
luzene kabul etlamak i~in yap-
duro
Bu taleplerik~IlaYlp kar§llamamasl, AKP'nin emperyalizmle, MGK'yla ml, yoksa
halkla ml "UYUM" i~indeolacagml da gosterecektir.Emperyalizmin ve olig~inin politikalanru stirdtirenher paTti,halkIn anti-emperyalist, anti-oligaT§ik sava§mmda hedefleri
arasmdaolacakttr.
25
~
*
DEVRiMCiHALK
KURTULU$
PARTISI
BiiLTENi
56 yIldlI, her se~im doneminde tirettikleri envai
~e§it yalanl dinliyoruz, arna bu batakl1ktanbiT ttirlti
~1k11anl1yor.
Gelen daha bereTyaplyor. Emperyalizme hizmette, somtirtide, soygunculukta, zultimde,
gelen gideni ge~ti hep.
SAYI: 23
TARiD: 7 EKiM 2002
i§te bugtinkti noktadaYlz.
"Bugtin neredeyiz?" sorusunun cevabl, onmilyonlarca insanlffilzl pen~esine alan a~hktlr. Her an
her yerde gozlerirnizin ontinde stirtip giden sefalet
tablolandlr. Milyonlarcarn1z1 ~aresizlik i~inde ktvrandlIan i§sizliktir.
"Bugtin neredeyiz?" sorusunun cevabl, IMF'nin
artlk dogrudan bakan atayacak hale gelmesindedir.
Madenlerirnizin, ormanlanffilZm, halkm vergileriyIe yapllrnl§ i§letmelerin emperyalist tekellere pe§-
II' Degi§imin ad! devrim; adresiDevrimci HaIk Kurtulu§ Partisi'dir!
II' 32 yIll1k tecriibemizve tarihimiz; devrimin ~Ln-1lmazh~ gosteriyor!
II' Oy istemiyoruz!Halkm iktidanm kurmaya~agmyoruz!
II' TUrkiye'ninsorunlan~ziimsiiz degndir ... B8§aracaga.
w,
Oy tellallan meydanlaraindiler yine. Yeni yalanlan ku§anIpgeldiler.
Tek biT ama~lanVaT;3 Kas]m'da oyumuzu almak. 4 Kastm'da meydanlardayiiztine bakttklan
balk] da, soylediklerini de unutacaklar.Boyle olacaglnl biliyoruz; ~tinkti, bugtine kadar hep ooyle
yaptllar. C;okpartililik olarak sunulanbu demokrasicilik oyunu,56 ylldlf siirtiyor.
ke§ ~ekilmesidir.
"Bugtin neredeyiz?" sorusunun cevabl, yasaklar,
i§kenceler, meydanlarda yedigimiz coplar, infazlar,
kaYlplar, katliamlar, faili m~huller, hapishane katliamlandlI .
"Bugtin
neredeyiz?"
sorusunun cevabl,
ABO'nin, AB 'nin, onlann denetimindeki IMF'nin,
NATO 'nun elinde oyuncak olu§umuzdadlI; nereye
~ekerlerse, nereye yonlendirirlerse, oraya stirtiklenen Ttirkiye' dir.
Degi§iminad! devrim; adresi
Devrimci Halk Kurtulu§ Partisi'dir!
Tablo ortadayken;bu tilkenin bizirn istedigimiz
tilke halinde olrnadlgl a~1ktlf.70 milyon, ne yapacaglZ?Hep beraber,ba§katilkelere rni ka~acaglz?
HaYlr.Bir yere gitrniyoruz. Bu tilkedeyiz.Bu tilkede kalacakve degi§tirecegiz.insancaya§amaki~in,
tilkernizi bu hale koyan dtizeni degi§tirecegiz.
Evet degi§tirecegiz.Her ne yaparlarsayapsmlar,
bUllaengelolamayacaklar.
26
Biliyoruz, bu aralar hemen herkes "degi§imden"
sozediyor. Neyi degi§tirecekler, nasll degi§tirecekleT belli degil ama, yine de degi§tirmekten sozediyorlar. <;unkti halkm mevcut olamn degi§tirilmesini
istedigi ortada; bunu istismar etmek i~in, hi~ bit §ey
degi§tirmeye niyeti olmayanlar da degi§im diyorlar.
Degi§tirmek, devrimdir. Bunun dl§mdaki her degi§im sozii, en fazla bit makyajdlr.
Ger~ek ve koklu anlamda bit degi§tirme programl, degi§tirme iradesi, hi~ biT dfizen partisinde yokruT.Bu program ve iradeye sahip olan tek gii~, devrimci harekettir.
degi§melidir. Programlmlzdabu ger~ek,en yalm
haliyle ifade edilmi§tir:
"EmperyaIizmin ve oligar$inin azgln somiiriisii
k81}'lSmdahalk kitlelerinin her rurlii hat araYl$l,gerektiginde biiyiik katliamlarla engellenmeye fah$llffl1$tlr.
Emperyalizm, ekonomik -politik olarak her alanda iilkeye hakim olup, i$birlikfi iktidan yonetip denetlemektedir. Emperyalizme bag1mll, fa$izmle yonetilen iilkemizde sCfimle iktidann niteligini degi$linnet
miimkiin
degildir.
Bu iradeyle, tam 32 ytldlf, degi§tirmenin mticadelesini ytiriittiyoruz.
Bu nedenle partimiz, emperyaIizm ve oligarfjinin
denetim ve yonetimindeki fa§ist iktidann ancak haI-
Devletle devrimci hareket araslndaki mticadele
bunun mticadelesidir.
kIn silahh
Devlet, mevcut stattikonun, mevcut bag1D1llltk,
somiirii diizeninin degi§tirilememesi i~in, biz degi§tirmek i~in sava§lYoruz." Anar§i, teror" demagojileri, devletin bu zam zultim dtizenini koruma amacml
kamufle etmek i~in, devletin kendi teroriinii gizlemek i~in one stiriilmti§ kavramlardlT. Devrimciler
tarafmdan yaratllan biT anar§i, teror yok; TERSiNE,
devrimciler, belli bit program I hayata ge~irmek
i~in, ilkeli, kura111,ne yaptlacagl, ne yapllmayacagl
belli bit mticadele stirdtiriiyorlar.
32 yIlltk tecriibemiz ve tarihimiz;
devrimin kac;Jn11mazh
~ gosteriyor!
Oligar§inin demokrasicilik oyunu, adeta biT
"parti mezarlIgl" gibidir. Oligar§i, stattikoyukorumak i~in onytllardlr muhalif partileri kapauyor.Bakin, dtizen partilerinin i~inde 10-15 YIIIIk partiler
bile birka~l ge~mez.DHKP, oligar§ininyasalarmm
uzanamayacaglbiT bi~imde ve alanda faaliyetini
ytirtittiyor. Oligar§i dtizeni~i muhaliflerineuyguladlgl baskmmbin katml bize kar§l uyguluyor. Buna
ragmen, 32 Ylllik biT kesintisizligin sahibiyiz. 32
YlldlT,kurtulu§un se~imdedegil, devrimde oldugu
§iartylamticadeleyistirdtirtiyoruz.
Dtizenpartileri, aralarmda~e§itlifarkllilklar olsa
da. biTkonuda;dtizeni stirdtirrnekkonusundahemfikirdirler. Sorunlartffilzm, onlarca Ylldlr yapllan
onlarca s~ime ragmen ~oztimstizkalI§lllln kokeninde de bu vardlr. Sorun,iktidarm niteligidir. Bu
sav81jlyla ylkllacaglna
inanIr."
(DHKP
Programl)
Oy istemiyoruz!Halkm iktidanm
kunnaya~agmyoruz!
Programlmlzdan aktarmglffilz bu klsa bollimtin
de gosterdigi gibi, parlamentoda kalkacak parmaklarla degil, emperyalizme ve oligar§iye kaf§l, meydanlarda, gecekondularda, fabrikalarda, daglarda,
okullarda stirdtirtilecek uzun stireli biT mticadeleden
sozediyoruz.
Bu nedenle, 2002 3 Kaslm s~imleri vesilesiyle
ha1kIrnlza seslendigimiz bu bildirinin ~agnsl da
"oylanrnzl bize venn" ~agnsl degildir.
HaYlT, oy istemiyoruz; Halk1Intz; orgtitlenelim,
miicadele edelim, KENDi iktidanInlZl kurahm diyoruz.
Bakm diizen partilerinin milletvekili adaylanna;
patronlarla dolu. Arna bu da onemli degil; araya ti~
be§ gostennelik i§~i, koylli de koyabilirlerdi; bu da
biT §eyi degi§tirmezdi. <;iinkii iktidartn niteligi degi§medik~e, oraya gidecek ti~ be§ halktan ki§i, ~arklarm donti§tinti degi~tiremez.
Bugtinkti iktidar, egemen slnlflarm iktidartdtr.
Oligar§inin, yani tekelci burjuvazinin, toprak agalannm, tefeci tticcarm iktidarldlT. Onlarla biittinle§mi§ generallerin iktidandtr. Partirnizin programmm
ongordtigti ise, ttimiiyle, nitelik olarak farklldlT:
"Halk iktidarmda kimler yer alacak?
27
sefmesi, denetlemesi ve gorevden almasl esasl iizeTilrk, Kilrt ulusundanve tiim milliyetlerden
i§filer, yoksul ve orta koy/illilk, rum falI§an1ar, rinde yiikselir. Bu esasm,burjuva paltilerinden birini hiikiimete getirme sistemine dayall burjuva de§ehir vekITkilfiik ilreticileri,
esnaflar,sanatkar/ar,memur/ar, ogrenciler, aydmlar,
ulusal degerlerini kaybetmemi§,illkesinin bai;ImsIZhgIDIve halkm ozgilrlilgilnil isteyensomilrii
ve zulmeka£§Iolan herkes;halk iktidan i§te bunlann iktidandJr.
PaI1imiz,Devrimci Halk iktidan 'nI kunna sava-
§mda esasalarak bu gilflere daYanJr." (DHKPProgra-
nll)
Tfirkiye'Din sorunlan
<;<>zUmsuz
degndir;
Bu diizen, her§eyi i~inden ~1k1lmazhale getirmi§tir.
byte biT se~im ki; sorunlardan Marla biT soz edilse de, "~oziim"ler zinhar tartl§llmlyor. <;iinkii tartl§abilecekleri biT gorii§leri, biT programlan yok.
<;iinkii hepsi lMF'ci. iktidara gelen, IMF'nin programml uygulayacak, ABD'den onay alacak,
ABD'nin kuklasl olacak.
Her sorun, lMF'yle, kredilerle, faizlerle, AB 'ye
uyumlar birlikte tartl§Illyor. OnlarslZ ~oziim olmaz
havasl yaratlltyor. Bunun dl§mda ise soyut "iyile§tirme refonn" sozleri...
AmeliyatlIk hale gelmi§ yaralar, aspirinlerle tedavi edilemez. Biz kan, irin ve pislik i~indeki bu
diizene gerekli cerrahi miidahaleyi yapmaktan ka~mmayacaglz. Ne§ter atIlmasl gereken yere, ciiretle
ne§ter atacaglz. Halkm iktidartmn ilk yapacagl i§lerden biri, zuliim, soygun, yagma, rii§vet iizerine
§ekillenen devlet aygttml tepeden tIrnaga degi§tirmek olacakttr.
"Devrimci Halk iktidan, emperyalizm ve oligar§inin baskI aygltl olan fa§ist devIeti, ordusu, polisi,
biirokrasisi, ideolojik ve kiiItiirel biitUn kurumlarlYIa ylkacaktlF.
Devrimci Halk iktidan, eski diizenin Ylkmtllan
iizerinde yeni tipte bir devIet kuracaktlr.
Halk demokrasisi, toplumun en kiifiik biriminden, siyasal birimlere kadar, biitiin sosyal ve siyasal
orgiidenmelerde, halkm kendi yonetim birimlerini
mokrasisi ile hifbir ilgisi yoktur. Halk demokrasisi,
halkm kendi kendini yonetmesidir. "(DHKP ProgrdInl)
Bag1IllSlzl1k,demokrasi, balk ekonomisi, adalet,
Halkm iktidan hepsini ba§arabilir:
Halkm iktidarl, emperyalizmle ili§kiler alanmda
sorunu kokten ~ozecektir:
"EmperyaJizmle her tOrlO siyasi, ekonomik, askeri, kOltiirel baglm1lllk ili§kisine son verilecek...
Yeni-somOrgeci/igin ekonomik kurum/an alan
IMP, DOnyaBankasl, OECD vb. emperyaJistsaJdlTgall paktlardan <;lkl/acak, emperya/istler/e yapllan
saJdlrgan ama<;hiki/i antla§ma/ar de§ifre ve ipta/
edi/ecek, ABD ve NA TO Oslerinehalk adma el konillacak, baglll1llllk ili§kilerini gO<;/endirenaskeri
tCfhizat ve kredi a/lll1ma son veri/ecektir." (DHKP
Programl)
Halkm iktidan, hakSIZ,somiirtiyle, zultimle elde
edilmi§ hef§eyeel koyarak, 0 iizerinde ~ok tartl§llan
"kaynak" sorununu da ~ozecektir.
"Emperyalizmin ve oligar§inin fabrikalanna, §irketlerine, bankalanna, toprakianna, santral, baraj
vb. ta§lnlr ve ta§mmaz tiim mallarma, banka hesaplarma el konulacak ve ulusalla§tzrllacakur.
IMP, Dunya Bankasl, OECD gibi emperyalist
somurii orgutleriyle tam ili§kiler kesilecek, A vrupa
Toplulugu ile olan rum baglar kopart1lacak, emperyalist devletler, §irketlere ve bankalara olan rum
borflar tek tarafll olarak iptal edilecektir.
Buyuk toprak sahiplerinin mulkiyeti altmda bulunan tam topraklar ve diger uretim araflarlna el
konulacak (toprak buyUklugu 0 giinku somut duruma gore belirlenecektir), feodal kahntllar tumden
tasfiye edilecektir.
Tum maden ve diger dogal kaynaklar ve i§lelmeler kamula§tzracak, emperyalist tekellere verilen
arama ve i§lelme ruhsatlarl ko§ulsuz iptal edilecek,
maden ve dogal kaynakiann ar8§tzrllmasl, varolaIilarln i§letilmesi Devrimci Halk iktidarmm denetiminde olacakur." (DHKP Programl)
28
Halklarl, kendi iktidarml kuramayacagma,kursa da surduremeyecegineinandlrmak, emperyalist propagandanm en onemli amacldlr. Bilinc;lenen,orgutlenen balk, iktidara talip olmaya ba~laymcada, teror giriyor devreye.Ama butun bunlar bir yere
kadar durdurabiliyor halklarl. Kaygllarm, bilinc;sizliklerin, onyargllarm, korkularm
a~lldlgl e~ikte,devrim ba~lIyor. Devrim, halkm iktidarml getiriyor.
Tarihte ornekleri var. Gunumuzde ornekleri var.
Devrimci Halk Kurtulu~ Partisi, i~te bu e~igina~llmaslnl saglamayac;all~anbir partidir. Devrimci Halk Kurtulu~ Partisi, e~igina~llarak, halkm kendi gelecegineel koymaSIc;agrlsmmadldlr. "Sec;imoyununu reddedelim" derken, zor olarn oneriyoruz. Sec;imdegil, devrim yoluna c;aglrlyoruz.
Bunlar temel adImlardlf. Bunu hayatm her alanmda halkm kaf§l kaf§lya oldugu sorunlaTln ~oziilmesi izleyecektir. Emperyalizme baglmhhga ve tekellerin yagrna ve talamna son verildikten soma;
konut, saglIk, egitim, i§ giivencesi, i§sizlik sigortaSl, emeklilik giivencesi gibi sorunlann, KUrt sorunu
ve ~e§itli ulusal azmhklann haklarl sorununun,
inan~ ozgiirliigii gibi iilkemizde neredeyseyiizlerce
Ylldlf ~oziimsiiz blfak1lml§ sorunlaTln ~oztirn yolu
a~llm1§olacaktlf. Halkm iktidan; halkm tUrn kesimlerinin, farkh rnilliyet ve inan~lardan uluslarm ve
ulusal azmlIklarm orgiitlenme, dii§tince, inan~ ozgiirliigiinii, ulusal haklanm tartl§rnaslz tamyacak;
tanlffiakla kalrnaYlp bunlaTln kullanllrnasl, geli§tirilrnesi i~in ozel prograrnlar olu§turacaktlf.
Zor Olam Oneriyoruz:
B8§aracaga!
Halk kendi kendini yonetemez! Ytizlerce ylldlf
i§leniyor bu dti§tince. Halklan, kendi iktidannl kuramayacagma, kursa da stirdtiremeyecegine inandmnak, emperyalist propagandamn en onemli amacldlr. Bilinlj:lenen, orgtitlenen balk, iktidara talip 01maya ba§laymca da, teror giriyor devreye. Ama btitUn bunlar biT yere kadar durdurabiliyor halklan.
Kaygllann, bilinlj:sizliklerin, onyargllann, korkularm a§lldlgl e§ikte, devrim ba§11yor.Devrim, halktn
iktidanm getiriyor.
Tarihte omekleri VaT.Gtintimtizde omekleri VaT.
Devrimci Halk Kurtulu§ Partisi, i§te bu e§igin
a§llmasffil saglamaya Ij:ah§anbiT partidir. Oevrimci
Halk Kurtulu§ Partisi, e§igin a§llarak, halkm kendi
gelecegine el koymasl Ij:agrlsffiln adldlf. "Selj:im
oyununu reddedelim" derken, zor olaru oneriyoruz.
Se~im degil, devrim yoluna ~a'g;lnyoruz.
Buna ragmen, "ben se~imde oy verecegim" diyen halkImlza onerimiz; oylanm programmda diger
partilere nazaran demokratik, ilerici ogeler bulunan
DEHAP'a venneleridir. Refonnizmin, parlamento
araclhglyla kurdugu tUrn beklentilerin bo§ ~1kaca'g;l
a~tktlr; ne vaT ki, kitlelerin biT bolUmUnUn§u veya
bu nedenle sandlga gidecegi noktada, tercihlerini
§ovenist, fa§ist, IMP' cilerden yana degil, ezilen
KUrt ulusunun aglrhkta oldugu bu bloktan yana kullanmalarl ehveni §erdir.
Bu se<;im de ge~ecek; tek ger~ek altematifm
devrim oldugu tekrar tekrar gorulecektir. Halkm iktidarl, emperyalizme ve oligaT§iyekar§l, 70 milyon
insarumlZlll, dUnya halklarlrnn zaferi olacaktlI. BUytik zaferler, bUyUkzorluklarm, bUytik fedakarltklann sonucunda ger~ekle§ir.
Zor olga da, kurtulu§un tek yolu budur.
i~<;iLER, KOYLULER, A YDINLAR, TOM
VAT ANSEVERLER, DEVRiMciLER, DEMOKRATLAR, HER MiLLiYElTEN HALKIMIZ!
AMERiKANCI YONETiMi ALA~AGI ETMEK i<;iN, A<;LIGA, SEFALETE,ZULME DUR
DEMEK i<;iN, ORGUTLENELiM!
EMPERY ALiZME, OLiGAR~iYE KAR~I;
BAOIMSIZLIK, DEMOKRASi, SOSYALiZM
i<;iN DHKP ONDERLioiNDE BiRLE~EL1M!
29
~
.
.
DEVRIMCI HALK
KURTULU~ CEPHESi
Basin Burosu
Tarih: 12 Kaslm 2002
A~lklama: 282
3 Kastm SeyimSonu~lanUzerine:
eger bu Ttirkiye tablosu degi§tirilmek isteniyorsa,
ba§lang19noktalanndanbirisi bu olmak zorundadlf. "Orgtitstizltik" hali degi§meden,genel tablo
degi§mez.Bu nedenle, solun se9irn degerlendirmesi ve muhasebesi,ba§mdada sonunda da bu
noktaYIesasalmaltdlf.
TARTI~MANJN
t<;ERtOt VB AMACI:
Bir ba§anSlZhk Vardlf; ancak ba§anSlZhk, ahDan oylardan once, 0 oylara olrnayacak anlamlar
yiikleyen politikadadlf!
3 KasIln se~imlerinin sonu~lanru, her kesim
kendi a~lsmdan tartl§maya ve degerlendirmeye
devametrnektedir.
Legal particiligin, parlamentoculugun sandlga
ili§kin hayalleri, politikalan ve beklentileri sandlga gorntilmti§ttir. Bu alj:1ktlf. Legal parti Ij:evreleri,
neden bOyle oldugunu tartl§maktan kalj:amazlar.
T artl§acakIardlf .
Gordtigtimtiz odur ki, bugtine kadar yap1lln1§
alan degerlendirmelerde hala selj:imlerden ciddi
Solda, sorunasadecese~imve oy ~er~evesinde
degildir. Ya tali noktalar etrabakanlar,Tlirkiye ger~eginive slillflar mlicadele- sonulj:lar 1j:1kanlIn1§
sinin kurallanm unutanlar, bu tablodan derin biT fmda dontilmekte ya da zorlama "ba§an "lar tizeTindell gelecek in§a edilrneye lj:all~llmaktadlf.
umutsuzlugave moralsizlige dti§mektedirler.Ttim
sola,balk gli~lerine bu noktada§unusoylemekisteriz: se~irn sonu~lan lizerine muhasebeyekesin
biT ihtiya~ VaT,ancak moralsizlige, umutsuzluga
yeTyoktur.
Meselemiz, sagl1kl1biT muha.sebeyapmak ve
umudu orgtitlemektir.
AKP'nin, Uzan'm Gen~Parti'sinin aldlgl oylarm "beklenenin" tizerinde Olmasl veya, legal sol
partilerin oylanmn "beklenenin" altmda DImasI
degerlendirilirken,pek ~ok etkendensozedilrnekle
birlikte, bu degerlendirmelerinortak noktasl "orgtitstizltik" olmaktadlr.
Orglitslizlligtin nedenleri,ni~inleri ayn biT tartl§maolmakla birlikte, tartl§llmayacakolan §udur;
Arna selj:irn iizerine yapllan degerlendirme ve
tartl§rnalann en vahirn yanb btittin hesap kitabm
"gelecek selj:irnlere" doniik olmasldlf. Meseleye
sadece yine selj:imi temel alarak bakanlar, ba§an
ve ba§anslzllgl oyla ollj:enler, hilj: bir gerlj:ek sonulj:
Ij:lkararnazlar.
HakIar ve ozgtirltikler miicadelesi yak, halkIn
alj:hgave zulme kar§l direni§ini nasll orgiitleriz sorusu yak, orgtitlenme yak; oy hesabl var.
Bu yolda devam edilirse, ttirniiyle burjuvaziye
yakIa§llacagl, devrirnci deger ve politikalardan
uzakIa§llaca~ bir sIr degildir.
Parlamenter hayaller ilj:ine dalanlar ilj:in, bu hayallerden uyanmak alj:lsmdan bu selj:irnler uyancI
"!PW~UQP JIq 1~lpURln~An U1)JQl~:}l!q ~;)R ~pU!l
-gzn l~I!~W!JA~O "n:}SIWURIJIZRqU~pl~IUn~ 0 Rqep
PfBpeJns 'IqeA~~ U!U"!~!~Wl!U~pn~JQ,,
u~P~N
"J~~'1°A 'l~Z~ 'J~mdJQ1ep 1~qm1
'lp(IAeA I~ueU~ ~~~~~nq~l!p~nell
'1eJe(n'1°s U'1~A !WJ!A uo eA01u~welIP,d U~A~~lI
-ljRq 'qdRA ~u '!P~P ~U '!PA~P~l~U IoS nq R~UnAOq
-~I~w '~p ~~I~~~A~pn~lQ 'J~I111AelI1~1u~welIP,d
~:}S!'I~1{ZISURSequnlos UR~;) "ZISURSeq" uRP,WIS
-R)l £ "Z1U1s){e~RARWRInq
A~S l!9 "WARPfOAIZIURZ
Z!l)I "IPRSRA~
)f!WOUO)(~l!q )fnAnq ~A!)(ln..L 'IIA
u~~~ '!q!~ l~!PI!q U!s~)(l~H "!P~Wl!PU~I!~I! R:}~pR
URIuO !:}~IRj~S '1~1{;)R Ul"'IIRH "IeI1PRWARSuRluru
-OS !PU~)( IUuRluruos U!U!J~I~P!)f "'IIRq 'ISR;))[1;)V
"m)(fiIzns
!)(RPWS1SIe)(!S
m~nuos "lpeWJe:){ Ue~A~lI ~A n:){so~ e1~nUOS "IP
-ewle'1 !rOl0~P! m~nuos "nplmSnUQP "e~lleqe111'1"
J!q ~A~P!"'(0 'uel° ~S~(1!"'('!u~qAe:){ ~U!S~p~ uel0J
-eA !W!)l "lpeW(e'1 :){nmpn~JQ J!q !PP!~ e1~nUOS
"Iple:){
-Jnp '1ezn u~PU!J~PI!1J!q~1~pe~nW "IP,I11deA!U!s!l°
-~1 U!U~WU~pn~lQ ~A ~1~pe~nw l!q ,,:){~~~A~WU~PQ
-npIo :}~j~IRqnw nlsn !S~;))(ln..LlURA '!P~ZR~J "lRlnp
-~n IlIP. '~1Jed (e~~1 s~ !l~n~1eJd ){!1l!q :){~J. "Jelnp
-lR~!IO "l~mpUnSnp lUl~R~RII;)RU!U!J~IuQ 'RSlRIlnIo
1~Jeq~Ue1:)fewdeA Je(ewePJI~e ~o
-wruos ISlR)( R)(IRq '")fnInIwruos,,
~IAQ9 "l~I!P~P ,,:}~j~IRqnw nIwruos"
RWPV "Iel
-lnp ){ezn )(~l~A!P "ZIAUAR Z!q" RpU1SISlR)(
J~P!pq~:}
'lRIDIseq 'IeIWR!PR)( 'lRldIAR)( 'IeIZRJUJ "IellpRIUIA
-RA !l~I~~I~U~~ "RWRW)fI;) R~R)fOS" "l~l!pl~AI){enq
~~~IAQ !l~JU~u~p '!l~IU~I!P~PR)l "l~I!Pl~:}SQ~ nw
-mm lUAR RpUISUIPIRS)[1IRlV 61 "!Pl~:}SQ~nun~m
-snuQp RARwunARSIU"UR1)f!:}S!~A lnznq U!U~Znp"
U!U!ZRAnflnq '!1~1~UJ:}~
~1! Q)lO
s~
l~~g"
"IP,IIple:){I~ u~PU!J~IW~pUn~ uelnuo~ !~~1
-1~ uel! "~I:){s!J,,U!U!SJe~!10 'J~I~p~W~1S!:){~UJJ~~
eu
-11111
:){srn "l~I!PA!(~WJ!~ ~W!~~s ~A Ilewel~es WnAn
~(! HV 'qeUJJnp '1ezn U~pA~Sl~lI '1~~~I!qe~e loA
euuelewp1ede:){ 'eUISeW(Iseq UIUueleu!q 'IleUJJnp
:)fezn uepJeIUng "IP,IIpel~es wnAn ~A!rO~eW~p nq
"Je(nplnp :)fezn U~PJ~I!~w!lA~O
-snuQp ~U!~nJIqS! ~Iu~znP I1SRUU!U!S!~Z!;) nq UURI
-uo U~)(JIu~JIP ISIe)f RIell~WR!PR)( )(IRq ~P,!ZRD
U!U!S!rO~ew~p "WZ!lQl~J." 'IP,lnpJnp :)fezn U~PJ~I
-A~S U~A~UJ1!~eunsoq uru,edruAV ~A U!U!SIP,~110
IR:}d! ~l!q !u!l~IW~IA~ !PU~)f '~q!~ URI)(IPRWIORPUIU
-RA UDIIRH "qSI~I;) R~I;)R~PW!;)!q ){eldI;) )(0;) n~m
ZIsAelop-IIAelop
UlURWU1~IS Run~nlrus~w
"Ie{1PRWI\U~A ~PU!5~
'~U!J~A :)feW)[I~ emSISIP,'1e~)[I~e
'IpeIP, u~P1zeAnr
-Jnq !U!1~A~ruS~W'loS ng ~n'1un~ '!Pl~~ ~leq ng
"Iel1pUD[R:)Wmm JIq ,qeqnARq, ',ZISjP..m:a,
epWS1SIe)(
URIldRA ~l~I!~W!lA~O
l.J~lmSnp TIs
'1~~1~~ 'l~IU~A~SWn~
"Jnpn~nuos ununq "1nlzns1n~lQ
:Jlplsem UUBle){!1!10d ~A leAelI 1~1U~We1Jed'(!~~P
:W~I~JI:}~~~UnUQUnZnWnZQ~ !ll
-!~~:}Rld)f1II1Auo UR)(nA I~RSRU!~lI!~~:jjRd IR~~
'sIAetue U~J~1SQ~
!l~nlIP.d 111~~1
~~pes '~A1PloS Jlp
-IP,WX ~lIpI~wlISI1Je1 ~A 1I1:)fe~eTISI1Je1
~U~13
-)[11ZIS)(Rq
URl1dRARpurueIR J~q UqRARq'U!;)! n~nplO
!:}~~! ~A !UZ! U!U!ZRAnflnq '!l~m51Q )(nIrus~w
-n:){ ~A!P "leU~.fluw" !S~:){J~Hl.!Pl~~ ~lelI nq u~p~u
U!U!l~IS!ll~JIP UDfIRH "JR{1pRWIORpU1SISlR)(UIIeI
-ell eul~IPJe1eq ~1neU!rJew
wmnz
~(l}lNO:> i~SMVNVNn'10
JSHS NJ'HtlWtt IJZH
Z-!l~{u~U
UIUIS'BlJ!
~ueA'Bq
.J!11~lP.q! uupunq
~A lP.lnpJna
~u~umI.md
';jnuos !J~I)f!Pl!qRlP.){I;j
RAt?1JO~1S!
":){mznS1n~lQ,, '!~1Pl~1SQ~ uluuel~nuos
~1/i.!U~P~U J~IIR/i.Rq J~1U~illRllP.d
.Jrumsnlo lUUA l!q !IR1
.J!PI!~~P
!S~lU~1W!1~~ ~U!J~/i. ~;)U!J~1~A
W!~~s
lNHaRN DIHd
~JOA!U~")I(1azoS~D'HQ,,
1-!l~JU~u UIUlS'BlJ!
~IfBA'Bt[ J~u~melJBd
.Q)fR:JRJnp :")[Bzn U~pU!S~qd~:J )(IRq 'f'I
!!qR1 RJR)f ng .!PZ~lU~U~pn~JQ f'I !!qR1 RJR)f ng .Z!U
-!p~lUU~pn~JQ
:")[B;)UUn g
!ll!A~JQ~ UIJP.IOJpR)f !)fUpRJnq 'U!"U!J~I!;)!1~UQ/i. !1JRd
i.Zl~~~~Jnp !ill
~PU!S!~Z!~ !S!S~l)fOW~p U!U!Z~Anrlnq '!ill
-Z!~ !S~l'l°UI~p !~ill!lA~
~pU!S!~
:Jnpnq U~'l~J~~ IS~WflSQ
-IT?,~
Un~na "l~~~UnIO){OA d!A!l~ ~pU!~! J~IJ1mS!~!p
-Z!~ U!U!~AnrJnq ~p ~A 'Z~~~~A~I~n~JQ !u!s~qd~~
){fBq ~A :IT?,IJ1P~PUIZ~~
lOA l!q ){!~!l)l .JIPIJ~Wfo
Of
31
Ama onlar bu terore kar§1~lkmadlklan gibi; kendi
anlaYl§landogrultusundada mtidahale etmediler
krize. Halkln mticadelesi ve direni§leriyle "krizi
derinle~tirmek"ten ozellikle uzak durdular. Oligar§inin istikranm koruma yolunu se~tiler.0 kadar ki, meydanlara~Ikan esnaflann eylernlerine,
polis saldmlan kaf§lsmdakidireni§lerinebile kar§I ~Iklp, bu eylemleri ele~tirip, bekleyin, Emek
Platformu'nun "dtizenli, disiplinli" eylemlerine
katllm diyerek, dtizen adma "itfaiyecilige", huzur
ve dtizeni saglamayasoyundular.
ikincisi, Sola yoneldiginde de her zamanki dar
kahplanrun dl§ma ~lkmaYlp, U~ be§ legal partiyi
esas alml§tlr. Bu anlaYI§la ger~ekle§tirilen
"Blok"a da KURT MiLLiYET<;iLiGiNiN BENMERKEZCiLiGi VE LOKALizE OLMU-5LUGU DAMGASINI VURMU-5TUR!
HADEP'in "benmerkezciligi" bu olu§um Slfasmda da ortaya ~lkml~ ve Blok'un diger Uyeleri
EMEP ve SDPde bunateslim olmu§lardlr. Sonu~ta fiilen lokalize edilmi§ KUrt milliyet~iliginin
damgaslmta§lyanbiT birlik olu§turulmu§tur.(OsKlsacasl; Sol, ezilenlerdenyana olmak demek- telik de bu blok, "TUrk KUrt ha1klmnbirligi" gibi
tiT.Bu yapllamaml§tlr.Bunu hayatmi~inde ortaya ba§kabiTaldatmacaylasunulmu~turkitlelere.) Orkoyamayanlarm,sadecese~imdonemi~alI~maslY- tada illkemizdeki bUtUnezilen kesimlerin taleplerini yansltanbaglmslzlIk~l,halktan yanabiTbirlikla-propagandaslylabunu "telafi" etmeleri mtimkiln degildi, ve olmaIll1~t1fda.
telik degiI, KUrt milliyet~ilerinin sorunlanrn ta§lDtizenle ~atl~maktanka~anbu anlaYI~,dtizene yan biT blok vardl. Blok'un se~im bildirgesinde
iMF ile ilgili biT ka~ talep konulmasl, bu ger~egi
tepkinin yonelecegiadresolabilir miydi?
ve gorUnUmUdegi§tirmemi§tir.Zaten blokun seParlamenter hayallerin
~im donemi boyuncaytirUttUgUpropagandayabaiflaslmn nedenleri-3
k1ldlgmdada gorUIenbudur. Soyut ban§, KUrt soBLOK, HALKIN BiRI~iK
runu ~ozUlmezsehi~ biT ~ey ~ozi.ilmezpropaganCEPHESiNi Y ARA TMA ANLA ~ININ
dasl esastlf. Gerisi araya S1k1§tm1ml§
sozlerden
ibaret kalml§tlr. Halk1nanti-imf, anti emperyalist
DI~INDA OLU~TURULMU~TUR
~eli§kilerini yansltan biT propaganda neredeyse
"Ernek Ban§ ve Dernokrasi Bloku"nun "ge9"
orgfitlendiginden sozediyor hemen herkes. Daha yapllmaml§tlr.
erken orgtitlenseydi, sonu9 farklt olurdu diyor.
Y apllmaml§tlf, ~UnkU KUrt milliyet~iligi,
HaYlr! Aym anlaYI§myon verecegibiT blokun biIMF'ye kar~l da, AB ve ABD emperyalizmine
raz dahaerken, biraz daha ge9 orgfitlenmi§ olmakar§l da net degildir. Bu ytizden, hi~ biTkaYlt bile
koymadan "AB 'yi en iyi biz savunuruz" propaSl, 90k §eyi degi~tirmezdi.
Birincisi; Blok ge9 orgtitlendi derken, bunun gandasl bile yapllml§tlf. Bu ytizden, Amerikan
nedenini hatlrlarnaktan lsrarla ka9ll1yor. <;finkfi saldIrganhglkar§lsmdanet biT tutum takmllamaml§tlr. Sadeceblokun diger UyelerinindU~Unceleneden aslmda solun birligi lizerine soylenenturn
rini
notralize etmek i~in bunlan kabul etrni~ gosozleri biT anda 9lirtitecek biT nedendir. KURT
..
..
v
..
. .
rUnmU§,ama hayatln i~inde bunun biT yanslmasl
MILLIYET<;ILIGININ
ONCELIKLI
TERCIHI
Olmalnl§tlf.
SOL iTriFAK DEGiLDi! Klirt rnilliyet9iligi, tarnarnen parlarnentoya, se9ime kilitlendigi i9in,
Sonu~olarak blok, TUrkiye halklanrun ~Ikarlahalkm haklar ve ozglirllikler rnlicadelesinigeli§tirnrn degil, ekonomik, siyasi,kUltUrel,sosyalsorunrnek gibi bir bakl§ a9lslyla hareketetmedigi i9in, 3
Ianm degil, kUrt milliyet~ilerinin ~Ikarlanrn yanKaslm oncesi uzun slife ANAP'la, SaadetPartisltml~tlf. Oligar§i de tam bu noktadaoynalnl§,blosi'yle, CHP'yle, SHP'yle ittifaklar pe§inde ko~- ku KUrt milliyet~iligi olarak lokalize etmi§tir. Burnu§,oligar~inin hi9 biT partisinin kendileriyle ittinun nedeni HADEP'in faydacI ve milliyet~i anlafak yapmayacaglkesinle§tikten sonradlTki, sola YI§1ve de Blokun diger Uyelerininde HADEP'in
yonelmi~tir.
gUcUneyaslanlp parlamentoyagirrne gibi biT fay-
32
dacIllga du§meleridir.
Elbette solda birileri parlamenterhayaller besleyebilir, Kurt milliyet~iliginin parlamentoyagirme istegi de anla§Ilabilir ama sosyalistbakl§ a~lsl
ile tartl~acaksakbugtin ortaya~lkan sonu~lannnedenlerini, ni~inlerini bulmak ve yannI ona gorebi~imlendirmekzorundaYlz.
TER HA YAILBR 1
DooiL, BAGWSIZ, DEMOKRA TiK
TURK1YE MO CAD ELES :tNi
BUYUTEI1Ml
Sol, bu se9irnlerdenders 91kannahdtr."Biz neyi ama91adlk,ne yaptIk, nasI1 yaptIk?" sorulanm
tartl~rnakka9lmlrnazdtr.Gergegedonelim.
PARLAMEN
Mticadeleninolrnadlgl yerde birlik olrnaz.
Parlamenter
iflasmm
hayallerin
Mticadeleninolrnadlgl yerdeorgUtlenmeolrnaz.
nedenleri-4
PARLAMEN
TER
HA YAI.J.ER
.iN
KA YNAGI,
DEVRiME
tNANC;SIZI.JK,
BU RJUV A DOZEN iNE tN ANC; fIR
Bu se~imlerde ~ok somut olarak gordiik; "bar ajm a§1lmasl"nm ihtimali
tizerine, "Ttirkiye
devri-
mi", hatta hIzmI alamayan bazllan tarafmdan "Ortadogu devrirni"
mokratik
edebiyatl ba§ladl. Bunun biT de-
devrim
oldugu tizerine vaazlar verildi,
teoriler yaplldl.
Tarihin ~op sepetine atIlml§ par lam enter hayaller, yeniden IsltIldl.
Tiirkiye
ger~egi, Ttirkiye'deki
ger~egi, emperyalizm
devlet ve fa§izm
ger~egi unutuldu.
Ama Ttirkiye ger~egi yerinde duruyordu. Halen
de duruyor.
Peki ne vardl bu sandIktan "devrim"
~lkaran
edebiyatm ve ucube teorilerin kaynagmda?
Kaynagl devrime inan~slzllktl.
fesinde legal paTti ~evrelerinin
hali, devrime inan~slzllgm
Bu se~imler arii~ine girdigi
rub
ne kadar kokle§tiginin
de resmidir. Devrime inan~slzhgm kar~lhgl, tartl~may a gerek yoktur ki, burjuva dtizenine inan~tlf.
Parlamenter hayallerin tekabill ettigi yeT de
i§te
budur.
Dogal ki bu anIaYI~, halkm mticadelesini
vadeli ele alacak biT orgtitlenme
madl. Tamamen burjuvazinin
uzun
yapamazdl. Yap-
icazetinde ve me~ru-
lugunda se~ime endekslendi
Burjuva
stattistinde
i~eren alanlardan
kendilerini
geri
mticadele
dururlarsa,
kabul edecegi, kitlelerin
ederlerse,
burjuvazinin
de kendilerini
benimseyecegi gibi biT hayal i~indeydiler.
hayal, i~te budur.
risk
YIkIlan
Halkm cephesiniolu~tunnahylZ.
"Ba~slz, dernokratik Ttirkiye" hedefmdesamimi ve kararh olanlar, bilrnek ve gonnek dururnundadtr ki, Ba~slz Dernokratik TUrkiye'nin
yolu bOyIe a911tr.Ezilenleri sesi boyIe olunur. Orgtitstizltik bOylea~lltr.
Evet orgtitlenmeliyiz.
thke sathmda,rnUcadelenini9inde, solun, orgtitlti halk gti91erinin,orgUtstizkesirnlerin, tek tek
ki~ilerin birligini in~aetrneliyiz.
Ttirn sol, ilerici, yurtsevergti91er,tilke genelinde binlerce insamn,yUzlercedevrimci, demokratik
kurulu§un katlhrnlyla yasal biT orgtitlenme 9atlsl
altmda toparlanabilir. Boyle bir orgtitlenmebtitUn
bolgelere yaYllabilir. Bu orgtitlenrneninalt organIan olarak btittin bOlgelerdeiller, ilgeler, koylerde
Halk Meclisleri olu§turulabilir.
Bunun ontinde fazla biT engel yoktur. Birinci
engel, burjuvazinin icazetini ve rejimini esasalmak, ikinci engel subjektivizrndir.
HALKIN CEPHESiNi
OR GUTI...E MEKTEN
KA <;I~ ,
MOCADELEDEN, BiRLiKTEN,
DEVRiMDEN KA~TIR
Bir dahaki s~ime yonelik yapllacak hesaplar,
benzer"ba§arlslz"IIklartve hayal kInkl1klarml onleyerneyecektir.
Ordu ile islamCllararasmdaki~eli§kiyebel baglayanlar, krizin kendilerini iktidar yapacag1ll1sananlar, bUytik bir gaflet i~indedirler. Ne krizler,
~eli§kiler ya§andlbu Ulkede.
Eger orgtitlti degilseniz,eger hayatm tUrnalanlarInl kucaklayacakasgaribir birle§ik gU~degilse-
!s~qd~ mID:lJn:X~H
!~m!JA~
;}pu!3!
JP.((nso){ n){Un:3nq U!U!~!(l!q
-os ':'{Umueldot
°l!!){;}UI;}P JUI){OA ;}PU~S;}I;}p~;)nUI ;}A1){ln.L
)[!!~l){OUI;}P ZISUI1~~q 'l;}IU;}lnplnS
IA~UII~){ ;}PU!;)~
~!;}A~ruS;}UI U!U~Z~Anrlnq ;}A Y;}I1~A~q l;}!U;}llrnlJUd
'dIA~llrnlZnUIO
!U1A;}lQg ;}A n~nlnlUIruos
;}UI;}png
~A;}SUl1){ ;}SUIl)J
ul){(eq
)(eJP.Io UJlpe )[I! 'l;}I,Q)lO
';}l;}US!"){ ;}A mIdm:3
-eASOS '!~!l;}I!
;}A unI
'l;}U:l.rnd
UJm 'eSmA 3n:3' teD{oUJ;}p 'tSn
'!~UI!JA;}P 'IoS mpe~ ;}U ;}p;})fin ng
:;}p;}A;}3l;}3
ng °1I.p;}qd;}~ l!q )(;}~;}U;}((!){;}S ;}pu!3! Ue(3eA!t~
n){
;}A!){ln.L ';}qd;}~ ng °zruoATUlteAep dIye~ lIZBq l!q
3!1J :'{U~e:'{Ullq etSlp !UJ!S;}){ nq eA;}A ns U;}A;}tS! ){;}UJ
°llpq~~
;}1;} ;}Pffil!q ~1;)~A!!q! I!;)~ nq !U!l;}llllQgUQ
"l!~P ;};);}lnS I)[;}pZnUInUQ"
;}A !U!l;}I;}Uil!PU;}ll;}~
-uD:3nq U!U;}I;}pe~DUJ '!l;}P(;}3l;}:3
-lQ !U1s;}qd;};) uD{I~H ~UIS~lWIP~){
1P[Un:3nq ununlos
-l~UJ;}
-10 ~!S~q l;}IU;}A!P ,,!I;}UIlnS ){;}l;}A;}IS!U;}g 'lola"
-t;} ;}I;}pe~DUJ 'uelo !S~S!I;}3 ;}IA!Sm:3!IO ;}A ;}11IIZ!yeA
-;}P UI!;);}S 'l;}l;)ng
)[!!~DfOUI;}P 'loS UIm ';}l;}Zn )feUI
°lQ~;)~A~I~~S
';}PZ!Ul!.I;}UQ ;}A ZTUl~u3
-quill
U!;)! l;}IUl!S;}){
U;}I!Z;} 'U~;)! l;}l;)ng
10S UIm ~p~
n~
;}!){!IS!U;}g l!q !~;};);}nq~fB l;}A ;}PU!;)!
U;}P;} ;}1;}p~;)nUI
ISJU'I ;}UI~!S~S
U!l;}YU;}I!Z;} umnq
°
JU){I;) d~s
!'I;}p;}){ln
;}qd;}J
!.J;}P;}q ;}A !U;}P;}U I;}UI;}! U!~!ll!q
~Is~ ~UIV
;}A ~pmd~;)
;}){l1)
;}A;}illJI.:3 eUnAnS U;}UJDP u!U!Sle:3!Io
l;}q !)(UpWSlp tinting
)fieH
lnpUJffi(
;}A U!UJ
.1I.1I.t~;}l;}:3
!A!:3z!3 l!q ISJP.){;}A!Sm:3!IO ';}UlZ!yeA1;}dUJ;} 'ng .1Ip
-quUJUIIe SUS;}uml:3old l!q )fe~e(e ses;} luuuIuruos
(;}UJ;}t !JU:3se U1UDfiBq ;}A!"){lD.L umDq eslOAnInUnA
-es ;}A!"){lD.L 1I.q )[!teD(oUJ;}p zlsUJI~eg .lnt)(OA (OA
1I.q e~§eq U;}t~;}UI:J;} ;}I;}PU~DUJ ;}U JS3Hd3;)
'eSlOA!U;}LJ;}P;}q
;}A
°mUIl~ S~S;} !A;}I;}p~;)nUI l;}!U;}llrnIJUd
nq !'I;}Pl;}I;}~IQq
!s;}qd;};)
°
l~lOUI ;}A ;)ng l!q 'InAnq
-z!(eAJ;}dUJ;} ~z!3
-nplrumsnl° ~q~p '!S!PU;}){unUInsnl° l!q ;}IAQa
°llpq~llI10
U!S;}){l;}q
~uueluruos
'mUI~lo
°1l1~ l;}A )felU10 n~10 l!q ;}PU!;)! ununq ;}1;}p~;)nUI l;}!
-U;}llrnlJUd °llfB S~S;} !A;}UI'I;};) ;}U!;)! l;}p{nmpnglQ)[!!
-Rl){OUI;}P '1;}l!1!11P1'I~ASOS '!S~A!S !1!!S;};) !U!l;}I;}PI)[
){l~q ;}A !A;}UI;}pnglQ !U!S!U;}l!P !)fepmsISJU){ JUIUIP
-I~s !S~A!S ')[!UlOUO){;} '!U1s;}l;}pe;)nW l;}I'InllngzQ
JUPfBq UI'II~H
'l;}IS!I;);}UI
;})fiD
)l'lVH
1I.q )J!teD{oUJ;}p
Z1SUI1~Uq
l;}~;} 'USlOAIUJ(IUI~IS ;}U!1;}A!ruS;}UJ eAnflnq
.mA Ul!Z!g
-:3old 'Z!U;}~UnSnp l!q epnuo)(
l;}~3
lTUl JP.AzlUIUJel
ng "lnpnq
uruos
lZ1~e~memA !Z;}~l;}UJ ill!)(
-;}3 1I.q pseu 'J!tew;}1Ie l!q (Iseu u!3! l;}(UJ!S;}){ UJm
U;}(!Z;} 'Z!~;}~1I.tS;}I1I.q pseu !l;}I3D:3 ts!sej - !tue '1S!I
°lnlrumsnl0
!l;}IS!I;);}W 'I1~q )feJUlo ue~~lO
'1;}1;};)1~'1;}11! 'l;}l;}gIQq
!1~ ~pUIZ~q l;}IAQ'I
-UAJ~UJ;}-!tue
l~lgOld
;}1;}p~;)nUI )[!!
.1I.P;})fiD 1I.q D~DP(fllnplnS
:'{Uzn uepmyung
)feleulfB
)(s!l ')(;}l;}U;}1I.P
S!P ;}S!P '~;}l;}P;} ;}I;}pe~DUJ '~;}l;}U;}Pn:3'lQ ){e~ue !q
-ep U!U;}I;}pe~nUJ ){!tUDfoUJ;}P t!seq U;} 'Z!UJ;}~
;}A d;}I~! !lUgs~ u3
~p 1U1S~W
!PU;}){ 'd!U;}pnglQ
.unuQp
~pm!l~
!q!~ S!I;);}UI ';}qd;};) 'UInsnl°
;}A q~WSI!lU!
umDq '!l;}(3n:3 ){!teD(oUJ;}p umng
.ZBUJe(UUA ;}l;}A 1I.q )femlnp
;}PU~I;}U;}g ;}){1n U!U;}qd;}J
°llPII~UIII!lU){I;)
-~l){OUI;}P l!q U;}l;};)! ueyuruos
°lrumsnl0
-St?[lUrumJ l~s~A-ruS;}W
p~ l!q !~~ql;}q
;}~;}3l;}:3
na
'lIp
-q~lWIp~l;)nUOS
.JIPlawap
~~;)~~I~~S
;}){ffi 'dl(UAIS
U;}PZ!U!J;}IyeAeq l;}tU;}umI
-led °W113 uepz1UUUIOtt;}:3 znUn~nplill(
;}u~3! Ue(llU
-IS t;}ze~! ;}A t;}A~ruS;}UJ U!U!ZBAnflng jZ!U!SI!~;}P Z!S
IIs~u
;}~pes
(OS :z1U1sepuruoz ~;}UJlQ:3 !PUl!S uepulze
U;} :l;}lU;}A;}UUQ:3 ImmfB~seq dDlQ:3 IoS !U!PU;})I
J81>10AapUISalap8:>IJW
aAI>lJIJl. >l118J>lOWap
ZISWI08q 'JaIUaJ
-lJpJIJS IA8WI8>1apuI61 IlaA!nJtaw UIU
-!Z8AnrJnq aA IJalleA84 JalUaW81Jed
'dIA8W8IznWO IUIAaJQ8 aA nOnlnl
-wnJOS awall1J8JQ luIsa4da:> UI>lleH
°llpleA
!l;}I!S){;} 'uu1Q.m U!S;}~l;}H °lIpept';110 nUJrunp
U!S;}){1;}H °U!S;}UUnS eAt';110 dlAeyeu~ !U!PU;}~ ~
3!H °1I.P!I;}UlI!l;}A uos ;}l;}{Ul;}tUQA ;}A e){!1!Iod U;}Ifll
-DPlDS ;}u!l;}Zn eUJ1t?pfBDlJeq 'UUI:JIIUeA 'eUJ:).rnqy
°ZBUJ3e U;}PU!~!I!P
-U;}~ DUDUQ U!U;}I;}pe~nUJ !~UJ!lA;}P 'Z!l){ l!q 3!1J 'Z!U
££
34
Giinu kurtarmak,gelecekteiddiasl olmayanlanni§idir;
Direniyoruz,ba~s1Zhk, demokrasi,sosyalizmyolunun ta§lanmdo§uyoruz!
KaYiplardankorkmak, zaferdenumuduolmayanlannkarakteridir.
Direniyoruz,emperyalizmeve oligaf§iyekar§l zafer bizim olacak!
Ttirkiye devrimci hareketi, gelecegi a~lsmdan
belirleyici oneme sahip bir a~amada,oligar~inin imha ve tasfiye operasyonunun arnacma ula~masml
btiytik biT bedel odeyerek engelledi.
3. Yllma giren direni~, bugtin hemen ttimiiyle
omUZlarImlZdadlr. KararlIllg1IlllZ ve ciiretimiz, direni~in ~e~itli a~arnalarIboyunca, btiytik smavlarla
kaT§l kaT§lya kalffil~t.Ir; ideolojimizin ve kadrolarImlzm, taraftarlanmIZm, sava~~llanmlzm giiciiyle
bu smavlardan almmlzm aklyla ~tkttk. Bu direni~e,
biT sloganlyla destek verenden ~ehitler verenlere
kadar Ttirkiye 'nin devrirnci, dernokrat bir ~ok kesiminin katk1larI olmu~tur. Fakat siyasi anlarnda kazanllacaklann veya kaybedileceklerin bu kadar btiyiik oldugu bOyle biT direni~te, belirleyici olan sonUDa kadar gottirme kararlIlIgldlf. Bu kararJllI~n
sahibi biziz.
25 ay ge~ti. 25 ay, dtiz biT ~izgi izlernedi. Kendi
i~inde farkll ozellikler gosteren ~e~itli a~amalarya~andl. Ttirn bu a~arnalara,bu a~amalardaba~vuruIan t.aktiklere ili~kin bugtin "§oyle yapllsaydl, bOyle
olsaydl..." diye tartl~mak rntirnkiindiir. Nitekim
boyle tart.l~arilarVaT.Ama "eger"li, "o/'s-aydl"lI dii~tincelerin hi~biri bugiin gelinen nokta a~lsmdan
belirleyicilik ta~lrnlyor. Bu rnuhtevadaki 1:art1~malardan da herkesin alabilecegi biT ~ey olabilir; ne
VaTki, bugiin ne yaplldlgl ve ne yapllmasl gerektigi
tart.l~rnasl~ok daha zorunlu ve gerekli olandlf. Ge~rni~e dair de, rnuhasebe, kirnin bu btiytik gorevi
omuzlaYlp ornuzlamadl~ noktasmda yapllacaktlf.
Direni§ halen stirtiyor.
Halen tUrn devrirnci, dernokrat orgUtlerin onUnde sornut gorevleT duruyor.
Ve i§te tam bu noktada, ge~mi§edair spekUlatif
veya sadece yapmadIklanru aklamaya yonelik tartl§rnalann, gerek~elendirmelerin hi~ mi hi~ anlaml
yoktur. Mesela, reformizmin, veya KUrt milliyet~iliginin veya direni§i biT noktada blrakan gruplann,
bize yonelik tUrn ele§tirileri, varsayal1rnki, hakll ve
dogru olsun! Bu onIann halen esasolarak direni§in
dt§mda, uzagmda olan tavtr ve politikalanm hakl1
~tkar1f mt? Direni§i desteklememenin, direni§i blrakmanm gerek~esi "ba§kalannm yanl1§lan"nda
bulunamaz. Gorevlerini omuzlayacagma blrakma,
desteklernerne gerek~esi bulrnakla zaman kaybedenier, zamanla birlikte kendi varlIk nedenlerini
kaybetmektedirler.
Bizirn, bu bUyUk direni§i, aglf yUkUne ragmen
ornuzlaYlp siirdiirdUgUmUzbu a§amadasoyleyecegirniz; direni§in anlaml, i§levi Uzerine yeniden dU§UnUlmesive ~e§itli etkenIer altmda kaybolan bu
anlamtn yeniden hanrlanarak tavlflann buna gore
belirlenmesidir .
F Tiplerine kar§1direni§imiz,
emperyalizmin ideolojisine kaI§l,
ezilenlerin ideolojisini savunuyor
3. Yl1magiren direni§, yakla§lk 26 ay boyunca,
35
katliamlar, i~kenceve tecrit altmda biiytik biT kararIlllk gosterdi. Dtinya <j:apmdabiT boyut kazandl.
Emperyalizmin ttim dtinya <j:apmdaytirtirltige koydugu biT stattiye k~l, bugiine kadar ger<j:ekle~tirilmi~ en btiytik direni~ olmasl, onun "dtinya <j:apmda"
biT karakter kazanmasmm biT yamydl. Ancak direni~in dtinya <j:apmdakionemi, esasolarak onun siyasi, ideolojik muhtevasmdadlr.
1990'larm ba~mda SSCB'nin <j:oztilti§ti doneminde, oltimlerimiz pahasma orak-<j:ekicidalgalandmnak, nasll "sosyalizmin oldiigti" propagandasma
kar§l biT <j:1k1~
ozelligi ta§ldlysa, ktireselle~meyle,
emperyalizmin ve onun "standartlarmm-kriterlerinin" dl~mda biT y~am olamayacaglfiln dayatlldl'g;l
2000'li ylllarda, direni~, bu dayatmanm kabul edilmeyeceginin ilanl olmu~tur.
Direni§; emperyalist ktireselle~meyek~1 sosyalizmin, ktireselle§menin orgtitsiizle~tinnesine k~l
ijrg(ttlilliiiiin, burjuvazinin yticeltmekten biT adlm
oteye ge<j:ipalenen dayattl'g;lbireycilige kar~l kollektivizmin, AB 'ye uydurulmU§biT demokrasicilik oyununun paf<j:aslolmanm dayatllmasma k~l anti'-elnperya1i7min,ttim muhalif kesimleri sivil toplumculugun biTpar<j:asl
haline getinne dayatmasmakar§l devrimciligin ve devrimin savunulmasldlr.
F tipleriyle, F tiplerini a<j:maki<j:in ba~vurulan
19-22 AralIk katlianllyla, katliamm oncesindeki ve
sonrasmdaki saldmlarla, Tiirkiye devrimci hareketinin fiziki, ama flZiki oldugu kadar da siyasi tasfiyesi ama~lanml~tlr. Fiziki biT tasfiyenin smlTlan 01dugunu oligar§i de ~ok iyi bilir. Bu anlamda saldlnnm ana hedefi, siyasi biT tasfiyedir.
Bu saldmyla, illegaliteyi, silaWl miicadeleyi temel alan, devrim hedefmden vazge~meyendevrimci hareketler, diizen i<j:ile~meye,mevcut reformist
partiler ise, bulunduklan noktadan daha da geriye
anlarak sivil toplumculuk alanma siirtilmek istenmi~lerdir.
Oligar~inin F tipi saldmsl kar~lsmdaki tavlrlar,
direni§e ili~kin politikalar de, i~te bu ~er~evedeyerifle oturmaktadlf. Mesele, i~te bu nedenle flZiki bit
saldm k~lsmda "direnip-direnmeme"nin ~ok otesine ta§mffil~ olmaktadlf.
Reformizmin direnmeyi~i, F tiplerine kar~l ~u
vera bu protesto eylemini yaplp yapmaYl~lyla degil, emperyalizmin ve olig~inin bu dayatmasml
kabul edip etmemesiyle ilgilidir. Refonnizm bu saldm kar~lsmda, bulundugu noktadan daha da geriye
giderek politikada, duygu ve dti~tincede devrimci
olandan iyice uzak1a~D1l~,
sivil toplumcu muhalifligin slradanhgma ve etkisizligine kendini mahkum
etmi~tir. Oportiinizrn ise b~tan saldmya verilecek
cevap konusunda tereddtite dti~mti~, bu tereddtit
onun daha soma direni~ i~indeki yeTah~lru da tutarSIZ,iStikrarslZ hale getinni~tir.
Ozellikle Avrupa Birligi'nin tavnrun daha a~lk
olarak ortaya ~lktl~ noktada, refonnizmin F tiplerine kar~l stirdtirtiyor goziiktiigu itirazlll1n da temeli
ka1maInl~t1f.Bu noktada "tutarh" olan ya F tiplerine kar~l ~lkInaktan vazge~mek, ya da F tiplerine
kaT§1~lkarken onun arkasmdaki gticti ve politikaslru (yani A vrupa 'Yl) da ele~tirmekti. ikisini de yapmadl, yapamadl reforrnizm. Hayatm pek ~ok alanmda oldugu gibi, belirsizlikler i~indeki biT muhalifligi stirdurdu bu konuda da. Reformizmin ve Kurt
rnilliyet~iliginin F tiplerine kar~l ~1ktlklart yazl ve
a~lklamalara baktldlgmda, onlarda da emperyalizme deginilmekten ozenle ka~mtldlgl gortilur. Refonnizm (Kurt rnilliyet~iligi de dahil) F tipleri konusunda daha ba~tan ideolojik olarak yenildikleri
i~in, direnememi~lerdir. Geleceklerini "Kopenhag
kriterlerine" teslim ettikleri noktada, Avrupa standartlartllm ve esas olarak dci emperyalizmin orgutstizle~tirme-rehabilitasyon politikalartmn biT par~aSl olan F tipleri kar~lsmda ideolojik olarak kendilerini silahs1zlandmm~lard1f.
Uzun direni~in gticti, ideolojimizin saglamhgmda, bu ideolojiyi savunmakararhh~mlzdadlr. Gelecegimizi "Kopenhag kriterleri"ne teslim etmemenin, AB klsaltrnaslyla santi sihirli biT gti~mti~ gibi
sunulan emperyalist birlige baglanmaYIkabul etmemellin, rani; baglmslzlIk, demokrasi ve sosyalizm
hedefinden vazge~mememizin ifadesi olarak direniyoruz.
Neden"uzun direni§"?
"Neden hala stirdtirtiltiyor?" sorusunun belki de
hi~ yeTi yak. Soru, esasolarak 9 AralIk 2000'den bu
yana "blfakm" demekten b~ka biT §ey demeyenleTin sorusudur. Ger~ek soru ise, "neden stirdtirmtiyorsunuz?" sorusudur.
36
Direni~e devam etmenin
btittin gerekyeleri ortada duruyor. Ba~langl~ noktasmdan ~ok
daha yaklCI gerekyeler sozkonusudur tistelik. Ama neden blrak1lmah sorusuna verilecek
cevap bulunarntyor. Bunun somut kanltl da blrakanlarm
"a~lklamalan"dlr. Bu aytklamalarda neden blraklldlgma
dair hi~ bir makul gerek~e,izah
ve ikna edici bir tesbit yoktur.
Dl~anda bir slife stirdiirdtikleri
oltim orucunu blfaktrken de,
iyerideki oltim orucunu blraklrken de yapllan a~tklamalarda,
"dostlanmlzm acil dilegi, amacma ula~ffil~ oldugundan..." gibi belirsiz ifadelerden ve direni~in yiiktinti omuzlayanlara
yonelik kendi su~luluklanrn
gizlemek isteyen su~lama1ardan oteye bir ~ey yoktur.
Reformizm daha Araltk
aymda ytldl, bir ka~ ay daha iyi
kotti stirdtirdiikleri "duyarWtk"
da onlan yordu. Y tlgm ve yorgun reformizm stirecin dl~ma
dti~tti.
Oportiinizm de biT noktada
yoruldu.
Dogrudur; Direni~, ongoriilebilen stireleri ~ok ~ffil~tlf.
Ulkernizde ve dtinyada boyle
bir ongoriiyti ihtimal olarak dahi dii~tintibilecek bir omek de
yoktur.
Dogrudur; Direni~, ongoriilebilen kaYlplarm da ~ok otesine ge~mi~tir.
Dogrudur; Direni~, 0 gtine
kadarkilerle ktyaslanamayacak
~apta bir vah~etle kaf§l kar~lya
kalml~tlf.
Btittin bu "ongoriilemeyenler", vahJ?etin,stireklile~en i~-
'*
kencelerin, dl~anda siireklile~enbaskIlann,artan kaYlplann
aglflIgl altmda,direni~in dl~mda kalma egilimlerine gii~ vermi~tir. Direni~e birlikte ba~ladlglInlZ siyasi hareketlerde bu
ak1~a
kapllmaktankurtulamadllar.
Gerek "blfakm"cllar, gerekse de direni~in belli stiteler
iCr'indeolanlar blrakrna dii~iincelerini "Bitirilsin, ba§ka bifimlerde siirdilriilsiin" diyerek
dile getirdiler. Arna bu sozlerin
hiCr'bit pratik kar~lhgl olmadl.
"Peki bitirelim, ne yapahm?",
ne dl~arIdaki blfakmcIlar, ne
iCr'eridekilerbit cevap olu~turamadllar. Miicadele biCr'imleri
konusunda, gelinen bu ~amada
fazla tercih ~anslmlzm, farkh
alternatiflerimizin olmadlgml
lsrarla anlamazhktan geldiler.
VaT diyen yapsmdl. HaYlf, dii~iinceler "blfakma "ya kilitlenmi~ti bit kere. En azmdan belli
siireCr'lerdeayru gilCr'te"ba~ka
bit ~ey" olmayacagml eminiz,
kendileri de Cr'okiyi biliyordu.
Kaldl ki, en temel yanh~larIndaD biri de, aliim Orucu ve
"b~ka biCr'imler"i birbirinin altematifi olarak gormekti. Eger
0 "b~ka biCr'imler" vat idiyse,
onu ollim orucunu da gUCr'lendiTenbiT olgu olarak dii~iinmedilet bile. Nitekim, "ba~ka ~eyler" diyen refonnizm, 0 ba~ka
~eyleri hiCr'bit zaman orgiltlemedi, orgiltleyemedi. Ayru ~ekilde, oportilnizmin iCr'eriyedair
"fIili direni§ biCr'imleri" sozlerinin de, "bayragl dl~anya devrediyoruz" sozlerinin de hiCr'bit
klymeti, kar~lh'gl olmadl. ACr'IkCr'asoylemek gerekirse, onlar
37
38
bo§sozlerdi.Pratigin gosterdigide bu olmu§tur.
rill de, direni§e katilip sonradan "bIrakan"lann da
hi~ biT ko§ulda a~lklayarnayacaklan budur. Direni§in dl§mda kalmak i~in de, blrakmak i~in de biT ~ok
teorik izahatlar yapllabilir, arna bunlar direni§in verebilecegi iki sonu~ a~lsmdan fieri degi§tirir ki?
Hi~biri, 0 teorik gerek~elerini halka anlatarnazlar, 0
gerek~elerlehi~ kimseyi ikna edemezler. Siz, netice
olarak hangi sonucun ortaya ~lkmasma hizmet ediyorsunuz? Siz, politika ve tavlrlanruzla, oligar§inin
§iddetle sonu~ aiabilecegine "karut" oIu§turdunuz.
Ttirkiye solD, sadece sizlerden ibaret olsaydl, oIigar§i, evet, a~Ik~asoylemek gerekir ki, zafer kazanml§ olacakti.
Buna izin vermedik.
Buna izin vermemek i~in, her noktada kararII
durduk. Evet, gerektiginde sert olduk, gerektiginde
uzIa§maz. Canlmlzl sakmmadlglmlz gibi, soztimtizti de saklnmadlk. Her§eyi adII admca andIk. Direni§in kaderini yani dolaYlslyla gelecegi belirleyecek
hi~ biTkonu, oligar§inin, refonnizmin, ki.i~iik-burjuva ideolojinin dayattIgl "esneklik" sllllflan i~inde
ele almarnazdl.
ideolojik saglamlIk, lafIZda sosyalizmi savundugunu tekrarlaYlp durmak ya da stirekli komtinist,
marksist-leninist, devrimci suatlarmI kullanmak
degildir. ideolojik saglamlIk, hayatm her alanma,
her konuya yayl1anbiT ideolojik bakl§ a~lslrun istikrannda somutIanlr.
SaldmYI ve direni~i dogru de-
Saldm ve direni§,geriye tek bit
sonu~bJrakacaktlr;
ya oligaf§ininya devrimin zaferi!
Direni~in dl~mdaki vera belli bit a§amasmdan
soma direni~in dl~ma dti~en solun en btiytik YanIlgISl, saldmrun ve direni~in tilkemizdeki smIflar mticadelesi a~lsmdan ta~ldlgl onemi gorememeleridir.
HaklarIm yemeyelim; saldmnm niteligine ili~kin
bit ~ok dogru tesbitte bulunmu~lardlr. Ama bundan
~IkarIlmasl gereken siyasi sonu~larI ~Ikarmada arm
ba§arIYIgosterememi~lerdir. Bu anlamlyla F tipleri
konusu, soldaki teori ve pratik kopuklugunun son
donemlerdeki en u~ omeklerinden biri olmu~tur diyebiliriz. Olgu aslmda a~lktlr. Ama a~Ik olanl, 01dugu gibi dile getirmek, onlarIn "kaldlramayacagt"
vera hi~ tistlenmek istemeyecekleri siyasi sonu~lan ve pratik gorevleri de beraberinde getirmektedir.
F Tipi saldmsmm ama~larIm dogru tesbit ederken,
direni~i dogru degerlendirememelerinin nedeni de
budur. Sol, "tesbi~"teki
ustahgtnl bit kez daha
gostermi~tir. Ondan otesini sorgulamazsanIz meseIe yoktur.
Direni~e subjektif kaygt ve hesaplarIn dt~mda
bakIldlgmda oncelikle gortilecek olan ~udur: Saldln ve direni~ iizerinden kitlelere
ta~macakmesaj iki tiirlii olabilirdi: Birincisi, olig~inin ~idDireni,;
detle sonu~ almasl. Bu kitleleri
kOreselle,meye
kar,1
YlldIrmak, sindirmek a~lsmdan
sosyalizmin
I
oligar~inin eline, onYlllarca
..
.. ..
kullanabilecegi bir malzeme
orgutsuz e,tlrmeye kar-
.
verilmesi demekti. ikincisi, oligar~inin zulmiiniin kadri-mutlak olmadlglm, direnilebilecegini ve ancak direnerek kazanllacagml gostermek. Bu da ter-
'
'I orgOtlOlugun, bireycilige kar,1 kollektivizmin,
AB'ye uydurulmu, de-
. ..
mokraslclilk oyununun
siDden
halkmmiicadelesini
gepar~asl olmaya kar,1
li~tirmek,orgtitlemek
isteyen- anti-emperyalizmin,
sivil
l~~n on!tll~~a .offi.ek.olarak
gosterebtlecegl blf dlfem~ destanmmyarattlmasldemekti.
Kendini ttimiiyle F tipleri
direni~inin"dt~mda"gorenle-
toplumculuga
kar,1
. . .w.
. dev.
nmclllgln
ve devrlmln
savunulmasldlr.
gerlendirememenin, veya dogru
degerlendirmelerden ~1k1lsabile,
oligar~inin saldlfllanmn degi~ik
bi~imleri kaT§lsmda,bu noktada
direni~in ge~irdigi degi~ik evreleTinde saga-hep saga savrulmak
bOyle biT ideolojik saglarnllga sahip olunrnadlglrnn gostergesidir.
Oportiinizmin zaYlfllgl ozellik1e i~te bu evrelerde ortaya ~Ikml~tlr. Bu zaYlfllktlr ki, oportiinizm direni~i dl~anya ~lyamaml~tlf. Tahliyeleri oligaT§inin biT
oyunu olarak goriip bozmak yeriDe, 0 rii~veti lahul eden durumunda olunrnu~tur. Bununla da
ka1mmaml~, dl~an ~1k1p ihanet
39
edenleri korumaya soyunulmu~tur. Hainler kar~tsmdaki tavIr, kaYlplann btiyfikltigti kar§tsmdaki taVtr, devrirnci biT siyasi hareketin degil, tek StratIhtirnanistligi olan biT kti~tik-burjuvanm tavn dtizeyinde olrnu~tur.
Hainler kar~lsmdaki tavu, kararstzltgm alenile~rnesiydi. ihanete almacak tavnn bi~imi, ihanetin
dtizeyine, bi~irnine, ~att~rnanmko~ullartna gore degi~ebilir ama ihanetin ihanet oldugu ger~egi hi~ biT
ko~ulda degi~rnez. Buakm dogru biT tavu alrnaYI,
ihanete ihanet bile diyernedi oporttinizrn. Onlarca
~ehidin cesedine basarak tahliye olup direni~e ihanet edenlere hain diyernedi. Oysa, devrirn i~in varIlk yokluk sorunu haline gelmi~, tayin edici onemi
herkes tarafmdan kabul edilmi§ ve zaferin ancak
oltirnlerle kazantlacagt biT direni§ sozkonusudur.
Boyle biT direni~te, mallet oltirnleri ~ogaltacaktu. Nitekirn oyle de olmu§tur. Bu son derece a~lkken, faydact, grupcu yakla§lmlarla ti~ be~ adaml yanmda tutma hesabtyla politika belirlenir mi? Bu kadar kti~tik hesaplar yapanlar, bOyle biT direni§in ytiktinti ve sorurnlulugunu omuzlayabilir miydi? Bu
kadar kti~tik hesaplar yapanlar, devrirn ve iktidar
iddiasmdan sozedebilirler rni? Bir sava§agirmi~siniz, oleceksiniz, oldtireceksiniz. Sava§,'kendi kavrarnlarmt yaratu. Sava§,kendi kurallarlyla stirdtirtiltir. Sava~m en on cephesinde, SICak~atl§rnalarm
y~andlgl biT mevzide (ki oltirn orucunu hernen ttirn
siyasetler bu ve benzeri kavrarnlarla tarif etmi§lerdir) sava§ arkada§laTlm buaklp
ka~rnarnn adt ihanettir. Bu biT
saVa§ su~udur. Boyle biT su~u
"ama 0 kadar giln af kalmlfj" dc-
yakma" eylemleri kar§lsmda dil altmda tutulan, zaman zaman ima edilen refonnist anlaYl§lar, birbirini btittinleyen par~alardlr; ba§ka deyi§le, birbirinden kopuk ayn konulardaki ayn tavlrlar degildir.
Fiziki anlamda kaytp vermeyelim tavn, biT daha
telafi edilemeyecekbtiytikltikte siyasi kaYIPdemekti.
Hapishanelercephesinde
zaytf ha1ka;PKK'h tutsaklar
PKK 'h tutsaklar, hapishaneler cephesinin nic~lik olarak en kalabal1k tutsak grubu, arna aym zarnanda ernperyalizrn ve o]igar~i a~lsmdanzaytf halkaslydl. 19-22 AralIk katliarnl, F tip]erinin a~lh~l,
tUrn hapishanelerin hUcre tipine donU~tUrijlrnesi,biT
yamyla da bu zaytf halka tizerine yapllan hesaplar
sonucunda cUret edilebilrni~ harnlelerdir.
F tiplerine kaT§1direni~in nasll ~ekilleneceginin
tartl§tldlgl donernde, PKK'h tutsaklar, "genelpolitikalarl geregj"bu direni~ i~inde yeTalmayacaklanrn ortaya koydular.
Bu "genel politika", blfakln katliam saldmsma,
F tipi saldmsma kar~l taVlf alrnaYI, blfakm yanlba§larmda katledilenlere sahip ~lkrnaYI, bulunduklan
yerlerin hticre lipiDe ~evrilmesine, bulunduklan
yerlerde tecrit politikasmm uygulanmasma kar~1da
tavlfslzhgl beraberinde getirdi. 19 Ar.alIktan bugtine
kadar ki yakla~1k iki yt]]lk do-
Oil reni,i
desteklem emenin, dlre-
nelennde hucrettpmedonu~ttirij]rnesi sUrecidir. Bu operasyon
nanln gerektalarlnln yan-
btiytik o]~Udetarnarn]anrnl~tlr.
Ve buoperasyon,
hi~bir direni§-
11,larl"ndE
. bulunamaz.
]e kar~tla§tlrnadan ba§anlrnl§tlr.
Bu, PKK']1 (KADEK']i) tutsak-
Gorevleril
r1i omuzlaya-
yip, biT de tistelik kahramanllk
nl,i
blrakl
~ibi .su~ak,
devrirne ve devnrnCI bIr harekete ne kazandu-
~esi
"ba,~
rnl§tlr acaba?Arna ideolojik anlamda onlardan ~ok ~ey gottirrnti§ttir, bunu a~lk olarak gortiyoruz. Ernperyalizmle ve oligar-
...
caglna blr~ikma, destek-
~iylesava§anlar,
sava~ger~egin- lememe gterekgesi buldenka~amazlar.
makla za man kaybeBu yarnyla ele almdlgmda,
oporttinizmin "uluslararasl stan-
denier, Z81nanla birlikte
dartlan"savunmasl,
hainlerkar- kendi varll k nedenlennl..
§lsmdaki libera1ligi ve "kendini
nern,.F tiple~ dl~~~aki h~p~.sh~-
1__- _L _I_-
Kayoelmektedirler.
larm tUrn Ttirkiye halkma verrneleri gereken bir hesapnr.
PKK ']1 tutsaklann, elbette
dl~andan("genelpolitika"larmdaD) baglrnslz olrnayan bu ~izgisi Uzerinde ~e§itli yazIlarllll1zda
durduk. Bu ~izginin tekrar de-
ger1endirilecek
biTyamolrnadlgl
gibi, savunulacak
hi~biTyanmm
40
olmadlgl da bu iki ytll1k stire~te tekrar tekrar kaI1ltlanml§tlr. Bu noktada sadece 19 Ara11k'tanklsa stire sonIa yazdlklanndan kIsa biT bollimti hatlflatmilia yetinecegiz:
Denilmi§ti ki 0 zaman: "PKK'li tutuklular §u
ana kadar, siyasal siirecin hassasiyetine bagh kaJarat bafi§f1, olgun biT dUnl§UesasaJdllar. Bu duru§un devaml elbette gosterilecek yakJ8§Imlara baghdlr. Hifbir kurum mevcut yakJa§lml suistimal ederek ve faydalanmacl biT mantlk1a tahrik etmemelidir. ll1mh biTyakl8§lml genelgelerle provoke etmek
ve fatl§maya fekmek yerine ban§fll biT foziim if in
degerlendinnek en dogrusudur. Hif kimse sosyaJ,
kiiltiirel ve politik kimligimize yonelik kIsltlama ve
saJdmlarl kabul edemez. ... Politik zeminde ilerleyerek, siirecin ruhuna uygun biT diyaJog, etkinJik ve
me§ru temelde hakkInJ arama if in her §ey yaplhr.
Binlerce tutsak iilkemizin biT gerfegi ve halk1mlzm vicdanmm biTparfasldlr. Halklmlz vicdanma
sahip fIkmasInl bilecektir. TutsakJar dayatllan her
ko§ulu terisne fevirmesini beceren biT gelenegin
mensuplandlrlar. Biiyiik direni§ler pahasma kazanI1mI§onurlu biT tarm parfaSldIrlar." (Ali Sapan,28
subat 2001 Yeni Gtindem)
Peki 0 gtinkti "ban§~l ve olgun" tavnn sonucu
ne oIdu?
Deniyordu ki 0 zaman bu ban§~l ve olgun politikamlz istismar edilmesin, klsltlamalar ve saldmlar
kabul edilemez.
Peki ne oldu? Oligar§i, PKK'l1Iann bu "olgun"
tavnm tepe tepe kullandl, once devrimci tutsaklara
kar§l, soma bizzat PKK' Illara kar§l.
0 gtinden bu yana, PKK'l1 tutsaklarm bulundugu her hapishaneden a~Iklamalar yaplldl, hakJanmlZ kIsltlamyor, hiicre lipiDe fevriliyor, bOyle deyam edersegerekeni yapacaglz, eylemleri tIrmandlracaglZ vs. VS.
Oligar§i bunlan kaale almadl. Haklarm gasbedilmesi, hticre tipine donti§ttirme tam biT pervaslzhkla devam etti. 0 "tmnandmna" hi~ olmadl. Bu
"genel politika" stirdtigti mtiddet~e olmayacaktlr
da. Oligar§i de bunun farkrnda. Bunun i~in binlerce
tutsakl1k biT gticti kaale almlyor.
Unutmak,unutulmasmaizin
vermek,unutturmapolitikasma
ortak olmak,
yenilgiyi kabul etmektir.
Direni§, Tiirkiye devrimci hareketinin feda sava§~Ih~n kitleselle§tigi a§amadu. "intihar c;izgisi" diyen bile, bu kadar "kitlesel" ve kararh biT intihar(!)'m nedenleri tizerinde dti§tinmek zorundadlr.
Blrakm slmflar mticadelesine yon venne iddia..,mdaki siyasi gti~leri, sadecebilimsel olmak bile ooyIe yapmaYI gerektirir. OligaT§i saflarmda bile az~ok
dti§tinen hi~ kimse, direni§i bu suatlarla nitelendirmezken, bu tilr suat ve kavrarnlar, refonnist kesim
tarafmdan bolca kullarulml§tIr. Direni§i anlamaya
~ah§mak yerine, direni§e dti§manlIk yapIlmI§tlf.
Logosunda "Komiinist" yazan biT yaym orgam,
19 AralIk'm hemen ardmdan devrimci demokrasiDin oltimtinti ilan ettikten sonra, siirecin dti§tindtigti
gibi geli§medigini, direni§in devam ettigini ve ate
yandan oligaT§inin F tipleri konusundaki §iddetinin
artarak devam ettigini goriince, direni~i gtindeminden, dergisinden tiimtiyle silmi~tir. C;ok rahatltkla
soyleyebiliriz, piyasadaki islamcl, fa§ist yaym organlanmn, Dogan Medya organlarmm bile gerisine
dti§mti§ttir. Bu nasII biT direni§ dti§manltg.dlr? Veya ~oyle soraltm; bu nasll bir "komiinistlik"tir? Sarni Ttirk'ten daha "katI" biT bi~imde, "blrakln, orada hepsi olsiin, unutulsunlar, burunlan siirtiilsiin,
yok olsunlar" tavn ne yazIk ki bu iilkede "sol i~inde" gortilebilen biT tavu olmu§tur. "Komtinistlik"
adl altInda i§lenen ytiz klzartlcl su~larla ilgili tarihte biT sayfa a~Ihrsa eger, en ba§akonulacak omeklerden birini de tilkemizdeki "komtinistler" yaratffi1§tlf. Bununla ovtinebilirler!
Peki neden bOylesine dti§man kesilmi~lerdir direni§e? Direni~ten ve direni~~ilerden asgari saygIYI
bile neden esirgediler?
Denilebilir ki, yakla§Ik son on yll i~inde, hi~ biT
~ey, direni~ kadar reforrnizmi zorlamalnl~, s1kI§tumalnl§tlf. Direni~in varltg., refonnizmi, hi~ biT ozel
~aba harcanmasma gerek olrnakslZm te~hir etmektedir ~tinkti. Beyinlerinde ve ytireklerinde devrime,
devrimcilige dair ne kaldlysa, bu degerler, onlan,
legal particiliklerinin hi~ bir doneminde olmadIgI
41
kadar rahatslz etmi§tir. Bu rahatslzllktan olumlu bir
vicdani-siyasi muhasebede ~lkabilirdi. C;tinkti devrimcilige clair hala bazl degerler vardl i~lerinde; rahatslz olmalan da biT yamyla bundandl; ama rahatslzh~ devrimci bir muhasebeye ~evirmek yerine,
direni§e salduarak bu rahatslzlIktan ve tabanlarmdan, halktan gelen sorulardan kurtulmaya ~al1§tllar.
Bu da onlarl giderek direni§ kar§lsmda tahammtilstizle§tirdi, dti§manla§tudl.
Oligar§inin unuttunna politikasl, baskI, ceza,
sanstir, tehdit e§liginde 19 Ara1lk'tan bu yana hi~
arahkslz stirdti. icazeti esasalan reformizmin unutturmanm kar§lsma militanca dikilmesi mtimktin degildi.
Bu konuda, son olarak, bir noktadan soma direni§in dl§ma dti§en gruplarm tavrma da deginmek
gerek. Onlarm da bir ~ogu, direni§e yaym organlarmda adeta yeT vermez hale geldiler. ~ehitten §ehirekIsa biT haber. Yaym organlarlnda aTkaarkaya iki
ti~ saYldireni§ten sozetmedikleri oldu. Bu biT a~mazm ifadesiydi. Yer vermeleri durumunda '~ki durum buysa, siz ne yaplyorsunuz?" sorusuna muhatap olunrnasl ka~mllmazdl. Sorulardan ka~manIn
yolu, aym reformistlerin yapngl gibi, F tipleri ve direni§ ger~ginden mtimktin oldugunca az soz etmekti.
"Bugiinlerdengeriyebir Janna
gidenlerkahr, bir de yannlar adma
direnenler!"
Oyle bit direni~ki bu, kelimenin tarn anlaInlyla
tarih yazlltyor. Tarihimizde bulla benzer bit omek
yak. 1984 ollim orucu, yakm bit omek sayllabilir.
Ama her a~tdan onun ~ok daha list boyutta ifadesidir. Gelecege btrakacaklan a~tsmdan, gelecek tizerindeki etkisi de bit ka~ misli farkh olacakttf. Bir
insan haklan savunucusunabile "kIran da olsa, kinl, dii§, fakal egilme sakm... YanDa egilmeyenler
kahyor fiinkii" dedirten bit direni~ bu. YarIna, boyIe biT zullim kar~tsmdataVtrSlZkalmaYl, direni~i blrakmayt haklt gostenneye ~alt~an teoriler degil,
herkese ve he~eyi ragmen "egiImeyenIer" kalacak.
1984'te cuntanm hapishaneler politikaslDlD ollime
yatarak bozuldugunu herkes biIiyor buglin. Peki,
1984 ollim orucuna katllmarnak i~in bin dereden su
getirilen teorileri kim hatlrhyor? 0 gtin 0 eyleme
"intihar, siyasi cinayet" diyenlerin teorileri tarihin
hangi ktiflti yapraklannda utan9 belgeleri olarak duruyor §imdi?
YanDa direnenler kahr. Bu soztin sadeligiyle
bakIldlgmda, her§ey ayan beyandtr.
F tiplerine kaf§t direni§, her iktidann zaytf noktasldtr. Her iktidar i9in tumusoldur. Dtizenin bekasml esas alan hi9 biT iktidar, emperyalizmin ve oligar§inin bu planmdan vazg~emez. Direni§lerimizIe ge§itli geri adlmlar atttrabiliriz; ama tecrit ve rehabilitasyon programlllln, oligar§i a9lsmdan rafa
kaldmimayacagllll, her fIrsatta, kendilerince uygun
her donemde yeniden kar§lffilza 9Ikanlacagmt da
bilmek durumundaYlz.
Direni§ gelenegilniz, Btiytik Direni§ 'Ie biT kez
daha kokle§mi§, peki§mi§tir. Bugtin hticrelerde tutulan veya yarm F tiplerine atIlacak ttim cepheli tutsaklann manifestosu bu direni§ gelenegidir. Devrime kadar, Tiirkiye'nin hapishanelerinde oligar§inin
zafer bayragl degil, direni§in bayragl dalgalanacaktIr. Olig8f§i katletmenin "sevincini" ya§ayabilir, i§kencenin, hticrelerin "sevincini" ya§ayabilir, ama
hi9 bir zaman boyun egdirmenin ve teslim alrnanm
"sevincini" ya§ayamayacak.
19 Arahk'ta, kur§unlarla, bombalarla Ttirkiye
devrimine meydan okudular. Aym gilD, devletin en
list kademeleri tarafmdan sozlti hale donti§ttirtildti
bu meydan okuma. "Altlk herkes bu devIetIe ba§edemeyecegini anIaml/j oImaIldlr" diyordu katliamcIlann ba§l. Bu devlete "ba§kaldlfffiak" ne kelime;
biz bu devleti Ylkmak i9in, yerle yeksan edip halkm
iktidanm kurmak i9in girmi§tik bu sava§a. Sava§
kabultimtizdti. Tarihsel olarak devrimcilerin ba§ka
ttirlti davranmast da mtimktin degildi. Sava§l kabul
etmemek sozkonusu olamazdl; kabul etmemek, sava§tan, yani devrimden ka9maktl. Bize oltimle
meydan okudular. Oltimti yenerek cevap verdik
meydan okumalanna. Sava§l hticrelerde stirdtirtiyoruz 2 yIlI a§km stiredir.
Devrim mticadelesi, yann bu direni§in yarattlgl,
peki§tirdigi ideolojik, moral gtictin tizerinde ytikse-
lecektir.
:I
42
3 Kaslm sec;imlerinde, aydmlar, refonnist partilere, reformist partiler de aydmlara ~ok biiyiik roller
yiiklediler, kaT§lltkll btiylik beklentilere girdiler, ve
kar§tltkll hayal kmkltklanm, yantlgllart payla§tllar.
Bu tabla hem aydmlann, hem de refonnizmin resmini ~iziyor.
Aydmlann, sanat~tlann siyaset tizerinde, tilkenin
kaderi iizerinde, biT biitiin olarak toplum tizerindeki
etkileri, doneme, ko§ullara gore azaltp artabilir. Bu
a~ldan tilkemizde de ~e§itli donemler aYlrdedilebilir. Burada konumuz itibartyla esas olara!c son se~imler tizerinde duracaglz. Tiirkiye 'nin "kalburtistii", "en tanmml§" aydm ve sanat~llartmn biiyiik boliimiiniin OOP'ye desteklerini ilan ettikleri 1999 se~imleri, hem aydmlar, hem de reformist partilerin
beklentileri a~lsmdan btiyiik biT hayal kmkhglydl.
Aydm ve sanat~llarm kitleler iizerindeki etkilerinin
hemen hemen dibe vurdugunu gostermi§ti bu se~im1er. Bu durumun sorgulanmasl, dersler ~lkartlmaSl beklenirdi. Ama 3 Kaslm sec;imlerindegordlik
ki, hi~ biT ders ~tkarllmadlgl gibi, iki taraf a~lsmdan
da yantlgllar biiyiiyerek devam etmektedir.
ve aydmlan
"birle.,tiren" nedir?
RefOrl11i7mi
Peki ne oldu, nasil oldu da legal parti ~evreleriyIe aydlnlar arasmda ooyle biT "yakmla§ma" dogdu.
Legal partiler, baglffislzltk, demokrasi mUcadelesinde bUyUk atlilmlar ger~ekle§tirdiler de 0 nedenle
mi aydtnlar bu partilere destegeko§tu? Veya tersinden, aydtnlar, bu donemlerde emperyalizme ve fa§izme kar§l tarihsel biT tavu al1§ffiba§lfil ~ektiler de,
legal partiler oniara yoneldi? Ulkemizin yakm tarihini bilen herkes tamktlr ki, ne birisi, ne de otekisi
olmaml§tlr. Reformizmi ve aydmlan birle§tiren
"kar§l-devrim riizgarlan"du. Ba§ka biT deyi§le devrimden, sosyalizmden uzakla§malandu. Her iki kesim devrim ve sosyalizmden uzakla§tlk~a birbirlerine yakla§tllar. Yaklnla§ma her iki kesimi de pen~esine alan statUkoculuklanyla, icazetcilikleriyle, hayali demokratikle§me beklentileriyle her ge~en gUn
peki~ti. Bu temelde her iki kesimde de birbirine a~ln onem atfeden, ger<;ekle~tirilmesimilmklin olmayan misyonlar yilkleyen biT anlaYI~geli~ti.
Refonnizm, orgiitlenmeden, halktan, gecekondulardan UZak1~lpi~<;i,memur aristokrasisi i<;inde,kii<;ilk-burjuva aydm <;evreleri<;indeya~amayaba~ladlgmda, hlzla "elitist" dil~ilnceler de geli~meye ba§ladl. Halka glivenmeyen politika, glivenecek ba~ka
gli<;ler arar. Bu durumun dogal sonucu ise, aydmlara bilyilk misyonlar yilklemek olmu~tur. ODP, bunun canll omegidir. Ortaya <;1k1~mdan
klsa slife sonfa, burjuva medyanm ve aydmlann verdigi destekle
adeta kendinden ge<;ti;artIk soldaki tartl~malar bitmi~, birlik meselesi de ODP <;atlsmdahalledilmi~ti!
Burjuva medyadan yaytlan bu hava, en ba~taaydmlan etkiledi. Bu da aydmlarm ozellik1e 90'11ytllardaki durumunu anlamak a<;lsmdan onemli biT
noktadlf. Geni~ kitlelerin medyanm etkisinde kalmasmdan farkll olarak, bu etkinin dl~mda kalabilmeyi temsil etmesi gereken aydmlar, bu donemde
denilebilir ki, medyadan en fazla etkilenen kesimlerden biri haline geldiler. Bilim alanmda, sanat alanmda biT yerlere gelmi~ isimler, ger<;ektedogcu dlirust "entellekttiel" biT birikimi bile olmayan Ertugrul Ozkok gibilerin yonlendirmesiyle teori yapar,
tutum belirler biT konuma dli~ttiler.
Dlizene muhalif ve dlizene altematif bir dil~ilnceyi geli~tiremeyen, kendini 0 noktada gil<;lendirmeyen, tersine kafasl artlk daha <;okdlizen i<;inehapsolan, dilzen i<;indeki stattikoiarl esas alan aydmlartn,
bOyle biT etki altmda kalmasl da ka<;mllmazdlr.
Aym durum, reformist partiler i<;in de ge<;erlidir.
Burjuva medya aractllglyla, <;e~itli ko~e yazarlannm kaleminden Ufuk Uras'lara, Kurt milliyet<;iligine aktartlan mesajlar, bunlar tarafmdan goriilmemi~
biT hIZla hayata ge<;irilmi~tir. Burjuvazi ko~e yazarlarl aractll~yla "ovgliye laYlk" olabilecek biT solun
tablosunu <;izmi~,Kilrt hareketine "dlizenin glivenini kazanmasl i<;in" atmasl gereken adlmiarl bildirmi~, bu partiler de gecikmeden kendilerini bu isteklere uydunnu~lardlf. Klsacasl, burjuva medya etki-
43
si, infazlar kar~lsmdakitavudan Susurluk konusuna,28 -5ubattanF tiplerine kadar bu donemdeki
kilit biT~k konuda,reformist partiler ve aydmlan
yonlendirmi~tir.
Hem aydmlarm,hem reformizmin bu kadar yogun bi~imde burjuva medyanmetkisinde kalmasl
tesadtifdegildir. Bu, her iki kesimdekidtizeneyoneli~in ve bir bi~imde kendini dtizenekabul ettirmek isteyi~inifadesidir.Bu yoneli~de dogal olarak
onlarl birle~tirmektedir.
AydImn s~im sahnesindeki
savrulu§lan, Tiirkiye ger~ginden ve
koklerinden
kopmasmm
sonucudur
Ttirkiye aydml, esas olarak 80'li yillarla ba§layan biT siirecin sonunda halktan, halkln tarihinden,
miicadele ve orgiitlenmeden kopmu§tur. Bu kopu§un ~ok bariz iki sonucu olmu~tur; birincisi aydm
12 Eyltil' e orgutlii, gii~lii ve siirekli biT direni§ geli§tirememi§, 12 Eylill'e kaT§l direni~ neredeyse
"aydm dilek~esi"yle slmrll kalml§tlr. ikincisi, zulmun ve direni~lerin, acllarm, hasretlerin, yoksunluklarm en list boyutta ya~andlgl biT doneme denk
dti~en biT uretimde de bulunamaInl§tu. Tersine, bilim adamlannda ve sanat~llardaka~l~ ve adetaiistiinil orten simgeci aklmlar reva~ta olmu§tur. Onurlu
ve ciiretli davranl~lar, istisnadlr.
Bu siirecin asll sonu~lan yillar ge~tik~e ortaya
~IkrnI§, klasik aydm misyonunu reddeden yeni stamler olu§mu§tur. 80'li Ylllann sonunda doruga ~lkan bu geli§me sonucu, burjuva partileriyle, holdinglerle i~li dl~h yeni aydm tiirti onemli biT ~ogunluk haline gelmi§, bilimsel, sanatsalfaaliyetler, ekonomik olarak tekellerin, siyasi olarak devletin hamiligi altma girmi§tir. Boyle bir hamiligi kabul
eden aydm tavn, aydmlar i~inde ciddi bir ele~tiriye
tabi tutulmaml~, bu noktada bir ~atI~ma ya~anmanIl~tu. llerici, sosyalist aydmlar bile, ~ogu kez bu
geli~meyi ZImnen kabul eden biT tavu i~ine girmi§,
tekellerin veya devletin hamiligini kabul eden aydm
kesimiyle ~atl§maya girmeyerek, bunun me~rula~masma hizmet etmi~lerdir.
Bu donem aydmm ayru zamanda "apolitikle§me" donemidir. "Baffimslz" olma, "orgill/ere mesafe/; durma" gibi gerek~elerle, devrimcilerden, halkm miicadelesinden uzakla§llarak diizen gii~lerine
yakmla§llml§tlr. Artlk aydm kah "demokratikle~-
me" i<;in TOSiAD'la beraberdir, kah "gericilige"
kar§l genelkurmayla ayrn saftadu. Halktan, mticadele ger<;egindenuzak dti~en aydm, kim nedir, ne
yapabilir, ne yaplyor, bunu degerlendirebilecek durumda olmaktan da <;1kIlll§tlf.Reformist legal partiler hatta Perin<;ek'in iP'i tizerine yanll~ hesaplan ve
umutlan da bunun ifadesi olmu~tur.
Artlk solda, sosyalizmde umut kalmadl derken,
TOSiAD'la, AB'yle, hatta genelkurmayla kendilefine biT umut ararken, ortaya <;lklveren ~, emek,
a§k-devrim, sosyalizm, komiinizm soylernli partiler, onlar i<;inde adeta cankurtaran simidi olmu§tur.
Bu partilerin "yasalh'gJ" ve belli ol<;tilerde dtizenin
icazetine mazhar olmalan, onlann i<;indebulundukIan duruma da uygun dti§mti§ttir. Hem sosyalizmi,
"ilerici" biT partiyi desteklemi§ olacak, hem de dtizenin m§mma ugramayacaklardu. Burada soztinti
ettigirniz ve sorguladlglffilZ tek tek aydmlann niyetleri degil, silllflar milcadelesi i<;indeki konurnlandlr. Biltiin bunlarm "iyiniyetle, samimiyetle" yapllffil§ olmasl hi<; bir §eyi degi§tirmez.
Kaldl ki, omegin bir iP'in desteklenmesindebu
ttir bir "niyet" tartl§masl yapmanm hi<; mi hi<; yeri
yoktur. Ytizlerce aydm (sanat<;lsl,bilim adallll) Ylllardlr soldan tecrit olmu§, yIllardu sol adma, bu topraklarda silrmekte alan hi<;bir mticadeleye, direni§e
katllmaml§, aklffil Stiper Nato'yla bozmu§, sadece
bir paranoya tirtinti olarak degerlendirilebilecek
komplo teorileriyle siyaset yapan, katliamcI orduyu
aklamaktan ovmekten ba§ka biT §ey yapmayan bir
partinin arkasma topla§Iyorsa, burada aydm1ar a<;lsmdan<;okvahim biT durum Val demektir. Aydm nasIl bu kadar korle§ti? NasIl bu kadar illke ger<;ekleriDden ve halktan koptu? Na.o;IlbOyle aldanabiliyor?
Milyonlann gazetelerde okuyup gillerek ge<;tikleri
"MGK'rnn, gtivenlik gil<;lerinin anketleri"ne, komp10teorilerine nasIl bu kadar aydm inanabiliyor'?
Ttim"muhalifligine", hatta "demokratlIgma", dabasI "sosyalistligine" ragmen, "devlet dediyse oyledir" diye dti§ilnmeye a<;Ikaydm duruyor kar§ImIzda.
Ne emperyalizme, ne gericilige kar~1militan biT miicadeleye cesareti ve kapasitesi olmaYlp, bu milcadeleyi "ordu"ya havale eden bir aydm ger<;egiduruyor.
Tabu sorun burada sadecese<;irnlerdegil. Bu aydmlanDllz a<;lsmdange<;mi§iolduk<;ageriye uzananbir
gelenektir. Devletin yalanlarmm ~ok geni§ bir aydm
kesimini etkisizle§tirebildigi ba§ka bir tilke bulmak
zordur. Devlet diyor ki, kendileri yaktI, aydm inam-
I
44
yor, devlet diyor ki, silahla k~Iltk verdiler, devlet
diyor ki, zaria ollim orucu yaptmyorlar, devlet diyor
ki, orglit basklsl, devlet diyor ki, tarikat... aydm hep
inamyor, yalan oldugu ortaya ~lksa da, biT sonrakinde yine inantyor. "Koskoca devlet yalan D11soyleyecek" zihniyeti, stTadaninsandan ~ok aydmda kar§lffilZa ~1k1yor.Bize inanmtyor aydm. en azmdan en
ba§tainaIllnlyor. Soma olgular ger~ekler bizi dogruluyor, ama bu noktada da kendini "biz neden onlara
inanmadlk, hangi onyargllar, hangi dayatmalar onlara inanman11Zlengelledi" diye sorgulamtyor. Biz,
devletle ~atl§uglffi1Zher noktada, devletin yalan1art,
demagojileri tizerine, aydmlartffilZt -gorevi halkt aydmlatmak alan aydmlartmtzt- aydmlatmak i~in bliyfik biT enerji harclYoruz.
Demokrat aydIn, halkma, halkm demokrasi mticadelesine inanmIyor, demokrasi i~in "AB'ci" oluyor.
Bu iki farkh saghkslz tutum, aydmlarm kendi i~inde de btiytik u~ururnlar a~lyor. En genel degerler temelinde birle§ebilecek kesirnler, "AB' ciler"-"ulusalcllar" dire ayn§lyor. Sonu~? Yanh§ temeldeki
boyle biT safla§mada sadece emperyalizme ve oligaT§iye gti~ veriyorlar; halklann baglIDslzlIk, demokrasi mticadelesi, aydmdan gti~ alaIn1yor bu
noktada.
Devlet, emperyalizm, hukuk, adalet, ozglirltik,
btittin bunlartn tarihsel anlamlartm iyi bilirler oysa.
Ama "bilmek" biT aydm i~in tek ba§ma yeterli olamaz. Bildigini savunamtyorsa,ba§ka hesaplar, kaygllar, bildiklerinin tisttinti orttiyorsa, arttk orada 0
Aydlnm bu savrulmasl, kendine dtizen i~inden
ittifak (daha dogrusu hami) bulma tavn, onun TUSiAD'l, orduyu "ilerici" diye degerlendirmesine
kadar vanyor. A§agldaki almtlYl, bu konuda karakteristik biT omek olmasl a~lsmdan sunuyoruz:
"aydm" misyonunun sorgulanmasl ka~tmlmazdlr.
Aydmlar a~lsmdan gelinen yeT ~ok a~lkUr ve aym
ol~lide vahimdir. Mlicadelenin, hayaun ve halkm
i~inde olmadlgl i~in, halklartn mticadele tarihini yak
saydlgl i~in, emperyalizmin "sosyalizm oldii, elveda
proletarya... tek kutuplu diinya" tezleri k~lsmda
duramadlgl i~in, gide gide dlizenin i~ine yerle§i1mi§,
gide gide iP'in pe§inde "milli htiktimet" rliyalarma,
Avrupaclhk hayallerine savrulunmu§tur.
Ulkemiz aydmlannda yurtseverlik
ve demokrathk,
sapmaya
Ugraml§Ur. ideoloji bulanmI§Ur.
Yurtseverlerin genelkurrnaYCl, demokratlann
Avrupaci oldugu biT tabla vaT kar§l1ll1Zda.Ne yazlk
ki, bugiin bunun dl§mdaki aydmlar neredeyseazmIlk durumunu dti§mii§lerdir. Giiniimiiziin aydmlan
arasmdaiki kalm hat ~izilebilir; biT kIsml, emperyaIizme kar§l biT tepki i~inde, daha yurtsever, baglffiS1Zl1k~l.Bir klsml ise, demokrasiyi ba§a koyan biT
yakla§lffi i~inde.
Bu kadarmda biT §ey yak. Tersine, baglffislzllk,
demokrasi miicadelesi a~lsmdan biT dinamik oIu§turabilirler. Ama i§te aydmIn ideolojik zay1fllgl tam
burada kendini gosteriyor. Yurtsever aydm, emperyalizme kar§l ~1kmaadma, "emperyalizm kar§lsmda tek giivence" olarak gordtigti orduya yana§lyor.
Bunlara biT de "§eriata, yobazhga" kar§l olma
adma orduya yaslanan aydm grubu eklenebilir.
B unlar da iki kesirn arasmdabiT kesirni olu§turuyor.
Demokrat nitelikleriyle AB' ciler, ama §eriat~ll1ga
kar§l olma noktasmda 28 ~ubat~l olabiliyorlar.
"Hifbir siyasal hareketin, Meclis'te hangi fogunIuga sahip olursa olsun, Cumhuriyet Turkiyesiflin
geliljim yonunu saptlTabiIecegini duljunmuyorum.
C;ok aflk konuljmak gerekirse, bunu soylerkenduljundugum kar§lt guf biT olfude ordu, ama ondan
daha fok sivil toplumdur. Bu anlamda, paradoksal
goriinse bile, ulkemizde silabh kuvvetleri de sivil
toplwnun biTparfasl olarak goruyorum... Sefim sonufIanndan fIkanlabilecek en onemli sonuf (ve
ders) umutsuzluga, karamsarhga kapllmak degil, sivil toplumun guflendirilmesidir. C;iinku uygar toplumlarda, ulkeleri parlamentolar degil; sendikalan,
meslek birlikleri, saYlslz toplumsal alanda orgutlenmeIeriyIe, sivil toplum kuruIu§lan yonetir. "(9 KaSlID2002 Cumhuriyet)
Kendini sosyalist olarak tammlayan biT aydlDlmlZ tarafmdan boyle biT tanlm yapllmasl, aydlnlar
adma tiztictidtir. Orduyu, tistelik de bizim tilkemizdeki gibi, 12 Mart'larl, 12 Eyltil'leri yapml§, Susurluk'lan organize etmi§, tilke yonetirnindeki belirleyiciligiyle 30 ylldlr stiren zulmtin, katliamlann, faili m~hullerin dogrudan sorumlusu durumundaki
biT gticti "sivil toplum kurulu§u" saymak, nasll
mtimktin olabilir? Bunda ne bilirnsellik vardu, ne
sosyalistlik, ne solculuk? Peki nasll ~1k1yorbu tahliller ortaya? Burada aydmm ideolojik, politik, orgtitsel kaosunu gormek mtimktindiir. Gii~stizliik,
45
~
Reformizmive aydlnlarlbirle,tiren "kar'l-devrim ruzgarlarl"dlr.
Ba,ka bir deyi,le devrimden,
sosyalizmden uzakla,malarldlr.
Her iki kesim devrim ve sosyalizmden uzakla,tlk~a birbirlerine
yakla,tllar. Yaklnla,ma her iki
keslmi de pen~esinealan statukoculuklarlyla, icazetciIikleriyle,
hayali demokratikle,me beklentileriyle her ge~engun peki,ti.
inan~slzltk, halktan, tarihinden kopukluk, onu bOylesi araYl~lara,bOyle anti-bilimsel tahlillere gottin1yor. ~u ideolojik karm~aya bakm. Sivil toplumcu.
Bu dti~tinceyi batt' dan, A vrupa' dan alrnl~. Tarihsel,
toplumsal geli~meyi, halklarla egemen smtflarm,
ilericilikle gericiligin tarihsel ~att~masml"sivil toplumculuk" i~ine oturtmaya ~ah~lyor. Ama A vrupaCl oldugu kadar genelkurmaycl. ikisini bir araya getirmek -aradaki ~eli~kiyi halletmek- i~in de orduyu
sivil toplum kurulu~u yaplp ~lklyor i~in i~inden.
Boyle dti~tinen bir aydm, ne kadar "duyarh" olursa
olsun, baglIllSlzltk, demokrasi ve sosya1izrnmticadelesini gti~lendirecek bir misyon tistlenemez.
<;tinkti temel bir yamlgtyla yola ~lkmaktaolf.
Aydtmn tarih i~indeki miitevazi rolii
ve iilkemizdeki ~arplt11mt§hall
Soldaki savrulu§lann legal particilige, sivil toplumculuga donli§tiigli bu donem boyunca, siyasi hareketlerin biT vogunda, aydmlan kendi politikalanna veken degil, aydmlara tabi alan, aydmlardan ~det uman yeni biT kliltiir geli§ti. Aydmlarm en etkisiz ve en ogrtitsliz oldugu donemde, aydmlara en
list dlizeyde roller bivilrnesi, solun ivine dli§tligli
durumun VarpIkllg1ll1gosteren varpici yanlardan biridir.
Aydmlann halkm mlicadelesi, orglitlenmesi,
devfim ivindeki yeTiyeniden yerli yerine oturtulrnahdlf. Bu noktada elbette kirnsenin AmerikaYI yeniden ke§fetmesine gerek yoktur. Ba§a§agi vevrilen
politika ve ili~kileri, ayaklan listiine oturtmak sorunu vozecektir.
Burada tartl§llan aydmm In1 orgl1tlere, orgl1tlerin
mi aydmlara tabi olaca'gI gibi, ylizeysel, koiayci biT
ikilem degildir. Devfim mlicadelesi de, aydmlarm
yiizYlllar boyunca bu ml1cadeledeoynadIklan roller
de bOyIe kaba biT ikilemin ivinde ifade edilemeyecek kadar vok yonlli ve ve§itlidir. Aydmm kirn 01dugu, rolli konusunda da, ytizlerce teori, tarnm var.
Bunlarm herbiri ele alllllp artlSI eksisi ortaya konulabilir. Arna sanrnz blitl1n bunlar ivinde en tartl§llmaz olant, hangi meslekten, hangi sanat dalmdan
olursa olsun, halkm mlicadelesini geli§tiren, bilincini aydmlatan, somtirti ve zullim dlizenini kar§lsma
dikilen biri olrnasIdlf. Biz aydmi bu noktadan degerlendiriyoruz. Daha ba§ka biT deyi§le, halkm mticadelesini geli§tirecek biT dli§linsel liretim ivinde
Dtizen i~i bir gtice yaslanma, tilkemizdeki aydmlarm en temel zaaflarmdan biri olagelrni~tir.
olup olmadlgma, emperyalizme kaf§1 baglffisIzltk,
fa§izme kaf§l demokrasi mlicadelesinin neresinde
Kah orduya, kah ~u vera bu dtizen partisine, kah
ruSiAD'a gtivenilmi§, onun plan ve prograrnlarmda yer ahnml§ttr. Dtizen i~i gti~lere bel baglayan
aydm, dtizenin tutarh ve kararh ele~tiricisi olamaz.
Devletle devrimciler arasmdaki ~att§mada (bu ~att§manm oligar§iyle balk arasmdaki mticadelenin
gon1ntimti oldugu yok saytlarak) "tarafslzltk" tutumu geli§tirilmi§tir. Tarafsizhgm Tilrkiye ger~egi
i~inde sadeceve sadecedevlete, oligar§iye gti~ verdigini bilmek i~in aydm olmaya da gerek yok.
durduguna baktyoruz.
Her durumda, her olayda "nerede bu aydmIar'!'
diye sormarnn alemi yoktur. Aydmlarm siyaset arenasma glivll1, kitlesel ve militan vtkl§lar yaptIklan
donemler, esas olarak balk hareketlerinin §u vera
bu bivimde geli§tigi donemlerdir. Tabii bu donemler ayru zamanda"aydm olmanm kolay" oldugu donemlerdir de. Aydm as11smavm1daha zor zamanlarda verno Bu zamanlarda ald1g1tavlf ise, sl1reci
tersine vevirecek biT i§levden ziyade, tarihi biT
aDem ta§lf. Tavlflanyla tarihe notlar dli§erler.
Aydm bu kadar "devle~", "orducu", bu kadar
"batlCl" olunca, aydm olma misyonundan geriye
fazla bir §ey kalmlyor.
Klsacasl, aydmm yeri, rolli de oligaf§iyle balk
arasmdaki mlicadeleye gore §ekillenir. Aydmlara
46
ili§kin politika, oneri ve ele§tiriler de b~ yeryeve
iyinde degerlendirilir. Aydmlarca (veya! refomlist
yevrelerce) kabul edilir olmak vera onlarI yekmek
adma kendi yizgisini, anlaYI§lmegip bilkeD biT siyasetin geli§ip gtiylenmesi mtimkiin degildir. <;linkii
onun yaptIgl "biiyiik politika, esnek taktikIer" adIna, aydInlarm savuruldugutarafa savrulmaktlT. Oysa devrimci hareketin aydlnlar kaf§lSmdaki rolli, bu
savrulmanm ontinti kesebilecek biTpolitikaYI ve glicti ortaya ylkarabilmektir. Aydtnlarm savrulu§undaki en onemli nedenlerden birinin halkm devrimci
mlicadelesinin geri dtizeyidir. <;atl§ma boyutlandlgmda, bedeller bliylidliglinde de aydmlarda geri yekili§ler goriilebilir; ama halk hareketi istikrarll biT
geli§me gosterdiginde bu hareket aydmlan da iyine
yeker. Bu bOyledir diye, aydtmn "0 gtine" kadar her
ttirlti savrulu§u, sapmasl dogal gortilemez. Bu noktada tSrarll biT ideolojik mticadele stirdiiriilmelidir.
AydlDl gticendirmeyelim, itmeyelim dire, ele§tirilmesi gereken durumda bile ele§tiriden imtina etmek, hatta daha da oteye gidip onun yizgisini payl~maya ba§lamak, ne aydmlar aylsmdan ne devrimci mticadelenin geli§mesi ayIsmdan yararslz ve
yanlt§ biT politikadlr. Reformist ve oporttinist solun
"aydmlar politikaSl" uzun biT donemdir boyIe bi~imlenmektedir .
A Ydml anmIZa dav etimiz ,
miicadeleye, Orgiitlenmeye, halkm
aydm1 olmaya davettir.
Se~im oncesi reformist partilerin pe§jnde olmayacak hayaller kuran aydmlanmlzm se~im somas1
ruh hali ise, moralsizlik, umutsuzluk, inan~s1Zltklar1ll1ll daha da btiytimesi olmu§tur. Halka gtivensizlik ye§ermekte (veya varolan gtivensjzljk) pekj§mektedir. Yanh§ ~lkl§ yapllml~sa dogru bir sonu~
elde edilmesi tabii ki mtimktin degildi.
Aydmlarlffi1Z yeniden umutlu, co§kulu, gtivenli
biT vizgiye donmelidjrler. Mahkum ettikleri her
yanh~, onlarm umutlanm tazeleyecektir. Bu nedenIe muhasebede, kendi ger~eklerini gormede cesur
olrnaya ~agmyoruz aydmlanmlzl.
iki noktanm tizerinde dUrulrnalldlf ozellikle.
Aldanmalarm, yanll~ tahlil ve beklentilerin temelj, aydmm mticadele i~inde olmamasl, halktan
kopuk olmasldlr. Ne halkm ozlemlerini, tepkilerini,
i~inde bulundugu ruh halini gorebiliyor, ne de bun-
lara uygun, bunlara yon verebilecek tirtinler verebiliyor, politikalar tiretebiliyorlar.
Solun kendi i~ine donmesine paralel olarak, aydm da kendi i~ine donmti~tiir. Bunu, onlara dair hemen her ~eyde, dillerinde, tisluplarmda, tirtinlerinde, ya~am tarzlarmda gormek mtimktindtir. Halkla
ili§kileri bit burjuva siyaset~iden farkslz hale gelmi§tir. Konu~tuklaTl dil, verdikleri tiriinler, halkl
aydInlatmaktan 90k, kendi i~ dtinyalarma dontikt.tir.
Btittin bunlarm sonucunda ideolojik ve orgtitsel
a~ldan ciddi sorunlar, zaaflar ve a~mazlarla kaT§1
kar~lyadIT1ar.Orgtitstizltik, kaynaglnI bireyci dti~tincelerden allyor; bireyci dti~tincelerin kaynagl
ise, burjuva ideolojisidir.
Hesapla§llmasl gereken ilk yan budur.
ikincisi dogrudan Ttirkiye gergeginin dogru anla~tlmasl ve pratigin bu gergegin l~lgmda sorgulanmasldu.
~unu teslim etmeliyiz ki, aydInlarm en azmdan
belli biT bOltimti, F tipleri konusunda "beklenenin"
otesinde biT dinamizm gosterdiler, kendi tarihlerinde ilk olan tavIrlar ortaya koydular. Ama bulla ragmen etkisiz kaldtlar!
Neden? ~tinkti etki, orgtitltiltik ve stireklilikle
ortaya ~lkar. Buna sahip degillerdi. ~tinkti, yaptlklaTl belki onlarm pratikleri a91smdan"az ~ey degil"di, ama Ttirkiye gergeginin gerisindeydi.
"Sivil toplumculuk", bugtin koskoca sendikalaTl,
ttim mticadelesini basm a9tklamalanna, bit ka9 da
yasal mitinge indirgeyen biT hale sokmu§tur. Ayrn
tarz, aydmlarda daha da vahim bit hal a1rn1~tU.
"Basm a~lklamasl" aydlnlarlmlzm da, DKO'lerin de en
temel "etkinligi" olmu~tur.
Evet, ke~ke, tilkede oyle biT yonetim olsa da, insanlaTlnban~9tl, demokratik bi~imde dile getirdikleri ele~tirileri, onerileri gozontine almsa. Ulkenin
aydmma, sanat9lsmakulak verilse.
Ama yok. Boyle bit yonetim yok. "Ttirkiye ger~egi" dedigimiz §ey de zareDbu degil mi? Ytizlerce
aydm biT araya gelip bit konuda dti~tince bildiriyor,
talep ortaya koyuyor, iktidar kaale bile almlyor.
0 zaman ne yapacaksm?
Bu durumda yapacak bit ~eyin yoksa, sen yoksun demektir.
Bu durumda yapacak bit ~eyleri, bu durumda talebini, mticadelesini stirdtirecek orgtitltiltigti olmall
47
=
~
Aydinolmanlnideolojik,kiiltiirel, sa.
natsalkarllllglni tambulmasl,devrimi
savunmaktlr.Diizenisavunanaydin,
asllndakendiniyokedenaydlndlr.Dii.
zeneklsmi elqiirileriyle bir sire iire.
timini siirdiirebilir, ami 0 da tlkana.
caktlr. Bilimadamlolabilir,
kariyerler,tidiiller kazanabilir,sanlt.
sal iiriinler verebilir,ami anon
misyonunu
zordur.
aydmlanmIZm. Sliren biT mlicadele varga, onunla
btittinle§meye a~1kbiT kafa yapllaTl olmah. Kirnse
onlarla, en azmdan bugtinkti somut durum i~in silaha sarllmalarml, feda eylemi yapmalanm tartl§mJyor. Arna 0 da kendi tarzllll olu§turmak zorunda.
Meydanlara ~Iklp biT §ey yapmak, §u veya bu
bask! kar§lsmda direnmek, yerlerde stirUklenmek,
coplanmak, onlara sanki "oman kilfillten, onlarm
ag/rbg/ill yokeden" biT §ey gibi gorlintiyor.
Bu anlaYI§,bu rub hali ve ktilttir, nasll geli§mi§,
nasll bu kadar yerle§mi§, ger~ekten sorgulanmaya
degerdir. Tabii, onlar koskoca aydmlar, sanat~llar...
Oyle memurlar, ogrenciler, i§~iler, gecekondulular
gibi meydanlarda coplanamazlar... Peu neden?Memur, i§~i, ogrenci niye coplanabiliyor da, onlar cop
yemeyi kendilerine "uygun" gormtiyorlar? Bu soruya verilecek biT tek makul cevap yoktur.
Aydm da bedel Odeyecek.Aydm da risk alacak.
Aydm da i§kence gorecek. Aydin da "orgtit tiyesi"
olacak. Aydm da orglitlenme faaliyeti ylirlitecek.
Eger aydmsa! Bunun tartl§masl yoktur. Bilimsel,
dli§linsel, sanatsaltiretiminin kendisi eger emperyalizme, fa§izme kar§lysa, zaten bu bedellerin hepsi
sozkonusu degil midir?
Arnerika'da ve A vrupa' da geli§tirilen, orgtitsliz,
tarafSIZ aydm ekollinlin ulkemizin aydmlanm esir
almasma izin verilmelelidir.
Sava§kar§Jsmdageli§tirilen "sav8§ada terOrede
hay1r" diye form tile edilen aydm tavn, sonu~lanndan ~ok daha a~1kgorlildtigti gibi, ABD'nin degir-
menine su ta~lml~tlr. Ayrn ~ekilde F tipleri konu-
sundaki"hiicreye de, kolu§a da haY1r"tavn, veya
bunun degi§ik versiyonlan olan "~iddetin her tiirliistine kar~lYlz" nakarau, Amerikan imparatorlugunun diinya genel.indeve iilkemizde tiim hak ve ozgiirliikleri gasbedip halklarl a~lIga mahkum ettigi
boyle biT a~amadahi~ biT anlam ta~llll1yor.
Aydm olmanm ideolojik, kiiltiirel, sanatsalkar~llIg1lll tam bUlmasl, devrimi savunmakur. Diizeni
savunan aydIn, aslmda kendini yokeden aydmdlr.
Diizene klsmi ele§tirileriyle biT sUre iiretimini stirdUrebilir, ama 0 da tlkanacaktlf. Bilim adaml olabiliT, akademik kariyerler, odiiller kazanabilir, sanatsal Uriinler verebilir, ama onun aydm misyonunu
iistlenmesi zordur. Diizeni dogrudan savunmaYlp,
~e§itli bi~imlerde ona tabi olan, onun ideolojik, politik, kiiltiirel sllllTlanmn dl§tna ~lkmaya cesaret
edemeyen aydm i~in de ayrn aktbet sozkonusudur.
Dii§iince ozgiirliigii derken devrirncilerin dii§iince ozgUrliigiinU, ya§am hakkl derken, infazlar kaT§lsmda devrimcilerin Ya§aIn1rn,orgiitlenme hakkl
derken devrimcilerin orgiitlenme hakklrn savunamayan ve nihayet, halkm emperyalizme, fa§izme
kar§l direni§inin ve saVa§1llffime§rulugunu savunamayan aydm, "yarlm" aydmdlr. OzgUrlUk~i.ilUgU,
demokratltgl sakatlanml§ur.
OrgUtliiIi.ikten, miicadeleden, gerektiginde kagldl kalemi silah olarak kullanmaktan, gerektiginde
kagldl kalemi blfaktp pasif-aktif eylem bi~imlerine
ba§vurmaktan ka~man aydm, tarihsel misyonunu
ihanet eden aydmdlr. Slfaurn yokeden aydmdlf.
Aydmlanmlza davetirniz, kavgaya davettir. Orgtitli.iliige davettir. TUrkiye ger~egine davettir. Emperyalizrn ve fa§izm kar~lsmda tereddUtsUztaVlf
davetidir .
Statiilerinize mahkum olmaym.
Ekonomik olarak tekellere, siya.~iolarak devlete
sl'f!;Inan,bunu me~ru goren "aydm anlaYl§l"yla hesapla~m.
Devrime yak1a~m.
Siyasi miicadelede de, bilim ve sanat iiriinlerinizde de daha ctiretli olun.
Aydm olmarnn onurunu ve gururunu ancak bOyIe yiiceltebilir ve ancak bOyIe TUrkiye halklarmm
baglmslzltk ve demokrasi miicadelesindeki ger~ek
yerinizi alabilirsiniz.
48
..
.
~
DiRENi$SURUYOR;HERKESiN
SORUMLULUKLARI
DUNEGORE
.
..
DAHA.AZALMI.f
DEGiLDiR!
TERSINE,
$IMDI, 101 $EHITLE,YUZLERCE
SAKATLA,2 fiLl AlAN
ZAMANLA,
VEDUNEGORE
AZSAYIDATUTSAKLA
BUTARiHSEL
GOREViN
OMUZLANMAK
ZORUNDA
KALiNMASIYLA,
DiRENi$iN
DI$INDAKiLERiN
SORUMILULUGU
DAHADABUYUK;
SORUMSUZLUGUN
SiYAsi VEA~ILAKiBEDELiDAHADAAGIRDIR!
Artlk bu saatten sonra akll ba~lnda hi~ kimse irademizi ve kararllllglmizi slnamaya kalkmayacaktlr.
Bu direni~i sonuna kadar goturecegimizortadadlr.
Bu kadar olduk. Dahada olebiliriz. Ama bundan baglmslz olarak; fa~izme,zulme kar~IYlm,insan haklanndan,du~unceozgurlugunden yanaYlm,devrimciyim, duzene kar~IYlmdiyen
herkesin kendi sorumluluklannl ustlenmesidogrultusundaki
~agnmlzlbir kez daha tekrarllyoruz.
Bu sorumlulugun ustlenilmemesi,olumlerimizin sorumlulugunu ustlenmektir.Bu sorumlulugun ustlenilmemesi,bu ~evrelerin kendileriyle tutarslzllga du~meleridir. Bu sorumlulugu
ustlenmemek,haklar, ozgurlukler ve devrim mucadelesinin
dl~lnda veya kenarlnda olmak demektir.
Direni,in fiilen d.,.nda alan, sma zulme kar~1bir direni~ olmaSins ragmen,ozellikle 9 Arallk'tan bu yana destek vermeyen,
gundemlerinden~Ikaran,iktidar uzerindebaskl gucu olmaktan ~ok direni~in bitmesinekafa yoran, konuyu slradan a~lklamalara havale eden, ~ehitler verilmeye devam edilmesine
ragmen artlk ~ogu bunu bile yapmayanturn siyasi partiler,
demokratik kitIe orgutleri; soyleyecegimiz~ok yeni bir ~ey
yak. Sadeceve sadece sorumlulugunuzubir kez daha tarih
ve halklmlzonunde hatlrlatlyoruz.Tum siyasi, bi~imseltartl~ma konulan bir yana; bu direni~in bir hak ve ozgurluk direni-
49
~
~i olduguna, zulme kar~1olduguna hi~ ku~ku yoksa, ki yoktur, kendi ~izginiz ve anlaYI~lnlz ~er~evesinde dahi yapllmasl
gereken a~lktlr; 0 yapllmasl gerekenin bugunku tutum ve pratiginiz olmadlgl a~lktlr.
PKK'II tutsaklar, ~u ana kadar gerek hapishanelerin hucre tipine ~evrilmesi kar~lslndaki politikaslzllklannln, gerekse de direni~ kar~lslndaki tutumlarlnln muhasebesini bir an bile ge~irmeksizin yaparak, direni~ saflarlnda yerlerini almalldlrlar.
Oligar~iye tanldlglnlz manevra alanlnl yokedin artlk. Oligar~i
kar~lslnda gosterilen olgunluk ve iyi niyeti, ~ehitlerimiz ve direni~ kar~lslnda gosterin.
alum Orucu direnifinde belli bir sure yer slip daha sonra blraken siyasi hareketler, gerek i~eride, gerek dl~arlda yeniden
direni~i omuzlayacak adlmlar atmalldlrlar. 2 YIII a~an direni~
surecini balun olarak degerlendirdiklerinde, bugunku konumlannlnve pratiklerinin boyle bir direni~edenk olmadlglnl
gormektezorlanmayacaklannldu~unuyoruz.
-5uandaF tiplerine atllm1~olmasanlzda, tecrit politikasl, F tipi olsun 01masm hemenrum hapishanelerikapsaml~tlr.
Oligaf§i, aym ki~iliksizle~tirme politikaslm degi~ik dtizeylerdedevrimci
tutsaklarm dl~mdaki tutuklu-hiikiimlii kitlesine kar~l da uygulamaktadlr.
islamcllar, baskl ve zulmiin devrimci, yurtsever tutsaklardansonraki hedefidirler.
Adli hiikiimliiler i~in ise, L Tipi adl verilen zorla ~ah~tlrmakamplarl hazlrlanmaktadlr.
Tiim bu nedenlerle,hapishanelerdekibu kesimler, F tiplerinde siirdiiriileu zulmii ve direni~i, kendi dl~larmdagoremezler.
Bugiine kadar ~ogunlukla boyle gormii~ olmalarl, onlarm hatasldlf.
islamcllar, eger ger~ektenbu zuliim diizenine kar~llarsa,hapishanelerde
de dii~iince ve inan~lanrnkorumakta kararlllarsa, "devletle barl~1k"olmaya
~ah~an,ama hep kendilerini vuran politikalarl terketmelidirler.
Tiirkiye hapishanelerininen btiytik direni~inegozlerini kapayanher mahkum, kendi iizerinde uygulanacaktecrit ve zorla ~ah~tlrmanmyolunu a~lyor
demektir.
insancaya~amaki~in, inan~larmlzla y~amak i~in direni~i destekleyin!
~
50
alUm orucunun
99. ~hidi...
Kimdi onlar?
Okullardan
fabrikalardan
gerilladan
gecekondulardan
her alandan
her Y8§tan
her cinsten
tiim milliyetlerden
ba~s1zl1k
demokrasi
sosyalizm
sav~l1ar1yd1...
Kimi silah elde
kimi demeginde
kimi anfisinde
kimi meclislerinde
kimi sokagmda
siirdfirdii
bu SaVa§l
Zuliim
ba~1zl1k
demokrasi
sosyalizmumudunu
yoketmeki~
tutsaketti onlan
Ama
onlarcay1ll1k
cezalar
ve dOrtduvar
yokedemedi
dii§iincelerini.. .
F tipleri
bununi~indi
Viicutlanm
tutsaketmek
yetmemi§ti
beyinleri de
tutsakalmmahydI
Dl§anda
hangi silahla
saVa§lyor
olurlarsaolsunlar
bedenlerini
ve yijreklerini
ku§andltutsaklar...
Yeni bir
savq bqladI
Tiirkiye'nin
hapishanelerinde.
Silahlar
ku§amldI.
Bastllartetige
Bombayaptllar
inan~larmdan
ZuImiin kalelerini
dOvrneyedevam
ediyor sava§~llar...
.-

Benzer belgeler