üniversitelerin güzel sanatlar eğitimi bölümleri`nde verilen eğitim
Transkript
üniversitelerin güzel sanatlar eğitimi bölümleri`nde verilen eğitim
ÜN VERS TELER N GÜZEL SANATLAR E T M BÖLÜMLER ’NDE VER LEN E T M N TEL KL MÜZ K Ö RETMEN YET T RMEK Ç N UYGUN VE YETERL M D R? * † Prof. Hilal D CLE *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Ö retmeni Yeti tirme Sempozyumu Bildirisi SDÜ, 7-10 Nisan 2004, Isparta Üniversitelerin E itim Fakülteleri son yıllarda gerçekten de e itim sorunlarına bir hayli önem vererek ulusal ya da uluslararası sempozyumlar düzenliyor ve e itimcilerin görü lerine ya da yaptıkları ara tırmaların duyurulmasına olanak sa lıyorlar. Örne in yakın geçmi te uluslararası sempozyumlardan birisi 2001’de Marmara Üniversitesi E itim Fakültesi tarafından düzenlenmi ti.. Di eri de 2002’de Gazi Üniversitesi E itim Fakültesi tarafından düzenlenen bir kongre idi ve yalnız Müzik Kültürü ve E itimini konu alıyordu. Ayrıca di er üniversitelerde de Müzik E itimini konu alan ve ilgili bölümlerce düzenlenen sempozyumlar da var ve u an bunlardan birinde bulunuyoruz Ancak, sempozyumların ana temaları hiç de i medi. Bunlar “ Müzik E itimi” “Ça da Müzik E itimi” gibi “Ö retmen Yeti tirme” gibi temalardır. Demek oluyor ki müzik e itimcilerini sürekli rahatsız eden konular bunlardır ve bir araya gelerek bunları konu ma ihtiyacı duymaktadırlar. Do al olarak bu konuların konu ulaca ı en uygun platform da bu sempozyumlardır. Yalnız bütün bu iyi niyetle sarf edilen emek ve çabaların sonunda bu güne kadar sempozyumlardan, müzik e itiminin daha etkin yapılabilmesi ve daha nitelikli müzik ö retmeni yeti tirme konuları ba lamında bir fayda sa lanamadı ı da ortadadır. Bunu biraz açarsak u sonuca varırız: Bu güne kadar hiçbir bilimsel toplantıda sunulan bir ara tırma sonucu veya hiçbir öneri uygulama safhasına sokulmamı , ancak sempozyum kitaplarının ( o da e er basılmı ise) sayfaları arasında kalarak aradan birkaç yıl geçtikten sonra unutulmaya mahkum olmu tur. Epey bir emek sonucu ortaya çıkan bu çalı malar ancak ba kası bir çalı ma yaparken aranıp bulunup kaynak gösterilmeye, bir de akademik kariyer yapmanın sonucu olarak bir üst statüye geçebilmenin artlarından olan dosya düzenleme ve jürilere sunma faaliyetlerinde önem kazanmı tır. Hakemli hakemsiz dergilerde yayınlanan makalelerin akıbeti de daha farklı de ildir. Bu bildirilerin, makalelerin veya yapılan ara tırmaların bir kısmı gerçekten de erli ve uygulanabilselerdi olumlu sonuçlar yaratacak gibi göründükleri halde hiçbiri de uygulanmamaktadır. Demek oluyor ki bu bilimsel toplantıların ne yazık ki e itime bir katkıları olamıyor. Oysa ki insanlar bu amaçla dü ünüyor, fikir üretiyor ve bunu di er meslekta larıyla payla mak istiyor.Sonuçta bu toplantılar payla ımdan öteye bir yarar sa lamıyor. Demek ki ö retim elemanları daha üst kademelerde dü üncelerini kabul ettirmekte ya etkili olamıyorlar ya da böyle bir yetkileri yok. Sonuç olarak da bizler her biraraya geli imizde e itimin yeterli olamadı ından,ö renci düzeyinin her yıl biraz daha dü tü ünden bahsediyoruz ve konu o noktada kalıyor. Halbuki,ülkemizde genel olarak e itimin,özelde de müzik e itiminin pek çok yanlı ve eksik uygulamaları oldu u bilinmektedir. Mevcut yapı üstündeki bir takım düzeltmeler veya yeniden yapılanma oldu u sanılarak dayatılan uygulamaların sorunu çözmeye yeterli olmadı ı görülmektedir. Mevcut duruma tepkiler gayrı resmi olarak tabii ki gelmekte, hepimizin bildi i gibi bunlar günlük konu malar içinde yer almaktadır. Do al olarak bunun herhangi bir düzelmeye katkısı olamayaca ı açıktır. Bu güne kadar bilebildi im tek resmi tepki 1 Kasım 2003 tarihinde Malatya nönü Üniversitesi Güzel Sanatlar E itimi Bölümü tarafından düzenlenen Müzik E itimi ASD/ABD Ba kanları Toplantısıdır. Bu toplantıda yapılan öneriler ve alınan kararların, bölümler nezrinde ne derece benimsenip uygulandı ı ve YÖK’e bildirilmesi gerekenlerin de bildirildi ise nasıl bir tepki ile kar ılandı ı konusunda bilgi sahibi de iliz. Do ruyu söylemek gerekirse hemen hiçbirimiz mevcut durumdan memnun de iliz, programları ele tiriyoruz,ö rencilerin çalı malarını be enmiyoruz, ço unun yetenekli olmadı ını dü ünüyoruz, giri sınavlarını ele tirenlerimiz var. Bütün bunların bir araya gelmesi sonucunda da zaman zaman mesle imizden so udu umuzu, motivasyonumuzu kaybetti imizi dile getiriyoruz. Yaptı ımız tek ey elimizdeki ders programlarında adı ve saatleri belirtilmi derslerimizi yapmak, birkaç yılda bir de ça da e itimde gerekli oldu unu dü ünerek bazı yeni dersleri gereksiz görülenlerin yerine alarak programda bir iyile tirme yapılabildi mi acaba diye dü ünmektir. Neyse ki bir † M.Ü. Atatürk E itim Fakültesi G.S.E.B. Müzik E itimi A.B.D. Ö retim Üyesi zaman sonra bu derslerin pek de yararlı olmadı ı anla ılırsa, yerlerine yenilerini koyabilme yetkimiz vardır. Bir nevi deneme yanılma yoluyla do ruyu bulmaya çalı ıyoruz. Ders programlarında de i iklikler yapılması elbette ki do aldır. Ve bu e itimde program geli tirme dalında kaçınılmaz bir olgudur. Ancak bu de i imler yapılırken, elimizde bulunan ö renci toplulu unun hazır bulunu lu u, gereksinimleri ve hepsinden önemlisi müzik ö retmeni olacak ö rencilerimize dört yıllık ö renimlerinin sonunda neler kazandırmamız ve bunun sınırlarının ne kadar olması gerekti i konusunu açıkça belirleyebilmeliyiz. u anda üniversitelerin G.S.E.B. Anabilim Dallarında uygulanmakta olan ders programlarının, bu sınır net ve anlamlı bir biçimde çizilmemi oldu u için, kendi içinde tutarlı görünse de, günün ihtiyacını giderecek müzik ö retmeni tipini yeti tirmeye elveri li oldu unu dü ünememekteyim. Sorunlar elbette tek bir program ya da ö retmen modeli sorunu de ildir. E er aksayan noktalar varsa bunların sebepleri de kaynakları da ayrıdır. Bu nedenle bildirimde tek bir soruna ba lanıp kalarak di erlerini gözardı etmeyi dü ünmedim. Bu bildirinin ana fikri benim ve di er meslekta larımızın sorun olarak dikkatimizi çeken noktaların toplu halde gözler önüne serilmesi ve bunlara çözümler bulunması için zamanın gelmi oldu unu hatırlatmaktır.Çalı malarımızı bu alanlara kanalize etmenin Türk E itim Sistemi için belki de bir reform ba lataca ını dü ünmemiz gerekmektedir. Amacım önce de belirtti im gibi sorunlarımızı toplu halde sunmaktır. Hepsi için çözümlerim oldu unu ku kusuz iddia etmiyorum, yalnızca olanları burada belirtmekle iktifa ediyorum. Zira inanıyorum ki çözüme dayanı ma içinde birlikte çalı arak ula ılabilir. Bu bildiride; dü üncelerimi, kaygılarımı ve bunlara çözüm olabilir ümidiyle naçizane önerilerimi daha açık ifade edebilmek için alt ba lıklar altında toplamayı uygun görüyorum. A. Müzik E itimi Bölümleri’nde Genel Durum Özellikle 1998’den bu yana, üniversitelerdeki yeniden yapılanmadan sonra ders programlarında birtakım de i iklikler yapılmı bazı derslerin yerine yenileri konmu , hatta müstakil birer bölüm olan Resim- ve Müzik E itimi bölümleri birle tirilmi ve bu da A.G.S. Liseleri. ile bir paralellik sa lama dü üncesine dayandırılmı tır. Ancak benzerlik; “güzel sanatlar” ibaresiyle benzerlikten öteye gitmemektedir. Sanki onlar Güzel Sanatlar Lisesi ise üniversitede de bunun kar ılı ı olan bölümlerin ortak adının G.S.E.B. olması gerekirmi gibi bir dü ünceyi de akla getirmektedir. Oysa ki üniversitelerin adı geçen bölümlerine halen klasik lise ve meslek liselerinden de ö renciler alınmaktadır. Gerçi artık her yıl A.G.S.L’ lerinden gelen ve bölümlere alınan ö renci sayısı artmaktadır fakat, halen yapılan e itim di er lise mezunlarına da açıktır. Bunun dı ında müzik ö retmeni adaylarının donanımlarıyla ilgili unları söylemek isterim: 1. Üniversite kataloglarının, E itim Fakültelerine ayrılan sayfalarında fakültenin amacını açıkılayıcı ya da nasıl bir ö retmen yeti tirmeyi amaçladı ını gösteren bir açıklama yoktur. Aynı ekilde Müzik ve Resim E itimi Anabilim Dallarını tanıtan ve ders içeriklerini gösteren sayfalarda da bu bölümlerde yeti tirilen resim ve müzik ö retmenlerinin ne amaçla ve nasıl bir ö retmen olmak üzere yeti tirildiklerinin bir açıklaması yoktur. Ba ka bir deyi le, bu dallardaki ö retmen modelinin bir tanımı yoktur. Di er bran larda da olmadı ı gibi. Ders tanımları da deyim yerindeyse üstünkörü ,daima biraz aceleye gelmi olarak ve derslerle ilgili açıklamayı yazmak üzere görevlendirilmi ö retim elemanlarının biraz birbirinden kopya çekerek yazıp ilgili makamlara ula tırdıkları açıklamalardan ibarettir. Milli E itim Bakanlı ı’nın da yayınlamı oldu u ve nasıl bir ö retmene gerek duydu unu belirten bir tanımı yoktur. Oysa görüyoruz ki bazı özel ilkö retim okulları ve liselerin, özel üniversitelerin en azından nasıl ö renci yeti tirmeyi amaçladıklarını açıklayan bro ürleri ve web sitelerinde buna ayrılmı bölümler vardır. E itim Fakülteleri’ne ba lı olan Güzel Sanatlar E itimi Bölümleri’nin resim ve müzik olarak kendi modellerini ve tanımlarını yapmaları gerekmektedir. nanıyorum ki ancak bundan sonra ders programları ele alınarak ça ın gereklerine ve toplumun gereksinimlerine uygun programlar hazırlanabilir. 2. Yeni programa göre, müzik ö retmeninin eline aldı ı neredeyse her sazı çalabilir düzeyde olması beklenmektedir. öyle ki; 1. sınıfa gelen bir ö rencinin eline piyano notaları, koltu unun altına bir yaylı saz, öbür eline bir okul çalgısı verilerek ” sen artık bunları ö ren” denmektedir. Birbirinden farklı yapılarda ve çalma teknikleri de çok farklı olan bu çalgıları bir anda ö renmeye ba lamak, artı di er dersleri izleyip, bunlarla ilgili hazırlık yapmak, bir yandan da e itim dersleri ve üniversite genelinde zorunlu olan nkılap Tarihi, Türkçe gibi dersler ve bunların hepsinin bir anda ö rencinin kar ısında belirivermesi, bir çok ö rencinin, müzik e itimi bölümünde aradı ını bulamamasına, bu i ten so umasına ve ba aramayaca ı korkusuna kapılmasına neden olmaktadır. Gerçi aralarında u ya da bu çalgıyı az veya oldukça iyi seviyede bilerek gelenler vardır. Bu durumda da yine pek fazla ey de i memektedir, çünkü bu kez de dört yerine üç çalgıyı ö renme durumundadırlar. 3. Yine 1. sınıflarda¸bırakınız ba ka dersleri ve çalgıları tam yeni ö renmeye ba lamı , bir eyler yapmaya u ra ırken 2. dönemde bu ö renciler “ Okul Deneyimi” uygulamasıyla okullarda staj veya gözlem –buna ne demek gerekirse- yapmaya gitmektedirler. Onlar için bu uygulamanın çok erken oldu u, bunun yerine asıl yapmaları gerekenin çalgılarına ve di er derslerine zaman ayırmanın daha do ru oldu u kanısındayım. Okul deneyimine haftada bir gün gidiliyor ancak, bir günlük kayıp bile bu ö renciler için büyük kayıptır. 4. lkö retim ve orta ö retimde müzik e itimi için en temel çalgı oldu u kabul edilen dolayısıyla üniversitede e itiminin önem verilerek yapılması gereken piyano ise artık bir ö rencinin anadal çalgısı olabilme özelli ini kaybetmi bir çalgıdır. Her ö renci üç yıl boyunca piyano dersi görmekte fakat eskiden oldu u gibi anadal olarak seçemedi i için fazla ilerleyememektedir. Kaldı ki eski programda da (1998 öncesi) Yardımcı Dal ve Anadal ve E itimi adıyla okutuldu u dönemde de piyano dersi yardımcı dal olarak 2.ci yılın sonunda bitiyordu. Yani imdikinden 1 yıl daha az okutuluyordu. Bir yandan piyanonun okullardaki müzik dersinde çok önemli bir i levi oldu u, ö retmenin piyanoyu yetkinlikle kullanabilmesinin önemi tartı ılmaz olarak kabul görürken di er yandan, u andaki haliyle piyano dersi üç yıllık ve haftada bir saat okutulan genel bir derstir. Kendisine atfedilen önem ile uygulamadaki sıradanlı ı dikkat çeken bir çeli kidir. 5. leri sınıflarda da ders yo unlu u devam etmekte fakat öyle bir bakınca hiçbir dersten feragat edilemeyip hepsi de gerekli görülmekte ve programlardaki yerlerini korumaktadır. Ancak, talihsiz denebilecek bir programlamayla da müzik e itiminin en temel derslerinden biri olan “Müzik Tarihi” dersi 4 yıllık e itim sürecinde haftada iki saat olarak ancak tek bir dönem okutulmaktadır. Oysa ki müzik insanlık kadar eskidir ve tarihi de yazının bulunmasından beri yazılmaktadır. Dolayısıyla en özet haliyle bile bir tek döneme sı dırılması olası de ildir. B. Ö renciler Bilindi i gibi G.S.E.B’lerine ö renci alınırken bir yetenek sınavı da yapılmaktadır. Adayların özellikle son yıllarda bu sınavda ba arılı olmak için önemli ölçüde hazırlık yaptıkları görülmektedir. Hatta ilk girdi i sınavda yeterli hazırlı ı olmadı ı için sınavı kazanamayan ve ertesi yıl hazırlık yaparak gelip müzik bölümünü kazanan pek çok ö renci vardır. Müzik e itimi bölümleri her yıl lise müdürlüklerine bu bölümlerin yetenek sınavlarının yapılı ı hakkında bilgi verilmesini ve adayların hazırlıklarını bu yönde yapmalarını sa lamaktadır. Özel ö retmenler ya da müzik dersanaleri bu hazırlık a amasında etkin rol oynamaktadır. Güzel Sanatlar Liselerinden gelen adaylar için belki bu kadar hazırlık gerekli olmayabilir. Bu sınavlarda i itme yetene ini ölçen 1. a ama çok önemli kabul edilmekte, 2. a amaya kalabilenler burada da yeterli ba arıyı gösterirlerse ve ortaö retim ba arı puanlarının da katılmasıyla aldıkları toplam puan yeterli oldu u takdirde müzik bölümlerine girebilmektedirler. Ancak ö renciler bölüme girdikten sonra bazılarının i itme yeteneklerinin, giri sınavında gösterdikleri ba arının tam tersine çok da fazla olmadı ı gözlenmektedir. Müzik Teorisi ve itme E itimi bir hayli zorlandıkları bir ders olmaktadır. Dört yıllık bir e itimden sonra bölümlerimize gelen A.G.S.L. mezunları arasında dahi bu derste ba arılı olamayanlar vardır. Bu konuda unlar akla gelebilir: 1- Ö retmen nezaretinde veya dersanelerde yapılan sınav hazırlıkları sırasında yapılan e itim kalıcı olmamakta, i itme dersi için çalı ma yöntemleri gösterilmemekte ve bu nedenle de ö renciler bölüme girdikten sonra bu derste kaybolup gitmekte, konuları rahatça takip edememektedirler. 2- Bölümlerin giri sınavlarında yaptıkları i itme sınavı çok zordur. Bunu ba armak için a ırı yükleme yapılarak çalı tırılan fakat aslında orta veya ortanın altında bir kula a sahip olan bir kısım ö renciler, gerçek sınıf ortamına uyum sa layamadıkları için ba arılı de illerdir. 3- A ırı yükleme yapılan adaylar, sınavda ba arılı oldukları için, hazırlı ı az ya da hiç olmayan fakat do u tan iyi bir kula a sahip olanların önüne geçmekte, hele A.G.S.L.’lerinden gelenler ki pek ço unun i itmesi orta düzeyde oldu u halde sırf G.S.L. mezunu olmanın kendilerine sa ladı ı puan avantajı ile kula ı daha iyi i itenlerin önüne geçmektedirler.. Böylece de gerçekten iyi kula a sahip adaylar müzik e itimi bölümlerine girememektedirler. itme e itimi dersinin dı ında çalgı derslerinde de ba arı beklenen düzeyde de ildir. Özellikle kendi alanım olan piyano derslerindeki ö renci tutumlarını inceleyecek olursak ba arısızlı ın nedenlerini öyle açıklayabiliriz: 1- Öncelikle A.G.S.L.’lerinden gelen ö rencilerin durumu: bu ö rencilerin bir kısmı ö renim gördükleri okullarda yapabileceklerinin üstünde seviyedeki eserlere çalı tırılmı olarak gelmektedirler.Teknik olarak alt yapıları buna müsait olmadı ı için bu eserlerin altında ezilmekte, fakat bizim bölümlere geldiklerinde onlara teknik kazandıracak çalı maları zaman kaybı diyerek, düzeylerine uygun eserleri de basit bularak çalı mak istememektedirler. kinci olarak yine bu liselerden gelenlerin bazıları giri sınavında ya da bireysel çalgı seçmelerinde lisede iken anadalları olan çalgı yerine ba ka bir enstrüman çalmakta yahut da seçmeler sırasında tamamen de i ik bir çalgı istemektedirler. Örne in lisede keman çalmı bir ö renci üniversiteye gelince yan flüt veya gitar isteyebilmektedir. ste i kabul edilip de bu çalgıya sıfırdan ba ladı ı zaman da o çalgıda ilerlemesi zor olmakta veya ö renci umdu unu bulamayıp o çalgıdan da uzakla maktadır 2- Ö rencilerin çalgılarından di er bir so uma sebebi de ( bu klasik liselerden gelenler için de geçerlidir) çok istedikleri halde kontenjan doldu gerekçesi ile ö renmeyi istedikleri çalgı dersine alınmamalarıdır. Mecburen ba ka bir çalgıyı seçip ço u da bunda ba arılı olamamaktadır. 3E itim formasyonu kazandıran dersler E itim Bölümleri’nin ö retim elemanları tarafından verilmektedir. Bu dersler içerdi i konular bakımından E itim Bölümleri’nde okutulanlarla aynı olması bakımından müzik ö rencileri için a ır gelmekte ve ço u konularla müzik arasında bir ili ki kurmakta zorlanmaktadırlar. Her ne kadar ö retmen adayları olarak müzik ö rencilerinin de e itimi bir bilim dalı olarak belli ölçüde bilmeleri gerekse de bazı konular itibariyle kendilerine uzak buldukları ve anlamakta zorluk çektikleri için bu dersleri fazla sevmemekte ve yeterince çalı mamaktadırlar. Halbuki bu derslerin bu konuda e itilmi , müzik e itimini e itim bilimi ile ba da tırabilen müzik e itimi ö retim elemanları tarafından verilebilmesi bu soruna bir çözüm olabilirdi. C. Ö retim Elemanları Gelecek nesillerin e itimlerini emanet etmek üzere yeti tirmeye u ra tı ımız ö retmen adaylarının, bir neslin e itilmesinde önemli roller üstlenebileceklerinin bilincinde olarak kendilerini olabildi ince iyi yeti tirmeleri, bunun için de her fırsatı de erlendirmeleri ve bilginin pe inde ko maları gerekti i bir realitedir. Aynı ekilde üniversite ö retim elemanları da gelecek nesillerin ö retmenli ini yapacak ki ilerin e itimini üstlenmi görevliler olarak aynı sorumluluklara sahiptirler. Onların da kendilerini geli tirme, ça da ö retim yöntemleri konusundaki geli melerden haberdar olma, bunları gerek yabancı yayınlardan gerekse uluslararası bilimsel toplantılara katılarak takip etme gibi sorumlulukları vardır. Ancak i veren durumundaki üniversitelerin müzik e itimi bölümlerindeki ö retim Di er eksik noktalar ise öyle elemanlarının bu ansa sahip olduklarını pek söyleyemeyiz. sıralanabilir: 1- Öncelikle adı geçen bölümlerin kesinlikle ihtiyaca cevap veren bir kütüphaneleri yoktur. Mevcut kitaplıklardaki nota ve kitap sayısı da yeterli de ildir. Böylece ö rencilerin ö renim süreleri içersinde olabildi ince fazla eser tanıma fırsatlarını da en aza indirgemektedir. Bu yüzden de çalgılarla ilgili olarak; çalı tırılacak eserlerin seçimi mecburen dar bir alanda yapılmakta bu eksikli in telafisi için ö retim elemanları kendi özel kitaplıklarını ö rencinin hizmetine açmaktadırlar. Bu durum ise zaman içerisinde maddi kayıplara neden olmaktadır. 2- Daha önce de inildi i gibi ö retim elemanlarının e itimle ilgili ikayetleri ya da bazı memnuniyetsizlikleri vardır. Ancak yaptı ımız e itim ö retimi daha iyi temellere oturtmak, yeni çözümler bulmak için di er ülkelerde bu i in nasıl yapıldı ını gözlemlemek, buralarda yapılanları inceleyip kendi ülke artlarımıza uyarlayarak yeni bir model yaratmak için gerekli bilgiyi edinme fırsatımız da yoktur. Bu u demektir; bu güne kadar, en azından kendi çalı tı ım üniversitelerde hiçbir ö retim eleman herhangi bir ülkede müzik ö retmeni yeti tiren bir kurumun nasıl çalı tı ını görme, ders programlarını ve fiziksel olanaklarını yerinde inceleme amacıyla görevlendirilmemi tir Halbuki bir konuda yerinde inceleme yapmak bizlere gerçek bilgi verecek iken, kulaktan duyma bilgiler veya bir iki makale v.s. içeri ine dayalı bilgi ile e itim modeli yaratılamayaca ı ortadadır. 3- Ö retim elemanları da her ne kadar durumu ele tirseler de herhangi bir konuda fikir üretmeleri istendi inde bu i için kesinlikle yeterli zaman ayırmamakta ve ortaya kısa vadede çözüm gibi görünen ama aslında çözüm olmadı ı kısa sürede anla ılan sonuçlar çıkmaktadır. Daha iyi bir e itim yapabilmemiz için bazı düzenlemeler konusunda fikir birli i içinde olunmasına ra men, bu de i ikliklerin gerçekle ebilmesi için hangi makama ba vurulaca ı da kesin de ildir. Bazı sorunlarımızın Dekanlık katında halledilece i dü ünülürken, bazılarının da YÖK tarafından kabul görmeyece i, bir kısmının da zaten ba tan beri YÖK tarafından engellenmi oldu u söylenmekte ve bir problemin çözümü için sarf edilen gayret bu noktadan öteye gitmemektedir. imdiye kadar Müzik E itimi Bölümlerin’den müzik e itimi-ö retimi ile ilgili rasyonel açıklama ve çözüm önerilerini içeren ayrıntılı bir rapor veya ders programlarında yapılacak de i ikliklerle ilgili program tasla ı gibi bir çalı ma tek bir bölüm tarafından münferit olarak veya di er bölümlerle ortak olarak yetkili mercilere gönderilmemi tir. Bundan dolayı adı geçen yerlerden belki de olumlu sonuçlar alınaca ı ihtimali olsa bile bu, bizler bir ba langıç yapmamı oldu umuz için meçhuldür. Bir di er olgu da ö retim elemanları bazı sorunların oldu unu bilmekte ancak çözüme ula mak için yol ararken birbirleriyle anla mazlı a dü mektedirler. Bu da radikal kararlar almaya büyük ölçüde ket vurmaktadır. 4. Ö retim elemanlarının kadro sorunları, bir üst dereceye atanmalarındaki gecikmeler,görev yapılan mekanların fiziki yetersizlikleri, özellikle genç elemanların oldukça fazla ders yükleri ve bu yüzden kendi yeti melerine yeterli zaman ayıramamaları gibi faktörler de çalı tı ımız bölümlere duydu umuz ilgiyi zaman içinde sarsmakta ve azaltmaktadır. 5. Ara tırma görevlilerine ders verilmemesi gerekti i halde, çalgı derslerinde özellikle piyano dersinde ö retim elemanı ihtiyacı oldu u için bu elemanlar göreve ba lar ba lamaz ders verilmekte ve onlar henüz hiçbir ö retim tecrübesine sahip olmadan piyano veya ba ka bir çalgının e itim-ö retimi gibi tecrübe ve bilgi birikimi gerektiren bir görevin sorumlulu u altına sokulmaktadırlar. Oysa ki ara tırma görevlilerinin, ö retim görevlisi olana kadar geçen süre içinde, ileride uzmanlık alanları olacak çalgının e itim- ö retimi hakkında gerçekten de deneyim kazanmaları gerekmektedir. Sonuçta, ülke sathında üniversitelerde açılan G.S.E.B.’leri Müzik E itimi Anasanat Dallarında istihdam edilmek üzere alınan ara tırma görevlileri ve bunun devamında ö retim görevlileri bu alanlardaki ders yükünü omuzlamak zorunda bırakılmakta ve adı geçen bölümlerde giderek alanı hakkında fikir sahibi olamadan zikir sahibi olmak durumunda kalan elemanların sayısı artmaktadır. Aynı durum A.G.S.L.’lerindeki çalgı ö retmenleri için de geçerlidir. Çözüm: Üniversiteler için; mevcut olan veya yeni açılan bölümlerde önce eleman yeti tirmek, güzel Sanatlar Liselerinde de aynı ekilde yeti tirilmi eleman dı ında ö retmen istihdam etmemek olmalıdır. D. Yüksek Lisans / Doktora programları G.S.E.B. Müzik E itimi Anabilim Dallarındaki Yüksek Lisans ve Doktora programlarına sınavla alınan ö renciler, sınavın bir bölümünde ana çalgılarında ula tıkları seviyeyi gösteren bir program hazırlamak zorundadırlar. Ancak programa girdikten sonra çalgılarından büyük ölçüde uzakla mak durumunda kalmaktalar. Zira Yüksek Lisans programında yer alan di er dersler e itim a ırlıklı olup bu derslerle ilgili hazırlık ve ödev yapma süreci içinde çalgıya fazla zaman ayıramamaktadırlar. Ayrıca ço unun bir ö retim kurumunda çalı ıyor olması da hiçbir derse yeterli vakit ayıramamalarının ba lıca sebebidir. Çalgı konusuna dönecek olursak; Yüksek Lisans veya Doktorasını örne in piyano dalında yapmak üzere sınava gelen bir aday programa girdikten sonra bunun çalgısını ilerletmeye de il, tamamen e itimsel ara tırmalar yapabilmeye yönelik bir program oldu unu görmektedir. Kaldı ki Yüksek Lisans ve Doktora Programları birkaç yıldan beri üniversitelerin E itim Bilimleri Enstitüleri’nin denetimindedir. Müzik ve Resim her ne kadar G.S.E.B’lerinin. Anabilim Dalları iseler de bu bölümlerin özünde sanat dalları oldukları da göz ardı edilmemelidir. Sanat ise insanların kültürel birikimlerinin bir boyutu, özgür olma, hayal güçlerini geli tirme gibi becerilerin geli mesinde önemli bir faktördür. Ancak, adı geçen bölümlerdeki Yüksek Lisans/ Doktora Programları, öncelikle bu programlarda okuyan ki ileri E itim Bilimi’nin sınırları içine sokmakta, ara tırmacı yeti tireyim derken onların ara tırma sahalarını azaltmaktadır. Bunun tezahürlerini müzik bölümlerinde yapılan Yüksek Lisans ve Doktora tezlerinin ba lıklarına ve içeriklerine bakarak anlamak mümkündür. Söz konusu tezler konu ve içerik olarak gittikçe birbirine benzemeye ba lamı tır. Dolayısıyla da tezlerde olması gereken orijinal olma özelliklerini de kaybetmektedirler. Sanat e itimi bölümleri, E itim Bilimleri Enstitüleri’nin di er bölümlerde de uyguladı ı ve oralarda belki iyi sonuçlar veren tezlerin e itimsel konulu olmak mecburiyeti altında bırakılmaz ise, büyük olasılıkla daha yaratıcı ve e itim alanında da yararlanılacak daha özgün çalı malar yapabilecektir. imdiki haliyle tezler dar bir alanda, yalnız bir kaç konu etrafında dönen, müzik e itiminde yararlanıldı ından ku ku duyulan, tezi yapan ki iyi de ara tırması sırasında kaynak bulma zorlukları içinde bırakan çalı malardır. Bölümlerin de duruma bir itirazları yok gibi görünmekte olup, gerek Lisans gerek Yüksek Lisans ö rencilerinin birer müzik ö retmeni olacaklarını, kurumun sanatçı yeti tirmedi ini, yüksek lisansın amacının da ara tırmacı e itimci yeti tirmek oldu unu ve çalgıdan ziyade e itim ve ara tırma konularına önem verilmesi gerekti ini telkin etmektedirler. Oysa ki daha birkaç yıl önce Yüksek Lisans ve Doktora programından mezun olabilmek için bu ö rencilerin konser vermesi artı ko uluyordu! imdi ise amacın çalgısında ilerletmek olmadı ı söylenmektedir. O zaman bu programların giri sınavlarında niçin hala daha çalgı dinlenip adaylar bundan puan almaktadır? Kaldı ki bu programların giri sınavlarında adayın kazanıp kazanmadı ının en önemli belirleyicisi yabancı dil ve LES sınavından aldı ı puanlardır. Bu puanlama sistemi içinde adayın çalgısından aldı ı puan % 20 gibi dü ük bir yüzdeye sahiptir. Lisans programına giri te yapılan yetenek sınavında da çalgıya ayrılan puan dilimini hatırlarsak o da % 20 dir. Bu ise dört yıllık e itimden sonra çalgı çalma becerisinin de erinde bir artı olmuyor ve aday, yüksek lisans sınavında çok iyi performans gösterse bile en fazla 20 puan alabiliyor demektir. Bu durum zaten, yüksek lisans veya doktoranın, ki inin çalgısını ilerletmesine imkan sa layan bir süreç olarak algılanmadı ını açıkça belli etmektedir. Yüksek Lisans ve Doktorayı bitirdikten sonra hayatına ortaö retim kurumlarında devam edecekler için bu çok önemli sayılmayabilir, fakat üniversitede ya da iddia edildi i gibi üniversite müzik e itimi bölümlerinin alt yapısını hazırlayıp buralara ö renci gönderen A.G.S.L’ lerinde ö retmenlik yapacak ki iler için büyük bir kayıptır. Lise ya da üniversitede çalgı dersi verecek ö retim elemanının, o çalgının e itim-ö retimini yapabilecek bilgi birikimi ve çalı düzeyine sahip olması gerekir. Halbuki lisans sonrasındaki programlar çalgının pedagojisini yeterince vermedi i gibi çalma düzeyini de geriletmektedir. Bu durumda örne in Yüksek Lisans yapmı birinden yani Master yapmı birinden kelimenin anlamı olan Usta’lık beklenebilecek midir? D. Sonuç ve Öneriler Müzik bir toplumun kültür birikiminin katmanlarından biridir. Ya amın her anında müzi i ça rı tıran ya da bizzat içinde olmamızı gerektiren bir olay vardır. Onu hayatımızdan çıkartamadı ımıza göre e itimini de en iyi ve do ru olacak biçimde yapmak gerekir. Do rudan kasıt e itim alan bireylerin okul dı ında ve ileriki ya amlarında yararlanabilecekleri bilgiyle donatılmı olabilmeleridir. Bu nedenle okullarda müzik dersinin artık sadece belirli günleri vurgulayan ya da müfredatta yer alan arkıların ö retildi i, blok flüt çaldırıldı ı ve bir miktar nazari bilgi verildi i alı ılmı formatından çıkarılması gerekti i inancındayım. Müzik yukarda da de inildi i gibi bir kültür ürünüdür. Müzi in çe itli co rafyalarda ve gelmi geçmi medeniyetlerdeki tarihsel geli imi ve çe itli fonksiyonları vardır. Tek bir müzik çe idinden olu mu tek boyutlu bir olu um de ildir. Bir ders bireylerin kültürel olu umlarına olumlu bir katkı sa layabiliyorsa gereklidir. Müzik dersinin gerçekte bir kültür dersi oldu unu kabul etmek ve okullardaki müzik derslerinin i leyi ini bu esasa göre yeniden dizayn etmek gerekir kanısındayım. Müzik ö retmeni yeti tiren kurumların programlarını gözden geçirip, de i iklikler yaparak müzik ö retmenlerinin; sanatın müzik boyutunu daha iyi yansıtabilecek, yeti tirdikleri bireylerin sanata bakı açıları ve sanatı algılayı biçimlerini de i tirebilecek bilgi ve kapasitede yeti melerini sa lamaları öncelikle ele alınması gereken bir konudur. Saygılarımla. KAYNAKLAR D CLE, H. (1989 )“Müzik Ö retmeni Yeti tiren Kurumlarda Ça da la ma” Orkestra Dergisi Sayı 190 D CLE, H. (1999) “Müzik E itiminin Ba arılı Olmasında Yaratıcılı ın Önemi Ve Geli tirilmesi” Orkestra Dergisi, Sayı 302 D CLE, H.(2002) “Sanat Dalları Arasındaki Etkile imin Müzik E itimi Ve Müzik Kültürüne Katkıları” Uluslararası “Avrupa’da Ve Türk Cumhuriyetlerinde Müzik Kültürü Ve E itimi Kongresi 13-16 Kasım KOCAOLUK, M.S. ve F. (1999) lkö retim Programı, Kocaoluk Yayınevi M.Ü. Müzik E itimi Anabilim Dalı, (2003) “Müzik Ö retmenli i Özel Alan Yeterlilikleri” ile ilgili Rapor Müzik E itimi ABD/ASD Ba kanları Toplantısı 1 Kasım 2003 Sonuç Raporu Malatya nönü Üniversitesi E itim Fakültesi G.S.E.B. Malatya ÖZBEK, Ö. Marmara Üniversitesi G.S.E.B. Resim ve Müzik Anabilim Dalları Tanıtım Bro ürü Basılmamı Eser SÖNMEZ, V. (1993) E itim Felsefesi, Adım Yayıncılık, 1993