2015/4165 - Emeklilik Maaşının Düşük Olduğunu İddia Ederek Yasal

Transkript

2015/4165 - Emeklilik Maaşının Düşük Olduğunu İddia Ederek Yasal
T.C.
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
(OMBUDSMANLIK)
ŞİKAYET NO
KARAR TARİHİ
: 2015/4165
: 01/03/2016|tarih|
RET KARARI
ŞİKAYETÇİ
:
ŞİKAYETÇİ VEKİLİ
:-
ŞİKAYET EDİLEN İDARE
: Ordu Yardımlaşma Kurumu Genel Müdürlüğü (OYAK)
ŞİKAYETİN KONUSU
: Şikayetçi, OYAK tarafından kendisine ödenen emeklilik
maaşının düşük olduğunu iddia ederek yasal mevzuatın
incelenerek mağduriyetinin giderilmesini talep etmektedir.
ŞİKAYET BAŞVURU TARİHİ : 04/08/2015
I. USÛL
A. Şikâyet Başvuru Süreci
1. Şikayet başvurusu, Kurumumuza posta yolu ile gönderilen 04/08/2015 tarih ve 8945 sayı ile kayıt
altına alınan, gerçek kişiler için şikayet başvuru formu vasıtasıyla yapılmıştır. Şikayet başvurusunun
karara bağlanması için 28/03/2013 tarihli ve 28601 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu
Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 41/1a maddesi ve İmza Yetkileri Yönergesinin 7 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca,
şikayetin incelenmesine ve araştırmasına geçilmiş, 2015/4165 şikayet numaralı Ret önerisiyle Kamu
Başdenetçisi’ne sunulmuştur.
B. Ön İnceleme Süreci
2. Şikâyet başvurusunun ön incelemesinde; şikayetçinin 24/06/2015 tarihli ilk şikâyet başvurusunun
diğer şartları taşıdığı ancak 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nun 17. maddesinin 4.
fıkrası ve yukarıdaki paragrafta anılan Yönetmeliğin 12. maddesi uyarınca 06/01/1982 tarih ve 2577
sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda öngörülen idari başvuru yolları ile özel kanunlarda yer alan
zorunlu idari başvuru yollarının tüketilmemiş olduğu görüldüğünden başvuru ve eklerinin bahsi geçen
Yönetmeliğin 20. maddesinin 2. fıkrasına göre OYAK Genel Müdürlüğü’ne gönderilmesine …/2015
tarihinde karar verilmiştir. Gönderme kararı üzerine, idarece başvurunun reddedilmesi üzerine
şikayetçi bu kez 04/08/2015 tarihli şikayet başvuru dilekçesiyle Kurumumuza başvurmuştur.
Kurumumuza yeniden yapılan şikayet konusunun Kurumumuzun görev alanına girdiği, şikayetçinin
menfaat ihlali koşulunu taşıdığı, gönderme kararı üzerine idari başvuru yollarının tüketildiği, yapılan
başvurunun süresinde olduğu, şikayetin inceleme ve araştırılmasına engel diğer ön inceleme
konularında da bir eksikliğin bulunmadığı tespit edilmiştir.
1/9
II. OLAY VE OLGULAR
A. Şikâyetçinin Konu Hakkındaki Açıklamaları ve İddiaları
3. Şikayet başvurucusu dilekçesinde özetle; Ordu Yardımlaşma Kurumu’nun …. numaralı üyesi
olduğunu, Emeklilik Maaş Sisteminden (EMS) faydalandığını ancak bu sistemden üç aylık emekli
maaşı olarak 152.73TL aldığını, almış olduğu üç aylık emekli aylığının düşük olmasından dolayı Ordu
Yardımlaşma Kurumu Kanunu ve Emeklilik Maaş Sistemi Yönetmeliğinin incelenerek, günün
şartlarına uyum sağlanması yoluyla mağduriyetinin giderilmesini Kurumumuzdan talep etmektedir.
B. İdarenin Şikâyete İlişkin Açıklamaları
4. Kurumumuzun …. 2015 tarih ve …. sayılı yazısı ile Ordu Yardımlaşma Kurumu Genel
Müdürlüğünden şikayet başvurusuna ilişkin bilgi ve belgeler talep edilmiş; İdarenin ….2015 tarih ve
…. sayılı cevap yazısında özetle; OYAK EMS’nin, 205 Sayılı OYAK Kanun hükümleri gereğince,
OYAK Emeklilik Yardımı almaya hak kazanarak OYAK üyelikleri sona erenlerin, OYAK üyeliklerini
devam ettirebilmelerine imkan sağlayan 26/06/1996 tarih 4148 sayılı Kanun ile 205 sayılı Kanunda
yapılan değişiklikle oluşturulmuş ve bu Kanuna dayanılarak OYAK Genel Kurul Kararı ile kabul
edilen Yönetmelik hükümleri çerçevesinde idare edilen bir sistem olduğunu,
4.1. Şikayetçinin, OYAK EMS’ne 11/10/1996 tarihinde 201.000.000 TL yatırarak, 1/4 katılım oranı
ile EMS’ne katılım formu ve EMS Sözleşmesini de imzalamak suretiyle sisteme dahil olduğunu,
Emekli Maaşı Sisteminin; Peşin Maaş ve Kesin Maaş uygulaması olarak ikiye ayrıldığını, Peşin Maaş
Uygulamasının, üyenin rezervinin ve maaşlarının tahmini kârpayı oranına göre hesaplanması esasına
dayandığını, 15/07/2002 tarihinden önce Emekli Maaşı Sistemi'ne giren üyelerin isterlerse peşin maaş
sisteminde kalabildiğini, isterlerse kesin maaş uygulamasına geçebildiğini, kesin maaş sisteminin ise,
15/07/2002 tarihinden itibaren emeklilik yardımı almaya hak kazanarak Emekli Maaşı Sistemi'ne
girenler ile en son 14/07/2002 tarihi itibariyle sistemde mevcut üyelerden Kesin Maaş Uygulaması 'na
geçenler için uygulandığını, Kesin Maaş Uygulamasının, üyenin rezervinin ve maaşlarının kesinleşen
kârpayı oranına göre hesaplanması esasına dayandığını,
4.2. Şikâyetçinin EMS’ne girmiş olduğu tarihte Peşin Maaş uygulamasını tercih ederek günümüze
kadar da Peşin Maaş uygulamasıyla devam ettiğini, şikâyetçi tarafından imzalanan sözleşme veya
mevzuatta maaş artışına ilişkin herhangi bir hükmün bulunmadığını, EMS Yönetmeliğinin 14. maddesi
hükmü gereğince garanti edilen gelir ve kar payından (Peşin maaş hesabında öngörülen, Kesin maaş
hesabında gerçekleşen ) masraf primi ve riziko pirimi oransal olarak kesildikten sonra kalan kar
payının %50’si kalan garanti edilen gelirle birlikte yıllık maaşı oluşturduğunu,
4.3. Şikayetçinin, …. tarihinde yatırmış olduğu miktar olan 210,00 TL’ye ilişkin 2014 yılı net rezervi
olan 7.234,55.TL'ye net 1.210,53.-TL kazanıldığı, bu miktardan masraf primi olan 31.67 TL ve riziko
primi olan 11.55 TL düşülerek sonrasında kalan kar payının %50’si kalan garanti edilen gelirle birlikte
yıllık maaşı oluşturduğu, şikayetçiye … yılında ödenmiş olan üç ay emekli aylığının … ayında 116,00
TL, …. ve … aylarında 148.31TL ve … 2015 tarihinde 148.31 TL olmak üzere toplam 560.93 TL
olduğu, 2015 yılı itibariyle Emeklilik Maaş Sistemindeki (EMS) Peşin Maaş Uygulamasındaki
iştirakçi sayısının 8000 civarında olduğu,
4.4. OYAK Emekli Maaşı Sisteminin, 205 sayılı Kanun uyarınca emeklilik yardımı almaya hak
kazanarak OYAK daimi üyeliği sona erecek üyelerin, OYAK gelirleri ve sosyal hizmetlerinden
yaşamları boyunca yararlanmalarına imkân tanıyan ve OYAK EMS'de bulunan üyelerin birikimlerinin
görevde bulunup maaşlarından halen üyelik aidatı kesintisi yapılan üyelerin birikimleri ile birlikte aynı
2/9
rezerv içinde değerlendirildiği maaş ve birikimlerin her yıl OYAK Genel Kurul'unca belirlenen nema
oranına göre hesaplandığını bir sistem olduğunu, şikayetçi ile benzer durumda bulunan başka üyelerin
de bulunduğunu, şikayetçinin …. tarihinde EMS’ne girerken verdiği 201.00 TL’nin o dönemdeki T.C
Merkez Bankası Efektif Döviz Satış Kuruna göre karşılığının, 2.145,48 USD iken; 14/01/2015 tarihli
rezerv tutarının 7.840,92 TL’nin dolar karşılığı 3.408,70 USD olduğunu, şikayetçinin rezerv
tutarındaki söz konusu reel artışa ilaveten , şikayetçiye sisteme girdiğinden bugüne kadar 5.984,88 TL
maaş ödemesi de yapıldığını,
4.5. OYAK’ın sosyal sigortacılık prensiplerine göre hazırlanan aktüeryal bilançosunun ve her yıl bu
bilançoda yer alan yükümlülükler ile geçmiş ve cari yılın tüm karlarının ilavesiyle (iştiraklerin
temettüler de dahil olmak üzere) oluşan yeni varlık arasındaki olumlu farkın aktüeryal kar olarak tüm
üyelerin rezervlerine birikimleri oranında yansıtıldığını, OYAK’ın Devlet tarafından sübvanse edilen
bir kuruluş olmadığı için aktüeryal dengesini korumak ve devam ettirmek zorunda bulunmasının
üyelerine karşı yerine getirmek zorunda olduğu yükümlülüklerin teminatı olduğunu, üyelerinin
maaşlarının hesaplanmasında, kanun ve yönetmelik hükümleri gereğince üyeler arasında rütbe, sınıf
ayrımı gözetilmediğini, Yönetmeliğin sonunda yer verilen formüller kullanılmak suretiyle gerekli
hesaplamaların gerçekleştirildiğini, şikayetçinin, rezerv ve maaş hesaplanmasında herhangi bir hata,
eksiklik bulunmadığını açıklamıştır.
C. Olaylar
5. Şikayetçi ile idare arasında EMS’e giriş sözleşmesinin …. tarihinde imzalandığı, söz konusu
sözleşme ve Yönetmelik hükümleri çerçevesinde, şikayetçinin tercih ettiği ¼ katılım oranına tekabül
eden 210.000.000 TL’yi Kurum hesabına yatırmak suretiyle sisteme dahil olduğu, sisteme giriş tarihi
olarak da, paranın Kurum hesabına yatırıldığı bu tarih olarak kabul edildiği, şikayetçinin değişik
tarihlerde dahil olduğu Emekli Maaşı Sistemindeki üç aylık maaşlarının düşük olması ve EMS
rezevlerinin erimesi nedeniyle idareye başvurduğu,
5.1. İdarece “…Emekli Maaş Sistemi’nde 15 Temmuz 2002 tarihi itibariyle Yönetmelik değişikliği
yapılmış olup, Kesin Maaş ve Peşin Maaş adı altında iki ayrı maaş uygulaması geliştirildiği; Peşin
Maaş Uygulamasında maaşlar öngörülen kar payı oranına göre gelir gerçekleşmeden ödenmektedir.
Dolayısıyla ilerleyen yıllarda Peşin Maaş Uygulamasında, Kesin Maaş Uygulamasına göre rezerv ve
maaşlarda erime gözlenmektedir. Kesin Maaş Uygulaması, üye rezerv ve maaşlarını iyileştirmek
amacıyla gerçekleştirilen ve gerçekleşen kar payı oranına göre maaş hesaplanan bir uygulamadır.
Peşin Maaş Uygulamasına devam ettiğiniz taktirde tahmini kar payı oranı üzerinden hesaplamalarınız
yapılacaktır. Bu uygulamada kar payı oranı gerçekleşmeden peşin maaş ödediğimizden yıl sonu
itibariyle, gün sayısına göre faiz iptali yapılarak maaş geri dönüşü kesilmektedir. Kesin Maaş
Uygulamasında böyle bir kesinti olmamaktadır. Kesin Maaş Uygulamasında kesinleşen kar payı
oranına göre gerçekleşen gelirin maaş olarak ödenecek kısmı ödeme tarihlerine göre Sistem’de kaldığı
gün sayısı kadar ek gelir elde edecek ve bu ek gelirler de üye rezervinde artırıcı etki yapacaktır. ”
şeklinde cevap verildiği, fakat şikayetçinin sistemde dahil olduğu Peşin Maaş uygulamasını
değiştirmediği sonrasında Ordu Yardımlaşma Kurumu Kanunu ve Emeklilik Maaş Sistemi
Yönetmeliğinin incelenerek, günün şartlarına uyum sağlanması yoluyla mağduriyetinin giderilmesini
Kurumumuzdan talep ederek Kurumumuza şikayet başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.
D. Kamu Denetçisi Abdullah Cengiz MAKAS’ın İnceleme ve Araştırma Bulguları
6. Şikayet konusu işleme ilişkin bilgi ve belgeler Ordu Yardımlaşma Kurumu Genel
Müdürlüğü’nden istenilmiş, İdarece 4 numaralı ve paragraf alt bentlerinde değinilen açıklamalar
3/9
yapılarak, konuya ilişkin belgeler gönderilmiştir. Ayrıca, Kamu Denetçisi tarafından yapılan
inceleme araştırmanın 6 aylık süre içerisinde sonuçlandırılamayacağı ve dava açma süresinin
04/02/2016 tarihinden itibaren yeniden kaldığı
yerden başlayacağı hususu şikayet
başvurucusuna 29/01/2016 tarih ve 742 sayılı yazı ile bildirilmiştir.
III- HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
A. İlgili Mevzuat
7. 205 sayılı Ordu Yardımlaşma Kurumu Kanunu’nun “Kuruluş” başlıklı 1 inci maddesi; “Milli
Savunma Bakanlığı’na bağlı olmak ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına bu Kanunda yazılı sosyal
yardımları sağlamak ve merkezi Ankara’da bulunmak üzere (Ordu Yardımlaşma Kurumu) teşkil
edilmiştir. Kurum bu Kanun ile hususi hukuk hükümlerine tabi olup, mali ve idari bakımdan muhtar
ve hükmi şahsiyeti haiz bir teşekküldür.” hükmünün düzenlendiği,
7.1. Aynı Kanunun “Kurumun Gelirleri” başlıklı 18 inci maddesinde Kurumun gelirlerinden birinin;
aylık (ek gösterge dâhil), taban aylığı ve kıdem aylığı toplam tutarına, 657 sayılı Kanuna tabi en yüksek
Devlet memuru aylığı (ek gösterge dâhil) brüt tutarına ve ek göstergeye göre dahil edilecek yüzdenin
ilave edilmesi suretiyle bulunan matrah üzerinden; muvazzaf subay ve astsubay, sözleşmeli subay ve
astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşlar için % 10 oranında, Genelkurmay Başkanlığı, Milli
Savunma Bakanlığı, kuvvet komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik
Komutanlığı kadrolarında çalışan memur ve sözleşmeli personel için % 10 oranında, yedek subaylar
için % 5 oranında yapılan kesintilerden oluştuğu,
7.2. Kanunun 20 inci maddesinde, Emekli maaşı sistemine giren üyelere emekli maaşı ve ölüm
yardımı yapılacağı, 21 inci maddesinde en az 10 yıl müddetle Kurumda üye olarak bulunduktan sonra,
görevli oldukları kuruluşlardan herhangi bir sebeple ayrılmak suretiyle üyeliği sona eren daimi
üyelerin emeklilik yardımından faydalanacağı, emeklilik yardımına hak kazanarak görevli oldukları
kuruluşlardan herhangi bir sebeple ayrılan üyelerin istemeleri durumunda emeklilik yardımının
1/4'ünü veya 2/4'ünü veya 3/4'ünü yahut tamamını Kurumda bırakarak Emekli Maaşı Sistemine
girebilecekleri, 24 üncü maddesinde Emeklilik yardımının üyenin Kurumda geçen ve aidat ödediği
süreye karşılık olarak, tasarruf primine yıllık %5 teknik faiz oranı üzerinden hesaplanan miktardan
ibaret olduğu, üyelik süresinin hesabında ay kesirlerinin tam ay sayıldığı, emeklilik maaşının, üyenin
Kurumda bıraktığı emekli yardımına göre hesaplanan yıllık %5 faizden ibaret olduğu, 29 uncu
maddesinde, üyelere sağlanacak yardımların hazırlanacak teknik bilançoya göre, Kurumun mali
durumu müsait görüldüğü takdirde, Yönetim Kurulunca tespit edilecek esaslara göre artırılabileceği,
ancak, Yönetim Kurulunun artırma yapılması hakkındaki kararlarının Genel Kurulun tasdiki ile
tekemmül edeceği, Emekli Maaşı Sistemine giren üyeye, Genel Kurulun tasdikinden sonra sağlanan
artırımın yarısının maaşına, yarısının rezervine ekleneceği, ancak, üyenin talebi halinde maaşa
eklenecek miktarın, kısmen veya tamamen üyenin rezervine eklenebileceği hususları düzenlenmiştir.
8. 26/06/1996 tarih ve 4148 sayılı Ordu Yardımlaşma Kurumu Kanununun Bazı Maddelerinde
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 1 inci maddesi gereğince bu Kanunun yürürlüğe
girmesinden önce 205 sayılı Kanunun 21, 25 ve 26 ncı maddelerine göre 01/03/1961 tarihinden
itibaren emeklilik yardımına hak kazanarak ayrılan üyelerin iki yıl içinde başvurmak şartıyla, bir
defaya mahsus olmak üzere Kurumca belirlenen usuller dâhilinde, emsallerinin ödemek durumunda
olduğu meblağı Kuruma geri ödemek suretiyle Emekli Maaşı Sistemine girebilecekleri, bunlar
bakımından 19 uncu maddenin uygulanmayacağı ve haklarının; daha önce Kurumdaki üyelik süresi
ile sistemdeki sürenin toplamı göz önüne alınarak belirleneceği hükmü düzenlenmiştir.
4/9
9. 5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında Kanunun 2 nci
maddesinde; Türk Lirası değerlerin Yeni Türk Lirasına dönüştürülürken, bir milyon Türk Lirası
(1.000.000 TL) eşittir bir Yeni Türk Lirası (l YTL) değişim oranının esas alınacağı hükmü
düzenlenmiştir.
10. 30/06/1996 tarihli Ordu Yardımlaşma Kurumu Emekli Maaşı Bağlanması Hakkındaki
Yönetmeliğin Maaş Hesabı ve uygulamasını konu alan 14 üncü maddesinde, garanti edilen gelir ve
kar payından (peşin maaş hesabında öngörülen, kesin maaş hesabında gerçekleşen) masraf primi ve
riziko primi oransal olarak kesildikten sonra kalan kar payının %50’si kalan garanti edilen gelirle
birlikte yıllık maaşı oluşturduğu, maaş hesabının kesin ve peşin maaş uygulaması olmak üzere iki ayrı
yöntemle yapıldığı, kesin maaş uygulamasının, 15/07/2002 tarihinden sonra sisteme girmiş olan üyeler
için zorunlu, bu tarihten önce sistemde bulunan üyeler veya bu üyelerin vefatları halinde sisteme
devam etmek isteyen eşleri için ise isteğe bağlı olduğu, kesin maaş uygulamasına geçen üyelerin bir
daha peşin maaş uygulamasına geri dönemeyecekleri, kesin maaş uygulamasına geçmeyen üyeler için
peşin maaş uygulamasına devam edileceği, emekli aylığı hesaplama kurallarının Yönetmeliğin ekinde
yer aldığı,
10.1. Bahsi geçen Yönetmeliğin 15 inci maddesinde, üyenin sistemdeki cari hesap hareketleri
sonucunda oluşan bakiyelerin sistemde kaldığı gün esasına göre aidatlandırılması ile bulunan ortalama
rezerv üzerinden garanti edilen gelir ve Olağan Genel Kurul tarafından kesinleştirilen kar payı oranına
göre kar payı tutarının hesaplandığı, peşin maaş uygulamasında bulunan gelirin, üyenin cari hesabına
aktarıldığı, kesin maaş uygulamasında ise üyenin isteğine bağlı olarak gerçekleşen kar payının en az
%50’si rezervine ilave edilerek kalan kar payının cari hesabına maaş dönemlerinde ödenmek üzere
aktarılacağı,
10.2. Aynı Yönetmeliğin 16 ncı maddesinde, sistemdeki üyelere maaş ödemelerinin, 20 Nisan-20
Temmuz-20 Ekim-20 Ocak tarihlerinde olmak üzere üç ayda bir Kurum’un belirleyeceği banka
hesabına yapılacağı, 17 nci maddesinde yönetim giderleri için sistemdeki üyelerden her yıl
kendilerine isabet eden toplam gelirin %2.6167’si oranında masraf priminin kesileceği, 18 inci
maddesinde, sistemdeki üyelerden her yıl, ödenebilecek ölüm yardımının %7.75’i, 2011 yılı
hesaplarından itibaren %2.5 oranında riziko primi kesileceği hükümlerine yer verilmiştir.
B. Şikâyet Konusuna İlişkin Uygulamalar
11. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 1. Dairesinin 18/12/2000 tarih, 2000/271 E. 2000/1247 K.
sayılı kararı; “…Davacının emekli statüsündeyken davalı kuruma başvurarak, OYAK’ın bugünkü
sahip olduğu özvarlığında kendi aidatlarının katkısı olduğunu belirtip, bu özvarlıktan kendisine nem’a
ödenmesi talebinde bulunduğu, davacının bu talebinin OYAK Gn.Md.lüğünün 13.12.1999 tarihli
yazısıyla reddedildiği, davacının sözkonusu menfi işlemin iptali için 3.1.2000 tarihinde AYİM’de bu
davayı açtığı anlaşılmaktadır….Davacının, Kurumun zaman içinde büyüyüp zenginleşmesi ve
özvarlığının çoğalması nedeniyle kendisine nem’a ödenmesi gerektiği iddiası, Kanunda
öngörülmeyen, tamamen yasal dayanaktan yoksun olup, kişisel bir dilek ve temenni olmaktan öteye
gitmemektedir. Anayasa’nın 125/4 ve 1602 sayılı Kanunun 21 nci maddelerinin amir hükümleri
karşısında, Mahkememizin idari yargı yetkisi, idari işlemin hukuka uygunluğunun denetimi ile
sınırlıdır ve idari işlem niteliğinde yargı kararı verilebilmesi de aynı şekilde mümkün değildir. 205
sayılı Kanunun açık hükümleri karşısında, yasada öngörülmeyen bir ödemenin yapılabilmesine imkan
olmadığından; davalı kurumca tesis edilen dava konusu işlemde hukuki isabet olduğu kuşkusuzdur.
5/9
Öte yandan, yeri gelmişken işaret etmek gerekir ki, tüm Sosyal Güvenlik Kanunlarında yapılacak
sosyal yardım ve ödemeler “tadadi” bir şekilde sayılmış olup; 205 sayılı Kanunun 20 nci maddesi de
bu yasalarla uyum içindedir. SSK ve Emekli Sandığı gibi sosyal güvenlik kuruluşlarının da, esasta
üyelerinin aidatlarının temel oluşturduğu gelirlerle zaman içinde edindikleri pekçok mal varlığı
mevcuttur. Davacının benimsediği düşünce uyarınca, tüm SSK ve Emekli Sandığı emeklilerinin de,
anılan Kurumların bu mal varlıklarından nem’a istemeleri gerektiği gibi; benzer düşünce, bir özel
kuruluşta uzun yıllar çalışıp ayrılan kişilerin de, zaman içinde kendi emek ve çalışmalarının da etkisi
olduğunu öne sürerek o şirket ya da ticari işletmenin büyüyüp zenginleşmesinden dolayı nem’a
taleplerine hak verdirir mahiyettedir. Bu bakımdan, herkese ve muhtelif bakış açılarına göre farklı
şekilde nitelendirilebilecek olan davacı iddialarının bu aşamada ele alınıp irdelenmesine gerek
görülmemiş; 205 sayılı Kanunda öngörülmeyen sözkonusu ödemenin yapılması isteminin reddine dair
idari işlemin iptaline yönelik davanın reddi yoluna gidilmiştir.”şeklindedir.
12. Uyuşmazlık Mahkemesi’nin 06/03/1978 tarih ve 1978/2 Esas, 1978/8 Karar sayılı kararı;
“…Ordu Yardımlaşma Kurumu, Anayasanın 48 inci maddesinde belirtilen devletin ödevi olarak, yasa
ile kurulmuş bir sosyal yardım teşkilatıdır...” şeklinde olup; Mahkemenin 09/07/1998 tarih ve 1998/2
Esas, 1998/4 Karar sayılı kararı ise; “…Gerek teşkilat yapısı ve organlarının oluşumu ve gerekse
Yasa ile verilen kamusal yetkiler, usul ve ayrıcalıklar göz önüne alındığında OYAK’ın bir “kamu
kurumu” olduğunda; görevi ve hizmet verdiği konuların “kamusal amaç” taşıdığında kuşkuya yer
bulunmamaktadır…” şeklindedir.
C. Kamu Denetçisi Abdullah Cengiz Makas’ın Kamu Başdenetçisi’ne Önerisi
13. Kamu Denetçisi tarafından, İdare tarafından Emeklilik Maaş Sisteminde şikâyetçiye yapılan
işlemlerin mevzuata uygun yürütüldüğü, şikâyetçinin rezervlerinde reel anlamda bir hak kaybının
yaşanmadığı, şikâyetçinin rezerv tutarındaki söz konusu reel artışa ilaveten sisteme girdiği günden
bugüne kadar şikâyetçiye 5.984,88 TL maaş ödemesinin yapıldığı böylelikle şikâyet konusu işlemde
hukuka ve hakkaniyete aykırılık olmadığı değerlendirilerek şikâyetin reddi yönünde Öneri Kamu
Başdenetçisi’ne sunulmuştur.
C. Hukuka Uygunluk Yönünden Değerlendirme
14. Şikâyet başvurucusu, yukarıda 3 numaralı paragrafta açıklandığı üzere; OYAK üyesi olduğunu ve
Emeklilik Maaş Sisteminden (EMS) üç aylık emekli maaşı olarak 152.73TL aldığını, bu tutarın düşük
olduğunu iddia ederek maaşının günün koşullarına uyum sağlanması yoluyla kendisine daha yüksek
emekli aylığı ödenerek mağduriyetinin giderilmesini Kurumumuzdan talep etmektedir.
15. Somut olayda; isteğe bağlı katılımın söz konusu olduğu Emeklilik Maaş Sisteminde şikayetçinin
sözleşme içeriğine etki etme hakkı bulunmamakla birlikte üyelik sözleşmesini … tarihinde
imzalayarak bu sisteme dahil olduğu, sözleşmeyle kendisine alternatifli olarak sunulan 1/4 oranının
şikayetçi tarafından seçilmesi suretiyle hak kazandığı emeklilik yardımının 1/4'ünü Kurumda
bırakarak EMS’ye girdiği ayrıca OYAK Genel Kurulunca alınan kararla bir defaya mahsus olmak
üzere üyelere tanınan sistemden çıkış hakkının şikayetçi tarafından kullanılmayarak sisteme devam
etme iradesinin ortaya konulduğu anlaşılmaktadır.
16. 7.2 numaralı paragrafta açıklanan mevzuat hükümleri gereğince; emeklilik yardımı, şikâyetçinin
Kurumda geçen ve aidat ödediği süreye karşılık olarak, tasarruf primine yıllık %5 teknik faiz oranı
üzerinden hesaplanan miktardan ibaret olup, emeklilik maaşı, şikâyetçinin Kurumda bıraktığı emekli
yardımına göre hesaplanan yıllık %5 faizden oluşmaktadır.
6/9
17. Şikayet dosyası içerisinde bulunan İdarenin cevabı ekindeki belgelerin incelenmesi sonucunda
şikayetçinin rezervine, yıllara göre farklı oranlarda nema artışının gerçekleştiği anlaşılmıştır. Emekli
aylık ödemelerinde baz alınan “nema”nın tahakkuk dönemlerindeki OYAK iştiraklerinin kar
paylarına, fonun işletilmesi sonucunda elde edilen finansal getiri oranına, genel ekonomik konjonktüre
göre yıllar itibariyle sabit kalmayıp yatırım araçlarının getirileri nispetinde güncellendiği ve bir
kısmının da gelir olarak üyelere dağıtıldığı anlaşılmaktadır.
18. Ayrıca OYAK resmi web sayfasında yer verilen yıllık faaliyet raporlarında EMS’ye dahil üyelerin
birikimlerine uygulanacak nema oranının 1996 yılında % 85.6, 1999 yılında %89.8 2000 yılında
%55.4, 2012 yılında %14.2, 2013 yılında %15.3 2014 yılında %17.2 olarak gerçekleştiği görülmüştür.
(http://www.oyak.com.tr/TR/kurumsal/kurumsal-yayinlar/faaliyet-raporlari/faaliyet-raporu-1996,199
9,2000,2012,2013,2014.html) Buna karşılık, aynı yıllarda ülkemizde enflasyon artışının göstergesi
olan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) artışının 1996 yılında % 79.8, 1999 yılında %68.8 2000 yılında
%39, 2012 yılında %6.2, 2013 yılında %7.4 2014 yılında %8.4 olarak gerçekleştiği tespit edilmiştir.
Bu veriler birlikte değerlendirildiğinde; EMS üyelerinin birikimlerine verilen nema oranlarının tüm
bu yıllarda enflasyonun üzerinde hatta son üç yıl içerisinde TÜFE artış oranının iki katından daha
yüksek olduğu aşikardır.
19. Ayrıca, 4.4 numaralı paragrafta değinilen İdarenin açıklamalarından; şikayetçinin, EMS’ye giriş
yaptığı 11/10/1996 tarihindeki 201.000.000 TL’nin o dönemdeki T.C Merkez Bankası Efektif Döviz
Satış Kuruna göre karşılığı 2.145,48 USD iken 14/01/2015 tarihli rezerv tutarı olan 7.840,92 TL’nin
dolar karşılığının 3.408,70 USD olduğu anlaşılmıştır. 01/01/2005 tarihinde Yeni Türk Lirasına geçiş
aşamasında paradan atılan altı sıfır nedeniyle şikayetçinin rezervlerinde reel anlamda bir hak kaybının
yaşanmadığı gibi bahsi geçen rezerv tutarındaki söz konusu reel artışa ilaveten, şikayetçiye EMS’ye
girdiği tarihten günümüze kadar 5.984,88 TL maaş ödemesinin yapıldığı tespit edilmiştir. Bununla
birlikte 5.1 numaralı paragrafta açıklandığı üzere şikayetçinin dahil olduğu peşin maaş uygulamasını
değiştirip kendi rezervini artıracak kesin maaş uygulamasına geçmesinin lehine olacağı hususunun
İdarece şikayetçiye bildirilmesine rağmen şikayetçinin sistemde dahil olduğu peşin maaş uygulamasını
değiştirmediği ayrıca şikayetçinin emekli aylığını almayarak kendi rezervine eklemek suretiyle de
rezervindeki reel erimenin önüne geçmediği anlaşılmıştır.
20. Yukarıdan beri anlatılan hususlar, bilgi, belge ve dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde;
İdarece uygulanan Emeklilik Maaş Sistemiyle şikayetçiye ödenen tutarların yasal mevzuata uygun
olduğu, şikayetçinin sisteme dahil olduğu tarihten itibaren rezervlerindeki reel artışın yanı sıra
kendisine 5.984,88 TL maaş ödemesi yapıldığı, İdarece yapılan işlemlerde herhangi bir hukuka
aykırılığın tespit edilemediği anlaşıldığından şikayet başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
E. İnsan Hakları Yönünden Değerlendirme
21. 2709 sayılı T.C. Anayasasının "Kanun önünde eşitlik" başlıklı 10 uncu maddesindeki eşitlik
ilkesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 13 üncü maddesindeki etkili başvuru hakkının ve 17
inci maddesindeki hakları kötüye kullanma yasağının ihlal edildiğine dair herhangi bir bilgi ve bulguya
rastlanmadığı gibi şikâyete konu olayda, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile
İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinde yazılı ve güvence altına alınmış olan başkaca bir insan hakkı
ihlalinin tespit edilemediği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
7/9
F. İyi Yönetim İlkeleri Yönünden Değerlendirme
22. Günümüzde demokratik, modern ve katılımcı yönetim anlayışında idarelerden sadece hukuka
uygun olarak hareket etmeleri değil aynı zamanda iyi yönetim ilkelerine de uygun işlem tesis etmeleri
beklenmektedir.
23. 28/03/2013 tarihli ve 28601 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Denetçiliği
Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "İyi yönetim
ilkeleri" başlıklı 6 ncı maddesinde "Kurum, inceleme ve araştırma yaparken idarenin, insan haklarına
dayalı adalet anlayışı içinde; kanunlara uygunluk, ayrımcılığın önlenmesi, ölçülülük, yetkinin kötüye
kullanılmaması, eşitlik, tarafsızlık, dürüstlük, nezaket, şeffaflık, hesap verilebilirlik, haklı beklentiye
uygunluk, kazanılmış hakların korunması, dinlenilme hakkı, savunma hakkı, bilgi edinme hakkı, makul
sürede karar verme, kararların gerekçeli olması, karara karşı başvuru yollarının gösterilmesi, kararın
geciktirilmeksizin bildirilmesi, kişisel verilerin korunması gibi iyi yönetim ilkelerine uygun işlem ve
eylem ile tutum veya davranışta bulunup bulunmadığını gözetir ve iyi yönetim ilkelerine uyar." hükmü
yer almaktadır. Söz konusu Yönetmelik hükmünde yer alan ilkelerin kaynağını teşkil eden Avrupa
Birliği Temel Haklar Şartı'nın 41 inci maddesinde de iyi yönetim hakkından bahsedilmekte olup,
benzer ilkelere Avrupa Parlamentosu tarafından kabul edilen "Avrupa Doğru İdari Davranış
Yasası" nda da yer verilmiştir.
24. Söz konusu ilkeler yönünden yapılan değerlendirme neticesinde; somut olayda Kurumumuzca
istenilen bilgi ve belgeleri İdarenin yasal süresi içerisinde gerekçeli olarak Kurumumuza gönderdiği,
ayrıca İdarenin şikayetçinin taleplerini makul sürede, gerekçeli olarak cevapladığı bu yönüyle
İdarenin kanunlara uygunluk, hesap verilebilirlik, haklı beklentiye uygunluk, bilgi edinme hakkı,
makul sürede karar verme, kararların gerekçeli olması, kararın geciktirilmeksizin bildirilmesi
ilkelerine uygun hareket ettiği ancak İdarenin cevabi yazılarında hangi sürede hangi mercilere
başvurabileceğini şikayetçiye göstermediği anlaşıldığından iyi yönetim ilkelerinden karara karşı
başvuru yollarının gösterilmesi ilkesine uymadığı anlaşılmış olup idarenin bundan bu ilkeye de
uyması beklenmektedir.
IV. HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜNE İLİŞKİN YASAL MEVZUAT
A. Dava Açma Süresinin Yeniden Başlaması
25. 14/06/2012 tarihli ve 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun 21 inci maddesinin
üçüncü fıkrası uyarınca, Kurumunun inceleme ve araştırmasını, başvuru tarihinden itibaren altı ay
içinde sonuçlandıramaması hâlinde durmuş olan dava açma süresinin kaldığı yerden işlemeye
başlayacağı belirtilmiş olup; bu kapsamda incelemenin altı ayda bitirilememe gerekçesi ve dava açma
süresinin kaldığı yerden yeniden işlemeye başlayacağı hususu 29/01/2016 tarih ve 742 sayılı yazı ile
şikayet başvurucusuna bildirilmiştir.
B. Yargı Yolu
26. 2709 Sayılı 1982 Anayasası'nın “Temel Hak ve Hürriyetlerin Korunması” başlıklı 40’ıncı
maddesinin ikinci fıkrasında, “Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere
başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.” hükmü yer almakta olup, 6328 sayılı Kamu
Denetçiliği Kurumu Kanununun 20 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ilgili idarenin işlemine
8/9
karşı varsa 60 günlük dava açma süresinden arta kalan süre içinde Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ne
yargı yolu açıktır.
V. KARAR
Yukarıda açıklanan gerekçeler ve dosya kapsamına göre şikâyetin REDDİNE,
Kararın şikâyetçiye ve Ordu Yardımlaşma Kurumu Genel Müdürlüğü’ne (OYAK) tebliğine,
Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisi'nce karar verildi.
M.Nihat ÖMEROĞLU
Kamu Başdenetçisi
9/9

Benzer belgeler