İsveç - Sağlık Turizmi Koordinasyon Kurulu

Transkript

İsveç - Sağlık Turizmi Koordinasyon Kurulu
Sağlık Turizmi / Ülkeler
İSKANDİNAV ÜLKELERİ
İSVEÇ
GSYİH (Milyon $ )
559.500
KBGSYİH ( )
58.164
Büyüme Oranı (%)
1,50 %
Nüfus
9.723.809
Yüzölçümü ( km2)
449.790
Başkent
Stokholm
İsveç, resmi adıyla İsveç Krallığı, Kuzey Avrupa’daki İskandinavya
yarımadasında bulunan bir ülkedir. 450.295 km²’lik yüzölçümü ile
İskandinavya’nın en büyük ülkesi olan İsveç, batıda Norveç, doğuda Finlandiya
ile sınır komşusudur. Norveç ile 1619 km, Finlandiya ile ise 614 km sınırı
mevcuttur. Güneybatıda Danimarka ile arasında denizden sadece 4 km mesafe
bulunmakta olup, Malmö ile Kopenhag şehirleri arasında tesis edilmiş olan
tünel ve köprü iki ülke arasında karayolu bağlantısı sağlamaktadır. 2014 yılı
sonu itibariyle İsveç’in toplam nüfusu 9.723.809 kişi olup, 2875 kişi kadınlar
lehine olmakla birlikte kadın erkek oranı yarı yarıya Kabul edilebilir. Son 50
yıllık dönemde, ortalama ömrün uzaması, bebek ölümleri ve doğurganlık oranındaki düşüşler
neticesinde İsveç’in nüfusu hızla yaşlanmıştır. İsveç, işgücü hareketliliği açısından göreceli olarak
açık politika izlemektedir. Göçmen kökenli önemli bir nüfusu barındırmaktadır. Demografik
olarak en önemli eğilim, yurtdışından gelen göçmen sayısında son dönemdeki artıştır.
Nüfusun % 87’si Lüteryen’dir. Ülkenin resmi dili İsveççe olmakla beraber, bazı azınlık gruplarınca
Samice ve Fince de konuşulmaktadır. Nüfusun yaş aralıklarına göre dağılımına bakıldığında 0-24
yaş arası genç nüfus toplam nüfusun % 29.2’sini, 25-64 yaş arası yetişkin nüfus % 50.9’unu ve 65
SATURK Yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.
Sağlık Turizmi / Ülkeler
yaş üzeri yaşlı nüfus % 19.8’ini oluşturmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü 2010 verilerine göre İsveç’te
yıllık kişi başı sağlık harcaması 3.760 $ iken, gayrisafi yurtiçi hasıladan sağlığa ayrılan pay ise %
9.6’dır.
İsveç, Kralın rolünün törensel görevlerle sınırlı bulunduğu anayasal bir monarşidir. Bununla
birlikte, Kraliyet geniş halk kitlelerinden saygı görmekte ve ülkede milli birlik duygusunun
güçlenmesine katkıda bulunmaktadır. İsveç, gücünü doğrudan halktan alan parlamenter
demokrasi ile yönetilmektedir. Ulusal düzeyde halk, yasama yetkisi olan ‘Riksdag’ (Meclis)
tarafından temsil edilir.
İsveç, 1995’te AB üyesi olmasının ardından 1995-2005 yılları arasında hem AB hem OECD
ortalamasının üzerinde büyüme göstermiştir. İsveç ekonomisi fazla vermeye, kamu borcu da
düşmeye başlamıştır. Küresel piyasalarda yaşanan kriz İsveç’in temel makroekonomik değerlerini
olumsuz etkilemiş, bu çerçevede İsveç ekonomisi ağır kriz yaşadığı 1991-1993 yıllarından sonra
ilk kez küçülmeye, işsizlik artmaya, bütçe açık vermeye ve İsveç Kronu da değer kaybetmeye
başlamıştır. Krize karşı özellikle bankacılık sektöründe alınan önlemlerle birlikte İsveç ekonomisi
2010 yılında krizden çıktığının işaretlerini göstermeye başlamış ve GSYİH % 5,5 artmıştır. İsveç
ekonomisinin büyümesi müteakip yıllarda azalarak da olsa devam etmiştir. İsveç Avro bölgesine
dahil değildir.
1930’lardan bu yana, İsveç işgücü piyasasının genel niteliklerini, gerek işçiler gerekse
işverenler bakımından kuvvetli örgütlenmeler ile taraflar arasında uzlaşıya dayanan anlaşmalar
oluşturmaktadır. İsveç’teki işçi ve işveren örgütlenmeleri yerel, bölgesel ve merkezi olmak üzere
hiyerarşik bir yapı sergilemekte ve İsveç toplumundaki en önemli politik güç odaklarından birini
temsil etmektedir.
Sosyal refah devleti geleneğinin çok sağlam temellere dayandığı İsveç’te ortalama gelir düzeyi
yüksek ve iş kolları arasındaki gelir farkı göreceli olarak azdır. İsveç’te iş akitlerinde genel
prensip olarak süre sınırı bulunmamaktadır. İşverenler işçi çıkarırken belirli kurallara uymakla
yükümlüdür. Bir işyerinde istihdam düşüşü durumunda, en son işe giren kişi ilk çıkarılmakta,
ancak herhangi bir kişi işten çıkarılmadan önce şirketin başka alanlarında iş imkanı olup olmadığı
araştırılmakta ve var ise kişi oraya transfer edilmektedir.
İsveç’te araştırma geliştirmeye (AR-GE) büyük önem verilmektedir. 2013 yılında AR-GE
harcamalarının GSYH’ye oranı % 3,30 seviyesinde olup (İsveç İstatistik Kurumu), bahse konu
oran AB-28’ler için % 1,92 seviyelerindedir. Bu itibarla İsveç, İsrail, Güney Kore, Japonya ve
Finlandiya’nın ardından dünya beşincisi konumundadır. ARGE harcamalarının yaklaşık %70’i
özel sektör, %27’si yüksek öğretim kurumları ve %3,3’ü kar amacı gütmeyen özel sektör kuruluşları
tarafından yapılmıştır.
İsveç resmi ekonomi politikasının başlıca hedefleri, dengeli ve sürdürülebilir bir kamu maliyesi,
sürdürülebilir ekonomik büyüme ile fiyat istikrarıdır. Diğer belirleyici unsurlar, geniş kapsamlı
yeniden bölüşüm politikası, yüksek oranlı vergi sistemi ve işsizliği düşük tutmaya yönelik olarak
hizmet içi eğitimi de içeren çok yönlü işgücü piyasası politikasıdır.
Türkiye-İsveç İkili İlişkileri:
İsveç ile siyasi ilişkilerimizin resmi tarihinin 17. yüzyıl başlarına dayandığı söylenebilir.
İsveç ile Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1737’de Ticaret Anlaşması ve 1739’da da
H. Ömer TONTUŞ
Sağlık Turizmi / Ülkeler
“Barış, Birlik ve Dostluk İttifakı” imzalanmış, ilişkilerimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin
kuruluşunun ardından 31 Mayıs 1924 yılında imzalanan Dostluk Anlaşması ile kesintisiz ve
gelişerek devam etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk temsilcisi 1923-1926 yılları arasında
Stockholm’de Maslahatgüzar sıfatıyla bulunan Laik Mukbil Bey’dir. O tarihten bu güne
kadar Stockholm’deki Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği aralıksız faaliyet göstermektedir. Dünyanın en eski üniversitelerinden biri olan, 1477 yılında kurulmuş Uppsala Üniversitesi’ndeki
Türkoloji Bölümü yaklaşık 170 yıllık bir tarihe sahiptir. Ülkenin diğer iki önemli üniversitesi
Stockholm ve Lund Üniversiteleri’nde de geçmişte mevcut olan Türkoloji bölümlerinin
güçlendirilerek yeniden açılması yönünde çalışmalar devam etmektedir.
Türkiye ile İsveç arasındaki ilişkiler olumlu seyretmektedir. AB dış politikasına somut katkı
sağlayan üyeler arasında ilk sıralarda gelen İsveç, bu çerçevede AB üyelik sürecimize en kuvvetli
desteği veren ülkeler arasındadır.
İsveç ile Türkiye arasındaki ikili ticaret hacmi, 2014 yılında 3,3 milyar ABD Doları olarak
gerçekleşmiştir (ihracat 1,3 milyar; ithalat 2 milyar). Türkiye’nin İsveç’e yönelik önemli ihraç
kalemleri, tekstil ve konfeksiyon ürünleri (ülkemiz tekstil açısından İsveç’in üçüncü tedarikçisi
durumundadır), motorlu taşıtlar ile bunların aksam ve parçaları, televizyonlar, buzdolapları,
seramik mamuller olup, başlıca ithalat kalemleri ise demir-çelik ürünleri, makine ve aksamları,
elektrikli cihazlar, motorlu taşıtlar, ilaçlar ve diğer kimyasallardır.
İsveç’ten 2002-2014 döneminde ülkemize yapılan doğrudan yatırımların toplamı 268 milyon
Dolar olarak iken, ülkemizden İsveç’e anılan dönemde yapılan doğrudan yatırımların toplamı ise
36 milyon Dolardır. Türkiye ile İsveç arasında Ekonomik ve Ticari Ortaklık Komitesi (JETCO)
kurulmasına ilişkin Deklarasyon, mektup teatisi yoluyla 10 Ağustos 2014 tarihinde imzalanmıştır. SATURK Yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.
Sağlık Turizmi / Ülkeler
İsveç’in, 2014 yılında Türkiye’den
ithalatındaki ilk 20 ürün , ülkemizden
yaptığı toplam ithalatının %60’ına
karşılık gelmektedir. Bu kapsamdaki
ürünler, ülkemizin genel ihracat
yapısı ile de benzerlik arz etmekte
olup, başlıca binek otomobilleri,
hazır giyim, bakır ve krom cevherleri,
renkli televizyonlar, buzdolapları
gibi ürünleri içermektedir. Bahse
konu 20 ürün itibariyle Türkiye’den
ithalat, bu ürünlerde İsveç’in toplam
ithalatı içerisinde %3,8 paya sahip
bulunmaktadır. Türkiye’den İsveç’e
yönelik ihracatta öne çıkan otomotiv
ve otomotiv yan sanayi, makine
sektörü, elektrik-elektronik, tekstil
ve hazır giyim ve gıda ürünlerinde
Türkiye’nin mevcut İsveç’teki pazar
payının halen potansiyelinin altında
olduğu söylenebilir. Sağlık hizmetleri
de son dönemde öne çıkan önemli kalem olmuştur. Anılan sektörlerde karşılıklı geleneksel ikili
ticaretin yanında, yatırım ve diğer işbirliği imkanlarının (yaşlı sağlık bakımı, teknoloji transferi
ve danışmanlık hizmetleri, lojistik imkanları, başka pazarlara ortak açılım) da gelişme potansiyeli
mevcuttur. Bu doğrultuda strateji oluşturulurken, özellikle ülkenin sektörel olarak dağıtım/tedarik
kanallarının ve değer/arz zincirlerinin yapısının dikkate alınmasında fayda görülmektedir. Ayrıca,
ülke çapında düzenlenen bazı fuarlara iştirakin de faydalı olabileceği düşünülmektedir.
İsveç’te yaklaşık 115.000 Türkiye kökenli göçmen bulunmaktadır. Bunlardan yaklaşık yarısı
aynı zamanda İsveç vatandaşlığına sahiptir. Ayrıca İsveç Parlamentosunda, Türkiye kökenli
milletvekilleri son bir kaç seçimdir hep bulunmaktadır.
İsveç’ten Türkiye’ye gelen turist sayısı, 2014 yılında yaklaşık 670 bindir.
Sosyal Güvenlik
20. yüzyılda İsveç, dünyada gelir vergisi yükünün en ağır olduğu ülke olmanın karşılığında
eğitim, sağlık, çocuk ve yaşlı bakımı, fiziksel, zihinsel ve psikolojik engellilere sağlanan yardımlar,
işsizlik ve emeklilik gibi alanlarda dünyanın en cömert sosyal refah devleti sistemini kurmuştur.
Esasen sağlam bir piyasa ekonomisine sahip olmakla birlikte, İsveç, refahın topluma dağıtılması
bakımından dünyada ilk sırada yer almaktadır. Bu çerçevede, İsveç’te tüm bireylerin hayatlarının
her aşamasında temel ekonomik ihtiyaçlarının temini devletin garantisi altındadır. Sosyal
mühendislik açısından benzersiz bir örnek oluşturan İsveç refah devleti tüm dünyadan siyaset
bilimcilerin ve siyasetçilerin yoğun ilgisini çekmiş olup, bu sistemi ifade etmek üzere kullanılan
birçok terimden en yaygın olanı “İsveç Modeli”dir.
1990’lı yılların başından itibaren daha önceki dönemlerde yaşanan yüksek oranlı ve düzenli
büyümenin sona ermesi üzerine anılan sistemde önemli mali ve yapısal sorunlar ortaya çıkmış
olmakla birlikte İsveç halen oldukça gelişmiş bir sosyal güvenlik ağına sahiptir. İsveç’te tüm
H. Ömer TONTUŞ
Sağlık Turizmi / Ülkeler
vatandaşların eğitim ve sağlık hizmetlerinden eşit olarak faydalanması yönündeki temel prensipler
merkezi hükümet tarafından belirlenmekte, bu kapsamdaki hizmetler ise büyük oranda yerel
yönetimler tarafından sağlanmaktadır.
Gittikçe artan oranda yaşlı bir nüfusa, emeklilik, sağlık ve bakım hizmeti sağlamak; İsveç
refah sisteminin önündeki en önemli meydan okuma konumundadır. 1980’lerden bu yana
sağlık harcamaları GSYH’nin ortalama % 9’una karşılık gelmektedir. 2014 yılına ait veriler
incelendiğinde de toplam sağlık harcamalarının GSYH’ya oranının % 11,0 olduğu görülmektedir.
Devlet, bireylerin bu alandaki harcamalarına bir tavan koymuş olup, bu çerçevede kişi başına
yıllık 900 SEK’in (yaklaşık 138 ABD Doları) üzerindeki doktor ve hastane masrafları ile yıllık
1800 SEK’i (yaklaşık 277 ABD Doları) aşan ilaç masrafları devlet tarafından karşılanmaktadır.
2012 yılında söz konusu sağlık harcamalarının finansmanı ise % 82,5 kamu sektörü, % 1,6
merkezi hükümet, % 14,8 hasta ödemeleri, % 0,5 oranında ise sağlık sigortacılığı alanı dışında
faaliyette bulunan diğer kurumlar tarafından karşılanmaktadır.
Sağlık Sistemi:
Gelişmiş bir ülke olan İsveç’te sağlık sistemi ve göstergeleri çok iyidir. Kişilerin uyruğuna
bakılmaksızın bütün yerleşikler sağlık güvencesi kapsamı altındadır. İsveç sağlık sistemi bölgesel
tabanlıdır ve kamu tarafından işletilmektedir. Sistem ulusal, bölgesel ve yerel olmak üzere üç
düzeyde örgütlenmiştir.
Ulusal düzeyde sağlık sisteminin işletilmesi Sağlık ve Sosyal İlişkiler Bakanlığı’nın sorumluluğu
altındadır. Sosyal sigorta sistemi Ulusal Sosyal Sigorta Kurulu tarafından idare edilmektedir.
Bölgesel düzeyde Eyalet Meclisleri birincil bakımdan hastane hizmetlerine, toplum sağlığı
hizmetlerinden koruyucu sağlık hizmetlerine kadar bütün sağlık hizmeti sunumu yapmakla
sorumludur. Ülkede 21 Eyalet Meclisi bulunmaktadır. Yerel düzeyde Belediyeler çocuk bakımı,
okul sağlık hizmetleri, yaşlıların ve sakatların bakımı ile uzun süreli psikiyatrik hasta bakımını
içeren sosyal hizmetlerin sağlanmasından, ev hemşireliği ve evde bakım hizmetlerinden
sorumludur.
SATURK Yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.
Sağlık Turizmi / Ülkeler
İsveç sağlık sistemi sosyal sağlık sigortası primleri ve kişilerin doğrudan ödemelerinin de
finansmana katkıda bulunduğu bir yapıya sahiptir. Sağlık hizmetleri talebinin finansmanı
işverenlerin zorunlu katılımlarından, bireylerin ücretlerinden kesilen bireysel sosyal sigorta
primleri ve ödedikleri katılım payları ile finanse edilen sosyal sağlık sigortası tarafından ve kişilerin
doğrudan yaptıkları ödemelerden sağlanmaktadır. Sağlık hizmetleri sunum finansmanı büyük
ölçüde kamu tarafından karşılanmaktadır. Toplam finansmanın ortalama %70’i yerel vergilerden,
%20’si federal kaynaklardan, kalan kısmı kişiler, kurumlar ve diğer imkânlardan karşılanır.
Hastaların hizmet katılım payları da sağlık hizmetlerinin finansmanında artan role sahiptir ve
toplam sağlık harcamalarının % 2’sini oluşturmaktadır. Sağlık hizmeti 16 yaşından küçük çocuklar
için ücretsizdir.
Diğer gelişmiş Avrupa ülkelerinde olduğu gibi sağlık sistemi İsveç için gittikçe büyüyen bir sorun
halindedir. Özellikle acil servislerdeki uzun bekleme süreleri, uzun süreli bakım hizmetlerinde
yaşanan sorunlar ve standart bilimsel kriterlerin altında kalan hizmet sunumu hemen her hafta
önemli medya organlarında yer tutmaktadır. Bu zayıflıkların en olası nedeni özelleştirmede çok
geç kalınmış olması olarak gösterilmektedir. Bir diğer problem ise yönetsel öngörü hatalarıdır.
İsveç sağlık sistemi için genel yorum şu olabilir; eğer hizmete ulaşabilirseniz sağlık hizmeti
kalitelidir. Ancak sağlık hizmetine erişimde önemli bir sorun vardır. Landsting denilen bölgesel
yönetimler sağlık hizmetini sunarlar ve bütçelerinin %90’ı bu başlığa ayrılmıştır.
Sağlık sistemi bölgesel olarak sunulan birincil bakım ve hastanelerde sunulan ileri bakım hizmetleri
olarak ayrıştırılmıştır. 2011 yılında yaptırılan bir değerlendirme raporunda da belirtildiği üzere
sistemin en önemli sorunu yönetseldir. Seçilmiş yetkililer, tıp profesyonelleri ve sektör temsilcileri
gibi üç farklı grup tarafından yönlendirilen sağlık sisteminde bu grupların öncelikleri ve tespitleri
çoğu zaman farklı olduğundan karar sorunları ya da alınan kaynakları aktarmada sorunlar
yaşanmaktadır. Bu bürokratik ayrışım kalite, kapsayıcılık ve maliyet etkin yönetim açısından
sorunlara neden olmaktadır.
Diğer birçok faktör etkin olsa da son dönemlerde hızla artan oranda İsveçli özel sağlık sigortası
yaptırmaktadır. 2014 yılı itibari ile toplam nüfusun %5’i yani yaklaşık 500.000 üzerinde kişi özel
sağlık sigorta poliçesi satın almışlardır.
Sağlık Sistemi İçin Özel Değerlendirmeler:
•
Sunulan sağlık hizmetinin kalitesi yüksektir. Hastanelerde sunulan hizmetler araştırma
merkezleri ile ilintilidir ve yüksek standartlardadır.
•
Genel olarak kapsayıcılık açısından bakıldığında sağlık sisteminin iyi ve uygun bir şekilde
kurgulandığı görülebilir. Buna rağmen tanıdan tedaviye geçen bekleme süresi çok uzundur.
•
Merkezi hükümet tarafından “vårdgaranti” olarak adlandırılan hekime ilk müracaattan
itibaren 90 gün içerisinde tedaviye başlama süresi garanti edilmektedir. Bazı hastalıklarda
ve bazı bölgelerde bu uygulama başarılı olmuş olsa da halen ülkenin önemli bir kısmında
90 günlük süre garantisi çalışmamaktadır ve hastalar tanı konulmuş olmasına rağmen
beklemektedirler.
•
Maliyet etkinlik analizini yapmak sağlık sektöründe tüm dünyada güçtür ancak İsveç için
daha da güçtür. Sağlık profesyonelleri ve hastaneler açısından kanıta dayalı tıp uygulamalarına
H. Ömer TONTUŞ
Sağlık Turizmi / Ülkeler
göre yapılan tedaviler maliyet etkinlik analizinde kullanılmalı derken sağlık hizmetine ihtiyaç
duyan bireyler ise sağlıklarına en kısa sürede kavuşacakları uygulamayı beklemektedirler.
Özellikle hasta ve yakınlarının bakışından değerlendirildiğinde İsveç Sağlık Sistemi maliyet
etkin bir sistem değildir diyebiliriz.
•
SGI (Sustainable Governance Indicators) tarafından yapılan sağlık hizmetleri
değerlendirmesinde aşağıdaki grafikten de görülebileceği gibi her başlığın 10 üzerinden
değerlendirilmesinde doğumda yaşam beklentisi açısından 7.5, Yenidoğan Ölüm Hızı
açısından 8.2 puanı olan İsveç’in algılanan sağlık düzeyi 6.3 olarak bulunmuştur ve bu düzey
Türkiye’nin 6.8 olan skorundan düşüktür.
Sağlık Hizmetine
Ayrılan Kaynak
Sağlık Politikaları
Sağlık
Hizmetinden
Memnuniyet
(Algılanan
Sağlık)
Doğumda Yaşam
Beklentisi
Yenidoğan Mortalitesi
İSVEÇ
Sağlık / İsveç
Grafik.1. İsveç Sağlık sistemi kaliteli, kapsayıcı ve maliyet etkin çözümler üretebiliyor mu? SGI
(Sustainable Governance Indicators) (1 en kötü 10 en iyi puan)
Emeklilik ve Yaşlı Bakımı:
İsveç emeklilik ve yaşlı bakım sistemi ileri yaş vatandaşların yoksulluk ve yoksunluk yaşamaması
üzerine kurulmuştur. Ancak uygulamada temel ihtiyaçlar karşılansa da kişilerin aktif yaşamlarında
kurdukları bireysel yaşam standartları sağlanamamaktadır.
Kuzey ülkeleri ile kıyaslandığında İsveç’te emekli yaşlılar Danimarka’ya göre iki kat Norveç’e göre 3
kat daha fazla yoksulluk sorunu ile yaşamaktadır. Özel emeklilik sigortalarının yada güvencesinin
olmaması nedeniyle yaşlı bireyler temel ihtiyaçların ancak karşılandığı koşullarda yaşamak
durumundadırlar. İsveç için çok uzun süredir sorun olan bu durum son bir kaç yıldır yapılan
çalışmalarla biraz düzeltilebilmiştir. Yeni yapılanmada emeklilik ve yaşlı bakım için kamu-özel
birlikteliğinde çözüm üretilmeye çalışılmış ve özel emeklilik programları geliştirilmiştir. Ancak
henüz çok yeni olan bu uygulamalar aynı dönemde gelişen global kriz nedeniyle tam anlamıyla
uygulanamamış hatta test edilememiştir.
SATURK Yayınıdır. Tüm telif hakları saklıdır.
Sağlık Turizmi / Ülkeler
İsveç yaşam felsefesinin temelini oluşturan eşitlik ilkesi açısından bakıldığında ; emeklilere, aktif
çalışan işgücüne ve adölesan yaş grubuna aynı düzeyde ve benzer yaşam koşullarının sağlanmasını
beklemek sistemi sürdürülebilir olmaktan çıkaracaktır. Tüm gruplar için temel beklentiler ve
ihtiyaçların karşılanması anlamında bakıldığında ise emekliler aleyhine bir durum doğmaktadır
ancak daha makul görünmektedir. Emeklilik yaşını ötelemek ve böylece daha ileri yaşlara kadar
daha yüksek düzeyde beklentiler karşılanması durumunda ise genç nüfusun işsizlik sorunu
ortaya çıkmakta ve bu kez genç nüfusun beklentileri karşılanamamaktadır. Bu nedenle emeklilik
ve ileri yaş dönemindeki bireylerin aynı maliyetle beklentileri dahilinde daha iyi koşullarda
yaşayabilecekleri Türkiye gibi ülkelerde misafir edilmesi uygun bir çözüm olarak görülmektedir.
2014 yılında İsveç’ten toplam 5.258 uluslararası hasta ülkemizdeki hastanelerde sağlık hizmeti
almıştır. Bu hastaların 316’sı sağlık turizmi kapsamında ülkemize tedavi olmak için gelirken,
4.942’si turistin sağlığı kapsamında ülkemizde sağlık hizmeti almışlardır. İsveçli uluslararası
hastaların ülkemizde en fazla hizmet aldıkları branş Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları branşıdır.
Bu branştan sonra en fazla sağlık hizmeti alınan branşlar ise sırasıyla Dahiliye ve Kulak Burun
Boğaz Hastalıkları branşlarıdır. İsveçli uluslararası hastaların alacakları sağlık hizmetleri için en
fazla tercih ettiği il Antalya iken, bu ilden sonra en fazla tercih edilen iller Muğla ve İstanbul’dur.
2014 yılında ülkemize gelen Norveçli uluslararası hastalar en fazla Haziran, Temmuz ve Ağustos
aylarını tercih etmişlerdir. 2014 yılında ülkemize İsveç’ten gelerek sağlık hizmeti alan uluslararası
hastaların dağılımlarına ilişkin grafikler aşağıdaki gibidir:
Deri ve Zührevi Hastalıkları
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Göz Hastalıkları
Beyin ve Sinir Cerrahisi
Aile Hekimliği
Genel Cerrahi
Ortopedi ve Travmatoloji
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları
Dahiliye
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
124
124
191
217
280
323
462
517
686
715
0
100
200
300
400
500
600
700
800
Grafik 1: 2014 Yılında İsveçli Uluslararası Hastaların En Fazla Sağlık Hizmet Aldıkları İlk 10 Branş
4500
4000
3814
3500
3000
2500
2000
1500
1000
617
500
0
ANTALYA
MUĞLA
393
İSTANBUL
107
83
AYDIN
İZMİR
Grafik 2: 2014 Yılında İsveçli Uluslararası Hastaların En Fazla Sağlık Hizmeti Aldıkları İlk 5 Şehir
H. Ömer TONTUŞ

Benzer belgeler