PDF İndir - İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi

Transkript

PDF İndir - İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi - Sayı 37 / Güz 2013
Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi
Süreli Elektronik Dergi
Copyright - 2013 Bütün Hakları Saklıdır
E-ISSN: 2147-4524
Görsel-İşitsel Medya Özgürlüğü Uluslar Arası Düzenlemeleri
International Regulations in Audio-Visual Media Freedom
Abdülvahap DARENDELI, Öğr. Gör., Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü,
E-posta: [email protected]
Anahtar Kelimeler:
Görsel-İşitsel Medya,
Radyo - Televizyon
İstasyonu,
Yayın Lisansı,
Radyo Televizyon Üst
Kurulu,
Medya Sektörü.
Öz
Türkiye’de radyo ve televizyonların ancak Devlet eliyle kurulacağı ve işletileceği
öngörülen bir idari rejimden radyo ve televizyon istasyonları kurma ve işletmenin kanunla
düzenlenecek şartlar çerçevesinde serbest olduğu bir rejime geçilmesi 20 yıllık bir süreç
oluşturmaktadır.
Bu makale söz konusu sürece ait pozitif düzenlemeleri, medya piyasası oluşturan
düzenleyici kurumların ve Lisans uygulamalarının incelenmesini amaçlamaktadır.
İncelemede Uluslararası düzenlemeler ve standartlarda göz önünde bulundurularak
Türk Görsel – İşitsel Medya Sektörünün Teknik, Ekonomik Sosyal Yapısı ve Sorunları
irdelenmeye çalışılacaktır. Makalenin ilerleyen bölümlerinde ise Konuya ilişkin çok
sayıda yargı kararı ve doktrin görüşünden yararlanılarak, tespit eleştiri ve önerilerde
bulunulmaktadır.
Radyo ve Televizyon kurma ve Lisans İşlemlerinin konu edildiği bu çalışma
kapsamına; ayrı bir uzmanlık alanı olan, temelde finans üretim, yayın ve teknik alanların
kapsamından oluşan, Radyo – Televizyon İşletmeciliğinin girmediğini ayrıca vurgulamak
isteriz.
Keywords:
Audio-visual Media,
Radio-Television
Stations,
Broadcasting License,
Radio and Television
Higher Council,
Media Sector.
Abstract
The transition process from an administrative regime which dictates that T.V. and
radio stations should be founded and operated by government towards a relatively free
regime in which it is possible to establish and operate radio and T.V. stations in accordance
with the conditions set by legislative regulations had lasted for 20 years in Turkey.
This article, aims to examine positive regulations concerning this transition process
and the license practices and the regulatory institutions which embody the media market. In
this examination, issues such as the technical, economical and social structure of the Turkish
audio-visual media sector and the problems concerning this sector are also investigated.
Suggestions, evaluations and critics based on considerations of several juridical texts and
doctrinal insights are also added to the following sections of the article.
It should be noted that this article does not focus solely on the subject of Radio and
T.V. business/management, which is mainly based on finance, production and technical
fields and which should be considered as a different topic that should be analyzed in a
different study.
Abdülvahap Darendeli
Giriş
Başta Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi ülkeleri olmak üzere bütün dünyada
Medya Hukuku, 1980’li yılların ikinci yarısından itibaren üzerinde yoğun olarak tartışılan
bir hukuk alanıdır. Özellikle 1990’lı yıllardan itibaren sayısal teknolojilerin gelişmesi
ile sektörler arası yakınlaşmanın hız kazanması, medyanın yeniden düzenlenmesi
ihtiyacını beraberinde getirmektedir. Sözkonusu düzenlemeler de görsel-işitsel medya
özgürlüğü, ifade özgürlüğünün bir uzantısı olarak temel insan hakları kapsamında
değerlendirilmektedir. İfade özgürlüğü ise tüm ulusal düzenlemelere kaynak oluşturacak
şekilde önce İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 19. maddesinde, daha sonra Avrupa
İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesinde tanımlanmış bulunmaktadır.
Görsel-işitsel medyayı düzenleyen diğer ulus üstü hukuk kurallarını ise Avrupa
Birliği ve Avrupa Konseyi’nin ikincil düzenlemelerinde görmek mümkün gözükmektedir.
Bunlar: 1) Avrupa Konseyince Mayıs 1989’da kabul edilen ve Eylül 1998’de son şeklini
alan Avrupa Sınır Ötesi Televizyon Sözleşmesi’1ile 2) Avrupa Parlamentosu ve Avrupa
Birliği’nin 10 Mart 2010 tarih ve 2010/13 EU sayılı Görsel-İşitsel Medya Hizmetleri
Yönergesi’dir2.
Sözkonusu düzenlemelerden Avrupa Sınır Ötesi Televizyon Sözlemesi Türk
hukukunda 1994 tarihinde yürürlüğe giren Mülga 3984 Sayılı “Radyo ve Televizyonların
Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun”, Avrupa Birliği Görsel İşitsel Medya Hizmetleri
Yönergesi düzenlemeleri ise 15.02.2011 tarihinde kabul edilip, 03.03.2011 tarihli ve
27863 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6112 Sayılı “Radyo ve
Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunun” temel dayanağını
oluşturmuşlardır.
Bu temel düzenlemelerin yanında Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği’nin izin
direktifi tavsiye ve ilke kararları, Düzenleyici ve Denetleyici Kurumların Bağımsızlığı ve
İşlevine Dair Tavsiye kararları da bulunmaktadır.
Bu kısa ve zorunlu girişten sonra Türkiye’de görsel-işitsel medya özgürlüğü
kapsamında radyo ve televizyon istasyonu kurma özgürlüğü,sınırları daha sonra bu
konudaki devletin (RTÜK’nun) izin yetkisinin hukuki rejimiana hatlarıyla kamu düzeni
ve özgürlükçü hukuksal bakış açısıyla ortaya konulmaya çalışılacaktır.
Sözkonusubakış açısında, hiç şüphesiz pozitif düzenlemeler yanında özellikle 6112
sayılı yeni RTÜK Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra yayın lisansları verilmesi
ile ilgili Radyo ve Televizyon Üst Kurulu düzenleyici idari işlem ve kararları ileoluşan
Türk görsel-işitsel yayıncılık sektörü ve sorunları müstekaryargı kararları doğrultusunda
eleştirel olarak ele alınacaktır.
1 Türkiye bu Sözleşmeyi 7 Eylül 1992’de imzalamış, 21 Ocak 1994 tarihinde onaylamış ve 1 Mayıs 1994’de
yürürlüğe koymuştur. Bkz. http://www.rtuk.org.tr/sayfalar/IcerikGoster.aspx?icerik_id=6ac52c35-c1e4-4c7f9768-53b851dd1cae.
2 Sözkonusu Yönerge 18 Aralık 2007 tarihli AB Resmi Gazetesi’nde yayınlanmış ve 19 Aralık 2007 tarihi
itibariyle yürürlüğe girmiştir.
269 İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Görsel-İşitsel Medya Özgürlüğü Uluslar Arası Düzenlemeleri
Birinci Bölüm
Türk Radyo ve Televizyon İstasyonu Kurma Özgürlüğü ve Sınırları
I. Yasal Çerçeve (Pozitif Hukuk Normları)3
A. Anayasal Düzenlemeler
1982 Anayasası’nın 133. maddesinin birinci fıkrasında;
“Radyo ve televizyon istasyonları kurmak ve işletmek kanunla düzenlenecek şartlar
çerçevesinde serbesttir” hükmü,
Anayasa’nın 48. maddesinde;
“Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler
kurmak serbesttir.” hükmü,
B. KANUNİ DÜZENLEMELER
1982 Anayasasının 133. maddesinde yer alan “kanunla düzenlenecek şartlar”
ifadesi doğrultusunda:
Yasa koyucu (TBMM) önce 13.04.1994 tarihinde mülga 3984 sayılı “Radyo ve
Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkındaki Kanunu”,
Ardından da 15.02.2011 tarihinde 6112 sayılı “Radyo ve Televizyonların Kuruluş
ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunu” Türkiye’de faaliyet gösterecek radyo ve
televizyonların kuruluş ve yayınları (hizmetlerini) düzenlemek amacıyla çıkarmış
bulunmaktadır.
Bu alanda 3 Mart 2013 tarihinde yürürlüğe giren6112 sayılı Radyo ve
Televizyonların Kuruluşu ve Yayın Hizmetleri Hakkında (yeni RTÜK Kanunu) Kanun,
Temel Kanun olmakla birlikte bu alanı düzenleyen ikincil Kanunlarda da aynı konuya
ilişkin düzenlemeler bulunmaktadır.
Bu düzenlemeler gerek 3984, gerek 6112 sayılı Kanunun atıf yaptığı 5809 sayılı
Elektronik Haberleşme Kanunu başta olmak üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu,
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ve 2954 sayılı TRT Kanunu gibi Kanunlar
olarak sıralanabilir. Yasal çerçeveyi oluşturan bu Kanuni düzenlemelerin ilgili madde
hükümlerini aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür.
1. 6112 Sayılı Kanun ve İlgili Mevzuat Hükümleri
a) Özel Medya Hizmet Sağlayıcı KuruluşlarınKuruluş ve hisse oranları
aa) Madde 19
(1) a) Yayın lisansı, münhasıran radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmeti
sunmak amacıyla Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş anonim şirketlere
verilir.
3 Devletin yetkili organları tarafından konulmuş ve yürürlükte bulunan hukuk kurallarının bütününe pozitif
hukuk denilmektedir. Pozitif hukuku, anayasa, kanunlar, KHK’lar uluslar arası anlaşmalar, tüzükler, yönetmelikler
oluşturur. GÖZLER, Kemal; Hukuka Giriş, Bursa, 4. Baskı, 2007, s. 136.
Sayı 37 /Güz 2013
270
Abdülvahap Darendeli
bb)
Yönetmelik4 Hükümleri
MADDE 4 – (1) Medya hizmet sağlayıcı kuruluşların;
a) Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre ve münhasıran 6112 sayılı Kanunda
belirtilen konularda iştigal etmek üzere anonim şirket statüsünde kurulmuş olması,
c) Şirket ana sözleşmelerinde ortaklık yapısını ve iştigal konularını düzenleyen
hususların açıkça belirtilmesi,
zorunludur.
(2) Medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar ana sözleşmelerinde Üst Kurulca hazırlanarak
Üst Kurulun internet sitesinde yayınlanan örnek ana sözleşme hükümlerine yer vermek
zorundadırlar5.
MADDE – 7 - (2) Özel medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar, Türk Ticaret Kanunu
hükümlerine uygun olarak her yıl olağan genel kurul yapar ve ilan tarihinden itibaren 15
gün içerisinde ilanı yapılan Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin bir örneğini Üst Kurula
gönderir.
b) Multipleks İşletmecilerinin Kuruluş ve Yapıları
Madde 28 -(1) 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu ve ilgili mevzuat
hükümleri saklı kalmak kaydıyla, multipleks işletmecilerinin uymaları gereken idarî,
malî ve teknik şartlar Üst Kurulca belirlenir ve şartları yerine getiren kuruluşlara yayın
iletim yetkisi verilir. Medya hizmet sağlayıcı şirketler de multipleks işletmeci şirketlere
ortak olabilirler.
(2) Multipleks işletmecileri, radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerinin
4 15.06.2011 tarih ve 27965 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Medya Hizmet Sağlayıcı Kuruluşlar İle
Platform ve Altyapı İşletmecilerinin Uymaları Gereken İdari ve Mali Şartlar Hakkında Yönetmelik.
5 Medya Hizmet Sağlayıcı Kuruluşlar İçin Üst Kurulca Hazırlanan Ana Sözleşme Örneği özetle şu şekildedir.
KURULUŞ
Madde - Aşağıda adları, soyadları, uyrukları, T.C.numarası/vergi numarası ve ikametgâhları yazılı kurucular
arasında Türk Ticaret Kanunu'nun anonim şirketlerin ani surette kuruluşları hakkındaki hükümlerine göre gerçek/
tüzel kişilerden oluşan ve ortaklık yapısı ile 6112 sayılı Kanuna aykırı olmayan bir anonim şirket kurulmuştur.
AMAÇ VE KONU
Madde - Medya Hizmet Sağlayıcı şirketin başlıca amacı; 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın
Hizmetleri Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde RADYO YAYINCILIĞI, TELEVİZYON YAYINCILIĞI ve
İSTEĞE BAĞLI YAYIN HİZMETİ faaliyetlerinde bulunmaktır.
Medya Hizmet Sağlayıcı şirket RADYO YAYINCILIĞI, TELEVİZYON YAYINCILIĞI ve İSTEĞE BAĞLI
YAYIN HİZMETİ faaliyetlerini gerçekleştirebilmek için 6112 sayılı Kanuna aykırı faaliyetlerde bulunmaması
kaydıyla ihtiyaç mukabilinde aşağıdaki faaliyetleri yapabilecektir:
a) Yurt içine ve dışına yönelik, yeniden iletim dahil, radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmeti sunmak;
doğrudan halka yönelik olarak veya multipleks işletmecileri veya platform hizmeti veren kuruluşlar aracılığıyla
yayın hizmeti sunmak,
b) Kanun çerçevesinde şirket devri veya birleşme işlemleri yapma, 6112 sayılı Kanun çerçevesinde verici tesis ve
işletim şirketine ortak olmak, yayın lisansını devralma ve devretme, ilgili kurumlara logo/çağrı işareti için marka
tescil başvurusunda bulunmak, tescil edilen markayı devir almak ve devretmek,
c) Verici ve alıcı cihazları kurmak, makine, teçhizat ve malzemenin ihtiyaca binaen üretilmesi, kiralanması,
Tarih: 12.11.2013
Kaynak: http://www.rtuk.org.tr/upload/File/ana_sozlesme.doc
271 İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Görsel-İşitsel Medya Özgürlüğü Uluslar Arası Düzenlemeleri
iletimi alanında sadece Üst Kuruldan karasal yayın lisansı almış kuruluşlara hizmet
verebilirler.
c) Platform İşletmecisi ve Altyapı İşletmecilerin Kuruluş ve Yapıları
MADDE 29 – (1) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından elektronik
haberleşme hizmetlerini sunmak üzere yetkilendirilen platform işletmecileri ve yayın
hizmeti iletimi yapan altyapı işletmecileri; yayın hizmetleri yönünden bu Kanun
hükümlerine tabidir. Yayın hizmetlerinin iletimi faaliyetlerine ilişkin uyulması gereken
idarî, malî ve teknik şartlar Üst Kurulca belirlenir ve şartları yerine getiren kuruluşlara
yayın iletim yetkisi verilir.
(2) Platform ve yayın hizmeti iletimi yapan altyapı işletmecileri, iletimini yapacakları
yayın hizmetlerini Üst Kurula bildirmek zorundadır.
2. 6102 Sayılı Ticaret Kanunu Hükümleri6
Özel medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar (Radyo ve Televizyon Kuruluşlar)’ın
kuruluşuna ilişkin olarak 6112 sayılı Kanunun ve ilgili mevzuatının atıf yaptığı Türk
Ticaret Kanunu anonim şirketlere ilişkin düzenlemeleri ise şöyledir:
MADDE 329- (1) Anonim şirket, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan,
borçlarından dolayı yalnız malvarlığıyla sorumlu bulunan şirkettir.
MADDE 330- (1) Özel kanunlara tabi anonim şirketlere, özel hükümler dışında bu
kısım hükümleri uygulanır.
MADDE 335- (1) Şirket, kurucuların, kanuna uygun olarak düzenlenmiş bulunan,
sermayenin tamamını ödemeyi, şartsız taahhüt ettikleri, imzalarının noterce onaylandığı
esas sözleşmede, anonim şirket kurma iradelerini açıklamalarıyla kurulur.
MADDE 338- (1) Anonim şirketin kurulabilmesi için pay sahibi olan bir veya daha
fazla kurucunun varlığı şarttır. 330 uncu madde hükmü saklıdır.
MADDE 339- (1) Esas sözleşmenin yazılı şekilde yapılması ve bütün kurucuların
imzalarının noterce onaylanması şarttır.
(2) Esas sözleşmeye aşağıdaki hususlar yazılır:
a) Şirketin ticaret unvanı ve merkezinin bulunacağı yer.
b) Esaslı noktaları belirtilmiş ve tanımlanmış bir şekilde şirketin işletme konusu.
c) Şirketin sermayesi ile her payın itibarî değeri, bunların ödenmesinin şekil ve
şartları.
g) Yönetim kurulu üyelerinin sayıları, bunlardan şirket adına imza koymaya yetkili
olanlar.
MADDE 340- (1) Esas sözleşme, bu Kanunun anonim şirketlere ilişkin
hükümlerinden ancak Kanunda buna açıkça izin verilmişse sapabilir. Diğer kanunların,
öngörülmesine izin verdiği tamamlayıcı esas sözleşme hükümleri o kanuna özgülenmiş
6
6102 sayılı Yeni Ticaret Kanunu 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G.’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Sayı 37 /Güz 2013
272
Abdülvahap Darendeli
olarak hüküm doğururlar.
3. 6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu7
a) Sermaye Piyasası Kanunu Hükümleri
6112 sayılı Kanun 19/c maddesinin atıf yapmış olduğu 2499 Sayılı Sermaye Piyasası
Kanunu Yeni 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nu ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Yeni 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 3. maddesinin (ş) bendine göre;
ş) Sermaye piyasası araçları: Menkul kıymetler ve türev araçlar ile yatırım
sözleşmeleri de dâhil olmak üzere Kurulca bu kapsamda olduğu belirlenen diğer sermaye
piyasası araçlarını,
Menkul kıymetler: Ortaklık vealacaklık sağlayan, yatırım aracı olarak kullanılan
dönemsel gelir getiren kıymetli evraktır. Menkul kıymet olarak hisse senetleri, tahviller,
hazine bonoları, banka bonoları örnek olarak sayılabilir8.
Sermaye Piyasası Kurumları ve yatırım Hizmetleri
MADDE 35 – (1) Bu Kanuna göre faaliyette bulunabilecek sermaye piyasası
kurumları aşağıda gösterilmiştir. Bunlar başta yatırım kuruluşları olmak üzere maddede
sayılan diğer kuruluşlar ile faaliyet esasları Kurulca belirlenen diğer sermaye piyasası
kurumlarıdır.
b) SPK Tebliği Hükümleri9
Mevcut payların halka arzı
MADDE 5 - (1) Pay sahiplerinin ortaklıkta sahip oldukları payları halka arz
edebilmeleri için;
a) Ortaklık sermayesinin tamamının ödenmiş olması,
b) Paylarında rehin veya teminata verilmek suretiyle devir veya tedavülünü
kısıtlayıcı ve pay sahibinin haklarını kullanmasına engel teşkil edici kayıtların olmaması,
zorunludur.
4. 5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu Hükümleri10
Tesis paylaşımı ve ortak yerleşim
Madde 17/ (3) Radyo ve televizyon yayınlarını da içeren her türlü yayının belirlenmiş
emisyon noktalarından yapılabilmesini teminen, ortak anten sistem ve tesisleri kurulması
7 6326 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu 30.12.2012 tarih ve 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış ve
yürürlüğe girmiştir.
8 Bu kanunlar dışında ticari şirket veya yayınca Anonim Şirketi ilgilendiren düzenlemelere (diğer kanunlara)
örnek olarak, Medeni Kanun, Borçlar Kanunu, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, Bankacılık Kanunu, Çek Kanunu,
Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu, Ticari İşletme Rehni Kanunu, Umumi Mağazalar
Kanunu, Sigortacılık Kanunu ve Serbest Bölgeler Kanunu verilebilir. Ayrıca Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, BTK
Kanunu da sayılabilir.
9 SPK’nun Seri: 1 No: 40 sayılı Tebliği, 03.04.2010 tarih ve 27541 sayılı R.G.’de yayımlanarak yürürlüğe
girmiştir.
10 10.11.2008 tarih ve 27050 sayılı mükerrer R.G.’de yayımlanmış ve yürürlüğe girmiştir.
273 İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Görsel-İşitsel Medya Özgürlüğü Uluslar Arası Düzenlemeleri
da dahil tesis paylaşımı ve ortak yerleşim ile ilgili usul ve esaslar Kurumca (Bilgi ve
İletişim Teknolojileri Üst Kurulu’nca) belirlenir.
Frekans planlama, tahsis ve tescili
MADDE 36 – (1) Radyo ve televizyon yayınlarına ilişkin ilgili kanununda belirtilen
hükümler saklı kalmak kaydıyla11:
(3) Türk Silahlı Kuvvetleri ile Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, milli frekans planı
çerçevesinde kendilerine tahsis edilen frekans bantlarında frekans planlamasını yapar ve
uygular.
5. 2954 Sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu12
Kuruluş:
Madde 8–Tarafsız bir kamu tüzel kişiliğine sahip Türkiye Radyo -Televizyon
Kurumu kurulmuştur. Kısa adı TRT’dir. Merkezi Ankara’dadır.
Bu Kanundaki özel hükümler ile düzenlenen hususlar dışında kalan konularda
Kurum hakkında kamu iktisadi kuruluşlarına uygulanan genel hükümler uygulanır.
Görevler:
Madde 9– Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun görevleri şunlardır:
a) (Değişik : 12/1/1989 - 3517/6 md.; İptal: Ana. Mah.nin 18/5/1990 tarih ve E.
1989/9, K. 1990/8 sayılı Kararıyla.; Yeniden düzenleme: 6/7/1999-4397/2 md.) Radyo
ve televizyon yayınları yapmak ve bu amaçla radyo ve televizyon verici istasyonları,
program iletim sistemleri ve stüdyo tesisleri kurmak, geliştirmek, radyo ve televizyon
yayınları alanında ek gelir temin edecek düzenlemeler yapmak ve faaliyette bulunmak.
II. Kavramsal Çerçeve13
A. Radyo Televizyon İstasyonu ve İlgili Kavramlar
aa) Radyo-Televizyon (Yayın) istasyonu: Yayın hizmetlerinin iletilmesi için
gerekli olan bir ya da daha çok sayıda anten, verici, alıcı ve diğer destek teçhizatından
oluşan sistemin bulunduğu mahalli,
cc) Yayın ortamı: Kablo, uydu, karasal ve benzeri iletim ortamlarını,
çç) Yayın tekniği: Televizyon yayınlarının standart çözünürlüklü televizyon tekniği
veya yüksek çözünürlüklü televizyon tekniği ile yapılmasını,
dd) Yayın türü: Radyo ve televizyon yayınlarının içerik bakımından genel veya
11 İlgili Kanun 15.02.2011 tarihli ve 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri
Hakkında Kanun olup, Kanunda belirtilen hükümler madde 26 başta olmak üzere ilgili maddelerde düzenlenmiş
bulunmaktadır.
12 14/11/1983 tarih ve 18221 sayılı R.G.’de yayımlanmış ve yürürlüğe girmiştir.
13 Kavramsal veya kuramsal çerçeve oluşturmak, sosyal bilimler araştırma yöntemlerinin önemli süreçleridir.
Araştırmaya temel oluşturabilecek kavram / kuram ya da kuramlar varsa, araştırmacının bunları incelemesi için de
yer vermesi gerekir. YILDIRIM, Ali – Hasan ŞİMŞEK; Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri, 4. Baskı,
Seçkin Yayıncılık, Ankara 2004, s. 67.
Sayı 37 /Güz 2013
274
Abdülvahap Darendeli
tematik türde olmasını ifade eder.
B. Yayıncı Kuruluş (Medya Hizmet Sağlayıcı) Kavramı ve İlgili Kavramlar
1. Medya Hizmet Sağlayıcı Kavramı
6112 Sayılı Kanun’un 3. maddesine göre;
l) Medya hizmet sağlayıcı: Radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmeti içeriğinin
seçiminde editoryal sorumluluğu bulunan ve bu hizmetin düzenlenme ve yayınlanma
biçimine karar veren tüzel kişiyi ifade eder.
Avrupa Birliği Görsel-İşitsel Medya Hizmetleri Yönergesi’nin14 1. maddesinin (d)
bendine göre;
“medya hizmet sağlayıcısı” görsel-işitsel medya hizmetinin görsel-işitsel içeriğinin
seçiminde editoryal sorumluluğa sahip ve hizmetin düzenleniş şekline karar veren gerçek
veya tüzel kişi anlamına gelir15.
6112 sayılı Kanunun 3. maddesinin (ee) bendinde; yayıncı:Televizyon ve/veya
radyo yayın hizmeti veren medya hizmet sağlayıcı olarak tanımlanmaktadır.
Avrupa Birliği Görsel-İşitsel Medya Hizmetleri Yönergesi’nin 1. maddesinin (f)
bendine göre; “yayıncı”, televizyon yayınları medya hizmet sağlayıcısı anlamına gelir.
2. İlgili Kavramlar
16 Aralık 2011 tarihli ve 28144 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe
giren “Birden Çok Medya Hizmet Sağlayıcıya Ortaklıkla İlgili Uygulama Usul ve Esasları
Hakkında Yönetmelikde”yer alan düzenlemelere göre;
“Doğrudan ortak: Bir gerçek veya tüzel kişinin medya hizmet sağlayıcı kuruluşta
arada başka bir tüzel kişi olmadan doğrudan hisse sahibi olmasını,
Dolaylı ortak: Bir gerçek veya tüzel kişinin medya hizmet sağlayıcı kuruluşa
hissedarı olduğu her hangi bir tüzel kişi vasıtasıyla ortak olmasını,
Yabancı gerçek kişi: Yabancı ülkelerin vatandaşlığına sahip gerçek kişiler,
Yabancı tüzel kişi: Yabancı ülkelerin kanunlarına göre kurulmuş tüzel kişilerin ve
uluslararası kuruluşları, ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.
C. Yayın Lisansı Kavramı Ve İlgili Kavramlar
1. Yayın Lisans / İzni Kavramları
a) Genel Olarak Lisans, İzin, Ruhsat Kavramları (Terminoloji Sorunu)
14 15.4.2010 tarihli L 95/1 sayılı Avrupa Birliği Resmi Gazetesi’nde yayımlanmıştır.
15 AB’nin rekabet gücü yüksek, hızlı, dinamik bilgi ekonomisi ve ileri teknoloji toplumu yaratma çabaları
sonucunda oluşturulan AB Görsel İşitsel Medya Hizmetleri Yönergesi, radyo ve televizyon yayıncılığına yeni bir
vizyon getirmiştir. Bu yeni vizyon neticesinde sektörün sadece radyo ve televizyon yayıncılığı ile tanımlanması
önemli bir eksiklik olarak görülmüş, iletim mecralarındaki IPTV, MobilTV, WebTV gibi yayın mecraları ve isteğe
bağlı yayıncılığı da kapsaması amacıyla “Medya Hizmet Sağlayıcıları” tanımı getirilmiştir. GÜRSOY, Yusuf; 6112
Sayılı Kanunun Getirdiği Değişiklikler ve Yenilikler, Scala Yayıncılık, Ratem Yayınları, İstanbul 20112, s. 14.
275 İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Görsel-İşitsel Medya Özgürlüğü Uluslar Arası Düzenlemeleri
Ruhsat, belli bir işi yapabilmek için, gerekli koşulların sağlanması üzerine yetkili
makam tarafından verilen yapma izni, lisans, herhangi bir işin veya ticari işlemin yapılması
için devlet makamları tarafından verilen izin olarak tanımlanabilir. Yapılan tanımlardan
da görüleceği üzere, her iki kavramda bir işin yapılması için idari makamlar tarafından
verilen izin anlamına gelmektedir16.
Düzenleyici ve denetleyici kurumlarla ilgili çeşitli kanunlarda ruhsat, lisans,
yetkilendirme ve idari izin kavramlarına yer verilerek, bu kavramlara ilişkin eşitli
tanımlar17 yapılmaktadır. 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nda “Lisans: Tüzel kişilere
piyasada faaliyet gösterebilmeleri için bu Kanun uyarınca Kurul tarafından verilen
izin”, 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu’nda “Genel izin: Bir telekomünikasyon
hizmetinin yürütülebilmesi için, Bakanlık tarafından işletmecileri belli genel şartlara
ve Bakanları nezdinde kayıt yaptırılmasına tabi olarak yetkilendiren genel düzenleyici
işlem”, “Telekomünikasyon ruhsatı: İşletmeci tarafından söz konusu telekomünikasyon
ruhsatında belirtilen telekomünikasyon hizmetlerinin yürütülmesi ve / veya altyapısının
işletilmesi için Bakanlık tarafından verilen ruhsat” şeklinde tanımlanmaktadır.
b) Yayın Lisansı (İzni) Kavramları
6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında
Kanun’un 3. maddesinde;
Yayın lisansı: Medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara, bu Kanun ve bu Kanuna
dayanılarak çıkarılan yönetmelik ve diğer düzenlemelerde belirtilen şartları haiz oldukları
takdirde kablo, uydu, karasal ve benzeri ortamlardan her türlü teknoloji ile yayın
yapabilmeleri için her bir yayın türü, tekniği ve ortamına ilişkin olarak ayrı ayrı olmak
üzere Üst Kurulca verilen izin belgesini ifade eder” şeklinde tanımlanmaktadır.
Ayrıca doktrinde mülga 3984 sayılı Kanunda ve 6112 sayılı Kanunun bütününe
hakim bir terminoloji sıkıntısına işaret edilmektedir. Buna göre Kanunda ve Yönetmelikte
geçen “yayın lisansı” ifadesi yerine “yayım lisansı” ifadesinin kullanılması gerekmektedir.
Zira lisansa bağlanmak istenen aslında bir ileti (mesaj) olarak “yayın” değil bir faaliyet
olarak “yayım”dır. Bizimde katıldığımız bu tespit son derece yerinde bir yanlışlığı
ifade etmektedir. Zira Anayasamızın 26. maddesinin birinci fıkrası da “yayımın izne
bağlanmasını” düzenlemektedir18.
Gerek 3984, gerekse 6112 sayılı Kanun yayın lisansı yanında ayrıca “yayın izni”
kavramını tanımlamamıştır. Ancak 3984 sayılı Kanun yayın lisansı ve izni kavramlarını
zaman zaman birlikte kullanmıştır.
6112 sayılı Kanun yayın lisansı kavramını yayın izni kavramı ile birlikte kullanmaya
son vermiştir. Zira konuyla ilgili yargı kararında belirtildiği gibi “yayın lisans izninin bir
bütün olduğu, lisansın Fransızca kökenli “licence” sözcüğü olduğu, bunun da Türkçe
16 Sedat ÇAL – Türk İdare Hukukunda Ruhsat, Seçkin yayıncılık, Genişletilmiş İkinci Baskı, Mart 2012, s. 20,
21.
17 Bilimsel araştırma yöntemlerinde kuramı oluşturan parçalardan biri de “tanım”lardır. Diğer iki parça, “kavram”
ve kavramlara dayalı önermelerdir. Kuram oluşturulurken tanımlardan kavramlara, kavramlardan önermelere ve
önermelerden kuramlara ulaşılır, GÖKÇE, Birsen; Toplumsal Bilimlerde Araştırma, Savaş Yayınları, Ankara 1992,
s. 54.
18 YILMAZ, Halit; a.g.e., s. 259, 260, dp. 946.
Sayı 37 /Güz 2013
276
Abdülvahap Darendeli
karşılığının “izin” anlamına gelmesi itibariyle, Kanunun bazı maddelerinde yer alan
“yayın izni ve lisans” ifadelerinin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği”19gerçeği
karşısında her iki kavramı birlikte kullanmak yerine sadece yayın lisansı veya izni
kavramını kullanmak daha doğru bir yol olarak gözükmektedir.
Ayrıca 6112 sayılı Kanuna göre çıkartılan Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında
Yönetmelikde20 Türkçe dışındaki dil ve lehçelerde yapılacak yayınların usul ve esaslarının
düzenlendiği 7. maddenin 2. fıkrası; “(2) Medya hizmet sağlayıcıların farklı dil ve
lehçelerde yayın yapabilmeleri, Üst Kurulun bu Yönetmelik hükümlerine göre vereceği
izne tabidir. Üst Kurul izni olmadan bu dil ve lehçelerde yayın yapılamaz.” hükmünü
getirmektedir.
Bu düzenlemede yer aldığı şekilde maddede yayın izninden bahsedilmektedir.
Ancak burada kullanılan yayın izni lisans veya ruhsat anlamında olmayıp lisansı olan
kuruluşlar için verilen bir özel izni ifade etmektedir.
c) İzinsiz Yayın Kavramı
6112 sayılı Kanunda yayın lisans kavramından ayrı olarak adli yaptırımlar
düzenlendiği 33/1’de “izinsiz olarak faaliyete devam eden yayın cihaz ve tesisleri”
kavramının 33/2’de ise “izinsiz yayına devam edenler” kavramının kullanıldığı
görülmektedir. Mülga 3984 sayılı Kanunun 34. maddesi; “Üst Kuruldan izin almadan
veya izni iptal edilen” kavramları kullanılmakta idi.
Ayrıca 6112 sayılı Kanunun geçici 4(3). Maddesinde; “Bu madde uyarınca Üst
Kurulca yayınları durdurulan kuruluşların “yayınlarına izinsiz olarak devam etmeleri
durumunda” bu kuruluşlar hakkında 31 nci maddenin birinci fıkrası uyarınca işlem
yapılır” hükmü yer almaktadır.
Benzer ifadelerin yer aldığı “Karasal Ortamda Yayında Olan Radyo-Televizyon
Alınacak Frekans Kullanım Ücretleri Yönetmeliği’nin 10. maddesi başlığı “İzinsiz kanal/
frekans veya standart dışı verici kullanan kuruluşlara uygulanacak müeyyideler” şeklinde,
10. maddenin 1. fıkrası ise; “İzinsiz kanal veya frekans kullanan kuruluşlar” şeklindedir.
2. Yayın Lisansı ile İlişkili Kavramlar
a) 6112 Sayılı Kanunda Yer Alan Kavramlar
v) Televizyon yayın hizmeti: Programların bir yayın akış çizelgesine dayalı olarak
eş zamanlı izlenebilmesi amacıyla bir medya hizmet sağlayıcı tarafından sunulan şifreli
veya şifresiz görsel-işitsel yayın hizmetini,
t) Radyo yayın hizmeti: Karasal, kablo, uydu ve diğer yayın ortamları üzerinden
yapılan ve bireysel iletişim hizmetlerini kapsamayan ses ve veri yayınını,
h) İsteğe bağlı yayın hizmeti: Programların kullanıcının seçtiği bir zamanda ve
münferit isteği üzerine medya hizmet sağlayıcı tarafından düzenlenmiş bir program
kataloğuna bağlı olarak izlendiği veya dinlendiği yayın hizmetini,
19 Danıştay 13. Dairesi’nin 24.01.2006 tarih, 2005/75 E., 2006/474 K. sayılı kararı.
20 02.11.2011 tarih ve 28103 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
277 İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Görsel-İşitsel Medya Özgürlüğü Uluslar Arası Düzenlemeleri
dd) Verici tesis ve işletim şirketi: Karasal ortamdan yayın yapmak üzere lisans
alan medya hizmet sağlayıcılarının yayınlarının karasal verici istasyonlarından iletimini
sağlamak için gerekli tesisleri kuran ve işleten kuruluşu,
ğğ) Yayın iletim yetkisi:Multipleks, platform ve altyapı işletmecisi kuruluşlar
ile verici tesis ve işletim şirketine radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerini
iletebilmeleri için Üst Kurulca verilen yetkilendirme belgesini,
m) Multipleks: Çok sayıda karasal yayın hizmetinin bir veya birden çok sinyal
hâline gelecek şekilde birleştirilmesi yöntemini,
b) 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunun 3. maddesinde Yer Alan Kavramlar
ii) Radyo ve televizyon yayını: Karasal, kablo, uydu ve diğer ortamlar üzerinden,
şifreli veya şifresiz olarak kitle haberleşmesi amacıyla yapılan ve bireysel iletişim
hizmetlerini kapsamayan görüntü ve/veya ses iletimini,
kk) Spektrum: Elektronik haberleşme amacıyla kullanılan, frekansı 9 kHz-3000
GHz arasında olan ve uluslararası düzenleme yapılması halinde 3000 GHz’in üzerindeki
frekanslar da dahil olmak üzere elektromanyetik dalgaların frekans aralığını,
c) 2954 Sayılı TRT Kanunundaki Kavramlar
“Madde 3- Bu Kanunda geçen deyimlerden:
a) Radyodifüzyon (Radyo yayını): Elektromanyetik dalgalar yoluyla halkın
doğrudan alması maksadıyla yapılan ses yayınlarını,
b)Televizyon yayını: Elektromanyetik dalgalar yoluyla halkın doğrudan alması
maksadıyla yapılan, hareketli veya sabit resimlerin sesli veya sessiz kalıcı olmayan
yayınını,
d) Radyo ve televizyon verici istasyonu: Radyo ve televizyon yayını yapmak
üzere donatılmış her türlü hareketli veya sabit tesisi,
e) Kablo televizyon: Televizyon yayınının kablo, cam iletken ve benzeri bir fiziki
ortam üzerinden halkın alması maksadıyla abonelere ulaştırıldığı yayın türünü,
ifade eder.” hükümleri yer almaktadır.
Iıı. Radyo Televizyon İstasyonu Kurma Özgürlüğünün Yasal Sınırları ve
Sınırlama Amaçları
A. Anayasal Sınırlar21
Anayasa’nın 167. maddesinde;
“Devlet, para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli
21 1982 Anayasası’nın radyo ve televizyon kuruluşlarını düzenleyen 133. maddesinin 1. fıkrasının özgün (ilk)
halinde radyo ve televizyon kuruluşlarının ancak DEVLET ELİYLE kurulacağı öngörülmekte idi ve Devlet eliyle
kurulan Radyo ve Televizyonların idarelerini tarafsız bir kamu tüzel kişiliği halinde düzenleneceği öngörülmekte
idi. Ancak yürürlükte olan 1982 Anayasası’nın 133. maddesi; “Radyo ve televizyon istasyonları kurmak ve
işletmek kanunla düzenlenecek şartlar çerçevesinde serbesttir.” hükmü ile bu sınırlamayı getirmiş bulunmaktadır.
Sayı 37 /Güz 2013
278
Abdülvahap Darendeli
işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alır; piyasalarda fiilî veya anlaşma sonucu
doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler.” hükmü yer almaktadır.
B. Yasal Sınırlar
1. Madde 19 Hükmü
a) Bir şirket ancak bir radyo, bir televizyon ve bir isteğe bağlı yayın hizmeti sunabilir.
b) Siyasî partiler, sendikalar, meslek kuruluşları, kooperatifler, birlikler, dernekler,
vakıflar, mahallî idareler ve bunlar tarafından kurulan veya bunların doğrudan veya
dolaylı ortak oldukları şirketler ile sermaye piyasası kurumları ve bunlara doğrudan veya
dolaylı ortak olan gerçek ve tüzel kişilere yayın lisansı verilemez. Bu kuruluşlar, medya
hizmet sağlayıcı kuruluşlara doğrudan veya dolaylı ortak olamaz22.
d) Bir gerçek veya tüzel kişi doğrudan veya dolaylı olarak en fazla dört karasal
yayın lisansına sahip medya hizmet sağlayıcı kuruluşa ortak olabilir. Ancak, birden çok
medya hizmet sağlayıcıya ortaklıkta bir gerçek veya tüzel kişinin doğrudan veya dolaylı
hisse sahibi olduğu medya hizmet sağlayıcı kuruluşların yıllık toplam ticarî iletişim geliri,
sektörün toplam ticarî iletişim gelirinin yüzde otuzunu geçemez23.
f) Bir medya hizmet sağlayıcı kuruluşta doğrudan toplam yabancı sermaye payı,
ödenmiş sermayenin yüzde ellisini geçemez24. Yabancı bir gerçek veya tüzel kişi en fazla
iki medya hizmet sağlayıcı kuruluşa doğrudan ortak olabilir.
c) Medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar hisseleri nama yazılı olmak zorundadır25.
g) Yerli veya yabancı hissedarlar hiçbir şekilde imtiyazlı hisse senedine sahip
olamaz.
Ayrıca 6112 sayılı Kanunun 19. maddesi doğrultusunda çıkarılan “Medya Hizmet
Sağlayıcı Kuruluşlar ile Platform ve Altyapı İşletmecilerinin Uymaları Gereken İdari ve
22 Mülga 3984 sayılı Kanunun 29 uncu maddesi aynı konuda üretim, yatırım, ihracat, ithalat, pazarlama, finans
kurum ve kuruluşlarının, yayıncı olamayacaklarını veya yayıncı kuruluşa ortak olamayacaklarını düzenlemekte
idi. Bu husus ticari hayatın akışına uymayan bir durum olduğu için hiçbir zaman uygulama alanı bulamamıştır.
23 Mülga 3984 sayılı Kanunun 29/d maddesi; “Yıllık ortalama izlenme ve dinlenme oranı % 20’yi geçen bir
televizyon ve radyo kuruluşunda bir gerçek veya tüzel kişinin sermaye payı % 50’yi geçemez” hükmü bulunmakta
idi.
24 Konuyla ilgili yargı kararında özetle; “… Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin incelenmesinden,
bir medya hizmet sağlayıcı kuruluşta doğrudan toplam yabancı sermaye payının ödenmiş sermayenin yüzde
ellisini geçemeyeceği hüküm altına alınmış olup, dava dosyasında yer verilen bilgi ve belgelere göre “Cine 5
İktisadi ve Ticari” bütünlüğünün devrinin yapıldığı Al Jazeera Türk Yayıncılık A.Ş.’nin sermayesinin yarısından
fazlasının Türk vatandaşına ait olduğu anlaşılmakta olup, davacının muvaaza iddiasını kanıtlayacak herhangi
bir bilgi belge sunulamadığı, bu nedenle anılan yayın kuruluşunun Al Jazeera Türk Yayıncılık A.Ş.’ye devrinin
onaylanmasından herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.” denilmektedir. Bkz. Ankara
15. İdare Mahkemesi’nin 13.07.2012 tarih, 2011/2253 E., 2012/1187 K. sayılı kararı.
25 Ayrıca 6112 sayılı Kanunun 19. maddesinin (c) fıkrası uygulamasına yönelik RTÜK tarafından oluşturulan
komisyon raporunda; “Sermaye piyasası araçlarını ihraç ve halka arz edecek medya hizmet sağlayıcı kuruluşların,
bu sermaye piyasası araçlarıyla ilgili olarak SPK’ya yapacakları kayda alma başvurusundan önce Üst Kuruldan
alacakları onaya ilişkin usul ve esasların, Üst Kurul tarafından belirlenmesi gerektiği, ancak medya hizmet
sağlayıcı kuruluşlarının ihraç ettiği sermaye piyasası araçlarının SPK’nın Seri:I, No:40 sayılı “Payların Kurul
Kaydına Alınmasına ve Satışına İlişkin Esaslar Tebliği” uyarınca SPK kaydına alınması aşamasında (ç) bendi
hükmü gereğince Üst Kurulun onayının alınıp alınmadığı ve hususa izah namede yer verilip verilmediğinin dikkate
alınması gerektiği, bu husustaki uygulamanın ise SPK tarafından yürütüleceği” şeklinde görüş bildirilmiştir. Bkz.
http://www.rtuk.org.tr. 22.09.2012/0722.
279 İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Görsel-İşitsel Medya Özgürlüğü Uluslar Arası Düzenlemeleri
Mali Şartlar Hakkındı Yönetmelik”de26;
“(4) Şirket ortakları ile tüzel kişiliği idare ve temsile yetkili kişilerin Devletin
şahsiyetine karşı işlenen suçlar ve Terörle Mücadele Kanununda yazılı suçlardan hürriyeti
bağlayıcı ceza ile hüküm giymiş olmaması ve bu kişilerin taksirli suçlar hariç olmak
üzere affa uğramış olsa dahi, Bankalar Kanununun 22 nci maddesi, Bankacılık Kanunu
ile 2499 sayılı Kanun hükümlerine muhalefet, yahut basit ve nitelikli zimmet, irtikap,
rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, hileli iflas ve konkordato, kaçakçılık suçları,
resmi ihale ve alım-satımlara fesat karıştırma, kara para aklama, vergi kaçakçılığı veya
vergi kaçakçılığına teşebbüs ya da iştirak suçlarından dolayı hüküm giymiş olmaması
gerekmektedir.” hükmü yer almaktadır.
Maddede sayılmak suretiyle (tadadi) suçlardan kesin mahkumiyet (hüküm giymiş
olma) koşuluna bağlanan bu sınırlama görüldüğü üzere sadece kesinleşmiş bir yargı
kararının sonucunda kişilere ve ortaklara yasaklama getirmektedir. Halbuki Mülga 3984
sayılı Kanun aynı konuda ayrıca, idari bir organ kararına (Başbakanlık) “güvenlik belgesi”
ve soruşturmasına bağlı bir sınırlama daha getirmekte idi. “Sakıncalılık” diye adlandırılan
bu tür bir engeli 6112 sayılı RTÜK Kanunu ve ikincil düzenlemeleri öngörmemekle çok
olumlu bir adım atılmış bulunmaktadır.
2. 6112 Sayılı Kanunun Madde 20 / (3), (4) Hükmü
(3) Hisse devri, şirket devri ve birleşme işlemleri sonucunda oluşacak şirket
yapısında bu Kanunda öngörülen hususlara aykırılık bulunması hâlinde, Üst Kurulun
doksan günü geçmemek üzere vereceği süre içinde bu aykırılığın giderilmesi zorunludur.
Aksi hâlde ilgili medya hizmet sağlayıcı kuruluşların yayın lisansı iptal edilir.
(4) Birleşme, devralma ve nama yazılı olan hisselerin devirlerinde 19 uncu madde
hükümleri, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri ile 7/12/1994
tarihli ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun hükümleri saklıdır.
3. 6112 Sayılı Kanunun Madde 26/8 Hükmü
(8) Özel medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar, Üst Kurulca kendilerine tahsis edilen
televizyon kanalı, multipleks kapasitesi ile radyo frekanslarından yapacakları yayınlarını,
tek bir verici tesis ve işletim şirketince kurulan ve işletilen radyo ve televizyon verici
tesislerinden yapmak zorundadır. Ulusal karasal yayın lisansına sahip kuruluşlarca ortak
kurulan verici tesis ve işletim şirketinin uyması gereken şartlar Üst Kurulca belirlenir ve
şartları yerine getiren tek bir verici tesis ve işletim şirketine yayın iletim yetkisi verilir. Bu
verici tesis ve işletim şirketine ortak olacakların hisse oranı yüzde onu geçemez.
C. Radyo Televizyon İstasyonu Kurma Sınırlamaları Düzenlemelerinin
Amacı(Yoğunlaşmanın Önlenmesi)
1. Yasal Düzenleme Gerekçelerinde Yer Alan Sınırlama Amaçları
Bu Kanun’daki temel sınırlama düzenlemeleri olan 6112 sayılı Kanunun 19.
maddesinin gerekçesinde,
26 15.06.2011 tarih ve 27965 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Sayı 37 /Güz 2013
280
Abdülvahap Darendeli
Maddeye göre, 3984 sayılı Kanunda olduğu gibi, aynı şirket ancak bir radyo, bir
televizyon ve bir isteğe bağlı hizmet işletmesi kurabilecek ve medya hizmet sağlayıcı
şirketlere siyasi partiler27, sendikalar, meslek kuruluşları, kooperatifler, birlikler,
dernekler, vakıflar, mahalli idareler ile bunlar tarafından kurulan veya bunların doğrudan
veya dolaylı ortak oldukları şirketler ortak olamayacaktır.
“Tekelleşmenin önlenmesi ve çoğulculuğun korunması için medya sahipliğine,
karasal yayın lisansı olan kuruluş sayısı ve gelire dayalı sınırlamalar getirilmesi
öngörülmüştür.”
denilerek medya hizmet sağlayıcıların (yayınca kuruluşların) sermayeleri ile ilgili
düzenlemelerin başta tekelleşmenin önüne geçmek olmak üzere yayıncılıkta rekabetin,
şeffaflığın, çoğulculuğun korunmasının amaçlandığı” anlaşılmaktadır.
Diğer sınırlama düzenlemesi olan 6112 sayılı Kanunun 2. Maddesi gerekçesi şu
şekildedir:
Madde ile Kanunun kapsamı belirlenmekte ve medya hizmet sağlayıcılar üzerinde
Türkiye Cumhuriyeti yargı yetkisinin tespit edilmesine ilişkin hükümler düzenlenmektedir.
Yapılan düzenlemede, Avrupa Sınır Ötesi Televizyon Sözleşmesi ve AB Görsel-İşitsel
Medya Hizmetleri Yönergesinde yer alan kaynak ülke kıstası esas alınmıştır. Güçlü,
rekabetçi bir medya hizmeti endüstrisini geliştirmek ve medya çoğulculuğunu artırmak
için bir medya hizmet sağlayıcı üzerinde sadece tek bir devletin yargı yetkisi bulunması
gerektiği kabul edilmektedir.
Diğer taraftan konuyla ilgili yargı kararında; “rtük’nun görevlerinin sayıldığı 6112
sayılı kanun’un 37. maddesi (a) bendinde ifadesini bulan ve yukarıda metnini verdiğimiz
“ifade ve haber alma düşünce çeşitliliği, rekabet ortamı ve çoğulculuğun güvence altına
alınması ve kamu menfaatinin korunması” görevi doğrultusunda; rtük’nun rekabeti,
güvenilirliği ve çoğulculuğu önleyici, kamunun zararına sınırlamalarda ve düzenlemelerde
bulunamayacağının anlaşılmaktadır.” denilmektedir28.
2. Doktrinde Yer Alan Sınırlama Amaçları
Sınırlama amaçları doktrinde;
a) Medyada çoğulculuğun ve ifade özgürlüğünü korumak,
b) Ulusal (veya uluslar arası) medya piyasalarını düzenlenmesini güvence altına
almak,
c) İletişim kanalında karasal, uydu, internet kablo ve diğer yayın alanlarında
tıkanıklığı önlemek olarak sıralanmaktadır.
Sözkonusu amaçları gerçekleştirmeye başka bir anlatımla medya yoğunlaşmanın
önlenmesine yönelik sistemler için 4 tip model öngörülmektedir. Bunlar;
27 Alman Anayasa Mahkemesi, siyasal partilerin, kamu çalışanlarının ve kamu hukuku örgütlerinin yayım
izni alamayacağı, dolayısıyla yayımcı olamayacağına ilişkin eyalet yasası hükmünü, yayımcıların devletten
bağımsızlığı (staatsfreiheit) ilkesi gereğince Anayasaya aykırı bulmamıştır. Diğer bir deyişle bunların devletle olan
bağları (nexus) yayımcılığın devletten bağımsız olması ilkesini zedeler. YILMAZ, Halit; a.g.e., s. 269’dan naklen.
28 Ankara 8. İdare Mahkemesi’nin 11.07.2013 tarih, 2013/495 E. sayılı yürütmeyi durdurma kararı.
281 İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Görsel-İşitsel Medya Özgürlüğü Uluslar Arası Düzenlemeleri
1.İzleyici paylaşım modeli,
2. Lisans sahipliği modeli,
3. Gelir payı (frekans sınırlama) modeli,
4. Sermaye payı / yayın lisansı modelidir29.
Çağdaş Ülke Uygulamalarında İse Yoğunlaşma Hesaplamalarında CR4 ve CR8
Gibi Faktörler Kullanılmaktadır
CR4 (ConcentrationRatio 4) oranının hesaplanmasında sözkonusu endüstride en
yüksek payına sahip dört işletmenin pazar payı ele alınır ve bu oran tüm endüstri oranı
ile kıyaslanmaktadır. CR8 (ConcentrationRatio 8) ise daha çok radyo işletmelerinin
pazar paylarının hesaplanmasında kullanılmakta ve ilk sekiz işletmenin pazar payı esas
alınmaktadır30.
Buna göre Türkiye’deki Televizyon işletmelerinin CR4 ve CR8 yoğunluk
hesaplamaları göre;2008 yılında CR4 oranının % 74.72, 2009 yılında ise % 73.28 olduğu
görülmektedir. Yoğunlaşmaların hesaplandığı bu modele göre eğer CR4 oranı % 0, CR8
oranının % 75’in üzerinde ise yüksek yoğunlaşma vardır.
Yıl
CR4 Oranı
CR8 Oranı
2008
2009
85.24
83.48
98.65
98.62
Tablo-1: Televizyon Pazarlarında Medya Gruplarının Yoğunlaşma Oranları31
Televizyon işletmelerinin mülkiyet yapısına ait oldukları medya gruplarının
pazar paylarında hesaplanan yoğunlaşma oranlarına göre ise, CR4 oranının % 85.24,
CR8 oranının % 83.48 olduğunu ve her ikisinin de limitlerin üstünde olduğunu
görülmektedir32. Bu oranlar bize Türkiye’de televizyon pazarında yüksek yoğunlaşma
olduğunu göstermektedir.
Türkiye görsel-işitsel medya sektöründe faaliyet gösteren başlıca medya hizmet
sağlayıcı kuruluşlar; a)Doğan Grubu (4 TV kanalı: Kanal D, CNN Türk, Interaktif TV
ve Shopping TV, bir dijital televizyon platformu (D-Smart), dört radyosu (Radyo D,
Slowturk, Radyo Moda, CNN Türk Radyo) ile Türkiye’nin en büyük medya grubudur. b)
Çalık Grubu (Turkuaz Medya Grubu) (Grubun ATV (ulusal), a-Haber (haber kanalı), ATV
Avrupa (uydu) adlı televizyon kanalları bulunmaktadır), c) Çukurova Grubu (SkyTürk
Televizyon, DIGITURK (dijital yayıncılık) kanalları bulunmaktadır), d) Doğuş Grubu
(Grubun Haber Kanalı NTV, CNBC-E kanallarının yanısıra, e2, NTV Spor, NBA TV ve
Kral TV isimli televizyon kanalları bulunmakta, bunların yanı sıra Kral FM, N101, NTV
29 Open SocietyInstitute EU MonitoringandAdvocacyPrfogm Network Media Program, Avrupa Televizyon
Düzenleme, Politikaları ve Bağımsızlık, İzleme Raporu (Türkiye), 2005, s. 22.
30 KUYUCU, Michael; “Türkiye’de Çapraz Medya Sahipliğinin Medya Ekonomisine Olumsuz Etkileri ve
Bu Etkilerin Önlenmesine Yönelik Öneriler”, Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Akademisi Dergisi, Temmuz
2013, Cilt 8, Sayı 1, s. 155.
31 RTÜK’e beyan edilen reklam gelirlerinde ilk dört ve ilk sekiz medya grubunun gelirleri baz alınarak
hazırlanan CR4 ve CR8 yoğunlaşma oranları.
32 KUYUCU, Michael; Türkiye’de Medya Ekonomisi, Esen Kitap, İstanbul 2012, s. 272, 273.
Sayı 37 /Güz 2013
282
Abdülvahap Darendeli
Radyo, NTV Spor, Radyo 5, Radyo Eksen, Radyo Voyage ve Virgin Radyo olmak üzere
toplam yedi radyo istasyonuna da sahiptir.), e) Ciner Grubu (Grubun üç televizyon kanalı
(Habertürk, Kanal 1 ve 2013’ten itibaren Show-TV televizyon kanalları) ile bir televizyon
yapım şirketi bulunmaktadır, f) Feza Gazetecilik (Grubun Samanyolu TV, Samanyolu
Haber, Mehtap TV, Ebru TV kanalları bulunmakta, ayrıca bir haber ajansı (CHA) ve üç
radyosu (Burç FM, Cihan Radyo ve Irmak Radyo) bulunmaktadır)33.
Sözkonusu medya gruplarının televizyon yayıncılığı sektöründe yoğunlaşma
düzeyleri ise aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.
Gruplar
Doğan Medya Grubu
Turkuvaz Televizyon Grubu
Çukurova Grubu
Doğuş Grubu
Toplam
CR %
38
19
15
8
80
Tablo-2: Televizyon Yayıncılığı Sektöründe Yoğunlaşma Düzeyleri (Gruplar)34
İkinci Bölüm
Genel İzin (Lisans) Yetkisi ve 6112 Sayılı Kanun Yayın Lisansı Rejimi (Geçici ve
Kalıcı Lisans Rejimi)
I. Görsel – İşitsel Medya Hizmetlerinde İdarenin Genel İzin (Lisans)
Yetkisinin Temel Özellikleri
AİHS 10. Maddesine göre; Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, kamu
makamları tarafından müdahale olmaksızın ve ulusal sınırlar dikkate alınmaksızın,
görüşlere sahip olma ve bilgi ve düşünceleri edinme ve bunları yayma özgürlüğünü
içerecektir. Bu Madde, Devletlerin, radyo televizyon ya da sinema işletmeciliğinin izne/
ruhsata bağlanması isteminde bulunmalarını engellemeyecektir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi söz konusu üçüncü cümleyi devlete ülkesi
içindeki yayıncılığın ve sinematografik faaliyetlerin düzenlenmesinde genel bir izin
yetkisi verdiği şeklinde yorumlamaktadır.
Diğer taraftan Avrupa Birliği ve Konseyi’nin izin direktifine göre farklı iletişim
ağları ve hizmetleri arasındaki yöndeşme ve bunların teknolojileri, bütün benzeri
hizmetleri kapsayacak bir izin sisteminin oluşturulmasını gerekli kılmaktadır35.
Avrupa Birliği ve Konsey düzenlemeleri ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
kararlarında bu şekilde yer alan genel izin yetkisinin temel özellikleri şöylece özetlenebilir.
33 SÖZERİ, Ceren – Zeynep GÜNEY; Türkiye’de Medya Ekonomi Politiği: Sektör Analizi, TESEV Yayını,
İstanbul 2011, s. 47, 48.
34 Kaynak: ZenithOptimedia (2010).
35 Directive 2002/20/EC, (Authorisation Directive), (Evrensel Hizmet Direktifi), 7 March 2002, OJ L 108/25,
preamble (2), (7).
283 İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Görsel-İşitsel Medya Özgürlüğü Uluslar Arası Düzenlemeleri
Avrupa Birliği Görsel İşitsel Medya Hizmetleri Yönergesi’ne göre genel izin yetkisi
ulus devletlere aittir36.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne göre; yayın izni kesin bir hak değildir, ancak
Devlet ve idare organları Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 10. maddesinin üçüncü
cümlesindeki izin verme yetkilerini kullanırken, teknik veya finansal mülahazalar
dışında, öngörülen istasyonun niteliği ve amaçları, bu istasyonun ulusal, bölgesel ya da
yerel düzeyde potansiyel izleyicisi, belirli izleyici gruplarının hakları ve ihtiyaçları ve
uluslar arası hukuk belgelerinden kaynaklanan yükümlülükler gibi başka etkenleri de göz
önünde tutabilirler37.
Lisans vermeye ilişkin temel ölçütler mutlaka yasayla belirlenmelidir; bunların
belirlenmesi idareye bırakılamaz38.
Radyo frekanslarının kullanım hakkının verilmesi usulü her durumda nesnel,
şeffaf, ölçülü ve ayrımcılık içermeyecek şekilde olmalıdır. Sınırlamalar objektif ve makul
gerekçelere dayanmalı ve hedeflenen amaçlara uygun olmalıdır39.
Diğer taraftan, genel izin çerçevesinde idarelerce verilen yayın izni ve lisansı fikri
mülkiyet lisansları ile farklılık arzetmektedir. Zira, fikri mülkiyet hukuku anlamında
lisans: hak sahibinin mutlak hakkına konu olan bir gayri maddi hakkı, başka kimselere
kullandırmasını ifade etmektedir40.
Bu anlamda, yayın lisans yetkisi medya içeriği ile ilgili olmayıp tamamen
frekansların kullanım haklarının verilmesi ve tahsisi konusunda geçerli olduğu için ilgili
münhasır “lisans yetkisiyle bir ilgisi yoktur. Münhasır film lisansları ise medya içeriğiyle
ilgilidir41.
B. Genel İzin Yetkisi Kullandırma Süreçleri
1. Frekans Planlama Süreci
Yayım yapmaya elverişli frekansların tahsisi ya da bunların kullanılmasına izin
36 Nitekim GİMHY’nin çerçeve 19. maddesine göre;
Bu Yönerge Üye Devletlerin ve yetkili kurumlarının - lisanslama sistemleri, idari izin veya vergilendirme dâhil programların tertibi, içeriği ve finansmanına ilişkin sorumluluklarını etkilemez.
GİMHY’nin 20. maddesine göre;
“Bu Yönergenin hiçbir hükmü, Üye Devletleri herhangi bir görsel-işitsel medya hizmeti türü için yeni lisans
vermeye veya idari izin sistemleri getirmeye zorlamamalı veya teşvik etmemelidir.”
Ancak“Lisans verme usullerine ulusal mevzuatta yer verilmesi halinde ve birden fazla Üye Devleti ilgilendirmesi
durumunda, bu tür lisanslar verilmeden önce ilgili kurumlar arasında temaslar yapılması arzu edilen bir husustur.”
ifadeleri (GİMHY’nin 95. maddesinde) yer almaktadır.
37 HARRIS, David – Michael O’Boyle – ColinWarbrick: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Hukuku, Türkçe
Birinci Baskı (2013), Avrupa Konseyi 2009, s. 481-483.
38 Council of Europe Recomedation No (200) 23.
39 AB İzin Direktifi (Çerçeve Direktif) 7 Mart 2002 tarih ve 2002/21/AT.
40 YASAMAN, Hamdi, Marka Hukuku, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2004, s. 735.
41 Medya içeriği esas itibariyle münhasır lisanslar marifetiyle kullanılmaktadır. ABAD (Avrupa Birliği Adalet
Divanı)’nın medya sektörü açısından referans kararı olan Coditel II davasında 1982 yılında verdiği karara göre,
münhasır film lisansları AB Antlaşması’nın 81 inci maddesine aykırılık teşkil etmez: Coditel II, Dava No. 262/81,
(1982) ECR 3381, 15-16.
Sayı 37 /Güz 2013
284
Abdülvahap Darendeli
verilmesi sürecinin temelinde frekans planı yer alır. Frekans planı tespit işlemidir ve izin
verilmesi süresince hazırlık işlemleri arasında yer alır. Bu niteliğiyle frekans planları etkili
idari işlemlerden değildir ve bu nedenlerle herhangi bir iptal davasına konu olamazlar. Buna
rağmen, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne göre, belli bir kategorideki frekansların izin
rejiminin dışında tutulması mümkündür. Mahkeme’nin önüne gelen olayda, kısa dalga
frekans tahsisi talebinin reddedilmiş olmasının Sözleşmenin 10. Maddesini ihlal ettiği
ileri sürülmüştür. Mahkeme kısa dalga frekansların teknik olarak sınır ötesi yayımlar için
kullanılması gereğine de değinmiş ve bu tür frekansların izin rejiminin dışında tutulmuş
olmasını sözleşmeye aykırı bulmayarak kabul edilmezlik kararı vermiştir.42
2. Frekans Tahsisi Süreci
Hangi frekansların tahsise açılacağı yöntemi bu şekilde belirlendikten sonra
belirlenen tahsis yöntemi dairesinde münhasır kullanıma izin verme yetkisi genel olarak
görsel-işitsel iletişim alanının düzenleyici ve denetleyici otoritesindedir43. Avrupa Birliği
ve Avrupa Konseyi ülkelerinde bu yetki münhasıran düzenleyiciüst kurullara aittir.
Iı. Genel İzin Yetkisi Münhasıran Üst Kurullara Aittir
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin görsel-işitsel iletişim sektöründeki
düzenleyici ve denetleyici otoritelerin bağımsızlığı ve işlevine ilişkin tavsiye kararında,
en önemli yetkilerinden birinin izin yetkisi olduğu belirtilmektedir44.
Yayıncılık alanındaki düzenleyici kurulların ilk örneği ABD’de görülmüştür. 1934
yılında yani radyo yayıncılığının başlamasından yaklaşık 10 yıl sonra İletişim Yasasıyla
kurulan FCC, gerek idari yapılanması gerekse görev, yetki ve uygulamalarıyla dünyadaki
diğer kurullara model olmuştur. İngiltere’de ticari yayıncılığa geçilmesiyle birlikte farklı
isimlerle birtakım kurullar oluşturulmasına karşın, yakınsayan radyo, televizyon ve
telekomünikasyon gibi farklı sektörleri düzenleyen farklı üst kurullar OFCOM adıyla tek
bir çatı altında birleştirilmiştir. Fransa’da radyo ve televizyon alanında ilk düzenleyici
kurulun oluşturulması, 1982 yılında ticari yayıncılığa izin veren İletişim Yasasıyla
gerçekleşmiştir. Fransa’da ilk düzenleyici kurul olan HACA 1989’daki yasa değişikliği
ile CSA adını almış olup halen aynı isimle görev yapmaktadır45.
Diğer taraftan, yayıncılık izin verme süreci birbiriyle bağlantılı maddi ve usuli
sorunları içermektedir. Zira izin almak üzere çoğu zaman birden fazla aday başvurmaktadır.
Bu durumlarda izin verme usulüyle ilgili olarak üç farklı yol söz konusu olabilir.
Birinci yöntem yapılacak olan karşılaştırmalı bir değerlendirme sürecinin sonunda
en iyi hizmet önerisini (projesini) sunan adaya iznin verilmesidir. Ancak bu durumda da
42 TrevorBrook V.U.K 11.7.2000 Application no:38218/97 (hudoc)
43 Ancak, Fransa’da frekans planında yer alan frekansların hangilerinin tahsise açılacağını belirleme yetkisi
CSA’ya ait değildir. 86-1067 sayılı İletişim Özgürlüğü Hakkında Yasanın 21. Maddesine göre BaşbakanCSA’nın
da görüşünü aldıktan sonra hangi frekansların devlet idaresine ayrılacağına hangilerinin de CSA tarafından
yayımcılara tahsis edileceğine karar verir. Hangi frekansların tahsise açılacağının belirlenmesine ilişkin bu yöntem
Türkiye’deki yöntemle benzerlik göstermektedir.
44 COUNCIL OF EUROPE Recommendation No R (2000) 23 on theIndepentenceandFunctions of
RegulationAuthoritiesBroadcastingSector (coe.int).
45 Daha fazla bilgi için bkz. TUNÇKAŞIK, Halit; “AB Üyesi Ülkeler ile ABD Anayasası’nda Düzenleyici ve
Denetleyici Kurumlar”, TBMM Araştırma Merkezi, Ekim 2011.
285 İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Görsel-İşitsel Medya Özgürlüğü Uluslar Arası Düzenlemeleri
lisans verecek olan idarenin takdir yetkisi tehlikeli bir şekilde genişler.
İkinci yöntem iznin ihale yöntemiyle verilmesidir. Bu durumda izin alma sürecine
katılım olanakları daralacaktır. Bu usulde takdir yetkisi söz konusu olmayacak, izin
tamamen objektif bir nedensellik ilişkisi içinde, idarenin bağlı yetkisi çerçevesinde
verilecektir. Bu usulün lisans verme konusunda daha objektif sonuçlar doğuracağı kabul
edilmiştir.
Üçüncü usul karma usuldür. Bu yöntemde hem adayların sunduğu faaliyet projeleri
değerlendirilir hem de ihale süreci işler. İhale usulüne rağmen takdir yetkisine her zaman
yer vardır46.
III. Türk Hukukunda Radyo-Televizyon Yayın Faaliyeti (İzin) Yetkisi
A. Türk Hukukunda Genel İzin Yetkisinin Anayasal ve Yasal Düzenlemeleri
1. Anayasal Düzenlemeler
Düşünceyi Açıklama Hürriyeti
1982 Anayasası’nın 26. maddesi birinci fıkrasında;
“Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına
veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların
müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu
fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin
sistemine bağlanmasına engel değildir47.
1982 Anayasası’nın 133 maddesi şu şekildedir:
“Radyo ve televizyon istasyonları kurmak ve işletmek kanunla düzenlenecek şartlar
çerçevesinde serbesttir.”
2. Yasal Düzenlemeler
Türk hukukunda yayım faaliyetinin izne bağlı olacağı 6112 sayılı Radyo ve
Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 19, 20, 26, 27, 28, 29
ve çerçeve 4. maddeleri ile ilgili mevzuatında açıkça düzenlenmiş bulunmaktadır.
6112 sayılı Kanun’un 27. maddesine göre; “Medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar,
kablo, uydu, karasal ve benzeri ortamlarda yayın yapabilmeleri için her bir yayın tekniği
ve ortamına ilişkin Üst Kurul’dan ayrı ayrı yayın izni (lisans) almak zorundadır.”
46 YILMAZ, Halit; a.g.e., s. 204-205.
47 Anayasa’nın 26. Maddesinin de kaynağını teşkil edenAvrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10.
maddesi şu şekildedir:
Madde 10 – İfade özgürlüğü
Herkes görüşlerini açıklama ve anlatım özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, kanaat özgürlüğü ile kamu
otoritelerinin müdahalesi ve ülke sınırları söz konusu olmaksızın haber veya fikir almak ve vermek
özgürlüğünü de içerir. Bu madde, devletlerin radyo, televizyon ve sinema işletmelerini bir izin rejimine
bağlı tutmalarına engel değildir.
Sayı 37 /Güz 2013
286
Abdülvahap Darendeli
6112 sayılı Kanunun ilgili maddelerindeki bu düzenlemelere göre Türkiye’de yayım
faaliyeti RTÜK’nun vereceği yayın iznine bağlıdır. RTÜK ulusal düzeyde genel, ulusal
düzeyde tematik, yerel ve bölgesel düzeyde genel, yerel ve bölgesel tematik vs. gibi
yayın hizmeti kategorilerini ve bu kategorilerin her birinin yayın niteliklerini belirleme
yetkisine sahiptir.
Tüm çağdaş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de görsel-işitsel medya alanında
idarenin (RTÜK’ün) genel yetkisi olduğu kabul edilmektedir. Bu anlamda RTÜK tüm
yayın ortamlarını yayın türleri ve alanı ayrım yapmaksızın istisnasız düzenlemekte, ayrıca
izinsiz yayınları ve izinsiz verici tesis etmeyi de yasaklamaktadır.
Nitekim 6112 sayılı Kanunun 33. maddesine göre;
“(1) Üst Kuruldan yayın lisansı almadan veya yayınları Üst Kurul tarafından geçici
olarak durdurulmasına ya da yayın lisansı iptal edilmesine rağmen yayın yapan gerçek
kişiler ile tüzel kişilerin yönetim kurulu üyeleri ve genel müdürü, bir yıldan iki yıla
kadar hapis ve bin günden beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Tüzel
kişiler hakkında ayrıca 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 60 ıncı maddesindeki güvenlik
tedbirleri uygulanır. İzinsiz olarak faaliyetine devam eden yayın cihaz ve tesisleri Üst
Kurulca mühürlenerek kapatılır.
(2) Yayın lisansı olmasına rağmen lisans tipi dışında yayın yapan ve izinsiz verici
tesis eden medya hizmet sağlayıcılar Üst Kurulca uyarılır, yapılan uyarıya rağmen izinsiz
yayına devam edenler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanır.
B. Genel İzin Yetkisi Hukuki Niteliği
1. Genel İzin Münhasıran Rtük’na Ait Bir Yetkidir
Anayasa 133 ve 6112 sayılı Kanunun düzenlemeleri radyo TV faaliyetleri düzenleme
ve denetleme görevini RTÜK’e vermiş bulunmaktadır48.
6112 sayılı Kanunun 27. maddesine göre; “... kamu ve tüm özel radyo ve televizyon
kuruluşlarına kanal ve frekans bandı tahsisi ile yayın izni ve lisansı vermek ve bu tahsis
ve izni iptal etmek yetkisi, münhasıran Üst Kurula aittir.”
Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun (RTÜK) kuruluşunu düzenleyen 6112
Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunun 34.
maddesinin (1) ve (2) fıkraları ile 35. maddesinin (1) fıkrası şu şekildedir;
(1) Radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetleri sektörünü düzenlemek
ve denetlemek amacıyla, idari ve mali özerkliğe sahip, tarafsız bir kamu tüzel kişiliği
niteliğinde Radyo ve Televizyon Üst Kurulu kurulmuştur.
(2) Üst Kurul, bu Kanun ve mevzuatta kendisine verilen görev ve yetkileri kendi
sorumluluğu altında bağımsız olarak yerine getirir ve kullanır.
48 Avrupa Konseyi Bakanlar komitesi Görsel İşitsel İletişim Sektöründeki düzenleyici ve denetleyici otoritelerin
bağımsızlığı ve işlevine ilişkin tavsiye kararında “düzenleyici ve denetleyici otoritelerin en önemli yetkilerinden
birinin izin verme yetkisi olduğu belirtilmektedir. COUNCIL OF EUROPE Recommendation No R (2000) 23 on
theIndepentenceandFunctions of RegulationAuthoritiesBroadcastingSector (coe.int).
287 İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Görsel-İşitsel Medya Özgürlüğü Uluslar Arası Düzenlemeleri
AyrıcaÜst Kurulun görev ve yetkilerini düzenleyen 6112 sayılı Kanun’un 37.
maddesi;
b) “Millî frekans planında karasal radyo ve televizyon yayınları için 5809 sayılı
Elektronik Haberleşme Kanunu hükümlerine göre Üst Kurula tahsis edilen frekans
bantları çerçevesinde televizyon kanal ve radyo frekans planlamalarını yapmak veya
yaptırmak ve uygulamak.
c) Medya hizmet sağlayıcı kuruluşların yayın lisansı talebinde bulunabilmeleri için
gerekli idarî, malî ve teknik şartları belirlemek ve bu kuruluşlardan şartları sağlayanlara
yayın lisansı vermek, denetlemek ve gerektiğinde iptal etmek” şeklinde düzenlenmiş
bulunmaktadır.
2. Genel İzin Yetkisi Tek Taraflı ve Genel Niteliğe Sahiptir
Yayım izni (lisansı) idarenin (RTÜK’nun) tek taraflı bir idari işlemidir ve burada
sözleşmesel bir ilişki söz konusu değildir49.
6112 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatına göre; yayım tekniği alanı (ulusal, bölgesel,
yerel) ve yayın ortamı (kanal, uydu ve karasal) ne olursa olsun RTÜK yayın izni kural
olarak genel bir niteliğe sahiptir. Bu anlamda tek taraflı izin sistemi kapsam açısından tüm
yayın alanları ve türleri istisnasız kapsamında barındırmaktadır. Ulusal, bölgesel, yerel
olduğu gibi uydu kablo karasal ve isteğe bağlı yayıncılık ve benzeri ortamlar içinde tek
taraflı sistem geçerlidir.
Diğer taraftan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yargı yetkisi altındaki her türlü
teknik usul ve araçlarla yapılan yayınlar izin yetkisi kapsamındadır. 6112 sasyılı Kanunun
2. Maddesinde düzenleme ile Türkiye Cumhuriyeti hukuksal düzenlemelerini (lisans,
yaptırım vb.) tabi olacak yayın hizmet sağlayıcılarının lisans yoluyla hangi hizmet
sağlayıcılar olduğu hüküm altına alınmaktadır.
3. İzin Verilen Faaliyet Kamu Hizmeti Niteliğindedir
Türk hukukunda tüzel kişilerin yürüttüğü görsel-işitsel iletişim faaliyeti izin
yöntemi ile gördürülen kamu hizmeti olarak kabul edilmektedir. Hatta RTÜK’ün çıkardığı
yönetmeliklerin imtiyaz sözleşmelerindeki düzenleyici işlem niteliğinde bulunan
şartnamelerin yerini aldığı ifade edilmektedir50. Gerçekten mevcut düzenlemelerden
bakıldığında birçok açıdan özel yayımcıların faaliyetini tam bir teşebbüs özgürlüğü
bağlamında görmek mümkün değildir.
Nitekim 6112 sasyılı Kanun ise, özel yayımcılar da, Türkçe’nin gelişimine katkıda
bulunmak (6112 sayılı Kanun md. 8/1-m); tarafsız yayın yapmak (6112 sayılı Kanın md.
8/1-ı; hükümet bildirilerini yayımlamak (6112 sayılı Kanun md. 7/2); belirlenen oranlarda
ve saatlerde eğitim, kültür, Türk halk ve sanat müziği yayımlamak (6112 sayılı Kanun
md. 14/4); ulusal ölçekte yayım yapılıyorsa ülkenin asgari yüzde yetmişine (6112 sasyılı
Kanun md. 3/1-aa) ve Üst Kurulca belirlenen yerleşim yerlerine ulaşmak zorundadırlar51.
49 YILMAZ, Halit; İdarenin Görsel-İşitsel İletişim Alanındaki İşlevi, İmaj Yayını, Ankara 2006, s. 264-265.
50 GÖZÜBÜYÜK, A. Ş. – Turgut TAN; İdare Hukuku, C. I, 3. Baskı, Turhan ayını, Ankara 2004, s. 647.
51 Diğer taraftan yayın iznine konu faaliyetin kamu düzeni ve kamu menfaati ile ilgili olduğuna dair Danıştay
kararında; “... davacının ... karar nedeniyle Türkiye’nin menfaatine aykırı ve itibarını sarsacak sonuçlar doğduğu
Sayı 37 /Güz 2013
288
Abdülvahap Darendeli
4. Karasal Lisans Süreçleri Geçici ve Kalıcı Rejim Şeklinde Düzenlenmiştir
6112 Sayılı Kanun genel izin yetkisi sistematiğini, getirdiği düzenlemelerle Mülga
3984 Sayılı Kanunda olduğu gibi karasal yayıncılığı ve lisans işlemlerini kalıcı ve geçici
rejim olarak zorunlu bir ayırıma tabi kılmış gözükmektedir.
Nitekim 6112 sayılı Kanun geçici 4. Maddesindeki düzenlemede yer alan sıralama
ihalesi yapılıp karasal yayın lisansları verilene kadar geçecek süreye ilişkin geçiş hükümleri
ile getirilen ve öngörülen izin sistemi, geçici izin rejimidir. Söz konusu düzenlemeye göre,
Geçici Madde - 4 (1)
“Üst Kurulca sıralama ihalesi yapılıp, karasal yayın lisansları verilene kadar
geçecek süre içerisinde, sadece 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları
Hakkında Kanunun geçici 6 ncı maddesi uyarınca karasal ortamda yayında olan radyo ve
televizyon kuruluşları, Üst Kurulca yayın yapmalarına müsaade edilmiş olan yerleşim
yerleri ile sınırlı olmak kaydıyla, yayınlarına devam ederler.
3984 sayılı Kanunun geçici 6. maddesinde ise;
“Üst Kurul, kendi oluşumu ile yayın izni ve lisansı vermeye başlayacağı tarihe
kadar geçecek süre zarfındaki radyo ve televizyon yayınları rejimini ayrıca ve öncelikle
düzenler.
Bu süre zarfında kullanılmakta olan kanal ve frekanslar,kullananlar için herhangi bir
suretle müktesep hak teşkil etmezler. Ancak, Üst Kurul yayın izni verip kendilerine kanal
ve frekans bandı tahsis edilen Radyo ve televizyonlara; yayına geçmeleri için kendilerine
verilen süre sonuna kadar 29 uncu maddenin son fıkrasının son cümlesi tatbik edilmez.”
hükmü yer almaktadır.
Dolayısıyla 6112 sayılı Kanunun geçici hükümlerindeki düzenlemelerinde uydu,
kablo ve isteğe bağlı yayıncılık için kalıcı lisans rejimi öngörülmüştür.
C. Genel İzin Yetkisi Hukuki Sonuçları
a) 6112 sayılı RTÜK Kanunun getirdiği genel izin yetki usulünde izin verilmedikçe
ilgili kişi veya kuruluşlar Radyo Televizyon faaliyeti yapamazlar. Zira Anayasa 26 ve
133. maddesi doğrultusunda çıkarılan Mülga 3984 sayılı Kanun ve halen yürürlükte olan
Radyo ve Televizyon Yayınlarının Kuruluş ve Faaliyetlerini Düzenleyen 6112 sayılı
Kanun ve ilgili mevzuatı bu konuda izin usulünü tercih etmiş, bir başka anlatımla yazılı
medya faaliyetinde olduğu gibi bildirim usulüne yer vermemiştir52.
b) (Medya hizmet sağlayıcılar) yayıncı kuruluşlar her bir yayın tekniği ve ortamına
ilişkin RTÜK’undan ayrı ayrı lisans almak, platform, multipleks, altyapı işletmecileri ve
verici tesis ve işletim şirketleri RTÜK’ndan “yayın iletim” belgesi almak zorundadırlar.
belirterek açtığı davada, davacının Kurul başkanı ve vatandaş sıfatıyla kişisel, meşru ve güncel bir menfaat bağının
bulunduğunun kabulü gerekmektedir.”, Danıştay 10. Dairesi’nin 20.05.2002 tarih, 2002/762 E., 2002/1675 K.
sayılı kararı.
52 6112 sayılı Kanun Mülga 3984 ve ilgi mevzuatında yer alan (Yönetmelik 79); Türkiye Cumhuriyeti Anayasası,
Kanunları, Yönetmelikler ve diğer mevzuat hükümlerine uygun şekilde yayın yapacaklarını ve yayın ilke ve
esaslarına bağlı kalacaklarına dair noter tasdikli taahhütname sunmak zorunda olduklarına ilişkin düzenlemelere
yer vermemiş, böylece uygulamada işlevi olmayan ve haber alma özgürlüğü ile bağdaşmayan bir uygulamaya son
vermiştir.
289 İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Görsel-İşitsel Medya Özgürlüğü Uluslar Arası Düzenlemeleri
c) Radyo ve Televizyon kuruluşları, televizyon ihalesinin ardından 6112 sayılı
Kanunun 26 ncı maddesinde yer alan kriterler ile Kanunun Geçici 4 üncü maddesinin
ikinci fıkrasında belirtilen takvim çerçevesinde, radyo frekansları için yapılacak
sıralama ihalelerini kazanmaları halinde, RTÜK’nca verilecek yayın izni doğrultusunda
6112 sayılı Kanunda yer alan lisans tipi tanımlarına uygun olarak yayın faaliyetinde
bulunabileceklerdir.
d) Bu nedenle, mülga 3984 sayılı Kanunun geçici 6 ve 6112 sayılı Kanunun geçici 4.
maddesindeki düzenlemelere göre; 1995 yılında müracaatta bulunmuş olup da yayınlarına
devam eden kuruluşların yayın alanlarını genişletmeleri (yargı kararları saklı kalmak
kaydıyla), lisans tipini değiştirmeleri veya yayınlarına ara veren ya da 1995 yılından
sonra başvuruda bulunan kuruluşlara da sıralama ihalesi dışında yayın izni verilmesi
hukuken mümkün olmayıp, bu durum benzer durumdaki bütün yayıncı kuruluşlar için de
geçerlidir.
e) Üst Kuruldan yayın lisansı almadan yayın faaliyetinde bulunmak (İstasyon
Kurma ve İşletme)6112 sayılı Kanunun 33/1. maddesine göre gerçek ve tüzel kişilere
adli ve idari yönden yaptırımı gerektirir.
Üçüncü Bölüm
6112 Sayılı Kanunun Getirdiği Yayın Lisans Rejimi
I. Kalıcı Lisans Rejimi
A. Uydu Ve Kablo Yayın Lisansı Rejimi
1. Yayın Ortam Ve Türlerine İlişkin Düzenlemeler
a) 6112 sayılı Kanunun 3. maddesinde;
Uydu ortamı: Yayın hizmetinin uydu kapasitesi vasıtasıyla alıcılara iletildiği
ortamı,
Kablo ortamı: Yayın hizmetinin her türlü kablo altyapısı üzerinden abonelere
iletildiği ortamı” şeklinde tanımlanmaktadır.
b) Uydu Yayınlar Yönetmeliği53’nin 4. maddesinin (p) bendinde;
Uydu yayın lisansı: Medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara, uydu ortamından yayın
yapabilmeleri için Üst Kurulca verilen izin belgesi olarak tanımlanmaktadır.
Yine aynı Yönetmeliğin 3. Maddesinde;
o) Uydu platform işletmecisi: Çok sayıda uydu yayın hizmetini bir veya birden
fazla sinyal hâline getirerek uydu ortamından şifreli ve/veya şifresiz olarak abonelerinin
alacağışekilde iletimini sağlayan kuruluşu54,
53 15 Haziran 2011 Tarih ve 27965 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
54 Türkiye’de televizyon yayıncılığı sektöründe Çukurova Grubuna ait (Digitürk), Doğan Grubuna ait (Dsmart)
ve Feza Grubuna ait (TTNet) üç digital yayıncılık platformu bulunmaktadır.
Sayı 37 /Güz 2013
290
Abdülvahap Darendeli
k) Set üstü cihaz: Uydu ortamından iletimi yapılan şifreli ve/veya şifresiz yayın
hizmetlerinin, televizyon cihazları ve benzeri alıcılar tarafından alınmasını ve izlenmesini
sağlayan cihazı,
c) Eş zamanlı yayın: Bir radyo veya televizyon programının uydu ortamı yanında
diğer iletim ortamlarından da aynı anda iletimini,
b) DVB-S2: ETSI EN 302 307’de standartları yayımlanmış, uydu ortamından
yüksek sıkıştırma ve iletim akışına sahip sayısal yayın teknolojisini,
a) DVB-S: ETSI EN 300 421’de standartları yayımlanmış, uydu ortamından doğrudan
kamuya yönelik sayısal yayın teknolojisini ifade eder şeklinde tanımlanmaktadır.
2. YAYIN LİSANSI VE TÜRLERİNE İLİŞKİN DÜZENLEMELER
a) Uydu Yayın Lisansı Süresi
Uydu Yayınlar Yönetmeliği’nin 5. maddesinin 1. fıkrasına göre;
“Üst Kurul tarafından; uydu ortamından yayın hizmeti vermek üzere müracaat eden
ve başvuru için gerekli bilgi ve belgeleri sunarak İdari ve Mali Şartlar Yönetmeliği ve bu
Yönetmelikte belirtilen şartları yerine getiren medya hizmet sağlayıcı kuruluşlardan
- radyo yayını yapacak olanlara U-RD yayın lisansı,
- televizyon yayını yapacak olanlara U-TV yayın lisansı,
Aynı medya hizmet sağlayıcışirket ancak bir radyo, bir televizyon ve bir isteğe bağlı
yayın hizmeti sunabilir ve bu hizmetler için ayrı ayrı yayın lisansı almak zorundadır.”
Yine aynı Yönetmeliğin 9. maddesine göre;
“Uydu ortamından yapılan yayınlarda uydu lisans süresi, uydu yayın lisans
belgesinin düzenlendiği tarihten itibaren on yıldır. Lisans süresinin başlangıcı, uydu
yayın lisans belgesinin düzenlendiği tarihtir.
Uygulamada RTÜK kararıyla uydu ortamından doğrudan kamuya yönelik radyoTV yayını yapmak isteyen, Yönetmeliğin 7’nci maddesinde belirtilen bilgi ve belgeleri
Üst Kurula ibraz eden, yapılan denetimde uydu ortamından radyo-TV yayın yapabilecek
teknik alt yapıya sahip olduğu tespit edilen ve uydu yayın lisans ücreti birinci taksidini
RTÜK hesabına yatıran kuruluşa – Uydu Yayın Lisans Belgesi” verilmektedir55.
b) Kablolu yayın lisansı belgesi ve süresine ilişkin düzenlemede
Kablolu Yayınlar Yönetmeliği56’nin 4. maddesi’ne göre;
j) Kablolu Yayın Lisansı:Medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara, kablo ortamından
yayın yapabilmeleri için Üst Kurulca verilen izin belgesini ifade eder.
55 Ancak RTÜK’den yayın lisansı belgesi alan kuruluşun fiilen yayına geçmesi uydu ve kablo platform ve
altyapı işletmecisi ile sözleşme yapmasına bağlıdır. Sözkonusu işletmeci TÜRKSAT UYDU HABERLEŞME
KABLO TV VE İŞLETME A.Ş. ünvanlı T.C. Devletine ait kuruluştur.
56 15 Haziran 2011 Tarih ve 27965 sayılı Resmi GaztedeRadyo ve Televizyon Üst Kurulu Kablolu Yayın
Yönetmeliği yayımlanmıştır.
291 İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Görsel-İşitsel Medya Özgürlüğü Uluslar Arası Düzenlemeleri
h) Kablolu yayın altyapı işletmecisi: Kablolu yayın hizmetlerinin iletilmesinde
platform işletmecilerine altyapı hizmeti sağlayan ve bu altyapıyı işleten kuruluşu,
ı) Kablolu yayın platform işletmecisi: Üst Kuruldan kablolu yayın lisansı almış
olan medya hizmet sağlayıcı kuruluşların yayın hizmetlerini bir veya birden fazla sinyal
haline getirerek kablo ortamından şifreli ve/veya şifresiz olarak abonelerinin alacağışekilde
iletimini sağlayan kuruluşu ifade eder57.
Yönetmeliğin 5. maddesine göre; (1) Üst Kurula kablo ortamından; kablolu radyo
yayını (K-RD), televizyon yayını (K-TV) vermek üzere müracaat eden ve başvuru için
gerekli bilgi ve belgeleri sunarak bu Yönetmelikte belirtilen şartları yerine getiren medya
hizmet sağlayıcı kuruluşlara Üst Kurulca kablolu yayın lisansı verilir. Aynı medya hizmet
sağlayıcı şirket ancak bir radyo, bir televizyon ve bir isteğe bağlı yayın hizmeti sunabilir
ve bu hizmetler için ayrı ayrı yayın lisansı almak zorundadır58.
Kablolu yayınlar yönetmeliği 4. maddesine göre; “Kablo ortamından yapılan
yayınlarda kablolu yayın lisansı süresi yayın lisans belgesinin düzenlendiği tarihten
itibaren 10 yıldır. Lisans süresinin başlama tarihi uydu lisans belgesinin düzenlendiği
tarihtir.” Uygulamada RTÜK kararıyla; “Kablo ortamında doğrudan kamuya yönelik
radyo-TV yayını yapmak isteyen, Yönetmeliğin 7’nci maddesinde belirtilen bilgi ve
belgeleri üst kurula ibraz eden, yapılan denetimlerde kablo ortamında radyo-TV yayını
yapabilecek teknik alt yapıya sahip olduğu tespit edilen ve kablolu yayın lisansı ücreti
birinci taksidini RTÜK hesabına yatıran kuruluşa – KABLOLU YAYIN LİSANS
BELGESİ” verilmektedir.
2. Uydu ve Kablo Lisans İptaline İlişkin Düzenleme
göre;
Uydu Yayın Yönetmeliği’nin ve Kablolu Yayın Yönetmeliği’nin 10. maddesine
(1) Yayın lisansı verilmesi için Kanunda aranan şartlardan birinin kaybedilmesi
halinde, ilgili medya hizmet sağlayıcı kuruluşa gerekli şartları yerine getirmesi için otuz
günlük süre verilir. Verilen süreye rağmen istenen şartları yerine getirmeyen kuruluşun
yayınlarıüç ay süreyle durdurulur. Bu süre zarfında şartın yerine getirilmemesi halinde
ise, ilgili kuruluşun uydu yayın lisansı iptal edilir.
(2) Uydu (Kablolu) yayın lisansının verilmesi için gerekli şartlara uygunluğunu hile
ile elde ettiği tespit edilen kuruluşun uydu yayın lisansı iptal edilir.
(3) Mücbir sebeplerle veya Üst Kurulca kabul edilecek nedenlerle geçerli (kablolu)
yayın hizmetini yerine getiremeyen kuruluşların talepleri halinde uydu (kablolu) yayın
lisansı iptal edilir.
(4) Uydu (kablolu) yayın lisansı olmadan veya iptal edilmesine rağmen yayınlarına
devam eden kuruluşlar hakkında, Kanunun 33 üncü maddesi hükmü uygulanır.
(5) Uydu (kablolu) yayın lisansı olmasına rağmen, lisans tipi dışında yayın yapan
ve izinsiz karasal verici tesis eden medya hizmet sağlayıcılar Üst Kurulca uyarılır, yapılan
uyarıya rağmen izinsiz yayına devam edenler hakkında, Kanunun 33 üncü maddesi
57 Türkiye’de kamu ve özel radyo ve televizyon kuruluşları yayınlarını kablo üzerinden veren kablolu yayın
altyapı ve platform işletmesi Türksat A.Ş. devlete aittir ve tekel durumundadır. Şirket hem alt yapı hem de yayın
hizmeti vermekte dolayısıyla kablo üzerinden yayın yapacak koşulları da belirlemektedir.
58 RTÜK İzin ve Tahsisler Dairesi Başkanlığı verilerine göre ülkemizde kablodan TV yayın lisansı olan kuruluş
sayısı 129, kablodan radyo yayın lisansı olan kuruluş sayısı 1’dir.
Sayı 37 /Güz 2013
292
Abdülvahap Darendeli
hükmü uygulanır.
B. İSTEĞE BAĞLI YAYINCILIK LİSANSIREJİMİ
6112 sayılı Kanun’da isteğe bağlı yayın hizmeti 3/h’de şu şekilde tanımlanmaktadır:
İsteğe bağlı yayın hizmeti: Programların kullanıcının seçtiği bir zamanda ve münferit
isteği üzerine medya hizmet sağlayıcı tarafından düzenlenmiş bir program kataloğuna
bağlı olarak izlendiği veya dinlendiği yayın hizmetini ifade eder59.
Kablolu Yayın ve Uydu Yönetmeliği’nin 4/g maddelerinde;
g) İsteğe bağlı yayın hizmeti: Programların kullanıcının seçtiği bir zamanda ve/
veya münferit isteği üzerine medya hizmet sağlayıcı tarafından düzenlenmiş bir program
kataloğuna bağlı olarak izlendiği veya dinlendiği yayın hizmetini ifade eder, şeklinde,
Medya Hizmet Sağlayıcı Kuruluşlar İle Platform Ve Altyapı İşletmecilerinin
Uymaları Gereken İdari ve Mali Şartlar Hakkında Yönetmeliğinin 3/c maddesinde ise
aynı tanımı tekrarlamaktadır.
Ayrıca bir düzenlemeye konu olmayan isteğe bağlı yayıncılık lisansları ile ilgili
hükümler Uydu ve Kablolu Yayın Yönetmelikleri madde 5’de; (ayrı ayrı)
- isteğe bağlı yayın hizmeti verecek kuruluşlara U-İBYH yayın lisansı verilir60,
- isteğe bağlı yayın hizmeti (K-İBYH) vermek üzere müraccat eden kuruluşlara
kablolu yayın lisansı verilir hükmü yer almaktadır61.
C. Karasal Yayın Lisansı Rejimi62
6112 sayılı Kanun Karasal yayın lisansı rejiminde uydu ve kablo lisans rejiminden
farklı olarak özel (ticari) medya hizmet sağlayıcıları için sıralama ihalesi yoluyla
verilmesini tercih etmiş, ayrıca sıralama ihalesine ön koşul olarak karasal frekans
planlarının yapılıp bitirilmiş olması süreçlerini öngörmüş bulunmaktadır.
Kanunda öngörülen söz konusu süreçler sırasıyla;
1. Frekansplanlaması Süreci
Kelime anlamı olarak frekans planlaması, aynı frekansı kullanan vericilerin birbirine
en az ne kadar uzaklıkta olması gerektiğini, bunların hangi özelliklerle (verici yeri, gücü,
frekansı, anten yüksekliği, vb.) yayın yapması gerektiğini belirleme işlemine denir.63.
2008 yılında yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme kanunu ile karasal
59 İsteğe bağlı yayıncılıkla ilgili müstakil bir Yönetmelik bulunmamakta ilgili düzenlemeler kablo ve uydu ve
diğer Yönetmeliklerde yer almaktadır.
60 RTÜK İzin ve Tahsisler Dairesi Başkanlığı verilerine göre; ülkemizde halen uydudan TV yayın lisansı olan
kuruluş sayısı 255, uydudan radyo yayın lisansı olan kuruluş sayısı 83’tür.
61 RTÜK İzin ve Tahsisler Dairesi Başkanlığı’nın 2013 yılı verilerine göre isteğe bağlı yayın lisansı olan
kuruluşlar; D-Smart A.Ş., TTNT A.Ş., DIGITÜRK A.Ş. isimli medya kuruluşlarıdır.
62 6112 sayılı Karasal Yayın Lisans Rejimi Sayısal Karasal Yayınlar için öngörmekte, sayısal yayıncılık ise;
Sayısal kodlama ve modülasyon tekniği kullanılarak kablo, uydu, karasal ve benzeri ortamlardan yapılan yayın
hizmeti olarak ifade edilmektedir.
63 Bilgi Teknolojileri Kurumu Sektörel Araştırma ve Strateji Geliştirme Dairesi Raporu, s. 28, 29.
293 İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Görsel-İşitsel Medya Özgürlüğü Uluslar Arası Düzenlemeleri
ortamdan yapılan radyo ve televizyon yayınları için frekans planlama yetkisi Bilgi
Teknolojileri ve İletişim Kurumu’ndan alınarak, Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna
verilmiştir. 03.03.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların
Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un26/1. maddesinde;
“(1) Üst Kurul, millî frekans planında karasal radyo ve televizyon yayınları için
5/11/2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 36 ncı maddesine
göre Üst Kurula tahsis edilen frekans bantları çerçevesinde televizyon kanal ve radyo
frekans planlamalarını yapar veya yaptırır. Frekans planlarında ulusal, bölgesel ve yerel
karasal yayın ağlarının sayıları ve türleri ile sayısal yayınlar için multipleks sayıları
belirlenir.” hükmü,
09.11.2012 tarih ve 28462 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Karasal Yayın ve Sıralama İhalesi Usul ve Esasları
Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak RTÜK’nca 6112 sayılı Kanunla Üst
Kurula verilen medya hizmet sağlayıcı (yayıncı) kuruluşlara yayın lisansı verme ve sınırlı
bir doğal kaynak olan frekans spektrumunu planlama ve tahsis etme yetkisi çerçevesinde
ve Kanunla belirtilen takvime uygun “Karasal Sayısal Televizyon Ulusal Frekans Planı”
tamamlanmış ve Üst kurulun Web sayfasında yayımlanmış bulunmaktadır64.
2. Sıralama İhalesi Süreci
6112 sayılı Kanun’un geçici 4’üncü maddesinin 2’nci fıkrasında;
“(2) Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç iki yıl içinde Üst Kurulca karasal
yayın lisanslarının verilmesi amacıyla sayısal televizyon multipleks kapasitesi65 sıralama
ihalesi yapılır.” hükmü yer almaktadır. Yine aynı maddenin son cümlesine göre; Radyo
yayınları için sıralama ihalesi, analog televizyon yayınlarının kapatılmasının ardından
altı ay içinde yapılır. Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu da kendisine yapılan tahsisler
çerçevesinde ve Üst Kurulca verilen süre içinde karasal radyo ve televizyon yayınlarını
eski kullandığı kanal ve frekanslardan tahsis edilen kanal, multipleks kapasitesi ve
frekanslara taşır.
6112 sayılı Kanun Madde 26/4’deki düzenlemeye göre;
“(4) Sıralama ihalesine, radyo ve televizyon yayın şirketi olarak kurulan, radyo
ve televizyon yayıncılık alanında en az bir yıl faaliyette bulunan, ihale şartnamesinde
belirtilen ön şartları yerine getiren ve Üst Kuruldan ihaleye girmek için yeterlilik belgesi
alan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar katılabilir.”
09.11.2012 tarih ve 28462 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe gören
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Karasal Yayın ve Sıralama İhalesi Usul ve Esasları
Hakkında Yönetmeliğin 6. maddesinde;
“(1) Yayın lisans tipi, türü, tekniği ve sayıları, Üst Kurul tarafından onaylanan
frekans planları esas alınarak Üst Kurulca belirlenir ve Resmi gazete ile Üst Kurulun
64 Bkz. http://http://www.rtuk.org.tr.
65 Multipleks kapasitesi 6112 sayılı Kanunun 3. maddesinin (o) bendinde; “o)Multipleks kapasitesi: VHF, UHF
veya FM radyo frekans bantlarında, karasal televizyon veya radyo yayınları için kullanılan multipleksin içinden bir
sayısal yayının iletimi için ayrılan kapasiteyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmaktadır.
Sayı 37 /Güz 2013
294
Abdülvahap Darendeli
internet sitesinde ilan edilir. Hangi temalarda yayın lisansı verileceği de ilanda belirtilir.
(2) İlan ile birlikte asgari otuz gün süre belirlenerek yayın lisans başvurularının yapılması
istenir.”;
11. maddesinde; “(1) Sıralama ihalesi, asgari yayın lisans ücretleri üzerinden her
lisans tipi, türü ve tekniği için ayrı ayrı teklif almak suretiyle yapılır. (2) Bir medya
hizmet sağlayıcı kuruluş televizyon yayını için bir lisans, radyo yayınları için bir lisans
olmak üzere karasal ortamdan en fazla iki yayın lisansına sahip olabilir. Sıralama ihalesi
şartnamesi bu esasa göre hazırlanır.
12. maddesinde, “(1) Sıralama ihalesine, radyo ve televizyon yayın şirketi olarak
kurulan, radyo ve televizyon yayıncılık alanında en az bir yıl faaliyette bulunan ihale
şartnamesinde belirtilen ön şartları yerine getiren ve Üst Kuruldan ihaleye girmek için
yeterlilik belgesi alan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar katılabilir.” kuralları getirilmiştir.
3. Tahsis ve Karasal-Sayısal Yayın Lisansı Verilmesi Süreci
6112 sayılı Kanun Madde 26/5;
“(5) Karasal radyo yayınları için frekans planları esas alınarak yapılacak sıralama
ihalesi sonucuna göre medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara radyo frekansı veya multipleks
kapasitesi tahsis edilir. Sayısal televizyon frekans planı esas alınarak yapılacak sıralama
ihalesi sonucuna göre medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara multipleks kapasitesi tahsis
edilir. Yapılan tahsiste sunulacak yayın hizmetinin kapsama alanı, yayın türü ve kapasitenin
yer alacağı multipleks belirtilir. Karasal yayın lisansı alan kuruluşlar en geç iki yıl içinde
kendilerine tahsis edilen kanal, multipleks kapasitesi veya frekansların tümünden yayına
geçmek zorundadır.” hükmünü içermektedir.
RTÜK Karasal Yayın ve Sıralama İhalesi Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliği’n
11’nci maddesinin 3. fıkrasında ise; “(3) Yapılacak sıralama ihalesi sonucuna göre karasal
yayın lisansı alacak olan kuruluşlara radyo frekansı ve/veya multipleks kapasitesi tahsisi
yapılır. Yapılan sıralama ihalesi sonucunda, ihaleye katılan ve teklif veren kuruluşlar
verdikleri en son teklif miktarı esas alınarak sıralanır ve kuruluşa yer aldığı bu sıraya
göre;
a) Televizyon yayın lisansı için başvuru yaptığı lisans tipi, türü ve tekniğine göre
her bir verici yerindeki multipleks kapasitesini,
b) Radyo yayın lisansı için başvuru yaptığı lisans tipi, türü ve tekniğine göre yayın
yapabileceği her bir verici yerindeki yayın frekansını,
c) İhale sonucu oluşacak sıralamaya göre, kuruluş yayınlarının set üstü kutu veya
tümleşik alıcı cihazlarındaki sıralama numarasını, seçme önceliği verilir.
Sayısal yayıncılık, sperkturumun daha verimli kullanılması “sayısal pay”
(DigitalDividen) olarak isimlendirilen belirli bir miktar frekans kapasitesinin boşa çıkması
ve yeni servisler için kullanılabilmesi anlamına gelmektedir. ITU tarafından oluşturulan
sayısal TV Avrupa’da yayın standardı (DUB) karasal vericilerden (DVB-T) uydu için
(DVB-S) kablo için (DVB-C) olarak uygulanmaktadır66.
66 YİĞİT, Yasin; “Sayısal Karasal Televizyon Yayıncılığının Planlanmasına İlişkin Kriterler”, RTÜK Uzmanlık
295 İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Görsel-İşitsel Medya Özgürlüğü Uluslar Arası Düzenlemeleri
4. Karasal Yayın Lisans İptaline İlişkin Düzenleme
Karasal Yayın ve Sıralama İhale Yönetmeliği’nin 31. maddesine göre;
(1) Yayın lisansı verilmesi için Kanunda ve bu Yönetmelikte aranan şartlardan
birinin kaybedilmesi halinde, ilgili medya hizmet sağlayıcı kuruluşa gerekli şartları
yerine getirmesi için otuz günlük süre verilir. Verilen süreye rağmen istenen şartları yerine
getirmeyen kuruluşun yayınları üç ay süreyle durdurulur. Bu süre zarfında şartın yerine
getirilmemesi halinde ise, ilgili kuruluşun karasal yayın lisansı iptal edilir.
(2) Yayın lisansının verilmesi için gerekli şartlara uygunluğunu hile ile elde ettiği
tespit edilen kuruluşun yayın lisansı iptal edilir.
(3) Mücbir sebeplerle veya Üst Kurulca kabul edilecek nedenlerle yayın hizmetini
yerine getiremeyen kuruluşların talepleri halinde yayın lisansı iptal edilir. Bu durumda
kalan süreye ilişkin yayın lisans ücreti iade edilir.
(4) Karasal yayın lisansı olmadan veya iptal edilmesine rağmen yayınlarına devam
eden kuruluşlar hakkında, Kanunun 33 üncü maddesi hükmü uygulanır67.
E. Kalıcı Lisans Rejimi Ortak Düzenlemeleri
1. Yayın Lisansı Türleri ve Süresine İlişkin Hükümler
Yayın lisansı türleri, süresi ve devir
Tezi, Ankara 2012, s. 5.
67
Mülga 3984 sayılı Kanunda yer alan benzer düzenlemeler nedeniyle lisans iptaline ilişkin idare
mahkemesi kararında;
“Dava dosyasının incelenmesinden; "RADYO DAMLA" isimli yerel radyonun sahibi olan davacı şirketin (eski
ünvanı: Gökçebey Mesut FM Radyo TV) hissedarlarından Serdar AYDOGAN'ın vefatı üzerine, davalı idarece
yeni ortaklık yapısıyla ilgili belgelerin 15 gün içinde Üst Kurula gönderilmesinin istenildiği, davacı kuruluş
tarafından gönderilen cevabi yazıda; hisse devrine konu Serdar AYDOGAN'ın mirasçılarının mirası reddettiği ve
radyoyla ilgili tedbir kararı bulunduğu belirtilerek süre uzatımı talebinde bulunulduğu, Kurulumun söz konusu
yazısı ekinde yer alan belgelerden, Serdar AYDOGAN mirasçılarının mirası reddinin, Karadeniz Ereğli Sulh
Hukuk Mahkemesinin 10.08.2006 gün ve E:2006/328, K:2006/422 sayılı kararıyla tesciline karar verildiği tespit
edilmiş olup, karar tarihinden bu yana Serdar AYDOGAN'ın hisse devrinin yapılmadığı, yayıncı kuruluşun diğer
hissedarlarının 4 kişiden oluştuğu, bu haliyle T.T.K.'nun ' Anonim Şirket en az 5 pay sahibinden oluşur" hükmünün
ihlâl edildiği; sayısal eksikliğin verilen süreye rağmen giderilmediği, daha sonra davacı kuruluşun, 13/08/2009
tarih ve 20838 RTÜK Evrak No'lu yazısı ile Yönetim Kumlu Başkanı İbrahim TEKİNEŞ ve üyeleri Yüksel
KIRDAR ve Ufuk KARTAL'ın yer aldığı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesini, İbrahim TEKİNEŞ'in imza yetkisine
ilişkin imza sirkülerini, gelir tablolarını ve 2009 yılına ait Reklâm Gelirleri Üst Kurulu Beyannamesini Üst Kurula
gönderdiği, bunun üzerine davacıdan 27/08/2009 tarih ve 11079 sayılı yazı ile hisse devrine ilişkin eksikliklerin
giderilmesinin tekrar istenildiği, davacı kuruluşun Ust Kurula gönderdiği 08/06/2010 tarih ve 13340 sayılı cevabi
yazısında; "Gökçebey Mesut FM Radyo ve Televizyon Yay. A.Ş. unvan ve "Radyo Damla" logosuyla yayın
yapan şirketin el değiştirdiği; yeni yönetim kurulunun Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde şirket organları
oluşmadığından dolayı seçilemediği, Şirketin yeni yönetim kurulunun kayyum atanması ile birlikte oluşacağı ve
Üst Kurula derhal bildirileceği" belirtildiği, ancak davacı yayın kuruluşunca 2007 yılından beri süre gelen hisse
devri ile ilgili eksikliğin verilen sürelere rağmen giderilmediği anlaşılmaktadır.
Mahkememizin 18/07/2012 tarihli ara kararıyla, davacından; "RADYO DAMLA" adlı yerel radyonun yayın lisans
ve izninin iptali sonrası işlemin tesisine esas olan evrak eksikliklerinin giderilip giderilmediğinin, eğer giderildi
ise yeniden yayın lisans ve izin başvurusu yapılıp yapılmadığının sorulduğu, gelen cevabi yazıdan, bu eksikliğin
halen giderilmediği görülmektedir.
Bu durumda, verilen sürelere rağmen ilgili mevzuatta öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmeyen davacı şirkete
ait yerel radyonun yaym lisans ve izninin iptali yolundaki dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık
bulunmamaktadır” denilmektedir. Ankara 16. İdare Mahkemesi’nin 31.10.2012 tarih, 2011/775 E., 2012/1790 K.
sayılı kararı.
Sayı 37 /Güz 2013
296
Abdülvahap Darendeli
MADDE 27 – (1) Medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar, kablo, uydu, karasal ve
benzeri ortamlardan yayın yapabilmeleri için her bir yayın tekniği ve ortamına ilişkin
Üst Kuruldan ayrı ayrı lisans almak zorundadır. Lisansın hangi yayın tekniği ve ortamına
ilişkin verildiği lisans belgesinde açıkça belirtilir. Farklı yayın teknikleri ve ortamlarından
aynı anda yayın yapmak isteyen kuruluşlar, her yayın tekniği ve ortamı için ayrı lisans
almak ve eş zamanlı yayın yapmak zorundadır.
2. Yayın İletim Yetkisine İlişkin Hükümler
6112 sayılı Kanun’un 3. maddesine göre;
Yayın iletim yetkisi:Multipleks, platform ve altyapı işletmecisi kuruluşlar ile verici
tesis ve işletim şirketine radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerini iletebilmeleri
için Üst Kurulca verilen yetkilendirme belgesini,
Altyapı işletmecisi: Yayın hizmeti iletim altyapısını işleten kuruluşu,
Verici tesis ve işletim şirketi: Karasal ortamdan yayın yapmak üzere lisans alan
medya hizmet sağlayıcılarının yayınlarının karasal verici istasyonlarından iletimini
sağlamak için gerekli tesisleri kuran ve işleten kuruluşu,
Platform işletmecisi: Çok sayıda yayın hizmetini bir veya birden fazla sinyal hâline
getirerek uydu, kablo ve benzeri ortamlardan şifreli ve/veya şifresiz olarak izleyicinin
doğrudan alacağı şekilde iletimini sağlayan kuruluşu,
6112 sayılı Kanunun 28. maddesine göre; multipleks işletmecileri
MADDE 28 –(3) Multipleks işletmecileri, Üst Kurulca durdurulmasına karar verilen
yayınların iletimini Üst Kurul kararının tebliğini takiben derhal durdurmak zorundadır.
Yapılan tebliğe rağmen bu yayınları iletmeye devam eden multipleks işletmecilerinin
yayın iletim yetkisi, Üst Kurul tarafından iptal edilir ve bu durum Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumuna bildirilir.
6112 sayılı Kanunun 29. maddesine göre; platform işletmecileri ve yayın hizmeti
iletimi yapan altyapı işletmecileri
MADDE 29 – (3) Platform ve altyapı işletmecileri, Üst Kuruldan yayın lisansı
almayan veya yayın lisansı iptal edilen medya hizmet sağlayıcılar ile Türkiye
Cumhuriyetinin taraf olduğu uluslararası andlaşmalar ve bu Kanun hükümlerine aykırı
yayın yaptığı Üst Kurulca tespit edilen bir başka ülkenin yargı yetkisi altındaki medya
hizmet sağlayıcılarının yayın hizmetlerinin iletimini, Üst Kurul kararının tebliğini
müteakiben durdurur. Tebliğe rağmen yayın hizmetlerinin iletimini durdurmayan
işletmecinin yayın iletim yetkisi iptal edilir ve bu durum Bilgi Teknolojileri ve İletişim
Kurumuna bildirilir.
Ayrıca madde 29 doğrultusunda Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nca çıkarılan
Yurtdışı Kaynaklı Radyo TV yayınlarıYönergesi’nin 4. maddesi;
“(1) 6112 sayılı Kanunun 2‘nci maddesinin kademeli uygulanması sonucunda,
Türkiye Cumhuriyetinin yargı yetkisinde olduğu belirlenen ve Türkiye Cumhuriyetine
297 İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Görsel-İşitsel Medya Özgürlüğü Uluslar Arası Düzenlemeleri
ait uydulardan ve/veya kablo ortamından kapasite kullanarak Türkiye’ye yönelik yayın
yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşların; 6112 sayılı Kanun ve ilgili yönetmeliklerde
yer alan şartları yerine getirerek Radyo ve Televizyon Üst Kurulundan yayın lisansı
almaları, Üst Kurul mevzuatında öngörülen diğer yükümlülükleri yerine getirmeleri ve
ticari iletişim gelirlerinden Üst Kurul payını ödemeleri gerekir.
(3) Başka bir ülkenin yargı yetkisi altındaki medya hizmet sağlayıcı kuruluş
tarafından yayınlanan radyo, televizyon veya isteğe bağlı yayınların alınarak ve ticari
iletişim yayınları da dahil ilave program koymak suretiyle yayın içeriğini değiştirerek
Türkiye Cumhuriyetine ait uydulardan ve/veya kablo ortamından tekrar yayınlamak için
yayını yapacak kuruluşun, medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara ilişkin olarak 6112 sayılı
Kanun ve ilgili yönetmeliklerde yer alan şartları yerine getirerek Radyo ve Televizyon Üst
Kurulundan yayın lisansı alması, Üst Kurul mevzuatında öngörülen diğer yükümlülükleri
yerine getirmesi ve ticari iletişim gelirlerinden Üst Kurul payını ödemesi gerekir.”
hükmünü getirmektedir.
“MUSİC TÜRK” ekranlarında yayınlanan mesajların hemen hemen tamamının
Türkiye’den gönderildiği, il adları verilmesinden açıkça anlaşılmaktadır. Medya Hizmet
Sağlayıcının yayın dilinin Türkçe olması, reklâmı yapılan FORMAN, NİCDIR ve TRİM
FAST adlı ürünlerin siparişi için verilen telefon numarasının Türkiye merkezli olması ve
mesajların genel olarak Türkiye’den gönderilmesinin MUSİC TÜRK yayın kuruluşunun
yayınlarının Türkiye’ye yönelik olduğunu açıkça gösterdiği anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, Radyo ve Televizyon Üst Kurulundan alınmış yayın lisansı bulunmayan,
MUSİC TÜRK logosuyla yayın yapmakta olan Kuruluş’un, 6112 sayılı Kanun’un 29
uncu maddesinin üçüncü fıkrası hükmü gereği TÜRKSAT’taki iletiminin durdurulmasına
ve iletimine devam etmesi halinde ilgili alt yapı işletmecisi hakkında 6112 sayılı Kanuna
göre işlem yapılmasınakarar verildi”68denilmektedir.
Aynı doğrultuda 21.02.2012 tarihli Üst Kurul toplantısında “RİBAT RADYO”,
SAMANYOLU HABER”, “PARK FM”, “SEMERKAND”, “RADYO SEYMEN”
isimli kanallar için de aynı gerekçe ile 29/3’e göre işlem yapılarak yayın iletiminin
durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. 69
RTÜK sözkonusu kararlar doğrultusunda Ofcom veya diğer üst kurullardan lisanslı
ancak RTÜK lisansı bulunmayan 14 yayın kuruluşuRTÜK yayıncı siciline işlenerek
lisanslı hale gelmiştir70.
3. Yayın Lisansı Sahibi Kuruluşlar Hisse Ve Şirket Devrine İlişkin Hükümler
Hisse, şirket devri ve birleşme
MADDE 20 – (1) Yayın lisansı verilen bir anonim şirketin hisse devirleri, devir
tarihinden itibaren otuz gün içinde, ortakların ad ve soyadları ile hisselerin devri sonucunda
oluşan ortaklık yapısı ve oy payları hakkındaki bilgilerle birlikte Üst Kurula bildirilir.
68 Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun 26.09.2012 tarih ve 53 nolu toplantısında alınan 36 nolu karar.
69 Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun 21.02.2013 tarih ve 12 nolu toplantısında alınan 0207 nolu karar.
70 RTÜK İzin ve Tahsisler Dairesi Başkanlığı’nın verilerine göre sözkonusu 14 kuruluş: A9TV, G.Antep Olay
TV, Hayat TV, MMCTÜRK, Akıllı TV, IMC TV, Kanal 34, Kanal 99, One Damla TV, Sebil TV, Denge TV, TVT,
Yurdum TV, Bahar TV’dir.
Sayı 37 /Güz 2013
298
Abdülvahap Darendeli
(2) Şirket devir veya birleşme işlemlerinden önce Üst Kuruldan gerekli bilgi ve
belgelerle izin alınması ve devir veya birleşme işleminin gerçekleşmesinden sonra otuz
gün içinde Üst Kurula bildirimi zorunludur.
(3) Hisse devri, şirket devri ve birleşme işlemleri sonucunda oluşacak şirket
yapısında bu Kanunda öngörülen hususlara aykırılık bulunması hâlinde, Üst Kurulun
doksan günü geçmemek üzere vereceği süre içinde bu aykırılığın giderilmesi zorunludur.
Aksi hâlde ilgili medya hizmet sağlayıcı kuruluşların yayın lisansı iptal edilir.
(4) Birleşme, devralma ve nama yazılı olan hisselerin devirlerinde 19 uncu madde
hükümleri, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri ile 7/12/1994
tarihli ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun hükümleri saklıdır.
4. Hükümler
Yayın Lisans Sahibi Kuruluşların Logo ve Çağrı İşaretlerine İlişkin
Logo ve çağrı işareti
MADDE 21 – (1) İlgili mevzuata uyulması ve kamu düzeni ve genel ahlaka aykırı
olmamak şartıyla, her türlü ad ve bu adı tasvir eden blok grafikler logo olarak; sesli
duyurular ise çağrı işareti olarak kullanılabilir. Logo ve çağrı işaretlerinin Üst Kurul
nezdinde tescili zorunludur. Medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar, logo ve çağrı işaretlerini
Üst Kurul izni ile değiştirebilirler.
5. Genel Ve Tematik İçerikli Yayın Lisanslarına İlişkin Hükümler
6112 sayılı Kanunun 3. maddesine göre;
y) Tematik yayın: Günlük yayın süresinin en az yüzde yetmişini haber, belgesel,
eğitim, ekonomi, kültür, tarih, spor, müzik, sinema, dizi film, pazarlama veya benzeri
konularda olmak üzere sadece belli bir türe veya genel izleyici kitlesi dışında belli bir
izleyici kesimini hedef alan programlara ayıran yayını ifade eder.
6112 sayılı Kanunun 14. maddesine göre;
“(1) Yayın hizmetlerinde, genel veya tematik içerikli yayın yapılabilir. Medya
hizmet sağlayıcı kuruluşlar yayın lisansı başvurusu sırasında yayınlarının türünü Üst
Kurula yazılı olarak bildirir. Üst Kurul tarafından bu kuruluşlara verilecek yayın lisans
belgesinde yayının türü açıkça belirtilir.
(2) Yayın hizmetlerinin Üst Kurula bildirilen türde ve seçilen dilde yapılması
zorunludur. Yayın türü talep üzerine Üst Kurulun izniyle değiştirilebilir.
6. Lisans İptali Ve Yaptırımlarına İlişkin Hükümler
6112 sayılı Kanun’un 32. Maddesinin 6 ve 7. fıkralarında;
(6) Yayın lisansı verilmesi için bu Kanunda aranan şartlardan birinin kaybedilmesi
halinde, ilgili medya hizmet sağlayıcı kuruluşa bu şartı yerine getirmesi için otuz
günlük süre verilir. Verilen süreye rağmen şartı yerine getirmeyen kuruluşun yayınları
299 İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Görsel-İşitsel Medya Özgürlüğü Uluslar Arası Düzenlemeleri
üç ay süreyle durdurulur. Bu süre zarfında şartın yerine getirilmemesi halinde ise, ilgili
kuruluşun yayın lisansı iptal edilerek kanal ve frekans kullanımına son verilir.
(7) Yayın lisansının verilmesi için gerekli şartlara uygunluğunu hile ile elde ettiği
tespit edilen kuruluşun yayın lisansı iptal edilir. Yayın lisansı iptal edilmiş olan kuruluştan
alınmış olan yayın lisans bedeli ile kanal ve frekans yıllık kullanım bedeli iade edilmez.
düzenlemesi yer almaktadır.
7. Lisanssız Ve İzinsiz Yayınlara İlişkin Düzenleme
6112 sayılı Kanunun 33. maddesine göre;
(1) Üst Kuruldan yayın lisansı almadan veya yayınları Üst Kurul tarafından geçici
olarak durdurulmasına ya da yayın lisansı iptal edilmesine rağmen yayın yapan gerçek
kişiler ile tüzel kişilerin yönetim kurulu üyeleri ve genel müdürü, bir yıldan iki yıla
kadar hapis ve bin günden beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Tüzel
kişiler hakkında ayrıca 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 60 ıncı maddesindeki güvenlik
tedbirleri uygulanır. İzinsiz olarak faaliyetine devam eden yayın cihaz ve tesisleri Üst
Kurulca mühürlenerek kapatılır.
(2) Yayın lisansı olmasına rağmen lisans tipi dışında yayın yapan ve izinsiz verici
tesis eden medya hizmet sağlayıcılar Üst Kurulca uyarılır, yapılan uyarıya rağmen izinsiz
yayına devam edenler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanır.
II. Karasal Yayın Lisans Geçici Rejimi
A.Geçici Rejime İlişkin Düzenlemeler
Kanunun Geçici 4Ve Mülga 3984/6
Geçici Madde - 4 (1)
“Üst Kurulca sıralama ihalesi yapılıp, karasal yayın lisansları verilene kadar
geçecek süre içerisinde, sadece 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları
Hakkında Kanunun geçici 6 ncı maddesi uyarınca karasal ortamda yayında olan radyo ve
televizyon kuruluşları, Üst Kurulca yayın yapmalarına müsaade edilmiş olan yerleşim
yerleri ile sınırlı olmak kaydıyla, yayınlarına devam ederler71.
3984 sayılı Kanunun geçici 6. maddesinde ise;
“Üst Kurul, kendi oluşumu ile yayın izni ve lisansı vermeye başlayacağı tarihe
kadar geçecek süre zarfındaki radyo ve televizyon yayınları rejimini ayrıca ve öncelikle
düzenler.
Bu süre zarfında kullanılmakta olan kanal ve frekanslar,kullananlar için herhangi
bir suretle müktesep hak teşkil etmezler.
6112 sayılı Kanun geçici 4. Maddesindeki düzenlemede yer alan sıralama ihalesi
71 RTÜK İzin ve Tahsisler Dairesi Başkanlığı’nın verilerine göre ülkemizde halen ulusal TV yayıncı sayısı 22,
karasal bölgesel TV yayıncı sayısı 14, yerel TV yayıncı sayısı 184 olmak üzere toplam 220’dir. Ülkemizde halen
ulusal radyo yayıncısı sayısı ise 33, yerel radyo yayıncı sayısı 837, bölgesel radyo yayıncı sayısı 80 olmak üzere
toplam 950’dir.
Sayı 37 /Güz 2013
300
Abdülvahap Darendeli
yapılıp karasal yayın lisansları verilene kadar geçecek süreye ilişkin geçiş hükümleri ile
getirilen ve öngörülen izin sistemi, geçici izin rejimidir72.
B.
Düzenleme
Karasal Analog Yayından Karasal Sayısal Yayına Geçişe İlişkin
a)Geçici 4/2
Kanal ve frekanslarla ilgili geçiş hükümleri
Geçici Madde 4 –
(2) Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç iki yıl içinde Üst Kurulca
karasal yayın lisanslarının verilmesi amacıyla sayısal televizyon multipleks kapasitesi
sıralama ihalesi yapılır. Sıralama ihalesinde karasal sayısal televizyon multipleks
kapasitesi tahsisine hak kazanan kuruluşlardan bir bölümüne, ihaledeki sıraları ve analog
kanal kapasitesi dikkate alınarak en fazla iki yıl süreyle sayısal yayının yanı sıra analog
televizyon yayını yapmalarına da imkân tanınır. Tahsisi müteakip en geç iki yıllık süre
sonunda analog karasal televizyon yayınları ülke genelinde tümüyle sonlandırılır ve
analog karasal televizyon yayınları durdurulur73.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Karasal Yayın ve Sıralama İhalesi Usul ve Esasları
Hakkında Yönetmelik’te;
Sayısal yayına geçiş dönemi
Geçici Madde 1 – (1) Karasal sayısal yayına geçiş uygulama takvimi Üst Kurulca
hazırlanır.
(2) Geçiş döneminde analog televizyon yayınlarına devam edecek kanal sayısını
belirlemek üzere Üst Kurulca geçiş dönemi analog televizyon uygulama planı hazırlanır.
Sıralama ihalesi sonucuna göre bu Planda öngörülen analog televizyon kanal sayısı kadar
yayıncıya, analog yayınlarına devam etmesine izin verilir.
(3) Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun mevcut analog yayınlarından ne
kadarının geçiş döneminde her bir verici istasyonunda yayın yapabileceğine, istasyon
yerlerindeki analog kanal sayısı dikkate alınarak, ihale öncesinde Üst Kurulca karar
verilir ve Türkiye Radyo-Televizyon Kurumuna bildirilir.
72 3984 sayılı Kanuna göre ayrıca ve öncelikle düzenlenen hüküm doğrultusunda çıkarılan Yönetmelik
düzenlemesi ise daha sonra Danıştayca iptal edilmiştir. Bu Yönetmeliğin ek 11. maddesinin (1), (2), (3), (4) ve
(5) no’lu bentleri ile Ek 13. maddesinin (3) nolu bendinin iptali ve yürütülmesinin durdurulması istemiyle açılan
davada, Danıştay 10. Dairesinin 22.10.2004 tarih ve E:2004/7923 sayılı kararı ile;3984 sayılı Yasa’nın geçici 5.
ve 6. Maddesinde öngörülen televizyon yayıncılığına başlamış olanların yeni hukuki duruma intibakını sağlama
ve yayın izni ve lisansı vermeye başlanılacak tarihe kadar geçecek süre içindeki radyo ve televizyon yayınlarını
düzenleme amacını aşar nitelikte olduğu, bazı yayıncı kuruluşlara ayrıcalık ve olanaklar tanınmasını öngörerek yeni
fiili durumlar yaratırken, bazı yayın kuruluşlarına da yapılacağı tarih belli olmayan ihaleye kadar izin vermemek
suretiyle eşitsizliklere yol açtığı gerekçesiyle Yönetmeliğin dava konusu edilen kısımlarının yürütülmesinin
durdurulmasına karar verildiği; bu karara yapılan itirazın ise İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 17.03.2005 tarih ve
İtiraz No: E:2005/116 sayılı kararı ile reddedildiği anlaşılmaktadır.
73 Bu tarih ülkemiz için RTÜK’nca 2015 olarak planlanmıştır.
301 İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Görsel-İşitsel Medya Özgürlüğü Uluslar Arası Düzenlemeleri
C. Geçici Rejime İlişkin Yaptırımlar
6112 sayılı Kanun’un geçici 4. maddesine göre;
(3) Bu madde uyarınca Üst Kurulca yayınları durdurulan kuruluşların yayınlarına
izinsiz olarak devam etmeleri durumunda bu kuruluşlar hakkında, 33 üncü maddenin
birinci fıkrası uyarınca işlem yapılır.
(4) Karasal yayın lisanslarının verilmesinin ardından mevcut verici tesisleri özel
medya hizmet sağlayıcılar tarafından kaldırılır veya tarafların mutabık kalacakları bir
bedel karşılığında verici tesis ve işletim şirketine devredilir. Verici tesis ve işletim şirketi
tarafından devralınmayan verici tesisleri Üst Kurulca yapılacak uyarının ardından üç
ay içinde kaldırılır. Verilen süre içinde kaldırılmayan ve faaliyetine devam eden verici
tesisleri Üst Kurulca mühürlenerek kapatılır.
Iıı.Yayın Lisansı İzin Rejimine İlişkin Yargı Kararları – Karar Sonuçları
A.
Kararı
Lisans Taleplerinin Hangi Sürede Sonlandırılacağına İlişkin Yargı
Üst Kurulca lisans taleplerine ilişkin olarak ne kadar sürede karar verileceği yasa
ve yönetmelikte belirlenmemiştir. Bu konuda genel usul kuralı da bulunmamaktadır.
Taleplerin açıkça reddi veya zımni reddi halinde bu konu yargıya intikal etmekte ve
yargı kararları devreye girmektedir. Bu nedenle sözkonusu yargı kararı ilk olması da göz
önünde bulundurularak aşağıya alınmıştır.
Nitekim Ankara 13. İdare Mahkemesi’ne konu olan bir davada;
Bu durumda; ön şartları yerine getirmiş müracaatçı kuruluşlara, tarafsızlık ve
hakkaniyet ölçüleri dahilinde yayın izni ve lisans vermekle görevlendirilen davalı idare
tarafından, davacı şirketin uydu radyo yayın lisans ve izni verilmesi istemiyle yaptığı
başvurunun, 3984 sayılı Kanun ve Uydu Yayını Lisans ve İzin Yönetmeliğinin 16.
maddesi dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekirken, hukuken haklı ve geçerli bir sebep
olmaksızın, uydu lisans ve izin başvurularının değerlendirilmesine ilişkin kriterleri tespit
etmek için oluşturulan komisyonun çalışmalarının devam ettiği ileri sürülerek reddine
ilişkin işlemde eşitlik ilkesine ve hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” denilmek suretiyle
dava konusu işlem iptal edilmiştir74.
B. Yayıncılık Sıralama İhalesi Sürecinin Öncelikle İhale Şartnamesinin
Hazırlanmasına İlişkin Yargı Kararı
“Dosyadaki bilgi ve belgeler bu kapsamda değerlendirildiğinde, 6112 sayılı Kanun
ve ilgili mevzuat uyarınca ihaleye sadece yeterlilik belgesini alacakların katılabileceğinin
hükme bağlandığı dikkate alındığında, önce ihaleye katılacakların belirlenerek sonra
belirlenen bu kişilere yönelik olarak ihale şartnamesinin hazırlanmasının açıklık,
güvenirlik, şeffalık ve rekabet ilkelerine dolayısıyla hukuka aykırı olduğu anlaşıldığından,
aksi yönde tesis olanan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna
varılmıştır.” denilmektedir75.
74 Ankara 13. İdare Mahkemesi’nin 16.06.2011 tarih, 2011/1189 E., 2011/1002 K. sayılı kararı.
75 Ankara 8. İdare Mahkemesi’nin 11.07.2013 tarih, 2013/495 E. sayılı YD kararı.
Sayı 37 /Güz 2013
302
Abdülvahap Darendeli
C. Dair Karar
İhaleye Katılma Hakkının Kısıtlanmasının Hukuka Aykırı Olduğuna
İhale ilanına dayanak olarak alman Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun 20.11.2012
tarih ve 2012/63 toplantı sayılı kararı ile 05.12.2012 tarih ve 2012/66 toplantı sayılı
kararlarında temaların haber, spor belgesel ve eğitim/kültür konuları ile sınırlandırıldığı,
bunun ise hem ihaleye katılacak katılımcı sayısının düşmesine (dolayısıyla rekabetin
azalmasına), hem de diğer konularda yayın yapan kişilere Kanun ve Yönetmelik tarafından
verilen ihaleye katılma hakkının hukuka aykırı şekilde davalı idarece kısıtlanmasına
sebep olduğu anlaşıldığından, dava konusu işlemin bu yönüyle de hukuka uygun olmadığı
sonucuna varılmıştır.”76denilmektedir.
D. Geçiş Dönemine Ait Düzenlemeler Sürekli ve Kalıcı Olamayacağına
İlişkin Yargı Kararı
“Yasal düzenlemeler ve hukukî durum karşısında, mevcut geçici durumun sürekli ve
kalıcı bir nitelik kazanmasının amaçlanmadığı, sıralama ihalesi yapılarak kanal ve frekans
tahsislerinin bu ihale sonucunda dağıtımı yapılmadığı sürece davalı idarenin Kanun’un
geçiş dönemi hükümlerini herkese eşit şekilde uygulama zorunluluğu bulunduğu, aksi bir
uygulamanın ihale suretiyle kanal ve frekans tahsislerinin yapılmayarak geçiş döneminin
devamına yol açacağı, fiilen yayınlarına devam eden kuruluşlarla yayın yapmak isteyen
kuruluşlar arasında eşitsizlik yaratacağı ve yapılacağı tarih belli olmayan ihale nedeniyle
yayın hakkının sınırlandırılmasına neden olacağı, bu durumda davalı idarenin yayın
kuruluşluna ulusal düzeyde yayın izni verilmesini engelleyecek hukuken geçerli ve
haklı bir nedeninin bulunmadığı gerekçesiyle, davacı şirket tarafından yerel lisans tipinin
ulusal radyo lisansı olarak değiştirilmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin
dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı idare tarafından, kendisine 3984 sayılı Kanun’un Geçici 6. Maddesi uyarınca
R3 tipi yerel radyo yayın izni verilen davacı yayın kuruluşunun, ulusal yayın lisansı
istemiyle yaptığı başvurunun reddine yönelik işlemin iptali istemiyle açılan davada, her
ne kadar İdare Mahkemesi’nce yayın izni ve lisans verme yetkisine sahip olan davalı
idarenin, davacı yayın kuruluşuna ulusal alanda radyo yayın izni verilmesini engelleyecek
hukuken geçerli ve haklı bir neden ortaya konulamadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin
iptaline karar verilmiş ise de; davacının başvurusunun davalı idare tarafından, 3984 sayılı
Kanun ve ilgili Yönetmelik uyarınca yayıncı kuruluşlarca yerine getirilmesi gereken
idarî, malî ve teknik şartlar yönünden ve Kanun’un Geçici 6. Maddesi dikkate alınarak
değerlendirilmesi gerekirken, bu değerlendirme yapılmaksızın tesis edilen dava konusu
işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi
kararında sonucu itibariyle hukukî isabetsizlik görülmemiştir.” denilmektedir77.
E. Geçiş Dönemine Ait Düzenlemeler Yeni Fiili Durumlar ve Eşitsizlikler
Yaratamayacağına İlişkin Karar
Geçiş döneminin tamamlanamaması nedeniyle çıkarılan ve Radyo ve Televizyon
kuruluşlarına Kanal ve Frekans Tahsisi Şartları ve bunlara ilişkin İhale Usulleri ile Yayın
76 Ankara 8. İdare Mahkemesi’nin 11.07.2013 tarih, 2013/495 E. sayılı YD kararı.
77 Danıştay 13. Dairesi’nin Danıştay 13. Dairesi’nin 17.04.2012 tarih, 2010/4180 E., 2012/768 K. sayılı kararı.
303 İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Görsel-İşitsel Medya Özgürlüğü Uluslar Arası Düzenlemeleri
İzni ve Yönetmeliğinin Ek 11. Maddesinin iptaline ilişkin Danıştay 13. Dairesi kararında
ise;
“Sonuç olarak, Yönetmeliğin dava konusu edilen kısımları; 3984 sayılı Yasa’nın
geçici 5. ve geçici 6. Maddesinde öngörülen yasa ve televizyon yayıncılığına başlamış
olanların yeni hukuki duruma intibakını sağlama ve yayın izni ve lisansı vermeye
başlanılacak tarihe kadar geçecek süre içindeki radyo ve televizyon yayınları rejimini
düzenleme amacını aşar nitelikte olup, bazı yayıncı kuruluşlara ayrıcalık ve olanaklar
tanınmasını öngörerek yeni fiili durumlar yaratırken, bazı yayın kuruluşlarına da yapılacağı
tarih belli olmayan ihaleye kadar izin vermemek suretiyle eşitsizliklere yol açmaktadır.
Bu nedenle sözkonusu Yönetmeliğin iptaline” karar verildiği anlaşılmaktadır78.
G. Frekans Tahsisi Yapılmadan, Böyle Bir Tahsise Riayetsizlikten
Cezalandırma ve Tedbir İstenilemiyeceğine İlişkin Adli Yargı Kararları
İzinsiz yayınlar ve buna ilişkin durdurma kararları sonucu 6112 sayılı Kanunun
33/1-2 gereğince yapılan suç duyuruları nedeniyle C. Savcılığınca Yasa maddesi ile
korunmaya çalışılan alan ile, kamu otoritesince frekans tahsisi yapılmasına rağmen
bunu kullanmayan ile frekans dışı yayın yapan kuruluşlara ait bir yaptırım getirdiğinin
anlaşılması, somut olayda böyle bir tahsisin yapılamamasına rağmen riayetsizlikten
cezalandırma ve tedbir istenilmesi, suçun yasal unsurlarının oluşumuna engel olduğu
gerekçesiyle “Kovuşturmaya Yer Olmadığına Karar” verildiği görülmektedir79.
Sözkonusu suç duyuruları üzerine Ceza Mahkemelerince “Herhangi bir Kanun
hükmünde yayınlarına ara veren şirketlerin başvuruların hükümsüz kalacağına dair bir
hüküm bulunmadığından, X radyo kuruluşunun 1995 yılı müracaatı halen geçerlidir. X
radyo kuruluşunun izni iptal edilmemiştir veya iptal edilmiş sayılamaz” gerekçesiyle
beraat kararı verilmektedir80.
Sonuç
6112 Sayılı Kanun Yayın İzni ve Lisans Rejiminin Değerlendirilmesi ve Eleştirisi
6112 sayılı Kanunun getirdiği ve düzenleme altına aldığı yayım izni (lisans) rejimi
temel olarak dayanağını Anayasadan ve İnsan Hakları Sözleşmesinin ifade özgürlüğünü
düzenleyen 10. Maddesinden almaktadır.
SözkonusuSözleşme ve diğer uluslararası düzenlemelerde – görsel-işitsel
medya özgürlüğü, ifade özgürlüğünün bir uzantısı olarak İnsan Hakları kapsamında
değerlendirilmektedir.
Buna göre, izin rejimi yayım özgürlüğü ile kamu otoritesince sağlanması gereken
kamu düzeni arasında denge kurar. Aynı zamanda, izin rejimi, yayım özgürlüğü ile
bireylerin bilgi alma özgürlüğü arasında denge kurma işlevine de sahiptir. Bu bakış
78 Danıştay 13. Dairesi’nin 24.05.2005 tarih, 2005/5054 E., 2005/2729 K. sayılı kararı.
79 Ankara C. Başsavcılığı Basın Bürosu Soruşturma No: 2012/883, Karar No: 2012/1434 nolu, 31.08.2012
tarihli kararı.
80 Kadıköy 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 18.02.2010 tarih, 2009/58 E., 2010/239 K. sayılı kararı.
Sayı 37 /Güz 2013
304
Abdülvahap Darendeli
açısından izin rejimi sadece sınırlandırıcı özellikleri nedeniyle belli bir olumsuzluğu ifade
etmez. İzin rejimi aynı zamanda özgürlükleri geliştirmenin de bir aracıdır.
Ancak lisans verme veya vermeme işleminin idarece keyfilik içinde yürütülmesinin
anayasal hak ve özgürlüklerle bağdaştırma olanağı bulunmadığını unutmamak gerekli,
zorunludur81.
Bu açıdan 6112 sayılı yeni RTÜK Kanunu ve ikincil düzenlemelerin daha özgürlükçe
bir medya ortamı getirdiği söylenebilir. Zira çalışmamızda hemen başında yer alan ve
yasal çerçeveyi oluşturan 6112 sayılı Kanun hükümlerinde görüldüğü gibi, mülga 3984
sayılı Kanundaki üretim, yatırım, ithalat, ihracat, pazarlama ve finans şirketlerinin lisans
sahibi olmaları şeklinde yasak kaldırmış bulunmaktadır. Ayrıca mülga Yönetmelikte de
yer alan güvenlik belgesi koşulu (sakıncalılık uygulaması) ile yayıncı kuruluştan noter
tasdikli taahhütname alınması zorunluluğundan vazgeçilmiştir.
İzin rejiminin amaçları bakımından çizdiğimiz bu genel çerçeve ile Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi’nin konu hakkındaki yerleşik içtihatlarının örtüştüğü söylenebilir.
Mahkemeye göre, Sözleşmenin görsel-işitsel yayım faaliyetinin izne bağlanabileceğine
ilişkin 10. maddesinin 3. cümlesi sözleşmeci devletlerin ülkelerindeki görsel-işitsel
iletişim sistemlerini özellikle teknik konular bakımından düzenleyebilmelerine olanak
tanımaktadır.
Ancak çalışmamızda çokça atıf yaptığımız Avrupa Birliği 2002 yılında kabul
ettiği bir dizi direktifi düzenlemesinden birisi olan 2002/20 EC sayılı direktife göre;
“farklı iletişim ağları ve hizmetleri arasındaki yöndeşme ve bunların teknolojileri, bütün
benzer hizmetleri kapsayacak bir izin sistemini hatta daha basit bir izin sistemini gerekli
kılmaktadır.
Bu doğrultuda AB ülkelerinde görsel-işitsel faaliyetlerin genel izine tabi olması
kuralı günümüzde bazı istisnalara tabi olmaya başlamıştır.
Halbuki2014 yılına girdiğimiz bugünlerde Türkiye’deki görsel-işitsel
düzenlemelerin bu açıdan sözkonusu gelişmeleriyansıttığını söylemek zordur.
Bu nedenle izin rejimine ait 6112 sayılı Kanun düzenlemelerde, radyo – TV yayın
izinleri için farklı, isteğe bağlı yayın hizmetigenel akışlı yayınhizmeti izni için farklı bir
rejimin getirilmesinin yerel yayın hizmetleri için ise daha basit ve ucuz bir izin sistemini
(ön izin sistemini) getirilmesinin yararlı olacağını düşünmekteyiz.
Diğer taraftan istikrar bulmuş yargı kararları da göz önünde bulundurularak; yayın
izni ve lisansında geçici hukuk rejimin “düzenleme amacını aşan nitelikte olması bazı
yayıncı kuruluşlara ayrıcalık ve olanaklar tanıması bazı yayıncı kuruluşlara ihaleye
kadar izin vermeme suretiyle eşitsizliklere yol açması nedeniyle, lisanssız geçici
rejimin mutlaka sonlandırılması ihale veya diğer yöntemlerle Avrupa Birliği ve Avrupa
Komisyonu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları doğrultusunda uluslar arası
hukukun doğurduğu yükümlülüklerde göz ardı edilmeksizin lisanslı bir görsel işitsel
medya ortamının sağlanması gerekliliğine inanmaktayız.
81 KARAHANOĞULLARI, Onur; İdarenin Hukukla Kavranması, Yasallık ve İdari İşlemler, Turhan Kitabevi,
Ankara 2011, s. 499.
305 İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Görsel-İşitsel Medya Özgürlüğü Uluslar Arası Düzenlemeleri
Ayrıca çağdaş tüketici hakları doğrultusunda uluslar arası taahhütlere bağlı kalarak
Türk izleyicisi ve dinleyicisine en geç 2015 yılına kadar analog yayınların sonlandırılarak,
sayısal bir yayın ortamı sağlanmasında, duraksama yaşanmaması temennimizdir.
Lisanslı,rekabet edebilir ve güçlü bir ulusal medya ortamına ulaşımda, medya
siyasasını oluşturan başta yasama ve idare olmak üzere tüm devlet organları, Üniversiteler
ve Bilim Adamlarımız ilemedya sektör temsilcilerininsorumlulukları ve görevleri
bulunduğunda kuşku yoktur.
Bu doğrultuda oluşturulacak lisanslama ve yayın izin düzenleyici işlemleri ile
ilgili hukuki çerçevede ise; rekabet edebilirlik, çoğulculuk ve çeşitliliğe saygının yanı
sıra, bilgi teknolojileri ve sayısal medya teknolojileri için güvence sağlanmasının esas
alınması kaçınılmazdır.
Görsel-işitsel medya alanı düzenleyicisi olan bağımsız idari kuruluş (RTÜK’nun)
ise; yasayla düzenleme tanınan alanlarda hizmetin gerekleri yanında idari istikrar ve
düzenli idare ilkelerine bağlı ikincil düzenlemelereksiksiz ve zamanında hayata geçirme
yükümlülüğü hukuk devletinin gereğidir.
Kaynaklar
AB İzin Direktifi (Çerçeve Direktif) 7 Mart 2002 tarih ve 2002/21/AT.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Application No: 38218/97 (hudoc) 11.7.200
TreveBrook U.K. Kararı
Ankara 13. İdare Mahkemesi’nin 16.06.2011 tarih, 2011/1189 E., 2011/1002 K.
sayılı kararı.
Ankara 15. İdare Mahkemesi’nin 13.07.2012 tarih, 2011/2253 E., 2012/1187 K.
sayılı kararı.
Ankara 8. İdare Mahkemesi’nin 11.07.2013 tarih, 2013/495 E. sayılı yürütmeyi
durdurma kararı.
Ankara 8. İdare Mahkemesi’nin 11.07.2013 tarih, 2013/495 E. sayılı YD kararı.
Ankara C. Başsavcılığı Basın Bürosu Soruşturma No: 2012/883, Karar No:
2012/1434 nolu, 31.08.2012 tarihli kararı.
Bilgi Teknolojileri Kurumu Sektörel Araştırma ve Strateji Geliştirme Dairesi
Raporu.
Councıl Of Europe Recommendation No R (2000) 23 on theIndepentenceandFunctions
of RegulationAuthoritiesBroadcastingSector (coe.int).
Çal, Sedat; Türk İdare Hukukunda Ruhsat, Seçkin yayıncılık, Genişletilmiş İkinci
Baskı, Mart 2012.
Danıştay 10. Dairesinin 22.10.2004 tarih ve E:2004/7923 sayılı kararı.
Sayı 37 /Güz 2013
306
Abdülvahap Darendeli
Danıştay 13. Dairesi’nin 24.01.2006 tarih, 2005/75 E., 2006/474 K. sayılı kararı.
Danıştay 13. Dairesi’nin 24.05.2005 tarih, 2005/5054 E., 2005/2729 K. sayılı kararı.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 17.03.2005 tarih ve İtiraz No: E:2005/116
sayılı kararı.
Directive 2002/20/EC, (Authorisation Directive), (Evrensel Hizmet Direktifi), 7
March 2002, OJ L 108/25, preamble (2), (7).
Gökçe, Birsen; Toplumsal Bilimlerde Araştırma, Savaş Yayınları, Ankara 1992.
Gözler, Kemal; Hukuka Giriş, 4. Baskı, Bursa 2007.
2004.
Gözübüyük, A. Ş. – Turgut TAN; İdare Hukuku, C. I, 3. Baskı, Turhan ayını, Ankara
Gürsoy, Yusuf; 6112 Sayılı Kanunun Getirdiği Değişiklikler ve Yenilikler, Scala
Yayıncılık, Ratem Yayınları, İstanbul 2012.
Harrıs, David – Michael O’Boyle – ColinWarbrick: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
Hukuku, Türkçe Birinci Baskı (2013).
http://www.rtuk.org.tr.
http://www.rtuk.org.tr. 22.09.2012/0722.
http://www.rtuk.org.tr/sayfalar/IcerikGoster.aspx?icerik_id=6ac52c35-c1e4-4c7f9768-53b851dd1cae.
http://www.rtuk.org.tr/upload/File/ana_sozlesme.doc
Kadıköy 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 18.02.2010 tarih, 2009/58 E., 2010/239 K.
sayılı kararı.
Karahanoğulları, Onur; İdarenin Hukukla Kavranması, Yasallık ve İdari İşlemler,
Turhan Kitabevi, Ankara 2011.
Kuyucu, Michael; Türkiye’de Medya Ekonomisi, Esen Kitap, İstanbul 2012.
Open SocietyInstitute EU MonitoringandAdvocacyPrfogm Network Media
Program, Avrupa Televizyon Düzenleme, Politikaları ve Bağımsızlık, İzleme Raporu
(Türkiye), 2005.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun 21.02.2013 tarih ve 12 nolu toplantısında
alınan 0207 nolu karar.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun 26.09.2012 tarih ve 53 nolu toplantısında
alınan 36 nolu karar.
Sözeri, Ceren – Zeynep GÜNEY; Türkiye’de Medya Ekonomi Politiği: Sektör
Analizi, TESEV Yayını, İstanbul 2011.
Tunçkaşık, Halit; “AB Üyesi Ülkeler ile ABD Anayasası’nda Düzenleyici ve
307 İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Görsel-İşitsel Medya Özgürlüğü Uluslar Arası Düzenlemeleri
Denetleyici Kurumlar”, TBMM Araştırma Merkezi, Ekim 2011.
Yasaman, Hamdi, Marka Hukuku, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2004.
Yıldırım, Ali – Şimşek Hasan; Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri, 4.
Baskı, Seçkin Yayıncılık, Ankara 2004.
Yılmaz, Halit; İdarenin Görsel-İşitsel İletişim Alanındaki İşlevi, İmaj Yayını,
Ankara 2006.
Yiğit, Yasin; “Sayısal Karasal Televizyon Yayıncılığının Planlanmasına İlişkin
Kriterler”, RTÜK Uzmanlık Tezi, Ankara 2012.
ZenithOptimedia (2010).
Sayı 37 /Güz 2013
308

Benzer belgeler