İlaçlama, Halil Gür

Transkript

İlaçlama, Halil Gür
ZİRAİ MÜCADELE
VE
KULLANILAN PESTİSİTLER
Bülent ALTAN
Ziraat Yüksek Mühendisi
Zirai Mücadele Nedir?
Bitkisel Üretimi sınırlayan, hastalık, zararlı ve
yabancı otların zararından bitkileri korumak;
Bu yolla tarımsal üretimi arttırmak ve kalitesini
yükseltmek amacıyla yapılan tüm işlemlere Bitki
koruma veya başka bir deyişle Zirai Mücadele denir.
Zirai Mücadele Yöntemleri
1- Kültürel Mücadele
2- Fiziksel ve Mekanik Mücadele
3- Kanunsal Mücadele
4- Biyoteknik Mücadele
5- Biyolojik Mücadele
6- Kimyasal Mücadele
7- Entegre Mücadele
Zirai Mücadele İlaçlarını
Tanıyalım
Zirai mücadele ilaçları, tarımsal ürünlerin üretim, tüketim
ve depolanmaları esnasında; onların besin değerini bozan,
onlara zarar veren veya onları tamamen tahrip eden hastalık,
zararlı ve yabancı otları kontrol altına almak için kullanılan,
insan yapımı ya da bitkilerde doğal olarak bulunan kimyasal
maddelerdir.
Zirai mücadele ilaçlarının yurt dışından getirilip piyasada
satılması, veya aynı ilaçların memleketimizde imal edilmesi
6968 sayılı Zirai Mücadele ve Zirai Karantina kanunu ve bu
kanuna bağlı olarak çıkarılmış olan tüzüğe göre konulmuş
kurallara bağlıdır. Böylece yurdumuzda ruhsatsız ilaç imal ve
satışı kesinlikle önlenmiştir.
Bu tüzüğe göre her ilacın ambalajı üzerinde Türkçe
yazılmış ve dış etkilerle bozulmayan bir etiketin bulunması
zorunluluğu getirilmiştir. Bu etikette bulunan bilgiler sayesinde
ilacı tanımamız mümkündür.
Etikette hangi bilgiler var
?
a)Zirai mücadele ilacın ticari adı,
b) Ruhsat tarih ve numarası,
c) Ay ve yıl olarak imal tarihi,
d) İmalatçının adı ve adresi (ithal ilaçlarda ayrıca Türkiye temsilcisinin,
yoksa ithalatçının adı ve adresi),
e) İlacın terkibi (etkili ve dolgu maddelerinin ayrı ayrı ve yüzde oranları,
yabancı ot ilaçlarında ayrıca eşdeğer asit oranı),
f) Nelere karşı, hangi dozda ve nerelerde kullanılacağı,
g) Son ilaçlama ile hasat arasında geçmesi gereken süre
h) Karışabilirlik bilgileri
ı) Hazırlama ve kullanma şekli,
j) Brüt ve net ağırlığı,
k) Memlekete ithal edilen yahut memleketteki imal yeri,
l) İlacın insanlara, evcil hayvanlara, balıklara, bal arılarına, faydalı
böceklere ve kültür bitkilerine zararlı etkisi olup olmadığı,
m) Eğer ilacın zehirli etkisi varsa bu etiketteki diğer yazılardan daha
büyük kırmızı veya renkli harflerle, uygun işaret, ihtarlar ve ikaz edecek
şekilde belirtilir. Ayrıca korunma tedbirleri, gerekli ilk yardım bilgileri ve
varsa panzehiri ile Zehir Danışma Merkezi’nin telefon numarası, belirtilir.
n) Zamanla bozulabilecek ilaçların en geç hangi tarihe kadar
kullanılabileceği ve depolama koşulları bulunmaktadır.
Kimyasal Mücadelede Kullanılan İlaç
Çeşitleri
1- Etkiledikleri Canlı Gruplarına Göre
2- Etki Yollarına Göre
3- Formülasyon Şekillerine Göre
Etkiledikleri Canlı Gruplarına Göre;
A. İnsektisit (Böcekleri öldüren)
B. Akarisit (Akarları öldüren)
C. Nematisit (Nemotodları öldüren)
D. Mollusisit (Yumuşakçaları öldüren)
E. Rodentisit (Kemirgenleri öldüren)
F. Avisit (Kuşları ölüdren)
G. Afisit (Yaprak bitlerini öldüren)
H. Fungusit (Fungusları öldüren)
İ. Bakterisit (Bakterileri öldüren)
J. Herbisit (Otları öldüren)
K. Algisit (Algleri öldüren)
Etki Yollarına Göre
Böcek ve benzerlerinde ;
1- Mide zehirleri
2- Değme (temas) zehirleri
3- Solunum (teneffüs) zehirleri
Bitkilerde;
1- Sistemikler
2- Yarı sistemikler
3- Sistemik olmayanlar
Formülasyon sekillerine göre
1- Toz ilaçlar (DP)
2- Islanabilir toz ilaçlar (WP)
3- Suda çözünen toz ilaçlar (SP)
4- Kuru tohum ilaçları (DS)
5- Solüsyonlar veya sulu çözeltiler
6- Emülsiyon konsantre ilaçlar (EC)
7- Akıcı konsantre ilaçlar (SC)
8- Yağlar (GS) (Yazlık ve Kışlık yağlar)
9- Tabletler (TB)
10- Granüller (GR)-mikro granül(MG)-ince granül(FG)-suda dağılabilen granül (WG)
11- Pelletler
12- Aerosoller (AE)
13- Zehirli yemler (RB)
14- Kapsül sekli verilmiş formülasyonlar (Kapsül - süspansiyonlar-CS)
15- Gübre karışımları
16- Yağ konsantreleri ve yağ solüsyonları
17- Çok düşük hacimli ilaçlamaya uygun sulandırılmadan kullanılan sıvı ilaç
formülasyonları
18- Gaz halinde olanlar (ve neşredenler) (VP-GA)
19- Diğerleri
Zirai İlaçların
Çevreye Olan
Etkileri
Pestisitlerin Topraktaktaki Etkisi
•
•
•
•
•
•
•
•
Pestisitler doğrudan toprağa uygulanabilir veya bir şekilde
toprağa bulaşabilir.
Bitki üzerine püskürtülenlerin %50’si toprağa ulaşıyor.
Toprak yüzeyinde ayrışıyor.
Topraktaki partiküller tarafından tutulabiliyor.
Toprak içinde parçalanarak ayrışabiliyor.
Yağmur sularıyla sürüklenip alt katmanlara sızabiliyor.
Toprak mikroflorası ve toprak solucanı gibi toprakta yaşayan
organizmalara ulaşabiliyor.
Bu nedenle toprağa atılan veya toprağa bulaşan pestisitlerin
topraktaki davranışını bilmek çok önemlidir.
Toprakta Yarılanma Ömrü (DT50)
DT50, topraktaki aktif madde miktarının %50’sinin degredasyona uğraması
için geçmesi gereken süre olarak tarif edilir.
Bir pestisitin topraktaki yarılanma ömrü ne kadar uzun olursa, o oranda
toprakta yaşayan canlılara olumsuz etkisi devam edecek ve o oranda
yeraltı sularına bulaşma riski yüksek olacaktır.
Toprakta çok kalıcı (DT50>365 gün), kalıcı (DT50: 100-365 gün), orta
derecede kalıcı (DT50: 30-100 gün) ve kalıcı olmayan (DT50<30 gün)
olarak dört gruba ayrılmaktadır.
Pek çok Avrupa ülkesinde bir pestisite, DT90 (toprakta aktif maddenin
%90’nının parçalanması için germesi gereken süre) süresinin en fazla
100 gün olması durumunda kullanım izni verildiği bilinmektedir.
Yeraltı Suyularına Etkisi
Pestisitlerin yeraltı sularına bulaşmaları, onların toprakta
yarılanma ömürlerine ve tutunma katsayılarına bağlı olarak
değişmektedir.
Yüzey Sularına Etkisi
Pestisitlerin yüzey sularına bulaşması ya sürüklenme ya
da doğrudan dökülmeleri yoluyla olmaktadır.
Pestisitlerin kanalizasyon, akarsu veya göllere dökülmesi
son derece ard niyetli bir yaklaşımdır.
Ancak sürüklenme her zaman karşımıza çıkmaktadır.
Pestisitlerin sürüklenme miktarı ve uzaklığı,
ilacın özelliğine, uygulanma şekline ve hava koşullarına
göre değişir.
Pestisitlerin Havadaki Davranışı
Pestisitlerin bir kısmı uygulama sırasında bir kısmı da
buharlaşarak havaya karışmakta, hava hareketleri ile
sürüklenmekte ve genelde yağışlar yoluyla toprağa
veya yüzey sularına bulaşmaktadır.
Pestisitlerin Çevrede Yaşayan
Organizmalara Etkisi
Toprağa, suya ve havaya bulaşan pestisitlerin çevrede yaşayan
organizmalara etkilerini belirlemek amacıyla
hem karasal
hem de sucul
ortamlarda yaşayan organizmalara etkileri değerlendirilmektedir.
Toprak Fauna ve Florasına Etkisi
Toprakta yaşayan çeşitli bakteriler, actinomycetler, funguslar,
algler ve virüsler toprak mikroflorasını oluşturmaktadır.
Tekhücreliler, nematodlar, salyangoz ve sümüklü böcekler,
örümcekler ve böcekler gibi çeşitli canlılar da toprak
faunasını oluşturmaktadır.
Toprak fauna ve florasında bulunan canlılar üzerinde de
pestisitlerin etkilerini ortaya koyacak çalışmalar şimdilik
ruhsatlandırmada zorunlu olmasa da arzu edilen çalışmalar
arasındadır.
Kuşlara Etkisi
Pestisitlerin kuşlara etkisi yürütülen akut LD50
çalışmalarıyla ortaya konmaktadır.
Doğal Düşmanlara Etkisi
Doğal düşmanlar, zararlıları baskı altında tutan en önemli
unsurlar arasında yer almaktadır.
Zararlıları kontrol edebilmek amacıyla kullanılan pestisitler,
doğal düşmanları da dolaylı ve doğrudan etkilemektedirler.
Bu nedenle pestisit seçimi açısından pestisitlerin doğal
düşmanlara etkisinin olmaması veya çok düşük olması
istenmektedir.
Balarılarına Etkisi
Çiçeklenme döneminde yapılan ilaçlamalar, ilaçların arıların
yaşadığı alanlara sürüklenmesi veya ilaçla bulaşık polen ve
nektarların kovana taşınması nedeniyle arılar için ciddi tehdit
oluşturmaktadır.
Pestisitlerin Balarısı ve tozlayıcı böceklere etkisi doğadaki
bitki çeşitliliğin devamı açısından da çok önemli bir konudur.
Balıklara Etkisi
İlaç Seçimi
?
İlaçlardan Beklenen Sonuçların Alınması
• Ekonomik olması ve çevrenin az kirlenmesi
• Amaç etkili maddeyi belirlenen dozda bitki
yüzeyine ulaştırıp homojen olarak dağıtmaktır.
• İlaçlamada en iyi tekniklerin kullanılması
• Özenli uygulamalarda bile etkili maddenin %3040 lık kısmı çevreye
İlaçlamalarda Hedefler ve Özellikleri
•
•
•
•
•
İlaçlamalarda öldürmek
yada faaliyeti engellemek
istenen organizmaya hedef
denir
1) Durgun yada sabit
hedefler
Yumurtadan çıkan nimfler
Kabuklu bitler
Beyaz sinekler
Bu hedefler kaçamadıkları
için ilaçlama sırasında bile
etkilenirler
• 2-Hareketli hedefler
• İlaçlama sırasında bitki üzerinde bulunmayan
veya kaçabilen hedeflerdir
• Çekirgeler, Meyve sinekleri
Hedefe Göre İlaç Seçimi
-Hedeflerin bitki üzerinde bulundukları organ ve yerler
-Hedef zararlının biyolojisi ve morfolojik yapısı
-İlaç seçimi ve ilaçlama şekline etkili
Örneğin :
Yüzeyde bulunan bir tırtıl ile yaprak dokusu içinde
bulunan tırtıla karşı aynı ilacı kullanmak aynı sonucu
sağlamaz.
Farklı etki mekanizmasına sahip ilaçlardan yararlanılır
Zararlıların bir başka biyolojik dönemi hedef olarak seçilir
Hedefe Göre İlaç Seçimi
Elma içkurdu ile Akdeniz meyvesineği larvaları meyve
etinde galeri açarak beslenir ve zarar yaparlar.
Elma içkurdu yumurtalarını yaprak veya meyvenin yüzeyine
bırakır. Hedef yumurtadan yeni çıkmış larvalardır
Meyve yüzeyi kontakt veya mide zehiri etkili bir ilaçla kaplı
tutularak larva meyve eti içine girmeden öldürülür.
Hedefe Göre İlaç Seçimi
Akdeniz meyvesineği yumurtalarını meyve kabuğu altına
Yumurtadan çıkan larva hemen meyve etiyle beslenir
Kontakt veya mide zehiri bir ilaç etkisizdir.
Hedef cinsel olgunluğa erişmemiş ergindir.
Bitki yüzeyi, özellikle meyve yüzeyi kontakt etkili bir ilaçla
kaplı tutularak bitki üzerine gelen ergin daha yumurtasını
bırakmadan öldürülmelidir.
Doz
Pestisitlerde doz arttıkça ölüm oranı artmaz.
Doz ile ölüm oranı arasında belirli bir ilişki vardır.
Bu ilişkide doz belirli bir düzeye kadar arttırıldığında
ölüm oranı da artar.
Belirli bir doz seviyesinden sonra ölüm oranı aynı
düzeyde sürer gider.
Fazlası ekonomik açıdan olduğu kadar insan ve çevre
açısından çok kötü sonuçlara neden olur.
Çevreye Bağlı Özellikler
Sıcaklık - çok düşük – etkisiz
ilkbahar ve yaz ilaçlamalarında kullanılan ilaçlar
15 ºC sıcaklığın altındaki sıcaklıklarda kullanılmazlar
Sıcaklık – çok yüksek – buharlaşır - damlacıklar bitkiye
ulaşamaz. Aynı zamanda fitotoksisiteyi de artırır.
Genelde 30 ºC’ın üzerindeki sıcaklıklar risklidir.
Biopreparatlar akşamüzerleri kullanılmalı
İlaçların Birbirleriyle Karıştırılması
Pestisitlerin birbirleriyle karıştırılarak kullanılması uygulamada
ekonomi sağlaması açısından önemlidir.
İlaçlar karıştırılarak zaman, alet amortismanı ve özellikle işçilik
giderlerinden önemli tasarruf sağlanmış olur.
İlaçların birbirleriyle karıştırılarak kullanılması halinde özelliklerini
yitirmemeleri ve bitkilere zarar vermemeleri gerekir.
İlaçların karışıp karışmayacağı veya bazı önlemler alınarak
karışabileceği ile ilgili bilgileri edinmek gerekir.
Ancak bu karışım tablolarında tüm pestisitleri bulmak çoğu kez
mümkün olmaz. Çünkü aktif madde sayısı oldukça fazladır
ve her yıl yenileri geliştirilmektedir.
Hangi durumlarda karışım yapılmaz?
Aktif maddenin asit veya alkali ortamda bulunmasıyla
stabilitesi sağlanır. Buna göre asit ortamdaki bir aktif
madde ile alkali ortamda bulunan bir aktif madde birbiriyle
karıştırıldığında her iki aktif maddenin stabilitesi yani
özelliği korunamaz.
Karışım hazırlarken dikkat edilecekler
Karıştırılması istenen pestisitlerin etiketleri iyice okunmalı ve
yazılı önerilere uyulmalıdır.
Mevcut karışım tablolarından ön bilgi edinilmelidir.
İmalatçı firmalara veya yetkili teknik elemanlara başvurularak
bilgi alınmalıdır.
Genel olarak aynı formülasyonlu ilaçlar birbiriyle karıştırılmalıdır.
Farklı formülasyonlu ilaçlar karıştırılacaksa karıştırma işlemi için
önce suda ıslanabilir toz (WP) formülasyonlar, sonra
sırasıyla akıcı konsantre (SC), suda çözünen toz (SP), yayıcı
ve yapıstırıcılar, en son emülsiyon konsantre (EC)
formülasyonlar eklenmelidir.
Karışım hazırlarken dikkat
edilecekler
Tereddüt varsa bir ön test yapılabilir.
Sıraya göre karıştırılır. Bir saat bekletildikten sonra yağ
parçacık veya damlacıkları oluşması, katı parçacıkların
oluşması, dipte tortu oluşması gibi görünümler varsa bu iki
pestisitin karıştırılmasının sakıncalı olabileceğini gösterir.
Diğer önemli bir konu da mineral yaprak gübrelerin pestisitlerle
karıştırılarak uygulanmasıdır. Son yıllarda bu durum adeta
alışkanlık haline gelmiştir ve bugüne kadar önemli bir
problem bildirilmemiştir. Ancak hümik maddelerin
kimyasalları bağlama ve onlarla kompleks bileşikler
oluşturabilme özelliği nedeniyle dikkatli davranılmalıdır.

Benzer belgeler

Pestisitler yıkandıktan sonra bile yiyeceklerimizde

Pestisitler yıkandıktan sonra bile yiyeceklerimizde Pestisitlerin İnsan Sağlına Etkileri Zararlıların bertaraf edilmesi amacıyla üretilen pestisitlerin bilinçsiz kullanımı, insan sağlığını ve çevreyi tehdit eden pek çok olumsuz etkiyi de beraberinde...

Detaylı

pestisitler - WordPress.com

pestisitler - WordPress.com canlıya spesifik olarak toksik olmalıdır.  İnsanlara zarar vermemelidir.

Detaylı