atatürk aramızda

Transkript

atatürk aramızda
ATATÜRK
ARAMIZDA
OYHAN HASAN BILDIRKİ
SEÇİLMİŞ ŞİİRLER
2
ATATÜRK ARAMIZDA
OYHAN HASAN BILDIRKİ
ATATÜRK ARAMIZDA
Seçilmiş Şiirler
Oyhan Hasan BILDIRKİ
İlk Baskı: Mayıs 1991
Baskı Yeri: Reform Matbaası, 818 Sk. No:37/4, İzmir
Şiir Dizisi: 2
Yazar Dizisi: 6
e- Kitap Dizisi: 5
İkinci Baskı: Eylül 2005
Kapak Resmi
Ve
İç Resimler
Oyhan Hasan BILDIRKİ
3
4
ÖNSÖZ
Dünyada adına en çok şiir yazılan insanlardan birisi,
Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bu da, ona olan bağlılığımızın, sevgimizin göstergesidir.
Biz bu çalışmamızda, Atatürk’ü yas havasından kurtaran şiirleri örneklemekle işe başladık. Elbette sözü edilen
şairlerimizin çok daha güzel Atatürk şiirleri bulunmasına
rağmen, biz kendilerinden aldığımız örneklerle “Fikir Atatürk”ü öne çıkarmaya çalıştık.
Araştırıp yol aldıkça gördük. Okudukça siz de göreceksiniz. Atatürk adına nice destanlara yüklü şairlerimiz,
ortaya koydukları bu şiirlerinde, daha ziyade yaşayan, daha nice çağlar sonra bile yaşayacak olan “Ölümsüz Atatürk”ü, nakış nakış işlemiş, mısra mısra yazmışlardır. Bu
şiirlerde yer yer aynı duygunun, aynı imajın, karanlık gecelerimizi aydınlatan yıldızlar gibi parladığını görüyoruz.
Meselâ: “Kocatepe, karatahta” imajı, hemen bütün şairlerimizce kullanılan ortak özellik olarak karşımıza çıkıyor.
Bu tutumda, Kocatepe’de düşünen veya karatahta başındaki Atatürk resimlerinin payı vardır.
Sözün özü, cümle şairlerimiz açtığı yolda, biz, yedisinden yetmişine, kadınından erkeğine bütün millet, onun
etrafında bütünleştik. Duygudan sevgiye, sevgiden de fikre
yöneldik. Ona bağlandık. Açtığı yolda, gösterdiği ufukta onunla en güzelin tarifinde buluştuk.
Ondan ilham aldıkça, biliyorum, bu güzellikler hiç
tükenmeyecek.
“TÜRKİYE’Yİ BİR ARI KOVANINA VE
BÜTÜN TÜRKLERİ DE BAL ARAMAĞA ÇIKMIŞ
ÇALIŞKAN ARILARA BENZETİYORUM. NASIL
ARILAR BEYLERİNİN ETRAFINDA TOPLANIP
ÇALIŞIRLARSA BÜTÜN TÜRK ULUSU DA BUGÜN
BÜYÜK DÂHİ MUSTAFA KEMAL’İN ETRAFINDA
TOPLANMIŞLARDIR.”
Oyhan Hasan BILDIRKİ
Macar Prof. M. ZAJTİ FRANES
5
6
Dedin ki: Beklenen kahraman geldi!
Kurtardı yeniden mukaddes yurdu;
Düşmanı ok gibi tepeden vurdu!
KAHRAMANLIK DESTANI
Sen rehber oldukça sancağımıza,
Çiğneriz ne gelse uğrağımıza!
Yad ayak basmaz toprağımıza!
Sen yürü dersin de hangi Türk eri
Yürümez, atılmaz, koşmaz ileri?
Mustafa Kemal Paşa’ya
Ey büyük kumandan, millî kahraman!
Senin öz mülkündür artık bu vatan.
Biz değil, topraklar altında yatan
Atalar hürmetle anıyor seni;
Yüzünü görmeden tanıyor seni.
Bu ordu seddini aşan bir seldir,
Yine bir neferi bine bedeldir;
Önünden kaçılmaz bir kara yeldir!
Sıyrıldı sokulan kılıçlar kına;
Başladı batıya doğru akına!
Yaşadık yıllardır gönlümüz paslı;
Yolumuz dumanlı, ufkumuz yaslı;
Tarihin açıldı bir yeni faslı;
Bu altın yaprağa yazıldı adın;
Milletin kalbine kazıldı adın!
Sen geldin bu mülke taze can geldi;
Orduya evvelki heyecan geldi;
Orhan Seyfi ORHON1
1
7
Bu şiir, Atatürk adına yazılan ilk şiirdir. (İKDAM, 11 Nisan 1921)
8
KENDİ ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER
Mustafa Kemal Atatürk’ün Doğduğu Ev
9
10
BİR ASKERİN MEZARINDA
HAKİKAT NERDE?
Gafil, hangi üç asır, hangi on asır
Tuna ezelden Türk diyarıdır.
Bilinen tarihler söylememiş bunu
Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak
Dinleyin sesini doğan tarihin
Aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak
Yalan tarihi gömüp, doğru tarihe gidin.
Asya’nın ortasında Oğuz oğulları
Avrupa’nın Alplerinde Oğuz torunları
Doğudan çıkan biz, batıda yine biz
Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz.
Hep insanlar kendilerini bilseler
Bilinir o zaman, ki hep biliriz
Türk sadece bir milletin adı değil,
Türk, bütün adamların birliğidir.
Ey, birbirine diş bileyen yığınlar!
Ey, yığın yığın insan gafletleri!
Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde
Hakikat nerde?
11
Şurada, kabrin üzerine konulmuş bir
Bir beyaz taş var, onun altında bayraklar
Temevvüç ederken, kelleler uçuşurken
Celâdeti tâbân olurken aldığı cerihai mevt
İle bu âlem-i hiçiye veda etmiş bir
Asker yatıyor.
Onun hab-ı istirahate çekildiği şu
Makberin üzerine rüfekâsı teessür döktüler
Kadınlar dümruz-i mâtem oldular, ihtiyarlar
Nâle eylediler, çocuklar ağladılar.
Şu söğüt ağacının nim seyreylediği senin
Mezarın üzerine bir zırh başlık ile kılıç hâk
Olmuştur, işte orası o kahramanı muhteremin
Cay-i istirahatıdır, ne mutlu ki, hâki paki
Vatan
Ona nâlin-i intizar olmuş.
1899
12
KASİDE-İ İSTİBDAT
YAHUT
KIRMIZI İZLER
Bir köhne kadit parçası, bir çehrei menhus,
Zulmetler içinde mütereddit, mütelâşi
Daim mütefekkir görünen,kendine mahsus
Efkârı sakimane ile aleme karşı
Ateş saçarak etmede her gün bizi tehdit,
Amali harisanesini eyledi tezyit...
Gördükçe bu mazlumlarını, sinesi mağrur,
Tırnaklarını aileler kalbine saplar;
Mağdurlarının her biri bir kûşede ağlar,
Katlandı vatan görmeğe evladını mahkur...
Birçoklarımız mahpes-ü menfada süründük
Ey gazii mecruhu vega dideye döndük.
Ey kanlı eliyle vatan âmaline hail,
Ey enmilei sürbu cinayata delâil,
Teşkil eden ey köhne kadit, katili efkâr,
Ey katili şübbanı vatan, katili ahrar,
Ey varlığı bir millet için bâdii zillet.
Ey çehresi ifrite veren dehşeti vahşet
Zindanları, menfaları, mahpesleri doldur,
Zinciri esaretle bütün hisleri dondur.
Tesmimi nefes, nefyi ebet, sonra denizler...
Her girdiğin evlerde durur kırmızı izler...
Kâbusu hiyanetle vatan can çekişirken
Bir gün Rumeli dağları envara boyandı;
Hürriyetin enfası ile herkes uyandı.2
24 Kasım 1908
2
İNAN A. Afet, Vatandaş İçin Medenî Bilgiler, 1930
Şanlı Ordu Gazetesi, 24 Kasım 1908
13
BİRİNİ BENİMSE
“Bir Fransız şairi hayatı şöyle tarif ediyor.”
1.
Hayat kısadır
Biraz hayal
Biraz aşk
Ve sonra Allaha ısmarladık
2.
Hayat boştur
Biraz kin
Biraz ümit
Ve sonra Allaha ısmarladık.
14
İstanbul, 1907
ATATÜRK DEYİNCE
15
16
O’NUN SESİ
Atatürk’ü dinlerken
ATATÜRK DEYİNCE
Atatürk deyince aklıma,
Çalışmak gelir.
Zorlu savaşlara, çetin işlere,
Alışmak gelir.
Kavgaların, öfkelerin üstünde,
Barışmak gelir.
Söylüyor birer güneş yakarak bağrımızda,
Bir tarihi yolundan çevirecek sözleri,
Ülküsünün koruyla ışıldıyor gözleri,
Haykıran bütün yurdun sesi var bu ağızda.
Bir kan gibi gezerek yurdun damarlarını,
Bu ses, bir nabız gibi her bilekte atıyor,
Bu ses yurdu sevgiden bir kolla kuşatıyor,
Anlatıyor inanla bize büyük yarını.
İnsanca, uygarca yaşamak için,
Kendi kendimizle yarışmak gelir...
Aşacak bir ok gibi çağların üzerinden,
Bu sesin yankısiyle dolacak en uzaklar.
Bu sesi dinleyecek sarsılarak derinden,
Bin yıl sonra bu toprak üstünde doğacaklar.
Özbek İNCEBAYRAKTAR
Yaşar Nabi NAYIR
17
18
ATATÜRK
Sen Atatürk’ü tanımazsın çocuğum
Ne insandı O, ne insandı.
İzmir’e gelişini görseydin,
Ne şanlıydı O, ne şanlıydı.
BİR RESİMDE ATATÜRÜK
İzmir’e girişini Atatürk’ün
Bir kahve duvarındaki resimde gördüm
Bir ılık güz öğlesinde
Şanlı hakî urbası üstünde
Koymuştu kılıcını içine kınının
Yürüyordu arasında sevgili halkının
Ayağında Anadolu’dan getirdiği toz
Bir inanç gözlerinde tükenmez
Alabildiğine insan kalabalığı ardı
Bir aydınlık geleceğe bakıyordu
Işıktı, sevinçti, türküydü
Görseydiniz o resimde Atatürk’ü.
Benzerdi sana, bana
Bizim gibiydi eli, ayağı
Ama bir yol baksaydın yüzüne
İçin sevgiyle dolardı.
Vapura biniyorsak dilediğimizde,
Sokakta geziyorsak hür,
İyi bak dört yana,
Atatürk’ün aklı görünür.
Arı Türkçe konuşuyorsak,
Türkçe düşünüyorsak bugün,
Her işimizde O’nun gücü,
Büyük Öğretmeni Türk’ün.
Halkımız arasında, halktan,
Davul vurur dengi dengine.
Dünya rastlamış mıdır
Atatürk’ün dengine?
Sebahattin Kudret AKSAL
Nahit Ulvi AKGÜN
19
20
ATATÜRK
Uygarlıktır yolumuz
Önderimiz Atatürk.
Bükülür mü kolumuz?
Cevherimiz Atatürk.
ATATÜRK
Bayrakların alıdır
Sonsuzluğun dalıdır.
Barışın kartalıdır
Her erimiz Atatürk.
Yüceldikçe bu vatan
Gülecektir Atatürk.
Çağdan çağa solmayan
Tek çiçektir Atatürk.
Tüm yüreklerde atan
Bir damardır bu vatan.
Gücümüze güç katan
Hislerimiz Atatürk.
Bir eşi gelmiş değil
Yaşıyor, ölmüş değil.
Hayâl değil, düş değil;
Bir gerçektir Atatürk.
Özlemdir dinmeyecek
Bayraktır inmeyecek.
Işıktır sönmeyecek
Seherimiz Atatürk.
Bayraktır dalgalanan
Canımız O’na kurban.
Elli milyonda çarpan
Tek yürektir Atatürk.
Gülten ÇİÇEK
Hasan RÜZGÂR
21
22
ATATÜRK
Atatürk dedim iptida
Önümü ilikledim.
ATATÜRK’ÜN ELLERİ
Atatürk kara tahta önünde
Milletin yazıyor kaderini
Kutsal bir çırpınışla,
Kafaları donatıyor ışıkla, akla,
Tahtanın karış karış eksiliyor karası,
Güzel eski saklanırken bir yana
Bozuğun siliniyor lekesi, pası.
Sissiz, bulutsuz ufka uzanıyor bahtımız,
Gök ağarıp perde perde
Yollar açılıyor ermek için menzile,
Yansıyor dağlardan çelik sesi
Harfler damlıyor ellerinden
Hepsi birer güneş huzmesi...
Nasıl bir mucize ki;
Gece ellerinde apaydın..
Büyük yaşamak gerek
Yoksa ha bir ot, ha bir yaratık,
Yollar dümdüz uzuyor
Hedef bir soluk işi artık
Varmak bize kalıyor...
Cenab OZANKAN
Nasıl söylerim öldüğünü
Atatürk’üm karşımda.
Yatmış uyumuş karlar üstüne
Kalpağı başında.
Nasıl söylerim öldüğünü
Çenesine uzanmış eli
Atatürk’üm çıkar Kocatepe’ye
Dalgın, düşünceli.
Nasıl söylerim öldüğünü
Elinde beyaz tebeşir
Geçmiş tahta başına
Atatürk’üm ders verir.
Nasıl söylerim öldüğünü
Başında yeni şapkası
Yola çıkmış yürümüş
Kalabalık arkası.
Nasıl söylerim öldüğünü nasıl
Bir ışık vurmuş yüzümüze
Atatürk’üm bakıyor besbelli.
Çeki-düzen verelim üstümüze.
İlhan DEMİRASLAN
23
24
TÜRKLÜK, ATATÜRK
Her yıl, 10 Kasım, saat dokuz suları,
Düşünür tek yürek Türkeli
Bu düdükler, bu sessizlik, bu saygı duruşu
Bir yanlışlık olmasın, sağ
O kadar bizimle ki!
Her yıl, 10 Kasım, saat dokuz suları,
Eğilmişken bütün başlar üzgün,
Birden kalkar yukarı dinç,
Madem ruhu Türklüğün,
Atatürk ölür mü hiç?
Oydu Mete’lerde, Oğuz Kağan’larda
Oydu Orhun Yazıtları’ndaki destan,
Oydu doludizgin şanlı ılgarlarda.
O kurtardı bizi her mutsuz çağda
Karşısında O’nu buldu her düşman.
ATATÜRK KADAR
Çökmedikçe üstümüzde mavi gök,
Göçmedikçe altımızda yağız yer,
Durdukça evren uzar gider uzayda,
Türklük,
Atatürk!
Cumhuriyet güneşi bugün doğmuştur.
Atatürk yürekli çocukların gözbebeklerinde
Çocuklar çocuklar çocuklar
Kar-beyaz çiçekler gibi yolda, okulda
Küçük bayraklar gibi dalgalanırlar
Ellerde ve yüreklerde
Çocuklar çocuklar çocuklar
Yarın büyüyecekler
Atatürk kadar.
Behçet NECATİGİL
Şahinkaya DİL
25
26
ATAM
ATA’YI SÖYLER
Bir yüz tanıdım ruhuma nakşoldu zamanla,
Bir yüz ki bütün hatları şimşekle doluydu.
Ben yalnız onun resmine daldım heyecanla,
Benden çocuğum yalnız onun şiirini duydu.
Okumayı öğrenen
Diller Ata’yı söyler.
Barış, kardeşlik diyen
Eller Ata’yı söyler.
Bir hüzne bürünmüştü cenazeyle düğünler,
Bir damla yaş olmuştu denizler gözümüzde.
Hasretle bakarken gecenin rengine günler,
Seyretti yanan gözlerimiz fecri o yüzde.
Ay-yıldızlı bayrakta
Bereketli toprakta.
Ağaçtaki yaprakta
Dallar Ata’yı söyler.
Tarih onun emriyle kımıldandı yerinden,
Birkaç yıla toplandı hemen birçok asırlar.
İnsan eli geçmiş sanılır yurt üzerinden,
Gül bahçesi olmuş dün ayak bastığı yerler.
Küçük, büyük hepimiz
Milletçe izindeyiz.
Senle çarpar kalbimiz
Yollar Ata’yı söyler.
Ondan geliyor, her günümüz başka baharsa,
Ondandır, ufuklarda ne ürperme, ne gam var...
Kalbim, nefesim dursa, düşüncem sana varsa,
Dünyayı unutsam da unutmam bir atam var.
Gökte hürriyet kızı
Senden alırız hızı.
Aşıklar aydınlığı,
Sazlar Ata’yı söyler.
Faruk Nafiz ÇAMLIBEL
Ülker AYGÜN
27
28
ATATÜRK ARAMIZDA
Görüyorsunuz,
Görüyorsunuz çocuklar,
Görüyorsunuz değil mi?
Atatürk aramızda.
Bakışlar ilerde,
Düşünceler ışıklı,
Atatürk yanımızdadır çocuklar,
Şüphemiz yok,
Bu aklık ondan duygularımızda.
Görüyorsunuz çocuklar, görüyorsunuz
Belli artık fikir Atatürk.
Besbelli değil mi
Geriyi, karayı silen aydınlık dimağımızda.
Görüyorsunuz,
Görüyorsunuz çocuklar,
Söyleyin söyleyin haydi
Atatürk vardır
Yüzyılımızdaki hızda.
Yurdun dört bucağında değil sadece,
Odur katıksız sevgisiyle saran dünyamızı evrence.
Bitmez, bitmeyecek ona söylenecek söz,
Ölmek ölümlüler içindir,
Atatürk sonsuz yaşayışın sonsuz sevincidir.
İşte, işte aramızda...
Oncasına yüceltici
Başka güneş yok çağımızda.
Coşkun ERTEPINAR
29
30
SENDENDİR ATATÜRK
Bugün yaşıyorsam
Güler yüzle emin
Tertemiz gökler altında
Dağlarım, denizlerimle dost
Toprağımda dolaşıyorsam
Ümitli, memnun ve rahat
Gecem gündüzüm hürse
Damarlarımda kanım
Tenler içinde canım
Korkusuz yürürse
Bulutlarımdan gözyaşı yerine
Rahmet dökülürse
Ekmeğim, suyum tatlı
Toprağım da, türküm de bereketli
Rüzgârlarım alabildiğine hürriyetli ise
Bacamda tütünüm tütüyor
Ölülerim huzur içinde yatıyor
Ağacım dal sürüyor, boy atıyorsa
Keyfimce gülüyor, keyfimce ağlıyorsam
Dün yokken, bugün varsam
Sendendir
Sendendir Atatürk.
ATATÜRK İÇİMİZDE
Suat TAŞER
Adnan ARDAĞI
31
İşte uyandık ya her sabah,
İşte çiçekler açtı ya bahçelerde,
İşte okuyor, yazıyor, geziyoruz ya;
Atatürk her yerde.
İşte düşünüyoruz ya özgürce,
İşte bayrağımız dalgalanıyor ya göklerde.
İşte canımızı veriyoruz ya seve seve
Atatürk içimizde.
32
ATATÜRK’SÜZ OLMAK
1
Alın bu karanlıkları – bizim değil
Çoğul barış, çoğul rüzgâr essin.
İnançların çağdaş – yoğun şavkında,
Atatürk gelsin.
2
Dağlar devrilir mi, devrilir ha,
Denizler durur mu, gök durur mu? Deprenir.
Bir gözüm Türkiye, bir gözüm Mustafa Kemal,
Şafaklarca seslenir.
3
Dağıtın bu sıcak tarhanayı ulusuma.
Serpin bu yeşil – yaprak güğümleri. Söndürsün.
Yüreğimde bir Atatürk’süz olmak yangını,
Görünsün uzak tepelerden, yağız göklerden,
Mustafa Kemal’im kalk. Gürünsün.
ATATÜRK
Bir mavi ışıktır Atatürk
Dolaşır Anadolu yaylalarında
Sarı başaklı ekin tarlalarında
Saçları dalgalanır.
Ergani’de, Maraş’ta, Ankara’da
Okur Atatürk okullarında çocukları
Elifler, Ahmetler, Hatçeler
İlkelerinin yolunda.
Bir şimşektir Atatürk
Çakar sınır boylarında
“Mutluyum. Çünkü başardım!”
Alın bu karanlıkları – benim değil,
Bağrımızda bir gizli hançer Atatürk’süz olmak.
Ve fabrika çarklarında, tersanelerde
Pekişir gücü Cumhuriyetin
Atatürk ruhu yaşadıkça.
H. Zekâi YİĞİTLER
Yaşar Faruk İNAL
33
34
ATATÜRK’LE
Okula gidiyor çocuklar
Önlükleri içinde
Çantaları ellerinde
O’nunla birlikte
ATATÜRK
Sarı sarı mor mor
Dağlarda çiçekler açıyor
Nisanın ilk günlerinde
O’nunla birlikte
Atatürk’üm eğilmiş vatan haritasına
Görmedim tunç yüzünde böylesine geceler;
Atatürk neylesin memleketin yarasına
Uçup gitmiş elinden, eski makbul çareler.
Nine Hatun Telgrafçı Hamdi
Kara Yılan Halide Onbaşı
Doğarlar yine
O’nunla birlikte
Nerede İstiklâl harbinin o mutlu günleri
Türlü düşmana karşı kazanılan zaferi
Hiç sanmam, öyle ağarsın bir daha tanyeri,
Atatürk’üm ben ölecek adam değilim der.
Yazıyoruz adını gün gün
Elle beyinle yürekle
Yurt yüzeyine
O’nunla birlikte
Git hemşerim, git kardeşim toprağına yüz sür
O’dur, karşı kıyıdan cümlemizi düşünür
Resimlerinde bile melül mahzun görünür,
Atatürk’üm kabrinde rahat uyumak ister.
Sabutay HİKMET
Cahit Sıtkı TARANCI
35
36
ATATÜRK KAŞLARINI ÇATTI
Bu yıl Atatürk yılıdır çocuğum
Özgürlük egemenlik yılı
Öyle hızlı gitsin ki atın
Yere değmesin ayakları
Bu çağ barış çağıdır
Halk çağı demokrasi çağı
Öyle hızlı uçsun ki kuşun
Görünmesin kanatları
Bu kuşlar sevgi kuşlarıdır
Bu kuşlar ışık kuşları
Uçsun en mavi göklerde
Yırtsın en kalın karanlıkları
Bu çağ hız çağı çocuğum
Bu çağ uygarlık çağı
Geç kalıyoruz galiba
Saatine baktı Atatürk
Şakağında parmağı
Bu yol Atatürk yoludur
Bu at Atatürk’ün atı
Ters binenler var galiba
Atatürk kaşlarını çattı
Ali YÜCE
ATATÜRK’ÜN BİR SAATİ VARDI
Atatürk’ün bir saati vardı
Yediveren gül gibi açardı
Atatürk’ün bir atı vardı
Etilerden beri yaşardı
Atatürk’ün bir resmi vardı
Buğday tarlası gibi ağardı
Atatürk’ün bir saati vardı
Durmadı
Melih Cevdet ANDAY
37
38
ATATÜRK’E ŞİKAYET
Yine 19 Mayıslar 30 Ağustoslar
Var ama, takvimlerimizde
Gerçek sevgine inemedik bir türlü
Hangimiz yürüyoruz gösterdiğin izde?
Çın çın öter kulaklarımızda nutukların
Göründüğün de oldu, şeklinde beyaz bulutların
Yine de hıyanet peşinde bazı çocukların
Gemimiz hâlâ o bıraktığın denizde...
ÖNCE ATATÜRK
Yine 19 Mayıslar 30 Ağustoslar
Var ama, takvimlerimizde
Gerçek sevgine inemedik bir türlü
Hangimiz yürüyoruz gösterdiğin izde?
Kitabımı açtım
İlk Atatürk’ü gördüm;
Alfabeyi öğrendim
Atatürk yazdım önce.
Çağlar içinde
Çağlar geçse de
Atatürk en önde,
Türkiye’m kadar
Bir bayrak gelir aklıma
Atatürk deyince.
İsmail GERÇEKSÖZ
Kemalettin KOÇ
Dümen bozuk, kırılmış kürek
Bize böyle batmak mı gerek?
Afyon’dan İzmir’e götüren yürek
Yok hiç birimizde!...
39
40
ATATÜRK VE ÇOCUK
Senin adını,
Anamın ninnisinden
Duydum
İlk defa...
Okula gittim.
Şiir öğrettiler bana
Yine senin adınla,
İlk defa...
ATATÜRK
Çok şeyler söylendi
Çok şeyler yazıldı
Senin için.
Fakat hiçbirisi
Seni
Senin kadar güzel
Ne anlatabildi
Ne de öğretebildi...
Büyüdüm,
Seni okudum
Seni öğrenmeye çalıştım;
Yıllar geçti,
Henüz seni bitiremedim.
Müyesser TUNÇER
M. Fahrettin GÜR
41
42
Şuhut’tan esen yel yamaçta serin
Doruklar kızıla boyanmak üzre.
Gâzası yakın gazi tepelerin
Sincanlı ovası uyanmak üzre.
ATATÜRK HEP KOCATEPE’DE
Bilelim Atatürk hep Kocatepe’de
Gün doğacak her günkünden iri.
Kanatları altında Afyon şehri
Bilelim Atatürk Kocatepe’de.
Gazi tepelere dirsek dayamış
Kestirir Dumlupınar ovasını.
Kuşlar, dağlar, taşlar uyuyamamış
Alabilmek için komutasını.
Siperler boyunca tetikte ordu
Toprak çekiniyor nefes almaktan.
Bütün yıldızlar tir tir titriyordu
Yeni gün başlamak üzre bayraktan.
43
Yekindi o sabah Kadifekale
Çiğiltepe, Belentepe.. yol alır.
Millet düşmüş yayan yapıldak yola
Paşalarım Atatürk’ten kol alır.
Düşman gelecekten gafil, habersiz
Sular gür gür akar, deniz el çırpar,
Sen olmazsan Ata’m gözümüz fersiz
Ata’m, bu yürekler senin için çarpar.
Seni Kocatepe’de bulduk Ata’m,
Koca tepelere çıkardın bizi.
Gösterdiğin yolda kurtulduk Ata’m
Yolundan ırak etme cümlemizi.
Osman ATTİLA
44
ATATÜRK BIRAKTI
1
Acıktığımız zamanlarda
Kurulu sofralar bulduk
Nereden gelmişti bize
Kimdi hazırlayan
Anlamıyorduk.
Okullarımız vardı ak boyalı
Oturduğumuz sıralar temiz
Nereye uzansak kucağını açıyordu
Anamızın sütü kadar helâl
Güzel memleketimiz.
Dumanı doğru tüten evler
Özgürlüğü özgürlüğünce yoğuran eller
Bizimdi
Alfabenin birinci harfiyle
Yüreğimize Atatürk girdi.
BÜYÜYEN ATATÜRK
Şimdi sen Akdeniz’de
Yükselen dalga dalga,
Bakışlarının rengiyle mutlu,
Uçan rüzgârlarla hür.
Şimdi sen Edirne’de, Sivas’ta, Ardahan’da,
Şimdi İzmir’de, Afyon’da, Van’da.
Yükselen dağ dağ, serilen yayla yayla,
Düşünen köy köy, kasaba kasaba
Nefes alan her canda.
2
Gücümüz söylenmiş yedi düvelde
Her karış toprağına kanımız akmış
Bu güçlü yapıyı, uygar düzeni
Bizlere
Atatürk bırakmış.
Şimdi sen tarlalarda
Boy atan buğdaylarda,
Saçlarının ışıklarıyla zengin
Büyüyen vatan çiçeklerinde,
Büyüyen yüreklerimizde
Fetheden gelecek günleri, fetheden düşünceleri
Tek bir sevginin aydınlığında.
Kerim Aydın ERDEM
Ahmet KÖKSAL
45
46
ATATÜRK BAYRAĞI
ATATÜRK
Senin gözlerinde mavi dünyamız
Yolunda yürüdükçe günlerimiz ak
Seninle ulaştık aydınlık yaşamaya
Dalga dalga yüreğimizde adın
Göklerimizde en şanlı bayrak
Her sabah çocuklar
Okulun bahçesinde
Andını içiyorlar Atatürk’ün
İlk sözcüklerinde O
Son sözcüklerinde
Atatürk var
Dökülür çeşmesinden birliğin can suyumuz
Günden güne gülümser ana toprak
Serpilir filizleri devrimlerinin
Masmavi göklere uzanır dal dal
Cumhuriyet bir ulu çınar olacak
Gözlerinde alev alev
Gözlerini taşıyorlar Atatürk’ün
Hepsi dimdik
Hepsi inançlı
Bakışlarıyla
Adını gökyüzüne yazıyorlar
Özgür müyüz, başımız göklerde mi?
Yok mu üstümüze çöken saray ve konak?
Sihirli ellerin yüceltti bizi.
Türklüğümüzü, insanlığımızı duyduk,
Türk’ün eşsiz Ata’sı seninle ancak.
Ölüm yapışsa da yakalarına
Bir ölüp
Bin dirilerek
Çağdan çağa
Bayrağını taşıyorlar Atatürk’ün
Şerif İKEN
Vedat GÜLER
47
48
DESTAN ATATÜRK
ATATÜRK
Kasım’ları beklemem anmak için
Yıllardır odamın duvarlarında
Göz göze geldiğim bir resim
Tam yaşamak çağında.
Bu dünyada bir erkek güzeli
Deniz gözlü Mustafa’m.
Okyanusu kölelemiş gözlerinde
Kabına sığmayan.
Her yıl kasımın onu karanlık
Gün tutulması içinde evren
Büyük ülkelerin gerçeklerin içinden
Yön gösteren rüzgârlar gibisin
İçimizde, yöremizde sen!
Mavi gözlerinin bakışları ok gibi fırlar
Engin denizlerin ışıklı sularında söylentin
Samsun’dan Ankara’ya, Sakarya’dan İzmir’e
Bütün evren, bütün aydınlık Türkiye
Açmış sana kollarını
Anıttepe’de seni kucaklar.
Hangi karanlığa girmişse
O iki ateş mavisi
Doğmuş aydınlığımız
Ve O’nun cazibesi.
Ankara’dan kalkan uçakların kanadındasın!
Trabzon’dan İstanbul’a kalkan gemide güç.
Eylim eylim mor dağlarda türkü
Bir uçtan bir uca dillerde destan
Söylüyor Atatürk’ü...
Nedret GÜRCAN
İsmail Ali SARAR
49
50
ATATÜRK
Atatürk, güneşinde göğümüzün,
Ayında, yıldızında.
Nasıl da nefes alıp verir bakınız;
Yaprak yaprak ağacında,
Toprağında, denizinde yurdumuzun...
ATATÜRK’Ü YİTİRMEDİK
Yıllar
Üst üste katlandıkça
Acımasız uzadıkça
Çelik mavisi gözlerinde
Her geçen gün
Işığını çoğalttıkça
Güzel vatanımızı
Kurtardığın anıldıkça
Seni yitirmedik ki
Dün olduğu gibi
Bugün de aramızdasın her an
Buna inan Ata’m
Yüzyıllar da geçse aradan
Sen her zaman anılan
Kutsal bir kahramansın.
Atatürk sönmez umutlar gibi,
Bütün gönülleri dolaşır.
Atatürk durmak bilmez,
Karanlıkta ölümlerle savaşır...
Atatürk etten kemikten,
Anıtkabir’de yatar.
Atatürk içimizde, düşüncemizde
Atatürk her şeyimizde,
Milyonlarca defa yaşar...
Atatürk bayrak bayrak burçlarda,
Özgürlükten, uygarlıktan kumaşı,
Türklük, insanlık ülküsü Atatürk,
Yurt içinde, yurt dışında;
Yükselir, dalgalanır...
E. Faik ÜSTÜN
Melda ÖZATA
51
52
DAHA ATATÜRK’LERDEN
İzmir denince aklıma
Mustafa Kemâl gelir
Eriyip tükenen umutlarım
Güçleniverir
Mustafa Kemâl denince
Sarı saçlı bir çocuk oluverir öğrencim
Öğretmen Mustafa Kemâller elinde
Yoğrulur güvercinim.
Ankara denince aklıma
Anıt-Kabir gelir
Atatürk’üm yatar orada
Bize yol gösterir
AFYON ÖNÜNDE
Suna, Barış, Cengiz ve Erdoğanlar
Öğrenci Mustafa Kemâlce küçük
Büyür yücesinde ülkümüzün zamanla
Atatürkler vatanca büyük.
Alev, barut, duman, kan... Arzı delercesine,
İleriye fırladı arslanca, ercesine;
“Zapt edilmez!” damgası siperlerden silindi.
İstiklâl bir taç gibi gökten başlara indi.
İnsan eli, çeliği kopardı parça parça,
Güneş, Dumlupınar’da batmadı haftalarca.
Hınç dolu, iman dolu; tek yürek, tek irade,
Bütün dünya öğrendi, harikulâde.
Kahramanlık destanı bir masal değil artık!
Burada doğdu çünkü hayata yeniden Türk;
Burada bir milleti “Ölmez!” yaptı Atatürk!
Hüseyin ERKAN
İskender Fikret AKDORA
Atatürk deyince aklıma
Bir vatan gelir
Yükseltmek için onu çağdaş uygarlığa
Daha Atatürkler gerekir
53
54
Savaştepe Köprüsü’nden geçen trenler
Sel olur İzmir’e akar.
İzmir’in denizi kız, kızı deniz
Sokakları hem kız, hem deniz kokar.
ATATÜRK’E AĞIT
Güneyde mis kokulu bir ağaç
Yuvarlak yaprakları ince
Yaz gelip güneş vurunca
Dallarından bal akar.
Edirne’den Ardahan’a kadar
Bir toprak uzanır,
Boz kanatlı üveyikler üstünden uçar
Ardahan’dan Edirne’ye
Edirne’den Ardahan’a kadar.
Bu toprak bizim yurdumuzdur;
Deli gönül yücesine çıkar.
Bir üveyik olur uçar gider
Ardahan’dan Edirne’ye
Edirne’den Ardahan’a kadar.
Kopdağı’nda akar bir çeşme var
Serçe parmak kalığında suyu
Haram etmiş gece gündüz uykuyu
Akar da akar.
Amasya’ya benzin yüklü bir yaylı geldi
Yağmurlu bir günde.
Devrisi gün silah çattılar
Candarmalar hükümetin önünde.
Samsun’un evleri denize bakar
Sokakları yosun içinde,
Çaparlar, takalar, mavnalar
Bilyeler gibi suyun yüzünde
Bir iner bir kalkar.
Kemal Paşa çıkageldi
Bir alevdir aldı gitti-yurdumuzun gönlünde
Çorap gibi söküp attı
Düşmanları ordumuzun önünde.
İstanbul’dan bir yar sevdim
Adamı günaha sokar.
55
Bu ne inançtır ki Gazi Paşa!
Atının teri kurumadan
Sürüp gittin yeni yeni savaşların peşinde!
56
ATATÜRK
Adını anmadan önce,
Heceledim, öğrendim.
Duvarları, kitapları
Senin resminle beğendim.
Bin bir biçim içinden,
Bir an da seçerim yüzünü.
Kimse alamaz içimden
Gözlerinin gündüzünü.
Davullar zurnalar dövende
Ben seni hatırlarım!
Binip trene gezende
Ben seni hatırlarım!
Tam iki yaşındaydım
Düşman İzmir’e girende!
Ben de gelecektim ama anam koymadı.
Küçüksün oğul, dedi.
Ben giderim ana bırak, dedim,
Gideceğin bu yol dedi.
Bütün bildiklerimden
Daha yakınsın yüreğime
Alfabeyi hecelerken
“Atatürk” yakıştı elime.
Seni yazdım, okudum,
Seni belledim yürekten.
Her törende birlikteyiz,
Bayrağın içinde sen, ben.
Şimdi büyüdüm sürüp geldim
Felek, koydun ise bul dedi.
Daha iyi anlarım her yıl,
Açıldıkça düşüncelerim.
İlk sevgim büyür, büyür de
Seni daha da severim.
Cahit KÜLEBİ
İbrahim Zeki BURDURLU
57
58
ATATÜRK’ÜN ÖĞRENCİLERE MEKTUBU
ATATÜRK DESTANI’NDAN
Seneler nasıl da geçiyor Ata’m
Seneler nasıl da geçiyor
Dağlarda çiçekler açıyor
Sarı sarı
Mavi mavi
Ben mavi mavi çiçekleri seviyorum
Ve bütün bu toprağın çocukları
Sana hasret çekiyor Ata’m
Sana hasret çekiyor
Sabahleyin sınıfa girince
“Günaydın çocuklar” diyorum,
“Sağ ol” diyorsunuz.
İçim sevinçle doluyor
Sesinizi duyunca
Bana bakıp gülüyorsunuz.
Hep bakışlarımız sizin üstünüzde,
Ben bütün Türklerin başöğretmeni.
Tanıyın iyiyi, doğruyu, güzeli.
Dedenizin, babanızın elinden tutup
Önce ben öğrettim A, B demeyi.
Söyle bana mavi mavi gözlü kumandan
Söyle bana rahat mısın yerinde
Eminim ki şimdi
Mavi mavi
Sarı sarı çiçekler açmaktadır
Ankara’nın beyaz mermerlerinde.
Senelerce onlarla omuz omuza
Hudut boylarında dövüştüm.
Attım düşmanı vatanımdan
Halkımın arasına karıştım.
İşte şimdi karşınızda
Her gün, her zaman başınızda
Sevgi dolu gözlerimle size bakıyorum.
Türkiye’nin ırmakları nasıl akıyorsa
Ben de size öyle akıyorum.
Halit TANYERİ
Yüksel ERKEKLİ
59
60
BAŞIMIN UCUNDA ASILI RESMİN
ATATÜRK
Başımın ucunda asılı resmin;
Yıllar rüzgârlarca geçmiş
Kara bulutlarla üstünden.
Ama gün ışığı kadar taze,
Gün ışığı kadar yücesin
Okunur gözlerinin mavisinden.
Başımın ucunda asılı resmin;
Yeni bir nutka hazırcasına
Dudakların konuştu konuşacak.
Sarılıp doyasıya öpüyorum
Kocaman ak pak ellerinden
Ellerin soluğunca sıcak.
Andık adını selâm durduk
Gene aramızdasın, başımızda
Gene bizimlesin
Biliyorduk.
İşte gözlerin mavi mavi bakar
İşte o sarı saçların
Sen ölmedin
Biliyorduk.
Daima dilimizdesin
İşimizde, aşımızda, ekmeğimizde
Bitmemiş bir destansın
Biliyorduk.
Başımın ucunda asılı resmin;
Sen güvenimiz, inancımız,
Sen bizi kurtaran büyüklük.
Anılarım gün günden kuvvetli
Gün günden daha yücesin
Ey ölümsüz Atatürk...
Ne söylesek anlatamazdı ki seni
Sade “Atatürk” dedik.
En büyük dedik
Sustuk.
Cevdet ATMACA
Ali PÜSKÜLLÜOĞLU
61
62
ATATÜRK’ÜN VAKTİ ÇOK AZDI
“Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizindir.
Cumhuriyeti biz tesis ettik,
onu i’lâ ve idame ettirecek sizlersiniz!”
Atatürk’ün vakti çok azdı
Sıra dağlar vardı önünde Atatürk’ün
Geçiyordu vakit-vakti durduramazdı
Yıllar yılı kuyusunu kazanlar Türk’ün
Saraydı, düşmandı, satılmıştı, yobazdı
Atatürk’ün vakti çok azdı
Kan ve demir-karanlık ve gerçek
Anadolu’da açan milyonca al çiçek
Milyonca can oldu kurtuluşun diyeti
Özgürlüğü, istiklâl ve cumhuriyeti
Atatürk’ten başkası yaratamazdı
Atatürk’ün vakti çok azdı
Sadeydi, tazeydi, yiğitti
Yerini kimseler tutamazdı
Bezmişe ümit, acıkmışa ekmek, ve su oldu yanmışa
Tekti ama, çoğaldı sanki, dünyaya yetti
Mustafa, Mustafa Kemal, Mustafa Kemal Paşa
Atatürk’ün vakti çok azdı
63
İhtiyacı yok övgüye Atatürk’ün
Önemli olan, başardıklarımız ve başaracaklarımızdır
Zehirli otları temizlediğimiz gün.
Ve vurduğumuz gün kurumuş dallara satır
O kendini -her an- yeniden yaratır
Yine özgürlüğe hizmetten geri kalmazdı
Atatürk’ün vakti çok azdı
Türk istiklâlini-Türk Cumhuriyetini
İlelebet muhafaza ve müdafaa etmektir
Ey Türk Gençliği-Birinci vazifen
Emanetimi sen koruyacaksın-sen
Bilemez başkası kıymetini
Sen uyanıksan yaşıyorum demektir
Böyle gördü hep-böyle söyledi-böyle yazdı
Atatürk’ün vakti çok azdı.
Nüzhet ERMAN
64
Çanakkale Savaşları, Anafarta Cephesi, 1915
MUSTAFA KEMALLER TÜKENMEZ
65
66
MUSTAFA KEMAL’LER TÜKENMEZ
Tükenir elbet
Gökte yıldız, denizde kum tükenir
Bu vatan bu topraklar cömert
Türk analar Türk babalar cömert
Kutsal bir ateşim ki ben sönmez
İnanın Mustafa Kemal’ler tükenmez
Ben de etten kemiktendim elbet
Ben de bir gün göçecektim elbet
İki Mustafa Kemâl var iyi bilin
Ben işte o ikincisi sonsuzlukta
Ruh gibi bir şey görünmez
İnanın Mustafa Kemal’ler tükenmez
Hep kardeşliğe bolluğa giden yolda
Bilimin yapıcılığın aydınlığında
Güzel düşünceler soyut fikirlerde ben
Evrensel yepyeni buluşlarda
Geriliği kovmuşum ben dönmez
İnanın Mustafa Kemal’ler tükenmez
Başın mı dertte, beni hatırla
Duy beni en sıkıldığın an
Baştan sona her şeyiyle bu vatan
Sakın ağlamasın kasımlarda
Fatih’ler, Kanuni’ler ölmez
İnanın Mustafa Kemal’ler tükenmez
Halim YAĞCIOĞLU
MUSTAFA KEMAL’İN ELLERİ
Mustafa Kemal’in elleri
Selâm verdi dağa taşa
Öyle bir güneş doğdu ki sormayın
Aydınlandık baştan başa.
Yollara hey hey dedi elleri
Düşmanlara ölüm dedi
Sarışın saçlarında rüzgârlar
Özgürlüğün türküsünü söyledi.
Engin ÜNSAL
67
68
MUSTAFA KEMAL’CE
İZMİR’E DOĞRU
Mustafa Kemal’in sesi bu
İnanmış korkusuz özgür
Yankıyor uzak yakın
Köylerde kentlerde evrende
Gün gün büyüyor gelişiyorDağılıyor
Kalem kalem kâğıt kâğıt bu ses
Bu Mustafa Kemal’in sesi
Bu rüzgâr Mustafa Kemal’in rüzgârı
Bu buluttaki yağmurBu güneşteki nur
Bu çorak toprakta çimlenen tohum
Bu gülen çocuk bu yeşeren dal
Bir dönüşü olmayan güçlü çıkış bu
Bir yaşama tutkusuÖlüme direniş bu
Bu evrence Mustafa Kemal bu.
Ahmet Tufan ŞENTÜRK
69
Atlılar
Beyaz atlılar, siyah atlılar
Bir kemik bir deriyle kalmıştılar
Öylece olmasaydı 30 Ağustos’tan sonra
İzmir’e nasıl girerdi aynı gün piyadeyle?
Demek ki koşmuşlar Mehmetlerim at gibi
Bir daha, bir daha anlıyorduk büyük milleti
Yedi yetmişle bin yetmemişleri
Kırık kanat seslerinde bir ince teli
Ör... Ör... Ör de bacım
Yürüyor vatanın Mustafa Kemal’leri
Süreyya Hami ŞEHİDOĞLU
70
MUSTAFA KEMAL TÜRKÜSÜ
İncecikten bir kar yağar
Tozar “Kemal, Kemal” diye...
Ak-elleri kalem tutar
Yazar “Kemal, Kemal” diye...
Bütün eller “Kemal” yazar,
Bütün diller “Kemal” söyler.
Hey dağların anası,
“Kemal”siz vatan neyler?
Söyle bana yavrucuğum
Otur dizlerime de...
Hürlüğünü yaşıyorsun, alabildiğine
O mavi gözlerinde...
Sen Mustafa Kemal misin?
Dinle beni yavrucuğum,
Koy başını göğsüme...
Usulcacık söyle:
Senin yüreğin midir bu çarpan
Böyle aşkla, milyonlar adına,
Yüceliği, esenliği için vatanın?
Sen Mustafa Kemal misin?
Sırmalar, rütbeler değil istediğin,
Alnındaki ter,
Ayağındaki toz bile
Nurlu gelecekler için.
Söyle bana yavrucuğum,
Sen Mustafa Kemal misin?
M. Sunullah ARISOY
MUSTAFA KEMAL DESTANI’NDAN
EY ATATÜRK!
Sen,
Gittikçe güçlenen bir ülküsün
Düşleri gerçeğe dönüştüren.
Sen,
Sönmeyen bir alevsin
Kanımızı tutuşturan.
Sen,
Işıksın aydınlıksın
Karanlığı kovan.
Elimizde bayrak
Dilimizde türkü
Yolumuzda öncüsün.
Sesimiz
Soluğumuz
İnancımızsın.
Türk ulusu olarak
Kıvancımızsın.
SELÂM SANA
SAYGI SANA
ÇİÇEK ÇİÇEK
SEVGİ SANA.
Talât AVCI
71
72
BİR KEMALİSTİN ANDI
Anam babam vatanım
Gören gözüm kulağım
Türkiye’m, Mustafa Kemal’im
Doğmuş olan da
Doğacak olan da kurban sana
Al kalbimi kın yap kılıcına
Anamın ak sütü gibi helâl olsun
Gözümü kıparsam
Canım yandı dersem
Haram olsun verdiğin ekmek
İçirdiğin su dizlerime dursun
Derimi yüz, avuç avuç doğra etimi
Çıkar gözlerimi yaralarıma sür
Başım yoluna kurban
Uzat ayaklarını öpeyim
Al kalbimi kın yap kılıcına
Gül biraz olsun gül Mustafa Kemal’im.
Ayhan HÜNALP
KEMAL’İMİN BAKIŞLARI
Gözlerde ışıklar silik-soluk perde
Türküler ağıt dolu tekmil
Yokluğun alev alev tutuşan yüreklerde
Aha şimdi uluorta yerinde köyümün
Adım adım yanı başımda
Ninemin el nakışında
Genç kızların göz yaşındasın
Susmuş bütün öğrencilerim
Sen karşımdasın
Sabırdan yana güçlü vatan
Umudunu bakışlarında saklar milyonlar
İşte o bakışlardır
Bizi yaşatan...
Bekir Koçak DOĞANKENTLİ
73
74
KÖY ODASINDA MUSTAFA KEMAL
Her gece anlatılır
Köy odasında Mustafa Kemal
En yetkin kişilerce
Harp görmüş, darp görmüş
Bu vatan kurtarılmış öylece
Mavi gözleri var, omuzları irice
Köy odasında Mustafa Kemal.
Her sabah anlatılır
En yaşlı kişilerce
Silah arkadaşları hâlâ dirice
Sakarya, Conkbayır, Çanakkale
Kemal’in gözleri çakmak çakmak
Roman gibi, destan gibi
Böylece yaşanmış
Tatlı bir masal gibi
Köy odasında Mustafa Kemal.
75
Her gece anlatılır
Köy odasında Mustafa Kemal
Altın saçları, yanakları al al,
Yüreğinde dalga dalga bir vatan
- Aha düşman şurada “Ya ölüm, ya istiklâl”,
Köy odasında Mustafa Kemal.
Her vakit anlatılır
Köy odasında Mustafa Kemal
Kadını, erkeği, çoluk-çocuk, her Türk,
Destan destan büyür dillerde
En büyük Türk bilinir Atatürk,
Her saat yaşanır böylece.
Aslan bakışları, omuzları irice,
Ne güzel bağdaş kurmuş
Köy odasında Mustafa Kemal.
Abdülkadir GÜLER
76
MUSTAFA KEMAL’İ DÜŞÜNÜRKEN
I.
Uyanır, Kocatepe’de Mustafa Kemal
Kasım rüzgârlarıyla düşten,
Alnında yüce inançların aklığı.
IŞIK
Biraz ışık biraz daha
Karanlık düşünceler kalksın ortadan
Ve insan adına söylensin türküler
Söylensin ha Mustafa Kemallerce
O’ndan ilham alsın aşıklar söylesinler
Işık ışık cümlemizin gözleri
Köyde şehirde okunsun ilim
Okunsun ha Mustafa Kemallerce
Yürekler top top olsun yurt adına
Hürriyet üstüne türküler söylensin
Dünyanın dört bir yanında dört kardeş
Dolansın ha Mustafa Kemallerce
Gözlerinde bir Akdeniz mavisi,
Yastığı taştan olmasına taştan,
Büyür, yürek yürek sıcaklığı.
II.
Uyanır, Anıttepe’de Mustafa Kemal,
Daha, çizmesinin üzerinde tozu,
Daha atının teri kurumamış.
Gözlerinde bir süngü keskinliği,
Gelip oturmuş yüzüne bayraklardan bir al,
Yine dağ başını duman almış.
III.
Uyanır, çağlar sonrasına Mustafa Kemal,
Rüzgârında nur topu nesiller
Toprakça bereketli, çeşmelerce gür.
Biraz ışık biraz daha
Çağda bizim tuzumuz da bulunsun
Altın harflerle yazılsın adımız
Yazılsın ha Mustafa Kemallerce
Sevdikçe, inandıkça, çalıştıkça
Sonrasızlığın penceresinde
Mustafa Kemaller büyür, büyür, büyür.
Oyhan Hasan BILDIRKİ
Mustafa Necati KARAER
77
78
MUSTAFA KEMAL’İN ANNESİ
Ben Mustafa Kemal’in annesi
Beli gümüş kemerli taze
Zübeyde...
DAĞDA MUSTAFA KEMAL
Omuz omza kilitlenmişiz.
Kartallarla sohbetimiz berdevam.
Yalnız Mustafa Kemal’e geçit vermişiz,
O milleti kurtarmağa giden adam.
Ağacımız, çiçeğimiz, kuşumuz
Onun türküsünü çağırır durur.
Biz dağ milletiz, dağlaşmazsak
Halimiz nice olur?
Tepelerim vardı benim, toprak yığını;
O ayak bastı kardeşim, dağlaşıverdi.
Kocatepe, Adatepe, Metristepe;
Kocadağ, Aladağ, Metrisdağ oluverdi.
Sarı saçları, mavi gözleriyle
Hep O’nu düşündüm pembe evde.
Bütün tutkularım O’nda,
Bütün dualarım O’nunla.
Ben Mustafa Kemal’in annesi,
Yirmisinde bir yaydım belki,
Bir ok attım çağlara,
Ok yaydan kurtulunca
Uçtu kendi ufuklarına.
Ben Mustafa Kemal’in annesi,
Ezan sesi gibi özlemi içimde,
Mustafa’m Afrika çöllerinde,
Mustafa’m Anafartalar’da,
Mustafa’m Anadolu’da.
Ben ve Mustafa Kemal, kardeşiz;
Sularla, yıldızlarla beraber.
Fırtına, şimşek oluruz
Millet iletince haber.
Ben Mustafa Kemal’in annesi,
İstanbul yabancı askerle dolu,
Kapanır seccademe ağlarım.
Elbette dualarda kalmayacak sesim,
Bir sabah çekip gitmezsem Anadolu’ya
Kesilsin nefesim..
Arif Hikmet PAR
Turgut HIÇKIRIK
79
80
MUSTAFA KEMAL’İ GÖRÜYORUM
Mustafa Kemal’i görüyorum,
Çiçektir oylum-oylum,
Gökkuşağındaki renklerin en güzeli
Sonsuzluktur gökçe,
Ve derinliktir denizce.
Düzendir içimizde,
Bir doğuş insanlık üstüne.
Bir ateş demire,
Bir güneş evrene
Ve dalga dalga nur, çevremizde...
Mustafa Kemal’i görüyorum,
O benim havam, suyum, ruhum,
Vatanca düşünür, milletçe duyardı,
Özgürlük ve insanlık dünyasında yaşardı.
BİR MUSTAFA KEMAL DAHA
Gün gelir üfler vatanımın boruları
Kan kırmızısını sabaha
Kılıçlar bismillah der
Kalkar atlar şaha
O masmavi bakış,
Çeliği eritirken,
Rüzgâra bahardı.
Feleğin kahpe yazısı okunur yeniden
Dağ başını duman alır kardeşim
Bire bir olur bire yüz bin olur düşmanımız
Ölüm yıldız yıldız girer günaha
Savaşın sonudur bitti sanırsınız
Vatan ve bayrak
Bir çocuk daha doğar
Bir Mustafa Kemal daha
Bekir TÜNAY
Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
81
82
İSTİKLÂL SAVAŞI’NDA MUSTAFA KEMAL
MUSTAFA KEMAL’İN ŞEHİTLERİ
Tepelerden inen sessizlikle beraber
Al al oldu şehitlerin uykusu
Doğruldular, onlarla dolu her taraf.
Yüzleri neden böyle gülümser
Alınları batan bir güne benziyordu
Vuruldular öyle temiz, öyle saf.
Ansızın sallandı yer
Yaklaştı şehitlerin ordusu
Ellerinde musaf.
Eğildiler, eğildiler
Dağların doruklarına doğru
Saf saf.
Şöyle bir doğruldu Mustafa Kemal
Kır atının üstünde göklere doğru
Dağlar arasından yükselen,
Tunçtan bir heykele benziyordu.
Bakışları vardıkça mesafeler ötesinde
Belliydi kaynaştığı gözlerinde
Masmavi okyanus dalgalarına benzer
Düşünce dalgalarının.
Zafer diyordu da başka bir şey demiyordu
Yüzünün bütün çizgileriyle bu kahraman
Hissetmişti zaferin kokusunu kır at bile
Yerinde duramıyordu.
Mağrurdu diğer atlara karşı
Bir Mustafa Kemal taşıdığından üstünde
Dünyalara bedel.
Yeryüzüne onlarla iner
Göklerin, göklerin soluğu
Barış, af.
Şöyle bir doğruldu kahramanlar kahramanı
Kır atının üstünde göklere doğru
Sabah oluyorken güneşin ilk ışıkları altında
Tunçtan bir heykele benziyordu.
Mesut TARCAN
Sabih ŞENDİL
83
84
MUSTAFA KEMAL’İ GÖRDÜM
Daha dün gördüm Mustafa Kemal’i...
Işıl ışıldı sabah güneşinde.
Mavi gözlerinde vatan parlıyordu,
Vatan parlıyordu yine.
Daha dün gördüm Mustafa Kemal’i...
Kolları çepçevre sarmış vatanı,
Nabzını yokluyordu milletinin,
İçinde eski günlerin heyecanı.
Daha dün gördüm Mustafa Kemal’i...
Dudaklarında gülüyordu vatan
Bir zafer türküsü O’nun dilinde,
İçinde O vardı bir yandan.
Daha dün gördüm Mustafa Kemal’i...
Daha dün ışıklar içinde.
Yudum yudum içilmiş memleket sevgisini,
Yudum yudum sinmiş her yere.
Mustafa CANPOLAT
85
MUSTAFA KEMAL’İ DÜŞÜNÜYORUM
Mustafa Kemal’i düşünüyorum;
Yeleleri alevden al bir ata binmiş
Aşıyor yüce dağları, engin denizleri.
Altın saçları dalgalanıyor rüzgârda
Işıl ışıl yanıyor mavi gözleri.
Mustafa Kemal’i düşünüyorum;
Yanmış yıkılmış savaş meydanlarında
Destanlar yaratıyor cihanın görmediği
Arkasından dağ dağ ordular geliyor
Her askeri Mustafa Kemal gibi.
86
GAZİ
Mustafa Kemal’i düşünüyorum;
Gelmiş geçmiş kahramanlara bedel
Hükmediyor uçsuz bucaksız göklere
Al bir ata binmiş yalın kılıç
Koşuyor zaferden zafere...
Mustafa Kemal’i düşünüyorum;
Ölmemiş bir kasım sabahı!
Yine bizimle beraber her yerde,
Yaşıyor dört köşesinde vatanın.
Yaşıyor damar damar yüreklerde.
Mustafa Kemal’i düşünüyorum;
Altın saçları dalgalanıyor rüzgârda,
Mavi gözleri ışıl ışıl görüyorum.
Uykularıma giriyor her gece,
Ellerinden öpüyorum.
Ümit Yaşar OĞUZCAN
87
Türk çocuğu iyice bak ve tanı;
İstiklâl güneşi bu baştan doğdu.
Salgından kurtardı gazel vatanı,
Bütün düşmanları yurdundan kovdu.
Türk kızı, yüksel de göklere kadar,
Altın yıldızlardan işte bir çelenk;
Ayın bahçesinden çiçekler kopar.
Gazi’nin önüne ser, ışık ve renk.
Türk oğlu, rüzgârlar olsun sana at,
Doğudan batıya müjdeler taşı,
Gazi’yi gönlünün içinde yaşat;
De ki; zafer olsun onun yoldaşı.
Cihan tarihini süsledi adı,
En büyük milletimin, övün ve sevin,
Bir benzeri daha yaratılmadı.
Dünyada bir tane senin “Kemal’in.”
Halide Nusret ZORLUTUNA
88
Bir Konu Üzerinde Çalişirken
BİR ŞAHLANIŞTI O
89
90
BİR ŞAHLANIŞTI O
Çökmüştü başımıza bütün kara bulutlar
Çığlık çığlık korkular
Umutlar ölgün...
O dedi: İnsanlar ölür
Milletler ölmez
Hür yaşadı bin yıllarca milletin
Hür yaşayacak
Tanrı’dan umut kesilmez.
Göğüslerden alevlerce taştı yiğit duygular
Türk’ün geçmişi uyandı çağ çağ...
Büyüdü bir nur benliklerde dağ dağ...
Büyüdü dalga dalga
Çığ çığı...
En kutsal çağrılara uzandı eller.
Tanrıca bir kudretin taştığı seller,
Dağıldı da karanlıklar duman duman
Al kısrağın üstünde yetişti Ata’m,
Yetişti aman...
Bu zaferdi çağlarca susadığımız
Ak aydınlıklar sağıldı aman...
19 MAYISLARDA
Atatürk’e sesleniş
19 Mayıslar yeşil ümittir
Bağımsızlık ve hürriyet kokan
Dalgalanan bayrak hep aynı renktir
Hangi yel eserse essin ufuktan
19 Mayıslar ışıktır, tandır
Kararan bahtına doğmuş milletin
19 Mayıslar mutlu zamandır
Eskimez değişmez Cumhuriyetin
Bir şahlanıştı o sığmaz tarihe,
Bu zafer yüce,
Bu zafer yaman...
Ellerin dolaşır bir ışık gibi
Umutsuzluğumuzun gecelerinde
Her 19 Mayıs bir gonca güldür
Açar huzurun bahçelerinde
Ali AKMANLAR
İlhan GEÇER
91
92
SEN
-Kemal Atatürk’ün aziz ruhunaSen olmasan gün doğar mıydı pencerelerden,
Nilüfer böyle güzel açar mıydı?
Sevdası çiçek yüklü gecelerden
Tanrım böyle bakar mıydı?
Sen Türkiye’m gibi efsanelerle büyümüş
Fındık yeşili, süt beyazı sabahlar
Çok geride kalmış akıncı beyleri
Nerde Tuna, hani üç tuğlu sultanlar
Bayraklarla dirilmiş, fetihlerde gülmüş
Sen gönül sultanısın efendim,
Bin bir bereketinle al beni.
Hani nisan yağmurları altın tekerlek
Fukaralık gümüş arabalarda ezilir
Sen Sakarya’dan doğan güneşimle
Ekmeğimiz, suyumuz gibi sev beni.
Sen olmasan gün doğar mıydı pencerelerden,
Gönüller böyle çarpar mıydı?
Bir Mevlâna, bir Yunus, bir Selimiye’den
Dualar böyle akar mıydı?
Ali Naili ERDEM
93
CANYOLDAŞIMA MEKTUPLAR
Atlılar gördüm
Yağız atlar... duru atlar... kır atlar...
Ta ötelerden gelir gibiydi.
Atlıların ayaklarında zaman
Ezilir gibiydi.
Nal sesleri vardı zamanda
Uzak yakın.
Geceden sabaha doğru sesler
Akın akın
Artar, eksilir gibiydi.
Bir avuç asker gördüm
Delik deşik bağırları.
Al kan değil yaralarından akan
Kara sarı
Zehir gibiydi.
94
SAMSUN GÜZELLEMESİ
Diner dertleri her gözü yaşlının
Samsun’da teselli sunar dalgalar.
Şavkı vurmuş gibi o “gün başlı”nın,
Yanar pırıl pırıl, yanar dalgalar.
Tel örgülerde diken dikendi kader
Sakarya, Sakarya değildi artık.
Serpilivermiş ovaya üçer beşer
Mehmetler... Savaş,
Süngülerine esir gibiydi.
Gazi’yi gördüm
Bir tümseğe dayanmış sağ ayağı,
Başında bir kara kalpak.
Kocatepe’de kalkan parmağı,
Akdeniz’i gösterir gibiydi.
Rüzgâr gizli gizli bir haber verse,
Kıyı yeşil giyinip murada erse,
Ne gün kırık dökük bir gemi görse,
19 Mayıs’ı anar dalgalar.
Samsun göklerinde Türk’ün bayrağı,
Samsun tarlasının eşsiz toprağı.
Samsun tütünün altın yaprağı,
Uzakta bir gümüş pınar dalgalar.
Samsun suya kaydıkça kayar,
Görenler yüzmeye niyetli sayar,
Su maviye, bahar yeşile boyar,
Cennete ulaştık sanar dalgalar.
Bir vatan şahlanmıştı balam
Devir, tarihe hükmeden devir gibiydi.
Bu millet ölür mü, ölür müydü hiç?
Baksan ki Gazi’nin gözlerinde
Ölmekle yaşamak bir gibiydi.
Ata’yı anarken yanar burkulur,
Tunçlaşmış halini heykelde bulur.
Köpük köpük beyaz güvercin olur,
Ayak uçlarına kadar dalgalar.
Jülide Gülizar ERGÜVEN
Behçet Kemal ÇAĞLAR
95
96
KOCATEPE’DE BİR KIŞ GÜNÜ
Kocatepe’de bir kış günü yorganın rüzgâr
Ulusunun yüreğini dinliyorsun uzanmış.
Diz boyu geceden yağan kar
Ayazıyla yüzün yanmış...
Kocatepe’de bir kış günü çevren sessizlik
Askerlerin emrini bekliyorlar.
Alınları açık, başları dik ve üstelik
Tanrı kendilerine yâr.
GAZİ
Kocatepe’de bir kış günü dudağına değin
Şahadet parmağını götürüyorsun.
“Dağ başını duman almış” çok sevdiğin
“Yürüyelim arkadaşlar” diyorsun.
Bir şimşek çağlayanı halinde Türk kanıyla
Aldığı şana layık tarihte bir sen varsın.
Kocatepe’de bir kış günü doğdu güneş
Bütün kutsallığıyla üstümüze.
Söyledik bacı kardeş
Seni katıp türkümüze.
Kocatepe’de bir kış günü yorganın rüzgâr
Ulusunun yüreğini dinliyorsun uzanmış.
Diz boyu geceden yağan kar
Ayazıyla yüzün yanmış...
Erdoğan VURAL
Ey sen ki alev saçlı zafer küheylanıyla
Kurtardığın vatan en yüce şehsuvarsın.
Erişemez vasfına hiçbir rebabın sesi
Sen yükseksin ihamın yıldızlı göklerinden.
Dehadan kanatlanan kılıcının şulesi
Ebediyette olmuş bu murassa kasiden.
Kızıl gökte parlayan ay-yıldızın nurusun
Sen ey büyük milletin, Türklüğün gururusun.
Bu yurdun timsalisin bu gün bütün cihanda
Gözler, gönüller senin, senin şerif de şan da.
Enis Behiç KORYÜREK
97
98
UYANIK UYKU
Mustafa Kemal kar üstünde yatmış uyur.
O’NSUZ
Gece vakti
Karınca gibi yıldız üşüşmüş gökyüzüne
Kar inmiş de az öncesi
Ufacık-tefecikten kar inmiş
Uzanmış-yatmış kar üstüne Mustafa’m
Samur kalpak başında
Sırtında bir asker kaputu
Tiril-tiril incecikten.
Ah işte duyuyorum mesut günler içinden,
Sana “Sevimli yüzün asla solmasın” diyen,
Bütün adınla dolu sevinçli şarkıları...
- Sen öldüğün için mi şimdi bayraklar yarı!
Ah işte görüyorum seni gördüğüm günü:
Altından, alkışlarla geçiyorsun bir tak’ın.
O gün bana gelmiştin babamdan daha yakın.
Meğer duyacakmışım bir sabah öldüğünü...
Meğer görecekmişim bir sabah gidişini,
İstanbul’un önünden son defa geçişini...
Bizler seninle nasıl, ah nasıl beraberdik,
Bizler ki az sıkılsak, “O başımızda” derdik.
Nasıl yok bileceğiz O güzel güneş yüzü?
Ana, baba değil bu, bizler Ata öksüzü...
Tatmadık, bilmiyoruz bu bambaşka yarayı,
Öğret bize Yarabbi, ah O’nsuz yaşamayı...
Uyuyor uyanık uyku içinde
Maviler siyahlar lacivertler
Üçe karşı beş, beşe karşı on
Nasıl akıldan çıkar, nasıl dilden düşer
Sabahın erinde doğan gün
Kötü günlerin sonu, iyi günlerin başlangıcından.
Ziya Osman SABA
Tarık Dursun K.
99
Top arabaları geçer uykusundan
Mehmetler-Mustafalar-bir ordu
Elleri bayrak-elleri süngü-elleri tüfek
Süvariler geçer yalın kılıç
Şimşekler çakar gözlerinden.
100
EŞSİZ YÜREK
Bildiğimiz bir insandı Mustafa Kemal
Onu bizden ayıran şey tek
Destanlardan ötelere götüren
Yalnız o yürek
Atarak üstünden rütbelerini
Kolay mı dünyaya dikelmek
Olmuştu o günler bütün milletin
Özü gücü o yürek
Ne vakti ne bahtı vardı Mustafa Kemal’in
Gözüne kestirdi mi bir kez n’edek
Yapamazdı onun yaptığını kimse
Yalnız ondaydı o yürek
O yürek olmasa neye yarar
Kartal bakışları övmek
Mustafa Kemal’i Mustafa Kemal eden
Bence o yürek
“Öldü” diyemiyoruz bir türlü
Ne acı vakitsiz ölmek
Yine duyuyoruz düşünüyoruz ama
Nerde o yürek
Oğuz Kâzım ATOK
101
ANITKABRİN TAŞLARI
Eskipazar’ın taşları,
Akşamları yağız yağız
Sabahları tunca bakar.
Eskipazar taşlarını,
Biraz derince yonsanız
Ya Mehmet, ya güneş çıkar.
Eskipazar’ın taşları,
Yangından çıkmış bir çeğil
Külçe külçe, damar damar...
Eskipazar’ın taşları,
Eskipazar’lardan değil,
Bizim bağrımızdan çıkar.
102
ASKER KOŞMASI
Eskipazar’ın taşları,
Oylum oylum, damar damar.
Bu damarı doldurmaya
Çatal yürek ister beğim!
Eskipazar taşlarının
Anıtkabre koştuğu,
İşte bu yüzdendir beğim!
Değme er yüreği yetmez
Bu taşları güldürmeye.
Eskipazar’ın taşları,
Kanatları kursağında,
Bekleşen kartal kuşları.
Eskipazar’ın taşları,
Bir çiçek bozuğu yiğit;
Gözünden bozkırlar bakar.
Eskipazar’ın taşları,
Ya gazidir yahut şehit;
Ucu destanlara çıkar.
Eskipazar’ın taşları,
Akşamları yağız yağız
Sabahları tunca bakar.
Eskipazar taşlarını,
Biraz derince yonsanız
Ya Mehmet, ya güneş çıkar.
Zeki Ömer DEFNE
103
İstiklâl Savaşı gençleriyiz biz;
Tarihe koç Türkler diye şan verdik!
Yurdumuz azizdir, çiğnetmeyiz biz;
Uğruna bu kadar kahraman verdik.
Aç çıplak savaştık tipide, karda,
Kartallar avladık sarp kayalarda,
Sakarya önünde, Dumlupınar’da
Ulu Gazi’mize imtihan verdik.
Soğuklar zalimdi, kışlar amansız;
Kuşlar yuvalardan düşerdi cansız;
Vuruştuk yaralı, hasta, dermansız;
Ne aman istedik, ne aman verdik.
Yıllarca ufkunda yedi renk bayrak
Salındı bizimdir diye bu toprak
Hepsini allara boyadı şafak,
Göklere içtiği kadar kan verdik.
Kılıç kınlarından süzüldü kanlar
Al döndü akından kır küheylanlar,
Açtı baharımız hep erguvanlar,
Dağlara çiçekler armağan verdik.
Murat dağlarından indik aşağı,
Göründü uzaktan Gediz Irmağı,
Kuruldu İzmir’e Türk’ün otağı,
Vatana yeniden bir vatan verdik.
Samih RIFAT
104
ÖLÜMSÜZ
Eski TBMM (23 Nisan 1920)
105
106
VATAN MUSTAFA KEMAL
Nereye baksak sen varsın
Sen toprağa düşen rahmet,
Sen yeşeren mahsül, bereket,
Sensin baca baca yükselen göklere,
Sensin ray ray uzanan
Kuzeyden güneye, batıdan doğuya.
ÖLÜMSÜZ
Adıyla başlar işler
Ardında büyük ülkü
Kurtulmuş zincirlerden
Soyumun özgürlüğü
Sen içimizdeki ilk aşk,
Sen bize yaşama sevinci,
Bize tılsım ile hayat veren
İstiklâl havarisi,
Ve sen şimdi öptüğümüz toprak.
Yediden yetmişe yüreklerde
Anıtlaşmış büyüklüğü
Ardahan ufkundaki güneşte
Mustafa Kemal doğarsın,
Edirne’de, Tunca’da, Meriç’te
Sen Mustafa Kemal varsın.
Türk’ü yeni baştan yaratmış
Sığmaz akla öldüğü.
Bütün vatan Mustafa Kemal
Ve sen bütün vatansın.
Celâl ERTUGAY
Aydın OY
107
108
MUSTAFA KEMAL’İN GEÇİŞİ
Ebemkuşağının üstünde renkler tutuşmuş
Ebemkuşağının üstünde renkler yanıyor,
Ankara yöresinde bir mahzun kartal
Dönüyor kardeşim, naçar dönüyor.
ATATÜRK
Uçan kuşlar anlatır
Özgür
Ben seni anlatamam
Yağan yağmur yeşeren dal anlatır
Bereket
Ben seni anlatamam
Yüce dağlar uçsuz denizler anlatır
Büyük
Ben seni anlatamam
Bu yurdun toprağı-taşı anlatır
ATATÜRK
Ben seni anlatamam
Islaktır gözlerimiz şimdi delice ıslak,
Damarlarımız içre kederler büyüyor.
Bir hayaldir sorma alev alev
Samsun’dan Kocatepe’ye yürüyor.
Odur kardeşim, odur, inan,
Günlerce karlar üstünde yatan.
Bir gurup vakti Sakarya’dan
Vatan dağlarına o ses ediyor.
Mavi şimşekler çakıyor gözbebeklerinde,
Kulaklarında zafer günlerinin uğultusu.
Bölük bölük, tabur tabur gazilerle birlikte
Yurt ufuklarından Mustafa Kemal geçiyor.
Zahit ÖZAK
Tahir PUKAT
109
110
ATATÜRK ÖZLEMİ
Ağrılı bir güz sabahı ıpıslak
Dünya dönmesini unuttu
Tedirgin bulutların gölgesinde
Gözlerimiz gülmesini unuttu.
Apacı bir çizgi oturdu yüreğimize
Bıçak yarası gibi derin
Kara bir kahırla kırıştı anlımız
Kancık depreminde kaderin.
Masmavi şavkında buğulu düşüncelerin
Anıtkabir soluk alır derinden derinden
Bir yol uzanır Ankara’nın göbeğine
Bu erkek vatanın dört köşesinden.
İşaret parmağında yeşerdi cümle sıkıntılar
Evren küçüldü sen büyüdün
Bir güz sabahı dağ gibi
Beynimizin ortasına gömüldün.
ATATÜRK ÜLKESİ
Küçük bir kentteydik,
Yarım asır öncesi.
Sonra parklar, caddeler genişledi,
Gül gülistanlık evlerin bahçesi.
O zamanlar biz;
Kırlarda uçurtma uçururduk,
Okula, terziye, demirciye giderdik.
Bu güzel yurdu,
Kan dökerek, can vererek kurduk.
Ve bir gün bulutların penceresinden
Delikanlı sağlığında göründün.
Bilirdik Edirne’yi, Ardahan’ı, Sinop’u, Anamur’u
Duyulan kaval sesi, makine sesi...
Tezgahta, nakışta, toprakta nice el,
Gün güneşlik Atatürk ülkesi.
M. Sami AŞAR
Mürsel AYDIN
111
112
ATATÜRK’ÜN ARDINDAN
ATATÜRK YAŞIYOR
Işıl ışıl bir güneş doğar Anıttepe’den
Isıtır tüm ulusu, gönüllerine, iliklerine dek.
Tarlada, yaylada, kışlada, karatahtada
Yaşıyor, büyüyor sımsıcak yüce Atatürk.
Aziz Atatürk! Adına yapılan en büyük anıtlar
küçük,
Ruhuna duyulan en uzun saygı duruşları az.
Büyüklüğünü dile getiren yazılar, şiirler hep kuru,
yavan
Gerçek değerin gönüllerde yaşıyor ancak inan.
Yılar önce
Küçük gönlümce,
Niyet tutup okudum,
Eğitim ordusunda öğretmen oldum.
Bir Anadolu köyü...
Kayda geldi Elif,
Anasının elinde ürkek, sessiz.
Kaleme “Çöp” dedi,
Parladı siyah gözleri sonra,
Atatürk’ü bildi.
Ferhatlar, Özgeler, Ayşeler
Eğri-büğrü, yan yana çizdiler,
Zaman içinde doğup,
Karatahtamla büyüdüler.
Adını bilmeyen yavrunun ilk sözcüğü Atatürk,
Genç, ihtiyar; ulusa tek ışık, tek mutluluk,
Huduttaki Mehmet’e, tarladaki Ayşe’ye en büyük
güç
Gönüllerde sevgisi sonsuz, ölümsüz Atatürk.
Zil vurdu çok kere
“Günaydın” deyip erken,
Çığlık çığlığa “sağ ol” dediler.
Soluk soluğa,
Atatürk’ün ardından yürüdüler.
Cemil YALÇIN
Muzaffer ÖNER
113
114
Sanatın doruğa erdiği
Alimin, öğretmenin bilime yön verdiği
Potalarında altın, gümüş eriyen
Dev barajlarında bol enerji üreyen
İhracatı sonsuz bir ülkede
Buluşmak isterdim hep Atatürk’le.
ATATÜRK ÖZLEMİ
İçte sevgilerin yürüdüğü
Tarlalarında altın başakların büyüdüğü
Bozkırları serin, rüzgârlı
Dağları yüce, karlı karlı
Yaz günleri gibi sımsıcak bir ülkede
Tanışmak isterdim hep Atatürk’le.
Toprakları bire on, bire on beş verimli
Ormanları bol, yeşil, serin
Akarsuları coşkulu, düzenli
Meralarında atlar oynaşan, kuzular meleşen
Gelişmiş bir ülkede
Karşılaşmak isterdim hep Atatürk’le.
115
Demiryolları bir uçtan bir uca uzayan
Topraklarını karış karış fabrikalarla bezeyen
Limanlarına transatlantikler, tankerler yanaşan
Göklerinde güçlü filoları dolaşan
Dev eserlerle dolu bir ülkede
Çalışmak isterdim hep Atatürk’le.
Çağdaş uygarlığa ermiş
Gelişmişlikte en ileri ülkelerle savaş vermiş
Topraklarında göz kamaştıran eserler yükselmiş
Doğu ile batısı aynı seviyeye gelmiş
Mutlu insanlarla dolu bir ülkede
Yaşamak isterdim hep Atatürk’le.
Şevki ULUS
116
ATATÜRK VATANDIR
Atatürk fabrikadır
Umut üretir ilkin.
Sevgi üretir, bilgi üretir
Dağıtır dalga dalga yurduna.
Sonra ekmek üretir, aş üretir
Kumaş üretir, şapka üretir
Şeker üretir, demir, çimento
Gönderir halkına.
Atatürk barıştır
Bir ak güvercin kanadında
İletir dünyaya parolasını.
Yan bakılmadıkça yurdumuza
Karışılmadıkça işimize
“Yurtta sulh cihanda sulh”
Dost düşman herkese ilân ederiz
Bu böyle biline,
Yeteriz biz kendimize.
117
Atatürk fikirdir
Her konuda rehber gençliğimize.
Hepimize.
En doğru yoldur yürünecek
Ulu bir dehadır Atatürk
Işıtır en koyu karanlığı
Altın saçlarının bir teli bile.
Bir felsefedir Atatürk
Yarattığı başardığı her şey
Yeter hepimize.
Atatürk vatandır...
Ahmet SORUKLU
118
19 MAYIS
19 Mayıs!
Destan destan kurtuluş,
Ulusça bayrak bayrak
Varoluş günü.
MAVİ GÖZLÜ PAŞA’YA
Adın zikredilir,
Ol dem aydınlanır yüzümüz.
Rahat uyu Mavi Gözlü Paşa, rahat uyu!..
Korumazsak eserini
Kör olsun gözümüz.
Rıza BULUT
19 Mayıs!
Karanlığı yırtan güneş,
Yüreklerde
Atatürk ülküsü.
19 Mayıs!
İnanlı bir koşu
Barışa, sevgiye, kardeşliğe,
Işık ışık
Uygarlık türküsü.
M. Güner DEMİRAY
119
120
DIŞARDAN ESİNTİLER
Ankara, 1920
121
122
ATATÜRK’E
En büyük güçtün bize
Anıttepe’den Kıbrıs’a.
Sen elbette bilirsin acısını
Tutsak yaşamanın yıllar boyu.
Resmini asamazdık duvara,
Koynumuzda saklardık bayrağımızı.
Boynumuz nasıl bükülürdü
Türkiye’mde her yıl coşkuyla
Kutlanırken bayramlar
Öksüz çocuklara dönerdik.
Gökler köprü olurdu aramızda
Selâm gönderirdik sana.
Anavatana doğru uçan kuşlarla,
Kıbrıs’tan ta Ankara’ya...
Sonra düşlerimizde görürdük seni
Sarılıp öperdik ellerinden
Gözlerimiz kamaşırdı bakınca
Saçlarının altın renginden.
Yüzümüzde soluğun dolaşırdı,
Sımsıcak sevgi dolu.
Sayende ulaştık nicedir
Barışa, özgürlüğe Mustafa Kemal
Savaşa savaşa haksızlıkla.
BİR ŞAHLANIŞIN DESTANI’NDAN
1
Karanlıkta kurşun sesleri geliyor
Bir hain gece inmiş Lefkoşa’nın üstüne
Girne Kapısı’nda Atatürk’ün heykeli
Kuzeye bakıyor
Girne Kapısı’nda Atatürk’ün heykeli
Paltosunda kurşun yaraları.
Sen bileklerimizde güçtün,
Yüreklerimizde özgürlük inancı
Damarlarımızda kan.
Bir şehit daha geçirdiler
Şakağından vurulmuş on sekiz yaşında
Gözleri açık gitmiş
Atatürk’e bakıyor.
İlter VEZİROĞLU
Özker YAŞIN
123
124
BATUR ORDUM
Kovangey men Atatürk’ning askeri boldum bu kün
Bayrağımınğ arkasida toğbiki boldum bu kün.
Batur ordum sen uçun her kaçan cânım birey
Bu sevgili Türkiyem’ninğ bekçisi boldum bu kün.
Eyleding Tangrı kulınga eski künlerini yine
Tüşlerimge men kavuştum sevinçli boldum bu kün.
Bul vatan sevgisini menden sorang inagalar
Erkinlikning tatını men bilgeli boldum bu kün.
KEMAL PAŞA’DAN
Hamiyetli annenin cesur evlâdı,
Kemal’in erkek sesi kükremektedir.
Kan içen ifritlerin korkak feryadı,
Karanlık denizlerde titremektedir.
Harikalar yarattın sen Kemal kardeş,
Harikalar yarattın mucizeye eş.
Yaşı bilgil “Sabir”a, senge tavvuşmuşdur bu yurt,
Köz karâğım Türkiyem’ning kirpiki boldum bu
kün.
Kudretli Kemal’lere muhtacız biz de,
Şahlanan bayrak oldun sen içimizde.
Zayıfların sesine kim önem verir?
Kana susayan düşman güçle devrilir.
M. Sâbir KARGER
Bir mavi uçlu süngü deşmeğe hazır,
Düşmandan hıncımızı Kemal almıştır.
125
126
Cezanızı verdi ya, kardeş Kemal,
Burda hürriyet vardır, burda istiklâl
Biz de haykırıyoruz hürriyet diye,
Ya herkese hürriyet, ya hiç kimseye.
Bak kızlar sesleniyor pencerelerden
“Sen kimsin ey kahraman? Hangi zaferden?”
Bu kadar gösterişli kim olabilir?
Bu heybetli kahraman Kemal’imizdir.
Bizlere bayram bugün, evler süslensin,
Evin en güzel süsü Kemal’im sensin.
Harikalar yarattın mucizene eş
Mucizeler yarattın sen Kemal kardeş.
Nazrul İSLÂM
127
YURDUMA GİDEN YOLLAR
Bana yurdumu anlatın
Yurduma giden yolları...
Kar tutmuş tepelerden
Yayla yayla Anadolu’mdan
Erzurum’dan, Van’dan,
İzmir’den, Ardahan’dan
Bana yurdumdan bahsedin,
Bucak bucak, ova ova hasretim...
Toros’larda gün doğar,
Görürüm penceremden.
Ankara’da Atatürk’ün heykeli.
Dağlardan, dalgalardan
Kıbrıs’ıma uzanır
Milletimin elleri.
128
Ey bir uçtan bir uca giden trenler!
Haberler taşıyan uzaklardan uzaklara.
Anlatın aşkımı yollara...
Rüzgâr esiyor Anadolu’dan
Vatan kokulu rüzgârlar!..
Hasreti bilir misiniz?
Belde belde uçan kuşlar
Yurduma gider misiniz?
Larnaka Limanı’nda gün doğuyor;
Kadeş, Ordu, Trabzon
Nöbet nöbet, dalga dalga dolaşıyor Akdeniz’de.
Ey gemiler, gemiler!
Kıbrıs’tan haberler götürün siz de.
Yüklenin hasret dolu kalbimi.
Urkiye Mine BALMAN
129
DIŞARDA KALIYOR
Hududunu denizler, dev dalgalar yalıyor.
Kafkas’tan Viyana’ya, Kırım’dan Çaldıran’a
Irmak ırmak dağıldım, her diyardan her yana,
Su içtim ben Tuna’dan, ben Nil’den kana kana
Fakat şimdi,
“Haritada sırt üstü uzandığım zaman,
Ayaklarım dışarda kalıyor.”
130
Ben Fatih’im, Yavuz’um, Süleyman adı şanlı
Ki kılıçlar dönerdi savaştan ucu kanlı
Barbaros’um, Turgut’um, Mehmetçiğim imanlı
Ben Türk’üm, ben Selçuk’um, ben Oğuz, ben
Osmanlı
Ve devletler kavuğumda dilim dilimdi.
Fakat şimdi,
“Haritada sırt üstü uzandığım zaman,
Ayaklarım dışarda kalıyor.”
Hicaz’dan, Cezayir’den tarihler haber salar
Macaristan, Balkanlar tatlı uykuya dalar,
İnci inci dizilir ve şahlanır adalar,
Yiğitler seslenir der: Bu dünya bana çok dar.
Ve devletler kavuğumda dilim dilimdi,
Fakat şimdi,
“Haritada sırt üstü uzandığım zaman,
Ayaklarım dışarda kalıyor.”
Gün gelir yine tutar ufku ipekten bir şal,
Ay yıldızlı bayrağım sarar cihanı al al,
Allah Allah diyerek düşmana saldır da kal,
Duyulur damarlarda yine Mustafa Kemal
Ve devletler kavuğumda dilim dilimdi
Fakat şimdi,
“Haritada sırt üstü uzandığım zaman,
Ayaklarım dışarda kalıyor.”
Necmettin ESİN
KERKÜK HORYATLARI
Kemal için
Gül çiçek kemal için
Bugün âlem ağlıyor
Mustafa Kemal için
Keman sızlar
Ok titrer keman sızlar
Mustafa Kemal kadrin
Ne bilir Kemalsızlar
Atam seni
Severem Atam seni
Sevmesem canım çıksın
Canımdan aziz seni
Kemal Paşa
Taç koymuş Kemal Paşa
Türk’ün kara bahtını
Ak etmiş Kemal Paşa
Atatürk’ü
Okuram Atatürk’ü
Millet daim zikretsin
Her vakıt Atatürk’ü
IRAK
131
132
MERHABA ATATÜRK
“Atatürk, çağdaş Türkiye’nin kurcusudur.”
TİTO
Dedim sözlüklere bulun bana kelime
Dünya dilleri sinsin benim ana dilime
Barış havası essin essin girsin gönlüme
Çarpsın yürek desin ki: Merhaba Atatürk
Dedim şiirlere bulun bana bir yürek
Dünya illeri gelsin soframa gülerek
Barış yasası cisim cisim olsun severek
Desin: Ölümü yaşamaya devreden Atatürk
Dedim kişilere bulun bana bir yaşam
Dünya sevgileri gelsin ocağıma her akşam
Barış anası biçim biçim kuşam kuşam
Ansızın ve desin ki: Evlâdım Atatürk
AĞIT
Dedim ülkelere bulun bana bir şafak
Dünya yengileri dizilsin başak başak
Barış yuvası içim içim kuşak kuşak
Gururlansın desin ki: Soyadım Atatürk
Atalarımız arasında bir ad, Atatürk
Yalnız gökler mavi değil, gözlerin de maviydi
Yalnız ormanlar gür değil, kaşların da gürdü
Masmavi göklerde bir güneş, parıl parıl parlardı
Gür ormanlarda bir ana ceylan için için ağlardı.
Hasan MERCAN
Nusret Dişo ÜLKÜ
133
134
Bir doru attı bu
Acunlar taşırdı
Acunlar üzerinde
Beyaz köpük akardı
Dizlerinin izi vardı üzengilerinde
Bu bir at ki,
Bacakları uzun, güçlü
Bacakları kalın, hisli
MUSTAFA KEMAL’İN ATI
Doru bir at
Koşardı dağ başlarında
Düzlükleri, tepeleri aşardı
Mustafa Kemal’in doru atı
Delicesine coşardı.
Bu bir at ki,
Hız alırken uçardı
Birinciydi savaşlarda
Nallarından şimşek çakardı
Bir gülsuyu özlemidir
Akardı gözlerinden
Irmak gibi coşardı.
135
Şu doru atın
Ateş püskürürdü gözlerinden
Sıcak bir buğu kalkardı terden
Toynaklarının yankısı gelirdi
Ta derinden
Bu at, Mustafa Kemal’in atı
Hiç olmazsa evrende kaldı
Bir parçacık saltanatı
İnkılâbın gömülmez bir güneştir
Yaşayan bir yeşildir ülkün.
Nimetullah HAFIZ
136
VE ATA’YA ELLİ DİZE DAHA
Bir karlı günde Debreli Hasan yerine
Debre’de rastladım Kocalıklı Emin’e
Bir hasretlik duygusu girmişti onun içine,
Yürekten, benimle gel dercesine
Bir sıcaklık, bir konukseverlik yerleşmişti yüreğine
Aldı beni gömdü kısa zamanda sıcak sinesine
Ata’nın baba yurduna gel, dedi benimle!
Bir sallanan asma köprüdür serilmiş yolun üzerine
Keçi yolları meğer gidermiş bayırdan o zemine
Bir soğuktur almış yürümüş bayırın tepesine
Keçeden kepenek giymiş çoban
bakıyor koyun, keçilerine
O güne kadar ilk kere rastladım bir çobanın
öyle pak Türkçesine.
137
Kocacık göründü kayalık kaleyi andırırcasına
Akşam iniyor bu yere, sabret dercesine,
Geldik Emin’in yukarı mahalledeki evine
Köpek sesleri yayılıyor
ta Kocacık’ın Taşlı mahallesine
Emin emanet etmiş hanımını
evin bekçi çoban köpeğine
Bir tatlı ses, hoş geldiniz, diye geldi
hoş bulduk dedik Ayşe geline
Yarabbim ne masumluk, ilk kere rastladım
çocuk yaşta geline
On dördü ya vardı ya yoktu ama iki çocuk
hediye etmişti Emin’e.
Zil çalıyor mideler, Emin dedi Ayşe’ye
Hazırla biraz bir şey misafirlerime!
Gaz lâmbası muhabbeti ile bekledik beklemesine
Bilmedim ki, bu evde yiyeceğim
sıcak poğaça ekmeğine
Keçi ayranına, yaban elma hoşafının tadına
Bir daha rastlanmazmış ömrümce yaşantılarımda.
O ekmek, o ayran, o yaban elma hoşafına
aklım erince
O lezzet, şimdi de sofrayı getiriyor demine.
138
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ / Oyhan Hasan BILDIRKİ... ........................................5
Macar Prof. M. ZAJTİ FRANES ...................................... 7
Bu konukseverlik çok sıcak Kocacık
Sende bir akşam geçirmek büyük mutluluk
Daha da buranın insanlarının ilâcı sülük
Göç almış yürümüş güneye bölük bölük
Üsküp, Ohri, Manastır, Selânik...
Kocacık kayalık, Kocacık çalılık
Emin diyor ki, karşıda aşağıda
Taşlı Mahalle, Dere Mahallesi
Burada doğdu dedeleri Ata’nın,
burası onun baba yuvası
Kocacık’ta kalmış üç beş Türkmen aile
Evleri boş evleri yıkık
Bir Türkçe ki süt gibi pak
Kocacık’ı gezsen sokak sokak
Elmalar yaban, kayalar çatlak
Sanki bir ses çarpar kayalara, yansır ta uzaklara
Ve şöyle der:
Göçsün dedeler, göçsün,
Ali Rıza Efendi Selânik’te Zübeyde’yi bulsun
Gelsin o babayiğit dünyaya
Sonra Allah’ım emret,
Git Anadolu’da düşmanları dağıt
Işıklar yak buraları aydınlat!3
Şecaettin KOKA
3
TÜRK DİLİ, Sayı: 569 sayfa: 388-389, Mayıs 1999
139
KAHRAMANLIK DESTANI....................................................7
KENDİ ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER............................ 9
HAKİKAT NERDE?................................................................11
BİR ASKERİN MEZARINDA ................................................12
KASİDE-İ İSTİBDAT YAHUT KIRMIZI İZLER..................13
BİRİNİ BENİMSE .......................................................... 14
ATATÜRK DEYİNCE .......................................................
ATATÜRK DEYİNCE, Özbek İncebayraktar................ 17
O’NUN SESİ, Yaşar Nabi Nayır..............................................18
BİR RESİMDE ATATÜRÜK, S. K. Aksal .............................19
ATATÜRK, Nahit Ulvi Akgün ................................................20
ATATÜRK, Gülten Çiçek........................................................21
ATATÜRK, Hasan Rüzgâr ......................................................22
ATATÜRK’ÜN ELLERİ, Cenab Ozankan..............................23
ATATÜRK, İlhan Demiraslan .................................................24
TÜRKLÜK, ATATÜRK, Behçet Necatigil .............................25
ATATÜRK KADAR, Şahinkaya Dil .......................................26
ATAM, Faruk Nafiz Çamlıbel..... ............................................27
ATA’YI SÖYLER, Ülker Aygün.............................................28
ATATÜRK ARAMIZDA, Coşkun Ertepınar ..........................29
SENDENDİR ATATÜRK, Suat Taşer ....................................31
ATATÜRK İÇİMİZDE, Adnan Ardağı ...................................32
ATATÜRK’SÜZ OLMAK, H. Zekâi Yiğitler .........................33
ATATÜRK, Yaşar Faruk İnal ..................................................34
ATATÜRK’LE, Sabutay Hikmet.............................................35
ATATÜRK, Cahit Sıtkı Tarancı...............................................36
ATATÜRK KAŞLARINI ÇATTI, Ali Yüce ...........................37
ATATÜRK’ÜN BİR SAATI VARDI, M. C. Anday ...............38
140
ATATÜRK’E ŞİKAYET, İsmail Gerçeksöz ...........................39
ÖNCE ATATÜRK, Kemalettin Koç........................................40
ATATÜRK, M. Fahrettin Gür..................................................41
ATATÜRK VE ÇOCUK, Müyesser Tunçer............................42
ATATÜRK HEP KOCATEPE’DE, Osman Attila...................43
ATATÜRK BIRAKTI, Kerim Aydın Erdem ...........................45
BÜYÜYEN ATATÜRK, Ahmet Köksal .................................46
ATATÜRK, Şerif İken .............................................................47
ATATÜRK BAYRAĞI, Vedat Güler ......................................48
ATATÜRK, Nedret Gürcan .....................................................49
DESTAN ATATÜRK, İ. Ali Sarar ..........................................50
ATATÜRK’Ü YİTİRMEDİK, Melda Özata............................51
ATATÜRK, E. Faik Üstün.......................................................52
DAHA ATATÜRK’LERDEN, Hüseyin Erkan........................53
AFYON ÖNÜNDE, İskender Fikret Akdora ...........................54
ATATÜRK’E AĞIT, Cahit Külebi ..........................................55
ATATÜRK, İ. Zeki Burdurlu...................................................58
ATATÜRK DESTANI’NDAN, Halit Tanyeri.........................59
ATATÜRK’ÜN ÖĞRENCİLERE MEKTUBU, Y. Erkekli....60
BAŞIMIN UCUNDA ASILI RESMİN, Cevdet Atmaca .........61
ATATÜRK, Ali Püsküllüoğlu..................................................62
ATATÜRK’ÜN VAKTİ ÇOK AZDI, Nüzhet Erman .............63
DAĞDA MUSTAFA KEMAL, Arif Hikmet Par ....................79
MUSTAFA KEMAL’İN ANNESİ, Turgut Hıçkırık ...............80
MUSTAFA KEMAL’İ GÖRÜYORUM, Bekir Tünay............81
BİR MUSTAFA KEMAL DAHA, F. H. Dağlarca ..................82
MUSTAFA KEMAL’İN ŞEHİTLERİ, Mesut Tarcan .............83
İSTİKLÂL SAVAŞI’NDA MUSTAFA KEMAL, S. Şendil ...84
MUSTAFA KEMAL’İ GÖRDÜM, Mustafa Canpolat............85
MUSTAFA KEMAL’İ DÜŞÜNÜYORUM, Ü. Y. Oğuzcan...86
GAZİ, Halide Nusret Zorlutuna ...............................................88
BİR ŞAHLANIŞTI O...................................................... 89
BİR ŞAHLANIŞTI O, Ali Akmanlar .......................................91
19 MAYISLARDA, İlhan Geçer..............................................92
SEN, Ali Naili Erdem...............................................................93
CANYOLDAŞIMA MEKTUPLAR, J. Gülizar Ergüven ........94
SAMSUN GÜZELLEMESİ, Behçet Kemal Çağlar.................96
KOCATEPE’DE BİR KIŞ GÜNÜ, Erdoğan Vural .................97
GAZİ, Enis Behiç Koryürek.....................................................98
O’NSUZ, Ziya Osman Saba .....................................................99
UYANIK UYKU, Tarık Dursun K. .......................................100
EŞSİZ YÜREK, Oğuz Kâzım Atok .......................................101
ANITKABRİN TAŞLARI, Zeki Ömer Defne ......................102
ASKER KOŞMASI, Samih Rıfat...........................................104
MUSTAFA KEMALLER TÜKENMEZ ........................ 65
MUSTAFA KEMAL’LER TÜKENMEZ, Halim Yağcıoğlu ..67
MUSTAFA KEMAL’İN ELLERİ, Engin Ünsal......................68
MUSTAFA KEMAL’CE, Tufan Şentürk ................................69
İZMİR’E DOĞRU, Süreyya Hami Şehidoğlu..........................70
MUSTAFA KEMAL TÜRKÜSÜ, M. Sunullah Arısoy ..........71
MUSTAFA KEMAL DESTANI’NDAN, Talât Avcı..............72
BİR KEMALİSTİN ANDI, Ayhan Hünalp..............................73
KEMAL’İMİN BAKIŞLARI, bekir Koçak Doğankentli.........74
KÖY ODASINDA MUSTAFA KEMAL, Abdülkadir Güler ..75
IŞIK, Oyhan Hasan Bıldırki .....................................................77
MUSTAFA KEMAL’İ DÜŞÜNÜRKEN, M. Necati Karaer...78
ÖLÜMSÜZ.................................................................... 105
141
142
ÖLÜMSÜZ, Celâl Ertugay.....................................................107
VATAN MUSTAFA KEMAL, Aydın Oy .............................108
ATATÜRK, Tahir Pukat ........................................................109
MUSTAFA KEMAL’İN GEÇİŞİ, Zahit Özak.......................110
ATATÜRK ÖZLEMİ, M. Sami Aşar.....................................111
ATATÜRK ÜLKESİ, Mürsel Aydın .....................................112
ATATÜRK YAŞIYOR, Cemil Yalçın...................................113
ATATÜRK’ÜN ARDINDAN, Muzaffer Öner......................114
ATATÜRK ÖZLEMİ, Şevki Ulus .........................................115
ATATÜRK VATANDIR, Ahmet Soruklu.............................117
MAVİ GÖZLÜ PAŞA’YA, Rıza Bulut .................................119
19 MAYIS, M. Güner Demiray..............................................120
DIŞARDAN ESİNTİLER
ATATÜRK’E, İlter Veziroğlu................................................123
BİR ŞAHLANIŞIN DESTANI’NDAN, Özker Yaşın ...........124
BATUR ORDUM, M. Sâbir Karger.......................................125
KEMAL PAŞA’DAN, Nazrul İslâm......................................126
YURDUMA GİDEN YOLLAR, Urkiye Mine Balman .........128
DIŞARDA KALIYOR, Necmettin Esin.................................130
KERKÜK HORYATLARI, Anonim .....................................132
MERHABA ATATÜRK, Hasan Mercan...............................133
AĞIT, Nusret Dişo Ülkü ........................................................134
MUSTAFA KEMAL’İN ATI, Nimetullah Hafız...................135
VE ATA'YA ELLİ DİZE DAHA, Şecaettin Koka.................137
İÇİNDEKİLER...............................................................140
143
144

Benzer belgeler