Gazete Ege

Transkript

Gazete Ege
SAYFA 01
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
ISSN-2146-085X
İz. PİM. PP 104
600 YILLIK TARHN AZZ HATIRASINA
web sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın...
www.balkangunlugu.com
11 OCAK 2016 PAZARTES - Y›l: 8 Say›: 353
KOSOVA SAVA
Gazetenizi
Gazetemiz
THY Balkan uçularında
ÜCRETS‹Z
DAITILMAKTADIR
ISRARLA 5STEY5N5Z!
ALANINA DONDU
Kosova'da hükümet kar#)t) protestosu düzenleyen yakla#)k 100 bin ki#ilik muhalefet yanl)lar), Ba#kenteki ba#kanl)k binas)n)n bir bölümünü yakt) Mestan'dan 'Siyaseti
EGEMEN Devlete Evet- Anayasa
Kar"4t4 Hükümete Hay4r ad4yla
düzenlenen protesto gösterileri
sonras4, muhalif parti üyeleri, ba"bakanl4k binas4na molotof kokteyli
f4rlatarak, ba"bakanl4k binas4n4n bir
bölümünü ate"e verdi. Alevler içinde kalan Kosova Ba"bakanl4k binas4n4, itfaiye ekipleri söndürdü. Bu
arada göz ya"art4c4 gaz ve TOMA
ile müdahale eden Kosova polisi ile
muhalifler aras4ndan çat4"ma ç4kt4.
Muhalifler, z4rhl4 polis araçlar4na
molotof kokteyli f4rlatt4. Sava" alan4na dönü"en Pri"tine merkezindeki olaylar, Pri"tine'nin di!er taraflar4na da s4çrad4. Bas4n mensuplar4n4n
bir bölümü ise Ulusal Tiyatro binas4na s4!4nmak zorunda kald4.
Olaylar hala sürerken, Kosova Polisi
19 polis ve 39 muhalifin yaraland4!4n4 41 ki"inin gözalt4na al4nd4!4n4
bildirdi. 3’te
III. DÜNYA SAVAI
VE BALKANLAR
Rifat SAT
Sayfa 3’te
SOLCULARIN
PARAYLA MTHANI
Ata ATUN
Sayfa 4’te
BULGARİSTAN'da Türklerin oluşturduğu
HÖH partisinden ihraç edilen Lütvi
Mestan, basın mensuplarının karşısına
çıktı, siyasette kalacağını ve takındığı
tavrı sürdüreceğini söyledi. Mestan
konuşmasında, "Beni korkutamazlar,
dayağa karşı dayanıklıyım, politikaya
devam edeceğim, parlamentoyu da terk
etmeyeceğim. Politikada kalacağım. Ülkenin gerek duyduğu liberal siyaseti yapacağım. Halkın yanına inip, yeni bir parti
kararını beraber alacağız, halkı dinleyeceğim. Yılbaşı öncesinde Rus mayınına bastım. Siyasette kalıyorum ve Rus uçağıyla
ilgili deklarasyonu gaf olarak kabul etmiyorum. Bulgaristan’ın ulusal çıkarları
Rusya ile bağlı değil, NATO’ya bağlı.
Bana karşı açılan savaş, HÖH’ü Rus partisi
görüntüsünden kurtarmak istemem
yüzünden başlatıldı." dedi. 3’te
Ortodokslar arasında
Makedon-Arnavut
TARTI(MASI
DEB Partisi yeni
Genel Merkezi’ne
KAVU(TU
BATI TRAKYA Türklerinin ilk ve tek
partisi DEB Partisi Yeni Genel Merkezi,
Dr. Sadık Ahmet’in doğum gününde
düzenlenen törenle açıldı. Binlerce soydaşın katıldığı törende DEB Genel
Başkanı Mustafa Ali Çavuş’un “Evet,
bize baskılar var. Evet, üçüncü sınıf olarak burada yaşamaya çalışıyoruz. Ama
bizim de atacak tek kurşunumuz var,
bu kurşun da tarihten gelen hoşgörümüzdür” sözleri dikkat çekti. Ayrıca,
geçtiğimiz günlerde Dr. Sadık Ahmet’in
hayatını kaybettiği arabanın çalınmasından sonra, bu kez Sadık Ahmet’in diğer
arabasının aynı yerde sergilenmesi katılımcılara duygusal anlar yaşattı. 3’te
sürdürece#im' sinyali
Arnavutluk ve Kosova'y
SEL FELAKET VURDU
ARNAVUTLUK ve Kosova'da son günlerde etkili olan yağışlar, taşkınların yaşanmasına neden oldu. Arnavutluk'ta başkent
Tiran'ın yanı sıra İşkodra ve Lezhe şehirlerinde etkili olan sağanak, nehirlerin taşmasına ve ulaşımda aksaklıkların meydana
gelmesine neden oldu. . Selin etkili olduğu bir diğer bölge ülkesi Kosova'da da taş-
kınlar hayatı olumsuz etkiledi. Ülke genelinde etkili olan yağışlar nedeniyle çok
sayıda ev taşkın sularından zarar gördü,
kara ulaşımında aksaklıklar meydana
geldi. Kosova İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, selin verdiği zararın
büyük olduğu ancak herhangi bir can kaybının yaşanmadığı kaydedildi. 5’te
Prizren'e Türkçe eserler kütüphanesi
TÜRKÇE kitaplar Osmanlı eserleriyle bezeli Prizren'e taşındı.
Kosova'daki ilk Türkçe kütüphane kapılarını açtı. Kosova
Sabahattin Zaim
Kütüphanesi'nde, yaklaşık 4 bin
Türkçe kitap bulunuyor.
Kütüphanedeki eserlerin bir yıl
içerisinde 10 bin'e ulaştırılması
hedefleniyor. Kurdela kesiminin
ardından davete katılanlar kütüp-
haneki kitapları incelediler.
Kütüphanenin geniş yelpazesindeki kitap seçkisi öğrencilerin ihtiyaçlarına göre belirlendi.
Kütüphaneyi oluşturan eserlerin
seçiminde özellikle kaynak niteliği taşıyan Türkçe kitaplara yer
verildi. Sabahattin Zaim
Kütüphanesi, Türkçe eserlere
ulaşmakta zorlanan araştırmacılara da önemli bir imkan sundu. 4’te
MAKEDONYA Cumhuriyetindeki
Arnavutlar4n Ortodoks Dini Birli!i, 27
Aral4k’ta mahkeme karar4yla ülkedeki dini
gruplar listesine al4n4rken, kurucusu olarak
Branislav Sinadinovski gösteriliyor. Bu kararla Makedonya’daki Ortodokslar4n bölünmesinin önünün aç4ld4!4n4 belirten Makedonya
Ortodoks Kilisesi Vardar Bölgesi Episkoposu
Atagangel, bu dini grubun kurulmas4na izin
verilmesinin ne dini ne de yasal bir dayana!4n4n olmad4!4n4 söyledi. Atagangel,
Sinadinovski’yi Arnavutlar4n milli duygular4n4
kullanarak maddi ç4kar sa!lamakla suçlam4"t4. Makedonya’daki kilise ve camilerin say4s4
da dikkat çekici durumda. Makedonya
Ortodoks Kilisesine ba!l4 durumda olan kilise say4s4 1,842 olarak göze çarp4yor. Bu say4,
di!er H4ristiyan kiliseleri de hesaba kat4ld4!4nda daha da art4yor. Katolik Kilisesi 42
ibadethaneye sahipken, Yahudilerin sinagog
say4s4 3. slam Birli!ine kay4tl4 cami ve tekkelerin say4s4 ise 580 olarak gözüküyor. 5’te
SAYFA 02
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
2 Balkan Haberleri
11 Ocak 2016
Pazartesi
TKA'nn Makedonya'daki Pirinç
Projesi uluslararas alanda tantld
TİKA tarafından Makedonya’da gerçekleştirilen Gıda ve Yaşam Güvenliğinin Sağlanmasına Yönelik Uygulanan
Pirinç Üretiminin Arttırılması Projesi Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından organize
edilen Türkiye’de gerçekleştirilen Uluslararası Katılımlı, Konuralp Çeltik Çalıştayı’nda uluslararası topluma tanıtıldı
böyle Makedonya’nın pirinç çeşitleri
olacağını ifade eden Makedon akademisyenler, 2015 yılında,
Makedonya'da toplam çeltik ekim alanının yüzde 30'unda Türk çeltik çeşitlerinin ekildiğini belirterek, Türk iş
adamlarının bölgede bu amaçla pirinç
paketleme tesislerini kurduklarını ve
çeltik alanında yapmış oldukları yatırımlarla 2016 yılında pirinç alanlarının
daha da artacağını ifade ettiler.
İYİ EKONOMİK GETİRİ
Makedonya’da TİKA tarafından uygulanan proje sonucunda, gerçekleştirilen deneme-demonstrasyon çalışmalarının en önemli sonucu olarak, Türk
pirinç çeşitlerinin Makedonya’da
DÜZCE
BALKAN GÜNLÜÜ
T
İKA, Makedonya’da gerçekleştirdiği projelerle faaliyetlerine
devam ediyor. Makedonya’da
birçok alanda önemli projelere imza
atan TİKA tarafından Makedonya’da
gerçekleştirilen Gıda ve Yaşam
Güvenliğinin Sağlanmasına Yönelik
Uygulanan Pirinç Üretiminin
Arttırılması Projesi Düzce Üniversitesi
Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi
tarafından organize edilen Türkiye’de
gerçekleştirilen Uluslararası Katılımlı,
Konuralp Çeltik Çalıştayı’nda uluslararası topluma tanıtıldı. www.yenibalkan.com’a göre; Çalıştay’a Amerika
Birleşik Devletleri, Makedonya,
Hindistan, Pakistan, Yunanistan ve
birçok ülkeden uzman iştirak etti.
Çalıştayda Makedonya’nın Koçani
bölgesinde yer alan Pirinç Araştırma
Enstitüsünde görevli ve TİKA projesinin yönlendirme kurulu üyeleri, Prof.
Dr. Dobre Andov, Prof. Dr. Danica
Andreevska ve Prof. Dr. Emilija
Simeonovsko tarafından Gıda ve
Yaşam Güvenliğinin Sağlanmasına
Yönelik Uygulanan Pirinç Üretiminin
Arttırılması Projesi’nin Makedonya
çeltik tarımına olan katkıları konusunda bir rapor sunuldu.
ÜÇ TÜR TESCİL EDİLECEK
Makedon uzmanlarca sunulan raporlarda ve bildirilerde, Makedonya ekonomisine katkı sağlayan proje kapsamında ekilen proje alanında ekilen,
Halilbey, Gönen ve Gala çeşitlerinin
Makedonya'da yetiştirilmek üzere tescil edilmesi için gerekli bütün çalışmaların tamamlandığı belirtildi. Halilbey,
Gönen ve Gala çeşitlerinin bundan
verimli ve kaliteli bir şekilde üretilebileceği görüldü. Kaliteli ürün, yüksek
piyasa değerine sahip ve iyi ekonomik
gelir getirisi olan Türk çeltik çeşitleri,
pirinç üreticileri tarafından kısa sürede kabul gördü. Proje ile bölgede ekonomik yatırımlar teşvik edilmiş, mevcut işletmecilerin gelirleri yükseldiğinden üretim teknolojilerini ve kapasitelerini yenileme çalışmaları gerçekleştirildi. Türk işadamları tarafından 30 bin kapasiteli pirinç paketleme
tesisi kurularak, böylece pirinç üretiminde önemli sorun olan pazarlama
sorunu ortadan kalktı. Konuralp
Çeltik Çalıştayı’nın üçüncü ve son
günü, gerçekleştirilen oturumlar ve
çalıştay sonuç raporunun oluşturulmasının ardından sona erdi.
SAYFA 03
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Balkan Haberleri 3
11 Ocak 2016
Pazartesi
Pritine’de muhalefet I
atei büyüdü
Kosova'da hükümet karşıtı
protestosu düzenleyen yaklaşık 100 bin kişilik muhalefet
yanlıları, Başkenteki başkanlık
binasının bir bölümünü yaktı
Priştine merkezindeki olaylar, Priştine'nin
diğer taraflarına da sıçradı. Basın mensuplarının bir bölümü ise Ulusal Tiyatro binasına
sığınmak zorunda kaldı. Olaylar hala sürerken, Kosova Polisi 19 polis ve 39 muhalifin
yaralandığını 41 kişinin gözaltına alındığını
bildirdi.
93 KİŞİ YARALANDI
Priştine'nin ana meydanları, gaz bombalarından, duman içinde iken, muhalifler yakıp
yıkıyor. Bu sırada bir polise isabet eden
Molotof kokteyli, polisi ağır yaraladı.
Yaralananların sayısı 93'e çıktı. İlk yardım
ekipleri, yaralananları Priştine Üniversitesi
Hastanesi’ne kaldırdı.
CUMHURBAŞKANI
MUHALİFLERE SESLENDİ
PRTNE - BALKAN GÜNLÜÜ
K
osova muhalefet partilerinin başkent
Priştine'deki başbakanlık binası önünde düzenlediği ve 100 bin kişin katıldığı miting sonrası başkanlık sarayı ateşe
verildi.
"Egemen Devlete Evet- Anayasa Karşıtı
Hükümete Hayır" adıyla düzenlenen protesto gösterileri sonrası, muhalif parti üyeleri,
başbakanlık binasına molotof kokteyli fırlatarak, başbakanlık binasının bir bölümünü
ateşe verdi. Alevler içinde kalan Kosova
Başbakanlık binasını, itfaiye ekipleri söndürdü. Bu arada göz yaşartıcı gaz ve TOMA ile
müdahale eden Kosova polisi ile muhalifler
arasından çatışma çıktı.
www.haberler.com’dan alınan bilgilere göre;
Muhalifler, zırhlı polis araçlarına molotof
kokteyli fırlattı. Savaş alanına dönüşen
Bu arada, Priştine'de durumu kontrol altına
almak için, diğer kentlerden Priştine'ye ek
olarak daha bin polis getirildi.
Cumhurbaşkanı Atifete Jahjaga ise, başbakanlık binasına saldırıyı kınarken muhaliflerin şiddetten vazgeçmelerini istedi. Muhalif
liderler ise Kosova Hükümeti istifa edinceye
kadar protestolara devam edeceğini açıkladılar. Olaylar sonrası başkanlık sarayının çevresi çevik kuvvet ekiplerince güvenlik çemberine alındı.
Mestan ‘Siyasete devam’ dedi
çaba gösterdiğini söyledi.
SOFYA - BALKAN GÜNLÜÜ
HÖH TEPKİSİ
B
ulgaristan’da üyelerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu
muhalefetteki Hak ve Özgürlükler Hareketi'nden (HÖH) sözde
"vatana ihanet" gerekçesiyle ihraç
edilen eski parti başkanı Lütvi
Mestan, Sofya'da basına açıklama
yaptı. www.dunyabulteni.net’e göre;
Mestan konuşmasında, "Beni korkutamazlar, dayağa karşı dayanıklıyım,
politikaya devam edeceğim, parlamentoyu da terk etmeyeceğim.
Politikada kalacağım. Ülkenin gerek
duyduğu liberal siyaseti yapacağım.
Halkın yanına inip, yeni bir parti
kararını beraber alacağız, halkı dinleyeceğim. Yılbaşı öncesinde Rus mayınına bastım. Siyasette kalıyorum ve
Rus uçağıyla ilgili deklarasyonu gaf
olarak kabul etmiyorum.
Bulgaristan’ın ulusal çıkarları Rusya
ile bağlı değil, NATO’ya bağlı. Bana
karşı açılan savaş, HÖH’ü Rus partisi
görüntüsünden kurtarmak istemem
yüzünden başlatıldı." dedi.
Mestan hakkında yapılan suçlamaları da şöyle sıraladı:
-Siyasi mitinglerde anadil yasağını
Strasburg mahkemesine taşımam,
-Oreşarski hükümetine destek vermemem,
-Güney Akım’la ve Kırım’la ilgili
tutumum,
-Boris Nemtsov’un öldürülmesiyle
ilgili deklarasyonum,
-Ankara ile ilişkileri normalleştirmem.
Bizim anlayışımıza göre Türkiye
Cumhuriyeti stratejik partnerimiz ve
dostumuzdur. Partiyi demokrasi çatısı altına çekmeye denedim. Ben lider
olarak gösterildim ve seçilmiş hissetmiyorum kendimi. HÖH partisinden
Rus uçağı deklarasyonu yüzünden
gidiyorum ancak bu yüzden gururluyum. Parlamento kürsüsünden iki
cümle söylemek için bile Doğan’a
telefon etmek gerekiyordu. Rus uça-
ğıyla ilgili deklarasyonu önceden
Doğan’la paylaşmadım ancak
Doğan’ın bu deklarasyonun içeriğine
şüpheyle yaklaşacağını düşünmedim. Kimse benim istifamı resmen
talep etmiş değil. Tersine istifaya zorlandım. 22 Aralık'ta korumalarım
alındı. Şahsımın ve ailemin güvenliğini sağlamak üzere Türkiye'nin
Sofya Büyükelçiliği rezidansına gittim. HÖH partisi tarafından Türkiye
yanlısı siyasi tavır izlemekle suçlanan
Mestan, HÖH'nin Rusya çıkarlarını
savunan, oligarşi ağırlıklı bir parti
olduğuna işaret ederek bu görüşü
çökertmek amacıyla Avrupa-Atlantik
çizgisinde siyaset yürütmeye büyük
Lütfi Mestan’ın partiden ihraç edilmesinin ardından HÖH’nin yönetimi
olarak oluşturulan üçlü kurul üyelerinden Mustafa Karadayı da partide
bir bölünme beklenmediğini söyledi.
Karadayı, yaptığı açıklamada Mestan
dışında istifa eden 5 milletvekilinin
partinin asli üyeleri olmadığını,
HÖH’nin desteği ile seçilmiş vekiller
olduğunu belirtti. Partinin birlik ve
bütünlüğünün zedelenmeyeceğini
diye getiren Karadayı, "Biz, bu kişilerden sadece partiden değil, HÖH’yi
artık temsil etmedikleri için milletvekilliğinden de istifa etmelerini bekliyoruz" diye konuştu.Partinin gençlik
örgütü de yayınladığı bildiride, Lütvi
Mestan, Hüseyin Hafızov, Şabanali
Durmuş, Ayroğan Ali, Mariana
Georgieva ve Ventzislav
Kaymakanov’un parlamentodan bir
an önce istifa etmeleri çağrısında
bulundu. Cumhurbaşkanı Rosen
Plevneliev de "Bulgaristan, demokrasi, Avrupa-Atlantik yanlısı, net esas
ve değerlere sahip bir politika yürütür. Bu veya şu parti veya liderin tavrına göre hareket etmez. Net olan bu
prensipleri savunan devlet lideri olarak da yalnız değilim” demişti.
SADIK AHMET’in
doum gününde açtlar
Gostivarlı örencilere yeni
arkada: “Bahçe” Dergisi
GOSTVAR
BALKAN GÜNLÜÜ
B
ahçe Dergisi’nin 3’ncü sayısı
Gostivar “Mustafa Kemal
Atatürk” ilköğretim okulu
öğrencilerine ulaştı. Gostivarlı
öğrenciler, Bahçe Dergisi sayesinde
kış gecelerini sıkılmadan, yeni bilgiler edinerek geçireceklerini ifade
ettiler. www.yenibalkan.com’a
göre; Gostivar “Mustafa Kemal
Atatürk” ilköğretim okulunda
Bahçe Dergisi’nin 3’ncü sayısının
tanıtımı Bahçe Dergisi ekibi tarafından yapılırken, okul müdürü
Oktay Nuredin ile okul öğretmenleri, bu eğitici ve güzel dergiyi
“Mustafa Kemal Atatürk” ilköğretim okuluna hediye ettikleri için
Bahçe Dergisi ekibine teşekkürlerini ilettiler. Bahçe Dergisi’nin tanıtımını yapan Editör Yrd. Doç. Dr.
Zeki Gürel, derginin eğitici taraflarının yanı sıra, aynı zamanda eğlenebilecekleri yanlarının olduğunu
da belirtti. Bahçe Dergisi Yayın
Kurulu Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nazlı
Rânâ Gürel de öğrencilere şiir okuyarak, çocukların da şiir okumalarına vesile oldu. Yeni bir arkadaşa
yani Bahçe Dergisi’ne kavuşan
Gostivarlı öğrenciler ise, derginin
diğer sayılarını sabırsızlıkla bekleyeceklerini ifade ederlerken, aldıkları en güzel hediyeyle yarı yıl tatiline girmiş oldular.
GÜMÜLCNE
BALKAN GÜNLÜÜ
B
atı Trakya Türklerinin ilk ve
tek partisi DEB Partisi Yeni
Genel Merkezi, Dr. Sadık
Ahmet’in doğum gününde
düzenlenen törenle açıldı.
www.kircaalihaber.com’a göre;
Gümülcine çıkışında KozluköyKaridiya yolu üzerinde bulunan
yeni genel merkezin açılış törenine; T.C. Gümülcine Başkonsolosu
Ali Rıza Akıncı ve Muavin
Konsolos Murat Ertaş, DEB Partisi
Onursal Başkanı Işık Sadık Ahmet
ve Sadık Ahmet’in oğlu Levent
Ahmet ve kızı Funda, Rodop
Milletvekili İlhan Ahmet,
Gümülcine S. Müftüsü İbrahim
Şerif, Batı Trakya Türk Azınlığı
Danışma Kurulu Başkanı ve
İskeçe Müftüsü Ahmet Mete,
Doğu Makedonya-Trakya Bölgesi
Başkan Yardımcısı Mustafa
Katrancı, eski dernek başkanlarından Cafer Alioğlu, Toplumsal
Hareket Başkanı Saadettin Şakir
Hüseyin, Kozlukebir eski belediye
başkanı İbrahim Şerif, Gümülcine
Belediyesi Başkan Yardımcısı Sibel
Mustafaoğlu, Kozlukebir Belediye
Başkanı Rıdvan Ahmet, Yassıköy
Belediye Başkanı İsmet Kadı,
Mustafçova Belediye Başkanı
Cemil Kabza, Batı Trakya Türkleri
Dayanışma Derneği Teşkilat
Başkanı Musa Yurt, Kırcaali
TÜRKSAD Derneği Başkanı
Müzekki Ahmet, Gümülcine Türk
Gençler Birliği Başkanı Koray
Hasan, İskeçe Türk Birliği Başkanı
Ahmet Kurt, Seçek Azınlık Eğitim
ve Kültür Derneği Başkanı Ali
Pencal, Batı Trakya Azınlığı
Güney Meriç Eğitim ve Kültür
Derneği Başkanı Bekir
Mustafaoğlu’nun yanısıra binlerce
soydaş katıldı.
İZMİR MEKTUBU
.Dünya Sava9C, Avusturya tahtCnCn veliahttC Ar9idük Franz
III. DÜNYA SAVAI
Ferdinand’Cn 28 Haziran 1914’te
VE
Gavrilo Princip adCnda bir SCrp milliyetçisi tarafCndan Saraybosna’da
BALKANLAR
öldürülmesi ve 28 Temmuz’da
[email protected]
Avusturya-Macaristan’Cn SCrbistan’C
i9gal etmesi ile Balkanlarda ba9lar,
24.Dönem İzmir milletvekili
1918 yClCnda Balkanlar, am,
Balkan
Stratejik Araştırmalar
Rifat SAT
Ba3dat, Hicaz, Musul’un kaybedilMerkezi (BASAM) Başkanı
mesiyle Anadolu’da biter. Birinci
Dünya sava9C srail’in kurulmasC
mi9tir: “Katolik kardinal külahC görmekiçin ilk devredir. Kutsal topraklar ve
tense Türk sarC3CnC ye3lerim”. Ortodoks
Filistin OsmanlCnCn (MüslümanlarCn) elinolan RuslarCn, Balkanlar’daki Ortodoks
den alCnCr ve birilerine zemin hazCrlanCr.
milletlere (Bulgaristan, Yunanistan,
Birinci Dünya sava9Cnda Balkanlar ve
SCrbistan, Karada3, Romanya) ayrC bir ilgiDo3u Avrupa’da Rusya’nCn Panslavizm
si vardCr. Yine aynC Rusya kendisi gibi
politikasC ile Almanya’nCn Pancermen
Slav olan SCrplara, Bulgarlara ve
politikasC kar9CtlC3C temeline oturmu9tur.
Karada3lClara farklC bir açCdan bakar.
AçCkçasC
Panslavizm eskiden beri bölgenin
DÜNYA SAVAI (II. DEVRE)
tehlikesidir. Di3er yandan bazC Arnavut
görü9lerinde de Kosova, Arnavutluk,
Aradan 21 yCl geçer. ArdCndan 1939’da II.
Makedonya, Karada3, SCrbistan ve
Dünya sava9C ba9lar ve 1944 yClCnda sona
Yunanistan’da ya9ayan ve bugün ayrClmC9
erer. Maalesef bu sava9Cn sonunda
olan ArnavutlarCn Etnik Arnavutluk’ta birCumhurba9kanCmCz SayCn Recep Tayyip
le9mesi dü9üncesi vardCr. Bu dü9ünce
Erdo3an’Cn, “Dünya Be9ten Büyüktür”
ba9ta Avrupa’yC ve di3er Balkan ülkelerini
9eklinde ele9tirdi3i Birle9mi9 Milletler ve
ciddi tedirgin eder. SCrplarCn, Büyük
Filistin bölgesinde srail kurdurulur. lginç
SCrbistan hayali de bölgenin bir di3er çatC9bir iddiaya göre II. Dünya Sava9C’nda yeni
ma tehlikesidir. SCrbistan içerisinde
kurdurulan bu suni devlete (srail) gitmek
ArnavutlarCn ço3unlukta oldu3u Pre9eva
istemeyen Avrupa’daki yakla9Ck 9 milyon
bölgesi, Bo9naklarCn ya9adC3C Sancak bölYahudi yine ba9ka bir iddiaya göre aslen
gesi ve Macar asCllClarCn oldu3u
Yahudi olan Hitler tarafCndan (cezalandCVoyvodina bölgeleri SCrbistan için hep
rCldC) öldürüldü. Bu arada II. Dünya
tehlike sinyalleri vermektedir.
Sava9C’nCn bir bölümü AlmanlarCn bu
sava9taki yumu9ak karnC olan Balkanlar’da
BOSNA-HERSEK’TE DURUM
cereyan eder. AlmanlarCn BalkanlarC istilasC, RuslarC ciddi etkilemi9 ve sava9a sürükBosna-Hersek’te ya9anan SCrp katliamlarC,
lemi9tir. Türkiye büyük u3ra9Clara ra3men
ba9ta Srebrenitsa olmak üzere unutulmabu sava9a girmez ama maalesef girmi9
mC9tCr. Sava9 sonunda Bo9naklara dikte
kadar etkilenir. Bu ikinci devrenin özetidir.
ettirilerek yapClan Dayton (DeytCn) anla9imdi akla bir soru geliyor: SCrada 3.Devre
masC aslCnda anla9mayC de3il anla9mamayC
mi var? Bölgenin yani Anadolu ve
körükler. Bir gün içerisinde 8 bin küsur
Ortado3u’nun enerji kaynaklarCna ev
Müslüman Bo9nak’Cn SCrplar tarafCndan
sahipli3i yapmasC ve bir bölümünde sözde
katledilmesi unutulamaz. imdi bile oraya
srail için vaat edilmi9 kutsal topraklarCn
gitti3inizde, aynC acCyC canlC ya9arsCnCz.
(Mezopotamya) olmasC dikkat çekiyor.
Hatta bölgede ya9ayan 9ehit yakCnC anneleAma daha da önemlisi bu bölgelerde
rin kurduklarC Srebrenitsa Anneleri
Müslümanlar ya9Cyorlar. Di3er yandan
Derne3i’nin ilginç bir avcClCk kulübü varOrtado3u, Balkanlar ve Türkiye’deki
dCr. KadCnlarCn sCrf silah ruhsatC alabilmek
geli9melere baktC3CmCzda hepsinin kaygC
için kurdu3u bir avcClCk kulübü. Nedenini
verici oldu3unu görüyoruz. Örne3i
sordu3unuzda Bo9nak kadCnlarCn ya9adCkOrtado3u’da durum feci. Suriye ve Irak
larC acClar sonunda acaba yine sava9 çCkar
yanCyor. ran ve Suudi Arabistan gergin.
mC korkusu nedeniyle kendilerini korumak
Bölgenin en kritik ülkesi Türkiye 7
istemeleridir. Di3er yandan bölgede
Haziran’da önemli bir dönemeçten geçmi9, gezi, post modern darbeler, paralel
SCrplarCn ya9adC3C SCrp Cumhuriyeti
tehditler birer birer atlatClmC9, neyse ki, 1
(Republica SCrpska) Bosna-Hersek’ten
KasCm’da istikrar kazanmC9. Ancak maaleayrClCp SCrbistan’a katClmak istemektedir.
sef yurdumuzun Güneydo3u bölgesinde
hala PKK sorunu ya9anCyor. Son dönemde
KOSOVA AH KOSOVA!
makalemizin ba9lC3Cnda ismi geçen
Rusya’nCn da devreye girmesiyle durum
Balkanlarda Kosova ayrC bir muammadCr.
iyice vahimle9iyor. Dikkat edilirse
Sultan Murad Hüdavendigar’Cn yadigârC,
RuslarCn her devrede var oldu3unu görüstiklal mar9CmCzCn yazarC M.Akif’ in babayoruz.
sCnCn memleketi güzel Kosova. Bugün
Türkiye dâhil 100’den fazla ülkenin tanCdCBALKANLAR
3C Kosova’yC SCrbistan ve ona destek veren
dinda9C ve Crkda9C Rusya tanCmamaktadCr.
Peki ya Balkanlar? AdCndan da belli: “Bal
Kosova’da Mitrovitsa sorunu hala devam
ve Kan”. Hem Bal, i9te bu yüzden mCknaeder. Bir bölümünde SCrplar di3er bölütCs gibi tehlikeleri çekiyor. ArdCndan da
münde Arnavutlar vardCr. Di3er yandan
çatC9malar ve sava9lar sonunda kan ve
bugün Kosova’da iç siyasette de ciddi
gözya9C. Balkanlar’da en büyük acCyC
sorunlar ya9anCyor. Güzelim Kosova’yC bir
Türkler, Arnavutlar, Bo9naklar, yani
takCm güçler sürekli rahat bCrakmak isteMüslümanlar çekmi9. Ya9anan göçlerle
miyorlar. Kosova’nCn Ferizaj (Ferizay diye
hala çekmeye devam ediyorlar.
okunur ve ismini bir OsmanlC beyi Feriz
Avrupa’nCn içinde olan Balkanlarda 12-13
Bey’den alCr) kentinde Amerika’nCn
milyon kadar Türk ve Müslüman dininde
Avrupa’daki en büyük askeri üssü olan
milletler ya9Cyor. Bu durum din milletçili3i
Bonstell vardCr ki büyüklü3ünden dolayC
yapan bazC gruplarC etkinle9tiriyor.
uzaydan bile fark edildi3i söylenir.
Üsküp’te da3Cn ba9Cnda yapClan koskocaAmerika neden Kosova’da (Balkanlarda)
man haçlC armasC (simgesi) ve 9ehirdeki
böyle büyük bir askeri üs yapar, bu da ayrC
dini ve etnik milliyetçili3i körükleyen bir
bir sorudur?
sürü heykel, Atina’da da3Cn tepesindeki
Yunanistan’Cn BatC Trakya bölgesinde 120
HCristiyanlCk armasC, Pri9tine giri9ine,
bin Türk ile Rodos ve stanköy (Kos) ada9ehirde HCristiyan ya9amamasCna ra3men
larCnda ya9ayan 5 bin 300 kadar Türkler ve
yapClan dev katedral beraberinde sorular
de Bulgaristan’da ya9ayan 500 bin Türk
getiriyor. Di3er yandan Balkanlarda 9u
soyda9CmCz zaman zaman sorunlar ya9aanda ciddi bir mülteci (göçmen) krizi ya9amaktadCr. AyrCca Yunanistan’Cn Çameriya
nCyor. Zaten sCkCntClarla dolu olan bu böl(Yanya vilayeti dolaylarC) bölgesindeki
geye bu kriz fazla lüks. Avrupa ile yapClan
etnik ArnavutlarCn yüzünden Arnavutluk
geri kabul anla9malarC buralarda nasCl bir
ile yCllar öncesine dayanan husumeti varsonuç çCkaracak? Bu durumu Türkiye için
dCr. Di3er yandan Yunanistan, Makedonya
analiz edenler de var. Vizesiz Avrupa
ile isim problemi ya9ar ve Makedonya’yC
dola9Cm hakkC kar9ClC3Cnda geri kabul,
bu ismiyle tanCmaz. Ortado3u karC9Ck ve
Türkiye’nin de onayladC3C bir anla9ma. yi
sava9 devam ediyor. Di3er yandan
niyetle ve Türkiye’nin çCkarlarC do3rultuBalkanlar karmakarC9Ck, sava9 yok ama
sunda imzalanan bir anla9ma. Ancak dikbüyük sava9larCn yorgunlu3u var. BunlarCn
katli ve uyanCk olmak gerek.
arasCnda kalmC9 kadim Türkiye
Balkanlar’daki en büyük tehlike milliyetçiCumhuriyeti. slam’Cn son kalesi, hatta
lik. Bu problemi ikiye ayCrmak gerek.
hamisi. Sava9 çCkarsa nerde çCkar sorusuEtnik ve dini milliyetçilik. HCristiyanlarCn
nu
özetle yukarda anlatmaya çalC9tCk.
kendi aralarCndaki çatC9malarC OsmanlC
Di3er yandan III. Dünya sava9C çCkar mC?
döneminde bile ya9anmC9. stanbul’un fetYoksa zaten içinde miyiz, çCkarsa neden
hinden önce Ortodoks Grandük Notaras
çCkar ve kimin i9ine yarar sorularCna cevap
tarafCndan söylenmi9 9u sözler tarihe geçaradCk. Yorum sizlerindir.
Bonak ninenin borcunu
BAKANLIK ÖDEYECEK
VSEGRAD
BALKAN GÜNLÜÜ
B
osna Hersek'in Visegrad şehrinde yaşayan 76 yaşındaki
Muniza Oprasic'in, savaşta
terk etmek zorunda kaldığı evine
"izinsiz" yerleştirilen Sırplara,
mahkeme kararıyla ödemesi gereken 10 bin Euro’yu Göçmen ve
Sığınmacılar Bakanlığı üstlendi.
www.dunyabulteni.net’e göre;
daha önce Anadolu Ajansı aracılığıyla birçok kez mağduriyetini
dile getiren ve yetkililere yardım
çağrısında bulunan Oprasic, hayatının kalan kısmını huzur içinde
yaşayabilecek. Beraberindeki
heyetle Visegrad şehrini ve savaştan sonra evlerine geri dönen
Boşnak aileleri ziyaret eden
Göçmen ve Sığınmacılar Bakanı
Edin Ramic, daha önce mahkemenin, evine izinsiz yerleştirilen
Sırplara yaptıkları masraflar için
10 bin Euro ödemesini kararlaştırdığı Oprasic'in borcunun bakanlık
tarafından üstlenileceğini açıkladı.
SAYFA 04
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
4 Kosova Haberleri
SOLCULARIN
PARAYLA
MTHANI
[email protected]
Prof.Dr. Ata ATUN
nkara Devlet
Tiyatrolar ’nda izlemi tim Azizname’yi.
Aziz Nesin’in eserleri bir
oyunda toplanm . Kara
mizah türünde, ahane bir
oyundu. Yücel Erten, Rü tü
Asyal , Ahmet Mümtaz
Taylan, Hüseyin Avni Danyal'
l kadrosuyla 4 y l kapal gi e
oynam t . Aziz Nesin’in bu
oyunu seneler öncesinden
bugünü anlatm . Ve onca y l
içinde bir ey de i memi
insan f trat nda. Hele bir solculuk k sm var ki, kopyala,
bugüne yap t r. Zerre fark
yok bugünle. zleyenler bilir
ama izlemeyenler için akl mda kald kadar yla özetleyeyim; Gençten bir çocuk…
Fakir bir aileden gelme. Üniversite ça nda tam bir sosyalist. Kapitalist düzene lanetler
ya d r yor, ya as n komünizm
nutuklar atarak geziyor. Gel
zaman git zaman i leri yaver
gidiyor, yava tan yava tan
para kazanmaya ba l yor.
Biraz biriktir, biraz akl n kullan derken ülkenin önemli
fabrikatörleri aras na giriyor.
Emrinde adam çal t rmaya
ba lad nda bizim eski solcu,
“can m u kapitalist sistem de
pek fena bir ey de il…
Çal s nlar, onlar n da olsun”
demeye ba l yor. ler büyüdükçe, kapitalist sisteme
övgüler art yor, sosyalizm
yerden yere vuruluyor.
Derken rüzgar tersine dönüyor, eski solcu fabrikatörün
i leri bozuluyor. Tabi i lerle
beraber siyasi görü leri de
de i iyor fabrikatörün.
Yeniden fabrika ayarlar na
dönüyor, sermayeye küfret-
A
meye, “emek, bölü me”
nutuklar atmaya ba l yor.
Yani, imdilerde sosyal
medyada payla lan “feminizm kocay , komünizm
paray bulana kadard r”
sözünün tiyatro oyunu
haline getirilmi i…
SU TARTIMALARI
Hükümet uzunca bir süredir
su tart malar n n ara finalini
ya yor. Türkiye, suyun yönetimi konusunda yap lan anla maya uymayan KKTC’yi ufak
yollu uyar yor, paray keserek. Basit bir mant kla bakt n zda KKTC’nin tepkilerini
hakl bulabilirsiniz. “Kendi
ülkesi can m, elbette o da tacak” demeniz normal ama
kaz n aya öyle de il.
Türkiye bu parayla terbiye
i inde yerden gö e hakl .
Niye mi? Su çal malar n n
sürdü ü 5 y l boyunca parmaklar n k p rdatmayanlarBakanl klar, belediyeler, üniversiteler, sivil toplum örgütleri dahil- i bitince da tma
yani rant k sm na talip oldular. Suyu da tmak için gereken altyap n n maliyetini
dü ünseler zaten böyle bir
teklif yapamayacaklar ancak
düz mant kla bakt klar ndan
ötürü kafalar ndan geçen,
“zaten bizim sular m z da tt m z borular yok mu.
Onlardan ak t r z olur biter!”
Oysa kabataslak 600 milyon
liral k yat r m gerekti i söyleniyor da t m için. Çünkü
bunun ar t lmas var, çme
suyunun ar tma tesisinden
yerle im bölgelerine ve bu
bölgelerdeki da t m nda kullan lacak borular n ‘ductilefond’ çelik döküm boru olmas var, su kayb n n önlenmesi
için çal mamalar var, içme
suyu sistemi ile birlikte kanalizasyon sisteminin yenilenmesi var, at ksu tesisinin
yap lmas var, var da var…
11 Ocak 2016
Pazartesi
Prizren’de Sabahattin
Zaim Kütüphanesi açld
Türkçe kitaplar Osmanlı eserleriyle bezeli Prizren'e taşındı.
Kosova'daki ilk Türkçe kütüphane kapılarını açtı
PRZREN
BALKAN GÜNLÜÜ
K
osova'nın ilk Türkçe
kütüphanesi kapılarını
açtı. Türkçe eserler
Osmanlı'dan miras kalan tarihi
eserlerle bezeli Prizren'e taşındı. Yaklaşık 4 bin kitabın yer
aldığı kütüphane hizmet vermeye başladı. www.dunyabulteni.net’e göre: Kütüphane projesi, İstanbul Sabahattin Zaim
Üniversitesi ve MESK Çok
Uluslu Derneği'nin destekleriyle hayata geçirildi.
Kütüphaneye, Türkiye'nin
bilim ve kültür hayatına katkılar sunan merhum Prof. Dr.
Sabahattin Zaim'in adı verildi.
Sabahattin Zaim
Kütüphanesi'nin açılış törenine
Kosovalılar'ın da ilgisi büyüktü. Törene Kosova Demokratik
Türk Partisi milletvekillerinin
yanı sıra Türkiye'den çok sayıda davetli katıldı. Açılış konuşmasını Prizren Belediyesi
Meclis Başkan Yardımcısı
Levent Buş yaptı.
Kurdela kesiminin ardından
davete katılanlar kütüphanesi
kitapları incelediler.
Kütüphanenin geniş yelpazesindeki kitap seçkisi öğrencilerin ihtiyaçlarına göre belirlendi. Kütüphaneyi oluşturan
eserlerin seçiminde özellikle
kaynak niteliği taşıyan Türkçe
kitaplara yer verildi.
Sabahattin Zaim Kütüphanesi,
Türkçe eserlere ulaşmakta zorlanan araştırmacılara da önemli bir imkân sundu.
Büyükelçi Klç’tan Kosova
Radyosu’na ziyaret
PRTNE - BALKAN GÜNLÜÜ
T
ürkiye’nin Kosova Büyükelçisi
Kıvılcım Kılıç, medya ziyaretleri kapsamında Kosova
Radyosu’nu ziyaret etti. www.kosovaport.com sitesinden alınan bilgiye
göre; Büyükelçi Kılıç, radyoda gerçekleştirilen çalışmalar yanı sıra
dinleyiciye sunulan yayınlar hakkında yakından bilgi aldı. Ziyaret
kapsamında Büyükelçi Kılıç, Azem
Bujupi ile bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede, Kosova Radyosu
Türkçe Programlar Sorumlusu
Güner Şaban da yer aldı.
Görüşmenin ardından Büyükelçi
Kılıç, başta Türkçe programlar
haber dairesi olmak üzere stüdyoları ve çalışma alanlarını gezdi.
İletişimin önemine değinen Kılıç,
radyoda yayınlanan Türkçe programları ilgiyle dinlediğini belirterek,
Türkçe Programlar Sorumlusu
Güner Şaban’a teşekkürlerini iletti…
Kosova eitiminde dijital adım
PRTNE
BALKAN GÜNLÜÜ
K
osova Eğitim, Bilim ve
Teknoloji Bakanı Arsim
Bayrami, Priştine'deki
Dardania ilköğretim okulunu ziyaret etti. Burada konuşan Bakan
Bayrami, yıl Kosova'da dijital
ortamda eğitim sisteminin tanıtımının yapılacağını söyledi.
www.haberler.com’a göre, Bayrami,
bu yıldan itibaren teknolojinin eğitim alanında da en güçlü şekilde
kullanılmasını hedeflediklerini söyledi. Kosova'da Elektronik Kamu
Alımları Platformu'nun oluşturulması yönündeki ilk aşama tamamlandı. Böylelikle elektronik ihale
sistemine geçildi. Platform ile kamu
harcamalarında tasarruf amaçlanıyor. Elektronik Kamu Alımları
Platformu pilot projesinin uygulamaya geçilmesi vesilesiyle düzenle-
nen törene, Başbakan İsa Mustafa
ve çok sayıda üst düzey yetkili
katıldı. Başbakan İsa Mustafa,
Elektronik İhale, ihale sürecine şeffaflık, etkinlik, verimlilik ve zamandan tasarruf gibi pek çok açıdan
fayda sağlamaktır dedi. Kamu
Alımları Düzenleme Komitesi
Başkanı Safet Hoca ise, kamu
kurumlarında yaşanan yolsuzluk
ve yozlaşmanın önüne geçebilmek
için Elektronik Kamu İhale sisteminin önemli bir işlev göreceği, bu
sayede kamu kaynaklarının daha
etkin, şeffaf ve verimli kullanılacağına dikkat çekti.
Prizren’de Mehmetçie iir dinletisi
PRZREN
BALKAN GÜNLÜÜ
K
osova'da 1999 yılından bu
yana KFOR barış gücü
bünyesi altında görev
yapan Kosova Türk Temsil
Heyeti Başkanlığı Sultan Murat
Kışlası'nda, Kosovalı şairler şiirlerini Mehmetçik için okudu.
Kosova'da Türk dilinin ve kültürünün yaşatılmasında önemli rol
oynayan Doğru Yol Türk Kültür
ve Sanat Derneği ile Gerçek Türk
Kültür ve Sanat Dernekleri'nin
65. yılı ve Kosova Türk Yazarlar
Derneği'nin 20 yılı nedeniyle
aylardır, Balkan ülkelerinin değişik bölgelerinde dostluk ve Türk
şiirinin ilerletilmesi adına şiir
dinletilerı düzenleyen Kosova
Türk Yazarlar Derneği'nin bu
seferki durağı KFOR barış
gücünde görev yapan Türk askeri oldu. www.haberler.com’a
göre: Prizren'deki Kosova Türk
Temsil Heyeti Başkanlığı Sultan
Murat Kışlası'nda düzenlenen
şiir dinletisine çok sayıda davetli
yanı sıra KFOR barış gücünde
görevli Türk subayları ile
Türkiye Cumhuriyeti Kosova
Büyükelçisi Kıvılcım Kılıç katıldı.
Etkinliğe ev sahipliği yapan
Kurmay Albay Saim Bağcı, açılışta yaptığı konuşmasında Kosova
tarihinde edebiyat alanında,
Balkanların bir edebiyatçı için
kaleme dökebileceği sınırsız
konuya tanık olduğunu ve halen
tanıklık etmeye devam ettiğini
söyledi. "Yeni yılın bu ilk güzel
etkinliğinin şans getirmesini,
uğur getirmesini diliyorum"
diyen Türkiye'nin Kosova
Büyükelçisi Kıvılcım Kılıç, etkinlik vesilesiyle derneklerin bir
araya geldiği için derneklerin
yöneticilerine teşekkürlerini
sundu Etkinlik "Gerçek" Derneği
üyelerinin İstiklal Marşıyla başladı. Ardından öğrenciler kendi
yazmış oldukları şiirleri okudu.
SAYFA 05
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
5 Balkan Haberleri
2015’TE PATENT
BA
VURLARI ARTTI
Kemal YAMANKARADENZ
atent ba$vurular,nda art,$ ya$and,. 2014’ün ilk 11 ay,nda 13 bin
961 olan toplam patent ve faydal, model ba$vurusu, 2015 y,l,n,n ayn,
döneminde 14 bin 900’e ula$t,.
2014’ün ilk 11 ay,nda 97 bin 473 olan
toplam marka ba$vurusu, 2015’in ayn,
döneminde 97 bin 139’da kald,.
Geçtiimizin y,l,n ilk 11 ayl,k döneminde 37 bin 500 olan tasar,m ba$vurular, ise, 2015’in ayn, döneminde 34
bin 607 olarak gerçekle$ti Geli$tirdii
bulu$un patent alabileceini fark
etmeyen çok say,da giri$imcimiz var.
Kamuoyunda her parlak fikrin patent
konusu olabileceine dair bir yanl,$
anlama olduu da bir gerçek, Parlak
fikirler elbette çok deerli ama bir
fikrin patent olabilmesi için dünyada
geçerli belli ko$ullar var. Bir bulu$un
patent olabilmesi için üç temel kural,
yerine getirmesi gerekiyor: Birincisi,
dünya çap,nda yenilik olacak.
kincisi, sanayiye uygulanabilir olacak. Üçüncüsü, bu konuda uzman bir
ki$inin hemen yapabilecei basitlikte
olmayacak. Bu kurallar, ihtiva etmeyen yenilikler kesinlikle patent alamaz. nsanlar,n hemen akl,na geliveren her parlak fikrin korunmas,,
patent’in konusu deil. Ama bir kez
patent al,nacak bulu$ yaparsan,z, size
ekonomik getirisi çok büyük olur.
Mesela en az 7 en çok 20 y,l süresince o ürünü üretme ve satma hakk,,
sadece sizindir. Türk halk,n,n önemli
olan özellii yenilik üretme becerisine
sahip olduuna, yürekten inan,yorum.
Henüz yerli patent ba$vurular,nda
bunun yans,malar, tatmin edici düzeye ula$amad,. Faydal, model ve bulu$
geli$tirmek konusunda dünyan,n say,l, uluslar,ndan biri olmay, gerçekten
istersek, bunu ba$arabiliriz. Patent
konusundaki istekliliimiz, topyekün
kalk,nmam,z,n motor gücü olabilir.
P
11 Ocak 2016
Pazartesi
Kosoval Türk Bakan’n
zmir sevdas
H.MERKEZ - BALKAN GÜNLÜÜ
B
alkan Stratejik Araştırmalar Merkezi
(BASAM) Başkanı ve AK Parti 24.
Dönem İzmir milletvekili Rifat
Sait’in geçen haftaki Kosova ve
Makedonya’ya yaptığı 5 günlük ziyaretin
ardından Kosova’nın Türk asıllı Kamu
Yönetimi Bakanı ve Kosova Türk Partisi
Genel Başkanı Mahir Yağcılar da İzmir’e
kısa bir ziyarette bulundu. Rifat Sait ile
birlikte İzmir’de bir dizi ziyaretler yapan
bakan Yağcılar, kısa adı BATÜDER olan
Uluslararası Balkan ve Türk İş Dünyası
Derneği’ni ve Kosova Rumeli Derneği’ne
de misafir oldu. BATÜDER’de başkan
Akın Kazançoğlu ile görüşen bakan
Yağcılar, Kosova’nın Türkiye ile olan ticari
ve siyasi ilişkileri hakkında görüşlerini
belirtti. Ardından Kosova Rumeli
Derneği’ni de ziyaret eden Kosovalı
Bakan, burada hemşerileriyle hasret giderdi. AK Parti 24. Dönem İzmir milletvekili
ve BASAM Başkanı Rifat Sait, konuk
Bakan onuruna bir yemek verdi. Yemeğe,
AK Parti İzmir milletvekili Kerem Ali
Sürekli, AK Parti Buca ilçe Başkanı Neşet
Arslan ve bazı parti yetkilileri katıldılar.
Ziyaret hakkında bilgi veren eski vekil
Sait, Kosova’nın değerli Bakanı Sayın
Mahir Yağcılar İzmir’imizi ziyaret etiler ve
birlikte bir dizi ziyaretler yaptık. Nisan
ayında Kosova’dan İzmir’e iş dünyası ve
siyasetçilerden oluşan bir delegasyon gelecek. Heyette Kosova Çevre ve Şehircilik
Bakanı Sayın Ferit Agani ve ilgili bürokratlar olacaklar. Ayrıca Soydaş Bakanımız
Mahir Yağcılar da bu İzmir’deki toplantımıza katılabileceğini belirtti. “Kosova ile
ticaretimizi artırmak istiyoruz” diyen Sait,
inşallah bu ülkeyle daha sık görüşmeler
yapacağız. Kosova Türkiye’ye dost ve kardeş bir ülke. Bu ülkeyi tanıyan ilk ülkelerden biri de Türkiye’dir, 17 Şubat’ta Kosova
8. bağımsızlık yıldönümünü kutlayacak”
şeklinde konuştu.
Arnavutluk ve Kosova sular altnda
TRAN - BALKAN GÜNLÜ⁄Ü
A
rnavutluk ve Kosova'da
son günlerde etkili olan
yağışlar, taşkınların yaşanmasına neden oldu. Arnavutluk'ta
başkent Tiran'ın yanı sıra İşkodra
ve Lezhe şehirlerinde etkili olan
sağanak, nehirlerin taşmasına ve
ulaşımda aksaklıkların meydana
gelmesine neden oldu.
www.haberler.com’a göre; taşkınlarda Tiran'a içme suyu sağlayan
boru hattında da hasar oluştuğu
ve bazı kara yollarının toprak kayması nedeniyle ulaşıma kapatıldığı bildirildi. Selin etkili olduğu
bölgelerde yüzden fazla ailenin
Makedonya’da Ortodokslar’ın
LDERLK MÜCADELES
ÜSKÜP
BALKAN GÜNLÜ⁄Ü
M
akedonya Ortodoks
Kilisesi, ülkede yaşayan
Arnavutların Ortodoks
Dini Birliği’nin kurulmasına tepki
gösterdi. www.yenibalkan.com’a
göre; Makedonya
Cumhuriyeti’ndeki Arnavutların
Ortodoks Dini Birliği, 27 Aralık’ta
mahkeme kararıyla ülkedeki dini
gruplar listesine alınırken, kurucusu
olarak Branislav Sinadinovski gösteriliyor. Bu kararla Makedonya’daki
Ortodoksların bölünmesinin önünün açıldığını belirten Makedonya
Ortodoks Kilisesi Vardar Bölgesi
Episkoposu Atagangel, bu dini grubun kurulmasına izin verilmesinin
ne dini ne de yasal bir dayanağının
olmadığını söyledi. Atagangel,
Sinadinovski’yi Arnavutların milli
duygularını kullanarak maddi çıkar
sağlamakla suçlamıştı. Makedonya
Ortodoks Kilisesi’nin yeni oluşumdan korkmaması gerektiğini vurgulayan Sinadinovski, Makedonya’nın
çok kültürlü, çok dinli ve çok etnili
bir ülke olarak Ortodoksluk inancının hiçbir kilisenin tekelinde olamayacağını sözlerine ekledi. Neredeyse
tamamı Müslüman olan
Makedonyalı Arnavutların,
Ortodoks kimliğinin öne çıkartılmaya çalışıldığı bir diğer konu da
Rahibe Teresa Üniversitesi olmuştu.
Makedonya’daki kilise ve camilerin
sayısı da dikkat çekici durumda.
Makedonya Ortodoks Kilisesine
bağlı durumda olan kilise sayısı
1,842 olarak göze çarpıyor. Bu sayı,
diğer Hıristiyan kiliseleri de hesaba
katıldığında daha da artıyor. Katolik
Kilisesi 42 ibadethaneye sahipken,
Yahudilerin sinagog sayısı 3. İslam
Birliğine kayıtlı cami ve tekkelerin
sayısı ise 580 olarak gözüküyor.
KAYITLI DİNİ GRUPLAR
Makedonya Dini Birlikler ve
Gruplarla İlişkiler Komisyonunda şu
ana kadar 31 dini grup kayıtlı
durumda. Bu dini gruplardan kiliseyle birlikte hizmet verenleri arasında, Makedonya Ortodoks Kilisesi Ohri Başpiskoposluğu, Makedonya
Katolik Kilisesi, Makedonya
Evangelist-Metodist Kilisesi, Yedinci
Gün Adventist Kilisesi, Hıristiyan
Adventist Kilisesi, Hıristiyan Baptist
Kilisesi, Evangelist-Kongreşan
Kilisesi, Yeni Apostolik Kilisesi,
Evangelist Kilisesi, Makedonya
Hıristiyan Merkezi, Makedonya
Tanrı Kilisesi, Tanrının Sesi Kilisesi,
“Blaga Vest” Hıristiyan Kilisesi,
Makedonya Apostolik Reform
Kilisesi ve İsa Mesih’in Son Zaman
Azizleri Kilisesi yer alıyor. Dini birlikler olarak ise, Makedonya İslam
Birliği, Makedonya Yahudi
Topluluğu, Yehova Şahitleri,
Makedonya Erenler Tarikatı Dini
Birliği, Satya Sai Merkezi, Vaişnava
Dini Birliği – İskon, Prahıristiyan
Birliği – “Küresel Hayat”. Dini gruplar olarak kayıtlı olanlar arasında,
“Umut Vaazı” Hıristiyan Kilisesi,
Yedinci Gün Adventistlerinin
Reform Hareketi, “Yeni Umut”
Hıristiyan Hareketi, Kadiri Hareketi
“Cennet”, Özgür Evangelist Kilisesi
“İyi Haber”, Ehlibeyt Bektaşi Dini
Grubu, Hıristiyan Kilisesi “Oaza”,
Ehli Sünnet Vel Cemaat ile
Arnavutların Ortodoks Dini Birliği
yer alıyor.
Krçova'daki Kuran Kursu ilk meyvesini verdi
KIRÇOVA
BALKAN GÜNLÜ⁄Ü
K
ırçova'nın Çullu Baba Tekke
Camii'nde başlatılan kuran
Kursu Projesi başarıyla
tamamlanarak ilk hatim yapıldı.
Yaklaşık bir buçuk yıldır süren bu
Kuran kursları başarıyla sonuçlandı. www.yenibalkan.com’a göre:
Çullu Baba Tekke Camii'nde yapılan bu talebe yetiştirme çalışmaları
Kırçova Müslümanları tarafından
da sevinçle karşılanıyor. Çullu Baba
Tekke Camii İmamı Reşat Bilbil
Rifat Sait ile birlikte zmir’de bir dizi
ziyaretler yapan bakan Kosova Kamu
Yönetimi Bakan) Mahir Yac)lar, k)sa
ad) BATÜDER olan Uluslararas) Balkan
ve Türk Dünyas) Dernei’ni ve Kosova
Rumeli Dernei’ne de misafir oldu
yaptığı açıklamada, "Çullu Baba
Tekke Camii külliyesinde yaklaşık
bir buçuk seneye aşkın başlayan
kuran kursu projesi kapsamında ilk
meyvemizin alma sevincini yaşamaktayız. Tekkemizde uzun zaman
kuran kursu ve talebe yetiştirme
yapılmamaktaydı. Talebe yetiştirme
sevinci cemaat tarafından büyük
beğeni topladı. Kuran kursumuzda
kırktan fazla talebe olması bizlere
doğru yolda olduğu muzu gösteriyor. En kısa zamanda daha nice
talebe hatim indirme şerefine nail
olacaklardır."
evlerinden tahliye edildiği öğrenildi. İçişleri Bakanlığından yapılan
açıklamada, ilgili diğer bakanlıklar
ve yerel yönetimlerin yanı sıra
Arnavutluk Silahlı Kuvvetleri ve
Acil Durumlar Müdürlüğü ile
koordine halinde gelişmelerin
takip edildiği ifade edildi. Selin
etkili olduğu bir diğer bölge ülkesi
Kosova'da da taşkınlar hayatı
olumsuz etkiledi. Ülke genelinde
etkili olan yağışlar nedeniyle çok
sayıda ev taşkın sularından zarar
gördü, kara ulaşımında aksaklıklar
meydana geldi. Kosova İçişleri
Bakanlığından yapılan açıklamada, selin verdiği zararın büyük
olduğu ancak herhangi bir can
kaybının yaşanmadığı kaydedildi.
SAYFA 06
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
6 Arat
rma
11 Ocak 2016
Pazartesi
Batı Trakya Türk Azınlığının
ÖĞRETMEN SORUNU 4
Azınlık eğitiminde uzun yıllardan beri bir öğretmen sorununun olduğunu söyleyebiliriz. Bu
öğretmen sorunu son yıllarda yeni ve farklı bir boyut kazandı. Malum; okullarımızda en
son Türkiye Öğretmen Okulları mezunu öğretmenin emekliye ayrılmasının üzerinden
neredeyse 10 yıl geçti. Bundan beş yıl önce de SÖPA kapatıldı. Ve ne yazık ki, yerine başka
bir eğitim kurumu açılmadan kapatıldı. Yani SÖPA’ya alternatif bulunmadan kapatıldı
İ
ngiltere’de yaşayan Batı
Trakyalı akademisyen
Sebahattin Abdurrahman, en
önemli konunun azınlık okullarında görev yapmak için iyi
yetişmiş öğretmen istenip istenmediği sorusuna yanıt bulmak
olduğunu belirtti.
Abdurrahman, azınlık okullarındaki Türkçe öğretmenlerinin
iyi yetişmesinin şart olduğunu
söyledi.
Sebahattin Abdurrahman şöyle
konuştu: “Azınlık okullarındaki
Türkçe ders öğretmenlerinin
nasıl ve nerede yetiştirilmesi
gerekir sorusuna iki soru çerçevesinde cevap vermek gerektiğini düşünüyorum. Bu sorulardan ilki azınlık okullarında
pedagojik anlamda iyi yetişmiş
ve azınlık eğitimine uygun
öğretmenlerin görev almasının
gerçekten istenilip istenilmediği, diğer bir soru ise gündemde
olan yeni bir bölümün veya
okulun açılması iyi öğretmen
yetiştirmek için tek başına
yeterli midir? Bu soruların
yanıtlanması gerekiyor. Batı
Trakya azınlık okullarında
öğretmenlerle ilgili uzun yıllara
dayanan sorunlar, bizlere ilk
sorunun
cevabının
olumsuz
olduğunu
göstermeye
yetmektedir.
Türkiye
öğretmen
okulu mezuOzan AHMETOĞLU
nu öğretmenlere
görev verilmemesi, azınlık eğitim yapısına uygun olmayan ve
farklı amaçlar çerçevesinde
SÖPA’nın açılması ve Türkçe
ders öğretmenlerinin yetiştirilmesinde oldukca yetersiz kalındığı çoğunluk ve azınlık yetkilileri tarafından defalarca dile
getirilmesine rağmen uzun yıllar faaliyette kalmasına müsaade edilmesi, meslek içi eğitim
konusunda hiçbir ciddi adım
atılmaması, öğretmenlerin
verimlilikleri ve başarılarını
sorgulayan bir sistemin hayata
geçirilmemesi, Türkçe ve Türk
kültürünün gelişiminin ve
devamının sağlanmasında
öğretmenlerin ne derece yeterli
olduğunun sorgulanmaması ve
bu konuda velilere hiç bir söz
hakkının tanınmaması gibi
uygulamalar, iyi yetişmiş ve
azınlık eğitimine uygun öğretmenlerin görev almasının istenilmediğinin açık delilleridir.”
BU OKULDA EĞİTİM
KESİNLİKLE TÜRKÇE
OLMALI
Sebahattin Abdurrahman azınlık okulları için öğretmen yetiştirecek okulda eğitimin kesinlikte Türkçe olması gerektiğini
vurguladı. Abdurrahman, “İlk
sorunun cevabının olumsuz
olarak ortaya çıkması, ikinci
soruyu büyük oranda anlamsız
kılmakla birlikte yine de ‘acaba’
yeni bir başlangıç olabilir mi
diye kendimizi sorgulayarak
ikinci soruya cevap verecek
olursak. Bu okul eğer bahsedildiği gibi ülkedeki herhangi
pedagoji fakültesini bitiren
azınlık öğrencilerinin ‘sınavla’
gireceği bir okul olacaksa, derslerin kesinlikle Türkçe olması
gerekmektedir. Bu ‘olmazsa
olmaz’ olmalıdır. Günümüzde
azınlık çocuklarının büyük kısmının, yeterli azınlık ortaokulu
ve lisesi olmamasının da etkisiyle Yunan okullarına gittiği ve
devamında üniversitede
Yunanca okuduğu düşünüldüğünde, Türkçelerinin önemli
oranda erozyona uğraması
büyük ihtimal dahilindedir. Bu
bağlamda bahsi geçen okulda
kesinlikle Türkçe odaklı bir eği-
tim programı olması gerekmektedir. Bununla birlikte giriş
sınavları da kesinlikle çok zor
sınavlar olmalıdır. Bu iki özellik
bu tür bir okulun iyi öğretmen
yetiştirmeye yetip yetmediği
sorusunun cevabını oluşturmaktadır. Bence kurulacak bir
öğretmen okulunun sadece
azınlık öğrencilerine yönelik
olması da gerekmez. Sonuçta
azınlık okullarındaki Yunanca
ders öğretmenlerinin de azınlık
çocuklarının eğitimine yönelik
özel bir eğitimleri bulunmadığı
bir gerçektir. Azınlık çocukları
Türkçe dersler için eğitim alırken, Yunanlı öğrenciler de azınlık okullarının Yunanca müfredatı ve azınlık çocuklarının eğitimi için eğitim görebilirler.”
dedi.
DEDEAĞAÇ’TAKİ
BÖLÜM İPTAL
EDİLEBİLİR
Sebahattin Abdurrahman sözlerini şöyle sürdürdü: “Son olarak, bu alanda özel olarak bahsi
geçen Dedeağaç’ta açılması
planlanan öğretmen bölümünün faaliyete geçmesi iptal de
edilebilir. Çünkü halihazırda
çok sayıda SÖPA mezunu,
öğretmen olmayı beklemektedir
ve 695/1977 sayılı yasanın azınlık okullarında görev alacak
öğretmenlerden SÖPA mezunlarına öncelik veren, onları bu
bağlamda ayrıcalıklı kılan
madde yürürlüktedir. Bu
madde yürürlükte olduğu
müddetce başka bir okul mezununun görev alması zaten
imkansız görünmektedir.”
Uzun yıllar azınlık eğitimine
hizmet eden emekli öğretmen
Tevfik Hüseyinoğlu Lozan
Antlaşması’na dikkat çekti.
Hüseyinoğlu, “Azınlık eğitimiyle ilgili olarak en önemli
hususun Lozan Antlaşması
olduğunu ve yapılacak düzenlemelerin buna uygun olması
gerektiğini vurgulamak isterim.
Azınlık eğitiminin temeli de,
ruhu da, pratiği de Lozan
Antlaşması’ndadır. Her ne
kadar son yıllarda bu özellik
tahrip edilse de azınlık eğitiminin temeli Lozan Antlaşması’na
dayanmaktadır. Bundan sonra
yapılacak yeni düzenlemeler
konusunda azınlığımızın ileri
gelenleri bunu dikkatten kaçırmasınlar. Bu elzemdir.” dedi.
AZINLIK EĞİTİMİ
STATÜSÜNE SADIK
KALINMALI
Lozan Antlaşması’nın azınlık
eğitiminin statüsünü belirlediğini hatırlatan tecrübeli eğitimci
Tevfik Hüseyinoğlu, “Bu statü
uygulandığı dönemlerde ve bu
statüye sadık kalındığı dönemlerde azınlık eğitimi gelişmiştir
ve verimli olmuştur. Ne zaman
ki bu statüye karşı çıkıldı, buna
ters işler yapılmaya başlandı,
azınlık eğitiminde sorunlar ve
sıkıntılar başladı.” diye konuştu.
LÜTFEN SAMİMİ
DİYALOG VE İŞBİRLİĞİ
Dedeağaç’ta açılmak istenen
bölümle (Didaskalio) ilgili olarak görüşünün olumsuz olduğunu dile getiren Tevfikoğlu,
“Ne yazık bu ve buna benzer
projeler azınlığın aklıyla alay
etmekle eşdeğerdir. Bu konuda
lütfen yetkili merciler karar
almadan önce azınlıkla konuşsun. Herşeyi bir yana bıraksınlar ve azınlıkla, azınlık kurumlarıyla samimi bir işbirliği yapsınlar. Göreceksiniz ki konular
ve sorunlar tereyağdan kıl
çeker gibi çözülecek.” ifadelerine yer verdi.
www.batitrakya.org
sitesinden alınmıtır
BTT...
SAYFA 07
Yerel Yönetimler 7
11 Ocak 2016
Pazartesi
Girne-Karyaka
proje kardelii
Karşıyaka Belediyesi’nin ‘Yavru Vatan’ Kıbrıs’taki kardeş
şehri Girne Belediyesi, İzmir’deki yerel yönetim çalışmalarını
yerinde incelemek üzere 8 meclis üyesini kente gönderdi
H.MERKEZ - BALKAN GÜNLÜ⁄Ü
B
ir dizi inceleme için İzmir’e gelen KKTC Girne
Belediye Meclis Üyeleri, Karşıyaka Belediye
Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar’ı da ziyaret etti.
8 kişilik heyet, belediyenin Basın- Yayın- Halkla
İlişkiler çalışmaları ve AB Projeleri hakkında bilgi aldı.
Karşıyaka Belediyesi’nin ‘Yavru Vatan’ Kıbrıs’taki kardeş şehri Girne Belediyesi, İzmir’deki yerel yönetim
çalışmalarını yerinde incelemek üzere 8 meclis üyesini
kente gönderdi. Hafta sonuna kadar İzmir’de kalacak
olan üyeler ilk olarak Karşıyaka Belediyesi’ni ziyaret
etti. Belediyenin Basın- Yayın- Halkla İlişkiler ve sosyal
medya çalışmaları hakkında bilgi alan üyeler,
Karşıyaka’nın AB projeleri ile sosyal sorumluluk çalışmalarına da büyük ilgi gösterdi. Heyet, Perşembe
günü, Hikmet Şimşek Sanat Merkezi’nde konser de
izleyecek. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hem
İzmir hem de Türkiye için önemine değinen Karşıyaka
Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar “Oradaki
kardeşlerimizle iyi ilişkileri geliştirmek, dostlukları
pekiştirmek son derece anlamlı. Biz bir bütünün parçalarıyız ve aramızdaki samimiyetin ömür boyu süreceğine inanıyorum. İki kardeş kentin dostluk bağlarının
gelişerek sürmesini diliyorum” dedi.
zmit Belediyesi Makedonya'da okul yapacak
ZMT - BALKAN GÜNLÜÜ
İ
zmit belediyesi 2016 yılının ilk meclis
toplantısını yaptı. Meclis toplantısında,
Makedonya ile ilgili bir karar alındı.
www.yenibalkan.com’un verdiği bilgilere
göre; alınan kararla İzmit Belediyesi,
Merkez Jupa'ya bağlı Türklerin yaşadığı
Pralenik köyünün okul binasının yapım
maliyetini karşılayacak. Belediyeden yapılan açıklamada, "İzmit Belediye Meclisi'nde
Makedonya Cumhuriyetine bağlı Merkez
Jupa Belediyesi sınırlarında Pralenk köyüne
okul binası yapım maliyetinin Belediyenin
Etüt Proje Müdürlüğünün bütçesinden karşılanması, 5393 sayılı Belediye Kanununun
38/ g maddesine göre yapılması planlanan
okul binasının yaptırılabilmesi ile ilgili, T.C.
Başbakanlık Türk İş Birliği ve
Koordinasyon Ajansı Başkanlığı - TİKA ile
protokol yapmak üzere Belediye Başkanına
protokol yetkisi verilmesi teklifi ile ilgili
Plan ve Bütçe komisyonunun raporu kabul
edildi." ifadeleri yer alıyor. Makedonya'nın
Türk Belediyesi Merkez Jupa ile
Türkiye'nin İzmit Belediyesi geçen yıl imzalanan protokolle kardeş belediye olmuştu.
stiklal airi’ni
Esenler de
unutmadı
STANBUL
BALKAN GÜNLÜÜ
E
senler Belediyesi, ölümünün 79.
yıldönümünde Mehmet Akif
Ersoy'u andı. İstiklal Şairimiz
Mehmet Akif Ersoy, ölümünün 79.
yıldönümünde Esenler'de anıldı.
Esenler Belediyesi Kültür İşleri
Müdürlüğü tarafından Esenler
Belediyesi Kadir Topbaş Kültür ve
Sanat Merkezi'nde gerçekleştirilen
anma programına çok sayıda öğrenci,
öğretmen ve veli katıldı. Mehmet
Akif Ersoy'u anma ve anlama etkinlikleri kapsamında Eğitimci ve Yazar
Vehbi Vakkasoğlu bir konferans
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
verdi. Mehmet Akif Ersoy'u "Yalansız
ve haramsız bir adam" olarak tarif
eden Vehbi Vakkasoğlu, Akif'in ahlak
ve karakterde zirveye ulaşmasındaki
etkenin yetiştirilme tarzı olduğunu
belirterek, "Akif'in evini görenler der
ki o evden en çok duyulan ses
Kur’an sesiydi. O evde namaz kazaya kalmazdı. Hocam nasıl olacak,
olur mu? Oluyor herhalde, bir kere
olduysa bir kere daha olabilir. Annesi
diyor ki (çocuğuma abdestsiz süt vermedim hiç)" dedi. Akif'in Öğrenmeyi
ve öğretmeyi hayatının temel prensibi olduğuna dikkat çeken
Vakkasoğlu, "Bütün mesleklerden
önceki mesleği öğretmenlikti. Mezun
olduğu okula, Halkalı Baytar
Mektebi’ne öğretmen oldu. Gönüllü
sürgüne gitti. Mısır’da Kahire Üniversitesi’nde Türkçe dersleri verdi.
Milletvekili oldu. Ankara’ya gitti milletvekillerine hocalık yaptı. Yakın
dostlarına Mesnevi okuttu, başka
kitaplar okuttu. Yine hocaydı. Milli
mücadelede Mehmetçikleri dolaştı
siper siper. Onlara ders verdi.
Siperleri okul, Mehmetçikleri de talebesi yaptı. Öğretmendi asıl mesleği.
Ölünceye kadar da bu mesleği icra
etti. Ayrıca, şairdi. Din alimiydi.
Kur’an’ı sadece ezberlemedi, manasını ve tefsirini yazacak kadar da derin
İslami bilgisi vardı" diye konuştu.
Eridere’de 2016’ya h6zl6 ba'lang6ç
ERDERE - BALKAN GÜNLÜÜ
B
ulgaristan’da Türklerin yoğun olarak yaşadığı
Eğridere’nin Belediye Başkanı Resmi Murat, köy
muhtarları ve vekilleriyle bu yılın ilk geleneksel
aylık çalışma toplantısını gerçekleştirdi. www.kircaalihaber.com sitesinden alınan bilgilere göre; Resmi Murat,
“Bugünden itibaren yerleşim yerlerinde geleneksel olarak yapılan 2016 yılı Belediye Bütçesi tartışmalarına başlandı. Beklentilerimiz ılımlı olmalı. Belediye Bütçesi yaklaşık 6-7 milyon leva. Bu miktarın yüzde 75-80 oranı
devlet tarafından finanse edilen faaliyetlere ayrılmıştır”
dedi. Belediye Başkanı, bu yılki bütçenin yarısından fazlasının önceki yıllarda gerçekleştirilen faaliyetlerin ödenmesine yönlendirileceğini vurgulayarak, “Belirlenen
hedefleri gerçekleştirebilmemiz için bütçenin gelir kısmını yerine getirmek zorundayız. Giderleri azaltmak
için ya hizmetlerin kapsamını daraltmak, ya da vergi
toplanması çalışmalarını iyileştirmemiz gerekiyor. Biz
ikincisini tercih ediyoruz” diye belirtti.
smanl5 nereye ayak basm5+sa adaleti, ho+görüsü
DÜNDEN BUGÜNE
ile ün alm5+, tarihe geçmi+
BALKANLAR’DA
büyük bir devletti. Bu devlet ki
OSMANLI ESERLER
Alman Prof. Dr. Fritz Neumark,
“Osmanl5’y5 Tarihten
Ç5kar5rsan5z Tarih Kalmaz”
sözüyle en iyi özetlemi+tir.
Süleyman ÇESKO
Osmanl5’y5 di&er imparatorluklardan ay5ran özelli&i, +galcidolar oldu. 1990’l5 y5llar
Sömürücü olmamas5yd5. O tarihte
Yugoslavya’n5n çökü+ y5l5 oldu.
olan bütün devletler –imparatorlukSlovenya, H5rvatistan’5n özgürlü&ülar gitti&i yerleri sömürmü+, hiçbir
ne kavu+mas5 di&er ülkelerinde
yat5r5m yapmam5+, sömürdü&ü halkba&5ms5zl5k ate+ini tutu+turmu+ ama
lar5 ellerinden geldi&ince cahil b5rakne +a+5rt5c5d5r ki bildi&iniz gibi
mamaya çal5+m5+t5. Osmanl5’y5 di&er
Bosna ve Kosova soyk5r5mlar5 gerimparatorluklardan ay5ran da buydu.
çekle+mi+ti. Makedonya ve
Osmanl5 gitti&i bölgelere s5rf Allah5n
Karada&’da ba&5ms5zl5klar5na kavu+dinini yaymak, slam dininin verdi&i
mu+, tek kan dökülmemi+ti.
emirler do&rultusunda hiçbir millete,
dine, kültürlerine kar5+mam5+ soyk5YEN& TÜRK&YE VE
r5m yapmam5+t5r. Bilakis ayak basT&KA MÜDAHALES&!
t5klar5 topraklarda ilk i+leri hamamlar, camiiler, +ad5rvanlar, medreseler
1990’l5 y5llar5n ard5ndan sava+larda
yani bir milleti ayakta tutacak merkezleri in+a etmek olmu+!
Osmanl5 eserleri büyük zarara u&ram5+, birçok eserler y5pranm5+t5.
ESERLERE NE OLDU?
Osmanl5 eserleri en büyük darbeyi
sava+ sonras5 alacakt5 ki “Hasta
Peki 1000 y6ld6r dünyaya hizmet
Adam” olarak tan5mlanan Türkiye
etmi' Devlet-i Aliyye Osmaniyye
art5k güçlü, Yeni Türkiye yoluna
son bulduktan sonra eserlerine
ilerlemeye, ecdad5n5n eserlerine
sahip ç6k6ld6 m6, eserlerine ne oldu
sahip ç5kar oldu. Balkanlar’da
? Osmanl5 y5k5l5r y5k5lmaz ilk i+
Vahabi ideolojisini yaymaya çal5+aneserlerine sald5rmak oldu. Ne tesalar, baz5 bölgelerde slam’5n yay5ldüftür ki Balkanlar’dan Ortado&u’ya
mas5n5 sa&layanlar5n, Camii bahçelebir anda Osmanl5 eserleri namlunun
rinde bulunan kabirlerini yerinden
ucuna sürülmü+tü. Osmanl5’n5n
ç5kartarak sözde “Buralarda k6l6tarihten ayr5ld5&5 ilk dönemlerde
nan namazlar kabul olmuyormu'”
Müslüman topraklar5na iki büyük
propagandas5yla yatan zatlar kabirlefitne enjekte edildi. Biri Laiklik ad5
rinden ç5kar5larak ba+ka yerlere
alt5nda slam dü+manl5&5 biri de
nakil edildi. Bu tür sald5r5lar5n fark5Vahabilik ad5 alt5nda Mevlana’n5n,
na varan TKA devreye girdi.
bn ül Arabi’nin sundu&u TürkBalkanlar’da bulunan tüm eserleri
slam-Sufi sentezini ho+görüyü y5ptek tek ele ald5, Türkiye’den getiriratma idi. Osmanl5’n5n Balkanlar’5
len özel akademisyenlerle eserler
terketmesiyle ilk sald5r5lar
S5rplar’dan geldi. S5rbistan ba+kenti
tamir edildi, eski haline getirildiler.
Belgrad’ta en az 400 camii varken,
Bir zamanlar ne i+imiz var Bosna’da
+imdi ise tek bir camii bulunmakta.
Kosova’da diyenler +imdi de ne i+iBütün camiiler yak5lm5+, y5k5lm5+ ve
miz var Arabistan’da Filistin’de
ortadan kald5r5lm5+t5r. Yava+ yava+
Suriye’de diyorlar. Sonrada AK
Müslüman topraklar5n5 almaya ba+Parti’nin bu ba+ar5s5n5 k5skan5yor,
layan S5rplar, Osmanl5’n5n geldi&i
zaferlerinin Balkanlar’da
gibi gelmedi. Yapt5klar5 ilk i+
Ortado&u’da kutland5&5n5 gördükleBosna’da, Kosova’da camiileri yakrinde de hayretle izliyor, olanlar5
mak, y5kmak oldu. Ama çok fazla
anlayam5yorlar. Bir zamanlar Türk
Müslüman oldu&u ve tabi ki takdir-i
eserlerinin yak5ld5&5, y5k5ld5&5 günilahi oldu&u için, kendi topraklar5nda
lerden, +imdi tek tek Osmanl5-Türk
oldu&u gibi Müslümanlar5n ya+ad5&5
eserleri tamir ediliyor, hatta
bölgelerde istediklerini yapamad5lar.
Avrupa’n5n en büyük yeni camiileri
Yugoslavya’n5n kurulmas5yla maddi
in+a eden bir Türkiye Cumhuriyeti
y5k5m5n tarihe kötü bir kara leke
Devleti ortaya ç5k5yor. &'te Recep
geçece&ini bilen S5rplar, kültürel
Tayyip Erdoan’6n,Ahmet
y5k5m ba+latm5+, t5kl5m t5kl5m dolan
Davutolu’nun yani, AK Parti’nin
camiiler, Bayram’dan Bayram’a
ba'ar6s6n6n ard6ndaki s6r bu...
O
SAYFA 08
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
8 Balkan Haberleri
11 Ocak 2016
Pazartesi
zzet KARASU
[email protected]
Balkanlardan gülümseten anlar...
$$$>$EH>
;-;/>(=:;2=83>(;-0>$)=>07
1=73:>.;9>=97=5=*3:3:>73-3:3:>50)4/
1= /=23>:<5<:;18<>=97=5=*3:=>6<.'
9;7>-;1=9<6;>1= /=7>;;:>!=87>060.&'
2&:<>.;:<9,
60.&2>7=8=.=837639,>;9>7=>549=7
20:9=>.=-3>108"48=93:>;:/<2;>&-<9;:<
060.&2>2=7;:8<*;9>=/=>(;-0>=)=><
<*;>1;:<>=1=76=>7=8/3*8=9539,
:<"<78<9;>549=)=>+<8/<7>&-<9<1'
7<:>7086476=>0649=:>'>1=*8='
93:5=7;>.;9>8;2<>%)9<:";2;
$.;>1<:+<>;8<>.;98;76<>=1=76=>7=853'
:3-,>26<92<:;->.41494:>06494:>5<9,
(;-0>+<:>5<8;7=:831=>5%:<9<7
>=+08=2;:>5<8;7=:8;,>=6<:>.;=97=5=*8=9=>0649/=1=>+;5;1094-,
%:&*6<>=1:3>060.&2<>.;:<92<7><
.4>708647>5<:7>+<8;95<>2<:>08/=-'
2=:>0>-=/=:>2%->0649494->5<9,
($#$>>(
>
;-;/7;8<95<:>=19=/>$+=:3:>0)84
=947>;8<>=9=.;:="3>2/=:#3:
5=/=53>(426==>(=86=#5=>=!/<68;
=19=/>$+=:3:>7=!<2;:5<>20!.<6
<5<98<97<:>=19=/>$+=:3:>0)84
=947>(426==#1=>5%:<9<7
'>=>(426;>.4>2<:<>07>=83*63/,
$88=!>732/<6><5<92<>(=7<50:1=#1=
09=5=:>5=>=87=:8=9=>(026=9#=>+<-;
1= /=7>;26;1094/>5<9,
;/9;8;);>;8<>.;8;:<:>=947#4:>.4
2%-8<9;>&-<9;:<>=19=/>$+=:3:
0)84>(426==>=947#=>5%:<9<7
<:;:>"<.;:5<>=79< >=9>=9474/,
<:>(026=9>1<9;:<>+;62<:>+;62<:>6<8'
<;-10:5=>0 26=9#=>=:"=>+;5<92;:,
=2382=>.<8<*
(HH>$>F>
F>(
>
-/;6#6<:>(=7<50:1=>;54*<>7%1&:'
5<:>424>$+=><7=#5=:></<78;
085476=:>20:9=>+<:8;);:5<:>.<9;
+%9/<1;>!=1=8><66;);>(3239#5=7;> ;9='
/;68<9;>+<-/<1<>7=9=9><9;9,
*8</8<9>.;66;76<:>20:9=><*;>;8<>.;98;7'
6<>(3239#3:>1084:4>646=9,
<!.<9><*8;);:5<>(3239#5=7;> ;9=/;6'
8<9;>+<-5;76<:>20:9=>7=9:3>="3739,>
<-;>9<!.<9;:<>5%:<9<7
>$<5<92;:;->.49=5=>7;9</;66<
7%6<>1;1<"<);/;->.;9>1<9>=9>/3
5;1<>209=9,
<!.<9>424>$+=#1=>5%:<9<7
><1<<:5;>.49=23>(3239,>49=5=
7;9</;66<>7%6<1;>-09>.484924:4-,
82=>082=>=:"=>;9=/;66<>7%6<>=9'
539,
$H>$$BD>'>$
?EF>
;-;/7;8<95<:>(&6<=!!;6><"<
$+=>;:*==6>;*8<9;>;8<>4)9=*/=76=539,
=8;8;);:>=/3*>0854)4>.;9>0748>;!='
8<2;:;>7=-=:=:><"< >$+=>;:*==63:
1= 3/3:=>.=*8=9,>=/>;:*==63:
7=.=23>.;6/<7>&-<9<17<:>.;9>5< '
9</>0849><>;:*==6>6=/>096=5=:
;7;1<>=193839,>-<8>;5=9<5<:><
=13:5398376=:>70:6908>/&!<:5;28<9;
;:"<8</<8<95<>.484:/=7>&-<9<
;:*==6=>+<8;9,>:*==63:>096=5=:>;7;1<
=193853)3:3>+%9<:>1<67;8;8<9><"<
$+=#1=>.4>5494/4:>:<5<:>7=1:=7'
8=:53)3:3>209=98=9,
;*7;:8;);>;8<>.;8;:<:><"< >$+=>
$.<>/&<:5;2>.<1>07;8>496=5=:
.&8&:5;>5;1<>:;1<>.4>7=5=9>5<96
<5;12;:;-,>$28;:5=>/;88;><1;6;/>;;:
708=1>0849,>:*==63>.;->6=5;8=6><5<9;-,
=5;8=6>.;66;76<:>20:9=>07484:>.;
1=932;:;>2=.=!;>5;)<9>1=9;2;:;>%8<:'
";>1= 6;8=9>/;
>!;>2094:>08/=-
D07>5<)<98;>=87=:>&:8&)&
=-<6<2;>07414"48=93>@<:;/5<
=:8=6="=)3/>.&1&78<9;/5<:>7=8=:
1&-&/&-5<>6<.<22&/>1=9=6="=7
379=><>70/;7>!;7A1<8<9;/>=9
5;1092=:3->8&6<:>.;-<>=53:3-><
201=53:3-3>1=-=9=7>+%:5<9;:;-,
%*</;-5<>/</:4:;1<68<>1=13:8='
93-,>GGG,;:0C.=87=:+4:84+4,"0/
TKA, Kosoval Polis
çocuklarn sevindirdi
Hayata geçirdiği projeleriyle Kosova'nın kalkınmasına
katkılar sağlayan Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı
(TİKA), sosyal faaliyetleriyle de halkın yanında olmayı sürdürüyor
PRTNE
BALKAN GÜNLÜÜ
H
ayata geçirdiği projeleriyle
Kosova'nın kalkınmasına katkılar sağlayan Türk İşbirliği ve
Koordinasyon Ajansı Başkanlığı
(TİKA), sosyal faaliyetleriyle de halkın
yanında olmayı sürdürüyor. TİKA,
Kosova Polisi ile geliştirdiği işbirliği
çerçevesinde Kosovalı polis çocuklarının yüzünü güldürdü.
www.haberler.com’a göre; TİKA
Kosova Koordinatörlüğü tarafından
Kosova genelinde 300 polis çocuğuna
okul malzemesi dağıtıldı. Kosova'da
öğretim yılının ikinci döneminin başlaması vesilesiyle dağıtılan çanta ve kırtasiye setleri Priştine'de Kosova Emniyet
Müdürlüğü'nde düzenlenen törenle
dağıtıldı. Törene Türkiye'nin Priştine
Büyükelçi Yardımcısı Alper Atak da
katıldı. Çocuklara çantaların dağıtıldığı
törende yapılan konuşmalarda, TİKA
ve Türk halkına, Kosova ve polisine
sağladığı desteklerden dolayı teşekkür
ifadelerinde bulunuldu. Kosova
Emniyet Müdürü Yardımcısı Naim
Rexha törende yaptığı konuşmada,
Kosova ile Türkiye arasında olduğu
gibi Kosova ile Türk Emniyet kurumları arasında başarıyla gelişen işbirliği
içinde TİKA'nın da yer almasının kendileri için büyük önem taşıdığını belirtti. Kosova Kadın Polisler Derneği
Başkan Yardımcısı Albay Elmira
Mahmuti, TİKA ile Kosova Polisi arasında daha önce başlayan işbirliğinin
uzun yıllar devam edeceğini umut
ettiklerini belirterek, "TİKA 300 polis
çocuğunu sevindirdi. TİKA ve Türk
halkı ile Türk Hükümeti'ne müteşekkiriz" şeklinde konuştu.
Bosna'da 4 kiiye
sava suçu iddianamesi
SARAYBOSNA
BALKAN GÜNLÜÜ
B
osna Hersek Savcılığı,
1992-1995 yılları arasındaki Bosna Savaşı sırasında ülkenin orta kesimlerindeki Doboj ve Teslic şehirlerinde sivillere yönelik savaş suçu
işledikleri gerekçesiyle aralarında eski Bosna Hersek
Devlet Başkanlığı Konseyi
üyesinin de bulunduğu dört
kişi hakkında geniş kapsamlı
iddianame hazırladı.
www.dunyabulteni.net’e
göre;: Savcılık tarafından yapılan yazılı açıklamada, eski
Devlet Başkanlığı Konseyi
Üyesi Borislav Paravac'ın da
aralarında bulunduğu Milan
Ninkovic, Andrija Bjelosevic
ve Milan Savic hakkında bölgedeki en geniş kapsamlı
iddianamenin hazırlandığı
belirtilerek zanlıların 1992 ve
1993 yıllarında Doboj ve
Teslic'de Boşnak ve Hırvatlara
işkence yaptığı ve saldırı
düzenlediğinin altı çizildi.
İddianamenin, Lahey
Uluslararası Savaş Suçları
Mahkemesi tarafından yürütülen soruşturma sonucunda
hazırlandığı belirtilen açıklamada, iddianameyle yüzden
fazla kanıtın da dosyada
sunulduğu bildirildi.
"mtiyaz Sahibi lhan akirolu
Akemsettin lkokulu’ndan
birlik ve dayanma yemei
H.MERKEZ - BALKAN GÜNLÜÜ
A
kşemsettin İlkokulu Okul Aile
Birliği, okul öğretmenleri ve velileri arasındaki birlik ve dayanışmayı güçlendirmek amacıyla bir yemek
organizasyonu düzenledi. Okul Aile
Birliği tarafından düzenlenen Birlik ve
Dayanışma Yemeğine; Akşemsettin
İlkokulu Müdürü Servet Aras,
Akşemsettin İlkokulu Öğretmenleri ve
velileri katıldılar. Yardımlaşma ve
Dayanışma Yemeği’nin açılış konuşmasını Akşemsettin İlkokulu Okul Aile Birliği
Başkanı Nihal Şen yaptı. Şen;
“Akşemsettin İlkokulu Okul Aile Birliği
olarak okul idaresi, öğretmenlerimiz ve
velilerimizi eğitim öğretimin paydaşlarını böyle bir organizasyonla bir araya
getirerek aramızdaki bağları kuvvetlen-
dirmek, bu beraberliğin verdiği enerjiyle
okulumuz adına kazanımlar elde etmeyi
amaçladık. Biz Akşemsettin İlkokulu
çatısı altında öğretmen, öğrenci velisi ile
bir aileyiz. Çocuklarımızın eğitim öğretim gördüğü, akademik bilgilerle donatılırken sosyalleştiği, hayata hazırlandığı
yer olan okulumuza her alanda sahip
çıkmalıyız. En değerli varlığımız olan
çocuklarımızın bu çatı altında daha
mutlu, daha huzurlu ve daha başarılı
olmaları için üzerimize düşen görev ve
sorumlulukları hakkıyla hepimiz yerine
getirmeliyiz” dedi. Konuşmaların ardından canlı müzik eşliğinde verilen yemeğe geçildi. Güne özel menü ile katılımcılar özel bir gün geçirirken, hem veliler
hem öğretmenler doyasıya eğlendiler.
Katılımcılar, bu tür etkinliklerin daha sık
yapılması temennisinde bulundular.
TEMSLCLKLER
Bosna Hersek 5C Otoyol
Koridoru’na kredi buldu
SARAYBOSNA
BALKAN GÜNLÜÜ
B
osna Hersek
Federasyonu Başkanı
Marinko Çavara'nın
Bosna Hersek ile Uluslararası
Kalkınma Fonu OPEC ile 5C
Otoyol Koridoru Projesi'nin
uygulaması çerçevesinde 48
milyon ABD Doları ve 24
milyon Euro tutarında Kredi
Sözleşmesi'ni imzaladığı
açıklandı. Bosna Hersek
Federasyonu Başkanlık
Ofisi'nden yapılan açıklamada, söz konusu kredinin, 5C
otoyol koridoru üzerinde
Drivuşa – Donja Graçanica
bölümünün inşasının finansmanı için kullanılacağı belirtildi. Projenin amacının,
Bosna Hersek'teki otoyol ağının gelişmesine destek olduğu, bahse konu kredinin ise
5C otoyol koridoru üzerindeki öncellikli bölümlerinin
inşasına devam edilmesi
amacıyla alındığı bildirildi.
ANKARA Ahmet ÇOLAK
SAMSUN Akn ÜNER
BURSA Hüseyin TOY
MULA Mehmet TOKGÖZ
MANSA Ersin AKBA
ANTALYA Kenan KURTE
STANBUL Faruk AZEM
DENZL Fahrettin KOYUNCU
DI TEMSLCLKLER
ARNAVUTLUK Sokol BRAHAJ
BULGARİSTAN İsmet TOPALOĞLU
SOFYA DR. Sunay YILMAZ
KOSOVA Orhan EMİNCİK
ROMANYA Erkan ERUYSAL
YUNANİSTAN Varol HALİLOĞLU
BOSNA-HERSEK Murat ÖZKAYA
KKTC Mehmet ALDEMİR
YAYIN KURULU
KORAY BAfiOL
İSMET TOPALOĞLU
NAZ‹F MANDACI
SOKOL BRAHAJ
BALKAN DEVLEN
AYŞE KARADAN
ŞARIK CİBO
ATA ATUN
İLBER ŞİYAK
MAL LER
KUTLU KARAN"
BLG LEM
KEMAL B"ÇER
YAYINTÜRÜ: ULUSLARARASI HAFTALIK SÜRELİ YAYIN
YÖNETİM YERİ: Rafetpaşa Mah. 5179 / 1 sokak.
No: 7 / 4 Bornova/İZMİR
TEL: 0 535 776 01 61
BASKI TARİHİ: 11 Ocak 2016
BASKI: STAR MEDYA YAYINCILIK A.fi.
ADRES: Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Betontaş
Tesisleri İçi GAZİEMİR/İZMİR TEL: 0 232 251 76 32
[email protected]
Köşe yazılarının sorumluluğu yazarına aittir. Yıllık abone bedeli
500 TL olup ulusal ve uluslararas› aboneler için posta ücreti ilave olunur.
SAYFA 09
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Arat
rma 9
11 Ocak 2016
Pazartesi
EY EFENDMZ
MUHAMMED
MUSTAFA (S.A.V)
NE OLURSUN GEL!
Mehmet KIZILKAYA
y sevgililerin en güzeli
olan Peygamber Efendimiz
Hz. Muhammed Mustafa
(s.a.v)! Ya Efendim! Her zamankinden daha çok seninle dertle mek, seninle konu mak, seninle
yüz yüze görmek istiyorum. Sen
ki u aciz olan kullar n , u aciz
olan ümmetini, u günahkar olan
kullar n dinler misin ey sevgili?
Ey Resul! Bugün her günkünden
daha çok sana gözya lar m , derdimi, içimi dökmek istiyorum.
Parçalanm , k r k dökük de
olsak, yanl m z ve de eksi imiz
olsa da, u günahkar ve aciz olan
kul ve ümmetinin yüre inin
derinliklerinden gelen o titrek
sözleri dinler misin? Ya
Resulallah! Sen o kadar büyüksün ki, sen o kadar yüce ve ulusun ki; ehitlerin sultan olan
senin amcan olan Hz. Hamza’y
ehit eden vah iye gönlünü aç p
dinledin. O insan; bir vah iyken
seninle konu tuktan, seninle dertle tikten sonra kalbinde nur
kokulu güller aç larak bir yi it,
bir parlayan y ld z, adeta bir cennetin varisi haline geldi. Adeta
senin ümmetin oldu Ey Sevgili
Efendim!
E
YÜCELERN YÜCES
Ey yücelerin en yücesi olan
Sevgili Efendimiz Muhammed
Mustafa (S.A.V)! te bende; u
vah ile en insanlar n aras ndan
adeta bir an s yr l p, Hz. Enes
Bin Malik gibi, Hz. Vah i gibi,
Hz. Mus’ab Bin Ümeyr gibi ve
de Hz. Ebu Hureyra gibi güzel
bir ekilde dertle mek istiyorum
ey sevgili Efendim! Lakin O’nlar
kadar olmazsam, onlar gibi
olmaman n ve de olamaman n
ezikli ini her daim hissederek
yeniden de sana, senin o nurla
dolu olan kalbine seslenmek ve
seninle dertle mek istiyorum,
ça lar n ötesi olan zamandan
Efendim! Ey yücelerin en yücesi,
gül yüzünden gülücükleri asla
eksik olmayan sevgili Efendim
Muhammed Mustafa (S.A.V)!
Kendimizden aciz insanlar z.
Yüre imiz senin nurunla nurlans n istiyorum ey Sevgili
Efendim! Sana her daim yapt m itiraf m tekrar tekrar yapmak istiyorum. Akl ma her geldiinde yüre imi her seferinde parçalay p ezen, beni her daim gözya lar na bo an u itiraf m
belirtmek ve de söylemek istiyorum… Ya sevgililerin en sevgili-
si Muhammed-ül Emin olan
Efendimiz! Ümmetine seslendi in vakitte üzerine ç k p o
mübarek o anl olan a z ndan inciler döktü ün hurma
kütü ü vard ya, hani kendi
ümmetine yine günlerden bir
gün seslendi in vakit bu
hurma kütü ünün üstüne
de il de Ashab ’n n yapt rd
minberin üstüne ç kt n vakit ki
o zaman da h çk r klara bo ulan
bir a lama sesi yay lm t ya. O
a laman n hiçbir insandan gelmedi i anla ld vakit, hurma
a ac n n yan na gidip onun a lad n , senden ve senin o nur
yüzünden ayr kald n gördü ü
vakitte h çk r klara bo uldu unu
gördü ün vakitte, onu o mübarek
ellerinle teselli etmi tin ya
Efendim. te bizler de bütün
ümmet olarak da senden ayr kald m z o kadar zamana ra men
bir hurma kütü ü kadar a layam yoruz, a lam yoruz hiçbirimiz
can efendimiz, gönlümüzün nuru,
gönlümüzün sultan efendim. u
ümmetin var ya efendim u
ümmetin bir kütük kadar bile
olam yor ve de ayr l na yan p
kavrulmuyor ey gönüllerin sultan olan Efendimiz Muhammed
Mustafa (S.A.V)! Ey gönüllerin
sultan olan Efendimiz! Ne olursun art k gel efendim gel bizleri
u ümmeti teselli et. Bir hurma
kütü ü kadar a lamazsak da,
ma aran önünde bekleyen kitmir
gibi sad k olam yorsak da ve de
senden ayr laca n hisseden bir
deve kadar içimiz yanm yorsa da
ne olursun gel Ya Resulallah! Ya
Muhammed Mustafa (S.A.V)!
Biz senin ümmetin olarak senin o
nur yüzünü görmeden sevdik.
Geçmi ten imdiye kadar ki
zaman ötesinden her daim deriz
ki; “buyur can m z n can , gönüllerimizin sultan annemiz, babam z, karde lerimiz, çocuklar m z
ve de her eyimiz senin yoluna
feda etti imiz efendim” diyerek
sana iman ettik her daim de edece iz ey sevgililerin en sevgilisi
Nur Yüzlü Efendimiz! Ey
Sevgili! Her ne kadar bizler sana
lay k bir ümmet olamazsak da,
sana k tmir gibi sad k kalamazsak da, sana bir örümce in hasretinle yand kadar yanmazsak
da, seni her gördü ünde heyecandan ufac k olan yüre i yerinden f rlayacakm gibi h zla atan
bir güvercinin kalbi kadar tertemiz olamazsak da, ne olursun
rüyam z da olsa dahi bir kere gel
ey sevgili! Gel de u ate çukuruna dü mü olan ümmetini teselli
et, günah çukurundan kurtar bizleri Ey Sevgililerin en Sevgilisi
Muhammed Mustafa (S.A.V)!
Peygamber Efendimiz
Muhammed Mustafa’n n (S.A.V)
nuru ve efaati üzerinizde olsun!
BATI TRAKYA’NIN
FİYAKA’SI VAR
Yayın hayatında bir yılı dolduran Batı Trakya’daki
edebiyat dergisi “Fiyaka” birinci yılını düzenlediği
edebiyat yarışması ödül töreniyle kutladı
T
ürkiye Cumhuriyeti Yurtdışı Türkler
ve Akraba Toplulukları Başkanlığı’nın
katkılarıyla Gümülcine’deki bir otelde
düzenlenen edebiyat yarışmasına, deneme,
öykü ve şiir dallarında katılan yaklaşık 80
Türk gencinin yazıları, Türkiyeli edebiyatçılar tarafından incelendi ve her dalda 3’er
kişiye hediyeler verildi. Yarışma sonunda
katılımcı gençlerin bazılarına mansiyon
ödülleri dağıtıldı. Etkinliğe, Türkiye
Cumhuriyeti Gümülcine Başkonsolosu Ali
Rıza Akıncı başta olmak üzere Gümülcine
Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, T.C.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları
Başkanlığı Kültürel ve Sosyal İlişkiler Daire
Başkanı Murat Gürbüz, Sabık Milletvekili
Ahmet Hacıosman, Müftü Yardımcısı
Fehim Ahmet, Edebiyatçı Cemal Şakar,
Kozlukebir (Arriana) Belediye Başkanı
Rıdvan Ahmet, Gümülcine (Komotini)
Belediyesi meclis Üyesi Rıdvan Molla İsa,
Batı Trakya İmam Hatip Lisesi Mezunları
ve Mensupları Derneği (BİHLİMDER)
Başkanı Mehmet Emin Ahmet, Batı Trakya
Camileri Din Görevlileri Derneği’ni
(BTCDGD) temsilen Ahmet Arif Emin,
Gümülcine Türk Gençler Birliği’ni (GTGB)
temsilen Genel Sekreter Cahit Halil’in yanısıra Türkiye’den değerli misafirler katıldı.
BİLGİLERİN ZEKATI
Sunuculuğunu Radyocu Necat Ahmet’in
yaptığı etkinliğin açılış konuşmasını
“Fiyaka Dergisi” Genel Yayın Yönetmeni
Hüseyin Mehmet yaptı. Konuşmasına bir
şiir ile başlayan Hüseyin Mehmet, “Bir yılı
doldurmanın sevinciyle, edebiyatı seven
kardeşlerimize böyle
bir yarışma sunmayı
uygun gördük.”
dedi. Hüseyin
Mehmet’in ardından
sözü Gümülcine
Belediyesi Meclis
Üyesi Ridvan Molla
aldı. Molla, Fiyaka
Dergisi’nin birincilik
ödülüne layık olduğunu çünkü devamı
gelecek olan bu tür
yarışmaların önünü
açtığını sözlerine
ekledi. Gümülcine
Müftüsü İbrahim
Şerif ise konuşmasına, ‘’Gençler, bilgilerinin zekatını ver-
mek üzere bu yarışmaya katıldılar, bilgilerini bizlerle paylaşmak için buradalar” diyerek başladı. “Azınlık diline, kültürüne yön
vermeye çalışan bu gençleri ve yarışmayı
düzenleyen Fiyaka dergisini tebrik ediyorum” diyen Müftü Şerif, Gümülcine’de
bulunan ilkokul ve ortaokullardaki öğrencilere atıfta bulunarak, bu gençlerin içindeki
değerleri harekete geçirmek için, bu gibi
yarışmaların çok önemli olduğunu kaydetti.
EDEBİYAT ESTETİK
KATMALIDIR
Daha sonra sözü alan Başkonsolos Akıncı
ise ‘’Edebiyat herhangi bir konu değil,
Edebiyat ana dilimizin imkanlarını genişlet-
me,ona bir estetik katmadır” diyerek başladı ve yaptığı konuşmada edebiyat dilinin
özelliklerine yer verdi. Çok bahtiyar olduğunu da sözlerine ekleyen Başkonsolos, farkedilmeyen yeteneklerin ortaya çıkabilmesi
için, bu gibi yarışmaların ve etkinliklerin
çok önemli olduğuna ayrıca vurgu yaptı.
“Dil ne kadar genişse, dil ne kadar derinliğe sahipse, o toplum da o kadar genişler ve
derinleşir” diyerek sözlerini tamamladı. Jüri
üyeleri adına konuşan şair Ali Ayçil ise
Gümülcinelilerin ve Türkçe’nin misafiri
olmaktan çok memnun olduklarını dile
getirdi. Türkçe’nin önemine değinen şair,
dünya üzerinde konuşulan dillerin en güçlüleri arasında Türkçe’nin de bulunduğuna
vurgu yaptı. Türklerin dillerini çok sevdikleri, tarih boyunca bulundukları her yerde
bunu koruduklarını söyleyen Ayçil, güzel
Türkçe’nin en iyi şekilde öğrenilmesine
annelerin yardımcı olduğunu ve o güzel
FYAKA
Fiyaka edebiyat ve düşünce ağırlıklı bir gençlik dergisi. Batı Trakyalı
gençlere rehber niteliğindeki dergi
okuma boşluğunu, okuma şevkini
ateşlemek adına heyecanla bu görevi
üstlenmiş. Batı Trakya’da kimlik,
aidiyet ve dil eksenli sacayağının
temellerini sağlam kılmak adına
önemli bir yerde duran dergi, algı
kirliliğine, kafa karışıklığına, kimlik
kargaşasına birebir çareler sunuyor.
Bir prototip üretmekten yoksun
günümüz dünyasına, özelde azınlık
insanına sahih adreslerin kaynağını
gösteriyor. Türkiye veYunanistan’da
okuyan gençlere bir imkan olmak
niyetinde olan dergi, kültür ve sanatın, edebiyat ve fikriyatın nabzını
tutuyor. Türkiye’de azınlıklara sağlanan haklar ve olanakları genişletilirken, Batı Trakya’da çift dilli eğitim
teraneleriyle, Türkçeyi anadilinden
ikinci bir dil konumuna düşürüp itibarsızlaştırıldığı, dolayısıyla da yeni
bir din dili oluşturma hevesiyle sıkıştırılmış Hristiyanlık misyonunu genç
dimağlara yedirme ve zerk etme
girişimlerinin çoğaldığı bir dönemde, bizi silkeleyen ve kendimize getiren böylesi bir derginin ehemmiyeti
bir kez daha ortaya çıkıyor. Fiyaka
Trakya’nın en batısı İpsala’dan sonra
21 yıl uç merkezliği yapmış
Gümülcine’de çıkıyor ve Batı
Trakya’nın diğer şehirlerine dağılıyor. Bir yeryüzü dergisi olarak çıkan
Fiyaka; ayrıştırıcı ve yıkıcı vasıfları
değil, ortak insani değerler merkezinde birleyici ve yapıcı olan herkesle edebiyatı, bir düşü ya da düşünceyi paylaşma adına gayretlerini sürdürüyor.
Türkçe’nin ilk defa evlerde öğretildiğine
vurgu yaptı. Salonda bulunan annelere ve
anne adaylarına da ayrıca teşekkür etti.
SOYDAŞLARIN
KÜLTÜREL BİRLİKTELİĞİ
Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları
Başkanlığı Kültürel ve Sosyal İlişkiler Daire
Başkanı Murat Gürbüz: “Bu akşamki bu
topluluktan biz de duygulandık, çok memnunuz. Tabii edebiyat yarışmasının çok
farklı bir alanı var, biz başkanlık olarak soydaşlarımızın kültürleri ile birlikte olmalarını, bunları canlı tutmalarını çok önemsiyoruz. Bu çerçevede Gümülcine’de bulunan
gençlerimizin böylesine bir yarışmaya ilgi
duymaları, bizim için çok heyecan verici.
Tabii bunun organize edilmesi, bu yarışmanın düzenlenmesi ayrı bir çaba gerektiriyor.
Bu alanda Fiyaka dergisi genç bir dergi,
kısa bir sürede bu noktaya gelmiş olması
bizim için bir başarıdır. 80’e yakın bir başvuru olduğunu öğrendik, bu büyük bir ilgidir aslında. İlk defa olması ve böyle bir ilginin olması sevindiricidir, ama asıl olan
bunun devamlılığıdır. İnşaallah önümüzdeki haftalarda, aylarda, farklı programlara
farklı yarışmalara imza atarlar. Gençleri bu
şekilde bir araya getirmek ve bunu diğer
ülkelerde de yaygınlaştırmak da mümkün
olabilir ve icabında farklı ülkelerden Türkçe
konuşan gençler de bir araya gelmiş olur.
Biz Başkanlık olarak bu tür organizasyonları destekliyoruz, ama asıl çabayı gösterenler, bu gibi yarışmalara katılanlardır.”
Konuşmaların ardından, deneme, öykü ve
şiir dallarında ilk üçe giren yarışmacılara
ödülleri dağıtıldı, hatıra fotografları çektirildi.
Birincilik:
Deneme: Emine Karahüseyin
Öykü: Hüdai Bekir
Şiir: Neslihan Köse Ramadan
İkincilik:
Deneme: Fatma Dede Mehmet
Öykü: Yunus Emre Karahoca
Şiir: Meltem Ahmet
Üçüncülük:
Deneme: Fatma Veli Ahmet
Öykü: Ramadan Hacı Ahmet
Şiir: Hilal Molla Ahmet
Mansiyon:
Deneme: Ali Hüseyin
Öykü: Elif Kara Osman
Şiir: İsmail İsmail
BATI TRAKYA HABER
AJANSI’NDAN ALINMITIR
SAYFA 10
Balkan Haberleri 10
11 Ocak 2016
Pazartesi
HÖH HAREKET’NDE
SYAS DARBE
Mustafa ÖZTÜRK
KONUK YAZAR
alkanlar Kültür ve YardDmla9ma Derne6imizin
organize etti6i dört günlük Bulgaristan seyahatimizi gerçekle9tirdik. Bu seyahatte iki temel amacDmDz vardD. Birincisi, her yDl 1984 yDlDnda isim de6i9ikli6ine kar9D koyan direni9te hayatlarDnD kaybedenleri
anmak üzere gerçekle9tirilen Killi / Yurtçular
Köyündeki Türkan Bebek anma programDna katDlDm.
Di6eri müftülük olarak Plevne’ye ba6lD Toros köyündeki 400 yDllDk caminin minare ile minberini yaptDrmak ve
halDlarDnD temin etmek için ölçü almak. Daha önceki
yazDlarDmda da belirtti6im gibi, genelde Balkanlar, özelde Bulgaristan bizim için vefa borcu, medeniyet projesi
ve bir tarihi görev niteli6indedir. Bu ziyaretimizde de
yine Bulgaristan’D bir ucundan bir ucuna dola9tDk.
Cumartesi sabahD ilk dura6DmDz Dardere’deki cami ziyareti oldu. Sade görünü9ü, üst kattaki, misafirhanesi, sohbet odasD ile küçük bir kültür merkezine dönü9mü9 bu
cami. Sonraki dura6DmDz Türkan Çe9me programD oldu.
Biz ula9tD6DmDzda Lütfi Mestan ve ekibi çelenk koyma
i9lemini bitirmi9, Türkan Bebe6in kabrinde dua ederek
resmi programdan önce bölgeden ayrDlDyordu. Biz de
ziyaretlerimizi yaptDk ve resmi programdan önce sözle9me üzerine Büyükelçi, Lütfi Mestan ve ekibi ile görü9mek üzere grubumuzla Cebel’e intikal ettik.
B
4 YIL 5Ç5NDE 3. KATILIM
Türkan Çe9me’deki anma programDna benim 4 yDl içinde 3.katDlDmDm oldu. 1984 yDlDnda Türk isimlerinin
Bulgar isimleriyle de6i9tirilmesi sistematik, planlD asimilasyonun son halkasD idi. Bu son operasyonla birlikte
Bulgaristan’ da Türk ve Müslüman nüfus kalmasDn istiyorlardD. Zaten daha önce kendilerini Türk kabul
(Balkanlarda Türk deyince Müslüman anla9DlDyordu)
eden Romanlar (Çingeneler) ve Pomaklarda da isim
de6i9ikli6i gerçekle9tirilmi9ti. O dönemde, üzülerek
aktarDyorum ki; Türk diasporasD, çe9itli nedenlerle bu
zulme sesini yükseltmemi9, kar9D tepki koymamD9tD.
BDçak kemi6e dayanDnca olayDn farkDna varDldD fakat
artDk çok geçti. Bu direni9, artDk varlDk ve benlik meselesi idi. Türk ve Müslüman halk; inanç, dil, kültür ba6lamDnda birçok de6eri yDllarca uygulanan baskD ile yitirmi9ti ve asimilasyon gerçekle9mek üzere bu zorunlu
isim de6i9ikli6i uyanD9Dn tetikleyicisi oldu. 9te bu program aslDnda bunlarD hatDrlama vesilesidir. Ne var ki yDllarca Türkan Çe9me anma programlarD, bu duygulardan
ziyade Hak ve Özgürlükler Hareketi in siyasi 9ovuna
sahne olmaktaydD. Muhtemelen bu sene de HÖH’ teki
siyasi darbe olmasaydD aynD olacaktD. KatDldD6Dm tüm
programlarda konu9malarDm her zaman benli6imiz, varlD6DmDz ve medeniyet de6erlerimiz üzerine olmu9tur.
Cebel’de Belediye Ba9kanD’nDn odasDnda heyetle bir
görü9me gerçekle9tirdim. Lütvi Mestan’a bu olayDn
hukuki ve siyasi kar9DlD6DnDn ne oldu6unu sordum.
DetayDnD ve analizini daha sonra yapaca6Dm görü9menin
sonunda 9u sonuç çDktD. Onursal ba9kanDn Merkez
Konseyi toplama ve üçte iki ço6unlukla karar alma yetkisinin oldu6u, toplantDya katDlanlarDn oy birli6i ile bu
kararD aldDklarDnD ö6rendik. Lütvi Mestan’D biraz 9a9kDn
gördü6ümü, görevden almanDn kendisine sürpriz oldu6unu, böyle bir sonucu beklemedi6ini belirtmek isterim.
SÜRPR5Z OLMADI
Halbuki benim için hiç sürpriz olmadD. Per9embenin
geli9i çar9ambadan belliydi. Geçen sene SayDn
Cumhurba9kanDmDza sundu6um bir raporda, Bulgaristan
siyasetinde bir 9ey de6i9medi6ini, HÖH’ ü hala Ahmet
Do6an’Dn yönetti6ini ifade etmi9tim. AslDnda bunu dört
yDldDr her platformda, Bulgaristan siyasetinde halkDn
de6i9im istedi6ini, mevcut yapDnDn halka faydasDnDn
olmadD6DnD, Türkiye ile ili9kilerin kötü oldu6unu, yolsuzluklarDn tavan yaptD6DnD, gençlerin önünün açDlmadD6DnD, HÖH’ ün içindeki ajanlardan kurtulmasD gerekti6ini, inanç, dil, kültür önceliklerinin olmadD6DnD söyledim.
Biz bunlarD tarafDmDza verilen bir görev ve sorumluluk
adDna söylerken, ba9ta BALGÖÇ yöneticileri olmak
üzere, bir kDsDm ulusalcD ve komünist zihniyet, siyasi
ideolojik saplantD içinde olanlar, göçmen camiasD üzerinden rant dev9irenler bizi bölücülükle suçlamD9lardD.
OnlarDn bu ideolojik saplantDlarDna uyan ve o dönem
devletin en üst düzeyinin talimatlarDna aykDrD HÖH’ le
ili9kilerini sürdürerek, o dönemin Ba9bakanDnD kandDranlar acaba bugün ne dü9ünüyorlar? Utanç duyuyorlar mD,
özür dileyecekler mi do6rusu merak ediyorum?
www.gazetebursa.com’dan al6nm6t6r
Sait’ten yerel yönetimlere
SZLK SALVOSU
İŞKUR İzmir İl Müdürü Kadri Kabak, AK Parti 24.
Dönem İzmir milletvekili ve Balkan Stratejik Araştırmalar
Merkezi (BASAM) Başkanı Rifat Sait’i ziyaret etti
H.MERKEZ
BALKAN GÜNLÜÜ
Z
iyarette AK Parti Buca ilçe Başkanı
Neşet Arslan da hazır bulundu.
Kabak, yeni yayınlanan İŞKUR’un
2015 yılı İzmir İşgücü piyasası analiz raporunun bir örneğini Sait’e hediye etti.
Ziyaret sonrası bir basın açıklaması yapan
AK Parti 24.Dönem İzmir Milletvekili ve
Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi
(BASAM) Başkanı Rifat Sait, İzmir’deki
işsizlik oranının Türkiye genelindeki oranın çok üzerinde olduğunu belirterek,
bunun en büyük sorumlusu İzmir’e yatırımı engelleyen yasakçı Büyükşehir belediyesidir, dedi. Sait, Türkiye’de genel işsizlik
oranının yüzde 9,9 düzeylerinde olduğunu, İzmir’de ise yüzde 14-15 dolaylarında
seyrettiğini söyledi. Gençlerde bu oranın
yükseldiğini belirten Sait, neredeyse
İzmir’deki her dört gençten biri işsiz dedi.
SORUMLUSU İZMİR
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
İzmir’deki işsizliğe değinen Sait, kentin
işsizliğin en yüksek olduğu büyükşehir
olduğunu belirtti. Kentteki iş gücüne katılım oranının diğer illere göre yüksek olduğunu belirten Sait, “İzmir'de iş gücüne
katılım oranı, ülke ortalamasının 5 puan
üzerinde. İzmir’de daha fazla sayıda kişinin çalışmak istemesi, kentteki yatırımların
da buna yanıt verememesi işsizlik oranlarını artırıyor" dedi. "İzmir'de Türkiye ortalamasına göre daha fazla oranda bir nüfus
çalışmak istiyor” diyen Sait, “Çünkü İzmir
diğer illere göre daha pahalı bir kent ve
vatandaş İzmir’de daha fazla geçim sıkıntısı çekiyor. Bu yüzden evin erkeği dışındaki bireyler de çalışmak zorunda kalıyorlar, bu istek diğer illerde de var ancak
İzmir’de yüksek seyrediyor” dedi. “Örneğin belediyenin su ve ulaşım fiyatlarına
yaptığı yeni zamlarla bu daha da belirginleşti” diyen Sait, İzmir'de işsizliğin ülke
ortalamasının üzerinde seyretmesi ve
giderek artmasında göç ile işgücüne katı-
lım oranının özellikle kadınlarda yüksek
olmasının etkili olduğuna dikkat çekti. Sait
sözlerini şöyle sürdürdü; “Yeterli yatırım
çekemeyen İzmir, işsizlikte zirve yapıyor.
Şehirdeki işsizlik artık kronik hale geldi,
İzmir Büyükşehir Belediyesi yatırımların
önünü açmalı, yasakçı ve zorlaştırıcı bir
belediye olmak yerine kolaylaştırıcı, hatta
yatırımları teşvik edici bir belediye olmalıdır, dedi. Sait, gidin İzmir’deki müteahhitlere sorun, Belediyelerde nasıl sorunlarla
ve hangi engellerle karşılaşıyorlar? Ya da
İller Bankası’nın (İlbank) yatırım şartı ile
İzmir’e verdiği fonların ne kadarının kullanılabildiğini ve ne kadarının yatırım
yapılmadığı için geri verilmek zorunda
kalındığını İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne
sorun”
YASAKÇI ZİHNİYET
“İzmir’deki yasakçı belediye zihniyeti
kente yatırımları engelliyor” diyen Sait,
“İşte size en taze bilgi, Göztepe ve
Karşıyaka’ya Bakanlığın yapacağı statlar
için itiraz ettiler ve statların yapımını durdurdular. Bunlar 3 Y kuralını uyguluyor,
yapmıyorlar, yapamıyorlar ve yaptırmıyorlar. Ondan sonra İzmir’de işsizlik tavan
yapıyor. Sonra da zeytinyağı gibi suyun
üzerine çıkıyorlar ve utanmadan sıkılma-
dan hükümet İzmir’e yatırımlar yapmıyor,
diyorlar. Hani hem kel hem fodul derler
ya, işte aynen öyle. Allah’tan devletimizin
İŞKUR’u var. İŞKUR İzmir il müdürümüz
Kadri Kabak ve ekibini kutluyorum,
önemli başarılara imza attılar” dedi.
Rifat Sait, İŞKUR’un hazırladığı ve İzmir İl
Müdürü Kadri Kabak tarafından kendisine verilen İzmir işgücü piyasası raporunu
kamuoyu ile paylaştı. Sait, rapora dayandırdığı açıklamalarında, İzmir’de iş arama
kanalı olarak yüzde 70,5 oranla en fazla
İŞKUR tercih edilmiş. İkinci sırada gazete
– ilan üçüncü sırada akraba-eş, dost kanalının tercih edildiği gözlenmiş. İzmir’deki
işyerlerinden 5 bin 271 tanesi İŞKUR hizmetlerinden yararlanıyor. 2015’in ilk altı
ayında İzmir’deki kayıtlı işsiz sayısı 167
bin 105 kişi, bunların yüzde 44,8’i kadınlar
ve yüzde 55,2’si erkeklerden oluşuyor. En
fazla işsiz yüzde 22,3 ile 25-29 yaş aralığında belirlenmiş. Genç işsizler daha fazla
görünüyor. Buna karşılık 2015’in ilk altı
ayında işverenler 91 bin 455 kişilik talepte
bulunmuşlar. Bunlardan 47 bin 390 kişi işe
yerleştirilmiş. Aynı tarihte Türkiye genelinde işe yerleştirme sayısı 478 bin 770 kişi.
İşe yerleştirme oranında Türkiye’nin
yüzde 9,9’u İzmir’de işe yerleştirilmiş.
Aynı tarihlerde İzmir’de 18 bin 660 kişi
İŞKUR’dan işsizlik ödeneği almış, dedi.
BAKAN YACILAR’dan
BATÜDER’e teekkür ziyareti
H.MERKEZ
- BALKAN GÜNLÜÜ
K
osova Kamu Yönetimi Bakanı
Mahir Yağcılar Uluslararası
Balkan ve Türk İş Dünyası
Derneği’ne (BATÜDER) teşekkür
ziyaretinde bulundu. Yönetim
Kurulu Başkanı Akın
Kazançoğlu Kosova Kamu Yönetimi
Bakanı Sn.Mahir Yağcılar’ın ziyaretlerinden dolayı büyük bir memnuniyet duyduklarını ifade etti.
Kazançoğlu, BATÜDER’in Balkanlar
ve Kosova’yla ilişkilerini daima sıcak
tutuğunu iki ülke arasında ekonomik
ilişkilerin geliştirilmesine katkı koyduklarınıbelirterek, “Türkiye'nin Bal
kanlara verdiği önemi takdirle karşılıyoruz. Bizde bu dostluk ve gelişmelerin bundan sonrada olumlu katkılar sağlanacaktır” dedi. Bakan
Yağcılar da; “Akın Kazançoğlu’na ve
BATÜDER’in 2014-2015 yıllarında
Kosova Prizren Business Forum 1. ve
2. ‘ye kalabalık bir iş grubuyla katılıp bizlere destek verdiğiniz için size
ve BATÜDER üyesi iş adamlarına
teşekkür ederiz. Balkanlar’a ve bilhassa Kosova’ya verdiğiniz desteklerden dolayı teşekkür ve şükranlarımı sunuyorum. Sizi her zaman yakın
görmenin mutluluğunu ifade ediyorum” diye konuştu,
AT
NA
BALKAN GÜNLÜÜ
5zmir Üniversitesi
Saraybosna’da tan6t6ld6
SARAYBOSNA
BALKAN GÜNLÜÜ
zmir Üniversitesi kurucu Mütevelli
Heyet Başkanı merhum Necdet
Doğanata tarafından kurulan
Bosna Hersek ile dostluk köprüleri
her geçen yıl daha da güçleniyor.
Halen Tıp Fakültesi’nde yüzde 100
burslu eğitim almak üzere Türkçe eğitimi alan 5 Bosnalı öğrencisi bulunan
İzmir Üniversitesi, Bosna Hersek’in
başkenti Saraybosna’da düzenlenen
Uluslararası Öğrenciler Fuarı’nda
tanıtıldı. 35 ülkeden üniversitelerin
katıldığı fuarda yabancı öğrenciler
hakkında değerlendirme yapan
Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü
Yrd. Doç. Dr. Gülnur Erciyeş,
“Yabancı öğrenci sayımız her yıl artıyor. Gelecek yıl için ise hedefimiz 500
yabancı öğrenciye eğitim verebilmek”
dedi. Bosna Hersek ile İzmir Üniversitesi arasında geçmiş yıllara dayanan
güçlü bir bağ bulunduğunu dile getiren Erciyeş, Mütevelli Heyet Bursu ile
İzmir Üniversitesi’nde Tıp Fakültesi
eğitimi alacak Bosnalı öğrencilerin
ülkelerine şifa dağıtacak birer hekim
olmalarını hedeflediklerini söyledi.
Y
TÜRKYE’DEN
KRTK BALKAN
ÇIKARMASI
KONUK YAZAR
Verda ÖZER
a9bakan Davuto6lu’yla birlikte
SDrbistan’Dn ba9kenti Belgrad’taydDk.
350 yDl OsmanlD yönetiminde kalan,
eski Yugoslavya’nDn ba9kentinde.
Uça6DmDzDn piste de6mesiyle birlikte, kendimizi tam anlamDyla göz gözü görmeyen bir
sisin içinde bulduk. Sis altDnda geçirdi6imiz
günün gecesinde, Davuto6lu otelde yaptD6DmDz basDn toplantDsDnda o haberi verdi:
“Bugün SDrbistan Ba9bakanD ile görü9ürken
Bosna Hersek Ba9bakanD’nD telefonla aradDm,
yarDn SDrbistan’a geliyor. Böylelikle iki ba9bakanD yarDn Sancak bölgesinde bulu9turaca6Dm.” Ba9bakan’Dn bu açDklamasD hepimizi
bir anda 9a9DrttD. Sadece “bu sise ra6men
Sancak’a nasDl gidecek” diye sordu6umuz
için de6il! Bu haber, Balkanlar’da 9u an olan
biteni bilen herkes için büyük sürprizdi.
B
YEN5DEN BOSNA SAVAI MI?
Atina’da dev kamu oteli
400 milyon Euro’ya satıldı
İ
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
unanistan özelleştirme
ajansı, başkent Atina
yakınlarındaki deniz
kenarı Astir Palace Oteli'nin
400 milyon Euro’ya satışı için
gayrimenkul yatırım fonu
Jermyn Street Real Estate
Fund ile anlaşma imzaladı.
www.tourexpi.com’un haberine göre; 2014'de yapılan
ihaleye en yüksek teklifi 400
milyon Euro ile aralarında
Doğuş Grubu'nun da olduğu
Arap sermayeli AGC Jermyn
Sreet Real Estate Fund IV LP
liderliğindeki konsorsiyum
vermişti. Gayrimenkul yatırım fonu, Türkiye, Abu
Dhabi, Dubai, Kuveyt ve
Arap emirliklerinden yatırımcıları temsil ediyor.
Yunanistan Varlık Geliştirme
Fonu (HRADF) tarafından
yapılan açıklamada, "Jermyn
Street Real Estate Fund, Astir
Palace (otelinin) geliştirilmesi
için tadil edilmiş özel imar ve
alan planını sunmak üzere
anlaşma imzalamıştır" denildi. Atina’daki Vuliagmeni
bölgesinde yer alan Astir
Palace Resort Vuliagmeni
bünyesinde 123 yataklı Arion
Resort&Spa oteli, 58 adet
bungalov tipi ev, 160 yataklı
The Westin Athens otel kompleksi ve faaliyet dışı olan
Afrodit oteli bulunuyor.
Ayrıca Astir plajı, Vuliagmeni
marinası, lüks restoranlar,
kongre ve etkinlik salonları,
yardımcı yapılar ile 3 tenis,
golf, futbol, voleybol ve basketbol oynama sahaları, otomobil ve helikopter parkları
da yer alıyor. Yeni yatırımcının, Astir Palace’a 15-20 civarında lüks villa yapması bekleniyor. GC, otelleri elden
geçirerek 6 yıldızlı otele dönüştürecek. Ayrıca Vuliagmeni
marinayı büyük yatlar için
uygun hale getirecek.
Sancak demek, neredeyse Bosna-Hersek
demek. Merkezi Yeni Pazar olan bölgenin
nüfusunun hemen hemen tamamD Bo9nak
Müslümanlardan olu9uyor. Bu günlerde
SDrbistan Ba9bakanD’nDn Bo9nak bölgesine,
hele ki Bosna Hersek Ba9bakanD ile birlikte
gitmesi büyük bir mesele. Zira SDrplarla
Bo9naklarDn ili9kisi, Bosna Sava9D’ndan beri
ilk kez bu kadar gergin. Geçti6imiz MayDs
ayDnda Bosna Hersek’in ba9kenti
Saraybosna’daydDm. Bosna Sava9D sonrasDnda
kurulan “Dayton” düzeninin nasDl her an patlamaya hazDr bir bomba oldu6unu oradan
anlatmaya çalD9mD9tDm. “Bosna Sava9D 95’te
bitti6inden beri tam 20 yDl geçti. Ancak sava9D olu9turan unsurlar hâlâ sapasa6lam ayakta.
Dayton-2 dönemine bir an önce geçilmezse
sava9 kaçDnDlmaz”, diye yazmD9tDm. Bunun
asDl sebebi, Bosna Hersek’i olu9turan iki
siyasi yapD, yani Bosna Hersek Federasyonu
ve SDrp Cumhuriyeti arasDndaki gerilim.
DAVUTOLU’NUN
SÜRPR5Z HAMLES5
Bosna Hersek SDrp Cumhuriyeti’nde ya9ayan
SDrplar, hala ba6DmsDzlDk hayali kuruyorlar.
Hatta SDrp Cumhuriyeti Cumhurba9kanD
Milorad Dodik, 2018’de ba6DmsDzlDk referandumu düzenleyece6ini açDkladD. SDrbistan’Dn
da BosnalD SDrplarD ba6DmsDzlDk yolunda
yüreklendirdi6i kanDsD hakim. Bu algDyD güçlendiren bir olay daha oldu son günlerde.
Bosna Hersek Anayasa Mahkemesi, SDrp
Cumhuriyeti’nin “Ulusal Günü” olan 9
Ocak’Dn Anayasa’ya aykDrD oldu6una hükmetti. Bunun üzerine de SDrbistan Ba9bakanD
9 Ocak’ta Bosna’ya gidece6ini açDkladD.
Bosna Hersek’e meydan okurcasDna. 9te tam
da bu ortamda, Türkiye bu iki kar9Dt oyuncuyu bir araya gelmeye ikna etti. Bu da
Türkiye’nin Balkanlar’Dn istikrarD ve barD9D
için kilit bir rol oynama kapasitesini ve yetisini gösteriyor. Peki SDrbistan’da ya9ayan
SDrplar, ülkelerinin SDrp Cumhuriyeti’ne kar9D
tutumuyla ilgili ne dü9ünüyorlar? Belgrad’da
geçirdi6im 2. gün, ngiltere’de doktoramD
beraber yaptD6Dm SDrp arkada9Dm Djordje
Popovic’le bulu9uyorum. Tam Tuna ve Sava
nehirlerinin kesi9ti6i Kalemeydan’da.
Djordje bugün SDrbistan’Dn en önde gelen
dü9ünce kurulu9unda, Avrupa Birli6i (AB)
fonuyla SDrp politikacDlara liderlik e6itimi
veriyor. Ona göre SDrbistan Bosna’nDn bütünlü6üne ve birli6ine saygD göstermek zorunda
kalacak. “Aksi takdirde AB ile yürüyen üyelik sürecinin çökece6ini biliyoruz. Zaten AB,
Ba9bakanDn 9 Ocak’taki ziyaretini iptal etmesi için çok zorluyor” diyor. KaldD ki Belgrad,
üyelik müzakerelerine daha üç hafta önce
ba9ladD.
SIRPLAR SUÇLU
H5SSED5YOR MU?
SDrbistan’a gelirken aklDmdaki asDl soru ise
9uydu: SDrplar Bosna Sava9D’nDn travmasDnD
atlattDlar mD? Djordje buna çok dü9ündürücü
bir cevap veriyor: “Tüm anDlarD halDnDn altDna
süpürdük. Sava9 bitti6inden beri kimse bu
konuyu konu9muyor.” Kendilerini suçlu hissediyorlar mD? “Sava9 burada Bosna’daki
kadar hissedilmedi. Ama SDrbistan’dakiler
sava9 suçu i9leyenleri ve katliamD desteklediler. Yine de suçlu hissettiklerini sanmDyorum.
Çünkü bunu tamamen bastDrdDlar” diyor.
Peki, SDrplar Lahey’de Sava9 SuçlarD
Mahkemesi’nde yargDlanan Bosna katliamDnDn temsilcisi Karaciç ve Mladiç’i bugün
nasDl görüyorlar? “Onlar eskiden kahramanlarDydD. Ama bugün insanlD6Dn en kötü suçuyla yargDlanDyorlar. SDrplar onlarD unutmaya
çalD9Dyor” diyor. Belgrad’D saran sis, her9eyin
üstünü örtüyor. Sanki SDrplarDn unutmaya
çalD9tDklarD anDlarD da. Davuto6lu’nun
“Sancak giri9imi” de sisin azizli6ine u6ruyor.
Ve bu tarihi görü9me gerçekle9emiyor. Ama
sis elbette da6Dlacak. Gün gelecek, her 9ey
konu9ulacak. O günün yakla9masD için ise
Türkiye’nin yapabilece6i çok 9ey var gibi
görünüyor.
www.sosyalhurriyet.com.tr’den al6nm6t6r.
SAYFA 11
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Araflt›rma 11
11 Ocak 2016
Pazartesi
Yahya Kemal Beyatl’nn
eserlerinde Balkanlar 1
Yahya Kemal Beyatlı, Cumhuriyet devri şiirimizin kilometre
taşlarından biridir. O, Divan edebiyatını, kendi deyimiyle “Eski şiiri”
bilen, fakat şiirin yeni bir yolda, sade bir dille devamını arzu eden,
bu düşünceleri doğrultusunda eserler veren bir sanatçımızdır.
Yahya Kemal’in çocukluğunun Balkan şehirlerinde geçmiş olması,
Osmanlı hâkimiyeti altında uzun yıllar kalmış olması ve daha sonra
bu topraklardan ayrı kalma zorunluluğu onun şiirlerinde önemli
bir yer işgal etmiştir. Bu çalışmada Balkan coğrafyasının Yahya
Kemal’in eserlerindeki izleri sürülmeye çalışılacaktır
likte yine de Üsküp bizde olmasa da
şair kendisini Üsküp’te hisseder.
Kaybedilen o toprakların ardından,
elden gelen bir şeyin olmaması nedeniyle o coğrafyaya bağlılığının maddi
değil de manevi olarak devam ettiğini
dile getirir:
Vaktiyle öz vatanda bizimken, bugün
niçin
Üsküp bizim değil? Bunu duydum, için
için.
Kalbimde bir hayali kalıp kaybolan şehir!
Ayrılmanın bıraktığı hicran derindedir!
Çok sürse ayrılık, aradan geçse çok sene,
Biz sende olmasak bile, sen bizdesin gene.
Yahya Kemal “Hasan Rıza’ya Sesleniş”
şiirinde uzaktan ve yılların ötesinden
Üsküp’ü, Kalkandelen’i ve Vardar
Ovası ile Vardar Nehri’ni yadeder.
Rumelili Hasan Rıza’ya seslenerek
Üsküp’ü, Kalkandelen’i Vardar’ı ve
uzaktaki dağları hatırlayıp hatırlamadığını sorar. Şaire göre, hatırlanması gereken
bu yerlerin çeşitli özellikleridir. Bunlar
arasında Üsküp’ün fezası, Kalkandelen
kazası, Vardar Nehri ve bu nehre bakan
karlı dağlardır.
Ey Rumeli’nin Hasan Rıza’sı
Yadında mı Üsküp’ün fezası
Yahut Kalkandelen kazası
Vardar ve uzakta karlı dağlar.
Y
ahya Kemal Beyatlı, XX. yüzyıl
Türk şiiri içinde, müstesna bir yere
sahip sanatçılarımızdandır. Sanat
hayatı boyunca Türk şiirine yeni bir
soluk, canlılık ve yeni bir bakış açısı
getirmeyi hedeflemiş, Eski şiirle yeni şiiri
birleştirmiş ve bir terkibe ulaşmış, bunda
da oldukça başarılı olmuş, Cumhuriyet
dönemi şairlerimizdendir. Balkanlar sözcüğü, Türkçe Sözlük’te “Hırvatistan,
Sırbistan, Karadağ, Kosova, Slovenya,
Arnavutluk, Makedonya, Bosna Hersek,
Bulgaristan, Romanya, Yunanistan ve
Trakya’yı içine alan bölge” şeklinde
tanımlanmıştır. Ülkemiz sanatçılarının
ilgisini çeken bu bölge, çeşitli nedenlerden dolayı sanatımızda yerini almıştır.
Balkanlar ifadesi, coğrafi bir terim, eski
bir vatan parçası, Türk kültürünün yaşadığı bir mekân olarak edebiyatımızda
işlenen konulardan biridir. Özellikle bu
coğrafyada yaşamış, bu coğrafyayla aile
bağı olan sanatçılarımız eserlerinde
Balkanları ele almıştır. Yahya Kemal de
Balkanlarla ilgisi olan önemli bir sanatçımızdır.
ÜSKÜP’TE DOĞMUŞTUR
Yahya Kemal’in Balkan coğrafyası ile ilk
ve en önemli alakası Üsküp şehrinde
doğmuş olmasıdır. Şair, 1 Aralık 1884
yılında Üsküp’ün İshakiye Mahallesi’nde
büyükannesi Âdile Hanım’ın konağında
sabaha karşı dünyaya gelmiştir (Yahya
Kemal’in annesinin Vranyalı, babasının
Nişli olması dolayısıyla aile efradının
Niş, Vranya ve Leskofça bölgelerinden
geldiğini şair kendisi ifade etmiştir.
Leskofçalı Dilaver Bey’in ve İvranyalı
Âdile Hanım’ın üç kızının en büyüğü
olan Yahya Kemal’in annesi Nakiye
Hanım, İvranya’dan Üsküp’e 1883 yılında göç etmiştir. Mustafa Özbalcı,
Balkanlarda bir serhat şehrinde doğmuş
ve uzun yıllar burada yaşamış bir ailenin
çocuğu olması nedeniyle, Yahya Kemal’i
bir serhat çocuğu olarak niteler. Özbalcı’ya göre, şairin doğduğu yer olan
Üsküp’ün İshakiye Mahallesi, “Bir
Balkan şehri olan, bugün de hâlâ
Türklüğün derin izlerini
taşıyan” bir mekân olma özelliği taşır.
Bursa gibi, Yıldırım Beyazıt tarafından
1392’de fethedilen Üsküp, yeniden inşa
edilerek, bu bölgede bir Türk şehri oluşturulmuştur. Aslında, Sultan Beyazıt
tarafından fethedilen kale, Üsküp’ün
dışındadır. Dolayısıyla Üsküp, tamamıyla Osmanlı döneminde kurulan bir şehirdir.
BURSA’YA DA HAYRAN
Tanpınar, Yahya Kemal’in o kadar bağlı
olduğu bilinen ana baba yurdu
Üsküp’ün kaybından tek kelimeyle bile
olsa bahsetmemesini dikkat çekici olarak
nitelemiştir. Yahya Kemal’in Üsküp’ü
doğduğu mekân olarak oldukça sevdiği
bilinir. Bu şehirde hem doğmuş hem de
çocukluk yıllarını geçirmiştir. Üsküp’ün
hemen her köşesinde çocukluk yıllarına
ait ayrı bir hatırası vardır. Yahya Kemal,
Üsküp’e bu kadar sevgi beslemesinin
yanında Bursa’ya da hayrandır.
Kendisine Üsküp ve Bursa ile ilgili yöneltilen bir soru üzerine şu cevabı vermiştir:
“Üsküp’te doğmasaydım yanardım.
Bursa’yı da pek severim. Bana Üsküp’te
mi veya Bursa’da mı doğmak isterdin
deseler, Bursa’yı isterdim. Fakat Üsküp’ü
de arzu ederdim. Üsküp’ü severim. Zira
orada doğdum. Çünkü çok Türk. Benim
zihniyetime büyük tesiri oldu.”
Dolayısıyla büyük şairin Üsküp’ü sevmesinin temelinde hatıralarının yanı sıra bu
serhat şehrinin Türk kültürü ile yoğrulmuş olmasının da önemli bir payı vardır.
Beyatlı “Kaybolan Şehir” şiirinde Balkan
coğrafyasının önemli şehirlerinden biri
olan Üsküp’ten bahseder ve Üsküp’ü
Yıldırım Beyazıt’ın diyarı olarak niteler.
Bu nitelemenin nedeni Üsküp’ü Yıldırım
Beyazıt’ın fethetmiş olmasıdır. “Burası
Bosna’nın fethine kadar serhad konumunu muhafaza etmiş ve uç beylerinin merkezi olmuştur” Evlad-ı Fatihan’a Yıldırım
Beyazıt’ın yadigârı, hatırasıdır. Üsküp
fethedildikten sonra turkuaz renkli kubbelerle donatılarak Türk şehri hâline getirilmiştir; bu nedenle de bizim şehrimiz
olmuştur. Bu şehir sadece çehresi itibarıyla değil, aynı zamanda ruhuyla da
Türk olmuş ve sadece bize ait, bize özgü
nitelikler kazanmıştır. Şar Dağları,
Makedonya’nın sınırları içinde bulunan
sıradağlardır. Yahya Kemal’e göre,
Üsküp, Şar Dağı’nda Bursa’nın devamıdır ve temiz kanın dökülmüş olduğu bir
lale bahçesi
gibidir. Büyük şaire göre Balkan toprağının önemli kısmından biri olan Üsküp ile
Bursa onun nezdinde kardeşlerdir.
Dolayısıyla şaire göre Balkan toprağı ile
Anadolu toprağı aynı değere sahiptir.
Yahya Kemal İstanbul’dan Sofya’ya
kadar küçük bir seyahatte bulunur. Bu
gezi geçmişin kalbinde kalan hayalini silmek bir yana vatan hasret ve hayalini
daha da alevlendirmiştir ve bu duygular
Onda şu şekilde ifadesini bulur:
“Türklük Avrupa’ya doğru cezr ü meddi
biten bir deniz gibi o dağlardan çekilmiş,
lakin tuzunu bırakmış. Bütün o toprak
Türklük kokuyor.”
Üsküp ki Yıldırım Beyazıd Han diyarıdır,
Evlad-ı Fatihan’a onun yadigârıdır.
Firuze kubbelerle bizim şehrimizdi o;
Yalnız bizimdi, çehre ve ruhiyle biz’di o.
Üsküp ki Şar Dağı’nda devamıydı Bursa’nın.
Bir lale bahçesiydi dökülmüş temiz kanın.
Üç şanlı harbin arşa asılmış silahları
Parlardı yaşlı gözlere bayram sabahları.
Beyatlı’nın doğduğu Üsküp, mahalleleri,şehir yaşamında yerini alan camileri,
medreseleri, bedestenleri, çarşılarıyla
diğer Müslüman şehirlerinden farklı
özelliklere sahiptir. Bu nedenle Yahya
Kemal Üsküp’ü “balığın suyu idrak edemediği gibi, Türklüğünü idrak edememiş” bir canlıya benzetir. “Bu ikisi arasındaki ayrımı Arnavutluk üzerinden yapar.
Balkanların elden çıkmasından sonra
Arnavutluk hâkimiyeti altında yaşayanlar, niçin Osmanlı’nın asırlarca orada kaldığını daha iyi anlamışlardır. Bu bakımdan etnik bir kavrayış orada gözükmez.
Dolayısıyla Türk, adaletli ve tevazu içinde yöneten, ‘Arnavud’u, Çerkez’i, Kürt’ü
hakim ve metin bir millet kitlesi eden
Türk mayasıymış.’” Beyatlı henüz çocuk
denebilecek bir yaşta, kendi deyimiyle
“hayatı şafaklandıran çağa girmeden”
annesini kaybetmiştir. Annesini sonbahar
mevsiminde toprağa vermişlerdir.
Annesinin toprağa verildiği yer, Balkan
topraklarıdır. Bu yönüyle de Üsküp’ün
büyük şairin hayatında önemli bir yeri
vardır. Bu önemden dolayı şair
“Kaybolan Şehir” şiirine şöyle devam
eder:
Ben girmeden hayatı şafaklandıran çağa,
Bir sonbaharda annemi gömdük o toprağa.
İsa Bey’in fetihte açılmış mezarlığı
Hulyâma ahiret gibi nakşetti varlığı.
Şairin annesinin mezarının bulunduğu,
çocukluk yıllarının geçmiş olduğu
ve her bir yanında çocukluğuna dair
çeşitli hatıraların saklı olduğu Balkan
topraklarının bugün vatan toprağından
ayrı oluşu şairi ayrıca hüzünlendirir. Şair,
derin bir üzüntünün içinde olmakla bir-
Şair, sanat hayatına ilk adımını da bu
önemli Balkan şehri Üsküp’te atmıştır.
Sanatçı henüz beş yaşlarındayken âşık
olduğu bir genç kız vesilesiyle şiir
yazmaya başladığını dile getirir ve
bunun için “Şiire aşkla başladım.” ifadesini kullanır, Yahya Kemal “Açık Deniz”
adlı şiirinde, çocukluğunu Balkan şehirlerinde geçirdiğinden bahseder. Bu
çocukluk yıllarında Balkanların hür
havasını aldığını söyler. Yahya Kemal
özellikle bu şiirinde Rakofça kırlarının
özgür atmosferinden yararlandığını ifade
eder. Özbalcı bu şiirde zikredilen
Rakofça’nın şairin ailesine ait çiftliğin adı
olduğunu belirtir. Ahmet Hamdi
Tanpınar’ın “Onun ilhamı millî hayatın
en mucizeli aynası oldu. Yıllardır bu
aynanın ışık tutanında yıkanıyoruz.
Böyle olduğu için hayatımıza ve kendimize şimdi bir yabancı gibi bakmıyoruz.” ifadesiyle dile getirdiği tarz, “Millî
romantik duyuş tarzı”dır. Yine Şerif
Aktaş, Yahya Kemal Beyatlı’nın memleketine duyduğu özlemi “millî romantik
duyuş tarzı” şeklinde anlamlandırır.
Türk milletinin geçmişine ve tarihine
isteyerek ve severek yaklaşma, onu anlamaya çalışma ve yorumlama olarak ifade
edilebilecek bu duyuş tarzı) ünlü şairi de
yakinen sarar, Balkan toprakları şair
Beyatlı’nın mısralarında özlemi duyulan
yerleri dile getirir. Bununla birlikte
Balkan kırlarının “hür havasını” teneffüs
ederek çocukluğunu yaşayan şair, o toprakların vatan toprağı olma niteliğini
kaybettiğinden “akıncı cetlerin ihtirasını”
içinde duyar. Balkan şehirlerinde yaşamını sürdürürken kendisini alev gibi saran
hasreti iç dünyasında derinlemesine
duyar. O, çocuk yaşlarda, içinde beslediği hülyalarıyla suskun dağları, Rakofça
kırlarını gezer ve bu kırların hür havası
onun şahsiyetini şekillendirir. Beşir
Ayvazoğlu Yahya Kemal’in annesi
Nakiye Hanım ile babası İbrahim Bey’in
soylarının Üçüncü Mustafa devrinde
yaşamış İbrahim Paşa’ya dayandığını
öğrenince “… bir Evlâd-ı Fatihan olarak
doğduğu toprakları başka bir gözle görmeye ve Rakofça’nın kırlarında dolaşırken kendini yeleleri rüzgârda uçuşan bir
kırat üzerinde kartal kanatları takınmış
bir akıncı olarak hayal etmeye” başladığını aktarır. Akıncı cetlerinin ihtirasını
duymaya, hissetmeye çalışır, hatta sadece
çalışmaz, aynı
zamanda bu duygular onun iç dünyasında beslenerek
gelişir:
Balkan şehirlerinde
geçerken çocukluğum;
Her lahza bir alev
gibi hasretti duyduErtan EROL
ğum.
Kalbimde vardı “Byron”u bedbaht eden
melâl
Gezdim o yaşta dağları, hulyam içinde
lâl,
Aldım Rakofça kırlarının hür havasını,
Duydum akıncı cedlerimin ihtirasını,
Bağrımda kalmış bir akis gibi kalmış
uğultulu…
Cahit Tanyol, Yahya Kemal’in “Açık
Deniz” şiirinde Balkan havasını teneffüs
edişindeki hüzünde onun “dağılan ve
çözülen bir vatan toprağında doğmuş
olmasının etkileri” olduğunu ileri sürer
ve şöyle devam eder: “Yahya Kemal’in
şiirlerinin gerisinde bir yankı gibi konuşan tarih bilinci, Rumeli topraklarının
sürekli istila ve hicretlere uğramasıyla
ilgilidir. Çünkü tarihimizin bütün çalkantıları Rumeli’de olmuş ve Osmanlı
tarihinin kaderi hep Rumeli’de toparlanmıştır. Buna karşın, imparatorluğun
Asya’daki toprakları sürekli savaşlara
sahne olmamış ve toprak bu denli içinden sancılanmamıştır.” Özellikle
Osmanlı’nın son döneminde sancılı
vatan parçası Balkanlar Yahya Kemal
için ayrı bir anlam taşır. Sadece Yahya
Kemal için değil, belki bütün Türklerin
bu vatan toprağıyla duygusal bağlantısı
ortaktır. O, Balkanlarla ilgili hassasiyetini
“Hatıralarım” adlı eserinde şu şekilde
ortaya koymaktadır: “Bir Türk gönlünde
nehir varsa Tuna’dır, dağ varsa
Balkan’dır. Vakıa Tuna’nın kıyılarından
ve Balkan’ın eteklerinden ayrılalı kırk üç
sene oluyor. Lakin bilmem uzun asırlar
bile o sularla o karlı tepeleri gönlümüzden silebilecek mi? Zanneder misiniz ki
bu hasret yalnız Rumeli’nin çocuklarının
yüreğindedir? Rumeli toprağına ömründe ayak basmamış bir Diyarbekirli Türk
de aynı hasretle bu türküyü söylemiyor
mu?” Yahya Kemal, Anadolu’nun
Balkanlarla tarihteki bu kader birliğini
“Itri” şiirinde şu dizelerle dile getirmiştir:
Bir taraftan bütün hayat akmış;
Her taraftan, Boğaz, o şehrayin,
Mavi Tunca’yla gür Fırat akmış.
Yahya Kemal’in şiirinde vatan sözcüğü
neredeyse Balkanlarla özdeş anlamda
kullanılır hâle gelmiştir. Ordunun mağlup olması, onun rüyalarına girer, rüyasında ordunun muzaffer olduğunu
görme arzusuyla yanar tutuşur.
Ordunun yenik ve Balkanların işgal
altında olması bütün vatan topraklarını
derinden sarsmış, Türk insanını mahzun
etmiştir:
Mağlûpken ordu, yaslı dururken bütün
vatan,
Rüyâma girdi her gece bir fâtihâne zan.
Hicretlerin bakıyyesi hicranlı duygular...
Mahzun hudutların ötesinden akan sular,
Gönlümde hep o zanla beraber çağıldadı,
Bildim nedir ufuktaki sonsuzluğun tadı!
www.selçukedu.tr
adresinden alınmıtır…
DEVAM EDECEK...
SAYFA 12
600 YILLIK TARHN AZZ HATIRASINA
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
ÇANLAR KMN
ÇN ÇALIYOR!
[email protected]
Suzan ERNOYAN
skiden tak4mlar4m4z4n ço"u, yabanc4 hocalarla
çal4(4rd4. Hat4rlay4n, Fatih Terim Galatasaray’4n
ba(4na geçti"in de, birçok tak4m yabanc4 hocalara emanetti. Terim’den sonra Türk hocalara (anslar
da verilmeye ba(land4. Örne"in, Fenerbahçe 2001
y4l4nda, tarihin de ilk Türk hoca ile (ampiyonlu"u
yakalad4. On alt4 y4ldan bu yana ligimiz de Türk hoca
a"4rl4"4n4 görüyoruz. Asl4nda güzel bir durum. Ancak
milenyumun ba(4ndan beri geçen on alt4 y4l içinde
Terim’in açt4"4 kap4dan geçen onca teknik adamlar4m4z için yolun sonu gözükmeye ba(lad4. Bu da böyle
biline. Bu on alt4 y4ll4k süre içinde Kocaman,
Çal4mbay, Sa"lam, Kafkas, Avc4, Yanal, Hamzao"lu
gibi kendisini kabul ettirmi( antrenörler yeti(ti. Son
iki sezondan beri ise genç hocalar arz-4 endam etti.
Korkmaz, Buruk ve baz4lar4. Geçmi(te s4kl4kla tak4m
de"i(tiren ve istikrar4 sa"layamayan dahas4 bir tarz4
olmayan hocalar da elendi. Bu gün de elenmeye
haz4r bekleyen birçok hocalar var. Bunun sebebi ise
Türk antrenör dünyas4, her y4l aç4lan kurslar ile piyasaya yüzlerce antrenör ç4kmas4 sonucu art4k s4k4(maya ba(lad4. Tak4m say4s4n4n az olmas4, hocalar4n fazlal4"4ndan dolay4 yolun sonuna gelindi. Bu ac4mas4z
rekabette herkesin gözünün oldu"u yer Süper Lig ve
PTT 1Lig tak4mlar4. Türkiye’de teknik direktör
olmak kolay. Süper Lig’de 8-10 y4l top oynayan birisi B lisans ile ba(l4yor, A lisans4n4 da dokuz ay içinde
al4yor. Futbolu b4rakt4ktan sonra da en geç bir y4l
sonra hoca oluyor. Sonra ne oluyor, ayn4 tak4m say4s4na her y4l yeni hoca adaylar4 ekleniyor. Bu kadar
vah(i rekabette bir di"erinin aya"4n4n alt4na muz
kabu"u koymak ve kayd4rmak normal kar(4lan4yor.
Hele hele bir de siyasi deste"i var ise ball4 kaymak…
Hemen kulüp bulunuyor. Yok ise futbolcular ba"lan4yor, ba(kana (ikayetler ve oyuncu destekleri ile
hoca olunuyor. Sonra ne mi oluyor?
Tabi ki o oyuncular4n oyunca"4 olunuyor…
Oyuncuya dayal4 düzenin hemen hemen her tak4mda
olmas4n4n sebeplerinden ilki,”i(siz hocalar4n” taktikleri. kincisi ise bir zamanlar büyük ba(ar4lar ya(ayan
tak4mlar da oynaman4n ki(ileri “iyi antrenör” yapmayaca"4n4 bir türlü anlayamayan, taktik bilmeyen, eski
futbolcular…
B4rakal4m yurtd4(4n4, içeri de bile maç seyretmiyorlar.
Dünyada futbol nereye gidiyor, neler de"i(iyor
haberleri bile yok. Transfer dönemin de menajerler
ile harcad4klar4 zaman4 kendi mesleklerine harcam4yorlar. Bir di"er meslekta(4n4n koltu"unu almak için
yapmad4klar4n4 b4rakmayan, mesleklerine futbola
a(4k olmayan, taktik, teknik, eksiklikleri olan Türk
antrenörlük camias4, devre aras4na kadar be( tane
hoca yiyen ba(kana kar(4 sesini ç4karma (ans4 olabilir
mi?
O nedenle yeni piyasaya ç4kan antrenörler için çanlar
çal4yor haberleri ola…
E
11 Ocak 2016 Pazartesi
www.balkangunlugu.com
Giresun’un Kosoval Türk
oyuncusu paylalamyor
GRESUN
BALKAN GÜNLÜ
Ü
G
iresunspor’da başarılı
performansıyla göz dolduran Kosova asıllı
Türk oyuncu Vedat Muriç,
www.yenibalkan.com’un haberine göre; Akşam gazetesine
konuştu.Türkiye Milli
Takımına çağırılması gündemde olan Muriç, "Ben Türk'üm,
Kosovalı'yız. Biz Osmanlı torunuyuz. Kosova Türklerini
kimse inkâr edemez. Türkçem
çok iyidir. Ben cidden
Kosova'da ana dil Arnavutça
ama ben onu bilmeden Türkçe
konuşuyordum. Türkçe aileden olduğu için önce onu
konuştum. Vatandaşlığı başkanımızın büyük katkısından
dolayı 3 ay önce aldım” diye
konuştu. Muriç, Savaş dönemi
var Sırbistan'la, bütün insanla-
rın çok zorluk çektiği, ailelerinden akrabalarından ölenler var,
bizim aileden çok şükür bir şey
yok. Allah yüzümüze baktı ki
bize merhametli bir Sırp gönderdi, 'buradan gidin' dediler.
Normalde hiç uyarmadan
bombalıyorlardı, bizi uyardılar,
biz de Arnavutluk’a gittik”
derken savaş zamanında yaşadıkları zorluklardan bahsetti.
Savaş ve daha sonrasında
Türkiye’ye transfer süreci hakkında konuşan Muriç, “Şu
anda dalga konusu oluyor ama
ben annemden ekmek isteyince annem ağlıyordu. 2 ay zor
bir süreç geçirdik.
Arnavutluk'ta oynarken
Eskişehir beni denemeye çağırdı. Duyduğumda inanamadım.
Kampa gittim, bana çok yardımcı oldular. Ertuğrul Sağlam
vardı o zaman. Yabancı sınırlaması vardı, sözleşme imzaladık, Giresun'a kiralandım.
Sonra da Giresun'da kaldım,
çok memnunum. Her şeyde
hayır vardır. Basamak basamak
çıkmak daha iyi."
ki karde kupalara
ambargo koydu
H.MERKEZ - BALKAN GÜNLÜ
Ü
B
ayraklı Belediyesi’nin masa
tenisi takımı sporcularından
Zeynep Yüksekkaya (13) ile
Ceylan Yüksekkaya (12) kardeşler
katıldıkları her turnuvadan madalya
ile dönüyorlar. Kardeşlerin, hedefi
milli takımda yer almak. Fatma
Hikmet Kaşerci Ortaokulu’nda eğitim gören Zeynep ve Ceylan
Yüksekkaya kardeşler, masa tenisinde yakaladıkları başarıyla göz doldu-
ruyor. Masa tenisi ile ilk olarak abla
Zeynep Yüksekkaya tanıştı. Beden
eğitimi öğretmeni Muzaffer Kadri
Ayan’ın düzenlediği tanıtımda başarıyla raket sallayan Zeynep
Yüksekkaya o günden sonra masa
tenisine gönül verdi. Kardeşi Ceylan
da ablasını takip etti. Abla ve kardeş
hafta içi üç gün ikişer saat idman
yapıyor. Haftasonları da kurs çıkışı
çalışmaya devam ediyorlar. Masa
tenisi, her iki kardeşin de adeta
hayatlarının bir parçası oldu. 

Benzer belgeler