Salak sanılan halkın intikamı | Marksist.org

Transkript

Salak sanılan halkın intikamı | Marksist.org
Salak sanılan halkın intikamı | Marksist.org
RONİ MARGULİES tarafından yazıldı.
Perşembe, 26 Aralık 2013 09:25
Bir hükümetin dört bakanı çok ciddi zan altında kalırsa, bir devlet bankasının genel müdürü çok
ciddi bir suçlamayla karşılaşırsa, hükümete yakın ve devletle iş yapan bir işadamı gözaltına
alınırsa, söz konusu hükümet ne yapar?
Sormaya ne gerek! Önce bu kişilerin suçlu olma ihtimalini saptayan polis teşkilatını dağıtır.
Sonra bu sanıkların suçlu bulunma ihtimaline karşı yeni savcılar atanmasını sağlar. Sonra da
kendisiyle ilgili herhangi bir suç olmadığını, meselenin yurtiçi ve yurtdışı, küresel ve uzayötesi
komplolardan kaynaklandığını anlatır.
Ve herkesin "Ay, çok pardon! Ne kadar aptalız, biz bunu görememiştik. Özür dileriz, siz lütfen
işinize devam edin" demesini bekler.
"Bir hükümet" dediğime bakmayın. Dünyanın çoğu yerinde bir hükümet böyle yaptığı taktirde
kabine mensuplarına başkentin merkezî bir noktasında meydan dayağı atılır. Bunun böyle
olmadığı tek yer Türkiye'dir, dolayısıyla "bir hükümet" değil, "AK Parti hükümeti" demem
gerekirdi.
AK Parti hükümetinin savunma hattı, üç ana düşmana karşı oluşturulan üç ana hattan oluşuyor.
Birinci düşman, hükümeti devirmeye çalışan derin devlet, bürokrasi filan. İç düşman.
İkinci düşman, Türkiye'yi imha etmek isteyen, bu amaçla hükümeti devirmeye çalışan yabancı
güçler. Dış düşman.
Ve üçüncü düşman, ilk iki düşmanın aleti/maşası/ajanı olan Gülen Cemaati.
1/5
Salak sanılan halkın intikamı | Marksist.org
RONİ MARGULİES tarafından yazıldı.
Perşembe, 26 Aralık 2013 09:25
Birkaç gün önce Karadeniz'de bir yerlerde Başbakan uzun bir konuşma yaptı. Düşmanların
üçünü de açıkça belirtti. Hepsi iç içe geçmiş, hepsi karanlık ve habis, hepsi derin ve anlaşılmaz
bir Türkiye nefretinden beslenen, neyi nasıl ve niye yaptığı belirsiz, karmakarışık bir düşman
silsilesi, bir kâbus. Karmakarışık, ama kim oldukları belli.
İç düşmanı şöyle anlattı:
"Türkiye karanlık odakların, onların maşa örgütlerinin, hainlerin, ajanların, provokatörlerin
operasyon yapabilecekleri, istedikleri gibi davranabilecekleri ülke değil. Bunlar eskide, 27
Mayıs'ta, 12 Eylül'de, 28 Şubat'ta kaldı. Bu millet uyandı, güçlendi, hiç kimse bu ülkeye bu
millete diz çöktüremez" dedi.
"İstikrarı kimsenin bozmasına müsaade etmeyiz. Bunlar huzuru bozmak, terörü geri getirmek
istiyorlar. Şehitlerimizin gelmesini bekleyen ve isteyenler var. Çünkü buradan besleniyorlar"
dedi.
"Hadiselerin başlamasıyla Türkiye'de bir kez daha çok kirli bir ittifak oluştu. Kimin kimle hareket
ettiğine dikkat edin. Hangi gazetelerin ortak manşet attığına, hangi televizyonların aynı dili
kullandığına hangi sermaye gruplarının birbirleriyle yan yana olduğuna dikkat edin. 27 Mayıs, 12
Eylül'de olduğu gibi ip gibi aynı çizgide buluştular. 28 Şubat'taki gibi tek ses oldular, tek vücut
oldular. Provokatörler üzerinden benim vatanımı karıştırmaya çalışıyorlar" dedi.
Dış düşmanı şöyle anlattı:
"Yeniden bu oyunu kurmak istiyorlar. Uluslararası ve ulusal örgütler bu işin içinde. Bu oyunu
beraber bozacağız. Dik duracağız, diklenmeyeceğiz, endişeniz olmasın. Çözüm süreci bu
noktada büyük önem arz ediyor. Terörden silah tüccarları, faiz lobisi, Türkiye düşmanları
kazanıyordu. Kan ve kaos lobisi kazanıyordu. Çözüm süreciyle birlikte bu lobilerin hepsini
elimizin tersiyle ettik. Böyle yaparak malum lobilerin ayağına, nasırlarına basmış olduk.
Geçtiğimiz hafta kurulan tuzak çözüm sürecine kurulan tuzaktır. Tuzağın amacı çok ama çok
açıktır. Huzuru, istikrarı bozalım, faizi yükseltelim, teröre can verelim ve daha çok kazanmaya
devam edelim istiyorlar. Türkiye üzerinde oynanan kirli hesapları alt üst edeceğiz. Biz sizin
2/5
Salak sanılan halkın intikamı | Marksist.org
RONİ MARGULİES tarafından yazıldı.
Perşembe, 26 Aralık 2013 09:25
hükümetiniz olarak, bu uluslararası karanlık çevrelere karşı mücadele vermeye devam edeceğiz
" dedi.
İç ve dış düşmanların maşası olan Gülen Cemaati'ni şöyle anlattı:
"Birileri varsın kula tapmaya devam etsin. Bizim ubudiyet anlayışımızda kula kulluk yoktur. Bir
takım kirli eller, bir takım kirli çevreler benim bu güzel ülkemde kaos çıkaramaz. Hangi örgütü
kullanırlarsa kullansınlar, hangi maşayı, hangi ajanı, haini kullanırlarsa kullansınlar" dedi.
"Uluslararası basını kullanarak benim ülkeme operasyon yapmaya çalışıyorlar. Çirkin kasetlerle,
çirkin komplolarla, iftirayla, ithamla, karalamayla benim milletimi güya dize getirmeye
çalışıyorlar. Dindar kisvesi altında bazı zavallı örgütleri taşeron olarak kullanıp, maşa olarak
kullanıp benim güzel ülkemde kaos oluşturmak istiyorlar. Biz yanımıza kirli uluslararası basını
alarak yürümüyoruz, kasetlerle yürümüyoruz. Yolunu şaşırmış provokatörlerle yürümüyoruz.
Bize önce Allah yeter, sonra millet yeter" dedi.
Memleketin ve hükümetin karşı karşıya kaldığı bu dehşet verici manzarayı özetlersek,
Türkiye'nin başarılarını hazmedemeyen yabancılar, hükümetin başarıları karşısında çaresiz
kalan vatan hainleri ile el ele vermiş, Gülen Cemaati'ni devreye sokarak çözüm sürecini
baltalamaya, hükümeti devirmeye, Türkiye'yi çökertmeye çalışıyor.
Her yer düşman, her yer komplo, her köşede bir tuzak! Normal koşullarda, dünyayı böyle gören
kişi acil olarak psikiyatri kliniğine yatırılır.
Ne var ki, memleket bizim memleket olunca, Başbakan'ın anlattıkları pek çok kişiye, milyonlarca
kişiye ikna edici gelecek. Hükümetin seçmenleri Başbakan'ın etrafında kenetlenecek,
önümüzdeki yerel seçimlerde AK Parti yine yüzde 50'ye yakın oy alacak.
Bu büyük kitlenin Başbakan'ın söylediklerini niye inandırıcı bulduğunu anlayamıyor değilim.
Aralarında para toplayıp iyi bir psikiyatrist tutmak yerine, "Evet, doğru söylüyor vallahi" diye
düşünmelerini tümüyle garip buluyor değilim.
3/5
Salak sanılan halkın intikamı | Marksist.org
RONİ MARGULİES tarafından yazıldı.
Perşembe, 26 Aralık 2013 09:25
Anlayabiliyor ve tümüyle garip bulmuyorum, çünkü evet, Başbakan'ın iddialarında ufak tefek de
olsa bir gerçek payı var.
Evet, derin devlet, Ergenekoncular, darbeciler, ne olursa olsun ve nasıl olursa olsun bu
hükümeti silah zoruyla devirmenin meşru olduğuna inananlar gerçekten de var ve elbette boş
durmuyorlardır.
Evet, Kemalistler, azgın milliyetçiler, ulusalcılar gerçekten de Barış Süreci'ni baltalamak istiyor
ve böylece bir taşla iki kuş vurarak hem Kürt halkının kazanımlarını boşa çıkarmayı hem de
hükümeti zedelemeyi amaçlıyor.
Evet, başta Amerika olmak üzere, Batı'da Başbakan gerçekten de artık Ortadoğu'nun
istikrarsızlık unsurlarından ve sorunlarından biri olarak görülüyor; devrilirse Beyaz Saray'da
kimse gözyaşı dökmeyecek.
Ve evet, benim gibi fanilerin tam da anlayamadığı nedenlerle, Cemaat gerçekten de bindiği dalı
kesmeye ve hükümeti zayıflatmak için elinden geleni yapmaya azmetmiş gibi görünüyor.
Bütün bunlar kısmen doğru olabilir. Belki de tümüyle doğru.
Ama, bir dakika!
Diyelim ki, bakan çocukları ve Halk Bankası ve Ali Ağaoğlu hakkında Cemaat mensubu Emniyet
görevlileri Amerika'nın ve Ergenekoncuların talimatları ile soruşturma başlattı. Korkunç bir
komplo! Tam da Başbakan'ın dediği gibi habis ve mel'un bir komplo!
İyi de, rüşvet alan kim?
4/5
Salak sanılan halkın intikamı | Marksist.org
RONİ MARGULİES tarafından yazıldı.
Perşembe, 26 Aralık 2013 09:25
Amerikalılar mı, Ergenekoncular mı, Cemaatçiler mi?
Hayır, hükümetin bakanlarının çocukları!
O zaman, istediği kadar uzun uzun komplolardan söz ettikten sonra, Başbakan'ın bir de özür
dilemesi gerekmez mi? "Hükümetim kirlenmiş, farkına varmamışım, sorumluluk benimdir, özür
dilerim" demesi gerekmez mi? Beş gün, on gün sonra değil, hemen aynı gün söz konusu
bakanları işten atması gerekmez mi?
Cemaat'in iyi Müslüman mı, kötü Müslüman mı olduğunu istediği kadar uzun uzun tartıştıktan
sonra, "Ama Cemaat ne kadar kötü Müslüman olursa olsun, benim bakanlarım da hırsızmış,
hırsızlar hükümetinin başı olduğum için hicap duyuyorum" demesi gerekmez mi?
Gerekir. Ama bunların hiçbirini yapmadı.
Yapmadı, çünkü darbe ve/veya CHP-MHP alternatiflerinin korkunçluğuna güveniyor. Zannediyor
ki bu memlekette darbelere ve askerî vesayete karşı olan, çözüm sürecini can-ı gönülden
destekleyen büyük çoğunluk hükümeti her koşulda haklı bulacak, yaptığı her şeyi alkışlayacak,
ettiği her haltı onaylayacak.
Başbakan böyle zannetmekte belki de daha bir süre haklı çıkabilir. Ama salak yerine konulan
halkın intikamı, Cemaat'in intikamından çok daha korkunç olacaktır. Belki yarın değil, ama çok
uzak da değil.
Roni Margulies
[email protected]
5/5

Benzer belgeler

Roni Margulies: Tek yürek çifte bayram! | Marksist.org

Roni Margulies: Tek yürek çifte bayram! | Marksist.org Roni Margulies: Tek yürek çifte bayram! | Marksist.org Ozan Tekin tarafından yazıldı. Cumartesi, 27 Ekim 2012 12:34

Detaylı