Aydın Peksert
Transkript
Aydın Peksert
CDA eski milletvekili Coşkun Çörüz: Oyunu ver, hesabını sor! Bu sayıdan başlamak üzere, yarım asrı içerisinde tükettiğimiz Hollanda’nın birikimleriyle bu ülkenin gidişatını konuşmak üzere sohbetler gerçekleştireceğiz. 18'de Hollanda'nın deneyimli gazetecilerinden Zeynel Abidin Kılıç artık köşe yazılarıyla HABER'de. Yıllarca DOĞUŞ Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmenliğini üstün başarıyla sürdüren kamuoyunun sevilen yüzü Zeynel Abidin Kılıç gündeme oturan yazılarıyla okurlarımızla buluşacak. Usta gazeteci her ay sizler için özel röportajlar da gerçekleştirecek. 5'te HABER ŞUBAT / FEBRUARI 2014 Yıl/Jaar:5 ISSN:1879-9981 CELAL ORUÇ ELEŞKİRT'E FAKÜLTE KURUYOR www. haber•nl H OLL ANDA Sayı/Nr: 40 HABER.NL ONLINE ARTIK GÜNLÜK HABER İZLEYEBİLİRSİNİZ HABER Gazetesi 2014 yılında siz değerli okuyucularımız için yeniliklerle karşınızda. Artık günlük haber okuyabileceğiniz internet sitemiz online. Bunun yanı sıra HABER TV aracılığıyla Hollanda gündemine dair gelişmeleri görüntülü olarak sizlere ulaştıracağız. OKURLARIMIZA GÖZ LAZERiNDE € 400,iNDiRiM Nida Partisi kurucularından Aydın Peksert: Geleneksel partiler Aydın Peksert: “Bizler 'Halka hizmet Hakk’a hizmettir' bilinciyle yola çıkıyoruz.” 3'te bu seçimler çok öenmli 2015 yılından itibaren değişecek olan yerel yönetimler yasası ve hükümetin merkezi yönetimi küçülterek belediyeleri daha yetkin hale getirmesi bu seçimleri çok önemli kılıyor. Yerel yönetimler ve belediyelerin yetki ve sorumlulukları artırılıyor. Özellikle yaşlı ve hastaların bakımları, jeugdzorg ve iş bulma konularındaki kararlar belediyelerin yetki ve sorumluluğunda olacak. BULMACASEVERLERE MÜJDE Okurlarımızdan gelen yoğun istek üzerine 29'da Hollanda'ya özel bulmaca devam ediyor! GELECEĞİNİZE SAHİP ÇIKIN! Haber Gazetesi olarak demokratik katılımı ve süreci önemsiyor ve destekliyoruz. Buradan tüm halkımıza 19 Mart’taki belediye meclisi seçimlerinde oy kullanmaları için çağrıda bulunuyoruz. Çünkü 2015’den itibaren çocuklarımız (jeugdzorg), gençlerimiz (werk en inkomen), hasta ve yaşlılarımızın kaderini büyük ölçüde belediyeler belirleyecek. 19 Mart 2014’de yapılacak olan belediye seçimlerine katılacak olan Rotterdam’ın yeni yerel partisi Nida ile görüştük. Sorularımızı seçim listesinin ikinci sıra adayı Aydın Peksert yanıtladı. 26'da Hollanda Türk İşadamları Derneği (HOTIAD) başarılı isimleri ödüllendirecek. Konuyla alakalı Hollanda’da ki Türk basın mensuplarıyla, Zouterwoude’daki Koç Et Mamülleri fabrikasında bir araya gelen HOTİAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu verilecek ödüller ve 2014’teki plan ve çalışmaları hakkında bilgiler verdi. "Bu yıldan başlamak üzere her sene HOTİAD olarak 3 dalda gençlere ödül vereceğiz. Bu dallar kültür sanat, başarılı öğrenci veya akademisyen ve sporcu olacak. Bu ödül 2500 Euro para ödülü olarak kararlaştırdık. Bunu televizyonlara ilan olarak vereceğiz." dedi. Ödülün genel adı Hotiad Başarı Ödülleri. 16'da Saray Bruidsmode www.bruidsmode-denhaag.nl 11'de UETD'de format değişti 2005 yılından bu yana, kısa adı UETD olan Avrupalı Türk Demokratlar Birliği Hollanda Bölgesi’nin başkanlığını yürüten Veyis Güngör (en solda) bu görevi yeni başkan Mehmet Salih Kaya'ya (en sağda) bıraktı. Kitle partilerine k ayağını den al sinyalleri çoğalıyor HOTiAD A-TAKIMI KOLLARI SIVADI 30'da Hobbemastraat 314 2526 JX Den Haag Tel: 070 - 388 47 81 [email protected] ÖZEL HABER oy avcılığı peşinde Rotterdam ve Amsterdam'da İYİ GAZETESİ N E ' NI N Kitle partileri göçmenlerin oylarını alabilmek için Türk ve Faslı adayları listelerinde daha görünür hale getirmeye çalışırken, diğer yandan Hollanda’nın çeşitli şehirlerinde yerel partiler kuruluyor. Rotterdam, Den Haag ve Arnhem'de yeni partiler yükselişte. 4'te Yerel partiler ÇOĞALIYOR ile yepyeni bir hizmet DAHA GELİYOR nesil vatandaşlarıBelediye Birinci mızın Türkiye'deki malvararaştırmak isteyen görevlisine lıklarını Hollandalı kurumlara mahsuçüstü keme izni çıkmadı. 21'de TURKLER OY DEPOSU DEGIL Hollanda’da 19 Mart yerel seçimlerinin yaklaşmasıyla politik arenada hareketlilik arttı. Bu yıl Türkler ve diğer göçmenler arasında, daha önceki yıllarda görülmedik şekilde bir siyasi bilinç oluştuğu görülüyor. Bir yandan kitle partileri, göçmenlerin oylarını alabilmek için Türk ve Faslı adayları listelerinde daha görünür hale getirmeye çalışırken, diğer yandan Hollanda’nın çeşitli şehirlerinde yerel partiler kuruluyor. HABER TV Doğal Lezzet HABER 2 ŞUBAT / FEBRUARI 2014 n ile e T E r ZAH ünle g l e n güz olsu n i z i s ZAHET, Hollanda'da yaşayan ve yardıma ihtiyacı olan herkese hizmet veren bir kurumdur. Yabancılar için bakım hizmetini kolay erişebilir yapıyoruz. Kültürel farklılıkları kabul ediyor, bir zenginlik olarak görüyoruz. Hizmetlerini, hastaların kültürel farklılığını göz önüne alarak sunuyoruz. Hizmetlerimizde; hastaların dini inançlarına, ananevi gelenek ve alışkanlıklarına azami dikkat gösteriyoruz.Kendi dillerinde hitap ederek hastalara kendi evlerinde Daha fazla bilgi almak ve hizmetlerimizi hissetmelerini sağlıyoruz. yerinde görmek için, sizi Beek-Ubbergen'deki bakımevimize bekliyoruz. 148 + 43 + 69 - 34 + 57 = ? 468 / 36 = ? 790 x 18 = ? 6936 - 1326 = ? etik ental aritm rir Soroban m lerini gelişti zlem beceri ö g e v e m Dinle sağlar Odaklanma ştirir cerisini geli e b k ti a m te Ma i rmak sistem Çift el 4 pa zandırır Özgüven ka Ben bu işlemleri 3-5 saniyede yapabiliyorum. Ya sen? SOROBAN MENTAL ARİTMETİK NEDİR? Sormen tarafından uygulanan Soroban Mental Aritmetik; Uzakdoğu'da yüzlerce yılın birikimi ile geliştirilmiş bir eğitim programıdır. Çocuklara zihinsel ve işlevsel yetenekler kazandırır, matematik becerilerini geliştirir. Çocukların aritmetik işlemlerini hesap makinesi, kağıt-kalem gibi hiçbir araçgereç kullanmadan, hızlı ve doğru bir şekilde zihinden çözebilmelerini sağlar. GELECEĞİN DAHİLERİNİ YETİŞTİRİR İrtibat bilgileri: Stichting ZAHET T. 024-7630420 Verbindingsweg 13 F. 024-7630421 6573 BS Beek-Ubbergen E. [email protected] Biletiniz n e z i e R a 'Erk le y ' i s e c n güve a l n o f e l bir te elinizde 3 HABER ŞUBAT / FEBRUARI 2014 ADVERTORIAL Dünyada sadece iki klinikte olan Son teknoloji Visus Oogkliniek Rotterdam'da %100 memnuniyetimiz var. Türkiye’deki ameliyat larda 6 ay garanti bile alamazsınız, ama bizde ömür boyu garantili. Rotterdam'da 5 yıldır hizmet veren modern göz kliniği Visus hizmetleriyle vatandaşlarımızın beğenisini kazanmaya devam ediyor. 5 milyon yatırımla kurulmuş bu gelişmiş kliniğin sahibi bir Türk: Dr. Nusret Baş. Türkiye'de ilk göz lazerini gerçekleştiren Doktor Nusret Baş, 28 yıldır tek başına 60 binden fazla göz lazer ameliyatı gerçekleştirdi. Visus Oogkliniek nasıl bir kurum? Visus Oogkliniek 5 yıldır Rotterdam’da aktif. Burada açmadan önce uzun yıllardır Türkiye deneyimimiz var. Visus Oogkliniek Doktor Nusret Baş tarafından kuruldu. Doktor Nusret Baş, Türkiye’nin en önde gelen göz cerrahlarından birisi, Türkiye’de ilk göz lazer ameliyatını yapan doktordur. Şu anda 2012 yılı itibariyle Hollanda’nın en büyük göz lazer kliniğiyiz. Rotterdam’da n sonra yakında, Amsterdam’da da bir şube açtık. Kliniğimiz 5 milyon Euro’luk bir yatırımla kuruldu. Dünyanın en gelişmiş ve en pahalı göz lazer cihazlarını bünyemize kattık. Visus Oogkliniek'te şimdiye kadar 10.000’den fazla ameliyat yaptık. Bu ameliyatların sonucunda her hangi bir komplikasyon her hangi bir sıkıntımız söz konusu olmadı. Şu anda Hollanda GÖZ LAZERİ NORMALDE 1998,- EURO. HABER OKURLARINA %20 İNDİRİMLİ Visus Oogkliniek Yöneticileri HABER Gazetesi indirim kodu ile gelenlere 400 Euro'luk indirim uyguluyor. Basit bir örnek: Diyelim ki Amersfoortse veya Zilveren Kruis'te sigortalısınız. Göz lazer tedavisi olduğunuz takdirde, €1998,- yerine €1598,- ödüyorsunuz. Aynı kalitedeki tedaviye başka kliniklerde çok daha fazla ödüyorsunuz. Göz lazer ameliyatı ne kadar çapında en yüksek notu (reviews) alan sürede tamamlanıyor? kliniğiz, 10 üzerinden 9.5 aldık ortalama. Ameliyatlarımıza müşterilerimize garanti Ameliyatlar çok kısa sürüyor. Ameliyatın kendisi, birinci bölümde göz veriyoruz. Hangi çeşit göz ameliyatları yapı- başına 27 saniye sürüyor, ikinci bolümde göz başına 1 dakika sürüyorsunuz? Yaptığımız ameliyatlar en son teknoloji yor. Toplam 3 dakikada hastamızla ile yapılmakta, ‘İntralasik’, yani halk dilin- sohbet ederek bitiriyoruz zaten. de bıçaksız göz lazeri olarak bilinen yöntemi yapıyoruz. Hastalarımızın büyük çoğunluğu İntralasik dediğimiz, bıçaksız, ağrısız, rüşmesi normalde 1 saat sürüyor ve kansız yöntemle çok kısa bir süre içinde tedavi doktor tarafından gerçekleştiriliyor. Göz oluyor. 4 saat sonra normal görme garantili tansiyonu ölçülüyor, gözün derecesi ölçüameliyatlarımız. Okuma gözlüğünden de kur- lüyor, korneanın deforme olup olmadığı tarıyoruz. Ne okuma için ne de genel anlam- ölçülüyor. Bu ölçümlerden sonra doktor da gözlük ihtiyacı kalmıyor. İntralasik'in yanı tarafından en son teknolojik cihazlar arasıra katarakt ameliyatla- cılığıyla bütün gözün en ön tarafından en rı, göz içi lensleri, gibi arka tarafına kadar komple kontrol edifarklı ameliyatlar da liyor. Bu yüzden de yanılma payı çok az. Göz lazeri nedir ve güvenli midir? yapıyoruz. Göz lazeri, gözdeki görme bozukluğu olan Muayene gö- insanların, derecesini sıfıra getirip tekrar iyi HABER okurlarına 400,- Euro indirim Dr. Nusret Baş ve net görmesini sağlamak ve bu sırada gözlük ve lens kullanımını kaldırmaktır. Göz lazeri tamamen lazer ışığıyla yapılıyor ve hiç bir yan etkisi yok, bilinen hiç bir sorunu yok. Dünyada geçtiğimiz 28 yıllık göz lazeri ameliyatlarında zannediyorum 40 milyondan fazla insan ameliyat olmuştur ve hiç bir yan etkisi veya gözlerde gerileme vakası görülmemiştir. 010-25 35 255 telefondan arayıp randevu ve ücretsiz muayene için Yasemin Hanım'la görüşebilirsiniz. Visus Oogkliniek 's Gravenweg 310 3062 ZM Rotterdam Kimlik kartı Visus Oogkliniek Rotterdam’ın en prestijli bölgelerinden birisi olan Kralingen’de. 1000 m2 bir alan üzerinde. Ücretsiz park yerleri mevcut. Otoyola, metroya, otobüs durağına ve tramvaya yakın. Visus artık Amsterdam'da da hizmetinizde Lazer ameliyatında önemli olan ne doktor ne klinik, burada en önemli faktör ameliyatı yapan lazer cihazı. Yapılan ameliyatın sonucu da lazer cihazının kalitesiyle alakalı. Lazer aleti ne Visus Oogkliniek'in yeni lazer cihazı Schwind Amaris 1050RS. Henüz 2 ay önce piyasaya çıkan bu cihaz dünyadaki lazer ameliyat cihazlarının en gelişmişi. Dünyada 2 adet var: Birisi Japonya'da diğeri Visus Rotterdam'da. kadar iyise o kadar iyi bir netice alınabiliyor. Piyasada sayısız aletler var, insanlarımız maalesef bunu bilmiyor. Bu aletlerin ucuzu var pahalısı var, eski modelleri ve yeni modelleri var. Herkes göz lazer diye biliyor, yöntemini biliyor, farklı yöntemleri var, ama kimse aleti bilmiyor. Bu yüzden klinikler lazer aletlerine yatırım yapmıyor. Su anda piyasadaki aletlerin yüzde 90'ı, Visus Oogkliniek Amsterdam'da da yeni açılan klinikleriyle 2000'li müşterilerinin hizmetinde. Şehrin en tanınmış ve elit yılların bölgelerinden olan Gustav Mahlerlaan 56 numarada. 500 m2 başından büyüklüğündeki klinikte Rotterdam'ın yanı sıra Amsterdam'da da kalma. artık hizmet veriyor. Kimse değiştirmiyor, çünkü hem pahalı bir alet hem de müşterilerin bu konuda bilgisi yok. Bizim, Visus Oogkliniek olarak kullandığımız alet, 2013'un so- Visus Oogkliniek Amsterdam'da da açıldı nunda çıktı ve dünyada sadece bir bizde var, bir de Japonya'da dünyanın en büyük kliniği olan Shinagawa kliniğinde var. Teorik olarak bu sebepten dolaVisus Oogkliniek yı dünyanın hiç bir yerinde, bizden Gustav Mahlerlaan 56 1082 ME Amsterdam ve Japonya'daki klinikten başka, daha iyi bir netiKimlik kartı ce alan klinik yok lazer ameliyatında. Kullandığımız cihazın markası ve modeli Schwind Amaris 1050RS. Amsterdam'ın en lüks sokağı olan Gustav Mahlerlaan'ın ticari merkezinde ev 500 m2 büyüklüğünde.Hastalarımızın gelme gitmelerde rahatlık olması için Amsterdam'a da bir klinik açtık. Rotterdam'da yapılan ameliyatların aynısı Amsterdam'da da yapılıyor. Hastalarımız telefonla bize ulaştığında hangi kliniğe gelmek istediklerini belirtmeleri yeterli, aynı kaliteli servis her iki klinikte de mümkün. HABER 4 ŞUBAT / FEBRUARI 2014 2014 YENİLİKLER YILI Bireysel ya da toplumsal fark etmez, gelecekteki en önemli hedeflerimizden birisi sorunun bir parçası değil, çözümlerin üreticisi olmaktır; gelişimi ve girişimciliği teşvik etmektir ve uygulamaların inisiyatif sahibi olmasını bilmektir. İBRAHİM KARAMAN Sevgili okurlarımız, 2014’e yeni sürprizlerle başlıyoruz. Sizlerle bu yazımda bazı editoryal bilgileri paylaşacağım. Geçen yıl sonundaki birkaç sayımızda bazı yenilikler yapacağımızı söylemiştik. İşte bu yeniliklerden bazılarını bu sayımızda duyuruyoruz. 40. sayımızdan itibaren aramıza yeni bir köşe yazarı daha katıldı. Hollanda’nın en deneyimli gazetecilerinden ve yazı ustalarından biri o. Sevgili Zeynel Abidin Kılıç. Yıllarca DOĞUŞ Gazetesi’nde tarihe izdüşüm olacak nitelikte yazılar yazdı. Seviyeli duruşu, güçlü analizleri ve akıcı yazılarıyla pek çoğumuzun dimağlarında yer etmiştir kendisi. Bu sayımızdan itibaren Sevgili Zeynel Abidin ile [email protected] iki alanda birlikte çalışacağız. Kendisi hem köşe yazıları yazacak, hem de siz değerli okurlarımız için hızlı gündem maddeleri arasında çoğu zaman gözden kaçırdığımız ayrıntıları yakalamak ve olayların analizini yapmak için ilginç röportajlara imza atacak. Bunun yanı sıra bilhassa potansiyel sahibi gençlerimizi medya sektörüne kazandırmak ve onların motivasyonlarını arttırmak için zaman zaman kendisiyle fikir teatisinde bulunacağız. Zengin iç dünyasını bizlerle alabildiğine paylaşacağına inanıyor, aramıza hoş geldin diyoruz. Uzun zamandır beklediğimiz bir başka yenilik ise internet sitemiz idi. Şimdiye kadar bu alanda hem geç kaldık hem de çok zayıf idik. Ancak Şubat 2014 başından itibaren internet sitemiz artık günlük olarak hizmetinizde olacak. Takımımıza yeni katılan arkadaşlarımız ve ortak çalışmalarımızın verdiği ivme ile, sadece günlük haberleri yazılı vermekle kalmayacağız, video içerikli haberleri de hizmetinize sunacağız. Önümüzdeki dönemde bu konudaki değerlendirmelerinizi almak için görüşlerinize başvurmak istiyoruz. Hedefimiz 2014 yılında Hollanda’da kaliteli ve güvenilir haber üreten ve en çok ziyaret edilen Türkçe internet sitesi olmaktır. Sizin desteğinizle bunu başaracağımıza inanıyoruz. Ancak sadece destek beklemiyoruz. Belki vereceğiniz destek kadar bize ulaştıracağınız eleştiriler de bizim için aydınlatıcı ve yol açıcı olacaktır. HABER ekibi olarak okurumuzla çok yakın olmak ve size sürekli yenilikler sunmak bizim için büyük bir keyiftir. Hollanda Türklerinin tarihe atacağı imzaya sizinle birlikte şahit olmak istiyoruz. İnsanlarımıza fayda öngören ve niyeti halis olan her türlü teklife açığız. Planlarımızda başka yenilikler de var tabi. Bir sonraki sayımızda aramıza katılacak yeni köşe yazarları olacak. Özellikle hedeflediği- miz noktalarda birisi de kadınlarımızı da artık aramızda görme düşüncemizdir. Bunu gerçekleştirmek için hâlihazırdaki birikimli ve deneyimli yazarlarımızla toplanıp yeni fikirler geliştirmek istiyoruz. Hollanda toplumundan bakıldığında homojen gibi görünen ama kendi içinde farklılıklar arz eden dinamik bir milletiz. Bu farklılıkları zenginlik unsuru olarak kullanmak gerekiyor. Bir yandan da artık yenilenme ve toplumsal dönüşüm peşinde olan STK’larımızla daha yakın olmaya çalışacağız. Pek yakında bu tür projelerimizden bazılarını sizinle de paylaşmak istiyoruz. Üzerimize ağır bir sorumluluk aldığımızın farkındayız. Ancak sorumluluk almadan bu toplumda saygın ve müreffeh bir seviyeye ulaşmamız da takdir edersiniz ki imkânsızdır. Sorumluluk sadece Türk medyası için değil, kurumsal manada faaliyet göstermek isteyen tüm kuruluşlarımız için bir vecibedir. Bu bağlamda bireysel ya da toplumsal fark etmez, gelecekteki en önemli hedeflerimizden birisi sorunun bir parçası değil, çözümlerin üreticisi olmaktır; gelişimi ve girişimciliği teşvik etmektir ve uygulamaların inisiyatif sahibi olmasını bilmektir. Türkler oy deposu değil! Araştırma-Haber | Rabia Karaman Yerel partilerde artış Hollanda’da 19 Mart yerel seçimlerinin yaklaşmasıyla politik arenada hareketlilik arttı. Bu yıl Türkler ve diğer göçmenler arasında, daha önceki yıllarda görülmedik şekilde bir siyasi bilinç oluştuğu görülüyor. Bir yandan kitle partileri göçmenlerin oylarını alabilmek için Türk ve Faslı adayları listelerinde daha görünür hale getirmeye çalışırken, diğer yandan Hollanda’nın çeşitli şehirlerinde yerel partiler kuruluyor. Den Haag’ta daha önceki seçimlerde belediyede bir üyeyle temsil edilen İslam Democraten yanında Partij van de Eenheid partisi kuruldu. Rotterdam’da Müslümanları temsil etmek için yeni kurulan partinin ismi ise Nida, yani ses (NL: Stem). Diğer yandan beklenmedik bir şekilde büyük şehirlerden uzak Gelderland bölgesindeki Arnhem şehrinde kurulan yeni yerel parti ise farklı etnik grupları birleştiren Verenigd Arnhem oldu. HÜKÜMET BELEDİYELERİN YETKİ VE SORUMLULUKLARINI ARTIRIYOR Yerel seçimler önemini, 2015 yılından itibaren değişecek olan yerel yönetimler yasasından ve hükümetin merkezi yönetimi küçülterek belediyeleri daha yetkin hale getirmesinden alıyor. Hükümetin aldığı kararla artık yerel yönetimler ve belediyelerin yetki ve sorumlulukları artırılıyor. Özellikle yaşlı ve hastaların bakımları ve topluma kazandırılması, gençlik daireleri (jeugdzorg) ve iş bulmada yardım (werk en inkomen) konularındaki kararlar belediyelerin yetki ve sorumluluğu altına girecek. Bu vesileyle belediyelerin bütçeleri artırılacak. Böylece belediyeler eskiye nazaran ve merkezi yönetime göre daha güçlü ve daha yetkin hale getirilecek. OY VER, GERİSİNE KARIŞMA Belediyelerin yetki alanına verilecek olan bu üç konu da yabancıları çok yakından ilgilendiren konu- lar. Şimdiye kadar PvdA, CDA gibi kitle partileri listelerinden meclis üyeliğine seçilen çok sayıda Türk meclis üyesi bulunmaktaydı. Ancak bu partiler, oy toplama kaygısıyla Türk adaylarını listelerine aldığı yönetimin kararlarına uymak zorunda kalan temsilcilerin tabanı yeterince temsil edemediği ve seçmenin haklarını korumada etkin olamadığı gerekçesiyle eleştirildi. Geçtiğimiz günlerde PvdA'nın Türk kökenli adaylarının Rotterdam'da bir Türk restoranında düzenlediği toplantıda, partili üst düzey konuşmacıların vatandaşa hitaplarını bitirir bitirmez mekanı terk etmeleri dinleyiciler üzerinde şaşkınlık yarattı. Bu davranış tarzının, kitle partilerinin bilhassa yabancılar sözkonusu olduğunda ortaya konan anlamsız bir tavır olduğu düşünülüyor. Yeni kurulan yerel ve yerli partilerin seçmende bu ve benzeri olaylardan dolayı oluşan hayal kırıklığını aşıp halkı sandığa götürüp götüremeyeceği ise merak konusu. Öte yandan seçmenlerde oluşan hayal kırıklığı dalgası Hollanda Türk Toplumu’nun farklı katmanlarında ve Türk medyasında da belirgin olarak irdelenmeye başlanıyor. Den Haag merkezli yayın yapan Demet TV, Hollanda’daki Türk seçmenin politik arenada sesini duyurması için bir çalışma başlattı ve kamuoyuna şu çağrıyı yaptı: “50 yıldır buradayız. Hollanda’nın yeniden yapılanmasına bizim büyüklerimizin katkısı göz ardı edilemez. Burada yaşamaya da devam edeceğiz. Çocuklarımız buralılar ve bu ülkede çalışacaklar. Vergimizi bu ülkede ödüyoruz ve bu ülkenin ekonomisine katkıda bulunuyoruz. Burası bizim de vatanımız. Ancak, bazı siyasi partilerin bizi küçümsemelerini, dilimize, dinimize ve kültürümüze saygı göstermemelerini kabul etmiyoruz. Unutmayın ki, biz bu ülkenin eşit vatandaşlarıyız. Bu yüzden siyasi partinizin aldığı kararlarda bizi hesaba katmasını talep ediyoruz. Çünkü, Türk top- lumu sergileyeceğimiz kamuoyu araştırmalarıyla partinizin politikaları hakkında ne düşündüğünü sizlere gösterecek. Eğer hala sesimizi duymazsanız, ilk etapta yerel seçimlerde ve daha sonra Avrupa Parlamentosu seçimlerinde hesaplaşırız.” diyor. KATILIM ORANINI ARTIRMAK İSTEYEN BELEDİYE Göç ve Etnik Çalışmalar Enstitüsünün araştırmasına göre göçmenlerin büyük bir kısmı seçimlere katılmıyor. Seçime katılım oranı en düşük olan grup ise Surinamlılar. Faslılar ve Türkler de düşük katılım oranı ile yönetimlerde temsil edilmiyor. Bu araştırmadan sonra seçmeni sandığa götürme hedefiyle yola çıkan Amsterdam belediyesinde yaşanan ilginç tartışmalar medyaya yansıdı. 2013 yılının kasım ayında Amsterdam belediyesi 19 Mart 2014’deki seçimlere katılımın %65 seviyesine çıkarılması için verilen önergeyi kabul edip kampanya başlattı. Kampanyanın hedefi Amsterdam’da gençlerin, yabancıların ve Avrupa vatandaşlarının seçime katılma oranını yükseltmekti. Ancak kısa bir süre sonra muhalefet partileri önce kabul ettikleri önergeye ilginç gerekçelerle karşı çıktılar. “YABANCILAR BİZE OY VERMEYECEKSE, HİÇ SANDIĞA GELMESİN” ZİHNİYETİ Yabancıların sandığa gitmesiyle PvdA’nın güçleneceğini iddia ederek itiraz edenler olduğu gibi, sadece yabancıların değil, Hollandalıların da seçime katılım oranını yükseltmek için çalışılması gerektiğini savunanlar oldu. D66 ve SP gibi partiler araştırma sonuçlarını önemsizleştirerek bu tezi savundu. Bunların içinde en dikkat çekici olanı CDA liste başı Marijke Shahsavari’nin argümanı idi: “Eğer bu kampanya devam ederse seçim sonuçları etkilenir. Etnik bir grup birdenbire sandığa giderse seçimler toplumu yansıtmaz” diyerek do- laylı yoldan ayrımcılığa göz kırptı. Marijke Shahsavari, bu sözleriyle demokrasiye olan güvensizliğini ve seçmenin tercihini beğenmediğini ve seçmenden korkusunu açığa çıkardı. Politikolog ve seçim politikaları uzmanı Profesör Jean Tillie Amsterdam Belediyesindeki bu tartışmaları değerlendirdiği bir yazı kaleme aldı. Oy kullanma oranını artırma çalışmasının belli bir grubun tercihinin sorgulanmasına dönüşmesinin demokratik bir gelenekten değil ancak totaliter bir gelenekten kaynaklanabileceğini ifade ettiği yazısında: “Çünkü demokraside, kime oy vereceklerine bakılmaksızın, insanların oy kullanması istenir. Totaliter bir sistemde ise sadece sana oy verecek insanların oy kullanmasını istersin” dedi. Profesör Tillie, “Seçmeni oy vereceği partiye göre değerlendirmek demokrasi geleneğinde çok sorunlu iken bir de seçmen sayısının artmasının toplumu yansıtmayacağı tezatını savunmak, belli bir etnik grubun tercihini tamamen zan altında bırakmaktan başka bir şey değildir.” diyerek tepkisini ortaya koydu. “Etnik grupların politik entegrasyonu ile ilgili tartışmalarda dört ana madde tartışma konusu oluyor: politik haklar, demokratik norm ve değerler, Hollanda ile özdeşleşmek/sahip çıkmak ve politik katılım. Demokratik norm ve değerler ile Hollanda ile özdeşleşme konularında bazen haklı ama çoğu zaman haksız yargılamalarda bulu- nuluyor. Üstelik şimdi etnik grupların Amsterdam’da politik katılımları zan altında bırakılıyor, hatta vazgeçirilmeye çalışılıyor. Çünkü bir şehir bir grubun yapısal olarak politik temsilinin yetersiz olduğunu onaylıyorsa, bu şehir bu grubun katılımını istemiyor demektir. Bu açıdan PVV’nin Amsterdam seçimlerine katılmasına hiç gerek yok. Zaten onun zihniyeti medya ve belediye sayesinde yayılmış demektir.” ŞEHRİNİZE VE GELECEĞİNİZE SAHİP ÇIKIN! Haber gazetesi olarak demokratik katılımı ve sureci önemsiyor ve destekliyoruz. Buradan tüm halkımıza 19 Mart’taki belediye meclisi seçimlerinde oy kullanmaları için çağrıda bulunuyoruz. Çünkü 2015’den itibaren çocuklarımız (jeugdzorg), gençlerimiz (werk en inkomen), hasta ve yaşlılarımızın (zorg langdurige zieken en ouderen) kaderini büyük ölçüde belediyeler belirleyecek. Belediyelerde sizi temsil edeceğine, sorunlarınızı çözmek için mücadele edeceğine inandığınız aday ve partilere destek verin, desteğinizin takipçisi olun. Kişisel hedeflerini ya da kendi gurubunun çıkarlarını gözeten değil, tüm toplumunun hayrı için çalışmalar yapacağına inandığınız insanları destekleyin. Geleceğinize ve şehrinize sahip çıkın, çünkü ortak geleceğimizden başka geleceğimiz yok! 5 HABER ŞUBAT / FEBRUARI 2014 İlk yazı ve 50 yılın muhasebesi… Yarım asır önce Anadolu’dan, ‘iyilikleri emretmek, kötülükten sakındırmak’ gibi bir vazifeyle ilk göçü başlatanlar, ikinci göçle teker teker ebediyete uğurlanıyorlar. Onlar, geç te olsa yaşamlarında bir büyük inkılabı başlatarak, bizlere bu emsalsiz ortamı hazırladılar. İkinci kuşak için aynı şeyi söylemekte zorlanıyorum. Ama vakit henüz geç sayılmaz. ZEYNEL ABİDİN KILIÇ “İnsanlar din hakkında yazarlar, savaşırlar ve ölürler ama din için yaşamasını bilmezler” C.C. Colton Yüce Yaradan’ın alnımıza yazdığı yazıdır ilk yazı. Konuşma özürlü olmam da, yazı yazmaya olan düşkünlüğüm de, alın yazımın birer ayrıntısıdır. Benim ilk yazım, 5 yaşındayken dedemin cenazesine ağıtlar yakılırken, hiçbir şeyin farkında olmadan ev süpürgesini masa yaparak defterime yazdığım yatık çizgilerdi. Ancak, HABER için yazdığımız bu makale alnımızın son yazısı olabilir… Yazdıklarımın okunduğu söyleniyor. Kıymet bilen, ahde vefayı önemseyen dostlarımız bizi bu manada yüreklendiriyorlar. Sağ olsunlar. Zihin bulanıklığının, zemin kaymalarının, yürek kirliliklerinin çoğaldığı bir dönemde yazdıklarımızın nasıl değerlendirileceğini bilmeden, hangi kefeye konulup tartılacağını düşünmeden yazmaya karar vermek; büyük bir cüret aslında. Heybemize koyduğu cesaret azığı ile bizim bu yola çıkmamıza vesile olan ve o yolda olmamızı, kalmamızı teşvik eden Sevgili İbrahim Karaman kardeşime en derin sevgilerimi sunuyorum. İngiliz din adamı Colton’un bir sözüyle yazıma giriş yaptım. Bu sözü okuyunca yarım asırlık göç serüvenimizin kareleri ve birkaç insan silueti geçiverdi gözlerimin önünden. Bakınız o kareler ve o insan karaltıları bizlere neler [email protected] anımsatıyor, hangi dersi veriyor, hangi çağrıyı yapıyorlar… En sonundan başlayayım. O bir okul müdürü. Geçenlerde tanıştım. Düzgün bir kişiliğe sahip. Onu yakından tanıyanlar, ‘küçük bir kıvılcımla ateşlenecek ve İslam’ı seçecek bir durumda’ diyorlar. Müslümanın en karakteristik özelliklerini, kafasında, kalbinde ve kalıbında taşıdıklarına şahitlik ettiklerini söylüyorlar. ‘İyi de, eksik olan nedir?’ diye soruyorum; aldığım cevap yukarıdaki sözü söyleyeni haklı çıkaracak cinsten: “Etrafındaki Müslümanlar, İslam’ı hakkıyla yaşasalar, onun iyi bir Müslüman olmaması için hiçbir sebep yoktur…” 5 yıl önceydi… Rotterdamlı bir papazla söyleşi yapmıştık. Müslüman bir genç kendisine, ‘biz niçin Hollanda’ya geldik?’ diye bir soru sormuş. Bizim buraya geliş sebebimize dair -aklımda kaldığı kadarıyla- şunları söylemişti: “Allah sizi Hollanda’ya, bir görev vererek gönderdi. Bizlere örnek olasınız, yol gösteresiniz diye geldiniz. Biz o zamanlar tabir-i caizse Allah’la yolumuzu ayırmış, onu unutmaya başlamıştık. Siz geldiniz, bize O’na giden yolu gösterdiniz, O’nu yeniden hatırlattınız. Ve bizler, unuttuklarımızla yeniden bir araya gelmeye başladık. Ekmekle olan ilişkinizi gördük, kendimizden utandık…” 40 yıl öncesinden bir hatıra… Türklerle yakın dostluğu olan manav Hans, Köse Advocaten Rotterdam • Amsterdam Law Offıce Voor en met Turkse ondernemers bir Türk kadınıyla evlenmek ister ve bu düşüncesini Türklerle olduğu bir bar ortamında dillendirir. “Ulan Hans, Müslüman ve sünnet olmayı kabul et, seni kendi ellerimle ben evlendireyim” der, orada bulunanlardan birisi. Hans, bir elinde bira bardağı, bir elinde iskambil kağıdı olan ve biraz önce barmen kadına sözlü olarak tacizde bulunan o adama şöyle seslenir: “Dinînizi az çok araştırdım. Sizinle benim aramda ‘yaşayış’ noktasında pek bir fark göremedim. Sizin gibi bir Müslüman olmamı istiyorsanız, ben zaten sizler gibiyim. Ama Kur’an’ın istediği gibi olmam mümkün değil” 50 yıl öncesine gidelim. Avrupa’ya göçün başlayacağı ilk günlerde bu önemli göç haberini, Hollandalı bir papaz kilisede ayin için toplanan insanlara şu şekilde duyuruyordu: “Bu ülkeye pek yakında Müslüman-Türkler gelecekler. Belki de sizlere komşu olacaklar. Onların her hallerinden emin olabilirsiniz. Mallarınızı, canlarınızı, ırzlarınızı büyük bir güvenle onlara emanet edebilirsiniz. Onlardan öğreneceğimiz, onlardan alacağımız pek çok güzellik var”. Papaz, âdeta Kutlu Elçi’nin Müslümanı tarif ederken söylediği “Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir” sözünü tercüme ediyordu. Onlar her şeyin farkındaydılar, ama ya bizler?!.. Örnekleri çoğaltabiliriz. Yukarıdaki alıntıların bizlere anlatmak istediği çok mühim bir ders var. Bu hatıratların, şu anki gidişata olumlu bir katkı yapıp yapamayacağını bilemiyorum ama, yüklendiğimiz görev ve sorumlulukları yeniden analım, gözden geçirelim ve o okul müdürü gibi binlerce insanın, bizim kendilerine el uzatmamızı beklediğini bilelim istedim. Yarım asır önce Anadolu’dan, ‘iyilikleri emretmek, kötülükten sakındırmak’ gibi bir vazifeyle ilk göçü başlatanlar, ikinci göçle teker teker ebediyete uğurlanıyorlar. Onlar, geçte olsa yaşamlarında bir büyük inkılabı başlatarak, bizlere bu emsalsiz ortamı hazırladılar. İkinci kuşak için aynı şeyi söylemekte zorlanıyorum. Ama vakit henüz geç sayılmaz. Bizim bir görev için burada bulunduğumuza inananların beklentilerini boşa çıkarmayalım. Sadece ve sadece inancımızı yaşamaya çalışalım yeter. Bizden istenilen de beklenilen de budur; sadece yaşamak… Bir gönül erinin yaşadığı bir hatırayla 50 yıllık göç serüvenimize yeni bir sayfa açalım. Ben onu kırk yıldır arıyorum! Bâyezid-i Bistâmî’yi tanımayan biri ona gelip, “Ben Bâyezid-i Bistâmî’yi arıyorum; nerede bulabileceğimi söyler misiniz?” diye sormuş. Aranılan kişi kendisi olmasına rağmen soru soran şahsa şu cevabı vermiş Bâyezid-i Bistâmî: “Ben onu kırk yıldır arıyorum, ama bir türlü bulamıyorum!” Biz önce kendimiz olmaya, kendimiz kalmaya çalışalım; kaybettiklerimiz, kendimizi bulduğumuzda yanımızda olacaklardır. 3 GANGEN MENU 29,50 nu voor deze aktie is geldig dinsdag t/m donderdag 14,95 Turkse Specialiteiten Restaurant Sarnic Vijfwerelddelen 105, 3071 R’dam www.sarnic.nl 010 - 29 00 38 Geldig tot 31 oktober 2013 : 010 - 215 13 11 www.hukukburosu.nl Senelik € 500'dan başlayan ücretlerle, Türk işletmelerinin hukuk danışmanlığını üstleniyoruz. Hollanda'daki Türk işletmelerine hizmet sunmak için oluşturduğumuz Şirketler ve Ticaret Hukuku Birimimiz (sector ondernemingsrecht), bütün hukuksal mevzuat konularında sorunlarınızı çözmeyi hedefliyor. Köse Avukatlık Bürosu'nun Şirketler ve Ticaret Hukuku Birimi'nin departman yöneticisi avukat Nursel Köse ve bölümdeki hukukçularımız, 3 avukat ve 2 hukuk müşaviri ile hizmetinizdeyiz. Av. Havva Yılmaz-Altındağ Huk. Müş. Erdal Kaya Av. Nursel Köse Av. Ejder Köse Hukuk Müş. Elif Kıraç Av. Ali Durmuş Hukuk Müş. Mevlüt Gök Design by ExpoLife Hollanda'nın en büyük Türk avukatlık bürosu Köse Advocaten olarak yeni hizmetlerle karşınızdayız. Türk işletmelerine yönelik avukatlık ve danışma hizmetlerini sunmak ve hedeflenen sonuçları almak için yeni bir formül oluşturduk. Av. A. Kemal Tosun HABER 6 ŞUBAT / FEBRUARI 2014 2014 Seçim Yılı Akıllı saat devri başladı Siyasi liderler de Den Haag’daki işlerini ihmal pahasına şehir şehir, belde belde gezmektedirler. Daha bir kaç gün önce NOS Ana Haberlerinde bu konuyla alakalı bir haber yayınlandı. Habere göre yerel seçimlerle meşgul olan PvdA lideri Dierderik Samsom son haftalarda hiç Meclis'e uğramamış. Aynı durumun önümüzdeki günlerde diğer liderler için de söz konusu olacağını şimdiden söyleyebiliriz. AHMET SUAT ARI 2014 ekonomik krizin kıskacı altında nefes almakta zorlanan Hollanda için oldukça önemli bir yıl olacak. Bir taraftan krizin sora erip ermeyeceği merakla beklenirken diğer taraftan da krizin yarattığı hasar telafi edilmeye çalışılacak. Senatoda çoğunluğa sahip olmayan hükümet de 2013’te olduğu gibi 2014’te de muhalefetin desteğini almak için koalisyon protokolünde öngördüğü hedeflerden taviz vermek zorunda kalacak. Bu durum da ‘polder modeli’ denen bir uzlaşı geleneğine sahip olan Hollanda için normal bir durum olduğu için bir siyasi krize yol açmayacak. İyi ki de öyle olacak, zira ekonomik krizin kıskacında inleyen ülkenin bir de siyasi krizle uğraşacak ne zamanı ne de mecali mevcut. 2004’ü önemli kılan bir diğer husus da iki seçimin birden yapılacak olmasıdır. 19 Mart'ta yerel, 22 Mayısta da Avrupa Parlementosu seçimleri için sandık başına gideceğiz. Yerel seçimler için aday listeleri hemen hemen hazır gibi. Hazır olmayanlar da son rötuşlarla meşguller. Seçim programları çoktan hazır olmalı. Adaylar önümüzdeki haftalardan itibaren çarşı pazar dolaşıp seçmenleri ikna etmeye çalışacaklar. Ancak bu ikna operasyonlarının ne derece başarı sağlayacağı şüpheli, zira seçmenler son yıllarda oy kullanırken genellikle genel, yani ülkesel politikalardan etkilenmektedirler. Bu da, yerel politikacılar ne kadar başarılı olursa olsunlar, bir nevi ülkesel politikaların imtihanı anlamına gelmektekir. Artık bu durumun farkında olan siyasi liderler de Den Haag’daki işlerini ihmal pahasına şehir şehir, belde belde gezmektedirler. Daha bir kaç gün önce NOS Ana haberlerinde bu konuyla alakalı bir haber yayınlandı. Habere göre yerel seçimlerle meşgul olan PvdA lideri Dierderik Samsom son haftalarda hiç Meclise uğramamış. Aynı durumun önümüzdeki günlerde diğer liderler için de söz konusu olacağını şimdiden söyleyebiliriz. Genel politikaların bu kadar etkin olduğu yerel seçimlerde alınacak sonuçları herkes merak etmektedir. Şayet kamuoyu yoklamalarında ortaya çıkan tablo sandığa da yansırsa yerel yönetimlerde köklü bir değişiklik olacağı kesindir. İktidar partileri VVD ve PvdA’nın krizin faturasını ödeyecekleri aşağı yukarı tahmin edilmektedir. Bundan iktidarda olmamasına rağmen, geçmiş dönemlerde takip ettiği politikalar yüzünden CDA da payını alacaktır. Groen Links ise D66 ve SP’nin gölgesinde marjinal konumunu sürdürecek gibi görünüyor. PVV’nin bir çok belediyede seçimlere girmeyecek olması ise seçim sonuçlarına sürpriz etki yapabilir. Kanaatimce 19 Mart yerel seçimlerinin galipleri yerel partiler, D66 ve SP olacaklardır. Göçmen asıllıların yoğun olarak yaşadığı büyük şehirlerde durum biraz farklı olacak gibi. Zira göçme- [email protected] lerin oy kullanırken ülkesel politikalardan ziyade partilerin adayları ve göçmenlerle ilgili politikalarını göz önüne aldıkları bilinen bir gerçek. Özellikle Türk ve Faslıların küçümsenemeyecek sayıda yaşadıkları Amsterdam ve Rotterdam gibi belediyerlerde Müslüman seçmenlerin tercihi sonucu ciddi oranda etkileyecektir. Bunun şuurunda olan bazı partiler de adaylarını belirlerken bu durumu göz önüne almaktadırlar. Hollanda’da yasal olarak en az 5 yıldır yaşayanların da oy kullanabildiği yerel seçimlere katılımın önemine ne kadar vurgu yapsak azdır. Yerel yönetimlerin çok etkin olduğu Hollanda’da Türklerin yerel yönetimlerin her kademesinde temsili mutlaka mümkün olmalıdır. Bunun yolu da onlara verilecek taban desteğinden geçmektedir. Oy kullanma hakkına sahip herkesin bunu bir haktan ziyade bir sorumluluk olarak görmesi gerekir. Özellikle içinde yaşadığımız dönemde bu daha da bir önem kazanmaktadır, zira büyük şehirlerde ırkçı ve islamofobik partilerin alacakları oyların oranları biz göçmen asıllıların kullanacağı veya kullanmayacağı oylarla doğrudan ilintilirdir. Seçimlere katılımın % 50’ler civarında olduğu yerel seçimlerde kullanacağımız her oy ırkçı partilerin aleyhine olacaktır. Dolayısıyle kullanmayacağımız her oy da onların oy oranını yüksek göstereceği için kendi aleyhimize olacaktır. Sırf bu yüzden bile sandığa gitmemek gibi bir lüksümüz yoktur. “Seçtik de ne oldu? Bizim için ne yaptılar?” gibi sorularla sandığa gitmemek kendini cezalandırmanın ötesinde bir anlam ifade etmeyecektir. Üstelik memnun olmadığınız siyasetçilere oy vermeniz de gerekmez. Size hitap eden mutlaka bir siyasi parti veya aday vardır. Bu konuda gerek basın gerekse sivil toplum kuruluşları sorumluluk alıp halkı bilgilendirmelidirler. Özellikle seçmen pusulaları konusunda uyarıların yapılması elzemdir, zira bir çok kişi oy pusulalarını kaybetmektedirler ya da reklam broşürleri ile birlikte gereksiz diye çöpe atmaktadırlar. Avrupa Parlementosu seçimlerine gelecek aylarda değineceğimi şimdiden hatırlatarak yazıma son verirken,Türkiye gündemi ile alakalı Hollanda’da sürdürülen dezenformasyondan rahatsız olduğumu da burada ifade etme gereği duyuyorum. Zira bazı medya organları kendi kavgaları için Türkiye ve Türklerin menfaatlerine büyük zararlar vermektedirler. Daha düne kadar sahip çıktıkları bütün değerleri bir kalemde silip atarak davalarına hizmet ettiklerini sanıyorlar, ancak bunun faturasının Türk milletine kesileceğini ya kestiremiyorlar ya da bu umurlarında bile değil! Ama uzun vadede en çok kendileri zarar görecektir bu kavgadan. Millet saf değil, herkes olup bitenin farkında. Bu böylece biline! GÜVENLİK SİSTEMLERİNDE DOĞRU ADRES Telefon veya tabletinizle istediğiniz her an kameralarınızı izleyebilirsiniz! Beveilig uw woning, kantoor of winkel met het beveiligingssysteemvan ADACAMS Tel: 010-462 35 69 www.adacams.nl Galaxy Gear ile telefon edebilecek, e-postalarınızı okuyabilecek, alışveriş yapabileceksiniz. Dokunmatik ekrana sahip akıllı saatle çeşitli uygulamaları kullanabileceksiniz. Samsung böylece yakın rakibi Apple'ı atlatmış oldu. Samsung yöneticisi J.K. Shin, Galaxy Gear'in 25 Eylül'de 149 ülkede birden piyasaya sunulacağını söyledi. 168 gram ağırlığındaki cihaz, 1,63 inç (4,1 cm.) büyüklüğünde, AMOLED ekrana sahip. Ekran, 320×320 piksel çözünürlük sunuyor. Tamamen paslanmaz çelikten üretilen Galaxy Gear'le telefon görüşmesi yapabilmek için cihazın kulağa yaklaştırılması yetiyor. Mikrofon ve hoparlör, saatin kayışında yer alıyor. Galaxy Gear'ı tam şarjla 25 saat kullanılabildiğini kaydeden Mistry, “Saat için küçük ekranına uyarlanmış uygulamalar geliştirildi. Bir bilim-kurgu cihazı olan Gear ile yeni bir dönemi açıyoruz” Alman - Türk Bilim Yılı'nın açılışı yapıldı Türkiye Bilim ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, bilim yılının Türkiye ve Almanya arasında bir bilim köprüsü kurduğunu ifade etti. Bakan Işık, bilim yılının öncelikli hedefinin genç bilim insanları olduğunu söyledi. Türkiye‘nin en önemli dış ticaret ortağı olan Almanya, yurtdışında en fazla Türk'ün yaşadığı ve siyasetten kültüre, ekonomiden sanata en faal olduğu ülke olarak dikkat çekiyor. İki ülke arasında sürekli genişleyen ilişki ağına 2014 yılı ile birlikte bilim ve akademi çevreleri de dâhil oldu. Angry Birds üzerinden casusluk Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu’nun (NSA) akıllı telefonlardaki oyunlar üzerinden kullanıcıların kişisel verilerini topladığı ileri sürülüyor. Bu oyunlar arasında Angry Birds de var. New York Times ve Guardian gazetelerinin haberine göre, Amerikan istihbarat servisi NSA ile İngiliz istihbarat servisi GCHQ, birçok insanın konum bilgisi, yaş, cinsiyet ya da siyasi mensubiyet gibi kişisel verilerine akıllı telefon uygulamaları üzerinden ulaştı. İstihbarat programının kapsamı henüz tam olarak bilinmezken Amerikan ve İngiliz istihbarat servislerinin Angry Birds ve Google Maps gibi uygulamalar üzerinden rutin veri toplama faaliyetlerinde bulunduğu kaydediliyor. Örneğin telefonun el feneri olarak kullanılmasını sağlayan son derece basit bir uygulama bile kullacının konum bilgisine ve cihazın identifikasyon numarasına ulaşabiliyor. Bu bilgiler daha sonra reklam şirketlerine satılıyor. Reklam şirketleri bu veriler üzerinden kullanıcıya uygun ürünler seçerek reklam kampanyalarını etkili hale getiriyor. Olimpiyat işçileri mağdur 2014 Kış Olimpiyat Oyunları'na iki haftadan az bir zaman kala olimpiyatlarla ilgili olumsuz haberlerin ardı arkası kesilmiyor. Milyarlık yatırımların yapıldığı dev projeler, güvenlik konusundaki tereddütler, yapılan çalışmaların doğaya verdiği zarar derken son olarak da işçilerin kötü çalışma koşulları gündeme geldi. 7 HABER ŞUBAT / FEBRUARI 2014 Turks Platform Arnhem’de görev değişikliği Arnhem’de Türk dernek ve kuruluşlarının 2011 yılında bir araya gelerek kurdukları TPA (Turks Platform Arnhem) yemekli bir toplantıda devir teslim töreniyle başkan değişimini gerçekleştirdi. Turks Ondernemers Vereniging (TOV), Hoca Ahmet Yesevi Derneği, Stichting Islamitisch Centrum Arnhem, Bektaşlılar Derneği, Islamitische Unie Culturele Stichting(Ayasofya Camii) ve Hollanda Diyanet vakfının (Türkiyem Camii) bir araya gelerek oluşturdukları TPA’nın başkanı her yıl dönüşümlü olarak seçiliyor. Görevi Hoca Ahmet Yesevi Derneği temsilcisi İbrahim Günay’a teslim eden Ayasofya Camii temsilcisi Bahaeddin Budak devir teslim töreninde davetlilere ve temsilcilere bir konuşma yaptı. Konuşmada Arnhem Türk top- lumu olarak birliği oluşturduklarını ve bu birliğin getirdiği güç ile Arnhem’de daha etkin bir konuma geldiklerini örnekleriyle anlattı. Bahaeddin Budak: “Belediye bizi kendisine muhatap kabul etmek zorunda kaldı. Bu birlikte çalışmanın getirdiği güç ve etkinliğin başarısıdır. Bu beraberliğin gücünü toplumumuzun hizmetine sunmak için siyasi alanda da çalışmalarımız oldu ve yerel bir siyasi parti olan Verenigd Arnhem partisi, TPA’nın desteğiyle kuruldu. Gençlerimizin staj yeri bulmadaki sorunları, işsizlik oranındaki dengesizlik ve ayrımcılıkla mücadelede artık biz de söz sahibi olacağız. Bu birlikteliğimizi güçlendirerek devam ettireceğimize inanıyorum.” dedi. Yeni Başkan İbrahim Günay’da yaptığı hizmetlerden dolayı başkana teşekkür ederken geleceğe yönelik Burhanettin Carlak NVJ'nin tutumunu eleştirdi Gazeteci Burhanettin Carlak Türkiye’de tutuklu gazetecilerle ilgili yürütülen kampanyalarla ilgili olarak geçtiğimiz günlerde NVJ’ye bir mektup yazarak eleştirilerini dile getirdi. İyi terörist, kötü terörist ayrımı, çifte standart, yanlı bakışa itirazımız var. Gazetecinin elinde silah, bomba, mayın olur mu?” ifadeleriyle sorgulayan Burhanettin Carlak “NVJ haberinizde okuduğuma göre Türkiye de basın özgürlüğü için bir imza kampanyası başlatmışsınız. Öncelikle Türkiye’deki hakim bu gazetecilerin gazetecilik yapmak suçundan değil, farklı suçlardan yani rüşvet ve terör suçlarından tutuklular" açıklamasında bulundu. "Siz de şüphesiz gazetecilerin ellerinde ateşli silah ve bomba olmasını tasvip etmezsiniz. Sizin “iyi ve kotu” teröristler gibi bir çifte standart uyguladığınızı düşünmek istemiyorum. Bunun Burhanettin CARLAK yanında Türk yunan gazeteci olan Hülya Emin’in gazetecilik suçu işlediği gerekçesiyle Yunanistan’da 150 bin Euro’luk bir para cezasına çarptırıldığı halde ve bu konu Avrupa ülkelerinde kabul edilemez olduğu halde kimse bu konuda bir şey söylemiyor. Ne yazık ki bu konular üzerinde çok seçici olduğunuza inanıyorum. Umarım gerçekten bilgi sahibi olduğunuz durumlar için kampanyalar yaptığınız günler de gelir.” dedi. hedeflerine işaret etti. Bu birlikteliğin gücünü siyasi arenada da hissettirmek için 19 Mart’taki yerel seçimlere katılacak olan Verenigd Arnhem Partisini destekleyeceklerini söyleyerek halkı da desteklemeye davet etti. Toplantıda partisini ve yöneticilerini tanıtan bir sunum yapan Verenigd Arnhem Parti Başkanı Dr. Kürşat Bal ise 'gençlerimiz arasındaki dengesiz ve kabul edilemez yükseklikteki işsizlik oranını düşürmek, ayrımcılıkla daha etkin mücadele etmek için ve çocuklarımıza daha iyi bir gelecek sunmak' için yola çıktıklarını söyledi. Dr. Kürşat Bal sözlerini: “Ekonomik krizin faturasını, devletin de küçülmesi ile azınlıklar çok daha ağır bir şekilde ödemek zorunda kalıyorlar. Biz Arnhem'in ayrılmaz bir parçası, Arnhem bizlerin ayrılmaz bir parçasıdır. Çocuklarımız burada doğuyor ve yetişiyor. Bizler artık buranın insanlarıyız. Ayrımcılık bizlerin ve çocuklarımızın ebedi kaderi değildir, olmamalıdır. Çocuklarımız, yaşlılarımız, bizler daha iyisini hak ettiğimiz için Verenigd Arnhem partisini kurduk. Daha adil ve daha güçlü bir Arnhem için yola çıktık. Birlikte çalışarak yaşlı, mağdur, çocuk, genç, kadın ve torunlarımıza, toplumumuza daha iyi bir gelecek oluşturabileceğimize inanıyoruz. Halkımızda ve diğer etnik gruplarda oy verme oranı çok düşük. Oy vermeyenleri harekete geçirmeliyiz. Oy vermek ve sesimizi güçlü bir şekilde duyurmak için hepimiz seferber olmalıyız. Desteğinizi ve oylarınızı istiyoruz ve bekliyoruz.” diyerek sonlandırdı. Verenigd Arnhem partisinin bilgilerine www.verenigdarnhem.nl sitesinden ulaşabilirsiniz. Girişimcilik potansiyeli artıyor Amway Avrupa tarafından yaptırılan 2012 Girişimcilik Araştırması sonuçlarına göre ‘Girişimcilik potansiyeli’ Avrupa’da yükselmeye devam ediyor. Bu sene Türkiye’nin de dâhil olduğu 16 Avrupa ülkesinde yapılan anket sonuçlaTOV başkanı rına göre kendi işinin patronu rahmi gemril olma, ek gelir beklentisi ve kendi fikirlerini hayata geçirme, girişimciliği destekleyen en önemli nedenlerin başında geliyor. Girişimcilik potansiyeli en yüksek ülkeler sıralamasında Türkiye, Yunanistan’ın ardından İsviçre ile birlikte % 48’lik oranla ikinci sırada yer alıyor. HOGIAF İkinci Başkanı Vecih Er bu konudaki görüşlerini şöyle anlattı; “Risk almayı seven bir toplumuz. Öncelikle yayınlanan rapor şu an ki mevcut durumu güzel özetlemiş. Burada ülkelerden yola çıkıldığı için Avrupa da yaşayan Avrupalı Türkler hak- kında veriler yok. Ancak kültürel değerlerden yola çıkarsak, girişimcilik ruhu millet olarak bizlerin genlerine kadar işlemiş durumda. Bunlara etken nedenlerin başında kendi işinin patron olma isteği önemli rol oynuyor.” dedi. Hogiaf 2. başkanı Arnhem Türk İşverenler vecih er Derneği Başkanı Rahmi Gemril de bu konuda Türkler’in işyeri sahibi olma konusunda ya da iş yapma yeteneği olarak fazla bir kapasiteye sahip olmadıklarını ama hemen hemen hepimizde bir patronluk sevdası oldugunu anlattı. “Patron olma isteği insanımıza güç ve cesaret veriyor ve kendi işyerini kuruyor. İnsanımızın çoğu hala Türkiye endeksli yaşıyor. Hollanda'da yaşanan kriz hakkında benim görüşüm tek kelime ile bir ''facia'' yaşandı. Ama İnsanlar bu kriz yalanını ne zaman beyninden silerse, kriz o zaman biter. HABER 8 ŞUBAT / FEBRUARI 2014 Bu yıl 43. kez kapılarını açan Utrecht Turizm fuarına yine Türkiye damgasını vurdu. Turizm Bakanı Yardımcısı Abdurrahman Arıcı 2013 yılında Türkiye'ye giden turist sayısının yüzde 5 artarak 1 milyon 280 bin olduğunu belirtti. Türkiye sahilleri Hollandalılarda hala en popülerler arasında İŞTE BU İYİ HABER et 2013 yılında Türkiye'yi ziyar eden turist sayısı 36,8 milyon Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı ve Bursa Vali Yardımcısı Samet Ercoşkun Türkiye standında işadamları ve STK yöneticileriyle özel ilgilendi Zoover'in yaptığı araştırmada Avrupa'nın en iyi sahilleri sıralamasında Türkiye'den Dalyan birinci seçildi Hollandalılar'ın tercihi Türkiye Türkiye, Hollanda turizm pazarında önemli bir yere sahip. Hollanda’dan Türkiye'yi ziyaret eden turist sayısı 2013 yılında, bir önceki yıla oranla yüzde 5 artarak 1 milyon 280 bine ulaştı. Avrupa'nın en büyük etkinliklerinden biri olarak adlandırılan Uluslararası Utrecht Turizm Fuarı renkli geçti. Bu yıl 43'üncüsü düzenlenen fuara, 150 ülkeden aralarında tur operatörleri, oteller, seyahat acenteleri ve tanıtma bürolarının da bulunduğu 1500 şirket katıldı. Turizm Fuarı'nın resmi rakamlarına göre 117.073 ziyaretçi topladı ve geçen yıla nazaran yüzde 10'un üzerinde bir artış sergilediği görüldü. Türkiye, Lahey Büyükelçiliği Kültür ve Tanıtma Müşavirliği'nin öncülüğünde açtığı 1000 metrekare büyüklüğündeki stantla fuarın en büyük 5 katılımcısı arasında yer aldı. Fuarın resmi açılışı dolayısıyla Türkiye standında düzenlenen resepsiyona Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral, Lahey Kültür ve Tanıtma Müşaviri Enis Tataroğlu çeşitli STK başkan ve temsilcileri ve çok sayıda turizm şirket temsilcileri de katıldı. Hollanda’dan Türkiye tatile giden turistlerin çoğunlukla Antalya'ya gittiğini belirten Kültür ve Tanıtma Müşaviri Enis Tataroğlu en çok tercih edilen bölgelerin Antalya, Muğla ve İstanbul olduğunu söyledi. "En popüler destinasyon olarak, her sene yaklaşık 600 bin civarında Hollandalı Antalya'ya tatile gidiyor. 300 bin civarında Muğla'ya gidiyor ve 300 bin civarında da İstanbul'a gidiyor. Geçen yıl 1 milyon 300 bin civarında toplam Türkiye'ye Hollanda'dan giriş oldu, bunun yaklaşık 600 bini Antalya'ya gitti." dedi. Öte yandan Hollanda'nın en tanınmış turizm sitelerinden olan Zoover siHollanda'nın en büyük gazetelerinden De Telegraaf basta olmak tesinin "Avrupa'nın en iyi 10 üzere, tüm gazetelerin, radyo ve televizyonların yayınladıkları sahili" araştırmasında Dalyan sahilini 10 üzerinden haberlerde, Türkiye'nin 10 Nisan'da Hollandalılara başlatacağı e-vize sisteminin, bir milyonu aşkın Hollandalı turist için ağır bir 9 puanla en iyi sahil seçildiğini duyurdu. yük olacağı gündeme gelmişti. Osman Çelik: Komfortours olarak 2012 ve 2013'ü kıyaslayacak olursak yaklaşık %25 bir artışla kapattık. Ağırlıklı olarak charter seferleri düzenliyoruz. Komfly.com olarak satışlarımızı yapıyoruz acentelerimiz ve direkt sitemiz kanalıyla. 2014'de %50 fazlasını bekliyoruz. Kapasite olarak Türkiye'de Ankara, Kayseri Konya'nın yanısıra Bodrum, Dalaman, İzmir ve Antalya. Ayrıca Sabiha Gökçen uçaklarımız var. Kapasitelerimizi de yaklaşık %50 fazla koyduk. Ahmet Şahin: 2013 yılı hakkındaki genel değerlendirmemiz bu yılın geçen yıla nazaran pek parlak bir yıl olmadığına dair. Rakamlar da bunu göstermekle birlikte bilet satışlarında ciddi bir düşme göze batıyor. 2012 yılında toplam bilet satışları vergi hariç 1 milyar 800 milyon iken, bu rakam 2013 yılına bakıldığında 1 milyar 880 milyon olarak öne çıkıyor. Burada ciddi bir artış olmamakla beraber bir düşme de yok. Türkiye'den gelen turizm işletmecileri, her yıl düzenlenen Turizm Fuarı kapsamında, Hollanda'da faaliyet gösteren Türk tur operatörleri ve seyahat şirketleriyle yeni anlaşmalara imza atıyorlar. Ahmet Karacadal: Türkiye'ye ilgili tanıtımlarında artı yapmış olduğumuz ürünlerle birlikte, ürünlerimizi tanıtıyoruz. Beraberinde yapmış olduğumuz otel alışları ve uçak alımlarının son rötuşlarının yapıldığı yerler olarak biliniyor bizim sektörümüzde. Bu anlamda fuarlarda devamlı bulunmak, ismimizin en azından markalaşması yolundaki en büyük etkenlerinden bir tanesi olduğu için, böyle yerlerde her zaman olabildiğince bulunmayı çalışıyoruz. Arif Yakışır: Hollanda dan büyük bir turizm potansiyeli olduğu için bundan dolayı önem verilmesi güzel bir şey. En azından var olan turist sayısını artırabilmek ve daha geniş kitlelere ulaşılması acısından böyle fuarlar faydalı. Ülkemize de daha fazla turist kazandırması açısından iyi olur. Gerek Hollanda gerekse Türkiye'de turizmle uğraşan şirketlerin yüzünü güldürür diyorum. 9 HABER ŞUBAT / FEBRUARI 2014 2014'te Corendon'un yolcu hedefi 2,5 milyon Corendon FD Gazelle ödülünü ikinci kez kazandı Financieel Dagblad tarafından geleneksel olarak düzenlenen FD Gazelle Awards (FD Ceylan Ödül- T urizm Fuarı'nda her yıl olduğu gibi bu yıl da çok büyük bir stand açan Corendon, Turizm Fuarı'nın da en çok ziyaretçi alan standı oldu. Corendon Airlines Genel Müdürü Yıldıray Karaer ve Corendon Vliegvakanties Genel Müdürü Atilay Uslu'nun 2013 yılını değerlendirdiği ve 2014 hedeflerini anlattığı basın toplantısına Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, Tanıtma Genel Müdürü İrfan Önal ve Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Acar da katıldı. 2014 hedefleri büyüyor 2014 yılına yüzde 26'lık bir büyüme ile başladıklarını söyleyen Atilay Uslu, 2013 yılında Hollanda pazarından 750.000 kişinin kendileri ile tatil yaptığını ve bunun 500.000 kişinin Türkiye'yi tercih ettiğini söyledi. Atilay Uslu: "2013 yılı itibariyle Hollandalıların en çok tercih ettiği tatil destinasyonu olan Türkiye'deki kış ve yaz dönemleri için birçok yeni destinasyon ve alternatif tatil seçenekleri hazırladık. Bizim Corendon olarak başarılı olmamızdaki en büyük etken turizm ürünlerimizi çeşitlendirip bunları 12 aya yaymak olmuştur" dedi. Hollanda'nın en büyük 4. tur operatörü olduklarını belirten Uslu, Corendon Turizm Grubu olarak 2014 hedeflerinin sektörde 3. sıraya yükselmek olduğunu açıkladı. Corendon AIrlInes 10 yaşında 2004 yılında Corendon Airlines'ı, Corendon Turizm Grubu altında kurduklarını söyleyen Corendon Airlines Genel Müdürü Yıldıray Karaer: "Corendon Airlines olarak bugün geldiğimiz güçlü konum ortada. Kurulduğundan beri gün be gün Belçika ve Hollanda gibi güçlü olduğumuz pazarlarda yürüttüğümüz başarılı operasyonlar sonucu yüksek bir pazar pa- Corendon Yöneticisi Atacan Uslu Turizm Fuarı'nın Corendon adına çok güzel geçtiğini ve bu yıl da hedeflerini yükselttiklerini belirtti. Aynı zamanda da yeni bir reklam kampanyasına başladıklarını söyleyen Uslu: "Hollanda televizyonlarına yönelik yeni bir reklam kampanyası başlattık. Güzel bir reklam filmi çektirdik. Televizyonlarda bu dönmeye başladı ve buradan çok güzel neticeler elde edeceğimize inanıyoruz" dedi. yına ulaştık. Corendon Airlines olarak Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün ilgili denetimlerinden de geçerek tarifeli uçuşlar için gerekli ruhsatı da aldık" dedi. Yolcu emniyeti, konforu ve memnuniyetine yatırım yaptıklarını söyleyen Yıldıray Karaer, müşteri memnuniyetini arttırmak bu adımın arkasındaki en önemli unsurlardan biri olduğunu belirterek: "Uçtuğumuz uluslararası havalimanlarında tarifeli havayollarına tanınan haklardan yararlanmak istiyoruz; bunu da ilk olarak leri) ödül proğramında Corendon Internatıonal Travel "Gouden Gazelle" ödülüne layık görüldü. Yı- geçen sene charter havayollarının uçuşlarını durduran Kazakistan pazarında kullanmak istiyoruz" dedi. lın en başarılı kurum ve şirketlerine verilen Gazellen Ödüllerini bu yıl ikinci kez kazanan Corendon International Travel, gezi alanındaki başarısı göz önünde tutularak verildi. Yıl bazında en üst düzey ciro büyümesine verilen ödülü büyük bir sevinçle karşılayan Corendon Yönetim Kurulu Başkanı ve kurucusu Atilay Uslu ödül töreninde yaptığı konuşmada başarılarının sırrının verimli çalışmaları olduğunu belirtti. Yıldıray Karaer 2014 yili hedeflerinin arasında aynı zaman da Almanya pazarı için yaptıkları çalışmaların da hedeflerin başında geldiğini söyleyerek "2014 Nisan ayı itibariyle Almanya pazarına sağlam bir giriş yapmaya hazırlanıyoruz ve pazarın en güçlü tur operatörleri ile beraber yapacağımız işbir- likler sonucunda Antalya'ya getireceğimiz Alman turist sayısı yaklaşık 15 havalimanından 250.000 koltuk olarak belirledik" dedi. 2011 yılında bünyelerine kattıkları ve bugün 3 uçakla operasyon düzenleyen Corendon Dutch Airlines ile birlikte geçtiğimiz yıl 1,75 milyon yolcu taşıdıklarını 2014 hedeflerinin ise mevcut pazarlarındaki büyümeler ve Almanya gibi yeni girdikleri pazarlar ile birlikte 2,5 milyon yolcu taşımak olduğunu belirterek yıl boyunca koydukları hedefleri anlattı. larını tatile götürüyoruz. Corendon'un Hollanda'da güvenilir bir marka olması büyük avantaj. Biz Corendon markasını her zaman için hakkıyla temsil etmeye sağlık turizminde de devam ediyoruz, bu konuda çok titiz davranıyoruz. Hastalarımızı olabildiğince uygun fiyatlarla, özellikle ülkemize ve diğer destinasyonlarımıza transfer etme konusunda titiz çalışmalarımız göz önünde" dedi. Corendon Antalya bölgesi Kontrat Müdürü Alper Kayhan ise: "Portekiz, İspanya ve Gambia bölgelerinde kontrat yapıyoruz, bunun yanında Türkiye'de de kontratlar yapıyoruz. 2013 Corendon için iyi geçti. Biz bu yıl Financial Times'dan Hollanda'nın en hızlı ve sağlıklı büyüyen şirketi ödülünü aldık, bunun da sevincini yaşıyoruz." dedi. "HEDEF 2,5 milyon yolcu" Financial Times'dan "En hızlı ve sağlıklı büyüyen şirket" ödülü Öte yandan Corendon Care'de çalışan ve görüştüğümüz Gamze Güneş ise: "Corendon Care olarak sağlık turizmi yapıyoruz. 3 yıldır bu faaliyeti sürdürüyoruz. Diyaliz hasta gurup- .com €59 ’dan Hayallerinizi Corendon’la Yaşayin Haber Gazetesi BAŞLAYAN FIYATLARLA VERGILER DAHILDIR HABER 10 ŞUBAT / FEBRUARI 2014 Seçme, Seçilme Hakkı ve Siyasi Katılım Yakın tarihte dünya üzerinde, yöneten sınıfın sebep oldugu zulüm ve gözyaşlarını tecrübe ettik. Bu acıları Hollanda'da yaşamak istemiyorsak, demokratik haklarımızı kullanarak, tepki göstermek en akılcı yol olacaktır bizler için. Yeter ki bizler demokratik kurallar dışına çıkmadan, tepkimizi seçim sandıklarına yansıtarak, haklılığımızı ispat edelim. METİN YAZAREL Bana göre demokratik rejimleri vazgeçilmez kılan en önemli unsur seçme ve seçilme hakkıdır. Siyasi katılım seçme ve seçilme haklarınızı kullanarak sağlanır. Sözkonusu haklar bir nimetse bize düşen sadece ilan edilen tarihte seçim sandığına giderek oy kullanma zahmetine katlanmak olacak. Son zamanlarda Avrupalı Türkler olarak içerisinde yaşadığımız ülkelerde yıldırma ve baskı amaçlı politikalara muhatap olmaktayız. İnsan hakları alanında ve kazanılmış haklarımızın kaybedilmesi gibi, kaygı verici gelişmelerle karşı karşıyayız. Medya desteği [email protected] sağlayan popülist siyasetçilerin yönlendirmesi ve ekonomik kriz bahanesiyle sosyal, kültürel haklarımızda radikal değişiklik sözkonusu. Resmi kurum ve kuruluşlarda, iş pazarında, okulda, sokakta var olan gizli ayrımcılık alenen desteklenir hale geldi. Ayrımcılık resmiyet kazanıp devlet politikası haline getirildi. Bütün bu istenmeyen gelişmelerin, demokrasi ve insan haklarına saygılı olduğunu bildiğimiz, Hollanda'da vuku buluyor olmasını, endişe verici bir durum olarak değerlendirebiliyorum. Yakın tarihte dünya üzerinde, yöneten sınıfın sebep oldugu zulüm ve gözyaşlarını tecrübe ettik. Bu acıları Hollanda'da yaşamak istemiyorsak, demokratik haklarımızı kullanarak, tepki göstermek en akılcı yol olacaktır bizler için. Yeter ki bizler demokratik kurallar dışına çıkmadan, tepkimizi seçim sandıklarına yansıtarak, haklılığımızı ispat edelim. Mart 2014 Yerel Seçimleri'nde olduğumuzdan daha uyanık ve daha yüksek oranda katılımla, tüm siyasilere seçim sonuçlarını değerlendirme fırsatı tanıyalım. Yaşadığımız çağ, çevrenin, siyasetin, medyanın, hatta insan idrakının bile kirlendiği Dönerhouse Prins Alexander'da açıldı Rotterdam'ın ve çevresinin en büyük alış-veriş merkezi olan Alexandrium AVM'sine yürüme mesafesinde Dönerhouse isminde yeni bir Kebab Restoranı açıldı. Vatandaşlarda yoğun ilgi gören Dönerhouse açılışına T.C. Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral, İşçi Partisi Milletvekili Tunahan Kuzu, Rotterdam Prins Alexander Belediye Başkanı Frans van der Hilst, işadamları ve gazeteciler katıldı. İşletme sahibi İsmail Koç, yaptığı açılış konuşmasında Donerhouse'un açılmasına katkıda bulunan herkese minnettar olduğunu belirtti ve açılışa gelen misafirlere özel olarak teşekkür etti. T.C. Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral ise yaptığı konuşmada Avrupa ve Hollanda'nın ekonomik krizden geçtiğini ve bu sebepten dolayı pek çok işyerinin kapanmasına dikkat çekti. Türk işinsanlarının ise bu dönemi bir fırsata çevirdiklerini belirten Togan Oral, hesaplı risklerle atılımların gerçekleştirildiğine vurgu yaptı. Donerhouse sahibi İsmail Koç gazetemize yaptığı açıklamada 2004 yılında Hollanda'ya 2014'te yeni bir sayfa açın! bir iklimde yaşamaya mecbur etmiştir insanlığı. Soğuk savaş sona erdi, Avrupa Birliği fiilen oluştu, taşlar yerinden oynadı ve dengeler değişti. Eğer çağı ve geleceğimizi kurtarmak istiyorsak, öncelikle kirlenmiş idraklerimizi temizlemeliyiz, ancak o zaman gerçek ve doğruyu idrak edebiliriz. Yoksa, bize verilen oyuncakla avunarak, zamanı boşa harcamış oluruz. Hollanda'da aklı selim ve sağduyunun siyasete hakim olacağına inancımı hiç bir zaman yitirmek istemem. Temennim odur ki politikacılar huzursuzluğa sebep olan, Hollanda'nın iç ve dış itibarını zedeleyecek tavır ve davranışlardan sakınırlar. Tüm bu gelişmeler ışığında, insan hakları konusunda tarihi sabıkası bulunan Avrupa'nın azınlık ve müslümanları bir kültür ve güvenlik tehdidi olarak algılama hatasından vazgeçecekleri günleri görmek ümidiyle. gelediğini ve farklı iş yerlerinde çalıştıktan sonra kafasında küçük bir plan kurarak Rotterdam Belediyesi desteğiyle kendisine bir satış aracı aldığını belirtti. 3 yıl bu araçla döner servis eden İsmail Bey, satış aracının ruhsatı uzatılmayınca, bir yıllık aradan sonra Dönerhouse'u açmaya karar vermiş. Büyük alışveriş merkezinin karşısında olmanın avantajlarının farkında olduğunu belirten İsmail Koç sözlerine şöyle devam etti: "Çok fazla turist çekiyor burası ve ilk gördüğüm şey insanların sıcak yemekle karınlarını doyurmamalarıydı ve helal yemeğin hemen hiç ol- mamasıydı. Bunu görünce fazla düşünmeden kararımı verdim ve çok memnunum. Bu çerçevede hizmetlerimizi de veriyoruz zaten dedi. Önümüzdeki yıllarda hedeflerinin buradaki potansiyeli iyi değerlendirmek ve diğer taraftan öğrencilere hizmet vermek olduğunu söyleyen İsmail Bey, başta döner olmak üzere, yemek kültürümüzü, olmayan yerlere yani Rotterdam’ın dışına taşımak istiyor. İleride franchising modeli de düşündüklerini ve bu konuda çalışmalarının devam ettiğini söylüyor. Hesap kitap çok önemli. 2014'te temiz bir başlangıç yapın ve muhasebenizi uzmanına ve güvenilir ellere teslim edin. Şimdi muhasebecinizi değiştirmenin tam zamanı! Mali Müşavirlik Vergilendirme ve vergi mevzuatı Personel muhasebesi Online (uzaktan) muhasebe işlemleri Danışmanlık Girişimci olarak, sorularınıza en doğru cevapları alacağınız bir yere gelmek istiyorsunuz. Bunun bilincinde olan ADA GROEP, "tek duraklık işyeri" ADA NIJMEGEN prensibiyle, siz girişimcilere hizmet sunmaktadır. ADA ARNHEM ADA DEN-HAAG ADA AMSTERDAM Kerkenbos 1234 Broekstraat 32 Hoefkade 875 t.t. Vasumweg 18 Birlikte, en kısa sürede çözümler üretebiliriz. 6546 BE NIJMEGEN 6826 PZ ARNHEM 2525 HC DEN-HAAG 1033 SC AMSTERDAM T: +31 (0) 26-3895377 T: +31 (0) 24-8 100 100 ADA GROEP girişimcilerimize, sabit fiyat garantisi T: +31 (0) 70-4274357 T: +31 (0) 20-6946600 F: +31 (0) 26-4437152 F: +31 (0) 24 66 374 66 F: +31 (0) 70-3638097 F: +31 (0) 20-6941800 ile standart hizmet paketleri sunan, size en yakın ve en fonksiyonel danışmanlık noktanızdır. Daha fazla bilgi almak için www.adagroep.nl adresinden websitemizi ziyaret edebilirsiniz. SİZE YENİ KAPILAR AÇIYORUZ 11 HABER UETD'de format değişti ŞUBAT / FEBRUARI 2014 2005 yılından bu yana, kısa adı UETD olan Avrupalı Türk Demokratlar Birliği Hollanda Bölgesi’nin başkanlığını yürüten Veyis Güngör bu görevi yeni başkan Mehmet Salih Kaya'ya bıraktı. Veyis Güngör'ün devir teslim kongresinden önce basın mensuplarına verdiği bir kahvaltıda UETD Başkanlığını devredeceğini duyurmuştu. Veyis Güngör “Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 2005 martında Brüksel Conrad Otel’de çerçevesini çizdiği lobi teşkilatı olabilmek için, üzerine düşeni yapmış ve bulunduğu noktaya gelmiştir. UETD Hollanda 8 yıllık süre zarfında sayısız faaliyet gerçekleştirmiş ve kamuoyunda saygın bir yer edinmiştir. Bütün bu gelişmelerden hem üyelerimiz hem de UETD dostları, gerek bizim basın bültenlerimiz, gerekse Türk Medya'sının bize gösterdiği teveccüh vesilesiyle ve farklı kanallardan haberdar olmuşlardır. Bu bağlamda UETD Hollanda her konuda kanaat belirten ve kanaat belirtmesi istenen bir kurum olmuştur" dedi. yapan Metin Külünk: "2005 yılından bu yana UETD'nin Hollanda'da başkanlığını yürüten ve de insanımıza hizmet eden Veyis Güngör Bey'e yürekten teşekkür ediyorum. Bugün görevini bir başka arkadaşına devrederkenki olgunluğu ve duyarlılığı takdire şayandır. UETD Hollanda'nın yeni Başkanı Mehmet Salih Kaya'dır. Avrupa'da 'Yeni Türkiye heyecanını' her zeminde paylaşan vatandaşlarımıza hizmet eden UETD'nin Genel Başkanı Sayın Süleyman Çelik ile birlikte büyük heyecanı paylaşıyoruz" dedi. Yeni Başkan Mehmet Salih Kaya ise yaptığı konuşmada, Veyis Güngör'e teşekkür ederek, görevi aynı heyecan ve enerjiyle sürdüreceklerini söyledi. Mehmet Salih Kaya: "26 Ocak 2014 tarihindeki kongrede gösterdiğiniz ilgi ve alakadan dolayı yeni ekibim adına sizlere teşekkür ediyorum. Yapacağımız çalışmalarda sizlerin engin tecrübelerinizden istifade etmeye ve zaman zaman fikir alışverişinde bulunmaya çalışacağım. UETD için vermiş olduğunuz gayret ve enerjinin devamını diler daha nice başarılı güzel günler hep beraber geçirmemizi temenni ederim." ifadelerini kullandı. Genel Kurul'daki devir teslimden hemen sonra ilk faailiyet olarak ayaklarının tozuyla Rotterdam İslam Merkezine bir ziyaret ger- çekleştiren yeni yönetim burada cemaat ile sohbet fırsatını yakaladı. Rotterdam'ın ardından günün sonunda ise Amsterdam'da Kümbet Genclik Vakfinda bir tanışma porğramı gerçekleştirerek Türkiye'nin siyasi gündemi değerlendirildi. Başkan Mehmet Salih Kaya ise Hollanda'da 'yerimizi almamız' gerektiğinin altı çizdi. Yeni yönetim işbaşında İşte UETD'nin yeni dönemdeki yönetim kurulu Genel Kurul için Türkiye'den gelen Ak Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Almanya'dan UETD Genel Başkanı Süleyman Çelik, UETD eski yönetimi ve yeni oluşan yönetim kurulu üyeleri de katıldı. İlk olarak eski yönetim adına Ahmet Suat Arı Genel Kurul'da bir sunum yaptı ve Veyis Güngör söz alarak 'az imkanlara rağmen çok iş' yaptıklarını belirtti. Bunun üzerine yeni başkan Mehmet Salih Kaya ise eski yönetime teşekkür ederek kısa vadeli ve uzun vadeli proğramlarını paylaştı. Daha sonra yeni Bölge Yönetim Kurulu ve Bölge Karar Yönetim Kurulu' tanıtıldı. UETD Genel Başkanı Süleyman Çelik'in durum değerlendirmesinden sonra sözü alan Metin Külünk Türkiye'nin genel durumunu ve bulunduğu siyasi gündemi değerlendirdi. UETD devir tesliminden sonra twitter üzerinden bir açıklama UETD'nin Hollanda'da başlangıcından bugüne kadar kurulmasında ve tanıtılmasında büyük çabalarınız olmuştur. Elde etmiş olduğunuz bu değerleri ve birikimleri hiç durdurmadan geriletmeden aynı enerji ile devam ettirmeyi düşünüyorum. UETD Hollanda Teşkilatında yeriniz ve değeriniz büyüktür. Dolayısıyla görev değişikliğini, yalnızca bir isim değişikliğinden öte bir mana vermiyoruz ve birlikte ileriye koşacağımıza gönülden inanıyorum. 1 Mehmet Salih Kaya Başkan 2 Şükran İnce Sekreter 3 Muhsin Köktaş Muhasip 4 Süleyman Macit Teşkilatlanma Başkanı 5 Çiğdem Akarsubaşı Hukuki İşler Başkanı 6 Rukiye Macit Kadın Kolları Başkanı 7 Mahmut Yazıcı Tanıtım Medya Başkanı 8 Raşit Bal Arge 9 Hüseyin Sayılgan Halkla İlişkiler ve Sosyal İlişkiler 10 Ali Rıza Karacaer STK İletişim Başkanı 11 Sevil Özarslan Aşkın Ekonomi İşleri Başkanı 12 Recep Kaya Siyasi İşler Başkanı 13 Lale Yıldırım Gençlik Başkanı Kurulduğundan beri UETD başkanlığını yürüten Veyis Güngör, geçtiğimiz günlerde Amsterdam'da düzenlenen bir kongreyle başkanlığı yeni başkan Mehmet Salih Kaya'ya devretti. Devir teslim töreninden sonra UETD yönetimi tamamen yenilendi. Veyis Güngör'e (solda: eski başkan) Mehmet Salih Kaya (ortada: yeni başkan) ve UETD Avrupa Genel Başkanı Süleyman Çelik (sağda) başarı plaketi verirken ADVERTORIAL 19 maart lijsstrekker Dr. KÜrŞat Bal Voor een eerlijk en sterk Arnhem stem op verenigd arnhem HABER 12 ŞUBAT / FEBRUARI 2014 Seçimler, demokrasi ve Hollanda ile aynileşme… Tunus anayasası kadın hakları açısından 'tarihi adım' Geçtiğimiz ay, Ankara’da düzenlenen Demokrasi Şurası’da Hollanda demokrasisini anlatmaya hazırlandığım bir anda, gazetemiz yazarlarından mailime gönderilen ve Hollanda demokrasisinin son elli yılını anlatan şu iletiyi burada sizlerle paylaşmak isterim. Bilgi şöyle: “50’li yıllarda vatandaş uysaldı. Ne denilirse yapıyordu. Elinde bir şapkayla itaat ederdi. 60’lı ve 70’li yıllarda vatandaş müşteri oldu... Tunus'ta kabul edilen yeni anayasanın kadınlar için köklü değişiklikler getirmesi bekleniyor. Arap dünyasında ilk kez, mecliste kadın-erkek eşitliğinin garanti altına alınmasını ve kadının şiddete karşı korunmasını içeren madde anayasada yer alıyor. VEYİS GÜNGÖR Yine bir seçim arefesindeyiz. Mart ayında yerel seçimler, mayıs ayında Avrupa Parlamentosu seçimleri yapılacak. Bir sivil toplum kuruluşunun yöneticisi olarak, her seçim sürecini yakından takip etmekteyim. Her seçim öncesi de vatandaşlarımızın en azından oy kullanarak siyasi katılımlarını sağlamaları yönünde düşüncelerimi paylaşırım. Yerel seçimlerde bizim, yani Hollanda Türkleri’nin hatırı sayılır bir tecrübesi ve birikimi vardır. Zaman zaman dalgalı, inişli çıkışlı bir siyasi katılım süreci yaşasak da, tüm seçimlerde Türkler’in siyasi katılımının sadece seçim günü oy kullanmaktan ibaret olmadığını hep anlattım. Yaptığım gözlemlerde ise bizimkilerin, genel anlamda siyasi katılımdan ‘milletvekili seçilmeyi’ anladıklarına şahit oldum. Örneğin, ne yazık ki, çok az sayıda kişinin siyasi partilerin mutfağında çalıştığını gördüm. Siyasi partilerin ilçe teşkilatlarına üye olarak, mahallede, belediyede, partinin bilimsel vakfında, eyalet yönetiminde, temsiciler meclisi parlamentoda daha sonra Avrupa Parlamentosu’nda görev almayı hedefleyen, yani uzun soluklu bir siyasi mücadele vermeyi seçen çok az vatandaşımızı tanırım. Siyasete girmek isteyen ve siyasette insanlara hizmet etmek isteyenlerin sabırla, inatla, emek vere vere siyasette yükselmeleri daha sağlıklı olur. Hollanda siyasetinde bunun onlarca örneği vardır. Her alanda olduğu gibi terlemeden, mücadele etmeden, yorulmadan bir yerlere gelenler, yine yorulmadan geri gidebilirler… Yeri gelmişken üzerinde durulması gereken bir nokta da, Hollanda demokrasisinin önemli sorunlarından bir tanesi, hiç şüphesiz vatandaş ve siyaset arasındaki güven bunalımıdır. Geçtiğimiz ay, Ankara’da düzenlenen Demokrasi Şurası’da Hollanda demokrasisini anlatmaya hazırlandığım bir anda, gazetemiz yazarlarından mailime gönderilen [email protected] ve Hollanda demokrasisinin son elli yılını anlatan şu iletiyi burada sizlerle paylaşmak isterim. Bilgi şöyle: “50’li yıllarda vatandaş uysaldı. Ne denilirse yapıyordu. Elinde bir şapkayla itaat ederdi. 60’lı ve 70’li yıllarda vatandaş müşteri oldu. Velinimet olarak görülmeye başlandı. Hizmet ayağına getirildi. 80’li ve 90’li yıllarda tüketici oldu vatandaş. Bir takım istekleri oldu, sırasıyla bu istekler yerine getirildi. Bu yüzyılın başında vatandaş katılımcı oldu. Demokratik süreçlere katılabiliyor, karar verebiliyor ve yönetmeye yardımcı oluyordu. Sözünü hiç esirgemeyen, devlet teşekkürlerini tenkit edebilen bir katılımcıydı vatandaş. Şimdi işler değişti. Vatandaş sorumluluk alabilir mi? Riski kim alacak? Vatandaş mı devlet mi? Vatandaşla devlet iç içe mi? Yoksa karşı karşıya mı? Birlikte bir şeyler yapmaya cesaretleri var mı? Birlikte başarılara imza atabilirler mi? Ama en önemlisi birlikte düşmeye hazırlar mı? Evet. Vatandaş ve karar vericiler arasında artık bir güven sorunu yaşanıyordu.” Evet bu metin, yarım yüz yıllık Hollanda demokrasisinin bir fotoğrafını resmediyor... Seçimler, demokrasi derken, Den Haag merkezli yayın yapan Demet TV, Hollanda’daki Türk seçmenin politik arenada sesini duyurması için bir çalışma başlatmış. Siyasi partilere şu çağrıyı yapmış: “50 yıldır buradayız. Hollanda’nın yeniden yapılanmasına bizim büyüklerimizin katkısı göz ardı edilemez. Burada yaşamaya da devam edeceğiz. Çocuklarımız buralılar ve bu ülkede çalışacaklar. Vergimizi bu ülkede ödüyoruz ve bu ülkenin ekonomisine katkıda bulunuyoruz. Burası bizim de vatanımız. Ancak, bazı siyasi partilerin bizi küçümsemelerini, dilimize, dinimize ve kültürümüze saygı göstermemelerini kabul etmiyoruz. Unutmayın ki, biz bu ülkenin eşit vatandaşlarıyız. Bu yüzden siyasi partinizin aldığı kararlarda bizi hesaba katmasını talep ediyoruz. Çünkü, Türk toplumu bu kamuoyu araştırmalarıyla partinizin politikaları hakkında ne düşündüğünü sizlere gösterecek. Eğer hala sesimizi duymazsanız, ilk etapta yerel seçimlerde ve daha sonra Avrupa Parlementosu seçimlerinde hesaplaşırız.”. Yukarıda verilen iki ayrı örnekte, seçmen ile siyasi partiler arasında oluşan güven sorununa dikkat çekilmekte. Her ne kadar tartışma konusu olsa da güven sorununun suçlusu ise, siyasi partiler olarak ifade edilmekte. Oysa olaya Amsterdam Üniversitesi’nden sosyolog Jean Tille şu şekilde yaklaşmaktadır. “Yani göçmenlerin siyasi uyumu açısından baktığımızda karşımıza şu tartışma alanları çıkmaktadır. Bunlar: siyasi haklar (seçim hakkının verilmesi), demokratik norm ve değerler (örneğin din ve devlet işlerinin ayrışımı), Hollanda ile aynileşme (insanların kendilerini ne kadar Hollanda toplumunun bir parçası olarak hissetmesi) ve siyasi katılım (hangi oranda sandığa gidiliyor ve bunların ne kadarı göçmenlerden oluşuyor?)”. Evet, mart ayında yapılacak yerel seçimler ve mayıs ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri için her sivil toplum kuruluşunun yaptığı gibi, ‘sandığa gidelim, oyumuzu kullanalım’ çağrısını yapmayacağım. Ancak, Hollanda Türk toplumu olarak, seçimler sürecinde üzerinde en çok duracağımız noktanın elbette, Hollanda ile aynileşme noktası olduğunu belirtmek isterim. Zira bir çok sorun bu noktada birikme vaziyetinde. Bugüne kadar Türkiye’ye odaklaşma, yani bedenlerin Hollanda’da kafaların Türkiye’de olmasının dengesini sağlamak zorundayız. Bu noktada paradigma değişikliğine gidildiği takdirde siyasi katılımın her katmanında ilerlemiş olur, hakkıyla yönetime de talip olmuş oluruz. Akıllı telefon satışı 1 milyarın üzerinde Satılan akıllı telefon sayısının geçen yıl 1 milyarı aştığı ve Samsung'un en çok satış yapan şirket olduğu belirtiliyor. Pazar araştırma şirketi IDC'nin araştırmasına göre, geçen yıl akıllı telefon satışları %38,4 oranında artarak, 1,004 milyar düzeyine ulaştı. En çok satışı yapan Güney Kore şirketi Samsung'u Amerikan Apple ve Çinli Huawei şirketleri izledi. Toplam cep telefonu satışı sayısı ise 1,8 milyarı buldu. IDC, ilk defa bir yıl içinde 1 milyardan fazla akıllı telefon satışı gerçekleştiğine dikkat çekiyor. İyi kolesterol 'kötüye dönüşüp damarları tıkayabilir' Amerikalı doktorlar, iyi kolesterolün kötü bir yanının da bulunduğu ve kalp krizi riskini arttırabileceği uyarısında bulundu.'İyi' kolesterol olarak da adlandırılan HDL'nin normalde damarları açık tuttuğu ve kalp sağlığı için yararlı olduğu biliniyor. Fakat Cleveland Clinic'e bağlı ekip, bu kolesterolün anormal hale dönüşerek damarları tıkayabileceğini açıkladı. 13 HABER ŞUBAT / FEBRUARI 2014 ET N IK L Y A ,0 3 3 00 = € .0 0 0 1 € K E T O İP NET IK L Y A ,4 9 4 € = 00 İPOTEK € 150,0 5 YIL % 3,15 'den başlayan faizler 10 YIL % 3,95 'den başlayan faizler HABER 14 Hollanda Türk basınında hareketli günler ŞUBAT / FEBRUARI 2014 sık Son aylarda sık rk Tü biraraya gelen reketli a medyası 2014'ü h nıyor la geçirmeye hazır HOGIAF Başkan Yardımcısı Vecih Er'den ticaret içerikli gezi HOGİAF Başkan Yardımcısı Vecih Er organizesi ile, TUSKON Türkiye-Dünya Ticaret Girişimi 2013 etkinliğine İstanbul'da gerçekleştirildi. HOGIAF Başkan Yardımcısı Vecih Er, TUSKON Türkiye-Dünya Ticaret Köprüsü 2013’e Hollanda’dan 29 işadamı, 10 basın mensubu ve 6 dernek temsilci ile katılındığını söyledi. Er “ Bu ticaret zirvesinde ki maksat ekonomik krize bağlı olaraktan, gelişen ticari sıkıntıların en aza indirilmesi noktasında, acaba buralar ile ticaretimizi ne kadar geliştirebiliriz yönünde bir çalışma oldu. HOGİAF olarak biz son 4 yıldır bu programa katılıyoruz. TürkMedya grup Başkanı Cengiz Özdemir, kendisini çalışma ofisinde ziyaret eden bazı Hollanda Türk Medyası temsilcilerini akşam yemeğinde ağırladı. Hollanda'dan İstanbul'a ikamet eden Tülay Demir Oktay'ın da hazır bulunduğu ziyarette, Cengiz Özdemir misafirleriyle çok samimi bir ortamda ilgilendi ve geniş sohbet etti. Skytürk 360 TV'nin sunduğu imkanları da tanıtan Cengiz Özdemir Hollanda'dan gelen misafirlere kapısının her zaman açık olduğunu söyledi. Bu buluşmalar sektörel bazda oluyor. Daha önce inşaat malzemeleri alanında oldu. Bu zirve ise tarım alanında oldu. Dünyadan 140 ülkeden 1400’ü aşkın işadamı bir araya geldi. Programa Afrika ülkelerinden üst düzey bakanlar katıldı. Özellikle Afrika’dan çok sayıda kişi oldu. Oraya giden işadamları oraların kaynaklarını sömürme değil, birlikte paylaşma adına yatırıma gidiyorlar. Bu açıdan TUSKON’un bu ekonomi zirvesi amacına ulaştığını belirtmek isterim.” dedi. Arif Yakışır basını MO hakkında bilgilendirdi Rotterdam Bijerlandselaan Simit Sarayı'nda bir basın açıklaması yapan Moslim Omroep Redaktörü Arif Yakışır Müslüman Yayın Kurumu Hollanda’da müslümanlar arasında ve diğer Hollanda toplumuyla aktif bir şekilde diyalog yapmayı arzuladığını belirtti. Hollanda 2 TV kanalı ve Radyo 5'de müslümanlar ve diğer izleyici ve dinleyicilere yönelik Hollanda içinde ve dışında önemli aktuel ve diğer konularda yayınlar yapmakta olduğunu söyleyen Arif Yakışır, yaptığı açıklamada "2009 yılı eylül ayı sonunda 5 islami kuruluş yayın hakkı için Yayın Komiserliğine müracaat ettiler. Netice olarak, Yayın Komiserliği Stichting Moslim Omroep SMO ve SMON'a yayın hakkını verdi. MO'nun bağımsız, ticari olmayan bir yayın kurumu olduğuna vurgu yapan Arif Yakışır "Bütün müslümanlara ve izleyicilere yönelik kaliteli yayın yapmayı arzulamaktayiz. Yayın Komiserliği islami konularda yayın yapmak amacıyla Stichting Zendtijd Moslim’e 2013 yılı nisan ayından, 2015 yılı sonuna kadar islami ko- Arif Yakışır 2 alanda birlikte nularda yayın yapma hakkı- Bütün müslümanlara çalışmakta, desnı verdi. SZM ve izleyicilere yönelik tek almaktadır" kurumu da, kaliteli yayın yapmayı dedi. islami konuda Müslüman arzulamaktayız. yayını yapmak Yayın kurumuiçin bir sözleşna yıllık telemeyle (MO) Müsvizyonda 58 saat lümanm Yayın Kurumuna ve radyoda 'se 175 saat devretti" dedi. yayın yapma hakkı verildi. MO yayın kurumunun 30 ağustos 2013 tarihinönemli amaçlarından baden itibaren her Cumartesi zıları islami konularda günü saat 12.00 -12.50 arası kaliteli, doğru bilgiler ve Nederland 2 TV kanalında programları yayınlamak, önce MO Actueel konusu ve müslümanlar ve diğer inardından da MO Doc. Belgesanları, izleyicileri aydınsel yayınlanıyor. latmak oldugunu belirten Pazar günleride yine Arif Yakışır "Geçmisteki Nederland 2 TV kanalında müslüman yayın kurumlasaat 12.30 – 12.55 arası 25 rı hakkında toplumda oludakikalık program tekrarı şan olumsuzlukları, Moslim yayımlanmakta. Hafta içi Omroep yapacağı kaliteli, hergün saat 23.00- 24.00 tarafsız yayın ve idari poarası radyo 5’de MO proglitikasıyla tekrar yaşanmaramları sunulmakta. masını sağlamak olacak. Bunun içindir ki, MO, NTR yayın kurumu ile teknik Hollanda Türk Basını ile bir araya gelen Uluslararası Üniversiteler Konseyi (IUC) Başkanı Prof. Dr. Orhan Hikmet Azizoğlu, “Üniversiteler yalnızca kendi ülkeleri için birer uygarlık merkezleri değil, tüm diğer ülke ve kültürler için de önemli birleştirici işlevlere sahiptir” dedi. Azizoğlu, çeşitli görüşmeler yapmak ve Hollanda Türk toplumunun sorunları üzerinde istişarelerde bulunmak üzere Türkiye’ye gelen Hollanda Türk gazete ve dergi sahip ve basın mensuplarıyla bir araya geldi. Heyette bulunan Platform ve Kadın Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ebubekir Turgut, Cumhuriyet Gazetesi muhabiri Yusuf Özkan, Cihan Haber Ajansı ve Zaman Gazetesi Hollanda Muhabiri Basri Doğan, Son Medya Grup Genel 1 Yayın Yönetmeni Yavuz Nufel, Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karaman, Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İlhan Karaçay, Medya Maestro Genel Yayın Yönetmeni Ayhan Sucu, Hürriyet Hollanda Muhabiri Ergün Kula, Hollanda Genç İşadamları Federasyonu Başkan Yardımcısı Vecih Er bazı bakanlar ile yaptıkları görüşmelerden sonra IUC Başkanı Azizoğlu’nu ziyaret etti. Son derece samimi ve kültürel ve akademik anlamda yoğun içerikli fikir paylaşımlarıyla dolu geçen gecede Hollanda Türk Toplumunun durumu ve genel olarak da Avrupa ve Dünya sorunları üzerinde duruldu. Prof. Dr. Orhan Hikmet Azizoğlu Basın Müşaviri Akgündüz, 3 basın mensuplarıyla buluştu Geçen yıl Den Haag Büyükelçiliği Basın Müşaviri olarak atanan Emrullah Akgündüz, Hollanda’daki Türk gazetecilerle kahvaltıda buluştu. Hollanda’da görev yapan Türk basın temsilcileri ile Rotterdam Simit Sarayı’nda bir araya gelen Den Haag Büyükelçiliği Basın Müşaviri Emrullah Akgündüz, yaklaşık 25 gazetecinin katıldığı bir toplantı gerçekleştirdi. Akgündüz, “Ulusal ve yerel medyada görev yapan sizleri tanımaya, varsa sorunlarınızı da dinlemeye geldik. Avrupa’da Türkçe haber yayıncılığını daha da geliştirebilmek için birlikte çalışmalıyız. Bu adımı bugün burada atıyoruz. Daha sonra belirli periyotlarla sıkça bir araya gelmeye devam edeceğiz.” dedi. Türkiye’den Hollanda’ya gelen heyetlerin ziyaretlerinde a k re d i t a s yon sorunu yaşandığını söyleyen basın mensuplarına Müşavir Akgündüz, bu tür sorunların bundan sonra yaşanmaması için haber paylaşımı için havuz sisteminin olması gerektiğini söyledi. Gazeteciler bu sistemin işlemeyeceğini ve her basın mensubunun kendine özgü haber yazma anlayışı olduğunu dile getirdiler. Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından verilen sarı basın kartının Hollanda’da görev yapan bazı gazetecilere verilmesinde ayrımcılık yapıldığını iddia eden gazeteciler, online gazetecilik yapanlara da basın kartı tahsis edilmesi gerektiğini dile getirdiler. Den Haag Basın Müşaviri Akgündüz, “Her basın yayın kurumundan en fazla 3 kişiye basın kartı verilecek, bu zamana kadar Avrupa’dan başvuru şartları Türkiye’de olduğu gibiydi. Fakat Avrupa’daki gazeteci arkadaşlarımızın istenen formaliteleri yerine getirmeleri mümkün olmadığından yeni şartlar belirleniyor. Basın Kartı almak isteRotterdam Beijerlandselaan'daki Simit Sarayı bu ay farklı kahvaltılara yenlerden istenen bilgi ve belgelerin ev sahipliği yaptı. Simit Sarayı'nın neler olacağı önüzevkli iç dekorasyanı toplantılara müzdeki günlerayrı bir keyif katıyor. de açıklanacaktır.” dedi. Hollanda’da görev yapan bazı Türk Basın Mensupları, ‘tek çatı altında toplanma’ maksadıyla kurumsallaşmak adına ortak çalışma kararı aldılar. Bu nedenle önümüzdeki günlerde tekrar bir araya gelerek, olası kurumun nasıl şekilleneceği konusuna netlik getirecekler. Kahvaltı sohbet eşliğinde devam etti. 15 Amsterdam Tartışmalarının 26.’sı sorguladı: Cengiz Özdemir: "Günümüzde medya, yasama, yürütme ve yargı erklerine ek olarak dördüncü kuvvet olarak da tanımlanır" dedi. Kuvvetler ayrılığının temel değer olarak kabul edildiği sistem işleyişlerinde medyanın da bu değerden payını alarak dördüncü güç olması kabul edilen genel bir tez. 4 Amsterdam Tartışmalarının 26.’sında “Dördüncü Kuvvet Medya” tartışıldı. Türk Medya İcra Heyeti Başkanı Cengiz Özdemir’in misafir konuşmacı olarak katıldığı toplantıya ilgi, özellikle medya mensupları olmak üzere oldukça yoğundu. AK Parti İstanbul Milletvekili Oktay Saral da tartışmaya katılanlar arasındaydı. Cengiz Özdemir, tartışmaya temel oluşturması ge- HABER ŞUBAT / FEBRUARI 2014 Medya kaçıncı kuvvet? bu süreçlerin sonuçlarından doğrudan etkilendiğini belirtti. Açık fikir ve hür tartışmanın hakim olduğu toplumlarda üzerinde en çok konuşulan konulardan birisinin de kitle iletişiminin en güçlü ögesi olan medya olduğunu belirten Özdemir, "Günümüzde medya, yasama, yürütme ve yargı erklerine ek olarak dördüncü kuvvet TürkMedya İcra Heyeti Başkanı olarak da tanımlanır" Cengiz Özdemir’in misafir konuşdedi. Kuvvetler ayrımacı olarak katıldığı 26. Amsterlığının temel değer dam Tartışmaları'na gösterilen olarak kabul edildiği sistem işleyişlerinde ilgi, başta medya mensupları medyanın da bu deolmak üzere oldukça yoğundu. ğerden payını alarak yine denetleme ve reken kavramın demokrasi dengeleme prensibi içinde olması gerektiğini vurguyadördüncü güç olmasının karak başladığı konuşmasında, bul edildiğini belirten Özdetüm toplumsal sistemlerin mir, "Devlet toplum ilişkisinin omurgalarını oluşturan kurumsal yapıları, o toplumu hangi dengeler üzerine oturaoluşturan beşeri mirasın or- cağı demokrasinin niteliğine talamasının üzerinde ve ide- ilişkin bütün tartışmaların ana alize edilen fikirler üzerinde eksenini oluşturur" dedi. Gazete, televizyon gibi gekurmaya çalıştıklarını, bilim, leneksel iletişim mecralarının kültür, sanat, düşünce akımlayanı sıra, artık internetin sağrı ve hatta inanç sistemleri bu ladığı yeni imkanlar sayesinde idealin aranma sürecini hem doğrudan etkilediğini hem de gelecekte hangi yöne evrileceği şimdiden tam olarak kesti- Çalışan Gazeteciler Günü'nü 'ailem' dediği gazetecilerle kutladı 5 "Çoğu zaman dördüncü kuvvet olarak nitelenen medya, bazen birinci kuvvet olma hevesinde" rilemeyen yeni iletişim mecraları doğmuş durumdadır diyen Özdemir, "Toplumsal iletişimin otorite tarafından denetlenebilirliğinin neredeyse imkansız hale geldiği günümüzde, çok seslilik bir ideal ya da temenni olmaktan çıkmış ve hayatın kabul edilmesi zorunlu bir gerçeği haline gelmiştir" dedi. Medyanın kimi toplumsal sistemlerde, etkisini güçler dengesi içinde devletin yasama, yürütme ve yargı organlarının da üzerinde bir hale gelebildiğini belirten Özdemir, "Siyasal sistemlerin, iktidar yapılarının ve toplumsal “ yapıların değişim süreçlerinde medya aracılığıyla oluşturulan algının son derece belirleyici bir etkisi olabilmektedir, hatta yer yer, dönem dönem medyanın da hiç masum olmayan yönlendirmeler yaptığına şahit oluruz" ifadelerini kullandı. Herhangi bir gün, herhangi birimizin medya mağduru olmasının önüne geçebilmek için, ucu kendimize dokunmadan medya etiğine her olayda sahip çıkmak gerekir diyen Özdemir, doğru tavır koymak, yayınlayan kadar yararlananın da üzerine vazife olduğunu söyledi. Cengiz Özdemir’in konuş- masını takiben yapılan tartışmada medya ile ilgili zihinleri meşgul eden bir çok soruya cevap arandı. Medyanın Türkiye’de çoğu zaman birinci kuvvet olma hevesinde olduğu, hatta holdinglerin bir tür baskı aracı olduğu şeklindeki değerlendirmeye kısmen katıldığını belirten Özdemir, medyanın uzun zamanlar bir tür baskı unsuru olarak kullanıldığını, hatta atılan başlıklarla hem siyasete, hem de yargıya talimatlar verildiğini hepimiz biliyoruz. Ancak günümüzde bunun artık mümkün olmadığını belirtti. Kurumlar baki, 6 yöneticiler fani Veyis Güngör UETD'ye vedasını kahvaltıda paylaştı R Togan Oral: "Benim üç ailem var, biri çocuğum ve eşim, diğeri çalışma arkadaşlarım ve üçüncüsü de medya ve basın mensubu arkadaşlarım. otterdam Başkonsolosu Togan Oral, 10 Ocak 'Çalışan Gazeteciler Günü' dolayısıyla Hollanda Türk basınının temsilcilerine konsolosluk binasında bir kahvaltı verdi. Başkonsolos Togan Oral, kahvaltıda yaptığı bir konuşmayla basın ve basın mensuplarının, toplumun sorunlarının yanı sıra beklenti ve istemlerinin gündeme taşınması ile bilgilendirilmesi konusunda önemli görev üstlendiklerini söyledi. Öte yandan Muavin Konsolos Aslin Savran’ın da Konsolosluğa terfi ettiğini belirten Başkonsolos Togan Oral: "Aslin Hanım yakında Hollanda'dan gidecek, kendisini tebrik ediyor, başarılar diliyorum." dedi. Togan Oral Başkonsolosluk görevi süresince şimdiye kadar katıldığı toplantılarda ülkede Hollanda Türk toplumunun 10 yıl öncesine göre büyük gelişme gösterdiğinin altını çizerek, yüksek öğrenim gören Türk kızlarının oranında yüzde 10’luk sıçrama olduğunu ve toplumun genelinde başarılı tablolar ortaya konduğunu kaydetti. Amsterdam’a başkonsolosluk açılması sürecinin başlatılması ve sonlandırmasına önemli katkıları olduğunu belirten Togan Oral, bu yıl içinde başkentte başkonsolosluğun hizmete girmesiyle hizmetlerin arzu edilen düzeye ulaşacağını söyledi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değinen Togan Oral, STK’ların Türk toplumunun önümüzdeki mart ayında yapılacak yerel seçimlere katılımı yükseltme yönünde çaba sarf etmeleri gerektiğini ifade ederek, Türkiye’de yapılacak seçimlere yönelik hazırlıkların da yoğun bir şekilde sürdürüldüğünü anlattı. Rotterdam Başkonsolosluğu’nun hizmet verdiği bölgede en çok Türk seçmenin yaşadığına dikkat çekti. Vatandaşların oy kullanabilecekleri uygun bir yer bulunmasına yönelik çalışmaların sürdürüldüğünü belirterek, oy kullanma işleminin önlerinde herhangi bir örnek olmadığı için kendileri açısında da büyük önem taşıdığını söyledi. 2005 yılından bu yana, kısa adı UETD olan Avrupalı Türk Demokratlar Birliği Hollanda Bölgesi’nin başkanlığını yürüten Veyis Güngör bu görevi bıraktığını açıkladı. Amsterdam Meram Restoran’da verdiği kahvaltı ile Türk Basınına UETD Başkanlığını bıraktığını resmen ilan eden Veyis Güngör geçmişe ve geleceğe dair değerlendirmelerde bulundu.Veyis Güngör: “Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 2005 martında Brüksel Conrad Otel’de çerçevesini çizdiği lobi teşkilatı olabilmek için, üzerine düşeni yapmış ve bulunduğu noktaya gelmiştir. UETD Hollanda 8 yıllık süre zarfında sayısız faaliyet gerçekleştirmiş ve kamuoyunda saygın bir yer edinmiştir. Bütün bu gelişmelerden hem üyelerimiz hem de UETD dostları, gerek bizim basın bültenlerimiz, gerekse siz değerli basın mensupları kanalıyla haberdar olmuşlardır. Bu bağlamda UETD Hollanda her konuda kanaat belirten ve kanaat belirtmesi istenen bir kurum olmuştur. UETD Hollada’nın öncülüğünde yapılan projeleri topluca özetleyen Veyis Güngör “Avrupa’da her alanda katılım Basın toplantısıyla göreve veda eden Veyis Güngör 'UETD Hollanda yönetimi olarak, UETD yeni konseptini uygulamak üzere görev alan yöneticilere başarılar diler, bu kurumun tüm vatandaşlarımıza hizmetini en iyi şekilde sürdürmesini temenni ederiz' dedi. sürecinin olumlu yürümesi, Türkiye ve Türkler yararına yapılacak kamu diplomasisini beraberinde getirdi. Avrupa ülkelerinde Türkiye - AB ilişkilerinde olumlu çalışmalar yapan kurum, enstitü ve kişiler UETD’nin tabii stratejik partnerleri oldu. Bu havayı yakalayan UETD, mevcut sivil toplum örgütleri nezdinde de kabul gördü ve saygınlığı artırdı.” ifadelerini kullandı. Veyis Güngör açıklamalarını "2005 yılının Kasım ayında devraldığımız görevi, yukarıda ifade edilen UETD misyon ve vizyonu doğrultusunda layıkıyle yerine getirmeye çalıştık. Bugüne kadar yaptığımız yüzlerce çalışmayla Hollanda Türk toplumunun hak ettiği konuma gelebilmesi için çaba sarf ettik. Bunu yaparken topluma ve üyelerimize yük olmamaya çalıştık. UETD’yi Hollanda’da sınırlı imkanlara rağmen önemli bir aktör haline getirdiğimize inanıyoruz. Ne mutluki, bu gerçeği Hollanda’daki Türk toplumu takdir etmektedir. UETD Genel Merkezinin yeni konsepti, Avrupa’nın her yerinde olduğu gibi UETD Hollanda’nın da yeniden yapılanmayı beraberinde getirmiştir. UETD Hollanda yönetimi olarak, UETD yeni konseptini uygulamak üzere görev alan yöneticilere başarılar diler, bu kurumun tüm vatandaşlarımıza hizmetini en iyi şekilde sürdürmesini temenni ederiz" sözleriyle bitirdi. HABER 16 ŞUBAT / FEBRUARI 2014 HOTiAD A-TAKIMI KOLLARI SIVADI HOTİAD sinerjisi yüz güldürüyor Hollanda Türk İşadamları Derneği (HOTIAD) başarılı isimleri ödüllendirecek. Konuyla alakalı Hollanda’da ki Türk basın mensuplarıyla, Zouterwoude’daki Koç Et Mamülleri fabrikasında bir araya gelen HOTİAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu verilecek ödüller ve 2014’teki plan ve çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Hikmet Gürcüoğlu yaptığı açıklamada: “HOTİAD'da başkanlığımın 1. yılını doldurmuş bulunuyorum. Bu görevi üstlenmek yabancı bir şey değildi. Burada önemli diyebileceğim birçok görevim oldu, fakat ben hep perdenin arkasında olmayı istedim. 1 Şubat'ta HOTİAD Business Forum günümüzü yapacağız. Amacımız şirketlerle temas halinde olmak ve bu sebepten 3 konuşmacı davet ettik. İkisi Hem ekonomi, hem siyaset dediler. BUSİNESS FORUM ve HOTIAD SUMMIT ile damga vurmaya hazırlanıyorlar. Hollanda'da üst düzey yöneticilik yapan Voogt en Voogt Sigorta Şirketi CEO'su ve diğeri ise Henk van den Broek. Hollanda'daki şahıslar kendi şirketlerinin bu yapıyı nasıl oluşturduğu ve onun büyümeye nasıl yansıdığı ve şirketin uzun ömürlü olmasının nedeni bir örnek olarak bize aktaracak. Üçüncü konuşmacımız ise Türkiye’den, Türk Hava Yolları’nın CEO'su Temel Kotil. Şirketlerde kurumsallaşma konusunda görüş ve deneyimlerini aktaracak. İki dilli workshop şeklindeki 4 saatlik bir program olup, bunun 1,5 saatini bu konuşmalara ayırdık" dedi. Hikmet Gürcüoğlu: HOTiAD workshop ve seminerleri: Hotiad geçtiğimiz günlerde toplantı seminerlerinin dördüncüsünü düzenledi. Hotiad davetlisi olarak Hollanda’ya gelen Dr. Yiğit Kalafatoğlu bilgilendirici bir sunum yaptı. Konuşmasında sosyal medya ağlarında markalaşmasındaki öneminin altını çizdi. Türk işadamlarının Avrupa'da ki faaliyet alanlarında sosyal medya iletişiminin ne kadar önemli olduğu ve büyük bir potansiyele sahip olduğunu anlattı. Sosyal medyayı her sektörün kendini rahatça tanıtabileceği bir alan olarak gördüğünü söyleyen Yiğit Bey, bunun için de her alanda çalışmalar yapmak gerektiğini ifade etti. Kalafatoğlu konuşmasına şöyle devam etti; ‘’Avrupa'nın ge- "Mutfakta bulaşık yıkayarak iş hayatına başlayan adamlar şimdi büyük şirketlerin başında. Corendon mesela Hollanda’nın ilk 500 şirketinin arasında yer alıyor ve Celal Oruç Hollanda’nın ilk 500 en zengin işadamlarından birisi olarak tanıyorsunuz" dedi. HOTİAD BAŞARI ÖDÜLLERİ "Bu yıldan başlamak üzere her sene HOTİAD olarak 3 dalda gençlere ödül vereceğiz. Bu dallar kültür sanat, başarılı öğrenci veya akademisyen ve sporcu olacak. Bu ödül 2500 Euro para ödülü olarak kararlaştırdık. Bunu televizyonlara ilan olarak vereceğiz. Ödülün genel adı Hotiad Başarı Ödülleri. Hotiad’ın bu ödüllendirme nedeni ise ödül kazanan şahsı bu şekilde onore etmek ve ödüllendirmek. Bir başka çalışmamız ise Proje Destekleme Programı. Amacımız gençlerin projelerini gerçekleştirmek. Birinin aklında bir proje varsa fakat bunu gerçekleştiremiyorsa, maddi durumundan dolayı, biz kendimizi bu projelere açıp, onları değerlendirmeye çalışacağız. ‘Ben bu işte bir iş görüyorum’ diyenlerin düşüncelerine yardımcı olmak istiyoruz" diyen Hikmet Gürcüoğlu HOTİAD üyeleri için de önceden belirlenmiş ihtiyacını olduğunu düşündükleri konuları belirleyip uzmanını çağırıp ondan eğitim alacaklarını belirtti. EKONOMİK AĞIRLIKLI BUSİNESS FORUM VE HOTIAD SUMMIT "Yönetim olarak dışa dönük çalışmalarımızı yapılandırmak ve yoğunlaştırmak istiyoruz. Hotiad her yıl mutlaka büyük bir çalışma yapacak. Bunun bir tanesi ekonomik ağırlıklı bir çalışma olan Business Forum olacak. Bir sonraki çalışma Hotiad Summit adı altında ekonomi ve siyaset konulu bir çalışma olacak. Konuya göre muhatabı kim ise o kişiyi davet edelim diye düşündük. Bu gecede önceki bahsettiğimiz ödül törenini de gerçekleştirmek istiyoruz." "HOTİAD olarak yeni dönemde araştırmalar yapıp bazı sorunlara ışık tutmak istiyoruz. Şu anda bir söylem var, hâlihazırda 4 milyarlık bir hacmin atıl bir şekilde kenarda durduğu ve kullanılmadığı. Bu ilginç bir durum ve Hotiad Hollanda ve Türkiye tarafından bu araştırmayı yapıp ve bir kitap halinde ilgilenen bütün kurumlara ulaştıracaktır. Bu aslında Hotiad’ın boyunu aşan bir şey ancak şu ana kadar ki görüşmelerimizde isabetli olduğu söyleniyor. Bütçesi belli değil ama bu araştırmayı yapacağız" dedi. Genel Yayın Yönetmemizin basın toplasındaki, “Gençleri de çekecek bir formül üzerinde çalışıyoruz dediniz. Eskiden cirosu 1 milyon olan şirketler üye olabiliyordu, bu konuda bir esneme yapacak mısınız?” seklindeki sorusuna, Başkan Hikmet Gürcüoğlu “Gençler derken söylemek istediğim, onlar Hollandacayı daha iyi biliyor ve daha yüksek eğitimliler demiştim. Beraber çalışabiliriz ve gidilecek toplantılara gençleri yönlen- Hikmet Gürcüoğlu "Bu dönemin yönetimi olarak Hotiad yönetimini yenilemek istiyoruz. Biz gençler kadar sıradışı değiliz. Biz genelde beklentiye cevap veren, kırmamaya, hayır dememeye çalışan nesiliz. Bunun yanında biz Hollanda’yı ve Hollandacayı bilen, kendine güveni olan, zavallılık psikolojisini reddetmiş gençlerle beraber çalışmak istiyoruz." direbiliriz demiştim. HOTİAD üyeliği kıstasları değişmedi. Üretim ve ticaret için 5 milyon, hizmet sektörü için 1 milyon. Mesela kıstasları HOTİAD’a üye olmak için yeterli değil ama yeteneği ve bilgisi ile HOTİAD’a katacakları var, böyle durumda yönetim kurulu kararı ile HOTİAD'a üye yapabiliyoruz” cevabını verdi. Sosyal Medya ve Kriz Yönetimi nelinde büyük bir potansiyel var. Biz Türkiye'de çok ciddi bir deneyim sahibiyiz. Aslında Avrupa ülkelerinden geri kalır bir tarafımız yok, hatta sosyal medya alanında daha ileri olduğumuzu söyleyebiliriz. Karşılıklı bu tarz ilişkiler geliştirmenin bilgi alışverişi sağlamanın elzem olduğunu düşünüyorum. " dedi. Sosyal medya'nın şirketlere onemi Sosyal Medyanın şirketlere bakan yönü ile çok önemli bir fonksiyona sahip olduğunu söyleyen Kalafatoğlu, sadece markalar değil, orta ölçekli işletmelerinde sosyal medyayı kullanarak büyümelerine katkıda bulunabileceklerini belirtti. Şirketlerin “sosyal medya uzmanı” adında, özel insanları istihdam etmesini söyleyen Kalafatoğlu, doğru stratejilerin izlenmesi ile sosyal medyadan faydalanabileceğini söyledi. Türkiye'de neredeyse her iki kişiden birinin sosyal medyada aktif olduğunu vurgulayan Kalafatoğlu, gelişen internet ağı ile sosyal medyanın şirketler için vazgeçilmez bir alan olacağını ifade etti. Hotiad Başkanı Hikmet Gürcüoğlu, sosyal medya alanında uzman olan Kalafatoğlu'nun sunumundan çok faydalandıklarını söyledi. “Aslında sosyal medyanın ne kadar önemli olduğunu burada yerinde görme fırsatı bulduk” dedi. Sosyal medyayı pek faz- la kullanmadığını söyleyen Hotiad Başkan Yardımcısı ve iş adamı Şerif Aktürk, bu programdan sonra daha etkin bir şekilde kullanacağını söyledi. Aktürk "İş hayatımızda sosyal medyayı daha yaygın kullanmak için bu tür programlar önemli bir fırsat. Bu kadar detaylı bilgiler ile sosyal medyanın şirketlerin potansiyellerini geliştirmede ne kadar önemli olduğunu yerinde gördük. Şirketlerin büyümesinde verilen rakamlar ve veriler gerçekten beni çok şaşırttı” dedi. cirolara çok faydası var Sosyal Medya'nın şirketlere etkileri üzerine son derece olumlu bir seminer olduğunu söyleyen Hotiad Genel sekreteri Faruk Halıcı, "Artık dünyada şirketlerin gelişiminde sosyal medyanın etkin kullanımının ne kadar önemli olduğu konusunda Dr. Yiğit Kalafatoğlu bizi aydınlattı. Sosyal medyayı iyi kullanan şirketlerin cirolarını kısa sürede yüksek seviyeye nasıl çıkardıklarını görmüş olduk. Yakında beşincisini düzenleyecek olduğumuz toplantı seminerlerimiz devam edecek" dedi. Dr. Yiğit Kalafatoğlu'nu işadamları büyük ilgiyle izledi. Dr. Yiğit Kalafatoğlu, Ütopic Farm Şirketinde genel müdür, Kadir Has Üniversitesi Sosyal Medya Akademisinin koordinatörü, İAB (International Advertising Bureau) yönetim kurulu üyesi, İtibar yönetimi ve İletişim bilim alanlarında doktora sahibi, Marka stratejisi, Kriz &İtibar Yönetimi hakkında seminerler veriyor. Hotiad, iç eğitim semineri kapsamında gerçekleşen seminere, yönetim kurulu üyeleri, işadamları ve basın mensupları katıldı. İşadamlarımızın seminer öncesinde Hollanda'da yayın yapan gazetelerimize gösterdikleri ilgi görmeye değerdi. Gazeteler proğram öncesinde ve sonrasında elden ele dolaştı. 17 HABER ŞUBAT / FEBRUARI 2014 TOVER CUP salon turnuvası yapıldı Leiden ve çevresi Türk girişimciler derneği TOVER tarafından düzenlenen salon futbol turnuvası TOVER CUP, 28 Aralık'da yoğun bir katılımla gerçekleşti. Billingonline, Aktie Reizen, Koç Vleeswaren, PBH Matrassen fabriek, Cleaning B.V., Elegance, Rembrandt Hotel ve Shine Cleaning ve Silifke’den oluşan takımların mücadelesi görül- meye değerdi. Çekişmeli ve heyecanlı geçen maçlardan sonra finale kalan takımlar Aktie Reizen ve Billinonline takımları oldu. Aktie Reizen kupayı kazanırken, Billingonline ikinci ve Silifke takımı da üçüncülüğe sahip oldu. Ayrıca en centilmen takım olarak da Shine Cleaning B.V ve en başarılı futbolcu Silifke takımından Hasan Ünal seçildi. Taraftarların da hazır Soy & Tokyay ev doktorlarından örnek sponsorluk Dordrecht Emma spor klubünün C-takımı bu sezon Soy & Tokyay ev doktorları sponsor olarak, gençlere destek çıktılar. Dordrecht De Prinserij sağlık merkezinde yeni açılan Ev doktorlar kliniği Soy & Tokyay, bu çalışmalarıyla hem gençlere destek çıkmak hem de günümüzün sağlık problemlerinden obeziteye dikkat çekip, sporla onun önüne geçmek olarak açıkladılar. Bu konuda önlem almanın önemine değinen ev doktorları, 'önlemek iyileştirmekten iyidir' dediler. bulunduğu turnuvada TOVER başkanı Durmuş Doğan bu faaliyetle hem spor hem de işletmeler arasında kaynaşmayı amaçladıklarını ve hedeflerinin bunu her yıl düzenlemek olduğunu söyledi. MÜSİAD YENİDEN YAPILANIYOR Kısa adı MÜSİAD olan Müstakil Sanayi ve İş Adamları Derneği Hollanda'da yeniden yapılanıyor. MÜSİAD Hollanda'nın yeni başkanı YUVAM Makelaar sahibi Ali Bekdur oldu. Abdurrahman Akbulut başkan vekilliği, Resul Özdemir genel sekreterlik görevlerini üstlendi. Daha önce HOGİAF'da yöneticilik yapan Ali Bekdur, böylelikle Hollanda'nın iki büyük işadamı derneğinde görev almış oldu. Başkanlık görevini devreden yürüten Sinan Tosun, derneğin genel kurulunda görevini yeni seçilen Ali Bekdur'a devretti. Rotterdam'da yapılan genel kurulda MÜSİAD Hollanda şubesinin yeni yönetim kurulu üyeleri de belirlendi. Buna göre Abdurrahman Akbulut başkan vekilliği, Resul Özdemir genel sekreterlik ve Murat Tosun ise saymanlık görevlerini üstlendi. Başkanlığa yeni seçilen Ali Bekdur ise zor ama anlamlı bir görev üstlendiğinin bilincinde olduğunu ifade etti. MÜSİAD'ın Türkiye'nin yanı sıra uluslararası alandaki çalışmalarının büyük takdir gördüğünü anlatan Bekdur, bu kapsamda yeni yönetim olarak hizmet bayrağını daha yükseğe taşımak için ellerinden geleni yapacaklarını kaydetti. Toplantıya, Hotiad, Hogi- af, Uetd temsilcileri yanısıra Basın mensupları da katıldı. Yeniden yapılanan MÜSİAD Hollanda'nın ilk büyük faaliyeti Yeni Yıl Resepsiyonu oldu. Resepsiyona T.C. Lahey Büyükelçisi Sadık Arslan, T.C. Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral, T.C. Deventer Başkonsolosu Yunus Belet, MÜSİAD Yurtdışı Teşkilatlanma Komisyonu Başkanı Alper Esen, İşadamları, STK temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı. Türkiye Lahey Büyükelçisi Sadık Arslan, Hollanda'da sayıları 18 bini bulan Türk kökenli işadamlarının iki ülke arasındaki ilişkilere önemli katkılar yaptığını söyledi. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Hollanda şubesinin yeni yıl resepsiyonuna katılan Arslan, elçilik olarak işadamla- MÜSİAD'ın verdiği yılbaşı resepsiyonuna yoğun ilgi olunca mekan küçük kaldı rına girişimcilik alanında ellerinden gelen desteği vermeye hazır olduklarını kaydetti. Güçlü bir ülke ve sağlam bir demokrasinin ancak güçlü bir ekonomiyle mümkün olabileceğine vurgu yapan Arslan, şöyle konuştu: "Ekonomilerin güçlü olması kendiliğinden olabilecek bir şey değil. Ekonominin dinamosu işadamlarımızdır, onların başarısı ülkemize aş olarak, iş olarak, nüfuz olarak döner. Yurt dışında onurlu ve daha dik gezebilmek için bize o altyapıyı oluşturur işadamları. Bu kapsamda MÜSİAD dünyanın her tarafına yayılmış bir ağa doğru gidiyor. Bu bir işadamları kuruluşunun yayılması değil aynı zamanda Türkiye’nin yayılmasıdır. Kuzey Hollanda Milli Görüş Kadınlar Teşkilatı başkanı değişti Soest Milli Görüş Teşkilatı törenle açıldı 3 yıldır Kuzey Hollanda Milli Görüş başkanlığını sürdüren Ayfer Topal düzenlenen bir törenle görevini İdari İşler ve Çocuk Klübü Başkanı Hürriyet Atar-Ekinci'ye devretti. Kuzey Hollanda Milli Görüş Teşkilatı'nın periyodik olarak yaptığı Genişletilmiş Şube Başkanları Toplantısı sırasında yapılan başkanlık devir teslim törenine aynı zamanda IGMG Kadınlar Teşkilatı Başkanı Hatice Şahin de katıldı. Başkan Hatice Şahin yaptığı konuşmada, hizmetlerinden dolayı Ayfer Topal’a teşekkür etti Kuzey Hollanda Bölge Başkanı sayın Oktay Dalmaz ve Bölge yöneticilerinin de hazır bulunduğu devir teslimde duygulu anlar yaşandı. Kuzey Hollanda Milli Görüş Teşkilatlarından, Soest Huzur Cemiyeti, kalabalık bir davetli topluluğunda görkemli bir açılışla hizmete girdi. Cuma namazından sonra, gerçekleştirilen açılışta, TC Deventer Başkonsolosluğu Sosyal Güvenlik Ataşesi Serdar Ekinci, İGMG genel başkanı Kemal Ergün, Kuzey Hollanda Bölge başkanı Oktay Dalmaz, Güney Hollanda Bölge başkanı Mehmet Erdoğan, Hasene Hollanda Başkanı Mehmet Yaramış hazır bulundular. Ayrıca şube başkanları, Hollanda ve Soest’ta aktif sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, teşkilat üyeleri ve çok sayıda vatandaş açılışta yer aldılar. Bu dostluklara dostluk katmak, ülkemize güç ka tmak demektir." MÜSİAD’ın ülke ve dünya gündemini yakından takip ettiğini belirten Alper Esen de 1990 yılında 5 işadamı tarafından kurulan derneklerine bugün, 7 bin işadamının ve 15 bin şirketin üye olduğunu, Türkiye’nin gayrisafi mil- li hasılasının yaklaşık yüzde 20’sini üreten, 2 milyon kişiye istihdam sağlayan bir büyüklüğe ulaştığını söyledi. Yaklaşık iki ay önce göreve seçilen MÜSİAD Hollanda Başkanı Ali Bekdur ise işadamlarına yardımcı olmak için çaba harcadıklarını, kapılarının tüm girişimcilere açık olduğunu ifade etti. Her yıl gerçekleştirilen Hollanda Türk Federasyon Kadın Kolları Yatılı Eğitim Semineri Hollanda Türk Federasyon Kadın Kolları başkanı Neslihan Büyükhan’ın sorumluluğu altında bu yıl da yapıldı. Üç gün süren seminer Bladel şehrinde doğayla başbaşa, eğitim, eğlence, tanışma ve kaynaşma şeklinde yapıldı. Elli kişilik bir katılım ile gerçekleştirilen üç günlük eğitim seminerine eğitimci Aysel Eser Hanımefendi’nin katkılarıyla tamamlanmış oldu. Cuma gününden itibaren katılımcıların iştirakiyle başlayan seminer tanış- ma ve kaynaşma şeklinde geçti. Görev dağılımlarının ardından seminerler hızla devam etti. Teşkilatçılık, Ülkücü Hareket, Kadının toplumdaki yeri, eğitim ve öğretim gibi konular seminer başlık konuları olarak işlendi. Serbest saatlerde ise sohbetler ve yarışmaların gerçekleştirildiği üç günlük programda gece geç saatlere kadar birliktelik devam etti. Huzurlu, eğitici, birlik ve beraberlik içinde, eğlenceli bir şekilde gerçekleştirilen üç günlük eğitim semineri Neslihan Büyükhan’ın yapmış olduğu konuşma ile son buldu. HTF Kadın Kolları yatılı eğitim semineri yapıldı HABER 18 ŞUBAT / FEBRUARI 2014 Röportaj: Zeynel Abidin Kılıç CDA eski milletvekili Coşkun Çörüz: “Oyunu ver, hesabını sor!” Hollanda nereye gidiyor? Bu sayıdan başlamak üzere, yarım asrı içerisinde tükettiğimiz Hollanda’nın birikimleriyle bu ülkenin gidişatını konuşmak üzere sohbetler gerçekleştireceğiz. Yerel ve AP olmak üzere iki seçime hazırlanıyor Hollanda. Buradan hareketle, siyaset üstü biriyle siyaseti konuşalım istedik bu sayıda. Yaklaşık 12 yıl boyunca parlamentoda temsilciliğimizi ve sözcülüğümüzü yapan Coşkun Çörüz Bey’le hoş bir söyleşi gerçekleştirdik. Yaptığı işi bilerek yapan, fedakâr, hizmet sevdalısı, mütevazi, aydın, samimi bir kişiliğe sahip Coşkun Çörüz. Sohbetimizden keyif alacağınıza ve hayli istifade edeceğinize inanıyorum… COŞKUN ÇÖRÜZ Partinizde bir zemin kayması yaşandığı söyleniyor, katılıyor musunuz? Partimizin merkezinde her zaman ‘insan’ vardır. Bireyselliği hep reddetmiştir. İnsanı, ailesiyle, çevresiyle, toplumdaki işleviyle tamamlayan sosyal bir varlık olarak kabul etmiştir. Bu anlayışa ve bu felsefeye sahiptir. Diğer partilerden teklif gelmesine rağmen ben, inancımla, kimliğimle bu topluma ancak böyle bir partide hizmet edebileceğime inandığım için CDA’yı seçtim. Başka partileri seçenlere de saygım vardır. Dünya değişiyor, elbette partilerde bu değişimden payına düşeni alıyor; onlar da de- da büyük sarsıntı ve yıkıntı asla yaşamayacaktır. Günübirlik politikalarla yönetilmiyor. 1520 yıl sonrasının planları yapılarak yol alınıyor. Biz de bu ülkenin bir parçası olarak bulunduğumuz konum itibariyle bu ülkeye ve insanlarına katkı sunmamız gerekir. Su dolu bir bardağa bir damla mürekkep damlatsanız, su maviye boyanır. Demek ki bu ülkede herkes, bu ülke ve insanları için bir şeyler yapabilir. Bu illa da siyasetle olacak diye bir şey de yoktur. Hollanda’nın şuan ki durumunu bahane edip geri dönmek isteyenleri anlamakta zorlanıyorum. Geri dönüş sendromuyla yaşamayı bırak- se, her şey daha sağlıklı yürür. Eleştiriye açık olmalıyız. Parti, aday ve seçmen üçlüsü üzerlerine düşen görev ve sorumlulukları iyi bilmelidir. Öngörüm ve temennim, bu ülkeye ve insanlarına hizmeti esas alan oluşumların seçimi kazanmasıdır. Yabancı kökenli adaylar bir oy deposu olarak mı görülüyor ve adayların parti yönetimi tarafından harcandığı söyleniyor, katılıyor musunuz? Hayır, katılmıyorum. Parti listesi hazırlamak çok hassas bir konudur. Tuğlaları örerken gösterdiğiniz itinayı göstermek zorundasınız. Toplumun bütün renklerini, seslerini parti içerisine yaymak durumundasınız. ğişiyor. Bu bir zemin kayması değildir. Ama partimiz, çıkacak olan yasaların insana getiri ve götürüsünü hesap ederek adım atıyor. Elbette yaptığımız her işin herkes için doğru olduğunu savunmuyorum. Ama insan için en uygun olanını seçiyoruz. Hollanda’nın şu anki siyasi, iktisadi ve içtimai gidişatını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sürekli karamsar bir tablo getiriliyor önümüze, siz gelecekten ümitvar mısınız? Her ne kadar önümüze karamsar tablolar konulsa da, uluslararası araştırmaların verilerinde Hollanda’nın pek çok alanda ilk beş veya ilk onuncu sırada olduğunu görmekteyiz. Krizin her kesimi etkileyen bir yönü var ama, objektif olarak bakıldığında Hollanda’nın hala iyi bir yerde olduğuna ve bu krizi de atlatarak yoluna devam edeceğine inanıyorum. Sistemini, altyapısını temelinden sağlam zeminler üzerine oturtmuş bir ülke Hollanda. Ufak tefek sendelemeler olsa malıyız artık. 50 yıl olmuş geleli hala geri dönme hayaliyle yaşayanlar var. Bu hayalin bedelini ağır ödedik biz. Geri döneceğiz diye çocuklarımızı meslek okullarına yönlendirdik. Onların geleceği ile oynadık. Aynı hatayı bir daha yapmayalım. Artık, Hollandalı olmalı, burayı tartışmalı, buraya katkı yapmanın yollarını aramalıyız. Gelecekten ümitliyim. 19 Mart yerel seçimleriyle alakalı bir öngörünüz var mı, nasıl bir sonuç bekliyorsunuz? Kariyer sahibi büyük insanlar tanıyorum. Oldukları yerde büyük hizmetler yapmışlar ama siyasete girerek hizmet alanını küçültmüşler. Bu anlamda, siyasete girenlerin de bunu dikkate almalarını isterim. Belki küçük bir bünyede daha büyük hizmetler icra ediyordur; siyasette daha iyisini yapacağına inanıyordur ama tam aksi de olabilir. Hem seçmen hem de seçilecek olan kişi bunları bilerek hareket eder- Aday seçiminde, bölge, kadınerkek, yaşlı-genç, yerli-yabancı, uzman, akademisyen gibi unsurlar dengeli olmalıdır. Parti böyle bir yapı oluşturmuş da ve siz bundan rahatsızsanız, partiye katılmazsınız. Seçme ve seçilme hakkı elde edilene kadar çok mücadeleler verildi. Bunun kıymeti bilinmeli ve sandığa gitmeliyiz. “Yahu benim bir tek oyumdan kime ne hayır gelecek” gibi yanlış bir anlayış var. Bazen bir oy bile seçim kazandırıyor. İlk seçimde en fazla tercihli oy almama rağmen 8 eksik oyla kaybetmiştim. O zaman anla- "Seçme ve seçilme hakkı elde edilene kadar çok mücadeleler verildi. Bunun kıymeti bilinmeli ve sandığa gitmeliyiz. “Yahu benim bir tek oyumdan kime ne hayır gelecek” gibi yanlış bir anlayış var. Bazen bir oy bile seçim kazandırıyor." Siyaset arenası için 11 yıl uzun bir süre. Neler kazandırdı, neler kaybettirdi size? Çok zorlu bir mücadeleyi gerektiriyor siyaset. Pek çok şeyden fedakârlık yapmanız, haftalık 70-80 saat çalışmanız gerekiyor. Aileler ihmal edildiği için, çok sık boşanmalar yaşanıyor. Böyle yoğun çalıştığım zamanlardan birinde ailecek oturduğumuz sofrada oğlumun söylediği bir söz beni hala derinden etkiler. “Ah, baba da gelmiş yahu!” Onun şaşkınlığını ifade eden bu söz beni hayli sarsmıştı. Güzel bir meslek. Sizi belli yerlere getiriyor ama ağır bedeller ödettiriyor. Toplum için yaptığınız bunca fedakârlık maalesef her zaman karşılık bulmuyor. Annem bizim konumumuzu şöyle özetliyordu: “Oğlum, bu işe soyundun, iyi düşün ve dikkat et!.. İşler iyi giderse insanlar kendinden bilir, işler kötü giderse siyasetçi topa tutulur”. Siyasete girmek isteyen gençlerimiz iyi düşünmeliler. Zira bu yola girdiğinizde büyük bir so- rumluluğu da omuzlamış oluyorsumaya çalışmak ve başarılı olmak nuz. Partimizin programları çerçehiç de kolay değildir. Meclise girvesinde farklı ülkelere siyaset dersi diğimde ayna karşısında kendimi vermek için ziyaretlerimiz oluyor. hesaba çekerdim: “Bu işi severek, İnsanlara hizmet etmenin sadece inanarak yapmalısın ve toplumun siyasetle yapılacağına inanmış olan sesini parlamentoya yansıtmalısın” gençlerle karşılaşıyorum. Hayır, bir derdim. Gençlik, Güvenlik, Adalet, insan kendi bilgi, birikim, tecrübe İnsan Hakları Komisyonlarında ve kabiliyetiyle bu topluma her yerve aynı zamanda AGİT’te, 56 ülke de hizmet verebilir, katkı sunabilir. parlamentosu adına insan hakları ................... Siyaset bu yollardan sadece biriraportörüydüm. Görevim süresindir. Ben aktif siyasete katılmadan ce, halkla birebir ilgilenir, onların öncede çok faal biriydim. Siyaset sorunlarını meclise taşır, ilgili baöncesi bulunduğum yer ve kurukanlarla tartışırdım. luşlarda, bazı konularda daha rahat Yasa çıkarmak bizim işimizdi. Yasa yapmaktan amaç, toplumun hizmet ortamı buluyor, daha rahat konuşabiliyordum. huzuru, refahı, güvenliği ve sağlığıPişman mısınız, vicdanen ranı en üst düzeye çıkarmaktır. Peki, hat mısınız, nedir durum? çıkartılan yasalar hedefe ulaşıyor mu? Bunu da siyasetçinin kenNe yaptıysam bilerek yaptım. Bu toplum bana bir şeyler verdi disi denetleyecek ve toplumdan ben de onun karşılığını ödemeye gelen bu yöndeki eleştirilere açık çalıştım. Her şeyin daha iyi olmaolacaktır. Bunu oluşturmaya çalışsı için koşuşturduk. Uymanız getım bunca yıldır. Vicdanen rahatım reken parti programı, koalisyon ve verdiğim kanun tekliflerini göz protokolü ve hükümet sözleşmesi önüne aldığımda da, asla pişman var; bunları aşarak bir şeyler yapolmadığımı söyleyebilirim. “İşler iyi giderse insanlar kendinden bilir, işler kötü giderse siyasetçi topa tutulur” dım ki, bir tek oyun bile büyük kıymeti var. Siyasilerin, partilerine aldıkları ve listede yer verdikleri adaylar için kullandıkları sözler çok incitici. Eğitimsiz ve ehliyetsiz oldukları, hemşericilik yaptıkları ve sırf para için bu yola tevessül ettiklerine dair talihsiz açıklamalar var. Bunlar aday belirleme aşamasında neticelenmelidir. Adayları uygun bulmuyorlarsa listeye almamaları lazım. Partiye bu hususta büyük sorumluluk düşüyor. Adaylarını iyi seçsinler. Seçtikten sonra böyle eleştirilerin yapılması doğru değil. Parti değiştirenler var, nasıl değerlendiriyorsunuz? Doğru bulmuyorum. Kişi yıllarca bir partinin bünyesinde hizmet ediyor; gün geliyor, listeye alınmadığı veya liste sırası iyi olmadığı için gidip başka bir partiye üye oluyor. ‘Antidemokratik söylem ve uygulamalar olduğu için partimden ayrıldım’ diye de ayrılma sebebini açıklıyor. Partide kalıp mücadele etmesi bence doğru olandır. Bu sebeple partiden ayrılmak kolaycılık gibi geliyor bana. Partiyi, moda gibi değiştirmeyi uygun bulmuyorum. Seçmenin siyasilere küs ve kırgın olduğu söyleniyor. Sandığa gitmeme gerekçeleri başka ne olabilir? Seçmen oy verdiği adaydan büyük beklenti içerisinde olmamalı. Oy hakkı olan kişi- ye, “Hadi oyumuzu kullanalım” diyorsun, o da “Siyasetçi bizim için ne yaptı ve ne yapacak ki?” diye cevap veriyor; oyunu kullanmıyor. Oysa bir siyasetçinin sizin için orada bulunması ve sizi temsil etmesi bile güzel bir şey, bulunmaz bir imkândır. Seneler öncesi, bir seçim zamanı bir salonda sohbet ediyoruz. Bana eleştiriler geliyor. Yaşlı bir amca söz aldı ve “Coşkun Bey hiçbir şey yapmasa bile onun parlamentodaki varlığı bize yeter” dedi. Elbette bunu bir şey yapmayalım ya da yapılmıyor anlamında söylemiyorum ama sandığa sırf bu yüzden küsmek, aday olan kişiye bu nedenle kırılmak doğru değil. Oyunu ver, hesabını sor. Oyun kadar sesin çıkar. Oy, gücünüzün de bir göstergesidir. Muhatap alınmanızın bir sebebidir. Okurlarımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Vatandaşlık görevimiz sadece oy vermekle bitmiyor, asıl iş ondan sonra başlıyor. Seçtiğimiz kişiyle olan irtibatımızı kesmeyelim. Onu sürekli kendi çalışmalarımıza ortak edelim. Bu ülke bizim ülkemiz. Bu toplum bizim. Herkes bu ülkeye katılım sağlamalı. Bu katılımın önemli yollarından biri de siyasettir. Bu yola çıkan Coşkun Çörüz kimdir? 1963 Kastamonu-Abana doğumlu. 1969 yılında aile birleşimi çerçevesinde Hollanda’ya gelir. Amsterdam Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Çörüz, önce özel sektörde, ardından da sırayla Amsterdam Yabancılar Merkezi’nde danışmanlık, Japonya’da üniversitede hocalık, Eşit Haklar Komisyonunda üyelik ve Haarlem’de belediye meclis üyeliği yapar. 2001-2012 yılları arasında kesintisiz 11 buçuk yıl boyunca CDA’dan milletvekili olarak görev yapar. Bu dönemde, Hollanda Delegasyon Başkanı olarak AGİT’te İnsan Hakları Raportörü olarak bulunur. Şimdi danışmanlık yapan Çörüz evli ve 2 çocuk babasıdır. fedakâr insanları oylarımızla desteklemeliyiz. Siyaset geçicidir. Gençler buna bir meslek gözüyle bakmasınlar, yarı yolda kalırlar. Önce okusunlar, meslek edinsinler ardından eğer hizmete burada devam etmek isterlerse, öyle seçsinler siyaseti. Okulu bitirmeden siyasete atılan ve şimdi 30-35 yaşından sonra okula başlayan pek çok siyasetçi tanıyorum. Gençlerimiz bu yanlışa düşmesinler. Parti üyeliği “ikinci evlilik” gibidir. Karar vermeden önce iyi düşünsünler. 50 sene içinde Hollanda’daki Türk toplumu büyük mesafeler kat etti. İşçi olarak geldiğimiz Hollanda’da şu anda, Türk kökenli siyasetçilerimiz, işadamlarımız, avukatlarımız, hâkimlerimiz, doktorlarımız, araştırmacılarımız, medya mensuplarımız, spor, müzik, edebiyat, tiyatro alanlarında yetişmiş insanlarımızla belli bir yerlere geldik. Hollanda bize bu imkânları verdi. Bizde bunun karşılığında, vatandaşlık görevi olarak 19 Mart ve 22 Mayıs’ta sandığa gitmemiz ve oyumuzu kullanmamız gerekir. Oyunu ver, hesabını sor. Oyun kadar sesin çıkar. Oy, gücünüzün de bir göstergesidir. 19 HABER ŞUBAT / FEBRUARI 2014 TiCARi SAYFALAR Deurwaarder ve Incasso bürolarıyla başınız dertte mi? Artık Ticari Sayfalar'da 33,- EURO'dan başlayan fiyatlarla ilan verebilirsiniz. Groothandel In Horeca benodIgdheden JILPAQ Holding www.jilpaqholding.com Tel./fax: 010 - 737 06 76 SLINGE 584 1.KAT 3086 EX ROTTERDAM Tel: (013) 455 11 19 Mail: [email protected] [email protected] www.buropas.com HOLLANDA’DA Ledeboerstraat 39 5048 AC TIlburg K aza Uzmanı’nız Letselschade & Advies İş ve trafik kazalarında uzman kadrosuyla Hollanda genelinde hizmet vermekteyiz. Yürüyen davalarınız ücretsiz incelenir ve uzman görüşü sunulur. Daha fazla bilgi için: Kampanya ROOSENDAAL: AMSTERDAM: ROTTERDAM: Nieuwe Markt 65A, 4701 AD Tussen Meer 1B, 1068 EX OSDORPPLEIN ‘s Gravenlandseweg 285, 3125 BK SCHIEDAM Tel. 0165-39 13 34 Tel. 020-410 94 94 Tel. 010-242 41 24 Mob: 06-39110241 / 06-39110243 [email protected] www.kazauzmani.nl tasarım: www.websayfa.nl Tel: 0650 211 183 www.rt-totaalafbouw.nl Tel: +31 624 291 247 Keukens • Badkamers • Stucwerken • Dakkapellen Afbouwsystemen • Loodgieterswerken • Vloer- en tegelwerken • Tuin ontwerp en aanleg Ingelandenweg 1 1069 WE Amsterdam [email protected] Rotterdam T:010merkezinde - 477 96tarihi 28 semtte Pieter de Hochweg 115 - 477 96 83 misafirimiz olun. 3024 BG Rotterdam www.hedefmedya.nl NezihF:ve010 Temiz hotelimizde Rotterdam merkezinde tarihi semtte Nezih ve Temiz hotelimizde misafirimiz olun. SAFETY & SECURITY TEL: 033 - 260 10 10 www.sancak.nl www.solarstream.nl [email protected] www.ateamkozijnen.nl Galvanisstraat 13-15 3316 GH Dordrecht Erken ve grup rezervasyonlarda Pieter de Hochweg 115 3024 BG Rotterdam Ofis ve işyerlerinizin cam temizliĞİ www.mob.nu www.kontv.com.tr Administratie en Accountancy www.profa.nl indirim Her türlü %20 indirim dış cephe Pieter de Hochweg 115 T. 010 - 477 96 28 3024 BG Rotterdam temizliği F. 010 - 477 96 83 Tel: 0655-38 45 54 hizmetlerimiz www.schoonmaakbedrijfschiedam.nl mevcuttur. Scan for Virtual Tour Erken ve grup rezervasyonlarda ’e kadar Scan for Virtual Tour W. www.hotelport.nl E. [email protected] [email protected] Beauty & Kapsalon MERAM SUPERMARKET Meridiaan 30-32 3813 AW Amersfoort Tel: 0651691025 www.ntel.nl T. 010 - 477 96 28 W. www.hotelport.nl 010-467 48 11 F. 010 - 477 96 83 E. [email protected] %20’e kadar Tel: 070- 393 02 46 Mob: 0654 - 69 76 04 La Bella Dames & Heren mail: [email protected] Hildebrandstraat 127 2524 VG Den Haag Aelbrechtskade 52 b 3022 HL Rotterdam HABER 20 ŞUBAT / FEBRUARI 2014 telefoon: 010-2260373 e-mail: [email protected] AVUKAT VE HUKUKÇULAR meer info: www.tolgaadvocatuur.nl SAYFASI Hukukçular Sayfası'nda 33,- EURO'dan başlayan fiyatlarla ilan verebilirsiniz. GERİ KABUL ANLAŞMASI HOLLANDA TÜRKLERİNE HAK KAYBI GETİRMEZ Türk lar Hukukçu BİRLİĞİ Tolga Gümüş - Strafzaken - Jeugdzaken (OTS/UHP) - WSNP (schuldsanering) Tel: 010 - 226 03 73 Aelbrechtskade 52b Rotterdam www.tolgaadvocatuur.nl www.kilicadvocatuur.nl 020-475 00 05 • • • • • • • • Türk Hukukçular Birliği'nden yapılan basın bildirisinde Geri Kabul Anlaşmasıyla ilgili çok sayıda soru ve şikayetler olduğu belirtildi. Başkan Ejder Köse ve Başkan Yardımcısı Ali Durmuş imzasıyla yayınlanan açıklamada "16 Aralık 2013 tarihinde Türkiye ve AB tarafından imzalanan Geri Kabul Anlaşmasını vize muafiyeti süreci içinde olumlu bir adım olarak değerlendirmekteyiz" denildi. Geri Kabul Anlaşması'nın içeriğine yönelik bir de açıklama bulunan basın bildirisinde "Bu yapılan Türkiye-AB Geri Kabul Anlaşması (GKA), AB ülkelerinde yasal olarak bulunan vatandaşlarımızı hiçbir şekilde etkilemeyecektir. Geri Kabul Anlaşması sadece ikameti yasal olmayan kişilerin, Türkiye tarafından hangi İflas ve kişisel iflas davaları Sosyal sigortalar hukuku Boşanma davaları lettertype Bauerbodini bt (bold) Velayet ve nafaka davaları Ticaret hukuku İş hukuku Kira hukuku Haciz ve icra davaları www.asv-advocaat.nl E-mail:[email protected] şartlarda geri kabul edileceğini belirtmekte. Yabancılar Yasasında herhangi bir değişiklik ve kısıtlamaya yol açmamaktadır. Bunun aksinin ima edilmesi gerçekleri yansıtmamaktadır ve hukuken doğru değildir. Temel olarak Geri Kabul Anlaşması’nda, tarafların üçüncü ülke vatandaşlarının kabul/iade edilmesini öngörmektedir. Geri Kabul Anlaşmasının temeli üçüncü ülke vatandaşlarının geri kabulü ve iadesiyle ilgili, yani, Hollanda’da veya Avrupa’da yaşayan ve ikamet eden Türk vatandaşlarıyla ilgili değildir! Türk vatandaşlarıyla ilgili maddeler, hiçbir şekilde hak kaybına yol açmamaktadır. Bu çerçevede yasadışı yollarla AB ülkelerine giden veya bu ülkelerde bulundukları sırada yasadışı duruma düşen (örneğin, Stille Veerkade 25 2512 BE DEN HAAG Tel: 070 394 63 45 Fax: 070 393 10 04 vize süresini geçiren) Türk vatandaşları ve Türkiye üzerinden Anlaşma’ya taraf diğer ülke veya ülke grubuna geçiş yapmış üçüncü ülke vatandaşlarının Anlaşma’da belirlenen şartlar ve kurallar çerçevesinde Türkiye’ye geri alınmasını temelde düzenlemektedir. " denildi. Türk Hukukçular Birliği olarak özellikle anlaşmanın 18/2. maddesini olumlu buluyoruz. Bu maddede açıkça Türkiye-AB Ortaklık Hukukundan doğan haklara halel gelmeyeceği ve bu hakların saklı kaldığı ifade edilmiştir. Türk işadamları ve hizmet sunucuların karar gereği tespit edilen vizesiz seyahat hakkı nihayet hayata geçirilecektir." denildi. Hukuk alanları: - Aile hukuku (nafaka, çocuk davaları, mal varlığı sorunları) - Boşanma davaları - Velayet ve yerleştirme davaları (çocuk esirgeme kurumu davaları) - Ceza hukuku - Kamu hukuku - İş hukuku - Kira hukuku - Para tahsil davaları Her ayın ilk cuma günü saat 18:00-20:00 arası, hukuksal sorunlarınıza ÜCRETSİZ danışma imkanı sunuyoruz. Bu günler için randevu almanız tercihimizdir. Avukat Tuğba Harmankaya www.advocatenkantoor-soytekin.nl [email protected] Avukat Meral Soytekin Adres: Putselaan 133 (Kocatepe Camii yakını) 3072 CE ROTTERDAM Tel: 010-226 227 1 Fax: 010-226 227 2 "Hukuk iyi ve adil olanın sanatıdır" Ius est ars boni et aequi mr. Rasim Küçükünal www.kucukunal.nl Prof. Kamerlingh Onneslaan 154 3112 VM Schiedam T: 010 - 238 08 30 F: 010 - 238 08 31 M: [email protected] mw. mr. Dilek Küçükünal-Abotay 21 HABER ŞUBAT / FEBRUARI 2014 T.C. Kimlik numaranızı kimse isteyemez İŞTE BU İYİ HABER Türk Hukukçular Birliği toplu halde Birinci nesil vatandaşlarımızın Türkiye'deki olası malvarlıklarını araştırmak isteyen Hollandalı kurumlara mahkeme tarafından izin çıkmadı. Küçükünal Avukatlık Bürosu sahibi ve Türk Hukukçular Birliği Yönetim Kurulu Üyesi avukat Rasim Küçükünal’ın 5 Aralık 2013 tarihinde Rotterdam Mahkemesinde açmış olduğu dava neticesinde, mahkeme belediyelerin artık Sosyal Ödenek davalarında (WWB) Türk vatandaşlarından T.C. Kimlik veya nüfus cüzdanı talep edemeyeceğini karar kıldı. Bunun üzerine Türk Hukukçular Birliği tarafından yapılan basın açıklamasında davanın içeriği hakkında bilgi verildi. Basın açıklamasında THB nezdinde bulunan tüm avu- katlar da hazır bulundu. Açıklamayı THB Başkanı Ejder Köse, Başkan Yardımcısı Ali Durmuş, ve davaların avukatı Rasim Küçükünal THB adına yaptılar. Ejder Köse konuşmasında hedef ve amaçlarının daha bilinçli, özgüvenli, güçlü ve etkin Türk toplumu oluşturulması olduğunu söyledi. Ejder Köse: "Biz THB olarak toplumumuzu ilgilendiren ve etkileyen haksız ve hukuk dışı uygulamalara karşı daima harekete geçip toplumumuzu bilgilendirmeyi de görev biliyoruz." dedi. Yüksek İdare Mahkemesi'nin buna benzer bir davada, bir ‘genel risk profil’ üzerine (algemeen risicoprofiel) kanun ihlal edilemeyeceğine dair karar vermiştir. Yani evi ziyaret etme hakkında büyük kısıtlamalar var" dedi. Toplantıda söz alan avukat Ali Durmuş, durumun Türkiye bölümünü değerlendirdi. Hollanda’daki belediyeler suç duyurusunda bulunduğunu ve Türkiye’de görev yapan memurların, Uluslararası anlaşmala- ra aykırı olması nedeniyle yardımcı olmadıklarını ancak Hollanda’nın Türkiye’deki Çalışma Ataşeliği'nin memurları veya onların Türkiye’de görevlendirdiği Hukuk Büroları aracılığı ile, Tapu Kadastro ve diğer devlet ve özel kurumlarda, bankalar dahil, bu kişilere ait araştırma yapıldığını ve bu araştırmaları da genellikle T.C. kimlik numarası üzerinden yürüttüklerini belirtti. Bu memurların yasalara aykırı iş yaptıklarını ve suç işlediklerini söyledi. Ali Durmuş: “Böyle bir haksız araştırmaya maruz kalan vatandaşlarımızı özellikle uyarıyoruz. Herhangi şekilde Türkiye’de yapılan bir araştırmadan haberdar olduklarında, bu araştırmayı fiilen yapan Hollanda Çalışma Ataşesi memurları, Tapu Kadastro memurları, Hollanda adına araştırma yapan hukuk büroları veya avukatları ve diğer şahıslar aleyhinde derhal T.C. Cumhuriyet Savcılığı nezdinde Anayasa 20. Madde ve TCK 135, 136 ve 137 çerçevesinde suç duyurusunda bulunmalarını öneriyoruz." dedi. Belediye görevlisine suçüstü Avukat Rasim Küçükünal M al Araştırma Komisyonu'na bağlı belediye çalışanlarının bir mektup göndererek ev ziyaretinde bulundukları ortaya çıktı. Bu mektupta aynı zamanda vatandaşın T.C. Kimlik numarasını hazır bulundurulması isteniyor. Avukat Rasim Küçükünal "Hollandacaları çok iyi olmayan birinci nesil vatandaşlarımızın evlerine gelerek korkutup bilgi almaya çalışıyorlar. İstemediğiniz hiç kimseyi evinize alma mecburiyetiniz yok." diyor. Önceden bu durumu haber alan muhabirimiz, bu sorun bizzat başına gelen bir vatandaşımızı evinde ziyaret edi- yor. Eve gelen belediye çalışanları fotoğrafçımızı ve Avukat Rasim Küçükünal'ı gördüklerinde şaşırıp kalıyorlar. Suçustü yakalanma edasıyla, titrek bir sesle açıklama yapmaya çalışan belediye çalışanları, bir an önce oradan gitmek için çaba harcıyor ve elleri boş geri gitmek zorunda kalıyorlar. Avukat Rasim Küçükünal: “Türk toplumunu proje haline getirerek, ayrımcılık yaparak, Anayasayı ve Uluslararası antlaşmaları ihlal ederek Türkiye KAYIP İLANI Macaristan’dan Almanya ve Avusturya’ya iş seyahatine çıkan işadamı Bülent Çetinkaya’dan 8 aralık 2013 tarihinden itibaren haber alınamıyor. 8 Aralık 2013'te eşini arayarak Macaristan’a döndüğünü bildiren Bülent Çetinkaya evine henüz dönmedi. Bilgi sahibi olanların yakınlarına haber vermeleri veya bulunduğu şehirdeki güvenlik güçlerine haber vermeleri önemle rica olunur. İsim: Bülent Çetinkaya Doğum Tarihi: 01-03-1975 Araba plakası: IPP709 (Siyah Skoda Fabia) de sorgusuz sualsiz malvarlığı araştırma başlatmak inanılmaz bir gelişme olduğunu söyledi. Küçükünal sözlerine şöyle devam etti, “belediyeler ‘Pilot Procesgestuurd onderzoek vermogen buitenland” projesi üzerinden Türk vatandaşlarımızı araştırmaya almaktadır. Bu belediyelerin kriterleri, farklı etnik köken olması, 50 yaş üstü olması ve yılda 30 gün izin hakkını kullanması. İlk iki kriter yani yaş ve köken üzerinden ayrımcılık yapmak yasaktır. 30 gün izin hakkını kullanması da yasal olarak vermiş olduğu izin hakkını sorguya çekiyor. Yüksek İdare Mahkemesinin buna benzer bir davada, bir ‘genel risk profil’ üzerine (yani algemeen risicoprofiel) kanun ihlal edilemeyeceğine dair karar vermiştir. Yani evi ziyaret etme hakkında büyük kısıtlamalar var dedi. Keyfi uygulama direkten döndü BAŞSAĞLIĞI-VEFAT Arnhem Ayasofya Camii yöneticilerinden değerli Adem Bal'ın vefatını derin bir teessürle öğrenmiş bulunuyoruz. Haber Gazetesi olarak başta ailesi olmak üzere sevenlerine ve Arnhem halkına başsağlığı dileklerimizi iletir, merhuma Allah’tan rahmet dileriz. HABER Gazetesi Çalışanları BAŞSAĞLIĞI-VEFAT Çok değerli gönüldaşımız ve büyüğümüz Mehmet Görgülü’nün vefat haberini büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Hollanda Türk Federasyon’un çeşitli kademelerinde görev yapmış, Almelo’da başkanlık yapmış, milliyetçi-ülkücü harekete büyük katkıları olan merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve Hollanda Türklüğüne başsağlığı ve sabır dileriz. Hollanda Türk Federasyon Basın Masası Bu bir mahkeme kararı Medeniyetler İttifakı Projesi Avrupa’ya Hollanda’dan Açıldı Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı eş başkanı ve Bahçesaray Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Bekir Karlığa UETD Hollanda’nın daveti üzerine gerçekleştirdiği 3 günlük yoğun Hollanda çalışma ziyaretini tamamladı. İlk olarak CMO (Hollanda Müslümanlar Konseyi) işbirligi ile Hollanda`daki 40`a yakın farklı dini ve sivil toplum temsilcileri ile tanışma yemeğinde bir araya gelen Karlığa Türkiye ve İspanya`nın BM çatısı altında başlattığı ve bugün 120`ye yakın ülkenin destek verdiği “Medeniyetler İttifakı” projesi hakkında bilgiler vererek soruları cevapladı. Daha sonra Amsterdam Tropen Müzesi`nde incelemelerde bulunan Karlığa, Hollandalı ünlü ressam Escher`in İslam geometrik sanatı ile etkileşimini konu alan sergisini gezerek müze yetkililerinden bilgi aldı. Büyükelçilik E-vize haberlerini yalanladı Hollanda basınında çıkan 'E-vize uygulaması ertelendi' haberleri Türkiye Lahey Büyükelçiliği tarafından yalanlandı. Büyükelçiliğin websitesinden duyurulan yalanmada 'Hollanda basınında yer alan haberlerin aksine, e-vize uygulamasının askıya alınması sözkonusu değildir.' denildi. Mayıs ayında yürülüğe girecek olan e-vize uygulamasından sonra,Türkiye'ye giriş yapacak olan turistlerin artık vizelerini gümrük kapıların da değil internet üzerinden alması gerekiyor. Sigorta şirketinin hipotezi ayrımcılığa yol açtı 10 yaşında kaza geçiren 20 yaşındaki Türk ve Hollanda çifte vatandaşı Ezra’ya hakimin ayrımcılığı yüzünden daha az tazminat ödenmesine karar verildi. Beyin sarsıntısı geçiren ve geçirdiği motor kazasından sonra şu anda 4 yaşındaki bir çocuğun düşünme yeteneğine sahip olan Ezra, motor kazasından sonra motor sürücüsünün sigorta şirketi Reaal kaza sorumluluğunu kabul etti. Hakim tazminat miktarını belirlemek için değişik sorular ve durumları göz önünde bulundurması gerektiğinde garip bir karar verdi. Hakim, eğer Ezra kazaya maruz kalmasaydı nasıl bir kariyere sahip olacağı düşüncesinden hareketle, temel okul başarısı, anne, baba ve kardeşlerinin eğitim düzeyini de gözönünde bulundurarak bir hipotezde bulundu. Bunların herhangi bir sorun teşkil etmediğini söyleyen avukat Fuchs, si- gorta şirketinin ‘bir kişi ne kadar süreyle çalışabilir’ sorusuna takılıp orada 26 yaşında çocuğu olabileceği, böyle bir durumda 10 sene çalışmayacağı, sonrasında ise part-time olarak çalışabileceğini öne sürdü. Hakim burada ‘böyle bir kültürel kökene bağlı bu bayanın, çocuğu doğduktan sonra zaten 10 yıl boyunca çalışamayacaktır’ şeklinde bir karar verdi. Ezra’nın avukatı temyize giderek “Bu bir cinsiyet ayrımcılığıdır ve tazminatın yeniden hesaplanmasını istiyoruz” dedi ve 550.000 euro yerine 70.000 euro tazminat verilmesine tepki gösterdi. Bu dava Hollanda’daki sigorta şirketlerinin özellikle yabancıların haklarını yeterince savunmadıklarını ortaya koydu. Kaza sonrası yasal haklar ve tazminat konusunda Türk avukat ve uzmanlarının önemi bir kez daha Hollanda'daki Türk kamuoyunda gözler önüne serildi. HABER 22 ŞUBAT / FEBRUARI 2014 TİKDF'den Amsterdam Eyüp Sultan Camii Yönetimine Nezaket Ziyareti Ocak 2013 yılında yapılan seçimlerde güven tazeleyerek yeniden seçilen TİKDF Federasyonu Genel Başkanı Arif Yakışır ile yönetim kurulu üyeleri, Amsterdam Eyüp Sultan Camii Başkanı Murat Türkmen ve yönetimine nezaket ziyaretinde bulundu. Ziyarette Hollanda Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Arif Yakışır’a, Zekeriya Açkalmaz, Metin Çift, Ahmet Arslan, Salih Canöz , Bekir Özel, Sami Üşenti ve İbrahim Çitil eşlik etti . Kaleşnikofun mucidi öldü Dünya tarihinin en tanınmış silahı olan Kalasjnikov'un mucidi Michail Kalasjnikov 94 yaşında öldu. Kendi deyimiyle yaptığı mucitle 5 kuruş kazanmadığını dillendiren Michail Kalasjnikov, silahın gerilla savaşçıları tarafından kullanmasına ve bazı dünya ülkelerinin bayraklarında bile bulunmasının önüne geçemedi. Avukat Meral Soytekin: 1977 Rotterdam doğumlu olan Meral Soytekin, ilk ve ortaokulu Rotterdam'da tamamladı. Gymnasium ve ardından Erasmus Üniversitesi’nde Hukuk Fakültesini bitiren Meral Soytekin, Oud-Beijerland Belediyesinde 5 yıl hukuk müşaviri olarak çalıştı. Schep Avukatlık Bürosunda 6 yıl hizmet verdikten sonra kendi bürosunu açan Meral Hanım, duygularını ve hedeflerini anlattı. Daha önce 6 yıl başka bir avukatlık bürosunda çalıştınız. Kendi büronuzu açmanızdaki en büyük etken neydi? Çoktandır hayalim olan kendi iş yerimi kurmaktı. Çok şükür bunu şimdi gerçekleştirebildim. 6 sene bir avukatlık bürosunda hizmet verdikten sonra, kendimi tecrübe açısından hazır hissettiğim için, kendime güvendiğim için bu kararı verdim. Şu an ki ofisim Türklerin yoğun olduğu ve ulaşılması kolay olan bir bölgede. Avukatlık Bürosu olarak en çok hizmet verdiğiniz ve uzmanlık alanlarınız nelerdir? TOV Arnhem'den renkli yılbaşı resepsiyonu A rnhem ve çevresindeki işadamlarını bünyesinde barındıran TOV-Arnhem yeni yıl dolayısıyla bir resepsiyon verdi. Hollanda’nın Arnhem kenti çevresinde faaliyetlerini sürdüren Türk İşverenler Derneği’nin Maksim düğün salonunda verdiği muhteşem yeni yıl resepsiyonuna Deventer Başkonsolosu Yunus Belet, Deventer Başkonsolosluğu'na bağlı Ticaret ataşesi Hasan Önoğul, Çalışma ve Sosyal Güvenlik ataşesi Serdar Ekinci, Arnhem belediyesi wethouder (sosyal hizmetler, uyum ve güvenlikten sorumlu) Luuk van Geffen, Arnhem emniyet müdürü ve yardımcısı, Dünya İş Konseyi Avrupa sorumlusu Turgut Torunoğulları, HOTİAD yönetim kurulu başkanı Hikmet Gürcüoğlu ve yönetim kurulu üyeleri, Müsiad yönetim kurulu başkanı Ali Bekdur ve yönetim kurulu, Leiden – Rotterdam – Nijmegen işverenler dernekleri yönetim kurulları, Hollanda Türk Federasyonu başkanı Murat Gedik ve Arnhem çevresinde faaliyetlerini yürüten sivil toplum kuruluşları, yönetim kurulları katıldı. TOV Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Gemril gazetemize yaptığı açıklamada: "TOV 2005 yılında kuruldu, amacımız Türkiye’den gelip burada işveren esnafımızı bir araya getirip zorlukları beraber aşmak için böyle bir dernek kurduk. Her gecen yıl üyelerimiz artıyor. 7.sini düzenlediğimiz yılbaşı programımıza 200 den fazla davetli katıldı. Hollandalı davetlilerimiz de var. TOV başkanı rahmi gemril Deventer Başkonsolosu Yunus belet Biz kendimizi dernekçiliği başarıp kendi insanımızı bir araya toplayabildiğimizi göstermiş oluyoruz. Bu gurur verici bir şey bizim için." dedi Serhat İmpex CEO'su ve TOV yönetim kurulu üyesi İsmail Üngüç ise: "TOV Derneği 9 yaşında ve son 7 yıldır yılbaşı programları düzenliyoruz. Bu tür resepsiyonların nedeni Hollandalı ve Türk meslektaşlarımızla beraber tanışıp kaynaşmayı sağlamak. Bunun yanında özgüvenimizi artırmak ve Hollanda ekonomisi hakkındaki gelişmeleri takip etmek." dedi. 2014 yılındaki faaliyet programlarına değinen İsmail Üngüç üyelerle nasıl dayanışma içinde olduklarını anlattı: "Şu anda 113 üyemiz var her ay toplantılarımız oluyor, ramazanda iftar yemeklerimiz, izin öncesi ve sonrası moral gecelerimiz var. Gündeme göre toplantılar düzenliyoruz. 50. yılımızı dolduruyoruz biz buraları bir vatan yaptık ve yurttaşıyız artık. Siyasi ve ekonomik bütün katmanlarında bizim de bir yerimiz olduğunu bilmemiz gerekiyor. 2014 yılının herkes için iyi geçmesini temenni ediyorum". T.C. Deventer Başkonsolosu Yunus Belet Hollanda’daki Türk Fotoğraflar: Mustafa Koyuncu vatandaşlarının Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy kullanması için yaptıkları hazırlıkları da kısaca anlattı: "Bizim de bir seçimimiz olacak, cumhurbaşkanlığı seçimleri. İlk defa vatandaşlarımız oy kullanacaklar. Çok büyük bir heyecanla katılım olacağına inanıyorum. Deventer konsolosluğumuzda gerekli çalışmalarımızı yapıyoruz. Va- tandaşlarımıza oy kullanmak için gerekli işlemleri yaptırmalarını tavsiye ediyorum. Öncelikle adres beyanı yaptırmaları gerekiyor. Web sayfamızdaki formu doldurup bize gönderebilirler". Davetliler gecenin ilerleyen saatlerine kadar keyifli bir ortamda müzik eşliğinde keyifli dakikalar geçirdiler. tov yeni yıl resepsiyOnuna yoğun ilgi gösterip hollanda'nın farklı şeHirlerinden gelen işadamları proğramdan memnun ayrıldı "Kendi lisanınızla hizmet eden bir uzman kolay çözüme götürür." Aile (boşanma, nafaka, çocuk vekâleti vs.), ceza ve kamu hukuku benim tecrübe alanlarım. Bunların dışında gelen davaları da işbirliği içerisinde olduğum meslektaşlarımla birlikte yürütüyoruz, beraberce çözmeye çalışıyoruz. Ve ya yine işinin uzmanı avukat arkadaşlarıma yönlendiriyorum. Şu an örneğin DUO (Dienst Uitvoering Onderwijs) davalarım yoğunlukta. DUO çoğu öğrencileri “uitwonendenbeurs” (yani evde yaşamadıkları halinde aldıkları burs ) aldıkları için kontrole tabi tutuluyorlar. Kontroller sonucu eğer DUO’ya göre o evde yaşamadıkları kanaatindeyse DUO öğrencilerden hem ceza hem fazlalıkları istiyor. İtirazım sonucu geçen sonuçlanan bir davamda Rotterdam mahkemesi 9 Aralık 2013 te DUO nun kararını bozdu ve müvekkilimin ödeneğinin devam etmesine karar verdi. Bu kararda DUO nun hem araştırması hem de araştırma sekli mahkeme tarafından ye- terli bulunmadı. Büronuz daha çok sayıda avukat barındıracak kadar büyük, burayı seçmenizdeki etken hedeflerinizin bu konuda büyük olduğundan mıdır? Hedefim büyük evet. Ofisim en az 6 avukat için müsait. İlerde İnşallah başka avukatlarla çalışıp bütün hukuk alanlarda hizmet vermek istiyorum. Vatandaşlarımızın bütün sorunlarını aynı büroda uzmanlarına danışabilme olanağını sunmak istiyorum. Her ayın ilk cuma günü insanlarımıza ücretsiz hukuksal destek veriyorsunuz, bu günlerde nasıl tepkiler ve ilgi alıyorsunuz? Bu günlerde ilgi yoğun oluyor. İnsanlar gönül rahatlığıyla gelip sorunlarını danışabiliyorlar. Böyle bir hizmetten dolayı herkesten çok olumlu tepkiler alıyorum. Her ayın ilk cuma günleri saat 18.00 ila 20.00 arası halka açık olarak ücretsiz bir danışma günü düzenliyorum. Bu günlerdeki yoğunluktan dolayı, randevu alınması tercihimdir. Sorunları dinliyorum, sorunlarını çözmeleri noktasında yol gösteriyorum ve de tavsiyelerde bulunuyorum. Haklarını alma ve arama hususunda yardımcı oluyorum. Soytekin Avukatlık Bürosunu 10 yıl sonra nerede görüyorsunuz? 10 yıl sonraki hedefim ta- nınmış, kaliteye, bilgilendirmeye önem veren ve her alanda hizmet veren avukatlık bürosu olmak. Sadece bireysel davalar değil, toplumumuzu ilgilendiren konularda etkin bir rol almak istiyorum. Müşterilerinizin çoğunluğu Türklerden mi oluşuyor? Hollandalılara açılmak istiyor musunuz? Ben 6 sene boyunca yabancıların çok az, Hollandalılarınsa çok yoğun yasadığı bölgede hizmet verdim. Oradaki çoğu müvekkillerim hala bana danışıyorlar. Benim için sonuçta tabiî ki irk değil dava önemlidir. Daha önce de az sayıda da olsa Türk kökenli müvekkillerim vardı, ancak şimdi daha çok Türk insanına hizmet etmek istiyorum. Haklarını arama ve alma noktasında sıkıntı yaşayan insanlarımızın kendi dilinde hizmet veren bir danışmanla yola çıkması onların güven duygularının artmasına vesile oluyor. Sorunlar ve çözümler aynı ama kültürel farklılıklar bazen kararları olumsuz şekilde etkileyebiliyor. Bu iki kültür arasındaki farklılığı bilmek ve ona göre savunma hazırlamak çok önemlidir. Bu anlamda, Türk avukatları olarak önemli bir hizmet verdiğimize inanıyorum. Bizler mahkemede kendi- mizden ve Advocatenkantoor nin yararlı olduğunu Soytekin düşünüyorum. Öyle yaşantımızPutselaan 133 dan örnekler olunca, vatandaşları3072 CE Rotterdam vererek damıza daha güzel hizTel.: 010- 226 227 1 vanın seyrini met edeceğimizden Fax: 010- 226 227 2 değiştirebilieminim. yoruz. Bizler Kimlik kartı aynı duygu Vatandaşlarımıve düşünceza ne mesajı vermek leri paylaşıyoruz. istersiniz? İnsanlar haklarını aramaya İnsanın anlaşıldığını hisdevam etsinler ve bu mücadesetmesi insanın psikolojik olarak rahatlamasını sağlıyor. lelerinden asla vazgeçmesinler. Bu kültürel farklılıkları bilen İçinden çıkamadıkları durumve o kültür içerisinde yaşayan larda, çözemedikleri sorunTürk avukatları olarak, Türk larda mutlaka işin uzmanına danışsınlar. Özellikle kendi likökenli müvekkillerimize diğer meslektaşlarımızdan daha sanınızla hizmet eden bir uzçok yardımcı olduğumuzu dümanla hukuksal sorunlarınızı şünüyorum. Vatandaşlarımızın paylaşın ki çözüm bulunsun. Türk avukatı tercih etmelerinin Belki avukat masrafların fazdil sorununun yanı sıra psikola olacağından çekinebilirler. lojik destek olduğunu düşünüHâlbuki düşük gelirliler için yorum. devlet tarafından katkı sağlaDiğer Türk avukatlık bünıyor ve tek bir ücret ödeyerek rolarıyla iliksileriniz nasıl? davaları yürütmek mümkün Bazı konularda birlikte çaoluyor. Detaylı bilgiler için beni lışmalarınız var mı? arayabilirsiniz, ya da ücretsiz Diğer Türk avukatlık büroladanışma günleri için randevu rıyla ilişkilerim çok güzel. Her talep edebilirsiniz. alanda birbirimizi destekleme- 23 HABER ŞUBAT / FEBRUARI 2014 'Patron Mutlu Son İstedi' filmi kapalı gişe oynadı Kalender Productions ile MC Entertainment'ın katkılarıyla geçtiğimiz haftasonu Amsterdam, Den Haag ve Rotterdam'da düzenlenen üç ayrı galada Türk sinema severleri Patron Mutlu Son İstiyor filminin yıldızlarıyla buluştu. Hollanda’da büyük ilgi gören filmin gala gecesinde salonun dolu olduğu gözlerden kaçmadı. Filmin sonunda oyuncular sahneye çıkıp teşekkür ederken, gala fotoğraf çekimleriyle sona erdi. Kalender Productions ile MC Entertainment'ın işbirliği bu organize ile sınırlı kalmıyor. Ortaklığın bir sonraki organizesi 22 Şubat'ta Rotterdamse Schouwburg sahnesinde "Güldür Güldür" adlı tiyatro proğramı olacak. HaydiYiğiteCanVer Yiğit Koçyiğit henüz daha 4 yaşında olmasına rağmen kendisine nöroblastom tanısı yapıldı. Nöroblastom, sinir hücrelerinden çıkan tümördür. Yılda 25 çocuk bu hastalığa yakalanıyor ve sadece 5 çocuk iyileşebiliyor. Umarız Yiğit de bu 5 çocuktan biri olur. Bu nedenlerden dolayı Yiğit için kurulan Hope4yigit vakfı aracılığı ile yardım kampanyası başlatıldı. Bu şekilde Amerika'ya gidebilecek. Oradaki tedavi Yiğit’in yaşama şansını %20 den %40 a yükseltebilir. Burada sizlerin yardımınıza çok ihtiyaçları var! Siz de Yiğit’e yardım etmek isterseniz www.stichtingyigit.nl sitesini ziyaret edebilirsiniz. Gerekli bilgiler: Hollanda içi hesap numarası: 54.21.82.882 Hollanda dışı hesap numarası: IBAN: NL 19 ABNA 0542 1828 82 BIC nr: ABNANL2A Email: [email protected] Telnr.: +31 6 34 93 47 65 MOB'den yaşlılara yeni hizmet Büyük Irkçılık Deneyi çarpıcı sonuçlar ortaya çıkardı İsmail Meral MOB Zorg şirketi Rotterdam'da özel yaşlılar için huzur evi açtı. Woonzorgen Servicecentrum De Boomgaard adı altında açılan ve genelde Asya kökenli yaşlıların ilgi gösterdiği huzur ve bakım evinin açılışını wethouder Korrie Louwes gerçekleştirdi. Renkli bir proğramla yaşlılara tanıtılan huzur ve bakım evinin müdaimleri için bir konuşma yapan MOB CEO'su ve bu proje sahibi İsmail Meral: Burada 24 saat süren bir bakım sözkonusu, odalar her türlü istek ve ihtiyaçlar için dizayn edilmiştir" dedi. Geçtiğimiz günlerde Hollanda televizyonunda ilginç bir program yayınlandı. “Büyük ırkçılık deneyi” isimli program ülkede ırkçılık tartışmalarının yaşandığı dönemde birçok insan için adeta şok etkisi yaptı. Türk kökenli eğitmen Şeyda Bu- urman – Kutsal ‘Blue eyes/ Brown eyes’ ismiyle yıllar önce ABD de uygulanan ırkçılık deneyimini Hollanda’ya taşıyan isim. Mavi ve kahverengi gözlü denekler üzerinden, ırkçılığa uğrayan insanların ne denli zorluklarla karşılaştığı açık bir şekilde BİRLİK CEMİYETİ'NDEN 25. YIL KUTLAMASI B GARAGE MERCEDES Davetliler arasında çok sayıda tanınmış simalar da vardı. Türkiye'den ise özel davetli olarak Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş katıldı ve coşkulu bir konuşma yaptı. tan beslenmemiz gerekir diyerek sözlerine şöyle devam etti; yanlış cevap genellikle doğruya en yakın olandır. İnsanların önüne hep bir takım seçenekler koyuluyor ve bu seçeneklerde tercih ettirilen yanlış cevap doğruya en yakın olanıdır. Biz doğrusunu bulmak zorundayız dedi. Programda NIF başkanı Mehmet Erdoğan da bir konuşma yaparak Milli Görüş Teşkilatının kurulma- Keurmeester Serdar Altay sını kısaca özetledi. Teşkilatı bugünlere getiren, emeği gecen herkese, davetlilere ve sponsorlara teşekkür etti. Vefat eden üyeler de programın ilerleyen saatlerinde anıldı. Programa katılan SP genel başkanı İlyas Tonguç da bir konuşma yaptı. İlahi gurubu ve semazen gösterisiyle devam eden program Kuranı Kerim ve dualarla sona erdi. Tegen inlevering . tie / voor alle auto's €39 en rt ve ad ze de n va APK • • • • • Birlik Cemiyeti Kadın Kolları'nın üyeleri de çok sayıda katılımla kutlama gecesinde hazır bulundu. BENZINE: €69 : DIESEL € 29,€ 49,- APK Keuringsstation Reperatie en onderhoud alle merken Inkoop en verkoop Banden Accu's Hillegondastraat 11-13 3051 PA Rotterdam irlik camii geçtiğimiz günlerde 25. yıl dönümünü kutladı. Programa çok sayıda davetli ve vatandaşlar katıldı. Davetliler arasında Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş bir konuşma yaptı. Güzel dileklerle sözlerine başlayan Kurdaş, televizyon ve medya konusunda görüş ve deneyimlerini anlattı. Mustafa Kurdaş sözlerine söyle devam etti; günümüzde medya kamuoyuna hükmediyor. Akıllı uslu çizgi film izleyen çocuk sağlıklı değildir. Koşup oynayan ve yaramazlık yapan çocuk normaldir ama anneler bunu tercih etmiyorlar, oysa bilmiyorlar ki iletişim fakültelerinde okutulan kitle iletişim kurallarında televizyon aptal kutusu olarak tanımlanıyor. Akıllı olan çocuk yaşının gereğini yaşayan yaramazlık yapan çocuktur. Biz eskiden büyük ailelerde yaşarken, anne meşgulken çocuk nine veya dedeyle camiye gidiyordu. Simdi çekirdek aile olduk ve çocuğumuzu televizyona teslim ettik. Biz eskiden evimizin düzenini kıbleye göre ayarlarken, simdi televizyona göre ayarlıyoruz. Radyo sıcak bir kitle iletişim aracıdır ve bir duyu organını meşgul eder, insan radyo esliğinde başka işlerini de yapabilir. Televizyon iki duyu organıyla insani kendine bağlar. Bugün biz medya ile yaşıyoruz ve doğru kaynak- yüz binlerce insana gösterilen eğitim programında insanlardan olumlu tepkiler aldı. “Ben durumun bu denli ciddi olduğunu bilmiyordum. Resmen gözümü açtınız" şeklinde dönüş yapanlar ve "Ben aslında ırkçı olmadığıma inanıyordum ama arkadaşlarım, ailem ve Faslı komşumla konuşunca, yıllardır nasıl yanlış hareket ettiğimi gördüm" diyenler vardı. Düşüncelerine başvurduğumuz uzmanlar bu tarz ve içerikli programların orta okullarda çocuklara ders kapsamında izletilmesinin, ırkçılığa çözüm yolunda faydalı olacağını düşünüyorlar. Tel: 010 - 418 50 69 Mob: 0619 - 75 83 25 HABER 24 ŞUBAT / FEBRUARI 2014 Yeni Büyükelçimiz Sadık Arslan BÜYÜKELÇİ SADIK ARSLAN KİMDİR? Doğum Yeri ve Tarihi: Sivrihisar, 01.01.1968 Medeni Durumu: Evli, 2 çocuklu Öğrenim Durumu: Lisans Uluslararası İlişkiler, Ankara Üniv. Siyasal Bilgiler Fakültesi,1988 Yüksek Lisans (Ekonomi), Anadolu Üniversitesi, İktisadi Gelişme ve Uluslararası İktisat, 1990 Yüksek Lisans (Siyaset Bilimi), Marquette Üniversitesi, Wisconsin/ABD, 1995 Oxford Üniversitesi (İngiltere) Diplomatik Etütler, 2006 Doktora (İktisat), Sosyal Bilimler Enstitüsü Anadolu Üniversitesi, 2007 T.C . Lahey Büyükelçisi görevi dolan ve T.C. Malezya Büyükelçiliği'ne tayin edilen Uğur Doğan'ın yerine Türkiye'nin Lahey Büyükelçiliğine atanan isim Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı görevini yürüten Sadık Arslan oldu. Yeni büyükelçi Sadık Arslan için tarihi Noordeinde Sarayı'nda Hollanda Devleti tarafından bir program düzenlendi. Büyükelçi Sadık Arslan, Hollanda Kralı Willem Alexander'a güven mektubunu sunarak yeni görevine resmen başlamış oldu. Tören kıtası tarafından karşılanan Arslan, fotoğraf çekiminin ardından saraya girerek krala güven mektubunu sundu. Güven mektubunun sunumundan sonra büyükelçilik rezidansında gazetecilerle bir araya gelen Arslan, Hollanda Kralı Willem Alexander ile yaklaşık 40 dakika süren baş başa görüşmesinin oldukça iyi geçtiğini söyledi. İki ülke arasındaki ilişkilerin her yönüyle iyi bir seyir izlediğini kaydeden Arslan, Hollanda gibi dost bir ülkede görev yapmaktan şeref duyduğunu ifade etti. Hollanda'da yaşayan Türk toplumunun başarıları, sorunları ve kaygılarının kendileri açısından önemli olacağına değinen Arslan, "Büyükelçilik olarak kapımız vatandaşlarımıza her zaman açık olacak. Bana herkesi kucaklamak düşüyor" diye konuştu. Bu yıl aynı zamanda Türkiye ile Hollanda arasındaki işçi göçü anlaşmasının 50'inci yıl dönümünün kutlanacağına vurgu yapan Arslan, sivil toplum kuruluşlarıyla bu kapsamda bazı etkinlikler düzenlemeyi planladıklarını dile getirdi. Mesleki Durumu: 03.08.2010-14.12.2013:Cumhurbaşkanı Başdanışmanı; Cumhurbaşkanı Dışişleri Danışmanı; Elçi, Anlaşmalar Genel Müdür Yardımcısı -Ankara 31.08.2009-03.08.2010: Müsteşar-Riyad Büyükelçiliği 01.09.2005-31.08.2009: Başkatip, Müsteşar- Londra Büyükelçiliği 15.09.2003-01.09.2005: İkinci Katip, Başkatip-Dışişleri Bakanı Özel Müşavirliği, Ankara 01.10.2000-15.09.2003: Üçüncü Katip, İkinci Katip-Tel Aviv Büyükelçiliği 29.08.1998-01.10.2000: Ataşe, Muavin Konsolos-Cidde Başkonsolosluğu 21.04.1998-29.08.1998: Araştırma Genel Müdür Yardımcılığı (Hukuk), Dışişleri Bakanlığı, Ankara 29.03.1996-21.04.1998: Güvenlik ve İstihbarat Genel Müdür Yardımcılığı, Dışişleri Bakanlığı, Ankara 15.03.1989-29.03.1996 : Araştırma Görevlisi, İktisat Bölümü, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Anadolu Üniversitesi, Eskişehir. Bu nüfus sizi şaşırtacak Türkiye İstatistik Kurumu, Türkiye nüfusunun 2013 yılında 2012’ye göre binde 13.7 artışla 76 milyon 667 bin 864 kişi olduğunu açıkladı. Nüfus artışındaki ivme geçmiş yıllara göre daha sınırlı. 20 ilin nüfusu ise 1 milyonun üzerinde çıktı. İşte nüfusu 1 milyonun üzerinde olan bazıları sizi çok şaşırtacak illerimiz: Aydın Van K.Maraş Balıkesir Samsun Kayseri Manisa Antakya Diyarbakır Kocaeli 1 milyon 20 bin 957 1 milyon 70 bin 113 1 milyon 75 bin 706 1 milyon 162 bin 761 1 milyon 261 bin 810 1 milyon 295 bin 355 1 milyon 359 bin 463 1 milyon 503 bin 66 1 milyon 607 bin 437 1 milyon 676 bin 202 Mersin Şanlıurfa Gaziantep Konya Adana Antalya Bursa İzmir Ankara İstanbul 1 milyon 705 bin 774 1 milyon 801 bin 980 1 milyon 844 bin 438 2 milyon 79 bin 225 2 milyon 149 bin 260 2 milyon 158 bin 265 2 milyon 740 bin 970 4 milyon 61 bin 74 5 milyon 45 bin 83 14 milyon 160 bin 467 8 Şubat 2014 Yer: Pathe Rembrandt Adres: Velperplein 10 6811 AG Arnhem Saat: 18:45 - 00:00 uur Bilet: Ön satış € 14,00 Kapı: € 16,50 İrtibat:0624- 71 89 60 0645 - 76 46 59 Bir önceki görevi Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı olan ve geçtiğimiz haftalarda Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Büyükelçiler Toplantısına katılan yeni büyükelçimiz Sadık Arslan'dan Hollanda Türk toplumunun beklentisi büyük. Büyükelçilik Türkiye - Hollanda diplomatik ilişkileri 1612 yılında ilk Hollanda Büyükelçisi’nin İstanbul’da görevlendirilmesiyle başlamıştır. 2012 yılında diplomatik ilişkilerin tesisinin 400. yıldönümü her iki ülkede çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Hollanda’da ilk mukim Büyükelçimiz Yahya Karaca Paşa 1856 yılında görevlendirilmiş olup, ilk yerleşik temsilciliğimiz 1859 yılında faaliyete geçmiştir. Büyükelçilik konutu ve hâlihazırda Müşavirliklerimizin bulunduğu bina 1938 yılında satın alınmıştır. Büyükelçilik Kançılaryası olarak kullanılan bina ise 1996 yılında satın alınmıştır. Silahlı Kuvvetler Ataşeliği, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müşavirliği, Din Hizmetleri Müşavirliği, Kültür ve Tanıtma Müşavirliği, Ticaret Müşavirliği, Ekonomi Müşavirliği, Emniyet Müşavirliği, Eğitim Müşavirliği, Basın Müşavirliği ve Adalet Müşavirliği Büyükelçiliğimize bağlı olarak görev yapmaktadır. 25 HABER ŞUBAT / FEBRUARI 2014 Yeni yılda Hollanda’da kalıcılık İlk ve en büyük kazancımız sevdiklerimizin bizim mezarlarımızı ziyaret edebilmelerine imkan sağlayacağız. Bu sevdiklerimizin bizi anımsayarak dua etmelerini sağlayacaktır. SEDAT ÇAKIR Bazen çocukların felsefi düşünceleri yetişkinleri geçiyor. Buna da şaşmamak gerek. Çocukların beyinleri ve zihni açık olduğundan tam kapasite çalışıyor. Bunun Hollanda’da kalıcılıkla alakası ne diye sorur olduğunuzu görüyorum. Yıllar önce küçük kızım Soraya beş ya da altı yaşında iken bir gün bana geldi ve dedi ki “Baba, sen öldükten sonra da benim babam olarak kalacaksın”. Bu derin ve felsefi düşünce beni yıllarca meşgul etti. Bir bakıma bu düşünce kendi ölümünü düşündürttüğü gibi ölümün bir son olmadığı konusunda da yardımcı oldu. Sonra yollarda gördüklerim ve yaşadıklarım bana ölümün de kişinin geride bıraktıklarına faydası olabileceğini gösterdi. Çoğumuz yaşarken ölümle ilgili hazırlıklar yaparız. Bu maddi olarak baktığımızda çocuklarımıza bırakacağımız miras olur, cenaze defin [email protected] sigortası olur, cami ve diğer hayır kurumlarına yaptığımız hayır olur. Manevi olarak da ibadet ederiz. Maddi ve manevi ibadetlerin en kuvvetli görüntüsü olarak da hacc'a gitmeyi arzu ederiz. Sonra da öldüğümüzde mevcudiyetimizin biteceği yönünde bir düşünce içinde cansız vücudumuzun bir değeri olmadığını varsayarız. Bir insanın ölümünden sonra da arkada bıraktığı maddi ve manevi varlığı dışında kendi cenazesi ile de düşündüğü dava için hareket etme kabiliyeti var. Bu hareket kabiliyeti kişinin seçimini yapması ile başlıyor. Ölümünde faydalı olabilmesi için seçmek gerek. Burada da Hollanda’da kalıcılık başlıyor. Hollanda’da Türk mezarlıklarının çoğalması ve müslüman olarak gömülmenin yaygınlaşması için ölüm anında burada gömülmeyi vasiyet etmek gerekiyor. Bir ülkede belirgin bir şekilde mezarların olması o ülkede varlığının sürmesini sağlıyor. Müslümanlar içinde en evlası ve en hayırlısı öldüğü yerde ve olası en kısa zaman dilimi içinde gömülmesi. Türkiye şartlarında bu ertesi günü akşam namazı öncesi. Hollanda şartlarında 36 saatten önce gömülmen mümkün olmuyor ama yine de en geç altı gün içinde gömülmen gerekiyor. Yani Hollanda’da da İslami şartlara uygun olarak gömülmek mümkün. Burada gömülürsek kazanacaklarımız nelerdir? Hayat hep kazanç etrafında dönüyor dimi? İlk ve en büyük kazancımız sevdiklerimizin bizim mezarlarımızı ziyaret edebilmelerine imkan sağlayacağız. Bu sevdiklerimizin bizi anımsayarak dua etmelerini sağlayacaktır. Duaların bize yararı olacağı gibi dua edene de olacaktır. Hollanda’da veya Almanya’da gömülme Türklerin ve müslümanların Avrupa'daki varlıklarının mütemadiyen kalmasını sağlayacaktır. Bu sizin ölümünüzden sonrada varlığınızın devamını sağlayacaktır. En az onun kadar önemlisi sizin ölümünüzden sonra en az 20 yıl daha topluma faydalı hareket etmesini sağlayacaktır. Yeni yılda anne ve babamızdan başlayarak sevdikle- rimize hem kendileri hem de bizim ve çocuklarımız için burada gömülmelerini sağlamamız gerek. Yeni yıl herzaman yeni ve güzel işlerin başlangıcı oluyor. Bu yılda güzel bir başlangıç yapalım. Unutmayalım ki ölümden sonraki hayat yaşadığınız hayattan daha uzun olacaktır. Yeni yılda çocuklarımızın felsefi düşüncelerine önem vermemiz gereken bir dönem, çocuklar geleceğimizdir. Bizim çocuklarımızda Hollanda'daki geleceğimiz. Mutlu yıllar. Mutlu 2014. Sedat Çakır Not: Bu bir ölüm yazısı değil kalıcılık yazısıdır. Sedat Çakır, göçebe aile yapısından kaynaklanan genetik yapıyla Sultanlar Yolu’nu hazırladı ve yürüdü, yine aynı genetik yapının değiştirici etkisiyle değişim danışmanlığı yapıyor. Dünya Uygur Kurultayı Hollanda teşkilatında yönetim değişikliği Merkezi Almanya’da bulunan Dünya Uygur Kurultayı’nın (DUK) Hollanda teşkilatında, 15 Aralık 2013 tarihinde Haarlem’de düzenlenen kongre ile başkan ve yönetim kurulu değişti. Kongrede DUK Japonya başkanı ve Doğu Asya Bölge Sorumlusu İlhan Mehmut ve DUK Avrupa Sorumlusu Ümit Agahi söz alarak, Hollanda’da yaşayan başta Uygur Türkleri olmak üzere Türk milletine önemli mesajlar vererek, birlik çağrısında bulundular. Barış ve Hoşgörü Fener Alayı ş Gidi üş dön 1993 yılında ırkçılar tarafından Almanya’nın Solingen kentinde, 5 Türk vatandaşımız yakılarak katledilmişti. Bu vahim olay, hemen Eindhoven’in duyarlı insanları tarafından bir yürüyüş ile protesto edilmişti. Daha sonra, bu her yıl 24 aralık Noel arifesi akşamı düzenlenen bir Barış ve Hoşgörü Yürüyüşü’ne dönüştü. Aralıksız 21 yıldır devam eden bu yürüyüş, Hollanda ve hatta dünyada ilk ve tek olma özelliği taşımaktadır. Türk ve Hollandalı öğrencilerinden örnek çalışma Hollanda Dizayn Haftası nedeniyle Türkiye'deki 4 farklı universiteden gelen 20 öğrenci Turkije İnstitu- ut tarafından düzenlenen “Hollanda–Türkiye İşgeliştirme Yarışması” kapsamında, ortak projeler geliştirdiler. T.C. Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral ile Hollanda’nın öndegelen dizayn firmaları yetkililerinin oluşturduğu jüri tarafından yapılan değerlendirme neticesinde İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi ve Saxion Universitesi öğrencilerince oluşturulan karma ekip tarafından hazırlanan proje birinci seçildi. HABER 26 ŞUBAT / FEBRUARI 2014 Röportaj: Rabia Karaman Fotoğraf: Fatih Karaman Nİda partisi 2 numarası Aydın peksert: Geleneksel partiler oy avcılığı peşinde Daha önce birçok müslüman çeşitli partilerden meclis üyeliğine seçildiler. Ancak hem etkin olamadılar hem de seçmende çok belirgin hayal kırıklığı oluştu. Bunun nedenlerinin başında partilerinin tüzüğüne uymak zorunda olmaları gösterildi. Ancak şu da bir gerçek ki, reel politika, toplumsal gerçekler kimi zaman ideallerle çatışır. Siz bu sorunu nasıl aşmayı planlıyorsunuz? NİDA YEPYENİ BİR PARTİ AYDIN PEKSERT 19 Mart 2014’de yapılacak olan belediye seçimlerine katılacak olan Rotterdam’ın yeni yerel partisi Nida ile görüştük. Sorularımızı seçim listesinin 2. sıra adayı Aydın Peksert yanıtladı. Nida’nın hedefleri neler? Neden parti kurma ihtiyacı ve neden İslami bir parti kurma ihtiyacı hissettiniz? Bizler, Nida Partisi kurucuları olarak, ayıran ve ayrıştıran değil, tam aksine bütünleyen, birleştiren ve toplumsal barış içinde hayatlarını idame ettiren bir neslin evlatlarıyız. Geçtiğimiz şu son birkaç yılda maalesef görüyoruz ki ülkenin geldiği kötü durumdan müslümanlar ve göçmenler sorumlu tutuluyor. Bu nedenle haklarımız gasp ediliyor, büyük bir ayrımcılık yaşanıyor ve yaşatılıyor ve faturalar biz müslümanlara çıkarılıyor. Nida Partisinin ilk hedefi bu gasp edilmiş hakların iadesi için çaba sarf etmektir. Nida Partisi bizim sadece sesimiz değil, aynı zamanda gözümüz, kulağımız, elimiz ve ayağımız olmak isteyen kaliteli insanlarla dolu. Bizler 'Halka hizmet Hakk’a hizmettir' bilinciyle yola çıkıyoruz.”. Rotterdam’a ne vaat ediyorsunuz ve ne gibi somut projeleriniz var? Bizim politikaya girmemizin sebebi boş vaatlerde bulunup bize oy verenleri kandırmak için değildir. Bizler öncelikle Allah’a olan inancımızla ve kendimize olan güvenimizle Rotterdam ve bütün Rotterdam'lılara güzel hizmetler sunacağımıza inanıyoruz. Bu sebepten dolayı sokak sokak dolaşıp Rotterdam toplumunun sorun ve isteklerini topladık. Toplamış olduğumuz bu verileri şu an seçim proğramı olarak hazırlıyoruz ve inşallah çok yakın zamanda bir basın toplantısı düzenleyip seçim programımızı ve somut projelerimizi paylaşacağız. Şu kadarını söyleyebilirim ki bizler her zaman hayra motor, şerre fren işlevi göreceğiz ve toplumun saadeti için ter dökeceğiz. EMİN ERDOĞAN AYDIN PEKSERT: Her biri kendi dalında uzman olan bu arkadaşlarımın içinde hukukçular, öğretmenler, müdürler, iş verenler, psikologlar, kamu yönetimi uzmanları, sosyologlar, bilgisayar mühendisleri var Bir azınlık partisi olarak bu vaatleri ne kadar gerçekleştirebileceğinizi düşünüyorsunuz? Bir düzeltme yapma ihtiyacı hissediyorum. Bizler bir azınlık partisi değil, bütün Rotterdam'lılara hitabeden bir partiyiz. Çünkü adalet, eşitlik ve hizmetten yanayız. Bu saydıklarım herkese hitabeden şeyler. Çok iyi bilmeliyiz ki birlikten güç doğar. Biz bir olursak, iri oluruz, diri oluruz. Bu partinin kuruluş süreci nasıl gerçekleşti? Nida Rotterdam Partisini kurma planları yıllar öncesine dayanıyor, fakat kuruluşu bu zamana denk geldi. Arkadaşlar arasında artık kendi işimizi kendimiz halletmemiz gerektiği kanaatine vardık ve 'Ya Allah Bismillah' deyip Nida Partimizi kurduk. Daha önce belirtmiş olduğum arkadaş grubunda çeşitli etnik yapılardan arkadaşlarımız mevcut. Bunlar arasında Türk, Faslı, Pakistanlı, Somalili ve sonradan müslüman olan birçok Hollandalı kardeşlerimiz var. Her biri kendi dalında uzman olan bu arkadaşlarımın içinde hukukçular, öğretmenler, müdürler, iş verenler, psikologlar, kamu yönetimi uzmanları, sosyologlar, bilgisayar mühendisleri ve daha niceleri. Bunun yanı sıra eskiden çeşitli partilerde yöneticilik yapmış olan ve başka partilerden istifa edip bize katılan arkadaşlarımız mevcut. Görüyoruz ki toplumun her alanından bizim davamıza inanıp bize destek veren kardeşlerimiz Nida Rotterdam çatısı altında birleşiyor. Bu birliği oluşturmada veya muhafaza etmek için, bu aşamaya gelene kadar zor anlar yaşadınız mı? Bu sorunuza çok kısa ve net cevap verebilirim: hayır, hiç zor olmadı. Kendi aramızdaki istişarelerimizde “insanlarımıza nasıl daha çok yardımcı oluruz” ve “insanlarımızın se- Öncelikle insanımız bugüne kadar oy verdikleri kişi ve partilerden ne hayır gördüler, bunun muhasebesini yapmak durumundalar. Verilen sözler tutuldu mu, vaatler yerine getirildi mi, bunu lütfen sorgulasınlar, çünkü insanlarımız yıllarca kandırılıyor. İnsanlarımız şunu iyi bilmelidir ki eğer bir parti yabancı kökenli birini, mesela bir Türk’ü, partisinden aday gösteriyorsa bunun altında oy avcılığı yatmaktadır. Seçimden seçime, 4 yılda bir yüzünü gördüğümüz kişiler, kurum ve kuruluşlarımızdan, camilerimizden oy isterler ve seçimden sonra 4 yıl boyunca kaybolurlar. Seçimlerden önce Türkçe dilinde broşür bastırıp oy isterler, fakat seçimlerden sonra kendi partileri Türkçe konuşulmasını engellemek ister. Bu çok açıkça gösteriyor ki bu parti ve kişiler bizimle değil de bizim oylarımızla ilgileniyorlar ve bizi hiç umursamıyorlar. Cebinde benim oyumla bana karşı politika üretene ve benim sesim olmayana ben bir daha oy vermem. Nida Rotterdam bu haksızlık karşısında durmak için ve bu gidişata bir dur demek için sizlerin oylarınıza 19 mart seçimlerinde taliptir. sini nasıl daha iyi duyururuz” diye sürekli kendimizi sorguluyoruz. Bir nevi hayırda yarışıyoruz. Listenizde çeşitli milletlerden müslüman adaylar olduğunu söylüyorsunuz. Şimdiye kadar müslümanların yöneticisi olduğu bir çok kurumda birliği muhafaza etmek kolay olmamıştır. Hatta birçok müslüman yönetici şaibe altında kalmıştır. Hem etnik olarak hem de İslami akım olarak çok geniş bir yelpazeyi içine almayı hedefleyen böyle bir oluşumda birliği nasıl korumayı düşünüyorsunuz, ne gibi önlemler aldınız? Birliğinizin teminatı nelerdir? Birliğimizin teminatı ümmet şuurunun yerleşmiş olmasıdır. Bireylerin siyah veya beyaz, Türk veya Aydın Peksert: “Bizler 'Halka hizmet Hakk’a hizmettir' bilinciyle yola çıkıyoruz.” Sürinam, kısa veya uzun olmaları gibi farklılıklara odaklanmaktansa, bizi yegane birleştiren şeye odaklanıyoruz, yani dinimiz İslam’a. Bizi birleştiren İslam olunca, gerisi teferruattan ibarettir. Listeniz hangi isimlerden oluşuyor? Bildiğiniz gibi 19 mart’ta 2 seçim olacaktır, biri anakent belediyesi için, diğeri 'Deelgemeente' için (yeni adıyla 'Gebiedscommissie'). Nida Rotterdam’da 4 'deelgemeente’da seçimlere katılacaktır. Bunlar Delfshaven, Noord, Charlois ve Feijenoord bölgeleridir. İsimler kesinleştiğinde kamuoyuyla paylaşacağız. Listenizde ve yönetiminizde bayanlar var mı? Bayanlar ne kadar temsil ediliyorlar partinizde? Listemizi belirlerken ilk önce kaliteye bakıyoruz. Sonuçta bizim için erkek ya da bayan olması fark etmiyor, hepimiz eşitiz. Yönetimimiz şu an 4 kişiden oluşuyor ve bunlardan birisi bayan. Listelerimizde de bayanlar mevcut, hatta Delfshaven bölgesinde liste başımız bir bayandır. ,, Facebook ve twitter sayfamızdan bizleri takip edebilirsiniz. Facebook.com/aydin.peksert twitter.com/AydinPeksert ve facebook.com/NIDA – twitter.com/NidaRotterdam. "Ben eşcinsellerin eşitlik hakkının Hollanda'nın en hassas noktası olduğuna inanmıyorum. İnsanlarımız iş bulamıyor, öğrencilerimiz staj yeri bulmakta zorlanıyor ve okulunu diplomasız terk ediyor, toplumda sürekli aşağılanan ve hor görülen insanlar mutsuzlar, örtülerinden dolayı müslüman bacılarımız çoğu iş yerinden dışlanıyor. Asıl hassas konular bunlardır, suni gündemler üretip asıl problemleri görmemezlikten gelemeyiz." Sizce PvdA, CDA gibi klasik Türk oyu toplayan partiler Türkleri kullanıyor mu? Kullanılan demek istemem, insanlarımız kandırılıyor. Kullanılanlar asıl o listelerde yer alan Türkler ve diğer yabancılar. Şayet insanlarımız oy verdikleri kişi ve partilerden hesap soramıyorlarsa, bu demek oluyor ki insanlarımız kandırılmıştır. Şayet insanlarımıza güzel vaatlerde bulunuyorlarsa ve bu vaatler herzaman birer vaat olarak kalıyorsa, insanlarımız kandırılmıştır demektir. Şunu iyi bilelim, bir PvdA veya CDA veya başka bir parti, Türk meclis üyesine kalk derse o Türk meclis üyesi kalkmak zorundadır, otur derlerse oturmak zorundadır. Eğer denileni yapmaz ise, bir sonraki seçimlerde o Türk’ü listede görmeyiz, onun yerine başka kullanabilecekleri kukla bir Türk bulurlar. İnsanlarımız kime oy verdiklerini çok iyi bilmeli ve düşünmelidir. Diğer partilerden boykot edilmeyi bekliyor musunuz? Şu son zamanlarda Hollanda medyasını takip edenler çok net bir şekilde Nida Partisinin ne derece ciddiye alındığını ve bu genç ama tecrübeli oluşumun Hollanda politikasında ve özellikle Rotterdam politikasında nasıl ses getirdiğini görmüşlerdir. Sadece yerel medyada değil, ulusal medyada büyük yankı uyandıran Nida, gazetelerde tam sayfa haber olmuştur ve günlük 1,5 veya 2 milyon kişinin izlediği NOS Journaal’da dahi haber olmuştur. Bu denli ses getiren Nida Partisini boykot etmek diğer partiler için politik intihar olur, kendi kuyularını kendileri kazmış olur. Boykot onların bilecekleri bir şey, biz kendi işimize bakıyoruz. 27 HABER ŞUBAT / FEBRUARI 2014 www.westermoskee.org Amsterdam Piri Reisplein'de Osmanlı mimari tarzındaki Ayasofya (Westermoskee) Camii inşaatı 4 Nisan 2013 tarihinde başladı HABER 28 ŞUBAT / FEBRUARI 2014 IHH Hollanda: 20 yıllık bir serüven İHH Hollanda olarak kaç yıldır yardımlaşma kampanyaları düzenliyorsunuz? IHH Hollanda 1993 yılından beri Hollanda'da faaliyette olan bir yardım kuruluşu, Hollanda'da Türkler arasında bilinen en eski yardım kuruluşu. 1993'de Bosna savaşında mağdurlara yardım etmek için kurulmuş bir yardım teşkilatı. İlk önce 1992 yılında Almanya'da bir grup genç tarafından IHH kuruluyor, 1993'de de Hollanda'da bir grup genç Hollanda kanununa göre uluslararası insani yardım kuruluşu olarak kuruyorlar ve oradan başlayan serüven 20 yıldır devam ediyor. 2013 Ekim ayında 20 yılımızı doldurduk elhamdülillah. IHH'mız bu 20 yıl zarfında özellikle ilk seneleri ve son beş altı senedir çok aktif. Bugün bir milyon Euro'nun üzerinde yardım bütçesiyle aşağı yukarı 20 ayrı ülkede yardım çalışması yapıyor. Bu yardım çalışmaların arasında neler var? Bizim en çok önemsediğimiz başta yetim çalışmalarımız var. Bir çok ülkede 921 civarında yetime bakıyoruz. Bu yetimlerin yanı sıra bu ülkelerde yetimhaneler yaptırıyoruz. Etiyopya'ya da Sierra Leone'de yetimhane yaptırdık mesela, orda da ye- timlerimiz kalıyor. Yetimlerimizi hem eğitmek hem de onların barınmalarını sağlamak için bu kurulumları yapıyoruz, tabii ki yardım severlerin hayırlarıyla. Bu yetimlerle ilgili son güncel gelişmelerimizi hem yazılı, hem de görüntülü olarak, yetim bakan ailelerimize ve bize gönül vermiş yardımseverlerimize anlatıyoruz. Aylık 30 Euro karşılığında bir yetime katkıda bulunabiliyoruz, yani Hollanda'dan bir kişi veya bir aile 30 Euro verdiği zaman mesela Bangladeş'de bir yetime yardım etmiş oluyor. Bu para bir yetimin yüzde yüz bütün ihtiyaçlarını karşılamış olmasa da, onun okul ve günlük yemek-içecek ihtiyaçlarını karşılamış oluyor. Önemsediğimiz projelerden ikincisi su kuyuları projeleri. Bu da önemli bir ihtiyaç, özellikle Afrika'da her türlü su, Bangladeş, Pakistan gibi ülkelerde temiz su sıkıntısı hat safhada. Biz bu su kuyularını açtırarak binlerce insana temiz su ihtiyacı sağlamış oluyoruz ve orada bu suyu; yemek, içme, temizlenme gibi günlük her şeyde kullanıyorlar. Bu kuyuları yine sponsorlarımız aracılığıyla yaptırıyoruz. Pakistan'da 450 Euro olan su kuyuları Bangladeş'te 550 Euro ama Afrika'ya geldiği za- man malzeme ve ulaşım pahalı olduğu için 1300 Euro'dan 3600 Euro'ya kadar bir su kuyusunun maliyeti değişebiliyor. Bir su kuyusundan çevredeki binlerce insan yararlanabiliyor. Biz de bu su kuyusunu takip ediyoruz, bittiği zaman kontrole gidiyoruz. Özellikle Ramazan ve Kurban çalışmalarımızda rutin olarak hem yetimlere yardım, hem de su kuyularının açılışını yapıyor, fotoğraf ve video çekimleri yapıyoruz. Her su kuyunun üstüne de hayırsever kardeşimizin istediği isim yazılıyor. Ziraat projelerimiz kapsamında, Gazze'de zeytin ağaçlarıyla başladığımız kampanyamızı Uganda'da papaya, mango ve ananas gibi ağaçlarla devam ettiriyoruz. 1 Euro karşılığında vatandaş bir fidan bağışlamış oluyor. Geçen sene Uganda'da 17 bin tane fidan dikimini gerçekleştirdik. Mango, papaya ve ananas fidanları, oradaki bir fakirin beş-altı sene sonra elde ettiği ürünleri satıp gelir sağlayacağı bir pozisyona gelmiş oluyor. Eğitim projeleri de düşündünüz mü? Eğitim projelerimiz var. Pakistan, Sierra Leone ve Etiyopya'da okullar yaptırdık. Bu okullarımızda da yine fakir ve yetim öğrenciler okuyor. Okullar dışında yine, Balkanlar'da olsun, Pakistan'da olsun, kırtasiye yardımlarımız oluyor. Malatyalılar Platformu ile Türkiyemiz'de Malatya'daki bir köyde bilgisayarlar dağıttık. Eğitim çalışmalarını da bu şekilde devam ettiriyoruz. Acil gıda kampanyası da yapıyoruz. Mesela geçenlerde Filipinler'de felaket oldu ve hemen orada acil gıda kampanyası yaptık, bir arkadaşımız oraya gitti ve Filipinler'de hem gıda, hem de elbise dağıttılar binlerce aileye. En son da yine Gazze'de felaket oldu, oradaki partnerlerimiz aracılığıyla da- ğıtımlarda bulunduk. Bir başka çalışma da, Hollanda'daki mültecilere geçen yıl Ramazan ayında çeşitli yardımlarımız ve bir de Türkiye'deki kamplarda yaşayan Suriyeli'ler için yardım çalışmalarımız oldu. Acil gıdalarda tabii ne zaman ne olacağını bilmediğimizden dolayı her zaman hazırlıklıyız. Dünyanın herhangi bir yerinde felaket olduğunda oraya hemen gıda ve elbise çalışmalarına başlıyoruz. Kampanyayı başlatıyoruz ve elimizdeki imkanlarla da biz müdahale yapıyoruz. Kampanyadan gelen paralarla da elimizdeki fonları yine takviye yapmış oluyoruz. Sağlık olmazsa olmaz değil mi? Sağlık projelerimiz hayat demek. Özellikle Türkiye'de çok önemli çalışmalar yaptık, hemşeri dernekleriyle Karamanlılarla, Sivaslılarla, Samsunlularla, Türkiye'nin çeşitli yerlerinde engelli akülü arabalar dağıttık. Oradaki insanlara çok önemli bir hizmet oldu. Arabalar tırlara yüklendi ve Türkiye'ye nakledildi. Hemşeri derneklerimiz bize başvurdukları zaman onlar iki tane araba koyuyorsa biz de bir tane daha araba parası koyuyoruz. Hollanda'dan o arabaları temin edip Türkiye'ye gönderiyoruz. Somali'de de katarak projesi başlattık. Geçen sene 330 Somaliliyi Mogadişu Göz Kliniği'nde katarak ameliyatı yaptırdık. 60 Euro gibi küçük bir meblağ ile gariban insanların yaşamlarını değiştirdiğimizi zannediyorum. Öte yandan Sosyal Destek Projelerimiz var, fakir genç evlendirme, evleri yıkılanların evlerini yapma, sünnet olamamış çocukları sünnet ettirme gibi projelerimiz oluyor. Bu projeler kapsamında da Kırgızistan'da yine 20'ye yakın çiftimizi evlendirdik, 500 çocuğumuzu sünnet ettirdik. Kurbanda da aktifsiniz? Bu yıldan itibaren Kurban çalışmalarımızı biraz değiştirdik. Her ülke için ayrı bir Kurban fiyatı belirledik. 65 Euro'dan başlayan fiyatlar 230 Euro'ya kadar ülke ülke değişebiliyor. En son kurban bayramında 20 ülkede kurban çalışmalarını yaptık. Yeni sistemle birlikte kurban yardım çalışmalarımız yüzde 25 ila 30 arasında bir artış gösterdi. 4000'e yakın sadece Hollanda'dan kurban topladık ve onları binlerce aileye ulaştırmış olduk. Yapısal olarakta, daha oturmuş, kurumsal bir kimlik kazanabilmek için yönetimimizi çeşitlendirdik ve 2014 yılını da atılım ve gelişme yılı olarak ilan ettik. Hemen bunu ilk nişanesi olarak gecen yılın son aylarında yürütme kurulu üye sayısını arttırdık ve 8 kişilik bir yürütme kurulu oluşturduk. Genç ama tecrübeli arkadaşlarımızın 5 tanesi ile yönetimimizi takviye ettik. Şu anda 3 kişilik yönetim kurulu ile 8 kişilik bir yürütme kurulumuz var ve yaş ortalaması da 30 civarlarında. Hepsi burada yetişmiş, iki dil bilen arkadaşlar. Bu arkadaşlarımız zaman zaman Hollanda IHH'nın yurtdışındaki yardım faaliyetlerine katılmış arkadaşlardır. Takım çalışmasına önem veriyorsunuz demek ki? Biz hiç bir işimizi sansa bırakmıyoruz ve planlı bir şekilde çalışmalar yapıyoruz. Yardım çalışmalarımızı profesyonel bir şekilde yürütmekle meşgulüz. Her ülkede bir tane partnerimiz var, bunlar yıllardır çalıştığımız güvenilir partnerlerimiz. Bununla birlikte bunlarla hiçbir kontratımız yok. Her çalışma için bir kontrat yapıyoruz, biz kendilerine de söylüyoruz, bizim işimiz ne kadar düzgün bir şekilde yaparsanız bu yardım çalışmaları güven çerçevesinde devam eder ve biz sizinle çalışmayı devam ettiririz. Yoksa her zaman partner değiştirme hakkımız ve kendi irademiz var. Biz bu arkadaşlarımızla bulundukları bölgelerde onların dürüstlüğüne, çalışma potansiyellerine bakarak yıllardır çalışıyoruz. Biz bu kurumlarımızı her zaman değiştirme ve denetleme hakkına da sahibiz. Bir proje yapacağımız zaman, mesela diyelim ki hangi ülkede olacaksa on tane su kuyusu açtıracağız, partner kuruluşumuz bize proje yolluyorlar. Biz bu projelerimizi inceliyoruz ve yönetim olarak onaylarsak onlara banka aracılığıyla ödemelerimizi yapıyoruz. Sonra projenin her türlü altyapısı hazırlandıktan sonra o ülkeye denetlemeye gidiyoruz, resimlerini fotoğraflarını çekiyoruz, istediğimiz gibi yapılmış mı diye kontrol ediyoruz ve bu fotoğraf ve görüntülerle birlikte hayır sahibine rapor veriyoruz. Her şeyimiz resmi. Bağışların yüzde 10 civarı elden geliyor ama tabii bunlar da resmi makbuz karşılığı oluyor. Çünkü vergi dairesi tarafından kamu yararına bir kurum olarak kabul edildiğimizden ANBİ'miz var. Bu sayede bize yardım veren hayırseverler sene sonunda vergi iadesi alabiliyorlar. Bu şekilde düzenli bir çalışmamız var, bundan kesinlikle taviz vermiyoruz. Çünkü yarın öbür gün her yerde başımızın ağrımaması ve yaptığımız işin dürüst ve düzgün bir şekilde her yerde raporunu hesabını verebilmemiz adına bu bizim için çok önemli. Kayıtlarımızın hepsi sağlam, zaten muhasebecilerden ve mali müşavirden onay alıyoruz ve yine websitemizde o senenin ne kadar yardım gelmiş, hangi kalemlerde nereye harcanmış, muhasebe masraflarımız nelerdir, hepsini yayınlıyoruz. "Bize gönül vermiş olan insanlar ve yardımseverlerimiz var" Hollanda İHH olarak tamamen bağımsız mısınız? İnsanlar nereye bağlısınız diye çok soruyorlar. Biz Hollanda IHH olarak tamamen bağımsızız, ne gayri-resmi ne resmi hiç bir grup, oluşum, cemaat ve cemiyetle bir birlikteliğimiz yok. Sadece bize gönül vermiş olan insanlar ve yardım severlerimiz var, onlarla birlikte çalışıyoruz. Hollanda İHH hiçbir şeye taraf değildir. Sadece mazlum, mağdur ve yetimlerden taraftır. Hepimizin kendi kişisel düşünceleri olabilir, herkesin bir aidiyeti olabilir ama kurumsal olarak tamamen resmi veya gayri resmi olsun tamamen bağımsız bir şekilde bir yapılanmamız mevcuttur. Bunun altını iyice çizelim. Türkiye'ye nasıl bir yardım yapıyorsunuz? Öğrenci bursları mesela. Aslında biz bu kapıyı açmadık, çünkü bu kapıyı açtığınız zaman bu çok farklı yerlere çekilebilecek, çok insanların akrabayı taallukattan tutun istekleri olabilecek ve insanları zor durumda bırakabilecek bir konu olduğu için açıkçası buna biz hiç girmedik. Öğrencilere burs konusunu bu şekilde dondurduk. Bir de, biz vatandaştan hangi amaçla para aldıysak, öyle çalışmak durumundayız. Va- tandaş dese ki bize: "Ben Türkiye'de bir fakire burs vermeniz için aylık şu kadar veriyorum" biz o fakiri bulur, bursunu veririz. Dolayısıyla yardımseverimizin talebi bizim yardım çalışmalarımız şekillendirmektedir, yoksa bizim ekstradan harcayacak çok fazla paramız yok. Aylık sabit yardım yapan kaç üyeniz var? Bize 1200 kişi sabit yetim aidatı veya aylık aidat ödüyor, bir şekilde bize aylık sabit olarak para ödeyen, yardım yollayan insanlarımız var. Her ay 33.000 Euro sabit yardım gelirimiz oluyor. Bunun yanı sıra tabii kampanya dönemleri var, Ramazan ve Kurban'da bu hayırlar artıyor ve 200.000-300.000 Euro'luk projeler oluyor. Bir de acil durumlar olduğunda hemen kampanya başlatıyoruz ve o ay beş-on bin Euro ek yardım gelebiliyor. İleriye dönük bir yardım kuruluşu olarak ne tür çalışmalarınız var? Önümüzdeki beş yıl içerisinde daha iyi bir kurumsallaşma açısından, idareci ve yönetim kadrosunu daha da genişleteceğiz ve bürolarımızı daha genişleteceğimiz ve yeni yardım kalemleri oluşturmak için yeni düşünceleri alacağız, beyin fırtınası yapacağız. Dünyanın başka ülkelerine, daha farklı ülkelerdeki sıkıntı çeken kardeşlerimizin fizibilitesini çıkartacağız. Bizim çalışmadığımız ülkeleri de portfolyomuza almayı düşünüyoruz. Son olarak, şu anda Rotterdam'da bir hanım kolları şubemiz var. 3-4 şehirde temsilcilerimiz bulunuyor. Hollanda'nın tüm şehirlerinde temsilcilik veya şube adı altında çalışmalar yapmayı hedefledik, bu doğrultuda çalışıyoruz. 29 HABER ŞUBAT / FEBRUARI 2014 BULMACA USTALARI İŞ BAŞINA! BULMACA Hazırlayan: Abdurrahman Gündüz Mutluluk Onaylama sözü Eski bir ölçek Sırlar Sahne oyunu Askeriye yük atı Adam öldüren (Resim) Yeni Büyükelçimiz Kuruluş simgesi Bir bayan ismi Sodyum imi Bir geyik Asker Uzaklık Sığınmak eklemek Mühendis kalemi 52 oyununda grup Açık aleni Beyaz Karışık renkli Örnek, eş Son harf Baston Duman lekesi Uzaklık anlatır Gaziantep ilçesi Nazi hücum kıtası Raylı bir taşıt Soya çekim Simgesi Ni olan Kaya Mısır'da yarımada İlk harf Kırmızı Şehir Diğer, öteki Su İnanılması gereken Utanma duygusu Kanunsuz Çoban Şaşma sözü Kir izi İnce demir Devrik Mısır Cumhurbaşkanı Satrançta hamle Oran Ayak direme Cümle sonuna konur Genişlik Mağara İkili Birdenbire Corendon Yöneticisi (Alt Resim) Hisli duygusal Çare Boş söz İsviçre'de bir göl Tümör Istanbul Elektrik Tren Troleybüs Fiyat koyma Kıymetli eski eşya Yaylı ve tekerlekli ulaşım güzergahı Eski dilde eğitim Haram yiyen eşkiya Bir nota At yavrusu Savaş aracı Bükülmüş demir Yerleşik yerin dışı Olmaktan emir Kıymet derecesi Borsada bir terim Küçük bitki Alan Bir besin Sadece Satrançta kıymetli taş Azarlama Tokat sesi İlave Uzaklılk işareti 52 kağıt oyunu Kardeş Kükürt imi Çocuk korkutma sözü Tümör Bakırın imi Türkiye'de bir haber kanalı FIKRA KÖŞESİ Ceza Öğretmen iki öğrencisine kızar ve ellişer kez adlarını yazmalarını söyler. Öğrencilerden biri bu karara itiraz eder: -Öğretmenim, bu çok büyük bir haksızlık değil mi? -Neden haksızlık olsun ki? -Onun adı Ali, benim ki ise Abdurrezzak... " Pilot Uçak, Yeşilköy'den kalkmıştı. Bakırköy Akıl Hastanesi'nin üzerinden geçerken, pilot birden gülmeye başladı. Hostes bu gülüşün sebebini sorunca şu cevabı verir pilot: -Başhekim kaçtığımı öğrenince kimbilir nasıl saşıracak!.. Peşin para Nasrettin Hoca tarlada uğraşırken birden alacaklısı gelmiş. "Nasrettin Hoca, paramı ne zaman ödeyeceksin." demiş. Nasrettin Hoca'da"şu görüğün bölgeden devamlı koyunlar geçer. Oraya bir tel örgü takıcam, takılan koyun yünlerini de satıp sana borcumu ödeyeceğim." demiş. Adam da haklı olarak gülmüş. Nasrettin Hoca buna karşılık adama "Ne oldu köftehor.Peşin parayı görünce gülersin demii!" demiş. Papağan Bir adam bir gün bir petshopa girer ve kendisine en yakın duran papağanı gösterek: -Pardon bunun fiyatı nedir diye sorar -10.000 Euro efendim. -Neden bu kadar pahalı peki? -Efendim o 300 tane kelime biliyor. Biraz uzaktaki papağanı işaret ederek: -Peki bunun fiyatı nedir? -20.000 Euro efendim. -Peki bu neden pahalı? -O aynı kelimeleri hem ingilizce hem türkçe söylüyor. Onun yanındaki papağanı göstererek: -Bunun fiyatı nedir? -30000 Euro efendim, bu da kelimeleri her dilde söylüyor. Adam biraz daha bakındıktan sonra dükkanın yüksek bir yerinde asılı olan papağanı görüyor ve soruyor: -Bunun fiyatı nedir? -100.000 Euro efendim. -Bunun özelliği nedir? -Valla bu pek konuşmuyor ama oradaki 3 papağan buna "hocam" diyorlar! en büyük asker bizim asker 23 yaşındaki Alparslan Bayrak kendi isteği üzerinE 12 ay askere gidecek HABER'in BÖYLESİ D en Haag'da yaşayan Alparslan Bayrak (23) dövizli askerlik imkânı olmasına rağmen, kendi isteği üzerine 12 ay askere gitmek isteyerek Türkiye’ye gidecek. Ailesinin düzen- lediği yaklaşık bin kişinin katıldığı törenle ilahi ve türküler eşliğinde askere uğurlandı. Aslen Giresun Tirebolu’lu olan Alparslan Bayrak Leiden doğumlu. Düzenlenen tören ile askerliğe resmen ilk adımı attığını söyleyen Alparslan şöyle konuştu, “Dizayn eğitimimi tamamladım. Kendi kararım ile askere gidiyorum. 12 ay askerlik yapacağım. İnşallah benden sonra daha çok gidenler olur. Gideceğim şehir henüz belli değil neresi olursa olsun giderim, canım feda vatanımız için" dedi. Oğluyla gurur duyduğunu be- lirten baba Yahya Bayrak, 38 yıldır Hollanda’da yaşadığını ve en küçük oğlunun ısrarları üzerine 12 aylık askere uğurladıklarını söyledi. Arkadaşlarının hayretle karşıladığını söyleyen Yahya Bey, “Olgumu askere yollayarak vatanıma olan borcumu bir nebze ödemiş olurum İnşallah” diye konuştu. Anne Münevver Bayrak, "Bu onuru yaşattığı için oğlum Alparslan ile gurur duyuyorum. Çocuklarımızı vatan sevgisi ile yetiştirdiğimiz için gururluyuz. Vatana ve millete hayırlı olsun" dedi. Yaklaşık 1000 kişinin katıldığı ziyafet ve uğurlama şöleninden sonra Aplarsan Bayrak dualar ve temenniler eşliğinde uğurlandı. HABER 30 ŞUBAT / FEBRUARI 2014 Rotterdam Prins Alexander semtinde Dönerhouse lokantasının açılışına katılan Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral çalışma önlüğünü giydi ve açılışa katılan misafirlere döner keserek mekan sahibine jest yaptı. Yemekler hakkında isabetli yorumlarda bulunan Togan Bey 'damak tadı' gayet yerinde. Rotterdam'da Şahan Supermarketler zincirinin yeni lokasyonu ve 4. şubesi bir törenle açıldı. Vecih Er: "Hollandanın Türkler tarafından işletilen en büyük marketlerinden 2000 metre karelik bir alanda.Krizi şansa ceviren iş adamlarımız". Patron Mutlu Son İstiyor filminin Rotterdam gala gösteriminde filmin başrol oyuncularıyla buluşan gazetemiz reklam müdürü Nur Öztürk, oyuncularla sohbet etme firsatı buldu. Rotterdam Başkonsolosluğu özel bir çalışmaya imza attı. Engelli vatandaşlar için yapılan konsolosluk binasındaki yeni giriş, Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral ve geçtiğimiz günlerde terfi eden Konsolos Aslin Savran, gazetecilerin de katılımıyla bu hizmetin açılışını yaptılar. HOTİAD'ın düzenlediği Sosyal Medya ve Kriz Yönetimi seminerinde tanınmış işadamları Hollada Türk Basınını yakından takip ettiklerini gösterdiler. Arnhem'de yeni açılan De Gastronoom lokantası renkli bir açılış töreniyle hizmet vermeye başladı. Açılışa çok sayıda işadamı ve Arnhemli vatandaş katıldı. Rotterdam Mevlana Camii yeni bir uygulama başlatarak, insanların kullanmadıkları ikinci el kiyafetlerini toplama noktası açtı. Caminin avlusunda bulunan bu kıyafet toplama noktasına gelen kiyafetler her ay satılarak camiye yardım oluşturuluyor. Gazetemiz Reklam Departmanı Müdürü Nur Öztürk, İstanbul'da HABER TÜRK kanalı haber spikeri Buse Biçer'le canlı yayın öncesi keyifli dakikalar geçirdi. fınızı Fotoğra rin gönde lım ya yayınla Gazeteci Burhanettin Carlak`a, Azerbeycan'ın Lahey'deki büyükelçiliğinde Hemreylik (dayanışma) günü münasebeti ile Azerbeycan`ın tanıtılması yönündeki faaliyetleri ve STK çalışmalarından dolayı Azerbeycan Benelüks Kongresi Başkanı Sahil Gasimov tarafından plaket verildi. Harderwijk HDV Camii'nin açılışında Ayhan Tonca, Kasım Akdemir, Mustafa Gökmen, Mehmet Demir Avukat Nazmi Türkkol bir basın bildiriyle: 'Avrupta Türk Avukatları Birliği'nin (EATL) eğitim faaliyetleri kapsamında 23-27 Ocak 2014 tarihleri Fransa’nın Stazburg kentinde 1963 Ankara Anlaşması konulu bir eğitim semineri düzenledi. Hollanda, Belçika, Fransa ve Lüksemburg’dan birçok avukat ve hukukçuların katılımıyla gerçekleşen program öncesi katılımcılar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesini (AHİM) ziyaret ettiler.' diye duyurdu. Rotterdam Anadolu Camii haftasonu eğitiminde çocuklara İslami çerçevede çevre temizliği hakkında uygulamalı bilgilendirme dersi verildi. Camii yönetiminin Feijernoord Belediyesi ile ortaklaşa yürüttüğü uygulama çevre halkından çok olumlu tepkiler aldı. Anadolu Camii yöneticilerini bu duyarlılıklarından ötürü tebrik ediyoruz. Köşe yazarımız Ahmet Suat Arı ve gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karaman, Simit Sarayı Bijerlandselaan'ı kahvaltı ve sohbet bahane diyerek ziyaret ettiler. Mekan sahibeleri Saadet Koral ve Zeynep Yılman'ın meşhur misafirperverliklerine bizzat tanık oldular. 31 Tweet deyip geçme Londra'dan Güney Afrika'ya giderken Twitter hesabından ırkçı bir şaka yapan Justine Sacco, 12 saatlik yolculuğun ardından uçaktan indiğinde, dünyanın dört yanından sert tepkiler alan biri haline geldi. Bir tweet attı, hayatı alt üst oldu Uluslararası bir şirkette halkla ilişkiler direktörü olarak çalışan Justine Sacco, yazdığı bir tweet yüzünden dünyanın dört bir yanından yüz binlerce insanın tepkisini çekti, gazete ve televizyonlara haber oldu, işinden de kovuldu. İngiltere'nin Turizm Fuarı'nda canlı canlı Utrecht Turizm Fuarı Türkiye standı resepsiyonunda sahne alan sanatçı Müge Alpay, davetlilere keyifli dakikalar yaşattı. HABER ŞUBAT / FEBRUARI 2014 başkenti Londra'da yaşayan Justine Sacco, Güney Afrika Cumhuriyeti'ne yapacağı seyahati, sosyal medya sitesi Twitter üzerinden, şakacı bir dille duyurmaya karar verdi. Twitter'a, "Afrika'ya gidiyorum. Umarım AIDS olmam. Şaka şaka. Zaten beyazım!" cümlelerini yazan Sacco, telefonunu kapattı ve uçağa bindi. Sacco'nun tweeti ilk başlarda sadece birkaç kişinin eleştirisine hedef oldu. 200 takipçili Sacco'nun ırkçı içerikli yazısı paylaşıldıkça, aralarında ünlülerin de bulunduğu binlerce kişinin tepkisini çekti. UÇAKTAYKEN İŞTEN KOVULDU Bu durum, uçakta olduğu için olayın farkında olmayan ve hiçbir açıklama yapamayan Sacco'nun çalıştığı firmanın da dikkatini çekti. Birkaç saat içinde dünyada en çok konuşulan konulardan biri haline gelen genç kadının yazdıklarını ve kamuoyu baskısını gören şirket yetkilileri Sacco'yu kovmaktan başka çare bulamadı. Güney Afrika'nın en büyük şehri Cape Town'a inen Sacco telefonunu tekrar açtığında tam bir şok yaşadı. 12 saatlik uçuşu boyunca tatsız tweeti dünyanın dört bir tarafına ulaşmış, yüz binlerin tepkisini çekmiş hatta çalıştığı firma kendisini işten bile atmıştı. Yazdığı birkaç cümle yüzünden hayatının alt üst olduğunu gören kadın tweeti sildi. Facebook, Instagram hesaplarını kapattı. Genç kadın, son derece üzgün olduğunu bildiren ve tüm dünyadan özür dileyen bir röportaj verse de işine ve sosyal medyaya geri dönemedi. Noel Bayramında kahvaltı ziyareti Mercan Balık Sarayı sahibi Abdul Uyrum, 25 aralık'ta Noel Bayramı gününde ailesi ile birlikte Hollandalı komşusuna süpriz bayram ziyaretinde bulundu. Vedat Gültekin ve Yorgun Herakles omuz omuza COLOFON HABER Adres: Laan op Zuid 915b 3072 DB Rotterdam Nederland Türkiye'nin büyük çabaları sonucu, Rusya, Avusturya, ABD, Danimarka, İngiltere, İsviçre, İtalya ve Fransa gibi ülkelere yasadışı yollarla çıkarılmış tam 4 bin 143 eser son 10 yılda iade edildi. Hiçbir silahın işlemediği Nemea Aslanı'nı boğarak öldüren Herakles'i, asasına dayanmış dinlenirken anlatan ''Yorgun Herakles'' heykeli de yurt dışına kaçırılan eserlerden biriydi. Amerika'da Boston Güzel Sanatlar Müzesinde yer alan Herakles Heykeli'nin üst yarısı 2011 yılında Başbakan Erdoğan ve beraberindeki heyetin bulunduğu uçakla, ABD'den Türkiye'ye getirilmişti. Antalya Müzesi'nde sergilenen ''Yorgun Herakles'' heykelini tam 315 bin 208 kişi ziyaret etti. Eskilere taş çıkartacak kadar yeni sakal bırakan Vedat Gültekin de heykelin sembolik replikatörlerinden biri olan Yorgun Herakles'i ziyaret edip bir süre böyle yaslandı. Batı Trakyalılar düzenli toplantılara devam dedi Batı Trakya Müslüman Türk Azınlık Derneği, mensuplarının yaşamlarını kolaylaştırmayı ve bilinçli bir toplum oluşturmayı hedefleyen Hollanda Batı Trakya Türk Kültür ve Dayanışma Derneği (HBTTKDD) tarafından bir bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Yapılan açıklamada toplan- Belediyesi’ne ve Hollanda Devlet Birimleri'ne tının sonuçlarını, Den Haag sunacaklarını aktarıldı. Gentle Incasso Hoofdredacteur (Genel Yayın Yönetmeni) İbrahim Karaman ibrahim @haber.nl Redactie: (Yayın Kurulu) Mehmet Güzelyurt Rabia Karaman Özlem Hasip Art Direction & Fotografie: M. Fatih Karaman [email protected] Advertenties Office: 010-2 900 900 Nur Öztürk / [email protected] 0641-22 68 79 Interviews & Correspondenten: Özlem Hasip Merve Karaman Ayşe Özkaya Keziban Karaçor Repr. Amsterdam Ali Andal Repr. Eindhoven Ali Yücel Repr. Limburg Muzaffer Bozaslan Repr. İstanbul Dr. Hüseyin Keleş Abonnementen: [email protected] e-mail & website: [email protected] www.haber.nl 1999 dan beri 1999' dan beri hizmetinizdeyiz national and international debt collection payment solutions National and international debt collection& & payment solutions Hayalindeki abiye ya da gelinliği bulamadın mı? Üzülme! Royal Modehuis'ın 400 m2'lik geniş mağazasında hayallerinin kıyafetini bulabilirsin... e, k, abiy lik, li n li e G net k, sün klı lı t a m r da ı ve fa ti bindall afe rın kıy n la m a t eli or yal'e g için Ro ROYAL MODE HUIS Groene Hilledijk 221A 3073 AG Rotterdam Tel: 010-848 95 00 www.royalmodehuis.nl GÜZELLİK ÖZEN İSTER Gentle Incasso, hem şirketten şirkete, hem de şirketten kişiye tahsilat yapan, para tahsil piyasasında uzman bir icra bürosudur. Alacaklı ve borçlu arasında iki tarafı tahmin eden bir sonuç almak için deneyimlidir. Biz, birçok icra bürolarından farklı olarak ‘no-cure-no-pay’ esasına göre çalışmıyoruz. Dosya masrafı olarak az bir meblağ ödeyerek, alacağınızın itinalı bir şekilde incelenmesi garantisini alırsınız. Alacağınızın, ‘sulh yoluyla alınamaz’ haberiyle sizi hayal kırıklığına uğratmayız. Mahkemeye giden bu uzun ve genellikle pahalı yolu, en medeni ölçüler içinde ve mantık çerçevesinde önlemek bizim isimizdir. İşletmeci olarak paranızı tahsil etmek için ne kadar uzun beklediğinizi biliyoruz. Özellikle ekonomik sıkıntının yaşandığı bu dönemde, borçluların büyük bir kısmı, ödeme suresini uzatıyor ve daha da kötüsü iptal yoluna bile gidiyor. Bu da isletmeci olarak hiç istemediğiniz bir durumdur. Bu konuda sizden de, yapılan anlaşmaları yerine getirmeniz beklenmektedir. Hizmetlerimizden faydalanmak için ilginizi çektiğimizi umuyoruz. İlgi duyarsanız veya hizmetlerimiz hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz, bizimle temasa geçiniz. Gentle Incasso Tel: 075 - 771 46 36 Fax: 075 - 635 70 49 [email protected] www.gentleincasso.nl HABER ŞUBAT / FEBRUARI 2014
Benzer belgeler
sonuç raporu - Ege Bölgesi Sanayi Odası
Hollanda Teknik İnceleme seyahatinin üçüncü günü Hollanda – Türk İşadamları Derneği ziyaret edilmiştir. Dernek tarafından kendi üyelerine de heyetimiz ile ilgili bilgiler iletilmiş ve görüşmeye dav...
DetaylıBen ülkemin ve ülke insanımın sevdalısıyım
bir payda olan yurt dışındaki Türk vatandaşı bilinciyle 6 kıtadan Türk iş dünyasını, derneklerini, vakıf ve benzeri iş dünyası örgütlerini tek bir çatı altında toplamak üzere DEİK çatısı altında ku...
Detaylı