Aydın Peksert

Transkript

Aydın Peksert
CDA eski milletvekili Coşkun Çörüz:
Oyunu ver,
hesabını
sor!
Bu sayıdan başlamak
üzere, yarım asrı
içerisinde tükettiğimiz
Hollanda’nın
birikimleriyle bu ülkenin
gidişatını konuşmak
üzere sohbetler
gerçekleştireceğiz.
18'de
Hollanda'nın deneyimli gazetecilerinden Zeynel Abidin Kılıç artık köşe
yazılarıyla HABER'de. Yıllarca DOĞUŞ
Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmenliğini
üstün başarıyla sürdüren kamuoyunun
sevilen yüzü Zeynel
Abidin Kılıç
gündeme oturan
yazılarıyla okurlarımızla buluşacak.
Usta gazeteci her
ay sizler
için özel
röportajlar
da gerçekleştirecek.
5'te
HABER
ŞUBAT / FEBRUARI 2014
Yıl/Jaar:5
ISSN:1879-9981
CELAL ORUÇ ELEŞKİRT'E FAKÜLTE KURUYOR
www. haber•nl
H OLL ANDA
Sayı/Nr:
40
HABER.NL ONLINE
ARTIK GÜNLÜK HABER İZLEYEBİLİRSİNİZ
HABER Gazetesi 2014 yılında siz değerli okuyucularımız için yeniliklerle karşınızda. Artık günlük haber
okuyabileceğiniz internet sitemiz online. Bunun yanı
sıra HABER TV aracılığıyla Hollanda gündemine dair
gelişmeleri görüntülü olarak sizlere ulaştıracağız.
OKURLARIMIZA
GÖZ LAZERiNDE
€ 400,iNDiRiM
Nida Partisi kurucularından
Aydın Peksert:
Geleneksel partiler
Aydın Peksert: “Bizler 'Halka hizmet Hakk’a
hizmettir' bilinciyle yola çıkıyoruz.”
3'te
bu seçimler çok öenmli
2015 yılından itibaren değişecek olan
yerel yönetimler yasası ve hükümetin
merkezi yönetimi küçülterek belediyeleri daha yetkin hale getirmesi bu
seçimleri çok önemli kılıyor. Yerel yönetimler ve belediyelerin yetki ve sorumlulukları artırılıyor. Özellikle yaşlı
ve hastaların bakımları, jeugdzorg ve iş
bulma konularındaki kararlar belediyelerin yetki ve sorumluluğunda olacak.
BULMACASEVERLERE MÜJDE
Okurlarımızdan gelen yoğun istek üzerine
29'da
Hollanda'ya özel bulmaca devam ediyor!
GELECEĞİNİZE SAHİP ÇIKIN!
Haber Gazetesi olarak demokratik
katılımı ve süreci önemsiyor ve destekliyoruz. Buradan tüm halkımıza
19 Mart’taki belediye meclisi seçimlerinde oy kullanmaları için çağrıda
bulunuyoruz. Çünkü 2015’den itibaren çocuklarımız (jeugdzorg), gençlerimiz (werk en inkomen), hasta ve
yaşlılarımızın kaderini büyük ölçüde
belediyeler belirleyecek.
19 Mart 2014’de yapılacak
olan belediye seçimlerine
katılacak olan
Rotterdam’ın yeni
yerel partisi Nida
ile görüştük.
Sorularımızı seçim
listesinin ikinci sıra
adayı Aydın Peksert
yanıtladı.
26'da
Hollanda Türk İşadamları Derneği (HOTIAD) başarılı isimleri
ödüllendirecek. Konuyla alakalı Hollanda’da ki Türk basın mensuplarıyla, Zouterwoude’daki Koç Et Mamülleri fabrikasında bir
araya gelen HOTİAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu verilecek ödüller
ve 2014’teki plan ve çalışmaları hakkında bilgiler verdi. "Bu yıldan
başlamak üzere her sene HOTİAD olarak 3 dalda gençlere
ödül vereceğiz. Bu dallar kültür sanat, başarılı öğrenci veya
akademisyen ve sporcu olacak. Bu ödül 2500 Euro para ödülü
olarak kararlaştırdık. Bunu televizyonlara ilan olarak vereceğiz." dedi. Ödülün genel adı Hotiad Başarı Ödülleri.
16'da
Saray Bruidsmode
www.bruidsmode-denhaag.nl
11'de
UETD'de format değişti
2005 yılından bu yana, kısa adı UETD olan Avrupalı
Türk Demokratlar Birliği Hollanda Bölgesi’nin başkanlığını yürüten Veyis Güngör (en solda) bu görevi
yeni başkan Mehmet Salih Kaya'ya (en sağda) bıraktı.
Kitle
partilerine
k
ayağını den
al sinyalleri
çoğalıyor
HOTiAD A-TAKIMI KOLLARI SIVADI
30'da
Hobbemastraat 314
2526 JX Den Haag
Tel: 070 - 388 47 81
[email protected]
ÖZEL HABER
oy avcılığı peşinde
Rotterdam ve
Amsterdam'da
İYİ GAZETESİ
N
E
' NI N
Kitle partileri göçmenlerin oylarını alabilmek için Türk ve Faslı adayları listelerinde daha
görünür hale getirmeye çalışırken, diğer yandan Hollanda’nın çeşitli şehirlerinde yerel
partiler kuruluyor. Rotterdam, Den Haag ve Arnhem'de yeni partiler yükselişte.
4'te
Yerel partiler ÇOĞALIYOR
ile yepyeni
bir hizmet
DAHA GELİYOR
nesil vatandaşlarıBelediye Birinci
mızın Türkiye'deki malvararaştırmak isteyen
görevlisine lıklarını
Hollandalı kurumlara mahsuçüstü keme izni çıkmadı.
21'de
TURKLER OY
DEPOSU DEGIL
Hollanda’da 19 Mart yerel seçimlerinin
yaklaşmasıyla politik arenada hareketlilik
arttı. Bu yıl Türkler ve diğer göçmenler
arasında, daha önceki yıllarda görülmedik
şekilde bir siyasi bilinç oluştuğu görülüyor.
Bir yandan kitle partileri, göçmenlerin oylarını alabilmek için Türk ve Faslı adayları
listelerinde daha görünür hale getirmeye
çalışırken, diğer yandan Hollanda’nın çeşitli şehirlerinde yerel partiler kuruluyor.
HABER TV
Doğal Lezzet
HABER
2
ŞUBAT / FEBRUARI 2014
n
ile e
T
E
r
ZAH
ünle
g
l
e
n
güz
olsu
n
i
z
i
s
ZAHET, Hollanda'da
yaşayan ve yardıma
ihtiyacı olan herkese
hizmet veren bir
kurumdur.
Yabancılar için bakım
hizmetini kolay erişebilir
yapıyoruz. Kültürel
farklılıkları kabul ediyor,
bir zenginlik olarak
görüyoruz. Hizmetlerini,
hastaların kültürel
farklılığını göz önüne
alarak sunuyoruz.
Hizmetlerimizde;
hastaların dini inançlarına,
ananevi gelenek ve
alışkanlıklarına azami
dikkat gösteriyoruz.Kendi
dillerinde hitap ederek
hastalara kendi evlerinde Daha fazla bilgi almak ve hizmetlerimizi
hissetmelerini sağlıyoruz. yerinde görmek için, sizi Beek-Ubbergen'deki
bakımevimize bekliyoruz.
148 + 43 + 69 - 34 + 57 = ?
468 / 36 = ?
790 x 18 = ?
6936 - 1326 = ?
etik
ental aritm
rir
Soroban m
lerini gelişti
zlem beceri
ö
g
e
v
e
m
Dinle
sağlar
Odaklanma
ştirir
cerisini geli
e
b
k
ti
a
m
te
Ma
i
rmak sistem
Çift el 4 pa
zandırır
Özgüven ka
Ben bu işlemleri 3-5 saniyede
yapabiliyorum. Ya sen?
SOROBAN MENTAL ARİTMETİK NEDİR?
Sormen tarafından uygulanan Soroban
Mental Aritmetik; Uzakdoğu'da
yüzlerce yılın birikimi ile geliştirilmiş bir
eğitim programıdır. Çocuklara zihinsel
ve işlevsel yetenekler kazandırır,
matematik becerilerini geliştirir.
Çocukların aritmetik işlemlerini hesap
makinesi, kağıt-kalem gibi hiçbir araçgereç kullanmadan, hızlı ve doğru bir
şekilde zihinden çözebilmelerini sağlar.
GELECEĞİN DAHİLERİNİ YETİŞTİRİR
İrtibat bilgileri:
Stichting ZAHET
T. 024-7630420
Verbindingsweg 13
F. 024-7630421
6573 BS Beek-Ubbergen
E. [email protected]
Biletiniz
n
e
z
i
e
R
a
'Erk
le
y
'
i
s
e
c
n
güve
a
l
n
o
f
e
l
bir te
elinizde
3
HABER
ŞUBAT / FEBRUARI 2014
ADVERTORIAL
Dünyada sadece iki klinikte olan
Son teknoloji Visus Oogkliniek Rotterdam'da
%100 memnuniyetimiz var. Türkiye’deki ameliyat
larda 6 ay garanti
bile alamazsınız,
ama bizde ömür
boyu garantili.
Rotterdam'da 5 yıldır hizmet veren modern göz kliniği Visus hizmetleriyle vatandaşlarımızın
beğenisini kazanmaya devam ediyor. 5 milyon yatırımla kurulmuş bu gelişmiş kliniğin sahibi bir Türk:
Dr. Nusret Baş. Türkiye'de ilk göz lazerini gerçekleştiren Doktor Nusret Baş, 28 yıldır tek başına 60
binden fazla göz lazer ameliyatı gerçekleştirdi.
Visus Oogkliniek nasıl bir kurum?
Visus Oogkliniek 5 yıldır Rotterdam’da aktif. Burada açmadan önce uzun yıllardır Türkiye
deneyimimiz var. Visus Oogkliniek Doktor Nusret Baş tarafından kuruldu. Doktor Nusret Baş,
Türkiye’nin en önde gelen göz cerrahlarından
birisi, Türkiye’de ilk göz lazer ameliyatını yapan
doktordur.
Şu anda 2012 yılı itibariyle Hollanda’nın
en büyük göz lazer kliniğiyiz. Rotterdam’da n
sonra yakında, Amsterdam’da da bir şube açtık. Kliniğimiz 5 milyon Euro’luk bir yatırımla
kuruldu. Dünyanın en gelişmiş ve en pahalı
göz lazer cihazlarını bünyemize kattık. Visus
Oogkliniek'te şimdiye kadar 10.000’den fazla
ameliyat yaptık. Bu ameliyatların sonucunda
her hangi bir komplikasyon her hangi bir sıkıntımız söz konusu olmadı. Şu anda Hollanda
GÖZ LAZERİ NORMALDE 1998,- EURO.
HABER OKURLARINA %20 İNDİRİMLİ
Visus Oogkliniek Yöneticileri
HABER Gazetesi indirim kodu ile
gelenlere 400 Euro'luk indirim uyguluyor. Basit bir örnek: Diyelim ki
Amersfoortse veya Zilveren Kruis'te
sigortalısınız. Göz lazer tedavisi
olduğunuz takdirde, €1998,- yerine
€1598,- ödüyorsunuz. Aynı kalitedeki tedaviye başka kliniklerde çok
daha fazla ödüyorsunuz.
Göz lazer ameliyatı ne kadar
çapında en yüksek notu (reviews) alan sürede tamamlanıyor?
kliniğiz, 10 üzerinden 9.5 aldık ortalama.
Ameliyatlarımıza müşterilerimize garanti Ameliyatlar çok kısa sürüyor. Ameliyatın kendisi, birinci bölümde göz
veriyoruz.
Hangi çeşit göz ameliyatları yapı- başına 27 saniye sürüyor, ikinci
bolümde göz başına 1 dakika sürüyorsunuz?
Yaptığımız ameliyatlar en son teknoloji yor. Toplam 3 dakikada hastamızla
ile yapılmakta, ‘İntralasik’, yani halk dilin- sohbet ederek bitiriyoruz zaten.
de bıçaksız göz lazeri olarak bilinen yöntemi yapıyoruz. Hastalarımızın büyük çoğunluğu İntralasik dediğimiz, bıçaksız, ağrısız, rüşmesi normalde 1 saat sürüyor ve
kansız yöntemle çok kısa bir süre içinde tedavi doktor tarafından gerçekleştiriliyor. Göz
oluyor. 4 saat sonra normal görme garantili tansiyonu ölçülüyor, gözün derecesi ölçüameliyatlarımız. Okuma gözlüğünden de kur- lüyor, korneanın deforme olup olmadığı
tarıyoruz. Ne okuma için ne de genel anlam- ölçülüyor. Bu ölçümlerden sonra doktor
da gözlük ihtiyacı kalmıyor. İntralasik'in yanı tarafından en son teknolojik cihazlar arasıra katarakt ameliyatla- cılığıyla bütün gözün en ön tarafından en
rı, göz içi lensleri, gibi arka tarafına kadar komple kontrol edifarklı ameliyatlar da liyor. Bu yüzden de yanılma payı çok az.
Göz lazeri nedir ve güvenli midir?
yapıyoruz.
Göz lazeri, gözdeki görme bozukluğu olan
Muayene gö- insanların, derecesini sıfıra getirip tekrar iyi
HABER
okurlarına
400,- Euro
indirim
Dr. Nusret Baş
ve net görmesini sağlamak ve bu sırada gözlük ve lens kullanımını kaldırmaktır. Göz lazeri tamamen lazer ışığıyla yapılıyor ve hiç
bir yan etkisi yok, bilinen hiç bir sorunu yok.
Dünyada geçtiğimiz 28 yıllık göz lazeri ameliyatlarında zannediyorum 40 milyondan
fazla insan ameliyat olmuştur ve hiç bir yan
etkisi veya gözlerde gerileme vakası görülmemiştir.
010-25 35 255
telefondan arayıp
randevu ve ücretsiz
muayene için
Yasemin Hanım'la
görüşebilirsiniz.
Visus Oogkliniek
's Gravenweg 310
3062 ZM Rotterdam
Kimlik kartı
Visus Oogkliniek Rotterdam’ın en prestijli bölgelerinden birisi olan Kralingen’de. 1000 m2 bir alan üzerinde.
Ücretsiz park yerleri mevcut. Otoyola, metroya, otobüs durağına ve tramvaya yakın.
Visus artık Amsterdam'da da hizmetinizde
Lazer ameliyatında önemli
olan ne doktor ne klinik, burada
en önemli faktör ameliyatı yapan lazer cihazı. Yapılan ameliyatın sonucu da lazer cihazının
kalitesiyle alakalı. Lazer aleti ne
Visus
Oogkliniek'in
yeni lazer cihazı
Schwind Amaris
1050RS. Henüz 2
ay önce piyasaya
çıkan bu cihaz
dünyadaki
lazer ameliyat
cihazlarının
en gelişmişi.
Dünyada 2
adet var: Birisi
Japonya'da
diğeri Visus
Rotterdam'da.
kadar iyise o kadar iyi bir netice alınabiliyor. Piyasada sayısız
aletler var, insanlarımız maalesef bunu bilmiyor. Bu aletlerin
ucuzu var pahalısı var, eski modelleri ve yeni modelleri var.
Herkes göz lazer diye biliyor,
yöntemini biliyor, farklı yöntemleri var, ama kimse aleti bilmiyor.
Bu yüzden klinikler lazer aletlerine yatırım yapmıyor.
Su anda piyasadaki aletlerin yüzde 90'ı,
Visus Oogkliniek Amsterdam'da da yeni açılan klinikleriyle
2000'li
müşterilerinin hizmetinde. Şehrin en tanınmış ve elit
yılların
bölgelerinden olan Gustav Mahlerlaan 56 numarada. 500 m2
başından
büyüklüğündeki klinikte Rotterdam'ın yanı sıra Amsterdam'da da
kalma.
artık hizmet veriyor.
Kimse
değiştirmiyor, çünkü hem pahalı
bir alet hem de
müşterilerin bu
konuda bilgisi
yok. Bizim, Visus
Oogkliniek olarak kullandığımız
alet, 2013'un so-
Visus Oogkliniek Amsterdam'da da açıldı
nunda çıktı ve dünyada
sadece bir bizde var, bir
de Japonya'da dünyanın
en büyük kliniği olan
Shinagawa kliniğinde
var. Teorik olarak
bu sebepten dolaVisus Oogkliniek
yı dünyanın hiç bir
yerinde, bizden
Gustav Mahlerlaan 56
1082 ME Amsterdam
ve Japonya'daki
klinikten başka,
daha iyi bir netiKimlik kartı
ce alan klinik yok lazer
ameliyatında. Kullandığımız cihazın markası ve modeli Schwind
Amaris 1050RS.
Amsterdam'ın en
lüks sokağı olan Gustav
Mahlerlaan'ın ticari
merkezinde ev 500 m2
büyüklüğünde.Hastalarımızın gelme gitmelerde rahatlık olması için
Amsterdam'a da bir klinik açtık. Rotterdam'da
yapılan ameliyatların
aynısı Amsterdam'da da
yapılıyor. Hastalarımız
telefonla bize ulaştığında hangi kliniğe gelmek
istediklerini belirtmeleri yeterli, aynı kaliteli
servis her iki klinikte de
mümkün.
HABER
4
ŞUBAT / FEBRUARI 2014
2014 YENİLİKLER YILI
Bireysel ya da toplumsal fark etmez, gelecekteki en
önemli hedeflerimizden birisi sorunun bir parçası
değil, çözümlerin üreticisi olmaktır; gelişimi ve
girişimciliği teşvik etmektir ve uygulamaların
inisiyatif sahibi olmasını bilmektir.
İBRAHİM KARAMAN
Sevgili okurlarımız,
2014’e yeni sürprizlerle başlıyoruz. Sizlerle
bu yazımda bazı editoryal bilgileri paylaşacağım. Geçen yıl sonundaki birkaç sayımızda
bazı yenilikler yapacağımızı söylemiştik. İşte
bu yeniliklerden bazılarını bu sayımızda duyuruyoruz. 40. sayımızdan itibaren aramıza
yeni bir köşe yazarı daha katıldı. Hollanda’nın
en deneyimli gazetecilerinden ve yazı ustalarından biri o. Sevgili Zeynel Abidin Kılıç.
Yıllarca DOĞUŞ Gazetesi’nde tarihe izdüşüm
olacak nitelikte yazılar yazdı. Seviyeli duruşu,
güçlü analizleri ve akıcı yazılarıyla pek çoğumuzun dimağlarında yer etmiştir kendisi. Bu
sayımızdan itibaren Sevgili Zeynel Abidin ile
[email protected]
iki alanda birlikte çalışacağız. Kendisi hem
köşe yazıları yazacak, hem de siz değerli okurlarımız için hızlı gündem maddeleri arasında
çoğu zaman gözden kaçırdığımız ayrıntıları
yakalamak ve olayların analizini yapmak için
ilginç röportajlara imza atacak. Bunun yanı
sıra bilhassa potansiyel sahibi gençlerimizi
medya sektörüne kazandırmak ve onların motivasyonlarını arttırmak için zaman zaman
kendisiyle fikir teatisinde bulunacağız. Zengin
iç dünyasını bizlerle alabildiğine paylaşacağına inanıyor, aramıza hoş geldin diyoruz.
Uzun zamandır beklediğimiz bir başka yenilik ise internet sitemiz idi. Şimdiye kadar
bu alanda hem geç kaldık hem de çok zayıf
idik. Ancak Şubat 2014 başından itibaren internet sitemiz artık günlük olarak hizmetinizde olacak. Takımımıza yeni katılan arkadaşlarımız ve ortak çalışmalarımızın verdiği ivme
ile, sadece günlük haberleri yazılı vermekle
kalmayacağız, video içerikli haberleri de
hizmetinize sunacağız. Önümüzdeki dönemde bu konudaki değerlendirmelerinizi
almak için görüşlerinize başvurmak istiyoruz. Hedefimiz 2014 yılında Hollanda’da kaliteli ve güvenilir haber üreten ve en çok ziyaret
edilen Türkçe internet sitesi olmaktır. Sizin
desteğinizle bunu başaracağımıza inanıyoruz. Ancak sadece destek beklemiyoruz. Belki
vereceğiniz destek kadar bize ulaştıracağınız
eleştiriler de bizim için aydınlatıcı ve yol açıcı
olacaktır. HABER ekibi olarak okurumuzla çok
yakın olmak ve size sürekli yenilikler sunmak bizim için büyük bir keyiftir. Hollanda
Türklerinin tarihe atacağı imzaya sizinle
birlikte şahit olmak istiyoruz. İnsanlarımıza
fayda öngören ve niyeti halis olan her türlü
teklife açığız. Planlarımızda başka yenilikler de var tabi.
Bir sonraki sayımızda aramıza katılacak yeni
köşe yazarları olacak. Özellikle hedeflediği-
miz noktalarda birisi de kadınlarımızı da artık
aramızda görme düşüncemizdir. Bunu gerçekleştirmek için hâlihazırdaki birikimli ve
deneyimli yazarlarımızla toplanıp yeni fikirler
geliştirmek istiyoruz. Hollanda toplumundan
bakıldığında homojen gibi görünen ama kendi
içinde farklılıklar arz eden dinamik bir milletiz. Bu farklılıkları zenginlik unsuru olarak
kullanmak gerekiyor. Bir yandan da artık yenilenme ve toplumsal dönüşüm peşinde olan
STK’larımızla daha yakın olmaya çalışacağız.
Pek yakında bu tür projelerimizden bazılarını
sizinle de paylaşmak istiyoruz.
Üzerimize ağır bir sorumluluk aldığımızın farkındayız. Ancak sorumluluk almadan bu toplumda saygın ve müreffeh bir
seviyeye ulaşmamız da takdir edersiniz ki
imkânsızdır. Sorumluluk sadece Türk medyası için değil, kurumsal manada faaliyet göstermek isteyen tüm kuruluşlarımız için bir
vecibedir. Bu bağlamda bireysel ya da toplumsal fark etmez, gelecekteki en önemli hedeflerimizden birisi sorunun bir parçası değil,
çözümlerin üreticisi olmaktır; gelişimi ve
girişimciliği teşvik etmektir ve uygulamaların inisiyatif sahibi olmasını bilmektir.
Türkler oy deposu değil!
Araştırma-Haber | Rabia Karaman
Yerel partilerde artış
Hollanda’da 19 Mart yerel seçimlerinin yaklaşmasıyla politik
arenada hareketlilik arttı. Bu yıl
Türkler ve diğer göçmenler arasında, daha önceki yıllarda görülmedik şekilde bir siyasi bilinç oluştuğu
görülüyor. Bir yandan kitle partileri
göçmenlerin oylarını alabilmek için
Türk ve Faslı adayları listelerinde
daha görünür hale getirmeye çalışırken, diğer yandan Hollanda’nın
çeşitli şehirlerinde yerel partiler
kuruluyor. Den Haag’ta daha önceki
seçimlerde belediyede bir üyeyle
temsil edilen İslam Democraten yanında Partij van de Eenheid partisi
kuruldu. Rotterdam’da Müslümanları temsil etmek için yeni kurulan
partinin ismi ise Nida, yani ses (NL:
Stem). Diğer yandan beklenmedik
bir şekilde büyük şehirlerden uzak
Gelderland bölgesindeki Arnhem
şehrinde kurulan yeni yerel parti
ise farklı etnik grupları birleştiren
Verenigd Arnhem oldu.
HÜKÜMET BELEDİYELERİN
YETKİ VE SORUMLULUKLARINI
ARTIRIYOR
Yerel seçimler önemini, 2015
yılından itibaren değişecek olan
yerel yönetimler yasasından ve
hükümetin merkezi yönetimi küçülterek belediyeleri daha yetkin
hale getirmesinden alıyor. Hükümetin aldığı kararla artık yerel
yönetimler ve belediyelerin yetki
ve sorumlulukları artırılıyor. Özellikle yaşlı ve hastaların bakımları
ve topluma kazandırılması, gençlik daireleri (jeugdzorg) ve iş bulmada yardım (werk en inkomen)
konularındaki kararlar belediyelerin yetki ve sorumluluğu altına
girecek. Bu vesileyle belediyelerin
bütçeleri artırılacak. Böylece belediyeler eskiye nazaran ve merkezi
yönetime göre daha güçlü ve daha
yetkin hale getirilecek.
OY VER, GERİSİNE KARIŞMA
Belediyelerin yetki alanına verilecek olan bu üç konu da yabancıları çok yakından ilgilendiren konu-
lar. Şimdiye kadar PvdA, CDA gibi
kitle partileri listelerinden meclis
üyeliğine seçilen çok sayıda Türk
meclis üyesi bulunmaktaydı. Ancak
bu partiler, oy toplama kaygısıyla
Türk adaylarını listelerine aldığı
yönetimin kararlarına uymak zorunda kalan temsilcilerin tabanı
yeterince temsil edemediği ve seçmenin haklarını korumada etkin
olamadığı gerekçesiyle eleştirildi.
Geçtiğimiz günlerde PvdA'nın Türk
kökenli adaylarının Rotterdam'da
bir Türk restoranında düzenlediği toplantıda, partili üst düzey konuşmacıların vatandaşa hitaplarını
bitirir bitirmez mekanı terk etmeleri dinleyiciler üzerinde şaşkınlık
yarattı. Bu davranış tarzının, kitle
partilerinin bilhassa yabancılar
sözkonusu olduğunda ortaya konan anlamsız bir tavır olduğu düşünülüyor. Yeni kurulan yerel ve yerli
partilerin seçmende bu ve benzeri
olaylardan dolayı oluşan hayal kırıklığını aşıp halkı sandığa götürüp
götüremeyeceği ise merak konusu.
Öte yandan seçmenlerde oluşan hayal kırıklığı dalgası Hollanda
Türk Toplumu’nun farklı katmanlarında ve Türk medyasında da
belirgin olarak irdelenmeye başlanıyor. Den Haag merkezli yayın
yapan Demet TV, Hollanda’daki
Türk seçmenin politik arenada sesini duyurması için bir çalışma başlattı ve kamuoyuna şu çağrıyı yaptı:
“50 yıldır buradayız. Hollanda’nın
yeniden yapılanmasına bizim büyüklerimizin katkısı göz ardı edilemez. Burada yaşamaya da devam
edeceğiz. Çocuklarımız buralılar ve
bu ülkede çalışacaklar. Vergimizi
bu ülkede ödüyoruz ve bu ülkenin
ekonomisine katkıda bulunuyoruz.
Burası bizim de vatanımız. Ancak,
bazı siyasi partilerin bizi küçümsemelerini, dilimize, dinimize ve kültürümüze saygı göstermemelerini
kabul etmiyoruz. Unutmayın ki,
biz bu ülkenin eşit vatandaşlarıyız.
Bu yüzden siyasi partinizin aldığı
kararlarda bizi hesaba katmasını
talep ediyoruz. Çünkü, Türk top-
lumu sergileyeceğimiz kamuoyu
araştırmalarıyla partinizin politikaları hakkında ne düşündüğünü
sizlere gösterecek. Eğer hala sesimizi duymazsanız, ilk etapta yerel
seçimlerde ve daha sonra Avrupa
Parlamentosu seçimlerinde hesaplaşırız.” diyor.
KATILIM ORANINI ARTIRMAK
İSTEYEN BELEDİYE
Göç ve Etnik Çalışmalar Enstitüsünün araştırmasına göre göçmenlerin büyük bir kısmı seçimlere katılmıyor. Seçime katılım oranı en
düşük olan grup ise Surinamlılar.
Faslılar ve Türkler de düşük katılım oranı ile yönetimlerde temsil
edilmiyor. Bu araştırmadan sonra
seçmeni sandığa götürme hedefiyle
yola çıkan Amsterdam belediyesinde yaşanan ilginç tartışmalar medyaya yansıdı. 2013 yılının kasım
ayında Amsterdam belediyesi 19
Mart 2014’deki seçimlere katılımın %65 seviyesine çıkarılması
için verilen önergeyi kabul edip
kampanya başlattı. Kampanyanın
hedefi Amsterdam’da gençlerin,
yabancıların ve Avrupa vatandaşlarının seçime katılma oranını yükseltmekti. Ancak kısa bir süre sonra
muhalefet partileri önce kabul ettikleri önergeye ilginç gerekçelerle
karşı çıktılar.
“YABANCILAR BİZE OY
VERMEYECEKSE, HİÇ SANDIĞA
GELMESİN” ZİHNİYETİ
Yabancıların sandığa gitmesiyle PvdA’nın güçleneceğini iddia
ederek itiraz edenler olduğu gibi,
sadece yabancıların değil, Hollandalıların da seçime katılım oranını
yükseltmek için çalışılması gerektiğini savunanlar oldu. D66 ve SP
gibi partiler araştırma sonuçlarını
önemsizleştirerek bu tezi savundu.
Bunların içinde en dikkat çekici olanı CDA liste başı Marijke
Shahsavari’nin argümanı idi: “Eğer
bu kampanya devam ederse seçim
sonuçları etkilenir. Etnik bir grup
birdenbire sandığa giderse seçimler toplumu yansıtmaz” diyerek do-
laylı yoldan ayrımcılığa göz kırptı.
Marijke Shahsavari, bu sözleriyle
demokrasiye olan güvensizliğini
ve seçmenin tercihini beğenmediğini ve seçmenden korkusunu
açığa çıkardı. Politikolog ve seçim
politikaları uzmanı Profesör Jean
Tillie Amsterdam Belediyesindeki bu tartışmaları değerlendirdiği
bir yazı kaleme aldı. Oy kullanma
oranını artırma çalışmasının belli
bir grubun tercihinin sorgulanmasına dönüşmesinin demokratik bir
gelenekten değil ancak totaliter bir
gelenekten kaynaklanabileceğini
ifade ettiği yazısında: “Çünkü demokraside, kime oy vereceklerine
bakılmaksızın, insanların oy kullanması istenir. Totaliter bir sistemde ise
sadece sana oy verecek insanların oy
kullanmasını istersin” dedi.
Profesör Tillie, “Seçmeni oy vereceği partiye göre değerlendirmek
demokrasi geleneğinde çok sorunlu iken bir de seçmen sayısının artmasının toplumu yansıtmayacağı
tezatını savunmak, belli bir etnik
grubun tercihini tamamen zan altında bırakmaktan başka bir şey
değildir.” diyerek tepkisini ortaya
koydu.
“Etnik grupların politik entegrasyonu ile ilgili tartışmalarda
dört ana madde tartışma konusu
oluyor: politik haklar, demokratik
norm ve değerler, Hollanda ile özdeşleşmek/sahip çıkmak ve politik
katılım. Demokratik norm ve değerler ile Hollanda ile özdeşleşme
konularında bazen haklı ama çoğu
zaman haksız yargılamalarda bulu-
nuluyor. Üstelik şimdi etnik grupların Amsterdam’da politik katılımları zan altında bırakılıyor, hatta
vazgeçirilmeye çalışılıyor. Çünkü
bir şehir bir grubun yapısal olarak
politik temsilinin yetersiz olduğunu onaylıyorsa, bu şehir bu grubun
katılımını istemiyor demektir. Bu
açıdan PVV’nin Amsterdam seçimlerine katılmasına hiç gerek
yok. Zaten onun zihniyeti medya
ve belediye sayesinde yayılmış demektir.”
ŞEHRİNİZE VE GELECEĞİNİZE
SAHİP ÇIKIN!
Haber gazetesi olarak demokratik katılımı ve sureci önemsiyor
ve destekliyoruz. Buradan tüm halkımıza 19 Mart’taki belediye meclisi seçimlerinde oy kullanmaları
için çağrıda bulunuyoruz. Çünkü
2015’den itibaren çocuklarımız
(jeugdzorg), gençlerimiz (werk en
inkomen), hasta ve yaşlılarımızın
(zorg langdurige zieken en ouderen) kaderini büyük ölçüde belediyeler belirleyecek. Belediyelerde
sizi temsil edeceğine, sorunlarınızı
çözmek için mücadele edeceğine
inandığınız aday ve partilere destek verin, desteğinizin takipçisi
olun. Kişisel hedeflerini ya da kendi gurubunun çıkarlarını gözeten
değil, tüm toplumunun hayrı için
çalışmalar yapacağına inandığınız
insanları destekleyin. Geleceğinize ve şehrinize sahip çıkın, çünkü
ortak geleceğimizden başka geleceğimiz yok!
5
HABER
ŞUBAT / FEBRUARI 2014
İlk yazı ve 50 yılın muhasebesi…
Yarım asır önce Anadolu’dan, ‘iyilikleri emretmek, kötülükten sakındırmak’ gibi bir vazifeyle ilk göçü başlatanlar, ikinci göçle teker teker ebediyete uğurlanıyorlar. Onlar, geç te olsa yaşamlarında bir büyük inkılabı
başlatarak, bizlere bu emsalsiz ortamı hazırladılar. İkinci kuşak için aynı
şeyi söylemekte zorlanıyorum. Ama vakit henüz geç sayılmaz.
ZEYNEL ABİDİN KILIÇ
“İnsanlar din hakkında yazarlar,
savaşırlar ve ölürler ama din için yaşamasını bilmezler”
C.C. Colton
Yüce Yaradan’ın alnımıza yazdığı yazıdır ilk yazı. Konuşma özürlü olmam
da, yazı yazmaya olan düşkünlüğüm de,
alın yazımın birer ayrıntısıdır. Benim ilk
yazım, 5 yaşındayken dedemin cenazesine ağıtlar yakılırken, hiçbir şeyin
farkında olmadan ev süpürgesini masa
yaparak defterime yazdığım yatık çizgilerdi. Ancak, HABER için yazdığımız bu
makale alnımızın son yazısı olabilir…
Yazdıklarımın okunduğu söyleniyor.
Kıymet bilen, ahde vefayı önemseyen
dostlarımız bizi bu manada yüreklendiriyorlar. Sağ olsunlar. Zihin bulanıklığının, zemin kaymalarının, yürek
kirliliklerinin çoğaldığı bir dönemde
yazdıklarımızın nasıl değerlendirileceğini bilmeden, hangi kefeye konulup
tartılacağını düşünmeden yazmaya
karar vermek; büyük bir cüret aslında.
Heybemize koyduğu cesaret azığı ile bizim bu yola çıkmamıza vesile olan ve o
yolda olmamızı, kalmamızı teşvik eden
Sevgili İbrahim Karaman kardeşime
en derin sevgilerimi sunuyorum.
İngiliz din adamı Colton’un bir sözüyle yazıma giriş yaptım. Bu sözü okuyunca yarım asırlık göç serüvenimizin
kareleri ve birkaç insan silueti geçiverdi
gözlerimin önünden. Bakınız o kareler ve o insan karaltıları bizlere neler
[email protected]
anımsatıyor, hangi dersi veriyor, hangi
çağrıyı yapıyorlar…
En sonundan başlayayım. O bir okul
müdürü. Geçenlerde tanıştım. Düzgün
bir kişiliğe sahip. Onu yakından tanıyanlar, ‘küçük bir kıvılcımla ateşlenecek ve İslam’ı seçecek bir durumda’
diyorlar. Müslümanın en karakteristik
özelliklerini, kafasında, kalbinde ve
kalıbında taşıdıklarına şahitlik ettiklerini söylüyorlar.
‘İyi de, eksik olan nedir?’ diye soruyorum; aldığım cevap yukarıdaki sözü
söyleyeni haklı çıkaracak cinsten: “Etrafındaki Müslümanlar, İslam’ı hakkıyla yaşasalar, onun iyi bir Müslüman
olmaması için hiçbir sebep yoktur…”
5 yıl önceydi… Rotterdamlı bir papazla söyleşi yapmıştık. Müslüman bir
genç kendisine, ‘biz niçin Hollanda’ya
geldik?’ diye bir soru sormuş. Bizim
buraya geliş sebebimize dair -aklımda kaldığı kadarıyla- şunları söylemişti:
“Allah sizi Hollanda’ya, bir görev
vererek gönderdi. Bizlere örnek olasınız, yol gösteresiniz diye geldiniz.
Biz o zamanlar tabir-i caizse Allah’la
yolumuzu ayırmış, onu unutmaya
başlamıştık. Siz geldiniz, bize O’na
giden yolu gösterdiniz, O’nu yeniden hatırlattınız. Ve bizler, unuttuklarımızla yeniden bir araya gelmeye
başladık. Ekmekle olan ilişkinizi gördük, kendimizden utandık…”
40 yıl öncesinden bir hatıra… Türklerle yakın dostluğu olan manav Hans,
Köse
Advocaten
Rotterdam • Amsterdam
Law Offıce
Voor en met Turkse ondernemers
bir Türk kadınıyla evlenmek ister ve
bu düşüncesini Türklerle olduğu bir
bar ortamında dillendirir.
“Ulan Hans, Müslüman ve
sünnet olmayı kabul et, seni kendi ellerimle ben evlendireyim”
der, orada bulunanlardan birisi.
Hans, bir elinde bira bardağı, bir
elinde iskambil kağıdı olan ve biraz
önce barmen kadına sözlü olarak
tacizde bulunan o adama şöyle seslenir: “Dinînizi az çok araştırdım.
Sizinle benim aramda ‘yaşayış’
noktasında pek bir fark göremedim. Sizin gibi bir Müslüman
olmamı istiyorsanız, ben zaten
sizler gibiyim. Ama Kur’an’ın istediği gibi olmam mümkün değil”
50 yıl öncesine gidelim.
Avrupa’ya göçün başlayacağı ilk
günlerde bu önemli göç haberini,
Hollandalı bir papaz kilisede ayin
için toplanan insanlara şu şekilde
duyuruyordu:
“Bu ülkeye pek yakında Müslüman-Türkler gelecekler. Belki
de sizlere komşu olacaklar. Onların her hallerinden emin olabilirsiniz. Mallarınızı, canlarınızı, ırzlarınızı büyük bir güvenle
onlara emanet edebilirsiniz. Onlardan öğreneceğimiz, onlardan
alacağımız pek çok güzellik var”.
Papaz, âdeta Kutlu Elçi’nin
Müslümanı tarif ederken söylediği
“Müslüman, insanların elinden
ve dilinden emin olduğu kimsedir” sözünü tercüme ediyordu.
Onlar her şeyin farkındaydılar, ama
ya bizler?!..
Örnekleri çoğaltabiliriz. Yukarıdaki alıntıların bizlere anlatmak
istediği çok mühim bir ders var. Bu
hatıratların, şu anki gidişata olumlu bir katkı yapıp yapamayacağını
bilemiyorum ama, yüklendiğimiz
görev ve sorumlulukları yeniden
analım, gözden geçirelim ve o okul
müdürü gibi binlerce insanın, bizim
kendilerine el uzatmamızı beklediğini bilelim istedim.
Yarım asır önce Anadolu’dan,
‘iyilikleri emretmek, kötülükten
sakındırmak’ gibi bir vazifeyle ilk
göçü başlatanlar, ikinci göçle teker
teker ebediyete uğurlanıyorlar. Onlar, geçte olsa yaşamlarında bir büyük inkılabı başlatarak, bizlere bu
emsalsiz ortamı hazırladılar. İkinci kuşak için aynı şeyi söylemekte
zorlanıyorum. Ama vakit henüz geç
sayılmaz.
Bizim bir görev için burada bulunduğumuza inananların beklentilerini boşa çıkarmayalım. Sadece ve
sadece inancımızı yaşamaya çalışalım yeter. Bizden istenilen de beklenilen de budur; sadece yaşamak…
Bir gönül erinin yaşadığı bir hatırayla 50 yıllık göç serüvenimize
yeni bir sayfa açalım.
Ben onu kırk yıldır arıyorum!
Bâyezid-i Bistâmî’yi tanımayan biri ona gelip, “Ben Bâyezid-i
Bistâmî’yi arıyorum; nerede bulabileceğimi söyler misiniz?” diye
sormuş.
Aranılan kişi kendisi olmasına
rağmen soru soran şahsa şu cevabı
vermiş Bâyezid-i Bistâmî:
“Ben onu kırk yıldır arıyorum,
ama bir türlü bulamıyorum!”
Biz önce kendimiz olmaya, kendimiz kalmaya çalışalım; kaybettiklerimiz, kendimizi bulduğumuzda
yanımızda olacaklardır.
3 GANGEN MENU
29,50 nu voor
deze aktie
is geldig
dinsdag t/m
donderdag
 14,95
Turkse Specialiteiten
Restaurant Sarnic
Vijfwerelddelen 105, 3071 R’dam
www.sarnic.nl
010 - 29 00 38
Geldig tot 31 oktober 2013
: 010 - 215 13 11 www.hukukburosu.nl
Senelik € 500'dan başlayan ücretlerle,
Türk işletmelerinin hukuk
danışmanlığını üstleniyoruz.
Hollanda'daki Türk işletmelerine hizmet sunmak için
oluşturduğumuz Şirketler ve Ticaret Hukuku
Birimimiz (sector ondernemingsrecht), bütün
hukuksal mevzuat konularında sorunlarınızı çözmeyi
hedefliyor. Köse Avukatlık Bürosu'nun Şirketler ve
Ticaret Hukuku Birimi'nin departman
yöneticisi avukat Nursel Köse ve
bölümdeki hukukçularımız, 3
avukat ve 2 hukuk müşaviri ile
hizmetinizdeyiz.
Av. Havva Yılmaz-Altındağ Huk. Müş. Erdal Kaya
Av. Nursel Köse
Av. Ejder Köse
Hukuk Müş. Elif Kıraç
Av. Ali Durmuş
Hukuk Müş. Mevlüt Gök
Design by
ExpoLife
Hollanda'nın en büyük Türk avukatlık bürosu Köse Advocaten
olarak yeni hizmetlerle karşınızdayız. Türk işletmelerine
yönelik avukatlık ve danışma hizmetlerini sunmak ve hedeflenen
sonuçları almak için yeni bir formül oluşturduk.
Av. A. Kemal Tosun
HABER
6
ŞUBAT / FEBRUARI 2014
2014 Seçim Yılı
Akıllı saat devri başladı
Siyasi liderler de Den Haag’daki işlerini ihmal pahasına şehir şehir, belde belde gezmektedirler. Daha bir
kaç gün önce NOS Ana Haberlerinde bu konuyla alakalı bir haber yayınlandı. Habere göre yerel seçimlerle
meşgul olan PvdA lideri Dierderik Samsom son haftalarda hiç Meclis'e uğramamış. Aynı durumun önümüzdeki günlerde diğer liderler için de söz konusu olacağını şimdiden söyleyebiliriz.
AHMET SUAT ARI
2014 ekonomik krizin kıskacı altında nefes almakta zorlanan
Hollanda için oldukça önemli bir
yıl olacak. Bir taraftan krizin sora
erip ermeyeceği merakla beklenirken diğer taraftan da krizin yarattığı hasar telafi edilmeye çalışılacak.
Senatoda çoğunluğa sahip olmayan
hükümet de 2013’te olduğu gibi
2014’te de muhalefetin desteğini
almak için koalisyon protokolünde
öngördüğü hedeflerden taviz vermek zorunda kalacak. Bu durum
da ‘polder modeli’ denen bir uzlaşı
geleneğine sahip olan Hollanda için
normal bir durum olduğu için bir
siyasi krize yol açmayacak. İyi ki de
öyle olacak, zira ekonomik krizin
kıskacında inleyen ülkenin bir de
siyasi krizle uğraşacak ne zamanı
ne de mecali mevcut.
2004’ü önemli kılan bir diğer husus da iki seçimin birden yapılacak
olmasıdır. 19 Mart'ta yerel, 22 Mayısta da Avrupa Parlementosu seçimleri için sandık başına gideceğiz.
Yerel seçimler için aday listeleri hemen hemen hazır gibi. Hazır
olmayanlar da son rötuşlarla meşguller. Seçim programları çoktan
hazır olmalı. Adaylar önümüzdeki
haftalardan itibaren çarşı pazar dolaşıp seçmenleri ikna etmeye çalışacaklar.
Ancak bu ikna operasyonlarının
ne derece başarı sağlayacağı şüpheli, zira seçmenler son yıllarda oy
kullanırken genellikle genel, yani
ülkesel politikalardan etkilenmektedirler. Bu da, yerel politikacılar ne
kadar başarılı olursa olsunlar, bir
nevi ülkesel politikaların imtihanı
anlamına gelmektekir. Artık bu durumun farkında olan siyasi liderler
de Den Haag’daki işlerini ihmal pahasına şehir şehir, belde belde gezmektedirler. Daha bir kaç gün önce
NOS Ana haberlerinde bu konuyla
alakalı bir haber yayınlandı. Habere
göre yerel seçimlerle meşgul olan
PvdA lideri Dierderik Samsom son
haftalarda hiç Meclise uğramamış.
Aynı durumun önümüzdeki günlerde diğer liderler için de söz konusu
olacağını şimdiden söyleyebiliriz.
Genel politikaların bu kadar
etkin olduğu yerel seçimlerde alınacak sonuçları herkes merak etmektedir. Şayet kamuoyu yoklamalarında ortaya çıkan tablo sandığa
da yansırsa yerel yönetimlerde köklü bir değişiklik olacağı kesindir.
İktidar partileri VVD ve PvdA’nın
krizin faturasını ödeyecekleri aşağı
yukarı tahmin edilmektedir. Bundan iktidarda olmamasına rağmen,
geçmiş dönemlerde takip ettiği politikalar yüzünden CDA da payını
alacaktır.
Groen Links ise D66 ve SP’nin
gölgesinde marjinal konumunu sürdürecek gibi görünüyor. PVV’nin bir
çok belediyede seçimlere girmeyecek
olması ise seçim sonuçlarına sürpriz
etki yapabilir. Kanaatimce 19 Mart
yerel seçimlerinin galipleri yerel partiler, D66 ve SP olacaklardır.
Göçmen asıllıların yoğun olarak
yaşadığı büyük şehirlerde durum
biraz farklı olacak gibi. Zira göçme-
[email protected]
lerin oy kullanırken ülkesel politikalardan ziyade partilerin adayları
ve göçmenlerle ilgili politikalarını göz önüne aldıkları bilinen bir
gerçek. Özellikle Türk ve Faslıların
küçümsenemeyecek sayıda yaşadıkları Amsterdam ve Rotterdam
gibi belediyerlerde Müslüman seçmenlerin tercihi sonucu ciddi oranda etkileyecektir. Bunun şuurunda
olan bazı partiler de adaylarını belirlerken bu durumu göz önüne almaktadırlar.
Hollanda’da yasal olarak en az 5
yıldır yaşayanların da oy kullanabildiği yerel seçimlere katılımın önemine ne kadar vurgu yapsak azdır.
Yerel yönetimlerin çok etkin olduğu
Hollanda’da Türklerin yerel yönetimlerin her kademesinde temsili
mutlaka mümkün olmalıdır. Bunun
yolu da onlara verilecek taban desteğinden geçmektedir. Oy kullanma
hakkına sahip herkesin bunu bir
haktan ziyade bir sorumluluk olarak görmesi gerekir. Özellikle içinde
yaşadığımız dönemde bu daha da
bir önem kazanmaktadır, zira büyük şehirlerde ırkçı ve islamofobik
partilerin alacakları oyların oranları biz göçmen asıllıların kullanacağı
veya kullanmayacağı oylarla doğrudan ilintilirdir.
Seçimlere katılımın % 50’ler
civarında olduğu yerel seçimlerde
kullanacağımız her oy ırkçı partilerin aleyhine olacaktır. Dolayısıyle
kullanmayacağımız her oy da onların oy oranını yüksek göstereceği
için kendi aleyhimize olacaktır. Sırf
bu yüzden bile sandığa gitmemek
gibi bir lüksümüz yoktur. “Seçtik
de ne oldu? Bizim için ne yaptılar?”
gibi sorularla sandığa gitmemek
kendini cezalandırmanın ötesinde
bir anlam ifade etmeyecektir. Üstelik memnun olmadığınız siyasetçilere oy vermeniz de gerekmez. Size
hitap eden mutlaka bir siyasi parti
veya aday vardır. Bu konuda gerek
basın gerekse sivil toplum kuruluşları sorumluluk alıp halkı bilgilendirmelidirler.
Özellikle seçmen pusulaları konusunda uyarıların yapılması elzemdir, zira bir çok kişi oy pusulalarını kaybetmektedirler ya da
reklam broşürleri ile birlikte gereksiz diye çöpe atmaktadırlar.
Avrupa Parlementosu seçimlerine gelecek aylarda değineceğimi
şimdiden hatırlatarak yazıma son
verirken,Türkiye gündemi ile alakalı Hollanda’da sürdürülen dezenformasyondan rahatsız olduğumu da
burada ifade etme gereği duyuyorum. Zira bazı medya organları kendi kavgaları için Türkiye ve Türklerin menfaatlerine büyük zararlar
vermektedirler. Daha düne kadar
sahip çıktıkları bütün değerleri bir
kalemde silip atarak davalarına
hizmet ettiklerini sanıyorlar, ancak
bunun faturasının Türk milletine
kesileceğini ya kestiremiyorlar ya
da bu umurlarında bile değil! Ama
uzun vadede en çok kendileri zarar
görecektir bu kavgadan.
Millet saf değil, herkes olup bitenin farkında. Bu böylece biline!
GÜVENLİK
SİSTEMLERİNDE
DOĞRU ADRES
Telefon veya
tabletinizle istediğiniz
her an kameralarınızı
izleyebilirsiniz!

Beveilig uw woning,
kantoor of winkel met het
beveiligingssysteemvan ADACAMS
Tel: 010-462 35 69
www.adacams.nl
Galaxy Gear ile telefon edebilecek, e-postalarınızı okuyabilecek, alışveriş yapabileceksiniz. Dokunmatik ekrana sahip
akıllı saatle çeşitli uygulamaları
kullanabileceksiniz. Samsung
böylece yakın rakibi Apple'ı
atlatmış oldu. Samsung yöneticisi J.K. Shin, Galaxy Gear'in
25 Eylül'de 149 ülkede birden
piyasaya sunulacağını söyledi.
168 gram ağırlığındaki cihaz,
1,63 inç (4,1 cm.) büyüklüğünde, AMOLED ekrana sahip.
Ekran, 320×320 piksel çözünürlük sunuyor. Tamamen paslanmaz çelikten üretilen Galaxy
Gear'le telefon görüşmesi yapabilmek için cihazın kulağa
yaklaştırılması yetiyor. Mikrofon ve hoparlör, saatin kayışında yer alıyor. Galaxy Gear'ı
tam şarjla 25 saat kullanılabildiğini kaydeden Mistry, “Saat
için küçük ekranına uyarlanmış
uygulamalar geliştirildi. Bir bilim-kurgu cihazı olan Gear ile
yeni bir dönemi açıyoruz”
Alman - Türk Bilim Yılı'nın
açılışı yapıldı
Türkiye Bilim ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, bilim yılının Türkiye
ve Almanya arasında bir bilim
köprüsü kurduğunu ifade etti.
Bakan Işık, bilim yılının öncelikli
hedefinin genç bilim insanları
olduğunu söyledi. Türkiye‘nin
en önemli dış ticaret ortağı olan
Almanya, yurtdışında en fazla
Türk'ün yaşadığı ve siyasetten
kültüre, ekonomiden sanata en
faal olduğu ülke olarak dikkat
çekiyor. İki ülke arasında sürekli
genişleyen ilişki ağına 2014 yılı
ile birlikte bilim ve akademi çevreleri de dâhil oldu.
Angry Birds üzerinden casusluk
Amerikan Ulusal Güvenlik
Kurumu’nun (NSA) akıllı telefonlardaki oyunlar üzerinden kullanıcıların kişisel verilerini topladığı
ileri sürülüyor. Bu oyunlar arasında Angry Birds de var. New York
Times ve Guardian gazetelerinin
haberine göre, Amerikan istihbarat servisi NSA ile İngiliz istihbarat servisi GCHQ, birçok insanın
konum bilgisi, yaş, cinsiyet ya da
siyasi mensubiyet gibi kişisel verilerine akıllı telefon uygulamaları
üzerinden ulaştı. İstihbarat programının kapsamı henüz tam olarak
bilinmezken Amerikan ve İngiliz
istihbarat servislerinin Angry Birds
ve Google Maps gibi uygulamalar
üzerinden rutin veri toplama faaliyetlerinde bulunduğu kaydediliyor. Örneğin telefonun el feneri
olarak kullanılmasını sağlayan
son derece basit bir uygulama
bile kullacının konum bilgisine ve
cihazın identifikasyon numarasına
ulaşabiliyor. Bu bilgiler daha sonra
reklam şirketlerine satılıyor. Reklam şirketleri bu veriler üzerinden
kullanıcıya uygun ürünler seçerek
reklam kampanyalarını etkili hale
getiriyor.
Olimpiyat işçileri mağdur
2014 Kış Olimpiyat Oyunları'na
iki haftadan az bir zaman kala
olimpiyatlarla ilgili olumsuz
haberlerin ardı arkası kesilmiyor. Milyarlık yatırımların yapıldığı dev projeler, güvenlik
konusundaki tereddütler, yapılan çalışmaların doğaya verdiği zarar derken son olarak da
işçilerin kötü çalışma koşulları
gündeme geldi.
7
HABER
ŞUBAT / FEBRUARI 2014
Turks Platform Arnhem’de görev değişikliği
Arnhem’de Türk dernek ve kuruluşlarının 2011 yılında bir araya
gelerek kurdukları TPA (Turks Platform Arnhem) yemekli bir toplantıda devir teslim töreniyle başkan
değişimini gerçekleştirdi. Turks Ondernemers Vereniging (TOV), Hoca
Ahmet Yesevi Derneği, Stichting Islamitisch Centrum Arnhem, Bektaşlılar
Derneği, Islamitische Unie Culturele
Stichting(Ayasofya Camii) ve Hollanda
Diyanet vakfının (Türkiyem Camii) bir
araya gelerek oluşturdukları TPA’nın
başkanı her yıl dönüşümlü olarak seçiliyor. Görevi Hoca Ahmet Yesevi Derneği temsilcisi İbrahim Günay’a teslim
eden Ayasofya Camii temsilcisi Bahaeddin Budak devir teslim töreninde davetlilere ve temsilcilere bir konuşma
yaptı. Konuşmada Arnhem Türk top-
lumu olarak birliği oluşturduklarını ve
bu birliğin getirdiği güç ile Arnhem’de
daha etkin bir konuma geldiklerini örnekleriyle anlattı. Bahaeddin Budak:
“Belediye bizi kendisine muhatap kabul etmek zorunda kaldı. Bu birlikte
çalışmanın getirdiği güç ve etkinliğin
başarısıdır. Bu beraberliğin gücünü
toplumumuzun hizmetine sunmak için
siyasi alanda da çalışmalarımız oldu ve
yerel bir siyasi parti olan Verenigd Arnhem partisi, TPA’nın desteğiyle kuruldu. Gençlerimizin staj yeri bulmadaki
sorunları, işsizlik oranındaki dengesizlik ve ayrımcılıkla mücadelede artık biz
de söz sahibi olacağız. Bu birlikteliğimizi güçlendirerek devam ettireceğimize
inanıyorum.” dedi.
Yeni Başkan İbrahim Günay’da
yaptığı hizmetlerden dolayı başkana
teşekkür ederken geleceğe yönelik
Burhanettin Carlak NVJ'nin
tutumunu eleştirdi
Gazeteci Burhanettin Carlak Türkiye’de tutuklu gazetecilerle ilgili yürütülen kampanyalarla ilgili olarak geçtiğimiz günlerde NVJ’ye bir mektup
yazarak eleştirilerini dile getirdi. İyi terörist, kötü
terörist ayrımı, çifte standart, yanlı bakışa itirazımız var. Gazetecinin elinde silah, bomba, mayın
olur mu?” ifadeleriyle sorgulayan Burhanettin
Carlak “NVJ haberinizde okuduğuma göre Türkiye de basın özgürlüğü için bir imza kampanyası
başlatmışsınız. Öncelikle Türkiye’deki hakim bu
gazetecilerin gazetecilik yapmak suçundan değil,
farklı suçlardan yani rüşvet ve terör suçlarından
tutuklular" açıklamasında bulundu.
"Siz de şüphesiz gazetecilerin ellerinde ateşli
silah ve bomba olmasını tasvip etmezsiniz. Sizin
“iyi ve kotu” teröristler gibi bir çifte
standart uyguladığınızı düşünmek istemiyorum. Bunun
Burhanettin CARLAK
yanında Türk yunan
gazeteci olan Hülya Emin’in gazetecilik suçu işlediği gerekçesiyle
Yunanistan’da 150 bin Euro’luk bir para cezasına
çarptırıldığı halde ve bu konu Avrupa ülkelerinde
kabul edilemez olduğu halde kimse bu konuda bir
şey söylemiyor. Ne yazık ki bu konular üzerinde
çok seçici olduğunuza inanıyorum. Umarım gerçekten bilgi sahibi olduğunuz durumlar için kampanyalar yaptığınız günler de gelir.” dedi.
hedeflerine işaret etti. Bu birlikteliğin
gücünü siyasi arenada da hissettirmek
için 19 Mart’taki yerel seçimlere katılacak olan Verenigd Arnhem Partisini
destekleyeceklerini söyleyerek halkı da
desteklemeye davet etti.
Toplantıda partisini ve yöneticilerini tanıtan bir sunum yapan Verenigd
Arnhem Parti Başkanı Dr. Kürşat Bal
ise 'gençlerimiz arasındaki dengesiz ve
kabul edilemez yükseklikteki işsizlik
oranını düşürmek, ayrımcılıkla daha
etkin mücadele etmek için ve çocuklarımıza daha iyi bir gelecek sunmak' için
yola çıktıklarını söyledi. Dr. Kürşat Bal
sözlerini: “Ekonomik krizin faturasını,
devletin de küçülmesi ile azınlıklar çok
daha ağır bir şekilde ödemek zorunda kalıyorlar. Biz Arnhem'in ayrılmaz
bir parçası, Arnhem bizlerin ayrılmaz
bir parçasıdır. Çocuklarımız burada
doğuyor ve yetişiyor. Bizler artık buranın insanlarıyız. Ayrımcılık bizlerin
ve çocuklarımızın ebedi kaderi değildir, olmamalıdır. Çocuklarımız, yaşlılarımız, bizler daha iyisini hak ettiğimiz
için Verenigd Arnhem partisini kurduk.
Daha adil ve daha güçlü bir Arnhem
için yola çıktık. Birlikte çalışarak yaşlı,
mağdur, çocuk, genç, kadın ve torunlarımıza, toplumumuza daha iyi bir gelecek oluşturabileceğimize inanıyoruz.
Halkımızda ve diğer etnik gruplarda oy
verme oranı çok düşük. Oy vermeyenleri harekete geçirmeliyiz. Oy vermek
ve sesimizi güçlü bir şekilde duyurmak için hepimiz seferber olmalıyız.
Desteğinizi ve oylarınızı istiyoruz ve
bekliyoruz.” diyerek sonlandırdı. Verenigd Arnhem partisinin bilgilerine
www.verenigdarnhem.nl sitesinden
ulaşabilirsiniz.
Girişimcilik potansiyeli artıyor
Amway Avrupa tarafından yaptırılan 2012 Girişimcilik Araştırması sonuçlarına
göre ‘Girişimcilik potansiyeli’
Avrupa’da yükselmeye devam
ediyor. Bu sene Türkiye’nin de
dâhil olduğu 16 Avrupa ülkesinde yapılan anket sonuçlaTOV başkanı
rına göre kendi işinin patronu
rahmi gemril
olma, ek gelir beklentisi ve kendi
fikirlerini hayata geçirme, girişimciliği destekleyen
en önemli nedenlerin başında geliyor. Girişimcilik
potansiyeli en yüksek ülkeler sıralamasında Türkiye,
Yunanistan’ın ardından İsviçre ile birlikte % 48’lik
oranla ikinci sırada yer alıyor.
HOGIAF İkinci Başkanı Vecih Er bu konudaki görüşlerini şöyle anlattı; “Risk almayı seven bir toplumuz. Öncelikle yayınlanan rapor şu an ki mevcut
durumu güzel özetlemiş. Burada ülkelerden yola çıkıldığı için Avrupa da yaşayan Avrupalı Türkler hak-
kında veriler yok. Ancak kültürel değerlerden yola çıkarsak,
girişimcilik ruhu millet olarak
bizlerin genlerine kadar işlemiş durumda. Bunlara etken
nedenlerin başında kendi işinin patron olma isteği önemli
rol oynuyor.” dedi.
Hogiaf 2. başkanı
Arnhem Türk İşverenler
vecih er
Derneği Başkanı Rahmi Gemril de bu konuda Türkler’in işyeri sahibi olma konusunda ya da iş yapma yeteneği
olarak fazla bir kapasiteye sahip olmadıklarını ama
hemen hemen hepimizde bir patronluk sevdası oldugunu anlattı. “Patron olma isteği insanımıza güç ve
cesaret veriyor ve kendi işyerini kuruyor. İnsanımızın
çoğu hala Türkiye endeksli yaşıyor. Hollanda'da yaşanan kriz hakkında benim görüşüm tek kelime ile
bir ''facia'' yaşandı. Ama İnsanlar bu kriz yalanını ne
zaman beyninden silerse, kriz o zaman biter.
HABER
8
ŞUBAT / FEBRUARI 2014
Bu yıl 43. kez kapılarını açan Utrecht Turizm fuarına yine Türkiye damgasını vurdu. Turizm Bakanı Yardımcısı
Abdurrahman Arıcı 2013 yılında Türkiye'ye giden turist sayısının yüzde 5 artarak 1 milyon 280 bin olduğunu belirtti.
Türkiye sahilleri Hollandalılarda
hala en popülerler arasında
İŞTE
BU İYİ
HABER
et
2013 yılında Türkiye'yi ziyar
eden turist sayısı
36,8 milyon
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı ve Bursa Vali Yardımcısı Samet
Ercoşkun Türkiye standında işadamları ve
STK yöneticileriyle özel ilgilendi

Zoover'in yaptığı araştırmada Avrupa'nın en iyi sahilleri
sıralamasında Türkiye'den Dalyan birinci seçildi
Hollandalılar'ın tercihi Türkiye
Türkiye, Hollanda turizm pazarında önemli bir yere sahip. Hollanda’dan
Türkiye'yi ziyaret eden turist sayısı 2013 yılında, bir önceki yıla oranla
yüzde 5 artarak 1 milyon 280 bine ulaştı.
Avrupa'nın en büyük etkinliklerinden biri olarak adlandırılan Uluslararası Utrecht Turizm
Fuarı renkli geçti. Bu yıl 43'üncüsü düzenlenen
fuara, 150 ülkeden aralarında tur operatörleri,
oteller, seyahat acenteleri ve tanıtma bürolarının da bulunduğu 1500 şirket katıldı. Turizm
Fuarı'nın resmi rakamlarına göre 117.073 ziyaretçi topladı ve geçen yıla nazaran yüzde 10'un
üzerinde bir artış sergilediği görüldü.
Türkiye, Lahey Büyükelçiliği Kültür ve Tanıtma Müşavirliği'nin öncülüğünde açtığı 1000
metrekare büyüklüğündeki stantla fuarın en büyük 5 katılımcısı arasında yer aldı. Fuarın resmi
açılışı dolayısıyla Türkiye standında düzenlenen
resepsiyona Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı
Abdurrahman Arıcı, Rotterdam Başkonsolosu
Togan Oral, Lahey Kültür ve Tanıtma Müşaviri
Enis Tataroğlu çeşitli STK başkan ve temsilcileri
ve çok sayıda turizm şirket temsilcileri de katıldı. Hollanda’dan Türkiye tatile giden turistlerin
çoğunlukla Antalya'ya gittiğini belirten Kültür
ve Tanıtma Müşaviri Enis Tataroğlu en çok tercih edilen bölgelerin Antalya, Muğla ve İstanbul
olduğunu söyledi. "En popüler destinasyon olarak, her sene yaklaşık 600 bin civarında Hollandalı Antalya'ya tatile gidiyor. 300 bin civarında Muğla'ya gidiyor ve 300 bin civarında
da İstanbul'a gidiyor. Geçen yıl 1 milyon 300
bin civarında toplam Türkiye'ye Hollanda'dan
giriş oldu, bunun yaklaşık 600 bini Antalya'ya
gitti." dedi.
Öte yandan Hollanda'nın en tanınmış turizm
sitelerinden olan Zoover siHollanda'nın en büyük gazetelerinden De Telegraaf basta olmak tesinin "Avrupa'nın en iyi 10
üzere, tüm gazetelerin, radyo ve televizyonların yayınladıkları
sahili" araştırmasında Dalyan sahilini 10 üzerinden
haberlerde, Türkiye'nin 10 Nisan'da Hollandalılara başlatacağı
e-vize sisteminin, bir milyonu aşkın Hollandalı turist için ağır bir 9 puanla en iyi sahil seçildiğini duyurdu.
yük olacağı gündeme gelmişti.
Osman Çelik: Komfortours olarak
2012 ve 2013'ü kıyaslayacak olursak
yaklaşık %25 bir artışla kapattık. Ağırlıklı olarak charter seferleri düzenliyoruz.
Komfly.com olarak satışlarımızı yapıyoruz
acentelerimiz ve direkt sitemiz kanalıyla.
2014'de %50 fazlasını bekliyoruz. Kapasite olarak Türkiye'de Ankara, Kayseri
Konya'nın yanısıra Bodrum, Dalaman,
İzmir ve Antalya. Ayrıca Sabiha Gökçen
uçaklarımız var. Kapasitelerimizi de yaklaşık %50 fazla koyduk.
Ahmet Şahin: 2013 yılı hakkındaki
genel değerlendirmemiz bu yılın geçen
yıla nazaran pek parlak bir yıl olmadığına dair. Rakamlar da bunu göstermekle
birlikte bilet satışlarında ciddi bir düşme
göze batıyor. 2012 yılında toplam bilet
satışları vergi hariç 1 milyar 800 milyon
iken, bu rakam 2013 yılına bakıldığında
1 milyar 880 milyon olarak öne çıkıyor.
Burada ciddi bir artış olmamakla beraber
bir düşme de yok.
Türkiye'den gelen turizm işletmecileri, her yıl düzenlenen
Turizm Fuarı kapsamında, Hollanda'da faaliyet gösteren Türk
tur operatörleri ve seyahat şirketleriyle yeni anlaşmalara imza
atıyorlar.
Ahmet Karacadal: Türkiye'ye ilgili
tanıtımlarında artı yapmış olduğumuz
ürünlerle birlikte, ürünlerimizi tanıtıyoruz. Beraberinde yapmış olduğumuz
otel alışları ve uçak alımlarının son rötuşlarının yapıldığı yerler olarak biliniyor
bizim sektörümüzde. Bu anlamda fuarlarda devamlı bulunmak, ismimizin en
azından markalaşması yolundaki en büyük etkenlerinden bir tanesi olduğu için,
böyle yerlerde her zaman olabildiğince
bulunmayı çalışıyoruz.
Arif Yakışır: Hollanda dan büyük bir
turizm potansiyeli olduğu için bundan
dolayı önem verilmesi güzel bir şey. En
azından var olan turist sayısını artırabilmek ve daha geniş kitlelere ulaşılması
acısından böyle fuarlar faydalı. Ülkemize de daha fazla turist kazandırması açısından iyi olur. Gerek Hollanda gerekse
Türkiye'de turizmle uğraşan şirketlerin
yüzünü güldürür diyorum.
9
HABER
ŞUBAT / FEBRUARI 2014
2014'te Corendon'un yolcu hedefi 2,5 milyon
Corendon FD Gazelle
ödülünü ikinci kez kazandı
Financieel Dagblad tarafından geleneksel olarak
düzenlenen FD Gazelle
Awards (FD Ceylan Ödül-
T
urizm Fuarı'nda
her yıl olduğu
gibi bu yıl da
çok büyük bir
stand açan Corendon, Turizm Fuarı'nın da en çok ziyaretçi alan standı oldu.
Corendon Airlines Genel Müdürü Yıldıray Karaer
ve Corendon Vliegvakanties Genel Müdürü Atilay
Uslu'nun 2013 yılını değerlendirdiği ve 2014 hedeflerini anlattığı basın toplantısına Kültür ve Turizm Bakan
Yardımcısı Abdurrahman
Arıcı, Tanıtma Genel Müdürü İrfan Önal ve Antalya
İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Acar da katıldı.
2014 hedefleri
büyüyor
2014 yılına yüzde 26'lık
bir büyüme ile başladıklarını
söyleyen Atilay Uslu, 2013
yılında Hollanda pazarından
750.000 kişinin kendileri
ile tatil yaptığını ve bunun
500.000 kişinin Türkiye'yi
tercih ettiğini söyledi. Atilay Uslu: "2013 yılı itibariyle
Hollandalıların en çok tercih ettiği tatil destinasyonu
olan Türkiye'deki kış ve yaz
dönemleri için birçok yeni
destinasyon ve alternatif
tatil seçenekleri hazırladık.
Bizim Corendon olarak başarılı olmamızdaki en büyük
etken turizm ürünlerimizi
çeşitlendirip bunları 12 aya
yaymak olmuştur" dedi.
Hollanda'nın en büyük 4. tur
operatörü olduklarını belirten Uslu, Corendon Turizm
Grubu olarak 2014 hedeflerinin sektörde 3. sıraya yükselmek olduğunu açıkladı.
Corendon AIrlInes 10
yaşında
2004 yılında Corendon
Airlines'ı, Corendon Turizm
Grubu altında kurduklarını
söyleyen Corendon Airlines
Genel Müdürü Yıldıray Karaer: "Corendon Airlines olarak bugün geldiğimiz güçlü
konum ortada. Kurulduğundan beri gün be gün Belçika
ve Hollanda gibi güçlü olduğumuz pazarlarda yürüttüğümüz başarılı operasyonlar
sonucu yüksek bir pazar pa-
Corendon Yöneticisi Atacan Uslu
Turizm Fuarı'nın Corendon adına
çok güzel geçtiğini ve bu yıl da
hedeflerini yükselttiklerini belirtti.
Aynı zamanda da yeni bir reklam
kampanyasına başladıklarını söyleyen Uslu: "Hollanda televizyonlarına
yönelik yeni bir reklam kampanyası
başlattık. Güzel bir reklam filmi çektirdik. Televizyonlarda bu dönmeye
başladı ve buradan çok güzel neticeler elde edeceğimize inanıyoruz"
dedi.
yına ulaştık. Corendon Airlines olarak Sivil Havacılık
Genel Müdürlüğü'nün ilgili
denetimlerinden de geçerek
tarifeli uçuşlar için gerekli
ruhsatı da aldık" dedi.
Yolcu emniyeti, konforu
ve memnuniyetine yatırım
yaptıklarını söyleyen Yıldıray Karaer, müşteri memnuniyetini arttırmak bu adımın
arkasındaki en önemli unsurlardan biri olduğunu belirterek: "Uçtuğumuz uluslararası havalimanlarında
tarifeli havayollarına tanınan haklardan yararlanmak
istiyoruz; bunu da ilk olarak
leri) ödül proğramında
Corendon Internatıonal
Travel "Gouden Gazelle"
ödülüne layık görüldü. Yı-
geçen sene charter havayollarının uçuşlarını durduran
Kazakistan pazarında kullanmak istiyoruz" dedi.
lın en başarılı kurum ve
şirketlerine verilen Gazellen Ödüllerini bu yıl ikinci kez kazanan Corendon
International Travel, gezi
alanındaki başarısı göz
önünde tutularak verildi.
Yıl bazında en üst düzey
ciro büyümesine verilen
ödülü büyük bir sevinçle
karşılayan Corendon Yönetim Kurulu Başkanı ve
kurucusu Atilay Uslu ödül
töreninde yaptığı konuşmada başarılarının sırrının
verimli çalışmaları olduğunu belirtti.
Yıldıray Karaer 2014 yili
hedeflerinin arasında aynı
zaman da Almanya pazarı
için yaptıkları çalışmaların
da hedeflerin başında geldiğini söyleyerek "2014 Nisan
ayı itibariyle Almanya pazarına sağlam bir giriş yapmaya hazırlanıyoruz ve pazarın
en güçlü tur operatörleri ile
beraber yapacağımız işbir-
likler sonucunda Antalya'ya
getireceğimiz Alman turist
sayısı yaklaşık 15 havalimanından 250.000 koltuk olarak belirledik" dedi. 2011 yılında bünyelerine kattıkları
ve bugün 3 uçakla operasyon düzenleyen Corendon
Dutch Airlines ile birlikte
geçtiğimiz yıl 1,75 milyon
yolcu taşıdıklarını 2014
hedeflerinin ise mevcut pazarlarındaki büyümeler ve
Almanya gibi yeni girdikleri
pazarlar ile birlikte 2,5 milyon yolcu taşımak olduğunu
belirterek yıl boyunca koydukları hedefleri anlattı.
larını tatile
götürüyoruz.
Corendon'un
Hollanda'da
güvenilir bir
marka olması
büyük avantaj. Biz Corendon markasını her zaman
için hakkıyla temsil etmeye
sağlık turizminde de devam
ediyoruz, bu konuda çok titiz
davranıyoruz. Hastalarımızı olabildiğince uygun fiyatlarla, özellikle ülkemize ve
diğer destinasyonlarımıza
transfer etme konusunda titiz çalışmalarımız göz önünde" dedi.
Corendon Antalya bölgesi
Kontrat Müdürü Alper Kayhan ise: "Portekiz, İspanya ve
Gambia bölgelerinde kontrat yapıyoruz, bunun yanında Türkiye'de de kontratlar
yapıyoruz. 2013 Corendon
için iyi geçti. Biz bu yıl Financial Times'dan Hollanda'nın
en hızlı ve sağlıklı büyüyen
şirketi ödülünü aldık, bunun
da sevincini yaşıyoruz." dedi.
"HEDEF 2,5 milyon
yolcu"
Financial Times'dan "En hızlı ve sağlıklı büyüyen şirket" ödülü
Öte yandan Corendon
Care'de çalışan ve görüştüğümüz Gamze Güneş
ise: "Corendon Care olarak
sağlık turizmi yapıyoruz. 3
yıldır bu faaliyeti sürdürüyoruz. Diyaliz hasta gurup-
.com
€59
’dan
Hayallerinizi Corendon’la Yaşayin
Haber Gazetesi
BAŞLAYAN FIYATLARLA
VERGILER DAHILDIR
HABER
10
ŞUBAT / FEBRUARI 2014
Seçme, Seçilme Hakkı ve Siyasi Katılım
Yakın tarihte dünya üzerinde, yöneten sınıfın sebep oldugu zulüm ve gözyaşlarını tecrübe ettik. Bu
acıları Hollanda'da yaşamak istemiyorsak, demokratik haklarımızı kullanarak, tepki göstermek en
akılcı yol olacaktır bizler için. Yeter ki bizler demokratik kurallar dışına çıkmadan, tepkimizi seçim
sandıklarına yansıtarak, haklılığımızı ispat edelim.
METİN YAZAREL
Bana göre demokratik rejimleri vazgeçilmez kılan en önemli unsur seçme ve seçilme hakkıdır. Siyasi katılım seçme ve seçilme
haklarınızı kullanarak sağlanır. Sözkonusu
haklar bir nimetse bize düşen sadece ilan
edilen tarihte seçim sandığına giderek oy
kullanma zahmetine katlanmak olacak.
Son zamanlarda Avrupalı Türkler olarak
içerisinde yaşadığımız ülkelerde yıldırma ve
baskı amaçlı politikalara muhatap olmaktayız. İnsan hakları alanında ve kazanılmış
haklarımızın kaybedilmesi gibi, kaygı verici
gelişmelerle karşı karşıyayız. Medya desteği
[email protected]
sağlayan popülist siyasetçilerin yönlendirmesi ve ekonomik kriz bahanesiyle sosyal,
kültürel haklarımızda radikal değişiklik
sözkonusu. Resmi kurum ve kuruluşlarda,
iş pazarında, okulda, sokakta var olan gizli
ayrımcılık alenen desteklenir hale geldi. Ayrımcılık resmiyet kazanıp devlet politikası
haline getirildi. Bütün bu istenmeyen gelişmelerin, demokrasi ve insan haklarına saygılı olduğunu bildiğimiz, Hollanda'da vuku
buluyor olmasını, endişe verici bir durum
olarak değerlendirebiliyorum.
Yakın tarihte dünya üzerinde, yöneten
sınıfın sebep oldugu zulüm ve gözyaşlarını
tecrübe ettik. Bu acıları Hollanda'da yaşamak istemiyorsak, demokratik haklarımızı
kullanarak, tepki göstermek en akılcı yol olacaktır bizler için. Yeter ki bizler demokratik
kurallar dışına çıkmadan, tepkimizi seçim
sandıklarına yansıtarak, haklılığımızı ispat
edelim. Mart 2014 Yerel Seçimleri'nde olduğumuzdan daha uyanık ve daha yüksek
oranda katılımla, tüm siyasilere seçim sonuçlarını değerlendirme fırsatı tanıyalım.
Yaşadığımız çağ, çevrenin, siyasetin, medyanın, hatta insan idrakının bile kirlendiği
Dönerhouse Prins Alexander'da açıldı
Rotterdam'ın ve çevresinin en büyük alış-veriş
merkezi olan Alexandrium
AVM'sine yürüme mesafesinde Dönerhouse isminde yeni
bir Kebab Restoranı açıldı.
Vatandaşlarda yoğun ilgi
gören Dönerhouse açılışına
T.C. Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral, İşçi Partisi
Milletvekili Tunahan Kuzu,
Rotterdam Prins Alexander
Belediye Başkanı Frans van
der Hilst, işadamları ve gazeteciler katıldı.
İşletme sahibi İsmail Koç,
yaptığı açılış konuşmasında
Donerhouse'un açılmasına
katkıda bulunan herkese minnettar olduğunu belirtti ve açılışa gelen misafirlere özel olarak
teşekkür etti.
T.C. Rotterdam Başkonsolosu
Togan Oral ise yaptığı konuşmada Avrupa ve Hollanda'nın ekonomik krizden geçtiğini ve bu
sebepten dolayı pek çok işyerinin kapanmasına dikkat çekti.
Türk işinsanlarının ise bu dönemi bir fırsata çevirdiklerini belirten Togan Oral, hesaplı
risklerle atılımların gerçekleştirildiğine vurgu yaptı.
Donerhouse sahibi İsmail
Koç gazetemize yaptığı açıklamada 2004 yılında Hollanda'ya
2014'te yeni bir sayfa açın!
bir iklimde yaşamaya mecbur etmiştir
insanlığı. Soğuk savaş sona erdi, Avrupa
Birliği fiilen oluştu, taşlar yerinden oynadı ve dengeler değişti. Eğer çağı ve geleceğimizi kurtarmak istiyorsak, öncelikle
kirlenmiş idraklerimizi temizlemeliyiz,
ancak o zaman gerçek ve doğruyu idrak
edebiliriz. Yoksa, bize verilen oyuncakla
avunarak, zamanı boşa harcamış oluruz.
Hollanda'da aklı selim ve sağduyunun
siyasete hakim olacağına inancımı hiç
bir zaman yitirmek istemem. Temennim
odur ki politikacılar huzursuzluğa sebep
olan, Hollanda'nın iç ve dış itibarını zedeleyecek tavır ve davranışlardan sakınırlar. Tüm bu gelişmeler ışığında, insan
hakları konusunda tarihi sabıkası bulunan Avrupa'nın azınlık ve müslümanları
bir kültür ve güvenlik tehdidi olarak algılama hatasından vazgeçecekleri günleri
görmek ümidiyle.
gelediğini ve farklı iş yerlerinde
çalıştıktan sonra kafasında küçük bir plan kurarak Rotterdam
Belediyesi desteğiyle kendisine
bir satış aracı aldığını belirtti. 3
yıl bu araçla döner servis eden
İsmail Bey, satış aracının ruhsatı
uzatılmayınca, bir yıllık aradan
sonra Dönerhouse'u açmaya
karar vermiş. Büyük alışveriş
merkezinin karşısında olmanın
avantajlarının farkında olduğunu belirten İsmail Koç sözlerine
şöyle devam etti: "Çok fazla turist çekiyor burası ve ilk gördüğüm şey insanların sıcak yemekle karınlarını doyurmamalarıydı
ve helal yemeğin hemen hiç ol-
mamasıydı. Bunu görünce fazla
düşünmeden kararımı verdim
ve çok memnunum. Bu çerçevede hizmetlerimizi de veriyoruz
zaten dedi.
Önümüzdeki yıllarda hedeflerinin buradaki potansiyeli iyi
değerlendirmek ve diğer taraftan öğrencilere hizmet vermek
olduğunu söyleyen İsmail Bey,
başta döner olmak üzere, yemek
kültürümüzü, olmayan yerlere
yani Rotterdam’ın dışına taşımak istiyor. İleride franchising
modeli de düşündüklerini ve bu
konuda çalışmalarının devam
ettiğini söylüyor.
Hesap kitap çok önemli. 2014'te temiz bir başlangıç yapın
ve muhasebenizi uzmanına ve güvenilir ellere teslim edin.
Şimdi muhasebecinizi değiştirmenin tam zamanı!
Mali Müşavirlik
Vergilendirme ve vergi mevzuatı
Personel muhasebesi
Online (uzaktan) muhasebe işlemleri
Danışmanlık
Girişimci olarak, sorularınıza en doğru cevapları
alacağınız bir yere gelmek istiyorsunuz. Bunun
bilincinde olan ADA GROEP, "tek duraklık işyeri"
ADA NIJMEGEN
prensibiyle, siz girişimcilere hizmet sunmaktadır.
ADA ARNHEM
ADA DEN-HAAG
ADA AMSTERDAM
Kerkenbos
1234
Broekstraat 32
Hoefkade 875
t.t. Vasumweg 18
Birlikte, en kısa sürede çözümler üretebiliriz.
6546 BE NIJMEGEN
6826 PZ ARNHEM
2525 HC DEN-HAAG
1033 SC AMSTERDAM
T: +31 (0) 26-3895377 T: +31 (0) 24-8 100 100 ADA GROEP girişimcilerimize, sabit fiyat garantisi
T: +31 (0) 70-4274357
T: +31 (0) 20-6946600
F: +31 (0) 26-4437152 F: +31 (0) 24 66 374 66
F: +31 (0) 70-3638097
F: +31 (0) 20-6941800
ile standart hizmet paketleri sunan, size en
yakın ve en fonksiyonel danışmanlık noktanızdır.
Daha fazla bilgi almak için www.adagroep.nl adresinden websitemizi ziyaret edebilirsiniz.
SİZE YENİ KAPILAR AÇIYORUZ
11
HABER
UETD'de format değişti
ŞUBAT / FEBRUARI 2014
2005 yılından bu yana, kısa adı UETD olan Avrupalı Türk Demokratlar Birliği Hollanda Bölgesi’nin
başkanlığını yürüten Veyis Güngör bu görevi
yeni başkan Mehmet Salih Kaya'ya bıraktı. Veyis
Güngör'ün devir teslim kongresinden önce basın
mensuplarına verdiği bir kahvaltıda UETD Başkanlığını devredeceğini duyurmuştu. Veyis Güngör
“Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 2005
martında Brüksel Conrad Otel’de çerçevesini çizdiği
lobi teşkilatı olabilmek için, üzerine düşeni yapmış
ve bulunduğu noktaya gelmiştir. UETD Hollanda 8
yıllık süre zarfında sayısız faaliyet gerçekleştirmiş
ve kamuoyunda saygın bir yer edinmiştir. Bütün bu
gelişmelerden hem üyelerimiz hem de UETD dostları,
gerek bizim basın bültenlerimiz, gerekse Türk Medya'sının bize gösterdiği teveccüh vesilesiyle ve farklı
kanallardan haberdar olmuşlardır. Bu bağlamda
UETD Hollanda her konuda kanaat belirten ve kanaat
belirtmesi istenen bir kurum olmuştur" dedi.
yapan Metin Külünk: "2005
yılından bu yana UETD'nin
Hollanda'da başkanlığını yürüten ve de insanımıza hizmet
eden Veyis Güngör Bey'e yürekten teşekkür ediyorum. Bugün görevini bir başka arkadaşına devrederkenki olgunluğu
ve duyarlılığı takdire şayandır.
UETD Hollanda'nın yeni
Başkanı Mehmet Salih
Kaya'dır. Avrupa'da 'Yeni Türkiye heyecanını' her zeminde
paylaşan vatandaşlarımıza
hizmet eden UETD'nin Genel
Başkanı Sayın Süleyman Çelik ile birlikte büyük heyecanı
paylaşıyoruz" dedi.
Yeni Başkan Mehmet Salih Kaya ise yaptığı konuşmada, Veyis Güngör'e teşekkür
ederek, görevi aynı heyecan
ve enerjiyle sürdüreceklerini
söyledi.
Mehmet Salih Kaya: "26
Ocak 2014 tarihindeki kongrede gösterdiğiniz ilgi ve alakadan dolayı yeni ekibim adına sizlere teşekkür ediyorum.
Yapacağımız çalışmalarda
sizlerin engin tecrübelerinizden istifade etmeye ve zaman
zaman fikir alışverişinde bulunmaya çalışacağım. UETD
için vermiş olduğunuz gayret
ve enerjinin devamını diler
daha nice başarılı güzel günler hep beraber geçirmemizi
temenni ederim." ifadelerini
kullandı.
Genel Kurul'daki devir
teslimden hemen sonra ilk
faailiyet olarak ayaklarının
tozuyla Rotterdam İslam
Merkezine bir ziyaret ger-
çekleştiren yeni yönetim burada cemaat ile sohbet fırsatını yakaladı. Rotterdam'ın
ardından günün sonunda
ise Amsterdam'da Kümbet
Genclik Vakfinda bir tanışma
porğramı gerçekleştirerek
Türkiye'nin siyasi gündemi
değerlendirildi. Başkan Mehmet Salih Kaya ise Hollanda'da
'yerimizi almamız' gerektiğinin altı çizdi.
Yeni yönetim işbaşında
İşte UETD'nin yeni dönemdeki yönetim kurulu

Genel
Kurul
için
Türkiye'den gelen Ak Parti
İstanbul Milletvekili Metin
Külünk, Almanya'dan UETD
Genel Başkanı Süleyman Çelik, UETD eski yönetimi ve yeni
oluşan yönetim kurulu üyeleri
de katıldı.
İlk olarak eski yönetim
adına Ahmet Suat Arı Genel
Kurul'da bir sunum yaptı ve
Veyis Güngör söz alarak 'az
imkanlara rağmen çok iş' yaptıklarını belirtti. Bunun üzerine yeni başkan Mehmet Salih
Kaya ise eski yönetime teşekkür ederek kısa vadeli ve uzun
vadeli proğramlarını paylaştı.
Daha sonra yeni Bölge Yönetim Kurulu ve Bölge Karar Yönetim Kurulu' tanıtıldı.
UETD Genel Başkanı Süleyman Çelik'in durum değerlendirmesinden sonra sözü alan
Metin Külünk Türkiye'nin genel durumunu ve bulunduğu
siyasi gündemi değerlendirdi.
UETD devir tesliminden sonra
twitter üzerinden bir açıklama
UETD'nin Hollanda'da başlangıcından bugüne kadar kurulmasında ve tanıtılmasında büyük çabalarınız olmuştur. Elde
etmiş olduğunuz bu değerleri
ve birikimleri hiç durdurmadan geriletmeden aynı enerji
ile devam ettirmeyi düşünüyorum. UETD Hollanda Teşkilatında yeriniz ve değeriniz
büyüktür. Dolayısıyla görev
değişikliğini, yalnızca bir isim
değişikliğinden öte bir mana
vermiyoruz ve birlikte ileriye
koşacağımıza gönülden inanıyorum.
1
Mehmet Salih Kaya
Başkan
2
Şükran İnce
Sekreter
3
Muhsin Köktaş
Muhasip
4
Süleyman Macit
Teşkilatlanma Başkanı
5
Çiğdem Akarsubaşı
Hukuki İşler Başkanı
6
Rukiye Macit
Kadın Kolları Başkanı
7
Mahmut Yazıcı
Tanıtım Medya Başkanı
8
Raşit Bal
Arge
9
Hüseyin Sayılgan
Halkla İlişkiler ve Sosyal İlişkiler
10 Ali Rıza Karacaer
STK İletişim Başkanı
11 Sevil Özarslan Aşkın
Ekonomi İşleri Başkanı
12 Recep Kaya
Siyasi İşler Başkanı
13 Lale Yıldırım
Gençlik Başkanı
Kurulduğundan beri UETD başkanlığını
yürüten Veyis Güngör, geçtiğimiz günlerde
Amsterdam'da düzenlenen bir kongreyle
başkanlığı yeni başkan Mehmet Salih
Kaya'ya devretti. Devir teslim töreninden
sonra UETD yönetimi tamamen yenilendi.
Veyis Güngör'e (solda: eski başkan) Mehmet Salih
Kaya (ortada: yeni başkan) ve UETD Avrupa Genel
Başkanı Süleyman Çelik (sağda) başarı plaketi verirken
ADVERTORIAL
19 maart
lijsstrekker Dr. KÜrŞat Bal
Voor een eerlijk en sterk Arnhem
stem op
verenigd
arnhem
HABER
12
ŞUBAT / FEBRUARI 2014
Seçimler, demokrasi ve Hollanda ile aynileşme…
Tunus anayasası kadın hakları açısından 'tarihi adım'
Geçtiğimiz ay, Ankara’da düzenlenen Demokrasi Şurası’da Hollanda demokrasisini anlatmaya hazırlandığım bir
anda, gazetemiz yazarlarından mailime gönderilen ve Hollanda demokrasisinin son elli yılını anlatan şu iletiyi burada sizlerle paylaşmak isterim. Bilgi şöyle: “50’li yıllarda vatandaş uysaldı. Ne denilirse yapıyordu. Elinde bir şapkayla
itaat ederdi. 60’lı ve 70’li yıllarda vatandaş müşteri oldu...
Tunus'ta kabul edilen yeni
anayasanın kadınlar için köklü
değişiklikler getirmesi bekleniyor. Arap dünyasında ilk kez,
mecliste kadın-erkek eşitliğinin
garanti altına alınmasını ve kadının şiddete karşı korunmasını içeren madde anayasada
yer alıyor.
VEYİS GÜNGÖR
Yine bir seçim arefesindeyiz. Mart ayında yerel seçimler, mayıs ayında Avrupa Parlamentosu
seçimleri yapılacak. Bir sivil toplum kuruluşunun
yöneticisi olarak, her seçim sürecini yakından takip
etmekteyim. Her seçim öncesi de vatandaşlarımızın en azından oy kullanarak siyasi katılımlarını
sağlamaları yönünde düşüncelerimi paylaşırım.
Yerel seçimlerde bizim, yani Hollanda Türkleri’nin
hatırı sayılır bir tecrübesi ve birikimi vardır. Zaman
zaman dalgalı, inişli çıkışlı bir siyasi katılım süreci
yaşasak da, tüm seçimlerde Türkler’in siyasi katılımının sadece seçim günü oy kullanmaktan ibaret
olmadığını hep anlattım. Yaptığım gözlemlerde ise
bizimkilerin, genel anlamda siyasi katılımdan ‘milletvekili seçilmeyi’ anladıklarına şahit oldum. Örneğin, ne yazık ki, çok az sayıda kişinin siyasi partilerin
mutfağında çalıştığını gördüm. Siyasi partilerin ilçe
teşkilatlarına üye olarak, mahallede, belediyede,
partinin bilimsel vakfında, eyalet yönetiminde, temsiciler meclisi parlamentoda daha sonra Avrupa
Parlamentosu’nda görev almayı hedefleyen, yani
uzun soluklu bir siyasi mücadele vermeyi seçen çok
az vatandaşımızı tanırım. Siyasete girmek isteyen
ve siyasette insanlara hizmet etmek isteyenlerin
sabırla, inatla, emek vere vere siyasette yükselmeleri daha sağlıklı olur. Hollanda siyasetinde bunun
onlarca örneği vardır. Her alanda olduğu gibi terlemeden, mücadele etmeden, yorulmadan bir yerlere
gelenler, yine yorulmadan geri gidebilirler…
Yeri gelmişken üzerinde durulması gereken bir
nokta da, Hollanda demokrasisinin önemli sorunlarından bir tanesi, hiç şüphesiz vatandaş ve siyaset arasındaki güven bunalımıdır. Geçtiğimiz ay,
Ankara’da düzenlenen Demokrasi Şurası’da Hollanda demokrasisini anlatmaya hazırlandığım bir
anda, gazetemiz yazarlarından mailime gönderilen
[email protected]
ve Hollanda demokrasisinin son elli yılını anlatan
şu iletiyi burada sizlerle paylaşmak isterim. Bilgi
şöyle: “50’li yıllarda vatandaş uysaldı. Ne denilirse
yapıyordu. Elinde bir şapkayla itaat ederdi. 60’lı
ve 70’li yıllarda vatandaş müşteri oldu. Velinimet
olarak görülmeye başlandı. Hizmet ayağına getirildi. 80’li ve 90’li yıllarda tüketici oldu vatandaş.
Bir takım istekleri oldu, sırasıyla bu istekler yerine
getirildi. Bu yüzyılın başında vatandaş katılımcı
oldu. Demokratik süreçlere katılabiliyor, karar verebiliyor ve yönetmeye yardımcı oluyordu. Sözünü
hiç esirgemeyen, devlet teşekkürlerini tenkit edebilen bir katılımcıydı vatandaş. Şimdi işler değişti.
Vatandaş sorumluluk alabilir mi? Riski kim alacak?
Vatandaş mı devlet mi? Vatandaşla devlet iç içe mi?
Yoksa karşı karşıya mı? Birlikte bir şeyler yapmaya
cesaretleri var mı? Birlikte başarılara imza atabilirler mi? Ama en önemlisi birlikte düşmeye hazırlar
mı? Evet. Vatandaş ve karar vericiler arasında artık
bir güven sorunu yaşanıyordu.”
Evet bu metin, yarım yüz yıllık Hollanda demokrasisinin bir fotoğrafını resmediyor...
Seçimler, demokrasi derken, Den Haag merkezli
yayın yapan Demet TV, Hollanda’daki Türk seçmenin politik arenada sesini duyurması için bir çalışma başlatmış. Siyasi partilere şu çağrıyı yapmış: “50
yıldır buradayız. Hollanda’nın yeniden yapılanmasına bizim büyüklerimizin katkısı göz ardı edilemez.
Burada yaşamaya da devam edeceğiz. Çocuklarımız
buralılar ve bu ülkede çalışacaklar. Vergimizi bu ülkede ödüyoruz ve bu ülkenin ekonomisine katkıda
bulunuyoruz. Burası bizim de vatanımız. Ancak,
bazı siyasi partilerin bizi küçümsemelerini, dilimize,
dinimize ve kültürümüze saygı göstermemelerini
kabul etmiyoruz. Unutmayın ki, biz bu ülkenin eşit
vatandaşlarıyız. Bu yüzden siyasi partinizin aldığı
kararlarda bizi hesaba katmasını talep ediyoruz.
Çünkü, Türk toplumu bu kamuoyu araştırmalarıyla
partinizin politikaları hakkında ne düşündüğünü
sizlere gösterecek. Eğer hala sesimizi duymazsanız,
ilk etapta yerel seçimlerde ve daha sonra Avrupa
Parlementosu seçimlerinde hesaplaşırız.”.
Yukarıda verilen iki ayrı örnekte, seçmen ile
siyasi partiler arasında oluşan güven sorununa
dikkat çekilmekte. Her ne kadar tartışma konusu
olsa da güven sorununun suçlusu ise, siyasi partiler olarak ifade edilmekte. Oysa olaya Amsterdam
Üniversitesi’nden sosyolog Jean Tille şu şekilde yaklaşmaktadır. “Yani göçmenlerin siyasi uyumu açısından baktığımızda karşımıza şu tartışma alanları
çıkmaktadır. Bunlar: siyasi haklar (seçim hakkının
verilmesi), demokratik norm ve değerler (örneğin
din ve devlet işlerinin ayrışımı), Hollanda ile aynileşme (insanların kendilerini ne kadar Hollanda
toplumunun bir parçası olarak hissetmesi) ve siyasi
katılım (hangi oranda sandığa gidiliyor ve bunların
ne kadarı göçmenlerden oluşuyor?)”.
Evet, mart ayında yapılacak yerel seçimler ve
mayıs ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri için her sivil toplum kuruluşunun yaptığı
gibi, ‘sandığa gidelim, oyumuzu kullanalım’ çağrısını yapmayacağım. Ancak, Hollanda Türk toplumu
olarak, seçimler sürecinde üzerinde en çok duracağımız noktanın elbette, Hollanda ile aynileşme
noktası olduğunu belirtmek isterim. Zira bir çok sorun bu noktada birikme vaziyetinde. Bugüne kadar
Türkiye’ye odaklaşma, yani bedenlerin Hollanda’da
kafaların Türkiye’de olmasının dengesini sağlamak
zorundayız. Bu noktada paradigma değişikliğine
gidildiği takdirde siyasi katılımın her katmanında
ilerlemiş olur, hakkıyla yönetime de talip olmuş
oluruz.
Akıllı telefon satışı 1 milyarın üzerinde
Satılan akıllı telefon sayısının
geçen yıl 1 milyarı aştığı ve
Samsung'un en çok satış yapan
şirket olduğu belirtiliyor.
Pazar araştırma şirketi IDC'nin
araştırmasına göre, geçen yıl
akıllı telefon satışları %38,4
oranında artarak, 1,004 milyar düzeyine ulaştı. En çok satışı yapan Güney Kore şirketi
Samsung'u Amerikan Apple ve
Çinli Huawei şirketleri izledi.
Toplam cep telefonu satışı sayısı ise 1,8 milyarı buldu. IDC, ilk
defa bir yıl içinde 1 milyardan
fazla akıllı telefon satışı gerçekleştiğine dikkat çekiyor.
İyi kolesterol 'kötüye dönüşüp damarları tıkayabilir'
Amerikalı doktorlar, iyi kolesterolün kötü bir yanının da
bulunduğu ve kalp krizi riskini
arttırabileceği uyarısında bulundu.'İyi' kolesterol olarak da
adlandırılan HDL'nin normalde
damarları açık tuttuğu ve kalp
sağlığı için yararlı olduğu biliniyor. Fakat Cleveland Clinic'e
bağlı ekip, bu kolesterolün anormal hale dönüşerek damarları
tıkayabileceğini açıkladı.
13
HABER
ŞUBAT / FEBRUARI 2014
ET
N
IK
L
Y
A
,0
3
3
00 = €
.0
0
0
1
€
K
E
T
O
İP
NET
IK
L
Y
A
,4
9
4
€
=
00
İPOTEK € 150,0
5 YIL
% 3,15
'den başlayan faizler
10 YIL
% 3,95
'den başlayan faizler
HABER
14
Hollanda Türk basınında
hareketli günler
ŞUBAT / FEBRUARI 2014
sık
Son aylarda sık rk
Tü
biraraya gelen reketli
a
medyası 2014'ü h nıyor
la
geçirmeye hazır
HOGIAF Başkan Yardımcısı Vecih Er'den ticaret içerikli gezi
HOGİAF Başkan Yardımcısı Vecih Er organizesi ile,
TUSKON Türkiye-Dünya Ticaret Girişimi 2013 etkinliğine İstanbul'da gerçekleştirildi. HOGIAF Başkan
Yardımcısı Vecih Er, TUSKON Türkiye-Dünya Ticaret
Köprüsü 2013’e Hollanda’dan 29 işadamı, 10 basın
mensubu ve 6 dernek temsilci ile katılındığını söyledi. Er “ Bu ticaret zirvesinde ki maksat ekonomik
krize bağlı olaraktan, gelişen ticari sıkıntıların en aza
indirilmesi noktasında, acaba buralar ile ticaretimizi
ne kadar geliştirebiliriz
yönünde
bir çalışma
oldu. HOGİAF olarak biz son
4 yıldır bu
programa
katılıyoruz.
TürkMedya grup Başkanı Cengiz Özdemir, kendisini çalışma
ofisinde ziyaret eden bazı Hollanda Türk Medyası temsilcilerini akşam yemeğinde ağırladı. Hollanda'dan İstanbul'a
ikamet eden Tülay Demir Oktay'ın da hazır bulunduğu ziyarette, Cengiz Özdemir misafirleriyle çok samimi bir ortamda
ilgilendi ve geniş sohbet etti. Skytürk 360 TV'nin sunduğu
imkanları da tanıtan Cengiz Özdemir Hollanda'dan gelen
misafirlere kapısının her zaman açık olduğunu söyledi.
Bu buluşmalar sektörel bazda oluyor. Daha önce inşaat malzemeleri alanında oldu. Bu zirve ise tarım alanında oldu. Dünyadan 140 ülkeden 1400’ü aşkın işadamı bir araya geldi. Programa Afrika ülkelerinden üst düzey bakanlar katıldı. Özellikle
Afrika’dan çok sayıda kişi oldu. Oraya giden işadamları oraların
kaynaklarını sömürme değil, birlikte paylaşma adına yatırıma
gidiyorlar. Bu açıdan TUSKON’un bu ekonomi zirvesi amacına
ulaştığını belirtmek isterim.” dedi.
Arif Yakışır basını MO
hakkında bilgilendirdi
Rotterdam Bijerlandselaan Simit Sarayı'nda bir
basın açıklaması yapan
Moslim Omroep Redaktörü Arif Yakışır Müslüman
Yayın Kurumu Hollanda’da
müslümanlar arasında ve
diğer Hollanda toplumuyla
aktif bir şekilde diyalog yapmayı arzuladığını belirtti.
Hollanda 2 TV kanalı ve
Radyo 5'de müslümanlar ve
diğer izleyici ve dinleyicilere yönelik Hollanda içinde
ve dışında önemli aktuel
ve diğer konularda yayınlar yapmakta olduğunu
söyleyen Arif Yakışır, yaptığı açıklamada "2009 yılı
eylül ayı sonunda 5 islami
kuruluş yayın hakkı için
Yayın Komiserliğine müracaat ettiler. Netice olarak,
Yayın Komiserliği Stichting
Moslim Omroep SMO ve
SMON'a yayın hakkını verdi. MO'nun bağımsız, ticari
olmayan bir yayın kurumu
olduğuna vurgu yapan Arif
Yakışır "Bütün müslümanlara ve izleyicilere yönelik
kaliteli yayın yapmayı arzulamaktayiz. Yayın Komiserliği islami konularda yayın
yapmak amacıyla Stichting
Zendtijd Moslim’e 2013 yılı
nisan ayından, 2015 yılı
sonuna kadar islami ko-
Arif Yakışır
2
alanda birlikte
nularda yayın
yapma hakkı- Bütün müslümanlara çalışmakta, desnı verdi. SZM ve izleyicilere yönelik tek almaktadır"
kurumu da, kaliteli yayın yapmayı dedi.
islami konuda
Müslüman
arzulamaktayız.
yayını yapmak
Yayın kurumuiçin bir sözleşna yıllık telemeyle (MO) Müsvizyonda 58 saat
lümanm Yayın Kurumuna
ve radyoda 'se 175 saat
devretti" dedi.
yayın yapma hakkı verildi.
MO yayın kurumunun
30 ağustos 2013 tarihinönemli amaçlarından baden itibaren her Cumartesi
zıları islami konularda
günü saat 12.00 -12.50 arası
kaliteli, doğru bilgiler ve
Nederland 2 TV kanalında
programları yayınlamak,
önce MO Actueel konusu ve
müslümanlar ve diğer inardından da MO Doc. Belgesanları, izleyicileri aydınsel yayınlanıyor.
latmak oldugunu belirten
Pazar günleride yine
Arif Yakışır "Geçmisteki
Nederland 2 TV kanalında
müslüman yayın kurumlasaat 12.30 – 12.55 arası 25
rı hakkında toplumda oludakikalık program tekrarı
şan olumsuzlukları, Moslim
yayımlanmakta. Hafta içi
Omroep yapacağı kaliteli,
hergün saat 23.00- 24.00
tarafsız yayın ve idari poarası radyo 5’de MO proglitikasıyla tekrar yaşanmaramları sunulmakta.
masını sağlamak olacak.
Bunun içindir ki, MO, NTR
yayın kurumu ile teknik
Hollanda Türk Basını ile bir
araya gelen Uluslararası Üniversiteler Konseyi (IUC) Başkanı
Prof. Dr. Orhan Hikmet Azizoğlu, “Üniversiteler yalnızca kendi
ülkeleri için birer uygarlık merkezleri değil, tüm diğer ülke ve
kültürler için de önemli birleştirici işlevlere sahiptir” dedi.
Azizoğlu, çeşitli görüşmeler yapmak ve Hollanda Türk
toplumunun sorunları üzerinde
istişarelerde bulunmak üzere
Türkiye’ye gelen Hollanda Türk
gazete ve dergi sahip ve basın
mensuplarıyla bir araya geldi.
Heyette bulunan Platform ve
Kadın Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ebubekir Turgut,
Cumhuriyet Gazetesi muhabiri Yusuf Özkan, Cihan
Haber Ajansı ve Zaman Gazetesi Hollanda Muhabiri Basri Doğan, Son
Medya Grup Genel
1
Yayın Yönetmeni Yavuz Nufel, Haber Gazetesi Genel
Yayın Yönetmeni İbrahim Karaman, Dünya Gazetesi Genel
Yayın Yönetmeni İlhan Karaçay,
Medya Maestro Genel Yayın Yönetmeni Ayhan Sucu, Hürriyet
Hollanda Muhabiri Ergün Kula,
Hollanda Genç İşadamları Federasyonu Başkan Yardımcısı Vecih Er bazı bakanlar ile yaptıkları görüşmelerden sonra IUC
Başkanı Azizoğlu’nu ziyaret etti.
Son derece samimi ve kültürel
ve akademik anlamda yoğun
içerikli fikir paylaşımlarıyla
dolu geçen gecede Hollanda
Türk Toplumunun durumu
ve genel olarak da Avrupa
ve Dünya sorunları üzerinde duruldu.
Prof. Dr. Orhan
Hikmet Azizoğlu
Basın Müşaviri Akgündüz, 3
basın mensuplarıyla buluştu
Geçen yıl Den Haag Büyükelçiliği Basın Müşaviri olarak
atanan Emrullah Akgündüz,
Hollanda’daki Türk gazetecilerle kahvaltıda buluştu.
Hollanda’da görev yapan
Türk basın temsilcileri ile Rotterdam Simit Sarayı’nda bir
araya gelen Den Haag Büyükelçiliği Basın Müşaviri Emrullah Akgündüz, yaklaşık 25
gazetecinin katıldığı bir toplantı gerçekleştirdi.
Akgündüz, “Ulusal ve yerel
medyada görev yapan sizleri tanımaya, varsa sorunlarınızı da dinlemeye geldik.
Avrupa’da Türkçe haber yayıncılığını daha da geliştirebilmek için birlikte çalışmalıyız. Bu adımı bugün burada
atıyoruz. Daha sonra belirli
periyotlarla sıkça bir araya
gelmeye devam edeceğiz.”
dedi.
Türkiye’den Hollanda’ya
gelen heyetlerin
ziyaretlerinde
a k re d i t a s yon sorunu
yaşandığını
söyleyen basın mensuplarına Müşavir Akgündüz, bu tür sorunların bundan
sonra yaşanmaması için haber paylaşımı için havuz sisteminin olması gerektiğini söyledi. Gazeteciler bu sistemin
işlemeyeceğini ve her basın
mensubunun kendine özgü
haber yazma anlayışı olduğunu dile getirdiler.
Basın Yayın Enformasyon
Genel Müdürlüğü tarafından
verilen sarı basın kartının
Hollanda’da görev yapan bazı gazetecilere
verilmesinde ayrımcılık yapıldığını iddia eden gazeteciler,
online gazetecilik yapanlara da basın kartı
tahsis edilmesi gerektiğini
dile getirdiler.
Den Haag Basın Müşaviri
Akgündüz, “Her basın yayın
kurumundan en fazla 3 kişiye basın kartı verilecek, bu
zamana kadar Avrupa’dan
başvuru şartları Türkiye’de
olduğu gibiydi. Fakat Avrupa’daki gazeteci arkadaşlarımızın istenen formaliteleri
yerine getirmeleri mümkün
olmadığından yeni şartlar
belirleniyor. Basın
Kartı almak isteRotterdam Beijerlandselaan'daki
Simit Sarayı bu ay farklı kahvaltılara yenlerden istenen
bilgi ve belgelerin
ev sahipliği yaptı. Simit Sarayı'nın
neler olacağı önüzevkli iç dekorasyanı toplantılara
müzdeki günlerayrı bir keyif katıyor.
de açıklanacaktır.”
dedi.
Hollanda’da
görev yapan bazı Türk Basın
Mensupları, ‘tek çatı altında
toplanma’ maksadıyla kurumsallaşmak adına ortak
çalışma kararı aldılar. Bu nedenle önümüzdeki günlerde
tekrar bir araya gelerek, olası
kurumun nasıl şekilleneceği
konusuna netlik getirecekler.
Kahvaltı sohbet eşliğinde devam etti.
15
Amsterdam
Tartışmalarının
26.’sı sorguladı:
Cengiz Özdemir:
"Günümüzde medya,
yasama, yürütme
ve yargı erklerine
ek olarak dördüncü kuvvet olarak da
tanımlanır" dedi.
Kuvvetler ayrılığının
temel değer olarak
kabul edildiği sistem işleyişlerinde
medyanın da bu
değerden payını
alarak dördüncü güç
olması kabul edilen
genel bir tez.
4
Amsterdam Tartışmalarının 26.’sında “Dördüncü Kuvvet
Medya” tartışıldı. Türk Medya
İcra Heyeti Başkanı Cengiz
Özdemir’in misafir konuşmacı
olarak katıldığı toplantıya ilgi,
özellikle medya mensupları olmak üzere oldukça yoğundu.
AK Parti İstanbul Milletvekili
Oktay Saral da tartışmaya katılanlar arasındaydı.
Cengiz Özdemir, tartışmaya temel oluşturması ge-
HABER
ŞUBAT / FEBRUARI 2014
Medya kaçıncı kuvvet?
bu süreçlerin sonuçlarından doğrudan
etkilendiğini belirtti.
Açık fikir ve hür
tartışmanın hakim
olduğu toplumlarda
üzerinde en çok konuşulan konulardan
birisinin de kitle iletişiminin en güçlü ögesi olan medya olduğunu belirten Özdemir,
"Günümüzde medya,
yasama, yürütme ve
yargı erklerine ek olarak dördüncü kuvvet
TürkMedya İcra Heyeti Başkanı
olarak da tanımlanır"
Cengiz Özdemir’in misafir konuşdedi. Kuvvetler ayrımacı olarak katıldığı 26. Amsterlığının temel değer
dam Tartışmaları'na gösterilen
olarak kabul edildiği
sistem işleyişlerinde
ilgi, başta medya mensupları
medyanın da bu deolmak üzere oldukça yoğundu.
ğerden payını alarak
yine denetleme ve
reken kavramın demokrasi
dengeleme
prensibi içinde
olması gerektiğini vurguyadördüncü
güç
olmasının karak başladığı konuşmasında,
bul
edildiğini
belirten
Özdetüm toplumsal sistemlerin
mir,
"Devlet
toplum
ilişkisinin
omurgalarını oluşturan kurumsal yapıları, o toplumu hangi dengeler üzerine oturaoluşturan beşeri mirasın or- cağı demokrasinin niteliğine
talamasının üzerinde ve ide- ilişkin bütün tartışmaların ana
alize edilen fikirler üzerinde eksenini oluşturur" dedi.
Gazete, televizyon gibi gekurmaya çalıştıklarını, bilim,
leneksel
iletişim mecralarının
kültür, sanat, düşünce akımlayanı
sıra,
artık internetin sağrı ve hatta inanç sistemleri bu
ladığı
yeni
imkanlar sayesinde
idealin aranma sürecini hem
doğrudan etkilediğini hem de gelecekte hangi yöne evrileceği şimdiden tam olarak kesti-
Çalışan Gazeteciler Günü'nü 'ailem'
dediği gazetecilerle kutladı
5
"Çoğu zaman dördüncü kuvvet olarak nitelenen
medya, bazen birinci kuvvet olma hevesinde"
rilemeyen yeni iletişim mecraları doğmuş durumdadır diyen
Özdemir, "Toplumsal iletişimin
otorite tarafından denetlenebilirliğinin neredeyse imkansız
hale geldiği günümüzde, çok
seslilik bir ideal ya da temenni
olmaktan çıkmış ve hayatın kabul edilmesi zorunlu bir gerçeği haline gelmiştir" dedi.
Medyanın kimi toplumsal
sistemlerde, etkisini güçler
dengesi içinde devletin yasama, yürütme ve yargı organlarının da üzerinde bir hale
gelebildiğini belirten Özdemir, "Siyasal sistemlerin, iktidar yapılarının ve toplumsal
“
yapıların değişim süreçlerinde
medya aracılığıyla oluşturulan
algının son derece belirleyici
bir etkisi olabilmektedir, hatta
yer yer, dönem dönem medyanın da hiç masum olmayan
yönlendirmeler yaptığına şahit oluruz" ifadelerini kullandı.
Herhangi bir gün, herhangi birimizin medya mağduru olmasının önüne geçebilmek için,
ucu kendimize dokunmadan
medya etiğine her olayda sahip
çıkmak gerekir diyen Özdemir,
doğru tavır koymak, yayınlayan kadar yararlananın da üzerine vazife olduğunu söyledi.
Cengiz Özdemir’in konuş-
masını takiben yapılan tartışmada medya ile ilgili zihinleri
meşgul eden bir çok soruya
cevap arandı.
Medyanın Türkiye’de çoğu
zaman birinci kuvvet olma hevesinde olduğu, hatta holdinglerin bir tür baskı aracı olduğu
şeklindeki değerlendirmeye
kısmen katıldığını belirten Özdemir, medyanın uzun zamanlar bir tür baskı unsuru olarak
kullanıldığını, hatta atılan başlıklarla hem siyasete, hem de
yargıya talimatlar verildiğini
hepimiz biliyoruz. Ancak günümüzde bunun artık mümkün olmadığını belirtti.
Kurumlar baki, 6
yöneticiler fani
Veyis Güngör UETD'ye vedasını kahvaltıda paylaştı
R
Togan Oral: "Benim
üç ailem var, biri
çocuğum ve eşim,
diğeri çalışma
arkadaşlarım ve
üçüncüsü de medya
ve basın mensubu
arkadaşlarım.
otterdam Başkonsolosu Togan Oral,
10 Ocak 'Çalışan
Gazeteciler Günü'
dolayısıyla Hollanda Türk basınının temsilcilerine konsolosluk binasında
bir kahvaltı verdi. Başkonsolos Togan Oral,
kahvaltıda yaptığı bir konuşmayla basın ve
basın mensuplarının, toplumun sorunlarının
yanı sıra beklenti ve istemlerinin gündeme
taşınması ile bilgilendirilmesi konusunda
önemli görev üstlendiklerini söyledi.
Öte yandan Muavin Konsolos Aslin
Savran’ın da Konsolosluğa terfi ettiğini belirten Başkonsolos Togan Oral: "Aslin Hanım
yakında Hollanda'dan gidecek, kendisini tebrik ediyor, başarılar diliyorum." dedi.
Togan Oral Başkonsolosluk görevi süresince şimdiye kadar katıldığı toplantılarda
ülkede Hollanda Türk toplumunun 10 yıl
öncesine göre büyük gelişme gösterdiğinin
altını çizerek, yüksek öğrenim gören Türk
kızlarının oranında yüzde 10’luk sıçrama
olduğunu ve toplumun genelinde başarılı
tablolar ortaya konduğunu
kaydetti.
Amsterdam’a başkonsolosluk açılması sürecinin
başlatılması ve sonlandırmasına önemli katkıları olduğunu belirten
Togan Oral, bu yıl içinde başkentte başkonsolosluğun hizmete girmesiyle hizmetlerin
arzu edilen düzeye ulaşacağını söyledi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değinen Togan
Oral, STK’ların Türk toplumunun önümüzdeki mart ayında yapılacak yerel seçimlere katılımı yükseltme yönünde çaba sarf etmeleri
gerektiğini ifade ederek, Türkiye’de yapılacak
seçimlere yönelik hazırlıkların da yoğun bir
şekilde sürdürüldüğünü anlattı. Rotterdam
Başkonsolosluğu’nun hizmet verdiği bölgede en çok Türk seçmenin yaşadığına dikkat
çekti. Vatandaşların oy kullanabilecekleri uygun bir yer bulunmasına yönelik çalışmaların
sürdürüldüğünü belirterek, oy kullanma işleminin önlerinde herhangi bir örnek olmadığı için kendileri açısında da büyük önem
taşıdığını söyledi.
2005 yılından bu yana,
kısa adı UETD olan Avrupalı Türk Demokratlar Birliği
Hollanda Bölgesi’nin başkanlığını yürüten Veyis
Güngör bu görevi bıraktığını açıkladı. Amsterdam
Meram Restoran’da verdiği
kahvaltı ile Türk Basınına
UETD Başkanlığını bıraktığını resmen ilan eden Veyis
Güngör geçmişe ve geleceğe dair değerlendirmelerde bulundu.Veyis Güngör:
“Sayın Başbakanımız Recep
Tayyip Erdoğan’ın 2005 martında Brüksel Conrad Otel’de
çerçevesini çizdiği lobi teşkilatı olabilmek için, üzerine
düşeni yapmış ve bulunduğu
noktaya gelmiştir. UETD Hollanda 8 yıllık süre zarfında sayısız faaliyet gerçekleştirmiş
ve kamuoyunda saygın bir yer
edinmiştir. Bütün bu gelişmelerden hem üyelerimiz hem de
UETD dostları, gerek bizim basın bültenlerimiz, gerekse siz
değerli basın mensupları kanalıyla haberdar olmuşlardır.
Bu bağlamda UETD Hollanda
her konuda kanaat belirten ve
kanaat belirtmesi istenen bir
kurum olmuştur.
UETD Hollada’nın öncülüğünde yapılan projeleri topluca özetleyen Veyis Güngör
“Avrupa’da her alanda katılım
Basın toplantısıyla göreve veda eden Veyis Güngör 'UETD Hollanda
yönetimi olarak, UETD yeni konseptini uygulamak üzere görev
alan yöneticilere başarılar diler, bu kurumun tüm vatandaşlarımıza hizmetini en iyi şekilde sürdürmesini temenni ederiz' dedi.
sürecinin olumlu yürümesi,
Türkiye ve Türkler yararına
yapılacak kamu diplomasisini beraberinde getirdi. Avrupa
ülkelerinde Türkiye - AB ilişkilerinde olumlu çalışmalar
yapan kurum, enstitü ve kişiler UETD’nin tabii stratejik
partnerleri oldu. Bu havayı
yakalayan UETD, mevcut sivil
toplum örgütleri nezdinde de
kabul gördü ve saygınlığı artırdı.” ifadelerini kullandı.
Veyis Güngör açıklamalarını "2005 yılının Kasım ayında
devraldığımız görevi, yukarıda
ifade edilen UETD misyon ve
vizyonu doğrultusunda layıkıyle yerine getirmeye çalıştık. Bugüne kadar yaptığımız
yüzlerce çalışmayla Hollanda
Türk toplumunun hak ettiği
konuma gelebilmesi için çaba
sarf ettik. Bunu yaparken
topluma ve üyelerimize yük
olmamaya çalıştık. UETD’yi
Hollanda’da sınırlı imkanlara
rağmen önemli bir aktör haline getirdiğimize inanıyoruz.
Ne mutluki, bu gerçeği Hollanda’daki Türk toplumu takdir
etmektedir.
UETD Genel Merkezinin
yeni konsepti, Avrupa’nın her
yerinde olduğu gibi UETD
Hollanda’nın da yeniden yapılanmayı beraberinde getirmiştir.
UETD Hollanda yönetimi
olarak, UETD yeni konseptini
uygulamak üzere görev alan
yöneticilere başarılar diler,
bu kurumun tüm vatandaşlarımıza hizmetini en iyi şekilde
sürdürmesini temenni ederiz"
sözleriyle bitirdi.
HABER
16
ŞUBAT / FEBRUARI 2014
HOTiAD A-TAKIMI KOLLARI SIVADI
HOTİAD sinerjisi
yüz güldürüyor
Hollanda Türk İşadamları Derneği (HOTIAD) başarılı isimleri ödüllendirecek.
Konuyla alakalı Hollanda’da
ki Türk basın mensuplarıyla,
Zouterwoude’daki Koç Et Mamülleri fabrikasında bir araya
gelen HOTİAD Başkanı Hikmet
Gürcüoğlu verilecek ödüller ve
2014’teki plan ve çalışmaları
hakkında bilgiler verdi.
Hikmet Gürcüoğlu yaptığı açıklamada: “HOTİAD'da
başkanlığımın 1. yılını doldurmuş bulunuyorum. Bu
görevi üstlenmek yabancı bir
şey değildi. Burada önemli diyebileceğim birçok görevim
oldu, fakat ben hep perdenin
arkasında olmayı istedim. 1
Şubat'ta HOTİAD Business
Forum günümüzü yapacağız.
Amacımız şirketlerle temas
halinde olmak ve bu sebepten
3 konuşmacı davet ettik. İkisi
Hem ekonomi, hem
siyaset dediler.
BUSİNESS FORUM ve
HOTIAD SUMMIT
ile damga vurmaya
hazırlanıyorlar.
Hollanda'da
üst düzey
yöneticilik
yapan Voogt
en Voogt Sigorta Şirketi
CEO'su ve diğeri
ise Henk van den Broek.
Hollanda'daki şahıslar kendi
şirketlerinin bu yapıyı nasıl
oluşturduğu ve onun büyümeye nasıl yansıdığı ve şirketin uzun ömürlü olmasının
nedeni bir örnek olarak bize
aktaracak. Üçüncü konuşmacımız ise Türkiye’den, Türk
Hava Yolları’nın CEO'su Temel Kotil. Şirketlerde kurumsallaşma konusunda görüş ve
deneyimlerini aktaracak. İki
dilli workshop şeklindeki 4
saatlik bir program olup, bunun 1,5 saatini bu konuşmalara ayırdık" dedi.
Hikmet
Gürcüoğlu:
HOTiAD workshop ve seminerleri:
Hotiad geçtiğimiz günlerde
toplantı seminerlerinin dördüncüsünü düzenledi. Hotiad
davetlisi olarak Hollanda’ya
gelen Dr. Yiğit Kalafatoğlu
bilgilendirici bir sunum yaptı.
Konuşmasında sosyal medya
ağlarında markalaşmasındaki öneminin altını çizdi. Türk
işadamlarının Avrupa'da ki
faaliyet alanlarında sosyal
medya iletişiminin ne kadar
önemli olduğu ve büyük bir
potansiyele sahip olduğunu
anlattı.
Sosyal medyayı her sektörün kendini rahatça tanıtabileceği bir alan olarak gördüğünü söyleyen Yiğit Bey, bunun
için de her alanda çalışmalar
yapmak gerektiğini ifade etti.
Kalafatoğlu konuşmasına şöyle devam etti; ‘’Avrupa'nın ge-
"Mutfakta bulaşık
yıkayarak
iş
hayatına başlayan
adamlar şimdi
büyük şirketlerin
başında. Corendon
mesela Hollanda’nın
ilk 500 şirketinin arasında
yer alıyor ve Celal Oruç
Hollanda’nın ilk 500 en
zengin işadamlarından birisi
olarak tanıyorsunuz" dedi.
HOTİAD BAŞARI ÖDÜLLERİ
"Bu yıldan başlamak üzere her sene HOTİAD olarak
3 dalda gençlere ödül vereceğiz. Bu dallar kültür sanat,
başarılı öğrenci veya akademisyen ve sporcu olacak. Bu
ödül 2500 Euro para ödülü
olarak kararlaştırdık. Bunu
televizyonlara ilan olarak vereceğiz. Ödülün genel adı Hotiad Başarı Ödülleri. Hotiad’ın
bu ödüllendirme nedeni ise
ödül kazanan şahsı bu şekilde onore etmek ve ödüllendirmek. Bir başka çalışmamız
ise Proje Destekleme Programı. Amacımız gençlerin
projelerini gerçekleştirmek.
Birinin aklında bir proje varsa fakat bunu gerçekleştiremiyorsa, maddi durumundan dolayı, biz kendimizi bu
projelere açıp, onları değerlendirmeye çalışacağız. ‘Ben
bu işte bir iş görüyorum’ diyenlerin düşüncelerine yardımcı olmak istiyoruz" diyen
Hikmet Gürcüoğlu HOTİAD
üyeleri için de önceden belirlenmiş ihtiyacını olduğunu
düşündükleri konuları belirleyip uzmanını çağırıp ondan
eğitim alacaklarını belirtti.
EKONOMİK AĞIRLIKLI
BUSİNESS FORUM VE
HOTIAD SUMMIT
"Yönetim olarak dışa dönük çalışmalarımızı yapılandırmak ve yoğunlaştırmak
istiyoruz. Hotiad her yıl mutlaka büyük bir çalışma yapacak. Bunun bir tanesi ekonomik ağırlıklı bir çalışma olan
Business Forum olacak. Bir
sonraki çalışma Hotiad
Summit adı altında ekonomi ve siyaset konulu
bir çalışma olacak. Konuya göre muhatabı kim
ise o kişiyi davet edelim
diye düşündük. Bu gecede önceki bahsettiğimiz
ödül törenini de gerçekleştirmek istiyoruz."
"HOTİAD olarak yeni
dönemde araştırmalar yapıp
bazı sorunlara ışık tutmak istiyoruz. Şu anda bir söylem
var, hâlihazırda 4 milyarlık
bir hacmin atıl bir şekilde
kenarda durduğu ve kullanılmadığı. Bu ilginç bir durum ve Hotiad Hollanda ve
Türkiye tarafından bu araştırmayı yapıp ve bir kitap halinde ilgilenen bütün kurumlara ulaştıracaktır. Bu aslında
Hotiad’ın boyunu aşan bir şey
ancak şu ana kadar ki görüşmelerimizde isabetli olduğu
söyleniyor. Bütçesi belli değil
ama bu araştırmayı yapacağız" dedi.
Genel Yayın Yönetmemizin basın toplasındaki, “Gençleri de çekecek bir formül
üzerinde çalışıyoruz dediniz.
Eskiden cirosu 1 milyon olan
şirketler üye olabiliyordu, bu
konuda bir esneme yapacak
mısınız?” seklindeki sorusuna, Başkan Hikmet Gürcüoğlu “Gençler derken söylemek
istediğim, onlar Hollandacayı
daha iyi biliyor ve daha yüksek eğitimliler demiştim.
Beraber çalışabiliriz ve gidilecek toplantılara gençleri
yönlen-
Hikmet Gürcüoğlu
"Bu dönemin yönetimi
olarak Hotiad yönetimini yenilemek istiyoruz. Biz
gençler kadar sıradışı değiliz. Biz genelde beklentiye
cevap veren, kırmamaya,
hayır dememeye çalışan
nesiliz. Bunun yanında biz
Hollanda’yı ve Hollandacayı bilen, kendine güveni
olan, zavallılık psikolojisini reddetmiş gençlerle beraber çalışmak istiyoruz."
direbiliriz demiştim. HOTİAD
üyeliği kıstasları değişmedi.
Üretim ve ticaret için 5 milyon, hizmet sektörü için 1
milyon. Mesela kıstasları
HOTİAD’a üye olmak için yeterli değil ama yeteneği ve bilgisi ile HOTİAD’a katacakları
var, böyle durumda yönetim
kurulu kararı ile HOTİAD'a
üye yapabiliyoruz” cevabını
verdi.
Sosyal Medya ve Kriz Yönetimi
nelinde büyük bir potansiyel
var. Biz Türkiye'de çok ciddi
bir deneyim sahibiyiz. Aslında Avrupa ülkelerinden geri
kalır bir tarafımız yok, hatta
sosyal medya alanında daha
ileri olduğumuzu söyleyebiliriz. Karşılıklı bu tarz ilişkiler
geliştirmenin bilgi alışverişi
sağlamanın elzem olduğunu
düşünüyorum. " dedi.
Sosyal medya'nın
şirketlere onemi
Sosyal Medyanın şirketlere
bakan yönü ile çok önemli bir
fonksiyona sahip olduğunu
söyleyen Kalafatoğlu, sadece
markalar değil, orta ölçekli
işletmelerinde sosyal medyayı kullanarak büyümelerine katkıda bulunabileceklerini belirtti. Şirketlerin “sosyal
medya uzmanı” adında, özel
insanları istihdam etmesini
söyleyen Kalafatoğlu, doğru
stratejilerin izlenmesi ile sosyal medyadan faydalanabileceğini söyledi.
Türkiye'de neredeyse her
iki kişiden birinin sosyal
medyada aktif olduğunu vurgulayan Kalafatoğlu, gelişen
internet ağı ile sosyal medyanın şirketler için vazgeçilmez
bir alan olacağını ifade etti.
Hotiad Başkanı Hikmet
Gürcüoğlu, sosyal medya alanında uzman olan
Kalafatoğlu'nun sunumundan
çok faydalandıklarını söyledi.
“Aslında sosyal medyanın ne
kadar önemli olduğunu burada yerinde görme fırsatı bulduk” dedi.
Sosyal medyayı pek faz-
la kullanmadığını söyleyen
Hotiad Başkan Yardımcısı
ve iş adamı Şerif Aktürk, bu
programdan sonra daha etkin bir şekilde kullanacağını
söyledi. Aktürk "İş hayatımızda sosyal medyayı daha
yaygın kullanmak için bu tür
programlar önemli bir fırsat.
Bu kadar detaylı bilgiler ile
sosyal medyanın şirketlerin
potansiyellerini geliştirmede
ne kadar önemli olduğunu yerinde gördük. Şirketlerin büyümesinde verilen rakamlar
ve veriler gerçekten beni çok
şaşırttı” dedi.
cirolara çok faydası var
Sosyal Medya'nın şirketlere etkileri üzerine son derece
olumlu bir seminer olduğunu
söyleyen Hotiad Genel sekreteri Faruk Halıcı, "Artık dünyada şirketlerin gelişiminde
sosyal medyanın etkin kullanımının ne kadar önemli
olduğu konusunda Dr. Yiğit
Kalafatoğlu bizi aydınlattı.
Sosyal medyayı iyi kullanan
şirketlerin cirolarını kısa sürede yüksek seviyeye nasıl
çıkardıklarını görmüş olduk.
Yakında beşincisini düzenleyecek olduğumuz toplantı
seminerlerimiz devam edecek" dedi.
Dr. Yiğit Kalafatoğlu'nu işadamları büyük ilgiyle izledi.
Dr. Yiğit Kalafatoğlu, Ütopic Farm Şirketinde genel
müdür, Kadir Has Üniversitesi
Sosyal Medya Akademisinin
koordinatörü, İAB (International Advertising Bureau)
yönetim kurulu üyesi, İtibar
yönetimi ve İletişim bilim
alanlarında doktora sahibi,
Marka stratejisi, Kriz &İtibar
Yönetimi hakkında seminerler veriyor.
Hotiad, iç eğitim semineri kapsamında gerçekleşen
seminere, yönetim kurulu
üyeleri, işadamları ve basın
mensupları katıldı.
İşadamlarımızın seminer öncesinde Hollanda'da yayın yapan gazetelerimize gösterdikleri ilgi görmeye değerdi. Gazeteler proğram öncesinde ve sonrasında elden ele dolaştı.
17
HABER
ŞUBAT / FEBRUARI 2014
TOVER CUP salon turnuvası yapıldı
Leiden ve çevresi Türk
girişimciler derneği TOVER tarafından düzenlenen salon futbol turnuvası
TOVER CUP, 28 Aralık'da
yoğun bir katılımla gerçekleşti. Billingonline,
Aktie Reizen, Koç Vleeswaren, PBH Matrassen
fabriek, Cleaning B.V.,
Elegance, Rembrandt Hotel ve Shine Cleaning ve
Silifke’den oluşan takımların mücadelesi görül-
meye değerdi. Çekişmeli
ve heyecanlı geçen maçlardan sonra finale kalan
takımlar Aktie Reizen ve
Billinonline takımları oldu.
Aktie Reizen kupayı kazanırken, Billingonline ikinci
ve Silifke takımı da üçüncülüğe sahip oldu. Ayrıca
en centilmen takım olarak
da Shine Cleaning B.V ve
en başarılı futbolcu Silifke
takımından Hasan Ünal seçildi. Taraftarların da hazır
Soy & Tokyay ev doktorlarından
örnek sponsorluk
Dordrecht Emma spor klubünün C-takımı bu sezon Soy &
Tokyay ev doktorları sponsor olarak, gençlere destek çıktılar.
Dordrecht De Prinserij sağlık merkezinde yeni açılan Ev
doktorlar kliniği Soy & Tokyay, bu çalışmalarıyla hem gençlere
destek çıkmak hem de günümüzün sağlık problemlerinden
obeziteye dikkat çekip, sporla onun önüne geçmek olarak
açıkladılar. Bu konuda önlem almanın önemine değinen ev
doktorları, 'önlemek iyileştirmekten iyidir' dediler.
bulunduğu turnuvada TOVER başkanı Durmuş Doğan bu
faaliyetle hem spor hem de işletmeler arasında kaynaşmayı
amaçladıklarını ve hedeflerinin bunu her yıl düzenlemek
olduğunu söyledi.
MÜSİAD YENİDEN YAPILANIYOR
Kısa adı MÜSİAD olan Müstakil Sanayi ve İş Adamları Derneği
Hollanda'da yeniden yapılanıyor. MÜSİAD Hollanda'nın yeni başkanı
YUVAM Makelaar sahibi Ali Bekdur oldu. Abdurrahman Akbulut başkan vekilliği, Resul Özdemir genel sekreterlik görevlerini üstlendi.
Daha önce HOGİAF'da yöneticilik yapan Ali Bekdur,
böylelikle Hollanda'nın iki büyük işadamı derneğinde görev
almış oldu.
Başkanlık görevini devreden yürüten Sinan Tosun, derneğin genel kurulunda görevini yeni seçilen Ali Bekdur'a
devretti. Rotterdam'da yapılan
genel kurulda MÜSİAD Hollanda şubesinin yeni yönetim
kurulu üyeleri de belirlendi.
Buna göre Abdurrahman Akbulut başkan vekilliği, Resul
Özdemir genel sekreterlik ve
Murat Tosun ise saymanlık
görevlerini üstlendi.
Başkanlığa yeni seçilen Ali
Bekdur ise zor ama anlamlı
bir görev üstlendiğinin bilincinde olduğunu ifade etti.
MÜSİAD'ın Türkiye'nin yanı
sıra uluslararası alandaki
çalışmalarının büyük takdir
gördüğünü anlatan Bekdur,
bu kapsamda yeni yönetim
olarak hizmet bayrağını daha
yükseğe taşımak için ellerinden geleni yapacaklarını kaydetti.
Toplantıya, Hotiad, Hogi-
af, Uetd temsilcileri yanısıra
Basın mensupları da katıldı.
Yeniden yapılanan MÜSİAD
Hollanda'nın ilk büyük faaliyeti Yeni Yıl Resepsiyonu oldu.
Resepsiyona T.C. Lahey Büyükelçisi Sadık Arslan, T.C. Rotterdam Başkonsolosu Togan
Oral, T.C. Deventer Başkonsolosu Yunus Belet, MÜSİAD
Yurtdışı Teşkilatlanma Komisyonu Başkanı Alper Esen,
İşadamları, STK temsilcileri ve
çok sayıda davetli katıldı.
Türkiye Lahey Büyükelçisi
Sadık Arslan, Hollanda'da sayıları 18 bini bulan Türk kökenli
işadamlarının iki ülke arasındaki ilişkilere önemli katkılar
yaptığını söyledi. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği
(MÜSİAD) Hollanda şubesinin
yeni yıl resepsiyonuna katılan
Arslan, elçilik olarak işadamla-
MÜSİAD'ın verdiği yılbaşı resepsiyonuna
yoğun ilgi olunca mekan küçük kaldı
rına girişimcilik alanında ellerinden gelen desteği vermeye
hazır olduklarını kaydetti.
Güçlü bir ülke ve sağlam bir
demokrasinin ancak güçlü bir
ekonomiyle mümkün olabileceğine vurgu yapan Arslan,
şöyle konuştu:
"Ekonomilerin güçlü olması kendiliğinden olabilecek bir şey değil. Ekonominin
dinamosu işadamlarımızdır,
onların başarısı ülkemize aş
olarak, iş olarak, nüfuz olarak
döner. Yurt dışında onurlu ve
daha dik gezebilmek için bize
o altyapıyı oluşturur işadamları. Bu kapsamda MÜSİAD
dünyanın her tarafına yayılmış bir ağa doğru gidiyor. Bu
bir işadamları kuruluşunun
yayılması değil aynı zamanda Türkiye’nin yayılmasıdır.
Kuzey Hollanda Milli Görüş
Kadınlar Teşkilatı başkanı değişti
Soest Milli Görüş Teşkilatı
törenle açıldı
3 yıldır Kuzey Hollanda Milli Görüş başkanlığını sürdüren Ayfer Topal düzenlenen bir törenle görevini İdari İşler
ve Çocuk Klübü Başkanı Hürriyet Atar-Ekinci'ye devretti.
Kuzey Hollanda Milli Görüş Teşkilatı'nın periyodik olarak
yaptığı Genişletilmiş Şube Başkanları Toplantısı sırasında
yapılan başkanlık devir teslim törenine aynı zamanda IGMG
Kadınlar Teşkilatı Başkanı Hatice Şahin de katıldı. Başkan
Hatice Şahin yaptığı konuşmada, hizmetlerinden dolayı
Ayfer Topal’a teşekkür etti
Kuzey Hollanda Bölge Başkanı sayın Oktay Dalmaz ve
Bölge yöneticilerinin de hazır bulunduğu devir teslimde
duygulu anlar yaşandı.
Kuzey Hollanda Milli Görüş Teşkilatlarından, Soest Huzur Cemiyeti, kalabalık bir davetli topluluğunda görkemli
bir açılışla hizmete girdi.
Cuma namazından sonra, gerçekleştirilen açılışta, TC
Deventer Başkonsolosluğu Sosyal Güvenlik Ataşesi Serdar
Ekinci, İGMG genel başkanı Kemal Ergün, Kuzey Hollanda
Bölge başkanı Oktay Dalmaz, Güney Hollanda Bölge başkanı
Mehmet Erdoğan, Hasene Hollanda Başkanı Mehmet Yaramış hazır bulundular. Ayrıca şube başkanları, Hollanda ve
Soest’ta aktif sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, teşkilat
üyeleri ve çok sayıda vatandaş açılışta yer aldılar.
Bu dostluklara dostluk katmak, ülkemize güç ka tmak
demektir."
MÜSİAD’ın ülke ve dünya
gündemini yakından takip ettiğini belirten Alper Esen de
1990 yılında 5 işadamı tarafından kurulan derneklerine
bugün, 7 bin işadamının ve
15 bin şirketin üye olduğunu, Türkiye’nin gayrisafi mil-
li hasılasının yaklaşık yüzde
20’sini üreten, 2 milyon kişiye
istihdam sağlayan bir büyüklüğe ulaştığını söyledi.
Yaklaşık iki ay önce göreve
seçilen MÜSİAD Hollanda Başkanı Ali Bekdur ise işadamlarına yardımcı olmak için çaba
harcadıklarını, kapılarının
tüm girişimcilere açık olduğunu ifade etti.
Her yıl gerçekleştirilen
Hollanda Türk Federasyon Kadın Kolları Yatılı
Eğitim Semineri Hollanda
Türk Federasyon Kadın
Kolları başkanı Neslihan
Büyükhan’ın sorumluluğu
altında bu yıl da yapıldı. Üç
gün süren seminer Bladel
şehrinde doğayla başbaşa,
eğitim, eğlence, tanışma ve
kaynaşma şeklinde yapıldı. Elli kişilik bir katılım ile
gerçekleştirilen üç günlük
eğitim seminerine eğitimci
Aysel Eser Hanımefendi’nin
katkılarıyla tamamlanmış
oldu.
Cuma gününden itibaren katılımcıların iştirakiyle başlayan seminer tanış-
ma ve kaynaşma şeklinde
geçti. Görev dağılımlarının
ardından seminerler hızla
devam etti.
Teşkilatçılık, Ülkücü Hareket, Kadının toplumdaki
yeri, eğitim ve öğretim gibi
konular seminer başlık konuları olarak işlendi.
Serbest saatlerde ise
sohbetler ve yarışmaların
gerçekleştirildiği üç günlük
programda gece geç saatlere kadar birliktelik devam
etti. Huzurlu, eğitici, birlik
ve beraberlik içinde, eğlenceli bir şekilde gerçekleştirilen üç günlük eğitim semineri Neslihan Büyükhan’ın
yapmış olduğu konuşma ile
son buldu.
HTF Kadın Kolları yatılı
eğitim semineri yapıldı
HABER
18
ŞUBAT / FEBRUARI 2014
Röportaj: Zeynel Abidin Kılıç
CDA eski milletvekili Coşkun Çörüz:
“Oyunu ver, hesabını sor!”
Hollanda nereye gidiyor?
Bu sayıdan başlamak üzere,
yarım asrı içerisinde tükettiğimiz Hollanda’nın birikimleriyle bu ülkenin gidişatını
konuşmak üzere sohbetler
gerçekleştireceğiz. Yerel ve
AP olmak üzere iki seçime
hazırlanıyor Hollanda. Buradan hareketle, siyaset üstü
biriyle siyaseti konuşalım
istedik bu sayıda. Yaklaşık
12 yıl boyunca parlamentoda
temsilciliğimizi ve sözcülüğümüzü yapan Coşkun Çörüz
Bey’le hoş bir söyleşi gerçekleştirdik. Yaptığı işi bilerek
yapan, fedakâr, hizmet sevdalısı, mütevazi, aydın, samimi bir kişiliğe sahip Coşkun
Çörüz. Sohbetimizden keyif
alacağınıza ve hayli istifade
edeceğinize inanıyorum…
COŞKUN ÇÖRÜZ
Partinizde bir zemin kayması yaşandığı söyleniyor,
katılıyor musunuz?
Partimizin merkezinde her zaman ‘insan’ vardır.
Bireyselliği hep reddetmiştir.
İnsanı, ailesiyle, çevresiyle, toplumdaki işleviyle tamamlayan
sosyal bir varlık olarak kabul
etmiştir. Bu anlayışa ve bu felsefeye sahiptir. Diğer partilerden teklif gelmesine rağmen
ben, inancımla, kimliğimle bu
topluma ancak böyle bir partide hizmet edebileceğime inandığım için CDA’yı seçtim. Başka
partileri seçenlere de saygım
vardır.
Dünya değişiyor, elbette
partilerde bu değişimden payına düşeni alıyor; onlar da de-
da büyük sarsıntı ve yıkıntı asla
yaşamayacaktır. Günübirlik
politikalarla yönetilmiyor. 1520 yıl sonrasının planları yapılarak yol alınıyor. Biz de bu
ülkenin bir parçası olarak bulunduğumuz konum itibariyle
bu ülkeye ve insanlarına katkı
sunmamız gerekir.
Su dolu bir bardağa bir
damla mürekkep damlatsanız,
su maviye boyanır. Demek ki bu
ülkede herkes, bu ülke ve insanları için bir şeyler yapabilir.
Bu illa da siyasetle olacak diye
bir şey de yoktur.
Hollanda’nın şuan ki durumunu bahane edip geri
dönmek isteyenleri anlamakta zorlanıyorum. Geri dönüş
sendromuyla yaşamayı bırak-
se, her şey daha sağlıklı yürür.
Eleştiriye açık olmalıyız. Parti,
aday ve seçmen üçlüsü üzerlerine düşen görev ve sorumlulukları iyi bilmelidir. Öngörüm
ve temennim, bu ülkeye ve insanlarına hizmeti esas alan oluşumların seçimi kazanmasıdır.
Yabancı kökenli adaylar bir oy deposu olarak mı
görülüyor ve adayların parti yönetimi tarafından harcandığı söyleniyor, katılıyor
musunuz?
Hayır, katılmıyorum. Parti
listesi hazırlamak çok hassas
bir konudur. Tuğlaları örerken
gösterdiğiniz itinayı göstermek
zorundasınız. Toplumun bütün
renklerini, seslerini parti içerisine yaymak durumundasınız.
ğişiyor. Bu bir zemin kayması
değildir. Ama partimiz, çıkacak
olan yasaların insana getiri ve
götürüsünü hesap ederek adım
atıyor. Elbette yaptığımız her
işin herkes için doğru olduğunu savunmuyorum. Ama insan
için en uygun olanını seçiyoruz.
Hollanda’nın şu anki siyasi, iktisadi ve içtimai gidişatını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sürekli karamsar bir
tablo getiriliyor önümüze, siz
gelecekten ümitvar mısınız?
Her ne kadar önümüze
karamsar tablolar konulsa da,
uluslararası araştırmaların verilerinde Hollanda’nın pek çok
alanda ilk beş veya ilk onuncu
sırada olduğunu görmekteyiz.
Krizin her kesimi etkileyen
bir yönü var ama, objektif olarak bakıldığında Hollanda’nın
hala iyi bir yerde olduğuna ve
bu krizi de atlatarak yoluna
devam edeceğine inanıyorum.
Sistemini, altyapısını temelinden sağlam zeminler üzerine
oturtmuş bir ülke Hollanda.
Ufak tefek sendelemeler olsa
malıyız artık. 50 yıl olmuş geleli
hala geri dönme hayaliyle yaşayanlar var. Bu hayalin bedelini
ağır ödedik biz. Geri döneceğiz diye çocuklarımızı meslek
okullarına
yönlendirdik.
Onların geleceği ile oynadık.
Aynı hatayı bir daha yapmayalım. Artık, Hollandalı olmalı,
burayı tartışmalı, buraya katkı
yapmanın yollarını aramalıyız.
Gelecekten ümitliyim.
19 Mart yerel seçimleriyle alakalı bir öngörünüz var
mı, nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?
Kariyer sahibi büyük insanlar tanıyorum. Oldukları yerde büyük hizmetler yapmışlar
ama siyasete girerek hizmet
alanını küçültmüşler. Bu anlamda, siyasete girenlerin de
bunu dikkate almalarını isterim. Belki küçük bir bünyede
daha büyük hizmetler icra ediyordur; siyasette daha iyisini
yapacağına inanıyordur ama
tam aksi de olabilir. Hem seçmen hem de seçilecek olan kişi
bunları bilerek hareket eder-
Aday seçiminde, bölge, kadınerkek, yaşlı-genç, yerli-yabancı,
uzman, akademisyen gibi unsurlar dengeli olmalıdır. Parti
böyle bir yapı oluşturmuş da
ve siz bundan rahatsızsanız,
partiye katılmazsınız.
Seçme ve seçilme hakkı
elde edilene kadar çok mücadeleler verildi. Bunun kıymeti
bilinmeli ve sandığa gitmeliyiz.
“Yahu benim bir tek oyumdan
kime ne hayır gelecek” gibi
yanlış bir anlayış var. Bazen
bir oy bile seçim kazandırıyor.
İlk seçimde en fazla tercihli oy
almama rağmen 8 eksik oyla
kaybetmiştim. O zaman anla-
"Seçme ve seçilme hakkı elde edilene kadar çok mücadeleler
verildi. Bunun kıymeti bilinmeli ve sandığa gitmeliyiz. “Yahu
benim bir tek oyumdan kime ne hayır gelecek” gibi yanlış bir
anlayış var. Bazen bir oy bile seçim kazandırıyor."
Siyaset arenası için 11 yıl uzun
bir süre. Neler kazandırdı, neler
kaybettirdi size?
Çok zorlu bir mücadeleyi gerektiriyor siyaset. Pek çok şeyden
fedakârlık yapmanız, haftalık 70-80
saat çalışmanız gerekiyor. Aileler
ihmal edildiği için, çok sık boşanmalar yaşanıyor. Böyle yoğun çalıştığım zamanlardan birinde ailecek
oturduğumuz sofrada oğlumun
söylediği bir söz beni hala derinden
etkiler. “Ah, baba da gelmiş yahu!”
Onun şaşkınlığını ifade eden bu söz
beni hayli sarsmıştı. Güzel bir meslek. Sizi belli yerlere getiriyor ama
ağır bedeller ödettiriyor. Toplum
için yaptığınız bunca fedakârlık maalesef her zaman karşılık bulmuyor.
Annem bizim konumumuzu şöyle
özetliyordu: “Oğlum, bu işe soyundun, iyi düşün ve dikkat et!.. İşler
iyi giderse insanlar kendinden bilir, işler kötü giderse siyasetçi topa
tutulur”. Siyasete girmek isteyen
gençlerimiz iyi düşünmeliler. Zira
bu yola girdiğinizde büyük bir so-
rumluluğu da omuzlamış oluyorsumaya çalışmak ve başarılı olmak
nuz. Partimizin programları çerçehiç de kolay değildir. Meclise girvesinde farklı ülkelere siyaset dersi
diğimde ayna karşısında kendimi
vermek için ziyaretlerimiz oluyor.
hesaba çekerdim: “Bu işi severek,
İnsanlara hizmet etmenin sadece
inanarak yapmalısın ve toplumun
siyasetle yapılacağına inanmış olan
sesini parlamentoya yansıtmalısın”
gençlerle karşılaşıyorum. Hayır, bir
derdim. Gençlik, Güvenlik, Adalet,
insan kendi bilgi, birikim, tecrübe
İnsan Hakları Komisyonlarında
ve kabiliyetiyle bu topluma her yerve aynı zamanda AGİT’te, 56 ülke
de hizmet verebilir, katkı sunabilir.
parlamentosu adına insan hakları
...................
Siyaset bu yollardan sadece
biriraportörüydüm. Görevim süresindir. Ben aktif siyasete katılmadan
ce, halkla birebir ilgilenir, onların
öncede çok faal biriydim. Siyaset
sorunlarını meclise taşır, ilgili baöncesi bulunduğum yer ve kurukanlarla tartışırdım.
luşlarda, bazı konularda daha rahat
Yasa çıkarmak bizim işimizdi.
Yasa yapmaktan amaç, toplumun
hizmet ortamı buluyor, daha rahat
konuşabiliyordum.
huzuru, refahı, güvenliği ve sağlığıPişman mısınız, vicdanen ranı en üst düzeye çıkarmaktır. Peki,
hat mısınız, nedir durum?
çıkartılan yasalar hedefe ulaşıyor
mu? Bunu da siyasetçinin kenNe yaptıysam bilerek yaptım.
Bu toplum bana bir şeyler verdi
disi denetleyecek ve toplumdan
ben de onun karşılığını ödemeye
gelen bu yöndeki eleştirilere açık
çalıştım. Her şeyin daha iyi olmaolacaktır. Bunu oluşturmaya çalışsı için koşuşturduk. Uymanız getım bunca yıldır. Vicdanen rahatım
reken parti programı, koalisyon
ve verdiğim kanun tekliflerini göz
protokolü ve hükümet sözleşmesi
önüne aldığımda da, asla pişman
var; bunları aşarak bir şeyler yapolmadığımı söyleyebilirim.
“İşler iyi giderse insanlar kendinden bilir,
işler kötü giderse siyasetçi topa tutulur”
dım ki, bir tek oyun bile büyük
kıymeti var.
Siyasilerin, partilerine aldıkları ve listede yer verdikleri adaylar için kullandıkları
sözler çok incitici. Eğitimsiz ve
ehliyetsiz oldukları, hemşericilik yaptıkları ve sırf para için
bu yola tevessül ettiklerine dair
talihsiz açıklamalar var. Bunlar
aday belirleme aşamasında neticelenmelidir. Adayları uygun
bulmuyorlarsa listeye almamaları lazım. Partiye bu hususta büyük sorumluluk düşüyor. Adaylarını iyi seçsinler.
Seçtikten sonra böyle eleştirilerin yapılması doğru değil.
Parti değiştirenler var,
nasıl değerlendiriyorsunuz?
Doğru bulmuyorum. Kişi
yıllarca bir partinin bünyesinde hizmet ediyor; gün geliyor,
listeye alınmadığı veya liste
sırası iyi olmadığı için gidip
başka bir partiye üye oluyor.
‘Antidemokratik söylem ve uygulamalar olduğu için partimden ayrıldım’ diye de ayrılma
sebebini açıklıyor. Partide kalıp
mücadele etmesi bence doğru
olandır. Bu sebeple partiden
ayrılmak kolaycılık gibi geliyor
bana. Partiyi, moda gibi değiştirmeyi uygun bulmuyorum.
Seçmenin siyasilere küs
ve kırgın olduğu söyleniyor.
Sandığa gitmeme gerekçeleri başka ne olabilir?
Seçmen oy verdiği adaydan büyük beklenti içerisinde
olmamalı. Oy hakkı olan kişi-
ye, “Hadi oyumuzu kullanalım”
diyorsun, o da “Siyasetçi bizim
için ne yaptı ve ne yapacak ki?”
diye cevap veriyor; oyunu kullanmıyor. Oysa bir siyasetçinin
sizin için orada bulunması ve
sizi temsil etmesi bile güzel bir
şey, bulunmaz bir imkândır.
Seneler öncesi, bir seçim
zamanı bir salonda sohbet
ediyoruz. Bana eleştiriler geliyor. Yaşlı bir amca söz aldı ve
“Coşkun Bey hiçbir şey yapmasa bile onun parlamentodaki
varlığı bize yeter” dedi. Elbette
bunu bir şey yapmayalım ya da
yapılmıyor anlamında söylemiyorum ama sandığa sırf bu
yüzden küsmek, aday olan kişiye bu nedenle kırılmak doğru
değil. Oyunu ver, hesabını sor.
Oyun kadar sesin çıkar. Oy, gücünüzün de bir göstergesidir.
Muhatap alınmanızın bir sebebidir.
Okurlarımıza iletmek
istediğiniz bir mesajınız var
mı?
Vatandaşlık görevimiz sadece oy vermekle bitmiyor,
asıl iş ondan sonra başlıyor.
Seçtiğimiz kişiyle olan irtibatımızı kesmeyelim. Onu sürekli
kendi çalışmalarımıza ortak
edelim. Bu ülke bizim ülkemiz.
Bu toplum bizim.
Herkes bu ülkeye
katılım sağlamalı.
Bu katılımın önemli yollarından biri
de siyasettir.
Bu yola çıkan
Coşkun Çörüz kimdir?
1963 Kastamonu-Abana doğumlu. 1969 yılında aile birleşimi çerçevesinde
Hollanda’ya gelir. Amsterdam Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Çörüz,
önce özel sektörde, ardından da sırayla Amsterdam Yabancılar Merkezi’nde danışmanlık, Japonya’da üniversitede hocalık, Eşit Haklar Komisyonunda üyelik ve
Haarlem’de belediye meclis üyeliği yapar. 2001-2012 yılları arasında kesintisiz 11
buçuk yıl boyunca CDA’dan milletvekili olarak görev yapar. Bu dönemde, Hollanda Delegasyon Başkanı olarak AGİT’te İnsan Hakları Raportörü olarak bulunur.
Şimdi danışmanlık yapan Çörüz evli ve 2 çocuk babasıdır.
fedakâr insanları oylarımızla
desteklemeliyiz. Siyaset geçicidir. Gençler buna bir meslek gözüyle bakmasınlar, yarı
yolda kalırlar. Önce okusunlar,
meslek edinsinler ardından
eğer hizmete burada devam
etmek isterlerse, öyle seçsinler siyaseti. Okulu bitirmeden
siyasete atılan ve şimdi 30-35
yaşından sonra okula başlayan
pek çok siyasetçi tanıyorum.
Gençlerimiz bu yanlışa düşmesinler.
Parti üyeliği “ikinci evlilik”
gibidir. Karar vermeden önce
iyi düşünsünler.
50
sene
içinde
Hollanda’daki Türk toplumu
büyük mesafeler kat etti. İşçi
olarak geldiğimiz Hollanda’da
şu anda, Türk kökenli siyasetçilerimiz, işadamlarımız,
avukatlarımız, hâkimlerimiz,
doktorlarımız, araştırmacılarımız, medya mensuplarımız,
spor, müzik, edebiyat, tiyatro
alanlarında yetişmiş insanlarımızla belli bir yerlere geldik.
Hollanda bize bu imkânları
verdi. Bizde bunun karşılığında, vatandaşlık görevi olarak
19 Mart ve 22 Mayıs’ta sandığa
gitmemiz ve oyumuzu kullanmamız gerekir.
Oyunu ver, hesabını sor. Oyun kadar sesin
çıkar. Oy, gücünüzün de bir göstergesidir.
19
HABER
ŞUBAT / FEBRUARI 2014
TiCARi SAYFALAR
Deurwaarder ve
Incasso bürolarıyla
başınız dertte mi?
Artık Ticari Sayfalar'da 33,- EURO'dan
başlayan fiyatlarla ilan verebilirsiniz.
Groothandel In Horeca
benodIgdheden
JILPAQ Holding
www.jilpaqholding.com
Tel./fax: 010 - 737 06 76
SLINGE 584 1.KAT
3086 EX ROTTERDAM
Tel: (013) 455 11 19
Mail: [email protected]
[email protected]
www.buropas.com
HOLLANDA’DA
Ledeboerstraat 39
5048 AC TIlburg
K aza Uzmanı’nız
Letselschade & Advies
İş ve trafik kazalarında uzman kadrosuyla Hollanda genelinde hizmet vermekteyiz.
Yürüyen davalarınız ücretsiz incelenir ve uzman görüşü sunulur.
Daha fazla bilgi için:
Kampanya
ROOSENDAAL:
AMSTERDAM:
ROTTERDAM:
Nieuwe Markt 65A, 4701 AD
Tussen Meer 1B, 1068 EX OSDORPPLEIN
‘s Gravenlandseweg 285, 3125 BK SCHIEDAM
Tel. 0165-39 13 34
Tel. 020-410 94 94
Tel. 010-242 41 24
Mob: 06-39110241 / 06-39110243
[email protected]
www.kazauzmani.nl
tasarım: www.websayfa.nl
Tel: 0650 211 183
www.rt-totaalafbouw.nl
Tel: +31 624 291 247
Keukens • Badkamers • Stucwerken
• Dakkapellen Afbouwsystemen •
Loodgieterswerken • Vloer- en tegelwerken •
Tuin ontwerp en aanleg
Ingelandenweg 1
1069 WE Amsterdam
[email protected] Rotterdam
T:010merkezinde
- 477 96tarihi
28 semtte Pieter de Hochweg 115
- 477
96 83 misafirimiz olun.
3024 BG Rotterdam
www.hedefmedya.nl NezihF:ve010
Temiz
hotelimizde
Rotterdam merkezinde tarihi semtte
Nezih ve Temiz hotelimizde misafirimiz olun.
SAFETY &
SECURITY
TEL: 033 - 260 10 10
www.sancak.nl
www.solarstream.nl
[email protected]
www.ateamkozijnen.nl
Galvanisstraat 13-15
3316 GH Dordrecht
Erken ve grup rezervasyonlarda
Pieter de Hochweg 115
3024 BG Rotterdam
Ofis ve işyerlerinizin
cam temizliĞİ
www.mob.nu
www.kontv.com.tr
Administratie en Accountancy
www.profa.nl
indirim
Her türlü
%20
indirim
dış cephe
Pieter de Hochweg 115
T. 010 - 477 96 28
3024 BG Rotterdam temizliği
F. 010 - 477 96 83
Tel: 0655-38 45 54
hizmetlerimiz
www.schoonmaakbedrijfschiedam.nl
mevcuttur.
Scan for
Virtual Tour
Erken ve grup rezervasyonlarda
’e kadar
Scan for
Virtual Tour
W. www.hotelport.nl
E. [email protected]
[email protected]
Beauty & Kapsalon
MERAM SUPERMARKET
Meridiaan 30-32
3813 AW Amersfoort
Tel: 0651691025
www.ntel.nl
T. 010 - 477 96 28
W. www.hotelport.nl
010-467
48 11
F. 010 - 477 96 83 E. [email protected]
%20’e kadar
Tel: 070- 393 02 46
Mob: 0654 - 69 76 04
La Bella
Dames & Heren
mail: [email protected]
Hildebrandstraat 127
2524 VG Den Haag
Aelbrechtskade 52 b
3022 HL Rotterdam
HABER
20
ŞUBAT / FEBRUARI 2014
telefoon: 010-2260373
e-mail: [email protected]
AVUKAT VE
HUKUKÇULAR
meer info:
www.tolgaadvocatuur.nl
SAYFASI
Hukukçular Sayfası'nda
33,- EURO'dan başlayan
fiyatlarla ilan verebilirsiniz.
GERİ KABUL ANLAŞMASI HOLLANDA
TÜRKLERİNE HAK KAYBI GETİRMEZ
Türk
lar
Hukukçu
BİRLİĞİ
Tolga Gümüş
- Strafzaken
- Jeugdzaken (OTS/UHP)
- WSNP (schuldsanering)
Tel: 010 - 226 03 73
Aelbrechtskade 52b Rotterdam
www.tolgaadvocatuur.nl
www.kilicadvocatuur.nl
020-475 00 05
•
•
•
•
•
•
•
•
Türk Hukukçular Birliği'nden
yapılan basın bildirisinde Geri
Kabul Anlaşmasıyla ilgili çok sayıda soru ve şikayetler olduğu
belirtildi.
Başkan Ejder Köse ve Başkan
Yardımcısı Ali Durmuş imzasıyla
yayınlanan açıklamada "16 Aralık 2013 tarihinde Türkiye ve AB
tarafından imzalanan Geri Kabul
Anlaşmasını vize muafiyeti süreci içinde olumlu bir adım olarak
değerlendirmekteyiz" denildi.
Geri Kabul Anlaşması'nın içeriğine yönelik bir de açıklama
bulunan basın bildirisinde "Bu
yapılan Türkiye-AB Geri Kabul
Anlaşması (GKA), AB ülkelerinde
yasal olarak bulunan vatandaşlarımızı hiçbir şekilde etkilemeyecektir. Geri Kabul Anlaşması
sadece ikameti yasal olmayan kişilerin, Türkiye tarafından hangi
İflas ve kişisel iflas davaları
Sosyal sigortalar hukuku
Boşanma
davaları
lettertype Bauerbodini bt (bold)
Velayet ve nafaka davaları
Ticaret hukuku
İş hukuku
Kira hukuku
Haciz ve icra davaları
www.asv-advocaat.nl
E-mail:[email protected]
şartlarda geri kabul edileceğini
belirtmekte. Yabancılar Yasasında herhangi bir değişiklik ve
kısıtlamaya yol açmamaktadır.
Bunun aksinin ima edilmesi gerçekleri yansıtmamaktadır ve hukuken doğru değildir. Temel olarak Geri Kabul Anlaşması’nda,
tarafların üçüncü ülke vatandaşlarının kabul/iade edilmesini
öngörmektedir. Geri Kabul Anlaşmasının temeli üçüncü ülke
vatandaşlarının geri kabulü ve
iadesiyle ilgili, yani, Hollanda’da
veya Avrupa’da yaşayan ve ikamet eden Türk vatandaşlarıyla ilgili değildir! Türk vatandaşlarıyla ilgili maddeler, hiçbir şekilde
hak kaybına yol açmamaktadır.
Bu çerçevede yasadışı yollarla
AB ülkelerine giden veya bu ülkelerde bulundukları sırada yasadışı duruma düşen (örneğin,
Stille Veerkade 25
2512 BE
DEN HAAG
Tel: 070 394 63 45
Fax: 070 393 10 04
vize süresini geçiren) Türk
vatandaşları ve Türkiye üzerinden Anlaşma’ya taraf diğer ülke veya ülke grubuna
geçiş yapmış üçüncü ülke
vatandaşlarının Anlaşma’da
belirlenen şartlar ve kurallar
çerçevesinde Türkiye’ye geri
alınmasını temelde düzenlemektedir. " denildi.
Türk Hukukçular Birliği
olarak özellikle anlaşmanın
18/2. maddesini olumlu buluyoruz. Bu maddede açıkça
Türkiye-AB Ortaklık Hukukundan doğan haklara halel
gelmeyeceği ve bu hakların
saklı kaldığı ifade edilmiştir.
Türk işadamları ve hizmet
sunucuların karar gereği
tespit edilen vizesiz seyahat
hakkı nihayet hayata geçirilecektir." denildi.
Hukuk alanları:
- Aile hukuku (nafaka, çocuk davaları, mal varlığı sorunları)
- Boşanma davaları
- Velayet ve yerleştirme davaları
(çocuk esirgeme kurumu davaları)
- Ceza hukuku
- Kamu hukuku
- İş hukuku
- Kira hukuku
- Para tahsil davaları
Her ayın ilk cuma günü saat 18:00-20:00 arası, hukuksal
sorunlarınıza ÜCRETSİZ danışma imkanı sunuyoruz.
Bu günler için randevu almanız tercihimizdir.
Avukat
Tuğba Harmankaya
www.advocatenkantoor-soytekin.nl
[email protected]
Avukat
Meral Soytekin
Adres: Putselaan 133
(Kocatepe Camii yakını)
3072 CE ROTTERDAM
Tel: 010-226 227 1
Fax: 010-226 227 2
"Hukuk iyi ve adil olanın sanatıdır"
Ius est ars boni et aequi
mr. Rasim Küçükünal
www.kucukunal.nl
Prof. Kamerlingh Onneslaan 154
3112 VM Schiedam
T: 010 - 238 08 30
F: 010 - 238 08 31
M: [email protected]
mw. mr. Dilek Küçükünal-Abotay
21
HABER
ŞUBAT / FEBRUARI 2014
T.C. Kimlik numaranızı kimse isteyemez
İŞTE
BU İYİ
HABER
Türk Hukukçular Birliği toplu halde
Birinci nesil vatandaşlarımızın
Türkiye'deki olası malvarlıklarını
araştırmak isteyen Hollandalı kurumlara mahkeme tarafından izin
çıkmadı. Küçükünal Avukatlık Bürosu sahibi ve Türk Hukukçular Birliği Yönetim Kurulu Üyesi avukat
Rasim Küçükünal’ın 5 Aralık 2013
tarihinde Rotterdam Mahkemesinde açmış olduğu dava neticesinde,
mahkeme belediyelerin artık Sosyal
Ödenek davalarında (WWB) Türk
vatandaşlarından T.C. Kimlik veya
nüfus cüzdanı talep edemeyeceğini
karar kıldı.
Bunun üzerine Türk Hukukçular
Birliği tarafından yapılan basın açıklamasında davanın içeriği hakkında
bilgi verildi. Basın açıklamasında
THB nezdinde bulunan tüm avu-
katlar da hazır bulundu. Açıklamayı THB Başkanı Ejder Köse, Başkan
Yardımcısı Ali Durmuş, ve davaların
avukatı Rasim Küçükünal THB adına
yaptılar.
Ejder Köse konuşmasında hedef
ve amaçlarının daha bilinçli, özgüvenli, güçlü ve etkin Türk toplumu
oluşturulması olduğunu söyledi.
Ejder Köse: "Biz THB olarak toplumumuzu ilgilendiren ve etkileyen
haksız ve hukuk dışı uygulamalara
karşı daima harekete geçip toplumumuzu bilgilendirmeyi de görev
biliyoruz." dedi.
Yüksek İdare Mahkemesi'nin
buna benzer bir davada, bir ‘genel
risk profil’ üzerine (algemeen risicoprofiel) kanun ihlal edilemeyeceğine
dair karar vermiştir. Yani evi ziyaret
etme hakkında büyük kısıtlamalar
var" dedi.
Toplantıda söz alan avukat Ali
Durmuş, durumun Türkiye bölümünü değerlendirdi. Hollanda’daki
belediyeler suç duyurusunda bulunduğunu ve Türkiye’de görev yapan
memurların, Uluslararası anlaşmala-
ra aykırı olması nedeniyle yardımcı
olmadıklarını ancak Hollanda’nın
Türkiye’deki Çalışma Ataşeliği'nin
memurları veya onların Türkiye’de
görevlendirdiği Hukuk Büroları
aracılığı ile, Tapu Kadastro ve diğer
devlet ve özel kurumlarda, bankalar
dahil, bu kişilere ait araştırma yapıldığını ve bu araştırmaları da genellikle T.C. kimlik numarası üzerinden
yürüttüklerini belirtti. Bu memurların yasalara aykırı iş yaptıklarını ve
suç işlediklerini söyledi. Ali Durmuş:
“Böyle bir haksız araştırmaya maruz
kalan vatandaşlarımızı özellikle uyarıyoruz. Herhangi şekilde Türkiye’de
yapılan bir araştırmadan haberdar
olduklarında, bu araştırmayı fiilen yapan Hollanda Çalışma Ataşesi memurları, Tapu Kadastro memurları,
Hollanda adına araştırma yapan hukuk büroları veya avukatları ve diğer
şahıslar aleyhinde derhal T.C. Cumhuriyet Savcılığı nezdinde Anayasa
20. Madde ve TCK 135, 136 ve 137
çerçevesinde suç duyurusunda bulunmalarını öneriyoruz." dedi.
Belediye görevlisine suçüstü
Avukat Rasim Küçükünal
M
al
Araştırma
Komisyonu'na bağlı
belediye çalışanlarının bir mektup göndererek ev
ziyaretinde bulundukları ortaya
çıktı. Bu mektupta aynı zamanda
vatandaşın T.C. Kimlik numarasını hazır bulundurulması isteniyor. Avukat Rasim Küçükünal
"Hollandacaları çok iyi olmayan
birinci nesil vatandaşlarımızın
evlerine gelerek korkutup bilgi
almaya çalışıyorlar. İstemediğiniz
hiç kimseyi evinize alma mecburiyetiniz yok." diyor. Önceden bu
durumu haber alan muhabirimiz,
bu sorun bizzat başına gelen bir
vatandaşımızı evinde ziyaret edi-
yor. Eve gelen belediye çalışanları
fotoğrafçımızı ve Avukat Rasim
Küçükünal'ı gördüklerinde şaşırıp kalıyorlar. Suçustü yakalanma
edasıyla, titrek bir sesle açıklama
yapmaya çalışan belediye çalışanları, bir an önce oradan gitmek
için çaba harcıyor ve elleri boş
geri gitmek zorunda kalıyorlar.
Avukat Rasim Küçükünal:
“Türk toplumunu proje haline
getirerek, ayrımcılık yaparak,
Anayasayı ve Uluslararası antlaşmaları ihlal ederek Türkiye
KAYIP İLANI
Macaristan’dan Almanya ve Avusturya’ya iş seyahatine çıkan
işadamı Bülent Çetinkaya’dan 8 aralık 2013 tarihinden
itibaren haber alınamıyor. 8 Aralık 2013'te eşini arayarak
Macaristan’a döndüğünü bildiren Bülent Çetinkaya evine
henüz dönmedi. Bilgi sahibi olanların yakınlarına haber
vermeleri veya bulunduğu şehirdeki güvenlik güçlerine
haber vermeleri önemle rica olunur.
İsim: Bülent Çetinkaya
Doğum Tarihi: 01-03-1975
Araba plakası: IPP709 (Siyah Skoda Fabia)
de sorgusuz sualsiz malvarlığı
araştırma başlatmak inanılmaz
bir gelişme olduğunu söyledi.
Küçükünal sözlerine şöyle devam
etti, “belediyeler ‘Pilot Procesgestuurd onderzoek vermogen buitenland” projesi üzerinden Türk
vatandaşlarımızı araştırmaya almaktadır. Bu belediyelerin kriterleri, farklı etnik köken olması, 50
yaş üstü olması ve yılda 30 gün
izin hakkını kullanması. İlk iki
kriter yani yaş ve köken üzerinden ayrımcılık yapmak yasaktır.
30 gün izin hakkını kullanması da
yasal olarak vermiş olduğu izin
hakkını sorguya çekiyor.
Yüksek İdare Mahkemesinin buna benzer bir davada, bir
‘genel risk profil’ üzerine (yani
algemeen risicoprofiel) kanun
ihlal edilemeyeceğine dair karar
vermiştir. Yani evi ziyaret etme
hakkında büyük kısıtlamalar var
dedi.
Keyfi uygulama direkten döndü
BAŞSAĞLIĞI-VEFAT
Arnhem Ayasofya Camii yöneticilerinden değerli
Adem Bal'ın vefatını derin bir teessürle öğrenmiş
bulunuyoruz. Haber Gazetesi olarak başta ailesi
olmak üzere sevenlerine ve Arnhem halkına
başsağlığı dileklerimizi iletir, merhuma Allah’tan
rahmet dileriz.
HABER Gazetesi Çalışanları
BAŞSAĞLIĞI-VEFAT
Çok değerli gönüldaşımız ve büyüğümüz Mehmet
Görgülü’nün vefat haberini büyük bir üzüntüyle
öğrenmiş bulunmaktayız. Hollanda Türk
Federasyon’un çeşitli kademelerinde görev yapmış,
Almelo’da başkanlık yapmış, milliyetçi-ülkücü
harekete büyük katkıları olan merhuma Allah’tan
rahmet, kederli ailesine ve Hollanda Türklüğüne
başsağlığı ve sabır dileriz.
Hollanda Türk Federasyon Basın Masası
Bu bir
mahkeme
kararı
Medeniyetler İttifakı Projesi Avrupa’ya Hollanda’dan
Açıldı
Birleşmiş Milletler Medeniyetler
İttifakı eş başkanı ve Bahçesaray Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Bekir Karlığa UETD
Hollanda’nın daveti üzerine
gerçekleştirdiği 3 günlük yoğun Hollanda çalışma ziyaretini
tamamladı.
İlk olarak CMO (Hollanda Müslümanlar Konseyi) işbirligi ile
Hollanda`daki 40`a yakın farklı
dini ve sivil toplum temsilcileri ile tanışma yemeğinde bir
araya gelen Karlığa Türkiye ve
İspanya`nın BM çatısı altında
başlattığı ve bugün 120`ye yakın
ülkenin destek verdiği “Medeniyetler İttifakı” projesi hakkında
bilgiler vererek soruları cevapladı. Daha sonra Amsterdam Tropen Müzesi`nde incelemelerde
bulunan Karlığa, Hollandalı ünlü
ressam Escher`in İslam geometrik sanatı ile etkileşimini konu
alan sergisini gezerek müze yetkililerinden bilgi aldı.
Büyükelçilik E-vize
haberlerini yalanladı
Hollanda basınında çıkan
'E-vize uygulaması ertelendi' haberleri Türkiye Lahey
Büyükelçiliği tarafından
yalanlandı. Büyükelçiliğin
websitesinden duyurulan
yalanmada 'Hollanda basınında yer alan haberlerin
aksine, e-vize uygulamasının
askıya alınması sözkonusu
değildir.' denildi.
Mayıs ayında yürülüğe
girecek olan e-vize uygulamasından sonra,Türkiye'ye
giriş yapacak olan turistlerin artık vizelerini gümrük
kapıların da değil internet
üzerinden alması gerekiyor.
Sigorta şirketinin
hipotezi ayrımcılığa
yol açtı
10
yaşında
kaza geçiren 20 yaşındaki Türk ve Hollanda
çifte vatandaşı Ezra’ya
hakimin ayrımcılığı yüzünden daha az tazminat
ödenmesine karar verildi.
Beyin sarsıntısı geçiren ve
geçirdiği motor kazasından sonra şu anda 4 yaşındaki bir çocuğun düşünme yeteneğine sahip olan
Ezra, motor kazasından
sonra motor sürücüsünün
sigorta şirketi Reaal kaza
sorumluluğunu kabul etti.
Hakim tazminat miktarını belirlemek için değişik
sorular ve durumları göz
önünde bulundurması gerektiğinde garip bir karar
verdi. Hakim, eğer Ezra
kazaya maruz kalmasaydı nasıl bir kariyere sahip
olacağı düşüncesinden
hareketle, temel okul başarısı, anne, baba ve kardeşlerinin eğitim düzeyini
de gözönünde bulundurarak bir hipotezde bulundu. Bunların herhangi bir
sorun teşkil etmediğini
söyleyen avukat Fuchs, si-
gorta şirketinin ‘bir kişi ne
kadar süreyle çalışabilir’
sorusuna takılıp orada 26
yaşında çocuğu olabileceği, böyle bir durumda 10
sene çalışmayacağı, sonrasında ise part-time olarak
çalışabileceğini öne sürdü.
Hakim burada ‘böyle bir
kültürel kökene bağlı bu
bayanın, çocuğu doğduktan sonra zaten 10 yıl boyunca çalışamayacaktır’
şeklinde bir karar verdi.
Ezra’nın avukatı temyize giderek “Bu bir cinsiyet
ayrımcılığıdır ve tazminatın yeniden hesaplanmasını istiyoruz” dedi
ve 550.000 euro yerine
70.000 euro tazminat verilmesine tepki gösterdi.
Bu dava Hollanda’daki
sigorta şirketlerinin özellikle yabancıların haklarını yeterince savunmadıklarını ortaya koydu.
Kaza sonrası yasal haklar
ve tazminat konusunda
Türk avukat ve uzmanlarının önemi bir kez daha
Hollanda'daki Türk kamuoyunda gözler önüne
serildi.
HABER
22
ŞUBAT / FEBRUARI 2014
TİKDF'den Amsterdam
Eyüp Sultan Camii
Yönetimine Nezaket Ziyareti
Ocak 2013 yılında yapılan seçimlerde
güven tazeleyerek yeniden seçilen TİKDF
Federasyonu Genel Başkanı Arif Yakışır
ile yönetim kurulu üyeleri, Amsterdam
Eyüp Sultan Camii Başkanı Murat Türkmen ve yönetimine nezaket ziyaretinde
bulundu.
Ziyarette Hollanda Türk İslam Kültür
Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı
Arif Yakışır’a, Zekeriya Açkalmaz, Metin
Çift, Ahmet Arslan, Salih Canöz , Bekir
Özel, Sami Üşenti ve İbrahim Çitil eşlik
etti .
Kaleşnikofun mucidi öldü
Dünya tarihinin en tanınmış silahı olan
Kalasjnikov'un mucidi Michail Kalasjnikov
94 yaşında öldu. Kendi deyimiyle yaptığı
mucitle 5 kuruş kazanmadığını dillendiren
Michail Kalasjnikov, silahın gerilla
savaşçıları tarafından kullanmasına ve
bazı dünya ülkelerinin bayraklarında bile
bulunmasının önüne geçemedi.
Avukat
Meral Soytekin:
1977 Rotterdam
doğumlu olan Meral
Soytekin, ilk ve ortaokulu Rotterdam'da
tamamladı. Gymnasium ve ardından Erasmus Üniversitesi’nde
Hukuk Fakültesini
bitiren Meral Soytekin,
Oud-Beijerland Belediyesinde 5 yıl hukuk
müşaviri olarak çalıştı. Schep Avukatlık
Bürosunda 6 yıl hizmet
verdikten sonra kendi
bürosunu açan Meral
Hanım, duygularını ve
hedeflerini anlattı.
Daha önce 6 yıl başka bir
avukatlık bürosunda çalıştınız. Kendi büronuzu açmanızdaki en büyük etken
neydi?
Çoktandır hayalim olan
kendi iş yerimi kurmaktı. Çok
şükür bunu şimdi gerçekleştirebildim. 6 sene bir avukatlık
bürosunda hizmet verdikten
sonra, kendimi tecrübe açısından hazır hissettiğim için, kendime güvendiğim için bu kararı
verdim. Şu an ki ofisim Türklerin yoğun olduğu ve ulaşılması
kolay olan bir bölgede.
Avukatlık Bürosu olarak en
çok hizmet verdiğiniz ve uzmanlık alanlarınız nelerdir?
TOV Arnhem'den renkli yılbaşı resepsiyonu
A
rnhem ve çevresindeki işadamlarını
bünyesinde barındıran TOV-Arnhem
yeni yıl dolayısıyla bir resepsiyon
verdi. Hollanda’nın Arnhem kenti çevresinde faaliyetlerini sürdüren Türk İşverenler Derneği’nin
Maksim düğün salonunda verdiği
muhteşem yeni yıl resepsiyonuna
Deventer Başkonsolosu Yunus Belet, Deventer Başkonsolosluğu'na
bağlı Ticaret ataşesi Hasan Önoğul,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik ataşesi
Serdar Ekinci, Arnhem belediyesi
wethouder (sosyal hizmetler, uyum
ve güvenlikten sorumlu) Luuk van
Geffen, Arnhem emniyet müdürü
ve yardımcısı, Dünya İş Konseyi Avrupa sorumlusu Turgut Torunoğulları, HOTİAD yönetim kurulu başkanı Hikmet Gürcüoğlu ve yönetim
kurulu üyeleri, Müsiad yönetim
kurulu başkanı Ali Bekdur ve yönetim kurulu, Leiden – Rotterdam
– Nijmegen işverenler dernekleri
yönetim kurulları, Hollanda Türk
Federasyonu başkanı Murat Gedik
ve Arnhem çevresinde faaliyetlerini yürüten sivil toplum kuruluşları,
yönetim kurulları katıldı.
TOV Yönetim Kurulu Başkanı
Rahmi Gemril gazetemize yaptığı
açıklamada: "TOV 2005 yılında kuruldu, amacımız Türkiye’den gelip
burada işveren esnafımızı bir araya
getirip zorlukları beraber aşmak
için böyle bir dernek kurduk. Her
gecen yıl üyelerimiz artıyor. 7.sini
düzenlediğimiz yılbaşı programımıza 200 den fazla davetli katıldı.
Hollandalı davetlilerimiz de var.
TOV başkanı
rahmi gemril
Deventer
Başkonsolosu
Yunus belet
Biz kendimizi dernekçiliği başarıp
kendi insanımızı bir araya toplayabildiğimizi göstermiş oluyoruz. Bu
gurur verici bir şey bizim için." dedi
Serhat İmpex CEO'su ve TOV
yönetim kurulu üyesi İsmail Üngüç ise: "TOV Derneği 9 yaşında
ve son 7 yıldır yılbaşı programları
düzenliyoruz. Bu tür resepsiyonların nedeni Hollandalı ve Türk meslektaşlarımızla beraber tanışıp kaynaşmayı sağlamak. Bunun yanında
özgüvenimizi artırmak ve Hollanda
ekonomisi hakkındaki gelişmeleri
takip etmek." dedi.
2014 yılındaki faaliyet programlarına değinen İsmail Üngüç üyelerle nasıl dayanışma içinde olduklarını anlattı: "Şu anda 113 üyemiz
var her ay toplantılarımız oluyor,
ramazanda iftar yemeklerimiz, izin
öncesi ve sonrası moral gecelerimiz var. Gündeme göre toplantılar
düzenliyoruz. 50. yılımızı dolduruyoruz biz buraları bir vatan yaptık
ve yurttaşıyız artık. Siyasi ve ekonomik bütün katmanlarında bizim
de bir yerimiz olduğunu bilmemiz
gerekiyor. 2014 yılının herkes için
iyi geçmesini temenni ediyorum".
T.C. Deventer Başkonsolosu
Yunus Belet Hollanda’daki Türk
Fotoğraflar: Mustafa Koyuncu
vatandaşlarının Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy kullanması için
yaptıkları hazırlıkları da kısaca anlattı: "Bizim de bir seçimimiz olacak, cumhurbaşkanlığı seçimleri.
İlk defa vatandaşlarımız oy kullanacaklar. Çok büyük bir heyecanla katılım olacağına inanıyorum.
Deventer konsolosluğumuzda gerekli çalışmalarımızı yapıyoruz. Va-
tandaşlarımıza oy kullanmak için
gerekli işlemleri yaptırmalarını
tavsiye ediyorum. Öncelikle adres
beyanı yaptırmaları gerekiyor. Web
sayfamızdaki formu doldurup bize
gönderebilirler".
Davetliler gecenin ilerleyen saatlerine kadar keyifli bir ortamda
müzik eşliğinde keyifli dakikalar
geçirdiler.
tov yeni yıl resepsiyOnuna yoğun ilgi gösterip hollanda'nın farklı
şeHirlerinden gelen işadamları proğramdan memnun ayrıldı
"Kendi lisanınızla hizmet eden bir uzman kolay çözüme götürür."
Aile (boşanma, nafaka, çocuk vekâleti vs.), ceza ve kamu
hukuku benim tecrübe alanlarım. Bunların dışında gelen
davaları da işbirliği içerisinde
olduğum meslektaşlarımla
birlikte yürütüyoruz, beraberce çözmeye çalışıyoruz. Ve ya
yine işinin uzmanı avukat arkadaşlarıma yönlendiriyorum.
Şu an örneğin DUO (Dienst
Uitvoering Onderwijs) davalarım yoğunlukta. DUO çoğu öğrencileri “uitwonendenbeurs”
(yani evde yaşamadıkları halinde aldıkları burs ) aldıkları
için kontrole tabi tutuluyorlar.
Kontroller sonucu eğer DUO’ya
göre o evde yaşamadıkları kanaatindeyse DUO öğrencilerden hem ceza hem fazlalıkları
istiyor. İtirazım sonucu geçen
sonuçlanan bir davamda Rotterdam mahkemesi 9 Aralık
2013 te DUO nun kararını bozdu ve müvekkilimin ödeneğinin devam etmesine karar verdi. Bu kararda DUO nun hem
araştırması hem de araştırma
sekli mahkeme tarafından ye-
terli bulunmadı.
Büronuz daha çok sayıda
avukat barındıracak kadar
büyük, burayı seçmenizdeki etken hedeflerinizin bu
konuda büyük olduğundan
mıdır?
Hedefim büyük evet. Ofisim
en az 6 avukat için müsait. İlerde İnşallah başka avukatlarla
çalışıp bütün hukuk alanlarda
hizmet vermek istiyorum. Vatandaşlarımızın bütün sorunlarını aynı büroda uzmanlarına
danışabilme olanağını sunmak
istiyorum.
Her ayın ilk cuma günü
insanlarımıza ücretsiz hukuksal destek veriyorsunuz,
bu günlerde nasıl tepkiler ve
ilgi alıyorsunuz?
Bu günlerde ilgi yoğun oluyor. İnsanlar gönül rahatlığıyla
gelip sorunlarını danışabiliyorlar. Böyle bir hizmetten dolayı
herkesten çok olumlu tepkiler
alıyorum. Her ayın ilk cuma
günleri saat 18.00 ila 20.00 arası halka açık olarak ücretsiz bir
danışma günü düzenliyorum.
Bu günlerdeki yoğunluktan
dolayı, randevu alınması tercihimdir.
Sorunları dinliyorum, sorunlarını çözmeleri noktasında
yol gösteriyorum ve de tavsiyelerde bulunuyorum. Haklarını alma ve arama hususunda
yardımcı oluyorum.
Soytekin Avukatlık Bürosunu 10 yıl sonra nerede
görüyorsunuz?
10 yıl sonraki hedefim ta-
nınmış, kaliteye, bilgilendirmeye önem
veren ve her alanda
hizmet veren avukatlık bürosu olmak. Sadece bireysel davalar
değil, toplumumuzu
ilgilendiren konularda etkin bir rol almak
istiyorum.
Müşterilerinizin
çoğunluğu Türklerden mi oluşuyor?
Hollandalılara açılmak istiyor musunuz?
Ben 6 sene boyunca yabancıların çok az, Hollandalılarınsa çok yoğun yasadığı bölgede
hizmet verdim. Oradaki çoğu
müvekkillerim hala bana danışıyorlar. Benim için sonuçta
tabiî ki irk değil dava önemlidir.
Daha önce de az sayıda da olsa
Türk kökenli müvekkillerim
vardı, ancak şimdi daha çok
Türk insanına hizmet etmek
istiyorum. Haklarını arama ve
alma noktasında sıkıntı yaşayan insanlarımızın kendi dilinde hizmet veren bir danışmanla yola çıkması onların güven
duygularının artmasına vesile
oluyor. Sorunlar ve çözümler
aynı ama kültürel farklılıklar
bazen kararları olumsuz şekilde etkileyebiliyor. Bu iki kültür
arasındaki farklılığı bilmek ve
ona göre savunma hazırlamak
çok önemlidir. Bu anlamda,
Türk avukatları olarak önemli
bir hizmet verdiğimize inanıyorum.
Bizler mahkemede kendi-
mizden ve Advocatenkantoor nin yararlı olduğunu
Soytekin
düşünüyorum. Öyle
yaşantımızPutselaan 133
dan örnekler
olunca, vatandaşları3072 CE Rotterdam
vererek damıza daha güzel hizTel.: 010- 226 227 1
vanın seyrini
met edeceğimizden
Fax: 010- 226 227 2
değiştirebilieminim.
yoruz. Bizler
Kimlik kartı
aynı duygu
Vatandaşlarımıve düşünceza ne mesajı vermek
leri paylaşıyoruz.
istersiniz?
İnsanlar haklarını aramaya
İnsanın anlaşıldığını hisdevam etsinler ve bu mücadesetmesi insanın psikolojik
olarak rahatlamasını sağlıyor.
lelerinden asla vazgeçmesinler.
Bu kültürel farklılıkları bilen
İçinden çıkamadıkları durumve o kültür içerisinde yaşayan
larda, çözemedikleri sorunTürk avukatları olarak, Türk
larda mutlaka işin uzmanına
danışsınlar. Özellikle kendi likökenli müvekkillerimize diğer meslektaşlarımızdan daha
sanınızla hizmet eden bir uzçok yardımcı olduğumuzu dümanla hukuksal sorunlarınızı
şünüyorum. Vatandaşlarımızın
paylaşın ki çözüm bulunsun.
Türk avukatı tercih etmelerinin
Belki avukat masrafların fazdil sorununun yanı sıra psikola olacağından çekinebilirler.
lojik destek olduğunu düşünüHâlbuki düşük gelirliler için
yorum.
devlet tarafından katkı sağlaDiğer Türk avukatlık bünıyor ve tek bir ücret ödeyerek
rolarıyla iliksileriniz nasıl?
davaları yürütmek mümkün
Bazı konularda birlikte çaoluyor. Detaylı bilgiler için beni
lışmalarınız var mı?
arayabilirsiniz, ya da ücretsiz
Diğer Türk avukatlık büroladanışma günleri için randevu
rıyla ilişkilerim çok güzel. Her
talep edebilirsiniz.
alanda birbirimizi destekleme-
23
HABER
ŞUBAT / FEBRUARI 2014
'Patron Mutlu Son İstedi' filmi kapalı gişe oynadı
Kalender Productions ile MC
Entertainment'ın katkılarıyla geçtiğimiz haftasonu Amsterdam, Den Haag ve
Rotterdam'da düzenlenen üç ayrı galada
Türk sinema severleri Patron Mutlu Son
İstiyor filminin yıldızlarıyla buluştu.
Hollanda’da büyük ilgi gören filmin gala
gecesinde salonun dolu olduğu gözlerden
kaçmadı. Filmin sonunda oyuncular sahneye çıkıp teşekkür ederken, gala fotoğraf
çekimleriyle sona erdi.
Kalender Productions ile MC
Entertainment'ın işbirliği bu organize
ile sınırlı kalmıyor. Ortaklığın bir sonraki
organizesi 22 Şubat'ta Rotterdamse
Schouwburg sahnesinde "Güldür Güldür"
adlı tiyatro proğramı olacak.
HaydiYiğiteCanVer
Yiğit Koçyiğit henüz daha 4 yaşında olmasına rağmen kendisine nöroblastom tanısı yapıldı. Nöroblastom, sinir hücrelerinden çıkan tümördür. Yılda 25 çocuk bu hastalığa yakalanıyor
ve sadece 5 çocuk iyileşebiliyor. Umarız Yiğit de bu 5 çocuktan
biri olur. Bu nedenlerden dolayı Yiğit için kurulan Hope4yigit
vakfı aracılığı ile yardım kampanyası başlatıldı. Bu şekilde
Amerika'ya gidebilecek. Oradaki tedavi Yiğit’in yaşama şansını
%20 den %40 a yükseltebilir. Burada sizlerin yardımınıza
çok ihtiyaçları var! Siz de Yiğit’e yardım etmek isterseniz
www.stichtingyigit.nl sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Gerekli bilgiler: Hollanda içi hesap numarası: 54.21.82.882
Hollanda dışı hesap numarası: IBAN: NL 19 ABNA 0542 1828
82 BIC nr: ABNANL2A
Email: [email protected] Telnr.: +31 6 34 93 47 65
MOB'den yaşlılara yeni hizmet Büyük Irkçılık Deneyi çarpıcı
sonuçlar ortaya çıkardı
İsmail Meral
MOB Zorg şirketi Rotterdam'da özel
yaşlılar için huzur evi açtı. Woonzorgen Servicecentrum De Boomgaard adı
altında açılan ve genelde Asya kökenli
yaşlıların ilgi gösterdiği huzur ve bakım
evinin açılışını wethouder Korrie Louwes gerçekleştirdi. Renkli bir proğramla
yaşlılara tanıtılan huzur ve bakım evinin müdaimleri için bir konuşma yapan
MOB CEO'su ve bu proje sahibi İsmail
Meral: Burada 24 saat süren bir bakım
sözkonusu, odalar her türlü istek ve ihtiyaçlar için dizayn edilmiştir" dedi.
Geçtiğimiz günlerde Hollanda televizyonunda ilginç
bir program yayınlandı. “Büyük ırkçılık deneyi” isimli program ülkede ırkçılık
tartışmalarının yaşandığı
dönemde birçok insan için
adeta şok etkisi yaptı. Türk
kökenli eğitmen Şeyda Bu-
urman – Kutsal ‘Blue eyes/
Brown eyes’ ismiyle yıllar
önce ABD de uygulanan ırkçılık deneyimini Hollanda’ya
taşıyan isim. Mavi ve kahverengi gözlü denekler üzerinden, ırkçılığa uğrayan insanların ne denli zorluklarla
karşılaştığı açık bir şekilde
BİRLİK CEMİYETİ'NDEN
25. YIL KUTLAMASI
B
GARAGE MERCEDES
Davetliler arasında çok sayıda tanınmış simalar da vardı.
Türkiye'den ise özel davetli olarak Milli Gazete Genel
Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş katıldı ve coşkulu bir
konuşma yaptı.
tan beslenmemiz gerekir diyerek sözlerine şöyle devam
etti; yanlış cevap genellikle
doğruya en yakın olandır. İnsanların önüne hep bir takım seçenekler koyuluyor
ve bu seçeneklerde tercih
ettirilen yanlış cevap doğruya en yakın olanıdır. Biz
doğrusunu bulmak zorundayız dedi. Programda NIF
başkanı Mehmet Erdoğan da
bir konuşma yaparak Milli
Görüş Teşkilatının kurulma-
Keurmeester Serdar Altay
sını kısaca özetledi. Teşkilatı bugünlere getiren, emeği
gecen herkese, davetlilere ve
sponsorlara teşekkür etti.
Vefat eden üyeler de programın ilerleyen saatlerinde
anıldı. Programa katılan SP
genel başkanı İlyas Tonguç
da bir konuşma yaptı. İlahi
gurubu ve semazen gösterisiyle devam eden program
Kuranı Kerim ve dualarla
sona erdi.
Tegen inlevering
.
tie / voor alle auto's €39
en
rt
ve
ad
ze
de
n
va
APK
•
•
•
•
•
Birlik Cemiyeti Kadın Kolları'nın üyeleri de çok sayıda
katılımla kutlama gecesinde hazır bulundu.
BENZINE:
€69
:
DIESEL
€ 29,€ 49,-
APK Keuringsstation
Reperatie en onderhoud alle merken
Inkoop en verkoop
Banden
Accu's
Hillegondastraat 11-13
3051 PA Rotterdam

irlik camii geçtiğimiz günlerde
25. yıl dönümünü
kutladı. Programa çok sayıda davetli ve vatandaşlar
katıldı. Davetliler arasında
Milli Gazete Genel Yayın
Yönetmeni Mustafa Kurdaş
bir konuşma yaptı. Güzel dileklerle sözlerine başlayan
Kurdaş, televizyon ve medya konusunda görüş ve deneyimlerini anlattı. Mustafa
Kurdaş sözlerine söyle devam etti; günümüzde medya kamuoyuna hükmediyor.
Akıllı uslu çizgi film izleyen
çocuk sağlıklı değildir. Koşup oynayan ve yaramazlık
yapan çocuk normaldir ama
anneler bunu tercih etmiyorlar, oysa bilmiyorlar ki
iletişim fakültelerinde okutulan kitle iletişim kurallarında televizyon aptal kutusu olarak tanımlanıyor. Akıllı
olan çocuk yaşının gereğini
yaşayan yaramazlık yapan
çocuktur.
Biz eskiden büyük ailelerde yaşarken, anne meşgulken çocuk nine veya
dedeyle camiye gidiyordu.
Simdi çekirdek aile olduk
ve çocuğumuzu televizyona teslim ettik. Biz eskiden
evimizin düzenini kıbleye
göre ayarlarken, simdi televizyona göre ayarlıyoruz.
Radyo sıcak bir kitle iletişim
aracıdır ve bir duyu organını
meşgul eder, insan radyo esliğinde başka işlerini de yapabilir. Televizyon iki duyu
organıyla insani kendine
bağlar. Bugün biz medya ile
yaşıyoruz ve doğru kaynak-
yüz binlerce insana gösterilen eğitim programında
insanlardan olumlu tepkiler aldı.
“Ben durumun bu denli
ciddi olduğunu bilmiyordum. Resmen gözümü açtınız" şeklinde dönüş yapanlar ve "Ben aslında ırkçı
olmadığıma inanıyordum
ama arkadaşlarım, ailem
ve Faslı komşumla konuşunca, yıllardır nasıl yanlış
hareket ettiğimi gördüm" diyenler vardı. Düşüncelerine
başvurduğumuz uzmanlar
bu tarz ve içerikli programların orta okullarda çocuklara ders kapsamında izletilmesinin, ırkçılığa çözüm
yolunda faydalı olacağını
düşünüyorlar.
Tel: 010 - 418 50 69
Mob: 0619 - 75 83 25
HABER
24
ŞUBAT / FEBRUARI 2014
Yeni Büyükelçimiz Sadık Arslan
BÜYÜKELÇİ SADIK ARSLAN KİMDİR?
Doğum Yeri ve Tarihi: Sivrihisar, 01.01.1968
Medeni Durumu: Evli, 2 çocuklu
Öğrenim Durumu: Lisans Uluslararası İlişkiler, Ankara Üniv.
Siyasal Bilgiler Fakültesi,1988
Yüksek Lisans (Ekonomi), Anadolu Üniversitesi,
İktisadi Gelişme ve Uluslararası İktisat, 1990
Yüksek Lisans (Siyaset Bilimi), Marquette Üniversitesi,
Wisconsin/ABD, 1995
Oxford Üniversitesi (İngiltere) Diplomatik Etütler, 2006
Doktora (İktisat), Sosyal Bilimler Enstitüsü
Anadolu Üniversitesi, 2007
T.C
.
Lahey
Büyükelçisi
görevi dolan
ve T.C. Malezya Büyükelçiliği'ne
tayin edilen Uğur Doğan'ın yerine
Türkiye'nin Lahey Büyükelçiliğine
atanan isim Cumhurbaşkanlığı
Başdanışmanı görevini yürüten
Sadık Arslan oldu.
Yeni büyükelçi Sadık Arslan
için tarihi Noordeinde Sarayı'nda
Hollanda Devleti tarafından bir
program düzenlendi. Büyükelçi
Sadık Arslan, Hollanda Kralı
Willem Alexander'a güven
mektubunu sunarak yeni
görevine resmen başlamış oldu.
Tören kıtası tarafından karşılanan
Arslan, fotoğraf çekiminin
ardından saraya girerek krala
güven mektubunu sundu. Güven
mektubunun
sunumundan
sonra büyükelçilik rezidansında
gazetecilerle bir araya gelen
Arslan, Hollanda Kralı Willem
Alexander ile yaklaşık 40 dakika
süren baş başa görüşmesinin
oldukça iyi geçtiğini söyledi.
İki ülke arasındaki ilişkilerin
her yönüyle iyi bir seyir izlediğini kaydeden Arslan, Hollanda gibi
dost bir ülkede görev yapmaktan
şeref duyduğunu ifade etti.
Hollanda'da yaşayan Türk toplumunun başarıları, sorunları ve
kaygılarının kendileri açısından
önemli olacağına değinen Arslan,
"Büyükelçilik olarak kapımız vatandaşlarımıza her zaman açık
olacak. Bana herkesi kucaklamak
düşüyor" diye konuştu.
Bu yıl aynı zamanda Türkiye
ile Hollanda arasındaki işçi göçü
anlaşmasının 50'inci yıl dönümünün kutlanacağına vurgu yapan
Arslan, sivil toplum kuruluşlarıyla bu kapsamda bazı etkinlikler
düzenlemeyi planladıklarını dile
getirdi.
Mesleki Durumu: 03.08.2010-14.12.2013:Cumhurbaşkanı Başdanışmanı; Cumhurbaşkanı
Dışişleri Danışmanı; Elçi, Anlaşmalar Genel Müdür Yardımcısı -Ankara
31.08.2009-03.08.2010: Müsteşar-Riyad Büyükelçiliği
01.09.2005-31.08.2009: Başkatip, Müsteşar- Londra Büyükelçiliği
15.09.2003-01.09.2005: İkinci Katip, Başkatip-Dışişleri Bakanı Özel Müşavirliği, Ankara
01.10.2000-15.09.2003: Üçüncü Katip, İkinci Katip-Tel Aviv Büyükelçiliği
29.08.1998-01.10.2000: Ataşe, Muavin Konsolos-Cidde Başkonsolosluğu
21.04.1998-29.08.1998: Araştırma Genel Müdür Yardımcılığı (Hukuk),
Dışişleri Bakanlığı, Ankara
29.03.1996-21.04.1998: Güvenlik ve İstihbarat Genel Müdür Yardımcılığı,
Dışişleri Bakanlığı, Ankara
15.03.1989-29.03.1996 : Araştırma Görevlisi, İktisat Bölümü, İktisadi ve
İdari Bilimler Fakültesi, Anadolu Üniversitesi, Eskişehir.
Bu nüfus sizi şaşırtacak
Türkiye İstatistik Kurumu, Türkiye nüfusunun 2013 yılında 2012’ye göre binde 13.7 artışla 76 milyon 667
bin 864 kişi olduğunu açıkladı. Nüfus artışındaki ivme geçmiş yıllara göre daha sınırlı. 20 ilin nüfusu ise 1
milyonun üzerinde çıktı. İşte nüfusu 1 milyonun üzerinde olan bazıları sizi çok şaşırtacak illerimiz:
Aydın
Van K.Maraş
Balıkesir Samsun Kayseri Manisa Antakya Diyarbakır Kocaeli 1 milyon 20 bin 957
1 milyon 70 bin 113
1 milyon 75 bin 706
1 milyon 162 bin 761
1 milyon 261 bin 810
1 milyon 295 bin 355
1 milyon 359 bin 463
1 milyon 503 bin 66
1 milyon 607 bin 437
1 milyon 676 bin 202
Mersin Şanlıurfa Gaziantep Konya Adana Antalya Bursa İzmir Ankara İstanbul 1 milyon 705 bin 774
1 milyon 801 bin 980
1 milyon 844 bin 438
2 milyon 79 bin 225
2 milyon 149 bin 260
2 milyon 158 bin 265
2 milyon 740 bin 970
4 milyon 61 bin 74
5 milyon 45 bin 83
14 milyon 160 bin 467
8 Şubat 2014
Yer: Pathe Rembrandt
Adres: Velperplein 10
6811 AG Arnhem
Saat: 18:45 - 00:00 uur
Bilet: Ön satış € 14,00
Kapı: € 16,50
İrtibat:0624- 71 89 60
0645 - 76 46 59
Bir önceki görevi
Cumhurbaşkanlığı
Başdanışmanlığı olan ve
geçtiğimiz haftalarda Başbakan
Tayyip Erdoğan'ın Büyükelçiler
Toplantısına katılan yeni
büyükelçimiz Sadık Arslan'dan
Hollanda Türk toplumunun
beklentisi büyük.
Büyükelçilik
Türkiye - Hollanda diplomatik ilişkileri 1612 yılında ilk Hollanda Büyükelçisi’nin
İstanbul’da görevlendirilmesiyle başlamıştır. 2012
yılında diplomatik ilişkilerin tesisinin 400. yıldönümü her iki ülkede
çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Hollanda’da
ilk mukim Büyükelçimiz Yahya Karaca Paşa
1856 yılında görevlendirilmiş olup, ilk yerleşik temsilciliğimiz 1859
yılında faaliyete geçmiştir. Büyükelçilik konutu ve hâlihazırda Müşavirliklerimizin bulunduğu
bina 1938 yılında satın
alınmıştır. Büyükelçilik
Kançılaryası olarak kullanılan bina ise 1996 yılında satın alınmıştır.
Silahlı Kuvvetler Ataşeliği, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müşavirliği, Din
Hizmetleri Müşavirliği,
Kültür ve Tanıtma Müşavirliği, Ticaret Müşavirliği, Ekonomi Müşavirliği, Emniyet Müşavirliği,
Eğitim Müşavirliği, Basın Müşavirliği ve Adalet Müşavirliği Büyükelçiliğimize bağlı olarak
görev yapmaktadır.
25
HABER
ŞUBAT / FEBRUARI 2014
Yeni yılda Hollanda’da kalıcılık
İlk ve en büyük kazancımız sevdiklerimizin bizim mezarlarımızı ziyaret edebilmelerine imkan
sağlayacağız. Bu sevdiklerimizin bizi anımsayarak dua etmelerini sağlayacaktır.
SEDAT ÇAKIR
Bazen çocukların felsefi düşünceleri yetişkinleri geçiyor. Buna da şaşmamak gerek.
Çocukların beyinleri ve zihni açık olduğundan tam kapasite çalışıyor. Bunun Hollanda’da
kalıcılıkla alakası ne diye sorur olduğunuzu
görüyorum.
Yıllar önce küçük kızım Soraya beş ya da
altı yaşında iken bir gün bana geldi ve dedi ki
“Baba, sen öldükten sonra da benim babam
olarak kalacaksın”. Bu derin ve felsefi düşünce
beni yıllarca meşgul etti. Bir bakıma bu düşünce kendi ölümünü düşündürttüğü gibi ölümün
bir son olmadığı konusunda da yardımcı oldu.
Sonra yollarda gördüklerim ve yaşadıklarım bana ölümün de kişinin geride bıraktıklarına faydası olabileceğini gösterdi.
Çoğumuz yaşarken ölümle ilgili hazırlıklar
yaparız. Bu maddi olarak baktığımızda çocuklarımıza bırakacağımız miras olur, cenaze defin
[email protected]
sigortası olur, cami ve diğer hayır kurumlarına
yaptığımız hayır olur. Manevi olarak da ibadet ederiz. Maddi ve manevi ibadetlerin en
kuvvetli görüntüsü olarak da hacc'a gitmeyi
arzu ederiz.
Sonra da öldüğümüzde mevcudiyetimizin
biteceği yönünde bir düşünce içinde cansız vücudumuzun bir değeri olmadığını varsayarız.
Bir insanın ölümünden sonra da arkada
bıraktığı maddi ve manevi varlığı dışında kendi
cenazesi ile de düşündüğü dava için hareket
etme kabiliyeti var.
Bu hareket kabiliyeti kişinin seçimini yapması ile başlıyor. Ölümünde faydalı olabilmesi
için seçmek gerek.
Burada da Hollanda’da kalıcılık başlıyor.
Hollanda’da Türk mezarlıklarının çoğalması ve müslüman olarak gömülmenin yaygınlaşması için ölüm anında burada gömülmeyi
vasiyet etmek gerekiyor. Bir
ülkede belirgin bir şekilde
mezarların olması o ülkede
varlığının sürmesini sağlıyor.
Müslümanlar içinde en evlası
ve en hayırlısı öldüğü yerde
ve olası en kısa zaman dilimi
içinde gömülmesi. Türkiye
şartlarında bu ertesi günü
akşam namazı öncesi. Hollanda şartlarında 36 saatten
önce gömülmen mümkün
olmuyor ama yine de en geç
altı gün içinde gömülmen gerekiyor. Yani Hollanda’da da
İslami şartlara uygun olarak
gömülmek mümkün.
Burada gömülürsek kazanacaklarımız nelerdir? Hayat
hep kazanç etrafında dönüyor
dimi?
İlk ve en büyük kazancımız
sevdiklerimizin bizim mezarlarımızı ziyaret edebilmelerine imkan sağlayacağız. Bu sevdiklerimizin bizi anımsayarak
dua etmelerini sağlayacaktır.
Duaların bize yararı olacağı
gibi dua edene de olacaktır.
Hollanda’da
veya
Almanya’da gömülme Türklerin ve müslümanların Avrupa'daki varlıklarının mütemadiyen kalmasını sağlayacaktır.
Bu sizin ölümünüzden
sonrada varlığınızın devamını sağlayacaktır.
En az onun kadar önemlisi
sizin ölümünüzden sonra en
az 20 yıl daha topluma faydalı
hareket etmesini sağlayacaktır.
Yeni yılda anne ve babamızdan başlayarak sevdikle-
rimize hem kendileri hem de
bizim ve çocuklarımız için burada gömülmelerini sağlamamız gerek. Yeni yıl herzaman
yeni ve güzel işlerin başlangıcı
oluyor. Bu yılda güzel bir başlangıç yapalım. Unutmayalım
ki ölümden sonraki hayat yaşadığınız hayattan daha uzun
olacaktır. Yeni yılda çocuklarımızın felsefi düşüncelerine
önem vermemiz gereken bir
dönem, çocuklar geleceğimizdir. Bizim çocuklarımızda Hollanda'daki geleceğimiz.
Mutlu yıllar. Mutlu 2014.
Sedat Çakır
Not: Bu bir ölüm yazısı değil kalıcılık yazısıdır.
Sedat Çakır, göçebe aile yapısından kaynaklanan genetik yapıyla Sultanlar Yolu’nu hazırladı
ve yürüdü, yine aynı genetik yapının değiştirici etkisiyle değişim danışmanlığı yapıyor.
Dünya Uygur Kurultayı Hollanda
teşkilatında yönetim değişikliği
Merkezi Almanya’da
bulunan Dünya Uygur
Kurultayı’nın (DUK) Hollanda teşkilatında, 15 Aralık
2013 tarihinde Haarlem’de
düzenlenen kongre ile başkan ve yönetim kurulu değişti. Kongrede DUK Japonya
başkanı ve Doğu Asya Bölge
Sorumlusu İlhan Mehmut
ve DUK Avrupa Sorumlusu Ümit Agahi söz alarak,
Hollanda’da yaşayan başta
Uygur Türkleri olmak üzere
Türk milletine önemli mesajlar vererek, birlik çağrısında
bulundular.
Barış ve Hoşgörü Fener Alayı
ş
Gidi
üş
dön
1993 yılında ırkçılar tarafından Almanya’nın Solingen kentinde, 5 Türk
vatandaşımız yakılarak
katledilmişti. Bu vahim
olay, hemen Eindhoven’in
duyarlı insanları tarafından bir yürüyüş ile protesto edilmişti. Daha sonra, bu
her yıl 24 aralık Noel arifesi
akşamı düzenlenen bir Barış ve Hoşgörü Yürüyüşü’ne
dönüştü.
Aralıksız 21 yıldır devam
eden bu yürüyüş, Hollanda
ve hatta dünyada ilk ve tek
olma özelliği taşımaktadır.
Türk ve Hollandalı
öğrencilerinden örnek çalışma
Hollanda Dizayn Haftası nedeniyle Türkiye'deki 4
farklı universiteden gelen
20 öğrenci Turkije İnstitu-
ut tarafından düzenlenen
“Hollanda–Türkiye İşgeliştirme Yarışması” kapsamında, ortak projeler
geliştirdiler.
T.C. Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral ile
Hollanda’nın öndegelen
dizayn firmaları yetkililerinin oluşturduğu jüri
tarafından yapılan değerlendirme neticesinde
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi ve Saxion Universitesi öğrencilerince
oluşturulan karma ekip
tarafından hazırlanan
proje birinci seçildi.
HABER
26
ŞUBAT / FEBRUARI 2014
Röportaj: Rabia Karaman
Fotoğraf: Fatih Karaman
Nİda partisi 2 numarası Aydın peksert:
Geleneksel partiler oy avcılığı peşinde
Daha önce birçok müslüman çeşitli partilerden meclis üyeliğine seçildiler. Ancak hem etkin olamadılar hem de seçmende çok belirgin hayal
kırıklığı oluştu. Bunun nedenlerinin başında partilerinin tüzüğüne uymak
zorunda olmaları gösterildi. Ancak şu da bir gerçek ki, reel politika, toplumsal gerçekler kimi zaman ideallerle çatışır. Siz bu sorunu nasıl aşmayı
planlıyorsunuz?
NİDA
YEPYENİ
BİR PARTİ
AYDIN PEKSERT
19 Mart 2014’de yapılacak
olan belediye seçimlerine
katılacak olan Rotterdam’ın
yeni yerel partisi Nida ile
görüştük. Sorularımızı
seçim listesinin 2. sıra adayı
Aydın Peksert yanıtladı.
Nida’nın hedefleri neler? Neden
parti kurma ihtiyacı ve neden İslami bir parti kurma ihtiyacı hissettiniz?
Bizler, Nida Partisi kurucuları olarak, ayıran ve ayrıştıran değil, tam
aksine bütünleyen, birleştiren ve
toplumsal barış içinde hayatlarını
idame ettiren bir neslin evlatlarıyız. Geçtiğimiz şu son birkaç yılda
maalesef görüyoruz ki ülkenin geldiği kötü durumdan müslümanlar
ve göçmenler sorumlu tutuluyor. Bu
nedenle haklarımız gasp ediliyor, büyük bir ayrımcılık yaşanıyor ve yaşatılıyor ve faturalar biz müslümanlara
çıkarılıyor.
Nida Partisinin ilk hedefi bu gasp
edilmiş hakların iadesi için çaba sarf
etmektir. Nida Partisi bizim sadece
sesimiz değil, aynı zamanda gözümüz, kulağımız, elimiz ve ayağımız
olmak isteyen kaliteli insanlarla
dolu. Bizler 'Halka hizmet Hakk’a
hizmettir' bilinciyle yola çıkıyoruz.”.
Rotterdam’a ne vaat ediyorsunuz
ve ne gibi somut projeleriniz var?
Bizim politikaya girmemizin sebebi boş vaatlerde bulunup bize oy
verenleri kandırmak için değildir.
Bizler öncelikle Allah’a olan inancımızla ve kendimize olan güvenimizle
Rotterdam ve bütün Rotterdam'lılara güzel hizmetler sunacağımıza
inanıyoruz.
Bu sebepten dolayı sokak sokak
dolaşıp Rotterdam toplumunun sorun ve isteklerini topladık. Toplamış
olduğumuz bu verileri şu an seçim
proğramı olarak hazırlıyoruz ve inşallah çok yakın zamanda bir basın
toplantısı düzenleyip seçim programımızı ve somut projelerimizi paylaşacağız.
Şu kadarını söyleyebilirim ki
bizler her zaman hayra motor, şerre fren işlevi göreceğiz ve toplumun
saadeti için ter dökeceğiz.
EMİN ERDOĞAN
AYDIN PEKSERT:
Her biri kendi dalında uzman olan bu arkadaşlarımın içinde hukukçular,
öğretmenler, müdürler,
iş verenler, psikologlar,
kamu yönetimi uzmanları, sosyologlar, bilgisayar
mühendisleri var
Bir azınlık partisi olarak bu vaatleri ne kadar gerçekleştirebileceğinizi düşünüyorsunuz?
Bir düzeltme yapma ihtiyacı hissediyorum. Bizler bir azınlık partisi
değil, bütün Rotterdam'lılara hitabeden bir partiyiz. Çünkü adalet, eşitlik
ve hizmetten yanayız. Bu saydıklarım herkese hitabeden şeyler. Çok
iyi bilmeliyiz ki birlikten güç doğar.
Biz bir olursak, iri oluruz, diri oluruz.
Bu partinin kuruluş süreci nasıl
gerçekleşti?
Nida Rotterdam Partisini kurma
planları yıllar öncesine dayanıyor,
fakat kuruluşu bu zamana denk geldi. Arkadaşlar arasında artık kendi
işimizi kendimiz halletmemiz gerektiği kanaatine vardık ve 'Ya Allah Bismillah' deyip Nida Partimizi kurduk.
Daha önce belirtmiş olduğum arkadaş grubunda çeşitli etnik yapılardan arkadaşlarımız mevcut. Bunlar
arasında Türk, Faslı, Pakistanlı, Somalili ve sonradan müslüman olan
birçok Hollandalı kardeşlerimiz
var. Her biri kendi dalında uzman
olan bu arkadaşlarımın içinde hukukçular, öğretmenler, müdürler, iş
verenler, psikologlar, kamu yönetimi uzmanları, sosyologlar, bilgisayar
mühendisleri ve daha niceleri. Bunun yanı sıra eskiden çeşitli partilerde yöneticilik yapmış olan ve başka
partilerden istifa edip bize katılan
arkadaşlarımız mevcut. Görüyoruz
ki toplumun her alanından bizim
davamıza inanıp bize destek veren
kardeşlerimiz Nida Rotterdam çatısı
altında birleşiyor.
Bu birliği oluşturmada veya muhafaza etmek için, bu aşamaya gelene kadar zor anlar yaşadınız mı?
Bu sorunuza çok kısa ve net cevap
verebilirim: hayır, hiç zor olmadı.
Kendi aramızdaki istişarelerimizde
“insanlarımıza nasıl daha çok yardımcı oluruz” ve “insanlarımızın se-
Öncelikle insanımız bugüne kadar oy verdikleri kişi ve partilerden ne hayır
gördüler, bunun muhasebesini yapmak durumundalar. Verilen sözler tutuldu
mu, vaatler yerine getirildi mi, bunu lütfen sorgulasınlar, çünkü insanlarımız
yıllarca kandırılıyor. İnsanlarımız şunu iyi bilmelidir ki eğer bir parti yabancı
kökenli birini, mesela bir Türk’ü, partisinden aday gösteriyorsa bunun altında
oy avcılığı yatmaktadır. Seçimden seçime, 4 yılda bir yüzünü gördüğümüz
kişiler, kurum ve kuruluşlarımızdan, camilerimizden oy isterler ve seçimden
sonra 4 yıl boyunca kaybolurlar. Seçimlerden önce Türkçe dilinde broşür
bastırıp oy isterler, fakat seçimlerden sonra kendi partileri Türkçe konuşulmasını engellemek ister. Bu çok açıkça gösteriyor ki bu parti ve kişiler bizimle
değil de bizim oylarımızla ilgileniyorlar ve bizi hiç umursamıyorlar. Cebinde
benim oyumla bana karşı politika üretene ve benim sesim olmayana ben bir
daha oy vermem. Nida Rotterdam bu haksızlık karşısında durmak için ve bu
gidişata bir dur demek için sizlerin oylarınıza 19 mart seçimlerinde taliptir.
sini nasıl daha iyi duyururuz” diye
sürekli kendimizi sorguluyoruz. Bir
nevi hayırda yarışıyoruz.
Listenizde çeşitli milletlerden
müslüman adaylar olduğunu söylüyorsunuz. Şimdiye kadar müslümanların yöneticisi olduğu bir çok
kurumda birliği muhafaza etmek
kolay olmamıştır. Hatta birçok
müslüman yönetici şaibe altında
kalmıştır. Hem etnik olarak hem
de İslami akım olarak çok geniş
bir yelpazeyi içine almayı hedefleyen böyle bir oluşumda birliği
nasıl korumayı düşünüyorsunuz,
ne gibi önlemler aldınız? Birliğinizin teminatı nelerdir?
Birliğimizin teminatı ümmet şuurunun yerleşmiş olmasıdır. Bireylerin siyah veya beyaz, Türk veya
Aydın Peksert: “Bizler 'Halka hizmet Hakk’a
hizmettir' bilinciyle yola çıkıyoruz.”
Sürinam, kısa veya uzun olmaları
gibi farklılıklara odaklanmaktansa,
bizi yegane birleştiren şeye odaklanıyoruz, yani dinimiz İslam’a. Bizi
birleştiren İslam olunca, gerisi teferruattan ibarettir.
Listeniz hangi isimlerden oluşuyor?
Bildiğiniz gibi 19 mart’ta 2
seçim olacaktır, biri anakent belediyesi için, diğeri 'Deelgemeente' için (yeni adıyla 'Gebiedscommissie'). Nida Rotterdam’da 4
'deelgemeente’da seçimlere katılacaktır. Bunlar Delfshaven, Noord,
Charlois ve Feijenoord bölgeleridir.
İsimler kesinleştiğinde kamuoyuyla paylaşacağız.
Listenizde ve yönetiminizde
bayanlar var mı? Bayanlar ne kadar temsil ediliyorlar partinizde?
Listemizi belirlerken ilk önce
kaliteye bakıyoruz. Sonuçta bizim
için erkek ya da bayan olması fark
etmiyor, hepimiz eşitiz. Yönetimimiz şu an 4 kişiden oluşuyor ve
bunlardan birisi bayan. Listelerimizde de bayanlar mevcut, hatta
Delfshaven bölgesinde liste başımız bir bayandır.
,,
Facebook ve twitter sayfamızdan bizleri takip edebilirsiniz. Facebook.com/aydin.peksert
twitter.com/AydinPeksert ve facebook.com/NIDA – twitter.com/NidaRotterdam.
"Ben eşcinsellerin eşitlik hakkının Hollanda'nın en hassas noktası olduğuna
inanmıyorum. İnsanlarımız iş bulamıyor, öğrencilerimiz staj yeri bulmakta
zorlanıyor ve okulunu diplomasız terk ediyor, toplumda sürekli aşağılanan
ve hor görülen insanlar mutsuzlar, örtülerinden dolayı müslüman bacılarımız
çoğu iş yerinden dışlanıyor. Asıl hassas konular bunlardır, suni gündemler
üretip asıl problemleri görmemezlikten gelemeyiz."
Sizce PvdA, CDA gibi klasik Türk oyu
toplayan partiler Türkleri kullanıyor
mu?
Kullanılan demek istemem, insanlarımız kandırılıyor. Kullanılanlar asıl
o listelerde yer alan Türkler ve diğer
yabancılar. Şayet insanlarımız oy verdikleri kişi ve partilerden hesap soramıyorlarsa, bu demek oluyor ki insanlarımız kandırılmıştır. Şayet insanlarımıza
güzel vaatlerde bulunuyorlarsa ve bu
vaatler herzaman birer vaat olarak kalıyorsa, insanlarımız kandırılmıştır demektir. Şunu iyi bilelim, bir PvdA veya
CDA veya başka bir parti, Türk meclis
üyesine kalk derse o Türk meclis üyesi
kalkmak zorundadır, otur derlerse oturmak zorundadır. Eğer denileni yapmaz
ise, bir sonraki seçimlerde o Türk’ü listede görmeyiz, onun yerine başka kullanabilecekleri kukla bir Türk bulurlar.
İnsanlarımız kime oy verdiklerini çok
iyi bilmeli ve düşünmelidir.
Diğer partilerden boykot edilmeyi
bekliyor musunuz?
Şu son zamanlarda Hollanda
medyasını takip edenler çok net bir
şekilde Nida Partisinin ne derece
ciddiye alındığını ve bu genç ama
tecrübeli oluşumun Hollanda
politikasında ve özellikle
Rotterdam politikasında nasıl
ses getirdiğini görmüşlerdir.
Sadece yerel medyada
değil, ulusal medyada
büyük yankı uyandıran
Nida, gazetelerde tam
sayfa haber olmuştur
ve günlük 1,5 veya 2
milyon kişinin izlediği
NOS Journaal’da dahi
haber olmuştur. Bu denli ses
getiren Nida Partisini boykot
etmek diğer partiler için politik
intihar olur, kendi kuyularını
kendileri kazmış olur. Boykot
onların bilecekleri bir şey, biz
kendi işimize bakıyoruz.
27
HABER
ŞUBAT / FEBRUARI 2014

www.westermoskee.org
Amsterdam Piri
Reisplein'de Osmanlı
mimari tarzındaki
Ayasofya (Westermoskee)
Camii inşaatı 4 Nisan
2013 tarihinde başladı
HABER
28
ŞUBAT / FEBRUARI 2014
IHH Hollanda: 20 yıllık bir serüven
İHH Hollanda olarak kaç
yıldır yardımlaşma kampanyaları düzenliyorsunuz?
IHH Hollanda 1993 yılından beri Hollanda'da faaliyette olan bir yardım kuruluşu,
Hollanda'da Türkler arasında
bilinen en eski yardım kuruluşu.
1993'de Bosna savaşında mağdurlara yardım etmek için kurulmuş bir yardım teşkilatı. İlk
önce 1992 yılında Almanya'da
bir grup genç tarafından IHH kuruluyor, 1993'de de Hollanda'da
bir grup genç Hollanda kanununa göre uluslararası insani yardım kuruluşu olarak kuruyorlar
ve oradan başlayan serüven 20
yıldır devam ediyor. 2013 Ekim
ayında 20 yılımızı doldurduk elhamdülillah. IHH'mız bu 20 yıl
zarfında özellikle ilk seneleri
ve son beş altı senedir çok aktif. Bugün bir milyon Euro'nun
üzerinde yardım bütçesiyle aşağı yukarı 20 ayrı ülkede yardım
çalışması yapıyor.
Bu yardım çalışmaların
arasında neler var?
Bizim en çok önemsediğimiz
başta yetim çalışmalarımız var.
Bir çok ülkede 921 civarında yetime bakıyoruz. Bu yetimlerin
yanı sıra bu ülkelerde yetimhaneler yaptırıyoruz. Etiyopya'ya
da Sierra Leone'de yetimhane
yaptırdık mesela, orda da ye-
timlerimiz kalıyor. Yetimlerimizi hem eğitmek hem de onların
barınmalarını sağlamak için bu
kurulumları yapıyoruz, tabii ki
yardım severlerin hayırlarıyla.
Bu yetimlerle ilgili son güncel
gelişmelerimizi hem yazılı, hem
de görüntülü olarak, yetim bakan ailelerimize ve bize gönül
vermiş yardımseverlerimize anlatıyoruz. Aylık 30 Euro karşılığında bir yetime katkıda bulunabiliyoruz, yani Hollanda'dan
bir kişi veya bir aile 30 Euro verdiği zaman mesela Bangladeş'de
bir yetime yardım etmiş oluyor.
Bu para bir yetimin yüzde yüz
bütün ihtiyaçlarını karşılamış
olmasa da, onun okul ve günlük yemek-içecek ihtiyaçlarını
karşılamış oluyor.
Önemsediğimiz projelerden
ikincisi su kuyuları projeleri. Bu
da önemli bir ihtiyaç, özellikle
Afrika'da her türlü su, Bangladeş, Pakistan gibi ülkelerde
temiz su sıkıntısı hat safhada.
Biz bu su kuyularını açtırarak
binlerce insana temiz su ihtiyacı
sağlamış oluyoruz ve orada bu
suyu; yemek, içme, temizlenme
gibi günlük her şeyde kullanıyorlar. Bu kuyuları yine sponsorlarımız aracılığıyla yaptırıyoruz. Pakistan'da 450 Euro olan
su kuyuları Bangladeş'te 550
Euro ama Afrika'ya geldiği za-
man malzeme ve ulaşım pahalı
olduğu için 1300 Euro'dan 3600
Euro'ya kadar bir su kuyusunun
maliyeti değişebiliyor. Bir su kuyusundan çevredeki binlerce insan yararlanabiliyor. Biz de bu
su kuyusunu takip ediyoruz, bittiği zaman kontrole gidiyoruz.
Özellikle Ramazan ve Kurban
çalışmalarımızda rutin olarak
hem yetimlere yardım, hem de
su kuyularının açılışını yapıyor,
fotoğraf ve video çekimleri yapıyoruz. Her su kuyunun üstüne de hayırsever kardeşimizin
istediği isim yazılıyor.
Ziraat projelerimiz kapsamında, Gazze'de zeytin ağaçlarıyla başladığımız kampanyamızı Uganda'da papaya, mango
ve ananas gibi ağaçlarla devam
ettiriyoruz. 1 Euro karşılığında
vatandaş bir fidan bağışlamış
oluyor. Geçen sene Uganda'da
17 bin tane fidan dikimini gerçekleştirdik. Mango, papaya ve
ananas fidanları, oradaki bir fakirin beş-altı sene sonra elde ettiği ürünleri satıp gelir sağlayacağı bir pozisyona gelmiş oluyor.
Eğitim projeleri de düşündünüz mü?
Eğitim projelerimiz var.
Pakistan, Sierra Leone ve
Etiyopya'da okullar yaptırdık.
Bu okullarımızda da yine fakir ve
yetim öğrenciler okuyor. Okullar
dışında yine, Balkanlar'da olsun,
Pakistan'da olsun, kırtasiye yardımlarımız oluyor. Malatyalılar
Platformu ile Türkiyemiz'de Malatya'daki bir köyde bilgisayarlar dağıttık. Eğitim çalışmalarını
da bu şekilde devam ettiriyoruz.
Acil gıda kampanyası da
yapıyoruz. Mesela geçenlerde
Filipinler'de felaket oldu ve hemen orada acil gıda kampanyası yaptık, bir arkadaşımız
oraya gitti ve Filipinler'de hem
gıda, hem de elbise dağıttılar
binlerce aileye. En son da yine
Gazze'de felaket oldu, oradaki
partnerlerimiz aracılığıyla da-
ğıtımlarda bulunduk. Bir başka çalışma da, Hollanda'daki
mültecilere geçen yıl Ramazan
ayında çeşitli yardımlarımız ve
bir de Türkiye'deki kamplarda
yaşayan Suriyeli'ler için yardım
çalışmalarımız oldu.
Acil gıdalarda tabii ne zaman
ne olacağını bilmediğimizden
dolayı her zaman hazırlıklıyız.
Dünyanın herhangi bir yerinde
felaket olduğunda oraya hemen
gıda ve elbise çalışmalarına başlıyoruz. Kampanyayı başlatıyoruz ve elimizdeki imkanlarla da
biz müdahale yapıyoruz. Kampanyadan gelen paralarla da
elimizdeki fonları yine takviye
yapmış oluyoruz.
Sağlık olmazsa olmaz değil mi?
Sağlık projelerimiz hayat demek. Özellikle Türkiye'de çok
önemli çalışmalar yaptık, hemşeri dernekleriyle Karamanlılarla, Sivaslılarla, Samsunlularla, Türkiye'nin çeşitli yerlerinde
engelli akülü arabalar dağıttık.
Oradaki insanlara çok önemli
bir hizmet oldu. Arabalar tırlara yüklendi ve Türkiye'ye nakledildi. Hemşeri derneklerimiz
bize başvurdukları zaman onlar
iki tane araba koyuyorsa biz de
bir tane daha araba parası koyuyoruz. Hollanda'dan o arabaları
temin edip Türkiye'ye gönderiyoruz.
Somali'de de katarak projesi
başlattık. Geçen sene 330 Somaliliyi Mogadişu Göz Kliniği'nde
katarak ameliyatı yaptırdık. 60
Euro gibi küçük bir meblağ ile
gariban insanların yaşamlarını
değiştirdiğimizi zannediyorum.
Öte yandan Sosyal Destek Projelerimiz var, fakir genç evlendirme, evleri yıkılanların evlerini
yapma, sünnet olamamış çocukları sünnet ettirme gibi projelerimiz
oluyor. Bu projeler kapsamında
da Kırgızistan'da yine 20'ye yakın
çiftimizi evlendirdik, 500 çocuğumuzu sünnet ettirdik.
Kurbanda da aktifsiniz?
Bu yıldan itibaren Kurban
çalışmalarımızı biraz değiştirdik. Her ülke için ayrı bir Kurban
fiyatı belirledik. 65 Euro'dan
başlayan fiyatlar 230 Euro'ya
kadar ülke ülke değişebiliyor.
En son kurban bayramında 20
ülkede kurban çalışmalarını
yaptık. Yeni sistemle birlikte
kurban yardım çalışmalarımız
yüzde 25 ila 30 arasında bir artış gösterdi. 4000'e yakın sadece
Hollanda'dan kurban topladık
ve onları binlerce aileye ulaştırmış olduk.
Yapısal olarakta, daha oturmuş, kurumsal bir kimlik kazanabilmek için yönetimimizi
çeşitlendirdik ve 2014 yılını da
atılım ve gelişme yılı olarak ilan
ettik. Hemen bunu ilk nişanesi
olarak gecen yılın son aylarında yürütme kurulu üye sayısını
arttırdık ve 8 kişilik bir yürütme
kurulu oluşturduk. Genç ama
tecrübeli arkadaşlarımızın 5
tanesi ile yönetimimizi takviye
ettik. Şu anda 3 kişilik yönetim
kurulu ile 8 kişilik bir yürütme
kurulumuz var ve yaş ortalaması da 30 civarlarında. Hepsi
burada yetişmiş, iki dil bilen
arkadaşlar. Bu arkadaşlarımız
zaman zaman Hollanda IHH'nın
yurtdışındaki yardım faaliyetlerine katılmış arkadaşlardır.
Takım çalışmasına önem
veriyorsunuz demek ki?
Biz hiç bir işimizi sansa bırakmıyoruz ve planlı bir şekilde çalışmalar yapıyoruz. Yardım
çalışmalarımızı profesyonel bir
şekilde yürütmekle meşgulüz.
Her ülkede bir tane partnerimiz
var, bunlar yıllardır çalıştığımız
güvenilir partnerlerimiz. Bununla birlikte bunlarla hiçbir
kontratımız yok. Her çalışma
için bir kontrat yapıyoruz, biz
kendilerine de söylüyoruz, bizim işimiz ne kadar düzgün bir
şekilde yaparsanız bu yardım
çalışmaları güven çerçevesinde
devam eder ve biz sizinle çalışmayı devam ettiririz. Yoksa her
zaman partner değiştirme hakkımız ve kendi irademiz var. Biz
bu arkadaşlarımızla bulundukları bölgelerde onların dürüstlüğüne, çalışma potansiyellerine
bakarak yıllardır çalışıyoruz. Biz
bu kurumlarımızı her zaman değiştirme ve denetleme hakkına
da sahibiz. Bir proje yapacağımız zaman, mesela diyelim ki
hangi ülkede olacaksa on tane
su kuyusu açtıracağız, partner
kuruluşumuz bize proje yolluyorlar. Biz bu projelerimizi
inceliyoruz ve yönetim olarak
onaylarsak onlara banka aracılığıyla ödemelerimizi yapıyoruz.
Sonra projenin her türlü altyapısı hazırlandıktan sonra o ülkeye
denetlemeye gidiyoruz, resimlerini fotoğraflarını çekiyoruz,
istediğimiz gibi yapılmış mı diye
kontrol ediyoruz ve bu fotoğraf
ve görüntülerle birlikte hayır sahibine rapor veriyoruz.
Her şeyimiz resmi. Bağışların yüzde 10 civarı elden geliyor ama tabii bunlar da resmi
makbuz karşılığı oluyor. Çünkü
vergi dairesi tarafından kamu
yararına bir kurum olarak kabul
edildiğimizden ANBİ'miz var. Bu
sayede bize yardım veren hayırseverler sene sonunda vergi iadesi alabiliyorlar.
Bu şekilde düzenli bir çalışmamız var, bundan kesinlikle
taviz vermiyoruz. Çünkü yarın
öbür gün her yerde başımızın
ağrımaması ve yaptığımız işin
dürüst ve düzgün bir şekilde
her yerde raporunu hesabını
verebilmemiz adına bu bizim
için çok önemli. Kayıtlarımızın
hepsi sağlam, zaten muhasebecilerden ve mali müşavirden
onay alıyoruz ve yine websitemizde o senenin ne kadar yardım gelmiş, hangi kalemlerde
nereye harcanmış, muhasebe
masraflarımız nelerdir, hepsini
yayınlıyoruz.
"Bize gönül vermiş olan insanlar ve yardımseverlerimiz var"
Hollanda İHH olarak tamamen
bağımsız mısınız?
İnsanlar nereye bağlısınız diye çok
soruyorlar. Biz Hollanda IHH olarak
tamamen bağımsızız, ne gayri-resmi
ne resmi hiç bir grup, oluşum, cemaat
ve cemiyetle bir birlikteliğimiz yok.
Sadece bize gönül vermiş olan insanlar ve yardım severlerimiz var, onlarla birlikte çalışıyoruz. Hollanda İHH
hiçbir şeye taraf değildir. Sadece mazlum, mağdur ve yetimlerden taraftır.
Hepimizin kendi kişisel düşünceleri
olabilir, herkesin bir aidiyeti olabilir
ama kurumsal olarak tamamen resmi veya gayri resmi olsun tamamen
bağımsız bir şekilde bir yapılanmamız
mevcuttur. Bunun altını iyice çizelim.
Türkiye'ye nasıl bir yardım yapıyorsunuz? Öğrenci bursları mesela.
Aslında biz bu kapıyı açmadık,
çünkü bu kapıyı açtığınız zaman bu
çok farklı yerlere çekilebilecek, çok
insanların akrabayı taallukattan tutun istekleri olabilecek ve insanları
zor durumda bırakabilecek bir konu
olduğu için açıkçası buna biz hiç girmedik. Öğrencilere burs konusunu bu
şekilde dondurduk. Bir de, biz vatandaştan hangi amaçla para aldıysak,
öyle çalışmak durumundayız. Va-
tandaş dese ki bize: "Ben Türkiye'de
bir fakire burs vermeniz için aylık şu
kadar veriyorum" biz o fakiri bulur,
bursunu veririz. Dolayısıyla yardımseverimizin talebi bizim yardım çalışmalarımız şekillendirmektedir, yoksa
bizim ekstradan harcayacak çok fazla
paramız yok.
Aylık sabit yardım yapan kaç
üyeniz var?
Bize 1200 kişi sabit yetim aidatı
veya aylık aidat ödüyor, bir şekilde
bize aylık sabit olarak para ödeyen,
yardım yollayan insanlarımız var.
Her ay 33.000 Euro sabit yardım gelirimiz oluyor. Bunun yanı sıra tabii
kampanya dönemleri var, Ramazan
ve Kurban'da bu hayırlar artıyor ve
200.000-300.000 Euro'luk projeler
oluyor. Bir de acil durumlar olduğunda
hemen kampanya başlatıyoruz ve o ay
beş-on bin Euro ek yardım gelebiliyor.
İleriye dönük bir yardım kuruluşu
olarak ne tür çalışmalarınız var?
Önümüzdeki beş yıl içerisinde
daha iyi bir kurumsallaşma açısından,
idareci ve yönetim kadrosunu daha da
genişleteceğiz ve bürolarımızı daha
genişleteceğimiz ve yeni yardım kalemleri oluşturmak için yeni düşünceleri alacağız, beyin fırtınası yapacağız.
Dünyanın başka ülkelerine, daha farklı
ülkelerdeki sıkıntı çeken kardeşlerimizin fizibilitesini çıkartacağız. Bizim
çalışmadığımız ülkeleri de portfolyomuza almayı düşünüyoruz.
Son olarak, şu anda Rotterdam'da
bir hanım kolları şubemiz var. 3-4
şehirde temsilcilerimiz bulunuyor.
Hollanda'nın tüm şehirlerinde temsilcilik veya şube adı altında çalışmalar yapmayı hedefledik, bu doğrultuda
çalışıyoruz.
29
HABER
ŞUBAT / FEBRUARI 2014
BULMACA
USTALARI
İŞ BAŞINA!
BULMACA
Hazırlayan: Abdurrahman Gündüz
Mutluluk
Onaylama sözü
Eski bir ölçek
Sırlar
Sahne oyunu
Askeriye yük atı
Adam öldüren
(Resim) Yeni
Büyükelçimiz
Kuruluş
simgesi
Bir bayan
ismi
Sodyum imi
Bir geyik
Asker
Uzaklık
Sığınmak
eklemek
Mühendis
kalemi
52 oyununda
grup
Açık aleni
Beyaz
Karışık renkli
Örnek, eş
Son harf
Baston
Duman lekesi
Uzaklık
anlatır
Gaziantep
ilçesi
Nazi hücum
kıtası
Raylı bir taşıt
Soya çekim
Simgesi Ni olan
Kaya
Mısır'da
yarımada
İlk harf
Kırmızı
Şehir
Diğer, öteki
Su
İnanılması
gereken
Utanma
duygusu
Kanunsuz
Çoban
Şaşma sözü
Kir izi
İnce demir
Devrik Mısır
Cumhurbaşkanı
Satrançta hamle
Oran
Ayak direme
Cümle sonuna
konur
Genişlik
Mağara
İkili
Birdenbire
Corendon
Yöneticisi
(Alt Resim)
Hisli duygusal
Çare
Boş söz
İsviçre'de bir göl
Tümör
Istanbul Elektrik
Tren
Troleybüs
Fiyat koyma
Kıymetli eski
eşya
Yaylı ve tekerlekli
ulaşım güzergahı
Eski dilde
eğitim
Haram yiyen
eşkiya
Bir nota
At yavrusu
Savaş aracı
Bükülmüş demir
Yerleşik yerin
dışı
Olmaktan emir
Kıymet derecesi
Borsada bir
terim
Küçük bitki
Alan
Bir besin
Sadece
Satrançta
kıymetli taş
Azarlama
Tokat sesi
İlave
Uzaklılk işareti
52 kağıt
oyunu
Kardeş
Kükürt imi
Çocuk korkutma
sözü
Tümör
Bakırın imi
Türkiye'de bir
haber kanalı
FIKRA KÖŞESİ
Ceza
Öğretmen iki öğrencisine kızar ve
ellişer kez adlarını yazmalarını söyler.
Öğrencilerden biri bu karara itiraz
eder:
-Öğretmenim, bu çok büyük bir
haksızlık değil mi?
-Neden haksızlık olsun ki?
-Onun adı Ali, benim ki ise Abdurrezzak... "
Pilot
Uçak, Yeşilköy'den kalkmıştı. Bakırköy Akıl Hastanesi'nin üzerinden geçerken, pilot birden gülmeye başladı.
Hostes bu gülüşün sebebini sorunca
şu cevabı verir pilot:
-Başhekim kaçtığımı öğrenince
kimbilir nasıl saşıracak!..
Peşin para
Nasrettin Hoca tarlada uğraşırken
birden alacaklısı gelmiş. "Nasrettin
Hoca, paramı ne zaman ödeyeceksin."
demiş. Nasrettin Hoca'da"şu görüğün
bölgeden devamlı koyunlar geçer. Oraya bir tel örgü takıcam, takılan koyun
yünlerini de satıp sana borcumu ödeyeceğim." demiş. Adam da haklı olarak
gülmüş. Nasrettin Hoca buna karşılık
adama "Ne oldu köftehor.Peşin parayı
görünce gülersin demii!" demiş.
Papağan
Bir adam bir gün bir petshopa girer
ve kendisine en yakın duran papağanı
gösterek:
-Pardon bunun fiyatı nedir diye sorar
-10.000 Euro efendim.
-Neden bu kadar pahalı peki?
-Efendim o 300 tane kelime biliyor.
Biraz uzaktaki papağanı işaret ederek:
-Peki bunun fiyatı nedir?
-20.000 Euro efendim.
-Peki bu neden pahalı?
-O aynı kelimeleri hem ingilizce hem
türkçe söylüyor.
Onun yanındaki papağanı göstererek: -Bunun fiyatı nedir?
-30000 Euro efendim, bu da kelimeleri her dilde söylüyor.
Adam biraz daha bakındıktan sonra
dükkanın yüksek bir yerinde asılı olan
papağanı görüyor ve soruyor:
-Bunun fiyatı nedir?
-100.000 Euro efendim.
-Bunun özelliği nedir?
-Valla bu pek konuşmuyor ama oradaki 3 papağan buna "hocam" diyorlar!
en büyük asker bizim asker
23 yaşındaki Alparslan Bayrak kendi
isteği üzerinE 12 ay askere gidecek
HABER'in
BÖYLESİ
D
en Haag'da yaşayan
Alparslan Bayrak (23)
dövizli askerlik imkânı
olmasına rağmen, kendi isteği üzerine 12 ay askere gitmek isteyerek
Türkiye’ye gidecek. Ailesinin düzen-
lediği yaklaşık bin kişinin katıldığı törenle ilahi ve türküler eşliğinde askere uğurlandı.
Aslen Giresun Tirebolu’lu
olan Alparslan Bayrak Leiden
doğumlu. Düzenlenen tören
ile askerliğe resmen ilk adımı
attığını söyleyen Alparslan şöyle
konuştu, “Dizayn eğitimimi
tamamladım. Kendi kararım ile
askere gidiyorum. 12 ay askerlik
yapacağım. İnşallah benden sonra
daha çok gidenler olur. Gideceğim
şehir henüz belli değil neresi olursa
olsun giderim, canım feda vatanımız
için" dedi.
Oğluyla gurur duyduğunu be-
lirten baba Yahya Bayrak, 38 yıldır
Hollanda’da yaşadığını ve en küçük
oğlunun ısrarları üzerine 12 aylık
askere uğurladıklarını söyledi. Arkadaşlarının hayretle karşıladığını söyleyen Yahya Bey, “Olgumu askere yollayarak vatanıma olan borcumu bir
nebze ödemiş olurum İnşallah” diye
konuştu. Anne Münevver Bayrak, "Bu
onuru yaşattığı için oğlum Alparslan
ile gurur duyuyorum. Çocuklarımızı
vatan sevgisi ile yetiştirdiğimiz için
gururluyuz. Vatana ve millete hayırlı
olsun" dedi. Yaklaşık 1000 kişinin
katıldığı ziyafet ve uğurlama şöleninden sonra Aplarsan Bayrak dualar ve
temenniler eşliğinde uğurlandı.
HABER
30
ŞUBAT / FEBRUARI 2014
Rotterdam Prins Alexander semtinde Dönerhouse lokantasının açılışına katılan Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral
çalışma önlüğünü giydi ve açılışa katılan misafirlere döner
keserek mekan sahibine jest yaptı. Yemekler hakkında isabetli yorumlarda bulunan Togan Bey 'damak tadı' gayet yerinde.
Rotterdam'da Şahan Supermarketler zincirinin yeni lokasyonu ve 4. şubesi bir törenle açıldı. Vecih Er: "Hollandanın Türkler tarafından işletilen en büyük marketlerinden 2000 metre karelik bir alanda.Krizi şansa ceviren
iş adamlarımız".
Patron Mutlu Son İstiyor filminin Rotterdam gala gösteriminde filmin başrol oyuncularıyla buluşan gazetemiz reklam müdürü Nur Öztürk, oyuncularla sohbet
etme firsatı buldu.
Rotterdam Başkonsolosluğu özel bir çalışmaya imza attı.
Engelli vatandaşlar için yapılan konsolosluk binasındaki
yeni giriş, Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral ve
geçtiğimiz günlerde terfi eden Konsolos Aslin Savran,
gazetecilerin de katılımıyla bu hizmetin açılışını yaptılar.
HOTİAD'ın düzenlediği Sosyal Medya ve Kriz Yönetimi seminerinde tanınmış işadamları Hollada Türk Basınını yakından
takip ettiklerini gösterdiler.
Arnhem'de yeni açılan De Gastronoom lokantası renkli bir
açılış töreniyle hizmet vermeye başladı. Açılışa çok sayıda
işadamı ve Arnhemli vatandaş katıldı.
Rotterdam Mevlana Camii yeni bir uygulama başlatarak, insanların kullanmadıkları ikinci el kiyafetlerini
toplama noktası açtı. Caminin avlusunda bulunan bu
kıyafet toplama noktasına gelen kiyafetler her ay satılarak camiye yardım oluşturuluyor.
Gazetemiz Reklam Departmanı Müdürü Nur
Öztürk, İstanbul'da HABER TÜRK kanalı haber
spikeri Buse Biçer'le
canlı yayın öncesi keyifli
dakikalar geçirdi.
fınızı
Fotoğra rin
gönde lım
ya
yayınla
Gazeteci Burhanettin Carlak`a,
Azerbeycan'ın
Lahey'deki büyükelçiliğinde Hemreylik
(dayanışma) günü
münasebeti ile
Azerbeycan`ın tanıtılması yönündeki
faaliyetleri ve STK
çalışmalarından
dolayı Azerbeycan
Benelüks Kongresi Başkanı Sahil
Gasimov tarafından
plaket verildi.
Harderwijk HDV Camii'nin açılışında Ayhan Tonca, Kasım
Akdemir, Mustafa Gökmen, Mehmet Demir
Avukat Nazmi Türkkol bir basın bildiriyle: 'Avrupta Türk Avukatları Birliği'nin (EATL) eğitim faaliyetleri kapsamında 23-27
Ocak 2014 tarihleri Fransa’nın Stazburg kentinde 1963 Ankara
Anlaşması konulu bir eğitim semineri düzenledi. Hollanda, Belçika, Fransa ve Lüksemburg’dan birçok avukat ve hukukçuların
katılımıyla gerçekleşen program öncesi katılımcılar Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesini (AHİM) ziyaret ettiler.' diye duyurdu.
Rotterdam Anadolu Camii haftasonu eğitiminde çocuklara İslami çerçevede çevre temizliği hakkında uygulamalı bilgilendirme dersi verildi. Camii yönetiminin
Feijernoord Belediyesi ile ortaklaşa yürüttüğü uygulama çevre halkından çok olumlu tepkiler aldı. Anadolu
Camii yöneticilerini bu duyarlılıklarından ötürü tebrik
ediyoruz.
Köşe yazarımız Ahmet Suat Arı ve gazetemizin Genel
Yayın Yönetmeni İbrahim Karaman, Simit Sarayı
Bijerlandselaan'ı kahvaltı ve sohbet bahane diyerek ziyaret
ettiler. Mekan sahibeleri Saadet Koral ve Zeynep Yılman'ın
meşhur misafirperverliklerine bizzat tanık oldular.
31
Tweet deyip geçme
Londra'dan
Güney
Afrika'ya giderken Twitter
hesabından ırkçı bir şaka yapan Justine Sacco, 12 saatlik
yolculuğun ardından uçaktan
indiğinde, dünyanın dört yanından sert tepkiler alan biri
haline geldi.
Bir tweet attı, hayatı
alt üst oldu
Uluslararası bir şirkette halkla ilişkiler direktörü
olarak çalışan Justine Sacco,
yazdığı bir tweet yüzünden
dünyanın dört bir yanından
yüz binlerce insanın tepkisini çekti, gazete ve televizyonlara haber oldu, işinden
de kovuldu. İngiltere'nin
Turizm Fuarı'nda
canlı canlı
Utrecht Turizm Fuarı
Türkiye standı resepsiyonunda sahne alan sanatçı
Müge Alpay, davetlilere
keyifli dakikalar yaşattı.
HABER
ŞUBAT / FEBRUARI 2014
başkenti Londra'da yaşayan
Justine Sacco, Güney Afrika
Cumhuriyeti'ne yapacağı seyahati, sosyal medya sitesi
Twitter üzerinden, şakacı bir
dille duyurmaya karar verdi.
Twitter'a, "Afrika'ya gidiyorum. Umarım AIDS olmam.
Şaka şaka. Zaten beyazım!"
cümlelerini yazan Sacco, telefonunu kapattı ve uçağa bindi.
Sacco'nun tweeti ilk başlarda sadece birkaç kişinin eleştirisine hedef oldu. 200 takipçili
Sacco'nun ırkçı içerikli yazısı
paylaşıldıkça, aralarında ünlülerin de bulunduğu binlerce
kişinin tepkisini çekti.
UÇAKTAYKEN İŞTEN
KOVULDU
Bu
durum,
uçakta
olduğu için olayın farkında
olmayan ve hiçbir açıklama
yapamayan
Sacco'nun
çalıştığı firmanın da dikkatini
çekti. Birkaç saat içinde
dünyada en çok konuşulan
konulardan biri haline gelen
genç kadının yazdıklarını ve
kamuoyu baskısını gören
şirket yetkilileri Sacco'yu
kovmaktan başka çare
bulamadı. Güney Afrika'nın
en büyük şehri Cape Town'a
inen Sacco telefonunu tekrar
açtığında tam bir şok yaşadı.
12 saatlik uçuşu boyunca
tatsız tweeti dünyanın dört
bir tarafına ulaşmış, yüz
binlerin tepkisini çekmiş hatta
çalıştığı firma kendisini işten
bile atmıştı. Yazdığı birkaç
cümle yüzünden hayatının
alt üst olduğunu gören
kadın tweeti sildi. Facebook,
Instagram hesaplarını kapattı.
Genç kadın, son derece
üzgün olduğunu bildiren ve
tüm dünyadan özür dileyen
bir röportaj verse de işine
ve sosyal medyaya geri
dönemedi.
Noel Bayramında kahvaltı ziyareti
Mercan Balık Sarayı sahibi Abdul Uyrum, 25 aralık'ta Noel Bayramı gününde
ailesi ile birlikte Hollandalı komşusuna
süpriz bayram ziyaretinde bulundu.
Vedat Gültekin ve Yorgun
Herakles omuz omuza
COLOFON
HABER
Adres:
Laan op Zuid 915b
3072 DB Rotterdam
Nederland
Türkiye'nin büyük çabaları sonucu, Rusya, Avusturya,
ABD, Danimarka, İngiltere, İsviçre, İtalya ve Fransa gibi ülkelere yasadışı yollarla çıkarılmış tam 4 bin 143 eser son 10
yılda iade edildi. Hiçbir silahın işlemediği Nemea Aslanı'nı
boğarak öldüren Herakles'i, asasına dayanmış dinlenirken
anlatan ''Yorgun Herakles'' heykeli de yurt dışına kaçırılan
eserlerden biriydi. Amerika'da Boston Güzel Sanatlar Müzesinde yer alan Herakles Heykeli'nin üst yarısı 2011 yılında Başbakan Erdoğan ve beraberindeki heyetin bulunduğu
uçakla, ABD'den Türkiye'ye getirilmişti. Antalya Müzesi'nde
sergilenen ''Yorgun Herakles'' heykelini tam 315 bin 208 kişi
ziyaret etti. Eskilere taş çıkartacak kadar yeni sakal bırakan
Vedat Gültekin de heykelin sembolik replikatörlerinden biri
olan Yorgun Herakles'i ziyaret edip bir süre böyle yaslandı.
Batı Trakyalılar düzenli toplantılara devam dedi
Batı Trakya Müslüman
Türk Azınlık Derneği, mensuplarının yaşamlarını kolaylaştırmayı ve bilinçli bir
toplum oluşturmayı hedefleyen Hollanda Batı Trakya
Türk Kültür ve Dayanışma
Derneği (HBTTKDD) tarafından bir bilgilendirme
toplantısı gerçekleştirildi.
Yapılan açıklamada toplan- Belediyesi’ne ve Hollanda Devlet Birimleri'ne
tının sonuçlarını, Den Haag sunacaklarını aktarıldı.
Gentle Incasso
Hoofdredacteur
(Genel Yayın Yönetmeni)
İbrahim Karaman
ibrahim @haber.nl
Redactie: (Yayın Kurulu)
Mehmet Güzelyurt
Rabia Karaman
Özlem Hasip
Art Direction & Fotografie:
M. Fatih Karaman
[email protected]
Advertenties
Office: 010-2 900 900
Nur Öztürk / [email protected]
0641-22 68 79
Interviews & Correspondenten:
Özlem Hasip
Merve Karaman
Ayşe Özkaya
Keziban Karaçor
Repr. Amsterdam
Ali Andal
Repr. Eindhoven
Ali Yücel
Repr. Limburg
Muzaffer Bozaslan
Repr. İstanbul
Dr. Hüseyin Keleş
Abonnementen:
[email protected]
e-mail & website:
[email protected]
www.haber.nl
1999
dan beri
1999' dan beri
hizmetinizdeyiz
national and international
debt collection
payment
solutions
National and international
debt collection&
& payment
solutions
Hayalindeki abiye ya da gelinliği
bulamadın mı? Üzülme!
Royal Modehuis'ın
400 m2'lik geniş mağazasında
hayallerinin kıyafetini
bulabilirsin...
e,
k, abiy lik,
li
n
li
e
G
net
k, sün klı
lı
t
a
m
r
da
ı ve fa ti
bindall
afe
rın kıy n
la
m
a
t
eli
or
yal'e g
için Ro
ROYAL MODE HUIS
Groene Hilledijk 221A
3073 AG Rotterdam
Tel: 010-848 95 00
www.royalmodehuis.nl
GÜZELLİK
ÖZEN İSTER
Gentle Incasso, hem şirketten şirkete, hem de şirketten kişiye tahsilat
yapan, para tahsil piyasasında uzman bir icra bürosudur. Alacaklı ve
borçlu arasında iki tarafı tahmin eden bir sonuç almak için deneyimlidir.
Biz, birçok icra bürolarından farklı olarak ‘no-cure-no-pay’ esasına göre
çalışmıyoruz. Dosya masrafı olarak az bir meblağ ödeyerek, alacağınızın
itinalı bir şekilde incelenmesi garantisini alırsınız. Alacağınızın, ‘sulh
yoluyla alınamaz’ haberiyle sizi hayal kırıklığına uğratmayız. Mahkemeye giden bu uzun ve genellikle pahalı yolu, en medeni ölçüler içinde ve
mantık çerçevesinde önlemek bizim isimizdir.
İşletmeci olarak paranızı tahsil etmek için ne kadar uzun beklediğinizi
biliyoruz. Özellikle ekonomik sıkıntının yaşandığı bu dönemde, borçluların
büyük bir kısmı, ödeme suresini uzatıyor ve daha da kötüsü iptal yoluna
bile gidiyor. Bu da isletmeci olarak hiç istemediğiniz bir durumdur. Bu
konuda sizden de, yapılan anlaşmaları yerine getirmeniz beklenmektedir.
Hizmetlerimizden faydalanmak için ilginizi çektiğimizi
umuyoruz. İlgi duyarsanız veya hizmetlerimiz hakkında
daha fazla bilgi almak isterseniz, bizimle temasa geçiniz.
Gentle Incasso
Tel: 075 - 771 46 36
Fax: 075 - 635 70 49
[email protected]
www.gentleincasso.nl
HABER
ŞUBAT / FEBRUARI 2014

Benzer belgeler

sonuç raporu - Ege Bölgesi Sanayi Odası

sonuç raporu - Ege Bölgesi Sanayi Odası Hollanda Teknik İnceleme seyahatinin üçüncü günü Hollanda – Türk İşadamları Derneği ziyaret edilmiştir. Dernek tarafından kendi üyelerine de heyetimiz ile ilgili bilgiler iletilmiş ve görüşmeye dav...

Detaylı

Ben ülkemin ve ülke insanımın sevdalısıyım

Ben ülkemin ve ülke insanımın sevdalısıyım bir payda olan yurt dışındaki Türk vatandaşı bilinciyle 6 kıtadan Türk iş dünyasını, derneklerini, vakıf ve benzeri iş dünyası örgütlerini tek bir çatı altında toplamak üzere DEİK çatısı altında ku...

Detaylı