Brückschlag zwischen Europa und Asien

Transkript

Brückschlag zwischen Europa und Asien
materialie_199_RZ:_
22.06.2009
11:42 Uhr
Seite 1
YAY ı N 1 9 9
Avrupa İle Asya Arasında
Kurulan Köprü
Türk – Alman Kalkınma İşbirliği'nde 50 Yıl
materialie_199_RZ:_
22.06.2009
A V R U P A
İ L E
11:42 Uhr
A S YA
Seite 2
A R A S I N D A
K U R U L A N
K Ö P R Ü
İçindekiler
3
4
5
İlerleme Ve Kalkınma İçin Ortaklık
Avrupa Standartlarına Doğru – İşbirliğinde 50 Yıllık Deneyim
Birlikte Başlangıçlardan Bugüne – Geriye Bakış
9
10
13
Temiz Bir Çalışma
Röportaj: “Kayseri Atıksu Arıtma Tesisi Örnek Bir İşletmedir.”
Modern Çöp Depoları İle Yükselen Yaşam Standardı
14
Krediler İstihdam İmkanı Sağlıyor
15
16
18
Rayına Oturtuldu
Danışmanlık – Eğitim – Kalifikasyon Edindirme
Yeni Yön Tayini – Bir Bakış
19
20
21
22
Planlama Ve Uygulamada Güçlü
Türk Köy Kooperatifleri İçin Yeni Yaşam – Bir Örnek Proje
Genç Memurlara Eğitim
Türkiye’den Seçilmiş Proje Örnekleri – Haritaya Bir Bakış
23
Yayın
2
materialie_199_RZ:_
22.06.2009
11:42 Uhr
Seite 4
A V R U P A
İ L E
A S YA
A R A S I N D A
K U R U L A N
İlerleme Ve Kalkınma
İçin Ortaklık
“Birçok ülke vardır ancak medeniyet tektir. Ulusun
ilerlemesinin şartı, bu medeniyet içinde yer almasıdır.”
Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu
3
K Ö P R Ü
materialie_199_RZ:_
22.06.2009
A V R U P A
11:42 Uhr
İ L E
A S YA
Seite 5
A R A S I N D A
K U R U L A N
K Ö P R Ü
Avrupa Standartlarına Doğru
İşbirliğinde 50 Yıllık Deneyim
Almanya Federal Cumhuriyeti, Türkiye’ye
modernleşme ve Avrupa standartlarına uyum
yolunda 50 yıldır refakat etmektedir. Almanya,
bu zaman içerisinde Türkiye’nin kamu ve özel
sektörde sürdürülebilir gelişimine önemli katkılar sağlamıştır.
Türkiye, başlangıçtan itibaren Alman Kalkınma
İşbirliği içerisinde önemli bir yere sahip olmuştur. İki kıtayı birleştiren Türkiye, Hindistan ve
Mısır’dan sonra en çok mali ve teknik destek alan
üçüncü ülke olmuştur. Mali taahhütler ölçü
alındığında Türkiye’ye en çok destek sağlayan
ülke Almanya olmuştur.
Ankara’da ki Türkiye Belediyeler Birliği’nden (TBB)
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bakış. Kısa yollardan
Türkiye’nin Alman Kalkınma İşbirliği için taşıdığı özel anlam, iki ülke arasında geçmişten bugüne giderek güçlenen dostluk ilişkilerine dayanmaktadır. İkili ilişkiler, Mustafa Kemal
Atatürk’ün 1923’de çağdaş Türk Cumhuriyeti’ni
kurmasından bu güne dek istikrarlı bir biçimde
sürdürülen batıya yönelimden olumlu yönde
etkilenmektedir. Ayrıca Türkiye, coğrafi konumu itibariyle Avrupa için önemsiz sayılamayacak bir anlam taşımakta ve değişken bir bölgede
dengeleyici olarak görülmektedir.
Türkiye’nin batıya yönelimi kurumsal olarak da
belgelenmiştir: 1949 da Avrupa Kurulu’na üyelik,
1952 de NATO üyeliği, 1995 de Gümrük Birliği’ne
üyelik. Günümüzde ulaşılan üst nokta ise 2005
yılında başlayan Avrupa Birliği (AB) ile üyelik
müzakereleridir. Bu noktadan itibaren Türkiye,
peyderpey Avrupa Birliği müktesebatını benimsemektedir. Diğer yandan tüm reform alanları
için Brüksel’den kapsamlı yapısal uyum destekleri almaktadır. Buna paralel olarak Kalkınma
İşbirliği ağırlığını ikili düzeyden Avrupa düzeyine
aktarmaktadır. Türk-Alman Kalkınma İşbirliği’nin
yerini giderek Avrupa ortaklığı almaktadır.
sinerjiler sağlanması önemli. Bu nedenle, Alman Teknik
İşbirliği Kurumu (GTZ), Alman Kalkınma Bankası (KfW)
ve Alman Kooperatifler Birliği (DGRV)’nin Türkiye Ofislerinin Türk Bakanlıkları’na ve Almanya Büyükelçiliği’ne
yürüme mesafesinde bulunmaları tesadüf değil.
Bu ortaklığın hedefi, hukuk devleti koşulları
çerçevesinde güçlü ve demokratik bir toplum ve
sosyal piyasa ekonomisinin oluşturulmasıdır.
Türkiye geçen 50 yıllık süre zarfında belirgin
oranda değişmiştir. Tarıma ve ihracat sübvansiyonlarına dayalı ekonomisi ve nüfusun çoğunluğu kırsal alanda yaşayan bir ülkeden büyük
oranda sanayileşen, rekabet edebilir nitelikte ve
ihracata dayalı bir ekonomiye ve kentsel nüfusa
sahip ülke oluşmuştur. Türkiye’nin ekonomik
alandaki gelişimi özellikle batı bölgelerini etkilemiştir. Buna karşın doğu bölgelerinde henüz
gelişim yetersizlikleri ve bölgeden göç yaşanmaktadır. Gelişimi olumsuz etkileyen faktörler
yüksek doğum oranı, eğitim ve mesleki eğitim
imkanlarının yetersizliği, üretken istihdam
imkanlarının eksikliği ve tarımsal verimin
4
materialie_199_RZ:_
22.06.2009
11:42 Uhr
Seite 6
A V R U P A
İ L E
düşüklüğüdür. Örneğin mali imkanları yetersiz
olan belediyelerin acil ihtiyaçları olan su temini
ve atık su arıtma tesisleri ile atık depolama
sahaları eksiktir.
İkili İşbirliği son yıllarda özellikle yerel altyapıların (yerel çevre yatırımları) ve Küçük ve Orta
Ölçekli İşletmelerin teknik danışmanlık ve kredi
programları ile desteklenmesine yönelmiştir.
Özellikle kalkınmada öncelikli illere (81 İl’den
51’i) yoğunlaşmıştır. Gerçekleşen altyapı önlemleri insanların yaşam kalitelerine değerli katkı-
A S YA
A R A S I N D A
K U R U L A N
lar sağlamıştır. Ekonomik İşbirliği orta ölçekli
işletmelerin etkin biçimde teşvikine imkan
vermiştir. Böylece KOBİ Sektörü işletme ve yatırım sermayelerine ulaşabilmiş ve yeni istihdam
imkanları yaratılmıştır.
Kalkınma İşbirliği özellikle zor ve gelişim için
önem taşıyan, başka donörlerin desteklemediği
ağırlık alanlarına (çevre ve KOBİ sektörü) yönelmiştir. Federal Hükümet böylece AB ve Dünya
Bankası programlarını tamamlayıcı destek
sağlamıştır.
Birlikte Başlangıçlardan Bugüne
– Geriye Bakış
Teknik İşbirliği çerçevesinde ilk ortak projelerin
yürütülmesine 1958 yılında başlanmıştır. İki
ülke arasında mütevazı bütçeler – 1958 de bütçelerinin toplamı bugünün değeriyle 184.000
Euro olan üç küçük proje – ile başlayan ancak
kısa sürede Federal Hükümetin her yıl 40 - 50
milyon Euro ile desteklediği güçlü bir işbirliği
gelişmiştir. Bugüne kadar Almanya tarafından
sağlanan destek toplamda yaklaşık 3.7 milyar
Euro’ya ulaşmıştır.
Elbistan Termik Santrali:
En Büyük Ve Alanında Tek Örnek Proje
5
K Ö P R Ü
materialie_199_RZ:_
22.06.2009
A S YA
İ L E
11:43 Uhr
A V R U P A
Seite 7
A R A S ı N D A
AT ı L A N
50’li yıllar:
Sosyal Piyasa Ekonomisi Örnek Alınıyor
İkinci dünya savaşından sonra Türkiye’nin Avrupa ile
Asya arasında, diğer bir ifadeyle Doğu ile Batı, Avrupalı ile İslam dünyası arasında köprü olarak büyük bir
rol oynayacağı kısa sürede anlaşılmıştır. Bu rolünü
başarıyla yerine getirebilecek seviyeye ulaşması için
öncelikle Türkiye’nin tarım ülkesinden sanayi ülkesi
olma yolunda desteklenmesi gerekmektedir. Bu
noktada, henüz genç bir ülke olan Almanya Federal
Cumhuriyeti cazip bir ekonomi modeli sunmaktadır:
Sosyal piyasa ekonomisi. Batı Almanya 50’li yılların
sonlarında yaşadığı ekonomik mucizenin en üst
noktasına ulaşmış ve çağdaşlık yolundaki bir ülke
için iyi bir örnek oluşturmaktadır.
Çaycuma Kağıt Fabrikası, Kuruluş 1966
Erzurum Çimento Fabrikası, Kuruluş 1967
60’lı ve 70’li Yıllar:
Sanayi Ve Enerjiye Yatırımların Dönemi
Alman Kalkınma İşbirliği, 60 ve 70’li yıllarda Türkiye’yi kendi yolunda desteklemek için tüm imkanlar
yelpazesini açmıştır. Geniş ürün temini ve stabilizasyon kredileri öncelikle zayıf olan devlet bütçesini
güçlendirmeye katkı sağlamaktaydı. Sanayi alanına
(çimento, inşaat, kağıt sanayi v.s.) devlet altyapısına,
enerji üretimine (örn. Türk Alman İşbirliği’nin en
büyük ve alanında tek projesi olan 340 Milyon Euro
değerindeki Elbistan Termik Santrali) ve Türk Kalkınma Bankalarına yapılan yüksek yatırımların yanı sıra
Tarım ve Ormancılık alanına, etkin devlet yapılarının
kurulmasına, yer altı kaynaklarının araştırılmasına
ve Türk-Alman üniversitelerinin işbirliğine verilen
destek, dönemin özelliğiydi. Bu yirmi yıl içerisinde,
Türkiye’nin sanayi yapısını oluşturacak temel atılmıştır ve bu temelin sağlam olmasına Alman Kalkınma İşbirliği’nin katkısı büyük olmuştur.
Keban Barajı: Doğu Anadolu İçin Enerji Kaynağı
80’li yıllar:
Yerel Yönetimlerde Çevre Altyapısı
80’li yıllarda işbirliğinin yönü değişmiştir. Türkiye’nin ekonomik gelişiminin büyük ekolojik sorunları da beraberinde getirdiği görülmüştür. Altyapı ve
enerji en önemli faaliyet alanları olmaya devam
etmiş ancak o dönemde dahi yenilenebilir enerji
Keban Barajı Doğu Anadolu’da Elazığ’da dır. Elektrik
üretimini ve sulamayı sağlamaktadır. Baraj ve su santrali 1974 yılında Alman desteği (Finansman hacmi 26 milyon Euro) ile yapılmıştır. Baraj, yakın doğunun ikinci
büyük barajıdır. Fırat ve Karasu nehirleri baraja akmaktadır.
6
materialie_199_RZ:_
22.06.2009
11:43 Uhr
Seite 8
A S YA
İ L E
A V R U P A
A R A S ı N D A
AT ı -
kaynaklarının arayışı başlamıştır. Varolan termik güç santrallerine filtre tesisleri yapılmıştır.
Aynı dönemde yerel yönetimlerde çevre altyapıları alanında işbirliği başlamış ve günümüzde
yürütülen işbirliğinin en önemli aracı olmaya
devam etmektedir.
Ülkenin en büyük şehirlerinden İstanbul ve
Ankara’da modern su temini sistemleri, atık su
tesisleri ile arıtma tesisleri kurulmuştur. Ev ve
Ankara İçin Temiz Su
80’li yılların sonunda Türkiye Başkentinin su kaynakları
giderek yetersiz hale gelmiştir. Sağlanan su miktarı o yıllarda 2.3 milyon olan nüfusa yetmemektedir. Ayrıca hijyen
koşulları yetersiz ve dağıtımdaki su kayıpları yüksektir.
Türk-Alman İşbirliğinin örnek gösterilebilecek proje
niteliğindeki yeni su tesisi ile nüfusun temiz su ihtiyacı
ancak karşılanmaya başlanmıştır. O günden bu yana,
sağlanan hijyenik suyun yanı sıra kanalizasyon sisteminin de iyileştirilmesi sonucu su kaynaklı hastalıkların ora-
Galata Köprüsü:
İstanbul’un Ulaşımda Atar Damarı
nı giderek düşmüştür. Su tesisinin toplam maliyeti 243.6
Milyon Euro tutarında olmuştur. Federal Hükümet projeye katılmıştır.
Galata köprüsü İstanbul’da Haliç’in iki yakasında bulunan Eminönü’nü ve Karaköy’ü birbirine bağlar. Bugün ki
köprünün yapımı Alman desteği ile (Finansman hacmi:
73.6 milyon Euro) 1992’de tamamlanmıştır. Köprünün
tasarımını Alman inşaat mühendisi Fritz Leonhardt yapmıştır. Yapımı Thyssen firmasının da içinde bulunduğu
Çayırhan’da Duman Gazını Kükürtten Arındırma Tesisi: Türkiye’de İlk Çevre Koruma Projesi
bir konsorsiyum tarafından gerçekleştirilen köprü 114
kolon üzerine inşa edilmiştir. Galata köprüsü 1911 yılında
Çayırhan santrali 1987 yılında Türkiye’de ilk duman gazı-
MAN firması tarafından yapılan ilk yüzen köprünün yeri-
nı kükürtten arındırma tesisine sahip olan santraldir.
ni almıştır. Modern köprü bir önceki gibi iki katlı olarak
Öncesinde Ankara ilk kez toz ve kükürt-dioksit emisyon-
yapılmıştır. 2002 yılından itibaren alt katta bulunan res-
larına sınır değerleri koymuştur. Federal Hükümet, Eko-
toran ve kafeler de işletmeye açılmıştır. 2003 yılında
nomik İşbirliği kapsamında çevrenin korunmasına gide-
mevcut tramvay hattının köprü üzerinden geçişi ger-
rek daha fazla öncelik vermektedir ve Türkiye’nin
çekleşmiştir. Taşıt trafiğine açık sekiz ulaşım şeridine
batısında bulunan kömür santralinin ek donanım mali-
sahip olan Galata köprüsü, milyonların yaşadığı metro-
yetini yaklaşık 39.6 Milyon Euro ile finanse etmiştir. Böy-
polün en çok kullanılan trafik damarlarından biridir.
lece enerji santralinin atık gazında bulunan kükürt dioksit konsantresi oranı halk, toprak, sular, bitki ve çiçek
örtüsü için zararsız seviyeye düşürülebilmiştir.
7
materialie_199_RZ:_
22.06.2009
A V R U P A
11:43 Uhr
İ L E
A S YA
Seite 9
A R A S I N D A
K U R U L A N
sanayi atıklarının çevreye uygun bertarafına
yönelik ilk projelerin uygulanmasına bu
dönemde başlanmıştır.
Mesleki eğitim ve kamu idaresinin desteklenmesine yönelik işbirliği yoğun biçimde geliştirilmiştir. Normlar ve standartlar (öncelikli sanayi ve çevre standartları) konularında, daha
sonra gelecek olan Türkiye’nin AB standartlarına uyumunu öngören politik gelişimin erken
ele alımı olarak görülebilecek bir işbirliği yürütülmüştür.
K Ö P R Ü
Bugün:
Avrupa Standartlarına Uyum
Türk ortak kurumlar ile yürütülen işbirliğinin
ağırlıklı konu içerikleri “Yerel Yönetimlerde
Çevre Altyapıları”, “Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Desteklenmesi” ve “Etkin Yönetim
Yapılarının Desteklenmesi”dir. Kalkınma İşbirliğinin tüm faaliyetleri bir büyük hedefi gözetmektedir: Türkiye’nin Avrupa Standartlarına
uyumunun desteklenmesi.
90’lı yıllar:
Doğu’ya Yönelim
90’lı yılların başında Alman Kalkınma İşbirliği
yeniden yön değiştirmiş, o güne kadar Türkiye’nin modern ve ekonomik olarak başarılı bir
devlet olmasına yoğunlaşılmışken , artık ülkenin desteklenmesi gereken kalkınmada öncelikli bölgeleri öne çıkmaktadır. Zira Türkiye’nin
batısı başarılı bir sanayi bölgesi olarak kendini
gösterirken, doğusu ve güneydoğusu bu gelişim
hızına yetişememiştir. Bu durum nüfusun gelir
dağılımına bakıldığında görülmektedir. Batıdaki gelir dağılımı oranı doğunun yaklaşık on katı
fazladır.
Alman Kalkınma İşbirliği bu farkın ortadan
kaldırılabilmesi için öncelikli ve ağırlıklı olarak
ülkenin doğusuna yönelme kararı almıştır.
Dr. Eckart Cuntz,
Almanya Federal
Cumhuriyeti
Ankara Büyükelçisi
İkili Teknik ve Mali destek son 50 yılda Türkiye genelinde, 1990 itibariyle ise öncelikle daha az gelişmiş doğu
bölgelerinde olmak üzere Türk kamu ve özel sektörünün
gelişim seviyesine dikkate değer katkılar sağlamıştır.
Teknik danışmanlık ve kredi programları ile belediyelerin altyapılarının güçlendirilmesinin yanı sıra orta
ölçekli işletmelerin teknik ve mali olarak desteklenmesi, İkili Kalkınma İşbirliği’nin marka işaretleri olmuştur.
Mesleki eğitim, ekonominin desteklenmesi ve çevre
gibi önemli alanlarda öncü rol oynamıştır. Gerçekleştirilen bilgi ve beceri aktarımı, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne
üyelik yeterliliği için Almanya’nın geleceğe yönelik katkısını göstermektedir.
8
materialie_199_RZ:_
22.06.2009
11:43 Uhr
Seite 10
Temiz Bir Çalışma
Yerleşim bölgelerinde su yönetimi konusu 15 yılı aşkın bir süredir Türkiye ile Almanya arasında yürütülen Mali İşbirliği’nin odağındadır. Almanya, kalkınmada öncelikli bölgeler başta olmak üzere, halkın içme suyu ve atık su sistemlerine kolayca ulaşımının sağlanması yoluyla Türk Hükümeti’ni nüfusun yaşam kalitesini yükseltme çabalarında
desteklemektedir. AB tahminlerine göre bu sektörde ki 2023 yılına kadar olan yatırım ihtiyacı – tüm gözle görülür
gelişmelere rağmen- 50 milyar Euro üzerindedir. Türk ortaklarının, mali, çevre, sağlık ve sosyal nitelikteki gereklilikleri sürdürülebilir biçimde yerine getirebilmeleri için Federal Hükümet finansman ve danışmanlık desteği ile
her zaman yanlarındadır.
9
materialie_199_RZ:_
22.06.2009
A V R U P A
11:43 Uhr
İ L E
A S YA
Seite 11
A R A S I N D A
K U R U L A N
K Ö P R Ü
Röportaj : “Kayseri Arıtma Tesisi Örnek
Bir İşletmedir”
Öğleden sonra güneşinde Erciyes dağının karla
kaplı zirvesi yoğun turuncu renkte parlamakta.
Yaklaşık 4000 metre
yüksekliği ile Türkiye’nin
ikinci yüksek dağı, ipek
yolu üzerinde bulunan
eski ticaret kenti Kayseri
Dr. Özgür Özdemir
üzerinde bir kraliyet tacı
edasıyla durmakta. Türki- KASKİ, Atıksu Arıtma
ye’de bir söz vardır: “Kay- Şube Müdürü
Kayseri
serilinin tuttuğu altın
olur”. Kayseri halkı geçmişten bu yana iyi ticaret erbabı olarak tanınır.
Kent, mavi gökyüzü altında son derece düzenli
ve temiz bir etki bırakmakta. Yeni konut siteleri,
Kayseri’nin çevre bölgelerden göç aldığına,
gelenlere iş ve ekmek sağladığına işaret etmekte. Bir çok alanın yanı sıra özellikle mobilya
sanayi, iş imkanı sağlamakta.
Atıksu ve Kanalizasyon İdaresi (KASKİ)’nin Atık
Su Arıtma Şube Müdürü 90’lı yıllarda İstanbul
Teknik Üniversitesi’nde Prof. Eroğlu’nun öğrencisi olmuştur. Kendisi arıtma tesisinin yöneticisi
olarak Türkiye’de ismini duyurmuş, bilimsel
alanda damlama yöntemiyle sulama araştırmalarına yönelmiştir.
Arıtma tesisinin laboratuarlarında çalışan genç
meslektaşları bilimsel deneyler yürütmektedir.
İTÜ de Kayseri’den sağlanan veriler ile çalışmaktadır.
Kayseri’de atık suyun arıtımı ve yeniden kullanımı düzenli ve sıkı kontrollere tabidir.
Laboratuar 2008 Kasım ayından itibaren ISO
sertifikalıdır. Dr. Özdemir mutluluğunu şu
sözlerle ifade ediyor “Böylece AB standartlarına
tam anlamıyla ulaşmış bulunmaktayız”.
Kayseri, atık su arıtımı konusunda da becerisini
kanıtlamış bulunmaktadır.
Türk- Alman Mali İşbirliği kaynakları ile kurulan
arıtma tesisi 2004 yılında işletilmeye başlamıştır. O günden bu yana tesis, Türkiye’de örnek
teşkil etmektedir. Türkiye Belediyeler Birliği
(TBB) örneğin, yerel yönetimlerde su yönetimi
projeleri konusunda eğitimler düzenlemekte ve
bu kapsamda Kayseri ile işbirliği yapmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Orman Bakanı
Prof. Dr. Veysel Eroğlu’da 2007 yılında Türk
Çevre Günü kapsamında Kayseri arıtma tesisini
diğer belediyelere örnek göstermiş ve övgüyle
bahsetmiştir.
Dr. Özgür Özdemir, Sayın Bakanın övgü dolu
sözlerine özellikle sevinmektedir. Zira, Kayseri
Kimya Mühendisi Fazilet Malik (sağda) ve asistanı suyu
kontrol ediyorlar.
10
materialie_199_RZ:_
22.06.2009
11:43 Uhr
Seite 12
dır. Arıtılan su Karasu nehrine, buradan
Kızılırmak üzerinden Ankara’ya ulaşmaktadır. Çevrede dağılmış olarak yaşayan
diğer 400.000 kişinin sisteme dahil edilebilmesi için tesisin genişletilmesi çalışmaları yakın zamanda gerekli olacaktır.
Organik katı maddenin sudan ayrıştırıldığı tank
Tesis, günlük 110.000 m3 atık su arıtımı üzerine
kurulmuştur. Henüz kağıt üzerinde planlanmış
olan bir sonraki genişletme aşamasında günlük
183.000 m3 kapasiteye ulaşılması öngörülmektedir. Tesise bağlı bulunan kanalizasyon şebekesi, üç yıl önce gerçekleşen bölge yapılanması
öncesi eski şehir alanını kapsamaktadır. Burada
650.000 nüfus yaşamaktadır. Toplam 370.000
m2 ile devasa bir alan üzerine inşa edilen arıtma
tesisinin kapasitesi 800.000 nüfus değeri (sınai
ve özel atık suya denk düşen değer) üzerine
kurulmuştur ve %90 oranında yararlanılmakta-
Kayseri Arıtma Tesisi’ne kuşbakışı
11
Dr. Özdemir, arıtma tesisinin Kayseri
halkına getirdiği önemli iyileştirmeleri
şöyle ifade etmektedir: “Su ekosistemini koruyoruz ve temiz bir temel su sağlıyoruz. Atık suyun
uygun teknikle arıtılması insanlar için, kirli su
ile temas etmedikleri için enfeksiyon hastalıklarının azalması anlamına gelmektedir. Çiftçiler
arıtılan suyu yaz aylarında ekim alanlarının
sulamasında kullanabilmektedir.”
Arıtma sonrası geriye kalan katı maddeden gaz
oluşmaktadır. Bu gaz ile işletmede ihtiyaç duyulan elektriğin %30 u üretilmekte ve tüm tesisin
ısınması sağlanmaktadır.
materialie_199_RZ:_
22.06.2009
A V R U P A
11:43 Uhr
İ L E
A S YA
Seite 13
A R A S I N D A
K U R U L A N
K Ö P R Ü
Diyarbakır’da su kirliliğinden
kaynaklanan hastalıklar artık
geçmişte kaldı
Yaşar Sarı
Diyarbakır Su ve
Kanalizasyon İdaresi (DİSKİ)
Genel Müdürü
Vaka
6000
Hepatit A
Diyarbakır yaklaşık 600.000 nüfusu ile Doğu Anadolu’nun
önemli ekonomi merkezidir. Yeni yüzyılın başlarında halk,
Dizanteri
5000
Tifo
hijyenik olmayan koşulların neden olduğu hastalıklardan çok
etkilenmekteydi. Su temini ve atık su arıtımı hizmetlerinin
4000
iyileştirilmesi büyük yarar sağlamıştır. Alman Kalkınma Bankası KfW ve Avrupa Yatırım Bankası (EİB) uygun faizli krediler
3000
ve teşvikler ile 82 Milyon Euro destek sağlamıştır. Kamusal
2000
kanal şebekesi genişletilmiş ve 2004 yılında yeni arıtma tesisi faaliyete geçmiştir. Arıtma tesisi çalışanlarının eğitimleri
1000
Alman uzmanlar tarafından gerçekleştirilmiştir.
0
1999
2001
2004
2006
Kaynak: Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü
Neden Kayseri örnek proje olmuştur? Dr. Özdemir için sorunun cevabı basit: KASKI, Türkiye’de
hiç de yaygın olmayan adımı atarak, suyun
yeniden işlenmesi için bir teknik birim kurmuş
ve burada nitelikli personel çalıştırmaktadır. Su
sayaçları herkes için görülebilir biçimde tüketimi
ölçmektedir. Kaçak bağlantılar engellenmekte,
su sızıntıları tamir edilmektedir. Sözlerine şöyle
devam etmekte: “İnsanların düşünceleri değişmekte. Yirmi dört saat kalite talep etmekteler.
Bir yerde sızıntı olduğunda hemen haberdar
edilmekteyiz.”
Türkiye’de Yerleşim Alanlarında Su Yönetimi
Sağlıklı Ve Temiz Bir Çevre İçin
Federal Hükümet Türk-Alman Ekonomik İşbirliği çerçevesinde bugüne kadar, yerel yönetimlerde çevre
altyapısı ve özellikle arıtma tesislerinin yapımı için
yaklaşık 800 milyon Euro destek sağlamıştır. 100 milyon
Euro desteğin daha sağlanması öngörülmüştür. 12
Dr. Özdemir, artık insanların kirli suyun hastalıklara sebep olduğunu, sağlıklı suyun az olduğunu anladıklarından emin. Diğer yandan tüketime dayalı fiyatlandırmanın en iyi öğretici
olduğu görüşünde.
Belediyede yürütülen projeler tamamlanmıştır.
Sonucunda 7.5 milyon insan için çevreyi ve sağlığı
tehdit eden koşullar ölçülebilir oranda azaltılmıştır.
Nehirler ve kıyı suları temizlenmiştir. Türkiye genelinde nüfusun %92’si temiz içme suyuna ulaşabilmektedir, kanalizasyon şebekesine bağlanma oranı %78’dir.
12
materialie_199_RZ:_
22.06.2009
11:43 Uhr
Seite 14
A V R U P A
İ L E
A S YA
A R A S I N D A
K U R U L A N
K Ö P R Ü
Modern Çöp Depoları Yaşam Kalitesini
Yükseltmekte
Hızla büyüyen nüfus ve sayıları giderek artan
sanayi işletmeleri çöplerin bertarafını zorlaştırmakta, bunun sonucu sokaklarda biriken çöpler, kötü kokular ve enfeksiyon hastalıkları
olarak kendini göstermektedir. Yerleşim alanlarında hijyenin sağlanabilmesi için vazgeçilmez
olan ve İkili Ekonomik İşbirliği çerçevesinde atık
bertarafına yönelik yürütülen üç örnek proje:
Denizli’de çöpün sıkıştırılması
Örnek Uygulama: Avrupa Standartlarında Çöp Toplama
Erzurum’da çöp sahası için bilgilendirme
Samsun çöp depolama sahasının açılışı, 2008
Denizli, 330.000 nüfusa sahip ve
Erzurum, (nüfusu 330.000) Türki-
Samsun Karadeniz bölgesindeki
travertenleri ile dünyaca ünlü Pamuk-
ye’nin doğusunda yer alan kent 2007
kent ikili Mali İşbirliği kaynakları ile
kale’den fazla uzak olmayan kent,
yılında yeni bir çöp depolama sahası-
finanse edilen en yeni katı atık depo-
2003 yılından bu yana Türkiye’nin her
na kavuşmuştur. Daha önce her tür
suna sahiptir (yatırım hacmi 17.6 mil-
yerinden Belediye Başkanlarının akını-
atık dağınık bir alana yayılmaktaydı.
yon Euro).
na uğramakta. Zira, ülkenin Avrupa
Mali İşbirliği kaynaklarından (yatırım
Nisan 2008 de gerçekleşen resmi açılış
standartlarındaki ilk depolama sahası
hacmi 14.2 milyon Euro) düzenli bir
töreni ile tesis işletilmeye başlanmıştır.
Denizli’de bulunmakta. Mali İşbirliği
depolama sahası yapılmış ve bir Katı
Eski ve düzensiz çöp sahası yangın ve
kapsamında Federal Hükümet 8.3 mil-
Atık Birliğinin kurulması desteklenmiş-
patlama riski ile güvenlik açısından
yon Euro tutarında kredi sağlamıştır.
tir. Ayrıca özel atıklar için bir ara depo-
büyük
Depolama alanında ortaya çıkan gazı
lama alanı ve sızma su bakımı ile tıbbi
Önemli ölçüde çevre kirliğine ve sağlık
iklime ve çevreye zarar vermeyecek
atıkların steril hale getirilmesi için de
açısından tehlikeye yol açmaktaydı.
şekilde toplayan ve yakan bir teknoloji
birer tesis yapılmıştır. Böylece depola-
Samsun nüfusunun (420.000) ve 12
ilk kez burada uygulanmıştır. Toplam
ma gazı zararsız hale getirilmektedir.
çevre ilçe nüfusunun yaşam kalitesini
nüfusları 120.000 olan 13 ilçe daha
Bu yolla her yıl yüzlerce ton Karbondi-
sürdürülebilir biçimde iyileştirmiştir.
uygulama sahası kapsamındadır.
oksite eşdeğer gaz tasarruf edilebilmektedir.
13
tehlike
oluşturmaktaydı.
materialie_199_RZ:_
22.06.2009
A V R U P A
11:43 Uhr
İ L E
A S YA
Seite 15
A R A S I N D A
K U R U L A N
K Ö P R Ü
Krediler İş İmkanı Sağlıyor
kaynaklardan KOBI’lere kredi vermektedir. En
son olarak yenilenen bir fon yaklaşık 90 milyon
Euro ile güçlendirilmektedir. Programı Alman
Kalkınma Bankası KfW yönetmekte ve finansmanı Avrupa Birliği ve Avrupa Kalkınma Bankası ile
paylaşmaktadır.
Özel Sektöre Destek
Köln’de bulunan Alman Yatırım ve Kalkınma Topluluğu
– DEG, 1966 yılından bu yana Türkiye’de faaliyetlerini
sürdürmektedir. Bugüne kadar yaklaşık 60 proje kuruBu oto tamirhanesi gibi küçük işletmeler artık daha
munun yatırımları için 400 milyon Euro kaynak sağla-
kolay kredi alabilmekte.
mıştır. Örneğin DEG Türkiye’nin özel sektör tarafından
gerçekleştirilen ilk rüzgar parkının müşterekidir.
En son, bir Türk GSM kuruluşu için uzun vadeli ve üç
Türkiye’de ekonominin belkemiğini oluşturan
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler (KOBİ), ülke
genelinde gelir ve iş imkanı sağlamaktadırlar.
Federal Hükümet bu konuda şimdiye kadar 350
milyon Euro tutarında taahhütte bulunmuştur.
Böylece ticari bankalara piyasada geçerli koşullarda krediler verilmektedir. Bu bankalar ise
KOBI’lere verilen krediler ile iş imkanlarının
birbirine oranı
haneli Milyon Euro tutarında kredi sağlamıştır. Böylece
Türkiye’de telekomünikasyon sektörünün gelişim hızına destek vermiştir. DEG, başta elektrik üretimi olmak
üzere, özellikle altyapı geliştirme çalışmalarının ortaklaşa finansmanında potansiyel görmekte. DEG yatırımlarının odağında yenilenebilir enerjiler alanına
yatırımlar bulunmaktadır.
Şekerbank: Küçük Girişimcilere Finansman
Desteği Sağlar
Şekerbank, Alman Kalkınma Bankası KfW’nin önde
gelen ortak bankalarındandır. Alman Hükümetinin des-
2500
Yeni iş yerleri
teği ile Şekerbank, ağırlık noktası Türkiye’nin doğusu
KOBİ Kredileri
olmak üzere, küçük ve en küçük işletmeler için bir kredi
2000
programı oluşturmuştur. Şekerbank 1953 yılında şeker
üreticileri için kooperatif banka olarak kurulmuştur. Bu
1500
nedenle Şekerbank, hedef kitle ile geçmişten bugüne
süregelen yakın ilişkiler içerisindedir. Yaklaşık 250 şube-
1000
si ile küçük ve en küçük işletmelere yönelik desteğin
500
0
daha da gelişmesi için gerekli koşullar mevcuttur.
Izmir
Kaynak: KfW-Büro Ankara
Kocaeli
Gaziantep
Toplam
14
materialie_199_RZ:_
22.06.2009
11:43 Uhr
Seite 16
Rayına Oturtuldu
Türkiye ile yürütülen işbirliği, başlangıcından itibaren “göz seviyesinde” yürütülen bir ortaklık olmuştur: Almanya,
Avrupa’nın güney doğusundaki Türkiye’nin öneminin bilincinde olmuş, Türkiye ise verilen hizmetin kalitesinin değerinin farkında olmuştur.
Kalkınma İşbirliği , Türk kamuoyunda ve kaynak yetersizliği nedeniyle hükümet nezdinde hakkettiği ilgiyi bulamamış
alanlara yönelmiştir: çevrenin korunması, katı atık ve atık su bertarafı, güvenli su temini, hava temizliğinin korunması. Ulaşılan sonuçlar kalıcı ilişkilerin taşıyıcı kolonları olmuştur.
15
materialie_199_RZ:_
22.06.2009
A V R U P A
11:43 Uhr
İ L E
A S YA
Seite 17
A R A S I N D A
K U R U L A N
K Ö P R Ü
Danışmanlık, Eğitim, Kalifikasyon Edindirme
Marmaray Tüpgeçit Projesi
Başlangıcı çok uzun zaman öncesine dayanmakta: İçinden raylı sistemlerin geçtiği bir tüp geçit
sisteminin Asya ile Avrupa’yı birleştirmesi fikri
ilk kez 1860’da doğmuştur. İnşaatı ise 2004 yılından bu yana devam etmekte. Avrupa Yatırım
Bankası (EİB), 2006 yılında GTZ IS’i uluslararası
bir konsorsiyumun lideri olarak görevlendirmiştir. Öngörülen, uzmanlardan oluşan bir
ekibin İstanbul’da 4 yıl süreyle Türk proje yüklenicisi DLH’ ya projenin etkin yönetiminde profesyonel destek vermesidir. Konsorsiyumun diğer
üyeleri Lüksemburg menşeli LUXCONSULT firması ile İstanbul’dan Türk mali müşavirlik firması KARDEN’ dir.
Uygulama süresi: 2006 – 2011. Çalışmalar esnasında bulunan arkeolojik kazıların değerlendirilmesi çalışmaların gecikmesine neden olmakta.
Finansman hacmi: 6,07 milyon Euro
ve konutlardaki enerji verimliliğinin düşüklüğü
görülmektedir.Teknik İşbirliği kapsamında
Erzurum, çağdaş belediyelerde enerji yönetimine örnek bölge olmuştur. Yeni kurulan Enerji
Danışma Merkezi 2005 yılında Türk Belediye
Projeleri İletişim Ödülünü kazanmıştır.
Uygulama süresi: 2002 – 2005
Finansman Hacmi: 1.79 milyon Euro
2007 Çevre Günü kapsamında yürütülen çöp toplama
İkili Meslek Eğitimi
Türkiye’de 80’li yıllarda kalifiye teknik eleman
ihtiyacı karşılanamamaktadır.
Teknik İşbirliği, bu durumu değiştirmek amacıyla 15 yıl süreyle Türk-Alman Mesleki Eğitim Merkezleri (TAMEM)’nin ve işletmelerüstü eğitim
merkezlerinin kurulmasına imkan sağlamıştır.
Uygulama süresi: : 1985 bis 2000
Finansman hacmi: 35 milyon Euro
Enerji Verimliliği
Türkiye’de enerji tüketimi ekonomik büyüme
oranının üzerinde artmaktadır.
Başlıca sorun olarak, sanayi işletmeleri, iş yerleri
kampanyası
Kamu Özel Sektör Ortaklığı (PPP)
Türkiye’de kamu kaynakları, şehir ulaşımından
arıtma tesislerine ve çöp sahalarına kadar uzanan alanlarda yetersiz kalmakta. Kamu-Özel
Sektör Ortaklığı (PPP), özel sermayeden de yararlanılan çözümler sunmakta. Alman Hükümeti
tarafından görevlendirilen bir uzman ekip Hazine Müsteşarlığı ve diğer önemli kurumların
yetkililerini PPP Projelerinin yürütülmesini
sağlayıcı imkanlar hakkında bilgilendirmiştir.
Uygulama süresi: 2001 – 2003
Finansman hacmi: 400.000 Euro
Diyarbakır’da kurulan yeni arıtma tesisi. İkili İşbirliği çerçevesinde görevlendirilen Alman uzmanlar, 1999 –
2005 yılları arasında DİSKİ’nin modernizasyonuna teknik destek verdiler.
16
materialie_199_RZ:_
22.06.2009
11:43 Uhr
Seite 18
A V R U P A
İ L E
A S YA
A R A S I N D A
K U R U L A N
K Ö P R Ü
Bursa Çevre Danışmanlık Merkezi
İnsan Kaynakları ve Yönetimin Geliştirilmesi
Alman desteği ile Bursa’da kurulan Çevre Danışmanlık Merkezi, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelere (KOBİ) çevre mevzuatı hakkında bilgi edinme
imkanı sağlamakta ve uluslararası piyasalardan
gelen çevreye uygun üretilmiş ve ekolojik açıdan
güvenilir kalitede ürünlere olan talebe cevap
verebilmelerine yardımcı olmaktadır. Ayrıca
KOBİ’ler atıkların engellenmesi ve enerjinin
rasyonel kullanımı ile üretim maliyetlerini
düşürmeleri için desteklenmektedir.
Uygulama süresi: 1997 - 2003
Finansman hacmi: 2.61 milyon Euro
Ekonomik İşbirliği çerçevesinde Devlet Planlama
Teşkilatı’nın personel yönetimi yeni ve sağlam
temellere oturtulmuştur. Modern planlama ve
değerlendirme metotları artık kurum içi temel
süreçler olarak uygulanmaktadır. Proje kapsamında uzun yıllar eğitim alan çalışanların büyük
bölümü günümüzde kurumun karar mercilerinde görev yapmaktadır.
Uygulama süresi: 1996 – 2006
Finansman hacmi: 2.05 milyon Euro
Kamu Hizmetlerinin Modernizasyonu
Türkiye’de kamu hizmetlerinin modernizasyonunda Almanya’nın desteğinden yararlanılmıştır. Personel yönetimi uzmanları, iki yıl süreyle
Devlet Personel Başkanlığı’na (DPB) teknik danışmanlık hizmeti vermiştir. Projenin sonunda DPB
yetkilileri, personelin nitelik ve nicelik olarak
iyileştirilmesine yönelik bir kamu personeli
yönetim stratejisi geliştirmiş ve uygulamaya
konulmasını sağlamıştır.
Uygulama süresi: 2001 – 2002
Finansman hacmi: 300.000 Euro
Diyarbakır Belediyesinin Modernizasyonu
Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İşletmeleri İdaresi
günümüzde Türkiye’nin en gelişmiş işletmeleri
arasında sayılmaktadır. Alman Hükümeti tarafından görevlendirilen uzmanlar, mali birim ve
diğer birimlerin yeniden yapılandırılmasının
yanı sıra nitelikli personelin işe alımında ve bilgi
işletim sistemleri ile maliyeti karşılayan ücretlendirme modellerinin geliştirilmesinde danışmanlık yapmışlardır.
Uygulama süresi: 1999 – 2005
Finansman hacmi: 4.08 milyon Euro
“Twinning” (Eşleştirme) Projeleri
Bu projelerin hedefi, Türkiye’ye AB yasa ve mevzuatının üstlenilmesinde ve idari
kapasitelerin güçlendirilmesinde
destek sağlamaktır. Söz konusu projeler, yatırımın desteklenmesi için bir
ajansın kurulması, Sermaye Piyasası
Denetleme Kurulu’na danışmanlık
hizmeti verilmesi veya Vergi İdaresinin güçlendirilmesi konularını ele
almaktadır. Alman kamu görevlileri
üyelik sürecinde danışman olarak
Türk partnerlerine AB mevzuatının
uygulanmasına ilişkin bilgi ve deneyimlerini aktarmaktadır.
Uygulama süresi: 12 ve 24 ay
Finansman hacmi: değişmekte
Biber kurutma alanı. Piyasa, güvenilir ekolojik ürünler talep etmekte.
17
materialie_199_RZ:_
22.06.2009
A V R U P A
11:43 Uhr
İ L E
A S YA
Seite 19
A R A S I N D A
K U R U L A N
K Ö P R Ü
Yeni Yön Tayini – Bir Bakış
Federal Hükümet, İkili İşbirliği çerçevesinde
sağladığı klasik desteğin yönünü Aralık 2008
itibariyle Avrupa Kalkınma İşbirliğine yöneltmiştir. Böylece Türkiye’ye Avrupa Birliği’ne
üyelik yolunda refakat etmekte, bu kez Avrupa
Kalkınma İşbirliği kapsamında güçlü partner
olarak desteğini sürdürmektedir.
2008 yılında çevre, iklimin korunması ve ekonominin desteklenmesi alanlarında önemli programlar üzerinde mutabık kalınmıştır. Bu programlar da halen devam etmekte olan projeler
gibi planlamaya uygun olarak tamamlanacaktır. Bu nedenle Alman Kalkınma İşbirliği Kurumları birkaç yıl daha Türkiye’de varlıklarını sürdürmeye devam edecektir. Aynı şekilde Federal
Alman Çevre Bakanlığı 2008 yılında iklimin
korunması ve biyolojik çeşitlilik alanlarında
Ankara’da ki Avrupa Komisyonu Delegasyonu Ekonomi
Bölümü Başkanı Ulrike Hauer (en solda) Küçük İşletme
projeler uygulamaya başlamıştır. Bu projeleri
Alman Teknik İşbirliği Kurumu (GTZ) ve Alman
Kalkınma Bankası (KfW) uygulamaktadır.
Ancak gelecekte Alman Kalkınma İşbirliği ağırlıklı olarak Avrupa Birliği (AB) ile yürütülen
işbirliği çerçevesinde olacaktır. AB şimdiden
sağladığı yıllık 500 milyon Euro üzerinde finansman ile Dünya Bankası’nın yanı sıra Türkiye’ye
destek veren donörler arasında açık ara ile en
büyükler arasındadır. AB’nin harcadığı her bir
Euro’nun 20 Cent’i Almanya’nın katkısıdır.
Federal Hükümet, AB kaynaklarının olabildiğince etkin ve Alman Kalkınma İşbirliği’nin önem
verdiği amaçlara uygun biçimde kullanılması
için gereken etkisini kullanacaktır.
Alman Kalkınma İşbirliği Kurumları için yeni bir
perspektif daha oluşmuştur; zira giderek artan
oranda başka donör kurumlar GTZ ve KfW’ den
kendileri için proje ve programlar yürütmelerini istemekte ve bunları finanse etmektedir. Bu
kapsamda örneğin KfW, AB’nin en küçük, küçük
ve orta ölçekli işletmelerde yeni iş imkanlarının
sağlanmasını öngören Küçük İşletme Kredi
Programı’nı (SELP) yönetmektedir. Yine Konya
demiryolu sisteminin Asya ve Avrupa Kalkınma
Bankaları tarafından ve KfW ile birlikte geliştirilmesi öngörülmüştür. Muhtemelen “Diyarbakır’da Katı Atık Bertarafı” projesi de AB ile ortak
finanse edilecektir.
Böylece “Made in Germany” Kalkınma İşbirliği
önümüzde ki dönemde de Türkiye’de izlerini
bırakacak ve gelişim sürecinin devamına da
damgasını vuracaktır.
Kredi Programı’na (SELP) katılan bir pastaneyi ziyareti
esnasında. Türkiye’deki en küçük, küçük ve orta ölçekli
işletmelere yönelik kredi programı 2002 yılında Avrupa
Birliği tarafından başlatılmıştır ve Alman Kalkınma
Bankası KfW tarafından yürütülmektedir.
18
materialie_199_RZ:_
22.06.2009
11:43 Uhr
Seite 20
Planlama Ve Uygulamada Güçlü
Alman kalkınma politikası yapısal olarak yoksulluğun giderilmesine yöneliktir ve doğal kaynakların korunmasını ve geliştirilmesini hedef almaktadır. Sürdürülebilir ekonomik ve sosyal kalkınma konsepti, dezavantajlı
nüfus gruplarının eğitime, sermayeye, iş imkanlarına ve gelire daha iyi ulaşmasını sağlayıcı koşulların iyileştirilmesini içermektedir.
Almanya’nın uluslararası alanda önder rol oynadığı sektörlerde sahip olduğu teknolojik bilgi birikiminin aktarımı ve yatırımı, aynı zamanda Almanya için de fayda sağlamaktadır.
19
materialie_199_RZ:_
22.06.2009
A V R U P A
11:43 Uhr
İ L E
A S YA
Seite 21
A R A S I N D A
K U R U L A N
K Ö P R Ü
Türk Köy Kooperatifleri İçin Yeni Bir
Yaşam – Bir Örnek Proje
Küçük çiftçiler, Alman Kooperatifler Birliği
DGRV uzmanlarının danışmanlık hizmetinden
memnuniyet duymakta . Özellikle de kadınlar.
Hayvanların bakım ve süt üretiminde yükün
büyük bölümünü onlar taşımakta. Örneğin süt,
hayvan ve ahırların hijyeni konusunda aldıkları
eğitimler sonucunda, süt ve peynir üretiminde
üretilen iyi yem alabilmekte ve maliyet giderlerinden tasarruf etmektedir. Yapılan ek mekanlar
Bölge Birliği’ne, sundukları eğitimin kapsamını
genişletme imkanı sağlamıştır.
Büyükelçilikten Süt Sağma Makineleri
Türkiye’de sütün el ile sağılması halen çok yaygındır.
Erzurum’un uzak bir ilçesi olan Olur’da el ile sağım
giderek sona ermekte. Almanya Büyükelçiliği seçilmiş küçük çiftçilere sağım makineleri temin etmiş.
Bu makineler üzerindeki ilk eğitimleri Alman Kooperatifler Birliği DGRV üstlenmiş. DGRV çiftçilere hayvanların bakımı ve süt hijyeni konusunda da eğitim
vermiş. Kooperatif çalışmalarının iyileştirilmesi de
eğitim konularına dahil.
Kastamonu’da kadın çiftçilere ahırlarda eğitim verilirken
miktar ve kalite açışından daha yüksek verim
almaktalar. Artan gelir ile evlerinin küçük ihtiyaçlarını giderebiliyor, çocuklarına daha kolay
giyecek ve okul malzemesi alabiliyorlar.
Profesör, Deneyimli Uzman Servisi (SES) için
Türk-Alman Edebiyat Mirasını Düzenliyor
Bonn’da bulunan Deneyimli Uzman Servisi (SES)
uzmanlarından Leipzig’li Prof. Dr. Gerald Wiemers,
1997 yılında İstanbul’da vefat eden roman yazarı ve
Bunun yanı sıra bir de yatırım destekleri var. Bu
kapsamda Bölge Birliği 2008 de bir yem işletmesi kurmuş. Üyeler kendi hammaddelerinden
Alman dil bilimci Traugott Fuchs’un geride bıraktığı
eserlerinin katalog haline getirilmesine 2007 yılında
yardımcı olmuş. Edebi miras 26 kartonu doldurmuştur. Fuchs, 1933’den sonra Türkiye’deki üniversite eğitimini etkileyen 100’ün üzerinde Alman bilim adamından biridir.
Deneyimli Uzman Servisi için yürütülen katalog çalışması alışılmadık bir görev olmuş.
Kurumu görevlendirenlerin çoğu, örneğin ürün
geliştirme gibi uygulamaya yönelik konularda destek
isteyen küçük ve orta ölçekli işletmelerdir.
SES’in 1983 yılında kuruluşundan itibaren çok sayıda
uzman onursal görev olarak karşılığında ücret almadan
Türkiye’de 90’ın üzerinde çalışma gerçekleştirmiştir.
Orman işçileri doğru budamayı öğreniyor
20
materialie_199_RZ:_
22.06.2009
11:43 Uhr
Seite 22
A V R U P A
İ L E
A S YA
A R A S I N D A
K U R U L A N
K Ö P R Ü
Genç Memurlara Eğitim
AB Bilgisi Alakart
Ahmet Yılmaz, görevlerinden biri de Avrupa
teşvik programlarının koordinasyonu olan
Ankara’da ki Devlet Planlama Teşkilatı (DPT)
bünyesinde çalışmakta. 30’lu yaşların ortalarındaki Ahmet Yılmaz, bilgi ve becerilerini DPT ve
diğer Bakanlıklarda görevli meslektaşlarına
aktarabilecek uzmanları yetiştirmeyi amaçlayan bir eğitici eğitimi programına katılmakta.
Genç uzman mutluluğunu “Burada herkes
sorununu dile getirebilir ve kişisel bir çözüm
önerisi alır” sözleriyle ifade etmekte. İhtiyaca
uygun olarak şekillendirilen eğitim ve
danışmanlık programı, DPT ile görüşmeler
sonucu ve Uluslararası İleri Eğitim ve Gelişim
GmbH (InWent) Kurumunun görevlendirmesiyle, Berlin Avrupa Politikası Enstitüsü (İEP) tarafından yürütülmekte.
Dr. Haluk Doğu
Yüksek Mühendis
Ankara TBB’de görevli
CIM-Uzmanı
Deneyimden En İyi Şekilde
Yararlanma
Çevre Mühendisi bilgi birikimini Türk
Belediyelerine aktarıyor.
Uzmanlık alanları İnşaat ve Çevre Mühendisliği
Bilimleri olan Dr. Haluk Doğu, 2006 yılından bu
yana Ankara’da ki Türkiye Belediyeler Birliği
(TBB)’ne çevreye uygun yerel yönetim hizmetleri
konusunda danışman olarak hizmet vermekte.
InWent aynı zamanda Türkiye Belediyeler Birliği’ne (TBB) Avrupa’da proje yönetimi konusunda koçluk yapmakta ve Yönetim Kurulu Üyelerine, Belediye Başkanlarına ve yerel yönetim
çalışanlarına yönelik lobi çalışmaları konularında destek vermekte. Ulaşılan ilk sonuç: TBB,
Brüksel’de bir temsilcilik açma kararı almış
bulunmakta.
Haluk Doğu bilgisini Türk meslektaşlarına aktarmakta ve çeşitli faaliyetler ile onların çalışmalarına
destek vermekte. Örneğin, şu anda Alman Su Yönetimi, Atıksu ve Katı Atık Birliği (DWA)’nın toplam
7500 teknik terim içeren sözlüğünün Türkçe’ye
tercümesini yapmakta. Frankfurt’ta bulunan Uluslararası Göç ve Kalkınma Merkezi (CIM), katı atık
yönetimi ve atık bertarafı konusunda uzmanını
TBB bünyesinde görevlendirmiş.
Özel Atıkların Organizasyonu ve Bertarafı Topluğu
(GEOS)’nun eski başkanı, Schleswig-Holstein eyaletinde yerel yönetimlerin görevlerinin özelleştirilmesinde yer almış. Haluk Doğu Mısır’daki Port
Said’de de katı atık yönetiminin özelleştirme çalışmalarından sorumlu olarak yer almıştır.
Haluk Doğu’nun yanı sıra şu anda dört CIM uzmanı
daha Türkiye’de görev yapmakta. Alman Kalkınma
İşbirliğine personel temin eden CIM, “Entegre
Uzmanlar” programı kapsamında kendilerini yerel
Neşesi yerinde: Ahmet Yılmaz (önden 2. sıra, soldan 3.)
ve DPT bünyesinden diğer katılımcılar Kasım 2008’de
Avrupa eğitiminde
21
işverenleri ile buluşturmuştur.
materialie_199_RZ:_
22.06.2009
A V R U P A
11:43 Uhr
İ L E
A S YA
Seite 23
A R A S I N D A
K U R U L A N
K Ö P R Ü
Türkiye’den Seçilmiş Proje Örnekleri
– Haritaya Bir Bakış*
Karadeniz
Istanbul
Kastamonu
Samsun
Trabzon
Bayburt
Tokat
Ankara
Erzurum
Sivas
Malatya
Kayseri
Elbistan
Denizli
Elazig
Van
Slirt
Diyabakir
Batman
Kahramanmaras
Adana
Fethiye
Akdeniz
Fethiye’de atık su arıtma,
Çevre ödülleri
2001 – 2004
FH**: 13,4 milyon Euro
Denizli’de katı atık
bertarafı
1999 – 2004
FH**: 8,4 milyon Euro
Türkiye’de AB’ne Uyum
ve İdari reform
2006 – 2009
FH**: 1,5 milyon Euro
Kayseri’de atık su arıtma
2000 – 2004
FH**: 24 milyon Euro
Diyarbakır atık su arıtma
İşletim 2004
FH**: 17,8 milyon Euro
Marmaray Tüpgeçit
Projesi – Proje yönetiminin
desteklenmesi
2006 – 2011
FH**: 6,07 milyon Euro
Küçük ve Orta Ölçekli
İşletmelerin (KOBİ)
desteklenmesi
Yenilenen Fon 2008
FH**: 90 milyon Euro
Türkiye’de kırsal
bölgelerde kooperatiflerin desteklenmesi
2006 – 2011
Bütçe: 1,2 milyon Euro
Enerji verimliliği
2002 – 2005
FH**: 1,8 milyon Euro
Malatya’da atık su arıtma
İşletim 2003
FH**: 23,15 milyon Euro
* İkili İşbirliği çerçevesinde, uygulayıcı kurumlar olarak Alman Teknik İşbirliği Kurumu (GTZ), Alman Kalkınma Bankası KfW ile InWEnt,
Alman Kalkınma İşbirliği İşgücü Aracı Ajansı CIM ve Alman Kooperatifler Birliği DGRV aracılığı ile yürütülen projeler
** Finansman hacmi
22
materialie_199_RZ:_
22.06.2009
11:42 Uhr
Seite 24
Yayımlayan
Federal Almanya Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanlığı (BMZ)
Bonn Adresi:
Dahlmannstraße 4
53113 Bonn
Tel. + 49 (0) 228 99 535 - 0
Faks + 49 (0) 228 99 535 - 3500
Berlin Adresi
Europahaus
Stresemannstraße 94
10963 Berlin
Tel. +49 (0) 30 18 535 - 0
Faks +49 (0) 30 18 535 - 2501
[email protected]
www.bmz.de
Redaksiyon
Dr. Maren Köster-Hetzendorf
FLT Media Products
Gaby Hollederer
Kalkınma Politikası Enformasyon ve Eğitim Çalışmaları Dairesi
Sorumluluk
Dr. Leo Kreuz
Güneydoğu Avrupa; Türkiye ve İran Dairesi; TRANSFORM-Programı
Rolf Lerch
Güneydoğu Avrupa; Türkiye ve İran Dairesi; TRANSFORM-Programı
Klaus Krämer
Kalkınma Politikası Enformasyon ve Eğitim Çalışmaları Dairesi
Tasarım
Baskı
F R E U D E ! design, Rendel Freude, Köln
Schloemer Gruppe, Düren
Fotoğraflar
Başlık: Braun/pixelio.de; Sayfa 2: KfW, GTZ, FLT Media Products, KASKI; Sayfa 3:
BMZ, sağda; Türkiye, solda; Sayfa 4: FLT Media Products; Sayfa 5: FLT Media
Products; Sayfa 6: KfW; Seite 7: KfW; Sayfa 8: Büyüktokatli/pixelio.de; Sayfa 9:
Alman Büyükelçiliği Ankara; Sayfa 10: FLT Media Products; Sayfa 11: FLT Media
Products; Sayfa 12: KASKI; Sayfa 13: FLT Media Products; KfW; Sayfa 14: GTZ, KfW;
Sayfa 15: KfW; Sayfa 16: GTZ; Sayfa 17: GTZ; Sayfa 18: GTZ; Sayfa 19: KfW; Sayfa 20:
DGRV; Sayfa 21: DGRV; Sayfa 22: FLT Media Products; Sayfa 23: FLT Media Products, KfW, GTZ, DGRV
Mart 2009
Basım Tarihi

Benzer belgeler