Brückschlag zwischen Europa und Asien
Transkript
Brückschlag zwischen Europa und Asien
materialie_199_RZ:_ 22.06.2009 11:42 Uhr Seite 1 YAY ı N 1 9 9 Avrupa İle Asya Arasında Kurulan Köprü Türk – Alman Kalkınma İşbirliği'nde 50 Yıl materialie_199_RZ:_ 22.06.2009 A V R U P A İ L E 11:42 Uhr A S YA Seite 2 A R A S I N D A K U R U L A N K Ö P R Ü İçindekiler 3 4 5 İlerleme Ve Kalkınma İçin Ortaklık Avrupa Standartlarına Doğru – İşbirliğinde 50 Yıllık Deneyim Birlikte Başlangıçlardan Bugüne – Geriye Bakış 9 10 13 Temiz Bir Çalışma Röportaj: “Kayseri Atıksu Arıtma Tesisi Örnek Bir İşletmedir.” Modern Çöp Depoları İle Yükselen Yaşam Standardı 14 Krediler İstihdam İmkanı Sağlıyor 15 16 18 Rayına Oturtuldu Danışmanlık – Eğitim – Kalifikasyon Edindirme Yeni Yön Tayini – Bir Bakış 19 20 21 22 Planlama Ve Uygulamada Güçlü Türk Köy Kooperatifleri İçin Yeni Yaşam – Bir Örnek Proje Genç Memurlara Eğitim Türkiye’den Seçilmiş Proje Örnekleri – Haritaya Bir Bakış 23 Yayın 2 materialie_199_RZ:_ 22.06.2009 11:42 Uhr Seite 4 A V R U P A İ L E A S YA A R A S I N D A K U R U L A N İlerleme Ve Kalkınma İçin Ortaklık “Birçok ülke vardır ancak medeniyet tektir. Ulusun ilerlemesinin şartı, bu medeniyet içinde yer almasıdır.” Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu 3 K Ö P R Ü materialie_199_RZ:_ 22.06.2009 A V R U P A 11:42 Uhr İ L E A S YA Seite 5 A R A S I N D A K U R U L A N K Ö P R Ü Avrupa Standartlarına Doğru İşbirliğinde 50 Yıllık Deneyim Almanya Federal Cumhuriyeti, Türkiye’ye modernleşme ve Avrupa standartlarına uyum yolunda 50 yıldır refakat etmektedir. Almanya, bu zaman içerisinde Türkiye’nin kamu ve özel sektörde sürdürülebilir gelişimine önemli katkılar sağlamıştır. Türkiye, başlangıçtan itibaren Alman Kalkınma İşbirliği içerisinde önemli bir yere sahip olmuştur. İki kıtayı birleştiren Türkiye, Hindistan ve Mısır’dan sonra en çok mali ve teknik destek alan üçüncü ülke olmuştur. Mali taahhütler ölçü alındığında Türkiye’ye en çok destek sağlayan ülke Almanya olmuştur. Ankara’da ki Türkiye Belediyeler Birliği’nden (TBB) Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bakış. Kısa yollardan Türkiye’nin Alman Kalkınma İşbirliği için taşıdığı özel anlam, iki ülke arasında geçmişten bugüne giderek güçlenen dostluk ilişkilerine dayanmaktadır. İkili ilişkiler, Mustafa Kemal Atatürk’ün 1923’de çağdaş Türk Cumhuriyeti’ni kurmasından bu güne dek istikrarlı bir biçimde sürdürülen batıya yönelimden olumlu yönde etkilenmektedir. Ayrıca Türkiye, coğrafi konumu itibariyle Avrupa için önemsiz sayılamayacak bir anlam taşımakta ve değişken bir bölgede dengeleyici olarak görülmektedir. Türkiye’nin batıya yönelimi kurumsal olarak da belgelenmiştir: 1949 da Avrupa Kurulu’na üyelik, 1952 de NATO üyeliği, 1995 de Gümrük Birliği’ne üyelik. Günümüzde ulaşılan üst nokta ise 2005 yılında başlayan Avrupa Birliği (AB) ile üyelik müzakereleridir. Bu noktadan itibaren Türkiye, peyderpey Avrupa Birliği müktesebatını benimsemektedir. Diğer yandan tüm reform alanları için Brüksel’den kapsamlı yapısal uyum destekleri almaktadır. Buna paralel olarak Kalkınma İşbirliği ağırlığını ikili düzeyden Avrupa düzeyine aktarmaktadır. Türk-Alman Kalkınma İşbirliği’nin yerini giderek Avrupa ortaklığı almaktadır. sinerjiler sağlanması önemli. Bu nedenle, Alman Teknik İşbirliği Kurumu (GTZ), Alman Kalkınma Bankası (KfW) ve Alman Kooperatifler Birliği (DGRV)’nin Türkiye Ofislerinin Türk Bakanlıkları’na ve Almanya Büyükelçiliği’ne yürüme mesafesinde bulunmaları tesadüf değil. Bu ortaklığın hedefi, hukuk devleti koşulları çerçevesinde güçlü ve demokratik bir toplum ve sosyal piyasa ekonomisinin oluşturulmasıdır. Türkiye geçen 50 yıllık süre zarfında belirgin oranda değişmiştir. Tarıma ve ihracat sübvansiyonlarına dayalı ekonomisi ve nüfusun çoğunluğu kırsal alanda yaşayan bir ülkeden büyük oranda sanayileşen, rekabet edebilir nitelikte ve ihracata dayalı bir ekonomiye ve kentsel nüfusa sahip ülke oluşmuştur. Türkiye’nin ekonomik alandaki gelişimi özellikle batı bölgelerini etkilemiştir. Buna karşın doğu bölgelerinde henüz gelişim yetersizlikleri ve bölgeden göç yaşanmaktadır. Gelişimi olumsuz etkileyen faktörler yüksek doğum oranı, eğitim ve mesleki eğitim imkanlarının yetersizliği, üretken istihdam imkanlarının eksikliği ve tarımsal verimin 4 materialie_199_RZ:_ 22.06.2009 11:42 Uhr Seite 6 A V R U P A İ L E düşüklüğüdür. Örneğin mali imkanları yetersiz olan belediyelerin acil ihtiyaçları olan su temini ve atık su arıtma tesisleri ile atık depolama sahaları eksiktir. İkili İşbirliği son yıllarda özellikle yerel altyapıların (yerel çevre yatırımları) ve Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin teknik danışmanlık ve kredi programları ile desteklenmesine yönelmiştir. Özellikle kalkınmada öncelikli illere (81 İl’den 51’i) yoğunlaşmıştır. Gerçekleşen altyapı önlemleri insanların yaşam kalitelerine değerli katkı- A S YA A R A S I N D A K U R U L A N lar sağlamıştır. Ekonomik İşbirliği orta ölçekli işletmelerin etkin biçimde teşvikine imkan vermiştir. Böylece KOBİ Sektörü işletme ve yatırım sermayelerine ulaşabilmiş ve yeni istihdam imkanları yaratılmıştır. Kalkınma İşbirliği özellikle zor ve gelişim için önem taşıyan, başka donörlerin desteklemediği ağırlık alanlarına (çevre ve KOBİ sektörü) yönelmiştir. Federal Hükümet böylece AB ve Dünya Bankası programlarını tamamlayıcı destek sağlamıştır. Birlikte Başlangıçlardan Bugüne – Geriye Bakış Teknik İşbirliği çerçevesinde ilk ortak projelerin yürütülmesine 1958 yılında başlanmıştır. İki ülke arasında mütevazı bütçeler – 1958 de bütçelerinin toplamı bugünün değeriyle 184.000 Euro olan üç küçük proje – ile başlayan ancak kısa sürede Federal Hükümetin her yıl 40 - 50 milyon Euro ile desteklediği güçlü bir işbirliği gelişmiştir. Bugüne kadar Almanya tarafından sağlanan destek toplamda yaklaşık 3.7 milyar Euro’ya ulaşmıştır. Elbistan Termik Santrali: En Büyük Ve Alanında Tek Örnek Proje 5 K Ö P R Ü materialie_199_RZ:_ 22.06.2009 A S YA İ L E 11:43 Uhr A V R U P A Seite 7 A R A S ı N D A AT ı L A N 50’li yıllar: Sosyal Piyasa Ekonomisi Örnek Alınıyor İkinci dünya savaşından sonra Türkiye’nin Avrupa ile Asya arasında, diğer bir ifadeyle Doğu ile Batı, Avrupalı ile İslam dünyası arasında köprü olarak büyük bir rol oynayacağı kısa sürede anlaşılmıştır. Bu rolünü başarıyla yerine getirebilecek seviyeye ulaşması için öncelikle Türkiye’nin tarım ülkesinden sanayi ülkesi olma yolunda desteklenmesi gerekmektedir. Bu noktada, henüz genç bir ülke olan Almanya Federal Cumhuriyeti cazip bir ekonomi modeli sunmaktadır: Sosyal piyasa ekonomisi. Batı Almanya 50’li yılların sonlarında yaşadığı ekonomik mucizenin en üst noktasına ulaşmış ve çağdaşlık yolundaki bir ülke için iyi bir örnek oluşturmaktadır. Çaycuma Kağıt Fabrikası, Kuruluş 1966 Erzurum Çimento Fabrikası, Kuruluş 1967 60’lı ve 70’li Yıllar: Sanayi Ve Enerjiye Yatırımların Dönemi Alman Kalkınma İşbirliği, 60 ve 70’li yıllarda Türkiye’yi kendi yolunda desteklemek için tüm imkanlar yelpazesini açmıştır. Geniş ürün temini ve stabilizasyon kredileri öncelikle zayıf olan devlet bütçesini güçlendirmeye katkı sağlamaktaydı. Sanayi alanına (çimento, inşaat, kağıt sanayi v.s.) devlet altyapısına, enerji üretimine (örn. Türk Alman İşbirliği’nin en büyük ve alanında tek projesi olan 340 Milyon Euro değerindeki Elbistan Termik Santrali) ve Türk Kalkınma Bankalarına yapılan yüksek yatırımların yanı sıra Tarım ve Ormancılık alanına, etkin devlet yapılarının kurulmasına, yer altı kaynaklarının araştırılmasına ve Türk-Alman üniversitelerinin işbirliğine verilen destek, dönemin özelliğiydi. Bu yirmi yıl içerisinde, Türkiye’nin sanayi yapısını oluşturacak temel atılmıştır ve bu temelin sağlam olmasına Alman Kalkınma İşbirliği’nin katkısı büyük olmuştur. Keban Barajı: Doğu Anadolu İçin Enerji Kaynağı 80’li yıllar: Yerel Yönetimlerde Çevre Altyapısı 80’li yıllarda işbirliğinin yönü değişmiştir. Türkiye’nin ekonomik gelişiminin büyük ekolojik sorunları da beraberinde getirdiği görülmüştür. Altyapı ve enerji en önemli faaliyet alanları olmaya devam etmiş ancak o dönemde dahi yenilenebilir enerji Keban Barajı Doğu Anadolu’da Elazığ’da dır. Elektrik üretimini ve sulamayı sağlamaktadır. Baraj ve su santrali 1974 yılında Alman desteği (Finansman hacmi 26 milyon Euro) ile yapılmıştır. Baraj, yakın doğunun ikinci büyük barajıdır. Fırat ve Karasu nehirleri baraja akmaktadır. 6 materialie_199_RZ:_ 22.06.2009 11:43 Uhr Seite 8 A S YA İ L E A V R U P A A R A S ı N D A AT ı - kaynaklarının arayışı başlamıştır. Varolan termik güç santrallerine filtre tesisleri yapılmıştır. Aynı dönemde yerel yönetimlerde çevre altyapıları alanında işbirliği başlamış ve günümüzde yürütülen işbirliğinin en önemli aracı olmaya devam etmektedir. Ülkenin en büyük şehirlerinden İstanbul ve Ankara’da modern su temini sistemleri, atık su tesisleri ile arıtma tesisleri kurulmuştur. Ev ve Ankara İçin Temiz Su 80’li yılların sonunda Türkiye Başkentinin su kaynakları giderek yetersiz hale gelmiştir. Sağlanan su miktarı o yıllarda 2.3 milyon olan nüfusa yetmemektedir. Ayrıca hijyen koşulları yetersiz ve dağıtımdaki su kayıpları yüksektir. Türk-Alman İşbirliğinin örnek gösterilebilecek proje niteliğindeki yeni su tesisi ile nüfusun temiz su ihtiyacı ancak karşılanmaya başlanmıştır. O günden bu yana, sağlanan hijyenik suyun yanı sıra kanalizasyon sisteminin de iyileştirilmesi sonucu su kaynaklı hastalıkların ora- Galata Köprüsü: İstanbul’un Ulaşımda Atar Damarı nı giderek düşmüştür. Su tesisinin toplam maliyeti 243.6 Milyon Euro tutarında olmuştur. Federal Hükümet projeye katılmıştır. Galata köprüsü İstanbul’da Haliç’in iki yakasında bulunan Eminönü’nü ve Karaköy’ü birbirine bağlar. Bugün ki köprünün yapımı Alman desteği ile (Finansman hacmi: 73.6 milyon Euro) 1992’de tamamlanmıştır. Köprünün tasarımını Alman inşaat mühendisi Fritz Leonhardt yapmıştır. Yapımı Thyssen firmasının da içinde bulunduğu Çayırhan’da Duman Gazını Kükürtten Arındırma Tesisi: Türkiye’de İlk Çevre Koruma Projesi bir konsorsiyum tarafından gerçekleştirilen köprü 114 kolon üzerine inşa edilmiştir. Galata köprüsü 1911 yılında Çayırhan santrali 1987 yılında Türkiye’de ilk duman gazı- MAN firması tarafından yapılan ilk yüzen köprünün yeri- nı kükürtten arındırma tesisine sahip olan santraldir. ni almıştır. Modern köprü bir önceki gibi iki katlı olarak Öncesinde Ankara ilk kez toz ve kükürt-dioksit emisyon- yapılmıştır. 2002 yılından itibaren alt katta bulunan res- larına sınır değerleri koymuştur. Federal Hükümet, Eko- toran ve kafeler de işletmeye açılmıştır. 2003 yılında nomik İşbirliği kapsamında çevrenin korunmasına gide- mevcut tramvay hattının köprü üzerinden geçişi ger- rek daha fazla öncelik vermektedir ve Türkiye’nin çekleşmiştir. Taşıt trafiğine açık sekiz ulaşım şeridine batısında bulunan kömür santralinin ek donanım mali- sahip olan Galata köprüsü, milyonların yaşadığı metro- yetini yaklaşık 39.6 Milyon Euro ile finanse etmiştir. Böy- polün en çok kullanılan trafik damarlarından biridir. lece enerji santralinin atık gazında bulunan kükürt dioksit konsantresi oranı halk, toprak, sular, bitki ve çiçek örtüsü için zararsız seviyeye düşürülebilmiştir. 7 materialie_199_RZ:_ 22.06.2009 A V R U P A 11:43 Uhr İ L E A S YA Seite 9 A R A S I N D A K U R U L A N sanayi atıklarının çevreye uygun bertarafına yönelik ilk projelerin uygulanmasına bu dönemde başlanmıştır. Mesleki eğitim ve kamu idaresinin desteklenmesine yönelik işbirliği yoğun biçimde geliştirilmiştir. Normlar ve standartlar (öncelikli sanayi ve çevre standartları) konularında, daha sonra gelecek olan Türkiye’nin AB standartlarına uyumunu öngören politik gelişimin erken ele alımı olarak görülebilecek bir işbirliği yürütülmüştür. K Ö P R Ü Bugün: Avrupa Standartlarına Uyum Türk ortak kurumlar ile yürütülen işbirliğinin ağırlıklı konu içerikleri “Yerel Yönetimlerde Çevre Altyapıları”, “Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Desteklenmesi” ve “Etkin Yönetim Yapılarının Desteklenmesi”dir. Kalkınma İşbirliğinin tüm faaliyetleri bir büyük hedefi gözetmektedir: Türkiye’nin Avrupa Standartlarına uyumunun desteklenmesi. 90’lı yıllar: Doğu’ya Yönelim 90’lı yılların başında Alman Kalkınma İşbirliği yeniden yön değiştirmiş, o güne kadar Türkiye’nin modern ve ekonomik olarak başarılı bir devlet olmasına yoğunlaşılmışken , artık ülkenin desteklenmesi gereken kalkınmada öncelikli bölgeleri öne çıkmaktadır. Zira Türkiye’nin batısı başarılı bir sanayi bölgesi olarak kendini gösterirken, doğusu ve güneydoğusu bu gelişim hızına yetişememiştir. Bu durum nüfusun gelir dağılımına bakıldığında görülmektedir. Batıdaki gelir dağılımı oranı doğunun yaklaşık on katı fazladır. Alman Kalkınma İşbirliği bu farkın ortadan kaldırılabilmesi için öncelikli ve ağırlıklı olarak ülkenin doğusuna yönelme kararı almıştır. Dr. Eckart Cuntz, Almanya Federal Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi İkili Teknik ve Mali destek son 50 yılda Türkiye genelinde, 1990 itibariyle ise öncelikle daha az gelişmiş doğu bölgelerinde olmak üzere Türk kamu ve özel sektörünün gelişim seviyesine dikkate değer katkılar sağlamıştır. Teknik danışmanlık ve kredi programları ile belediyelerin altyapılarının güçlendirilmesinin yanı sıra orta ölçekli işletmelerin teknik ve mali olarak desteklenmesi, İkili Kalkınma İşbirliği’nin marka işaretleri olmuştur. Mesleki eğitim, ekonominin desteklenmesi ve çevre gibi önemli alanlarda öncü rol oynamıştır. Gerçekleştirilen bilgi ve beceri aktarımı, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik yeterliliği için Almanya’nın geleceğe yönelik katkısını göstermektedir. 8 materialie_199_RZ:_ 22.06.2009 11:43 Uhr Seite 10 Temiz Bir Çalışma Yerleşim bölgelerinde su yönetimi konusu 15 yılı aşkın bir süredir Türkiye ile Almanya arasında yürütülen Mali İşbirliği’nin odağındadır. Almanya, kalkınmada öncelikli bölgeler başta olmak üzere, halkın içme suyu ve atık su sistemlerine kolayca ulaşımının sağlanması yoluyla Türk Hükümeti’ni nüfusun yaşam kalitesini yükseltme çabalarında desteklemektedir. AB tahminlerine göre bu sektörde ki 2023 yılına kadar olan yatırım ihtiyacı – tüm gözle görülür gelişmelere rağmen- 50 milyar Euro üzerindedir. Türk ortaklarının, mali, çevre, sağlık ve sosyal nitelikteki gereklilikleri sürdürülebilir biçimde yerine getirebilmeleri için Federal Hükümet finansman ve danışmanlık desteği ile her zaman yanlarındadır. 9 materialie_199_RZ:_ 22.06.2009 A V R U P A 11:43 Uhr İ L E A S YA Seite 11 A R A S I N D A K U R U L A N K Ö P R Ü Röportaj : “Kayseri Arıtma Tesisi Örnek Bir İşletmedir” Öğleden sonra güneşinde Erciyes dağının karla kaplı zirvesi yoğun turuncu renkte parlamakta. Yaklaşık 4000 metre yüksekliği ile Türkiye’nin ikinci yüksek dağı, ipek yolu üzerinde bulunan eski ticaret kenti Kayseri Dr. Özgür Özdemir üzerinde bir kraliyet tacı edasıyla durmakta. Türki- KASKİ, Atıksu Arıtma ye’de bir söz vardır: “Kay- Şube Müdürü Kayseri serilinin tuttuğu altın olur”. Kayseri halkı geçmişten bu yana iyi ticaret erbabı olarak tanınır. Kent, mavi gökyüzü altında son derece düzenli ve temiz bir etki bırakmakta. Yeni konut siteleri, Kayseri’nin çevre bölgelerden göç aldığına, gelenlere iş ve ekmek sağladığına işaret etmekte. Bir çok alanın yanı sıra özellikle mobilya sanayi, iş imkanı sağlamakta. Atıksu ve Kanalizasyon İdaresi (KASKİ)’nin Atık Su Arıtma Şube Müdürü 90’lı yıllarda İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Prof. Eroğlu’nun öğrencisi olmuştur. Kendisi arıtma tesisinin yöneticisi olarak Türkiye’de ismini duyurmuş, bilimsel alanda damlama yöntemiyle sulama araştırmalarına yönelmiştir. Arıtma tesisinin laboratuarlarında çalışan genç meslektaşları bilimsel deneyler yürütmektedir. İTÜ de Kayseri’den sağlanan veriler ile çalışmaktadır. Kayseri’de atık suyun arıtımı ve yeniden kullanımı düzenli ve sıkı kontrollere tabidir. Laboratuar 2008 Kasım ayından itibaren ISO sertifikalıdır. Dr. Özdemir mutluluğunu şu sözlerle ifade ediyor “Böylece AB standartlarına tam anlamıyla ulaşmış bulunmaktayız”. Kayseri, atık su arıtımı konusunda da becerisini kanıtlamış bulunmaktadır. Türk- Alman Mali İşbirliği kaynakları ile kurulan arıtma tesisi 2004 yılında işletilmeye başlamıştır. O günden bu yana tesis, Türkiye’de örnek teşkil etmektedir. Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) örneğin, yerel yönetimlerde su yönetimi projeleri konusunda eğitimler düzenlemekte ve bu kapsamda Kayseri ile işbirliği yapmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu’da 2007 yılında Türk Çevre Günü kapsamında Kayseri arıtma tesisini diğer belediyelere örnek göstermiş ve övgüyle bahsetmiştir. Dr. Özgür Özdemir, Sayın Bakanın övgü dolu sözlerine özellikle sevinmektedir. Zira, Kayseri Kimya Mühendisi Fazilet Malik (sağda) ve asistanı suyu kontrol ediyorlar. 10 materialie_199_RZ:_ 22.06.2009 11:43 Uhr Seite 12 dır. Arıtılan su Karasu nehrine, buradan Kızılırmak üzerinden Ankara’ya ulaşmaktadır. Çevrede dağılmış olarak yaşayan diğer 400.000 kişinin sisteme dahil edilebilmesi için tesisin genişletilmesi çalışmaları yakın zamanda gerekli olacaktır. Organik katı maddenin sudan ayrıştırıldığı tank Tesis, günlük 110.000 m3 atık su arıtımı üzerine kurulmuştur. Henüz kağıt üzerinde planlanmış olan bir sonraki genişletme aşamasında günlük 183.000 m3 kapasiteye ulaşılması öngörülmektedir. Tesise bağlı bulunan kanalizasyon şebekesi, üç yıl önce gerçekleşen bölge yapılanması öncesi eski şehir alanını kapsamaktadır. Burada 650.000 nüfus yaşamaktadır. Toplam 370.000 m2 ile devasa bir alan üzerine inşa edilen arıtma tesisinin kapasitesi 800.000 nüfus değeri (sınai ve özel atık suya denk düşen değer) üzerine kurulmuştur ve %90 oranında yararlanılmakta- Kayseri Arıtma Tesisi’ne kuşbakışı 11 Dr. Özdemir, arıtma tesisinin Kayseri halkına getirdiği önemli iyileştirmeleri şöyle ifade etmektedir: “Su ekosistemini koruyoruz ve temiz bir temel su sağlıyoruz. Atık suyun uygun teknikle arıtılması insanlar için, kirli su ile temas etmedikleri için enfeksiyon hastalıklarının azalması anlamına gelmektedir. Çiftçiler arıtılan suyu yaz aylarında ekim alanlarının sulamasında kullanabilmektedir.” Arıtma sonrası geriye kalan katı maddeden gaz oluşmaktadır. Bu gaz ile işletmede ihtiyaç duyulan elektriğin %30 u üretilmekte ve tüm tesisin ısınması sağlanmaktadır. materialie_199_RZ:_ 22.06.2009 A V R U P A 11:43 Uhr İ L E A S YA Seite 13 A R A S I N D A K U R U L A N K Ö P R Ü Diyarbakır’da su kirliliğinden kaynaklanan hastalıklar artık geçmişte kaldı Yaşar Sarı Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi (DİSKİ) Genel Müdürü Vaka 6000 Hepatit A Diyarbakır yaklaşık 600.000 nüfusu ile Doğu Anadolu’nun önemli ekonomi merkezidir. Yeni yüzyılın başlarında halk, Dizanteri 5000 Tifo hijyenik olmayan koşulların neden olduğu hastalıklardan çok etkilenmekteydi. Su temini ve atık su arıtımı hizmetlerinin 4000 iyileştirilmesi büyük yarar sağlamıştır. Alman Kalkınma Bankası KfW ve Avrupa Yatırım Bankası (EİB) uygun faizli krediler 3000 ve teşvikler ile 82 Milyon Euro destek sağlamıştır. Kamusal 2000 kanal şebekesi genişletilmiş ve 2004 yılında yeni arıtma tesisi faaliyete geçmiştir. Arıtma tesisi çalışanlarının eğitimleri 1000 Alman uzmanlar tarafından gerçekleştirilmiştir. 0 1999 2001 2004 2006 Kaynak: Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü Neden Kayseri örnek proje olmuştur? Dr. Özdemir için sorunun cevabı basit: KASKI, Türkiye’de hiç de yaygın olmayan adımı atarak, suyun yeniden işlenmesi için bir teknik birim kurmuş ve burada nitelikli personel çalıştırmaktadır. Su sayaçları herkes için görülebilir biçimde tüketimi ölçmektedir. Kaçak bağlantılar engellenmekte, su sızıntıları tamir edilmektedir. Sözlerine şöyle devam etmekte: “İnsanların düşünceleri değişmekte. Yirmi dört saat kalite talep etmekteler. Bir yerde sızıntı olduğunda hemen haberdar edilmekteyiz.” Türkiye’de Yerleşim Alanlarında Su Yönetimi Sağlıklı Ve Temiz Bir Çevre İçin Federal Hükümet Türk-Alman Ekonomik İşbirliği çerçevesinde bugüne kadar, yerel yönetimlerde çevre altyapısı ve özellikle arıtma tesislerinin yapımı için yaklaşık 800 milyon Euro destek sağlamıştır. 100 milyon Euro desteğin daha sağlanması öngörülmüştür. 12 Dr. Özdemir, artık insanların kirli suyun hastalıklara sebep olduğunu, sağlıklı suyun az olduğunu anladıklarından emin. Diğer yandan tüketime dayalı fiyatlandırmanın en iyi öğretici olduğu görüşünde. Belediyede yürütülen projeler tamamlanmıştır. Sonucunda 7.5 milyon insan için çevreyi ve sağlığı tehdit eden koşullar ölçülebilir oranda azaltılmıştır. Nehirler ve kıyı suları temizlenmiştir. Türkiye genelinde nüfusun %92’si temiz içme suyuna ulaşabilmektedir, kanalizasyon şebekesine bağlanma oranı %78’dir. 12 materialie_199_RZ:_ 22.06.2009 11:43 Uhr Seite 14 A V R U P A İ L E A S YA A R A S I N D A K U R U L A N K Ö P R Ü Modern Çöp Depoları Yaşam Kalitesini Yükseltmekte Hızla büyüyen nüfus ve sayıları giderek artan sanayi işletmeleri çöplerin bertarafını zorlaştırmakta, bunun sonucu sokaklarda biriken çöpler, kötü kokular ve enfeksiyon hastalıkları olarak kendini göstermektedir. Yerleşim alanlarında hijyenin sağlanabilmesi için vazgeçilmez olan ve İkili Ekonomik İşbirliği çerçevesinde atık bertarafına yönelik yürütülen üç örnek proje: Denizli’de çöpün sıkıştırılması Örnek Uygulama: Avrupa Standartlarında Çöp Toplama Erzurum’da çöp sahası için bilgilendirme Samsun çöp depolama sahasının açılışı, 2008 Denizli, 330.000 nüfusa sahip ve Erzurum, (nüfusu 330.000) Türki- Samsun Karadeniz bölgesindeki travertenleri ile dünyaca ünlü Pamuk- ye’nin doğusunda yer alan kent 2007 kent ikili Mali İşbirliği kaynakları ile kale’den fazla uzak olmayan kent, yılında yeni bir çöp depolama sahası- finanse edilen en yeni katı atık depo- 2003 yılından bu yana Türkiye’nin her na kavuşmuştur. Daha önce her tür suna sahiptir (yatırım hacmi 17.6 mil- yerinden Belediye Başkanlarının akını- atık dağınık bir alana yayılmaktaydı. yon Euro). na uğramakta. Zira, ülkenin Avrupa Mali İşbirliği kaynaklarından (yatırım Nisan 2008 de gerçekleşen resmi açılış standartlarındaki ilk depolama sahası hacmi 14.2 milyon Euro) düzenli bir töreni ile tesis işletilmeye başlanmıştır. Denizli’de bulunmakta. Mali İşbirliği depolama sahası yapılmış ve bir Katı Eski ve düzensiz çöp sahası yangın ve kapsamında Federal Hükümet 8.3 mil- Atık Birliğinin kurulması desteklenmiş- patlama riski ile güvenlik açısından yon Euro tutarında kredi sağlamıştır. tir. Ayrıca özel atıklar için bir ara depo- büyük Depolama alanında ortaya çıkan gazı lama alanı ve sızma su bakımı ile tıbbi Önemli ölçüde çevre kirliğine ve sağlık iklime ve çevreye zarar vermeyecek atıkların steril hale getirilmesi için de açısından tehlikeye yol açmaktaydı. şekilde toplayan ve yakan bir teknoloji birer tesis yapılmıştır. Böylece depola- Samsun nüfusunun (420.000) ve 12 ilk kez burada uygulanmıştır. Toplam ma gazı zararsız hale getirilmektedir. çevre ilçe nüfusunun yaşam kalitesini nüfusları 120.000 olan 13 ilçe daha Bu yolla her yıl yüzlerce ton Karbondi- sürdürülebilir biçimde iyileştirmiştir. uygulama sahası kapsamındadır. oksite eşdeğer gaz tasarruf edilebilmektedir. 13 tehlike oluşturmaktaydı. materialie_199_RZ:_ 22.06.2009 A V R U P A 11:43 Uhr İ L E A S YA Seite 15 A R A S I N D A K U R U L A N K Ö P R Ü Krediler İş İmkanı Sağlıyor kaynaklardan KOBI’lere kredi vermektedir. En son olarak yenilenen bir fon yaklaşık 90 milyon Euro ile güçlendirilmektedir. Programı Alman Kalkınma Bankası KfW yönetmekte ve finansmanı Avrupa Birliği ve Avrupa Kalkınma Bankası ile paylaşmaktadır. Özel Sektöre Destek Köln’de bulunan Alman Yatırım ve Kalkınma Topluluğu – DEG, 1966 yılından bu yana Türkiye’de faaliyetlerini sürdürmektedir. Bugüne kadar yaklaşık 60 proje kuruBu oto tamirhanesi gibi küçük işletmeler artık daha munun yatırımları için 400 milyon Euro kaynak sağla- kolay kredi alabilmekte. mıştır. Örneğin DEG Türkiye’nin özel sektör tarafından gerçekleştirilen ilk rüzgar parkının müşterekidir. En son, bir Türk GSM kuruluşu için uzun vadeli ve üç Türkiye’de ekonominin belkemiğini oluşturan Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler (KOBİ), ülke genelinde gelir ve iş imkanı sağlamaktadırlar. Federal Hükümet bu konuda şimdiye kadar 350 milyon Euro tutarında taahhütte bulunmuştur. Böylece ticari bankalara piyasada geçerli koşullarda krediler verilmektedir. Bu bankalar ise KOBI’lere verilen krediler ile iş imkanlarının birbirine oranı haneli Milyon Euro tutarında kredi sağlamıştır. Böylece Türkiye’de telekomünikasyon sektörünün gelişim hızına destek vermiştir. DEG, başta elektrik üretimi olmak üzere, özellikle altyapı geliştirme çalışmalarının ortaklaşa finansmanında potansiyel görmekte. DEG yatırımlarının odağında yenilenebilir enerjiler alanına yatırımlar bulunmaktadır. Şekerbank: Küçük Girişimcilere Finansman Desteği Sağlar Şekerbank, Alman Kalkınma Bankası KfW’nin önde gelen ortak bankalarındandır. Alman Hükümetinin des- 2500 Yeni iş yerleri teği ile Şekerbank, ağırlık noktası Türkiye’nin doğusu KOBİ Kredileri olmak üzere, küçük ve en küçük işletmeler için bir kredi 2000 programı oluşturmuştur. Şekerbank 1953 yılında şeker üreticileri için kooperatif banka olarak kurulmuştur. Bu 1500 nedenle Şekerbank, hedef kitle ile geçmişten bugüne süregelen yakın ilişkiler içerisindedir. Yaklaşık 250 şube- 1000 si ile küçük ve en küçük işletmelere yönelik desteğin 500 0 daha da gelişmesi için gerekli koşullar mevcuttur. Izmir Kaynak: KfW-Büro Ankara Kocaeli Gaziantep Toplam 14 materialie_199_RZ:_ 22.06.2009 11:43 Uhr Seite 16 Rayına Oturtuldu Türkiye ile yürütülen işbirliği, başlangıcından itibaren “göz seviyesinde” yürütülen bir ortaklık olmuştur: Almanya, Avrupa’nın güney doğusundaki Türkiye’nin öneminin bilincinde olmuş, Türkiye ise verilen hizmetin kalitesinin değerinin farkında olmuştur. Kalkınma İşbirliği , Türk kamuoyunda ve kaynak yetersizliği nedeniyle hükümet nezdinde hakkettiği ilgiyi bulamamış alanlara yönelmiştir: çevrenin korunması, katı atık ve atık su bertarafı, güvenli su temini, hava temizliğinin korunması. Ulaşılan sonuçlar kalıcı ilişkilerin taşıyıcı kolonları olmuştur. 15 materialie_199_RZ:_ 22.06.2009 A V R U P A 11:43 Uhr İ L E A S YA Seite 17 A R A S I N D A K U R U L A N K Ö P R Ü Danışmanlık, Eğitim, Kalifikasyon Edindirme Marmaray Tüpgeçit Projesi Başlangıcı çok uzun zaman öncesine dayanmakta: İçinden raylı sistemlerin geçtiği bir tüp geçit sisteminin Asya ile Avrupa’yı birleştirmesi fikri ilk kez 1860’da doğmuştur. İnşaatı ise 2004 yılından bu yana devam etmekte. Avrupa Yatırım Bankası (EİB), 2006 yılında GTZ IS’i uluslararası bir konsorsiyumun lideri olarak görevlendirmiştir. Öngörülen, uzmanlardan oluşan bir ekibin İstanbul’da 4 yıl süreyle Türk proje yüklenicisi DLH’ ya projenin etkin yönetiminde profesyonel destek vermesidir. Konsorsiyumun diğer üyeleri Lüksemburg menşeli LUXCONSULT firması ile İstanbul’dan Türk mali müşavirlik firması KARDEN’ dir. Uygulama süresi: 2006 – 2011. Çalışmalar esnasında bulunan arkeolojik kazıların değerlendirilmesi çalışmaların gecikmesine neden olmakta. Finansman hacmi: 6,07 milyon Euro ve konutlardaki enerji verimliliğinin düşüklüğü görülmektedir.Teknik İşbirliği kapsamında Erzurum, çağdaş belediyelerde enerji yönetimine örnek bölge olmuştur. Yeni kurulan Enerji Danışma Merkezi 2005 yılında Türk Belediye Projeleri İletişim Ödülünü kazanmıştır. Uygulama süresi: 2002 – 2005 Finansman Hacmi: 1.79 milyon Euro 2007 Çevre Günü kapsamında yürütülen çöp toplama İkili Meslek Eğitimi Türkiye’de 80’li yıllarda kalifiye teknik eleman ihtiyacı karşılanamamaktadır. Teknik İşbirliği, bu durumu değiştirmek amacıyla 15 yıl süreyle Türk-Alman Mesleki Eğitim Merkezleri (TAMEM)’nin ve işletmelerüstü eğitim merkezlerinin kurulmasına imkan sağlamıştır. Uygulama süresi: : 1985 bis 2000 Finansman hacmi: 35 milyon Euro Enerji Verimliliği Türkiye’de enerji tüketimi ekonomik büyüme oranının üzerinde artmaktadır. Başlıca sorun olarak, sanayi işletmeleri, iş yerleri kampanyası Kamu Özel Sektör Ortaklığı (PPP) Türkiye’de kamu kaynakları, şehir ulaşımından arıtma tesislerine ve çöp sahalarına kadar uzanan alanlarda yetersiz kalmakta. Kamu-Özel Sektör Ortaklığı (PPP), özel sermayeden de yararlanılan çözümler sunmakta. Alman Hükümeti tarafından görevlendirilen bir uzman ekip Hazine Müsteşarlığı ve diğer önemli kurumların yetkililerini PPP Projelerinin yürütülmesini sağlayıcı imkanlar hakkında bilgilendirmiştir. Uygulama süresi: 2001 – 2003 Finansman hacmi: 400.000 Euro Diyarbakır’da kurulan yeni arıtma tesisi. İkili İşbirliği çerçevesinde görevlendirilen Alman uzmanlar, 1999 – 2005 yılları arasında DİSKİ’nin modernizasyonuna teknik destek verdiler. 16 materialie_199_RZ:_ 22.06.2009 11:43 Uhr Seite 18 A V R U P A İ L E A S YA A R A S I N D A K U R U L A N K Ö P R Ü Bursa Çevre Danışmanlık Merkezi İnsan Kaynakları ve Yönetimin Geliştirilmesi Alman desteği ile Bursa’da kurulan Çevre Danışmanlık Merkezi, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelere (KOBİ) çevre mevzuatı hakkında bilgi edinme imkanı sağlamakta ve uluslararası piyasalardan gelen çevreye uygun üretilmiş ve ekolojik açıdan güvenilir kalitede ürünlere olan talebe cevap verebilmelerine yardımcı olmaktadır. Ayrıca KOBİ’ler atıkların engellenmesi ve enerjinin rasyonel kullanımı ile üretim maliyetlerini düşürmeleri için desteklenmektedir. Uygulama süresi: 1997 - 2003 Finansman hacmi: 2.61 milyon Euro Ekonomik İşbirliği çerçevesinde Devlet Planlama Teşkilatı’nın personel yönetimi yeni ve sağlam temellere oturtulmuştur. Modern planlama ve değerlendirme metotları artık kurum içi temel süreçler olarak uygulanmaktadır. Proje kapsamında uzun yıllar eğitim alan çalışanların büyük bölümü günümüzde kurumun karar mercilerinde görev yapmaktadır. Uygulama süresi: 1996 – 2006 Finansman hacmi: 2.05 milyon Euro Kamu Hizmetlerinin Modernizasyonu Türkiye’de kamu hizmetlerinin modernizasyonunda Almanya’nın desteğinden yararlanılmıştır. Personel yönetimi uzmanları, iki yıl süreyle Devlet Personel Başkanlığı’na (DPB) teknik danışmanlık hizmeti vermiştir. Projenin sonunda DPB yetkilileri, personelin nitelik ve nicelik olarak iyileştirilmesine yönelik bir kamu personeli yönetim stratejisi geliştirmiş ve uygulamaya konulmasını sağlamıştır. Uygulama süresi: 2001 – 2002 Finansman hacmi: 300.000 Euro Diyarbakır Belediyesinin Modernizasyonu Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İşletmeleri İdaresi günümüzde Türkiye’nin en gelişmiş işletmeleri arasında sayılmaktadır. Alman Hükümeti tarafından görevlendirilen uzmanlar, mali birim ve diğer birimlerin yeniden yapılandırılmasının yanı sıra nitelikli personelin işe alımında ve bilgi işletim sistemleri ile maliyeti karşılayan ücretlendirme modellerinin geliştirilmesinde danışmanlık yapmışlardır. Uygulama süresi: 1999 – 2005 Finansman hacmi: 4.08 milyon Euro “Twinning” (Eşleştirme) Projeleri Bu projelerin hedefi, Türkiye’ye AB yasa ve mevzuatının üstlenilmesinde ve idari kapasitelerin güçlendirilmesinde destek sağlamaktır. Söz konusu projeler, yatırımın desteklenmesi için bir ajansın kurulması, Sermaye Piyasası Denetleme Kurulu’na danışmanlık hizmeti verilmesi veya Vergi İdaresinin güçlendirilmesi konularını ele almaktadır. Alman kamu görevlileri üyelik sürecinde danışman olarak Türk partnerlerine AB mevzuatının uygulanmasına ilişkin bilgi ve deneyimlerini aktarmaktadır. Uygulama süresi: 12 ve 24 ay Finansman hacmi: değişmekte Biber kurutma alanı. Piyasa, güvenilir ekolojik ürünler talep etmekte. 17 materialie_199_RZ:_ 22.06.2009 A V R U P A 11:43 Uhr İ L E A S YA Seite 19 A R A S I N D A K U R U L A N K Ö P R Ü Yeni Yön Tayini – Bir Bakış Federal Hükümet, İkili İşbirliği çerçevesinde sağladığı klasik desteğin yönünü Aralık 2008 itibariyle Avrupa Kalkınma İşbirliğine yöneltmiştir. Böylece Türkiye’ye Avrupa Birliği’ne üyelik yolunda refakat etmekte, bu kez Avrupa Kalkınma İşbirliği kapsamında güçlü partner olarak desteğini sürdürmektedir. 2008 yılında çevre, iklimin korunması ve ekonominin desteklenmesi alanlarında önemli programlar üzerinde mutabık kalınmıştır. Bu programlar da halen devam etmekte olan projeler gibi planlamaya uygun olarak tamamlanacaktır. Bu nedenle Alman Kalkınma İşbirliği Kurumları birkaç yıl daha Türkiye’de varlıklarını sürdürmeye devam edecektir. Aynı şekilde Federal Alman Çevre Bakanlığı 2008 yılında iklimin korunması ve biyolojik çeşitlilik alanlarında Ankara’da ki Avrupa Komisyonu Delegasyonu Ekonomi Bölümü Başkanı Ulrike Hauer (en solda) Küçük İşletme projeler uygulamaya başlamıştır. Bu projeleri Alman Teknik İşbirliği Kurumu (GTZ) ve Alman Kalkınma Bankası (KfW) uygulamaktadır. Ancak gelecekte Alman Kalkınma İşbirliği ağırlıklı olarak Avrupa Birliği (AB) ile yürütülen işbirliği çerçevesinde olacaktır. AB şimdiden sağladığı yıllık 500 milyon Euro üzerinde finansman ile Dünya Bankası’nın yanı sıra Türkiye’ye destek veren donörler arasında açık ara ile en büyükler arasındadır. AB’nin harcadığı her bir Euro’nun 20 Cent’i Almanya’nın katkısıdır. Federal Hükümet, AB kaynaklarının olabildiğince etkin ve Alman Kalkınma İşbirliği’nin önem verdiği amaçlara uygun biçimde kullanılması için gereken etkisini kullanacaktır. Alman Kalkınma İşbirliği Kurumları için yeni bir perspektif daha oluşmuştur; zira giderek artan oranda başka donör kurumlar GTZ ve KfW’ den kendileri için proje ve programlar yürütmelerini istemekte ve bunları finanse etmektedir. Bu kapsamda örneğin KfW, AB’nin en küçük, küçük ve orta ölçekli işletmelerde yeni iş imkanlarının sağlanmasını öngören Küçük İşletme Kredi Programı’nı (SELP) yönetmektedir. Yine Konya demiryolu sisteminin Asya ve Avrupa Kalkınma Bankaları tarafından ve KfW ile birlikte geliştirilmesi öngörülmüştür. Muhtemelen “Diyarbakır’da Katı Atık Bertarafı” projesi de AB ile ortak finanse edilecektir. Böylece “Made in Germany” Kalkınma İşbirliği önümüzde ki dönemde de Türkiye’de izlerini bırakacak ve gelişim sürecinin devamına da damgasını vuracaktır. Kredi Programı’na (SELP) katılan bir pastaneyi ziyareti esnasında. Türkiye’deki en küçük, küçük ve orta ölçekli işletmelere yönelik kredi programı 2002 yılında Avrupa Birliği tarafından başlatılmıştır ve Alman Kalkınma Bankası KfW tarafından yürütülmektedir. 18 materialie_199_RZ:_ 22.06.2009 11:43 Uhr Seite 20 Planlama Ve Uygulamada Güçlü Alman kalkınma politikası yapısal olarak yoksulluğun giderilmesine yöneliktir ve doğal kaynakların korunmasını ve geliştirilmesini hedef almaktadır. Sürdürülebilir ekonomik ve sosyal kalkınma konsepti, dezavantajlı nüfus gruplarının eğitime, sermayeye, iş imkanlarına ve gelire daha iyi ulaşmasını sağlayıcı koşulların iyileştirilmesini içermektedir. Almanya’nın uluslararası alanda önder rol oynadığı sektörlerde sahip olduğu teknolojik bilgi birikiminin aktarımı ve yatırımı, aynı zamanda Almanya için de fayda sağlamaktadır. 19 materialie_199_RZ:_ 22.06.2009 A V R U P A 11:43 Uhr İ L E A S YA Seite 21 A R A S I N D A K U R U L A N K Ö P R Ü Türk Köy Kooperatifleri İçin Yeni Bir Yaşam – Bir Örnek Proje Küçük çiftçiler, Alman Kooperatifler Birliği DGRV uzmanlarının danışmanlık hizmetinden memnuniyet duymakta . Özellikle de kadınlar. Hayvanların bakım ve süt üretiminde yükün büyük bölümünü onlar taşımakta. Örneğin süt, hayvan ve ahırların hijyeni konusunda aldıkları eğitimler sonucunda, süt ve peynir üretiminde üretilen iyi yem alabilmekte ve maliyet giderlerinden tasarruf etmektedir. Yapılan ek mekanlar Bölge Birliği’ne, sundukları eğitimin kapsamını genişletme imkanı sağlamıştır. Büyükelçilikten Süt Sağma Makineleri Türkiye’de sütün el ile sağılması halen çok yaygındır. Erzurum’un uzak bir ilçesi olan Olur’da el ile sağım giderek sona ermekte. Almanya Büyükelçiliği seçilmiş küçük çiftçilere sağım makineleri temin etmiş. Bu makineler üzerindeki ilk eğitimleri Alman Kooperatifler Birliği DGRV üstlenmiş. DGRV çiftçilere hayvanların bakımı ve süt hijyeni konusunda da eğitim vermiş. Kooperatif çalışmalarının iyileştirilmesi de eğitim konularına dahil. Kastamonu’da kadın çiftçilere ahırlarda eğitim verilirken miktar ve kalite açışından daha yüksek verim almaktalar. Artan gelir ile evlerinin küçük ihtiyaçlarını giderebiliyor, çocuklarına daha kolay giyecek ve okul malzemesi alabiliyorlar. Profesör, Deneyimli Uzman Servisi (SES) için Türk-Alman Edebiyat Mirasını Düzenliyor Bonn’da bulunan Deneyimli Uzman Servisi (SES) uzmanlarından Leipzig’li Prof. Dr. Gerald Wiemers, 1997 yılında İstanbul’da vefat eden roman yazarı ve Bunun yanı sıra bir de yatırım destekleri var. Bu kapsamda Bölge Birliği 2008 de bir yem işletmesi kurmuş. Üyeler kendi hammaddelerinden Alman dil bilimci Traugott Fuchs’un geride bıraktığı eserlerinin katalog haline getirilmesine 2007 yılında yardımcı olmuş. Edebi miras 26 kartonu doldurmuştur. Fuchs, 1933’den sonra Türkiye’deki üniversite eğitimini etkileyen 100’ün üzerinde Alman bilim adamından biridir. Deneyimli Uzman Servisi için yürütülen katalog çalışması alışılmadık bir görev olmuş. Kurumu görevlendirenlerin çoğu, örneğin ürün geliştirme gibi uygulamaya yönelik konularda destek isteyen küçük ve orta ölçekli işletmelerdir. SES’in 1983 yılında kuruluşundan itibaren çok sayıda uzman onursal görev olarak karşılığında ücret almadan Türkiye’de 90’ın üzerinde çalışma gerçekleştirmiştir. Orman işçileri doğru budamayı öğreniyor 20 materialie_199_RZ:_ 22.06.2009 11:43 Uhr Seite 22 A V R U P A İ L E A S YA A R A S I N D A K U R U L A N K Ö P R Ü Genç Memurlara Eğitim AB Bilgisi Alakart Ahmet Yılmaz, görevlerinden biri de Avrupa teşvik programlarının koordinasyonu olan Ankara’da ki Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) bünyesinde çalışmakta. 30’lu yaşların ortalarındaki Ahmet Yılmaz, bilgi ve becerilerini DPT ve diğer Bakanlıklarda görevli meslektaşlarına aktarabilecek uzmanları yetiştirmeyi amaçlayan bir eğitici eğitimi programına katılmakta. Genç uzman mutluluğunu “Burada herkes sorununu dile getirebilir ve kişisel bir çözüm önerisi alır” sözleriyle ifade etmekte. İhtiyaca uygun olarak şekillendirilen eğitim ve danışmanlık programı, DPT ile görüşmeler sonucu ve Uluslararası İleri Eğitim ve Gelişim GmbH (InWent) Kurumunun görevlendirmesiyle, Berlin Avrupa Politikası Enstitüsü (İEP) tarafından yürütülmekte. Dr. Haluk Doğu Yüksek Mühendis Ankara TBB’de görevli CIM-Uzmanı Deneyimden En İyi Şekilde Yararlanma Çevre Mühendisi bilgi birikimini Türk Belediyelerine aktarıyor. Uzmanlık alanları İnşaat ve Çevre Mühendisliği Bilimleri olan Dr. Haluk Doğu, 2006 yılından bu yana Ankara’da ki Türkiye Belediyeler Birliği (TBB)’ne çevreye uygun yerel yönetim hizmetleri konusunda danışman olarak hizmet vermekte. InWent aynı zamanda Türkiye Belediyeler Birliği’ne (TBB) Avrupa’da proje yönetimi konusunda koçluk yapmakta ve Yönetim Kurulu Üyelerine, Belediye Başkanlarına ve yerel yönetim çalışanlarına yönelik lobi çalışmaları konularında destek vermekte. Ulaşılan ilk sonuç: TBB, Brüksel’de bir temsilcilik açma kararı almış bulunmakta. Haluk Doğu bilgisini Türk meslektaşlarına aktarmakta ve çeşitli faaliyetler ile onların çalışmalarına destek vermekte. Örneğin, şu anda Alman Su Yönetimi, Atıksu ve Katı Atık Birliği (DWA)’nın toplam 7500 teknik terim içeren sözlüğünün Türkçe’ye tercümesini yapmakta. Frankfurt’ta bulunan Uluslararası Göç ve Kalkınma Merkezi (CIM), katı atık yönetimi ve atık bertarafı konusunda uzmanını TBB bünyesinde görevlendirmiş. Özel Atıkların Organizasyonu ve Bertarafı Topluğu (GEOS)’nun eski başkanı, Schleswig-Holstein eyaletinde yerel yönetimlerin görevlerinin özelleştirilmesinde yer almış. Haluk Doğu Mısır’daki Port Said’de de katı atık yönetiminin özelleştirme çalışmalarından sorumlu olarak yer almıştır. Haluk Doğu’nun yanı sıra şu anda dört CIM uzmanı daha Türkiye’de görev yapmakta. Alman Kalkınma İşbirliğine personel temin eden CIM, “Entegre Uzmanlar” programı kapsamında kendilerini yerel Neşesi yerinde: Ahmet Yılmaz (önden 2. sıra, soldan 3.) ve DPT bünyesinden diğer katılımcılar Kasım 2008’de Avrupa eğitiminde 21 işverenleri ile buluşturmuştur. materialie_199_RZ:_ 22.06.2009 A V R U P A 11:43 Uhr İ L E A S YA Seite 23 A R A S I N D A K U R U L A N K Ö P R Ü Türkiye’den Seçilmiş Proje Örnekleri – Haritaya Bir Bakış* Karadeniz Istanbul Kastamonu Samsun Trabzon Bayburt Tokat Ankara Erzurum Sivas Malatya Kayseri Elbistan Denizli Elazig Van Slirt Diyabakir Batman Kahramanmaras Adana Fethiye Akdeniz Fethiye’de atık su arıtma, Çevre ödülleri 2001 – 2004 FH**: 13,4 milyon Euro Denizli’de katı atık bertarafı 1999 – 2004 FH**: 8,4 milyon Euro Türkiye’de AB’ne Uyum ve İdari reform 2006 – 2009 FH**: 1,5 milyon Euro Kayseri’de atık su arıtma 2000 – 2004 FH**: 24 milyon Euro Diyarbakır atık su arıtma İşletim 2004 FH**: 17,8 milyon Euro Marmaray Tüpgeçit Projesi – Proje yönetiminin desteklenmesi 2006 – 2011 FH**: 6,07 milyon Euro Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin (KOBİ) desteklenmesi Yenilenen Fon 2008 FH**: 90 milyon Euro Türkiye’de kırsal bölgelerde kooperatiflerin desteklenmesi 2006 – 2011 Bütçe: 1,2 milyon Euro Enerji verimliliği 2002 – 2005 FH**: 1,8 milyon Euro Malatya’da atık su arıtma İşletim 2003 FH**: 23,15 milyon Euro * İkili İşbirliği çerçevesinde, uygulayıcı kurumlar olarak Alman Teknik İşbirliği Kurumu (GTZ), Alman Kalkınma Bankası KfW ile InWEnt, Alman Kalkınma İşbirliği İşgücü Aracı Ajansı CIM ve Alman Kooperatifler Birliği DGRV aracılığı ile yürütülen projeler ** Finansman hacmi 22 materialie_199_RZ:_ 22.06.2009 11:42 Uhr Seite 24 Yayımlayan Federal Almanya Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanlığı (BMZ) Bonn Adresi: Dahlmannstraße 4 53113 Bonn Tel. + 49 (0) 228 99 535 - 0 Faks + 49 (0) 228 99 535 - 3500 Berlin Adresi Europahaus Stresemannstraße 94 10963 Berlin Tel. +49 (0) 30 18 535 - 0 Faks +49 (0) 30 18 535 - 2501 [email protected] www.bmz.de Redaksiyon Dr. Maren Köster-Hetzendorf FLT Media Products Gaby Hollederer Kalkınma Politikası Enformasyon ve Eğitim Çalışmaları Dairesi Sorumluluk Dr. Leo Kreuz Güneydoğu Avrupa; Türkiye ve İran Dairesi; TRANSFORM-Programı Rolf Lerch Güneydoğu Avrupa; Türkiye ve İran Dairesi; TRANSFORM-Programı Klaus Krämer Kalkınma Politikası Enformasyon ve Eğitim Çalışmaları Dairesi Tasarım Baskı F R E U D E ! design, Rendel Freude, Köln Schloemer Gruppe, Düren Fotoğraflar Başlık: Braun/pixelio.de; Sayfa 2: KfW, GTZ, FLT Media Products, KASKI; Sayfa 3: BMZ, sağda; Türkiye, solda; Sayfa 4: FLT Media Products; Sayfa 5: FLT Media Products; Sayfa 6: KfW; Seite 7: KfW; Sayfa 8: Büyüktokatli/pixelio.de; Sayfa 9: Alman Büyükelçiliği Ankara; Sayfa 10: FLT Media Products; Sayfa 11: FLT Media Products; Sayfa 12: KASKI; Sayfa 13: FLT Media Products; KfW; Sayfa 14: GTZ, KfW; Sayfa 15: KfW; Sayfa 16: GTZ; Sayfa 17: GTZ; Sayfa 18: GTZ; Sayfa 19: KfW; Sayfa 20: DGRV; Sayfa 21: DGRV; Sayfa 22: FLT Media Products; Sayfa 23: FLT Media Products, KfW, GTZ, DGRV Mart 2009 Basım Tarihi