Ependimom (Kısa Bilgiler)

Transkript

Ependimom (Kısa Bilgiler)
www.kinderkrebsinfo.de
Ependimom (Kısa Bilgiler)
Copyright© 2013 Competence Network Paediatric Oncology and haematology
yazar: Dr. med. Gesche Tallen / Dipl. Biol. Maria Yiallouros, üzerinde oluşturulan 2007/03/06, editör:
Julia Dobke, serbest bırakma: Prof. Dr. med. Stefan Rutkowski, Dr. med. Katja v. Hoff (deutsch),
Dr. med. Ebru Saribeyoglu (türkisch), türk tercüman: Sait Kont, son değiştirilme tarihi: 2013/03/11
Kinderkrebsinfo, Deutsche Kinderkrebsstiftung tarafından finanse edilmektedir
Ependimom (Kısa Bilgiler)
Sayfa 2
Içindekiler
1. Hastalık tablosu ............................................................................................................... 3
2. Rastlanma sıklığı ............................................................................................................. 3
3. Merkezi sinir sisteminde yerleşimi ve dağılımı .................................................................... 3
4. Histolojik özellikleri / Tümör tipleri ..................................................................................... 4
5. Sebepleri ......................................................................................................................... 4
6. Hastalık belirtileri ............................................................................................................. 4
7. Tanı ................................................................................................................................. 5
8. Terapi planı ..................................................................................................................... 5
9. Terapi .............................................................................................................................. 5
9.1. Ameliyat ...................................................................................................................... 5
9.2. Ameliyat sonrası kemoterapi ve/veya radyoterapi ile tedavi ............................................. 6
10. Terapi iyileştirme araştırmaları ........................................................................................ 6
11. Tedavi başarısı ............................................................................................................... 7
Kaynakça ............................................................................................................................. 8
Sözlük ................................................................................................................................. 9
Ependimom (Kısa Bilgiler)
Sayfa 3
Ependimom (Kısa Bilgiler)
1. Hastalık tablosu
Ependimomlar merkezi sinir sistemi (MSS) tümörleridir. Bunlar solid (yani kistik olmayan)
tümörlerdir; beyin veya omurilik içindeki hücrelerin kontrolden çıkmaları sonucunda oluşurlar.
Doğrudan doğruya merkezi sinir sisteminden kaynaklandıkları için, primer yani birincil MSS
(Merkezi sinir sistemi) tümörleri diye de adlandırılırlar. Bu nedenle diğer organlarda oluşan ve kötü
huylu çoğalma (metastaz) oluşturan habis tümörlerden farklılık gösterirler.
Çok değişik türde kötü huylu ependimom tümörleri mevcuttur. Bazıları yavaş, bazıları ise hızlı
büyüyebilirler. Kafatası, kemik yapısına bağlı olarak, büyüyen dokular için ancak sınırlı bir
büyüme alanı bıraktığı için ve hayati öneme sahip beyin alanları etkilendiği için, yavaş büyüyen
ependimomlar dahi hayati tehlike yaratacak bir seyir gösterebilirler.
2. Rastlanma sıklığı
Ependimomlar çok ender görülen tümörlerdir. Gençlerde ve çocuklarda görülen primer MSS
tümörleri arasında yaklaşık % 10 oranında yer alırlar. Ependimomlar gerçi her yaşta görülebilirler
ama en çok üç ile dört yaş arasında görülmektedirler. Tanı sırasında hastaların ortalama yaşı
yaklaşık 6 yaş civarındadır.
Almanya’da her sene yaşları sıfır ile onbeş arasında bulunan yaklaşık 35 ile 45 kadar çocuk ve
gençte yeni ependimom hastalığı tespit edilmektedir. Diğer bir deyişle her sene 1.000.000 çocuk
ve gençten 3 tanesinde yeni ependimom rastlanmaktadır. Ependimomlara erkek çocuklarda, kız
çocuklarına kıyasla biraz daha sıkça rastlanır (kız/erkek oranı: 1,2:1).
3. Merkezi sinir sisteminde yerleşimi ve dağılımı
Ependimom kontrolden çıkan ve değişen, kötü huylu hale gelen ependim hücrelerinden kaynaklanır.
Ependim hücreleri beyin odacıklarının (beyin ventrikeli) ve omurilik kanalının (spinal kanal) iç
duvarlarını kaplamaktadır. Dolayısıyla bu tümörlere ventrikül sisteminin içinde ve omurilik kanalı
içinde rastlanır.
Ependimomlar yaklaşık % 60 oranında yani çoğunlukla arka kafatası çukurundaki dördüncü
ventrikül bölgesinde oluşurlar. Buradan beyincik, beyin kökü ve boynun üst omurlarının yönünde
yayılırlar. Uzmanlar bu duruma infratentoriel büyüme derler. Ependimomların % 30’u beyinyan
ventriküllerinde ve arabeyin (supratentoriel) üçüncü ventrikülünde ve % 10 oranında (intraspinal)
omurilik kanalı içinde belirirler.
Arka kafatası çukurunda ependimomu olan çocukların % 10 kadarında tanı sırasında merkezi sinir
sisteminde de metastaz (tümörün yayılması) saptanmaktadır. Ependimomların merkezi sinir sistemi
dışına, örneğin akciğerlere ve/veya lenf düğümlerine yayılması çok nadir görülür.
Ependimom (Kısa Bilgiler)
Sayfa 4
4. Histolojik özellikleri / Tümör tipleri
Ependimomların histolojik (hücresel, mikroskopik) özellikleri çok çeşitlidir. Yavaş büyüyen, hücreleri
nadir bölünen ve dolayısıyla daha iyi huylu olan düşük dereceli ependimomlar olduğu gibi, daha çok
bölünen ve kötü huylu özelliklere sahip yüksek dereceli ependimomlar da bulunmaktadır. Dünya
Sağlık Örgütü (İngilizce: World Health Organization,WHO, Türkçe DSÖ) ependimomları histolojik
özelliklerine göre aşağıdaki tiplere ayırmaktadır
(WHO-Klasifikasyonu).
• Subependimom WHO Derecesi I: Yavaş büyüyen, düşük dereceli tümörler.
• Miksopapiler ependimom WHO Derecesi I: Yavaş büyüyen düşük dereceli tümörler, genellikle
omurilik kanalında görülürler.
• Ependimom WHO Derecesi II: Genellikle yavaş büyüyen düşük dereceli habis tümörlerdir.
Mikroskop altında gözlenen hücre görünümüne bağlı olarak değişik tipleri vardır.
• Anaplastik ependimom WHO Derecesi III: Çabuk büyüyen tümörlerdir, etrafındaki sağlıklı
dokuya doğru yayılırlar; kötü huylu olarak tanımlanırlar.
İkinci derece ve üçüncü derece tümörler arasındaki hücresel (histolojik) farklılıkları belirlemek her
zaman çok kolay olmamaktadır.
5. Sebepleri
Ependimomların oluşmasına neden olan etkenler tam olarak bilinmemektedir. Ependimomun
oluşma nedeni kısmen poliomavirüs ailesinden bazı virüs türlerine (örneğin “Simian
immunodeficiency virus kısaca: SV40 – Virus) türüne bağlanmaktadır.
Beyin tümörlerine rastlanma sıklığı örneğin çocuk yaştayken akut lösemi veya retinoblastom
benzeri kötü huylu bir tümör nedeniyle kafatası ışınlaması (radyoterapi) yapılmış kişilerde
artmaktadır.
6. Hastalık belirtileri
Ependimomlu çocuklarda ve gençlerde hastalık belirtileri tümörün çevresindeki dokuya yaptığı
basınç nedeniyle oluşmaktadır ve hastalığın ilerlemiş evrelerinde kafatasının her tarafına (veya
omurilik kanalına) baskı yapmasından kaynaklanmaktadır. Bunun da ötesinde ependimomlar
çoğu zaman beyin omurilik sıvısı (BOS) akımını bozmaktadırlar. Bu durum tümörün beyin
omurilik sıvısının dolaşımını önlemesinden veya tümörün kendiliğinden bu sıvıyı oluşturmasından
kaynaklanmaktadır. Tümör kendiliğinden bu sıvıyı oluşturmaya başlarsa, beyin omurilik sıvısında
aşırı üretim söz konusu olabilir.
Hastanın yaşına ve tümörün konumuna bağlı olarak baş çevresinin büyümesi (makrosefal)
görülebilir. Bunun yanısıra büyüme-gelişme gecikmesi, baş ağrıları, bel ağrıları, sabahları (aç
karnına) kusma ve baş dönmesi görülebilir. Ayrıca yürüme, görme, konsantrasyon, bilinç
ve uyku bozukluklarına da rastlanabilir. Ependimom hastalarında ayrıca havale yani kramp
Ependimom (Kısa Bilgiler)
Sayfa 5
nöbetleri (özellikle büyük beyin ependimomlarında) ve değişik felç durumları (özellikle omurilik
ependimomlarında) görülebilir.
7. Tanı
Doktor/çocuk doktoru muayene sırasında hastanın öyküsünde (anamnez) ve bedensel muayene
yani fiziksel muayenesinde merkezi sinir sistemine ait kötü huylu tümör olabileceğine dair veriler
elde ederse, hastayı özellikle çocuk ve gençlerde kanser ve kan hastalıkları uzmanı bir kliniğe
(Pediatrik Onkoloji ve Hematoloji Kliniğine) sevk edecektir. Çünkü böyle bir tümör şüphesi
durumunda hastanın kötü huylu MSS tümörüne sahip olup olmadığının anlaşılabilmesi için değişik
alanlardaki uzmanların birlikte çalışmaları ve geniş kapsamlı tetkiklerle bir sonuca varılması
gerekmektedir. Hastanın en iyi sonucu verecek, en uygun tedaviyi alabilmesi için ependimomun
tipinin belirlenmesi ve vücuttaki yayılma evresinin saptanması da gereklidir.
Hastaya MSS tümörü tanısı konulabilmesi için ayrıntılı öykü (anamnez ve fiziksel muayene
sonrasında çeşitli görüntüleme yöntemleri (bilgisayar tomografisi - BT , ve manyetik rezonans
tomografisi) -MR) yapılır. Bu yöntemler yardımıyla merkezi sinir sisteminde tümörün bulunup
bulunmadığı, beyinde veya omurilik kanalında tümör yayılması yani metastaz olup olmadığı tespit
edilebilir. Tümörün konumu, büyüklüğü, çevre dokuya olan sınırları ve hidrosefal (kafa içinde artan
beyin omurilik sıvısına bağlı ) kolayca saptanabilir.
Tanının kesinleştirilebilmesi için mutlaka tümörden cerrahi yolla doku örneği alınmalıdır (biyopsi)
ve alınan örnek mikroskopik yani histolojik olarak incelenmelidir. Hastalık tipine ve tedavi
seçeneklerine bağlı olarak gerekirse başka incelemeler de yapılabilir.
8. Terapi planı
Tanı konduktan sonra terapi, diğer bir terimle tedavi planlanır. Mümkün olduğunca kişiye özel ve
hastaya uyarlanmış (risk adaptasyonlu) bir tedavinin gerçekleştirilebilmesi amacıyla, tedavi ekibi
terapi planını hazırlarken hastadaki prognoz (tedavi başarısı, sağ kalım) hususunu etkileyen belirli
faktörleri (risk ve prognoz faktörlerini) dikkate alır.
Ependimomlu hastalarda önemli prognoz faktörleri, bir yandan tümörün cinsi, konumu, yayılması
ve diğer yerlere sıçramasıdır. Buna dair bilgiler tanımlanan tanı yöntemleri yardımıyla elde edilir.
Diğer yandan hastanın yaşı ve genel sağlık durumu da prognozu etkilemektedir. Tüm bu faktörler
tedavi planı hazırlanırken dikkate alınılırlar. Bunun amacı, her hastanın, kendi şartları içinde en iyi
sonuca ulaştıracak tedaviyi alabilmesini sağlamaktır.
9. Terapi
Ependimomlu çocuklar ve gençlere yönelik güncel tedavi yöntemleri tümörün ameliyat yoluyla
alınması, kemoterapi (ilaçla tedavi) ve radyoterapi (ışınlama) seçeneklerini kapsamaktadır.
9.1. Ameliyat
Ependimomlu hastalarda tümörün cerrahi olarak yani ameliyatla tamamen alınabilmesi çok
önemlidir. İlk cerrahinin başarısının, hastanın sonraki hastalık seyrini önemli boyutta etkilediği
Ependimom (Kısa Bilgiler)
Sayfa 6
ortaya çıkmış bulunmaktadır: Şayet tümör tamamen alınabilirse, genellikle hasta için daha iyi bir
prognoz (sağkalım) beklentisi mümkün olabilmektedir. Buna karşın hastalık ilerlemiş bir devredeyse
ve bu nedenle tümör ancak kısmen çıkarılabilirse, o kadar iyi bir prognoz beklentisi söz konusu
olamamaktadır. Öte yandan bazı ependimomlarda tümörün uygun olmayan bir yer ve konumda
bulunması nedeniyle cerrahi yöntemle tamamen alınabilmesi - yani tam rezeksiyon - pek mümkün
olamamaktadır.
Özellikle 4. beyin ventrikülü çevresinde ve beyincik köprücük açısı noktasında bulunan tümörler,
tümörün tamamen alınması sırasında sağlıklı ve hayati öneme sahip beyin dokusunun da
zedelenmesi tehlikesi çok büyük olduğu için çoğunlukla kısmenalınabilmektedirler.
9.2. Ameliyat sonrası kemoterapi ve/veya radyoterapi ile
tedavi
Tümör ameliyatla tamamen alınmış olsa bile tümörün görünen kısmının çıkarılmış olması tedavi
için yetmemektedir. Çünkü ependimom gibi kötü huylu bir hastalıkta tanı sırasında bile, yapılan
görüntüleme yöntemleri ile saptanamamış olan çok sayıda küçücük kardeş tümörler (mikro
metastazlar olduğu gerçeğinden yola çıkmak gerekir. Bunun yanısıra ependimom hastalarında
tümör tamamen alınabilmiş olsa dahi tümörün çıkarıldığı bölgede tekrar etme olasılığı (lokal nüks
riski) yüksektir. İşte bu sebeplerden dolayı ependimom hastalarına cerrahi olmayan bir metodla,
(yani kemoterapi ve/veya radyoterapi ile) tedavi yapılması anlamlı ve faydalıdır.
Cerrahi sonrası uygulanacak tedavi, tümörün cinsine, metastaz oluşturma derecesine, cerrahi
yolla ne kadarının çıkarılabildiğine ve hastanın tanı anındaki yaşına göre değişiklik göstermektedir.
Tümörünün tamamı cerrahi olarak çıkarılabilen ve WHO Derecesi I olarak sınıflandırılan
ependimom hastalarına genellikle ameliyat sonrası ek bir tedavi uygulanmaz. Ama bu hastalar,
tedavi ekibi tarafından belirlenen bir takvime göre, belirli aralıklarla ve uzun bir süre boyunca
gözleme alınırlar. Hastalar belirli aralıklarla fizik muayeneden geçirilirler ve radyolojik yöntemlerle
izlenirler.
10. Terapi iyileştirme araştırmaları
Dünyanın büyük tedavi merkezlerinde ependimomlu çocuk/gençlere ve hastalıkları tekrar nükseden
(residif) hastalara standart tedavi protokolleri uygulanmaktadır. Bunların ortak amacı, hastaların
hastalığı yenerek uzun süre hayatta kalabilme oranlarını arttırmak ve aynı zamanda tedaviye bağlı
geç yan etkileri olabildiğince azaltmaktır. Burada sözü edilen tedavi protokollerine uygun tedavi
uygulamak, genellikle terapi iyileştirme araştırmarı kapsamında gerçekleşmektedir.
Ependimomlu çocuk ve gençlerin tedavisi hedefli uzun yıllar süren bir terapi iyileştirme araştırması
Almanya’da 2011 sonunda sonuçlandırılmıştır: HIT 2000 Araştırması. Bu araştırmaya tüm Almanya
ve Avusturya’dan çok sayıda klinik ve benzeri tedavi kuruluşu katılmıştır. Bu araştımanın devamı
sayılacak yeni araştırmalar açılana kadar, şimdiye kadarki araştırma geçici bir kayıt defteri
(register) şeklinde devam ettirilecektir (HIT 2000 Interim Register). Bu registerde hastalık
tabloları sebebiyle terapi araştırma kapsamına alınan hastalar dikkate alınacaktır. Bunlar HIT 2000
araştırması neticelerine dayanarak saptanan terapi tavsiyelerine göre tedavi edilecektir. HIT 2000
Ependimom (Kısa Bilgiler)
Sayfa 7
Interim Register araştırması Hamburg Eppendorf Üniversite Kliniğinin Çocuk Kliniğinde (HIT-MEDStudienzentrale) Prof. Dr. Med. S. Rutkowski yönetiminde yürütülmektedir.
Bu alanda Studie HIT-REZ 2005 (E-HIT-REZ 2005 Kısmi Araştırması) isimli bir diğer tedavi
uyarlama yani iyileştirme araştırması daha bulunmaktadır. Bu araştırmanın hedef grubu, residif olan
(nüks eden, hastalığı tekrarlayan) ependimom hastalarıdır. Araştırmanın Almanya merkezi Essen
Üniversite Kliniği Çocuk Hastalıkları Merkezinde bulunmaktadır. Araştırma Prof. Dr. med. Gudrun
Fleischhack yönetiminde yürütülmektedir.
11. Tedavi başarısı
Şimdiye kadarki tecrübelere göre şu gerçek ortadadır: Tümörün cerrahi yolla çıkarılabilmesindeki
başarı ardıl uygulanacak ışın tedavisinin (radyoterapi) başarısını da etkilemektedir. Dolayısıyla
ameliyat ve radyoterapinin birlikte kullanımı, hastanın prognoz hususunu (tedavi başarısını, sağ
kalım oranlarını) olumlu yönde etkilemektedir.
Tümörleri tamamen alınabilen ependimomlu hastalarda tümörlü bölgeye (hastalık gelişmeye devam
etmeksizin) cerrahi sonrası radyoterapi uygulanması ile 5 senelik sağkalım % 60-75, 10 yıllık
sağkalım % 50 – 60 kadardır. Tümörü tamamen alınamayan çocuklarda cerrahi sonrası radyoterapi
uygulanması ile 10 yıllık sağkalım % 30 – 40 kadar olmaktadır.
Üç yaşından küçük çocuklarda ve tümörü kısmen alınabilen bazı daha büyük yaştaki çocuklarda
yoğun bir kemoterapi (ilaçla tedavi) ve (hiperfraksiyonlu yani günde iki seans) radyoterapi
uygulamasından oluşan bir tedavi kombinasyonuyla önceleri çok olumsuz olan sağkalım beklentisi
belirgin boyutta arttırılmış bulunmaktadır.
Uyarı: Yukarıda sözü edilen sağkalım oranları istatistiksel verilerdir. Yalnızca tüm ependimom
hastaları için geçerli ve gerçeğe uygun bir ifade oluşturmaktadır. Bir hastanın iyileşeceği veya
iyileşmeyeceği konusunda istatistiğe dayanarak bir şey söylemek mümkün değildir. İyileşme
sözcüğü burada özellikle “tümörden arındırma” şeklinde anlaşılmalıdır. Çünkü bugün mevcut tedavi
yöntemleri uzun süreli olarak tümörsüz olmayı mümkün kılabilse de, çoğu zaman tedavinin yan
etkileri ve geç yan etkileri de ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle hastalara yoğun bir rehabilitasyon
ve uzun süreli tıbbi bakım uygulaması gerekliliği vardır.
Ependimom (Kısa Bilgiler)
Sayfa 8
Kaynakça
[1] Gutjahr P „Tumoren des Zentralnervensystems, in: Gutjahr P (Hrsg.): Krebs bei Kindern und
Jugendlichen“, Deutscher Ärzte-Verlag Köln 5. Aufl. 2004, 373, 3769104285 isbn
[2] Kaatsch P, Rickert C, Kuhl J, Schuz J, Michaelis J „Population-based epidemiologic data on brain
tumors in German children“, Cancer 2001,92:3155-3164, 11753995 pubmed
[3]
Kaatsch P, Spix C. „Registry - Annual Report 2008 (Jahresbericht 2008
des Deutschen Kinderkrebsregisters)“, Technischer Bericht, Universität Mainz
2008, http://www.kinderkrebsregister.de/extern/veroeffentlichungen/jahresberichte/jb2008/
index.html uri
[4] Korinthenberg R, Warmuth-Metz M, Rutkowski S, Weckesser M „Leitsymptome und Diagnostik
der Hirntumoren im Kindes- und Jugendalter“, Interdisziplinäre Leitlinie der Deutschen
Krebsgesellschaft (Gemeinsame Leitlinie der Gesellschaft für Neuropädiatrie und der
Gesellschaft für Pädiatrische Onkologie und Hämatologie 2010, http://www.awmf.org/
uploads/tx_szleitlinien/025-022l_S1_Hirntumoren.pdf uri
[5] Kühl J, Korinthenberg R „ZNS-Tumoren. In: Gadner H, Gaedicke G, Niemeyer CH, Ritter
J (Hrsg.): Pädiatrische Hämatologie und Onkologie“, Springer-Verlag 2006: 777-822,
3540037020 isbn
[6] Louis DN,Ohgaki H,Wiestler OD,Cavenee WK,Burger PC,Jouvet A,Scheithauer BW,Kleihues
P „The 2007 WHO classification of tumours of the central nervous system.“, Acta
neuropathologica 2007;114(2):97-109, 17618441 pubmed
[7] Timmermann B „Ependymome“, Leitlinie AWMF online 2010, http://www.awmf.org/uploads/
tx_szleitlinien/025-025l_S1_Ependymome_2010_12.pdf uri
[8] Timmermann B,Kortmann RD,Kuhl J,Rutkowski S,Dieckmann K,Meisner C,Bamberg M „Role
of radiotherapy in anaplastic ependymoma in children under age of 3 years: results of the
prospective German brain tumor trials HIT-SKK 87 and 92.“, Radiotherapy and oncology
2005 ;77(3):278-85, 16300848 pubmed
[9]
Timmermann B „Therapie von Ependymomen im Kindesalter - Eine aktuelle
Übersicht“, WIR Informationsschrift der Aktion für krebskranke Kinder e.V. (Bonn)
2002, 4:21, http://www.kinderkrebsstiftung.de/fileadmin/KKS/files/zeitschriftWIR/2002_4/
behandlungsnetzwerk08.pdf uri
[10] Timmermann B, Kortmann R, Kühl J, Meisner C, Bamberg M „Combined postoperative
irradiation and chemotherapy for anaplastic ependymomas in childhood: results of
the German prospective trials HIT 88/89 and HIT 91“, Int J Radiat Oncol Biol Phys
2000;46:287-295, 10661334 pubmed
Ependimom (Kısa Bilgiler)
Sayfa 9
Sözlük
ameliyat
Ameliyat; tedavi amacıyla bir hastaya uygulanan cerrahi
müdahaledir. Bazı ender hallerde diyagnostik yani teşhis amaçlı
olarak da uygulanabilir. Cerrahi (şirürjik) müdahale özel aletler
yardımıyla ve genellikle narkoz altında gerçekleştirilir.
anamnez
Hastalık geçmişi, öyküsü; hastalık belirtilerinin gelişmesi;
hastalığın mevcut durumu ve geçmişiyle ilgili bilgilerin
tümü. Doktorun hastasıyla yapacağı anamnez konuşmasında,
şikayetlerinin başlaması, seyri ve risk faktörleri (örneğin irsi
hastalık durumu söz konusu olup olmadığı) sorulur, araştırılır ve
açıklanır.
arabeyin
Arabeyin (diensefalon) beynin hayati öneme sahip bir parçasıdır
ve birçok önemli fonksiyonları idare eder. Beyin kökü ile büyük
beyin arasında yer alır ve fonksiyonlarına göre çeşitli bölümlerden
oluşur. Örneğin talamus hangi hislerin bilince ulaşacağına karar
verir ve bunları işlem merkezlerine aktarır. Hipotalamus ise
hormon ve sinir sistemi arasında bir aracı vazifesi görür ve örneğin
ısı dengesi, su dengesi, karbonhidrat değişimi, yağ ve protein
değişimi, tansiyon gibi metabolizma işlemlerini yönlendirir. Buna
karşın hipofiz guddesi ise kendisine bağlı birçok diğer guddelerin
aktivitesini regüle eder. Ara beynin diğer parçaları ise örneğin kas
hareketleri ve organizmanın gece gündüz ritmini idare eder.
bedensel muayene
Bedensel fiziksel muayene, diyagnostik yani teşhise yönelik
muayenelerin önemli bir unsurudur. Vücudun bazı organlarını
ellemek veya dinlemek ve ayrıca bazı refleksleri kontrol etmek
şeklinde gerçekleşir. Amaç olası hastalık belirtilerinin, hastalığın
ve seyrinin tespitidir.
beyin
Merkezi sinir sisteminin (MSS) kafatasında bulunan kısmı. Beyin
kafatası çukurunda korunmuş vaziyette bulunur, beyin zarıyla
kaplıdır ve esas olarak sinir dokusundan meydana gelir.
beyincik
Beynin bir parçasıdır, büyük beyin ile arka kafatası çukurundaki
beyin kökü arasında yer alır. Beyincik örneğin vücudun tüm
hareketlerini koordine eder. Ayrıca dengeyi sağlamada en önemli
rolü üstlenir.
beyin kökü
Beyin ile omuriliğin bağlantı noktası. Solunum, kalp atışları ve
tansiyon gibi hayati öneme sahip fonksiyonları idare eder. Ayrıca
göz kapaklarının açılıp kapanması, yutkunma veya öksürme
refleksi, gözyaşlarının akması ve tükürük oluşturulması gibi önemli
Ependimom (Kısa Bilgiler)
Sayfa 10
diğer refleksleri idare eder. Beyin sinirlerinin esas hareket noktası
beynin kökünde bulunmaktadır.
beyin omurilik sıvısı
Beyin ventrikelindeki hücrelerden oluşan sıvı. Yaralanmalardan
korumak ve besin maddeleriyle beslemek amacıyla beyni ve
omuriliği içine alır.
beyin ventrikeli
Beyin omurilik sıvısı (Liquor cerebrospinalis) ile dolu bulunan
beyin karıncıklarına beyin ventrikeli denir. Beyinde dört ventrikel
bulunmaktadır. Bunlar omurilik kanalının beyinde dört karıncığa
ayrılan devamını oluşturur.
bilgisayar tomografisi
Röntgenle diyagnostik teşhis yöntemidir; görüntüleme metodudur.
Vücudun bir kısmının veya bir organın çeşitli açılardan çekilen
röntgen filmlerinin bilgisayar destekli değerlendirilmesini sağlar.
Bu yöntemle vücudun değişik kesimlerinden tomogram denilen
uzunlamasına veya çapraz kesit görüntüler elde edilir.
biyopsi
Mikroskopik inceleme amacıyla doku numunesi alınmasına
biyopsi denir. Biyopsi işlemi örneğin içi boş bir iğne ile ponksiyon
şeklinde, pense, sonda veya benzeri doku koparıcı özel bazı
tıbbi enstrümanların kullanılmasıyla veya skalpel (küçük bisturi) ile
ameliyat yoluyla gerçekleştirilir.
hidrosefal
Hidrosefal terimi su kafalı anlamına gelir. Beyindeki ventrikel
denilen sıvı toplanma karıncıklarının çeşitli sebeplerden dolayı
genişlemesiyle oluşmaktadır.
hücre
Organizmaların en küçük yapı taşı ve fonksiyon birimidir;
metabolizma özelliğine sahiptir; uyarılara cevap verebilme, irade
dışı kas hareketi yapabilme ve çoğalabilme özelliğine sahiptir.
Her hücrenin bir hücre çekirdeği ve zitoplazma denilen bir hücre
vücudu vardır; dışarıya karşı diyafram gibi bir hücre zarıyla
sınırlıdır.
kemoterapi
Organizmadaki tümör hücrelerinin frenlenmesi amacıyla
kemoterapötik veya sitostatik denilen türden ilaçların kullanılması.
kramp nöbetleri
Bazı sinir hücrelerinin bir hastalık şeklinde kontrolsüz olarak
beyinde boşalmaları ve komşu hücrelere sıçramaları. Tek bir
yere odaklı (fokal) veya bütün vücudu kapsayan kramp nöbetleri
arasında bir fark gözetilmektedir. Fokal kramp nöbetleri beynin
yalnız belirli bir kesimini etkilerler. Semptomları beyinde oluştukları
yerlere göre değişik bir görünüm arz eder, örneğin vücudun tek bir
yanının, tek bir kolun veya bacağın krampa tutulması kasılması
şeklinde. Buna karşın genel sinir boşalmaları beynin birçok
bölgesini birden kapsar ve örneğin vücudun birçok organının
Ependimom (Kısa Bilgiler)
Sayfa 11
krampa tutularak titremesine, kasılmasına veya bilincin aniden
kaybedilmesine sebep olabilir.
lenf düğümleri
Vücudun kendine has korunma sistemine ait küçük organlar;
mercimek veya fasülye büyüklüğündeki bu organlar vücudun
birçok yerlerinde görülürler. Vücut doku sıvısının (lenf sıvısı)
filtreleme istasyonları olarak görev yaparlar; immün (bağışıklık)
sisteminin hücrelerini bulundururlar.
lösemi
Vücudun kan oluşturma sisteminin kötü huylu bir hastalığıdır ve
çocuk ve gençlerde en sık rastlanan kanser türüdür (takriben %
33). Kötü huylu hücrelerinin oluştukları yerlere göre lenfoblastik
veya miyeloid lösemi diye bir ayrım yapılır. Lösemiler çocuk ve
gençlerde çoğunlukla akut seyrederler (akut lösemi).
makrosefal
Büyük kafatası; kafatası kemikleri henüz tam kaynamamış yani
açık fontanel bulunan çocuklarda oluşabilen su kafası durumudur
(hidrosefal). Bu durum su kafalılık hali olmaksızın büyük bir tümör
sebebiyle de meydana gelebilir.
manyetik
tomografisi
rezonans
Bir görüntüleme metodudur; organizmanın iç kesimlerinin
ışınlama yapmaksızın görüntülenmesini sağlar. Manyetik alanlar
yardımıyla vücudun kesitler halinde görüntüleri oluşturulur.
Bu kesit resimleri yardımıyla birçok organların ve organ
değişikliklerinin değerlendirilmesi mümkün olur.
metastaz
Kardeş tümör oluşması veya tümörlerin vücutta çoğalması.
Tümörlü hücrelerin bulundukları yerden vücudun diğer bir
bölgesine aktarılması sebebiyle oluşan urlar. Özellikle kötü huylu
tümörlerde rastlanır (kanser).
metastaz oluşturma
Hasta hücrelerin kan yollarıyla ve/veya lenfatik sistem yoluyla
önceleri sağlıklı vücut bölgelerine ulaşıp yerleşmesine metastaz
oluşturma denir.
omurilik
Merkezi sinir sisteminin bir parçasıdır. Görevi özellikle beyinle
diğer vücut organları arasında iletişimi sağlamaktır. Omurilik üç
katlı omurilik zarıyla ve kemikten oluşan omurga kanalıyla korunur.
prognoz
Öngörü; hastalığın olası gelişmesine yönelik tahmin veya beklenti;
tedavi başarı öngörüsü.
prognoz faktörleri
Hastalığın muhtemel gelişmesini kestirebilmeye yardımcı öngörü
faktörleri.
radyoterapi
Kötü huylu hastalıkların tedavisi amacıyla iyonize edici ışınların
kontrollü kullanılmaları.
Ependimom (Kısa Bilgiler)
Sayfa 12
radyoterapi
Kötü huylu hastalıkların tedavisi amacıyla iyonize edici ışınların
kontrollü kullanılmaları.
rehabilitasyon
Bir hastalıktan sonra hastanın tıbbi, sosyal, pisikososyal ve
mesleki önlemlerle topluma, iş hayatına ve özel hayata yeniden
kazandırılması ve entegre edilmesi. Rehabilitasyon işlemi çeşitli
alıştırmalarla, egsersizlerle, protez ve/veya yardımcı madde ve
araçlarla hastanın çeşitli özelliklerinin tekrar oluşturulması ve
kuvvetlendirilmesini kapsayabilir.
solid
solid, dayanıklı
terapi iyileştirme araştırmarı
Hastaların en iyi düzeyde tedavisini hedefleyen ve aynı zamanda
tedavi imkanlarının iyileştirilmesine ve geliştirilmesine yarayan
kontrollü klinik araştırmaları. Terapi iyileştirme araştırmaları bir
yandan hastayı iyileştirme şansını arttırmayı hedefler, öte yandan
tedaviye bağlı yan ve geç etkilerin azaltılmasını sağlamaya çalışır.
tümör
Tümör, iyi huylu (benign) veya kötü huylu (malign) türleri bulunan
urlardır.
virüs
Virüsler kendine has metabolizması bulunmayan enfeksiyonlu
hastalık partikelleridir ve taneciklerdir; çoğalabilmek için konak
hücrelere ihtiyaç duyarlar; bu hücrelere çoğu zaman hastalık
tetikleyici olarak etki ederler ve onları enfeksiyonlara yol açarlar.
WHO-Klasifikasyonu
Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen ve çeşitli (kötü huylu)
hastalıkların sınıflandırılmasına (klasifikasyonuna), teşhisine ve
farklarını tesbit etmeye yarayan uluslararası standartlar.

Benzer belgeler

Yüksek Maligne Gliom - Kısa Bilgiler

Yüksek Maligne Gliom - Kısa Bilgiler [11] Kühl J, Korinthenberg R „ZNS-Tumoren. In: Gadner H, Gaedicke G, Niemeyer CH, Ritter J (Hrsg.): Pädiatrische Hämatologie und Onkologie“, Springer-Verlag 2006: 777-822, 3540037020 isbn [12] Loui...

Detaylı

Düşük Maligne Gliom-kisa bigiler

Düşük Maligne Gliom-kisa bigiler Tanı konduktan sonra tedavi planlanır. Mümkün olduğunca kişisel ve hastaya uyarlanmış (risk adaptasyonlu) bir tedavinin gerçekleştirilebilmesi amacıyla, tedavi ekibi planın hazırlanmasında hastadak...

Detaylı