178 sayılı khk 659 sayılı khk 6100 sayılı hmk

Transkript

178 sayılı khk 659 sayılı khk 6100 sayılı hmk
178 SAYILI KHK
659 SAYILI KHK
6100 SAYILI HMK
HAZIRLAYAN
Müş. Av. Özlem DUMAN
178 sayılı KHK ile; genel bütçe
kapsamındaki kamu idareleri ve
özel bütçeli idarelerin hukuk
danışmanlığını ve muhakemat
hizmetlerini talepleri halinde
yerine getirmek, görevi
Bakanlığımıza verilmiştir.
GÖREVLERİMİZ

Bakanlığın ve talep halinde genel
bütçe kapsamındaki kamu idareleri
ve özel bütçeli idarelerin hukuk
danışmanlığını ve muhakemat
hizmetlerini yapmak,


Talep halinde kanun, tüzük ve
yönetmelik tasarı ve taslakları
hakkında görüş vermek,
Uyuşmazlıkların sulh yoluyla
çözümlenmesine ilişkin işlerde
mütalaa vermek,

Hazinenin mülkiyetindeki taşınmazlar
ile Devletin hüküm ve tasarrufu
altındaki taşınmazların ayn’ıyla ilgili
her türlü davaları takip etmek ve icra
işlemlerini yapmak,

Maliye Bakanlığına veya Maliye
Hazinesine ait her türlü davayı açmak
ve takip etmek, Maliye Bakanlığı veya
Maliye Hazinesi aleyhine açılan her
türlü davayı takip etmek ve icra
takibini yapmak,


Özel kanun hükümlerine göre Hazine
alacağı sayılan alacaklara ilişkin
davaları açmak, takip etmek ve
alacakları tahsil etmek,
Mevzuatında başkaca bir takip mercii
ve usulü öngörülmeyen alacaklar ile
diğer kurumların taraf olamayacağı
davaları açmak, takip etmek ve
alacağı tahsil etmek,
Sonuç olarak;
Maliye Bakanlığına ait,
 Devlet veya Hazinenin hasım gösterildiği,
 Hangi idare aleyhine açıldığı
anlaşılamayan,
 Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki
yerlere ait,
 İdarelerce muhakemat hizmeti talep
edilen
DAVALARDA TEMSİL YETKİMİZ VARDIR.

İdareler, kendi iş ve işlemleriyle
ilgili olarak açılacak adli ve idari
davalar ile tahkim yargılaması ve
icra işlemlerinde taraf sıfatını
haizdir.

659 sayılı KHK’nın 6/2 nci maddesine
göre İdareleri adli ve idari yargıda, icra
mercileri ve hakemler nezdinde vekil
sıfatıyla doğrudan temsil yetkisi; hukuk
birimi amirleri, hukuk müşavirleri,
muhakemat müdürleri ve avukatlara
aittir.


Genel bütçe kapsamındaki kamu
idareleri ile özel idarelerin avukatları,
idarelerin vekilidir.
Hazine Avukatları; Maliye Bakanlığının,
Hazinenin, muhakemat hizmeti talep
etmesi halinde Cumhurbaşkanlığının,
Başbakanlığın, T.C.Devletinin, T.C.
Hükümetinin, idarelerin vekilidir.

HMK.’nın 73 üncü maddesine göre
Davaya vekâlet, kanunda özel yetki
verilmesini gerektiren hususlar saklı
kalmak üzere, hüküm kesinleşinceye
kadar, vekilin davanın takibi için
gereken bütün işlemleri yapmasına,
hükmün yerine getirilmesine, yargılama
giderlerinin tahsili ile buna ilişkin
makbuz vermesine ve bu işlemlerin
tamamının kendisine karşı da
yapılabilmesine ilişkin yetkiyi kapsar.
659 sayılı KHK
(m.6/5)
İdareleri vekil sıfatıyla temsile yetkili
olan hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri
ve avukatların bir listesi, idaresince
yazılı olarak veya Adalet Bakanlığınca
belirlenen esaslar dairesinde elektronik
ortamda ilgili Cumhuriyet
başsavcılığına, bölge idare mahkemesi
başkanlıklarına; askeri savcılıklara ve
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi
Başkanlığına verilir.
Listede isimleri yer alanlar, baroya kayıt
ve vekaletname ibrazı gerekmeksizin
idare vekili sıfatıyla her türlü dava ve
icra işlemlerini takip edebilirler. 659
sayılı KHK uyarınca Hazine Avukatı için
vekaletname verilmesi söz konusu
değildir.
Hazine Avukatının atandığı yerdeki
temsil yetkisi, göreve resmen
başlanıldığı tarihte başlar.
Hazine Avukatının temsil yetkisi
atandığı, görevlendirildiği veya
yetkilendirildiği yerde dosyanın
kendisine havalesi ile başlar.



İldeki Hazine Avukatının temsil yetkisi,
il ve ilçeleri kapsar. İlden ilçeye
gidiliyorsa görevlendirme gerekir.
Hazine avukatının bulunması halinde
daire amirinin temsil yetkisi yoktur.
İzinlerde o yerde başka bir avukat yok
ise mahkemelere mazeret dilekçesi
verilebilir.
659 sayılı KHK
(m.8)
İdareler adına dava açma veya icra
takibine başlama talebi, üst
yönetici veya iş ve işlemle ilgili
merkez veya taşra birim amiri
tarafından yapılır.
659 sayılı KHK
Maliye Bakanlığında bu yetki üst
yöneticiye-Müsteşar- veya iş ve
işlemle ilgili merkez veya taşra
birim amirine aittir.
659 sayılı KHK
(m.8)
Genel bütçe kapsamındaki kamu
idareleri ile özel bütçeli idarelerde
idare adına dava açma yetkisi;
İdarelerin hukuk birimlerindeki
Hukuk Müşavirleri ve Avukatlara
aittir.
DAVA AÇILMASI İŞLEMLERİ;
İdare tarafından dava açılması
istenildiğinde idarenin yazısı eşliğinde
gönderilen bilgi ve belgeler incelenir.
Söz konusu bilgi ve belgelere göre
öncelikle zamanaşımı/ hak düşürücü
süre yönünden konu incelenerek bu
sürelerin geçirilmemesi için gerekli
tedbirler alınır.
DAVALARIN TAKİBİNDE DİKKAT
EDİLECEK HUSUSLAR
Süresinde gönderilmeyen veya
eksik ya da yanlış gönderilen bilgi
ve
belgeden
kaynaklanan
sorumluluk bunu gönderen idareye
veya birime aittir. (659 m.8/2)


Delil tespiti yapılması gerekiyorsa,
delil tespiti talebinde bulunulur.
(HMK.m.400)
Delil tespitinde; bilirkişi raporu
alınmış ise itirazı gerektiren bir
husus olup olmadığı idaresinden
sorulur.


İhtiyati tedbir/ihtiyati haciz talebinde
bulunulup bulunulmayacağı
değerlendirilir, somut olayın özelliğine
göre ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz
talebinde bulunulur.
Dava dilekçesi hazırlanmadan önce
açılacak davanın kanuni dayanaklarının
neler olacağı belirlenir, dayanılan
vakıalar ortaya konulur, tereddüt edilen
hususlar varsa herhangi bir hak kaybına
sebebiyet verilmemesine dikkat edilerek
idaresiyle irtibata geçilir.
Dava dilekçesinde;
(HMK.m.119)





Açılacak davanın mahiyetine göre dayanılan vakıalar
oluş sırasına göre ortaya konur.
Somutlaştırma yükü bulunduğundan, hangi vakıanın
hangi delille ispatlanacağı dava dilekçesinde bildirilir.
Dava dilekçesinde bulunması gereken unsurların tam
olmasına özen gösterilir.
Gider avansı peşin olarak yatırılır.
Dava dilekçesi davalı sayısından bir fazla olarak ve yazılı
deliller eklenerek mahkemeye verilir, başka yerlerden
getirtilecek belge ve dosyalar için bunların
bulunabilmesini sağlayıcı açıklamada bulunulur.
Görev
Mal varlığına ilişkin davaların
değer ve miktarına bakılmaksızın
asliye hukuk mahkemelerinde
görülmesi esası kabul edilmiştir.
Sulh mahkemesinin
görev alanı
(HMK.m. 5-382)
Kiraya ilişkin davalarda alacak miktarı ne
olursa olsun, kira konusundaki tüm
davalar,
 4 üncü maddede, dava konusunun
değeriyle ilgili olmaksızın sayılan davalar,
 Başka mahkemelerin görevine girmeyen
çekişmesiz yargı işleri,
 Diğer kanunların sulh hukuk mahkemesini
görevlendirdiği dava ve işler

GÖREVSİZLİK/YETKİSİZLİK
KARARI VERİLİRSE
Bu karar verildiği anda kesin ise bu
tarihten,
 Süresi içinde kanun yoluna
başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın
kesinleştiği tarihten,
 Kanun yoluna başvurulması üzerine bu
başvuru reddedilmişse ret kararının tebliği
tarihinden itibaren,



İki hafta içinde kararı veren mahkemeye
başvurarak dava dosyasının görevli ya da
yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep
edilmesi gerekir.
Dosya kendisine gönderilen mahkeme,
kendiliğinden
taraflara
davetiye
gönderir(m.20/2).
Bu süre kaçırılırsa, mahkeme
tarafından davanın açılmamış sayılması
kararı verilecektir.
 Ancak bu sürede zamanaşımı
dolmuşsa, 60 gün içinde dava açılabilir.

Basit yargılama usulü

HUMK’daki sözlü ve seri yargılama usulüne
göre görülen dava ve işler basit yargılama
usulüne göre görülecektir (m. 316/1-g; m.
447).

Basit yargılama usulünde davanın açılması
ve cevap dilekçesi aynen korunmuş, ancak
replik ve düplik aşamaları kaldırılmıştır (m.
317).

Basit yargılama usulünde iddianın
değiştirilip genişletilmesi yasağı, dava
dilekçesinin verilmesiyle, savunmanın
değiştirilip genişletilmesi yasağı ise, cevap
dilekçesinin verilmesiyle başlatılmıştır (m.
319).



DAVANIN SAVUNULMASI İŞLEMLERİ;
İdarenin davalı olması halinde, savunmaya
esas bilgi ve belgeler tam ve doğru olarak
gönderilmemiş ise, ilgili daireden derhal
gerekli bilgi ve belgeler istenir.
Cevap dilekçesinin kanuni süre olan iki hafta
içinde hazırlanmasının çok zor yahut imkansız
olduğu durumlarda, talebi haklı gösterecek
sebepleri belirterek ve varsa delilleri de
ekleyerek cevap süresinin uzatılması talep
edilir.
Cevap dilekçesinde



İlk itirazlar cevap dilekçesinde ileri sürülür,
cevap dilekçesinin verilmesinden sonra cevap
süresi dolmamış olsa bile ilk itirazların ileri
sürülemeyeceği hususuna dikkat edilir.
HMK ile iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağının
başlangıcının, cevaba cevap ve ikinci cevap
dilekçelerinin verilmesine bağlandığı, ön inceleme
aşamasına kadar duruşma günü tayin
edilmeyeceği, ilk duruşmanın ön inceleme
duruşması olacağı, dikkate alınır.
Savunmanın dayanağı olan vakıalar ortaya
konur.
Ön İnceleme Aşamasında


İlk duruşma ön inceleme duruşmasıdır.
Duruşmalara katılmaya özen gösterilir. Ön
inceleme duruşmasına mazeret nedeniyle
katılınmayacak ise, mazeret dilekçesi verilir.
Ön inceleme aşamasında ancak karşı tarafın
açık muvafakatı ile iddia veya savunmaların
genişletilmesi yahut değiştirilmesi mümkün
olduğuna dikkat edilir.


Hazine avukatlarının ön inceleme aşamasında
sulh anlaşmasının kabulü veya reddi
konusunda yetkileri bulunmamaktadır. İlgili
idare tarafından, uyuşmazlığın sulhen
çözümlenmesinin mümkün olabileceği
hususunda görüş belirtilmesi ve bu hususun
karşı tarafça da kabul edilmesi halinde, Hazine
avukatları tarafından, kanunen yetkili makam
veya merciden onay alınmak suretiyle sulh
olunabileceği hususunun tutanağa yazdırılması
sağlanır,
Sulh anlaşmasının sonuçlandırılması için
mahkemeden makul bir süre verilmesi talep
edilir.

Sulh olunmamışsa ve hak düşürücü
süre ile zamanaşımı itiraz ve
defilerinin ileri sürülmüş olması
halinde; ön inceleme duruşmasının
sonunda tahkikata geçilmeden
karar verilmesi konusunda talepte
bulunulur.
Tahkikat aşamasında



Duruşmalara girilmesine özen gösterilir.
Keşif yapılması halinde keşfe katılınılır.
Keşif esnasında tanık dinlenmesi ve
tanıkların aleyhe beyanda bulunmaları
halinde gerekli itirazlar yapılır.
Yargılama aşamasında tereddüde
düşülen konularda Bahum’dan görüş
istenir.


Bilirkişi raporu alınmış ve rapor temsil olunan
idare aleyhine hususlar içeriyor ise, idaresine
rapor örneği gönderilir. İdareden, rapora itiraz
süresinin sonu belirtilerek ve mahkemesine
itiraz dilekçesi verileceği dikkate alınarak tayin
edilecek makul bir süre içinde teknik hususlar
yönünden varsa itirazların bildirilmesi istenilir.
İdare yazısında bildirilen nedenler ile varsa
tespit edilen sair itiraz nedenlerini belirtilerek
gerekli itirazlar yapılır.
KARAR AŞAMASI

Aleyhe karar verilmesi halinde kanun
yollarına başvurulur.

Temyiz dilekçesinin gerekçeli olmasına
özen gösterilir.

Kanun yollarına başvurulmasından
vazgeçilmesi değerlendiriliyor ise 659
sayılı KHK hükümleri ile İç Genelgeler
dikkate alınarak gerekli işlemler yapılır.


Temyiz yoluna başvurulmasından
vazgeçilmesi teklif olunan dosyalarda,
Hazine hak ve hukukunun korunması
yönünden bu işlem sonuçlanıncaya
kadar yasal süresi içinde kanun yoluna
başvurulur, vazgeçme teklifi üzerine
verilecek karara göre hareket olunur.


Mahkeme kararlarının Hazinece
temyizinde "İcranın geri bırakılması”
talebinde bulunulur.
Davanın sonucundan ilgili idareye ve
Bakanlığımıza kararlar eşliğinde bilgi
verilir.


İdare aleyhine icra takibi başlatılmış ise,
şikâyeti gerektiren bir husus
bulunduğunda gereği yapılır, aksi
takdirde icra emri derhal ilgili İdareye
gönderilir.
İdare lehine alınan ilamların (yasa
gereği kesinleşmesi zorunlu olanlar
hariç) kesinleşmeleri beklenilmeksizin
icraları sağlanır.
Kanun Yolları
5235
sayılı
Adli
Yargı
İlk
Derece
Mahkemeleri
ile
Bölge
Adliye
Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri
Hakkındaki
Kanun
ile
bölge
adliye
mahkemeleri kurulmuştur.
1086 sayılı Kanunda 5236 sayılı Kanun ile
yapılan
değişiklik
ile
ilk
derece
mahkemelerinin
kararlarına
karşı
ilk
başvurulacak kanun yolu İSTİNAF’dır.


5236 sayılı Kanun ile karar düzeltme yolu
kaldırılmış, istinaftan sonraki temyiz yolu
yeniden düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK, 5235 ve 5236 sayılı
Kanunlarla yapılan değişiklikleri AYNEN
benimsemiştir.
HMK’nın Geçici 2 ve ve Geçici 3 üncü
maddeleri uyarınca
İSTİNAF mahkemelerinin göreve başlama
tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun TEMYİZE
ilişkin hükümleri uygulanacak.
TEMYİZ SÜRELERİ



Asliye Hukuk Mah. Tebliğden
itibaren 15 gün,
Sulh Hukuk Mah. 8 gün
İş Mah. Tefhimden itibaren 8 gün

21.10.2005 – 25973 sayılı
RG.’de
yayımlanan
Anayasa
Mahkemesinin
2/12/2004 tarihli ve 2001/216 Esas,
2004/120 Karar sayılı kararı ile
1086
sayılı Kanunun 432/1 nci maddesindeki
kamu kuruluşları için öngörülen temyiz
süresinin 30 gün olduğuna dair düzenleme
ANAYASA MAHKEMESİNCE İPTAL EDİLDİ.
Başarı dileklerimle….
Teşekkür ederim.
İletişim :[email protected]
0(312) 415 13 45