Baron Leon- Hârun Mustafa

Gerçek Özgürlük İçin Atılan Yüce Adımlar - VI
İslâm’a Yürüyen
BARON LEON-HÂRUN MUSTAFA
ve
Onun Dilinden Akl-ı Selîm ve Mutluluğun Yolu
Prof. Dr. Mustafa TEMİZ
05.02.2014
İslâmiyet tamâmen akla ve mantığa uygun olarak teblîğ
edilmiş bir dindir.
Baron Leon
Kendilerine Tevrat yükletilip de sonra onu taşımayanların
durumu, kitaplar taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah'ın âyetlerini
yalanlayanların durumu ne kötüdür.
Cumâ Sûresi, âyet 5.
Hz. Muhammed, ‘Allâhü Teâlâ, her
kuluna şahsî bir rehber vermiştir. Bu rehber, akl-ı
selîmi ve vicdânının bulunduğu kalbidir. Eğer bu rehberi iyi
ve doğru olarak kullanırsanız, hiç bir zaman doğru yoldan
ayrılmazsınız ve Allâhü Teâlâ’nın rahmetine kavuşursunuz!’ diyor.
“İşte, seçmiş olmakla iftihâr ettiğim, İslâm dini…
Bu din, tam akıl ve mantık üzerine kurulmuş hakîki Allah dinidir.
Baron Leon-Hârun Mustafa
Giriş
Prof. Baron Leon, İngiltere’nin tanınmış meşhur bir
âilesinden olup baron pâyesini taşımış ve felsefe doktorası
1
yapmıştır. Başka bilimsel unvanları da vardır. Prof. Leon,
1882 senesinde Müslüman olmuş ve Hârun Mustafa adını
almıştır1.
Prof. Leon, Avrupa ve Amerika’da birçok bilimsel
cemiyetlerin üyeliğini yapmıştır. Dil ve edebiyat alanında
büyük bir derinliği vardır.
Prof. Leon, ‘Isle’ dergisindeki yayınlarıyla bütün
dünyânın dikkatini üzerine çekmiştir. Amerika’daki
Potomac Üniversitesi bu yayınlarından dolayı kendisine
‘Master of Sciences’ ünvânını vermiştir. Prof. Leon, aynı
zamanda jeoloji ile de ilgilenmiştir2
1875 yılında kurulan ‘Société İnternationale de
Philologie, Science et Beaux-Arts-Milletlerarası Lügat,
Bilim ve Güzel Sanâtlar Cemiyeti’nin genel sekreterliğine
seçilmiştir. Kendisine Sultan II. Abdülhamit, Îran Şâhı ve
Avusturya İmparatoru tarafından birçok nişanlar verilmiştir.
İktibas, Niçin Müslüman Oldular?, Alındığı İnternet Elektronik
Adresi,
http://iktibas.net/metin.php?seri=880&gonder=tasnif*4*8*5*ghit, En
Son Erişim Târihi: 05.02.2014.
2
Cinalemi.com, Müslüman Olan Meşhur Erkekler, Alındığı
İnternet Elektronik Adresi,
http://www.cinalemi.com/nedenmuslimoldular/muslumanolanerkekler/p
rofharunbaron.htm, En Son Erişim Târihi: 05.02.2014.
1
2
Hârun
Görüşleri
Mustafa’nın
İslâm
Dini
Hakkındaki
İslâm Dini dışındaki dinler hakkında Hârun Mustafa
diyor ki:
“Diğer dinler, insanlardan bir türlü anlayamadıkları,
akıllarına sığmayan, inanamadıkları îtikatları zorla kabul
etmelerini istemektedir. Hıristiyanlıkta bu hususta ancak
kilisenin otoritesi, hâkimiyeti etkili olmaktadır.”
Hârun Mustafa’nın İslâm Dini hakkındaki görüşleri ise
şöyledir:
“İslâm Dini’nin en mükemmel esaslarından biri, bu
dinin Müslümanlardan hiç bir zaman aklın ermediği bir
şeyi istememesidir.”
“İslâmiyet tamâmen akla ve mantığa uygun olarak
teblîğ edilmiş bir dindir. Hâlbuki Müslümanlara, her şeyi
akıl ile araştırması ve ancak ondan sonra îman etmesi
emrolunmaktadır.”
“Muhammed Aleyhisselâm, şöyle buyurmaktadır:
‘Allâhü Teâlâ, akla ve mantığa uygun olmayan hiç bir şey
yaratmamıştır’.”
“Diğer bir hadîs-i şerîfte ise şöyle buyurmaktadır:
3
‘Ben size katî olarak söylüyorum ki, herhangi bir insan
namaz kılsa, oruç tutsa, zekât verse, hacca gitse de ve dinin
gereği olan bütün hususları yapsa bile, ancak Allâhü
Teâlâ’nın ona ihsân ettiği akıl ve mantığı kullanma
derecesine göre mükâfâtlandırılır’3.’
Hârun Mustafa’nın Hıristiyanlık Dini Hakkındaki
Görüşleri
Hârun Mustafa, Hıristiyanlığın benzer konuları için ise
şunları söylüyor:
“Îsâ Aleyhisselâm’ın neşrettiği temiz dinde de, buna
benzer, meselâ, ‘Her şeyi önce tecrübe et!.. Ancak iyi olanı
kabûl et’ gibi, kâideler vardı. Fakat zamanla bunlar
unutuldu.”
“Kur’ân’ı Kerîm’de Cumâ Sûresi’nin 5. âyetinde
meâlen:
‘Kendilerine Tevrat yükletilip de sonra onu
taşımayanların durumu, kitaplar taşıyan eşeğin durumu
gibidir. Allah'ın âyetlerini yalanlayanların durumu ne
kötüdür. Allah zâlim toplumu doğru yola iletmez.’
buyrulmaktadır.”
Herkese Lâzım Olan Îmân, Prof. Baron Hârûn Mustafâ Leon
(İngiliz), Alındığı İnternet Elektronik Adresi,
http://www.muhiddin.net/kitaplar/hakikat/herkeseiman/03Herkeselazim
iman/Kitab/043.HTM, En Son Erişim Târihi: 05.02.2014.
3
4
“Hz. Ali şöyle buyuruyor ki, ‘Dünyâ karanlıktır. İlim
nurdur! Fakat doğru olmayan bilgi ancak gölgedir.’”
Bu önemli tespitler, Hârun Mustafa’nın Müslüman
olmadan İslâm dinini çok araştırdığını ve İslâm’la
Hıristiyanlığı iyice karşılaştırmış olduğunu göstermektedir.
Hârun Mustafa, Müslümanlarla ilgili olarak da şu
tespitleri yapmaktadır:
“Müslümanlar, ‘İslâmiyet, hakîkatin tâ kendisidir’ diye
îmân etmekte, İslâm’ın nûrunun ancak ilim ve mantık
sâyesinde parladığını, bu bilginin ancak hakîkat ile
meydana geldiğini, bu hakîkati ise, insanların ancak Allâhü
Teâlâ’nın vergisi olan akl-ı selîm ile meydana
çıkardıklarını söylemektedirler.”
“Allâhü Teâlâ’nın insanlara büyük bir lütuf olarak
gönderdiği son Peygamberi Muhammed Aleyhisselâm,
vefâtına kadar, onlara tutacakları doğru yolu göstermişti.
Son günlerinde şöyle bir hâdise cereyân etti:
“Muhammed Aleyhisselâm vefâtından birkaç gün evvel,
başını sevgili zevcesi Âişe’nin-Radıyallâhü Teâlâ Anhâdizlerine dayamış, dalgın bir hâlde istirâhat ediyordu.
Medîne’de bütün halk Resûlullah ’ın hastalığına üzülmüş ve
onun gün geçtikçe kuvvetten düştüğünü gördüklerinde,
büyük bir ümitsizliğe kapılmışlardı. Erkekler, kadınlar,
çocuklar, hüngür hüngür ağlıyorlardı.”
5
“Ağlayanlar arasında beyaz saçlı, solgun benizli, yaşlı
muharipler de vardı. Peygamberimiz Muhammed Mustafael-Emîn Sallâllâhü Taâlâ Aleyhi ve Sellem-onların
kumandanı, rehberi, lideri, dostu, çobanı, sırdaşı fakat her
şeyden evvel, tebliğ ettiği İslâmiyet sâyesinde, onları
karanlıktan hakîkat nûruna kavuşturan büyük Peygamber’i
idi. İslâmiyet ile birlikte onlara huzur ve emniyet getiren bu
mübârek Peygamber- Sallâllâhü Teâlâ Aleyhi ve Sellemartık onlara vedâ etmekte idi. ‘Peygamberimiz ölüyor’ diye
düşündükçe kalpleri bir demir kıskaçla sıkılıyor,
gözlerinden yaşlar dökülüyor, büyük bir ümitsizliğe
kapılıyorlardı4.”
“Nihâyet her şeyi göze alarak, bu ümitsizlik içinde onun
huzûruna çıktılar. Gözlerinden yaşlar akıtarak, ‘Yâ
Rasûlallah-Sallallâhü Teâlâ Aleyhi ve Sellem-Sen çok
hastasın! Olabilir ki, Allâhü Teâlâ seni huzûruna
çağıracaktır ve bizden ayrılacaksın. O zaman, biz sensiz ne
yaparız’ diye sordular.”
“Peygamberimiz Muhammed Aleyhisselâm, ‘Elinizde
mürâcaat için “Kur’ân’ı kerîm vardır’ buyurdu. ‘Yâ
Rasûlâllah-Sallâllâhü Teâlâ Aleyhi ve Sellem-Kur’ân’ı
Kerîm’in birçok işlerde bize rehber olacağı muhakkaktır.
Anonim, Prof. Baron Hârûn Mustafâ Leon (İngiliz), Alındığı
İnternet Elektronik Adresi,
http://kitap.hakikatkitabevi.com/cgibin/cgi.exe/hlziman/query=*/doc/%7B@841%7D, En Son Erişim
Târihi: 05.02.2014.
4
6
Fakat eğer aradığımızı orada bulamazsak ve sen de bizden
ayrılmış isen, kim bizim rehberimiz olacak?’ dediler.”
“Bunun üzerine Peygamberimiz-Sallâllâhü
Aleyhi ve Selem- onlara:
Teâlâ
‘Size söylediklerim gibi hareket ediniz!’ buyurdu.
‘Yâ Resûlâllah- Sallâllâhü Teâlâ Aleyhi ve Selem-‘Sen
bizden ayrıldıktan sonra, büsbütün yeni bâzı meseleler
meydana çıkar ve senin hadislerinin içinde bunlar hakkında
bir şey bulamazsak ne yaparız?’ diye sordular.”
“Peygamberimiz -Sallâllâhü Teâlâ Aleyhi ve Selemmübârek başını yavaş yavaş yastıktan kaldırdı ve onlara şu
sözleri söyledi:
‘Allâhü Teâlâ, her kuluna şahsî bir rehber vermiştir. Bu
rehber, akl-ı selîmi ve vicdânının bulunduğu kalbidir. Eğer
bu rehberi iyi ve doğru olarak kullanırsanız, hiç bir zaman
doğru yoldan ayrılmazsınız ve Allâhü Teâlâ’nın rahmetine
kavuşursunuz!’
“İşte, seçmiş olmakla iftihâr ettiğim, İslâm dini… Bu
din, tam akıl ve mantık üzerine kurulmuş hakîki Allah
dinidir5.”
İktibas, Niçin Müslüman Oldular?, Alındığı İnternet Elektronik
Adresi,
http://iktibas.net/metin.php?seri=880&gonder=tasnif*4*8*5*ghit, En
Son Erişim Târihi: 05.02.2014.
5
7